You are on page 1of 640

19.

Basmdan eviri

PSKOLOJ VE YAAM

Psikolojiye Giri

PSYCHOLOGY AND LIFE


Richard J. GERRIG
Philip G. ZIMBARDO
eviri: Gamze SART

www.pearsonhighered.com

www.nobelyayin.com

YAYIN NU : 324
Psikoloji Nu : 4
ISBN
: 978-605-133-226-0
19. Basmdan eviri, Nisan 2012
PSKOLOJ VE YAAM Psikolojiye Giri
PSYCHOLOGY AND LIFE
Richard J. GERRIG
Philip G. ZIMBARDO
eviri: Gamze SART
Copyright 2012, NOBEL AKADEMK YAYINCILIK ETM DANIMANLIK TC. LTD. T. SERTFKA NU 20779
Bu basknn btn haklar Nobel Akademik Yaynclk Eitim Danmanlk Tic. Ltd. ti.ne aittir. Yaynevinin yazl izni olmakszn, kitabn
tmnn veya bir ksmnn elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basm, yaym, oaltm ve datm yaplamaz.
Authorized translation from the English language edition, entitled PSYCHOLOGY AND LIFE, 19th Edition by Richard J. GERRIG, Philip G. ZIMBARDO, published
by Pearson Education, Inc, publishing as Pearson, Copyright 2010, 2008, 2005 Pearson Education, Inc., publishing as Prentice Hall, One Lake Street, Upper Saddle
River, New Jersey 07458.
All rights reserved. No part of this book may be reproduced or transmitted in any form or by any means, electronic or mechanical, including photocopying, recording or by
any information storage retrieval system, without permission from Pearson Education, Inc. TURKISH language edition published by NOBEL AKADEMIK YAYINCILIK,
Copyright 2012

Genel Yayn Ynetmeni: Nevzat Argun -nargun@nobelyayin.comYayn Koordinatr: Pnar Glter -pinargulter@nobelyayin.comPsikoloji Editr: Nevzat Argun -nargun@nobelyayin.comRedaksiyon: Naim Dilek -naimdilek@nobelyayin.comDizgi-Mizanpaj Sorumlusu: Zehra idam -zehracidam@nobelyayin.comMizanpaj: Ahmet Aras ifti -aras@nobelyayin.comGrsel Tasarm Sorumlusu: Mehtap Yrmez -dizgi@nobelyayin.comretim Sorumlusu: Halil Yeil
Bask ve Cilt: Atalay Matbaaclk Sertifika Nu: 15689
Datm: Volkan Kurt -volkankurt@nobelyayin.com- +90 312 418 20 10
Tantm: Sadk Kkakman -sadik@nobelyayin.comYavuz ahin -yavuz@nobelyayin.comOnur Uysal -onur@nobelyayin.cometin Erdoan -cetin@nobelyayin.comsmail Knac -ismail@nobelyayin.comSerhat Gekald -serhat@nobelyayin.come-satis: Emrah Dursun -esatis@nobelkitap.com-

KTPHANE BLG KARTI


Gerrig, Richard J., Zimbardo, Philip G.
Psikoloji ve Yaam -Psikolojiye Giri- Psychology and Life / Richard J. Gerrig - Philip G. Zimbardo / eviri: Gamze Sart
19. Basmdan eviri, XVI + 624 s., 215x275 mm
Kaynaka ve dizin var.
ISBN 978-605-133-226-0
1. Psikolojinin Temel Sreleri 2. Yaam Boyu Geliim ve Deiim

Bu kitab kzlarmz
Alex, Zara ve Tanyaya adyoruz.
Kzm Alex olaanst gen bir kz oldu. nemli konulara tutku ile
geni bir bak as getirir. Alex ok yaknda siyasi bilimlere olan ilgisiyle
niversite kariyerine balayacak. Onun kariyerinde ykseleceinden
hibir phem yok.R.J.G
Harikulade kzlarm Zara Maria ve Tanya Lucia getiimiz
otuz yl sresince sonsuz sevin ve kiisel destek kayna oldular.
Hibir zaman karmak konulara verilen belirgin ve basit cevaplar
kabullenmeyerek, rencilerin iindeki en iyinin aray iinde oldular.
Bunun yan sra nesnelerin nasl ve neden altn bilme meraklar
onlarn daima ilerlemelerine neden oldu. retmen ve sosyal eylemciler olarak
kariyerlerine devam edecekler. zellikle Zarann antropolog ve Tanyann ise
medya alannda kratr olmasn drt gzle bekliyorum.P.G.Z
Bu kitabn tercmesini stlenen bir kii olarak, Psikoloji alanna girmeme
vesile olan olum Mustafa Gaziolu ve dier ilgilendiim ocuklar ve genleri
bu vesile ile anmak isterim. Umut ederim ki yaamlar boyunca
nleri hep ak olup, fark yaratacak iler yaparlar ve deer olutururlar.
Ayrca byle kymetli bir kitab Trke olarak alana kazandrmada
bana yardmc olan herkese teekkr etmek isterim.G.S.

indekiler
N SZ X

Korelasyon Yntemleri 29
Alt Algsal Etki? 30

Psikolojik lm 31

PSKOLOJ VE YAAM 1

Psikolojiyi Benzersiz Klan Nedir?

Tanmlar 2
Psikolojinin Hedefleri 3

nsan ve Hayvan zerinde Yaplan


Aratrmalarla lgili Etik Sorunlar 35

Modern Psikolojinin Evrimi

Psikolojinin Tarihi Temelleri 5


nc Aratrmaclar Olarak Kadnlar 8
Psikoloji Hakknda Bak Alar 9

Psikologlar Ne Yapar?

Gvenirlik ve Geerlie Ulama 33


zbildirim lekleri 33
Davransal nlemler ve Gzlemler 33

13

Bu Kitab Nasl Kullanmalsnz?

16

alma Stratejileri 16
alma Teknikleri 17
Ana Noktalarn zeti 18
Anahtar Terimler 18
Deneme Testi 19
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 20

Bilgilendirilmi Rza 36
Risk/Kazan Deerlendirmesi 36
Kastl Aldatma 37
Bilgilendirme 37
Hayvan Aratrmalarnda Sorunlar 37

Aratrmalarn Eletirel Tketicisi


Olmak 38
Ana Noktalarn zeti 40
Anahtar Terimler 40
Deneme Testi 41
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 42

STATSTKSEL EK 44

PSKOLOJDE ARATIRMA
YNTEMLER 22

Aratrma Sreci

23

Gzlemci nyarglar ve lemsel


Tanmlar 24
Deneysel Yntemler: Alternatif Aklamalar
ve Kontrol htiyac 26

statistii Anlama: Verinin Analiz Edilmesi


ve Sonularn karm 44
Verinin Analiz Edilmesi

45

Tanmlayc statistikler 45
Dolayl statistikler 49

statistiklerin Zeki Bir Kullancs


Olmak 51
Anahtar Terimler 51

Dier Duyularnz

DAVRANIIN EVRMSEL VE
BYOLOJK TEMELLER 52

Kaltm ve Davran

53

Evrim ve Doal Seleksiyon 53


nsan Genotipinde Varyasyon 56

Sinir Sistemi Grev Banda

60

Nron 60
Aksiyon Potansiyeller 62
Sinaptik letim 64
Nrotransmiterler ve levleri 65

Biyoloji ve Davran 67
Beyine Kulak Olmak 67
Sinir Sistemi 70
Beyin Yaplar ve levleri 72
Hemisferik Yanallama 77
Endokrin Sistemi 81
Esneklik ve Nerojenez: Deien
Beyinlerimiz 82
Ana Noktalarn zeti 84
Anahtar Terimler 84
Deneme Testi 86
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 87

Koku 110
Tat 11
Dokunma ve Deri Duyular 112
Vestibler ve Kinestezik Duyular 112
Ac 113
Algda Organizasyon Sreleri 114
Dikkat Sreleri 114
Algsal Gruplama lkeleri 116
Mekansal ve Zamansal Btnleme 117
Hareket Algs 118
Derinlik Algs 118
Algsal Deimezlikler 121
Yanlsamalar 124
zdeim ve Tanmlama Sreleri 125
Altan ste ve stten Alta Sreler 125
Balamn ve Beklentilerin Etkisi 127
Son Notlar 129
Ana Noktalarn zeti 129
Anahtar Terimler 130
Deneme Testi 131
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 132

ZHN, BLN VE DEEN


DURUMLAR 135

Bilincin erii 136

DUYGULANIM VE ALGI

Dnyann Duyu Bilgisi

91

Yakn ve Uzak Uyarclar 91


Psikofizik 97
Fiziksel Olaylardan Zihinsel Olaylara 96

Grsel Sistem

97

nsan Gz 97
Gzbebei ve Mercek 97
Retina 98
Beyindeki Sreler 100
Renkleri Grmek 101

itme

105

Sesin Fiziksel zellikleri 105


Sesin Psikolojik Boyutlar 106
itmenin Fizyolojisi 107

vi

110

indekiler

90

Farkndalk ve Bilin 136


Bilincin eriklerini nceleme 138

Bilincin levleri 139


Bilincin Kullanm Alanlar 139
Bilincin levlerini nceleme 140

Uyku ve Ryalar 141


Sirkadiyen Ritimler 141
Uyku Dngs 141
Neden Uyku? 144
Uyku Bozukluklar 145
Ryalar: Zihnin Tiyatrolar 146

Bilincin Deien Durumlar 148


Kontrol Edilebilir Rya 148
Hipnoz 149
Meditasyon 151

Zihin Kartrc lalar 152


Ballk ve Bamllk 152
Psikoaktif la eitleri 152
Ana Noktalarn zeti 157
Anahtar Terimler 158
Deneme Testi 159
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 160

RENME VE DAVRANI
ANALZ 163

renme almas

Bellek Nedir?

Ksa Sreli Bellek Kullanm

Uzun Sreli Bellek: Kodlama ve


Geri Alma 205
Geri Alma pular 205
Balam ve Kodlama 206
Kodlama ve Geri Alma Sreleri 209
Neden Unuturuz? 211
Bellei Yapsal Olmayan Bilgi in
Gelitirme 213
Metabellek 213

Klasik Koullanma: renmenin Tahmin


Edilebilir Sinyalleri 166

Etki Yasas 174


Davrann Deneysel Analizi 176
Pekitirme Olumsallklar 176
Pekitiricilerin zellikleri 180
Pekitirme Dzenleri 181
ekillendirme 183

Biyoloji ve renme

Uzun Sreli Bellekte Yaplar 216


Bellek Yaplar 216
Yeniden Kurgulayc Sre Olarak
Hatrlama 219

Bellein Biyolojik zellikleri 223


Engram Arama 223
Bellek Bozukluklar 223
Beyinde Grntleme 226
Ana Noktalarn zeti 227
Anahtar Terimler 228
Deneme Testi 229
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 230

184

gdsel Yaknsama 184


Olumsuz Tat Koullamas renimi 185

renmede Bilisel Etkiler

187

Karlatrmal Bili 187


Gzlemsel renme 188
Ana Noktalarn zeti 191
Anahtar Terimler 191
Deneme Testi 192
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 193

199

konik Bellek 199


Ksa Sreli Bellek 201
leyen Bellek 203

renme Nedir? 164


Davranlk ve Davran Analizi 165

Edimsel Koullanma : Sonular


renme 174

196

Bellein levleri 196


Bellek Srelerine Genel Baks 198

164

Pavlovun artc Gzlemi 166


Koullanmann Sreleri 168
Edinime Odaklanma 171
Klasik Koullanmann Uygulamalar 172

BELLEK 195

BLSEL SRELER 232

Bilii alma

234

Zihnin Srelerini Kefetme 234


Zihinsel Sreler ve Zihinsel Kaynaklar 234

Dil Kullanm 237


Dil retimi 237

indekiler

vii

Dili Anlama 240


Dil ve Evrim 243
Dil, Dnce ve Kltr 244

Grsel Bili

Yaratclk

Yaratclk lm ve Zekyla lgisi 289


Yaratcln U Noktalar 290

247

lm ve Toplum

Grsel Temsillerin Kullanlmas 247


Szel ve Grsel Temsillerin
Birletirilmesi 248

Problem zme ve Mantk Yrtme

250

Problem zme 250


Tmdengelimli Mantk Yrtme 253
Tmevarml Mantk Yrtme 255

Yarg ve Karar Alma

288

256

Bulusal Yntem ve Yarg 257


Karar Vermenin Psikolojisi 260
Ana Noktalarn zeti 265
Anahtar Terimler 265
Deneme Testi 266
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 267

291

Ana Noktalarn zeti 293


Anahtar Terimler 293
Deneme Testi 294
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 295

10

YAAM SRES BOYUNCA


NSAN GELM 297

Geliimin ncelenmesi 298


Yaam Sresi Boyunca Fiziksel
Geliim 300
Doum ncesi ve ocuklukta Geliim 300
Ergenlikte Fiziksel Geliim 303
Yetikinlikte Fiziksel Deiimler 305

Yaam Sresi Boyunca Bilisel


Geliim 306

ZEK VE ZEK
LM 270

lm Nedir?

271

lmn Tarihi 271


Formel lmn Temel zellikleri 272

Zek lm

274

Zek Testinin Kkeni 274


IQ Testleri 275
Zeknn U Noktalar 276

Zek Teorileri

279

Psikometrik Zek Teorileri 279


Sternbergin Ynetimli Zek Teorisi 279
Gardnern oklu Zeks ve Duygusal
Zek 281

Zeknn Politikas

283

Grup Karlatrmasnn Tarihi 283


Kaltm ve IQ 283
evre ve IQ 285
Kltr ve IQ Testlerinin Geerlii 287

viii

indekiler

Piagetnin Zihinsel Geliim Anlay 306


Erken Bilisel Geliim zerine ada Bak
Alar 309
Yetikinlikte Bilisel Geliim 311

Dil Edinimi 312


Konumay Alglama ve Szckleri
Alglama 312
Szck Anlamlarn renme 315
Dilbilgisi Edinimi 315

Yaam Sresi Boyunca Sosyal Geliim

317

Eriksona Gre Psikososyal Evreler 317


ocuklukta Sosyal Geliim 319
Ergenlikte Sosyal Geliim 322
Yetikinlikte Sosyal Geliim 324

Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet


Farkllklar 327
Cinsel Farkllklar 327
Cinsiyet Kimlii ve Cinsiyet Stereotipleri 328

Ahlaki Geliim

330

Kohlbergin Ahlaki Nitelendirme Evreleri 330

Cinsiyet ve Ahlaki Nedenlendirme zerine


Kltrel Bak Alar 331

Baarl Bir ekilde Yalanmay


renme 332
Ana Noktalarn zeti 333
Anahtar Terimler 334
Deneme Testi 335
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 336

11

Ruh Hlinin (Duygudurum) ve Duygularn


Etkisi 376
znel yilik Hli 378

Yaam Stresi

379

Fizyolojik Stres Tepkileri 379


Psikolojik Stres Tepkileri 383
Stresle Baa kma 387
Stresin Olumlu Etkileri 391

Salk Psikolojisi

MOTVASYON

339

Motivasyonu Anlamak 340


Motivasyon Kavramlarnn levleri 340
Motivasyon Kaynaklar 341
htiyalar Hiyerarisi 343

Yeme 344
Yeme Fizyolojisi 344
Yeme Psikolojisi 346

Cinsel Davranlar 350


nsan D Cinsel Davranlar 350
nsanlarda Cinsel Uyarlma ve Tepki 351
Cinsel Davranlarn Evrimi 353
Cinsel Normlar 354
Ecinsellik 355

Kiisel Baar ya Motivasyon

358

Baar htiyac 358


Baar ve Baarszlk in Ykleme
Biimleri 359
ve rgtsel Psikoloji 361
Ana Noktalarn zeti 363
Anahtar Terimler 364
Deneme Testi 365
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 366

392

Biyopsikososyal Salk Modeli 392


Saln Gelitirilmesi 393
Tedavi 395
Kiilik ve Salk 398
Yznden Tkenmilik ve Salk Bakm
Sistemi 400
Salnza 401
Ana Noktalarn zeti 402
Anahtar Terimler 402
Deneme Testi 403
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetme 404

13

NSAN KLN
ANLAMA 406

Kiilik Trleri ve zellikleri zerine


Teoriler 407
Kiilik Trlerini Snflandrma 407
Kiilikleri zellikleriyle Aklama 408
zellikler ve Kaltsallk 412
zellikler Davranlarn Habercisi
Olabilir mi? 412
Tr ve zellik Teorilerinin
Deerlendirilmesi 414

Psikodinamik Teoriler

12

DUYGU, STRES VE
SALIK 369

Duygular 370
Temel Duygular ve Kltr 370
Duygu Teorileri 373

414

Freudyen Psikanaliz 414


Freudyen Teorinin Deerlendirilmesi 418
Psikodinamik Teorileri Geniletme 419

Hmanistik Teoriler

420

Hmanistik Teorilerin zellikleri 420


Hmanistik Teorilerin Deerlendirilmesi 421

indekiler

ix

Duygudurum Bozuklukluklar 454

Sosyal renme Teorileri ve Bilisel


Teoriler 422
Rottern Beklenti Kuram 422
Mischelin Bilisel 423
Duyusal Kiilik Teorisi Bandurann BiliselSosyal renme Teorisi 424
Cantorun Sosyal Zek Teorisi 426
Sosyal renme ve Bilisel Teorilerin
Deerlendirilmesi 427

Benlik Teorileri

427

Benlik Kavramlarnn Dinamik zellikleri 427


zsayg 428
Benliin Kltrel Yaps 429
Benlik Teorilerinin Deerlendirilmesi 431

Kiilik Teorilerinin Karlatrlmas


Kiilik Deerlendirmesi

431

433

Nesnel Testler 433


Projektif Testler 434
Ana Noktalarn zeti 436
Anahtar Terimler 437
Deneme Testi 438
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 439

14

PSKOLOJK
BOZUKLUKLAR 441

Psikolojik Bozukluklarn Doas

442

Neyin Anormal Olduuna Karar Vermek 442


Nesnellik Sorunu 443
Psikolojik Bozukluklarn
Snflandrlmas 444
Psiko-patolojinin Etiyolojisi 446

Anksiyete Bozukluklar

448

Genellenmi Anksiyete Bozukluu 448


Panik Bozukluk 449
Fobiler 450
Saplant-Zorlant Bozukluu 450
Travma Sonras Stress Bozukluu 451
Anksiyete Bozukluklarnn Nedenleri 451

indekiler

Majr Depresif Bozukluk 454


Bipolar Bozukluk 454
Duygudurum Bozukluklarnn Nedenleri 455
Depresyonda Cinsiyet Farklar 457
ntihar 458

Kiilik Bozukluklar 459


Snrdaki Kiilik Bozukluu 459
Antisosyal Kiilik Bozukluu 460

Somatoform ve zlmeli
Bozukluklar 462
Somatoform Bozukluklar 462
zlmeli Bozukluklar 463

izofrenik Bozukluklar

465

Balca izofreni Tipleri 466


izofreninin Nedenleri 467

ocuklukta Yaanan Psikolojik


Bozukluklar 470
Dikkat Eksiklii Hiperaktivite Bozukluu 470
Otistik Bozukluk 471

Zihinsel Rahatszlk Damgas

471

Ana Noktalarn zeti 473


Anahtar Terimler 473
Deneme Testi 474
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 475

15

PSKOLOJK
RAHATSIZLIKLAR N
TERAPLER 477

Teraptik erik 478


Temel Terapiler ve Amalar 478
Terapistler ve Teraptik Ortamlar 479
Psikoterapide eitlilik Konular 480
Kurumsal Tedavi zerine Tarihsel Bak
Alar 480

Psikodinamik Terapiler

482

Freudun Psikoanalizi 482


Sonraki Psikodinamik Terapiler 483

Davran Terapileri 484

Kar Koullanma 484


Edimsel Yntem 487
Sosyal renme Terapisi 488
Genelleme Teknikleri 489

Bilisel Terapiler

491

Yanl nanlar Deitirme 491


Bilisel Davransal Terapi 491

Hmanistik Terapiler

493

Hasta Odakl Terapi 493


Gestalt Terapisi 494

Grup Terapileri

ift ve Aile Terapisi 494


Toplum Destek Gruplar 495

496

la Terapisi 496
Psikocerrahi 498
ECT ve rTMS 499

Teraptik Etkililiin Deerlendirilmesi 500


nleme Stratejileri 502
Ana Noktalarn zeti 503
Anahtar Terimler 504
Deneme Testi 505
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 506

SOSYAL PSKOLOJ 508

Sosyal Gerekliin nas

509

Atf Teorisinin Kaynaklar 509


Temel Atf Hatas 510
Kendine Hizmet Eden n Yarglar 511
Beklentiler ve Kendini Gerekletirme
Kehanetleri 512

Durumun Gc

513

Roller ve Kurallar 513

Tutumlar ve Davranlar 523


kna sreleri 524
Kendi Eylemlerinizle kna Olma 526
Uyum 527

528

n Yargnn Kaynaklar 529


Stereotiplerin Etkileri 530
n Yarglar Tersine evirmek 531

Toplumsal likiler

532

Holanmak 532
Sevme 533

Tedavinin Deerlendirilmesi ve nleme


Stratejileri 500

16

Tutumlar, Tutumlarda Deimeler ve


Eylem 523

n Yarg

494

Biyomedikal Terapiler

Sosyal Normlar 516


Uydumculuk 516
Gruplarda Karar Verme 520
Otoriteye taat Etme 520

Saldrganlk, zgecilik ve Olumlu Sosyal


Davran 535
Saldrganlkta Birey Farkllklar 535
Saldrganlkta Durumun Etkileri 537
Olumlu Sosyal Davrann Kkleri 539
Durumlarn olumlu Sosyal Davrana
Etkileri 540

Kiisel Bir Son Sz

543

Ana Noktalarn zeti 544


Anahtar Terimler 544
Deneme Testi 545
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 546

Cevaplar 549
Kaynaka 567
sim Dizini 593
Konu Dizini 601
Fotoraflar 621

indekiler

xi

Yazarlar Tanyalm

RCHARD J. GERRG Stony Brook niversitesinde psikoloji profesrdr. Stony Brook fakltesine katlmadan nce,
sosyal bilimlerde mkemmeli rettii iin Lex Hixon dl ile
dllendirildii Yale versitesinde retmenlik yapt. Gerrigin
dil kullanmnn bilisel psikoloji ynleri zerine yapt aratrma byk lde yaynland. in bir yn etkili iletiiminin
altnda yatan zihinsel sreleri inceler. kinci bir aratrma ise,
okuyucularn hikayeler dnyasna tandnda deneyimledii
bilisel ve duygusal deiimleri gz nnde bulundurur. Kitab
Experiencing Narrative Worlds, Yale University Press tarafndan
yaynland. Gerrig, Society for Text & Discourse, the American
Psychological Association ve Association for Psychological
Sciencen yesidir. Ayrca, Psychonomic Bulletin & Reviewun
yardmc dzenleyicisidir (editrdr). Gerrig, psikoloji ve hayatn birok yn hakknda zengin ve deerli tavsiyelerde bulunan 18 yandaki gurur duyduu Alexandrann babasdr. Long
Islanddaki yaam Timothy Petersonn destei ve yol gstermesiyle olduka zenginleti.

xii

PHILIP G. ZIMBARDO 50 yl boyunca psikolojiye giri


dersi vermi, ve son 38 yldr Faculty Guides ve Student Workbooks ile birlikte Psikoloji ve Yaam yazan ve e yazarln
yapan, Stanford niversitesi fahri profesrdr.Uluslararas
ve ulusal olarak birok lise ve niversite derslerinde kullanlm
olan nl Psikolojiyi Kefetme (Discovering Psychology) adl
PBS-TV programndan dolay Psikolojinin Yz ve Sesi (Face
and Voice of Psychology) olarak adlandrlr. Zimbardo ayrca
kamu ve sosyal hizmet faaliyetleri retmenin ve badatrmann yan sra, ok eitli konular zerine aratrma yapmay ve
yaynlamay sever. 350den fazla profesyonel ve popler makale
ve blmler ve btn trlerden 50 kitap yaynlamtr. Ktln psikolojisi zerine olan son kitab The Lucifer Effect, onun
klasik Stanford Hapisanesi Deneyi ile Irakn Abu Ghraib Hapisanesindeki istismarlarla ilikilidir. New York Timesn en ok
satanlarndan ve William James dln alan yln kitabyd.
Zimbardo, ayrca zaman perspektifi psikolojisinin uygulamalar
ve aratrma zeti olan The Time Paradoxu yaynlamtr. u
sralarda sradan kahramanlarn psikolojisi konusu zerine yeni
eitimsel materyaller gelitiriyor ve aratrma yapyor. Daha fazla bilgi iin ltfen bu internet sitelerini ziyaret edin: www.zimbardo.com, www.lucifereffect.com, ve www.everydayheroism.
com. imdi Zimbardo Pacific Graduate School of Psychology
ve ayrca California Monterey de Naval Postgraduate School da
yksek lisans dersleri veriyor.

n Sz
sikolojiye giri dersi vermek akademisyen
psikologlarn yzletii en byk zorluklardan
biridir. Gerekte konularn eitlilii sebebiyle,
akademik dnyada muhtemelen retilen en zor
derstir. Hem mikro dzeyde sinir sreleri analizi, hem de
makro dzeyde kltrel sistemlerin analizini kapsamaldr:
Salk psikolojisinin hayati nemi ve zihinsel hastalklarla
bozulmu hayatlarn trajedisi gibi. rencilerimize btn bu
bilgilerin ekil ve zn vermek ne kadar zorsa, bu yazy yazmak
da o kadar zordur. ounlukla, dersimize gelen renciler,
toplumumuzun iine ilemi olan popler psikolojinin
alad yanl kavramlarla dolu olarak gelirler. Ayrca, psikoloji
dersinden ne alabilecekleri hakknda yksek beklentilerini
yanlarnda getirirler kiisel olarak deerli olacak, gnlk
yaantlarn gelitirecek eyler renmek istiyorlar. Gerekte
bu herhangi bir retmen iin gerekletirilmesi zor bir itir.
Fakat biz Psikoloji ve Yaamn bu boluu doldurmaya yardm
edeceine inanyoruz.
Amacmz, psikolojinin birok dal hakknda zel ve
heyecan verici olan konular renmeleri iin rencilerin
okumaktan zevk alaca bir kitap tasarlamakt. Her bir blmde
ve her bir cmlede rencilerin okumaya devam edebilmeleri
iin farkl olmaya altk. Ayn zamanda psikolojide uygulama
ve aratrma merkezli yaklama deer veren eitmenlerin
ders programlarnda nasl kullanlabilecei konusuna da
odaklandk.
Psikoloji ve Yaamn Bu 19. Basm Richard Gerrig ve
Philip Zimbardo arasndaki beinci i birliidir. Psikolojiyi
insan refahyla ilgili bir bilim olarak grdmz ve bu alanda
ihtisaslamann nemine inandmz iin birlikteliimiz
glendi. Psikolojinin bilimsel kesinliinin ada yaamn
kayglarna k tutmas nedeniyle, retim deneyimlerimizi
de bu metinde ilikilendirerek, bu kitab ortaya kardk.
Dahas, Richardn bilimsel psikolojideki uzmanl ile
Philipin sosyal psikolojideki uzmanl bu kitapta nemli
bir tamamlayclk salamtr. Ba yazar olarak Richard
Psikoloji ve Yaam kitabnda, psikolojideki, zellikle bilisel
ve sinir bilim alanlarndaki hzl deiimlerden en kapsaml
ekilde haberdar etmektedir. Bylece, Psikoloji ve Yaam,
rencilerinizin yaamlarna nemli psikolojik i grleri

kazandran yaklam ile nemli bir gelenei srdryor.


19. basm bu gzel i birliinin bir rndr.

Metin Temas:
Psikoloji Bilimi
Psikoloji ve Yaamn amac psikolojik kavram yanlglaryla
mcadele etmek iin salam bilimsel aratrmalar kullanmaktadr.
retmenler olarak deneyimlerimizde en gvenilir vakalardan
biri psikolojiye giri dersinin ilk gnnde ders sonunda soru
sormak iin esas olarak ne kan renci grubudur: Bu ders
bana bilmem gerekenleri retecek mi?
Annem Prozac kullanyor: Ne yaptn renebilecek
miyiz?
Daha iyi nasl allr renecek miyiz?
Okula dnebilmek iin olumu bakm merkezine
yerletirmeliyim. Onun iin bu doru olacak m?
ntihar hakknda konuan bir arkadam varsa ne
yapmalym?
Bu sorularn her biri, zenle deneysel aratrmalar tarafndan
cevaplanmaya allmaktadr. Psikoloji ve Yaam, rencilerin
en bata gelen kayglarna bilimsel bir analiz salamaya
adanmtr. Sonu olarak, Psikoloji ve Yaamn zellikleri
merkezi bir temay destekler: Psikoloji bilimini rencilerimizin
yaamlarna uygulamaya odaklanmaktr.

Kiisel Teekkr
Beatles grubunun deerli yardmlarnn yan sra, Psikoloji
ve Yaamn basmnda ve revizyonunda pek ok meslekta
ve arkadalarmzn deerli yardmlar sayesinde hayatta
kaldmz belirtmek isteriz. zellikle Brenda Anderson,
Stephanie Anderson, Sara Bufferd, Edward Carr, Turhan

xiii

Canli, Joanne Davila, Anna Floyd, Tony Freitas, Greg Hajcak,


Helene Intraub, Paul Kaplan, Sheri Levy, Anne Moyer,
Timothy Peterson, Suparna Rajaram, John Robinson, Arthur
Samuel, Trish Van Zandt ve Patricia Whitaker a teekkr
ediyoruz.
Hem bu basmda hem de ncekilerde taslaklar okuyup
bize deerli geri dntler salayan aadaki eletirmenlere
teekkr ediyoruz.
Debra Ainbinder, Lynn University
Robert M. Arkin, Ohio State University
Trey Asbury, Campbell University
Gordon Atlas, Alfred University
Lori L. Badura, State University of
New York at Buffalo
David Barkmeier, Northeastern University
Tanner Bateman, Virginia Tech
Darryl K. Beale, Cerritos College
N. Jay Bean, Vassar College
Susan Hart Bell, Georgetown College
Danny Benbassat, George Washington University
Sarah A. Burnett, Rice University
Michael Bloch, University of San Francisco
Richard Bowen, Loyola University
Mike Boyes, University of Calgary
Wayne Briner, University of Nebraska at Kearney
D. Cody Brooks, Denison University
Brad J. Bushman, Iowa State University
Jennifer L. Butler, Case Western Reserve University
James Calhoun, University of Georgia
Timothy Cannon, University of Scranton
John Caruso, University of Massachusetts,
Dartmouth
Marc Carter, Hofstra University
Dennis Cogan, Texas Tech University
Sheree Dukes Conrad, University of
Massachusetts, Boston
Randolph R. Cornelius, Vassar College
Leslie D. Cramblet, Northern Arizona University
Catherine E. Creeley, University of Missouri
Lawrence Dachowski, Tulane University
Mark Dombeck, Idaho State University
Dale Doty, Monroe Community College
Victor Duarte, North Idaho College
Tami Egglesten, McKendree College
Kenneth Elliott, University of Maine at Augusta
Matthew Erdelyi, Brooklyn College, CUNY
Michael Faber, University of New Hampshire
Valeri Farmer-Dougan, Illinois State University
Trudi Feinstein, Boston University
Mark B. Fineman, Southern Connecticut
State University

xiv

n Sz

Diane Finley, Prince George Community College


Kathleen A. Flannery, Saint Anselm College
Lisa Fournier, Washington State University
Traci Fraley, College of Charleston
Rita Frank, Virginia Wesleyan College
Eugene H. Galluscio, Clemson University
Preston E. Garraghty, Indiana University
Adam Goodie, University of Georgia
Peter Gram, Pensacola Junior College
Jeremy Gray, Yale University
W. Lawrence Gulick, University of Delaware
Pryor Hale, Piedmont Virginia Community College
Rebecca Hellams, Southeast Community College
Jacqueline L. Hess, University of Indianapolis
Dong Hodge, Dyersburg State Community College
Mark Hoyert, Indiana University Northwest
Herman Huber, College of St. Elizabeth
Richard A. Hudiburg, University of North Alabama
James D. Jackson, Lehigh University
Stanley J. Jackson, Westfield State College
Matthew Johnson, University of Vermont
Seth Kalichman, Georgia State University
Mark Kline, Indiana University
Stephen La Berge, Stanford University
Andrea L. Lassiter, Minnesota State University
Mark Laumakis, San Diego State University
Charles F. Levinthal, Hofstra University
Suzanne B. Lovett, Bowdoin College
Tracy Luster, Mount San Jacinto College
M. Kimberley Maclin, University of Northern Iowa
Gregory G. Manley, University of Texas
at San Antonio
Leonard S. Mark, Miami University
Michael R. Markham, Florida International University
Karen Marsh, University of Minnesota, Duluth
Kathleen Martynowicz, Colorado Northwestern
Community College
Lori Metcalf, Gatson College
Michael McCall, Ithaca College
Mary McCaslin, University of Arizona
David McDonald, University of Missouri
Greg L. Miller, Stanford University
School of Medicine
Karl Minke, University of HawaiiHonolulu
Charles D. Miron, Catonsville
Community College
J. L. Motrin, University of Guelph
Anne Moyer, Stony Brook University
Eric S. Murphy, University of Alaska
William Pavot, Southwest State University
Amy R. Pearce, Arkansas State University

Kelly Elizabeth Pelzel, University of Utah


Linda Perrotti, University of Texas at Arlington
Brady J. Phelps, South Dakota State University
Gregory R. Pierce, Hamilton College
William J. Pizzi, Northeastern Illinois University
Mark Plonsky, University of WisconsinStevens Point
Bret Roark, Oklahoma Baptist University
Cheryl A. Rickabaugh, University of Redlands
Rich Robbins, Washburn University
Daniel N. Robinson, Georgetown University
Michael Root, Ohio University
Nicole Ruffin, Hampton University
Bernadette Sanchez, DePaul University
Patrick Saxe, State University of New York at New Paltz
Mary Schild, Columbus State University
Elizabeth Sherwin, University of Arkansas,
Little Rock
Norman R. Simonsen, University of
Massachusetts, Amherst
Peggy Skinner, South Plains College
R. H. Starr, Jr., University of MarylandBaltimore
Walter Swap, Tufts University
Priscilla Stillwell, Black River Technical College

Charles Strong, Northwest Mississippi


Community College
Jennifer Trich Kremer, Pennsylvania State University
Jeffrey Wagman, Illinois State University
David Ward, Arkansas Tech University
Douglas Wardell, University of Alberta
Linda Weldon, Essex Community College
Alan J. Whitlock, University of Idaho
Paul Whitney, Washington State University
Allen Wolach, Illinois Institute of Technology
John W. Wright, Washington State University
Jim Zacks, Michigan State University
Bu kapsamda byk bir kitap yazmak ancak bu
arkadalarn ve meslektalarn usta yardmlar ve Allyn &
Baconn yaz kadrosuyla mmkn olabilirdi. Bu projenin
her basamanda, hem toplu olarak hem de imdi bireysel
olarak, paha biilemez katklarndan dolay teekkr
ediyoruz. Allyn & Bacondaki kiilere de teekkr ederiz:
Stephen Frail, Executive Editor; Deb Hanlon, Development
Editor; Kara Kikel, Supplements Editor; Jeanette Koskinas,
Senior Marketing Manager, Psychology; Roberta Sherman,
Production Editor; Susan McNally, Project Manage ve Kate
Cebik, Photo Researcher.

n Sz

xv

1
Psikoloji
ve Yaam
Psikolojiyi Benzersiz Klan Nedir?

Tanmlar Psikolojinin Hedefleri

Modern Psikolojinin Evrimi 5


Psikolojinin Tarihi Temelleri nc Aratrmaclar
Olarak Kadnlar Psikoloji Hakknda Bak Alar

Yaamnzda Eletirel Dnme 6


Arkadalklar Neden Sona Erer?

Psikologlar Ne Yapar? 13
Yaamnzda Psikoloji 16
Psikologlar Hangi Ynlerde Yasal Sisteme
Katkda Bulunurlar?

Bu Kitab Nasl Kullanmalsnz? 16


alma Stratejileri alma Teknikleri

Ana Noktalarn zeti 18

eden psikoloji renmelisiniz? Buna kitabn


yazarlar olarak cevabmz olduka ak. Biz psikoloji aratrma dalnn gnlk hayat deneyiminin nemli konularnda uygulanabilir olduunu
dnyoruz. Konulara rnek olarak fiziksel ve ruhsal salnz, yakn ve srdrelebilir iliki kurma yeteneiniz, renme
ve kiisel geliim kapasiteniz. Psikoloji ve Yaam kitabnn en
nemli amalarndan biri psikoloji renmenin bireysel gereklilii ve sosyal nemini gstermektir.
Her yaryl balang psikoloji dersleri retmeye balarken
rencilerin belirli sorularyla karlarz. Bazen sorular kendi
deneyimlerinden ortaya kar (Annemin akl hastas olduunu
dnyorsam ne yapmalym? Bu ders bana notlarm nasl
ykseltebileceimi retecek mi?), bazen ise sorular medya
araclyla iletilen psikolojik bilgilerden kar (nsanlar zor
ekonomik zamanlarda daha ok salk problemleri mi yaarlar? nsanlarn yalan sylediklerini anlayabilmek mmkn
mdr?) Bizim iin bu konuyu aktarrkenki zorluk, bilimsel
aratrmann rnleri ile sizleri ilgilendiren sorular cevaplamay ayn anda yapabilmektir.
Psikoloji alanndaki aratrmalar zihinsel ve davransal sreleri yneten temel mekanizmalar hakknda bizlere
devaml yeni bilgiler salar. Yeni dnceler eskilerin yerine
getike veya eskileri deitirdike, devaml olarak hayranlkla
insan doasnn mkemmel yapbozunun paralarn birletirmeye alrz. Umuyoruz ki, psikolojiye olan bu yolculuun
sonunda, sizler de psikoloji hakkndaki bilgilerinizi gelitirmi
olursunuz.
Bu yolculuun bizler iin en nemli zellii bilimsel olmas
olacak. Sizlere kendiniz dahil insan ve hayvanlarn davranlarnn sebep ve sonularn ne, nasl, ne zaman ve neden sorularnn cevaplarn vererek anlatacaz. Sizlere neden dndnz, hissettiinizi ve u anda yaptnz gibi neden byle
davrandnz anlatacaz. Sizleri dier tm insanlardan farkl
yapan zellik nedir? Peki neden ou zaman kendinizi bakalaryla ayn gibi hissedersiniz? Sizin bugnk yapnz kiisel
deneyimlerinizden kaynakl m yoksa rsi mi? Agresiflik, altrizm, ak, nefret, zihinsel hastalklar ve yaratclk bu kompleks
varlkta -hayvan insanda- nasl bir arada olabiliyor? Bu al
blmnde tm bu sorularn neden ve nasl psikolojinin hedeflerine dahil olup bir gereklilik hali geldiini inceleyeceiz.

Psikolojiyi Benzersiz
Klan Nedir?
Psikolojinin benzersizliini ve btnln takdir edebilmeniz
iin psikologlarn bu alan nasl akladklarn ve aratrma ile
uygulama srecindeki hedeflerini gz nnde bulundurmalsnz. Bu kaynan sonuda bir psikolog gibi dneceinizi
umuyoruz. Bu ilk blmde bir psikolog gibi dnmenin nasl
birey olduu hakknda fikir vereceiz.

psikoloji: nsan davranlarnn ve zihinsel srelerinin bilimsel incelemesi.


bilimsel yntem: Tarafsz bilgi toplanmas ve yorumlanmas iin kullanlan, hata ihtimalini azaltp gvenilir genellemeler yaptran yntemler
btn.
davran: Bir organizmann kendi evresine uyum salad eylemler.

Blm 1 Psikoloji ve Yaam

TANIMLAR
Birok psikolog u temel soruya cevap arar: nsan doas
nedir? Psikoloji, bu soruya insanlarn birbirleri, fiziksel ve
sosyal evre ile olan etkileim srelerini inceleyerek cevap
verirler. Bu kta baktmzda, psikoloji bireysel davranlarn ve zihinsel srelerin bilimsel incelemesidir. Bu tanm
incelemek gerekirse en nemli ksmlar: bilimsel, davran,
bireysel ve zihinsel.
Psikolojinin bilimsel yn, psikolojik sonularn bilimsel yntemlere uygun kantlarla ortaya karlmasn gerektirir. Bilimsel yntem tarafsz bilgi toplanmas ve yorumlanmas iin kullanlan, hata ihtimalini azaltp gvenilir
genellemeler yaptran yntemler btndr. inde problemlerin analiz edilmesi ve zlmesini salayan admlar
bulundurur. Bu yntem, objektif olarak toplanm bilgileri
gerekler olarak kabul eder ve sonular ortaya karr. Bilimsel yntemin zelliklerini psikologlarn nasl aratrma yaptklarn incelediimizde detayl olarak ikinci blmde aklayacaz.
Davran, organizmalarn evrelerine uyum salama
yollardr. Davran harekettir. Psikolojinin konusunun
byk blm davranlar gzlenebilen insanlar ve hayvanlardr. Glmseme, alama, koma, vurma, konuma ve
dokunma gzleyebileceiniz bariz davranlara rnektir. Psikologlar bireyin ne yaptn, bunu yaparken genel bir sosyal
ve kltrel ierie bakarak nasl davrandn inceler.
Psikolojik analizin znesi genellikle bireydir-yeni domu bir bebek, gen bir atlet, yatakhane hayatna almaya
alan niversite rencisi, orta yalarnda kariyer deiiklii yaayan bir adam, kocasnn Alzheimer hastal sebebiyle stresli olan bir kadn. Ancak bu zne ayn zamanda iletiim kurmak iin sembolleri renen bir empanze, kk
bir labirentte gezinen beyaz fare, tehlike sinyaline cevap
veren smkl bcek de olabilir. zne hem doal ortamnda
hem de kontrol edilen artlar altnda bir aratrma laboratuarnda incelenebilir.
Bir ok psikoloji aratrmacs zihinsel sreleri ve
insan zihninin alma eklini anlamadan insan davranlarnn anlalmasnn mmkn olmad kansna vardlar.
Dnme, planlama, usavurma, yaratma ve hayal etme gibi
birok insan aktivitesi bireysel ve gizli yaanr. Birok psikolog zihinsel srelerin psikolojik aratrmann en nemli
yan olduunu dnr. ok ksa zamanda greceiniz gibi,
psikolojik aratrmalar bu zel deneyimleri ortaya karmak
ve bu zihinsel aktivite ve sreleri incelemek iin stn teknikler kullanr.
Bu konularn tm kombinasyonlar psikolojiyi benzersiz bir bilim dal yapmaktadr. Sosyal bilimler erevesinde
psikologlar byk lde bireylerin deiik ortamlardaki
davranlarn inceler. Sosyologlar grup ve kurumlarn sosyal davranlar zerine odaklanrken antropologlar ise davranlarn kltrler arasndaki farklln incelerler. Durum
byle iken, psikologlar dier akademisyenlerin bak alarndan da yararlanrlar. Psikologlar biyoloji bilim dalyla,
zellikle de beynin alma srelerini ve davranlarn
biyokimyasal sebeplerini inceleyenlerle birok ortak ilgi
alan paylarlar. Psikologlarn, bilisel bilime bal olarak,
insan zihninin nasl alt hakkndaki sorular bilgisayar
mhendislii, felsefe, dil bilimi ve nrobilim dallaryla ilgilidir. la, eitim, hukuk ve evre bilimine bal olarak bir
salk bilimi olan psikoloji bireylerin kiisel ve toplumsal
iyiliini arttrmay hedefler.

ou psikolojik aluma (zellikle


znesi insan olanlar) birey odakludur.
Ancak bazen bu alumalar baka trler
hakkunda da olabilirler. Sizin hayatunuzda
sizleri psikolojik bir araturma alumasu
yapmaya ynlendirecek eyler oluyor
mu?

Modern psikolojinin derinlii ve genilii psikolog olmak


isteyenler iin ana sebepler olsa da, bu sebepler ayn zamanda
baz rencilerin psikoloji hakknda fikir sahibi olmak istemeleri iin de akllarna gelen ilk sebeplerdendir. Psikolojide
allacak konu, tahmin edebileceinizden ok daha fazla.
Bu yzden, bu balang psikoloji dersinden renebileceiniz olduka nemli konular var. Bu alan hakknda en ok eyi
renebilmeniz iin psikologlarla ayn hedefleri paylamanz
gerekiyor. Peki nedir bu hedefler?

PSKOLOJNN HEDEFLER
Psikologlarn temel bir aratrma yaparken hedefleri davran tanmlamak, aklamak, tahmin etmek ve kontrol etmek.
Bu hedefler psikolojinin temelini oluturur. Bu hedefleri gerekletirirkenki admlar nelerdir?

Ne Olduunu Tanmlamak Psikolojideki ilk hedef davran hakknda net gzlemlemeler yapmaktr. Psikologlar
bu tr gzlemlemeleri veri (tekil olarak datum, oul olarak
data) olarak deerlendirirler. Davransal veri, canl varlklarn davranlar ve davrann grld ya da deitii koullar zerine gzlem raporlardr. Aratrmaclar veri toplama
srecinde uygun analiz eklini belirler ve davran doru
gzlemleyip en objektif ekilde deerlendirmek iin belirli
yntemler kullanrlar.

Bireyin davranlarn aratrmak iin aratrmaclar birok


farkl seviyede analizler kullanrlar-en geni adan bakp kresel olandan an inceleyip kiisel ve belirli bir seviyeye kadar.
rnein Sayfa 4te ekil 1.1deki gibi mzede grdnz
bir tabloyu tanmlamaya alyorsunuz. Kresel seviyede bu
tabloyu ad olan Bathers ve ressam Georges Seurat ile tanmlayabilirsiniz. Belirli bir ekilde bakldnda ise bu tablonun
zellikleri ile onu tanmlamaya alrsnz: Baz insanlar kendilerini nehir kenarnda gnelenirken, bazlar ise suda elenirken vs. Yine belirli ve kendine zg bir bak asndan bakan
biri Seuratn kulland tekniklerle ve kk noktalarla aklayabilirler. Her seviyedeki tanmlama tablo hakkndaki sorulara
farkl cevaplar verir.
Psikolojik tanmlamalarn farkl seviyeleri farkl sorular
cevaplar. Psikolojik analizin en geni seviyesinde, aratrmaclar kiinin sosyal ve kltrel evresini bir btn halinde gz
nnde bulunurak davran inceler. Bu seviyede aratrmaclar
kltrler aras iddet, nyarg kaynaklar ve zihinsel hastalklarn sonularnn farkllklarn inceler. Bir sonraki seviyede psikologlar davrann daha kk birimlerine bakarlar. rnein
dur iaretine kiinin reaksiyonu, okuma srecindeki gz hareketleri, dil renen ocuklarn dilbilgisi hatalar. Aratrmaclar
inceleme alanlarn daha da daraltp davrann biyolojik sebepdavransal veri: Canl varlklarn davranlar ve davrann grld ya
da deitii koullar zerine gzlem raporlar.

Psikolojiyi Benzersiz Kulan Nedir?

EKL 1.1

Analiz Seviyeleri

Bir arkadaunuzla bu resmin nnde bulumak istediinizi


hayal edin. Resmi bulabilmesi iin bu tabloyu nasul tanumlardunuz? Arkadaunuz bu tablonun bir kopyasunu yapmak
istiyor diyelim. Ona bu tabloyu nasul anlaturdunuz?

lerine odaklanabilirler. Bunu da beynin farkl yerlerinde hangi


tr hafzann yer aldn, renme srecinde ne tr biyokimyasal deiikliklerin gerekletiini ve grme ile duyma alglarnn yollarn incelerler. Her tr analiz seviyesi insan doas
hakknda nemli bilgiler vererek psikologlarn konu hakkndaki fikirlerini gelitirmeyi hedefler.
Gzlemlemenin oda geni veya belirli olsun, psikologlarn asl hedefleri davran objektif bir biimde tanmlamaktr.
Verileri olduu gibi toplamak ve kendi istedikleri gibi yorumlamamak aratrmaclar iin ok nemlidir. Tm gzlemciler
kendi gzlemlerini subjektif bir bak asyla edindiklerinden
(nyarg, beklentiler vs. nedeniyle) bu kiisel faktrleri verilerden ayrmak aratrmaclar iin byk nem tar. Bir sonraki
blmde greceiniz gibi psikoloji aratrmaclar bu objektiflii yakalayabilmek iin eitli teknikler kullanmaktadrlar.

Ne Olduunu Aklamak Tanmlamalar gzlemlenen bilgilerden karlabilirken, aklamalar detayl bir biimde gzlemlerin tesine geer. Psikolojinin birok alannda ana hedef davransal ve zihinsel srelerdeki rutin yollar bulmaktr. Psikologlar
davrann nasl gerekletiini kefetmek isterler. Olaylar beklediinizden farkl gelitiinde neden glersiniz? Hangi artlar
kiiyi intihara veya bakasna tecavz etmeye ynlendirir?
Psikolojideki aklamalar, genelde davrann birok faktrn kombinasyonu sonucunda olduu gereine gre yaplr.
Baz faktrler bireyin kendi iinde oluur (genetik yap, motivasyon, zek seviyesi veya kendine gven). Bu tr isel belirleyiciler organizma hakknda zel bilgiler verir. Ancak dier baz
faktrler ise dardan etki ederler. rnein bir ocuun dl
kazanabilmek iin retmenini mutlu etmeye almasn veya
motor srcsnn trafiin skkl nedeniyle kzgn olma
halini dnn. Bu davranlar byk lde d kaynaklardan etkilenir. Psikologlar davranlar aklarken neredeyse her
zaman her iki tr faktr de gz nnde bulundururlar. Psikologlarn neden baz insanlarn sigara imeye baladklarn aklamak istediklerini dnn. Aratrmaclar baz bireylerin risk
almay sevme olasln (isel faktrler) dnrken bir yandan
da bireylerin arkada basksna maruz kaldklarn dnebilirler (dsal faktrler). Ya da her iki tr faktrn de bu davrana
yol atna kanaat getirebilirler (birletirilmi aklama).

Blm 1 Psikoloji ve Yaam

Bazen psikologlarn amac birok davran ana bir


sebebe balamaktr. Profesrnzn iyi bir not alabilmeniz iin snf ii tartma ortamna katkda bulunmanzn
gerektiini sylediini hayal edin. Derse her zaman ok iyi
bir biimde hazrlanan oda arkadanz hibir zaman elini
kaldrp fikir belirtmiyor. Bu nedenle profesrnz oda arkadanzn alma motivasyonu olmadn veya zeki olmadn dnebilir. Ayn oda arkadanz partilere katlyor
ancak sadece tand insanlarla konuuyor diyelim. Ya da
kendisinden daha az bilgi sahibi olan biri karsnda fikrini
savunmuyor veya akam yemeklerinde pek sosyal davranmyor. Sizin bu konuda tehisiniz ne olurdu? Sizce oda arkadanzn bu tr davranlarnn altnda yatan sebep ne olabilir? Utangalk olabilir mi? Birok insann yaad gibi oda
arkadanz da utangalktan mzdarip olup ve istedii gibi
davranmyor olabilir (Zimbardo & Radl, 1999). Bu durumda
utangalk konseptini oda arkadanzn davrann aklamak iin kullanabiliriz.
Bu tr sebepsel aklamalar yapabilmek iin aratrmaclar genelde yaratc bir veri tanmlama sreci uygularlar. nl
dedektif Sherlock Holmes kant paralarn toplayarak akllca
baarl sonulara ulamtr. Tm aratrmaclar da bu ekilde
verilere dayandrdklar hayal glerini kullanarak neyin bilindiini ve neyin daha bilinmediini sentezlerler. yi yetitirilmi
bir psikolog nceki aratrmaclarn konu hakkndaki bilgilerini gz nnde bulundurarak kendi gzlemlerini ile verileri
birletirir. Bir ok psikolojik aratrma farkl davranlara net
aklamalar gelitirmeyi amalar.

Ne Olacan Tahmin Etmek Psikolojide tahminler, davranlarn olabilecek artlarda ve ilikilerde nasl olabilecekleri
hakkndaki bildirimlerdir. Genelde bir davrann sebebinin net
bir aklamas ileride gerekleecek dier bir davran hakknda
tahminler yapmay salar. Bu nedenle eer oda arkadanzn
utanga olduuna inanyorsak, kendimize gvenerek kalabalk
bir snf nnde konuma yaplmas istendiinde kendisinin

nsanlarun sigara ime sebebi nedir? Psikologlar


insanlarun bu davranua balamamalaru iin belli artlar
yaratabilirler mi?

BAHSE VARIM MD SOLA


GDERSEK O ADAM OK
MUTLU OLACAK.

etmeyi reddettiklerini ve bu tr d etkenlerin nasl yok edilebileceini reneceksiniz (Blm 16). Bunlar psikologlarn bilgilerini kullanarak insanlarn hayatlarn kontrol edip gelitirdiklerine birka rnek. Bu ekilde bakldnda psikologlar aslnda
olduka optimistik bir gruptur. Bizler herhangi istenmeyen bir
davran yolunun istenilen ekilde olmas iin uygun mdahalelerin uygulanabileceinizi dnrz. Psikoloji ve Yaamda
bu optimizme sahiptir.

DURUN VE GZDEN GERN





Psikolojik Tahmin

Psikolojinin tanumundaki drt para nedir?


Araturma yapmak isteyen psikologlar iin geerli olan
drt hedef nelerdir?
Hedeflerin anlatumu ile tahmini arasunda neden gl bir
ba vardur?

Daha fazla aluturma iin mypsychlab.comu ziyaret edin.


zleyin: nsanlarun Karmaukluu: Phil Zimbardo

rahatsz olacan ileri srebiliriz. Baz davranlar veya ilikiler


iin farkl aklamalar yapldnda genellikle bu aklamalarn
ne kadar ak ve detayl tahminler yapabildii lt ile yarglanrlar. Eer oda arkadanz snf nnde konumakta mutlu
oluyorsa, tehisinizi gzden geirmeniz gerekir.
Objektif bir ekilde yaplan gzlemler gibi bilimsel tahminler de denenilmesi ve yeterli kant yoksa reddedilebilmesi
iin ak bir ekilde belirtilmelidirler. rnein aratrmac, bir
yabancnn varlnn insan ve maymun yavrular iin belli bir
yaa kadar bir tedirginlik sebebi olduunu tahmin ediyor. Bu
tahminin daha salkl olabilmesi iin yabancnn tam olarak ne olduunu belirlememiz gerekir. Yabancnn kendisi
gibi kk olmas insan ve maymun yavrularnda daha az bir
tedirginlik mi yaratyor? Veya yabancnn trnn kendisiyle
ayn olmas? leride yaplacak tahminleri glendirebilmek iin
aratrmac evredeki sistematik farkllklar gzlemlemeli ve
yavrunun tepkisini bu farkllklara gre lmelidir.

Ne Olduunu Kontrol Etmek Birok psikolog iin kontrol ok nemli, hatta en nemli hedeftir. Kontrol, davran
ortaya karmak veya karmamaktr (balatmak, srekliliini
salamak, durdurmak, yapsn ve glln etkilemek, olu
skln belirlemek vs.) Davrann sebepsel aklamas, davran yaratan etkenleri kontrol edebilmekten geer.
Davran kontrol edebilmek ok nemlidir nk bu
kontrol psikologlara, insanlarn hayat kalitelerini gelitirebilmeleri iin yardm etmelerini salar. Psikoloji ve Yaam
boyunca, psikologlarn insanlara kendi hayatlarndaki problemli ynleri dzeltebilmeleri iin gelitirdikleri mdahale yntemlerini greceksiniz. rnein, Blm 15 zihinsel hastalklarn tedavilerini aklyor. Ayn zamanda insanlarn psikolojik
faktrleri nasl kontrol altnda tutup sigara imek gibi salksz
davranlardan uzak durabileceklerini retir (bkz. Blm 12).
Ne tr ebeveyn davranlarnn ocuk ile anne-baba arasndaki ilikilerin glendirilebileceini greceksiniz (Blm 10).
Yabanclarn acil durumlarda hangi faktrler yznden yardm

Modern
Psikolojinin Evrimi
Gnmzde psikolojiyi tanmlamak ve psikolojik aratrmann
sebeplerini belirtmek olduka kolay. Ancak psikoloji almaya
balarken modern psikolojinin ortaya kmasndaki etkenleri
anlamann da nemini farkedeceksiniz. Bu tarihi inceleminin
temelinde basit bir prensip yatmaktadr: Dnceler nemlidir.
Psikoloji tarihinin ou, uygun zneyi bulup zihin ve davranlar iin metodolojileri uygulamak hakkndaki alevli tartmalarla gereklemitir.
Bu konudaki tarihi incelemelerimiz iki tr analiz seviyesine ayrlmaktadr. lk ksmda modern psikolojinin temellerinin atld periyodu inceleyeceiz. Bu odak noktas sizlerin
psikolojideki fikir savalarn anlamanz salayacaktr. kinci
ksmda ise, gnmzde ortaya kan psikolojideki yedi bak
asn anlatacaz. Her iki odak seviyesinde de enetellektel
hrs ile teorilerin bir araya gelip evrimletiini hayal etmenizi
istiyoruz.

PSKOLOJNN TARH TEMELLER


Deneysel psikologlardan Hermann Ebbinghaus (18581909),
1908de yle belirtti. Psikolojinin gemii uzun, tarihi ksadr (Ebbinghaus, 1908/1973). Akademisyenler uzun zaman
boyunca insan doas (insanlar gerekleri nasl alglar, farkndalk doas, deliliin kayna vs.) hakknda nemli sorular sormulardr. Ancak hibiri bunlara cevap verebilmek iin
uygun aralara ulaamamlardr. Milattan nce 4. ve 5. yzyllarda klasik Yunan filozoflar olan Plato (M 427347) ve
Aristotle (M 384322)nin sunduu sorulara bakalm: Zihin
nasl alr? zgr iradenin doas nedir? Birey vatandalar
ile grup veya devlet arasndaki iliki nedir? Psikoloji trlerinin

Modern Psikolojinin Evrimi

Yaamnzda Eletirel Dnme


ARKADALIKLAR NEDEN SONA ERER?
Psikoloji ve Yaamun hedeflerinden
biri etrafunuz ve dnya hakkunda eletirel dnmenizi salamaktur: Sizlerin neye inanmanuz ve nasul davranmanuz gerektii hakkunda akulluca
kararlara varmanuzu (Appleby, 2006,
s. 61) salamaktur. imdi bu hedef ile
dersimizi gren rencilerin en ok
merak ettii bir soruyu inceleyelim:
Arkadaluklar neden sona erer?
Sizin iin ok deerli olan ve biten
bir arkadaluunuzu dnn. Neden
sonunun byle olduunu anlayabilmi miydiniz? Psikoloji, hayatunuzda
neler olduunu anlamanuz iin teorik
anlizler salar. Araturmacular arkadaluklarun bitimi hakkunda araturmalar yapmulardur (Sheets & Lugar,
2005). nsanlarun bu konu hakkundaki
geri dnleri romantik rekabetler
(Erkek arkadaumla beraber oldu)
ve gvenin sarsulmasu (Tm surlarumu
herkese anlattu) eklinde olmutur.
Eer bu konudaki farklu kategorileri
anlayabilirseniz, kendi arkadaluklarunuzdaki herhangi bir sorunu veya
gerginlii analiz etme ansunuz olur.
Amerikanun orta batusundaki 400
renciye sorulduunda, arkadaluklarundaki sorunlar hakkunda verilen
en genel cevap romantik rekabet ve
saygusuz davranu olmutur. imdi
bu bilgiyi kendi arkadaluklarunuzu

dnmede daha eletirel bir ekilde


kullanabilir misiniz? Bu araturma
psikolojinin, kendi hayatunuzu nasul gzlemlediiniz ve kendinizdeki farkluluklaru grebilmeniz konusunda nasul yardumcu olabileceini gstermektedir.
Ancak burada eletirel dnme
konusunda gz nnde bulundurmanuz gereken farklu bir yn var: Kendinize rendiiniz bu bilgiyi ne kadar
genel bir biimde kullanabileceinizi
sormalusunuz. rnein, arkadaluklarun
sona erme sebeplerinin Amerikanun
orta batusunda nasul olduu bilgisini
size sunduk. Bu blmde, zaten
sosyokltrel baku ausunun gnmz
araturmacularu iin kltrle badaturulan nemli bir faktr olduunu belirtmitik. Bu nedenle, kltrler arasu
genel geer bir kanuya varabilmek iin
araturmacular Rusyadaki rencilere
danuarak aynu konuda daha fazla
veri aldular. Rusyadaki renciler
ise arkadaluklarun biti sebebi olarak
gven duygusunun zedelenmesi
olarak gsterdiler. Sizce neden byle
olabilir? Araturmaculara gre Ruslar
gven konusunu daha ok nemsiyorlar nk Rusyanun kollektif
tarihi sayesinde onlar iin birine duyulan gvenin sarsulmasu kiinin hayat
gvenliini etkileyecek kadar nemli
(Sheets & Lugar, 2005, s. 391).

Hintli Yogic geleneklerinden ortaya kmasna ramen, bat


psikolojisinin z bu filozoflardan gelmektedir. Plato ve Aristotle farkl dnceler ile gnmz fikirlerine byk etki etmilerdir. nsanlarn dnya hakkndaki fikirlere nasl ulatklarn
dnn. Empirik bak asna gre insanlar hayata bo bir
tabloya benzer zihinler ile balyorlar. Bu bo tablolar dnyay
deneyimledike bilgi alyor. John Locke (16321704), bu bak
asn 17. yzylda Aristotle dayanakl olarak ortaya koymutur. Doutanc bak asna gre insanlar hayatlarna dnyay
deneyimlemelerini belli bir lye kadar kstlayan zihinleri ile
gelirler. Immanuel Kant (17241804) bu bak asn 18. yzylda gelitirmi ve kaynan Platoya dayandrmtr (leriki

Blm 1 Psikoloji ve Yaam

Burada Rus ve Amerikan rencilerin kltrel farkluluu sebebiyle


ortaya ukan sonularun nemi bulunmakta. ncelikle, bu sonu bizlere
eletirel dnmenin genel geerlik
zellii ile test edilmesi gerektiini
gsteriyor.
Blm 2de bilimsel teknie odaklanacauz. Bu tartuma sizlere araturmacularun standardlarunun Psikoloji ve
Yaam kitabunda belirtilmeden nce
ne kadar nemli olduunu gsterecektir. Ayruca, kitap boyunca, kltrn
insan varluu iin nemini hep aklumuzda tutacauz. kinci sonu ise Rus
ve Amerikan rencileri arasundaki
bu farkun sizin evrenizdeki insanlara
karu nasul davranacaunuzu gstermesidir. Gnmzde ou insan kltrel
eitliliin bulunduu ortamlarda yauyor. Psikoloji eitiminiz de bu nedenle
kltrn nemli olduu noktalar ile
nemli olmaduu noktalaru belirleyerek
devam etmelidir. Unutmayun ki psikolojinin amacu sizleri gnlk deneyimlerinizde sizleri daha akulluca kararlar
vermeye sevk etmektir.
Bu alumanun Orta batu
Amerikasunda gereklemesi
nemli midir?
Amerikan tarihinin hangi geleri
Amerikan vatandalarunun psikolojilerini etkilemi olabilir?

blmlerde bu teorik tartmay doa/beslenme kart olarak


aklayacaz). 19. yzyln sonlarna doru psikoloji, aratrmaclarn laboratuvar tekniklerini fizyoloji ve fizik gibi dier
bilim dallaryla birletirerek bu tr temel felsefe sorularnn
cevaplanmasna odaklanm bir bilim dal olmutur.
Modern psikolojinin evriminde nemli bir figr 1879
Leipzig Almanyada ilk resmi deneysel psikolojiye adanm
laboratuvarn kuran Wilhelm Wundt, fiziyolojist olarak eitilmi olsa da aratrma kariyeri sorularnn bedenden zihne
gemesiyle yn deitirmitir. Kendisi, duyum, alg ve zihinsel
srecin hzn anlamaya odaklanmtr. Wundt, psikoloji laboratuvarn kurmasndan itibaren birok aratrmay sonulan-

drmay baarm ve Principles of Physiological Psychology


(Kendler, 1987) adl kitabnn birden fazla basksn yaynlamtr. Wundt, Liepzigdeki psikoloji laboratuvarnn kurulmasndan itibaren psikoloji dalndaki ilk yksek lisans rencilerini yetitirmitir. Bu renciler sonradan dnyadaki nemli
psikoloji laboratuvarlarnn kurucular olmulardr.
Psikolojinin ayr bir bilim dal olmaya balamasndan
itibaren, 1883de ilk olarak Johns Hopkins niversitesi ile,
Kuzey Amerikadaki niversitelerde psikoloji laboratuvarlar
kurulmaya balamtr. Bu psikoloji laboratuvarlar genellikle Wundtun etkisi ile kurulmulardr. rnein, Edward
Titchener, Wundt ile almasndan sonra 1892de Cornell
niversitesinde bir laboratuvar amtr. Ancak, ayn zamanlarda Harvard niversitesinde ila, edebiyat ve din konularna
ilgi duyan gen bir felsefe profesr olduka farkl bir Amerikan bak as ile konuya yaklamtr. Bu gen, nl yazar
Henry Jamesin erkek kardei William Jamesdir. Kendisi The
Principles of Psychology (1890/1950) adnda iki ciltlik bir eser
ortaya koymutur ve bu eser birok uzman tarafndan psikolojinin en nemli eseri olarak grlmektedir. Ksa bir zaman
sonra, 1892 ylnda, G. Stanley Hall, American Psychological
Association kurmu ve 1900 ylnda da Kuzey Amerikada
toplam 40 psikoloji labrotuvar faaliyet gstermeye balamtr
(Hilgard, 1986).
Psikolojinin ortaya kmasyla beraber, znenin nemi ve
bu yeni bilim dalnn yntemleri hakknda tartmalar domutur. Bu tartmalarn bazlar hl psikoloji ana daln ilgilendirmekte ve devam etmektedir. Biz burada zellikle yapsalclk ve
ilevcilik zerinde duracaz.

Yapsalclk: Zihnin erii Deneyimlerle bir labrotuvar


bilimi haline gelen psikoloji, bilgi retme konusunda nemli bir
bilim dal haline geldi. Wundtun laboratuvarndaki deney katlmclar basit cevaplar vererek (evet, hayr, dmeye basma vs.)
belirli artlar altnda tepkiler gsterdiler. Verilerin sistematik ve
objektif prosedrlerle toplanmas sayesinde farkl gzlemciler

ayn cevaplar verdiler. Bilimsel tekniin oda (Blm 2) olan


kesin lm ve verilerin istatistik analizi Wundtun psikolojik
geleneini belirleyen en nemli faktr oldu.
Tictchner, Wundtun psikolojisini Amerikaya getirdiinde
bu tr bilimsel teknikleri farkndal anlamak iin kullanmay
savundu. Onun zihinsel yaamn ieriinin gelerini incelemedeki metodu iebak oldu. ebak belirgin duyusal deneyimler hakknda kiinin kendi duygu ve dncelerini sistematik
olarak deerlendirmesidir. Titchener, dnmenin nedeni
ve nasl yerine zihnin ieriinin ne olduuna odakland.
Onun bu yaklam yapsalclk, akl ve davran yapsnn incelenmesi; insann btn zihinsel tecrbelerinin basit unsurlar
veya olaylarn birleimi olarak anlalabilecei gr, olarak
bilindi.
Yapsalclk, tm insan zihin deneyiminin temel birimlerinin kombinasyonu ile anlalabileceini savunur. Bu yaklamn amac insan zihninin yapsn, onun duyu gibi zelliklerini analiz ederek anlamaktr. Birok psikolog yapsalcla
ekilde kar kmtr: (1) ndirgemeci: nsan deneyimlerinin
birounu basit duyulara indirgemesi nedeniyle. (2) gesel:
Davranlarn geneline ve karmak yapsna bakmak yerine,
teker teker incelemesi sebebiyle. (3) Aklc: nsanlarn farkndalklar hakknda szel raporlarn dikkate alp, insanlarn,
ocuklarn, hayvanlarn ve zihinsel hastalarn iebaklarn
yoksayd iin.
Yapsalcla alternatif olarak Alman psikolog Max Wertheimer basit paralarn toplamlar yerine, zihnin farkl gestaltlerine, organize olmu btnlklerine odaklanp zihnin bu
tr deneyimleri nasl yaadn incelemitir. rnein, sizin bir
tablo yapma deneyiminiz, teker teker renklendirme deneyimlerinin toplamndan daha byk bir kmedir. Blm 4de greceimiz gibi, Gestalt psikolojisinin alg idolojisine byk etkisi
olmutur.
Yapsalcla ikinci ana kart gr ise ilevciliktir.

levcilik: Amal Zihinler William James, Titchenere


farkndaln psikoloji iin olan nemi konusunda katlmtr.
Ancak, Jamese gre farkndalk konusu gelere, ierie veya
yaplara indirgenmemektedir. Onun yerine, farkndalk, zihnin
sahip olduu, evre ile iletiim halinde olan, devaml bir sretir. nsan farkndal kiinin evreye uyumuyla alakaldr. Bu
nedenle zihin srecinin gereklemesi ve yaps nemlidir, zihnin ierii deil.
levcilik, organizmalarn evreye uyumunu ve etkili bir
biimde yaamlarna devam edebilmelerini salayan renilmi
alkanlklarna byk nem vermitir. levciler iin aratrma

iebak: Bireylerin sistematik olarak kendi duygu ve dncelerini


deerlendirmesi.

Wilhelm Wundt, 1879 yulunda ilk resmi deneysel psikoloji


zerine olan laboratuvaru kurmutur. Kendi psikoloji laboratuvarunu kuracaunuzu hayal edin. Sizinki hayatun hangi alanu
hakkunda olurdu?

yapsalclk: Akl ve davran yapsnn incelenmesi; insann btn


zihinsel tecrbelerinin basit unsurlar veya olaylarn birleimi olarak
anlalabilecei gr.
gestalt psikolojisi: Psikolojik fenomenin ilkel algsal elemanlara blndnde deil, yalnzca organize, yapsal btnler halinde grldnde
anlalabileceini, savunan psikoloji ekol.
ilevcilik: Zihin ve beynin organizmann evresiyle etkileimindeki ilevlerini inceleyen yaklam.

Modern Psikolojinin Evrimi

yaparken cevaplandrlmas gereken anahtar soru Herhangi


bir davransal hareketin sebebi veya fonksiyonu nedir? levcilik okulunun kurucusu John Deweydir. Deweyin zihin
srelerinin gnlk hayattaki kullanm hakkndaki almalar, eitimde byk ilerlemeler salamtr. Deweyin teorileri,
kendi labrotuvar okulunda ve yaygn olarak Amerika Birleik
Devletlerinde ilerici bir eitim sisteminin ortaya kmasna
yardmc olmutur: Ezbere dayal renme ekli, yaparak
renmek iin yklmtr. Bu sayede entellektel merak tevik
edilmi, anlama yetenei artmtr (Kendler, 1987, s. 124).
James, dikkatli bir gzlemle srecinin nemine inanm
olsa da, Wundtun laboratuvar tekniklerine olduka az nem
gstermitir. Jamesin psikolojisinde duygu, bireysellik, istek,
deerler, hatta dini ve mistik deneyimlere yer vardr. Kendisinin scakkanl psikolojisi her bireydeki farkll kabul etmi
ve bireylerin formllere indirgenemeyeceini savunmutur.
Jamese gre psikolojinin amac deneysellik yerine aklama
odakldr (Arkin, 1990).

Bu Yaklamlarn Miraslar Farkllklarna ramen ilevcilik ve yapsalclk, psikolojinin geliebilmesi iin entellektel
bir bilgi birikimi yaratt. Gnmzde psikologlar davrann
hem yapsn hemde foksiyonunu incelemektedirler. Arkadanz Superbowl izlemek iin evinize davet ettiinizi dnn.
Bunu yapabilmek iin kullandnz szckler doru amaca
hizmet etmelidirler (Superbowl, benimle, bugn). Ancak ayn
zamanda doru yapda olmallar. Sen istiyorsan benle Superbowl izlemek mi? demezsiniz deil mi? Konuma yapmnn
nasl altn anlamak iin aratrmaclar, konumaclarn
anlamlar (fonksiyonlar) nasl dilbilgisi kurallarna uygun
yaplara oturttuklarn inceliyorlar (Bock, 1990). (Buna benzer dil retimi srelerini Blm 8de inceleyeceiz). Psikoloji
ve Yaam kitab boyunca, gncel ve eski aratrmalar yap ve
ilev olarak inceleyeceiz. Psikologlar olduka eitli metodolo-

Amerika Birleik Devletlerindeki sunuf uygulamalaru ilevci John Deweyin abalaru sayesinde deiti. renci
olarak, sizin entellektel merakunuzu hangi tr sunuflar
destekledi?

Blm 1 Psikoloji ve Yaam

jilerin insanlar toplu ve bireysel olarak etkileyen tm etkenleri


incelemektedirler.

NC ARATIRMACILAR OLARAK
KADINLAR
Tarihinin balarnda psikolojinin erkekler tarafndan aratrlp uyguland byk ihtimalle sizi artmaz. Saylar o
zamanlar az olsa da, kadnlar psikoloji bilim dalna byk
katkda bulunmulardr (Russo & Denmark, 1987; Scarborough & Forumoto, 1987). imdi farkl psikolojik aratrmalara
odaklanm drt nc kadn inceleyelim.
Mary Whiton Calkins (18631930), William James ile
Harvard niversitesinde almtr. Ancak kadn olduu
iin sadece ziyareti yksek lisans rencisi nvan altnda
almalara katlabilmitir. Doktorasn bitirebilmek iin
gereken tm dersleri harika notlarla tamamlam olsa da
Harvard ynetimi bir kadna doktora nvan vermeyi reddetmitir. Bu tr bir baskya ramen Calkins Amerika Birleik Devletlerindeki ilk psikoloji laboratuvarlarndan birini
kurmu ve hafza konusunda nemli teknikler kefetmitir.
1905 ylnda, American Psychological Associationn ilk
kadn bakan olmutur.
Margaret Floy Washburn (18711939), 1894 ylnda
Cornell niversitesinden mezun olarak psikoloji dalnda
doktora yapan ilk kadn nvann almtr. Sonrasnda 1908
ylnda baslan The Animal Mind adl kitabn tamamlamtr. Bu kitap, hayvan trlerinde alg, renme ve hafza
hakknda nemli bilgiler iermektedir. Washburn, 1921
ylnda American Psychological Associationn ikinci kadn
bakan olmutur.
Helen Thompson Wooley (18741947), cinsiyetler aras
ilk aratrmalar yapan aratrmaclardandr (Maracek ve
ark., 2003; Milar, 2000). Doktorasn 1900 ylnda University
of Chicagoda, 25 erkek ile 25 kadnn zekalarn ve duygusal
tepkilerini karlatrarak tamamlamtr. Kendisi, aratrmann sonunda cinsiyetler aras farkllklarn doal yeteneklerden deil, kadn ve erkeklerin sosyal deneyimlerinin farkllklarndan kaynaklandn farketmitir. Ayrca Wooley, alak
nyarg, ayrmcl mantkl hale getirmeye alan mantk
(Wooley, 1910, s. 340) konseptlerini barndran, kadn erkek
arasndaki aratrma konusundaki frsat eitsizlii konusunda
bir kritik ortaya koymutur.
Leta Stetter Hollingworth (18861939), Wooleyden
esinlenerek aratrmalarna cinsiyet farkllklarn odak olarak semitir (Maracek ve ark., 2003). Hollingworth zellikle
kadnlarn erkeklere oranla yaratclk ve zek konusunda
daha alt seviyede olduu dncesine iddetle kar kmtr. Hollingworth ayn zamanda zihinsel zrl ve stn
zekl ocuklar incelemitir ve New York ehrindeki stn
zekl ocuklar iin zel bir mfredat hazrlamtr.
Kadnlarn nc olduu gnlerden itibaren, psikoloji
alan daha da eitli bir hale geldi. Hatta son yllarda psikoloji alannda doktora yapan kadnlarn says erkeklerden daha
fazla oldu (Hoffer ve ark., 2007). Psikoloji ve Yaam kitab
boyunca farkl aratrmaclarn almalarn detaylandrmaya
devam edeceiz. Psikoloji bilimsel ve insani zenginlie katkda

Psikodinamik Bak As Davrann gemi deneyimler


ve drtsel gler erevesinde akland, eylemlerin kaltsal
igdlerden, biyolojik itkilerden ve bireysel ihtiyalarla sosyal
gereklilikler arasndaki atmalar zme giriimlerinden kaynaklandn dnld bir psikolojik modeldir. Bu modele
gre organizma, ihtiyalar karlandnda ve doyuma ulatnda reaksiyonlarn azaltr. Asl ama, bahsedilen atmay
azaltmaktr.
Motivasyonun psikodinamik prensipleri, 19. yzyln sonlar 20. yzyln balarnda Viyanal Sigmund Freud (1856
1939) tarafndan gelitirilmitir. Freudun fikirleri psikolojik
sorunlar olan hastalar sayesinde ortaya km ancak sonrasnda kendisi bu fikirlerin hem normal hem de anormal davranlara uyarlanabileceini belirtmitir. Freudun psikodinamik
teorisi, kiinin i ve d kaynaklar tarafndan itilen ve ekilen
bir organizma olarak grr. Freudun modeli, insan her zaman
mantkl bir yap olarak grmeyen ve bilincin farknda olmad aksiyonlar ortaya karabilen bir canl olarak gren ilk
modeldir.
Freuddan beri birok psikolog psikodinamik modeli
farkl ynlerde uygulamtr. Freudun kendisi ocukluun ilk
dnemlerini, kiiliin olutuu bir dnem olarak tanmlamtr.

1984de Margaret Washburn psikoloji dalunda doktora


nvanu alan ilk kadun oldu. 1908 yulunda ise nl The
Animal Mind adlu kitabunu yayunladu. Sizce bir nc kadun
araturmacu olarak ne trl zorluklarla karulamu olabilir?

bulunduka daha ok insan (kadn, erkek ve toplumun tm


katmanlarnn yeleri) bu bilim dalnn zenginlii sayesinde
psikolojiye daha da ilgi duyuyor.

PSKOLOJ HAKKINDA BAKI AILARI


Arkadanz sizin Superbowl davetinizi kabul etti. Birinizin
lise hayatnzda futbol oynadn, dierinin ise bu konuda hi
deneyiminin olmadn dnn. Ya da birinizin doutan
bir takmn fanatii olduunuzu ve dierinin hi bir taraftarlk
duygusunun olmadn. Bu tr farkllklarn sonucunda ma
izlerkenki bak alarnzn ne kadar farkl olduunu ve oyunu
nasl farkl deerlendireceinizi greceksiniz.
Benzer ekilde psikologlarn da davran ve zihinsel srece
bak alar birbirinden farkldr. Bak alar psikologlarn
amalarn, hangi konuda aratrma yaptklarn ve kullandklar aratrma tekniklerini de etkileyerek farkllk yaratr. Bu
blmde psikologlarn kulland yedi farkl bak asn inceleyeceiz: Psikodinamik, davran, hmanistik, bilisel, biyolojik, evrimsel ve sosyo-kltrel. Bu blm okurken, her bak
asnn davrantaki sebep ve sonular nasl farkl tanmladna dikkat edin.
Uyar: Her bak as psikolojideki ana konulara farkl bir
ekilde yaklasa da, birok psikoloun dier bak alarndan
da yararlanp, neden birden fazla bak asn biraraya getirdiini anlamanz gerekir. Her bak as genel insan deneyiminin
anlalmasn zenginletiren geler olmulardr.

Sigmund Freud, 1913 yulunda kuzu Anna ile Alplerde.


Freud davranu sebeplerinin bilinli farkundaluun duunda
olabileceini savundu. Bu baku ausu sizin hayatanuzdaki
tercihleriniz iin ne ifade ediyor?

psikodinamik bak as: Davrann gemi deneyimler ve drtsel gler erevesinde akland, eylemlerin kaltsal igdlerden, biyolojik
itkilerden ve bireysel ihtiyalarla sosyal gereklilikler arasndaki atmalar zme giriimlerinden kaynaklandn dnld bir psikolojik
model.

Modern Psikolojinin Evrimi

Freudun kuramndan etkilenen teoristler, psikodinamik


teoriye bireyin mr boyunca deneyimledii sosyal etki ve
iletiimleri de dahil ettiler. Psikodinamik dnceler, psikolojinin birok alannda nemli etkiler yaratt. ocuk geliimi, rya grmek, unutmak, farkndalk d motivasyon,
kiilik ve psikoanalitik terapi hakknda okuduka, Freudun
katklarnn farkl alanlardaki etkisini greceksiniz.

Davran Bak As Davran bak asn benimseyenler belirli bir evresel etkinin baz tr davranlarn
nasl kontrol ettiini anlamaya altlar. ncelikle davransalclar gemiteki evresel faktrleri (davran tetikleyen,
organizmann tepki vermesini veya tepkisini geriye ekmesini salayan) analiz ettiler. Sonrasnda, hareketi anlama,
tahmin etme ve kontrol etmeyi anlayabilmek iin almalarnn odak noktas olan davran tepkiyi incelediler. Sonu
olarak da, tepkinin gzlemlenebilir sonularn izlediler.
rnein, bir davran, bir motor srcsnn trafik cezalarnn (hz yapmann sonucu) deiimi karsndaki tepkisiyle (davransal tepki) olduka ilgilidir.
Davran bak as John Watson (18781958) tarafndan ortaya konmutur. Kendisi, psikolojik aratrmann
trler arasnda gzlemlenebilir davranlar yaratacak ekilde
olmas gerektiini savunur. B. F. Skinner (19041990),
davran bak asnn etkisini, davranlarn sonularn
analiz ederek geniletmitir. Her iki aratrmac da stnde
allan konularn kesin aklamalarnn yaplmas ve kant
standardlarnn oluuturulmasnda hemfikirlerdir. Watson ve Skinner, hayvanlar iin geerli olan basit sonularn
insanlar iin de geerli olduunu savunmaktadrlar.
Davran bak as psikolojiye nemli ve uygulanabilir bir miras brakmtr. Deneyselliin nemi ve dikkatlice
tanmlanm deikenlere verdii nem, psikolojinin birok
alannda etkili olmutur. Davranlar ou aratrmay
hayvanlar ile yapm olsalar da temelleri insan problemlerine odakldr. Davran temeller ocuk yetitirme (ceza
yerine pozitif uygulamalar gibi), davran bozukluklarn
deitirebilmek in yeni terapi yntemleri ve topik modeller yaratabilmek iin belli kurallar ortaya koymutur.
Hmanistik Bak As Hmanistik psikoloji 1950lerde
psikodinamik ve davran modellere alternatif olarak ortaya
kmtr. Hmanistik bak asna gre insanlar ne igdsel gler nedeniyle ne de evresel nedenlerle davranlarn belirlerler. Hmanistik bak asna gre insanlar iyi
ve seim yeteneine sahip varlklardr. Hmanistik psikologlar davran hakknda alr ve onu paralarna, gelerine,

davran bak as: ncelikli olarak nesnel olarak kaydedilebilen gzlemlenebilir davran ve gzlemlenebilir davrann evresel uyarclar ile
ilikisi ile ilgilenen psikolojik bak asdr.
davranlk: Psikoloji almalarn llebilir ve gzlemlenebilir davranlarla snrlandran bilimsel bir yaklam.
hmanistik bak as: Bireyin olgusal dnyas ile mantkl seim
yapmasna ve maksimum potansiyel gelitirebilmesine olanak veren
doutan sahip olduu kapasitesine vurgu yapan bir psikoloji modelidir.

10

Blm 1 Psikoloji ve Yaam

John Watson davranusal baku ausunun nde gelen


isimlerindendir. Sizce neden insan ve hayvanlarun
davranu biimlerini araturmaya aynu biimde gerek
grmtr?

deikenlerine gre laboratuvar deneyleri iin ayrmazlar.


Bunun yerine insanlarn tarihlerine bakp davran ekillerini
incelerler.
Hmanistik bak asna gre insanlar iin en nemli
grev, pozitif gelimedir. rnein Carl Rogers (19021987),
bireylerin psikolojik gelimeye yatkn varlklar olduunu
savunur ve bu gelime etrafndaki insanlar tarafndan da desteklenir. Abraham Maslow (19081970) z-gerekletirme
konseptini ortaya koymu ve bireyin kendi potansiyelinin
tamamn kullanmaya odakl olduunu belirtmitir. Bunun
dnda Rogers, Maslow ve dier aratrmaclar insan psikolojisine btnselci bir yaklam gstermilerdir. Onlara
gre birini doru anlayabilmek iin bireyin zihni, vcudu,
davranlar, etrafndaki sosyal ve kltrel gler anlalmaldr. Hmanistik bak asnn psikolojinin yannda edebiyat, tarih ve sanata da byk etkileri olmutur. Hmanistler, kendi grlerinin psikolojiyi olumsuz glere odakl ve
insal hayvanla badatran grlerden daha yukar tadn savunurlar. Blm 15te greceimiz gibi hmanistik
bak as psikoterapiye olan yeni yaklamlarn geliiminde
nemli bir rol oynamaktadr.

hem sebepleri hem de sonular olarak deerlendirmilerdir.


rnein birini incittiinizde piman olmanz, dncenin bir
sonu olmasna rnektir. Pimanlk duyduktan sonra da zr
dilemek ise dncenin davran sebebi olmasna bir rnektir.
Bilisel bak as ile kii geree objektif gibi deil, subjektif
bir gereklik olarak deerlendirir ve kendi dnce ile hayal
dnyasna gre deerlendirir. Zihinsel srelere odakl olmas
nedeniyle birok aratrmac gnmzde bilisel bak asn
psikolojiye olan en yaygn yaklam olarak grrler.

Biyolojik Bak As Biyolojik bak as genlerin, beynin,

Carl Rogers hmanistik baku ausu iin birok temel fikir


ortaya koymutur. Sizce neden Rogers pozitiflik konusunun
stnde durmutur?

Bilisel Bak As Psikolojide bilisel evrim, davran


bak asnn limitlerini zorlayan bir baka as olarak ortaya
kmtr. Bilisel bak asnn odak noktas insan dncesi
ve bilmenin iindeki seler-dnme, hatrlama ve anlama.
Bilisel bak asna gre insanlar dndkleri iin davranr
ve insan olduklar iin dnrler.
Bilisel modele bakldnda davranlara gre, davran,
varolan evresel olaylardan ve gemi davranlarn sonularndan ksmi olarak etkilenir. nemli davran ekilleri tamamen
zgn dnce biimi ile ortaya kar, nceden kullanlan tahmin edilen ekilde deil. ocuklarn ana dillerini nasl rendiklerini dnn. Verbal Behavior (1957) adl kitabnda B.F.
Skinner, ocuklarn dillerini tipik renme sreci yolundan
geerek rendiklerini ortaya koyar. Noam Chomsky (1928)
ise Skinnern dncelerine gl bir biimde kar karak
bilisel bakasnn ortaya kmasn salamtr. Chomskyye
gre ocuklar gemi deneyimlerinden bamsz dile getirmeler
oluturabilirler. svireli aratrmac Jean Piaget (18961980),
ocuklarla olan aratrmalarnda bir dizi zihinsel aktiviteler
kullanarak bilisel geliim srecindeki deiimleri incelemitir.
Piaget, ocuklarn bu karmak byme srecini aklamak iin
ocuklarn i bilisel durumlarna dikkat ekmitir.
Bilisel psikologlar alg, hafza, dil kullanm, dnme,
problem zme ve karar verme gibi st zihin srelerini incelemilerdir. Bilisel psikologlar dnceleri, yaplan hareketlerin

sinir sisteminin ve endokrin sisteminin ileyii zerinde younlaan davran nedenlerini belirleme yaklamdr. Bir organizmann almas, fiziksel yaps ve biyokimyasal srelere baldr. Deneyim ve davranlar sinir hcreleri arasndaki kimyasal
ve elektriksel aktiviteler ile aklanrlar.
Biyolojik bak asn edinen aratrmaclar genellikle psikolojik ve sosyal konularn biyokimyasal srelerin bilinmesi
sayesinde anlalabileceini savunur. Onlara gre en karmak sreler, kk paralarn analizi ile anlalabilir. rnein,
biyolojik bak asn savunan aratrmaclar, sizin bu cmlenin kelimelerini teker teker okumanz, beyin hcrelerinizden
her birini arasndaki fiziksel srece benzetir. Bu bak asna
gre davran fiziksel yap ve kaltsal sre ile belirlenir. Deneyim, biyolojik yap ve sreleri ile davran deitirebilir. Aratrmaclar Siz okumay renirken beyninizde hangi tr deiiklikler oldu? diye sorabilirler. Psikobiyolojik aratrmaclarn
da ii, davran daha detayl bir analiz seviyesinde anlamaktr.
Biyolojik bak asn edinen birok aratrmac, ilgili bir
alma alan olan davransal sinir bilimine katkda bulunmutur. Sinir bilimi, beynin fonksiyonunu inceleyen bilimdaldr.
Davran sinir bilimi, duyu, renme ve duygu gibi davranlar ortaya karan beyin srelerini anlamay hedefler. Blm
3te bahsedeceimiz beynin hayal etme tekniklerindeki gelimeler bilisel sinir bilimi konusunda r almasna yardmc
olmutur. Bilisel sinir bilimi, takip etme, dnme, hatrlama,
umma, problem zme, hayal etme ve bilin gibi bilme sreleri ve insan dncesi zerinde younlaan psikoloji bak asdr.

Evrimsel Bak As Evrimsel bak as modern psikoloji


ile Charles Darwinin evrim teorisindeki doal seimi birletirerek doa bilimlerinin ana konular ile badatrmay hedefler.

bilisel bak as: Takip etme, dnme, hatrlama, umma, problem


zme, hayal etme ve bilin gibi bilme sreleri ve insane dncesi
zerinde younlaan psikoloji bak asdr.
biyolojik bak as: Genlerin, beynin, sinir sisteminin ve endokrin sisteminin ileyii zerinde younlaan davran nedenlerini belirleme
yaklamdr.
davransal sinir bilim: Davrann altnda yatan beyin srelerini
anlama giriimindeki multidisipliner bir alan.
bilisel sinir bilim: nsanlardaki yksek bilisek ilevin altnda yatan
beyin srelerini anlamaya ynelen multidisipliner alandr.
evrimsel bak as: Davransal ve zihinsel adaptasyon yeteneinin
nemini vurgulayan, zihinsel becerilerin milyonlarca yl ierisinde
belli adaptif amalara gre evrim geirdii tezine dayanan psikoloji
yaklam.

Modern Psikolojinin Evrimi

11

Charles Darwinin doal seim konsepti olduka kolay: evrelerine uyum salam olan organizmalar remeye daha yatkn ve bunda, daha zayf adapte olmu organizmalardan daha
baarllardr. Jenerasyonlar boyunca canl trleri, zel adaptasyonlar geirmilerdir. Psikolojide evrimsel yaklam, zihinsel
kabiliyetlerin de fizikseller gibi milyonlarca yl iinde gelitii
fikrini desteklemektedir.
Evrimsel psikolojiyi uygulayabilmek iin aratrmaclar
insan beyninin evrimletii evresel faktrlere odaklanrlar.
nsanlarn evrim tarihinin yzde 99u avc-toplayc eklinde
kk gruplar halinde yaayarak gemitir (10,000 yl nce
sona eren 2 milyon yllk bir zaman dilimi). Evrimsel psikoloji,
insanlarn adaptasyon problemlerini, zengin evrimsel biyoloji
teorilerini kullanarak belirlerler. rnein, avclardan ve parazitlerden kanmak, yemek toplanmas ve takas edilmesi, e
bulma ve salkl ocuklar yetitirme. nsanlarn kar karya
kald adaptasyon problemleri belirlendikten sonra, evrimsel
psikologlar bu tr konularn zm iin zihinsel mekanizmalarn ve psikolojik adaptasyonlarn nasl altn inceler.
Evrimsel psikoloji, dier bak alarndan farkl olarak
uzun evrimsel srecini ana merkeze oturtur. rnein, evrimsel psikologlar, kadn ve erkein cinsel rollerinin, modern sosyal basklarn deil de evrimin rn olduunu dnrler.
Evrimsel psikologlar evrim konusunun dna kp deneyler ile
konseptler ortaya koyamadklar iin, ileri srdkleri teoriler
iin kantlar bulma konusuna zellikle dikkat etmeliler.

Sosyo-Kltrel Bak As Sosyo-kltrel bak asn


kabul eden psikologlar kltrleri inceleyerek davrann sebebi
ile sonular arasndaki fark deerlendirirler. Bu sebeple bu
bak as, psikolojik aratrmalarn bat gzyle yapld ve
orta snf beyaz Amerikallara odakl olduu eletirisine nemli
bir cevap nitelii tar (Gergen ve ark., 1996). Ayn lke snrlar iinde bulunan farkl gruplarn karlatrlmas da bu bak
as altnda toplanr. rnein, aratrmaclar Amerikadaki
beyaz Amerikallar ile Afrikan Amerikal genlerin beslenme
bozukluklarn karlatrabilirler (bkz. Blm 11). Bu kltrel etkenler ayn zamanda Amerika ile Japonya gibi lkelerin
karlatrlmasna da yardmc olur (bkz. Blm 16). Kltrleraras psikologlar, aratrmaclarn gelitirdii teorilerin tm
insanlara m yoksa belirli topluluklara m uygun olduunu bu
sayede aratrrlar.
Sosyo-kltrel bak as psikolojik aratrmadaki hemen
hemen her konuya uygulanabilir: nsanlarn dnya hakkndaki
alglar kltr tarafndan etkilenir mi? nsanlarn konutuklar
diller dnyay deneyimlemelerinde farkllk yaratr m? Kltr
ocuun yetitirilmesinde nasl bir etkendir? Kltrel davranlar ileriki yalardaki deneyimi nasl etkiler? Kltr kiinin
kendi hakkndaki farkndaln nasl etkiler? Kltr bireyin
belli davranlar gstermesinde rol oynar m? Kiinin duygularn belirtme eklini biimlendirir mi? Psikolojik rahatszlk
yaayan insan saysn etkiler mi?
sosyo-kltrel bak as: Davranlarn sebepleri ve sonularnda kltrler aras farkllklara younlaan psikolojik bak as.

12

Blm 1 Psikoloji ve Yaam

Bronislaw Malinowski, kadunlarun Trobriand Adalarunda


yaaduklaru kltrn iindeki rolleri belgelemitir. Sizce
kltrler arasu araturmalarda evrensel psikolojik kuramlar
neden nemlidir?

Sosyo-kltrel bak as bu tr sorular sorarak dier bak


alarna baz ynlerden kar kar. rnein, aratrmaclar
Freudun psikodinamik teorilerinin birok ynnn, Freudun
Viyanas dndaki kltrlere uymadn belirtirler. Bu kayg,
antropolog Bronislaw Malinowski (1927) zamanndan beri
sregelir. Malinowski, Freudun baba odakl teorilerine, New
Guineadaki Trobriand ailelerindeki otorite sahibi anneleri
gstererek kar kmtr. Bu nedenle sosyo-kltrel bak as
psikodinamik bak asnn yapt evrensel yarglarn yanl
olduklarn ne srer. Sosyo-kltrel bak as, insan deneyiminin eitlilik ve zengin kltrn yoksayan genellemelere
devaml olarak kar kar.

Bak As Karlatrmas: Sinirlilik zerine Yedi


bak asnn her biri farkl varsaymlar zerine kuruludur.
Bu nedenle davran hakkndaki sorularn cevaplarna da farkl
bak alaryla ulamaya alrlar. Tablo 1.1 bu bak alarn
zetlemektedir. rnek olarak piskologlarn insanlarn sinirlilik hallerini nasl incelediklerini ele alalm. Tm bak alar,
insanlarn doasnda bulunan sinirlilik ve iddeti inceleme zerine olduunu gryoruz. Her bak as iin aratrmaclarn
yaptklar rneklere yer verelim:
Psikodinamik: Sinirlilii, adaletsizlik ve otorite gibi kavramlarn snrlamasna karlk doan tepki olarak analiz
eder. ocuun anne babasna duyduu dmanln yetikinlie aktarlm halidir.
Davran: Gemiteki sinirli tepkileri belirler. Ebeveynlerinden iddet grm ocuun, kendi ocuuna da iddete
ynelik davranlar gstereceini belirtirler.
Hmanistik: Bireyi kstlayan byme sreci yerine sinirli
bak alar, ortak deneyimler, kiisel deerler ve sosyal
artlara bakarlar.

Tablo 1.1

Psikolojideki Yedi Baku Ausunun Karulaturulmasu

Bak As

nceleme Oda

Ana Aratrma Konular

Psikodinamik

Bilinduu Etkenler
atumalar

Davranuun bilinduu isteklerin auk ifadesi olmasu

Davranusal

Belirli, Auk Tepkiler

Davranu, davranuun etkin olmasunun sebebi ve sonularu

Hmanistik

nsan Deneyimi ve Potansiyeli

Yaam Dizinleri
Deerler
Hedefler

Bilisel

Zihin Sreleri
Dil

Davranusal belirleyicilerle zihinsel srelerin anlaulmasu

Biyolojik

Brain and nervous system processes

Biochemical basis of behavior and mental processes

Evrimsel

Gelimi Psikolojik Adaptasyonlar

Evrimlemi adapte ilevleri ausundan zihinsel mekanizmalar

Sosyokltrel

Kltrlerarasu Tavur ve Davranu ekilleri

nsan deneyiminin evrensel ve kltrel ynleri

Bilisel: Bakalarna zarar verme odakl hayal ve niyetleri

gz nnde bulundurarak insanlarn iddetli davranlara ahit olduklarndaki dmanca dnce ve hayallerini incelerler. Ayrca pornografik iddet, tecavz, sava
ve silah kullanm dahil, iinde iddet barndran film ve
videolarn etkilerini gz nnde bulundururlar.
Biyolojik: Belirli beyin sistemlerinin sinirlilikteki roln,
beynin farkl ynlerini etkin hale getirip ortaya kan ykc
etkileri incelerler. Buna ek olarak seri katillerin beyinlerini
inceleyerek anormalliklere bakar, kadnlarn adet dnemlerindeki sinirlilikleri zerinde dururlar.
Evrimsel: Eski insanlarn uyum salamak iin ne tr artlarda sinirli davranlar ortaya koymu olduklarn aratrrlar. Bu artlarda kiinin agresif davranlar gstermesini
salayacak psikolojik mekanizmalar inceler.
Sosyo-kltrel: Farkl kltrlerdeki insanlarn sinirlilii
nasl tanmladklarn ve yorumladklarn ortaya koyar.
Kltrel etkenlerin farkl sinirli davranlar birbirine benzer hale getirdiini incelerler.
Sinirlilik hakkndaki bu rnekten farkl bak alarnn
psikolojik aratrmada belirli sonular ortaya kardn gryoruz. Gnmz psikolojisinde birok aratrma farkl bak
asndan yararlanr. Psikoloji ve Yaam kitab boyunca yeni
aratrmalarn nasl farkl bak asn iinde barndrdn
greceksiniz. Teknolojideki gelimeler, aratrmaclarn bak
alarn birletirmelerinde yardmcdr. rnein, Blm 3te
greceiniz gelimi bir beyin-dleme tekniinde kullanlan
biyolojik bak asnn kiilik farkllklar (Blm 13) ve iyiletirici sonular (Blm 15) gibi aratrma konularnda da nasl
yardmc olduuna ahit olacaksnz. Bunun yansra, internet gibi gelimeler, dnyadaki birok aratrmaclarn birbirlerine yardmc olmalarn salamtr. Ahlaki sebeplendirme
(Blm 10) konusundan insanlarn vcut resimleri (Blm
11) konusuna kadar birok konuda sosyo-kltrel bak as
kullanlmaktadr. Psikolojideki bak as eitlilii sayesinde
aratrmaclar, insan deneyimi hakknda yaratc bir ekilde
dnmektedirler.

DURUN VE GZDEN GERN








levselci ve yapusalcu yaklaumlarun ana konularu nelerdir?


Helen Thompson Wooley, cinsiyet ayrumu konusunda
hangi sonulara varmutur?
Psikodinamik ve davranusal baku aularu, insanlarun davranularunu belirleyen etkenleri nasul auklamulardur?
Bilisel nrobilimin amacu nedir?
Evrimsel baku ausu ile sosyokltrel baku ausu birbirlerini nasul tamamlamaktadurlar?

Daha fazla tekrar ve test iin mypsychlab.com adresini ziyaret edin:


Psikolojinin Zaman Cetveli
zleyin: Fare Bile Beyazdu: Robert Guthrie
Kefedin: Nasul Eletirel Dnr Olunur?

Psikologlar Ne Yapar?
u anda psikologlarn sorularn bu kadar geni bir psikoloji
alannda nasl belirlediklerini biliyorsunuz. Eer bu tr sorulara hazrlklysanz, psikologlarn farkl alanlarn incelemeye
de hazrsnz demektir. Sayfa 14te Tablo 1.2de, bu tr sorulara
yer verdik ve hangi soruyu hangi tr psikoloun cevaplandrabileceini belirttik.
Tabloyu incelerken psikolojide ne kadar fazla uzmanlk
alan olduunu greceksiniz. Buradaki baz isim balklar size
psikologlarn uzmanlk alanlarnn genel adlarn da verecektir. rnein, bilisel psikologlar hafza ve dil gibi belirli bilisel
sreleri incelerken, sosyal psikologlar insanlarn tavr ve davranlarn belirleyen sosyal etkenleri inceler. Baz balklar, psikologlarn uzmanlklarn srdrdkleri daha geni alanlarn

Psikologlar Ne Yapar?

13

TABLO 1.2

14

Psikolojik Sorgulamanun eitlilii

Soru

Hangi Psikolog Cevaplandrr?

Aratrma ve Uygulama Oda

nsanlar gnlk problemlerle daha iyi


nasul baa ukarlar?

Klinik psikolou
Danuman psikolog
Toplum psikolou
Psikiyatr

Psikolojik bozukluklarun ve gnlk tedavi


opsiyonlarunun belirlenmesi, tehis
konulmasu, kiisel dier sorunlarun
tedavi edilmesi

Beyin ilevlerinin kaybolmasu sonucunda


ukan etkilerle nasul baa ukabilirim?

Rehabilitasyon psikolou

Hastaluk veya sakatluu olanlarun ortaya ukarulmasu


ve danumanluk yapulmasu, durumdan etkilenen
bireylere, yardumculara, iverenlere ve toplum
yelerine baa ukma yntemlerinin gsterilmesi

Anular beyne nasul kaydoluyorlar?

Biyolojik psikolog
Psikofarmolog

Davranuun biyokimyasal sebeplerinin,


duygularun ve zihinsel srelerin incelenmesi

Kpein emirlere uymasu nasul salanur?

Deneysel psikolog
Davranu analizcisi

Laboratuvar deneylerinin genelde insan olmayan


deneklerle uygulanmasu, renme srelerinin
incelenmesi, duyu, algu, duygu motivasyon vs.

Bildiime emin olduum bilgileri neden her


zaman haturlayamuyorum?

Bilisel psikolog
Bilisel bilimadamlaru

Hafuza, algu, problem zme, karar verme


dil kullanumu gibi zihin srelerinin
incelenmesi

nsanlaru birbirinden farklu kulan nedir?

Kiilik psikolou
Davranu psikolou

Kiilikler ve davranular arasundaki farkun


anlaulmasu iin teoriler ve testler gelitirilmesi,
genlerin ve evrenin bu farklulua etkisi

Akran baskusu nasuldur?

Sosyal psikolog

nsanlarun sosyal gruplardaki ilevleri


ve bireylerin sosyal bilgiyi seerken, yorumlarken ve
haturlarkenki sreleri

Bebekler dnya hakkunda ne bilirler?

Geliim psikolou

nsanlarun fiziksel, bilisel, ve sosyal olarak fonksiyonel


deiimleri genler ve evrenin bu deiimlere olan etkisi

im neden beni bu kadar depresif yapuyor?

Endstriyel-organizasyonel
psikolog
nsan faktr psikolou

yerinde veya belirli bir ie odaklanurken


performansu ve morali etkileyen faktrler

retmenler yaramaz rencilerine nasul


davranmaludurlar?

Eitim psikolou
Okul psikolou

renme srecinin gelitirilmesi, okul


mfredatunun oluturulmasu, renme ve
ocuk bakum programlaru yaratulmasu

Neden her sunavdan nce hasta oluyorum?

Saluk psikolou

Farklu yaam tarzlarunun fiziksel saluu nasul etkilediini araturma,


stresle baa ukabilme ve saluksuz davranularla baaukabilme
yntemlerinin renilebilmesi iin programlar oluturma

Sanuk suu ilerken aklunu yitirmi miydi?

Adli psikolog

Psikoloji bilgisinin hukuk erevesinde


olan insan problemlerine uygulanmasu

nemli basketbol malaru surasunda neden


nefessiz kaluyorum?

Spor psikolou

Atletlerin performanslarunun llmesi ve motivasyonu


bilisel ve davranusal temellerle artturup kabiliyetlerini
maksimum kullandurabilmeyi salamak

nsanlarun bahsettii rakamlaru nasul


anlayabilirim?

Kantitatif Psikolog
Psikometristler

statistiksel metodlar gelitirip deerlendirmek, lm


aralaru yapulandurmak

Psikologlar insan davranularunu ne kadar


netlikte tahmin edebilirler?

Matematiksel psikolog

Davranu hakkunda kesin veriler ortaya koyacak


matematiksel ifadeler bulmak ve psikoloji teorilerle
karulaturulmasunu salayacak testler ortaya ukarmak

Blm 1 Psikoloji ve Yaam

Psikoloji/genel

letme/
devlet
6.3

Psikoloji/dier

Sosyal/kiilik
Klinik psikoloji
Psikolojik/
biyopsikoloji
%6 %6
%6
%3
% 34
Endstriyel ve
%3
%5
rgtsel
%6
nsan geliimi/
%4
aile almalar
% 12
%6
%6 %6
Deneysel
Danmanlk
%4
Eitimsel/
okul
Geliimsel/
Bilisel/
ocuk
psikodilbilimi

Bamsz

33.6

28.0
19.4
Akademik ortam

Hastane/
Klinik/
Dier hizmet sektrleri

EKL 1.3

Psikolojideki Alanlarun
Altbirimlere Daulumu
EKL 1.2

Psikologlarun aluma Yerleri

Bu yzdeler, Amerikan Psikoloji Topluluunun yaptuu bir


araturmaya gre, psikoloji doktoralaru olan kiilerin aluma
yerlerini gstermektedir. (En byk paydadan balayarak
saat ynne doru)

2006 yulunda, ortalama 3,300 kii psikolojinin birok dalunda


doktora sahibi oldu (Hofter ve ark., 2007). Birounun klinik
psikoloji olmasuna ramen renciler birok dier temel ve
uygulamalu araturma konusunda da detaylu eitim grdler.
(En byk paydadan balayarak saat ynne doru)

ismidir. rnein, endstiyel-kurumsal psikologlarn almalar


kiinin alma ortamna uyumu odaklyken, okul psikologlarnn oda rencilerin eitim ortamlarna uyum salayabilmesidir.
Her bir psikoloji alan tr, aratrma-yeni bilgiler aramave uygulama-bu bilgileri gerek hayatta kullanma tamakonusunda denge salar. Bu iki tr aktivitenin arasndaki
iliki olduka gereklidir. rnein, biz genelde klinik psikologlarn psikolojik bilgileri daha ok gerek hayatlarda uygulayan
insanlar olduunu dnrz. Ancak, Blm 14 ve 15de greceimiz gibi, klinik psikologlarn nemli aratrma ilevleri de
vardr. Gnmz aratrmalar, psikolojik bozukluklar ile teda-

Okul/
dier eitim yerleri
4.2
Dier veya
aklanmam
8.5

vileri anlamamzda gn getike daha da yardmc olmaktadr.


ekil 1.2, psikolojinin altbirimlerinde alan doktora sahibi
kiiler hakknda detayl bilgi vermektedir.
Tablo 1.2ye bakalm. Bu tr sorular, psikolojinin ne kadar
altbal olduunu sizlere gsterebilmek iin sorduk. Sizlerin
konu hakkndaki sorularnz cevaplayabildik mi? Eer zamannz varsa kendi sorularnzn listesini karn. Aralarnda Psikoloji ve Yaamn cevaplad her sorunun stn izin. Eer
dersin sonunda hl cevaplanmam sorular varsa, ltfen bize
gnderin!
Dnyada ne kadar psikolog olduunu dndnz m?
Anketlere gre say 500,000in zerinde. ekil 1.3 size bu psikologlarn alma ortamlar hakknda bilgi vermektedir. Psikolog saysnn modern Bat toplumlarnda daha fazla olmasna ramen, psikolojie olan ilgi birok lkede artmaya devam
etmektedir. Uluslararas Psikoloji Birlii, 70 lkedeki ye organizasyonlar biraraya getirmektedir (Ritchie, 2007). Amerikan
Psikoloji Birlii dnya apnda 148,000 yesi olan bir kurumdur. kinci bir uluslararas birlik ise, 20,000 yesi ile Psikoloji
Bilimi Birliidir. Bu birlik, psikolojinin klinik veya tedaviden
ok bilimsel ynlerine odakldr.

DURUN VE GZDEN GERN


Geliimsel psikologlar kukla veya dier oyuncaklaru kullanarak ocuklarun davranularu, dnceleri ve hissettiklerini
inceleyebilirler. Sizce ocuun dncelerini bir kuklaya
anlatmasu bir yetikine anlatmasundan daha kolaydur?




Araturma ile uygulama arasundaki iliki nasuldur?


Psikologlar daha ok hangi iki ortamda alumaktadurlar?

Daha fazla tekrar ve test iin MyPsychLab.comu ziyaret


edin.
Kefedin: te Psikologlar

Psikologlar Ne Yapar?

15

Yaamnzda Psikoloji
PSKOLOGLAR YASAL SSTEME NASIL KATKIDA BULUNURLAR?
Psikoloji ve Yaamun vermek
istedii nemli derslerden biri,
deneysel araturmanun psikologlara
geni bir uzmanluk alanu seenekleri
yaratmasudur. Bu kitap biterken, gnlk hayattaki konularun bazu araturmalarla nasul auklanduunu
birok kez grm olacauz. Bu aulu
blmnde, psikolojideki uzmanluun
halk iin yararunu gsteren bir rnek
ortaya koymak istiyoruz. Birok yasal
kararda nemli rol oynayan adli psikologlara bakalum.
Adli psikologlar, sivil ve sulular
hakkunda yasal sistemler iin
lmler yapmakla grevlidirler
(Packer, 2008). Sivil tarafta, adli
psikologlar boanma davalarunda
ocuun velayetinin kime verilmesi
gerektii gibi konularda kararlar
verirler. Aynu zamanda belirli bir
aluma ortamunda aluanlarun
psikolojik zarar grp grmediklerini
belirlerler. Sulu kusmunda ise, adli
psikologlar, insanlarun yapmu olduklaru davranularu izleyerek kiiyi incelerler. Yasal sitem adli psikologlardan
kiinin kendisine veya bakalaruna
karu bir tehlike arz edip etmediini
belirlemelerini ister. Bu son

kusma biraz daha dikkatli bakalum


isterseniz.
Her gn haberlerde byk ve
iddetli bir su ileyen kii grmemek imkansuz. Kiinin hapse girdiini
varsayun ve hapiste zaman geirdikten sonra kiinin artlu tahliye zamanu
geldi. imdi belirlenmesi gereken
ey bu tahliye verildikten sonra ne
olacau. Kiinin aynu tr bir davranua
hl eilimi var mu?
Son yullarda psikologlar bu
soruya araturma bazlu cevaplar
verdiler (Fabian, 2006). Bu tr bir
araturma genelde insanlaru iddete
eilimli yapan teorik analizlerle balar. Araturmacular statik ve dinamik
(Douglas and Skeem, 2005)
arasunda kesin farkluluklar ortaya
koyar. Statik faktrler zaman
boyunca kiideki devamlu faktrlerdir
(cinsiyet, hkm giydii ya vs).
Dinamik deikenler ise zamanla
deiebilecek olanlardur (duygusal
kontrol ve madde baumluluu gibi).
Dinamik faktrler kiinin oluturabilecei riskin deikenliini gsterir.
Kiinin gemite birey yapmasu, ileride de aynusunu yapacau anlamuna
gelmez. Aynu zamanda kiinin kendi

Bu Kitab Nasl
Kullanmalsnz?
Bizimle modern psikolojinin birok alannda entellektel bir
geziye balamak zeresiniz. Balamadan nce, sizlerle bu macerada iinize yarayabilecek detaylar paylamak istiyoruz. Gezi
kelimesi, Psikoloji ve Yaam kitabnda mecazi olarak kullanlm bir kelimedir, retmeniniz tur rehberi, kitabnz tur kitab,
bizler de yazarlar olarak sizlerin tur rehberleriniziz. Bu gezinin
amac, evrenin en inanlmaz fenomenlerinden olan beyin, insan
zihni ve davran konularn renmek. Psikoloji, dnce,
duygu ve davranlarnzn gizli srelerini ortaya karan bir
bilim daldr.

16

Blm 1 Psikoloji ve Yaam

hayat lmnde bir ders dahi


olabilir.
Araturmacular risk analizleri
gerelerini kullanurken, bu aralarun
gelecekte yaanabilecek iddet olaylarunu doru tahmin edeceinden
emin olmaludurlar. Emin olabilmek
iin de araturmacular gruplar halinde
bireyleri incelerler. rnein, Wong
ve Gordon (2006), Kanadanun
Alberta, Saskatchewan ve Manitoba
eyaletlerinde 918 erkek sanuu incelemeye almulardur. Her katulumcu iddet Risk lt ile altu statik yirmi
dinamik deikenler araculuu ile incelenmilerdir. Bu gerecin geerliliininden emin olabilmek iin, araturmacular, katulumcularu birka yul dzenli
olarak takip etmi ve kiilerin yeniden baka sular ileyip ilemediklerini gz nnde bulundurmulardur.
Hem kusa hem de uzun dnemde
(1 ila 4.4. yul arasu) bu gerete yksek
puan alan erkeklerin sonradan baka
sular da iledii ortaya ukmutur.
Bu tr araturmalar olduka
nemlidir nk adli psikologlarun
yasal yargulamalara katkularuna byk
lde yardum salar.

Bu stratejiler sizlere kitab nasl kullanabileceiniz,


hakettiiniz notu nasl edinebileceiniz ve psikolojiye
girite edineceniz maksimumum bilgiyi almanz salayacaktr.

ALIMA STRATEJLER
1. Okuma almalar ve ders notlarnz incelemek iin
belirli bir zaman ayrn. Bu kitap birok teknik bilgi,
renilecek temel ve bilinmesi gereken yeni kelimeler
sunmaktadr. Bunlar anlayabilmek iin, her blm okumaya saat ayrmanz gerekmektedir.
2. alma saatinizin kaydn tutun. Okuma ve alma saatlerinizin ne kadar olduunu gz nnde bulundurun.

Kendinize bir zaman tablosu grafii oluturun. Her almanzda nceki almalarnzn zerine yeni altnz
zaman dilimini ve altnz materyalleri ekleyin. Bu
ekilde ne kadar zamanda ne alm olduunuzu grsel
olarak bulundurma frsatn yakalayacaksnz.
3. Aktif bir katlmc olun. En gzel renme, rendiiniz
materyallere aktif bir ekilde dahil olabilmekten geer. Bu
da dikkatli okumak, dersleri dinlemek, okuduunuz veya
dinlediklerinizi kendi szlerinizle tekrar etmek ve gzel
not tutmak demektir. Okurken nemli yerlerin altn izip
notlar karn.
4. alma zamannz datn. Psikoloji aratrmalarna
gre snavdan nce uzun sreli bir alma yerine, uzun
sre zarfnda daha kk zaman dilimlerinde almak,
renci iin daha etkilidir. Eer son dakika alrsanz,
hereyi anlamanz zor olabilir.
5. alma odakl olun. Dikkatinizin dalmayaca bir yer
bulun. Bu yeri alma, okuma ve yazma dnda baka bir
ekilde kullanmayn. Bu yer sizin alma aktivitelerinizle
badaacak ve bu alma yerinizde almann ne kadar
kolay olduunu greceksiniz.
retmenin bak as edinin ve retmeninizin size soraca
sorular tahmin etmeye aln. Boluk doldurma, oktan semeli, uzun cevapl gibi soru eitleri bulun ve kendinizi test
edin. Bu ekilde hem genel konseptleri hem de detaylar renmi olacaksnz. Boluk doldurma ve uzun cevapl sorularla
hatrlama hafzanz gelitirecek, oktan semeli ve doru/yanl sorularyla farkndalk hafzanz altracaksnz.

ALIMA TEKNKLER
Bu blmde sizlere belirli alma teknikleri sunarak bu ve
dier derslerinize nasl alabileceinizi gstereceiz. Bu teknik Blm 7de bahsedilen insan hafzasnn temellerinden
ortaya kmtr. PQ4R (Preview, Question, Read, Reflect,
Recite, Review) 9 olarak adlandrlr: n Bak, Soru, Okuma,
Yanstma, Anlatma, Gzden Geirme (Thomas and Robinson,
1972).

1. n Bak: Blmleri gzden geirerek genel hatlaryla


neler tartlacan anlamaya al. Ana konularn farkna
var. Fotoraflara, tablolara ve balklara gz at. Hatta,
genel konularn zetlendii son ksm oku. Bu ekilde o
blmde nelerden bahsedildiini greceksin.
2. Soru: Her blm iin sorular yarat. Balklar ve anahtar
kelimeleri kullan. rnein Psikolojinin Hedefleri baln Psikolojinin hedefleri nelerdir? olarak soruya evir.
Biyolojik bak as sz beini Biyolojik bak asnn
aratrma odaklar nelerdir? olarak soru haline getir. Bu
sorular, okuman yaparken bu noktalara dikkat vermeni
salayacaktr.
3. Oku: Ortaya kardn sorular cevaplandrmak iin ok
dikkatli bir biimde oku.
4. Yanst: Okurken, yanstma yaparak nceki bilgilerinle
rendiin yeni bilgileri birletir. Fazladan rnekler
dn. Alt balklar birbirlerine balamaya al.
5. Anlat: Okuduktan ve yanstma yaptkltan sonra hatrlamak iin elinden geleni yap. nceden yarattn sorular
sesli cevapla. Sonraki gzden geirmeler iin hatrlamakta
zorluk ektiin konular kada geir.
6. Gzden Geir: Tm blm okuduktan sonra ana konular gzden geir. nemli ksmlar hatrlayamyorsan
veya sorduun sorular cevaplayamyorsan kitaba dan ve
nceki admlar yeniden gerekletir.
PQ4R tekniini kullann ve bu admlarn nasl ie yaradn grn. PQ4R tekniinde baarl olmak iin biraz zaman
gerekecektir. Bu yatrm dnemin banda yapn.
imdi Psikoloji ve Yaam kitabndan maksimum yarar
edinmeye hazrsnz. Umarz bu yolculuunuz gzel, hatrlanacak ve beklenmeyen anlar ile geer.

DURUN VE GZDEN GERN






Derse aktif katulumcu olmak ne demek?


PQ4Rda Sorma ve Okumanun ilikileri nedir?
PQ4Rdaki Anlatmanun amacu nedir?

Bu Kitabu Nasul Kullanmalusunuz?

17

Ana Noktalarn zeti


Psikolojiyi Benzersiz Klan Nedir?

Hmanistik bak as bireyin rasyonel seimler yapabilme

Psikoloji davran ve zihinsel sreleri inceleyen bilim

daldr.
Psikolojinin amalar davran tanmlamak, aklamak,
tahmin etmek ve kontrol edilmesine yardm etmektir.

Evrimsel bak as, davrann hayatta kalma mcadele-

Wundt ve Titchenerin almalar sayesinde yapsalclk

savunur.
Biyolojik bak as davran ile beyin mekanizmalar ara-

sndaki ilikiyi inceler.

Modern Psikolojinin Evrimi

kabiliyetini barndrdn savunur.


Bilisel bak as zihinsel srelerin davran etkilediini

ortaya kt. Zihin ve davrann yapsnn gesel duyumlar


tarafndan yaplandrd ne srld.
James ve Dewey tarafndan ortaya karlan ilevselcilik,
davrann arkasndaki sebebe dikkat ekti.
Bu iki teori ile modern psikolojinin tartma konular
ortaya kar.
Psikoloji tarihinin balarndan itibaren kadnlarn katks
olduka fazladr.
Psikolojideki yedi bak asndan her biri insan doasna
bak as, davrann belirlenmesi, aratrma oda ve aratrmaya olan yaklam bakmndan farkldr.
Psikodinamik bak as, davrann igdsel gler, i
atmalar, bilinli olarak edinen ve bilinaltnda bulunan
sebeplerden ortaya ktn savunur.
Davran bak as davrann dardaki etkenlerden
kaynaklandn savunur.

siyle olutuunu savunur.


Sosyokltrel bak as davran ve aklamasn kltr

gz nnde bulundurarak inceler.

Psikologlar Ne Yapar?
Psikologlar farkl alanlarda, farkl uzmanlklar edinirler.
Hayat deneyimleriyle alakal neredeyse tm sorular psiko-

loji uzmanlar tarafndan cevaplandrlabilir.

Bu Kitap Nasl Kullanlmal?


almaya ne kadar zaman ayrmanz gerektii ile bu

zaman en etkili biimde nasl kullanabileceinizi belirlemek iin stratejiler yaratn.


Dersleri dinlerken ve bu kitab okurken aktif olun. PQ4R
metodu renm srecinizi gelitirmeniz iin u alt sreci
uygulamanz tavsiye eder-nbak, Soru, Okuma, Yanstma, Anlatma, Gzden Geirme.

ANAHTAR TERMLER
bilimsel yntem (s. 2)
bilisel sinir bilim (s. 11)
bilisel bak as (s. 11)
biyolojik bak as (s. 11)
davran (s. 2)
davran bak as (s. 10)

18

Blm 1 Psikoloji ve Yaam

davranlk (s. 10)


davransal sinir bilim (s. 11)
davransal veri (s. 3)
evrimsel bak as (s. 11)
gestalt psikolojisi (s. 7)
humanistik bak as (s. 10)

iebak (s. 7)
ilevselcilik (s. 7)
psikodinamik bak as (s. 9)
psikoloji (s. 2)
sosyo-kltrel bak as (s. 12)
yapsalclk (s. 7)

Blm 1 Deneme Testi


1. Psikolojinin tanumu ________ ve ________ odaklanur.

a.
b.
c.
d.

davranular; yapular
davranular; zihinsel sreler
zihinsel sreler; ilevler
zihinsel sreler; yapular

2. Psikolojinin hangi amacu iin analiz seviyeleri en gereklidir?

a.
b.
c.
d.

Ne olduunu auklamak
Ne olduunu tanumlamak
Ne olacaunu tahmin etmek
Ne olduunu kontrol etmek

3. Eer ne olacaunu ________ istiyorsanuz, nce ne olacaunu ________ zorundasunuz.

a.
b.
c.
d.

tanumlamak; auklamak
tanumlamak; kontrol etmek
kontrol etmek, tahmin etmek
auklamak, tahmin etmek

4. Btncl rejimler, Rus rencilerini arkadalarunun hangi


zelliklerine karu hassaslaturmutur?

a.
b.
c.
d.

Gven kaybu
Duygusal rekabet
Saygusuz davranu
Kuskanluk
b. Wilhelm Wundt
d. John Dewey

6. Bir araturmacu size hedefinin zihinsel sreleri basit


paralarun kombinasyonlaru olarak anlamak olduunu belirtiyor. Araturmasunun tarihsel kk hangisine dayanmaktadur?

a. levselcilik
c. Yapusalculuk

b. Hmanist
d. Evrimselci

7. Amerikan Psikoloji Birliinin ilk kadun bakanu hangisidir?

a.
b.
c.
d.

Margaret Washburn
Anna Freud
Jane Goodall
Mary Calkins

8. Boston ve Mumbaiden iki profesr bir araturma projesi


iin Amerikan ve Hintli rencilerinin aynu problemlere
nasul yaklatuklarunu belirlemeye aluuyorlar. Bu profesrler araturmalarunda hangi baku ausunu kullanmaktadurlar?

a.
b.
c.
d.

Hmanist
Sosyo-kltrel
Biyolojik
Psikodinamik

9. Hangi baku ausu insanlarun zihinsel kabiliyetlerinin uyum


srelerine hizmet ettiini savunur?

a. Bilisel
b. Hmanistik

10. Hasta oldunuz ve vaktinizi evde CourtTV izleyerek geiriyorsunuz. zlediiniz davalarda hangi tr psikologlar
hazur bulunur?

a.
b.
c.
d.

Saluk
Sosyal
Adli
Geliimsel

11. Hangisi bilisel bir psikoloun soracau bir sorudur?

a. Bazu ocuklarun neden hayali arkadalaru olur?


b. Bazu renciler neden her nemli sunavlaru varken
hasta olurlar?
c. nsanlarun daha huzlu kullanabilecei bir klavye
nasul tasarlanur?
d. ift dil bilen kiiler iki dili aynu anda nasul bilebiliyorlar?
12. Hangi tr psikologlar insan psikolojisinin genetik ynleriyle en az ilgilenirler?

a.
b.
c.
d.

5. Deneysel psikoloji odaklu ilk laboratuvaru kim kurmutur?

a. William James
c. Max Wertheimer

c. Evrimselci
d. Sosyo-kltrel

Endstriyel-Kurumsal psikologlaru
Geliimsel psikologlaru
Kiilik piskologlaru
Biyoloji psikologlaru

13. Psikolojide yksek nvanlaru olanlar nerelerde aluurlar?

a.
b.
c.
d.

Akademik evre
Hastane ve klinikler
Hayatu ve devlet
Baumsuz klinikler

14. iddet riskinin llmesinde hangisi dinamik bir faktr


olarak sayulur?

a.
b.
c.
d.

Cinsiyet
Madde kullanumu
Yetitirilme tarzu
Hkm giydii yau

15. P4QRun hangi srecinde yazulu materyal ile gemi


bilgilerinizi badaturmalusunuz?

a.
b.
c.
d.

Yansutma
Anlatma
Gzden geirme
Soru sorma

Yazl Sorular
1. Psikolojinin amalaru gz nnde bulundurulduunda, psikologlaru optimist olarak sunuflandurmak neden uygundur?
2. Aynu araturma sorusunu psikolojinin yedi baku ausuyla
incelemek neden yararludur?
3. Psikoloji alanu neden araturma ve uygulamayu aynu anda
barundurur?

Deneme Testi

19

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLabi (www.mypsychlab.com) ziyaret ederek aadaki videoyu izleyin. Videoyu izledikten sonra aadaki
almalar tamamlayn.

Program 1: Gemi, imdi ve Sz Vermek

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR


Program izlerken (kitapta ad geenlerin yannda) zellikle bu
terimlere ve insanlara dikkat edin.
ERP (event-related-potentials, olayla-ilgili-potansiyeller)

beyin dalgalarndaki deiimin elektroplograf ile kaydedilip


belirli i ve d olaylarla tetiklenmesi.
Heisenberg Belirsizlik lkesi (Heisenberg indeterminacy
principle)izlenimlerimizin bakalarn nasl inceledeimiz
ve deerlendirdiimiz ile ekillendiini belirten ilke.
Mahzarin Banajin yarg konusunu incelemek iin
dolayl yollardan reaksiyon zamann ve beyin aktivitelerini
kullanr.
Emanuel Donchinbeyinlerin aknl biz yaamadan
nce ltn kefetmitir.
G. Stanley Hall1883 ylnda ilk Amerikan psikoloji laboratuvarn kurmutur.
Liz PhelpsM. Banaji ile nyarg zerine beyin odakl almalar yapmtr.
Robert Rosenthalvcut dilinin ne dndmz ve hissettiimizi yansttn gstermitir.

PROGRAMI GZDEN GERME


1. Hangisi psikolojiyi en iyi biimde tanumlar?
a. nsanlarun sosyal gruplardaki etkileimlerini inceleyen bilim daludur
b. Beyin ile zihin arasundaki ilikiyi inceleyen dnce
tarzudur
c. Bireylerin davranularunu ve zihinsel srelerini inceleyen bilim daludur
d. Organizmalarun belirli artlar altunda nasul davranduklarunu tahmin eden kuramdur
2. Psikologlar ile bilim adamlarunun ortak yanu hangisidir?
a. Fizik ve kimya ile anlamazlua den araturma
yntemleri gelitirmek
b. Teorilerini deneysel artlar ile dikkatli bir ekilde
denemek
c. Bilgi toplarken kendi nyargularunu yok saymak
d. gzlemsel teknikleri kullanmak
3. P-300 dalgasunu barunduran Donchinin araturmasunun
odau nedir?
a. Beyin ile zihin arasundaki iliki
b. Kiiliin belirlenmesinde soyu ekimin rol

20

Blm 1 Psikoloji ve Yaam

c. Zihinsel hastaluklarun geliimi


d. Alguda durumsal faktrlerin rol
4.Psikolojik araturmanun ana hedefi nedir?
a. Zihinsel hastaluklaru tedavi etmek
b. Davranularun biyolojik sebeplerini bulmak
c. Davranuu tahmin, bazu durumlarda da kontrol etmek
d. Geerli yasal deliller ortaya koymak
5. Candid Camera blmnde erkek ve kuz ocuklarunun tepkileri benzerdi. Profesr Zimbardoya gre bu reaksiyonun sebebi nedir?
a. Genlerin kolay bir ekilde utanabilmeleri
b. Gzel bir retmenin beklentileri karulamamasu
c. Cinsel uyarumun insan davranularunu etkilemesi
d. nsanlarun gerek tepkilerini saklamasunun gereklilii
6. EEG ne ler?
a. Kalp ritmi
b. Vcuttaki hormon deiiklii
c. Yerekimine karu koyabilmek iin harcanan enerji
d. Beyin aktivitesi
7. Robert Rosenthalun araturmasuna gre hangi yntem ile
yalan syleyen kii belirlenebilir?
a. Gz hareketlerinin incelenmesi
b. Ses tonunun dinlenmesi
c. Sosyo-kltrel faktrlerin gz nnde bulundurulmasu
d. Vcut diline bakulmasu
8. William James aaudaki konulardan hangilerini psikolojinin ana konularu olarak belirlemitir?
a. Reaksiyon zamanlaru, duyusal uyarucu,
kelime aruumlaru
b. Farkundaluk, benlik, duygular
c. artlu tepkiler, psikofizik
d. Deneysel tasarum, bilgisayar modeller
9. Paris in the the spring tabelasunun yanlu okunmasundan ne rendik?
a. Sanatunun baku ausuna aluturulduumuzu
b. Deneyim sebebiyle belirli bir ekilde tepki verdiimizi
c. Beklenmeyen olaylarun beyindeki P-300 dalgalarunu
tetiklediini
d. Beklentilerimizi yukan olaylar ile dalga getiimizi
10. Amigdala, beyinde hangisinin srelendirilmesinden
sorumludur?
a. Ses
b. Sosyal stat
c. Yzler
d. Duygu

11. Mahzarin Banajiye gre IAT hangi ilemsel uygulama iin


kullanulabilir?

a.
b.
c.
d.

Polislerdeki saklu nyargunun incelenmesi


Aile bireyleri arasundaki ilikilerin deerlendirilmesi
Entellektel yetenein deerlendirilmesi
Anlama srecinde birinin yalan sylediini belirlemek

12. Amerikanun ilk psikoloji laboratuvarunu kim bulmutur?


a. Wilhelm Wundt
b. William James
c. G. Stanley Hall
d. Sigmund Freud
13. Wundtu psikologlarun (Hall gibi) William Jamesin psikoloji konseptlerine karu tepkileri ne olmutur?
a. Kk phelerle kabul etmilerdir
b. Farkundaluk ve benlik konularunu ekleyerek katkuda
bulunmulardur
c. Bilimsel olmaduu gerekesiyle reddetmilerdir
d. Sigmund Freudun dncelerini eklemek iin gzden geirmilerdir
14. Analiz seviyelerinden hangisi kiinin karmauk bir durumdaki davranuu ile ilgilidir?
a. Kozmolojik seviye
b. Ktlesel seviye
c. Molekler seviye
d. Mikro seviye
15. Robert Rosenthale gre aaudakilerden hangisi alkoliklerin tedaviye balamalarunda etkilidir?
a. Gelirleri
b. ki kullanduklaru yul sayusu
c. Tedaviyi tavsiye eden doktorun du grnts
d. Doktorun ses tonu
16. Aaudaki psikologlardan hangisi insanlarun duyusal
srelerini, yargulamalaru, dikkatleri ve kelime badaturmalarunu inceleyen ilk kiidir?
a. G. Stanley Hall
b. William James
c. Wilhelm Wundt
d. Sigmund Freud
17. Birok psikolog insan davranuunu hangi analiz seviyesinde incelemitir?
a. Molekler
b. Macro
c. Mikro
d. Ktlesel
18. Piskoloji lkelerini kim yazmu ve bu nedenle son yzyulun
en nemli psikologlarundan biri olmutur?
a. G. Stanley Hall
b. Wilhelm Wundt
c. William James
d. Sigmund Freud
19. Hangi varsayum, dolaylu olarak nyargunun incelenmesi konusunda tepki zamanunun kullanulmasunun asul nedenidir?
a. Bazu etnik gruplara ait kiiler, dier etnik gruplara ait
kiilerden entellektel olarak daha huzludurlar

b. Hafuzada gl bir biimde badaturulmu konular


daha abuk onaylanurlar
c. n yargu baka bir biinmde incelenemez
d. nsanlar duygusal anulara, duygu barundurmayan
anulardan daha yava tepki verirler
20. n yargu hangi analiz seviyesinde incelenir?
a. Mikro seviye
b. Molekler seviye
c. Kltesel seviye
d. Hepsi

DNLMES GEREKEN
SORULAR
1. Psikologlar ok fazla araturma ve psofesyonel aktivitelerinde bulunmalaruna ramen, psikolojinin temelini
oluturan bazu konular vardur. Bunlar nelerdir?
2. Psikoloji bilim dalu iin normal davranuun incelenmesi,
anormal davranuun incelenmesinden daha nemlidir.
Neden?
3. nsanlar yarar elde edecekleri halde neden terapistlerden yardum almayu semezler? Aklunuza gelen tm
sebepleri suralayunuz.
4. Kltrnz, yaunuz, cinsiyetiniz, eitim seviyeniz ve
gemi deneyimleriniz; sizlerin olaylar karusunda, kendi
davranularunuz ve bakalarunun davranularu hakkunda
hangi n yargularu yaratur?
5. Dnmek bir davranumudur? Nasul incelenmelidir?
6. 2500 yulunu hayal edin. Psikolojik ve biyolojik araturmanun sunurlaru o zaman nasul olacak? Bu iki araturma alanu
daha mu beraber olacak yoksa farkluluklaru daha da mu
ortaya ukacak?

AKTVTELER
1. Gnlk tutun. Olaylaru, dncelerinizi, duygularunuzu,
gzlemlerinizi ve her gn ilginizi eken sorularu yazun.
Rutin ve farklu gelien olaylaru not edin. Sonrasunda davranularunuzun sebeplerini dnn. Bu derste ilerledike
notlarunuzu gzden geirin ve gzlemleriniz ile sorularunuzun rendiklerinizde nasul yansuduunu farkedin.
2. Psikolojinin temellerinden bir veya ikisini inceleyin.
Arkadalarunuza deneysel durumu aukladuktan sonra,
Kendi deneyimleri nasul olurdu? diye sorun. alumanun sonularu ile onlarun cevaplarunun uyumluluunu
karulaturun. gzlemlerin auk veya belirsiz olmasunu
hangi faktrler etkiler? Dnn.
3. Gnlk hayatunuzu gzden geirdiinizde, haberleri izlemek, trafikten kurtulmaya alumak, zaman ve paranuzu
nasul kullanacaunuz hakkunda kararlar vermek, psikologlarun insan davranuunu aluurken ilgilenebilecekleri
konularu dnn.

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

21

2
Psikolojide
Aratrma
Yntemleri
Aratrma Sreci 23
Gzlemci n Yarglar ve lemsel Tanmlar
Deneysel Yntemler: Alternatif Aklamalar ve
Kontrol htiyac Korelasyon Yntemleri
Alt Algsal Etki?

Psikolojik lm

31

Gvenirlik ve Geerlie Ulama zbildirim


lekleri Davransal ller
ve Gzlemler

Yaamnzda Psikoloji 32
Anket almalar Tavrlarnz Etkileyebilir mi?

nsan ve Hayvan zerinde Yaplan


Aratrmalarla lgili Etik Sorunlar 35
Bilgilendirilmi Rza Risk/Kazan
Deerlendirmesi Kastl Aldatma
Bilgilendirme Hayvan Aratrmalarnda
Sorunlar

Aratrmalarn Eletirel
Tketicisi Olmak 38
Yaamnzda Eletirel Dnme
Say Becerisi Neden nemlidir?

Ana Noktalarn zeti

40

39

irinci blmde, Psikoloji ve Yaamn bitiminde


cevaplanm olmalarn isteyeceiniz bir soru
listesi hazrlamanz sylemitik, hatrlarsnz.
Gemite bu kitab kullanan renciler, bu istee
ilgin sorularla yant verdiler. Aada bu sorulardan bazlar
yer almaktadr:

Ac yemek yemek neden ac vericidir?


ocua aplak atmak kt bir davran mdr?
Bellek almas bana snavlarda yardmc olur mu?
nsanlarn gnll olmasn nasl salyorsunuz?

Bu ksmda, psikologlarn rencileri en ok ilgilendiren


sorulara nasl yantlar rettiklerini aklamaya altk. Psikolojinin, aratrma alanna bilimsel yntemi nasl uyguladna
odaklandk. Psikologlarn bir aratrmay nasl tasarladklarn bilmenizi istiyoruz: Psikologlar altklar karmak ve
sklkla mulak olan olgulardan (insanlarn nasl hissettii,
dnd, davrand) nasl salam sonular karrlar?
Hayatnzda hibir bilimsel aratrma yapmadysanz bile bu
blmdeki bilgilerin zerine almak size faydal salayacaktr. Burada esas ama, size doru sorular nasl soracanz
ve psikolojik olgularn nedenleri, sonular ve bantlar hakkndaki yantlar nasl deerlendireceinizi reterek eletirel dnme becerileri gelitirmenizde yardmc olmaktr.
Kitle iletiim aralar genellikle haberlere u ekilde balarlar:
Yaplan aratrmaya gre Akll pheciliinizi keskinletirerek, gnlk yaamda karlatnz aratrma temelli
sonular daha mantkl bir ekilde szen bir tketici olmanzda size yardmc olacaz.

8[d

8[d

8[d

8[d

Aratrma Sreci
Psikolojide aratrma sreci, genellikle birbiri ardna gelen
birka adma blnebilir (bkz. ekil 2.1). Sre genellikle 1.
Admla balar. Burada gzlemler, inanlar, bilgiler ve genel
malumatlar kiinin bir olgu hakknda yeni fikirler gelitirmesine ya da bunun zerine farkl bir biimde dnmesine neden
olurlar. Aratrmaclarn sorular nerede oluur? Bazlar olay,
insan ya da insan olmayan evrenin dorudan gzlemlenmesi
ile gelir. Bazlar ise alann geleneksel blmlerine ynelirler:
Baz sorunlar nceki bilim insanlarndan aktarlm cevaplanmam byk sorular olarak kabul edilir. Aratrmaclar genellikle bu eski fikirleri orijinal bir bak as sunacak benzersiz
bir ekilde ortaya koyarlar. Gerekten yaratc bir dnrn
ayrc nitelii, bilimi ve toplumu daha iyi bir yne tayan yeni
bir hakikati kefetmesidir.
Psikologlar olgular hakknda bilgi topladka, aratrma
sorular oluturmada nemli bir balam olacak teoriler yaratrlar. Bir teori olgular btncesini veya bir olguyu aklayan
dzenli kavramlar btndr. Birok psikoloji teorisinin genel
ekirdeinde, belirlenimcilik (determinism) vardr. Belirlenimcilik, btn olaylarn- fiziksel, zihinsel ve davransalzgl nedensel faktrlerin sonucu olduu ve onlar tarafndan
belirlendii fikridir. Bu nedensel faktrler bireyin evresinde ya
da kendi iinde olanlarla snrldr. Ayrca aratrmaclar davran ve zihinsel srelerin kurall iliki kalplarn izlediklerini
de varsayyorlar. Bu kalplar aratrma yoluyla kefedilebilir ve
ortaya karlabilir kalplardr. Psikoloji teorileri, tipik olarak
bu kurall kalplarn altnda yatan nedensel kuvvetler hakkndaki iddialardr.

Birincil gzlem
veya soru

Jgfi[XYXXicfcXe`ejXecXikfgle
fecXiX[X_XYpb^ie[e
jpcpficXi%Kfgl[X_XYpb^i\e
jgfiZlcXi[X_X`p`Y`ikfgXmlidX
g\i]fidXejj\i^`c\ic\i%

Bir hipotez
oluturma

Kfgl[X_XYpb^i\ejgfiZlcXi
[X_X`p`Y`ikfgXmlidX

xalmay
tasarlayn

9\pqYfcc`^`fpleZlcXieXY`i
\biXe[Xj\b`qj`pX_[X`i\^jk\i`c[`
m\_Xe^`kfgleY`iY\pqYfckfglele
Yfplkle[Xfc[lljfilc[l%
FpleZlcXi#XpiZX#XiXkidXZcXie
kfgXmlidXfikXcXdXcXie
_\jXgcXpXY`cd\c\i`e`jXcXpXZXb
m\i`c\i`[\jXcX[cXi%

Verileri analiz
edin ve sonular
barn

M\i`c\i#kfgXmlidXfikXcXdXcXi
[X_Xpbj\bfpleZlcXie[filkfg
YfplklfcXiXb[X_XYpb[X`i\c\i`
j\k`bc\i`e`fikXpXbXidki%

Bulgularnz
yaymlayn

DXbXc\GjpZ_fcf^`ZXcJZ`\eZ\
`j`dc`gi\jk`ac`[\i^`[\pXpdcXe[%

8dmlarda
yaymlanmam
sorular gz
nnde
bulundurun

DXbXc\[\b`kXikdXZ\mXgcXi
XbcXedXdY`ikXbdjfilcXi
fikXpXbXidki%{ie\`e#kfg
fpleZlcXiemlilcXie^\c`k`id\p\
YXcXdX[XeeZ\d`#pfbjXjfeiXd
[X_XYpb^iepfi6

Pantlanmam
sorular zerine
aln

8pepX[X]XibcXiXkidXZcXi#
pXekcXedXdjfilcXiXZ\mXg
i\kd\b``ep\e`XiXkidXcXiX
^`i`\Y`c`ic\i%

8[d

8[d

8[d

Bir Araturmayu Gerekletirme


ve Raporlama Srecinin Adumlaru

EKL 2.1

Bilimsel sreteki adumlaru rneklendirebilmek iin, beyzbol


oyuncularunun top boyutu algularu ile gerek topa vurma ortalamalaru arasunda bir iliki bulmaya aluan bir projeyi kullanduk. (Witt & Proffitt, 2005).

teori: Olgular btnn veya bir olguyu aklayan dzenli kavramlar btn.
belirlenimcilik: Btn olaylarn, fiziksel, davransal veya zihinsel,
potansiyel olarak bilinebilir nedensel faktrler tarafndan belirlendiini
savunan doktrin.

Araturma Sreci

23

Psikolojide bir teori sunulduunda, bu teorinin genellikle


hem bilinen gereklerle uyumlu olmas hem de aratrma srecinin 2. Admnda olduu gibi yeni hipotezler retmesi beklenir. Hipotez neden ve sonu arasndaki iliki hakknda deneysel ve test edilebilir bir ifadedir. Hipotezler ise o zaman
tahminleri olarak ifade edilirler ve belirli koullardan belirli
sonular karrlar. rnein, bir ocuk televizyonda ok fazla
iddet ierikli program izlerse o zaman yatlarna kar daha
saldrgan bit tutum sergileyebilir, gibi bir tahminde bulunabiliriz. ise o zaman balantsn dorulamak iin aratrma
gereklidir. 3. Adma gelince, aratrmaclar hipotezlerini snamak iin bilimsel ynteme ihtiya duyarlar. Bilimsel yntem,
hatalar en aza indirecek ve gvenilir sonular kmasn salayacak yollarla kant toplama ve yorumlama amal genel
prosedrler kmesidir. Psikoloji, bilimsel yntemin belirledii
kurallar takip ettii mddete bir bilim olarak kabul edilir. Bu
ksmn byk blm bilimsel yntemi aklamaya ayrlmtr.
Aratrmaclar verilerini topladklar zaman, 4. Adma geerler,
bu noktada verileri analiz eder ve sonular karrlar.
Aratrmaclar ellerindeki verilerin, alanda etki yaratacan dnrlerse, 5. Adma geerler ve makalelerini yaymlanmas iin bir dergiye verirler. Yaymn mmkn olmas iin,
aratrmaclarn gzlemlerinin ve veri analizlerinin tam kaytlarn dier aratrmaclarn anlayabilecei ve deerlendirebilecei bir ekilde tutmalar gerekir. Gizlilik yasaktr nk btn
verilerin ve yntemlerin eninde sonunda kamuoyu deerlendirmesine almas zorunludur; yani dier aratrmaclarn verileri
ve yntemleri inceleme, eletirme, tekrarlama ya da rtme
frsatlar olmaldr.
Amerikan Psikoloji Dernei ya da Psikoloji Bilimi Dernei
gibi rgtlerin dergilerinde birok psikoloji aratrmas yer
almaktadr. Aratrma yazlar dergilere teslim edildiklerinde,
meslekta denetiminden geerler. Her bir yaz genellikle iki ile
be kiilik alan uzmanlarna gnderilir. Bu aratrmaclar yaznn mant, metodolojisi ve sonular zerine ayrntl analizler yaparlar. Ancak bu uzmanlar yeterince tatmin olduklarnda,
bu yazlar akademik yaz stats kazanabilirler. Bu, zorlu bir
sretir. rnein, 2007 ylnda Amerikan Psikoloji Dernei,
ona iletilen yazlarn yzde 76sn reddetmitir. Meslekta
denetimi elbette mkemmel ileyen bir sre deildir, phesiz
ki baz nemli aratrma projelerin deeri bilinmiyor bazlar
da es geiliyor ama bu sre dergilerin ounda okuduunuz
aratrmalarn standartlarn ykseltiyor.
Beinci admda, psikologlar genellikle sonularn daha
geni kitlelere de yaymaya alrlar. George Miller (1969)
Amerikan Psikoloji Dernei bakanlk konumasnda, profesyonel psikologlarn sorumluluunun sadece uzman rol stlenmek deil, ayn zamanda psikolojiyi kendilerine uygulamaya
almak sonra da ihtiyac olanlara, yani herkese, ulatrmak
olduunu sylemitir (s. 1071). Vard bu sonu ok nemli
bir sonutur. Kendi bana alan psikologlar genellikle kitap
yazar ve geni kitlelere ynelik sunumlar yaparlar. Amerikan
Psikoloji Dernei ve Psikoloji Bilimi Dernei gibi nemli mes-

hipotez: ki ya da daha fazla olay veya deiken arasndaki deneysel ve test


edilebilir aklamadr; genellikle belirli sonularn belli koullardan kaynaklanaca tahminine dayanr.
gzlemci n yargs: Gzlemcinin kiisel gd ve beklentilerinden kaynaklanan kant arptmas.

24

Blm 2 Psikolojide Araturma Yntemleri

leki rgtler ayrca basn bltenleri yaymlar ve aratrmaclarn


psikoloji hakknda bilgi verdikleri halk forumlar dzenlerler.
Aratrma srecinin 6. Admnda, bilim camias aratrma
hakknda grlerini bildirir ve almann cevap retmedii
sorular belirler. ou aratrma makalesi bu srece bir tartma oturumunda balar, burada aratrmaclar almalarnn
karmlarn ve snrlarn ortaya koyarlar. Gelecekte olmasn
arzuladklar aratrma trlerini net bir ekilde aklayabilirler.
Veriler hipotezi tam olarak desteklemediinde, aratrmaclar
teorileri zerine yeniden dnrler. Bylece teori ve aratrma
arasnda srekli bir etkileim oluur. 7. Admda, gerek aratrmaclar ya da onlarn meslektalar ak sorular zerine alabilir ya da aratrma dngsne yeniden balayabilirler.
Bu aratrma sreci, bilimsel yntemin uygun kullanmna
odaklanr. Bilimsel yntemin amac, aratrmaclarn maksimum nesnellikle sonu karmalarn salamaktr. Sonular,
aratrmacnn duygular ve kiisel n yarglarndan etkilenmedii lde nesneldir. Gelecek iki blmn her biri nesnelliin
zorluu ile balamaktadr, sonrasnda bilimsel yntemin sunduu are aklanmaktadr.

GZLEMC N YARGILARI
VE LEMSEL TANIMLAMALAR
Farkl insanlar ayn olaylar gzlemlediklerinde, her zaman
ayn eyi grmezler. Bu blmde, gzlemci n yargs sorununu aklayacaz, daha sonra aratrmaclarn nlem olarak
benimsedikleri arelere bakacaz.

Nesnelliin Zorluu Gzlemci n yargs, gzlemcinin kiisel deerleri ve beklentileri yznden oluan hatadr. nsanlar
bazen olan deil grmeyi ya da duymay bekledikleri eyleri
grrler ya da duyarlar. u nemli gzlemci n yargs rneini inceleyin. Yirminci yzyln nde gelen psikologlardan
Hugo Munsterberg aralarnda gazetecilerin de bulunduu kalabalk bir izleyici kitlesine bar hakknda bir konuma yapt.

Katulumcular, izleyiciler ve televizyondan izleyenler gzlemci n


yargusuna maruz kalurlar. Gerekte olanu nasul belirleyebilirsiniz?

Gazetecilerin grdkleri ve duyduklarndan yaptklar haberleri u ekilde zetledi:


Gazeteciler hemen nmdeki platformda oturdular. Bir
adam dinleyicilerin konumamda ok etkilenip sessizce
dinlediklerini yazd; bir bakas konumamn alklarla
kesildiini ve konumamn sonundaki alklarn dakikalar srdn yazd. Bir adam muhalifim konuurken
srekli glmsediimi yazd; dieri yzmn srekli
ciddi durduunu ve glmsemediimi yazd. Bir tanesi
yzmn heyecandan kpkrmz olduunu syledi; dieri
bembeyaz olduumu fark etti. (1908, s. 35-36) Gazetelere
dnp gazetecilerin yazdklarnn siyasi fikirleri ile ne
kadar ilikili olduuna bakmak ilgintir. O zaman gazetecilerin ne grdklerini varsaydklarn anlayabiliriz.
Gnlk yaamnzda gzlemci n yarglar ile ilgili rneklere bakabilirsiniz. Yakn bir ilikiniz olduunu varsayalm,
mesela. Partnerinizin davranlarn alglay biiminiz deerlerinizden ve beklentilerinizden nasl etkilenir? 125 evli ift zerinde yaplan bir aratrmaya bir bakalm.
iftler, aralarnda on dakikalk iki konuma yaparken videoya kaydedildiler (Knobloch ve ark., 2007). Bir konumada,
iftler ilikilerinin olumlu bir boyutunu konutular; dierinde ise ilikilerinin gelecei hakknda ne kadar emin olduklarn (daha ok ya da daha az) deitiren yakn zamandaki
beklenmedik bir olay zerine konutular. Her bir konumadan sonra, iftler elerinin ne kadar souk ya da serinkanl
olduu ya da konumay ne kadar domine etmeye alt ile
ilgili puanlar verdiler birbirlerine. Aratrmaclar, ayrca, iftlerle hibir balants olmayan insanlardan konumalar izlemelerini ve deerlendirmelerini istediler. Tarafsz puanlarn
salad taban izgisine kar, iftlerin puanlar tutarl bir
gzlemci n yargs gsterdi. n yargnn yn, her bir tarafsz gzlemcinin kendi ilikisinin gelecei hakknda ne kadar
emin olduunu sylediine baklarak belirlenmiti. rnein
aratrmaclar, evlilikleri hakknda emin olan katlmclarn,
plak gze normal grnen konumalara daha gl reaksiyonlar verdiklerini ortaya koydular. (s. 173).
Bu alma beklentilerin farkl gzlemcileri farkl sonular
almaya nasl ynlendirebileceini gstermektedir. Gzlemcilerin n yarglar filtre grevi grmekte ve baz eylerin ilgili ve
nemli olarak fark edilmesini, bazlarnn ise ilgisiz ve anlamsz
olarak es geilmesini salamaktadr.
imdi bu dersi psikoloji deneylerine uygulayalm. Aratrmaclar genellikle gzlem yapma ii ile urarlar. Her gzlemcinin farkl ncel deneyimler kmesini bu gzlemlere katt (ve bu gzlemleri genellikle belli bir teoriye gre yapt)
gz nnde bulundurulursa, gzlemci n yarglarnn neden
problem yaratt anlalabilir. Aratrmaclar davranlar n
yargsz bir ekilde ve plak gzle gzlemlediklerinden emin
olmak iin sk almak zorundadrlar. Aratrmaclar gzlemlerinin ncel beklentilerden en az ekilde etkilendiklerinden
emin olmak iin ne yapmaldrlar?

zm Gzlemci n yarglarn en aza indirmek iin, aratrmaclar standardizasyona ve ilemsel tanmlamalara bavururlar. Standardizasyon, veri toplamann btn safhalarnda tek
tip ve tutarl prosedrler kullanmaktr. Btn test zellikleri ve
deneysel durumlar yeterli bir biimde standartlatrlmaldr ki

bylece btn aratrma katlmclar ayn deneysel durumlar


deneyimleyebilsin.
Standardizasyon, sorular ayn ekilde sorma ve yantlar nceden belirlenmi kurallara gre puanlamadr. Sonularn baslmas ya da kaydedilmesi, farkl zamanlarda farkl
meknlarda farkl katlmc ve aratrmaclarla yaplm aratrmalarla karlatrma yapma imkn salar.
Gzlemlerin de standartlatrlmas gerekmektedir: Bilim
insanlar teorilerindeki kavramlar baka dillerde tutarl
anlamlara evirmek iin zm retmelidirler. Kavramlarn
anlamlarn standartlatrmak iin strateji, ilemletirmedir.
lemsel tanm, bir kavram onu lmek ya da onun varln
belirlemek iin kullanlan zgl ilemler ve prosedrler bakmndan tanmlayarak deney iindeki anlamn standartlatrr. Deneydeki btn deikenlere ilemsel tanmlar verilmelidir. Deiken, l ya da tr bakmndan deien her trl
faktrdr.
Deneysel kurgularda aratrmaclar genellikle iki trl
deiken arasnda neden sonu ilikisi olduunu kantlamaya
alrlar. Bamsz deiken aratrmaclarn zerinde oynadklar faktrdr ve ilikinin nedensel blm olarak ilev
grr. likinin sonu blmn ise bal deiken oluturur;
bu, deneycinin lmeye alt eydir. Aratrmacnn iddia
ettii neden sonu ilikisi doru ise, bal deikenin deeri,
bamsz deikenin deerine bal olacaktr. Daha nce bahsettiimiz, ocuklarn ok fazla iddet ierikli televizyon program
izlemeleri durumunda yatlarna kar daha saldrgan olaca
hipotezini test etmek istediinizi hayal edelim. Her katlmcnn izleyecei iddet ierikli program miktarn belirleyeceiniz
(bamsz deiken) ve sonra da bu katlmcnn ne kadar saldrganlk gsterdiini (bal deiken) deerlendireceiniz bir
deney kurgulayabilirsiniz.
Bu yeni kavramlar gerek bir deney balamnda kullanalm. Betimleyeceimiz aratrma projesi, nemli bir felsefi soru
ile balyor: nsanlarn zgr iradeleri var mdr, yoksa davranlar onlarn kontrol dndaki genetik ve evresel kuvvetler
ile mi belirlenmektedir? alma bu soruyu yantlamaya almyor. Bunun yerine, aratrmaclar farkl bireylerin bu soruya
verdikleri yantlarn (zgr iradeye mi yoksa belirlenimcilie mi
inandklar) bu bireylerin davranlar zerinde nasl bir etkisi
olduunu bulmaya altlar (Vohs & Schooler, 2008). Aratrmaclar, belirlenimci bir dnya grne sahip insanlarn,
kontroln kendilerinde olmadn dndklerinden kt
davranlardan dolay kendilerini daha az sorumlu hissedeceklerini dndler. Bu hipotezi test etmek iin, rencilere
snavda kopya ekme frsat verdiler!
Sayfa 26daki ekil 2.2 deneyin nemli ynlerini gstermektedir. Aratrmaclar yaklak olarak 120 lisans rencisini
katlmc olarak aldlar. almann bamsz deikeni, katlmclarn zgr irade ile belirlenimcilik hakkndaki dnceleriydi.

standardizasyon: Bir teste, grmeye ya da deneye katlan herkese uygulamak ya da verileri kaydetmek zere kullanlan tek tip yntemler.
ilemsel tanm: Bir deikenin veya koulun varln belirlemek iin zel
durumlar veya prosedrlerle tanmlanmas.
deiken: Deney ortamnda miktar ve tr bakmndan deien faktr.
bamsz deiken: Deneysel bir kurguda, aratrmacnn bal deiken
deerleri zerinde etkili olmas beklentisiyle kulland deiken.
bal deiken: Bir deney ortamnda, aratrmacnn varyasyonun
bamsz bir deiken zerindeki etkisini deerlendirebilmek iin
lt deiken.

Araturma Sreci

25

Aratrmaclar
bamsz deikeni
ynlendirdiler.

Katlmclar zgr
irade vurgusu
yapan ifadeler
hakknda gr
bildirdiler.

veya

Bazen
davranlarm
etkileyen
genetik ve
evresel
faktrlerin
stesinden
gelebilirim.

Katlmclar
belirlenimcilik
vurgusu yapan
ifadeler hakknda
gr bildirdiler.
zgr irade
olduuna inanmak
evrenin bilimsel
kanunlarla
ynetildii gerei
ile elimektedir.

Aratrmaclar baml deikeni ltler.


denen miktar (dolarla)

12
10
8

DENEYSEL YNTEMLER:
ALTERNATF AIKLAMALAR
VE KONTROL HTYACI

6
4
2
0 Taban izgisi zgr rade Belirlenimcilik
-Deneyci puanl

EKL 2.2

Deney Unsurlaru

Araturmacular hipotezlerini test etmek iin balu ve baumsuz


deikenler iin ilemsel tanumlar rettiler.
Vohs, K.D. & Schooler, J.W. (2008) zgr iradeye inanma deeri: Belirlenimcilie inancu tevik etmek kopyayu artturuyor. Psychological Science,
19, s. 49-54. Wiley-Blackwellin izni ile basulmutur.

Bu deikeni ynlendirebilmek iin aratrmaclar rencilere


15 ifade verdiler ve bu ifadelerin her biri zerine bir dakika
dnmelerini istediler. Bekleyebileceiniz gibi, bu ifadeler
zgr irade ve belirlenimcilik durumlar iin farklyd. ekil
2.2de rnekler sunduk.
Aratrmaclar, hipotezlerini test etmek iin rencilere
kopya ekmeleri iin frsat verdiler. Deneyde, rencilerden
Yksek Lisans Kayt Snav deneme testlerinden 15 problem
zmeleri istendi. Her doru cevap iin bir dolar kazanacaklard. Katlmclar cevaplarn deneyci olmadan doldurdular.
Bu, kopya ekme iin balam oluturdu: Deneyci bir katlmcnn kendine vermesi gerekenden daha fazla dediini asla
bilmeyecekti. Deney iin bal deiken katlmclarn kazandklar para miktaryd.

deneysel yntem: Bal deikenler zerindeki etkilerini grmek iin bamsz deikenlerin maniplasyonunu ieren aratrma metodolojisi.
kirletici deiken: Bir katlmcnn davrann etkileyen aratrma ortamna deneycinin soktuu deikenin dndaki uyarc.
beklenti etkisi: Bir aratrmac veya gzlemcinin katlmclara ince bir
ekilde bulmay bekledii davran iletmesi ve bu ekilde beklenen
tepkiyi yaratmas durumunda ortaya kan sonular.

26

ekil 2.2 aratrmann sonularn gstermektedir. Ortalama rencilerin 15 test sorusundan gerekte nasl puan
alacaklarn belirlemek iin aratrmaclar, katlmclarn performanslarn kendileri puanladlar. Bylece rencilerin ne
kadar para kazanabileceklerini grmeye altlar. Taban
izgisi-Deneyci Puanl yazan stun bu bilgiyi vermektedir.
ekil 2.2deki dier iki stundan grebileceiniz gibi, bamsz deikenler, aratrmaclarn bekledii gibi, bal deikenler zerinde etki yaptlar. Belirlenimcilie tevik edilen renciler kendilerine zgr iradeye odaklanan rencilerden drt
dolar daha fazla dediler. Deneyci puanl taban izgisi sayesinde, belirlenimci rencilerin kopya ektii sonucunu karabiliyoruz nk bu izgi zgr irade tercihli rencilerle
ayn seviyededir. Deneysel deikenleri ilemletirebileceiniz
ve ayn hipotezi farkl ekillerde test edebileceiniz dier yollar hakknda bir dnn. rnein, kopya ekmeyi farkl bir
tarzda incelemek isteyebilirsiniz ya da sonular yaamn dier
durumlar iin genelletirebilirsiniz. Bu tip bir ilgi, deneysel
yntemleri kefetmemiz iin bir gei salayacaktr.

Blm 2 Psikolojide Araturma Yntemleri

Gnlk deneyimlerden bildiiniz zere insanlar ayn sonular iin farkl nedenler syleyebilirler. Psikologlar, nedensellik
hakknda kesin iddialarda bulunmaya altklarnda bu sorun
ile karlarlar. Nedensel mulakl amak iin aratrmaclar
deneysel yntemler kullanrlar: Bal deiken zerindeki etkiyi
renmek iin bamsz deikeni deitirirler. Bu yntemin
amac, bir deikenin dier deiken zerindeki etkisi hakknda
gl nedensel iddialarda bulunmaktr. Bu blmde, alternatif
aklamalar sorununu betimleyip aratrmaclarn bu sorunu
zmek iin izledii admlar aklayacaz.

Nesnelliin Zorluu Psikologlar bir hipotezi test ettiklerinde, genellikle zihinlerinde bir aklama olur. Bu aklama
bamsz deikenin bal deikeni belirli bir ekilde neden
deitireceini ierir. rnein, televizyondaki iddeti izlemenin
daha yksek seviyede saldrganla yol atn tahmin edebilir
ve deneysel olarak kantlayabilirsiniz. Fakat saldrganla neden
olann iddet ierikli yaynlarn izlenmesi olduunu nasl kesin
olarak bilebilirsiniz? Psikologlarn hipotezleri iin mmkn
olan en gl durumu yaratmak iin alternatif aklama olasln da gz nnde bulundurmaldrlar. Belli bir sonu iin
ne kadar alternatif aklama olursa, ilk hipotezin doruluuna
gven o kadar azalr. Deneycinin kastl olarak aratrma kurgusuna koymad bir ey katlmcnn davrann deitirirse
ve verilerin yorumlanmasnda karklk yaratrsa, buna kirletici deiken denir. Baz gzlenmi davransal etkilerin gerek
nedeni kirletildiinde, deneycinin verileri yorumlay risk altna
girer. rnein, iddet ierikli televizyon grntlerinin, iddet
ierikli olmayanlara gre daha grltl ve daha hareketli olduunu varsayn. Byle bir durumda, grntnn iddet ierikli
ve yzeysel ynleri birbirini kartrr. Aratrmac hangi faktrn saldrganlk davrann rettiini belirleyemez.
Her bir farkl deneysel metot potansiyel olarak alternatif
aklamalar kmesi yaratsa da neredeyse btn deneyleri kirleten iki trn betimleyebiliriz, bunlara beklenti etkisi ve plasebo etkisi diyoruz. Kastsz beklenti etkileri, bir aratrmac

Bir psikolojik aratrma kurgusunda plasebo etkisi, bir davransal tepki kiinin ne yapaca ya da nasl hissedeceine dair
beklentisinden etkilenince meydana gelir, bu tepkiyi yaratmak
iin kullanlan belirli mdahalelerden ya da prosedrlerden
deil. iddet ierikli televizyon program izleme ile sonrasnda
gelen saldrganl hatrlayn. Hi televizyon izlemeyen deney
katlmclarnn da yksek seviyede saldrganlk gsterdiklerini
bulduumuzu varsayn. Bu bireylerin, saldrganlk gsterebilecekleri bir duruma koyulduklarndan, saldrgan davranmalar
gerektiini zannetmi ve byle davranm olduklar sonucuna
varabiliriz. Deneyciler her zaman farknda olmaldrlar ki katlmclar srf gzlemlendiklerini ya da snandklarn bildiklerinden davran deitirebilirler. rnein, katlmclar almada
yer almaya seildikleri iin kendilerini zel hissedebilirler ve
bylece normalde davrandklarndan farkl davranabilirler.
Byle etkiler aratrmann sonucuna glge drebilir.

Saldurgan davranularun nedeni iddet ierikli televizyon


programlaru mudur? Nasul renebilirsiniz?

ya da gzlemci aratrma katlmcsnda grmeyi bekledii davranlar ona sylerse ve bylece arzulad tepkiyi alrsa meydana gelir. Bu koullar altnda, bamsz deiken deil, deneycinin beklentileri gzlemlenen tepkileri tetiklemeyi salar.
Bir aratrmada, 12 renciye labirentte komalar iin
eitilecek fare gruplar veriliyor. rencilerden yarsna
onlara verilen farelerin labirentte yn bulmada ok iyi olan
farelerin yavrular olduklar syleniyor. Dier rencilere
farelerinin labirentte yn bulmakta beceriksiz olan farelerin yavrular olduklar syleniyor. Tahmin edebileceiniz
gibi aslnda fareleri aynyd. Yine de rencilerin sonular
farelerinden beklentileri ile rtt. Yn kabiliyeti kuvvetli
olarak etiketlenen fareler dierlerinden daha iyi bir ekilde
yn bulmay rendiler. (Rosenthal & Fode, 1963).
Sizce renciler beklentilerini farelere nasl ilettiler? Hayvanlarla, aratrmaclarla ve katlmclarla deney yaparken beklenti
etkilerinin neden bu kadar nemli olduunu anladnz m?
Beklenti etkileri, kefin ieriini arptr.
Herhangi bir deneysel maniplasyon trnn eksikliinde
deney katlmclar davran deitirdii zaman plasebo etkisi
meydana gelir. Bu kavram aslnda tptan dn alnmtr ve
hastaya etkisi olmayan bir ila verildii halde ya da gerekte
yarar olmayan bir tedavi yapld halde iyiletii durumlar
anlatmak iin kullanlmaktadr. Plasebo etkisi, bireyin tedavinin etkili olacana dair inancyla balantl olarak salnda
iyileme olmasna denir. Gerekte tbbi bir etkisi olmayan baz
tedavilerin, tedaviden yararlanan hastalarn yzde 70inde iyi
ya da harika sonular rettii ortaya karlmtr (Roberts ve
ark., 1993).

zm: Kontrol Yntemleri nsan ve hayvan davranlar karmak ve genellikle ok nedenli olduklarndan, iyi aratrma tasarmlarnn muhtemel kirliliklere kar hazrlkl olmalar ve bunlar ortadan kaldrmak iin stratejiler gelitirmeleri
gerekmektedir. Spordaki savunma stratejilerine benzer ekilde,
iyi aratrma tasarmlar da kar takmn neler yapabileceini
ngrr ve bunlara kar koymak iin planlar yapar. Aratrmaclarn bu stratejilerine kontrol yntemleri denir. Bu yntemler test edilen hipotezle ilikili olmayan btn deikenleri
ve koullar sabit tutmaya alrlar. Bir deneyde, talimatlar, oda
scakl, grevler, aratrmacnn giyim tarz, yantlarn kayt
ekli, verilen zaman ve durumla ilgili dier birok ayrnt ayn
deneyimin yaandndan emin olmak iin btn katlmclarda
benzer olmaldr. Katlmclarn deneyimlerindeki tek fark,
bamsz deiken ile sunulanlar olmaldr. Belirli kirletici deikenler, beklenti ve plasebo etkileri iin arelere bakalm.
Komedi programlar izleyen bir tedavi grubunu ierecek
ekilde saldrganlk deneyinizi genilettiinizi bir dnelim.
Beklentilerinize dayal olarak komedi tarafndakiler ile iddet
tarafndakilere farkl bir ekilde davranmak istemiyorsunuz.
Bu yzden aratrmanzda, katlmclar karlayan ve daha
sonra saldrganlklarn deerlendiren aratrma asistannn
katlmclarn iddet program m yoksa komedi mi izlediinden habersiz olmasn isteyeceksiniz. Yani aratrma asistann,
katlmclarn grevler karsndaki durumlar hakknda bilgisiz
brakacaz. En iyi durumlarda, hem deney asistann hem de
katlmclar kimin hangi ileme tutulduu konusunda bilgisiz
brakarak n yarg nlenebilir. Bu teknie iki tarafl bilinmeyenli inceleme denir. Mstakbel saldrganlk deneyimizde,
katlmclar ne izledikleri konusunda bilgisiz brakamayz.
Ancak, dikkatli davranarak sonraki analizimizin saldrganlk
durumlarna odaklanacan onlardan saklayabiliriz.
Plasebo etkisini krmak iin, aratrmaclar genellikle
ileyiin ynetilmedii bir deney durumu da dhil ederler.
plasebo etkisi: Deneysel maniplasyon kullanlmad zaman davranta
meydana gelen deiiklik.
kontrol yntemi: Talimat vermek, cevap almak ve sistemli bir ekilde
deitirilmi olanlar hari btn dier deikenleri sabit tutmak iin
tutarl yntem.
iki tarafl bilinmeyenli inceleme: Deneyi uygulayanlarn n yargl beklentilerini ortadan kaldrmak iin kullanlan, hem katlmclarn hem
de deney asistanlarnn hangi katlmclarn hangi tedaviyi grdklerini
bilmedikleri deneysel yntem.

Araturma Sreci

27

Biz buna plasebo kontrol diyoruz. Plasebo kontrolleri,


aratrmaclarn doru karlatrmalar yaptklarndan
emin olmak iin gerekletirdikleri genel kontroller kategorisi altna girerler. Gece kan bir reklamn mabet aacndan
yaplm bitkisel katknn btn hafza sorunlarna are olduunu sylediini duydunuz. Bu bitkisel katky satn alp haftalk olarak kullanrsanz, beklentiniz ne olur? Bir alma, alt
hafta boyunca her sabah mabet aac katks alan niversite
rencilerin bilisel grevlerdeki performanslarnda iyileme
olduunu gstermitir (Elsabagh ve ark., 2005). Bir grevde,
insanlardan bilgisayar ekranndaki 20 resme bakmalar, bunlarn adlarn sylemeleri ve daha sonra bunlar hatrlamalar
istendi. Alt hafta mabet aac katks kullanmndan sonra
katlmclar bu grevi yzde 14 daha baarl bir ekilde gerekletirdiler. Bunun yannda, hibir etkisi olmayan bir hap
alan katlmclar da yzde 14 daha baarl oldular. Plasebo
kontrol, bu grevdeki iyilemenin nceki oturumdaki pratiin sonucu olduunu ortaya koymaktadr. Kontrol durumlarndan gelen veriler, karsnda deneysel etkinin deerlendirildii nemli bir taban izgisi salar.

are: Aratrma Tasarmlar Kontrol koullarn uygulamak iin aratrmaclar hangi tr aratrma tasarmlarnn
amalarna uygun olaca konusunda karar verirler. Denekler
aras dizayn ad verilen baz aratrma tasarmlarnda, farkl
katlmc gruplar bir deney durumuna (bir ya da daha fazla
deney ilemine tabi tutulmu) ya da bir kontrol durumuna
(deney ilemine tabi tutulmam) tesadf prosedrleriyle sekisiz
atanrlar. Sekisiz atama, aratrmaclarn potansiyel aratrma
katlmclar arasndaki farkllklarla balantl kirletici deikenlerden kurtulmak iin ald nlemlerin banda gelir. Deney
ve kontrol durumlarna sekisiz atama, deneyin banda her iki
grubun nemli ynleri lsnde benzer olma ihtimalini arttrr
nk her katlmcnn ilem durumunda da kontrol durumunda
da olma ihtimali ayndr. rnein, deneysel gruptaki herkesin
iddet ierikli programlar sevdiinden, kontrol grubundaki
herkesin ise nefret ettiinden endie duymamza gerek kalmaz.

plasebo kontrol: tedavinin verilmedii deneysel koullanma; plasebo


kontrol plasebo etkisinin oluabilecei durumlarda kullanlr.
denekler aras dizayn: Farkl katlmc gruplarn rastgele deneysel koullara ya da koullar kontrol etmeye atand aratrma dizayndr.
sekisiz atama: Bir deneyde, deneklerin tm gruplara atanma olaslklarnn ayn olduu bir yntem.
deneysel grup: Bir tedaviye veya bamsz bir deikenin maniplasyonuna deneyde maruz kalan grup.
kontrol grubu: Bir deneyde tedaviye maruz kalmayan ya da bamsz bir
deikenin etkisini deneyimlemeyen grup.
poplasyon: genelletirmenin deneysel bir rnee dayandrlaca bireylerin tm.
rneklem: Bir deneyde denek olarak seilen poplasyonun altkmesi.
temsil rneklemi: Bir poplasyonun, erkek ve diilerin, rksal ve etnik
gruplarn dalm gibi temel zellikleri ile byk oranda benzerlik
gsteren sz konusu poplasyonun altkmesi.
sekisiz rnekleme: Bir poplasyondaki herkesin deneye katlma olaslnn ayn olduu bir yntem.
denek ii dizayn: Her katlmcy kendi kontrol olarak kullanan aratrma dizayn. rnein, ileme girmeden nce denein gsterdii davran ileme girdikten sonra gsterdii davran ile karlatrlabilir.

28

Blm 2 Psikolojide Araturma Yntemleri

Sekisiz atama, iki trl insan da her bir grupta birbirine kartrmaldr. Durumlar arasnda sonu farklar bulunursa, farkllklarn nceden mevcut olanlar deil de ilem ya da mdahale
sonucu gereklemi farklar olduu konusunda daha emin olabiliriz.
Aratrmaclar, katlmclar laboratuvara getiri yollarn
da rastgelelie yaklatrmaya almaktadrlar. 6 yanda ocuklarn 4 yandaki ocuklara gre daha ok yalan syleyebilecekleri hipotezini test etmeye altn varsayalm. Deneyinizin
sonunda, sonularnzn hem 6 ya hem de 4 ya poplasyonunun tamamna uygulanmasn istiyorsunuz. Fakat katlmc
olarak 4 ve 6 ya grubundaki ocuklarn ancak dnyadaki ok
kk bir altkmesini (rneklemini) laboratuvara getirebilirsiniz. Genel olarak, psikoloji deneylerinde 20 ile 100 arasnda
katlmc kullanlr. ocuk grubu nasl seilir? Aratrmaclar,
temsil rneklemi kurmaya alrlar, bu rneklem poplasyonun btnsel zelliklerine (rnein ya dalm, rk ve etnik
gruplar gibi) olabildiince yaklaan bir rneklem olur. rnein,
sadece erkek ocuklarnn yalan sylemesi ile ilgili bir alma
yrtyorsanz, btn 4 ve 6 ya poplasyonu temsil rneklemi olarak kabul edilmez. Bir temsil rneklemi oluturabilmek
iin aratrmaclar, genellikle sekisiz rnekleme prosedrn
kullanrlar, bunun anlam poplasyondaki her yenin deneye
katlmak iin eit ihtimali vardr.
Dier bir deneysel tasarm tr olan denek ii dizayn, her
katlmcy kendi kontrol olarak kullanr. rnein, deneysel
ilemden gemeden nce katlmcnn davran ile deney sonrasndaki davran karlatrlr. Ya da her bir katlmc bamsz deikenin bir seviyesinden daha fazlasn deneyimleyebilir.
ocuklarn iyi insanlar m, yoksa kt insanlar daha iyi
hatrladna dair yaplan bir deneye bakalm.
Yaamnz boyunca, sizi tehdit eden kiilerden kanmann
iyi bir yol olacan dnebilirsiniz. Elbette, bunu yapabilmeniz iin, o insanlar hatrlamanz gerekir. Aratrmaclar, 3 ve 4 yandaki ocuklarn kt insanlar daha iyi
hatrladn iddia eden bir hipotezi test ettiler. (Kinzler
& Shutts, 2008). Deneyin altrma safhasnda, bilgisayar
ekranndan ocuklara biraz olumlu ifadeleri olan yzler
gsterildi. Yzlerin yars iin deneyciler, iyi bilgiler verdiler (rnein, Kevin her zaman iyi biridir. Bugn rekler getirdi. Herkese birer tane verdi). Dier yzler iin ise
aratrmaclar kt bilgiler verdiler (Kevin her zaman kt
biridir. Bugn herkesin reklerini ald. Hi kimse rek
yiyemedi). Deneyin test safhasnda, ocuklara bir bellek
testi yapld. Yeni yzlerle eletirilmi eski yzlere bakmalar saland. ocuklarn hangi yz daha nce grdklerini iaret etmeleri istendi (rnein, Hangisi Kevin?).
ekil 2.3te grld gibi, ocuklar kt bilgilerle eletirilmi yzleri daha iyi hatrladlar.
Bu aratrma denek ii bir dizayn kullandndan, deneyler
ocuklarn belleklerinin iyi ve kt bilgi ile ilikili yzleri hatrlamada farkl iledii gl sonucunu karabilirler. Bu alma,
3 yanzdayken bile size kar kt davranan insanlar hatrlamakta baarl olabileceinizi ortaya koyuyor. Aratrmaclarn
ii sk tutup daha kk ocuklarda ayn ileyiin olup olmadna bakabileceklerini dnebiliriz.
Buraya kadar betimlediimiz aratrma metodolojilerinin
tamam, bal deiken zerindeki etkiyi anlamak iin bamsz deikenin maniplasyonunu gerektiriyordu. Bu deneysel

Doru oran

80

70

60

50

yi

Kt

EKL 2.3 ocuklarun yi ve Kt Yzleri


Haturlama Durumlaru
Deneyin aluturma safhasunda, 3 ve 4 yaundaki ocuklar bir
dizi yz hakkunda kt ve iyi bilgiler edindiler. Test safhasunda, ocuklar daha nce grdkleri yzleri haturlamaya
alutu. ocuklar, haklarunda kt bilgi verilmi yzleri haturlamakta daha baarulu oldular.
Kinzler, K.D., & Shutts, K., Memory for mean over nice: The influence
of threat on childrens face memory, Cognition, 107, s. 775-783, Telif
hakku (2008), Elsevierin izni ile yayumlanmutur.

metot, aratrmaclarn deikenler arasndaki ilikiler hakknda


en gl iddialarda bulunmalarn salasa da birok durum bu
metodu daha az arzulanr hale getirebilir. ncelikle, deney
boyunca, davran yapay bir evrede alr, burada durumsal
faktrler o kadar kontrol altndadr ki davrann doal ekilde
meydana gelii arptlabilir. Eletirmenler, doal davran
kalplarnn zenginliinin ve karmaklnn kontroll deneylerde kaybolduunu ve bir ya da birka deiken veya tepkiyle
urama basitliine kurban edildiini sylyorlar. kinci olarak, aratrma katlmclar genel olarak bir deneyde olduklarn test edildiklerini veya lmden getiklerini bilirler. Aratrmaclar memnun etmek iin bu bilinle tepki verebilirler,
bylece deneyin amacn anlamaya alabilirler ya da habersiz
olsalar yapacaklar eyleri yapmazlar. nc olarak, nemli
aratrma problemleri etik deneysel ileyie uygun deillerdir.
rnein, ocuk istismarnn nesilden nesile aktarlp aktarlmadn renmek iin istismara maruz braklacak bir deneysel
ocuk grubu ile istismara maruz kalmayacak bir kontrol grubu
yaratamayz. Bir sonraki blmde, bu konular ele alacak bir
aratrma yntemi tr zerinde duracaz.

KORELASYON YNTEMLER
Zeknn yaratclkla ilikisi var mdr? yimser insanlar ktmser insanlara gre daha m salkldrlar? ocuk istismarna
maruz kalm olmakla sonradan akli hastalklara yakalanma
arasnda bir iliki var mdr? Bu sorular aratrmaclarn kolayca
ya da etik olarak maniple edemeyecekleri deikenler ierirler.
Bu sorular yantlamak korelasyon yntemlerine dayal aratrma gerektirir. Psikologlar korelasyon yntemlerini iki deiken, zellik ya da nitelik arasnda ne derece iliki olduunu
belirlemek istediklerinde kullanrlar.
ki deiken arasndaki kesin korelasyon derecesini belirlemek iin psikologlar, korelasyon katsays (r) olarak bilinen bir istatistiksel lm hesab yapmaktadrlar. Bu deer
+1.0 ile -1.0 arasnda deiiklik gstermektedir, burada +1.0

mkemmel pozitif korelasyonu gsterirken -1.0 mkemmel


negatif korelasyonu gstermektedir, 0.0 korelasyon olmad
anlamna gelmektedir. Pozitif korelasyon katsays, bir puan
kmesi arttnda ikinci kmenin de artaca anlamna gelir.
Negatif korelasyonlarda bunun tam tersi dorudur; ikinci puan
kmesi, birinci puanlarn deerlerinin tersi ynde hareket eder
(sayfa 30daki ekil 2.4e baknz). Sfra yakn korelasyonlar,
iki lm zerindeki puanlar arasnda zayf bir iliki olduu
ya da iliki olmad anlamn tar. Korelasyon katsays glendike, yani 1.0 maksimumuna yaklatka, dier deiken
hakkndaki bilgilere dayal bir deiken konusunda tahminler
olduka doru olur.
Aratrmaclarn rencilerin uyku dzenleri ile okuldaki
baarlar arasndaki ilikiyi belirlemek iin aratrma yaptklarn bir dnelim. lemsel olarak uyku dzenini gecelik ortalama uyuma miktar olarak tanmlayabilirler. Okuldaki baar
toplam genel not ortalamas (GNO) olarak tanmlanabilir.
Aratrmaclar uygun renci rneklemleri iin her bir deikeni deerlendirebilir ve bunlarn arasndaki korelasyon katsaylarn hesaplayabilirler. Olduka pozitif bir puan, renci
ne kadar ok uyursa, genel not ortalamas o kadar artar anlamn tayacaktr. Bylece aratrmaclar rencilerin gecelik
uyuma saatlerini bilirlerse, onlarn genel not ortalamas hakknda makul tahminlerde bulunabilirler.
Aratrmaclar bir adm daha atmak isteyip rencilerin
genel not ortalamalarn arttrmak iin onlar uyumaya zorlamak gerektiini syleyebilirler. Bu mdahale bir yanl ynlendirmedir. Gl bir korelasyon, iki veri kmesi arasnda sistemik bir iliki olduunu gsterir sadece; birinin dierine neden
olduunu kesin olarak syleyemez. Korelasyon nedensellik
olduunu gstermez. Birok neden sonu ilikisi olaslndan
birini yanstabilir. Bu birok olaslk, korelasyona neden olan
nc bir deikeni de ierir. rnein, rencilerin kolay
dersler aldklarnda hem daha iyi uyuduklarn hem de daha
yksek notlar aldklarn varsayabilirsiniz. Byle bir durumda,
rencilerin derslerinin zorluu, uyku miktar ile genel not
ortalamas arasndaki pozitif korelasyona neden olan nc
deikendir. u ekilde de olmu olabilir: daha verimli alan
insanlar yataa daha erken girerler ya da okul ile ilgili kayglar
olanlar daha ge uykuya dalabilirler. Bu olaslktan grebileceiniz gibi korelasyonlar aratrmaclar daha derin aklamalar bulmaya zorlarlar.
Sizi korelasyon metotlarnn deerli aratrma aralar
olmad izlenimi ile brakmak istemeyiz. nemli kavraylar
sunmu korelasyon almalarndan birounu kitap boyunca
greceiz. tahnz bilemek iin sadece bir rnek sunacaz.
nsanlara sadece bakarak iyi liderler olup olmayacaklarn
syleyebilir misiniz? Bu soruyu ele almak iin iki aratrmac Fortune 500 web sitesinden en zenginler 500 kii listesinin en banda bulunan 25 kii ile en sonunda bulunan
25 kiinin resimlerini topladlar. (Rule & Ambady, 2008).
Aratrmaclar 50 renciye bu fotoraflara bakmalarn
ve 7 puan leinde cevap vermelerini istediler: Bu kii

korelasyon yntemi: ki deikenin, karakterin ya da niteliin ne dereceye


kadar ilikileneceini belirleyen aratrma metodolojisi.
korelasyon katsays (r): ki deiken arasndaki iliki derecesini gsteren
istatistik.

Araturma Sreci

29

Kfg8kZcXiBi`b\kk\

Golfler

X

(b)

BXqXecXe
para

Kazanlan
para

100

EKL 2.4

150

200
250
Baqaecaejap

300

60

70

80
90
Vuru Says

100

Pozitif ve Negatif Korelasyonlar

Bu hayali veriler pozitif ve negatif korelasyonlar arasundaki farklaru gstermektedir. Her bir nokta
bir tek bir top atucuyu (krikette) ya da golfy temsil etmektedir. (a) Genel olarak, profesyonel
bir top atucu sayu alduka, daha ok para kazanur. Bu yzden bu iki deiken arasunda pozitif bir
korelasyon vardur. (b) Golfnn korelasyonu ise negatiftir, nk golfler ne kadar az vuru
yaparlarsa o kadar fazla para kazanurlar.

bir irketi ne kadar iyi ynetirdi?Aratrmaclar her irketten mali bilgiler de topladlar. Veriler katlmclarn
dnceleri ile irketlerin performans arasnda pozitif bir
korelasyonun olduunu ortaya karmtr. Fotoraflarna
dayal olarak en yksek liderlik puann alan CEOlar en
ok kar eden irketleri ynetenlerdi. Bu pozitif korelasyon
neden olutu? Aratrmaclar birden fazla nedensellik yolu
olduunu kabul etmek konusunda dikkatliydiler: Elbette,
daha baarl irketlerin belli grnteki bireyleri mi CEO
olarak setikleri, yoksa belli grnteki bireylerin daha
baarl CEOlar m olduklar konusunda nedensel bir
karmda bulunamayz. (s. 110).
Bir korelasyon tasarmnn bu meseleyi ele almak iin neden
uygun olduunu anlayabildiniz mi? nsanlarn lider diye rast-

rencilerin uyku dzenleri ile okuldaki baarularu arasundaki


korelasyonu belirlemek iin hangi prosedrleri izlemeniz
gerekir? Herhangi bir korelasyonun altunda yatan potansiyel
nedensel ilikileri nasul deerlendirebilirsiniz?

30

Blm 2 Psikolojide Araturma Yntemleri

gele atayamazsnz, irketleri de krl diye atayamazsnz. Gerek dnyada liderlik gzler nne serildike ne gibi farklarn
ortaya ktn grmek iin beklemeniz gerekir.

ALT ALGISAL ETK


Bu blm bitirirken, psikoloji aratrmalarnn bilincin farkndalnn dndaki mesajlarn, yani alt algsal mesajlarn davranlar nasl etkilediine dair iddialarn lmek iin
nasl kullanldna dair somut bir rnei alacaz. Sizce rock
albmlerinde genleri iddet ieren davranlara yneltecek
gizli mesajlar var m? Medyaya baktmzda bu tarz iddialarn olduunu grebiliriz. Peki, alt algsal reklamcln bakanlk seimlerinin sonularn etkileyebilir mi? 2000 senesindeki
seimlerde Demokratik Partiden bir aday eletiren reklamda
RATS kelimesine vurgu yapldn grmtk. Sizce bu oylamada deiiklie yol am mdr?
Alt algsal etkinin uzun bir gemii var. Her ne kadar
muziplik gibi grnse de, 1957de yrtlen bir almada, alt
algsal reklamcln yaratcs olan James Vicary, film boyunca
sahnede grntlenen Patlam Msr Ye! mesajnn patlam msr satlarn % 58 orannda arttrdn belirtmi
(Rogers, 1993). Yine ayn ekilde, Wall Street Gazetesinde New
Orleanstaki bir spermarketin mzik sistemlerine alt algsal bir mesaj (Hrszlk yaparsam, hapse girerim) ekledikten
sonra hrszlk vakalarn azaltt haberi yer almt. Ohioya
bal Toledo ehrinde telefon zerinden yrtlen anket ise 400
yetikinin yaklak % 75inin alt algsal reklamcl bildiini
gsteriyor (Rogers & Smiths, 1993) Yine bu grubun yaklam
% 75i alt algsal reklamcln pazarlamaclar tarafndan ok
baarl bir ekilde kullanldn belirtmi. Genellikle, anketi
yantlayan kiilerin eitim seviyeleri yksek olduka, alt algsal reklamcln etkisinin gcne inanlar da o kadar gl
oluyor.
Artk asl kritik sorumuza yant vermek iin yeterli bilginiz
var: Alt algsal mesajlar, gerekten savunucularnn iddia ettii
gibi zihinsel durumu ve dnceyi etkileyebilir mi? Cevabmz deneysel yntemlerin uyguland bir aratrma zerinden
anlatacaz (bkz. ekil 2.5).

ntest

Bamsz
deikenler

Test Sonras

Deney
Durumu 1
zsayg

zsayg kasedi
Poplasyon

rnek
Bellek

Deney
Durumu 2
Bellek kasedi

Rastgele
atama

Zaman, tedavi
sresi

EKL 2.5 Alt Algusal Mesajlarun Etkililikleriyle lgili Hipotezlerin


Test Edilmesi in Deneysel Dizayn
Deneyin bu basitletirilmi versiyonunda daha geni genel poplasyondan bir grup insan alunur. Bu kiilere ntest ltleri verilir ve rast gele olarak alt algusal mesajlaru almak
zere atanurlar. Sonra test sonrasu ltleri ile balu deikenlerde, bellekte ve zsayguda
bir deiiklik olup olmaduu nesnel bir ekilde deerlendirilir.

Bir grup aratrmac ticari olarak bulunabilen, z sayg ve


bellei glendiren kasetlerin verimliliklerini belirlemek iin
deneyler yapmlardr. 18-60 yalar arasnda toplamda 237
erkek ve kadn gnll katlmc deneylerde bulunmaktayd.
Standart psikoloji testleri ve anketlerle balangtaki z
sayglarnn ve belleklerinin lld n test aamasndan sonra katlmclar rastgele bir ekilde iki gruba ayrldlar. Katlmclarn yarsna alt algsal bellek kasetleri, dier
yarsna ise alt algsal z sayg kasetleri verildi. Katlmclar
kendilerine verilen kasetleri be haftalk bir sre boyunca
dinlediler ve laboratuvara test sonras seans iin geri
dndler. Bu seansta, bellekleri (drt bellek testi ile) ve
z sayglar ( z sayg lt ile) deerlendirildi. Aratrmaclar hangi katlmclarn hangi tedaviyi grdklerini
bilmemekteydi (Greenwald ve ark., 1991).
Peki kasetler bellekleri veya z saygy artrd m? Bu
kontroll deneyin sonularna bakldnda, z sayg ve
bellek ile ilgili nesnel ltlerde kayda deer herhangi
bir deiiklie rastlanmamakta. Fakat ok gl bir etki
grld: Yardm alma beklentisinin yaratt plasebo etkisi.
Bu plasebo etkisini beklemekte olan aratrmaclar deneye
bamsz bir deiken daha eklemilerdi. Her grupta bulunan katlmclarn yarsna yanl etiketlenmi z sayg
kasetleri verilirken dier yarsna ise bellek kutular ierisinde z sayg kasetleri verilmiti. Katlmclar bu ekilde
etiketlenmi kasetleri aldklarnda z sayglarnn ykseleceini beklemekteydi, ya da kasetleri bellek diye etiketlenmise, dier kasedi dinlemi olsalar bile belleklerinin
kuvvetlendiini hissetmektelerdi.
Byk bir dikkatle yrtlm olan bu deneye gre olduka
gvenebilir bir tavsiyede bulunmak mmkn: Paranz bouna
harcamayn, alt algsal kiisel geliim programlar sadece ve
sadece plasebo efektlerine yol amaktadrlar. Psikoloji ve
Yaamn en nemli amalarndan biri de sizlere gvenilir
deney yntemleri ile elde edilmi kesin sonular sunmaktr. Bu
deney ayn zamanda sizlere psikologlarn deneylerde ltkleri

deiken eitleri hakknda da spesifik bir rnek salamaktadr. Bu deneyde kullanlan deikenler, z sayg ve bellekle ilgili
nesnel lmlerin yansra katlmclarn z sayg ve belleklerindeki geliimle ilgili inanlaryd. Bir sonraki blmde, genel
olarak psikologlarn nemli ilemleri lme ekilleri ve deneyim boyutlarn da tartacaz.

DURUN VE GZDEN GERN








Teori ve hipotezler arasundaki iliki nedir?


Araturmacularun gzlemci n yargularuna karu alabilecekleri nlemler nelerdir?
Neden araturmacular ift-kr kontrolleri kullanur?
Denek ii dizaynlarla kastedilen nedir?
Korelasyonun nedensellik anlamuna gelmemesinin nedeni nedir?

ELETREL DNME

3-4 yaundaki ocuklarun iyi ve


kt yz ifadeleri hakkunda renilmi bilgileri kullanduklaru
alumayu dnn. Btn yzlerin olduka pozitif ifadelere
sahip olmasunun nemi neydi?

Aaudaki konularla ilgili daha ok gzden geirme ve aluturmalar iin MyPsychLab.comu ziyaret ediniz:
Kefedin: Nasul Eletirel Dnlr?
Benzerini yapn: Baumsuz ve Baumlu Deikenleri
Ayurt Edebilme
Kefedin: Yazu Tura Atmak

Psikolojik lm
Psikolojik ilemlerin ok eitli ve karmak olmas onlar
lmek isteyen aratrmaclara byk zorluklar karmaktadr. Baz eylemler ve ilemlerin kolayca grlebilir olmasna

Psikolojik lm

31

Yaamunuzda Psikoloji
ANKET ARATIRMALARI TAVIRLARINIZI ETKLEYEBLR M?
yle bir durum dnelim. Seim
zamanu gelmi. Akam yemeinizi
bitirir bitirmez telefonunuz aluyor.
Telefonun br ucunda arkada
canlusu bir ses size adaylar hakkunda
birka oru cevaplamak isteyip
istemediinizi soruyor. Neden
olmasun? diyorsunuz, bu sizin
laboratuvar duunda bir araturmaya
katulmanuz iin bir fursat. Fakat ite
Neden olmasun? sorunuzun cevabu.
Anketteki sorular sizin tavurlarunuz
zerinde byk bir etkiye neden
olabilir. Bu prensibi ortaya koyan bir
laboratuvar alumasuna gz atalum.
Araturma ngilterede gerekleti ve
bu nedenle katulumcularun Babakan
Tony Blaire karu tavurlaru zerine
odaklandu (Haddock, 2002). Katulumcular ngiliz siyasi hayatuyla ne kadar
ilgilisiniz? sorusuyla balayan bir
anket doldurdular. Bundan sonra,
anket drt yoldan biriyle devam etti.
Bir versiyon katulumculara Blairin iki
pozitif zelliini sorarken, dieri be

pozitif zelliini sordu. Anketin dier


iki versiyonu ise Blairin 2 veya 5
negatif zelliini sormaktaydu. Her
ankette bir sonraki soru katulumcularun
Blairin tercih edilebilirliini 7-puanlu
bir lekte oylamalarunu istemekteydi.
Yksek puanlar daha olumlu tavurlara
iaret etmekteydi.
Bu tanumdan da anlayabileceiniz gibi, deneyin nemli bir parasu
da her katulumcunun suralamasu istenen
zelliklerin sayusuydu. Peki bunun
nemi ne olabilirdi? Bakan veya
senatr gibi bir politikacunun olumsuz
zelliklerini suralamanuzun istendiini
dnn. ki zellik bulmanuz byk
ihtimalle kolay olurdu fakat be
zellik suralarken zorlanurdunuz. Be
zellik bulmaya aluurken, Hey,
eer bu kii hakkunda be kt zellik
bulmakta zorlanuyorsam belki de iyi
bir insandur (bkz. Schwarz ve ark.,
2003).
Bu nedenle daha ok olumsuz
zellik suralamanuz gerektike aslunda

Siyasete lgi

Uygun snflama

lgisizlik
4.5

4.5

3.5

3.5

2.5

2.5

Olumlu
Olumsuz
Oluturulan
zellik
2 zellik

32

lgili Olma

Olumlu
Olumsuz
Oluturulan
zellik
5 zellik

Blm 2 Psikolojide Araturma Yntemleri

bu politikacudan daha ok holanur


hale gelebilirsiniz. Daha ok olumlu
zellik bulmaya aluursanuz da bu
aba sizin tavrunuzda olumsuz bir
etkiye sahip olabilir.
ekilde verilen sonular ngiliz
siyasetine grece ilgisiz olan katulumcular iin bu tahminleri desteklemektedir. rnein, olumsuz zelliklerini
haturlamaya aluan katulumcularun
Blaire verdikleri puanlar grece daha
olumlu olmutur. Zaten ngiliz siyasetiyle ilgili olan renciler iin, yeterli
bilgi ve gl tavurlaru olduunu
varsayarsak, Blair hakkunda bilgileri
haturlamakta zorlanmamalaru onlarun
tavurlarunda bir deiiklie yol amadu.
Bu sonulara bakarak o akam
yemei sonrasunda telefon geldii
zaman bekleyebileceiniz ey udur:
Karudaki sesin sormasu gereken
ilk ey sizin siyasetle ne kadar ilgili
olduunuzdur. Bu noktada karudaki
ses sizin yzeyde olduka mantuklu
grnen sorularla tavurlarunuzu deitirmenin ne kadar zor olacaunu bilecektir. Blairin olumsuz zellikleri zerine uzun uzaduya odaklanulmasunun
insanlaru ondan daha ok holanmaya
iteceini tahmin eder miydiniz?
Bu nedenle gerek hayatta
araturma sorularunu cevaplarken
bunlarun gerek amalaruna karu
dikkatli olun. Laboratuvarda araturmacular sizi deney sonrasu bilgilendirmelidirler (bkz. s. 37). Bu bilgiler sizin
katulumunuzun dnceleriniz ve hisleriniz zerinde nasul bir etkisi olmu
olabileceini anlamanuza yardumcu
olacaktur. Sizi akam yemei sonrasunda yakalayan kiilerin tam aukluk
konusunda byle bir sorumluluklaru
yoktur. En byk umutlaru, kendinizi
oy verme kabininde bulduunuzda
davranuunuzu etkileyebilecek bir
ekilde tavurlarunuzu deitirebilmi
olmaktur.

ramen, ou, rya grmek ve endie gibi, kolayca grlemez. Bu nedenle psikoloji alannda alan aratrmaclarn bir
grevi de grnmeyeni grlr hale getirmek, isel olaylar ve
ilemleri darya karmak ve zel deneyimleri herkese ak
hale getirmektir. Aratrmaclarn aratrmak istedikleri fenomenler iin ilemsel tanmlar salamalarnn ne kadar nemli
olduunu grdnz. Bu tanmlar genellikle farkl seviyelerde,
boyutlarda, iddetlerde veya miktarlarda deikenlere saylar
atamakta veya bu deikenleri saysal olarak tanmlamaktadr.
Pek ok lm yntemi mevcuttur ve her bir yntem kendi
avantajlar ve dezavantajlarna sahiptir.
Psikolojik lmle ilgili incelememiz bir lmn doruluunu lmenin iki farkl yolunu tartarak balayacak: gvenilirlik ve geerlilik. Sonra veri toplama ile ilgili farkl lm
yntemlerini inceleyeceiz. Psikologlar veri toplarken hangi
yntemleri kullanrlarsa kullansnlar, hipotezlerini dorulamak iin uygun istatiksel yntemleri kullanmak zorundadrlar.
Psikologlarn verileri nasl incelediklerini bu blmden sonra
gelen statistiksel Eklerde verdik. Sz konusu blmnn bu
blmle balantl bir ekilde okunmas gerekmektedir.

GVENRLK VE GEERLE
ULAMA
Psikolojik lmlerin amac hem gvenilir hem de geerli olan
sonulara ulamaktr. Gvenirlik psikolojik testler veya deneysel
aratrmalar sonucunda elde edilen davransal verilerin tutarll veya gvenilirliidir. Gvenilir bir sonu, farkl zamanlarda
ayn artlar altnda testler tekrarlandnda ayn sonularn elde
edileceini gstermektedir. Gvenilir bir lm arac tekrarl bir
ekilde kullanldnda karlatrlabilir sonular salamaldr
(llen eyin deimemesi gerekmektedir). Az nce betimlediimiz deneyi dnn. Deney sonucunda alt algsal kasetlerin
sadece plasebo efektlerine yol at ortaya kmt. Bu deneyde
237 katlmc bulunmaktayd. Deneyi yrtenlerin elde ettikleri
sonularn gvenilir olduklarn ne srmeleri ayn deneyi
benzer byklkte bir grup katlmcyla tekrarlayabileceklerini
ve ayn veri emasn elde edeceklerini gstermelidir.
Geerlik, aratrma veya test sonucunda elde edilen bilgilerin psikolojik deikeni veya lmesi gereken zellii doru
bir ekilde ltn gsterir. rnein mutluluun geerli bir
lm, belli durumlarda ne kadar mutlu olacanz tahmin
etmemize imkan salamaldr. Geerli bir deney, aratrmacnn
daha genel durumlara genelleme yapabilmesi, sklkla laboratuvardan gerek dnyaya, anlamna gelmektedir. Size kasetlerle
ilgili deneye dayanarak tavsiyede bulunurken aratrmaclarn
sonularn geerli olduu iddiasn kabul ediyorduk. Testler
ve deneyler geerli olmadan da gvenilir olabilirler. rnein,
sizin ayak numaranz da mutluluunuzla ilgili bir endeks olarak kullanabilirdik. Bu gvenilir olurdu (hep ayn cevaplar
alrdk), ancak geerli olmazd (gnden gne deien mutluluk
seviyeleriniz hakknda bilgi edinemezdik).
imdi farkl lm eitleri hakknda okuduka, bu yntemleri gvenirlik ve geerlik asndan deerlendirmeye aln.

ZBLDRM LEKLER
Bazen aratrmaclar dorudan gzlemleyemeyecekleri deneyimler hakknda veri edinmek isterler. Baz zamanlarda bu
deneyimler isel psikolojik durumlar olabilir, inanlar, tavrlar
ve duygular gibi. Dier zamanlarda, bu deneyimler d davra-

nlar olabilir, ancak cinsel aktiviteler veya su ieren eylemler


gibi psikologlarn tank olmalarnn uygun olmad durumlar olabilirler. Bu durumlarda aratrmalar zbildirim lekleri zerinden gerekletirilir. zbildirim lekleri, yazl veya
szl olarak aratrmacnn sorduu sorulara verilen cevaplardr. Aratrmaclar zbildirimleri nicelemek iin gvenilir yollar bularak farkl bireylerin cevaplar arasnda karlatrmalar
yapmaktadrlar.
zbildirimler, anketler ve yzyze grmelerde verilen
cevaplar iermektedir. Anket veya aratrma soru katlar,
yazl bir grup sorudan oluur, bu sorular gerek durumlardan
(Kaytl bir oy kullancs msnz?), gemi zamandaki veya
imdiki zamandaki davranlara (Ne kadar sigara iersiniz?) ve
tavrlar ve duygulara (u anki iinizden ne kadar memnunsunuz?) kadar geni bir yelpazeye sahiptir. Ucu ak sorular cevap
verenlerin soruyu serbest bir ekilde kendi kelimeleriyle cevaplamalarna izin verir. Sorularn cevaplar ayn zamanda belli sayda
sabit alternatiften de oluabilir, evet, hayr ve kararsz gibi.
Yz yze grme, aratrmac ile birey arasnda detayl bilgi
edinme amac ile gerekleen diyalogdur. Tamamen standartlatrlm olmaktansa, anket gibi, grmeler interaktiftir. Sorular
soran kii, cevap verenin syledii bir eyi daha derinletirmek
iin sorular deitirebilir. yi grmeciler, ortaya kan bilginin
yan sra sosyal etkileim srecine kar da hassastrlar.
Grmecinin cevap veren kiiyle dostane bir iliki ierisinde olmaldr, bu pozitif sosyal bir ilikidir, cevap verenin
gveni ve kiisel bilgilerini paylamas tevik edilmektedir.
Aratrmaclar geni yelpazede zbildirim ltleri kullansalar
da, bunlarn yararllklar snrldr.
zbildirimin pek ok ekli szck ncesi ocuklarla,
okuma yazma bilmeyen yetikinlerle, baka dilleri konuan
kiilerle, baz zihinsel sorunlara sahip kiilerle ve insan olmayan hayvanlarla kullanlamaz. zbildirimler kullanlabilse bile,
gvenilir veya geerli olmayabilirler. Katlmclar soruyu yanl
anlayabilir veya ne deneyimlediklerini tam olarak hatrlayamayabilirler. Dahas, zbildirimler sosyal arzulanmaya bal olarak
da etki altnda kalabilirler. Kiiler yanl veya yanl ynlendirici cevaplar vererek olumlu (veya bazen olumsuz) etki brakmaya alabilirler. Gerek deneyimlerini veya duygularn bildirmeye utanabilirler. Eer cevap veren kiiler bir anketin veya
grmenin amacnn farkna varrlarsa, ii alabilmek iin, akl
hastanesinden kabilmek iin veya dier amalar gerekletirebilmek iin yalan syleyebilir veya dorular deitirebilirler.
Grme durumlar ayn zamanda kiisel n yarglarn grmecinin sorular sorma eklini ve cevap verenin verdii cevaplar etkileyebilmektedir.

DAVRANISAL LLER VE
GZLEMLER
Kiilerin yaptklar eyleri aratrmann birincil yollarndan biri
de gzlemdir. Aratrmaclar gzlemi planl, kesin ve sistemli
bir ekilde kullanmaktadr. Gzlemler bir davrann ilemine
veya rnne odaklanr. renme zerine yaplan bir deneyde
gvenirlik: Bir testin her kullanldnda ne kadar benzer skorlara ulat;
bir ara tarafndan salanan skorlarn dzenlilii veya tutarll.
geerlik: Testin lmesi gereken eyi ne kadar lt.
zbildirim lt: Katlmcnn kendi gzlemleri ve bildirimleri ile
tanmlanan kiisel davran.
davransal lt: Gzlenen ve kayt altna alnan ak eylem veya tepki,
zbildirimsel davranlar hari.

Psikolojik lm

33

gerekletirdikleri aratrmalar dnn (Cheney & Seyfarth,


2007). Cheney ve Seyfarth incelemek iin babunlar semelerinin nedenlerini u ekilde aklamlardr:
Her hayvan akrabalar ve akraba olmayan dierleriyle karmak bir sosyal iliki a kurar. Bu ilikiler ayn anda hem
ibirliine hem de rekabete dayanmaktadr. Bu a ierisinde
ilerlemek karmak sosyal bilgi ve beceriler gerektirmekteydi.
Dahas, babunlarn karlatklar sorunlar sadece sosyal
deil ayn zamanda ekolojikti de. Yemek bulmak ve bulunan
yemei korumak, avclardan kamak ve bazen de onlara saldrmak gerekmekteydi. Babunlar zerinde yaplan aratrmalar, vahi doada bu ekilde bize bireyin davranlarnn
hayatta kalmasna ve oalmasna olan etkilerini incelememiz iin olanak salad. (Cheney & Seyfarth, 2007, s. 10)
Tek ynl bir aynanun arkasundan izleyerek bir araturmacu ocuu davranuuna karumadan gzlemlerini kaydetmektedir.
Birisinin sizi izlediini fark ettiinizde davranuunuzu deitirdiiniz oldu mu?

aratrmac katlmcnn bir kelime listesini ka kez altn


(ilem), sonra son testte katlmcnn bu kelimelerin ka tanesini hatrladn (rn) gzlemleyebilir. Dorudan gzlemlerde aratrlan davran ak bir ekilde grnr olmaldr ve
kolay bir ekilde kayt edilebilmelidir. rnein, duygular zerine yaplan bir laboratuvar deneyinde aratrmac katlmcnn
yz ifadelerini katlmc duygusal adan tahrik edici uyaranlara
bakarken gzlemleyebilir.
Aratrmacnn dorudan gzlemleri bazen teknoloji ile
desteklenebilir. rnein, psikologlar gnmzde aratrma
katlmclarn bir cmleyi okumak veya problem zmek gibi
eitli grevleri yerine getirmeleri srasnda geen sreyi kesin
olarak lmek iin bilgisayar kullanmaktadrlar. Kesin lm
iin eitli yollar bilgisayar andan nce de mevcut olsalar da,
bilgisayarlar artk kesin bilgi toplamada ve analiz etmede olaand bir esneklik salamaktadrlar. Blm 3te, aratrmaclarn ok nemli bir eit davran lm yapmalarna olanak
salayan yeni bi teknolojiye bakacaz: almakta olan beynin
grntlenmesi.
Doal gzlemde, doal olarak ortaya kan baz davranlar aratrmac tarafndan gzlenir ve bu davran deitirmeye
veya engellemeye allmaz. rnein, tek ynl bir aynann
arkasnda bulunan bir psikolog gzlem altnda olduklarn
bilmeyen ocuklarn oyun oynaylarn izleyebilir. Baz insan
davranlar yalnzca doal gzlem yoluyla incelenebilir nk
baka trls ya etik olmazd ya da pratik olmazd. rnein,
bir ocuun hayatnn ilk evrelerinde ar yoksunluun ocuun geliimindeki etkilerini grmek amacyla deney yapmak
etik olmazd. Laboratuvar ortamnda davranlar incelenirken,
aratrmaclar doal ortamlarn karmak davran biimlerini
ekillendiren uzun sreli etkilerini gzlemleyememektedirler.
Bu kstlamalarn nne geebilmek iin aratrmaclar
doal gzlem yntemini tercih edebilirler. Biyolog Dorothy
Cheney ve psikolog Robert Seyfarthn 1992den beri sk sk
Botswanaya giderek bir grup Gney Afrika babunu zerinde
doal gzlem: Doal ortamlarda ortaya kan davranlar zerinde fark
edilmeyen gzlemlerin yapld aratrma teknii.

34

Blm 2 Psikolojide Araturma Yntemleri

Cheney ve Seyfarth bu byk proje sonucunda elde ettikleri veriler ile babunlarn sosyal zeklarn nasl kullandklarna k tutmulardr. Dahas, analizleri evrimsel basklarn insan davran
zerinde nasl benzerliklere ve farkllklara neden olduuna ve
bu belli insan olmayan memeli hayvanlarn davranna ynelik
daha derin analizlere de olanak salamaktadr. rnein Cheney
ve Seyfarth u sonuca varmaktadrlar: Zihinleri byk lde
sosyal hayat ile ekillendirilmi olmasna ramen, babunlar bakalarnn zihinsel durumlarn tanmakta yalnzca kstl bir beceriye sahip olduklarn gstermilerdir. nsanlar ve hatta ok
kk ocuklarn aksine dedikodu yapmak veya bilgi paylamak
konusunda bir drt hissetmemektedirler (s. 275).
Aratrmann ilk evrelerinde doal gzlem zellikle yararl
olmaktadr. Aratrmaclarn bir fenomenin boyutlarn veya
nemli deikenleri ve ilikileri kefetmelerine yardmc olmaktadr. Doal gzlemlerden elde edilen veriler, bazen aratrmaclarn belli bir hipotez veya aratrma plan oluturmas iin de
ipular salamaktadr.
Bu hipotezleri davransal ltlerle test etmek istediklerinde, aratrmaclar bazen ariv verilerine bavururlar. Bir
ktphanede veya internette bulabileceiniz her trl bilgiyi
dnn: doum ve lm belgeleri, hava durumu raporlar,
film izlenme rakamlar, meclis yelerinin oy verme alkanlklar ve benzerleri. Doru hipotezi test etmek iin bu eit bilgiler
ok deerli olabilmektedir. Kadnlarn ve erkeklerin kahramanlk gsterme oranlarnda deiiklik gsterip gstermediklerini
aratrdmz dnn (Becker & Eagly, 2004). Bu soruya
cevap verebilmek iin aratrmaclar bir laboratuvar testi tasarlayamadlar, daha ok erkeklerin mi kadnlarn m ieriye koacaklarn grmek iin bir binay atee veremezlerdi. Bunun
yerine, gerek hayatta tartlabilir bir ekilde kahramanlk olarak adlandrlabilecek davranlar tanmladlar ve erkeklerin ve
kadnlarn grece katklarn grmek iin ariv verilerine bavurdular. rnein, aratrmaclar dnyann her kesine medikal personel gnderen bir organizasyon olan Dnyann Doktorlar kuruluuna katlm incelediler. Bu programa katlan
personel yerel iddet ve salksz artlar altnda salk ve medikal hizmetleri salayarak gz ard edilemez bir riskalmaktayd
(Becker & Eagly, 2004, s. 173). Peki ariv verileri ne gsterdi?
Dnyann Doktorlarna katlanlarn yarsndan fazlas (yzde
65,8) kadnlard. Ariv verilerinin belli trde sorular cevaplamak iin neden temel olduklarn grebilirsiniz.
Psikolojik lm konusuna son vermeden nce, ou
aratrma projesinin zbildirim ltlerini ve davransal gzlemleri bir arada kullandklarn da vurgulamamz gerekir.

Robert Seyfarth ve Dorothy Cheney


Botswanaya suk suk giderek babunlala ilgili
doal gzlemler yaptular. Hayvanlaru doal
ortamlarunda incelemenin ne gibi avantajlaru
olabilir?

rnein, aratrmaclar kiilerin nasl davranacaklarna dair


bildirimleri ve daha sonra aslnda nasl davrandklar arasndaki ilikiyi zel olarak inceleyebilirler. Buna ek olarak, ok
byk sayda katlmc kullanmaktansa, baz aratrma projeleri btn ltlerini tamamen tek bir birey veya vaka incelemesi iin kk bir grup zerine odaklanmaktadr. Belli
bireylerin kapsaml analizleri bazen insan deneyiminin genel
zellikleri hakknda nemli bilgiler salayabilmektedir. rnein Blm 3te beyin hasarna sahip hastalar zerinde tek tek
yaplan dikkatli gzlemlerin beyindeki dil ilemlerinin yerleri
hakknda nemli teorilere temel olduklarn reneceksiniz.
imdiye kadar aratrmaclarn kulland birka eit
prosedrden ve ltlerden bahsettik. Dier konuya gemeden nce sizlere ayn konunun farkl aratrma dizaynlarnda
nasl grlebileceini grmeniz iin bir frsat vermek istiyoruz. Shakespearein sorusunu dnelim: sim ne demektir?
Romeo ve Juliette Juliet Gle baka hangi isimle seslenirsek
seslenelim yine bir o kadar gzel kokacaktr, ite isim byle
bir eydir.der. Fakat bu ne kadar dorudur? sminizin insanlarn size davranlarn etkilediini dnyor musunuz? Ya
da belki de isminizin hibir nemi yoktur. Sayfa 36da bulunan
Tablo 2.1de aratrmaclarn bu sorular cevaplamak iin kullanabilecekleri lt ve yntem kombinasyonlarna rnekler
veriyoruz. Tablo 2.1i okurken kendinize bu inceleme eitlerinden hangilerine katlmak istediinizi sorun. Bir sonraki
blmde, psikolojik aratrmalar iin geerli olan etik standartlar gz nne alacaz.

DURUN VE GZDEN GERN






Neden bazu ltler gvenilirken geerli deillerdir?


Grmecilerin dostane ilikiler kurmalarunun nemi
nedir?
Bir oyun alanunda ocuklarun davranularunu gzlemleyen
bir araturmacu dnn. Bu ne eit bir lttr?

Aaudaki konularda daha fazla bilgi ve aluturma iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:

nsan ve Hayvan zerinde


Yaplan Aratrmalarla lgili
Etik Sorunlar
Bilinalt mesajlarnn etkililiini test eden almada, aratrmaclar bant etiketlerini deitirerek katlmclara yanl bilgi
verdi. zsayg ve hafzaya dair nesnel lmlerin ilerleme gstermemesine ramen beklentilerin, katlmclar, mesajlarn
yararl olduuna inandrp inandrmayacan grmek iin bu
yntemi izlediler. Aldatma etik olarak her zaman phelidir,
ancak bu vakada aratrmaclar, katlmclarn yanl inanlarnn plasebo etkisini baka nasl lebilirdi? Bir aratrmann
potansiyel kazanmlar gnlllerin maruz kalaca riskli, sancl, stresli ve aldatc prosedrlerle karlatrldnda nasl bir
deerlendirme yaplmaldr? Psikologlar benzer sorular kendilerine her zaman soruyorlar (Bersoff, 2008).
Temel insan ve hayvan haklarna sayg duymak tm aratrmaclarn esas ykmlldr. 1953te balayarak, Amerikan Psikologlar Dernei aratrmaclar iin etik standartlar
klavuzu yaymlad. Mevcut aratrma pratikleri klavuzun
2002 ylnda gzden geirilmi haline tabidir. Aratrmalarda
aldatma konusunu ele alalm. 2002 klavuzu Psikologlar mstakbel katlmclar, makul llerde fiziksel ac veya iddetli
duygusal strese yol amas beklenen aratrmalarda aldatamazlar (Amerikan Psikologlar Dernei, 2002) 1070). Bu tr ynergeler her zaman yrrlkte deildi. rnein, 16. Blmde
otoriteye itaat zerine yaplm klasik deneyleri aktaracaz.
Katlmclar bu deneylerde kendilerine tamamen yabanc ahslara elektrik oku verdiklerine inandrldlar. Deneylerden elde
edilen kantlar, katlmclarn iddetli duygusal stres deneyimlediklerini ortaya koyuyor. Bu sebeple - her ne kadar aratrma insan doasn anlamak asndan olduka nemli olsa
da sorumlu hibir psikolog benzer aratrmalarn bugn tekrarlanmasn destekleyemez. Aslnda, aratrmaclar aldatma
srecinde yalnz brakma gibi konular hakknda artk karar

Benzerini yapn: Basit statistikler Yapmak


Benzerini yapn: Gzlemsel ncelemeler

vaka incelemesi: Belli bir bireyin ya da bireylerden oluan kk bir grubun srekli gzlemi

nsan ve Hayvan zerinde Yapulan Araturmalarla lgili Etik Sorunlar

35

TABLO 2.1

Bir isim ne ifade eder? Yntem ve lekler

Aratrmann Amac

Baml lek

Gzlemsel Yntemler

Korelasyon Yntemleri

z deerlendirme

nsanlarn isimlerinin
dalm ve mutluluklar
arasndaki korelasyonun
deerlendirilmesi

simlere dayanan
beklentilerin insanlarn
sosyal etkileimlerini
deitirip deitirmediini
saptamak.

almyorlar. Etik ilkelere uyulduunu garanti altna almak iin,


zel komiteler ABD Salk ve nsani Hizmetler Bakanlnn
yaymlad kurallar sk bir ekilde uygulayarak aratrma
nerilerinin tmn kontrol ediyor. niversiteler, yksekokullar, hastaneler ve aratrma enstitlerinde insan ve hayvan
aratrmalar iin sunulan nerileri onaylayp reddeden deerlendirme heyetleri bulunmaktadr. Bu heyetlerin deerlendirdii baz etkenleri gzden geirelim.

BLGLENDRLM RIZA
nsanlarla yaplan hemen hemen btn laboratuvar aratrmalarnn banda, katlmclar bilgilendirilmi rza srecinden
geiyor. Deneyimleyecekleri sre ve deneye katlmn risk-

bilgilendirilmi rza: Bireylerin deneysel sre, riskler ve yararlar hakknda aratrma gnlls olmadan nce resmi olarak onay bildirdikleri,
bilgilendirildikleri sretir.

36

Her katlmcnn
kendi mutluluunu
deerlendirmesi.

ocuklarn isimlerinin
dalm ve akranlar
tarafndan kabul
arasndaki korelasyonun
deerlendirilmesi
Ayn fotorafa farkl
isimler verildiinde
insanlarn farkl yarglarda
bulunup bulunmadn
deerlendirmek.

Blm 2 Psikolojide Araturma Yntemleri

Gzlem

ocuklarn oyun
alanlarndaki
sosyal etkileim
oran.

Katlmclarn
bebek fotograflarna
rasgele verilen
isimlere verdikleri
puanlar.
Kendini Mark veya Markus
olarak tantan bir yabanc
ile diyalog esnasnda
insanlarn gsterdii
olumlu yz ifadelerinin
says.

leri ile yararlar hakknda bilgilendiriliyorlar. Bu bilgiler gz


nnde bulundurularak katlmclara devam etmek iin onay
verdiklerini belirten bir beyanat imzalamalar isteniyor. Ayn
zamanda katlmclara kiisel bilgilerinin korunduuna dair
gvence de veriliyor. Davran kaytlarnn tm tamamen gizli
tutulup, kamuoyu ile paylamlar onay gerektiriyor. Ayrca
katlmclara deneyi istedikleri zaman terk edebilecekleri, herhangi bir yaptrma uramayacaklar belirtilerek, herhangi bir
ikayetleri durumunda iletiime geebilecekleri grevlilerin
telefon numaralar ile isimleri veriliyor.

RSK/KAZAN DEERLENDRMES
zellikle sadece birtakm rutin grevlerin gerekletirilmesinin istendii ou psikoloji aratrmas katlmclar asndan
ok az risk tar. Ancak insan doasnn daha kiisel ynlerini - duygusal tepki, benlik saygs, uydumculuk, stress ya da
fke - aratran baz deneyler daha znt verici ya da psikolojik olarak rahatsz edici olabilir. Bu sebeple, bir aratrmac

Hayvanlar zerine aluan araturmacular insancul


bir ortam hazurlamak zorundadurlar. Bilimsel
kazanumlarun insan duu deneklerin kullanulmasunu
meru kulduunu dnyor musunuz?

ne zaman byle bir aratrma yrtse, riskler en aza indirilmeli,


katlmclar riskler konusunda bilgilendirilmeli ve en g tepkilerin stesinden gelebilmek iin gerekli nlemler alnm olmaldr. Herhangi bir risk durumu olutuunda, risk, kurumsal
deerlendirme heyetleri tarafndan katlmc, bilim ve topluma
salanacak yararla kyaslanarak deerlendirilmektedir.

KASITLI ALDATMA
Baz aratrmalarda, katlmclara hikayenin btnn sonular etkilemeyecek ekilde anlatmak mmkn deildir. rnek
olarak televizyon iddetinin etkisini aratran bir almada
amacnz katlmclara nceden anlatmazsnz. Yine de hipoteziniz aldatmay hakl klacak yeterlilikte mi?
Amerikan Psikologlar Derneinin (APD) 2002 etik ilkelerinde aldatmann kullanmna dair kesin talimatlar verildiini
sylemitik. Katlmclarn fiziksel ya da duygusal iddet ihtimalleri konusunda yanl bilgilendirilmeyeceklerini belirtmenin yannda APD baka birtakm kstlamalar da getirmitir:
(1) Aratrma aldatmay gerekelendirmek iin yeterli bilimsel ve eitsel neme sahip olmaldr; (2) aratrmaclar aldatma
hari eit herhangi bir yntemin kullanlamayacan gstermek zorundadrlar; (3) aratrma sonucuna gre aldatma katlmclarla paylalmaldr; (4) katlmclar aldatma sonular
aklanr aklanmaz kendilerine dair verileri geri ekebilme
hakkna sahip olmaldrlar. Aldatmann kullanlaca bir aratrmada deerlendirme heyeti baz kstlamalar getirebilir, srecin balang verilerinin gzlemlenmesi konusunda srarc olabilir veya aratrmaya onay vermeyebilir.

BLGLENDRME
Psikolojik aratrmada katlm aratrmac ve katlmc arasnda
karlkl bilgi alverii eklinde gereklemelidir. Aratrmac
katlmcnn tepkilerinden davranla ilgili yeni bir gerek renebilir. Katlmc ama, hipotez, beklenen sonular ve almann beklenen kazanmlar konusunda bilgilendirilmelidir.
Aratrma sonunda, her katlmc aratrmac tarafndan veri-

lebilecek ne kadar bilgi varsa ald ve kimsenin utanma, moral


bozukluu veya kafa karklyla ayrlmad titiz birbilgilendirme srecinden gemelidir. Eer aratrmann herhangi bir
aamas esnasnda katlmcnn yanl bilgilendirilmesi gereken
bir durum olumusa, aratrmac aldatma sebeplerini dikkatli
bir ekilde aklar. Son olarak, katlmclar suiistimal edildiklerini ya da haklarnn gasp edildiini herhangi bir ekilde dndklerinde kendilerine ait verileri geri ekme hakkna sahiptir.

HAYVAN ARATIRMALARINDA
SORUNLAR
Hayvanlar psikolojik ve tbbi aratrmalarda kullanlmal mdr?
Bu soru genellikle kutuplaan tepkilere yol amtr. Bir tarafta
hayvanlarla davran bilimin eitli alanlarnda yaplan aratrmalarda alnan nemli sonulara iaret eden aratrmaclar
bulunuyor (Carrol & Overmier, 2001). Hayvan aratrmalarnn yararlarndan bazlar ilalarn test edilmesi, kayg bozukluklar ile zihinsel hastalklarn tedavi edilmesi ayn zamanda
ila bamll konusunda nemli bilgiler edinilmesi olarak grlyor. Hayvan aratrmalarnn hayvanlara da yarar
bulunmaktadr. rnein, psikoloji aratrmaclar hayvanat
bahesi hayvanlarnn deneyimledii ve kapatlmlktan kaynaklanan stresin nasl iyiletirilebileceini gstermitir. Hayvan renme ve toplumsal rgtlenme almalar daha salkl
tesisler ve yaam alanlar ina edilmesine yol amtr (Nicoll ve
ark., 1988).
Hayvan haklar savunucularna gre hayvan salna
dair etik kayglar tek bana insan katklaryla giderilemez
(Olsson ve ark., s. 1680) Ahlaklar aratrmaclarn ilkeye
bal kalmalarn tevik etmelidir. Aratrmaclar gereksinim

bilgilendirme: Deney sonunda gerekleen ve aratrmacnn katlmcya


verilebilecek ne kadar bilgi varsa o kadar bilginin verdii ve kimsenin
utanma, moral bozukluu veya kafa karklyla ayrlmadndan emin
olduu sretir.

nsan ve Hayvan zerinde Yapulan Araturmalarla lgili Etik Sorunlar

37

duyduklar hayvan saysn azaltmalarn ya da hayvan kullanmn tamamen ortadan kaldrmalarn salayacak hipotez testleri dzenlemeli, ac ve stresin en aza indirgenmesini salamak
iin sre arlatrlmaldr (Ryder, 2006). Hayvan aratrmaclar almalarn kl krk yaran tetkiklerle muhakeme etmelidir. Amerikan Psikologlar Dernei aratrmalarnda hayvan
kullanan aratrmaclar iin kat etik kurallar hazrlamaktadr
(Amerikan Psikologlar Dernei, 2002)
1.188 psikoloji rencisi ve 3982 Amerikan Psikologlar
Dernei yesinin hayvan aratrmalarndaki tutumlarna ilikin yaplan anket sonular titiz tetkiklerin gerekletirilmesi
gerektiini dorulamaktadr.
Ankete katlanlarn yaklak yzde 80i doal ortamlarda

gzlem almalarnn uygun bir alma tarz olduunu


dnyor. Daha az sayda (% 30 -70) kii hayvan trne
gre (rnein, sanlar, gvercinler, kpekler ya da primatlar) kafeste kapal tutmay destekliyor. Hem renciler
hem de profesrleri fiziksel iddet ya da lm ieren almalar reddetmitir.
Her iki grubun ounluu (kabaca % 60) psikoloji
blm lisans derslerinde hayvan kullanmn desteklerken, grubun sadece te biri hayvanlarn kullanld
laboratuvar almalarnn psikoloji rencilerinin lisans
eitiminin zorunlu bir paras olmas gerektiini dnyor.
Dnceleriniz yatlarnzn dnceleriyle kyaslandnda nerede duruyor? Hayvan aratrmalarnda yarar ve zararlar konusunda nasl kararlar alrdnz?

DURUN VE GZDEN GERN






Bilgilendirilmi ruzanun amacu nedir?


Bilgilendirmenin amacu nedir?
Araturma katulumcusu olarak hayvan kullanumunda araturmacular araturma ortamlaruna ilikin ne gibi tavsiyelerde
bulunuyorlar?

Aaudaki konular zerine daha fazla bilgi ve uygulama iin


mypsychlab.comu ziyaret edin.
zleyin: Drapetomania: Robert Guthrie
Benzerini yapn: Psikolojik Araturmada Etik
zleyin: Bilgilendirilmi Ruza ncesi: Robert Guthrie

Aratrmalarn Eletirel
Tketicisi Olmak
Bu blmn son ksmnda, psikolojik bilginin daha akll bir
tketicisi olmak iin ihtiya duyduunuz eletirel dnce becerileri trlerine younlaacaz. Bu tr dnsel aralar bilmek
bizimki gibi doruluk iddialar, yalan, kulaktan duyma mitler
ve zel karlara hizmet eden tarafl dncelerle dolu dinamik
toplumlarda sorumlu btn bireyler iin esastr. Eletirel dnr olmak hali hazrda var olan bilginin tesine gemek, ekil

38

Blm 2 Psikolojide Araturma Yntemleri

Bir uzman ile bir rportaj yanultucu kusa konumalaru ierebilir


ya da araturma sonularu zetle basitletirilir. Nasul medya
raporlarunun bilge tketicisi olursun?

ve grngler tarafndan batan karlmadan z anlamak


amacyla silik grnmlerin derinliklerine dalmak demektir.
Psikolojik aklamalar, gnlk yaama dair herhangi bir
dnce, duygu ve eylemin bugnn psikolojik adan gelimi toplumunun her zaman bir paras olagelmitir. Maalesef psikolojiye ilikin bilgi, kitaplar, makaleler ya da resmen
tannm aratrmaclardan gelmiyor. Sz konusu bilgi gazete
ve dergi makaleleri, televizyon ve radyo ovlar, popler psikoloji ve kiisel geliim kitaplarndan elde ediliyor. Bilinalt
zihin kontrol fikrine dnelim. Her ne kadar tccar zihniyetli
piyasa danman James M. tarafndan bir oyun olarak balam olsa da, Vicary (Rogers, 1993) daha nce grdmz gibi,
laboratuvar almalarnda ad karak saygnln yitirmitir
belirgin davranlar bilinalt yntemiyle etkileme dncesi
insanlarn inanlar zerinde bask uygulamaya devam ediyor
czdanlar zerinde de!
Psikoloji almak kendiniz veya bakalar tarafndan elde
edilen bulgulara dayanarak daha usta kararlar vermenize yardm edecektir. Psikoloji almalarnzdan elde ettiiniz resmi
bilgiyi etrafnz saran kulaktan duyma psikoloji zerine uygulamaya aln: Kendi davranlarnz ya da baka kiilerin davranlar zerine kendinize sorular sorun, bu sorulara rasyonel
psikolojik teorilere gre cevap arayn, cevaplar elinizdeki bulgular nda kontrol edin.
Spermarkette gezinirken daha zeki bir mteri olmanz
salayacak aklnzn bir ucunda tutmanz gereken birtakm
genel kurallar:
Korelasyonun nedensellik olduu karmndan kann.
Kritik terimlerle anahtar kavramlarn anlamlar zerinde

uzla oluturabilmek iin ilevsel olarak tanmlanmalarn


isteyin.
Bir teori, hipotez ya da kannn nasl rtleceini kesin
kantlar peine dmeden nce dnn. Gereke ararken
kant bulmak kolaydr.

leri srlen aklamalarn, zellikle aklama sahibinin

karna hizmet ediyorsa, her zaman alternatifini aratrn.


Bireysel n yarglarn gereklik algsn nasl tahrif ettiini kefedin.
Karmak sorulara verilen basit yantlar ya da karmak
etki ve sorunlarn sadece tek bir nedene dayandrlp
are aranmasndan phe duyun.
Bir tedavi, mdahale ya da rnn etkililiine ilikin
yaplan aklamalar szkonusu etkinin kyaslanabilecei
bir temel bularak sorgulayn. Neyle kyaslama yapmal?
Ak grl ama pheci olun: Sonularn deneme niteliinde olup kesin olmadn aklda tutun; kendinizi dei-

im ve yeniliklere ak tutarken belirsizliinizi azaltacak


kantlar peine dn.
Yapc eletiriye ak olmayp, aratrma sonular iin
kant deil kiisel yarglar kullanan otorite sahiplerine
meydan okuyun.
Psikoloji ve Yaam okurken yeni fikirlere ak ve pheci bir yntem izlemenizi talep ediyoruz. Psikoloji almay
bir hakikat listesi edinmek eklinde grmenizi istemiyoruz.
Bunun yerine testlere katlp, fikir beyan etmenizi, kefetmenin ve gzlemlemenin tadn karmanz umut ediyoruz.

Yaamnzda Eletirel Dnme


SAYI BECERS NEDEN NEMLDR?
Klinik psikolog olduunuzu hayal
etmenizi istiyoruz. nemli bir karar
vermek iin arulduunuzu dnn (Slovic ve ark., 200, s.287): James Jones
adlu hasta getiimiz birka hafta
boyunca tedavi grd akut sivil
zihinsel saluk merkezinden taburcu
edildi. Profesyonel fikirlerine saygu
duyduunuz bir psikolog Jonesun
tetkiklerini gelimi yntemlerle gerekletirdi. Jonesa benzer her yz
hastadan %10unun taburcu sonrasu
birka ay iinde bir iddet olayuna karuacau tahmin edilmektedir.
Taburcu sonrasu birka hafta
ierisinde kendisinden bakalaruna
zarar verip veremeyecei hususunda
Jonesun yksek, orta ya da dk
risk kategorilerinden hangisiyle deerlendirileceini belirlemelisiniz. Nasul
bir hkme varurdunuz? Senaryonun son
cmlesinin biraz deitirilmi halini
dnn:
Jonesa benzer her yz hastadan
10unun taburcu sonrasu birka ay
iinde bir iddet olayuna karuacau tahmin edilmektedir.
Bir kez daha soruyoruz, Jonesun
tekil ettii riski de dndnzde
nasul bir hkme varurdunuz?
Senaryonun her iki versiyonunu
dikkatlice gzlemlediinizde, ikisinin
de tupatup aynu matematiksel durumu
tanumladuunu gryor olmanuz gerekir:
100n %10u 100 kiiden 10 kii
eder. Bu sebeple insanlarun risk deerlendirmelerinin aynu olacaunu tahmin
edebilirsiniz. Ancak birka psikoloji

profesrnn senaryonun iki versiyonuna verdikleri tepkilerden sonra


matematik formatun temel etkileyen
haline geldii grld. Jones 100
hastadan % 10u versiyonuna gre
karar veren katulumcularun % 30.3
tarafundan dk risk grubunda
deerlendirilirken; her 100 hastadan
10u versiyonunu seen katulumcularun
sadece % 19.4 aynu kategoriyi seti.
Araturmacular farklu tepkilerin sebebinin frekans formatunun korkun grnmlerinden kaynaklanduunu belirtti.
% 10luk somut zihinsel bir grsel
yaratmak sizin iin grece daha zorken, 100 kiiden tehlikeli olabilecek 10
kiiyi rahatlukla grselletirebilirsiniz.
renilmesi gereken ilk nemli ders
istatistik bilginin sunulu formatunun
insanlarun bu bilgi zerinden eyleme
geme tarzlaru zerinde temel etki
sahibi olduudur.
kinci nemli ders: Sayusal becerileri daha gelikin olan insanlarun
istatistik bilginin sunulu tarzundan
etkilenme ihtimali daha dktr.
Araturmaculardan oluan bir ekip
rencilerin matematiksel becerilerini, olasuluk kavramlaru ile ilgili sorulan
sorulara cevap vermelerini isteyerek
lt. Araturmacular rencilerden
elde ettikleri puanlara gre rencileri
gl sayusalcu ve dk sayusalcu olarak sunuflandurdular. rencilerin Jones
ile ilgili senaryolara verdikleri cevapta
zayuf sayusalcular senaryolarun her iki
versiyonuna farklu risk oranlaru verdiler.
te yanda, gl sayusalcular nere-

deyse benzer oranlar verdi. Sayusal


beceri gerek dnya durumlaru iin de
nemli bir unsur tekil ediyor. rnein, insanlar tubbi tedavi kararu almadan nce ellerindeki verileri hastane
performansu ve maliyeti gibi etkenleri
gz nnde tutarak deerlendiriyorlar.
Sayusal beceriye daha yatkun olanlar
bu karmauk verilere dayanarak daha
kaliteli kararlar veriyor (Hibbard ve ark.,
2007).
yi haber ise sayusal becerilerinizi
gelitirmek iin niversite bol fursat
sunuyor. rnein, ou kurumda
psikoloji rencileri istatistik dersleri
almak zorundadur. Bu dersler kusa
vadede psikoloji araturmalaruna dair
daha derin bir kavrayu kazandurmaludur.
Gzlemlediimiz gibi, dersler niversite yullarundan sonra da veri tabanlu
kararlar almanuz iin sizlere bir temel
oluturmaludur.
Jonesla ilgili senaryoda, insanlarda
100 kiiden 20, 10 kiiden 2ye
gre daha fazla risk algusu yarattu.
Bunu nasul auklamalu?
Kamuoyunu etkilemek iin sunmanuz gereken istatistik bilgiyi nasul bir
formatta sunmayu tercih ederdiniz?

Araturmalarun Eletirel Tketicisi Olmak

39

Ana Noktalarn zeti


Aratrma Sreci

Psikolojik lm

Aratrmann balang aamasnda, gzlemler, kanlar,

bilgi ve genel yarglar bir olguya ilikin yeni dnce yollar


aar. Aratrmac bir teori gelitirip test edilmesi iin bir
hipotez srer ortaya.
Fikirlerini test etmek iin, aratrmaclar kant toplayp,
hata yapma oranlarn drp kant yorumlamalarn
salayan ve bir dizi prosedr ieren bilimsel yntemlere
bavurur.
Aratrmaclar gzlemcilerin n yarglaryla yntemleri
standartlatrp, ilevsel tanmlar kullanarak savayor.
Deneysel aratrma yntemleri test edilen hipotez tarafndan ayrntlar ortaya kan deikenler arasnda nedensel
bir ilikinin var olup olmadn belirliyor.
Aratrmaclar uygun kontrol prosedrleri kullanarak alternatif aklamalar hkmsz klyorlar.
Korelasyonel aratrma yntemleri iki deikenin ilikili
olup olmadn ve ne kadar ilikili olduunu belirliyor.
Korelasyon nedensellik anlamna gelmez.

Aratrmaclar hem gvenilir hem de geerli lmler ret-

mek iin almaktadr.


Psikolojik lmler ierisinde z deerlendirme ve davra-

nsal lmler yer almaktadr.

nsan ve Hayvan zerinde Yaplan Aratrmalarla lgili Etik Sorunlar


Temel insan ve hayvan haklarna sayg duymak tm ara-

trmaclarn esas ykmlldr. Etik ve insani tedaviyi


garanti altna almak iin eitli gvenceler yrrle
kondu.

Aratrmalarn Eletirel Tketicisi Olmak


Aratrmalar akllca tketmek eletirel dnme ile ara-

trmadan kan tezlerin nasl deerlendirileceini renmeyi ierir.

ANAHTAR TERMLER
bamsz deiken (s. 25)
bal deiken (s. 25)
beklenti etkisi (s. 26)
belirlenimcilik (s. 23)
bilgilendirilmi rza (s. 36)
bilgilendirme (s. 37)
davransal lt (s. 33)
deiken (s. 25)
denekler aras dizayn (s. 28)
deney ii dizayn (s. 28)
deneysel grup (s. 28)
deneysel yntem (s. 26)

40

doal gzlem (s. 34)


gzlemci n yargs (s. 24)
geerlik (s. 33)
gvenirlik (s. 33)
hipotez (s. 24)
iki tarafl bilinmeyenli inceleme (s. 27)
ilemsel tanm (s. 25)
kirletici deiken (s. 26)
kontrol grubu (s. 28)
kontrol yntemi (s. 27)
korelasyon katsays (s. 29)
korelasyon yntemi (s. 29)

Blm 2 Psikolojide Araturma Yntemleri

rneklem (s. 28)


z bildirim lt (s. 33)
z deerlendirme lekleri (s. 33)
plasebo etkisi (s. 27)
plasebo kontrol (s. 28)
poplasyon (s. 28)
sekisiz atama (s. 28)
sekisiz rnekleme (s. 28)
standardizasyon (s. 25)
temsil rneklemi (s. 28)
teori (s. 33)
vaka incelemesi (s. 35)

Blm 2 Deneme Testi


1. Bir dizi olgu ya da olgularu auklayan kavramlar btnne
_______ denir.
a. teori
b. hipotez
c. levsel tanum
d. korelasyon
2. Makaleler dergilere uzmanlar tarafundan detaylu bir ekilde
analiz edilmeleri iin gnderilir. Bu srece _______ denir.
a. bilgilendirme
c. yaut denetimi
b. bilgilendirilmi ruza
d. kontrol prosedrleri
3. Profesr Pererson bir grup iinde ok sayuda insan varsa
insanlar arasundaki dayanuma azalur tezini test etmektedir. Planladuu deneyde, her grup iindeki kii sayusunu
deiik tutacaktur. Profesr aaudakilerden hangisini
kullanmu olur?
a. Plasebo kontrol
b. Baumsuz deiken
c. ki taraflu bilinmeyenli inceleme
d. Baumlu deiken
4. Rahul araturma grevlisi olarak aluuyor. Rahul araturmanun ilk aamsunda her katulumcuya bir kutu kola ya
da bir kutu kafeinsiz kola veriyor. Araturmanun ikinci
aamasunda bir bilgisayar oyunu oynarken katulumculara
belli bir sre veriyor. Araturmada aaudakilerden hangisi
eksiktir?
a. Plasebo kontrol
b. Korelasyonel dizayn
c. levsel tanum
d. ki taraflu bilinmeyenli inceleme
5. Matt iki gnlk bir deneye katulmaktadur. 1. gn kou
bandu zerinde 2 dk. kotuktan sonar hafuza testine tabi
tutulmutur. 2. gn 10 dk. Kotuktan sonra aynu teste
girmitir. Araturmacular Mattin her iki testteki performansunu karulaturmayu amalamaktadur. Aaudakilerden
hangisi bu araturmayu tanumluyor olabilir?
a. Denek ii dizayn
b. ki taraflu bilinmeyenli inceleme
c. Denekler arasu dizayn
d. Korelasyonel dizayn
6. Shirley bir antika maazasuna uramutur. Maazanun sahibi Shirleye eya kldke paha artar demitir. Yukaruda
verilen bilgiler aaudakilerden hangisini rneklemektedir?
a. Korelasyon katsayusu
b. Negatif korelasyon
c. Pozitif korelasyon
d. Plasebo etkisi
7. Sally sinemayla pek ilgilenmemektedir. Arkadau Rob en
sevdii film Final Destination konusunda Sallynin fikirlerinin deimesini istemektedir. Robun yapabilecei en
iyi ey Sallyden filmin _______ zelliini gstermesini
istemek olabilir.
a. iki olumsuz
c. on olumlu
b. be olumlu
d. be olumsuz
8. Dr. Paul aluk iin yeni bir lm yntemi gelitirmektedir. yle bir l istiyorum ki insanlarun bir sonraki
nlerinde ne yiyeceklerini hatasuza yakun tahmin etsin
demektedir. Dr. Paulun auklamasu aaudaki lmlerden hangisine yneliktir?
a. levsel tanum
c. Geerlilik
b. Standartlaturma
d. Gvenilirlilik

9. Giovanna, deneyinde kullanduu katulumcularun daha iyi bir


etki burakmak iin besledikleri arzunun deneyini etkilemi
olabileceinden endie duymaktadur. Giovanna _______
yntemini kullanmaktadur.
a. geerlilik
c. gvenilirlik
b. zbildirim
d. ilevsel tanum
10. Ben erkeklerde derse ge gelmenin, kadunlara gre daha
suk rastlanduuna inanmaktadur. Ben hipotezini test etmek
iin hangi yntemi kullanmaludur?
a. A denek ii dizayn.
c. z bildirim lekleri.
b. A korelasyon dizayn.
d. Doal gzlem.
11. Andrew insanlarun iyi havalarda daha fazla bauta bulunduuna inanmaktadur. Andrew hipotezini test etmek
isterse aaudakilerden hangisini kullanabilir?
a. ki taraflu bilinmeyen inceleme
b. Beklenti etkisi.
c. Laboratuvar gzlemi
d. Ariv taramasu.
12. Bir deneye katulmadan nce, araturmacu katulumcuya potansiyel risk, izlenecek sre ve araturmadan beklenen
yararlaru anlatmaludur. Bu srece _______ denir.
a. risk/kazan deerlendirilmesi.
b. bilgilendirme
c. bilgilendirilmi ruza
d. ilevsel tanum.
13. Araturmada hayvan kullanumuna ynelik Amerikan
Psikologlar Dernei yeleriyle yapulan ankette, ounluk
aauda suklardan hangisini belirtmitir?
a. Gzlemsel alumalar doal ortamlarda yrtlrse
daha doru sonular verir.
b. Hayvanlar hibir ekilde insanlar yerine kullanulmamaludur.
c. Kasutlu aldatma hayvanlarla yapulan araturmalarda etik
deildir.
d. Hayvanlar psikoloji lisans derslerinde kullanulmamaludur.
14. Her zaman _______ neriler arayun.
a. iyimser
b. alternatif
c. negatif
d. zut
15. nsanlara telefonla fazla konumanun yarattuu riskleri
sorduunuz bir senaryo dnn. nsanlarun verecei en
yksek risk oranlarunun _______ insan ses teli bozukluundan dolayu byk acular hissetmektedir ifadesini
okuyunca gerekleeceini beklersiniz.
a. her 100 kiiden 10u
b. 10%
c. her 100 kiiden 20si
d. 20%

Yazl Sorular
1. Araturma prosedrlerinin kamu tarafundan dorulanmasunun nemi nedir?
2. Mutluluu lmek istediinizi dnn. lmnzn
geerliliini deerlendirmek iin ne yapardunuz?
3. Etik ilkeler dnldnde, risk ve kazanlar psikoloji
araturmalaru balamunda nasul deerlendirilir?

Deneme Testi

41

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLabi (www.mypsychlab.com) ziyaret ederek aadaki videoyu izleyin. Videoyu izledikten sonra aadaki
almalar tamamlayn.

Program 2: Aratrmay Anlamak

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR


Program izledike, kitapta yer alan ve aada paylatmz
terimlerle insanlara zellikle dikkat ediniz.
tkenmilik - stres, yalnzlk ve olumsuz zdeerlendirme-

nin performans ve sala zarar verdii i temelli durum


alan aratrmas doal davranlarn gzlenebilecei labo-

ratuvar dnda gerekletirilen aratrma.


rastgele rnekleme rastgele n yargsz seilen poplasyon
znel gereklik sorgulamadan kabul ettiimiz alg ve

inanlar.
Daryl Bem bilimsel deneyler eletirel dncenin ne kadar

nemli olduunu gsteren psikolog


Jerome Frank mucizevi tedaviler, politik ve dini dnmlerle psikoterapinin ortak ynlerini alan psikiyatrist
Christina Maslach ok almann yaratt tkenmilii
almada psikometriyi kullanan aratrmac
Leonard Sax yalan sylendiini saptayabilmek iin polygraph kullanm ve kullanmda suistimali almaktadr.

PROGRAMI GZDEN GERME


1. Aaudakilerden hangisi bir saha alumasunu tanumlar?
a. Doal bir durumu gzlemlemek
b. Tedavi gruplaruna rastgele atanan katulumcular
c. Kontrol grubuna rastgele atanan katulumcular
d. Geni bir gruba anket dautmak
2. Aaudakilerden hangisi bir araturmanun arzu edilir zelliklerindendir?
a. Kontrol ve deneysel durumlaru birok koulda farklu
tutmak
b. Korelasyonu nedensellik olarak yorumlamak
c. Deikenleri sistematik olarak maniple etmek
d. Araturup deerlendirmek istediiniz toplamdan daha
becerikli katulumcular kullanmak
3. Araturma sonularunun yayumlanmasunun temel nedeni
nedir?
a. Araturmacularun para kazanduklarunu kanutlayabilmelerini salamak
b. Dier araturmacularun aynu alumanun benzerini ukartmalarunu salamak
c. Toplumun geneline araturmalara para harcamanun ne
kadar nemli olduunu gstermek
d. Hile ve dzenbazluk giriimlerinin saptanmasunu salamak

42

Blm 2 Psikolojide Araturma Yntemleri

4. Plasebo etkisi neden ilevseldir?


a. Araturmacular inanduklaru iin
b. Katulumcular plasebonun gcne inanduklaru iin
c. nsanlarun kontrol altunda olduklarunu hissetmeyi tercih
ettikleri iin
d. Bilimsel ynetimin bir parasu olduu iin
5. ki taraflu bilinmeyenli inceleme yntemin amacu nedir?
a. Aynu anda birden ok deikeni test etmek
b. nceden yayumlanmu bir alumanun sonularunu
tekrar etmek
c. Test edilmeden nce ortaya bir hipotez atmak
d. Araturmacunun n yargularunu gidermek
6. Eer yalan makinesi alumasunun bir katulumcusu olsaydunuz, para kazanmanuzu ne tr bir bilgi salardu?
a. Sonular yalan makinesi testini yneten kiinin becerilerine baludur.
b. Yalan makinesi sadece uyarulma dzeyini ler, yalan
sylemeyi deil.
c. Poligraf her sene milyonlarca kararun verilmesi iin
kullanulmaktadur.
d. Plasebo etkisi yalancu makinelerle beraber de ortaya
ukar.
7. Jerome Franke gre plasebo etkisi aaudakilerin hangisi sonucu ortaya ukar?
a. Duygusal uyarulma
b. Beyin yukama
c. Sinir iletiminde kimyasal deiim
d. Hastaluun bilisel audan yeniden deerlendirilmesi
8. ocuklarun televizyon izleme alukanluklaruna ilikin bir
rapora gre daha ok televizyon izleyen ocuklarun ders
notlaru daha dktr. alumaya dayanarak nasul bir
sebep-sonu ilikisi gerekelendirebiliriz?
a. TV izlemek daha dk notlara sebep olur.
b. Dk okul performansu ocuklarun daha fazla TV
izlemesine sebep olmaktadur.
c. Neden-sonu ukarumlaru tek bir aluma zerinden
temellendirilemez.
d. Neden-sonu ukarumlaru korelasyon zerinden temellendirilemez.
9. Kadunlarun cinsellik ve evlilie ilikin grleri zerine
yapulan Hite Raporunun en zayuf noktasu ne idi?
a. rneklemin temsiliyeti yeterli deildi.
b. Hipotezler auk bir ekilde belirtilmemiti.
c. ki taraflu incelemenin kullanulmamasu araturmacularda
n yargunun domasuna sebep oldu.
d. Kontrol grubu kullanulmadu.
10. ki ya da daha fazla deikenin ilikili olma ihtimali zerine yapulan tahminlere ne denir?
a. teori
b. sonu
c. hipotez
d. korelasyon

11. Vitamin tablet alduundan bu yana okulda daha iyi olduunu syleyen bir arkadaunuzu dnn. nanmaduunuzu
sylediinizde size vitamin alma teklifinde bulunmaktadur. Tabletler kendisi iin ie yaruyorken neden sizin de
iinize yaramasun?
a. Saluklu insanlarun vitamin almaya ihtiyacu yoktur.
b. Vitaminlerin gcne inanmadan tabletler etki gstermez.
c. Arkadaunuz yalan sylemektedir.
d. Arkadaunuz zayuf bir renci ve siz ok alukan bir renci olsaydunuz tabletler arkadaunuzda etki burakurken
sizde bir etki burakmazdu.
12. ki taraflu bilinmeyenli inceleme aaudaki deneylerden
hangisinde en uygun yntem olur?
a. ncelenen teoriyi anlamayan bir teknisyenin yrtt
laboratuvar deneyi
b. Araturmacunun tartumalu teorisini test etmek iin
tasarlanmu aluma
c. Karde sayusunu renmeyi amalayan bir anket
d. Farelerin labirent testinde kullanulan bir ilacun etkisini
len deney
13. Program iinde yer alan kart hileleri bilimin yararu
ausundan bizlere ne gstermektedir?
a. Tahminler, veri toplama ncesinde auk bir ekilde
belirtilmelidir.
b. Tesadf bir auklama olarak geerli olmamaludur.
c. Araturmacunun konu zerindeki kiisel izlenimleri bir
auklama olarak geerli olmamaludur.
d. Yukarudakilerin hepsi
14. Uzun sreli stres ve i koullarundaki dayanuma eksiklii
iinin retkenlii ve saluunda kronik bozukluklara yol
atuunda, iiye aaudaki hastaluklardan hangisinin tanusu
konulur?
a. Genelletirilmi kaygu bozukluu.
b. Travma sonrasu stres bozukluu
c. Mesleki tkenmilik
d. Uykusuzluk
15. Christina Maslach mesleki tkenmilii alumak iin
aaudaki yntemlerden hangisini kullanamaz?
a. Mlakat
c. Anket
b. Hastane tedavi kayutlaru d. Psikometrik lm.
16. Shere Hitenin anket teknikleri nasul gelitirilebilir?
a. Aynu metotlaru kullanup anketi on kat daha fazla kiiyle
yaparak
b. Bir gnllye bir gnlk mesai deyerek sekiz saatlik
mlakat gerekletirerek
c. Aynu alumayu yeniden yaparken aynu metotlaru kullanup anketi eit sayuda insan yollayarak
d. Aynu alumayu yeniden yaparken katulumcu oranunun
ok daha yksek ve poplasyon alanunun temsiliyetinin daha fazla olmasunu salayarak
17. Bilim adamlarunun daha nce yapulmu bir alumayu tekrar
yapmak istemelerinin sebebi ne olabilir?
a. Adlarunun dnyaca tanunmasunu salamak
b. Yksek oranlu ama dk riskli bir yayun elde etmek
iin
c. aluulan olgunun gerek ve gvenilir olduunu kanutlamak iin
d. Kullanulan ekipmanu baka bir laboratuvarunkilerle
uyumlulaturmak iin

18. Deneylerde ilgili faktrler dikkatli bir ekilde maniple


edilirken, geriye kalanlar da aynu ekilde kontrol edilir.
Buna gore aaudaki deneylerden hangisine etik olarak
izin verilmez?
a. Klasik mziin apraz bulmaca zme becerisindeki
etkisi
b. Oda rengi ya da tercih edilen rengin etkisi
c. Emeklilik yaunda vitamin tabletlerin etkisi
d. Bebein uzun sre yalnuz kalmasunun dil geliimine
etkileri
19. Gerekte neyi ltnden ve hangi koullarda masum
bir insan poligraf testinde baarusuz olur?
a. Sulu bulunma ihtimali yznden auru kaygu duyuyorsa
b. Sarhosa
c. Gerekten sulu olan tarafla bir tanuukluu varsa
d. Poligraf testinin geerliliine gveniyorsa

DNLMES GEREKEN
SORULAR
1. Eer bazu insanlar inan ifacularu tarafundan iyiletirilebiliyorsa, bu uygulamayu neden kunuyoruz?
2. Eer denek ii dizayn alumasunu gerekletirmenin
deeri varsa, bir araturmacu neden denekler arasu dizayn
kullanur?
3. Zihinsel sre incelemesine ynelik pratik itirazlar nelerdir?
4. Eer aldatmayu kullanmak zorunda olduunuz ve sonucunda katulumcuda stres yaratan bir alumanuz olsaydu
alumanuzu yasaklayacak olan ynergelere tepkiniz ne
olurdu? Gerekletiremediiniz ama yapsaydum ok
deerli olurdu dediiniz bir aluma var mu? Aynu araturmaya ynelik sorular farklu bir yntemle cevaplandurulabilir mi?
5. Amerikan Psikologlar Dernei talimatlaru hayvanlaru yeterince koruyor mu? Neden?
6. Neden bir alumaya surf gnll katulumcu kullanduu iin
n yarguyla bakulur?
7. Araturma sonularu toplumumuzun daha eitimli bireyleri olan niversite rencilerinde uygulanup toplumun
btnne yayulabilir mi? Psikolojik olgularun hangileri
farklu ya gruplaru, sosyoekonomik stat ve eitim dzeyi
zerinde daha fazla ya da daha az etkilidir?

AKTVTELER
1. Aaudakilerin ilevsel tanumlarunu yazunuz.
yeil
uluk
akullu olmak
acu

susama
fke
zek
kavrama

zenginlik
renme
kuskanluk

2. Fiziksel bir ceza alduklarunda ocuklarun kendilerini daha


iyi kontrol ettiklerini test eden bir aluma tasarlayun.
Byle bir deney gerekletirmenizde konunun hangi
zellikleri belirleyici olur? Byle bir alumada ne trde
srpriz deikenler bulunabilir?
3. Olasu alternatif auklamalar nasul elenebilirler?

Last
H1 head
Psikoloji nceleme Kulavuzunu
Kefetmek

43

statistiksel Ek
statistii Anlamak: Verinin Analiz
Edilmesi ve Sonularn karm
Verininin Analiz Edilmesi 45
Tanmlayc statistikler karmsal statistikler

statistiklerin Zeki Bir Kullancs Olmak 51

blmde de belirttiimiz gibi, psikologlar elde


ettikleri verileri anlamlandrmak iin istatistikleri
kullanrlar. statistikleri ayn zamanda kardklar
sonular iin nicel bir temel salamak amacyla da
kullanrlar. Bu yzden istatistikle ilgili bir eyler bilmek psikolojik bilginin gelitirildii srecin daha iyi anlalabilmesi iin
yardmc olabilir. Daha kiisel bir dzeyde sylenecek olursa,
istatistik konusunda temel bir bilgi sahibi olmak size insanlar
dncelerinizi veya hareketlerinizi veriyi kullanarak etkilemeye altklarnda daha iyi kararlar verilmek asndan yardmc olur.
Birok renci istatistii ilgin olmayan, kuru bir konu
olarak grr. Fakat istatistik hayatnzda birok nemli noktada kullanlabilir. Bu noktay gstermek iin, gerek dnya
ilhamndan genel sonular kuvvetlendirecek istatistiksel tartmalara giden bir projeyi takip edeceiz. Proje ani katiller olan
utanga bireylerle ilgili gazetelerin n sayfalarnda boy gsteren
hikyelere bir cevap olarak balad. rnei burada:

2.

Fred Cowan akrabalar, alma arkadalar ve tandklar


tarafndan sakin, ho bir adam, ocuklarn seven bir
beyefendi ve gerek bir kedicik olarak bilinir. Cowann
bir ocuk olarak katld blge okulunun yneticisi eski
rencisini nezaket, i birlii ve din gibi konularda A notlar aldn belirtti. Bir alma arkadana gre, Cowan
hi kimseyle konumazd ve kolaylkla ezebileceiniz bir
insand. Fakat Cowan bir Sevgililer Gnnde elinde yar

44

otomatik bir tfekle gelip ate ederek drt alma arkadan, bir polis memurunu ve son olarak kendisini ldrerek
onu tanyan herkesi artt.
Bu hikyenin ortak bir temas var: Utanga, sessiz bir insan
birden onu tanyan herkesi oke ederek vahi birine dnyor.
Fred Cowann kibar ve efkatli bir insandan vahi ve kaba biri
haline gelen dier insanlarla ortak noktas nedir? Ne tr kiisel
zellikler onlar bizlerden ayrabilir?
Bir grup aratrmacnn utangalk ve dier kiisel zelliklerle iddet ieren davrann arasnda bir ba olabilecei konusunda bir nsezileri var (Lee ve ark., 1977). Bu tr bir ilikiyi
ispatlayacak veriler toplamaya baladlar. Aratrmaclar ani
cinayetler ileyen fakat grnte iddet eilimi olmayan bireylerin byk ihtimalle tutkularn bastran ve gdlerini kontrol
altnda tutan tipik utanga, sakin insanlar olduklar konusunda
mantk yrttler. Hayatlarnn byk bir ksmnda bu insanlarn ok fazla sessiz yaras vardr. fkelerini gerekten ok
fazla sinirli olsalar da nadiren ifade ederler. Dardan umursamaz grnrler, fakat kendi ilerinde kzgnlklarn kontrol etmek iin bir sava verirler. Bu insanlar kendilerini hem
ocuk olarak hem de yetikin olarak sessiz, pasif ve sorumluluk sahibi olarak yanstrlar. Utanga olduklar iin, bakalarnn kendilerine yakn olmasna msaade etmezler, bylece hi
kimse onlarn gerekten nasl hissettiklerini bilmez. Ve sonra,
aniden, bir ey patlar. En kk bir kvlcmda- ufack bir hakarette, basit bir direnite, ya da sosyal bir bask grdklerinde-

ampul yanar ve onlar ok uzun zamandr ilerinde biriktirdikleri bastrlm iddeti da vururlar. sel kiilik atmalaryla nasl ba edeceklerini tartma ya da szl iletiim
yoluyla renmedikleri iin, bu ani katiller fkelerini fiziksel
olarak da vururlar.
Aratrmaclarn yrttkleri bu mantk onlar utangaln hibir iddet ve anti-sosyal davran gemii olmadan
cinayet ileyen ani katillerin bu gemileri olup da cinayet
ileyen srekli katillere oranla daha temel bir zellii olduu
hipotezine getirdi. Ayn zamanda, ani katiller srekli katillere
nazaran gdlerini daha yksek seviyelerde kontrol edebilirler. Son olarak, onlarn pasiflikleri ve bamllklar, srekli
cinayet ileyenlere oranla, daha kadns ve andro (hem kadn
hem erkek) zelliklerde grnr ki bu durum standart bir
cinsiyet envanterinde de byle llmtr.
Kaliforniya hapishanelerinde cinayet suuyla bulunan bir
grup katilin ani katillerle ilgili grlerini test etmek iin aratrmaclar bu bireylere psikolojik anketler yapmak iin izin
aldlar. 19 mahkm (hepsi erkek) almaya katlmay kabul
etti. Cinayeti ilemeden nce bazlar bir dizi su ilemiler,
bazlarnn ise hibir su eilimleri yokmu. Aratrmaclar
bu iki tr katlmcdan farkl veri elde ettiler: Utangalk
dereceleri, cinsiyet rol zdeletirilmesi derecesi ve igd
kontrol derecesi.
Utangalk dereceleri, Stanford Utangalk Aratrmasn
kullanarak oluturuldu. Bu anketteki en nemli blm bireyin
utanga olup olmadn sordu; cevap hem evet hem de hayr
olabilirdi. Dier blmler ise utangaln dereceleri, trleri
ve utangaln tetikleyicilerine ve kaynaklarna ilikin bir
dizi farkl boyutla ilgiliydi.
kinci anket ise agresif ve duygusal gibi bir dizi sfatlarn
bulunduu Bem Cinsiyet Rol Envanteriydi (Bem Sex-Role
InventoryBSRI) ve bu ankette her bir sfatn bireyi nasl
tanmladn soruldu (Bem, 1974, 1981). Baz sfatlar tipik
olarak dii olmakla ilgiliydi ve bu sfatlarn toplam dereceleri bireyin diilik derecesini oluturuyordu. Dier sfatlar ise
eril olarak deerlendirildi ve bu sfatlarn da toplam dereceleri bireyin erillik derecesini oluturuyordu. Bireyin diilii
ve erillii arasndaki fark yanstan son cinsiyet rol derecesi
erillik derecesinin diilik derecesinden karlmasyla ortaya
kan sonutu. Diilik ve erillik derecelerinin toplam bireyin
andro derecesini oluturmaktayd.
nc anket kiiliin birok farkl ynn lmeye
ynelik (bkz. Blm 13) Minnesota ok Ynl Kiilik Envanteriydi (Minnesota Multiphasic Personal InventoryMMPI).
alma sadece bireyin da vurumlarn ve i gdlerini ne
dereceye kadar kontrol edebildiini len benlik- yksek
kontrol leini kulland. Bu lekte bireyin skoru ne kadar
yksek ise benliin kiisel sunumlar zerindeki kontrol de o
kadar yksek olduu grlr.
Aratrmaclar, su gemileri olan katillerle karlatrldklarnda, ani katillerin utangalk anketinde (1) kendilerini
daha utanga olarak tarif edeceklerini, (2) cinsiyet rol envanterinde ise erillerden ziyade dii zellikleri seeceklerini ve (3)
yksek benlik kontrolnde daha yksek bir skor elde edeceklerini tahmin etti. Peki aratrmaclar sonuta ne elde ettiler?
Bu konuya gemeden nce, bu verileri analiz etmek iin
kullanlan baz prosedrleri anlamanz gerekmektedir. Aratrmaclarn elde ettikleri gerek veriler toplam size baz istatiksel
analizler ve ayn zamanda mmkn grdkleri sonu trlerini
retmek iin kaynak materyal olarak kullanlmaktadr.

Verinin Analiz Edilmesi


Psikolojide ou aratrmaclar iin, verinin analizi heyecan
verici bir aamadr. statiksel analiz aratrmaclarn tahminlerinin doruluunu grmelerini salar. Bu blmde, Ani Katiller almasndan alnan baz verileri adm adm analiz ederek
alacaz. Eer ilerleyen blmlere gz attysanz, baz numaralar ve eitlikleri grm olmalsnz. Matematiin bir ara
olduunu aklnzda tutun: matematiksel semboller dnceleri
ve kavramsal olgular temsil etmek iin kullanlan ksa yollardr.
Ani Katiller almasndaki 19 mahkmdan alnan ham
bilgi- gerek skorlar ve elde edilen dier lmler- sayfa 46da
Tablo S.1de gsterilmektedir. Grdnz gibi, ani katiller
grubunda 10, srekli katiller grubunda ise 9 kii bulunmaktadr.
Bu veriye ilk kez baktmzda, her aratrmac sizinde hissedebileceiniz gibi hissederdi: kafa karkl. Tm bu skorlar ne
ifade etmektedir? Bu iki katil grubunu birbirlerinden bu eitli
kiilik leklerinde farkllklar gsterirler mi? Sadece saylarn
dzensizce sralann inceleyerek bunu bilmek olduka zor
olur.
Psikologlar elde ettikleri veriden anlaml sonular karmalarna yardmc olabilecek iki tr istatistie gvenirler:
tanmlayc ve karmsal. Tanmlayc istatistikler saysal verilerin farkl ynlerini tanmlamak iin matematiksel prosedrleri tarafsz bir ekilde kullanrlar. Eer genel not ortalamanz
(grade point averageGPA) hesapladysanz, tanmlayc istatistikleri kullanmsnz demektir. karmsal istatistikler ans
deikeni yoluyla ne tr sonular meydana kabileceine dair
mantkl kararlar verebilmek iin olaslk teorisini kullanrlar.

TANIMLAYICI STATSTKLER
Tanmlayc istatistikler verideki zelliklerin zet bir resmini
verir. Bu istatistikler bir deneysel katlmcdan ya da farkl grup
katlmclardan oluturulan skorlarn toplamn tanmlamak
iin kullanlr. Ayn zamanda deikenler arasndaki ilikiyi de
tanmlamak iin kullanlr. Bu yzden, her katlmcdan elde
edilen verileri aklda tutmaya almak yerine, aratrmaclar
her grup iin en tipik olan skorlarn bir indeksini olutururlar. Ayn zamanda bu skorlarn tipik skorlara oranla- skorlarn
dalm gstermesi ya da birbirine yakn durmas gibi- nasl
deikenlik gsterdiklerini de lerler. imdi aratrmaclarn
leklerini nasl oluturduklarn grelim.

Sklk Dalmlar Tablo S.1deki veriyi nasl zetlersiniz?


Deiik skorlarn nasl daldklarn gstermek iin, deiik
skorlarn nasl ortaya ktn zetleyen bir sklk dalm
olutururuz. Utangalk verisi zetlenmek iin kolay bir veridir.
19 skordan 9 tanesi evet ve 10 tanesi hayr cevapl; Neredeyse
btn evetler Grup 1de ve neredeyse btn hayrlar Grup
2dedir. Fakat, benlik-yksek kontrol ve cinsiyet-rol skorlar
tanmlayc istatistikler: Temel eilimlere, deikenlie ve korelasyonlara
oranla skorlarn toplamn zetlemek iin kullanlan prosedrlerdir.
karmsal istatistikler: Aratrmaclarn elde ettikleri sonularn hipotezlerini desteklediklerini ya da bu sonularn sadece ans deikenlerine
mi uygulanabilecei konusunda karar vermelerini salayan istatistiksel
prodesrlerdir.
sklk dalm: Her skorun toplam gzlemlerde ne sklkla grndn
zetler.

Verinin Analizi

45

TABLO S.1 Ani Katiller alumasundan


Edinilen Ham Veri
BSRI
Mahkm Utangalk

Dii
Eril

MMPI

TABLO S.2 CinsiyetRol Farku


Skorlarunun Sura Dizimi
En yksek

Benlik
Yksek Kontrol

Grup 1:
Ani Katiller
1

Evet

5

17

Hayr

1

17

Evet

4

13

Evet

61

17

Evet

19

13

Evet

41

19

Hayr

29

14

Evet

23

Evet

13

11

10

Evet

5

14

Grup 2:

11

Hayr

12

15

12

Hayr

14

11

13

Evet

33

14

14

Hayr

8

10

15

Hayr

7

16

16

Hayr

3

11

17

Hayr

17

18

Hayr

6

19

Hayr

10

12

evet veya hayr kategorilerine kolaylkla uymuyor. Rakamsal


tepkilerin sklk dalmlarn grmek gruplar arasnda bilgilendirici karlatrmalar yaplabilmesini salar, biz cinsiyet- rol
skorlarna younlaacaz.
Tablo S.1de ki cinsiyet-rol verisini deerlendirelim. En
yksek skor +61 (en dii olan) ve en dk skor ise 33 (en
eril olan). 19 skordan 9 tanesi olumlu, 10 tanesi olumsuz. Bu
katillerden 9'unun kendilerini ksmen daha dii ve 10'unun
da eril olarak tanmladklar anlamna gelir. Fakat bu skorlar
gruplar arasnda nasl dalm gsterir? Saysal verilerin sklk
dalmlarn hazrlamadaki ilk adm skorlar en yksekten en
de doru dizip sralamaktr. Cinsiyet-rol skorlarnn bu
sralama ilemi Tablo S.2de gsterilmektedir. kinci adm ise
bu sralanm skorlar aralk ad verilen kk numara kategorileri halinde gruplamaktr. Bu almada, 10 mmkn skor
ieren 10 kategori kullanld. nc adm ise aralklar en
yksekten en de doru sralayp her aralktaki skorlarn
rakamlarn ve sklklarn not ederek bir sklk dalm tablosu

statistiksel Ek

1

41
23
19
6
5
5
4
3

7
8
10
12
13
14
17
29
33

En dk

Not: skorlar dii;  skorlar eril 1.

CinsiyetRol Farku
Skorlarunda Sukluk

TABLO S.3
Kategori

Srekli Su leyen Katiller

46

61

60 tan 69a


50 den 59a
40 tan 49a
30 dan 39a
20 den 29a
10 dan 19a
0 dan 9a
10 dan 1a
20 den 11a
30 dan 21a
40 tan 31a

Sklk
1
0
1
0
1
1
5
4
4
1
1

oluturmaktr. Bizim sklk dalmmz cinsiyet-rol skorlarn


genellikle 20 ve 9 deerleri arasnda olduunu gstermektedir (bkz. Tablo 5.3). Mahkmlarn skorlarnn byk bir
ksm sfrdan bir sapma gstermedi. Yani, onlar ne tam olarak
olumlu ne de tam olarak olumsuzdur.
Veriler faydal kategoriler halinde dzenlendi. Aratrmaclarn bir sonraki adm dalmlar grafik eklinde gstermekti.

Grafikler Dalmlar grafiklerle gsterildii zaman onlarn


anlalmas daha kolay olur. En basit tr grafik ubuk grafiidir.
ubuk grafikleri verideki zelliklerin grlmesini salar. ubuk
grafiini kullanarak ka tane daha ani katilin srekli katillerden fazla olarak kendilerini utanga tanmladklarn grebiliriz
(bkz. ekil S.1).
Cinsiyetrol skorlar gibi daha kark veriler iin,
ubuk grafiinde kullanlan isim kategorilerinin yerine rakam

10
8

5MQTNCTPUC[U

7VCPICOCJMWONCTPUC[NCT

Ani katiller
5

4
2
0

#PKMCVKNNGT

Srekli su
KNG[GPMCVKNNGT

dalm gsterdikleriyle ilgili genel bir resim oluturduk. Tablolar ve grafikler aratrmann sonularn anlamamz kolaylatrr, fakat bizler daha fazla ey bilmek isteriz, rnein bir
btn olarak grubun en tipik skorunu. Bu skor iki veya daha
fazla grubu karlatrdmzda daha yararl olur, iki grubun
tipik skorlarn karlatrmak btn dalmlarn karlatrmaktan daha kolaydr. Bir grup katlmcdan alnp en tipik
skorun indeksi olarak kullanlabilecek temsili bir skor merkezi
eilim lkeri olarak adlandrlr. (Bu skor dalmn merkezinde bulunur, dierleri ise onun etrafna dalma eilimi
gsterirler.) Tipik olarak, psikologlar temel eilim lei
kullanrlar: mod, medyan ve ortalamadr.
Mod, dier btn skorlardan daha fazla bulunur. Utangalk lei iin, ani katillerin model tepkisi evetti- 10'undan
8'i kendilerinin utanga olduunu syledi. Srekli katiller arasnda, model cevap ise hayrd. Ani katiller iin cinsiyet-rol
skorlarnn 5 deerinde bir modu vard. Onlarn benlikyksek kontrol skorlarnn ne olduunu tahmin edebilir misiniz? Mod karar verilmesi en kolay temel eilim indeksidir, fakat
genelde en yararsz olandr. Eer sadece bir yksek kontrol
skoru 17 modun stnde ve 6 modun altnda kalrsa, bu greceli yararszln tek sebebini fark edebilirsiniz. 17nin en ok
elde edilen skor olmasna ramen, sizin tipik ya da merkezi
fikrinize uymayabilir.
Medyan, aka daha merkezi bir skor; bir dalmdaki
skorlarn st ksmn dier yars olan alt ksmndan ayrr. Medyandan byk olan skorlarn numaralar kk olan
numaralarla ayndr. Skorlar arasnda uyumsuz bir numara
varsa, medyan orta skordur; eer eit skorlar var ise aratr-

0
40 tan
31a

20 den
11a

0 dan +20 den +40 tan


+9a
+29a
+49a
Kategoriler

+60 tan
+69a

5TGMNKUWKNG[GPMCVKNNGT
5

4
5MQTNCTPUC[U

Merkezi Eilim lleri imdiye kadar, skorlarn nasl

EKL S.1 ki Grup Katilin Utangaluklaru


(ubuk Grafik)

kategorilerinin aralklar olmas haricinde ubuk grafiinden bir


fark olmayan histogram kullanabiliriz. Bir histogram her aralkta bulunan bir dalmn rakam skorlarnn grsel bir fotorafn verir. Histogramlarda gsterilen cinsiyet-rol skorlarndan dalm skorlarnn her iki grup iin de farkl olduunu
grmek olduka kolaydr (ekil S.2).
ekil S.1 ve S.2den tepkilerin genel dalmlarnn aratrmaclarn hipotezlerine uyduklarn grebiliriz. Ani katiller
kendilerini srekli katillerden daha fazla bir ekilde utanga
olarak tanmlarlar ve dii zellikleri daha fazla kullanrlar.

0
40 tan
31a

20 den
11a

0 dan +20 den +40 tan


+9a
+29a
+49a
Kategoriler

+60 tan
+69a

EKL S.2 Cinsiyet-Rol (Historgram)

maclar genelde iki skoru ortada birletirirler. rnein, sadece


srekli katillerin cinsiyet rol skorlarn ayr bir para kada
yazarsanz, medyan skorunun 10 deerince olduunu greceksiniz, bunlarn drd yksek drd dk skorlardr. Ani
katiller iin, medyan ortalama olarak be veya alt deerinde
skorla medyan 5 olur. Medyan u deerlerden etkilenmez.
rnein, eer ani katillerin en yksek cinsiyet-rol skorlar
61 yerine 129 bile olsa, medyan deeri yine de 5 dee-

merkezi eilim lleri: Bir dizi gzlem iin temsili bir skor salayan mod,
medyan ve ortalama gibi bir istatistik trdr.
mod: Bir dizi gzlemlerde en sk ekilde bulunan skordur, bir temel
eilim leidir.
medyan: Dier skorlarn % 50sini oluturan ykar ve aa dalmda
bulunan skordur; bir merkezi eilim lsdr.

Verinin Analizi

47

rinde olurdu. Skor verinin st yarsn dier alt yarsndan ayrr. Medyan dalmn tam ortasnda bulunan skordur.
Ortalama, insanlar averaj kelimesini duyduklarnda
ounlukla akllarna gelen kavramdr. Ortalama ayn
zamanda toplam bir veriyi tanmlamak iinde en ok kullanlan istatistiktir. Ortalamay hesaplamak iin, bir dalmdaki btn skorlar toplarsnz ve skorlarn toplam
saysna blersiniz. Bu ilem aadaki formlle gsterilir:
M =

1X2
N

Bu formlde M ortalamadr, X her bireyin skorudur,


(Yunanca harf sigma) onu her ne takip ediyorsa onun toplamdr ve N skorlarn toplam numaralardr. Btn cinsiyet-rol
skorlarnn toplam (X) 115tir ve skorlarn toplam says (N)
10dur. Ani katillerin cinsiyet-rol skorlar ortalamas (M) aadaki gibi hesaplanabilir:
115
= 11.5
M =
10
Kendiniz yksek kontrol skorlarn hesaplamaya aln.
Sonucunda 14.4 deerinde bir ortalama bulmanz gerekir.
Medyann tam tersine, ortalama dalmdaki btn skorlarn zel deerlerinden etkilenir. Bir u skorun deerini deitirmek ortalama deerini de deitirir. rnein, 4 numaral mahkmun cinsiyet-rol skoru 61 yerine 101 ise, tm grubun
ortalamas 11.5ten 15.5e ykselir.

Deikenlik Bir btn olarak dalmdaki hangi skorun en


temsili skor olduunu bilmenin yan sra, temel eilim leinin gerekten nasl temsilci olduunu bilmekte faydaldr. Dier
skorlarn birou birbirine ok mu yakn yoksa geni bir alana
m yaylmtr? Deikenlik lleri temel eilimin baz lekleri etrafndaki skorlarn dalmn tanmlayan istatistiklerdir.
Deikenlik llerinin niin nemli olduunu grebiliyor musunuz? Bir rnek yardmc olabilir. Bir ilkokul retmeni olduunuzu dnn. Okul ylnn balangc, 30 kiilik
bir gruba okumay retiyorsunuz. Snfnzdaki ortalama bir
rencinin imdi ilk adm seviyesinde bir kitab okuyabilmesi
sizin ders planlarnz yapmanz konusunda yardmc olur.
Daha iyi plan yapabilirsiniz fakat bu 30 rencinin okuma yeteneklerinin nasl benzerlik veya farkllk gsterdiklerini bilmi
olursunuz. Tm renciler ayn seviyedeler mi (dk deikenlik)? Eer byleyse, sonrasnda ikinci seviyede bir standart
ders program planlayabilirsiniz. Peki, birka renci gelimi
materyalleri okuyup dierleri de zorlukla okuyabiliyorsa ne
olur (yksek deikenlik)? imdi ortalama seviyesi tm snfn
temsilcisi olmaz, ocuklarn eitli ihtiyalarn karlayabilmek
iin farkl ders programlar hazrlamanz gerekmektedir.
ortalama: Bir grup skorun aritmetik ortalamasdr, ounlukla temel eilim lei olarak kullanlr.
deikenlik lleri: Gzlemler toplamndaki skorlarn birbirlerine ne
kadar yakn olarak toplandklarn gsteren, aralk ya da standart
sapma gibi, bir istatistiktir.
aralk: Gzlemler toplamndaki en yksek ve dk skorlar arasndaki
farktr, en basit deikenlik leidir.
standart sapma (SD): Toplam skorlarn menalarndan ortalama farkdr,
deikenlik leidir.
korelasyon katsays (r): ki deiken arasndaki ilikinin derecesini
gsteren istatistiktir.

48

statistiksel Ek

En basit deikenlik lei aralktr (ranj) ki aralk bir


sklk dalmnda bulunan en yksek ve en dk fark ler.
Ani katillerin cinsiyet-rol skorlar iin aralk 90dr: (61)
(29). Yksek kontrol skor aral ise 10dur: (19) (9).
Bu aral hesaplamak iin, skorlarn sadece iki tanesini bilmeniz gerekir: en yksei ve en d.
Araln hesaplanmas basittir, fakat psikologlar ounlukla
sadece u deerleri deil dalmdaki btn skorlar hesaplamaya
alan ve daha hassas olan deikenlik llerini tercih ederler.
Geni apta kullanlan l de standart sapmadr (SS), standart
sapma skorlar ve onlarn ortalamas arasndaki ortalama fark
gsteren deikenlik lsdr. Bir dalmn standart sapmasn
hesaplayabilmek iin, dalmn ortalamasn ve bireysel skorlar
bilmek zorundasnz. Genel prosedr her bireysel skorun deerini ortalamadan karmay ve bu ortalama sapmalarnn ortalamasna karar vermeyi ierir. Forml u ekildedir:
SS =

(X -M)2
N
A

Ortalamann formlnde sembollerin ounu tanyabilirsiniz.


(XM) ifadesi bireysel skorun ortalamadan fark anlamna gelir
ve yaygn olarak sapma skoru olarak bilinir. Ortalama her skordan karlr, her sonu skorunun karesi alnr (negatif deerleri
elemek iin). Bylelikle bu sapmalarn ortalama deerlerini toplayp () sonrasnda gzlemler (N) toplamna blerek hesaplanr. sembol size bir nceki kareyi dengelemek iin ek deerin
karekkn almanz syler. Ani katillerin yksek kontrol skorlarnn standart sapmas Tablo S.4te hesaplanmtr. Bu skorlarn
ortalamalarnn 14.4 olduunu hatrlayalm. Bylelikle bu ilgili
sapma skorlarn elde etmek iin her skordan karlan deerdir.
Standart sapma bize skorlar toplamnda bize nasl deikenlik olduunu syler. Standart sapma ne kadar bykse,
skorlar da o kadar danktr. Ani katiller iin cinsiyet rol
skorlarnn standart sapmas 24.6dr, fakat srekli sulularn standart sapmas sadece 10.7dir. bu durum srekli sulular grubunda daha az deikenlik olduunu gsterir. Onlarn
skorlarnn ortalamas ani katillerin skorlarndan daha yaknda
bulunur. Standart sapma kk olduu zaman, ortalamalar
tm dalmn iyi bir indeks temsilcidir. Standart sapma yksek
olduunda, ortalama tm grubun en tipiidir.

Korelasyon Psikolojik veriyi yorumlamada kullanlan dier


bir faydal ara ise iki deiken arasndaki ilikinin gcnn ve
doasnn lei olan korelasyon katsaysdr (ykseklik ve arlk; cinsiyet rol skorlar ve yksek kontrol skoru gibi). Bir lek
zerinde hangi skorlarn dierindeki skorlarla ilikisi olduunu
syler. Bir deikende yksek skor alma eilimi gsteren insanlar
bir dierinde de yksek skorlar alabiliyorlarsa, o zaman korelasyon katsays pozitif olacaktr (0dan byk). Fakat ou insan
bir deikende yksek skor alrsa, dierinde dk skorlar alr,
o zaman korelasyon katsays negatif olur (0dan dk). Skorlar
arasnda tutarl bir iliki yok ise, korelasyon 0a yakn olur (bkz.
Blm 2).
Korelasyon katsaylar 1 deerinden (mkemmel pozitif
korelasyon) 0 araclyla 1 deeri (mkemmel negatif korelasyon) aralndadr. Bir katsay 0dan tersi ynde ne kadar uzak
olursa, iki deiken de birbiriyle o kadar yakndan ilgilidir, hem
pozitif olarak hem de negatif. Yksek katsaylar bir deikenle ilgili
daha iyi tahminler yaplmasn salar, dieriyle ilgili bilgi verir.
Ani Katiller almasnda, cinsiyet-rol skorlar ve yksek kontrol skorlar arasndaki korelasyon katsays (r ile gs-

TABLO S.4 Ani Katillerin BenlikYksek


Kontrol Skorlarunun Standart Sapmasunun
Hesaplanmasu
Skor
(X )
17
17
13
17
13
19
14
9
11
14

Sapma
(skor  ortalama)
(X  M )

Sapmalarn Karesi
(skor  ortalama)2
(X  M )2

2.6
2.6
1.4
2.6
1.4
4.6
.4
5.4
3.4
.4

Standart sapma  SD
S=

6.76
6.76
1.96
6.76
1.96
21.16
.16
29.16
11.56
.16

(X - M )2
N

(X - M )2 = 86.40
86.40
= 28.64 = 2.94
A 10
SDS 2.94

terilir) 0.35 kt. Bylece, cinsiyet-rol skorlar ve yksek


kontrol skorlar pozitif olarak korelasyonludur. Genel olarak,
kendilerini daha dii olarak gren bireylerin yksek-kontrolde
daha yksek eilimleri var. Fakat, en yksek mmkn deerle,
1.00, karlatrldnda korelasyon ortalama kyor, bylece
bu ilikide birok istisnai durum olabileceini anlyoruz. Biz
eer bu mahkmlarn zsayglarn lseydik ve yksek kontrol
ve zsayg arasnda 0.68 deerinde bir korelasyon bulsaydk,
bu aralarnda negatif bir korelasyon olduu anlamna gelirdi.
Durum byle olsayd, yksek-kontrol skorlar yksek olan
bireylerin zsayglarnn dk olma eilimleri olurdu. 0.68
deeri 0a 0.35 deerinden daha uzak olduu iin, bu iliki
cinsiyet-rol skorlar ve yksek-kontrol skorlar arasndaki ilikiden daha gl olurdu.

IKARIMSAL STATSTKLER
Ani Katiller almasndan elde edilen verileri karakterize
etmek iin bir dizi tanmlayc istatistik kullandk ve imdi
sonularn ierikleriyle ilgili bir fikrimiz var. Fakat baz temel
sorular yine de yantsz kald. Aratrma takmnn ani katillerin srekli sululardan daha utanga, daha yksek kontroll
ve daha dii olduklar ynndeki hipotezlerini hatrlayalm. ki
gruptaki ortalama tepkileri ve deikenlii karlatrmak iin
tanmlayc istatistikleri kullandktan sonra, gruplar arasnda
baz farkllklar olduu ortaya kt. Peki bu sonularn anlaml
olacak kadar byk deerleri olup olmadn nasl anlayacaz? Eer bu almay dier ani katiller ve srekli sulularla

tekrarlasaydk, ayn sonular elde eder miydik ya da bu sonular ans eseri olabilirler mi? Bir ekilde ani katillerin ve srekli
sulularn toplam nfusunu lebilseydik, ortalamalar ve standart sapmalar daha kk denemelerden elde ettiklerimizle
ayn m olurdu?
karmsal istatistikler bu tr sorular cevaplamak iin
kullanlr. Bize hangi numunelerden hangi karmlar yapabileceimizi ve verimizden hangi sonular karabileceimizi
syler. karmsal istatistikler ans deikeniyle oluan verinin
ihtimaline karar vermek iin ihtimal teorisini kullanr.

Normal Eri karmsal istatistiklerin nasl ie yaradn


grmek iin, ilk nce normal eri ad verilen bir dalmn zel
niteliklerine bakarz. Bir deikenle (rnein, boy, IQ ya da yksek kontrol) ilgili veri ok fazla bireyden edinilirse, elde edilen
rakamlar daha ok sayfa 50de ki ekil S.3te bulunan eriye
benzer olur. Erinin simetrik (sol yar sa yarnn aynas eklinde) ve an eklinde- en ok skorun olduu ortada yksek ve
ortalamadan uzaklatka alaldna- olduuna dikkat edin ki
bu tr bir eri normal eri ya da normal dalm olarak adlandrlr. (Asimetrik bir dalm skorlarn orta ksm yerine ulara
doru topland ekilde olur.)
Normal bir eride medyan, mod ve ortalama deerleri
ayndr. Skorlarn belli bir yzdesinin erinin farkl blmlerini
altna dt tahmin edilebilir. ekil S.1 Stanford-Binet zek
testindeki IQ skorlarn gstermektedir. Bu skorlarn 100 deerinde bir ortalamas ve 15 deerinde bir standart sapmas vardr. Temel izgi zerinde standart sapmay ortalamadan uzak
mesafede gsterirseniz btn skorlarn yzde 68in zerindeki
deerlerin ortalama yz ve standart sapma bir aralnda olduunu- IQ 85 ve 115 arasnda- grrsnz. Skorlarn bir dier
yzde 27 lik ksm ortalamann altndakiyle (IQ skorlar 70 ve
85) stndeki (IQ skorlar 115 ve 130) ilk ve ikinci standart
sapmalar arasnda bulunur. Skorlarn yzde 5inden daha az
bir ksm ortalamann altnda ve stndeki nc bir standart
sapmaya der ve ok az sayda skor da- sadece yzde 1lik bir
ksm- daha ilerisine der.
karmsal istatistikler belli numunelerden elde edilen
skorlarn aslnda neyi lmeye altnzla ilgili olduunu
veya bunun ans eseri mi ortaya ktna dair olasl gsterirler. rnein, bir insann IQsunun 105 olmas 140 olmasndan
daha muhtemeldir, ama bir IQnun 140 olmas da 35 olmasndan daha mmkndr.
Normal bir eri farkllklar sadece ans eseri oluan bir
dizi lein toplanmasyla da elde edilebilir. Eer madeni bir
paray bir tenekenin iine 10 defa atarsanz, ban ve sonunu
kaydederseniz, ou zaman her biri iin 5 deerini alrsnz.
Madeni paray 100 defa atarsanz, balarn ya hepsini ya da
hibirini kaydedersiniz, bu durum daha fazla ya rakamlar u
deerler arasndaysa ya da her seferinde yarsndaysa meydana
gelir. 1000 defalk bir atnzn bir grafiini yaparsnz, normal
eriye yakn bir grafik ortaya kacaktr tpk ekildeki gibi.
statistiksel nem ki numunenin skor ortalamalar arasnda bir fark bulan aratrmac bunun gerek bir fark m olduunu ya da ans eseri mi ortaya kt sorusunu sormaldr.

normal eri: Birok psikolojik yaklamlardaki skorlarn dalmn gsteren simetrik eridir; normal eri aratrmaclarn bir gzlemin ya da
sonucun nasl anormal olduu konusunda bir karar vermelerini salar.

Verinin Analizi

49

Durumlarn says
Standart Sapma
Toplam saynn 1000
olmas durumunda
aralk skorlarnn says
Aralktaki skorlarn
yzdesi

2SS

3SS

1SS

Ortalama

+1SS

+2SS

+3SS

22

136

341

341

136

22

% 0.1

% 2.1

% 13.6

% 34.1

% 34.1

% 13.6

% 2.1

% 0.1

5 10

90 95

99

Yzdeleri
Stanford-Binet IQ

55

70

20 30 40 50 60 70 80
85

100

115

130

145

EKL S.3 Normal Eri

ans farklarnn normal bir dalm olduu iin, bir aratrmac


normal bir eriyi bu soruyu cevaplamak iin kullanabilir.
Basit bir rnek bu konuyu aydnlatabilir. Psikoloji profesrnzn bir teste tabi tutulan bir kiinin cinsiyetinin erkek
ve kz rencilerden alnan test skorlarndan bir farkllk gsterip gstermediini bilmek istediini farz edelim. Bu yzden
profesr rencilerin yarsn erkek dier bir yarsn da bayan
bir asistana rastgele datr. Daha sonrasnda profesr her grubun ortalama skorunu karlatrr. ki grubunu skorlarnn
ortalamas arasnda ok az bir benzerlik vard, ufak bir fark
ans eseri meydana gelebilirdi. Niin? Eer ans faktr aktif
ve her iki grupta ayn populasyondan olsayd (farksz), erkek ve
bayan asistandan alnan numunelerin ortalamalar ou zaman
birbirine yakn olurdu. Normal dalmn farkl ksmlarnn
yzdelerinden erkek asistann durumunda bulunan skorlarn ncsnden daha aznn bayan asistann ortalamasnn
altnda veya stnde bir standart sapmadan daha byk olduunu grrsnz. Erkek asistann ortalamasnn bayan asistann ortalamasnn altnda veya stnde standart sapmann
olma ihtimali daha kk olurdu. Byk bir fark elde eden
bir profesr aradaki farkn gerek olduuna ve bu farkn testi
yapan asistann cinsiyetiyle ilgili olduuna gvenmez. Bir sonraki soru bu deikenin test skorlarn nasl etkiledii ynnde
olacaktr.
Eer erkek ve kz renciler her asistana rastgele datlsayd, asistann tutarllnn iki renci grubu iinde geerli
olmas yoksa bu durumun bir cinsiyet grubuyla snrl m kalmas durumunda ortaya kan fark analiz etmek mmkn

nemli fark: Deneysel gruplar ve konumlar arasnda kabul edilen kriterden daha az olarak ans eseri meydana gelmi farktr; ounlukla kullanlan bu kriter 100 kerede 5 kereden daha az olmasdr, ya da p<.05.

50

statistiksel Ek

olurdu. Verinin erkek rencilerin derecelerinin kz rencilerininkinden daha yksek olduunu gsterdiini dnn,
fakat erkek rencilerin iki derecesi de ayndr. Profesrnz
gzlemlenmi bir farkn ans eseri ortaya kabilecei olasln
tahmin etmek iin istatistiksel karm prosedr kullanabilir.
Bu hesaplama farkn byklne ve skorlarn dalmna bal
olarak deiir.
Genel kabule gre, ans eseri oluabilecek bir olasln 100
iinden 5 deerinin altnda olmas durumunda aradaki fark
gerek olarak kabul ederler (p < .05 notasyonuyla gsterilir).
nemli bir fark bu kriteri karlayandr. Fakat baz durumlarda p < .01 (100 iinde 1den daha az) ve p < .001 (1000 iinde
1den daha az) daha dar olaslk seviyeleri de kullanlabilir.
statistiksel olarak nemli bir farkla, bir aratrmac gzlem altndaki bir durumla ilgili sonu karm yapabilir. Datann istatistiksel neminin tahmin edilebilecei birok test tr
vardr. Belirli bir durum iin seilmi testin tr almann
trne ve verinin ekline gre deikenlik gsterir. Biz sadece
en yaygn kullanlan testlerden olan t-testidir, ki bu testler,
iki grubun ortalamalarnn arasndaki fark istatistiksel olarak
nemli olup olmadn aratrmac bilmek istedii zaman kullanlan testtir.
T-testini ani katillerin cinsiyet rol skor ortalamasnn
srekli sulularnkinden istatistiksel nemle farkl olup olmadn grmek iin kullanrz. T-testi ekil S.2den karabileceiniz sonucu onaylamak iin matematiksel bir prosedr
kullanr. Her iki grubun da cinsiyet rol skorlarnn dalmlar gerek olacak kadar farkldr. ki ortalamann arasndaki fark bu ortalamalarn etrafndaki deikenliin bir
fonksiyonu olarak deerlendiren uygun hesaplamalar yaparsak, 100 iinde 5 deerinden (p<.05) daha az bir ihtimalin
olduunu buluruz, eer hibir gerek fark ortaya kmazsa
byk bir t deeri elde edilir. Fark bu yzden istatistiksel ola-

rak nemlidir ve gruplar arasnda gerek bir fark olduuna


dair tam bir gven hissederiz. Ani katiller kendilerini srekli
sululardan daha fazla bir ekilde dii olarak yansttlar. Dier
bir yandan, yksek kontrol skorlarnda iki katil grubu arasndaki fark istatistiksel olarak nemsiz kt (p<.10), bu yzden
bu farkla ilgili iddialarda bulunurken daha dikkatli olmalyz. Tahmin edilen ynde bir zellik var- fark ans eseri 100
iinde sadece 10 kez meydana gelmektedir. Fakat fark 100 ve
5 aralnda standart deildir (Skorlarn skl iin yaplan
baka bir testte analiz edilen utangalktaki fark ise olduka
nemlidir.).
Bylece karmsal istatistikleri kullanarak sormaya baladmz sorular cevaplayabiliriz ve aniden lml ve utanga
iken katile dnen bireylerin psikolojisini anlamaya yaklayoruz. Elde edilen herhangi bir sonu ancak gzlemlenen olaylar arasndaki muhtemel bir ilikinin ifadesi olur, bu durum
asla kesin deildir. Bilimde doru geicidir, daha sonra yaplan
daha iyi almalardan alnan veriyle tekrar deerlendirilebilir,
daha iyi hipotezlerle gelitirilir.
Baka neyi bilmek istediinizi ve veriyi daha zengin bir
ierik iine yerletirmek isteyip istemediinizi deerlendirmek
bir dakikanz alabilir. rnein, cinsiyet rol skorlarnda daha
nce hibir su ilememi bireylerin her iki katil trnden de
nasl farklar gsterdiklerini bilmek isteyebilirsiniz. Eer yeni
bir veri elde etseydik, btn katillerin cinayet ilemeyen dier
insanlardan farkl olup olmad gibi sorular cevaplamak iin
tanmlayc ve karmsal istatistikleri kullanabilirdik. Sonucunda ne umardnz?

statistiklerin Zeki Bir


Kullancs Olmak
imdiye kadar istatistiklerin ne olduunu, nasl kullanldklarn ve ne anlama geldiklerini deerlendirdik, imdi onlarn nasl yanl kullanlaca konusunda da ksaca bahsetmemiz gerekmektedir. Birok kii bir istatistik otoritesinin
ortaya srd szgelimi gerekleri kabul eder. Dierleri bir
rnn, siyasetinin ve ya bir ngrnn desteklenmesinde
gsterilen saylar nasl inceleyecei konusunda istatistiklerin ne syleyeceine dair hibir fikri olmadan inanmay ya
da inanmamay seerler. 2. Ksmn sonunda size nasl zeki
bir aratrmac olacanz konusunda baz tavsiyeler vermitik. statistiklerle ilgili bu ksa incelemede, insanlarn belirli
istatistiksel iddialarda bulunacaklar durumlara dair tavsiyeler vereceiz.
statistikleri kullanarak yanl bir izlenim verilecek birok
yol vardr. Aratrmann tm aamalarnda alnan kararlarnkatlmclarn kim olduundan, almann nasl ekillenece-

ine, hangi istatistiklerin seildiinde ve onlarn nasl kullanlacana kadar- veriden karlan sonu zerinde derin bir etkisi
olabilir.
Bir grup katlmc, sonular deerlendirildiinde hl belirsiz kalan byk bir fark oluturabilirler. rnein, kadnlarn
krtaj haklaryla ilgili grlerin sorulduu bir aratrma eer
New Yorkta bir niversiteden ziyade Gneyde kk muhafazakar bir toplulukta yaplyorsa ok farkl sonular sergileyebilir. Ayn ekilde krtaj kart bir grubun yeleri arasnda
yaplan bir aratrma, byk bir ihtimalle krtaj yanls bir grup
arasnda yaplan aratrmadan farkl sonulara ulaacaktr.
Katlmclar rast gele seilmi olsalar ve metodolojinin
onlara kar bir n yargs olmasa bile, eer istatistiksel varsaymlar ihlal edilirse istatistikler yanl sonulara ynlendirebilir. rnein, 20 kiinin IQ testi olduunu varsayalm, 19 tanesi
90 ve 110 arasnda skorlar elde ederken, bir tanesinin skoru 220
kmaktadr. Grubun ortalamas bu ok yksek skor alan kii
sebebiyle artacaktr. Byle bir veriyle, grubun ortalama bir yesini yksek bir IQsu varm gibi gsteren ortalamadan ziyade
grubun ortalama zeksn kesin olarak belirten medyan ya da
modu gstermek daha kesin olurdu. Byle bir n yarg kk
bir numunede daha kuvvetlidir. Fakat bu gruptaki kii says 20
yerine 2000 olsayd, u bir deer bu kadar byk bir fark yapmazd, ortalama grubun zek seviyesinin doru bir temsilcisi
olurdu.
Byle bir hataya dmekten kurtulmann en iyi yolu
katlmc saysn kontrol etmektir. Byk aptaki almalar kklerden daha az yanl ynlendirmede bulunurlar.
Dier bir kontrol medyana, moda ve ayn zamanda ortalamaya da bakmaktr. Sonular birbirlerine benzer olurlarsa
yaplan yorumlar da daha gven verici olur. Deerlendirilen
aratrmann sonularn ve metodolojisini her zaman dikkatlice inceleyin. Deneyi yapanlarn deneyin apn, deikenlik
leklerini ve nem seviyelerini deerlendirip deerlendirmediklerini kontrol edin. Kullandklar yntemlerin aratrdklar her ne ise onu kesin ve tutarl bir ekilde lp lmediini anlamaya aln.
statistikler psikolojik aratrmann bel kemiidir. Gzlemleri anlamak ve bulgularn gerekten doru olup olmadna karar vermek iin kullanlrlar. Tanmladmz yntemler
yoluyla psikologlar verinin sklk dalmn hazrlayabilir ve
skorlarn deikenliklerini ve merkezi eilimlerini bulabilirler.
Skorlar arasndaki ilikinin ynne ve gcne kadar vermek
iin korelasyon katsaysn kullanabilirler. Son olarak, psikolojik aratrmaclar gzlemlerin nasl temsili olduklarn ve genel
nfus arasnda gzlenen durumdan ne derece farkla nemli
olduklarn karabilirler. statistikler ayn zamanda yanl ve
yanltc bir ekilde de kullanlabilirler ki bu durum istatistiklerden anlamayan insanlar yanl ynlendirir. Ama istatistikler
doru ve etik bir ekilde uygulanrsa, aratrmaclarn psikoloji
biliminin genilemesini salarlar.

ANAHTAR TERMLER
aralk (s. 48)
karmsal istatistikler (s.45)
deikenlik lleri (s. 48)
korelasyon katsays (r) (s. 48)
medyan (s.47)

mod (s. 47)


normal eri (s. 49)
ortalama (s. 48)
nem fark (s. 50)
sklk dalm (s. 45)

standart sapma (SD) (s. 48)


tanmlayc istatistikler (s. 45)
merkezi eilim lleri (s. 47)

statistiklerin Zeki Bir Kullanucusu Olmak

51

3
Davrann Evrimsel ve
Biyolojik Temelleri
Kaltm ve Davran 53
Evrim ve Doal Seleksiyon
nsan Genotipinde Varyasyon

Sinir Sistemi Grev Banda 60


Nron Aksiyon Potansiyeller Sinaptik
letim Nrotransmiterler ve levleri

Yaamnzda Eletirel Dnme 67


Genetikdir ne anlama gelir?

Biyoloji ve Davran

67

Beyine Kulak Misafiri Olmak Sinir Sistemi Beyin


Yaplar ve levleri Hemisferik Yanallama Endokrin Sistemi Esneklik ve Nerojenez: Deien
Beyinlerimiz

Yaamnzda Psikoloji 78
Beyniniz gven duygusunu nasl belirler?

Ana Noktalarn zeti 84

izi benzersiz bir birey yapan nedir? Psikoloji ve


Yaam bu soruya eitli cevaplar verirken, bu
blmde bireyselliin biyolojik ynleri zerinde
duracaz. Sizi etrafnzdaki insanlardan ayran
eyin ne olduunu anlamnza yardmc olmak iin kaltmn
hayatnza yn vermedeki ve deneyimlerinizi kontrol eden beyni
ekillendirmedeki roln tanmlamaya alacaz. Kukusuz bu
farkllklar takdir etmeniz, ancak dier insanlarla paylatnz
ortak kanlarn izini brakt gemi deneyimlerle kyaslandnda gerekleecektir. Bu sebeple bunun biyolojik potansiyel
hakknda yazlm bir blm olduunu dnebilirsiniz: Davrana ilikin hangi olaslklar insan trn tanmlar, sz konusu
olaslklar bu trn belli bireylerinde nasl ortaya kyor?
Bu blm bir bakma biyolojik potansiyelinizin nemli bir
ynne dair bir kant anlamna geliyor: Beyniniz kendi ilevlerinin sistematik gzlemlerini gerekletirecek kadar karmak bir yapya sahiptir. Peki, bunun bu kadar nemli olmasnn
sebebi nedir? nsan beyni bazen devasa bir bilgisayara benzetilir: Sadece 1,5 kgda beyniniz galaksimizin tmndeki yldzlardan daha fazla hcre ierir 100 milyardan ok hcre artc bir verimlilikle bilgiyi iletip depoluyor. Ancak dnyann en
gl bilgisayar dahi kendi sistemine rehberlik eden ilemler
zerine kafa yoramamaktadr. Dolaysyla bir bilgisayardan ok
daha fazla ey ifade ediyorsunuz, bilinciniz muazzam analiz
gcnzn almasn salayp, kendi trnzn ilevlerinin
kurallarn belirlemeye alyor. Bu blmde tanttmz aratrma, insanolunun zel bir arzusu olan kendini anlama isteinden ortaya kt.
Bu blm ou renci iin Psikoloji ve Yaamn geri
kalanna nazaran kendini bir meydan okuma olarak sunacak.
Blm, sizleri psikolojiye giri kitaplarnda grmeye alkn
olduunuz terimlerden ok daha farkllarn ve bunun yannda
biraz anatomi renmenizi zorunlu klacak. Bunlarla birlikte,
biyolojik doanz anlamanz beyin, akl, davran ve evre arasnda var olan etkileimi ve bylece insan olmann biricik deneyimini kavramanz salayacak.
Bu blmde amacmz, ortak bir zgemie sahip olsalar
bile, biyolojinin bireylerin benzersizliine nasl katkda bulunduunu anlamanza yardmc olmaktr. Amalarmza ulamak
iin evrimin ve kaltmn davranlarnz ve biyolojinizi nasl
belirlediini tanmlamakla balayacaz. Daha sonra, klinik ve
laboratuvar aratrmalarnn beynin, sinir sistemi ve endokrin
sisteminin ileyiine ilikin ne gibi ngrler saladna bakmaya alacaz. Son olarak karmak insan davranlarnn
hepsini reten sinir sisteminizin hcreleri arasndaki temel iletiim mekanizmalarn tanmlayacaz.

ar agresif bireylere kar taknd tavr zerinde ciddi bir


etkiye sahiptir kaynaklar belli evreleri deitirmeye odaklamak ya da insanlarn kendilerinde var olan birtakm zellikleri
deitirmeye odaklanmak. Kaltm zelliklerini evreden edinilen zelliklerden ayrma yetisine sahip olmalsnz.
evre zelliklerinin dorudan gzlemlenebilir olmas bu
zelliklerin insan davran zerindeki etkilerini anlamak grece
daha kolaydr. Bir anne veya babann ocuuna kar gsterdii
iddeti gzlemleyebilir ve byle bir muamelenin ocuun iddete olan eiliminde ne gibi izler brakacan merak edebilirsiniz; yoksul nfusun youn olarak yaad ortamlarda byyen
ocuklar izleyip yaadklar evrenin zelliklerinin ocuklarn
saldrgan davranlar zerindeki etkilerini merak edebilirsiniz.
Davran ekillendiren biyolojik faktrler ise evresel faktrlerle kyaslandnda plak gzle grlemezler. Davrann
biyolojisini daha anlalr klmak gerekirse, bir trn potansiyel
davran repertuarn ekillendiren temel ilkeleri evrim teorisi
ilkeleri- tanmlamakla ie balayp daha sonra davran varyasyonlarnn nesilden nesile nasl aktarldn gstereceiz.

EVRM VE DOAL SELEKSYON


Charles Darwin (1809 1882) 1831 ylnda, yksekokulu
henz bitirip teoloji diplomasna kavumuken, HMS Beagle
adl bir aratrma gemisiyle, Gney Amerika kylarn gzlemlemek amacyla be yllk bir okyanus gezisi iin ngiltereden
yola kt. Seyahat boyunca yoluna kan her eyi toplamaya
koyuldu. Bunlarn iinde eitli deniz canllar, kular, bcekler, bitkiler, fosiller, deniz kabuklar ve kaya rnekleri vard.
Tuttuu geni kapsaml notlar jeolojiden, duygusal tepkilere ve
zoolojiye kadar uzanan geni balklar yelpazesine sahip kitaplarnn temelini oluturdu. Adnn en ok anld kitap olan
Trlerin Kkeni 1859 ylnda yaymland. Darwin bu almada bilimin en nemli teorisini gelitirdi: Dnya gezegeninde
yaamn evrimi.

Doal Seleksiyon Darwin, evrim teorisini, seyahati boyunca


karsna kan trler zerinden elde ettii verilere dayanarak

Kaltm ve Davran
Blm 1de, psikolojinin en nemli amalarndan biri olan
insan davranlarnn eitlilii altnda yatan nedenlerin kefini
aklamtk. Psikolojide nedensel aklamann nemli bir yn
doa m beslenme mi, bir baka deile kaltm m evre mi u
noktalarn aklamaktr. 1. Blmde yaptmz gibi saldrgan
davranlarn kkenleri sorusunu ele aln. Bireylerin biyolojik
doalarnn baz zelliklerinden dolay saldrgan olduklarn
dnebilirsiniz: Ebeveynlerinin birinden iddete eilim zellii kaltsal olarak gelmi olabilir. Veya tm insanlarn saldrganla eit derecede eilimli olduunu ve saldrgan bireylerin
iddet gsterilerinin iinde yetitikleri evrenin zelliklerine
gre deitiini dnebilirsiniz. Bu ikilemin cevab toplumun

Psikologlar ou zaman evre ve kalutumun birbirlerinden


baumsuz olarak bireyler zerinde ne gibi etkiler buraktuklarunu anlamaya alumulardur. Kalutum karusunda evrenin
buraktuu etkiyi gzlemlemenin daha kolay olmasunun sebebi
ne olabilir?

Kalutum ve Davranu

53

gelitirdi. Beaglen seyahat ettii yerlerden biri de Gney


Amerikann bat kysnda yer alan volkanik takmada blgesi
Galapagos Adalaryd. Bu adalar Darwin ispinozlar olarak da
bilinen 13 ayr ispinoz tr dahil vahi yaamn eitlilii iin
adeta bir cennetti. Darwin bu kadar ok deiik ispinoz trnn ayn adada nasl yaayabildiini merak etti. Anakaradan
g etmi olma ihtimalleri sz konusu olamazd, nitekim adalarda bulunan ispinoz trleri anakarada bulunmuyordu. Darwin bu karma dayanarak tr eitliliinin doal seleksiyon
adn verecei ileyi srecinin yansmas olduunu ne srd.
Darwinin teorisi tm ispinoz trlerinin ortak bir ata dizisinden ortaya ktn ne srer. Balangta kk bir ispinoz topluluu adalardan birine yerlemi, birbirleriyle iftleen
ispinozlar sonu olarak saylarn gittike arttrabilmilerdir.
Zaman iinde baz ispinozlar takmadalarn dierlerine g
etmilerdir. Daha sonra doal seleksiyon ilemi gereklemitir.
Besin kaynaklar ve yaam koullar habitat adadan adaya
byk deiiklik gstermektedir. Baz adalar brtlen, dut,
ilek, yemi gibi vb. meyveleri bol bol ikram ederken dierleri kakts ve ok sayda bcek eidine ev sahiplii yapyordu.
Balangta farkl adalar poplasyon bakmndan eit durumdayd her adada ispinoz gruplar iinden birka eit birden
yayordu. Bununla birlikte besin kaynaklarnn kstl olmas
sebebiyle kuun gagasnn adada bulunan besin kaynaklarnn
eriimine uyumlu olmas, kuun hayatta kalma ve oalma
ansn artyordu. rnek olarak yemi ve brtlen bakmndan zengin adalara g eden kularn daha kaln gagalara sahip
olmalar durumunda yaama ve oalma anslar artyordu. Bu
adalarda ince ve uzun gagalara sahip kular yemi kabuklarn
krp aamadklar iin ldler. Adalarn ortam ilk olarak g
eden ispinoz trlerinden hangilerinin yaayp oalacan ve
hangilerinin muhtemelen lp geriye yavru brakamayacan
belirliyordu. Yllar ierisinde adalarda farkl poplasyonlar
olumu ve Darwin ispinozlarnn farkl trlerinin balangtaki atalarndan evrimlemelerini salamtr.
Doal seleksiyon teorisi genel olarak ortama uyum salayan organizmalarn nasl bir organizma olduuna baklmakszn ortamla daha az uyumlu organizmalardan daha yksek
bir reme oranna sahip olacan ne srmektedir. Hayatta
kalabilmek iin daha elverili zelliklere sahip olan organizmalarn says zamanla bu zelliklere sahip olmayan organizmalara gre daha yksek olacaktr. Evrimsel terimlerle ifade edecek olursak, bireyin baars reme oran ile doru orantldr.
Gnmz aratrmalar doal seleksiyonun ksa vadede
dahi dramatik sonular dourabileceini gstermitir. Peter ve
Rosemary Grant (Grant & Grant, 2006, 2008), Darwin ispinozlar zerinde gerekletirdikleri bir dizi almada yamur,
besin kayna ve Galapagos adalarnn birinde yaayan ispinozlarn poplasyon byklnn kaytlarn tutmutur. 1976
ylnda poplasyon 1000in zerine kmtr. Ertesi sene lmcl bir kuraklk yaanm besin kaynann ou imha olmutur. En kk yemiler ilk bata yok olarak yerlerini daha kaln
ve geni olanlara brakmlardr. Sz konusu sene boyunca ispinoz poplasyonu yzde 80den fazla bir azalma yaamtr. te
yanda daha kk gagaya sahip kk ispinozlarn daha kaln
gagal byk ispinozlara gre daha yksek bir oranla ldkleri
gzlemlenmitir. Sonu olarak Darwinin de tahmin edebilecei
gibi daha geni gagal kular ilerleyen yllarda sayca daha stn
doal seleksiyon: Darwinin ortamn zelliklerine uyum salamay kolaylatran adaptasyonlarn baz trlerin yelerine trn geri kalanna
gre daha baarl reme ans tandn ileri sren teorisidir.

54

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

Sonu olarak, Charles Darwinin evrim teorisini ileri srmesine sebep olan gzlemler nelerdi?

olmulardr. Neden? nk geni vcutlar ve kaln gagalaryla


sadece onlar kuraklk sonucu meydana gelen ortam deiikliklerine uyum salayabilmilerdir. lgin bir ekilde, 1983 ylnda
yamur boldu ve zellikle kk yemilerin saysnda byk
bir art vard. Kk kularn says muhtemelen gagalarnn
kk yemileri gagalamak bakmndan daha uyumlu olmas
sonucu byk kularn saysn at. Grantlarn almas doal
seleksiyonun ksa zaman dilimleri ierisinde dahi kayda deer
deiimlere sebep olduunu gstermektedir. Aratrmaclar
farkl ortamlarn doal seleksiyon zerindeki etkisini sirkesinekleri, sivrisinekler, dil balklar ve cce fareler gibi eitli trleri inceleyerek kayt altna almaya devam ediyor (Hoffmann &
Willi, 2008).

Darwin her ne kadar evrim teorisinin temellerini atmsa


da, aratrmaclar Darwinin fikirlerinin snrlarn aan evrimsel deiim mekanizmalarn aratrmaya devam ediyorlar
(Gould, 2002). rnek olarak, Darwinin tam olarak cevap bulamad nemli sorulardan biri ortak bir ataya sahip bir trn
iki tre ayrlmasn salayan evrimleme srecinin nasl gerekletiiydi. Grantlarn Darwin ispinozlaryla gerekletirdikleri aratrmada grdmz gibi, trler yerel ortamlarn
deiimi sonucu hzl bir deiime maruz kalabilmektedir.
Ortak bir trn corafi olarak ayrlmas sonucu, trn iki ayr
poplasyona ayrlp g edenin yeni ortama uyum salayarak
evrimlemesi yeni bir trn ortaya kmasnn bir baka aklamasdr. Bunun yannda, evrime ilikin ada aratrmalar
corafi izolasyon olmakszn ortaya kabilen yeni trlerin de
olduunu gstermektedir (Barton, 2000). Aratrmaclar trlerin bu koullar altnda nasl ortaya ktklar sorusuna cevap
verebilecek farkl aklamalarn izini sryorlar. Bu aklamalar
rnek olarak bir tr ierisindeki alt gruplarn doru ei bulabilmek iin farkl zellikler (sirkesineklerinin kulland kimyasal sinyaller gibi) gelitirmeleri zerine odaklanyor (Higgie
ve ark., 2000). Eer zaman ierisinde bu zellikler sadece o tre
ait belirgin zellikler haline gelirse, farkl trlerin doumu gerekleebilir.

Genotip ve Fenotipler Objektiflerimizi tr ierisinde deiiklikleri ortaya kartan nedenlere evirelim.


spinoz poplasyonunun gel gitleri Darwinin evrim srecini neden en uygun olann hayatta kalmas olarak adlandrdn gstermektedir. Farkl trlerin barndklar ortamlarda
eitli zorluklarla karlatklarn dnelim. Ortama en uygun
fiziksel ve psikolojik zelliklere sahip trn yelerinin hayatta
kalma ans daha yksek olacaktr. Hayatta kalma ansn arttran zellikler nesilden nesile aktarlabildike evre zorluklar
zamanla kalc bir hale brndke - trn evrimleme ihtimali
daha da artacaktr.
Doal seleksiyon srecini daha detayl incelemek istiyorsak evrim teorisinin baz kavramlarn bilmemiz gerekir. Bir
ispinoz kuunu ele alalm. Dllenme sonras ebeveynlerinin
genotipini, bir baka deile, genetik yaplarn miras almtr. zel ortam koullarnda miras alnan genotip, ispinozun
byme ve davran zelliklerini belirlemitir. spinozun d
grn ve davran zellikleri ispinozun fenotipi olarak bilinir. Gzlemlediimiz ispinoz iin konuacak olursak, genotipi
bulunduu ortamla etkileime girerek fenotipin ortama kk
gagal ve kk yemileri gagalayacak ekilde uyum saladn
syleyebiliriz.
Yemi eitlerinin tm bol miktarda bulunuyor olsayd,
trn hayatta kalmas iin fenotipin herhangi bir etkisinden
sz etmezdik. te yanda yemilerin ispinoz poplsyonunun
tmne yetmedii bir ortam farz edelim. Bu durumda kular
besin kaynaklar iin rekabet edecektir. Trlerin rekabet koullarnda yaad durumlarda fenotip hangi bireylerin hayatta
kalacak ekilde uyum gsterdiini belirlemektedir. Kk
gagal ispinoz kuunu hatrlayalm. Eer kk yemilerin daha
ok bulunduu bir ortamda yayorsa geni gagal ispinozlara
gre seici bir avantaja sahip olacaktr. Eer ortamda sadece
geni kabuklu yemiler bulunuyorsa ispinozumuz avantajn
kaybedecektir.
Hayatta kalan ispinozlarmz reyerek oalabilir. Sadece
reyebilen hayvanlar genotiplerini aktarabilme ansna sahiptir. Bu sebeple, ortamn besin kayna sadece kk kabuklu
yemilerden oluuyorsa, ispinozlar birka nesil boyunca sadece

kk gagallardan oluacaktr. Sonu olarak sadece kk


kabuklu yemileri yiyebileceklerdir. Doann gleri bir trn
davran ekillerini bu yolla ekillendirmektedir. Sayfa 56daki
ekil 3.1 doal seleksiyonun basitletirilmi bir modelini gstermektedir. imdi bu fikirleri insan evrimini anlamak iin kullanalm.

nsan Evrimi nsanolunun evrimletii koullara gz atacak olursak, baz fiziksel ve davransal zelliklerin neden insan
trnn tmnn biyolojik donanmnn bir paras olduunu
anlamaya balayabilirsiniz. Trmzn evrimi boyunca doal
seleksiyon iki ana adaptasyon zelliini iselletirmitir: iki ayak
zerinde yrme (bipedalizm) ve ensefalizasyon. kisinin bir
araya gelmesi insan medeniyetinin ykseliini salamtr. ki
ayak zerinde yrme atalarmzda 5-7 milyon yl nce ortaya
kt (Thorpe ve ark., 2007). ki ayak zerinde yrme yetisi
evrimletike, atalarmz yeni ortamlarn yeni kaynaklarn kefedebilmeye balad. Ensefalizasyon beynin byklndeki
art ifade eder. 4 milyon yl nce yaayan atalarmzn (Australopthecus gibi) beyin bykl yaklak olarak empanzelerinki
kadard (bkz. ekil 3.2, s. 57). 1.9 milyon yldan (Homo erectus)
200.000 (Homo Sapiens) yl kadar sonraya gelindiinde beyin
bykl katna kmt (Gibbons, 2007). Beynin bykl arttka, atalarmz daha zeki olup karmak dnme,
mantksal karm, hatrlama ve planlama gibi yetiler gelitirdiler (Sherwood ve ark., 2008). Buna ramen daha byk bir
beyne sahip olmak insann daha zeki olacan garanti altna
almamaktadr. Asl nemli olan beynin iinde geliip genileyen dokunun trdr (Gibbons, 2002). Devingen ve akll fenotiplerin kodlanmasndan sorumlu genotipler daha az uyumlu
genotiplerin insanolunun gen havuzundan yava yava kaybolmasna sebep oldu. Bylece sadece iki ayakllar oalabilme
frsatn yakalad.
ki ayakstnde yrme ve ensefalizasyondan sonra trmz iin evrimin en nemli dnm noktalarndan biri dilin
ortaya kmas olmutur (Sherwood ve ark., 2008). Dilin ilk
insanlara salad evreyle uyum avantajlarn dnelim. Alet
yapmak, iyi bir av veya balk tutma yeri bulmak, tehlikeden
kamak iin basit talimatlar zaman, enerji ve hayat kurtarabilir.
Herkesin hayat deneyimini ilk azdan duymak yerine deneme
yanlma yntemiyle insanlar bakalarnn paylat deneyimlerinden faydalanabilirler. Diyalog, hatta mizah, doal olarak bir
arada bulunan bir topluluk arasndaki sosyal balar sklatrabilir. Her eyden nemlisi dilin ortaya k bilgi birikiminin
nesilden nesile aktarlmasn salar.
Dil kltrel evrimin bir baka deyile doal deiikliklere
renme yoluyla uyumu salayan eilimin temel tadr. Kltrel evrim alet yapm, gelimi zirai teknikler ve endstri ile teknolojinin gelitirilmesine ivme kazandrmtr. Kltrel evrim
trmze doal koullara ok hzl ayak uydurabilme yeteneini kazandrmaktadr. rnein, kiisel bilgisayarlarn kullanmna adapte olma son yllarda gereklemitir. Buna ramen
kltrel evrim, soyut dnme ve renme kapasitesini kodlayan genler olmadan ortaya bile kamazd.

genotip: Organizmaya ebeveynlerden kalan genetik yapdr.


fenotip: Organizmann evresi ve genotipinin etkileimi sonucu ortaya
kan, gzlemlenebilir niteliklerdir.

Kalutum ve Davranu

55

xemiejec 9ajk

Rekabet
kapeakcai ``e

`[[etc` b`i kliakck fl `jg`efq


kllele ^[a kapeae pfk ett`%

jg`efqcai kliakckta pfk fcae


bpk jeit tf_ldcaie pai ``e[ep[`cei%

<e lp^le ]eeft`g`e je`d`


b`i e`t ]eeft`gcei`e aiaje[ae

<e bpk me ee kace ^a^apa ja_`g


`jg`efqcai bpk jeit tf_ldcai kida[a
[a_a `p`p[`cei% ;a_a kk ^a^acaia ja_`g
`jg`efqcai fleclkca c[cei%

|i\kb\eYXXi]\efk`g\\e
lp^le^\efk`g`ep\e`
e\j`c\XbkXid

?apatta kacae `jg`efqcai ie[`cei%

9l^\efk`g`em\]\efk`g`e 
]i\bXejpbj\c`i
jfeiXb`e\j`c[\

9`i jfeiak` eej`c bpk `jg`efqcaie


kace ^a^ac fcaecaip[%

Kltr sanat, edebiyat, mzik, bilimsel bilgi ve insani aktiviteler dahil ancak insan genotipinin potansiyelleri sayesinde
mmkn olabilmitir.

NSAN GENOTPNDE VARYASYON


nsan, evrimleme srecinde u an sahip olduumuz ortak
biyolojik potansiyellerin evrimlemesini tercih etmitir. ki
ayak zerinde yrme ve dnme ile dili kullanabilme yetisini
bunlara rnek olarak vermitik. Ancak bu ortak potansiyeller
ierisinde kayda deer bir farkllama sz konusudur. Ebeveynleriniz onlara anne babalarndan, bykbaba ve annelerinden
ve aile ecerelerinin eski nesillere ait yelerinden kalan zelliklerin bir ksmn size aktararak geliiminiz iin benzersiz bir
tarif, ayrntl bir plan brakmlardr. Kaltm mekanizmalar
atalardan miras kalan fiziksel ve psikolojik zellikler zerine
alan alan genetik olarak anlr.
kaltm: Ebeveynlerden ocua biyolojik zellik aktarmdr.
genetik: Atalarmzdan miras kalan fiziksel ve psikolojik zellikleri alan
alandr.
DNA (deoksiribonkleik asit): Genetik bilginin aktarlmasn salayan
fiziksel temeldir.
gen: Kaltmn biyolojik nitesi; kromozomun ebeveynlerden gelen zellikleri aktarmadan sorumlu ksmdr.

56

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

Doal Seleksiyon
Nasul ler?

EKL 3.1

Doal deiiklikler bir trn yeleri


arasunda besin kaynaklaru iin verilen
bir rekabet yaratur. Sadece gelien
doal deiikliklerle ba edebilecek
zelliklere sahip bireyler hayatta kalup
reyebilecektir. Bir sonraki nesil
genetik yapusunda bu zelliklere sahip
daha fazla bireyden oluacaktur.

Bir trn zelliklerinin kendisini izleyen dllere nasl aktarldn inceleyen ilk sistematik aratrma 1866 ylnda Gregor
Mendel (1822-1884) tarafndan yaymland. Mendel almalarn bezelyeler zerinde gerekletirdi. Farkl tohumlardan yetien bezelyelerin rnein bezelyelerin yuvarlak ya da krk
grnm fiziksel zelliklerinin tohum veren bitkilerin fiziksel zelliklerinden tahmin edilebileceini kantlad.
Aratrmalara dayanarak Mendel, faktrlerin nesillerinin mlk olduuna karar verdi (Lander & Weinberg, 2000).
Mendelin almalar dier bilimadamlar tarafndan az dikkat
ekmesine ramen, modern teknikler aratrmaclara grselletirmeyi ve Mendelin faktrleriyle almay salad; uan biz
gen diye adlandryoruz.

Temel Genetik Her hcrenizin ekirdeinde DNA (deoksiribonkleik asit; bkz. ekil 3.3, s. 58) adn verdiimiz genetik materyal bulunur. DNA, gen ad verilen kk birimler
halinde bulunur. Genler protein retimi iin gereken komutlar verir. Bu proteinler vcudun fizyolojik sreleri ile vcut
yaps, fiziksel g, zek ve pek ok davran tr gibi fenotipik
zellikleri dzenler.
Genler ubua benzer bir ekle sahip kromozomlar zerinde bulunur. Anne karnna dtnz andan itibaren, ebeveynlerinizden 23 anneden 23 babadan olmak zere- 46
kromozom aldnz. Bu kromozomlarn her biri binlerce gene

mini kodlarken XY kromozomu erkee ait zelliklerin geliimini kodlar.


Anne babanzdan aldnz bir ift gen fiziksel ve psikolojik pek ok zelliiniz iin balang noktas anlamna gelmektedir. Pek ok durumda, tek bana bir gen ayn zamanda
farkl versiyonlara sahiptir. nsanlarn ivy bitkisinin zehri ile
temasa getiklerinde gsterdikleri tepkileri dnelim: Genin
bir versiyonu alerjik reaksiyonlara baklk gelitirirken, ayn
genin baka bir versiyonu kzarklk ve kantnn grlmesine
yol aacaktr. Bununla birlikte baklk gelitiren gen baskn
versiyonda bulunurken, insanlar zehre kar duyarl olmaya
iten gen ise ekinik bir halde bulunur. Fenotipinize, kaltmsal
olarak kazandnz versiyonlar tarafndan karar verilir. nsanlar kaltsal olarak bir genin farkl versiyonlarn ald zaman,
baskn olan bir adm ndedir. Cildiniz ivy zehrine kar istenmeyen bir tepki veriyorsa byk ihtimalle ekinik olan iki geni
aldnz demektir. Fiziksel zelliklerinizin (gzlerinizin, salarnzn rengi ya da dudaklarnzn genilii gibi) pek ou baskn
ve ekinik genler tarafndan belirlenir.
nsan deneyiminin daha karmak ynlerini incelemeye
baladka, bir zellie birden fazla genin etki ettiini gz
nnde bulundurmak nemlidir. Fenotipi birden fazla gen
tarafndan belirlendiinden bu zellikler ok genli kiilik zellikleri olarak bilinir. rnein 15. Blmde psikolojik bozukluklarn genetik temellerini inceleyeceiz. Aratrmalar her bir
bozukluk iin birden fazla genin hangi bireylerin risk altnda
kalacan belirlemekte sz sahibi olduklarn gsteriyor (Keller
& Miller, 2006).
1990larda balayarak, ABD hkmeti nsan Genomu Projesi (HGP)yi uluslararas abalar sonucu finanse etmeye balad. Bir organizmann genomu, DNA ile ilikilendirilen kromozomlar zerinde bulunan bir gen dizisinin tamamn ifade
eder. Bu bilgiyle beraber aratrmaclar tm dikkatlerini 20.500
insan geninin bulunup tanmlanmasna evirmitir (Clamp ve
ark., 2007). Nihai ama gen dizilerinin tmnn yerini ve ilevini tamamen aklayabilmektir.

EKL 3.2 nsan Evrimi Boyunca Beyin


Byklnn Artuu
nsan evriminin balarunda, beyin bykl Australopithecus (st)den Homo erectus (orta)ya ikiye katlandu. Evrim
boyunca, byme srd. Bylelikle modern insanlarun
beyinleri, Homo sapiens (alt), Australopithecustan 3 kat
daha byktr.

ev sahiplii yapar bir sperm hcresi ile yumurtann birleimi


milyonlarca genetik kombinasyon olasl barndrr. Cinsiyet
kromozomlar, erkek veya dii fiziksel zelliklerinin geliimi
iin genetik kodlar ieren kromozomlardr. Annenizden bir X
kromozomu aldnz ve babanzda ya bir X ya da bir Y kromozomu aldnz. XX kombinasyonu kadna ait zelliklerin gelii-

Genler ve Davran Evrimsel srelerin insan genotipinde


kayda deer deiikliklere yol atn grdk. Bu genotiplerin
belli ortamlarda gerekleen etkileimleri insan fenotipinde
eitlilie yol amaktadr. nsan davran genetii alanndaki
aratrmaclar genetik ve psikolojiyi, kaltm ve davran arasndaki ba aratrmak iin birletirerek kullanmaktadrlar (Plomin ve ark., 2003).
nsan davran genetii alanndaki almalar belli bir
insan zellii ve davrannn kaltm yoluyla geip geemeyecei (kaltsallk) zerine younlamaktadr. Kaltsallk 0
1 aras deerle llmektedir. Eer tahmin 0a yaknsa sz
konusu zelliin evresel faktrlerden kaynaklanma ihtimali
yksek; eer tahmin 1e yaknsa sz konusu zelliin genetik
nitelii daha yksek olduu anlamna gelmektedir.
cinsiyet kromozomlar: Kadn ya da erkek zelliklerinin kodlanmasndan
sorumlu genleri ieren kromozomlardr.
ok genli kiilik zellikleri: Birden fazla gen tarafndan belirlenen
zelliktir.
genom: Organizmann kromozomlarnda bulunan DNAda sakl genetik
bilgidir.
insan davran genetii: Davran ve kiisel zelliklere dair bireysel
farkllklarn genetik yapsn deerlendiren alma alandr.
kaltsallk: Davran ekillerinin evresel veya genetik faktrlerden kaynaklanp kaynaklanmadn belirtmek iin kullanlan terimdir.

Kalutum ve Davranu

57

EKL 3.3

Materyal

Genetik

Vcudunuzdaki her hcrenin ekirdei genetik kalutumun iletilmesini


salayan kromozomlarun bir kopyasunu bulundurur. Her bir kromozom
sarmal halinde bulunan uzun bir
DNA dizisi ierir. Genler bireysel
geliiminize rehberlik yapan proteinlerin retimi iin komut veren
DNAlaru ieren blmlerdir.

EKRDEK

Lefton, Psikoloji 2003. Pearson Education Inc. zni ile yeniden retilmitir.

HCRE

KROMOZOM
DNA SEGMENT

Aratrmaclar evre ile genetik etkiyi birbirinden ayrmak


iin evlat edinme almalar ile ikiz almalar yrtyorlar.
Aratrmaclar evlat edinme almalarnda evlat olarak alnan
ocuun anne ve babas hakknda elde edebilecekleri btn
bilgileri edinmeye alyorlar. Aratrmaclar ocuklar bydke ocuklarn zelliklerini onlar douran ailenin zellikleri
genetik etkileri temsilen ve ocuu evlat olarak alan ailenin
zellikleri evresel etkiyi temsilen ile kyaslayarak benzerlik
ve farkllklar bulmaya alyor.
kiz almalarnda ise aratrmaclar tek yumurta ikizleri
olarak da bilinen monozigotik (MZ) ikizler ve ift yumurta ikizleri olarak da bilinen dizigotik (DZ) ikizlerin belli zellikler ya
da davranlar asndan birbirlerine olan benzerliklerini inceliyorlar. MZ ikizleri genetik materyalin yzde 100n paylarken, DZ ikizleri yaklak yzde 50sini paylayor. (DZ ikizleri
ikiz olmayan dier kardelere gre genetik adan birbirlerine
daha ok benzerler.) Aratrmaclar kaltsall MZ ikizlerinin
belli bir zellikte DZ ikizlerinden ne kadar ok benzerlik tadn belirleyerek hesaplyor. nsanlarn yemek seiminde genetiin etkisini aratran bir ikiz almas dnn:

nsan kromozomlaru dllenmeden itibaren, annenizden 23


ve babanuzdan 23 kromozom aldunuz.

58

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

Bir restorana gidip ne yemek yiyeceinizi setiiniz


zaman, pek ok karar vermeniz gerekir: Krmz et mi
balk m yiyeceksiniz? Meyve ve sebze siparii verecek
misiniz? Tatl iin yer ayracak msnz? Eer arkadalarnzla yemek yediyseniz, insanlarn yemek seimlerinin ok
eitlilik gsterdiini biliyorsunuzdur. Bu eitliliin ne
kadar genetik zelliklerden kaynaklanr? Bu soruya cevap
vermek iin, bir aratrmac takm yalar 4 ve 5 arasnda
deien 103 MZ ikizi ve 111 DZ ikizi ile alt (Breen ve
ark., 2006). Aratrmaclar et ve balk, meyve, sebze ve tatl
olarak gruplandrlan 95 yemekten ocuklardan hangilerini sevip hangilerini sevmediine dair bilgi toplad. Tablo
3.1 kaltsallk tahminleri ile farkl tip ikizlere dair kategorilerin her birine ilikin korelasyonlar gstermektedir. ki
korelasyon arasndaki fark bydke kaltsallk tahminin
de bydne dikkat edin. rnein tablodan balk ve et
tercihlerinde genetik etkinin tatllara gre daha ok belirleyicilii olduunu reniyoruz. Genetik etkilerin farkll
her bir kategoride temsil edilen farkl tatlardan kaynaklanmaktadr. rnein farkl genler insanlarn tatl ve ac
tatlar ne iddette deneyimlediini belirliyor.
Yksek kaltsallk tahmininin aile yelerinin her gn tam
tamna ayn yemek iin kvranacaklar anlamna gelmediini
not edelim. Nasl ayn anne babadan mavi renkli ve kahverengi
gzl ocuklar douyorsa ayn ekilde ayn anne babadan brokoli seven ve brokoliden kamak iin delik arayan ocuklar da
doacaktr. Kaltsallk tahminleri daha ok yaam deneyimlerinizin yemek tercihlerinizde ne kadar etki sahip olduunu anlamamzda yardmc olmaktadr.
Yemek tercihlerinin kaltsall zerindeki rnekler HGP
(Human Genome Project - nsan Genom Projesi)nin baarya
ulamasndan hemen sonra birtakm etik tartmalara neden
oldu. HGPnin hangi genlerin tercihlerinizden sorumlu olduunu belirleyebildiini dnn. Anne veya baba olsaydnz,
sadece sebze yiyip bundan hi ikyeti olmayan ocuklara
sahip olmak ister miydiniz? Bu soru her ne kadar yemek tercihleri anlamnda ok acil bir mesele gibi gzkmese de etik
dnrleri genetik bilginin vahim sonulara yol aabileceini dnmektedir (Bostrom, 2005; Liao, 2005). rnein

TABLO 3.1

Guda Tercihlerinde Kalutum

Yemek Kategorileri

MZ kizleri

kiz Tercihleri Arasndaki liki


DZ kizleri

Kaltm Tahmini

Tatlular

0.84

0.73

0.22

Sebzeler

0.88

0.67

0.42

Meyve

0.82

0.59

0.46

Et ve Baluk

0.90

0.52

0.76

Breenden, F.M., Plomin, R., Wardle, J., Gen ocuklardaki yemek seimleri kalutsalluu, Psikoloji & Davranu, 88, ss. 443-447, Telif hakku (2006),
Elsevierin izni ile.

birtakm teknikler anne babalara kz veya olan ocuu sahip


olma seenei sunabiliyor. nsanlara bu seimi yapma hakk
verilmeli mi? Peki bir ocuun zek seviyesi, sportif yetenekleri
ya da sua olan eiliminde seimlere ne demeli? HGP ve benzer
almalar yeni bilgiler kefettike benzer etik sorular toplum
politikas tartmalarnda daha da grnr olacaktr.
Yine de genin kader demek olmadn tabi ocuun
cinsiyetini belirlemek iin yaplan tercihler hari - belirtmemiz
gerekir. Aratrmaclar hem genetik hem de evresel faktrlerin
bir organizmann davranlarn belirlemekte ortak rol aldn
belirtiyorlar.
Makaklarn agresifliinin kaltsal m yoksa evresel mi
olduunu aratran bir alma dnn (Newman ve ark.,
2005). Kaltsal zelliklerle balayalm. 45 poplsyonlu
maymunlar ierisinde beyinde bulunan nrotransmiter
seviyelerini etkileyen bir gende eitlilie rastland - baz
maymunlar genlerinde yksek aktivitede eitlilik geirirken dierleri dk aktiviteli eitlilik gstermitir. evresel zellie bakacak olursak maymunlarn neredeyse
yars z ya da vey anneleri tarafndan yetitirildi; geriye
kalanlar ise anneleri tarafndan yetitirilmedi. Aratrmaclar agresiflii yiyecek iin verilen rekabetin verimini gzlemleyerek ltler. Bu gzlemler maymun agresifliinin
hem kaltsal hem de evresel olduunu ne sryordu:
Genlerinde dk aktivitede eitlilik yaayp anneleri
tarafndan yetitirilen maymunlar en agresif davranlar
gsterdiler. Ayn gen eitliliine sahip ama anne tarafndan yetitirilmeyen maymunlar ise agresiflik bakmndan
daha dk seviyedeydiler.
Bu rnekten yola karak aratrmaclarn neden belli ortamlarn organizmann gen zelliklerini ortaya karmada, neden ve
nasl etkili olduklarn anlamaya altklarn grebiliriz.
nsan davran genetii almalar bireysel farkllklarn
kkenine odaklanmaktadr: Kaltsal zelliklerinizin hangileri
size has tavr ve davranlarnz aklamada yardmc olabilir?
nsan davran genetii almalarna katkda bulunan baka
iki alan daha ortaya km ve bu alanlar doal seleksiyonun
insan ve dier trlere ait davran ekillerini nasl etkilediine dair daha geni bir bak as sunabilmitir. Sosyobiyoloji alanndaki aratrmaclar sosyal davranlar ve insanlarla
dier hayvan trlerinin yaratt sosyal sistemlere dair evrimsel
aklamalar ne srmektedir. Evrimsel psikoloji alanndaki
aratrmaclar bu evrimsel aklamalar akln nasl alt gibi
insan deneyiminin dier ynlerine de aklamalar getirebilmek
iin kullanmaktadr.

Mutluluk meselesini dnelim: Evrimsel bir perspektif


insan trnn genel olarak mutluluu deneyimleme yetisini
nasl aklayabilir? Buss (2000) insan mutluluu sz konusu
olduunda baz kstlamalarn modern ve gemie ait farkllklar tarafndan getirildiini ne srer (s. 15). rnein, insanlar
kk gruplar ierisinde yaarken evrimlemise de, pek ok
insan u anda evreleri kendilerine tamamen yabanc insanlarla
evrili bir halde byk kent merkezlerinde yaamaktadr. Ayn
mekan paylatmz kiilerle sk balarmz olmayabilir ancak
mutlu bir hayat srmemizde bize yardmc olabilecek ilikiler
de mevcuttur. Ne yaplabilir? Bu deiiklikleri ortaya karan
kltrel evrim dalgasn geriye eviremeyecek olmamza ramen, arkadalarnz ve ailenizle olan ilikinizi gelitirerek sz
konusu dalgann etkilerini azaltabilirsiniz (Buss, 2000). Bu
rnek belli ortamlarda gsterilen insan davranna ilikin gelien sosyobiyolojik vurgu ile bir tre ait genel davran ekillerinin eitliliini belirleyen genetik vurgu arasndaki kartl
su yzne karmaktadr. Psikoloji ve Yaamn geri kalannda,
evrimsel perspektifin insan deneyimine nasl k tutabileceini
pek ok rnek zerinde grmeye alacaz. Bu rnekler iliki
seiminden (11. Blm) duygusal tepkiye dek uzanan bir eitlilik gstermektedir (12. Blm).

DURUN VE GZDEN GERN




Grantlarun ispinozlar zerine yaptuklaru araturma evrim


srecinde genetik eitliliin roln nasul aukluyor?
Genotip ve fenotip arasundaki fark nedir?
nsan evrimine ait en nemli iki gelime neydi?
Kalutsalluk ne demektir?




ELETREL DNME

Yiyecek seimi zerine yapulan araturmayu


dnn. Tatlu seiminde en kk bir gen etkisinin dahi gzlemlenebilir olmasunun nedeni nedir?

Aaudaki konular hakkunda daha fazla bilgi ve aluturma edinmek iin MyPsychLab.comu ziyaret edin.
Kefedin: Genetiin yapu talaru
zleyin: Gereksiz DNA
zleyin: Amilerde depresyon
sosyobiyoloji: Sosyal davranlarla insanlar ve dier trlerin yaratt sosyal sistemler dair evrimsel aklamalar getirmeye odaklanm alma
alandr
evrimsel psikoloji: Evrim teorisi ilkelerini kullanarak akl ve davran
inceleyen almadr.

Kalutum ve Davranu

59

EKL 3.4

ki Tr Nron

ki resimde bulunan ekil ve dendrit dallanma


arasundaki farklara bakun. Oklar bilginin aku ynn gstermektedir. Her iki hcrede internron
trne aittir.

Dendrit

Akson
Soma

Akson

Dendritler

Ubirim
dmeleri

Sinir Sistemi
Grev Banda
Gzlerimizi insan genotipinin hayranlk uyandran rnlerine
eviriyoruz: Davran ve dnce eitlerinin tamamn mmkn klan biyolojik sistemler. Darwin Beaglea yapaca gezi
iin hazrlklara balamadan uzun zaman nce, bilim adamlar, filozoflar ve dierleri biyolojik srelerin gndelik hayat
zerindeki etkisini tartyorlard. Beyin almalar alanndaki
nemli figrlerden biri Fransz filozof Rene Descartesti (1596
1650). Descartes o zaman iin ok yeni ve yeni olduu kadar
radikal bir fikir ne srd: nsan vcudu bilimsel olarak aklanabilecek doa yasalar ve ampirik gzlemlerle - bir hayvan
makinesidir.
Sz konusu doal yasalarn izini sren aratrmaclara
sinirbilimci denmektedir. Bugn, sinirbilim, en hzl gelien
aratrma alanlarndan biri olmutur. Dzenli olarak nemli
bululara imza atlmaktadr. Bu blmn geri kalan ksmnda
amacmz duyularnzla elde ettiiniz bilginin sinirsel yntemlerle beyniniz ve vcudunuza nasl iletildiini aratrmak olacaktr. Bu ksmda, aratrmamza sinir sisteminin temel birimi
olan nronun zelliklerini tartarak balayacaz.

sinir bilim: Beyin ve beyin aktivitesi ile davran arasndaki ilikiyi aklayan bilimsel alma alandr.
nron: Sinir sistemi ierisinde yer alp dier hcrelere bilgi aktarmak,
bilgi almak ve bilgiyi ilemekte uzmanlam hcredir.
dendrit: Gelen sinyalleri alan nronlarn dallanm liflerdir.
soma: Nronun ekirdek ve stoplazmasn ieren hcre yapsdr.

60

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

NRON
Nron vcut ierisindeki dier hcrelere bilgi aktaran, bilgiyi
alp ilemekte uzmanlam hcreye denir. Nronlar ekil,
byklk, kimyasal kompozisyon ve ilev bakmndan eitlilik gsterirken, tm nronlar temel bir yapya sahiptir (bkz.
ekil 3.4) Beyninizde 100 milyar ile 1 trilyon arasnda nron
bulunur.
Nronlar ularnn birinden mesaj alrken dierinden
mesaj bir baka hcreye iletmektedirler. Hcrenin ana ksmndan darya doru gelien ve gelen sinyali almak iin kullanlan
dallanm liflere dendrit denir. Dendritlerin temel grevi gelen
mesajlar duyu alclardan ya da dier nronlardan almaktr.
Hcrenin ana ksm, bir baka deyile soma, canll devam

Baursak ierisinde bulunup baursaun byyp klmesinde rol alan nron. Sinirsel iletimlerin gereklemesinde
dendrit, soma ve aksonlarun grevleri nelerdir?

;\e[i`kc\iXcZkXiX]

U noktalar

ekirdek
Stoplazma

Soma
Akson
^nderen

EKL 3.5

Ianmierdmleri
Dipelinkl]

Nronun Temel Yapusu

Nron dendritler araculuuyla sinir uyarularunu alur. Sonra sinir uyarularunu akson yoluyla dier nronlaru uyarmak
iin yayulan terman transmit dmlere iletir.

ettiren stoplazma ve ekirdei barndrr. Nron dendritler araclyla sinirsel uyarlar alglar. Daha sonra bu uyarlar aksonlar yoluyla dier nronlar uyarmak iin nrotransmiterlerin
yayld u noktalara gnderilir. Soma dendritlerden alnan
(baz durumlardaysa baka bir nrondan dolaysz olarak alnan)
uyarlarla ilgili bilgiyi birletirip, uzun bir lif kanalna, aksona
gnderir. Ardndan, akson kendi uzun kanal boyunca bilgiyi
iletir akson omurilikte birka fit uzunluktayken beyinde
bir milimetreden daha ksadr. Aksonun dier ucunda ikin,
ampul eklini andran ve nronun etrafndaki kaslar, dokular
ve dier nronlar uyaran u noktalar vardr. Nronlar genel
olarak bilgiyi tek ynde iletir: Dendritlerden soma araclyla
akson ve u noktalar (bkz. ekil 3.5).
Nronlar ana snfa ayrabiliriz. Duyusal nronlar duyu alc hcrelerden sinir sisteminin merkezine doru
mesaj iletir. Duyu alc hcreler a, sese ve vcut pozisyonuna olduka duyarl zel hcrelerdir. Motor nronlar mesajlar sinir sisteminin merkezinden kas ve dokulara doru iletir.
Beyinde bulunan nronlarn byk ounluu duyu nronlarndan dier arac nronlara ya da motor nronlara bilgi aktaran arac nronlardr. Vcutta bulunan her bir motor nron
iin beynin bilgi ileyen sistemini oluturan an arasnda 5000
kadar nron bulunur.
Bu nron eidinin nasl altn anlamak iin ardan kanma refleksini dnelim (bkz. s. 62 ekil 3.6). Deri
yzeyine yakn yerlerde bulunan ar alclar keskin bir nesne
tarafndan uyarldnda, duyu nronlar araclyla omurilikteki arac nronlara mesaj yollarlar. Arac nronlar motor
nronlar uyarr. Bylece acnn hissedilecei blgedeki kaslar
arya yol aacak nesneden uzaklatrlr. Beyin, ancak btn
bu sinirsel ilem gerekleip vcut uyarc nesneden geri ekildikten sonra durum hakknda bilgi edinir. Hayatta kalmann bu
gibi hzl eylemlere bal olduu durumlarda, ac algs genelde
tehlikeye fiziksel olarak tepki verildikten sonra gerekleir. Bu

tr durumlardan sonra beyin olay hafza sisteminde saklayarak daha sonra yaanabilecek benzer durumlarda tehlike yaratan nesnelerden zarar grmeden tamamen kamamz salar.
Beynin geni nron ana be on kat kadar ok yaylm gliyal hcreler bulunur (gliya). Gliya szc bize anlam hakknda
ipucu veren Yunan kkenli glue szcnden tremitir. Szcn kkeni hakknda bizlere nemli bir ipucu verir. Gliyalar
nronlar birbirine balar. Omurgal hayvanlarda baka pek ok
ilevleri de vardr. Birinci ilev bireysel geliim esnasnda kendini gsterir. Gliyal hcreler yeni doan nronlara beynin belli
noktalarna yerlemelerine yardm ediyor. kinci ilevi bir evin
bakm onarmna benzetebiliriz. Nronlar zarar grp ldnde,
blgedeki gliyal hcreler oalarak hcresel artklar temizliyor.
Nronlar arasndaki boluklar dolduran artk nrotransmiterlerle dier maddeleri de topluyorlar. nc ilev olarak yaltmdan bahsedebiliriz. Gliyal hcreler baz akson trleri etrafnda miyelin klf ad verilen bir yaltm katman oluturuyor.

akson: Bir nronun alnan uyarlar somadan u noktalara aktarlmasn


salayan uzun lif kanal
u nokta: Aksonun ucunda ii nrotransmiter dolu kesecikler bulunan
ampul ekline sahip ileti grevi gren u ksm
duyusal nron: Duyu alclardan merkezi sinir sistemine mesaj tayan
nron
motor nron: Merkezi sinir sisteminden kas ve dokulara mesaj tayan
nron
arac nron: Duyusal nronlardan dier arac nronlara ya da motor
nronlara mesaj aktaran beyin nronlar (sinirleri)
gliya: Nronlar bir arada tutup sinirsel iletimi kolaylatran, zarar
grm ya da l nronlar toplayan, zehirli maddelerin kan yoluyla
beyne ulamasn engelleyen hcreler
miyelin klf: Aksonlar evreleyip sinirsel iletimin hzn arttran yaltm
materyali

Sinir Sistemi Grev Baunda

61

Duyusal korteks

9ey`ee ^`[ee aZ desaa

Motor nron
Kas
Deri haznesi

8raZ nron

Spinal kablo
Duyusal nron

EKL 3.6

Arudan Kaunma Refleksi

ekilde gsterilen arudan kaunma refleksi sadece adet nronu gsteriyor: duyusal nron,
motor nron ve bir aracu nron

Bu yal klf sinirsel sinyal iletiminin hzn olduka arttrr.


Drdnc ilev olarak gliyal hcrelerin, zehirli maddeleri kan
yoluyla beynin hassas hcrelerine ulamalarn engellediini
syleyebiliriz. Astrosit ad verilen uzmanlam gliyal hcreler kan-beyin bariyerini, bir baka deyile beyin damarlar
etrafnda yal maddeler ieren bir zar oluturur. Yada zlemeyen maddeler bariyere taklr, beyne ulaamaz. Sonu
olarak, sinirbilimciler gliyalarn sinirsel iletimde ciddi bir
rol aldklarn dnyorlar. Gliyalar sinirsel uyarlarn iletimini salayan iyonlarn younluunu etkileyebilir (Fields &
Stevens Graham, 2002). Baz gliyal hcreler ek olarak baz
nronlarn rettii elektrokimyasal sinyal eitlerinin ayns
retebilir (Karadottir ve ark., 2008). Dier ksmda bu sinyalleri ele alacaz.

uyarc girdiler: Nrona gelerek sinirsel iletimin balangcn tetikleyen


bilgi
engelleyici girdiler: Nrona gelerek sinirsel iletimi sonlandran bilgi
aksiyon potansiyeller: Bir nron ierisinde etkinleip akson boyunca
ilerleyen ve nrotransmiterleri sinapsa gnderen uyar

62

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

AKSYON POTANSYALLER
imdiye kadar nronlarn mesaj gndermesi birbirlerini uyarmas zerine genel olarak konutuk. Bilginin iletilip
ilenmesi iin sinir sistemi tarafndan kullanlan elektrokimyasal sinyal trleri zerine daha ayrntl konuma zaman geldi.
Bu sinyaller bildiiniz, hissettiiniz, arzuladnz ve yarattnz her eyin temel tadr.
Tm nronlara sorulan temel soru belirli bir zamanda ate
almal m almamal m bir uyarya tepki vermeli mi vermemeli
mi? sorusudur. Genel hatlaryla, nronlar bu karar alrken
dendrit ve somaya (hcrenin ana ksm) gelen bilgileri birletirip, bu girdileri kullanarak ate alp almamak gerektiini belirliyor. Daha resmi bir dil kullanacak olursak eer, her bir nron
uyarc girdi ate al - ve engelleyici girdileri ate alma yaklak olarak eit miktarda alacaktr. Nronlarda, zaman ve
mekan ierisinde doru ekilde alnan uyarc girdiler aksiyon
potansiyellerin retimine yol aacaktr. Nron ate alacaktr.

Aksiyon Potansiyellerin Biyokimyasal Temelleri Aksiyon potansiyellerin nasl altn aklayabilmek iin, nronlarn gelen bilgiyi birletirdii biyokimyasal ortam tanmlamalyz. Sinirsel iletimin tm iyon ad verilen elektrik ykl
paracklarn nronun hcreyi d ortamdan ayran ince zar

Dinlenme durumunda,
aksonu evreleyen sv
aksonun iindeki svdan
daha farkl iyonlara sahiptir.
Bu nedenle, hcrenin
iindeki sv d svyla
polarize olur ve nronun
dinlenme potansiyelini
salar.

EKL 3.7

Bir sinir uyars akson


segmentine geldiinde,
sodyum iyonlar aksonun
iine pozitif bir ekilde
yklenir.

Sinir uyars iletildiinde,


sodyum iyonlar dinlenme
potansiyelini yeniden ina
etmek iin aksonun dndan
geri akar.

Dinlenme potensiyeli ina


edilir ve akson segmenti bunu
baka bir uyarya iletmeye
hazrdr.

Aksiyon Potansiyellerin Biyokimyasal Temelleri

Aksiyon potansiyeller aksonlarun hem iinde hem de duunda bulunan elektrik ykl iyonlara oransuz baludur.
Kaynak: Lefton, Psychology, 2003. Pearson Education, Inc.den izin alunarak yerinden retilmitir.

zerindeki ak sayesinde gerekleir. Sinir lifini tuzlu bir orba


zerinde yzen, tuzlu su ile doldurulmu bir makarna tanesi
gibi dnn. Hem orba hem de makarna ierisindeki sv (+)
veya (-) ykl iyon iermektedir sodyum (Na), klorr (Cl), ve
potasyum (K) (bkz. ekil 3.7). Zar, ya da makarnann yzeyi,
iki svnn iinde bulunan maddeleri doru bir dengede tutmada kritik bir rol stleniyor. Bir hcre pasif hale dtnde,
ya da dinlenmeye getiinde, akson iindeki potasyum iyonu
younluu daha yksek, ayn ekilde akson dndaki sodyum
iyonu younluu da yksektir. Zar kusursuz bir bariyer deildir; bazen az da olsa sznt gerekleebilir, baz sodyum iyonlar
ieri girerken potasyum iyonlar da dar kabilir. Doa bu
durumun dzeltmesi iin zara sodyumu atmas ve potasyumu
ieri almas iin iletim mekanizmalar pompalar - bahetmitir. Bu pompalarn baarl bir ekilde ileyii nron ierisindeki svy dardaki svya gre hafife negatif enerjiyle yklemektedir (70/1.000 volt). Bu da hcre iindeki svnn hcre
dndaki svya oranla daha kutuplu bir hale geldii anlamna
gelmektedir. Bu ksmi kutuplamaya eylemsizlik potansiyeli
denir. Eylemsizlik potansiyeli aksiyon potansiyel retmesi iin
sinir hcresine elektrokimyasal bir ortam salar.
Sinir hcresi uyarc ve engelleyici girdilerle beraber iletime, eylemsizlik potansiyelinden aksiyon potansiyele doru
bir yn izerek balar. Her girdi tr hcrenin d ile ii arasndaki iyon dengesinin deime olasln etkiler. Bu girdiler iyon kanallarnn ilevlerinde deiiklie sebep olur. yon
kanallar, zarn belli iyonlarn giri ve klarn seici bir
ekilde dzenledii uyarlabilir ksmlardr. Engelleyici girdiler

iyon kanallarnn hcre iini negatif ykl tutmak iin daha


fazla almasna sebep olur bylece hcre ate almaktan alkonur. Uyarc girdiler iyon kanalnn sodyum iyonuna hcre
iine akmas iin izin vermesini salar bylece hcre ate alr.
Sodyum iyonlarnn pozitif ykl olmasndan dolay, girileri
hcre zar ierisindeki pozitif ve negatif yk dengesini deitirmeye balar. Aksiyon potansiyel, uyarc girdiler hcreyi engelleyici girdilere oranla 70 mili volttan 55 mili volta depolarize
edebilecek yeterli gce ulatnda balar: Bu deiimin gerekletirmek iin hcre yeterli derecede sodyum almtr.
Aksiyon potansiyeller balar balamaz, sodyum nrona
giri yapar. Sonu olarak, nronun ii darya gre pozitif
ykl hale gelir, bylece nron tamamen depolarize olmutur.
Artk domino etkisi aksiyon potansiyeli akson boyunca ileriye
doru iter. Depolarizasyonun nc ucu, aksona bitiik blgelerde yer alan iyon kanallarnn alp ieriye sodyumun girmesine izin verilmesini salar. Bu yolla baarl depolarizasyonla
sinyaller akson boyunca ilerler (bkz. ekil 3.7).
Nron balang noktas olan eylemsizlik potansiyeli
kutbuna nasl dner? Bir nronun ii pozitif ykl hale geldiinde, sodyum giriini salayan kanallar kapanrken, potasyum

eylemsizlik potansiyeli: Nron ierisindeki hcresel svnn kutuplaarak


aksiyon potansiyelin retilmesini salayan kapasitedir.
iyon kanal: Sinir hcresi zarnn baz iyonlar hcre iine alp bazlarn
hcre dna atan ksmdr.

Sinir Sistemi Grev Baunda

63

Aksiyon Potansiyellerin zellikleri Aksiyon potansiyelin


iletildii biyokimyasal yntem nemli zellikleri ortaya karmtr. Aksiyon potansiyel ya hep ya hi yasasna uyar: Aksiyon
potansiyelin bykl, uyar younluunun eik seviyesinin
stndeki artndan etkilenmemektedir. Uyarc girdiler eik
seviyesinde toplanmaya balar balamaz, trde aksiyon potansiyeller oluturulur. Eie varlmazsa, herhangi bir aksiyon potansiyel oluturulmaz. Ya hep ya hi yasasnn ilave bir sonucu da
aksiyon potansiyelin byklnn akson uzunluu boyunca
azalmamasdr. Bu balamda, aksiyon potansiyelin kendiliinden ilerledii sylenebilir; bir kez yol ald m dsal bir uyarya
ihtiya duymaz. Kestane fieinin yaklm fitiline benzer.
Farkl nronlar aksiyon potansiyelleri aksonlar boyunca
farkl hzlarda iletir: En hzl sinyaller saniyede 200 metrelik bir
oranla hareket eder, en yavalar ise saniyede 10 santimetreyle
kaplumbaa hznda ilerler. Daha hzl nronlarn aksonlar sk
bir ekilde sarl miyelin klflarla kapldr iinde daha nce
akladmz gibi gliyal hcreler bulundurur bylece nronun
bu paras sralanm tplere benzer. Tpler arasndaki kk
boluklara Ranvier dmleri denir (bkz. ekil 3.5). Miyelin
klfl nronlarda, aksiyon potansiyel kelime anlamyla bir boluktan dier bolua atlar bylece her akson zerindeki iyon
kanallarnn alp kapanmasnn nne geerek zaman ve enerjiden tasarruf eder. Miyelin klfn herhangi bir zarar grmesi aksiyon potansiyelin hassas zamanlamasn bozarak ciddi sorunlara
yol aar. oklu skleroz (Multiple Sclerosis-MS) miyelin klfnn
ypranmasndan kaynaklanan ykc bir hastalktr. Bu sorunlar
sanr, titreme ve en sonunda felce yol aabilir. MSte ise vcudun
baklk sisteminin zel hcreleri miyelin klfl hcrelere saldrp aksonun normal sinaptik iletimini engeller (Joyce, 1990).
Aksiyon potansiyel aksonun bir parasn ilettiinde, nronun bu blgesi tepkisizlik dnemine girer (bkz. ekil 3.8).
Mutlak tepkisizlik dnemlerinde ne kadar youn olursa olsun
uyar baka bir aksiyon potansiyelin retilmesine sebep olmaz;
nisbi tepksizlik dnemlerinde nron ancak sradan durumlarda
alnan uyardan ok daha gl uyarlar karsnda ate alacaktr. Sifon su doldururken sifonu hi ekmeyi denediniz mi?
Suyun yeniden akmas iin sifonun belli bir miktar dolu olmas
gerekir. Ayn ekilde bir nronun aksiyon potansiyel retmesi
iin, kendini yeniden balatp kendi eiinden daha yksek
seviyede bir uyar beklemesi gerekir. Tepkisizlik dnemi aksiyon potansiyelin akson boyunca tek bir ynde ilerleyeceini
garanti altna alr: Aksonun baz ksmlar tepkisizlik dneminde olduu iin ters ynde ilerleyemez.

ya hep ya hi yasas: Aksiyon potansiyelinin bykl, uyar younluunun eik seviyesinin stndeki artndan etkilenmesi yasasdr.
tepkisizlik dnemi: Yeni bir sinir hareketi bir akson parasnda aktive
edilmediindeki dinlenme srecidir.
sinaps: Bir nron ve dieri arasndaki boluktur.
sinaptik iletimi: Bir nrondan sinaptik boluun kar ucuna bilgi aktarlmasdr.
nrotransmiter: Bir nrondan dierine geen, post sinaptik nronu
uyaran, bir nrondan salnan kimyasal ileticidir.

64

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

Dltlab ie]abtei [nem

+40
Voltaj (milivolt)

kn salayan kanallar alr. Potasyum iyonlarnn ak


nronun negatif ykn eski konumuna getirir. Bylelikle,
sinyal aksonun son ucuna yetiirken dahi, hcrenin aksiyon
potansiyeli balatan ksm bir sonraki uyarma hazr olabilmek
iin eylemsizlik dengesine geri dner.

Dinlenme potansiyeli

70

9al ie]abtei [nem


0

Zaman (milisaniyeler)

EKL 3.8 Aksiyon Potansiyel Surasunda


Nronun Elektrik Yknn Deiimini
Gsteren Tablo
Sodyum iyonlarunun nrona girii elektrik potansiyelinin
kutuplama ya da eylemsizlik dnemindeyken az da olsa
negatiften depolarizasyon dnemindeki pozitife gemesine
neden olur. Nron depolarizasyonu gerekleir gereklemez eylemsizlik dnemine girerek baka bir aksiyon potansiyel retmez. Dier aksiyon potansiyel ancak iyonik denge
hcre iinde yeniden dzenlendikten sonra gerekleir.

SNAPTK LETM
Aksiyon potansiyel aksondan u noktalara dek ekirge gibi
atlama macerasn bitirince, tad bilgiyi dier nrona aktarmak zorundadr. Ancak iki nron hibir zaman temas halinde
deildir. Bir sinaps ierisinde birleirler. Aralarnda nsinaptik
(verici nronun u noktas) zar ve sonsinaptik (alc nronun
dendrit ya da soma yzeyi) zar bulunur. Aksiyon potansiyel u
noktalara varnca, bir nrondan sinaptik boluun kar ucuna
bilgi aktarlmas olarak tarif edebileceimiz ve sinaptik iletim ad verilen bir olaylar dizisini etkinletirir (bkz. ekil 3.9).
Sinaptik iletim aksiyon potansiyel u noktalara varp sinaptik
kesecikler ad verilen kk yuvarlak paketleri u noktalarn i
zarna doru hareket ettirip oraya tutunmalarn saladnda
balar. Her keseciin iinde dier nronlarn uyaran biyokimyasal madde, nrotransmiterler bulunur. Aksiyon potansiyel
ayn zamanda iyon kanallarnn alp kalsiyum iyonlarnn
u noktalara giri yapmasna sebep olur. Kalsiyum iyonlarnn
ak, sinaptik keseciklerin yrtlp ierdikleri nrotransmiterlerin salnmna yol aar. Sinaptik kesecikler yrtlr yrtlmaz, nrotransmiterler sinaptik boluk ierisinde hzla dalr.
Sinaptik boluk bir sinir hcresinin u noktalaryla dierinin
hcre zar arasndaki bolua denir. Sinaptik iletimi tamamlamak iin, nrotransmiterler sonsinaptik zara yerlemi alc
molekllere balanr.
Nrotransmiterler alc molekllere iki koul altnda balanr. Birincisi, bir baka nrotransmiter ya da kimyasal madde
alc molekllere balanamaz. kincisi, nrotransmiterin ekli
alc moleklle uyumlu olmaldr anahtar ve anahtar deliinin
uyumu gibi. Eer bu koullardan sadece biri yerine getirilirse
nrotransmiter alc molekle yerlemeyecektir. Bu da postsinaptik zarn uyarlmayaca anlamna gelir. Nrotransmiter
alc molekle balanrsa, bir sonraki nrona ate alp almama
konusunda bilgi verebilir. Nrotransmiter grevini tamamlar
tamamlamaz, alc molekllerle olan ban zerek sinaptik
bolua geri dner. Burada ya enzimler tarafndan ayrtrlr

NROTRANSMTERLER VE LEVLER
Dzinelerce kimyasal maddenin beyin ierisinde nrotransmiter gibi ilev grd bilinmektedir ya da sanlmaktadr.
En youn olarak aratrlan nrotransmiterler bir dizi teknik
lt karlamaktadr. Her biri, nsinaptik u noktalarda
retilerek aksiyon potansiyel bu noktaya ulanca salverilir.
Nrotransmiterin sinaptik boluk ierisindeki varl sonsinaptik zarda biyolojik bir tepki retir; ve eer salnm engellenirse, bir baka tepki gereklemez. Davrann dzenlenmesi zerinde farkl nrotransmiterlerin sahip olduu etki
hakknda biraz fikir verebilmek iin, beynin gnlk ileyiinde nemli bir rol oynadklar kefedilen bir dizi nrotransmiteri ele alacaz.

Nrotransmiter
molekl
Akson
Sinirsel
tesir

BaYarZklar
Presinaptik
zar

Sinaptik
park
Postsinaptik
zar
9az nrotransmitler
blmeye uyar.

9az nrotransmitler
blmeye uymaz.

Hazne
bykl

Dendrit

EKL 3.9

Sinaptik leti

nsinaptik nron ierisindeki aksiyon potansiyel nrotransmiterlerin sinaptik bolua salunumunu salar. Boluun
sonuna varduklaru zaman ise sonsinaptik nronun zaruna yerlemi alucu molekller uyarulur. Aynu hcre ierisinde birden
ok nrotransmiter bulunabilir.

ya da sonsinaptik u noktalar tarafndan yeniden ve hzl bir


ekilde kullanma konulur.
Alc molekle bal olarak, bir nrotransmiter ya uyarc
ya da engelleyici girdi etkisi yaratacaktr. Bu da ayn nrotransmiterin bir sinapsta uyarc bir bakasnda ise engelleyici olabilecei anlamna gelir. Her bir nron sinapslardan ald bilgiyi
1000 ve 10000 nronla birletirerek bir baka aksiyon potansiyelin retilip retilmeyeceine karar verir. te bu uyarc ve
engelleyici girdilerin birleimi ya hep ya hi aksiyon potansiyellerinin insan deneyimin temelini oluturmasn salyor.
Sizi neden sinir sisteminin derinliklerine aldmz merak
ediyorsunuzdur. Her eyin tesinde, bu bir psikoloji dersi, ve
psikoloji davran, dnce ve duygu zerine odaklanmaldr.
Aslnda, sinapslar bu etkinliklerin gerekletii araclardr. Bir
sinapsin gnlk etkinliini deitirdiinizde, insanlarn davran ekillerini, nasl dndklerini ve ne hissettiklerini deitirirsiniz. Sinapslarn ilevlerini anlamak, renme ve hafza,
duygu, psikolojik bozukluklar, uyuturucu kullanm ve genel
olarak akl sal iin gereken kimyasal formllerde muazzam
ilerlemeler salamtr. Bu blmde edindiiniz bilgileri Psikoloji ve Yaamn btnnde kullanacaksnz.

Asetilkolin Asetilkolin hem sinir sisteminin hem merkezinde hem de evresinde bulunur. Alzheimere (yal insanlarda sk grlen dejeneratif bir hastalk) yakalanm hastalarn hafza kaybnn, asetilkolin salglayan nronlarn
bozukluundan kaynakland dnlmektedir (Herholtz
ve ark., 2008). Asetilkolin ayn zamanda kaslarla sinirlerin
bulutuu noktada uyarc bir karaktere sahiptir. Kaslarn
kaslmasn salar. Asetilkolinin sinaptik etkinlii zerinde
bir dizi toksinin etkisi vardr. rnein genellikle iyi korunmayan yiyecekler zerinde bulunan botulinyum, insanlarn solunum sistemi ierisinde bulun asetilkolin salnmn
engelleyerek zehirlenmelerine yol ayor. Botulizm olarak
bilinen bu zehirlenme boulmak suretiyle lme neden olabilir. Amazon yerlilerinin mzrak ularnda kullandklar bir
zehir olan krare kritik asetilkolin alclarn igal edip transmiterlerin olaan ileyiini engelleyerek akcier kaslarnn
felcine sebep oluyor.
GABA GABA (gama-aminobutrik asit) beynin ierisinde en
ok bulunan engelleyici nrotransmiterlerden biridir. GABA
beyin sinapsislerinin ounda haberci olarak kullanlr.
GABAya duyarl nronlar zellikle beynin talamus, hipotalamus ve artkafa loblarnda younlamtr (bkz. ss. 72-76).
GABA nral etkinlikleri engelleyerek psikopatolojinin baz
trlerinde kritik bir rol oynar. Beyinde bulunan nrotransmiter seviyesi dtnde, insanlar kayg ve depresyon
deneyimleyebilirler (Kalueff & Nutt, 2007). Kayg bozukluklar Ksanaks veya Valium gibi GABA aktivitesini arttrc benzediozapine ilalar ile tedavi edilir. Benzediozapine
ilalar GABA alclarna dorudan balanmaz. Daha ziyade
GABAya postsinaptik alc molekllere balanmasnda yardmc olur.

Glutamat Glutamat beyinde en ok bulunan uyarc nrotransmiterdir. Glutamatlar bilginin iletimini saladklar
iin duygusal tepki, renme ve hafza konusunda kritik bir
neme sahiptirler (Goddyn ve ark., 2008). Glutamat alclarnda ilevsel bozukluklar grldnde renme daha yava
gerekleir. Beynin glutamat seviyesindeki bozukluklar izofreni gibi eitli psikolojik bozukluklarla ilikilendirilmitir
(Harrison ve ark., 2008). Glutamat ayn zamanda uyuturucu, alkol ve niktoin bamllnda da rol almaktadr. Aratrmaclar bu bamllklarn tedavisi iin beynin glutamat
kullanmn deitirme olaslklarn aratrmaya baladlar
(Markou, 2007).

Sinir Sistemi Grev Baunda

65

Dopamin, Norepinefrin
Serotonin Katekolaminler

ve

anahtarlar da denir, nk zevk-ac


kontroln salama zellikleri vardr.
iki
Aratrmaclar endorfinlerin, akunemli nrotransmiter olan dopapunkturun ve plasebolarn acy azaltan
min ve norepinefrin ieren kimyaetkilerinden en azndan ksmen sorumlu
sal madde snfdr. Bu iki nrotolduklar olasl zerinde durmulardr
ransmiterin ruh hali bozukluklar
(Benedetti ve ark., 2005; Han, 2004). Bu
ve izofreni gibi psikolojik hastalkgibi testler, bilinen tek etkisi morfinin
larn oluumu ve yok edilmesi ave endorfinlerin reseptre balanmasn
sndan ok nemli bir yeri olduu
engellemek olan nalokson ilacna dayanrkantlanmtr (Sillitoe & Vogel,
lar. Endorfin salnmn salayarak acy
2008; Southwick ve ark., 2005).
azaltan her prosedr nalokson ileme
Norepinefrinin depresyonun baz
dahil edildiinde etkisiz kalr. Naloktrleriyle ilikili olduu gzlenmisonun enjekte edilmesiyle akupunktur
tir. Bu nrotrasmiterin beyindeki
ve plasebolar etkilerini yitirirler. Bu da
dzeyini ykselten ilalar ruh halini
gerekte endorfinin ilerini yapmalarna
iyiletirir ve depresyona engel olur.
yardmc olduunu gsterir.
Buna karlk, izofrenik hastalarn
beyinlerinde dopamin dzeyinin
normalden yksek olduu saptanmtr. Tahmin edebileceiniz
 Her nronun en nemli noktalarunzere, bu hastalktan muzdarip
dan geen bilgi dzeni nedir?
bireyleri tedavi edebilmenin bir
Oyuncu Michael J. Fox da dhil olmak
Ya hep ya hi yasasu ne demektir?

yolu onlara beyindeki dopamin
zere, Amerika Birleik Devletlerinde
Nrotransmiterler
bir nrondan

dzeyini dren bir ila vermekyaklauk 1.5 milyon insan Parkinson hasdierine
nasul
geerler?
tir. la tedavisinin ilk gnlerinde
tasudur. Nrotransmiter dopamin zerine
 Hangi kimyasal madde beyinde en
ilgin, ancak talihsiz bir sorunla
yapulan araturmalar bu hastaluun daha iyi
ok bulunan engelleyici nrotranskarlalr. izofreniyi tedavi etmek
anlaulmasunu salamutur. Peki, sinirbilimiiin kullanlan ilacn yksek dozda
miterdir?
nin bu temel araturmalaru tedavi ynalnmas motor fonksiyonun aksatemlerinin iyiletirilmesine nasul olanak
masna neden olan ve yala birlikte
salar?
Aaudaki konu zerine daha fazla
ilerleyen bir hastalk olan Parkinson hastalnn semptomlarna yol
inceleme ve araturmaya ulamak iin
aar. (Parkinson hastal beyindeki dopaminin birounu reMyPsychLab.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
ten nronlarn bozulmas sonucu oluur.) Bu bulgu izofreni
Kefedin: Nronun Yapusu
hastalnn ila tedavisini iyiletiren aratrmalarla Parkinson
hastaln tedavi etmede kullanlabilecek olan ilalara odaklaKefedin: Aksiyon potansiyeller
nan aratrmalar vesile olmutur.
Serotonin reten tm nronlar beyin sapndadr (bkz. s.
72). Beyin sap uyarlmadan ve daha birok otonom sreten
sorumludur. Halsinojenik ila LSD (lysergic acid diethylamide) etkisini serotonini nronlarnn etkisini bastrarak gstermektedir (Bque ve ark., 2007). Bu serotonin nronlar
normalde dier nronlar engellerler, ancak LSD yznden
bu durum gerekleemeyince, birey, bazlar saatlerce srebilen canl ve tuhaf duyusal deneyimler yaar. Blm 14te de
greceimiz gibi beyinde anormal dzeydeki serotonin ruh hali
bozukluklaryla ilikilendirilir. rnein, dk seviyedeki serotonin depresyona yol aabilir. Bu yzden, Prozac gibi birok
antidepresan ilac, serotoninin sinaptik boluktan atlmasn
engelleyerek etkisini artrr.

DURUN VE GZDEN GERN

Endorfinler Endorfinler nromodlatr olarak snflandrlan


bir grup kimyasaldr. Nromodlatr postsinaptik nrondaki
hareketi deitirip dzenleyen maddelere verilen addr.
Endorfinler (endojen morfinin ksaltlm) duygusal davranlarn (kayg, korku, gerginlik, zevk) ve acnn kontrolnde
nemli rol oynar. Afyon ve morfin gibi uyuturucular beyindeki ayn reseptr blgesine balanr. Endorfinlere cennetin
nromodlatr: Postsinaptik nrondaki hareketi deitirip dzenleyen
maddeler.

66

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

Araturmacular insan psikolojisini anlamak iin neden beyin


zerinde aluur?

Yaammzda Eletirel Dnme


GENETKTR NE ANLAMA GELMEKTEDR?
nsan Genomu Projesi, dikkatlerin
genetik biliminin zerine ekilmesini
salamutur. Basun dzenli bir ekilde;
insanlarun yaaduklaru obezite, cinsellik ve akul hastaluklaru gibi durumlarun
nemli zellikleri ausundan genetiin
saladuu faydalaru anlama yolunda
araturmacularun kaydettii gelimeler
hakkunda bilgi vermektedir. Bu basun
bildirilerini deerlendirmenize yardumcu olacak bir baku ausu salamayu
diliyoruz. Tartumamuzu, drtselliin
davranusal karakteri zerinde younlaturacauz.
Araturmacular, bu alanda olduka
meraklular nk yksek drtsellik
seviyeleri; hap ve alkol baumluluu gibi
sorunlar konusunda insanlaru tehlikeye
atmaktadur. (Sher ve ark., 2000)
Bilim insanlaru drtsellik genini
buldu. manetli bir gazete grdnz dnn. Bu makale ne bilgisi
vermelidir? lk olarak bu makale balamunda drtselliin ne anlama geldiini tam anlamuyla anlamak nemlidir.
Bir dakikanuzu ayurun ve bu terimi nasul
tanumlayacaunuzu ya da nasul kullanacaunuzu dnn: Byk olasulukla, drtsel olarak tanumlayacaunuz insanlar ve
bu terimi kendileri iin kullanmayacaunuz baka insanlar tanuyorsunuzdur.
Fakat bu tam olarak ne anlama geliyor?
Tanuduklarunuz gelecee dair hi plan
yapmaduklaru iin mi drtsel? Ya da
duygularunu duaruya vurmaktan kendilerini alamaduklaru iin mi? ok fazla risk
alduklaru iin mi? Bilim insanlaru drt-

sellik genini buldular. ifadesini grdnzde araturmacularun bu terimi tam


olarak nasul kullanduklarunu anlamanuz
gereklidir. Bu belirlilik nemlidir nk
tek bir drtsellik kavramu ile ilikilendirilen farklu davranularun farklu genetik temelleri olabilir (Congdon & Canli,
2006). Gazete makalesi drtsellik
ile ne anlatulmak istendiinin detaylu bir
tanumlamasunu yapmazsa bu makalenin
sonularunu kabul etmekte dikkatli davranmalusunuz.
renmeniz gereken dier bir bilgi
ise araturmacularun belirledikleri genin
drtsel davranularun oluumunda suradan bir rol oynaduunu dnme nedenleridir. Bu bilgi bazen bir gerei auklar
gibi verilebilir: Bu genin A versiyonuna
sahip bireyler drtseldirler, ancak B
versiyonuna sahip bireyler deildirler.
Ancak, modern araturmalar yapan
bilim insanlaru genellikle genin davranuu
etkilemesini salayan mekanizmayu
zmeye aluurlar. Bu araturmalardan
renebileceiniz bilgi, bahsedilen
genin herhangi bir zellii sadece
dolaylu yoldan etkilediidir.
rnein, drtsel davranuun analizi son zamanlarda nrotransmiter
dopamine odaklanmutur. Beynin bu
blgesindeki dopamin fonksiyonlaru,
planlama gibi grevler iin olduka
kritiktir. Bu nrotransmiter bilisel duraanluk ve esnekliin gerekletirilmesini
salar (Bilder ve ark., 2004). Bu sunuflandurma sayesinde dopaminin ilevindeki
kesintilerin bireylerin drtsel ya da

Biyoloji ve Davran
Artk sinir hcrelerinin iletiim kurmasn salayan temel
mekanizmalar kavradnz. Bu nronlarn bedeninizi ve aklnz
ynlendiren daha geni sistemlerde toparlamann vakti geldi.
Konumuza aratrmaclarn yeni keifleri hzlandrmak iin
kullandklar teknikleri tartarak balayacaz. Daha sonra,
sinir sisteminin yapsn genel olarak aklayacaz. Sonra da,
beyne daha ayrntl bir biimde deineceiz. Endokrin sisteminin, sinir sistemi ve beyinle birlikte alan ikinci biyolojik

dengesiz davranular sergilemesine


neden olmasunun sebebini anlayabilirsiniz. Yapulan ima drtsellik iin genetik
bir temel aruyorsanuz, gerekte araduunuz eyin her bir bireyin beynindeki
dopamin kullanumuna etki eden genetik
temeldir. Aslunda, araturmacular birden
fazla gende, rnein DRD4 ve COMT
gibi dopamin kullanumunu etkileyen genlerdeki farkluluklaru belgelemeye balamulardur (Congdon & Canli, 2006).
Btn paralarun nasul da yerini
bulduunu grmeye balamu olmanuz
gerekiyor. Araturmacular, ncelikle
bireyler arasundaki farklaru aua ukaran
drtsellik gibi bir zellik ya da davranuu ele alurlar. Zamanla beyindeki hangi
srelerin bu farkluluu yarattuunu kavramaya balarlar. Daha sonra, beyinlerin
neden farklu ekillerde alutuunu auklayan genetik farkluluklaru araturabilirler.
Yani, baluk Bilim insanlaru drtsellik
genini buldu olsa da, asul haber bilim
insanlarunun belirli bir genin, belki de
birok gen arasunda bir tanesinin,
beynin dopamin kullanumu zerindeki
etkisini kefetmi olduklarudur. Elbette
bu daha karmauk bir haber baluudur,
ancak kefin zn daha iyi yansutur.
Bu genetik araturma gz nnde
bulundurulacak olursa, zelliklerin
ve davranularun eksiksiz ve doru
tanumlarunu vermek neden nemlidir?
Drtsellii etkileyen genler neden
aynu zamanda davranu zellikleri
zerinde de etkili olabilir?

kontrol sisteminin ilevlerini aklayacaz. En son olarak ise,


deneyimlerinizin beyin fonksiyonlarnz ne ekilde dzenlediine deineceiz.

BEYNE KULAK MSAFR OLMAK


Sinirbilimciler beynin birok farkl dzeyde nasl altn
anlamaya alrlar. Gzle grlebilen geni ksmlarn ileyiinden sadece ok gl mikroskoplarla gzlenebilen sinir
hcrelerinin zelliklerine kadar birok dzeyi aratrrlar.

Biyoloji ve Davranu

67

Aratrmaclar kulland yntemler inceleme dzeylerine uygundur.


imdi, beynin belirli blgelerine fonksiyonlar ve davranlar atfetmek iin
sklkla kullanlan yntemlerden bahsedeceiz.

nn olduka zarar grdn saptad.


Bu bulgu Brocann dier konuma
zorluu eken dier insanlarn beyinlerini aratrmasna vesile oldu. Broca,
inceledii her durumda, beynin ayn
blgesinde benzer zararlara rastlad. Bu
blge gnmzde Broca blgesi diye
adlandrlr. Psikoloji ve Hayat akBeyine Yaplan Mdahaleler Sinirladka greceiniz gibi, gnmzde
bilimindeki aratrma yntemlerinin
aratrmaclar hl davran deiimi ya
bir ksm beyindeki yaplara dorudan
da bozukluu dzenlerini beynin eitli
mdahale etmeyi gerektirir. Bu yntemblgesindeki zararlarla ilikilendirmeye
lerin kayna, Ekim 1848de, 1 metre,
almaktadrlar.
20 santimetre bir direk beklenmeyen
Kazara zarar grm beyinleri incebir patlama sonucu kafasna salalemenin sorunu elbette ki aratrmaclanan demiryolu ustas Phineas Gagein
rn zararn yeri ve boyutu hakknda hihikyesidir. Gagein ald fiziksel
bir kontrole sahip olmamalardr. Beyni
zararlar ar derecede ar deildi. Sol
en iyi ekilde anlayabilmek ve davrangznn grme yetisini kaybetmiti,
sal ve bilisel ileyile ilikisini koruyayznn sol yars ise ksmen felliydi.
bilmek iin, bilim insanlarn kapasiteAncak duruu, hareketleri ve konusini yitirmi beyin dokusunu tam olarak
mas hasar almamt. Ancak doktor
belirlemelerini salayacak yntemlere
raporunda da belirtildii gibi psikolojik
Phineas Gagein kafatasu Harvard
ihtiya duyarlar. Aratrmaclar baz
adan deimiti.
niversitesi Tup Okulu, Warren
lezyonlar, yani yerleri nceden belirAnatomi Mzesinin koleksiyonunda
lenmi beyin hasarlar oluturmak
Akas dnsel beceriyle haysaklanmaktadur. Peki, Gage neden
iin eitli yntemler gelitirmilerdir.
vansal eimleri arasndaki dengeGagein kiiliindeki deimeleri bu
rnein, beynin belirli blgelerini amenin bozulmu olduu belirlendi.
kadar etkileyici bulmulardur?
liyatla alp bu blgelerin sinirsel baDeiken ve saygsz tavrlarn
larn kesebilir ya da ar scak, souk
yan sra zaman zaman bariz
veya elektrik uygulayarak bu blgeleri tahrip edebilirler. Tahkfrler edebildii gzlendi. (Daha nceden byle davmin edebileceiniz gibi, kalc lezyonlar kullanlan deneysel
ranlar sergilemiyordu.) Ayrca arkadalarna pek hoalmalar yalnzca hayvanlar zerinde yrtlmektedir. (Haygrl davranmad, arzularyla elien kstlama veya
vanlarda yaplan bu tr aratrmalar etiinin bugnlerde daha
tlere dayanamad saptand Yaralanmasndan
fazla incelenmesi konusunda Blm 2de yaptmz tartmay
nce, okulda eitim grmemesine ramen dengeli bir
hatrlaynz.) Bilim adamlar; hayvanlara yaplan lezyon oluakl vard, onu kurnaz ve zeki bir i adam olarak gren,
turan deneyleri, says her gn biraz daha artan, beyin hasarok enerjik bir insan olduunu ve planlarn gereklenn insan davranndaki etkileri ile ilgili olan klinik bulgular
tirmede srarc olduunu dnen insanlar ona saygyla
ktlesi ile defalarca karlatrdndan ve birletirdiinden bu
yaklayorlard. Bu adan zihninin radikal bir deiimyana, beyin kavrammz nemli lde deimitir. Son ylden getii sylenebilir. Arkadalar ve tandklar onun
larda bilim adamlar tekrarl transkranyal manyetik stimartk tandklar Gage olmadn sylyorlar. (Harlow,
lasyon (tTMS) olarak adlandrlan bir yntem gelitirdiler. Bu
1868, ss. 339340)
yntem, insan katlmclarnda geici, evrilebilir lezyonlar
yaratmak iin manyetik sinyaller kullanr. Dokuya herhangi
Gagein yaralanmas bilim insanlarnn beynin fonksiyonlar
bir zarar vermeden beyin blgeleri ksa bir sreliine etkisiz
ve karmak davranlar arasndaki ba hakknda hipotezler
hale getirilir. Bu yeni teknik; aratrmaclara, insansz deneyoluturmaya daha yeni yeni baladklar bir zamanda meydana
lerle mmkn olmayan bir dizi sorular yneltme imkn verir.
geldi. Beynine ald korkun yara sonucu oluan davran
Beyninizin isimlere ve fiillere nasl tepki verdiini incelemek
deiiklikleri doktorunu kiiliin ynleri ve mantksal davraiin tTMSnin uygulandn dnn.
nlar iin beyin temelli hipotezler oluturmaya itti.
Gagein nekahet dneminde olduu zamanlarda, Paul
Broca beynin dil kullanm asndan ne gibi bir rol oynadn aratryordu. Bu alandaki ilk aratrmas ismi syleyebildii tek kelime olan Tan dan tretilmi l bir adamn
otopsisini yapmak oldu. Broca, Tann beyninin sol n ksm-

Broca blgesi: Dncelerin konuma ya da iaretlere dntrld


beyin blgesidir.
lezyon: Beyin dokusunun yaralanmas ya da yok olmasdr.
tekrarl transkranyal manyetik stimlasyon (tTMS): Manyetik uyar
sinyallerini birka kez kullanarak beynin blgelerini geici olarak
etkisiz hale getirilmesini salayan bir teknik.

68

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

Dilleri incelemek iin yeterli zaman geirdiyseniz isimlerin ve fiillerin farkl grevleri yerine getirdiinin bilincindesinizdir. Bir aratrma takm; tTMSyi, bu iki szck
trn rettiinizde beynin farkl blgelerinin i banda
olduunu kantlamak iin kullandlar (Cappelletti ve ark.,
2008). Deneyde katlmclar bilgisayar tarafndan gsterilen basit szck beklerini tamamladlar. rnein katlmclar Bugn yryeceim. cmlesini okuyacak ve sonra
Dn cmlesini kuracaklard. Benzer ekilde O geldi
cmlesini okuyup Onlar cmlesini kuracaklard.
Normal koullarda katlmclarn olduka hzl bir ekilde
yrdm ve geldiler cevaplarn vermeleri gereklidir.
Fakat aratrmaclarn bu cevaplarn gelmesini salayan

beyin blgelerinde lezyon oluturmak iin tTMSyi kullanabildiini farz edin. Daha sonra katlmclarn cevaplarnn yavalamasn bekleyeceiz. Aslnda aratrmaclar,
tTMS tarafndan uyarldnda isimler deil de fiiller iin
daha dk performans gsteren sadece bir beyin blgesi
(Broca blgesi yaknlarnda) tanmladlar. Bu bilgi beyin
srelerinizin isimler ve fiiller arasnda ayrm yapt hipotezini desteklemektedir.
Bu deneyin insan olmayan katlmclarla yaplmasnn neden
imknsz olduunu anlayabilirsiniz: Doal olarak isim ve fiilleri
reten tek tr insanlardr.
Dier durumlarda nrologlar beyin blgelerinin fonksiyonlar hakknda bilgiyi direkt olarak bu blgeleri uyararak
elde ederler. rnein 1950li yllarn ortalarna gelindiinde
Walter Hess (18811973), beynin derinliklerindeki dokular
aratrmak amacyla elektrikle uyarm kullanan ilk kii olmutur. Mesela Hess serbeste dolaan kedilerin beynine elektrotlar
yerletirdi. Bir dmeye basarak elektrotun bulunduu blgeye
az miktarda bir elektrik aknts gnderdi. Hess; yaklak 500
kedideki 4.500 beyin blgesinin her birini uyararak davransal
sonular zenle kaydetti. Hess; elektrotun bulunduu konuma
bal olarak uyku, cinsel uyarlma, endie veya korku gibi duygularn anahtarn almas ile harekete geirilebileceini ve ayn
hzla sndrlebileceini ortaya kard. rnein beynin belirli
blgelerinin elektrikle uyarlmas, normalde sakin olan kedilerin fkeden kudurmasna ve kendilerini en yaknda bulunan
nesneye doru atmasna neden oldu.

Beyin Aktivitesini Kaydetme ve Grntleme Dier


nrologlar; beynin evresel uyarya tepki verdii sradaki elektriksel aktivitesini kaydetmek iin elektrotlar kullanarak beyin
ilevinin haritasn karrlar. Beynin elektriksel faaliyetinin
izlenmesi farkl duyarllklarda yaplabilir. En belirgin olarak,
aratrmaclar tek bir beyin hcresinin elektriksel aktivitesini
kaydetmek amacyla beyne ar hassas mikro elektrotlar yerletirebilir. Bu kaytlar evredeki bir uyarya kar hcrelerin
bireysel aktivitelerindeki deiiklikleri gsterebilir.
nsan denekleri iin, genellikle aratrmaclar daha geni ve
btnlemi elektriksel aktivite biimlerini kaydetmek amacyla
kafa derisinin yzeyine birka elektrot yerletirirler. Bu elektrotlar, elektroansefalogram (EEG) ya da beyin aktivitesinin
glendirilmi izlenimi iin veri salar. EEGler psikolojik faaliyetler ve beyin tepkisi arasndaki ba incelemek iin kullanlr.
rnein, bir deneyde aratrmaclar, insanlarn duygu ykl
grntlere baktklarnda beyinlerinin farkl tepki verdiini
gstermek amacyla EEGleri kulland. (Hajcak & Olvet, 2008).
Beyin aktiviteleri kaydedilirken katlmclar, bilgisayar ekrannda bir dizi ho (rnein, glen yzler), ntr (rnein ev nesneleri) ve ho olmayan (rnein iddet grntleri) resimlere
baktlar. EEGler ntr ve duygu ykl resimlere kar gsterilen
belirli biimleri ortaya koydular: Grne gre katlmclar
ho ve ho olmayan resimlere daha fazla dikkat etmektedirler
ve resimler bilgisayar ekranndan kaldrldktan sonra dahi bu
resimlere kar gsterdikleri dikkat daha fazla olmaktadr.
Beynin incelenmesi iin en heyecan verici teknolojik icatlardan bazlar; aslnda, beyin ve sinir cerrahlarnn, bir darbenin ya da hastaln sebep olduu trden beyin anormalliklerini
tespit etmesine yardm etmeleri iin gelitirilmi makinelerdir.
Bu aletler, beyin dokusunu tehlikeye atan invazif yntemleri
kullanmadan beynin o andaki grntlerini retirler.

Yeni grntleme teknikleri araturmacularun sorduu sorularun kapsamunu nasul geniletmitir?

Beynin boyutlu grntlerini elde etmek iin aratrmaclar bilgisayarl tomografi (CT ya da CAT) tekniini
kullanabilirler. nsanlar CT taramasna girdiklerinde, kafalar
X-n kayna ve X-n detektr ieren halka eklindeki
bir blmeye yerletirilir. Tarama srasnda odaklanm X-n
demetleri, farkl alardan bireyin kafasndan birok kez geer.
Bilgisayar her bir X-n grntsn beynin ilgili grntlerine yerletirir. Aratrmaclar genellikle CT taramalarn beyin
hasarnn ya da beyin anormalliklerinin yerini ve derecesini
belirlemek iin kullanrlar.
Pozitron yayc tomografi yani PET ile yaplan aratrmada deneklere farkl radyoaktif (fakat gvenli olanlar) maddeler verilmitir. Bu radyoaktif maddeler en sonunda beyne ular ve burada aktif beyin hcreleri tarafndan alnr. Kafatasnn
dndaki kayt aletleri, farkl bilisel ve davransal faaliyetler
srasnda aktif olan hcreler tarafndan salglanan radyoaktiflii tespit edebilir. Daha sonra bu bilgi, farkl psikolojik aktivitelerin o anda nerelerde olduunu gstererek beynin dinamik
portresini oluturan bir bilgisayara aktarlr. (bkz. ekil 3.10)
Manyetik rezonans grntleme yani MRI, beynin ierisinde enerji sinyalleri retmek iin manyetik alan ve radyo
dalgalarn kullanr. Sinyal farkl frekanslara ayarland zaman
baz atomlar manyetik alann etrafnda toplanrlar. Manyetik sinyal ortadan kaldrldnda atomlar ilk konumlarna

elektroansefalogram (EEG): Beyinin elektriksel aktivitesinin kaydedildii


bir yntem.
bilgisayarl tomografi (CT ya da CAT): Tam beyin grntlerinin
oluturulmas iin farkl alardan beyinden geirilen dar X-nlar
kmesini kullanan bir tekniktir.
positron yayc tomografi (PYT): Bilisel ve davransal faaliyetler
srasnda aktif olan hcreler tarafndan salglanan radyoaktiflii kaydederek canl bir beyinde gerekleen aktivitenin ayrntl grntlerini
elde eden bir alet tarafndan oluturulan beyin grntsn tarardr.
manyetik rezonans grntleme (MRI): Manyetik alan ve radyo dalgalarn kullanarak beyni tarayan beyin grntleme tekniidir.

Biyoloji ve Davranu

69

EKL 3.10

aluan Beynin PET Taramalaru

Bu PET taramalaru farklu grevlerin beynin farklu blgelerinde sinirsel aktiviteleri oluturduunu gsterir.

geerken titrerler (tnlarlar). zel radyo alclar bu rezonans


alglar ve beynin ksmlarndaki farkl atomlarn bulunduu
yerlerin grntlerini oluturan bilgisayara bilgiyi ynlendirir.
Aratrmaclar grntye bakarak beynin yaps ve psikolojik
sreler arasnda balant kurarlar.
MRI, anatomik ayrntlarn en belirgin grntlerini salayan yntemdir; PET taramalar fonksiyon hakknda daha iyi
bilgi verir. levsel MRI ya da fMRI olarak adlandrlan yeni
yntem; beyindeki hcrelere kan aknda meydana gelen manyetik deiiklikleri tespit ederek bu iki tekniin salad faydalarn bazlarn birletirir; fMRI yap ve beyin hakknda daha
kesin iddialarda bulunulmasna olanak salar. Aratrmaclar;
fMRI yntemlerini, dikkat, alglama, dil ileme ve hafza gibi en
nemli bilisel yeteneklerinizden sorumlu olan beyin blgelerinin dalmlarn kefetme amacyla kullanmaya balamlardr
(Spiers & Maguire, 2007).
Dekartn mum yla aydnlatlm alma odasnda
oturup beyin ile dalga gemesinden bu yana 300 yldan daha
fazla sre geti; Brocann beyin blgelerinin zel fonksiyonlara balym gibi grndn kefedeli 100 yldan daha fazla
sre geti. Bu gelimelerden bu yana, kltrel evrim; beyninizin
en nemli srlarn aklamalar iin gerekli olan yeni teknolojiyi nrologlara salamtr. Bu blmn geri kalan bu srlarn
bir ksmn anlatmaktadr.

ya da nronlardan olumutur. Sinir sistemi iki byk blme


ayrlr: merkezi sinir sistemi (central nervous system CNS)
ve periferal sinir sistemi (peripheral nervous systemPNS).
CNS beyindeki ve omurilikteki nronlardan oluur; PNS;
CNSyi vcuda balayan sinir dokularn meydana getiren
btn nronlardan oluur. Sayfa 72deki ekil 3.11 ve 3.12
CNSnin PNS ile olan ban gstermektedir.
CNSnin grevi; tm bedensel fonksiyonlar birletirmek
ve koordine etmek, gelen tm sinir iletilerini ilemek ve bedenin farkl ksmlarna komutlar gndermektir. CNS; beyini
PNSye balayan omurilik yoluyla sinir iletilerini alr ve gnderir. Omurilik, beyni PNSye balayan nronlarn oluturduu
bir ana hattr. Bu ana hattn kendisi, bel kemii ad verilen
omurgann bo ksmnda yer almaktadr. Omurilik sinirleri;
bel kemiinin her bir ift omurgann arasndaki omurilikten
geliir ve en sonunda duyu alclarn bedendeki tm kaslara ve
bezlere balar. Omurilik, bedenin sa ve sol tarafnn faaliyetlerini koordine eder ve beyinde yer almayan basit hzl-hareket
reflekslerinden sorumludur. rnein, beyini zedelenmi bir
omurilik; yine de organlarn ac veren bir uyarcdan ekebilir. Normalde salam bir beynin bu tr bir eylemden haberi
olmasna ramen, organizma bu eylemi yukardan direktifler
almadan gerekletirir. Omuriliin sinirlerinin zarar grmesi
bacaklarn ya da paraplejik bireylerde grld gibi gvdenin
fel olmasna yol aar. Felcin derecesi, zararn omurilikte hangi
ykseklikte meydana geldiine baldr; ne kadar yksekte oluursa o kadar ciddi fel meydana gelir.
Hkim durumuna ramen CNS, d dnya ile olan herhangi bir direkt temastan izole edilmitir. Gzlerde, kulaklarda
bulunan duyu alclarndan gelen bilgiyi CNSye ulatrma ve
beyinden, bedendeki organlara ve kaslara komutlar iletmek
PNSnin grevidir. Aslnda PNS iki set sinir dokusundan olu-

SNR SSTEM
Sinir sistemi; beyni ve vcutta bulunan sinir dokularn oluturan milyarlarca sayda, olduka zellemi sinir hcrelerinden
ilevsel MRI (fMRI): Beyindeki hcrelere kan aknda meydana gelen
manyetik deiiklikleri tespit ederek MRI ve PET taramalarnn salad faydalar birletiren beyin-grntleme tekniidir.
merkezi sinir sistemi (CNS): Beyin ve omurilikten oluan sinir sistemi
ksmdr.
periferal sinir sistemi (PNS): Beden duyu alclarn CNSye ve CNSyi
kaslara ve bezlere balayan omurilik ve kafatas sinirlerinden oluan
sinir sistemi ksmdr.

70

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

Manyetik rezonans grntleme (MRI), normal bir beynin


bu renkli profilini oluturur. Belirli fonksiyonlaru oluturan
beyin blgelerini tanumlamaya alumanun amacu nedir?

Merkezi sinir sistemi

Periferik sinir sistemi

EKL 3.11

Merkezi ve Periferal Sinir Sisteminin Altblmleri

Periferal sinir sistemini oluturan duyusal ve motor sinir dokularu omurilik yoluyla beyne balanur.
Kaynak: Richard D. McAnulty and M. Michele Burnette. Fundamentals of Human Sexuality, s. 87. Published by
Allyn and Bacon, Boston, MA. Copyright 2003 by the author. Pearson Education. Inc.ten izin alunarak yeniden
retilmitir.

ur (bkz. ekil 3.12). Bedensel sinir sistemi, bedenin iskelet


kaslarnn hareketlerini dzenler. rnein bir elektronik posta
yazdnz dnn. Parmaklarnzn klavyenin zerindeki
hareketi sizin bedensel sinir sisteminiz tarafndan gerekletirilir. Ne syleyeceinize karar verdiinizde, beyniniz belirli harflere basmas iin parmaklarnza komutlar gnderir. Ayn anda
parmaklar bulunduklar yer ve hareketleri hakknda beyine
geribildirim salar. Eer yanl kelime yazarsanz bedensel
sinir sisteminiz beyni bilgilendirir, daha sonra beyin de gerekli
dzeltmeyi bildirir ve bir saniyenin iinde hatanz dzeltip
doru harfe basarsnz.
PNSnin dier ksm temel hayat srelerini devam ettiren
otonom sinir sistemidir (autonomic nervous system - ANS).

Bu sistem 24 saat boyunca alr, genellikle bilinli olarak


kontrol etmediiniz solunum, sindirim ve uyarlma gibi bedensel faaliyetlerinizi dzenler. ANS; siz uyurken bile almak
zorundadr, anestezi ve uzun sren koma durumlarnda hayat
faaliyetlerine devam eder.

bedensel sinir sistemi: Periferal sinir sistemini, merkezi sinir sistemini


iskelet kaslarna ve deriye balayan alt blmdr.
otonom sinir sistemi (ANS): Periferal sinir sisteminin; duyu alclarn,
merkezi sinir sistemine (CNS) ve CNSyi yumuak kaslara, kalp kaslarna ve salg bezlerine balayarak bedenin istemsiz motor tepkilerini
kontrol eden alt blmdr.

Biyoloji ve Davranu

71

Sinir Sistemi

EKL 3.12 nsan Sinir


Sisteminin Hiyerarik
Yapulanmasu
Periferal sinir sistemi
(beynin [n[aki
sinir dokusu ve omurilik)

Merkezi sinir sistemi


(beyin ve omurilik)

Bedensel sinir sistemi


(duyusal sinirler ve
motor sinirleri, istemli)

Otonom sinir sistemi


(isel sistemler, istemsiz)

Sempatik alt blm


(sorun zc)

Otonom sinir sistemi iki eit hayatta kalma ilemleri ile


ilgilenir: organizmay tehlikeye atan ilemler ve beden onarm ilemleri. Bu fonksiyonlar yerine getirebilmek iin otonom sinir sistemi de sempatik ve para sempatik sinir sistemleri olmak zere iki alt blme ayrlr. (bkz. ekil 3.12) Bu alt
blmler grevlerini yerine getirmek iin birbirinin ztt ynde
alrlar. Sempatik altblm acil durumlara verilen tepkileri
ynetir; parasempatik altblm bedenin i fonksiyonlarnn
rutin ileyiini takip eder. Sempatik altblm, bir sorun giderici gibi kabul edilebilir. Acil ya da stresli bir durumda, organizmay tehditle savamas ya da organizmann tehditten uzaklamas iin hazrlayan beyin yaplarn uyarr- kavga et-ka
tepkisi olarak adlandrlan bir davran ekli. Sindirim durur,
kan i organlardan kaslara doru akar ve kalp at hzlanr.
Tehlike getikten sonra parasempatik altblm i bana geer
ve birey sakinlemeye balar. Sindirim yeniden balar, kalp at
yavalar ve nefes alma rahatlar. Parasempatik ksm, bedensel
atklarn yok edilmesi, grme sisteminin korunmas(gzyalar
ve gzbebeinin klmesi) ve beden enerjisinin uzun sre
korunmas gibi acil olmayan toparlama ilerini yerine getirir.

sempatik altblm: Otonom sinir sisteminin acil tepki ve enerji hareketlilii ile ilgilenen alt blmdr.
parasempatik altblm: Otonom sinir sisteminin bedenin i fonksiyonlarnn rutin ileyiini takip eden beden enerjisini koruyan ve yenileyen
alt blmdr.
beyin sap: Bedenin temel hayat srelerini dzenleyen beyin yapsdr.
medulla: Nefes alma, uyanma ve kalp atn dzenleyen beyin sap
blmdr.
kpr: Omurilik ile beyni ve beynin ksmlarn birbirine balayan beyin
sap blgesidir.
retikler oluum: Serebral korteksi gelen duyu sinyallerine kar uyaran
ve bilin kazanma ve uykudan uyanmadan sorumlu olan beyin sap
blgesidir.

72

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

Merkezi sinir sistemi beyin ve


omurilikten oluur. Periferal sinir
sistemi fonksiyonuna gre alt
blmlere ayrulur: Bedensel sinir
sistemi, istemli hareketleri kontrol
eder ve otonom sinir sistemi, i
sreleri dzenler. Otonom sinir
sistemi iki alt blme ayrulur: Sempatik sinir sistemi acil durumlardaki davranuu ynetir ve parasempatik sinir sistemi rutin koullardaki
davranuu ve i sreleri dzenler.

Parasempatik
alt blm (toparlama)

Sempatik ve parasempatik sinir sisteminin farkl grevleri ekil


3.13te gsterilmitir.

BEYN YAPILARI VE LEVLER


Beyin, merkezi sinir sisteminizin en nemli bileenidir. nsanlarn beyinlerinin birbirine bal katman bulunur. Beynin
en dip kovuunda, beyin sap adl blgede, kalp at, nefes
alma, yutkunma ve sindirim gibi ounlukla otonomik srelerle ilikili yaplar vardr. Bu merkezi ekirdei limbik sistem
evreler, bu sistem motivasyon, duygu ve bellek srelerinden
sorumludur. Bu iki blgeyi serebrum kaplar. nsan zihninin
evreni bu blgede var olur. Serebrum ve onun yzey katman
olan serebral korteks duyusal bilgileri btnler, hareketlerinizi
koordine eder ve soyut dnme ile akl yrtmeyi kolaylatrr (bkz. ekil 3.14). imdi nemli beyin blgesinin ilevine daha yakndan bakalm. Beyin sap ile balayp talamus ve
beyincik ile devam edeceiz.

Beyin Sap, Talamus ve Beyincik Beyin sap btn


omurgal canllarda bulunur. Bedenin i durumunu toplu olarak dzenleyen yaplar ierir (bkz. s. 75teki ekil 3.15). Omuriliin en tepesinde bulunan medula nefes alma, kan basnc ve
kalp atndan sorumlu merkezdir. Bu sreler yaam iin ok
nemli olduundan medulaya zarar verilmesi lmcl olabilir.
Beyinden bedene, bedenden beyine giden sinir lifleri medulada
apraz olarak yn deitirirler, bu da bedenin sol yannn beynin sa yanna, bedenin sa yannn da beynin sol yanna bal
olmas anlamna gelir.
Medulann hemen stnde pons, baka deyile kpr
(pons Latincede kpr anlamna gelir), bulunur. Bu blm,
beyin sapndaki dier yaplar ile beyincie girdi salar. Retikler oluum, beyin gzcs gibi ilev gren youn sinir hcre-

Sempatalji

Parasempatik
Gzbebei klr,
gzya glanlarn tutar.

Gzya
glandlerini uyarr.

Salyalama
artar.

Gzbebeini geniletir.
Salyalamay tutar,
terlemeyi
arttrr.

Kalp yavalar

Kalbi hzlandrr.
Bron klr.

Bronlar geniletir.
Midenin
sindirimle ilgili
ilevleri der.

Midenin
sindirimle ilgili
ilevleri artar.
Sempatik
gagliyal
Spinal zinciri
kablo

Barsan
sindirimle ilgili
ilevi artar.
drar torbas yaplanr.

EKL 3.13

Adrenalin
salglar.
Barsan
sindirimle
ilgili ilevi
der.
drar torbas
konstriksiyonunu tutar.

Otonomik Sinir Sistemi

Gnlk i ileyii ve davranuu dzenleyen parasempatik sinir sistemi solda gsterilmitir. Stresli
durumlarda i ileyii ve davranuu dzenleyen sempatik sinir sistemi ise sada gsterilmitir.
Sempatik sinir sisteminin sinir liflerinin omurilie giderken ya da oradan gelirken sinir sistemine
ya da uzmanlamu nron zinciri demetleri olan gangliyalara balanduunu unutmayun.

leri adr. Bu a, serebral korteksi yeni stimlasyonlara girmek


iin uyarr ve uyku halinde bile beyni tetikte tutar. Bu blgeye
ciddi bir zarar ounlukla koma ile sonulanr.
Retikler formasyonun talamusa giden uzun lif blgeleri
vardr. Talamus gelen duyusal bilgiyi, bu bilgiyi ileyen serebral
korteksin uygun alanna gnderir. rnein, gzden gelen bilgiyi grmeyi salayacak kortikal blgelere tar.
Sinirbilimcilerin uzun zamandr bildikleri gibi kafatasnn
tabanndaki beyin sapna bal beyincik, bedensel hareketleri
koordine eder, insan duruunu kontrol eder ve dengeyi salar.
Beyincie zarar verilmesi kusursuz hareket etme akn bozar,
hareketin koordinesiz ve savsaka grnmesine neden olur.
Yakn zamanda yaplan aratrmalar, beyinciin yeni bedensel
hareket sekanslarn renme ve sergileyebilme yeteneinde de
nemli bir rol oynadn ortaya koymutur (Hazeltine & Ivry,
2002; Seidler ve ark., 2002).

Limbik Sistem Limbik sistem gdl davranlar, duygusal


durumlar ve bellek ilemlerini dzenler. Ayrca vcut scakl,
kan basnc ve kan ekeri seviyesini de dengeler, dier i bakm
etkinliklerini gerekletirir. Limbik sistem yapdan oluur:
hipokamps, amigdala ve hipotalamus (bkz. ekil 3.16).

Limbik sistem yaplarnn en by olan hipokamps,


bellek edinimi konusunda nemli bir rol oynar. ok sayda
klinik bulgu bu sonucu destekler, H.M. isimli hasta zerinde
yaplan psikolojinin belki de en nl almas da bu bilgiye
kant oluturur.
H.M. 27 yandayken epilepsi nbetlerinin skln ve ciddiyetini azaltma abasyla ameliyata alnd. Ameliyat srasnda hipokampsnn paralar alnd. Bu ilem sonucunda, sadece ok uzak gemii hatrlamaya balad; uzun
dnemli belleine yeni bilgi aktarma kabiliyeti gitmiti.

talamus: Beyin zarna duyusal uyarlar ileten bir yapdr.


beyincik: Motor koordinasyonunu, duruu, dengeyi ve bunlarla birlikte
vcudun hareketlerini kontrol etmeyi renme becerisini kontrol
eden, beynin beyin sapna bal blgesidir.
limbik sistem: Beynin duygusal davranlar, temel gdsel drtleri,
bellei ve nemli fizyolojik ilevleri dzenleyen blgesidir.
hipokampus: Ak bellein ediniminde rol alan limbik sistemin bir
parasdr.

Biyoloji ve Davranu

73

Limbik sistem:
Duygular ve gdlenmi
davranlar dzenler.

Beyinsel korteks:
Kark beyinsel
srete yer alr.
Limbik
sistem

Hipotalamus: Vcudun i
blmn ynetir.
Beyincik:
Egdml
hareketleri dzenler.
Beyin sap: Beyinin deiim
ve uyar sistemini kurar.

Talamus: Duyusal
bilgi aktarr.

EKL 3.14

Talamus

Beyin
sap ve
beyincik

Omurilik: Beyinden ya da
beyne giden nral lifler
iin bir yoldur.

Beyin Yapularu

Beyin birok nemli bileen ierir, bunlarun iinde beyin sapu, beyincik, limbik sistem ve serebral
korteks vardur ve bunlarun hepsi karmauk bir tasarumda birbiriyle uyumlu ekilde hareket eder.

Ameliyattan uzun yllar sonra bile, ameliyatn gerekletirildii 1953 ylnda yaadna inanmaya devam etti.
H.M. 50 yl boyunca yardmsever bir katlmc olarak aratrmaya katld. 2008 ylnda yaamn yitirdiinde, beyin ilevi
hakknda ok nemli bir eletirel bilgi miras brakmt. rnein, her zaman 1953te yaadn zannetse bile, hipokampsndeki zarardan sonra baz yeni bellek trleri oluturabilmiti.
Mesela, yeni beceriler edinebiliyordu. Bu izgi, kaza geirdiinizde ve hipokampsnz zarar grdnde bile yeni grevler
renebileceinizi ama bunu yaptnz hatrlamayacanz
ortaya koymaktadr! Aratrmaclar hipokampse odaklanmay
srdrdke, yapnn farkl blgelerinin bile farkl bellek trlerinin ediniminde nasl rol oynadn daha ayrntl bir ekilde
anlamaya baladlar. (Zeineh ve ark., 2003). 7. Blmde bellek
edinimi iin hipokampsn ilevleri konusuna dneceiz.
Amigdala duygusal kontrolde rol oynar. Bu kontrol ilevinden dolay amigdala zerindeki blgelere zarar verilmesi
kt kalpli birey olarak kabul edilen insanlarda sakinletirici

amigdala: Duygular, saldrganl ve duygusal bellein oluturulmasn


control eden limbik sistemin bir parasdr.
hipotalamus: Gdlenmi davran (yeme ime gibi) ve homeostaz
dzenleyen beyin yapsdr.
homeostaz: Bedenin i durumlarnn sreklilii ya da dengesidir.
serebrum: Beynin, yksek bilisel ve duygusal ilevleri dzenleyen
blgesidir.
beyin korteksi: Serebrumun d yzeyidir.
beyin yarmkreleri: Beynin, korpus kollosum ile birbirine balanan iki
yarsdr.
korpus kallosum: Serebrumun iki yarmkresini birbirine balayan sinir
lifi yndr.

74

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

bir etki yapabilir (15. Blmde psikocerrahi konusunu tartyoruz). Ancak, amigdalann baz blmlerine zarar verilmesi,
znt ve korku gibi olumsuz ierimli duygular yzde olutuunda onlar tanmamaya neden olur (Adolphs & Tranel,
2004). Ayrca amigdala duygusal ierimli hatralarn oluturulmas ve tutulmas ileminde de nemli bir rol oynar (LaBar,
2007). nsanlar otobiyografik bilgilerini belleklerinde tutarken,
amigdaladaki etkinlik hatralarn duygusal younluunu tahmin eder (Daselaar ve ark., 2008).
Hipotalamus beyindeki en kk paralardan bir tanesidir fakat en temel gnlk etkinliklerimizin ounda nemli
bir rol vardr. Aslnda gdl davranlarla (yemek yemek,
su imek, scaklk dengeleme ve cinsel uyarlma dahil) ilikili
fizyolojik ilemleri dzenleyen birok ekirdek ve kk nron
demetlerinden olumutur. Hipotalamus bedenin i dengesini,
baka deyile homeostaz srekli klar. Bedenin enerji rezervleri dtnde, hipotalamus organizmay yemek bulmak ve
yemek konusunda tetikler. Vcut scakl dtnde, damarlar bztrr ve minik istemsiz hareketlere ya da bilinen
adyla titremeye neden olur. Ayrca endokrin sisteminin
etkinliklerini de dzenler.

Serebrum nsanlarda serebrum beynin geri kalann geride


ve kk brakarak toplam ktlenin te ikisini kaplar. Grevi,
beynin daha yksek bilisel ve duygusal ilemlerini dzenlemektir. Bir inin onda biri kadar kaln bir katmanda milyarlarca hcreden olumu serebrumun d yzeyine serebral korteks ad verilir. Serebrum neredeyse simetrik olan iki paraya
blnmtr, bunlara serebral yarkreler denir (bu yarkreleri bu blmn son ksmnda uzun uzadya akladk). Bu
iki yarkre toplu olarak korpus kallosum ad verilen kaln bir
sinir lifleri ktlesi ile birbirine balanr. Bu patika yarkreler
arasnda karlkl olarak mesajlar iletir.

Talamus

EKL 3.15

ve Beyincik

Beyin Sapu, Talamus

Bu yapular temel yaam ilemleri ile


ilikilidirler: Nefes alma, nabuz, uyarulma,
hareket, denge ve duyusal bilginin basit
ileyii.

Varoli kprs
Beyincik
Medulla
Retikler dzen

EKL 3.16

Limbik Sistem

Sadece memeli hayvanlarda bulunan limbik sistemin yapularu, gdlenmi davranu, duygusal durumlar
ve bellek ilemleri ile ilikilidirler.

Hipotalamus
Amigdala
Hipokamps

Biyoloji ve Davranu

75

Sinirbilimciler, her bir yarkrede drt blge, baka deyile


lop olacak ekilde beyni haritalandrmtr (bkz. ekil 3.17).
Frontal (n) lob plan yapma, karar verme ve hedef koyma gibi
motor kontrol ve bilisel etkinliklerde grev alr ve yanal yarn st ile merkezi suklusun nnde yer alr. Frontal loblara
zarar veren kazalar insan eylemleri ve kiilii zerinde tahrip
edici etkiler yapabilirler. Phineas Gagede dramatik bir deiime neden olan yaralanma blgesi buydu (Damasio ve ark.,
1994). Ayrca, Paul Brocann dil kusurlar olan hastalar zerindeki aratrmasnda tespit ettii Broca alan da n lobta yer
alr.
Paryetal (yan) lop dokunma, ac ve scaklk duyularndan sorumludur ve merkezi sulkusun hemen arkasnda yer
alr. Oksipital (artkafa) lobu grsel bilginin gidecei son yerdir ve ban arkasnda yer alr. Temporal lop duyma ileminden sorumludur ve yanal yarn altnda, serebral yarkrelerin
yanlarnda yer alr. Temporal lobda Wernicke alan isimli bir
blge de vardr. 1874de Carl Wernicke (1848-1905) bu blgeleri hasar grm hastalarnn akc ama anlamsz konumalar
rettiklerini ve aksak dil kavraylar olduunu kefetmitir.
Bir lobun belli bir ilevi kontrol ettiini sylemek yanltc
olacaktr. Beynin yaplar grevleri ibirlii iinde, btnleik
bir birim olarak ayn bir senfoni orkestras gibi gerekletirirler.
Bulak ykarken, matematik problemi zerken ya da arkadanzla konuurken beyniniz bileik bir btnlk olarak alr,
her bir lop birbiriyle ibirlii yapar. Bunun yannda, sinirbilimciler serebrumun drt lobunun grme, duyma, dil ve bellek
gibi belli ilevler iin gerekli blgelerini tehis edebiliyorlar. Bu
blgeler zarar grdnde ilevleri aksyor ya da tamamen kayboluyor.

DfkfiXcXe

MZlk_`jXcXe

Frontal (n) lop


Paryetal (yan) lob

Oksipital
(artkafa) lobu

9ifZXXcXe

>ij\cXcXe

Vcuttaki saylar alt yz kadar olan istemli kaslarn hareketleri motor korteks tarafndan kontrol edilir, motor korteks
n loplarda merkezi sulkusun hemen nnde yer alr. Beynin
bir yanndan verilen komutlarn bedenin dier yanndaki kaslara
gnderildiini unutmayn. Ayrca, bedenin daha alt ksmlarndaki kaslar, rnein ayak parmaklarndakiler, motor korteksin en
st ksmndaki nronlar tarafndan kontrol edilirken daha yukarlardaki kaslar, rnein boazdakiler, motor korteksin daha alt
ksmlarndaki nronlar tarafndan kontrol edilir. ekil 3.18de
grdnz gibi, bedenin daha st blmleri alt blmlere gre
ok daha ayrntl motor talimatlar almaktadrlar. Motor korteksin en byk iki blm parmaklara, zellikle baparmaa,
ve konuma ile ilikili kaslara ayrlmtr. Beyinde daha byk
alanlar olmas, insanlarn eyalar kullanma, ara yapma, yeme
ve konuma etkinliklerindeki nemini gstermektedir.
Bedensel-duyusal korteks ksmi loplarn solunda ve
sandaki merkezi sulkuslarn hemen arkasnda yer alr. Korteksin bu blm scaklk, dokunma, beden pozisyonu ve ac
hakknda bilgi iler. Motor kortekse benzer ekilde, duyusal
korteksin st ksm bedenin daha aa taraflar ile ilikilidir,
alt ksm da daha yukar ksmlarla ilikilidir. Duyusal korteksin alannn ou dudak, dil, baparmak ve iaret parmaklarna
ayrlmtr, bunlar bedene en nemli duyusal girdileri salayan
blmlerdir (bkz. ekil 3.18). Motor korteks gibi bedenselduyusal korteksin sa yars, bedenin sol yars ile iletiim kurar,
sol yars da bedenin sa yars ile iletiim kurar.
itme bilgisi, iki temporal lobun iinde bulunan iitme
korteksinde ilenir. Her bir yarkredeki iitme korteksi her
iki kulaktan bilgi alr. itme korteksinin bir alan dil retme
ile ilikilidir, farkl bir alanda dil kavray ile ilikilidir. Grme
girdisi oksipital lopta, beynin arkasnda yer alan grsel kortekste ilenir. Burada en byk alan gzn arka tarafnda yer
alan retinann merkez blmnden gelen girdiye ayrlmtr.
Retinann bu alan en ayrntl grsel bilgiyi salar.
Serebral korteksin tamam duyusal bilgi ilemeye ve kas hareketi ynetmeye ayrlmamtr. Aslnda, serebral korteksin byk
blm bilginin yorumlanmas ve btnletirilmesi ile ilikilidir.
Planlama ve karar verme gibi ilemlerin badatrma korteksinde meydana geldiine inanlmaktadr. Badatrma alanlar
korteksin birok blgesine dalmtr, blgelerden bir tanesi
ekil 3.18de gsterilmitir. Badatrma korteksi, ortamdaki

frontal (n) lob: Beynin yanal yar stnde ve merkez sillon nnde yer
alan blgesi; motor control ve bilisel aktivitelerde kullanlr.
parteral (yan) lob: Yanal figrn stndeki korteksi ieren beynin n
lobunun arkasndaki blmdr.
oksipital (artkafa) lob: Beynin en arka blgesi olup ana grsel korteksi de
kapsar.

Temporal
lop

`kj\cXcXe
EKL 3.17

N\ie`Zb\XcXe

Serebral Korteks

Serebral korteksin iki yarukresinin her birinin


drt lobu vardur. Farklu duyusal ve motor ilevler
her lobun belli paralaru ile badaur.
Lilienfeld et al, Psychology: From Inquiry to
Understanding, 2009. Pearson Education Inc. izni ile
basulmutur.

76

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

temporal lob: Beynin yanal oluunun altnda bulunan bir blge; iitme
korteksini ierir.
Wernicke alan: Beynin akc konuma retimini ve alglamasn salayan
bir blgesi.
motor korteks: Bedenin istemli kaslarnn hareketini kontrol eden beyin
korteksinin bir blgesidir.
bedensel-duyusal korteks: Yan loblarn, vcudun eitli blgelerinden
gelen duyusal verileri ileyen ksmdr.
iitme korteksi: Temporal lobun, sesli bilgiyi alp ileyen blgesidir.
grme merkezi: Grsel bilginin ilendii artkafa lobudur.
balant morteksi: Birok yksek seviyeli beyin srelerinin gerekletii
beyin korteksinin paralardr.

Birincil motor

akca
i

m
ak

ar
g

ba

r\
t

aim

`a

ayak
g

g

ar

\l
m
a

om
u

z
b`c
\k

baca

yutkunma
`n\m\

z
du

da

kla

ayak
garmaklar

b`c
\c
\k
ga
ba ima \c
g kca
ai i
m
ak

om

diz

uz

Birincil
somatosensori

Birincil
motor

Birincil
iitsel
ve duysal
Yirleim alan

EKL 3.18

Birincil grsel
[erine giqlenmi
Yepinin geri balan

\n\

Birincil somatosensori

Motor ve Somatosensori Korteks

Vcudun farklu kusumlaru evresel stimlasyona ve beyin kontrolne daha ok ya da daha az duyarludur.
Vcudun belirli bir blgedeki duyarluluu o blgeye ayrulan selebral korteks alanla ilgilidir. Bu ekilde,
vcut paralarunun boyutu kendilerine ayrulan kortikal alanla ilgilidir ve bylece vcut izilir. ekildeki en
byk vcut parasu, evresel uyarulara en hassas olanudur.

uyarclara kar uygun tepkiler gelitirmek iin eitli duyu


modalitelerinden bilgi birletirmenize izin verir.
imdiye kadar sinir sisteminizdeki birok nemli yapy
gzden geirdik. Serebrumdan bahsetmeye baladmzda, her
bir serebral yapnn beyninizin her iki yannda bulunan yar
krelerde temsil edildiini belirtmitik. Ancak bu iki yarkredeki yaplar birok davran tr gz nnde bulundurulduunda bir ekilde farkl ilevler gsterirler. imdi beyninizin iki
yarkresindeki farkllklara deineceiz.

HEMSFERK YANALLAMA
Esasen hangi tr bilgiler aratrmaclar, beynin iki yarkresinin ilevlerinin farkllat konusunda phe duymaya sevk
etmitir? Paul Brocann, Tan zerinde otopsi yaptnda sol
yarkrede hasar tespit ettiini hatrlayn. Broca, bu orijinal

kefi takip ettiinde benzer dil yetenei aksaklklar (Broca afazisi olarak bilinen durum) gsteren dier hastalarn da beyinlerinin sol yanlarnda hasar olduunu bulmutu. Beyin sa
yan zerindeki ayn blgelerde oluan hasarlarda ise ayn etki
grlmyordu. Ne sonu karlmal?
Yarkresel farklar aratrma ans, ilk olarak, cerrahlar
ilerlemi epilepsiyi tedavi etmek iin korpus kallosumu kestiklerinde ortaya kmtr. nceden belirtildii gibi korpus
kallosum iki yarkre arasnda karlkl olarak bilgi transfer
eden yaklak 200 milyon sinir lifinden oluan demete verilen isimdir (bkz. s. 79daki ekil 3.19). Bu cerrahi ameliyatn
amac epilepsi nbetinden sonra gelen iddetli elektriksel aktivetenin yarkreler arasndan gemesini engellemektir. lem
genellikle baarldr ve hastann ameliyat sonras davranlar
ou durumda normal grnr. Bu tr ameliyatlardan geen
hastalara ou zaman blnm beyin hastalar denilmektedir.

Biyoloji ve Davranu

77

Yaamnzda Psikoloji
BEYNNZ GVEN DUYGUSUNU NASIL BELRLER?
cunun bir para birimleri havuzunu
dautmasunu gerektiriyordu. Her turda,
yaturumcu 12 para biriminden ka tanesine yaturum yapacauna karar vermek
zorundaydu. Deneyciler mutemete
bu yaturumlar karuluunda gelir saladu.
Sonra bu mutemetin geliri yaturumcu
ile paylaup paylamama fursatu vardu.
Aslunda, oyunun yarusundayken yaturumcularun hepsi aynu geridnt aldu:
Deneyciler onlara henz zamanun yarusunda sadece adil paylarunu alduklarunu
sylediler. Mutemetlere gven olmaz!
Oyunun ikinci yarusunda olanlar
yaturumcularun oksitosin seviyelerine
baluydu. Oyun balamadan nce
yaturumcularun yarusuna burun
spreyinden bir doz hormon verilmiti.
(Emilimi salanduunda hormon beynin
iine geebilecekti) Dier katulumculara
plasebo verildi. Oyunun ilk yarusunda,
yaturumcularun oksitosin mi plasebo
mu alduklaru fark yaratmadu. ekil, her
turda katulumcularun yaturduklaru ortalama
para birimi sayusunu gstermektedir.
Grdnz gibi, geridntten
nce oksitosin katulumcularu ile
plasebo katulumcularu neredeyse aynu
sayuda yaturum yapmulardur. Bu
adama gvenme! geridntnn
katulumcularun yaturumunu azaltmalarunu

Gven oyunu

PXkidZnn oikXcXdX kiXnj]ei`

Bir arkadaunuzun size sz verdiini


dnn. Szn bo ukacaunu
dnyorsunuz ama arkadaunuz
size, Bana gven! diyor. Gvenmeli
misiniz? Son yullarda araturmacular,
gven duyma konusunda karar
vereceinizde beyninizin nasul tepki
verdiini anlamaya balamulardur.
Araturmalarun ou oksitosin adu
verilen bir hormana odaklanmaktadur.
Oksitosin hormonu ilk defa,
hayvanlaru sosyal balar kurmaya
sevk eden biyolojik mekanizmalaru
anlamaya aluan araturmacularun
ilgisini ekmitir (Bartz & Hollander,
2006; Lim & Young, 2006).
Oksitosinin beyin seviyeleri anne
farelerin yavrularuyla ba kurma
ihtimali ile yetikin farelerin sosyal
etkileime girme ihtimallerini
etkiler. Araturma oksitoksinin bir
etkisi olduunu ortaya koyuyor,
nk bu hormon yaklama
davranuunu tetikliyordu. Size sz
veren arkadaunuzu yeniden dnn.
Gvenip gvenmeme kararu, yaklama
ve uzaklama arasunda iki seenee
indirgenebilir, etkileim kurmaya
devam etmeye ya da uzaklamaya
karar verebilirsiniz. Yksek oksitosin
beyin seviyesi dengeyi yaklamaya
doru kaydurmaktadur.
Oksitosin, gelecek
8.5
etkileimlerin krlu
olmaya devam edecei
8.0
ihtimalini canlu tutmak
iin ilev grr.
7.5
Oksitosinin ciddi
etkisini belgelemek iin
7.0
bir araturmacu grubu,
gven odaklu bir oyun
6.5
oynamalaru iin katulumcularu bir araya getirdiler
(Baumgartner ve ark.,
0
2008). Oyun, iki oyun-

Geri dnt ncesi

Geri dnt sfnrXs

tetiklemesini bekleyebilirsiniz.
Plasebo grubunun yaptuu tam da
bu oldu. Oyunun ikinci yarusunda
yaturumlaru dt. Ancak, oksitosin
grubunun yaturumlaru dmedi.
Aslunda, ekilde grebildiiniz gibi
eilim tersi ynde oldu. Auk olduu
zere, deney ncesi oksitosin dozu,
katulumcularun dier oyuncularun
gvenlerini ihlal ettii bilgisine gre
hareket etmelerini engellemitir.
Bu projede bir unsur daha
var: Yaturumcular karar verirken fMRI
taramalarundan geiyorlardu. Bu beyin
verileri, araturmacularun katulumcularun
beyinlerinin hangi blmelerinin oksitosin dozundan etkilendiini belirlemelerini saladu. Taramalar, oksitosin
katulumcularunun korku tepkileri ile ilikili
amigdala gibi beyin blgelerinde
daha az beyin etkinlii gsterdiklerini
ortaya ukardular. Araturmacular, oksitosinin korku tepkilerini krelttiini ve
bylece katulumcularun ihanet riski olan
durumlarda gven duyma yeteneklerini artturduunu ortaya koymulardur
(Baumgartner ve ark., 2008, s. 645).
Bu alumayu okuduktan sonra,
beyninizdeki oksitosin miktarunu
merak etmi olabilirsiniz: Beyninizin
kimyasu arkadalarunuza gvenmeyi
mi gvenmemeyi
mi nkoulluyor?
Oksitosin
Araturmacular,
Plasebo
insanlarun oksitosin seviyelerindeki
farkluluklarun sosyal
davranularunda nasul
nemli bir etkisi
olduunu yeni yeni gz
nnde bulundurmaya
baluyorlar (Bartz &
Hollander, 2006; Lim &
Young, 2006).

J.A. Bartz AE. Hollan derden birlemenin sinirbilimi: Sosyal davranu


ve nropeptiler zerine yapulan temek ve klinik araturma arasu balaru
oluturma. Hormones and Behavior, 50 ss. 518-528 Copyright (2006)
Elsevierden izinle.

78

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

Korpus kallosum

JfcpXidbi\

JXpXidbi\

Sol
gz

SX
gz
Retinal grnt
Optik sinir

Nral patikalar
Grsel
Yirleid
korteksi

EKL 3.19

Korpus Kallosum

Korpus kallosum, sinir lifleri arasundaki kanallarun byk


bir audur. Korpus kallosumu koparmak bu iletiimi
bozar.

Epilepsili hastalarn ayrk yarkrelerinin becerilerini test


etmek iin, Roger Sperry (1968) ve Michael Gazzaniga (1970)
grsel bilginin ayr yarkrelere gidebildii durumlar yarattlar. Sperry ve Gazzanigann metodolojisi grsel sistemin
anatomisine dayanmaktadr. (bkz. ekil 3.20). Her bir gz
iin, sa grsel alandan gelen bilgi sol yarkreye, sol grsel
alandan gelen bilgi de sa kreye gitmitir. ki yarkreden
gelen bilgi normalde korpus kallosumda ok abuk paylalr. Ancak bu yollar blnm beyinli hastalarda gsterilen
bilgi sadece sada ya da sadece solda kalr (bkz s. 80deki
ekil 3.21).
ou insan iin konuma sol yarkre tarafndan kontrol
edildiinden sol yarkre aratrmaclara karlk verebilir
ama sa yarkre veremez. Sa yarkre ile iletiim, sakre
tehis, eletirme ve nesne birletirme gibi el grevleri ile karlatrldnda salanr. Bu grevlerde kelime kullanmna
gerek yoktur. Beynin sa yars tarafndan kontrol edilen sol
elinin aktivitesini deerlendirmek iin beyninin solunu kullanan blnm beyinli bir denei gsteren aadaki rnee
baknz.
Sa yarkreye bir kar manzaras, ayn anda sol yarkreye bir tavuk penesi gsterildi. Denek bir dizi nesneden

Grsel korteks

EKL 3.20

Patikalar

Grsel Bilgi iin Nral

Her gzn apraz i kusumlarundan, beyinin bir tarafundan dierindeki korpus kallosuma gelir. Patikalar bilgiyi
gzn do kusumlarundan karuya gndermezler. Korpus
kallosumu kopartmak, bilgiyi sa grsel alandan seerek
tm sa yarumkreye gitmesini nler, sol grsel alan
bilgisi sol yarumkreye giremez.

grntlere uyanlar seti. Sa eliyle bir tavuk ban


iaret etti; sol eliyle bir krek. Hasta, krei tavuk kmesini temizlemek iin istediini syledi (kar kremek iin
deil). Sol beyin, korpus kallosumdaki ayrlktan sa beynin grdn grmediinden, sol yarkrenin grd tek resim tavuk penesi olduundan sol elin krei
neden istediini aklamak zorunda kald. Sol beynin
bilisel sistemi, bedenin farkl paralarnn davranlarn
anlamak iin bir teori oluturmay salad (Gazzaniga,
1985).
Blnm beyin almalarna ek olarak eitli aratrma
yntemlerinden edindiimiz bilgiler nda artk biliyoruz ki
ou insan iin birok dille ilikili ilev sol yar krede yanallamtr. Bir ilev, bir serebral yarkre ilevi gerekletirmek iin
ana rol oynadnda yanallam kabul edilir. Konuma tutarl
szl dil retme beceresi belki de en fazla yanallam ilevdir.

Biyoloji ve Davranu

79

EKL 3.21 Testing a


Split-Brain Patient

Sol

Fiksasyon
nokkas

SX

Sol

Fiksasyon
nokkas

?
cam

SX

Blnm hasta beyini sol tarafunda gsterilen


grseli birletirmek iin sol elini kullanduunda,
baarulu olur. nk grsel ve dokunsal bilgi sa
yarukreye kaydedilir ekil Ada grld gibi.
Yinede, hasta nesneyi isimlendiremez. nk konuma sol yarumkrede ilemlenir.imdi aynu eyi
ekil Bdeki sa taraftaki hasta iin dnelim. Bu
olayda,kii objeyi semede baarusuzdur.nk grsel ve dokunsal bilgi ayru yarukrelerde kaydedilir.
Yinede kii objeyi isimlendirmede baaruludur.
Kaynak: Zimbardo/Johnson/McCann, Psychology: Core
Concepts, 2009. Reproduced by permission of Pearson
Education, Inc.ten izin alunarak yeniden retilmitir.

Sinirbilimcilerin bulgularna gre sa elini kullananlarn sadece


yzde 5i, solaklarn ise yzde 15i sa yarkre kontroll
konuma retmektedir; solaklarn baka bir yzde 15lik kesimi
ise beynin iki yanndan konuma retmektedir (Rasmussen &
Milner, 1977). O halde ou insan iin konuma sol yarkre
ilevidir. Sonu olarak, ou insann beyninin sol yanndaki
hasar nemli konuma kusurlarna yol aabilir. Anlam aktarmak iin karmak el pozisyonlar ve hareketleri kullanan Amerikan aret Dili gibi dillerin kullanclarnda ilgin olan ey sol
beyin hasarnn ayn lde aksatc olmasdr (Hickok ve ark.,
2002; Horwitz ve ark., 2003). yleyse, yanallam olan konumann kendisi deil, onun yerine iletiimsel anlam kodlayan
szl ya da elle iaret sekanslar retme yeteneidir.
Beynin sol yarkresinin sa yarkresinden daha iyi
olduu sonucuna varmamanz gerekir. Aratrmaclarn ortaya
koyduuna gre her bir yarkrenin ayn bilgiyi farkl ekilde
ileme tarz var. Sol yarkre grece daha analitik olma eili-

minde, bilgiyi para para iliyor. Sa yarkre ise daha btnsel


olma eiliminde, bilgiyi kresel lleri gz nnde bulundurarak iliyor. Deneyimlerinize tamlk veren ey sa ve sol yarkrelerinizin kendi zel ileme tarzlaryla birleik eylemidir.
rnein, sol yarkrenin ayrntlara dikkat etme zellii ile birok farkl ekilde problem zmede nemli bir rol oynadn
duyduunuza armayacaksnz. Ancak, sa yarkrenin ilevi
problemler yaratc zmler veya sezgi patlamalar gerektirdiinde daha ak grlmektedir. Sa yarkrelerinde grece daha
ok etkinlik gsteren bireylerin bu sezgi patlamalarna sahip
olma ihtimali daha ok grnyor (Kounios ve ark., 2008). (Sa
yarkrenizi altrmak isterseniz, sayfa 251de, sekizinci ksmdaki problem trlerinden bazlarn deneyebilirsiniz.).
Sinir sisteminizin birok nemli yapsn gzden geirdik.
imdi endokrin sistemini gz nnde bulunduracaz. Bu sistem, bedensel ilevleri dzenlemek iin sinir sistemi ile yakn
ibirlii olan bedensel bir sistemdir.

aret dili kullanan kiiler araturmacularun


beyin ilevlerinin yanallamasu konusundaki
dcelerinden nasul etkilenmilerdir?

80

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

Tiroidler ve
paratiroitler

Tiroidler ve
paratiroidler

Adrenaller
Pankreas

Adrenaller
Pankreas

Pldlrtalk

Testisler

Pituiter

EKL 3.22

Kadunlar ve Erkeklerde Endokrin Bezi

Hipofiz bezi en sada gsterilir.Solda gsterilen bezleri dzenleyen ana salgu bezidir. Hipofiz bezi limbik
sistemin nemli bir yapusu olan hipotalamusun kontrol altundadur.

ENDOKRN SSTEM
nsan genotipi, endokrin sistemi ikinci olduka karmak
dzenleyici sistem olarak snflandrlr. Bu sistem sinir sisteminin iine katkda bulunur. Endokrin sistemi kan dolamna hormon isimli kimyasal ileticiler reten ve salglayan
bir bez adr (ekil 3.22). Hormonlar gnlk ileyite olduka
nemlidirler. Baz durumlarda ise ok daha hayati olabilirler.
Hormonlar bedensel bymeyi etkilerler. Birincil ve ikincil
cinsellik zelliklerinin gelimesini balatr, devam ettirir ve
durdururlar; uyarlma seviyelerini ve farkndal etkilerler;
ruh hali deiimlerinin temelini olutururlar ve bedenin kendi
enerjisini kullanma oran olan metabolizmay dengelerler.
Endokrin sistemi enfeksiyon ve hastalkla savamaya yardm
ederek organizmann yaamn destekler. Cinsel uyarlmay
dzenleyerek, reme hcrelerinin retimini ve annelerde st
retimini salayarak canllarn yaamsal devamlln salar.
Bu yzden etkili bir endokrin sistemi olmadan hayatta kalamazsnz.
Endokrin bezleri kan dolamndaki kimyasal madde
seviyelerine tepki verirler ya da dier hormonlar veya sinir
drtleri tarafndan tetiklenirler. Hormonlar daha sonra kana
salglanr ve belirli reseptrleri olan uzaktaki hedef hcrelere
seyahat ederler; hormonlar ancak genetik olarak tepki vermeye ntanml olduklar yerlerde bedenin kimyasal dzenleme programnda etkilerini gsterebilirler. eitli ama zgl
hedef organlar ya da dokular etkileyerek hormonlar ok

byk aralkta deien biyokimyasal sreleri dzenleyebilirler. Bu ok ynl iletiim sistemi, kan ekeri ve kalsiyum seviyesinin sabit tutulmas, karbonhidrat metabolizmas ve genel
beden geliimi gibi yava ve srekli srelerin kontrolne izin
verir. Fakat kriz durumlarnda ne olur? Endokrin sistemi kan
dolamna adrenalin hormonu da salglar; adrenalin vcudunuza enerji verir, bylece zorluklarla hzlca mcadele edebilirsiniz.
Daha nce bahsettiimiz gibi hipotalamus olarak bilinen beyin yaps, endokrin sistemi ile merkezi sinir sistemi
arasnda bir aktarm sistemi olarak i yapar. Hipotalamustaki
zellemi hcreler dier beyin hcrelerinden mesaj alrlar,
bu mesajlar hipofiz bezine birka farkl hormona salnmasn
emreder. Burada dier hormonlarn salnmasn ya da inhibite
edilmesini tetikler. Hormonlar bedenin birok farkl blgesinde retilir. Bu fabrikalar eitli hormonlar retirler, sayfa
82deki, Tablo 3.2de gsterildii gibi her biri farkl bedensel ilemleri dzenlerler. Bu ilemlerden en nemlilerine bir
bakalm.

endokrin sistem: Hormon reten ve bu hormonlar kan dolamna veren


salg bezi ebekesi.
hormon: Metabolizmay dzenleyen, bedenin geliimini, ruh halini ve
cinsel zelliklerini etkileyen, endokrin bezleri tarafndan retilen ve
salglanan kimyasal ileticilerden bir tanesidir.

Biyoloji ve Davranu

81

TABLO 3.2

Baluca Endokrin Bezleri ve rettikleri levler

Bezler:

retilen Hormonlarn Dzenledikleri:

Hipotalamus

Hipofiz hormonlarunun ortaya ukuu

n hipofiz

Testisler ve yumurtaluk
Meme st retimi
Metabolizma
Stress reaksiyonlaru

Arka hipofiz

Su korumasu
Meme st boaltumu
Rahim daralmasu

Tiroid

Metabolizma
Geliim ve gelime

Para tiroid

Kalsiyum seviyeleri

Baursak

Sindirim

Pankreas

Glikoz metabolizma

Adrenaller

Kavga eden ya da uan tepkiler


Metabolizma
Kadundaki cinsel istek

Yumurtaluklar

Dii cinsel zellikleri gelitirme

Testisler

Erkek cinsel zellikleri gelitirme

Yumurta retimi
Sperm retimi
Erkekteki cinsel istek

Hipofiz bezi genellikle en nemli bez olarak adlandrlr.nk dier btn endokrin bezlerinin salglanmasn
etkileyen ona yakn farkl trde hormon ve bir de bymeyi
etkileyen hormon retir. Bu byme hormonun eksiklii
ccelikle sonulanr; fazlas ise ar bymeye neden olur.
Erkeklerde hipofiz salgs testislerde sperm retimini tetikleyen testosteron salglamasn tetikler. Hipofiz bezi ayrca
yzde sa, ses deiimi ve fiziksel olgunlama gibi erkek
ikincil cinsel zelliklerinin geliimi ile de ilikilidir. Testosteron saldrganl ve cinsel istei de arttrabilir. Kadnlarda,
hipofiz bezi strojen retimini tetikler. Bu, kadn dourgan
yapacak yumurtalndan yumurta salnmn tetikleyecek

hipofiz bezi: Beyinde byme hormonu salglayan ve endokrin bezlerinden dier hormonlarn salglanmasna etki eden bez.
testosteron: Sperm retimini canlandran ve erkein ikincil cinsiyet
zelliklerinin geliiminden sorumlu olan, testislerde salglanan erkek
seks hormonu.
strojen: Yumurtalklar tarafndan retilen kadn seks hormonu, yumurtalarn yumurtalklardan salnmasndan sorumludur ve kadn reme
yapsn ve ikincil cinsiyet zelliklerini dzenler.
plastisite: Beynin performansnda deiiklikler yapma sreci, yeni sinapslar ya da var olan sinapslarn ilevinde deiiklikler yapma srecidir.

82

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

hormonal zincir reaksiyonu iin ok nemlidir. Belli doum


kontrol haplar, bu hormon akn kontrol eden hipofiz bezlerindeki mekanizmay tkayarak alr, bylece yumurta
salnmn engeller.

ESNEKLK VE NROJENEZ:
DEEN BEYNLERMZ
imdi sinir sisteminiz hakknda gzel bir temel bilginiz var:
Tek bir zamanda milyonlarca nron bedeninizin ve zihninizin nemli ilerini yapmak iin iletiim kuruyor. Beyni daha
da ilgin yapan ey ise btn nral iletiimin tek bir sonucu
olmas: Beyin zamanla deiiyor. Bir an durup beyninizi deitirmek ister misiniz? Birka sayfa geri gidin ve aksiyon potansiyeli tanmn ezberleyin. O tanm ya da baka dier yeni
bilgileri renmede baarl olursanz, beyninizde deiiklik
yapm olursunuz. Aratrmaclar beynin performansndaki
deiimlere plastisite adn veriyorlar. Sinirbilim alannda
birok aratrma esnekliin fiziksel temellerine odaklanmaktadr. rnein, aratrmaclar yeni sinapslarn oluumundan ya da mevcut sinapslarn iletiimindeki deiikliklerden
renmenin nasl doduunu aratryorlar. (Miyashita ve
ark., 2008).

Beyin plastisitesi yaam deneyimine dayandndan beyinlerin farkl ortam ve etkinlik etkisi gstermesine armayacaksnz. Mark Rosenzweig nclnde yaplan bir dizi alma
zenginletirilmi ya da verimsizletirilmi ortamlarda yetitirilen farelerin beyin durumu sonularn gsterdi (grler iin
baknz: Rosenzweig, 1996, 1999). lk alma gen hayvanlarn avantajl olduunu gsterdi. Zenginletirilmi ortamlarda
yetitirilen farelerin ortalama korteksleri, verimsizletirilmi
ortamdakilere gre daha kaln ve daha ard (kalnlk-arlk
pozitif zelliklerdir). Aratrmaclar ortamsal zenginletirmenin yetikin hayvanlarn beyinlerine etki yapmaya devam ettiini kantlamlardr.

Ayn batndan domu yirmi be erkek fare, ilk 120


gnlerini geirecekleri sre iin kk gruplara ayrldlar. 120 gnlk sre fareler iin yetikinlie erime
sresidir. Srenin sonunda fareler ortamdan bir
tanesine tandlar. Kompleks ortam durumundaki fareler, iinde salncaklar, tahta paralar, plastik arabalar
ve kamyonlar, plastik tneller ve aynalar bulunan bir
kafese birlikte yerletirildiler (Briones ve ark., 2004, s.
131). Sosyal ortamda durum iindeki fareler ift halinde
iinde nesne olmayan kafeslere yerletirildiler. Aktif
olmayan ortamda, fareler tek balarna iinde nesne
olmayan kafeslere yerletirildiler. 30 gn sonra, aratrmaclar ortamlarn grsel korteksteki nronlar zerindeki etkiyi belirlemek iin analizler gerekletirdiler. Bu
analizler gsterdi ki kompleks ortamdaki farelerin her
bir nronunda sosyal farelerinkine gre yzde 21 daha
fazla sinaps vard; yine kompleks ortamdaki fareler izole
edilmi farelere gre nronlarnda yzde 27 daha fazla
sinapsa sahipti. Bu sonular, zenginletirilmi ortamlarn yetikin farelerin beyinlerinde deiimlere neden
olmaya devam ettiini dorular.
Beyin grntleme teknikleri ile bireylerin yaam deneyimleri
ile ilikili ok zgl beyinsel farkllklar lmek mmkndr.
Keman alan mzisyenleri bir dnn. Sol ellerinin parmaklarn olduka hassas dokunularla kontrol etmeleri gerek. ekil
3.18e dnecek olursanz, duyusal korteksin byk ksmnn
parmaklara tahsis edildiini greceksiniz. Beyin taramalar gstermitir ki keman alanlarda sol el parmaklarnn temsili almayanlara gre ok daha fazladr (Elbert ve ark., 1995). Sa elin
parmaklarnda byle yksek oranlar bulunmamaktadr, zira bu
parmaklar keman almada nemli bir duyusal rol oynamazlar.
Enstrman 12 yandan nce almaya balayan kemanclarda
sol parmak temsili daha fazla olmutur.
Plastisite zerine yaplan aratrmann nemli bir yn,
insanlarn veya hayvanlarn beyin kanamas, dejeneratif hastalklar ya da kazalar yoluyla beyinde ya da omurilikte oluan
yaralara katlandklar durumlar da ele alr. ok miktarda klinik kant, beynin bazen kendini iyiletirme yetenei olduunu
dorulamtr. rnein, konumada aksama yaratan beyin
kanamalar geiren hastalar genellikle zamanla iyileirler.
Baz durumlarda, hasar grm beyin alanlar yeterli yavalatma ilevine sahip olduklarndan tedavi mmkn olur; dier
durumlarda baka beyin alanlar zarar gren blgelerin ilevlerini stlenirler (Kuest & Karbe, 2002). Aratrmaclar, ayrca,
beyne iyileme srecinde yardm etmek iin teknikler gelitirmeye baladlar. Son yllarda, kk hcrelere odaklanlm-

tr, bunlar uygun koullarda yeni nronlar gibi ilev grecek


ekilde tetiklenebilecek uzmanlamam hcrelerdir (Li ve ark.,
2008). Aratrmaclar, sinir sistemindeki hasar grm dokular yeni nral geliim ile deitirebilecek yntemler gelitirebilmeyi umuyorlar. En esnek kk hcreler embriyo ve krtajla
alnan fetuslardan geldiinden kk hcre aratrmalar politik
tartmalar yaratmaktadr. Yine de, aratrmaclar kk hcre
aratrmalarnn fel ve dier ciddi hastalklara kar tedaviler
gelitirebileceine inanyorlar. Bu nedenle, bilim camias kabul
edilebilir toplumsal normlar dahilinde aratrmalarna devam
etmek iin yollar bulmak konusunda srarcdr.
Beyin tamiri zerine aratrmalar, nrojenezin, yani kendiliinden oluan kk hcrelerden yeni beyin hcreleri retiminin, insanlar da dahil yetikin memelilerin beyinlerinde
meydana geldiini ortaya koyan nemli yeni veriler nda
son yllarda hzlanmtr (Christie & Cameron, 2006; Gould
& Gross, 2002). Neredeyse yzyl kadar, sinirbilimciler yetikin memeli beyinlerinin tam nron stokuna sahip olduunu
ve yetikinlik dneminde olan yegane eyin nronlarn yava
yava tkenmesi olduunu dndler. Ancak, yeni veriler bu
gre kar kyor. rnein, hipokamps belli bellek trlerinin oluumunda nemli bir yap olarak gsterdiimizi hatrlayn. imdi aratrmaclar yetikin hipokampsnde nrojenezi belgelediklerine gre yeni doan nronlarn insan yaam
boyunca yeni bellek edinimi iin nasl kaynak oluturduklarn
anlamaya alyorlar. (Kempermann, 2008).
Bu blmde, katmanl muhteem evreninize, yani beyninize, ksaca deindik. Beynin davran ve zihinsel srelerinizi kontrol ettiini fark etmek bir eydir ama beynin btn bu
ilevleri nasl gerekletirdiini anlamak baka bir eydir. Sinirbilimciler, beyin, davran ve evre arasndaki etkileimi anlamaya alan merak uyandrc bir aba ierisindedirler. Karnza ktka yeni bilgileri takdir etmenizi salayacak kadar
arkaplan bilginiz artk var.

DURUN VE GZDEN GERN








fMRIun dier beyin grntleme tekniklerine gre avantaju nedir?


Otonomik sinir sisteminin iki nemli blmnn adu nedir?
Amigdalanun en nemli fonksiyonlarundan bazularu nelerdir?
Beynin iki yarukresinin yansuttuu ileyi tarzlaru nelerdir?
Neden hipofiz bezine genellikle en nemli bez denir?
Nrojenez nedir?

ELETREL DNME Yetikin farelerde Plastisite zerindeki alumayu bir dnn. Araturmacular neden hem aktif olmayan
hem de sosyal kontrol gruplarunu kullandular?
Aaudaki konu baluklaru hakkunda daha fazla tekrar ve pratik
iin MyPsychLab.com sitesini ziyaret edin:
zleyin: MKM ve Beyin Taramalaru
Benzerini Yapn: Yarukresel Deney
Benzerini Yapn: Blnm Beyin Deneyleri

nrojenez: Yeni nronlarn yaratlmas.

Biyoloji ve Davranu

83

Ana Noktalarn zeti


Biyoloji ve Davran

Kaltm ve Davran
Trler doal seilim ile ortaya kar ve zamanla deiirler.
nsanlarn evriminde, iki ayak zerinde yrme ve ense-

falizasyon, sonradan gelen dil ve kltr dahil gelimelerin


nn amtr.
Temel kaltm birimi gendir. Genler, evresel faktrlerin
fenotipik zelliklerin ifadesini etkilemede sahip olabilecei
etki deerlerini belirler.

Sinirbilimciler beyin ile davran arasndaki ilikiyi aratr-

Sinir Sistemi Grev Banda


Sinir sisteminin temel birimi olan nron dier hcrelere,

bezlere ve kaslara bilgi gnderir, iler ya da onlardan bilgi


alr.
Nronlar bilgiyi dallardan hcre gvdesi (soma) yoluyla
aksona oradan da u dmelere aktarr.
Duyusal nronlar uzmanlam reseptr hcrelerden
mesajlar alrlar ve bunlar merkezi sinir sistemine yollarlar.
Motor nronlar merkezi sinir sisteminden gelen mesajlar
kaslara ve bezlere ynlendirirler. Arac nronlar, duyusal
nronlardan gelen bilgiyi dier arac nronlara ya da motor
nronlarna aktarrlar.
Nrona giren girdilerin toplam belli bir eii at zaman
bir aksiyon potansiyeli aksondan u dmelere gnderilir.
Ya hep ya hi aksiyon potansiyelleri, iyon kanallarnn
almas hcre zarnda iyon alveriine izin verdii zaman
yaratlr.
Nrotransmiterler nronlar arasndaki sinaptik bolua
salnrlar. Bolua daldklarnda, postsinaptik zarn reseptr molekllerine yerleirler.
Bu nrotransmiterlerin zar harekete geirmeleri ya da inhibite etmeleri reseptr molekln doasna gre deiir.

mak iin birok yntem kullanrlar: Beyni hasarl hastalar


incelerler, beynin blmlerinde lezyonlar retirler, beyni
elektriksel olarak uyarrlar, beyin etkinliklerinin kaydederler ve beyni bilgisayarl aralarla grntlerler.
Beyin ve omurilik merkezi sinir sistemini tekil ederler.
Periferal sinir sistemi, merkezi sinir sistemini bedene balayan btn nronlardan oluur. Periferal sinir sistemi, bedenin iskeletsel kaslarn dzenleyen bedensel sinir sistemi ile
yaam destek ilemlerini dzenleyen otonomik sinir sisteminden meydana gelir.
Beyin btnleik katmandan oluur: beyin sap, limbik
sistem ve serebrum.
Beyin sap soluk alma, sindirim ve kalp atndan sorumludur.
Limbik sistem uzun dnemli bellek, saldrganlk, yemek
yemek, su imekten ve cinsel davranlardan sorumludur.
Serebrum daha yksek zihinsel ilevleri kontrol eder.
Baz ilevler beynin bir yarkresinde yanallamtr. rnein, ou insann konuma yetisi sol yarkresince kontrol
edilir.
Beynin iki yars birbiriyle sorunsuz ekilde alsalar da
tipik olarak farkl ileyi tarzlar vardr: Sol yarkre daha
analatikken sa yarkre daha btnselcidir.
Endokrin sistemi kan dolamna hormon retir ve salglar.
Hormonlar bymeyi, birincil ve ikincil cinsel zelliklerin
oluumunu, metabolizmay, sindirimi ve uyarlmay dzenlemeye yardm ederler.
Yeni hcre geliimi ve yaam deneyimleri doumdan sonra
beynin yeniden ekillenmesini salar.

ANAHTAR TERMLER
aksiyon potansiyelleri (s. 62)
ya hep ya hi yasas (s. 64)
amigdala (s. 74)
badatrma korteksi (s. 76)
iitsel korteks (s. 76)
otonomik sinir sistemi (s. 71)
akson (s. 61)
hcre sap (s. 72)
Broca alan (s. 68)
merkezi sinir sistemi (s. 70)
beyincik (s. 74)
serebral korteks (s. 74)
serebral yarkreler (s. 74)
serebrum (s. 74)
bilgisayarl tomografi (s. 69)
korpus kallosum (s. 74)

84

dallar (s. 60)


DNA (deoksiribonkleik asit) (s. 56)
elektroansefalogram (EEG) (s. 69)
endokrin sistemi (s. 81)
strojen (s. 82)
evrimsel psikoloji (s. 59)
uyarc girdiler (s. 62)
n lop (s. 76)
ilevsel MRI (fMRI) (s. 70)
gen (s. 56)
genetik (s. 56)
genom (s. 57)
genotip (s. 55)
gliya (s. 61)
kaltm (s. 56)
kaltsallk (s. 57)

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

hipokamps (s. 74)


homeostaz (s. 74)
hormon (s. 81)
insan davran genetii (s. 57)
hipotalamus (s. 74)
engelleyici girdiler (s. 62)
arac nron (s. 61)
iyon kanal (s. 63)
lezyonlar (s. 68)
limbik sistem (s. 74)
manyetik rezonans grntleme
(MRI) (s. 69)
medula (s. 72)
motor korteks (s. 76)
motor nronu (s. 61)
miyelin klf (s. 61)

doal seleksiyon (s. 54)


nrojenez (s. 83)
nromodlatr (s. 66)
nron (s. 60)
sinirbilim (s. 60)
nrotransmiter (s. 64)
artkafa lobu (s. 76)
parasempatik ayrm (s. 72)
ksmi lop (s. 76)
periferal sinir sistemi (s. 70)
fenotip (s. 55)
hipofiz bezi (s. 82)
plastisite (s. 82)

ok genli kiilik zellikleri (s. 57)


kpr (s. 72)
pozitron yayc tomografi (PET)
taramas (s. 69)
tepkisizlik dnemi (s. 64)
tekrarlanan transkraniyal manyetil
stimlasyon (rTMS) (s. 68)
eylemsizlik potansiyeli (s. 63)
retikler formasyon (s. 72)
tarama (s. 69)
duyusal nron (s. 61)
cinsel kromozom (s. 57)
sosyobiyoloji (s. 59)

beden (soma) (s. 60)


bedensel sinir sistemi (s. 71)
bedensel-duyusal korteks (s. 76)
sempatik ayrm (s. 72)
sinaps (s. 64)
sinaptik iletim (s. 64)
temporal lop (s. 76)
u dme (s. 61)
testosteron (s. 82)
talamus (s. 74)
grsel kortek (s. 76)
Wernicke alan (s. 76)

Ana Noktalarun zeti

85

Blm 3 Deneme Testi


1. Peter ve Rosemary Grant, Darwinin ispinozlarunun
birok tr zerine alutuktan sonra nemli iklim deiikliklerinin hangi ispinoz poplasyonunun hayatta
kalacaunu etkilediini kefetmilerdir. Bu durum,
aaudakilerden hangisine rnektir?
a. Kalutsalluk
b. Ya hep ya hi yasasu
c. Doal seilim
d. Beslenme karusunda doa
2. Sharon genlerin davranularunu gzlemleyecei bir
projeye dahil olmutur. Dorudan en ok onlarun
nelerini gzlemleyebilecektir?
a. Genotipleri
c. Kromozomlaru
b. Fenotipleri
d. DNA
3. Espri anlayuunun genetik bir bileeni olup olmaduunu deerlendirmek iin bir aluma yrttnz varsayalum. Genetiin bir rol oynaduu sonucuna varmak
iin aaudakilerden hangisini bulmak isteyeceksiniz?
a. DZ ikizleri espri anlayuu bakumundan MZ ikizlerine
gre daha ok benzer zellikler gsteriyorlar.
b. DZ ikizleri her zaman MZ ikizlerinden daha iyi bir
espri anlayuuna sahip olmulardur.
c. MZ ikizleri her zaman DZ ikizlerine gre daha iyi
bir espri anlayuuna sahip olmulardur.
d. MZ ikizleri espri anlayuu bakumundan DZ ikizlerine
gre daha ok benzer zellikler gsteriyorlar.
4. _______ grevlerinden bir tanesi, baka nronlardan
uyarucu almaktur.
a. aksonlarun
b. u dmelerin
c. sinapslarun
d. dallarun
5. Jonas bankadan para ektikten sonra kartunun yeniden
alumasu iin iki dakika beklemelidir. Bu ilem, nral
iletimdeki _______ne/na benzemektedir.
a. ya hep ya hi yasasu
b. aksiyon potansiyeli
c. tepkisizlik dnemi
d. iyon kanallaru
6. Wilma, nral iletim yanulsamasu yaratuyor. Bir nronun
zerindeki u dmesi ile bir dierinin dalu arasuna
kk bir boluk burakuyor. Bolua _______ ismini
vermelidir.
a. iyon kanalu
c. Ranvier dm
b. gliya
d. sinaps
7. Bea, surt arularunu dindirmek iin akupunktur yapturmaya karar verdi. Ona auklamanuzda araturmacularun
akupunkturun beyinde ______ salunumuna neden
olduuna inanduklarunu sylersiniz.
a. GABA
c. endorfin
b. asetilkolin
d. dopamin
8. Drtselliin genetiini anlamak istediinizi varsayun.
Bu durumda, beynin ____ kullanumunu etkileyen genlerde varyasyonu araturmaya odaklanabilirsiniz.
a. gliya
c. GABA
b. dopamin
d. iyon kanallaru

86

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

9. Aaudaki tekniklerden hangisi araturmacularun geri


evrilebilir lezyonlar yaratmasunu salar?
a. fMRI
c. PET taramalaru
b. rTMS
d. EEG
10. ______ sinir sistemi gelen nral mesajlaru iler ve
bedenin farklu blmlerine komutlar gnderir
a. Merkezi
c. Bedensel
b. Otonomik
d. Periferal
11. H.M. ______ blm hasar grdkten sonra, yeni
bilgi edinmede zorluk yaadu.
a. retikler formasyon
b. talamus
c. hipokamps
d. Broca alanu
12. Jeff burun spreyinden oksitosin alduktan sonra, onun
Monaya ______ gvenmesini beklersiniz nk
amigdalasundaki etkinlik ______ olacaktur.
a. daha faza; azalmu
b. daha fazla; artmu
c. daha az; azalmu
d. daha az; artmu
13. Tejus ile sohbet ederken onun sa elinin kullanan biri
olduunu fark ettiniz. Onun konuma retme yeteneinin byk olasulukla beynin ______ tarafundan kontrol
edildiini dnrsnz.
a. sol yarukre
b. sa yarukre
c. hem sa hem de sol yarukre
d. ne sa ne de sol yarukre
14. Aaudaki yapulardan hangisi beyin ile endokrin sistemi arasunda bir tauma istasyonu grevi grr?
a. hipokamps
b. hipotalamus
c. kpr
d. amigdala
15. Beyin grntleme teknikleri gstermitir ki sol el
parmaklarunun beyindeki temsili keman alanlarda
almayanlara gre daha ok gelimitir. Bu sonu
_______ya rnek tekil eder.
a. nrojenez
b. kalutsalluk
c. yanallama
d. beyin plastisitesi

Yazl Sorular
1. nsan davranuu genetiindeki araturmalar ile evrimsel
psikolojideki araturmalar arasunda ne gibi nemli
farklar bulunur?
2. Bir nronun davranuu neden ona gelen uyarucu ve
engelleyici girdilerin dengesine dayanur?
3. Neden beynin iki yarusu genellikle farklu ilem tarzlaru
ile nitelendirilirler?

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLabi (www.mypsychlab.com) ziyaret ederek aadaki videoyu izleyin. Videoyu izledikten sonra aadaki almalar
tamamlayn.

3. Program: Davranan Beyin

5. Program: Bilisel Sinirbilim

4. Program: Tepkisel Beyin

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR


Program izlerken (kitapta ad geenlerin yannda) zellikle bu
terimlere ve insanlara dikkat edin.
agonistnrotransmiterin hareketini taklit eden bir kimya-

sal madde ya da ila.


antagonistnrotransmiterin hareketini engelleyen bir

kimyasal madde ya da ila.


enzimlervcut kimyasnda katalizr grevi yapan ve kim-

yasal reaksiyonlar kolaylatran protein moleklleri.


ERPtekil beyin hcrelerinde olay balantl potansiyelleri

lme birimi.

Robert Sapolskybabun maymunu topluluklarnn sosyal

yaps zerine alan bir nrobiyologdur. Sapolsky, egemenliin fizyolojik ileyii etkilediini, daha yksek rtbeler
daha byk kontrol, tahmin edilebilirlik ve daha iyi fizyolojik ileyi ile badatn ileri srmektedir.
Saul Schanbergdokunmann normal byme ve geliim iin
beyin temelli bir gereklilik olduunu kantlamak iin yavru
fareler zerinde alyor. Annelerin dokunularnn gerek bir
biyoloji deeri olduunu ve yavrularn normal bymesi ve
gelimesi iin gerekli olduunu ileri srmektedir.
Mieke Verfaellieamnezinin bellek ve bili zerindeki etkilerini aratryor.

IAT (rtk Tutumlar Testi, Implicit Attitudes Test)

bilind nyarglar saptamak iin tepki srelerini kullanan bir yntem.


anne yoksunluuanne ya da anne yerine geen kiiden
yeterli efkat ve uyarc alamama durumu.
fonemalglanabilir en kk ses birimi.
plastisiterenme gibi sreler sonucunda beynin kendini
yeniden yaplandrma zellii.
hazrlama (priming)yakn zamanda maruz kalma ilevi
olarak tepki sresinin hzlanmas.
Mahzarin Banajin yargnn altnda yatyormu gibi
grnen beyin ilemlerini alyor.
Russell Fernalddoal habitatlarnda hayvanlarn beyin,
davran ve evre etkileimlerinin nasl olduunu alan bir
nroetolojisttir.
Tiffany Fieldocuklarn bilisel ve motor geliimlerinde
ocuk masaj etkisi zerinde alyor.
John Gabrielifarkl trde belleklerin beyinde nasl saklandn ve tutulduunu belirlemek iin amnezik hastalar
zerinde alyor.
David Heegergrme duyusunu aratrmak iin ilevsel
MRI kullanyor.
Nancy Kanwisherbeynin yz ve grntleri ilemesi zerine alyor.
Stephen Kosslynzihinsel imgelerin alglamadaki ilemlere
benzer beyin ilemlerini nasl tetikledii zerine alyor.
Joseph Martinezbeyin kimyasallarnn renme ve bellei
nasl etkiledii zerine alyor.
Michael Meaneyerken deneyimlerin hayvanlarn beyin ve
davranlarn zellikle stres altnda nasl deitirebildiini
alan bir geliim psikoloudur.

PROGRAMI GZDEN GERME


3. ve 4. Program
1. Sinirbilimciler genel olarak aaudakilerden hangisi ile ilgilidirler?
a. Normal ve anormal davranularun altunda yatan beyin
mekanizmalaru.
b. Stresin beden zerindeki biyolojik sonularu.
c. Nronlaru dier hcre trleri ile karulaturma.
d. Zekanun bilgisayar simlasyonu.
2. Aaudaki beyin sondaj yntemlerinden hangisi beynin i
ileyiinin gerek resimlerini sunar?
a. Otopsiler
b. Beyin grntleme
c. Lezyon yaratma
d. Elektroansefalogramlar
3. E. Roy John, bir personelin bir kiinin grntlemenin nasul ______ saptayabildiine yanut veriini aluntuluyor.
a. beyindeki anormal yapuyu
b. anormal kiilii
c. anormal ama geici durumlaru.
d. alkolizm gibi patolojik durumlaru.
4. Bir bilim insanu endorfinin beden zerindeki etkilerini aluuyorsa, katulumcularun hangi zelliklerine bakardu?
a. Bellek
b. Yeni malzemeyi renme yetenei
c. Ruh hali
d. Spor dallarunda rekabet etme motivasyonlaruna

Psikoloji nceleme Kulavuzunu


Last
Kefetmek
H1 head

87

5. Joseph Martinez farelere bir labirent grevi retti ve


onlara skopolamin verdi. la farelerin beyin fonksiyonlaruna nasul bir etki yapmutur?
a. Farelerin belleklerini gelitirdi.
b. Farelere rendiklerini unutturdu.
c. Farelerin benzer grevleri renmelerini huzlandurdu.
d. Etki yapmadu.

13. Michael Meaneyin yalu farelerin yzme labirentindeki


performanslarunu inceledii araturmasunda, en iyi performansu gsteren fareler____.
a. glukokortikoid dozlaru alan farelerdi.
b. yaamlarunda daha az strese maruz kalan farelerdi.
c. erken yalarunda alunan farelerdi.
d. yn bulmak iin uzamsal ipularu kullanabilen farelerdi.

6. Asetilkolin zerinde alumalar gelecekte ______ hastalaruna yardumcu olabilir.


a. Alzheimer
b. Parkinson
c. omurilik travmasu
d. depresyon

14. Stres hormonlaruna srekli maruz kalma _____.


a. glukokortikoid nronu sayusunu artturur.
b. en byk etkisini beyin sapu zerinde gsterir.
c. renme ve bellei etkiler.
d. beyin hcrelerinin daha ok yaamasunu salar.

7. Beyin ile davranuun arasundaki ilikinin karuluklu olduunu


sylediimizde, unu kastediyoruz:
a. Beyin davranuu kontrol eder ama davranu da beyni
deitirebilir.
b. Davranu beynin ne dneceini belirler.
c. Beyin ve davranu ara balantu olmaksuzun ayru sistemler olarak ilerler.
d. Beyin dnya hakkunda rendike davranuu deitirir.
8. Bir ameliyattan nce bir hemire kadunlaru ve erkekleri
birbirine nazike dokundurdu. Bu dokunu hastalarun kaygu seviyelerini nasul etkilemitir?
a. Hem kadunlarda hem erkelerde kayguyu azaltmutur.
b. Hem kadunlarda hem erkelerde kayguyu artturmutur.
c. Erkeklerde kayguyu azaltmu, kadunlarda artturmutur.
d. Erkeklerde kayguyu artturmu, kadunlarda azaltmutur.
9. Dier insanlara dokunmak konusunda rahat bir grup
insan ile dier insanlara dokunmak konusunda rahat olmayan bir grup insan karulaturuluyor. Dokunma konusunda rahat olan insanlarda aaudakilerden hangisi genelde
daha yksektir?
a. z saygu
c. Toplumsaldan ekilme
b. Uyumluluk
d. Dierlerinden phe etme
10. Tiffany Field prematre bebeklere masaj sonucunda ne
gibi uzun dnemli etkiler bulmutur?
a. Masaj yapulan bebekler daha iyi sosyal ilikiler gelitirdiler.
b. Masaj yapulan bebekler fiziksel ve bilisel olarak daha
gelimi oldular.
c. Masaj yapulan bebekler daha iyi uyudular ve yemek
yediler.
d. Uzun dnemli hibir etki olmadu.
11. Saul Schanbergin sonularu ile Tiffany Fieldinkiler arasunda ne gibi bir iliki vardur?
a. Sonular elikilidir.
b. Schanbergin sonularu, Fieldun araturmalarunu domutur.
c. Sonular, aynu olgularu farklu tr canlularda ortaya koymutur.
d. Sonular temelde alakasuzdur.
12. Zenginletirilmi ortamda yetitirilen fareler zerinde
aluan Mark Rosenzweigun takumu ne tr deiiklikler
kaydetmitir?
a. Daha kalun bir korteks
b. Daha fazla nron sadece ilevsel deiim bulundu.
c. Daha az nrotransmiter deiimleri
d. Hibir fiziksel deiime rastlanmadu,

88

Blm 3 Davranuun Evrimsel ve Biyolojik Temelleri

15. Russel Fernald iklet baluu alumasunda _____dan/


den sonra beynin belirli bir alanunda gelime olduunu
bulmutur.
a. iyiletirilmi yemek alukanluu
c. yumuak tutu
b. sosyal baaru
d. blge kaygu
16. Robert Sapolskynin babun maymunlaru arasunda stres
fizyolojisi alumasunda, yksek stat ile iyi fizyoloji
arasundaki iliki nedir?
a. Hayvanlar daha iyi fizyolojileri olduu iin yksek
stat elde ederler.
b. Daha yksek stat elde etmek iyi fizyolojiye neden
olur.
c. Birinin statsn azaltma iyilemi fizyolojiye neden
olur.
d. Yksek statl hayvanlar yksek seviyede stres
hormonu retir, bu da bauukluk sistemini kertir.
17. Robert Sapolsky, dominant babunlarun optimal davranu
tarzlarunda ne kefetmitir?
a. ngrlemez saldurganluk
c. Keskin merak
b. Sosyal tarz
d. Suk suk ses ukarma

Program 25
18. Phineas Gagein kafatasuna bir sopayla vurulduunda, en
fazla aksayan hangi psikolojik sistem olmutu?
a. Duygusal tepkileri
b. Uyuma ve uyanma yetenei
c. Dil kavrayuu
d. Sayma yetenei
19. Aaudakilerden hangisi beynin yapusu hakkunda bilgi
salamaz?
a. CAT
c. MRI
b. EEG
d. fMRI
20. fMRI teknii aaudakilerden hangisini ler?
a. Radyoaktivitenin beyindeki daulumu.
b. Nronlardaki elektrik uyarularu.
c. Beynin kan damarlarundaki oksijen.
d. Nronlarun zamanla hcresel bymeleri.
21. Aaudakilerden hangisi grsel bilginin nasul ilediini
doru bir ekilde ortaya koymutur?
a. Retinadan talamusa, talamustan birincil grsel kortekse
b. Retinadan birincil grsel kortekse, oradan talamusa
c. Talamustan retinaya, oradan birincil grsel kortekse
d. Birincil grsel korteksten retinaya, oradan talamusa
22. Aaudakilerden hangisi hareket konusunda uzmanlamamutur?
a. V1
c. Sol yarukre
b. Sa yarukre
d. Talamus

23. Dnyanun sa yanu _________ tarafundan ilenir.


a. beynin sol yanu
c. beynin sa yanu
b. beynin n
d. beyin sapu

DNLMES GEREKEN
SORULAR

24. nsan yzlerini tanuma ile ilikili beyin blgeleri, _______


gsterildiinde de aktif olacaklardur.
a. insan elleri
c. ayun bir resmi
b. hayvan yzleri
d. bir saat

1. Fetslerde kt beslenme, uyuturucu, sigara ve


alkoln bilinen zararlu etkilerini gz nnde bulundurun,
Bebei annenin etkinliklerinin etkisinden korumak iin
ne yapulabilir? Yasal bir nlem alunabilir mi?

25. Nancy Kanwishera gre, yzleri tanumak neden nemlidir?


a. nk alfasayusal karakterler gibi dier nesneleri
tanumamuzu salar.
b. nk o zaman tanuduk ve dostane insanlaru dierlerinden ayurabiliriz.
c. Yukarudakilerden ikisi.
d. Yukarudakilerin hibiri.

2. Beyin grntleme etkinliklerinde gelimeler gz nnde bulundurulduunda, bilim insanlarunun insanlarun


zihnini okumalaru ya da dncelerini kontrol etmeleri
mmkn olacak mu?

26. Stephen Kosslynin alumasunda katulumcularun gzlerini


hareket ettirme biimleri _________.
a. daha sonradan Alzheimer hastaluuna yakalanabilme
durumlarunu tehis ediyor.
b. bilinduu n yargularu olup olmaduunu gsteriyor.
c. gerek nesnelere bakan katulumcularun gz hareketlerinin tarzuna benziyor.
d. uyarucularu grmek iin beynin hangi kusmunu kullanduklarunu ortaya koyuyor.
27. Zihinsel grntlerin oluumu gerek nesnelerle
_________; zihinsel grntlerin dnm, gerek
nesnelerin dnmyle _________.
a. aynu dzeni izler; aynu dzeni izlemez
b. aynu dzeni izlemez; aynu dzeni izlemez
c. aynu dzeni izlemez; aynu dzeni izler
d. aynu dzeni izler; aynu dzeni izler

3. Mzik, hayatta kalma zerinde bir faydasu ya da farmakolojik zellikleri bulunmamasuna ramen insan duygularu ve beyin zerinde gl etkiye sahiptir. Bunun
nedenleri zerine grlerinizi belirtiniz.
4. Bir hayvan beyni tasarladuunuzu hayal edin. Neden nronlaru dereceli potansiyele gre deil de ya hep ya hi
tepkisine gre tasarlamak istersiniz? Btn hcreleri
eit olarak etkileyecek her amaca tek bir nrotransmiter yerine birok farklu nrotransmitere tepki veren bir
beyin yaratmak istersiniz?
5. Duygu, sosyal etkileim, kiilik ve ahlaki muhakeme
dahil beynin bilimsel alumasu, dini inanlaru olan insanlar iin ne anlama gelir? Ruh kavramuna ciddi olarak
meydan okunacak mu?

AKTVTELER

28. Okumayu renme sreci beynin plastisitesini gsterir.


Bunun anlamu nedir?
a. Beyin tasarlanduu lde serttir.
b. Okumayu renme beyni yeniden organize eder.
c. Beyin yeni zihinsel becerilerden dolayu hasar grmez.
d. Beyin yeni zihinsel beceriler edinmeye aluurken
hasar grebilir.

1. Farklu nesillerden ve kltrlerden insanlarla ocuklarunun


bebeklii hakkunda rportaj yapun. ocuk geliimi hakkunda kitap okumular mu ya da bir uzmana danumular
mu? Bebekleri ile mi uyumular? Bebeklerinin rahatunu
nasul salamular? Hangi erken dnem deneyimlerinin
ocuklarunun gelecek geliimlerinde en fazla etkili olduuna inanuyorlar?

29. Fonemleri ilemede sorun yaayan disleksili insanlarda,


beynin hangi blm zarar grm olabilir?
a. Talamus
c. Kusmi lop
b. Sa yarukre
d. Sol yarukre

2. Bilim beyin etkinliklerini aluabildii bir aa girerken


ne olabilecei ile ilgili hayal gcmz, nrogrntleme
ve simlasyon tekniklerinden ok daha huzlu bir ekilde
gelimektedir. Hcre, Matriks ve Yapay Zek gibi filmleri izleyin ve sunduklaru bilim portresinin alanun bugnk durumu gz nnde bulundurulduunda neden
imkansuz olduunu birka yoldan tespit ediniz. Hangi
ynlerin yz yullar sonra bile imkansuz kalma ihtimalinin
yksek olduunu dnn.

30. Mahzarin Banaji tarafundan ynetilen IAT aaudakilerden


hangisini saptayabilir?
a. Grntsel sistem kusurlaru
b. Bilinduu nyargu
c. Sensorimotor bozukluklaru
d. Yz tanuma ilemlerinde kusur
31. nyargu uyarulduunda beynin hangi blm zellikle aktif
olur?
a. Hipotalamus
c. Medula
b. Amigdala
d. Kusmi lop
32. Banajinin alumalarunda gl gz kurpma tepkileri gsteren insanlar unu da yapma eilimindeydiler:
a. IATde beyaz yz tercih etme.
b. Amigdalada dk aktivasyon.
c. IATde beyaz yz tercih etme.
d. Hibir kltrel nyargu gstermeme.

3. Normal insanlarun beyinleri ile izofrenikler, Alzheimer


hastalaru ya da kaza kurbanlarunun beyinlerinin grntlerini gsteren sinirbilim ya da tup kitaplaruna bakunuz.
Hangi eksik blmlerin hangi ilev kayuplaruna neden
olduunu anlamaya aluun.
4. nternete girip u kavramlarun anlamuna bakunuz: afazi,
agnozi, geici iskemik atak. Bu rahatsuzluklarun trlerini
ve srelerini karulaturun ve farklu beyin blgelerinde
doku kayuplarunda neyin yanlu gittiini renerek beynin farklu blmlerinin ilevlerini anlayup anlayamayacauna bakun.

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

89

4
Duygulanm
ve Alg
Dnyann Duyu Bilgisi

91

Yakn ve Uzak Uyarclar Psikofizik Fiziksel


Olaylardan Zihinsel Olaylara

Grsel Sistem

97

nsan Gz Gzbebei ve Mercek Retina


Beyindeki Sreler Renkleri Grmek

itme

105

Sesin Fiziksel zellikleri Sesin Psikolojik Boyutlar


itmenin Fizyolojisi

Dier Duyularnz

110

Koku Tat Dokunma ve Deri Duyular Vestibler ve Kinestezik Duyular Ac

Algda Organizasyon Sreleri

114

Dikkat Sreleri Algsal Gruplama lkeleri Mekansal ve Zamansal Btnleme Hareket Algs Derinlik Algs Algsal Deimezlikler Yanlsamalar

Yaamnzda Psikoloji

115

Neden Ac Yemekler Ac Verir?

zdeim ve Tanmlama Sreleri 125


Altan ste ve stten Alta Sreler Balamn ve
Beklentilerin Etkisi Son Notlar

Yaamnzda Eletirel Dnme

126

Srcler Cep Telefonu Kullanrken Dikkatleri


Dalr m?

Ana Noktalarn zeti 129

aha nce hi beyninizin kafatasnzn ierisinde,


karanlk, sessiz bir odada kilitli bir haldeyken
bir Van Gogh resmindeki renk patlamalarn,
rocknroll mziinin srkleyici melodi ve ritimlerini, scak bir gnde karpuzun serinletici tadn, bir ocuun
pcnn yumuakln ya da bahar gnlerinde kr ieklerinin kokusunu nasl deneyimlediini merak ettiniz mi? Bu
blmde size vcudunuzun ve beyninizin srekli olarak etrafnzda bulunan uyarclar (grntleri, sesleri ve benzerleri)
nasl anlamlandrdn aklamaya alacaz. Evrimin sizi
nasl farkl deneyim boyutlarn tespit edebilmeniz iin gerekli
olan yeteneklerle donattn greceksiniz.
Bu blmde, dnyay deneyimleyi biiminizin alg ilemlerine nasl dayandn anlatacaz. Alg terimi, en geni kullanmyla, evredeki nesneleri ve olaylar kavrama, hissetme,
anlama, tanma ve etiketleme ve onlara kar tepki vermeye
hazrlanma gibi genel ilemleri anlatmaktadr. Alg, ayn
zamanda alglanan eydir. Bu fenomenolojik bir ekilde veya
deneyimleme yoluyla alg srecinin sonunda ortaya kar. Sizin
algsal ilemleriniz hayatta kalma ve ksnllk olmak zere
iki ileve sahiptir. Bu ilemler tehlike karsnda alarm verme,
tehlikelerden kanmak iin abuk harekete gemenizi salama
ve sizi ho deneyimlere doru ynlendirme gibi yollarla sizin
hayatta kalmanza yardmc olurlar. Bu ilemler ayn zamanda
ksnllk de salarlar. Ksnllk, duyularn tatminine adanm bir niteliktir, sizin eitli grme, iitme, dokunma, tatma ve
koku duyularnza ho gelen deneyimleri kapsar.
Alg ilemi en iyi ekilde evreye ayrldnda anlalabilir: nesnelerin duygulanm, algsal dzenleme ve zdeim ve

tanma ilemleridir. Duygulanm, duyu alclarnn, yani gzlerinizdeki, kulaklarnzdaki ve dier blgelerdeki yaplarn, uyarlmas ile vcudun iindeki veya dndaki deneyimleri temsil
eden nral drtlerin retilmesidir. rnein, dugulama grsel
alann temellerini salar. Gzlerinizdeki sinir hcreleri bilgiyi
beyninizdeki hcrelere iletir.
Algsal dzenleme, beyninizin duyularnzdan gelen bilgiyi dnya hakknda nceden sahip olduu bilgilerle btnletirerek d bir uyarc iin i bir temsil retir. Sz konusu olan
grmek olduunda, dzensel ilemler bir nesnenin olas boyutunu, eklini, hareketini, uzakln ve konumunu hesaplar. Bu
zihinsel aktiviteler genellikle hzl ve etkili bir ekilde alrlar,
bilinli bir ekilde bunlarn farkna varmazsnz.
zdeim ve tanma ilemleri alglara anlam atarlar. Sz
konusu olan yine grmek olduunda, alglamann nceki evrelerinde Nesne neye benziyor? sorusuna cevap verilmitir. Bu
evrede sorular bu kez zdeim ve tanma ile ilgilidir: Bu nesne
nedir? ve Nesnenin ilevi nedir? Yuvarlak nesneleri beyzbol toplar, bozuk para, saat, portakal ve ay olarak tanmlarken,
insanlar erkek veya kadn, dost veya dman, bir akraba veya
bir rock yldz olarak tanmlarsnz.
Etrafnzdaki dnyay anlamlandrabilmenizi salayan
ilem evrelerini ksaca tantm olduk. Gnlk yaamnzda,
alglama tamamen kendiliinden, aba gstermeden gereklemektedir. Sizi bu rahatlk illzyonu konusunda aslnda
olduka karmak ilemler gerekletirdiinize, zihinsel bir
aba harcadnza ikna etmeye alacaz.

Dnyann Duyu
Bilgisi
D gereklik algnz doru ve hatasz olmaldr. Eer byle
olmasayd, hayatta kalamazdnz. Yaamnz srdrebilmek
iin yiyeceklere, kendinizi korumak iin barnaa, sosyal ihtiyalarnz gidermek iin dier insanlarla etkileimlere ve zarar
grmemek iin tehlikeden kanmanz salayacak bir farkndala ihtiyacnz vardr. Bu ihtiyalar karlamak iin dnya
hakkndaki bilgileriniz gvenilir olmaldr. Bu blmde, duyu
ilemlerinizin bu hedeflere nasl ulatn aklayacaz.

YAKIN VE UZAK UYARICILAR


ekil 4.1Adaki kii olduunuzu dnn. Rahat bir sandalyeden bir oday gzlemliyorsunuz. Nesnelerden yansyan n
bir ksm gzlerinize ular ve retinanzda ekiller oluturur.

Bir dilim karpuzun tadunu ukarurken hangi duyularu


kullanmaktayuz?

alglama: Duyu imajlarndaki bilgileri dzenleyen ve bunlar nesnelerin


zellikleri veya d, boyutlu dnyadaki olaylar tarafndan retilmi
olarak yorumlayan ilemlerdir.
duygulanm: Bir duyu alcsnn uyarlmasyla vcudun iinde veya dnda bulunan artlarla ilgili bir deneyime veya farkndala yol aan nral
drtlerin oluturulduu ilemdir.
algsal dzenleme: Btn grsel saha zerinde tutarl bir sahnenin alglanabilmesi iin duyu bilgilerini bir araya getiren ilemlerdir.
zdeim ve tanma: Alglara anlam yklemenin iki yoludur.

Dnyanun Duyu Bilgisi

91

ekil 4.1B odada otururken sol gznze grnenleri gstermektedir. (Sadaki knt burnunuz ve alttaki el ve diz
size aittir.) Bu retina imaj, kendisini reten evreyle karlatrldnda ortaya ne kyor?
nemli bir fark, retinadaki imajn iki boyutlu olmasdr. evre ise boyutludur. Bu farkn birok sonucu vardr. rnein, ekil 4.1Adaki nesnelerin ekilleri ile onlara
karlk gelen retina imajlarn (ekil 4.1C) karlatralm.
Masa, hal ve pencere gerek hayatta dikdrtgenlerdir, fakat
yalnzca pencerenin retina imaj bir dikdrtgen eklindedir.
Resmin imaj bir ikizkenar yamuk eklindedir, masann st
dzensiz, drt kenarl bir ekildir ve halnn imaj ise aslnda
yirmiden fazla kenar olan farkl blgeden olumaktadr!
Bu da bizim ilk algsal bilmecemiz: Btn bu nesneleri nasl
basit standart dikdrtgenler olarak alglamay baaryoruz?
Fakat durum aslnda bundan biraz daha karktr. Ayn
zamanda odadaki eylerden algladklarnzn bir ksmnn
aslnda retina imaj olarak var olmadklarn grebilirsiniz. rnein, iki duvar arasndaki dikey kenin yere kadar
uzandn alglarsnz ama retina imajnda bu ke masann stnde sona erer. Benzer bir ekilde, retina imajnzda
halnn eitli paralar masann arkasnda sakldr, fakat
bu sizin haly tek bir btn dikdrtgen olarak alglamanza
engel olmaz. Hatta, evrenizdeki nesneler ile retinanzdaki
imajlar arasndaki btn farkllklar gz nne alrsanz,
nnzdeki sahneyi bu kadar iyi alglayabildiinize aracaksnz.
Dnyada bulunan somut bir nesne ile retinanzda bulunan optik imaj arasndaki farklar o kadar byk ve nemlidir ki, psikologlar ikisini alg iin iki farkl uyarc olarak
ayrrlar. Dnyada bulunan somut nesne uzak uyarc (gzlemciden uzak) ve retina zerindeki optik imaj ise yakn
uyarc (gzlemciye yakn) olarak adlandrlmaktadr.
Tartmamzn en nemli ksm imdi daha kesin bir
ekilde yeniden ortaya konulabilir: Alglamak istediiniz ey
uzak uyarcdr, yani evrede bulunan gerek nesnedir,
fakat bilgi almanz gereken uyarc ise retinanzda bulunan
imaj yani yakn uyarcdr. Alg ileminin ana hesaplama
grevi olarak yakn uyarcdan alnan bilgiden yola karak
uzak uyarcy belirlemeyi belirtebiliriz. Bu algsal alanlarn
hepsi iin geerlidir. itme, dokunma, tatma ve dier duyular iin alglama uzak uyarcnn zelliklerini anlayabilmek
iin yakn uyarcnn bilgisini kullanmak zorundadr.
Uzak ve yakn uyarclarn alglamann evresine
nasl uyduklarn gstermek iin ekil 4.1deki sahnedeki nesnelerden birini inceleyelim: Duvarda asl olan
resim. Bu duyu evresinde, resim iki boyutlu bir ikizkenar yamuk olarak bir retina imaj oluturacaktr; st ve
alt kenarlar saa doru birleecek ve sol ve sa kenarlarnn uzunluklar farkl olacaktr. Bu yakn uyarcdr.

uzak uyarc: Alg srelerinde dnyada bulunan gerek nesne. Kart


olarak yakn uyarc yani retina zerindeki optik imaj bulunmaktadr.
yakn uyarc: Retina zerinde bulunan optik imaj. Kart olarak dnyada
bulunan gerek nesne, yani uzak uyarc bulunmaktadr.

92

Blm 4 Duygulanum ve Algu

A.

(Sol gzden
gr)

B.

(Resim)

(Pencere)

(Masann st)

(Hal)
C.

EKL 4.1 Retina zerindeki majlarun


Yorumlanmasu
Rahat bir sandalyede oturup odanun iinde etrafunuza
baktuunuzu varsayalum (A). Odadaki nesnelerden yansuyan
uuk retinanuz zerinde imajlar oluturacaktur. Sol gznze
ulaan bilgiyi dnn (B). Bu bilgiyi balamun duunda
grdnzde (C), grsel sistemin karu karuya geldii
grevin ne kadar nemli olduunu daha iyi anlarsunuz: Grsel
algunuz, uzak uyarucuyu, yani evredeki gerek nesneyi, nesne
tarafundan retina zerinde oluturulan imaju, yani yakun
uyarucuyu kullanarak yorumlamalu veya tanumlamaludur.

Beklenti,
eXecXi

Bilgi,
bellek,
[`c

rnekler
"Resim"

K\jg`k$kXedX

Fi^Xe`qXjpfe

8X[XeplbXipXY`iji\m\i`kXYXe

PlbXi[XeXXpXY`iji\bXmiXdjXcfcXiXbkX_i`b

EKL 4.2 Duygulanum,


Algusal Dzenleme ve
zdeim/Tanuma Evreleri

Q`_`ej\cji\

Derinlik

Resim kategorisinin
p\j`fcXiXb_XkicXe[

Sabitlik

8c^jXcfi^Xe`qXjpfe

Duyu

;lplji\c\i`

;`b[ik^\efcXiXb
^ie\e\b`cj`q[\e
lqXX[e[

ekilde dugulanum, algusal


dzenleme, zdeim/tanuma
evrelerinde alunan bilginin
dntrlmesini salayan sreler
gsterilmektedir. Alttan ste ileme,
algu temsili duyu alumlarundan elde
edilen bilgilerden ukarulduu zaman
meydana gelmektedir. stten alta
ileme algu temsili kiinin nceden
sahip olduu bilgi, motivasyon,
beklenti ve dier durumlaru veya
daha yksek zihinsel alumalarundan
etkilendii durumlarda grlr.

I\k`eX^iek
pXceqZX[lplpfcl
\c[\\[`c\eb\m\
b\eXigXiXcXi

evresel uyarma

Algsal dzenleme evresinde bu ikizkenar yamuk eklini


boyutlu ortamda size kar duran bir dikdrtgen olarak grrsnz. st ve alt kenarlar paralel fakat saa doru uzaklaan
bir ekilde alglarken, sol ve sa kenarlar eit uzunlukta alglarsnz. Alglama sreleriniz uzak uyarcnn fiziksel zellikleri
hakknda gl bir hipotez oluturmutur, imdi ise bir zdeime ihtiya duymaktadr. Tanma evresinde, bu dikdrtgen
nesneyi bir resim olarak tanmlarsnz. ekil 4.2 bu olaylarn
srasn gsteren bir izelgedir. Bir evreden sonraki evreye bilgi
geiren sreler kutular arasnda oklar olarak gsterilmitir. Bu
blmn sonuna gelmeden bu ekilde temsil edilen etkileimleri aklayacaz.
Alglama grevini uzak uyarcnn yakn uyarcdan yola
karak tanmlanmas olarak tanmladk. Fakat dugulanm
zerinde alan ilk aratrmaclar kiilerin dnya deneyimleri zerinde psikolojik etmenlerin de bir rol olduunu kabul
etmilerdir. Bir sonraki blmde de grebileceimiz gibi, bu
aratrmaclar ortamda gerekleen olaylar ile kiilerin bu olaylar deneyimlemeleri arasndaki ilikiyi incelemitir.

PSKOFZK
Bir fabrikada yangn alarmnn iiler tarafndan makinelerin
grlts arasnda duyulabilmesi iin ne kadar yksek sesle
almas gerekmektedir? Bir pilotun kontrol panelinde bulunan
uyar nn dier klardan iki kat daha parlak grnebilmesi
iin ne kadar parlak olmas gerekir? Bir fincan kahveye tadnn
tatl olmas iin ne kadar eker koymak gerekir? Bu sorular

cevaplayabilmek iin duyu deneyimlerinin iddetini lebilmemiz gerekmektedir. Psikofiziin temel grevi budur, fiziksel
uyarc ile uyarcnn uyandrd davran veya zihinsel deneyimlerin arasndaki ilikiyi incelemek.
Psikofizik alannda tarihte en nemli kiilik Alman fiziki
Gustav Fechner (1801 1887) olmutur. Fechner, psikofizik terimini ortaya koyan kiidir ve fiziksel birimlerle llen
fiziksel uyarcnn iddetini psikolojik birimlerle llen duyu
deneyiminin byklyle ilikilendiren bir takm prosedr
bulmutur (Fechner, 1860/1966). Fechnerin yntemleri uyarclar k, ses, tat, koku veya dokunma sz konusu olduunda
deimemekteydi: Aratrmaclar eikleri belirleyip, dugulanm
gcn uyarcnn gcyle karlatran psikofiziksel ltler
retmektedirler.

Uyarc Mutlak Eikleri ve Duyu Adaptasyonu Bir


organizmann tespit edebilecei en kk, en zayf uyarc
enerjisi nedir? Bir sesin hl duyulabiliyor olduu en yumuak ton hangisidir? Bu sorularn hepsi uyarc mutlak eikleri
ile ilgilidir. Uyarc mutlak eikleri duyu deneyimi oluturabilmek iin gereken en dk enerji miktarna verilen addr.

psikofizik: Fiziksel uyarclar ve psikolojik deneyim arasndaki ilikinin


incelenmesidir.
mutlak eik: Gvenilir bir duyu deneyimi reten en dk enerji miktar;
ilemsel olarak ounlukla duyu sinyallerinin tespit edilebildii uyarc
seviyesi olarak tanmlanr.

Dnyanun Duyu Bilgisi

93

Pq[\k\jg`kc\i`\m\kZ\mXgcXi

Aratrmaclar mutlak eikleri lmek iin dikkatli gzlemcilerden eitli tespit etme grevlerini yerine getirmelerini isterler.
Bu grevler arasnda karanlk bir odada lo bir grmeye
almak veya sessiz bir odada ksk bir sesi duymaya almak
gibi grevler bulunur. Pek ok deney srasnda uyarc deien
iddetlerde verilir ve her deneyde gzlemcilerden bunun farknda olup olmadklarn sylemeleri istenir. (Eer daha nce
iitmenizi kontrol ettirdiyseniz bir mutlak eik testinden getiniz demektir.)
Bir mutlak eik almasnn sonular psikometrik fonksiyonlarla zetlenebilir. Psikometrik fonksiyonlar dikey dzlemde tespit yzdeleri ve yatay dzlemde uyarc iddetlerinin
yer ald bir grafiktir. ekil 4.3te psikometrik fonksiyonlara
bir rnek verilmitir. ok lo klar iin tespit etme oran yzde
0dr, parlak klar iin ise tespit yzdesinin yzde 0dan 100e
doru iddetin eii at noktada keskin bir ekilde ykselmesini bekleyebilirsiniz. Fakat bu byle gereklemez ve bunun
en az iki nedeni vardr: zleyiciler uyarcy tespit etmeye alrken her seferinde kendileri de deiiklikler gstermektedir
(dikkatte deimeler, yorgunluk ve benzeri nedenlerle) ve izleyiciler bazen uyarc olmadnda bile tepki verebilmektedirler
(sinyal tespit teorisini anlatrken ksaca bahsedeceimiz yanl
alarm tr). Bu nedenle psikometrik eri genellikle S eklinde
bir eridir, eride tespit olmayan durumdan nadir tespitlere ve
her an tespit edilen durumlara geilen bir alan vardr.
Uyarclar her zaman belli bir iddette bir anda rahatlkla
tespit edilebilir hale gelmedikleri iin mutlak eiin ilemsel
tanm duyu sinyallerinin sklkla tespit edilebildikleri uyarc
seviyesidir. Farkl duyular iin eikler ayn prosedrn uygulanmas ile llebilir, bunun iin uyarc boyutunu deitirmek yeterlidir. Tablo 4.1 eitli tandk ve doal uyarclarn
mutlak eik seviyelerini gstermektedir.
Tespit iin mutlak eikler belirlemek mmkn olsa da, ayn
zamanda duyu sistemlerinizin duyu ortamndaki deiikliklere
sabit durumlardan daha hassas olduklarn da belirtmek nem
tamaktadr. Duyu sistemleri yeni ortam bilgilerini eskilerine
tercih etmelerine yarayan, adaptasyon ad verilen bir srece
sahip olacak ekilde evrilmitir. Duyu adaptasyonu uzun sreli
uyarc almnda duyu sistemlerinin tepkilerinin azalmasdr.
Darda belli bir sre geirdikten sonra gne nn daha az
gz alc olduunu fark etmisinizdir. nsanlar bazen adaptasyonu en ie yarar ekilde koku duyusu ile yaarlar: Bir odaya
girdiinizde ok kt bir koku varsa, zamanla koku sisteminiz adapte olduka kokunun farkna varmamaya balarsnz.

100

Kefi`k
e`kei`s`

<c[ee[`ceee`k
ei`s`

50
Bes`ee`kei`s`
(pq[e50Xc^cXdX)
0

(;k)

(Yksek)
LpXiXepflecll

EKL 4.3

Mutlak Eiklerin Hesaplanmasu

Bir uyarucu birdenbire belli bir noktada tespit edilebilir


hale gelmediinden mutlak eik pek ok deneme
sonucunda uyarucunun suklukla tespit edilebildii iddet
olarak tanumlanmaktadur.

Bulunduunuz ortam her zaman iin byk eitlilikte duyu


uyarclar iermektedir.

Tepki Yanll ve Sinyal Tespit Teorisi imdiye kadar


anlattmz konularda btn gzlemcilerin eit yaratldklarn
varsaydk. Fakat eik lmleri ayn zamanda tepki yanllndan etkilenebilmektedir. Tepki yanll gzlemcinin, uyarcnn duyu zellikleriyle ilikisi olmayan etmenlerden dolay
belli bir ekilde karlk vermeye sistematik bir ekilde yatknlk
gstermesidir. rnein, zayf bir tespit etmeniz gereken

psikometrik fonksiyon: Bir uyarcnn (dikey eksende) her uyarc iddeti


iin (yatay eksende) tespit edilmesini gsteren grafik.
duyu adaptasyonu: Alc hcrelerin uyarcnn bir sre boyunca deimemesi zerine tepki verme yeteneklerini kaybetmeleri durumu; yeni
bilgi kaynaklarna daha hzl bir reaksiyon vermeyi salar.
tepki yanll: Bir gzlemcinin belli bir ekilde tepki vermeye sistematik
bir ekilde, duyu d etmenler nedeniyle eimli olmas.

TABLO 4.1 Adaptasyon mekanizmasu sizin yeni bilgi kaynaklarunu fark etmenizi ve bunlarun
zorluklaruna karuluk vermenizi salamaktadur.
Duyu Kipi

94

Tespit Eii

Iuk

Karanluk ama auk bir gecede 30 millik bir mesafeden grlebilen mum uuu.

Ses

Sessiz bir ortamda 20 adum uzakluktan duyulabilen saat tuklamasu

Tat

2 galon suda tadulabilen bir ay kauu eker

Koku

odalu bir dairenin tamamuna yayulmu bir damla parfm

Dokunma

Bir santimetre uzakluktan yanaunuza den bir aru kanadu

Blm 4 Duygulanum ve Algu

Sinyal Durumu

Verilen Tepki
Evet

Hayr

Ak

sabet

Hata

Kapal

Yanl
Alarm

Doru
Ret

EKL 4.4

Sinyal Tespit Teorisi

Yukarudaki matris denein verilen herhangi bir deneyde


hedef uyarucunun gerekleip gereklemedii sorusuna
verebilecei olasu cevaplaru gstermektedir.
Bir akam yemei davetini geri evirdiinizde, sukucu
bir akamdan kaunmu mu olursunuz (doru bir ret)
yoksa hayat boyu srecek bir aku bulma ansundan mu
vazgeersiniz (bir hata)?

bir deneyde bulunduunuzu varsayalm. Deneyin ilk evresinde


aratrmac size Evet, k oradayd cevabn doru olarak her
veriinizde size 5 dolar veriyor olsun. kinci evrede ise Hayr,
k yoktu cevabn her doru veriinizde 5 dolar alyorsunuz.
Her iki evrede de her yanl cevabnz iin 2 dolar ceza dyorsunuz. Bu dl yapsnn 1. ve 2. evrelerde tepki yanllnda
nasl bir kayma yaratacan grebiliyor musunuz? Uyarcnn var olduundan ayn derecede emin olmanza ramen ilk
evrede daha ok evet cevab vermez miydiniz?
Sinyal tespit teorisi (signal detection theorySDT)
tespit yanllna sistematik bir yaklamdr (Green & Swets,
1966). Sadece duyu sreleri zerinde odaklanmak yerine, SDT
uyarc olaylarn varl veya yokluu konusunda yargya varma
srecini vurgulamaktadr. Klasik psikofizik tek bir mutlak eii
konsept olarak ne srm olsa da, SDT duyu tespitinde iki
farkl sre belirler: (1) ilk duyu srei, gzlemcinin uyarcnn
gcne olan hassasiyetini yanstr ve (2) bunun hemen sonrasnda gelen ayr bir karar sreci, bu sre gzlemcinin tepki
yanlln yanstr.
SDT hem duyu srelerini hem de karar srelerini deerlendirmek iin bir prosedr ne srmektedir. Bu prosedrn
en basit hali ekil 4.4te verilmitir. Zayf bir uyarc deneylerin
yarsnda sunulurken, deneylerin dier yarsnda ise hibir uyarc sunulmamtr. Her deneyde gzlemciler eer sinyalin var
olduunu dnyorlar ise evet, olmadn dnyorlar
ise hayr diyerek tepki gstermilerdir. ekilde de gsterildii
gibi, her bir tepki drt ekilden biriyle puanlanmtr:
Sinyal mevcutken gzlemci evet derse tepki isabetlidir.
Sinyal mevcutken gzlemci hayr derse tepki hataldr.
Sinyal mevcut deilken gzlemci evet derse tepki yanl

bet oran olacaktr. Fakat ayn zamanda yksek oranda yanl


alarm saysna da sahip olacaktr nk sklkla uyarc eksikliinde de evet cevabn verecektir. Eer Bob hayr diyen bir
insansa (kronik olarak hayr cevabn veriyor ise) daha dk
oranda bir isabet says olacaktr fakat yanl alarm says da daha
dk olacaktr.
sabetlerin ve yanl alarmlarn yzdeleriyle alan aratrmaclar matematiksel prosedrler kullanarak gzlemcilerin
hassasiyetleri ve tepki yanllklar iin ayr ltler bulacaklardr. Bu prosedr iki gzlemcinin tepki kriterlerinde byk
farkllklar olmasna ramen ayn hassasiyete sahip olup olmadklarn grmeyi mmkn klar. Sinyal tespit teorisi, duyu
srelerini tepki yanllndan ayrmaya yarayan bir yoldur ve
deneycinin duyu uyarclarnn ve bireyin son tepkiyi retirken
kulland kriter seviyelerinin rollerini birbirinden ayrmasna
ve tanmlamasna olanak tanr.

Fark Eikleri Var olan kolalardan fark edilir ekilde daha tatl
bir kola rn retmek isteyen bir iecek firmas tarafndan
ie alndnz dnelim. Fakat bu firma tasarruf edebilmek
iin kolaya olabildiince az ekstra eker katmak istiyor olsun.
Bu durumda siz bir fark eii lmek durumunda kalacaksnz.
Fark eii iki uyarc arasnda hl fark olarak tannabilecek en
kk fiziksel farktr. Fark eiini lmek iin uyarc iftleri
kullanmanz ve gzlemcilere iki uyarcnn ayn m yoksa farkl
m olduklarn sormanz gerekecektir.
ecek sorununu ele alrsak, gzlemcilerinize her deneyde
biri standart tarifle hazrlanm ve dieri biraz daha tatl olan
bir kola verebilirsiniz. Her ift iin kii ayn veya farkl der. Bu
ekilde pek ok deneyden sonra farkl tepkileri dikey eksende
yatay eksende yer alan gerek farklarn bir fonksiyonu olarak
yerletirdiiniz bir psikometrik bir fonksiyon grafii hazrlayabilirsiniz. Fark eikleri ilemsel olarak uyarclarn sklkla farkl

alarmdr.
Sinyal mevcut deilken gzlemci hayr derse tepki

doru bir rettir.


Alg srecini yaayan kiilerin karar srelerinin etkisini
nasl grebiliriz? Eer Carol evet diyen bir insansa (kronik olarak evet cevabn veriyor ise) neredeyse kanlmaz bir ekilde,
uyarc mevcutken evet diyecek ve bu ekilde yksek bir isa-

sinyal tespit teorisi: Tepki yanllna sistematik bir yaklamdr.


Deneycinin duyu uyarclarnn ve son tepkiyi olutururken bireyin
kulland kriter seviyelerinin rollerini birbirlerinden ayrmasna ve
tanmlamasna olanak salar.
fark eii: Hl bir fark olarak tannabilecek, iki uyarc arasndaki en
kk fiziksel farktr; ilemsel olarak uyarclarn sklkla farkl olarak
tanndklar nokta olarak tanmlanmaktadr.

Dnyanun Duyu Bilgisi

95

olarak tanndklar nokta olarak tanmlanmaktadr. Bu fark


eii deeri ancak fark edilebilir fark (Just noticeable difference) olarak ya da ksaca JND olarak bilinmektedir. JND herhangi iki duygulanm arasndaki psikolojik fark bykln
lmek iin kullanlan niceliksel bir birimdir.
1834 ylnda Ernst Weber (17951878) JND konusunda
aratrmalara nclk etmi ve ekil 4.5te resmettiimiz
nemli ilikiyi kefetmitir. Bu iliki Weberin kanunu olarak
zetlenmektedir: Uyarclar arasndaki JND standart uyarcnn
iddetinin sabit kesridir. Bu ekilde, standart uyarc ne kadar
byk veya iddetli olursa, bir JND elde etmek iin gereken
art da o kadar byk olacaktr. Weberin kanunu iin kullanlan forml I/I=kdr. I standardn iddetidir, delta I ise
JND oluturan arttr. Weber her uyarc boyutunun bu oran
iin kendine zg bir deeri olduunu kefetmitir. Bu formle
gre k bu oran, yani Weberin sabitidir ve o belli uyarc boyutu
iin geerlidir. Weberin kanunu, JND boyutunun iddetle
art konusunda deneylerden elde edilen verilere mkemmel
bir ekilde uymasa da (kanunla ilgili sorunlarn ou uyarc
iddetlerinin ar yksek hale gelmesi durumunda ortaya kmaktadr), byk oranda yaklamaktadr.
Tablo 4.2de Weberin sabitinin (k) farkl duyu boyutlar
iin farkl deerleri olduunu grmektesiniz. Dk deerler
kiilerin kk farklar tespit edebildiklerini gstermektedir.
Bu ekilde, bu tablo size iki ses frekans arasndaki fark k iddetlerinden daha kesin bir ekilde ayrt edebileceinizi ama bir
yandan da, k iddetinin JNDsinin koku ve tat farklarna gre
daha kk olduunu gsterecektir. ecek firmanzn fark edilebilir ekilde daha tatl bir kola retebilmek iin grece byk
bir miktarda ekstra eker kullanmas gerekecektir!

Duyu sistemleri ayn temel bilgi akna sahiptir. Her duyu


sistemi iin tetikleyici olan ortamdaki bir olayn veya uyarcnn tespit edilmesidir. Ortamda bulunan uyarclar zel duyu
alclar tarafndan tespit edilir. Duyu alclar duyu sinyallerinin fiziksel biimlerini sinir sistemi tarafndan ilenebilen
hcre sinyallerine dntrrler. Bu hcre sinyalleri daha yksek seviyeli nronlara bilgi salar ve bu bilgi farkl tespit birimleriyle btnletirilir. Bu evrede nronlar uyarcnn temel
zellikleri konusunda, mesela boyutu, iddeti, ekli ve uzakl
konusunda, bilgileri karrlar. Duyu sistemlerinin daha da
derinlerinde bilgi daha da karmak kodlarla birletirilir ve beynin duyu ve arm kortekslerinde belli blgelere gnderilir.
imdi belirli duyu alanlarna geebiliriz.
A.
Sadece
farkedilir
uzun bar

ancak fark edilebilir fark (JND): ki dugulanm arasndaki birbirlerinden


ayrt edilebilmelerini salayan en kk fark.
Weberin kanunu: Fark eiinin boyutunun standart uyarcnn iddetiyle
orantl olduunu ne sren sav.
transdksiyon: Bir enerji biiminin baka bir enerji biimine dntrlmesi, rnein n nral drtlere dntrlmesi.
duyu alclar: Fiziksel sinyalleri sinir sistemi tarafndan ilenebilen hcre
sinyallerine dntren zel hcre.

96

Blm 4 Duygulanum ve Algu

11 mm

10 mm

16.5 mm

15 mm

22 mm

20 mm

27.5 mm

25 mm

La Lb = 'L

11.0 10.0 = 1.0


16.5 15.0 = 1.5
22.0 20.0 = 2.0
27.5 25.0 = 2.5

FZKSEL OLAYLARDAN ZHNSEL


OLAYLARA

Weberin kanunu
2.5
=Xib\`` ('L)

Psikofizik konusundaki incelememiz sizin dugulanm konusunun temel gizemini fark etmenizi salam olmal: Nasl oluyor
da fiziksel enerjiler belli psikolojik deneyimlere neden oluyor?
rnein, n eitli fiziksel dalga boylar nasl sizin bir gkkua grmenize neden olabiliyor? Belirli duyu alanlarn ele
almadan nce size k ve ses dalgalar, karmak kimyasallar ve
benzerleri gibi fiziksel olaylardan, sizin grmeniz, iitmeniz, tat
ve koku almanz gibi zihinsel olaylara bilgi aknn nasl gerekletii konusunda genel bir bilgi vereceiz.
Bir fiziksel enerji biiminden, mesela k, dierine, mesela
nral drtler, dnm, transdksiyon yoluyla olmaktadr.
Tm duyu bilgileri transdksiyondan geerek ya da dntrlerek nral drtler haline gelirler. Beyniniz duyu deneyimlerini her duyu alanna kortekste zel blgeler ayrarak ayrt
etmektedir. Her alan iin aratrmaclar fiziksel enerjinin transdksiyon yoluyla sinir sisteminde eitli elektrokimyasal aktivitelere yol aarak farkl nitelikte (krmz veya yeil) ve farkl
nicelikte (yksek ve ksk ses) dugulanm nasl oluturduklarn kefetmeye almaktadr.

B.
Standart
bar uzunluu

2.0
1.5

'L = 0.1
Lb

1.0
0.5
0.0

20
25
5
10
15
D`c`d\ki\[\ jkXe[Xik YXi lqlecll Cb)

EKL 4.5 Ancak Fark Edilebilen Farklar ve


Weberin Kanunu
Katulumcularun iki izginin yksekliklerinin aynu mu farklu mu
olduklarunu sylemeleri gerektii bir deney yrttnz
varsayalum. Standart izgi ne kadar yksekse ancak fark
edilebilen bir fark grebilmek iin daha byk bir miktarda
artu gerekmektedir. Fark eii deneylerin yarusunda tespit
edilen ek uzunluktur. Bu artular ykseklikleri git gide artan
standart izgiler ile kullanulduunda, oranlar aynu kalmaktadur.
Eklenen miktar hep standart yksekliin onda biri kadardur.
Bunlarun aralarunda lineer bir iliki vardur ve grafikte dz bir
izgi retir. 5 birim uzunluunda bir izgi iin Lnin 0,5
birim olacaunu ngrebiliriz.

>qjmj

TABLO 4.2 Weberin Seili Uyarucu

B`ig`bj`
bXj

Boyutlaru in Sabit Deeri


Uyarc

Boyut

Weber Sabiti (k)

Ses

Frekans

0.003

Iuk

iddet

0.01

Koku

Konsantrasyon

0.07

Basun

iddet

0.14

Ses

iddet

0.15

Tat

Konsantrasyon

0.20

Kaynak: Atkinson/Atkinson/Smith/Bern. Introduction to Psychology,


10e. 1989 Wadsworth, a part of Cengage Learning, Inc. zin
alunarak yeniden retilmitir. www.cengage.com/permissions

Bfie\X

DURUN VE GZDEN GERN









Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Benzerini yapn: Weberin Kanunu

Grsel Sistem
Grme en karmak, yksek derecede gelimi ve insanlar ve
dier hareketli yaratklar iin nemli bir duyudur. yi bir gre
sahip olan hayvanlar evrimsel adan inanlmaz byk bir
avantaja sahiptirler. Grn iyi olmas hayvanlarn avlarn ve
avclarn uzaktan fark edebilmelerini salar. Gr, insanlarn
fiziksel evrelerinde gerekleen deiiklikleri fark edebilmelerini ve davranlarn buna gre deitirmelerini salar. Gr
ayn zamanda zerinde en ok aratrma yaplan duyudur.

NSAN GZ
Gz beynin dnyann filmlerini ekebilmesi iin bir kamera gibidir (bkz. ekil 4.6). Kameralar dnyay toplayan ve odaklayan bir mercek yardmyla grr. Gz de toplar ve odaklar.
Ik korneaya girer, kornea gzn nnde effaf bir kntdr.
Aqueous humor ad verilen bir svyla dolu olan arka odacktan
geer. Bundan sonra k gz bebeinden, yani opak bir yap olan
iriste bir aralktan geer. Bir kameray odaklamak iin merceini baklmakta olan nesneden uzaklatrr veya o nesneye yaklatrrsnz. Gzdeki odaklamak iin, fasulye eklinde bir

I\k`eX

=fm\X
>qY\Y\`
Fgk`bj`e`i
i`j
C\ej

EKL 4.6

Yakun uyarucu nedir?


Psikofiziin konusu nedir?
Mutlak eiin ilemsel tanumu nedir?
Sinyal tespit teorisinde gzlemcilerin yargularuna katkuda bulunan iki sre hangileridir?
Fark eii nedir?
Transdksiyon nedir?

:XdjZ`j`d

BXe[XdXi

BiefbkX

nsan Gznn Yapusu

Kornea, gz bebei ve mercek uuu retina zerinde odaklar.


Retinadan gelen sinir sinyalleri beyne optik sinirlerle taunur.

kristal yapl mercek eklini deitirir, uzaktaki nesneler zerinde


odaklanmak iin incelir ve yakndaki nesneler zerinde odaklanmak iin kalnlar. Kameraya gelen k miktarn ayarlamak
iin mercein akln deitirirsiniz. Gzde ise, irisin kas diski
gz bebeinin eklini deitirir, k gz kresine bu aklktan
girmektedir. Geleneksel kameralarda mercekten gelen ktaki
deiimleri kaydeden a kar duyarl bir film bulunmaktadr.
Benzer bir ekilde, gzde de, k vitreous humor (cams cisim)
ad verilen yap boyunca ilerler ve retinaya ular. Retina gz
kresinin arka eperinde yer alan ince bir tabakadr.
Grebileceiniz gibi, bir kamerann ve gzn zellikleri
olduka benzerdir. imdi grme srecinin paralarn daha
detayl bir ekilde inceleyelim.

GZ BEBE VE MERCEK
Gz bebei n ierisinden getii, iris zerinde yer alan
aklktr. ris, gz bebeinin kaslmasn ve gevemesini salayarak gz kresine giren k miktarn kontrol eder. Gz bebeinden geen k retina zerinde mercek yardm ile odaklanr.
Mercek n oluturduu ekli tersine ve ie evirir. Mercek
zellikle yakn ve uzaktaki nesnelerin zerindeki deiebilir
odaklanma yetenei nedeniyle nemlidir. Gz kapa kaslar
mercein kalnln ve dolaysyla optik zelliklerini uyum
sreci ile deitirebilmektedir.
Normal bir uyum sresine sahip olan insanlar burunlarnn
nnden 3 in uzaklktan grebildikleri uzakla kadar bir odak
aralna sahiptir. Fakat pek ok kii uyum sreci sorunlar yaamaktadr. rnein, uza gremeyen insanlarn uyum aralklar
kendilerine daha yakndr ve bu durum onlarn uzaktaki nesneler zerinde iyi odaklanamamalarna neden olmaktadr.
gz bebei: Gzn n tarafnda ierisinden k geen aklk.
mercek: Retina zerinde odaklayan esnek doku.
uyum sreci: Gz kapa kaslarnn gz merceinin kalnln deitirerek yakn ve uzak nesneler zerinde odaklanmak iin eitlilik
yarattklar sre.

Grsel Sistem

97

Miyopluk

EKL 4.7

Uzau ve Yakunu Grememe

Normal gz ekli
Retina

Odak noktas
retinann
nne der

Hipermetropluk

nsanlar uzak nesnelerden gelen uuk


retinanun nnde odaklanduu zaman uzau
gremezler. Yakundaki nesnelerden gelen
uuk retinanun arkasunda odaklanduunda ise
yakunu gremezler. Bu fotoraflar uzau
ve yakunu gremeyen kiilerin grlerini
dzeltmek iin gzlk veya kontakt lens
kullanmamalaru durumunda dnyayu nasul
grdklerine bir rnek olabilir.
Kaynak: Weiten, Psychology, 7e. 2007 Wadsworth, a part of Cengage Learning, Inc. zin alunarak
yeniden retilmitir. www.cengage.com/permissions

Normal gz ekli
Retina

Odak noktas
retinann
arkasna der.

Yakn gremeyen insanlarn ise uyum aralklar kendilerinden


daha ileriye kaymtr ve bu nedenle yakndaki nesneler zerine
normal bir ekilde odaklanamazlar (bkz. ekil 4.7). Yalanma
sreci de uyum konusunda sorunlar yaratmaktadr. Balangta, mercek saydam, effaf ve dbkey bir ekildedir. nsanlar
yalandka lens git gide sararr, opaklar ve dzleir, esnekliini kaybetmeye balar. Bu deiiklerin sonucunda mercek
yakn gr iin yeterince kaln hale gelemez olur. nsanlar 45
yan getiklerinde, odaklanabildikleri en yakn nokta git gide
daha da uzaa kaymaya balar.

RETNA
Her ne kadar bakarken gzlerinizi kullansanz da, grme ilemini gerekletiren beyninizdir. Gz toplar, odaklar ve
beyne doru yol alan bir sinir sinyali oluturur. Gzn en
retina: Gzn arkasnda bulunan ve fotoreseptrlerin bulunduu, k
enerjisinin nral tepkilere evrildii tabaka.
fotoreseptr: Retinada bulunan a duyarl alc hcre.
rod: Retina evresinde younlam fotoreseptrlerinden biri, lo aydnlkta en aktif halindedir, renk dugulamas retmezler.
koni: Retina merkezinde younlam fotoreseptrlerinden biridir,
normal gr artlar altnda btn renk deneyimlerinden sorumludur.
karanlk uyumu: Aydnlatmada ktan neredeyse karanlk bir duruma
gei yaandnda gzn hassasiyetinde yava yava gerekleen
dzelme.

98

Blm 4 Duygulanum ve Algu

nemli ilevi bu nedenle k dalgalar ile alnan dnya bilgisini


sinir sinyallerine evirmektir. Bu olay retinada gereklemektedir, retina gzn arka ksmnda yer almaktadr. Mikroskop
altnda retinann farkl eit nronlardan oluan yksek derecede dzenli birka tabakas olduunu grrsnz.
Ik enerjisinden nral tepkilere en temel dnm retinanzda rodlar ve koniler tarafndan gerekletirilmektedir.
Rodlar ve koniler a kar duyarl alc hcrelerdir. Bu k
alclar (fotoreseptrler) grsel sistemde yer alrlar ve kla
dolu d dnya ile nral ilemlerin gerekletii i dnya arasnda yer almaktadr. Bazen neredeyse tamamen karanlk yerlerde ve bazen ok parlak k altnda altnz iin doa size
ileyebilmeniz iin iki yol vermitir, rodlar ve koniler (bkz.
ekil 4.8). nce rodlarn says 120 milyonu bulmakla birlikte,
bu yaplar en iyi karanla yakn durumlarda alrlar. Kaln
koniler ise yaklak 7 milyon civarnda olup zellikle parlak,
renkli gnler iindirler.
Rodlarnzn ve konilerinizin ilevlerinde geceleri yataa
giderken her kapatnzda deiiklikler yaarsnz. lk balarda kalan lo kta pek bir ey gremediinizi, ancak zamanla
grsel hassasiyetinizin arttn fark etmisinizdir. Bu sre
karanla uyumdur, aydnlatmada ktan karanla bir gei
yaandnda gznzn hassasl yava yava artar. Karanla
uyum, karanlkta zaman getike rodlarnzn konilerinizden
daha hassas hale gelmeleri nedeniyle gerekleir. Zamanla rodlarnz ortamdaki az a konilerinizden daha iyi bir ekilde
tepki verebilir.

cr
e

EKL 4.8

Ya
ta

yh

Gelen
k uyars
ine
acr e
Am hcr

n
glio
Gan releri
c
h
as

lu
utup
ki k reler
hc

Fotoreseptr

ubuk ve koni hcreleri

na

ti
Re

rk
na

Retina Yollaru

Diyagram retinadaki kat sinir hcresini birletiren yollarun byk lde basitletirilmi ve stilize edilmi bir ekilde
gstermektedir. Gelen uuk btn bu katmanlardan geerek, reseptrlere ulaur,
reseptrler gz kresinin arka kusmunda
yer almaktadur ve uuk kaynaundan ters
yne bakarlar. ift kutuplu hcrelerin birden fazla alucu hcreden gelen drtleri
topladuuna ve sonularu gangliyon hcrelere gnderdiine dikkat ediniz. Sinir
drtleri (mavi ok) gangliyon hcrelerden
yola ukarak gz optik sinirler yoluyla
terk ederler ve bir sonraki aktarum noktasuna giderler.

Gzkresi
Optik sinir
Kortekse giden
sinir uyarlar

Retinann merkezinin yaknlarnda fovea ad verilen kk


bir alan bulunmaktadr. Bu alanda youn bir ekilde toplam
koniler bulunmaktadr, fakat burada hi rod bulunmaz. Fovea,
en keskin grn olduu yerdir, hem renk hem de mekansal
detaylar en doru olarak burada tespit edilirler. Retinanzda
bulunan dier hcreler bilgileri rod ve konilerin blgeleriyle
btnletirmekten sorumludurlar. ift kutuplu hcreler pek
ok reseptrden gelen drtleri toplayan ve sonular gangliyon hcrelere gnderen sinir hcreleridir. Her bir gangliyon
hcresi bundan sonra gelen drtleri bir veya daha ok ift
kutuplu hcre ile tek bir ateleme hznda btnletirir. Merkez
foveada bulunan koniler drtlerini o blgede bulunan gangliyon hcrelerine gnderirken, retinann evresinden daha uzak
blgelerde rodlar ve koniler ayn ift kutuplu ve gangliyon hcrelerde birleirler. Gangliyon hcrelerin aksonlar optik sinirleri olutururlar, bu sinirler grsel bilgiyi gzden darya ve
beynin arkasna tarlar.
Sizin yatay hcreleriniz ve amakrin hcreleriniz retina
boyunca bilgi entegre ederler. Beyne doru sinyaller yollamak
yerine yatay hcreler reseptrleri birbirlerine balar ve amakrin hcreler ift kutuplu hcreleri dier ift kutuplu hcrelere
ve gangliyon hcreleri dier gangliyon hcrelere balarlar.
Retinann anatomik dizaynnda ilgin bir nokta optik sinirlerin gz terk ettii noktalarda grlr. Bu blge, optik disk
adn tamaktadr, ayn zamanda buraya kr nokta da denmektedir, hibir reseptr hcre iermez. Burada zel durumlar
olmad srece krlk durumu yaanmaz. Bunun iki nedeni
vardr: Birincisi, gzlerdeki kr noktalar her gzdeki reseptrlerin dier gzn kard eyleri yakalamasna elverili bir
ekilde konumlanmtr; ikincisi ise, beyin bu blgeyi etraftaki

Bytlen alan

ortamdan gelen uygun duyu bilgisiyle doldurmaktadr. Kr


noktanz bulmak iin 100. sayfada yer alan ekil 4.9a, zel
gzlem artlar altnda bakmanz gerekecektir. Bu kitab bir kol
uzunluunca kendinizden uzakta tutun, sa gznz kapatn
ve kitab yavaa kendinize yaklatrrken sol gznzle banka
ekline odaklann. Dolar iareti kr noktanza denk geldiinde
yok olacaktr fakat grsel sahanzda hibir boluk deneyimlemeyeceksiniz. Bunun yerine grsel sisteminiz bu blgeyi etraftaki ortamn arkafon beyazl ile dolduracak ve bylece burada
bir beyazlk greceksiniz. Bu beyazlk aslnda orada bulunmamaktadr, siz sadece paray kaybetmisinizdir, ki zaten onu
kaybetmeden nce bankaya koymalydnz!
Kr noktanz bulmak iin ikinci bir aktivite iin ekil
4.9daki art iareti zerinde ayn prosedr tekrarlayn. Kitab
kendinize yaklatrdka boluun kaybolduunu ve izginin
btn hale geldiini gryor musunuz?
fovea: Retinann youn bir ekilde toplanm koniler ieren ve en keskin
gr salayan noktas.
ift kutuplu hcre: Grsel sistemdeki sinir hcresi, pek ok reseptrden
gelen drtleri toplar ve sonular gangliyon hcrelere yollar.
gangliyon hcre: Pek ok ift kutuplu hcreden gelen drty tek bir
ateleme hznda btnletiren grsel sistem hcresi.
yatay hcre: Retina zerinde bilgi btnletiren hcrelerden biri, beyne
sinyal gndermektense yatay hcreler reseptrleri birbirine balar.
amakrin hcre: Retina zerinde bilgi btnletiren hcrelerden biri.
Beyne sinyal gndermektense amakrin hcreler bipolar hcreleri ve
gangliyon hcreleri birbirlerine balar.
kr nokta: Retinann optik sinirlerin gzn arkasndan ayrld noktas,
bu blgede reseptr hcre bulunmaz.

Grsel Sistem

99

EKL 4.9

Kr Noktanuzu Bulun

Kr noktanuzu bulmak iin bu kitabu bir kol uzakluunda


sa gznze doru tutun. Kitabu yava yava kendinize
yaklatururken sol gznzle banka resmine odaklanun.
Dolar iareti kr noktanuza geldiinde yok olacaktur ancak
grsel sahanuzda bir boluk ortaya ukmayacaktur. Benzer
bir ekilde, eer aynu ilemi artu iareti zerine odaklanarak
tekrarlarsanuz, boluk kr noktanuza denk geldiinde izgi
tam grnecektir. Her iki durumda da, grsel sisteminiz,
etraftaki alanun arka fonundaki beyazluk ile boluklaru
doldurarak aslunda orada olmayan bir eyi grmenize neden
olmaktadur.

eitli bozukluklar ortaya kmaktadr. Agnozisi olan kiiler


genellikle nesneleri veya kiileri tanmakta veya tanmlamakta
glk ekerler. rnein, K.E. adl bir hasta fel geirdikten
sonra e agnozi ad verilen belirli bir bozukluk gelitirmitir
(Coslett & Lie, 2008). Bu bozukluktan muzdarip olan kiiler,
grsel dnyann birden fazla zelliini ayn anda deneyimlemekte glk ekmektedirler. rnein, K.E.den farkl renkte
mrekkeple yazlm renk kelimelerine bakmas istendi (rnein krmz kelimesi mavi mrekkeple baslmt). Aratrmaclar K.E.den renk kelimesini sylemesini istediklerinde 48
denemenin 47sinde doru cevaba ulald. Fakat mrekkebin
rengi sorulduunda K.E. hep yanl cevap verdi. Hatta kendisi,
ak bir ekilde renk grmediini belirtti (s. 41). K.E.nin renk
grnn normal olduunu belirtelim. Renk kataloglarnda
renkleri tanmlamas istendiinde yzde yz doru cevap vermiti. K.Enin yapamad ey ise, ayn alg nesnesinin iki zelliini ayn mekansal konumda e zamanl olarak (kelimenin
anlam ve yazl olduu renk) deneyimlemekti.
Grsel dnyadan gelen duyu bilgisinin son dura beynin
grsel korteksidir. Duyu fizyologlar olan David Hubel ve Torsten Wiesel 1981 ylnda grsel korteks hcrelerindeki almlama
alanlar alannda yaptklar nc almalarla Nobel dln

BEYNDEK SRELER
Grsel bilginin son dura genellikle beynin birincil grsel korteks adyla bilinen, artkafa lobunda yer alan blgesidir. Fakat,
retinadan ayrlan bilginin ou grsel kortekse varmadan nce
baka blgelerden de gemektedir. Grsel bilginin izledii yollara bir bakalm.
Her bir optik siniri oluturan gangliyon hcrelerin milyonlarca aksonu optik kiazmada (Yunan harflerinden chiye
benzemektedir, kia eklinde telaffuz edilir) bir araya gelir. Retinalardaki her optik sinirdeki aksonlar optik kiazmada iki desteye ayrlrlar. Her retinada bulunan dokularn yars vcutta
retildikleri tarafta kalr. Her gzn i yarsndaki aksonlar
beynin arkasna doru yolculuk ederken orta izgiden de geerler (bkz. ekil 4.10).
Bu iki deste doku artk her iki gzden gelen aksonlar tamaktadr, bunlara gz sinirleri ad verilmektedir. Gz sinirleri
beyindeki iki hcre ynna bilgileri iletirler. Yaplan aratrmalar da grsel analizin byk oranda iki farkl yola ayrld
teorisini desteklemektedir. Bu yollardan biri, nesnelerin grn ile ilgili olan ekil tanma ve nesnelerin yeriyle ilgili olan
yer tanmadr (Konen & Kastner, 2008). ekil ve yer tanma
arasndaki ayrm grsel sisteminizin ayn retina imajnn farkl
ynlerini analiz eden ayr alt gruplar olduuna bir rnek olarak verilebilir. Son algnz birleik bir grsel alan olsa da sizin
grnzn olumas iin grsel sisteminizde yer alan bir
takm yollar normal artlar altnda ok iyi bir ekilde birlikte
koordine olarak almaktadr.
Aratrmaclar grsel ileme hakknda ok deerli bilgilere
bu karmak koordinasyon bozulduunda sahip olurlar. Beyin
hasar yer veya ekil tanmay etkileyebilmekte veya iki yol arasndaki iletiimi bozmaktadr. Bu durumda agnozi ad verilen

gz siniri: Gzden beyne bilgi tayan gangliyon hcre aksonlar.

100

Blm 4 Duygulanum ve Algu

Jfc^q

JX^q

I\k`eXc
^iek
Fgk`bj`e`i
Fgk`b
b`XqdX
Fgk`b`q

>ij\c
bfik\bj
Y`ic\\e`
>ij\cbfik\bj

EKL 4.10

nsan Grsel Sistemindeki Yollar

Yukarudaki diyagram grsel sahadan gelen uuun iki retina


zerine yansumasunu ve retinadan gelen nral mesajlarun her
yarukrede bulunan iki grsel merkeze gnderildii yollaru
gstermektedir.

A.

C.

E.

B.

D.

F.

EKL 4.11

Gangliyon ve Kortikal Hcrelerin Alumlama Alanlaru

Grsel yollarda bulunan bir hcrenin alumlama alanu grsel sahadan uyarucu alduu blgedir. Retinadaki
gangliyon hcrelerde alumlama alanlaru daireseldir (A,B); grsel korteksteki en basit hcrelere ait
olanlar ise belli bir konumda uzatulmulardur (C, D, E, F). Her iki durumda da, alumlama alanuna karuluk
gelen hcreler artu iaretiyle iaretlenmi alanlardan gelen uukla uyarulur ve eksi ile iaretli alanlarda
uukla bu hcrelere ket vurulur. Buna ek olarak, hcreyi en ok uyaran uyarucu uuun uyarucu zellikte
olduu yerlerde (artuyla iaretli) aydunlanmakta, uuun ket vurucu olduu blgelerde ise (eksiyle
iaretli) karanlukta kalmaktadur.

kazanmlardr. Bir hcrenin almlama alan grsel sahadaki


uyarc alnan blgedir. ekil 4.11de de gsterildii gibi, Hubel
ve Wiesel grsel sistemin farkl seviyelerinde bulunan hcrelerin
farkl uyarc ekillerine daha gl ekillerde tepki verdiklerini
kefetmiti. rnein, kortikal hcrelerin bir eidi, basit hcreler,
en gl ekilde kendi favori konumlarndaki k huzmelerine
tepki vermitir (bkz. ekil 4.11). Karmak hcrelerin de her biri
kendi favori konumlarna sahiptir fakat ayn zamanda huzmelerin hareketli olmasna da ihtiya duymaktadrlar. ok karmak
hcreler ise belli bir uzunlukta hareketli huzmeler veya hareketli
keler ve alara ihtiya duyarlar. Bu hcreler beyindeki daha
yksek seviyeli grsel merkezlere bilgi salayarak sonunda beynin grsel dnyadaki nesneleri tanmasna olanak salarlar.
Blm 3te anlatlan grntleme tekniklerindeki gelimeler aratrmaclarn korteksin zellikle daha karmak ortam
imajlarna tepki veren blgelerini kefetmelerini salamtr.
Bir dakika durup elinize bakn. imdi odadaki herhangi
baka bir nesneye odaklann. Eer bir takm aratrmac
hakl ise, beyninizdeki belli bir blge odak noktanz elinizden (bir organnzdan), farkl kategorideki bir nesneye
kaydrdnzda kapanp almtr (Downing ve ark., 2006).
Bu hipotezi test etmek iin aratrmaclar fMRI verileri toplamlardr. Katlmclar 20 farkl kategoriden nesneye ait
renkli resme bakmlardr, bunlarn arasnda insan yzleri,
insan vcutlar, bcekler, kular, aletler, silahlar, kyafetler
ve sandalyeler de bulunmaktayd. Bunun sonucunda elde
edilen fMRI resimleri farkl kategoriler iin beynin belirli
blgelerinin zellikle aktif olduunu gstermekteydi. Sayfa
102de bulunan ekil 4.12, baz beyin blgelerinin canl
uyarclara (yzler, vcutlar, bcekler ve kular gibi) kar
daha aktif iken dier blgelerin cansz uyarclara (aletler, silahlar, kyafetler ve sandalyeler gibi) kar daha aktif
olduunu gstermektedir.

Beynin verdii bu tepkilere baklarak bu blgelerin doutan baz zel ilevleri olup olmadn veya bu ilevlerin hayat
boyunca elde edilen deneyimlerin bir sonucu olup olmadn
merak edebilirsiniz. Aratrmaclar bu tepkiye yol aan doa
ve yetitirilme arasndaki dengeyi aratrmaya balamlardr
(Baker ve ark., 2007; McKone ve ark., 2007).
Artk grsel bilginin gzlerden beynin eitli ksmlarna
datlmasnn temellerini renmi oldunuz. Aratrmaclarn
daha renecek ok eyleri var: Primat grsel korteksinin yaklak olarak 30 tane anatomik alt blmleri bulunmaktadr ve
teoriler bu blgeler arasndaki iletiim ekillerine gre farkllk
gstermektedir (Orban ve ark., 2004). imdilik grsel dnyann belli zelliklerine geri dnyoruz. nsan grsel sisteminin
en nemli zelliklerinden biri ekil, renk, konum ve derinlik
ile ilgili deneyimlerinizin ayn duyu bilgisinin farkl ekillerde
ilenmesinden gelmesidir. Grsel dnyann farkl zelliklerini
grmenizi salayan bu dnmler nasl meydana gelmektedir?

RENKLER GRMEK
Fiziksel nesneler renkle boyanm gibi olmalarn salayan inanlmaz bir zellie sahiptir. Sklkla parlak renklerle boyanm
izlenimi brakan nesnelerle karlarsnz, krmz kalpler, yeil
am aalar veya mavi blbl yumurtalar gibi. Fakat sizin bu
canl renk deneyiminiz bu nesnelerden sizin duyu alclarnza
yansyan k huzmelerine baldr. Renk beyninizin k kaynanda kodlanm olan bilgileri ilemesi sonucunda yaratlr.

Dalgauzunluklar ve Renk tonlar Sizin grdnz


k elektromanyetik tayf ad verilen bir fiziksel boyutun yalnzca kk bir parasdr (bkz. ekil 4.13). Grsel sistemialmlama alan: Grsel sistemde yer alan bir nronun tepki verdii grsel
saha blgesi.

Grsel Sistem

101

EKL 4.12 Canlu ve Cansuz Nesnelere


Tepki Veren Beyin Blgeleri
Araturmacular fMRI kullanarak katulumcularun 20
farklu kategoriden nesnelere verdikleri tepkileri
deerlendirdiler. fMRI ile elde edilen veriler canlu
nesnelere verilen tepkilerin grece daha yksek
olduu blgeleri (A) ve cansuz nesnelere verilen
tepkilerin daha yksek olduu dier blgeleri (B)
belirledi.

Canldan cansza

Canszdan canlya

niz bu tayfta bulunan dier eit dalgalar grebilecek donanma sahip deildir, mesela X-ray nlarn, mikrodalgalar
ve radyo dalgalarn gremezsiniz. Elektromanyetik enerjileri,
k dahil, birbirlerinden ayran fiziksel zellik dalga uzunluudur. Dalga uzunluu iki bitiik dalga arasndaki zirve
uzakldr. Grlebilen n dalga uzunluu nanometrelerle
llmektedir (metrenin milyarda biri). Ik olarak grdnz ey 400 ile 700 nanometre aralndaki dalga uzunluklardr. Belli fiziksel dalga uzunluklarna sahip k huzmeleri belli
renklerin deneyimlenmesine neden olurlar. rnein, dk
ularda mor ve mavi, yksek ularda ise krmz ve turuncu.
Bu nedenle k fiziksel olarak dalga uzunluklaryla tanmlanmaktadr, renklerle deil. Renkler yalnzca sizin duyu sisteminizin dalga uzunluklarn yorumlamas sonucunda var
olmaktadrlar.
Btn renk deneyimleri temel boyut ile tanmlanabilir: renk tonu, renk doygunluu ve parlaklk. Renk tonu
bir n rengini yakalayan boyuttur: krmz, mavi, yeil ve

renk tonu: Ik renginin deneyiminin niteliini ieren renk alan boyutu.


renk doygunluu: Renk dugulanmlarnn safln ve canllklarn ieren
renk alan boyutu.
parlaklk: Ik iddetini ieren renk boyutu.
tamamlayc renkler: Renk dairesinde birbirinin tam karsnda yer alan
renkler; birbirlerine ek olarak kartrldklarnda beyaz k algs
yaratrlar.

102

Blm 4 Duygulanum ve Algu

dierleri gibi. Renk tonu byk lde n dalga uzunluuna baldr. ekil 4.14te de grld gibi renk tonlar
bir ember ierisinde gsterilebilir. nsanlarn birbirine en
benzer ekilde algladklar renk tonlar bitiik konumlardadr. Renk doygunluu, renk dugulanmlarnn safln
yakalayan boyuttur. Konsantre renkler en yksek doygunlua sahiptir, yumuatlm, bulank ve pastel renkler orta
miktarda doygunlua sahiptir ve gri renkler sfr doygunlua
sahiptir. Parlaklk bir rengin iddetini yakalayan boyuttur.
Beyaz en parlak renktir, siyah ise en az parlakla sahip olan
renktir. Renkler bu boyuta gre analiz edildiklerinde
nemli bir bulguya ulalr: nsanlar yaklak 7 milyon farkl
renk grebilmektedirler! Fakat, pek ok kii bu saynn yalnzca az bir ksmn tanmlayabilmektedir.
imdi de gnlk renk deneyimlerinizle ilgili baz noktalara deinelim. Bilim eitiminizin bir noktasnda belki de
Isaac Newtonun gne nn btn k dalga uzunluklarn ierdiine dair kefine rastlamsnzdr. Newtonn bunu
kantlamak iin bir prizma kullanarak gne n renkli bir
gkkua yaratmasn siz de denemi olabilirsiniz. Prizma
dalga uzunluklarnn doru kombinasyonunun beyaz k
saladn gstermektedir. Dalga uzunluklarnn bu kombinasyonuna ek renk karm ad verilmektedir. ekil 4.14e
bir daha bakn. Renk dairesinde birbirlerinin tam karsnda
bulunan dalga uzunluklar, tamamlayc renkler, kartrldklar zaman beyaz k dugulanmas yaratacaklardr. Tamamlayc renklerin varln kendinize kantlamak ister misiniz?

Dalga uzunluu

EKL 4.13

Tayf

103
101
101
Gama X nlar Ultraviyole
n
nlar

103
105
Kzl- Radar
tesi nlar

107

109
FM
radyo

1011
1013
1015
TV AM
AC devreleri
radyo

Elektromanyetik

Grsel sisteminiz yalnuzca


elektromanyetik tayfta yer alan
dalga uzunluklarunun bir kusmunu
algulayabilmektedir. ekilde mor renkten
kurmuzu renge kadar olan kusumlara
denk gelen dalga uzunluu araluklarunu
deneyimlemektesiniz.
Kaynak: R. Sekular & Blake, Perception, 3rd ed.,
s. 27, 221. Copyright 1994 by The McGraw-Hill
Companies, Inc. zni alunarak basulmutur.

Mor

Mavi

Yeil

400

Sar

Krmz

500
600
Nanometredeki dalga uzunluu

700

Sayfa 104teki ekil 4.15e baknz. Yeil Sar Siyah renklerindeki bayrak size negatif ardl grnt (afterimage) deneyimi
yaatacaktr (artimaja negatif ad verilmitir nk orijinal rengin
kartdr). Renk gryle ilgili teorileri aklarken ortaya koyacamz nedenlerden dolay fotoreseptrlerinizi ksmen yoracak
kadar uzun sre belli bir renge baktktan sonra beyaz bir yzeye
baktnzda, orijinal rengin tamamlaycsn deneyimlersiniz.

Gnlk hayatnzda renklere maruz kaldnzda da zaman


zaman artimaj deneyimi yaam olmalsnz. Renklerle ilgili deneyimlerinizin ou tamamlayc klardan gelmemektedir. Bunun
yerine byk ihtimalle vaktinizin ounu farkl tonlarda boyalar kartrp renklerle oynayarak geirmisinizdir. Pastel boyann brakt izde, ya da herhangi bir renkli yzeyde grdnz
renkler yzey tarafndan emilmeyen n dalga uzunluklardr.

SXr$pe`l

EKL 4.14

SXr

58

521

DXm` pe`l
Brmz tXmXmlXpc

Kuruncu$sXr
DXm` tXmXmlXpc
573

560

Pe`l

607

494

Kaynak: R. Sekular & Blake, Perception, 3rd ed., pp. 27,


221. Copyright 1994 by The McGraw-Hill Companies, Inc.
zin alunarak basulmutur.

490

le r

Pe`l mXm`

Turuncu

9epXz

470

z re

nk

48

S p ec tr u m s u

Renk emberi

Renkler benzerliklerine gre dzenlenmitir.


Tamamlayucu renkler birbirlerinin tam olarak
karusuna yerletirilmitir. Tamamlayucu renklerin
karuturulmasu ntr bir gri veya merkezde
beyaz bir uuk olumasunu salamaktadur. Her
renk tonunun yanunda yer alan sayular grsel
hassasiyet alanuna giren tayf renklerine ait dalga
uzunluu deerleridir. Tayf duu renk tonlaru kusa
ve uzun tayf dalga uzunluklarunun karuturulmasu ile
elde edilmektedir.

Brmz

DXm`

Bfpu mXm`
SXr tXmXmlXpc

Brmzms mfr
Pe`l tXmXmlXpc
DXm`ms` mfr

Grsel Sistem

103

EKL 4.15

Grntleri

Renk Ardul

Yeil, siyah ve saru renklerden oluan


bayraun ortasundaki noktaya en az 30
saniye sreyle bakun. Sonra beyaz bir
kauda veya bo bir duvara bakun. Bu
artetki ilzyonunu arkadalarunuzun zerinde
deneyin.

uzunluklardr. Sar pastel boya ounlukla sar grnse de


yeil algsna yol aan baz dalga uzunluklarnn kamasna izin
verir. Ayn ekilde mavi pastel boya da mavi ve biraz yeil algsna yol aan dalga uzunluklarnn kamasna izin vermektedir.
Mavi ve sar birletirildiinde, sar maviyi emer ve mavi de ary
ve bu ekilde emilmeyen tek dalga uzunluu yeil grnr! Bu
olaya karmal renk karm ad verilmektedir. Geriye kalan
emilmemi dalga uzunluklar, yani yansyan dalga uzunluklar,
pastel boya karmna algladnz rengi vermektedir.
Renk deneyimi ile ilgili bu kurallarn bir ksm doutan
renk bozukluklarna sahip kiiler iin geerli deildir. Renk krl renkleri ksmen veya tamamen birbirlerinden ayrt edememe durumudur. Yeil, sar ve siyah bayran negatif ardl
grnt etkisi eer renk kr iseniz ie yaramayacaktr. Renk
krl genellikle X kromozomu zerinde bulunan bir genden
kaynaklanan cinsiyete bal bir kaltsal bozukluktur. Erkeklerde
sadece bir tane X kromozomu bulunduu iin kadnlara gre
bu ekinik zellii gstermeye daha yatkndrlar. Kadnlarn
renk kr olabilmeleri iin her iki X kromozomunda da gen
bozukluuna sahip olmalar gerekmektedir. Beyaz erkeklerde
renk krl oranlar yzde 8 civarnda hesaplanmken kadnlarda bu oran yzde 0,5ten daha azdr (Coren ve ark., 1999).
Renk krl byk lde krmz rengi yeil renkten
ayrt edememeyi ierir, zellikle de doygunluun dk olduu
durumlarda. Sarlar ve mavileri kartranlarn sahip olduu
renk krl daha nadir grlr. Btn bu trlerin arasnda
en nadir grleni ise hibir rengin grlmemesi durumudur,
yalnzca parlaklkta deiimler grlr. ekil 4.16 aratrmaclarn renk krl iin test yaparken kullandklar ekillere bir
rnektir. Krmz yeil sistemlerinde uygun eksikliklere sahip
olan kiiler sayy grmeyecektirler. imdi de bilim adamlarnn tamamlayc renkler ve renk krl ile ilgili bilgileri nasl
akladklarna bakalm.

mal kombinasyonlarndan olumaktayd. Youngn teorisi


daha sonralar Hermann von Helmholtz (1821 1894) tarafndan dzeltilmi ve geniletilmitir. Bu teori zamanlar Young
Helmholtz renk teorisi olarak bilinmektedir.
renkli teori insanlarn renk dugulanmlarna ve renk
krlne (teoriye gre renk kr olan kiiler yalnzca bir veya
iki eit reseptre sahipti) akla yatan aklamalar getirmekteydi.
Fakat dier gerekler ve gzlemler teori tarafndan iyice aklanamamaktayd. Neden bir rengin adaptasyonu sonucunda
tamamlayc tona sahip artimajlar retiliyordu? Neden renk
kr insanlar her zaman renk iftlerini (krmz ve yeil ile sar
ve mavi) tanmakta glk ekiyorlard?
Bu sorulara verilen cevaplar renk gr ile ilgili Ewald
Hering (1834 1918) tarafndan 1800l yllarn sonlarnda
ortaya atlan ikinci bir teorinin temel talar haline geldi. Kart sre teorisine gre, btn renk deneyimleri altta yatan
sistemden kaynaklanmaktayd. Bu sistemlerin her biri iki kart

Renk Gr ile lgili Teoriler Renk gr ile ilgili ilk


teori Sir Thomas Young (1773 1829) tarafndan 1800 yl
civarlarnda ortaya konmutur. Bu teori normal insan gznde
psikolojik olarak ilk dugulanmlar, krmz, yeil ve maviyi,
reten tr reseptr olduunu ne srmekteydi. Dier btn
renkler bu teoriye gre bu ana rengin eklemeli veya kar renk teorisi: Krmz, yeil ve mavi olmak zere ana renk algsn
reten eit renk reseptr olduunu ne sren teori.
kart sre teorisi: Btn renk deneyimlerinin sistemden ortaya
ktn ne sren teori. Her bir sisten iki kart eleman iermektedir
(krmzya kar yeil, maviye kar sar, siyaha kar beyaz).

104

Blm 4 Duygulanum ve Algu

EKL 4.16

Renk Krl Testi

Bu resimde bir sayu gremeyen bireyler kurmuzu ve yeil


renklerini ayurt edememektedir.

elemana sahipti: krmzya kar yeil, sarya kar mavi veya


siyaha (hibir renk) kar beyaz (tm renkler). Hering renklerin tamamlayc artimaj retmelerini sistemdeki bir elemann ar yorulmas (fazla uyarlmaktan tr) ve bu nedenle
kar elemanndan gelen ilgili katknn artmas ile aklamtr.
Heringin teorisine gre renk krl eitleri iftler halindedir
nk renk sistemi asl olarak kart iftlerden olumaktayd,
tek ana renklerden deil.
Bilim adamlar yllar boyunca bu teorilerin ie yarar yanlarn tartmlardr. Sonunda bilim adamlar bu teorilerin
aslnda birbirleriyle atmadklarn ve aslnda grsel sistemde
ardak fizyolojik yaplara karlk gelen iki farkl ileme evresini akladklarn fark ettiler (Hurvich & Jameson, 1974).
rnein, artk eit koni olduunu biliyoruz. Her eit koni
belli bir dalga uzunluuna tepki veriyor olsalar da, her biri a
kar en duyarl haline belli bir dalga uzunluunda ulamaktadr. Bu koni trlerinin tepkileri Young ve Helmholtzun renk
grnn eit renk reseptrne dayand tahminini dorulamaktadr. Renk kr olan kiiler bu reseptr konilerden bir
veya daha fazla eidine sahip deildirler.
Artk ayn zamanda retinada bulunan gangliyon hcrelerinin bu koni trnn verdii bilgileri bir araya getirdiini de
biliyoruz. Bu da Heringin kart ileme teorisiyle uyumludur
(De Valois & Jacobs, 1968). Kart sre teorisinin gnmzdeki haline gre, Leo Hurvich ve Dorothea Jameson (1974),
tarafndan da desteklendii ekliyle, her renk iftinin iki yesi
nral ketleme yoluyla birbirlerine kar almaktadrlar. Baz
gangliyon hcreleri krmz grnen klardan uyarc ve yeil
grnen klardan ketleyici girdiler almaktadrlar. Sistemde
bulunan dier hcreler bu uyarlma ve ketlenme dzeninin tam
tersine sahiptir. Birlikte, bu iki gangliyon hcresi tr krmz/
yeil kart sre sisteminin fizyolojik temelini oluturmaktadrlar. Dier gangliyon hcreleri sar/mavi kart sistemini oluturmaktadr. Siyah/beyaz sistemi algnzda renk doygunluu ve
parlakla katkda bulunmaktadr. imdi grme dnyasndan
ses dnyasna geiyoruz.

itme
Dnya deneyiminizde iitme ve grme tamamlayc ilevlere
sahiptir. Bazen bir uyarcy grmeden nce, zellikle de eer
arkanzda veya duvar gibi opak nesnelerin arkasnda yer alyorlarsa iitirsiniz. Gr alannzda olan bir nesneyi tanmlamak
iin gr iitmeden daha iyi olsa da ou zaman bir nesneyi
grmenizin tek nedeni kulaklarnz gzlerinizi nereye ynelteceinizi bulmak iin kullanm olmanzdr. itme ile ilgili anlatacaklarmza balamadan nce, kulaklarnza ulaan fiziksel
enerji eitlerini aklayacaz.

SESN FZKSEL ZELLKLER


Ellerinizi rpn. Islk aln. Kaleminizi masaya vurun. Bu
eylemler neden ses karmaktadr? Ses karmalarnn nedeni
nesnelerin titremelerini salamalardr. Titreim enerjisi ortamdaki iletkene yaylr, ounlukla hava ve titreyen nesne ortamda
bulunan moleklleri ileri geri ittirmeye balar. Basnta ortaya
kan kk deiimler sonucunda titreyen nesneden darya
doru saniyede 1,100 feete yakn bir hzda hareket eden bir
sins dalgas kombinasyonu grlr (bkz. ekil 4.17). Ses gerek anlamda vakumlu bir ortamda yaratlamaz (mesela uzayda)
nk vakumlu alanlarda titreyen nesnelerin hareket ettirebilecei hava moleklleri bulunmamaktadr.
Sins dalgalarnn sizin iitmenizi etkileyen iki temel
zellii vardr: frekans ve ykseklik. Frekans dalgann belli bir
srede tamamlad dng saysdr. Bir dng, ekil 4.17de
de grlebilecei zere, bir dalgann zirvesinden dier dalgann zirvesine kadar soldan saa olan mesafedir. Ses frekans
hertz biiminde ifade edilir (Hz). Hertz saniyedeki dng saysn lmektedir. Ykseklik ise ses dalgasnn gcnn fiziksel
deeridir, zirveden tabana yksekliinde gsterilir. Ykseklik
ses basnc veya enerji birimleriyle gsterilir.
?ava1 Yasn

DURUN VE GZDEN GERN

Grsel sistemde, uyum sreciyle kastedilen nedir?


Foveada rodlarun ve konilerin bulunma yzdesi katur?
Karmauk hcreler hangi uyarulma ekillerine tepki vermektedirler?
Hangi renk gr teorisi saru bir renk parasuna baktuktan
sonra mavi artimaj deneyimlemenizin nedenini auklamaktadur?

Ykseklik





>enileme

ELETREL DNCE Canlu ve cansuz kategorilerden nesnelere


beynin verdii tepkileri karulaturan araturmayu haturlayalum.
Aynu kategoriden grsel olarak birbirine benzemeyen nesnelerin olmasu neden nemliydi (rnein silahlar ve sandalye)?

Bir devre

Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:

Zaman

Kefedin: Iuk ve Gz Sinirleri


Kefedin: Normal Gr, Uzau Grememe
Kefedin: Alumlama Alanlaru

EKL 4.17

dealize Edilmi Bir Sins Dalgasu

Sins dalgalarunun iki temel zellikleri: frekanslaru (sabit


bir zaman birimindeki dng sayusu) ve ykseklikleri
(dnglerinin dikey araluu)

itme

105

;\j`Y\c[9)
1/0

Ifb\k]icXdXj
(150 ft)

Sesin hangi fiziksel zellikleri sizin tek tek enstrmanlarun


bir mzik topluluu ierisinde tunularunu seebilmenizi
salar?

SESN PSKOLOJK BOYUTLARI


Frekans ve ykseklik gibi fiziksel zellikler psikolojik boyutu
ortaya karmaktadr: ses perdesi, ses ykseklii ve ses tns.
imdi bunlarn nasl ilediini grelim.

Ses Perdesi: Ses perdesi bir sesin frekans tarafndan belirlenen, sesin ykseklii veya alakldr. Yksek frekanslar
yksek perdeler, dk frekanslar dk perdeler retirler.
nsan hassasiyeti saf tonlar iin 20 Hz gibi dk frekanslardan
20.000 Hz gibi yksek frekanslara kadar uzanmaktadr (20 Hz
altndaki frekanslar ses yerine titreim olarak deneyimlenebilmektedir). Bu araln ne kadar geni olduunu bir piyano
zerinde bulunan 88 tuun yalnzca 30 Hz ile 4.000 Hz arasn
kapsamasna bakarak anlayabilirsiniz.
Psikofizikten daha nce bahsetmitik. Buna bal olarak
frekans (fiziksel gereklik) ve ses perdesi (psikolojik etki) arasndaki etkinin lineer olmadn grebilirsiniz. Frekans ltnn dk ucunda frekans ok az artrmak bile ses perdesini
fark edilir bir ekilde artrmaktadr. Frekansn yksek ucunda
ise ses perdesindeki fark duyabilmek iin ok daha byk bir
farka ihtiya duyulmaktadr. rnein, bir piyanoda en kaln iki
nota arasndaki fark 1.6 Hz iken en ince iki nota arasndaki fark
235 Hzdir. Bu ancak fark edilebilir farklarn psikofiziine bir
rnektir.
Yksek Ses: Ykseklik veya fiziksel iddet, sesin yksekliiyle (geniliiyle) ilgilidir. Byk geniliklere sahip ses dalgalar yksek olarak deneyimlenirken, kk geniliklere sahip
ses dalgalar yumuak bir ekilde deneyimlenir. nsan iitme
sistemi ok byk bir fiziksel iddet aralna kar duyarldr.

ses perdesi: Sesin kaln ya da ince olmas, ncelikle ses dalgasnn frekansna baldr.
ykseklik: Sesin algsal bir boyutudur. Ses dalgasnn yksekliinden etkilenmektedir. Yksek geniliklere sahip olan ses dalgalar yksek, dk
geniliklere sahip olan ses dalgalar ise ksk olarak deneyimlenir.
ses tns: Bir ses dalgasnn karmakln yanstan ses dugulanm boyutu.

106

Blm 4 Duygulanum ve Algu

J\jYXjej\m`p\j`[pe\j&Zd2 )

160
2000. 140
200. 120
20. 100

A\t lX (/0 ft)


8Zee YXcXe^Z
`[[\tc` ^b ^ictj
b`q dftficl lXb
Ki\e
Lqle ji\c` ``td\ bXpYeX dXilq bXcdX
>ictc XiXYX
J\jj`q XiXYX

2.

/0

.2

60

EfidXc jf_Y\t
EfidXc ff`j

.02

40

.002

20

J\jj`q ff`j
J\jj`q f[X
J\jj`q fjc[XdX (5 ft)

.0002

EKL 4.18

Seviyeleri

9XcXe^Z tXd [lpdX


(1#000$?q tfe)

Benzer Seslerin Desibel

Bu ekil iitme mutlak eiinden bir roketin kalku


grltsne kadar tepki verebildiiniz btn seslerin
desibel araluklarunu gstermektedir. Desibeller ses
basuncundan hesaplanmaktadur. Ses basuncu bir ses
dalgasunun genilik seviyesini ler ve genel olarak
sizin yksek ses olarak deneyimlediiniz eye karuluk
gelirler.

Bir uta 20 adm tedeki bir saatin tiktaklarn duyabilirsiniz. Bu sistemin mutlak eiidir. Eer daha da hassas olsaydnz, kulaklarnzda akan kan duyardnz. Dier ar uta ise
100 yard tede kalkmakta olan bir jet ua o kadar grltldr ki bu size ac verir. Ses basncnn fiziksel birimleriyle
bakldnda jet saat tiktaklarnn yaratt enerjinin bir milyar
katndan daha byk bir ses dalgas retmektedir.
itme aral bu kadar geni olduu iin sesin fiziksel iddeti genellikle mutlak miktarlar yerine oranlarla gsterilmektedir. Ses basnc, yani yksek ses deneyimine yol aan dalga
ykseklii indeksi, desibel (dB) ad verilen birimlerle llmektedir. ekil 4.18 baz temsili doa seslerinin desibel llerini
vermektedir. Ayn zamanda karlatrma iin karlk gelen ses
basnlar da gsterilmitir. Aralarnda 20 dB fark olan iki ses
arasnda 1e 10luk bir oran olduunu grebilirsiniz. Yaklak
olarak 90 dBden yksek seslerin kiinin sese maruz kalma sresine bal olarak iitme kaybna yol aabileceini unutmaynz.

Ses Tns: Bir sesin tns karmak ses dalgasnn paralarn yanstmaktadr. Ses tns rnein bir piyanonun sesini bir
fltten ayran eydir. Yalnzca diyapazon gibi az sayda fiziksel
uyarc tek bir sins dalgasndan oluan saf tonlar retir. Saf
tonlar yalnzca bir frekansa ve bir ykseklie sahiptir. Gerek

dnyadaki seslerin ou saf tonlar deildir. Onlar karmak dalgalardr, frekanslar ve yksekliklerin bir kombinasyonundan
olumaktadrlar.
Grlt adn verdiiniz sesler frekanslarn temiz basit
yaplarna sahip deildirler. Grlt sistematik olarak ilgili
olmayan birok frekanstan oluur. rnein, radyo istasyonlar
arasnda duyduunuz statik grlt duyulabilir tm frekanslarda enerji ierir, siz onu perdesiz olarak alglarsnz nk
temel bir frekansa sahip deildir.

TMENN FZYOLOJS
Artk psikolojik ses deneyimlerinizin fiziksel temelleriyle ilgili
bir eyler rendiinize gre, imdi de bu deneyimlerin iitme
sistemindeki fizyolojik aktiviteden nasl olutuklarna baka-

Temporal kemik
xeki kemii

lm. nce kulan alma ekline bakacaz. Sonra ses perdesi


deneyimlerinin iitme sisteminde kodlanma ekillerine ve seslerin nasl yerelletiine bakacaz.

itme Sistemi Duyu srelerinin d enerji ekillerini beyninizin ierisinde enerji ekillerine dntrdn renmitiniz. Sizin iitebilmeniz iin, ekil 4.19da da gsterildii
gibi, drt temel enerji dnm gereklemelidir: (1) Havadan
alnan ses dalgalar kulakta salyangozda (koklea) akc dalgalara evrilmelidir, (2) akc dalgalar burada baziler membranda
mekanik titreimler yaratmaldr, (3) bu titreimler elektrik
drtlerine dntrlmelidir ve (4) drtler iitme korteksine
ulamaldr. imdi bu dnmleri detayl bir ekilde ele alalm.
lk dntrme ileminde titreyen hava moleklleri
kulaklara girerler (bkz. ekil 4.19). Sesin bir ksm kulan d

Parm [airejel kaeallar


BejeZik
{rj
BrYaZk
Yqjel jieir
ikjel jieir
Koklea

ikjel
jkaki Yoruju

;jal
kaeal

|qee^i
Kulak qar

Kulak
kepeji

Oval
peeZere

Yuvarlak
peeZere

Baziler
memYrae
Koklea

EKL 4.19

nsan Kulaunun Yapusu

Ses dalgalaru du kulak tarafundan du kanal ierisine alunur. Bu, kulak zarunun titremesine neden olur.
Bu titreim i kulaun kk kemiklerini harekete geirir: eki, rs ve zengi. Onlarun mekanik
titreimleri oval pencereden kokleaya geer ve buradaki kanaldaki suvuyu harekete geirir. Koklea
iindeki baziler membranun kenarlarunda yer alan ty hcreleri suvu hareket ettike kuvrulurlar ve
onlara balu olan sinir ularunu uyarurlar. Mekanik enerji bu ekilde sinir enerjisine dntrlm
olur ve beyne iitme sinirleriyle yollanur.

itme

107

kanalna dorudan girerken bir


sral ilenmeleri iitme korteksinde
ksm ise d kulaktan yanstldkbalar. (Birazdan reneceiniz gibi,
tan sonra kulaa girer. Ses dalgas
ekil 4.19da etiketlenen dier kulak
kulan dnda kanaln sonuna
blmleri de sizin dier duyularulancaya kadar ilerler. Burada
nzda rol oynamaktadr).
kulak zar denilen bir membranla
Drt dntrme ilemi tam
karlar. Ses dalgasnn bask
olarak ileyen iitme sistemlerinde
deiimleri kulak zarn harekete
gereklemektedir. Fakat milyonlarca
geirir. Kulak zar titreimleri
insan eitli ekillerde iitme engelled kulaktan orta kulaa iletir,
rine sahiptir. itme engellerinin iki
orta kulak insan vcudundaki en
genel tr de iitme sisteminde bir
kk kemiklerin n ieren
veya daha fazla parann bozukluunbir odacktr: eki, rs ve zengi.
dan kaynaklanmaktadr. ok ciddi
Bu kemikler kulak zarndan gelen
olmayan bir engel tr iletim sarltitreimleri i kulakta bulunan ve
dr, havadaki titreimlerin kokleaya
ana iitme organ olan kokleaya
iletimindeki sorunlardan kaynaklanr.
ileten ve younlatran mekanik
Bu eit engellerde bazen orta kulakbir zincir olutururlar.
taki kemikler ilevlerini yerine getirKokleada geekleen ikinci
miyor olabilirler, bu sorun yapay bir
dntrmede havadan alnan ses
rs veya zenginin mikro cerrahi yoldalgas suya verilir. Koklea svyla
larla yerletirilmesi ile dzeltilebilir.
dolu bir tptr. erisinde uzunDaha ciddi engellere ise sinir sarl
luunca ortasnda uzanan baziler
rnek verilebilir. Bu durumda kulakta
membran bulunur. zengi koksinir drtlerini yaratan veya onlar
leann banda bulunan oval peniitme korteksine ileten sinir mekacereyi titretince kokleada bulunan
nizmalarnda bir bozukluk vardr.
Yksek grltye srekli maruz kalmak
sv baziler membrann dalgaya
itme korteksinin hasar grmesi
iitme kaybuna yol aabilir. nsanlar bu
benzer bir ekilde hareket etmesonucunda da sinir sarl ortaya
kayuptan kaunmak iin neler yapabilir?
sine neden olur. Aratrmaclar
kabilir.
kokleann kendine has spiral eklinin dk frekansl seslere kar daha fazla bir duyarllk
Perde Algs Teorileri itme sisteminin ses dalgalarn
gstermesine yaradn ne srmektedirler (Manoussaki ve
perde algsna nasl evirdiini aklamak iin aratrmaclar iki
ark., 2006).
ayr ana teori ne srmlerdir: yer teorisi ve frekans teorisi.
nc dntrmede baziler membrann dalgaya benzer
Yer Teorisi, ilk olarak 1800l yllarda Hermann von
hareketi membrana bal olan kk ty hcrelerini kvrr.
Helmholtz tarafndan ne srlm ve sonralar Georg von
Ty hcreleri iitme sisteminin reseptr hcreleridir. Ty hcBksy (1899 1972) tarafndan deitirilmi, gelitirilmi
releri kvrlnca sinir ularn uyarrlar ve baziler membrann
ve test edilmiti. Bksy bu almalaryla 1961 ylnda Nobel
mekanik titreimlerini sinir aktivitesine dntrrler.
dln kazanmtr. Yer teorisi baziler membrann ses dalSon olarak, drdnc dnmde, sinir drtleri kokleay
galarnn i kulaktan iletilmeleri srasnda hareket etmesine
bir deste doku ierisinde terk ederler. Bunlara iitme sinirleri
dayanmaktadr. Farkl frekanslar en yksek hareketlerini baziad verilir. Bu dokular beyin kknde koklear ekirdeinde karler membran zerinde belirli noktalarda retmektedirler. Yklarlar. Grsel sistemde sinirlerin karya gemelerine benzer
sek frekansl tonlar iin, dalga hareketi kokleann tabannda en
bir ekilde bir kulaktan gelen uyarlma beynin her iki yanna
iyidir, oval ve yuvarlak pencereler buralarda yer almaktadr.
da gider. itme sinyalleri iitme korteksine giderken bir dizi
Dk frekansl tonlar iin, en iyi dalga hareketi kar uta
baka ekirdein iinden geerler. Bunlar serebral yarkrelegereklemektedir. Yer teorisi, perde algsnn en yksek uyarin temporal loblarnda yer almaktadr. Bu sinyallerin yksek
rnn gerekletii durumda baziler membrann yeriyle ilgisi
olduunu ne srmektedir.
kinci teori, yani frekans teorisi, perdeyi baziler membrann titreim oranyla aklar. Bu teori 100 Hz frekansnda
olan bir ses dalgasnn baziler membran saniyede 100 kez
titreterek hareket ettireceini ngrmektedir. Frekans teorisi
koklea: Ana iitme organ, i kulakta yer alan kvrml, ii sv dolu bir tp.
ayn zamanda baziler membrann titreimlerinin nronlar
baziler membran: Kokleada bulunan, harekete getiinde iitme sisteminde nral etkiler yaratan ty hcrelerini uyaran membran.
ayn oranda atelemeye iteceini ve bu ekilde ateleme hznn perde iin sinir kodu haline geleceini ne srmektedir.
iitme siniri: Kokleadan beyindeki koklear ekirdee drtleri tayan
sinir.
Bu teorinin bir sorunu, tek tek nronlarn yksek perdeli
yer teorisi: Farkl frekans tonlarnn en yksek aktivasyonlarn baziler
sesleri temsil edecek kadar hzl ateleme yapamayacak olmamembrann farkl noktalarnda yaadklarn ve ortaya kan perdenin
lardr, hibiri saniyede 1.000den fazla ateleme yapamaz.
aktivasyon noktasnda kodlanabileceini ne sren teori.
Bu kstlama bir nronun 1.000 Hzden yksek sesleri ayrt
frekans teorisi: Tonun baziler membranda frekansna eit olan bir titreim
etmesini imkansz klar fakat iitme sistemi bunu rahatlkla
rettiini ne sren teori. Bunun sonucunda perde sinir tepkisinin
yapabilmektedir. Kstlama vole ilkesi ile alabilir, bu ekilde
frekansyla kodlanabilmektedir.

108

Blm 4 Duygulanum ve Algu

yksek frekanslarda durumun nasl olduunu aklayabiliriz.


Vole ilkesi 2.000 Hz, 3.000 Hz ve daha yksek frekanstaki
uyar tonlarna karlk gelecek ekilde birden fazla nronun
birlikte hareket etmesidir (Wever, 1949). Gr teorilerinde
renk ve kart sre teorilerinde olduu gibi, yer ve frekans
teorileri de sizin perde algnzn farkl ynlerini baaryla
aklamaktadr. Frekans teorisi 5.000 Hz altndaki frekanslarn
kodlanmalarn olduka iyi bir ekilde aklayabilmektedir.
Daha yksek frekanslarda nronlar vole ierisinde bile olsalar yeterli bir sinyal retecek kadar hzl ve kesin bir ekilde
ateleme yapamamaktadrlar. Yer teorisi perde algsn 1.000
Hz zerindeki frekanslar iin olduka iyi aklayabilmektedir.
1.000 Hz alt iin btn baziler membran o kadar geni bir
ekilde titreim yaratr ki nral reseptrlerin perdeyi ayrt
edebilmelerine yetecek kadar belirli bir sinyal salayamaz.
1.000 Hz ve 5.000 Hz arasndaki frekanslarda iki mekanizma
da ileyebilir. Bu ekilde karmak bir duyu grevi birlikte
alarak daha yksek bir duyu kesinlii salayacak ekilde iki
sisteme blnm olur. Bir sonraki blmde ortamdaki sesin
yerini tespit etmenize yardmc olacak iki yakn sinir sistemine
sahip olduunuzu greceiz.

Ses Yerelletirmesi Kampste yrdnz ve birinin adnz sylediini duyduunuzu varsayalm. Pek ok
durumda size seslenen kiini yerini kolayca tespit edebilirsiniz. Bu rnek iitme sisteminizin ses yerelletirmesi grevini
ne kadar etkili bir ekilde yerine getirdiini gstermektedir.
itsel olaylarn mekansal kaynaklarn belirleyebilmektesinizdir. Bunu yaparken iki mekanizmadan yararlanrsnz:
Greli zamanlamann deerlendirmeleri ve her bir kulaa
varan seslerin greli iddetleri (Recanzone & Sutter, 2008).
lk mekanizma nronlarn gelen sesin her bir kulaa
ulama srelerini karlatrmasdr. Sa tarafnzda gerekleen bir ses rnein sa kulanza sol kulanzdan nce

Zaman Farku ve Ses


Yerelletirmesi
EKL 4.20

Beyin sesleri mekanlardaki yerlerini tespit edebilmek iin


sesin iki kulaa ulama sreleri arasundaki farklaru kullanur.

Ortamlarda yollarunu bulabilmeleri iin yarasalarun yanku ile


yer bulma (echolocation) yntemi neden evrilmi olabilir.

ulaacaktr (bkz. ekil 4.20, B). itme sisteminizdeki nronlar iki kulak arasndaki belli sre gecikmeleri iin en etkili
ekilde ateleme yapabilmektedirler. Beyniniz bu ulama
sreleri arasndaki farklarn bilgisini kullanarak mekandan
gelen bir sesin olas kaynaklar hakknda kesin tahminlerde
bulunur.
kinci mekanizma sesin ilk ulat kulaktaki iddetinin
biraz daha yksek olduu ilkesine dayanmaktadr. nk
kafanz kendisi sinyali zayflatan bir ses glgesi yaratmaktadr. Bu iddet farklar sizin kafanzla karlatrldnda bir
tonun dalga uzunluunun grece boyutuna dayanmaktadr.
Geni dalga uzunluklar, dk frekansl tonlar neredeyse hi
iddet fark gstermezler. Kk dalga uzunluklu ve yksek
frekansl tonlar ise llebilir iddet farklar gstermektedirler. Beyniniz, yine, iki kulanza ulaan sinyallerdeki iddet
farklarn tespit edebilecek zel hcrelere sahiptir.
Fakat bir ses zamanda ve iddette bir fark yaratmaz ise
ne olur? ekil 4.20de A noktasndan gelen bir ses bu zellie
sahip olacaktr. Gzleriniz kapalyken sesin kesin yerini bulamazsnz. Bunun iin kafanz evirmeniz gerekir ve kulaklarnz yeniden konumlandrmanz, bylece simetriyi bozabilir ve ses yerelletirmesi iin gerekli bilgiyi salayabilirsiniz.
Yunuslarn ve yarasalarn grsel sistemlerindense, karanlk sularda ve maaralarda nesnelerin yerlerini belirlemek iin
iitme sistemlerini kullandklarn belirtmek ilgin olacaktr.
Bu trler yanklama tekniini kullanmaktadrlar. Yksek perdeli sesler yayarak bu seslerin nesnelere arpp geri dnmeleri
sonucunda nesnelerin uzakl, yerleri, boyutlar, dokular ve
hareketleri konusunda fikir sahibi olurlar. Hatta, bir yarasa
tr yanklama kullanarak sadece 0,3 mm ayr duran nesneleri birbirlerinden ayrmay baarmtr (Simmons ve ark.,
1998).

vole ilkesi: Frekans teorisine bir ektir. Bir ses dalgasnn zirveleri tek bir
nronun atelemesi iin fazla sk geldiinde birden fazla nronun
bir araya gelerek grup halinde uyarc tonunun frekansnda ateleme
yaptklarn ne srmektedir.
ses yerelletirmesi: Ortamdaki seslerin mekansal kaynaklarn bulmay
mmkn klan iitsel sreler.

itme

109

BfbcXdXYlcYl

9\p`e`eecfYl
BfbcXdX`q`
BfbcXdXYlcYl

BfbcXdXj`e`ic\i`
9XcXpZ[fbl

BfbcXdX
j`e`ic\i`

8bjfe
BfbcXdX
\g`k\cpldl

BfbcXdXi\j\gki_Zi\j`
;\e[i`k
BfbcXpZjXj`cpld
JdbkXYXbX
BfbcXeddX[[\

BX]XkXj^ie

EKL 4.21

BfblXcdXi\j\gkkee^\e`c\d`pe

Koklama Reseptrleri

Burun boluundaki koklama reseptrleri evredeki kimyasallar tarafundan uyarulur.Bilgiyi


beyinizideki koklama bulblaruna gnderir.

DURUN VE GZDEN GERN







Sesin hangi fiziksel zellii perde algusuna yol amaktadur?


Ty hcrelerinin iitme sistemindeki rol nedir?
Hangi teori perde algusunun baziler membranun en yksek
uyarulmanun gerekletii zamanda bulunduu yere balu
olduunu ne srmektedir?
Eer bir sesin kaynau sa tarafunuzda ise nasul bir zamanlama farku beklersiniz?

Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:
zleyin: Kulak unlamasu

Dier Duyularnz
En ok grme ve iitme zerinde odaklandk nk imdiye dek bilim adamlarnn en derinlemesine aratrdklar
alanlar bunlar olmutur. Fakat hayatta kalmanz ve d evrenizin tadna varmanz btn duyu yelpazenizle ilgilidir. Duygulanm hakknda anlatacaklarmz burada sona erdirip, dier
duyularnzn ksa birer analizini sunuyoruz.

koku (olfaksiyon): Koku duyusu.


burun ampul: Kokuya duyarl reseptrlerin sinyallerini gnderdikleri,
korteksin frontal loblarnn hemen altnda yer alan merkez.

110

Blm 4 Duygulanum ve Algu

KOKU
Koku duyunuzdan vazgemeyi tercih edeceiniz eitli durumlar hayal edebilirsiniz: Daha nce bir kokarcayla karlaan bir
kpeiniz oldu mu hi? Fakat bu kokarca deneyiminden kanmak iin ayn zamanda taze gllerin, scak yal patlam msrn ve scak ikolatann da kokusundan vazgemeniz gerekirdi.
Btn bu maddeler havaya koku moleklleri salmaktadrlar.
lemsel ortam molekllerin burun tylerindeki membranlarda
bulunan protein reseptrlerle etkileime gemesi sonucunda
balar (bkz. ekil 4.21). Bu sinir drtlerinden birini balatmak
iin bir maddenin yalnzca 8 molekl yeterlidir. Fakat en az 40
sinir ucunun siz maddeyi koklamadan nce uyarlm olmas
gerekmektedir. Harekete geirilen sinir drtleri koku bilgisini
burun ampulne aktarrlar. Burun ampul reseptrlerin hemen
zerinde ve serebrumun frontal loblarnn hemen altnda yer
almaktadr. Koku uyarcs koku srecini koku nronlarndaki
iyon kanallarna bir kimyasal madde ak balatarak hazrlar.
Blm 3ten hatrlayacanz gibi, bu olay bir aksiyon potansiyeli tetikler.
Koku sinirlerinin ve burun ampulnn anatomik yerleri
onlar hasar grmeye kar korunmasz bir durumda brakr.
rnein, kiiler kafalarna darbe aldklarnda burun ampulne
drt tayan sinir hcreleri hasar grebilir. Orta iddette beyin
travmas geirmi 111 hastadan alnan numunelerde, kazadan
iki hafta sonra bu hastalarn % 22si hipozmi (koku duyusunun zayflamas) ve % 4 anozmi (koku duyusunun tamamen kayb) yaamlardr (de Kriujk ve ark., 2003). Fakat bu
duyularn geri kazanlmas iin umut vardr. Koku sistemi hem
koku reseptrlerinde hem de burun ampulnde yeni hcreler
retmektedir. Bu nedenle baz hastalar beyin hasar geirdikten
bir sre sonra koku alma yetilerinin bir ksmn veya tamamn
yeniden kazanmaktadr (London ve ark., 2008).

8%;`c`eplbXi[Xe^ie

9%GXg`cXee^\e`c\k`c\epXeee^ie

:%Kakaldakf_ldZlleleYpkld^ie
Kak_Zi\ji

KXkXcdXkf_ldZll

Papila

EKL 4.22

Tat Reseptrleri

A Kusmu dilin st kusmunda papillerin daulumunu gstermektedir. B Kusmu ise tek bir papilin
geniletilmi halini gstermektedir, burada tek tek tat alma organlaru grlebilmektedir. C
Kusmunda tat alma organlarundan biri bytlerek gsterilmitir.

Koku duyusunun nemi trler arasnda byk lde


deimektedir. Koku byk ihtimalle yiyecek tespit etme ve
bulma amacyla evrilmitir (Moncrieff, 1951). nsanlar koku
duyularn ncelikle yemekleri tatmak, aramak ve denemek
iin kullanmaktadr. Fakat pek ok tr iin koku ayn zamanda
potansiyel tehlike kaynaklarn da tespit etmekte ie yarar.
Kpekler, fareler, bcekler ve dier pek ok yaratk iin koku
hayatta kalmalar asndan byk nem tamaktadr. Bu trlerin koku duyular insanlara gre ok daha gelimitir. Beyinlerinin grece daha geni bir ksm kokuya ayrlmtr. Bu trler
iin koku ok ie yarar nk bir organizmann dier bir organizmann kokusunu alabilmek iin ona temas etmesi gerekmemektedir.
Buna ek olarak koku ayn zamanda ok gl bir aktif iletiim ekli olabilir. Pek ok tr feromon ad verilen kimyasallar
salglayarak ve bunlar tespit ederek iletiim kurmaktadr. Feromonlar bir tr iin cinsel uygunluk, tehlike, blgesel snrlar
ve yemek kaynaklarn sinyal vermektedir (Luo ve ark., 2003).
rnein pek ok trn diileri iftleme iin uygun olduklarn
sinyal vermek iin seks feromonlar retmektedir (Carazo ve
ark., 2004; De Cock & Matthysen, 2005). Blm 11de insan
ve insanlar dndaki canllarn cinsel davranlarn incelerken
feromonlar konusuna geri dneceiz.

TAT
Yemek ve arap uzmanlar kayda deer bir ekilde tatlar arasndaki basit ve karmak farkllklar tespit edebiliyor olsalar
da, kullandklar duyu asl olarak kokudur, tat deil. Tat alma
(gustasyon) ve koku yemek yerken birlikte almaktadrlar.
Hatta, souk algnl durumunda yemeklerin tatsz gelmesinin
nedeni burun deliklerinizin tkal olmas ve yemein kokusunu

alamamanzdr. Bu durumu siz de test edebilirsiniz. Burnunuzu


elinizle kapatn ve benzer dokuda farkl tatlardaki yiyeceklerin
arasndaki fark bulmaya aln. rnein elma paralar ve i
patatesi kullanabilirsiniz. Koku duyusunun yiyeceklerin tadnda
ok byk bir etkisi olduu iin koku alma bozukluklarndan
muzdarip olan kiiler itahlarn da kaybedebilmektedirler.
Dilinizin yzeyi papillerle kapldr, bu dilinize girintili
kntl bir grnm vermektedir. Bu papillerin pek ou tat
alma organ ad verilen tat reseptr ynlar iermektedirler
(bkz. ekil 4.22). Tat reseptrlerinin tek hcre kaytlar reseptr hcrelerin tek balarna drt ana tat niteliinden birine en
iyi ekilde tepki verdiklerini gstermitir: tatl, eki, ac ve tuzlu
(Frank & Nowlis, 1989). Son yllarda aratrmaclar beinci
bir temel tat nitelii iin reseptrler kefetmilerdir: Umami
(McCabe & Rolls, 2007). Umami monosodyumgltamat (MSG)
tadn almaktadr. Bu kimyasal sklkla Asyaya zg yiyeceklere
katlmakra ve protein asndan zengin olan yiyeceklerde, et,
deniz rnleri ve eski kaar gibi, doal olarak bulunmaktadr.
Be nitelie ait reseptr hcreler dier tatlar iin de kk tepkiler oluturabilse de, en iyi tepkileri dorudan nitelii kodlamaktadr. Her temel tat snf iin ayr transdksiyon sistemleri
olduu dnlmektedir (Rolls, 2005).
Tat reseptrleri aznza koyduunuz pek ok eyden zarar
grebilmektedir. Bunlarn arasnda alkol, sigara duman ve asitler de bulunmaktadr. Neyse ki, tat reseptrleriniz, koku reseptrlerinizden bile hzl bir ekilde, her 10 gnde bir deitiril-

feromon: Bir organizma tarafndan ayn trn dier bireyleriyle iletiime


geebilmek iin salnan sinyal. Feromonlar bazen uzun mesafeden
cinsel ekicilikte kullanlrlar.
gustasyon: Tat duyusu.

Dier Duyularunuz

111

Souk algunluu olan birinin arap tadumuna gitmesini tavsiye


etmek neden yanlu olacaktur?

mektedir (Breslin & Spector, 2008). Gerekten de, tat sistemi


btn duyu sistemleriniz arasnda hasara en dayankl olandr.
nsanlarn tamamen ve kalc olarak tat duyularn yitirmeleri
olduka nadirdir.

DOKUNMA VE DER DUYULARI


Deri kayda deer derecede ok ynl bir organdr. Sizi yzey
yaralanmalarndan korumak, vcut svlarn tutmak ve vcut
ssn dengelemeye yardmc olmak gibi grevlerine ek olarak
ayn zamanda basn, scaklk ve soukluk duyularn reten
sinir ularn da iermektedir. Bu duyulara deri duyular ad
verilmektedir.
Bir uyarcnn derinizde basn yarattnn farkna nasl vardnz dnn. Deriniz zerinden ok fazla duyu bilgisi almakta
olduunuzdan vcut yzeyine yakn pek ok farkl eit reseptr
hcre almaktadr. Her reseptr tipi deriyle temasn farkl ekillerine tepki vermektedir (Lumpkin & Caterina, 2007). Buna rnek
olarak Meissner cisimcikleri ve Merkel diskler verilebilir. Meissner
cisimcikleri en iyi ekilde deriye bir ey srtldnde tepki verderi duyular: Dugulanm veya basnc, scakl ve soukluu hisseden
deri duyusu.
vestibler duyu: Yerekimine gre insann vcudunun dnyadaki konumunu syleyen duyu.
kinestezik duyu: Vcut paralarnn birbirlerine gre konumlar ve
hareketleri ile ilgili duyu.

112

Blm 4 Duygulanum ve Algu

mektedirler. Merkel diskleri ise kk nesneler deri zerine sabit


basn uyguladklarnda en aktif hallerindedirler.
Derinin basnca duyarll vcut zerindeki yerine gre
byk lde deimektedir. rnein, uyarcnn konumunu
doru olarak alglamanz parmak ularnzla dokunduunuzda
srtnzla dokunmanzdan on kat daha olasdr. Vcudun farkl
blgelerindeki farkl hassasiyetler bu blgelerdeki sinir ularnn
daha youn olmas ve bu blgelere daha geni duyu korteksi ayrlm olmasnda grlmektedir. Blm 3te hassasiyetin en yksek
olduu yerlerin ona en ok ihtiya duyulduu yerler olduunu
renmitiniz. Bu yerler yznz, diliniz ve ellerinizdir. Vcudun
bu blgelerinden gelen kesin duyu bilgileri etkili bir ekilde yemek
yemenizi, konumanz ve nesneleri kavrayabilmenizi salar.
Birinizin kolunuza bir buz kp srttn dnn.
imdi bu buz kpnn basncn nasl hissettiinize dair bir
fikriniz var. Fakat scakln dk olduunu, soukluu, nasl
hissedersiniz? Scaklk ve soukluk iin ayr reseptrlere sahip
olduunuz renmek sizin iin artc olabilir. Termometre
gibi alan bir eit reseptre sahip olmak yerine, beyniniz
souk dokulardan ve scak dokulardan ayr sinyaller alarak
ortam scaklnn deiimini kontrol etmektedir.
Deri hassasiyetinin bir yn insan ilikilerinde nemli bir
rol oynamaktadr: dokunma. Dokunma yoluyla dier insanlara
destek verme veya alma, rahatlatma, sevgi gsterme ve tutkuyu
iletebilirsiniz. Fakat birisinin size dokunduu yer veya sizin
dokunduunuz yer bu durumda bir farkllk yaratmaktadr.
Erotik veya cinsel dugulanmlara yol aan deri yzeylerine erojen blgeler ad verilmektedir. Dier dokunua duyarl erotik
blgeler farkl bireylerde farkl heyecanlanma potansiyellerine
sahiptir. Bunlar, renilmi armlara ve blgelerdeki duyu
reseptrlerinin younluuna baldr.

VESTBLER VE KNESTEZK DUYULAR


imdi bahsedeceimiz duyu ifti size tamamen allmadk gelebilir nk dorudan grlebilir, gz, burun, kulak gibi, reseptrleri yoktur. Vestibler duyunuz size vcudunuzun, zellikle
de kafanzn, yer ekimi asndan dnyadaki konumunu sylemektedir. Bu bilginin reseptrleri i kulaktaki sv dolu keselerde
ve kanallarda bulunan minik tylerdir. Bu tyler sv hareket
ettiinde kvrlrlar ve zerlerinde bir basn oluur. Bu kafanz
hzla evirdiinizde de gereklemektedir. ekil 4.19da gsterilen
kesecikler size dz bir izgi halinde hzlanmay veya yavalamay
haber vermektedirler. Yar dairesel kanallar ad verilen kanal,
birbirleriyle dik adadrlar ve size her ynle ilgili hareket bilgisini
bu ekilde verirler. Kafanz evirdiinizde, salladnzda veya
yana ediinizde size kafanzn nasl hareket ettiini bildirirler.
nsanlar kazalar veya hastalklar nedeniyle vestibler duyularn kaybedebilirler. Bu durumda denge bozukluu yaayabilir ve sk sk debilir ve ba dnmesinden muzdarip olabilirler.
Fakat bu insanlarn ou sonunda grsel bilgiye daha ok gvenerek bunu telafi edebilir. Hareket hastal grsel sistemden ve
vestibler sistemden gelen bilgiler attnda ortaya kabilir.
nsanlarn hareket eden bir arabada kitap okuduklar zaman
midelerinin bulanmasnn nedeni grsel sinyalin sabit bir nesneye, vestibler sinyalin ise hareketli bir nesneye ait olmasdr.
Srcler nadiren hareket hastal ekerler nk hareketi
hem grmekte hem de hissetmektedirler. Ayakta resim yapyor
veya seviiyor olsanz da, beyninizin o anki konumunuzdan
ve uzuvlarnzn birbirlerine gre hareketlerinden doru bir
ekilde haberi olmas gereklidir. Kinestezik duyu (kinestezi de

denmektedir), motor aktiviteler srasnda srekli olarak vcudun ne yapmakta olduunun duyu bilgisini salamaktadr. Bu
duyu olmadan pek ok kastl hareketi koordine edemezdiniz.
Kinestezik bilgiyi iki kaynaktan alrsnz: Eklemlerdeki
reseptrler ve kas ve tendonlarda bulunan reseptrler. Eklemlerde bulunan reseptrler uzuvlarn farkl konumlarndan kaynaklanan basnca ve eklemlerin hareketlerinden kaynaklanan
basnca tepki vermektedir. Kas ve tendonlarda bulunan reseptrler ise kaslarn ksalmas ve uzamas ile oluan gerilim deiimlerine tepki vermektedir.
Beyin sklkla kinestezik duyunuzdan gelen bilgiyi
dokunma duyularnzla btnletirir. Beyniniz rnein, her bir
parmanzdan gelen sinyallerin anlamn eer parmaklarnzn
birbirlerine gre konumunu bilmiyorsa tam olarak kavrayamaz. Gzleriniz kapal olarak yerden bir nesneyi kaldrdnz
dnn. Dokunma duyunuz sizin bu nesnenin bir ta olduunu tahmin etmenize izin verebilir ama onun ne kadar geni
olduunu bilmenize yarayan kinestezik duyunuz olacaktr.

ACI
Ac, vcudun zararl uyarclara verdii tepkidir. Bu uyarclarn dokulara hasar verecek kadar ya da zarar verme tehdidi
oluturacak kadar iddetli olmalar gerekmektedir. Bu kadar iyi
gelimi bir ac duyusuna sahip olduunuz iin mutlu musunuz? Cevabnz byk ihtimalle evet ve hayr olacaktr.
Evet demek istemenizin nedeni ac duyunuzun hayatta kalmanz iin ok nemli olmasdr. Doutan acya kar hassasiyeti olmayan insanlarn can hi acmaz fakat vcutlar sklkla
yaralanr ve uzuvlar beyinleri onlar tehlikelere kar uyarabiliyor olsayd kanabilecekleri sakatlklarla ekil bozukluuna
urar (Cox ve ark., 2006). Onlarn deneyimleri acnn temel
bir savunma sinyali olarak altn gstermektedir. Ac sizi
potansiyel tehlikelere kar uyarr. Hayr demek istemenizin
nedeni ise bazen kesinlikle ac duyunuzu kapatma gibi bir ansnz olmasn dilemenizdir. Amerika Birleik Devletlerinde 50
milyonun zerinde kii kronik srarl acdan muzdariptir. Acya

Bir elence treninin en n koltuunda oturmak neden en


arkada oturmaya gre daha az midenizi bulandurur?

Kinestezi duyusunun yetenekli sporcularun


performansundaki rol nedir?

kar medikal tedavi ve ac yznden ie gidilemeyen gnler


yznden ABDde ylda yaklak olarak 70 milyar dolarlk bir
kayp yaanmaktadr (Gatchel, 2004).
Bilim adamlar ac reten uyarclara tepki veren belli
reseptr gruplarn tanmlama balamlardr. Baz reseptrlerin sadece sya, bazlarnn kimyasallara, bazlarnn mekanik
uyarclara ve bazlarnn da ac reten uyarclarn bir kombinasyonuna tepki verdiklerini kefetmilerdir. Bu ac dokusu
a btn vcudunuzu kapsamaktadr. evresel sinir dokular
ac sinyallerini merkez sinir sistemine iki yolla gndermektedir: Miyelin ile kapl hzl iletken bir grup sinir dokusu ve daha
yava ve daha kk boyutlu miyelin kapl olmayan sinir dokular. Omurilikten balayarak, drtler talamusa ve oradan da
serebral kortekse iletilmektedir. Burada acnn konumu ve iddeti belirlenir, sakatln nemi deerlendirilir ve eylem planlar oluturulur.
Beyniniz ierisinde endorfinler ac deneyiminizin zerinde
byk bir etkiye sahiptir. Blm 3ten hatrlayacak olursanz,
ar kesici ilalar, morfin gibi, beyinde ayn reseptr alanlarna balanmaktadr. Endorfin terimi endojen (kendini reten)
morfinlerden gelmektedir. Endorfinlerin beyne salnmas ac
deneyiminizi kontrol altna alr. Aratrmaclar endorfinlerin
akupunktur ve plasebolarn ar azaltc etkilerinden en azndan ksmen sorumlu olduklarna inanmaktadrlar (Benedetti ve
ark., 2005; Han, 2004).
Sizin duygusal tepkileriniz, balam etkenleri ve durumun
yorumlanmas ac deneyiminizin iddetini belirlemekte en az
fiziksel uyarc kadar nem tamaktadr (Gatchel ve ark., 2007).
Ac duyusu psikolojik balamdan nasl etkilenir? Acnn hafifletilmesiyle ilgili teorilerden biri kap kontrol kuramdr. Bu
kuram Ronald Melzack (1973, 1980) tarafndan gelitirilmi-

ac: Vcudun doku hasarna yol aan veya aabilecek nitelikte olan yeterince iddetli zararl uyarclara verdii tepki.
kap-kontrol kuram: Ac hafiflemesi ile ilgili, omurilikteki baz hcrelerin baz ac sinyallerini engellerken dierlerinin beyne ulamasna izin
verdiklerini ne sren kuram.

Dier Duyularunuz

113

Tat alma organlarunuz hangi temel tat niteliklerine tepki


vermektedir?





Deriniz sucakluu nasul hisseder?


Vestibler duyunun amacu nedir?
Kapu-kontrol kuramunun amacu nedir?

Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:
zleyin: Beyin Acusu

Kuzgun kmr zerinde yrmek gibi dini ritellerde yer


alan bireyler acuyu hissetmezler. Bu size acunun psikolojisi ve
fizyolojisi hakkunda ne anlatmaktadur?

tir. Teoriye gre omurilikteki hcreler nrolojik kaplar olarak


grev yapmaktadr. Bu kaplar baz ac sinyallerini blp engellerken, bazlarnn beyne ulamasna izin vermektedir. Deride
ve beyinde bulunan reseptrler omurilie kaplar ap kapamas iin mesajlar gndermektedir. Telefonu amaya koarken
bacanz masaya vurduunuzu dnn. ien yerin etrafndaki deriyi ovarken omuriliinize ket vurucu mesajlar gndererek kaplar kapatrsnz. Beyinden gelen mesajlar da kaplar
kapatabilmektedir. rnein telefonda acil bir haber alrsanz,
beyniniz kaplar kapatarak acnn dikkatinizi datmasn
engelleyebilir. Melzack (2005) insanlarn bazen ok az veya hibir neden olmadnda bile ac hissedebildikleri gerekliini de
kapsayan gncellenmi bir nromatriks ac kuram nermitir.
Bu durumlarda ac deneyimi tamamen beyinden kaynaklanmaktadr.
Acy alglama eklinizin ac uyarcsnn iddetinden daha
ok sizin psikolojik durumunuzla ilgili olduunuzu grdk.
Algladnz ey hissettiiniz eyden farkl, hatta tamamen
bamsz bile olabilir. Acyla ilgili bu konu sizi blmn geri
kalanna hazrlamaktadr, burada sizin dnya deneyimlerinizi
dzenlemenizi ve etiketlemenizi salayan alg srelerini anlatacaz.

DURUN VE GZDEN GERN




Koku duyusuyla ilgili nemli bir beyin yapusu syleyiniz.

dikkat: Ulalabilir alg bilgisinin bir alt grubu zerine odaklanm farkndalk durumu.
hedef ynl seim: nsanlarn duyu girdisinin belli ksmlarn daha ileri
ileme iin neden setiklerini belirleyen etmen. Kiinin kendi hedeflerinin bir ilevi olarak yaplan seimleri yanstr.
uyarc gdml yakalama: nsanlarn duyu girdisinin belli ksmlarn
daha ileri ileme iin neden setiklerini belirleyen etmen. Ortamdaki
uyarc nesnenin belli zellikleri otomatik olarak alglaycnn yerel
hedeflerinden bamsz olarak dikkat ekiyor ise ortaya kar.

114

Blm 4 Duygulanum ve Algu

Algda
Organizasyon Sreleri
Milyonlarca retina bulgunuzdan elde ettiiniz bilgiyi bir araya
getirme ve dzenleme yetisine sahip olmasaydnz dnyann
ne kadar kafa kartrc olabileceini dnn. Gzlerinizin
nnde hareket eden ve sallanan balantsz renk paralarndan
oluan bir iek drbn deneyimi yaardnz. Size tutarllk
algsn vermek iin duyu bilgilerini bir araya getiren srelere
topluca algsal organizasyon sreleri ad verilmektedir.
Algsal organizasyon konusunu anlatmaya sizin iek drbn deneyiminiz ierisinden bir uyarc alt grubu zerinde
odaklanmanz salayan dikkat srelerini aklayarak balayacaz. Sonra da ilk olarak Gestalt kuramclar tarafndan aklanan organizasyon srelerine geeceiz. Gestalt kuramclar
algladnz eylerin organizasyon yasalarna veya ekil ve
biimleri alglamanza yarayan basit kurallara bal olduunu
ne srmlerdir.

DKKAT SRELER
Bir dakika durun ve etrafnzda daha nce hazr olarak dikkat etmediiniz on ey bulun. Duvardaki bir noktay daha nce
fark etmi miydiniz? Saatin tiktaklarnn farknda mydnz?
Etrafnzdaki eyleri dikkatli bir ekilde incelemeye balarsanz
zerinde odaklanabileceiniz binlerce ey bulabilirsiniz. Dikkat
sreleri sizin farkndalnz etrafnzda size ak olan btn
bilgilerin bir alt grubuna yneltmenizi salar. Genel olarak bir
nesneye veya evrenizdeki bir olaya ne kadar yakndan dikkat
gsterirseniz, o nesneyi o kadar iyi alglar ve o nesne hakknda
o kadar ok ey renirsiniz.
Dikkatinizi zerinde odakladnz nesneleri hangi gler
belirlemektedir? Bu sorunun cevab iki blmden olumaktadr.
Bu blmlere biz hedef ynl seim ve uyarc gdml yakalama olarak adlandracaz (Yantis, 1993). Hedef ynl seim
sizin kendi hedefleriniz dorultusunda dikkatinizi yneltmek
istediiniz nesneler hakknda yaptnz seimleri yanstmaktadr. rnein, eer bir kutu dolusu tatly yemeyi dnyorsanz, dikkatinizi sadece ikolatayla kapl olan tatllara yneltebilirsiniz. Belli nedenlerden dolay dikkatinizi ynelteceiniz
nesneleri ak olarak seebileceiniz fikriyle byk ihtimalle
daha nceden karlamsnzdr. Uyarc gdml yakalama ise uyarc nesnenin zellikleri otomatik olarak dikkatinizi yakaladnda ortaya kar. Bu durumda sizin alglayan
zne olarak yerel hedeflerinizden bamszdr. Eer daha nce

Yaamnzda Psikoloji
NEDEN ACI YEMEK ACI VERR?
Daha nce hi bunu deneyimlediniz
mi? Bir in veya Meksika restoranunda acu bir yemek yiyorsunuz
ve yanlulukla dorudan bir acu biberi
usuruyorsunuz. Sadece birka saniye
ierisinde alduunuz zevk iddetli
bir acuya dnyor. Eer bu daha
nce baunuza geldiyse, o zaman tat
alanunda zevk ve acu veren eyler
arasunda ince bir izgi olduunu da
biliyorsunuz demektir. imdi bu ilikiyi biraz inceleyelim.
Fizyolojik olarak acu biberin size
acu vermesinin nedenlerini auklamak
kolaydur. Diliniz zerinde tat alma
organlarunuz acu dokularuyla balantuludur (Bartoshuk, 1993). Bu ekilde
tat alma organlarunuzdaki reseptrleri
uyaran kimyasallar aynu zamanda
yakun ilikili olan acu dokularunu da
uyarabilmektedir (Caterina ve ark.,
2000). Sz konusu olan acu biber
olduunda bu kimyasal kapsaisindir.
Eer baharatlu bir yemein tadunu
ukarmak istiyorsanuz, yemeinizdeki
kapsaisin miktarunu yeterince dk
tutmalusunuz ki tat reseptrleriniz acu
reseptrlerinizden daha aktif olsun.
Fakat farklu insanlarun acu yemek
seimleri arasunda bu kadar auk
farklar olmasunun nedenini hi
merak ettiniz mi? nsanlar bazen
arkadalarunun ok baharatlu bir
yemei nasul yiyebildiini veya
yiyemediini anlamakta zorlanurlar.
Bu farklaru auklamak iin yine fizyolojiye bakmamuz gerekir. ekildeki
fotoraflarda Linda Bartoshuk ve
meslektalaru tarafundan incelenen
iki farklu kiiye ait dilleri grebilirsiniz. Dillerin birinde dierine gre
kayda deer ekilde daha ok tat
alma organu olduunu gryorsunuz. Eer daha ok tat alma organu

varsa, aynu ekilde daha ok acu


reseptr de olacaktur. Daha fazla tat
alma organu olan insanlar bu nedenle
kapsaisine karu daha gl bir acu
tepkisi gstereceklerdir. Daha fazla
tat alma organuna sahip olan bireylere sper tat alucular adu verilmitir
(Bartoshuk, 1993). Tat almayanlarla
karulaturulduklarunda duyu deneyimleri keskin bir karutluk gstermektedir. Pek ok tat duyusu iin bu
iki grup birbirine edeerdir. ou
zaman sper tat alucu veya tat alamayan biri olup olmaduunuzu ya da arada
mu yer alduunuzu bilemezsiniz. Farklar
yalnuzca bazu kimyasallarda ortaya
ukar, kapsaisin bunun mkemmel bir
rneidir.
nsanlarun dillerinde bulunan tat
alma organlarunun younluu genetik
gibi grnmektedir (Bartoshuk &
Beauchamp, 1994). Kadunlar erkeklere gre sper tat alucu olmaya ok
daha yatkundur. Sper tat alucular genel
olarak acu kimyasallara karu daha
hassastur, bu duyu nitelii pek ok
zehirli madde tarafundan paylaulmaktadur. Eer kadunlarun evrim srecinde
genel olarak ocuklarunu beslemek

ve bytmekle sorumlu olduklarunu


dnrseniz, daha yksek tat hassasiyetine sahip kadunlarun ocuklarunun hayatta kalmalaru daha olasudur.
Tat alucu olma durumu genetik olduundan ocuklar arasunda ok kk
yalarda yemek tercihlerinde farklar
grebilirsiniz (Anliker ve ark., 1991).
5-7 ya arasu sper tat alucu ocuklar
edar peynirindense st tercih
etmektedirler. Bu tercih tat almayanlar iin tam tersi ynde olmutur.
Peki neden? Sper tat alucular tat
almayanlara gre st daha tatlu ve
peyniri daha acu algulamaktadur. Bu
nedenle genetik farkluluklar bazu kk
ocuklarun neden gl (ve grltl)
bir ekilde tat tercihleri olduunu
auklayabilmektedir.
Fakat imdi acu verici kazayu
yaaduunuz o restorana geri dnelim.
Acu hissinin zamanla kaybolduunu
fark etmi olabilirsiniz. Bu audan,
azunuzdaki acu reseptrleri dier
duyu reseptrlerine benzer: Zamanla
srekli bir uyarucuya adapte olursunuz. Bu ok iyi bir haber! Duyu
srelerinizin kendiliinden zm
salamasuna sevinmelisiniz!

(A)

(B)

(A) Sper enicinin dili

krmz kta beklerken gndz dlerine daldysanz uyarc


gdml yakalamay da deneyimlemisinizdir. In aniden
krmzdan yeile deimesi zellikle onun zerinde odaklanmyor olsanz bile dikkatinizi ekecektir.

(B) enici olmayanun dili.

Bu iki sre arasndaki ilikiyi merak ediyor olabilirsiniz:


Aratrmalar en azndan baz artlar altnda uyarc gdml
yakalamann hedef ynl seimlerden nce geldiini gstermektedir.

Alguda Organizasyon Sreleri

115

EKL 4.23

Sreler

Dikkat Seen

Katulumcular altu nesnenin


resimlerine baktular. Her resimde
bir kelebek grdklerinde
olabildiince abuk tepki
vermeye alutular. Nesneler gri
renk yelpazesinde olduundan
kelebekleri bulmak iin
renklerden yararlanamadular.
Resimlerde bir insan yz
olduunda (A kusmu) katulumcularun
tepkileri yz bulunmaduunda (B
kusmu) verdikleri tepkilerden daha
yavatu.

Aratrmaclar biyolojik ve sosyal nemlerinden dolay


insan yzlerinin dikkat ekecei hipoteziyle ie baladlar (Langton ve ark., 2008, s. 331). Bu hipotezi denemek
iin aratrmaclar katlmclardan ekil 4.23n A ve B
Ksmlarnda yer alan grntlere bakmalarn istediler.
Katlmclarn grevi, her seferinde grntde bir kelebek
olup olmad sorusuna olabildiince abuk cevap vermekti. eklin her iki ksm iin de cevap evetti (Elbette
cevabn hayr olduu baka grntler de vard). A ksmnda grntde bir insan yznn de olduunu fark
ediniz. Aratrmaclar katlmclarn dikkatinin bu yzler
nedeniyle dalacan tahmin etmekteydi. Bunun sonucunda aratrmaclar katlmclarn yz olan resimlerde
kelebei bulmak iin yz olmayan resimlerden daha
uzun sre harcamalarn bekliyordu. Bu tahmin deneyler
sonucunda dorulanmtr. Yzlerin varl, katlmclarn kelebei bulmalarn zorlatrmtr. Yzlerin sadece
grsel olarak daha ilgin olmalar ihtimalini elemek iin
aratrmaclar deneyi tekrarladlar, fakat bu sefer btn
uyarc resimleri ters bir ekilde gsterdiler. Bu artlar
altnda yzler artk yze benzememekteydi. Bu ekilde, katlmclarn kelebei bulma yeteneklerini etkilememilerdir.
Bu olay uyarc gdml yakalama olarak tanmlayabilirsiniz
nk alglaycnn hedeflerinin tersine ileyen bir durum vardr. Eer katlmclar yzleri grmezden gelebilselerdi, grevi
daha iyi bir ekilde yerine getirirlerdi. Katlmclar deneysel
grevlerde neredeyse her zaman olabildiince en iyi ekilde
performans gstermeye altklar iin yzlerin onlarn hedef
ynl kelebekleri en ksa srede fark etme arzularna ramen
dikkatlerini ekmi olduu sonucuna varabiliriz.
Dikkatinizi ortamdaki bir uyarc zerinde odakladnz
varsayalm. Artk algsal organizasyon srelerinizin ie koyulmasnn vakti gelmitir.

Gestalt psikolojisi: Psikolojik olaylarn primitif alg elemanlarna ayrlm


halleriyle deil, yalnzca dzenli, belli bir yapya sahip btnler olarak
aratrldnda anlalabileceini savunan psikoloji ekol.

116

Blm 4 Duygulanum ve Algu

ALGISAL GRUPLAMA LKELER


ekil 4.24te soldaki resmi dnn. Eer insanlarn ou
gibiyseniz siz de siyah bir fon zerinde bir vazo figr greceksiniz. Figr, n tarafta bir nesne benzeri blge olarak grlrken, arka plan ise figrn karlatrldnda n plana kt
bir zemin olarak grlmektedir. ekil 4.24n sanda grebileceiniz zere, figr ile zemin arasndaki ilikiyi deitirmek
mmkndr, bu ekilde bir vazo yerine iki tane yz greceksiniz. Alg srelerinizin ilk grevlerinden biri hangi grntnn
figr ve hangi grntnn zemin olduuna karar vermektir.
Alg sreleriniz figr iinde nelerin bulunmasna nasl
karar vermektedir? Algsal gruplama ilkeleri Kurt Koffka (1935),
Wolfgang Khler (1947) ve Max Wertheimer (1923) gibi Gestalt
psikolojisi takipileri tarafndan detayl bir ekilde incelenmitir.

EKL 4.24

Figr ve Zemin

Algusal gruplamanun ilk adumlarundan biri sizin algu


srelerinizin bir grntnn belli bir kusmunu bir zemin
nnde duran bir figr olarak yorumlamasudur.

Bu grubun yeleri psikolojik olaylarn primitif alg elemanlarna ayrlm halleriyle deil, yalnzca dzenli, belli bir yapya
sahip btnler olarak aratrldnda anlalabileceini savunmutur. Gestalt terimi kabaca biim, btn, konfigrasyon veya tz anlamna gelmektedir. Gestalt psikologlar
yaptklar deneylerde alg dizililerinin gestalt nasl oluturduklarn incelediler ve bunu yaparken btnn bazen paralarnn toplamndan daha farkl bir ey olduunu gsterdiler.
Tek bir etmeni deitirerek ve bunun diziliin yapsnn alglanmasnda nasl deiikliklere neden olduunu gzlemleyerek
bir dizi yasaya ulatlar:

5. Ortak kader yasas: nsanlar ayn ynde hareket ediyor gibi


grnen nesneleri birlikte gruplamaktadr. Bu nedenle bu
resimde birbirlerinden uzaa hareket eden diziler grmektesiniz.

1. Yaknlk yasas: nsanlar birbirine en yakn olan elemanlar


gruplamaktadr. Bu nedenle bu resimde 5 nesneden oluan
bir stun gryorsunuz, 4 sra deil.

2. Benzerlik yasas: nsanlar birbirine en ok benzeyen


elemanlar gruplamaktadr. Bu nedenle kark X ve Olardan
oluan stunlar yerine Xlerden oluan bir saha zerinde
Olardan oluan bir kare gryorsunuz.
X

3. yi sreklilik yasas: nsanlar kesintiye urayan izgileri


bile btn olarak deneyimlerler. Bu resimde kalbin iinden geen bir ok grmenizin ve resmin farkl paradan
olutuunu dnmemenizin nedeni budur.

4. Kapan yasas: nsanlar nesneleri btn olarak alglayabilmek


iin kk boluklar doldurma eilimindedir. Bu nedenle
resimde btn bir ember alglayabilmek iin kayp parann
yerini dolduruyorsunuz.

MEKANSAL VE ZAMANSAL
BTNLEME
Size imdiye dek sunduumuz btn Gestalt yasalar sizi algnn byk bir ksmnn dnyann paralarn doru ekilde
bir araya getirmekten olutuuna ikna etmi olmaldr. Fakat
bazen btn bir resmi tek bir bakta alglayamazsnz, ya da
tek bir sabitlemede (daha nce dikkatten bahsederken anlattklarmz hatrlayn). Belli bir zamanda algladnz eyler bazen ortamn grnmeyen blgelerine doru her ynde
genileyen geni bir grsel dnyaya sadece kstl bir baktr.
Etrafnzda olan eyler hakknda tam bir fikir edinebilmek iin
farkl mekansal konumlara sabitlemeye ihtiya duyarsnz, bu
mekansal btnlemedir ve bunu zamanda farkl anlarda gerekletirmeniz gerekmektedir, buna da zamansal btnleme
ad verilmektedir.
Bu konuda ilgin olan nokta, grsel sisteminizin anlk,
btnlemi bir ortam resmi yaratmak iin ok yorulmamasdr.
Aratrmalar dnya zerinde her sabitlemeye dair grsel bellein
kesin detaylar iermediine iaret etmektedir.
Sayfa 118de ekil 4.25teki iki fotoraf ele alalm: kisi de
ayn sahneyi gstermektedir, fakat birisi yakndan, dieri
ise uzak bir adan bir baktr. Size bu iki fotoraftan
sadece birini gsterdiimizi ve ksa bir aradan sonra size
hangisi olduunu sorduumuzu varsayalm. Bu bellek testinde ok baarl olacanz dnebilirsiniz. Fakat, aratrmaclar katlmclarn saniyenin 20de 1i gibi bir aradan
sonra sistematik hatalar yaptklarn gstermitir (Dickinson & Intraub, 2008). Bir dizi almadan sonra katlmclar ard ardna fotorafa bakmlardr, yakndan
veya uzaktan ekilmi. Sonra ksa aralklarla katlmclar
bu fotoraftan birinin yakndan veya uzaktan ekilmi
bir versiyonunu grmlerdir. Katlmclar bu grnty
daha nce grdkleriyle kyaslayarak 5 noktal bir lt
ierisinde bir cevap verdiler. Bu lt -2den (ok daha
yakn) 0a (ayns) ve +2ye (ok daha uzak) kadar
uzanmaktayd. Katlmclar yarglarnda olduka tutarl
bir hata yaptlar: Birebir ayn olan grntleri ok daha
yakn olarak nitelendirdiler. Aratrmaclar bu hataya
snr geniletmesi adn verdiler nk katlmclar orijinal fotoraflarn snrlarndan daha fazla bilgi ierdiine
inanmaktalard.
Peki snr geniletmesi neden meydana gelir ve nasl bu
kadar hzl gerekleir?

Alguda Organizasyon Sreleri

117

(A)
LqXbkXex\b`cd`=fkfiX]

EKL 4.25

(B)
PXbe[Xex\b`cd`=fkfiX]

Sunur Geniletme

nsanlar fotoraflara baktuklarunda bellek sreleri sayesinde grntnn sunurlarunu geniletme


eilimindedir. Bu nedenle bazen yakundan ekilmi bir fotoraf grmelerine ramen uzaktan ekilmi bir
fotoraf grdklerini haturlayabilmektedirler.

Pencereden dar baktnz dnn. Dnyann pencerenin


kelerinde sona erdiine inanmazsnz. Bunun yerine dnya bilginizi kullanarak grnz grebildiklerinizin tesine geniletirsiniz. Pek ok adan, bir fotorafa bakmak da pencereden
bakmakla ayn eydir. Bir fotorafn kelerinin ardnda kalan
sahneyi tamamladnz iin fotorafn gerekte ierdiinden
daha fazla ey ierdiini hatrlayabilirsiniz. Snr geniletmesinin
bu aklamas size bu hatann neden mantkl olduuna dair bir
fikir vermeli: Tek bir bakla elde ettiiniz numuneyi daha byk
bir sahneye tamamlamanz sizin iin kt bir ey deildir.
Aratrmaclar, insanlarn bir grntden dierine geerken deiiklikleri fark etmekte glk ektikleri durumlar
belirlemilerdir (Simons & Ambinder, 2005). Deiim krl
ad verilen bu durumun baz rnekleri olduka dramatik olabilmektedir. rnein, bir almada, katlmclar konutuklar
kiinin deitiini fark etmemilerdir (Simons & Levin, 1998)!
alma bir eit sihirbazlk gsterisi gibiydi, iki deneyci konumann ortasnda geen bir kapdan yer deitirmilerdir. Hatta,
sahne sihirbazlar da uzun sredir deiim krlnden yararlanarak baz numaralar yapmaktadrlar (Baz nl numaralarn
algsal temellerini grmek iin, bkz. Macknik ve ark., 2008.).
nsanlar nasl oluyor da grsel sahalarndaki deiimlere byle
kr olabiliyorlar? Daha nce dikkat konusunda anlattklarmz
hatrlayn. Bir deiiklii fark etmek iin orijinal ve deien
zelliklerin ikisine de dikkat etmi olmanz gerekmektedir. O
zaman bile, bir deiiklii fark etmek iin bazen zihinsel kaynaklarnz kullanmanz gerekmektedir.
fi olgusu: Ak hareketin en basit ekli, srayla yanp snen bir veya daha
fazla sabit n hareketli tek bir k olarak algland hareket yanlsamas.

118

Blm 4 Duygulanum ve Algu

HAREKET ALGISI
Dnyaya baklarnz arasnda karlatrmalar yapmanz
gerektiren bir alglama eidi hareket algsdr. Snfn teki
tarafnda bir arkadanz grdnz dnn. Eer sabit
duruyorsa siz ona doru yrdke retinanzdaki imaj gitgide byyecektir. Bu imajn byme hz size ona ne kadar
hzl yaklatnza dair bir fikir verecektir (Gibson, 1979).
Belirttiimiz gibi, hareket algs sizin dnyaya farkl
baklarnzdan elde ettiiniz bilgileri birletirmenizi gerektirmektedir. Alg srelerinizin bu baklar olduka gl
bir ekilde bir araya getirebilmesini fi olgusunu deneyimlediinizde takdir edebilirsiniz. Bu olgu grsel sahada iki farkl
konumda bulunan iki sabit k kayna saniyede 4-5 kere
srayla alp kapatldnda meydana gelir. Bu etki ak hava
reklam tabelalarnda ve elektronik flal vitrinlerde grlr.
Bu grece yava sra deiiminde bile tek bir k iki nokta
arasnda gidip geliyormu gibi grnr. lk noktadan ikinci
noktaya doru giden yolu dnmenin birok yolu vardr.
Yine de insan gzlemciler genelde en basit yolu grrler, dz
bir izgi (Cutting & Proffitt, 1982; Shepard, 1984). Bu dz
izgi kural gzlemcilere hareket halinde bir insan vcudu
sral bir ekilde gsterildiinde bozulur. Bu kez grsel sistem
boluklar normal biyolojik hareket yollaryla doldurur (Shiffrar, 1994; Stevens ve ark., 2000).

DERNLK ALGISI
imdiye dek, sadece dz yzeylerde iki boyutlu ekillerle ilgilendik. Gnlk alg ise boyutlu ortamlarda bulunan nesneleri iermektedir. stediiniz eye yaklamanzda, ilgin

Size bu resmin kahramanunun hareket etmekte


olduunu ve ne yne doru hareket ettiini fark ettiren
nedir?

insanlar ve iyi yemekler gibi ve tehlikeli eylerden, hzl arabalardan ve den piyanolardan, kanmanzda mekansal
boyutu da alglamanzn hayati nemi vardr. Bu alg derinlik (nesne ile sizin aranzdaki uzaklk) ile ilgili doru bilgiye
ve nesnenin size gre ynne ihtiya duyar. Kulaklarnz yn
belirlemede yardmc olabilir fakat derinlii belirlemekte pek
ie yaramazlar. Derinlik yorumlamanz uzaklkla ilgili fakl bilgi
kaynaklarna dayanmaktadr (derinlik ipular ad da verilmektedir bunlara). Bu bilgi kaynaklar arasnda binokler ipular,
hareket ipular ve resim ipular yer almaktadr.

Binokler ve Hareket pular: Hi neden sadece bir tane


yerine iki tane gznz olduunu merak ettiniz mi? kinci gznz sizin iin sadece bir yedek deildir. ki gznz birlikte size
derinlik hakknda nemli bilgiler salarlar. ki gze varan grsel
bilginin karlatrlmasn ieren derinlik ipularna binokler
derinlik ipular ad verilmektedir. Binokler derinlik bilgilerinin iki kayna vardr: retinal fark ve yaknsama.
Gzler yatay olarak birbirlerinden yaklak olarak 2-3 in
uzakta olduklar iin dnyay az da olsa farkl bir ekilde grmektedirler. Kendinizi bu konuda ikna etmek iin u deneyi
uygulayn. nce sol gznz kapatn ve sa gznz kullanarak iki iaret parmanz kendinizden uzakta bir nesneyle
ayn hizada tutun. Bir parmanz kolunuzun uzunluu kadar

uzakta, dieri ise yznzden bir adm kadar uzakta olsun.


imdi parmaklarnz hareket ettirmeden, sa gznz kapatn ve uzaktaki nesneye bakarken sol gznz an. ki parmanzn konumlarna ne oldu? kinci gznz onlar artk
uzaktaki nesneyle ayn hizada grmemektedir. Bunun nedeni
dier gznzden biraz daha farkl bir gre sahip olmasdr.
ki gznzdeki birbirine karlk gelen imajlarn yatay
konumlar arasndaki uyumazla retinal fark ad verilmektedir. Fark miktar, ya da fark, nesnelerin size grece uzaklklarna
bal olduundan retinal fark size derinlik bilgisi vermektedir
(bkz. s. 120, ekil 4.26) rnein, gzlerinizi deitirdiinizde,
yaknda bulunan parmak uzak parmaktan daha ok yana doru
kaymt.
ki gznz de ak bir ekilde dnyaya baktnzda grdnz nesnelerin ou iki retinanz zerinde farkl konumlar uyarmaktadr. Eer retinalar zerindeki karlkl imajlar arasndaki fark yeterince kk ise, grsel sistem bunlar
derinlikte tek bir nesne olarak birletirebilmektedir. (Fakat eer
imajlar birbirlerinden fazla uzaktalar ise ift imajlar grebilirsiniz, gzlerinizi a yaptnzda da bu yaanmaktadr.) Bir
an durup dnrseniz grsel sisteminizin yapt ey olduka
inanlmazdr: ki fark retinal imaj alp, onlar karlk gelen
paralarn yatay uyumazl iin karlatrr ve derinlikte tek
bir nesnenin birletirilmi bir algsn retir. Grsel sistem iki
imaj arasndaki yatay uyumazl boyutlu dnyada derinlik
olarak yorumlar.
Derinliin dier binokler bilgisi yaknsamadan gelmektedir. Gzleriniz bir nesne zerinde sabitlenmi konumdayken
bir yere kadar ie dnerler (bkz. s. 120, ekil 4.27). Nesne ok
yakndaysa, mesela yznzden birka santim uzakta, gzler fovea zerine ayn imajn dmesi iin birbirlerine doru
dnmek zorunda kalr. Gzlerin yaknsamasn bir arkadanz
nce uzakta bir nesneye sonra da yakndaki bir nesneye baktnda siz de grebilirsiniz. Beyniniz gz kaslarndan gelen bilgiyi kullanarak derinlik konusunda yarglara varr. Fakat gz
kaslarndan gelen yaknsama bilgisi yalnzca 10 feet kadar bir
uzaklk iin ie yarardr. Daha byk uzaklklar iin a farkllklar tespit edilemeyecek kadar kktr nk uzak bir
nesne zerinde sabitlendiinizde gzleriniz neredeyse paralel
bir konum alrlar.
Hareketin derinlik bilgisi iin nasl baka bir kaynak olduu
nu anlamak iin aadaki deneyi deneyin. Daha nce yaptnz gibi bir gznz kapatp iki iaret parmanz uzaktaki bir
nesneyle ayn hizaya getirin. Sonra parmaklarnz sabit tutarak
ve hl uzaktaki nesne zerinde odaklanm bir ekilde kafanz hareket ettirin. Kafanz hareket ettirdike her iki parmanzn da hareket ettiini fakat daha yaknda olan parman
daha uzaa daha hzl bir ekilde hareket ettiini grrsnz.
Sabitlenen nesne hi hareket etmez. Derinlik bilgisinin bu kaynana hareket paralaks ad verilmektedir. Size derinlik bilgisi

binokler derinlik ipucu: ki gzden gelen bilgiyi kullanan derinlik ipucu.


retinal fark: ki gzdeki karlkl imajlarn yatay konumlar arasndaki
uyumazlk.
yaknsama: Gzlerin bir nesne zerinde sabitlenmek iin ie dnme
dereceleri.
hareket paralaks: Derinlik bilgisi kayna. Nesnelerin bakan kiiden
grece uzaklklar retina imajndaki grece hareketlerinin miktarn ve
ynn belirlemektedir.

Alguda Organizasyon Sreleri

119

Nergis

EKL 4.26
Nergis

Lale

Gzlemci

Sol gz
gr

Lale

Sa gz
gr

Gzlemci

vermesinin nedeni hareket ettike nesnelerin dnyadaki grece


mesafelerinin sizin retina imajnzn grece hareket miktarn
ve ynn belirlemesinidir. Arabada yolcu koltuunda oturduunuzda pencereden hareket paralaksn grmeye aln.
Hareket eden arabadan belli bir uzaklkta olan nesneler daha
yakn olanlara gre daha sabit grnecektir.

Monokler pular Sadece tek bir gznzle grebildiinizi


dnn. O zaman derinlii alglamayacak mydnz? Derinlik
hakknda bilgiler aslnda tek bir gzde de mevcuttur. Bu bilgi
kaynaklar monokler derinlik ipular adndadr, nk gzlerinizin sadece birinden gelen bilgilere gereksinim duyarlar.
boyutlu gibi grnen (kadn veya kanvasn iki boyutu zerine
yaplm) resimler reten sanatlar monokler derinlik ipularndan yararlanmaktadr.
st ste bindirme ve emilim opak bir nesnenin ikinci bir
nesnenin bir ksmnn nn kapatmas sonucunda oluur
(bkz. ekil 4.28). st ste bindirme size kapal kalan nesnenin
o nesneyi kapatan nesneden daha geride olduu gibi bir derinlik bilgisi verir. Kapatc yzeyler ayn zamanda da darda
brakmaktadr ve derinlik bilgisi oluturabilecek ekilde glge
de yaratmaktadrlar.
Resimlerden gelen eit daha derinlik bilgisi kayna
vardr. Bunlarn hepsi de boyutlu dnyadan retina gibi iki
boyutlu yzeylere n yanstlmasyla ilgilidir: grece boyutlar, lineer perspektif ve doku deiimleri. Grece boyut k
projeksiyonunun temek kurallarndan biriyle ilgilidir. Ayn
boyutta fakat farkl uzaklklarda olan nesneler retina zerinde
farkl boyutta imajlar retirler. En yaknda olan nesne retinada
en byk imaj retirken en uzakta olan nesne en kk imaj
oluturacaktr. Bu kurala boyut/uzaklk ilikisi ad verilmektedir. ekil 4.29dan da grebileceiniz gibi eer birbiriyle tpatp

monokler derinlik ipular: Yalnzca tek bir gzden gelen bilgileri kullanan derinlik ipular.

120

Retinal Fark

Retinal fark iki nesne arasundaki


derinlik ierisindeki mesafe arttuka
artar.

Blm 4 Duygulanum ve Algu

Sol gz
gr

Sa gz
gr

ayn bir dizi nesneye bakarsanz en kklerini en uzaktaym gibi alglarsnz.


Lineer perspektif de boyut/uzaklk ilikisine dayanan bir
derinlik ipucudur. Paralel izgiler (tanm olarak uzunluklar

Yakmsama as (kk)

Yakmsama as (geni)

Fovea
(kadeh eklinde ukur)

EKL 4.27

Fovea

Fovea

Fovea

Derinliin yakunsama ipularu

Bir nesne size yakundaysa gzleriniz daha uzakta


olan bir nesneye gre daha ok yakunsama yaarlar.
Beyniniz gz kaslarunuzdan gelen bilgiyi kullanarak
yakunsamayu bir derinlik ipucu olarak kullanur.
Kaynak: R. Sekular & Blake, Perception, 3rd ed., pp. 27, 221.
Copyright 1994 by The McGraw-Hill Companies, Inc. zin alunarak
basulmutur.

bindirme ve grece boyut gibi ipularn otomatik olarak, sizin


bilinli farkndalnz dnda kullanarak boyutlu ortamdaki derinlik algsn deneyimlemenize olanak salayan karmak hesaplamalar yapmaktadr.

ALGISAL DEMEZLKLER

EKL 4.28

pularu

st ste Bindirme Derinlik

Grsel alglamann bir baka nemli zelliini kefetmenize


yardmc olmak iin kitabnzla biraz oynamanz isteyeceiz.
Kitab bir masann zerine koyun ve kafanz ondan birka santim uzakta olacak ekilde yaklatrn. Sonra kafanz normal bir
okuma uzaklna uzaklatrn. Kitap size daha yaknken retina
grntnzde daha byk bir yer kaplamasna ramen uzaklatnzda kitabn ayn boyutta kald algsn yaamadnz
m? imdi kitab dik bir ekilde koyun ve kafanz saat ynnde
yana doru ein. Bunu yaptnzda kitabn grnts retinanzda saat ynnn tersinde hareket edecektir fakat kitabn
hl dik olduunu alglarsnz.
Genel olarak dnyay, deimez, sabit ve dzenli bir ekilde
grrsnz. Bu duyu reseptrlerinizin uyarlmalarnn deimesine ramen hep ayndr. Psikologlar bu duruma algsal
deimezlik adn vermektedirler. Kabaca aklamak gerekirse,
genelde sabit olan uzak uyarcnn zelliklerini alglarsnz,
kafanz ve gzlerinizi her hareket ettirdiinizde deien retina
grntsn yani yakn uyarcy deil. Gzlerinizi uyaran k
zelliklerindeki byk deimelere ramen hayatta kalmak iin
dnyadaki nesnelerin sabit zelliklerini alglamanz ok nemlidir. Algnn en nemli grevlerinden biri sizin retinal izlenimlerinizdeki deiimlere ramen ortamnzn deimez zelliklerini kefetmektir. Bir sonraki blmde bunun boyut, ekil ve
konumla nasl ilediini greceiz.

Bu kadunun parmakluklar arkasunda olup olmaduunu size


hangi grsel ipularu sylemektedir?

boyunca ayn mesafeye sahip olan izgiler) sizden uzaklatka


retinanzda ufuk noktasna doru birbirlerine yaklamaya balarlar (Sayfa 122de ekil 4.30a baknz). Grsel sisteminiz
birbirine yaklaan izgileri yorumlarken Ponzo yanlsamas
ortaya kar. Yukardaki izgi yaklaan taraflar lineer perspektifte uzaa doru giden paralel izgiler olarak grdnzden
daha uzun grnecektir. Bu balamda, yukardaki izgiyi daha
uzaktaym gibi yorumlarsnz, bu nedenle daha uzakta olan
bir nesnenin daha yaknda bulunan bir nesneyle retinanzda
ayn boyutta grntler oluturabilmesi iin daha uzun olmas
gerekmektedir.
Doku deiimleri bir dokunun younluu yzey derinlikte
uzaklatka daha da artt iin derinlik ipular salayabilmektedir. ekil 4.31deki buday tarlas resmi dokunun derinlik ipucu olarak kullanmna bir rnek olarak verilebilir. Bunu
boyut/uzaklk ilikisinin bir baka sonucu olarak da dnebilirsiniz. Bu durumda dokuyu oluturan birimler uzaklatka klmektedir ve grsel sisteminiz bu klen eyleri
boyutlu uzayda daha uzakta olarak alglar.
Buraya kadar artk derinlik bilgisi alnabilen birden ok
kaynak olduu aktr. Normal gr artlar altnda ise, bu
kaynaklardan gelen bilgiler tek bir tutarl boyutlu evre
yorumlamas olutururlar. Siz yakn uyarcnzda bulunan
farkl derinlik ipularn deil, derinliin kendisini deneyimlersiniz. Baka bir deyile, grsel sisteminiz hareket fark, st ste

EKL 4.29

Boyut

Bir Derinlik pucu Olarak Grece

Daha yakunda olan nesneler retinada daha byk grntler


olutururlar. Bunun bir sonucu olarak birbiriyle tupatup aynu
olan bir dizi nesneye baktuunuzda daha kk olanlaru daha
uzakta olarak algularsunuz.

algsal deimezlik: Retina grntsndeki deiimlere ramen bir


nesnenin deimez bir algsn koruyabilme yetisi.

Alguda Organizasyon Sreleri

121

EKL 4.30

Ponzo Yanulsamasu

Birbirine yaklaan izgiler derinlik boyutu katarlar. Bu


nedenle uzakluk ipucu yukarudaki izginin alttaki izgiden
daha uzun olduunu syler, aslunda iki izgi de aynu
uzunluktadur.

Boyut ve ekil Deimezlii Bir nesnenin boyutunu alglamanzda belirleyici olan ey nedir? Ksmen, nesnelerin gerek boyutlarn retina grntlerini temel alarak alglarsnz.
Fakat kitabnzla yaptnz deneyde de grdnz gibi, retina
grnts hem kitabn gerek boyutuna hem de gzden uzaklna baldr. Artk renmi olduunuz zere, uzaklkla ilgili
bilgiler birden ok eit derinlik ipucundan alnabilmektedir.
Grsel sisteminiz bu bilgileri retina bilgilerinizle birletirerek
retinanzda genelde uzak uyarcnn gerek boyutuna karlk
gelen bir grnt boyutu oluturur. Boyut deimezlii, sizin
bir nesnenin gerek boyutunu retina grntsndeki deiimlere ramen alglayabilme yetinizdir.
Eer bir nesnenin boyutu uzaklk ipular ele alnarak
alglanyor olsayd, o zaman uzaklk konusunda her yanlgya
dtnzde boyut konusunda da yanlmanz gerekmekteydi. Bu ekilde bir yanlsama ekil 4.32de gsterilen Ames
odasnda yaanmaktadr. ocukla karlatrldnda yetikin,
odann sol kesinde olduka ksa grnmektedir fakat sa

kede ok byk grnr. Bu yanlsamann nedeni odann


eklini dikdrtgen eklinde, sizden eit derecede uzak iki arka
keyle alglamanzdr. Bu nedenle ocuun gerek boyutunu
retina grntnzn boyutlaryla tutarl olarak alglarsnz.
Aslnda, ocuk ayn uzaklkta deildir nk Ames odas zekice
bir yanlsama yaratmaktadr. Dikdrtgen bir oda gibi grnyor olsa aslnda derinlik ve uzunluk asndan farkl alarda
dikdrtgen olmayan yzeylerden yaplmtr. Fotoraflara elik
eden izimlerde bunu grebilirsiniz. Sada bulunan her insan
daha byk bir retina grntsne sahip olacaktr nk gzlemciye en az iki kat daha yakndr. (Bu arada, bu yanlsamay
yaamak iin grnty tek bir gzle bir gzlem deliinden
grmeniz gerekmektedir, bu 4.32deki fotoraflarn gzleme
noktasdr. Eer odaya bakarken hareket ederseniz odann allmadk yaps yaknda grsel sisteminiz bilgi edinir.)
Alg sisteminizin nesnelerin boyutunu anlamak iin kulland bir dier yol ise benzer ekildeki nesnelerin genel boyutlarna dair nceki bilgilerini kullanmaktr. rnein, bir evin,
aacn, ya da kpein eklini tandnzda, sizden ne kadar
uzakta olduunu bilmeseniz de onun ne kadar byk olacana
dair de bir fikir edinmi olursunuz. Gemi deneyimleriniz
size tandk nesnelerin boyutlar hakknda bilgi vermedikleri
zaman boyut deimezlii bozulabilir. Bir gkdelenin tepesinden aaya insanlara bakp onlar karncalara benzettiyseniz
bu sorunu yaamsnzdr.
ekil deimezlii boyut deimezliiyle yakndan ilgilidir. Nesnelerin gerek ekillerini, nesne sizden uzaklatrldnda ve retina grnts nesnenin kendisinden olduka farkl
olduunda bile doru bir ekilde alglarsnz. rnein eilmi
bir dikdrtgen retinanzda trapezoid bir grnt brakrken,
eilmi bir ember retinanzda elips grnts brakr (bkz.
ekil 4.33). Buna ramen bu ekilleri genelde uzayda doru bir
ekilde ember ve dikdrtgen olarak alglarsnz. yi bir derinlik bilgisi olduunda grsel sisteminiz nesnenin farkl paralarndan uzaklnz gz nnde bulundurarak nesnenin gerek
eklini belirleyebilmektedir.

EKL 4.31

Derinlik pularu Olarak Doku

boyut deimezlii: Bir nesnenin gerek boyutunu retina grntsndeki


deiimlere ramen doru ekilde alglayabilmek.

rnekleri

ekil deimezlii: Bir nesnenin gerek eklini retina grntsndeki


deiimlere ramen doru ekilde alglayabilmek.

Buday tarlasu dokunun derinlik ipucu olarak kullanumuna


doal bir rnektir. Budaylarun eimlerine dikkat ediniz.

canllk deimezlii: Beyazlk, grilik veya siyahlk gibi nesne zelliklerini


farkl aydnlk seviyelerinde deimez ekilde alglama eilimi.

122

Blm 4 Duygulanum ve Algu

2
1
Ames Odas

1
2

zleyici

EKL 4.32

Ames Odasu

Ames odasu bir gzlem deliinden tek gzle bakulmak zere tasarlanmutur,
fotoraflarun izlek noktasu da budur. Ames odasu dikdrtgen olmayan yzeyler
ve derinlik ve ykseklikte farklu aularla ina edilmitir. Fakat yalnuzca gzlem
deliinden bakulduunda grsel sisteminiz odayu normal bir oda gibi algular ve
odanun ierisindeki kiilerin uzunluklaruyla ilgili aluulmaduk sonulara varur.

Canllk Deimezlii: Sayfa 124te ekil 4.34te yer alan


fotoraf dnn. Resimdeki tula duvara baktnzda baz
tulalar ak krmz ve bazlarn koyu krmz olarak alglamazsnz. Bunun yerine bunu ierisindeki tulalarn eit derecede ak veya koyu renkte olduu ve baz tulalarn glgede
kald bir duvar olarak alglarsnz (Goldstein, 1999). Bu
canllk deimezliinin bir rneidir. Canllk deimezlii
nesnelerin beyazlk, grilik ve siyahlk gibi zelliklerini deien
aydnlatma seviyelerinde deimez olarak alglama eiliminizdir.
Dier deimezlikler gibi, canllk deimezliini de gnlk hayatnzda sklkla yaamaktasnz. rnein beyaz bir
tirt giydiinizi ve lo bir odadan parlak, gneli bir gne

EKL 4.33

adm attnz dnn. Parlaklkta tirt gzlerinize lo


odada yansttndan ok daha fazla k yanstr fakat size iki
balamda da eit derecede aydnlkm gibi grnr. Aslnda,
canllk deimezlii bir nesnenin yanstt k yzdesinin
mutlak k miktar deise bile sabit kalmas nedeniyle gerekleir. Sizin parlak beyaz tirtnz ortamda ne kadar k
varsa bunun yzde 80-90n yanstacaktr, siyah kotlarnz ise
yaklak olarak yzde 5ini.
Bu nedenle onlar ayn balamda grdnzde tirt
hep kottan daha canl grnecektir. Bu blmde, size bir
dizi algda organizasyon srecinden bahsettik. Blmn son
ksmnda nesnelere ve ortamdaki olaylara anlam vermemize
yarayan zdeim ve tanmlama srelerine deineceiz.

ekil Deimezlii

Bir madeni para etrafunda evrildiinde grnts ince bir dikdrtgen halini alana kadar
srekli daralur, fakat her konumunda hl dairesel bir para olarak algulanur.

Alguda Organizasyon Sreleri

123

EKL 4.34

Canluluk Deimezlii

Canluluk deimezlii sizin duvardaki btn tulalarun


aynu materyalden yapulduklarunu algulamanuzun nedenini
auklamaktadur.

YANILSAMALAR
Alg sisteminizin size dnyann doru bir algsn salamak iin
kulland bir dizi sreci gzden geirdik. Fakat buna ramen
alg sisteminizin sizi yanltt durumlar vardr. Doru olmad
kantlanabilir bir uyarc ekli deneyimlediinizde bir yanlsama yayorsunuz demektir. Yanlsama szc, gln szcyle yakndan ilgilidir, ikisi de Latince illudere kknden
gelmektedir, bu kelimenin anlam bir eyle dalga gemektir.
Duyu sistemlerinin fizyolojileri ayn olduu iin ve dnya
deneyimleri kesitii iin insanlarn ou ayn algsal durumlarda ortak yanlsamalar yaarlar. (Blm 5te aklayacamz
gibi, bu durum yanlsamalar halsinasyonlardan ayrmaktadr.
Halsinasyonlar paylalmayan algsal bozulmalardr. Allmadk fiziksel veya zihinsel durumlarn bir sonucu olarak bireysel olarak deneyimlenmektedirler.) ekil 4.35teki klasik grsel yanlsamalar inceleyiniz. Size grsel yanlsamalar sunmak
bizim iin daha kolay olsa da, yanlsamalar iitme (Russo &
Thompson, 2005; Sonnadara & Trainor, 2005), tat (Todrank &
Bartoshuk, 1991) ve dokunma (Heller ve ark., 2003) gibi dier
duyularda da gereklemektedir.
Aratrmaclar bazen alg srelerinin nemli zelliklerini
aratrmak iin yeni yanlsamalar retir veya eski yanlsamalar
yeniden kurgularlar. ekil 4.35teki ilk rnei dnelim. Bu
yanlsama ilk kez Franz Mller Lyer tarafndan bir izim olarak 1889da optik yanlsamalar zerine yapt almalar arasnda ortaya konmutur. ekil 4.35 bu yanlsamann nemli bir
aklamasn gstermektedir. Richard Gregory (1966) insanlarn standart oklar kendilerine gre knt yapmakta olan bir
binann kesi olarak deneyimlediklerini ve ak oku i ke
olarak, daha uzakta deneyimlediklerini ne srmtr. Boyut
ve uzaklk arasndaki iliki nedeniyle i ke gibi grnen oku
insanlar daha uzakta alglarlar. Bu aklama ile Mller Lyer
yanlsamas yanl bir algya yol aan sradan derinlik algs

srelerine bir rnek tekil etmektedir. Fakat bu konu henz


tam olarak akla kavumamtr. Gnmzde, aratrmaclar bu aklamay bazen destekleyen bazen de buna kar kan
kantlar bulmaya devam etmektedirler(Howe & Purves, 2005;
Weidner & Fink, 2007)! Neyse ki, ekil 4.35teki klasik yanlsamalarn sregelen aratrmalar aratrmaclara algsal srelerle ilgili nemli bilgiler salamaya devam etmektedir.
Yanlsamalar ayn zamanda sizin gnlk hayatnzn da
temel birer parasdr. Dnyadaki gnlk deneyimlerinizi
dnn. Gnein gne sisteminin merkezindeki yerinde
sabit bir ekilde durduunu bilmenize ramen her gn gnein douunu ve batn grmektesiniz. Christopher Columbus
ve dier gezginlerin dnyann dz olduuna dair ak yanlsamay inkar etmelerinin ve dnyann ucuna doru yola kmalarnn ne kadar cesurca bir hareket olduunu siz de takdir
edeceksinizdir. Benzer bir ekilde dolunay olduu zaman ay siz
nereye giderseniz peinizden geliyor gibi grnr, oysaki ayn
sizi kovalamadn bilirsiniz. Deneyimlediiniz ey ayn gznze olan inanlmaz uzaklndan kaynaklanan bir yanlsamadr. Ayn k huzmeleri dnyaya ulatklarnda temel olarak
sizin yolculuk ettiiniz yne paralel ve dik ekilde gelirler, bu
siz nereye giderseniz gidin deimez.
nsanlar istedikleri etkilere ulaabilmek iin yanlsamalardan yararlanrlar. Mimarlar ve i mimarlar alg ilkelerini
kullanarak bir mekandaki nesneleri gerekte olduklarndan
daha kk veya daha byk bir ekilde gsterirler. Kk bir
daire ak renklerle boyandnda ve az sayda ksa ve kk
koltuklarla, sandalyelerde ve duvarlara yaslanmam, odann
merkezine yerletirilmi masalarla daha byk bir mekan algs
yaratabilirler. ABD uzay programnda NASA ile alan psikologlar evrenin algya olan etkisini aratrarak ho duyu niteliklerine sahip uzay kapslleri retmeye almlardr. Filmlerin
ve tiyatrolarn set ve aydnlatma ynetmenleri film ve sahnede
kasten yanlsamalar yaratmaktadrlar.
Btn bu yanlsamalara ramen genel olarak ortamnzda
olduka iyi ileyebilmektesiniz. Bu aratrmaclarn genel olarak algnn nasl normal altn aklayabilmek iin yanlsamalar incelemelerinin nedenidir. Yanlsamalarn incelenmesi
algda organizasyon srelerinin dier aratrma alanlarna ek
olmaktadr.

DURUN VE GZDEN GERN








Uyarucu gdml yakalama ne demektir?


Kapanu yasasu nedir?
Birinin size doru yrdn anlamanuza yarayan grsel
bilgi nedir?
Yakunsama derinlik ipularunu nasul salamaktadur?
ekil deimezlii nedir?

ELETREL DNME Sunur geniletme ile ilgili deneyde eer


katulumcular hata konusunda uyarulmu olsalardu sonu deiir
miydi?
Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin
MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Benzerini yapn: Figr Zemin likilerini Ayurt Edebilme
Benzerini yapn: Algunun Gestalt Yasalaru

yanlsama: Bir uyarc eklinin kantlanabilir ekilde yanl olarak fakat


dier kiilerle ortak bir ekilde ayn algsal ortamda deneyimlenmesi.

124

Blm 4 Duygulanum ve Algu

Kefedin: Be nl Yanulsama

Hangi dikey izgi daha uzundur?

Mller-Lyer illzyon

;iyagfnac izgi krk d?

Poggendorf illzyonu

EKL 4.35

;ikey izgiler garalel di?

Zlner illzyonu

Hangiji daha Yykkr1 agka


jigeri di yada agkann jk d?

Jilindir agka illzyonu

Beyninizi Zorlayacak Drt Yanulsama

Bu yanulsamalarun her biri algunun kanutlanabilir bir ekilde yanlu olduu durumlaru gstermektedir.
Araturmacular suklukla bu yanulsamalaru kuramlarunu test etmek iin kullanurlar. Kuramlar, algusal
sistemlerin genel olarak olduka doru bir ekilde aluurken neden bazu zel durumlarda
yanulsamalara neden olduklarunu auklamaktadur.

zdeim ve
Tanmlama Sreleri
imdiye kadar akladmz btn algsal sreleri size uzak uyarcnn boyutlu dnyadaki fiziksel zellikleri, mesela konumu,
boyutu, ekli, dokusu ve rengi hakknda bilgi veren sreler olarak dnebilirsiniz. Fakat bu srelerle bu nesnelerin ne olduklarn ve onlar daha nce grp grmediinizi bilemezsiniz.
Deneyiminiz daha nce hi gitmediiniz bir gezegende her eyin
sizin iin yeni olmas gibi olurdu. Ne yiyeceinizi, kafanza ne
koyacanz, neden kaacanz ve neyle randevulaacanz
bilemezdiniz. evreniz size byle yabanc deildir nk etrafnzdaki nesnelerin ounu daha nceden grdnz nesneler
olarak tanma ve tanmlama yetisine sahipsiniz ve bu nesneleri
deneyimlerinizden bildiiniz anlaml kategorilere ayrrsnz.
zdeim ve tanma algladnz eylere anlam atamadr.

ALTTAN STE VE STTEN ALTA


SRELER
Bir nesnenin ne olduunu bildiiniz zaman grdnz eyi
depolanm bilgilerinizle eletiriyorsunuz demektir. Ortamdan duyu verilerini alp bunlar beyne karmlarda bulunmak
ve ilgili bilgileri ilemek iin gndermeye alttan ste ileme
ad verilmektedir. Alttan ste ilemenin temelleri gereklikte yatmaktadr ve bilgi paralaryla ilgilidir. Uyarclarn
somut ve fiziksel zelliklerini soyut temsillere dntrrler
(Sayfa 93teki ekil 4.2ye yeniden bakn). Bu eit ilemeye
ayn zamanda veri gdml ileme ad da verilmektedir nk
zdeim iin balang noktanz evrenizden aldnz duyu bilgileri, yani verilerdir.
alttan ste ileme: Ortamda bulunan duyu verilerine dayanan algsal
analizler, bu analizlerin sonular daha soyut temsillere dntrlmek
zere yukarya iletilirler.

zdeim ve Tanumlama Sreleri

125

Yaamnzda Eletirel Dnme


SRCLER CEP TELEFONU KULLANDIKLARINDA DKKATLER DAILIR MI?
Yaaduunuz yere balu olarak araba
kullanurken bazu cep telefonu eitlerini kullanmak imdiden yasaduu
olabilir. Aynu ekilde bunun gibi kusutlamalarun gerekli olup olmaduu hakkunda kuvvetli fikirlere de sahip olabilirsiniz. Araturmacularun hedefi, kamu
politikalaru oluturulurken zaman
zaman ateli tartumalara neden olabilen bu konuda ie yarayacak veriler
salamaktur. Araturmalarun ou cep
telefonu kullanumunun algusal sonularu
zerinde younlamutur. Araturmacular, zellikle srclerin dikkatlerini
hem telefonlaru hem de sr ortamlaru zerinde odaklayabilme yetilerini
deerlendirmitir (Strayer & Drews,
2007). Katulumcularun ehrin duunda
sakin ortamlarun simule edildii bir
programla alutuklarunu dnn
(Strayer ve ark., 2003). Simlasyon
katulumcularun sr yeteneklerini
tam olarak kullanmalarunu (huzlanma,
huz koruma ve fren yapma gibi)
gerektiriyordu. Her katulumcu iki farklu
sr deneyimi yaadu. Deneyimlerin
yarusunda katulumcular sadece verilen
rotada dolama grevini tamamladular. Dier zamanlarda, katulumcularun
ikinci bir grevi daha vardu: Araba
kullanurken bir yandan da eller serbest teknolojisine sahip cep telefonlaru ile birka eit suradan konuda
telefon konumasu yaptular. Btn
bu sre boyunca katulumcular birden
fazla reklam panosunun bulunduu
yollardan getiler. Deneyin sonunda
bu panolarla ilgili srpriz bir bellek
testine tabi tutuldular. Katulumcular

sadece araba kullanduklaru zaman


grdkleri 15 reklamun 6.9 tanesini
haturlarken aynu zamanda telefonla
konuurken grdkleri 15 reklamun
3.9unu haturlamulardur. Bu sonuta
dikkatin oynaduu rol belirlemeye
alualum. Konuma yaparken katulumcularun belleklerinin neden daha zayuf
olduunu auklayabilecek iki durum
vardur: Reklamlara hi bakmamu olabilirler veya reklamlara bakup, onlara
dikkat etmemi olabilirler. kinci hipotezi anlamak iin kafanuzu kitabunuzdan
kaldurun ve odanuza bakun. Belli bir
yne bakarken grebildiiniz pek ok
nesne vardur fakat bu nesneler hakkunda detaylu bilgiler elde edebilmek
iin dikkatinizi dorudan bir nesne
zerine odaklamanuz gerekmektedir. Sr deneyinde, araturmacular
katulumcularun gz hareketleriyle ilgili
ltler elde ederek baktuklaru yerleri
kesin olarak renebilmilerdir. Aynu
anda konuma yapmalarundan baumsuz olarak tm katulumcular her reklama bakma eilimindeydiler, hatta
reklamlara bakma sreleri bile eitti.
Katulumcularun belleklerini zayuflatan
ey reklamlara onlara dikkat etmeden
bakmalaruydu. Araturmacular yolda
gerek arabalar kullanan katulumcularla
benzer deneyler de yapmulardur
(Harbluk ve ark., 2007). Bu alumalar cep telefonlarunun srclerin
dikkatini sr ortamundan farklu
ynlere ektiini ortaya koymutur.
Buna ek olarak bu araturma dikkat
daulmasunun davranusal sonularunu
da belgelemitir. En ok ani fren yap-

Fakat pek ok durumda, algsal tanmlama yapmak iin


ortam hakknda zaten sahip olduunuz bilgileri kullanabilirsiniz. rnein bir hayvanat bahesine gittiinizde baz hayvan
trlerini normalden daha rahat tanmaya hazrlkl olabilirsiniz. Burada bir kaplan grmenizin arka bahenizde bir kaplan grmenizden daha olas olduunu dnyor olabilirsiniz.

stten alta ileme: Gemi deneyimlerin, bilgilerin, motivasyonlarn ve


kltrel gemiin alglanan nesnenin yorumlanmas ve snflandrlmasn etkiledii alg sreleri.

126

Blm 4 Duygulanum ve Algu

mak zorunda kalan srcler dikkati


en ok daulan srcler olmutur.
Bu araturmalarun sonularuna auran
kiiler olmutur nk bir konuma
yapmak ve grsel ortama dikkat
etmek birbirinden olduka farklu iki
zihinsel aktivitedir. Gerekten de bu
iki grevi yrten beyin blgeleriniz
birbirinden farkludur. Fakat katulumcularun sr simlasyonuna katulurken
fMRI taramasundan getikleri bir
deney dnn (Just ve ark., 2008).
Anlattuumuz dier araturmalara paralel olarak katulumcular ya sadece araba
srm, ya da hem araba srp
hem de dil srelerine katulmulardur.
Sadece araba srdklerinde katulumcular paryetal loblarunda byk lde
mekansal ileme ile ilgili aktivite
gstermilerdir. Fakat dil grevlerinin
eklenmesiyle bu paryetal blgelerdeki aktivite % 37 oranunda d
gstermitir. Dil grevleri auk olarak
beyne mekansal greve yetersiz kaynak burakacak taleplerde bulunmaktadur. Bu araturmalar sizin insanlarun
araba kullanurken eller serbest teknolojisine sahip telefonlar kullanmamalaru gerektiine ikna etti mi? Baka
nasul veriler grmek isterdiniz?
Neden araturmacular her katulumcunun hem tek hem de ift grev
yerine getirdii deneyler tasarlamu olabilirler?
Araturmacularun bu konuda yrtebilecekleri deneyler zerinde nasul
etik kusutlamalar olabilir?

Beklentileriniz algnz etkiledii zaman bu duruma stten


alta ileme ad verilir. stten alta ileme sizin gemi deneyimlerinizi, bilgilerinizi, motivasyonlarnz ve dnya algnzda
kltrel gemiinizi ierir. stten alta ileme ile daha yksek
zihinsel ilemler sizin nesneleri ve olaylar anlamanz etkiler. stten alta ileme ayn zamanda kavram gdml (ya da
hipotez gdml) ileme olarak da bilinir nk belleinizde
depoladnz kavramlar duyu verilerini yorumlamanz etkilemektedir. stten alta ileme ve alttan ste ileme arasndaki
farklar daha detayl bir ekilde grebilmek iin konuma algsna geiyoruz. Mutlaka daha nce ok grltl bir partide

EKL 4.36

Ajb\ic\i`ek\_c`b\[eZ\c\i`
or

YXkkc\

J`epXcc\i\^ick\bc\e[`2b``^ickpm\kc\p`[lp[lYXkkc\4jXmX

YXk

>ickj`epXc`[\`k`i`i2b``jX[\Z\^ickp[lpXi%YXk4pXiXjX

oelobj`e`rc\e[`r[`%

BXlXm

DOG

Kelimeler

Sesler

LOG

FOG

Fonemik yiletirme

(A) Dinleyicilerden grltnn bir hecenin


zerine mi yerletirildii yoksa hecenin
yerini mi alduunu sylemeleri istenmitir.
Fonemik iyiletirme nedeniyle bunu ayurt
edebilmek bazen imkansuz olmutur. Grlt
sesin yerini alduu zaman bile kayup bilgiyi
duyabilmilerdir. (B) Bu rnekte grlt /d/
sesini dog (kpek) derken duyulamaz hale
getirmitir. Sadece ortamdan gelen bilgiye
dayanarak algu sisteminiz birka hipotez
retebilir: dog (kpek), log (odun), fog (sis) ve
dierleri. Fakat balamdan alunan stten alta
bilgisi arkadaunuzun dog (kpek) dediini
dorulamaktadur: Eve gitmeli ve duaru
ukarmaluyum.

zin alunarak basulmutur. Irwin Rock, The Logic of


Perception, Cambridge, MA: The MIT Press. Copyright
1983.

xemresel^iri

biriyle konumaya almsnzdr. Bu artlar altnda, rettiiniz


fiziksel sinyallerin tamamen aka anlalr bir ekilde karnzdakinin kulana ulamas mmkn deildir. Sylediiniz eylerin bir ksm ksrk sesleri, mzik ya da kahkahalarla anlalmaz
hale gelmitir. Bu durumda bile insanlar nadiren deneyimledikleri
fiziksel sinyalde boluklar olduunun farkna varrlar. Bu olguya
fonemik iyiletirme ad verilmektedir (Warren, 1970). Blm
10da daha detayl bir ekilde de aklayacamz gibi, fonemler
bir dildeki en kk anlaml ses birimleridir. Fonemik iyiletirme
insanlar stten alta ilemler kullanarak eksik fonemlerin yerini
doldurduklarnda gerekleir. Dinleyiciler bazen orijinal konuma
sinyalinin bir ksmnn yerini alan bir grltye sahip bir kelime
mi duyduklarn yoksa btn sinyal zerine bindirilmi grltl
bir kelime mi duyduklarn ayrt etmekte glk ekerler (bkz
ekil 4.36 A Ksm) (Samuel, 1981, 1991).
ekil 4.36nn B ksm stten alta ve alttan ste srelerin
nasl birlikte alabileceklerini fonemik iyiletirme konusunu
rnek alarak gstermektedir (McClelland & Elman, 1986). Arkadanz size partide kpeini dolatrmas gerektiini sylediinde
grlt sadece ilk sesi duyulamaz hale getirse bile siz byk ihtimalle kelimeyi tam olarak duyduunuzu dnrsnz. Ama
neden? ekil 4.36da konuma algsyla ilgili iki bilgi tr gryorsunuz. Kelimeleri meydana getiren sesler ve kelimelerin kendileri. Bu sistemde kelimeyi meydana getiren dier sesler size
ulatnda, alttan ste bir ekilde size kelime seviyesinde bir bilgi
salarlar (ayn seslerle biten kelimelerin yalnzca bir alt grubunu
verdik). Bu size arkadanzn demi olabilecei eyler hakknda
bir sr seenek salar. imdi sra stten alta srelerin almasna gelmiti balam sizin bu sylenen eyde duymanzn en olas
olduu kelimenin kpek olduunu syler. Btn bu sreler,
alttan ste srelere bir kelime altgrubu seilmesi ve stten alta
srelerle doru adayn seilmesi, belli bir hzda gerekletiinde
bataki sesin eksik olduunu fark etmezsiniz bile. Alg sreleriniz
kelimenin tam olduuna inanr (Samuel, 1997). Bir dahaki sefere
grltl bir ortama girdiinizde algsal srelerinizin sesleri bu
kadar etkili bir ekilde doldurduuna sevineceksiniz!

BALAM VE BEKLENTLERN ETKS


Algnn ana hedeflerinden biri dnyann doru bir okumasn yapmaktr. Hayatta kalmak evrenizde bulunan nesne
ve olaylarn doru alglanmalarna baldr: allarda grdnz o hareket yoksa bir kaplan m? Fakat alttan ste alglama srelerinin size dnyadaki uyarcnn kimlii hakknda
birden fazla hipotez brakt pek ok durum olabilir, baz
durumlarda ise hi hipotez retemeyebilir. Bu durumlarda,
alttan ste sreleriniz balamlar ve beklentileri kullanarak
sizin dnyada olup bitene anlam vermenize yardmc olurlar.
Sayfa 128deki ekil 4.37yi dnn. ekilde ayn duyu
bilgisinin iki farkl yoruma yol at iki rnek verilmitir. Bu
iki rnek mulak figrlerdir. Belirsizlik (ya da mulaklk)
algy anlamada nemli bir kavramdr nk tek bir grntnn birden fazla yoruma yol aabileceini gstermektedir. ki
grntye de iki farkl yoruma ulancaya kadar bakn. kisini
de grdnz zaman algnzn mulak figre bakarken iki
yorum arasnda gidip geldiine dikkat edin.
Pek ok nemli sanat algsal belirsizlikleri eserlerinde
nemli bir yaratc ara olarak kullanmlardr. Sayfa 128deki
ekil 4.38, Salvador Dalinin tablosu, Voltairein Kaybolan
Bst ve Kle Pazarn gstermektedir. Bu eser resmin bir
ksmnn radikal bir ekilde yeniden dzenlenmesi ve yeniden
yorumlanmas ile sakl bstn grlmesini salamaktadr.
Alak kemerin altnda kalan beyaz gkyz Voltairein aln ve
sadr, iki kadnn elbiselerindeki beyaz ksmlar ise yanaklar, burnu ve enesi. (Eer bst grmekte zorlanyorsanz,
grnz bulanklatrmay veya kitab bir kol uzaklnda
tutmay deneyin.) Voltairein bstn grmeyi baardnzda
bu sefer bstn orada olduunu bilmeden resme bir daha
bakamaz hale gelirsiniz.

belirsizlik: Alg nesnesinin birden fazla yoruma sahip olma

nitelii.

zdeim ve Tanumlama Sreleri

127

YA DA

E\Zb\ibg18X[XpX[XplbXi[X6

EKL 4.37

YA DA

{i[\bpX[XKXmXe6

Algusal Belirsizlikler

Her rnek iki yoruma auktur ancak ikisini aynu anda deneyimleyemezsiniz. Algunuzun iki olasuluk
arasunda gidip geldiiniz fark ettiniz mi?

evreden gelen bilgi mulak ise, belli yorumlara ulamak


iin balam bilginizin yan sra nceden sahip olduunuz beklentileri de kullanmanz gerekir. Daha nceden bildiiniz eylere, nerede olduunuza ve etrafnzda grdnz dier eylere gre tanmnz da deiebilir. Aadaki kelimeleri okuyun:

THE CAT (KED) yazyor deil mi? imdi her kelimenin


ortasnda bulunan harfe bir daha bakn. Fiziksel olarak bu iki
harf birbirinin aynsdr. Fakat birinciyi H ikinciyi ise A
olarak algladnz. Neden? Algnz ngilizce kelimeler hakknda
bildiklerinizden etkilenmitir. T_E tarafndan salanan balam H harfinin olasln artrrken A kullanm pek de
olas olmayacaktr. Aynsnn tersi C_T iin geerlidir (Selfridge, 1955).
Baz durumlarda biraz daha almanz gerekir Sayfa 129da
bulunan ekil 4.39u dnn. Ne gryorsunuz? Size bunun
komunuzun arka bahesi olduunu ve etrafnda dalmayal
bir kpein dolat bir aa olduunu sylediimizi dnn. imdi bir kpek grebiliyor musunuz? (Kpein burnu
resmin ortalarna denk gelmektedir.) Dalmayaly grebilmek
iin belleinizden stten alta sreler kullanmanz gerekmektedir. Eer daha nce etraf koklayan kpekler grmediyseniz, bu
grntnn tek bir algsna sahip olmanz mmkn olmazd.
Balamlar ve beklentiler sizin gnlk yaantnzda nemli
bir arkaplan rol oynarlar. Daha nce hi birini grmeyi hi
beklemediiniz bir yerde, baka bir ehir veya farkl bir sosyal
grup ierisinde mesela, grdnz m? Onlar bu durumlarda
tanmak ok daha uzun srmektedir ve bazen onlar tanyp
tanmadnzdan emin bile olamazsnz. Sorun farkl grnmeleri deil, balamn yanl olmasdr. Onlarn orada olmalarn beklememekteydiniz. Nesnelerin tannd mekansal ve
zamansal balamlar nemli bir bilgi kaynadr nk balamdan yola karak yaknnzda hangi nesneleri grmenizin olas
olduuna ve hangilerini grmenizin olas olmadna dair beklentiler retirsiniz.
dizi: Bir uyarcya belli bir ekilde tepki verme veya onu alglamak iin
geici hazrlk.

128

Blm 4 Duygulanum ve Algu

Aratrmaclar balam ve beklentilerin alg (ve tepki) zerindeki etkilerini dizileri inceleyerek belgelemilerdir. Diziler
bir uyarcya belli bir ekilde tepki verme veya onu alglama
iin geici bir hazrlktr. eit dizi vardr: motor, zihinsel ve
algsal. Motor diziler, hzl, hazrlanlm tepkiler verme hazrldr. Koucular silah sesini duyar duymaz en hzl ekilde
komaya balamak iin altrma yaparlar. Zihinsel bir dizi ise
bir durumla urama konusunda hazr olmaktr, mesela sorun
zme, veya oyunlar gibi renilmi kurallar, talimatlar, beklentiler ve alkanlk eilimleriyle belirlenmi durumlar gibi.
Zihinsel bir dizi aslnda kurallar yeni durumlara uymadnda
sorun zmekten alkoyabilirler, bu durumu Blm 9da greceiz. Algsal diziler ise belli bir uyarcy belli bir balamda
tespit etme hazrldr. Yeni anne olmu biri ocuk alamasn
duymak iin algsal olarak hazrdr.
Bazen bir dizi sizi belirsiz uyarclarn yorumlarn deitirmeye iter. Bu iki kelime dizisini dnn:
FOX; OWL; SNAKE; TURKEY; SWAN; D?VE (tilki, bayku, ylan, hindi, kuu)
BOB; RAY; TONY; BILL; HENRY; D?VE

EKL 4.38

Sanatta Mulakluk

Salvador Dalinin bu resminin adu Voltairein Kaybolan


Bst ve Kle Pazarudur. Voltairei bulabilir misiniz? Dali
eserlerinde mulakluu kullanmu olan modern ve ada
sanatulardan biridir.

EKL 4.39

Mulak Bir Resim

Bu resimde ne gryorsunuz?
Reprinted with permission from Irwin Rock, The Logic of Perception.
Cambridge, MA, The MIT Press. Copyright 1983.

Listedeki kelimeleri okudunuz mu? Her iki durumda D?VE iin


hangi kelime aklnza geldi? Eer aklnza gelenler DOVE (gvercin) ve DAVE ise bunun nedeni dizilerde verilen kelimelerin bellekteki araynz belli bir ekilde ynlendirmi olmasdr.
Balamn alg zerindeki btn etkisi belleinizin belli
durumlara ait bilgilerin doru zamanlarda karnza kabilecei
bir ekilde dzenlenmi olmasn gerektirir. Dier bir deyile,
uygun (veya uygunsuz) beklentiler retmek iin bellekte sakl
olan bilgilerinizi kullanabilmeniz gerekir. Bazen grmek iin
gzleriniz kadar belleinizi de kullanrsnz. Blm 7de bellein alg zerindeki balam etkisini mmkn klan zelliklerine
deineceiz.

SON NOTLAR

artk sahipsiniz. ekil 4.2nin incelenmesi ayn zamanda algnn incelenmesinden karlabilecek nemli bir dersin de bir
uyarc olaya kar yaanan alg deneyiminin btn bir insann
tepkisi olduudur. Duyu reseptrleriniz uyarldnda aldnz bilgiye ek olarak, son algnz kim olduunuza, kiminle
olduunuza, ne beklediinize, ne istediinize ve nelere deer
verdiinize gre deiir. Alglayan zne bazen kumar ve i
tasarmla karlatrabileceimiz iki farkl rol oynar. Kumar
oynayan biri olarak, alglayan zne imdiki bilgilerin gemi
bilgiler ve kiisel teorilerle anlalabilecei zerine bahse girer.
Komplsif bir i tasarmc olaraksa, alglayan zne srekli
uyarclar en batan dzenleyerek birbirleriyle daha uyumlu
ve tutarl olmalarn salarlar. Anlalmaz ve dank alglardansa temiz, ak ve tutarl olanlar tercih edilir.
Eer alg sadece alttan ste olsayd, imdiki zamann ve
burasnn srekli somut gerekliine bal kalrdnz. Deneyimleri yaayabilir fakat bu deneyimlerden daha sonraki
zamanlarda yararlanamazdnz. Ayn ekilde, dnyay farkl
artlar altnda farkl gremezdiniz. Eer algsal ileme sadece
stten alta olsayd, bu sefer kendi fantezi dnyanzda alglamay beklediiniz ve umduunuzu eyler arasnda boulurdunuz. ki ar ucun arasnda kurulmu olan bu denge algnn
temel hedefini gerekletirir: Darda olan eyleri biyolojik
ve sosyal bir varlk olarak ihtiyalarnz karlayacak ekilde,
fiziksel ve sosyal ortamnzda hareket ederek ve adaptasyon
salayarak deneyimlemek.

DURUN VE GZDEN GERN






Fonemik iyiletirme neden stten alta ilemeye bir


rnektir?
Uyarucularu mulak yapan ey nedir?
Dizi nedir?

Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Kefedin: stten Alta leme

Bu blmde rendiiniz eyleri somutlatrmak iin ekil


4.2ye yeniden bakn. Btn tabloyu anlayabilecek bilgiye

Benzerini yapn: Algu Dizisi

Ana Noktalarn zeti


Dnyann Duyu Bilgisi
Algnn grevi yakn (duyu) uyarcsndan gelen bilgiler-

den yola karak uzak (d) uyarcnn ne olduunu belirlemektir.


Psiko fizik fiziksel uyarclara verilen psikolojik tepkileri
aratrr. Aratrmaclar uyarclar arasndaki mutlak eikleri ve ancak fark edilebilen farklar lerler.
Sinyal tespiti duyu keskinliini tepki yanllndan ayrmaya
yarar.
Psikofizik aratrmaclar fiziksel iddet ve psikolojik etki
arasndaki ilikiyi matematiksel fonksiyonlarla yakalamtr.
Duygulanm uyarcnn fiziksel enerjisini transdksiyon
yoluyla nral kodlara evirir.

Grsel Sistem
Retinada bulunan fotoreseptrler, yani rod ve koniler, k

enerjisini nral drtlere evirirler.


Retinadaki gangliyon hcreleri reseptrlerden gelen bilgi-

lerle ift kutuplu hcreleri btnletirir. Aksonlar optik


kiazmada birleen optik sinirleri oluturur.
Grsel bilgi beynin grsel ortamn farkl ynlerini grnlerine ve yerlerine gre ileyen farkl blgelerine datlr.
In dalga uzunluu renk uyarcsdr.
Renk duygulanm ton, doygunluk ve parlaklk asndan
farkllklar gsterir.
Renk gr kuram renk reseptrnden bahseden
renk kuramn ve kart elemanlardan oluan renk sistemlerinden bahseden kart-sre kuramn birletirmektedir.

Last H1 zeti
head
Ana Noktalarun

129

itme

Algda Organizasyon Sreleri

itme farkl frekans, genilik ve karmaklktaki ses dalga-

lar tarafndan gerekletirilir.


Kokleada ses dalgalar baziler membranda hareket eden sv
dalgalarna dnr. Baziler membranda yer alan tyler
iitme korteksine gnderilen sinir drtlerini uyarr.
Yer kuram, en iyi ekilde yksek frekanslarn kodlann
ve frekans kuram, en iyi ekilde dk frekanslarn kodlann aklamaktadr.
Sesin geldii yn hesaplamak iin sesin grece iddetini ve
iki kulaa gelen sesin var srelerini hesaplayan iki sinirsel
mekanizma vardr.

Koku ve tat maddelerin kimyasal zelliklerine verilen tepkiler-

size nesne ve ekillerin algsn verirler.


Kiisel hedefleriniz ve dnyada bulunan nesnelerin zellik-

leri dikkatinizi odaklayacanz yeri belirler.


Gestalt pikologlar algsal gruplama iin eitli yasalar

Dier Duyularnz

Alg sreleri duyular tutarl grntler olarak dzenler ve

dir ve yemek ararken ve yemekleri tadarken birlikte alrlar.


Koku alma burun deliklerinin derinliklerinde bulunan
kokuya duyarl hcreler tarafndan gerekletirilir.
Tat reseptrleri papiller iinde gml, genellikle dil zerinde bulunan tat alma organlardr.
Deri duyular basn ve scaklk dugulanmlar verirler.
Vestibler duyu vcut hareket yn ve hz hakknda bilgi
verir.
Kinestezik duyu vcut paralarnn konumu hakknda bilgi
verir ve hareketi koordine etmeye yardmc olur.
Ac vcudun zararl uyarclara verdii tepkidir.
Acya verilen fizyolojik tepki ac uyarc alannda verilen
duyu tepkisini ve beyinle omurilik arasnda gidip gelen sinir
drtlerini iermektedir.

ortaya koymulardr. Bunlarn arasnda yaknlk, benzerlik,


iyi devamllk, kapan ve ortak kader bulunmaktadr.
Alg sreleri zaman ve mekan zerinde btnleerek evrenin bir yorumunu salarlar.
Binokler, hareket ve resimsel ipular derinlik algnza katkda bulunurlar.
Nesnelerin sabit bir boyutlar, ekilleri ve canllklar olduunu alglama eilimimiz vardr.
Alg yanlsamalar hakknda bilgi sahibi olmak sradan alg
srelerini kstlayabilmektedir.

zdeim ve Tanmlama Sreleri


Algsal ilemenin son evresinde yani nesnelerin zdeimi ve

tannmalar srasnda, alglar alttan ste ve stten alta etkilerle anlamlandrlr.


Ayn duyu bilgisi farkl alglar oluturacak ekilde dzenlenebiliyor ise belirsizlik oluur.
Balam, beklentiler ve algsal diziler eksik veya belirsiz verilerin belli bir ekilde tannmasn salayabilirler.

ANAHTAR TERMLER
ac (s. 113)
alg deimezlii (s. 121)
alg organizasyonu (s. 91)
alglama (s. 91)
almlama alan (s. 101)
alttan ste ileme (s. 125)
amakrin hcre (s. 99)
ancak fark edilebilir farklar (JND) (s. 96)
baziler membran (s. 108)
belirsizlik (s. 127)
binokler derinlik ipucu (s. 119)
bipolar hcre (s. 99)
boyut deimezlii (s. 122)
burun ampul (s. 110)
canllk deimezlii (s. 123)
deri duyusu (s. 112)
dikkat (s. 114)
dizi (s. 128)
doygunluk (s. 102)
duygulanm (s. 91)
duyu adaptasyonu (s. 94)
duyu reseptr (s. 96)
fark eii (s. 95)
feromon (s. 111)
fi olgusu (s. 118)
fotoreseptr (s. 98)

130

Blm 4 Duygulanum ve Algu

fovea (s. 99)


frekans teorisi (s. 108)
gangliyon hcre (s. 99)
Gestalt psikolojisi (s. 116)
gz bebei (s. 97)
hareket paralaks (s. 119)
hedef ynl seim (s. 114)
iitme siniri (s. 108)
kap-kontrol kuram (s. 113)
karanlk adaptasyonu (s. 98)
kart sre teorisi (s. 104)
kinestezi duyusu (s. 112)
koklea (s. 108)
koku alma (s. 110)
koni (s. 98)
kr nokta (s. 99)
mercek (s. 97)
monokler derinlik ipucu (s. 120)
mutlak eik (s. 93)
optik sinir (s. 100)
zdeim ve tanma (s. 91)
parlaklk (s. 102)
psikofizik (s. 93)
psikometrik fonksiyon (s. 94)
renk tonu (s. 102)
retina (s. 98)

retinal fark (s. 119)


rod (s. 98)
ses perdesi (s. 106)
ses tns (s. 106)
ses yerelletirmesi (s. 109)
sinyal tespit teorisi (s. 95)
ekil deimezlii (s. 122)
tamamlayc renkler (s. 102)
tat alma (s. 111)
tepki yanll (s. 94)
transdksiyon (s. 96)
uyarc gdml yakalama (s. 114)
uyum sreci (s. 97)
uzak uyarc (s. 92)
renk teorisi (s. 104)
stten alta ileme (s. 126)
vestibler duyu (s. 112)
vole ilkesi (s. 109)
Weberin kanunu (s. 96)
yakn uyarc (s. 92)
yaknsama (s. 119)
yanlsama (s. 124)
yatay hcre (s. 99)
yer teorisi (s. 108)
ykseklik (s. 106)

Blm 4 Deneme Testi


1. Bir dnya kresine baktuunuzu dnn. Baktuunuz
________ bir kre eklinde olsa da, __________un bir
ember olmasunu beklersiniz.
a. uzak, mutlak
c. Eik, uzak
b. uzak, yakun
d. Yakun, uzak

10. Genel olarak, ______ tat alma organu olan insanlarun


baharatlu yiyecekler yediklerinde _______ acu hissetmelerini beklersiniz.
a. daha az; daha ok
c. daha ok; daha ok
b. daha az; hi
d. daha ok; daha az

2. Bir odaya ilk girdiinizde birinin parfmnn kokusunu


aldunuz. Zamanla bu kokunun farkuna daha az varmaya
baladunuz. Bu aaudakilerden hangisine rnek olabilir?
a. Psikometrik fonksiyon
b. Duyu adaptasyonu
c. Yanulsama
d. Transdksiyon

11. Shirley, bir partiye gider ve kocasu Paulu bulmak


iin etrafuna bakar. Bu aaudakilerden hangisine bir
rnektir?
a. Hedef ynl dikkat
b. Uyarucu gdml yakalama
c. Geici adaptasyon
d. Duyu adaptasyonu

3. eker konsantrasyonu farklu ieceklerin fark eiini


bulmak iin bir deney yapuyorsunuz. Uyarucunun yzde
______ oranla farklu olarak tanunduu noktayu bulmak
istiyorsunuz.
a. 50
c. 100
b. 25
d. 75

12. Tomas zerinde kk bir boluk bulunan bir yze


sahiptir. Aaudaki yasalardan hangisi insanlarun yz salam grmelerine neden olur?
a. Benzerlik
c. yi devamluluk
b. Ortak kader
d. Kapanu

4. Bir fiziksel enerjinin baka bir enerjiye dntrlmesi aaudakilerden hangisidir?


a. Duyu adaptasyonu
b. Transdksiyon
c. Duyu alumlama
d. Iuk alumlama
5. Aydunlatmasu az olan bir odaya girerseniz grsel deneyiminize _________ katkusu _______katkusundan daha
fazla olacaktur.
a. rodlar; amakrin hcre
b. yatay hcre; rodlar
c. koniler; rodlar
d. rodlar; koniler
6. Aaudaki renk iftlerinden hangisi karut sre teorisinde yer almaz?
a. Kurmuzu - yeil
b. Beyaz - siyah
c. Saru - mavi
d. Mavi - yeil
7. Havadaki ses dalgalaru iitsel bilgi nereye ulatuunda
suya geer?
a. itme siniri
b. Koklea
c. Kulak zaru
d. Fovea
8. Aaudakilerden hangisi ana tat niteliklerinden biri
deildir?
a. Acu
c. Tuzlu
b. Tatlu
d. Eki
9. Aaudaki teorilerden hangisi fiziksel ve psikolojik
acu deneyimleri arasundaki ilikinin bazu zelliklerini
auklama amacunu taur?
a. Kapu- kontrol
c. Frekans
b. Vole
d. Yer

13. Sr simlasyonundayken Michael fMRI taramasundan gemitir. Deney 1de sadece araba kullanuyordu,
deney 2de ise aynu zamanda bir dil grevi de vardu.
a. ki deneyde de pariyetal lobda eit aktivite grmeyi beklersiniz.
b. Deney 1de pariyetal lobda daha az aktivite grmeyi beklersiniz.
c. Deney 2de pariyetal lobda daha az aktivite grmeyi beklersiniz.
d. Pariyetal lobdaki aktivite hakkunda tahminde bulunamazsunuz.
14. Chris tam Seni seviyorum derken bir kamyon kornaya basar. Korna sesi kelimenin ilk sesini kapatmu
olsa da Pat kelimeyi btn olarak algular. Bu hangisine
bir rnektir?
a. Alttan ste ileme
c. stten alta ileme
b. Algusal deimezlik
d. yi devamluluk
15. Korku filmi izledikten kusa bir sre sonra Calvin
grd her glgeyi canavar olarak algulamaya
balar. Calvin aaudakilerden hangisini deneyimlemektedir?
a. Algusal dizi
b. ekil deimezlii
c. Fi olgusu
d. Ortak kader yasasu

Yazl Sorular
1. Sinyal tespit teorisi insanlarun aynu duyu deneyimleri karusunda farklu yargulara varmalarunu nasul auklamaktadur?
2. renk teorisi ve karut sre teorisi renk grnn nemli zelliklerini auklamak iin nasul birlikte
aluurlar?
3. Belirsiz uyarucular duyu ve algu srelerinizin dnyayu
anlamlandururken karulatuu bazu zorluklaru nasul ortaya
koyarlar?

Deneme Testi

131

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLabi (www.mypsychlab.com) ziyaret ederek aadaki videoyu izleyin. Videoyu izledikten sonra aadaki almalar
tamamlayn.

Program 7: Dugulanm ve Alglama

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR


Program izlerken (kitapta ad geenlerin yannda) zellikle bu
terimlere ve insanlara dikkat edin.
reseptrzel bir sinir hcresi. Belli uyarc enerjilerine

kar duyarldr.
Misha Paveldnyay srekli olarak alglarken gerekleen

bilgi ileme srelerinin ardk evrelerini inceler.

PROGRAMI GZDEN GERME


1. Bir kauk ekerin bir galon suda zndn dnn.
Rita bu tatluluk seviyesini tm denemelerin en azundan yarusunda tespit edebiliyor. Bu seviyeye ne ad verilmektedir?
a. Uzak uyarucu
b. Algu sabiti
c. Tepki yanluluu
d. Mutlak eik
2. Reseptrlerin grevi nedir?
a. Sinir drtleri gndermek
b. Yeni bilgileri eski bilgilere balamak
c. Fiziksel enerji eidini tespit etmek
d. Beyinden drtleri almak
3. Grsel korteks beynin hangi blgesinde yer almaktadur?
a. nnde
c. Arkasunda
b. Ortasunda
d. Beyin kknn altunda
4. Talamusun grsel ilemedeki ilevi nedir?
a. Kortekse bilgi aktarur.
b. Retina grntsn evirir.
c. Iuk enerjisini sinir drtsne evirir.
d. Yakun uyarucuyu anlamlandurur.
5. David Hubel, grsel yollaru ve izgilere verilen tepkileri
incelemektedir. Program hareket eden bir izgiye verilen
tepkinin izgide hangi zelliin deimesiyle byk lde deitii grlmtr?
a. Kalunluk
c. Huz
b. Renk
d. Konum
6. Misha Pavel bilgisayar grafiklerini aaudakilerden hangisini incelemek iin kullanmutur?
a. Grsel bilgileri ileyiimizi
b. Rodlarun ilev olarak konilerden farklarunu
c. Farklu duyulardan gelen bilgilerin birletirilmesini
d. Grsel sistemde fiziksel enerjinin trandksiyonunu

132

Blm 4 Duygulanum ve Algu

7. Bir beyzbol oyuncusunun grsel sahasunu 10 derece


yukaru kayduran zel gzlkler taktuunu dnn. Oyuncu
bu gzlkleri taktuunda her eyi olduundan yukaruda
grr. Biraz aluturma yaptuktan sonra oyuncu gzlkleri
takuyorken topa vurabilir hale gelir. Gzlkleri ukarup topa
vurmaya aluursa ne olur?
a. Topun gerekte olduundan daha aauda olduunu
dnr.
b. Topun gerekte olduundan daha yukaruda olduunu
dnr.
c. Topun konumunu doru bir ekilde tahmin eder.
d. Bu durumda bireyin tepkisini tahmin etmek imkansuzdur.
8. Size doru yryen bir kpek dnn. Kpek yaklatuka retinanuzdaki kpek grntsne ne olur?
a. Byr
c. Klr
b. Karanluklaur
d. Aynu boyutta kalur
9. Odanuzu saruya boyamak istediiniz iin boyacudan bazu
boya rnekleri aluyorsunuz. Eve gelip rneklere baktuunuzda rneklerin beyaz duvar nnde, yeil perde nnde
durduklarundan farklu grndklerini fark ediyorsunuz. Bir
psikolog bu durumu aaudakilerden hangisiyle auklardu?
a. Algusal deimezlik
c. Karutluk etkileri
b. Grsel paradokslar
d. Eik farkluluklaru
10. Aaudaki olgulardan hangisi algulamanun aktif bir sre
olduunu gstermektedir?
a. Alttan ste ileme
c. stten alta ileme
b. Hareket paralaksu
d. Pariyetal duyular
11. Programda hem fare hem de bir insan olarak grlebilen
bir izim grdnz. nsanlar bu izimi hangi durumda bir
insan olarak yanulmamaya daha yatkundurlar?
a. Kendileri de insan olduklarunda
b. nsan resimleri grdklerinde
c. Farelerden korktuklarunda
d. Resme analitik deil de btnsel olarak baktuklarunda
12. Yakun uyarucu nerede bulunur?
a. Du dnyada
c. Oksipital lobda
b. Retinada
d. Talamusta
13. Beyin grsel bilgiyi nasul iler?
a. Grsel bilgi pariyetal lobda ilenir, bilgi buradan temporal loba iletilir.
b. Bilgi tamamen frontal lobda ilenir.
c. Bilgi oksipital lobda ilenir, sonra talamusa yansutulur
ve buradan surayla kortekslere yansutulur.
d. Eer bilgi soyut ise korteks tarafundan, somut ise
talamus tarafundan ilenir.

14. Grsel alguda yakun uyarucu iin aaudakilerden hangisi


dorudur?
a. Uzak uyarucuyla aynudur, nk retina algusal dnyanun saduk bir kopyasunu retir.
b. Terstir, dzletirilmitir ve kan damarlaru tarafundan
bozulmu ve engellenmitir.
c. Siyah beyazdur, yatay ve dikey keler hakkunda
nadiren bilgi taur.
d. ki gzn yakunsama dereceleri hakkunda bilgiler
ierir.
15. Aaudakilerden hangisi tamamen stten alta ilemeye
rnektir?
a. Halsinasyon
b. Korna sesleri tek tek sesleri duyulmaz hale getirmesine ramen birinin konutuklarunu anlamak
c. Kanvas zerinde boyanmu dairesel bir rengi algulamak
d. Bir ezginin tadunu ukarmak
16. Aaudaki duyu bilgilerinden hangisi kendisini ilemekle grevli kortik lobla iftlenmemitir?
a. Grsel bilgi, oksipital lob
b. Konuma, frontal lob
c. Vcut duyularu, pariyetal lob
d. itme, merkez sulkus lob
17. Gzleriniz kapaluyken aaudakilerden hangisini yapamazsunuz?
a. Halsinasyon grmek.
b. Ortamda bulunan eyleri anlamak iin dier duyulardan gelen balamsal bilgileri kullanmak.
c. Uzak bir uyarucuyu yakun bir uyarucuya dntrmek.
d. Algusal deimezlik deneyimlemek.
18. Araturmacu David Hubel, aaudakilerden hangisiyle
tanunmaktadur?
a. Grsel reseptr hcrelerin haritalarunun ukarulmasu.
b. Sbjektif konturlarun kefedilmesi.
c. Vcut dugulanumlarunun gerekletii sinir yollarunu
belirlemek.
d. itme ve koku almanun aynu beyin blgesinde gerekletiini anlamak.
19. Psikologlarun yanulsamalaru incelemelerinin temel nedeni aaudakilerden hangisidir?
a. Hasar gren korteks alanlarunu belirlemeye yardumcu
olurlar.
b. Meraklularu iin iyi bir halkla ilikiler materyali
olutururlar.
c. nsanlaru algularuna gre iyi ve kt olarak ayurmamuza yardumcu olurlar.
d. Algunun normalde nasul alutuunu anlamamuza yardumcu olurlar.
20. Misha Pavelin ortaya koyduu klen kare yanulsamasu ne tr zelliklere dayanmaktadur?
a. Kenar ve kelere
b. Renk ve dokulara
c. Trok ve ausal momentuma
d. Younluk paralaruna ve harekete

DNLMES GEREKEN SORULAR


1. Neden psikologlar duygulanum ve algulamayu iki farklu
aluma alanu olarak belirlemilerdir? Bu psikolojinin bir
bilim dalu olarak grece yeni olmasunu mu yoksa 50 yul
sonra hl srecek bilimsel bir farkluluu mu temsil etmektedir?
2. Poplasyon yalanduka ortamu duyu yetileri ve eksiklikleri
geni bir aralukta farkluluk gsteren kiiler iin adapte etmek
git gide daha ok nem kazanacaktur. Mimarlar binalara
ulaumu ve binalarun gvenliini iyiletirmek zorunda kalacaklardur. Bunun nedeni yalu insanlarun gen insanlara gre
nesneleri ayurt etmek iin kat daha fazla uua ihtiya
duymalarudur. Aynu zamanda kapu eikleri ve basamaklar
gibi potansiyel tehlikeleri tespit edebilmek iin daha yksek grsel karutluklara ihtiya duymaktadurlar. Evinizde ve
evrenizde ortamu engelli veya grsel veya iitsel engellere
sahip insanlar iin daha gvenli ve rahat bir hale getirebilmek iin ne gibi deiiklikler yapabilirsiniz?
3. Duyu tesi algulara sahip olduklarunu ne sren kiilerin
araturulmasu sonucunda araturmalar ne kadar iyi kontrol
ediliyorsa duyu tesi alguyu destekleyen kanutlarun da o
kadar azalduunu gstermektedir. Duyu tesi algulara inanmanun bir zararu var mudur? Neden pek ok psikolog duyu
tesi algulara sahip olduklarunu iddia eden kiilere karu
dikkatli olmamuz gerektiini sylemektedir?
4. Market gibi tanuduk bir balam seerek algusal organizasyonda Gestalt ilkelerinin insanlarun nesneleri gruplamasuna ve algulamasuna nasul yardumcu olduklarunu auklayun.
5. Film ve televizyon ynetmenlerinin gr ve ses
tekniklerini anlam ve duygu yaratmak iin nasul kullanduklarunu anlatunuz. Bir televizyon reklamu, programu, filmi
izlerken kameranun grnty ereveleme eklini ve
au ve hareketin bir ruh hali veya gr ausu oluturmada
kullanulularunu fark edin. Ses kullanumuna dikkat edin. Bu
gelerin izleyicilerin arzularunu, beklentilerini ve duygularunu nasul ekillendirdiini dnn.
6. Alguya yardumcu olan nral yollar hepimizde benzer olsa
da isel algu deneyimlerimiz birbirinden teorik olarak
farkludur. Deneyimlerimizde ne gibi farklar olabilir? Ne gibi
farklarun olmasu size pek mmkn deil gibi gelmektedir?
7. Mutlak eikler trler arasunda deimektedir. rnein
bozulmu grsel uyarucularu dier tr hayvanlardan ok
daha iyi bir ekilde tespit edebilirsiniz fakat hafif kokularu
tespit etmekte pek ok trden daha baarusuzsunuz.
nsanlarun evriminde grsel duyunun nem kazanmu
olmasunun nedeni ne olabilir?

AKTVTELER
1. izgilerin kapanu ve devamluluk ilkeleri uyaruculara anlam
verirken kullanduumuz ilkelerdir. Tanuduk nesnelerin
zerinden geerek resimlerini izin, bunun iin izgi
romanlaru, dergileri veya boyama kitaplarunu kullanun.
izimlerin belli kusumlarunda boluklar burakun ve dier aile
bireylerinden bu nesneleri tanumlamalarunu isteyin. Bir
izimin ne kadar eksik olabileceini ve buna ramen yine
de tanumlanabileceini grn.

Psikoloji nceleme Kulavuzunu


Kefetmek
Last
H1 head

133

2. Gzlerinizin nne bir kuma parasu balayun. (Yakunlarunuzda kendinizi sakatlamanuzu veya zarar grmenizi
engelleyecek birileri olsun.) Kendi yatak odanuz, mutfak
gibi tanuduk bir odada dolamakla daha az vakit geirdiiniz bir odada dolamak arasundaki farku karulaturun.
Takulmayu ve eyalara arpmayu engellemek iin kullanduunuz beklentilere ve nemli duyu ipularuna dikkat
edin. Hangi odalarda daha gergin ve hangi odalarda
daha rahattunuz?
3. Bir konumayu dinlerken (a) etrafunuzdaki btn sesleri
fark etmeye ve (b) konuma seslerindeki btn eksik
iletimleri fark etmeye aluun. rnein, konuan kii bazu
kelimeleri yanlu telaffuz edebilir veya bunu azu doluy-

134

Blm 4 Duygulanum ve Algu

ken syleyebilir, duarudan gelen bir ses konumacunun


azundan ukan sesi duyulmaz hale getirebilir. Sizin iin
bu aluturmayu yapmak iin stten alta modundan ukmak
zor oldu mu?
4. Sanal gereklik oyunu oynamayu aynu zamanda odada
olup biteni gzlemeye aluurken deneyin. Oyundaki
sanal nesnelerle etkileime geerken etraftan geen
insanlara nasul grndnz ve fiziksel olarak etrafunuzda olan nesnelerin daulumunu dnn. Kendinizi aynu
anda iki dnyaya birden kapturmakta ne kadar iyisiniz?
ki dnya arasunda gidip gelmek zorunda olduunuzu mu
yoksa aynu anda iki ok farklu gereklikte bulunduunuzu
mu hissediyorsunuz?

5
Zihin, Bilin ve
Deien Durumlar
Bilincin erii

136

Farkndalk ve Bilin
Bilincin eriklerinin ncelenmesi

Bilincin levleri 139


Bilincin Kullanm
Bilincin levlerinin ncelenmesi

Uyku ve Ryalar 141


Sirkadiyen Ritimler Uyku Dngs
Neden Uyku? Uyku Bozukluklar
Ryalar: Zihnin Tiyatrolar

Yaamnzda Psikoloji 142


Sabah nsan msnz, Yoksa Akam nsan msnz?

Bilincin Deien Durumlar 148


Kontrol Edilebilir Rya Hipnoz Meditasyon

Zihin Kartrc lalar 152


Ballk ve Bamllk
Psikoaktif la eitleri

Yaamnzda Eletirel Dnme 154


Attrmalklardan neler renebiliriz?

Ana Noktalarn zeti 157

u blm okumaya balarken, bir saniye durun


ve gemiteki favori anlarnzdan birini dnn. imdi de yarn ya da sonraki gn olmasn
istediiniz bir eyler dnn. Gemie ait bu
anlar ve gelecee ait yanstmalar nereden, ne zaman geldiler? Beyninizde sakl ok byk miktarda bilgi olduu kesin
olsa da, sizden dnmenizi istediimiz bu dnceler byk
ihtimalle bu psikoloji metnini okumak iin oturduunuzda
aklnzda deillerdi. Bu nedenle, dncelerin bilincinize
beyninizin daha nce bilinli olmayan bir blmnden geldiini syleyebilirsiniz. Peki bu belli dnceler nasl aklnza
geldi? Gemie dair birka an veya gelecek iin baz seenekler arasndan m setiniz onlar? Yani bilinli bir ekilde
seim yaptnzn farknda mydnz? Yoksa bu dnceler
bir ekilde bilincinizde, baz bilind ilemler sonucunda
ortaya m ktlar?
Bu sorular Blm 5te ele alnacak ana konular gstermektedir. ncelikle gnlk bilincinizin ierii ve ilevlerinden bahsedeceiz. Bilincin hem hayatta kalmaya destek
olduunu hem de kim olduunuzu ve dnyadaki yerinizi
belirlediini greceiz. Sonra, uyanmanzdan yeniden uyumanza kadar geen sredeki gnlk dnglerin bilinte
yaratt deiimleri ele alacaz. Bat ve dier kltrlerde
ryalarla ilgili yaklamlar inceleyeceiz. Son olarak, kiilerin bilin durumlarn bilerek deitirdikleri durumlardan
bahsedeceiz, rnein, meditasyon yapmak ve zihin kartrc ilalar almak. Btn bu konularda, aratrmaclarn zihnin farkl ynlerini bilimsel olarak inceleyebilmek iin kullandklar yntemleri greceiz. Aratrmaclarn isel olan
da karmay, herkese ak olan eyleri kiiselletirmeyi
nasl rendiklerini ve kiisel deneyimler iin kesin ltleri
nasl saladklarn aklayacaz.

Normalde, uyank olduunuz srelerde bilinciniz belli


bir anda sizin alglarnz, dncelerinizi, duygularnz, grdklerinizi ve arzularnz, dikkatinizi odaklamakta olduunuz btn zihinsel aktiviteleri iermektedir. Hem yaptnz
eyin hem de o eyi yapyor olduunuzun bilincindesinizdir.
Baz zamanlarda, bakalarnn yaptnz eyleri gzlemlediinin, deerlendirdiinin ve o eye kar tepki gsterdiklerinin bilincine varrsnz. Bu zel ieri konumdan kendinizi
izlemek size kendiniz hakknda bilgi veren bir deneyimdir.
Topluca, bu eitli zihinsel aktiviteler sizin bilincinizin ieriini oluturmaktadrlar, bu ierik, belli bir zamanda bilinli
olarak farknda olduunuz byn deneyimlerdir (Legrand,
2007).
Belli bir yer ve zamanda bilincinde olabileceiniz genel bilgi
eitlerini tanmladk fakat u anda bilinli olan eyleri belirleyen nedir? Mesela u anda nefes alyor olduunuzun farknda
mydnz? Byk ihtimalle deildiniz, nefes almak bilin d
ilemlerden biridir. En son tatilinizi veya Hamletin yazarn m
dnyordunuz? Ayn ekilde, bu ekil dncelerin kontrol
bilin ncesi bellein bir parasdr. Peki arka fondaki seslerin
farknda mydnz? Saatin tik-taklarnn, trafiin grltsnn
veya florasan klardan birinin vzltsnn farknda mydnz?
Btn bunlarn farknda olmak ve ayn zamanda bu blmde
yer alan materyallerin anlamna tam anlamyla dikkatinizi verebilmek zor olurdu. Bu uyarclar gzetimsiz bilgilerin bir parasdr. Son olarak, bilinli bir ekilde eriemeyeceiniz, bilind
bilgi eitleri de vardr, bu cmleyi anlamanz salayan dil bilgisi kurallar gibi. Bu farkndalk trlerini birer birer inceleyelim.

Bilincin erii
Balarken, bilin kavramnn belirsiz olduunu kabul etmemiz gerekir. Bu terimi hem zihnin genel bir durumundan
bahsederken hem de zihnin belli bal ieriklerinden bahsederken kullanabilmekteyiz: Bazen bilinsiz (rnein, anestezi altnda olmak veya uyumak gibi) olmann kart olarak
bilinli olduunuzu syleyebilirsiniz; bazen de belli bilgilerin veya eylemlerin bilincinde (farknda) olduunuzu
syleyebilirsiniz. Burada aslnda belli bir tutarllk mevcut,
herhangi bir bilginin bilincinde olmak iin bilinli olmanz
gerekmektedir. Bu blmde, bilincin ieriinden bahsederken
biz farknda olduunuz bilgi grubundan bahsetmekteyiz.

FARKINDALIK VE BLN
Psikoloji alannda yaplan ilk aratrmalarn bir ksm bilincin
ierii ile ilgiliydi. Psikoloji 1800lerde yava yava felsefeden
ayrlmaya baladka, zihin bilimi haline geldi.Wundt ve Titchener bilinli zihnin ieriine ulaabilmek iin iebak yntemini kullanrken, William James kendi bilin akn gzlemlemitir (bkz. Blm 1). Aslnda, Williams James 1892 tarihli
klasik eseri Psikolojinin ilk sayfasnda, psikolojiyi bilincin
durumlarnn tanmlar ve aklamalar olarak tanmlamtr.

bilinlilik: sel durumlarn ve d ortamn farknda olma durumu.

136

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

zfarkundaluk neden bilincin nemli bir parasu olarak kabul


edilmektedir?

Herhangi bir anda, iiniz, ebeveynleriniz veya a evcil hayvanunuzla ilgili dnceler dikkatinizin
bu konulardan birine odaklanmasuna neden olacak bir ey olana
kadar bilin seviyesinin altunda
dolauyor olabilir. Bu haturalar
neden bilinduu deil de bilin ncesi olarak sunuflandurulmaktadur?

Herhangi bir anda, iiniz, ebeveynleriniz veya a evcil hayvannzla ilgili dnceler dikkatinizin bu konulardan birine odaklanmasna neden olacak bir ey olana kadar bilin seviyesinin
altnda dolayor olabilir. Bu hatralar neden bilind deil de
bilin ncesi olarak snflandrlmaktadr?

Bilinli Olmayan Sreler Bilinli olmayan sreler geni


yelpazede, ok nadiren bilin dzeyine kan, hatta hi kmayan vcutsal aktivitelerdir. Bilinli olmayan srelere rnek olarak kan basncnn reglasyonu verilebilir. Sinir sisteminiz, siz
farknda olmadan deiikleri saptamak ve harekete gemek iin
srekli fizyolojik bilgileri izlemektedir. Belli anlarda baz normal
bilin d aktiviteler bilinli hale getirilebilir: rnein, nefes alp
verme sklnz zerinde bilinli olarak kontrol uygulayabilirsiniz. Fakat bu halde bile, sinir sisteminiz bilin kaynaklarna
gereksinim duymadan pek ok nemli ilevi yerine getirmektedir.

Bilin ncesi Anlar Bilin tarafndan ancak bir ey dikkatinizi onlara ektiinde ulalabilen anlara bilin ncesi anlar
denmektedir. Bellein depolar inanlmaz byk miktarda bilgiyle doludur, dillerle, sporla, corafyayla ilgili genel bilgileriniz, kiisel olarak deneyimlediiniz olaylarla ilgili hatralarnz,
burada yer alr. Bilin ncesi bellekte yer alan anlar, zihninizin
arka fonunda bilinli olarak ihtiya duyuluncaya dek (size gemiten favori annz dnmenizi istediimizde olduu gibi)
sessizce ilev gsterirler. Blm 7de bellek ile ilgili ok daha
fazla ey reneceksiniz.

hipoteze gre, zihin tam ileme yapabilmek iin yalnzca kstl


kapasiteye sahipti. Broadbentin grne gre, kiilerin gzetimsiz bilgileri ilemeleri bu uyarclar tanmlamalarna yetmemekteydi. Baz aratrmaclar bu gre uymayan durumlara
rastladklarn belirtmilerdir. Kokteyl parti fenomenine bakalm: nsanlar, kendileri baka konumalar ierisindeyken bile,
sklkla grltl bir odada isimlerini duyduklarn sylerler.
Laboratuar ortamnda gerekletirilen aratrmalar da kiilerin
gzetimsiz bilgiler arasnda zellikle kendi isimlerini fark edebildiklerini dorulamtr (Wood & Cowan, 1995). Fakat dier
aratrmaclar bu deneyleri katlmclarn gzetimsiz bilgiye
aslnda dikkat etmekte olduklarn ne srerek eletirmilerdir.
Genel olarak bakarsak, Broadbent hakl gibi grnmektedir:
nsanlarn evrelerinde grdklerini ve duyduklarn (ve benzerlerini) tanmlayabilmek iin bilinli ekilde dikkat etmeleri
gerekmektedir (Lachter ve ark., 2004).

Bilind Bilind bilgilerin varln genel olarak baz davranlar, davran gerekletii zaman var olan bilinli glerle aklayamadnzda kabul edersiniz. Sigmund Freud, bilind glerle ilgili ilk teorileri retmitir. Blm 13te de bahsedeceimiz
gibi, Freud kiilerin psikolojik olarak salklarnn baz deneyimler tarafndan tehdit edildii durumlarda bu deneyimlere ait hatralarn bilinten kalc olarak atldklarn ne srmtr. Freud,
kabul edilemez fikirlerin ve drtlerin bastrldna, bilincin
dna itildiine, fakat bu dncelerle balantl olan gl duygularn bilinte kaldna ve davranlarn etkilediine inanyordu.
Freudun bilindna ait bu kefi, bilind, Batda ortaya

Gzetimsiz Bilgi Herhangi bir anda, ok byk bir grup


uyarc ile evrili olabilirsiniz. Blm 4te akladmz gibi,
dikkatinizi bu uyarclarn yalnzca kk bir ksm zerinde
toplayabilirsiniz. Odaklandnz eyler, uyandrdklar anlarla
birlikte, bilincin ierisinde ne olduunu byk lde belirlemektedir. Yine de, aratrmaclar uzun sredir kiilerin bilinli
bir ekilde dikkat etmedikleri algsal bilgileri ne lde ileyebildiklerini merak etmektedir. Bu konuda klasik bir hipotez
Donald Broadbent (1958) tarafndan ne srlmtr. Bu

bilinli olmayan: Bilince veya bellee ak olmayan


bilin ncesi hatralar: u anda bilinte olmayan fakat gerektiinde kolayca bilin dzeyine arlabilen hatralar

Bilincin erii

137

kan dnce akmlarnda uzun sre tepki ekmitir. ngiliz felsefici John Lockeun Concerning Human Understanding
(1690/1975) adl eserini, yazd zamandan beri pek ok dnr rasyonel varlklarn kendi zihinlerindeki btn aktivitelere ulaabiliyor olduklarna inanmaktayd. Freudun bilind
zihinsel aktivitelerin varlna dair bu temel hipotezi adalar tarafndan kabul edilemez bulunmutu (Dennett, 1987).
(Freudun fikirlerine kendinize zg kiilik zelliklerinin kaynandan bahsedeceimiz Blm 13te yeniden deineceiz)
Artk pek ok psikolog bilind terimini Freudun bastrlmas gerektiini ne srd dncelerden daha zararsz bilgi ve sreler iin kullanmaktadr (McGovern & Baars,
2007). rnein normal dil ilemlerinin pek ok tr bilind
srelere dayanmaktadr. u cmleyi rnek alalm: (Vu ve ark.,
2000):
She investigated the bark.(Aac inceledi)
Bu cmleden siz ne anlam kardnz? Gznzn nnde
kpek arayan bir kadn m yoksa aac inceleyen bir kadn m
canland? Bark kelimesi her iki anlama da gelebildii iin ve
cmlenin balamndan da pek yardm alamadmz iin yazarn ne demeye altn ancak tahmin edebiliriz. imdi ayn
cmleyi biraz daha geni bir balamda dnelim:
The botanist looked for a fungus. She investigated the
bark. (Botaniki, mantar aryordu. Aac inceledi.)
Cmleyi bu balamda anlamak daha kolayd deil mi?
Eer yleyse, bunun nedeni sizin bilind dil srelerinizin ek
olarak verilen balam bark szcnn iki anlam arasnda bir
seim yapabilmek iin kullanmasdr.
Bu rnekle bilin dzeyinin altnda alan srelerin
bazen davran belirlediini gstermi olduk, bu durumda
davran, cmleyi daha kolay anlamanz olmutur. Bu ekilde
bilincin ierii konusundan bilincin ilevleri konusuna da bir
gei yapm olduk. Bu konuyu detayl bir ekilde ele almadan
nce, ksaca bilincin ieriini incelerken kullanlabilecek iki
yntemden bahsedeceiz.

BLNCN ERKLERNN NCELENMES


Bilinci incelemek iin aratrmaclar derin bir ekilde kiisel
olan deneyimleri dardan llebilir hale getirmek iin metodolojiler gelitirmek zorunda kalmlardr. Bu metotlardan biri
Wundt ve Titchenerin ie bak ynteminin yeni bir eididir. Deney katlmclar bir dizi karmak grevi tamamlarken
yksek sesle konuurlar. Ellerinden geldiince ok detay vererek grevleri tamamlarken deneyimledikleri dnce dizilerini
rapor ederler. Katlmclarn bildirdikleri raporlar yksek-sesli
protokollerdir ve bunlar katlmclarn grevi yapmak iin kullandklar zihinsel stratejileri ve bilgi temsillerini belgelemek
iin kullanlrlar. rnein, aratrmaclar rn dizaynlar konusunda uzmanlarn ve acemilerin karar verirken kullandklar
farkl stratejileri anlamak iin yksek sesli protokoller toplamlardr (Locher ve ark., 2008).
Deneyim numunesi alma yntemlerinde ise, katlmclar gnlk hayatlarnn normal sresince deneyimledikleri dnceleri ve duygular hakknda bilgi vermilerdir (Hektner ve ark.,
2007). Deneyim numunesi alma aratrmalarnda yer alan katlmclar bazen bilin ierikleri hakknda ne zaman rapor vermeleri gerektiini onlara bildiren cihazlar tarlar. rnein bir

138

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

TABLO 5.1 nsanlarun Dncelerini


Karulaturma Trleri
Tr

rnek

Sosyal

Basketbolda Tomdan daha iyi bir


oyuncuyum.

Karu olgusal

Daha erken ayrulsaydum buraya zamanunda


varabilirdim.

Temporalgemi

Lisedeyken daha ok uyurdum.

Temporalgelecek

Kuz kardeim yeni arkadalar


edinmeye balayacak.

Kaynak: A. Summerville & N. J. Roese, Dare to compare:


Fact-based versus simulation-based comparison in daily life, Journal
of Experimental Social Psychology, 44, pp. 664671, Copyright (2008),
Elsevierden izin alunmutur.

metodolojide, katlmclar elektronik ar cihazlar tarlar.


Bir radyo vericisi ar cihazn bir hafta ya da daha uzun bir
sre boyunca her gn rastgele zamanlarda aktive eder. ar
cihaz her sinyal verdiinde, katlmclar Ne kadar konsantre
olabilmitin? gibi sorulara cevap verirler. Bu ekilde aratrmaclar katlmclarn dncelerinin, farkndalklarnn ve
dikkatlerini odaklamalarnn gnlk yaamlarn srdrrken
srekli bir kaydna sahip olabilirler (Hektner & Csikszentmihalyi, 2002). Bir el bilgisayar ile deneyim rnekleri toplanan
bir deney dnn.
Aratrmaclar, kiilerin ne sklkta imdiki gereklikleri
ile dier olaslklar karlatrdklarn grmek istediler
(Summerville & Roese, 2007). ki hafta boyunca her gn
7 kez 34 katlmcya el bilgisayarlar ile o anda ne dndkleri soruldu. Eer dnceler karlatrma ieriyorsa
katlmclar bunu Tablo 5.1de verilen kategorilerden
birine yerletirdiler. Aratrmaclar katlmclarn yzde
12sinin dncelerinin karlatrmalar olduunu grdler. Bu onlarn deyiiyle zihinsel deneyimin eitlilii
gz nne alndnda olduka byk bir orand (s. 668).
Karlatrmalar Tablo 5.1de verilen drt kategoriye
olduka dzenli dalmaktayd, katlmclarn dnceleri
gemii deitirmek (kar olgusal karlatrmalar) veya
gelecei dnmek (temporal-gelecek karlatrmalar) ile
ilgili olduunda sklkla koullarn nasl daha iyi olabilecei hakkndayd.
Bu tr karlatrmalarn nasl bilincinize girdiini hi fark ettiniz mi? Deneyim numunesi alma yntemleri aratrmaclarn
insanlarn hayatlar hakklnda neleri nasl dndkleri hakknda farkl bir bilgi edinmelerini salad.
Eer u anda okumakta bulunduunuz odaya bir gz
atarsanz evrenizdeki nesnelerin ne kadar ounun aslnda
ulalabilir olduunu ama bilincinizin bir paras olmadklarn grrsnz (oday inceleyene kadar). Ayn gzlemi belleiniz zerinde de yrtebilir ve bilinli dikkatinizin oda
dnda kalan sakl ne kadar ok ey olduunu grebilirsiniz.
Yksek sesli protokoller ve deneyim rnekleme gibi teknikler

aratrmaclarn belli grevler ve belli zamanlar iin bireylerin


hangi bilgi alt gruplarn bilinlerinde tuttuklarn grmelerini
salamtr.

DURUN VE GZDEN GERN






Bilinncesi hatura nedir?


Freud bilginin bilinduu hale gelmesini nasul auklamaktaydu?
Araturmacular yksek sesli protokolleri nasul elde etmektedirler?

ELETREL DNME

Karulaturmalarla ilgili deneyi haturlayun. Numunelerin rastgele zamanlarda toplanmasu neden nemlidir?

Bilincin levleri
Bilincin ilevleri konusuna geldiimizde, bilince neden ihtiyacmz olduunu anlamaya alyoruz demektir, bilin insan
deneyimine ne katmaktadr? Bu blmde, bilincin insann
hayatta kalmas ve sosyal ilevleri konularndaki nemini aklayacaz.

BLNCN KULLANIMI
nsan bilinci, insanlarn evrimsel ortamnda en saldrgan
glerle - dier insanlarla rekabeti sonucunda gelimitir.
nsan zihni insanlarn atalarnn son derece gelimi sosyal yeteneklere sahip olmas sonucunda gelimi olabilir,
bu belki de avclara kar bir grup savunmas ve kaynaklar
daha verimli bir ekilde smrmenin bir yoluydu. Ne var
ki, yakn gruplar ierisinde yaamak i birliinin yan sra
rekabete dayal yeni yeteneklere ihtiya duyulmasna neden
oldu. Doal seilim, dnebilen, plan yapabilen, yaknlaryla ba kurarken dmanlarna kar zafer kazanmasn
salayacak alternatif gereklikler tasarlayanlarn yanndayd.
Dili gelitiren ve aletleri bulan en gl zihin hayat mcadelesini kazanm oldu ve neyse ki, bunu bizlere geirdi (Terrace & Metcalfe, 2005).
Bilin gelitii iin, trn hayatta kalmasna yardmc olacak birok fonksiyonu olmasna armamak gerekir (Bering &
Bjorklund, 2007). Bilin, ayn zamanda kiisel ve kltrel olarak paylalan gerekliklerin ina edilebilmesinde de byk bir
rol oynamaktadr.

Hayatta Kalmaya Destek Biyolojik bir perspektiften


baklrsa bilin, byk ihtimalle bireylerin evrelerinden edindikleri bilgiyi anlamlandrmalarna ve bu bilgiyi en uygun
ve verimli hareketleri planlamakta kullanmalarna yardmc
olduu iin evrilmitir. Genellikle, kiiler duyu bilgileriyle
ar yklenmi bir durumdadrlar. William James duyu reseptrlerine her ynden saldran dev bilgi miktarn iek aan,
vzldayan bir kafa karkl olarak nitelendirmitir. Bilin,
evreye adapte olmay, bu byk karmaay farkl ekilde
anlamlandrarak salar.
lk olarak, bilin uyarc akn fark edilen ve odaklanlan eyleri kstlayarak drr. Bu kstlayc ilevi Blm
4te dikkat konusuna deinmemizden hatrlyor olabilirsiniz.

Bilin sizin ulamaya altnz hedeflerle ve amalarnzla


ilgili olmayan bilginin ounu darda tutar. Baharda gzel
bir gnn tadn karmaya karar verdiinizi ve yrye ktnz dnn. Aalarn iek atn, kularn akdn
ve ocuklarn oynadklarn fark edersiniz. Birden bire burada
hrlayan bir kpek gelirse, bilincinizi kullanarak dikkatinizi bu
kpekle snrlar ve durumun tehlike seviyesini deerlendirirsiniz. Kstlayc ilev ayn zamanda sizin isel bilgi deponuzdan kardnz bilgilere de uygulanmaktadr. Bu blmn
banda, size gemite yaadnz olaylarn arasndan favori
bir annz dnmenizi istediimizde aslnda sizden bilincinizi
kullanarak zihinsel dikkatinizi tek bir gemi anyla kstlamanz istiyorduk.
Bilincin ikinci bir ilevi ise seici depolamadr. Bilinli
olarak gzettiiniz bilgileri kategorileri ierisinde bile sizi
srekli olarak ilgilendirmeyen bilgiler yer alacaktr. Hrlayan
o kpekle karlatktan sonra kendi kendinize durup Bu
sokaktan yrmemeyi hatrlamalym diye dnebilirsiniz.
Bilin sizin seici bir ekilde analiz etmek, anlamlandrmak
ve ileride gerekletirmek zere bilgileri depolamanza, yani
bellee almanza yardmc olur. Bilin, sizin olaylar ve deneyimlerinizi kiisel ihtiyalarnza gre snflandrmanz, bazlarn seerek ve bazlarn grmezden gelerek salam olur.
Blm 7de bellek srelerini ele aldmzda, bellee eklediiniz btn bilgilerin bilinli ilemlerden gemesi gerekmediini de greceiz. Yine de, bilinli anlar dier tr anlara
gre farkl zelliklere sahiptirler ve beynin farkl blgelerini
ilgilendirirler.
Bilincin nc ilevi ise gemi bilgilere dayanarak ve
eitli sonular tasarlayarak sizin durmanz, dnmenizi ve
alternatifleri ele almanz salamaktr. Bu planlama ilevi sizin
gl arzular ahlaki, etik veya pratik sorunlarla karlatnzda bastrmanza yardmc olmaktadr. Bu eit bir bilinle bir
dahaki yrynz iin o hrlayan kpekle karlamayacanz bir rota izebilirsiniz kendinize. Bilin size geni bir zaman
perspektifi verir, bu perspektif ierisinde potansiyel eylemleri
tasarlayabilir, imdiki kararlarnz etkilemeleri iin gemi bilgilerinize ve gelecekle ilgili beklentilerinize bavurabilirsiniz.
Btn bu nedenlerden dolay, bilin size hayatnzn deien
gereksinimleri karsnda gevek ve uygun tepkiler verebilme
potansiyeli katmaktadr.

Gerekliin Kiisel ve Kltrel nalar Ayn durum


hibir zaman iki kii tarafndan ayn ekilde anlamlandrlmamaktadr (Higgins & Pittman, 2008). Size ait olan kiisel
gereklik inas, sizin genel bilginize, gemi deneyimlerinize
ait anlarnza, imdiki deerlerinize, inanlarnza ve gelecek
hedeflerinize gre u anki durumu kendinize zg bir ekilde
anlamlandrmanzdr. Herkes uyarc evrelerindeki belli zelliklere farkl ekilde yaklar nk o kiinin kiisel gereklik
inas kendine zg girdilerden olumutur. Kiisel gereklik
inanz grece istikrarl olduu zaman sizin benlik algnz da
zaman ierisinde devamlla sahip olacaktr.
Kiisel gereklik inalarndaki farkllk, kiiler farkl kltrlerde yetimi, bir kltr ierisinde farkl evrelerde yaam
veya farkl hayatta kalma grevleriyle karlamlar ise daha da
byk olur. Bunun tam tersi de dorudur, belli bir kltre ait
olan insanlar benzer deneyimler paylatklar iin bazen benzer
gereklik inalarna da sahip olurlar. Gerekliin kltrel inalar ise belli bir gruba ait insanlarn ou tarafndan paylalan,

Bilincin levleri

139

dnya hakknda dnme eklidir. Bir toplumun yesi kltrel


inayla uygun olan bir kiisel gereklik inas gelitirdii zaman
kltr tarafndan onaylanr, ayn zamanda da kendisi de kltr onaylam olur. Blm 13te benlik algsnn kiisel ve kltrel olarak ilikisini tam olarak aklayacaz.

BLNCN LEVLERNN NCELENMES


Kiilerin davranlar ou zaman hem bilinli hem de bilind srelerden etkilenmektedir. Bilincin ou ilevi bilind kalan eylerle st kapal bir karlatrma iermektedir.
Yani, bilinli sreler bazen bilind sreler zerinde etkiye
sahiptirler, veya bilind sreler tarafndan etkilenmektedirler. Bilincin ilevlerini incelemek iin aratrmaclar bilinli ve
bilind srelerin farkl rnlerini ortaya koyan aratrmalar
yaparlar (McGovern & Baars, 2007).
rnein, aratrmaclar insanlarn hayatlarnda karlatklar seimleri yaparken bilind veya bilinli sreleri kullandklarn ne srmlerdir (Evans, 2008). Setikleri sre
sistemleri kiilere gre deitike, kiilerin tepkileri de ok
farkl olabilmektedir. Ahlaki akl yrtme alann dnelim
(bu konuya Blm 10da deineceiz). Alayan bebek ikilemine siz nasl bir zm bulurdunuz? Bu ikileme gre kiinin
kendi bebeini dman askerlerin kendini, bebeini ve dierlerini bulup ldrmelerini engellemek iin boup bomayacan semesi gerekmektedir (Greene ve ark., 2008, s. 1147).
Bu ikilemle karlaan insanlar, igdlerine gre tepki gsterdiklerinde ve bilind srelerle karar verdiklerinde, kendi
bebeklerini boamayacaklarna karar vermektedirler. Fakat bu
sorunu zmek iin bilinli kararllk gsteren insanlar, ounlukla daha byk bir grup insan kurtarabilmek iin ocuklarn feda edebilmektedirler.
Bu farklln bilinli srelerin kullanmn yansttn
ortaya koymak iin, aratrmaclar katlmclarn bu eit ikilemleri iki farkl art altnda dnmelerini istemitir (Greene
ve ark., 2008). lk art altnda, katlmclar ikilemleri bir bilgisayar ekrannda okumu ve cevaplarn evet veya hayr

A.

B.

eklinde yarglara vararak olabildiince abuk bir ekilde vermilerdir (rnein, kendinizi ve kasaba halkn kurtarmak iin
ocuunuzu bomanz uygun bir davran mdr?). Dier art
altnda ise, katlmclar yine okuyup, ikilemlere cevap vermilerdir. Fakat ayn zamanda bilgisayar ekranndan akan saylara
bakp, 5 rakamn grdklerinde bir tua basmalar da istenmitir. Bu ikinci grevin amac katlmclarn bilinlerinde ar
yklemeye yol amaktr. Bu ezamanl grev katlmclarn
ahlaki ikilemlere zm bulmaya alrken mantk yrtmekte
bilinli sreleri kullanmalarn zorlatrmtr. Gerekten de,
bu ek yk tayan katlmclar bilinli akl yrtmenin kullanlmasn temsil eden evet cevaplarn daha ge vermilerdir. Bu ekilde, bilincin ilevlerinin incelenmesinde kullanlan
yntemlerden birinin kiilerin bilin srelerinin normal bir
ekilde ilemesi engellendiinde tepkilerinin nasl deitiini
ortaya koymaktr.
Bilincin ilevlerini incelemek iin kullanlan bir baka yntem ise gnlk olarak yaptnz eylerin ne kadarnn bilinli
mdahaleye gerek duyduunu saptamaktr. Bir rnek vermek
gerekirse, kitabnz bir dakikalna brakmanz ve odada krmz renkli bir obje bulmanz istiyoruz. Odanzda gerekten de
krmz renkli bir obje olduunu varsayalm. Pek ok durumda,
gzlerinizin bu objeye bilinli bir aba gstermeden ekildiini
hissetmeniz gerekirdi. Aratrmalar, insanlarn objelerin renk,
ekil ve boyutlar gibi temel zelliklerine gre arama yaparken
ok az ve ya neredeyse hi bilinli aba harcamadklarn gstermitir (Wolfe, 2003). imdi hem mavi hem de krmz bir
obje aradnz dnn. Bu grevi yerine getirmek iin bir
ara verirseniz, bunun bilinli abanz zerinde nasl bir etkisi
olduunu fark edeceksiniz. Pek ok durumda, iki zelliin bir
kombinasyonunu ieren bir obje bulmak iin bilinli bir aba
sarf etmeniz gerekecektir.
ekil 5.1de bilinli dikkatin kullanmna bir rnek daha
vermekteyiz. Blm Ada sar ve mavi nesneyi bulun. Blm
Bde mavi pencereli sar evi bulmaya aln. kinci grev ok
daha kolay deil miydi? Performansnz resimdeki ekstra nesnelerden iki rengi para ve btnlere bldmzde daha az
etkilenmektedir (Wolfe ve ark., 1994). Sar ve mavi nesneyi

EKL 5.1

Aramak

ki Rengin Kesiimini

(A) Saru ve mavi nesneyi bulun. (B) Mavi pencereli saru evi bulun.
(A) Kesiim hedefin iki tarafundaki renkler
arasunda olunca arayu etkisiz kalmaktadur.
(B) Fakat arayu iki renk arasundaki kesiim bir
btn ve parasu arasunda olunca kolaylamaktadur.
Jerome Kuhlun izniyle adapte edilmitir, Features and
objects in visual processing, AnneTriesman, Scientific
American, November 1986, s. 116.

140

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

bulmanz istediimizde dikkatini bilinli olarak daha ok kullandnz hissedebildiniz mi? Bunun gibi sonular ile aratrmaclar bilincin ilemesiyle ilgili genel bir gre sahip olabilmektedirler.
Bilincin ieriini ve ilevlerini bu ekilde tanmlam ve
incelemi olduk. imdi bilinteki olaan ve olaand deimelere bakacaz.

DURUN VE GZDEN GERN






Bilincin seici saklama ilevi nedir?


Gerekliin kltrel inasu ne anlama gelmektedir?
Grsel arayuta bilincin rol nedir?

Uyku ve Ryalar
Hayatnzn neredeyse her gnnde bilincinizde olduka byk
bir deiim yaarsnz: Gnnz sona erdirmeye karar verdiiniz zaman, kendinizi uykuya brakrsnz ve uyurken de
phesiz uyku grrsnz. Hayatnzn te biri uykuda gemektedir, bu sre boyunca kaslarnz zararsz paraliz durumundadr, beyniniz ise aktivite halindedir. Bu blme uyanklk
ve uyku halinin genel biyolojik ritimleriyle balayacaz. Sonra
daha dorudan bir ekilde uykunun fizyolojisine odaklanacaz. Son olarak, uyku -rya grme-, srasnda gerekleen ana
zihinsel aktiviteyi ve ryalarn insan psikolojisinde oynadklar
rol inceleyeceiz.

SRKADYEN RTMLER
Doann gndz ve gece ritimlerinden btn canllar etkilenmektedir. Vcudunuz sirkadiyen ritim ad verilen bir zaman
dngsyle uyumlu bir ekilde almaktadr: Uyarlma seviyeleriniz, metabolizmanz, kalp at hznz, vcut snz ve hormonal aktiviteleriniz sizin i saatinize uygun bir ekilde yavalar
ve akar. ounlukla bu aktiviteler gndz zirvelerine ularlar
ve gece siz uyurken en dk noktalarna vururlar. Sayfa 142de
yer alan Yaamnzda Psikoloji kutusunda sirkadiyen ritimlerde
grlen bireysel farkllklardan bahsedeceiz.
Aratrmalar vcudunuzdaki saatin duvardaki saatle tam
olarak uyum ierisinde olmadn gstermektedir: Dardan
gelen dzeltici zaman ipular olmadan insann i pacemaker
24.18 saatlik bir dng oluturmaktadr (Czeisler ve ark., 1999).
Gne na maruz kalmak vcudunuzun 24 saatlik dngye
dnmek iin kk bir ayarlama yapmasna yardmc olmaktadr. Gne yla ilgili bilgiler gzleriniz tarafndan alnmaktadr fakat sirkadiyen ritimlerin alclar sizin dnyay grmenize
yarayan alclardan farkldr (Vansteensel ve ark., 2008). rnein gz konileri ve ubuksu retina hcrelerine sahip olmayan
hayvanlar (bkz. Blm 4) yine de sirkadiyen ritimlerini korumalarn salayan bir ekilde hissedebilmektedirler (Van
Gelder, 2003).
Hayat artlar sizin biyolojik saatinize uymayabilir ve
uyku dngnz hissettiklerinizi ve hareketlerinizi etkileyebilir
(Blatter & Cajochen, 2007). rnein gece vardiyalarnda alan bireyler sirkadiyen ritimleri sekteye uradndan fiziksel ve bilisel zorluklar yaayabilmektedirler (Boivin ve ark.,
2007). Gece vardiyasnda uzun sre alld zaman bile ou
insan sirkadiyen ritimlerini bu negatif etkilerin zerinden

gelecek ekilde ayarlayamamaktadr (Folkard, 2008). nsanlar ayn zamanda uzun mesafeli uularda da sorunlar yaarlar. Saat dilimleri aldnda, uu sonrasnda insanlar jet lag
yaabilmektedirler. Bu durumun semptomlar bitkinlik, kar
konulamaz uyku istei ve bunun bir sonucu olarak allmadk
uyku- uyanma dzenleri. Jet lag i sirkadiyen ritimlerin normal
zamandaki evreyle uyum salayamamasndan dolay grlr
(Waterhouse ve ark., 2007). rnein vcudunuz saatin gece 2
olduunu sylemektedir ve bu nedenle de pek ok fizyolojik
ltte en dk seviyededir, fakat bulunduunuz yerin yerel
saati sizin lenmi gibi yaamanz gerektiini sylemektedir.
Jet lag hangi deikenlerden etkilenmektedir? Seyahat
yn ve geilen saat dilimi says en nemli deikenler arasndadr. Dou ynl seyahatlerde batya doru yaplan seyahatlere gre daha fazla jet lag yaanmaktadr. Bunun nedeni
biyolojik saatin uzatlmasnn ksaltlmasndan daha kolay
olmasdr, dou ynl seyahatlerde ise ksaltlmas gerekmektedir (normalden uzun sre uyank kalmak normalden erken
uyumaktan daha kolaydr). Salkl gnlller Avrupa ve Amerika Birleik Devletleri arasnda uurulduktan sonra, standart
grevlerde en yksek performanslarna bat ynl uulardan 2
ila 4 gn sonra, dou ynl uulardan ise 9 gn sonra ulamlardr (Klein & Wegmann, 1974).
Daha nce jet lag yaam iseniz, melatonin hormonu alma
tavsiyesiyle de karlamsnzdr. Melatonin beyinde uyku ve
uyanma dnglerini dzenlemeye yardmc olmaktadr. Dardan melatonin almnn jet lag konusunda yardmc olup olmadn grmek iin aratrmaclar birden ok saat dilimini geen
uularda bulunan insanlar incelemilerdir, mesela Londra
San Fransisco aras uular. Btne bakldnda, aratrmalarn sonucunda bu uzun uulardan sonra melatonin alan kiilerin uykularnn daha az sekteye urad grlmtr (Arendt
& Skene, 2005). Genel olarak tavsiye edilen, yolcularn yeni saat
dilimlerinde hem uu gn hem de drt ila be gn sonrasnda
uyku saatlerinde melatonin almalardr (Pandi-Perumal ve ark.,
2007). Melatoninin ksa aktarmalarda ie yarayp yaramad
konusunda ok az delil bulunduuna dikkat edilmelidir. Aratrmaclar ayn zamanda melatoninin gece vardiyasnda alanlarn uyku ve uyanma dnglerini ayarlamalarna yardmc
olduunu da gstermilerdir. (Pandi-Perumal ve ark., 2007).
Sirkadiyen ritimler ayn zamanda a maruz kalmakla da
olduka ilgilidir. Bu nedenle, aratrmaclar insanlarn sirkadiyen ritimlerini dzenlemek iin onlar a maruz brakma
yntemini de denemilerdir. Bu mdahaleler bazen gece vardiyasnda alanlar zerinde ie yaramaktadr (Fahey & Zee,
2006). rnein; gece vardiyasnda alanlar bazen ilerinde
dikkatlerini toplamakta glk ekmektedirler. Aratrmalardan birinde, gece vardiyasna geite onlara yardmc olmas
iin birka saat parlak a maruz braklmlardr (Santhi ve
ark., 2008). Ik tedavisi katlmclarn dikkat performanslarnn zerindeki negatif etkiyi azaltmakta yardmc olmutur.

UYKU DNGS
Sirkadiyen ritminizin yaklak te biri pasif davran evresi
olan uykuya aittir. Uykuya dair bilinen eylerin ou beyin-

sirkadiyen ritim: Gnlk dngsel vcut aktivitelerinin tutarl bir ablonu,


genellikle 24 ila 25 saat arasndadr ve isel biyolojik saat tarafndan belirlenir.

Uyku ve Ryalar

141

Yaamnzda
Psychology
in Psikoloji
Your Life
SABAH
NSANI
MISINIZ
YOKSA
AKAM
NSANI
MI?
ARE
YOU A
MORNING
TYPE
OR AN
EVENING
TYPE?
Sirkadiyen ritim konseptinden bahsettiimizde gn ilerledike vcudunuzun
uyarulma seviyeleri, metabolizma, kalp
atu huzu ve vcut sucakluu gibi nemli
biyolojik fonksiyonlarunda deiiklikler olduunu sylemitik. Bu gnlk
deiiklikler bireyler iin doru olsa da,
deiimlerin meydana gelme zamanlaru kiiden kiiye deimektedir.
Araturmacular insanlarun tercih ettikleri
uyku ve uyanukluk ablonlaruna gre
koronotiplere ayrulabileceklerini ne
srmlerdir. Araturmacularun Avrupalu
yetikinlere binlerce soru sorduu
bir araturma dnn (sorular, Ne
zaman yatmaya gidersiniz?, Uykuya
dalmanuz ne kadar srer? gibi sorulardur). Katulumcularun ie gitmek iin kalkmalaru gerekmeyen gnlerde en suk
verilen cevap gece yarusundan hemen
sonra yatmak ve sabah 8:20de uyanmak olmutur (Roenneberg ve ark.,
2007). Sizin kendi tercihleriniz bu
normlara uyuyor mu? Eer daha nce
yatuyor ve uyanuyorsanuz gndz insanu
olabilirsiniz. Eer alukanluunuz geceyarusundan sonra yatmak eklinde ise,
akam insanu olabilirsiniz. Normdan
ne kadar uzaksanuz, o kadar bu trlerin
ierisinde sayulursunuz. nsanlar yetikinlie girdike, tercihleri sabah insanu
olma ynnde deiiklik gstermektedir. Bykanne ve babalarunuz genelde
gen torunlarundan daha daha erken
uyanurlar. Fakat bu genel deiiklie

karun, bireysel farkluluklar sabit kaluyor


gibi grnmektedir. Genken daha
akam insanu olan kiiler ileride de
dier yetikinlere gre daha ge kalkmaktadurlar. imdi kronotiplerin neden
nemli olduuna bakalum.
Araturmacular sirkadiyen ritimlerin
insanlarun en yksek performanslarunu
yaayacaklaru zamanlaru belirlediini
ortaya koymulardur (Blatter & Cajochen, 2007). Sirkadiyen ritimlerin bu
etkisi gz nne alunduunda farklu
kronotiplere sahip insanlar gn farklu
zamanlarunda en yksek performansu
gstermektedirler. Bu kural hem fiziksel hem de bilisel grevler iin geerlidir. rnein, futbol oyuncularu test
edildikleri saatlere gre sporla ilgili
becerilerinde farkluluklar gstermilerdir
(Reilly ve ark., 2007). Performans farkluluklarunun ou sucakluk deiikliklerinin
sirkadiyen ablonlaruyla korelasyon
iermektedir.
Kronotiplerin bilisel etkilerini
belgelemek iin bir grup araturmacu
11 ila 14 ya arasunda bir grup genci
kullanmulardur (Goldstein ve ark.,
2007). Araturmacular, auk olarak
sabah veya akam insanu olan 40 katulumcu semilerdir. Genler, standart
zek testlerinin (WISC, bkz. Blm 9)
bir kusmunu optimal saatlerinde veya
optimal olmayan saatlerde tamamlamulardur. rnein, sabah insanu olan
rencilerin yarusu teste sabah girer-

deki elektriksel aktivitelerle ilgilidir. Uykuyla ilgili metodolojik


bulular 1937 ylnda uykudaki kiinin beyin dalgas aktivitelerini elektroanselafalogram (EEG) eklinde kaydeden teknolojinin bulunmasyla balamtr. EEG kiilerin uyurken veya
uyankken beyin aktivitelerinde meydana gelen deiiklikleri
lmek iin objektif ve srekli bir lt olmutur. EEG saye-

hzl gz hareketi (REM): Uyuyan kiinin rya benzeri zihinsel aktivite deneyimlemekte olduu evrede olduuna iaret eden davransal iaret.
REM-d (NREM) uyku: Uyuyan kiinin hzl gz hareketi gstermedii
sre, REM uykusuna gre daha az rya aktivitesi grlr.

142

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

ken, dier yarusu len girmilerdir.


Gnn tercih ettikleri saatlerinde test
edilen katulumcular zek ltlerinde
ortalama 6 puan daha yksek skorlar
elde etmilerdir (s. 277deki ekil
9.2ye bakarsanuz, bunun ne kadar
nemli bir farkluluk olduunu grebilirsiniz).
Araturmacular aynu zamanda
genlerin ailelerinden ve akrabalarundan onlarun gnlk davranularu
hakkunda da bilgi edinmilerdir. Bu
ltlerde, sabah insanu olan renciler sosyal audan daha becerikli olarak
ne ukmulardur. Dikkat problemleri ve
agresif davranularu akam insanu olan
arkadalaruna gre daha azdur. Bu eit
sonular akam insanu olan rencilerin bir eit sosyal jet lag yaaduklaru
tezini desteklemektedir (Wittmann
ve ark., 2006). Yataktan alarmlaruyla
kalktuklaru iin, kendi kiisel ritimleriyle
uygun olmayan saatlerde rutin olarak
performans gstermeleri istenmektedir. Bu senkronizasyon eksiklii onlarun
baarularunda ve davranularunda olumsuz bir etkiye sahiptir.
Peki siz kesin olarak bir sabah
insanu musunuz yoksa akam insanu
mu? Bu soruya vereceiniz cevabu
dikkatlice ele alarak okul ve tesi iin
gnlerinizi planlayun. Eer gl bir
kronotipseniz, i ve elence saatlerinizi optimal performans iin nasul
dzenleyebileceinizi dnn.

sinde aratrmaclar beyin dalgalarnn uyku balangcnda


deitiini ve uyku sresince sistematik ve tahmin edilebilir
deimeler gstermeye devam ettiini bulmulardr (Loomis
ve ark., 1937). Uyku aratrmalarnda bir dier nemli adm
ise uyku sresince belli aralklara ortaya kan hzl gz hareketlerinin (REM) kefedilmesiydi (Aserinsky & Kleitman,
1953). Uyuyan kiinin REM gstermedii durumlara REMd (NREM) uyku ad verilmektedir. leri blmlerde REM ve
NREM uykularnn gecenin en nemli aktiviteleri, ryalar zerinde neme sahip olduklarn greceiz.
imdi gece boyunca beyin dalgalarnz nasl deitiine
bakalm. Yatmaya hazrlanrken, EEG beyin dalgalarnzn

saniyede 14 (cps) dng hznda olduunu kaydeder. Yataa


girip rahatladnzda, beyin dalgalarnz da 8 ila 12 cpsye
kadar der. Uykuya daldnzda, uyku dngnze girersiniz,
bu dngnn her bir evresi farkl bir EEG ablonu gstermektedir. Evre 1de EEG beyin dalgalarn 3 ila 7 cps olarak ler.
Evre 2de EEG uyku ii gsterir, anlk elektriksel aktivite patlamalar ve beyin dalgalar 12 ila 16 cps olarak llr. Uykunun
3. ve 4. evrelerinde rahat uykunun ok derin bir halindesinizdir.
Beyin dalgalarnz 1 ila 2 cpsye kadar der, nefes alp veriiniz
ve kalp at hznz der. Son evrede, beyninizdeki elektriksel
aktivite ykselir, EEG evre 1 ve 2de grlenlere benzer bir hal
alr. Bu evrede REM uykusu grlr ve rya grmeye balarsnz (bkz. ekil 5.2). (REM uykusundaki EEG ablonlar uyank bir insannkine benzediinden REM uykusu orjinal olarak
paradoks uyku olarak adlandrlmtr.)
Uykunun ilk drt evresinden, NREM uykusundan, gemek yaklak 90 dakika alr. REM uykusu yaklak 10 dakika
srer. Gece uyku boyunca, bu 100 dakikalk dngden yaklak 4 ila 6 kez geersiniz (bkz. ekil 5.3). Her dng ile, derin
uykuda geirdiiniz sre (evre 3 ve 4) azalr ve REM uykusunda
geirdiiniz sre artar. Son dng ierisinde REM uykusunda
neredeyse 1 saat geirebilirsiniz. NREM uykusu btn uyku
sresinin yaklak yzde 75-80 gibi bir blmn oluturur,
REM uykusu ise yzde 20-25 gibi bir blmdr.
Her birey ayn sre uyumaz. nsan tr genetik olarak
uyku ihtiyacyla kodlanmtr fakat her bireyin ald uyku
sresi bilinli hareketlerden byk ekilde etkilenmektedir.
nsanlar, ge saatlere kadar uyank kalmak, alarm kullanmak
gibi yntemlerle aktif olarak uyku srelerini kontrol ederler.
Uyku sresi ayn zamanda sirkadiyen ritimler tarafndan da
kontrol edilmektedir, yani yattnz zaman da uyku srenizi
etkileyecektir. Yeterli sre NREM ve REM uykusunu tamamlamak ancak hafta boyunca yatma ve kalkma saatlerinizi standart
hale getirmekle mmkndr, haftasonlar dahil. Bu ekilde,
yatakta geirdiiniz sre sirkadiyen ritminizin uykulu evresiyle
kar karya gelecektir.

LpXeb;bmfckXa[q\ej`q#_qc
50 PV
(j\Z
DXpdX/kf()Zgj8cg_X[Xc^XcXi

Evre 1*kf.Zgjk_\kX[Xc^XcXi
K_\kX[Xc^XcXi

Evre 2 () kf (+ Zgj LpldX lYll m\ B bfdgc\bj`


B bfdgc\bj`
LpldX lYll

Evre 3 ve 4 (&) kf ) Zgj [\ckX [Xc^XcXi 5 .5 dV

IED lpbljl [b mfckXa iXjk^\c\# _qc k\jk\i\ ^`Y` [``c [Xc^XcXicX


;``c [Xc^XcXi

EKL 5.2 Normal Bir Gece Uykusunun


Evrelerini Gsteren EEG ablonlaru
Her uyku evresi farklu beyin aktiviteleri ierir.

EKL 5.3

Uyku Evreleri

Tek bir gecede grlen uyku evrelerinin tipik bir ablonu. lk dnglerde
derin uykuyu da ierir fakat son dnglerde REM uyku sresi artar.
Kaynak: The March of Sleep Cycles
from Sleep by J. Allan Hobson. Copyright
1989 by J. Allan Hobson, M.D.
of Henry Holt and Company, LLC.den izin
alunarak basulmutur.

Uyank
Evre 1
Evre 2
Evre 3

REM

Evre 4
1

4
5
Uyuma saatleri

Uyku ve Ryalar

143

Bu konuda ilgi eken dier bir alan ise, bireyin hayat


boyunca uyku dzeninde meydana gelen byk deiikliklerdir (bkz. ekil 5.4). Dnyaya ilk geldiinizde gnde yaklak
16 saat uyumaktaydnz, bu srenin neredeyse yars REM
uykusunda gemekteydi. 50 yana geldiinizde gnde sadece
6 saat uyuyup bunun yalnzca yzde 20sini REM uykusunda
geiriyor olabilirsiniz. Gen yetikinler genel olarak 7 ila 8
saat uyurlar ve bu srenin yzde 20si REM uykusundan oluur.
Yala birlikte uyku dzenlerinde grlen deiiklikler
yalandka uykunun neminin azaldn gstermez. Bir aratrma, salkl yal yetikinlerin -60 ila 80 ya aras- uyku davranlar ve yaadklar sreye bakarak arada bir balant olup
olmadna baktlar (Dew ve ark., 2003). Aratrmaclar daha
yksek uyku verimliliine sahip olan kiilerin -uykuda olduklar srenin yatakta geirdikleri sreye blnmesiyle elde edilen bir lt- daha uzun sre yaadklarn ortaya koydu. Bu
sonu bizi dorudan bir sonraki sorumuza gtrmekte: Neden
insanlar uyuma ihtiyac duyarlar?

NEDEN UYKU?
nsanlarda ve dier hayvanlarda uykunun dzenli bir ekilde
ilerlemesi bunun iin evrimsel bir temel olduunu ve uykunun biyolojik bir ihtiya olduunu gstermektedir. nsanlar
geceleri 7-8 saat uyuduklarnda beden ve zihin fonksiyonlar
iyi olmaktadr (Foster & Wulff, 2005; Hublin ve ark., 2007).
nsanlar neden bu kadar ok uyur ve uyku eitlerinin (NREM
ve REM) faydalar nelerdir?
NREM uykusunun en genel iki ilevi korunum ve restorasyondur (Siegel, 2005). NREM uykusunun evrilmi olmasnn nedeni hayvanlarn geceleri yemek aramalar, e aramalar veya almalar gerekmedii zamanlarda enerjilerini
korumalarn salamas olabilir. Fakat, uyku ayn zamanda
hayvanlar saldrlara kar savunmasz hale de getirmektedir.

24

Aratrmaclar uyku sresince geilen dnglerin (bkz. ekil


5.2) hayvanlarn avlanmalar riskini en dk hale getirmek
iin evrildiini ne sryorlar. Baz beyin aktiviteleri hayvanlarn uyurlarken bile evredeki aktivitelere kar grece daha
farkndalk ierisinde olmalarn salamaktadr (Lesku ve ark.,
2008). Peki hayvanlar neden kendilerini riske atarlar? Bunun
cevab byk ihtimalle NREM uykusunun restorasyon zelliinde yatmaktadr. rnein, beyinler uyankken ve alrken, oksijen metabolizmas beyin kknde, hipokampste ve
hipotalamusta (bkz Blm 3) beyindeki nronlara sonunda
zararl olabilecek yan rnler ortaya karmaktadr. NREM
uykusu beyni bu zarara mdahale etme ve beyin hcrelerini
yenileme frsat verir (Siegel, 2005).
Bir geceliine REM almam olsanz, bir sonraki gece
daha uzun sre REM uykusu alrsnz, bu da REM uykusunun
gerekli ilevleri olduunu gsterir. rnein, bebeklerde, REM
uykusunu tanmlayan beyin aktiviteleri grme sisteminin ve
belki de dier duyusal ve motor sistemlerin normal ilevlerinin gelimesi iin gereklidir (Siegel, 2005). Yetikinlerde ise
aratrmalar REM uykusunun renme ve bellek zerindeki
rolne odaklanmtr (Walker & Stickgold, 2006). Katlmclarn yeni bir grev renmeleri gerektii bir deney dnn.
Deneyin banda, 24 katlmc bir uyku laboratuarnda
bir gece geirdiler, bylece aratrmaclar bir gecede
yaadklar REM uykusu iin bir referans izgisine sahip
olacaklard (Smith ve ark., 2004). Sonraki gece 6 katlmc bir kontrol grubuna verildi. Geceyi laboratuarda
geirdiler fakat hibir zel aktivitede bulunmadlar.
Dier 18 katlmc yeni bir grev rendiler -Hanoi
Kulesi ad verilen bir problem zme yntemi. Katlmclarn REM uykusu bu kez yeniden lld. kinci gece,
grev renme grubunda olanlar referans izgisine gre
daha youn REM uykusu aldlar, hem daha ok hzl
gz hareketi grld, hem de REM uykusu sreleri artt.

Hayat Boyunca
nsan Uyku Dzenleri

EKL 5.4

Lyanb
I\dlybljl
EI<Dlybljl

16

Grafik yala beraber gnlk REM


uykusunda ve NREM uykusunda
meydana gelen deiiklikleri gstermektedir. REM uykusunun yullar
ilerledike byk lde azalduuna
ve NREM uykusundaki azalmanun
daha az olduuna dikkat ediniz.

Toplam gnlk uyku (saatler)

14
12
10

Kaynak: Roffwarg et al., Ontogenetic Development of the human sleep-dream cycle,


Science, 152, 604-619. Reprinted with
permission from AAAS.den izin alunarak
basulmutur.

8
6
4
2
0 115 35 623 23 35 59 1013 1418 2930
3345
gn ay
ay yc yc yc yc
yc
yc
yc
Pa
Pen` [omu YeYekler
ocuklar
Genler
Pet`k`nler

144

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

50
yc

90
yc
Pallar

Gerek uyku dzenleri ile insanlarun insomnia (uykusuzluk) algusu arasundaki iliki nedir?

Kontrol grubundaki yeler REM uykularnda karlatrlabilir hibir deiim gstermediler. Bir hafta sonra, eitim
grubundaki katlmclar Hanoi Kulesini bir kez daha denemek iin geri dndler. Genel olarak katlmclar ilk teste
gre bu testte gelime gsterdiler. Fakat, Hanoi Kulesinde
en byk gelimeyi gsterenler en youn REM uykusu
yaayanlar oldu.

Bu deney, REM uykusunun beynin edindii yeni grevleri salamlatrmas iin balam saladn gstermektedir. NREM
uykusunun da renme ve bellek konusunda nemli olduuna
deinmek gerekir (Rasch & Born, 2008). Aratrmaclar baz
grevlerde gsterilen performanslarn gecenin banda evre 3
ve 4te grlen arta ve gece ge saatlerde REM uykusundaki
arta bal olduunu gstermektedir (Walker & Stickgold,
2006).
Uykunun btn bu nemli ilevlerini okuduktan sonra,
insanlarn ok az uyumalarnn nemli sonular olabileceini
duymak sizi artmayacaktr. Uyku eksikliinin bilisel performans zerinde dikkat sorunlar ve bellek zerinde olumsuz etkileri vardr (Banks & Dinges, 2007). Uyku eksiklii ayn
zamanda insanlarn motor becerilerini de engellemektedir.
rnein, uykusuz kalan srcler iyice dinlenmi olanlara gre
kaza yapmaya daha yatkndrlar. Bu bulgular mhendislerin
alkol nefesten len cihazlar gibi, uykuyu len cihazlar bulmalar gerektiinin sylenmesine neden olmutur (Yegneswaran & Shapiro, 2007).

nemli olduundan onlar burada gzden geireceiz. Kaynaklar, biyolojik, evresel ve fizyolojik gler olabilir. Okuduka,
uyku bozukluklarnn iddetlerinin de birbirinden farkl olduunu unutmaynz.
Insomnia (Uykusuzluk): nsanlar uyku sreleri veya uyku
kalitelerinden memnun deillerse, insomniadan (uykusuzluk)
muzdaripler demektir. Uykusuzluk, yeterli uyku alamamaya yol
aan kronik bir bozukluktur. zellikleri arasnda abuk uykuya
dalamama, uyurken sk sk uyanma veya sabah erken uyanma
saylabilir. Amerika Birleik Devletlerinde numune olarak seilen 3,643 yetikinin % 52,5i en az ayda bir kez uykusuzluk ektiklerini, % 7si ise neredeyse her gece uykusuzluk ektiklerini
sylemektedir (Hamilton ve ark., 2007). Aratrma uykusuzluun ayn zamanda kiilerin salkl olma duygular zerinde de
srekli bir olumsuz etkisi olduunu gstermektedir.
Uykusuzluk birok farkl fizyolojik, evresel ve biyolojik faktrden kaynaklanan karmak bir bozukluktur (Drake & Roth,
2006). Fakat uykusuzluk ekenler uyku laboratuarlarnda incelendiinde, gerek uyku sre ve kaliteleri byk lde farkllk
gstermektedir. Aratrma, uyku eksikliinden ikayeti olan
hastalarn ounun aslnda tamamen fizyolojik olarak normal
uyku dzenleri olduunu gstermitir, buna znel uykusuzluk ad verilmektedir. rnein bir aratrmada, uykusuzluk
ektiklerini syleyen katlmclarn yzde 38i aslnda normal
bir ekilde uyumaktayd (Edinger ve ark., 2000). Ayn ekilde
ilgi ekici olan bir baka durum ise, ayn aratrma sonucunda
uykusuzluk sorunu olmayan katlmclarn yzde 43nde
uyku bozukluklar grlmtr. Bu farkllklar, uykuyla ilgili

UYKU BOZUKLUKLARI
Her zaman iin gece iyi uyuyabileceinizi garanti edebilmek
ok gzel olurdu. Ne yazk ki insanlar kiisel hayatlarna ve
kariyerlerine byk bir yk olan uyku bozukluklarndan muzdariptirler. Uyku bozukluklar rencilerin hayatlar iin de ok

insomnia (uykusuzluk): Normal uyumay engelleyen kronik bozukluk,


semptomlar arasnda uykuya dalmada glk, sk sk uyanma, uykuya
dnmede glk ve sabah erken uyanma saylabilir.

Uyku ve Ryalar

145

bililerin ve duygularn farkl olmasndan kaynaklanyor olabilir (Espie, 2002). Uykusuzluk eken veya ektiini dnen
kiiler istenmeyen dnce ve duygular bilinlerinden uyurken bile atmakta glk ekiyor olabilirler.

Narkolepsi Narkolepsi gndz birdenbire ve kar konulamaz bir ekilde uykuya dalma semptomuyla grlr. Bazen
katapleksi ile birlikte grlr, katapleksi duygusal bir heyecanlanma sonucunda (glme, fke, korku, arma veya alk)
kaslarn zayflk gstermesi veya kas kontrolnn yitirilmesi ile
kiinin aniden yere dmesidir. Uykuya daldklarnda narkoleptik kiiler REM uykusuna neredeyse hemen girerler. REM
uykusuna giriteki bu hz onlarn canl rya benzeri imajlar
grmelerine ve bunun farknda olmalarna neden olmaktadr.
Bazen bu imajlar korku verici halsinasyonlar eklinde olabilmektedir. Her 2.000 kiide yaklak 1 kii narkolepsiden muzdariptir. Narkolepsi aile ierisinde grld iin bilimadamlar
hastaln genetik bir temeli olduuna inanmaktadr (Mahowald & Schenck, 2005). Narkolepsinin hastalar zerinde bazen
olumsuz sosyal ve fizyolojik etkileri olabilmektedir, nk ani
uyku ataklarnn utancndna kanmak istemektedirler (Ervik
ve ark., 2006).
Uyku Apnesi Uyku apnesi st solunum yollarnda grlen bir bozukluktur. Bu bozuklukta kii uyurken nefes almay
brakmaktadr. Bu gerekletiinde, kandaki oksijen seviyeleri
dmeye balar ve acil durum hormonlar salglanmaya balar,
uyuyan kii uyanr ve yeniden nefes almaya balar. ou insan
gece bu ekilde birden fazla apne ata geirse de, uyku apnesi
bozukluuna sahip olan kiiler her gece bu ekil yzlerce dng
yaayabilmektedir. Bazen apne ataklar uyuyan kiiyi korkutur, fakat ounlukla o kadar ksadrlar ki uyuyan kii artan
uykusuzluunu onlarla ilikilendiremez (Pagel, 2008). Uyku
apnesi yetikinlerin yzde 2sini etkilemektedir (Sonnad ve
ark., 2003).
Uyku apnesi prematre bebeklerde sklkla grlmektedir, bu
bebeklerin yeniden nefes almaya balamalar iin fiziksel uyarclara ihtiyac vardr. Az gelimi solunum yollar nedeniyle bu
bebekler sorun devam ettii srece youn bakm kvezlerinde
monitrlere bal kalmak zorundadr.

zerler uykularnn ilk te birinde evre 3 ve 4 srasnda (bkz.


ekil 5.2) hareket veya konuma ieren ani uyarlmalar gsterdiler (Guilleminault ve ark., 2001). Yaygn olan inann
aksine, uyurgezerleri uyandrmak tehlikeli deildir, sadece
aniden uyandrldktan dolay aknlk geireceklerdir. Yine
de, uyurgezerlik kendi bana tehlikeli olabilir nk bireyler bilinli bir farkndalklar olmadan evrelerinde hareket
etmektedirler.

Kabuslar ve Uykuda Korkma Bir rya sizin aresiz veya


kontrol d hissetmenize ve korkmanza neden oluyorsa kabus
gryorsunuz demektir. Pek ok kii iin kabuslar grece
nadirdir. 89 renciden alnan numunelerde, bir ay boyunca
tuttuklar rya gncelerinde ay ierisinde rapor edilen kabuslarn says 0,48 idi. Bu aylk ortalama ylda 5,67 kabusa denk
gelmektedir (Zadra & Donderi, 2000). Fakat baz insanlar
kabuslar daha sk grrler, hatta neredeyse her gece. rnein, ocuklar yetikinlere gre daha ok kabus grmektedirler.
Kabuslarn en sk grld zamanlar ise 3 ila 6 yalardr, bu
dnemde ocuklarn ounluu en azndan arada bir kabus
grmektedir (Mason & Park, 2007). Ayn zamanda tecavz,
sava gibi travmatik olaylar geirmi kiilerin travmalarnn
belli ynlerini yeniden yaamalarna neden olacak tekrarlayan
kabuslar grd bilinmektedir (Davis ve ark., 2007). San Fransisco krfez blgesinde byk bir depreme tank olan niversite rencilerinin depreme tank olmayan bir grup renciye
gre iki kata kadar daha ok kabus grmeleri olasl vardr ve
tahmin edebileceiniz gibi kabuslarn ounluu depremlerin
ykc etkileri ile ilgilidir (Wood ve ark., 1992).
Uykuda korkma ise uyuyan kiilerin aniden ar bir
uyarlma halinde bazen panik dolu bir lkla uyandklar bir
durumdur (DSM-IV-TR, 2000). Bu ataklar genellikle NREM
uykusunda, gece uykusunun te birlik ilk ksmnda gereklemektedir. Uykuda korkma en ok ocuklukta grlr, en sk
olarak da 5 ila 7 yalar arasnda (Mason & Pack, 2007). 4-12
yalar arasnda ocuklarn yaklak olarak yzde 3 uykuda
korkma durumunu yaamaktadr. Aratrmaclar uykuda
korkma riski tayan ocuklarda ayrc beyin aktivitesi ablonlarn belgelemektedirler (Bruni ve ark., 2008).

Uyurgezerlik (Somnambulizm) Uyurgezerlik sorunu

RYALAR: ZHNN TYATROLARI

olan bireyler uykudayken yataklarndan kalkp gezerler.


Uyurgezerlik ocuklar arasnda yetikinlere gre daha yaygndr (Mason & Pack, 2007). rnein, aratrmalara gre
ocuklarn yaklak yzde 7si uyurgezerdir (Nevus ve ark.,
2001) fakat yetikinlerde uyurgezerlik oran yzde 2 civarndadr (Plazzi ve ark., 2005). Uyurgezerlik NREM uykusu ile
ilgilidir. Uyku laboratuarlarnda gzlenen yetikin uyurge-

Hayatnzn her olaan gecesinde, ryalarn karmak dnyasna girersiniz. Bir zamanlar sadece kahinlerin, medyumlarn
ve psikanalistlerin alannda olan ryalar imdi bilimsel aratrmalar iin ok nemli bir alan haline gelmilerdir. Rya aratrmalarnn ou uyku laboratuarlarnda balar, deneyi yapanlar uyuyan kiileri burada REM ve NREM uykular sresince
gzleyebilirler. Bireyler REM uykularndan uyandrldklarnda
daha ok -yaklak yzde 82- rya bildirseler de, ryalar NREM
sresince de grlr -yaklak yzde 54 orannda (Foulkes,
1962). NREM uykusuyla ilikili ryalar duygusal olarak daha az
etkili ieriklere sahiptir. Daha ok gndz vakti dncelerine
benzer, ama daha az duyusal imaj ierir.
Ryalarn insanlarn zihinsel yaamlar zerinde ok
byk bir etkisi olmas nedeniyle her kltrde ayn soru sorulmutur: Ryalarn nemi var mdr? Bulunan cevap neredeyse
hep evet olmutur. Yani ou kltrde ryalarn kiisel veya
kltrel anlamlarnn nemli olduu inanc gelimitir. imdi
kltrlerin ryalara anlam verdikleri eitli yollar gzden geireceiz.

narkolepsi: Gndz sresince kar konulamaz bir uyku zorunluluu ile


kendini gsteren uyku bozukluu.
uyku apnesi: st solunum yollarnda uyurken kiinin nefes almay brakmasna neden olan uyku bozukluu.
uyurgezerlik: Uyuyan kiilerin yataklarndan kp uyur halde gezmelerine
neden olan bozukluk.
kabus: Genellikle uykudan uyanmaya neden olan korkutucu rya.
uykuda korku: Uykudan aniden ve ar bir uyarlma ve panik halinde
uyanmaya neden olan ataklar.

146

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

Freudyen Rya Analizi Modern Bat kltrnde en nemli


rya teorileri Sigmund Freud tarafndan ortaya konulmutur.
Freud, ryalara gei psikozlar ve gece delilii modelleri
adlarn vermitir. Ayn zamanda ryalar bilindna giden
ana yol olarak da nitelemitir. Klasik kitab The Interpretation of Dreams (1900/1965) ile ryalar psikanalizin ana ta
haline getirmitir. Freud ryalarn istek gerekletirimleri olduunu ne srmtr: Onun grne gre insanlarn ryalar
gl bilind isteklerini sembolik ekillerle ifade etmelerine
izin veriyordu. Bu istekler sakl ekillerle ortaya kyorlard
nk yasakl arzular iermektelerdi, kar cinsten ebeveyne
kar cinsel arzu gibi. Bu nedenle ryalarda alan iki dinamik
g bulunmaktadr, istek ve sansr, istee kar bir savunma.
Sansr gizli anlamlar, rtk ierii, ryada ak ierie evirir,
ak ierik Freudun d almas adn verdii bir sre sonucunda rya gren kiiye grnr. Ak ierik, hikayenin kabul
edilebilir versiyonudur. rtk ierik sosyal veya kiisel olarak
kabul edilemez halidir, ama ayn zamanda da asl, kesilmemi
versiyondur.
Freuda gre, ryalarn yorumlanmas ak ierikten yola
karak rtk ierie doru geri gitmektir. Psikanalist rya analizi yaparak hastann sorunlarn tedavi ederken, ryalar hastann bilind isteklerini, bu isteklere bal korkular ve hastann istekler ve korkular arasndaki atma ile baa kmak iin
genel olarak kulland savunma yntemlerini ortaya koyar.
Freud, ryalardaki sembol ve metaforlarn hem idiosinkratik,
-kiiye zg-, hem de evrensel, -genelde cinsel ierikli-, anlamlar olduunu inanmtr:
Kutular, kaplar, sandklar, dolaplar ve frnlar rahmi
temsil etmektedir, ayn zamanda ii bo nesneler, gemiler
ve kanallar da. Ryalardaki odalar ou zaman kadnlardr, eer odalara giri ve k yollar temsil ediliyor ise,
bu yorum phe gerektirmez bile. Bir dizi odadan getiiniz bir rya bir haremi veya genelevi simgelemektedir.
Btn karmak makinelerin ve aletlerin de ryalarda
cinsel organlar simgelemesi mmkndr (genel bir kural
olarak erkek cinsel organlar)... (Freud, 1900/1965, ss.
389391)
Freudun rya yorumu teorisi ryadaki sembolleri onun
insan psikolojisiyle ilgili teorisiyle ilikilendirilmitir. Freudun
ryalarn psikolojik adan nemini vurgulamas, ada rya
ierii incelemelerine de yol gsterici olmutur.

Rya Yorumlarna Bat D Yaklamlar Batdaki pek


ok insan, ryalar hakknda psikoloji rencisi olmadklar
veya terapi grmedikleri srece hi ciddi olarak dnmeyebilir.
Buna karn, Bat dndaki pek ok kltrde, ryalarn paylalmas ve yorumlanmas bu kltrlerin dokusunda yer almaktadr
(Wax, 2004). Ekvatordaki Archur yerlilerinin gnlk hayatlarn dnelim (Schlitz, 1997, s. 2):
Her sabah olduu gibi kyn erkekleri birlikte kk bir
ember eklinde otururlar. Bir gece nce grdkleri ryalar paylarlar. Bu gnlk rya paylama riteli Archur yerlilerinin hayatlarnn ok nemli bir parasdr.
Onlarn inancna gre her birey kendisi iin deil, tm
topluluk iin rya grmektedir. Bireysel deneyimler toplu
eylemlere hizmet etmektedir.
Bu, sabah toplantlar srasnda rya gren herkes ryasn
anlatr ve dierleri kendi yorumlarn sunarlar, bu ekilde ryann anlamn anlamak iin ortak bir fikre varmay umarlar.

Bireylerin bir topluluk iin rya grdkleri grn


Freudun bireylerin bilindna ulamak iin gerek yol olarak
ryalar gstermesi ile karlatrn.
Pek ok kltrde belli grup kiiler rya yorumlarna yardmc olan zel glere sahip olarak grlrler. Meksika,
Guatemala, Belize ve Hondurasn belli blgelerinde yaayan Maya yerlilerini dnrsek, Maya kltrnde, amanlar
rya yorumcular olarak ilerler. Hatta baz Maya gruplarnda
amanlar tanrsal varlklarn kendilerini ziyaret ettiklerini ve
aman olarak kaderlerini belirledikleri ryalar grdkleri iin
aman olarak seilirler. Dini ritellerin resmi talimatlar da bu
yeni seilen amanlara rya yoluyla bildirilir. amanlar ve dier
dini figrler, rya yorumlamaya dair zel bilgilere sahip olsalar da, sradan bireyler de ryalarn anlatr ve tartrlar. Rya
grenler sk sk partnerlerini gecenin bir yarsnda uyandrp
ryalarndan bahsederler. Modern zamanlarda Maya halk
kendi topraklarnda i sava kurbanlar olmulardr, pek ok
kii ldrlm veya kamak zorunda kalmtr. Buna nemli
bir karlk, antropolog Barbara Tedlocka gre, atalar ve
zerinde yaadklar kutsal topraklarla balantda kalmalarn
salayan rya ve grlerin artmas olmutur (Tedlock, 1992,
s. 471).
Bat dndaki kltrlerin ounun ryalarla ilgili kltrel adetleri temel olarak farkl bir zaman bakn da yanstmaktadr. Freudun teorisi rya yorumlarn zamanda geriye
doru bir bak iin kullanmaktayd, ocukluk deneyimlerine
ve bastrlm isteklere doru. Dier pek ok kltrde, ryalarn
gelecee ait bir gry temsil ettiine inanlmaktadr (Basso,
1987). rnein Etiyopya ile Sudan snrnda yer alan bir blge
olan Ingessana Hills halkna gre festivallerinin zamanlar rya
grlere gre ayarlanmaktadr (Jedrej, 1995). Dini tapnaklarn
koruyucular ryalarnda babalar ve dier atalar tarafndan
ziyaret edilir ve onlar festivali haber verirler. Dier gruplar
kltrel olarak rya sembolleri ve anlamlar arasnda iliki sistemleri oluturmulardr. Orta Brezilyada yaayan Kalapalo
yerlilerinin yorumlarn dnelim (Basso, 1987, s. 104):
Ryamzda atete yanyorsak sonralar vahi bir ey tarafndan srlacaz, mesela bir rmcek veya karnca.
Ryamzda bir kadnla sevitiimizi grrsek, bala
ktmzda ok baarl olacaz.
Bir olan kendi banayken rya grdnde yksek bir aaca trmanyorsa, ya da bakas uzun bir yol
grrse, uzun yaayacaklar demektir. Ryada orman
iindeki geni bir rma gemek de ayn anlama gelmektedir.
Her yorumun nasl gelecee ynelik olduuna dikkat edin.
Rya yorumlarnn gelecee ynelik olmas zengin bir kltrel
gelenein nemli bir parasdr.

rtk ierik: Freudyen rya analizinde ryann gizli anlam.


ak ierik: Freudyen rya analizinde ryann yzey ierii, ryann gerek
anlamn maskeledii varsaylr.
d almas: Freudyen rya analizinde isel sansrn rtk ierii ak
ierie dntrme sreci.

Uyku ve Ryalar

147

Rya erikleri Hakknda ada Teoriler Bat ve Bat


dnda gelimi olan rya yorumu yaklamlarnn temelinde
ryalarn kiiye veya toplulua gerekten yararl bilgiler salamas bulunmaktadr. Aratrmaclar ryalarn biyolojik nedenlerini ilk aratrmaya baladklarnda bu gr eletirdiler.
rnein, aktivasyon-sentez modelinde beyin kknden gelen
sinyallerin nbeyni uyard ve korteksin badatrma alanlarnn rya gren kiinin gemi deneyimlerine dayanan rastgele
hatralar ve balantlar retmelerine neden olduu ne srlmekteydi (Hobson, 1988; Hobson & McCarley, 1977). Bu gre
gre, bu rastgele elektriksel sinyal patlamalarnn arkasnda
hibir mantksal iliki, gizli anlam ve tutarl ema yoktu.
Fakat, ryalar zerinde yaplan ada aratrmalar rya
ieriklerinin rastgele sinyallerden olutuu grne kar kmaktadr. Beyinde grntleme almalar belli hatra trlerinin
elde edilmesiyle grevli beyin blgesi olan hipokampsn (bkz.
Blm 7) REM uykusu srasnda aktif olduunu gstermektedir (Nielsen & Stenstrom, 2005). Duygusal hatralar konusunda
nemli rol olan bir baka blge de -amigdala- REM uykusu
srasnda olduka aktiftir. Ryalarn fizyolojik ynlerinin daha
derinden anlalmas bu ekilde uykunun ilevlerinden birinin de bireyin son gnlere ait yakn deneyimlerinin yan sra
amalar, arzular ve sorunlarn bir araya getirmek olduunu
desteklemektedir (Paller & Voss, 2004, s. 667). Bu gre gre,
ryann hikayesi, beynin kiinin hayatnn yakn zamanl paralarnn REM uykusu srasnda en ne kan paralarn bir
hikaye rgs ile sarmaya almasn yanstmaktadr.
Rya ierii alannda yaplan almalar ryalarn ieriklerinin rya gren kiinin uyankken aklnda olan eylerle byk
oranda rttn dorulamaktadr (Domhoff, 2005). rnein
deneyim numunesi alma metodu ile yaplan aratrmalarda kzlarn erkeklere gre sadece ayn cinsiyetten arkadalarn deil daha
fazla her iki cinsiyetteki arkadalar hakknda da dndklerini
ne srmtr (Richards ve ark., 1998). 9-15 ya aras katlmclar zerinde yaplan rya aratrmalarnda arkadalar hakknda
benzer cinsiyet farkllklar grlmtr (Strauch, 2005; Strauch
& Lederbogen, 1999). Benzer bir ekilde, belli aktivitelerle uyankken daha ok vakit harcayan kiiler (spor veya okuma gibi)
bu aktiviteleri daha byk bir yzdeyle ryalarnda grmektedirler (Schredl & Erlacher, 2008). Buna ek olarak, yetikinlik sresince bireylerin ryalarnn ierikleri yllar boyunca hatta onyllar
boyunca ok deimeden neredeyse ayn kalmaktadr (Domhoff,
1999).
Kendi rya gncenizi tutmay deneyebilirsiniz, her sabah
uyanr uyanmaz ryalarn yazmaya aln, ryalarnzn hem
gnlk endielerinize nasl uyduunu hem de rya ieriklerinizin zamanla nasl deitiini veya benzer kaldn grebileceksiniz. Yine de sizi baz insanlarn ryalarn hatrlamakta dierlerine gre daha ok zorluk ektii konusunda uyarmamz gerekir
(Wolcott & Strapp, 2002). rnein, REM srasnda veya REM
uykusuna yakn bir zamanda uyandnzda ryalarnz hatrlamanz daha kolaydr. Eer ryalarnz hatrlamak istiyorsanz
saatinizin alarmn kurduunuz saati deitirmeyi deneyebilirsiniz. Ayn zamanda rya grmek konusunda daha olumlu yaklamlar olan insanlar ryalarn daha kolay hatrlayabilmektedirler. Bu durumda, ryalarnza gsterdiiniz ilgi, bir gnce tutma
isteiniz, ryalarnz hatrlamay kolaylatrabilir.

kontrol edilebilir rya: Ryalarn bilinli bir ekilde farknda olmann


renilebilir bir beceri olduunu ve rya grenin ryann ynn ve
ieriini belirleyebildiini ne sren teori.

148

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

Ryalarn sradan bilincin snrnda olduunu dnebiliriz. imdi bireylerin bu gnlk deneyimlerin tesine gemek
iin kasten aradklar durumlara bakacaz.

DURUN VE GZDEN GERN








Neden jet lag oluruz?


NREM ve REM uykusu arasundaki denge gece boyunca
nasul bir deime gsterir?
NREM uykusunun iki ilevi nedir?
Uyku apnesinden muzdarip olan bir kii neler yaar?
Freud ryanun rtk ierii kavramuyla ne kast etmitir?

ELETREL DNME

REM uykusunun yeni grev renme zerindeki etkilerini belgeleyen araturmayu dnn. Kontrol grup
burada ne gibi bir nem taumaktaydu?

Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:
zleyin: Uykusuzluk
Kefedin: Rya Teorileri

Bilincin Deien Durumlar


Her kltrde, uyank bilinlerinin sradan deiimlerinden
memnun olmayan kiiler vardr. Bu kiiler bilincin deien
durumlarna ulaabilmek iin bilindik bilin formlarnn ok
daha tesine gemelerine yarayan yollar bulmulardr. Bu yollarn bir ksm bireysel olarak gerekletirilir, mesela meditasyon.
Bazlar ise, dini uygulamalar gibi, bilinli deneyimin normal
snrlarnn tesine gemek iin birlikte yaplan denemelerdir.
eitli ilemlerle bilincin durumlarnn deitirildii bu uygulamalarn eitlerine gz atacaz.

KONTROL EDLEBLR RYA


Rya grrken rya grdnzn farknda olmak mmkn
m? Kontrol edilebilir rya teorilerinden yana olan kiiler rya
grdnzn farkna varmann renilebilen, tekrarla gelitirilebilen, bir beceri olduunu ve ryalarn gidecei yn kontrol
etmeye yaradn ortaya koymulardr (LaBerge, 2007).
Stephen LaBerge ve meslektalar kontrol edilebilir ryalarn gerek olup olmadn test edebilecekleri bir metodoloji gelitirdiler. Bu durum daha nce yaplan ve REM
uykusundaki gz hareketlerinin rya gren kiinin ryasnda bakt ynle uyum saladn gsteren aratrmalara dayanyordu. Aratrmaclar bu nedenle kontrol edilebilir ryalar konusunda deneyimli olan deneklere rya
grdklerinin farkna vardklarnda belli bir gz hareketi yapmalarn sylediler. nceden kararlatrlm gz
hareketleri REM uykusu srasndaki poligraf kaytlarnda
belirdi ve bu ekilde katlmclarn gerekten de REM
uykusu srasnda kontrol edilebilir ryalar grdkleri
ortaya kondu (LaBerge ve ark., 1981).
Aratrmaclar kontrol edilebilir ryalar belirten baka fizyolojik belirteler de buldular: Kontrol edilebilir ryalarnda fiziksel
aktivitede bulunan bireyler rya sresince ykselen kalp atlar
gsterdiler (Erlacher & Schredl, 2008).

Kontrol edilebilir ryalar yaratmak


iin birok metot kullanlmtr. rnein
baz kontrol edilebilir rya aratrmalarnda uyuyan kiiler zellikle dizayn edilmi gzlkler takmlardr. Bu gzlkler
REM uykusu tespit edildiinde krmz
bir k yakyorlard. Katlmclar daha
nceden krmz n rya grdklerinin bilinli olarak farkna vardklar anlamna geldiini renmilerdi (LaBerge &
Levitan,1995). Rya grdklerinin farkna
vardktan sonra, ama hala uykudayken,
uyuyan kiiler ryalarn kontrol edebildikleri, kendi hedeflerine gre ynlendirebildikleri ve ryalarnn sonularn
kendi ihtiyalarna gre deitirebildikleri
kontrol edilebilir rya durumuna geiyorlard. Kontrol edilebilir ryalar grme
becerisinin uyuyan kiilerin bu ryalarn
mmkn olduuna gerekten inanmas
ve rya yaratma tekniklerini dzenli olarak almas sonucunda artt sylenmektedir (LaBerge & Rheingold, 1990).
Stephen LaBerge gibi aratrmaclar ryalarn kontrol edilemez olaylar zerinde
kontrol kazanmann salkl olduunu
nk kendine gveni artrdn ve birey
iin olumlu deneyimler yarattn ne
srmektedir. Ne var ki hastalarnn sorunlarn anlamak iin rya analizi kullanan
terapistler bu tr ilemlere rya grmenin
doal srecini bozduklar gerekesiyle
kar kmaktadrlar.

deiiklie yol at fikrini byk lde


geersiz klmtr. Fakat hipnoz altnda
olmayan bireyler hipnotize olmu bireylerin davranlarna benzer davranlar olabilse de, hipnozun ek baz efektleri olduu
grlmektedir, bu motivasyondan ve
plasebo srelerinden te bir durumdur.
Hipnotize edilme ve hipnotize edilebilme
kavramlarndan sonra bu etkilerin bir ksmn aklayacaz.

Hipnotik Tetikleme ve Hipnotize


Edilebilirlik Hipnoz hipnotik tetikleme

ile balar. Bu bir grup n aktivitedir, dardan gelen dikkat datc etkenleri en
aza indirir ve katlmcnn sadece telkin
edilen uyarc zerine konsantre olmasn ve zel bir bilin durumuna girmek
zere olduuna inanmasn gerektirir.
Tetikleme aktiviteleri baz belli deneyimleri hayal etme veya olaylar ve tepkileri
gznn nnde canlandrma olabilir.
st ste uygulandnda tetikleme sreci
renilmi bir sinyal olarak alr ve bu
Araturmacu Stephen LaBerekilde katlmc hipnotik duruma hzge uyuyan katulumcuya REM
lca geebilir. Genellikle tetikleme ilemi
uykusunun gereklemekte
derin rahatlama iin telkinleri ierir ama
olduunu belirtecek olan zel
baz kiiler aktif, uyarc tetikleme ile de
gzlkleri dzeltirken. Bireyler
hipnotize olabilir, bisiklete bindiini veya
kontrol edilebilir rya durumlarukouya ktn hayal etmek gibi (Banyai
na girmek iin eitilmitir, sre& Hilgard, 1976).
cin ve rya aktivitesi ieriinin
Hipnotize edilebilirlik bireyin hipfarkundadur. Kontrol edilebilir
notik tepkiler deneyimlemesi iin standart
ryalar grme yeteneiniz
telkinlere ne kadar cevap verdiidir. Bu
olsaydu, ryalarunuza nasul ekil
yatknlkta kiiden kiiye byk farkllkverirdiniz?
lar grlr, cevap verme konusunda tamaHPNOZ
men bir eksiklikten tutun, tamamen cevap
Popler kltrde resmedildii ekliyle
vermeye kadar. Sayfa 150deki ekil 5.5,
hipnotistler gnll veya gnlsz katniversite andaki bireylerin ilk kez bir
lmclar zerinde byk bir gce sahiptir. Hipnotistlerin bu
hipnotik tetikleme testine tabi tutulduktan sonra gsterdikleri
tanm ne kadar doru? Hipnoz nedir ve geerli psikolojik
hipnotize edilebilirlik seviyelerinin oranlarn gstermektedir.
kullanmlar nelerdir? Hipnoz terimi Hypnos, Yunan uyku
Bu ltte yksek veya ok yksek bir skora sahip olmak ne
tanrsndan gelmektedir. Fakat uykunun hipnozda yeri yokanlama gelir? Test yapldnda, hipnotist bir dizi hipnoz sontur, sadece baz durumlarda insanlar ar rahatlam, uykuya
ras telkinde bulunur ve her bireyin karlaaca deneyimleri
benzer durumlardaym gibi grnebilirler (nsanlar gerekten
syler. Hipnotist ak kollarnn demir borulara dndn
uykuya dalyor olsalard, hipnoza cevap veremezlerdi). Hipsylediinde, yksek derecede hipnotize edilebilir bireyler kolnozun genel bir tanm, baz insanlarn sahip olduu, telkine
larn bkememilerdir. Uygun telkin sonucunda var olmayan
cevap vererek algda, bellekte, motivasyonda ve zkontrol duybir sinei kovalamlardr. nc bir rnek olarak, yksek
gusunda deiikler yaama yetenei ile belli olan alternatif bir
derecede hipnotize edilebilir bireyler hipnotist o yetenei kayfarkndalk durumudur. Hipnotik durumda katlmclar hipbettiklerini sylediinde kafalarn hayr anlamnda sallayanotistin telkinlerine kar ykselmi bir cevap verme kapasitesi
mamaya balamtr. Hipnotize edilebilirlik ltnde dk
tarlar, bazen davranlarnn istemsiz veya bilinli bir aba
seviyelerde yer alan renciler ise bu tepkilerden ya hi ya da
harcamadan yapldn bile hissedebilirler.
sadece bir ksmn deneyimlemilerdir.
Aratrmaclar sk sk hipnozla ilgili psikolojik mekanizHipnoza yatknlk, nispeten istikrarl bir niteliktir.
malar konusunda anlamazla dmlerdir (Lynn & Kirsch,
50 erkek ve kadn, niversiteden 25 yl sonra yeniden test
2006). lk teoristlerin bir ksm hipnoz altndaki bireylerin bir
trans durumunda, uyank bilinten ok farkl bir durumda
olduklarn ne srmlerdir. Dierleri ise hipnozun ykseltilmi motivasyondan baka bir ey olmadn ne srmlerdir.
hipnoz: Farkndaln deiken bir durumu, derin bir geveme, telkine yatknlk ve algda, bellekte, motivasyonda ve zkontrolde deiiklik gibi
Yine bazlar da hipnozun bir eit sosyal rol oyunu olduunu,
zellikleri vardr.
hipnotisti memnun etmek iin yaratlan bir plasebo etkisinden baka bir ey olmadn ne srmtr (bkz. Blm 2).
hipnotize edilebilirlik: Bireyin standart hipnotik telkinlere cevap verme
derecesi.
Aslnda, aratrmalar hipnozun bilinte trans benzeri zel bir

Bilincin Deien Durumlaru

149

riz? Bu nemli soruyu cevaplamak iin aratrmaclar telkinlerin etkililiklerini katlmclar uyanma veya hipnotik durumlarda iken karlatran deneyler yrtmtr.

Yatknlk skoru

ok yksek
(1112)
Yksek
(810)
Orta
(57)
Dk
(04)
0

20

40

50

Kiilerin yzdesi

EKL 5.5

Seviyesi

lk Tetiklemede Hipnoz

Grafik ilk kez hipnotize edilmi 533 bireyin sonularunu iermektedir. Hipnotize edilebilirlik Stanford Hipnotik Yatkunluk lei ile llmtr, 12 maddeden
oluur.

edildikleri zaman hipnoza yatknlk deerlendirme sonular .71 orannda dikkat ekici yksek korelasyon katsays
elde edildi (Piccione ve ark., 1989). ocuklar yetikinlerden
daha fazla telkine yatkndrlar; hipnotik yantlar ergenlikten
hemen nce zirveye ular ve bundan sonra dmeye balar.
Aratrmaclar,hipnoza yatknlk ile ilikili nispeten az sayda
kiilik zellii belirlemilerdir (Kihlstrom, 2007). Yksek
oranda hipnotize edilebilir insanlarn safdil ya da konformist
olmas daha muhtemel deildir. Aslnda, hipnoza yatknlk
ile en yksek pozitif korelasyona sahip olan kiilik zellii
bir kiinin yatknlk emilimidir, bu, bireyin yaratc ya da
duyusal deneyimler ierisinde son derece ilgili hale gelmesidir (Council & Green, 2004, s. 364). rnein, eer kendinizi film izlerken sk sk gerek dnyay takip edemez hale
geliyorsanz, ayn zamanda yksek oranda hipnotize edilebilir
olabilirsiniz.
Hipnoza yatknlk konusunda genetik belirleyicilerin varln gsteren baz kantlar vardr. lk aratrmalar,
ift yumurta ikizlerinin hipnoza yatknlk puanlarnn tek
yumurta ikizlerine gre ok daha fazla benzer olduklarn
gstermektedir (Morgan ve ark., 1970). Daha yakn zamanlarda bireysel farkllklarn altnda yatan belirli genlere odaklanan almalar balad. rnein, aratrmaclar, COMT
olarak bilinen bir gen tespit ettiler. Bu gen beynin nrotransmitter dopamin kullanmn etkilemektedir. Bu genin varyasyonlar hipnoza yatknlk ve bireysel farkllklar ile ilgilidir
(Raz, 2005).

Hipnozun Etkileri Hipnoza yatknln lmn aklarken zaten hipnozun baz standart etkilerinden de bahsetmi
olduk: Hipnoz altndayken, bireyler motor becerilerle (rnein, kollar bklemez hale gelir) ve alg deneyimleri ile (rnein bir sinek halsinasyonu grrler) ilgili telkinlere cevap
verirler. Bu davranlarn hipnozun zelliklerinden kaynaklandndan ve katlmclarn hipnotisti memnun etmek iin
istekli olmalarndan kaynaklanmadndan nasl emin olabili-

150

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

Aratrmaclar hipnoza yksek, orta ve dk yatknlk gsteren katlmc grubu, her grupta 12 kii olacak
ekilde oluturmulardr (De Pascalis ve ark., 2008). Deney
balamadan nce katlmclara parmaklarndan ac verici
elektrik uyarclar verilecei sylenmitir. Her katlmc
hem hipnoz altnda hem de uyank iken acy nasl azaltaca konusunda ayn telkinleri almtr: rnein, parma
kaplayan bir eldiven giydiklerini hayal etmeleri sylenmitir. Deneyin her evresinde, katlmclar hissettikleri acyla
ilgili rapor vermilerdir. Hipnoza yatknl dk olan
katlmclarn ac durumlar uyank veya hipnoz altnda
olmalarndan bamsz olarak olduka dzenli olmutur.
Orta derecede yatknl olan katlmclar hipnoz altnda
rahatlama gstermilerdir. Yksek yatknl olan katlmclar ise ayn telkinin hipnoz altnda uyankken olduundan daha fazla ac rahatlamas salad konusunda en ak
kantlar salamlardr.
Aratrmaclar ayn zamanda EEG verileri (bkz Blm 3)
kaydederek hipnotik telkinlerin katlmclarn beyin aktivitelerinde grnp grnmediine bakmlardr. Gerekten de
yksek yatknl olan katlmclar, hipnotik telkinler sonrasnda duyu blgelerinde daha azaltlm beyin aktiviteleri gstermilerdir.
Bu deney hipnozun ac azaltma konusundaki potansiyelini ortaya koymaktadr (hipnotik analjezi). Zihniniz ac uyaranlarn beklenti ve korkuyla bytebilir, siz bu etkiyi hipnoz
ile azaltabilirsiniz (Chaves, 1999). Ac kontrol bir dizi hipnotik telkin ile gerekletirilir: Acnn bulunduu vcut parasnn organik olmadnn dnlmesi (odun veya plastik) veya vcudun kalanndan ayr olarak hayal edilmesi ve
bu ekilde zihnin vcuttan uzakta bir yere tatile gtrlmesi,
zamann eitli yollarla bozulmas. nsanlar btn dnce
ve imajlar bilinlerinden uzaklatrdklarnda bile hipnoz
yoluyla acy kontrol edebilmektedirler (Hargadon ve ark.,
1995). Bu alma ayn zamanda hipnoza yatknl yksek
olan kiilerin hipnoz yoluyla acdan daha fazla kurtulabileceklerini ortaya koymaktadr. Aratrmaclar bu farklln temelini oluturan beyin zelliklerini anlamaya almaktadrlar.
rnein, beyin grntleme aratrmalarndan biri hipnoza
yatknl daha yksek olan kiilerin ayn zamanda korpus
kallosumun nnde daha geni alanlar olduunu gstermitir (Blm 3) (Horton ve ark., 2004). Korpus kallosumun bu
blgesi dikkat ve istenmeyen uyaranlarn kstlanmasnda rol
oynar. Bu hipnoza yatknl yksek olan kiilerin acy engellemek iin hipnozu kullanmalarna yarayan daha ok beyin
dokusu olduuna iaret etmektedir. EEG ile yaplan almalar
da, hipnozla ac azaltma balamnda hipnoz yatknl yksek
ve dk olan bireylerin beyin aktivitelerini ortaya koymaktadr. (Ray ve ark., 2002).
Hipnoz zerine son bir sz: Hipnozun gc hipnotistin
zel bir gcne veya yeteneine bal deildir, asl g hipnotize edilen kiinin hipnoza yatknlnda yatmaktadr. Hipnotize edilmi olmak, kiinin z kontrol brakmas demek deildir, aksine, hipnotize olma deneyimi, hipnotistin, bir eitmen
olarak zneyi davrana yneltmesi srasnda bireyin yeni kontrol yollar renmesine olanak tanr. nsanlarn hipnoz altnda

Beyin grntleme teknikleri meditasyonun beyin aktivitesi ablonlarn nasl etkilediklerini gstermeye balamtr
(Cahn & Polich, 2006). Yakn zamanda elde edilen kantlar,
zaman ierisinde meditasyon yaplmasnn beyin zerinde
olumlu bir etkisi olabileceini gstermektedir.
Aratrmaclar meditasyonla ilgili aktivitelerin, i ve d
duyular zerinde odaklanm dikkat, bu aktivitelerle ilgili
beyin blgelerinde olumlu deiimlere neden olabileceini dnmektedirler (Lazar ve ark., 2005). Bu hipotezi
test etmek iin aratrmaclar iki grup katlmc oluturmulardr, youn meditasyon deneyimine sahip 20 kii ve
meditasyon deneyimine sahip olmayan 15 kii. Btn katlmclar MRI taramalarndan geirilerek korteksin ilgili
alanlarnn kalnl llmtr. Aratrmaclarn tahmin
ettii gibi, bu taramalar sonucunda meditasyon gruplarnn ses ve vcut duyu kortekslerinde daha kaln korteksleri
olduu ortaya kt (bkz Blm 3). ki grup meditasyonla
dorudan ilgisi olmayan dier korteks blgelerinde farkllk gstermemekteydi. Aratrmaclar daha derin analizler yrterek, en ok meditasyon deneyimine sahip olan
bireylerin korteksin ilgili alanlarnda en geni ekstra kalnla da sahip olduklar sonucuna vard.

Meditasyon bilin durumunu nasul deitirir?

olaand hareketler sergiledii bir sahne ovu izlerken bunlar


aklnzda bulundurun. Sahne hipnotistleri kalabalklar elendirmek iin son derecede tehirci kiileri sahneye karp ou
insann asla yapmayaca eyleri yaptrrlar. Aratrmaclarn
ve terapistlerin kullandklar ekliyle hipnoz size bilin duygunuzu inceleme ve deitirme ansn verme potansiyeline sahip
bir tekniktir.

MEDTASYON
Pek ok din ve geleneksel Dou psikolojileri bilinci dnyevi
endielerden uzaklatrmak iin alrlar. Zihinsel ve ruhsal
benlie ie odaklanarak ulamak amalardr.
Meditasyon kiinin benliine ait bilgisini ve saln
artrmak iin derin bir huzur durumuna ulamak iin bilin
durumunun deitirilmesidir. Younlamal meditasyonda
kii nefesi zerine odaklanabilir ve nefesini dzene sokabilir,
eitli vcut pozisyonlarna girebilir (yoga pozisyonlar), d
uyarclar en aza indirebilir, belli zihinsel imajlar yaratabilir veya zihni btn dncelerden arndrabilir. Bunun tersi
olarak, farkndalk meditasyonunda kii dncelerin ve anlarn zihninden zgrce gemelerine izin verir ve onlara tepki
vermez.
Aratrmalar bazen meditasyonun stres dolu ortamlarda
almas gereken kiilerin endielerinden kurtulmalar iin
kullanmna odaklanmaktadr (Oman ve ark., 2006; Walach
ve ark., 2007). rnein farkndalk meditasyonu farkndala
dayal stres azaltma yntemlerine temel olmutur (Kabat-Zinn,
1990). Bir aratrmada kalp hastal olan kadnlara 8 hafta
boyunca farkndalk meditasyonu eitimi verilmitir. Kadnlar
endie seviyelerinin aratrma ncesine gre daha dk olduunu bildirmitir (Tacon ve ark., 2003). Kontrol grubundaki
kadnlar ise endie bildirimlerinde bir gelime bildirmemilerdir. Kayg duygular kalp hastalklarnn gelimesinde rol
oynadndan, bu sonu zihnin vcudun iyilemesine yardmc
olabileceine dair bir kant salamaktadr (Bu konuya Blm
12de salk psikolojisi konusuna geldiimizde yeniden deineceiz).

nsanlar yalandka, genel olarak beyindeki kabuk kalnln


yitirirler. Bulgularna gre, aratrmaclar meditasyonun bu
doal nron kaybn yavalatmaya yardmc olabileceini ne
srdler. Aratrmaclar bunu dorulamaya balamlardr. Bir
aratrma Zen meditasyonunda 3 veya daha fazla yl deneyimi
olan 13 birey ile onlarla ayn ya, cinsiyet ve eitim seviyelerine
sahip 13 kontrol katlmcsn karlatrd (Pagnoni & Cekic,
2007). Kontrol katlmclar arasnda yal katlmclarn en az
beyin hacmine sahip olmas eklinde bir negatif korelasyon
vard. Katlmclardan dzenli olarak meditasyon yapanlarda
ise ya ile byle bir gerileme grlmemitir.
Dzenli olarak meditasyon yapanlar baz meditasyon
eitlerinin bilincinizi artrabileceini ve tandk eyleri yeni
bir gzle grmenizi salayarak aydnlanma salayabildiini ne
srmlerdir. Bu son zamanlarda yaplan aratrma da meditasyonun kelime anlamyla beyniniz iin iyi olabileceini gstermektedir.
Bu blmde, insanlarn bilincin deiken durumlarna
ulamak iin rya ve uyank durumlarnda uyguladklar yntemlerin bazlarna deindik. Bu blm, insanlarn bilin
durumlarn deitirmek iin en yaygn olarak kullandklar
yntemlerden biriyle kapatacaz: zihin kartrc ilalar.

DUR VE GZDEN GER






Kontrol edilebilir ryalarun ana amacu nedir?


Araturmalar hipnoza yatkunluk ve genetik konusunda ne
gstermektedir?
Meditasyonun iki ekli nedir?

meditasyon: Kiinin benlik bilgisini ve iyiliini z farkndal azaltarak geniletmeyi amalayan bilin deitirme yntemi.

Bilincin Deien Durumlaru

151

ELETREL DNME Meditasyon yapanlar ve yapmayanlarun beyinlerindeki kabuk kalunluunda farkluluklar bulan araturmayu dnn. ki grubun beyinlerinin korteksin btn alanlarunda farklu
olmaduunu gstermek neden nemliydi?
Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin
MyPsychLab.comu ziyaret edin:
zleyin: Kontrol Edilebilir Rya
zleyin: Hipnoz

Zihin Kartrc lalar


ok eski alardan beri insanlar gereklik alglarn deitirmek iin ilalar almlardr. Arkeolojik bulgular, Amerika Birleik Devletlerinin gneybatsnda ve Meksikada 10.000 yldan
uzun bir sredir kesintisiz olarak sofora tohumlarnn (miskal
fasulye) kullanldn gstermektedir. Eski Aztekler miskal
fasulyeleri fermente ederek bir eit bira haline getirirlerdi. Eski
alardan beri, Kuzey ve Gney Amerikadaki bireyler teonanacatl da tketmektelerdi, bu Psilocybe cinsinden bir mantard,
dier ad ise tanrlarn eti idi ve ritellerin bir parasyd. Bu
mantarlarn kk dozlar bile canl halsinasyonlara neden
olmaktadr.
Bat kltrlerinde ilalar kutsal toplu ritellerden ok, bir
bo zaman etkinlii olarak grlmeye balanmtr. Dnyann
her yerinde bireyler rahatlamak, stresle baa kmak, u anki
gerekliklerin kt yzleriyle kar karya gelmekten kanmak, sosyal durumlarda rahat hissetmek veya farkl bir bilin
durumu deneyimlemek iin ilalar almaktadr. Yz yldan uzun
sre nce, Amerika Birleik Devletlerinde psikolojinin kurucusu olarak isimlendirdiimiz William James, zihin kartrc
bir ilala yapt deneyleri rapor etti. Nefes yoluyla nitroksit
alan James, deneyimin en nemli noktas, youn metafizik
aydnlanma hissinden doan byk heyecandr. Neredeyse kr
edici kantlarn altnda, ok derinlerde gerekler yatyor. Zihin,
normal bilincin hibir edeer neremeyecei kadar ak bir
ekilde ve annda var olmann btn mantkl ilikilerini gryor (James, 1882, s. 186) demitir. Jamesin bilin konusundaki aratrmalar bu ekilde kendi kendine yaratt deiken
durumlara doru geniledi.
Blm 15te de greceimiz gibi, kiilerin psikolojik
durumlar zerinde etki sahibi olan ilalar bazen psikolojik
bozukluklarn tedavisinde kritik bir nem tarlar. Tablo 5.2de
de gsterdiimiz gibi pek ok uyuturucu zellii olan ilacn
psikoaktif ila: Geici olarak gerekliin bilinli farkndaln deitirerek
zihinsel sreleri ve davran etkileyen kimyasal madde.
tolerans: Kiinin bir ilac srekli kullanm sonucu ayn etkilerin elde edilmesi iin daha yksek dozlarn gerektii durum.
fizyolojik ballk: Vcudun bir ilaca almas veya baml hale gelmesi
sreci.
bamllk: Vcudun yokluunda fiziksel ve psikolojik reaksiyonlar gstermeden ileyebilmesi iin ilaca ihtiya duyduu durum, tolerans ve
balln sonucu.
psikolojik ballk: Bir ilac psikolojik olarak iddetle istemek.
halsinojen: Bilii, alglar deitiren ve halsinasyonlara neden olan ila.

152

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

nemli medikal kullanm alanlar bulunmaktadr. Yine de pek


ok birey fiziksel veya psikolojik sal gelitirmek iin reete
olarak yazlmam ilalar kullanmaktadr. 2007 ylnda ABD
vatandalar arasnda 12 ya ve zeri 68.000 katlmc zerinde yaplan bir ankette, yzde 8inin geen ay ierisinde bir
veya daha fazla yasad uyuturucu ila kullandklar grlmtr (Madde Bamll ve Ruh Sal Hizmetleri daresi
[SAMSHA], 2008). Bu oran yirmili yalarna yakn genlerde
ok daha yksek olarak grlmtr, 16-17 yalarnda yzde
16 ve 18-20 yalarnda yzde 21,6. Buna ek olarak rneklemde
yer alan bireylerin yzde 51,1i anketten nceki ay ierisinde
alkol almt ve yzde 28,6s sigara imekteydi. Bu rakamlar
uyuturucu ila kullanmnn fizyolojik ve psikolojik etkilerini
anlamakta byk nem tamaktadr.

BALILIK VE BAIMLILIK
Psikoaktif ilalar, zihinsel sreleri ve davran bilinli farkndal geici olarak deitirerek etkileyen kimyasal maddelerdir.
Beyne girdikleri zaman, kendilerini sinaptik reseptrlere eklerler ve baz reaksiyonlar bloke eder veya uyarrlar. Bunu yaparak, beynin iletiim sistemini alg, bellek, ruh hali ve davran
etkileyerek byk ekilde deitirirler. Fakat, bir ilacn srekli
kullanm toleransa yol aar, ayn etkiye yol amak iin daha
byk dozlara ihtiya duyulur. Blm 6da, ila toleransnn
ortaya kmasnn nemli ynlerini aklayan renme srelerini aklayacaz (bkz. s. 173). la kullanm srelerinin beynin ilacn etkilerine kar koymasna neden olacak ekilde beyni
artladn gstereceiz. Vcut kar koyduu iin, insanlar
ayn etkileri elde etmek iin daha byk dozlara ihtiya duymaktadr.
Toleransla birlikte, fizyolojik ballk gelmektedir. Vcut
maddeye alr ve baml hale gelir, nrotransmiterler ilacn
srekli kullanm nedeniyle tketilmitir. Tolerans ve balln
trajik sonucu, bamllktr. Baml kii ilacn vcudunda varlna ihtiya duyar ve bu olmad zamanlarda ac dolu yoksunluk semptomlar (titreme, terleme, bulant ve alkol yoksunluu durumunda bazen lm) gsterir.
Birey bir ilacn kullanmn onu iddetle isteyecek kadar
arzular veya zevk verici bulursa, bu durum bamllk olsa da
olmasa da psikolojik ballk olarak adlandrlr, bu herhangi
bir ilala olabilir. la bamllnn sonucu, kiinin yaam
tarznn ila kullanm etrafnda dnmeye balamas ve kiinin fonksiyonlarnn snrl veya hasarl hale gelmesine neden
olmasdr. Buna ek olarak, ilacn gnlk olarak temin edilebilmesi, bazen artan dozlarda, bamllar hrszla, saldrya,
fuhua veya uyuturucu ticaretine itmektedir.

PSKOAKTF LA ETLER
Tablo 5.2, en sk rastlanlan psikoaktif ilalar listelemektedir.
(Blm 15te zihinsel hastalklarn tedavisinde kullanlan dier
psikoaktif ila eitlerine de deineceiz.) Sonra, ksaca her ila
snfnn fizyolojik ve psikolojik etkilerini nasl saladklarna
bakacaz. la kullanmnn kiisel ve toplumsal sonularna
da deineceiz.

Halsinojenler Bilinteki en byk deimeler halsinojenler veya psikodelikler olarak bilinen ilalar tarafndan retilir.
Bu uyuturucu ilalar hem d dnyaya ait alglar hem de i

TABL0 5.2

Kullanumu

Psikoaktif lalarun Medikal

la

Medikal Kullanm

Halsinojen
LSD

Yok

PCP (Fensiklidin)

Veterinerde kullanlan anestezik

Esrar (Marihuana)

Kemoterapiye bal mide


bulants

Afyonlar (Narkotikler)
Morfin

Ar kesici

Eroin

Yok

Depresanlar
Barbitratlar

Yattrc, uyku ilac (rn,


Seconal), anestezik,
antikonvulsant

Benzodiazepinler

Antianksiyete, yattrc
(rn, Valium), uyku ilac,
antikonvulsant

Rohipnol

Uyku ilac

GHB

Narkolepsi tedavisi

Alkol

Antiseptik

Uyarclar
Amfetaminler

Hiperkinezi, narkolepsi, kilo


kontrol

Metamfetaminler

Yok

MDMA (Ekstazi)

Psikoterapiye potansiyel destek

Kokain

Lokal anestezik

Nikotin

Sigara alkanlnn braklmas


iin nikotin sakz

Kafein

Kilo kontrol, akut solunum


yetmezliinde uyaran, analjezik

farkndal deitirirler. sminden de anlald gibi, bunlar


sklkla halsinasyonlar yaratrlar, -nesnel uyaranlar olmad
halde ortaya kan canl alglar. Halsinasyonlar benlik ile benlie ait olmayan eyler arasndaki snrn kaybolmasna neden
olabilmektedir. LSD ve PCP laboratuarlarda sentetik olarak
retilen iki yaygn halsinasyon eididir. Halsinojenik ilalar
genel olarak beyinde kimyasal nrotransmiter serotoninin kullanmn etkileyerek alrlar (Bque ve ark., 2007). rnein
LSD seronotonin reseptrlerine skca balanarak nronlarn
aktivasyonlarn uzatr.

Esrar, psikoaktif etkileri olan bir bitkidir. Aktif maddesi


THCdir, hem hahata (bitkinin katlam reinesi) hem de
marihuanada (bitkinin kurumu yapraklar ve iekleri) bulunur. THCyi nefesle ie ekmek sonucunda edinilen deneyim
THCnin dozuna baldr. Kk dozlarda orta apl zevk veren
etkiler yaratr, yksek dozlarnda ise uzun sreli halsinojenik
tepkiler grlr. Dzenli kullananlar ar duygular, iyi olma
hissi, zaman ve uzayda bozulmalar ve bazen vcut d deneyimler rapor etmilerdir. Fakat, balama gre bu etkiler olumsuz olabilir, korku, kayg ve kafa karkl gibi.
Aratrmaclar yllardr marihuanada bulunan aktif kimyasal cannabinoidlerin beyindeki belli reseptrlere balandn
bilmektedirler. Bu cannabinoid reseptrleri zellikle de beynin bellekle ilgili ksm olan hipokampste yaygndrlar (De
Oliveira Alvares ve ark., 2008). Aratrmaclar bunun ardndan beynin kendisinde bulunan ve ayn reseptrlere balanan
maddeler kefetmilerdir. lk endocannabinoid (endogenous
cannabinoidden gelmektedir), anandamide ismini tamaktadr (Sanskritede bulunan ananda kelimesinden gelir, ar
mutluluk anlamna gelir) (Di Marzo & Cristino, 2008). Bu
bulu cannabinoidlerin zihin kartrc etkilerini beyinde doal
olarak ortaya kan maddelere hassas olan blgelere balanarak
yarattklarn gstermitir. Endocannabinoidler nromodlatrler olarak almaktadr. rnein, GABA nrotransmiterinin salnmasn basklarlar (Wilson & Nicoll, 2002). Sayfa
154teki Yaamnzda Eletirel Dnce kutusunda bu maddelerin itah dzenleme ve beslenme davran zerindeki
nemli rolnden bahsedeceiz.

Afyonlar Afyonlar, eroin ve morfin gibi, fiziksel duyular ve uyaranlara kar cevaplar basklarlar. OxyContin gibi
ar kesiciler de afyonlardandr ve ayn etkiye sahiptirler.
Son yllarda, OxyContin ve dier reeteli afyonlarn bamls olan kiilerin saysnda byk bir art olmutur (Rawson
ve ark., 2007). Blm 3te beyinde endorfinlerin olduunu
(endogenousmorfinlerin ksas) ve bunlarn ruh hali zerinde,

Eroin neden suklukla baumlulua yol aar?

halsinasyon: Nesnel uyaranlarn yokluunda ortaya kan yanl alg.

Zihin Karuturucu lalar

153

Yaamnzda Psikoloji
ATITIRMALIKLARDAN NELER RENEBLRZ?
Hi marihuana imemi olsanuz bile
bu uyuturucu ilacun efsanevi etkilerinden birini biliyor olmalusunuz: Marihuana insanlarun eitli yiyecekleri
iddetle istemelerine neden olmaktadur, bu isteklere bazen aerme
bile denilebilir. Marihuananun aluk
zerindeki etkisinin gzlenmesi
M.S. 300 yuluna kadar gitmektedir.
Hindistanda bulunan bu tarihli metinlerde itah amak iin kullanulmasu
nerilmekteydi (Cota ve ark., 2003).
Bu aerme durumunu bir araturma
planuna evirmeyi dnn. Nasul
sorular sorardunuz? Hangi hipotezleri
test etmek isterdiniz? Sormak isteyeceiniz ilk soru belki de Neden?
olacaktur: Neden marihuana insanlarun
itahunu etkiliyor? Metinde size bu
hikayenin nemli kusumlarunu anlattuk.
Araturmacular marihuanada bulunan
aktif kimyasallarun, cannabinoidlerin,
beyinde belli reseptrlere balanduklarunu belirlemilerdi. Araturma ilerledike, araturmacular aynu zamanda
beyindeki endocannabinoidlerin
varluunu da kefetmilerdi. Bu kefi
de bir yanda tutarak, araturmacular
endocannabinoidlerin yemek tketimini dzenlemede bir rol olduu
hipotezini test ettiler. Bu hipotez salam bir ekilde dorulandu (Vemuri ve
ark., 2008). Bu araturma aeren
kiilerin hangi yemek eitlerini istediklerini bile auklayabiliyordu. tahu
dzenlemenin yanu sura, endocannabinoidler beynin dl sistemlerinde
de bir role sahipti (Cota ve ark.,

2006). Bu nedenle endocannabinoidlerin insanlarun zellikle lezzetli


veya tatlu olan yiyecekleri aramalaruna
neden olduklaru grld. Bu ekilde,
bu aermenin en iyi abur cuburla
geitirilmesi de bir tesadf deil.
Bu bilgiler araturmacularun psikolojik veya medikal nedenlerle yemek
yemek istemeyen kiilerin tedavisinde kullanulmak zere ilalar gelitirilmesine de yardumcu oldu (Cota ve
ark., 2003).
Artuk endocannabinoidlerin itah
atuunu biliyorsunuz. Dncenizin
bir sonraki adumu u olabilir: Araturmacular aynu sistemi itahu basturacak
ilalar gelitirmek iin de kullanabilir mi? Bu balamda ama, endocannabinoidlerin normal etkilerini
baskulayacak ilalar bulmaktur. Son
birka yulda araturmacular bu arayularunda byk baarular elde etmeye
baladular (Vemuri ve ark., 2008).
Erkenden mit vadeden ilalardan
birinin adu rimonabant. Rimonabant
beynin cannabinoid reseptrlerinin
normal ilevlerini yerine getirmelerini
engellemekte. ift kr kontroll bir
araturmada rimonabant tedavisinin
etkileri test edilmi ve 1.036 auru
kilolu ve obez birey ilacun dk veya
yksek bir dozunu, ya da bir plasebo
(etkisiz madde) almutur (Desprs ve
ark., 2005). Bir yul sren araturmada
plasebo grubundaki katulumcular 2 kg
kaybetmitir. Dk doz rimonabant
alan katulumcular yaklauk olarak 4 kg
kaybetmilerdir. Yksek doz rimona-

acda ve zevkte byk etkileri olduunu sylemitik. Bu afyonlar beynin hem fiziksel hem de psikolojik basklayclara kar
cevaplarnda nemli bir rol oynarlar (Ribeiro ve ark., 2005).
Afyon ve morfin gibi ilalar beyinde endorfinlerle ayn reseptr
blgelerine balanrlar (Trescot ve ark., 2008). Bu ekilde hem
afyonlar hem de bir nceki blmde sylediimiz gibi marihuana etkilerini beyinde doal olarak oluan maddelere benzer
kimyasal yaplara sahip olduklar iin gsterebilmektedirler.

154

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

bant alan katulumcular ise yaklauk olarak 8 kilo kaybetmilerdir! Benzer bir
ekilde, yksek doz alan katulumcularun
belleri (9,1 cm) dk doz alanlara
gre (4,8 cm) ve plasebo katulumcularuna gre (3,3 cm) daha ok incelmitir. Bu ekil sonular elde olunca,
araturmacular daha az yan etkiye
(mide bulantusu veya uykusuzluk gibi)
neden olan rimonabant benzeri ilalar
iin arayua girmilerdi (Vemuri ve
ark., 2008).
Bu rnekten bir araturmanun nasul
gerek dnyaya ait bir gzlemden
yola ukarak retici bir plana dntn grebilirsiniz. Marihuananun
neden itah zerinde bir etkisi olduunu anlamak amacuyla yola ukarak,
araturmacular hem ok az yiyen hem
de ok fazla yiyen insanlarun baarulu
tedavilerine yol aacak bilgilere ulatular. Hatta aynu araturma noktalaru
gelecek iin daha bile byk umutlar
vaat etmektedirler: Endocannabinoidler beynin dl devrelerinde nemli
bir etkiye sahip olduklaru iin araturmacular endocannabinoid sistemini
hedef alan ilalarun acu ve baumluluk
tedavilerinde baarulu olabileceini
dnmekteler (Fattore ve ark.,
2007; Hosking & Zajicek, 2008).
Rimonabant araturmasunda deneylerin ift-kr olmasu neden nemliydi?
tahu ve dlleri dzenleyen beyin
sistemleri arasunda balantu olmasunun nedeni ne olabilir?

Eroinin damar ierisine enjeksiyonunun ilk etkisi byk


bir zevktir. Ar duygu yk, btn endieleri ve vcutsal ihtiyalarn farkndaln bastrr. Fakat eroin kullanm sklkla
bamlla yol aar. Afyon sistemindeki nron reseptrleri
yapay bir ekilde uyarldnda beyin hassas dengesini kaybeder. Afyonlar brakmaya alan insanlar genellikle sert fiziksel
semptomlar (kusma, ac ve uykusuzluk gibi) ve ila iin iddetli
bir istek yaarlar. Yoksunluk iin medikal yardm alan kiiler

genelde afyonun beyinde zevk yaratma zelliini engelleyen


tedaviler grrler (Grsser ve ark., 2006).

Depresanlar: Depresanlar barbitratlar, benzodiazepinler


ve alkolden oluurlar. Bu maddeler vcudun zihinsel ve fiziksel
aktivitelerini merkez sinir sisteminden sinir iletimlerini azaltarak veya engelleyerek yavalatrlar. Depresanlar bu etkiyi, ksmen, GABA nrotransmiterini kullanan sinapslarda nron iletiimi kurarak gerekletirirler (Licata & Rowlett, 2008). GABA
bazen nral iletimleri engellemek iin alr, bu da depresanlarn engelleyici etkilerini aklar. Gemite, insanlar Nembutol ve Seconal gibi barbitratlar reeteyle yattrc olarak veya
uykusuzlua kar alabiliyorlard. Fakat barbitratlarn bamllk ve ar doz olaslklarndan dolay artk insanlar daha ok
Valium ve Xanax gibi benzodiazepinler iin reete alabilmektedirler. Blm 15te bu ilalarn sklkla kaygya kar kullanldklarn greceiz.
Son yllarda iki depresan, Rohypnol ve GHB cinsel saldrlar iin kullanlmalaryla n saldlar (Maxwell, 2005). Bu
randevu-tecavz ilalar renksiz svlar olarak retilebildiklerinden alkole ve dier ieceklere saptanmadan katlabilmektedirler. Bu ekilde kurbanlar bilmeden uyuturulmu bir ekilde,
tecavz saldrlar karsnda bulabilirler. Ek olarak, Rohypnol
hafza kaybna da yol amaktadr, bu nedenle kurbanlar ilacn
etkisi altndayken olanlar hatrlamayabilirler.
Alkol ilk insanlar tarafndan kullanlan ilk psikoaktif maddelerden biridir. Etkisi altndaki insanlar aptalca, grltl,
arkada canls ve konukan davranabilirler, bazlar ise iddete
bavurabilir, dierleri ise sessiz ve depresif bir hale gelebilirler.
Alkol vcutta dopamin salnmasna neden olmaktadr, bu zevk
duygularnn bymesine neden olur. Ayn zamanda dier
depresanlar gibi GABA aktivitesini de etkilemektedir (Lobo
&Harris, 2008). Dk dozlarda alkol gevemeye ve yetikinlerin tepki hzn az da olsa artrmaya yarayabilir. Fakat vcut
alkol yalnzca yava bir hzda paralayabilir ve ksa bir zaman
aralnda tketilen byk miktarda alkol merkez sinir sisteminin ar yklenmesine neden olabilir. Alkol konsantrasyonlar 0,05ten 0,10a doru ykselmeye baladka bilisel, algsal
ve motor sreler hzla gerilemeye balar. Kandaki alkol oran
0,15e ulatnda dnme, bellek ve karar verme zerinde
byk olumsuz etkileri grlmeye balar, ayn zamanda duygusal dengesizlik ve motor koordinasyonun yitimi de grlebilir.
Ar alkol tketimi ABDde byk bir sorundur. me
miktar ve skl i performansna engel olmaya, sosyal ve
aile ilikilerine zarar vermeye ve ciddi salk sorunlarna yol
amaya baladnda alkolizm tans uygun olacaktr. Fiziksel
ballk, tolerans ve bamllk uzun sreli ar imeyle geliir.
Baz bireyler iin alkolizm iki imekten saknamamak demektir. Dierleri iin alkolizm birka ikiden sonra duramamak
olarak grlr. 2007 ylnda yaplan bir ankette 18-25 ya aras
kiilerin yzde 14,7si ar itiklerini, bir aylk srede be veya
daha fazla gnde bir kerede be veya daha fazla iki imek
olarak tanmlanmtr (SAMSHA, 2008) bildirmilerdir. Ar
imenin zirve yapt ya 21dir, 21 yandakilerin yzde 17,9u
ar itiklerini bildirmilerdir.

Alkoln niversite rencilerinin bilinlerini deitirmek iin


setikleri en popler yol olmasunun nedeni nedir?

Trafik kazalar ve lmler kanlarnda 0,10 orannda alkol


bulunanlarda bunun yars kadar alkoll olanlar gre 6 kat daha
sk grlmektedir. Alkolle ilgili araba kazalar 15-25 yandaki
kiiler iin bir numaral lm nedenidir. Bu rahatsz edici istatistiklerden sonra, aratrmaclar alkoln araba kullanma performans zerindeki olumsuz etkilerini anlamaya altlar.
Cevabn bir ksm alkoln ienlerin kt drtleri engelleme
yetenekleri zerindeki etkisinde sakldr.
Ge kalmamanz gereken nemli bir randevuya arabayla
gittiinizi dnn. Araba kullanrken, ar hzl gitme
veya dikkatsizce erit deitirme gibi kt srclk drtlerine kaplabilirsiniz. Fakat bu olumsuz drtler ceza
alabileceiniz, kaza geirebileceiniz ve benzeri bilgilerle
engellenmektedir. Bir grup aratrmac alkoln etkisi altndaki kiilerin bu ekil artlar altnda, iyi ve kt drtler arasnda atma yaand zamanlarda, zellikle daha
kt araba kullandklarna dair bir hipotezi test etmitir
(Fillmore ve ark., 2008). Aratrmaya katlanlar alkol veya
plasebo tkettikten sonra src simlasyonuna katlmlardr (Aratrmaclarn deneyi neden gerek yollarda
yapamadklarn anlayabilirsiniz.). Katlmclarn srleri
alkol tketiminden sonra krmz klarda durmama ve
ani hzlanma manevralar gibi ltlere gre byk derecede daha ktdr. Alkoln etkisi aratrmaclar katlmclarn sorumluluk atmalarn artrdklarnda daha da
bymtr. Aratrmaclar katlmclarna hedeflerine
hzl ulamalar iin para dl vereceklerini sylemilerdir, ama kt srdkleri zaman para kaybedeceklerdir.
depresan: Merkez sinir sistemi aktivitelerini yavalatan ila.

Zihin Karuturucu lalar

155

Metamfetamin yle baumlu edicidir ki, kullanucular uzun sreli kullanumun


getirdii fiziksel gerilemeleri tolere etmektedir. Soldaki fotoraf Metamfetamin baumlusu olmadan nce 42 yaunda bir kadunun resmidir. Sadaki
fotoraf ise 2 buuk yul sonra ekilmitir. nsanlar neden metamfetamin ve
dier uyaranlara bu kadar abuk baumlu olurlar?

Bu atma durumundayken katlmclarn performans


en kts olmutur: Kt drtleri dramatik bir ekilde
kazanmtr.
nsanlarn sarhoken aykken asla yapmayacaklar eyleri yaptklar grn biliyorsunuzdur. Sz konusu olan araba kullanmak olunca, drt kontrolnn eksiklii lmcl sonulara
yol aabilir.

Uyaranlar: Uyaranlar, amfetaminler, metamfetaminler ve


kokain gibi, kullancy uyarlm ve artrlm duygu younluklar ierisinde tutarlar. Uyaranlar beyindeki norepinefrin, serotonin ve dopamin gibi nrotransmiter seviyelerini
artrarak etki ederler. rnein, uyaranlar beyinde normalde
dopaminleri sinapslardan kaldran molekllerin almalarn
engellerler (Martin-Fardon ve ark., 2005). Uyaranlarn kullanmna sklkla elik eden ciddi bamllk nrotransmiter
sistemlerinde meydana gelen uzun sreli deiimlerden kaynaklanyor olabilir (Ahmed & Koob, 2004).
Son yllarda aratrmalar metamfetaminin ktye kullanlmas zerine younlamtr. 10 yllk bir sre ierisinde
1993 ylndan 2003 ylna kadar, metamfetamin bamll
tedavisi iin tesislere kabul edilen kii says yzde 400 artmtr (Homer ve dierler, 2008). Anket verilerine gre mentamfetamin kullanm oran 2002 2007 yllar arasnda sabit
kalmtr, ABD poplasyonunun yaklak yzde 0,2-0,3
(SAMSHA, 2008). Dier uyaranlarda olduu gibi, metamfetamin de beynin dopamin kullanmn etkiler. Metamfetamin

uyaranlar: Uyarlma, artan aktivite ve ar duygu durumlar yaratan uyuturucu ila.

156

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

alan kiiler ar youn duygular, azalan kayg ve iddetli cinsel arzular deneyimleyebilir. Fakat metamfetamin kullanm
olduka hzl ekilde olumsuz sonulara yol aar: Srekli kullanmn sadece gnler veya haftalar srmesiyle bile insanlar
korkutucu halsinasyonlar grmeye ve insanlarn onlara zarar
vermeye altklarn dnmeye balayabilirler. Bu inanlar
paranoid sanrlar olarak adlandrlmaktadr. Metamfetamin
son derece bamllk yapcdr. Kronik kullanm beyinde pek
ok eit hasara yol aar, bunlarn arasnda dopamin sisteminde sinir terminallerinin kayb da yer alr (Rose & Grant,
2008). Karar verme ve planlamayla ilgili beyin blgelerindeki
hasar metamfetamin kullanclarnn ar agresif olmalarna ve sosyal izolasyon yaamalarna bir aklama getirebilir
(Homer ve ark., 2008).
MDMA, daha yaygn olarak bilinen adyla ekstazi, bir
uyarandr fakat halsinojen benzeri zaman ve alg bozulmalarna yol aar. Uyaran zellikleri kullanclarna snrsz enerji
duygusu verir, halsinojenik zellikleri ise sesleri, renkleri ve
duygular daha youn hale getirir. Ekstazi bu etkileri dopamin,
serotonin ve norepinefrin gibi nrotransmiterlerin ilevlerini
deitirerek yaratr. Ekstazi bu nrotransmiter sistemleri zerinde geni bir etkiye sahip olduundan, ilacn beyin zerindeki uzun sreli etkisi zerinde odaklanan aratrmalar yaplmtr (Jager ve ark., 2008). Aratrmaclar zellikle ekstazinin
bir parti uyuturucusu olma durumu konusunda hassastrlar.
Aratrmaclar uyuturucu kullanmnn insanlar tarafndan
kullanm ekillerine uyan aratrmalar tasarlamaya almlardr. Mesela, ekstazi kullanclarnn bu uyuturucuyu alkol
tketimiyle beraber aldklar bilinmektedir. Bu da ekstazi

ve alkoln birlikte kullanmnn beyni nasl etkiledii sorusunu


getirir. Aratrmalar ekstazi ve alkol kombinasyonunun fare
beyinleri zerinde sadece ekstazi kullanldnda ortaya kmayacak olumsuz etkilere yol atn gstermektedir (Cassel ve
ark., 2005).
Uyaranlar, kullanclarn istedii ana etkiye sahiptir:
Artan zgven, daha fazla enerji ve ar tetikte olma ve ar
duygu durumlarna yaklaan ruh hali deiimleri. Metamfetamin iin dediimiz gibi, ar kullanclar bazen halsinasyonlar
ve paranoid sanrlar yaamaktadr. Kokain kullanmnn zel
bir tehlikesi ar duygu durumlarnda mutluluun ve depresif mutsuzluklarn arasndaki uurumdur. Bu, kullanclarn
uyuturucunun kullanmnda kontrolsz bir ekilde skln ve
dozajn artrmalarna neden olur. Kokainin kristalize edilmi
formu Crack bu tehlikeleri daha da artrmaktadr. Bu form, ok
abuk geen bir etki yaratr ve uyuturucuya duyulan istek ok
iddetlidir.
Psikoaktif ilalar olarak sklkla grmezden gelebileceiniz
iki uyaran ise kafein ve nikotindir. Deneyimlerinizden de biliyor olabileceiniz gibi, iki fincan kahve veya ay kalp, kan ve
dolam sistemleri zerinde byk bir etki yaratacak ve uyumanz zorlatracak kadar kafein iermektedir. Nikotin, ttnde
bulunan bir kimyasal madde, Amerikan Yerlilerinde amanlar
tarafndan mistik durumlara veya translara ulamak iin kullanlacak derecede gl bir uyarandr. Baz modern kullanclarn aksine, amanlar nikotinin bamllk yapc olduunu
bilirlerdi ve ne zaman etkisi altna gireceklerini dikkatlice
seerlerdi. Dier bamllk yapan ilalar gibi, nikotin de beyinden salnan doal kimyasallar taklit eder. Hatta, aratrmalarda
nikotin ve kokain bamllklar iin beyinde ortak aktivasyon
blgeleri bulunmutur (Vezina ve ark., 2007). Nikotinde bulunan kimyasal maddeler bir eyi doru yaptnza kendinizi iyi
hissetmenizi salayan reseptrleri -hayatta kalmanza yardmc

olan bir olgu- uyarr. Ne yazk ki nikotin ayn beyin reseptrlerini sanki sigara imeniz iyi bir eymi gibi uyarr. Fakat bu
yanltr. Bildiiniz gibi sigara imek salnz iin iyi olmaktan ok uzaktr.
Bu blme sizden gemiinizi hatrlamanz ve gelecee
dair plan yapmanz isteyerek balamtk. Bu sradan aktiviteler
bize bilin hakknda baz ilgin sorular sormamz iin olanak
salad: Dnceleriniz nereden geldi? Nasl ortaya ktlar? Ne
zaman geldiler? imdi bu sorularn bir ksmna uyan baz teoriler rendiniz ve bu teorilerin nasl test edilebildiklerini grdnz. Bilincin size son noktada sizi insan olarak tanmlayan
deneyimlere tamamen sahip olma olana tandn grdnz.
Sizden ayn zamanda bilincin daha az sradan kullanmlarn dnmenizi istedik. Neden, diye sorduk, insanlar zihinlerinin gnlk ileyiinden sklrlar ve bilinlerini o kadar farkl
yollarla deitirmeye alrlar? Normalde, birincil odanz,
karnzdaki grev ve durumlarn getirdii acil gereksinimleri
karlamaktr. Fakat bilinciniz zerindeki bu gereklie bal
kstlamalarn farkndasnz. Deneyiminizin derinliini ve
geniliini kstladklarnn ve potansiyelinize ulamanz engellediini fark ettiniz. Belki bazen normal gerekliin snrlarnn
tesine gemeyi arzuluyorsunuz. Sradan olann gvencesinde
katlanmaktansa, zgrln belirsizliini aryor olabilirsiniz.

DURUN VE GZDEN GERN






la toleransunun tanumu nedir?


Eroin gibi ilalar beyinde nasul aluur?
Nikotin hangi ila kategorisine aittir?

Aaudaki konuyu gzden geirmek ve alumak iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Benzerini yapn: la Baumluluunun genel modeli

Ana Noktalarn zeti


Bilincin erii
Bilin, zihnin ieriklerine dair bir farkndalktr.
Uyank bilincin ierikleri bilind srelerle, bilinncesi

anlarla, gzetim d bilgiyle, bilindyla ve bilinli farkndalkla tezatlar ierir.


Sesli dnme protokolleri ve deneyim numunesi alma gibi
aratrma teknikleri bilincin ieriini incelemek iin kullanlr.

Bilincin levleri
Bilin, sizin hayatta kalmanza yardmc olur ve hem kiisel

hem de kltrel olarak paylalan gereklikler ina etmenizi


salar.
Aratrmaclar bilinli ve bilind sreler arasndaki ilikiyi aratrmlardr.

Uyku ve Ryalar
Sirkadiyen ritimler biyolojik saatin almasn yanstrlar.
Gece uyku srasnda beyin aktiviteleri deime gsterir.

REM uykusu hzl gz hareketleriyle belli olur.


Uyku sresi ve REM uykusunun NREM uykusuna grece

oran yaa gre deiir.


REM ve NREM uykular farkl ilevlere sahiptir, buna

korunma ve restorasyon da dahildir.


Uykusuzluk, narkolepsi ve uyku apnesi gibi uyku bozuk-

luklar insanlarn uyank olduklar zamanlarda ilevleri


zerinde olumsuz etkilere sahiptir.
Freud, ryalarn ieriklerinin uykuda sansrden geen
bilind materyaller olduunu ne srmtr.
Dier kltrlerde ryalar dzenli olarak yorumlanmaktadr, bazen bunu zel kltrel rolleri olan kiiler yaparlar.

Zihin Karuturucu lalar

157

Baz rya teorileri ryalarn kayna olarak biyolojik akla-

malar zerinde odaklanmtr.

Meditasyon dikkati d kayglardan i deneyimlere ritel

uygulamalarla ekerek bilinli ilevleri deitirir.

Bilincin Deien Durumlar

Zihin Kartrc lalar

Kontrol edilebilir ryalar kiinin rya grdnn farknda

Psikoaktif ilalar zihinsel sreleri sinir sistem aktivitele-

olmas ve ryay kontrol etmeye almasdr.


Hipnoz hipnotize edilebilen kiinin telkinlere cevaben alg,
motivasyon ve zkontrol deitirmeleri ile belli olan farkl
bir bilin durumudur.

rini deitirerek bilinci geici olarak deitirecek ekilde


etkilerler.
Bilinci deitiren psikoaktif ilalar arasnda halsinojenler,
afyonlar, depresanlar ve uyaranlar saylabilir.

ANAHTAR TERMLER
ak ierik (s. 147)
bamllk (s. 152)
bilincin dnda (s. 137)
bilin (s. 136)
bilinncesi hatralar (s. 137)
depresan (s. 155)
d almas (s. 147)
fizyolojik ballk (s. 152)
halsinasyon (s. 153)
halsinojen (s. 152)

158

hzl gz hareketleri (REM) (s. 142)


hipnoz (s. 149)
hipnoza yatknlk (s. 149)
insomnia/uykusuzluk (s. 145)
kabus (s. 146)
kontrol edilebilir rya (s. 148)
meditasyon (s. 151)
narkolepsi (s. 146)
rtk ierik (s. 147)
psikoaktif ilalar (s. 152)

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

psikolojik ballk (s. 152)


REM-d (NREM) uyku (s. 142)
sirkadiyen ritim (s. 141)
tolerans (s. 152)
uyaran (s. 156)
uyku apnesi (s. 146)
uykuda korkma (s. 146)
uyurgezerlik (s. 146)

Blm 5 Deneme Testi


1. Freud bazu haturalarun tehdit edici olmalaru nedeniyle
aaudakilerden hangisine itildiklerini ne srmtr?
a. Bilinduu
c. Bilin
b. Bilinncesi
d. Auk ierik
2. Bir grup erkek ve kaduna yeni bir arabayla ilgili TV reklamu izletiyorsunuz. Reklamun hangi eit bilgiyi akla
getirdiini belirlemek iin aaudakilerden hangisini
kullanabilirsiniz?
a. Meditasyon
b. Grsel arama deneyi
c. Kontrol edilebilir rya
d. Sesli dnme protokolleri
3. Aaudakilerden hangisi bilincin seici saklama ilevine bir rnek olarak verilebilir?
a. Rob basket atarken gzlerini potadan ayurmadu.
b. Laura vanilyalu yerine ikolatalu dondurma almaya
karar verdi.
c. Mel uuk yeile dner dnmez gaz pedaluna bastu.
d. Salvatore yeni kuz arkadaunun adresini ezberledi.
4. Daha bilinli dikkat etmeyi gerektirdii iin, _______
bir nesneyi bulmak _______ bir nesneyi bulmaya gre
daha zordur.
a. kurmuzu; geni ve kurmuzu
b. yeil; yeil ve saru
c. kurmuzu ve mavi; yeil ve saru
d. kurmuzu ve mavi; kurmuzu
5. Garrickin kronotipini belirlemek iin ona aaudakilerden hangisini sorarsunuz?
a. Ayda ka kez kabus grebilirsiniz?
b. Ne zaman yataa gidersiniz?
c. Daha ok NREM uykusu mu yoksa REM uykusu
mu uyursunuz?
d. Marihuana ya da sigara kullanur musunuz?
6. NREM ve REM uykularu aaudakilerden hangisi iin
nemlidir?
a. Korunma
b. Restorasyon
c. rtk ve auk ierik
d. renme ve bellek
7. Carolyn her gece birka kez nefes almayu burakur ve
uyanur. Carolyn aaudakilerden hangisinden muzdarip
olabilir?
a. Uykusuzluk
c. Uyurgezerlik
b. Uyku apnesi
d. Narkolepsi
8. Aktivasyon-sentez modeli aaudakilerden hangisini
ne srmektedir?
a. Ryalar beyin aktivitesinden oluur.
b. Auk ierik rtk ierikten sentezlenir.
c. Rya ierii insanlarun gnlk endielerini yansutur.
d. Kuzlar ve erkekler farklu rya ieriklerine sahiptir.

9. _______ mmkn olduunu gstermek iin araturmacular katulumcularun uyurken belli kasutlu gz hareketleri
gstermeklerini istemilerdir.
a. Kontrol edilebilir ryanun
b. Hipnozun
c. Meditasyonun
d. Aktivasyon ve sentezin
10. Aaudaki bu bireylerden hangisinin hipnoza daha
yatkun olmasunu beklersiniz?
a. 19 yaundaki Paula
b. 11 yaundaki Ralph
c. 24 yaundaki Jeannine
d. 46 yaundaki George
11. Araturmalar _________ yapan insanlarun yapmayanlara gre daha kalun korteks blgelerine sahip olduunu
gstermektedir.
a. hipnoz
b. kontrol edilebilir rya
c. uyurgezerlik
d. meditasyon
12. Fiziksel bir ihtiya olmaduu halde bir ila iin iddetli bir istek duymak aaudakilerden hangisinin
tanumudur?
a. Baumluluk
b. la toleransu
c. Psikolojik baluluk
d. Fizyolojik baluluk
13. Halsinojenler beyinde ______ nronlarun aktivasyonunu ________ aluurlar.
a. GABA; engelleyerek
b. dopamin; uzatarak
c. serotonin; uzatarak
d. dopamin; engelleyerek
14. Aaudakilerden hangisinin aur kullanumu durumunda
paranoid sanrular grlr?
a. Uyaranlar
c. Afyonlar
b. Depresanlar
d. Halsinojenler
15. Bir grup araturmacu kiilerin kilolarunu kontrol etmelerine yardumcu olacak bir ila gelitiriyorlar. Bu ilacun
beynin hangi sistemini hedef alduunu dnyorsunuz?
a. Barbitrat
c. Benzodiazepin
b. Afyon
d. Cannabinoid

Yazl Sorular
1. Bilinduuyla ilgili teori Freuddan beri nasul deimitir?
2. Batu duundaki kltrlerde nasul rya yorumlama uygulamalaru grlmektedir?
3. la kullanumunun suklukla baumlulua neden olmasunu
hangi psikolojik mekanizmalar auklamaktadur?

Deneme Testi

159

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLabi (www.mypsychlab.com) ziyaret ederek aadaki videoyu izleyin. Videoyu izledikten sonra aadaki almalar
tamamlayn.

Program 13: Uyank ve Uyuyan Zihin

Program 14: Gizli ve Blnm Zihin

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR


Program izlerken (kitapta ad geenlerin yannda) zellikle bu
terimlere ve insanlara dikkat edin.
hipnagogik durumuyumann balangcnda girilen derin

dnce durumu.
hipnoz sonras amnezitelkin yoluyla belli olaylarn unu-

tulmas.
Michael Gazzanigablnm beyin olgusu zerinde psi-

kolojik aratrmalar yrtmektedir.


Ernest Hartmannuykunun restoratif bir ilevi olduuna

inanan uyku uzman


Jonathan Schoolerdaha nce hayatlarnda byk travma-

tik olaylara ait hatralar olmayan kiilerde kefedilen hatralar aratrr.

PROGRAMI GZDEN GERME


1. Aaudakilerden hangisi sirkadiyen ritimlere rnek olarak
verilebilir?
a. Her gn yaklauk olarak aynu saatlerde n yemek
yemek
b. REM ve REM-duu uykuyu surayla deneyimlemek
c. 24 saat ierisinde hormon seviyelerinde sistematik
deimeler yaamak
d. Ay ierisinde dourganlukta deimeler yaamak
2. Bilincin deien durumlarunu deneyimlemek ne kadar
normaldir?
a. Pek ok kiiye, zellikle de stres altundayken olur.
b. Herkesin her gn deneyimledii bir eydir.
c. Nadiren grlr ve zihinsel bir bozuklua iaret eder.
d. ocuklukta yaygundur ama yala birlikte nadir hale gelir.
3. Programda beynin i dekoratr olarak tanumlanan ve deneyimleri suraya koyan kusmu aaudakilerden hangisidir?
a. Ponlar
c. Limbik sistem
b. Hipokamps
d. Serebral korteks
4. Aaudakilerden hangisi bilinli olmayan duyu giriinin
daha dk seviyeli ilemesine rnek olarak verilebilir?

160

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

a.
b.
c.
d.

Bir arkadaun yzn tanumak


Keleri tespit etmek
Montaj hattunda alumak
Bir eyin tadunun gzel olduunu fark etmek

5. Edward Titchener ABDde yapusalculuun lideriydi. Bilincin


hangi yn onu ilgilendiriyordu?
a. Bilincin ierii
b. Bilinli farkundaluk tarafundan basturulan materyal
c. Bilincin kendine zgl
d. Bilinci bilimsel olarak deersiz bir konsept olarak
grd.
6. Donald Broadbentin araturmasunda kiiler iki hikaye
duyduklarunda ama sadece birine dikkat etmeleri istendiinde ne oldu?
a. ki hikayeyi de anladular.
b. Sadece dikkat ettikleri hikayeyi anladular.
c. Gzetimsiz hikayenin paralarunu gzetimli hikayeye
eklediler.
d. ki hikayeyi de takip edemediler.
7. Gndz dlerinin olumlu ilevi nedir?
a. Dikkati bir grev zerine toplar.
b. Beyne gelen talepleri azaltur.
c. Sukulduumuzda zihinsel olarak aktif olmamuza izin verir.
d. Normalde yalnuzca uykuda alunan bir eit delta dalgasu aktivitesi yaratur.
8. Ernest Hartmann Shakespeareun uyku tanumunun arkasundaki mantuu ortaya koymutur. Hartmanna gre
aaudakilerden hangisi uykunun ana ilevlerinden
biridir?
a. Bilinli olarak ilgilenilmesi ok tehlikeli olan materyalleri ilemek
b. Gnn olaylarunu daha nce renilmi materyallere
entegre etmek.
c. leriki gnler iin plan yapmak.
d. Elektrik aktivitesinin yklemesini boaltmak
9. Freuda gre ryalar neden nemlidir?
a. Nrotransmiterlerin kendilerini yenilemelerine izin verir.
b. Bilinduu korku ve arzularu ortaya koyar.
c. Gelecekten haber verir.
d. Elektrik yklerinin ablonlaruna uygun bir hikaye bulmak.

10. McCarley ve Hobson aktivasyon sentezi teorisine gre


ryalaru aktive eden nedir?
a. Rya gren kiinin bilinduunun ihtiyalaru
b. nbeyine elektrik ykler gndermek
c. Serebral kortekste bulunan haturalar
d. Beyin ilevleri iin gereken kimyasallarun sentezi
11. McCarley ve Hobsona gre aaudakilerden hangisi
REM uykusu iin geerlidir?
a. Yetikinler REM uykusunda bebeklerden daha fazla
vakit geirmektedir.
b. REM uykusu gereksiz bir fizyolojik ilevdir.
c. Beyin aktivitelerindeki geliigzel suramalar nce
ortaya ukar ve sonra rya gren kii bunlara anlam
vermeye aluur.
d. Bilinaltu REM uykusu surasunda en derin arzularunu
ifade eder.
12. Kontrol edilebilir ryalar zerinde yaptuu alumalarda
LaBerge neden parlak bir uuk kullanmaktadur?
a. Katulumcular ryalarunun bilinli bir ekilde farkuna varup
ryayu kontrol edebilirler.
b. Katulumcular uuu kendi rya rglerine katabilirler.
c. Katulumcular REM uyku dngsnn neresinde olduklaruna dair geri dnt alabilirler.
d. Fizyolojik cevap alanunda lmler yapulabilir.
13. Programda anlatulan deneyde hastalar anestezi altundayken pozitif veya negatif mesajlar almulardur. Pozitif
mesaj almanun nasul bir etkisi olmutur?
a. Daha az anestezi gerekmitir.
b. Hastalarun hastanede kalduu sreyi kusaltmutur.
c. Ameliyatla ilgili daha olumlu tavurlar yaratmutur.
d. Olumlu mesajlarun hibir etkisi olmamutur nk
hastalar onlarun farkunda deildir.
14. Beynin hangi blm bilinli farkundaluktan sorumludur?
a. Serebral korteks
c. Limbik sistem
b. Beyin kk
d. Hipotalamus
15. Dnyadaki topluluklar araturulduunda bilinci deitirmek
iin kltrel ablona sahip olanlarun oranu neydi?
a. Neredeyse hi
c. Neredeyse yarusu
b. Neredeyse te biri
d. Byk ounluu
16. Edward Titchener yapusalculuk iin neyse, William James
de ________ iin odur.
a. ie baku
c. kontrol edilebilir rya
b. ilevsellik
d. kefedilen haturalar
17. Freuda gre acu verici haturalar veya kabul edilemez
drtler bilince girmekle tehdit edince kendimizi nasul
hissederiz?
a. Rahatlamu
c. zgn
b. Sulu
d. Kaygulu
18. Freudyen dil hatalaru dnceye ilgili neler ortaya koyarlar?
a. Ryamuzda grdmz eyler
b. Hissettiimiz eyler
c. Kime dnmek istediimiz
d. Bazu seimleri yapma nedenlerimiz
19. Hipnotize edilmi bir kii kolonya koklamayu beklerken
aslunda amonyak kokusu alursa ne olur?

a.
b.
c.
d.

Amonyak kokusu onu transtan uyandurur.


Amonyak kokusunu tanur ama hipnoz altunda kalur.
Amonyak kokusunu eki bir kolonya olarak yorumlar.
Auru genelleme yaparak kolonyanun amonyak gibi
koktuunu dnr.

20. Aaudakilerden hepsi sirkadiyen ritme balu olarak deien zellikler olmasuna ramen birisi deildir. Olmayanu
bulunuz?
a. Zek
c. Kan basuncu
b. Hormon seviyeleri
d. Vcut ususu
21. Michael Gazzaniga, blnm beyinlerle alumutur, Onu
bireysellie inanduran ne olmutur?
a. Sol yarukredeki bir yorumlayucudan gelmektedir.
b. Duygusal ihtiyalarumuza dayanan bir illzyondur.
c. Bizim bireysel baumsuz zihin modllerimizden gelmektedir.
d. Korpus kallosumda yer almaktadur.
22. Bilin aaudaki ilevlerin biri duunda hepsini yerine getirmektedir. Hangisini getirmez?
a. Duyu verilerini filtreleme
b. Geni bir ekilde cevap vermemize olanak salama
c. Kendi lmllmz hakkunda bir fikir verir
d. Son derecede rutin hareketlere rehber olur
23. Aaudakilerden hangisi bilin konseptine en sert ekilde
karu ukar?
a. William James
c. Edward Titchener
b. John Watson
d. Wilhelm Wundt
24. Kiilerin uzun sredir unuttuklarunu dndkleri travmatik olaylaru haturlamalaru aaudakilerden hangisidir?
a. Basturma
c. Geri edinilmi haturalar
b. Baskulama
d. Fj durumlaru
25. Psikologlarun kullanduu en nemli tekniklerden biri de
geri elde edilen bir haturanun doruluunu kontrol etmek
iin
a. haturlayan kiinin haturayu hipnoz altunda yeniden anlatmasunu salamak.
b. haturlayan kiiyi yalan testine sokmak.
c. haturlanan hikayedeki detaylaru saymak.
d. olayu bilen dier insanlardan dorulayucu deliller toplamak.
26. Sigmund Freud bilinduu iin neyse, _____ de/da kefedilen haturalar iin aynusudur.
a. B. F. Skinner
c. Michael Gazzaniga
b. Jonathan Schooler
d. Stephen LaBerge
27. Freuda gre, normal insanlar istenmeyen haturalaru
bilinlerinden aaudakilerden hangisi yoluyla atarlar?
a. Basturma
c. Geriye dnk amnezi
b. Yansutma
d. Histeri
28. Freuda gre, bilinduu dncelerin veya haturlarun bilince ukacaklarunu alarm veren aaudakilerden hangisidir?
a. Cinsel arzu
c. Kafa karuukluu
b. Letarji
d. Kaygu

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

161

29. nsan bilinciyle ilgili hangi konu Dr. Jekyll ve Mr. Hydeun
hikayesiyle ilgilidir?
a. Caduluk
c. Kimlik dnm
b. Hipnoz
d. Uyku bozukluklaru
30. Beynin iki yaru kresi arasundaki iletiim aaudakilerden
hangisinde sekteye urar?
a. Kii derin meditasyondaysa
b. Kii derin Freudyen inkardaysa
c. Kii yeni bir erken hatura kefetmi ise
d. Korpus kallosum hasar grmse
31. Uykuda yaklauk her 90 dakikada bir ne ortaya ukar?
a. Huzlu gz hareketi
b. Beyin aktivitesinde huzlu dzensiz deimeler
c. Rya grme
d. Yukarudakilerden birinden fazlasu

DNLMES GEREKEN SORULAR


1. Donald Broadbent dikkati, radyo alucusu gibi bir mesaju dier tm mesajlarun arasundan seen bir seici filtre olarak
dnmtr. Broadbente gre gzetimsiz duyu bilgisi
tampon blgeye gnderilerek bazen dikkat yneltilen ve
ilenilen bazen de grmezden gelinen ve kaybedilen bir
durumdadur. Bu tampon duyu haturalaru konseptiyle nasul
bir benzerlik iermektedir? Subliminal algularda nasul bir
rol oynamaktadur?
2. Bilincin yapusunda ve odaklanmu alguda kltr ve dilin
nemini dnn. Farkundaluk hangi ynleriyle kltrel
olarak belirlenmitir?
3. Uykusuz kalduunuzda REM ribaunt etkilerini nasul
grmektesiniz? Uykuya dalduktan hemen sonra rya grmeye mi baluyorsunuz? Uyanukken canlu imajlar gryor
musunuz?
4. Alguda, zaman duygusunda, bellekte, zkontrol duygusunda ve telkine yatkunlukta deimeler, deien bilin
durumlarunun bir sonucudur. Hastaluk, ak ve kederin bilincin deien durumlaru olduunu dnyor musunuz?
5. Psikoaktif ilalar ila alan kiinin bilincinde meydana gelen
deiikliklerden yalnuzca kusmen sorumludur. Zihinsel

162

Blm 5 Zihin, Bilin ve Deien Durumlar

durumlar, beklentiler ve ilalarun alunduu balamlar byk


nem taur. Alkol ve ila eitimi ve tedavisinin nemi nedir?
6. Televizyon ve dier elektronik ortamlarun zihin karuturucu
etkileri olduunu dnyor musunuz? Bunlarun dier zihin karuturucu maddelerle veya deneyimlerle ortak noktasu
nedir? ocuklar bu etkilere yetikinlere gre daha yatkun
olabilir mi?
7. Hipnoz veya meditasyondan yararlanabileceinizi dnyor musunuz? Bu durumlara kolayca girebilir misiniz?
Eer bir insan hipnotize olmayu veya meditasyon yapmayu zor buluyorsa ona neyi renmesini nerirsiniz? Ve
bunu nasul renebilir?

AKTVTELER
1. Yataunuzun yanunda bir kalem ve defter bulundurarak
rya gncesi tutun. Uykuya dalmadan hemen nce
kendinize ryalarunuzu haturlamanuz gerektiini haturlatun.
Uyanur uyanmaz haturladuunuz her eyi not edin, imajlar,
hareketler, karakterler, duygular, olaylar ve evre. Ryalarunuzu haturlama yeteneiniz zamanla geliiyor mu? Bu
sizin uyku dngnzn farklu noktalarunda uyanmak iin
alarmunuzu deitirmenizle ilgili mi? Haturladuklarunuz daha
canlu veya organize hale geliyor mu? Ryalarunuzu gece
yatmadan nce ne grmek istediinizi sylediinizde
ekillendirebilir misiniz?
2. Dissosiyatif durumlaru ve blnm bilinleri dnn. Bu
rnekler mini-zihinler ve beynin farklu blgelerinin birbirinden baumsuz alumasu konseptlerini destekliyor mu?
Bilincinizi blebiliyor olmanuzu auklayan baka neler vardur?
3. ok gl bir cevap gerektirmeyen bir durumda gl bir
duygu hissederek kendinizi aurttuunuz bir durumu dnn. Bu cevapta bilincin duunda etkenler de rol oynamu
olabilir mi? O zaman cevabunuz hakkunda ne dnmtnz? Sonradan ne dndnz?
4. nternete girip farklu kltrlerin, dinlerin ve topluluklarun
bilincin deiken durumlaruna nasul ulatuklarunu inceleyin.
Onlarun sanatlarunun, sosyal etkileimlerinin ve deerlerinin hangilerinin bu uygulamalardan etkilendiklerine dair
bilgi edinmeye aluun.

6
renme ve
Davran Analizi
renme almas 164
renme Nedir? Davranlk ve
Davran Analizi

Klasik Koullanma:
renmenin Tahmin Edilebilir Sinyalleri 166
Pavlovun artc Gzlemi Koullanma Sreleri
Edinime Odaklanma Klasik Koullanmann
Uygulamalar

Yaamnzda Psikoloji 175


Klasik Koullanma Kanser Tedavisini Nasl Etkiler?

Edimsel Koullanma : Sonular


renme 174
Etki Yasas Davrann Deneysel
Analizi Pekitirme Olumsallklar Pekitiricilerin
zellikleri Pekitirme Dzenleri ekillendirme

Yaamnzda Eletirel Dnme 182


Dvmek ya da Dvmemek?

Biyoloji ve renme 184


gdsel Yaknsama Olumsuz Tat Koullamas
renimi

renmede Bilisel Etkiler 187


Karlatrmal Bili Gzlemsel renme

Ana Noktalarn zeti 191

inemada korku filmi izlediinizi dnn. Kahraman, kapal bir kapya yaklarken arka plandaki
mzik gittike daha gerilimli bir hl alr. Aniden,
O kapy ama! diye haykrmak istersiniz. stelik kalbinizin de arptn fark edersiniz. Fakat neden? Bu soru
zerine mantk yrttnzde vereceiniz cevap u olacaktr:
Filmdeki mziklerle olaylar arasnda bir iliki olduunu bildiim iin tedirgin oldum. Bu iliki zerine daha nce dnm mydnz? Muhtemelen dnmemitiniz. Her naslsa,
yeterince sinemaya gitmi olmanz sayesinde, farknda olmadan bu ilikiyi renmisiniz. 6. Blmn ana konusunu gnlk hayatnzda farknda olmadan edindiiniz bu gibi ilikilerin
trleri oluturuyor.
Psikologlar, uzun sredir renmeyle ilgileniyorlard,
bunun yolu da dnyadaki deneyimlerden organizmalar renmekti. Bu blmde, renmenin daha ak bir tanmn yapacaz. Daha sonra da belirli renme eitlerini inceleyeceiz:
Klasik koullanma ve edimsel koullanma. Her renme eidi
organizmalarn evrelerindeki yap hakkndaki bilgiyi farkl bir
biimde edinme ve kullanma yollarn gsteriyor. Her renme
eidinin, hem laboratuvar koullarndaki ileyiini dzenleyen
basit mekanizmalar hem de gerek hayat koullarndaki uygulamalarn tarif edeceiz.
Bu blmde, ayn zamanda renmenin trler arasndaki benzeyen ve ayran ynlerini ele alacaz. Koullanmann temel srelerinin trlerin byk bir ounluunda ayn
olduunu greceksiniz. Ancak, renmenin baz zelliklerinin trlerin belirli genetik yaplar tarafndan kstlandn da
belirtmek isteriz. zellikle, biliinyani daha yksek zihinsel sreleringerek insanlardaki gerekse dier trlerdeki
renme srelerini nasl etkilediini greceiz.

renme almas

hazrln takip eden tecrbeler gerektirir. rnein, bir bebein


ne kadar sre iinde emeklemeye, ayakta durmaya, yrmeye,
komaya ve tuvalet eitimini tamamlamaya baladn dnn. ocuk yeterince olgunlamad srece yaplan altrma
ve eitimler bu davranlarn renilmesine katkda bulunmaz.
Psikologlar zellikle tecrbe araclyla hangi davran zelliklerinin deitiini ve bu deiikliklerin nasl meydana geldiini
kefetmekle ilgileniyorlar.

Davran ve Davran Potansiyelinde Deiiklik


renmenin, sonularn sergileyebileceiniz zaman gerekletii bariz olarak grlmektedir. rnein, araba srerken ya da
mikrodalga bir frn kullanrken. renmeyi dorudan gzlemleyemezsiniz, yani beyninizdeki deiiklikleri normal olarak
gremezsiniz, ancak renme performansnzdaki gelimelerden anlalabilir. Ancak genelde performansnz, rendiiniz
her eyi gstermez. Bazen, ada sanat deerlendirme ya da
Dou felsefesini anlama gibi llebilir davranlarla sergilenemeyecek olan genel tavrlar edinirsiniz. Bu gibi rneklerde,
davran deiiklii iin potansiyel kazanm olursunuz nk
okuduunuz kitap trlerini ya da bo zamannz nasl deerlendirdiinizi etkileyebilecek tavr ve deerler renmi olursunuz.
Bu rnek, renme performans ayrmn aklar. Bu ayrm,
renilen ve ifade edilen, ya da davranlarda gerekletirilen
arasndaki farktr.

Grece Tutarl Bir Deiiklik Davran veya davran


potansiyelindeki bir deiikliin renilmi olarak nitelendirilebilmesi iin, bu deiikliin farkl durumlarda grece tutarl
olmas gerekir. Yani yzmeyi bir kez rendiinizde bir daha
unutmazsnz. Ancak tutarl deiikliklerin her zaman kalc
olmayacan da gz nnde bulundurmak gerekir. rnein,
her gn altrma yaparak olduka tutarl bir atc olabilirdiniz.
Ancak sporu braktnzda, yeteneiniz en bataki seviyesine

renme srecini kefe balamadan nce, renmeyi tanmlayp ardndan bu konuda yaplan psikolojik aratrmalarn
tarihesine ksaca gz atalm.

RENME NEDR?
renme, davranta ya da davran potansiyelinde grece
tutarl bir deiiklie sebep olan tecrbeye dayal bir sretir.
imdi bu tanmdaki nemli unsuru daha yakndan inceleyelim.

Tecrbeye Dayal Bir Sre renme, ancak tecrbe


yoluyla gerekleir. Tecrbe ise bilgiyi almaktan (deerlendirmek ve dntrmek) ve evreyi etkileyen tepkiler vermekten
oluur. renme, hafza derslerinden etkilenmi bir tepkiden
ibarettir. renilmi davran, organizma yalandka meydana
gelen fiziksel olgunlama ya da beyin geliimi gibi deiikliklerden etkilenmez, ayn ekilde hastalk ya da beyin hasarndan
da etkilenmez. Davrantaki baz kalc deiiklikler olgunlama
renme: Davranta ya da davran potansiyelinde grece tutarl bir deiiklie sebep olan tecrbeye dayal bir sretir.
renme performans ayrm: renilen ve ifade edilen, ya da davranlarda gerekletirilen arasndaki farktr.

164

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

Balerinlerin tutarlu biimi, renme tanumuna hangi ynden


uyuyor?

kadar geriler. Ancak eer atcl iyi ekilde bir kez renmi
olsaydnz, ikinci kez renmeniz daha kolay olurdu. nceki
deneyimlerinizden saklanan bir eyler mutlaka olmutur. Bu
bakmdan, deiiklik kalc olabilir.

Alma ve Duyarllatrma renmeyi tam olarak anlayabilmeniz iin, bu kavramn en temel iki biimini tanmlamak
istiyoruz: alma ve duyarllatrma. Ho bir manzara resmini
incelediinizi dnn. rnein bir su kaya ya da rzgr srf
resmi gibi. Resmi ilk grdnzde, olduka gl bir duygusal tepki verebilirsiniz. Ancak, ksa bir sre iinde ayn resme
tekrar tekrar baknca, duygusal tepkinizin zamanla zayfladn grrsnz. (Leventhal ve ark., 2007). Bu durum, almaya
rnek tekil ediyor: Alma, uyarc tekrar tekrar sunulduunda
davransal tepkilerde meydana gelen azalmadr. Alma, evrenizdeki yeni olaylara odaklanmanza yardmc olur. Bu sayede
eski uyarclara tekrar tekrar tepki vermek gibi davransal bir
aba sarf etmemi olursunuz.
Almann, renmenin tanmna ne kadar uyduunu
fark etmisinizdir. Davranta deneyime dayal bir deiiklik
meydana geliyor (resmi tekrar tekrar grdnzde duygusal
tepkinizin zayflamas) ve davrantaki bu deiikliin tutarl
olduunu gryorsunuz (duygusal tepkiniz en bataki seviyeye
geri dnmyor). Ancak, duygusal tepkideki deiikliin kalc
olmas mmkn deildir. Eer yeterli bir sre getikten sonra
resmi tekrar grrseniz, ayn duygusal tepkiyi bir kez daha
verebilirsiniz.
Duyarllatrma meydana gelirken ise, bir uyarcya olan
tepkiniz tekrarlandka zayflayacana aksine glenir. rnein, ksa aralklarla birka kez ayn ac veren uyarcy deneyimlediinizi farz edelim. Uyarcnn iddeti ayn seviyede kalsa
bile, son uyarcnn, ilkine gre daha ok ac verdiini syleyeceksiniz (Farrell ve Gibson, 2007). Duyarllatrmann da,
renmenin tanmna uygun olduunu gryoruz. nk d
dnyadaki deneyimler (ac veren bir uyarcnn tekrar tekrar
deneyimlenmesi), davransal tepkide tutarl bir deiiklie
sebep oluyor (acnn giderek younlamas hissi). nsanlarn farkl uyarclara tepki olarak alma ya da duyarllatrma
deneyimlemesini neyin belirlediini merak edebilirsiniz. Genel
olarak, uyarclar youn ya da rahatsz edici olduunda duyarllatrma ihtimali artar.

DAVRANIILIK VE DAVRANI ANALZ


Modern psikolojideki renmeye ynelik fikirlerin birounun kkeni John Watsonun (1878-1958) almalarna dayanr. Watson, davranlk olarak bilinen psikoloji okulunun
kurucusudur. Yaklak elli yl boyunca, Amerikan psikolojisine,
Watsonun 1919 tarihli kitab, Psychology from the standpoint
of Behaviorist (Bir Davrannn Gznden Psikoloji)de anlatlan davran gelenek yn vermitir. Watson, iebakn, yani
insanlarn duygulanm, grnt ve hislerini szl olarak ifade
etmelerinin, fazla znel olmas nedeniyle davran almalarnda
kabul edilebilir bir ara olmadn savunmutur. Bilim adamlar, bu trden zel deneyimlerin kesinliini nasl dorulayabilirler? Watsonun bu soruya verdii yant; gzlenebilir davran.
Watsonun kelimeleriyle aklamak gerekirse, Bilin durumlar,
tpk szde metafizik dnce olgusu gibi, nesnel olarak dorulanamazlar ve bu nedenle bilimsel veri olamazlar (Watson, 1919,
s. 1). Watson ayrca psikolojinin esas hedefini davran tahmini
ve kontrol olarak tanmlar (Watson, 1913, s. 158).

B. F. Skinner, Watsonun fikirlerini gelitirip daha geni bir


davranu grntsnde uygulamutur. Skinnerun psikolojisi
niin isel durumlardan ok evresel olaylara odaklanur?

B. F. Skinner (19041990), Watsonun fikirlerini benimseyerek alma alann geniletti. Skinner, bu sav formlletirecek olan aratrmasna Watsonun 1924 tarihli Behaviorisim (Davranlk) kitabn okuduktan sonra balad. Skinner,
zamanla radikal davranlk olarak bilinen bir sav gelitirdi.
Watsonun isel durumlara ve zihinsel olaylara kar duyduu
ikyeti benimsedi. Ancak, Skinner bunlarn veri olarak geerliliklerinden ziyade davran nedenleri olarak geerliliklerine
odakland (Skinner, 1990). Ona gre, dnme ya da hayal
kurma gibi zihinsel olaylar davrana neden oluturmaz. Bunlar, evresel uyarclarn neden olduu davran rnekleridir.
Bir gvercini 24 saat boyunca beslemediimizi ve kk bir
ark gagalayarak yem elde edebilecei bir dzenein iine koyduumuzu dnelim. Gvercin, ksa bir sre iinde ark gagalayacaktr. Skinner, hayvan davrannn yoksunluk ya da yiyecein takviye olarak kullanlmas gibi evresel olaylarla eksiksiz
bir ekilde aklanabileceini ne srer. Alk hissi, dorudan
gzlemlenip llemediinden zneldir. Ve bu znel his, davrann nedeni deil, yoksunluun sonucudur. Kuun a olduu
ya da yemi almak istedii iin ark gagaladn sylemek bize
herhangi bir ey katmaz. Kuun ne yaptn aklamak iin, isel
psikolojik durumlaryla ilgili herhangi bir ey bilmemiz gerekmez. Yalnzca kuun davran ve dl arasndaki ilikiyi edinmesini salayan renme ilkelerini anlamak yeterli olacaktr. Bu,
Skinnern davranlk fikrinin zn oluturur.
Skinner tarafndan balatlan bu davranlk fikri, psikolojinin renme ve davrann evresel belirleyicilerini kefetmeye odaklanan bir alan olan davran analizinin ilk felsefi
ke tan oluturur (Cooper ve ark., 2007). Genel olarak, davran analizcileri renmede, insanlar da dhil olmak zere tm
hayvan trlerinde rastlanan, evrensel kurallar karlatrlabilir
alma: Uyarc tekrar tekrar sunulduunda davransal tepkilerde meydana
gelen azalmadr.
duyarllatrma: Uyarc tekrar tekrar sunulduunda davransal tepkilerde meydana gelen arttr.
davran analizi: Psikolojinin renme ve davrann evresel belirleyicilerini kefetmeye odaklanan bir alandr.

renme alumasu

165

durumlar araclyla kefetmeye almaktadrlar. Bu nedenle


insan d trler hakkndaki almalar bu alandaki ilerlemeler
iin nemlidir renmenin karmak trleri, daha basit srelerin bileenleri ve ayrntlar ve nitelikli olmayan farkl olay
temsil eder. lerleyen blmlerde, olduka karmak davranlara yol aan iki basit renme biimi olan klasik ve edimsel
koullanmay anlatacaz.

DURUN VE GZDEN GERN







renme performansu ayurumu nedir?


Watson, gzlemlenebilir davranu alumalarunu niin
vurgulamutur?
Davranu analizinin en nemli amacu nedir?
Aluma nedir?

Konuyla ilgili ayruntulu gr ve uygulama iin MyPsychLab.


com adresini ziyaret ediniz.
Kefedin: Klasik Koullanmanun Aamasu

Klasik Koullanma:
renmenin Tahmin
Edilebilir Sinyalleri
Bir kez daha bir korku filmi izlediinizi dnn. Film mzii,
kahramann bann belaya gireceini iaret ettiinde kalbiniz neden hzla arpyor? Bir evresel olay (rnein, gerilimli
mzik) dieriyle ilikilendirildiinde (korkutucu grsel olaylar), vcudunuz her naslsa fizyolojik bir tepki (hzl arpan
kalp) retmeyi renmitir. Bu renme tipi, klasik koullanma olarak bilinir. Klasik koullanma, bir uyarc ya da olayn baka bir uyarc ya da olayn meydana gelmesini tahmin
ettii temel bir renme biimidir. Organizma, iki uyarc arasnda yeni bir iliki renir: nceden tepkiye yol amam olan
uyarc ve doal olarak tepkiye yol aan uyarc. evrenizdeki
olay iftlerini hzlca ilikilendirme kapasitesi doutan gelir ve
iinde derin davransal anlamlar gizlidir.

PAVLOVUN AIRTICI GZLEM


Klasik koullanma konusundaki ilk ciddi alma psikolojideki
en nl denebilecek kazann sonucudur. Rus fizyolog Ivan Pavlov (1849-1936), klasik koullanma ya da herhangi bir psikolojik olguyu incelemek iin almyordu. Sindirim hakknda bir
aratrma yaparken tesadfen klasik koullanmay bulan Pavlov, bu bulgusu sayesinde 1904 ylnda Nobel dl almtr.
Pavlov, kpeklerdeki sindirim aamalarn incelemek iin
yeni bir teknik gelitirir. Bu teknie gre, kpeklerin vcut
salglarnn llp analiz edilebilmesi iin salg bezlerine ve
sindirim organlarna tpler yerletirilir ve bu tpler aracl-

klasik koullanma: Bir uyarc ya da olayn baka bir uyarc ya da olayn


meydana gelmesini tahmin ettii temel bir renme biimi .

166

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

Fizyolog Ivan Pavlov (resimde araturma ekibiyle birlikte)


sindirim zerine araturma yaparken klasik koullanma
gzlemlemitir. Pavlovun bu renme biiminin araturmalaruna yaptuu nemli katkular nelerdir?

yla salglar vcut dndaki kaplara aktarlr. Pavlovun asistanlar, bu salglar retmek iin kpeklerin azna yemek tozu
koyarlar. Bu yntemi birka kez tekrarladktan sonra, Pavlov kpeklerinde beklenmeyen bir davran gzlemler. Toz,
azlarna koyulmadan nce azlar sulanmaya balar. nce,
yemei grr grmez, bir sre sonra ise yemei getiren asistan grdke ve hatta ayak seslerini duyduka salya retmeye
balarlar. Yemek verilmeden nce dzenli olarak gerekleen
her uyarc salya retimine sebep olur. Kaza ile de olsa, Pavlov
bu yolla renmenin iki uyarcnn birbiriyle ilikilendirilmesi
sonucunda gerekleebileceini gzlemlemitir.
Neyse ki Pavlov, bu artc olgu zerine disiplinli bir
alma yapabilecek bilimsel becerilere ve meraka sahipti. ann byk fizyologlarndan biri olan Sir Charles Sherringtonun
aptalca ruhsal salg aratrmalarn brakmas ynndeki tavsiyelerine aldr etmedi. Onun yerine, sindirim aratrmalarn
bir kenara brakt ve bu eylemiyle psikolojinin ynn tamamen deitirdi (Pavlov, 1928). Pavlovun hayatnn geri kalan
ise klasik koullanm davranlar etkileyen dier deikenleri
aratrmakla geti. Klasik koullanma, Pavlovun bu byk
kefi ve deikenleri bulma konusundaki fedakrl nedeniyle
Pavlovyan artlandrma olarak da anlr.
Pavlovun hatr saylr ldeki aratrma deneyimi,
kpeklerinin salya retmeye koullanmas iin gerekli koullar
kefetmesi iin basit ve zekice bir strateji uygulamasna imkn
vermitir. ekil 6.1de grdnz gibi, deneylerindeki kpekler nce hareketleri snrlayan bir koum takmyla dizginlenir.
Dzenli aralklarla, ses tonu gibi bir uyarc sunulur ve ardndan kpee bir miktar yiyecek verilir. Ses tonunun nce kpek
iin yemek ya da salya retimi asndan hibir anlam yoktur.
Tahmin edebileceiniz gibi, kpein sese kar verdii ilk karlk yalnzca ynelme tepkisidir. Yani kulaklarn diker ve sesin
geldii yn anlamak iin ban oynatr. Ancak ses ve yemein
tekrarlanan elenmeleri sonucunda ynelme tepkisi yerini salya
retimine brakr. Pavlovun nceki aratrmasnda gzlemledii ey bir tesadf deildi: Bu olgu, kontroll artlar altnda
tekrarlanabilir. Pavlov, lamba ve saat sesi gibi normalde
salya retimiyle ilgisi olmayan birok farkl uyarc kullanarak
bu etkinin genelliini ispatlamtr.
Pavlovun klasik koullanma ynteminin temel nitelikleri
ekil 6.2de gsterilmitir. Klasik koullanmann merkezinde

EKL 6.1

Pavlovun Orijinal
Yntemi
Pavlov ilk deneylerinde,
ses, zil, uuk ve metronom gibi eitli uyarucular
kullandu. Deneyci bu ntr
uyaruculardan birini ve
ardundan yemek tozunu
verdi. Kpein salyasu bir
tp araculuuyla toplandu.

BflccXedX[Xe{eZ\

JXcpXcXdX

P\d\b

FkfdXk`b
jXcXei
Xikjqk\gb`

XikjqLpXiZ

JXcpXcXdXpfb

J\j

XikcLpXiZ

K\gb`j`qm\pXbfel[k\gb`

BflccXedXjiXje[X

JXcpXcXdX
P\d\b

J\j

8i[e[Xe
XikclpXiZ

JXcXei

XikjqlpXiZL:J

Xikjqk\gb`

BflccXedX[XejfeiX
J\j

JXcpXcXdX
JXcXei

Xikck\gb`

XikclpXiZ

EKL 6.2

Klasik Koullanmanun Temel Nitelikleri

Koullanmadan nce, artsuz uyarucu doal olarak artsuz tepkiye yol aar. Ses gibi ntr bir uyarucu ise
hibir etkiye sebep olmaz. Koullanma esnasunda, ntr uyarucu artsuz uyarucu ile elenir. artsuz uyarucu
ile olan balantusu araculuuyla, ntr uyarucu artlu bir uyarucu halini alur ve artsuz tepkiye benzeyen artlu
tepkiye yol aar.

Klasik Koullanma: renmenin Tahmin Edilebilir Sinyalleri

167

(2)
Pfbfcma
(jadeZeaikclpaiZ)

;incenme (3)
jieji Jgfnkane
ipiceme
(jadeZeaikc

lpaiZ)

(Zap])

Xrklkegb`men`n^Z

(>c)

(1)
Edinme
(aikclpaiZ"aikjqlpaiZ)

(Zaman

Klasik Koullanmada
Edinim, Tkenme ve
Kendiliinden Canlanma

EKL 6.3

Edinim sresince (artlu uyarucu + artsuz


Uyarucu), artlu tepkinin gc abucak artar.
Tkenme surasunda, artsuz uyarucu artlu
uyarucuyu artuk izlemediinde, artlu tepkinin
gc sufura iner. artlu tepki, kusa bir dinlenme sresinin ardundan, artsuz uyarucu verilmediinde bile yeniden ortaya ukabilir.
artlu tepkinin yeniden ortaya ukmasuna
kendiliinden canlanma denir.

)
Denemeler

salya retimi, gzbebei kaslmas, diz refleksi ve gz krpma gibi


refleks tepkileri vardr. Refleks, organizmayla biyolojik ilgisi olan
belirli uyarclar tarafndan doal olarak tetiklenenortaya kan
tepkiye denir. Pavlovun deneylerinde kulland yemek tozu gibi
refleks davranlarna doal olarak yol aan herhangi bir uyarcya artsz uyarc ad verilir, nk renme uyarcnn davran kontrol etmesi iin gerekli bir koul deildir. artsz uyarcnn yol at davrana ise artsz tepki denir.
Pavlovun deneylerindeki k ve ses gibi uyarclar en bata
salya retimi gibi bir refleks tepkisine yol amyordu. Ancak
zaman getike ntr etkisi olan her bir uyarc tekrar tekrar artsz uyarc ile elendi. Bu trden ntr uyarclara ise artl uyarc
denir. artl uyarcnn belirli bir davrana yol amas iin artsz uyarcyla ilikilendirilmesi gerekir. Birka denemeden sonra,
artl uyarc, artl tepki ad verilen bir tepki retecektir. artl
tepki, artl uyarcnn bir renme rn olarak yol at tepkidir. Bu blmde bununla ilgili birka rnek vereceiz. Tekrar
etmek gerekirse; doa artsz uyarc-artsz tepki balantsn
kendiliinden salar, te yandan klasik koullanmann rettii
renme artl uyarc-artl tepki ilikisini yaratr. artl uyarc,
en bata artsz uyarcyla snrl olan davran etkileme gcnn
bir ksmn edinir. imdi klasik koullanmann temel srelerini
daha detayl bir biimde inceleyeceiz.

KOULLANMA SRELER
Pavlovun ilk deneyleri, klasik koullanm tepkilerin nasl
ortaya kt ve kaybolduu konusunda ayrntl almalara
sebep oldu. Bu blmde, aratrmaclarn klasik koullanmann
temel sreleri hakknda ulatklar nemli sonularn birka-

refleks: Organizmayla biyolojik ilgisi olan belirli uyarclar tarafndan doal olarak tetiklenen tepki.
artsz uyarc: Refleks davranlarna doal olarak yol aan herhangi bir
uyarc.
artsz tepki: artsz uyarcnn yol at davran.
artl uyarc: artl tepkiye yol aan ve nceki hali ntr olan uyarc.
artl tepki: artl uyarcnn bir renme rn olarak yol at tepki.
edinim: artl tepkinin ilk tetiklendii ve tekrarlanan denemelerle sklnn giderek artt sre.

168

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

na deineceiz. Bu sonulara, eitli hayvan trleri arasnda


yaplan yzlerce farkl alma sonunda ulalmtr.

Edinim ve Tkenme ekil 6.3te, varsaymsal bir klasik koullanma deneyi gryoruz. lk stun, edinimi gsteriyor. Edinim,
artl tepkinin ilk tetiklendii ve tekrarlanan denemelerle sklnn giderek artt srece denir. Genel olarak, artl uyarc ve
artsz uyarc, artl uyarc artl tepkiye sebep olmadan nce
birka kez elenmelidir. Sistematik artl uyarc-artsz uyarc
elemeleri sayesinde, artl tepkiye giderek artan bir sklkla ulalr ve organizmann artl bir tepki edinmi olduu sylenebilir.
Klasik koullanmada, tpk iyi bir espri yaparken olduu
gibi, zamanlama ok nemlidir. artl uyarc ve artsz uyarc, organizmann bunlar alglayp aralarnda iliki kurabilmesi iin yeterince yakn zaman aralklaryla sunulmaldr.
(lerleyen blmlerde, bu kurala istisna oluturan tat koullanmas reniminden sz edeceiz.) ekil 6.4te gsterildii
gibi, aratrmaclar iki uyarc arasndaki drt geici modeli
incelemilerdir (Hearst, 1988). En yaygn grlen koullanma
tipi ise artl uyarcnn nce geldii ve en azndan artsz uyarc sunulana kadar devam ettii gecikmeli koullandrmadr.
zli koullanmada ise, artsz uyarc sunulmadan nce artl
uyarc sona erer. z, organizmann artl uyarcda sahip
olduu farz edilen ve artsz uyar grldnde artk ortaya
kmayan hafzaya atfta bulunur. E zamanl artlandrmada
ise, artl ve artsz uyarclar ayn zamanda sunulur. Son olarak, geriye artlama durumunda, artl uyarc, artsz uyarcdan sonra sunulur.
Koullanmann en etkili olduu durumlar, genellikle en
ok artl ve artsz uyarclarn balanglarnn arasnda ksa
bir zaman aral olan gecikmeli koullanma paradigmalardr.
Ancak, en iyi koullanmay retecek olan artl uyarc ve artsz
uyarc arasndaki doru zaman aral birka etkene dayanr.
Bunlarn arasnda artl uyarcnn younluu ve koullanan
tepki de bulunur. imdi koullanan tepkiyi inceleyelim. Gz
krpma gibi kaslarla alakal tepkiler iin, bir saniye ya da daha
az srecek kadar ksa bir aralk en uygunudur. Ancak, kalp at
hz ya da tkrk salglama gibi i organlarla ilgili tepkilerde,
5-15 saniyelik daha uzun aralklar uygundur.
Aratrmaclar artl ve artsz uyarc arasnda mmkn olan
drt zaman dizilimi kefetmilerdir. Koullanma genel olarak
bir gecikmeli koullandrma paradigmasnda artl ve artsz
uyarclarn balanglar arasndaki ksa bir arayla en etkilidir.

>\Z`b\eBflccXedX

qBflccXedX

<qXdXecBflccXedX

:Je`ejXc[ijj\j L:Je`e
jXc[ije[Xep\d\bkfql eZ\^\c`i%

CSe`ejXc[ijj\j LCSe`e
jXc[ije[Xep\d\bkfql eZ\^\c`i
m\p\d\b^ZYXcX[e[Xj\jpfb
fcli%

>\i`BflccXedX

CSj\j m\LCSp\d\bkfql 
XpeqXdXe[XYXcXi%

LCSe`ejXc[ijp\d\bkfql CSe`e
jXc[ije[Xej\j eZ\YXcXi%

CS

CS

CS

CS

LCS

LCS

LCS

LCS

QXdXe

QXdXe

QXdXe

QXdXe

 CS4XikcLpXiZ
LCS4XikjqLpXiZ

4;`pXgfqfe
4P\d\bbXY&p\d\bkfql

EKL 6.4 Klasik Koullanmada artlu-artsuz Uyarucunun Drt Zamansal


Dizilim Varyasyonu
Araturmacular artlu ve artsuz uyarucu arasunda mmkn drt zaman dizilimi kefetmilerdir.
Koullanma genel olarak bir gecikmeli koullandurma paradigmasunda artlu ve artsuz uyarucularun
balangularu arasundaki kusa bir arayla en etkilidir.
Kaynak: Baron, Psychology 5e, 2001. Pearson Education, Inc.ten izin alunarak yeniden retilmitir.

Koullanma, genellikle ezamanl yntemde zayf, geriye


artlama ynteminde ise daha da zayftr. Geriye artlamann
kant artsz uyarc ile artl uyarcnn birka kez elenmesinden sonra grlebilir ancak uzun altrmalar araclyla
hayvan artl uyarcy artsz uyarcdan bamsz bir periyodun izlediini renince ortadan kaybolur. Her iki durumda
da, koullanma zayftr nk artl uyarc aslnda artsz uyarcnn balangcn tahmin etmez. (Gelecek blmde, tahmin
edilebilirliin veya tutarlln nemine dneceiz.)
Ancak artl uyarc (rnein ses tonu) artsz uyarcy
(yemek tozu) artk tahmin etmiyorsa ne olur? Bu durumda,
artl tepki (tkrk salglama) zamanla zayflayarak en
sonunda tamamen kaybolur. artl tepki, artl uyarcnn varlnda (ve artsz uyarcnn yokluunda) artk ortaya kmyorsa, tkenme aamas gereklemi demektir (bkz. ekil 6.3,
tablo 2). artl tepkiler, organizmann davran daarcnn
kalc bir yn olmak zorunda deildir. Ancak, artl tepki,
tkenme aamasndan sonra artl uyarc tek bana tekrar
verilirse zayf bir biimde tekrar ortaya kabilir (bkz. ekil 6.3,
tablo 3). Pavlov, artl tepkinin bir dinlenme periyodundan ya
da zaman amndan sonra artsz uyarcya maruz kalmadan
aniden tekrar ortaya kmasna, tkenme sonras kendiliinden canlanmader.
En bataki eleme yenilendiinde, artl tepki hzl bir
ekilde glenir. Bu daha hzl gerekleen yeniden renme,
birikime bir rnek oluturur; yani tepkiyi yeniden edinmek,
en batan edinmeye gre daha az zaman gerektirir. Bu yzden
en bataki koullanmann bir blm, deneysel tkenme artl
tepkiyi yok etmi grndkten sonra bile organizma tarafndan tekrar srdrlmelidir. Baka bir deyile, tkenme yalnzca
performans zayflatr, en bata renilenleri tamamen silmez.
Bu nedenle konunun bandaki renme tanmmzda renme
ve performans arasnda bir ayrm yaptk.

Uyarc Genellemesi Bir kpee, belirli bir frekanstaki sesin


yemek tozunu tahmin etmeyi rettiimizi farz edelim. Kpein tepkisi yalnzca o uyarcya m zgdr? Bu soru hakknda
biraz dnecek olursanz, cevabn olumsuz olmasna armazsnz. Genel olarak, artl tepki belirli bir artl uyarcya
koullandnda, benzer bir uyarc da ayn tepkiye yol aar.
rnein, eer koullanma yksek frekansl bir sese olmusa,
ondan biraz daha alak bir ses de ayn tepkiye yol aabilir.
Byk bir kpek tarafndan srlan bir ocuun ise daha kk
kpeklere kar bile korkuyla tepki vermesi muhtemeldir. En
bataki artsz uyarc ile hi elenmemi bir uyarcya tepkinin
verildii bu otomatik geniletmeye uyarc genellemesi denir.
Yeni uyarc, orijinal artl uyarcya ne kadar benzerse, tepki
de o derecede gl olur. Tepki gc, sayfa 170teki ekil 6.5te
gsterildii gibi, verilen boyuttaki benzerlikleri giderek azalan
bir dizi uyarcnn her biriyle lldnde, genelleme gradyan bulunur.
Genelleme gradyanlarnn varl, klasik koullanmann
gndelik hayattaki deneyimlerde gsterdii ilevdir. nemli
uyarcnn doada her seferinde tamamen ayn biimde meydana gelmesi nadiren grldnden, uyarc genellemesi,
renme eitliliini orijinal zel deneyimden teye genileterek bir benzerlik gvenlik faktr oluturur. Bu nitelik

tkenme: artl tepkinin, artl uyarcnn varlnda artk ortaya kmamas.


kendiliinden canlanma: artl tepkinin bir dinlenme periyodundan ya da
zaman amndan sonra artsz uyarcya maruz kalmadan aniden tekrar
ortaya kmas.
uyarc genellemesi: artsz uyarc ile hi elenmemi bir uyarcya tepkinin verildii otomatik geniletme.

Klasik Koullanma: renmenin Tahmin Edilebilir Sinyalleri

169

8%;q^\e\ll\d\
^iX[pXelXi

QXp]

Gl

Bfllllk\gb`
1 2 3 4 5 6 7 8 9

XiklLpXiZ
LpXiZYfplkl
i\eb

EKL 6.5

QXp]

:%LpXiZ
Xpid

Bfllllk\gb`

Gl

Bfllllk\gb`

Gl

9%;`b^\e\ll\d\
^iX[pXelXi

XiklLpXiZ
LpXiZYfplkl
i\eb

QXp]

XiklLpXiZ
LpXiZYfplkl
i\eb

Uyarucu Genellemesi Gradyanlaru

Ortalama bir yeil uyarucuya koullanduktan sonra, denek, A stununda dz genelleme


gradyanuyla gsterildii gibi, benzer renk tonlaruna neredeyse aynu gte tepki verir.
Denek daha geni bir renkli uyarucular eidiyle karulatuunda, renk retilen uyarucudan
farklulatuka, tepkiler zayuflar. Genelleme gradyanu, stun Bde gsterildii gibi dikleir.
Deneyci stn Ada gsterilen genelleme gradyanunu denee ayurt etme eitimi
vererek stn Cye benzemek iin deitirebilir. Bu durumda, ortalama yeil uyarucu
devamlu olarak artsuz uyarucu ile elenir, ancak dier tondaki uyarucular elemezler.
Kaynak: Principles and Methods of Psychology by Robert B. Lawson, Stephen G. Goldstein, ve
Richard E. Musty, Copyright 1975 by Oxford University Press, Inc.

sayesinde, yeni ve karlatrlabilir olaylar, grnteki farkllklara ramen ayn anlama ya da ayn davransal neme sahip
olarak kabul edilebilir. rnein, bir avc hayvan biraz farkl bir
ses karsa ya da farkl bir adan grnse bile, av yine de onu
tanyp abucak tepki verebilir.

Uyarc Ayrm Baz durumlarda, bir tepkinin yalnzca ok

olmaldr. Fazla seici olmak istemezsiniz; avcnn varln fark


edememek hayatnza mal olabilir. Ama fazla duyarl olmak
da istemezsiniz; eer her glgeden korkacak olursanz, endienizi datmak iin bouna zaman ve enerji harcarsnz. Klasik
koullanma, canllarn, evrelerinin yapsna etkili bir ekilde
tepki gstermesine izin veren bir mekanizma salar (Garcia,
1990).

az bir uyarc eitliliinde meydana gelmesi nemlidir. rnein, organizma doal avclarna sadece yzeysel olarak benzeyen
hayvanlardan srekli kaarak kendini tketmemelidir. Uyarc
ayrm, organizmann, artl uyarcdan herhangi bir boyutuyla
ayrlan (rnein, renk ya da ses tonundaki farkllklar) baka
bir uyarcya farkl ekilde tepki vermeyi renmesini salayan
srece denir. Organizmann benzer uyarclar arasndaki (rnein, 1.000, 1.200 ve 1.500 Hz frekansl sesler) ayrm, yalnzca
birinin (rnein, 1.200 Hz) artsz uyarcy tahmin ettii ve
dierlerinin artsz uyarc olmakszn tekrar tekrar verildii bir
ayrm eitimiyle keskinleir. Koullanmann erken evrelerinde,
artl uyarcya benzeyen uyarc, ayn lde gl olmasa bile
benzer bir tepkiye yol aar. Ayrm eitimi ilerledike, dier benzemeyen uyarcya verilen tepkiler zayflar. nk organizma
yava yava hangi olay sinyalinin artsz uyarc balangcn
getireceini ve hangisinin getirmeyeceini renir.
Organizmann performansn evrede en iyi ekilde gstermesi iin, genelleme ve ayrm sreleri arasnda bir denge

uyarc ayrm: Organizmann, artl uyarcdan herhangi bir boyutuyla


ayrlan baka bir uyarcya farkl ekilde tepki vermeyi renmesini salayan sre.

170

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

Yalnuzca bir kpekten korkan bir ocuk neden dier tm


kpeklere karu da korku tepkisi gelitirir?

EDNME ODAKLANMA
Bu blmde, klasik koullanmann gereklemesi iin gerekli
olan koullar daha yakndan ele alacaz. imdiye kadar, klasik
koullanm tepkilerin edinimini tarif ettik, ancak henz aklamadk. Pavlov, klasik koullanmann artl ve artsz uyarclarn salt elenmesinden kaynaklandna inanyordu. Onun
grne gre, eer bir tepki klasik koullanacaksa, artl ve
artsz uyarclar birbirine yakn zamanlarda meydana gelmelidirler, ya da baka bir deyile zamansal olarak yakn olmaldrlar. Ancak bu blmde greceimiz gibi, modern aratrmalar
bu gr deitirmitir.
Pavlovun teorisi 1960larn ortalarna kadar klasik koullanmayla ilgili fikirlere hkim oldu. Ancak Robert Rescorlann
1966 ylnda kpekleri denek olarak kullanarak yapt bir
deney, bu konu hakkndaki birok bilinmeyeni aklad. Rescorla bir ses tonu (artl uyarc) ve bir ok (artsz uyarc) kullanarak deneyini tasarlad. Bir grup kpek iin artl ve artsz
uyarclar, eer Pavlov haklysa, klasik koullanma retmeye
yetecek kadar yakn olarak dzenlendi. Dier grup iin ise, ses
tonu, okun varln gvenilir bir biimde tahmin etti.
Deneyin ilk safhasnda Rescorla, kpekleri zgara demeden verilen elektrik okundan kanmalar iin kutunun
bir tarafndan br tarafna aradaki bariyeri geerek atlamalar ynnde eitti (bkz. ekil 6.6). Kpekler atlamadnda, elektrik oku aldlar; atladklarnda ise ok durduruldu. Rescorla, kpeklerin atlayarak bariyeri geme
skln bir korku artlamas ls olarak kulland.
Kpekler dzenli olarak bariyeri atladnda, Rescorla
deneklerini iki gruba ayrd ve baka bir eitim yntemini
uygulamaya balad. Rastgele seilmi gruba, artsz uyarc
(ok) rastgele ve artl uyarcdan (ses tonu) bamsz olarak verildi (bkz. ekil 6.7). artl ve artsz uyarclarn sk
sk yakn zamanlarda meydana gelmesine ramenans
eseri zamansal olarak yaknlardartsz uyarc, artl

EKL 6.6

Shuttlebox

Rescorla, kpeklerin bariyerden atlama sukluunu bir korku


artlamasu ls olarak kullanur.

uyarcnn varlnda olduu gibi, yokluunda da verildi.


Bylece artl uyarcnn hibir tahmin deeri kalmad.
Ancak br grupta, artsz uyarc hep artly takip etti.
Bylece, bu grup iin, ses tonunu iitmek, okun verilip verilmeyeceini ngrmek iin gvenilir bir tahmin
unsuru oldu.
Eitim tamamlandnda, kpekler kutuya geri kondular, ancak bu kez bir deiiklik vard. kinci eitim ynteminde kullanlan ses tonu oku sinyal edercesine arada
bir verildi. Sonra ne oldu dersiniz? Sayfa 172deki ekil
6.8, tutarl (tahmin edilebilir) artl-artsz uyarc ilikisine maruz kalan kpeklerin, sesi iittiklerinde yalnzca
yakn (balantl) artl-artsz uyarc ilikisine maruz
kalanlara gre daha sk atladklarn gsteriyor. Tutarllk,
ok iin kpeklere baarl bir iaret veren sinyal asndan
son derece nemli bir yere sahip.

8%IXjk^\c\j\`cd`^ilg
U
C C
S S

U
C C
S S

U
C
S

C C
S S

U
U
C C C C C
S S S S S

U
C
S

U
C
S

U
C C
S S

U
C C C
S S S

U
C
S

Zaman
9%Klkaiccb^ilYl
U
C C
S S

U
C C
S S

Zaman

EKL 6.7

U
U
C C C C
S S S S
CS4aikcUpaiZ

U
C C
S S
UCS4aikjqUpaiZ

Rescorlanun Tutarluluun nemini Gsteren Yntemi

Rastgele seilmi bir grup iin, 5 saniyelik sesler (artlu uyarucu) ve 5 saniyelik oklar (artsuz
uyarucu) deney sresi boyunca rastgele dautuldu. Tutarluluk grubunda, kpekler tahminsel ilikide
meydana gelen ses ve oklarun yalnuzca altkmelerini deneyimlediler (artlu uyarucunun balangucu,
artsuz uyarucunun balangucundan 30 saniye nce geldi). Yalnuzca tutarluluk grubundaki kpekler
artlu ve artsuz uyarucularu ilikilendirmeyi rendiler.

Klasik Koullanma: renmenin Tahmin Edilebilir Sinyalleri

171

,jXe`p\c`bg\i`pfkYXeXfikXcXdXZ\mXgjXpcXi

1.4
1.2
1.0

EKL 6.8

Rol

XikclpXiZkX_d`e\
[XpXc^Z\jX_`g
XikclpXiZkX_d`e\
[XpXc^Z\jX_`g[\`c

.8
.6
.4
.2
0
XikclpXiZ[XeeZ\ XikclpXiZ[XejfeiX
9`iY`i`e``qc\p\e,jXe`p\g\i`pf[cXi

Klasik Koullanmada Tutarluluun

Rescorla, tutarlu artlu-artsuz uyarucu ilikisi altunda eitilen


kpeklerin birbirini izleyen ancak tutarlu olmayan uyarucu
ilikisi altunda eitilenlere gre daha ok zupladuunu (artlanmu korkuyu) kanutlamutur. Oklar artlu uyarucu olan sesin
balangu ve bitiini gsterir.

artl uyarcnn artsz uyarcyla yakn zaman aralklaryla


meydana gelmesinin yan sra, artl uyarc klasik koullanmann olabilmesi iin ayn zamanda artsz uyarcnn meydana gelmesini gvenilir bir ekilde tahmin etmelidir (Rescorla,
1988). Bu bulgu olduka mantkl bir nitelik tayor. renmenin organizmalara evredeki deiimlere adapte olmalarn
salad doal durumlarda, uyarclar bir araya toplanr, ancak
laboratuvar deneylerinde olduu gibi dzenli ve basit birimler
eklinde deildir.
Uyarnn klasik koullanmaya esas tekil etmesi iin
gerekli olan bir ey daha var: evrede bilgilendirici olmaldrlar. Farelerin, bir sesin gelecek elektrik okunu tahmin
ettiini rendii bir deneysel durum dnn. Daha sonra,
duruma bir de k eklenir. ok ncesinde, hem k hem de
ses verilir. Ancak, k sonradan tek bana verildiinde fareler n oku tahmin ettiini renmezler (Kamin, 1969). Bu
farelerde, deneyin ilk safhasnda gerekleen sese koullanma,
sonradan meydana gelebilecek koullanmalar engeller. Farenin bak asna gre, k hi ortaya kmam da olabilirdi;
k, ses tarafndan nceden verilmi olan bilginin tesinde
hibir ek bilgi salamaz. Bilgilendirici olmann gereklilii,
koullanmann niin artl uyarcnn evrede bulunan dier
birok uyarcya kar direndiinde en hzl ekilde meydana
geldiini aklyor. Bir uyarc ne kadar youn ise ve dier
uyarclarla ne kadar fazla ztlk gsteriyor ise o kadar abuk
fark edilir.
Klasik koullanmann, Pavlovun dndnden bile
daha karmak olduunu gryorsunuz. Ntr bir uyarc, ancak
hem duruma uygun bir ekilde tutarl hem de bilgilendirici
olursa etkili bir artl uyarc hline gelebilir. imdi biraz dikkatimizi baka bir yere verelim. Gerek hayatta klasik koullanmann rol oynad durumlar inceleyelim.

172

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

KLASK KOULLANMANIN
UYGULAMALARI
Klasik koullanma hakknda bildikleriniz, gnlk yaamda karlatnz baz davranlar anlamanza yardmc olabilir. Bu
blmde, duygularn ve tercihlerin gerek yaamdan rneklerini, bir renme biiminin rnleri olarak deerlendirmenize
yardmc olacaz. Ayn zamanda klasik koullanmann uyuturucu bamllnn geliiminde oynad rol kefedeceiz.

Duygular ve Tercihler Daha nce bir korku filmi izlerken yaadnz deneyim hakknda dnmenizi istemitik. O
durumda, siz (bilinsizce) gerilimli mzik (artl uyarc) ve
olmas muhtemel baz olaylar (artsz uyarc- korku filmlerinde
olabilecek ve refleks tepkilerine yol aan trden eyler) arasnda
bir balant olduunu renirsiniz. Eer yaamnzda olup
bitenlere de dikkat edecek olursanz, niin baz eyler iin gl
duygusal tepkiler verdiinizi ya da niin bir eyi iddetle tercih
ettiinizi aklayamadnz birok durum olduunu greceksiniz. Bir adm geri atp kendinize yle sorabilirsiniz, Bu, klasik
koullanmann bir rn m? imdi aadaki durumlar zerine dnelim (Rozin ve Fallon, 1987; Rozin ve ark., 1986):
Kpek dks eklinde yaplm ekerlemeleri yemek ister

miydiniz?
Yanllkla zerine zehir etiketi yaptrldn bildii-

niz bir kaptan alnan ekerle yaplan ekerli su zeltisini


imek ister miydiniz?
ine sterilize edilmi bir hamambceinin batrld bir
elma suyunu imek ister miydiniz?
Bu durumlarn tm iin Asla! diyorsanz, yalnz deilsiniz. Klasik koullanm tepkiirenme ve tehlike hisleri
uyarcnn aslnda zararsz olduu bilgisinden stn gelir. Klasik koullanm tepkiler bilinli dnceyle oluturulamayaca
gibi, bilinli mantk yrtme yoluyla da yok edilemez.
Klasik koullanmann, zerinde en kapsaml allm
gerek yaam rnlerinden biri korku artlamasdr (Delgado
ve ark., 2006; Kim ve Jung, 2006). Davranln ilk ortaya
kt zamanlarda, John Watson ve arkada Rosalie Rayner,
birok korku artlamasnn ntr bir uyarc ile doal olarak
korku uyandran bir eyin elenmesi olarak anlalabileceini
kantlamaya altlar. Bu fikri test etmek iin Kk Albert
adn verdikleri bir bebek zerinde deney yaptlar.
Watson ve Rayner (1920), Alberti, ilk olarak sevdii bir
beyaz fareden korkmas ynnde eitti. Bunun iin farenin grntsn itici bir artsz uyarc ile (ocuun
hemen arkasnda, bir ekile elik bir ubua vurarak yksek sesli bir grlt kardlar) elediler. artsz irkilme
tepkisi ve grltnn karsnda duyulan duygusal stres,
Albertin beyaz fareyi grdnde korkuyla tepki vermeyi
renmesinin temellerini oluturdu. Bu korku yalnzca
yedi koullanma denemesinden sonra gelitirildi. Albert
korkulan uyarcdan kamay rendiinde ise duygusal
koullanma, davransal koullanmaya genilemi oldu.
Bebein bu renilmi korkusu, daha sonra genelleerek
baka tyl nesneleri de kapsamaya balad. Albertin tavan, kpek, hatta bir Noel baba maskesinden bile korktuu
gzlemlendi. (Bu almann yapld hastanede stanne
olan Albertin annesi, aratrmaclar deneysel olarak koullanm korkuyu tedavi etmeden nce bebei gtrd. Bu
yzden Kk Alberte ne olduunu bilmiyoruz [Harris,
1979].)

Blm 2den hatrlayacanz zere,


heyecan hissine) neden olacak artsz
psikoloji alannda alan aratrmacuyarc grevini yerine getirmelerini beklar nemli etik ilkeler klavuzluunda
lerler. Bu beklenti, daha sonra rnn
hareket etmektedirler. Bu ilkeler,
kendisinin artl uyarc olmasna yneWatson ve Raynerin deneyine rahatliktir. Bylece cinsel heyecan hissi rnle
szlkla baklmasna sebep oldu. Etik
badatrlabilir. Olumlu duygularn
bir aratrmac asla bu tr bir deneyin
klasik koullanmalaryla ilgili daha fazla
benzerini yapmazd. Bu almayla
rnek bulmak iin, kendi hayatnzda
ilgili endieler, koullanm korkunun
size aniden gzel hisler veren durumlar
tkenmeye kar hayli direnli olduu
gzlemleyebilirsiniz. rnein, tandk bir
bilgisiyle birlikte artt.
yere dndnzde kendinizi ne kadar
Tek bir travmatik olay, sizibelki
iyi hissettiinizi dnn.
de bir mr boyuncagl fiziksel,
John Watson ve Rosalie Rayner, KMadde Bamls Olmay renmek
duygusal ve bilisel tepkiler vermeye
k Alberti kk ve tyl nesnelerManhattann ara sokaklarndan birinde
koullayabilir. rnein, arkadalarden korkmasu ynnde nasul koulladu?
uzanan bir insan bedeni dnelim.
mzdan biri bir yamur frtnas esnaKolundan yar dolu bir rnga sarkyor.
snda kt bir trafik kazas geirdi.
lm sebebine gelirsek; yarg ar dozimdi ne zaman ara kullanrken yadan olduunu sylyor, ancak adam onu ldren dozdan ok
mur yamaya balasa panie kaplr, hatta bazen arabay kenara
daha fazlasn dzenli olarak alyordu. Bu olay soruturmacekip yamurun dinmesini beklemek zorunda kalr. Bir sefelarn kafasn kartrd. Yksek uyuturucu tolerans olan bir
rinde, bu mantkl ve akl banda insan, srnerek arka kolbaml nasl olur da vcudun alkn olduu dozdan lebilirdi?
tua gidip yzst demeye uzand ve yamur dinene kadar o
Artk 5. Blm, sayfa 152de ksaca zetlediklerimizin
pozisyonda bekledi. Blm 15te, terapistlerin bu tip korkular
tam aklamasn anlamak iin gereken kavramlar biliyorsuiin gelitirdikleri tedavi yntemlerini greceiz.
nuz. Bir sre nce, Pavlov (1927) ve daha sonra arkada Bykov
Size yalnzca olumsuz tepkilerin klasik koulland izle(1957), uyuturucu toleransnn, kii maddenin farmakolojik
nimini vermek istemiyoruz. Aslnda, mutluluk ve heyecan
etkisini beklediinde geliebileceini belirttiler. Modern aratepkileri de klasik koullanma rnekleri olarak yorumlanabitrmaclardan Shepard Siegel, bu fikirleri gelitirdi. Siegel
lir. Elbette pazarlama sektrndekiler klasik koullanmann
uyuturucu kullanmnn meydana geldii ortamn, bedenin
olumlu bir kuvvet olarak ilemesini umarlar. rnein, zihnimaddenin her zamanki etkisini engelleyerek kendini korumay
nizde rnler (kot pantolon, spor araba, merubat vb.) ile tutku
renebilecei bir durum iin artl uyarc grevi grdn
arasnda arm yaratmaya alrlar. Reklam unsurlarnn
ne srd. nsanlar uyuturucu kullandklarnda, uyuturucu
(seksi insanlarn veya durumlarn), artsz tepkiye (cinsel

Reklamcular, rnlerine karu tutku hissetmenizi salamak iin klasik koullanmayu nasul
kullanurlar?

Klasik Koullanma: renmenin Tahmin Edilebilir Sinyalleri

173

(artsz uyarc) vcutta homeostaz yeniden kurmaya ynelik


kar nlemlerle tepki verme gibi baz fizyolojik tepkilere sebep
olur (bkz. Blm 3). Vcudun uyuturucuya ynelik kar
nlemleri artsz tepki oluturur. Zaman iinde, bu yeterlilie
kar aalk durumu ayn zamanda artl tepki halini alr. Yani
uyuturucu kullanmyla ilikilendirilen ortamlarda (artl uyarc), vcut kendini fizyolojik olarak maddenin beklenen etkilerine kar hazrlar (artl tepki). Tolerans ortaya kar, nk
bu ortamda kii herhangi bir pozitif etki grmeye balamadan nce yeterlilie kar aalk durumunun stesinden gelecek miktarda uyuturucu tketmelidir. Koullanm yeterlilie
karlk aalk durumu arttka, giderek artan dozlara ihtiya
duyulur.
Siegel, bu fikirleri laboratuvarnda, farelere eroin tolerans
yaratarak test etmitir.
Siegel ve arkadalarnn yrtt bir almada, fareler
bir yerde (artl uyarc 1) eroin (artsz uyarc), baka bir
yerde ise (artl uyarc 2) dekstroz (niasta ekeri) zeltisi
enjeksiyonu bekleme ynnde klasik koullanrlar (Siegel
ve ark., 1982). Eitimin ilk safhasnda, tm fareler eroin
tolerans gelitirir. Test gnnde ise, fareler her zamankinden daha fazla dozda (nceki miktarn neredeyse iki kat)
eroin alrlar. Bunlarn yars eroini daha nce aldklar
yerde alrken, dier yars koullanma srasnda dekstroz
zeltisinin verildii yerde alr. Dekstroz zeltisinin verildii yerdeki farelerin % 64 lrken, dier yerde lenlerin
oran yalnzca % 32dir.

Konuyla ilgili ayruntulu gr ve uygulama iin MyPsychLab.


com adresini ziyaret ediniz.
Kefedin: Kk Albertin Klasik Koullanumu

Edimsel Koullanma:
Sonular renme
Tekrar sinemaya dnelim. Korku filmi bitince koltuunuzdan
kalktnz. Arkadanz size devam filminin ekilmesini isteyip
istemediinizi sorunca, cevabnz yle oluyor: Korku filmlerine gitmemem gerektiini rendim. Muhtemelen haklsnz,
ancak bu renmenin tr nedir? Yant bir kez daha 20. yzyl
balarna dnp arayacaz.

ETK YASASI
Pavlov, Rus kpeklerinin zil sesi duyduunda tkrk salglamas iin klasik koullanmay kullanrken, ayn dnemde
Edward L. Thorndike (18741949) bulmaca kutularndan kamaya alan Amerikan kedilerini inceliyordu (bkz. ekil 6.9).
Thorndike (1898), deneklerinde meydana geldiine inand renme tr hakkndaki gzlem ve karmlarn rapor
etmitir. Buna gre, kediler nce sadece hapsedilmelerine kar

Muhtemelen, eroini her zamanki yerden alanlar potansiyel tehlikeye daha ok hazrlklydlar nk balam (artl uyarc 1)
uyuturucunun tipik etkilerine kar kan fizyolojik bir tepkiye
(artl tepki) neden olur.
Benzer bir srecin insanlarda da ileyip ilemediini bulmak iin, Siegel ve bir arkada ar doz yznden lme yaklam olan eroin bamllaryla grtler. On bamldan
yedisinin, yeni ve tandk olmayan bir yerde eroin aldklar
anlald (Siegel, 1984). Bu doal deney, kesin bir veri salamamasna ramen, bamlnn belirli bir yerde tolerans gelitirdii
dozun farkl bir yerde ar doz etkisi yaratabileceini ne srer.
Bu analiz, konunun banda bahsettiimiz bamlnn, uyuturucuyu tandk olmayan bir yerde ald iin lm olabileceini dndryor.
Burada yalnzca eroinle ilgili aratrmalar ele aldk. Ancak
klasik koullanma alkol de dhil olmak zere eitli ilalara olan
toleransn da nemli bir unsurudur (S. Siegel, 2005). Pavlovun
kpekler, ziller ve tkrk salgs ile gzlemledii ilkeler ayn
zamanda madde bamllnn altnda yatan baz mekanizmalar aklamaya yardmc olmaktadr.

DURUN VE GZDEN GERN








Refleks davranularunun klasik koullanmadaki grevi


nedir?
artlu uyarucu ile artsuz uyarucu arasundaki farku auklayunuz.
Uyarucu ayurumu ne anlama gelir?
Klasik koullanmada tahmin edilebilirlik niin nemlidir?
Klasik koullanmanun madde baumluluunu etkilediinde
artlu tepki nedir?

ELETREL DNME

Farelerdeki artlu eroin toleransunu gsteren


deneyi dnn. Neden test gnnde farelere normalden iki
kat daha fazla dozda eroin verildi?

174

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

EKL 6.9

Thorndike Bulmaca Kutusu

Bulmaca kutusundan ukup yemek elde etmek iin,


Thorndikein kedisi aurluu azaltarak kapunun aulmasunu
salayacak bir mekanizma kullanmak zorundadur.
Kaynak: Zimbardo/Johnson/McCann, Psychology: Core Concepts,
2009. Pearson Education, Inc.ten izin alunarak yeniden retilmitir.

Yaamnzda Psikoloji
KLASK KOULLANMA KANSER TEDAVSN NASIL ETKLER?
Tup araturmacularu, kanserle mcadele iin daha etkili tedavi yntemleri
gelitirmede byk bir yol kat ettiler. Bu tedavilerin birou, kanser
hcrelerini ldren ya da byk
lde zayuflatan bir ila tedavisi olan
kemoterapiyi ieriyor. Kemoterapi
gren insanlar suk suk hlsizlik ve
mide bulantusu gibi olumsuz sonularla karulaurlar. Bu yan etkilerin,
kemoterapi ilalarunun dorudan etkisi
sonucu ortaya uktuunu farz edebilirsiniz. Durum kusmen byle olsa da,
araturmalar klasik koullanma srelerinin bu yan etkilerin zaman iinde
direnmesine byk lde katkuda
bulunduunu ortaya ukardu (Bovbjerg, 2006: Stockhorst ve ark., 2006).
Kanser hastalarunun hlsizlik
deneyimlerini inceleyen bir alumaya gz atalum. Kemoterapi gren
hastalar suk suk hlsizlik yaaduklarunu
belirtirler ve ayruca bunun onlaru
normal bir hayat srmekten alukoyduunu sylerler (Curt ve ark.,
2000). Bu hlsizlik hissinin kkenini
auklamak iin, araturmacular klasik
koullanmaya dayanan bir model
denediler (Bovbjerg ve ark., 2005).
Araturmaya katulan 82 kadun, gs
kanseri iin tedavi grmek amacuyla
aynu poliklinie tekrar tekrar gittiler.
Kadunlara, her muayenede kemoterapi uygulandu.
imdi bu durumu klasik koullanma ausundan deerlendirelim.
Kemoterapi ilalaru, tedavi sonrasu
hlsizlii artsuz bir tepki olarak reten artsuz uyarucu grevi grd. Daha
sonra, araturmacular klinik evresi-

nin artlu uyarucu grevi grdn


belirttiler. Klinie yapulan ziyaretler
sonucundaartlu uyarucu, artsuz
uyarucu ile elendiindebu model,
kadunlar klinie varur varmaz artlu bir
tepki olarak beklenen hlsizlik hissini deneyimlemeye baladuunu ne
srd.
Bu fikri test etmek iin, araturmacular kadunlarun hlsizliinin zaman
iinde nasul deitiini ltler. Kadunlarun kemoterapi ncesi ilacu almadan
nceki beklenen hlsizlik seviyelerine, sonrasunda ise ila alduktan
sonraki hlsizlik seviyelerine bakarak
nasul hissettiklerini ltler. Verilerden elde edilen model olduka auktu:
Klinie yapulan ziyaretler boyunca,
kadunlar srekli olarak artan beklenen
hlsizlik seviyeleri deneyimlediler.
Hlsizliin, kemoterapinin birikmi
etkisi sonucunda ktletiini syleyebilirsiniz. Ancak kadunlarda daha
yksek seviyede ila sonrasu hlsizlii
kaydedilmedi. Klasik koullanmaya
dayanan modelle tutarlu olarak, beklenen hlsizliin daha yksek seviyeleri
iin nemli bir kaynau da klinik evresiyle artlanmu badaturmalar oluturuyor. Asluna bakulursa, araturmacular
kemoterapinin dier ynlerinin klasik
koullanma analizini destekleyecei
kanutlar rettiler. rnein, birok
hasta kemoterapi muayenesinden
nce (tedavi grdkleri klinik atmosferi artlu bir uyarucu olarak ilemeye
baluyordu.) mide bulantusu yaamaya
balamutu (Tomoyasu ve ark., 1996).
Bu klasik koullanma modeli,
kemoterapinin daha sonra ortaya

kyorlar, ancak drtsel hareket kapy amalarna izin verdiinde dier tm baarsz drtler yok oluyor ve baarl
harekete yol aan belirli bir drt zevk ile sonulanarak etkisini
srdryor (Thorndike, 1898, s. 13).
Thorndikein kedileri neyi rendiler? Thorndikein
analizine gre renme, durumdaki uyarclar ile bir hayvann vermeyi rendii tepki arasndaki balantdr. Yani
uyarc-tepki (U-T) balants sz konusudur. Bylece kediler, bu uyarc koullar altnda (bulmaca kutusuna hap-

ukan bazu etkilerinin tedavi bitiminden sonra niin devam ettiini


auklamaya yardumcu olabilir. Araturmacular, hodgkin hastaluu geirmi
olan 273 kiilik bir grubu incelediler.
Grupta, tedavi srelerinin zerinden
1 ila 20 yul gemi insanlar bulunmaktaydu. (Cameron ve ark., 2001).
Gruptakilere, son altu ay iinde onlara
tedaviyi haturlatan ve kendilerini
duygusal ya da fiziksel olarak iyi ya
da kt hissettiren bir koku ya da
tat (grdkleri bir eyde, gittikleri
bir yerde; herhangi bir yiyecek ya
da iecekte) fark edip etmedikleri
soruldu (s. 72). Katulumcularun yarusundan ou, % 55i, kemoterapiyle
ilikilendirilmi uyarucularun tetikledii
kt tepkilerin hl gemediini
belirtti. Araturmacular, bu direnen
tepkilerin kemoterapi deneyiminin
eitli ynleri (artlu uyarucu) ile ila
alumu (artsuz uyarucu) arasundaki klasik
koullanma ilikilerinin bir sonucu
olduunu belirttiler.
Bu alumalar, klasik koullanmanun kemoterapinin olumsuz etkilerini
glendirmedeki roln gsteren
gl bir kanut niteliindedir. Aynu
zamanda, araturmacularun tedavi tasarularuna balayabilmeleri iin de bir
balam salar. rnein, klinik evresinin artlu bir uyarucu olmasu ihtimalini
azaltmak iin araturmacular kavramsal ipularunu deitirmenin yollarunu
gelitirebilirler. Bu tr giriimler
kemoterapinin olumsuz etkilerini
ortadan kalduramasa da bu etkilerin
zaman iinde devam etmesine engel
olabilir.

solma), istenen sonuca ulalmasn salayan (anlk zgrlk)


uygun tepkiyi (rnein, bir dmeyi ya da ilmei trmalamak) retmeyi renirler. U-T balantlarn renmenin;
hayvan, eylemlerinin sonularn kr deneme ve yanlma
yntemi araclyla deneyimledike, kademeli ve otomatik olarak, mekanik bir biimde gerekletiini fark etmisinizdir. Tatmin edici sonular olan davranlarn skl
giderek artar; en sonunda hayvan bulmaca kutusuna yerletirildiinde ise bu davranlar dominant tepki hlini alr.

Edimsel Koullanma: Sonularu renme

175

Thorndike, davran ve sonular arasndaki bu ilikiye etki


yasas adn verir. Etki yasasna gre, tatmin edici sonularn
izledii tepki daha muhtemelken, tatmin etmeyen sonularn
izledii tepki daha az mmkn olur.

DAVRANIIN DENEYSEL ANALZ


B. F. Skinner, Thorndikein evresel sonularn davran zerinde gl bir etkisi olduu ynndeki grn desteklemitir. Skinner, amac eitli evresel koullarn verilen bir tepkinin
meydana gelme ihtimalini etkileme yollarn, uyarc koullarnn sistematik varyasyonlar araclyla kefetmek olan bir
aratrma program tasarlar:
Davran bilimindeki doal bir veri, verilen bir davran
parasnn verilen bir zamanda meydana gelme ihtimalidir. Deneysel bir analiz, bu ihtimal ile sklk ya da
tepki verme oran asndan ilgilenir. Deneysel analizin
grevi, tepki ihtimali bir ilev olan tm deikenleri kefetmektir (Skinner, 1966, ss. 213214).
Skinnern analizi, kuramsal olmaktan ok deneyseldir.
Kuramclar, kuramlarndaki davranla ilgili kaynak ve tahminler dorultusunda ilerlerler. Skinner gibi deneyciler ise,
tabandan yukar yaklam desteklerler. Deneyin balam ierisinde verilerin toplanmas ve deerlendirilmesiyle balarlar ve
kuramlarla hareket etmezler.
Davran deneysel olarak analiz etmek iin, Skinner
edimsel koullanma yntemleri gelitirmitir. Bu yntemlerde,
daha sonraki davrana olan etkisini grmek iin organizmann davran sonularn kullanmtr. Edim, organizmaca
aa karlan ve evreye olan gzlemlenebilir etkileri asndan nitelendirilebilen davrana denir. Edim, genel anlamyla
evreyi etkileyen ya da evrede ileyen anlamna gelir (Skinner,
1938). Edimler, klasik koullanm davranlar gibi belirli uyarclar sonucu ortaya kmazlar. Gvercinler gagalar, sanlar
yiyecek arar, bebekler alayp mrldanr, baz insanlar konuurken el kol hareketi yapar, bazlar ise kekeler. Bu davranlarn gelecekte olma ihtimali, evreye olan etkileri kullanlarak
artrlabilir veya azaltlabilir. rnein, bir bebein mrldanmas anne-babann daha ok ilgi gstermesine neden oluyorsa,
bebek gelecekte daha fazla mrldanr. Edimsel koullanma,
farkl trlerdeki edimsel davranlarn olma ihtimalini, rettikleri evresel sonularn bir ilevine dntrr.
Yeni deneysel analizini gerekletirmek iin, Skinner, davran sonularn ynlendirebilecei ilemsel ortam ad verilen
bir ara icat eder. ekil 6.10, ilemsel ortamn nasl altn

gsteriyor. Bir san, deneyci tarafndan tanmlanan uygun


davran rettikten sonra kola bastnda, mekanizma kk
bir top yiyecek veriyor. Bu alet, deneycilerin, tanmlanan davranlardan sanlarn renmesine ya da renmemesine izin
veren deikenleri incelemelerini salamaktadr. rnein, eer
kola basmak ancak san ortamda daire izdikten sonra yiyecek
topu retiyorsa, san kola basmadan nce daire izmeyi (daha
sonra ksaca deineceimiz ekillendirme sreci sayesinde)
abucak renir.
Birok edimsel deneyde, l arac bir hayvann bir zaman
dilimi iinde belirli bir davrann ne kadarn yerine getirdiidir. Aratrmaclar, deney boyunca modeli ve meydana gelen
toplam davran miktarn kaydederler. Bu yntem, Skinnern
hayvan davranndaki pekitirme olumsallklar etkisini incelemesini salamtr.

PEKTRME OLUMSALLIKLARI
Pekitirme olumsall, bir tepki ile evrede rettii deiiklikler arasndaki tutarl ilikiye denir. rnein, bir deney dnelim. Bu deneyde, gvercine bir ark gagaladktan sonra
(tepki) genellikle yem veriliyor (evredeki deiiklik). Bu tutarl
ilikiye ya da pekitirme olumsallna, genel olarak gagalama
oranndaki art elik eder. Yem verilmesinin yalnzca gagalama ihtimalini artrmas iin, yalnzca gagalama tepkisinde
tutarl olmas gerekir; yem, dnme ya da ban eme gibi dier
tepkilerden sonra deil, yalnzca sz konusu tepkiden sonra

Kol

Yemek
bXY

Topak
kutusu

etki yasas: Bir tepki uyandran uyarcnn gcnn, tepki bir dl tarafndan izlediinde glendii, izlenmediinde ise zayfladna deinen
temel bir renme yasas.
edimsel koullanma: Bir tepkinin sonularnn deimesiyle, tepkinin
gerekleme ihtimalinin de deitii renme.

EKL 6.10

edim: Organizmaca aa karlan ve evreye olan gzlemlenebilir etkileri asndan nitelendirilebilen davran.

zel olarak tasarlanmu bu dzenekte, farelerin kola


basmasunu yiyecek topaunun verilmesi izliyor.

pekitirme olumsall: Bir tepki ile evrede rettii deiiklikler arasndaki tutarl iliki.

176

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

lemsel Ortam

Hangi evresel olumsalluklar bebeklerin daha suk glmsemesine neden olur?

dzenli olarak verilmelidir. Skinnern almalarna dayanarak, modern davran analistleri davran pekitirme olumsall balamnda anlamaya alrlar. imdi bu olumsallklar
hakknda kefedilenleri daha yakndan inceleyelim.

Olumlu ve Olumsuz Pekitiriciler Farenizin kafesinde


daire izmesini istiyorsunuz diyelim. Daire izme davrannn
gerekleme ihtimalini artrmak iin, bir pekitirici kullanmak
isteyebilirsiniz. Bir davrann gerekleme ihtimalini zamanla
artran (davranta tutarl bir biimde uygulandnda) herhangi
bir uyarcya pekitirici denir. Pekitirme ise pekitiricinin tepkiden sonra verilmesidir.
Pekitiriciler tepki ihtimalini deitirmeye olan etkileri
asndan her zaman ampirik olarak tanmlanr. Eer evrenize
bakacak olursanz, muhtemelen snf uyarc bulacaksnz:
ntr olanlar, itah uyandranlar (onlara itah duyarsnz), ve
kanmal olanlar (onlardan kanmaya alrsnz). Bu uyarc
snflarnn kompozisyonlar tm insanlar iin ayn deildir.
Neyin itah uyandrc, neyin kanmal olduu, bireysel organizmann davran tarafndan tanmlanr. ilei dnelim.
Birok insan ilei lezzetli bulduu halde, bu kitabn yazarlarndan biri ilei asla yenilemez buluyor. Eer yazarn davrann deitirmek iin ilei kullanmaya niyetlenirseniz, ilein
yazar iinitah uyandrandan ok kanmal olduunu bilmenizde fayda olacaktr.

tah uyandran uyarc verilmesinin davran izlemesi


olayna olumlu pekitirici denir. Eer daire izmenin sonucu
istenen bir yiyecek olursa fareniz daire izecektir. nsanlar, yaptklar akalar sonucunda memnun edici kahkahalarla karlayorlarsa, aka yapmaya devam edeceklerdir.
Kanmal uyarcnn kaldrlmasnn davran izlemesi
olayna olumsuz pekitirici denir. rnein, bahsettiimiz
yazarn, ilek yemesini durdurmasn salayacak bir davran
sergilemesi muhtemeldir. Olumsuz pekitiricinin uygulad iki
eit renme koulu vardr. Kamay renmede, hayvanlar
bir tepkinin onlarn kanmal bir uyarcdan kamalarn salayacan renir. Yamur esnasnda emsiye amak, kamay
renmeye yaygn bir rnek oluturur. Islanmaktan (kanmal uyarc) kanmak iin emsiye kullanmay renirsiniz.
Kanma artlandrmasnda ise, hayvanlar kanmal uyarcdan, uyarcyla karlamadan nce kanmalarn salayan
tepkileri renir. Arabanzda emniyet kemerinizi balamadnzda alan bir zil olduunu dnn. Rahatsz edici grltden kanmak iin kemerinizi balamay reneceksiniz.
Olumlu ve olumsuz pekitirme arasndaki ayrm aka
yapabilmek iin, unu unutmamak gerekir: Hem olumlu hem
de olumsuz pekitirme, ondan nce gelen tepki ihtimalini artrr. Olumlu pekitirme, tepki ihtimalini, tepkinin ardndan
gelen itah uyandran uyarc ile artrr. Olumsuz pekitirme
ise ayn eyi tam tersi ekilde yapar; tepkiyi izleyen kanmal
uyarcy ortadan kaldrr, eksiltir ya da nler.
Klasik koullanmada, artsz uyarc artk verilmediinde
artl tepkinin tkendiini hatrlayalm. Ayn kural edimsel
koullanma iin de geerlidir. Pekitirme ekildiinde, edimsel
tkenme meydana gelir. Eer bir davran artk tahmin edilebilir sonular retmiyorsa, edimsel koullanmadan nceki
seviyesine dneryani sner. Muhtemelen kendinizde de
pekitirilen ve daha sonra sndrlen davran rnekleri bulacaksnz. Hi soda makinesine bozuk para atp karlnda bir
ey almadnz oldu mu? Eer makineyi bir kez tekmelerseniz
ve bunun sonucunda sodanz gelirse, tekmeleme eylemi pekitirilmi olur. Ancak, gelecek sefer tekmeniz karlnda hibir
ey alamazsanz, tekmeleme abucak sndrlr.
Klasik koullanmada olduu gibi, kendiliinden canlanma
ayn zamanda bir edimsel koullanma zelliidir. Bir gvercini, yeil k grp bir anahtar gagaladnda yem vererek
pekitirdiinizi dnn. Eer pekitirmeye devam etmezseniz,
gagalama davran sner. Ancak gelecek sefer gvercini yeil
k akken aparata geri koyduunuzda, byk bir ihtimalle

pekitirici: Bir davrann gerekleme ihtimalini zamanla artran (davranta tutarl bir biimde uygulandnda) herhangi bir uyarc.
olumlu pekitirme: tah uyandran uyarcy izleyen ve gerekleme
ihtimalinin artt davran.
olumsuz pekitirme: Kanmal uyarcy izleyen ve gerekleme ihtimalinin azald davran.
kamay renme: Bir tepkinin kanmal bir uyarcdan kamay salayacan renme.
kanma artlandrmas: Kanmal uyarcdan, uyarcyla karlamadan
nce kanmay salayan tepkileri renme.
edimsel tkenme: Bir davran artk tahmin edilebilir sonular retmediinde, davrann edimsel koullanma balamadan nceki meydana
gelme seviyesine dnmesi.

Edimsel Koullanma: Sonularu renme

177

tekrar kendiliinden gagalamaya balar. Buna kendiliinden canlanma denir. nsanlar asndan bakacak olursak, ilk
tkenme deneyimlerinizden bir sre sonra, soda makinesini
tekrar tekmeleyebilirsiniz.

Olumlu ve Olumsuz Cezalandrma Muhtemelen bir


tepkinin olasln azaltmak iin var olan bir dier teknie
ainalnz vardr; ceza. Cezalandrc, bir tepkide tutarllk salad zaman o tepkinin olasln zaman iinde azaltan herhangi bir uyarcya denir. Cezalandrma, bir tepkiyi
takiben cezalandrcnn verilmesidir. Olumlu ve olumsuz
pekitirmeyi tanmlayabildiimiz gibi, olumlu ve olumsuz
cezalandrmay da tanmlayabiliriz. Kanmal uyarc verilmesinin davran izlemesi olayna olumlu cezalandrma
denir (olumlu olmasn, duruma bir eyin eklenmesinden
hatrlayabilirsiniz). rnein, scak bir sobaya dokunmak,
gelecek sefer sobaya dokunma ihtimaliniz azalsn diye, nce
gelen tepkiyi cezalandran bir ac retir. tah uyandran bir
uyarcnn ortadan kaldrlmasnn bir davran izlemesi
olayna ise olumsuz cezalandrma denir (olumsuz olmasn,
durumdan bir eyin karlm olmasndan hatrlayabilirsiniz). Bir ebeveyn, ocuk kk kardeine vurduunda onun
harln keserse, ocuk gelecekte kardeine vurmamay
renir. Peki ya hangi tr cezalandrma sizin korku filmlerinden uzak durmanz aklayabilir?
Cezalandrma ve pekitirme, birbiriyle yakn ilikili
ilemler olsa da, baz nemli noktalarda ayrlyorlar. Bunlar ayrt etmenin iyi bir yolu, her birini davran zerindeki etkileri asndan dnmektir. Cezalandrma, tanm
itibariyle, her zaman tepkinin tekrar meydana gelme ihtimalini azaltrken; pekitirme, yine tanm itibariyle, her zaman
bir tepkinin tekrar oluma ihtimalini artrr. rnein, baz
insanlar kafeinli iecek tkettikten sonra iddetli ba arlar
yaarlar. Ba ars, kahve ime davrann olumlu olarak
cezalandran ve azaltan bir uyarcdr. Ancak, ba ars baladnda, insanlar genellikle ary dindirmek iin aspirin
ya da baka bir ar kesici alrlar. Aspirinin analjezik etkisi
ise aspirin yutma davrann olumsuz olarak pekitiren bir
uyarcdr.
Ayrdedici Uyarclar ve Genelleme Her zaman bir
davrann ihtimalini deitirmek istemeniz mmkn deil.
Daha ziyade, davran ihtimalini belirli bir balam iinde
deitirmek isteyebilirsiniz. rnein, bir ocuun snfta ses-

cezalandrc: Bir tepkide tutarllk salad zaman o tepkinin olasln


zaman iinde azaltan herhangi bir uyarc.
olumlu cezalandrma: Kanmal uyarc verilmesinin bir davran
izlemesi olay.
olumsuz cezalandrma: tah uyandran bir uyarcnn ortadan kaldrlmasnn bir davran izlemesi olay.
ayrdedici uyarc: Pekitirme veya cezalandrma ile olan ilikileri araclyla, belirli bir tepkiden nce gelen uyarc.
terimli ilikisel beklenti: Organizmalarn baz uyarclarn varlnda,
davranlarnn evre zerinde belirli bir etkide bulunmasnn mmkn olduunu rendikleri ara.

178

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

sizce oturma ihtimalini, teneffs boyunca grltl ve hareketli olma ihtimalini deitirmeden, artrmak isteyebilirsiniz.
Pekitirme veya cezalandrma ile olan ilikileri araclyla,
belirli bir tepkiden nce gelen baz uyarclar, yani ayrdedici
uyarclar, balam bu davrana uygun olarak oluturur.
Organizmalar, baz uyarclarn varlnda, davranlarnn
evre zerinde belirli bir etkisi olma ihtimalinin bulunduunu renirler. rnein, yeil k yandnda, motorlu bir
tatn kava geme hareketi pekitirilir. Ancak k krmz olduunda, byle bir davran cezalandrlabilirtrafik
cezas alnabilir veya kaza olabilir. Skinner, ayrdedici uyarc davrannn sralamasna deinmitir. Ona gre sonu,
terimli ilikisel beklentidir ve onun birok insan eylemini aklayabileceine inanr (Skinner, 1953). Tablo 6.1,
terimli ilikisel beklentinin farkl trlerden insan davranlarn nasl aklayabileceini tarif eder.
Laboratuvar koullar altnda, ayrdedici uyarclar varken davran sonularn ynlendirmek, o davran zerinde
gl bir kontrol uygulayabilir. rnein, bir gvercine, krmz n deil de yeil n varlnda bir ark gagaladktan sonra yem verilebilir. Yeil k, gagalamaya yol aan bir
ayrdedici uyarc iken, krmz k gagalamamaya yol aan
bir ayrdedici uyarcdr. Organizmalar, bir uyarcnn varlnda dzenli olarak tepki vererek ve bir dierinde tepki
vermeyerek, bu koullar ayrt etmeyi abucak renir.
terimli ilikisel beklentinin unsurlarn kullanarak, bir davran belirli bir balama kstlayabilirsiniz.
Organizmalar ayn zamanda ayrdedici uyarcya benzeyen dier uyarclara olan tepkileri genellerler. Bir tepki,
ayrdedici uyarcnn varlnda pekitirildiinde, benzer bir
uyarc ayn tepki iin ayrdedici uyarc olabilir. rnein,
yeil k varken ark gagalamalar retilen gvercinler,
orijinal ayrdedici uyarcdan daha ak ya da daha koyu
renkli yeil klarda da ark gagalayacaktrlar. Benzer olarak, trafik klarndaki farkl tonlardan yeilleri, srmeye
devam et davrannz iin bir ayrdedici uyarc olarak
genellersiniz.

Pekitirme Olumsallklarn Kullanma Pekitirme olumsallklaryla ilgili rendiklerinizi pratie dkmeye hazr msnz? te zerinde dnebileceiniz baz noktalar:
Pekitirmek ya da yok etmek istediiniz bir davran nasl

tanmlayabilirsiniz? Her zaman ihtimalini deitirmek


isteyeceiniz belirli bir davran dikkatlice hedeflemeniz gerekir. Pekitirme bu davranta tam olarak tutarl
olmaldr. Tutarl olmayan pekitiriciler sunulduunda,
varlklarnn davrana olan etkisi ok az olur. rnein,
bir ebeveyn iyi abalarla birlikte zayf ileri de verse,
ocuk derslerine daha ok almas gerektiini renmez, ancak olumlu pekitirme sebebiyle dier davranlar artar. (Bu davranlar ne olabilir?)
Bir davrann uygun olup olmad balamlar nasl
tanmlayabilirsiniz? Her davran rneine izin vermeyi
ya da vermemeyi nadiren istediinizi hatrlayn. rnein, daha nce bir ocuun snfta sessizce oturma ihtimalini, teneffs boyunca grltl ve hareketli olma
ihtimalini deitirmeden artrmak isteyebileceinizden
sz etmitik. Ayrdedici uyarclar tanmlayp istenen
tepkinin benzer uyarclara ne lde genellendiini

TABLO 6.1 Terimli likisel Beklenti: Ayurdedici Uyarucular, Davranu ve Sonularu


Arasundaki likiler
Ayrdedici
Uyarc
1. Olumlu pekitirme:
Etkili bir sinyalin varluunda,
tepki istenen sonucu retir.
Bu tepki artar.
2. Olumsuz Pekitirme (Kama):
Edimsel bir tepki araculuuyla
bir kaunmalu durumdan kaunulur.
Bu kama tepkisi artar.
3. Olumlu Cezalandurma:
Tepkiyi kaunmalu uyarucu
takip eder. Tepki yok edilir
ya da basturulur.
4. Olumsuz Cezalandurma:
Tepkiyi itah uyanduran uyarucunun
kaldurulmasu izler.
Tepki yok edilir ya da basturulur.

ecek makinesi

Yok Edilen
Tepkie

Uyarc
Sonucu

Makineye jeton atma

ecek
almak

Sucakluk

Kendini
yellemek

Sucaktan kaunmak

ekici kibrit kutularu

Kibritle
oynamak

Yanmak ya da
yakalanup ceza almak

Yemeyi reddetmek

Tatlu yememek

Brksel lahanasu

incelemelisiniz. rnein, ocuk snfta sessizce oturmay renirse, bu davran dier ciddi toplantlara da
genellenebilir mi?
Hi, bilmeyerek baz davranlar pekitirdiiniz oldu mu?
Bir davran yok etmek istediinizi dnn. Olasln azaltma yolu olarak cezalandrmaya dnmeden nce
(bunun hakknda daha fazla bilgi sayfa 182deki Yaamnzda Psikoloji kutucuunda bulunmakta), bu davran
iin pekitirici tanmlayp tanmlayamayacanz belirlemeye aln. Eer tanmlayabiliyorsanz, bu pekitiricileri
yok ederek davran sndrmeye alabilirsiniz. rnein,
gen bir ocuun fke nbeti geirdiini dnn. Kendinize ocuk lk attnda ona daha fazla ilgi gstererek bu nbetleri pekitiriyor muyum? diye sorabilirsiniz.
Byle sorarak, pekitirmeyi ortadan kaldrp nbetleri yok
etmeye alabilirsiniz. Hatta snmeyi, toplum tarafndan
daha ok kabul gren davranlarn olumlu pekitirmeleriyle birletirebilirsiniz.
Ebeveynlerin rettii pekitiricilerin, ocuklarn davran problemlerini (fke nbeti gibi) daha mmkn kldnn
farknda olmak gerekiyor. Aslnda, ebeveynlik aratrmalar
habersiz pekitirmeyi ocuklardaki ciddi davran problemlerinin sebeplerinden biri olarak tanmlar. rnein, Gerald
Patterson ve arkadalar (Granic ve Patterson, 2006) antisosyal davran iin bir zorlama modeli gelitirmilerdir. Aile
gzlemleri, ebeveynler kk yaramazlklar karsnda (mzmzlanma, satama veya barma gibi) ocuklarn tehdit edip
daha sonra gerekletirmediklerinde, ocuklarn risk altna
girdiini gsteriyor. Ancak, bazen bu ebeveynler ayn davra-

nlar karsnda kat bir disiplin uygulayabilirler. ocuklar,


grece byk olan agresif ve zorlayc davranlarn hedefleri
gerekletirmede uygun ve gerekli olduu dersini renmi
grnrler. Bu da, ocuklarn antisosyal davranlarnn ciddiyetinin giderek artmasna neden olur.
Davran analistleri, herhangi bir davrann pekitirmeye
yol at iin direndiini farz ederler. Onlara gre her davran
mantksz ve tuhaf olanlar bilepekitirmenin ya da cezann ne
olduunu kefetmekle anlalabilir. rnein, ruhsal ya da fiziksel
rahatszlklarn belirtileri bazen kii ilgi ve efkat grd ve normal sorumluluklardan muaf tutulduu iin srebilir. Bu ikincil
kazanlar, mantksz ve bazen kendine zarar verici davranlar
pekitirir. Utanga davranlarn, utanga insan yle olmay tercih etmese bile, pekitirme araclyla nasl srdrlebildiini
grebiliyor musunuz? Elbette bir evrede hangi pekitiricilerin
ilediini bilmek her zaman mmkn olmuyor. Ancak, bir davran daha ok ya da daha az mmkn olduka, bir para davran analizinde bulunmay deneyebilirsiniz.
Son bir dnce daha. Genellikle gerek yaam durumlar,
pekitirme ve cezalandrmann karmak bileimlerini ierir.
rnein ebeveynlerin, ocuklarna sokaa kma yasandan
sonra darda kaldnda iki hafta boyunca dar kmasna
izin vermediklerini dnn. Bu durumda, ebeveynler olumsuz cezalandrma yntemini kullanm olurlar. Ailesini yumuatmak iin, ocuk evdeki ilere her zamankinden daha ok
yardmc olur. Bu yardm etme davrannn ailesinin houna
gideceini farz eden ocuk, ebeveynlerinin cezay azaltma
davrann pekitirmeye alyordur. Bu strateji, cezay bir
haftaya indirmede baarl olursa, ocuun yardm etme davran olumsuz olarak pekitirilecektir, nk yardm kanmal

Edimsel Koullanma: Sonularu renme

179

uyarcnn (evden kmama cezasnn)


ortadan kalkmasna neden olur. ocuk
tekrar ayn biimde cezalandrlrsa
(ayrdedici uyarc), yardm etme davrannn gereklemesi daha mmkn
olur. Tm bu olumsallklarn hem ocuun hem de ebeveynlerin davranlarn
deitirmede birbirine nasl uyduklarn
grdnz m?
imdi eitli nesne ve aktivitelerin
pekitirici olarak ileyebilecei yerlere
bakalm.

PEKTRCLERN
ZELLKLER
Pekitiriciler, edimsel koullanmann
temellerini olutururlar: Davranlarn
devamlln salarlar ya da davranlar
deitirirler. Pekitiricilerin ok sayda
ilgin ve kark yapda zellikleri vardr.
Aileler, pekitiricilerin olumlu ynlerini
Bu zellikler biyolojik olmayp, deneocuklarunun davranularunu etkilemek
yim yoluyla renilirler ve nesnelerden
iin nasul kullanabilirler?
ziyade faaliyetler olabilirler. Baz durumlarda, genellikle gl pekitiriciler bile
baskn bir davran biimini deitirmeye yetmeyebilir. (Byle bir durumda, sonular aslnda pekitirici deildir.)

lndeki herhangi bir uyarc olay, artl


pekitirici olarak kullanlabilirken,
sadece ok az sayda birincil pekitirici
bulabiliriz; (2) koullu pekitiriciler
hzl bir ekilde uygulanabilirler; (3)
tanabilirler ve (4) pekitirici etkileri,
birincil pekitiricilerin aksine biyolojik
olmay gerektirmeyip, alglanlarna
bal olduundan pekitirici etkileri
daha abuk sonu verebilir.
Akl hastaneleri ya da uyuturucu
bamllarnn tedavi olduu hastane
gibi kurulularda, bu ilkelere dayanarak simgesel dlle pekitirme uygulamalar oluturulur. Tmarlama ya da
ila tedavisini kabul etme gibi istenen
davranlar aka belirtilir ve bu davranlar sergilendiinde personel tarafndan jetonlar denir. Daha sonra
hastalar, bu jetonlar ok eitli dl
ve ayrcalkla deitirebilir. (Dickerson, 2005; Martin ve Pear, 1999) Bu
pekitirme ekilleri, zellikle hastalarn
kiisel bakma ynelik davranlarn

artl Pekitiriciler Dnyaya geldiinizde sadece ok az


sayda pekitirici zellikleri biyolojik olarak belirlenen yemek
ve su gibi birincil pekitiriciler vard. Fakat zamanla tarafsz
uyarclar birincil pekitiricilerle ilikili hle geldi ve artk bu
uyarclar edimsel tepkiler iin artl pekitiriciler haline geldi.
Aslnda davranlarmzn byk bir ksm, nemli biyolojik
birincil pekitiricilerden, ok sayda eitli artl pekitiricilere
oranla, daha az etkilenir. Para, not, mutluluk, altn yldzlar ve
eitli stat sembolleri davranmzn byk bir ksmn etkileyen ok sayda gl artl pekitiricilerden bazlardr.
Aslnda herhangi bir uyarc, birincil bir pekitiriciyle birlikte kullanlarak artl bir pekitirici hline getirilebilir. Hayvanlarla yaplan bir deneyde, sradan jetonlar kullanld.
Bu deneyde, hayvanlar problemleri zmek iin birincil
pekitirici olarak kullanlan kuru zmlerle eitildi. Daha
sonra jetonlar kuru zmlerle birlikte datld. Sadece
jetonlar verildiindeyse, empanzeler para iin almaya
devam etti. nk daha sonra bu zor kazandklar jetonlar kuru zmlerle dei toku yapmalar iin tasarlanan
bir jetonmatie atabileceklerdi. (Cowles,1937)
retmenler ve deneyciler, ou zaman artl pekitiricilerin kullanmn birincil pekitiricilerin kullanmndan daha
kolay ve etkili bulurlar. nk (1) snfta retmenin kontro-

birincil pekitiriciler: Yemek ve su gibi biyolojik pekitiriciler.


artl pekitiriciler: Klasik koullanmada pekitirici hline gelen ntr
uyarclar.

180

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

Yenmez jetonlar, artlu pekitirici olarak kullanulabilirler. Bir


deneyde, empanzeler jetonlaru kuru zm karuluunda
jetonmatie attular. Sizin hayatunuzda ne tr artlu pekitiriciler var?

ekillendirmede, evreye ayak uydurmasnda ve en nemlisi


de olumlu sosyal etkileim skln arttrmada etkilidir.

PEKTRME DZENLER
stediiniz davran her sergileyii iin evcil hayvannz
pekitiremezseniz ya da pekitirmek istemezseniz ne olur?
Gen B. F. Skinnerin deneyini dnn. Skinner, bir hafta
sonunu laboratuarnda alkan fareleri iin yeteri kadar dl
yemei olmadan geirdi. Skinner, fareler pedala ka kere
basarsa bassnlar sadece belli bir zamandan sonra onlara yem
vererek tasarruf etti. Yine de fareler ksmi pekitirme dzeni
kadar tepki gsterdi. nk devam eden pekitiricileri vard.
Peki, sizce, bu hayvanlarn davranlar snmeye uradnda
ve tepkileri dllendirilmediinde ne oldu? Manivelayla basmas ksmen pekitirilen fareler, her tepkisi dllendirilen
farelerden daha uzun ve gl bir ekilde tepki gstermeye
devam ettiler. Skinnerin bu noktada nemli eyler kefetmeye
yaknlatn syleyebiliriz!
Ksmi pekitirme dzeninin kefi, farkl pekitirme
dzenlerinin davran zerindeki etkilerinin ayrntl bir
ekilde allmasn salad. (bkz. ekil 6.11) Siz de gnlk
hayatnzda farkl pekitirme dzenlerine ahit olursunuz.
Mesela snfta elinizi kaldrdnzda hoca bazen sizi seer
bazen semez; kumar makinesinde oynayan baz insanlar ok
nadir pekitirilseler de yine de makineye para atmaya devam
ederler. Gerek hayatta ya da laboratuvarlarda, pekitiriciler belli sayda tepkiden sonra oranl dzene ya da belirli bir
zaman araln ardndan ilk tepkiden sonra aralkl dzene
gre verilebilir. Her bir durumda, srekli sabit pekitirme
modeli ya da dzensiz deiken pekitirme modeli olabilir.

Iejgoejej
K`de

QXdXe
;e`kee orXe
:\mXgcXdXeeekfgcXdjbc

Tepki Yoksunluu ve Olumlu Pekitiriciler Bir i


yaptrmak iin bir ocua ihtiya duyduunuzu farz edin.
Fakat siz onun ii yapmas iin istedii oyunca almak istemiyorsunuz ve pazarlk yapp devini bitirirsen, bilgisayar
oynayabilirsin diyorsunuz. Sizce bu teklif neden ie yarar?
Tepki yoksunluu teorisine gre hayvanlarn bir davran
engellenmek istendiinde, bu davranlar tercih edilir ve
pekitirici hline gelir.(Timberlake ve Allison,1974) rnein,
sudan yoksun braklan farelere kotuktan sonra su ime frsat verildiinde, fareler deney arknda daha fazla komay
rendiler. Dier taraftan, kou yaptrlmayan farelerin de,
su itikten sonra kou iin frsat verildiinde daha ok su
imeyi rendiler (Premack,1965). devden sonra bilgisayar
oyununa izin sznn bu rnee nasl benzediini grebiliyor musunuz? Bir sre normal oynad sklkta bilgisayar
oyunu oynamasna izin verilmeyen ocuun, daha sonra
oynamaya baladnda normalde oynadndan daha az
bilgisayar oynad grlr. Bu yoksunluu gidermek iinse
dev yapmay renecektir.
Bu deerlendirme, bize iki nemli ders verir. Birincisi,
ayn aktivitenin bir hayvan iin her zaman pekitirici olmayacan unutmamalyz. rnein, yemei pekitirici olarak
kullanmadan nce hayvann yemekten yoksun braklp braklmadn bilmemiz gerekir. kincisi, verdiimiz rnekler
aslnda herhangi bir aktivitenin bir pekitirici olabileceini
gsterir. Yoksunluu eitli ekillerde gzlemleyebilirsiniz.
Mesela, ocuunuzun bir sre dev yapmasna izin vermezseniz, kendisi dev yapma yoksunluunun stesinden gelmek
iin baka davranlar renecektir.

JXY`k orXe

QXdXe
JXY`k XrXck

QXdXe
;e`kee XrXck

JXY`kfiXe
Her
geb`k`r`Z`[ee
jferX bjX
[lrdXcXr
;\`b\efiXe
Her
geb`k`r`Z`[ee
jferX [lrdXb
yok
JXY`iXiXcb
Her
geb`k`r`Z`[ee
jferX Y`rbX
ZemXg
;\`b\eXiXcb
:emXgcXdX
fc[lbX [emXdc
Y`r frXe[X
^erebce`r%

QXdXe
EKL 6.11

Pekitirme Dzenleri

Bu farklu davranu zellikleri 4 temel pekitirme dzeni


tarafundan ortaya ukar. Kalun izgiler pekitiricinin verildii zamanu gsterir.

Bu da drt temel pekitirici dzeni meydana getirir. imdiye


kadar ksmi pekitirme etkisini rendiniz: Ksmi pekitirme dzenleriyle elde edilen tepkiler, srekli pekitirmeyle
elde edilen tepkilere oranla, snmeye kar daha dayankldr. Aratrmaclarn farkl pekitirme dzenleriyle ilgili baka
neler bulduklarna bakalm.

Sabit Oranl Pekitirme (SOP) Dzenleri Sabit oranl


pekitirme dzenlerinde, pekitirici canl belli sayda tepki gsterdikten sonra verilir. Pekitirici yalnzca bir tepkinin ardndan

pekitirme dzeni: Edimsel koullandrmada pekitirici verme ya da pekitiriciyi alkoyma biimi.


ksmi pekitirme etkisi: Aralkl pekitirme ile renilen davranlarn,
snmeye kar kesintisiz pekitirme ile renilenlerden daha direnli
olduunu savunan davran ilkesi.
sabit oranl pekitirme (SOP) dzeni: Organizmann pekitirici iin
sabit sayda tepkide bulunmasndan sonra pekitirilmesi.

Edimsel Koullanma: Sonularu renme

181

Yaamnzda Eletirel Dnme


DVMEK YA DA DVMEMEK?
Bir ebeveyn olmayu dnyorsanuz
ya da ebeveynseniz, Dvmek ya da
dvmemek? sorusunu zaten dnmsnzdr. Aslunda Amerikada
ou anne baba, tercihini dvmekten yana kullanuyor. 962 ebeveynin
yer alduu bir grupta, katulumcularun
% 64 19-35 ayluk ocuklarunu dvdklerini bildirdiler; % 26su ise suk
suk ocuklarunu dvdn syledi
(Regaldo, ve ark., 2004). Dayaun
olduka yaygun bir durum olduunu
gryoruz fakat dvlen ocuklar
iin dayaun sonularu neler?
Bu soruyu cevaplamak neden
zor? ncelikle, etik olarak, hibir
araturmacu ocuklarun fiziksel iddete
maruz kalacau bir deney yapamaz. Bu
sebeple, dayak zerine yapulan btn
araturmalar karuluklu ilikiye dayanan
deerlendirmelere dayanur: Araturmacular, ocuklara uygulanan fiziksel
iddet miktaruyla bu iddetin olumsuz
sonularu arasunda bir ilikinin olup
olmaduunu deerlendirmeye aluur.
Bu durum, dayakla ilgili araturmalardaki ikinci soruna sebep olur. Aileler
ocuklarunu ne suklukla dvdne ilikin doru bilgi vermek istemeyebilir
ya da veremeyebilir. Araturmacular
ocuklara sorabilir fakat ocuklar
da doru olarak haturlamayabilir ya
da doruyu sylemeyebilir. nc
sorunsa ailelerin dayaa bavurmasuna sebep olan ocuk davranularuna
ilikin bilgileri edinmeyle ilgilidir:
ocuklar dvlmeden nce ne kadar
kt idi? Araturmacular, dayakla

ilgili araturmalarda, son olarak daha


geni bir evrenin gesi olarak dayaun etkilerini anlamada sorun yaarlar
(Kazdin ve Benjet, 2003).
Ebeveynlerin ocuklaru dvd
haneler, aile ii geimsizliinin daha
fazla olduu ailelerdir. Belki de bu,
ebeveynleri tarafundan dvlen ocuklarun daha sonra problem yaamasuna
sebep olan faktrlerden biridir.
Btn bu sorunlara ramen araturmacular nemli sonulara ulamayu
baarmutur. Bu konuda toplanan ok
fazla veri, fiziksel iddetin olumsuz
ocuk davranularuna sebep olduunu
doruluyor. (Gershoff ve Bitensky,
2007) rnein, 1000den fazla ocuun yer alduu bir aluma 15 ayluk
ocuklarun maruz kalduu fiziksel iddet ve bu ocuklarun 36 aylukken ve
birinci sunuf rencisiyken gsterdii
davranu bozukluklaru arasundaki ilikiyi
incelemitir (Mulvaney ve Mebert,
2007). Bazu ocuklarun dierlerinden
daha zor olduu konusuna aukluk
getirmek iinse, deerlendirmeler her
bir ocuun davranuundaki deiikliklere odaklandu. aluma, hem kolay
hem de zor ocuklar (ebeveynlerinin
adlandurduu gibi) iin, ocuklar ne
kadar kk yata dayak yerse, yau
ilerledike saldurgan davranularu da
o kadar arttuunu ortaya koymak iin
alutu. Baka bir araturmaysa, ebeveynler dvmekten ve dier acumasuz
disiplin etme yollarundan vazgemeleri
iin eitildikleri mdahale programuna
katulduktan sonra ocuklarun davranu

verilirse, asl srekli pekitirme dzeni olan bu dzen SOP-1


diye adlandrlr. Pekitirici sadece her 25 tepkiden sonra
verilirse, bu dzen SOP-25 diye adlandrlr. Tepki gsterme
ile pekitirme arasnda dorudan bir iliki olduundan, sabit
oranl dzenler yksek oranda tepki verilmesini salar. Belli
bir sre iinde bir gvercin, yeteri kadar gagalarsa, istedii

deiken oranl pekitirme (DOP) dzeni: Ortalamas nceden belirlenen


deiken sayda tepkiden sonra, pekitirmenin verildii dzendir.

182

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

problemlerinde bir azalma olduunu


gsterdi (Beauchaine ve ark., 2005).
Bu bulgular uuunda insanlarun,
ebeveyn olarak hedeflerini gz
nnde bulundurarak, Dvmek mi
yoksa dvmemek mi? sorusunu
dikkatlice dnmesi gerekir.(Benjet
ve Kazdin, 2003) Ebeveynler, ocuklarunun sergiledikleri honut olmaduklaru
davranularu durdurmak iin fiziksel
iddete bavururlar. Fakat uzmanlar,
ebeveynlere dayak yerine olumlu
pekitirici kullanmalarunu nerirler:
Birok istenmeyen davranu, baka
uyumayan davranularun olumlu
pekitiricisiyle basturulabilir. (Benjet ve
Kazdin, s. 215). Mesela, bir ocua
etrafta kouyor diye kuzmak yerine,
akullu oturduu iin o ocuu vebilirsiniz. Bu sebeple, iyi davranularun
pekitirilmesi genellikle onlaru kt
davranularundan dolayu cezalandurmaktan daha iyi bir uzun vadeli stratejidir.
Bir ebeveyn olarak, ocuunu riske
atmaktan kaunmak istersiniz. Bu isteinizi gerekletirmek iin, ocuunuzun davranularuna yn vermek iin
fiziksel iddet duunda baka yollara
bavurun:
Ebeveynler neden ocuklarunu dvmeleri konusunda doruyu sylemek istemiyor ya da syleyemiyor?
Bu durum, zaman iindeki zor
ve basit ocuklardaki deiiklileri inceleyen araturma iin neden
nemli?

miktarda yemek toplayabilir. ekil 6.11 sabit oranl pekitirme


dzenleri her bir pekitiricin ardndan ara verir. Her pekitiriciden sonra daha uzun bir aradan sonra daha yksek oranda
pekitirme oluur. Birok sat eleman sabit oranl pekitirme
dzeniyle alr. Yani para kazanmalar iin belli sayda rn
satmak zorundadrlar.

Deiken Oranl Pekitirme (DOP) Dzenleri Deiken oranl dzenlerde, pekitiriciler arasndaki ortalama say
nceden belirlenir. DOP-10 dzeni, ortalama her 10 tepkide bir

pekitirici verilir. Fakat bu pekitirici bir tepkiden sonra veya


20 tepkiden sonra da verebilir. Deiken oranl dzenler,
zellikle DOP deeri bykse en yksek oranda tepki ve snmeye kar en fazla direnci salar. DOP-5 gibi dk deiken oranl bir gvercini ele aln daha sonra bu deeri daha da
ykseltin. DOP-110 dzeninde bu gvercin saatte 12.000e
kadar gaga vuruu tepki gsterecek ve hatta pekitirici olmadan bile tepki gstermeye devam edecektir. Kumar oynamak
da DOP dzenlerine benzer. Kumar makinelerine para atma
tepkisi de makineye atlan sadece belirsiz sayda madeni para
karlnda verilen dlle yksek ve sabit bir dzeyde devam
eder. Deiik oranl dzenler, bizim dl kazanacamza
inanmamz salar. Yani dln, ok sayda tepkiden sonra
deil, hep bir sonraki tepkiden sonra geleceini dnrz
(Rachlin, 1990).

Sabit Aralkl Pekitirme (SAP) Dzenleri Sabit aralkl bir pekitirme (SAP) dzeninde, pekitirici tepki gsterildikten belli bir sre sonra verilir. rnein, SAP-10da,
denek pekitiriciyi aldktan sonra, bir dier tepki, tepki saysna baklmakszn pekitirilmeden nce 10 saniye beklemek
zorundadr. Sabit aralkl dzende tepki oranlar dalgal bir
eri oluturur. Her pekitirilmi tepkiden sonra, tepki gsterse bile bu say olduka azdr. Karlk zaman yaklatka
hayvan daha ok cevap verir. Gnlk hayatta siz de sabit aralkl dzene rnek olacak olaylar yaarsnz. rnein, pizzanz stmak iin 2 dakikalna mikrodalga frna atarsnz ve
ilk 90 saniyede muhtemelen ok kontrol etmezsiniz fakat son
30 saniyede daha ok kontrol edersiniz.

Deiken Aralkl Pekitirme (DAP) Dzenleri Deiken aralkl dzenlerinde, ortalama aralk nceden belirlenir. rnein, DAP-20de pekitiriciler ortalama
her 20 saniyede bir kere verilir. Bu dzen, orta derece fakat
olduka dengeli tepki oran salar. Bu dzende snme, sabit
aralkl dzenlere kyasla, azar azar ve daha yava gerekleir. Bir deneyde, gvercin pekitiriciden sonraki ilk drt
saat boyunca 18.000 kere gagalam ve tam olarak durmas
iin 168 saat gerekmiti. (Ferster ve Skinner, 1957). Belirsiz zamanlarda snav yapan bir hocadan ders alyorsanz
deiken aralkl pekitirme dzeninde bir olay yayorsunuz
demektir.

EKLLENDRME
Deneylerin bir paras olarak, yiyecek bulmak iin kollara
basan farelerden bahsettik. Ancak, kola basma bile renilmi bir davrantr. Farenin edimsel ortama getirildiinde
kola kendiliinden basmas pek olas deildir. Patilerini pek
ok ekilde kullanmay renmitir ancak muhtemelen daha
nce bir kola hi basmamtr. Peki nadiren kendi bana
gelitirdii ya da hi gelitirmedii bir davran yerine getirmesi konusunda fareyi nasl eitmelisiniz? Bir pekitirici,
yiyecek ve pekitirici izelgesi ayarladnz (SOP-1)- peki
imdi ne olacak? Yeni ya da karmak davranlar eitmek
iin, istenilen tepkiyi ardk olarak yaknsayan ve sonu olarak istenilen tepkiyle eleen herhangi bir tepkiyi pekitiren,
ardk yaknsama ile ekillendirme olarak adlandrlan bir
yntem kullanmak istersiniz.

Bu kaduna yiyecek ya da iecek bulmak, atulan ya da uzaktaki eyalaru geri getirmek ve uuklaru aup kapatmak gibi
grevleri yerine getirmek iin edimsel ynden ekillendirilmi bir maymun elik etmektedir. Bu davranularun her biri
iin, arduuk yakunsama ile pekitirme yaparak son noktaya
ulaabileceinizi dnebilir misiniz?

Bunu yle yaparsnz: lk olarak, fareyi bir gn boyunca


yiyecekten yoksun brakrsnz (Yoksunluk olmadan, yiyecek
pekitirici olarak ilev grmez.). Daha sonra sistemli olarak
yiyecek tabletlerini edimsel ortamdaki besleme hunisine yerletirirsiniz ve bylece fare orada yiyecek aramay renir. Artk
kendini kola ynlendirmesi gibi farenin davranndaki belli
hallere bal olarak yiyecek vererek asl ekillendirme ilemine
balayabilirsiniz. Daha sonra, yiyecek yalnzca fare kola yaklatka verilir. Ksa srede pekitirme iin gerekli olan ise kola
dokunmaktr. En sonunda fare yiyecein verilmesi iin kola
basmak zorunda kalacaktr. Kk kazanmlarda, fare kola basmann yiyecek temin edeceini renir. Bylece, ekillendirmenin ie yaramas iin, hedef davrana ynelik geliimi neyin
sabit aralkl pekitirme (SAP) izelgesi: Pekitiricinin sabit bir sre sonra
verilen ilk tepki iin temin edildii durumlardaki pekitirme izelgesi.
deiken aralkl pekitirme (DAP) izelgesi: Pekitiricinin ortalamas
nceden belirlenmi deiken bir sre sonunda verilen ilk tepki iin
temin edildii durumlardaki pekitirme izelgesi.
ardk yaknsama ile ekillendirme: Ardk yaknsayan ve sonu olarak
istenilen tepkiyle eleen tepkileri pekitiren bir davransal yntem.

Edimsel Koullanma: Sonularu renme

183

oluturduunu belirlemeli ve ilerleme boyunca her bir aamay belirginletirmek iin farklandrc pekitirme uygulamalsnz.
imdi de nceleri uluslararas yarmalarda yaran Kanadal bir yksek atlamacnn performansn gelitirmek iin kullanlm ekillendirme rneini inceleyelim.
21 yandaki niversiteli yksek atlamac, atlama yntemindeki teknik problemi dzeltmesi iin bir aratrma
takmndan yardm istedi. (Scott ve ark., 1997). Yksek
atlamacnn problemi kendisini kaldrmas iin sr tutarken; dikmeden nce kollarn yeterince uzatamamasyd.
Mdahalenin balangcnda, yksek atlamacnn havalanrkenki ortalama el uzunluu 2.25 metre olarak hesapland. Ama yksek atlamacya 2.54 metre olan fiziksel
potansiyeline ulamasna yardm etmek iin bir ekillendirme yntemi uygulamak olarak belirlendi. Bir fotoelektrik n kuruldu. Bylece yksek atlamac istenilen uzunlua eritiinde, n krld ve tehizat sesle uyard. Sesli
uyar artl pozitif pekitirici olarak ilev grd. Balangta, n 2.30 metrede ayarlanmt. Ancak yksek atlamac % 90 orannda baarl bir ykseklie ulaabildiinde
n da 2.45 metreye ilerletildi. Daha ok baar 2.40, 2.45
ve 2.52 metrelik daha fazla kk kazanmlar beraberinde
getirdi. Bu yolla, yksek atlamacnn davran baarl bir
ekilde istenilen amaca ynelik ekillendirildi.
Yksek atlamac iin kendiliinden 0.27 metrelik ilerleme gstermenin ne kadar zor olduunu tahmin edebilirsiniz. ekillendirme prosedr, yksek atlamacya istenilen davrana ardk
yaknsama yoluyla bu kazanc elde etmesine imkan verdi.
imdi farenize dnelim. Farenize kafesinde daireler izmeyi retmek isteyebileceinizden bahsettiimizi hatrlayn.
ekillendirme uygulayarak bu davran beraberinde getirecek
bir plan dnebilir misiniz? Her bir ardk yaknsamann
nasl olaca zerine dnn. rnein ilk bata, kafasn belli
bir yne evirmise fareyi pekitirebilirsiniz. Daha sonra, ancak
tm vcudunu doru yne evirdii takdirde yiyecek tableti
elde etmesini salarsnz. Sonra ne yaparsnz?
imdiye dek incelediimiz iki renme ekli -klasik koullanma ve edimsel koullanma- renme sreleri tm hayvanlara uyumlu olduu dncesiyle en sk incelenen renme
ekilleridir. Aslnda bu uyumu tam anlamyla gsterebilmek
iin kpek, kedi, fare, gvercin ve insanlardan rneklere yer
vermitik. Ancak, aratrmaclar ayr ayr belirli biyolojik
ve bilisel yeteneklerle renme trlerinin pek ok durumda
deitirildiini anladlar. imdi de renme yasasnn belirsizliini snrlayan ilemlere dnelim.

DURUN VE GZDEN GERN





Etki yasasu nedir?


Pekitirme ve cezalandurma davranu olasuluunu nasul
etkiler?

renme zerindeki biyolojik kstlama: Belirli trlerin yelerinin bilisel


kapasiteleri, tepki ve kaltsal duyularndan kaynaklanan bir organizmann renme kapasitesi zerindeki her hangi kstlamadr.

184

Blm 6 renme ve Davranu Analizi





Edimsel koullanmada ayurt edici uyarucularun rol nedir?


Sabit oranlu ve sabit araluklu pekitirme izelgeleri arasundaki fark nedir?
ekillendirme ile kast edilen nedir?

ELETREL DNME empanzelerle yapulan deneyde, araturmacu


madeni paralara gemeden nce neden eitime kuru zmle
balamutur?
Konuyla ilgili ayruntulu gr ve uygulama iin MyPsychLab.
com adresini ziyaret ediniz.
Benzerini Yapn: ekillendirme

Biyoloji ve renme
renmenin ortak temelleri zerine insanlar ve tm hayvanlar iin ortak tek bir tanm olduuna dair ada bak as
ilk kez ngiliz Filozof David Hume (1711-1776) tarafndan
1748de ortaya atld. Hume, eer ayn teorinin dier tm
hayvanlardaki ayn olay aklamak iin gerekli olduu sonucuna varyorsak, anlama ilemini ya da insann tutkularnn
yaknln ve kkenini aklayabileceimiz tm teorilerin
stnlk salayabileceini ileri srd (Hume, 1748/1951, s.
104).
Byle bir grn basit olmasnn caziplii, psikologlarn
koullanmaya ilikin bulgularn (Domjan, 2005; Griffin, 2008)
belirsizlii zerine belli kstlamalar ya da snrlamalar kefetmeleriyle 1960lardan beri incelemeye alnd. Blm 3te hayvanlarn hayatta kalma ihtiyacna bir tepki olarak evrim geirdiinden bahsettik. Trler arasndaki ou farkll, trlerin
evresel olarak uygun belirli yerlere duyduklar gereksinimlere olan adaptasyonlar olarak aklayabiliriz. Ayn evrimsel
bak as bir trn renme kapasitesi iin de geerlidir.
renme zerindeki biyolojik kstlamalar bir trn genetik zelliince dzenlenen renme zerindeki tm snrlamalardr. Bu kstlamalar hayvanlarn duyusal, davransal ve
bilisel kapasitelerini de kapsar. Davran-evre ilikilerinin
bir organizmann genotipince nasl belirli bir tarafa ynlendirilebileceini gsteren iki aratrma alann inceleyeceiz:
igdsel yaknsama ve tattan kanmay renme.

GDSEL YAKINSAMA
Hi kukusuz televizyonda ya da gittiiniz bir sirkte hokkabazlk yapan hayvanlara rastlamsnzdr. Baz hayvanlar
beyzbol veya pinpon oynarken bazlar da kk yar arabalarn srerler. Keller Breland ve Marion Breland pek ok
farkl trden binlerce hayvan kayda deer bir dzen iinde
hareket etme konusunda eitmek iin yllarca edimsel koullanma tekniklerini uygulad. Brelandler her trden tepki ya da
dl kullanlarak yaplan laboratuvar aratrmalar sonucunda
ortaya konan genel ilkelerin dorudan hayvan davranlarnn
laboratuvar dndaki kontrol iin de geerli olabileceine
inandlar.
Buna ramen eitimden sonra bir noktada hayvanlarn bazlar uygunsuz davran gsterdi. rnein, bir rakun

madeni bir paray alp paray kumbaraya koymas ve yenilebilir pekitiriciyi almas iin eitildi. Ancak rakun madeni
paray kumbaraya hemen koymad. Daha da kts, alnacak
iki madeni para olduunda, koullanma tamamen ortadan
kalkt- rakun hibir paray almad. Bunun yerine, paralar birbirine srtt, kumbaraya daldrd ve geri ekti. Bu ok tuhaf
deil midir? Rakunlar sevdikleri bir yiyecein d kabuunu
soymak gibi genellikle srtme ve ykama davranlaryla megul olurlar. Benzer ekilde, domuzlar zor kazanlm madeni
paralarn byk bir domuz kumbarasna koyma grevi verildiinde bunu yapmak yerine madeni paralar yere brakp
burunlaryla eeleyerek havaya atarlar. Sizce bu da garip deil
midir? Domuzlar kaltsal yemek toplama zelliklerinin bir
paras olarak yemeklerini eeler ve sallarlar.
Bu deneyler, hayvanlarn edimsel tepkiler vermeyi kusursuz bir ekilde rendiklerinde bile, renilmi davrann
zamanla igdsel davrana yaknsad konusunda Brelandlar ikna etti. Brelandlar bu eilimi igdsel yaknsama
olarak adlandrdlar (Breland ve Breland, 1951, 1961). Hayvanlarn davran sradan edimsel ilkelerle aklanamaz ancak
kaltsal genotip tarafndan dzenlenen tr ve tr eilimlerini
dnrseniz anlalabilir. Bu eilimler edimsel koullanmann beraberinde getirdii deiimlere baskn gelir.
Hayvanlarda renme zerine olan geleneksel aratrmalarn ou rahatlkla uygulanabilecek uyarclara verilen
rastgele seilmi tepkilere odaklanr. Brelandlarn teorisi ve
igdsel yaknsamann kant, renmenin tm ynlerinin
deneycilerin pekitiricilerinin kontrolnde olmadn akla kavuturur. Bir hayvann kendi evresinde normal ve
genetik olarak programlanm tepkilerinin bir ilevi olarak;
davranlarnn yle ya da byle deimesi kolay olacaktr.
Hedef tepkiyi biyolojik adan balantl olarak dile getirebildiiniz zaman, koullanma ksmen verimli olacaktr. rnein,
domuzlara madeni paralarn kumbaraya braktrmak iin ne
gibi bir deiiklik yapabilirsiniz? Eer madeni paralar susam
bir domuz iin su dlyle eletirilmi olsayd, yemek gibi
eelenmez; kumbaraya deerli bir eya - ya da likit varlklarolarak yerletirilirdi.

OLUMSUZ TAT KOULLANMASI


RENM
Yazarlarnz olarak bir ift itirafmz olacak: Birimizin hl
domuz ve fasulyeyi birlikte yeme dncesinden midesi bulanyor; dierimiz ise ne yazk ki patlam msra ayn tepkiyi veriyor.
Niin mi? Her iki durumda da, bu yiyeceklerden birisini yedikten sonra ok rahatsz oluyoruz. Her ne kadar bizi hasta eden ey
yiyecein kendisi olmasa da -ve zellikle de patlam msr konusunda kendimizi cesurca ikna etmeye altysak da- bu rahatsz
edici tepkiden kurtulamyoruz. Bunun neden byle olduuna
dair bir ipucu olarak hayvanlar inceleyebiliriz.
Size yabanc olan birka eit maddeyi tatmanz iin sizden
bir strateji gelitirmenizi istediimizi farz edin. Farelere zg
doutan gelen yetenekleriniz olsayd, bu konuda ok dikkatli
olurdunuz. Yeni bir yiyecek veya tat sunulduunda, fareler yalnzca kk bir numune alr. Ancak aldklar numune onlar
rahatsz etmeyecek olursa biraz daha almay srdrrler. Biraz
daha amak gerekirse, bir maddeye fareleri rahatsz eden yeni bir
tat eklediimizi varsayn. Bir daha o tadn olduu hibir yiyecee
el srmezler. Bu olay olumsuz tat koullanmas renimi olarak bilinir. Hangi yiyeceklerin gvenilir, hangilerinin ise zehirli
olduunu test etmek ve renmek iin bu genetik yetenee sahip
olmann neden lm kalm meselesi olduunu anlayabilirsiniz.
Olumsuz tat koullanmas renimi ok gl bir mekanizmadr. Dier pek ok klasik koullanma rneinden farkl
olarak, olumsuz tat koullanmas yalnzca bir artl uyarc
(yeni tat) ve bunun sonularnn (artsz uyarcnn-rahatszl
beraberinde getiren asl madde- altnda yatan sonu) eletirilmesi ile renilir. Bu durum farenin maddeyi tkettii zaman
ile rahatszland zaman arasnda 12 saatlik ya da daha fazla
sre bulunan uzun aralklarda bile dorudur. Sonu olarak
bozulmas kolay pek ok klasik koullanma ilikisinin aksine,
bu koullanma bir tecrbeden sonra kalc olur. Yeniden, klasik
koullanma rneklerinin bu ihlallerini anlamak iin bu mekanizmann ne denli nemli lde hayatta kalma amacna hizmet ettiini dnn.
Laboratuvarda olumsuz tat koullanmas renimini ilk
belgeleyen psikolog John Garcia ve meslekta Robert Koelling, genelde hayvanlarn belirli ilikileri anlamak iin biyolojik
olarak kodlanm olduklarn kantlamak amacyla bu olaydan
faydalandlar. Aratrmaclar baz artl uyarc-artsz uyarc
kombinasyonlarnn belirli trden hayvanlarda klasik koullanma olabileceini; bazlarnda ise olamayacan kefettiler.
Garcia ve Koellingin deneylerinde aama 1de susam
fareler, iinde artl uyarcnn (sakarin tadnda su,
grlt, parlak k) bulunduu bir tp yaladklar deney
artlarna nceden altrldlar. Aama 2de, fareler tp
yaladnda yars sadece tatl su; yars ise grlt, k ve
sade su ald. Bu iki grubun her biri yeniden blnd: Her
bir grubun yarsna, acya sebep olan elektrik ok uyguland ve dier yars da bulant ve rahatszla neden olan
radyasyon nna maruz brakld.
Ac ve rahatszlk dahil edildii zaman, fareler tarafndan aama 1de iilen su miktar aama 2de iilen miktarla
kyasland (bkz. ekil 6.12). Tat rahatszlkla ilikilendiriligdsel yaknsama: gdsel davrana ynelik yaknsama iin zamanla renilmi davran eilimi.

gdsel yakunsama rakunlarun yapmayu renebilecei


davranularu nasul etkiler?

olumsuz tat koullanmas renimi: Bir deneyde organizmann,


almnn ardndan rahatszlkla sonulanan yiyeceklerden kanmay
rendii, renme zerine biyolojik bir kstlama.

Biyoloji ve renme

185

Parlak grltl su

Normal sv alm yzdesi

Sakarin tadnda su
100
80
60
40
20
0

Radyasyon

ok

EKL 6.12 Doutan Gelen n Yargu


Garcia ve Koellingin alumasu (1966), farelerin belirli ipularunu belirli sonularla ilikilendirecek doutan gelen bir n yargu tauduklarunu gsterdi. Fareler sakarin tadundaki su rahatsuzlua neden olma belirtisi gsterdiinde sudan uzak dururken;
ok belirtisi gsterdiinde sudan uzak durmadular. Aksine,
parlak-grltl su ok belirtisi gsterdiinde sudan uzak
dururlarken; rahatsuzluk belirtisi gsterdiinde sudan uzak
durmadular. Ancak dier iki koul altunda- tat acuyu beraberinde
getirme belirtisi gsterdiinde veya parlak-grltl su
rahatsuzluu beraberinde getirme belirtisi gsterdiinde- davranuta pek deiiklik meydana gelmedi.

diinde (olumsuz tat koullanmas) ve grlt ile k ilikilendirildiinde ime faaliyetinde byk deiimler meydana geldi. Fakat, dier iki koul altnda ok az bir deiiklik vardtat acy tahmin ettiinde veya parlak grltl
su hastalk tahmin ettiinde
Ortaya kan modeller, farelerin belirli uyarclar belirli sonularla ilikilendirecek doutan gelen n yarglarnn olduunu
ileri srer (Garcia ve Koelling, 1966). yleyse baz koullanma
rnekleri yalnzca uyarc ve davran ilikisine deil; ayn
zamanda organizmann kendi evresindeki uyarcya kar kodlanmas yoluna da dayanr (Barker ve ark, 1978). Hayvanlar
genetik miraslarnda dl ve tehlikenin boyutlarn belirleyebilecek duyusal yollarla-tat, koku veya grnm gibi- kodlanm
gibidirler. Olumsuz tat koullanmas renimi, aratrmaclarn biyolojik adan kodlanma diye adlandrdklarna bir rnektir. Belirli bir tr evrim geirir ve bylece o trn yeleri artl
bir tepki edinmek iin normalden daha az renme tecrbesine gereksinim duyar. Bu genetik balantlar amaszca yok
etmeye uraan deneycilerin baarl olmalar da pek muhtemel
deildir. (Blm 14te aratrmaclarn insanlarn insan evrimi

sresince tehlikeye neden olmu ylan ya da rmcek gibi uyarclara kar fobi olarak bilinen iddetli korku beslemeye biyolojik adan meyilli olduklarna inandklarn greceiz.)
Aratrmaclar pratik uygulama iin olumsuz tat koullanmas renimi mekanizmalarn ortaya koymulardr. Kr kurtlarnn koyunlar ldrmesini (ve iftlik sahiplerinin kurtlara
ate etmesini) engellemek iin, John Garcia ve meslektalar
iftliklerin itle evrili blgelerinin evrelerine koyun postuna
sarl koyun etinden yaplm zehirli hamburgerler braktlar.
Koyun etinden yaplm olan bu hamburgerleri yiyen kr kurtlar hastaland, kustu ve kr kurtlarnda koyun etine kar ani
bir nefret olutu. Koyunu grdklerinde oluan bir sonraki
tiksinme hissi ise kurtlar koyuna saldrmak yerine koyundan
uzaklamaya yneltti.
Olumsuz tat koullanmas renimi zerine yaplan klasik
aratrmalarda, aratrmaclar fareleri rahatsz eden maddelerle
yeni tatlar eletirdi. Ancak, bu olumsuz tat koullanmasna
yol aacak baka maddeler de vard. u senaryoya bir bakn:
Hi yeni bir egzersiz programna baladnz ama g harcama
konusunda kendinizi iyi hissetmediiniz oldu mu? Egzersize
balamadan hemen nce yeni bir sporcu ieceine baladnz
dnn. Ne gibi sonular ortaya kabilirdi? imdi de aratrmaclarn laboratuvarda bu soruyu nasl irdelediklerini inceleyelim.
Egzersiz tekerlei zerinde komaya balamadan nce,
sekiz fareye yeni bir tat ieren solsyon iirildi. Yarsna
badem tadndaki; dier yarsna ise portakal tadndaki
verildi. Farelerin egzersiz tekerine eriimleri saat olarak belirlendi. Eitimle geen pek ok gnn sonunda,
aratrmaclar farelere, badem ve portakal tatlarn ieren
ielerden serbest bir ekilde iebilmeleri iin verdikleri bu
frsat ile farelerin tat tercihlerini belirlediler. Fareler olumsuz koullanma gelitirdiler. Egzersizlerinden nce gelen
tad ieren solsyonu imeye pek yanamadlar (Hughes
ve Boakes, 2008). Ayrca aratrmaclar koullanma balamadan nce egzersiz tekerleinde kayda deer bir tecrbe kazanm olan bir grup fareyle de bu deneyin baka
bir eidini gerekletirdiler. Bu artlarda, fareler yeni tada
kar olumsuz koullanma gelitirmediler. Bunun yerine,
tekerlekten indikten sonra, denedikleri bu yeni tad zellikle tercih ettikleri grld.
Eer daha nce belirli eit bir egzersizin sizi iyi hissettirdii olduysa, bu sonular anlamada glk ekmezsiniz.
Fareler kou tekerleine altnda, balangtaki rahatszlk
hissinin yerini dier olumlu sonular ald. Bu olumlu sonular
tat tercihi koullanmasna imkn verdi. Peki bu durumu kendi
egzersiz uygulamalarnza nasl aktarrsnz?
Artk modern davran analizinin, her bir tr iin renmesi en uygun tepki eidine dikkat edilmesi gerektiini

Araturmacular kur kurtlarunun koyunlaru ldrmesini


nlemede olumsuz tat
koullanmasunu nasul
uyguladular?

186

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

grm oldunuz. Yal bir kpee yeni hnerler retmek isterseniz, yapacanz en iyi ey hnerleri kpein genetik davran
zelliklerine uyarlamanzdr. renme zerine olan incelememizi henz tamamlamadk nk ok daha karmak bilisel
sreler gerektirebilecek renme trlerinden henz bahsetmedik. imdi renme trlerine geiyoruz.

DURUN VE GZDEN GERN





Yemek
kutusu
B
Yol 1

gdsel yakunsama nedir?


Olumsuz tat koullanmasu renimini artlu tepki olarak
aluulmaduk yapan nedir?

Konuyla ilgili ayruntulu gr ve uygulama iin MyPsychLab.


com adresini ziyaret ediniz.

Yol 2

A
Yol 3

Balang

Kefedin: Olumsuz Tat Koullanmasu

renmede Bilisel Etkiler


Klasik ve edimsel koullanma zerindeki incelemelerimiz, ok
eitli davranlarn basit renme srelerinin bir rn olarak anlalabileceini kantlad. Belli bal renme snflarnn
daha karmak ve daha bilisel renme sreleri gerektirip
gerektirmeyeceini merak edebilirsiniz. Bili; dnme, hatrlama, alglama ve dil kullanm gibi bilgiyi belirleme ve ileme
koyma srecine dahil olan her trl zihinsel aktvitedir. Bu
blmde, yalnzca klasik veya edimsel koullanmann temelleriyle aklanamayan, hayvanlardaki ve insanlardaki renme
ekillerine gz atacaz. Bu nedenle, davrann ksmen bilisel
srelerin bir rn olduunu sylyoruz.

KARILATIRMALI BL
Bu blmde, tre zg kstlamalarn yan sra, fareler ve gvercinler zerine yaplan aratrmalardan elde edilen renme
yasalarnn ayn zamanda kpeklere, maymunlara ve insanlara
da uygulanabileceini vurguladk. Karlatrmal bilii inceleyen aratrmaclar, trlere gre bilisel yeteneklerin geliimini
ve insan olmayanlardan insan olanlara doru bu yeteneklerin
devam etmesini izleyebilmek iin daha geni davran trlerini
dikkate alrlar (Wasserman ve Zentall, 2006). Bu alan karlatrmal bili olarak adlandrlr nk aratrmaclar ounlukla
farkl trler arasndaki yetenekleri kyaslarlar. nsan olmayan
trlere odaklanmalarn nedeniyle ise bu alana ayrca hayvan
bilii ad da verilir. Orijinal evrim teorisinde Charles Darwin
bilisel yeteneklerin hayvanlarn fiziksel biimleri ile evrim
geirdiini ileri srmtr. Bu blmde, insan olmayan ve
insans hayvanlarn bilisel yeteneklerinin devamlln gsteren iki eit etkili hayvan performansn aklayacaz.

Bilisel Haritalar Edward C. Tolman (1886-1959), uyarc


ve tepki arasndaki birebir mekanik balantlarn hayvanlarn gzlemlenen davrann aklayamad deneysel durumlar oluturarak renmedeki bilisel srelerin incelenmesine
nclk etti. ekil 6.13te gsterilen labirenti dnn. Tolman ve rencileri, bir labirentte hedefe balangtaki giden yol
kapatldnda, daha nce o labirentte tecrbesi olan bir farenin
bu tepki daha nce hi pekitirilmemi olsa bile bariyer etrafnda en ksa turu atacan kantladlar (Tolman ve Honzik,
1930). Bu nedenle fareler, deneme yanlma yoluyla labirentin

EKL 6.13 Labirent reniminde Bilisel


Haritalarun Kullanumu
Fareler auk olduunda doruca ilerleyen yolu (Yol 1)
tercih etti. Aya bir engel konulduunda, Yol 2yi tercih
etti. Bye bir engel konulduunda ise fareler ounlukla
Yol 3 tercih etti. Farelerin bu davranuu, yiyecee en iyi
yoldan ulamada kullanduklaru bilisel bir haritalaru olduunu gsterdi.

farkl yollarn kr krne kefetmeye almak yerine isel


bir bilisel haritaya - labirentin genel bir grnmne- gre
hareket ediyor gibi davrand (Tolman, 1948). Tolmann bu
sonucu, koullanmann uyarc kmeleri arasndaki ya da tepki
ve pekitiriciler arasndaki balantlarn basit bir ifadesinden
daha fazlasn kapsadn gsterdi. Koullanma, davran balamnn tmnn farkl ynlerini renmeyi ve gstermeyi de
ierir.
Tolman tarzndaki aratrmalar srekli olarak, kular, arlar, fareler, insanlar ve dier hayvanlarda uzaysal hafza konusunda etkileyici bir yetenek olduunu kantlad (Benhamou
ve Poucet, 1996; Olton, 1992). Uzaysal bilisel haritalarn ne
derece faydal olduunu anlamak iin yerine getirdii fonksiyonlar bir dnn (Poucet, 1993):
Hayvanlar uzaysal hafzay;
evre zelliklerini tanma ve tanmlamada kullanr.
evrelerindeki nemli hedef nesneleri bulmada kullanr.
Bir ortamda rotalarn izmede kullanr.

Yiyecek mevcut olan ortamda yiyecei depolayan ve ihtiyac olduunda o yiyecei byk lde kullanabilen pek ok
ku trnde bilisel haritalarn alt farkl ilevleri grebilirsiniz. rnein, pinyon jay adl ku tr, ktan baharn bana
kadarki srede hayatta kalabilmek iin her sonbaharda binlerce
am tohumu gmer ve 4-7 ay sonra bu tohumlar geri alr (Stafford ve ark., 2006). Bu ku tr yeleri 8 aylk olduklar zaman,
gmdkleri tohumlara geri dnmede yollarn bulmalarn
salayan uzaysal hafzalarn edinmi olur. Dier trler, baka
hayvanlar tarafndan alnmasn nlemek amacyla tohumlar

karlatrmal bili: Trlere gre bilisel yeteneklerin geliimi ve insan olmayanlardan insan olanlara doru bu yeteneklerin devamll.
bilisel harita: Fiziksel boluun zihinsel grnm.

renmede Bilisel Etkiler

187

eitli yerlere datrken yine bu uzaysal yeteneklerini kullanr. rnein am batankaralar eski tohum zulalarnn yerini
bulmada ve yeni zulalar iin uygun yere karar vermede hafzalarn kullanrlar (Male ve Smulders, 2007). Tohum gizleyen kular yalnzca bulunduklar evreyi gezinmekle kalmaz
ve anslar da yaver giderse gmdkleri tohumlar bulur.
Clarkn svackuuyla ilgili aratrmalar, bu kularn tohumlarn gmdkleri binlerce yere yzde 84lk bir kesinlikle
geri dndklerini gsterdi (Kamil ve Balda, 1990). Bu kular ayrca hl tohum olan yerler ile tohumlarn boaltld
yerleri de ayrt edebiliyorlard (Kamil ve ark, 1993). Gizleme
davranlarnn, balangta tohumlarn gmdkleri zaman
pekitirilmemi olduuna da dikkat edin. Yalnzca bilisel
haritalar k boyunca hatasz ilemeye devam ettii srece
tohumlar geri kazanyor ve hayatta kalmak iin tekrar yenisini hazrlyorlard.

Kavramsal Davran Bilisel haritalarn hayvanlara evrelerindeki nesnelerin uzaysal yerlerinin detaylarn aklda
tutmada yardmc olduunu ksmen grdk. Peki hayvanlar
evrelerinde rastladklar eitli uyarclardaki yapya veya
snfa dair tecrbelerini hatrlamak iin baka hangi bilisel
sreleri uygularlar? Blm 10da, ocuklardaki dil edinimi
sorunlarndan bir tanesinin de kpek ve aa szcklerinde
olduu gibi rendikleri yeni konular ve snflar genelliyor olmalar olduundan bahsetmitik. Ancak ocuklar bu
sorunla karlaan hayvanlar yalnzca insanlar deildir. Aratrmaclar gvercinlerin de kavramsal ayrmdan faydalanabilmelerini salayan bilisel yetenekleri olduunu kantladlar.
Blm 7de, insanlarn dnyay nasl paralara ayrdn anlatacaz. rnein, insanlar sandalyeler ya da arabalar
gibi nesneleri ait olduklar snflar kapsamnda dnebilirler
ancak ayn zamanda sandalyeler ve arabalarn yapay, insan
yapm diyebileceimiz bir st snfa ait olduunu; iekler ve
insanlarnsa doal uyarc diyebileceimiz ayr bir st snfa
ait olduunu da bilirler. Bununla birlikte, dnyay paralara
ayrmada deikenlik gsterebilen hayvanlar yalnzca insanlar
deildir. Aratrmaclar gvercinlerin de deiik ynlerdeki
nesneleri snflandrmada kullandklar bilisel yetenekleri
olduunu ortaya koymutur.
Gvercinlere insanlarn, ieklerin, arabalarn ve sandalyelerin renkli fotoraflar gsterildi (bkz: ekil 6.14). Yiyecek alabilmek iin gvercinlerin iki eit doru tepkiden
birini vermesi gerekiyordu. Denemelerin yarsnda, gvercinler insanlar, iekler, arabalar ve sandalyelerden oluan
drt temel snf temsil eden drt anahtardan birini gagaladlar. Denemelerin dier yarsnda, gvercinler doal
uyarc snf ve (insanlar ve iekler) yapay uyarc snfndan (arabalar ve sandalyeler) oluan st snflar temsil eden iki anahtardan birisini gagalad. ki deneme tr
de birbirine kart: Gvercinler ayn fotoraf gryordu
ve art arda gelen denemelerde fotoraf iek ve daha
sonra da doal uyarc diye snflandrmak zorundayd.
Aslnda, gvercinler iki snf deerlendirmesine de doru
tepki vermeyi renmeye hazrd. Deney sonunda, aratrmaclar gvercinlere yeni fotoraflar -balangtaki eitim
setinden ayr ama ayn snftan olan fotoraflar- gstererek gvercinleri test ettiler. Gvercinler tesadf olamayacak dzeyde bu yeni fotoraflara doru tepki verebilmeyi
rendi. Yeni fotoraflarla yaplan bu deney gvercinlerin
belirli uyarclara ilikin bireysel tepki vermekten ziyade;

gzlemsel renme Bir bakasnn davrann izleyerek yeni tepkileri renme sreci.

188

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

EKL 6.14 Gvercinlerde Sunuflandurma


Gvercinlere drt temel sunufa ait (sandalyeler, arabalar,
iekler ve insanlar) olmanun yanu sura aynu zamanda iki
st sunufa da ait olan (yapay uyarucu ve doal uyarucu) fotoraflar gsterildi.
Edward Wasserman, Gvercinlerde Sunuflandurma, Psikoloji Blm,
University of Iowa. Yazarun izniyle yeniden basulmutur.

bu uyarclarn genel snflarn rendiklerini fazlasyla


ortaya koydu (Lazareva ve ark., 2004)
Blm 7 ve 8i insanlardaki bilisel srelerin analizine ayracaz. Bununla birlikte, gvercinlerdeki snflandrmann deikenliini gsteren bu deney, etkileyici ve ie yarayan bilisel
yeteneklere sahip tek canl trnn insanlar olmad konusunda sizi ikna etmi olmaldr. Bu blm bitirmeden nce,
bilisel sreleri gerektiren baka bir renme eidine geelim.

GZLEMSEL RENME
Bu renme trn tantmak iin fareler ve insanlarn yeni bir
yiyecei rneklemelerinin karlatrmasn hatrlayalm. Fareler
neredeyse kesinlikle sizden daha temkinli davranacaktr, bunun
sebebi ounlukla deerli bir bilgi kaynan -dier farelerden
gelen girdiyi- atlamalardr. Bir yiyecei daha nce tatmadysanz
genellikle bakalarnn yedii ve beendii bir yiyecek ise tadna
bakmak istersiniz. Bu nedenle dier bireyler iin pekitirme ekilleri bilginiz yeme davrann gerekletirme olaslnz etkiler. Bu rnek temsili pekitirme ve temsili cezalandrma yoluyla
renme kapasitenizi aklar. Hafza ve akl yrtme gibi bilisel
kapasitelerinizi bakalarnn tecrbeleri nda kendi davranlarnz deitirmek iin kullanabilirsiniz.
Aslnda sosyal renme ou zaman renen hibir aktif
yant vermedii ve hibir somut pekitire almad iin renmenin geleneksel koullanma teorisiyle tahmin edilemeyecei
durumlarda meydana gelir. Kii sadece pekitirilen ya da cezalandrlan bir davran sergileyen baka bir kiiyi izleyerek sonrasnda ayn ekilde davranr ya da yle davranmaktan kanr.
Bu gzlemsel renme olarak bilinir.

Soldan saa: Saldurganluk rnei sergileyen yetikin; saldurganluu taklit eden erkek ocuk; saldurganluu
taklit eden kuz ocuk. Bu deney rol modellerin renme zerindeki etkisi hakkunda neyi gsteriyor?

Bili gzlemsel renmeye genellikle beklentiler eklinde


girer. Esas olarak bir modeli gzlemledikten sonra Onun yaptn yaparsam ayn pekitirici alrm ya da ayn cezalandrmadan kanrm diye dnrsnz. Kk karde ablasnn
hatalarndan rendii iin ondan daha dzgn davranabilir.
Grerek renme kapasitesi, yaparak renme gibi son
derece ie yarar. Bu kapasite, deneme-yanlma yoluyla yava
yava yanl tepkileri eleyip doru olanlar edinmenin yorucu
srecinden gemeden kapsaml btnlemi davran modellerini benimsemenizi salar. Bakalarnn hatalarndan ve baarlarndan hemen ders karabilirsiniz. Aratrmalar gzlemsel
renmenin yalnz insanlara mahsus olmadn gstermitir.
Dier trler arasnda fareler (Carlier ve Jamon, 2006), kuzgunlar (Schwab ve ark, 2008) ve kurbaa yavrular (Ferrari ve Chivers, 2008) trlerinin baka bir yesinin yaptn gzlemledikten sonra davranlarn deitirme yetisine sahiptirler.
nsan gzlemsel renmesinin klasik bir rnei Albert
Bandurann laboratuvarnda gereklemitir. Plastik bir oyunca yumruklayan, vuran, tekmeleyen yetikin modelleri izledikten sonra deney tbi tutulan ocuklar sonradan ayn davranlar
kontrol grubundaki saldrgan modelleri gzlemlemeyen ocuklara gre daha sklkla sergilemitir (Bandura ve ark, 1963). Takip
eden almalar bu ocuklarn izledikleri model izgi film karakterleri olsa bile bu tr davranlar taklit ettiklerini gsteriyor.
Hem olumlu hem antisosyal pek ok davran gzlemsel
renme yoluyla rendiimize phe yok fakat karlaabileceimiz birok olas model mevcuttur. Hangi modelin sizi daha
ok etkileyeceini belirlemede ne gibi deikenler nemlidir?
Aratrmalar bir modelin gzlemlenmi davrannn ne zaman
en etkili olacan belirleyen drt sre ortaya koymaktadr
(Bandura, 1977):
Dikkat: Gzlemci modelin davranlarna ve bunlarn

sonularna dikkat etmelidir. Bu, model ile gzlemcinin


zellikleri ve karakterleri arasnda fark edilir benzerlikler
olduu durumlarda daha olasdr.
Hatrlama: Gzlemci modelin davrannn bir temsilini
hafzasnda tutmaldr.
Yeniden oluturma: Gzlemci modelin davrann tekrarlamak iin gerekli fiziksel ve zihinsel beceriye sahip olmaldr.
Gdleme: Gzlemcinin modelin davrann tekrarlamak
iin bir sebebi olmaldr.
rnein, modelin davrannn pekitirici sonular olduu
dnlebilir. eitli durumlar model aldnz hayal edin ve
listedeki her bir srecin nasl uygulandn grn. rnein, tecrbeli bir doktoru gzlemleyerek ameliyat yapmay rendiinizi
varsayalm. Bu sreler renme becerinizi nasl etkilerdi?

nsanlar modellerden byle etkili bir ekilde rendii iin


neden ok sayda psikolojik aratrmann televizyonun davransal etkisine yneldiini anlayabiliriz: zleyiciler TVde grdkleri
dllendirilen ya da cezalandrlan davranlardan etkileniyorlar
m? Dikkat televizyonda gsterilen cinayet, tecavz, saldr, soygun, terrizm, intihar gibi iddet eylemleriyle ocuklar ve ergenlerin takip eden davran arasndaki ilikiye younlat. iddet
eylemlerini grme onlar taklit etmeye tevik eder mi? Psikolojik
aratrmalarn ulat cevap evet, zellikle ABDde olmak zere
bazlarn tevik ediyor (Comstock ve Scharrer, 1999).
Proje 1977de bir grup aratrmacnn birinci veya nc
snfta 557 ocuun televizyon izlemesini iki yl sreyle lmesiyle balad. Aratrmaclar zellikle ocuklarn iddet
ierikli TV programlarn ne derece izlediklerine dair lm
yaptlar. 15 yl sonra aratrmaclar 20-22 yalarna gelen
bu ocuklarn 329 ile grme yapabildiler (Huesmann ve
ark, 2003). Bireylerin ocukluklarnda grdkleri iddet
ierikli programlarn miktaryla yetikin gen olduklarnda
sergiledikleri saldrganlk arasnda bir iliki olup olmadn
bulmaya altlar. Yetikinliklerindeki saldrganlk seviyeleri kiilerin hem kendi hem de eleri gibi yaknlarnn verdikleri raporlara gre deerlendirildi. Sayfa 190 ekil 6.15te
grld gibi, ocukken iddet ieren program en ok izleyen erkek ve kadnlar ayn zamanda yetikinliklerinde en
fazla saldrganl gstermitir. Bu veri kk yata iddet
ierikli TV izlemenin ileride saldrganla neden olduunu
gstermektedir. Ya neden-sonu ilikisi ters ynde iliyorsa diye dnebilirsiniz: Zaten saldrgan olacak ocuklar
kkken iddet ieriine daha ok ilgi duyuyor olabilir mi?
Neyse ki aratrmaclar bu ihtimalin aksini iddia etmelerini
salayacak veriler topladlar. Veriler ocuklukta saldrganlkla yetikinlikte iddet ieren TV izlemeleri arasnda ancak
kk bir iliki bulabildi.
Bu alma iddet ieren TV izleyen ocuklarn yetikinliklerinde ar derecede saldrgan olma riski olduunu kuvvetle
savunmaktadr.
Yllar sren aratrmalar televizyondaki iddetin izleyicilerin hayat zerinde yolla olumsuz etkilerini gsterebileceini ortaya koydu (Smith ve Donnerstein, 1998). lk olarak, az nce grdmz gibi televizyonda iddet izlemek
gzlemsel renme mekanizmas yoluyla saldrgan davranta
arta neden olmaktadr. Bu nedensel iliki zellikle ocuklar
iin nemli sonular dourabilir: ocuklukta fazla televizyon
izleme kaynakl saldrgan alkanlklar ileride antisosyal davrann temelini oluturabilir. Hem erkek hem kadn bireyler
iinde ocukken televizyonda iddeti en ok izleyenler yetikinliklerinde de en ok saldrganl gstermektedirler. Saldr-

renmede Bilisel Etkiler

189

ocuklarn TV'de
iddet zlemesi
Dk

Yetikinlerde Saldrganlk

0.8
0.6

Orta
Yksek

0.4
0.2
0
0.2
0.4

Bayanlar

TVde iddet ve

Hem erkek hem kadunlar iinde


ocukken televizyonda iddeti en
ok izleyenler yetikinliklerinde de
en ok saldurganluu gstermektedirler. Saldurganluk lm, bireylerin
kendini deerlendirmesi ve bakalaru tarafundan deerlendirilmesinin
birleiminden meydana gelen sayudur.
Daha byk sayular daha yksek seviye saldurganlua iaret etmektedir.

Erkekler

ganlk lm, bireylerin kendini deerlendirmesi ve bakalar


tarafndan deerlendirilmesinin birleiminden meydana gelen
saydr. Daha byk saylar daha yksek seviye saldrganla
iaret etmektedir. kinci olarak, TVde iddet izleme izleyicilerin gnlk hayattaki iddet olaylarn gznde bytmesine
yol amaktadr. TV izleyicileri gerek hayatta iddet kurban
olmaktan gereksiz yere korkabilirler. ncs, TVde iddet
izlemek duyarszlatrmaya, yani iddet ieren davran karsnda zlme ve duygusal uyarlmada azalmaya neden olabilir.
Aratrmalarn ocuklarn toplum yanls davran modelleri sunan TV programlar izlediklerinde toplum yanls, yardm
davranlar renebileceini de gsterdii dikkate alnmaldr
(Mares ve Woodard, 2005). ocuklarn televizyonda izlediklerinden rendikleri fikrini ciddiye almak gerekir. Bir ebeveyn
ya da bakc olarak ocuklarn televizyonda uygun modelleri
semesine yardm etmek isteyebilirsiniz.
Bir gzlemsel renme analizi hem pekitirme ilkelerinin
davran etkilediini hem de insanlarn bilisel ilemleri kullanarak temsili pekitirme ve cazalandrma ile davran deitirme
kapasitesine sahip olduunu dorulamaktadr. nsan davrann
anlamaya ynelik bu yaklam ok etkili olduunu kantlamtr.
15. blmde uyumsuz davran ekillerinin bilisel deitirmesinden ortaya kan baarl terapi programlarn greceiz.
Bu blm akllara bir korku filmini getirerek kapatalm.
Davran analizi tecrbelerinizi nasl aklayabilir? Filme bir
arkadanzn tavsiyesiyle gitmiseniz temsili pekitirmeye kar
koyamamsnz demektir. Normal yolunuzdan vazgemek
zorunda kalmanza ramen sinemaya gelebilmiseniz, bu bili-

190

EKL 6.15

Saldurganluk

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

sel bir haritanz olduunu gsterir. rktc mzik kahraman


iin korkmanza neden oluyorsa klasik koullanmann etkilerini hissediyorsunuz. Filmden zevk alamaynz size bir daha
korku filmine gitmemeye yemin ettirdiyse bir cezalandrcnn
sonraki davrannz zerindeki etkisini kefettiniz. Sinemaya
dnmeye hazr msnz?

DURUN VE GZDEN GERN







Tolman nc alumasundan ne sonular ukardu?


Hangi bulgular gvercinlerin uyarlaru bir derece esneklikle kategorize edebildiini gsterir?
Temsili pekitirme ile kastedilen nedir?
ocuklarun TV izlemesini gzlemsel renme balamunda deerlendirmek neden nemlidir?

ELETREL DNME

TV izleme alumasunu dnn. Araturmacular verilerinin ortaya ukarduu iliki iin doru nedensel auklamayu yaptuklarunu iddia etmek iin hangi adumlaru attular?

Aaudaki konular hakkunda daha fazla bilgi ve aluturma edinmek iin MyPsychLab.comu ziyaret edin.
zleyin: Banduranun BoBo Oyuncau Deneyi
zleyin: Televizyonda iddet
Benzerini yapn: renme Biimleri

Ana Noktalarn zeti


renme almas

Davranlar olumlu ya da olumsuz pekitirmeyle daha olas

renme davran ya da davran potansiyeli zerinde tec-

rbeye dayal olduka tutarl deiimi kapsar.


Davran bilimciler ou davrann basit renme sreleriyle aklanabileceine inanmaktadrlar.
Ayn renme ilkelerinin pek ounun ayn zamanda btn
canllarda ilediine de inanmaktadrlar.

Klasik Koullanma: renmenin Tahmin


Edilebilir Sinyalleri

lk kez Pavlov tarafndan incelenen klasik koullanmada bir

artsz uyarc bir artsz tepki alr. artsz uyarcyla eleen


ntr bir uyarc artl uyarc olur ve karlnda artl tepki
alr.
artsz uyarc artk artl uyarcay takip etmezse snme
ortaya kar.
artl uyarcya benzer uyarclarn artl tepki almasna
uyarc genellemesi denir.
renmede ayrmclk bir trn tepki verdii artl uyarclarn araln daraltr.
Klasik koullanmann olumas iin artl uyarc ile artsz
uyarc arasnda olumsal ve bilgilendirici bir iliki bulunmaldr.
Klasik koullanma pek ok duygusal tepkiyi ve ila toleransn aklar.

Edimsel Koullanma: Sonular renme


Thorndike, tatmin edici sonular douran davranlarn

tekrarlanmaya yatkn olduunu kantlad.


Skinnern davran analitii yaklam pekitirme olumsallklarn ynlendirmek ve davran zerindeki etkilerini
gzlemlemek zerine younlar.

hale, olumlu ya da olumsuz cezalandrmayla daha az olas


hale getirilir.
Balamsal ynden uygun davran, ayrdedici uyarcdavran-sonu olmak zere terimli olumsallkla aklanr.
Birincil pekitiriciler canlnn gemi tecrbesi olmadan
bile pekitirici ilevi gren uyarclardr. artl pekitiriciler
birincil pekitiricilerle badatrlarak edinilir.
Olas aktiviteler olumlu pekitirici ilevi grr.
Deiken ya da sabit olabilen, aralklarla ya da belli oranlarda gelen pekitirme dzenleri davran etkiler.
ekillendirme yoluyla karmak tepkiler renilebilir.

Biyoloji ve renme
Aratrmalar renmenin farkl canllarn tre zg daar-

cklaryla olabileceini ileri srmektedir.


gdsel yaknsama baz tepki-pekitirme renmelerini

alt edebilir.
Tat koullanmas renimi trlerin baz badatrma ekil-

lerine genetik olarak hazrlanm olduunu gstermektedir.

renmede Bilisel Etkiler


Baz renme ekilleri klasik ve edimsel koullanmadan

daha karmak sreler gsterir.


Hayvanlar karmak bir evrede ilev grmelerini salayan

bilisel haritala gelitirirler.


Kavramsal davran hayvanlarn evrenin yapsyla ilgili

genellemeler oluturmasn salar.


Davranalar temsilen pekitirilebilir ya da cezalandrlabi-

lir. nsanlar ve dier hayvanlar gzlem yoluyla renebilir.

ANAHTAR TERMLER
almalar (s. 165)
ardk yaknsama ile ekillendirme (s. 183)
ayrdedici uyarc (s. 178)
bilisel harita (s. 187)
birincil pekitirici (s. 180)
cezalandrc (s. 178)
davran analizi (s. 165)
deiken aralkl dzen (s. 183)
deiken oranl dzen (s. 182)
duyarllatrma (s. 165)
edimsel (s. 176)
edimsel koullanma (s. 176)
edinim (s. 168)
etki yasas (s. 176)
gzlemsel renme (s. 188)
igdsel yaknsama (s. 185)

ilemsel tkenme (s. 177)


kanma koullanmas (s. 177)
kamay renme (s. 177)
karlatrmal bili (s. 187)
kendiliinden canlanma (s. 169)
ksmi rapor prosedr (s. 181)
klasik koullanma (s. 166)
olumlu cezalandrma (s. 178)
olumlu pekitirme (s. 177)
olumsuz cezalandrma (s. 178)
olumsuz pekitirme (s. 177)
renme (s. 164)
renme performans ayrm (s. 164)
renme zerinde biyolojik
kstlamalar (s. 184)
pekitirici (s. 177)

pekitirme izelgesi (s. 181)


pekitirme olumsall (s. 176)
sabit aralk programlar (s. 183)
sabit oran programlar (s. 181)
artl pekitirici (s. 180)
artl tepki (s. 168)
artl uyarc (s. 168)
artsz tepki (s. 168)
artsz uyarc (s. 168)
tattan kanmay renme (s. 185)
tepki (s. 168)
tkenme (s. 169)
uyarc ayrm (s. 170)
uyarc genellemesi (s. 169)
terimli olumsallk (s. 178)

Ana Noktalarun zeti

191

Blm 6 Deneme Testi


1. Joan, ehre ilk taunduunda, trafik sesleri yznden
uyuyamadu. imdi trafik seslerini neredeyse hi duymuyor. Bu durum aaudakilerden hangisine rnektir?
a. Duyarlulaturma
c. Aluma
b. Tutarluluk
d. Klasik koullanma
2. Aaudakilerden hangisine odaklanurken Skinnerun
fikirlerinden yararlanamazsunuz?
a. Davranu sebepleri olarak isel durumlar
b. Trler arasunda korunan renme biimleri
c. Davranular ve dller arasundaki ilikiler
d. Davranulara sebep olan evresel uyarular
3. Pavlovun deneylerinde aaudakilerden hangisi artsuz uyarucu ilevindedir?
a. Salya
c. Asistanun grnmesi
b. Yemek kuruntusu
d. Sesler
4. Altu yaundaki Pavelin komusunun kk bir kpei
var ve Paveli her grdnde havluyor. Bir sre sonra
Pavel btn kpeklerden korkmaya baluyor. Bu
durum aaudakilerden hangisine rnektir?
a. Uyarucu ayrumu
c. Kendiliinden canlanma
b. Geriye artlama
d. Uyarucu genelleme
5. Peter, uuun artlu uyarucu; elektrik okunun da artsuz
uyarucu olduu bir klasik koullanma oluturmak istiyor. Iukla ok arasundaki iliki nasul olmaludur?
a. Iuk, okla aynu anda verilmelidir.
b. Iuk, oktan nce verilmelidir.
c. Iukla ok engelleyici ilikide olmaludur.
d. Iuk, oktan hemen sonra verilmelidir.
6. Klasik koullanmanun ila toleransuna yol atuu durumlarda, artlu uyarucu aaudakilerden hangisidir?
a. Bireylerin ila alduu evre
b. Bedenin ilaca verdii telafi edici reaksiyon
c. Bireylerin ilacu alduklarunda ilacun verdii his
d. Bireyin auru doz korkusu
7. Kemoterapi uygulanan hastalar iin aaudakilerden
hangisi artsuz tepki olur?
a. nceden hissedilen yorgunluk
b. Hastanun tedaviyi grd evre
c. Bedeninin ilalara verdii tepki
d. lalarun bedenlerine aulanmasu
8. Bir edimsel koullanma deneyinde, kiiler istenilen
bir davranu sergilediklerinde her seferinde onlara
pahalu ikolata veriyorsun. Bu durumda ikolatanun
_________ olduunu dnyorsun.
a. hepsi iin pekitirici
c. hepsi iin cezalandurucu
b. hibiri iin pekitirici
d. bazularu iin pekitirici
9. Ailesi Carlottaya 3 gn boyunca televizyon izlememe
cezasu verdi. Brksel lahanasu yerse bu akam televizyon izlemesine izin verecekler. Carlottanun ailesin
aaudakilerden hangisini uyguluyor olabilir?
a. lemsel tkenme
b. artlu pekitirme
c. Simgesel dlle pekitirme
d. Tepkiden yoksun olma teorisi

192

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

10.
Birconditioning
araturmaya(p.
gre
escape
177)en ok, 15 aylukken fiziksel
olarak cezalandurulan ocuklar, 36 aylukken _______
extinction (p. 169)
davranu bozukluu gsterirken, daha az cezalandufixed-interval
(FI) schedule
(p. 183)
rulan akranlaruna
gre de
ilkokulda _______ davranu
fixed-ratio
(FR) gstermektedirler.
schedule (p. 181)
bozukluu
habituation
165)
a. daha(p.az;
daha az
c. daha fazla; daha fazla
b. daha
az,(p.
daha
d. daha fazla; daha az
instinctual
drift
185)faza
law of
effect
(p. 176)
11.
Yeni
iinizde
parlattuunuz her 20 elmadan sonra 2 $
learning
(p.
164)
kazanuyorsunuz. Bu durum sizde hangi dzenin olulearning-performance
masuna sebep olur?
a. Deiken-araluklu
dzen c. Deiken-oranlu dzen
distinction
(p. 164)
b. Sabit-araluklu
dzen
d. Sabit-oranlu dzen
negative
punishment (p.
178)
negative
reinforcement
177)
12.
Sosis
yedikten bir(p.
gn
sonra ok hastalanuyorsunuz,
imdi de learning
sebebin(p.
sosis
observational
188)olduunu dndnz
iin (p.
sosis
operant
176)yemekten kaunuyorsunuz. Bir arkadaunuz
snme
denemeleriyle
operant
conditioning
(p. 176)bu kaunmanun stesinden
gelebileceinizi sylyor. Bu durumda yapmanuz
operant extinction (p. 177)
gereken ...
partial reinforcement effect (p. 181)
a. sosisi sevdiiniz yiyeceklerle badaturmak
positive
punishment
(p. 178)
b. daha
fazla sosis
yemek
positive
reinforcement
(p. 177) kendinizi hasta etmek
c. baka
bir ey yiyerek
d. sosisi
bir eyin
dl olarak yemek
primary
reinforcer
(p. 180)
punisher
(p.
178)
13. Clarkun fundukkuranlaruna benzeyen kular, gmdkleri
reflexyerden
(p. 168)yemlerini tekrar bulmak konusunda ok bareinforcement
contingency
176)
arulular. Bu,
trler iin(p.
aaudaki
hangi zel durumun
kanutudur?
reinforcer
(p. 177)
a. Koullanma
yntemleri
schedule
of reinforcement
(p. 181)
b.
Klasik
koullanmanun
uygulamalaru
sensitization (p. 165)
c. Mekansal hafuza
shaping by successive
d. ekillendirme yntemleri
approximations (p. 183)
14.
Gvercine
bir araba
resmi gsterdiinizi varsayun.
spontaneous
recovery
(p. 169)
nsanlar
resmi hem(p.araba
stimulus
discrimination
170) hem de yapay uyaruu olarak
kategorize edebilirler. Gvercinin resmi ne ekilde
stimulus generalization (p. 169)
kategorize edebilmesi iin onu eitirsiniz?
taste-aversion
learning
(p. de
185)
a. Hem araba
hem
yapay uyarucu olarak
three-term
contingency
(p. 178)
b. Yalnuzca
araba olarak
unconditioned
response
(UCR) (p.
168)
c. Yalnuzca
yapay uyarucu
olarak
d. Ne araba
ne de(UCS)
yapay(p.
uyarucu
unconditioned
stimulus
168) olarak
variable-interval
(VI)
schedule
(p.kayduunu
183)
15.
Zoe ablasunun
buz
stnde
ve kolunu
variable-ratio
(VR)
schedule
(p.
182)
incittiini gryor. Bundan sonra Zoe, buz stnde
yrrken ok dikkat ediyor. Bu durum aaudakilerden hangisine rnektir?
a. Gzlemsel renme
c. lemsel tkenme
b. Klasik koullanma
d. Duyarlulaturma

Chapter 6 Practice
Test

1. When Joan first moved to the city, she couldnt sleep

because
of the traffic noise. Now she hardly hears the
Yazl
Sorular
traffic at all. This
is angrecek
examplebirine
of klasik koullanma
1. Kemoterapi
tedavisi
a. sensitization.
c. consistency.
hakkunda
ne syleyebilirsiniz?
b. habituation.
d. classical conditioning.
2. Neden bir pekitirme programunu (sabit-aralukluya karu
2. deiken-araluklu)
You would not expect
a
close
adherent
to Skinners
bir dierine
tercih
ederdiniz?
ideas to focus on
3. Hangi mekanizmalar televizyonda gsterilen iddetin
a. internal states as causes of behavior.
neden agresif davranulara yol atuunu auklar?
b. forms of learning conserved across species.

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLabi (www.mypsychlab.com) ziyaret ederek aadaki videoyu izleyin. Videoyu izledikten sonra aadaki almalar
tamamlayn.

Program 8: renme

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR


Program izlerken (kitapta ad geenlerin yannda) zellikle bu terimlere ve insanlara dikkat edin.
z-denetim eitimi iin edimsel ilkelerin nasl kullanlabilecei

zerinde alan Howard Rachlin.

PROGRAMI GZDEN GERME


1. Aaudakilerden hangisi sabit eylem yapusuna bir rnektir?
a. Sinek gibi gzken yeme atlayan baluk
b. Kuun g eden ku srs
c. Gzne bir ey kaunca gz kurpan insan
d. gr kullanarak bir problemi zen empanze
2. renmenin temel amacu nedir?
a. Kiinin genlerini gelitirmek
b. Yaaduumuz dnyayu anlamak
c. Daha kolay yiyecek bulmak
d. Deien koullara uyum salamak
3. Eskiden beri psikologlar renmeyi nasul incelemilerdir?
a. ocuklarun katulumcu olduu sunuflarda
b. niversite rencilerinin katulumcu olduu sunuflarda
c. nsanlarun katulumcu olduu laboratuvarlarda
d. nsan duundaki hayvanlarun katulumcu olduu laboratuvarlarda
4. Pavlov alumasunda bir metronumun kpeklerde salyalamaya neden olduunu buldu nk
a. yiyecein geleceini iaret ediyordu
b. bu kpeklerin bir metronoma doal tepkisiydi
c. kpekler yerken bu metronom aluyordu
d. kpeklerin ilk tepkisini yok etti
5. Klasik koullanmada renilen nedir?
a. Bir eylem ve sonularu arasundaki iliki
b. ki uyarucu olay arasundaki iliki
c. ki tepki olay arasundaki iliki
d. Klasik koullanma renme iermez
6. Profesr Zimbardo tabancayu atelerken Geve demesi
neyi gsterir?
a. Szl uyarucularun alduu sabit tepkiler vardur.
b. Edinim sreci snmleme boyunca tersine dner.
c. Her uyarucu her tepkiyi alabilir.
d. artsuz uyarucular genellikle olumsuzdur.

7. Ader ve Cohenin farelerin tattan kaunmasu araturmasu


klasik koullanmayla ilgili neyi gsterir?
a. Kolayca yok edilebileceini
b. Etkili olmasu iin birok koullanma denemesi gerektirdiini
c. Bauukluk sistemini durduracak kadar gl olduunu
d. lemsel koullanmadan daha etkili olma eilimi olduunu
8. Thorndikeun etki yasasu nedir?
a. renmeyi kontrol eden sonularudur
b. Her eylemin eit ve zut bir tepkisi vardur
c. Etkiler nedenlerden daha kolay deitirilir
d. Bir artlu uyarucu bir artsuz uyarucuyla aynu etkiye sahiptir
9. John B. Watsona gre gl duygular dahil her davranu
_______ gcyle auklanabilir
a. igdnn
b. kalutsal zelliklerin
c. doutan fikirlerin
d. koullanmanun
10. Watsonun kk Albert ile alumasunda Albert Santa
Claus maskesinden neden korkmutu?
a. Maskeyle klasik koullandurulmutu.
b. Maske korku uyanduran bir artsuz uyarucuydu.
c. renilmi fare korkusunu genellemiti.
d. lemsel koullanma yabanculardan korkmaya yol
amutu.
11. Skinner kutusunun amacu neydi?
a. Hayvanlaru gvende tutmak
b. Basit, son derece kontroll bir evre salamak
c. Bir klasik koullanma durumu dzenlemek
d. Psikologlarun araturma iin bilgisayar kullanmasunu
salamak
12. Skinner bir gvercinin bir hedefi gagalama huzunun
_______ ile dorudan deiiklik gsterdiini buldu
a. artlu uyarucu
b. artlu tepki
c. edimsel ncller
d. pekitirici sonular
13. Bir davranu terapistinin halka auk yerlere gitmekten
korkan birini tedavi ettiini dnn. Terapist byk
olasulukla neye odaklanacaktur?
a. Korkuyu yaratan koullanma tecrbesine
b. Korkunun belirtisi olduu daha derin sorunlara
c. Duaru ukmanun olumlu sonularu olduunu gstermek
d. Hastanun korkuyu yenme arzusunu pekitirmek

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

193

14. En uygun biimde klasik koullandurma yaratmak iin


artlu uyarucu ne zaman ortaya ukarulmaludur?
a. artsuz uyarucudan hemen nce
b. artsuz tepkiyle e zamanlu olarak
c. artsuz uyarucudan hemen sonra
d. artlu tepkiden hemen sonra
15. Edimsel koullanma aaudakilerden ______ hari hepsini
gerekletirmek iin kullanulabilir
a. kpeklere engellilere yardum etmeyi retme
b. ocuklara ngilizce gramer retme
c. sigara imeyi burakmaya aluan birine z-denetimi
retme
d. fabrika iilerinin verimliliini arturma
16. Hangi psikolog davranuu anlamak ve kontrol etmek iin
hem seilen davranu hem de alternatifler zerinde rol
oynayan pekitiricilerin gz nnde bulundurulmasu
gerektiini ileri srmtr?
a. E. Thorndike
b. J. Watson
c. B. F. Skinner
d. H. Rachlin
17. Hemen gelecek kk bir pekitirici ile sonradan gelecek
daha byk bir pekitirici arasunda seme ansu verilirse
eitilmemi bir gvercin
a. Hemen gelecek kk olanu seer
b. Sonradan gelecek daha byk olanu seer
c. Denemelerle tecrbe eder ve deiimli olarak ikisini
de seer
d. Farku anladuuna dair bir iaret gstermez
18. Bir deneyci klasik koullanmu bir davranuu yok etmek
iin
a. Davranuu dllendirir.
b. Davranuu olumsuz pekitirmeyle eletirir.
c. artsuz uyarucunun yokluunda artlu uyarucuyu sunar.
d. Canlu iin davranuun rneini sergiler.
19. Pavlovun ilk alumalarunda zil-yiyecek ilikisi aaudakilerden hangisidir?
a. artsuz tepki-artlu tepki
b. artlu uyarucu-artsuz uyarucu
c. artsuz tepki-artlu uyarucu
d. artlu uyarucu-artlu tepki
20. Howard Rachlin hayvanlara _________ yoluyla zdenetim retilebileini kefetmitir.
a. Pekitirme
b. Edimsel koullanma
c. Arasal koullandurma
d. Hepsi

194

Blm 6 renme ve Davranu Analizi

DNLMES GEREKEN SORULAR


1. Amerikalularun yaklauk yzde 2si kumar baumlusu ve
uzmanlar bunun uyuturucu kadar baumluluk yapucu olabileceini iddia ediyor. Kompulsif kumar oynama hastaluk
mu renilmi bir davranu mu? Kumar oynayanlarun alduu
pekitirmeyi dnn. Bu programda rendiiniz terimleri kullanarak pekitiricinin ve pekitirme izelgesinin
niteliini nasul tanumlardunuz? Kompulsif kumar oynayanlarun davranuunu deitirmesine hangi tekniklerin en ok
ie yarayacaunu tahmin ediyorsunuz?
2. Bir okul mdrsnz ve rencileri okulu temizlemeye
yardum ettirmeye aluuyorsunuz. Davranu kontrol hakkunda imdiye kadar bildiklerinizi gz nnde bulundurarak
rencilerin itaat etmesi iin ne gibi teknikler kullanurdunuz?
3. renmeye niyetli olma klasik ve edimsel koullanmada
nasul bir rol oynar? Bu teknikler, koullanmalarun kullanulduunu bilmeyen insanlar zerinde ie yarar mu? Koullanmalarun kullanulmasuna karu olan insanlarda ie yarar mu?
4. ocuklarun ana dillerini edimsel koullanmayla renmeleri mmkn mdr? Ebeveynler ve kk ocuklar
etkileim halindeyken, ebeveynler bazu gramer kullanumlarunu pekitirip bazularunu cezalanduruyor mu? Dilin nezaket
kurallaru gibi bazu ynlerinin dier ynlerine gre koullanma yoluyla retilmesi daha mu olasudur?

AKTVTELER
1. Program 8de tanumlanan renme ilkelerini temel alarak
kendi davranu deitirme programunuzu tasarlayun. lk olarak
bir davranu belirleyin. Forma girmek gibi genel bir hedef
koymak yerine yrye gitmek, gece atuturmalaru kesmek, asansr yerine merdivenleri kullanmak gibi istenen bir
davranuu pekitirmek iin bir strateji oluturun. Deitirmek
istediiniz belli davranuu ncller-davranu-sonular ausundan analiz edin. Sonra hedef davranuu deerlendirmenizin
ana hatlarunu belirleyin, nceden belirlediiniz zaman iin
planunuzu deneyin ve sonularu deerlendirin.
2. Birisi size hokkabazluk yapmak, temel seviyede gitar almak ya da teniste servis atmak gibi yeni bir ey retti
mi? retenin yntemini analiz edin. renme teorisi
ilkelerini nasul uyguluyor? retmenin yntemini daha
etkili hale getirmek iin yntemi nasul deitirirdiniz?
3. Ailenizden bir kii ve hareketsiz durmak gibi kk bir
davranusal ayruntu sein. O kiiyi ne yaptuunuzu anlatmadan davranuu eksiksiz biimde uygulamasu iin eitip
eitemediinize bakun.

7
Bellek
Bellek Nedir? 196
Bellein levleri Bellek Srelerine Genel Bak

Ksa Sreli Bellek Kullanm 199


konik Bellek Ksa Sreli Bellek leyen Bellek

Uzun Sreli Bellek: Kodlama ve Geri Alma 205


Geri Alma pular Balam ve Kodlama Kodlama ve
Geri Alma Sreleri Neden Unuturuz?
Bellei Yapsal Olmayan Bilgi in Gelitirme
Metabellek

Yaamnzda Eletirel Dnme 215


Bellek Aratrmalar Snavlara Hazrlanmanzda
Nasl Yardmc Olabilir?

Uzun Sreli Bellekte Yaplar 216


Bellek Yaplar Yeniden Kurgulayc Sre olarak
Hatrlama

Bellein Biyolojik zellikleri 223


Engram Arama Bellek Bozukluklar
Beyni Grntleme

Yaamnzda Psikoloji 225


Alzheimer Hastal Bellei Neden Etkiliyor?

Ana Noktalarn zeti 227

ellek sreleriyle ilgili olan bu blme balarken,


ilk annz hatrlamak iin bir dakika dnmenizi
istiyoruz. Bu annz ne kadar nceydi? Ne kadar
canl bir sahne hatrlyorsunuz? Annz bakalarnn ayn olayla ilgili hatralarndan etkilendi mi?
imdi de biraz daha deiik bir altrma yapalm. Gemiinizle ilgili (tandnz insanlar veya banza gelen olaylar)
anlarnzn birdenbire silindiini dnn. Annenizin yzn,
10. doum gnnz veya mezuniyet balonuzu hatrlamazdnz. Bu tr anlarnz olmadan, kendiniz olma veya kendini
tanma duygusunu nasl srdrebilirdiniz? Ya da yeni anlar
oluturma kabiliyetinizi yitirdiini farz edin. En son yaadnz deneyimlerinize ne olurdu? Bir konumay takip edebilir veya bir TV programnn konusunu anlayabilir miydiniz?
Olaylar hi yaanmam, aklnzda hibir dnce yokmu gibi
her ey yok olurdu. Belleinizden etkilenmediini dndnz herhangi bir aktivite var m?
Daha nce belleinizle ilgili bu kadar ok ey dnmediyseniz bunun nedeni byk ihtimalle onun grevini olduka iyi
ekilde yerine getiriyor olmasdr, belleinizi de sindirim veya
nefes almak gibi dier bedensel sreleriniz gibi doal karlarsnz. Fakat karn ars veya alerjiler gibi belleinizi fark ettiiniz an genelde bir eylerin yanl gittii anlardr: Arabanzn
anahtarlarn, nemli bir tarihi, bir oyundaki replikleri veya
bildiiniz, gerekten bildiiniz bir snav sorusunun cevabn
unutursunuz. Bu durumlar sinir bozucu bulmamanz iin hibir sebep yok fakat ortalama bir insan beyninin 100 trilyon bit
veriyi depolayabildiini de dnmelisiniz. Bu kadar ok veriyi
depolama grevi ok zorludur. Belki de ihtiyacnz olduunda
bir bilgiyi hatrlayamamanza o kadar da armamalsnz.
Bu blmdeki amacmz, bu kadar ok eyi nasl hatrladnz ve aslnda bildiiniz baz eyleri de nasl unuttuunuzu
aklamak. Gnlk deneyimlerinizi belleinize nasl alp almadnz aratracaz. Psikolojinin bellek eitleri hakknda ve
bu belleklerin nasl ilediiyle ilgili neler kefettiini reneceksiniz. Bellekle ilgili birok gerei renirken, umuyoruz ki
bellein muhteemlii takdirinizi kazanr.
Son bir ey: Bu bellekle ilgili bir blm olduu iin hemen
belleinizin de almasn salayacaz. 48 saysn aklnzda
tutmanz istiyoruz. Ne yaparsanz yapn hatrlamanz gereken
48 says. Ve evet tabi ki bir test olacak!

Bellek Nedir?
Balangta bellei, bilgiyi kodlama, depolama ve geri alma
kapasitesi olarak tanmlayacaz. Bu blmde, bellei bir tr
bilgi ileme olarak nitelendireceiz. Bu nedenle, dikkatimiz
ounu bilginin bellek sistemlerinizin iine ve dna akna
vereceiz. Bilginin kazanlmas ve geri alnmasn ynlendiren
sreleri incelememiz bellein anlamna dair dncenizi gelitirecek.

bellek: Zihnin bilgiyi kodlama, depolama ve geri alma kapasitesi.


ak bellein kullanm: Bellek sreleriyle bilgiyi kodlamak veya geri almak iin bilinli aba sarf edilmesi.

196

Blm 7 Bellek

Aktrler ve aktrisler performanslarunu btn zellikleriyle


(hareketler, ifadeler ve kelimeler) nasul akullarunda tutabiliyorlar?

BELLEN LEVLER
Bellei dndnzde byk olaslkla akla gelen ilk ey,
favori filminiz, 2. Dnya Sava tarihleri veya renci numaranz gibi belirli olaylar veya bilgileri hatrlamak (veya hatrlamaya almak) iin belleinizi kullandnz durumlardr.
Aslnda, bellein en nemli ilevlerinden biri de kiisel ve ortak
gemie bilinli eriiminizi salamaktr. Fakat bellek, sizin iin
bundan daha fazlasn yapar. Ayrca, aba sarf etmeden bir
gnden dierine deneyimlerinizin devamn salar. rnein,
mahallenize doru giderken, yol kenarndaki maazalarn size
tandk gelmesini salamak bellein ikinci grevidir. Bellek trlerini tanmlarken, belleinizin bu grevleri yerine getirmek
iin genelde bilinli farkndalk haricinde ne kadar ok altn size basite aklayacaz.

rtl ve Ak Bellek ekil 7.1i dnn. Bu resimde yanl olan ne? Byk ihtimalle mutfakta bir tavann olmas size
olaand grnecektir. Peki bu hissiyat nereden geliyor? Muhtemelen resimdeki btn objeleri srayla gzden geirip Ekmek
kzartc buraya m ait?, Mutfak dolaplar buraya m ait? diye
dnmediniz. Daha ziyade, tavan grnts size oraya ait
deilmi hissini veriverdi.
Bu basit rnek, rtl ve ak bellein kullanm arasndaki fark anlamanz salar. Bilgiyi kodlamak veya geri almak
iin bilinli aba sar ettiiniz durumlar ak belleinizi kullandnz durumlardr. Bilinli aba sarf etmeden bilgiyi kodlar-

EKL 7.1

Bu Resimdeki Yanlu Nedir?

lk dndnz ey Tavanun mutfakta ii ne? mi oldu? Tavan grnts hemen dikkatinizi


ektiyse bunun nedeni bellek srelerinizin bilinlilik duunda sahneyi analiz etmesi ve tavanu
farklu bir unsur olarak bildirmesidir.

ken veya geri alrken ise rtl belleinizi kullanrsnz. Tavan fark etmeniz rtldr nk siz hibir aba sarf etmeden
bellek sreciniz resmi yorumlamanzla balant kurmak iin
mutfakla ilgili gemi bilgilerinizi size getirdi. Farz edin size
Resimdeki eksik ne? diye sorduk. Bu ikinci soruyu cevaplamak iin, byk ihtimalle ak belleinizi kullanmanz gerekecek. Tipik bir mutfakta neler olur? Eksik olan ne? (Lavabo veya
oca m dndnz?) Bu nedenle, i belleinizde depolanm
bilgiyi kullanmaya gelince, bazen rtl bellek kullanlabilir
(bilgi, bilinli aba olmadan hazr hale gelir) ve bazen de (bilgiyi geri armak iin bilinli aba gsterdiinizde) ak bellek
kullanlabilir.
Ayn ayrm bellein ilk nasl olutuu konusunda da yapabiliriz. Mutfakta neler olmas gerektiini nereden biliyorsunuz?
Orada olmas gerekenlerin listesini veya uygun grnn
nasl olmas gerektiini mi ezberlemitiniz? Muhtemelen hayr.
Daha ziyade, byk olaslkla bu bilginin ounu bilinli aba
gstermeden elde ettiniz. Aksine, odadaki objelerin birounun adn renmeniz ak belleiniz sayesinde olmutur. 10.
Blmde greceimiz zere, kelimeler ve deneyimler arasndaki balanty renmek iin daha kk yataki halinizin ak
bellek srelerini yaam olmas gerekti. Buzdolab kelimesini
rendiniz nk birisi sizin ak dikkatinizi o nesnenin ismine
ekti.
rtl ve ak bellek arasndaki fark, aratrmaclarn bellek sreleriyle ilgili yneltmeleri gereken sorularn kapsamn
ok geniletiyor (Bowers & Marsolek, 2003). Eski bellek aratrmalarnn ou bilginin ak edinimine odaklanmt. Aratrclar genelde katlmclara elde edilmesi gereken yeni bilgiler
sunuyor ve bellek teorileri katlmclarn o artlar altnda neyi
hatrlayp neyi hatrlayamadn aklamak iin kullanlyordu.

Ancak, bu blmde de greceiniz zere, aratrmaclar rtl


bellekle ilgili almalar da yapmak iin yntemler rettiler.
Bu nedenle, size bellek eitleriyle ilgili daha eksiksiz bir tanm
sunabiliriz. Bilgiyi kodladnz veya geri aldnz ou durumun hem rtl hem de ak bellein kullanmnn bir karm
olduunu syleyebiliriz. imdi de bellek dalmyla ilgili ikinci
bir boyuta gz atalm.

Bildirimsel ve Yntemsel Bellek Islk alabilir misiniz?


Durmayn, deneyin. Ya da slk alamyorsanz, parmaklarnz
klatmay deneyin. Bu tr eyleri yapmanz ne tr bir bellek
salyor? Bu becerileri rendiinizi muhtemelen hatrlyorsunuz ama uan aba sarf etmeden oluyorlar. Daha nce rtl
ve ak bellekle ilgili verdiimiz rneklerin hepsi gerekler ve
olaylarn hatrlanmasdr; buna da bildirimsel bellek ad verilir.
imdi yntemsel bellek ad verilen ve bir eyi nasl yaptnzla
ilgili olan belleklere de sahip olduunuzu greceiz. Bu blmn ou gerekleri nasl elde ettiiniz ve kullandnzla ilgili
olaca iin, durup bir eyi yapma kabiliyetini nasl kazandnz bir dnelim.
Yntemsel bellek eylemlerin nasl yapldn hatrlama
yntemi demektir. Yeterli pratikle, algsal, bilisel ve motor

rtl bellein kullanm: Bilginin kodlama veya geri alma iin bilinli
aba sarf edilmeden bellek sreleriyle hazr hale gelmesi.
bildirimsel bellek: Gerekler ve olaylar gibi bilgiler bellei.
yntemsel bellek: Bir eyi nasl yaptnzla; algsal, bilisel ve motor becerilerin kazanlmas, devam ettirilmesi ve kullanlmas yntemiyle ilgili
bellek.

Bellek Nedir?

197

beceriler iin yntemsel bellei kazanabilir, devam ettirebilir ve kullanabilirsiniz. Yntemsel bellek teorileri
genelde ne zaman ne kadar pratik
yapmaya ihtiyacnz olduuyla ilgilidir: Baz aktivitelerle ilgili bildirimsel gereklerin bilinli bir listesinden
ayn aktivitenin bilinsiz, otomatik
olarak yaplmasna nasl geersiniz
(Anderson ve ark., 2004)? Ayrca,
bir beceriyi rendikten sonra neden
geriye dnp bileen bildirimsel gerekler hakknda konumay genelde
zor bulursunuz?
Bu fenomenleri, zamanla fazlasyla allan numara tulamak gibi
basit bir faaliyette bile grebiliriz. lk
olarak, muhtemelen her rakam tek
tek dnmek zorunda kaldnz. Bildirimsel gerekler listesi zerinden
gitmeniz gerekti:

BELLEK SRELERNE
GENEL BAKI

Bellein kategorisi ne olursa olsun,


biraz vakit getikten sonra bilgiyi
kullanabilmek zihinsel ilemi
gerektirir: kodlama, depolama ve
geri alma. Kodlama bellekte bir
temsilin olumasn salayan ilk
bilgi ileme srecidir. Depolama
kodlanm materyalin zaman iinde
saklanmasdr. Geri alma ise depolanm bilginin daha ileriki bir
zamanda geri arlmasdr. Basite
syleyecek olursak, kodlama bilgiyi
bellee alr, depolama ihtiyacnz
olana kadar onu saklar ve geri alma
da bilgiyi dar karmanz salar.
imdi de bunlar detaylandralm.
Kodlama, d dnyadaki bilginin zihinsel temsillerinin olumasn
gerektirir. Kafanzn dndaki temsiller iin bir analoji izersek zihinlk olarak, 2yi tulamalym,
sel temsiller fikrini anlayabilirsiniz.
Sonra 0 tulamalym,
Bir numarayu daha nce tulamu
Son doum gnnzde aldnz
Sonra 7yi tularm,
olmak onu haturlamanuza neden
en gzel hediyeyle ilgili bir ey bilve byle devam eder.
yardumcu olur?
mek istediimizi dnn (Yannzda olmadn farz edelim.). Bize
Ancak, numaray yeterince ok
hediyeyle ilgili bilgi vermek iin
tuladnzda, onu bir btn olane yapardnz? Nesnenin zelliklerak dnmeye balayabilirsiniz
rini tasvir edebilirdiniz. Ya da bize bir resmini izebilirdiniz.
(tular zerinde parmaklarnz hzl hzl hareket eder). leVeyahut o nesneyi kullanyormu gibi yapabilirdiniz. Her
yen srece bilgi derleme denir (Anderson 1987). Pratik sonudurumda da bunlar orijinal nesnenin temsilleridir. Hibir
cunda, bilinli engelleme veya zihinsel aba olmadan daha
temsil gerek nesne kadar iyi olmasa da, hediyenin en nemli
uzun faaliyet dizilerini uygulayabilirsiniz. Ama ayn zamanda
zellikleri hakknda bilgi edinmemizi salamaldr. Zihinsel
bu derlenmi birimlerin ieriine bilinli eriiminiz yoktur.
temsiller de hemen hemen ayn ekilde alr. Gemi deneTelefona dnecek olursak, bir telefon numarasn daha nce
yimlerinizin nemli zelliklerini bu deneyimlerin yeniden
tulamayan birinin numaray tam hatrlayamamas olaan bir
temsilini salayacak ekilde sakl tutarlar.
eydir. Genelde, bilgi derlemesi yntemsel bilginizi dierleBilgi dzgn bir ekilde kodlanrsa, bir sre boyunca
riyle paylamanz zorlatrr. Ebeveynleriniz size araba srdepolanarak saklanacaktr. Depolama, beyninizin yapsnda
meyi retmeye altysa bunu o zaman fark etmi olabilirhem ksa sreli hem de uzun sreli deiiklikler gerektirir.
siniz. Kendileri ok iyi src olsalar da, derlenmi iyi srme
Blmn sonunda, aratrmaclarn, yeni ve eski anlarn
yntemlerinin ieriini kar tarafa iletmek konusunda ok
depolanmasndan sorumlu beyindeki yaplarn yerlerini nasl
baarl olamayabilirler.
belirlemeye altklarn greceiz. Ayrca, bireylerin yeni
Ayn zamanda, bilgi derlemesinin hatalara yol aabileceanlar depolayamamasna sebep olan ar amnezi durumlaini de fark etmisinizdir. Klavye kullanmnda becerikliyseniz,
rnda neler olduunu da greceiz.
the sorununu muhtemelen yayorsunuzdur: tye ve hye basar
Geri alma daha nce sarf ettiiniz btn abann neticebasmaz siz throne veya thistle gibi bir kelime yazmaya alsidir. alt zaman, daha nce depolanan bilgiye eriimisanz dahi parmanz eye gidebilir. Eer they yeterince ok
nizi salar (genelde bir anda). Depolamadan nce ne geldiini
kullanp yntemsel belleinize aldysanz, bu diziyi bitirmekhatrlayabiliyor musunuz: Deifre mi kodlama m? imdi bu
ten baka pek bir ey yapamazsnz. Yntemsel bellek olmadan,
cevab geri almanz kolay ama gnler veya haftalar sonra bu
hayat ar zahmetli olurdu; her aktiviteyi adm adm yapmak
blmn ieriiyle ilgili test olduunuzda kodlama kavramn
zorunda kalrdnz. Ancak, her yanllkla the yazdnzda,
bu kadar hzl ve emin bir ekilde geri alabilecek misiniz? Beldoru ey ve muhtemel hata arasndaki deiimle ilgili dnelek deponuzdaki muazzam bilgiden belirli bir bitlik bilgiyi
bilirsiniz. imdi de btn bu farkl bellek trlerine uygulanan
nasl geri aldnz bulmak, bellein nasl alt ve nasl
temel sreleri genel olarak inceleyelim.
gelitirilebileceini renmeye alan psikologlarn karlat zorluklardan biridir.
Kodlama, depolama ve geri almay ayr birer bellek sreci
kodlama: Zihinsel temsilin bellekte oluma sreci.
olarak tanmlamak kolay olsa da, bu sre arasndaki etkidepolama: Kodlanm materyalin saklanmas.
leim olduka karmaktr. rnein, bir kaplan grdnz
geri alma: Depolanm bilginin bellekten geri alnmas.
bilgisini kodlayabilmek iin ilk olarak belleinizdeki kaplan

198

Blm 7 Bellek

Duyusal
bellek

leyen bellek
(ksa sreli bellei de kapsar)

Uzun sreli
bellek

EKL 7.2 Bilginin Uzun Sreli Bellee ve


Bellekten Duaru Akuu
Bellek teorileri bilgilerin uzun sreli bellee ve bellekten duaru akuunu tanumlar.
Teoriler bilginin duyusal ve ileyen bellekte ilk kodlanmasu, bilginin depolanma
iin uzun sreli bellee transferi ve bilginin uzun sreli bellekten ileyen bellee
geri alunma iin transferiyle ilgilidir.

kavramyla ilgili bilgiyi geri almanz gerekir. Benzer ekilde,


Benedict Arnold kadar drst gibi bir cmlenin manasn
ezberlemek iin, her bir kelimenin anlamn, kelime anlamlarnn dil ierisinde nasl birletiini belirleyen gramer kurallarn ve Benedict Arnoldn (nl bir Devrim Sava vatan
haini) gerekten ne kadar drst olduunu belirleyen kltrel
bilgiyi geri almanz gerekir.
Artk bilgiyi kodlama, depolama ve geri almay daha
detayl bir ekilde inceleyebiliriz. Tartmamz bilgiyi ksa
sreli saklayan duyusal ve ileyen bellek gibi bellek sreleriyle balayacak. Daha sonra da uzun sreli bellein daha
kalc formlarna geeceiz (bkz. ekil 7.2). Nasl hatrladnz ve neden unuttuunuzu aklayacaz. Planmz, bellek
kapasitenizi kullanrken daima bilinli olmanz salamak.
Hatta bunun bellek becerilerinizi baz alardan gelitireceini
de umuyoruz.

DURUN VE GZDEN GERN






Auk ve rtl bellein kullanumu arasundaki fark nedir?


Kabiliyetli bir akrobat olduunuzu dnn. Becerileriniz
daha ok bildirimsel bellee mi yoksa yntemsel bellee
mi dayanuyor?
E-posta hesabunuzun ifresini birdenbire unutuverdiniz.
Bu zorlua sebep olmasu en muhtemel bellek sreci
hangisidir?

Aaudaki konular hakkunda daha fazla yazu ve uygulama iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Kefedin: Bellek Aamalaru Hakkundaki Anahtar
Sreler

Ksa Sreli Bellek


Kullanm
Baz belleklerin geici olduunu gstererek balayalm. Sayfa
200deki ekil 7.3de size olduka dolu bir grsel sahne sunduk.

Hzlca bir gz atmanz (10 saniye kadar) ve daha sonra da


zerini kapatmanz istiyoruz. Farz edin ki size resimle ilgili bir
dizi soru soracaz:
1. En aadaki kk erkek ocuu elinde ne tutuyor?
2. En stte ortadaki adam ne yapyor?
3. Alt sa kedeki kadnn emsiyesinin sap ne tarafa doru
kvrk duruyor, sa m sol mu?
Bu sorulara cevap vermeden, resme dnp bir kez daha bakabilseniz ok daha rahat hissetmez miydiniz?
Bu hzl deneme size tecrbe ettiiniz bilgilerin ounun
belleinizde kalmadn hatrlatmakta. Bunu yerine bilgiye
sadece ksa sreli sahip olursunuz ve onu ksa sreli kullanrsnz. Bu blmde, bellein en az kalc kullanmnn zelliklerini inceleyeceiz: ikonik bellek, ksa sreli bellek ve ileyen
bellek.

KONK BELLEK
ekil 7.3 ilk kapattnzda btn resmi hl ksa bir an
grebildiiniz izlenimine kapldnz m? Bu ekstra gr
size ikonik belleiniz salar (ok fazla bilginin ok ksa
sreler boyunca depolanmasn salayan ve grsel alannzda
bulunan bir bellek sistemi) (Neisser, 1967). konik bellek bir
tr duyusal bellektir: Aratrmaclar her duyusal sistemin
evredeki uyarclarn fiziksel zelliklerinin temsillerini en
fazla birka saniye tutabilen bir bellek deposuna sahip olduunu dnmlerdi (Radvansky, 2006). rnein, insanlar
vcutlarna dokunan uyarclarn duyusal temsillerini ksa
bir sre sakl tutarlar (Gallace ve ark., 2008). konik bellee
odaklanyoruz nk hakknda en ok aratrma yaplan
konu budur.
Grsel bir bellek veya ikon bir saniyenin yars kadar
devamlln srdrebilir. konik bellek ilk olarak katlmclardan onlara bir saniyenin yirmi de biri kadar bir sre gsterilen resimlerden bilgiyi geri almalarnn istendii deneylerle
ortaya kmtr.

ikonik bellek: ok fazla bilginin ok ksa srelerle depolanmasn salayan


grsel alandaki bellek sistemi.

Kusa Sreli Bellek Kullanumu

199

EKL 7.3 Bu Resimle lgili


Olarak Ne Kadar ok ey
Haturlayabilirsiniz?
Bu resmi 10 saniye inceledikten sonra,
zerini kapatun ve sorulara cevap vermeye
aluun. Olaan artlar altunda, ikonik bellek
resim kapatulduktan sonra ok kusa bir sre
daha grsel dnyayu muhafaza eder.

George Sperling (1960, 1963) katlmclara sra harf ve


say dizisi sundu.
7
1
V
F
X
L
5
3
B
4
W
7
Katlmclardan iki farkl grevi yerine getirmeleri istendi.
Btn rapor prosedrnde, gsterilenlerden mmkn
olduunca fazla eyi hatrlamaya altlar. Tipik olarak,
sadece drt tanesini hatrlayabildiler. Dier katlmclar
ksmi kaytlama prosedrnden getiler; bu prosedre
gre de onlardan sadece bir dizini hatrlamalar istendi.
Gsterildikten hemen sonra katlmclarn hatrlamas
gereken sray gsteren yksek, orta ve dk tonlu sinyaller duyuldu. Sperling katlmclarn onlardan hangi sray
akllarnda tutmalar istenirse istensin hatrlama konusunda olduka iyi olduklarn grd.
Katlmclar bir tona cevap olarak sradan herhangi birini
doru olarak hatrlayabildikleri iin Sperling gsterilen
btn bilginin ikonik bellee alnd sonucunu kartt. Bu
da kapasitesinin byklnn kantdr. Ayn zamanda,
btn rapor ve ksmi kaytlama sreci arasndaki fark bilginin ok abuk yok olmasdr: Btn rapor prosedrndeki

200

Blm 7 Bellek

katlmclar ikonda gsterilen btn bilgileri hatrlayamadlar. Bu ikinci husus, tantma sinyalinin biraz geciktirildii
deneylerle pekitirildi. ekil 7.4, gecikme sresi 0 saniyeden
1 saniyeye doru arttka, doru hatrlananlarn saysnn
da ona gre azalmakta olduunu gstermektedir. Aratrmaclar zaman ynn kaybolan ikondan aktarlan bilgiyle
olduka doru bir ekilde ltler (Beeker ve ark., 2000,
Tijus & Reeves, 2004). Grsel dnyada ekstra zirvenin avantajn almak, hafza sreleriniz bilgiyi daha kalc storlara
abucak aktarmaldr.
kon hafza baz insanlarn sahip olduklarn iddia ettikleri fotografik hafzayla ayn deildir. Fotografik hafzann
teknik kelimesi eidetik grntdr: Eidetik grntleri tecrbe eden insanlar resimin detaylarn hatrlarlar, zaman
periyotlar ikonik hafzaya gre olduka fazladr ve sanki
onlar hl fotorafa bakyorlard. Aratrmaclar, ergenlik
ncesi adaki ocuklarn kabaca % 8inin ipak bellee
sahip olduunu ama yetikinlerde byle bir durumun hi
olmadn ileri srmlerdir (Neath & Suprenant, 2003).
Hibir teori ipak bellein zamanla neden yok olduunu
tatmin edici ekilde aklayamamtr. Ancak, bu kitab bir
lise veya niversite rencisi olarak okuyorsanz, neredeyse
kesinlikle ikonik bellee sahipsiniz ama ipak belleiniz
yok.

10

EKL 7.4

?XkicXeXe^\c\i`ejXpj

Haturlama
8

Araluksuz izgi kusmi kayutlama yntemini kullananlarun


hem gsterildikten hemen sonra hem de daha sonraki drt seferde haturladuklaru ortalama ge sayusunu
gsteriyor. Kuyaslama iin, kesik izgili doru btn
rapor yntemini kullananlarun haturladuu ge sayusunu
gsteriyor.
Sperlingden uyarlanmutur, 1960.

Bjd`bXpkcXdX[Xb`
_XkicXdXj\m`p\j`

Kusmi Kayutlama Yntemiyle

9keiXgfi[Xb`
_XkicXdXj\m`p\j`
0

0.15

0.3

0.5

J`epXcc\i`e^\Z`bd\j`jXe`p\YXqe[X

KISA SREL BELLEK


Bu blm okumaya balamadan nce, ikonik belleinizin varln fark etmemi olabilirsiniz. Ancak, sadece ksa sreliine
sahip olduunuz baz belleklerin varln fark etmi olmanz
ok muhtemeldir. Bir arkadanzn numarasn bulmak iin
telefon rehberine bakma eylemini ve yeterince tuladktan
sonra o numaray artk hatrladnz dnn. Eer numara
megulse, telefon rehberine tekrardan bakmak zorunda kalrsnz. Bu deneyimi dndnzde, aratrmaclarn neden ksa
sreli bellek (KSB) ad verilen bir tr zel bellek varsaymnda
bulunduunu kolayca anlayabilirsiniz.
Ksa sreli bellei belleklerin gittii zel bir yer gibi dnmemelisiniz daha ziyade bir dizi zihinsel temsille ilgili bilisel
aratrmalara odaklanan yerleik mekanizma olarak dnebilirsiniz (Shiffrin, 2003). Fakat KSB kaynaklar deikendir.
Telefon numaras deneyiminizde bile grebildiiniz gibi, belleklerin daha kalc olabilmeleri iin kodlanmalarn salamak
adna biraz uramanz gerekir.

KSBnin Kapasite Snrlamalar 4. Blmde, dikkat kaynaklarnzn, zihinsel kaynaklarnz gelitireceiniz d dnyadaki nesne ve olaylar semeye nasl odaklandn tasvir etmitik. Kullanlabilir bilginin kk bir ksmndan daha fazlas
iin kapasitenizin snrlar olmas gibi KSBde aktif olan bilginin kk bir ksmndan daha fazlasn tutma yeteneinizin de
snrlar vardr. KSBnin snrl kapasitesi zihinsel dikkate etkili
bir ekilde odaklanr.
KSBnin kapasitesini deerlendirebilmek iin aratrmaclar ilk olarak anlk bellek boyutunu test etme yoluna gittiler.
Muhtemelen hayatnzda daha nce sizden bunun gibi bir eyi
yapmanz istenmitir:
Aadaki rastgele saylardan oluan listeyi bir kere okuyun, sonra zerini kapatn ve hatrlayabildiiniz kadarn sraya uygun ekilde yazn:

JMRSOFLPTZB
Ka tanesini doru yazabildiniz?
Eer siz de dier insanlarn ou gibiyseniz, muhtemelen ancak
5 geden 9 geye kadar hatrlayabilirsiniz. George Miller
(1956) insanlarn rastgele harfler, kelimeler, saylar veya neredeyse her trl anlaml, bilinen geyi hatrlama kapasitelerini
karakterize eden yedi (art eksi iki) saysnn sihirli say olduunu ileri srdler.
Ancak anlk bellek boyutu testleri KSBnin gerek kapasitesini olandan fazla hesaplarlar nk katlmclar grevi
yerine getirmek iin baka bilgi kaynaklarn da kullanabilirler. Bellein dier kaynaklar da hesaba katldnda, aratrmaclar KSBnin sizin yedi gelik (veya civarnda) anlk bellek
boyutunuza katksnn ancak veya be ge olabileceini ileri
srdler (Cowan, 2001). Fakat bu yeni bellekler ediniminize
balamak iin sahip olduunuz kapasitenin tamamysa, neden
snrlarnzn daha ok farkna varmyorsunuz? KSBnin kapasite snrlamalarna ramen en azndan iki sebepten tr etkin
bir ekilde faaliyette bulunursunuz. Sradaki iki blmde de
greceimiz gibi bilginin KSBde kodlanmas, deneme ve istifleme yntemleriyle geliebilir.

Deneme Arkadanzn telefon numarasn aklnzda tutmann kolay yollarndan birinin numaralar iinizden tekrar etmeniz olduunu muhtemelen biliyorsunuz. Bu ezberleme teknie
koruyucu prova denir. Hazrlksz bilginin sonucu ok yaratc
bir deneyle gsterildi.
Katlmclar F, C ve V gibi sessiz harf duydular. 3 ile 18
saniye arasnda deien bir sre sonra, katlmclar sessiz
harfleri hatrlamalar iin onlara talimat veren bir sinyal
duydular. Denemeyi engellemek iin, uyarcyla sinyal arasna dikkat datc i konuldu. Katlmclara basamakl
bir say verildi ve sinyali duyana kadar o saydan geriye
doru 3er 3er saymalar istendi.

8173494285
Ka tanesini doru yazabildiniz?
imdi sradaki rastgele harflerden oluan listeyi okuyun ve
ayn bellek testini yapn:

ksa sreli bellek (KSB): Son deneyimleri koruma ve bilginin uzun sreli
bellekten geri alnmasyla ilgili olan bellek sreleridir; ksa sreli bellein kapasitesi kstldr ve deneme olmadan bilgiyi sadece ok ksa bir
sreliine depolar.

Kusa Sreli Bellek Kullanumu

201

niz kadar sorunlu bir ey olduunu farz edin. Bu durumda istifleme stratejisine dnebilirsiniz.

stifleme stif anlaml bir bilgi birimidir (Anderson, 1996).


stif, tek bir harf veya say, bir harf veya baka birimler grubu
hatta bir kelime grubu veya btn bir cmle bile olabilir. rnein, 1-9-8-4 dizisi KSB kapasitenizi zorlayacak drt rakamdan
oluur. Ancak, bu rakamlar bir yl olarak veya George Orwellin
kitab 1984 olarak grrseniz, sadece bir istif olutururlar ve
bu da baka bilgi istifleri iin belleinizde yer kalmasn salar.
stifleme, birimleri, benzerlik veya baz baka dzenleme ilkesine dayandrp grup haline getirerek veya uzun sreli bellekte
depolanan bilgiye dayandrp daha byk birimler halinde birletirerek yeniden ekillendirmektir (Chen & Cowan, 2005).
20 rakamdan oluan u dizide ka tane istif bulabileceinize bakalm: 19411917186118121776. Diziyi birbiriyle alakasz
rakamlar listesi olarak grrseniz cevabnz 20 olabilir veya
diziyi ABD tarihindeki byk savalarn tarihlerine blerseniz
5 de olabilir. kinciyi yaparsanz, bir kere baktktan sonra
rakamlar doru srayla hatrlayabilirsiniz. Bunlar 20 birbiriyle
alakasz rakam grrseniz, ksa sre batkndan sonra tamamn
hatrlamanz imkansz olacaktr.
Uygun bir bilgiyi daha kk paralara blerek istiflemenin yollarn kefedebilirseniz, anlk bellek boyutunuz da her
daim arttrlabilir. nl bir denek S.F., 84 rakam, onlar yar
zamanlar olarak gruplayp ezberleyebilmeyi baarmt (S.F.
gayretli bir atletti):
S.F.nin bellek protokol bu zihinsel sihirbazla anahtar
oldu. S.F. uzun mesafe koucusu olduu iin, rastgele birok

Birok farkl sessiz harf dizisi verildi ve baz katlmclarla


bir dizi deneme yaplarak birka ksa gecikme yapld.
ekil 7.5te grld zere hatrlama, bilgiyi zihinde
tutma sresi uzadka daha da zorlamaktadr. 3 saniyeden sonra bile, hatr saylr bir bellek kayb olmutur ve
18 saniyede neredeyse her ey unutulmutur. Bilgiyi prova
etme frsat olmadan ksa sreli hatrlama oran zaman
getike azalmtr (Peterson & Peterson, 1959).
Bilgi prova edilemedii iin performans da dmtr. Bunun
dier bir nedeni de dikkat datc iin engellemesidir (engellemeyi, unutmann bir nedeni olarak bu blmde daha sonra
yine tartacaz.) Yeni tantnz birinin adn ka kere tekrarlamak zorunda kaldn fark etmisinizdir- ama hemen
adn unutursunuz. Bunun en yaygn nedenlerinden biri, yeni
bir bellek kazanmak iin ihtiyacnz olan denemeyi yapamadan dikkatinizin datlm olmasdr. Bir zm yolu olarak,
konumanza devam etmeden nce ismi dikkatlice kodlamaya
ve tekrar etmeye alabilirsiniz.
imdiye kadar kardmz sonu, denemenin bilginin
KSBde kalmas iin size yardmc olacadr. Ama edinmek
istediiniz bilginin, en azndan ilk seferinde, deneyemeyecei-

istifleme: Basit bilgileri benzerlik veya baz baka dzenleme ilkesine


dayandrp yeniden kodlama sreci.

202

Blm 7 Bellek

yi 1.0

.8
Doru yzdesi

ATMde ifrenizi girerken kusa sreli bellek nasul bir rol


oynar?

.6

.4

.2
Kt
0

Ksa

12

15

18
Uzun

Hatrlama Sresi (saniye baznda)


EKL 7.5 Deneme Yapmadan Kusa Sreli
Bellek Haturlama Dzeyi
Uyarucu sunumla haturlama arasundaki sre dikkat dautucu bir
grevle doldurulursa, aradaki sre uzaduka haturlama oranu
der.

nin telefon numaralarn hatrlarken ok ie yaradn gnlk


hayattaki deneyimlerinizden de biliyorsunuz.

LEYEN BELLEK

Ders dinlerken istifleme yntemini nasul yararunuza kullanabilirsiniz?

rakamn farkl mesafeler iin kou zamanlar olarak gruplanabileceini fark etti. rnein, 3, 4, 9, 2, 5, 6, 1, 4, 9,
3, 5 dizisini 3:49.2, rekor mili civar; 56:14, 10 mil sresi,
9:35, yavaa 2 mil olarak kodlayabildi. Daha sonra, S.F.
yalar, nemli olaylarn yllarn ve zel saysal rntleri
rastgele rakamlar istiflemek iin kulland. Bylece, uzun
sreli belleini uzun rastgele dizileri kullanl ve anlaml
istifler haline getirmek iin kulland. Ancak S.F.nin harf
bellei hl ortalamayd nk harf dizilerini hatrlayabilmek iin hibir istifleme stratejisi gelitirmemiti (Chase
& Ericsson, 1981; Ericsson & Chase, 1982).
S.F. gibi siz de gelen bilgiyi sizin iin anlaml olacak ekilde
yaplandrabilirsiniz (arkadalarnzn, akrabalarnzn yalaryla ilikilendirerek mesela); veya yeni uyarcy uzun sreli
belleinizde depolanm olan eitli kodlarla eletirebilirsiniz. Yeni uyarcy uzun sreli belleinizdeki kurallar, anlamlar veya kodlarla ilikilendiremeseniz bile, istifleme yntemini
kullanabilirsiniz. Birimleri ritmik bir rnt veya tempolu bir
grup halinde kolayca gruplayabilirsiniz (181379256460 181,
nokta, 379, nokta, 256, nokta, 460 olabilir). Bu gruplama ilkesi-

KSB geri almayla byk bir araturma ktphanesinde geri


alma arasunda nasul benzerlikler vardur?

imdiye kadarki odak noktamz ksa sreli bellek, zellikle de


yeni belleklerin ak edinimdeki rol olmutu. Ancak, gerekleri edinmenizi salayanlardan ziyade an be anlk temellere dayanan bellek kaynaklarna daha ok ihtiyacnz vardr. rnein, daha nceden sahip olduunuz bellekleri geri
alabilmeye de ihtiya duyarsnz. Bu blmn banda, bir
numaray ezberlemenizi istemitik. Ne olduunu hatrlayabiliyor musunuz? Hatrlayabiliyorsanz (hatrlayamyorsanz, bakn), o bellein temsilini bir kez daha aktive etmisiniz demektir- bu da baka bir bellek ilevidir. Sizden daha
karmak bir eyi yapmanz istesek- rnein, 132den geriye
3er 3er sayarken topu bir elinizden dier elinize atarak buna
devam etmenizi istesek- bellek kaynaklarnza daha da fazla
ihtiyacnz olur.
Yaamnz ynlendirmek iin ihtiyacnz olan bellek ilevlerinin bir analizine dayanarak, aratrmaclar ileyen bellek teorilerini dile getirmilerdir- muhakeme ve dili
anlama gibi grevleri yerine getirirken kullandnz bellek
kayna. Bir yandan bir telefon numarasn hatrlamaya alrken bir yandan da etrafta kalem ve numaray yazmak iin
bir not defteri aradnz farz edin. Ksa sreli belleiniz
numaray aklnzda tutmanz salarken, daha genel ileyen
bellek kaynanz da etkin bir aratrma yapabilmeniz iin
zihinsel faaliyetleri yerine getirmenizi salar. leyen bellek,
dnce ve eylemlerin an be an ak iin bir temel salar.
Alan Baddeley (2002, 2003) ileyen bellein drt bileenine dair kant sunmutur:
Seslendirme dngs: Bu kaynak, konumaya dayal bil-

giyi tutar ve maniple eder. Seslendirme dngs, daha


nceki blmlerde akladmz zere en ok ksa sreli
bellekle rtr. Bir telefon numarasn aklnza geldiinde, onu dinleyerek prova ederseniz, seslendirme
dngsnden yararlanyorsunuz demektir.
Grsel mekansal kopyalama: Bu kaynak, seslendirme
dngsnn ilevini grsel ve mekansal bilgiler zerinde grr. rnein, size birisi psikoloji snfnzda ka
tane sra olduunu sorsa, snfnzn zihinsel bir resmini
oluturabilmek iin grsel mekansal kopyalama kaynaklarnz kullanp, sonra da o resme gre sra saysn tahmin etmeyi deneyebilirsiniz.
Merkezi yrtme: Bu kaynak, dikkati kontrol etmek ve
seslendirme dngs ve grsel mekansal kopyalamadan
gelen bilgileri koordine etmekten sorumludur. Zihinsel
srelerin birleiminden oluan bir grevi yerine getirdiiniz her an-rnein, farz edin ki belleinizdeki bir
resmi tasvir etmeniz istendi zihinsel kaynaklarnz
grevin farkl ynlerine datmak iin merkezi yrtme
ilevini kullanrsnz (bu fikre 8. Blmde tekrar dneceiz).

ileyen bellek: Muhakeme ve dili anlama gibi grevleri yerine getirmek


iin kullanlan bellek kayna; seslendirme dngs, grsel mekansal
kopyalama ve merkezi yrtmeden oluur.

Kusa Sreli Bellek Kullanumu

203

Blmsel arabellek: Merkezi yrtme tarafndan kontrol

edilen snrl kapasitedeki depolama sistemidir. Blmsel


arabellek, uzun sreli bellekten bilgiyi geri almanz ve onu
o anki durum bilgisiyle birletirmenizi salar. ou olay
karmak grnt, ses ve benzerlerinin diziliini kapsar.
Blmsel arabellek, her bir durumu birletirerek yorumlamay salamak iin bu farkl algsal uyarmlarla gemi
deneyimleri birletiren bir kaynak salar.
Ksa sreli bellein daha kapsaml ileyen bellek kavramna
dahil edilmesi de KSBnin bir yer deil bir sre olduu fikrini desteklemektedir. Biliin grevini yerine getirmesi iin- dil
ileme veya problem zme gibi bilisel aktiviteleri yapabilmek
iin- birbiri ardna farkl unsurlar bir araya getirmeniz gerekir. leyen bellei gerekli unsurlara ksa sreli bir zel odaklanma olarak dnebilirsiniz. Fiziksel nesneyi daha iyi grmek
isterseniz, zerine gl bir k tutabilirsiniz; ileyen bellek
de zihinsel nesneler-zihinsel temsilleriniz- zerine daha gl
zihinsel bir k tutar. leyen bellek, ayn zamanda, o nesnelerle
ilgili eyleme gemek iin gereken aktiviteleri de koordine eder.
Aratrmaclar, ileyen bellein kapasitesinin bireyden
bireye fark gsterdiini ileri srmlerdir. Bu farklar lmek
iin eitli prosedrler dzenlemilerdir (Conway ve ark.,
2005). imdi size bu lmlerden bir rnek vereceiz ve bu
lme ilem sresi ad verilmektedir. (Turner & Engle, 1989).
Tablo 7.1e bir gz atn. lem sresini belirlemek iin aratrmaclar, katlmclardan matematik sorularn sesli okuyup
denklemlerin doruluuna gre evet veya hayr diye cevap
vermelerini isterler. Her bir soruyu zdkten sonra katlmclar, sonrasnda gelen kelimeyi ezberlemeye alrlar. (Testin
aslnda, katlmclar kelimeleri sorular zdkten hemen sonra
alyorlar ve sorular da srasyla zyorlard). Bir grup soruyu
bitirdikten sonra, katlmclar btn kelimeleri doru srayla
hatrlamaya alrlar. Tablo 7.1 zerinde alarak grevi anlamaya aln. lem sresi bireylerin ikinci bir ii srdrrken
(kelimeleri hatrlamak gibi), bir grevi yerine getirmelerini
(matematik sorularn zmek gibi) gerektirir. Bu nedenle de
zihinsel kaynaklar farkl grevlere paylatrmak iin merkezi
yrtmenin etkinliindeki bireysel farkllklarn bir endeksini
sunar.
leyen bellek, bireylerin ksa sreli bilisel sreleri srdrebilmek iin sahip olduklar kaynaklarn lm olduu iin,
aratrmaclar eitli grevlerle ilgili performanslar deerlendirmek iin bunu kullanabilirler. rnein, ileyen bellek, birey-

lerin tamamlamalar gereken grevlere odaklanmalarn salar.


Genel olarak, ileyen bellein kapasitesi ne kadar oksa, bireylerin akllarnn baka yere gitmesini engelleme kapasiteleri de
o kadar ok olur.
leyen bellek kapasitesi ve akln baka eylere gitmesi arasndaki ilikiyi gstermek iin, bir grup aratrmac, deneyim numunesi alma yntemlerini kullanarak bir alma
yapmak iin 124 niversite rencisiyle alt (Kane ve
ark., 2007). Deneyin banda, katlmclarn hepsi ilem
sresi grevine benzeyen ileyen bellek kapasitesi lmlerinin tamamladlar. Deneyin bir sonraki aamasnda,
katlmclar bir hafta boyunca el bilgisayar tad. Bilgisayarlar, gnde sekiz kere le ve gece yars arasndakatlmclara anket doldurma sinyalleri verdiler. Anketler, sinyaller duyulduu anda katlmclarn yapmakta
olduu eylerle ilgili bilgi toplad. Mesela, katlmclar
grevi ne kadar zor bulduklarn belirttiler. Anketlerde
ayn zamanda katlmclarn her bir grevde dikkatlerinin
baka eylere ne kadar kaydn belirtmeleri de istendi.
Fazla zorlayc olmayan grevlerde, katlmclarn ileyen
bellek kapasitelerinin dikkatlerini toparlamalarna hibir
etkisi olmad grld. Ancak, katlmclara zorlu grevler verildiinde, ileyen bellek kapasitesi daha ok olanlar,
daha dk kapasiteli insanlara nazaran, daha az dikkat
dalm yaadklarn bildirdiler.
leyen bellein bir bileeninin de merkezi yrtme olduunu
hatrlayn. Bu deney, ileyen bellek kapasitesi daha ok olan
insanlarn merkezi yrtme kaynan da daha etkili kullanabildiini gsteriyor: Yerine getirmeleri gereken esas zorlu
greve youn bir ekilde odaklanabiliyorlar.
leyen bellekle ilgili son bir not: leyen bellek, psikolojik
durumunuzu da korumanza yardmc olur. Yeni olaylar iin
balam yaratan ve devam eden bir olaydaki farkl blmleri
birbirine balayan ileyen bellektir. Deien bir durumun temsilini srdrebilmenizi ve devaml olarak gncelleyebilmenizi
ve bir konuma boyunca konular takip edebilmenizi salar.
leyen bellek, gelen ve uzun sreli bellee giden bilginin iletilmesi grevini stlendii iin bunlarn hepsi geerlidir. imdi de
hayat boyu sren bellek trlerine odaklanalm.

DURUN VE GZDEN GERN





TABLO 7.1

rnekleri

lem Sresi Testi

Her bir matematik sorusuna evet veya hayur olarak cevap vermeye daha sonra da her sorunun sonundaki kelimeleri ezberlemeye
aluun. Drt soruyu da yaptuktan sonra, zerini kapatun ve drt kelimeyi
haturlamaya aluun.
IS (6 2) 2 = 2? KAR
IS (8 1) 5 = 3? TAT
IS (9 2) 6 = 12? BIAK
IS (8 4) + 3 = 6? PALYAO

204

Blm 7 Bellek

Araturmacular neden ikonik bellein kapasitesinin byk


olduuna inanmaktadurlar?
Kusa sreli bellek kapasitesinin ne kadar olduu tahmin
edilmektedir?
Bir grup birimi istiflemek ne demektir?
leyen bellein bileenleri nelerdir?



ELETREL DNME

Kusa sreli bellekteki bilginin devamluluunu


salamak iin denemenin nemini gsteren alumayu haturlayun. O alumada, katulumculardan neden 1er 1er geriye doru
saymalaru deil de (167, 166, 165) 3er 3er geriye doru
saymalaru istenmiti (rnein, 167, 164, 161)?

Aaudaki konular hakkunda daha fazla yazu ve uygulama iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Benzerini yapn: Kusa Sreli Bellekteki Gecikme ve Engelleme

Uzun Sreli Bellek:


Kodlama ve Geri Alma

doru deil. Ak bellek, hatrlama ve tanmayla ilgili iki test


dnelim.

Belleklerin devamll ne kadardr? Blmn balangcnda,


ilk annz hatrlamanz istemitik. O annz ka yllk? On be?
Yirmi? Daha uzun? Psikologlar uzun sreli bellekten bahsederken, anlarn hayat boyu srdnden de bahsederler. Bu
nedenle, anlarn uzun sreli bellee nasl atldn aklayan
her teori, bu anlarn hayat boyunca nasl eriilebilir olduklarn
da aklamaldr. Uzun sreli bellek (USB) ksa sreli ve duyusal belleklerden edinilen her trl deneyim, olay, bilgi, duygu,
beceri, kelime, kategori, kural ve yargnn deposudur. USB her
bireyin toplam dnya ve benlik bilgisini kapsar.
Psikologlar, nemli bir sonu nceden belirtildiinde yeni
uzun sreli bir bilginin edinilmesinin daha kolay olduunu
bilirler. O sonuca gre, gelen bilgi iin anlay erevesine sahip
olursunuz. Bellek iin ulaacamz sonu udur: Bilgiyi kodladnz ve onu geri almaya altnz artlar arasnda iyi bir
uyum sz konusuysa hatrlama kabiliyetiniz de ok iyi olacaktr. Sonraki birka blmde iyi bir uyumun ne demek olduunu da greceiz.

sahip olduunuz bilgiyi yeniden retirsiniz. leyen bellein


bileenleri nelerdir? bir hatrlama sorusudur. Tanma ise belirli
bir uyarc olayn daha nce duyduunuz ya da grdnz ey
olmas demektir. Hangisi grsel duyusal bellek terimlerindendir: (1) eko; (2) istif; (3) ikon; (4) mutlak kod? ise bir tanma
sorusudur. Hatrlama ve tanmay gnlk hayatnzdaki ak bellek kullanmlarnzla ilikilendirebilirsiniz. Bir sulunun kimliini tespit etmeye alrken, polisler kurbandan saldrgann ne
kan zelliklerini hatrlad kadaryla tarif etmesini isterlerse
(Saldrganla ilgili dikkat ekici bir zellik fark ettiniz mi?) bir
hatrlama yntemi kullanyorlar demektir. Kurbana, phelilerin bulunduu dosyadan teker teker fotoraflar gsterseler veya
kurbandan yan yana dizilmi phelilerden saldrgan tehis
etmesini isteseler bir tanma yntemi kullanyorlar demektir.
imdi de birka dakika nce rendiiniz kelime iftlerini
test etmek iin bu iki prosedr kullanalm. Kelime iftlerindeki eksik kelimeler neler?

Hatrlama ve Tanma Hatrladnzda, daha nceden

apka-?

Bisiklet-?

Kulak-?

Doru iftleri aadaki ihtimaller arasndan seebilir misiniz?

GER ALMA PULARI


Kodlama ve geri alma aratrmamza balamak iin, ncelikle
u genel soruyu dnelim: Bir any nasl bulursunuz? Bu
temel cevap geri alma ipularn kullanyor olmanzdr. Geri
alma ipular belirli bir bellei aratrrken kullanlabileceiniz uyarclardr. Bu ipular, bir snav sorusu gibi d kaynakl
(Hani bellek kavramlarn Baddeley ve Sperlingle ilikilendirirsiniz?) veya i kaynakl olabilir (Onunla daha nce nerede
karlamtm?) Bir ak bellei geri almaya altnz her
an bunu yapmak iin bir amacnz vardr ve bu ama da geri
alma ipucunu ortaya karr. Geri alma ipucunun niteliine
gre bellekleri daha kolay veya daha zor geri almanz sizin iin
artc olmayacaktr. Bir arkadanz size, Hatrlayamadm
Roma imparatoru kim? diye sorsa, bir tahmin oyunundasnz demektir. Ama onun yerine Cladiustan sonraki imparator
kimdi? diye sorsa, hemen Nero diye cevaplayabilirsiniz.
Geri alma ipularnn nemini tam olarak kavratabilmek
iin, sizden baz kelime iftlerini ezberlemenizi isteyerek baz
klasik bellek deneylerini yapmaya alacaz. Alt kelime iftini
de kere srayla hatasz sayana kadar zerinde aln.
Elma-Bot
apka-Kemik
Bisiklet-Saat
Fare-Aa
Top-Ev
Kulak-Battaniye
Kelime iftlerini ezberlediinize gre, testi daha da ilginletirmek istiyoruz. Size saklama aral-bilgiyi aklnzda tutmanz gereken sre- salayacak bir ey yapmanz gerekiyor. Bu
nedenle, bir dakikanz ayrn ve hafzanz test etmek iin kullanabileceimiz baz prosedrleri tartn. Bir eyi ya bildiinizi
ya da bilmediinizi ve ne bildiinizi lmeye alan her test
ynteminin ayn sonucu vereceini varsayabilirsiniz. Ama bu

ElmaBebek
ElmaBot
ElmaBilye

FareAa
FareAtk
FareAra

TopEv
TopEt
TopEkmek

Tanma testi hatrlama testinden daha m kolayd? yle olmal.


Bu sonucu geri alma ipular bakmndan aklayalm.
Hem hatrlama hem de tanma ipularn kullanan bir
aratrma gerektirir. Ancak, tanma ipular ok daha yararldr.
Hatrlamada, ipucunun tek bana bilgiyi yerletirmenize yardmc olmasn umarsnz. Tanmada da ise, iin bir ksm sizin
iin yaplmtr. Fare- Aa iftine baktnzda yapmanz gereken tek ey Ben bunu daha nce grdm m? sorusuna evet
veya hayr eklinde cevap vermektir; Fare-? Cevap vermek iin
ise Grdm kelime neydi? sorusuna cevap vermeniz gerekir. Bu aklamaya da bakarak, tanma testini sizin iin olduka
kolaylatrdmz gryorsunuz. Ama farz edin ki size orijinal
kelime iftlerinin farkl ekillerdeki kombinasyonlarn verdik.
Bunlardan hangisi doru?
apkaSaat
apkaKemik

KulakBot
KulakBattaniye

imdi ise, sadece kelimeyi daha nce grdnz deil grdnz zel balam da tanmanz gerekecek (Balam konusuna
daha sonra ksaca deineceiz.) Zor oktan semeli testlerde
ok tecrbeliyseniz, tanma durumlarnn ne kadar daha zor
olabileceini renmelisiniz. Ancak, ou durumda, tanma
performansnz, hatrlamanzdan daha iyi olacaktr nk geri
alma ipular tanma iin daha anlalrdr. Geri almann baz
baka zelliklerini de grelim.
uzun sreli bellek (USB): Bilginin her an geri alnabilmesi iin saklanmasyla ilgili bellek sreleri.
geri alma ipucu: Bellein geri alnmasna yardmc olan i veya d kaynakl
kullanlabilir uyarc.
hatrlama: Bireyin daha nce sahip olduu bilgiyi yeniden retmesini gerektiren bir geri alma yntemi.
tanma: Bireyin daha nce tecrbe ettii bir uyarcy tespit etmesini gerektiren bir geri alma yntemi.

Uzun Sreli Bellek: Kodlama ve Geri Alma

205

EKL 7.6

Uzun sreli
Bellek

Boyutlaru

Uzun Sreli Bellein

Araturmacular, insanlarun farklu bellek trlerini


depoladuklarunu ileri srmlerdir.

Bildirimsel Bellek:
Gerekler ve olaylar bellei

Blmsel bellek:
zel kiisel deneyimlerin
hatrlanmas

Yntemsel Bellek:
Bir eyi nasl yapacamza
ait bellek

Anlamsal bellek:
Genel bilgi

Blmsel ve Anlamsal Bellekler Blmde daha nceki


ksmlarda belleklerin ilevlerini tarttmzda, bildirimsel ve
yntemsel bellekler arasndaki ayrm ortaya koymutuk. Bildirimsel belleklerin bellekten geri alnmalar iin gereken ipularna gre farkllk gstermeleri konusunda baka bir boyutu
tanmlayabiliriz. Kanadal psikolog Endel Tulving (1972) ilk
olarak bildirimsel belleklerin blmsel ve anlamsal trleri arasndaki fark ileri srd (bkz. ekil 7.6).
Blmsel bellekler, kiisel olarak yaadnz belirli olaylar tek tek saklar. rnein, en mutlu doum gnnz veya
ilk pcnz blmsel bellekte depolanr. Bu tr anlar geri
armak iin, olayn olduu anla ilgili ve olaylarn balamyla
ilgili bir eyi zelletiren geri alma ipularna ihtiya duyarsnz. Bilginin nasl kodlandna bal olarak, olayla ilgili bir bellek temsili retebilirsiniz de retemeyebilirsiniz de. rnein,
bundan on gn nceki di fralamanzla on bir gn ncekini
birbirinden ayracak belirli bir annz var m?
Bildiiniz her eyi bir tr zel balamda kazanmaya baladnz. Ancak, zaman iinde birok farkl balamda karlatnz byk bilgi bekleri vardr. Bu bilgi bekleri, deneyimin
farkl zaman ve yerlerini hesaba katmadan geri alma iin uygun
hale gelirler. Anlamsal bellekler ise kelimelerin ve kavramlarn
anlamlar gibi jenerik, kategorik belleklerdir. ou insan iin,
E=MC2 forml ve Fransann bakenti gibi gerekler, bellein
kazanld olaylara, orijinal renme balamlarna bavuran
geri alma ipularn gerektirmez.
Bu, tabi ki anlamsal bellek hatrlamanzn kusursuz olduunu gstermez. rendiiniz balamla alakas kalmayan birok gerei unutabileceinizi ok iyi biliyorsunuz. Anlamsal bir
bellei geri aramadnzda ona bir blmsel bellekmi gibi
davranmak iyi bir stratejidir. Kendi kendinize, Roma imparatorlarn Bat medeniyetleri dersinde rendiimi biliyorum
diye dnerek, belleinizi canlandracak ekstra geri alma ipular elde edebilirsiniz.

blmsel bellek: Otobiyografik olay ve olayn vuku bulduu balam iin


uzun sreli bellek.
anlamsal bellek: Kelimelerin ve kavramlarn anlamlar gibi jenerik, kategorik bellek.

206

Blm 7 Bellek

BALAM VE KODLAMA
Kodlama ve geri almay aratrmamza devam etmek iin,
balam oku diyebileceiniz bir fenomeni dnmenizi
istiyoruz. Kalabalk bir odada birini grrsnz ve onu tandnz bilirsiniz ama nereden tandnz bir trl karamazsnz. Sonunda uzunca bir sre ona baktktan sonra, kim
olduunu hatrlarsnz ve bu zel balamda onu hi grmediiniz iin kim olduunu karmakta zorluk ektiinizi fark
edersiniz. Postacnz olan kadn en yakn arkadanzn doum
gnnde ne yapyor? Bu tr bir deneyimi her yaaynzda,

Yullarca ayru kalmanun ardundan yakun bir arkadaunuzu ilk kez


grmek gibi olaylarun sizin iin nemi blmsel bellekte
tutulur. Anlamsal bellekten gelecek ne tr bilgiler bir bulumaya katku salayabilir?

Bu adamdan bir trafik uyarusu alduktan sonra, bir partide


karulatuunuzda onu tanuyamama sebebiniz ne olabilir?

kodlama zgll ilkesini yeniden kefedersiniz: Bellekler,


geri alma balam ve kodlama balam uyum saladnda en
etkin halleriyle ortaya karlar. Aratrmaclarn bu ilkeyi nasl
gsterdiklerine de bir bakalm.

Kodlama zgll Belli bir balamda bilgi renmenin


sonular nelerdir? Endel Tulving ve Donald Thomson (1973)
kodlama zgllnn gcn ilk kez hatrlama ve tanma arasndaki genel performans ilikisini tersine dndrerek gsterdiler.
Katlmclardan, tren-siyah gibi kelime iftlerini ezberlemeleri istendi ancak yalnzca kelime iftlerindeki ikinci
kelimeleri hatrlamakla sorumlu olacaklar sylendi.
Deneyin sonraki aamasnda, white gibi kelimeler iin drt
serbest arm retmeleri istendi. Hatrlanmas gereken esas kelimelerin (siyah gibi) bu armlar arasnda
olmas iin byle kelimeler seildi. Daha sonra, katlmclardan deneyin ilk aamasnda hatrlamak zorunda olduklar kelimeleri, arm listelerindeki kelimeler arasndan
seerek iaretlemeleri istendi. Bunu yapmay yzde 54 orannda baardlar. Ancak katlmclara daha sonra kelime
iftlerindeki ilk kelimeler, rnein tren, verilip armlar hatrlamalar istendiinde yzde 61 orannda doru
cevap verdiler.

Niin hatrlama tanmadan daha iyiydi? Tulving ve Thomson


balamdaki deiikliin nemini vurgulamlardr. Katlmclar
siyah kelimesini tren balamnda alp ezberledikten sonra,
balam beyaz olarak deitirildiinde zihinsel temsillerini
hatrlamakta zorluk ektiler. Bu kk balamlarn bile byle
nemli bir etkisi olduunu dndnzde, gerek hayattaki
zengin balamlarn belleinizde ok daha byk etkileri olacan tahmin edebilirsiniz.
Aratrmaclar, balama bal bellek iin birka nemli
gsterimde bulunmulardr. Bir deneyde, scuba dalglar, ya
sahilde ya da su altnda olmak zere bir kelime listesi ezberlediler. Daha sonra bu kelimelerin yine bu iki balamdan birinde,
akllarnda ne kadar sure kald testedilmitir. Listedeki kelimelerin su ya da dalmakla hibir ilgisi olmad halde, kodlamadaki balam ve hatrlama uyutuunda performans neredeyse yzde 50 daha iyiydi (Godden & Baddeley, 1975). Benzer
bir ekilde, piyano rencileri ksa bir besteyi, o besteyi rendikleri piyanoda aldklarnda daha yanlsz aldlar (Mishra
& Backlin, 2007). Baka bir almada, kodlama ve hatrlama
srecinde ayn kokular, rn. limon ya da lavanta, verildiinde
bellek performans drt hafta ierisinde gelime gsterdi (Parker ve ark., 2001).
imdiye kadar verdiimiz rneklerin hepsinde, bellekler d evreden bir balama gre kodlanyor, rn. Piyanonun
ekli ya da havadaki koku. Ancak kodlama zgll insanlarn i durumlarna bal olarak da gerekleebilir. rnein;
bir almada katlmclar serbest bir hatrlama grevi iin
alma ve test oturumlarndan nce alkoll iki ya da placebo
itiler (Weissenborn & Duka, 2000). Genel olarak, alkol bellek performansn kt etkiledi. Ancak, hem alma hem de
test oturumundan nce alkol alan katlmclar, yalnzca bir oturumdan nce alkol alanlara gre belleklerindeki bilgiyi karmakta daha iyi bir performans gsterdiler. Kodlama zgll,
i durumlara bal olduunda, bunun etkilerine duruma bal
bellek denir. Aratrmaclar, marijuana ve amfetamin gibi dier
ilalar iin de duruma bal bellein olutuunu gstermilerdir. Ayrca, eer alerjiler iin antihistamin alyorsanz, duruma
bal bellee neden olduunu renmek ilginizi ekebilir (Carter & Cassaday, 1998). Alerji baladnda o bilgiyi nasl kullanabilirsiniz?
Kodlama zgllne son bir rnek olarak, ikidilli olup
iki dilde bilgi edinen insanlarn deneyimlerini bir dnmenizi
istiyoruz. Aratrmalar, bellek performansnn ciddi bir ekilde
dile bal olduunu gsteriyor: Kodlamada kullanlan dil, bilgiyi karmada kullanlan dille ayn ise insanlar o bilgiyi daha
kolay hatrlyor.

ki anadili Mandarin ve ngilizce olan yirmi kii, genel


dnya bilgilerinin test edilecei bir almaya katlmay
kabul etti (Marian & Kaushanskaya, 2007). Grevlerden
biri iin deneyci, her katlmcdan, turistik yerler ve nl
aktrler gibi kategoriler iin drt isim sylemesini istedi.
Sorular ya Mandarin ya da ngilizce dilinde soruldu. Katlmclarn cevaplar dile ball kantlad: Hem inden

kodlama zgll: Hatrlama srasndaki ipular, kodlama srecindekilerle tutarllk gsteriyorsa, bilgiyi geri almann kolaylamas ilkesi.

Uzun Sreli Bellek: Kodlama ve Geri Alma

207

J\i`_XkicXdX

80
6 kelime
60

10 kelime
15 kelime

40
20
0

EKL 7.7

J\iY\jk_XkicXdX

100

7 8 9 10 11 12 13 14 15
J\i`bfeld

Pq[\fiXee[XfikXcXdX_XkicXdX

Pq[\fiXee[XfikXcXdX_XkicXdX

100

6 kelime

10 kelime

80

15 kelime

60
40
20
0

7 8 9 10 11 12 13 14 15
J\i`bfeld

Seri Konum Etkisi

Bu ekilde, seri konum etkisi genellemesi gsteriliyor. rencilerden, farklu uzunluktaki kelime
listelerini (6, 10, 15 kelime) ya seri haturlama (Kelimeleri duyduunuz surayla yazunuz) ya da
serbest haturlama (Yazabildiiniz kadar ok kelime yazunuz) yntemlerini kullanarak ezberlemeye
alumalaru isteniyor. Her eri, listenin hem bau (ncelik etkisi) hem de sonu (sonraluk etkisi) iin
bellein daha iyi olduunu gsteriyor.

hem de Amerikadan turistik yerler syleyebilecek olmalarna ramen, deneycinin soruyu sorduu dile gre cevaplar verdiler. kinci grevde, katlmclara her birinin iki
muhtemel cevab olan sorular soruldu. rnein; nl bir
ak hikayesinde, aileleri onaylamad iin len iki an
isimleri nedir? sorusunu bir dnn. Cevap ya Romeo ve
Juliet ya da Liang Shanbo ve Zhu Yingtai olabilir. Katlmclarn cevaplarnda yine sorunun sorulduu dilin etkisi
grld: Sorunun sorulduu dile gre cevap verdiler.
Bu sonular dnrken, bilginin ayn beyinde depolandn aklnza getirin! Bilgiyi daha az ya da daha ok ulalabilir
yapan her dilin salad girdi noktasdr. Ayn sonu, kodlama
zgllnn btn bu farkl eitleri iin geerlidir. Beyninizdeki bilgiye ulamann en kolay yolu, onu kodladnz balam
ierisinde bulunabilmenizdir.

Seri Konum Etkisi Balam deiikliklerini, bellek aratrmalarndaki klasik etkilerden birini aklamak iin de kullanabiliriz: seri konum etkisi. Birbiriyle ilgisiz kelimelerden oluan
bir listeyi ezberlememiz gerektiini varsayalm. Bu kelimeleri
srasyla hatrlamanz istersek, verileriniz ekil 7.7de gsterilen ablonla neredeyse tamamen tutarllk gsterecektir: lk

seri konum etkisi: Bellekteki bilgileri geri alma srecinde, bir listenin
bandaki ve sonundaki eylerin, ortadakilerden daha iyi hatrlanmas
zellii.
ncelik etkisi: Bir listenin bandaki eyler iin gelitirilmi bellek.
sonralk etkisi: Bir listenin sonundaki eyler iin gelitirilmi bellek.
balamsal ayrt edicilik: Seri konum etkisinin, hatrlanan deneyimin balamna ve ayrt edilebilirliine gre deiebilecei varsaym.

208

Blm 7 Bellek

birka kelimeyi (ncelik etkisi) ve son birka kelimeyi (sonralk etkisi) ok kolay hatrlayacak, ancak listenin ortasndaki
kelimelerde zorlanacaksnz. ekil 7.7de, rencilerden farkl
uzunluktaki kelime listelerini (6, 10, 15 kelime) ya seri hatrlama
(Kelimeleri duyduunuz srayla yaznz) ya da serbest hatrlama (Yazabildiiniz kadar ok kelime yaznz) yntemlerini
kullanarak ezberlemeye almalar istendiinde ortaya kan
genel ablon gsteriliyor (Jahnke, 1965). Aratrmaclar birok
test durumunda ncelik ve sonralk etkisi ile karlatlar (Neath
& Surprenant, 2003). Bugn gnlerden ne? Bu soruya, haftann banda ya da sonunda olduunuzda ortasndaki gnlerden
neredeyse bir saniye daha hzl cevap verebildiinize inanabiliyor musunuz (Koriat & Fischoff, 1974)?
Seri konum etkisinin eklinin olumasnda balamn
oynad rol, listedeki farkl eylerin, hayatnzdaki farkl deneyimlerin vs. balamsal ayrt ediciliiyle ilgilidir (Neath ve ark.,
2006). Balamsal ayrt edicilii anlayabilmek iin Bu bilgiyi
rendiim balamla, hatrlamaya altm balam arasnda
nasl bir fark var? sorusunu sorabilirsiniz. Sonralk etkisini ele alalm. ekil 7.8 ayrt ediciliin grsel bir temsilidir.
Ksm Ada, tren raylarna baktnz hayal edin. Gryorsunuz ki ufuk izgisinde birleiyorlarm gibi grnyorlar ancak
aslnda aralarnda yine eit aralk var. En yakndaki raylarn,
sizin balamnzda, en ok gze arpan, yani en ayrt edilebilir raylar olduunu syleyebiliriz. imdi de izlediiniz son 10
filmi hatrlamaya aln. ounlukla, en son izlediiniz filmi
en iyi hatrlyor olmalsnz nk deneyiminizle en ok rten balam ierisindesiniz; yani u anda bulunduunuz balama en yakn balam son izlediiniz filmdekidir. Bu manta

Orantl aralklarla
Listenin ba

Normal aralklarla
Listenin ba

Sondan
altnc
Sondan
drdnc
16.
Sondan
ikinci

Sondan
beinci
Sondan
nc

Sondan
sekizinci
Sondan
altnc
Sondan
drdnc

Sondan
nc

Sondan
ikinci

Sonuncu

Sonuncu

EKL 7.8

Sondan
dokuzuncu
Sondan
yedinci
Sondan
beinci

Listenin sonu

Liste sonu

A ksm

B ksm

Balamsal Ayurt Edicilik

Belleinize koyduunuz eyleri tren raylaru olarak dnebilirsiniz. Kusum Ada, uzakta olan tren raylaru gibi, daha eski olan bilgilerin de zaman ierisinde bulanuklatuunu hayal edebilirsiniz. Kusum Bde,
bu etkiyi yenmenin yollarundan birinin ilk raylaru daha byk araluklarla yerletirmek ve bu sayede
daha orantulu grnmelerini salamak olduunu gryorsunuz. Benzer bir ekilde, eski bilgilerinizi
psikolojik olarak birbirinden ayurarak daha fark edilebilir bir hale getirebilirsiniz.

gre, ortada yer alan bilgi daha ayrt edilebilir hale getirilirse
daha hatrlanabilir olacaktr. Bu fikrin rneimize uyarlanm
hali, ekil 7.8in Ksm Bsinde gsterildii gibi tren raylarn
eit aralklarla grnmesini salamaktr.
Tren raylarnn eit aralkl grnmesini salamak iin
mhendisler daha uzakta olanlar birbirine daha byk aralklarla yerletirmek zorundadrlar. Aratrmaclar da bir
bellek testi iin aralk ve zaman arasndaki analojiden faydalanarak ayn yntemi kullandlar. Katlmclar, harf listelerini ezberlemeye alyordu ancak aratrmaclar harflerin
gsterildii zaman aralklarn deitirdiler. Bu deiiklii,
katlmclardan bilgisayar ekrannda baz harfler arasnda
kan grnen rastgele rakamlar yksek sesle okumalarn
isteyerek gerekletirdiler. Normal olan durumda (ekil
7.8in Ksm As gibi), her iki harfin arasnda iki rakam yer
alyordu. Orantl durumda ise (Ksm B gibi), ilk iki harfin arasnda drt rakam yer alrken, son iki harfin arasnda
hi rakam yer almyordu. Bu da tpk uzaktaki tren raylarn
daha aralkl yerletirmek gibi, ilk harfleri daha ayrt edilebilir yapan bir etki salyordu. Gerekten de listenin bandaki
eyler birbirinden daha ayr olduunda, katlmclar onlar
daha iyi hatrladlar (Neath & Crowder, 1990).
Bu deney, listenin sonundaki birka ey zaten ayrt edilebilir
olduu iin standart sonralk etkisinin arttn ileri sryor.
Ayn ilke ile ncelik etkisini de aklamak mmkn; ne zaman
yeni bir eye balasanz, o ey sizi yeni bir balamla kar karya
getirir. O yeni balamda, ilk birka deneyiminiz zellikle ayrt
edilebilir olurlar. Bu nedenle ncelik ve sonralk etkisini bir dizi
tren raynn iki utan iki ayr grn olarak dnebilirsiniz!

KODLAMA VE GER ALMA SRELER


imdiye kadar, kodlama ve geri alma balamlar arasndaki
uyumun bellek performansn iyi ynde etkilediini grdk.
imdi uzun sreli bellee bilgi almada ve uzun sreli bellekten
bilgiyi geri almada kullanlan gerek ilemler zerinde dnerek bu sonucumuzu gelitireceiz. Kodlama ve geri alma
ilemleri uyumlu olduunda da, bellein daha iyi altn
greceiz.

lem Dzeyleri Bilgiye uyguladnz ilem trnn, yani


bilgiye kodlama srasnda verdiiniz dikkatin, o bilgiyi hatrlamanzda etkili olaca fikri ile balayalm. lem dzeyleri
teorisi, bilginin ilendii dzey ne kadar derin olursa, bellekte
saklanmasnn o kadar muhtemel olacan ileri srer (Craik
&Lockhart, 1972; Lockhart & Craik, 1990). Eer ilem daha
fazla analiz, yorum, kyaslama ve detaylandrma gerektiriyorsa,
bellekte daha iyi yer eder.
lemin derinlii genellikle katlmclarn deney malzemeleri hakkndaki dnceleri ile tanmlanr. ZM kelimesini
dnn. Sizden bu kelime hakkndaki fikrinizi istesek, byk
harflerle yazlm kelime mi derdiniz? Ya da baka bir szckle,
mesela dm, kafiyeli olduunu mu sylerdiniz? Yoksa anlam
hakkndaki fikrinizi syleyerek bir eit meyve mi derdiniz? Bu

ilem dzeyleri teorisi: Bilginin ilendii dzey ne kadar derin olursa,


bellekte saklanmasnn o kadar muhtemel olacan savunan teori.

Uzun Sreli Bellek: Kodlama ve Geri Alma

209

Kontrollerdeki yzde orannda gelime

0.2

EKL 7.9

Hazurlayucu

Hazurlayucu, kontrol kelimelerindeki performansla ilgili


farklu grevlerde gelime salar. Bazu rtk bellek
testleri hazurlayucu etkisinin bir hafta ya da daha fazla
srebildiini gsteriyor.

0.15

Suparna Rajaram & H. L. Roediger IIIn Drt rtk Bellek Testinin Dorudan Karulaturulmasu isimli alumasundaki Tablo 1den,
izinli olarak uyarlanmutur.

0.1

0.05

Kk
tamamlama

Para
Anagram
tamamlama
zm
Testler

Kelime
tanma

sorularn hepsinin sizi ZM hakknda daha derin dnmeye


ittiini fark ettiniz mi? Gerekten de katlmclar ne kadar derin
bir ilem yaparlarsa, kelimeleri o kadar iyi hatrladlar (Lockhart & Craik, 1990).
Ancak, ilem dzeyleri teorisinin zor yan, aratrmaclarn
baz ilemleri tam olarak neyin s ya da derin yaptn
her zaman belirleyememeleridir. Byle olsa bile, bu tr sonular bilginin bellee kaydedilme eklinin, yani bilgiyi kodlamak
iin kullandnz zihinsel ilemlerin, o bilgiyi daha sonra geri
almanzda etkili olduunu doruluyor. Ancak, imdiye kadar
yalnzca ak bellek zerinde konutuk. imdi de kodlama ve
geri almadaki ilemler arasndaki uyumun, rtk bellek iin
zellikle nemli olduunu greceiz.

lemler ve rtk Bellek Daha nce bellekler iin ak ve


rtk boyutlarn farknn hem kodlama hem de geri almada
geerli bir fark olduunu sylemitik (Bowers & Marsolek,
2003). rnein; ou zaman, ak olarak kodladnz bilgileri
rtk olarak geri alrsnz. Yakn bir arkadanz, hatrlamak
iin hibir zihinsel aba harcamadan ismiyle selamladnzda
bu durum geerlidir. Buna ramen, rtk kodlamadaki ve
rtk geri almadaki ilemler arasnda gl bir uyum olduunda rtk bellekler genellikle daha salam oluyor. Bu perspektife transfere elverili ilem denir: Kodlamada uygulanan
ilem ekli geri almada gerekli olan ilemlere transfer edildiinde bellek en iyi performans gsterir (Roediger ve ark.,
2002). Bu perspektifi desteklemek iin, ncelikle rtk bellekleri gstermek iin kullanlan baz yntemleri tarif edeceiz.
Sonra da kodlama ve geri alma ilemleri arasndaki uyumun
nasl bir nem tadn gstereceiz.
rtk bellein belirlendii bir deneye bakalm. Aratrmaclar rencilere somut isimlerden oluan listeler gsterdiler
ve her kelimeye holuuna gre 1 (en az ho) ve 5 (en ho)
arasnda bir puan vermelerini istediler (Rajaram & Roediger,

transfere elverili ilem: Kodlamada uygulanan ilem ekli geri almada


uygulanan ilemlerle uygun olduunda bellein en iyi performans
gstereceini ileri sren perspektif.
hazrlayc: rtk bellein belirlenmesinde, bir kelimeyi ya da durumu
daha nceden deneyimlemi olmann salad avantaj.

210

rtk Bellek Testlerinde

Blm 7 Bellek

1993). Holuk oylamalar, katlmclarn kelimeleri ak bir


ekilde belleklerine kaydetmeden, anlamlar zerinde dnmelerini gerektiriyordu. almann bu aamasndan sonra,
drt rtk bellek grevinden biri kullanlarak katlmclarn
bellekleri test edildi (listedeki kelimelerden birinin nikorn
olduunu varsayalm):
Kelime paralarn tamamlama. Katlmcya bir kelimenin

paralar verildi, rn. ___ni___or___, ve paralar akllarna gelen ilk kelime ile birletirmeleri istendi.
Kelime kkn tamamlama. Katlmcdan ni___ gibi bir
kelime kkn aklna gelen ilk kelime ile tamamlamas
istendi.
Kelime tanma. Kelimeler bilgisayar ekranna katlmclarn aka gremeyecei ekilde yanstld. Yanstlan her
kelimeyi tahmin etmeleri gerekiyordu. Burada kelimelerden biri nikorn olacaktr.
Anagramlar. Katlmclara kornni gibi harfleri kartrlm kelimeler gsterildi ve bu kelimenin ne olabilecei konusunda akllarna gelen ilk kelimeyi sylemeleri
istendi.
nikorn rneimizde olduu gibi, her grevdeki doru cevaplar, bir nceki listede verilen kelimeler arasndayd. Ancak asl
nemli olan aratrmaclarn nceki listede bulunan kelimeler
ve bu grevde verilen uygun cevaplar arasndaki ilikiye dikkat etmemesiydi; bellek kullanmnn rtk olmas bu yzdendir.
rtk bellein derecesini belirlemek iin, aratrmaclar
bir kelimeyi, rn. nikorn, ho kelimeler listesine yazan katlmclar ile yazmayan katlmclarn, bir sonraki grevde o
kelime ile ilgili performanslarn karlatrdlar. ekil 7.9 rtk
bellein bir kelime iin salad gelimeyi gsteriyor; ekil,
kelime katlmcnn listesindeyse doru yzdesini ve listesinde
deil ise eksi doru yzdesini gstermektedir (Her katlmcya
farkl bir liste verilmitir.). Katlmclara kelimelerin yalnzca
holuu sorulmu olmasna ramen, her grev iin, kelimeyi
daha nce bir kez grm olmann avantaj olduunu gryorsunuz. Bu avantaj, hazrlayc olarak bilinir nk kelimenin
nceden deneyimlenmesi, bellei daha sonraki deneyimler iin
hazrlar. Aratrmaclar hazrlayc etkilerin, para tamamlama

gibi baz bellek grevleri iin bir hafta ya da daha fazla srdn grmlerdir (Sloman ve ark., 1988).
imdi kodlama ve geri alma arasndaki uyumun nasl
olduuna dnelim. imdiye kadar bahsettiimiz drt rtk bellek testi, esas uyarc ile testte verilen bilgi arasndaki fiziksel
ilikiye dayanmaktadr. Bir bakma, nikorn kelimesini kodlamanz salayan ilem, ni___ kkn tamamlamanz istediinde o kelimeyi geri almanz salar. Ancak, fiziksel uyumdan
ziyade anlama ya da kavramlara dayanan baka bir test, yani
genel bilgi testi, sunabiliriz. Size, Hangi mitolojik yaratn tek
boynuzu vardr? sorusunu sorduumuzu dnn. Cevabnz
tabi ki nikorn olabilir. Ancak, kelimeyi daha nce bir listede
grdnz iin, farkl bir balamda nikorn cevabn verme
ihtimaliniz artyor ise bu rtk bellein gstergesidir.
Fiziksel zellikler ya da anlam ile, hazrlayc temelli iki
farkl rtk bellek testi kullanarak, kodlama ve geri alma arasndaki ilikiye bakabiliriz.
Bellek aratrmaclar, farkl rtk belleklerin farkl ilem
trlerine dayandn gstermek iin bir ilem dzeyleri deneyi tasarladlar. Katlmclardan, bir listedeki her
kelimeyle ilgili bir soruya cevap vermeleri istendi. Derin
dnceler elde etmek iin kelimelerin anlamlarna gre
sorulara cevap verdiler; rnein Bunu satn alabilir misiniz? S dnceler elde etmek iin ise kelimelerin fiziksel zelliklerine gre sorulara cevap verdiler; rnein Bu
kelimede c harfi var m? Aratrmaclar, genel bilgi ve
kelime paralarn tamamlama sorular kullanarak rtk
bellei test ettiler. Bu grevleri transfere elverili ilem
asndan inceleyelim. Derin dnceler s dncelerin
aksine, kodlamadaki kavramsal ilemlerle ilgilidir. Genel
bilgi sorular ise kelime paralarn tamamlama sorularnn aksine geri almadaki kavramsal ilemlerle ilgilidir. Dolaysyla aratrmaclar, kodlama ve geri almadaki
ilemlerin uygun olmad durumlara (derindnceler ve
paralar tamamlama) karlk uygun olduu durumlarda
(derin dnceler ve genel bilgi sorular) derin dnceler
iin hazrlayc bulmalar gerektiini tahmin etmilerdir.
Sonular bu tahmine uygunluk gstermitir (Hamilton &
Rajaram, 2001).
Bu tr bir aratrma transfere elverili ilem fikrini destekler:
Bilgiyi kodlamak iin belli bir ilem tr kullanyorsanz, rnein, fiziksel analiz ya da anlam analizi, geri almada ayn analiz
tr yaplan bir ilem kullandnzda bilgiyi en kolay ekilde
geri alrsnz.
Daha nce yle bir aklamada bulumutuk: Bilgiyi kodladnz artlar ile geri almaya altnz artlar arasnda iyi
bir ugunluk olursa, o bilgiyi en iyi ekilde hatrlarsnz. Bu
blmde bu aklama iin aratrma kantlar sunuldu. Bu
analizin, hem bellek ilemleriniz nispeten iyi alt durumu
(kodlama ve geri alma artlar birbirine uygun olduunda) hem
de bu ilemler nispeten daha az iyi alt durumu (uygunluk
olmadnda) tanmladn unutmaynz. Bu bakmdan, bilgilere ihtiyacnz olduunda niin geri alamyor olabileceiniz
hakknda size baz n fikirler salam olduk. imdi belleinizin yetersiz kald durumlara daha genel olarak bakalm.

NEDEN UNUTURUZ?
Belleiniz ou zaman iyi alr. Yeni tantnz birini grrsnz ve ismini belleinizden tereddtszce geri alrsnz. Ne

yazk ki bazen de, ok nadir de olsa, ismini hatrlayamadnz


birini, tuhaf bir sessizlikle selamlarsnz. Bu nasl oluyor? Bazen
cevap, buraya kadar bahsettiimiz glerde sakldr. rnein,
ismi rendiiniz balamdan bambaka bir balamda hatrlamaya alyor olabilirsiniz. Ancak, aratrmaclar unutma
konusunda baka rnekleri de incelemilerdir. Esasnda 1885te
yaynlanan, bellek zerindeki en eski resmi aratrma almas
tam olarak bu konuya odakl bir almadr. Bu almayla balayalm.

Ebbinghaus Unutmay lyor u ifadenin size gre


doru olup olmadna bir bakn: Snav zamannda ezberlenen bilgiler, baka bir almayla desteklenmez ya da yeterli bir
ekilde gzden geirilmez ise ksa srede yok olurlar. Baka
bir deyile, bir test iin ezber yaptnzda, birka gn sonrasnda ok fazla ey hatrlamayabilirsiniz. Bu zekice gzlem 1885
ylnda, yeni bellek bilimini harekete geirmek iin bu tr bir
dize olguyu inceleyen Alman psikolog Hermann Ebbinghaus
(1850-1909) tarafndan yapld. Ebbinghausun gzlemleri, bellein gzlemsel incelenmesi asndan ikna edici bir sav ortaya
koydu. Bir metodoloji gerekiyordu, ve Ebbinghaus muhteem
bir metodoloji bulmutu. Ebbinghaus anlamsz heceler kullanmt; bunlar iki sessiz harf arasna bir sesli harf gelmesinden
oluan ve hibir anlam olmaya harfli hecelerdi, rn. CEG
ya da DAK. KU gibi anlaml kelimeler yerine anlamsz heceler
kullanmasnn sebebi bellei ar ekliyle lmek istemesiydi;
yani kiinin deneysel bellek grevine istemeden dahil edecei
nceki renimleriyle ya da armlaryla kirlenmemi ekliyle. Ebbinghaus yalnzca aratrmac deil, ayn zamanda
kendi almalarnn deneiydi. Aratrmadaki grevleri kendisi yapp, kendi performansn lt. Kendisine verdii grev
farkl uzunluklardaki listeleri ezberlemekti. Ebbinghaus bu
grev iin ezberle renme, yani tekrarlarlayarak ezberleme
yntemini seti.
almaya bir listeyi batan sona tamamen okuyarak balad. Sonra ayn listeyi yine batan sona tekrar okudu ve listedekileri doru srada yazabilinceye kadar, kriter performans, bu
ekilde almaya devam etti. Daha sonra, baka listeleri tekrar
tekrar okuyarak dikkatini ezberledii bu ilk listeden baka yne
datmaya alt. Byle bir ara verdikten sonra, ilk listeyi tekrar
renmesinin ne kadar zaman aldna bakarak belleini test
etti. Eer listeyi renmesi balangtakinden daha az zaman
alyorsa, bu bilginin daha nceki almasnda sakland anlamna geliyordu. (Bu kavram size Blm 6dan tandk geliyor
olmal. Hayvanlar bir artl tepkiyi tekrar renirlerken daima
bir saklamann sz konusu olduunu hatrlayn.)
rnein, Ebbinghausun bir listeyi renebilmesi 12 denemeden sonra olmu ve birka gn sonra ayn listeyi tekrar
renmesi 9 denemeden sonra olmusa, geen zaman iin
saklama puan yzde 25 olacaktr (12 deneme 9 deneme
= 3 deneme; 3 deneme 12 deneme = 0.25 ya da yzde 25).
Ebbinghaus saklamalarn lt olarak kullanarak, farkl
zaman aralklarndan sonra arta kalan bellek derecesini
kaydetmitir. Elde ettii eri sayfa 212deki ekil 7.10da
gsterilmektedir. Grdnz gibi, nce bellekte hzl bir
kayp olmutur. Gerekten de Ebbinghaus ezberledii listeyi bir saat sonra tekrar ezberlemeye altnda ilkinin
yars kadar zaman harcamtr. Bu ilk hzl kayp sresini
dzenli olarak azalan bir kayp oran takip ediyor.

Uzun Sreli Bellek: Kodlama ve Geri Alma

211

60

Gnler

50
40
30
20
10
0

1 2345

10

15

20

25

30

Kalan yzde

EKL 7.10

Ebbinghausun Unutma Erisi

Ebbinghaus, saklama yntemini kullanarak anlamsuz heceleri ne oranda sakladuunu 30 gn boyunca hesapladu. Eri,
huzlu unutmayu gsteriyor ve sonra kk deiiklikler olan
dz bir ekle ulauyor.

Ebbinghausun unutma erisinde gserilen modeli, hayatnzda


defalarca deneyimlemisinizdir. rnein, bir snava altktan
bir hafta sonra girmeyi istemezsiniz. rendiiniz ou eyi
hatrlayamayacanz bilirsiniz. Benzer bir ekilde, bir ismi
rendikten hemen sonra hatrlamak size kolay gelir ancak aradan bir hafta getiinde ve o ismi kullanmadnzda, kendinizi
Onun ismini biliyordum! diye dnrken bulursunuz.

Ket Vurma Bir hafta nce rendiiniz bir ismi unutmanzn sebebi baka ne olabilir? Bu sorunun nemli bir cevab o
ismi kendi bana renmemi olmanzdr. O ismi renmeden nce, kafanzda birok isim vard; rendikten sonra ise
muhtemelen birka yeni isim daha rendiniz. Btn bu dier
isimlerin, o an ihtiya duyduunuz ismi geri almanzda olumsuz bir etkisi olabilir. Bu hususu daha net bir ekilde aklamak
iin, sizden baz yeni kelime iftlerini ezberlemeye almanz
istiyoruz. Bu kelime iftlerini kez art arda srasyla hatasz
bir ekilde syleyebilinceye kadar almaya devam edin.

tnzda bir ket vurma problemi sunmutuk. Btn zel bilgiler


birbirine ket vurur. leriye ket vurma (ileriye etki eden anlamnda), gemite edindiiniz bilgilerin yeni bilgiler edinmenizi
zorlatrd koullar ifade eder (bkz. ekil 7.11). Geriye ket
vurma (geriye etki eden anlamnda) yeni edindiimiz bilgiler
eski bilgilerimizi hatrlamamz zorlatrd zaman gerekleir. Gsterdiimiz kelime listesi her iki ket vurma trn de
gsterir. Eer daha nce telefon numaranz deitirdiyseniz,
hem ileriye hem de geriye ket vurmay deneyimlediniz demektir. Balangta muhtemelen yeni numaranz hatrlamak size
zor gelmitir; aklnz srekli eski numaranza gitmitir (ileriye
ket vurma). Ancak, yeni numaranz hataszca syleyebilmeye
baladktan sonra, yllarca kullanm olmanza ramen eski
numaranz muhtemelen hatrlayamadnz fark etmisinizdir
(geriye ket vurma).
Dier birok bellek olgusunda olduu gibi, Hermann
Ebbinghaus ket vurmay deneylerle ayrntl bir ekilde belgeleyen ilk aratrmacdr. Ebbinghaus, dzinelerce anlamsz kelime listesi rendikten sonra, yeni rendii listelerin
yzde 65ini unuttuunu fark etti. Elli yl sonra, Northwestern
niversitesinde Ebbinghausun listelerine alan renciler
ayn eyle karlatlar; birok listeye defalarca altktan sonra,
rencilerin daha nceki bilgileri yeni rendikleri listeleri
hatrlamalarna ileriye ket vurma eklinde engel oldu (Underwood, 1948, 1949).
Bu ksmda, bilgileri neden unutuyor olabileceinize dair
baz sebepler gsterdik. imdi bellein daha iyi almasna
ynelik neriler veren aratrmalara gememiz uygun grnyor.

leriye ket vurma


Yeni renilen
bilgi

Deniz-nesi
Kpek-Anas
Yer -Bal
Da-Fst
Yorgan-Keisi
Nasld? Listeyi bir inceleyin. Ne yaptmz gryor
olmalsnz; bildiiniz eski kelime iftlerinin ilk kelimeleri
baka bir kelime ile elendi. Bu yeni kelime iftlerini renmeniz daha m zor oldu? imdi eski kelime iftlerini daha m zor
hatrlyorsunuz? (Hadi, deneyin.) Her iki durumda da cevap
genellikle evet olur. Bu ksa altrma size belleklerin nasl
rekabet iinde olduklarn, ya da birbirlerine ket vurduklarn
gsteriyor olmal.
Sizden di fralama anlarnzla ilgili hatrladklarnz
ayrt etmeye almanz istediimizde zaten size gerek haya-

ileriye ket vurma: Gemite edinilen bilgilerin yeni bilgilerin kodlanmasn ve geri alnmasn zorlatrd koullar.
geriye ket vurma: Yeni edinilen bilgilerin, daha nceki bilgileri hatrlamay
zorlatrd koullar.

212

Blm 7 Bellek

Ket vurur

Daha nce
renilen
bilgi

Geriye Ket vurma


Yeni renilen
bilgi

EKL 7.11

Ket vurur

Daha nce
renilen
bilgi

leriye ve Geriye Ket Vurma

leriye ve geriye ket vurma bilgileri kodlama ve geri almada


niin zorluk yaanduunun auklanmasunda yardumcu olur.
Gemite rendikleriniz , yeni bilgileri kodlamanuzu zorlaturabilir (ileriye ket vurma). Yeni rendikleriniz de eski
bilgilerinizi geri almanuzu zorlaturabilir (geriye ket vurma).
Baron, Psikoloji 5e, 2001den. Pearson Education Inc.nin izni ile
alundu.

BELLE YAPISAL OLMAYAN


BLG N GELTRME
Bu ksmn tamamn okuduktan sonra, gnlk bellek performansnz nasl gelitirebileceiniz, nasl daha ok hatrlayp
daha az unutabileceiniz konusunda kafanzda baz somut
fikirler olumu olmal (Daha sonra bu blmdeki Yaamnzda Eletirel Dnme kutucuu bu fikirlerinizi okul almalarnz asndan daha somut hale getirmenize yardmc olacak.). Biliyorsunuz ki bir bilgiyi ilk edindiinizdeki balamda
hatrlamaya alr ya da o zamankilerle ayn zihinsel ilemler
kullanrsanz, hatrlamakta en iyi performans gsterirsiniz.
Ancak, yine de size yardmc olmamz gereken farkl ufak bir
problem var. Bu, yapsal olmayan ya da rastgele toplanm bilgilerin kodlanmasyla ilgilidir.
rnein, bir maaza eleman olarak altnz dnn.
Her mterinin istedii birka eyi belleinizde tutmaya almanz gerekir: Yeil bluzlu kadn bir bahe makas ve hortum
istiyor. Mavi gmlekli adam bir pense, alt mm vida ve bir boya
raspas istiyor. Bu senaryo, aslnda, aratrmaclarn iftli armlar ezberletmek istedii deney trlerine ok benziyor. Daha
nce gsterdiimiz kelime iftlerini ezberlemek nasld? Grev
muhtemelen size biraz angarya gelmiti nk o kelime iftleri
size hi anlaml gelmemiti; ve anlaml olmayan bilgiyi hatrlamak ok zordur. Doru malzemeleri doru mteriye gtrebilmek iin daha az rastgele olan armlar retmelisiniz. Detaylandrc provaya ve bellek gelitire yntemlerine bir gz atalm.

Detaylandrc Prova Kodlamay gelitirme amal genel


stratejiye detaylandrc prova denir. Bu tekniin temel fikri,
bir bilgiyi prova ederken, yani o bilgiyi belleinize ilk kez kaydederken, kodlamay glendirmek iin bilgileri detaylandrrsnz. Bunu yapabilmenin bir yolu, daha az rastgele gibi grnen bir arm uyandran bir iliki oluturmaktr. rnein,
Fare-Aa kelime iftini hatrlamak istediinizde, zihninizde
peynir bulmak iin aaca trmanan bir fare canlandrabilirsiniz.
Birbirinden ayr bilgi paralarn bu ekilde bir hikaye rgs
ierisinde kodlarsanz, hatrlamay glendirmi olursunuz.
Maaza elamannn durumunda, her mteri ile doru malzeme arasnda abucak balant kurabilecek bir hikaye uydurmay hayal edebiliyor musunuz? (Altrmalarla ie yarayacaktr.) Hikayenizi, hatrlamak istediiniz sahnenin zihninizde
canlandrdnz bir resmiyle, yani grsel betimleme ile desteklemenin ou zaman faydal olacan oktan tahmin edebiliyor
olmalsnz. Grsel betimleme, size ayn anda hem szl hem
de grsel bilgilerle ilgili kodlar sunduundan hatrlamanz
kolaylatracaktr (Paivio, 2006).
Detaylandrc prova, ayn zamanda sizi dize etkisinden
kurtaracaktr: rnein insanlar konumak iin sradalarken,
kendilerinden bir nceki kiinin ne sylediini hatrlamazlar.
Eer herkesin halka eklinde oturup srasyla kendini tantt
bir ortamda bulunduysanz, bu etkiyi mutlaka tanmsnzdr. Hemen nnzdeki kiinin ad neydi? Bu etkinin kayna,
dikkatinizi kendi syleyeceiniz yorumlar hazrlamaya ya da
isminizi sylemeye hazrlanmaya yneltmeniz olarak grnyor (Bond ve ark., 1991). Bu dikkat kaymasn nlemek iin,
detaylandrc provadan faydalanmalsnz. Dikkatinizi nnzdeki kiiye odaklayn ve ismini daha etkili bir ekilde kodlayn: EmmaYakalandm Ana!
Bellek Gelitirme Yntemleri Dier bir bellek glendirici seenek ise bellek gelitirme yntemleri denilen zel zihinsel
stratejiler gelitirmektir. Bellek gelitirme yntemleri uzun bir

Bir garson, doru yemei doru mteriye gtrebilmek


iin detaylandurucu prova ya da bellek gelitirme yntemlerinden nasul faydalanabilir?

olgu dizisini bilindik ve daha nce kodlanm bilgilerle arm


kurarak kodlayan aralardr. Birok bellek gelitirme yntemi,
size rastgele bilgileri dzenlemenizi salayan hazr geri alma
ipular sunar. Bellek gelitirme yntemleri, ayn zamanda sizi,
daha nce bahsettiimiz gibi yeni bir bilgiyi prova ederken etkili
bir detaylandrma salayan grsel betimlemeye tevik eder.
lk kez antik Yunan hatipleri tarafndan kullanlan mekan
yntemini (methof of loci) bir dnn. Loci kelimesinin tekili
locustur ve mekan anlamna gelir. Mekan yntemi, bir isim
ya da obje listesinin srasn, ya da hatipler iin uzun bir konumann ksmlarn, bildiiniz bir dizi mekanla arm yaparak
hatrlama yntemidir. Bir alveri listesini hatrlamak iin, listedeki her eyi srasyla evden okula giderken getiiniz yerlerle
zihinsel olarak ilikilendirebilirsiniz. Listeyi daha sonra hatrlamak iin, zihninizde evden okulunuza giden rotay canlandrarak takip edip, her nokta ile ilikili eyi bulabilirsiniz (bkz. Sayfa
214teki ekil 7.12).
Kanca yntemi mekan yntemine benzer ancak listedeki eyleri bildiiniz mekanlarla deil bir dizi ipucuyla ilikilendirirsiniz. Genellikle, kanca ynteminde kullanlan ipular, rakamlar ile kelimeler arasndaki kafiyelerdir. rnein
unlar ok kolay ezberleyebilirsiniz: bir-kevgir, iki-tilki,
-g vs. Sonra da listenizdeki her eyi uygun bir ipucu
ile ilikilendirirsiniz. Tarih profesrnzn sizden Roma
mparatorluunun hkmdarlarn ezberlemenizi istediini
farz edin. Augustusu elinde bir kevgir ile, Tiberiusu kucanda
bir tilki ile, Caligulay da gl biri olarak zihninizde canlandrabilirsiniz. Rastgele bilgileri renmenin srrnn, bilgiyi kendinize elverili geri alma ipular salayacak ekilde kodlamak
olduunu grebilirsiniz.

META BELLEK
Bir eyi gerekten hatrlamak istediiniz bir durum ierisinde
olduunuzu farz edin. Kodlamadaki koullar yanstan geri
alma ipularn gayet iyi bir ekilde kullanyorsunuz ancak o

detaylandrc prova: Bilginin kodlanmasn glendirerek bellei gelitirme teknii.


bellek gelitirme yntemleri: Yeni bilgiler kodlanrken, daha sonra bellekteki bu bilgilere ulamay kolaylatracak bilinen bilgilerin kullanld
strateji ya da ara.

Uzun Sreli Bellek: Kodlama ve Geri Alma

213

EKL 7.12

Mekan Yntemi

Mekan ynteminde, haturlamak istediiniz eyleri (aluveri listesindeki eyler


gibi) bildiiniz bir rota (okula giderken
izlediiniz rota gibi) zerindeki yerlerle
ilikilendirirsiniz.

Ekmek

Portakal suyu

Dondurma

Muz

bilgi parasna ulaamyorsunuz. Bu kadar fazla aba harcamanzn bir nedeni de o bilgiyi bildiinize emin olmanzdr. Ancak
belleinizde yer alanlardan bu kadar emin olmanz doru mu?
Bunun gibi belleinizin nasl alt ya da hangi bilgiye sahip
olduunuzu nasl bileceiniz hakkndaki sorular meta bellek
sorulardr. Meta bellek konusundaki balca sorulardan biri
bildiini hissedilerin, yani bir bilginin belleinizde depolanm
olduu ynndeki znel hislerin, ne zaman ve niin doru hisler olduudur.
Bildiini hissediler zerine yaplan aratrmalarn ncs,
almalarna rencilerine bir dizi gene bilgi sorusu sorarak
balayan J.T. Hart (1965) olmutur. rnein size Gne sistemimizdeki en byk gezegen hangisidir? diye bir soru sorduumuzu farz edin. Cevab biliyor musunuz? Bilmiyorsanz,
bu soruya nasl cevap verirdiniz: Cevab imdi hatrlamyorum
ama doru cevab yanl olan dier klar arsndan seebilecek
kadar biliyor muyum? Bu Hartn katlmclarna ynelttii
soruydu. Hart, katlmclarn kendilerine 1 ve 6 arasnda bir
puan vermesine izin verdi. Bu sorunun cevabn seenekler ara-

meta bellek: Bellek yetileri ve etkili bellek stratejileri ile ilgili rtk ya da
ak bilgiler; bellek hakkndaki bili.

214

Blm 7 Bellek

sndan seemeyeceklerinden eminseler 1 puan, seebileceklerinden eminseler 6 puan vereceklerdi. Sizin kendinize verdiiniz puan ne olurdu? Seenekler unlar:
a.
b.
c.
d.

Mars
Vens
Dnya
Jpiter

Eer bildiinizi hissettiyseniz, verdiiniz puan 1 ise doru


cevab verme, yani d kkn seme ihtimaliniz 6 puan verenlere
gre daha dktr. (Tabi ki adil bir test olmas iin, size uzun
bir soru dizisi vermek isterdik.) Hart, katlmclarn kendilerine
1 puan verdikleri sorularn yalnzca yzde 30unu doru cevaplarken, 6 puan verdikleri sorularn yzde 75ini doru cevapladklarn grmtr. Bildiini hissedilerin doru olabileceini
grmek ok etkileyici.
Meta bellek zerindeki aratrmalar, hem bildiini hissedilere sebep olan ilemlere hem de bu hislerin doruluundan
nasl emin olunabileceine odaklanr (Benjamin, 2005; Koriat
& Levy-Sadot, 2001; Metcalfe, 2000):
pucu yaknl hipotezi insanlarn bildiini hissedilerini,

geri alma ipucuna olan yaknlklarna dayandrdklarn

Yaamnzda Eletirel Dnme


BELLEK ARATIRMALARI, SINAVLARA HAZIRLANMANIZDA NASIL
YARDIMCI OLABLR?
Eletirel dnmenin nemli bir faydasu, yeni bilgileri hayatunuzdaki nemli
grevlerinize uygulamaktur. Bellek
hakkunda yazulanlaru okurken, kendinize
u tarz bir soru sormalusunuz: Bilgiyi
dorudan kullanuma nasul sokarum? Bu
araturma benim sunavuma hazurlanmamda nasul yardumcu olabilir? Bu tr
bir eletirel dnmeden yola ukarak
hangi tavsiyelerin ortaya konabileceine bir bakalum:
Kodlama zgll. Haturlayacaunuz
gibi, kodlama zgll ilkesi geri
alma balamunun kodlama balamuna
uymasu gerektiini savunur. Okul
artlarunu dndmzde, balam genellikle dier bilgilerin balamu anlamuna gelecektir. Eer bir
eye hep aynu balamda aluursanuz,
onu deiik bir balamda geri almanuz zor olacaktur; bu yzden bir profesrn sorularu bir konuya deiik
bir yoldan yaklauyorsa, tamamen
kayup ierisinde olabilirsiniz. Buna
zm olarak, aluurkenki balamlarunuzu deitirmelisiniz. Konuyla ilgili
notlarunuzun surasunu deitirerek aluun. Kendinize farlu konularu birlikte
ieren sorular sorun. Kendinize yeni
kombinasyonlar oluturmaya aluun.
Ancak, sunava girdiinizde cevaplaru
haturlayamuyorsanuz, esas balamu
geri getirecek mmkn olduunca
ok geri alma ipucu retmeye aluun: Bir bakalum. Bunu kusa sreli
bellei rendiimiz derste duymutuk
Seri konum: Seri konum erisinden
haturlayacaunuz gibi, birok koul
altunda, ortada gsterilen bilgiler, en az haturlanabilen bilgilerdi.

Gerekten de niversite rencileri


bir dersin baunda ya da sonunda
retilen eylerden ok, ortasunda
retilen eylerde baarusuz oluyorlar. (Holen & Oaster, 1976; Jensen,
1962). Bir dersi dinlerken, dersin
ortasunda anlatulanlara zel bir dikkat
gstermeniz gerektiini aklunuzda
bulundurun. aluma zamanu geldiinde de ortada anlatulan konular
iin fazladan zaman ve aba harcamalusunuz ve konularu her defasunda
aynu surayla alumamaya dikkat
etmelisiniz. u anda okuduunuz
blmn de Psikoloji ve Yaamun
ortasunda yer alduunu fark etmi
olabilirsiniz. Bu kitabun btn ders
konularunu kapsayan bir sunavunuz
varsa, bu blm zellikle dikkatli
bir ekilde tekrar etmeyi isteyeceksiniz.
Detaylandurucu prova ve bellek
gelitirme yntemleri: Bazen sunavlara aluurken, kendinizi yapusal
olmayan bilgiler renmeye
aluuyormu gibi hissedersiniz.
rnein, beyinin farklu kusumlarunun
ilevlerini ezberlemeniz istenebilir.
Bu koullar altunda, yapuyu kendiniz
kurmanuz gerekir. Kavramlaru yaratucu
bir ekilde kullanarak grsel betimlemeler oluturmaya ya da cmleler
ya da hikayeler uydurmaya aluun.
Bu kitabun yazarlarundan biri, genellikle VMH olarak kusaltulan ventromedial (alt orta) hipotalamusun
ilevini haturlamak iin, psikolojiye
giri dersindeki bellek gelitirme
yntemini hl haturluyor: VMH
Very Much Hungry (ok Fazla A)
(ancak Blm 11de reneceiniz

ileri srer. Size lk Yldz Savalar filminde Han Soloyu


kim oynad? diye bir soru sorulduunu farz edin. Yldz
Savalarn daha nceden biliyorsanz, size bu soru iin
klar verildiinde doru cevab seebileceinizi dnebilirsiniz.
Eriilebilirlik hipotezi, insanlarn dncelerini belleklerindeki ksmi bilginin eriilebilirliine ya da kullanlabilirliine baladn savunur. Bu yzden lk Yldz

zere aradan geen 30 yul o bellek


gelitirme ynteminin doruluunu
yitirmesine sebep olmutur. Detaylandurucu prova yeni rendiiniz
bilgileri daha kolay haturlamak iin
zaten bilmekte olduunuz eyleri
kullanmanuzu salar.
Meta bellek: Meta bellek zerindeki
araturmalar insanlarun neyi bilip neyi
bilmedikleri dncelerinin genellikle doru uktuunu gsteriyor. Sre
baskusu altunda olduunuz bir sunava
girdiinizde, neye ne kadar zaman
ayuracaunuz konusunda bu hislerinizden faydalanabilirsiniz. rnein,
btn testi bata sonra huzluca
okuyup hangi sorularu daha ok bildiinizi hissettiinize bakabilirsiniz.
Yanlularun dorularu gtrd bir
sunava girdiyseniz (SAT ve bazu GRE
sunavlarunda olduu gibi) meta bellek
hislerinize daha ok nem vermelisiniz; bylece byk ihtimalle yanlu
cevabu seeceinizi hissettiiniz
sorulardan puan kaybetmemi olursunuz.
Bellek araturmalarundaki temel
olgularu okurken, bilgileri nasul dorudan kullanabileceinizi anlayamamu
olabilirsiniz. Eletirel dnmenin,
psikoloji bilgilerini dorudan hayatunuza
uygulamanuza nasul yardumcu olacaunu
gstermek iin size bu somut fikirleri
sunduk.
Bir sunava alumadan nce notlarunuzun surasunu karuturmanuz neden iyi
bir fikir olabilir?
Bir profesr, rencilerin ders konularunda seri konum etkisinin stesinden gelmeleri iin ne yapabilir?

Savalar filminde Han Soloyu kim oynad? sorusu,


doru cevapla ilgili olduuna inandnz bilgiyi aklnzda artryorsa, muhtemelen doru cevab bulabileceinizi dnrsnz.
Bu teorilerin ikisi de deneysel olarak desteklenmitir ve
ikisi de bir eyi bildiinizi dndnzde hislerinize gvenebileceinizi savunur. (Bu blmde daha sonra, bu genel kurala

Uzun Sreli Bellek: Kodlama ve Geri Alma

215

baz istisnalar oluturan grg tan ifadeleri zerinde yaplan


aratrmalar anlatacaz.)
imdi belleinizden bilgiyi nasl alacanz konusunda bir
eyler rendiniz. Kodlama ve geri alma artlar arasndaki iyi
bir uyumdan bahsederken neyi kastettiimizi biliyorsunuz.
Sonraki ksmda, dikkatlerimizi bellek ilemlerinizden belleklerinizin ieriine evireceiz.

DURUN VE GZDEN GERN










Haturlama ve tanuma artlaru genellikle daha fazla geri alma


ipucu mu salar?
Niin bir partide tanutuunuz ilk kiiyi daha iyi haturlarsunuz?
Transfere elverili ilem olarak bilinen perspektif neyi savunur?
ngilizce dersiniz iin The Raven iirini ezberliyorsunuz.
Bunu ezberledikten sonra geen hafta verilen devi artuk
ezbere okuyamaduunuzu fark ediyorsunuz. Bu bir ileriye ket
vurma rnei mi yoksa geriye ket vurma rnei midir?
Periyodik tablodaki elementlerin surasunu ezberlerken mekan ynteminden nasul faydalanabilirsiniz?
Hangi iki bilgi eidi bildiini hissedilere katku salar?

ELETREL DNME ki anadili Mandarin ve ngilizce olan kiilerin test


edildii deneyi haturlayun. Katulumcularun olaysal belleklerini test
ediyor olsaydunuz, nasul sonular elde etmeyi beklerdiniz?
Aaudaki konu hakkunda daha fazla inceleme ve uygulama
iin MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Benzerini yapn: Seri Konum Etkisi

Uzun Sreli
Bellekte Yaplar
Buraya kadar belleinize bilgiyi nasl kodladz ve daha sonra
o bilgiyi nasl geri aldnz konularna odaklandk. Bu ksmda
bilgi depolamann nemli bir yn zerinde duracaz: Zaman
ierisinde edindiiniz bilgilerin dzenlenmi bilgiler eklinde
temsil edilmesi ekli. rnein, sizden zmn bir meyve olup
olmad konusunda dnmenizi istediimizi hatrlayn. Buna
abucak evet diye yant verebilirsiniz. Peki ya durian? Durian
bir meyve mi? Ya domates? Bu ksmda, bu sorulara cevap verebilmenin zorluu, bilginin bellekte yaplan ekli ile alakaldr.
Belleinizdeki bilgilerin dzenlenmesinin, tam olarak hatrlayamadnz deneyimlerinizin ieriini tahmin etmenize nasl
yardmc olacandan da bahsedeceiz.

ekilde zel bir aba sarf etmiyorsunuz. rtk bellek edinimini


tanmlarken sylediimiz gibi, kendinize yle bir eyi retmi olamazsnz: Bu ey mutfaa aittir. Dnyadaki sradan
deneyimleriniz yoluyla, evresel yaplar yanstan zihinsel yaplar edinirsiniz. Dnyadaki an be an deneyimlerinizde oluturduunuz bellek yaplarnn eitlerine bir gz atalm.

Kategoriler ve Kavramlar Blm 10da ele alacamz


konulardan biri, yani bir ocuun kpekik kelimesi gibi bir
kelimenin anlamn renmek iin harcad zihinsel aba zerinde dnerek balayacaz. Bu kelimenin anlaml olabilmesi
iin, ocuk hem kpekik kelimesinin kullanld her durumu
hem de balam hakkndaki bilgiyi saklayabilmelidir. ocuk, bu
ekilde deneyimlerinin ortak znn, yani drt bacakl tyl
yaratn, bir kpekik olduunu kefeder. ocuk, kpekik kelimesinin sadece bir hayvan iin kullanlmad, bir hayvan kategorisinin tamam iin kullanld bilgisini edinmelidir. Bu farkl
deneyimleri snflandrma, yani belli deneyimlere belli tepkiler
verme ya da onlar ayn ekilde etiketleme yetisi dnebilen
canllarn en temel yeteneklerinden biridir (Murphy, 2002).
Oluturduunuz kategorilerin zihinsel temsillerine kavramlar denir. rnein kpekik kavram, kk bir ocuun
belleinde biriktirdii kpeklerle ilgili deneyimlerinin bir dizi
zihinsel temsilinin addr. (Blm 10da grebileceimiz gibi,
eer ocuk kpekik kelimesinin onun iin ifade ettii anlam
henz net bir ekle getirmemise, bu kavram biz yetikinlerin
doru grmeyecei baz zellikler de ieriyor olabilir). Sizin ok
geni bir kavram yelpazeniz var. Ambar ve beysbol gibi nesneler
ve aktiviteler iin belli kategorileriniz var. Kavramlar, krmz
ya da geni gibi zellikleri, doru ya da ak gibi soyut fikirleri
ve daha zeki ya da kz kardei gibi ilikileri temsil edebilir. Her
kavram, sizin dnya deneyimleriniz iin bir zet birimi temsil
eder.
Dnyada deneyimlediiniz birok kategoriyi dnrseniz, baz kategori elemanlarnn az ok benzer olduunu fark
edersiniz. Kular gibi bir kategori zerinde dnerek bunu
grebilirsiniz. Blbln tipik bir ku olduunu kabul ederken,
devekuu ya da penguenin deiik kular olduunu syleyebilirsiniz. Bir kategori elemannn tipikliinin derecesi gerek

BELLEK YAPILARI
Bellein nemli ilevlerinden biri, benzer deneyimleri bir arada
tutarak evre ile olan etkileimlerinizdeki modelleri kefetmenizi salar. Saysz olaylarla dolu bir dnyada yayorsunuz ve
bu olaylardan kardnz bilgileri, zihninizde ynetebileceiniz daha kk ve basit paralar haline dntrmeye alyorsunuz. Ama yapsal bir ileyi kurmak iin bilinli bir
kavram: Nesne ve fikir eitlerinin ya da kategorilerinin zihinsel temsilleri.

216

Blm 7 Bellek

Saluklu marul, tatlu kavun ya da lezzetli domates gibi


kategoriler oluturmak, akam yemei iin manavdan ne
alacaunuza karar vermenizde nasul yardumcu olur?

hayat artlarna baldr. rnein klasik aratrmalar, insanlarn tipik kategori elemanlarna daha deiik olan elemanlara
gre daha hzl cevap verdiklerini gstermitir. Blbln bir
ku olduunu sylemekteki tepki sreniz, devekuunun bir
ku olduunu sylemekteki tepki srenizden daha ksa olacaktr (Rosch ve ark., 1976). Ancak insanlar, devekuunun deil
de blbln tipik bir ku olduunu dnmeye iten ey nedir?
Bu soruya verilen cevaplarda genellikle aile benzerlii ele alnr;
tipik kategori elemanlarnn, kategorideki dier birok eleman
iin geerli olan zellikleri vardr (Rosch & Mervis, 1975). Blbller, kularla ilikilendirdiiniz birok zellii tamaktadr;
boyutlar ortalama ku boyutundadr, uabilirler vs. Devekular ise aksine ortalama ku boyutuna gre ok byklerdir ve
uamazlar. Bu rnekler, tipikliin belirlenmesinde aile benzerliinin bir rol olduunu gsteriyor. Ancak yaplan son aratrmalar, en tipik kategori yelerinin ayn zamanda en ideal kategori yeleri olduklarn ileri sryor.

in, lezzetli) istenebilirlik indeksi olarak kullandlar.


Katlmclar ayn zamanda hangi tr baln, balk
kategorisinin gzel bir rnei olduunu da puanlayarak belirttiler. Aratrmaclar, istenebilirlik ve tipiklik
arasnda 0.80lik bir korelasyon grdler. (Blm 2de
korelasyonlarn -0.1 ile +0.1 arasnda deitiini hatrlayn.) Katlmclarn ideal balk dncelerinin tipiklik dnceleri zerinde de rol oynadn grmek ok
arpc. Ayrca, istenebilirlikteki kltrel deiiklikler
de puanlamalar etkiliyordu. rnein, Menomini grubu
mersin balna tipiklik konusunda Avrupal Amerikal
gruptan daha fazla puan verdi.
Eer ok fazla balklk deneyiminiz yoksa, hangi baln daha
istenebilir olduu konusunda bu katlmclardan daha az fikir
sahibi olmanz muhtemeldir. Ancak, bir eyin ideal olduu
dncenizin tipiklii konusundaki fikrinizi nasl etkileyeceini
grmek isterseniz, ok deneyimlediiniz bir kategori hakknda
dnebilirsiniz.

Bir grup aratrmac, onlarca yllk balklk deneyimi


olan iki topluluktan baz bireyler topladlar: Gruplardan biri, kuzey Wisconsin merkezinden Yerli Amerikan
Menomini Kzlderilileri, dieri ise hepsi hemen hemen
ayn corafi blgeden gelen Avrupal Amerikallard
(Burnett ve ark., 2005). stenebilir ya da ideal grd
balk trleri farkl olduu iin deneyde bu iki grup kullanld. rnein, Menomini halk iin mersin bal ok
kutsald. Aratrmaclar katlmclara blgelerde bulunan
balklarn isimleri yazl olan 44 kart verdiler. Katlmclar bu kartlar gruplara ayrdlar. Aratrmaclar, katlmclarn bu gruplara ynelik szl ifadelerini (rne-

Hiyerariler ve Temel Dzeyler Kavramlar kendi balarna olumazlar. ekil 7.13te gsterildii zere, kavramlar
genellikle anlaml dzenler eklinde olurlar. Hayvanlar gibi
geni bir kategorinin, kular ya da balklar gibi birka alt kategorisi vardr. Bu alt kategorilerin de kendi ilerinde rnekleri
vardr, rn. kanarya, devekuu, kpek bal ve alabalk. Hayvan
kategorisi de canllar kategorisinin alt kategorisidir. Kavramlar
ayn zamanda dier bilgi eitleriyle de ilikilidir: Baz kularn
yenilebilir, bazlarnn nesli tkenmekte, bazlarnn da ulusal
semboller olduu bilgilerini de depolarsnz.

Derisi vardr
Hareket edebilir
Hayvan

Yer
Nefes alr

Yzgeleri vardr

Kanatlar var
Ku

Balk

Uabilir

Solungalar vardr

Tyleri var

tebilir
Kanarya

Devekuu
Sardr

EKL 7.13

Yzebilir

Uzun ince
bacaklar vardr
Uzundur Kpekbal
Uamaz

Pembedir

Israbilir
Samonella
Tehlikelidir

Yenilir
Yumurtalar yatrmak iin
akntya kar yzerler

Kavramlarun Hiyerarik olarak Dzenlenmi Yapusu

Hayvan kategorisi ku ve baluk gibi alt kategorilere ayrulabilir ve benzer bir ekilde her alt kategori
de kendi ierisinde ayrulabilir. Bazu bilgiler (derisi vardur gibi) hiyerarideki btn kavramlara
uyarken; bazu bilgiler (tebilir gibi) yalnuzca daha aau dzeyerdeki kavramlara uyar (rnein
kanarya).

Uzun Sreli Bellekte Yapular

217

Byle hiyerarilerde insanlarn nesneleri daha iyi dnebildii ve snflandrd bir dzey olduu grnyor. Buna
temel dzey denir (Rosch,1973, 1978). rnein manavdan
bir elma aldnzda, genel bir ifade ile onu bir meyve olarak
dnebilir, ya da daha zgl ve titiz bir ifadeyle onun bir Golden Elma olduunu dnebilirsiniz, Temel dzey yalnzca
elmadr. Size bu nesnenin resmi gsterildiinde, ona elma
dersiniz. Hatta onun bir meyve olduunu sylemekten ziyade
elma demeniz daha hzl olacaktr (Rosch, 1978). Temel dzey,
kelime ile ilgili deneyimlerinizle ortaya kar. Kelimenin daha
ok ya da daha az zgl olan alternatiflerinden ok, elma kelimesinin kendisi ile karlamanz daha muhtemeldir. Ancak,
elma yetitiren biri olsaydnz Misket Elma ya da Yeil Elma
hakknda gnlk konumalar yapabilirdiniz. Bu deneyimlerinizle birlikte, temel dzeyiniz muhtemelen hiyerarinin daha
alt dzeylerine kayard.

emalar Kavramlarn, bellek hiyerarilerinin temel yaptalar


olduunu grdk. Kavramlar daha karmak zihinsel yaplar
iin de temel yapta rol stlenirler. Sayfa 197deki ekil 7.1i
hatrlayn. Tavann mutfaa ait olmadn hemen nasl anladnz? Daha nce bu dncenin rtk bellee dayandn sylemitik ama ne tr bir bellek yaps kullandnzdan bahsetmemitik. Aka grnyor ki, bir mutfaa dair belli kavramlar,
yani frnlar, lavabolar ya da buzdolaplar ile ilgili bilgilerinizi,
belleinizde daha byk bir birim halinde birletiren bir temsile
ihtiyacnz var. Bu daha byk olan birime ema diyoruz. emalar, insanlarla, nesnelerle ya da durumlarla ilgili kavramsal ereveler ya da bilgi kmeleridir. emalar, evrenizdeki yaplarla
ilgili deneyimleriniz hakknda karmak genellemeler kodlayan
bilgi paketleridir. Mutfaklar ve yatak odalar, yar arabas
srcleri ve profesrler, srpriz partiler ve mezuniyet trenleri iin emalarnz vardr. Daha sonraki blmlerde gnlk
deneyimlerinizi ekillendiren ema trlerinin daha fazla rneini sunacaz. rnein Blm 10da ocuklarn ebeveynleriyle
kurduu ballk ilikisinin daha sonraki sosyal etkileimleri iin
emalar saladn greceiz. Blm 13te, kendinizle ilgili bilgileri dzenlemenizi salayan bir bellek yapnz, yani bir benlik
emanz olduunu greceiz.
emalarnzn btn eitli deneyimlerinize dair her detay
iermediini tahmin etmi olabilirsiniz. Bir ema, sizin evrenizdeki durumlarla ilgili ortalama deneyimlerinizi temsil eder.
Bu yzden emalarnz kalc deildir; deien hayat olgularna gre onlar da deiir. emalarnz, ayn zamanda, yalnzca
sizin yeterince dikkat ettiiniz detaylar ierir. rnein, ABD
bozuk paralarnn st ksmndaki yaz sorulduunda, niversite rencileri gerekten de her bozuk parann zerinde yazan
Liberty (zgrlk) cevabn veremediler (Rubin & Kontis,
1983). Bir bozuk para alp bakn! Dolaysyla emalar evrende
fark ettiklerinizin doru bir yansmasdr. imdi de kavramlarnz ve emalarnz nasl kullandnza bakalm.

Bellek Temsillerini Kullanma Baz faal bellek yaplar


rneklerine bir gz atalm. lk olarak, ekil 7.14 Ksm Adaki
temel dzey: Bellekten en abuk geri alnabilen ve en elverili ekilde
kullanlabilen snflandrma dzeyi.
ema: nsanlar, nesneler ya da durumlar ile ilgili kavramsal ereve ya da
bilgi kmesi; evredeki yaplar hakknda genellemeler kodlayan bilgi
paketi.
prototip: Bir kategorideki en temsili olan eleman.
rnek: nsanlarn karlat kategorilerin eleman.

218

Blm 7 Bellek

resmi dnn. Ne resmiydi? Kastl olarak kategorinin deiik


bir elemann semi olmamza ramen, Bir sandalye idi sonucuna olduka kolay bir ekilde ulam olmalsnz. Ancak bunu
yapmak iin o kategorinin elemanlar ile ilgili bellek temsilinize
ihtiya duydunuz. ekildeki nesne sandalyelerle ilgili gemi
deneyimlerinizi aklnza getirdii iin Bir sandalye idi diyebiliyorsunuz.
Aratrmaclar, insanlarn evrende karlatklar nesneleri
snflandrmak iin belleklerindeki kavramlar nasl kullandn aklayan iki teori sunmulardr. Teorilerden biri bellekteki her kavram iin bir prototip, yani bir kategorideki en merkezi ya da olaan elemann temsilini, kodladnz ileri srer
(Rosch, 1978). Bu bakmdan, nesneleri belleinizdeki prototiplerle kyaslayarak tanrsnz. ekil 7.14 Ksm Adaki resim
Ksm Bdeki prototipin birok nemli zelliine uygunluk gsterdii iin, o resimdeki sandalyeyi tanyabiliyorsunuz.
Alternatif bir teori de, insanlarn deneyimledikleri her
kategori iin belleklerinde birok farkl rnek sakladklarn
ileri srer. ekil 7.14 Ksm Cde, grm olabileceiniz sandalyelerin bir dizi rneini sunduk. rnekleme grne gre, bir
nesneyi belleinizde sakladnz rneklerle kyaslayarak tanrsnz. Resimdeki sandalye bu rneklerin birkana benzedii
iin onun bir sandalye olduunu syleyebiliyorsunuz. Aratrmaclar kategorilere ayrma konusunda prototip ve rnekleme
arasndaki farklar bulabilmek iin birok alma yapmtr.
Veriler ounlukla rnekleme grn destekliyor: nsanlar
nesneleri belleklerindeki birden fazla temsil ile kyaslayarak
snflandryorlar (Nosofsky & Stanton, 2005; Voorspoels ve
ark., 2008).
ekil 7.14teki resimde kastl olarak ilgin bir sandalye
verdik ama sonuta bir sandalyeydi. Ancak, Blm 4te grdmz gibi, evremiz bazen belirsiz bir uyarc sunar; ve siz
bu uyarcy yorumlamak iin daha nceki bilgilerinizi kullanrsnz. ekil 7.15i hatrlyor musunuz? Bir tavan m yoksa
bir rdek mi gryorsunuz? Size bir rdek greceiniz beklentisi vermi olduumuzu varsayalm. Eer resimdeki zellikleri,
rdein belleinizde mevcut olan zellikleriyle uydurabiliyorsanz, rahat olmanz olduka muhtemeldir. Size tavan greceiniz beklentisini vermi olsaydk da durum ayn olacakt.
Beklentiler retmek ve onlar dorulamak iin belleinizdeki
bilgileri kullanyorsunuz.
Daha nce sylediimiz gibi, bellek temsilleri ayn zamanda
etrafnzdaki ilgin eyleri anlamanzda da yardmc olur. ekil
7.1in ortasndaki tuhaf tavan abucak fark etmenizin sebebi
de budur. Tavan sizin mutfak emanzla tutarsz olduu iin,
resimde onu grdnz hatrlamanz da ok muhtemeldir.
Bu sav aratrmaclarn bir aratrma grevlisi ofisini hem tipik
nesnelerle (defter, kalem gibi) hem de farkl nesnelerle (mzka,
di fras gibi) doldurduklar bir alma ile desteklenmektedir (Lampinen ve ark., 2001). Katlmclar bir dakika boyunca
odada tutuldular. Deneyin sonrasnda bir listedeki eylerden
hangilerinin o odada bulunduunu belirttiler. Bellekleri tipik
nesnelerden ziyade, farkl olan nesneler konusunda daha hataszd. Bu alma bellek yaplarnn sizin dikkatinizi bir grntnn ilgin ynlerine nasl ektiini gsteriyor.
Birlikte dnldnde, bu verdiimiz rnekler bellek
temsillerinizin elverililiinin evreniz hakkndaki dncelerinizi etkilediini gsteriyor. Gemiteki deneyimleriniz u
anki deneyimlerinizi renklendiriyor ve size gelecek beklentileri
sunuyor. leride, kavramlarn ve emalarn, hemen hemen ayn
sebeplerle, bazen bellein doru almasn engellediini greceksiniz.

A.

B.

C.

EKL 7.14

Snflandrma Teorileri

A. Bu ilgin nesne nedir? B. Bir teori, bu nesneyi belleinizdeki tek bir prototip ile kuyaslayarak
sandalye olarak sunuflandurduunuzu ileri sryor. C. Dier bir teori de bu nesneyi belleinizde bulunan birok rnek ile kuyaslayarak sunuflandurduunuzu ileri sryor.

YENDEN KURGULAYICI SRE


OLARAK HATIRLAMA
imdi de baka bir bellek yaplarn kullanma yolunuza geelim. Bir bilgiyi hatrlamanz istendiinde ou zaman doru-

VEYA

EKL 7.15

dan hatrlayamazsnz. Bunun yerine, sakladnz bilgilerin


daha genel trlerine dayal olarak bilgiyi yeniden kurgularsnz. Kurgulayc bellei deneyimlemek iin u soru lsn
dnn:
Blm 3te the (niteleyici) kelimesi geiyor muydu?
1991 ylnda 7 Temmuz gn var myd?
Dn gece saat 2:05 ile 2:10 arasnda nefes aldnz m?

Bu sorularn hepsine neredeyse hi tereddt etmeden Evet!


cevabn vermi olmalsnz ama belleinizde size yardm edecek neredeyse hi bir zel, olaysal bilgi yoktu (tabi ki belleinize
bu eyleri kazyacak zel bir ey olmadysa; yani belki 7 Temmuz doum gnnzdr ya da can skntsndan Blm 3teki
btn the kelimelerinin zerini izmisinizdir.) Bu sorular
cevaplarken, ihtimalleri yeniden iin belleinizdeki daha genel
bilgileri kullanmalsnz. Bu yeniden kurgulama ilemini biraz
daha detayl inceleyelim.

Tanuma llzyonu

rdek mi yoksa Tavan mu?

yeniden kurgulayc bellek: Belli bir bellek temsilinin eksikliinde saklanan genel bilgilere dayanarak bilgiyi oluturma ilemi.

Uzun Sreli Bellekte Yapular

219

Yeniden Kurgulayc Bellein Doruluu Eer insanlar


belli bir bellek temsilini geri kazanmak yerine baz bellekleri yeniden kurguluyorlarsa, yeniden kurgulanan bellein gerek olanndan farkl olduu durumlarla karlaabileceinizi dnebilirsiniz arptmalar. Bellek arptmalarnn en etkileyicilerinden biri
de en eski olan. Sir Frederic Bartlett (1886-1969), Remembering:
A Study in Experimental and Social Psychology (1932) (Hatrlama:
Deneysel ve Sosyal Psikoloji zerine Bir alma) isimli kitabnda, bireylerin nceki bilgilerinin yeni bilgileri hatrlamalarn
nasl etkilediini gsteren bir aratrma program stlendi.
Bartlett, ngiliz niversite rencilerinin, konular ve kelimeleri baka kltrlerden alnm hikayeleri nasl hatrladklar
zerinde alt. Onun mehur hikayesi The War of the Ghosts
(Hayaletlerin Sava) bir Amerikan Kzlderili hikayesiydi.
Barlett, okuyucularn bu hikayeyi yeniden kurgularken
genellikle orijinalinden bir hayli deitirdiklerini grd. Barlettin
bulduu arptmalar ierisinde eit yeniden kurgulayc ilem
bulunuyordu:
Seviyelendirme hikayeyi basitletirme
Bileme baz detaylar vurgulama ya da zerlerinde ok

durma
Asimile etme detaylar katlmcnn kendi gemiine ve bil-

gilerine daha iyi uyacak ekilde deitirme


Bu yzden okuyucular hikayeyi kendi kltrlerinde aina olduklar kelimeleri kullanarak yeniden kurguladlar: Kano yerine bot,
balk avlamak yerine balk tutmak gibi. Barlettin katlmclar
kendi kltrlerine yabanc olan doast glere yaplan gndermeleri eleyerek hikayenin olay rgsn deitirdiler.
ada aratrmaclar Barlettin yolunu izleyerek, insanlar
baz bilgileri yeniden kurgulamak iin kurgulayc ilemler kullanrken oluan eitli bellek arptmalar gsterdiler (Bergman
& Roediger, 1999). rnein, ocukken yaptnz bir eyi nasl
hatrlyorsunuz? Bir deneyde katlmclardan 10 yandan kklerken bir gezi yerinde ok sevdikleri bir TV karakteriyle karlap elini skp skmadklarn sylemeleri istendi (Braun ve ark.,
2002, s. 7). Bu soruyu cevapladktan sonra, daha geni bir hayat
deneyimi envanteri olarak, katlmclardan bazlar ailecek gezmeye gitme fikrini uyandran bir Disneyland reklam okudular:
ocukluunuza geri dnn ocukluunuzun sevimli karaktelerini hatrlayn; Mickey, Goofy ve Daffy Duck. Reklam daha
sonra ziyaretilerin ocukluk kahramanlaryla el skabildiklerini anlatyordu: TVdeki idolnz olan karakter, Bugs Bunny
yalnzca birka adm uzanzda Elini skmak iin [uzanabilirsiniz] (s. 6). Byle bir reklam okuduktan sonra, katlmclarn imdi, daha nce yapmam olmalarna ramen, ocukken
sevdikleri TV karakteri ile el sktklarn sylemeleri daha muhtemeldi. Ayrca, Disneylandde Bugs Bunny ile el sktklar gibi
daha zel bir bilgiden bile bahsetmeleri muhtemeldi: Bu reklam
grubundaki katlmclarn yzde 16s byle bir an hatrlarken,
otobiyografik reklam okumayan baka bir gruptaki katlmclarn yzde 7si byle bir an hatrlyordu. Tabi ki bu bilgilerin hibiri doru olamaz: Bugs Bunny bir Disney karakteri deil!
Bu alma, belleinizdeki kendi hayatnzla ilgili bilgilerin bile
eitli katnaklardan yenden kurgulandn gsteriyor. alma
ayn zamanda, insanlarn belleklerindeki bilgilerin farkl paralarnn esas kaynaklarn hatrlamada her zaman doru sonulara
ulamadklarn gsterir (Mitchell & Johnson, 2000). Aslnda aratrmaclar, insanlarn sadece hayallerinde yapt eyleri bazen gerekten yaptklarna inanr hale gelebileceklerini gstermilerdir.

220

Blm 7 Bellek

Farz edin ki bu partidesiniz ve biri size solunuzdaki adamun


bir milyoner olduunu syledi. Bu, o adamun partideki davranularu ile ilgili haturladuklarunuzu nasul etkiler? Ya size onun
sadece kendini milyoner sanan biri olduu sylenseydi?

40 niversite rencisinden oluan bir grup, oturumluk bir deneye katld. 1. oturumda, her renci, bir
deneyci ile birlikte kamps evresinde bir saat yrd.
kili, yryleri boyunca 48 defa durdular. Her durduklarnda, Pepsi makinesini kontrol et gibi bir eylem
ifadesi okudu. renciler bu ifadeleri duyduktan sonra,
u drt eyden birini yaptlar: Ya eylemi kendileri yaptlar, ya deneyciyi eylemi yaparken izlediler, ya eylemi
yaptklarn hayal ettiler ya da deneycinin eylemi yaptn hayal ettiler. Ayrca, eylemlerin yars tuhaf eylerdi.
rnein, rencilerin yars Pepsi makinesini kontrol
et ifadesi yerine, Diz k ve makineye evlenme teklifi
et ifadesini duydular. kinci yryte, renciler kendilerini ya da deneyciyi durduklar yeni ve eski yerlerde
baz yeni ya da eski eylemleri (hem normal hem tuhaf
eylemleri) yaparken hayal ettiler. 2. oturumdan iki hafta
sonra yaplan 3. oturumda, rencilerden ilk oturumu
dnmeleri istendi. Hangi eylemin yaplp hangi eylemin hayal edildiini hatrlamaya altlar. Hem normal
hem de tuhaf eylemler iin bulgular aynyd: renciler
genellikle, yalnzca hayal ettikleri eylemleri, kendilerinin
ya da deneycinin yaptn hatrladlar. Dolaysyla, baz

katlmclar, bu eylemleri yalnzca hayal etmi olmalarna


ramen, Pepsi makinesine evlenme teklifi ettiklerini ya
da bir szln omzuna vurarak hal hatr sorduklarn
kabul ettiler (Seamon ve ark., 2006).

Fla Bellekler Eski yaam deneyimlerinizin ou iin, bilgileri yeniden kurgulamak zorunda kaldnz muhtemelen
kabul ediyorsunuz. rnein, sizden yl nceki doum
gnnz nasl kutladnz anlatmanz istersek, geriye
doru sayp balam yeniden kurgulamaya alrsnz. Ancak,
insanlarn kesinlikle doru ve eksiksiz hatrladklarna emin
olduklar baz eyler vardr. Fla bellekler denilen bu tr bellek birikimleri, insanlar duygu ykl olaylar yaadklarnda
oluur: nsanlarn hatrladklar kafalarnda o kadar canldr
ki neredeyse yaadklar olayn fotoraf gibidir. Fla bellekler
zerine yaplan ilk aratrmada, insanlarn genel olaylarla ilgili
hatrladklar eyler zerinde durulmutur (Brown & Kulik,
1977). rnein, aratrmaclar katlmclara Cumhurbakan
John F. Kennedynin ldrldn ilk nereden rendikleri
hakknda zel bir ey hatrlayp hatrlamadklarn sordular
ama 80 katlmcdan bir tanesi net bir ekilde hatrladn
syledi.
Fla bellek kavram hem zel hem de genel olaylar iin
geerlidir. nsanlar kendi yaadklar bir kazay da 11 Eyll
saldrlarn ilk nasl rendiklerini de net bir ekilde hatrlayabilirler. Ancak, fla bellekler zerine yaplan aratrmalar
daha ok genel olaylara younlamtr. Aratrmaclar, bu
almalar iin katlmclar topladlar ve onlardan duygusal
olarak ok etkilendikleri olaylarla ilgili hatrladklarn paylamalarn istediler. Farkl ya gruplarna gre, bu olaylar
Challenger patlamas, Prenses Dianann lm ya da Pearl
Harbor saldrs olabilirdi. Fla belleklerin ierikleri, insanlarn bu olaylar nasl rendiklerini yanstyordu. rnein,
bilgiyi basndan renen kiiler, baka birinden renenlere
gre, cevaplarn verirken olay hakknda daha ok bilgi veriyorlard (Bohannon ve ark., 2007). ABD vatandalar, talya,
Hollanda, Japonya gibi dier lkelerin vatandalarna gre
11 Eyll saldrlar hakknda daha belirgin eyler hatrlyordu
(Curci & Luminet, 2006).
Bu genel olaylarla ilgili aratrmalar, insanlarn fla belleklere sahip olduunu onaylyor. Ancak, insanlarn bunlar
dndkleri kadar net hatrlayp hatrlamadklar cevapsz
kalan bir soru. Netlik sorusunu cevaplandrabilmek iin, aratrmaclar nemli olaylardan hemen sonra baz katlmclar
topluyor ve daha sonra bir ya da daha ok kez o olay hakknda
neler hatrladklarn belirliyorlar. Byle almalardan bir
tanesi 12 Eyll 2001 tarihinde balatld.

Fla
Gnlk

12
Tutarl

10
Detay says

Bu sonuca kendi hayatnzdan rnekler verebilir misiniz? Yatmadan nce srekli kendinize alarm saatini kurmay hatrlattnz farz edin. Her hatrlatmanzda, saati kurmak iin
izlemeniz gereken admlar kafanzda canlandrrsnz. Eer
saati kurduunuzu ok fazla hayal ederseniz, gerekten kurduunuzu sanabilirsiniz!
Ancak, Blm 4te algsal illzyonlar anlatrken sylediimiz gibi, psikologlarn ilemlerin normal eklini, hataya
sebep olduklar koullar gstererek akladn aklnzda
bulundurmalsnz. Bu bellek arptmalarnn, genellikle
dzgn alan ilemlerin sonucu olarak dnebilirsiniz.
Aslnda, ou zaman belli bir olayn kesin detaylarn hatrlamak zorunda kalmazsnz. Olaylarn ana fikrini yeniden kurgulamanz yeterli olacaktr.

14

8
6
4

Tutarsz

2
0

42

224

Gnler (Kayt baznda)

EKL 7.16 rencilerin Fla ve Gnlk


Bellek Haturlamalaru
12 Eyll 2001 tarihinde renciler 11 Eyll saldurularu
ile ilgili bildikleri detaylaru ve aynu zamanda son birka
gn ierisinde haturladuu gnlk bir eyi anlattular. 1, 6
ya da 32 hafta sonra, ne haturladuklaru test edildiinde,
rencilerin performansu her iki bellek tr iin de
byk oranda aynuydu. Zaman getike, ilk syledikleri
ile tutarlu olan daha az detay ve tutarsuz olan daha ok
detay sylediler.
J.M. Talarico & D.C. Rubin (2003). Fla belleklerin zellikleri
tutarluluk deil, sylenilenden emin olmaktur. Psikoloji Bilimi, 14,
s.445-461. Wiley-Blackwellin izni ile basulmutur.

11 Eyll saldrlarndan sonra, renciler Haberi ilk duyduunuzda neredeydiniz? ve Yannzda baka biri var
myd, varsa, kimdi? gibi bir dizi soruya cevap verdiler
(Talarico & Rubin, 2003). Kyaslamak amacyla, rencilerden olaydan birka gn nceki gnlk olaylarla ilgili
(bir parti ya da spor etkinlii gibi) hatrladklarn da sylemeleri istendi. rencilere bu gnlk olaylar hakknda da
benzer sorular soruldu (rnein, Siz nerede duruyordunuz? ve Yannzda baka biri var myd, varsa, kimdi?).
Aratrmaclar rencileri ilk bellek testinden 1, 6 ya da
32 hafta sonra laboratuara tekrar ardlar. renciler
her defasnda, 12 Eyllde sorulan sorulara cevap verdiler. Aratrmaclar, hangi detaylarn verilen ilk cevaplarla
tutarllk salayp hangilerinin salamadn belirlediler.
ekil 7.16da grebileceiniz gibi, 11 Eyll saldrlar ve
gnlk olaylarla ilgili hatrlananlar arasnda hibir deiiklik yoktu. renciler her iki bellek tr iin de neredeyse
ayn oranda tutarl detaylar hatrlayp, tutarsz detaylar
eklediler.
Aratrmaclar, aradan bir yl getikten sonra katlmclar baka
bir test iin davet ederek projelerini genilettiler (Talarico &
Rubin, 2007). Sonular aynyd: Her iki bellek tr iin de ben-

fla bellek: nsanlarn duygusal adan olduka nemli olan kiisel veya
halk olaylarna inadrc ve tamamen detaylandrlm hafza ile cevap
vermeleridir.

Uzun Sreli Bellekte Yapular

221

zer bir ekilde, katlmclarn doru detaylar syleme yetileri


azalrken, yanl detaylar ekleme eilimleri artmt. Ancak, fla
bellei gnlk bellekten ayran bir zellik vard: Katlmclar,
hatrladklarnn doruluu konusunda gnlk belleklerine
oranla fla belleklerinden daha eminlerdi.
Bu son sonu, fla bellekler zerine yaplan aratrmalarn
sonularn kabul etmenin insanlar iin neden zor olduunu
gsteriyor. Bu kadar canl ve doru gibi grnen bellekler nasl
yanl olabilir (ya da, en azndan, dier gnlk olaylarla ilgili
hatrlananlardan daha doru deildir)? Daha nce bahsettiimiz ayn yeniden kurgulama ilemi fla bellekler iin de geerlidir. Ancak, insanlarn kendileri iin duygusal olarak nemli
olan olaylara sk skya tutunma istekleri, hatrladklar eylerin
doru olamayabilecei ihtimalini dnmelerine engel oluyor.
imdi insanlarn belleklerine ar gvenmelerinin gerek
hayatta negatif etkisi olabilecei konusuna dnyoruz. Tank
ifadelerinde, insanlar genellikle tam olarak ne olduunu anlatmakla sorumlu tutulurlar.

Tank Bellei Mahkemede bir tank Gerei, yalnzca gerei syleyeceine yemin eder. Ancak bu blm boyunca bellein doru veya yanl olmasnn kodlama dikkatine ve kodlaman
ve geri almadaki artlarn uyumuna bal olduunu grdk. Bu
blmde daha nce incelemenizi istediimiz kalabalk grnt
karikatrn dnn. Geriye dnp bakmadan, bu grntden hatrlayabildiiniz kadarn yazmaya veya dnmeye aln. imdi geriye dnp Sayfa 200e bakn. Ne kadarn hatrladnz? Hatrladnz her ey doru muydu? nk aratrmaclar,
insanlarn gerekten gerei sylemeyi isteseler bile bunu
baaramayabileceklerini anlamlardr ve tank bellei konusuna
dikkatlerini younlatrmlardr. Ama, tanklarn belleklerinin
doruluunu salamak iin en iyi metodu bulmasnda hukuk
sistemine yardmc olmaktr.
Tank bellei zerinde yaplan etkili almalar Elizabeth
Loftus (1979; Wells & Loftus, 2003) ve alma arkadalar tarafndan gerekletirilmitir. Yaptklar aratrmadan karlan
genel sonuca gre tanklarn grdkleri eye ait bellekleri olay
sonras bilginin arptmalarna olduka eilimlidir. rnein bir
almada, katlmclara bir otomobil kazas filmi gsteriliyor
ve kendilerinden sz konusu arabalarn hzlar hakknda tahminde bulunmalar isteniyor (Loftus & Palmer, 1974). Ancak
baz katlmclara Arabalar arptnda ne kadar hzla gidiyorlard? diye sorulurken dier katlmclara Arabalar birbirlerine temas ettiklerinde ne kadar hzla gidiyorlard? diye sorulmutur. arpt denilen katlmclar, arabann hzn saatte
40 milden fazla olarak tahmin etmilerdir; temas etti denilen
katlmclar ise hz saatte 30 mil olarak tahmin etmilerdir.
Yaklak bir hafta sonra, btn tanklara Hi krlan cam grdnz m? sorusu sorulmutur. Aslnda filmde krlan cam
grnmemitir. Ancak arpt denilen katlmclarn yaklak
te biri krk cam olduunu ifade ederken, temas etti denilen
tanklarn yalnzca yzde 14 cam grdn belirtmitir. Bu
nedenle olay sonras bilginin, tann yaadn belirttii olay
zerinde nemli bir etkisi vardr.
Bu deney, birok tann muhtemelen gerek yaam deneyimi olan eyleri yanstr: Olaylardan sonra insanlarn kendi
orijinal bellekleriyle etkileimle bulunabilecek yeni bilgiler
edinmeye ok fazla frsatlar olabilir. Aslnda Loftus ve alma
arkadalar, katlmclarn genellikle yanl bilgilendirme etkisine kapldklarn gstermilerdir (Loftus, 2005). rnein, bir
almada katlmclar bir trafik kazasnn slayt gsterisini izlemilerdir. Ardndan katlmclar bir takm sorular sorulmutur.
Katlmclarn yarsna Krmz Datsun, dur iaretinde durur-

222

Blm 7 Bellek

ken baka bir ara Datsunu geti mi? diye sorulmutur. Katlmclarn dier yarsna ise Krmz Datsun kardan gelene
yol ver iaretinde dururken baka bir ara Datsunu geti mi?
sorusu sorulmutur. Orijinal slayt gsterisinde dur iareti
vardr. Yine de katlmclardan, birinde dur iareti dierinde
kardan gelene yol ver iareti olan iki slayt gsterisinden
orijinal olann bulmalar istendiinde, kardan gelene yol
ver iaretiyle ilgili soru sorulanlarn sadece yzde 41i doru
cevab verirken dur iaretiyle ilgili soru sorulanlarn yzde
75i doru yant vermitir (Loftus ve ark., 1978). Bunda, yanl
bilgilendirmenin byk bir etkisi vardr.
Tank bellei zerine yaplan aratrmalar, gerek tanklarn deneyimlerini daha geni yelpazede yakalamak iin gelitirilmitir. rnein aratrmaclar dikkatlerini, tanklarn ifade
vermeden nce ayn olaylara tanklk eden dier insanlarla o
olaylar hakknda konutuklar durumlara evirmilerdir. Aratrma verileri bu sorunun nemini onaylar niteliktedir: Bir
rnekte fiziksel saldr ve mal tahribi gibi ciddi olaylara tank
olan bireylerin yzde 86s bu olaylar, olayn dier bir tanyla
tartmlardr (Paterson & Kemp, 2006). nsanlarn olaylar
hakknda polisle konutuklarnda bu tr bir konuma yapmaktan korkma ihtimalleri sadece yzde 14tr. Bu, biraz problemli
bir konu nk ayn olaya tanklk eden insanlar, tanklarn
kendi belleklerini bozan bir bilgi kayna grevi grebilirler.
Bir grup aratrmac, baka tanklarla olaylar hakknda
konuurlarsa insanlarn bellek performanslarnn zarar
grebileceini kantlamaya almlardr (Hope ve ark.,
2008). Aratrmaclar ayn zamanda, yabanc, arkada
veya sevgiliyle eletirmeler yaparak ayn olaya tank olan
insanlar arasndaki ilikinin etkisini deerlendirmek istemilerdir Katlmclar, niversitede ofisin birine giren bir
kzn videosunu izlemilerdir. Olaylar iki farkl adan
kameraya alnmtr bylece baz hareketler (mesela kzn
paray almas) bir adan grnrken dier adan grnmemitir. Eletirilen iftlerin yeleri olaylarn bir veya
dierini izlemilerdir. Daha sonra olaylar polisin gelmesini bekleyen gerek tanklar gibi hatrlamalarn isteyen
anketi detayl bir biimde doldurmulardr (s. 478). Son
olarak katlmclar, sadece kendilerinin ahit olduu bilgiyi
aktarmalarn isteyen ayr bir bellek anketi doldurmulardr. Yine de katlmclar yabanclarla etkileim ierisinde
olduklarnda yzde 29u ayn olaya tanklk eden bir dier
kiiden ald bilgiyi aktarmtr. Katlmclar arkadalar
veya sevgilileriyle etkileim ierisinde olduklarnda yzde
58i bu ekilde bir aktarmda bulunmutur.

Tanuklarun bir kazayu tanumlamak iin kullanduu kelimeler,


sonradan haturlamalarunu neden etkiliyor olabilir?

Bu deney, insanlarn ayn olaya tank olmu insanlarla olay


hakknda konutuktan sonra, kendi tank belleklerini dier
kiilerden rendii eylerden soyutlamakta glk ektiklerini
ileri sryor. Bu zellikle de tankla birinci derecede yaknl
varsa geerli olabilir. Bu tr sonular nemlidir nk insanlar
mahkemede tanklk yaptklarnda, sadece kendi deneyimlerinden edindikleri bilgiyi aktaracaklarna yemin ediyorlar.
imdiye kadar bilgi kodlama, depolama ve geri almann
nemli birka zelliini grdk. Blmn son ksmnda, bu
bellek fonksiyonlarnn beyin temellerini tartacaz.

DURUN VE GZDEN GERN







Kategoriler ve kavramlar arasundaki iliki nedir?


Hangi iddia sunuflandurmanun rnek teorisi tarafundan
ortaya atulmutur?
Frederic Bartlette gre hangi sre yeniden kurgulayucu bellekte arpukluklar yaratur?
Elizabeth Loftus ve aluma arkadalaru yanlu bilgilendirme etkisini nasul kanutlamulardur?

ELETREL DNME

Baluun tipikliini araturan alumayu haturlayun.


Araturmacular neden aynu corafi blgeden iki grup kullanmu
olabilirler?

Aaudaki konu hakkunda daha fazla inceleme ve aluturma


iin MyPsychLab.com adresini ziyaret ediniz:
zleyin: Bellek: Elizabeth Loftus

Bellein Biyolojik
zellikleri
Sizden blmn banda belleinize kaydettiiniz rakam hatrlamanz isteme zaman tekrardan geldi. O rakam hl hatrlayabiliyor musunuz? Bu altrmann amac neydi? Rastgele
seilmi bir bilgiye bakp onu hemen bellee kazma yeteneinizin biyolojik zellikleri hakknda bir dnn bakalm. Bunu
nasl yapabiliyorsunuz? Bir bilgiyi kodlama, sizin annda beyninizin iinde bir eyleri deitirmenizi gerektirir. Eer bilgiyi
en az bir blm boyunca belleinizde tutmak istiyorsanz, bu
deiim kalc olma potansiyeline sahip olmaldr. Bilginin nasl
depolandn hi merak ettiniz mi? Size rastgele bir say verip
onu hatrlamanz bahane ederek bellek biyolojisinin gerekten ne kadar olaanst olduu zerine kafa yormanz istedik.
Hadi beynin iine daha yakndan bakalm.

ENGRAM ARAMA
48 saysna dair bilginizi gz nne alalm ya da daha ak
olmak gerekirse 48 saysnn sizin hatrlamanz istediimiz
rakam olduuna dair bilgiyi ele alalm. Bu bilginin beyninizin
neresinde olduunu nasl belirleyebiliriz? Bellein anatomisi
zerinde nc almalar yapan Karl Lashley (1929, 1950) bu
soruyu engram arama, fiziksel bellek gsterimi, olarak adlandrmtr. Lashley, farelere labirentleri retmi, kortekslerinden eitli boyutlarda paralar kesmi ve sonra da labirent
belleklerini tekrardan test etmitir. Lashley, beyin lezyonundan
kaynaklanan bellek bozukluunun kesilen doku miktaryla

orantl olduunu bulmutur. Korteks zarar grdke bozukluk


daha da artmtr. Ancak dokunun, korteksin neresinden kesildii bellei etkilenmemitir. Lashley, anlalmas zor olan bu
engramn lokal blgelerde bulunmad, btn kortekse yayld sonucuna varmtr.
Belki de Lashley, grnrde basit olan bir durumda bile kullanlan bellek cinslerinin eitliliinden dolay engramn yerini
belirleyememitir. Labirent renme aslnda meknsal, grsel
ve kokusal sinyallerin karmak etkileimini gerektirir. Nrobilim uzmanlar, her ne kadar bilginin farkl eitlerini ayr
ayr ilenip beynin belirli blgelerine yerletirilseler de, artk
bir takm karmak bilgiye dair bellein birok sinir sistemine
yayldna inanmaktadrlar (Markowitsch, 2000; Rolls, 2000).
Bellekle ilgili olan en nemli be beyin yaps unlardr:
Beyincik, yntemsel bellek, tekrarla edinilen bilgi ve klasik

artl refleks iin gereklidir.


Striyatum, n beyindeki yaplar kompleksidir; alkan-

lk oluturma ve uyaran tepki balantlar iin muhtemel


tabandr.
Beyin korteksi, duyusal bellek ve duyular aras etkileimden sorumludur.
Hipokamps byk lde, gerekler, tarihler ve isimlere
dair bildirimsel bellekten ve mekansal bellein salamlatrlmasndan sorumludur.
Amigdala, duygusal nemi olan bellein oluturulmasnda
ve geri alnmasnda nemli bir rol oynar.
Talamus, bazal n beyin, aln korteksi gibi beynin dier paralar da belli bellek eitlerinin oluturulmasnda ara durak
grevi grmektedir (bkz. s. 224 ekil 7.17).
3. Blmde, dorudan beyin anatomisi zerine younlamtk. Burada ise nrobilim uzmanlarnn belli beyin yaplarnn bellekteki rol hakknda sonu karmak iin kulland
metotlara bir gz atalm. ki eit aratrma inceleyeceiz. lk
olarak, beyni hasar grm kiilerin bellek aratrmasna yardmc olmaya gnll olduklar doal deneyler tarafndan
retilen sezgiler zerine dneceiz. kinci olarak da aratrmaclarn beyindeki bellek srelerini daha iyi anlamak iin
yeni beyin grntleme teknikleri uyguladklar yollar tanmlayacaz.

BELLEK BOZUKLUKLARI
1960ta Hava Kuvvetlerinde gen bir radar teknikeri olan Nick
A. btn hayatn temelli deitiren garip bir kaza sonucu yaralanmtr. Oda arkada kk bir eskrim klcyla oynarken,
Nick masasnda oturmaktayd. Sonra birden Nick ayaa kalkt
ve arkasn dnd, tam da bu srada arkada elindeki klla
hamle yapmt. Kl, Nickin sa burun deliini delip beynin
sol tarafna kadar yarp geti. Bu kaza, Nickin zihninde ciddi
bir ekilde hasar brakt. Nickin yaad en byk sorun, uzun
sreli bellek kayb olan amnezi olmutur. Amnezi yznden
Nick birok olay olay gerekletikten hemen sonra unutuyor.
Birka paragraf yaz okuduktan sonra ilk cmleler aklndan
uup gidiyor. Reklamlar srasnda izledii program aktif bir
ekilde dnmez ve biraz nce ne izlediini zihninde tekrarlamazsa hatrlayamyor.
engram: Beyinde bilgi aramak iin fiziksel bellei gzden geirme.
amnezi: Fiziksel hasar, hastalk, ila kullanm veya psikolojik travma gibi
sebeplerden kaynaklanan bellek kayb.

Bellein Biyolojik zellikleri

223

Talamus

EKL 7.17 Bellekle lgili


Beyin Yapularu
Bu basitletirilmi diyagram, bellein
oluturulmasu, depolanmasu ve geri
alunmasunda rol oynayan ana beyin
yapularundan bazularunu gstermektedir.

Striatyum
8ce
korteksi

Amigdala

9eyiekk

Hipkamps

Nickin urad bu tr amnezi, ileriye dnk amnezi


diye adlandrlr. Bu, Nickin yaad fiziksel hasardan sonra
oluan olaylar hakknda hibir zaman ak bellek oluturamayaca anlamna geliyor. Kronik alkol bamlnn bir sonucu
da Korsakoff sendromudur ve ileriye dnk amnezi bu sendromun nemli bir semptomudur. Dier hastalar da geriye dnk
amnezi sorunu yaarlar. Byle durumlarda, beyin hasardan
nceye ait bilgilere Eriimi engeller. Eer ansszlk eseri kafanza sert bir darbe alrsanz (rnein bir araba kazasnda), kazadan nce yaanan olaylara dair geriye dnk amnezi yaama
ihtimaliniz vardr.
Aratrmaclar, Nick gibi kendilerini doal deneyler
olarak incelemelerine izin veren hastalara minnettardrlar.
Nickinki gibi beyin hasarlarnn konumu ile performans eksiklii modellerini ilikilendirerek aratrmaclar, size bu blmde
tanttmz bellek eitleri haritasn ve beynin blgelerini
anlamaya balamlardr (OConnor & Lafleche, 2005). Nick
hl baz eyleri nasl yapacan hatrlyor; bildirimsel bellei
olmasa bile, yntemsel bilgisi hl salam grnyor. Bylece
rnein bir tarifte malzemelerin nasl kartrlacan ve piirileceini hatrlyor ancak malzemelerin ne olduunu unutuyor.
Nickin gsterdii biimde ak bellein seici bozukluu,
bellek biyolojisinin en nemli olgularndan biridir: Ak ve
rtk bellek kullanmlarnn temelinde farkl beyin blgelerinin olduu karmn destekleyen birok kant vardr (Voss
& Paller, 2008). Ancak, aratrmaclar, insanlar ileriye dnk
amnezi hastal yaadklarnda tam olarak ne eit ak bellek
srelerinin salam kaldn incelemeye devam etmektedirler.
rnein, amnezi hastal olan insanlarn kelimeler arasndaki
yeni armlar renmesi mmkn mdr?
ileriye dnk amnezi: Beyine oluan fiziksel hasardan sonra gerekleen
olaylara dair ak bellein oluturulamamas.
geriye dnk amnezi: Beyinde oluan fiziksel hasardan nceki bilgilerin
geri alnamamas.

224

Blm 7 Bellek

9eyieZik

Amnezi hastal olan 20 kii ve 21 salkl insan, ak


ve rtk bellek yeteneklerini deerlendiren bir aratrmaya katlmlardr (Verfaellie ve ark., 2006). Deneyde
katlmclar yosun-gazete gibi kelime iftlerini sesli bir
ekilde okumu ardndan da bu kelimeler arasndaki ilikiyi kuran, Gazeteye yosun koyuyorsun rtyorsun
gibi aklamalar okumulardr. Daha sonra katlmclar
ak ve rtk bellek grevleri yerine getirmilerdir. Ak
grev iin, katlmclara birinci kelime verilip kendilerinden ikinci kelimeye hatrlamalar istenmitir. Salkl kiilere kyasla, amnezi hastal olan kiiler bu grevde kt
bir performans sergilemilerdir. rtk bellek grevi iin
katlmclara kelime iftinin ilk kelimesi verilmi (rnein
yosun veya muz gibi) ve sonra bir kategori verilip (okuma
materyali gibi) o kategoriye ait 4 kelime retmeleri istenmitir. Hem salkl kiilerin hem de amnezi hastal olan
kiilerin, deney srasnda kelimeyi daha nce grmlerse
kategoriye rnek olarak kelimeler retme ihtimalleri daha
yksektir. Bu sonu, amnezi hastal olan kiilerin yeni
bilgi edinebildiklerini gstermitir. Ancak amnezi hastal olan kiiler, yeni armlar rendiklerine dair bir
belirti gstermemilerdir. rnein katlmclar yosun ve
gazete arasnda yeni bir arm kodlasalard, okuma
materyali kategorisine verdikleri 4 rnek arasnda gazeteyi verme ihtimalleri arm yapmadan verme ihtimallerinden daha ok olurdu. Aslnda, salkl kiiler yosun
balamnda gazete rneini daha sk retmilerdir ancak
amnezi hastal olan kiilerde bu sz konusu deildir.
Bu deney, insanlar ileriye dnk amnezi yaadklar zaman
zarar gren ve grmeyen rtk bellek sreleri arasndaki
kk farkllklardan bazlarn gstermitir. Amnezi hastal olan insanlar ayr maddeler hakknda bir eyler renebilirler (bylece, rnein okuma materyali kategorisine rnek

Yaamnzda Psikoloji
ALZHEMER HASTALII BELLE NEDEN ETKLYOR?
Son yullarda araturmacular bellein
beyinde nasul olutuuna dair daha
derin bilgiye erimilerdir. Bu bilgi,
bellek fonksiyonunun yava yava
kaybolduu Alzheimer hastaluuna daha
ok odaklanma imkanu salamutur. Bu
hastaluk, 65 ila 74 yalaru arasundaki
Amerikalularun yaklauk yzde 5inde
grnmektedir. 65 yaundan sonra
hastaluk riski her be yulda iki katuna
ukmaktadur 85 ya zeri insanlarun
yaklauk yzde 50sinde grlmektedir
(National Institute on Aging, 2006). Alzheimer hastaluunun balangucu aldatucu
bir biimde hafif geer hastaluun ilk
aamalarunda gzle grlr tek semptom bellek bozukluudur. Ancak hastaluun seyri, devamlu bir ktleme eklindedir. Alzheimer hastalaru, hissizlik,
kendiliindenlik (spontaneity) eksiklii
ve sosyal etkileimden uzaklama gibi
yava kiilik deiiklikleri gsterebilir.
Daha ileriki aamalarda ise, Alzheimer
hastalaru tamamen sessiz ve ilgisiz
olabilir hatta kendi elerinin ve ocuklarunun isimlerini bile unutabilirler.
Alzheimer hastaluunun semptomlaru ilk olarak 1906 yulunda Alman
psikiyatr Alois Alzheimer tarafundan
tanumlanmutur. Bu ilk araturmalarda,
Alzheimer, bu hastaluktan len insanlarun beyinlerinde aluulmamu sinirdoku
yumaklaru ve plak denilen yapukan birikimler olduunu not etmitir. Yine de
Alzheimer beyindeki bu deiikliklerin

hastaluun sebebi mi yoksa bu hastaluun


rn m olduuna karar verememitir. (2. Blmden haturlayacaunuz
zere, korelasyon nedensellik anlamuna
gelmez.) Sadece son 15-20 yulda araturmacular plaklarun beynin ktlemesine neden olduuna dair kanut toplayabilmilerdir (Hardy & Selkoe, 2002).
Plaklar, Amiloid E-peptit (AE) adundaki
bir maddeden meydana geliyor. Nronlarun bymesi ve bakumunda yardumcu
olan insan beynindeki suradan sreler,
yan rn olarak AE retmektedirler.
Normalde AE, hi bir sonu dourmadan nronlaru evreleyen akukan suvu
ierisinde znr. Ancak, Alzheimer
hastaluunda AE, nronlara karu ldrc olur: AE, plak oluturur ve beyin
hcrelerinin kendi kendilerini yok etmesine neden olur (Li ve ark., 2007).
AEnin Alzheimer hastaluu srecindeki rol hakkundaki bu bilgi, yakun
tarihte nemli ilerlemelere nclk
etmitir. rnein araturmacular hastaluu tehis etme becerilerini gelitirmeye balamulardur. 10. Blmde
greceimiz zere yalanma, bellek
fonksiyonlarunda bazu suradan deiiklikleri de beraberinde getirir. Alzheimer
hastaluunu zamanunda tehis etmek
iin doktorlarun, daha yalu yetikinlerin
bellek bozukluklarunun suradan deiikliklerden daha fazlasu olup olmaduunu
anlamak iin bir ynteme ihtiyalaru
vardur. Bu, 100 yaunu gemi kiiler

verdiklerinde gazete demeleri daha muhtemeldir). Ancak rtk


bellek sreleri genellikle, amnezi hastal olan insanlarn yeni
armlar renmelerine izin vermez.
nsanlarn gemi bilgilerini hatrlama veya yeni bilgileri
renme yeteneklerini kaybettikleri durumlar, en dramatik
bellek bozukluk ekilleridir. Ancak insanlar hasar veya hastalk sonucu daha az kapsaml bellek bozukluklar yaamaktadrlar. rnein Yaamnzda Psikoloji ksm, Alzheimer
hastalnn ilerleme srecini tarif eder. Aratrmaclar, bellek
fonksiyonunda art arda gelien deiikliklerin biyolojik temelini anlamak iin Alzheimer riski yksek kiiler zerinde alr
(Murphy ve ark., 2008). Aratrmaclar sk sk, bellek srelerinin biyolojisi hakkndaki belli teorileri test etmek amacyla

sz konusu olduunda olduka zor bir


itir. Alzheimer hastaluu, sadece doktorlar hastalarunun beyinlerini grebildii
zaman tam olarak tehis edilebilir
bazen bu, hastalar yaarken mmkn
deildir. Ancak araturmacular, canlu bir
beyinde AEnin bulunup bulunmaduunu
tespit etmelerine yardumcu olan PET
taramasu (3. Blme bakunuz) uygulamalaru gelitirmeye balamulardur
(Nordberg, 2008). Ana ilerleme, kendini AE plaklaruna balayan radyoaktif
iaretleyici retimiyle olmutur. Bu
radyoaktif iaretleyici PET taramalaruyla
grnr olmutur ve beyindeki AEnin
kt kusumlarunu erken tehise yarayan
bir mekanizma salamutur.
Hastaluun olumsuz etkisini en
aza indirme amacuyla erken tehis,
erken tedaviye olanak salar. Bilim
adamlaru, bir takum koruyucu nlem
ve tedavi bulma peinde olsalar da,
araturmanun birok hattu yine AEye
odaklanuyor (Salloway ve ark., 2008).
rnein araturmacular, ncelikle AE
reten biyokimyasal sreleri kesecek yntemler aramaktadurlar. Ayruca
olumaya balar balamaz AE plaklarunu yok etmek iin teknikler bulmaya
alumaktadurlar. Btn bu yaklaumlar
bir araya geldiinde, Alzheimer hastaluunun gelecek nesiller iin daha az yukucu
olacau ynnde byk bir umut uuu
domutur.

beyinlerinin belirli ksmlarnda hasar olan kiiler bulmaya


alrlar. Mesela, insanlarn bilme hissi yarglarnn genellikle
makul surette doru ktn gsteren st bellek tartmamz
hatrlayn. Aratrmaclar, aln korteksi (PFC) blgelerinin (bkz
ekil 7.17) bu yarglara zemin oluturduunu belirtmilerdir
(Modirrousta & Fellows, 2008). Bu iddiay test etmek amacyla aratrmaclar, PFC blgeleri hasar grm 5 kii tespit
etmilerdir. PFC blgeleri hasar grm bu kiiler ve eletirilen kontrollerin hepsi yzler ve isimler arasndaki yeni armlar renmeye almlardr. ki katlmc grup da tanma
testinde eit derecede performans gstermelerine ramen, PFC
blgeleri hasar grm kiiler bilme hissi yarglarnda tutarl
bir ekilde daha hatal kmlardr. Bu deney, aln korteksinin

Bellein Biyolojik zellikleri

225

st bellekte nemli bir rol oynad ynndeki iddiay desteklemitir. Ayrca, bellek bozukluklarnn daha kk eitlerini
inceleyen aratrmann deerine de bir rnek tekil etmitir.

BEYN GRNTLEME
Psikologlar, bu tr deneylere gnll olarak katlan amnezi
hastalarndan anatomi ve bellek arasndaki ilikiye dair birok bilgi edinmilerdir. Ancak beyin grntleme tekniklerinin gelimesi, aratrmaclara beyin hasar olmayan kiilerdeki bellek srelerini inceleme imkn salamtr (Nyberg &
Cabeza, 2000) (3. Blmdeki grntleme teknikleri hakkndaki blm tekrar gzden geirmek isteyebilirsiniz). rnein
Endel Tulving ve alma arkadalar (Habib ve ark., 2003),
pozitron yayc tomografi (PET) kullanarak, olaysal bilginin
kodlanmas ve geri alnmasnda beynin iki yarmkresi arasndaki aktivasyonda bir farkllk saptamlardr. Kodlama ve
geri alma srasnda katlmclarn beyin kan akmlarnn PET
taramasyla izlenmesi hari, yaptklar almalar standart bellek almalaryla ayn dorultudadr. ekil 7.18de greceiniz zere, bu aratrmaclar sol aln korteksinde olaysal bilginin
kodlanmas srasnda ve sa aln korteksinde olaysal bilginin
geri alnmas srasnda orantsz derecede yksek beyin aktiviteleri saptamlardr. Dolaysyla bu sreler, bilisel psikologlar tarafndan oluturulan kavramsal farkllklarn yannda baz
anatomik farkllklar da gstermitir.
Fonksiyonel manyetik rezonans grntleme (fMRI) kullanlarak yaplan aratrma, bellek ilemlerinin beyinde nasl
daldna dair dikkate deer detaylar salamtr. rnein
fMRI ile yaplan aratrmalar, yeni bellek oluturulduunda
etkinletirilen beynin belirli blgelerini saptamaya balamlardr. Curb Your Enthusiasm (Heyecann Dizginle) adndaki
komedi dizisinin ilk defa bir blmn izlerken katlmclarn
fMRI taramalarndan getii bir alma dnn (Hasson ve
ark., 2008). 27 dakika boyunca ana karakter, akam yemeine
katlmak ve arkadalaryla tartmak gibi bir takm olaylarla
megul olmutur. hafta sonra katlmclar, bu blm hakknda 77 soruluk bir bellek testi zmek iin laboratuara tekrar
gitmilerdir. Her bir katlmc baz detaylar hatrlarken bazlarn
hatrlayamamtr. Aratrmaclar, bilginin baarl bir ekilde
kodland srada zellikle aktif olan beyin blgelerini saptamak
iin fMRI verilerini analiz etmilerdir. ekil 7.19de grld
zere, bu analizde birok beyin blgesi kmtr. Eer bilisel nrobilimdeki almalar takip etmiyorsanz, sonraki geri
almay tahmin eden neden tam olarak bu yaplar takmndaki
aktivitedir diye endielenmenize gerek yok. ekil 7.19, aratrmaclarn yeni belleklerin douuna ve salamlamasna ahit
olma amalarna ynelik bir ilerleme kaydettiini gsteriyor.
Beyin taramalar ayn zamanda bellek srelerinin
zaman ierisinde nasl ald hakknda da bilgi veriyor. Eer
Fransann bakentini hatrlamaya alrsanz, cevap kendini
size abucak sunacaktr (veya sunmayacaktr). Ancak ilk defa
Fransal biriyle tantnz zaman neler olduunu hatrlamaya
alrsanz, o bellei geri almak ve ayrntlarna inmek iin
daha ok zamana ihtiyacnz olabilir. Bunun gibi zengin otobiyografik bellekler iin beynin farkl blgelerinin rolleri zamanla
deiir.
Bir grup aratrmac, katlmclardan fMRI taramalarndan
geerken otobiyografik anlarn geri almalarn istemilerdir (Daselaar ve ark., 2008). Katlmclar ipucu bir kelime

226

Blm 7 Bellek

Sa

Sol

Kodlama

Geri Alma

EKL 7.18 Kodlama ve Geri Almadaki


Beynin Aktiviteleri
ekil, kodlama ve geri alma iin beynin en ok aktiflemi blgelerini gstermektedir. PET taramalaru olaysal
bilginin kodlanmasu surasunda sol alun korteksinde ve
olaysal bilginin geri alunmasu surasunda sa alun korteksinde orantusuz yksek beyin aktivitesi olduunu gstermektedir.
Trends in Cognitive Science (Bilisel Bilim akumlaru), 7(6), Reza
Habib, Lars Nyberg, ve Endel Tulving, Kodlama ve geri almadaki
beyin aktiviteleri, s. 241, telif hakku 2003, Elsevierin izni ile
basuldu.

duymulardr, mesela aa ve bu kelimenin artrd


belirli bir olay akllarna getirmeye almlardr. Katlmclar o bilgiyi/any geri getirdiklerinde cevap kutusundaki dmeye basmlardr. Bu sre birka saniyede
ortaya kt iin aratrmaclar beynin farkl blgelerinin,
otobiyografik bellein farkl ynleriyle nasl ilikili olduunu belirleyebilmilerdir. rnein balangta, katlmclar olaysal belleklerini gzden geirirken hipokamps
gibi yaplar aktiftir. Katlmclar belleklerinde ayrntlara
indike, dier blgedeki aktiflik daha belirgin olmaya balar. rnein katlmclarn grsel korteksleri, belleklerini
grsel imgelerle zenginletirdiklerinde daha aktif olur. Bilhassa grsel korteks aktif olduunda, katlmclar o any
gerekten tekrardan yaadklarna dair gl bir his duyduklarn ifade ederler.
Bir dakika durun ve aa ile ilgili kendi annz hatrlamaya aln. Zaman getike olay ile ilgili hatrladklarnz daha detayl
oldu mu? fMRI taramalar, bu ayrntlara girme durumunun
beyninizin neresinde nasl olutuunu anbean grntlemitir.
Grntleme almalarndan elde edilen sonular, farkl
dallardan aratrmaclarn bellek srelerini tam olarak anlamak iin neden beraber almas gerektiini gsteriyor. Psikologlar insan performans hakknda veri salyor ve bu veriler
nrofizyologlarn beynin spesifik yaplarn tespit etmeleri iin

EKL 7.19

Baarulu Bellei Gsteren Beynin Blgeleri

Beynin bu blgeleri kodlama surasunda zellikle aktifse, insanlarun komedi dizisinden detaylar
haturlama ihtimalleri daha yksektir. Bu blgeler u ekildedir; Sa temporal kutup(TP), st
temporal girus (STG), n parahipokampal korteks (aPHG), Arkada bulunan parahipokampal
girus (pPHG) ve Temporal paryetal kesime (TPJ). RH ve LH sa ve sol yarumkre anlamuna
gelmektedir.

bir kaynak oluyor. Ayn zamanda fizyolojinin gerekleri, psikologlarn kodlama, depolama ve geri alma mekanizmalarna dair
teorilerini kstlyor. Ortak abayla, bu alanlarda alan bilim
adamlar bellek srelerinin nasl ilediine k tutacaktr.

DURUN VE GZDEN GERN




Karl Lashley, engramun yeri hakkunda nasul bir sonuca


varmutur?




Amnezi hastaluu olan kiiler iin rtk bellek bozukluu


hakkunda ne rendik?
PET alumalaru, olaysal bilginin kodlanmasu ve geri alunmasunun beyin temelleri hakkunda ne gstermitir?

ELETREL DNME Komedi dizisinin detaylaru iin bellei inceleyen alumayu haturlayun. Katulumcularun o blm daha nce
grm olmamalaru neden nemli?

Ana Noktalarn zeti


Bellek Nedir?
Bilisel Psikologlar, bellei bir eit bilgi ileme olarak ele
alrlar.
Bilinli bir aba gerektiren bellekler, ak belleklerdir.
Bilinsiz olanlar ise rtk belleklerdir.
Bildirimsel bellekler, olgulara dair belleklerdir; yntemsel
bellekler ise yeteneklerin nasl kullanlacana dair belleklerdir.
Bellek genellikle kodlama, depolama ve geri alma eklinde
aamal bir ilem olarak grlr.

Ksa Sreli Bellek Kullanm


konik bellein kapasitesi byk olup sresi
ksadr.

Ksa sreli bellein (KSB) kapasitesi snrldr ve provasz


sresi ok ksadr.
Koruyucu prova ksa sreli bellekte bulunanlarn sresini
uzatabilir.
Ksa sreli bellek kapasitesi birbiriyle ilikisiz eyleri
anlaml gruplar haline getirerek artrlabilir.
Daha geni bir kavram olan ileyen bellek, ksa sreli bellei
de kapsar.
leyen bellein drt bileeni, evremizdeki an be an deneyimler iin kaynak sunar.

Uzun Sreli Bellek: Kodlama ve Geri Alma


Uzun sreli bellek (USB) evreniz ve kendiniz hakkndaki
bilgilerinizin tamamn oluturur.

Ana Noktalarun zeti

227

Bilgileri hatrlayabilme yetiniz, kodlama ve geri almadaki


artlar arasndaki uyuma baldr.
Geri alma ipular, uzun sreli bellekteki bilgilere erimenizi
salar.
Olaysal bellek, kiisel olarak deneyimlenmi olaylarla ilgili
bellektir. Anlamsal bellek ise kelimelerin ve kavramlarn
temel anlamlar ile ilgili bellektir.
renme ve geri almadaki balamlarn benzerlii, geri
almay kolaylatrr.
Seri konum erisi balamdaki ayrt edicilik ile aklanr.
Daha derin ilenen bilgiler genellikle daha iyi hatrlanr.
rtk belleklerde, kodlama ve geri almadaki ilemlerin ayn
olmas nem tar.
Ebbinghaus, unutma sreci zerinde almtr.
Geri alma ipular yalnzca belirli belleklere ynlendirmediinde, ket vurma meydana gelir.
Bellek performans, detaylandrc prova ve bellek gelitirme
yntemleri ile glendirilebilir.
Genellikle, bilginin bellekte var olup olmad ile ilgili bildiini hissediler doru sonular getirir.

Uzun Sreli Bellekte Yaplar

Kavramlar genellikle genelden zele, temel dzeye doru


deien hiyerariler eklinde dzenlenir.
emalar en karmak bilisel kmelerdir.
Btn bu bellek yaplar, yeni bilgiler hakknda beklentiler
ve balamlar salamak iin kullanlr.
Hatrlama, yalnzca kaydedici deil yapc bir ilemdir.
nsanlar byk duygusal nem tayan olaylar karsnda
fla bellekler kodlarlar, ancak bu bellekler gnlk belleklerden daha net olmayabilir.
Yeni bilgilerin n yargl olabilecei gerei, olay ncesi
verilerle kirlenmi olan tank belleini gvenilmez yapar.

Bellein Biyolojik Ynleri


Farkl beyin yaplarnn (hipokamps, amigdala, beyincik,

striatyum ve beyin korteksi dahil) bellein farkl trleriyle


alakal olduu gsterilmitir.
Bellek bozukluu bulunan insanlarla yaplan deneyler,
bellein farkl trlerinin beyinde nasl edinildiini ve
temsil edildiini anlamalarnda aratrmaclara yardmc
olmutur.
Beyin grntleme teknikleri, beyindeki bellek kodlama
ve geri alma temellerine dair bilgileri arttrmtr.

Kavramlar, belleklerin temel yap talardr. Bellek ilemlerinin, ortak zelliklere sahip nesne ya da fikir snflarn bir
araya getirmesiyle oluurlar.

ANAHTAR TERMLER
ak bellek kullanm (s. 196)
amnezi (s. 223)
anlamsal bellek (s. 206)
balamsal ayrt edicilik (s. 208)
bellek (s. 196)
bellek gelitirme yntemleri (s. 213)
bildirimsel bellek (s. 197)
depolama (s. 198)
detaylandrc prova (s. 213)
engram (s. 223)
fla bellek (s. 221)
geri alma (s. 198)
geri alma ipucu (s. 205)
geriye dnk amnezi (s. 224)

228

Blm 7 Bellek

geriye ket vurma (s. 212)


hatrlama (s. 205)
hazrlayc (s. 210)
ikonik bellek (s. 199)
ileriye dnk amnezi (s. 224)
ileriye ket vurma (s. 212)
istifleme (s. 202)
ilem dzeyleri teorisi (s. 209)
ileyen bellek (s. 203)
kavram (s. 216)
ksa sreli bellek (s. 201)
kodlama (s. 198)
kodlama zgll (s. 207)
meta bellek (s. 214)

olaysal bellek (s. 206)


ncelik etkisi (s. 208)
rnekleme (s. 218)
rtk bellek kullanm (s. 197)
prototip (s. 218)
seri konum etkisi (s. 208)
sonralk etkisi (s. 208)
ema (s. 218)
tanma (s. 205)
temel dzey (s. 218)
transfere elverili ilem (s. 210)
uzun sreli bellek (s. 205)
yeniden kurgulayc bellek (s. 219)
yntemsel bellek (s. 197)

Blm 7 Deneme Testi


1. Noa, okulundaki yetenek sunavunda, parmaunda
basketbol topu evirerek politika sorularuna cevap
veriyor. Soru cevaplamak iin ounlukla _____ bellek
gerekirken, top evirmek iin _____ bellek gerekir.
a. rtk; yntemsel
b. bildirimsel; yntemsel
c. yntemsel; bildirimsel
d. rtk; bildirimsel
2. George Sperling, ikonik bellein kapasitesini ortaya
koymak iin, katulumcularun ____ prosedrnde performanslarunun daha iyi olduunu gstermitir.
a. btn rapor
c. kusmi-rapor
b.yntemsel bellek
d. rtk bellek
3. Mark, telefon rehberinden bir numaraya bakuyor,
ancak aramayu yapamadan numarayu unutuyor. Mark
_____ zerinde daha fazla alumalu gibi grnyor.
a. prova
c. bellek tarama
b. istifleme
d. ikonik bellek
4. Aaudakilerden hangisi ileyen bellein bir bileeni
deildir?
a. konik bellek tamponu
b. Seslendirme dngs
c. Merkezi yrtme
d. Grsel mekansal kopyalama
5. Geri alma ipularu faydalu olduundan, _____, ______
gre daha kolaydur.
a. haturlama; olaysal bellee
b. tanuma; haturlamaya
c. anlamsal bellek; tanumaya
d. haturlama; tanumaya
6. Meghan, bir grup insanla tanutuktan sonra, yalnuzca
son tanutuu kiinin adunu haturlayabiliyor. Bu ______
etkisine bir rnektir.
a. ncelik
b. balamsal ayurt edicilik
c. kodlama zgll
d. sonraluk
7. Mississippi kelimesini dnn. Aaudaki sorulardan hangisi bu kelimeyi en derin ileme dzeyinde
ilemenizi istiyor?
a. Bu kelimede ka tane s harfi vardur?
b. Bu kelime bir nehir ismi midir?
c. Bu kelimede ka tane sessiz harf vardur?
d. Bu kelimenin ilk harfi nedir?
8. Anlamsuz kelimelerden oluan bir liste ezberliyorsunuz. nnzdeki 30 gn boyunca (listeye tekrar bakmadan) her gn kelimeleri haturlamaya aluacaksunuz.
Hangi gnler arasunda unutma oranunuz en fazla olur?
a. 1. gn ve 2. gn
c. 5. gn ve 10. gn
b. 3. gn ve 5.gn
d. 10. gn ve 30. gn

9. Pavelun, gezegenleri gnee olan uzakluklaruna gre


surasuyla ezberlemesi gerekiyor. lk olarak Merkrde
bir kevgir olduunu, Vensn de tilki eklinde olduunu hayal ediyor. Pavel aaudakilerden hangisini
kullanuyor olmalu?
a. Mekan yntemi
c. Meta bellek
b. Kanca yntemi
d. konik bellek
10. Sarah, her sunavun baunda, hangi sorularu doru
bildiine emin olduunu belirlemek iin btn sorularu
batan sona okuyor. Sarah bunun iin aaudakilerden
hangisini kullanuyor?
a. Kodlama zgll
b. Bellek gelitirme yntemleri
c. Detaylandurucu prova
d. Meta bellek
11. Tabitha, evcil hayvan iftliinde bir kuzu ve bir ayu
yavrusu gryor. Eve gittiinde _____ grdn haturlamasu daha kolay oluyor nk o emayla _______.
a. ayu yavrusu; tutarsuzdur c. ayu yavrusu; tutarludur
b. kuzu; tutarsuzdur
d. kuzu; tutarsuzdur
12. Karl Lashley, farelere labirentleri retip sonra da farelerin beyinlerinden farklu miktarda _______ keserek
engram arama ilemini yrtmtr.
a. korteks
c. striatyum
b. beyincik
d. amigdala
13. Constantine, amnezi hastasudur. Onun _______ bellek
edinme yeteneinin, _______ bellek edinme yeteneinden daha bozuk olduunu bulmayu beklersiniz.
a. bildirimsel; auk
c. rtk; yntemsel
b. auk; rtk
d. rtk; bildirimsel
14. Eylemsel belleklerin beyinde kodlanma ve geri alunma
temellerini saptamanuz istenseydi, siz neyi iaret
ederdiniz?
a. Striatyum
c. Alun korteksi
b. Beyincik
d. Amigdala
15. Alois Alzheimer, _______ kanutlamutur.
a. beyindeki plaklarun Alzheimer hastaluuna neden
olduunu
b. amiloid E-peptitin Alzheimer hastaluuna yol atuunu
c. beyindeki plaklarun Alzheimer hastaluunu nlemek
iin kullanulabileceini
d. Alzheimer hastaluundan len insanlarun beyinlerinde plaklarun olduunu

Yazl Sorular
1. Kodlama, depolama ve geri alma arasundaki ilikiler
nelerdir?
2. leyen bellein baluca ilevleri nelerdir?
3. Beyin grntleme teknikleri, hangi yolla bellek
araturmacularu tarafundan yapulan kuramsal ayrumlarun
dorulanmasunu salamutur?

Deneme Testi

229

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLab (www.mypsychlab.com) linkine tklayarak orada bulunan videoyu izleyiniz. Videoyu izledikten sonra aadaki
aktiviteleri yapnz.

Program 9: Hatrlama ve Unutma

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR


Program izlerken (kitapta ad geenlerin yannda) zellikle bu
terimlere ve insanlara dikkat edin.
Gordon Bowerbellek gelitirme yntemlerinin, renmeyi

ve geri almay nasl gelitirdii zerine alr.


Richard Thompsonklasik koullanmann altnda yatan

beyin mekanizmalar zerinde alr.


Diana Woodruff-Pakerken bunama balangcnn tehi-

sinde gz krpmaya klasik koullanmadan faydalanr.

PROGRAMI GZDEN GERME


1. Hermann Ebbinghausun araturmasunda ne tr bir haturlama ortaya uktu?
a. Dzenli bir oranda kayup meydana geldi.
b. Balanguta kk bir kayup oldu, daha sonra hi kayup
olmadu.
c. Balanguta hi kayup yoktu, ama sonra dzenli bir
d meydana geldi.
d. Balanguta byk bir kayup oldu, daha sonra dzenli
olarak dmeye devam etti.
2. Psikologlarun bellek konusunu retme ekilleri ve zerinde aluma ekilleri _____ icaduyla deime gstermitir.
a. televizyon
b. elektrokonvlzif terapi
c. bilgisayar
d. elektron mikroskobu
3. Belleklerin kodlanmasu gerektiini sylerken ne demek
istiyoruz?
a. Depolanduklaru yerden kullanulmak zere alunmalular.
b. Beynin kaydedebilecei bir ekle sokulmalular.
c. Bir adan dierine transfer edilmeliler.
d. Pasif bir depoya koyulmalular.
4. Kusa sreli bellekte ka tane bilgi tutulabilir?
a.
b. Yedi
c. On bir
d. Sunursuz sayuda
5. Haturlamanuz gereken 20 tane rakamdan oluan bir dizi
olduunu hayal edin. Bunu yapabilmenizin en iyi yolu,
kusa sreli belleinizin kapasitesini arturmayu gerektiren
_____ tekniidir.
a. seici dikkat
c. prova
b. kanca
d. istifleme

230

Blm 7 Bellek

6. Gordon Bower!a gre, iyi bir bellek gelitirme ynteminin nemli zelliklerinden biri nedir?
a. Depolama ve geri alma arasunda mkemmel bir uyum
vardur.
b. itsel unsur, grsel unsurdan daha nemlidir.
c. renen kii haturlamaya tevik edilir.
d. Kusa sreli bellek kullanulmadan, uzun sreli bellee
geilir.
7. Freuda gre basturmanun amacu nedir?
a. Bellein ok fazla eyi kodlamasunu engellemek
b. Bireyin kendine olan saygusunu korumak
c. aruum alarunu harekete geirmek
d. Yeni bilgiyi mevcut emalara uydurmak
8. Bir deneyde, insanlar bir ofiste birka dakika bekletiliyor.
Sonra onlardan ofiste neler grdklerini haturlamaya
alumalaru isteniyor. Hangi nesneleri haturlamalaru daha
muhtemeldir?
a. Mevcut ofis emalaruna uyan nesneleri
b. Duygusal ierii az olan nesneleri
c. O balamda tuhaf grnen nesneleri
d. Kendilerinde olan nesnelerle ilikili nesneleri
9. Franco Magnaninin bir talyan kasabasunu resmettii
tablolarun arputulmu olmasunun temel sebebi________.
a. basku, bazu zelliklerin dahil edilmemesine neden
olarak.
b. bir ocuun gznden olmasudur.
c. duyusal kapulama, deiken renklerdir.
d. aslunda orada olmayan gelere ait yanlu bilgilerdir.
10. Karl Lashley, farelere labirentleri reterek ve sonra
kortekslerinden paralar keserek neyi amaluyordu?
a. renmenin gereklemesi iin gereken doku miktarunu anlamak
b. Bellein beynin sadece bir blmnde olup olmaduunu belirlemek
c. Ne kadar doku kaybunun bellek kaybuna yol aacaunu
kefetmek
d. artlu tepkilerin silinip silinemeyeceini anlamak
11. Hava flemeden nce gelen sese artlanmu tavanlaru
inceledii alumasunda Richard Thompson ne kefetmitir?
a. Tavanlarun lezyondan sonra tepkileri daha yava
rendiini.
b. Gzkapau artlanmasunun birok beyin blgesini
ilgilendirdiini.
c. Tepki belleinin lezyonla alunabileceini.
d. Bir tepki bir kez renildi mi lezyona ramen bellein
kalucu olduunu.

12. Ruhsal kkenli amnezinin ana sebebi nedir?


a. Alzheimer hastaluu
b. Madde istismaru
c. Beyne alunan sarsucu hasar
d. Auru kaygu
13. Bilgileri kusa sreli bellekte tutabilmenin en iyi yolu ____.
a. istiflemektir.
b. balama baluluk oluturmaktur.
c. kanca yntemini kullanmaktur.
d. prova yapmaktur.
14. Uzun sreli bellek ne ekilde dzenlenir?
a. Karmauk aruum alaru eklinde
b. Bir liste eklinde
c. Bir dizi grsel betimleme eklinde
d. Net ve dzenli bir emasu olmayan bir yuun bilgi
parasu eklinde
15. Birbiriyle ilgisiz kelimelerden oluan bir listeyi, listedeki
nesneleri surasuyla kevgir, tilki, g, rt ve karde kelimeleryle ilikilendirerek haturluyorsunuz. Burada kullanduunuz
bellek gelitirme yntemi hangisidir?
a. Mekan yntemi
c. Balantu yntemi
b. Kanca yntemi
d. Sayusal konuma yntemi
16. Karl Lashley, engram hakkunda ne sonucuna varmutur?
a. Beyin sapunda yer almaktadur.
b. Sadece sa yarumkrede yer almaktadur.
c. Sadece sol yarumkrede yer almaktadur.
d. Karmauk belleklerin beyindeki tam yerini belirlemek
mmkn deildir.
17. Uzun sreli bellekler _______ depolanmaktadur.
a. kortekste
c. hipokampste
b. artkafa lobunda
d. yan lopta
18. Diana Woodruff-Pak, Richard Thompsonun gz kurpma
artlanmasu zerindeki alumasundan nasul yararlanmutur?
a. Erken balangulu bunamanun habercisi olarak
b. Mzik dehasunun gstergesi olarak
c. Saluklu hayvanlardaki beyin hcrelerinin bymesini
salayan bir mekanizma olarak
d. Uzun sreli grsel bellekleri eitme aracu olarak
19. Hangi sinir iletici(ler) Alzheimer hastalarunda bozulmutur?
a. Skopolamin
c. Her ikisi de
b. Asetilkolin
d. Hibiri
20. Alzheimer hastaluu _______ kaybu ile ilgilidir.
a. bellek
c. hayatun kendisi
b. kiilik
d. hepsi

DNLMES
GEREKEN SORULAR
1. Bu derste rendiiniz bilgileri saklamak iin hangi bellek
stratejilerini uygulayabilirsiniz? Rota provasu niin en iyi
strateji deildir?

2. Haturladuunuz en eski ey nedir? Bunun ne kadar doru


olduunu dnyorsunuz? Henz konumaya bile
balamadan nce yaaduunuz bir deneyimi haturlayabilir
misiniz? Cevabunuz hayur ise, sebebi nedir? Dil, haturladuklarumuzu nasul etkiler? Fotoraflar ve dier haturalar
bellee nasul yardumcu olur?
3. Amerikalu ocuklarun ou alfabeyi arku syleyerek
reniyor. Alfabe arkusu, harfleri haturlamayu nasul
kolaylaturuyor?
4. Trivial Pursuit gibi birok bulmaca ve masa oyunu her
gn kullanmaduumuz genel bilgileri haturlamaya dayaludur. Byle gereksiz eyleri haturlamak niin elencelidir?
5. Bir jri yesi olarak, bellei yeniden kurgulama eilimini biliyorsunuz. Tanuk ifadelerine ne kadar gvenirdiniz? Bir grg tanuundan gerei, yalnuzca gerei
renmek mmkn mdr? Bellek arputmalarunun (bir
duruma surasunda sylenenlerin detaylaru konusunda)
jri yelerinde de meydana gelebileceini dnyor
musunuz?
6. Bir sunava aluurken meta bellek, yani bir insanun yetenekleri konusundaki bilgisi ve belleini yneten ilkeler,
niin nemli olabilir?

AKTVTELER
1. Resmi bir aile tarihiniz var mu? Ailenizdeki bireylerden, birebir konuarak, bir dn ya da tatil gibi birlikte
yaptuunuz bir aktiviteyi haturlamalarunu ve anlatmalarunu
isteyin. Belki bir fotoraf ya da hatura, orataya bir
hikaye ukaracaktur. nsanlarun o aktiviteyi nasul farklu
anlattuklarunu ve ne tr detaylaru haturladuklarunu kuyaslayun. Bireyler o deneyimi anlaturken, kendi ilgi alanlaru,
ihtiyalaru ve deerleri hakkunda neleri ele veriyor?
2. ocukluunuzda yaaduunuz ve ailenizden en az bir
kiinin ya da bir arkadaunuzun daha haturluyor olabilecei
bir deneyimi dnn. Herkese o deneyim hakkunda
ne haturladuklarunu yazdurun ve yazulanlaru karulaturun.
Bildiinizi haturlamaduunuz ancak dierleri bahsedince
haturladuunuz detaylar var muydu? Sizin farklu haturladuunuz detaylar var muydu? Bu farkluluu nasul zmlersiniz?
3. Birbiriyle ilgisiz 10 kelimeden oluan bir liste hazurlayun. 5 arkadaunuzdan listeye bir dakika alumalarunu
isteyerek mmkn olduunca ok kelime haturlamalaru gerektiini syleyin. Bir dakikanun sonunda haturlayabildikleri kelimeleri yazmalarunu isteyin. Baka bir 5
arkadaunuza da kanca yntemini rettikten sonra, listeye bir dakika alumalarunu syleyin. Bu arkadalarunuz
kontrol gubundakilerden daha fazla kelime haturlayabildi mi? Kontrol grubundakiler kelimeleri ezberlemeye
aluurken her hangi bir strateji kullanmu ise, bunlar ne
tr stratejilerdi?

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

231

8
Bilisel Sreler
Bilii alma 234
Zihnin Srelerini Kefetme Zihinsel Sreler ve
Zihinsel Kaynaklar

Dil Kullanm 237


Dil retimi Dili Anlama Dil ve Evrim Dil,
Dnce ve Kltr

Yaamnzda Psikoloji 246


nsanlar Neden ve Nasl Yalan Syler?

Grsel Bili 247


Grsel Temsillerin Kullanlmas Szel ve Grsel
Temsillerin Birletirilmesi

Problem zme ve Mantk Yrtme 250


Problem zme Tmdengelimli Mantk
Yrtme Tmevarml Mantk Yrtme

Yarg ve Karar Alma 256


Bulusal Yntem ve Yarg Karar Vermenin
Psikolojisi

Yaamnzda Eletirel Dnme 264


Politika Uzmanlar Gelecei Tahmin Edebilir mi?

Ana Noktalarn zeti 265

ece yarsdr. Kapnz alar. Baktnzda kimse


yoktur, ama yerde bir zarf grrsnz. Zarfn iinden u mesaj ieren tek yaprak kat kar: Kedi
paspasn zerinde. Bundan ne karrsnz?
imdi bir dizi bilisel sreci birbirine balamaya balamalsnz. Kelimelerin basit anlamlarn bir araya getirmek iin
dilsel srelere ihtiya duyacaksnz, peki sonra? Bellekte bu
kelimelerin alakadar olduu herhangi bir blm bulabilir misiniz (7. Blmde bellei bilisel ilemlerin bir tr olarak ele
aldmz anmsayn.)? Eer bulamyorsanz, baka dnceleri gndeme getirmeniz gerekir. Bu mesaj bir ifre mi? Ne tr
bir ifre? Byle bir mesaj ifreleyebilecek kimi tanyorsunuz?
Yoksa uygarln kaderi sizin ellerinizde mi?
Belki biraz kendimizi kaptrdk, fakat ne tr aktivitelerin
bilisel sreler olarak kabul edildiini ve bunlarn sizi neden
ilgilendirebileceini aklamak istiyoruz. Dil kullanma kapasitesi ve soyut biimlerde dnmek ou zaman insan deneyiminin z olarak gsterilmitir. Uyank olduunuz sre boyunca
srekli yaptnz bir aktivite olduundan bilii sorgulamadan
kabul edersiniz. Yine de, zenle ilenmi bir konuma oyunuzu
kazandnda ya da hafiyenin grnrde nemsiz olan birka
para ipucunu bir araya getirerek sua dahiyane bir zm bulduu bir dedektif yksn okuduunuzda, bilisel srelerin
entelektel zaferini kabul etmeye zorlanrsnz.
Bili, bilmenin tm biimleri iin kullanlan genel terimdir. ekil 8.1de de gsterildii gibi, bili almas, zihinsel
yaamnzn almasdr (4. ve 7. blmler ekil 8.1de gsterilen baz konular ele almakta.). Bili hem ierikleri hem de
sreleri iermektedir. Biliin ierikleri bildiiniz eylerdir
kavramlar, olgular, nermeler, kurallar ve bellekler: Kpek bir
memelidir. Krmz k dur anlamna gelir. Evden ilk 18

ejae
Q\kj

Dil

8l^

9`c`j\c
Gj`bfcfa`
Ded\m\
GifYl\dqd\

Dikkat

9\ll\k

EKIL 8.1

Bilisel Psikolojinin Alanu

Bilisel psikologlar, insanlarun bilgi edinme ve onu ekillendirmek ve dnyadaki deneyimlerini anlamak iin
kullanma biimlerine aurluk vererek st dzey zihinsel
fonksiyonlar zerine aluurlar.
Solsodan, Robert L., Cognitive Psychology, 3e, ve Copyright
1991. Pearson Eitimiin izni ile yayunlanmutur.

Felsefe

Bilgisayar
bilimi
(Yapay zek)

Bilisel
psikoloji

EKL 8.2

Sinir bilimi
(Beyin bilimleri)
Bilisel
Bilimler

Dilbilim

Bilisel Bilimin Alanu

Bilisel bilimin alanu felsefe, sinirbilimi, dilbilim, bilisel


psikoloji ve bilgisayar biliminin (yapay zeka) kesiim
noktasunu kapsar.

yanda ayrldm. Bilisel sreler bu zihinsel ierikleri nasl


ilediinizdir etrafnzdaki dnyay yorumlamanz ve hayatnzn amazlarna yaratc zmler bulmanz salayan biimlerde.
Psikolojide bili almas bilisel psikoloji alanndaki
aratrmalar tarafndan yrtlr. Son otuz ylda bilisel psikoloji alan bilisel bilimin disiplinleraras alanyla desteklenmitir (bkz. ekil 8.2). Bilisel bilim ayn teorik konular zerindeki
birtakm akademik uzmanlklarn bilgi birikimine odaklanr.
Bu alanlarn her birinde alan pratisyenler bilgi ve igrlerin paylamndan faydalanrlar. 7. Blmde bellek biyolojisi
almalarnn bellek sreleri teorilerini nasl kstlayarak ve
gelitirerek- snrladn akladmz srada, bu bilisel bilim
felsefesini i banda grdnz. Bu blmde tarif edeceimiz
pek ok teori de benzer ekilde eitli disipliner perspektiflerden gelen aratrmaclarn etkileimleri yoluyla ekillenmitir.
Bili almamza aratrmaclarn bilisel fonksiyonlara
dahil olan isel, zel sreleri hangi yollarla lmeye altklarnn ksa bir aklamasn yaparak balayacaz. Ardndan
daha detayl olarak bilisel psikolojide temel aratrma ve pratik
uygulamalar oluturan konular inceleyeceiz: dil kullanm,
grsel bili, problem zme, mantk yrtme, yarglama ve
karar verme.

bilisel sre: st dzey zihinsel srelerden biri, alg, bellek, dil, problem
zme ve syout dnme gibi.
bili: Gzetim, hatrlama ve mantk yrtmeyi ieren bilme sreci; ayrca
srecin ierii, kavram ve bellekler gibi.
bilisel psikoloji: Dikkat, dil kullanm, bellek, alg, problem zme ve dnme gibi st dzey zihinsel srelerin almas.
bilisel bilim: Bilgiyi ileyen sistem ve srelere yaklamlarn disiplinleraras alma alan.

Bilii aluma

233

Bilii alma
Bilii nasl alabilirsiniz? in zorluu elbette bunun kafanzn iinde gerekleiyor olmas. Girdiyi grebilirsiniz rnein,
Beni ara yazan bir notta- ve kty deneyimlersiniz telefon aarsnz- fakat notla sizin karlnz balayan bir dizi
zihinsel adm nasl belirleyebilirsiniz? Arada ne olduunu nasl
ortaya karabilirsiniz eyleminizin dayand bilisel sreler
ve zihinsel temsilleri? Bu blmde bilisel psikolojinin bilimsel
almasn imkanl klan mantksal analiz trlerini anlatacaz.

ZHNN SRELERN KEFETME


Zihinsel sreleri almak iin temel metodolojilerden biri
1868de, Hollandal fizyolog F. C. Donders (1818-1889) tarafndan gelitirilmitir. Donders Zihinsel srelerin hzn
almak adna, baarlmas iin dahil olmas gereken zihinsel
admlarla ayrtna inand bir dizi deneysel grev icat etmitir (Lachman ve ark., 1979). Tablo 8.1 Dondersin mantn
takip eden bir kat-kalem deneyini gstermektedir. Okumaya
devam etmeden nce, ltfen her bir grevi tamamlamak iin
zaman ayrnz.
Grev 1i tamamlamanz ne kadar srd? Grevi yerine
getirmek iin gerekletirdiiniz admlarn bir listesini vermek
istediinizi dnn. unun gibi grnecekti:

TABLO 8.1 Dondersin Zihinsel Sreler

Analizi

Bu grevi tamalamann ne kadar sre aldn (saniye cinsinden) not aln. Her grevi doru ekilde tamamlamaya aln
ama mmkn olduunca abuk yapn.
Grev 1: Btn byk harflerin zerine C iziniz:
TO Be, oR noT To BE: tHAT Is thE qUestioN:
WhETher Tis noBIEr In tHE MINd tO SuFfER
tHe SLings AnD ARroWS Of OUtrAgeOUs forTUNe,
or To TAke ARmS agaINST a sEa Of tROUBleS,
AnD by oPPOsinG END theM. SRE: __________
Grev 2: Byk sesli harflerin zerine V, byk sessiz harflerin
zerine C iziniz:
TO Be, oR noT To BE: tHAT Is thE qUestioN:
WhETher Tis noBIEr In tHE MINd tO SuFfER
tHe SLings AnD ARroWS Of OUtrAgeOUs forTUNe,
or To TAke ARmS agaINST a sEa Of tROUBleS,
AnD by oPPOsinG END theM. SRE: __________
Grev 3: Btn byk harflerin zerine V iziniz:
TO Be, oR noT To BE: tHAT Is thE qUestioN:
WhETher Tis noBIEr In tHE MINd tO SuFfER
tHe SLings AnD ARroWS Of OUtrAgeOUs forTUNe,
or To TAke ARmS agaINST a sEa Of tROUBleS,
AnD by oPPOsinG END theM. SRE: __________

a. Karakter byk harf mi, kk harf mi karar ver.


b. Byk harfse stne C iz.
Grev 2 iin ne kadar uratnz? Bu altrmay kullandmzda renciler ounlukla ek olarak yarm dakika veya
daha fazlasn isterler. Gerekli admlar saydmzda nedenini
anlayacaksnz:
a. Karakter byk harf mi, kk harf mi karar ver.
b. Byk harflerin sesli mi sessiz mi olduuna karar ver.
c. Eer sessiz harfse stne C iz. Eer sesli harfse V iz.
Bylece, grev 1den grev 2ye giderken uyarc kategorileme
(sesli ya da sessiz) ve tepki seimi (C ya da V iz) dediimiz iki
zihinsel adm eklemi oluyoruz. Grev 1 bir uyarc kategorileme adm gerektiriyor. Grev 2 bu ekilde iki kategorileme
gerektiriyor. Grev 2 ayrca iki tepki arasnda seim yapmay
gerektiriyor. Grev 2, grev 1 iin yaptnz her eyin yannda
baka eyler daha istediinden dolay, daha ok vaktinizi alyor.
Bu Dondersin temel anlayyd: Ek zihinsel sreler ounlukla grevi tamamlamak iin daha ok vakit gerektirir.
Neden grev 3 eklediimizi merak ediyor olabilirsiniz.
Bu, deney iin gerekli bir yntemsel denetlemedir. Grev 1 ile 2
arasndaki zaman farknn, V izmenin C izmekten daha uzun

seri sreler: Srayla, birbirinin ardndan gerekletirilen iki ya da daha


fazla zihinsel sretir.
paralel sreler: Ayn anda gerekletirilen iki ya da daha fazla zihinsel
sretir.

234

Blm 8 Bilisel Sreler

srmesinden kaynaklanmadna emin olmalyz. Grev 3 yine


de grev 2den daha hzl olmal. yle miydi?
Aratrmaclar halen Dondersin temel mantn takip
etmektedirler. Tepki sresini deney katlmclar belirli grevleri yaparken geen zaman- bir bilisel srecin nasl gerekletiinin zel rneklerini test etmek iin sklkla kullanrlar.
Dondersin, ek zihinsel admlarn ek zaman gerektirmesine
ynelik aklamas hl daha pek ok bilisel psikoloji aratrmas iin temeldir. Gelin bu baarl dncenin geen 135 yl
iinde nasl gelitirildiine bakalm.

ZHNSEL SRELER VE ZHNSEL


KAYNAKLAR
Bilisel psikologlar dil kullanm ya da problem zme gibi
st dzey aktiviteleri bileen sre paralarna ayrdklarnda
tahta bloklarla oyun oynuyormu gibi davranrlar. Her blok
gerekletirilmesi gereken bir bileeni temsil eder. Ama her
bir bloun eklini ve boyutunu belirlemek ve bloklarn btn
aktiviteyi oluturmak iin nasl birbirine getiklerini grmektir.
Donders grevi iin, bloklarn bir sra halinde yerleebildiklerini grdnz (bkz. ekil 8.3, A ksm). Her adm bir dierinin hemen arkasndan geliyor. Blok metaforu, yn halindeki
bloklarn ayn anda meydana gelen birden fazla sreci grmenize de izin verir (B ksm). Bu iki resim seri ve paralel sreler arasndaki fark gsteriyor. Sreler biri dierinin ardndan
gerekletiinde seridir. Bir restoranda olduunuzu ve ne sipari edeceinize karar vermeniz gerektiini dnn. Listedeki

A. Donders Grevi
9|P|B ?AI= 6

J<JC M<PA J<JJQ ?AI= 6


QXdXn

9. Jeripe BXr GXrXcec Jre


J|I<x A

J|I<x 9

J|I<x :

: M<PA M PAQ 6

EKL 8.3 st Dzey Bilisel


Aktiviteleri Paralaruna Ayurma
st Dzey Bilisel Aktiviteler Bilisel psikologlar st dzey bilisel aktivitelerin yaputalaru olan
zihinsel srelerin kimlik ve organizasyonlarunu
belirlemeye aluurlar.
(A) Donders grevinin bu uyarlamasu en az
srecin arka arkaya gereklemesini
gerektiriyor.
(B) Bazu sreler seri olarak, bir dizi eklinde
gerekleiyor; dierleri paralel, yani aynu
anda gerekleiyor.

J|I<x A

(C) Bir grevi yapmak iin kullanulan sre, araturmacularun seri mi yoksa paralel mi sreler
kullanulduu konusunda sonuca ulamalaruna
her zaman izin vermiyor.

J|I<x 9
J|I<x :
QXdXn
:. Jeri ve GXrXcec Jrecerin QXdXn <ikcii
J|I<x O

J|I<x P

J|I<x O
J|I<x P
QXdXn

maddelere tek tek odaklanr ve sonra evet, hayr veya


belki olarak nitelenmelerine karar verirsiniz. Her bir madde
iin yarg sreciniz okuma srecinizi takip eder. Paralel sreler ise zamansal olarak rtenlerdir. Sipariinizi verme vakti
gelince, garsonun sorusunu (Size ne getirebilirim?) anlamanz salayan dil sreleri yantnz (Osso buco alacam) formle etmenize izin veren srelerle muhtemelen ayn zamanda
iler. Bu yzden garson sorusunu bitirir bitirmez yantlamaya
hazrsnzdr.
Bilisel psikologlar genelde tepki srelerini bir srecin
paralel mi yoksa seri mi gerekletiini bellirlemek iin kullanrlar. Bununla beraber, ekil 8.3n C ksmndaki rnekler
meselenin karmakl konusunda sizi ikna edecek nitelikte.
X ve Y eklinde iki srece paralanabileceine inandmz bir
grevimiz olduunu hayal edin. Eer sreci tamamlamak iin
gereken zaman elimizdeki tek bilgi olsayd, X ve Y srelerinin yanyana m yoksa art arda m gerekletiinden asla emin
olamazdk. Bilisel psikolojideki aratrma zorluunun byk
ksm, deneyi yapann hangi olas blok dzeninin doru olduunu belirleyebilecei grev koullarn icat etmesinde yatar.
Az nce yaptnz altrmadaki grev 2de, baz aktiviteler
mantksal olarak dierlerini gerektirdii iin srelerin seri
olduu konusunda olduka emindik. rnein, tepkinizi (C

veya V izmeye hazrlanmak), tepkinin ne olabileceini belirlemeden eyleme dkemezdiniz.


Pek ok durumda, teorisyenler srelerin seri veya paralel
olma zelliklerini zihinsel kaynaklar hangi lde talep ettiklerini deerlendirerek belirlemeye alrlar. rnein, bir arkadanzla snfa yrdnz dnn. Normalde konuurken
ayn anda dz bir hatta yrmek sizin iin kolay olmal yngdm sreleriniz ve dil sreleriniz paralel olarak srebilir.
Fakat bir anda kaldrmn su birikintileriyle dolu bir ksmna
gelirseniz ne olur? Birikintilerin arasndan yolunuzu bulurken
konumay kesmeniz gerekebilir. imdi yngdm sreleriniz
planlama iin daha fazla kaynak gerektirmektedir ve dil sreleriniz anlk olarak yerlerinden edilir.
Bu rnekteki nemli bir varsaym farkl zihinsel grevlere
datlmas gereken kstl ilem kaynaklarna sahip olduunuzdur (Logan, 2002). Dikkat sreleriniz bu kaynaklarn datmndan sorumludur. 4. Blmde dikkati, belirli bir inceleme
iin mevcut algsal bilginin kk bir altkmesini semenize
olanak tanyan bir dizi sre olarak ele almtk. Buradaki dikkat kullanmmz seicilik fikrini koruyor. Fakat imdi karar
hangi zihinsel srelerin ilem kaynaklarnn alclar olarak
seileceini ilgilendiriyor.

Bilii aluma

235

Size bir otomatik sre rnei vermek isteriz. Balamak


iin Tablo 8.2deki grevi tamamlayn. Fiziksel olarak daha
byk sayy daire iine aldnzdan emin olun. Listelerden
birini biraz daha zor buldunuz mu?
Deney katlmclarndan Tablo 8.2de gsterilen trde yarglarda bulunmalar istendi. Tabloya dikkatli bakarsanz,
Liste Adaki gelerin fiziksel byklkle saysal byklk
arasnda bir uyumsuzluk ortaya koyduunu greceksiniz
(rn. 61 fiziksel olarak daha byk, fakat saysal olarak
67den daha kktr). Liste Bde, fiziksel byklkle saysal byklk arasnda uyum sz konusudur. Tablo 8.2yi
bitirdiyseniz, katlmclarn ortaya bir uyumsuzluk varken
(Liste A) byklk yarglar yapmalarnn, uyum varken
(Liste B) yapmalarndan daha uzun srdn renmek
sizi artmayacaktr (Ganor-Stern ve ark., 2007). Fakat
neden saylarn bykl fiziksel byklk yargs iin
nem tekil etsin? Aratrmaclar 61e veya 67ye bakarken,
bunlarn sunduu nicelii dnmekten kendinizi alkoyamadnz iddia ederler bu durumda nicelik yrtmekte
olduunuz grevdeki performansnz engelleyici olsa da.
Yani, bir saynn anlamna otomatik olarak ularsnz,
bunu yapmaya ihtiyacnz (ya da isteiniz) olmasa bile.

Neden su birikintilerinden kaarken bir konumayu srdrmek zordur?

Ekleyeceimiz bir zorluk daha var: Her sre kaynaklara


ayn taleplerle gitmez. Aslna bakarsanz, kontroll srelerden
otomatik srelere uzanan bir boyut tanmlayabiliriz (Shiffrin
ve Schneider, 1977). Kontroll sreler dikkat gerektirir; otomatik sreler genelde bunu gerektirmez. Daha ok kaynak
gerektirdiklerinden ayn anda birden fazla kontroll sreci gerekletirmek bazen zordur; otomatik sreler ou zaman dier
grevlerle birlikte engellenme olmadan gerekletirilebilirler.

TABLO 8.2

Byklk Yargularu

Greviniz her bir iftte fiziksel olarak daha byk olan sayy daire iine
almaktr. Hangi listenin daha zor olduunu deerlendirmeye aln.
Liste A

61 67
68 64
Liste B

47 41
22 28

236

22 28
27 23

25 29
43 49

47 41
44 48

61 67
68 64

27 23
43 49

25 29
44 48

Blm 8 Bilisel Sreler

Bu say grevi otomatik srelerin arlkl olarak bellein etkin


kullanmna dayandn gstermektedir (Barrett ve ark., 2004).
61 ve 67yi grdnz zaman, bellek sreleriniz derhal nicelie dair bilgiyi salar.
Say grevi ilk etapta kontroll sreleri ieren grevlerin yeterli pratikle otomatik olabileceini de sergilemektedir.
Kk bir ocukken saylarn nasl ilediini renmek zorunda
olduunuzu muhtemelen hatrlyorsunuzdur. imdiyse saylar
ve onlarn temsil ettii nicelikler yle otomatik hale geldi ki,
badatrmay kesemiyorsunuz. Grevleri otomatik yapmak
iin yeterince pratik ettiiniz baka rnekler dnebilirsiniz.
Bir enstruman almay rendiniz mi? Klavyeye bakmadan
yazabilir misiniz?
Haydi bu kontroll ve otomatik sreler bilgisini yrme
ve konuma durumuna geri uygulayalm. Dz bir rotada yrrken iki aktivite arasnda az engellenme hissedersiniz; yolunuzu
srdrmekle konumalarnz planlamanz nispeten birer otomatik aktivitedirler. Fakat su birikintileri sizi yol iin daha
ok sayda olaslktan semek zorunda braktnda durum
deiir. imdi nereye gideceinizi ve ne syleyeceinizi semek zorundasnzdr. Her iki seimi ayn anda yapamayacanz iin, ilem kaynaklarnzn snrlarna gelirsiniz (Tombu
ve Jolicoeur, 2005). Bu rnek kontroll ve otomatik srelerin
neden keskin kategoriler oluturmak yerine bir boyut dahilinde
tanmlandn gstermektedir. Koullar zorlatka, daha nce
otomatik grnenler kontroll dikkat gerektirmeye balarlar.
Bylece sreler balama gre daha ok ya da daha az dikkat
gerektirirler.
Zihinsel srelerin mantna dair imdi ok daha fazlasn biliyorsunuz. Karmak zihinsel grevlerin nasl gerekletirildiini aklamak iin teorisyenler seri ve paralel srelerle
kontroll ve otomatik sreleri bir araya getiren modeller nermektedirler. ou bilisel psikolojik aratrmann amac bu tr
kontroll sre: Dikkat gerektiren srelerdir; ou zaman ayn anda birden fazla kontroll sreci gerekletirmek zordur.
otomatik sre: Dikkat gerektirmeyen srelerdir; ou zaman engellenme olmadan dier grevlerle birlikte gerekletirilebilirler.

modellerin her bir bileenini onaylayacak deneyler icat etmektir. Zihinsel srelere dair bilisel psikolojik aratrmalarn
ardndaki mantn bir ksmn anladnza gre, bilisel srelerin devreye girdii daha belirgin alanlara yol almamzn vakti
geldi. Dil kullanmyla balayacaz.

DURUN VE GZDEN GERN






Katulumculara farklu deneysel grevleri yaptururken Dondersin


amacu neydi?
Seri srelerle paralel sreler arasundaki ayrum nedir?
Ne tr sreler genellikle dikkat kaynaklarunu gerektirmezler?

Dil Kullanm
Gece yars aldnz, Kedi paspasn zerinde yazan mesaja
dnelim. Bu mesajn size hemen bir anlam ifade edecei
biimde durumu deitirmek iin ne yapabilirdik? Atabileceimiz en kolay adm uygun arkaplan bilgisi getirmek olurdu.
Ynergelerini hep gizemli bir slupla alan gizli bir ajan olduunuzu hayal edin. Kedinin balantda olduunuz kii olduunu ve paspasn zerindenin gre sahas anlamna geldiini bilirdiniz. Haydi greve.
Fakat Kedi paspasn zerinde mesajnn farkl anlamlara
sahip olmas iin bir ajan olmanza gerek yok:
Kedinizin ne zaman dar braklmak istese kapnn nn-

deki paspasn zerinde beklediini dnn. Oda arkadanza Kedi paspasn zerinde dediinizde, bu kelimeleri
Kalkp kediyi dar brakr msn? demek iin kullanrsnz.
Arkadanzn arabasn garaj yolundan karma konusunda endieli olduunu, nk kedinin nerede olduunu
bilmediini dnn. Kedi paspasn zerinde dediinizde, bu kelimeleri Garaj yolundan kmak gvenli.
demek iin kullanrsnz.
Sizin kedinizle arkadanzn kpei arasnda bir yar
dzenlemeye altnz dnn. Kedi paspasn zerinde dediinizde, bu kelimeleri Kedim yarmayacak!
demek iin kullanrsnz.
Bu rnekler cmle anlamyla genellikle cmlenin bir
araya gelmi kelimelerinin basit anlam -ve konumacnn
anlamlandrmas- konumacnn cmleyi elverili kullanmlara
sokarak ilettii snrsz sayda anlamlarn arasndaki fark gstermektedir (Grice, 1968). Psikologlar dil kullanmn alrken konumaclarn hem anlam retimini hem de kavraylarn anlamak isterler:
Konumaclar niyet ettikleri anlamlar iletmek iin doru

kelimeleri nasl retirler?


Dinleyiciler konumaclarn iletmek istedii mesajlar nasl

ortaya karrlar?
Bu sorularn her birini tek tek inceleyeceiz. Ayrca dil
kullanmnn evrimsel ve kltrel balamlarn da ele alacaz.

DL RETM
ekil 8.4e baknz. Bu resim hakknda birka cmle kurmaya
aln. Ne sylemeyi dndnz? imdi de bu insan grme

EKL 8.4

Dil retimi

Bu insanu bir arkadaunuza nasul tarif ederdiniz? Arkadaunuz grme engelli olsaydu tarifiniz nasul deiirdi?

engelli olan birine tarif etmenizi istediimizi farz edin. Tarifiniz


nasl deiirdi? Bu ikinci tarif daha ok zihinsel aba gerektirir gibi grnyor mu? Dil retimi almas hem insanlarn
ne sylediiyle belirli bir zamanda ne sylemeyi setikleriylehem de mesaj retmek iin getikleri srelerle ilgilenir. Dili
kullananlarn bunu sesli bir ekilde retmek zorunda olmadklarna dikkat edin. Dil retimi ayrca iaretlemeyi ve yazmay
da ierir. Fakat burada kolaylk olmas asndan dil reticilerine konumaclar, dil anlayclarna da dinleyiciler diyeceiz.

Dinleyici Tasarm Dil retimindeki dinleyici tasarm hakknda dnmenizi salamak iin sizden ekil 8.4 iin grme
engelsiz ve grme engelli kiiler iin farkl betimlemeler kurmanz istedik. Ne zaman bir ifade retseniz, bu ifadenin ynlendirildii kitleyi gz nnde bulundurmanz ve bu kitlenin
yeleriyle hangi bilgiyi paylaacanz bilmeniz gerekir (Clark,
1996; Clark ve Van Der Wege, 2002). rnein, dinleyiciniz
kedinin sadece dar kmak istediinde paspasn zerinde
durduunu bilmiyorsa, Kedi paspasn zerinde demenizin hibir yarar olmayacaktr. Dinleyici tasarmnn her eyden nce gelen kurallarndan biri, ilk olarak filozof H. Paul
Grice (1975) tarafndan ortaya atlan i birlii prensibidir. Grice

dil retimi: nsanlarn mesaj retmek iin getikleri sreler kadar,


syledikleri, iaret ettikleri ve yazdklar eylerdir.
dinleyici tasarm: Niyet edildii dinleyiciye gre mesajn ekillendirilmesi
srecidir.

Dil Kullanumu

237

TABLO 8.3 Griceun Dil retimi lkeleri


1. Nicelik: Katknz talep edildii lde bilgilendirici yapn (alveriin mevcut amalarna uygun olarak). stenenden daha bilgilendirici katkda bulunmayn.
Konumac asndan sonucu: Dinleyicinin gerekten ne kadar bilgiye ihtiyac olduunu deerlendirmeye aln. Bu deerlendirme ounlukla dinleyicinizin halihazrda ne biliyor olduunu lmenizi gerektirmektedir.
2. Nitelik: Katknz doru yapmaya aln. Yanl olduuna inandnz eyi sylemeyin.
Konumac asndan sonucu: Konutuunuzda, dinleyici nermelerinizi uygun kantlarla destekleyebileceinizi umacaktr. Her bir ifadeyi planlarken, temellendikleri kantlar aklnzda bulundurmalsnz.
3. Balant: Alakal olun.
Konumac asndan sonucu: Dinleyicilerinizin, sylyor olduklarnzn nceki sylediklerinizle nasl alakal olduunu grdklerinden emin olmalsnz. Syleinin konusunu ifadelerinizin dorudan alakal olmayaca bir ekilde- deitirmek isterseniz bunu belirtmeniz gerekir.
4. Tarz: Ak olun. Kapal ifadelerden kann. Mulaklktan kann. Ksa ve z olun. Derli toplu olun.
Konumac asndan sonucu: Mmkn olduunca ak bir biimde konumanz gerekmektedir. Kanlmaz olarak hatalar yapacak olsanz da, ibirliki bir konumac olarak dinleyicilerinizin mesajnz anladndan emin olmalsnz.
Bu syleide Chrisin Gricen ilkelerini nasl takip (ya da ihlal) ettiini grebiliyor musunuz?
Sylenen
Pat: Hi New York ehrinde bulundun mu?
Chris: Bir kere 2002de gittim.
Pat: Benim de gitmem gerekiyor, fakat soyulmaktan korkuyorum.
Chris: Bence pek ok blge gvenli.
Pat: Otelin nasld?
Chris: Geceye kalmadk.

Patin bana bu soruyu neden sorduunu bilmiyorum, bu yzden galiba


sadece evet demekten fazlasn yapmam gerek.
Endielenmemesini syleyemem nk bana inanmayacak.
Kulaa doru gelen fakat onu da rahat hissettirecek ne diyebilirim?
Eer Otelde kalmadk dersem bu baka bir yerde kaldmz anlamna
gelebilir. Bu soruyu neden yantlayamadm aklayacak bir eyler
sylemeliyim.

Pat: New Yorka benimle gitmek ister miydin?


Chris: ok imkansz olmadan hareket etmem mmkn m
grebileceim bir yol olup olmadn bulmam lazm.

Gitmek istemiyorum, ama kaba grnmek de istemiyorum.


Pat yantmn kaamakl olduunu fark edecek mi?

Pat: Ne?
Chris: ey. . . .

Yakalandm.

i birlii prensibini konumaclarn ortama ve sregelen


syleinin anlamna uygun ifadeler retmelerine ynelik bir
ynerge olarak aklamaktadr. Bu ynergeyi geniletmek
adna Grice i birliki konumaclarn istifade ettii drt ilke
tanmlar. Tablo 8.3te her bir ilkeyi, dil retimindeki anlk
kararlar zerindeki etkilerini gsteren hayali syleiler eliinde sunmaktayz.
Tablo 8.3te grebileceiniz gibi, i birliki konumac
olmak arlkl olarak dinleyicinizin ne bildii ve anladna
dair net beklentileriniz olmasna dayanmaktadr. Bylece bir
arkadanza, Alexin kim olduunu bildiine dair malumatnz olmakszn Alexle le yemeine kyorum. demezsiniz. Ayrca, arkadanzn tand ve sizin de tandnz
bildii tm Alexler ierisinde bu koullar altnda bahsedilenin belli bir Alex olmasn salamanz gerekmektedir. Daha
biimsel sylemek gerekirse, arkadanzla paylatnz
ortak zemindeortak bilgidebelirgin bir Alex olmaldr
diyebiliriz.

238

Chrisin Aklndan Geen

Blm 8 Bilisel Sreler

Herbert Clark (1996), dil kullanclarnn ortak zemin yarglar iin farkl temelleri olduunu nermitir.
Topluluk yelii: Dil reticileri ounlukla karlkl olarak

neyin bilinme ihtimali olduu konusunda eitli boyutlarda topluluklara ortak yeliklerine dayanarak kuvvetli
varsaymlarda bulunurlar.
Eylemler iin birliktelik: Dil reticileri ounlukla dier syleenlerle paylatklar eylemlerin ve olaylarn ortak zeminin
paras olduunu varsayarlar. Bu syleinin nceki ksmlarnda (veya gemi syleilerde) tartlan bilgiyi de ierir.
Algsal birliktelik: Algsal birliktelik bir konumacyla bir
dinleyici ayn algsal olaylar (grnt, ses, vb.) paylatnda mevcuttur.
Bylece Alexle le yemeine kyorum cmlesindeki Alex
kullanmnz arkadanz ve siz sadece bir Alex ieren (topluluk
yelii) kk bir topluluun paras (rnein oda arkada)
olduunuz iin baarl olur. Veya Alexin varln syleinin

daha nceki bir ksmnda tanttnz iin (eylemler iin birliktelik) hedefine ular. Ya da Alex odada duruyor olabilir (algsal
birliktelik). Bu rnekte ortak zemin yarglarnn neden bireyler
ve topluluklar hakknda bilgi salamak iin bellek srelerinizin yetilerine dayandn grebilirsiniz (Horton, 2007; Horton
ve Gerrig, 2005b).
Topluluk yeliine biraz daha odaklanalm. u soru hakknda dnmek iin biraz zaman ayrn: Kolej veya niversitenizdeki topluluk yelerinin ne bildii konusunda ne tr beklentileriniz var? rencilerin fakat profesrlerin deil- neleri
bildiini umarsnz? Aratrmaclar insanlarn topluluk bilgisi
konusundaki tahminlerinin ne lde isabetli ve kullanl
olduunu snadlar.
lk kez yaplan bir deneyde, Hong Kong niversitesindeki lisans rencileri Hong Kong, Macau ve New York
ehrinden 30 adet kent simgesine ait bir dizi slayt izlediler
(Lau ve ark., 2001). Katlmclara her bir kent simgesini
tanyp tanmadklar ve ismini bilip bilmedikleri soruldu.
Ayrca, katlmclar snf arkadalarnn kent simgelerinin
yzde kan bilebildikleri ynnde tahminlerde bulundular. Bu deneyin sonular, rencilerin kendi topluluklarndaki yelerin neler biliyor olabileceine dair isabetli
yantlar verdiklerini gsterdi: Tahminleri kent simgelerini
doru bilen rencilerin gerek yzdesine olduka yaknd.
Bununla beraber, renciler dier insanlarn kendi bildikleriyle ayn eyleri bildikleri konusunda yanlma eilimindeydiler: Kendi bildikleri kent simgeleri iin daha yksek
tahminlerde bulundular. kinci bir deneyde, yeni bir grup
katlmcdan 30 kent simgesi iin tek tek tarifler sunmalar
istendi. Amalar baka bir snf arkadalarnn bu tarife
gre 30 resim arasndan her bir kent simgesini doru olarak seebilmesini salamakt. Aratrmaclar tarif uzunluunun topluluk bilgisine bal olduunu gsterdi: Katlmclar genellikle ilk deneyde en az tannan kent simgelerini
tarif etmek iin daha ok szck kullandlar.
Bu sonular gndelik hayattaki deneyimlerinizle balantl
olarak dnebilirsiniz. Bir snf arkadanzla konuuyorsanz,
muhtemelen Benimle le yemei iin kulpte bulu. diyebilirsiniz. Eer kamps bilmeyen bir arkadanzn ziyaretini
bekliyorsanz, daha ziyade Soldaki krmz bina, emenin
100 metre ilerisinde. gibi bir ey sylersiniz. Tarifinizin greli
uzunluu ifadelerinizi planlarken topluluk bilgisini kullandnz gsterir.
u ana kadarki tartmamz mesaj dzeyindeki dil retimine odakland: Sylemek istediklerinizi nasl ekillendirdiiniz konutuunuz dinleyiciye bal olacaktr. imdi bu mesajlar retmenize izin veren zihinsel sreleri tartalm.

Konuma Edimi ve Konuma Hatalar Dil srmenizle mehur olmak ister miydiniz? Adn karmaclk terimine
(spoonerism) veren Oxford niversitesinden Peder W.A.
Spooner dnn: Bir cmle ya da cmlecikteki iki ya da daha
ok szcn ilk seslerinin deitirilmesi hatas. Peder Spooner bu onura drste layk olmutur. Dnemi boa geirdii
iin tembel bir rencisini azarlarken, rnein, Peder Spooner
Tm sene keyfine baktn! yerine Tm kene seyfine baktn! der. Karmaclk dil reticilerinin yapabilecei snrl trdeki konuma hatalarndan biridir. Bu hatalar aratrmaclara

TABLO 8.4 Planlama Hatalaru


Konuma retimi
Planlama Trleri:
Konumaclar fikirlerine en iyi uyan ierik szcklerini semelidirler.
Eer konumacnn aklnda iki kelime varsa, rnein ak ile aleni
gibi, aeni gibi bir karm ortaya kabilir.
Konumaclar seilen szckleri ifadede doru yerlere koymaldrlar.
Konumaclar ifadelerinin btn nitelerini onlar retirken planladklarndan, ierik szckleri bazen yanl yerletirilebilir.
bir gaz tank o bir tank gaz
arap yemekte servis edilmektedir o yemek arapta servis edilmektedir
Konumaclar sylemek istedikleri kelimeleri oluturan sesleri doldurmaldrlar.
Burada da, konumaclar nden planladklarndan, baz sesler yanl yerletirilebilir.
sol yarmkre o yol sarmkre
pas atmak o pat asmak

konumaclar ifade retirken yaplan planlama hakknda fikir


verir. Tablo 8.4te de grdnz gibi, eitli planlama trlerine katlmanz gerekmektedir ve konuma hatalar her bir tr
iin kant tekil etmektedir (Dell, 2004). Btn bu hata rneklerinde dikkatinizi ekmesi gereken, bunlarn rastgele olmaylardr konuma dilinin yaps dnldnde anlamldrlar.
Bylece bir konumac ilk sessizleri deitirebilir dil srmesi yerine sil drmesi- fakat asla sil drmesi demezler,
aksi takdirde bu drnin asla bir kelimenin banda yer almamas ynndeki Trke kuraln ihlal eder (Fromkin, 1980).
Konuma retimi hakknda teorik modeller gelitirmek
asndan konuma hatalarnn nemi ortadayken, aratrmaclar bu hatalarn doal olarak gereklemesi iin beklemekten
her zaman memnun deildirler. Bunun yerine kontroll deney
ortamlarnda yapay hatalar retmek iin eitli yollar kefetmilerdir (rn. Hartsuiker ve ark., 2003; Warker ve Dell, 2006).
Bunun iin kullanlan klasik tekniklerden birine SLIP ad
verilmitir (laboratuar yatknl karmacl; Baars, 1992). Bu
yntemde, katlmclardan hedef karmaclklar iin ses yaps
modelleri tekil edecek kelime iftlerinden bir listeyi sessizce
okumalar istenir: bal dozu, ba doku, bin ders, bel dart. Ardndan dar bol gibi bir ifti telaffuz etmeleri talep edilir, fakat
nceki iftlerin etkisi altndayken bu ou zaman bar dol olarak
kar.
Bu teknikle aratrmaclar konumaclarn yapacaklar
hatalarn olasln etkileyen etmenleri alabilmektedirler.
rnein, karmaclk, hatal szckler yine gerek szcklere
tekabl ettiinde daha olasdr (Baars ve ark., 1975). Bylece
dar boldaki (bar dolu reten hata), dart boydaki (bart doyu
reten) hatadan daha olasdr. Bu gibi bulgular ifade retirken
baz bilisel srelerinizin olas hatalar tespit edip dzelttiine ayrldn gstermektedir (Nooteboom ve Quen, 2008).
Bu sreler bart gibi gerek bir Trke kelime olmayan sesler
karmanza izin vermemeye alrlar.

Dil Kullanumu

239

Konuma retimi konusundaki gncel teoriler insanlarn


ifadelerinin nasl zaman ierisinde sesler, kelimeler ve yaplar
halinde aldn tahmin etmeye yneliktirler. rnein aratrmaclar, konuma iinde baz sesleri retmenin konumaclara
neden dierlerinden daha kolay geldiini almak isteyebilirler (Goldrick ve Larson, 2008). Analizler belirli pozisyonlarda
baz seslerin greli skl gibi kimi etmenlere odaklanabilir
(rnein, Trke kelimelerin banda s sesi z sesinden daha sk
bulunmaktadr). Dier projeler insanlarn bir ifadedeki belli
kelimeleri retme srelerini aratrabilir. Mesela aratrmaclar yakn zamanda kendisiyle ilikili bir baka szck (st gibi)
duyduklar kelimeleri (inek gibi) retmekte zorlandklarn gstermilerdir. Bu tr sonular bir ifadede yer almak iin rekabet
halinde olan farkl bellek temsillerinin sonucu olarak aklanmaktadr (Rahman ve Melinger, 2007).
Yaplar asndan, aratrmaclar ounlukla ayn fikri
belirtirken konumaclar u veya bu yolu semeye ynlendiren etmenleri incelerler. ekil 8.5i ele aln. Eer bu sahneyi
tarif etseydiniz, Kz kutudan frlayan kukladan korktu ya da
Kutudan frlayan kukla kz korkuttu derdiniz. Konumaclarn neden belli bir yapy setiini anlamak iin aratrmaclar, konumacnn yakn zamanda duyduu ve anlad dil gibi
etmenlere iaret etmektedirler (Bock ve ark., 2007). rnein,
yakn zamanda Elilik alanlar devlet tarafndan tahliye
edilmiyor gibi bir cmle duyduysanz, ayn genel yapya sahip
bir ifade retmeniz daha olasdr (Kz kutudan frlayan kukladan korktu gibi).
An itibariyle konumaclarn belli ifadeler retmesine yol
aan etkilere ve bunu yapmalarna izin veren baz srelere
baktk. Srada konumaclarn iletmeye niyetlendiklerini anlamaktan sorumlu olan dinleyiciler var.

EKL 8.5

Bir Cmle Yapusu Semek

Bu sahneyi nasul tarif ederdiniz?


Kaynak: Cognition, 104, Bock, K., Dell, G.S., Chang, F., ve Onishi, K.
H., Persistent Structural Priming From Language Comprehension to
Language Production, 437-458, Copyright (2007), Elsevier'den izin
alunmutur.

240

Blm 8 Bilisel Sreler

DL ANLAMA
Bir konumacnn Kedi paspasn zerinde. gibi bir ifade
rettiini dnn. Balama gre bu ifadenin ok sayda
farkl anlam iletmek iin kullanlabileceini artk biliyorsunuz. Bir dinleyici olarak tek bir anlamda nasl karar klarsnz?
Dili anlama tartmasna, anlamn belirsizlik problemini daha
btnlkl ele alarak balayacaz.

Belirsizlik zm ay kelimesi ne anlama gelir? En az


iki anlamn dnebiliyor olmalsnz, biri bir corafi ekil,
dieriyse iecek yaplan bir bitkinin addr. aydan geliyor. ifadesini duyduunuzu dnn. Kastedilenin bir ay
kysndan m, yoksa ay imekten mi gelindii olduuna
nasl karar verirsiniz? ki anlamdaki szcksel belirsizlii
zebilmeniz gerekir (Szcksel, szlkle e anlaml olan
daarckla alakaldr.). Bu sorun hakknda dndnzde,
kelimenin belirsizliini gidermek belirsizliinden arndrmak- iin evresel balam kullanmanza izin veren baz
bilisel srelere sahip olduunuzu fark edeceksiniz. Nehirlerden mi yoksa ufak bir toplantdan m bahsediyordunuz?
Bu geni balam sizin iki anlam arasndan semenizi salamaldr. Ama nasl?
Bu soruyu yantlamadan nce, baka bir belirsizlik
trn tantmak isteriz. u cmlenin anlam nedir: Kz ve
olann annesi yaknda varacak? Hemen bir anlam tespit
edebilirsiniz, fakat burada bir yapsal belirsizlik sz konusu
(Akmajian ve ark., 1990). ekil 8.6ya bir bakn. Dilbilimciler eitli kelimelerin bir araya gelerek gramatik birimlerde
nasl toplandn gstermek iin cmlelerin yapsn genellikle aa emas ile temsil ederler. A ksmnda Kedi paspasn zerindenin analizini gsterdik. Yap olduka basit: bir
isimden oluan isim bei, art bir edat bei ve fiil bei.
Dier iki ksmda ise Kz ve olann cmlesinin iki farkl
anlam iin daha karmak yaplar greceksiniz. B ksmnda
analiz kz ve olann beini anneye uygulamaktadr. Bir
kii iki ocuun annesi- yaknda varacak. C ksmnda ise
analiz iki isim bei olduunu gsterir kz ve olann
annesi. ki insan var ve ikisi de yaknda varacak (gndelik kullanmda fiildeki 3. oul ahs ekinin dtn gz
nnde bulundurunuz). Bu cmleyi ilk okuduunuzda
hangi anlama varmtnz?
imdi iki olasln da mmkn olduunu grdnze
gre, szcksel belirsizlik iin sorduumuz sorunun aynsna
varyoruz: ncel balam birden fazla olaslk mmknken belli
bir anlamda karar klmanz nasl salar?
Szcksel belirsizlie (szck anlamnn belirsizliine) geri
dnelim. u cmleyi ele aln (Mason ve Just, 2007):
Trkiyede ilk yz nakli Akdeniz niversitesi Tp
Fakltesinde yapld.
Bu cmleyi okuduunuzda, yz kelimesini nasl yorumladnz? Kafanzda bir szlk olduunu hayal ederseniz, sizin
yz kelimesi iin yaptnz girdi muhtemelen u ekilde grlyordu:
Tanm 1. Ban n tarafnda bulunan, sa bitiminden
ene altna kadar olan blm.
Tanm 2. 99dan sonra gelen saynn ad.

Aratrmalar byle belirsiz bir szckle ilk karlatnzda her iki anlamn da belleinizde eriilebilir hale geldiini,

PXg8

PXg9

NP
Art

VP
N

NP
PP

The cat is on the mat.


Bedi gasgasn qerinde.

Art
The

Aux

VP

PP

of the boy and the girl


will arrive soon.
mother
Bq ve olann annesi yabnda varacab.
PXg:
S

Art = Belirte
Aux = Pardmc =iil
NP = sim :mlesi
PP = Tamlama
S = :mle
VP = =iil :mlesi

EKL 8.6

NP
NP

Aux

VP

NP

The mother of the boy


arrive soon.
and the girl will
Flann annesi ve bq yabnda varacab.

Cmle Yapularu

Dilbilimciler cmlelerin gramatik yapusunu gstermek iin aa emasu kullanurlar. A kusmu Kedi paspasun
zerindenin yapusunu gstermektedir. B ve C kusumlaruysa Kuz ve olanun annesi yakunda varacak cmlesinin iki
farklu yapusal analizle sunulabileceini gstermektedir. Kim yakunda varacak, bir kii mi (yapu B) yoksa iki mi (yapu C)?

fakat hangi anlamn uygun olduunu belirlemek iin hemen


balamsal bilgiyi kullandnz gsteriyor. Yz kelimesi dengeli belirsizlik denen trdendir nk insanlar her iki anlamn
da aa yukar eit sklkta kullanmaktadrlar. imdi u cmleyi inceleyiniz:
Burun boyunca yosunlar kyy kaplamtr.
Bu cmle kafanz kartrd m? Burunda da iki anlama
sahiptir.
Tanm 1. Aln ve dudak arasnda bulunan koklama ve
solunum organ.
Tanm 2. Karann denize uzanm blm.
Burun kelimesi n yargl belirsizlik denen trdendir nk
insanlar bir anlam (1. anlam) dierinden daha sk kullanmaktadrlar. Bu cmleyi anlarken anlk bir sknt yaam olabilirsiniz, nk burun kelimesini anlamaya ynelik ilk n yargnz olan aln ve dudak arasnda bulunan koklama ve solunum
orhan anlam, kullanlnn ardndan gelen balam tarafndan rtlmtr. Aratrmalar beyninizin bu iki tr belirsizlie kar farkl tepkiler verdiini gstermektedir.
Oniki katlmc fMRI taramasndayken cmleler okudular.
Cmleler dengeli ve n yargl belirsizlikleri iermekte veya
kontrol cmleleriyle elemekteydi (Mason ve Just, 2007).
rnein; To their suprise, the bark was unusual because it

u an resimde bir domuzun burnunu gryorsunuz.


Burun kelimesini dndnzde aklunuza
ne geliyor?

Dil Kullanumu

241

nyargl

Sadece Dengeli

EKL 8.7

Belirsizlik zmnn Beyin Merkezleri

Katulumcular dengeli veya n yargulu belirsizlikler tauyan ya da bunlara karuluk gelen kontrol
cmlelerini okurken fMRI taramasundan getiler. Kurmuzu daire iindeki beyin blgesi her iki
tr belirsizlik iin (kontrol cmlelerine gre) daha fazla faaliyet gsterdi. Yeil daire iindeki
beyin blgesi ise sadece n yargulu belirsizlikler iin faaliyet gsterdi.

sounded high-pitched and horse (Bartnn allmam


olmas onlar artt; ok yksek perdeden ve bouk bir ses
karyordu) cmlesinde belirsiz olmayan bir cmle salamak adna bart kelimesi bayku kelimesinin yerini
alyordu (yani Baykuun allmam . . .). Katlmclar
anlamlar arasnda seim yapmaya ihtiya duyduklarndan,
aratrmaclar belirsiz cmlelerin kontrol cmlelerinden
daha farkl beyin faaliyeti ekilleri reteceini tahmin ettiler. ekil 8.7de grld gibi, bu tahmin doruland.
Aratrmaclar ayrca katlmclarn n yargl yorumlamalarndan kurtulmaya ihtiya duyacaklar iin n yargl
belirsizliklerin dengeli belirsizliklerden daha farkl beyin
faaliyeti reteceini tahmin ettiler. ekil 8.7de gsterilen
beyin taramalar bu tahmini de dorulamaktadr.
Bu deney belirsiz bir kelimeyi anlamanz salayan beyin blgelerini tehis etmektedir: Tek bir anlama ulamak iin balamsal
bilgiyi hzl ve verimli bir ekilde kullanma sokarsnz. Balam
yapsal belirsizliklerde benzer bir etkide bulunur (Farmer ve
ark., 2007; Grodner ve ark., 2005). Balamsal bilgi farkl olas
gramatik yaplardan semeniz gerektiinde karar hzlandrr.
Buradan karabileceiniz genel sonu, dil srelerinizin
belirsizlikleri gl ve verimli bir ekilde zmek iin balam
kullanddr. Bir bakma bu da retim ile anlama arasnda
iyi bir uyum olduunu gstermektedir. Dil retimini tarttmzda dinleyici tasarmnn konumaclarn ifadelerini
mevcut balama uydurmaya almasndan sorumlu srelerin- nemini vurgulamtk. Anlamaya ynelik analizimiz,

242

Blm 8 Bilisel Sreler

dinleyicilerin konumaclardan ilerini iyi yapmalarn beklediklerini gsteriyor. u koullar altnda dinleyicilerin konumaclarn ne kastettiine dair beklentilerini balamn ynlendirmesine izin vermesi anlaml geliyor.

Anlamann rnleri Belirsizlik zm zerine tartmamz


anlamann srelerine odaklanmt. Bu blmde dikkatimizi
anlamann rnlerine kaydracaz. imdi sorumuz udur: Dinleyiciler ifadeleri ya da metinleri anladklarnda belleklerinde ne
tr temsiller doar? Mesela her zamanki rneimiz Kedi paspasn zerindeyi duyduunuzda belleinizde neler tutulur? Aratrmalar anlam temsilinin nermeler denen temel birimlerle baladn ne srmektedir (Clark ve Clark, 1977; Kintsch, 1974).
nermeler ifadelerin ana fikirleridir. Kedi paspasn zerinde
iin ana fikir bir eyin, bir baka eyin zerinde olduudur. fadeyi okuduunuzda zerinde edatn (nermesini) ayklar ve
kedi ile paspas arasnda kurduu ilikiyi anlarsnz. Genellikle
nermeler u ekilde yazlr: ZERNDE (kedi, paspas). Pek ok
ifade birden fazla nerme ierir. Kedi farenin kanepenin altnda
komasn izledi cmlesini dnn. ALTINDA (fare, kanepe)
ilk tamamlayc nermemizdir. Buradan KO (fare, ALTINDA
[fare, kanepe]) nermesine karz. Sonunda ZLE (kedi, KO
[fare, ALTINDA (fare, kanepe)]) nermesine varrz.
Anlamlarn zihninizdeki temsillerinin gerekten byle
alp almadn nasl test edebiliriz? Dil psikolojisindeki
en eski deneylerden biri anlamada nerme temsillerinin nemini gstermeye adanmtr (Kintsch, 1974). Aratrma, bir
ifadede ayn nermeye ait iki kelime olduunda bunlarn asl

cmlede birbirlerine yakn olmasalar bile bellekte birlikte temsil edildiini gsterdi.
Meydan arn sakland antmezarn nndeydi. cmlesini ele aln. meydan ve antmezar kelimeleri cmlerde
birbirlerinden uzakta olsalar da, nerme analizi bunlarn
bellekte NNDEYD (meydan, antmezar) nermesinde
bir araya getirilmesi gerektiini ortaya koymaktadr. Bu
analizi test etmek iin aratrmaclar katlmclardan bir
liste kelimeyi okuyup her birinin cmlede yer alp almadn sylemelerini istediler. Baz katlmclar listedeki
meydan kelimesini antmezar kelimesinin hemen ardndan tespit ettiler. Evet, meydan kelimesini grdm yant
meydan, antmezarn hemen ardndayken, baka bir nermeden sonra geldii durumlara oranla daha abuktu. Bu
bulgu meydan ve antmezar kavramlarnn bellekte birlikte
temsil edildiini ortaya koymaktadr (Ratcliff ve McKoon,
1978).
Birinin tam olarak ne sylediini hatrlamann ne kadar zor
olduunu hi fark ettiniz mi? Bir filmden kelimesi kelimesine
bir replik ezberlemeye alm olabilirsiniz rnein fakat
evet geldiinizde sylenenin genel anlamn hatrladnz farketmisinizdir. Bu deney neden kelimesi kelimesine bellein
yeterince iyi olmadna iaret etmektedir: Dil srelerinizin
yrtt temel operasyonlardan biri nermeleri ayklamak
olduundan, bu nermelerin ilendii gerek form abucak
kaybolur (rnein, Kedi fareyi kovalad ile Fare kedi tarafndan kovaland).
Dinleyicilerin hafzalarnda saklad her nerme konumac tarafndan dorudan sarfedilen bilgiden olumak zorunda
deildir. ounlukla dinleyiciler karmlar bellekteki bilgi
sayesinde mmkn olan mantksal tahminler- yaparak boluklar doldurur. u ifade iftini ele aln:
Donnayla bulumak iin arkteriye gidiyorum.
len yemei iin bana bir sandvi almaya sz vermiti.
Bu cmlelerin nasl bir arada yrdn anlamak iin, en az
iki nemli karmda bulunmanz gerekir. Hem ikinci cmledeki gizli zne onun kim olduunu hem de bir arkteriye
gitmenin sandvi alma szyle nasl balantl olduunu karmalsnz. Bu cmle iftini gerekten sarfeden bir arkadanzn
sizin bu eyleri anlayabileceinize emin olduunu gz nnde
bulundurun. unu duymay asla ummazsnz:
Donna ile bulumak iin arkteriye gidiyorum. O ve
o derken Donnay kastediyorum- len yemei iin bana bir
sandvi almaya sz vermiti ve arkteri sandvi alabilecein
bir yerdir-.
Konumaclar bu tr karmlar yapma konusunda dinleyicilere gvenirler.
ok sayda aratrma dinleyicilerin dzenli olarak ne tr
karmlar yaptn belirlemeye ynelmitir (Gerrig ve OBrien,
2005). Bir ifadenin olas karmlar sayca snrszdr. rnein,
Donnann insan olduunu bildiinizden, onun bir kalbi, karacieri, bir ift akcieri, vesaire sahibi olduunu karabilirsiniz,
fakat Donnayla bulumak iin arkteriye gidiyorum cmlesini duyduunuzda bu (gayet geerli) karmlar aklnza getirmeye zorunlu hissetmeniz pek muhtemel deildir.
Hatta aratrmalar okurlarn bir metnin tm durumu iin
gelitirdikleri modellerin hangi karmlar kodlayacaklarn
etkilediini gstermektedir. rnein, Tablo 8.5teki 1 numaral

TABLO 8.5

ukarumlar

Metin Durumlaru ve

1. Carol, iki ocuklu bekar bir anneydi. Geinmek iin iki ite
birden almas gerekiyordu. Tam zamanl retmen olarak
almann yannda yar zamanl garsonluk yapyordu. Bo
vaktinin olmamasndan nefret ediyordu. abuk sinirlenmesi
ve dnmeden hareket etme eilimiyle bilinirdi. Eylemlerinin sonular hakknda asla dnmezdi, bu yzden sklkla
olumsuz sonulara katlanrd. nsanlarn onu ezmesine
izin vermeyi reddederdi. Hatta daha yeni trafik canavarl
yznden ceza almt. Kendisine iyi davranmayan kimseye
tahamml etmeyeceine karar vermiti. Bir gece, Carola
son derece kaba bir mteri denk geldi. Adam spagettiden
ikayet etti ve bu Caroln suuymu gibi ona bard. Carol
makarnay adamn bann stne kaldrd.
2. Carol, iki ocuklu bekar bir anneydi. Geinmek iin iki ite
birden almas gerekiyordu. Tam zamanl retmen olarak
almann yannda yar zamanl garsonluk yapyordu. Bo
vaktinin olmamasndan nefret ediyordu. Omuz ameliyat
olduktan hemen sonra ie dnmt. Bir mterinin masasndan ne zaman bir ey kaldrsa dikkat etmesi gerekirdi. Bunu
her yaptnda o kadar acrd ki baylacan dnrd. Bir
eyi ok yukar kaldrsa btn gece epey rahatszlk ekerdi.
Fakat, genellikle, bir masay temizlemesi gerektiinde yardm
isterdi. Bir gece, Carola son derece kaba bir mteri denk
geldi. Adam spagettiden ikayet etti ve bu Caroln suuymu gibi ona bard. Carol makarnay adamn bann stne
kaldrd.

metni okuyun. Bu metnin sonunda, Carolun spagettiyi mterinin kafasna dkebilecei karmn yaptnz m? Aratrma
okuyucularn genelde bu karm yaptn gstermektedir
(Guraud ve ark., 2008). imdi 2 numaral metni okuyun. Bu
ikinci durumda, okuycular Caroln a ekeceini karmaktalar.
Dil kullanm tartmamz bir konumacnn doru cmleyi doru zamanda retmek iin ne kadar i yaptn ve bir
dinleyicinin, konumacnn tam olarak ne kastettiini anlamak
iin ne kadar i yaptn gstermiti. ou zaman btn bu
iin farknda bile deilsiniz! Bu bilisel srelerinizin muazzam
yeteneini daha ok takdir etmenizi salad m?

DL VE EVRM
Biraz nce dil retme ve anlamanza yardmc olmak iin
arkaplanda gayretle alan bir dizi srece sahip olduunuzu
syledik. Uzun zamandr aratrmaclar heyecanlandran sorulardan biri ise baka bir canl trnn ayn alanda srelere
sahip olup olmaddr. nsan dili kadar karmak bir dil kullanan baka bir canl tr bilmiyoruz. Bu gzlem ilgin bir soru
douruyor: nsan dilini mmkn klmak iin insanlar evrimle

karm: Bir kant rnei veya ncl inan ve teori temel alnarak doldurulan kayp bilgi.

Dil Kullanumu

243

ne sreler gelitirdi? Bu soruya yant vermek iin aratrmaclar ounlukla dier trlerle aratrma yapmaya ynelirler:
nsanlar ve insan dilini zel yapan eyi tanmlamaya abalarlar. Dil yaps ve dinleyici tasarmna odaklanacaz.
nsan dilini zel klan niteliklerden biri insanlarn snrl
sayda kelime ile snrsz sayda mesaj retebilir olmalardr:
Bildiiniz kelimelerle istediiniz kadar cmle retmek iin
dilinizin gramatik kurallarn ekil 8.62de gsterilen yaplar
tarafndan temsil edilen trde- takip edersiniz. Aratrmaclar
insanlarn, insan dilindeki karmaklk kurallarn uygulayabilen tek tr olduunu ortaya koymulardr (Fitch ve Hauser,
2004; Saffran ve ark., 2008). Bu sonuca, insanlarn insan olmayan trlere insan diline benzer yaplarda diller retmeye altklar, on yllar sren aratrmalar neticesinde varld.
1920ler gibi erken bir tarihten beri, psikologlar bu soruyu
empanzelere dil retmeye abalayarak ele almay denediler.
empanzeler konuma dilini retmek iin uygun ses aralarna
sahip deildirler, bu yzden aratrmaclar baka iletiim yntemleri gelitirmek zorunda kaldlar. rnein, Washoe adl bir
empanzeye Amerikan aret Dilinin olduka basitletirilmi
bir hali retildi (Gardner ve Gardner, 1969); Sarah adl bir
empazeye de manyetik bir tahtada (elma ve ver gibi kavramlarn yerine geen) plastik sembolleri kullanmas retildi (Premack, 1971). Bu deneylerin sonular byk tartmalara ilham
verdi (Seidenberg ve Petitto, 1979). pheciler empanzelerin
ara sra hareket veya sembolleri birletirmelerinin herhangi bir
anlaml dil kullanm tekil edip etmeyeceini sordular (rnein, Washoe zgn. Sen ok i). Ayrca empanzelerin ifadelerine atfedilen anlamlarn ounun empanzeler yerine insanlarn zihninde oluup olumadn da merak ettiler.
Sue Savage-Rumbaugh ve meslektalar (SavageRumbaugh ve ark., 1998) empanzelerin dil becerileri hakknda
daha somut kavray salayan bir aratrma yrtmlerdir.
Savage-Rumbaugh genellikle evrimsel olarak insana sradan
empanzeden daha benzer bir byk-maymun soyu olan bonobolarla almaktadr. Olduka dikkat ekici bir ekilde, almasndaki bonobolardan ikisi, Kanzi ve Mulika, (empanze
Sarahnn kullandklarna benzer) plastik sembollerin anlamlarn belirgin bir eitim olmakszn rendiler: Semboller, bakalarn (insanlar ve bonobolar) bunlar iletiim kurmak iin
kullanrken inceleyerek kendiliinden rendiler. Dahas, Kanzi
ve Mulika biraz konuma ngilizcesi de anlayabiliyorlard.
rnein Kanzi sylenen bir kelimeyi duyduunda kelimenin
semboln ya da nesnenin fotorafn gsterebiliyordu. Kanzi
ayrca Suenun ayakkabsn kar gibi basit emirleri de takip
edebiliyordu. Kanzinin performans gl bir ekilde gsteriyor ki insan dili performansnn baz ynleri dier trlerde de
bulunabilmektedir. Bununla beraber Kanzi hl insan becerilerinden geri kalmaktadr: Onun snrsz sayda ifade retmesine
izin verecek trde bir kural sistemini renememitir. Dier
trler-aras aratrmalar da, karmak gramatik yaplar doru
bir ekilde retme ve anlamay salayan sreleri sadece insanlarn gelitirdii sonucunu kuvvetlendirmektedir (Fitch ve
Hauser, 2004).
Trler-aras karlatrmalarn bir baka oda daha nce
dinleyici tasarm dediimiz ey olmutur. Dinleyici tasarmnda baarl olduunuzda dinleyicinizin ne bilip bilmediini gz nnde bulundurursunuz. nsan olmayan hayvanlar,
dinleyicilerinin ne bildiine gre mesajlarn deitirebilirler
mi? Aratrmaclar bu soruya yant vermeye girimilerdir.
rnein, Dorothy Cheney ve Robert Seyfarth (1990) vervet
maymunlarnn iletiim kapasiteleri zerine geni bir aratrma

244

Blm 8 Bilisel Sreler

Bazu bonobolar belirgin bir eitim grmeden kelimelerin


anlamlarunu rendiler. Gerekten insan dilini rendiklerini sylemeden nce bu hayvanlarun gstermesi
gereken dier beceriler nelerdir?

yapmlardr. Vervet maymunlar, leoparlar, kartallar ya da


ylanlar gibi farkl tehlikelerin varln iaret etmek iin belirgin arlar yaparlar. Bu maymunlar arlarn dinleyicilerine
gre ayarlayabilmektediler: Dii maymunlar yavrularyla birlikteyken, kendileriyle alakasz maymunlarla olduklarndan daha
yksek oranlarda uyar vermektedirler. Fakat vervetler arlarn dinleyicilerinin ne bildiine gre uyarlamazlar: Deneysel bir ortamda, anne vervetler yavrularnn ary uyandran
olaylara tank olup olmadndan bamsz olarak ayn arlar
retmilerdir.
Aratrmaclar dinleyici tasarmyla urama kabiliyetleri asndan insanlar dier trlerden tam olarak neyin ayrdn anlama abalarna devam etmektedirler (Hare, 2007).
rnein, bir alma dier trlerin yelerinin, dikkatlerinin
ekildii yerle grebildikleri ey arasndaki ilikiyi ne derece
anlayabildiklerini incelemitir (Okamoto-Barth ve ark., 2007).
almada deneyciler baklarn ya aralksz ya da pencereli
bir bariyere yneltmilerdir. Kendinizi bu durumda hayal edin.
Deneycilerin baklarnn bariyer pencereliyken, br tarafndaki bir nesnenin varlna iaret ettiini hemen karsarsnz.
Ayn karm bonobolar, empanzeler ve gorillalar da yapm,
fakat orangutanlar yapamamtr. Aralksz bariyerle karlatklarnda bonobo ve empanzeler grsel aratrmalarnda
gorillerden daha ince dnmlerdir. Bu bilgiler insanlarn
bakalarnn bak alarn alglama becerilerinin evrimindeki
baz admlar gstermektedir.
Dile evrimsel bak insanlarn dili mmkn klmak iin
gelitirdii nemli sreleri inceler. Bununla beraber, bu genel
sreler dizisi geni yelpazede dillerin gelimesine izin vermektedir. Sradaki blmde diller arasndaki farkllklarn birtakm
olas sonularn tartacaz.

DL, DNCE VE KLTR


Hi, birden fazla dil renme ansnz oldu mu? Eer yleyse
bu iki dilde farkl dndnze inanyor musunuz? Dil
dncenizi etkiliyor mu? Bu aratrmaclarn eitli ekillerde

ele aldklar sorulardan biridir. Soruyu daha somut klmak


adna diller-aras bir rnek vermemize izin verin. Kpek,
kokarca ve maymun kelimelerini dnn. Hangi ikisi size
daha benzer grnyor? Trke konuan biri olarak bu soruya
net bir yantnz olmayabilir. Ama talyanca bildiinizi farz
edin, isimlere gramatik cinsiyet atfeden bir dildir: Cane (kpek)
eril, puzzola (kokarca) ve scimmia (maymun) ise dii olarak
belirlenir. Franszca ve spanyolca gibi dnyann pek ok dili
benzer bir ekilde isimleri eril ve dii olarak belirler. Acaba gramatik cinsiyet sebebiyle talyanca konuanlar bir puzzola ve bir
scimmiay, ngilizce konuanlarn bir kokarca ve bir maymunu
deneyimlediklerinden daha m benzer deneyimlerler? Bu soru
insanlarn neden sklkla dilin dnceleri etkileme potansiyeliyle ilgilendiklerinin gzel bir rneini sunmaktadr.
Bu soru zerine akademik alma, diller aras keifleriyle
dil farkllklarnn dnce farkllklar yarataca ynndeki
radikal sonuca varan Edward Sapir ve rencisi Benjamin Lee
Whorf ile balamtr. Sapir bunu yle ifadelemitir:
Byk lde u an yaptmz gibi grr, duyar ve de deneyimleriz, nk topluluumuzun dil alkanlklar belli
bal yorumlama seimlerine bizi nceden hazrlamaktadr.
(Sapir,1941/1964, s. 69)
Sapir ve Whorf iin bu sonu dorudan verilerinde, olduuna
inandklar ilikilerden domutu. Sapir ve Whorfun kurduklar hipotezlerden en ilgi greni dilsel greceliktir. (Brown,
1976). Bu hipoteze gre bir bireyin konutuu dilin yaps,
bireyin dnyaya dair dnme biimlerinde etki sahibidir.
Psikoloji, dilbilim ve antropoloji alannda ada aratrmaclar bu fikirlerin ince snamalarn yapmaya almlardr
(Gentner ve Goldin-Meadow, 2003). Beraber aratrmaclarn dilin dnce zerindekini etkisini gsterdii belirgin bir
alana bakalm.
Dnya dillerinin kullandklar basit renk terimlerinin saysna gre deitiini renmek sizi artabilir. Dilsel analizin
belirledii zere, ngilizcede bunlardan 11 adet vardr (siyah,
beyaz, krmz, sar, yeil, mavi, kahverengi, mor, pembe, turuncu
ve gri); baz dnya dillerinde, rnein Papua Yeni Ginenin
Dani insanlar tarafndan konuulan dilde sadece iki adet vardr, basite ayrlan siyah ve beyaz (ya da ak ve koyu) (Berlin ve
Kay, 1969). Whorf dil kullanclarnn doay [onlarn] yerel
dillerinde gsterilen dorultularda ayrdklarn ne srmektedir (1956, s. 213). Aratrmaclar renk terimlerinin belirttii
kategori yapsnn, farkl dilleri konuanlarn renkler hakknda
dnebildikleri yollar etkileyebilecei ynnde tahminlerde
bulunmulardr:
Aratrmaclar Kuzey Namibiadan Himba dilini konuan
12 kiiden, hepsi mavi-yeil renk srekliliinden seilmi
l renk filerini incelemelerini istediler. Katlmclarn
grevi bu renkten en ok hangilerinin kardelerin birbirlerine benzedii gibi benzediini belirtmekti (Roberson ve ark., 2005, s. 395). ngilizcenin aksine Himba dili
mavi ile yeil arasnda szcksel bir ayrm yapmamaktadr.
Bunun yerine Himba konuanlar yeil ve mavi tonlarnn
ounu kapsayan borou terimini kullanmaktadrlar. Aratrmaclar kategorik alg iin kant aramlardr: Himba
konuanlarn, dil tarafndan belirtilen kategoriler iindeki
tonlar, kategoriler arasndaki tonlardan hangi lde daha

Papua Yeni Gineli Dani insanlaru sadece iki temel renk


terimi olan bir dil konumaktadurlar siyah ile beyaz (ya
da auk ve koyu) arasunda ayrum yapmaktadurlar. ngilizce,
11 temel renk terimi iermektedir. Bu dil farku insanlarun
dnyayu deneyimlemesini etkileyebilir mi?

benzer olarak algladklarn belirlemilerdir. Gerekten de


Himba katlmclarnn benzerlik yarglar, dillerinin kategorik yapsnn ak etkisini gstermitir.
Sonular dilin baz durumlarda dncede etkisi olduuna
dair- dilsel grecelik iddiasna destek tekil etmektedir.
Dilsel grecelik zerine ikinci bir aratrma rnei olarak bu blm atmz ngilizce ve talyanca kartlna geri
dnelim. Gramatik cinsiyetin etkisini lmek iin aratrmaclar ngilizce tekdillilerden, talyanca tekdillilerden ve ngilizcetalyanca iftdillilerden ortalama bir saniyeden daha ksa sre
boyunca resimleri grnp kaybolan hayvanlar isimlendirmeye altklar bir grev icra etmelerini istemilerdir (Kousta
ve ark., 2008). Grev zor olduundan katlmclar bazen yanl hayvan ismi vererek hatalar yapmlardr. Fakat ngilizce ve
talyanca tekdilliler daha farkl bir hata dzeni oluturmulardr: talyanca konuanlar, doru isimle ayn gramatik cinsiyete
sahip yanl isimler retmeye meyilliydiler. iftdilliler grevi
ngilizce gerekletirdiklerinde ngilizce-trnden, talyanca
gerekletirdiklerindeyse talyanca-trnden hatalar yaptlar!
Dnyada ilgi ekici pek ok farkllk sunan binlerce dil
bulunmaktadr. Araitrmaclar bu farkllklarn daha geni
bir ksmn inceledike dilsel grecelik hipotezinin baz alanlarda dierlerinden daha iyi desteklendiini bulmulardr (bkz.
January ve Kako, 2007; Papafragou ve ark., 2007). Yine de dille
dnce arasndaki baa dair bu ilgin hipotezlerin daha snanmas gerekmektedir. Psikoloji ve Yaam boyunca kltrel farkllklar betimlerken dilsel grecelikle ilgili ak fikirli kalmaya
deer. Farkl kltrlerin yelerinin farkl diller konutuklar
pek ok durumu gz nnde bulundurunca, dilin kltrel farkllklar yaratrken ne lde nedensel bir rol oynadn merak
edebiliriz.

dilsel grecelik: Bir bireyin konutuu dilin yapsnn o bireyin dnyaya


dair dnceleri zerinde etkisi olduu ynndeki hipotez.

Dil Kullanumu

245

Yaamnzda Psikoloji
NSANLAR NEDEN VE NASIL YALAN SYLER?
Dil kullanumunun bu kusmunda insanlarun
i birliki syleiciler olmayu istediklerinin altunu izdik. rnein, insanlarun Katkunuzu doru yapun. gibi bir
prensibi takip ettiklerini ne srdk.
Bununla beraber insanlarun suklukla
bu ltn duuna uktuklarunu biliyoruz.
nsanlardan syledikleri yalanlarun bir
gnln tutmalaru istendiinde,
ounun gnlk ortalamasu bir veya
ikiydi (DePaulo ve ark., 2003). Fakat
insanlar neden yalan syler? Yalanlar
nispeten hafif olduunda, insanlar kiisel ukarlardan (rnein, sevimsiz bir
grevden kama istei) ziyade psikolojik sebeplerle (rnein, utan duygusundan kama istei) yalan sylerler.
Ancak, yalanlar daha ciddiletiinde,
yalan syleme gerekeleri kiisel
ukar dorultusuna kaymaktadur. Bir
alumada, katulumculardan hayatlarunda
syledikleri en ciddi yalanu ifa etmeleri istenmiti (DePaulo ve ark., 2004).
nsanlar olduka suk ekilde ilikilerini
veya baka trlerden yasaklu sosyal
balantularunu gizlemek iin yalan sylemilerdi. Elerine ihanet etmeye haklaru olduunu hissetmiler ve bu haklu
olma hissine hizmet eder ekilde yalan
sylemilerdi. Bylece yalanlar kiisel
ukarlaruna yaramutu.
nsanlarun yalan sylemek iin
kullanduklaru zihinsel srelere odaklanalum. Yalan sylemek doruyu sylemekten daha mu kolay olmalu, yoksa
daha mu zor? Yanut: Duruma gre deiir (DePaulo ve ark., 2003). Size Dn
gece ne yaptun? diye sorulduunu

farz edin. Eer anluk olarak yalan sylemeyi seerseniz, bir yalan uydurmak
sizin iin doruyu sylemekten daha
zor olacaktur. Fakat yalanunuzu daha
nceden hazurladuysanuz nk bu
garip soruyu bekliyorsunuzdur- gayet
akucu bir ekilde yalanunuzu retebilirsiniz. Yine de yalanlar ve dorular birbirlerinden bazu tutarlu ekillerde ayrulurlar.
Yalanlarun ierii zerine literatr
taramasu yapan bir aluma, yalancularun
anlatularunda doruyu syleyen insanlara gre daha az detay sunduklarunu
rapor etmitir (DePaulo ve ark., 2003).
Ek olarak, yalancularun anlatularu, doru
anlatulara kuyasla hep daha az akla yatkun ve akucuydu.
Bu sonular konumacularun yalanlarunu retmek iin farklu zihinsel srelere girdiklerini ortaya koymaktadur. Bu
hipotezi sunamak iin, araturmacular
doru sylemeyle yalan sylemeye
elik eden beyin faaliyeti ekillerini
analiz etmeye balamulardur. Bir alumada, katulumculardan bir hastanede
silahla ate edilmesiyle ilgili bir olaya
karumalaruyla ilgili yalan veya doruyu
sylemeleri istenmitir (Mohamed
ve ark., 2006). Yalan syleme deneyini mmkn olduunca gerek hale
getirmek aduna, sulu konumdaki
katulumcular gerekten test odasunda
(kurusuku doldurulmu) bir yaru tabancasu atelemilerdir. Sulu ve susuz
durumlardaki mahkumlarun hepsi fMRI
taramasundan geerken bir dizi soruya
yanut vermilerdir. Sulu durumdaki
katulumcular olaydaki rolleriyle ilgili yalan

imdi anlamn kelimeden bildirildii durumdan anlamn


resimden bildirildii duruma dnelim.

DURUN VE GZDEN GERN






birlii prensibiyle dinleyici tasarumu arasundaki iliki


nedir?
nsanlarun temsillerindeki ukarumlaru nasul tespit edersiniz?
Araturmacular tarafundan insanlaru dier trlerden ayurduu
ne srlen iki dil yetenei nelerdir?

246

Blm 8 Bilisel Sreler

sylemek iin ynergeler almulardur.


fMRI taramalaru yalan sylemek iin
beynin bazu blgelerinin doruyu sylemek iin olduundan daha aktif olduunu gstermitir. rnein, planlama
ve duygudan sorunlu beyin blgeleri
katulumcular yalanlarunu hazurlarken daha
ok i baunda olmutur.
Bir baka aluma patolojik yalancu
davranuun (14. blmde tanumladuumuz DSM-IV kriteri trlerine gre)
anormal kabul edilecei denli yeterli
suklukta yalan syleyen bireyler- olarak nitelendirilen insanlarun beynine
bakmutur. Patolojik yalancularun genel
beyin yapusu MRI kullanularak kontrol
eleriyle karulaturulmutur (Yang ve
ark., 2005). Bu beyin karulaturmalaru
alun korteksinde tutarlu farkluluklar olduunu gstermitir. Mesela patolojik
yalancular nronlarun birbirleriyle iletimesini salayan beyin dokusu trne
daha ok sahiptirler. Alun korteksi beynin planlamada nemli bir rol oynayan
blgesidir bu da patolojik yalancularun
yalanlarunu planlamak iin olduka iyi
donanuma sahip olduklarunu nermektedir. Fakat bu sonular sebep ve sonu
sorusunu auk burakmaktadur: Patolojik
yalancular hayata bu trden bir beyinle
mi baladular (ve belki de bu onlarun
suka yalan sylemesine sebebiyet
veya izin verdi), yoksa suk yalan sylemek beyinlerini mi deitirdi?
Haydi anlamun kelimelerle iletildii
durumlardan, resimlere dayanduu
durumlara geelim.

Dilsel grecelik hipotezi ne nermektedir?

ELETREL DNME

Topluluk yeliiyle ilgili alumayu anumsayun.


Araturmacular neden farklu ehirden kent simgeleri kullanmu olabilirler?

Aaudaki konu hakkunda daha fazla inceleme ve pratik iin


MyPsychLab.comadresini ziyaret edin:
zleyin: Kular ve Dil

Grsel Bili

ekil 8.8de, Kedi paspasn zerinde cmlesinin grsel temsili


iin size iki seenek veriyoruz. Sizce hangisi doru? Dil temelli
nermeler asndan dnrseniz, her iki seenek de doru
anlama kedi paspasn zerinde gelmektedir. yle olsa bile,
yine de muhtemelen sadece A seenei size doru gelecektir,
nk cmleyi ilk okuduunuzda byk olaslkla aklnza
getirdiiniz grntye uyacaktr (Searle, 1979). Peki, B seeneine ne dersiniz? Muhtemelen sizi bir nebze tedirgin edecektir,
nk kedi saa devrilecekmi gibi grnyor. Bu tedirginlik hissi, resimlerle dnebildiiniz iin ortaya kmaktadr.
Yani, tam olarak ne olacan grebiliyorsunuz. Bu blmde,
grsel imgelerin ve grsel srelerin dnce eklinize katkda
bulunma yollarndan bazlarn inceleyeceiz.

GRSEL TEMSLLERN KULLANILMASI


Tarih, zihinsel betimleme yoluyla yaplan nl keiflerle doludur (Shepard, 1978). Benzenin kimyasal yapsn kefeden Frederich Kekule, ou zaman zihninde molekl zincirlerine bal
dans eden atomlarn grntlerini canlandryordu. Benzen
halkasn, ryasnda ylana benzeyen bir molekl zincirinin birden kendi kuyruunu kapp halka oluturmasn grerek kefetmitir. Manyetizmann birok zelliini kefeden Michael
Faraday matematii pek bilmiyordu, ama manyetik alanlarn
zelliklerine dair canl zihinsel imgelere sahipti. Albert Einstein
tamamen grsel imgeler yoluyla dndn ve sadece grsel
temelli keif bittikten sonra bulgular matematiksel sembollere
ve kelimelere dktn iddia etmitir.
Size bu rnekleri grsel dnceye dalmaya almanz iin
verdik. Fakat denemeseniz dahi, grsel imgeleri ustaca kullanmak iin yeteneklerinizden dzenli olarak yararlanmaktasnz.
Katlmclarndan zihinlerindeki imgeleri dntrmelerinin
istendii klasik bir deneyi dnn.

EKL 8.8

Grsel Temsiller

Her iki kedi de paspasun zerinde mi?

Aratrmaclar, rencilere R harfi ve 0 ile 180 aras farkl


derecelerde dndrlm ayna grnts rneklerini gsterirler (sayfa 248deki ekil 8.9a baknz). Harf grndnde, renci bunun normal R mi, yoksa ayna grnts m olduuna karar vermelidir. Bu karar vermek iin
gereken tepki sresi eklin dndrlme oran ile dorudan
orantl bir ekilde daha uzundu. Bu bulgu, denein ekli
zihninde canlandrdn ve eklin R mi veya onun ayna
grnts m olduuna karar vermeden nce grnty
belli bir sabit oranda dik bir pozisyona getirdiini gstermitir. ekli dndrme oranndaki tutarllk, zihindeki
dndrme (mental rotasyon) srecinin fiziksel dndrme
srecine ok benzediini ortaya koymaktadr (Shepard ve
Cooper, 1982).

nzde dikkatinizden kam olabilen nesnelerin grsel zelliklerini geri kazanmanz da salayabilir (Thompson ve ark.,
2008). rnein, Trk alfabesinin ilk harfinin byk harf olarak
zihinsel imgesini (grntsn) oluturmay aln. Oluturduunuz grntde apraz bir izgi var m? Oluturduunuz
grntde kapal bir alan bulunuyor mu? Bu farkl sorular
cevaplamak iin grnty zihninizde yaknlatrdnza dair
bir hisse kapldnz m? Tekrar belirtmek gerekirse, imgenin
bu ekilde kullanm gerek grsel alg zellikleriyle olduka
badamaktadr. Bir nesne fiziksel olarak var olduunda, daha
fazla bilgi edinmek iin dikkatinizi yeniden odaklayabilirsiniz.
Ayn ey grsel imgeler iin de geerlidir.
Elbette, grsel hayal gcn kullanmann da snrlar vardr. rnein u altrmay zn:

Bu mental rotasyon yetenei sizin iin olduka yararldr. ou


zaman evrenizdeki nesneleri allmadk alardan grrsnz. Mental rotasyon, grnty zihinde yer alan temsillerine
uygun bir ekilde dntrmenizi salar (Lloyd-Jones ve Luckhurst, 2002).
Yaadnz dnyayla ilgili belli tarzda sorular cevaplamak iin de grsel imgelere bavurabilirsiniz. rnein, size golf
topu pinpon topundan daha m byk diye sorduumuzu farz
edin. Bu olguyu dorudan belleinizden bulup kartamyorsanz, her iki topun da yan yana olduu bir grnty zihninizde
canlandrmanz ie yarayabilir. Zihinsel imgeler, ilk grd-

Byk bir bo kdnzn olduunu hayal edin. Zihninizde


bu kd ikiye katlayn (iki kat), tekrar ikiye katlayn (drt
kat) ve yaklak 50 kez katlamaya devam edin. Bu ilem
sonucunda kt yaklak ne kadar kaln olur? (Adams,
1986)
Sorunun cevab yaklak 80 milyon km (250 0,071 cm,
kt parasnn kalnl), neredeyse Dnya ile Gne arasndaki uzakln yars kadar. Tahmininiz muhtemelen bundan
bir hayli daha az olacaktr. Hayal gcnz, temsil etmesini istediiniz bilgiye yenik dt.

Grsel Bili

247

A
Geriye Doru

240
300

Rastgele biimde bu ekiller gsterildikten hemen sonra, katulumculardan mmkn olduunca


huzlu bir ekilde eklin normal R mi, yoksa ayna
grnts m olduunu sylemeleri istenir.
ekil yukaru taraftan ne kadar ok dndrlrse,
tepki sresi o kadar uzun oluyordu.

1,000
900
800
700
600
500
Hzl

180

R R

120

60

R R

60 120 180 240 300 360


Dndrme As

Sizden, grsel betimlemeyi kullanarak son bir altrmay


daha zmenizi istiyoruz. evrenizde herhangi bir nesne
bulup birka saniyeliine inceleyin. imdi gzlerinizi kapatn
ve ayn nesneyle ilgili bir grsel imge yaratmaya aln. u
soruyu deerlendirin: Grsel betimlemeye kar grsel alg
faaliyetinde bulunduunuzda beyninizin aktif blgelerinde ne
kadarlk bir rtme sz konusudur? Aratrmaclar, bu soruyu
cevaplamak iin katlmclara aa gibi yaygn nesnelerin izimini rettiler (Ganis ve ark., 2004). Deneyin sonraki aamasnda, bilgisayar ekranndaki ayn izimleri mi incelediklerini
veya izimlerin grsel imgelerini mi yarattklarn bulmak iin
katlmclar ilevsel MRI (fMRI) taramalarndan getiler. Her
bir izim iin, Nesnenin dairesel ksmlar var m? gibi basit
bir soruyu cevapladlar. ekil 8.10da beynin farkl blgelerinde yaplan ilevsel MRI taramalarnn sonular grlmektedir. Sol ve orta stunlarda her bir grev iin baz alnan arta
gre (yani, katlmclarn herhangi bir faaliyette bulunmamas)
farkllk gsteren beyin blgeleri verilmektedir. Sa stun ise,
alglama greviyle ilgili beyin blgelerini gstermektedir. Bu
veriler iki nemli sonucu desteklemektedir. lk olarak, alg
ve betimlemeyle ilgili beyin sreleri arasnda nemli lde
rtme bulunmaktadr. kinci olarak, betimlemeden sorumlu
beyin blgeleri algdan sorumlu beyin blgelerinin bir alt
kmesidir, nk katlmclar grsel imge yaratmak iin beynin herhangi bir zel blgesini kullanmadlar. Grsel dnyay
kodlamak iin kullandmz kaynaklarla grsel temsili yeniden yaratmak iin kullandmz kaynaklar beyin aktivitesi
asndan hemen hemen ayndr.

SZEL VE GRSEL TEMSLLERN


BRLETRLMES
u ana kadar tarttklarmz genel olarak, evredeki grsel
uyarclar belleinize kazyarak veya betimleme durumunda
belleinizden bulup kartarak oluturduunuz grsel temsil
trleri zerineydi. Bununla birlikte, ou zaman grsel imgeleri
szl betimlemelere dayanarak da oluturmaktasnz. rnein,
hi grmeseniz dahi, zihninizde kuyruklu bir kedinin resmini oluturabilirsiniz. Szl betimleme grsel bir temsil oluturmanz salar. Szle betimlenen bir sahnenin zihinde grntsn oluturma yeteneiniz zellikle roman gibi meknsal
detaylar ieren kurgusal eserleri okurken ie yaramaktadr.
Bir Cinayete Bak adl ksa bir James Bond hikyesinden
aldmz aadaki paray ele alalm:
Ormandaki aklk yaklak iki tenis kortu kadar bykt
ve kaln bir ot ve yosun tabakasyla kaplyd. Mgelerle

248

Zihinsel Betimlemeyi
Deerlendirmek iin Kullanulan
Dndrlm R
EKL 8.9

Yava
1,100

Karar Zaman

Normal

Blm 8 Bilisel Sreler

kapl geni bir arazi vard ve arazinin hemen kenarnda yer


alan aalarn altnda etrafa salm an iekleri bulunmaktayd. Bir dier tarafnda da kk bir tepe ... etraf ve
st tamamen brtlenlerle ve iyice iek am yaban glleriyle kaplyd. Bond tepeciin etrafnda yrd ve kklerin arasna dikkatle bakt, fakat tepeciin toprakl eklinden
baka grecek bir ey yoktu (Fleming, 1959, ss. 19-20).
Sahneyi hayal etmeye alp Bonda tehlike araynda yardmc
oldunuz mu? (Arad tehlikeyi bulacak.) Kitap okurken, karakterlerin bulunduu yerleri aklda tutmak iin zihinsel mekn
modeli oluturabilirsiniz (Rinck, 2008). Aratrmaclar ou
zaman zihinsel mekn modellerinin, gerek meknsal deneyim
zelliklerini nasl yakalad zerinde younlamtr.
rnein, kendinizi ilgin bir ortamda bulmanza neden
olan aadaki paray okuduunuzu varsayn:
Operada taklyorsunuz. Bu gece, st snfn ilgi ekici yeleriyle tanp sohbet etmeye geldiniz. u anda, ilk kata
bakan geni ve zarif bir balkonun korkuluunun yannda
duruyorsunuz. Hemen arkanzda, gz hizasnda, balkon
duvarna asl gsterili bir lamba bulunmakta. Duvara
asl olan lambann alt, altn yaldzla kapl (Franklin ve
Tversky, 1990, s.65).
Yaplan bir dizi deney boyunca, okuyucular bakan kiinin
etrafndaki nesnelerin bulunduklar yerleri canl biimde
tanmlayan bu tarz betimlemelere altlar (Franklin ve
Tversky, 1990). Aratrmaclar, nesnelerin etraflarndaki
zihinsel alanda nerede olduklarna dayanarak okuyucularn
sahneyle ilgili bilgiye erimede daha hzl veya daha yava
olduklarn gstermeyi umuyorlard. Mesela okuyucular,
hikyelerde btn nesneler eit derecede dikkatli bir ekilde
tantlmasna ramen, verilen sahnede nlerinde bulunan
nesnenin ne olduunu arkadakine gre daha hzl bir ekilde
sylemitir (ekil 8.11e baknz). Okurken oluturduunuz
temsilin sizi de bir bakma verilen sahnenin iine koyduunu
hayal ederseniz, bu sonucu anlamanz ok kolay olacaktr. Bir
szl deneyimi, grsel ve meknsal bir deneyime dntrebilirsiniz.
Yeni bir var noktasna giden yolu bulmaya alrken
de dzenli olarak szl ve grsel temsilleri birletirmektesiniz. Farz edin ki, kendi ehrinizden dnyann en byk sicim
topunun bulunduu Minnnesotadaki Darwin ehrine arabayla gitmek istiyorsunuz. Gnmzde, yol tarifini almak
iin muhtemelen MapQuest veya GoogleMaps gibi sitelere
girersiniz. Bununla birlikte, yaplan aratrmalar baz tr yol
tariflerinin annda dierlerinden daha esnek zihinsel mekn
modelleri rettiini ortaya koymaktadr.

Alg

Betimleme

AlgBetimleme

EKL 8.10 Grsel


Betimlemeyle lgili Beyin
Alanlaru
ekil, katulumcularun algulama veya
betimleme grevlerinde bulunduu zamanki ilevsel MRI sonularunu gstermektedir. Sol ve orta
stunlar her bir grev iin beyin
aktivitesini gstermektedir: Kurmuzu, turuncu ve saru renklerle iaretli
blgeler, hibir grevin olmaduu
dneme gre daha aktiftir; mavi
ile iaretli blgeler daha az aktiftir.
Sa stun, algulama grevinin
etkiledii, ancak betimleme grevinin etkilemedii beyin blgelerini
gstermektedir. Bu ilevsel MRI
taramalaru, algu ve betimleme iin
neredeyse aynu beyin blgelerinin
kullanulduunu gstermektedir.

n
Korteks

Temporal
Korteks

Ksmi
Korteks

Bilisel Beyin Araturmalaru, 20, G. Ganis


ve dierlerinden yeniden basulmutur.
Grsel zihinsel betimleme ve grsel
algunun altunda yatan beyin blgeleri: Bir
fMRI alumasu. s. 226 241, telif hakku
Elsevierin izniyle.

Artkafa
Korteksi

Katlmclar birka mahallenin yol tarifini rendiler (Pittsburgh, PA, and Detroit, MI blgelerinden uyarlanmtr)
(Bruny ve ark., 2008). Yaplan tariflerin iki farkl format vard. Harita tarifi bilgi veren kii sanki mahallenin
zerinde havada asl kalm gibi alana ku bak salyordu: Pioneer Caddesi, Moore Field Oyun Alanndan
gneye doru ilerliyor. Pioneer Caddesinin baz blmleri
yol almasndan dolay kapal. Ana Cadde ise, Pioneer
Caddesinden douya doru sapyor. Gzergh tarifi ise,
okuyucuda mahallelerin arasnda zihinsel tur yapyormu
gibi bir his uyandrr. Moore Field Oyun Alanndan sola
dn, gneye ynelen Pioneer Caddesini greceksin. Pioneer Caddesinin baz blmleri yol almasndan dolay
kapatlm. O yzden Pioneer Caddesinden arabanla
sola sapp Ana Caddeye gir. Yol tariflerini rendikten
sonra, katlmclara mahallelerle ilgili bilgilerini len bir
dizi soru soruldu. renmi olduklar yol tarifleri katlmclarn performansn etkiledi: Harita tarifine (ku bak)
dayanarak zihinsel mekn modelleri oluturduklarnda
sorulara cevap verebilme konusunda daha esnektiler.
Aratrmaclar harita tariflerinin, okuyucularn bir mahallenin
farkl blgelerinin birbirine nasl balandn daha iyi anlamalarna imkn verdiini ileri srmektedir. Buna karn, gzergh
tarifleri genel olarak mahalleden geen tek bir yol zerine
odaklanmaktadr. Eer nceden, yanllkla sizi kmaz sokaa
ynelten yol tarifi indirmiliiniz varsa, gzergh tariflerine
bal zihinsel modellerin pek de esnek olmadn bilirsiniz:
Engelin etrafndan kendi yolunuzu bulmanz zordur!

EKL 8.11

Zihinsel Mekn Modelleri

Hayal gcnz kendini bir olay yerinin ortasunda tasavvur ederek kullanabilirsiniz. Kendinizi bir odada ayakta
duruyormu gibi hayal ettiinizde nnzdeki nesnenin
ne olduunu (lamba), arkanuzdakine gre (bst) daha kusa
srede sylersiniz.

Grsel Bili

249

Bu blmde, szl yeteneklerinizi tamamlayan grsel


srelere ve temsillere sahip olduunuzu grdk. Bilgiye eriimin bu iki tr yaamnzdaki grev ve taleplerle uramanz
iin size ek bir yardm sunacaktr. imdi de, yaamnzdaki zorluklarla baa kmak iin grsel ve szl temsilleri kullandnz
alanlar ele alalm: sorun zme ve mantk yrtme.

DURUN VE GZDEN GERN






Fiziksel ve zihinsel rotasyon (dndrme) sreleri birbirine ne kadar benzemektedir?


Araturmalar, grsel imgelerle ilgili beyin alanlaru hakkunda ne gstermitir?
Kendinizi bir olay yerinde hayal ediyorsanuz, kendinizi
odaya nasul yerletirdiiniz nemli m?

ELETREL DNME

Yol tarifi trlerini karulaturan deneyi dnn. Yn bilgilerini gzergh tarifi olarak ediniyorsanuz, bunlaru
harita tarifine nasul dntrrsnz?

Mental Rotasyonla ilgili daha fazla tekrar ve aluturma iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin.
Benzerini yapn: Mental Rotasyon

Problem zme ve
Mantk Yrtme
Bir anlna gizemli mesajnza geri dnelim: Kedi paspasn
stnde. Eer mesaj anladysanz, daha sonra ne yaparsnz?
Hayat daha az gizemle dolu olanlar iin daha genel bir durum
verelim: Kazayla evinizin, odanzn ya da arabanzn anahtarn ieride unuttunuz diyelim. Bir kez daha soruyoruz, daha
sonra ne yaparsnz? ki durumda da bu zor durumu amak
iin kullanacanz zihinsel adm trlerini dnn. Bu zihinsel
admlar hemen hemen kesinlikle sizin problem zme ve mantk yrtmenizi oluturan bilisel sreci iinde barndracaktr.
Her iki aktivite iin de belirli bir amac gerekletirmek zere,
gncel bilgiyi hafzanzda sakladnz bilgiyle birletirmenizi
gerektirecektir: Bir sonu ya da zm. Problem zmenin
ve (tmdengelim ve tmevarm olmak zere) iki tr mantk
yrtmenin farkl ynlerine bakacaz.

PROBLEM ZME
Sabah 4 , len 2 ve alaca karanlkta 3 aya zerinde yryen ey nedir? Yunan mitolojisine gre kt bir yaratk olan
Sfenks bu bilmeceyi sorar ve birisi doru cevap verene kadar
Thebes halkn iktidar altnda zorla tutmakla tehdit ederdi.
ifreyi zebilmek iin Oedipus bilmecenin paralarnn benzetme olduunu anlamak zorunda kalmtr. Sabah, len ve
alaca karanlk insan yaamnn farkl dnemlerini yanstyordu.
Bebekler emekler ve bu yzden drt aya vardr, yetikinler iki
ayak zerinde yrr ve yal bir insan iki ayak stnde yrr
ancak nc ayak olarak bir baston kullanr. Oedipusun bilmeceye verdii cevap insandr.
Gnlk problemleriniz, gen Oedipusun karlat kadar
byk gzkmeyebilir ancak problem zme aktivitesi gnlk
hayatnzn temel paralarndan biridir. Srekli olarak zm
gerektiren sorunlarla karlarsnz: lerinizi ve grevlerinizi

250

Blm 8 Bilisel Sreler

kstl bir zaman diliminde nasl idare edeceksiniz, i grmesinde nasl baarl olacaksnz, sevgilinizden nasl ayrlacaksnz vb. ou problemde, bildiiniz ve bilmeniz gereken arasnda farkllk vardr. Bir problemi zdnzde, eksik bilgiyi
elde etmek iin bir yol bularak bu fark azaltrsnz. Problem
zme ruhunu benimsemek iin Resim 8.12deki problemleri
deneyin. iniz bittiinde, psikolojik aratrmann performansnza ne kadar k tuttuunu ya da onu gelitirmek zere nasl
nerilerde bulunduunu greceiz.

Problem Mekanlar ve Sreler Gerek durumlarda bir


problemi nasl tanmlarsnz? Genellikle imdiki durumunuz
ve elde etmek istediiniz amacnz arasndaki fark alglarsnz.
rnein be paraszsnz ve para kazanmak istiyorsunuz. Bu
fark azaltmak iin yapabileceiniz (ya da yapmaya hazr olduunuz) baz eylerin genellikle farkndasnzdr. Yar zamanl
bir i bulmaya alrsnz ama yankesicilik yapmazsnz. Problemin formel tanm temelden oluur (Newel ve Simon,
1972). Bir problem (1) balangtaki eksik bilgi ya da can skc
artlardan oluan ilk durumdan, (2) elde etmek istediiniz bilgi
ya da durum anlamna gelen hedef durumundan ve (3) sizi balang durumundan hedef durumuna tayacak admlar olan
bir dizi ilemden oluur. Birlikte bu ksm problem mekan
oluturur. Problem zmeyi bir labirentte (problem mekan)
yrmeye benzetebilirsiniz. Bu labirentte olduunuz yerden
(ilk durumu), olmak istediiniz yere (hedef durumu) ulamak
iin bir takm dnler (izin verilebilir ilemler) yapmalsnz.
Problem zmede karlalan ilk zorluk, bu temelden
herhangi birinin iyi tanmlanm olmamasdr (Simon, 1973).
yi tanmlanm bir problem, ilk durumu, hedef durumu ve
uygulanacak tm ilemlerin aka belirtilmi olduu ders
kitaplarndaki problemlere benzer. Sizin greviniz cevaba ulamak iin izin verilebilir ve bilinen ilemleri nasl kullanacanz
kefetmektir. Bunun tam tersi, kt tanmlanm bir problem
ise bir ev tasarlamaya, roman yazmaya ya da AIDSe are bulmaya benzer. lk durumu, hedef durumu ve/veya ilemleri ak
olmayabilir ya da ok belirsizdir. Bu gibi durumlarda problemi
zen kiinin ilk grevi mmkn olduunca sorunun tam olarak ne olduunu bulmak, bir balang, ideal bir zm ve bunu
elde etmenin muhtemel yollarn ortaya karmaktr.
Kendi deneyimlerinizden de bildiiniz gibi, ilk ve hedef
durumlar iyi tanmlanm olsa bile, bazen balangtan sona
ulamak iin doru ilem dizisini bulmak zor olabilir. Eer
matematik dersindeki deneyiminizi hatrlarsanz bunun doru
olduunu anlarsnz. retmeniniz size x2 + x - 12 = 0 gibi
bir forml verdi ve sizden xin muhtemel deerlerini bulmanz
istedi. Bundan sonra ne yaparsnz? Bu matematik problemini
zmek iin bir (belirli bir tr problem iin her zaman doru
cevab veren adm adm kullanlan bir yntem olan) algoritma
kullanabilirsiniz. Eer matematik kurallarn doru olarak

problem zme: Belirli problemleri zmeye ynelik ve bir dizi zihinsel


ilem sonucu ilk durumdan hedef durumuna ilerleyen dnce.
mantk yrtme: Sonularabir takm gereklerden yola klarak ulalan
dnme sreci; belirli bir hedefe ynelik dnme.
problem mekan: Bir sorunu oluturan temel etmenler: ilk durum, balangtaki eksik bilgi ya da can skc artlardan oluur; hedef durumu, elde
etmek istediiniz bilgi ya da durum anlamna gelir; bir dizi ilem sizi
balang durumundan hedef durumuna tayacak admlar.
algoritma: Belirli bir tr problem iin her zaman doru cevab veren adm
adm kullanlan bir yntem.

A.

C.

B.

D.

E.

F.

Elde etmek A

Kavanoz kapatisesi
B

100 litre
183 cm

Yere
c`mXkXcXem

Pin-pon
kopcXr

21

127

42

28

76

21

25

EKL 8.12

zebilir Misiniz? (1. Kusum)

Bu problemlerin her birini zmeye aluun. (Cevaplar 252. Sayfada Resim 8.13te verilmitir ancak
hepsini zene kadar ltfen cevaplara bakmayun.)
(A) Kaleminizi kauttan kaldurmadan, drt dz izgi oluturarak tm noktalaru birletirebilir misiniz?
(B) Bir hunzur fizik laboratuarunun kesinde dikey olarak yere sabitlenmi 183 cm uzunluundaki bir
boruya 3 tane masa tenisi topu koydu. Masa tenisi toplarunu nasul duaru ukarursunuz?
(C) Gsterilen satran tahtasunun iki ke parasu ukarulmu ve geriye 62 kare kalmutur. 31 dominonuz
var ve her biri tam tamuna iki satran karesini kapluyor. Bunlaru satran tahtasunun tamamunu kaplayacak ekilde kullanabilir misiniz?
(D) Tavandan iki adet ip asulu bir odadasunuz ve ayaunuzun ucunda da zumba ve makas var. plerden
birini tuttuunuzda dierine ulaamuyorsunuz. pleri balayabilir misiniz?
(E) Size gsterilen objeler verilmi (bir mum, iviler, ve bir kibrit kutusunun iinde kibritler). Greviniz
yanan bir mumu kapuya tutturmak. Bunu yapabilir misiniz?
(F) tane su srahisi probleminiz var. Yalnuzca bu kabu kullanarak (su kaynaunu sunursuz kullanabilirsiniz), her bir durum iin belirtilen tam miktaru elde edebilir misiniz?
Kaynak: How to Solve Problems by Wickelgren, Wayne. Copyright 1974 by Wayne Wickelgren, Rightsholder. Wayne
Wickelgren'den izin alunmutur. Rightsholder in the format Textbook via Copyright Clearance Center.

uygulayabilirseniz xin doru deerlerini elde edebilirsiniz (3


ve -4). Eer gemite bir kilidin kombinasyonunu unuttuysanz, algoritma ieren bir ekilde zm bulmu olmanz olasdr. Eer zmleri sistematik olarak denerseniz (rnein,
1,2,3;1,2,4), uzun bir sre de alsa doru kombinasyonu kesinlikle sonunda bulursunuz. yi tanmlanm problemlerin ak
ilk ve hedef durumlar olduundan algoritmalar bu tr problemlerde kt tanmlanm problemlere oranla daha ok ie
yarar. Algoritmadan yararlanlamayan durumlarda, problem
zen kiiler daha ok strateji ya da pf noktas anlamna
gelen bulusal yntemlerden yararlanrlar. rnein, bir polisiye roman okuyorsunuz ve bir elektronik ticaret patronunu
kimin ldrdn bulmaya alyorsunuz. Katil uak olasln eleyebilirsiniz nk yazarlarn bu kadar basmakalp bir
hikaye izgisi kullanmayacan kestirebiliyorsunuz. Birazdan
greceimiz gibi, bulusal yntemler yarg ve karar vermenin
nemli bir parasdr.

Aratrmaclar insanlarn bir problem mekan karsnda


algoritma ve bulusal yntemleri nasl kullandyla ilgilenmilerdir. Problem zen kiilerin attklar admlar incelemek
iin aratrmaclar sesli dnme protokollerinden yararlanmlardr. Bu yntemde, katlmclardan aklndan geenleri
szel olarak ifade etmeleri istenir (Ericsson ve Simon, 1993).
rnein bir takm aratrmaclar, katlmclarn Resim 8.12nin
C ksmndaki satran problemini zmelerine yarayan zihinsel sreci grntlemek istemilerdir (Kaplan ve Simon, 1990).

bulusal yntem: Karmak karmsal problemleri zmede ksayol


olarak kullanlan bilisel stratejiler ya da pf noktalar.
sesli dnme protokolleri: Bir grev zerinde alan deney katlmcsnn kulland zihinsel sreci ya da stratejiyi rapor etmesi.

Problem zme ve Mantuk Yrtme

251

A.

C.

B.

D.

E.

F.

100 = 21

127

21 = 9

42

25 = 28

76

Standart
Forml

Basit
Forml

EKL 8.13

zebilir Misiniz? (2. Kusum)

te problemlerin zmleri. Ne kadar baarulu oldunuz? Problem zme ve mantuk yrtme konusu ilerledike problemleri neyin zor kulduu hakkunda konuacauz.
Kaynak: How to Solve Problems by Wickelgren, Wayne. Copyright 1974 by Wayne Wickelgren, Rightsholder. Wayne
Wickelgren'den izin alunmutur. Rightsholder in the format Textbook via Copyright Clearance Center.

Burada katlmclardan biri problemin paralar yalnzca dikey


ve yatay yerletirerek zlemeyeceini anlyor (satran tahtas
pembe ve siyaht):
Demek gidiyorsunksa- ka tane, gidiyorsun ahhh
siyahtan ok pembe var ve tamamlamak iin iki pembeyi
balaman gerek ama yapamyorsun nk aprazlaryaklatm m (Kaplan ve Simon, 1990, s. 388)?
Problemi zen kii hedefe ulamak iin dominolarn yalnzca
yatay ya da dikey olarak yerletirilemeyeceini fark ediyor.
Aratrmaclar, daha formel problem zme modelleri iin balang noktas olarak katlmclarn kendi dncelerini kullanyorlar (Simon, 1979,1989).

Problem zme Yeteneinizi Gelitirmek Problem


zmeyi bu kadar zor hale getiren nedir? Gnlk deneyimlerinize bakarsanz cevab bulabilirsiniz: Bir defada dnmek iin
ok fazla ey var. Problem zme zerine yaplan almalar
hemen hemen ayn sonuca ulamtr. Bir problemi zorlatran
ey genellikle problemi zmek iin gereken zihinsel gerekliliklerin ileme kaynaklarn bastrmasdr (Cho ve ark., 2007; Kershaw ve Ohlsson, 2004). Bir problemi zmek iin yapacanz
bir seri ilemi planlamanz gerekir. Eer bu seri karmaklarsa
ya da ilemin kendisi ok karmaksa, ilk durumdan hedef durumuna nasl geeceinizi bilemeyebilirsiniz. Bu potansiyel engellemenin stesinden nasl gelirsiniz?
Problem zmede nemli bir adm da sre kaynaklarnz gz nne alarak her ilemin mmkn olmas iin problemi temsil edecek bir yol bulmaktr. Eer srekli ayn problemleri zmek zorunda kalyorsanz, bununla daha kolay

252

Blm 8 Bilisel Sreler

ba etmek iin, zmn her bir bileenine pratik yaparak


zamanla bu bileenlerin daha az kaynaa ihtiya duymasn
salayabilirsiniz (Kotovsky ve ark., 1985). rnein New
Yorkta bir taksici olduunuzu dnn. Her gn trafik
skkl problemiyle karlayorsunuz. ehrin belirli noktalarndaki tepkilerinizin zihinsel pratiini yaparsnz. Bylece taksinizi belirli bir noktadan hedefinize kadar gtrme
probleminin bileenlerine hazr zmleriniz olur. Bu bileen zmlerinin pratiini yaparak dikkatinizi daha ok yola
verebilirsiniz!
Bazen, ie yarar bir temsil bulmak problem hakknda
dnmek iin tamamen yeni bir yol bulmak anlamna gelir
(Novick ve Bassok, 2005). Tablo 8.6da verilen bulmacay okuyun. Bu kant nasl ne srerdiniz? Devamn okumadan nce
birka dakika dnn. Ne kadar baarl oldunuz? Eer kant
kelimesi size matematiksel bir ey artrdysa, byk ihtimalle pek bir gelime gsterememisinizdir. Problemi daha iyi
anlamann bir yolu da biri stte dieri altta balayan iki kei
hayal etmektir (Adams, 1989). Biri trmanp dieri indike
dan bir noktasnda kesiecekleri kesindir deil mi? (bkz.
Sayfa 254teki Resim 8.14) imdi iki kei yerine (konsept olarak ayn ey) bir kei koyun, ite kantnz. Bu problemi birden
ok kolay eyi yapan doru temsiliyeti kullanmaktr, yani matematiksel ya da szelden ok grsel.
Eer Resim 8.12deki problemlere geri dnecek olursanz, problem mekann doru temsil edilmesinin nemini
gsteren gzel rnekler bulabilirsiniz. Masa tenisi toplarn
borudan karmak iin sonucun borunun iine ulamak olmadn anlamanz gerekiyordu. ki ipi balamak iin yerdeki
aralardan birini arlk olarak grmeniz gerekiyordu. Mumu

TABLO 8.6

Kei Bulmacasu

Bir sabah tam gn doumunda, Budist bir kei yksek bir daa turmanmaya baluyor. Daun evresinde dolaup zirvedeki tapunaa uzanan
dar bir patikada yrmeye baluyor. Kei eitli huzlarda, birok kez
yanunda getirdii kurumu meyveleri yemek iin farklu noktalarda durup
dinleniyor. Gn batumundan biraz nce tapunaa varuyor. Birka gn
oru tutup ibadet ettikten sonra, tekrar gn doumunda aynu patikadan
yolculuuna tekrar baluyor. Tekrar farklu huzlarda ve yolu boyunca mola
vererek yryor. Aau inerkenki huzu tabi ki yukaru ukarkenki huzundan
daha yksek. Keiin gnn aynu anunda iki yolculuunda da bir noktada
bulunduunu kanutlayun.
ekil 8.14'teki Kei Bulmacasunun kanutuna bakunuz.
Kaynak: Conceptual Blockbusting by James Adams. Reprinted by permission of Da
Capo Press'ten izin alunarak basulmutur. A member of Perseus
Books Group.

Bilim adamlaru kt tanumlanmu bir problem olan


AIDSin tedavisini bulmaya nasul yaklauyorlar?

kapya tutturmak iin, genel bak anz bir kenara brakp


kibrit kutusunu bir kap olarak deil bir platform olarak alglamanz gerekiyordu. Ayrca mumu yalnzca kapya tutturulacak
ey olarak deil bir alet olarak da grmeniz gerekirdi. Son iki
problem ilevsel sabitlik denilen bir fenomeni gsterir (Duncker, 1945; Maier, 1931). levsel sabitlik, bir amala badatrlan bir nesnenin baka bir ilevini alglamay engelleyerek
problem zmeyi derinden etkileyen bir zihinsel engeldir. Bir
problemi zemediinizde, kendinize u soruyu sormalsnz:
Problemi nasl temsil ediyorum? Problemi ya da zmnn
bileenlerini dnmenin daha farkl ya da daha iyi bir yolu var
mdr? Eer kelimeler ie yaramazsa resim izmeyi deneyin.
Veya tahminlerinizi incelemeyi deneyin ve yeni kombinasyonlarla hangi kurallar ykabileceinizi grmeye aln.
ounlukla bir problemi zmeye altnzda mantk
yrtme denen dnmenin zel bir formudur. imdi problem
zmenin ilk trne dnelim, tmdengelim.

TMDENGELML MANTIK YRTME


Bir restorana gittiinizi ve yemeinizi tek kredi kartnz olan
American Expressle demek istediinizi dnn. Restoran
arayp, American Express kabul ediyor musunuz? diye sorarsnz. Restoranda alan grevli Tm kredi kartlarn kabul

ediyoruz. diye cevap verir. imdi American Expressi kabul


ettikleri tmdengelimine varabilirsiniz. Neden olduunu grmek iin 2000 yl nce Yunanl filozof Aristonun ne srd
uslamlamalar yapsna uydurmak iin al veriinizi yeniden
yaplandrmalsnz:
ncl 1. Restoran btn kredi kartlarn kabul ediyor.
ncl 2. Amerikan Express btn kredi kartlarndan biri.
Sonu. Restoran Amerikan Expressi kabul ediyor.
Aristo, geerli sonulara ulatracak ifadeler arasndaki mantksal ilikileri tanmlamakla ilgileniyordu. Tmdengelimli
mantk yrtme bu tr mantk kurallarnn doru uygulamasn gerektirir. Kredi kart rneini vererek, sizin mantksal ve
tmdengelimli kantlar olan sonulara ulama yetisine sahip
olduunuzu gsterdik. Psikolojik aratrmalar , aklnzda temsil
edilen tmdengelimli mantk yrtmenin formel kurallar olup
olmad sorusu zerine younlamtr (Evans 2008; Goel,
2007). Bu aratrma sizin genel, soyut bir formel mantk algnzn olduunu ancak gerek hayattaki tmdengelimli mantk
yrtmenizin dnya hakknda sahip olduunuz belirli bilgilerden ve belirli bir mantk yrtme problemine getirdiiniz temsil etme kaynaklarndan etkilendiini ne srer. Bu sonular
biraz daha aalm.
Bilgi tmdengelimli mantk yrtmeyi nasl etkiliyor. Aadaki uslamsamay dnelim:
ncl 1. Motoru olan her eyin benzine ihtiyac vardr.
ncl 2. Otomobillerin benzine ihtiyac vardr.
Sonu. Otomobillerin motorlar vardr.
Bu doru bir sonu mu? Mantk kurallarna gre deil nk
ncl 1e gre motoru olmayan baz eyler de benzine ihtiya duyabilir. Zor olan, bir mantk probleminde geersiz olan
gerek hayatta yanl demek deildir. Yani ncl 1 ve 2yi tm
bilginiz olarak kabul ederseniz (formel mantk altrmas iin
byle yapmanz gereklidir) sonu geerli deildir.
ilevsel sabitlik: Daha nce baka bir amala badatrlm bir nesne iin
baka bir kullanm alglayamamak, problem zmeyi ve yaratcl
derinden etkiler.
tmdengelimli mantk yrtme: ki ya da daha fazla ifadeden ya da nclden
mantksal olarak bir sonuca varmaya yol aan dnme biimi.

Problem zme ve Mantuk Yrtme

253

EKL 8.14 Kei


Bulmacasunun Kanutu
A Paneli biri daun eteinden dieri daun zirvesinden
balayan iki keii gsteriyor.
B paneli gn boyunca bir noktada bulumalaru gerektiini
gsteriyor. ki kei yerine bir
kei koyun, ite kanutunuz!

Bu rnek inan-n yarg etkisini gsteriyor. nsanlar


inanlabilir bulduklar sonular geerli, inanlr bulmadklar
sonular ise geersiz olarak yarglyorlar (Janis ve Frick, 1943).
Aratrma, inan n yargnn tmdengelimli mantk yrtmeyi
kullanrken yaadnz iki tip zihinsel sre arasndaki atmay temsil ettiini gsteriyor (Evans, 2008). Bir dizi ilemler
problemlere otomatik ve hzl sonular bulabilmek iin gemi deneyimlerden yararlanyor (Bunlar, yarg ve karar verme
konusunu ilerken daha detayl greceimiz bulusal ilemlerdir). Dier bir dizi ilemler ise formel mantn daha yava ve
bilinli uygulamasna izin verir. Otomobillerin motoru vardr. fadesini geerli bir sonu olarak kabul ettiinizi varsayalm. Bu, gemi deneyimin yarg stndeki etkisinin mantksal
analizden sorumlu ilemlerle olan atmasn kazand anlamna gelir. Aratrmaclar bu tr bir inan n yargsnn varln kantlamtr. Bunu yapmak iin ise rnein deney katlmclarndan 10 saniye iinde uslamlamalara cevap vermelerini
istemilerdir (Evans ve Curtis-Holmes, 2005). Zaman basks
altnda insanlarn daha ok inan n yargs gsterdii ortaya
kmtr. Bu sonu insanlarn formel mantk kurallarn uygulayabilmek iin bilinli aba sarf etmeleri gerektii dncesini
destekler.
Baz durumlarda, gemi deneyimlerden yararlanmanz
baz mantk yrtme grevlerinde daha iyi performans gstermenizi salayabilir. Size Resim 8.15te gsterilen drt kart dizisi
verildiini dnn. Bu kartlarn zerinde A, D,4 ve 7 harf ve
rakamlar var. Greviniz Eer kartn bir yznde sesli harf
varsa dier yznde ift say vardr. Kuraln test etmek iin
hangi kartlar evirmeniz gerektiini belirlemektir (JohnsonLaird ve Wason, 1977). Ne yapardnz? ou insan doru cevap
olan Ay ya da yanl cevap olan 4 evireceini sylyor. 4n
dier yznde hangi karakter olursa olsun kural geersiz klnamaz (Bunun neden doru olduunu anladnz m?) Onun
yerine 7yi evirmelisiniz. Eer dier yzde sesli harf varsa
kural geersiz klm olursunuz.
Bu grev zerine yaplan ilk aratrma Wason seim grevi
olarak bilinir. Bu aratrma insanlarn etkili bir biimde maninan-n yarg etkisi: Bu durum kiinin geersiz tartmalar kabul etmesinin etkisiyle, bilgilerin, davranlarn ve deerlerin mantk srecinde
ortaya kar.

254

Blm 8 Bilisel Sreler

Kaynak: How to Solve Problems


by Wickelgren, Wayne. Copyright
1974 by Wayne Wickelgren, Rightsholder. Wayne Wickelgren'den
izin alunmutur. Rightsholder in the
format Textbook via Copyright Clearance Center. Copyright Sidney
Harris/ScienceCartoonsPlus.com

tk yrtme yetisi hakknda phelere neden olmutur. Ancak,


tmdengelimli mantk yrtme, katlmclar Wason seim
grevine gerek dnya bilgilerini uyguladklarnda gelimitir.
Sizden Resim 8.15te altta duran kartlarla mantksal olarak karlatrlabilir bir grev yapmanz istendiini dnelim. Ancak
bu durumda Eer bir mteri alkoll iecek iecekse, en azndan 18 yanda olmaldr. Kuraln deerlendirmeniz gerekiyor (Cheng ve Holyoak,1985). Muhtemelen imdi hemen hangi
kartlar dndrmeniz gerektiini biliyorsunuz 17 ve bira iiyor.
Eer Resim 8.15e bakarsanz 7 ve 17nin ayn mantksal ileve

Btn kedilerin
drt baca var.
Benim de drt bacam var.
O halde ben bir kediyim.

Copyright Sidney Harris/ScienceCartoonsPlus.com

Soyut grev

Gerek dnya
grevi

9IA
xD<B

SODA
xD<B

23

17

EKL 8.15 Soyut Mantuk Yrtmesine


Karuluk Gerek Dnya Mantuk Yrtmesi
st surada Kartun bir yznde sesli harf varsa dier
yznde ift sayu vardur. Kuralunu test etmek iin
hangi kartlaru evirmeniz gerektiini sylemelisiniz. Alt
surada Eer mteri alkoll iecek iecekse, en az 18
yaunda olmaludur. Kuralunu test etmek iin hangi kartlaru
evirmeniz gerektiini sylemelisiniz. nsanlar, gerek
dnya stratejilerini kullanmalaruna izin verdiinden ikinci
grevde daha baarulu oluyor.

sahip olduunu grrsnz. 7yi ve 17yi evirmenizi gerektiren mantk nedenleri ayndr. Ancak gerek dnya deneyiminiz 17yi evirmenin neden mantksal olarak gerekli olduunu
daha iyi anlamanza neden olur.
Bu ya ve alkol rnei daha genel bir kategori olan izin
durumlarndan gelir. devini bitirmezsen televizyon izleyemezsin. gibi durumlar hatrlayn. Bu tr durumlarla pek ok
deneyiminiz olmutur. Byle durumlarda tmdengelimli karm olduunu byk ihtimalle fark etmemisinizdir! Ancak bu
durumlarla biriktirdiiniz deneyim imdi sizin pek zorluk yaamadan doru yarglara varmanza izin veriyor.
Tmdengelimli mantk yrtme blmne balamak iin
American Express kartnz kullanarak yemek yemek istediiniz bir durumdaki geerli tmdengelimli karm yeteneinizi
gsteren bir durum izmitik. Ancak hayatta pek ok durumda
geerli ncllerden yaplan geerli karmlar her zaman doru
olmayabilir. imdi mantk yrtmenin farkl bir eklini kullanmanz gerektiren restoran senaryosunun bir baka versiyonuna dnyoruz.

TMEVARIMLI MANTIK YRTME


Yeterince paranz olup olmadn kontrol etmeyi ancak restorana ulatnzda hatrladnz varsayalm. American Express
kartnz kullanacaksnz ama etrafta kullanabileceinizi belirten
hibir iaret yok. Restorann camndan bakyorsunuz, ieride iyi
giyimli mteriler var. Mendeki pahal fiyatlara bir gz atyorsunuz. Bulunduunuz mahallenin st kalite bir yer olduunu
da gz nnde bulunduruyorsunuz. Tm gzlemleriniz, restorann kredi kartnz kabul edebileceini dndryor. Bu bir
tmdengelim deildir, nk karmnz mantkl kesinliklerden ziyade olaslklara dayanmakta. Aksine, bu bir tmevarml
mantk yrtme, yani kantlarn kesin olmayan olas sonular
retmek iin kullanld bir mantk yrtme biimidir.
Her ne kadar ismi yeniymi gibi gelse de, aslnda sizlere
tmevarml mantk yrtmenin birok rneini daha nceden sunmutuk. Blm 4 ve 7de insanlarn bugn ve gelecek
iin beklentilerini olutururken bir tasar olarak gemi bilgi-

lerini kullandklarn defalarca tekrarlamtk. Tmdengelimli


mantk yrtmeyi, rnein havadaki kokunun birinin msr
patlatyor olmasndan kaynaklanp kaynaklanmadna karar
vermekte kullanrsnz ya da bir sayfadaki kelimelerin aniden
yok olmayaca (eer alyorsanz, bu bilgiye dair materyalinizin bir anda yok olmayaca) konusunda biriyle fikir birliine
varrken. Yine, bu blmn balarnda, insanlarn dili kullanrken yapt karm trlerinden bahsetmitik. Size verdiimiz
ifade dizilerindekinin Donna olduuna dair inancnz da tmevarmsal karm kaynaklyd.
Gerek hayat koullarnda sorun zme yetimiz ounlukla tmevarml mantk yrtmeye dayanr. Balangtaki
rneimize geri dnelim: Kendinizi yanllkla evinizin, arabanzn ya da odanzn dna kilitlediniz. Ne yapardnz? Eskiden
ie yaram zmleri aklnza getirmek iyi bir balang olacaktr. Buna analojik problem zme denir. Daha nceki durumlarla u anki durumun zellikleri arasnda bir analoji kurarsnz (Christensen ve Schunn, 2007; Lee ve Holyoak, 2008).
Bu durumda, darda kalma ya dair gemi deneyimleriniz
anahtar olan baka insanlar bulma genellemesine ulamanz salayabilir. Bu genellemeyle, bu kiilerin kim olduunu
bulmaya alr ve onlara nasl ulaacanz dnrsnz. Bu
aklnza, daha nce yaptnz gibi oda arkadalarnz leden
sonraki derslerinde bulmanz gerektiini getirebilir. Eer bu
sorun size kolay geliyorsa, gemiinizin bugnk davranlarnz bilgilendirmesine alm olduunuz iindir: Tmdengelimli mantk yrtme, problem zmenizi hzlandran denenmi ve doru yntemlere ulamanz salar.
Tmevarml mantk yrtmeyle ilgili bir uyarda bulunmamz gerekir. Gemite ie yaram bir zm, bugn de genelde
yeniden kullanlabilir. Ancak bazen, gemi ve gncel durumlar
arasnda nemli farkllklar varsa, gemi deneyimlere gvenmek
sorun zme yetinize zarar verebilir. ekil 8.12deki su kavanozu
rnei, gemi deneyime gvenmenin sorun iin bir zm getirmeyi baaramamanza yol amasnn klasik bir rneidir (Luchins, 1942). F blmndeki ilk iki problemdeki BA2(C)=yant
eklindeki kavramsal kural anladysanz, ayn forml nc
probleme de uygulayacaksnz ve ie yaramadn greceksiniz.
Aslnda, yalnzca A kavanozunu doldurmak ve Cyi dolduracak
kadar dkmek size yeterince miktar salayacaktr. Balangtaki
formlnz kullanmak, bu basit olasl dnmenizi engeller
daha nceki baarnz size bir zihinsel set vermitir. Zihinsel set
baz koullar altnda sorun zme ve alglama hznz ve kalitenizi etkileyen daha nceden var olan zihinsel durum, alkanlk
ve tavrlardr. Ancak ayn set, eski dnme biimleri ve eylemler yeni durumlarda retken olmadnda zihinsel eylemlerinizin
kalitesini drebilir. Bir sorun size yldrdnda sorunu zmek
iin bir adm geriye gitmeli ve acaba deneyimlerim odaklanmam daraltyor mu diye kendinize sormalsnz. Sorun zme
srecinizi, gemiteki durumlar ve zmlere daha geni bir adan bakmay deneyerek daha yaratc hale getirmeye aln.
Mantk yrtme konusunu gemeden nce, bir kere daha
beyninize dneceiz. Bu blmde, tmevarml ve tmdengelimli mantk yrtme arasnda kesin bir ayrm yapacaz.
Aratrmalar, bu ayrmn iki farkl mantk yrtmeyi yaparken
beyninizde de olutuunu ne sryor.
tmevarml mantk yrtme: Hazrdaki kant ve gemi deneyimlere
dayanarak baz durumlarn olasl zerine sonu karmlar yaplan
mantk yrtme ekli.
zihinsel set: Yeni bir problemi eski sorunlar zmek iin kullanlan biimde kullanma eilimi.

Problem zme ve Mantuk Yrtme

255

Kd[\e^\c`dc`dXekbpikd\


Kd\mXidcdXekbpikd\

Ya country mzik ya da opera


seviyor.

Ktphane grevlisi veya


muhasebeciyse, opera sever.

Country mzik sevmiyor.

Opera dinliyor.

Opera dinliyor.

O bir muhasebeci.

9ljfel^\\ic`d`[`i6

9ljfelZle[filfcdX`_k`dXc`
pXecfcdX`_k`dXc`e[\e]XqcX
d[i6

EKL 8.16

Beyinde Mantuk Yrtme

rencilerden tmdengelimli mantuk yrtme yapmalaru istendiinde, beynin sa tarafundaki


yapular (yeil renkte gsterilen alanlar) daha aktifti. Ancak rencilerden tmdengelimli mantuk yrtme yapmalaru istendiinde beynin sol tarafundaki (saru ile gsterilen alanlarun) daha aktif olduu
gzlemlenmitir.

Beyinleri PET taramalarndan geerken katlmclar iki


trde mantk yrtme grevlerini tamamlyordu. ekil
8.16nn st blmnde gsterildii gibi, ilk problem tmdengelimli mantk yrtme gerektiriyordu. Katlmclara
klasik uslamlamalar gsterildi ve sonularn geerli olup
olmad soruldu. kinci problem trnde ise, sonular
belirsiz brakld. Bu nedenle, bu problem katlmclarn
tmevarml mantk yrtme yapmasn gerektiriyordu.
Katlmclar bu nerilerin doru olma olaslnn yanl
olma olaslndan daha fazla olup olmadn belirttiler
ekil 8.16nn alt ksmnda gsterildii gibi, iki trdeki
mantk yrtmeler farkl aktivite kalplar ortaya kard.
Verileri zetlemek olduka kolay: tmdengelimli mantk
yrtme beynin sa yar kresinde daha fazla aktiflie yol
aarken, tmevarml mantk yrtme sol yarmkrenin
aktiflemesine yol amtr (Parsons ve Osherson, 2001).
Bu sonucu yorumlamak iin, 3. Blmde rendiklerinizi dnn. Sol yarmkrenin dille ilgili ilemlerde rol oynadn, sa
yarmkreninse bu tr srelerde rol oynamadn hatrlayalm. Bu almann sonucu, tmdengelimli mantk yrtmenin
dilden grece bamsz mantk analizleri ierdii ynndedir.
Tmevarml mantk yrtme, bu blmn banda da belirttiimiz gibi dile dayal anlama ve karsamalar gerektirir.
Bu ksmda, sorun zme ve mantk yrtme trlerinin
eitliliini inceledik ve her bir durumda gerek hayattaki
durumlardaki performanslarnz arttracak somut admlar ne
srdk. Ayn yntemi, bu blmn son ksmnda da izleyeceiz. Yarg ve karar alma srelerindeki en nemli aratrmalar
anlatacak ve bu bulgular hayatnzda nasl kullanabileceinize
dair nerilerde bulunacaz.

256

Blm 8 Bilisel Sreler

DURUN VE GZDEN GERN







Problem zme hangi audan bir algoritmadur?


levsel sabitliin stesinden gelmek ne demektir?
nsanlar inan n yargu etkisine yenik dtklerinde, ne
olur?
Tmevarumlu mantuk yrtmede hafuzanun rol nedir?

ELETREL DNME

Beyin zerinde mantuk yrtme sreleri


zerine yapulan deney dnn. Tmevarumlu mantuk yrtme
problemleri iin, katulumcular neden kesin bir doruluk ya da
yanluluk yargusunda bulunma eilimindeydiler?

Sonraki konular zerinde daha fazla bilgi ve aluturma iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Kefedin: ki p Problemi
Benzerini yapn: Referans Noktasu ve Dzenleme

Yarg ve Karar Alma


Son olarak tekrar Kedi paspasn stndeye geri dnyoruz. Yarg ve karar alma srelerini ele alalm. letinin sadece
bir aka olmas ihtimali nedir? letinin aklnza gelmeyen bir
nemi olmas olasl var mdr? Sadece vazgeip uyumal
msnz?

Bu sorular gnlk deneyimlerimizin arkasndaki byk


gereklerden birini gzler nne serer: Yaadmz dnya
belirsizliklerle dolu. Tamamyla aina olduunuz birka soru
daha: Elenip elenmeyeceinizi bilmediiniz bir film iin 10
dolar vermenize deer mi? Snavdan nce notlarnza m alsanz daha iyi olur, konuyu tekrar okusanz m? Uzun sreli
bir ilikiye girmeye hazr msnz? Gelecei yalnzca tahmin
edebileceinizden ve gemile ilgili asla tam bir bilgiye sahip
olamayacanzdan, doru yarglarda bulunup doru kararlar
alacanzdan neredeyse hibir zaman tam anlamyla emin olamazsnz.Yarg ve karar alma sreleri yine de belirsizlikle etkin
biimde baa kmanza yardmc olacak ekilde alr. Bilisel
psikolojinin nemli isimlerinden biri olan Herbert Simonunda
ortaya koyduu gibi; insann dnme gc, yaad evrenin karmaklyla karlatrldnda ok mtevazdr; insan,
sorunlarna yeterince iyi zmler ve eylem planlar bulmaktan memnun olmaldr (1979, s. 3). Bu bilgiler nda, Simon
dnme srelerinin rasyonellikle balantl olduunu ve rasyonellik tarafndan gdmlendii fikrini ortaya atmtr. Yarg
ve kararlarnz olabileceinin en iyisi ya da rasyoneli olmayabilirler ama derhal harekete gemenizi gerektiren durumlarda kstl olanaklarnz kullanmanzn nasl sonulanacan
grme yetiniz olmal.
Snrl rasyonelliin rnlerini daha yakndan incelemeden
nce, yarg ve karar alma sreleri arasnda fark ksaca belirleyelim. Yarg, insanlar ve durumlar hakknda fikir oluturma,
sonuca varma ya da eletirel deerlendimeler yapma srecidir. Yarglarnz genellikle spontane bir biimde, hibir telkin
olmadan oluur. Karar alma srecinde ise, seenekler arasnda
seim yapar, mevcut olaslklar kabul veya reddedersiniz. Karar
alma ve yarg sreleri birbiriyle ilikili srelerdir. rnein, bir
partide biriyle tanp sohbet ettikten ardndan da dans ettikten
sonra, bu kii hakkndaki yargnz ilgin, zeki, drst ve iten
biri eklinde olabilir. Daha sonra partideki zamannzn ounu
bu kiiyle geirmeye ve gelecek haftasonu iin bu kiiyle bir
randevu ayarlamaya karar verebilirsiniz; karar verme sreci
daha ok davransal hareketlerinizle balantldr. Bu iki tr
dnme biimi zerindeki aratrmaya dnelim.

BULUSAL YNTEM VE YARGI


Bir yargda bulunmann en iyi yolu nedir? Bir filmi beenip
beenmediinizin sorulduunu varsayn. Bu soruyu cevaplamak iin iki stunlu bir tablo doldurabilirdiniz; filmin
nesini sevdim ve filmde neleri sevmedim. Sonra da hangi
stunun daha uzun geldiini grebilirdiniz. Daha ak olmak
iin, her iki listedeki balklar nemlerine gre lebilirdiniz
(olumlu taraftaki aktrn performans, olumsuz taraftaki
film mziklerinden daha nemli olabilir). Eer btn bu
prosedr uygularsanz, yargnzdan olduka emin olabilirdiniz, ancak bu tr bir uygulamay ok sk yapmadmz zaten
biliyorsunuz. Gerek hayat koullarnda, yarglarnz sk sk ve
hzlca oluturursunuz. Bu tr formel bir prosedr iin zamannz ve genelde yeterli bilginiz- yoktur.
Peki, bunun yerine ne yaparsnz? Bu soruta bir yant, insanlarnn yarglarnn formel yntemlerden ziyade sklkla bilisel
yntemlerin kullanld analizlerle olutuunu ne sren Amos
Tversky ve Daniel Kahneman tarafndan verilmitir. Daha
nce sorun zme konusunda da belirttiimiz gibi, bulusal
yntem resmi olmayan, yargda bulunmann karmakln

Uzun sreli bir ilikiye hazur olduunuza karar vermenize ne


gibi bir sre etkide bulunur?

azaltarak ksa yol salayan gz karar fikirlerdir. Tverskya ve


Kahnemann nderliinde, aratrmaclar insanlarn doru
olma olasl fazla olan yarglar salayan abuk ve idareli bir
bulusal yntem deposu olan uyumsal bir ara kutusu gelitirdiklerini ileri srmtr (Gigerenzer, 2008; Todd ve Gigerenzer, 2007). Hzl (abuk) ve kstl olanaklarla (iradeli) doru
yarglarda bulunabilme yetisinin uyumsal olmas bu yetinin
hayatta kalma deerinin olmas- nemli bir iddiadr. Aratrmaclar abuk ve iradeli birok bulusal yntem tanmlamlar
ve bunlarn genellikle doru yarglar saladklarn ortaya koymulardr (Hertwig ve ark., 2008).
Durum byle olsa da, bulusal yntem zerindeki aratrmalar genellikle yanl yarglara yol aan durumlar zerinde
younlamtr. Bu odak noktas iin iki aklama vardr. Balang iin, aratrmaclar daha nceki blmlerden tandk
gelebilecek bir mant takip ederler: Nasl algy algsal illzyonlar inceleyerek ve hafzay hafza hatalar zerinde alarak
anlayabilirsek, yarg srecini de yarg hatalar zerinde younlaarak anlayabiliriz. Ayrca, bulusal yntemin yanllklara
yol at durumlar fark etmekte deerli bir nokta vardr. Bu
durum, insanlara daha iyi yarglarda bulunmak iin zihinsel
zellikler edinmeleri olanan salar.

yarg: nsanlarn mevcut malzemeye dayanarak insanlar ve durumlar


hakknda fikir oluturma, sonuca varma ya da eletirel deerlendirmeler yapma sreci ve bu zihinsel srecin rn.
karar alma: Seenekler arasnda seim yapma, mevcut olaslklar kabul
veya reddetme sreci.

Yargu ve Karar Alma

257

nan-n yarg etkisini anlattmzda, sizlere bu konuda


bir rnek salam olduk. Genelde, gncel yarglarmzda gemi deneyimlerden faydalanmak iyi bir eydir. Ancak, tmdengelimli mantk balamnda bu davran yanl tepkilere
yol aabilir. Tmdengelimli yarglarda bulunmak iin, bazen
yavalamanz ve mantk kurallaryla ilgili bilgilerinizi uygulamaya almanz gerekir. Tmdengelim mant rnei, birok
aratrmacnn yarg ve karar almada neden ift sreli modelleri benimsediini yanstmaktadr (Evans, 2008). Bu modeller,
insanlarn iki tr zihinsel srece sahip olduunu ne srer:
Hzl, otomatik ve bilinsiz srelere (bulusal yntemdeki gibi)
karlk daha yava, aba gerektiren bilinli sreler. Daha nce
bahsettiimiz gibi bulusal srelerinizi genelde doru yarglarda bulunmanz salar. ou zaman bu sreleri bilinli bir
mdahale olmadan yrtrsnz. Yine de, farkl mevcudiyet, temsiliyet ve referans noktal- bulusal yntemi okurken,
bilinli mdahalelerinizin gerekli olabilecei durumlar hakknda somut fikirler retmeye aln.

Mevcudiyet Bulusal Yntemi Sizden olduka sradan


bir yargda bulunmanz isteyerek balayacaz. Size bir romandan birka sayfa verildiini dnn. Sizce k ile balayan kelimelerin (kanguru gibi) says m daha ok olacak yoksa nc
harfi k olan (makarna gibi) kelimelerin says m? Eer Tversky
ve Kahnemann almasna (1973) katlanlardan olsaydnz, k
ile balayan kelimelerin saysnn daha fazla olacan sylerdiniz. Ancak k harfi neredeyse iki kat daha sklkla nc srada
bulunmaktadr.
Neden insanlar k harfinin kelimenin banda olacana
inanma daha ok inanmaktalar? Yant, hafzada yatan bilgilerin mevcudiyetiyle ilgili. K harfi ile balayan szckler bulmak,
knin nc srada olduu kelimler bulmaktan daha kolaydr.
Dolaysyla yargnz, mevcudiyet bulusal yntemin kullanlmasndan kaynaklanr. Yargnz hali hazrda hafzanzda bulunan bilgilere dayandrrsnz. Bu bulusal yntemin iki eleman
vardr. lki, bilgiyi hatrlamaktaki grece kolaylk ya da akclktr. rnein, size hangi sporun daha tehlikeli olduunun sorulduunu farz edin; bovling mi deltakanat m? Eer bizim gibiyseniz, aklnza deltakanat kazalaryla ilgili bovling kazalarndan
daha fazla rnek an gelecektir. Eer yarglarnz, geri alma
kolaylna gre oluturuyorsanz, deltakanatn daha tehlikeli
olduu sonucuna varrsnz. Mevcudiyetin ikinci eleman, geri
almay daha kolay bulduunuz hatralarn ieriidir. Aklnza
gelen ilk be bovling annz paylamanz istediimizi dnn.
Eer bu be an da mutsuz anlar olsayd, bo vakitlerinizi geirmek iin en iyi tercihinizin bovling olmad sonucuna varrdnz. Mevcudiyet zerindeki bu etkenlerin ne gibi sorunlara yol
aabileceine bir gz atalm.
Blm 7deki geri alma ipularnn hatralara ulamada
nasl iledikleriyle ilgili tartmay hatrlayn. Ayn geri alma
ipularnn onlardan hangi balamda yararlandnza bal
olarak az ok etkili olaca sonucuna varmtk. K sorusunu
sormadan nce, k harfinin nc srada olduu baz rnekleri (yaka, toka, makas, sakar gibi) size gsterdiimizi varsayn.
Geri alma balamn deitirerek, yarglarnz da deitirebilirdik belki de. Bu ekilde, bilgilerin akcl hafzada bilgileri geri alma kolayl- balamdan balama farkllk gsterirdi.
mevcudiyet bulusal yntemi: Hafzada hazr bulunan bilgiye dayanarak
varlan yarg.

258

Blm 8 Bilisel Sreler

Katlmclarn kategorilerden numuneler iin tipiklik deerlendirmeleri yapt bir aratrma dnn (Oppenheimerve
Frank, 2008). Baz durumlarda, numuneler kolay okunabilen
karakterlerle yazlmtr:

Sinekkuu
Dierlerinde ise zor okunabilen karakterlerle:

Sinekkuu
Katlmclar ayn numunelerin kolay okunabilir karakterlerle
yazlm olanlarna daha fazla tipiklik puan vermilerdir! Bu
sonucun bir aklamas, katlmclarn akclk deerlendirmelerinin basl kelimelerden hafzlarndaki temsillerine ulamada yaadklar zorluk- tipiklik deerlendirmelerine katkda
bulunmasdr. Bu alma, yarglarnzn balama bal bir akcla dayandn ortaya koyar. Farkl balamlar farkl yarglarla sonulanabilir (ayn yaz karakteri seimi gibi). nemli
yarglarda bulunurken, kendinize bu balam belirli bir bilgiyi
geri alma kolaylm nasl etkiler? diye sorun.
Ayrca, hafzanza yerletirmi olduunuz bilgiler n yarg
ieriyorsa, mevcudiyette zorluk yaayabilirsiniz. Farkl lkelerin nfuslaryla ilgili insanlarn yarglarn ele aln (Brown ve
Siegler, 1992). Bu lkelerin nfuslarn kkten bye doru
sralayabiliyor musunuz?
a. sve
b. Endonezya
c. srail
d. Nijerya
Aratrmaclar, katlmclarn bir lke hakknda ne kadar biliyorlarsa nfuslarnn o kadar fazla olacan tahmin ettiklerini
gzlemlemilerdir. Dahas, katlmclarnn bir lke hakkndaki
bilgi dereceleriyle o lkenin belirli bir sene ierisinde New York
Timesdaki makalelerde isminin anlma says arasnda belirgin bir iliki olduu ortaya kmtr. (doru cevap srail, sve,
Nijerya, Endonezyadr. Mevcudiyet size yanl yne itti mi?)
Nfus tahminlerinizin kusurlu veritabanna dayal olduunu dnerek kayglanmayabilirsiniz. Size, dikkatinizi daha
ivedi bir biimde ekecek baka bir rnek sunacaz: Birok
renci test performanslarnda olumsuz etkisi olan bilgiyi
ezberlemede n yarg gsteriyor. oktan semeli bir snavda
olduunuzu dnn. Bir soruyu yantlyorsunuz, ancak daha
sonra biraz daha dnnce, yantnz deitirmeye karar veriyorsunuz. Dorudan yanla m, yanltan doruya m deitirme ihtimaliniz daha yksektir? Siz de birok renci gibiyseniz, ilk yantnz deitirmeme eimlimizdesinizdir yantnz
deitirmek sizi kayglandrabilir? Peki, kayglandrmal mdr?
Aratrmaclar, oktan semeli snavlarda 1.561 rencilik gruplarn yant deitirmesinin sonularn belirleme
zerine inceleme yapmlardr (Kruger ve ark., 2005).
rencilerin deitirdii 3.291 sorudan yzde 23 yanl cevaptan yanl cevabayd. Geri kalan deiikliklerin
yzde 51i yanl doruya, yzde 25i de doruyu yanla
evirme eklindeydi. Bu rnek, yant deitirme konusunda gnlsz olmamanz gerektiini ne srer. Ancak,
bu gruptan bir alt gruba yantlar deitirme konusundaki
fikirleri sorulduunda yzde 75i ilk yantta srar etmenin
daha iyi olduunu sylemilerdir. Aratrmaclar rencilerin yant deitirme konusundaki n yarglarnn
bir hafza n yargsndan kaynaklandn ne srdler:

rencilerin, olumsuz sonulara yola aan yant deiikliklere dair olumlu sonulara yol aanlardan daha ok
hatra rnei bulduklarn, ne srmlerdir. Doru yapmtm diye ka kere ikyet ettiniz? Peki, ka kere yanl
yapmtm demitiniz? rencilerin olumsuz sonular
hatrlama eiliminde olduklar hipotezini test etmek iin
aratrmaclar, ikinci bir deney yaptlar. Bu sefer, aratrmaclar rencilere oktan semeli bir snavdan hemen
sonra doru ve yanl cevaplarn gsterdiler. Drt veya
alt hafta sonra, katlmclardan yantlarn deitirdikleri
sorular, neye karar verdiklerini ve sonucun ne olduunu
hatrlamalarn istediler. Bir renci, rnein, soru zerinde dndn ve hep ilk yantlar koruduunu syledi. Hafza verisi tutarl bir n yarg gsterdi: Katlmclar
yant deitirip soru yanl yapma oranlarn olduunda
fazla, doru yapma oranlarn az tahmin ettiler.
Kendinizi bir snfta test zyormu gibi dnn. Bir soruya
verdiiniz yant deitirip deitirmeme konusunda karar
vermeye altnz bir an oluyor. Bu veriler, n yargl veri
tabanna uygun bir karar vereceinizi ne sryor: Mmkn
sonular arasndan olumsuz sonular olumlulara kyasla daha
ok hatrlyorsunuz. Bu analizler, her zaman yantnz deitirmeniz gerektii anlamna gelmez ama, bir deiiklik yapmay
dndnzde endienizin neden arttn artk biliyorsunuz.

Temsiliyet Bulusal Yntemi Temsiliyet bulusal yntemine dayal yarglarnzda, bir eyin bir kategorinin yelerinin
tipik kabul edilen zelliklerine sahip olduunu varsayarsnz,
yani, bu eyin o kategorinin bir yesi olduunu dnrsnz. Bu bulusal yntem sizlere tandk gelecek, nk aslnda
insanlarn gemi bilgilerinin gnmzdeki benzer durumlar
iin yarglar olutururken kulland fikrine dayanmakta. Bu
tmevarml mantk yrtmenin temelidir. Birok koulda
birbiriyle rten zellikler ve kategoriler hakknda n yargsz fikirleriniz olduu srece- benzerlik hattnda yarglarda
bulunmak olduka mantkl olabilir. Dolaysyla, eer deltakanat gibi yeni bir hobiye balamay dnyorsanz, daha nce
keyif aldnz sporlarn kategorisini ne kadar temsil ettiini
dnmeniz son derece mantklcadr.
Ancak dier ilgili bilgileri gzard etmenize neden olursa,
temsiliyet sizi yanltabilir. (Kahneman ve Frederick, 2002; Kahneman ve Tver- sky, 1973). ekil 8.17de verilen baarl avukat
rneini ele alalm.
Bir deneyde, aratrmaclar, katlmclarna 8.17dekileri
de kapsayan seeneklerden oluan bir liste verdiler. Eer
doru seenei 1 numara olarak seerlerse gerekten 45
dolar kazanacaklard. Hangi seenek size doru geliyor?
Sizde gerek katlmclarn ounluu gibiyseniz, 45 dolar
kazanamazdnz, nk bir top oyunundansa tenis demeyi
tercih edecektiniz. ekil 8.17nin aasnda, tenisin neden
iyi bir tercih olmayaca yazyor: nk o toplu oyunlar kategorisinde. Katlmclar tenisin daha iyi bir cevap
olduu yargsna varyorlar nk avukatn yapaca trde
bir sporun zelliklerinin hepsinin gsteriyor gibi duruyor.
Ancak, temsiliyete dayal bu yarg katlmclarn dier bilgi
trlerini kategori yapsn- gz ard etmesine yol ayor.
Bu durumda, llebilen masraf ise 45 dolar (Bar-Hillel ve
Neter, 1993).

9XXic#Bl[jc8mlbXk%D\jc\bkXcXi#bXgi`jc\i`[fcXpjpcX`p`Y`ikXbd
XibX[XfcdX[ejpcpficXi%9XXijei\bXY\k`c``e\m\^[c\i`e\
pfilpficXi%eZ\XeZXblqleYfpcl[\`c%MZl[leX[`bbXk\[`pfim\b`Y`ic`%
JXXkc\i`e`\ej\m[``jgfiX_XiZpfi%9ljgfie\[`i6
X%?qcpid\
Y%Kfgfplel
Z%K\e`j
[%9`ig`jkpX[XjX_Xjgfil
Kfgfplel
Tenis

9`ibXk\^fi`e\bX[Xi
bXgjXdcpjX#fcXjcb
fbX[Xi]XqcX[i%

EKL 8.17

Kullanmak

Temsiliyet Bulusal Yntemini

Avukatun en sevdii sporu bulmalaru sylendiinde, temsiliyet bulusal yntemi birok insanun tenis demesine yol atu.. Ancak, eklin son kusmunda da gsterildii
gibi, en olasu cevap topla oynanan bir spor nk aynu
zamanda tenisi de kapsamakta.

Gnlk hayatnz iin yapacanz karm, btn seeneklerin


yapsn irdelemeden temsili seenee ynelmemeniz ynnde
olacaktr.
Temsiliyetin kullanld baka bir yere bakalm. En son
canl mzik dinlediiniz zaman dnn. Size konserden
ne derece keyif aldnz sorduumuzu varsayn. Bu soruyu
nasl cevaplardnz? Birok konser bir sreye yaylmtr ve iyi
zamanlar olduu kadar ok da iyi olmayan anlar da vardr.
Byle geni kapsaml bir soruya cevap vermek iin (yani, ne
derece, gibi), tm bu eitli zamanlar iin bir temsilci deer
bulmanz gerekir. Aratrmalar, temsili deerlerinin, olayn
zirve younluuyla olayn sonundaki younluun bir ortalamasn yansttn ne srer (Kahneman ve Frederick, 2002).
rnein, bir aratrmada katlmclar ellerini souk suya tutmalarnn gerektiren iki deneye tabii tutuldular (Kahnemanve
ark., 1993). Ksa deneye ellerini 14C suda 60 saniye beklettiler. Uzun deneydeyse ilk nce 60 saniye sonrada yavaa
15C karlan suda 30 saniye daha beklettiler. (Katlmclar 1Clik fark ayrt edebildiler.) Katlmclara uzun ve ksa
deneyden hangisini tercih edecekleri sorulduunda, ounluu

temsiliyet bulusal yntemi: Bir eyi, bir kategoriyi temsil ettiini dnen temsili zelliklere dayanarak o kategoriye koyan bilisel bir strateji.

Yargu ve Karar Alma

259

uzun olan tercih etti! Katlmclarn 90 saniyelik acy 60 saniyelie tercih etmi olmas size artt m? Aratrmaclar ksa
deney iin zirve-biti ortalamasnn hem zirve hem biti iin
ve dolaysyla ortalama iin 14C) uzun deneydekinden (15
ve 14) daha dk olduun akladlar. Uzun deneydeki daha
yksek deer, deneyin gemie baklarak deerlendirildiinde
daha az ac verici grnmesine neden olmutur. Ayn rnek
olumlu deneyimlerde de geerlidir (Do ve ark., 2008). Bir
almada, verilen tek bir zirve eker zirve ve biti ekerlerinin ortalamasndan daha iyi olduunda insanlarn daha
az ekerle daha mutlu olduklar gzlemlenmitir. Zirve-biti
kuraln kendi hayatnza nasl uygulayabileceinizi gryor
musunuz? nsanlarn bir olayla ilgili deerlendirmelerini etkilemek iin, olaylarn bileenlerini insanlarn istenilen temsil
deerlerini kodlayacak ekilde nasl organize edebileceinizi
dnmelisiniz.

Referans Noktal Bulusal Yntem nc yntemi


gstermek iin dnce deneyi yapmanz gerekmektedir.
ncelikle, 5 saniye iinde aadaki ilemi hesaplayn ve sonucunu yazn:
1 2 3 4 5 6 7 8 = _______
Muhtemelen 5 saniye iinde yalnzca birka ilem yapabilirsiniz. Ksmi bir sonuca ularsnz bu sonu muhtemelen
24tr-- ve buradan da devam edersiniz. imdi, u rakamlar
deneyin:
8 7 6 5 4 3 2 1 = _______
Bu dizinin bir ncekinin tersi olduunu fark etseniz de,
arpma ilemini gerekletirme deneyiminin nasl farkl olduunu grebilirsiniz. 8 7 ile balarsnz. Daha sonra 56 6y
denersiniz ve sonucun olduka byk olacan fark edersiniz. Bir kere daha, yalnzca ksmi bir tahminde bulunursunuz ve buradan hesaplamaya devam edersiniz. Travesky ve
Kahneman(1974) ayn problemin farkl ekilde dzenlenmi
hallerini deneysel katlmclara verdii zaman, 1den 8e giden
dizinin median tahmini 512; 8den 1e giden dizi ise 2,250
olmutur(doru cevap 40,320dir). Grne gre, katlmclar 5 saniyelik tahminlerinden hesaplamalarn yrttklerinde, yksek ksmi sonular, yksek tahminlere neden
olmutur.
Bu basit arpma ileminde gsterilen performans, referans noktal bulusal ynteme kant salamaktadr: nsanlarn
bir olayn veya sonucun muhtemel deeri zerindeki yarglar,
ilk balama deerinden yksek de olsa dk de olsa yetersiz
sonular temsil etmektedir. Baka bir deyile, yarglarnzn
referans noktas ilk tahmininizdir. Bilgi ak bir ekilde hi
ie yaramasa bile, insanlar referans noktalarndan etkilenmeye ok eilimlilerdir. rnein, bir aratrmada rencilere
rastgele kimlik numaralar (1,928-1,935 aralnda) verilmi
ve bunlar kendi anketlerinin zerine yazmalar sylenmitir.
Daha sonra, renciler yerel gazetenin sar sayfalarnda listelenmi doktorlarn saysn tahmin etmilerdir. Kimlik numaras referans noktas verilmeyen ve kontrol grubunda yer alan
bu renciler ortalama 219 doktor tahmininde bulunmutur.
Kimlik numaras referans noktas bulunan renciler ise,
kendilerine kimlik numaralarnn yarglarn etkileyebilecei
uyars zellikle yaplm olsa da (Wilson ve ark., 1996) orta-

referans noktal bulusal yntem: Bir olay veya sonucun muhtemel


deeri zerinde yargya varrken, ilk balama deerinden yksek veya
dk yetersiz sonu.

260

Blm 8 Bilisel Sreler

lama 539 doktor tahmininde bulunmutur. Greceiniz gibi,


referans noktalarnn etkilerini nlemek zordur.
nsanlarn referans noktalar zerinden yetersiz sonulara
varmasnn nedeni nedir? Aratrmaclar, insanlarn sonu
srecine balamadan nce kendi referans noktalarn oluturduu gerek hayat durumlarndan yola karak bu soru zerinde dnmeye baladlar. u soruyu dnn: Mars gne
etrafndaki yrngesini ne kadar zamanda tamamlar? Bu
soruyu nasl cevaplayabilirsiniz? Aratrmaya gre, Dnyann
Gne etrafndaki 365 gnlk dnn referans alarak balamanz gerektiini sylyor. Peki sonra? 365 gnlk referans
noktasndan daha byk bir deere ulamak iin Marsn
Gnee Dnyadan daha uzak olduu bilgisini kullanabilirsiniz. Aslnda, bir deney katlmclar, Marsn yrngesini
ortalama 492 gnde tamamladn tahmin etmitir (Epley ve
Gilovich, 2006). Bu tahmin 869 gn olan gerek deerden yine
de uzaktr. Deney katlmclarnn yapt ey makul bir referans noktasndan (365 gn) balamak ve mantkl grnen
deeri bulana kadar hesaplamaya devam etmektir. Kendinizi
referans noktas bulma ve hesaplama durumlarnda bulduunuzda, u sonutan yararlann: Mantkl grnen deerin gerekten de doru cevap olduunu teyit etmek iin biraz daha
aba gsterin.
Referans noktal ve mevcudiyet bulusal ynteminin yan sra temsili bulusal yntemi kullanrsnz. Bunun
sebebi, bu yntemler ou durumda etkin ve kabul edilebilir
yarglara ulamanz salar. Bir bakma, durumlarn belirsizlikleri ve sre kaynaklarnnz zerindeki kstlamalar gz
nnde bulundurulduunda, elinizden gelenin en iyisini
yapyorsunuz. te yandan, bulusal yntemlerin hatalara
yol aabileceini size gstermitik. nemli yarglara varmanz gerektiinde, dnce srelerinizi incelemek iin bu bilgiyi kullanmaya aln. Bakalarnn yarglarnz etkilemeye
altn hissettiinizde daha eletirel olmaya aln. imdi
de sklkla bu yarglara dayanarak aldnz kararlara bakalm.

KARAR VERMENN PSKOLOJS


Psikolojik etkenlerin insanlarn verdikleri kararlar nasl etkilediine dair bir rnek vererek balayalm. Tablo 8.7de verilen problemi dnn. Talimatlar okuyun ve A noktas ve B
noktas arasnda seiminizi yapn. 2. ksmda verilen problemin baka uyarlamasn okuyun. Seiminizi deitirmek ister
misiniz?
Bir deneyde, renciler problemin bir uyarlamasn okudular (Shafir, 1993). 1. ksmda hangi seenei tercih ettikleri sorulduunda rencilerin yzde 67si B noktasn tercih
etti. Ancak rencilerden 2. ksmda bir seenei iptal etmeleri istendiinde, bu deer yzde 52ye dt (yani yzde 48i
B noktasn iptal ettiklerini syledi). Bu karar deiikliinin
neresi garip? Eer problemin tercih etme ve iptal etme
seeneklerini daha yakn incelerseniz, iki durumda da sunulan bilgilerde bir farkllk olmadn grrsnz. lk okuduunuzda ayn bilginin ayn karara sebep olacan dnrsnz. Ancak insanlar byle yapmazlar. Tercih etme seenei
insanlarn dikkatini seenein olumlu ynlerine yneltir; bir
eyin lehine kant toplarsnz. ptal etme seeneiyse insanlarn dikkatini seeneklerin olumsuz ynlerine yneltir; bir
eyin aleyhine kant toplarsnz.
Bu ak rnek sorunun sorulma eklinin vereceiniz
karar zerinde ne gibi bir etkisi olduuna rnektir. Bu yzden
karar verme srecinin psikolojik ynlerini de renmemiz
gerekir; bylece kararlarnzn dikkatli bir incelemeyle doru

TABLO 8.7

Karar Vermede Psikolojik Faktrlerin Etkisi

Ksm 1: Tercih Etme

Ksm 2: ptal Etme

1. Bahar tatilinde gneli bir yerde bir haftaluk bir tatil


planladuunuzu dnn. u an iin mantuklu bir fiyatu olan iki
seeneiniz var ancak turist bror seenekler hakkunda
sunurlu bilgi vermitir. Verilen bilgilerle hangi tatili tercih
edersiniz?

2. Bahar tatilinde gneli bir yere bir haftaluk tatil planladuunuzu


dnn. u an iin mantuklu bir fiyatu olan iki seeneiniz
var ancak ikisine birden rezervasyon yapturamuyorsunuz.
Turist bror bu seenekler hakkunda sunurlu bilgi vermitir.
Verilen bilgilerle hangi rezervasyonu iptal etmeye karar verirsiniz?

A Noktasu

ortalama hava
ortalama kumsal
orta kalite otel
orta sucaklukta hava
ortalama gece hayatu

A Noktasu

ortalama hava
ortalama kumsal
orta kalite otel
orta sucaklukta hava
ortalama gece hayatu

B Noktasu

bol gne
gzel kumsallar ve mercan resifleri
ultramodern otel
ok souk hava
gl rzgarlar
gece hayatu yok

B Noktasu

bol gne
gzel kumsallar ve mercan resifleri
ultramodern otel
ok souk hava
gl rzgarlar
gece hayatu yok

olup olmadn renmi olursunuz. Bu durumda kendinize


u soruyu sorabilirsiniz, Eer benden bir tercihi reddetmektense birini semem istense hangisini seerdim? Eer ilk tercihinizin ayn zamanda reddedeceiniz ilk tercih olduunu
dnyorsanz, tercihinizin hem olumlu hem de olumsuz
zellikleri olduunu anlarsnz. imdi, bu kabul edilebilir bir
durum mu? sorusunu sorun. Bu yntemle eletirel dnme
yapnz gelitirebilirsiniz.

Kararlarn erevelenmesi: Karar verirken izlenilen en


doal yol, hangi seenein en byk kazanc salayacan ya
da hangi seenekle en az zarar elde edeceimizi dnmektir.
Bylece, eer size 5 lira ya da 10 lira nermisek, 10 liralk seenein en iyi seenek olduu barizdir. Ancak kazan ya da kayp
algsnn kararn nasl erevelendiine bal olmas durumu
daha da zorlatrr. ereve bir seimin ayrntl aklamasdr.
rnein, maanza 1000 liralk bir zam gelse ne kadar mutlu
olacanz dnn. Bir de, size maanza 10,000 liralk bir
zam geleceinin sylendiini ancak 1000 liralk zam geldiini
dnn. Nasl hissedersiniz? 1000 lira beklediinizden dk
bir zam olduu iin zarara girmi hissedersiniz. Hi de mutlu
olmazsnz. Her iki durumda da ylda 1000 lira fazla alm olacaksnz, nesnel olarak ayn konumda olacaksnz, ancak iki
durumun yarataca psikolojik etkiler farkl olacaktr. Karar
verme srecinde referans noktalar bu yzden nemlidir (Kahneman, 1992). Kayp ya da kazan gibi grnen eyler, 0 liralk
ya da 10,000 liralk zam gibi, karar verenin atfta bulunduu
beklentilerce belirlenecektir (Bu durumda verilecek karar bu
ite almaya devam edip etmemedir.).
erevenin insanlarn verdii kararlar zerinde llebilir bir etkisinin nasl olduuna dair daha karmak bir rnei

inceleyelim. Sayfa 262deki Tablo 8.8de, akcier kanserinin


tedavisi iin ameliyat ya da radyasyon terapisi arasnda bir
seim yapmak zorunda kaldnz hayal etmeniz istenmitir.
lk olarak sorunun hayatta kalma erevesini okuyup tercih
ettiiniz tedavi seeneini belirleyin; ardndan problemin
lmcllk erevesini okuyup tercihinizi deitirmek isteyip
istemediinizi belirleyin. ki erevede de verilen bilgiler nesnel olarak ayndr. Tek fark iki tedavinin istatistiksel sonularnn lmcllk ve hayatta kalma deerleri olarak sunulmasdr. Katlmclardan bu karar vermeleri istendiinde,
tedavinin belirlenmesinde greceli kazanlar ve kayplarn
nemli etkisi olmutur. Radyasyon terapisi, hayatta kalma
erevesi verilen katlmclarn yzde 18si tarafndan, lmcllk erevesi verilen katlmclarnsa yzde 44 tarafndan
seilmitir. Bu ereve, klinik hastalar, eitim seviyeleri yksek iletme rencileri ve deneyimli doktorlarda ayn etkiyi
brakmtr (McNeil ve ark., 1982).
ereveler hakknda artk bilgi sahibi olduunuza gre,
gnlk hayatnzda bu yaplar aramaya balayabilirsiniz. Bu
erevelere en sk insanlar size rnlerini satmaya altklarnda rastlarsnz. nsanlarn iki kasap arasndaki tercihleri zerine aadaki aratrmay okuyunuz.
Deneydeki katlmclar iki mahalle kasabn anlatan ksa
bir senaryoyu okudular (Keren, 2007). A Kasab etinin
yzde 25nin ya olduunu sylerken; B Kasab etinin
yzde 75inin yasz ksm olduunu syler. Katlmcereve: Bir tercihin zel tanm, seenein nasl tarif edildii ya da erevelendii uygulanan tercihin hangisi olacan belirler.

Yargu ve Karar Alma

261

TABLO 8.8

erevenin Etkisi

Hayatta Kalma erevesi


Ameliyat. Ameliyat olan 100 insann 90 ameliyat sonras
dnemde hayatta kalmtr, 68i yl sonuna kadar yaamtr,
34 5 yla kadar yaamtr.
Radyasyon terapisi. Radyasyon terapisi gren 100 insann hepsi
tedaviden sa km, 77si yl sonuna kadar yaam, 22si 5
yla kadar yaamtr.
Hangisini tercih edersiniz: ameliyat m radyasyon terapisi mi?
lmcllk erevesi
Ameliyat. Ameliyat olan 100 insann 10u ameliyat srasnda ya
da sonrasnda lmtr, 32si yl sonunda lmtr, 66s 5 yln
sonunda lmtr.
Radyasyon terapisi. Radyasyon terapisi gren 100 insann hibiri
tedavi srasnda lmemitir, 23 yl sonunda lmtr, 78i 5
yln sonunda lmtr.
Hangisini tercih edersiniz: ameliyat m radyasyon terapisi mi?

lardan yemek daveti dzenlediklerini ve bu iki kasaptan


sadece birinden et alabileceklerini dnmeleri istenmitir. Hangisini tercih ederler? Katlmclarn byk
ounluu (yzde 82) B Kasabn semitir. Bunu nedeni
barizdir: yzde 75i yasz et olan kasabn rnleri daha
salkl gibi grnr. ki kasap da gerekte ayn kalitede et
satmaktadrlar (nk yzde 75i yasz etli rnn yzde
25i yadr). Bu matematiksel basitlie ramen ereve
etkili olmutur. kinci bir grup katlmc tarafndan verilen
karar dnn: Bu grup hangi kasaba daha ok gvendiini belirtmilerdir. Gven asndan katlmclarn tercihleri tersine dnmtr: Byk ounluk (yzde 73) etin
ne kadar yal olduunu syleyen kasaba gvendiklerini
sylemilerdir.
Bu deney, ayn erevenin farkl kararlarda zt etkide
bulunabildiini gsterir. Kasaplarn daha ok nemsedii
ey mterilerinin gven duygusu mu yoksa rnlerini satmak mdr? Gerek hayattaki ereveleri dnrsek, insanlarn hangi kararlar etkilemeye altklarn da dikkate
almalyz.
Bu sonular, farkl ereveler asndan nemli kararlar dnmeye itmelidir. rnein, yeni bir araba alacanz dnn. Sat danman, her eyi kazan olarak ereveleme eilimi gsterecektir: Xenonlarn yzde 78i ilk
ylnda hi tamir gerektirmez! Ayn cmleyi Arabalarmzn yzde 22si ilk ylnda tamir gerektirir! olarak yeniden
erevelemek de mmkndr. Yeni ereve, durum hakkndaki grlerinizi nasl deitirir? Bu, gerek hayatta denemeye deer bir altrma.
Araba satcs, birinin kararnz istedii ynde etkilemek iin ereveleme kullanmasna iyi bir rnektir. Bu tabii
ki hayatnzn bir parasdr. rnein, her seim dneminde
adaylar kendileri ve politikalar hakkndaki erevelerin semenler arasnda yaylmas iin yarrlar. Adaylardan biri,

262

Blm 8 Bilisel Sreler

baarl olan politikalara bal kalma taraftarym diyebilir. Muhalefetiyse yeni fikirlerden korkuyor diyebilir. Bir
aday, bu politika ekonomik bymeyi salayacak derken
bir dieri bu politika evreye zarar verecek diyebilir. ou
zaman iki iddia da dorudur, ayn politika hem ekonomik
yarar salayacak hem de evreye zarar verecektir. Buna
dayanarak hangi erevenin daha baarl olduunun kiisel tarihe bal olduunu syleyebiliriz. Bylece ereveleme
hakkndaki bilginiz, bireylerin ayn kantla nasl birbirinden
farkl kararlara vardn fark etmenizi salar. Dier insanlarn davranlarn anlamak istiyorsanz, bu kiilerin kararlarn nasl erevelediklerini dnmeye aln.

Karar Verme Srecinin Sonular Karar verdiinizde


ne olur? htimallerin en iyisini dnrsek her ey iyi sonulanacak ve geriye bakmayacaksnz. Ancak tahmin edebileceiniz
zere kararlarn hepsi iyi bir ekilde sonulanmaz. Kararlarnz
kt sonulandnda, muhtemelen pimanlk duyarsnz. Aratrmalara gre, insanlarn en byk pimanlklarn belirttikleri
kategoriler genelde eitimleri ve kariyerleriyle alakaldr (Roese
ve Summerville, 2005). Bu bulguyu aklamak iin aratrmaclar bu iki alann iki geni frsat dizisi saladn belirtmilerdir:
Eitim almak iin birok farkl yol vardr ve kariyer alannda
birok farkl yol izlenebilir. Bu farkl frsatlar insanlar doal olarak unu dnmeye iter: Doru karar m verdim?
nsanlar kararlarnn bedellerini bildiklerinde daha fazla
pimanlk duyarlar (van Dijk ve Zeelenberg, 2005). Yarmacnn A Kutusu ve B Kutusu arasnda bir tercih yapmas
gerektii bir yarmay dnn. Yarmacnn 10.000 liralk
kutu yerine 10 liralk kutuyu tercih ederse pimanlk duyaca barizdir. Hayattaki baz kararlar yarma gibidir. Elma
turtanz vardr; arkadanznsa ceviz turtas. kiniz de turtanz tattnzda yanl karar verdiinizi bilirsiniz. Pimanlk duymanzn nedeni neden vazgetiiniz hakknda kesin
bir fikrinizin olmasdr. Dier durumlarda, kararlarnzn
sonular hakknda daha belirsiz fikirleriniz olur. Kani
kpei alrsanz, buldog alsaydnz hayatnzn ne kadar
farkl olacan bilemezsiniz. Bu gibi durumlarda pimanlk
duyma ihtimaliniz daha dktr.

Satu danumanlaru hangi yntemleri kullanarak mterilerin rnlerini olumlu grmesini salarlar?

TABLO 8.9

Ertelenen Kararlar

A. CD alar almay dndnz ve hangi modeli alacanza


daha karar vermediinizi hayal edin. Bir maazada bir gne
mahsus indirim olduunu grdnz. Popler bir Sony CD
alar 99 liraya satlmaktadr.
1. Sony markal CD alar alr msnz?

ladnz dnn. Tatmin ediciyseniz DVD kiralamadan


nce ilgin bir film bulana kadar internette aratrma yaparsnz. Maksimize edenseniz en iyisini bulduunuza dair kendinizi ikna edene kadar DVD'ler hakknda internette aratrma
yaparsnz. Aratrmaclar insanlarn tatmin edici ya da maksimize edici olduklarn kefetmilerdir; karar verme srecinin nasl ilediinin nemli sonular vardr (Parker ve ark.,
2007; Schwartz ve ark., 2002).

2. Farkl modeller hakknda bilgi sahibi olana kadar bekler


misiniz?

Bir aratrma, 11 niversiteden i piyasasna giren 548


renciyi incelemitir (Iyengar ve ark., 2006). renciler
ne derecede tatmin edici ya da maksimize edici olduklarn belirten bir anket doldurmulardr. Alveri
yaparken sevdiim bir kyafeti bulmak benim iin zor
gibi cmlelere ne kadar katldklarn belirtmilerdir.
Aratrmaclar rencilerle anketi doldurduktan 3 ve 6
ay sonra tekrar iletiime gemilerdir; bu dnemlerde
renciler i mlakatlarna girme ve ie girme dnemlerini yayorlard. Aratrmaclar rencilerin sreci nasl
yaadklarn belirlemek iin veri toplamlardr. Bu verilere gre: Maksimize ediciler yzde 20 daha fazla maa
veren ileri kabul ettikleri hlde kt bir durumdaydlar.
Aratrmaclara gre, greceli baarlarna ramen maksimize ediciler i arama srecinin sonularndan daha
az tatmin olmular ve bu sre boyunca daha ktmser,
yorgun, endieli, bkm ve zgn olmulardr (Iyengar
ve ark., 2006, s. 147). Ulamas zor en iyi sonucu elde
etme sreci maksimize ediciler zerinde psikolojik bir
yk olmutur.

B. CD alar almay dndnz ve hangi modeli alacanza daha karar vermediinizi hayal edin. Bir maazada bir
gne mahsus indirim olduunu grdnz. Popler bir Sony
CD alar 99 liraya ve st kalite bir Aiwa CD alarsa 159
liraya satlmaktadr.
1. Aiwa markal CD alar m alrsnz?
2. Sony markal CD alar m alrsnz?
3. Farkl modeller hakknda bilgi sahibi olana kadar bekler
misiniz?
Decision Aversion, Psychological Sciencenin 3(6) izniyle baslmtr. Telif
hakk, Balckwell Publishinge aittir (1992).

nsanlar pimanlk duyacaklarn tahmin ettiklerinde


karar verme sreleri daha bilinli olurlar; daha uzun zaman
harcayp daha fazla bilgi toplarlar (Reb, 2008). Aslnda
baz artlar altnda, insanlar karar vermekten kanrlar.
Tablo 8.9da, karar vermede gnlszle yol aacak durumlara rnekler sunduk. A Ksmndaki senaryoyu dnn.
Hangisini seersiniz? Aratrmaclar, katlmclarn yzde
34nn bir eit bilgi iin bekleyeceklerini kefetmilerdir
(Tversky ve Shafir, 1992). B Ksmnda ksmen deitirilmi
senaryoyu dnn. Seiminizi deitirmek ister misiniz?
Aslnda bu uyarlamay okuyan katlmclarn yzde 46s yeni
bir bilgi iin bekleyeceklerini belirtmilerdir. Byle bir ey
nasl olabilir? Genellikle, yeni bir seenein dier seeneklerin
tercih edilme yzdesini dreceini varsayarsnz. rnein
politik bir yara nc bir aday dhil olursa nc adayn
ilk iki adayn oy deerlerini drmesini beklersiniz. Ancak
bu durumda nc bir ihtimalin eklenmesi ilk tercihlerden
birinin seilme ihtimalini yzde 12 orannda drr. Neler
olur?
Bu etkiyi elde etmenin yolu karar vermeyi zorlatrmaktan geer. Aratrmaclar katlmclara dk kaliteli bir CD
alar ek seenek olarak sunduklarnda, katlmclarn sadece
yzde 24 daha fazla bilgi iin bekleyeceklerini sylemilerdir; bu Sonyyi tercih etmedeki kolayl gsterir. Ancak daha
ucuz Sony ve daha kaliteli Aiwa arasnda karar vermek zordur. Zor karar erteleyip daha fazla bilgi iin beklemek daha
uygundur.
Son bir gzlem: nsanlar karar verme ynnden eit
deillerdir. Cumartesi gecesi film izlemek iin bir DVD kira-

nsanlarn kt durumda olmaktan kanp, iyi iler istemeleri doaldr. ararken maksimize ediciler ve tatmin ediciler
arasndaki bu fark gz nnde bulundurabilirsiniz; bylece
hayatnza denge getiren kararlar verebilirsiniz.
Bu blm boyunca, bilisel srelerinizindil kullanm,
grsel bili, problem zme, mantk yrtme, yarglama ve
karar verme- farkna varmanz hedefimizdi. Bu blm sona
erdiine gre bu rneklerin sizde kalc olmasn ve bilisel
srelerinizi kanksamamanz umuyoruz. Elde ettiiniz her
frsatta dnceniz zerine dnn ve mantnz zerine
mantk yrtn. nsan deneyiminin temeli zerine dnyor olacaksnz.

DURUN VE GZDEN GERN







nsanlar karar verirken neden bulusal yntemler kullanurlar?


En yalu insan ka yaundadur? sorusunu cevaplamak
iin nasul bir bulusal yntem kullanursunuz?
Karar verme srecinde erevelerin nemi neden byktr?
Tatmin ediciler ve maksimize ediciler arasundaki fark nedir?

ELETREL DNME Temsil edilebilirlik zerine yapulan araturmayu haturlayun. Araturmacular katulumculara doru cevabu elde
ettikleri hlde neden 45 dolar teklif etmilerdir?

Yargu ve Karar Alma

263

Yaamnzda Eletirel Dnme


POLTKA UZMANLARI GELECE TAHMN EDEBLRLER M?
u aluturmayu deneyebilirsiniz:
Uzmanlarun politikanun geleceinde
neler olduuna dair grleri hakkunda internette 15 dakikaluk bir
araturma yapun. Yeni bir parti oylarun ounluunu mu alacak? Orta
Dou daha mu demokratik olacak?
Muhtemelen her konu hakkunda
birbirinden farklu grlere rastlayacaksunuz. Kime inanmalusunuz o hlde?
Philip Tetlockun (2005) yrtt
uzun soluklu bir araturmaya gre en
gvenli cevap kimseye inanmamak
ya da kime inanacaunuzu bilmemek
olacaktur. Bunun nedeninin
inceleyelim.
Tetlock, uzmanlarun dncelerini
topluca incelemek iin belirli lkeler
ve blgeler hakkunda politika tahminleri yrten 284 uzmanun grlerini
topladu. (Tetlock katulumcularunun isimsiz kalmasunu istedi; bylece uzmanlarunun aslunda kim olduklaru aua
ukmayacaktu). Katulumculardan unun
gibi tahminlerde bulunmalarunu istedi:
Gelecek seimden sonra yrtme
organunda en ok oyla bulunan partinin durumunu korumasu ne kadar
muhtemeldir Bu durumunu koruyacak mu yoksa kaybedecek mi? (s.
46). Sorular farklu lkeler ve blgeler
iin salamlaturulmutur. Katulumcular
sadece belli tr sorular zerinde
uzmanlardu; dier sorular iinse genel
bilgilerine gvendiler. rnein bir
uzman Rusya hakkunda uzmanken
talya hakkundaki sorularda uzman
deildi. Katulumculardan seenei

264

Blm 8 Bilisel Sreler

(durumunu koruyacak, durumunu


koruyamayacak, durumunu iyiletirecek) yzde 0la (imknsuz) yzde
100 (kesinlikle) arasunda deerlendirmeleri istendi. Tetlock 27,541
politika tahmininin doruluunu bu
tahminlerinin ne kadarunun gerekletiini grerek test etmitir.
Her soru iin seenek olduundan, katulumcular ans eseri doruyu
tahmin etmi olabilirler. Eer uzmanluklaruna dayanarak bir tahminde
bulundularsa bu tahminlerin doru
ukma ihtimali daha fazla olmaludur.
Ancak gerekte byle olmadu. Aslunda
bazu durumlarda uzmanlar ans eseri
yaptuklaru tahminlerden daha kt
tahminlerde bulundular. Dahasu,
uzmanlar uzmanluk alanlarunda dier
alanlara gre daha doru tahminlerde
bulunamadular. Yani, Rusya zerine
uzmanlamu olanlar talya hakkunda
doru tahminlerde bulundular. hretin bir etken olup olmaduunu merak
ediyorsunuzdur. Daha nl uzmanlar
o kadar da popler olmayan uzmanlardan daha iyi bir performans mu sergilediler? Hayur. Tetlockun szleriyle
ifade edecek olursak, talep gren
uzmanlar tahminleri hakkunda daha
gvensiz olan meslektalaruna gre
kendilerine fazla gveniyorlardu
(s. 63).
Uzmanlarun tahminleri o kadar
da baarulu deilse neden hl onlaru
dinliyoruz? nemli bir auklama
uzmanlarun tahminlerinden sorumlu
tutulmamalaru olabilir: Medya,

Smithin kesinlikle kazanacaunu iddia


eden uzmanlara Jones neden kazandu
sorusunu ok nadir sorar. Ancak Tetlock bu soruyu sordu. Uzmanlar size
gnlk hayatunuzdan tanuduk gelecek
cevaplar verdiler. rnein, neden
neredeyse haklu olduklarunu ya da
haklu sebeplerle hatalu olduklarunu
aukladular. Auklama olarak kimsenin
tahmin edemeyecei beklenmeyen nedenleri sundular.
Tetlockun araturmasundan
gvenli bir auklama olarak unu ukarabiliriz: Kimse politikanun gelecei
hakkunda srekli doru tahminlerde
bulunamaz. Bazu insanlar dierlerinden daha iyi tahminlerde bulunurlar
ancak bu insanlaru tanumak iin
kendilerine gvenlerini ya da nlerini kullanmamalusunuz. Yine de bu
araturmanun belirli bir tip uzman ve
tahmin hakkunda olduunu belirtmek
gerekir. Btn uzmanlar hakkunda
bu ekilde dnmemek gerekir.
rnein, doktorlar tahminlerini yaparlarken Tedavinin muhtemel etkisi
yle olacaktur gibi- yullarca alduklaru
eitime ve deneyimlerine dayanurlar.
Aynu zamanda tahminlerinin doru
ukup ukmaduu hakkunda srekli kontrol edilirler.
Tetlock her katulumcuya neden 3 zel
seenek sunmutur?
Tahminleri yanlu uksa bile kendine
fazla gvenme duygusu insanlarun
daha nl olmalarunu ya da nl
kalmalarunu nasul salar?

Ana Noktalarn zeti


Bilii alma

Grsel karlklar evrenizin grsel ynleri hakknda dn-

Bili psikologlar algnz, dil kullanmnz, mantk yrt-

menizi, sorun zmenizi, yarglama ve karar vermenizi


mmkn klan sreleri ve yaplar incelerler.
Aratrmaclar karmak grevleri bunlarn altnda yatan
zihinsel srelere ayrmak iin zaman ltlerini kullanrlar.

menizi salar.
nsanlar szl ve grsel bilgiyi birletiren grsel karlklar

kullanrlar.

Problem zme ve Mantk Yrtme


Problem zcler ilk durum, hedef durumu ve ilk durum-

Dil Kullanm
Dil kullanclar dili hem retir hem de anlarlar.
Konumaclar dillerini belli dinleyicilere uyacak ekilde

tasarlarlar.
Konuma hatalar, konuma planlamasna giren srelerin

ounu aa karr.
Dili anlamann byk bir ksm belirsizlikleri aa kavu-

turmak iin balamlar kullanmay ierir.


Anlamn hafzadaki karlklar karmlara takviye edilmi
nerilerle balar.
Dilin evrimi hakknda aratrmalar gramer yaps ve dinleyici tasarm zerine younlamtr.
Bireylerin konutuu dil nasl dndklerini belirlemede
bir rol oynuyor olabilir.

Grsel Bili
Grsel karlklar nerme karlklarna takviyede bulun-

dan hedef durumuna gelmelerini salayan operasyonlar


tanmlamaldrlar.
Tmdengelimci mantk yrtme, mantk kurallarna dayanarak ncllerden sonu karmadr.
Tmevarmc mantk yrtme muhtemelliine dayanarak
bir kanttan sonu karmadr.

Yarg ve Karar Verme


Yarglama ve karar verme srelerinin byk ounluu

kestirme yollarca bireylerin zmlere hzlca ulamalarn


salayan zihinsel ksa yollar- belirlenir.
Eriilebilirlik, temsil edilebilirlik ve referans noktas yanl
uygulandklarnda hatalara yol aabilir.
Karar verme sreci farkl seeneklerin nasl erevelendiine bal olarak deiir.
Pimanlk duyma ihtimali karar vermeyi zellikle maksimize edici bireyler iin zorlatrr.

mak iin kullanlabilir.

ANAHTAR TERMLER
algoritma (s. 250)
bili (s. 233)
bilisel bilim (s. 233)
bilisel psikoloji (s. 233)
bilisel sre (s. 233)
ereve (s. 261)
karm (s. 243)
dil retimi (s. 237)
dilbilimsel grecelilik (s. 245)
dinleyici tasarm (s. 237)

eriilebilirlik kestirme yolu (s. 258)


fonksiyonel sabitlik (s. 253)
inan-n yarg etkisi (s. 254)
karar verme (s. 257)
kestirme yol (s. 251)
kontroll sre (s. 236)
mantk yrtme (s. 250)
otomatik sre (s. 236)
paralel sre (s. 234)
problem alan (s. 250)

problem zme (s. 250)


referans noktal bulusal yntem (s. 260)
seri sreler (s. 234)
temsil edilebilirlik kestirme yolu (s. 259)
tmdengelimci mantk yrtme (s. 253)
tmevarmc mantk yrtme (s. 255)
yarglama (s. 257)
yksek sesle dnme protokol (s. 251)
zihinsel set (s. 255)

Ana Noktalarun zeti

265

Blm 8 Deneme Testi


1. Donderin analizinin mantuuna gre,
a. Kategorize etme zihinsel srelerin en zorudur.
b. Byk C harfini izmek byk V harfini izmekten
daha uzun srer.
c. Ek zihinsel adumlar ou durumda grevin tamamlanma sresini daha da uzatur.
d. Zihinsel sreleri anlamada tepki sresi yarar salar.
2. Jerry, arkadalaruyla bir fast-food restoranuna gittiinde, arkadalarunun her biri kasaya daha erken ulamak
iin farklu suralarda beklerler. Bu _____ ilemeye iyi bir
rnektir.
a. seri
c. paralel
b. otomatik
d. belirsiz
3. Lauren, hokkabazluk yaparken aynu anda konumaktadur. Warren bunu yapamamaktadur. Hokkabazluk yapmak Lauren iin Warrena gre daha _____ bir sretir.
a. kontroll
c. paralel
b. otomatik
d. seri
4. Bir arkadaunuz size yaklaup Dn ne sylediimi
haturluyor musun? Artuk nemi yok der. Eer arkadaunuzun neyi kastettiini anluyorsanuz arkadaunuz _____
dayalu uygun bir deerlendirme yapmu demektir.
a. davranular iin birlikte var olmaya
b. algusal birlikte var olmaya
c. toplumsal yelie
d. dilbilimsel yelie
5. Araturmalara gre _____ plastik sembollerin anlamunu
zel bir eitime tbi tutulmadan renebilir.
a. yeil maymunlar
c. empanzeler
b. orangutanlar
d. cce empanzeler
6. Dilbilimsel grelilik _____ nerir.
a. dillerin renk grngesini paylaturabildiini
b. bireylerin konutuklaru dillerin dnyayu algulama
biimlerini etkilediini
c. insanlarun dilleri dier trlerden daha karmauk
ekilde kullanabilecek ekilde evrimletiklerini
d. bazu dillerin insanlarun dinleyici tasarumuyla ilgilenmesine izin vermediini
7. Kk yalanlar iin insanlarun kullanduklaru sebep muhtemelen _____, ancak byk yalanlar iin kullanduklaru
sebep muhtemelen _____
a. bencilliktir; psikolojik etkenlerdir
b. bireysel avantajdur; kibirliliktir
c. psikolojik etkenlerdir; bireysel avantajlardur
d. bireysel avantajdur; bencilliktir
8. Uzanurken bir arkadaunuz size selam vermitir.
Arkadaunuzu tanumak iin _____ kullanmak zorunda
kalabilirsiniz.
a. zihinsel dndrme
c. uzaysal zihinsel model
b. zihinsel tarama
d. problem alanu

266

Blm 8 Bilisel Sreler

9. Sizi bir odanun ortasuna, etrafunuzda nesnelerle birlikte


yerletiren bir metni incelediinizi varsayun. Bu nesnenin _____ olduunu kefetmeniz zamanunuzu en az
alan harekettir.
a. nnzde
c. solunuzda
b. arkanuzda
d. saunuzda
10. _____ problem alanunun bir bileeni deildir.
a. Algoritma
b. Operasyon seti
c. Hedef durumu
d. lk durum
11. Bir kartun bir yznde nl harf varsa, dier yznde
ift sayu vardur kuralunu uygulamanuz istenmitir.
Aaudaki kartlardan hangisini evirerek kuralun ihlal
edildiini anlarsunuz?
a. F
c. 9
b. H
d. 16
12. _____ mantuk yrtmeyi kullanduunuzda, _____ farkunda olmalusunuz.
a. Tmevarumcu; algoritmanun
b. Tmevarumcu; zihinsel setin
c. Tmdengelimci; ncln
d. Tmdengelimci; yksek sesle dnme protokolnn
13. Hollywoodun her sene daha ok komedi filmi mi
yoksa korku filmi mi piyasaya srdn tahmin
etmeniz istenmektedir. Bu soruyu yanutlamak iin,
_____ kestirme yolu kullanmanuz gerecektir.
a. referans noktalu
b. ayarlamalu
c. temsil etme
d. eriilebilirlik
14. Paul tatmin edici olduu iin,
a. lgisini eken ilk tv kanalunu seyretmesini beklersiniz.
b. Yksek maalu bir ie girmi olmasuna ramen
mutsuz olmasunu beklersiniz.
c. Satun almadan nce dzinelerce aracu test etmesini beklersiniz.
d. Kedeki yeni markette kahvenin btn eitlerini
denemesini beklersiniz.
15. ABD ve Meksika zerinde uzmanlamu kiilerden
yaklaan Meksika seimi iin tahminde bulunmasunu
istediinizi varsayun. Philip Tetlockun araturmasuna
gre
a. tahminleri eit derecede doru ukacaktur.
b. ABD uzmanunun tahminleri daha doru olacaktur.
c. meksika uzmanunun tahminleri daha doru olacaktur.
d. bu uzmanlardan sadece birinin tahminleri doru
olacaktur.

Kompozisyon Sorular
1. Belirsizlik dil kavrama iin neden nemli bir sorundur?
2. Doru tmdengelimci mantuk yrtmedeki etkenler
nelerdir?
3. Hangi artlar altunda kararlar insanlarun pimanluk
duymalaruna yol aar?

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLabe girerek (www.mypsychlab.com) aadaki videolar izleyin ve aadaki aktiviteleri tamamlayn.

Program 10: Bilisel Sreler

Program 11: Yarglama


ve Karar Verme Sreci

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR

3. Donald Broadbent, bilginin algulanma ve hafuzda depolanma srecinin gstermek iin hangi analitik aracu
kullanmutur?
a. Bilgisayarda istatistiksel analizi
b. Aku emasunu
c. Kategorileri
d. Buhar makinesine kuyasu

Programlar izlerken, kitapta bahsedilenlerin yan sra aadaki


terimler ve kiilere de dikkat edin.
korku faktrsradan olaylar olduundan daha riskli gr-

memize neden olan bilinmeyen ya da felaketle sonulanabilecek olaylardan korku.


erevelemeolaylar yorumlama eklimizi etkileyen bilginin sunulu yolu.
deimezlikseenekler arasnda tercihlerin birbirinden
bamsz olmas ya da bunlarn farkl karlklar olmas
gerektiini savunan prensip.
benzerlik kestirme yolubelli bir snfa ait olmakla bu snfa
ait gibi grnen davranlar arasnda bir balant grme
hatas.
Max Bazermanarabulucularn yapt be en yaygn bilisel hatay tartr.
Leon Festingerbilisel uyumsuzluk teorisini gelitirmitir.
Robert Glaser: renmeyi inceler.
Irving JanisKba Misil Krizini incelemi ve bozulmu
grup dncesi mantk yrtmesini incelemitir.
Michael Posnerbelirli bilisel grevleri tamamlarken beynin hangi ksmlarnn kullanldn kefetmek iin beyin
grntleme tekniklerini kullanr.

PROGRAMI GZDEN GERME


Program 10
1. Michael Posnerun beyin grntleme zerine alumalaru,
a. gen ve yalu yetikinlerin beyinlerinde byk
farkluluklarun olduunu; yalularun beyinlerinde bilisel
srelerin yerelletiini gstermitir.
b. dnme faaliyeti younlatuka beyindeki kan akuunun daha da azalduunu gstermitir.
c. beynin elektrikle uyarulmasunun mantuk bulmacalarunda
baaruyu arturduunu gstermitir.
d. insanlarun kelimeleri grdklerinde, bu kelimeleri yksek sesle okuduklarunda ve bu kelimelerin neye atufta
bulunduunu belirttiklerinde beynin kullanum eklinin
deitiini gstermitir.
2. Bilisel psikoloji olarak bilinen psikoloji hareketi _____
gelimitir.
a. yzyulun baunda
b. 1920lerde
c. 2. Dnya Savaundan sonra
d. son 5 yulda

4. Bili alanunda uzman bir psikolog aaudakilerden hangisiyle en fazla ilgilenir?


a. Bu soru iin hangi cevabun doru olduuna nasul karar
verdiinizle
b. Aru uyarucularunun nasul ilendiiyle
c. Merkezden dnen sistemin olgunlamasuyla
d. Maniyi izofreniden nasul ayurmak gerektiiyle
5. Harfleri izgilerine gre ayurduumuz zaman, _____ zihinsel
srecini kullanuruz.
a. balantu kurma
b. sunuflandurma
c. prototip oluturma
d. ema aktive etme
6. Konseptler zihinsel karuluklardur. Aaudakilerden hangisi
nitelik konseptidir?
a. Yatak
b. Zuplama
c. Yava
d. Cesaret
7. Beynimizdeki aa prototipi aaudakilerden hangisine
en ok benzer?
a. Akaaa
b. Palmiye aacu
c. Yeni yul aacu
d. l aa
8. Programa gre, neden Montrealin Seattleden daha
kuzeyde olduunu dnrz?
a. Byle rendiimiz iin
b. Montreali Seattleden daha iyi bildiimiz iin
c. Zihinsel haritamuzda Kanada ABDnin kuzeyinde olduu iin
d. Byle yargularda bulunmada baarulu olduumuz iin
9. Steve Kosslyn deniz motoru fotorafu hakkunda sorular
sorduunda _____ ile ilgileniyordu.
a. insanlarun zihinsel grnty nasul taraduklaru
b. ne kadar detay farkettikleri
c. yeni bir fotorafu prototiple nasul karulaturduklaru
d. ne grdkleri hakkunda ne kadar emin olduklaru

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

267

10. nsanlarun problemleri zerken bilgisayarlardan farklulatuklaru yol nedir?


a. nsanlar numara iermeyen problemleri zebilmeleri
b. nsanlarun problemlere yaklaumlarunda daha mantuklu
olmalaru
c. nsanlarun ierik tanuduk olmaduunda daha ok zorlanmalaru
d. nsanlarun n yargular yznden yanultulma ihtimallerinin daha az olmasu
11. Michael Posner, insanlarun bir kelimeyi okurken ve bu
kelimeyi bir zellikle ilikilendirirken yaptuu PET taramalarundan ne gibi bir sonu elde etmitir?
a. Yerellemi etkinliin olduunu ancak bunun yerinin
farklulatuu sonucunu
b. Benzer yerellemi etkinliin btn katulumcularda
grldn
c. Beyin etkinliinin yerellemi deil genel olduunu
d. Genel bir etkinlik yapusunun grlmediini
12. Robert Glasere gre, Pittsburgh niversitesi renme
ve Araturma Gelitirme Merkezinde yrtlen araturmanun genel amacu nedir?
a. Yeni bilgisayar trleri yaratmak
b. Beynin biyolojik ilevlerini ukarmak
c. Hatalaru sunuflandurmak
d. nsanlarun zeklarunu kullanma yollarunu gelitirmek
13. Bilisel yanulsama nedir?
a. Bilgi iin tarayabileceimiz zihinsel bir harita
b. nyargulu zihinsel bir strateji
c. Algusal yanulsama temeline dayalu bir konsept
d. Duygularun motive ettii bir karar
14. Freud, insanlarun mantuksuz kararlar vermelerini nasul
auklamutur?
a. nsanlar ilkel ihtiyalarla ynlendirilirler.
b. nsanlar topluluun duygularuyla ynlendirilirler.
c. nsanlar kararlarunu eriilebilirlik zerine kurarlar.
d. nsanlar standart zihinsel sreleri kullanurlar.
15. Sorgulanan insanlar neden k harfi ile balayan kelimelerin nc harfi k olan kelimelerden daha fazla
olduunu dnmlerdir?
a. lk konumu onaylamaya ynelik genel bir eilim
vardur.
b. Referans noktasu etkisi insanlarun cevaplarunu etkilemitir.
c. k harfiyle balayan kelimeleri bulmak daha kolaydur.
d. Cevap olarak daha az riskli grnr.
16. Kestirme yol bir eit
a. hatadur.
b. anlamdur.

c. matematiksel modeldir.
d. kusa yoldur.

17. nsanlar 85 dolar kesin kayup ya da 100 dolarun yzde


85ini kaybetme ihtimali tercihiyle karulatuklarunda
nasul tepki vermilerdir?
a. Kaybu semilerdir.
b. ansu semilerdir.
c. Alternatiflerin aslunda eit olduklarunu belirtmilerdir.
d. Seimde bulunmak iin soruyu tekrar okumulardur.
18. Sigara ienler akcier kanserine yakalanma ihtimallerinin az olduu dncesine neden kapulurlar?
a. Hastaluktan korkmazlar.

268

Blm 8 Bilisel Sreler

b. Tanuduk olmayan bir risktir.


c. Temsilci deildir.
d. Geciktirilmi bir sonucu temsil eder.
19. Irving Janis, Kennedy ynetiminde Kbayu igal etme
kararunun nasul verildiini araturmutur. Janis, daha iyi
karar verme srecini desteklemek iin ne nerir?
a. Takum oluturan aluturmalarla grup dncesini
desteklemek
b. Grup yelerinden birinin eytanun avukatunu oynamasu zere grevlendirilmesi
c. Grubun boyutunun sunurlandurulmasu
d. Sessizliin btn grup yelerince ruza gsterme
anlamuna geldiinin varsayulmasu
20. Max Bazerman ve Lawrence Susskind tarafundan yrtlen bir grme atlyesine katulan bir patron olduunu hayal edin. Aaudaki ifadelerden hangisi deneyimle
renmi olmanuz gereken bir eydir?
a. Kavgayu kuzuturacaum.
b. Bunun bir sufur-sonu oyunu olduunu biliyorum.
c. Referans erevemi genileteceim.
d. Haklu olduumu biliyorum ve bu hep geerli olacak.
21. Bilisel uyumazluk nasul hissetmemizi salar?
a. Bundan rahatsuz olur ve uyumazluu azaltmaya aluuruz.
b. Bu ok houmuza gider ve srekli uyumazluk araruz.
c. Uyumazlua tepkimiz kiiliimize dayanur.
d. stesinden gelmeye alutuumuz bir can sukuntusu
yaratur.
22. Festingerin deneyinde, hangi renciler uyumazluk
hissetmilerdir?
a. Hem 20 dolar alan hem de 1 dolar renciler
b. Sadece 20 dolar alan renciler
c. Sadece 1 dolar alan renciler
d. Ne 1 dolar ne de 20 dolar alan renciler
23. u cmleyi okuyunuz: Mary dondurma arabasunun sesini duydu. Doum gn parasunu haturladu ve eve doru
kotu. Bu cmlelerin balantulu olduunu dnmenizi
ne saladu?
a. Bilisel bir yanulsama
b. Kuyaslamayla mantuk yrtme
c. ema
d. Referans noktasu kestirme yolu
24. Grup dncesiyle ilgili aaudakilerden hangisi dorudur?
a. Grup dncesi insanlarun meslektalarunun fikirlerini
deitiren bilgiler sunmaktur.
b. Grup dncesinden kaunmak iin, bir irket aynu i
felsefesinde eitimli insanlaru ie almaludur.
c. Grup dncesi sadece politik dnyada olur.
d. Grup dncesi kiinin phelerini kendi kendine
sansrlemesidir.
25. Howard Gardnere gre, popler psikoloji yaklaumlarundan hangisini bilisel bilim rtmtr?
a. levcilik
c. Davranuuluk
b. Yapusalculuk
d. Evrimcilik

26. ema hakkundaki dncelerden hangisi doru deildir?


a. Hafuza hatalaru uygun olmayan emayu etkinletirmemizden kaynaklabilir.
b. emalar kompleks konseptlerdir.
c. emalar dili anlamak iin kullanulabilir.
d. emalarun kullanumu karar vermeyle sunurludur.
27. Robert Glasere gre, zek
a. gelitirebilen bir yetenektir.
b. genetik olarak belirlenir.
c. bir efsanedir.
d. insanlarda empanzeler ya da cce empanzelerdekinden daha fazla deildir.
28. Jim, Dnyaya meteor arpmasunun sonularundan, yaya
kurallaruna uymamanun sonularundan korktuundan
daha fazla korkar. Programa gre, bu farkluluun nedeni
a. meteor arpmasunun daha az tanunur olmasudur.
b. meteor arpmasunun etkilerinin daha az ani olmasudur.
c. yaya kurallaruna uymamanun sonularunun Jim iin
dnyaya meteor arpmasundan daha az nemli olmasudur.
d. referans noktasu kestirme yolunun algusal olaylar iin
daha byk ilgiye sebep olmasudur.
29. Max Bazermana gre, aaudakilerden hangisi grme surasunda yapulan yaygun hatalardan deildir?
a. Daha az nemli noktalarda dn vermek istemek
b. Kiinin meslektaunun verdii kararlaru dnememek
c. Kiinin dncesinin belirli atuma noktalaruna sunurlamasu
d. Bir taraf kazanduunda dierinin kaybetmesi gerektiini dnmek
30. Aaudakilerden hangisi bilisel uyumazluun muhtemel
sonularundandur?
a. Birinin inanlarunun daha da salamlamasu
b. Uyumazlua neden olan davranuun arturulmasu
c. Daha sosyal olmak
d. Bir davranuun deitirilmesi
31. Alin ebeveynleri niversite masraflarunu karulamaktadur.
Joe, niversitede okuyabilmek iin iki ite alumaktadur. kisi de eit derecede zor kimya dersleri almaktadurlar. Hangisi dersleri daha fazla sever ve neden?
a. Al, bilisel uyumazluk yznden
b. Joe, bilisel uyumazluk yznden
c. Al, eriilebilirlik kestirme yolu yznden
d. Joe, eriilebilirlik kestirme yolu yznden
32. Karar verme srecine normatif yaklaum neden tanumlayucu yaklaumdan farkludur?
a. nsanlar mantuklu olmaduklaru iin
b. Normatif yaklaumun kltrlerarasu etkilerle ilgilenirken tanumlayucu yaklaumun ilgilenmedii iin
c. Normatif yaklaumun erevelenme etkilerini incelerken tanumlayucu yaklaumun incelemedii iin
d. Tanumlayucu yaklaumun normatif yaklauma gre
bilimsel olarak daha az dzenli olduu iin

DNLMES GEREKEN SORULAR


1. Lewis Carrollun Jabberwocky iiri anlamunu nereden kazanur? Aaudaki aluntuyu okuyun ve dili anlamanuzu salayan
konseptler, kurallar ve altyapu hakkunda dnn. Aynu eyi
farklu cmlelerle tekrar edebilir misiniz?
Akamzd, yavuken burgeleler
Dndeyeyip cermelerdeken gnsatba
uyudm kalmulardu karsler
temizler dersiniz ak-ak begirba.
2. nsanlaru sunuflandurabileceiniz yollaru dnn (rnein,
cinsiyetlerine, yalaruna, urklaruna, zek seviyelerine, mzik
zevklerine gre). Bu farklu gruplara ait insanlar iin farklu emalarunuz var mu? emanuz insanlara ynelik davranularunuzu
nasul etkiler?
3. Problem zme stratejileri ve bunlaru kullanmak iki farklu
eydir. Programdaki ve metindeki bilgilere dayanarak, gnlk problem zme ve byk hayat kararlaruyla ilgili karar
verme srecinde nlemeniz gereken tuzaklar nelerdir? Bu
tuzaklardan kaunmayu renebileceiniz hakkunda ne kadar
iyimsersiniz?
4. Bir durumun tanumlanma eklinin karar verme srecinizi
etkilemesi olarak tanumlanan ereveleme etkisi nceki
blmde karulaulan kiinin dilindeki sunurlamalarun kiinin
dncesini ok az etkiledii kanutuyla nasul rtr?
5. Temsil edilebilirlik ve eriilebilirlik gibi bilisel kestirme
yollaru etnik stereotipleri nasul srekli kular?

AKTVTELER
1. Hepimizi dnyayu uygun birimlerde sunuflandurma ve bu sunuflar iin yaygun etiketlendirme eilimi gsteririz. Bu etiketler
ou zaman kalucu olur ve dnyamuzu katu ya da tek tip bir ekilde grmeye balaruz. Eer bu bizi yeni fikirler retmekten
alukoyarsa, buna fonksiyonel sabitlik denir. Bunun stesinden gelebilir misiniz?
unu deneyin: Bo bir st kartonu, bir tula, delikli bir
orap, bir bandana ya da baka bir suradan ev eyasundan
ne kadar yararlanabilirsiniz? Btn imknlaru tkettiinizi dndnzde, nesnelerin mmkn olan btn niteliklerini
listeleyin. Nesnenin farklu baku aularundan resmini izin.
Daha sonra yeni kullanum ekilleri oluturup oluturamaduunuzu araturun.
2. Kafanuzdan lkenizin bir olabildiince detaylu bir haritasunu
izin. Daha sonra bu izimi gerek bir haritayla karulaturun.
Haritanuz nerde bozulmaya balamutur?
3. Youn bir kavaa gidin ve yayalarun karuya geme alukanluklarunu inceleyin. nsanlarun karuya geerken alduklaru
riskleri inceleyin. Ne gibi davranularu riskli olarak tanumlarsunuz? Kimler bu gibi davranularda bulunurlar? Bazu insanlarun
dierlerinden daha fazla risk alduunu neden dndnz?

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

269

9
Zek ve Zek
lm
lm nedir? 271
lmn Tarihi Formel lmn
Temel zellikleri

Zek lm

274

Zek Testinin Kkeni IQ Testleri


Zeknn U Noktalar

Zek Teorileri 279


Psikometrik Zek Teorileri Sternbergin
l Zek Teorisi
Gardnern oklu Zeks ve Duygusal Zek

Eletirel Dncenin Yaamnzdaki


Yeri 280
nternetteki lmlere Gvenebilir Misiniz?

Zeknn Politikas 283


Grup Karlatrmasnn Tarihi
Kaltm ve IQ evre ve IQ
Kltr ve IQ Testlerinin Geerlii

Yaratclk 288
Yaratcln Deerlendirilmesi ve Zekyla lgisi
Yaratcln U Noktalar

Deerlendirme ve Toplum 291


Yaamnzda Psikoloji 292
Nasl Daha Yaratc Olabilirsiniz?

Ana Noktalarn zeti 293

izden zek kelimesini tanmlamanz istendiini


dnelim. Tanmnza ne tr davranlar katardnz? Kendi deneyimlerinizi aklnza getirin. Okula
ilk baladnzda davranlarnz nasld? Ya da ilk
iinize sahip olduunuzda? Bu ve bunun gibi durumlarda davranlarnzn zekice-aptalca ya da akllca-aklszca olarak etiketlendiini duymu olmanz ok olasdr. Bu etiketler gnlk
konumalara uygulandnda, greceli olarak pek az sonular
dourur. Ancak davranlarnzn zekice bulunup bulunmamasnn nemli olduu pek ok durum vardr. rnein, Amerika
Birleik Devletlerinde bydyseniz, potansiyeliniz kk
yalarda llm olma ihtimali yksektir. Bir ok okulda,
retmenler ve yneticiler hayatnzn ok erken dnemlerinde
zeknz lme giriimlerinde bulunurlar. Bunun amac ounlukla, rencileri uygun talepler oluturan snf ii etkinliklerle eletirmektir. Ancak sizin de muhtemelen gzlemlediiniz zere insanlarn yaamlar sklkla snf dndaki alanlarda
uygulanan zek testlerinden etkilenmektedir.
Bu blmde, zek lmnn temel yaps ve kullanmn
inceleyeceiz. Psikologlarn zek alanlarnda kiisel farkllklarn anlalmasna yapt katklar gzden geireceiz. Ayn
zamanda, insanlar bu farkllklar yorumlamaya balad
zaman neredeyse kanlmaz olarak ortaya kan gr ayrlklarn tartacaz. Asl odamz zek testlerinin nasl alt,
herhangi bir testi neyin ie yarar kld ve testlerin neden yapmas gerektikleri ii yapamad zerine olacak. Son olarak da
toplumdaki psikolojik lmn roln dikkate alarak kiisel
bir notla sonulandracaz.
Psikolojik lmn genel uygulamalar zerine ksa bir
genel bakla balayacaz.

lm nedir?
Psikolojik lm, kiinin becerileri, davranlar ve kiisel
zelliklerini deerlendirmek iin kullanlan test etme prosedrleridir. Psikolojik lm genellikle kiisel farkllklarn lm
olarak bilinir. nk lmn byk blm, belirlenmi bir
boyutta, kiilerin dierlerinden nasl farkl olduunu ya da
onlara nasl benzer olduunu belirler. Psikolojik testin temel
zelliklerini detayl bir ekilde incelemeden nce, lm tarihinin ana hatlarn belirleyelim. Bu tarihi genel bak lmn
limitlerini ve kullanmn anlamanza ve gndemdeki baz tartmalar kavramanza yardmc olacaktr.

LMN TARH
lmn formel testleri ve prosedrlerinin geliimi, 1900lu
yllarn banda yaygn kullanlmaya balandndan Bat psikoloji dnyas iin greceli olarak yeni bir gelimedir. Ancak,
Bat psikolojisi insanlar deerlendirmeye balamadan ok
nce, lm teknikleri eski inde yaygn olarak kullanlmaktayd. Aslnda, in 4000 yl nce devlet hizmeti iin karmak
bir program kullanmtr. Her ylda bir memurlarn yeterliliklerini gstermek zere szl snava girmeleri gerekiyordu.
ki bin yl sonra, Han Hanedanl zamannda, hukuk, askeri,
tarm ve corafya alanlarndaki yeterlilii lmek zere yazl
devlet hizmeti testleri kullanlrd. Ming Hanedanl zamannda (M.S. 1368-1644) kamu grevlileri nesnel bir seim pro-

sedrlerinin aamasnda gsterdikleri performansa dayal


olarak seilirdi. lk aamada yerel dzeyde snavlar yaplrd.
Bu testleri geenlerin yzde drd ikinci aamaya gs germek zorunda kalrd: Klasikler zerine 9 gn 9 gece boyunca
deneme yazma snavlar. Deneme yazma snavlarn geenlerin
yzde bei lkenin bakentinde yrtlen son aamadaki snav
tamamlama hakkn kazanrd.
inin seim prosedrleri ngiliz diplomat ve misyonerler
tarafndan 1800l yllarn banda gzlemlenip tanmlanmtr.
indeki sistemin deiik uyarlamalar da hemen Britanya tarafndan ve devlet memuru seiminde kullanlmak zere Amerika tarafndan kabul edilmitir. (Wiggins, 1973).
Bat zeksnn geliimindeki en nemli figr, ngiliz zenginler snfndan Sir Francis Galtondur. (18221911). 1869da
baslan kitab Kaltsal Deha, zek testinin prosedrleri, teorileri ve uygulamas zerine mteakip dnceyi derinden
etkilemitir. Charles Darwinin ikinci dereceden kuzeni olan
Galton, Darwinci evrim teorisini insan becerileri almasna
uygulamay denemitir. nsanlarn becerilerinde nasl ve neden
farkllk gsterdiiyle ilgilenmitir. Baz insanlarn kendisi gibi
yetenekli ve baarlyken, dier birok insann neden byle
olmadn merak etmitir.
Galton zek lmyle ilgili drt nemli fikri ortaya koyan
ilk kiiydi. lk olarak, zeknn derecesi sz konusu olduunda
zekdaki farkllklar llebilirdi. Baka bir deyile insanlarn
zek dzeyleri arasndaki farkllklar saysal deerle gsterilebilirdi. kinci olarak, insanlar arasndaki farkllklar an erisi ya
da bir normal dalm olutururdu. an erisinde, ou insann skoru ortada toplanrd, deha ve zek eksiklii u noktalarnda ise daha az insan bulunurdu (blmn sonlarna doru
an erisine tekrar deineceiz). nc olarak, zek, ya da
zihinsel yeti, iindeki her sorunun yalnzca bir doru cevaba
sahip olduu nesnel testlerle llebilirdi. Ve drdnc olarak, iki test sonucunun ne derece birbiriyle balantl olduu,
Galtonun co-relations olarak adlandrd imdi ise korelasyon
olarak bilinen istatistiki prosedrle belirlenebilirdi. Bu fikirlerin kalc deeri olduu ortaya kmtr.
Maalesef Galton, greceli olarak daha tartmal olduu
ortaya kan fikirler de ne srmtr. rnein, o dehann
kaltmsal olduuna inanmtr. Onun grne gre , yetenek,
ya da stnlk, aileden gelirdi ve yetime koullarnn zek zerinde en az dzeyde etkisi vard. Bu gre gre zek, Darwinci
trlerin salna ve bir ekilde de kiinin ahlaki liyakatine baldr. Galton, kamu politikasn genetik olarak stn ve aa
derecedeki insanlar kavram zerine kurmutur. Biyolojik olarak aa derecedeki insanlarn ocuk sahibi olmasnn nne
gemeye alrken, biyolojik olarak stn insanlarn aralarnda
remesini destekleyen jenik hareketi balatmtr. Galton,
Aa derecedeki rkn soyunun yava yava tkenmesine kar
gelen, byk blm mantksz olan ar bir duyarllk var.
diye yazmtr. (Galton, 1883/1907, s. 200).
Bu tartmal fikirler daha sonralar, entelektel olarak
stn rkn, aa derecedeki zekya sahip kimselerin hesabna
remesi gerektiini ne sren insanlar tarafndan aktarlp
yaylmtr. Bu fikirleri savunanlar arasnda, teorilerini ileride
inceleyeceimiz Amerikal psikologlar Goddard ve Terman ve
tabiki Nazi diktatr Adolf Hitler de vard. Blmn sonunda bu
elitist fikirlerin kalntlarnn hl ne srldn greceiz.

psikolojik lm: nsanlarn becerilerini, davranlarn ve kiisel zelliklerini deerlendirmeye yarayan belirli prosedrlerin kullanm

lm Nedir?

271

Sir Francis Galton (1822-1911) zek lmne ne gibi


dnsel katkularda bulunmutur?

Sir Francis Galtonun almas modern zek lm iin


bir balam yaratmtr. imdi de hangi zelliklerin formel lmn artlarn belirlediine gz atalm.

FORMEL LMN TEMEL


ZELLKLER
Kiileri snflandrmak ya da belirli zelliklere sahip olanlar
semeye yarayacak bir formel lm prosedrnn art
yerine getirmesi gerekir. lm arac (1) gvenilir, (2) geerli,
(3) standart olmaldr. Bu art yerine getiremezse, lmn sonularnn gvenilebilir olduundan emin olamayz.
Bu blm zek lm zerine younlasa da, formel lm
prosedrleri tm psikolojik testler iin geerlidir. Bu ilkelerin
geni uygulamasn anladnzdan emin olmak iin, hem zek
testinden hem de dier psikolojik lm alanlarndan rnekler
vereceiz.

formel lm: Kiinin ileyiini, yeteneklerini, becerilerini ve akli


durumunu lmek iin eitimli profesyoneller tarafndan kullanlan
sistematik prosedrler ve lmlerdir.
testtekrar test gvenirlii: Ayn insanlarn iki farkl durumda ayn testte
ald puanlar arasndaki korelasyonun lm
paralel biimler: Test gvenirliini lmek iin kullanlan bir testin farkl
versiyonlar; biim deiiklikleri dorudan uygulamann, hafzann ya
da kiinin ayn maddeler zerinde tutarl grnme isteinin etkilerini
azaltr.
isel tutarllk: Gvenirlik lm; bir testin tek-ift maddeler gibi farkl
blmleri karsnda ne lde benzer puanlar getirdii.
iki yar gvenirlii: Bir testin farkl yarlarnda (tek ve ift numaralandrlm maddeler gibi) test edilenlerin performanslar arasndaki
korelasyonun lm

272

Blm 9 Zek ve Zek lm

Gvenirlik 2. Blmden hatrlayacanz gibi, gvenirlik, bir


lm aracnn tutarl puanlar vermesi konusunda ne derece
gvenilebilir olduudur. Eer ayn sabah banyodaki tartnza
kere ktysanz ve tart her seferinde size farkl bir say gsterdiyse, tart iini yapmyor demektir. Tutarl sonular gstermesi
konusunda ona gvenemeyeceiniz iin tarty gvenilmez olarak
adlandrrsnz. Eer iki tartlma ilemi arasnda ar bir yemek
yediyseniz, tartnn ayn sonucu vermesini, tabi ki bekleyemezsiniz. Yani, bir lm arac, altta yatan lt kavram deimedii srece gvenilir ya da gvenilmez olarak adlandrlabilir.
Bir testin gvenilir olup olmadn anlamann en ak
yollarndan biri, onun, ayn insann iki farkl durumda ayn
testte ald puanlar arasndaki korelasyonun lm anlamna
gelen, test-tekrar test gvenirliini hesaplamaktr. Tam gvenilir bir testin korelasyon katsays +1.00dir. Bu da testin her
iki zamanda da birbiriyle zde puanlar ortaya kard anlamna gelir. lk seferde en yksek ve en az puanlar alan insanlar,
ayn test ikinci kez yapldnda yine bu puanlar alrlar. Tamamen gvenilmez bir testin korelasyon katsays +0.00dr. Bu da
testin ilk kez yapld ve ikinci kez yapldnda alnan puanlar
arasnda hibir balantnn olmad anlamna gelir. lk bata
en yksek puan alan biri, ayn test ikinci kez yapldnda
tamamen farkl bir puan alr. Korelasyon katsays arttnda
(ideal +1.00e yaklatnda) testin gvenirlii de artar.
Gvenirlii hesaplamann iki farkl yolu daha vardr. Bunlardan biri alternatif oluturmak yani ayn testi iki kez uygulamak yerine bir testin paralel biimlerini uygulamaktr. Paralel
biimleri kullanmak test sorularnn dorudan uygulanmasnn,
sorularn ezberlenmesinin ve kiinin iki testte de tutarl gzkmek istemesinin etkilerini azaltr. Gvenilir testler, bir testin
paralel biimleri iin benzer sonular ortaya karr. Dier bir
gvenirlik lm, tek bir test zerindeki cevaplarn i tutarlldr. rnein bir insann tek sayl maddelerdeki puann
ift sayl maddelerdeki puanyla karlatrabiliriz. Gvenilir
bir test iki yar iin de ayn puan verir. Bylece iki yar gvenirlii lmnde testin yksek i tutarlla sahip olduu sylenir. ou durumda yalnzca lm arac deil ayn zamanda
bu arac kullanma yntemleri de gvenilir olmaldr. Aratrmaclarn, agresif oyun oynamann farkl dzeylerini lmek
amacyla ocuklar snfta gzlemlemek istediini dnelim.
Aratrmaclar, uygun ayrmlar yapmaya yardm edecek bir
kodlama dzeni gelitirebilirler. Bu dzen, ayn davran gzlemleyen tm gzlemcilerin ayn ocua ok benzer derecelendirme puan vermesi halinde gvenilir olur. Bu sebeple kiilerin doru sonular veren psikolojik lm yapmadan nce
mutlaka birok eitimden gemesi ve ayrm sistemlerini uygun
bir biimde uygulamay renmesi gerekmektedir.
lm aralar gelitiren ve yneten aratrmaclarn
gvenirlii salamak iin ok almas gerekir. niversite yerletirmeleri iin SAT I snavna girdiniz mi? Bunu bilmiyor olabilirsiniz ancak girdiiniz snavdaki bir blm puannza etki
etmedi. Bu puansz blmdeki sorularn gelecek snavlar iin
dnlmesi pek muhtemeldir. Snav hazrlayan aratrmaclar, kiilerin gelecek snavlardaki puanlarn sizin girdiiniz
snavdakilerle karlatrlabilir olmasn salamak iin puanl
ve puansz sorulardaki performansla karlatrabilirler. Bu
nedenle, eer SAT I snavna girdiyseniz testin gvenilir olmasna yardmc olacak bilgi saladnz demektir.
Geerlik 2. Blmden bir testin geerliinin, onu len kiinin
neyi lmek istediiyle ilgili olduunu hatrlayn. Geerli bir
zek testi bu zellii ler ve zeknn nemli olduu durumlardaki performanslar tahmin eder.

Geerli bir yaratclk lm puanlar


knda teorileri ya da yaplar vardr. Yapizebilme becerisini ya da modu deil
sal geerlik, bir testin altta yatan yapy
gerek yaratcl yanstr. Genel olarak,
ne kadar yeterli derecede ltdr.
geerlik bir testin amac ve tasarmyla
rnein, yeni bir depresyon lmnn
balantl sonular ya da davranlarla
yapsal geerlii olabilmesi iin depresyoilgili doru tahminler yapma becerisini
nun yapsn belirleyen geerli zelliklerle
yanstr. Geerliin nemli tr, ieyksek bir korelasyona sahip olmas gererik geerlii, kriter geerlii ve yapsal
kir. Buna ek olarak, bu yeni lm depgeerliktir.
resyonun yapsnn dnda kalan zellikBir testin ierik geerliine sahip
lerle olan ilikileri gstermemelidir.
olabilmesi iin ilgi alann tam kapsaml
Bir testin geerli olarak saylaca
lmesi gerekir. nsanlarn yaamlarndurumlar ok zgl olabilir, bu nedenle
dan tatmin olup olmadklarn lmek
bir teste ba vurmak nemlidir. Hangi
istediinizi dnelim. rnein sadece
ama iin geerlidir? Bir testin hangi
okuldaki baarya odaklanmak yeterli
dier lmlerle korelasyon iinde olup
olmaz. erik geerlii olan bir lm
olmadn bilmek lmler, yap ya da
iin insanlarn hayatlarndaki farkl alaninsan davrannn karmaklyla ilgili
lardan geni rnekler almanz gerekirdi.
yeni eyler ortaya karabilir. rnein,
nsanlara ilerinden, ilikilerinden vs.
tp rencilerinin stresle baa kabilki yaru gvenirliini lmenin
memnun olup olmadklarn sorardnz.
mesi becerilerini lmek iin bir test
yanlu yolu
Bir testin kriter geerliini (yorhazrladnz dnn. Daha sonra
dama geerlii olarak da bilinir) hesapbu testteki puanlarn snf iin stresle
lamak iin psikologlar, bir kiinin testteki puann o kiinin
ba edebilme becerisiyle korelasyon iinde olduunu grrtestin lt eyle balantl baka bir standarttaki ya da krisnz. Testinizdeki puanlarn ayn zamanda rencilerin
terdeki puanyla karlatrrlar. rnein, eer bir test niversite
stresli hastane acil durumlaryla ba edebilme becerileriyle de
baarsn tahmin etmek zere tasarlanmsa niversite notlar
korelasyon iinde olduunu farz edersiniz ancak daha sonra
uygun bir kriterdir. Eer test puanlar niversite notlaryla ykdurumun byle olmadn kefedersiniz. nk bir geersek korelasyon gsteriyorsa, o zaman testin kriter geerlii var
lik gstermisinizdir, hem testiniz (hangi durumda geerli
demektir. Test gelitiren insanlarn en nemli grevlerinden
olduu) hem de yapnz hakknda bir ey renmisinizdir.
biri uygun, llebilir bir kriter bulmaktr. imdi aratrmacYani testinizin geerli olduu durumlar ve farkl stres etkenlarn jri tarafllnn lmnn kriter geerliini nasl kantlerinin farkl sonular dourduunu. Daha sonra testinizi
ladn grelim.
hastane acil durumlarnda bulunan stres etkenlerini hesaba
katacak ekilde deitirirsiniz.
nsanlar jri yesi olduklarndan her kant tarafsz olaBir an iin geerlik ve gvenirlik arasndaki ilikiyi drak deerlendirmelidirler. Bir takm aratrmaclar, onlara
nn. Gvenirlik bir testin kendisiyle ne derece korelasyon
tarafszlk standardn salayamayacak potansiyel jrileri
gsterdiiyle (farkl zamanlarda ya da farkl maddelerle uygubelirlemelerine yardmc olacak lm aracnn, Hazrlk
landnda) ilgiliyken, geerlik bir testin dndaki bir eyle
Jri yesi Tutum Anketi (PJAQ) geerliini kantlamak
ne derece korelasyon gsterdiiyle (baka bir test, davran
istemilerdir (Lecci ve Myers, 2008). PJAQ 29 ifadeden
kriteri, ya da jri deerlendirmeleri) ilgilidir. Genelde ok
oluur (rnein, Eer sank polisten kayorsa, byk
gvenilir olmayan bir test geerli de deildir nk kendiyle
ihtimalle suu ileyen odur, Sigorta irketlerine kar ailgili tahmin yrtemeyen bir test baka bir eyle de ilgili tahlan davalardaki ou kaza iddias sahtedir). Hazrlk Jri
min yrtemez. rnein, bugn snfnza saldrganlk testi
yesi Tutum anketine (PJAQ) katlan insanlar, kesinlikle
uygulandysa ve puanlar bir sonraki gn, testin uygulanan
katlmyordan kesinlikle katlyora kadar 5 puanlk bir
paralel biimiyle korelasyon iinde deilse (gvenilmezlik
lekte her ifade iin katlp katlmadklarn belirtirler.
gstergesi), her iki gnn puanlarnn hangi rencilerin bir
PJAQnun yordama geerliini hesaplamak iin, aratrhaftadan fazla sredir en ok tarttn ya da kavga ettiini
maclar 617 katlmcdan lm tamamlamalarn istedi.
tahmin etmesi olas deildir: Sonuta iki test puanlar ayn
Daha sonra ayn katlmc grubu cinayet, tecavz ve silahl
tahmini bile yapmayacaktr! Bunun tersine, bir testin geerli
soygun davalarnn duruma zetlerini okudular. Katlmolmamasna ramen hayli gvenilir olmas mmkndr.
clar her dava iin hangi hkmn doru olduunu dnrnein, mevcut boy uzunluu zek lt olarak kullanddklerini belirttiler. Katlmclar akranlarndan daha ok
mz dnn. Neden gvenilir olduunu ancak geerli olmasulu hkmne vardklarnda bu daha nce gereklemi
dn grebiliyor musunuz?
bir tarafszl iaret eder. PJAQ hangi katlmclarn ok
sayda sulu hkmne varacan baarl bir biimde tahmin etmitir.
Kriter geerlii lm arac iin sergilendiinde aratrmaclar
bu arac gelecek tahminlerde kullanma konusunda rahat hissediyorlar.
Psikologlara gre ou kiisel zellikler iin ideal bir kriter yoktur. Hibir davran ya da nesnel performans lm
bir insann genel olarak ne kadar endieli, depresyonda ya
da agresif olduunu belirtemez. Psikologlarn, bunlara neyin
sebep olduuna, bunlarn davran nasl etkilediine ve dier
deikenlerle nasl bir ilgisi olduuna dair bu zellikler hak-

ierik geerlii: Bir testin tm farkl ilgi alanlarn ne derece yeterli olarak
lt.
kriter geerlii: llen zelliin baka bir kriteriyle tutarl olan belirli
bir ltte test puanlarnn ne derece sonucun gstergesi olduu;
yordama geerlii olarak da bilinir.
yordama geerlik: llen zelliin baka bir kriteriyle tutarl olan belirli
bir ltte test puanlarnn ne derece sonucun gstergesi olduu; kriter
geerlii olarak da bilinir.
yapsal geerlik: Bir testtin altta yatan yapy ne derece yeterli olarak
lt.

lm Nedir?

273

karlatrma grubuyla nasl bir ilikisi olduunu yorumlamak


zordur. Aratrmaclarn bir test olutururken yaadklar baz
endielere deindik ve gerekten test etmeyi umduklarn test
edip edemediklerini rendik. Testin gvenilir ve geerli olduundan emin olmaldrlar. Ayn zamanda, sonulanan normlarn anlaml olabilmesi iin testin yrtlecei standart koullar da belirlemelidirler. Dahas, bir testin gvenirlii, geerlii,
performans normlar ve testi yaptnz koullarn ne derece
standartlatrld asndan, aldnz her test puann hesaplamalsnz.
imdi zeknn lm konusuna geri dnmeye hazrz.

DURUN VE GZDEN GERN


Biri zeknuzu lmek iin boyunuzu kullansaydu nasul hissederdiniz? lm gvenilir olurdu ancak geerli olur muydu?

Normlar ve Standartlatrma Elimizde gvenilir ve geerli


bir test var, ancak farkl test puanlarn yorumlamak iin bir
balam salayacak normlara ihtiya duyarz. rnein ne kadar
depresyonda olduunuzu ortaya karmak zere tasarlanm
bir testten 18 puan aldnz dnelim. Bu ne anlama gelir?
Biraz m depresyondasnz, yoksa hi depresyonda deil misiniz, ya da ortalama bir depresyonda olabilir misiniz? Puannzn ne anlama geldiini renmek iin, kiisel puannz baka
rencilerin tipik puanlaryla, ya da baka bir deyile istatistiki
normlarla karlatrmak isteyebilirsiniz. Genel puan araln
ve sizin yanzda ve cinsiyetinizdeki renciler iin ortalama
puann renmek iin test normlarna bakarsnz. Bu da size
depresyon puannz yorumlamak iin bir balam salar.
SAT I gibi bir yetenek snavndan puannz aldnzda
muhtemelen normlarla karlamsnzdr. Normlar puannzn dier rencilerinkilerle nasl kyaslandn anlatmtr ve
bu normatif poplasyona oranla ne kadar iyi yaptnz yorumlamanza yardmc olmutur. Grup normlar, en ok karlatrma grubu test edilen kiilerle ya, sosyal snf, kltr ve deneyim gibi nemli zellikler paylatnda, kiilerin puanlarn
yorumlamada iimize yarar.
Normlarn anlaml olabilmesi iin, herkesin standartlatrlm artlar altnda ayn testi yapmas gereklidir. Standartlatrma bir testin herkese ayn ekilde ayn artlar altnda
uygulanmasdr. Standartlatrmann gerekli olduu ok ak
olabilir ancak her zaman uygulamada bununla karlamayabiliyoruz. Baz insanlara dierlerinden daha ok izin verilebilir ya da daha ak veya detayl aklamalar yaplabilir, onlarn
soru sormalarna izin verilebilir ya daha iyi performans gstermeleri asndan test eden kii tarafndan motive edilebilirler.
Prosedrler bir testin nasl uygulanaca ya da sonularn nasl
puanlanacana dair ak talimatlar iermediinde, bir testten
alnan puann ne anlama geldiini ya da bunun herhangi bir

norm: Geni bir insan topluluunun lmnn temel alnd standart;


kiinin puanlarnn snrlar belirlenmi bir grup iindeki insanlarnkiyle karlatrmak iin kullanlr.
standartlatrma: Bir testteki, mlakattaki, deneydeki ya da veri kaydndaki katlmclara uygulanan tek dzen prosedrler.
zek: Deneyimden faydalanma ve evre hakknda verilen bilginin tesine
gidebilme kapasitesi.

274

Blm 9 Zek ve Zek lm





Sir Francis Galton, zek alumalaruna ne gibi zamanunun


tesine geen fikir katkularunda bulunmutur?
ki yaru gvenirliiyle anlatulmak istenen nedir?
Bir araturmacu lmn yordama geerliine sahip olup
olmaduuna nasul karar verir?
lmler iin normlara sahip olmak neden nemlidir?


ELETREL DNME

Hazurluk Jri yesi Tutum Anketinin (PJAQ)


kriter geerliini len alumayu haturlayun. Gerek durumalar
balamunda PJAQnin geerliini nasul lebilirsiniz?

Zek lm
Siz ya da arkadalarnz ne kadar zeki? Bu soruya cevap verebilmek iin zeky tanmlamakla balamalsnz. Bunu yapmak
kolay bir i deildir ancak 52 zek aratrmacs u genel tanma
ulatlar: Zek mantk kurma, planlama, sorun zme, soyut
dnme, karmak fikirleri kavrama, hzl renme ve deneyimden renmeyle birlikte bir ok baka eyi ieren genel
zihinsel yetenektir. (Gott- fredson, 1997, s. 13). Verilen yetenekler aralnda, zeknn nasl lld konusunun neden
hep tartma iinde olduu hemen anlalabilir. Teoristlerin
zeky ve daha yksek zihinsel ilevleri kavramlatrma ekli
onlar lme eklini byk lde etkiler (Sternberg, 1994).
Baz psikologlar insan zeksnn llebilir olduunu ve tek bir
puana indirebileceine inanrlar. Dierleri zeknn ayr olarak
llmesi gereken birok bileeni olduunu savunurlar. Yine
de dierleri aslnda, farkl deneyim alanlar iinde yedi belirli
zek tr olduunu sylerler.
Bu blmde, zek testlerinin zeknn farkl kavramlaryla
nasl i ie olduunu inceleyeceiz. Zekya ve zeknn test edilmesine kar ilk ilginin ilk balad tarihi balam ele alarak
balayalm.

ZEK TESTNN KKEN


1905 yl elverili ilk zek testinin yaynland zaman olarak karmza kar. Alfred Binet (18571911) Fransa Eitim
Bakanlnn geliimsel olarak zihinsel engelli ocuklara daha
etkili retme metotlar yaratma isteine cevap verdi. Binet
ve meslekda Theodore Simon (18731961) eitim program
planlamak iin bir ocuun entelektel becerisini lmenin
gerekli olduuna inanmtr. Binet geliimsel olarak engelli
ocuklar normal okul ocuklarndan ayrmak ve snflandrmak iin kullanlabilecek nesnel bir entelektel performans

testi oluturmaya almtr. Bu tr testlerle, daha znel ve


belki de tarafl olan retmen deerlendirmelerinin okullardaki
nemini azaltmay ummutur.
Binet, entelektel performans lmek iin, bir ok ocuun cevaplarnn karlatrabilecei, yaa uygun problemler ya
da test maddeleri tasarlamtr. Testteki problemler, nesnel olarak doru ya da yanl olarak deerlendirebilecek ierik olarak
deiiklik gsterecek, ocuklarn evresindeki farkllklardan
fazla etkilenmeyecek ekilde seilmiti. Bu problemler ezber
hafzasndan ok muhakeme gc ve mant lmeyi amalamtr. (Binet, 1911).
Farkl yalardaki ocuklar test edilmi ve her yataki normal ocuk iin ortalama puan hesaplanmtr. Her bir ocuun performans kendi yat dier ocuklarn ortalama performansyla karlatrlmtr. Test sonular, normal ocuklarn
belirli bir pua ulat ortalama ya cinsiden ifade edilmitir.
Bu lye zek ya ad verilmitir. rnein bir ocuk 5 ya
grubunun ortalama puanna eit bir puan aldysa, bu ocuun,
doumundan itibaren geen yllar anlamna gelen kronolojik
ya gzetilmeksizin, zek yann 5 olduu sylenmitir.
Binetin baarl bir zek testi gelitirmesi Birleik
Devletlerde byk yank uyandrmt. Tarihi olaylarn ve
sosyal-politik glerin esiz birleimiyle zihinsel yetenek lmne duyulan ilgi patlama yaratmt. 20. Yzyln banda,
ABD kargaa iindeydi. Kresel ekonomik, sosyal ve politik
koullar sonucunda lkeye milyonlarca gmen girmiti. Yeni
evrensel eitim yasalar okullarn rencilerle dolup tamasna neden olmutu. Gmen yetikinleri ve okul ocuklarn
belirlemek, belgelemek ve snflandrmak iin bir tr lme
ihtiya duyuluyordu. (Chapman, 1988). 1. Dnya Sava baladnda, milyonlarca gnll asker alma merkezlerine akn
etmiti. Asker alma merkezlerinin abuk renen ve zel liderlik eitimlerinden yararlanabilecekleri belirlemesi gerekiyordu.
Bunun sonucunda yeni, szel olmayan grup ynetimli zihinsel
yetenek testleri kullanlarak 1,7 milyon asker alnmt. Lewis
Terman, Edward Thorndike, ve Robert Yerkesin de iinde
bulunduu bir grup nemli psikolog sava zaman acil durumuna yant vermi ve yalnzca bir ay gibi bir srede bu testleri
hazrlamtr (Lennon, 1985).
Bu geni kapsaml test programnn sonularndan biri
de Amerikan halknn liderlik yetenei ve dier sosyal olarak
nemli zelliklerin zek testleri tarafndan belirlenebileceini
kabul etmesi olmutur. Bu kabullenme testlerin okullarda ve
endstride yaygn olarak kullanlmasna neden olmutur.
lm, kaotik topluma dzen alamann bir yolu olarak ve
eitimden ya da askeri liderlik eitimlerinden yararlanabilecek
olanlar yararlanamayacak olanlardan ayrmann demokratik
zm olarak grlmtr. Zek testlerinin geni kapsaml
kullanmn kolaylatrmak iin aratrmaclar daha geni apta
uygulanabilir test etme prosedrleri gelitirmeye abalamlardr.

zek lm metodunun nemini takdir etmitir. Binetin


Amerikadaki okul ocuklar iin hazrlad sorular alm, test
ynetimini standartlatrm ve binlerce ocua bu testi uygulayarak ya seviyesine uygun normlar gelitirmitir. 1916da, yaygn olarak Stanford-Binet Zek lei olarak da bilinen, Binet
Testlerinin Stanford Revizyonunu yaynlamtr. (Terman,
1916).
Bu yeni testle, Terman zek katsays, ya da IQ (William
Stern tarafndan 1914 ylnda oluturulan bir terim), kavram
iin bir temel hazrlamtr. IQ zek yann kronolojik yaa
orannn ondalk ksm ortadan kaldrmak iin 100 ile arplmasyla elde edilir:
IQ = zek ya kronolojik ya 100
Kronolojik ya 8 olan bir ocuun test puan zek yan
10 olarak gsterdiyse, bu ocuun IQsu 125tir (10 8 100 =
125), ayn kronolojik yataki baka bir ocuk testten 6 ya seviyesinin puann aldysa IQsu 75tir.(6 8 100 = 75). Kronolojik ya, testten elde edilen zek yana eit olan kiilerin IQsu
100dr. Bundan dolay 100 ortalama IQ olarak kabul edilir.
Bu yeni StanfordBinet testi ksa srede klinik psikolojisinde, psikiyatride ve eitim danmanlnda standart bir ara
haline geldi. StanfordBinet testi her biri belirli bir zek ya iin
oluturulmu alt testlerden oluur. lk ortaya karldndan
bu yana, Stanford-Binet baz deiikliklere uramtr (Terman
ve Merrill, 1937, 1960, 1972; Thorndike ve ark., 1986). Bu deiiklikler boyunca, testin aral ok kk ocuklarn ve zeki
yetikinlerin IQsunu lecek biimde geniletilmitir. Buna ek
olarak, bu deiiklikler sayesinde yaa uygun ortalama puanlar
iin gncellenmi normlar salanmtr. StanfordBinet testinin en yeni 5. basm normal aralkta performans gsterenlerle
birlikte zihinsel engellilerin ya da stn zekya sahip olanlarn
IQsunu da hesaplayabilir (Roid, 2003).

Wechsler Zek lei New Yorktaki Bellevue Hastanesinden


David Wechsler erikin zeknn lmnde szel elere
bamll dzeltmek istemitir. 1939da, szel alt testleri szel
olmayan alt testlerle, ya da performans alt testleriyle birletiren
WechslerBellevue Zek lmn yaynlamtr. Bylece,
genel bir IQ puanna ek olarak, insanlara szel ve szel olmayan
IQlarn da deerlendirmeleri verilmitir. Birka deiikliin
ardndan, 1955 ylnda testin ad Wechsler Erikin Zek lei
(the WAIS) olarak deitirilmitir. Bugn siz WAIS-IV testini
uygulayabilirsiniz. (Wechsler, 1997).
WAIS-IVin, IQnun farkl ynlerini ieren 10 adet ekirdek alt testi ve 5 adet tamamlayc alt testi vardr. 276. sayfadaki
Tablo 9.1de, bu testte grebileceiniz sorulara rnekler bulabilirsiniz. Tablodan da grebileceiniz gibi WAIS-IV alt testleri
szel kavramay, algsal dnmeyi, alan hafzay ve ileme

IQ TESTLER
Binet entelektel becerinin standartlatrlm lmlerine
Fransada balam olsa da, ksa bir sre sonra Amerikal psikologlar ba ekmitir. Amerikal psikologlar kelime anlam zek
katsays olan IQ (Intelligence quotient)yu gelitirmilerdir.
IQ zeknn standartlatrlm saysal bir lmyd. Ayr ayr
yrtlen iki eit IQ testi gnmzde yaygn olarak kullanlmaktadr: StanfordBinet lei ve Wechsler lei.

StanfordBinet Zek lei Eski bir devlet okulu yneticisi olan Stanford niversitesinden Lewis Terman, Binetin

zek ya: Binetin zek lmnde, bir ocuun entelektel olarak gsterdii performans ya , normal ocuklarn belirli bir puana ulat
ortalama ya cinsinden ifade edilir.
kronolojik ya: Kiinin doumundan itibaren geen yllarn ya da aylarn
says
zek katsays (IQ): Standartlatrlm zek testlerinden elde edilen bir
indeks; en bata kiinin zek yann kronolojik yana blnp 100
ile arplmasyla bulunurdu; imdi dorudan IQ test puan olarak
hesaplanr.

Zek lm

275

TABLO 9.1

WAIS-IVdekilere Benzer Sorular ve Problemler

Szel Kavrama lei


Benzerlikler

Uaklar ve denizaltlaru hangi bakumdan birbirine benzer?

Kelime Bilgisi

yknmek ne anlama gelir?

Algsal Dnme lei


Blok Tasarumu

Teste giren kii desenli bloklaru kullanarak testi yapan kiinin gsterdii ekilleri ortaya ukarmaya aluur.

Resim Tamamlama

Teste giren kii bir resmi inceleyerek neyin eksik olduunu syler. (rnein, yelesi olmayan bir at)

alan Hafza lei


Sayu Dizisi

u numaralaru tekrarlayunuz: 3 2 7 5 9.

Aritmetik

Sinema biletine 8,5 TL verdiyseniz ve 2,75 TL de patlamu musura verdiyseniz , 20 TLden ne kadar paranuz
kalur?

leme Hz lei
Sembol Arama

Teste giren kii uzun bir sembol listesinde ( gibi sembollerden hangisinin
yer alduunu belirlemeye aluur.

ptal Etme

Teste giren kii grsel grntlere bakar ve denetleyen kiinin talimatlarunu yerine getirir.
(rnein, Her mavi karenin ve yeil genin iinden bir doru izin).

hzn len drt kademeye ayrr. WAIS-IV testine girseydiniz,


toplam ya da Tam lekli IQnuzu lebileceiniz gibi, drt
kademenin her birini de ayr ayr lebilirdiniz.
WAIS-IV 16 ve st yataki insanlar iin hazrlanmtr ancak ocuklar iin de benzer testler gelitirilmitir (bkz.
ekil 9.1). Wechsler ocuklar iin Zek lei4. Basm
(WISC-IV; Wechsler, 2003) 6-16 yalar arasndaki ocuklara
uygun olacak biimde hazrlanmtr ve Wechsler Okul ncesi
ve Birinci Snf Zek lei3. Basm (WPPSI-III; Wechsler,
2002) 2 1/2 7 1/4 ya aras ocuklara uygun olacak biimde
hazrlanmtr. Bu iki testin de son gzden geirilmi halleri
test gerelerini daha renkli daha modern ve ocuklar iin daha
elenceli hale getirmitir.
WAIS-IV, WISC-IV, ve WPPSI-III, tm ya seviyelerindeki Tam lekli IQ puann ortaya karan zek testleri ailesini oluturur. Buna ek olarak, bu testler, aratrmaclar, daha
belirli entelektel becerilerin zamanla geliimini gzlemleyebilecekleri alt test puanlarn salarlar. Bu nedenle, Wechsler
lekleri zellikle ayn kii farkl yalarda test edilecei zaman
nem kazanr. rnein bir ocuun farkl eitim programna
verdii tepki izlenmek istendii zaman bu testten yararlanlr.

yzde 50sinin daha az puan ald anlamna gelir. ekil 9.2de


grebileceiniz gibi 90-110 aras puanlar normal olarak kabul
edilir. Bu blmde, IQ puan bu araln iki tarafna den
insanlar ele alacaz.

Entelektel Geliim Bozukluu ve renme Bozukluklar 18 yan altndaki kiiler, bir zek testindeki ortalamann hemen hemen iki standart sapma altnda geerli IQ
puanlar aldklarnda, entelektel geliim bozukluu snflandrmas iin bir kriteri salyorlar demektir. WAIS iin bu

ZEKANIN U NOKTALARI
IQ puanlar artk zek yann kronolojik yaa blnmesiyle
bulunmuyor. Bugn teste girseydiniz, puannz yatnz dier
insanlarn puanyla dorudan karlatrlr ve onlarn puanna
eklenirdi. 100 puanlk bir IQ ortalamadr ve yatnzdakilerin

entelektel geliim bozukluu: Kiilerin 70-75 aras ya da daha az IQ


puan ald ve uyum becerilerini gnlk ilerde kullanma yetersizlii
gsterdii durumlar.

276

Blm 9 Zek ve Zek lm

EKL 9.1

Zek Testi

Bir psikolog 4 yaundaki bir ocua zek testi uyguluyor.


Testin performans kusmu renkli ekerlerin diziliini ieriyor.
Performans neden IQ hesaplamasunun nemli bileenlerinden biridir?

ok

nsanlarn says

Yksek ortalama
Dk ortalama
Zihinsel engelli tans
iin zek katsays aral

stnln zek katsays ortalamas

Ortalama

Birka
0

10

25

40

55

70

85

100

115

130

145

160

175

190

IQ

EKL 9.2

IQ Puanlarunun Geni rneklerde Daulumu

IQ puanlaru, 100 puan nfusun ortalamasu olacak ekilde normlanur (100n altunda puan alan
insan kadar 100n stnde puan alan insan). 85-115 arasundaki puanlar ortalama olarak kabul edilir. 130un stndeki puanlar kiinin stn zeklu olduunu gsterebilir ve 70in altundaki puanlar
entelektel geliim bozukluu tehisi konmasunda etkili olur.

kriteri 70 puanlk bir IQ salar. Ancak, Tablo 9.2de gsterildii gibi, kiinin entelektel geliim bozukluuna sahip
saylabilmesi iin, kavramsal, sosyal becerilerde ve uyum

Entelektel Geliim
Bozukluunun Tehisi

TABLO 9.2

Entelektel geliim bozukluu tehisi


konulabilmesi iin:
Kiinin IQsunun zek testindeki ortalamanun yaklauk iki standart
sapma altunda olmasu.
Kiinin adapte davranuundaki sunurlarunu gstermesi, mesela
Kavramsal
Dil kullanumu
Okuma ve yazma
Para kavramlaru
Sosyal
Hareketlerinden sorumluluk
Kolay aldatulma
Kurbanlamadan kaunma
Pratiksel
Yemek hazurlama ve Yeme
stn giyme
Mesleki beceri gibi uyumsalcu davranularda kusutluluk gstermesi
gerekir.
Balangu yau 18in altundadur.
Kaynak : Amerikan Mental Retardayson Birliinden alunmutur, 2002, s. 42.

becerileri gibi uyumsalc davranlarda kstllk gstermesi gerekir. (Amerikan Mental Retardasyon Birlii, 2002, s.
73). lk zamanlarda mental retardasyon terimi IQlar 70-75
aras ve altnda olan insanlar tanmlamak iin kullanlmtr. Ancak, tanmn uyumsalc davran kapsayacak biimde
anlam genilemesine uramas, entelektel yetersizliin daha
doru bir terim olmasna neden olmutur (Schalock ve ark.,
2007). Klinisyenler kiilere entelektel geliim bozukluu tehisi koyduklarnda, kiilerin uyum becerilerinde ne gibi kstlamalara sahip olduklarn anlamaya alyorlar. nsanlar
yalnzca IQya dayanarak snflandrmaktansa, ada ama
kiilere ihtiyalaryla eleen evresel ve sosyal destei salamaktr.
Entelektel geliim bozukluu bir takm genetik ve evresel etkenlere bal geliebilir. rnein Down sendromlu (21.
Kromozomdaki fazladan genetik materyalden kaynaklanan
bir hastalk) kiiler genellikle dk IQya sahiptir. Fenilketonre (PKU) olarak da bilinen dier bir genetik hastaln
da IQ zerinde olumsuz etkisi vardr (Gassi ve ark., 2005).
Ancak, bebeklik dneminde tehis konmusa, insanlar zel
bir diyetle PKUnun olumsuz etkilerini kontrol edebilirler.
Aile aratrmalar, genetik kaltmn yalnzca eski deyile hafif
retardasyon aralnda nemli bir rol olduunu gsteriyor
(bkz. ekil 9.2) (Plomin ve Spinath, 2004). Retardaysonun
daha ciddi trlerinin, kiinin kaltmsal olmayan geliimindeki kendiliinden ortaya kan genetik anormaliteler nedeniyle ortaya kt anlalyor. Entelektel geliim bozukluklar iin en kritik dnem doum ncesi dnemdir. Kzamkk
ve frengi gibi hastalklar geiren hamile kadnlarn entelektel
olarak yetersiz ocuklar dourma riski vardr. Buna ek olarak,
zellikle hamileliin ilk haftalarnda alkol ya da dier uyuturucular kullanan hamile kadnlar bilisel eksiklie sahip
ocuklar dourma ihtimalini artrrlar. (Bennett ve ark., 2008;
Huizink ve Mulder, 2006).
Tarihe baktmzda, entelektel geliim bozukluuna
sahip insanlarn, eitilebildikleri lde neredeyse tamamen
farkl kurumlarda eitildiini gryoruz. Ancak, bu ayr programlarn pek etkili olmad ortaya ktndan, Amerikan
hkmeti, geliim bozukluuna sahip rencilerin de mmkn

Zek lm

277

olduu lde normal snflarda eitim grmesini gerektiren


yasay yrrle koymutur (Williamson ve ark., 2006). Yasaya
gre baz beceri bozukluklar rencilerin ayr eitim almalar
gerekir. Ancak entelektel geliim bozukluu tehisi konmu
rencilerin yzde 45i baz okul gnlerini snflarda akranlaryla geiriyor.
IQ puanlar insanlarn, yalarna uygun normlar erevesinde, szel ve szel olmayan grevlerde nasl bir performans
gsterecei hakknda bilgi verebilir. Baz durumlarda IQ puannn ve performansn uyumamasndan endie duyulabilir.
llm IQlar ve baarlar arasnda yeterince byk bir
eliki olan insanlara renme bozukluu tehisi konabilir.
Klinisyenler renme bozukluu tehisi koymadan nce, dk
motivasyon, vasat retim, ya da fiziksel problemler (grsel
bozukluklar gibi) gibi dk performansa neden olabilecek
etkenleri elemelidirler. Birok okul renme bozukluu tehisi
konmu ocuklar iin zel yardm salar.

stn Zekllk Kiiler 130dan fazla IQya sahip olduklarnda stn zekl olarak tanmlanabilirler. Ancak, entelektel
geliim bozukluu tanmnda olduu gibi, aratrmaclar stn
zeknn yalnzca IQ tarafndan belirlenmediini ileri srmtr. rnein, Joseph Renzulli (2005), stn zekll beceri,
yaratclk ve grev sorumluluu boyutlarnda tanmlayan
zellik kmesine sahip stn zekll savunmutur (bkz
ekil 9.3). Bu gre gre, kiiler ortalamann st IQ ile yetenekli saylabilirler ancak bu onlarn daha stn olduu anlamna gelmez. Bu kiiler ayrca stn yaratclk ve belirli problemlere ya da performans alanlarna kar yksek sorumluluk
gstermelidirler. stn zeklln genileyen tanm insanlarn
neden genelde akademik spektrumda stn olmadklarn aklyor (Winner, 2000). Beceriler, yaratclk ve grev sorumluluu rnein szel ve matematik alannda farkllk gsterebilir.
stn zekl ocuklarn genel zellikleri nelerdir?
stn zekl ocuklar iin resmi aratrmalar 1921de Lewis
Termann (1925) okul nfusunun en iyi yzde birlik test puan
alm 1.500den fazla erkek ve kz ocuk zerinde uzun sreli
bir alma balatmasyla ortaya kt. Bu kiiler 80li yalarna
kadar izlendiler (Holahan ve Sears, 1995). Terman ve ondan
sonra gelenler bu ocuklarn hayatlar boyunca ne ekilde baarl olduklarn grmek istediler. Termann sorduu sorular
aratrma gndemini belirlemeye devam etti. rnein, Terman
stn zekl ocuklarn sosyal ve duygusal uyum salamada
sorun yaad mitini aratrd. Ancak bu mitin doru olmad
sonucuna vard: Terman rneinin dier daha az stn zekl
akranlarndan daha kolay uyum saladn kefetti. Ancak,
ada aratrmalar stn zekl ocuklarn akranlarndan daha
ie dnk, ie ynelik olduunu ortaya koydu (bkz. s. 410) (Sak,
2004). Bu ie dnklk, ksmen renme bozukluunu tanmlamaya yardmc olan stn zekll destekler. Yine de stn
zekl ocuklar okul aktivitelerine makul derecede katlm salyorlar. rnein stn zekllarn yaz programna katlan 130

renme bozukluu: Kiilerin llm IQlar ve gerek performanslar


arasndaki byk farkllktr.

278

Blm 9 Zek ve Zek lm

Pbj\b
fikXcXdX
bXY`c`p\k`

PXiXkZcb

>i\mjfildclcll

zellik Kmesine Sahip


stn Zekluluk

EKL 9.3

zellik Kmesine gre, stn zeklu kiiler


ortalama becerinin stndeki, olduka yaratucu ve
yksek grev sorumluluk bilekesinde buluur.
Renzulli, J.S. (1978). stn zeklulua neden olan nedir? Bir
tanumu tekrar incelemek. Phi Delta Kappan, 60, 180184.
zin ile yeniden basulmutur.

renci en sevdikleri mfredat d ya da okul d aktivitenin


spor olduunu belirtti (Olszewski-Kubilius ve Lee, 2004). Bu
renciler ayn zamanda zellikle matematik alannda pek ok
akademik klbe katld.
Terman stn zekl ocuklarn byk lde hayatta da
baar gsterdiklerini belgeledi. Bu ok artc deil nk
blmn sonlarna doru da belirteceimiz gibi, IQ, mesleki beceri ve gelirin iyi bir yordaycs. Bundan dolay, stn
zekllarla ilgili endie mutlu olmadklar deil, onlarn stn
zeklarn tamamen gelitirmelerini salayacak eitim destei
almamalardr (Briggs ve ark., 2008; Sternberg ve Grigorenko,
2003). stn zekllk ok boyutlu bir yap olarak kabul edildiinde, stn zekllar iin eitimin de kiinin belirli yeteneklerine cevap verecek esneklikte olmas gerekir.






DURUN VE GZDEN GERN


Balanguta zek katsayusunu hesaplamak iin nasul bir
lm yapuluyordu?
David Wechsler IQ lmne ne gibi alt testler ekledi?
Entelektel geliim bozukluu tehisi geen 20 yulda
nasul bir deiiklik geirdi?
zellik kmesi kavramundaki stn zekluu tanumlayan nedir?

Zek Teorileri
imdiye kadar, zeknn nasl llebileceini grdk. imdi
kendinize u soruyu sorabilirsiniz: Bu testler zek kelimesiyle
anlatlmak istenen her eyi kapsyor mu? Bu testler kendi
zeknz oluturan tm becerilerinizi kapsyor mu? Bu sorular
hakknda dnmenize yardmc olmak iin, imdi zek teorilerini gzden geireceiz. Her teoriyle ilgili yazy okuduunuzda, kendinize bu teorileri destekleyenlerin IQyu rahata
zek lt olarak kullanp kullanmayacan sorun.

EKL 9.4

Dzlemleri

PSKOMETRK ZEK TEORLER


Psikometrik zek teorileri, IQ testleriyle ayn felsefi atmosferde ortaya kmtr. Psikometri, psikolojinin kiilik
lm, zek deerlendirmesi ve yetenek lmn de ieren zek lmnde uzmanlam alandr. Bundan dolay
psikometrik yaklamlarn test etme metotlaryla yakndan
ilgisi vardr. Bu teoriler WAIS-IIIdeki 14 alt testi gibi becerinin farkl ltleri arasndaki istatistiki ilikiyi inceler ve
bu ilikiler zerinden insan zeksnn doasyla ilgili karmlarda bulunur. En sk kullanlan teknik, geni bamsz
deikenler topluluu iindeki daha az saydaki boyut, dizi
ya da faktr saptayan istatistiki bir prosedr olan faktr
analizidir. Faktr analizinin amac aratrlan kavramn
temel psikolojik boyutlarn belirlemektir. Tabi ki istatistiki
bir prosedr yalnzca istatistiki dzeni belirler, bu dzenlerin yorumlamalarn ortaya koymak ve savunmak psikologlarn iidir.
Charles Spearman zek alannda faktr analizinin
erken ve etkili bir uygulamasn gerekletirmitir. Spearman kiilerin her eit zek testindeki performanslarnn
olduka korelasyon iinde olduunu kefetmitir. Bu bulgudan, tm entelektel performanslarn temelinde yatan genel
bir zek, ya da g, olduu sonucuna varmtr. (Spearman,
1927). Ayrca her alann, Spearmann s olarak adlandrd,
belirli becerilerle balantlyd. rnein, bir kiinin kelime
bilgisi ya da aritmetik testlerdeki performans bu kiinin
hem genel zeksna hem de alana zg becerilerine baldr.
Aratrmaclar MRI taramalarn kullanarak beyinde g nin
yerini aramlardr. ekil 9.4te grebildiiniz gibi, genel
zeks yksek olan insanlarda, genel zeks daha dk olan
insanlara oranla beyindeki baz blgelerde daha fazla beyin
dokusu bulunur. (Haier ve ark., 2004).
Raymond Cattell (1963), daha gelimi analitik teknikler kullanarak genel zeknn greceli olarak birbirine
baml, kristallemi ve sv zek adn verdii iki bileene
ayrlabileceini savunmutur. Kristallemi zek, kiinin
nceden rendii bilgiyi ve bu bilgiye ulama becerisini
ierir; kelime bilgisi, aritmetik ve genel bilgi testleriyle llr. Akc zek karmak ilikileri grebilme ve problemleri
zme becerisidir; blok tasarm ve sorunu zebilmek iin
gerekli olan bilgiyi ieren ya da bu bilginin kolayca bulunabilir olduu uzamsal grselleme testleriyle llr. Kristallemi zek sizin hayatta, tekrar tekrar ortaya kan zorluklarla baa kabilmenizi salar. Akc zek ise allmam
soyut sorunlara zm bulmanza yardmc olur.

Genel Zeknun Beyin

Genel zekyu lmek iin WAISi tamamladuktan sonra,


kiiler beyinlerinin yapusunu ortaya ukarmak iin MRI taramasuna girdi. Daha fazla beyin dokusu bulunan, ortalama
yksek genel zekya sahip bireyler, renkli blgelerle
gsterilmitir.
NeuroImage tekrar basumu, 23, R. J. Haier ve ark., Yapusal beyin
farkluluklaru ve genel zek, s. 425433, copyright 2004, Elsevierin
izniyle.

Cattellden beri birok psikolog zek alglarn genilettiler ve bu alglarna geleneksel IQ testi performansndan ok
daha fazlasn kattlar. imdi IQnun tesine geen iki eit
teoriyi inceleyeceiz.

STERNBERGN L
ZEKA TEORS
Robert Sternberg (1999, zeknn genel teorisinin bir paras olarak, problem zmede bilisel ilemin nemini vurgulamtr. Sternberg paradan oluan, l teorinin ana
hatlarn izmitir. Analitik, yaratc ve pratik olmak zere,
verimlilik performansn betimlemenin farkl yollarn temsil
eden zek tipi vardr.
Analitik zek, insanlarn hayattaki benzer birok grevde
kulland ileme becerisi iin gerekli temel bilgiyi salar. Bu
tip zek dnmenin ve problem zmenin altnda yatan bileenlerle, ya da zihinsel ilemlerle tanmlanr. Sternberg bilgi
ilemenin merkezinde bulunan tip bileen tanmlamtr:
(1) yeni gerekler renmek iin, bilgi edinme bileeni, (2)
problem zme stratejileri ve teknikleri iin, performans bileeni; ve (3) baarya doru geliimi gzlemlemek ve strateji
semek iin, bilitesi bileen. Analitik zeknz altrmak
iin, 280. sayfada Tablo 9.3teki altrmay denemenizi istiyoruz.

psikometri: Psikolojinin zek lmnde uzmanlam alan.


g: Spearmana gre zek performansnn altnda yatan faktr.
kristalize zek: Kiinin nceden rendii bilgiyi ve bu bilgiye ulama
becerisini ieren zek tr; kelime bilgisi, aritmetik ve genel bilgi
testleriyle llr.
akc zek: Karmak ilikileri grme ve problemleri zmeyi ieren zek
tr.

Zek Teorileri

279

Yaamnzda Eletirel Dnme


NTERNETTEK LMLERE GVENEBLR MSNZ?
Zek zerine okuduumuz blmden
sonra, renciler IQ testinden ka
puan alacaklarunu merak ediyorlar.
Bugnlerde, sitelerden birine girip,
cevaplara tuklayarak IQ sonucu almak
ok kolay. Peki alduunuz puanlar bir
ey ifade ediyor mu? Bu soruya
cevap vermek iin, bu blmde
incelediimiz bazu kavramlaru gzden
geireceiz.
Analizimizi tamamlamak iin,
veriye ihtiyacumuz vardu. Bu yzden
aduna Poindexter diyeceimiz bir
arkadaumuzdan bizim iin internet
zerindeki IQ testlerinden birini yapmasunu rica ettik. Girdii ilk sitede,
bize gvenirlii lme ansu veren
drt farklu test vardu. Gvenirliin
tutarlulukla alakalu olduunu haturlayun. Aynu eyi ltn iddia eden
testlerin her biri, yaklauk sonular
veriyor mu? Asluna bakacak olursak
Poindexterun alduu puanlar 116, 117,
129 ve 130du. Resim 9.2ye bakacak olursanuz, Poindexterun btn
puanlarunun ortalamanun stnde
olduunu (aferin Poindextera),
ancak iki testin Poindexteru zeki

TABLO 9.3

normal, dier ikisininse stn ve


ok stn kategorisine koyduunu
gryoruz. Bu szde zek testlerinin
pek gvenilir olmaduunu gryoruz.
Eer testler gvenilir deilse, geerli
de olamazlar. Ama bir sreliine
testlerin gvenilir olduklarunu dnelim. Herhangi bir durumda neden
geerlikleriyle ilgili endie duyacaumuzu dnelim. Bu testler ne lde
lmeleri gereken eyi lyorlar?
Poindexterun girdii sitelerdeki IQ
puanlaru, onun performansunun (20
soruda verdii doru yanut sayusu),
siteye giren dier insanlarunkiyle karulaturularak hesaplanuyor. Site ekil
9.2deki gibi an erisi daulumunu gz
nnde tutarak IQyu hesapluyor.
Buradaki problemi grebiliyor musunuz? lk olarak, sitedeki (geleneksel,
internet zerinde olmayan gvenilir
testlerle llen) ortalama IQnun
olmasu gerektii gibi 100 olduuna
inanmak iin geerli hibir sebebimiz
yok. nternet zerindeki IQ testini
yapan insanlarun kendi kendini setii
auk deil mi? kincisi, testi yapan
herkesin aynu standart ortama sahip

Analitik Zekyu Kullanma

Aada harfleri kartrlm kelimelerin anagramlar var. Mmkn


olduunca abuk srede her bir anagram iin bir zm bulmaya aln.
1. H-U-L-A-G _______
2. P-T-T-M-E _______
3. T-R-H-O-S _______
4. T-N-K-H-G-I _______
5. T-E-W-I-R _______
6. L-L-A-O-W _______
7. R-I-D-E-V _______
8. O-C-C-H-U _______
9. T-E-N-R-E _______
10. C-I-B-A-S _______
zmler iin 293. sayfaya bakn
Sternberg, 1986

280

Blm 9 Zek ve Zek lm

olduuna inanmak iin de geerli hibir sebebimiz yok. rnein testlerde


kelime bilgisine dayanan sorular var.
Kiilerin puanlarunu ykseltmek iin,
szlk amaduklarundan (ya da internetteki szlklerden yararlanmaduklarundan) nasul emin olabilir. (Anne
bak, dahi olduumu sylemitim
sana!)
Dnya apunda A (www)
IQnuzla beraber dier performans
ve kiilik yapularunu lmeniz iin size
geni imkanlar sunuyor. Bu blmde
rendiiniz bilgilerle, internette
yaptuunuz bir testten alduunuz puanun
geerlii ve gvenirliiyle ilgili kendi
dikkatli deerlendirmenizi yapun.
Bu arada, Poindexter evrimii IQ
baumlusu oldu. Bu zamana kadarki en
iyi puanu Avrupa Zek Testinden
alduu 159dur. Siz de ikna oldunuz mu?
Toplam puanlaru karulaturmak
duunda, internetteki IQ testlerinin
gvenirliini baka nasul deerlendirebilirsiniz?
nternetteki test yapma koullarunu
nasul standartlaturabiliriz?

Anagramlarda baarl olabildiniz mi? Bu anagramlar


zmeniz iin, ounlukla performans ve bili tesi bileenleri
kullanmanz gerekliydi. Performans bileeni, harfleri kafanzda ynlendirmenizi, bili tesi bileense zm bulmakta
kullanacanz stratejileri salar. rnein T-R-H-O-Sa bakalm. Bu kelimeyi SHORTa (Trke Ksa) nasl evirdiniz?
Balang iin, ngilizcede bulunan sessiz harf gruplarn
dnebilirsiniz (S-H ve T-H gibi). Seme stratejileri, bili
tesi bileeni, bu stratejileri uygulamaksa performans bileenlerini gerektirir. yi bir stratejinin de bazen ie yaramayacan
unutmayn. T-N-K-H-G-Iyi ele alalm. Bu anagram birok
insan iin zor klan, T-Hnin aksine, bir kelimenin bann
K-N olma olaslnn dk olmasdr. Bu anagrama bir sre
bakp, onu T-H ile balayan bir kelimeye dntrmeye altnz m?
eitli grevleri bileenlerine blerek, aratrmaclar
farkl IQlara sahip kiilerin performans sonularndaki farkllklar belirtebiliyorlar. rnein, aratrmaclar yksek IQlu
rencilerin belirli tipte bir problemi zmek iin dk IQlu
akranlarndan farkl stratejiler setiini grebilirler. Strateji

seimindeki farkllklar, yksek IQlu rencilerin, problem


zme baarlarnn altnda yatan nedendir.
Yaratc zek insanlarn allmadk problemlerle baa
kma yeteneini kapsar. Sternberg (2006) yaratc zeknn
yaratmak, kefetmek, hayal etmek, farz etmek ve varsaymak
iin kullanlan becerileri ierdiini iddia eder (s. 325). rnein,
bir grup insann kaza sonrasnda yolda kaldklarn dnelim.
Bu kiileri eve ulatrmann yolunu en hzl bulan kiiyi zeki
olarak nitelendirirdiniz.
Pratik zek gnlk ilikilerin yrtlmesiyle kendini
gsterir. Sizin yeni ve farkl balamlara uyum salayabilme,
doru balam seme ve evrenizi ihtiyalarnza cevap verecek
biimde etkili olarak deitirme becerinizi ierir. Pratik zek
belirli balamlarla baldr. Pratik zeky lmek iin, aratrmaclarn kendilerini bu balamlara adamas gerekir.
Bir grup aratrmac, Alaskadaki Yupik Eskimo grubundaki yetikinler arasndaki pratik zeky lmek istediler
(Grigorenko ve ark., 2004). Yupik insanlar elektrikli,
doal gazl ve telefonlu modern evlerde yaamalarna ramen, halkn byk bir ksmna uzun sert klarda yalnzca
uaklarla ulalabiliyor. Bu nedenle, Yupik halklarndaki
pratik zek lm hayatta kalmayla ilgili bilgi trlerine
younlar. u soruyu dnn: Markus amca ay sansar
avlama konusunda ok bilgilidir. Ay sansar yakalamak
iin, tuzan nereye kurmaldr?
a. Eimli bir aaca
b. l bir aacn kovuuna
c. Sudan uzaa
d. Donmu bir nehrin yanna
Doru cevap olarak (a)y m setiniz? Pratik zek testi bu
tr 36 sorudan oluuyordu. rnekteki yetikin renciler
bu testi tamamlad. Ayrca, aratrmaclar, yetikinler ve
yallar da dahil olmak zere grup yelerinden hangi yetikinin umyuartuli yani iyi bir dnc, problemlere yeni
zmler bulan ve hayatta kalmak iin akln kullanan kii
olarak tarif edilebilecei hakknda bilgi topladlar. (s. 191).
Yupik yetikinleri pratik zek lmnden baz puanlar
aldlar. Genelde, ehir ortamnda yaayanlarn, ky ortamnda yaayanlardan daha az pratik zekya sahip olduu
grld. Ayrca, en yksek pratik zekya sahip olan yetikinler ayn zamanda umyuartuli gibi olumlu zellikler
kazandlar.
Bu rnekten, pratik zek kavramnn neden farkl balamlarda
farkl anlamlar olabileceini anlyoruz. Ancak genel fikir yine
ayndr: Baz insanlar gnlk grevlerinde az ya da ok pratik
zek gsterebilirler.

GARDNERIN OKLU ZEKSI VE


DUYGUSAL ZEK
Howard Gardner (1999, 2006) da zeknn anlamn IQ testinden elde edilen becerilerin tesine tayan bir teori ne srmtr. Gardner, bir takm insan deneyimini kapsayan farkl
zeklar belirlemitir. Becerilerin her birinin deeri, insan topluluklarnda neyin ihtiya duyulduu, neyin yararl olduu ve
sz konusu toplum tarafndan neyin dllendiine bal olarak

deiir. 282. sayfa Tablo 9.4de gsterildii gibi, Gardner 8 zek


tr belirlemitir.
Ona gre, Bat toplumu mantksal (matematik ve dilbilimle ilgili) zekya deer verirken, Batl olmayan toplumlar
dier zek trlerine deer verir. rnein, Mikronezyadaki
Caroline Adalarnda, denizcilerin harita olmadan, yalnzca
uzamsal zeklarn ve vcutlarnn kinestetik zeksn kullanarak uzun mesafelerde ynlerini bulmalar gerekir. Bu
tr beceriler, bu toplumda, dnem devi yazma becerisinden daha ok itibar grr. Artistik performanslarn gnlk
hayatn bir paras olduu Balide, karmak dans admlarn
ayarlamada kullanlan mzikal zek ve yeteneklerin deeri
ok yksektir. Mterek faaliyetin ve toplu yaamn nemli
olduu Japonya gibi kolektivist toplumlarda kiiler aras
zek, Amerika gibi bireyselci toplumlardan daha merkezdedir. (Triandis, 1990).
Bu tr zeklar lmek kat kalem testlerinden ve basit
nicel lmlerden fazlasn gerektirir. Gardnern zek teorisi
kiinin gzlemlenmesi, eitli gnlk durumlarda ve geleneksel
zek testlerindeki gnlk hayattan kk betimlemeler ieren
durumlarda deerlendirilmelidir. Eer kiiler sekiz zek tr
iin geerli testlerden getiyse, gllk ve zayflk kalplarnda
byk farkllklar grmeyi beklerdik. Ancak, Gardner insanlarn genelde hayat deneyimlerinde baskn olan zek says konusunda farkllk gsterdiini ne srmtr. Ildak ve lazer profillerindeki byk farklla dikkat ekmitir (Gardner, 2006).
Ildak profiline sahip insanlar birka farkl zek trnde dengeli g gsterirler. Gardner bu profilin politikaclar ve iadamlar arasnda yaygn olduunu savunur. Lazer profile sahip
insanlar zellikle bir ya da iki zek trnde g gsterirler.
Gardner bu profilin sanatlar ve bilim adamlar arasnda yaygn olduunu savunur.
Son yllarda, aratrmaclar Gardnern kiiler aras ve
kiiye ait zek kavramlaryla balantl yeni bir zek tr olan
duygusal zeky kefetmeye baladlar (bkz. Tablo 9.4). nemli
bir gre gre, duygusal zeknn drt bileeni vardr (Mayer
ve ark., 2008a, 2008b):
Doru ve uygun olarak duygular alglama, deerlendirme

ve ifade etme becerisi


Dnmeye yardmc olmak iin duygular kullanma

becerisi
Duygular anlama-analiz etme ve duygusal bilgiyi etkili

biimde kullanma becerisi


Kiinin hem duygusal hem entelektel geliimi destekle-

mek iin duygular dzenlemesi


Bu tanm, entelektel ilevle balantl olduundan duygunun olumlu roln yanstr. Duygular dnmeyi daha zeki
hale getirebilir ve insanlar duygular ve dier insanlarn duygularyla ilgili zekice dnebilirler.
Aratrmaclar duygusal zeknn gnlk yaamda nemli
sonular olduunu gstermeye baladlar. rencilerin okul
ortamnda yaadklar duygusal deneyimi dnn. Poindextern
snavdan kt not aldn varsayalm. Eer kendini olumsuz
duygulardan uzaklatrabilirse, gelecekte daha iyi notlar almas
muhtemeldir. Genelde, yksek duygusal zek rencilerin akademik performanslarnn duygusal ynleriyle daha baarl olarak
baa kmalarna yardmc olur. Aratrmaclarn bu hipotezi
nasl test ettiklerine bakalm.

Zek Teorileri

281

TABLE 9.4

Gardnerin Sekiz Zeksu

Zek

Son Durum

Ana Bileenler

Mantksalmatematik

Bilim adam
Matematiki

Mantksal ya da saysal yaplara duyulan hassasiyet ve onlar fark etme becerisi

Dilsel

air
Gazeteci

Seslere, ritimlere ve kelime anlamlarna duyulan hassasiyet; dilin ilevlerine duyulan ilgi

Doa Zeks

Biyolog
evreci

Deiik trler arasndaki farkllklara duyulan hassasiyet;


yaayan canllarla incelikle etkileime girebilme becerisi

Mzikal

Besteci
Kemanc

Ritim, perde ve tnlar retebilme ve kavrama becerisi; mzikal davurumculuun


farkl trlerini takdir etme

Uzamsal

Denizci
Heykeltra

Grsel-uzamsal dnyay doru alglama ve kiinin ilk algsna


deiiklikler uygulama becerisi

Bedensel kinestetik

Dans
Sporcu

Kiinin vcut hareketlerini kontrol edebilme ve amalar ustalkla idare etmek

Kiiler aras

Terapist
Sat grevlisi

nsanlarn farkl modlar, mizalar, motivasyonlar ve


isteklerini alglama ve onlara uygun tepki verme becerisi

Kiiye ait

Kendisiyle ilgili detayl ve


doru bilgiye sahip kii

Kiinin kendi duygularna ulaabilme, onlar birbirinden ayrabilme ve davran


ynlendirmek iin onlardan yararlanma becerisi; kiinin gl, zayf yanlarn,
isteklerini ve zeksn bilmesi

Howard Gardnern Zihnin erevelerinden. Telif hakk 1983 Basic Books. Perseus Books Group yesi Basic Booksun izniyle tekrar baslmtr.

Bir takm aratrmaclar 378 renciden oluan bir gruba


duygusal zek (EI) lm yaptlar (Rode ve ark., 2007).
lm rencilerin, rnein, renkli fotoraflardaki yzlere
bakmalarn ve yzlerin hangi duyguyu yansttn belirtmelerini ieriyordu. Akademik performansn bir lt
olarak, aratrmaclar her rencinin toplam not ortalamasn rendi. Ayrca, aratrmaclar rencilerin grup tartmalar srasnda dakikalk konumalar yapmalarn
videoya kaydetti. Jriler videolar inceledi ve her rencinin savnn kalitesi gibi zellikleri belirledi. Aratrmaclar
performans ve EI arasndaki ilikiyi deerlendirdiklerinde,
EIsi yksek rencilerin daha etkili konumaclar olduunu kefettiler. Dier akademik lmlerde, rencilerin
nisbi motivasyonunun EInin nemini etkiledii ortaya
kt. rnein, yalnzca, kendilerini titiz ve dikkatli olarak
belirten yksek EIye sahip renciler akranlarndan daha
yksek not ortalamasna sahip oldular.
Bu sonular duygusal zeknn nemini ortaya koyuyor
ve ayn zamanda 11. Blmde geri dneceimiz sonular

aklyor: rencinin baarsnn altnda bilgi ve motivasyon


yatar.
Zek testi ve teorileriyle ilgili deerlendirmelerimiz, zeky
bu kadar tartmal bir konu haline getiren toplumsal durumlarn irdelenmesi iin zemin hazrlyor.

DURUN VE GZDEN GERN






Spearman neden gye yani genel zekya inanmutur?


Sternbergin l teorisindeki tip zek tr nedir?
Gardnerin teorisinde kiinin baarulu bir heykeltura olup
olamayacaunu belirleyen zek tr hangisidir?

ELETREL DNME

Duygusal zek ve gnlk yaamdaki mutluluk arasundaki ilikiyi inceleyen alumalaru gz nne alduunuzda, katulumcularun patronlarundan onlarun baaru lmlerini
almak neden nemlidir?

Aaudaki konularda daha fazla inceleme ve pratik iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin.
zleyin: Pratik Zek

duygusal zek: Kiilerin duygular doru ve uygun olarak alglama,


deerlendirme ve ifade etme, dnmeyi kolaylatrmak iin duygular
kullanma, duygular anlama ve analiz etme, duygusal bilgiyi etkili olarak kullanma, duygusal ve entelektel geliimi desteklemek iin kiinin
duygularn kontrol etme becerisi olarak tanmlanan zek tr.

282

Blm 9 Zek ve Zek lm

Benzerini yapn: Gardnerin Zek Teorisi


Benzerini yapn: Akli Alanunuzu Kefedin

Zeknn Politikas
ada zek anlaylarnn bireyin zeksn IQ testinden alnan puanla balantlandrlmasna kar ktn renmitik.
Durum byleyken bile, IQ testleri Bat toplumlarnda en sk
kullanlan zek lt olmaya devam etmektedir. IQ testlerinin tekrarlanma skl ve IQ puanlarnn elverililii farkl
gruplar ortalama IQ seviyelerine gre karlatrmay kolaylatryor. Amerikada, bu tarz etnik ve rk grup karlatrmalar, aznlkta topluluklarn bireylerinin kaltsal aalklarnn
kant olarak ska kullanlmtr. IQ testleri sonularnn belli
gruplarn szmona zihinsel geriliklerini gstermek iin kullanlmasnn tarihini ksaca inceleyeceiz. Daha sonra, zeknn
doasna, beslenmesine ve IQ testlerindeki performanslarn
gncel kantlarna bakacaz. Bunun, gmenlik kotalaryla
eitim kaynaklarn belirlemede ve grup IQsunu yorumlamada
dayanak olarak kullanlan daha birok baka konu yznden,
psikolojide politik adan en istikrarsz konulardan biri olduunu greceksiniz.

GRUP KARILATIRMALARININ
TARH
1900lerin banda, psikolog Henry Goddard, tm gmeler ve
zihinsel zr bulunanlar arasnda seilmi kiiler zerinde
zihinsel testler yaplmasn savunmutur. Byle grler, belirli
gmen topluluklarnn lkeye kabullerine kar dmanca ve
milliyeti bir havann olumasna katkda bulunmu olabilirler
(Zenderland, 1998). Dorusu, Amerikan Millet Meclisi, 1924te
New York Limanndaki Ellis Adasna ulaan gmenlerin
zek testlerine tabii tutulmalarnn ulusal bir ilke haline getiren Gmen Kstlama Yasasn onaylamt. Birok Yahudi,
talyan Rus ve dier lkelerden gelen gmenler, IQ testleri
sonucunda moron olarak snflandrlmt. Baz psikologlar bu istatistik bulgularn, Gney ve Dou Avrupadan gelen
gmelerin genetik olarak Kuzey ve Bat Avrupal cesur rklara kyasla aa olduuna kant olarak yorumlamlardr (bkz.
Ruch, 1937). Ancak, bu aa topluluklar henz yeni gm
olduklarndan, IQ testlerinde kullanlan egemen dil ve kltre
aina deildi (Gelecek on yllar ierisinde IQ testlerindeki topluluklara bal farkllklar tamamen yok olmasna ramen, rkla
aktarlan zihinsel farkllklara dair teoriler hl geerliini srdrmektedir).
Goddard (1917) ve bakalar tarafndan gelitirilen genetik aalk fikri, Afrikal Amerikallar ve dier etnik aznlklarn beyaz ounluktan az puan almasyla sonulanan I. Dnya
Sava Ordusu zek testlerini destekledi. Daha nce rendiimiz zere Amerikadaki IQ testi uygulamalarnn savunan
Louis Terman, toplanmasna katkda bulunduu ABDdeki
etnik aznlklar zerindeki bu bilimsel olmayan veriyi yle
yorumlamtr:
Donukluklar rka bal gzkyor... u anda toplumu,
oalmalarna izin vermemeye ikna edecek olanak yoksa
da, jenik adan bakldnda allmadk ekilde retken
oalmalarnn ciddi bir sorun oluturmaktadr. (Terman,
1916, ss. 9192)
simler deise de, sorun deimiyor. Bugnn
Amerikasnda, Afrikal Amerikallar ve Latin kkenliler orta-

Ellis Adasuna varan gmenlere neden IQ testleri verildi?


Bu testler genetik aauluk (dklk) ilgili nasul
sonular izdi?

lamada, standart zek testlerinde Asyallar ve beyazlardan daha


dklerdir. Tabii ki, btn topluluklarda IQ lmlerinin en
yksek (ve en dk) seviyelerinde bireyler vardr. IQ puanlarndaki toplulua bal bu farkllklar nasl yorumlanmal? Bir
gelenek, bu farkllklar genetik aala (genetie doutan
gelmesine) balamaktr. IQdaki genetik deiikliklerin kantlarn ele aldktan sonra, ikinci bir olaslk IQda nemli etkisi
olan evresel farkllklar (evrenin etkisi) gz nnde bulunduracaz. Her iki aklamann ve bunlarn baz birleimlerinin
nemli sosyal, ekonomik ve politik sonular vardr.

KALITIM VE IQ
Aratrmaclar zeknn ne lde genetik olarak belirlediinin
bilgisine nasl ulaabilir? Bu soruya getirilebilecek her cevap,
aratrmaclarn zek belirtisi olarak bir lt semesini gerektirir. Dolaysyla bu soru, soyut olarak zeknn kaltmdan
etkilenip etkilenmediinden ok, IQnun aile aalar ierisinde
benzerlik gsterip gstermedii sorusuna dnr. Bu daha
snrlandrlm soruya cevap verebilmek iin aratrmaclar
paylalan genler ve evrenin etkilerini birbirinden ayrmaldr.
Yntemlerden biri tek yumurta ve ift yumurta ikizleriyle dier
genetik rtme derecelerindeki akrabalardaki ilevleri karlatrmaktr. Sayfa 284teki ekil 9.5, bireylerin IQ puanlarn,
genetik akrabalk seviyeleri temelinde gstermektedir (Plomin
ve Petrill, 1997). Grld gibi, genetik benzerlik artka IQ
seviyesindeki benzerlik de artar (Bu verilerde evrenin etkilerinin birlikte bym olanlar arasnda daha fazla IQ benzerlikleri ortaya kardn belirtmek gerekir).
Aratrmaclar, bu tarz sonular IQnun kaltsalln tahmin etmede kullanr. Zek gibi belirli bir zelliin kaltsallk
kaltsallk tahmini: Belirli bir kiisel zelliin veya davrann kaltsallk
derecesinin istatistiksel bir tahmini, genetik benzerlikleri deien
bireyler arasndaki benzerlikleri ile deerlendirilir.

Zeknun Politikasu

283

Genetik
yaknlk

Paylalan
aile ortam

Tek yumurta ikizleri, beraber bym

ayn

Tek yumurta ikizleri, ayr yaam

farkl

ift yumurta ikizleri, beraber yaam

.5

ayn

Kardeler, beraber yaam

.5

ayn

Ebeveyn/ocuk, beraber yaam

.5

ayn

ift yumurta ikizleri, ayr yaam

.5

farkl

Kardeler, ayr yaam

.5

farkl

Ebeveyn/ocuk, ayr yaam

.5

farkl

Kardeler, evlatlk

ayn

Ebeveyn/ocuk, evlatlk

ayn

EKL 9.5

0.2

Korelasyonlar
0.4
0.6

0.8

IQ ve Genetik likisi

ekilde, birlikte (aynu ev ortamunda) ve ayru (farklu ev ortamlarunda) bym ift ve tek
yumurta ikizlerinin IQ puanlaru arasundaki iliki gsterilmektedir. Karulaturma amacuyla, aynu
zamanda kuz ve erkek kardeler, ebeveynlerle z ve vey evlatlara ait bilgilerde dahil edilmitir. Bu bilgiler hem genetik (genetik yakunluk altundaki sayular genetik malzeme rtmesini
belirtir) hem de evresel faktrlerin nemini kanutlar. rnein, tek yumurta ikizlerinin, ift
yumurta ikizlerine kuyasla daha yksek IQ benzerlikleri gstermeleri genetik etkinin sonucudur. Ancak, her iki trden ikizler birlikte bydklerinde daha fazla benzerlik gsterir, bu da
evresel bir faktrdr.
Intelligence, 24, R. Plomin ve S. A. Petrill, Genetics and Intelligence: Whats New? ss. 5377, copyright
1997den Elsevierin izniyle aluntulanmutur.

tahmini, genetik faktrlere balanabilecek o zellie dair testlerin puanlarnn deikenlik oranlarna dayanr. Tahmin, belirli
bir nfustan (rnein okul rencileri ya da psikiyatri hastalar) elde edilen test sonularnn farkllklarnn hesaplanmas
ve toplam farklln ne kadarnn genetik ve kaltsal faktrlere
bal olduunun tanmlanmasyla bulunur. Bu, farkl genetik
rtme derecelerinden bireylerin karlatrlmasyla yaplr. IQnun kaltsall zerine aratrmalar yeniden gzden
geiren aratrmaclar, IQ puanlarndaki farkllklarn yaklak
yzde ellilik bir ksmnn genetik yapdan kaynakland sonucuna varmlardr (Grigorenko, 2000).
Daha ilgin bir bulgu, kaltsalln yaam sresince artt
sonucudur. Bu art belgelemek iin, aratrmaclar ikizlerin
IQlarn yllar iinde defalarca lmtr. Tamamlanmas 13
yl alan bir aratrmaya bir gz atalm.
Aratrmaclardan oluan bir takm, almalarna be
yandaki 209 ift ikiz zerinde balad (Hoekstra ve ark.,
2007). ocuklar, be yalarndayken szl ve szsz IQ
tahminleri salayan IQ testlerine tabii tutuldular. Aratrmaclar ikizlerin IQlarn 7, 10, 12 ve 18 yalarnda tekrar
ltler. Aratrma sresinde baz ikizlerin, aratrmadan
ayrldklarn duymak sizi artmayacaktr. Ancak aratr-

284

Blm 9 Zek ve Zek lm

maclar 115 ift ikizin her be yataki IQlarn elde etmeyi


baardlar. Veri analizleri ikizlerin IQlarnn zaman ierisinde makul oranda sabit kaldn gsterdi. Tm ikiz iftleri arasnda 5 ve 18 ya IQ seviyeleri ararsnda iliki szl
IQ iin 9.51 ve szsz IQ iin 0.47 puanlk oldu. Kaltsall
tahmin edebilmek iin, aratrmaclar tek ve ift yumurta
ikizleri arasndaki ilikileri her be yata karlatrdlar.
Kaltsallk tahmini 5 yandan 18 yana kadar szl IQ
iin yzde 46dan 84e; szsz IQ iin 64ye 74e ykseldi.
Birok insann bu sonucu duyduunda armasnn nedeni,
yalandka evresel faktrlerin etkisinin daha fazla olmas beklemeleridir. Aratrmaclar sezgiye kar bu tarz bulgular yle
aklar: Genetik yapnn bizi genetik arzularmz vurgulayan,
dolaysyla kaltsallmz mrmz boyunca artmasn salayan evrelere srklemesi mmkndr (Plomin ve Petrill,
1997, s. 61).
Genetik analizlerin tartmal olduu noktaya geri dnelim: Afrikal Amerikallar ve beyaz Amerikallar arasndaki test
sonucu farkllklar. On yllar nce beyazlar ve siyahlar arasndaki IQ fark 15 puan kadard. Ancak, aratrmaclar 1972den

maktr. Baarl golf Tiger Woods rneini ele aldmzda


sk sk Afrikan-Amerikan olarak nitelendiini ve bu yzden
ayrmcla maruz kaldn grrz. Oysa ki kkeni bundan
ok daha karmaktr (Atalar beyaz, siyah, Taylandl, inli ve
Amerikal yerlilerdir). Woods, sosyal yarglarn biyolojik gereklerle rtmedii durumlar iin mkemmel bir rnek tekil eder. Buna ramen, baz zek aratrmaclar rklarn yeterli
genetik farkllklar sunduunu ve rklar arasnda anlaml karlatrmalar yaplabileceini ne srer (Hunt ve Carlson, 2007).
Dierleri ise, rk kavramnn snrlarnn sosyal koullar tarafndan belirlendiini, dolaysyla karlatrma yapmann gereksiz
olduunu ayn gayretle savunurlar (Sternberg ve Grigorenko,
2007; Sternberg ve ark., 2005).
Tabii ki genetik, dier zellik ve yetiler gibi, bireylerin
IQ test sonularn etkilemede de nemli bir rol oynar. Ancak
savunduumuz ey, rklar ve etnik gruplar arasndaki IQ farkllklarnn aklanmasnda kaltsalln yeterli olmayacadr. Bu
tr performans etkilerini anlamamzda gerekli ancak yetersiz
bir rol oynamaktadr. imdi, IQ farkllklarn yaratmada evrenin rolne bakalm.

EVRELER VE IQ
Nobel dll kimyacu Marie Curieyi kuzlaru Irene (solda) ve
Eve (sada) ile. Irene de annesi gibi kimya alanunda Nobel
dl aldu. Eve ise nl bir yazar oldu. Bu gibi aileler,
neden araturmacularu kalutum ve evrenin IQ zerindeki
etkilerini anlamaya tevik ediyor?

2002ye kadar geen otuz ylda bu farkn 4-9 puan kadar kapandn tahmin ediyor (Dickens ve Flynn, 2006). Farkn kapanmas, her ne kadar evresel etkilere iaret etse de, sregelen
fark birok insann rklar arasnda kapatlamaz genetik farkllklar olduunu ne srmesine neden olmutur (Hernnstein
ve Murray, 1994). Ancak, IQ nemli lde kaltsal olduu
halde, bu farkllk daha az puanl topluluklarn genetik olarak
aalk olduunu mu gsterir? Cevap, hayr. Kaltsallk belirli
bir topluluun iinde bir tahmine dayanr. Tarafsz bir testteki
farkllklar ne kadar byk olursa olsun, topluluklar arasndaki
farkllar gstermek iin kullanlamazlar.
Kaltm tahminleri, belirli bir bireyler topluluunun ortalamasna aittir. rnein, boy iin kaltsallk tahminleri olduka
yksektir -0.93 ile 0.96 arasnda- (Silventoinen ve ark., 2006).
Yine de, boyunuzun ne kadarnn genetik etkenler tarafndan
belirlendiini bilemezsiniz. Ayns IQ iin de geerlidir; yksek
kaltsallk tahminlerine ramen bir bireyin IQsuna zel genetik
katklar ya da topluluklara zg IQ seviyelerini belirleyemeyiz.
Belirli rk ve etnik topluluklarn IQ testlerindeki puanlarnn
bir dierinden az olmas, gruplarn IQ kaltsallk tahminlerinin yksek hesaplanm olmasna ramen, bu gruplar arasndaki farkn genetik olduu anlamna gelmez (Hunt ve Carlson,
2007).
Tartmal baka bir konu ise rk kavramnn kendisidir.
nsanlar genetik bir IQ farkndan bahsederken, genetik analizlerin rklar arasnda belirgin farkllklar ortaya koyduu varsaymyla yola karlar. IQ zerine alan aratrmaclar rkn
hem biyolojik, hem de sosyal bir yap olduunu kabul ederler. rnein, Amerika Birleik Devletlerindeki yaygn sosyal
eilim, atalar Afrikal olan insanlar siyah olarak adlandr-

Kaltsallk tahminleri 1.0den daha dk olduundan, genetik


mirasn bireylerin IQlarn belirlemede tek bana grev almadklarn biliyoruz. evre de IQyu etkiliyor olmal. Peki, evrelerin hangi zelliklerinin IQ zerinde etkili olduunu nasl
belirleyebiliriz? inde bulunduunuz evrenin hangi zellikleri IQ testinizin sonucunu olumlu ynde etkiler (Kristensen
ve Bjerkedal, 2007; Van der Sluis ve ark., 2008)? evre, fiziksel ve sosyal birok boyuta gre deien ve iinde yaayanlar
tarafndan farkl ekilde deneyimlenen karmak canlandrma
paketidir. Ayn ailelerdeki ocuklar bile ayn eletirel ve psikolojik evreyi paylamyor olabilir. Aileniz iinde yetime srecinizi hatrlayn. Eer varsa, kardeleriniz anne-babanzdan ayn
dzeyde ilgi grdler mi? Ev iindeki gerilim zamanla deiiklik gsterdi mi? Ailenizin ekonomik durumu deiti mi? Annebabanzn evlilik durumlar deiti mi? evrelerin devingen
ilikiler iinde olan ve zamanla deien bileenlerden meydana
geldii aktr. Bu durum, psikologlar iin ne tr evrelerin
(dikkat, stres, yoksulluk, salk, sava vb.), IQ zerinde etkisi
olduunu belirlemeyi zorlatrr.

Tiger Woodsun atalaru da beyaz, siyah, Taylandlu, in ve


Amerikalu yerlilerdi. Bu, ABDdeki urk kavramunun yapusu
hakkunda bizlere ne gibi bir fikir verebilir?

Zeknun Politikasu

285

ocuklarun grd kiisel ilgi zeklarunu etkileyebilir. Soldaki resimde gsterilen, 1940larun
Tennesseesinin ayru ama eit sunuflarunda Afrikalu Amerikalu rencilere az ilgi gsteriliyordu.
Buna karun, sada gsterilen anne, ocuuna youn bir ilgi gstermekte. Bu tr evrelerin IQ
zerindeki etkileri nasuldur?

286

Blm 9 Zek ve Zek lm

1962de MichiganYpsilantideki High/Scope Perry anaokulunda balatlan bir program ele alalm (Schweinhart,
2004). Program 3-4 yalarndaki dk gelirli ve ayn zamanda
okulda baarl olamama tehlikesi tayan Afrikal Amerikal
ocuklar zerinde younlayordu. High/Scope Perry Program

Babalarn IQ ortalamas
Erkek ocuklarn IQ ortalamas
(En yksek)
1

Sosyal snf

Aratrmaclar genellikle ailenin sosyo-ekonomik durumu


gibi daha kresel evresel ltler zerinde younlamlardr.
nein, 26.000den fazla ocukla yaplan geni lekli ve uzun
vadeli bir almada, 4 yandaki bir ocuun IQsunu belirlemede ailenin sosyo-ekonomik durumu ve annenin eitim
seviyesini en byk tahmin unsuru olmutur. Bu durum hem
beyaz hem de siyah ocuklar iin eit lde geerlidir (Broman ve ark., 1975). Benzer ekilde, ekil 9.6 IQ zerinde sosyal
snfn etkilerini gstermektedir.
Sosyal snflar IQyu neden etkiler? Varla kar yoksulluk,
zeknn ilevini birok biimde etkiler, salk ve eitim kaynaklarnn da etkileri en belirginlerdir. Hamilelik srasnda zayf
salk koullar ve dk doum kilosu ocuklarn dk zihinsel yetilerinin somut tahmin unsurlarndandr. Yoksul ailelerde
doan ocuklar genelde yetersiz beslenir; birou okula a gittiinden ders srasnda dikkatini daha az toplayabilir. Dahas,
yoksul evlerde kitap, yazl iletiim aralar, bilgisayar ve kiinin
zihinsel geliine katkda bulunacak dier aralar bulunmayabilir. Yoksul ailelerin hayatta kalmaya odaklanmas, zellikle
ocuuna tek bana bakan anne veya babalar iin ocuklaryla
oynayacak ve zihinsel olarak onlar tevik edecek zamandan ve
gten yoksun braktndan, standart IQ testleri gibi ilerde
gsterilen performanslar iin zarar vericidir.
Aratrmaclar, geen krk yl boyunca yoksul evrelerin
etkilerine kar koyabilecek bir program gelitirmek iin uratlar. Avantaj Program, 1965te dk gelirli ocuklar iin
fiziksel salk, geliim, sosyal, eitim ve duygusal ihtiyalar
karlamak ve destekleme servisleri yoluyla ailelerin ocuklarna ilgilerini artrmak amacyla federal hkmet tarafndan
kuruldu (Kassebaum, 1994, s. 123). Avantaj Programnn ve
dier benzer proramlarn fikri ocuklar daha ayrcalkl yerlere
tamaktan ziyade, doduklar evreleri gelitirmekti. ocuklara okul ncesi eitim, yeterli miktarda gnlk yemek ailelerine de salk ve ocuk bytme konusunda tavsiyeler verildi.

2
3
4
(En dk)
80

85

90

95

100

105

110

115

IQ

EKL 9.6 Kalutsalluk, evre ve IQ


Arasundaki liki
Bu tablo, kalutsalluk ve evrenin IQ seviyesine katkularunu
gstermektedir. Baba ve oullar arasunda (kalutsallua balu)
benzer IQ seviyeleri vardur ve hem baba, hem de oullarun
IQlaru sosyal sunuftan (evresel faktr) etkilenmektedir.

Program Grubu
Programa Bakcmapae Grug
%0
% 20

% 40

% 60

00 m\ jk @H , pXe[X
Eormac
c`j\[\e m\que
Pc[a 40 b`e [ocar m\
jk g\c`r 40 pae[a

ocuklara katlma ynelik bir eitim anlay sunun bir snf


salad -ocuklar kendi etkinliklerini ve snf gruplar iin etkinlikleri planlamaya altrld. Dahas, program anne-babalar,
ocuklarnn eitimi boyunca ev ziyaretleri ve anne-baba grup
toplantlar sayesinde programa dahil etti. Aratrmaclar,
programa katlm olan ocuklar ilerki 40 ylda takip ettiler.
ekil 9.7 ayn evreden katlmclarla, programa katlmayanlarn durumlarn karlatrmaktadr. Grdnz gibi, High/
Scope Perry rencileri, 5 yandayken program dndaki
akranlarna kyasla daha yksek IQ seviyelerine sahiptiler. Ayn
ekilde, 40 yana geldiklerinde lise mezunu olma eilimleri ve
daha yksek gelirli ilerde alma oranlar da daha yksekti.
Benzer veriler Chicagoda daha nce yaplan bir mdahale
programnda elde edildi: Okul ncesi programa katldktan
on be sene sonra, renciler daha yksek lise bitirme orann
da dahil olmak zere High/Scope Perry grubunun elde ettii
birok avantajdan yararlanmlardr (Ou ve Reynolds, 2006).
Bu almalar zihinsel geliimde evrenin nemine dair gl
kant sunar. Ayrca risk altndaki ocuklarn hayatlarn deitirebilecek programlar iin somut rnek sunar.

KLTR VE IQ TESTNN GEERL


Bireyler IQ seviyelerini, eer bu tr yararl tahminlerde bulunmaya yaramasayd olaslkla daha az nemseyeceklerdi: Kapsaml aratrmalar, IQ seviyesinin ilkokuldan niversiteye kadar
mezuniyet, i durumu ve birok i iin performansn somut bir
tahmin unsuru olduunu ortaya koymutur (Gottfredson, 2002;
Nettelbeck ve Wilson, 2005). Bu rnekler IQ testlerinin, Batl
kltrlerin deer verdii baar biimleri asndan nemli ve
temel zihinsel yetilerin geerli lt olduunu ne srer - IQ
ile llen zek, baary dorudan etkiler. IQ farkllklar, bireyin itici nedenlerini ve inanlarn deitirerek akademik hayat
ve i hayatn da dolayl olarak etkiler. Yksek IQlu kiiler
okulda daha baarl, alma konusunda daha motiveli, baar
odakl ve iyi iler yapma konusunda daha iyimser olma eilimi gsterir. Ayrca, IQ testlerinde dk puan alan ocuklar
aa derecelerdeki ve belki de z yetkinliklerini kk dren okullarda, snflarda ve programlarda taklp kalabilirler.
Bu durumda, IQ evreden etkilenebilir ve buna bal olarak
ocuklar iin daha iyi ya da daha kt yeni evreler yaratabilir.
Dolaysyla IQ deerlendirmesi - ocuun genetik olarak sahip
olduu zihinsel yetenekleri kadere dnebilir.
Her ne kadar IQ testleri ana akm kullanmlar iin geerliini kantlamsa da, birok gzlemci farkl kltrel ve etnik
gruplar arasndaki karlatrmalar iin geerliklerini hl sorgulamaktadr (Greenfield, 1997; Serpell, 2000). Anlaml kar-

% 80

% 100

EKL 9.7 Okul ncesi


Mdahalenin Etkisi
High/Scope Perry okul ncesi
programuna katulmu olan ocuklar,
katulmayanlara kuyasla okulda daha iyi
sonular aldu.
Lawrence J. Schweinhart, The High/ Scope
Perry Preschool Study through Age 40.den
alunmutur.

latrmalar yapmak iin, aratrmaclar her farkl grup iin


onaylanm testler kullanmaldr (Hunt ve Carlson, 2007). Eletirmenler sk sk IQ testlerinde onlar kltrler arasnda geerli
yapmaktan alkoyan sistematik tarafllklar olduunu ne srer.
rnein, szl kavramay deerlendiren IQ testlerindeki sorular teste tabii tutulan herkese bilinen baz belli bilgi biimleri
olduunu varsayar (bkz. Tablo 9.2). Gerekteyse baka kltrlerden insanlar birbirinden farkl bilgi birikimine sahiplerdi,
bu da onlar iin sorulan sorularn zorluunu belirler (Fagan ve
Holland, 2007). Dahas, testlerin ve uygulanlarnn biimleri
de kltrel zek kavramna veya uygun davran biimlerine
uymuyor olabilir (Sternberg, 2007). Snftaki olumsuz deerlendirmeye dair bir rnei ele alalm:
Latin kkenli gmen anne-babalarn ocuklar okula gittiklerinde, konumaktan ok anlamaya, kendi fikirlerini
ifade etmektense retmenin otoritesine sayg gstermeye
nem verilmesi olumsuz bir akademik deerlendirmeye
yol aar. Dolaysyla, bir kltrdeki deer verilen iletiim
biimi -saygyla dinleme- kendine gvenli konumann iletiim biimi olarak nemsendii bir okul ortamnda gerekten olumsuz bir deerlendirmenin temeline dnebilir
(Greenfield, 1997, s. 1120).
Bu ocuklar, retmenlerinin onlarn zeksnn farkna varabilmesi iin Amerikan snflarnda nasl davranlmas gerektiini
renmelidir.
Her ne kadar kltrler aras deerlendimeyle ilgili kayglar
genelde testlerin ieriine younlasa da, zek testlerinin uygulama balamnda da nemli sorunlar yatar. Claude Steele (1997;
Steele ve Aronson, 1995, 1998), insanlarn yetenek testlerindeki
performanslarnn stereotip tehdidinden -bir kiinin olumsuz
stereotip oluturan bir grup ierisinde bulunmas riskinin yaratt
tehdit- etkilendiini ne srer. Aratrmalar, bir kiinin olumsuz
stereotipin konuyla ilgili olduuna dair inancnn stereotipe kodlanm kt performans beraberinde getirebileceini ne srer.
Stereotip tehdidinin i yerinde yaratt bir rnei ele alalm:
Aratma Bat Hint Adalarndan gelen birinci ve ikinici kuak gmenler zerine younlat (Deaux ve ark.,
2007). Aratrmaclar, Bat Hint Adalarnda doan birinci
kuan genelde zihinsel yetileri hakknda olumsuz stereotip oluturacak kadar Amerikan kltrne maruz
kalmadklar hipotezini ne srdler. Buna karn, aratrmaclarn tahmini ABDde doan ikinci kuan bu tr
stereotiplere sahip olaca ynndeydi. Bu tahmin, birinci
stereotip tehdidi: Kiinin grubunun olumsuz bir stereotipini deteklemeyle badatrlan tehdit

Zeknun Politikasu

287

48

Birinci

46

binci

44
42
40
38
36
34
32
30

KXejXcfcdXpXe

EKL 9.8

KXejXc

Stereotip Tehdidi

aluma, bu tr stereotiplere sahip olmayan -ancak kendi


grubunun zihinsel yetileri konusunda stereotipleri olanikinci kuak gmenlerle eliti. kinci kuak gmenler
bu stereotipe sahip olduklarundan, testin kendi zihinsel
yetilerinin tanumlanmaya ynelik olduuna inanduklarunda
performanslaru azaldu.
F. Deaux, L., Bikmen, N., Gilkes, A., Venuneac, A., Joseph, Y., Payne,
Y.A., ve Steele, C.A. (2007) Becoming American: Stereotype threat
effects in Afro-Carribean immigrant groups. Social Psychological Quarterly, 70, 384404.dan alunmutur. Copyright 2007 by the American
Sociological Associationun izniyle yayumlanmutur.

ve ikinci kuak gmen renciler stereotip bilgilerini


deerlendiren lekleri tamamladklarnda doruland.
Bilgi dalmnn sonularn aklamak iin, aratrmaclar iki kuak gmen gruplarna GRE uygulama testinden
szel bir blmn sorularndan bir ksmn tamamlattrdlar. Aratrmaclar, rencilerin yarsn, performanslarnn szel yetilerinin tans olduuna inandrdlar. Dier
yarsna ise, bu sorulara cevap vermelerinin yalnzca testin
bir paras olduunu sylediler. ekil 9.8de grdnz
gibi, olumsuz stereotipleri olan ikinci kuak gmenlerin
performans tansal durumla elemedi: Stereotipin ilgili
olduu durumlarda, stereotip tehdidi olumsuz bir etki
yaratt. Ancak, birinci kuak gmenler stereotipleri olmad iin, stereotip tehdidinin etkilerine maruz kalmad.
kinci kuan performansn etkileyen eyin durumu alglama
biimleri olduunu tekrar vurgulamak isteriz. nsanlar ancak
durumlarn stereotiple ilgili olduklarn dndklerinde
-nk, rnein, testin zeklarnn ltn dndklerinde- stereotip bilgisi performansla eleir. Bu tr sonulara
bakarak, stereotip tehdit balatmadan IQyu lmek sizce
mmkn mdr?
Stereotip tehdidinin neden olumsuz bir etkisi var? Aratrmaclar, performans olumsuz etkileyen ileyi tanmlamlardr (Schmader ve ark., 2008). ncelikle, stereotip tehdidi, insanlarn dikkatini toplamasnda olumsuz bir etkisi olan
yaratclk: Yeniliki ve durumlara uygun rnler ya da fikirler yaratabilme becerisi

288

Blm 9 Zek ve Zek lm

psikolojik stres tepkisi retir (bu tr 12. Blmde anlatacaz.). kinci olarak, stereotip tehdidi insanlarn daha dikkatli
ve daha az yaratc cevaplar vermesi gibi kendi performanslarn ok yakndan denetlemelerine yol aar. Son olarak, insanlar stereotip tehdidini deneyimlerken, zihinsel olanakalarn
olumsuz duygu ve dncelerini bask altnda tutacak ekilde
zorlarlar. 7. Blmde grdnz ileyen bellei hatrlayn.
Stereotip tehdidinin kesin etkisi testi zen kiilerin ileyen
bellek kaynaklarn -onlar eldeki sorunlar daha az zebilir
hale getirerek- bastrmasdr.
Zek ve kltrle ilgili son bir fikir. Amerika Birleik
Devletleri, genel olarak ele alndnda, genetik aklamalar
ve bireysel farkllklar asndan kltrel n yarg sergiler.
Harold Stevenson ve alma arkadalar (1993) senelerce,
inli, Japon ve ABDli ocuklarn matematikteki baarlarn
takip ettiler. 1980de, Asyal ocuklar ortalamada A.B.Dlilere
kyasla daha iyi bir performans gsterdiler. 1990, fark sabitti:
inli ocuklarn yalnzca % 4.1i ve Japon okcuklarn
% 10.3 .... ortalama bir Amerikal ocuk kadar dk performans gsterdi (s. 54). Asyal ocuklar genetik olarak matematik yetileri konusunda daha m stnler? Amerikadaki
insanlar bu soruya evet yant verme eilimdeler. Stevenson ve arkadalar Asyal ve Amerikal ocuklara, retmenlere, anne-babalar ok almakla, doutan gelen zeky
karlatrmalarn sylediklerinde, Asyallar ok almann
nemini vurguladlar. Amerikallarn cevabysa doutan
gelen yetiler oldu. Bu bak asnn, Amerikallar Asyallarn
genetik olarak matematikte daha iyi olduuna nasl inandrdn grebiliyor musunuz? Bu tr dncelerin, kamu politikasna benzer etkileri vardr - Amerikalar matematik konusunda yetenekli deilse, matematik eitimine ne kadar para
harcanmaldr?- aratrmalar zihinsel performansa ilikin
olarak nelerin deiip deiemeyeceini akla kavuturacak
ekilde titizlikle incelemek nemlidir.

DURUN VE GZDEN GERN







Goddard ve dierleri, gruplar arasunda IQ karulatumalaru


yapmaya nasul koullar altunda balamulardur?
IQ konusunda urka balu deiiklikleri tahmin etmede
kalutsalluk tahminlerini kullanmak neden uygun deildir?
Okul ncesi mdahaleler, insanlarun hayatlarunun hangi
zelliklerini etkilemitir?
Harold Stevensonun araturmasu akademik baarularun kltrler arasu algularu hakkunda neler sunmutur?

ELETREL DNME

Stereotip tehdidi konusunu ele alun.


Gerek hayatta testi uygulayanlar insanlar zerinde testlerin
tanumlamaya ynelik olduklaruna dair bir inancu ne ekilde
oluturuyorlar?

Bu konuyla ilgili daha fazla alutuma iin MyPsychLab.comu


ziyaret edin
zleyin: Zek Testleri Geerli midir?

Yaratclk
Zek ve deerlendirilmesi alanna gemeden nce, yaratclk konusuna geri dnelim. Yaratclk, bireyin yeniliki ve

(B)

(A)

EKL 9.9

Yaratuculuk Hakkunda Kanuya Varmak

Kuramsal fotoraf dersi devi: Bir aacun ekebileceiniz en iyi fotorafunu ekin.
(A) Yaratucu olmayan bir cevap; (B) Yaratucu bir cevap

oluturulduklar durumlara uygun rn veya fikirler yaratabilme yetisidir (Sternberg ve Lubart, 1999). Tekerlein icadn
dnn. Bu alt yenilikiydi, nk bilinmeyen mucidinden
nce kimse dnen objelerin kullanln grmemiti. Uygundu
nk yeni cismin nasl kullanlaca ok akt. Uygunluk
olmadan, yeni fikir ve nesneler genellikle alakasz veya tuhaf
bulunurlar.
Yaratclk konusunu zek blmnde ele almamzn
nedeni, birok insann ikisi arasnda gl bir iliki olduuna
inanmasdr. Durumun gerekte bu olup olmadn anlayabilmek iin, ncelikle yaratcl test edebilmeli, sonra yaratclk ve zek arasndaki ba incelemeliyiz. Dolaysyla ncelikle
nesnelerin ve fikirlerin yaratclna karar verme yntemlerini
inceleyip, daha sonra zekyla ilikisine bakacaz. Daha sonra,
allmn dnda yaratcla bakacaz ve yaratclkla delilik
arasndaki ilikiyi deerlendireceiz. Allmn dnda yaratc
yetiler gsteren insanlardan neler renebileceimizi greceiz.

YARATICILIIN DEERLENDRLMES
VE ZEKYLA LGS
nsanlar (grece) daha yetenekli veya yeteneksiz olarak nasl
deerlendirirsiniz? Aratrmaclar hem aykr hem de yaknsak dnmeyi len iler kullanmlardr (Nielsen ve ark.,
2008; Runco, 2007). Birok yaklam, sorunlara allmam ve
eitli dnceler sunma yetisi olarak tanmlanabilecek aykr
dnme zerine younlar. Aykr dnmeyi test eden sorular testi zenlere akc (abuk) ve esnek dnme olana salar
(Torrance, 1974; Wallach ve Kogan, 1965):
Aklnza gelen btn kare nesneleri syleyin.
3 dakika ierisinde beyaz ve yenilebilir eylerin yapabildi-

iniz kadar uzun bir listesini yapn.


Bir tulann nasl kullanlabileceine dair aklnza gelenle-

rin bir listesini yapn.


Cevaplar akclk, farkl fikirlerin says; benzersizlik, bakalar
tarafndan uygun bir biimde verilmemi fikirlerin says; ve
allmamlk, bir rnekte, rnein % 5ten daha fazla rastlanmayan trden fikirler gibi ltler zerinden deerlendirilir
(Runco, 1991).

Yaknsak dnce bir sorunu zmek iin farkl kaynaklar bir araya getirebilme yetisine denir. Farkl bilgileri yeni
zmler yaratacak ekilde bir araya getirebilen kiileri yaratc olarak nitelendiririz. Yaknsak dnce zerinden almak
iin aratrmaclarn kulland testlerden biri uzak ilikilendirme testidir. Testi zenlerden dier kelimeleri birletirecek
bir kelime bulmalar istenir (Bowden ve Beeman, 2003):
Bu kelimenin de ilikilendirilebilecei kelime nedir?

Kulbe, svire, kek


Bu kelimenin de ilikilendirilebilecei kelime nedir?

Balk, maden, hcum


Bu kelimenin de ilikilendirilebilecei kelime nedir?

iek, arkada, casus


(Cevaplar blmn sonunda vereceiz.) Yaknsak dncenin
dier ltleri zmlerin aniden akla geldii durumlar olarak
tanmlanan igry abuk kavramaya odaklanmadr. Blm
8de pinpon topunu yaklak 2 metre uzunluudaki bir borudan nasl karabilceinizi sorduumuzu hatrlyor musunuz?
Bu sorun i yzn abuk kavrama yetenei gerektirir. Bu
yetenei yeni zmler sunan insanlar yaratc olarak nitelendiririz.
nsanlarn yaratcln lmek iin kullanlan baka bir
yaklam ise onlardan yaratc bir rn -resim, iir, ksa hikayeortaya koymalarn istemektir. Hakemler, bu sefer her bir rne
puan verirler. ekil 9.9da gsterilen fotoraflara bakn. Sizce
hangisi daha yaratc? Neden byle dndnz aklar
msnz? Sizce arkadalarnz sizle hemfikir olurlar myd? Aratrmalar, rnlerin yaratclklarn deerlendirirken hakemlerin hemfikir olma oranlarnn olduka yksek olduunu ortaya
koymutu (Amabile, 1983). nsanlarn yaratclk seviyeleri,
hakemler karsnda gvenilir bir biimde deerlendirilebilir.
Dorusu insanlar kendi abalarnn yaratc olup olmadn
deerlendirme konusunda olduka netlerdir.
aykr dnme: Yaratcln, sorunlara allmam ama uygun zmler
bulmayla tanmalanan bir zellii.
yaknsak dnme: Yaratcln, bir sorunu zmek iin farkl bilgi
kaynaklarndan yararlanma yetisiyle tanmlanan bir zellii.
igr: Sorun zmede zmlerin bir anda akla geldii durumlarda
abuk kavrama yetenei

Yaratuculuk

289

Bir almada, 226 renci bir aykr dnme testini


tamamladlar (Slivia, 2008a). rnein, bir bak iin allmam kullanm alanlar yaratmaya altlar. Her grevi
tamamladktan sonra, katlmclar kendi cevaplarn okudular ve en yaratc buldukalr iki cevab gsterdiler. Katlmclarn cevaplar ayn zamanda kiilik bir hakem grubu
tarafndan deerlendirilmekteydi. Btnde, katlmclar ve
hakemlerin yaratc olduu dnlen cevaplar konusunda
iyi bir anlama gsterdiler. Yine de, baz renciler dierlerine kyasla kendi rnlerinin deerlendirme de daha
iyiydiler. zeldeyse, kendini ksmen yaratc sayan ve yeni
deneyimlere ak olan renciler en yaratc cevaplar belirlemede en iyiydiler. Aratrmaclar yaratc insanlar iki kat
yeteneklidir, hem yaratc fikirler ortaya sunarlar, hem de
en iyileri seebilirler sonucuna ulatlar (s. 145).
Yaratc olduunuzu dndnzde insanlar bu yargnza
katldklarnda mutlu olursunuz.
Aratrmaclar sk sk yaratclkla zek arasndaki ilikiyi
deerlendirmeye almlardr. rnein, bir alma 12-16
yalar arasndaki Alman rencilerinin aykr dnmeleriyle
IQlarn ele almtr (Preckel ve ark., 2006). Bu rnekte, IQ ve
aykr dnme arasndaki iliki 0,54 oldu, bu da IQsu yksek
rencilerin genellikle daha fazla aykr dnme zellii gsterdiklerini ortaya koydu. Benzer sonular Amerikal niversite
rencilerinden geldi (Slivia, 2008b). Aykr dnmeye dayal
bu almalar, belirttiimiz gibi, yaratcl snamann yalnzca
bir yoludur (Runco, 2008). IQ ile dier yaratclk ltleri arasndaki iliki hakknda daha az ey biliyoruz. Her eyi hesaba
kattmzda, bir aratrmacnn da dedii gibi zek yaratcl
bir seviyeye kadar mmkn klyor grnr, ancak desteklemez (Perkins, 1988, s. 319). Yani, belirli seviyedeki zek insana
yaratc olma olasl sunar ama birey bu olana deerlendirmeyebilir. 292. sayfadaki Yaamnzda Psiloloji Kutucuudan,
yaratclnz nasl arttracanza yeniden bir gz atacaz.
Yaknsak dnme problemlerinde nasldnz? Cevaplar,
peynir, altn ve kzd.

iin bilisel ve duygusal destee ihtiya duyar. Bu destek


olmadan, belki de bir d yaayacaktr (Gardner, 1993,
s. 361)
Yaratcln u noktalarnn yklerinde size daha yaratc
olmanz iin ne gibi dersler sunuluyor? Risk alma konusunda
bir rnee yknebilirsiniz. ok yaratc insanlar kefedilmemi sulara almaya niyetlidir (Gardner, 1993; Sternberg
ve Lubart, 1996). Bir hazrlanma modeli vardr. ok yaratc
insanlar, sivrilecekleri alanlarda uzmanlk kazanmak iin yllar harcarlar (Weisberg, 1986). e ynelik (isel) motivasyon
modeli vardr. ok yaratc bireyler, ortaya koyacaklar rnn
verecei tatmin ve haz iin grevlerinin peinden giderler (Collins ve Amabile, 1999). Btn bu etkenleri hayatnza sokmay
baarrsanz, kendi kiisel yaratclk performans seviyenizi arttrabilirsiniz.
Yaratclk konusunu bitirmeden, rnek tekil eden yaratclar hakkndaki en yaygn stereotipi ele almak istiyoruz: Hayat
deneyimleri delilik eilimindedir ya da bu delilik deneyimi
ieririr. Fevkalade yaratcln doutan delilikle balantl
olmas fikrinin tarihi Platoya kadar gider (Kessel, 1989). ada zamanlarda, Krepli (1921) manik depresif delilikten ya da
ift kutuplu rahatszlktan muzdarip bireyin manik safhalarnn
ar yaratcla yol aan serbeste akan dnce durumlar saladn sylemitir. Blm 15te greceimiz mani de devam
eden heyecanllk sreleriyle tanmlanr; birey kendini okun
ve sevinli hisseder. Sanat ve insanlk alanndaki birok nemli

YARATICILIIN U NOKTALARI
Yaratclk deerendirmelerin neredeyse lein en st noktasndan bile yukarda sonularla kan bireyler vardr. Byle
birinin adn sylemeniz istendiinde aklnza ilk kim geliyor?
Cevabnzn kendi uzmanlk ve ilgi alanlarnza gre deimesi muhtemeldir. Psikologlar Sigmund Freudu ne srebilirler. Sanat, mzik veya dansla ilgilenenler, Pablo Picasso,
Igor Stravinsky ya da Martha Graham diyebilirler. Bu birelerin gemilerinde ya da kiiliklerinde u noktalarda yaratcln tahmin unsuru olabilecek ortaklklar yakalamak mmkn
mdr? Howard Gardner (1993); Freud, Picasso, Stravinsky ve
Grahamn da iinde bulunduu, u snrlardaki yeteneklerinin
daha nce bahsettiimiz sekiz tr zekyla ilgisi olan bireylerden bir seki yapmtr. Gardnerin analizleri, E.C. adn verdii
rnek yaratcnn hayat deneyimlerinin portresini ortaya koymasna yardmc olmutur:
E.C. kendisine kefedilmemi sular vadeden bir alma
alan ya da zel ilgi alan bulur. Bu heyecan dolu bir andr.
E.C. bu noktada arkadalarnda soyutlanr, kendi bana
almak zorundadr. Kendisini bile anlamakta glk ektii bir dnm noktasnn eiindedir. E.C. bu ok
nemli noktada, ilgin bir ekilde yoluna devam edebilmek

290

Blm 9 Zek ve Zek lm

Sanat tarihileri, Vincent van Goghun bir sanatu olarak


yaratuculuunun ne srmtr. Genel olarak, araturmacular
yaratuculuk ve delilik arasundaki ba hakkunda neler kefetmitir?

kiinin bu tr duygudurumu bozukluklarndan rahatsz olduu


konusunda neredeyse hi phe yoktur (Keiger, 1993). Ancak,
yaratclkla zihinsel hastalklar arasnda bir ba kurmak iin
aratrmaclar bu anekdotsal kaytlardan ileriye gitmeye almlardr. Daha kontrol almalar, -if kutuplu rahatszlk
gibi- zihinsel hastalklarn baz trleriyle yaratclk arasnda en
azndan zayf bir balant olduu fikrini desteklemitir (Lauronen ve ark., 2004; Santosa ve ark., 2007). Ancak her zaman
olduu gibi balant, nesnel bir iliki olup olmadna dair
kant sunmaz. Durum sadece baz rahatszlklarn bireyleri
daha yaratc yapmas olabilir (Akiskal ve Akiskal, 2007). Ayn
ekilde, durum insanlarn yaratc olmasnn zihinsel rahatszlklar yaamalarna neden olmas da olabilir (Ramey ve Weisberg, 2004). Ayn zamanda, iki durum arasnda nedensel hibir
iliki olmakszn, insan beyninin baz zellikleri bireyler hem
daha yaratc olmaya hem de zihinsel rahatszlklara daha eilimli yapyor olabilir (Dietrich, 2004).
u anda kadar psikologlarn yaratclk ve zekda bireysel
farkllklar nasl yorumlayp deerlendirdiklerini rendiniz.
Aratrmaclar bu farkl kavramlar nasl anlayp ltklerini iyice anladnz. Bu blmn son ksmnda baz psikolojik
deerlendirmelerin neden tartmalara yol atn ele alacaz.

DURUN VE GZDEN GERN






Fikri veya rnleri yaratucu olarak deerlendirmenin iki


nemli lt nelerdir?
Aykuru dnme nedir?
U noktada yaratuculukta rol oynayan faktr nelerdir?

Bu konuyla ilgili daha fazla aluturma iin MyPsychLab.comu


ziyaret edin
Benzerini yapn: Yaratuculuk

Deerlendirme ve Toplum
Psikolojik deerlendirmenin temel amac, insanlarn deerlendirmelerini deer bienin yarglarndan olabildiince bamsz
yapabilmektir. Bu amaca, retmenlerin, iverenlerin ve deer
bien dierlerinin znel yarglarnn yerine zenle oluturulmu
eletirel deerlendirmeye ak nesnel ltler koyarak ulalr.
Alfred Binetin nc yaptn motive eden ama bu olmutur.
Binet ve dierleri, testlerin toplumu demokratikletireceini ve
cinsiyeti, milliyet, ncl ve grne dayal keyfi ltlere dayal
deerlendirmeleri azaltacan umdular. Ancak, psikolojinin
baka hibir alan deerlendirme kadar tartmal olmamtr.
Tartmann merkezinde etik kayg, teste dayal kararn adillii, eitimi deerlendirmede testlerin kullanll ve bireyleri
kategorize etmede puan etiketlerinin kullanlmas olmutur.
Testlerin adilliinden kayg eden eletirmenler, teste tabi
tutulan bazlar iin kayp ve sonularn dierlerinden daha
fazla olabileceini ne srmlerdir (Helms, 2006). rnein,
aznlk gruplarnn daha az puan aldklar testlerde bu gruplarn kayb, baz ilere alnmamak gibi byk olmutur. Bazen
aznlklarn puanlar testlerin uygun olmayan standartlardan
dolay dktr. Aratrmaclar, bu konular ele almak iin,
bilisel ve bilisel olamayan becerilerin deerlendirme srasn
birletiren alan setikleri yntemleri zerine almlardr
(De Cortece ve ark., 2007). Ama, test puanlarndaki grup

farkllklarnn farknda olan birleik ltler ile iteki baary tahmin etmektir.
kinci etik kayg, testlerin rencileri sadece deerlendirmemesi ayn zamanda eitime biim vermekte rol oynamasdr. Okul sistemlerinin kalitesi ve retmenlerin yeterlilii sk
sk, rencilerinin puanlar ve standart baar testleri zerinden
deerlendirilir (Crocco ve Costigan, 2007). Vergi yoluyla okullara yaplan yerel destek ve remenlerin kiisel maalar bile
test puanlarn etkileyebilir. Test puanlaryla gelen fazla katk
hileye yol aabilir. rnein, almalardan birinde Chicagoda
standart test paunlar tespit etmitir. Aratrmaclar snflarn
en az % 4-5inde retmen ve eitmenlerin kopya verdiine
dair ciddi durumlar tahmin etmilerdir (Jacob ve Levitt, 2003).
Maryland, Potomacda bir ilkokul mdr, bir ok beinci snf
rencisine puannn artrmas iin ekstra zaman ve ikinci ans
gibi bir ok yardmda bulunulduuna dair bir ok gl kant
ortaya knca iinden ayrlmtr (Thomas ve Wingert, 2000).
Okula kar kantlar ocuklarn kendilerinden gelmitir. 10
yandaki renciler, anne-babalarna kopya ekmelerine izin
verildiini sylemitir: Yetikinlerin neden kopya ekmeleri
konusunda srar ettiklerini merak etmilerdir. Bu tr durumlar, test puanlarnn eitimden daha fazla nemsenmesinin ne
kadar zararl olduunu gzler nne serer.
nc, kayg, test sonularnn insanlar statlerine deitirilemez etiketler vermesidir. nsanlar, sanki puanlar alnlarna yazlm gibi sk sk kendilerini 110 IQlu ya da B rencisi
olarak dnler. Bu tr etiketlemeler, insanlar zihinsel ve kiisel zelliklerin sabit ve deimez olduunu dnegeldiklerinde
ilerlemelerine engel olabilir- hayattaki yerlerini deitiremeyeceklerini sanabilirler. Olumsuz deerlendirilmi olanlar iin
puanlar, kendi kendini harekete geme konusunda snrlamaya
mahkum ederek z yeterlilik hislerini azaltp, stesinden gelme
konusunda hevesli olduklar sorunlar snrlandrabilir. Gruptaki IQ zayfl konusundaki beyanlarn hain sonularndan
biri de budur. Toplumda bir ekilde kk drlm olanlar
uzmalarn onlar hakknda sylediklerine inanarak hayatlarn
gelitirmede okul ve eitimi birer ara olarak grmekten vazgeebilirler.

Okullar yksek puanlar ve standart testler iin dllendirildiinde, retmenler test zme becerilerine mi yoksa daha
geni renim amalaruna mu ncelik verir?

Deerlendirme ve Toplum

291

Yaamnzda Psikoloji
NASIL DAHA YARATICI OLABLRSNZ?
Araturmacular yaratuculuu ltnde,
bazu insanlar dierlerine kuyasla daha
fazla yaratuculuk gsterir (Runco,
2007). Ancak bu insanlarun daha
yaratucu olamayacau anlamuna gelmez. Aslunda, araturmacular ieriin
insanlarun yaratucu rnlerinin kalitesi
zerindeki etkilerini auklamaya balamutur. Araturmacularun insanlaru daha
yaratucu yaptuunu kefettii etkiyi
auklayacauz. Her bir proje hakkundaki
auklamayu okurken, bunlaru gnlk
hayatunuza nasul uygulayabileceinizi
dnn.
lk alumada, araturmacular
rencilerin yaratuculuklarunda ok
kltrl deneyimlerin olumlu etkilerini aukladular (Leung ve ark.,2008).
Baka kltrlerle iletiimin insanlara
tanunmayan kaynaklar ve mekanlardan gelen fikirleri gelitirmede ve
farklu kltrlerden grnrde uyumayan fikirleri sentezlemede deneyim kazandurduunu buldular (s. 173).
Fakat, kltrn etkisini auklamak iin,
araturmacular deneyin katulumcularunu
baka lkelere yollamadular. Bunun
yerine, her birine 45 dakikaluk bir
slayt gsterisinin farklu versiyonlarunu
izlettiler. Versiyonlardan biri, (katulumcularun aina olmaduklaru) in kltrne
younlauyordu. Dieri ise, Amerikan
ve in kltrlerini bir arada sunuyordu. Her slayt gsterisinden sonra,
katulumculardan Sindrella yksnn
yaratucu bir versiyonunu yazmalaru

istendi. ki kltrn karulaturulduu


gsteriyi izlemi olan katulumcular,
yklerinde daha yaratucuydu. Artan
yaratuculuun anahtaru, rencilerin iki
kltr yanyana deneyimlemi olmalaruydu.
Yaratuculuu artturmak iin ikinci
yntem insanlarun yakun ve uzak
gelecek hakkundaki fikirlerini karulaturan bir alumadan geliyor (Frster
ve ark., 2004). Yarun iin veya bir yul
sonrasu iin bir parti organize etmek
iin plan yapmanuzu istediimizi varsayun. Yakun gelecei ele alduunuzda,
somut detaylara daha ok odaklanursunuz; daha sonrasu iin planlarunuzsa
daha soyut olma eilimindedir. Parti
planlaru yaparken somuttan soyuta
bir kayma yaaduunuzu hissettiniz mi?
Araturmacular, katulumcularun daha
soyut bir biimde dnmelerini
salarlarsa katulumcularun daha yaratucu
olacaklarunu tahmin etmilerdir. Bu
tahmini sunamaya, katulumcularu yakun
ve uzak gelecek zamanu baku aularu
edinmeye tevik ederek balamulardur. Katulumculara, ya yarun ya da
bir yul sonrasu iin hayatlarunu hayal
etmelerini istemilerdir. Kusa bir aradan sonra, katulumcular bu senaryoya
uygun cevaplar vermilerdir: Mrs.
Miller bitkilerini ok seviyor. Ltfen
ona, odasunu daha da iyiletirmesinde
yardumcu olabilmek iin bulabildiiniz
kadar yaratucu yollar bulun (s. 184).
Hayatlarunun bir yul sonraki hallini hayal

Bu blmde, zek ve yaratcl nemli zelliklerine yeniden baktk. Aratrmaclarn bu kavramlar insan performansnn nemli zelliklerinin fark edecek ekilde nasl yeniden
tanmladklarn rendiniz. IQ lmlerinin neden tartmal
olduunu da grdnz. Belirli insanlar ve gruplarn yetileri
hakknda yarglarda bulunmadan once, testleri yapld daha
geni balamlar dikkate alnmaldr.

292

Blm 9 Zek ve Zek lm

eden katulumcular, tutarlu bir biimde


senaryoya daha yaratucu cevaplar bulmulardur.
nc yntem ise, insanlarun
neler olduu zerinde nasul dndklerine younlaur (Markman ve
ark., 2007). nsanlar hayatlaruna geri
dnp baktuklarunda, genellikle olmayan eyleri olmu gibi dnrler.
(rnein Birka dakika nce uksaydum, trafie yakalanmazdum gibi.)
Bu tr dncelerin bir kusmu katkucudur, nk olumsuz sonuca gre
daha geni bir olasu eylem yelpazesi
sunarlar (eer ... yapsaydum, sonu
daha iyi olurdu gibi). Bazularu ise
eksilticidir, nk daha dar bir eylem
yelpazesi sunarlar (... yapmasaydum,
sonu daha iyi olurdu gibi). Araturmacular, bazu katulumculardan hayatlarundaki olumsuz sonular iin katkucu,
dierlerine de eksiltici karu olgular
dnmelerini istemitir. Araturmacular, -gereklie yeni ... unsurlar
katan- katkucu karu olgular yaratucu
retimler ortaya koyan kapsamlu bir
yapum tarzu yarattuunu ne srmlerdir (s. 322). Dorusu, katkucu karu
olgular yaratan katulumcular, eksiltici
karu olgu yaratanlara kuyasla daha
fazla kusa sreli yaratucu davranu gstermilerdir (rnein, tula iin daha
yaratucu yeni kullanumlar bulmulardur).
Bu yntemleri gnlk yaratuculuunuzu gelitirmek iin nasul uygulayabileceinizi gryor musunuz?

DURUN VE GZDEN GERN






Deerlendirme neden bazu insan ve gruplar iin olumsuz


sonular dourabilir?
Deerlendirme neden eitimin ekillendirilmesinde
nemli bir rol oynayabilir?
Test sonularu neden geni sonularu olan etiketlere
dnebilir?

Ana Noktalarn zeti


lm Nedir?

Zeknn Politikas

Psikolojik lmn antik inde balayan uzun bir gemii

vardr. Sir Francis Galtonun ok nemli katklar olmutur.


Faydal bir lme arac, gvenilir, geerli ve standart olmaldr. Gvenilir bir lt istikrarl sonular verir. Uygun bir
arasa, testin ama edindii nitelikleri deerlendirir.
Standart bir test her zaman ayn ekilde uygulanlr ve
puanlanr, normlar bireyin puannn kendi yandakiler,
cinsiyetindekiler ve kltrndekilerle kyaslanmasna olanak verir.

Zeknn lm

Neredeyse en bandan beri, zek testleri etnik ve rk

gruplar iin olumsuz yarglar oluturmada kullanlmtr.


IQnun yksek kaltsallndan dolay, baz aratrmaclar

baz kltrel ve etnik gruplar dk puanlarn doutan


gelen aalk durumuna balamtr.
evresel dezavantajlar ve stereotip tehdidi, baz gruplarn
dk puanlarn aklar. Aratrmalar, grup farkllklarnn evresel faktrlerden etkilendiini gsterir.

Yaratclk
Yaratclk, genellikle aykr ve yaknsak dnme testleriyle

Binet nesnel zek testlerine 1900lerin banda Fransada

balamtr. Puanlar zihinsel ya biiminde verilmi ve


ocuun anlk ilev seviyesini belirlemitir.
Amerikada Terman, Stranford-Binet Zek leini gelitirmi ve IQ kavramn poplerletirmitir.
Wechsler, okulncesi ocuklar, okullu ocuklar ve yetikinler iin zek testleri gelitirmitir.
stn zekllk ve entelektel zr kavramlarnn her ikisi
de IQ puanlarna ve gnlk performansa dayanr.

Zek Teorileri
IQnun psikometrik analizleri akkan ve kristallemi zel-

likte zeklar gibi bir ok temel yetinin IQya katkda bulunduunu ne srer.
ada kuramlar, zeky geni bir biimde insanlarn karlat sorunlar zmede kulland zek ve yetileri ele
alarak zeky ler ve anlar.
Sternberg zeknn analitik, yaratc ve pratik zelliklerini
birbirinden ayrr.
Gardner IQ lmlerini kapsayan ve bu lmlerin tesine
giden sekiz zek tr belirler. Son aratrmalar duygusal
zek zerine younlar.

deerlendirilir.
U snrlarda yaratc insanlar risk alrlar, hazrlanrlar ve

genellikle motivasyonlar yksektir.


Baz zihinsel rahatszlklarla yaratclk arasnda bir ba

olmasna ramen, nedensellik ilikisi kurulamamtr.

lm ve Toplum
Anlk performansn tahmin unsuru ve gstergesi olarak

genellikle kullanl olsa da, test sonular insanlarn


gelime ve deime anslarn snrlamak iin kullanlmamaldr.
Bir lmn sonucu bireyin hayatn etkilediinde, teknikler birey ve sorudaki ama iin gvenilir ve geerli olmaldr.

Tablo 9.3teki Anagramlarn zmleri


1.
2.
3.
4.
5.

laugh (glmek)
tempt (akl elmek)
short (ksa)
knight (valye)
write (yazmak)

6. allow (izin vermek)


7. drive (srmek)
8. couch (sofa)
9. enter (girmek)
10. basic (temel)

ANAHTAR TERMLER
akc zek (s. 279)
aykr dnme (s. 289)
iki-yar gvenirlii (s. 272)
duygusal zek (s. 282)
entelektel geliim bozukluklar (s. 276)
formel deerledirme (s. 272)
ierik geerlii (s. 273)
igr (s. 289)
i tutarllk (s. 272)
kaltsallk tahimi (s. 283)

kristallemi zek (s. 279)


kronolojik ya (s. 275)
norm (s. 274)
renme bozukluu (s. 278)
lt geerlii (s. 273)
paralel biimler (s. 272)
psikolojik deerlendirme (s. 271)
pskiometrikler (s. 279)
standardizasyon (s. 274)
stereotip tehdidi (s. 287)

test- yeniden test gvenirlii (s. 272)


yaknsak dnme (s. 289)
yapsal geerlik (s. 273)
yaratclk (s. 288)
yordama geerlii (s. 273)
zek (s. 274)
zek katsays (IQ) (s. 275)
zek ya (s. 275)

Ana Noktalarun zeti

293

Blm 9 Deneme Testi


1. Aaudakilerden hangisi Sir Francis Galtonun zek
deerlendirmesiyle igili gelitirdii fikirlerden deildir?
a. Zekdaki farkluluklar llebilirdir.
b. Zek nesnel testlerle llebilir.
c. Zek puanlaru orta vadelerde bir yksek verim erisi takip ederler.
d. Zek bireyin yaamu boyunca deiir.
2. Martin, mutluluunu len bir test zd. 72 puan
aldu, Martin bu sonucu deerlendirebilmek iin testin
________ bavurmaludur.
a. normlaruna
b. iki yaru gvenliine
c. standardizasyonuna
d. tahmin geerliine
3. Debroah, 10 yaundadur ama zek yau 12dir. Orjinal
IQ hesaplamasunu kullanursak, Debroahnun IQsu
katur?
a. 90
c. 150
b. 120
d. 100
4. Entelektel zrn hangi nedeni daha kolay tedavi edilir?
a. Down sendromu
b. Annenin hamilelikte alkol kullanumu
c. Annenin hamilelikte kokain kullanumu
d. PKU
5. Aaudakilerden hangisi stn zekluluun kme
anlayuunun bir parasu deildir?
a. Yaratuculuk
b. Matematiksel deha
c. Greve baluluk
d. Yksek yetenek
6. Poindexter, IQ testini internette aynu sitede drt farklu
IQ testi zer ve 116, 117, 129 ve 130 alur. Buna gre
IQ testleri:
a. gvenilir ve geerlidir.
b. ne gvenilir ne de geerlidir.
c. gvenilirdir ama geerli deildir.
d. geerlidir ama gvenilir deildir.
7. _____ zek insanun halihazurda edinmi olduu bilgidir.
a. Akukan
c. Kristallemi
b. Analitik
d. Yaratucu
8. Felix, auluk okuluna bavuruyor. Giri sunavunda
yemek hazurlamakla ilgili sorular soruluyor. Bu test
_______ zekya yneliktir.
a. pratik
c. akukan
b. analitik
d. yaratucu
9. Julian, etrafundaki insanlar zgn olunca genellikle
fark edemez. Bu Julianun hangi zek trnde pek
gelimemi olduunu gsterir?
a. Doa zeksu
c. Duygusal zek
b. Uzaysal zek
d. Kinestetik zek

294

Blm 9 Zek ve Zek lm

10. Goneril ve Regan kardetirler. Hangi durumda zek


seviyelerinin birbirine en yakun olmasu beklenir?
a. ift yumurta ikizi olmalaru
b. Tek yumurta ikizi olmalaru
c. Aynu evde yetimi olmalaru
d. 2 yaundan nce evlat edilmi olmalaru
11. Stereotip tehdidi hangisine inanurlarsa insanlarun test
perfomanslarunda etkili olur?
a. Testin stereotiplerle alakalu olduuna
b. Stereotipin kltrde ok yaygun olduuna
c. Testin bazu etnik gruplara haksuzluk yaptuuna
d. Stereotiplerin zamanla deitiine
12. ________ testleri aklunuza gelen yuvarlak cisimleri
yazunuz gibi sorular ierebilir.
a. Analitik zek
b. Kristallemi zek
c. Yakunsak dnme
d. Aykuru dnme
13. U sunurlarda yaratucu birelerin kkenlerini anlamak iin
hangisine eilmeniz gerekmez?
a. Hazurlanma
c. IQ
b. sel motivasyon
d. Risk alma
14. Arkadaunuz Constance iin kusa sreli yaratuculuk
destei salamak istiyorsunuz. Ona hayatunun olumsuz olaylarunun dnmesini ve ______ karu olgular
yaratmasunu sylersiniz.
a. katkucu
b. yakun
c. uzak
d. eksiltici
15. Cyrus 12 yaundayken, dahi olduunu rendi.
Yetikinliinde ise asla potansiyelini gsteremediini
hissetti. Bu durum, deerlendirmenin hangi yanuna iyi
bir rnek sunar?
a. Hatalu sonular yaratmasu
b. Bireysel ukarumlar ieren etiketler vermesi
c. Bireyin eitim deneyimlerini ekillendirmesi
d. Cyrusun grubunda olumsuz etkileri olmasu

Yazl Sorular
1. Howard Gradnerin oklu zek teorisinin amacu nedir?
2. Avantaj programu ve dier mdehale programlaru
evrenin IQ zerindeki etkilerini nasul auklar?
3. Zihinsel hastaluklarla yaratuculuk arasunda nedensel iliki
kurmak neden zordur?

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLab girerek sradaki videoyu seyredin (www.mypsychlab.com). Videoyu izledikten sorna aadaki aktiviteleri
yapn.

Program 16: Testler ve Zek

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR


Videoyu izlerken, kitapta bahsedilenlerin yan sra bu kiiye de
zellikle dikkat edin.
W. Curtis Bankspsikolojik test uzman.

PROGRAMI GZDEN GERME


1. Psikolojik deerlendirmenin amacu nedir?
a. nsan bilisellii hakkunda bir teori retmek
b. nsanlarun yeti, davranu ve kiilik konusunda ne tr deiiklikler gsterdiini grmek
c. Entelektel yetilerin byme evreleri lmek
d. Psikolojik problemleri tespit etmek
2. nsanlarla tartuurken, kolayca vazgeerim gibi ifadelere
katulup katulmaduunuzu belirtmeniz istenen bir test zyorsunuz. Bu test ne testi olabilir?
a. Akademik Yeterlilik Testi
b. Rorschach testi
c. Yksek lgi Anketi
d. Minnesota ok Ynl Kiilik Envanteri
3. Binetin bir zek lt yaratmaktaki amacu neydi?
a. zel yarduma ihtiyacu olan ocuklaru belirlemek
b. Zeknun doutan olduunu gstermek
c. Aau derecedeki ocuklaru ayuklamak
d. Bir zek teorisi iin deneysel temel salamak
4. Binetin testlerinin sonularu nasul ifade edilmiti?
a. Genel ve zel faktrler biiminde
b. Zek katsayusu cinsinden
c. Bir norma balu olan zek yauyla
d. Yzdeli puanlarla
5. Terman, zekyu ifade etmek iin hangi forml gelitirmitir?
a. MA/CA = IQ
b. MA CA = IQ
c. CA/MA 100 = IQ
d. MA/CA 100 = IQ
6. 1939da, David Wechsler yeni bir zek testi tasarladu? Bu
test kendinden nce gelen dier testlerin hangi sorunlarunun stesinden gelmitir?
a. Azunluk gruplaruna karu tarafluluk
b. Gvenilmez puanlama
c. Dile baumluluk
d. Kusutlu topluluklarla sunurlu normlar

7. tfaiyeci adaylaruna uygulanan bir test iteki baarularunu


yordadu tahminleri gsterildi. Test iin aaudakilerden
hangisi dorudur?
a. Test gvenilirdir
b. Test geerlidir
c. Test standarttur
d. Test tarafsuzdur
8. Testlerdeki kltrel tarafluluklar bazu zellikleri fazla
bazularunu da az nemseyebilirler. Aaudakilerden hangisi
ABDde fazla nemsenmektedir?
a. Saduyu
b. Motivasyon
c. Yaratuculuk
d. Szel yeti
9. Hastanede ie girmek isteyen bireylerin bir test tabii
tutulduklarunu dnn. Test sadece bir grup iin geerli:
beyaz erkekler. Siyahi bir kadunun teste katulduunu varsayalum. Aaudakilerden hangisi bu kadunun sonularu iin
daha doru olacaktur?
a. teki performansunu doru biimde tahmin edecektir.
b. Beyaz erkeklerinden daha dk olacaktur.
c. Kadun yeterli olduu halde yeterli olmaduu gibi bir sonu yansutabilir.
d. Sonular kadunla ilgili hibir ey yansutmaz, nk norm
grubundan ne kadunlar ne de siyahlar vardur.
10. Howard Gardner, zek alumalaruna ne gibi bir yeni baku
ausu kazandurmutur?
a. Zekyu, pratik zek olarak yeniden tanumlamutur.
b. Zekyu dier trlerini de kapsayacak ekilde gelitirmitir.
c. Zeknun, beyin dalgalaru ausundan yeniden tanumlanmasu
iin biyolojik bir temel ne srmtr.
d. Zek kavramunun yok edilmesi gerektiini savunmutur.
11. Robert Sternberg, yneticiler iin bir test gelitirmitir. Bu
testin baaru tahminleri, standart IQ testininkilerden ne
ekilde farkludur?
a. Her ikisi de aynu derecede iyi tahminlerde bulunurlar ve
ilikili deillerdir
b. Her ikisi de aynu derecede iyi tahminlerde bulunurlar nk aynu eyi lmektedirler.
c. Sternbergin testi IQdan iki kat daha iyi ler ve IQ ile
ilintili deildir.
d. Sternbergin testi IQdan iki kat daha iyi ler ve bir dereceye kadar IQ ile ilintilidir.
12. Nrobilimcilerin biyolojik temelli zek ltleri aramasunun
altunda yatan neden zeknun hangi ynn iermesidir?
a. oklu faktrler
c. Uyum salama huzu
b. Kltrel renme
d. Kolay uyarulabilirlik

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

295

13. Standardize edilmi zek testleri genellikle,


a. szel yetiye fazla nem verir.
b. yaratucu sorun zmne ok fazla deer verir.
c. dier kltrlerden bireylere aluulmu duunda puanlar
verme konusunda tarafludur.
d. hayattaki baarunun en iyi tahmin unsurlarudur.
14. Aaudakilerden hangisi ya, urk ve cinsiyete dayanan
kendini gerekletiren bir kehanettir?
a. Test-yeniden test gvenirlii
b. Stereotip tehdidi
c. Kristallenmi zek
d. lt geerlii
15. Test iin retme uygulamalarunun artmasu, hangi
olasuluu yaratur?
a. Daha az evresel geerlik
b. Stereotip tehdidinin azalmasu
c. Daha az gvenirli
d. Zek zerindeki genetik etkilerin ortadan kaldurulmasu
16. Aaudakilerden hangisi zek deerlendirmesinde David
Wechslerin sunmu olduu bir yeniliktir?
a. Fiziksel koordinasyonu sergilemek
b. Sosyal duyarluluu ispat etmek
c. Uygun szel metaforlar retebilme
d. Resimleri mantuk surasuna dizme
17. William Curtis Banks aaudakilerden hangisinin nemini
savunmamutur?
a. zekyu mesleki baaruyla ilikilendirmek.
b. zek testlerinin geerliini salamak.
c. zek testlerinde kullanulan ltlerin gvenirliinden
emin olmak.
d. deerlendirme ltlerini geni toplumlar iin standartlaturmak.
18. Aaudakilerden hangisi stereotip tehdidinin etkisini
kurmak iin en etkili yoldur?
a. Testi zen kiiye, testin herhangi bir gruba karu ayrumculuk yapmayacaunun gvencesini vermek
b. Testi zen kiiye kendine saygusunu arturmasu iin zamanun ilersinde bir grselleme aluturmasu sunmak
c. Kendine gvenini artturmak iin testi zen kiiye daha
nceden kolay bir grev vermek.
d. Testi zen kiiye kendi azunluk grubunun gururlandurmasunu sylemek.
19. Stereotip tehdidi testi zen kii iin aaudakilerden
hangsini gerektrir?
a. Stereotiplere inanmasu
b. Yksek zeklu olmasu

296

Blm 9 Zek ve Zek lm

c. Dierlerinin stereotiplere inanduunu bilmesi


d. Dk zeklu olmasu
20. Yullar iinde zeknun ne olmaduunu rendik?
a. Karuuk
b. evreden etkilenen
c. Tek ynl bir sre
d. Kltre balu

DNLMES GEREKEN SORULAR


1. Zeknun genetik temeline dair kanutlar, zeknun deitirilemez olduu anlamuna gelir mi?
2. Herkes bir dierinin IQsunu bilse ne olurdu? Evlenme
veya ie alma konusundaki kararlarumuz nasul etkilenirdi?
3. Standart zek testinde mi yoksa yaratuculuk testinde mi
yksek puan almak isterdiniz?
4. Zek ve psikolojik deerlendirmedeki etik sorular nelerdir?
5. Bir zek trnde ok yksek bir puan alurken dierinde
ok az puan almanuz mantuklu mudur? Zeki olmaya dair
grlerinizi deitirir mi?

AKTVTELER
1. Yemek yapmak, beyzbol, ahap iilii, dans etmek ya
da seyahat gibi zel bir ilgi alanunuzu ele alun. Bu alandaki yetenek ve bilgiyi len soru ve grevler ieren bir
test hazurlayun. Bu testin geerliini nasul salardunuz?
2. Zeknun gelitirilebilme olasuluunu ele alun. Zeknuzu
gelitirmek iin bir yulluk bir plan hazurlayun. Planunuzun
en nemli unsurlaru neler olurdu? Aynu planun bakalaru
iinde aynu derecede yeterli olur muydu?
3. Bir ilkokul retmeniyle, farklu retme koullaru altunda
rencilerin zihinsel geliimleriyle ilgili deneyimlerini
konuun. retmen rencilerinin ileri derece
ortalama ve ortalama altu olarak deerlendirileceini bildii standart testler zecekleri test iin
retme ynteminin iyi bir fikir olduunu dnyor
mu? Deneyimlerine balu olarak, rencileri farklu ekillerde kategorize edildiinde, eitim fursatlaru ve dikkat
bakumundan rencilerde ne gibi deiiklikler olacaunu
dnyor?

10
Yaam Sresi Boyunca
nsan Geliimi
Geliimin ncelenmesi 298
Yaam Sresi Boyunca Fiziksel Geliim 300
Doum ncesinde ve ocuklukta
Geliim Ergenlikte Fiziksel
Geliim Yetikinlikte Fiziksel Deiimler

Yaam Sresi Boyunca Bilisel Geliim 306


Piagetnin Zihinsel Geliim Anlay Erken
Bilisel Geliim zerine ada Bak
Alar Yetikinlikte Bilisel Geliim

Dil Edinimi 312


Konumay Alglama ve Szckleri Alglama Szck
Anlamlarn renme Dilbilgisi Edinimi

Yaamnzda Psikoloji 313


Yalandka Beyniniz Farkl m alr?

Yaam Sresi Boyunca Sosyal Geliim 317


Eriksona Gre Psikososyal Evreler
ocuklukta Sosyal Geliim Ergenlikte Sosyal
Geliim Yetikinlikte Sosyal Geliim

Yaamnzda Eletirel Dnme 321


ocuk Bakcl ocuklarn Geliimini Nasl Etkiler?

Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet


Farkllklar 327
Cinsel Farkllklar Cinsiyet Kimlii ve Cinsiyet
Stereotipleri

Ahlaki Geliim 330


Kohlbergin Ahlaki Nitelendirme Evreleri Cinsiyet
ve Ahlaki Nitelendirme zerine Kltrel Bak Alar

Baarl Bir ekilde Yalanmay renme 332


Ana Noktalarn zeti 333

eni domu bir ocuu elinizde tuttuunuzu hayal


edin. Bu ocuun 1 yandayken, 5 yandayken,
15 yandayken, 50 yandayken, 70 yandayken,
90 yandayken nasl bir ey olacan tahmin edebiliyor musunuz? Tahminleriniz ok byk bir olaslkla baz
genel ve zel yarglarn bir karmndan ibaret olacaktr: ocuk
byk bir ihtimalle bir dil renecektir ama yetenekli bir yazar
olabilir de olmayabilir de. Tahminleriniz kaltm ve evreyle
ilgili hususlara da dayanacaktr: Eer ocuun hem anne hem
de babas yetenekli yazarlarsa, ocuun da edebi yetenek gsterecei tahmininde bulunabilirsiniz; eer ocuk zenginletirilmi bir evrede eitilmise, ocuun baarlarnn ebeveynlerininkini geecei tahmininde de bulunabilirsiniz. Bu blmde,
yeni domu bir ocuun hayat ak ile ilgili yapabileceimiz
tahmin trleri hakknda sistematik bir biimde dnmemizi
salayan geliim psikolojisi teorileri aklanmaktadr.
Geliim psikolojisi gebelikle balayp tm yaam sresi
boyunca devam eden fiziksel ve psikolojik ilevlerde meydana
gelen deiimlerle ilgili psikoloji alandr. Geliim psikologlarnn grevi organizmalarn zaman iinde nasl ve neden
deitiini kefetmek, geliimi ortaya koymak ve aklamaktr.
Aratrmaclar farkl yeteneklerin ve ilevlerin ilk kez ortaya
kt dnemleri incelerler ve bu yeteneklerin nasl deitiini
gzlemlerler. Temel nerme, zihinsel ileyi, sosyal ilikiler
ve insan doasnn dier nemli ynlerinin tm yaam sresi
boyunca geliip deitii eklindedir. Tablo 10.1 yaam sresinin temel dnemlerinin genel grnmn kabataslak ekilde
sunmaktadr.
Bu blmde, genel olarak aratrmaclarn geliimi nasl
ortaya koyduuna ve zaman iinde meydana gelen deiim
kalplarn aklamak iin hangi teorileri kullandklarna deineceiz. Daha sonra yaam deneyimlerimizi farkl alanlara
ayracaz ve her bir alandaki geliimi inceleyeceiz. Blmn
banda, fiziksel, bilisel geliimle dil geliimi zerinde younlaacaz. Sonra dikkatimizi sosyal ilikilerin mr boyu deien
doasna ve bireylerin hayatlarnn farkl dnemlerinde karlatklar belirli grevlere kaydryoruz. Geliimin incelenmesinin ne anlama geldiiyle balayalm.

Geliimin ncelenmesi
Sizden son bir yl ierisinde geirdiinize inandnz deiimlerin bir listesini yapmanz istediimizi varsayn. Listeye
ne gibi eyleri koyardnz? Yeni bir fiziksel fitness programna
baladnz m? Veya bir yaranz iyileti mi? Bir dizi yeni hobi
gelitirdiniz mi? Veya sadece bir ey zerinde younlamaya
m karar verdiniz? Yeni bir arkada emberi oluturdunuz mu?
Yoksa zellikle bir kiiyle mi yaknlatnz? Geliimi aklarken,
geliimi deiim asndan kavramsallatracaz. Kendi deiimleriniz zerinde dnmenizi deiimin hemen her zaman
dnleimleri ierdiini gstermek zere istedik.
geliim psikolojisi: Fiziksel ve psikolojik sreler arasndaki ilikiyle ve
gebelikte balayp tm yaam sresi boyunca devam eden geliim
evreleriyle ilgilenen psikoloji daldr.
normatif aratrma: Belirli bir ya veya geliim evresinin zelliklerini
aklama uranda olan aratrma.
geliimsel ya: ou ocuun belirli seviyedeki fiziksel veya zihinsel geliimi gsterdii kronolojik ya.
boylamasna tasarm: Ayn katlmclarn tekrar tekrar, bazen uzun yllar
boyunca, gzlemlendii bir aratrma tasarm.

298

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

TABLO 10.1 Yaam Boyu Geliimin


Evreleri
Evre

Ya Dnemi

Doum ncesi

Gebelikten douma kadar

Bebeklik

Normal doumdan yaklauk 18 aya kadar

Erken ocukluk

Yaklauk 18 aydan, yaklauk 6 yauna kadar

Orta ocukluk

Yaklauk 6 yaundan, yaklauk 11 yauna kadar

Ergenlik

Yaklauk 11 yaundan, yaklauk 20 yauna kadar

Erken yetikinlik

Yaklauk 20 yaundan, yaklauk 40 yauna kadar

Orta yetikinlik

Yaklauk 40 yaundan, yaklauk 65 yauna kadar

Ge yetikinlik

Yaklauk 65 yau ve sonrasu

Genellikle insanlar hayatlarnn ocukluk dnemlerini


ounlukla kazanlar, iyi yndeki deiimler, olarak kavramsallatrrken, yetikinlik dnemlerindeki deiimleri kayplar, kt
yndeki deiimler, olarak grrler. Bununla birlikte, burada
ele alacamz geliime bak as seeneklerin, yani kazanlarn ve kayplarn, aslnda tm geliim dnemlerinin zellikleri
konumunda olduunu vurgulamaktadr (Dixon, 2003; Lachman, 2004). rnein, insanlar mr boyu srecek bir arkada
edindiklerinde, eitlilikten vazgeerler ama gven duygusuna
ularlar. nsanlar emekli olduklarnda statden vazgeerler
ancak bo zaman kazanrlar. Geliimi pasif bir sre olarak
dnmemeniz de nemlidir. ok sayda geliimsel deiimin
bireyin evresiyle aktif etkileim ierisinde olmas gerektirdiini
greceksiniz (Bronfenbrenner, 2004).
Deiimi ortaya koymak iin ortalama bir insann belirli
bir yata fiziksel grnm, bilisel yetenekler vb. asndan
durumunu belirlemek etkili bir ilk adm olacaktr. Normatif
aratrmalar belirli bir ya veya geliim evresinin zelliklerini
aklamaya alr. Aratrmaclar farkl yalardaki bireyleri sistematik olarak analiz ederek geliim zelliklerini belirleyebilir.
Bu veriler, ok sayda insann gzlemine dayanan normlar,
standart geliim veya baar kalplarn ortaya koyar.
Normatif standartlar, psikologlarn kiinin doumundan
o ana kadar geen aylarn ve yllarn saysn ifade eden kronolojik ya ile ou insann o kiinin gstermi olduu belirli
fiziksel veya zihinsel geliim dzeyini gsterdii kronolojik
ya ifade eden geliimsel ya arasnda bir ayrm yapmalarna
imkn salar. Normalde 5 yandaki bir ocuun sahip olduu
konuma becerilerine sahip olan 3 yandaki bir ocuun geliimsel yann konuma becerileri asndan 5 olduu ifade
edilir. Normlar hem bireyler hem de gruplar arasnda yaplan
karlatrmalar iin standart bir temel oluturur.
Geliim psikologlar olas deiim mekanizmalarn anlamak iin birka eit aratrma tasarm kullanmaktadr. Boylamasna tasarmda, ayn bireyler zaman iinde genelde yllar
boyunca tekrar tekrar gzlemlenir ve incelenir (bkz. ekil 10.1).
Blm 9da aklanan Hope/Perry okulncesi programnn
etkililii zerine yaplan almay hatrlayn. Aratrmaclar bir
grup ocukla ilgili veriyi nce onlar 2 ve 4 yandayken topladlar (Schweinhart, 2004). Aratrmaclar, okulncesi programnn uzun sreli etkisini deerlendirmek iin ocuklar 11 yana
kadar her yl ve sonra da 14, 15, 19, 27 ve 40 yalarndayken
incelediler. Bu boylamasna veri toplama ilemi aratrmac-

45
35
25
15

dX

<ec\d\j`e\xXcdX

M\i`c\i`ekfgcXe[qXdXe[Xb`bXckdZpXcXi

Boylamsal tasarumda, gzlemler aynu birey zerinde farklu yalarda yapulmakta ve genellikle uzun
yullar srmektedir. Resimde grdnz bu nl kadun 1926 yulunda domu ngiliz ocuklarunun boylamsal incelemesinin bir parasu olabilir. Bu gruptaki ocuklarla nasul bir benzerlik gsterebilir veya
onlardan hangi zellikleriyle ayrulabilir

Xj

d
pcX

X
Xx

9f

5
0

2010

2020
2030
2040
Pccbm\i`c\ikfgcXei

2050

EKL 10.1 Boylamasuna ve


Enlemesine Araturma
Boylamasuna alumalarda, araturmacular aynu ya grubundaki bireyleri gnlerce, aylarca, yullarca izlerler. Enlemesine
alumalarda ise araturmacular farklu yalardaki bireyleri aynu
anda incelerler.

larn programn hayat boyu faydalaryla ilgili gl sonular


karmalarna imkan salad. Aratrmaclar boylamsal tasarm genelde bireysel farkllklar incelemek zere de kullanrlar. Aratrmaclar, farkl insanlarn hayatlarna dair bulgular
anlamak iin hayatn erken dnemlerine ait potansiyel nedensel faktrleri deerlendirebilir ve bu faktrlerin her bir bireyin
hayat aknn nasl etkilediini grebilir.
Boylamsal aratrmann genel bir avantaj da katlmclarn ayn sosyoekonomik dnemde yaamalarndan dolay
yala ilgili deiimlerin farkllaan toplumsal koullardaki

deiiklerle kartrlmamasna imkn salamasdr. Boylamsal


aratrmann dezavantaj ise baz genellemelerin sadece ayn
kuaa, aratrma katlmclaryla ayn dnemde doan bireylerin oluturduu toplulua, yaplabilmesidir. rnein, u anda
50 yandaki insanlarn ocuklar evden ayrldktan sonraki
srete mutluluklarnda art olduunu bulduumuzu varsayn. Bu sonu, ocuklarn ebeveynlerinin evlerinde ne kadar
kalacaklaryla ilgili farkl beklentilere sahip olarak byyen 50
yandaki insanlarn gelecekte oluturaca topluluk iin geerli
olmayabilir. Ayrca, boylamsal almalarn maliyeti de fazla
olmaktadr nk katlmclar ok uzun sre boyunca gzlemlemek zordur ve katlmclar aratrmadan ayrlabildikleri veya
ortadan kaybolabildikleri iin veriler kolayca kaybolur.
Geliim zerinde yaplan ou aratrmada, farkl kronolojik
yalardaki katlmc gruplarnn tek seferde ve ayn anda gzlemlenip karlatrld enlemesine tasarm kullanlr. Bu durumda
aratrmac ya deiikliklerine ilikin davransal farkllklarla
ilgili sonular karabilir. rnein, ocuklarn dmeden yrmeyi nasl rendiklerini tespit etmek isteyen aratrmaclar
15, 21, 27, 33 ve 33 aylk ocuklar ayn laboratuarda incelediler
(Joh ve Adolph, 2006). Enlemesine tasarmlarn dezavantaj hem
doum yl hem de kronolojik ya asndan farkllk gsteren
bireylerin karlatrlmasndan kaynaklanmaktadr. Yala ilgili
deiimler, farkl doum ylna sahip bireylerin yaad sosyal
veya siyasi koullardaki farkllklarla kartrlmaktadr. Dolaysyla, 10, 18 yalarndaki rneklemleri karlatran bir alma
katlmclarn 1970lerde byyen 10, 18 yandaki bireylerden
hem farkl dnemler hem de geliim evreleriyle ilikili sebeplerden dolay farkllatn ortaya koyabilir.
Her metodoloji aratrmaclara bir yatan dierine olan
deiimleri ortaya koyma imkan verir. Aratrmaclar bu metodolojileri deiik alanlarn her birindeki geliimi incelemek
zere kullanrlar. Bu alanlardan bazlar olan fiziksel, bilisel ve
sosyal geliimi ele alnca oktan geirmi olduunuz geni apl
deiimleri grecek ve anlayacaksnz.
enlemesine tasarm: Farkl kronojik yaa sahip katlmc gruplarnn belirli bir zamanda gzlemlenip karlatrld bir aratrma yntemi.

Geliimin ncelenmesi

299

Enlemesine
araturmanun bir
dezavantaju da
kuak etkisidir.
Bu iki grup kadun
arasunda, yaaduklaru dnemlerden
kaynaklanan ne
gibi farkluluklar sz
konusu olabilir?

DURUN VE GZDEN GERN


1 Geliimsel ya nedir?
2 Boylamasuna tasarumlar neden genellikle bireysel farkluluklaru incelemek zere kullanulur?
3 Doum kuaklarun enlemesine dizaynlarla ilgisi nedir?
Aaudaki konularu alumak ve gzden geirmek iin
MyPsychLab.com adresini ziyaret edin:
Kefedin: Enlemesine ve Boylamasuna Araturma
Tasarumlaru

Yaam Sresi Boyunca


Fiziksel Geliim
Bu blmde akladmz geliim trlerinin ounu anlamak
belirli bilgiler gerektirir. rnein, sosyal geliimin zelliklerini burada okuyana kadar fark edemeyebilirsiniz. Fakat biz,
deiimlerin genelde eitimsiz gzlerce de grlebilir olduu
bir geliim alanyla balayacaz: fiziksel geliim. Doduufiziksel geliim: Organizmada gebelikte balayp yaam sresi boyunca
devam eden vcut deiimleri, olgunluu ve bymesi
zigot: Sperm yumurtay dllediinde ortaya kan tek hcre
germinal evresi: Doum ncesi geliimin gebelii takip eden ilk iki haftas
embriyonik evre: Doum ncesi geliimin gebelii takip eden nc ile
sekizinci haftalar arasndaki ikinci evresi
fetal evre: Doum ncesi geliimin dokuzuncu haftadan ocuun geliime
kadar olan sreyi kapsayan nc evresi

300

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

nuzdan beri byk fiziksel deiim geirdiiniz konusunda


phe yoktur. Bu gibi deiimler hayatnzn sonuna kadar
devam edecektir. Fiziksel deiimler ok sayda olduu iin,
biz psikolojik geliim zerinde etkisi bulunan trler zerinde
younlaacaz.

DOUM NCESNDE VE
OCUKLUKTA GELM
Hayata esiz bir genetik potansiyelle balyorsunuz: Gebelik
annda, erkein spermi kadnn yumurtasn tek hcreli bir
zigot oluturmak zere dlledi; btn normal insan vcudu
hcrelerinde bulunan 46 kromozomun yarsn annenizden yarsn da babanzdan aldnz. Bu ksmda doum ncesi
dnemde, gebelik anndan doum anna kadar olan srede,
gerekleen fiziksel geliimi ana hatlaryla belirteceiz. Ayrca,
ocuklarn doumdan bile nce kazand baz duyusal becerileri aklayacaz. Son olarak da ocukluunuzda geirdiiniz
nemli fiziksel geliimler zerinde duracaz.

Anne Rahmindeki Fiziksel Geliim Zigotun oluumundan sonraki ilk iki hafta germinal evresi olarak bilinir. Bu
evrede, hcreler hzl bir ekilde blnmeye balarlar; yaklak
bir hafta sonra, bir mikroskopik hcre ktlesi kendini annenin
rahim duvarna balar. Doum ncesi geliimin ile sekizinci
haftas arasndaki dnem embriyonik evre olarak adandrlr.
Bu evrede, hzl hcre blnmesi devam eder ancak hcreler
farkl organlar oluturmak zere ayrlmaya balar. Bu organlar
gelitike, ilk kalp at gerekleir. Uyarma cevaplar embriyonun
boyunun daha 2-3 cm. bile olmad altnc haftada gzlenir.
Kendiliinden hareketler sekizinci haftaya kadar gzlenmeye
balar (Kisilevsky ve Low, 1998).
Fetal evre sekizinci haftann sonundan ocuun doumuna kadar srer. Anne, fetsn hareketlerini yaklak olarak
gebelikten sonraki on altnc haftada hissedecektir. Bu nok-

tada fets yaklak 18 cm. boyundadr (doumdaki ortalama


boy 50 cm.dir). Beyin rahim ierisinde bydke, dakikada
250.000 hznda yeni nronlar retir ve doumda 100 milyardan daha fazla nrondan oluan bir donanma ular (Cowan,
1979). nsanlarda ve dier birok memelide bu hcre oalmas
ve nronlarn asl yerlerine tanmas byk oranda doumdan
nce gerekleir; akson ve dallarn dallanma srelerinin geliimi byk lde doumdan sonra gerekleir (Kolb, 1989).
30 gnden 9 aya kadar beyin geliimi sras ekil 10.2de gsterilmektedir.
Hamilelik boyunca, enfeksiyon, radyasyon veya ilalar gibi
faktrler organlarn ve vcut yaplarnn normal oluumunu
engelleyebilir. Fetste yapsal bozukluklara sebep olan btn
evresel faktrlere teratojen denir. rnein, anneler kzamkk hastalna yakalandklarnda, ocuklar genellikler zek
gerilii, gz hasar, sarlk veya kalp rahatszl gibi olumsuz
sonular yaarlar. Enfeksiyonun gebelii takip eden alt hafta
ierisinde gereklemesi durumunda, doum kusurunun olma
ihtimali yzde yze ulaabilir (De Santis ve ark., 2006). Bu
duruma maruz kalma hamilelikte daha sonraki bir dneme
denk gelirse, olumsuz etkilerin gerekleme ihtimali der
(rnein, drdnc ayda % 50yken beinci ayda % 6dr). Hassas dnemler boyunca alkol tketen anneler domam ocuklarn beyin hasar ve dier bozukluklara yakalanma riskiyle
kar karya brakrlar (Bailey ve Sokol, 2008). Fetal alkol sendromu annenin hamilelikte alkol kullanmasnn en ciddi sonucudur. Fetal alkol sendromu bulunan ocuklar genellikle kk
kafa ve vcuda ve yz anormalliklerine sahip olurlar. Merkezi
sinir sistemindeki bozulmalar bilisel ve davransal sorunlara
yol amaktadr (Niccols, 2007).
Sigara kullanan hamile anneler de ocuklarn tehlikeye
atmaktadrlar. Hamileyken sigara imek, dk yapma, erken
doum ve dk doum arlkl bebek dnyaya getirme risklerini arttrmaktadr (Salihu ve Wilson, 2007). Aslna baklrsa, hamileyken pasif iicilie maruz kalan kadnlarn dm
doum arlkl bebek dnyaya getirme ihtimali de daha fazladr (Dejin-Karlsson ve ark., 1998). Son olarak, neredeyse btn
yasad ilalar fetse zarar verir. rnein kokain plesenta
iinde dolaarak fetal geliimi dorudan etkileyebilir. Yetikinlerde kokain kan damarlarnn skmasna sebep olmaktadr;
hamile kadnlarda, kokain plasenta kan akn ve fetse oksijen ulamn kstlar. iddetli oksijen yoksunluu durumunda,

Gelien fetste beyin bydke, dakika bauna


250.000 yeni neron retir. Beyin ocuk dnyaya gelir
gelmez ne yapmaya hazurlanuyordur?

25 gn

35 gn

5 ay

8 ay

40 gn

6 ay

100 gn

50 gn

7 ay

9 ay

EKL 10.2 nsan Beyninin Geliimi


Doumdan nceki dokuz ay boyunca beyin 100 milyardan daha fazla nronun oluturduu donanuma ulaur.
R. Restakun The Brain (Beyin) adlu kitabundan uyarlanmutur.
Copyright 1984. Bantam Books.

fetsn beynindeki kan damarlar patlayabilir. Bu gibi prenatal inmeler, hayat boyu srecek zihinsel engellere sebep olabilir (Bennett ve ark., 2008; Singer ve ark., 2002). Aratrmalar kokainden en fazla zarar gren beyin sistemlerinin dikkat
kontroln salayan sistemler olduunu ortaya koymaktadr:
Rahimde kokaine maruz kalan ocuklarn dikkatlerini alakasz
grnt ve sesle hayatlar boyunca databilir.

Hayatta Kalmak iin nceden Donanml Bebekler


Doarken vcudunuza ve beyninize ne gibi yetenekler programland? Genelde yeni domu bebeklerin savunmasz ve
aresiz olduunu dnrz. Davranln kurucusu John
Watson insan bebeini canl, kvranan, birka basit tepki verebilen bir et paras eklinde tanmlamtr. Eer bu size doru
geliyorsa, bebeklerin rahmin dndaki zamanlarda nemli
yetenekler gsterdiklerini renmek sizi artabilir. Onlarn,
hayatta kalmak iin nceden donanml olduklar, yetikin
bakclara tepki vermeye ve sosyal evrelerini etkilemeye uygun
olduklar dnlebilir.
lk olarak, bebekler evreye verdikleri ilk davransal tepkilerinin ounu mmkn klan refleks repertuar ile birlikte
doarlar. Blm 6da yaptmz tanm hatrlayn; refleks,
organizmayla biyolojik olarak ilikili olan uyarclar tarafndan doal olarak tetiklenen tepkilerdir. Bebekleri hayatta
kalmak zere gerek anlamyla donanml klan eden iki refleks dnn. Yanaklarna bir ey srtndnde, bebekler
yzn o yne evirirler. Bu aranma refleksi yeni domu
bebeklerin annelerinin meme ularn bulmalarna imkn
salar. Azlarna bir ey yerletirildiinde, bebekler emmeye
balarlar. Bu emme refleksi bebeklerin beslenmeye balamala-

teratojen: Gelien fetste yapsal bozukluklara sebep olan hastalk ve


ilalar gibi evresel faktrler.

Yaam Sresi Boyunca Fiziksel Geliim

301

Yenidoan bir bebein yanauna bir ey dokunduunda,


aranma refleksi ocuu emecek bir ey aramaya tevik
eder. Hangi dier ekillerde ocuklar hayatta kalmak iin
donanumlu haldedir?

ste binme gibi ipularn kullanabilmeye balarlar (Shuwairi ve ark.,


2007; Soska ve Johnson, 2008).
Mkemmel grme duyusuna sahip olmasalar da ocuklarn
belli grsel tercihleri sz konusudur. nc aratrmac Robert
Fantz (1963) 4 aylk bebeklerin bile dz nesneler yerine eri nesnelere, basit nesneler yerine karmak nesnelere ve dank yzler
yerine btn yzlere bakmay tercih ettiklerini gzlemlemitir.
Son zamanlarda yaplan almalarsa 3 gnlk bebeklerin ar
youn ekilleri tercih ettiklerini gstermitir (Macchi Cassia ve
ark., 2004). st ksm youn eklin ne demek olduunu anlamak
iin aynada yznze bakn-gzlerinizin, kalarnz vb. dudaklarnzdan daha fazla yer kapladn fark edeceksiniz. Yzlerin ar
youn olmas bebeklerin neden dier grsel grnt biimleri
yerine insan yzlerine bakmay tercih ettiklerini aklayabilir.
ocuklar evrelerinde hareket etmeye baladklarnda
hemen dier algsal yetenekleri edinirler. rnein, Eleanor
Gibson ve Richard Walk (1960) tarafndan yaplan klasik aratrmada ocuklarn derinlik bilgisine nasl tepki verdikleri incelendi. Bu aratrmada grsel uurum denen bir aparat kullanld.
Grsel uurumda kat bir cam yzeyin ortasndan geen bir tahta
vard. ekil 10.3de grld gibi, dama tahtas kumatan derin
bir taraf ve s bir taraf yaratmak zere kullanld. Orijinal almalarnda Ginson ve Walk, ocuklarn ortadaki tahtay s taraf
emekleyerek gemek iin hemen terk ettiklerini ancak derin taraf
emekleyerek geme konusunda isteksiz olduklarn gstermilerdir. Sonraki aratrmalar derin taraf korkusunun emekleme
deneyimine bal olduunu gstermitir: Emeklemeye balayan
ocuklar derin taraftan korkarken, ayn yataki emeklemeyen
akranlar herhangi bir korku deneyimi yaamamaktadrlar (Campos ve ark., 1992; Witherington ve ark., 2005). Bu nedenle, ykseklik farkndal konusunda doutan gelen fazla bir donanm
sz konusu deildir, ancak ocuklar dnyay kendi gleriyle kefetmeye baladklarnda bu farkndalk abucak gelimektedir.

rna imkn salar. Bu tr refleksler bebekleri hayatlarnn ilk


aylarnda hayatta tutar.
rnein, bebekler doumdan nce bile duyabilmektedirler.
Aratrmaclar bebeklerin anne rahmindeyken duyduklarnn
belirli sonularnn olduunu gstermilerdir. Yenidoan bebekler
baka kadnlarn sesinin yerine kendi annelerinin sesini dinlemeyi
tercih ederler (Spence ve DeCasper, 1987; Spence ve Freeman,
1996). Aslnda aratrmalar ocuklarn annelerinin sesini domadan bile tandklarn ortaya koymaktadr: Yaplan almalardan
birinde, fetslerin kalp at hzlarnn annelerin ses kaytlar karsnda arttn, yabanclarn ses kaytlar karsnda ise azaldn
ocuklukta Gelime ve Olgunlama Yenidoan bebekler
grlmtr (Kisilevsky ve ark., 2003). Annelere ayrcalk tanyan
inanlmaz bir hzda deiirler, ancak ekil 10.4te grld
bu gl bulgular dnnce ocuklarn babalarnn seslerine de
gibi fiziksel geliim tm fiziksel yaplarda eit ekilde grlmez.
daha fazla tepki verip vermediklerini merak edebilirsiniz. Ne yazk
Bebeklerin sanki sadece balarndan ibaretmi gibi grndkki bu zamana kadar yaplan aratrmalar ocuklarn babalaryla
lerini belki de fark etmisinizdir. Bir bebein ba doduunda
yeterince iitsel tecrbe yaamadn gstermektedir (Decasper ve
yetikinkenki boyutunun yzde 60 civarnda olup tm vcut
Prescott, 1984). 4 aylkken bile bebekler babalarnn sesini yabanboyunun drtte birine karlk gelmektedir
clarnkine tercih etmezler (Ward ve Coo(Bayley, 1956). Bebein vcut arl ilk alt
per, 1999).
ayda ikiye katlanr ve ilk yln doldurduBebekler grsel sistemlerini de nereunda katna kar; 2 yana geldiinde
deyse hemen devreye sokmaktadrlar:
ise bebein gvdesi yetikinken sahip olaca
Doumdan birka dakika sonra yenidouzunluun hemen hemen yars kadar olur.
an bir bebein gzleri tetikte olur, herGenital doku genlik yllarna kadar olduka
hangi bir ses geldiinde o yne bakar ve
az deiiklik gsterir daha sonra ise hzl
merakla belirli seslerin kaynan arar.
bir geliim gstererek yetikin boyutlarna
Durum byle olsa da doum annda
ular.
grme duyusu dier duyulara gre daha az
ou ocukta fiziksel geliime motor
gelimitir. Yetikinlerin grme keskinlii
yeteneklerin olgunlamas elik eder. Olgunyenidoan bebeklerin grme keskinliinlama bir trn doal ortamnda byyen
den neredeyse yaklak olarak 40 kat daha
tm yelerinin tipik geliim srecini ifade
iyidir (Siretanu, 1999). Bununla birlikte,
etmektedir. Yenidoan bebeklerin geirgrme keskinlii bebein hayatnn ilk alt
dii karakteristik olgunlama sras kaltsal
aynda hzl bir ekilde geliir. Yenidoan
biyolojik hatlarla evresel girdilerin etkibebekler dnyay boyutlu olarak hisleimine gre belirlenmektedir. rnein,
setme konusunda yeterli donanma sahip
sayfa 304teki ekil 10.5te de grld gibi
deillerdir. Blm 4ten derinlii hissetlokomosyon sralamasnda ocuk herhangi
mek iin ok eitli ipularn kullandlk zamanlarda bebekler byk
bir zel eitim almadan yrmeyi renir.
nz hatrlayn. Aratrmaclar bebeklerin
zutluk gsteren byk nesBu sralama bebeklerin byk ounluu
her bir ipucu trn yorumlayabildikleri
neleri algulayabilmektedirler.
iin geerlidir; az sayda ocuk bir adm
sreleri ortaya koymaya baladlar.
Yenidoan bebeklere hangi
atlar veya kendi orijinal sralamasn gelitirnein, 4 aylkken bebekler iki
grsel deneyimler zellikle
rir. Btn bunlara ramen, daha az fiziksel
boyutlu nesne grntlerinden boyutlu
etkileyici gelmektedir?
uyarmn sz konusu olduu kltrlerde
yaplar anlamak zere nispi hareket ve st

302

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

;ejee
zei`ZXd
JkXiX]

:Xd
yzey

;\i`ekXiX]

:Xd[Xe^ieeeyei

EKL 10.3 Grsel Uurum


ocuklar etraflarunda emekleme deneyimi edindiklerinde, grsel uurumun derin tarafuna ynelik bir korku yaarlar.

ocuklar daha ge yrmeye balarlar. Amerikal yerlileri arasnda yaygn olan bebekleri skca sararak srtta tama uygulamas ocuklarn yrmesini geciktirmektedir ancak buradaki
ocuklar da serbest brakldklarnda ayn sray takip etmektedirler. Yani, herhangi bir eyden etkilenmemi olan tm yenidoan bebeklerin fiziksel olgunlama iin ayn potansiyele sahip
olduunu dnebilirsiniz.

ERGENLKTE FZKSEL GELM


ocukluun sona erdiinin ilk somut gstergesi ergenlik geliim patlamasdr. Yaklak olarak kzlarda 10 ya erkeklerde 12

Yzde

80
60
40
20
0

;fld 2

8 10 12
YcfcXiXbpX

14

16

18

20

J`e`ij`jked`^ec``d`Yep`emeYcdcei`
=`z`bjec^ec``dY`iYkefcXiXbmZlk
>ee`kXc>ec``dkejkejkeifecXi#pldlikXcbcXimY%

EKL 10.4 Hayatun lk Yirmi Yulundaki


Byme ekilleri
Sinir sistemindeki byme hayatun ilk yulunda ok huzlu
gerekleir. Tm fiziksel geliimden ok daha huzlu
gerekleir. Bunun aksine, genital olgunlama ergenlie
kadar gereklemez.

ya civarnda byme hormonlar kan dolamna karr. Birka yl boyunca ergen ylda 716 cm. byyebilir ve ok hzl
bir ekilde kilo alabilir. Ergenin vcudu yetikin boyutlarna bir
anda ulamaz. lk olarak eller ve ayaklar tam yetikin boyutlarna ular. Daha sonra kollar ve bacaklar gelir, bu esnada gvde
en yava ekilde gelien ksmdr. Yani, bireyin genel ekli genlik yllarnda birok kez deiir.
Ergenlikte gerekleen dier nemli bir sre de cinsel
olgunluu ortaya karan pubertedir (Latincede Pubertas tyle
kapl anlamna gelmekte olup kollarda, bacaklarda, koltuk altlarnda ve genital blgede tylerin kmasn ifade etmektedir.).
Erkeklerde puberte canl spermi meydana getirirken kzlarda
aybann balangc niteliindeki menar ortaya karr. Amerika Birleik Devletlerinde ortalama menar ya 12 ile 13 yalar
iken normal aralk 11 yandan 15 yana kadar olan dnemi kapsamaktadr. Erkeklerde canl spermin retilmesi ortalama 1214
yalarnda balasa da bunun ortaya kma zamannda da olduka
byk eitlilik grlmektedir. Bu fiziksel deiimler genellikle
cinsel duygularda bir farkndalk meydana getirir. Blm 11de
cinsel gdnn balangcn ele alacaz.
Dier baz nemli fiziksel deiimler de ergenlerin beyinlerinin ierisinde gerekleir. Aratrmaclar nceden beyin
geliiminin byk bir ksmnn yaamn ilk birka ylnda gerekletiini dnyorlard. Ancak, son zamanlarda beyinde
grntleme teknikleri kullanlarak yaplan almalar beyin
geliiminin ergenlik dneminde de devam ettiini gstermitir (Paus, 2005). Aratrmaclar duygusal sreleri dzenleyen
limbik sistem ile duygularn planlanmasndan ve kontrolnden
sorumlu olan n loplarda ok nemli deiikliklerin olduunu
ortaya koymulardr (bkz. Blm 3). Bununla birlikte limbik
sistemin olgunlamas n loplarn olgunlamasndan nce
gerekleir. Bu blgelerdeki deiimlerin nispi zamanlamas
ergenlikteki sosyal geliimin en belirgin ynlerini aklayabilir

olgunlama: Kaltmn geliim boyunca devam eden etkisi, bir tre ait
yala ilikili fiziksel ve davransal deiim zellii
puberte: Cinsel olgunlua eriilen sre
menar: Aybann balangc

Yaam Sresi Boyunca Fiziksel Geliim

303

,%,Xpcb
Destek almadan
oturur

)%/Xpcb
PlmXicXei

)Xpcb
9an +, dereZeye
kadar kaldrr

0%)Xpcb
Mobilyalara
tutunarak yrr

+Xpcb
Destek
alarak oturur

,%/Xpcb
Tutunarak
oturur

((%,Xpcb
Bendi bana
ayakta durur

10

11

12

('Xpcb
Emekler ve
srnr
.%-Xpcb
Kendini ayakta
durma pozisyonuna eker

()%(Xpcb
Pardm
almadan yrr

EKL 10.4 Harekete likin Olgunlama Zaman izelgesi


Byme yeteneinin geliimi herhangi bir zel eitim gerektirmez. Trmzn fiziksel olarak kapasitesi
bulunan tm yelerine zgn sabit ve zaman dzeni iindeki bir suralamayu takip etmektedir.

Bebein hareket edemeyecei ekilde surtta taunmasu


yrmeyi renmesi zerinde nasul bir etkide bulunur?

304

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

(Casey ve ark., 2008; Steinberg, 2008): Ergenler riskli davranlarda bulunma eilimindedirler. Bu anlay kefedelim.
Yaam sresi boyunca sosyal geliim konusunu deerlendirirken riskli davranlarn sosyal ynlerini tekrar ele alacaz.
Aratrmclar limbik sistemin olgunlamasnn ergenleri d
dnyaya karmaya hazrlad yorumunda bulunmaktadrlar:
Evrimsel adan konuacak olursak, ergenlik bireyin ailesinin
korumasndan ayrlmas durumunda baarsn arttrmak zere
bamszlk becerilerinin edinildii dnemdir (Caset ve ark.,
2008, s.70). Bu evrimsel balamda, bamszla ynelik duygusal gdy engelleyen ve kontrol eden frontal korteks blgelerinin hayatn daha sonraki dneminde olgunlaaca anlamna
gelir. Ailelerinden ayr yaamak iin ergenler balangta belirli
riskler almak zorunda kalrlar. Sorunsa modern ada insanlarn artk genel olarak ergenlik dnemlerinde ailelerinden ayrlmamalardr. Bu nedenle, yenilik arayna ve risk almaya ynelik evrimsel drt artk uyumsal bir ileve sahip deildir. Neyse
ki insanlar ergenlikten olgunlua doru bir geliim gsterdike
n loplar olgunlua eriir (Steinberg, 2008). n loplarla limbik sistem arasnda yeni balantlar oluur. Bu yeni balantlar
bireylerin duygusal drtleri zerinde daha bilisel kontrole
sahip olmalarn salar.

Grme 40 ve 50 yalarndan itibaren ou insan grme sistemlerinin ilevinde deiimler yaamaya balar: Gzlerin lensleri daha az esnek olur ve lenslerin kalnln deitiren kaslarn
etkinlii azalr. Bu deiimler yakn mesafedeki nesnelerin grlmesini zorlatrabilir. Lens sertlii karanla uyumu da etkiler ve
gece grn yal insanlar iin bir problem haline getirir. Bu
normal grsel deiikliklerin ouna dzeltici lensler ile yardmc
olunabilir. Yalanmayla birlikte insanlarn gzlerinin lensleri
ayn zamanda sararm bir hal alr. Lenslerin sararmasnn daha
yal insanlarca hissedilen renkli grme durumundaki azalmann da nedeni olduu dnlmektedir. Daha dk seviyedeki
dalga boylarnda olan meneke rengi, mavi ve yeil gibi renkleri
ayrt etmede baz yal yetikinler ok glk yaamaktadrlar. 65
ya itibaryla, ok byk sayda insan grme ilevinin belirli bir
ksmn kaybeder (Carter, 1982; Pitts, 1982).
Duyma Duyma kayb 60 ya ve zeri insanlar arasnda yaygndr. Ortalama bir yal yetikin yksek frekansl sesleri
duymada glk eker (Corso, 1977). Bu bozukluk erkeklerde
kadnlardan daha ok grlr. Yal yetikinler konuulanlar
anlamada, zellikle de tiz seslerde yaplan konumalar anlama
sknt yaayabilirler (in garip yan u ki yaandka insanlarn
konuma sesleri vokal kortlardaki sertleme nedeniyle tiz olarak ykselmektedir.). Duyma bozukluklar aamal olarak geliebilir ve birey bu bozukluklar ancak ok u bir noktaya geldiinde fark edebilir. Ayrca, bireyler duyma kaybnn farknda
olsalar bile bunun varln reddedebilirler nk duyma kayb
yalanmann istenmeyen bir gstergesi olarak alglanmaktadr.
Duyma kaybnn baz fizyolojik ynleri iitme cihazlar yardmyla giderilebilir. unun da farknda olmanz gerekir, siz yalandka ve daha yal yetikinlerle etkileim kurduka bu sizin
daha dk tonlarda konumanza, kendinizi net ekilde ifade
etmenize ve arka plan grltsnn azalmasna yardmc olur.
Araturmacular neden Ya kullan ya da kaybet tavsiyesinde bulunurlar?

reme ve Cinsel Fonksiyon Pubertenin reme ilevinin balangc niteliinde olduunu grdk. Orta ve ge
yetikinlikte reme kapasitesi azalr. 50 ya civarnda ou

Ergenlik dneminin gemesiyle vcudunuz yeniden, yaam


sresince biyolojik deiimlerin nispeten en dk seviyede
olduu bir periyoda ular. Siz vcudunuzu eitli yollarla etkileyebilirsiniz (rnein; diyet ve egzersiz) fakat orta ve ge yetikinlik dneminde bir takm arpc deiiklikler yalanmann
sonularyla tutarl ekilde gerekleir.

YETKNLKTE FZKSEL DEMLER


Yalanmayla birlikte ortaya kan en belirgin deiiklerden bazlar fiziksel grmnz ve yeteneklerinizle ilgilidir. Yalandka,
cildinizin burumasn, salarnz incelmesini ve grilemesini ve
boyunuzun be cm. ksalmasn bekleyebilirsiniz. Baz duyularnzn da daha az etkili olmasn bekleyebilirsiniz. Bu deiimler 65 yana geldiinizde bir anda gereklemez. Kademe
kademe gerekleirler ve yetikinliin ilk yllarna gelir gelmez
bu deiimler olumaya balar. Bununla birlikte, yala ilikili
baz deiiklikleri aklamadan nce genel bir hususu ifade
etmek istiyoruz: ou fiziksel deiim yalanmadan deil de
kullanmamadan iler gelir; aratrmalar Ya kullan ya da kaybet.
ilkesiyle ilgili genel inanc desteklemektedir. Bir fiziki uygunluk
programn srdren (yenileyen) daha yal yetikinler genellikle
yalanmann kanlmaz sonular olduu dnlen skntlar
daha az yaarlar (Ayn iddiay orta ve ge yetikinliin bilisel ve
sosyal ynlerini ele alrken de inceleyeceimizi aklnzda bulundurun.). Fakat imdi kanlmas byk oranda imknsz olan
ve yetikinlerin hayatlaryla ilgili olarak dnme biimlerinde
etkili olan baz deiimlere deineceiz.

Yalu yetikinler yakunluk ve cinsel ilikilerin birok faydasunu grebilir ve grrler. Bu grnt ge yetikinlik
stereotipleriyle neden atumaktadur

Yaam Sresi Boyunca Fiziksel Geliim

305

kadn menapoza girer, yani ayba durumu ve ovulasyon kesilir. Erkeklerde ise deiimler o kadar ani olmaz, ancak canl
sperm miktar 40 yandan sonra azalr ve meni hacmi 60
yandan sonra azalr. Bu deiiklikler tabii ki ncelikle remeyle ilgilidir. Artan ya ve fiziksel deiim cinsel deneyimin
dier ynlerine zarar vermez (DeLameter ve Sill, 2005; Lindau
ve ark., 2007). Aslna baklrsa cinsellik hayatn baarl yalanmay arttran salkl zevklerinden biridir nk harekete
geirici bir zellii vardr, aerobik egzersiz yaplmasn salar, hayal gcn harekete geirir ve sosyal etkileimin ok
nemli bir biimini oluturmaktadr.
Fiziksel geliimin en nemli ynleriyle ilgili ksa bir bilgi
sahibi oldunuz. Bu arka plan bilgisiyle birlikte imdi etrafnzdaki dnyayla ilgili nasl bir anlay gelitirdiinize bakalm.

DURUN VE GZDEN GERN





Emekleme deneyimi ocuklarun grsel uurumdaki performansunu nasul etkiler?


Son zamanlardaki araturmalar ergenlikte beyin geliimiyle ilgili olarak ne ortaya koymutur?
Artan ya neden renkli grme zerinde etkili olmaktadur?


ELETREL DNME Doum ncesindeki ses tanuma durumu
zerine yapulan araturmayu dnn. Araturmacular neden
annelerin iirleri canlu okumalaru yerine banda kaydetmelerini istediler?
Aaudaki konularla ilgili daha fazla gzden geirme ve aluturma uygulamasu yapmak iin MyPsychLab.com adresini
ziyaret edin:
zleyin: Doum ncesi Programlama: Christopher Coe
zleyin: Yenidoan Bebeklerin Refleksleri
Benzerini Yapn: Grsel Uurum

Yaam Sresi Boyunca


Bilisel Geliim
Bir bireyin fiziksel ve toplumsal gereklie dair anlay yaam
sresi boyunca nasl deiir? Bilisel geliim zihnin srelerinin
ve rnlerinin zaman iindeki ortaya kn ve deiimini inceler. Aratrmaclar zellikle bilisel yeteneklerin en erken ortaya
kndan etkilendii iin biz de dikkatimizin ounu bilisel
geliimin en erken aamalarna vereceiz. Bununla birlikte, aratrmaclarn bilisel geliimin yetikinlik yllar boyunca gstermi olduu geliimle ilgili keiflerini de aklayacaz.
bilisel geliim: Hayal etme, alglama, akl yrtme ve problem zmeyi
de iine alan bilme durumu srelerinin geliimidir.
ema: Piagetnin bebekler ve kk ocuklar dnyay yorumlamay rendike ve evrelerine uyum saladka gelien bilisel yap iin kulland terim.
asimilasyon: Piagete gre yeni bilisel unsurlarn eski unsurlarla uyutuu veya daha kolay ekilde uyumak iin deitirildii sretir; bu
sre akomodasyonla birlikte ilemektedir
akomodasyon: Piagete gre, bilisel yaplarn, yeni bilgilerin onlarn iine
daha kolay girebilmelerini salamak zere yeniden yaplandrlmas
veya deitirilmesi srecidir; bu sre asimilasyonla birlikte ilemektedir.

306

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

Bilisel geliimle ilgili bu ksma balamadan nce size Blm


3te doa ve evre arasnda yapm olduumuz ayrm hatrlatmak
istiyoruz. Sorumuz, yeni domu bir bebekle rnein 10 yandaki
bir ocuk arasndaki byk farkllklarn nasl aklanacadr: Sz
konusu geliimin ne kadar kaltmla (doa) ne kadar renilmi deneyimlerle (evre) belirlenmektedir? Filozoflar, psikologlar
ve eitimciler arasnda doa ve evreye ilikin olarak yaplan tartmalarn uzun bir gemii vardr. Bu tartmann bir tarafnda
insann herhangi bir bilgi veya beceri sahibi olmadan doduuna,
insan renmesi eklindeki deneyimin bebein henz biimlendirilmemi zihninin bo levhasna (Latincesi tabula rasa) mesajlar girdiine inanan kiiler vardr. lk olarak ngiliz filozof John
Locke tarafndan ne srlen bu gr deneycilik olarak bilinmektedir. Bu dnce insan geliimini deneyimle aklamaktadr.
Deneyciler, insan geliimini ynlendiren eyin insanlarn yetitirildike aldklar uyarmlarn olduuna inanmaktadrlar. Deneycilie kar kan bilginler arasnda Fransz filozof Jean-Jacques
Rousseau da vard. Rousseau, doann, her ocuun dnyaya
getirdii evrimsel mirasn, geliimi ekillendiren kalp olduunu
ileri sren doutanc gr ortaya atmtr. Bilisel geliimle
ilgili tartmamzn sonunda bu tartmann her iki tarafnda da
doruluk paynn bulunduunu grmeniz gerekiyor. ocuklar,
dnyadaki deneyimlerinden renmeyi gerekletirmelerini salayacak doutan bir hazrla sahiptirler.
Bilisel geliim zerine olan tartmamza son dnem
svireli psikolog Jean Piagetnin nc almasyla balyoruz.

PIAGETNN ZHNSEL GELM ANLAYII


Yaklak 50 yl boyunca, Jean Piaget (1929, 1954, 1977) ocuklarn
dnme, akl yrtme ve problem zme biimleriyle ilgili teoriler gelitirdi. Piagetnin bilisel geliime olan ilgisi belki de entelektel adan aktif geirdii genlik yllarnda domutur: Piaget, ilk
makalesini 10 yandayken yaynlad ve 14 yandayken kendisine
mze mdr mevkisi teklif edildi (Brainerd, 1996). Piaget, erken
zihinsel geliimle ilgili karmak teoriler retmek iin kendi ocuklaryla ve baka ocuklarla basit ispatlar ve hassas grmeler yapt.
lgilendii ey ocuklarn sahip olduu bilginin miktar deil onlarn dnme biimlerinin ve psikolojik gereklie ilikin i temsillerinin geliimlerinin farkl aamalarnda nasl deitiiydi.

Geliimsel Deiimin Yaptalar Piaget, bireylerin dnyay


yorumlamalarn salayan zihinsel yaplara emalar adn verdi.
emalar, geliimsel deiimin yaptalardr. Piaget, bebein balangtaki emalarn duyu-motor zeks, yani emme, bakma, kavrama ve itme gibi duyu-motor sralamalar ynlendiren zihinsel
yaplar veya programlar olarak tanmlamtr. Tekrarlar sonunda
balang emalar birletirilir, btnletirilir ve daha karmak
ve eitlilik arz eden eylem kalplarna dnr, buna bir ocuun arkasndaki houna giden bir eyi yakalamak zere houna
gitmeyen nesneleri itmesi rnek olarak verilebilir. Piagetye gre,
bilisel geliimi salamak zere iki temel sre birbirine bal olarak alr: asimilasyon ve akomodasyon. Asimilasyon, evreden
yeni edinilen bilgiyi zaten var olan mevcut bilgiye uyumlu klmak
zere deitirmesidir; ocuk yeni gelen duyusal veriyi yaplandrmak zere var olan emalara ular. Akomodasyon, yeni bilginin
tam olarak anlalmasn salamak zere ocuun var olan emalarn yeniden yaplandrmas veya deitirmesidir.
Bir bebein annesinin gsn emmekten, bir biberonun
emziini emme, kamtan azar azar ime ve bir fincandan ime
eylemleri arasnda yapt geileri dnn. lk emme tepkisi
doutan var olan bir reflekstir, fakat ocuun aznn annenin
meme bann ekline ve boyutuna uymas iin deitirilmesi gerekir. Biberona uyum salarken bebek deitirilmeyen sralamann
birok ksmn kullanmaktadr (asimilasyon) ama ncesinden

biraz farkl olarak kauuk biberonu tutmas ve kendisine yaklatrmas ve biberonu uygun bir ada tutmay renmesi gerekmektedir (akomodasyon). Biberondan kam ve fincana giden
aamalar daha ok akomodasyon gerektirir ama nceki becerilere
dayanmaya da devam eder. Piaget, bilisel geliimi asimilasyon ve
akomodasyonun tam da bu tr bir birletiriminin bir sonucu olarak grmtr. Asimilasyon ve akomodasyonun dengeli ekilde
uygulanmas ocuklarn davranlarnn ve bilgilerinin somut d
gereklie deil de soyut dnceye dayanmasna imkn salar.

Bilisel Geliim Evreleri Piaget, ocuklarn bilisel geliiminin aralkl drt aamaya ayrlabileceine inanyordu (bkz.
Tablo 10.2). Baz ocuklarn belirli bir aamay gemeleri dier
ocuklardan daha uzun zaman alabiliyor olsa da, tm ocuklarn ayn sray ve ayn aamalar takip ederek ilerleme kaydettii
varsaylmaktadr.
Duyu-motor Evresi Duyu-motor aamas aa yukar doumdan balayp 2 yana kadar devam eden dnemi kapsamaktadr. lk aylarda, bebein davranlarnn ou emme, bakma,
kavrama ve itme gibi doutan gelen bir dizi snrl emaya
dayanmaktadr. lk yl boyunca, duyu-motor sralamalar gelitirilir, birletirilir, koordine edilir ve btnletirilir (rnein,
emme ve kavrama, bakma ve maniple etme). Bebekler bulunduklar eylemlerin d durumlar zerinde etkili olduunu kefettike bunlar daha da eitlilik kazanmaktadr.
Bebeklik dneminin en nemli bilisel kazanmn mevcut olmayan nesnelerin, yani ocuklarn dorudan duyu-motor
etkileimi ierisinde bulunmad nesnelerin, zihinsel temsillerini oluturma becerisi oluturmaktadr. Nesne kalcl,
ocuklarn, nesnelerin onlarn eylemlerinden ve farkndalklarndan bamsz olarak var olmalar ve davranta bulunduklarna dair anlaylarn ifade etmektedir. Yaamn ilk aylarnda
ocuklar nesneleri gzleriyle takip ederler ancak nesneler gzden kaybolduunda bunlar zihinlerinden de tamamen kaybolmu gibi balarn baka tarafa evirirler. 3 aylk olduklarndaysa nesnelerin kaybolduu yere bakmaya devam ederler. 8
aylk ve 12 aylk dnemler arasnda ocuklar gzden kaybolan
bu nesneleri aramaya balarlar. 2 yana gelindiinde, ocuklarn artk gzden kaybolan nesnelerin var olmaya devam edip
etmediiyle ilgili herhangi bir phesi kalmaz (Flavell, 1985).
lemsellik ncesi Evre lemsellik ncesi evre yaklak olarak 2
ya ile 7 ya arasndaki dnemi kapsamaktadr. Bu geliim evresindeki en nemli bilisel ilerlemeyi fiziksel olarak mevcut olmayan nesnelerin zihinsel temsiline dair gelimi bir yetenee sahip
olmak oluturmaktadr. Bu gelime haricinde, Piaget ilemsellik
ncesi evreyi ocuun yapamad eylere gre tanmlamaktadr.
rnein, Piaget kk ocuklardaki ilemsellik ncesi dncede benmerkezciliin, yani ocuun bir baka kiinin gznden
olaylara bakamamasnn, byk etkisinin olduuna inanyordu.
Eer 2 yandaki bir ocuun dier ocuklarla yapt konumalar duyduysanz belki de benmerkezcilii fark etmisinizdir.
Bu yataki ocuklar etkileim kurmaktan ok kendi kendilerine
konuuyorlarm gibi grnrler.
lemsellik ncesi ocuklar ayn zamanda merkezleme
deneyimini de yaarlar, yani bir durumun sadece tek bir yn
zerinde younlarlar, ve dier ilikili ynlerini gz ard ederler. Merkezleme, Piagetnin bir ocuun svnn miktarnn
kabn boyutuna ve ekline gre deimeyeceini anlayamamasna ilikin klasik gsteriminde aklanmaktadr.
Eit miktardaki limonatalar iki benzer bardaa dkldnde, 5 ve 7 yandaki ocuklar bardaklarda ayn miktarda
limonatann bulunduunu ifade ederler. Ancak, bir bar-

TABLO 10.2 Piagetnin Bilisel Geliim


Evreleri
Evre/Ya

zellikler ve Balca Baarlar

Duyu-motor (02)

ocuk hayata az sayuda duyu-motor


zellikle balar.
ocuk nesne kaluculuu gelitirir ve simgesel dnmenin balangu adumlarunu
atar.

lemsellik ncesi (27)

ocuun dnme biimini benmerkezcilik ve merkezleme ekillendirir.


ocuk, simgesel dnceyi kullanmak
zere gelimi bir yetenee sahiptir.

Somut ilem (711)

ocuk konuulanlara dair bir anlayu


gelitirir.
ocuk somut ve fiziksel nesnelerle ilgili
olarak akul yrtebilir.

Biimsel ilemler (11 >)

ocuk soyut mantuk yrtme ve varsayumsal dnme yetenei gelitirir.

daktaki limonata uzun ve ince bir bardaa dkldnde


ocuklarn grleri farkllk gsterir. 5 yandaki ocuklar
uzun bardaktaki limonatann ayn limonata olduu bilseler de bu bardakta daha fazla limonata olduunu belirtirler. 7 yandaki ocuklarsa miktarlar arasnda herhangi bir
farklln olmadn doru ekilde belirtirler.
Piagetnin gsteriminde, daha kk ocuklar algsal olarak
fark edilebilir olan tek bir boyut zerinde, bardaktaki limonatann ykseklii zerinde younlamaktadr. Daha byk ocuklarsa hem ykseklii hem genilii dikkate alarak grntnn
gerei yanstmad sonucuna ularlar.
Somut lem Evresi Somut ilem evresi yaklak olarak 7
yandan 11 yana kadar olan dnemi kapsamaktadr. Bu aamada, ocuk zihinsel ilemlerin zihinde gerekleen ve mantkl
dnceyi ortaya karan eylemleri yerine getirme yeterliliine
ular. lemsellik ncesi evre ile somut ilem evresi genellikle
zt olarak dnlrler yle ki somut ilem evresindeki ocuklar artk nceden yapamadklar eyleri yapabilmektedirler.
Somut ilemler ocuklarn fiziksel eylemlerinin yerini zihinsel
eylemlerin almasn salamaktadr. rnein, eer bir ocuk
Adamn Zaradan uzun olduunu grrse ve sonra da Zarann
Tanyadan uzun olduunu grrse, bu arasndaki en uzunun Adam olduunu bu bireyi fiziksel olarak maniple
etmeden anlayabilir. Ancak, problemin sadece szl olarak
aklanmas durumunda, ocuk doru sonuca (Adam en uzun
olandr) yine de ulaamaz. ocuklar bu tr problemler zmeye ancak somut ilemler evresine ulatklarnda elde ettikleri
soyut dnce becerisiyle balayabilirler.

nesne kalcl: Nesnelerin bireyin eylemlerinden ve farkndalndan bamsz ekilde var olduunun anlalmas; bebeklik dneminin nemli
bir bilisel kazanm.
benmerkezcilik: Bilisel geliim srecindeki ilemsellik ncesi evrede kk
bir ocuun baka birinin gznden olaylara bakamamas durumu.
merkezleme: lemsellik ncesi ocuklarn bir durumun sadece tek bir
yn zerinde younlama ve dier ilgili ynlerini gz ard etme eilimi.

Yaam Sresi Boyunca Bilisel Geliim

307

Piaget, 6 ayluk normal bir ocuun ilgi ekici bir oyuncaa (solda) dikkat kesildiini ancak
oyuncaun nne bir paravan geldiinde (sada) hemen ilgisini kaybettiini gzlemlemitir. ocuk 2 yauna geldiinde nesnelerle ilgili olarak nasul bir anlayu gelitirecektir?

Limonata almas somut ilem evresinin ok nemli bir


dier zelliini gstermektedir. 7 yandaki ocuklar Piagetnin
korunum olarak adlandrd duruma iyice hkimdirler. Nesnelerin grnmleri deise de fiziksel zelliklerinin bir ey
eklenmeden veya karlmadan deimeyeceini bilirler. ekil
10.6 Piagetnin farkl boyutlarda yapt korunum testlerinden
rnekler sunmaktadr. ocuklarn korunum grevlerinde tayabilecekleri yeni edinilmi ilemlerden biri de tersine evrilebilirliktir. Tersine evrilebilirlik ocuun hem fiziksel eylemlerin hem de zihinsel ilemlerin tersine evrilebilir olduunu
anlamasn ifade etmektedir: ocuk, limonatann miktarnn
fiziksel ilem tersine evrildiinde, yani limonata orijinal bardaa geri aktarldnda, iki hacmin yine ayn grnecei iin
deimi olamayacana dair akl yrtebilir.

JXpee
bfileldl

Biimsel lemler Evresi Biimsel ilemler evresi yaklak olarak 11 yandan sonraki tm mr kapsamaktadr. Bilisel geliimin bu son evresinde, dnce soyutlar. Ergenler, belirli
gerekliklerinin aslnda ok saydaki hayal edilebilir olan gereklikten sadece birisi olduunu anlayabilirler ve doruluk, adalet
ve varolula ilgili derin sorular zerinde uzun uzun dnmeye
balarlar. Problemlere sistematik bir ekilde cevap aray iinde
olurlar: Biimsel ilemleri gerekletirdiklerinde, her bir olasl
dikkatli ekilde deerlendiren bir bilim adam rol oynamaya
balayabilirler. Ergenler ayn zamanda Blm 8de akladmz
ileri seviye tmdengelimli mantk trlerini de kullanabilmeye
balarlar. Daha kk yataki kardelerinden farkl olarak soyut
nermelerden (A olmusa, B olur ve B olmamsa) mantkl
sonulara (A olmamtr) ulama becerilerini edinmilerdir.

8XdX(

8XdX)

8XdX*

8pejXpdpfbjX
]XibcjXpdjqbfeljl6

`d[`e\pXgkdX
YXbepXppfi %

8pejXpdpfbjX
]XibcjXpdjqbfeljl6

8pejXpdpfbjX]Xibc
jXpdjqbfeljl6

`d[`e\pXgkdX
YXbe\b`glqXkpfi %

8ped`bkXi[XdpfbjX]Xibc
d`bkXi[XdXdlijqbfeljl6

`d[`e\pXgkdXYXbe
XbkXipfi %

8ped`bkXi[XdpfbjX]Xibc
d`bkXi[Xdjljqbfeljl6

BXk
d`bkXiee
bfileldl

Jm
d`bkXiee
bfileldl

8ped`bkXi[XdpfbjX]Xibc
d`bkXi[Xdjljqbfeljl6

EKL 10.6

308

Korunum Testleri

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

>eni Engelleyicili Vaka

Dar Engelleyicili Vaka

EKL 10.7 Drt Ayluk Bebekler ve Nesne Kaluculuu


Drt ayluk bebekler bir deneycinin (kahverengi renkte gsterilen) dikdrtgen bir nesneyi (her
biri desenli yeil renkte gsterilen) geni engelleyici veya dar engelleyici arkasuna indirmesini
izlediler. Bir paravanun nesnenin engelleyicinin arkasuna geirildii anu gizledii grld. Paravan
ortadan kaybolduunda, deneycinin eli botu. Dar engelleyicili vakayu gren bebekler grntye
daha uzun sre baktular, yani geni bir nesnenin dar bir engelleyici arkasuna saklanabilmesine
aurdular. Bebeklerin yaaduu akunluk nesne kaluculuunun bazu ynlerini edindiklerini gstermektedir: Dikdrtgen nesne grntden kaybolsa da zihinden kaybolmadu.
Aluntu: Cognition, 93, Su-hua Wang ve ark. Young infants reasoning about hidden objects: Evidence from violationof-expectation tasks with test trials only, pp. 167-198, Copyright 2004, Elsevierin izniyle.

ERKEN BLSEL GELM ZERNE


ADA BAKI AILARI
Piagetnin teorisi bilisel geliimin anlalmasnda klasik bir
referans noktas olarak varln devam ettirmektedir (Feldman, 2004; Flavell, 1996). Bununla birlikte, gnmzdeki aratrmaclar ocuklarn bilisel becerilerinin geliimini incelemenin daha esnek yollarn ortaya koymulardr.

Bebek Bilii Piagetnin bilisel geliimle ilgili sonulara


ulamak zere kulland grevlerden bazlarn ayrntlaryla akladk. Bununla birlikte, gnmzdeki aratrmaclar
Piagetnin sonularn tekrar deerlendirmelerine imkn salayan yeniliki teknikler gelitirdiler. Piagetnin 2 yandaki
ocuun byk baars olarak nitelendirdii nesne kalcln dnn. Gnmzde yaplan aratrmalar bu kavrama
ait zelliklerin henz 3 aylk olan bebeklerde bile gelimi
olduunu ortaya koymaktadr. Bu nemli bulgu Rene Baillargeon ve arkadalarnn ortaya koyduu farkl grevlerle
ortaya koyulmutur.
Yaplan bir almada, 4 aylk ocuklar bir deneycinin
geni dikdrtgen bir nesneyi indirmesini izlediler (bkz.
korunum: Piagete gre, grnleri deise de nesnelerin fiziksel
zelliklerinin herhangi bir ey eklenmedii veya karlmad srece
deimeyeceine dair anlay.

ekil 10.7) (Wang ve ark., 2004). lk durumda nesne,


geni bir engelleyicinin arkasna konuldu - dikdrtgen
nesneyi tamamen saklayacak kadar geni bir engel. Dier
durumda ise, nesne dar bir engelleyicinin arkasna geirildi
nesneyi tamamen kapatamayacak kadar dar bir engel.
Bu olay ortaya ktnda, nesnenin alaltld o son an
gizlemesi iin bir ekran grnd. Ekran kaybolduunda,
nesne tamamen saklanmt. Bu iki durumda da ocuklar
nasl tepki verdi? Nesne kalclna sahip olmasalar, her
iki duruma da eit derecede kaytsz kalmalarn bekleriz
dikdrtgen nesne kaybolduunda, ocuklardan onun var
olduunu hatrlamamalarn bekleriz. Farz edin ki, nesneyi bir dereceye kadar hatrladlar. Bu durumda, onlarn
- olay izleyen yetikinler gibi geni bir nesnenin dar bir
engelleyicinin arkasna saklanmasna olduka armalarn bekleriz. ocuklarn arma derecelerini deerlendirmek iin, aratrmaclar ekran kaybolduktan sonra ocuklarn ne kadar uzun sre grntlere baktn kaydettiler.
Dar engelleyici ile ilgili olay gren ocuklar grntlere,
geni engelleyici olayn gren akranlarndan yaklak 16
saniye daha uzun baktlar.
ocuklarn armasn, nesne kalcl kavramn tamamen
edindiklerine dair kant olarak alamayz sadece o eyin tam
olarak ne olduunu bilmeden bir eyin yanl olduunu bilebilirler (Loureno ve Machado, 1996). yle olsa bile, Baillargeon ve meslektalar tarafndan yaplan aratrmalar, ok gen

Yaam Sresi Boyunca Bilisel Geliim

309

ocuklarn bile fiziksel dnyayla ilgili nemli bilgiler edindiklerini ileri srmektedir.
Aratrmaclarn, ocuklarn zihinlerini iyice anlamak iin
gelitirdii yeniliki yntemler, ocuklarn neleri bildii ve nasl
bildiine dair anlaymz deitirmeye devam ediyor. Eylemler ve amalar arasndaki ilikiyi dnn. Bir yetikin olarak,
insanlar eylemler gerekletirirken izlediinizde, amalarna
dair anlam karmaya alksnzdr. rnein, birisinin bir takm
anahtar kardn grdnzde, bir eyin kilidini aacana
dair kolaylkla anlam karabilirsiniz. Peki, eylemlerin amalarla ilikili olduunu ne zaman anlamaya baladnz? Aratrmalar, 7 aylk ocuklarn dnyay amaca ynelik olan ve olmayan eylemlere ayrdn gstermektedir (Hamlin ve ark., 2008).
ocuklarn, iinde bir ift oyuncan olduu bir grntnn
karsna oturduu bir deneyi dnn. ocuklar, deneycinin
oyuncaklarla ilgili bir iki eylem gerekletirmesini izlediler: Baz
ocuklar aratrmacnn oyunca tutmasn; dierleri de elinin
arkasyla oyuncaa dokunmasn izlediler. Bu sahneyi izleyen
bir yetikin, belirli bir amaca bal olarak (yani, oyunca elde
etmek) tutma olayn olduka kolay bir ekilde yorumlayacaktr,
fakat dokunma iin ayn eyi syleyemeyiz. ocuklarn davranlar, ayn zamanda eylemleri de farkl bir ekilde yorumladklarn gstermektedir. ocuklar deneycinin eylemlerini izledikten
sonra, deneyci onlara imdi de sizin sranz! deyip oyuncaklara
ulaabilecekleri bir yere koydu. Tutma eylemini izleyen ocuklarn deneycinin tutmu olduu ayn oyuncaa dokunmalar muhtemeldi; elin arkasyla temas eylemini izleyen ocuklar ise, oyuncaklardan herhangi birine dokunmay dierine tercih etmediler.
Bu rnek, ocuklarn sadece dokunma eylemini, iki oyuncaktan
yalnz biri iin amaca ynelik anlam olduu eklinde yorumladklarn ortaya koymaktadr. Bu alma ocuklarn dier insanlarn davranlarnn kkenini anlamak iin etraflarndaki dnyaya ne kadar dikkatle baktklarn gstermektedir.

tanmlayan omurgallar ve omurgaszlar arasnda biimsel bir


ayrm edinmelidirler. Ay ekilde 3 ve 4 yalarndaki ocuklar,
iindekilerin ne olduuna dair fikirleri olmamalarna ramen
nesnelerin iindeki eylerin, ilevlerini etkilediini anlyorlar
(Gelman, 2003; Gelman ve Wellman, 1991). yleyse, 3 ve 4
yalarndaki ocuklar kpeklerin ilerinde ne tr eyler olduundan tam olarak emin olmasalar da, iindeki eyleri karrsanz kpein artk kpek olamayaca konusunda olduka
eminlerdir. Her bir alanda, ocuklarn genel bir teori gelitirmeye baladn ve daha sonra baarl dzeltmelerde bulunmak iin bir dizi yeni deneyimleri kullandn gryorsunuz.

Bilisel Geliim zerindeki Toplumsal ve Kltrel


Etkiler Gnmzdeki aratrmalarn bir baka odak noktas,
bilisel geliimde sosyal etkileimlerin oynad roldr. Bu aratrmalarn ounun asl, Rus psikolog Lev Vygotskynin kuramlarna
dayanmaktadr. Vygotsky, ocuklarn iselletirme sreciyle gelitiini ileri srmtr: bilgiyi, biliin zamanla ortaya kma ekli
zerinde balca etkisi olan toplumsal balamlarndan alrlar.
Vygotskynin nc olduu toplumsal kuram, kltrler aras
geliim almalarndan da destek grmtr. Piagetin kuram
ilk balarda geliim aratrmaclarnn ilgisini ektii iin, ou
aratrmac farkl kltrlerde yaayan ocuklarn bilisel baarlarn incelemek iin onun almalarn kullanma yoluna gitti
(Rogoff, 2003; Rogoff ve Chavajay, 1995). Bu incelemelerle birlikte, Piagetnin iddialarnn evrensellii sorgulanmaya baland
nk, rnein, birok kltrdeki insanlar biimsel ilemleri
edindiklerine dair bir kant gsteremediler. Hayatnn sonlarna
doru Piagetnin kendisi de, biimsel ilemler olarak nitelendir-

ocuklarn Temel Teorileri Piagetnin teorisi, ocuklarn


dnme ekillerinde nemli deiikliklerin meydana geldii
evreler etrafnda kuruludur. Yakn zamanlarda aratrmaclar,
ocuklar dnya deneyimlerini aklamak iin temel teoriler ilk
kavrayla ilgili ereveler gelitirdike, deiimlerin birka esas
alann her birinde ayr olarak ortaya ktna dair fikri incelediler
(Gelman ve Raman, 2002; Wellman ve Inagaki, 1997). rnein,
ocuklar ruh hllerinin zellikleriyle ilgili deneyimlerini zihin
teorisinde veya naif psikolojide toplarlar. Bu ekilde, kendilerinin
ve dierlerinin dnce srelerini daha iyi anlayabilirler.
Aratrmaclar, ocuklarn bir trden dierine biyolojik
zellikleri tahmin etme ekli gibi bilimsel kavram geliimini
incelediler. Hangi hayvan grubunun uyuduu veya kemikleri
olduu sorusu sorulduunda, 4 yandaki ocuklar yarglarn
hayvann insanlarla olan benzerlik alglamalarna dayanarak
yapmaya yneldiler (Carey, 1985). rnein, 4 yandaki ocuklar bu zellikleri (uyumak ve kemikleri olmas) balklardan
ok kpeklere atfettiler ve srasyla balklara yaplan atflar da
sineklere yaplanlardan daha fazlayd. Zamanla, ocuklarn
insanlara benzerlie dayal olarak kurduklar teorinin hayvanlar aleminde daha fazla yapy kabul eden teoriyle deitirmesi
gerekir rnein, hangi tr hayvanlarn kemikleri olduunu

temel teori: ocuklarn dnya deneyimlerini aklamalar iin oluturduu ilk kavray erevesi.
iselletirme: Vygotskye gore, ocuklarn toplumsal balamdan bilgi alma
srecidir.

310

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

ocuklar tecrbe ettikleri ve gzlemledikleri eylere


dayanarak dnya hakkunda genellemeler oluturmaya
nasul balarlar?

dii belirli baarlarn biyolojik olarak nceden belirlenmi bilisel


geliim evrelerinin ortaya kmasndan ziyade daha ok ocuklarn ald belirli bir bilim eitim trne dayanabileceine dair tahminde bulunmaya balamt (Loureno ve Machado, 1996).
Vygotskynin iselletirme kavram, kltrn bilisel geliim zerindeki etkisini aklamaya yardmc olmaktadr. ocuklarn bilii, kltrel anlamda deerli ilevleri sergilemek zere
geliir (Serpell, 2000; Serpell ve Boykin, 1994). rnein, Piaget
uygun ve nemli bilisel faaliyetler konusunda kendi yerlemi
fikirlerini yanstan grevler tretti. Dier kltrler, ocuklarnn
dier ekillerde baar gstermesini tercih eder. Eer Piagetnin
inceledii ocuklar dokuma iinin bilisel karklklarn anlamalar bakmndan deerlendirildiyse, Guatemaladaki Maya
ocuklarna gre geliimleri konusunda geri kaldklar grlrd
(Rogoff, 1990). Kltrler aras bilisel geliim almalar olduka
sk bir ekilde, eitim trnn ocuklarn Piaget grevlerindeki
baarlarn belirlemede byk bir rol oynadn gstermitir
(Rogoff ve Chavajay, 1995). Psikologlar, bilisel geliimin doasn ve srecini aydnlatmak iin bu tr bulgular kullanmaldr.
u ana kadar belgelediimiz geliimsel deiimler ok arpc. 12 yandaki bir ocuun, 1 yandaki bir ocuun bilmedii her trl bilisel yetenee sahip olduunu sylemek kolay.
imdi de, yetikinlik dnemi boyunca meydana gelen deiikliklere bakalm.

YETKNLKTE BLSEL GELM


ocukluktan ergenlie kadarki bilisel geliimi incelediimiz
gibi, deiim genelde iyiye doru deiim anlamna gelmektedir. Yine de, yetikinliin sonlarna geldiimizde, kltrel klieler deiimin ktye doru deiim anlamna geldiini ne srmektedir (Parr ve Siegert, 1993). Bununla birlikte,
insanlar yetikinlik srecinin beraberinde genel bir gerilemeyi
getirdiine inansalar bile, yaamlarnn sonlarna doru hl
belirli trlerde kazanmlar beklerler (Dixon ve Frias, 2004).
Kayplar ve kazanmlar arasndaki etkileimi grmek iin zek
ve hafzay ele alalm.

beraber, bu tarz sonularn yorumlanmasn bulandran Blm


2de akladmz bir sorun var: Korelasyon nedensellik deildir (Salthouse, 2006). Sonu yksek aktivite dzeyinin, ileme
hznn olduka yksek kalmasna neden olduunu gsterebilir.
Ancak yine de, ileme hzndaki daha kk bir gerilemenin baz
yal yetikinlerin daha aktif kalmasna olanak salayacana dair
ihtimali de gz nnde bulundurmalyz.
lkenin kullan ksmnn kaybet ksmn engellediini
ispatlamak zor olsa bile, aratrmaclar daha fazla kullann
daha iyi zihinsel ileyie yol aabileceine dair kantlar sunmulardr. Yal yetikinlerin baz bilisel yeteneklerindeki gerilemeyi tersine evirebilecek eitim programlar dzenlediler
(Schaie, 2005). Akkan zek lmleri zerinde olumlu etkisi
olan bir almay ele alalm.
Yalar 60 ile 75 arasnda deien katlmclar, deney ve
kontrol gruplarna ayrld (Tranter ve Koutstaal, 2008).
Deney grubundaki katlmclar, 10 ile 12 aras haftay yaratc izim aktiviteleri ve gizemli fotoraflarn tanmlanmas
gibi zihinsel olarak uyarc grevlerle uraarak geirdiler;
kontrol grubundakiler ise belirli bir grevle uramadlar.
Aratrmaclar, akkan zeky hem deneyin banda hem
de 10 ile 12 aras haftadan sonra ltler. Aratrmaclarn
tahmin ettii gibi, deney grubundaki katlmclar, kontrol
grubundakilerle karlatrldnda akkan zekda daha
byk ilerleme kaydettiler.
Bu sonular, mrnz boyunca bilisel olarak aktif kalmanz iin sizi cesaretlendirebilir. Bu arada, eer niversite eitimi
alyorsanz, kendinize zaten uzun dnemli bir fayda salyor
olabilirsiniz. levsel MRI taramalarn kullanan aratrmalar,
daha eitimli yal yetikinlerin yalanan beyinlerindeki doal
gerilemeyi, daha az eitimli akranlarna gre daha iyi telafi edebildiklerini gstermitir (Springer ve ark., 2005). Eitiminize
devam etmek iin baka bir geerli nedeniniz oldu.

Zek Genel bilisel yeteneklerin salkl olan yallar arasnda


azaldna dair dnceyi destekleyen az delil vardr. Sadece
nfusun yzde 5i bilisel ileyite nemli kayplar yaamtr.
Bilisel ileyite yala alakal gerileme grldnde, bu genellikle sadece baz yeteneklerle snrldr. Zek szl yeteneklerinizi oluturan unsurlara (kristallemi zek) ve hzl ve derinlemesine renme yeteneinizin paras olan unsurlara (akkan
zek) ayrldnda, akkan zek artan yala birlikte daha byk
gerileme gsterir (Baltes ve Staudinger, 1993; Singer ve ark.,
2003). Akkanlktaki azalmann ou, ileme hzndaki genel
bir yavalamaya balanmaktadr: yal yetikinlerin, birok
zihinsel srecin ksa bir sre iinde meydana gelmesini gerektiren zekyla alakal grevlerdeki performans byk lde
zarar grmtr (Sheppard ve Vernon, 2008). ,
Bilisel performans inceleyen aratrmaclar, yal yetikinlerin yalandka artan gerilemeleri en aza indirmek iin ne yapabileceini belirleme konusuna olduka ilgi duymulardr. Birok
aratrmada, kullan veya kaybet ilkesi gz nnde bulundurulmutur. rnein, yaplan bir almada, ya ortalamas 69 olan
bir yal yetikin grubu zerine odaklanld (Bielak ve ark., 2007).
Gnlk yaamlarnda en yksek seviyelerde sosyal, bedensel ve
zihinsel aktiviteleri olan yetikinler, ayn zamanda bilisel grevler zerinde de en yksek ileme hzn gsterdiler. Bu sonular kullan veya kaybet ilkesini destekler niteliktedir. Bununla

Nelson Mendela gibi birok nde gelen kii 70lerden


itibaren balayarak nemli profesyonel katkularda
bulunmutur ve bulunmaya devam etmektedir. Zihinsel
performansun bazu ynleri, yetikinliin son dnemleri
boyunca gerilemeden nasul korunabilir?

Yaam Sresi Boyunca Bilisel Geliim

311

TABLO 10.3

Bilgelik zellikleri

x Geree dayal zengin bilgi: Yaam koullar ve eitleri konusunda genel ve belirli bilgi
x Zengin yntemsel bilgi: Yaamla ilgili meselelere dair yarg stratejileri ve tavsiye konusunda genel ve belirli bilgi
x Yaam sresi balamsallkl: Yaam balamlar ve bunlarn
geici (geliimsel) ilikileri konusunda bilgi
x Belirsizlik: Yaamn nsbi belirsizlii ve ngrlemezlii ve bunun
stesinden gelecek yollar konusunda bilgi

Bu blm, insanlarn yaam sreleri boyunca ilerleme


gsterdii bir zek lmnn var olduunu belirterek kapatyoruz. Psikologlar, bilgelikte (temel yaam uygulamalarnda
uzmanlk) yala balantl kazanmlar olduunu kantladlar
(Baltes ve Kunzmann, 2003; Baltes ve Staudinger, 2000). Tablo
10.3 bilgelii tanmlayan baz bilgi trlerini gstermektedir
(Smith ve Baltes, 1990). Her bilgi trnn en iyi uzun ve dncelerle dolu bir yaam boyunca edinildiini grebilirsiniz.

Hafza Yallar arasndaki genel bir ikyet, hatrlama


yeteneklerinin eskisi kadar iyi olmadna dair histir. Birka
hafza testinde, 60 ya zerindeki yetikinler gerekten de
20lerindeki gen yetikinlerden daha kt performans gsteriyorlar (Hess, 2005). nsanlar, son derece eitimli ve ayrca
iyi zihinsel yeteneklere sahip olduklarnda dahi, ilerleyen yala
birlikte hafza eksiklikleri yaarlar (Zelinski ve ark., 1993).
Yalanma, yal bireylerin genel bilgi daarcklarna ve uzun
sre nce meydana gelen olaylar hakndaki kiisel bilgilerine
erime yeteneklerini azaltmyor gibi grnyor. Yaplan bir
isim ve yz tanma almasnda, orta yal yetikinler mezuniyetten 35 yl sonra yllklarndaki lise snf arkadalarnn
yzde 90n tanyabildiler; yal yetikenler ise aradan yaklak 50 sene getikten sonra snf arkadalarnn hl yzde
70 ila 80ini tanyabiliyorlard (Bahrick ve ark., 1975). Yine
de, yalanma yeni bilgilerin etkili bir ekilde dzenlenmesini,
depolanmasn ve geri alnmasn salayan sreleri etkilemektedir (Buchler ve Reder, 2007).
u ana kadar aratrmaclar, yal yetikinlerde meydana
gelen hafza bozukluunun altnda yatan mekanizmalarn tam
anlamyla yeterli bir tanmlamasn yapamadlar belki de bu
bozukluun birok kayna olduu iindir (Hess, 2005). Baz
kuramlar, bilgiyi dzenleyip ilemek iin sarf ettikleri abalar
konusunda yallar ve genlerin arasnda var olan farkllklara younlamtr. Dier kuramlar, yal insanlarn bilgiye
dikkat etme konusundaki azalan yeteneklerini ele almaktadr.
Bir baka kuram tr ise, bedensel hafza izleri yaratan beyin
sistemlerindeki nrobiyolojik deiimlerle ilgilenmektedir.
Bu fikirleri Yaamnzda Psikoloji ksmnda inceleyeceiz.
Beyin deiimlerinin, Alzheimer hastalnda hafz kaybna
neden olan anormal sinir dokusu dmleri ve plaklarla ayn
olmadna dikkat ediniz (bkz. Blm 7). Aratrmaclar, yal
yetikinlerin performansnn hafzalarnn zayf olacana dair
inanlarndan dolay da bozulabilecei kansndalar (Hess ve

bilgelik: Temel yaam pragmatiinde uzmanlk.

312

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

Hinson, 2006). Aratrmaclar bu faktrlerden her birinin ilgili


katklarn deerlendirmeye devam etmektedirler.
imdi de odak noktamz genel bilisel geliimden, daha
belirli bir konu olan dil edinimine doru daraltalm.

DURUN VE GZDEN GERN






Piagetnin teorisinde, asimilasyon ve akomodasyon


arasundaki iliki nedir?
ocuun merkezlemeyi atlatabilmesi ne demektir?
Gnmzdeki araturmalar, nesne kaluculuuyla ilgili sonularu nasul deitirdi?
Lev Vygotskynin teorisinin baluca vurguladuu ey neydi?
Yaam sresi boyunca ileme huzuna ne olmaktadur?



ELETREL DNME

4 ayluk bebeklerde nesne kaluculuunu ele


alan deneyi haturlayun. Niin baku sresi, araturmacularun hipotezini test etmek iin uygun bir ltt?

Aaudaki konularla ilgili daha fazla tekrar ve pratik iin


MyPsychLab.comu ziyaret ediniz.
Kefedin: Piagetin Bilisel Geliim Aamalaru
Kefedin: ocukluk aunda renme, Sunuflandurma
ve Haturlama

DL EDNM
Buyurun size arpc bir gerek: 6 yana bastklar zaman,
ocuklar dili ses ve anlam birimlerine zmleyebiliyor, seslerden kelimeler ve kelimelerden anlaml cmleler oluturmak iin
kefettikleri kurallar kullanabiliyor ve tutarl konumalara aktif
olarak katlabiliyorlar. ocuklarn dil konusundaki dikkate deer
baarlar, ou aratrmacy dil renme kabiliyetinin biyolojik
temelli olduuna, yani insanlarn doutan dil yeteneine sahip
olduuna dair ayn fikirde olmaya itmitir (Tomasello, 2008).
yle olsa bile, nerede doduuna bal olarak, bir ocuk sonuta
dnyadaki 4,000 farkl dilden herhangi birini ana dili olarak
konuabilir. Ayrca, ocuklar hem konuma dillerini hem de
Amerikan aret Dili gibi iaret dillerini de renmeye hazrdr.
Bu, dil renmeye doutan yatknln hem olduka gl hem
de olduka esnek olmas gerektii anlamna gelmektedir (Schick
ve ark., 2006).
ocuklarn nasl byle uzman dil rencileri olduunu aklamak iin, doutan dil yetenei iddiasn destekleyen bir kant
tanmlayacaz. Fakat ayn zamanda, evrenin oynad rol de
tartacaz; ne de olsa, ocuklar kendi etraflarndaki dnyada
kullanlan belirli dilleri renmektedir. Sayfa 314teki Tablo
10.4, ocuklarn belirli iaret ve konuma dilleri iin edinmeleri
gereken eitli bilgi trlerini ana hatlaryla belirtmektedir. Yetikinlerin btn bu bilgi trlerini akc konumalarda kullanmak
iin nasl ifade ettiini hatrlamak iin Blm 8deki (s. 237
246) dil kullanm blmn gzden geirebilirsiniz.

KONUMAYI ALGILAMA VE
SZCKLER ALGILAMA
Her taraftan gelen uultular dinleyen yeni domu bir ocuk
olduunuzu hayal edin. Bu seslerden bazlarnn dier insanlarla

Yaamnzda Psikoloji
YALANDIKA BEYNNZ FARKLI MI ALIIR?
Yalularla zaman geirdiyseniz, muhtemelen onlarun Beynim eskiden
olduu kadar iyi alumuyor. gibi her
gn ortaya attuklaru iddialarunu duymusunuzdur. Araturmacular uzun zamandur
yalu beyinlerin, gen beyinlerden farklu
alutuuna inanmulardur. Bununla beraber, beyinde grntleme teknikleri
araturma aralaru olarak daha ok var
olduu iin, bu deiimlere dair bir fikir
geliti. Beynin alutuu zamanki grntleri, yetikinlik yullaru boyunca beyin
aktivite ekillerinde srekli farkluluklar
olduunu ortaya ukarmutur.
nceki nitelerden size aau
yukaru tanuduk gelmesi gereken iki
grevle ilikili beyin aktivitesine bakalum. lk grevde, katulumcularun ileyen
bellei kullanma kabiliyeti deerlendirildi: leyen bellee drt kelime,
ilemeye alutular ve bunun zerine,
verilen bir sonraki irdelemek kelimesinin asul grupta yer alup almaduunu
belirttiler. kinci grevde, katulumcularun
grsel dikkati kullanma yetenekleri
deerlendirildi: Deneme sresi boyunca
sufur kez, bir kez veya iki kez mi kusa bir
ekilde kaybolduunu belirlemek iin
B harfinin video grntsn izlediler.
Bu iki grevdeki katulumcular gen yetikinler (22,6 ya ortalamasuyla) ve yalu
yetikinlerdi (70,3 ya ortalamasuyla).
ki grup da iki grevde eit derecede
doru yaptular, fakat gen yetikinler

cepen9ecceb

Gen

daha huzluydu.
Aaudaki resim, katulumcularun her
bir grevi yerine getirirken geirdikleri
ilevsel MRI taramalarunun sonularunu
gstermektedir (Cabeza ve ark., 2004).
Renkli blgeler, her bir grevde en aktif
olan kusumlardu. Oklarun da gsterdii
gibi, yalu yetikinler, beynin her iki
yarum kresinin de daha aktif olduu bir
beyin aktivitesi ekli gstermitir.
Bu sonularu anlayabilmek iin,
Blm 3ten beynin iki yarum kresinin
de genelde farklu tarzda sreler gerekletirdiine dair bulguyu haturlayun.
Resimdeki ilevsel MRI taramalaru yalu
yetikinlerin beyinlerinin, rol oynaduklaru
ilevler bakumundan daha simetrik olduunu gstermektedir (Cabeza, 2002).
Araturmacular, srelerin beynin iki
yarum kresine ayrulmasu eklindeki bu
geliimsel deiim iin iki genel auklama nerdiler. Bazu araturmacular yalu
beyinler, gen beyinler tarafundan kullanulanlardan farklu alanlaru aluturduunda, o
aktivitenin beyindeki dier yalanmayla
alakalu deiimler iin dengeleme niteliinde olduunu iddia etmilerdir. Dier
araturmacular da, yalu yetikinlere zg
beyin aktivasyonunun dikkat daunukluu
gereksiz beyin aktivitesini engelleyememe yansuttuunu iddia etmitir.
Aslunda araturmacular hem dengelemenin hem de dikkat daunukluunun
yalanan beyinde aluur hlde olduunu

gsteren kanutlar bulmutur. Dengeleme iin kanut sunmak gerekirse, PET


taramalarunun kullanulduu bir alumada
beyin aktivitesinde ve tanumayla alakalu
bellek performansundaki bireysel farkluluklar arasunda var olan iliki incelendi
(Grady ve ark., 2005). nceki alumalarda olduu gibi, dier yetikinlerin,
gen yetikinlerde ou zaman aktif
olmayan beyin blgelerinde aktivite
gstermesi muhtemeldi. Ayruca, arada
olumlu bir balantu vardu; yle ki, bu
blgeler daha aktifse, yalu yetikinler
tanuma belleinde daha iyi performans
sergilediler. Bu sonu, bu beyin blgelerinin kullanulmasunun yalu yetikinler iin
fayda saladuuna dair fikri desteklemektedir. Bununla birlikte, araturmacular
yalu beyinlerin devre duu burakamaduu
belirli blgelerin olduunu gstermek
iin de birka bellek grevini kapsayan
ilevsel MRI alumalaru gerekletirdi
(Grady ve ark., 2006). Grevle alakasu
olmayan beyin aktivitesinin tutarlu grnm, beyin ilevindeki bazu yala ilgili
farkluluklarun, gereklemesi muhtemel
grevden dikkatin daulmasu ile sonulanduuna dair kanut sunmaktadur.
Bu araturmalar aslunda yalanduka beyninizin farklu aluacauna dair
sonucu desteklemektedir. levdeki
deiimler, gnlk bilisel grevlerle
ilgili dengelemeyi ve dikkat daunukluu
yansutmaktadur.

Gijec;`bbXk
Kaynak: R. Cabeza ve ark., leyen
bellek, grsel dikkat ve olaysal bilgiyi
geri alma surasundaki grevden baumsuz ve greve zg ya etkileri, Serebral Korteks (2004) 14,372. Oxford
niversitesi Yayun irketinin izniyle.

PXc

Dil Edinimi

313

TABLO 10.4

Dilin Yaps

Dil Bilgisi dilin yaplanma ve kullanlma eklini anlatmay amalar. Birka alan iermektedir:
Fonolojikelime oluturmak iin bir araya getirilen sesleri
inceler.
Fonem iki sz birbirinden ayran en kk konuma birimidir.
rnein, b ve l nin bo ve lo kelimelerini birbirinden ayrmas.
Fonetik konuma seslerinin allmas ve snflandrlmasdr.
Szdizimkelimelerin cmleler oluturmas iin birbirine balanma eklidir. rnein, zne (ben) + nesne (seni) + fiil (seviyorum) standart bir Trke szck diziliidir.
Anlambirim anlamn kaybetmeden blnemeyen en kk
ayrt edici dil bilgisi birimidir. Kular kelimesinin iki anlam
birimi vardr: ku ve oul olduunu belirten lar.
Anlambilimkelimelerin anlamlarn ve zaman iindeki deiimini inceler.
Szcksel anlam bir kelimenin szlk anlamdr. Bazen
anlam bir kelimenin cmle iindeki balamyla (Yukarya bak
ile ocuk bakmak zor i) ya da ses tonunun deimesiyle
aktarlr (beyaz ev kedisi ni her defasnda farkl szc vurgulayarak okuyun).
Pragmatiksohbetlere katlma kurallar; iletiim kurma,
cmleleri sralama ve dierlerine uygun bir ekilde cevap verme
konusundaki grg kurallar.

iletiim kurmakla alakal olduunu nasl anlamaya balardnz? Bir ocuun belirli bir dili edinmesindeki ilk adm, o dilde
anlaml bir ekilde kullanlan ses farkllklarna dikkat etmesidir (aret dilleri iin, rnein, ocuk el pozisyonlarna dikkat etmelidir.). Her konuulan dil, insann ses yolu tarafndan
retilen muhtemel ayrmlar dizisinden rnekler semektedir;
hibir dil yaplabilen btn konuma sesi farkllklarn kullanmaz. nsanlarn bir kelimeyi dierinden ayrt etmesini salayan
en kk anlaml konuma birimlerine fonemler denir. ngilizcede yaklak 45 ayr fonem vardr. rnein birisinin right (sa;
doru) ve light (k; hafif) kelimelerini sylediini duyduunuzu hayal edin. Eer ngilizce ana dilinizse, aradaki fark duymada hibir zorluk yaamazsnz - /r/ ve /l/ ngilizcede farkl
fonemlerdir. Bununla birlikte, eer ana diliniz Japoncaysa, bu
iki kelime arasndaki farkll duyamayacaksnzdr nk /r/
ve /l/ Japoncada ayr fonemler deildir. ngilizce konuanlar bu
ayrm yapma becerisini ediniyor mu, yoksa Japonca konuanlar bu beceriyi kayp m ediyor?
Bu tarz bir soruyu cevaplamak iin, aratrmaclarn dil
geliimi ncesindeki ocuklardan dilsel bilgileri elde etmek iin
yntemler gelitirmesi gerekiyordu.

fonem: Konuma, retim ve edinmede anlaml bir farkllk yaratan herhangi bir dildeki en kk konuma birimidir; r ve l ngilizcede iki ayr
fonemdir, ancak Japoncada tek bir fonemin eitleridir.
bebek dili: Daha yava konuma hz, farkl tonlama ve yapsal basitletirmeleri ieren bebeklere ynelik bir konuma ekli.
ocuk dili: Daha yava konuma hz, farkl tonlama ve yapsal basitletirmeleri ieren ocuklara ynelik bir konuma ekli.

314

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

Aratrmaclar, Blm 5te akladmz edimsel koullanma ilkelerini kullanarak ocuklar, bir konuma sesinden dierine geildii zaman aradaki deiiklii bulduklarnda balarn ses kaynana doru evirmeleri konusunda
koullandrrlar. Bu davran pekitiren dl ise, iinde
ellerini rpan ve davul alan oyuncak bir hayvann olduu
kl bir kutudur. Bu yntemle, ocuklar deiiklikleri
bulursa, ses kaynana byk ihtimalle dnmeleri salanr.
ocuklarn ayrm alglama becerisini lmek iin, aratrmaclar deiiklik olduunda ocuklarn ne sklkta balarn evirdiklerini gzlemlerler.
Janet Werker ve meslektalar (Werker, 1991; Werker
ve Lalond, 1988) daha nceden ynelttiimiz /r/ - /l/ sorusunun bir baka versiyonu olan doutan gelen konuma
alglama becerilerini incelemek iin bu teknii kullandlar.
Werker Hintede kullanlan, ancak ngilizcede kullanlmayan ve ngilizce konuan yetikilerin Hinte renmesini zorlatran ses farkllklarn inceledi. Werker ve
meslektalar, Hinte fonemler arasndaki farklar duymak
iin ngilizce veya Hinte konuan yetikinlerin yan sra
ngilizce veya Hinte renen ocuklarn da becerilerini
ltler. Sonu olarak, btn ocuklarn, hangi dili rendiklerine baklmakszn, 8 aylk olana kadar farklar duyabildiini buldu. Bununla birlikte, ocuklardan 8 aylktan
byk olanlar ve yetikinlerden sadece Hinte konuanlar
veya konuacaklar Hinte farkllklar duyabiliyorlard.
Bu tarz bir aratrma, konuulan diller iin nemli olan
ses farkllklarn alglamak iin doutan bir beceriyle yola
koy
koyulduunuzu
gl bir ekilde gstermektedir. Ancak yine
de, edinmeye baladnz dilde bulunmayan farkllklardan
baz
bazlarn
alglama becerisini hzl bir ekilde kaybediyorsunuz
(Werker ve Tees, 1999).
Bu biyolojik konuma alglama stnlnn yan sra,
birok ocuk ayn zamanda evresel bir stnlk de elde
eder. Birok kltrde yetikinler bebekler ve kk ocuklarla
konutuklarnda, yetikinlere hitap eden dilden farkl olan zel
bir konuma ekli kullanrlar. rnein, bebeklerle ve ocuklarla konutuklarnda, yetikinler konuma hzlarn yavalatmaya ve abartl, ok yksek bir tonlama kullanmaya ynelirler;
daha ksa ve daha basit yaplar olan szler retme eilimindeler (Soder strom, 2007). Aratrmaclar, ocuun yana bal
olarak, konuma ekillerini ya bebek dili ya da ocuk dili olarak
adlandrmaktadr. Bebek ve ocuk dillerini tanmlayan zellikler hepsinde olmasa da birok kltrde grlmektedir (Fernald
ve Morikawa, 1993; Kitamura ve ark., 2002). Aratrmaclar bu
zel konuma ekillerinin bebeklere ve ocuklara, etraflarnda
konuulan dilin fonemlerini ve kelimelerini daha iyi edinmelerini salayan bilgi sunduunu ileri srerler (Fernald ve Hurtado, 2006; Thiessen ve ark., 2005; Vallabha ve ark., 2007).
Hangi yata ocuklar onlara yneltilen dil iindeki ses ve
kelime yaplarnn tekrarn alglayabiliyorlar? Bu dil edinimine doru ilk byk adm: kuukuu ses yapsnn tyl bir
eyin varlyla anlam bulduunu fark edene kadar kuukuunun kedeki tyl eyle alakas olduunu renemezsiniz.
Bebeklerin 6 ile 7 aylk arasndaki dnemde, tekrarlanan seslerin anlam olduunu kavrad grlmektedir (Jusczyk, 2003;
Jusczyk ve Aslin, 1995). Yine de, zel bir kelimeyle belirtmek
gerekirse, byk bulu bundan birka ay ncesinde ortaya kmaktadr: 4 aylk ocuklar oktan kendi isimleri iin bir tanma
tercihi gsteriyorlar (Mandel ve ark., 1995)!

Seslerin ve deneyimlerin birlikteliini fark edebildiiniz zaman,


szck anlamlarn renmeye balamaya hazrsnz. ocuklarn
muhteem bir ekilde kelime rendiklerini inkar edilemez. Yaklak 18 aylkken ocuklarn kelime renmesi ou zaman inanlmaz bir hzda gerekleir. Aratrmaclar bu evreyi isim renme
evresi olarak adlandrdlar, nk ocuklar yeni kelimeleri, zellikle de nesne isimlerini, hzlca artan bir oranda edinmeye balyorlar (bkz. ekil 10.8). 6 yana doru, normal bir ocuun
14,000 kelimeyi anlad tahmin ediliyor (Templin, 1957). Bu kelimelerin ounun 18 aylk ile 6 ya arasnda renildiini varsayarsak bu, gnde dokuz yeni kelimeye veya uyank olunan yaklak
her bir saat iin bir kelimeye denk geliyor (Carey, 1978). ocuklarn, aratrmaclarn hzl haritalama dedikleri becerileri vardr:
Yeni kelimelerin anlamlarn en az deneyimle, bazen bir kelimeye
ve kastettii eye sadece bir kez maruz kalarak renebiliyorlar
(Gershkoff-Stowe ve Hahn, 2007). Bu nasl mmkn olur?
Bir ocuk ve babasnn parkta yrd ve babasnn iaret edip Bak, kuukuu. dedii basit bir durumu hayal edin.
ocuk, kuukuunun dnyann hangi parasna uygun dtne karar vermelidir. Hi de basit bir beceri deil (Quine, 1960).
Belki de kuukuu ile, drt aya olan herhangi bir yaratk veya
hayvann krk veya hayvann havlamas ya da birisi ne
zaman bir kpee iaret etse doru olacak dier geni anlamlar
dizisinden herhangi biri kastedilmektedir. Btn ihtimaller gz
nnde tutulursa, ocuklar tekil szcklerin anlamlarn nasl
belirleyebiliyorlar?
Aratrmaclar ocuklarn bilim adamlar gibi hareket ettiini
ileri srerler her bir yeni kelimenin ne anlama gelebileceine
dair hipotezler gelitirirler. rnein, ocuklarn bilimsel zeklarn
szcklerin anlamlarn ok genilettikleri zaman szckleri birok nesneyi kapsayacak biimde yanl olarak kullanmalar aktif
ekilde iler hlde grebilirsiniz. Kuukuu kelimesini btn hayvanlar, ay kelimesini de saat ve madeni para dahil btn yuvarlak
nesneleri kastedecek ekilde kullanabilirler. Kimi zamanlar ocuklar,
rnein kuukuu kelimesinin sadece kendi aile kpeklerinin karl olduuna inanarak bir szcn anlamn ok daraltabilir.
Yine de, ocuklarn hipotez oluturduuna dair gr, ocuklarn belirli balamlardaki belirli anlamlar nasl edindiini aklamamaktadr. Aratrmaclar, ocuklarn hipotezlerini ztlk ilkesi
gibi beklentilerin ynlendirdiini iddia etmektedir. Bu ilkeyle,
ekillerdeki farkllklarn anlamdaki farkllklara iaret ettii ileri
srlmektedir: ocuklar yeni kelimeler duyduklarnda, hlihazrda
bildikleri kelimelerinkiyle elien anlamlar aramaldrlar (Clark,
2003). rnein, farz edin ki baba ve kz kangurunun zplad bir
televizyon sahnesi izliyorlar. ocuk zplamak kelimesini biliyor,
ama kanguru kelimesini bilmiyor. Babann Kanguru! dediini
varsayn. Bundan sonra ne olabilir? ocuk zplamak kelimesini
bildii iin, eer kanguru ile zplamak kastedilseydi, babam
sadece zplamak derdi diye varsayar farkl ekiller anlamdaki ztlklar iaret etmelidir. ocuk imdi, kangurunun eylemden ziyade
nesneye ait olmas gerektiine dair varsaymda bulunabilir. Kanguru iin bir anlam edinme yolunda. Kk ocuklarn etrafnda
zaman geirdiyseniz, muhtemelen ztlk ilkesini iler hldeyken
fark etmisinizdir. rnein, bir ocuun annesi itfaiye aracna
yangn kamyonu derse, ocuun sklkla keyfi kaacaktr.

DL BLGS EDNM
ocuklarn anlamlar nasl edindiini aklamak iin, onlar hipotezleri doutan ilkelerle snrlanm bilim adamlar olarak nite-

BlccXecXefikXcXdXb\c`d\jXpj

SZCK ANLAMLARINI RENME

2600
2400
2200
2000
1800
1600
1400
1200
1000
800
600
400
200
0
1

1.5

2.5

3 3.5 4 4.5
PccXiYXqe[XpX

5.5

EKL 10.8 ocuklarun Kelime Daarcuunda

Geliim

Bir ocuun kullanabilecei kelime sayusu 18 ayluk ile 6 ya


arasunda huzlu bir ekilde artmaktadur. Bu aluma, 6 ayluk
araluklarla ocuklarun ortalama kelime daarcuunu gstermektedir.
Kaynak: B. A. Moskowitz, 1978. Dil edinimi. Scientific American, Inc.
Tm haklaru sakludur. zin zerine yeniden basulmutur.

lendirdik. ocuklarn, anlam birimlerini daha geni birimlere,


yani dil bilgisine dntrd kurallar nasl edindiini alamak iin ayn rneksemeyi kullanabiliriz. ocuk iin sorun olan
ey, farkl dillerin farkl kurallar izlemesidir. rnein, ngilizcede
birimlerin bir cmledeki normal sralamas zne yklem
nesnedir, ancak Japoncada sralama zne nesne yklemdir.
ocuklarn, etraflarnda konuulan dilde ne tarz bir cmle dzeni
olduunu bulmalar gerekiyor. Peki, bunu nasl yapyorlar?
ou aratrmac, gnmzde, cevabn byk bir ksmnn insan genomunda yattna inanmaktayd. rnein, dilbilimci Noam Chomsky (1965, 1975) ocuklarn, anlamay ve
dil retimini kolaylatran zihinsel yaplarla doduunu iddia
etmitir. Bu biyolojik dil bilgisi temeli iin en iyi kantlardan
bazlar, doru biimlenmi girdinin yokluunda eksiksiz bir
dil bilgisel yap edinen ocuklardan gelmektedir. rnein, aratrmaclar duyma kayb konuma dilini edinemeyecek kadar
ciddi olan, fakat ebeveynlerinin de Amerikan aret Dili gibi
gerek manada iaret dillerini retmedii iitme engelli ocuklar incelediler (Goldin-Meadow, 2003). Bu ocuklar kendi iaret sistemlerini evresel destek olmamasna ramen tretmeye
baladlar ve bu iaret sistemleri dzenli bir dil bilgisi yapsna
kavutu: Kurulu bir dili klavuz olarak alsalar da almasalar
da, ocuklar iletiimi sistemi gelitirirken en azndan szck
ve cmle dzeylerinde yap aramaya hazr grnyorlar
(Goldin-Meadow ve Mylander, 1990, s. 351).
Fakat aratrmaclar, tam olarak hangi bilgilerin doutan
geldiini nasl belirleyebilirler? Bu soruya en ok sonu verici
yaklam, diller aras bak asndan birok dildeki dil edinimini aratrmaktr. Dnyada konuulan birok dilde ocuklar
iin edinmesi zor ve kolay olan eyleri inceleyerek, aratrmaclar doutan gelen yatknlklar tarafndan desteklenmesi en
muhtemel dil bilgisi ynlerini belirleyebilirler.

Dil Edinimi

315

ocuklar dildeki akuculuu etrafundaki insanlarun konuma ekillerini dinleyerek gelitirirler. Dil bilgisi ediniminde doa
ve yetime koullarunun oynaduu roller nelerdir?

Bilim adamlar olarak ocuklar konusuna geri geldik.


ocuklar, belirli bir dili renirken doutan gelen kstlamalar yaar. Dan Slobin bu ana esaslar, birlikte ocuun dil
oluturma kapasitesini kuran bir takm ileyi ilkeleri olarak
tanmlar. Slobinin (1985) kuramna gre, ileyi ilkeleri ocuklar iin ynerge eklini alr. rnek olarak, ocuklarn bir dil bilgisi birimi oluturmak iin birbirine uyan kelimeleri bulmasna
yardmc olan bir ileyi ilkesini verelim: nerme trnn
seilmesinin yan sra, belirli bir nerme trnn ifadesinde
birlikte ortaya kan szck snflar ve baml yap snflarnn
dzenli sralamalarn birlikte aklda tut (s. 1252). Daha basit
bir dille belirtmek gerekirse bu ileyi ilkesi, ocuklarn kelimelerin grld dzen ile ifade ettikleri anlamlar arasndaki
ilikiyi aklda tutmasn gerektiini ne srmektedir. Slobin bu
ileyi ilkelerini, eitli dilleri inceleyen birok dier aratrmacnn salad verileri zetleyerek elde etmitir. ler hldeki
ilkeleri gstermek iin ngilizce rnekler kullanacaz.
Yaklak 2 yandayken kelime kombinasyonlarn kullanmaya baladklarnda (iki kelimeli evre), ngilizce konuan ocuklarn ne yapabileceini bir dnn. Bu dnemdeki
ocuklarn konumas ksa ve z olarak nitelendirilmektedir,
nk ou zaman isim ve fiillerden oluan ksa ve basit dizililerle doludur. Ksa ve z konumada kelimeler ve isimler arasndaki ilikileri ifade etmeye yarayan the (ngilizcedeki belirli
tanmlk), ve ve of (aidiyet belirten ilge) gibi ilevsel kelimeler
yoktur. Hepsi bitmi st ksa ve z bir mesajdr.
Yetikinlerin iki kelimeli szceleri anlamas iin, kelimelerin konuulduu balam bilmeleri gerekmektedir. rnein,
Tanya top baka eylerle beraber Tanya topu istiyor.
veya Tanya topu at. anlamna gelebilir. yle olsa bile, iki kelime
evresindeki ocuklar, ngilizcenin dil bilgisiyle ilgili oktan baz
bilgileri edindiklerini dair kantlar gstermektedir. leyi ilkeleri ocuklarn, szck diziliinin ngilizcede nemli olduunu
ve kritik genin ngilizcedeki cmle srasyla eden-i-nesne
(zne-fiil-nesne) olduunu kefetmelerini salamaktadr. Bu

kefin kant ocuklar bir cmleyi yanl yorumlaynca ortaya


kmaktadr. rnein, Mary was followed by her little lamb to
school (Mary minik kuzusu tarafndan okula kadar izlendi)
cmlesinde ocuk Maryi eden, followed (izlendi) i, her lambi
(kuzusu) nesne olarak yorumlamtr (bkz. ekil 10.9). Zamanla,
ocuklarn eden-i-nesne kuralnn istisnalar olduunu kefetmesi iin dier ileyi ilkelerini uygulamalar lazmdr.
imdi de Slobinin geniletme diye adlandrd, ocuklarn
ayn anlam birimini veya morfemi ayn kavram belirtmek iin
kullanmaya almasn gerektiren ileyi ilkesini ele alalm. Bu
tarz kavramlara rnek olarak iyelik, gemi zaman, sreklilik
eylemi verilebilir. ngilizcede bu kavramlarn her biri, ierikli
bir szce dilbilgisel bir morfem ekleyerek ifade edilir. rnek:
Marias (Mariann) iindeki s (bu durumda iyelik morfemi),
called (ard) kelimesindeki ed (bu durumda gemi zaman
morfemi) ve laughing (glyor glyordu vs) kelimesindeki
ing (bu durumda sreklilik morfemi). Bu seslerden her birinin
bir isme veya fiile eklenmesinin anlam nasl deitirdiine dikkat ediniz.
ocuklar geniletme gibi ileyi ilkelerini, bu morfemlerin
nasl altyla ilgili varsaymlarda bulunmak iin kullanrlar.
Bununla birlikte, bu ilke ocuun btn szck durumlarn ayn
ekilde belirtmesini gerektirdii iin, ou zaman sonu ar
kurallatrma hatas oluyor. rnein, ocuklar gemi zaman
kuraln rendiklerinde (fiile ed ekleme), btn fiillere ed
eklerler ve doed (gemi zaman hli dzensizdir normal hli
did anlam yapt) ve breaked (gemi zaman hli dzensizdir normal hli broke anlam krd) gibi szckler olutururlar. ocuklar ngilizcedeki oul yapma kuraln rendiklerinde (kelimenin sonuna s veya z sesini ekleyerek), yine ar
kurallatrma yaparlar ve foots (oulu dzensizdir normal hli
feet- anlam ayaklar) ve mouses (oulu dzensizdir normal hli mice- anlam fareler) gibi kelimeler retirler. Ar
kurallatrma bilhassa ilgin bir hatadr, nk genelde ocuklar
fiillerin ve isimlerin doru ekillerini renip kullandktan sonra
ortaya kar. ocuklar ilk bata doru fiil ekillerini kullanyorlar
(rnein, came {geldi} ve went {gitti} gibi), nk anlalan onlar

EKL 10.8 Dil Bilgisi Edinimi


dil oluturma kapasitesi: ocuklarn dil renirken kullandklar doutan gelen kurallar veya ileyi ilkeleri.
ar kurallatrma: Genelde dil geliimi banda ortaya kan, dil kurallarnn yanl dil ekilleriyle sonulanacak kadar geni bir ekilde
uyguland dilbilgisel hata.

316

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

Birok yeni yrmeye balayan ocuk Mary was


followed by the lamb (Mary kuzu tarafundan izlendi)
ve Mary followed the lamb (Mary kuzuyu izledi)
cmlelerinin aynu anlamda olduunu sanacaktur

ayr szckler olarak renmiler; fakat gemi zamann genel


kuraln rendiklerinde, bu kural nceleri doru kullandklar
istisna olan fiillere kadar bile genileteceklerdir. Zamanla ocuklar, bu geici ar uygulamay atlatmak iin dier ileyi ilkelerini
kullanrlar.
ocuklarn dil ediniminin sosyal etkileimlere katlma becerileri zerinde nemli bir etkisi vardr. imdi de, odak noktamz
yaam sresi boyunca sosyal geliime evirirken bunlar aklda
tutun.

DURUN VE GZDEN GERN







Bebek ve ocuk dilleri hangi ekillerde yetikin dilinden


ayrulur?
ocuklar niye szck anlamlarunu auru geniletirler?
itme engelli ocuklarla ilgili araturma, dilin dilbilgisel ynlerinin doutan geldiine dair fikri nasul desteklemektedir?
Bir ocuun ngilizcenin gemi zaman yapularunu auru
kurallaturduunu nasul fark edersiniz?

ELETREL DNME: ocuklarun ses ayrumlarunu algulama becerisiyle ilgili alumayu dnn. ngilizce konuan yetikinlerle, ileride
ngilizce konuacak bebeklerin karulaturmasu niin nemliydi?
Aaudaki konularla ilgili daha fazla tekrar ve pratik iin
MyPsychLab.comu ziyaret ediniz.
zleyin: Dil Geliimini Tevik Etme
zleyin: ocuk Dili

Yaam Sresi Boyunca


Sosyal Geliim
Buraya kadar doumdan ge yetikinlik dnemine kadar fiziksel ve bilisel olarak ne kadar deitiimizi inceledik. Bu blmn bu ksmnda sosyal geliimi inceleyeceiz: Bireylerin sosyal etkileimleri ve beklentileri yaam sresi boyunca deiimi.
Sosyal ve kltrel evrenin yaam sresinin her dnemi iin
ayr zorluklar ve dller sunmak amacyla biyolojik yalanma
ile etkileim iinde olduunu greceiz.
Sosyal geliimi incelerken, kltr ve evrenin hayatmzn
baz ynlerini etkilediini aklnzda tutmanz olduka nemlidir. rnein, ekonomik skntlarla yaayan insanlar normal
geliim srecinde olmayan farkl trde strese maruz kalrlar
(Kohen ve ark., 2008; Scaramella ve ark., 2008). Amerika Birleik Devletleri ve dier lkelerdeki gncel eilimler geliim
psikologlarn birok ocuun, ergenin ve yetikinin yaamak
zorunda kald koullar da dnmeye itmektedir. Bunlar,
bireyin akl saln, emniyetini ve yaamn tehlikeye atan
koullardr (Huston, 2005). Amerikan kltr, ayrca, kadnlar, erkekleri ve aznlk gruplara mensup olan bireyleri farkl
sonulara iter. rnein, 2006 ylnda 65 ya stndeki kadnlarn yzde 12si yoksulluk iinde yaarken ayn ya aralndaki
erkeklerin yzde 7si yoksuldur. Ancak, 65 ya stndeki AfroAmerikan kadnn yzde 27sinin yoksul olmasna karn 65
ya stndeki beyaz kadnlarn yzde 9u yoksuldur (Yalanma

ile ilgili istatistikler zerinde Federal Kurulular Aras Forumu,


2008). Bu farkllklar dorudan ada Amerikan toplumunun
yapsal eitsizliinin rndr.
Ortalama yaam seyri ile ilgili karmlarda bulunurken
kltrn baz bireylerin bu ortalamadan uzaklamasna neden
olduunu; sradan bir bireyin karlat psikolojik sorunlar
aklarken de birok bireyin sra d sorunlarla karlatn
gz nnde bulundurmak gerekir. ada sorunlarn etkisini
belgelemek ve onlarn en zorlu sonularn hafifletmek iin
zmler bulmak da aratrmaclara dyor.
Bu blmn kalann okurken, hayatta yaplmas gerekenlerin biyolojik birikim ve kltrel deneyimlerin getirdii sosyal birikim tarafndan ortak olarak belirlendiini aklnzdan
karmayn. Sosyal geliim tartmamza balamak iin Erik
Eriksonn yaamn nemli dnemlerinin zorluklar ve dllerini belirginletiren yaam sresi kuramn aklayacaz.

ERKSONA GRE PSKOSOSYAL


EVRELER
Sigmund Freudun kz Anna Freud tarafndan eitilen Erik
Erikson (19021994), her bireyin bir dizi psikososyal evreyi
baarl bir biimde ynlendirmek zorunda olduunu ne
srer. Bu evreler belirli bir zorluk ya da kriz iermelidir. Erikson (1963) yaam dngsnde sekiz evre belirlemitir. Her bir
evrede, sayfa 318deki Tablo 10.5te gsterildii gibi belirli bir
kriz n plana kar. Her bir zorluk tamamyla yok edilmezse,
birey sonraki evrelerin zorluklarnn stesinden baaryla gelmek istediinde bulunulan evrede o zorluklarn byk lde
zmlenmi olmas gerekir.

Gvene Kar Gvensizlik Eriksonun ilk evresinde yeni


domu bebein bakclaryla olan etkileimi araclyla evreye
kar bir gven duygusu gelitirmesi gerekir. Gven; yiyecek,
scaklk ve fiziksel yaknln rahatln salayan bir ebeveyn
ile gl bir ballk ilikisi kurmaya elik eden doal bir olgudur. Ancak, temel ihtiyalar karlanmayan, dikkatsizce tutulan,
fiziksel yaknlk ile scaklktan ve kendisiyle ilgilenen bir yetikinden srekli yoksun olan bir bebek genel bir gvensizlik, emniyetsizlik ve endie duygular gelitirmeye balayabilir.
zerklie Kar Kuku Yrme yetisinin gelimesi ve dil
ediniminin balamasyla bebein nesneleri (bazen insanlar)
kefetmesi ve hareket ettirmesinde bir ilerleme olur. Bu eylemlerle birlikte rahat bir zerklik ya da bamszlk ve yetenekli,
deerli bir kiilik olma duygusu da geliir. Bu ikinci evrede
ar kstlanma ve eletiri zerklik yerine kukulanma eylemine
sebep olabilirken ok erken ya da ok kat tuvalet eitiminde
olduu gibi ocuun yeteneklerini aan istekler ocuun yeni
grevlerin stesinden gelme isteini yldrabilir.

nsiyatife Kar Sululuk Duygusu Okul ncesi dneminin sonlarna doru, gven duygusu gelimi bir ocuk nce
sosyal geliim: Bireylerin sosyal etkileimleri ve beklentilerinin yaam
sresi boyunca deitii yollar.
psikososyal evre: Erik Erikson tarafndan ne srlen, birbirini izleyen,
bireyin kendisine ve dierlerine uyum salamas zerine younlaan
geliim evrelerinden biri; bu evreler bireyin hem cinsel hem de sosyal
yanlarn ve birey ile sosyal evre arasndaki etkileim sonucu ortaya
kan sosyal sorunlar kapsar.

Yaam Sresi Boyunca Sosyal Geliim

317

en yakn evresinde sonra kendi iinde


zihinsel ve hareketsel eylemlere giriebilir. Ebeveynlerin ocuun kendisinin
balatt eylemlere verdikleri tepki
ocuun bir sonraki evre iin gerekli
olan zgrlk duygusu ve kendine
gvenini glendirebilir ya da sululuk ve yetikin dnyasnda davetsiz bir
misafir olma duygusu oluturabilir.

Bu krizin stesinden gelmek bireyin


tutarl bir z olma duygusu gelitirmesini salar; bunu yeterli lde
baaramamak ise merkezi, sabit bir
z olmayan z-imaj ile sonulanabilir.

Yaknla Kar Tecrit Olma Gen


erikin iin temel kriz dier insanlara
tam duygusal, ahlak ve cinsel ballk
yetisini gelitirmek iin tecrit ile yaknlk arasndaki atmay zmektir.
Byle bir ballk, bireyin kiisel
tercihlerinden dn vermesini, baz
sorumluluklar kabullenmesini ve
biraz gizlilik ve bamszlk kazanmasn gerektirir. Bu krizi gerektii gibi
zmleyememek tecrite ve dierlerine
psikolojik adan anlaml yollarla
balanamamaya yol aar.

Yetkinlie Kar Aalk Duygusu lkokul dneminde, nceki


evreleri baaryla tamamlam bir
ocuk rastgele kefetme ve denemeden yetkinliin sistematik geliimine
gemeye hazr duruma gelir. Okul ve
sportif etkinlikler bedensel ve zihinsel yetenekler renmek iin; akranlarla etkileim de sosyal yetenekler
gelitirmek iin uygun ortam salar.
Bu yndeki baarl abalar yetkinlik duygusunun gelimesini salar.
Ancak, baz ocuklar oyuncudan ok
seyirci konumunda olurlar ya da aalk duygusu gelitirecek kadar baarszlk yaarlar. Bu durum da onlar
bir sonraki evrenin gerektirdiklerini
karlayamayacak konuma getirir.

Eriksonun psikososyal evreler


modeli yaam sresi boyunca insanun
geliimini anlamak iin yaygunca kullanulan bir aratur. Eriksona gre hangi
kriz sizin ya grubunuzdaki insanlarda
hkimdir?

Kimlie Kar Rol Karkl Erikson, ergenlik dneminin en nemli krizinin genileyen sosyal dnyada farkl seyirciler
iin farkl roller oynamann sonucunda ortaya kan karkln
ortasnda bireyin gerek kimliini kefetmesi olduuna inanr.

TABLO 10.5

retkenlie Kar Durgunluk Byme iin bir sonraki nemli

frsat orta yalarda oluan retkenlik


olarak bilinir. 30 ve 40 yalarndaki
insanlar aileye, ie, topluma ve gelecek nesillere olan ballklarn artrmak iin dikkatlerini kendilerinin ve
elerinin tesine tarlar. nceki geliim grevlerini tamamlamayan kiiler kendilerine dkn olmaya devam ederler, gemi kararlarn ve amalarn sorgularlar ve gvenlik pahasna
zgrln peinden koarlar.

Eriksona Gre Psikososyal Evreler

Yaklak Ya

Kriz

Yeterli zm

Yetersiz zm

0 1,5

Gvene karlk gvensizlik

Temel gvenlik duygusu

Gvensizlik, endie

1,5 3

zerklie kar kuku

Kendini, kendi vcudunu kontrol edebilme ve


eylemleri mmkn klma yetisine sahip bir
zne olarak alglama

Olgular kontrol etmede yetersizlik


duygusu

36

nsiyatife kar sululuk


duygusu

nc ve kurucu olarak kendine gven

Kendine deer vermeme

6 ergenlik

Yetkinlie kar aalk


duygusu

Temel sosyal ve zihinsel yeteneklerde


yeterlilik

Kendine gvenmeme, baarszlk


duygusu

Ergenlik

Kimlie kar rol karkl

Kii olarak kendini rahat hissetme

Kendini paralanm, deitirilmi


hissetme

Erken erikin

Yaknla kar tecrit olma

Yaknlk ve bakasna ballk yetisi

Yalnzlk, boluk hissi; yaknlk


ihtiyacn reddetme

Orta erikin

retkenlie kar durgunluk

Kendinin tesinde aile, toplum ve gelecek


nesillerin ilgi oda olmas

Kendine dknlk; gelecee ynelim


eksiklii

Ge erikin

Ego btnlne kar


umutsuzluk

Btnlk hissi, hayattan memnun olma

Gereksizlik hissi, hayal krkl

Kaynak: Childhood and Societyby Erik H. Erikson. Copyright 1950, 1963 by W.W. Norton ve Company, Inc., renewed 1978, 1991 by Erik H.
Erikson. W.W. Norton ve Company, Inc.'ten izin alnmtr.

318

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

Ego Btnlne Kar Umutsuzluk Ge yetikinlikteki


kriz ego btnl ve umutsuzluun atmasdr. Krizlerin
tekrardan zmndeki nceki aamalarn her biri daha yal
yetikinleri, btnln bilinciyle elenerek ve piman olmadan gemie baktrr. nceki krizler zmsz brakldnda,
emeller yerine getirilmemi olur ve kii faydaszl, umutsuzluu ve z deersizlii tecrbe eder.
Erkisonn taslann kiilerin taam sreleri boyunca
ilerlemelerinin incelenmesinde yararl olduunu greceksiniz.
ocuklukla balayacaz.

OCUKLUKTA SOSYAL GELM


ocuklarn hayatta kalmas dierleriyle anlaml, etkili ilikiler
kurabilmesine baldr. Sosyalleme bireyin davranlarnn,
deerlerinin, standartlarnn, yeteneklerinin, tavrlarnn ve
gdlerinin belli bir toplumun arzu ettiklerine uymas iin
biimlendirildii, yaam boyu devam eden sretir. Bu sre;
akrabalar, arkadalar, retmenler gibi toplumda kabul gren
deerlere ve bireyden beklendii gibi davranmaya uyum salamas iin bireye bask uygulayan kiileri ve okul, ibadethane
gibi kurumlar ierir. Bunlarn iinde aile en etkili biimlendirici ve sosyallemenin dzenleyicisi konumundadr. Yalnzca
aile kavram bile birok ocuun babann, annenin ya da kardein eksik (tek ebeveyn) veya fazla (geni aile) olduu koullarda yetitiini de kapsamas ynnde deitiriliyor. Nasl
deitirilirse deitirilsin, aile bireye dierlerine tepki verme
konusunda temel kalplar oluturmasnda yardm eder. Bu
kalplar da bireyin yaam boyunca dierleriyle iliki kurma
tarzn oluturur.

Miza Bebekler bile sosyalleme srecine balarken hepsi


ayn anda balamazlar. ocuklar mizalarndaki, yani biyolojik olarak temellendirilmi duygusal ve davransal tepkilerinde farkllklarla hayata balarlar (Thomas ve Chess, 1977).
Aratrmac Jerome Kagan ve meslektalar baz bebeklerin
utanga doduunu, bazlarnn atlgan doduunu kantladlar (Kagan ve Snidman, 2004). Bu ocuklar sosyal ve fiziksel
drtye olan duyarllklar asndan farkldrlar. Utanga veya
ketlenmi ocuklarn tanmadklar kiilerle ya da balamlarla
karlatklarnda daima dikkatli ve ie kapank olduklar; atlgan ya da ketlenmemi ocuklarn daima sosyal olduu, duyguya dayal spontan davrandklar ve allmadk ayn durumlarda minimum derecede korktuklar dnlyor (Kagan ve
Snidman, 1991, s.40). Bir deneyde ocuklarn yaklak yzde
10unun ketlenmi, yzde 25inin ketlenmemi, geri kalanlarn
da bu ikisi arasnda kaldklar ortaya kt(Kagan ve Snidman,
1991). Aratrmaclar mizacn bu ekilde farkl olmasna sebep
olabilecek genetik eitlilikleri incelemeye baladlar (Rothbart,
2007).
Uzun sren aratrmalar erken miza geliiminin etkisini
ortaya karmtr. 4 aylkken ketlenmi ve ketlenmemi zellikler gsteren bebekler bydke daha farkl davranmaya
balarlar (Kagan ve Snidman, 2004). 2 yandayken allmn
dnda bir durumla karlatklarnda en ok ketlenmi ocuklar, en az ketlenmemi ocuklar korkar. Ketlenmemi ocuklar
4 yana geldiklerinde, tanmadklar ocuklarla etkileirken
sosyallemeye daha eilimlidir. Ancak ketlenmilik ve ketlenmemilik durumlarnda u noktalarda yola balayan ocuklarn hepsi bu u noktalarda olmaya devam etmez; baz ocuklar
bydke daha utanga ya da daha atlgan olurlar (Pfeifer ve

Mhrlenme alumasuna nclk eden araturmacu Konrad


Lorenz, yavru hayvanlarun anneleri yerine baka birine mhrlenirse neler olabileceini gsteriyor. Mhrlenme neden birok hayvan cinsi iin nemlidir?

ark., 2002). Ancak, ocuklarn tepkileri u noktada olmasa bile


bir snftan dierine getiklerine pek sk rastlanmaz. rnein,
yaamna ketlenmi olarak balayan bir ocuk utangaln
birazck aabilir fakat atlgan bir ocuk olma ihtimali olduka
dktr.
Yeni domu bebein mizac sosyal geliimin dier ynleri
iin zemin hazrlar. Sonraki aamada ocuun kurduu balanma ilikilerinin onlarn ilk sosyal ilikileri olduu dnlyor.

Balanma Sosyal geliim anne, baba veya dier bakc ile


yakn duygusal ilikiler kurmayla balar. Bu youn, devaml,
sosyal duygusal ilikiye balanma denir. Bebekler kendilerini
besleyip koruyamadklar iin balanmann ilk ilevi hayatta
kalmay garanti altna almaktr. Baz trlerde, yeni domu
bebek ilk grd ya da duyduu hareketli nesneye otomatik
olarak mhrlenir (Bolhuis ve Honey, 1998). Mhrlenme
geliimin nemli bir dneminde hzlca oluur ve kolay kolay
deitirilemez. Mhrlenmenin otomatiklii zaman zaman
sorunlar karabilir. Etolojist Konrad Lorenz, insanlarn yetitirdii yavru kazlarn kendi trlerinden biri yerine insanlardan birine mhrlendiini ortaya koymutur. Neyse ki, doal
ortamda kazlar ilk olarak ounlukla dier kazlar gryor.

sosyalleme: Bireyin davranlarnn, deerlerinin, standartlarnn, yeteneklerinin, tavrlarnn ve gdlerinin belli bir toplumun arzu ettiklerine uymas iin biimlendirildii yaam boyu devam eden sre.
miza: ocuun evresinde gelien durumlara biyolojik temelli duygusal
ve davransal tepki verme seviyesi.
balanma: ocuk ile bakcs arasndaki duygusal iliki.
mhrlenme: Baz hayvanlarn ilk grdkleri ya da duyduklar hareketli
nesneyi fiziksel olarak izlediini ve o nesneye balandn anlayabileceimiz basit bir renme ekli.

Yaam Sresi Boyunca Sosyal Geliim

319

Gvensiz balanan - kanmac ocuklar ilgisiz grnr,

hatta belki ebeveyn odaya dndnde ondan kap onu


gz ard edebilir.
Gvensiz balanan ikircikli /diren gsteren ocuk ebeveyn
oday terk ettiinde olduka zgn ve kaygldr; yeniden
bir araya geldiklerinde rahatlayamaz, ebeveyne kzar ve ona
kar koyar ama ayn zamanda temas isteini de belli eder.

ocuk iin bir ebeveyne ya da dier bakucuya gvenle balanmak neden nemlidir?

Ebeveynlerine mhrlenmeyen yeni domu bebek bulamazsnz. Yine de, insanlardaki balanma duygusu ile ilgilenen nemli kuramclardan John Bowlby (1973), yetikinlerin
ve yeni domu bebeklerin biyolojik olarak ballk kurmaya
meyilli olduunu savunmutur. Bu ballk ilikisinin birok
sonucu vardr. Bowlbyden (1973) bata olmak zere kuramclar, ballk ilikisinin olumasn salayan deneyimlerin bireye
sosyal ilikiler iin isel alma modeli denilen yaam boyunca
devam eden bir ema kazandrdn ne sryor (Bretherton,
1996). sel alma modeli, ocuun bakclaryla etkileimlerini yani, belirli balanma biimi gelitiren etkileimleri, bir
araya getiren belleksel bir yapdr. sel alma modeli bireye
gelecek sosyal etkileimler iin beklenti oluturmas iin bir
ablon salar.
Balanmay deerlendirmek iin en sk kullanlan aratrma yntemlerinden birisi Mary Ainsworth ve meslektalarnca gelitirilen yabanc ortam testidir (Ainsworth ve ark.,
1978). Birka aamann ilkinde ocuk oyuncaklarla dolu, alk
olmad bir odaya gtrlr. Anne odada iken ocuk oday
kefetmeye ve oynamaya tevik edilir. Birka dakika sonra
yabanc biri odaya girer, anne ile konuur ve ocua doru yaklar. Ardndan, anne odadan kar. Bu ksa ayrlktan sonra
anne dner, ocuuyla yeniden bir araya gelir; yabanc, oday
terk eder. Aratrmaclar ocuun davranlarn ayrlma ve
bir araya gelme zamanlarnda gzlemler. Bulduklar sonuca
gre ocuun tepkileri 3 kategoriye ayrlr (Ainsworth ve ark.,
1978):
Gvenle balanan ocuklar ebeveyn oday terk edince

rahatsz olur; yaknlk, rahatlk ister; bir araya geldiinde


temas arar ve adm adm oyuna geri dner.

ebeveynlik biimi: Otorite ebeveyn stili, ebeveynlerin ocuklarn yetitirme tarznda cevaplayabilirliin ve talepkarln dengelendii en etkili
stil olarak grr.

320

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

Amerikan orta snf rneklemlerinde bebeklerin yaklak yzde 70i gvenli balanan; gvensiz balananlarn ierisinde de yzde 20si kanmac, yzde 10u kar koyucu
eklinde snflandrlmtr. Balanma ilikisi zerine sve,
srail, Japonya ve in gibi farkl lkelerde yaplan kltrleraras
aratrmalar balanma tarzlarnn yaygnlnda mantkl bir
tutarllk olduunu ortaya koymutur (van Ijzendoorn ve Kroonenberg, 1988). Her lkede, ocuklarn ounluu gvenle
balanm ama kltrel farkllklarn birou gvensiz balanma tarzlarna bal olarak ortaya kmtr.
Yabanc Ortam Testine bal olarak yaplan snflandrmalarn ocuun daha sonra gelitirecei davran tarzn, zellikle
gvenle ve gvensiz balanan ocuklar arasndaki fark, farkl
yer ve zamanlarda da tahmin edebildii kantlanmtr. rnein, 12 aylkken annelerine gvenle balanm olan ocuklar,
24 aylk olduklarnda anneleriyle gvensiz balanan ocuklardan daha rahat oynarlar. Benzer ekilde, baka bir aratrmada
Yabanc Ortamda 15 aylkken gvenli ya da gvensiz davran
gsteren ocuklar 8 ila 9 yanda okul dnemindeki davranlar
sz konusu olduunda byk farkllk gsterdiler (Bohlin ve ark.,
2000). 15 aylkken gvenle balanan ocuklar gvensiz balanan
akranlarndan daha popler, sosyal anlamda daha rahattlar. Balanmann niteliinin sonraki yllara etkisi ile ilgili olarak benzer
bir devamllk 10 yandaki ocuklarda (Urban ve ark., 1991) ve
ergenlerde de gzlemlendi (Weinfield ve ark., 1997). Aratrmaclar ayrca bebeklik dneminin tesinde balanmay deerlendirmek iin de ltler buldular. Bu ltler, bireyin sosyal ilevini
de tahmin edebiliyor (Shmueli-Goetz ve ark., 2008). Blm 6da
aratrmaclarn yetikinlerin ak ilikilerinin niteliini tahmin
etmek amacyla da balanma ltleri kullandn greceiz.
Balanma ilikileri yaamn ilk dnemlerinde ok byk
neme sahiptir. ocua gvenilir sosyal destek veren yetikinlere
gvenle balanma ocuun bir dizi toplum yanls davranlar
renmesini, risk almasn, yeni koullara atlmasn ve kiisel
ilikilerde samimiyet aramasn ve kabullenmesini salar.

Ebeveynlik Biimi Daha nce de belirttiimiz gibi, ocuklar mizalarn ebeveynleriyle olan etkileimlerine yanstrlar.
ocuklarn mizac, ebeveynlerin ebeveynlikteki en iyi (ya da en
kt) abalarn beklenmedik sonulara srkleyebilir. Aratrmaclar, hem ocuun mizacnn hem de ebeveynin davranlarnn birbiri zerinde dierini balanma ilikisinin nitelii gibi
geliimsel sonular retmesi asndan, etkilediini kefettiler:
Ebeveynlerin ocuklarn deitirdii lde ocuklar da ebeveynlerini deitirir (Collins ve ark., 2000).
Buna ramen aratrmaclar ou zaman yarar salayan
bir ebeveynlik biimi belirlediler. Bu biim, talepkarlk ve
cevaplayabilirliin iki farkl boyutunun kesiiminde yer alyor
(Maccoby ve Martin, 1983): Talepkarlk, ebeveynin sosyalletirici etken olarak davranmasn ifade ederken; cevaplayabilirlik
ebeveynin ocuun bireyselliini tanmas anlamna gelir (Darling ve Steinberg, 1993, s.492). ekil 10.10da grld gibi
otoriter ebeveynler ocuklarndan uygun taleplerde bulunurlar.
rnein ocuklarnn uygun davran kurallarna uymalarn
isterler. Ama ayn zamanda ocuklarna kar duyarldrlar.

Yaamnzda Eletirel Dnme


OCUK BAKICILII OCUKLARIN GELMN NASIL ETKLER?
Hem kariyer hem de ocuk yapmayu
dnyorsanuz zor bir soruyla karu
karuyasunuz demektir: ocuunuzu
bakucuya burakmak akulluca mu? Bu,
farklu kutuplarda fikirlerin katulduu
popler basunda olduka ilgi eken
bir konu. Byle nemli bir hkme varmak iin ocuk bakuculuu iyidir. ve
ocuk bakuculuu ktdr. ikiliinin
tesine gemeniz gerekir. Aksine,
kararunuza btn olarak bakabilmenizi
salayacak daha zel sorular bulmalusunuz. Size u iki soruyu neriyoruz:
ocuun geliimi iin ocuk bakuculuu
ne audan iyidir ya da ktdr? ocuk
bakuculuunun en uygun biimi nedir?
yi mi, kt m sorusuna titiz
cevaplar bulmak iin bir grup araturmacu 1364 ocuktan oluan bir grubu
1 ayluktan itibaren incelediler; bu
ocuklar u anda altuncu sunuftu bitirmi durumdalar (Belsky ve dierleri,
2007). rneklemdeki bazu ocuklara
okula balamadan nceki dnemin
tamamunda anneleri tarafundan bakuldu;
dier birok ocuk ise gnn kk
veya byk bir blmn farklu trde
bakucular ile geirdi. Araturmacu grubu
ilk yayunlarunda ocuklarun balanma
gvenlii zerine younlatular.
Veriler, bakucuya burakulan ocuklarun
gvensiz balanma riski altunda olduunu gstermitir. Ancak bu ocuklarun anneleri de ocuklarun ihtiyalaruna
duyarsuzdu (NICHID Early Child Care
Research Network, 1997). Aksi halde,
bakucuya burakulan ocuklar da evlerinde kalan akranlaru ile aynu lde

gvenle balanma duygusuna sahip


olurlardu.
ocuklar bydke, araturma
grubu ocuklarun hem zihinsel hem
de sosyal geliimlerini ltler. Bu
alumalar, ocuk bakumunun hem
olumlu hem olumsuz sonularunu
doruladu. Olumlu olarak, bakucuya
burakulan ocuklar hafuza ve kelime
testleri gibi testlerde daha baarulu
oldular (Belsky ve ark., 2007). Olumsuz olarak ise, bakucuya burakulan
ocuklar sunuflarunda dierlerinden
daha fazla sosyal ve davranusal
sorunlar yaadular. Ancak, sosyal
sorunlarun oluma ihtimali ocuun
maruz kalduu bakuculuun trne de
baludur. Bu yzden iyi mi, kt m
projesinden elde edilen veriler bir
ocuk iin bakuculuun niteliini oluturan eyin ne olduu sorusunu ortaya
ukaruyor.
ocuk bakuculuu konusunda uzman
olan Alison Clarke-Stewart (1993;
Clarke-Stewart ve Alhusen, 2005),
nitelikli ocuk bakumu iin bir kulavuz
sunmak amacuyla araturmayu zetliyor. ocuklarun fiziksel rahatluuna
ilikin nerilerinden bazularu:

ocuklarun belirgin dersler ile karuturulmu etkinlikleri seme zgrl olmaludur.


ocuklara sosyal sorun zme
yetenekleri retilmelidir.
Clarke-Stewart aynu zamanda bakucularun iyi ebeveyn nitelikleri taumasu
gerektiini de savunmutur:
Bakucular ocuklarun ihtiyalaruna
cevap vermeli ve ocuklarun etkinliklerine aktif bir biimde katulmaludur.
Bakucular ocuklaru gereksiz yere
kusutlamamaludur.
Bakucular ocuklarun bireysel ihtiyalaru arasunda ayrum yapabilecek
esneklie sahip olmaludur.
Bu nerilere uyulursa, ebeveynleri
ev duunda aluan btn ocuklara
nitelikli bakum salanmu olur. Psikologlar ocuk bakuculuunun zarar
vermedii, aksine ocuun geliimine
destek olabilecei mesajunu yayduka
ebeveynler de ift kariyerli ailenin
gereklilii konusunda daha az endie
duyacaklardur. Bu anlamda stresin
azalmasu, ocuun psikolojik evresinin gelimesini de salayabilir.

Gndz bakum evi fiziksel olarak


rahat ve gvenli olmaludur.
Her altu ya da 7 ocuk iin en az bir
bakucu olmalu (3 yaundan kkler
iin daha fazla).

Bakum evine burakulan ocuk ile


burakulmayan ocuk iin sonularu
karulaturmak isterseniz, hangi
boyutlara gre ocuklaru eletirmelisiniz?

Dier nerileri gndz bakum mfredatunun eitim ve psikoloji blmn


ele aluyor:

Bakucularun ocuklarla uygun


biimde etkileip etkilemediini
nasul deerlendirebilirsiniz?

ocuklarnn kendilerini dzenleme yeteneklerini gelitirmesi


iin iletiim kanallarn ak tutarlar (Gary ve Steinberg, 1999).
Otoriter biimin etkili bir ebeveyn-ocuk ba kurmas olasdr.
Bu durum ekil 10.10da yle aklanmtr: Otoriter ebeveynler ocuun zerkliine dikkat etmeden disiplin uygularlar;
hogrl ebeveynler duyarldr ancak ocuklara iinde yaamalar gereken yapnn sosyal kurallarn renmeleri konusunda yardm etmekte baarsz olurlar; ilgisiz ebeveynler ne
disiplin uygularlar ne de ocuun bireyselliine duyarldrlar.

Beklediiniz gibi ebeveynlik biimlerinin ocuklarn balanma ilikileri zerinde etkisi var. Ebeveynleri otoriter biim
uygulayan ocuklarn ocukluktan ergenlie doru gvenle balanmas olasdr (Karavasilis ve ark., 2003). stelik, aratrmaya
gre ebeveynlik gelitike ocuklardan alnan sonular da geliir. rnein, bir alma 1000 ocuu ve annelerini ocuklar 15
aylktan birinci snfa gelene kadar izledi (NICHD Early Child
Care Research Network, 2006). Aratrmaclar ocuklarn balanma ilikilerini 15 aylkken Yabanc Ortamda deerlendirdi-

Yaam Sresi Boyunca Sosyal Geliim

321

EbeveyninPXnkMeiebicdeji
ocuk Merkezli
%VZBSM
Kabul

Talep ve
kontrol etmek

Ebeveyn Merkezli
Tepkisiz
Reddetme

b`pec
BXicbc^m\e`c`i
`c\k``d

Ebeveynin
KXcegbXic
Talep etmeme
ve az kontrol
etmek

?f^ic

ler. Annelerin ebeveynlik biimini deerlendirmeleri, annelerin


ocuklar ile etkileim halindeyken kayt edilmi grntlere
dayanyordu. Aratrmaclar yllk proje boyunca annenin
ebeveynlik biiminin deiip deimediini grmek iin bu
grntleri incelediler. nceden bahsettiimiz almalarla
paralel olarak, 15 aylkken gvensiz balanm olarak belirlenen ocuklarn birinci snfta daha az yetkin olduu ve daha
ok davransal sorunlar yaad grld. Ancak, annenin
ebeveynlik biimindeki deiikliklerin de gvensiz balanan
ocuklarn gelecei zerinde etkisi oldu: Ebeveynlik nitelikleri
ykseldiinde ocuklardan alnan sonular ebeveynlik nitelikleri dt dneme gre belirgin biimde daha iyiydi. Byle
sonular aratrmaclar mdahale edip ebeveynlik uygulamalarn gelitirmeye zendiriyor (Van Zeijl ve ark., 2006).
Sevecen ebeveynlerle etkileimli, yakn bir iliki kurmak
ocuun salkl bir fiziksel geliime ve normal sosyallemeye
doru ilk admn oluturur. Birincil bakcya oluan balanma
dier aile yelerine doru geniledike onlar da yeni dnce
ve davran biimleri iin model haline gelirler. Bu erken balanmalar sayesinde ocuklarn kendilerinin ve dierlerinin ihtiyalarna cevap verme yetileri geliir.

Temas Rahatl ve Sosyal Deneyimler ocuklar balanma ilikisinden ne edinirler? Sigmund Freud ve baka psikologlar bebeklerin ebeveynleri onlara besin saladklar yani
en temel ihtiyalarn giderdikleri iin ebeveynlerine balandklarn savunurlar. Balanmaya dair bu gre dolap teorisi
denir. Dolap teorisi doruysa, ocuklar yeterince beslendikleri
takdirde geliimleri baarl bir ekilde gerekleecek demektir.
Peki, bu ne kadar doru?
Harry Harlow (1958) dolap teorisinin balanmann nemini aklayabildiine inanmyor. Harlow, bebeklerin onlara
temas rahatl salayanlara da balanacaklarn iddia ettii
kendi hipotezi karsnda dolap teorisini test eder (Harlow ve
Zimmerman, 1959). Harlow makak maymunlarn doduklar
anda annelerinden alarak, iinde biri telden, teki havlu kumatan annelerin olduu kafeslere yerletiriyor ve bebek maymunlarn havlu annenin kucan yuva edindiini, telden annenin
kucanda ise ok az zaman geirdiini gzlemliyor. Bebek

322

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

Fkfi`k\im\
^`[[Xc

EKL 10.10 Ebeveynlik


eitlerinin Sunuflandurulmasu
Ebeveyinlik biimleri iki boyutta
sunuflandurulabilinirebeveynlerin sosyalletirici etken olmaya istekli olmasuve duyarlu
ebeveynin ocuun bireyselliini tanumasu.
Otoritatif biimin, etkili bir ebeveyn-ocuk
bau oluturmasu byk bir ihtimaldir.

_dXc\[\e#
^qXi[\[\e#
bXp^jq#m\
XcXbX[XifcdXpXe

maymunlar sadece telden yaplm anneden st alyor olsalar da


bu telden yapma anneyle daha az vakit geiriyorlar. Yavru maymunlar korktuklarnda havlu anneye snrken, yeni uyaranlar
kefederken de bu havlu anneyi merkez alyorlar. Davula vuran
oyuncak ay gibi korku uyaranyla karlatklarnda, bu bebek
maymunlar nce yava yava kefe kyorlar, keiflerini daha
ilerletmeden evvel havlu anneye geri dnyorlar.
Harlow ve meslektalar yaptklar baka aratrmalarn
sonucunda maymunlarn yapma anneye gl bir balanma
gelitirmeleri salkl bir sosyal gelime iin yeterli deildir.
Deneyciler balangta havlu anneye ynelen gen maymunlarn normal bir ekilde gelimelerini srdrdklerini dnmlerdi, fakat bu ekilde yetitirilen bu maymunlarn diileri anne
olduklarnda tamamen farkl bir tabloyla karlatlar. Erken
dnemlerinde kendilerine karlk veren maymunlarla etkileim iinde bulunma ans olmam maymunlar yetikinlerinde
olaan sosyal ve cinsel ilikiler gelitirmekte sorun yayorlar.
imdi maymunlarla yrtlen aratrmann insan yoksunluu adna ne ifade ettiine bakalm.

nsan Yoksunluu Trajik olarak insan topluluklar bazen


ocuklarnn temas rahatlndan mahrum kaldklar durumlar
yaratrlar. Baz almalar bebeklikteki yakn, sevgi dolu bir ilikiden yoksunluun fiziksel gelimeyi, hatta hayatta kalmay bile
etkilediini gstermitir. 1915 senesinde Johns Hopkinsteki
bir doktor Baltimoreye kabul edilen yetim bebeklerin yzde
90nn yeterli fiziksel bakma ramen ilk senelerinde ldkleri
gzlemlenmitir. Son 30 senedir yurda alnan bebekler zerinde
yrtlen aratrma, yeterli beslenmelerine ramen ocuklarn
solunum hastalklarnn olduunu, bilinmedik nedenlerden
tr atelerinin ktn, kilo alamadklarn ve fizyolojik olarak geliimlerinin ktletiine dair genel belirtiler gsterdiklerini ortaya koymutur (Bowlby, 1969; Spitz ve Wolf, 1946).
Gncel aratrmalar bu tarz aksatc bir durumun farkl
rneklerini gstermeye devam etmektedir. rnein, aratr-

temas rahatl: Bebein annesi veya bakcsyla fiziksel temasndan


kaynaklanan rahatlk.

ABDde yaklak 513.000 ocuk ve gen evlerinden alnarak bir


nevi koruyucu bakm altna (koruyucu aile evi veya snma evi
yanna) yerletirilmekteler (Child Welfare Information Gateaway, 2007). Peki bu ocuklar istismar edildikleri ailelerinden
alnma konusunda nasl hissederler? Bunun cevab karmak
nk ne kadar istismara uram olsalar da ocuklar kendilerine bakan ebeveynlere balanmlardr. ocuk asl ailesine
sadk kalp, geri dnmesi izin verildii takdirde her eyin normale dneceini umut edebilir. Bu, aile bireylerini bir araya
getirmek iin mdahale program gelitirmeye odaklanan daha
fazla aratrma yrtlmesinin gerektiren nedenlerden biridir
(Miller ve ark., 2006).
Bu blmde ocukluk sresince yaanan deneyimlerin
bydke ocuun sosyal gelimesinde nasl etkileri olduunu greceiz. imdi ergenlikten balayarak yaamn sonraki
dnemlerini ele almaya balayalm.

ERGENLKTE SOSYAL GELME


Bu blmn ilk ksmlarnda ergenlii fiziksel olarak tanmlamtk. Bu ksmda ise bu deiikliklerin sosyal deneyimler iin
nasl bir altyap hazrlad ele alnacaktr. Bireyler fiziksel ve
zihinsel olarak belli bir olgunlua eritiklerinde, bu defa yeni
sosyal ve kiisel sorunlarn stesinden gelmek zorunda kalrlar.
lk olarak ergenliin genel deneyimlerine bakacak ve bireyin
deien sosyal dnyasna gz atacaz.

Harlow, normal bir sosyal geliim iin temas rahatluunu


nemini nasul auklar?

malardan biri evlerinde yetien ocuklar ile kurumlarda yetitirilen (yaamlarnn yzde 90n bu kurumlarda geirmi)
ocuklar balanma sonular asndan karlatrr (Zeanah
ve ark., 2005). Aratrmaclar evde yetitirilen ocuklarn yzde
74nn gvenli balanmay deneyimlediklerini; kurumlarda
yetitirilen ocuklarn ise yalnzca yzde 20sinin gvenli balanma yaadklarn belirtiyor. Ayrca doal sosyal temasn
eksikliinin ocuun beyninin gelimesi asndan uzun sreli
etkileri olabilir. Baka bir aratrma yaklak bir buuk yalarna
kadar yetimhanede yetimi bir grup ocuu, biyolojik ebeveynleri tarafnda yetitirilmi ocuklarla karlatrr (Wismer
Fries ve ark., 2005). Drt buuk yalarnda farkl gruptan iki
ocuun bir yabancyla etkileime gemesi salanyor. Bebekliklerini yetimhanede geirmi ocuklar yabanc ile etkileim
durumunda beyin hormon seviyelerine gre doal bir tepki
gsteremez.
Fakat maalesef ocuklarn yaadklar ortam ne olursa
olsun durum istismara aktr. Son zamanlarda yrtlen bir
analiz ise, ABD hkmetinin 144.800 ocuun ilk yllarnda
fiziksel istismara maruz kaldn, yaklak 80.000 ocuun
ise cinsel istismara uradklarn tespit ettiini gsterir (ABD
Salk ve nsan Hizmetleri Departman, 2008). 375 gen yetikinden oluan bir rnek grubun yaklak yzde 11i ise fiziksel
veya cinsel istismardan birine bir ekilde maruz kaldklarn
belirtmitir. Bu grubun yaklak yzde 80ini ise bir veya daha
fazla psikiyatrik bozuklua dair semptomlar gstermektedir
(Silverman ve ark., 1996). ocuk istismarnn rnekleri psikologlara bu konuda ok nemli bir alma konusu sunmaktadr: Ne tarz mdahaleler ocuun yararna olacan saptamak.

Yetikinlik Deneyimleri Klasik gre gre, ergenlik


bireyin u noktalarda duygu dalgalanmalar ve ngrlemeyen zor davranlarla tanmlanan, yaamn benzersiz alkantl
bir dnemi, baka deyile fke ve stres dnemidir. Bu grn gemii Goethe gibi 18. yzyl ve 19. yzyln balarndaki
romantik yazarlar kadar gemie dayandrlabilir. Ergenlie
dair fke ve stres kavram ergenliin geliimini uzun uzadya
ele alan modern an ilk psikologu G. Stanley Hall tarafndan gl bir ekilde savunulmutur (1904). Hall takriben
bu grn en nemli savunucular Freudyen gelenei takip
edecek olan psikanaliz teorisyenleri olmutur (rn. Blos, 1965;
Freud 1946, 1958). Bu teorisyenlerden bazlar yaanan karmaann ergenliin doal bir dnemi olduunu savunmann
tesinde, byle bir karmaann sergilenmemesinin tutuk bir
gelimenin gstergesi olabileceini iddia ederler. Anna Freud,
ergenlik dnemi boyunca normal olabilme abasnn kendisinin anormal, olduunu belirtiyor (1958, sf. 275).
Kltrel antropolojinin erken dnemindeki nclerden
olan Margaret Mead (1928) ve Ruth Benedict (1938) ise fke
ve stres teorisinin birok bat d kltre uygulanamadn
savunuyorlar. Bu kltrleri, ocuklarn ergenlie dair sorumluluklar yava yava zerlerine aldklar, stresli, ani bir geiin
veya kararszlk ve karmaa dneminin yaanmad kltrler
olarak tanmlyorlar. Gncel aratrmalar ergenlik deneyiminin
kltrden kltre deitiini gsterdi (Arnett, 1999). Bu kltrler aras farkllklar, ergenlik deneyimine dair kesin grlen
biyolojik teorileri rtyor. Aratrmaclar bu teoriler yerine
farkl kltrlerde ocuklarn geirmesini ngrdkleri geilere
odaklanyorlar.
Birok aratrmac gelimenin biyolojik olarak yaanaca
kesin grlen fke ve stres teorilerini kabul etmez. Yine de,
insanlarn ocukluktan ergenlie geerken daha fazla duygu
dalgalanmas ve atma yaad gzlemleniyor. Fiziksel gelimeyi ele alrken, beynin duygusal tepkilerle ilgili olan alannn
ergenlik dneminde gelitiini ele almtk. Beynin gelimesi,
ergenlerin neden u noktalarda olumlu ve olumsuz duygular
deneyimlediini aklayabilir (Casey ve ark., 2008; Steinberg,

Yaam Sresi Boyunca Sosyal Geliim

323

2008). Eriksonun ergenlik dneminin ilevinin bireyin kendi


kimliini kefetmek olduunu hatrlarsanz, genlerin aileleriyle
neden atma iinde olduklarn anlayabilirsiniz. Amerika Birleik Devletlerindeki toplumlarn ounun kltrnde ocuklar
aileden bamsz hale gelmeye alrlar. Ebeveynler ve ergenlik
dnemlerindeki ocuklar aralarndaki ilikiyi ebeveynin sorgulanamaz bir otoriteye sahip olduu iliki eklinden, ocua nemli
kararlar verebilmek iin makul lde bamszln saland
bir iliki haline getirmeliler (Allen ve Land, 1999; Holmbeck ve
ODonnell, 1991). 11 ve 14 yalarndaki ergenlik anda olan 1.330
ocuk izlendii almann sonularna bakalm (McGue ve ark.,
2005). 14 yandaki ocuklarn, 11 yandaki ocuklara gre aileleriyle daha fazla atma iinde olduklar belirtilmi. 14 yandaki
ocuklarn aileleri onlarn yaamlarna daha az mdahale ediyorlar;
bu yataki ocuklarn ailelerine dair daha az olumlu grleri var
ve ailelerinin de onlar hakkndaki grlerinin olumlu olduuna
dair inanlar zayf. Bu veriler ocuklar bamszlklar iin abalarken ortaya kan ilikilerin ne boyutlara varabileceini gsterir.
Yine de ergenlikteki genlerin ebeveynleriyle olan atmalar
ounlukla olumsuz ekilde sonulanmaz. Birok ergen ou
zaman ebeveynlerini pratik ve duygusal destek iin hazr bir
kaynak olarak kullanabilir (Smetana ve ark., 2006). Bu nedenden
tr birok ergen ocuk, ebeveynleriyle yaad atmay temel
ilikilerinin zarar grmeyecei ekilde srdrr. Olumlu bir iliki
balamnda bir atma ortaya ktnda, ok fazla olumsuz sonu
olmayabilir. Fakat, olumsuz ilikiler balamnda ergenlik atmas
toplumdan geri ekilme ve su ileme gibi baka sorunlara yol
aabilir (Adams ve Laursen, 2007). Bu nedenle, aile balamlar
baz genlerin neden u dzeylerde fke ve stres yaadklarn
aklayabilir.
Ergenlik deneyimini genel anlamda ele aldmza gre,
imdi ergenlikteki sosyal deneyimde akranlarn gittike artan
nemine deinebiliriz.

Akran likileri Ergenlik dnemindeki ocuklarda sosyal


gelime zerine yrtlen aratrmalarn ou aile (veya bakm
stelenen bireyler) ile arkadalar arasndaki deien rollere
odaklanr (Smetana ve ark., 2006). Balanmann doumdan
hemen sonra olutuunu daha nce sylemitik. ocuklar
ayrca ok erken yalarnda arkada edinmeye balarlar. Fakat
ergenlik bireyin tutumlar ve tavrlar ekillenirken akran grup
ile ebeveynlerin yaryormu gibi grndkleri ilk dnemi iaret
eder. Ergenlikteki ocuklar arkadalkta, kliklerde ve kitlelerde
olmak zere farkl dzeyde akran ilikilerinde yer alrlar
(Brown ve Klute, 2003). Geen yllar ierisinde ocuklar yardm
ve destek iin birebir arkadalk ilikilerine daha ok gvenir
hale gelirler (Bauminger ve ark., 2003). Klikler daha ok 6 ile
12 arasnda deien saylarda bireylerden oluan gruplardr. Bu
gruplara yelik zaman ierisinde deiebilir, ama daha ok ya
ve etnik kimlik gibi belirli snrlar ierisinde oluur (Smetana ve
ark., 2006). Son olarak, kitleler ise sporcu veya inek renci
gibi bu yataki bireyler arasnda daha gevek balarn olduu
gruplardan oluur. Bu farkl dzeydeki akranlk ilikilerindeki
etkileim ile ocuklar yava yava gelitirdikleri kimliklere dair
sosyal nitelikler saptarlar, kim olmay setiklerini ve yrtmek
istedikleri iliki ekillerini belirlerler.
Ergenlikteki genlerin ekillendirdii akran ilikileri sosyal
geliimleri asndan olduka nemlidir. Bu ilikiler, bireylere
sosyal ortamlarda genellikle talepkar olabilecek durumlarda bu
yakn ilikiler: Baka bir insanla cinsel, duygusal ve ahlaki ynden tamamen adanabilme kapasitesidir.

324

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

ilikilerin nasl ilediini anlama frsat verir. Bu balamda akran


ilikileri ocuun gelecee hazrlanmas iin olumlu ileve sahiptirler. Ayn zamanda, ebeveynler de gayet mantkl nedenlerden
tr akran etkisinin olumsuz ynlerinden endie duyarlar.
Daha nce ocuun risk ieren davranlarda bulunmaya eilimi
olabileceinden bahsetmitik. Bu eilim akranlar etkisi altndaki
ocuklarda daha ok grlmektedir.
Akran etkisinde gelimeye ynelik deiiklikleri almak
iin aratrmaclar grup katlmcy deerlendirdiler: (13
16 ya aras) Ergenler, (18 22 yaa aras) gen yetikinler
ve (24 ve daha st) yetikinler (Gardner ve Steinberg,
2005). Her ya grubundaki katlmc aral Tavuk adl
bir video oyununu oynuyor. Bu oyunda oyuncular srcnn grevindeler ve araba yeil ktan sar a geerken
arabann ne kadar zaman ncesinde durmas gerektiine
karar vermeliler. Hedefleri k krmzya dnmeden ve
duvar ortaya kmadan nce olabildiince mesafe almak.
Zamannda duramazlarsa, duvara toslarlar. Katlmclarn
yaklak yars oyunu tek bana oynarken, teki yars
er kiilik gruplar haline oynad; her bir oyuncu srayla
oyunu oynarken, dierleri de onu seyretti. ekil 10.11 bu
deneyin sonularn gsterir. Grebileceiniz gibi, ergenlik
dnemindeki genler akranlar yanndayken (video oyunu
balamnda) dier gruptakilerden ok daha sklkta olmak
zere arabay risk alarak srmler.
Bu aratrma, ergen genlerin akran etkisinin altndayken daha
riskli davranlar sergilemeye genel bir eilimleri olduuna dair
genellemeyi doruluyor, yine de baz genler akran etkisinden
baka arkadalarna nazaran daha kolay etkilenirler. Bu yatknln
ise baz sonular vardr. Boylamsal olarak yrtlen bir aratrmada aratrmann banda yakn arkadalarndan etkilenmeye
daha yatkn olduu gzlemlenen rencilerin bir sene ierisinde
uyuturucu ve alkol konusunda sorunlar yaadklar grlmtr
(Allen ve ark., 2006). Yine de bu gzlemler ergenliin fke ve stres
dnemi olarak grlmesini gerektirmez. Bu tarz aratrmalar
yalnzca, davran ekillerinin ergenlikteki genlerin risk altnda
olduunu gstermitir.

YETLNLKTE SOSYAL GELM


Erikson, yetikinliin yakn iliki ve retkenlik olarak iki ilevi
olduunu gstermitir. Freud, yetikinliin gereksinimlerini Lieben
und Arbeiten yani sevmek ve almak olarak tanmlamtr. Abraham Maslow (1968, 1970), bu yaamn bu dnemin ihtiyalarn,
karlandnda baarya ve saygya duyulan ihtiyaca dnecek
olan sevme ve sahiplenme olarak tanmlar. Baka teorisyenler
ise bu ihtiyalar balanma veya sosyal alanda kabul grme veya
rekabet gereksinimi olarak belirlerler. Bu teorilerin ortak noktas,
yetikinliin hem sosyal ilikilerin, hem bireysel baarlarn zel bir
ncelik arz ettii bir dnem olduunu savunmalardr. Bu blmde
yetikinlikte bu temalarn izlerini sreceiz.

Yakn likiler Erikson yakn ilikiyi baka bir kiiye tamamen


adanabilme kapasitesi olarak tanmlar. Gerek arkadalkta, gerekse
duygusal ilikilerde bu ilikiler, drstlk, etik g ve genellikle
kiisel tercihlerin uzlamasn gerektirir. Yrtlen aratrma
Eriksonn sosyal yaknln yetikinlik dneminin aamalarn
psikolojik olarak iyi geirebilmek iin bir ngereklilik olduu
grn dorular (Kesebir ve Diener, 2008). 11. ve 16. Blmde

K\bbXkcXecXr
Grup

EKL 10.8 Riskli Davranularda

Akran Etkisi

0.6

Ergenlik dnemindeki genler, gen yetikinler ve


yetikinler tek balaruna veya grup ortamunda Tavuk
adlu video oyununu oynadular. Bu video oyunu katulumculara sr esnasunda riskli hareketleri gze almalaruna
izin veriyordu. y -ekseni, riskli srn lmn gsterir yani daha olumlu skorlar ise yksek risk demektir.
Ergenlik dnemindeki genler, akranlarunun varluunun
etkisini en ok gsteren grup olmutur.

0.5
0.4

I`jbc`Ji

0.3
0.2
0.1

Margo Gardner ve Laurence Steinberg, Ergenlikte ve Yetikinlikte Risk Alma, Risk Tercihi ve Riskli Kararu Alma Konusunda Akran
Etkisi: Deneysel aluma, Developmental Psychology, 41 (4),
625-635. Copyright 1997 by the American Psychological Association. zinli bir ekilde oaltulmutur.

0
0.1
0.2
0.3
0.4

<r^\ec\r

G\eP\k`b`ec\r

P\k`b`ec\r

insanlarn arkadalk, duygusal veya cinsel partner konusundaki


zel tercihlerini etkileyen gleri ele alacaz. imdi sosyal gelimede yakn ilikilerin nasl bir rol oynadn ele alalm.
Gen yetikinlik birok insann evlilie veya baka dzenli
ilikilere girdii bir dnemdir. 2007de 20 ve 24 yanda evlenenlerin oran yzde 14,7 iken 25 ve 29 yanda evlenenlerin
oran yzde 41,2 (U.S. Census Bureau, 2008a). Ayrca birok
birey de evli olmadklar partnerleriyle birlikte yaar. 2007de
Amerika ev halknn yzde 4,9unun kar cinsiyetten bir partneri olduunu, yzde 0,7sinin ise ayn cinsiyetten partnerlerden oluuyordu (U.S. Census Bureau, 2008a). Son yllarda
baz devletler ayn cinsiyetten elere yasal taahht ve evlilik gibi
izinler vermitir. Aratrmaclar bu gibi farkl ilikilerin yetikinlik dneminde sosyal gelime konusunda yaratt sonularn anlamaya alrlar. Aratrma daha ok heteroseksel
ve homoseksel iftler arasndaki farkllklar ve benzerliklere
odaklanmtr (Balsam ve ark., 2008; Roisman ve ark., 2008).
Aratrma sonu olarak heteroseksel ve homoseksel partnerlerin iliki kurarken kullandklar yntemlerin benzer olduunu gstermitir: ki ekilde de iftler birbirine yakn kalmay,
grevleri paylamay ve birlikte hareket etmeyi denerler (Haas
ve Stafford, 2005). Fakat, heteroseksel iftler ilikileri konusunda daha fazla sosyal destek alrlar (Herek, 2006). Sosyal olarak kabul grme konusundaki eksiklik, homoseksel iftlerin
ak iliki yaama gibi konularda zel nlemler almalarna
neden olabiliyor.
Bu ilikilerin her birinde yetikinin sosyal yaamnda
ailenin roln arttryor. Aileler bireyler hayatlarnda ocuk
istediklerine karar verdikleri anda geniler. Fakat ocuklarn
doumunun iftin tm mutluluuna bir tehdit arz edebilecei
gerei artc olabilir (Lawrence ve ark., 2007; Twenge ve
ark., 2008). Bu ne demektir? Aratrmaclar heteroseksel ilikilerde erkeklerin ve kadnlarn ebeveyn olmaya gei srecindeki farkllklarna odaklanmlardr (Cowan ve Cowan, 2000).
Modern Bat toplumunda evlilikler, gemie nazaran daha

ok erkek ve kadn eitlii zerine kurulur. Fakat, ocuklarn


doumu kocalar ve karlarn daha geleneksel cinsiyet rollerini
stlenme konusunda zorlayc olabilir. Kadn ocuk bakmnn ykn daha ok stlenmek zorunda kalrken, erkek aileyi
maddi anlamda desteklemenin basks altnda kalr. Doumu
takriben iftin evliliklerinin dokusunda meydana gelen deiiklikleri olumsuz bulma ihtimali olduka yksektir. Son zamanlarda aratrmaclar ocuk yetitiren gay erkek ve lezbiyen
iftleri almaya balad. Doal olarak homoseksel ilikilerde
ebeveynlik balamnda cinsiyet rollerle ilgili kayglar daha az
olacaktr (Goldber ve Perry-Jenkind, 2007; Patterson, 2002).
Bu durumda bile, heteroseksel iftlerden elde edilen sonulara paralel olarak, lezbiyen iftlerle ilgili almada ebeveynlie
geite sevginin azald atmalarn ise artt sonucuna varlmtr (Goldberg ve Sayer, 2006).
Birok ift iin, evlilikten memnun olma durumu ocuklar yetikinlie adm atmaya baladka, ortaya kan atmalar nedeniyle azalmaktadr. Kltrel stereotiplerin aksine, ou
anne baba en kk ocuklarnn da evden ayrlp onlar bo
bir yuvayla ba baa brakmasn iple eker (Dennerstein ve
ark., 2002; White ve Edwards, 1990). Anne babalar ocuklaryla
ayn at altnda yaamadklarnda onlarla daha iyi geinebilirler (Levenson ve ark., 1993). ocuk sahibi olma konusunda
cesaretinizi mi krdk? Umarz krmamzdr! Amacmz her
zaman ki gibi, kendi yaamnzdaki tutumlar nceden sezebileceiniz ve yorumlayabileceiniz bu aratrmann farknda
olmanz salamaktr.
iftlerin yetikinliin ileriki yllarna gelindiinde evliliklerinde daha mutlu olduklarn rendiniz. Ancak, biliyorsunuz ki birok evlilik, o yalara bile gelinemeden boanmayla
sonulanyor. Aratrmaclar, temelde hangi iftlerin doru
birliktelikte olmadn, hangilerinin boanmaktan kanabileceini belirleyebilmeyi isterler (Orbuch ve ark., 2002; Story
ve Bradbury, 2004). O zaman yzlerce iftin boanmasnn
nedenlerini boylamasna inceleyen bir almaya gz atalm.

Yaam Sresi Boyunca Sosyal Geliim

325

lar. Bu, kiinin kendisi ve einin tesinde ailesine, iine, topluma veya gelecek nesillere duyduu ballk yani tipik olarak
bir kiinin 30 ve 40l yalarndaki nemli geliim durumudur
(McAdams ve de St. Aubin, 1998). ounluun iyiliini salamaya ynelme yetikinlerin genlie duyduklar zlemi telafi
eden iyi bir psikolojik durum gelitirmelerini salar.

statistiklere gre, elerden hangisi daha ok yauyor? Evliliin hangi zellii bu sonu zerinde etkili olabilir?

Aratrmaclar 1987-1988 yllar ve daha sonra da 1992-1994


yllar arasnda 4,460 ifti inceledikleri bir aratrma yaptlar (Amato ve Hohmann-Marriott, 2007). O sre zarfnda,
iftlerden 509u boand veya evlerini ayrd. Evliliklerin
neden sona erdiini anlayabilmek iin aratrmaclar balangta iftlerden aldklar bilgileri incelediler. Katlmclar
evliliklerinin nitelii hakknda bilgiler vermilerdi (yani ilikilerinden ne kadar honutlar, ne sklkla kavga yayorlar
gibi). Ayrca, evlilie duyduklar ballkla ilgili bilgiler de
vermilerdi (rnein, evlilii sona erdirebilecekleri durumlar veya evlilie alternatif olarak tercih edebilecekleri eyler
gibi). Aratrmaclarn analizleri ilikileri bitiren insanlar
iki grupta toplad. Birinci gruptakiler 1987-1988 yllar arasndaki yksek stres ilikileriydi. Sona erdirdikleri ilikilerinin ok kaliteli olmadn bildirmilerdi. Dier gruptaki
iftler ise ilikilerini alak zntl olarak tanmlamlard.
Evliliklerinin nitelii ortalamayd. Peki neden boandlar?
Evliliklerini sona erdirmemek iin pek fazla sebepleri yoktu
ve tercih edebilecekleri cezbedici baka alternatifleri vard.
Bu sonular, tartmalarn yaanyor olmas gibi yzeysel baz
etkenlere gre hangi iftlerin boanacan her zaman neden
tahmin edemeyeceinizi aklyor. nsanlar baka seenekleri
de olduunda, en az ortalama bir mutlulua sahip olduklar
ilikilerini de bitirebiliyorlar.
Bu blm balangta sunduumuz psikolojik olarak
iyi hissetmek iin sosyal yakn ilikilerin bir nkoul olduu
fikriyle sonlandralm. nemli olan sosyal etkileimin nicelii deil niteliidir (zellikle, ABD kltrnde kadnlar iin).
Yetikinliin ilerleyen yllarnda size direkt olarak duygusal
destei en ok salayan kiileri seerek yakn iliki ihtiyacnz
korumaya balayacaksnz.
imdi de yetikin geliiminin ikinci bir ynne yani retkenlie geelim.

retkenlik Uygun yakn ilikileri olan insanlar retkenlikle


ilgili konulara odaklanmakta genellikle daha baarl oluyorretkenlik: Kiinin kendisi ve einin tesinde ailesine, iine, topluma ve
gelecek nesillere duyduu ballk, tipik olarak bir kiinin 30 ve 40l
yalarndaki nemli geliim durumu.

326

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

George Vaillant 1930larn ortalarnda mezuniyetlerinden


sonraki 30 yl boyunca rportajlar ve gzlemler araclyla
yksek zek sahibi olduu belirtilen 95 erkein kiisel geliimini inceledi. Erkeklerin ou, zamanla byk deiiklikler
gsterdi ve sonradan gsterdikleri tutumlar niversitedeki
hallerinden olduka farklyd. Rportajlarda fiziksel salklar,
sosyal ilikileri ve kariyerleriyle ilgili konular yer almaktayd.
30 yllk incelemeden sonra en iyi sonulara sahip 30 erkek
ve en kt sonulara sahip 30 erkek tanmland ve karlatrld (bkz. Tablo 10.6). Orta yalarnda, en iyi sonuca sahip
erkekler retkenlii salayan grevlerde yer alyorlard, bakalar iin sorumluluk almak ve bir ekilde dnyaya katkda
bulunmak gibi. Olgunluklar ocuklarnn salad uyumla
dahi ilikili gibi grnmekteydi babalar ne kadar olgunsa
ocuklarnn dnyaya saladklar uyum konusunda onlara
yardmc olma oranlar da o kadar yksekti (Vaillant, 1997).
Bu alma retkenlik iin gerekli nkoullar gsteriyor: En iyi
sonulara sahip erkeklerde hayatlaryla ilgili dier zellikler,
kaynaklarn d dnya iin, gelecek nesiller iin kullanabilmelerini salayabilecek kadar dengeliydi. yi uyum gstermenin ne

TABLO 10.6 Psikososyal Olgunlukla lgili


Etkenlerde En yi ve En Kt Sonulara
Sahip Kiiler Arasndaki Farkllklar
En yi
En Kt
Sonular Sonular
(30 Erkek) (30 Erkek)
niversite dneminde kiilik
btnlemesi en kt % 5lik
dilimde olanlar

0%

33 %

Yetikinlik dneminde anne


tarafndan bastrlmlar

40

50lerindeyken kt arkadalklara
sahip olanlar

47

30 yandan nce baarsz bir


evlilik yapm olanlar

37

50lerinde ktmser, kendinden


phe duyan, pasif ve seksten
korkanlar

50

ocukluu fakir bir evrede gemi


olanlar

17

47

O anki ilerinde ok az denetleme


sorumluluuna sahip olanlar

20

93

Babasnn mesleiyle zdeleen


meslek seiminde bulunlar

60

27

ocuklarnn sonular iyi veya


muhteem olarak tanmlananlar

66

23

demek olduu sorulduunda, orta yal yetikin (ortalama 52


yanda) ve daha yal yetikinler (ortalama 74 yanda) genel
olarak ayn cevab verdiler. Her iki grup da uyumun dierlerine ynelmeye, yani ilgili olmaya, sevecen biri olup iyi ilikilere sahip olmaya bal olduunu ileri srdler (Ryff, 1989). Bu
retkenliin zdr.
Hayatlarnda geriye dnp bakan daha yal ou yetikinin, bu iyi hali yetikinliklerinin ilk yllarndan beri deimeyen
bir dengeyle koruduklarn da belirtelim (Carstensen ve Freund,
1994). Sosyal ilikiler asndan bildiimiz zere, yetikinliin
ileriki yllarnda amalar deiir; gelecek kolay grnmediinde ncelikler deiir. Ancak, nceliklerdeki bu deiiklikler
boyunca daha yal yetikinler hayatlarnn deer olgusunu da
korurlar. Erikson, yetikinliin son krizini ego btnl ve
aresizlik arasndaki atma olarak tanmlamtr. Veriler ise
ok az yetikinin gemi hayatlarna aresizlikle baktn ileri
srmektedir. ou daha yal yetikin hayatlarn bir btnlk
ve memnuniyet duygusuyla deerlendirirler ve gelecei de ayn
ekilde dnrler.
ocukluk, genlik ve yetikinlik dnemlerini sosyal ve
kiisel alardan ele alarak yaam sresini inceledik. Blm
bitirirken, deneyimlerin zamanla deitii cinsiyet ve toplumsal cinsiyet farkllklar ve ahlaki geliim balkl iki zel alan
inceleyeceiz.

DURUN VE GZDEN GERN








Erik Erikson, hayatun hangi dneminde insanlarun yakun


ilikilere karu soyutlanma krizlerinden getiklerini ne
srmtr?
ocuklarun ilk balanma duygularunu hangi uzun sreli
sonular gstermitir?
Ebeveynlik trleri hangi boyutlarla tanumlanmaktadur?
Ergenler hangi dereceye kadar akran ilikilerine sahip
olurlar?
Bir ocuun domasu evlilik memnuniyeti zerinde ne
gibi bir etki yaratur?

ELETREL DNME

Bir bilgisayar oyununda riskli davranularu


inceleyen alumayu haturlayun. grubun da oyunu surasuyla
oynamasu neden nemliydi?

Aaudaki konularla ilgili daha fazla tekrar ve pratik iin


MyPsychLab.comu ziyaret ediniz.
Benzerini yapn: Baumrindin Ebeveynlik Trleri

Cinsiyet ve Toplumsal
Cinsiyet Farkllklar
ou ocuun yaamlarnn ilk birka aynda renmeye
balad bilgilerden biri de toplumda iki eit insan olduudur: erkekler ve kadnlar. Zamanla, ocuklar erkek ve kadnlarn psikolojik adan benzer yanlarnn ok olduunu fark
etmeye balarlar. Ancak farkllklar ortaya ktnda bunun
biyolojik zellikler ya da toplumsal beklentilerden kaynaklandn anlarlar. Erkek ve kadnlar birbirinden ayran biyo-

lojik farkllklar cinsiyet farkllklar olarak bilinir. Bunlar,


reme grevleri, hormonlar ve anatomideki farkllklar kapsar. Ancak ocuklar ilk olarak toplumsal farkllklar alglarlar: Anatomi hakknda bir bilgi edinmeden nce kadnlar ve
erkekler arasndaki farkllklar kefederler. Biyolojik cinsiyetin tersine, toplumsal cinsiyet cinsiyetle ilgili davranlar
ieren psikolojik olgudur. Cinsiyetin gnlk faaliyetlerle nasl
ilikilendirildii ve cinsiyet d davranlara gsterilen msamaha asndan kltrler deiiklik gsterir. Bu blmde,
hem cinsiyet farkllklarn hem de toplumsal cinsiyet geliimini, ocuklarn erkeklik ve kadnlk algsnda doa ve yetitirme koullarnn etkisini inceleyeceiz.

CNSEL FARKLILIKLAR
Rahme dten yaklak alt hafta sonra, erkek fetsler testislerin geliimi ve testosteron hormonunun salglanmasyla
birlikte dii fetslerden farkllamaya balar. Testosteronun
varl ya da yokluu, ocuun erkek ya da dii anatomisinden
hangisiyle doacan belirler. Testosteron ayn zamanda beyin
geliiminde de rol oynar. Hayvanlar zerinde yaplan deneyler
sinir sistemindeki cinsiyet farkllklarnn bu hormon yznden olutuunu ortaya koymutur (Morris ve ark., 2004).
Testosteronun insan beyninin geliimi zerindeki etkisi
daha azdr. Ancak beyin taramalar erkek ve kadnlarn beyinleri arasndaki yap farkllklarn ortaya koymutur (Goldstein
ve ark., 2001). Erkekler kadnlara gre daha byk beyinlere
sahiptir; cinsiyetler arasnda yaplan karlatrmalar genel
olarak bu farkll gstermektedir. Bu farkllklarn dndaki deerlendirmeler erkekler ve kadnlar arasndaki davran farkllklaryla eliir. rnein, MRI taramalar beynin n
lobunda toplumsal davran ve duygusal faaliyetleri dzenleyen alanlarn kadnlarda erkeklere gre daha byk olduunu
aa karmtr (Gur ve ark., 2002). Bu cinsel farkllklarnn,
kltrel rollerde erkek ve kadn olarak kendini gsteren kalplarn yaam boyunca uygulanmasnn rn deil de, biyolojik
olduunu kantlamak iin aratrmaclar ergenler ve ocuklarla benzer aratrmalar yrttler (Lenrout ve ark., 2007). Bu
aratrmalar, cinsel farkllklarnn sradan biyolojik geliimin
bir paras olarak beyinde kendini gsterdiini kantlamtr.
Cinsel farkllklar zerine yaplan dier incelemeler,
erkekler ve kadnlarn bilisel ve duygusal grevleri tamamlamadaki farkllklar zerine younlamtr (Kimura, 1999).
Duygusal ierii olan fotoraflara bakarken iki cinsiyette devreye giren beyinsel faaliyetlere gz atalm.
12 erkek ve kadnn, ntrden (rnein, bir kitap ya da
atal fotoraf) negatife doru (rnein, otopsi ya da
mezar ta fotoraf) sralanan 96 adet fotorafa bakarken
fMRI taramalar yapld (Canli ve ark., 2002). Katlmclar fotoraflara bakarken, duygusal deneyimlerinin iddetinde 0dan balayp (duygusal olarak iddetli deil)
3e kadar deien (duygusal olarak olduka iddetli)
deerler gsterdiler. lk deneyimden hafta sonra,
katlmclar bir hatrlama testinden getiler; fotoraflar

cinsiyet farkll: Erkekleri kadnlardan ayran biyolojik temelli zelliklerden biridir.


cinsiyet: Erkeklerin ve kadnlarn cinsellikle ilgili renilmi tutum ve
davranlarna iaret eden bir psikolojik olgudur.

Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet Farkluluklaru

327

Ebeveynler ve arkadalar ocuklarun toplumsal cinsiyet ediniminde ne


gibi bir rol oynarlar?

ilk deneyde incelediklerinde byle bir testten haberleri


yoktu. Aratrmaclar kodlama ve sonrasnda hafza verimindeki beyinsel aktivitelerin arasndaki ilikiyi deerlendirdiler. Erkekler ve kadnlar iin farkl aktivite yollarn kefettiler. rnein, kadnlarda sol amigdalada (bkz.
Blm 3) youn faaliyet hatrlamada ncelik gsterirken;
erkeklerde sa amigdalada youn faaliyet hatrlamada
ncelik gstermitir.
Beyin faaliyetleri zerine yaplan sonraki aratrmalar, duygusal
uyarclarn kodlanmas ve hatrlanmasndaki cinsel farkllklarn kantlar niteliktedir (Cahill ve ark., 2004). Bu aratrmalar,
erkek ve kadnlar birbirinden ayrt eden davransal farkllklarn bazsnn kltrel rollerden ziyade biyolojik farkllklara
dayandrlabileceini nerir.
nsanlardaki cinsel farkllklarnn biyolojik yn zerine
yaplan aratrmalarn ou, erkek ve kadnlar arasndaki kresel farkllklara deinir. Ancak, aratrmaclar son zamanlarda
bireylerdeki daha ince ayrlklarn biyolojik kkenlerini incelemeye baladlar. Bu aratrmalar yine geliimin ileri dnemlerinde testosteronun etkisi zerine younlayor. Bunun iin,
aratrmaclar her katlmcnn amniyotik svsndaki testosteron seviyesini belirlediler. Fetal testosteron seviyeleri, her ocuun rnein 4 yandayken kurduklar sosyal ilikilerin niteliiyle ilikilendirildi (Knickmeyer ve ark., 2005). Genel olarak,
erkekler ocuklarn kz ocuklara daha yksek fetal testosteron
seviyelerine sahip olduklar ortaya kt. Ancak, bireylerde yksek fetal testosteron seviyesinin zayf sosyal ilikilerle balantl
olduu ortaya kt. Bu sonular, bireylerin erkek ve kadnlardan beklenen davran kalplarna uyum seviyelerinin doum
ncesi hormonsal evreleriyle balantl olduunu ortaya koyar
(Morris ve ark., 2004).

cinsel kimlik: Kiinin genellikle biyolojik cinsiyetinin farkndaln ve


kabuln ieren, kadnlk veya erkeklik duygusudur.
cinsiyet stereotipi: Belirli bir kltr iinde kadnlar ve erkekler iin uygun kabul edilen yklemeler ve davranlar hakkndaki inantr.

328

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

CNSYET KML VE CNSYET


STEREOTPLER
Erkek ve kadnlarn davranlarndaki farkllklarnn nemli
derecede biyolojik farkllklardan kaynaklandn rendiniz. Ancak kltrel beklentilerin de cinsiyet kimliibireyin
erkeklik ya da diilik hisleri- zerinde etkisi vardr. Yaamn
ilk safhalarnda, ocuklar dnyada iki cinsiyetin olduunu
kefederler (Martin ve Ruble, 2004; Martin ve ark., 2002).
rnein, bir aratrmada 10-14 aylk ocuklar ayn cinsiyetten ocuklarn davranlarn sergileyen videoyu tercih etmilerdir (Kujawski ve Bower, 1993). lk yllarnda, ocuklar ya
erkek ya da kadn olduklarn anlamaya balarlar ve cinsiyet
kimliklerine uyum gsterirler. Ayn zamanda, belirli kltrlerde erkekler ve kadnlar iin uygun saylan davranlar olan
cinsiyet stereotiplerle ilgili bir fikir edinirler.
Aratrmaclar, ou ocuun cinsiyet stereotipleri edindikleri zaman dneminin incelediler (Martin ve Ruble, 2004).
Okul ncesi dnemi boyunca, ocuklarn sosyal hayatta
kazandklar deneyimler erkekler ve kadnlardan beklenen
davranlar hakknda bilgi sahibi eder. 5-7 yalarndayken, bu
bilgiyi cinsiyet stereotipleriyle birletirirler. Aslnda ocuklarn cinsiyet stereotipler hakknda en kat tavrlar sergiledikleri yllar bu yllardr. rnein, bir aratrmada ocuklarda
arkadalarndan hangilerinin oyuncak oynamak istedikleri
ve dierlerine kt davranan olduunu belirtmeleri istendi
(Trautner ve ark., 2005). ocuklarn cinsiyet stereotiplerinin
deerlendirildii bu aratrmada, ocuklar her ifadesi iin
sadece erkekler, kzlardan ok erkekler, eit sayda erkek ve kz,
erkeklerden ok kzlar ve sadece kzlar temsil eden kartlar
farkl kutulara koydular. 5-7 ya arasndaki ocuklar en fazla
sadece cevabn veren grup oldu; bu bilgi bu ya gurubundaki cinsiyet stereotiplerin iddetini gsterir. Yani, bu ya
grubundaki ocuklar kzlar ve erkeklerin farkl faaliyetlerde
bulunduklarn en ok vurgulayan grup olmutur. 8 yana
doru ocuklar kzlar ve erkekler arasnda benzerlikler de
olduunu kavramaya balarlar.
ocuklar cinsiyet kimlikleri ve cinsiyet stereotiplerine yol
aan bilgiyi nasl edinirler? Ebeveynler bu kaynaklardan birini
oluturur. Ebeveynler kz ve erkek ocuklarn farkl ekillerde
giydirir, onlara farkl trde oyuncaklar alr ve onlarla farkl

5,501 anneden, ocuklarnn 2,5 yandayken toplumsal cinsiyete uygun davranlar hakknda bilgi saladlar (Golombok ve ark., 2008). Anneler, ocuklarnn
son bir ayda taklarla oynama ya da kavga etme skln
belirtmesini isteyen Okul ncesi Faaliyetler Envanterini
(OFE) doldurdular. Anneler OEF deerlerini ocuklar 3,5 ve 5 yandayken tekrar belirttiler. ocuklar 8
yandayken ocuk Etkinlikleri Envanterini (EE)
doldurarak ocuklar kendi davranlar hakknda bilgi
saladlar. Bu envanter iin, ocuklar farkl ocuk tipleri olduunu neren ifadeleri dinlediler: Baz ocuklar
taklarla oynarlar ancak bazlar oynamaz (s. 1586).
ocuklar iki ocuk tipinden hangisine kendilerini yakn
hissettiklerini belirttiler. Uzun soluklu bu deerlendirmelere dayanarak, aratrmaclar ocuklarn cinsiyete
uygun davranlarda bulunma ihtimallerinin zamanla
sabitletiini gsterir. rnein, ekil 10.12 ocuklarn
3,5 yandaki OFE deerleriyle 8 yandaki EE deerlerini kyaslyor. ocuklarn iki dnemde elde edilen
deerleri arasnda byk benzerlik olduunu grebilirsiniz.
ocuklarn davranlar neden bu kadar sabittir? Aratrmaclar kaynak olarak hem doay hem de yetitirme koullarn gsterdiler. Doay ele alrsak, aratrmaclar ocuklarn doum ncesinde beyinlerini daha erkeksi ya da kadns
olmasn salayan hormonal bir evreye maruz kaldklarn
ileri srerler. Yetitirme koullarn ele alrsak, aratrmaclar ebeveynler ve arkadalarn davran biimlerindeki farkllklar ele aldlar. Daha kat cinsiyet stereotiplerine sahip
ebeveynler daha ok cinsiyete gre belirlenmi davranlara
sebep olurlar. Ayrca, ocuklar cinsiyete uygun davran

<ib\bc\i

x<<e`efikXcXdXj

6200
6000
5800
5600

40-44 45-49 50-54 55-59 60-64 65-69 70-74 75-79 80-84


F{=<e`ejfelcXi

BqcXi

5500
5000
x<<e`efikXcXdXj

yollarla iletiime geerler. Ebeveynler ocuklaryla oynarlarken, baz oyuncaklar erkeksi bazlarnysa kadns olarak
alglarlar. ocuklaryla oynarlarken, cinsiyete uygun oyuncak
seimi yaparlar; ancak bu seim erkekler iin kzlarda olduundan daha katdr (Wood ve ark.). Genel olarak, ocuklar cinsiyete dayal faaliyetlerde bulunmaya tevik edilirler
(McHale ve ark., 2003).
Arkada evresi cinsiyet sosyallemesinde etkili olan
faktrlerden bir dieridir. Eleanor Maccoby (2002) kk
ocuklarn ayrmc olduklarn savunur; yanlarnda bir
yetikin yokken ya da karma cinsiyetli bir oyun iin tevik
edildiklerinde bile hemcinsleriyle oynamay tercih ederler.
Maccobye gre, ocuklardaki cinsiyet davranlar farkllklarnn ou arkada ilikilerinden kaynaklanr. Aslnda, sosyal
etkileimde erkek ve kz ocuklar deimeyen farkllklar gsterirler. rnein, en azndan 6 yana kadar, erkek ocuklar
grup oyununu tercih ederken kzlar bire bir oyunlar tercih
ederler (Benenson ve ark., 1997; Benenson ve Heath, 2006).
Erkek ve kz ocuklar arasndaki dier farkllklar oyunlarnn ieriiyle ilgilidir (Rose ve Rudolph, 2006). Kz ocuklar
sohbet edip kendileri hakknda bilgi vermeye daha yatkndrlar. Erkek ocuklarsa itiip kakmal oyunlar oynama eilimi gsterirler. Bu farkllklar ocuklar bydke daha da
basknlar.
ocuklarda toplumsal cinsiyet farkllklarna yol aan
faktrleri tanmladk. Ancak dier geliim alanlarnda olduu
gibi, ocuklardaki bireysel farkllklar da kabul etmek gerekir. 6 yllk bir dnem boyunca ocuklarn toplumsal cinsiyete
uygun davranlarn inceleyen bir aratrmaya gz atalm.

4500
4000
3500

15-19 20-24 25-29 30-34 35-39 40-44 45-49 50-54 55-60


F{=<e`ejfelcXi

EKL 10.12 Cinsiyete Uygun Davranutaki

Sabitlik

Anneler ocuklarunun 3.5 yaundayken cinsiyete uygun


davranularunu OFEde belirttiler ve ocuklar 8 yaundayken kendi davranularunu belirttiler. 3.5 yaundayken
belirli bir OFE deeri gsteren ocuklar iin (dk
deerler daha kadunsu davranularu iaret ediyor),
aramacular ocuklarun 8 yaundayken EE deerlerini
hesapladular. Grafik, ocuklarun iki dnemde cinsiyete
uygun davranularunun benzerliini gstermektedir.
Kaynak: Golombok, S., Rust, J., Zervoulis, K., Croudace, T.,
Golding J., ve Hines, M. Developmental trajectories of sex-typed
behavior in boys and girls: A longitudinal general population study
of children aged 2.58 yrs. Child Development. Copyright 2008
by Blackwell Publishing, Ltd.den izin alunarak basulmutur.

seviyelerine uygun ocuklarla oynamay tercih ederek davranlarnn zamanla sabitlemesini salayan bir ortam olutururlar.
Erkek ve kz ocuklarn sosyal geliimlerinde neden farkllk gsterdiklerini ksaca zetledik. imdi de ahlak geliime
gz atalm.

Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet Farkluluklaru

329

DURUN VE GZLEMLEYN




Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet farkluluklarun birbirinden


farku nedir?
Araturmalar erkekler ve kadunlarun duygusal uyarucularu
ileyilerindeki farkluluklaru hakkunda ne nerir?
ocuklar hangi audan ayrumcudurlar?

ELETREL DNME ocuklarun cinsiyet farkluluklarunu


anlamalarunu inceleyen deneyi haturlayun. Araturmacular
Chris ya da Patin neden 10 yaunda bir ocuk olduunu
belirtmilerdir?
Aaudaki konuda daha fazla inceleme ve aluturma iin
MyPschLab.comu ziyaret ediniz:
zleyin: lk Cinsiyet Tiplemesi

Ahlak Geliim
imdiye kadar sosyal ilikilerin insan hayatndaki nemini
grdk. imdi de sosyal bir grup olarak yaamann ne derece
nemli olduunu baka bir adan inceleyelim. ou zaman
davranlarnz kendi ihtiyalarnzdan ziyade toplumun
ihtiyalarna gre deerlendirmek zorunda kalrsnz. Bu,
ahlak davrann temelini oluturur. Etik deerler, insan
davranlarnn doruluk ya da yanlln belirleyen inan,
deer ve yarglar btndr.
Ahlak geliimin her birey iin nasl kendini gsterdiini incelemeden nce, ayn soruyu btn insanlar iin
dnelim: Etik deerler nasl geliti? Bu soruyu cevaplamak iin gnmz aratrmaclar insanlarn sosyal bir tr
olarak nasl ilev grdne dair gzlemler ieren Charles Darwinin teorisi zerine younlatlar (Krebs, 2008).
Evrimsel bak asna gre, ahlak davranlar insanlk
tarihi boyunca eitli durumlara uyum salamak iin bulunan zmlerin sonucudur. rnein, ilk insan uralar
(byk bir av hayvann ldrmek ya da blgeyi savunmak
gibi) insanlar arasnda dayanmay gerektirmitir. Bylece insanlar sosyal ikilemleri dayanma yoluyla zme
gibi bir eilim gelitirmilerdir (Krebs, s. 154). Gnmzde
ahlak sorularn kiinin kendisiyle ilgili ya da dayanmayla
ilgili olarak iki yn vardr: Arabamz az srerek temiz bir
havaya katkda m bulunmalym? Evrimsel bak asna
gre byle sorulara verdiimiz yantlar genetik mirasmzn
bir parasdr (Haidt, 2007).
Ancak insanlar ortak ahlak yantlara sahip olsalar da
belirli bir durumda neyin ahlakl neyin ahlaksz olduu
kamu tartmasnn oda olabilir. Durumun byle olmas
belki de hi tesadf deil; bu yzden ahlak geliim almalar tartmaldr. Bu tartma Lawrence Kohlbergin temel
nitelikteki aratrmasyla balar.
etik: Kiilere inan ve deerler salayan, toplumdakilere kar zorunluklarn koruyan ve bakalarnn ilgilerine, dorularna mdahele etmeyen
yollarla davranacak olan sistemdir.

330

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

KOHLBERGN AHLAK NTELENDRME


EVRELER
Lawrence Kohlberg (1964, 1981) ahlak geliim teorisini
ahlak nitelendirme -insanlarn belirli durumlarda neyin
doru neyin yanl olduu hakknda verdikleri kararlar, kavramn inceleyerek oluturmutur. Kohlbergin teorisi, ahlak
muhakeme geliimini ocuklarn bilisel geliimiyle ilikilendiren Jean Piagetnin (1965) fikirlerine dayanmtr. Piagetye
gre ocuk bilisel byme safhalar boyunca ilerledike bir
hareketin sonular ve harekette bulunan kiinin niyetlerine
farkl derecede nem verir. rnein, ilemsellik ncesi evredeki ocua gre 10 adet barda kazara kran kii 1 adet barda kastl kran kiiden daha yaramazdr. ocuk bydke ahlak kararlarda kiinin niyetleri daha ar basmaya
balar.
3, 4 ve 5 yandaki ocuklardan boyutu olan insan
davranlar hakknda ahlak hkmler vermeleri istendi;
bu boyut: hareket, sonu ve niyetti. Hareketler (bir
hayvan sevmek ya da dvmek gibi), sonular (hayvann
alamas ya da glmsemesi gibi) gibi belirli bir senaryoda olumlu ya da olumsuz olarak tanmland. Niyetleri
eitlendirmek iin aratrmaclar niyetlerden bazlarn
kastl, bazlarnysa kazara olarak nitelendirdiler (kiinin hayvana kazara ya da kastl vurmas gibi). ocuklardan, gerekten ok ktden balayp gerekten ok
iyiye kadar sralanan 5 maskeden birini seerek hareketin kabul edilebilirliini belirtmeleri istendi. Daha kk
ocuklar kabul edilebilirlik deerlendirmelerini tamamen sonuca bakarak yaparken, sadece 5 yandaki ocuklar niyeti de hesaba kattlar. Ancak, ocuklardan kiinin
cezalandrlmasnn gereklilii sorulduu zaman, kk
yalarda daha fazla ocuk kiinin niyetlerini hesaba katt
(Zelazo ve ark., 1996).
Bu sonular, ocuklarn bilisel olarak gelitike odaklarn
sadece sonutan hem sonuca hem de niyetlere ynlendirmeyi
baardklarn nerir. Ancak, kabul edilebilirlik ve cezalandrma kararlar arasndaki fark, baz ahlak kararlarn ocuklarn daha erken yalarda daha fazla etkeni hesaba katmalarn
saladn nerir. Daha nce bu blmde grdmz gibi
ocuklardan yapmalar istenen ey ksmen ne kadar olgun
olduklarn belirler.
Kohlberg, Piagetnin ahlak geliim safhalarn geniletmitir. Her bir safha, ahlak hkmlerde bulunmak iin farkl
bir tabanla tanmlanmtr (bkz. Tablo 10.7). En dk ahlak
muhakeme seviyesi kiinin kendi karlarna dayalyken, daha
yksek seviyeler kiinin kendi kazancna baklmakszn toplumsal kara dayaldr. Bu safhalar kantlamak iin Kohlberg
farkl ahlak prensipleri birbiriyle yartran ikilemler kullanmtr.

kilemlerden birinde, Heinz isimli bir adam karsnn


kanser hastaln tedavi etmek iin belirli bir ilac bulmaya
alyor. Vicdansz bir eczac, ilac kendi satn ald
fiyatn on kat fiyatna satyor. Bu Heinzn sahip olduu
ya da biriktirebilecei paradan ok fazla. Heinz aresizce
karsn kurtarmak iin eczaneden ilac alyor.

TABLO 10.7

Kohlbergin Ahlak Nitelendirme Evreleri

Evreler

Ahlak Davrann Nedenleri

I Geleneksellik ncesi Trelik


Evre 1 Zevk/ac eilimi
Evre 2 Fiyat-paha eilimi; gze gz, die di eilimi

Acdan kamak ya da yakalanmamak


dl almak

II Geleneksel Trelik
Evre 3 yi ocuk eilimi
Evre 4 Kanun ve dzen eilimi

Kabul almak ve eletiriden kanmak


Kurallara uymak, cezadan kanmak

III lkelemi Trelik


Evre 5 Toplumsal szleme eilimi
Evre 6 Etik ilke eilimi
Evre 7 Evrensel eilim

Heinz bunu yapmal myd? Neden? Aratrmaclardan


biri, katlmclardan bu kararn nedenlerini sralamalarn
isteyerek verilen cevaplar puanlamtr.
Puanlama kiinin kararn verilmesinde etkili olan nedenlere
dayaldr; karara deil. rnein, len karsna kar sorumluluk
olarak ilac almas gerektiini syleyen biri ya da (hisleri ne
olursa olsun) kurallara uymas gerektiinden ilac almamas
gerektiini syleyen biri belirlenmi mecburiyetlere ballktaki
endielerini gstermektedir; bu kii 4. evrededir.
Kohlbergin modelini etkileyen 4 temel ilke vardr:
(1) Birey belirli bir zaman diliminde sadece bir evrede olabilir; (2) bireyler evreleri belirli bir dzende takip ederler;
(3) her evre bir nceki evreden daha kapsaml ve karmaktr
ve (4) ayn evreler her kltrde vardr. Kohlberg, bu evre felsefesinin byk bir ksmn Piagetden almtr; aslnda 1. ve
3. evreler arasndaki geliim bilisel geliimle uyum iindedir.
Evreler dzenli ilerler ve her biri bilisel olarak bir ncekinden daha karmaktr. ou ocuk 3. evreye 13 yana kadar
ularlar.
Kohlbergin teorisiyle ilgili tartmalarn ou 3. evrenin ilerisiyle ilgilidir. Kohlbergin asl grne gre, insanlar 3. evrenin ulatktan sonra dier evrelerde dzenli bir
ekilde ilerlerler. Ancak herkes 4 ve 7. evreler arasna ulaamaz. Aslnda ou yetikin 5. evreye ulaamaz; ok az kii bu
evrenin tesine ulaabilir. Kohlbergin ileri evrelerinin ierii
sbjektiftir ve her ileri evrenin bir ncekinden daha karmak olduuna inanmak zordur. rnein, 6. evrenin temelini
oluturan kiisel knamadan kanmak 5. evrenin temeli
olan toplumun iyiliini desteklemekten daha karmak
deildir. Dahas, Kohlbergin aratrmalar ileri evrelerin her
kltrde olmadn gstermitir (Gibbs ve ark., 2007). imdi
Kohlbergin aratrmalarn toplumsal cinsiyet ve kltr de
kapsayacak ekilde genileten gnmz aratrmalarna gz
atalm.

Toplumun iyiliini desteklemek


Adaleti salayp, kiisel knamadan kanmak
Evrensel ilkelere bal kalmak ve toplumsal normlar aan evrensel
ilkelerin paras olmak

CNSYET VE AHLAK NTELENDRME


ZERNE KLTREL BAKI AILARI
Kohlbergin teorisini eletirenlerin ou, evrensellik hakkndaki
iddialarn ele alr. Kohlbergin ileri evreleri yetikinlerin ahlak
kararlarnn farkl ancak ahlak ynden eit ilkeleri barndrd
gereini gz ard ettii ettii iin eletirilmitir. ok iyi bilinen
eletirilerden birinde, Carol Gilligan (1982) Kohlbergin erkekler
ve kadnlarn allm ahlak kararlardaki farkllklarn gz ard
ettiini savunmutur. Gilligana gre kadnlarn ahlak geliimi
dierlerini koruma standardna dayaldr ve z-gerekletirme
evresine doru geliir; erkeklerin kararlarysa adalet ilkesine dayaldr. Aratrmalar koruma ve adalet hakkndaki dncelerin
ahlak kararlarla ilgili olduunu onaylamtr; ancak bu dnceler kadnlar ya da erkeklerden bir gruba zel deildir (Jaffe ve
Hyde, 2000). Ayn ahlak ikilemler hakknda fikir yrtmeleri
istendiinde, erkekler ve kadnlar koruma ve adalet asndan birbirine benzer yantlar vermilerdir (Clapon ve Sorell, 1993).
Kltrleraras aratrmalar, ahlak muhakemeye katkda
bulunan dnceleri geniletmitir (Gibbs ve ark., 2007). Bir
inceleme, dnce ekli tanmlamtr (Jensen, 2008). Bu
dncelerden ilki zerklikle ilgilidir: htiyalar, istekleri ve
tercihleri olan insanlara nem verme; ahlak ama kiilerin bu
ihtiyalar ve istekleri karlama haklarn tanmaktr (Jensen,
2008, s. 296). kinci dnce toplumla ilgilidir: nsanlara aile,
okul ya da millet gibi sosyal gruplarn bir yesi olarak nem
verme; ahlak ama dierlerine kar sorumluluklar yerine
getirmek, sosyal gruplarn korunmas ve olumlu ilemesidir.
nc dnce ekli kutsallkla ilgilidir: nsanlara dini varlklar olarak nem verme; ahlak ama kiinin giderek saf ve
kutsal alana balanmasdr.
dnce eklini de gze alrsanz, kltrden kltre bu dncelerin nemlerinin deitiini grebilirsiniz.
yle bir varsaymda bulunalm: Yolun kenarnda tekeri patlam bir yabanc grdnz. Durup o kiiye yardm etmeli

Ahlak Geliim

331

misiniz? Bu soruya hayr cevabn verdiinizi varsayn. Bu


karar ahlak deil midir? Eer ABDde bydyseniz, yardm
etmeyi dnrsnz; bu artlar altnda yardm etmek ya da
etmemek kiisel tercih meselesidir ve bu yzden ahlak deildir diyemeyiz. Ama Hindistanda bymseniz, yardmlamaya olduka nem veren bir kltrn yesi olduunuz iin
yardm etmemeyi ahlak olmayan bir karar olarak deerlendirirsiniz (Miller ve ark., 1990).
nsanlarn deneyimlerinin verdikleri kararlarda etkili
olduunu kabul etmek de nemlidir. iddet ortamnda yetimi bireyleri dnn.
Aratrmaclar, bir deney iin Columbia, Bogotadan bir
grup ocuk ve ergeni kullandlar (Posada ve Wainryb,
2008). Katlmclarn byk ounluu (yzde 88) iddete
tank olmu ya da maruz kalmlardr. rnein, insanlarn silahla vurulduunu ya da ldrldn grmlerdir. Aratrmaclar, katlmclardan ilk olarak soyut
durumlarla ilgili cevaplar vermelerini istediler. Katlmclar, dier insanlarn eyalarn almak doru mudur, yanl mdr? gibi sorular cevaplardlar. Bu sorulara katlmclar adalet normlarn kullanarak cevap vermilerdir.
rnein, hrszln doru olmadn belirtmilerdir.
Ancak, katlmclar somut olaylarla ilgili kararlar verdiklerinde cevaplar deimitir. rnein, ailesine zarar
veren ve evlerini terk etmelerine neden olan insanlardan
bisiklet alma frsat bulan 15 yandaki Julionun senaryosunu okumulardr (s. 886). Senaryoyu okuduktan
sonra, katlmclar Julionun bisikleti alacan dnmlerdir. Dahas, hrszlktan kanmalarna ramen bu
durumda Julionun bisikleti almasn doru bir davran
olarak deerlendirmilerdir.
Aratrmaclar, katlmclarn iddet dolu hayatlarnn normal ahlak geliimlerinde herhangi bir aksakla yol amadn belirtmilerdir. Sava ve zorunlu gebeliin olduu
yoksunluk ortamnda bile ocuklar dier insanlara zarar
veren davranlar hakknda derinlemesine dnebilmilerdir (s. 896). Yine de aratrmaclara gre intikam vurgulayan durumlar iddet dnglerine neden olabilir (s. 896).
Ahlak dncelerin bir ksmna gre yanl davran olarak
alglanan ey bir ksmna gre doru davran olarak alglanabilir.

DURUN VE GZLEMLEYN




Kohlbergin teorisinde ahlak nitelendirmenin baluca


evresi hangileridir?
Carol Gilligan kadunlar ve erkeklerde ahlak nitelendirma
ausundan ne gibi bir fark olduunu savunmutur?
Kiilerin ahlak hkmlerde bulunurken deerlendirmeye
alduklaru dnce ekli hangileridir?

dengeleme yoluyla seici optimizasyon: Normal yalanmayla birlikte kiinin kazandklarndan ok ey elde etmesi ve kaybettiklerinin etkisini
en aza indirmesini salayan baarl yalanma stratejisidir.

332

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

ELETREL DNME Columbiadaki ocuklar ve ergenlerin ahlak


kararlarunu inceleyen araturmayu dnn. Araturmacular neden intikam ierikli senaryolaru semi olabilirler?

Baarl Bir ekilde


Yalanmay renme
Baarl bir ekilde yalanmay tarif etmek iin bu blmn ana
fikirlerinden birkan inceleyelim. Bu blmn balarnda,
geliimi beraberinde kazan ve kayp getiren bir deiim tr
olarak dnmenizi istemitik. Bu kapsamda, yaam boyunca
baarl olmann anahtar kiini kazanlarn salamlatrmas
ve kayplarn en aza indirgemesidir. Yalanmayla ilikilendirilen deiimlerden ou rmeden ok kullanmamayla ilgilidir. Tavsiyelerimizden ilki olduka aktr: Denemekten vazgemeyin!
Yal insanlar ilerleyen yalaryla beraber deien eylerle
nasl baa kabilirler? Baarl bir ekilde yalanma kazanlardan en iyi yarar elde ederken kayplar da azaltmaktr. Paul
Beltes ve Margaret Beltes tarafndan sunulan bu neri dengeleme yoluyla seici optimizasyon olarak adlandrlr (Baltes ve ark., 1992; Freund ve Baltes, 1998). Seiciyle kastedilen,
insanlarn amalarnn saysn ve kapsamn azalttklardr.
Optimizasyonla kastedilen, insanlarn kayplarla farkl yollarda
baa ktklardr; yaa uygun evreler semek gibi. u rnei
dnelim:
Konser piyanisti [Arthur] Rubinsteina, bir televizyon
rportajnda, yal olmasna ramen baarl bir piyanist
olmay nasl baard sorulduunda stratejiden
bahsetmitir: (1) Yalyken daha az eser almtr, (2) her
bir eser iin daha fazla altrma yapmtr ve (3) hzl
blmleri almadan nce daha ok yava tempolu
blmle almtr; bylece hzl blme getiinde
gerekten daha hzl alyor gibi alglanmtr. Bunlar,
seicilik (daha az eser), optimizasyon (daha fazla
altrma) ve dengelemeye (hz kontrastnn artrlmas)
rnektir (Baltes, 1993, s. 590).
Bu rnek, hayatnz hakknda nasl dnmeniz gerektii konusunda size bir ablon sunar. Seici optimizasyon bak asnn
yalanma zerine yaplan aratrmalarda ortaya kmasna ramen bu neriyi btn hayatnz boyunca kullanabilirsiniz. Her
zaman size en nemli gelen amalara ulamaya almal, performansnz bu amalara gre optimize etmeli ve bu amalarn yolu tkandnda denge yolu bulmalsnz. Hayat boyunca
geliim zerine son tavsiyemiz budur. Umarz ki baarl bir
ekilde yalananlardan olursunuz.

Ana Noktalarn zeti


Geliimin ncelenmesi
Aratrmaclar deiimi gzlemlemek iin normatif, boylamasna ve enlemesine verileri toplarlar.

Yaam Sresi Boyunca Fiziksel Geliim


ocuk daha rahimdeyken evresel faktrler fiziksel geliimini etkileyebilir.
Yeni doanlar ve bebekler eitli yeteneklerle doarlar;
hayatta kalmak iin nceden tehizatldrlar.
Ergenlik a boyunca bireyler cinsel olgunlua ular.
Yetikinliin ilerleyen dnemlerindeki fiziksel deiiklikler
ktlemeden deil kullanmamaktan kaynaklanr.

Yaam Sresi Boyunca Bilisel Geliim


Piagetnin bilisel geliimle ilgili ana fikirleri ema geliimi, asimilasyon, akomodasyon ve 4 aamal kesintili geliimdir. Bu 4 aama duyu-motor, ilemsellik ncesi, somut
ilemsellik ve biimsel ilemsellik evreleridir.
Piagetnin teorilerinin ou bebeklerin ve kk ocuklarn
Piagetnin dndnden daha baarl olduunu ortaya
karan dhiyane aratrma deerleri tarafndan deitiriliyor.
Aratrmaclara gre ocuklar zamanla deien temel salayc nitelikte teoriler gelitirirler.
Kltrleraras aratrmalar bilisel geliimle ilgili almalarn evrenselliini sorgulamtr.
Bilisel fonksiyonda yala ilgili gerilemeler sadece baz
yeteneklerde kendini gsterir.

Dil Edinimi
ou aratrmac, insanlarn doutan dil oluturma kapasitelerinin olduunu savunur. Durum byle bile olsa, yetikinlerle iletiim dil ediniminin byk parasn oluturur.
Bilim adamlar gibi ocuklar da dillerinin gramer kurallar
ve anlamlar hakknda hipotezler olutururlar. Bu hipotezler
ou zaman igdsel ilkelerce snrlanr.

Yaam Sresi Boyunca Sosyal Geliim


Sosyal geliim belirli kltrel bir kapsamda meydana gelir.
Erik Erikson, hayat insanlarn ba etmesi gerektii bir krizler dizisi olarak tanmlamtr.
ocuklar farkl ekillerde sosyal geliime balarlar.
Sosyalleme bebein kendisine bakan kiiye balanmasyla
balar.
Bu balanmay oluturamamak eitli fiziksel ve psikolojik
problemlere neden olur.
Ergenler, arkadalar ve ebeveynleriyle rahat sosyal ilikiler
gelitirerek kiisel kimlik kazanmaldrlar.
Yetikinliin temel problemlerinden biri samimiyet ve
cmertlik ihtiyacdr.
nsanlar yalandka sosyal olarak daha pasif olurlar nk
duygusal olarak kendilerine en nemli gelen ilikileri srdrmeyi tercih ederler.
nsanlar hayatlarn ksmen dierlerinin hayatlarna yaptklar katkya gre deerlendirirler.

Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet Farkllklar


Aratrmaclar erkekler ve kadnlarn beyinleri arasnda
biyolojik farklar kefetmitir.
ocuklarn cinsiyet stereotipleri 5 ve 7 yalar arasnda en
kat durumdadr.
Doumda balayarak, aileler ve arkadalar toplumsal cinsiyet rollerinin sosyallemesini salarlar.

Ahlaki Geliim
Kohlberg ahlak geliim iin evreler tanmlamtr.
Daha sonra yaplan aratrmalar ahlak muhakemede cinsiyet farkllklar ve kltrel farkllklar tespit etmitir.

Baarl ekilde Yalanmay renme


Baarl ekilde bilisel yalanma, insanlarn kendilerine
en nemli alanlar seerek yedek davranlar araclyla
kayplar telafi etmek olarak tanmlanabilir.

Ana Noktalarun zeti

333

ANAHTAR TERMLER
akomodasyon (s. 306)
asimilasyon (s. 306)
ar kurallatrma (s. 316)
balanma (s. 319)
basmlama (s. 319)
bebek dili (s. 314)
benmerkezcilik (s. 307)
bilgelik (s. 312)
bilisel geliim (s. 308)
boylamasna tasarm (s. 298)
cinsiyet kimlii (s. 328)
cinsel farkllk (s.327)
cinsiyet stereotipi (s. 328)
ocuk dili (s. 314)
dengeleme yoluyla seici
optimizasyon (s. 332)

334

dil oluturma kapasitesi (s. 316)


ebeveynlik tr (s. 320)
embriyonik evre (s. 300)
enlemesine tasarm (s. 299)
ergenlik (s. 303)
etik (s. 330)
fetal evre (s. 300)
fiziksel geliim (s. 300)
fonem (s. 314)
geliim psikolojisi (s. 298)
geliim ya (s. 298)
germinal evresi (s. 300)
iselletirme (s. 310)
korunum (s. 308)
menar (s. 303)
merkezleme (s. 307)

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

miza (s. 319)


nesne kalcl (s. 307)
normatif aratrma (s. 298)
olgunlama (s. 302)
psikososyal aama (s. 317)
sosyal geliim (s. 317)
sosyalleme (s. 319)
ema (s. 306)
temas rahatl (s. 322)
temele ynelik kuram (s. 310)
teratojen (s. 301)
cinsiyet (s. 327)
retkenlik (s. 326)
yaknlama (s. 324)
zigot (s. 300)

Blm 10 Deneme Testi


1. Rachel, yeni 4 yauna girmitir, ancak 6 yaunda bir
ocuun dilsel kabiliyetine sahiptir. Dil kabiliyetine bakarak, Rachelun _____ yau _____ yaundan byktr
diyebiliriz.
a. kronolojik, normatif
b. geliimsel, enlemesine
c. geliimsel, kronolojik
d. kronolojik, geliimsel
2. Arkadaunuz Pat Caroline doar domaz sesimi eminim tanudu der. Pat, Carolinenin _____ ise Pat byk
ihtimalle hakludur.
a. annesi
c. annesi ya da babasu
b. babasu
d. kuz kardei
3. Jack ve Jill ikizlerdir. ou durumda Jackin ergenlie
Jille gre _____ balamasu beklenir.
a. aynu zamanda
c. bir yul nce
b. daha erken
d. daha sonra
4. Tamara, dnceleri benmerkezcilik ve merkezleme
izleri tauyan bir ocuktur. Piagetnin teorisine dayanarak, Tamaranun _____ aamada olduunu syleyebiliriz.
a. duyu motor
c. somut ilemler
b. ilemsellik ncesi
d. biimsel ilemler
5. 20 yaundaki Keith ve onun 45 yaundaki babasu
Matthewi bir deneye tabi tuttunuz. Eer ikisi de
ya gruplarunun deerlerini aau yukaru tauyorlarsa,
Keithin daha ok ________ ve Matthewin daha ok
________ gstermesini beklersiniz.
a. kristallemi zek, akukan zek
b. bilgelik, kristallemi zek
c. bilgelik, akukan zek
d. akukan zek, bilgelik
6. leyen bellek zerine bir deneyde fMRI taramalarunu
inceliyorsunuz. 38 yaundaki olu Maxa kuyasla, 68
yaundaki Tonyde daha fazla _____ grmeyi beklersiniz.
a. beyin yarum kreleri arasunda daha fazla simetri
b. greve bakmaksuzun beyin blgelerinde daha az aktivite
c. sol yarum krede daha fazla aktivite
d. beyin yarum kreleri arasunda daha az simetri
7. Konuma algulama zerine yapulan bir deneyin verilerini inceliyorsunuz. 27 numaralu katulumcu Hintede
kullanulan ancak ngilizcede kullanulmayan bir ses
ayrumunu duymayu baarmutur. 27 numaralu katulumcunun
daha az _____ olmasunu beklersiniz.
a. hintenin konuulduu bir ortamda bebek
b. hinte konuan bir yetikin
c. ingilizce konuulan bir ortamda bebek
d. ingilizce konuan bir yetikin
8. Siyun, annecim kelimesinin btn kadunlara uygulanabildiine inanuyor, bu _______. Eer annecim
kelimesinin sadece kendi annesine uygulanabildiine
inanuyorsa, bu ________.
a. zutluk, auru uzanum
b. yetersiz uzanum, hipotez

c. auru uzanum, yetersiz uzanum


d. hipotez, zutluk
9. Erik Eriksona gre, 6 ve ergenlik yalaru arasunda ana
problem,
a. kiisel kukuya karu otonomi
b. kimlie karu rol karuukluu
c. cmertlie karu duraanluk
d. inisiyatife karu sululuk duygusu
10. Anne olarak, Lisbeth aba gerektirme ausundan
yksek yanut verme ausundan dktr. Bu birleim
_____ ebeveynlik tarzu olarak tanumlanabilir.
a. msamahalu
c. ihmal eden
b. otoriteli
d. otorite yanlusu
11. u ifadelerden hangisi kaliteli ocuk bakuculuu iin
sz geen tavsiyelerden deildir?
a. ocuklara sosyal problemleri zme becerisi
verilmelidir.
b. ocuklar benzer entelektel geliimlere sahip
olmaludurlar.
c. Bakucular ocuklaru auru sunurlandurmamaludurlar.
d. ocuklara kiiye zel dersleri ieren zgrce
tercih yapabilecekleri aktiviteler sunulmaludur.
12. _______ farkluluklar kltrden etkilenirken, ______
farkluluklar biyolojiden etkilenir.
a. cinsiyet, cinsel
b. cmertlik, cinsiyet
c. cinsel, kimlik
d. cinsel, cinsiyet
13. 6 yaundaki Chrisin kuz mu erkek mi olduunu tahmin
etmeniz istendi. Chrisin kuz olduuna sizi ynlendiren
gzlem aaudakilerden hangisidir?
a. Chrisin itiip kakumalu oyunlardan holanmasu
b. Chrisin sosyal iletiimde bulunmak istememesi
c. Chrisin bire bir ilikileri tercih etmesi
d. Chrisin grup aktivitelerinden holanmasu
14. Ahlak davranu olarak Gracienin en ok endielendii ey kurallaru uygulamak ve cezadan kaunmaktur.
Gracie _______ ahlak aundadur.
a. kurallu
c. geleneksellik ncesi
b. kltrel
d. geleneksellik
15. Craol Gilligan, Kohlbergin teorisini kadunlarun daha ok
_____ standarduna odaklanurken, erkeklerinse ______
standarduna odaklarunu dnd iin eletirmitir.
a. dierlerini korumak, acudan kaunmak
b. dierlerini korumak, adalet
c. adalet, dierlerini korumak
d. kiisel kunamadan kaunmak, adalet

Yazl Sorular
1. Kltr yeme bozukluklarunun gelimesine nasul neden
olur?
2. Cinsel senaryolarun kaynau nedir?
3. Ktmsere karu iyimser ykleme biimlerinin insanlar zerinde ne gibi bir etkisi vardur?

Deneme Testi

335

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLab.coma balanarak aadaki videolar izleyiniz (www.myspsychlab.com). Videolar izledikten sonra takip
eden altrmalar yapnz

Program 5: Gelien ocuk

Program 18: Olgunlama


ve Yalanma

Program 6: Dil Geliimi

ANAHTAR TERMLER VE KLER


Programlar izlerken, ders kitabnda ilenenlerin yannda u
terimler ve kiilere de dikkat ediniz.
ruhdilbilimcidil ve iletiimin yapsn aratran kiiler.
yallk bunamasbeyinsel yeterlilikte azalmaya neden

olan biyokimyasal ve sinirsel deiimler.


aama teorisigeliimi hayatn belirli dnemlerinin sabit

sralan olarak tanmlayan teori.


Judy DeLoachebyk ocuklardaki bilisel geliimi ve
sembolleri nasl anladklarn inceleyen aratrmac.
Jean Berko Gleasonsosyal iletiimin dil edinimi zerindeki
byk etkisini inceleyen geliimsel psikolog.
Daniel Levinsonhayat geliimsel deneyimler dizisi olarak
inceleyen aratrmac.
Pat Moorekendini 85 yanda bir kadn klna sokarak
Amerikada yal olmann nasl olduunu anlamaya alan
gazeteci.
Werner Schaieyalanmann uzun soluklu etkilerini inceleyen aratrmac.
Steven Suomigenetik olarak utanga maymunlarn davranlarn inceler. Utangalk duygusunun en azndan bir
ksmnn miras alnan bir eilim olduunu savunur.
Sherry Willisyallarn daha etkili hareket edebilmeleri
iin yeni eitim metotlar kullanr.

PROGRAMI GZDEN GERME


Program 5
1. Bebeklikte hangi grevde bebein annesinin sesini
tanumasu etkili olur?
a. Tehlikeden kaunmak
b. Guda aramak
c. Sosyal ilikiler kurmak
d. Konumayu renmek
2. Oyuncak irketlerinden biri Robert Fantzun araturmasunu kullanarak bebeklerin beiklerinde izleyebilecekleri
yeni bir oyuncak tasarlamak istiyor. Araturmaya gre
oyuncak,
a. olabildiince basit olmaludur.
b. pembe gibi yumuak renkleri kullanmaludur.

336

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

c. parlak maddelerden yapulmaludur.


d. karmauk bir tasarumu olmaludur.
3. Doumda bebeklerin duyularundan hangisi en az geliir?
a. Duyma
b. Tatma
c. Grme
d. Dokunma
4. Bir bebee turuncu bir top art arda 12 kez gsteriliyor.
Bebein ne tepki vermesini beklersiniz?
a. Bebek her zaman aynu ilgiyi gsterecektir.
b. Bebek her gsterildiinde topa daha az ilgi gsterecektir.
c. Bebek her gsterildiinde topa daha fazla ilgi gsterecektir.
d. Bebek topla ilgilenmeyecektir.
5. Rene Baillargeon ve dier araturmacular bebeklerde
nesne kaluculuunu incelemilerdir. Elde ettikleri sonular
Piagetnin grleriyle nasul bir iliki kurar?
a. Sonular Piagetnin nesne kaluculuunun renildiin
yala ilgili tahminlerinin fazla olduunu gstermitir.
b. Piagetnin nesne kaluculuunun neleri kapsaduu hakkundaki grlerini reddetmitir.
c. Piagetnin zaman tablosunu desteklemitir.
d. Sonular bebeklerin Piagetnin dndnden daha
fazla deiiklik gsterdiini kanutlamutur.
6. Judy DeLoache kk ve byk oyuncak kpekleri sakladuunda neyi inceliyordu?
a. Yabancu endiesi
b. Aktivite seviyesi
c. Hacmin korunumu
d. Sembolik temsil
7. Hangi dnemde bebekler grsel uurumu amayu reddederler?
a. Gzleri odaklanur odaklanmaz
b. Koullanmu korkular gelitirmeye baladuklarunda
c. Yrmeye balamadan nce
d. Srnmeyi rendikten bir ay sonra
8. Jerome Kagan, ocuklardaki utangaluk hakkunda ne gibi
bir sonuca varmutur?
a. gdseldir ancak deneyimle gdlenir.
b. ocuklarunun mizacunu yanlu anlayan ebeveynlerce
oluturulur.
c. Deitirilemeyen isel bir zelliktir.
d. Belirli dnemlerde ocuklarun utanga olmalaru normaldir.

9. Steven Suomi, gen maymunlardaki utangaluk tepkilerini nasul deitirmitir?


a. Onlaru zenginletirilmi bir evreye koyarak
b. Destekleyici vey anneler salayarak
c. Utanga bir maymunu bir baka utanga maymunun
yanuna koyarak
d. Sosyal endieyi azaltan ilalar kullanarak
10. Aaudakilerden hangisi 2 ayluk bir bebein ne ile ilgilendiini kefetmek iin kullanulan metotlardan biri deildir?
a. Olduka kusa, sade cmlelerle sorular sormak
b. nceleme sresini lmek
c. Alukanluktan ukarmayu incelemek
d. Kalp atu huzunu lmek
11. Geliim psikologlarundan hangisi ocuklarun fiziksel
kabiliyetlerini bilisel kabiliyetleriyle karuturarak ocuklarun olduklarundan daha az bilisel kabiliyeti olduuna
inanmutur?
a. Robert Fantz
b. Jean Piaget
c. Rene Baillargeon
d. Eleanor Gibson
12. ocuklarda ortaya ukmasu en son beklenen ey
hangisidir?
a. Ykseklik korkusu
b. Annenin sesinin dier kiilerin seslerine tercih
edilmesi
c. Miza
d. Gerek bir durumla o durumun modeli arasundaki
benzerlikleri grme kabiliyeti

Program 6
13. Chomskynin alumasundan nce dil edinimiyle ilgili
hangi varsayumda bulunulmutur?
a. Bebeklerin isel bir anlam ukarma kapasiteleri vardur.
b. Bebeklerde isel bir dil edinim aracu vardur.
c. Dil geliimi, kltre balu olarak deikenlik gsterir.
d. Dil, ebeveynlerin taklit edilmesi yoluyla renilen bir
beceridir.
14. Bebek annesinin sesi bir yabancunun yzyle eletirilirse
nasul bir tepki gsterir?
a. Bebek zlr.
b. Bebek gler.
c. Bebek daha fazla ilgi gsterir.
d. Bebein bu farku ayurt etme yetenei yoktur.

17. Amerikalu ebeveynlere sahip 7 ayluk bir Amerikan bebek


aguluyor. ocuun rettii sesler,
a. ou farklu dilden seslerdir.
b. sadece ngilizcede kullanulan seslerdir.
c. sadece Batu dillerinde bulunan seslerdir.
d. hibir dile benzemeyen seslerdir.
18. Anne Ferald melodi mesajdur cmlesiyle neyi kastetmitir?
a. Bebekler perde konturlarundan anlam ukarurlar.
b. Anneler ocuklaruna arku sylemelidirler.
c. Bebeklerin ana dillerinin tonlama biimlerini renmeleri gerekir.
d. Anneler ocuklaruna yava ve auk seik konuurlar.
19. ocuklarun kelimeleri semboller olarak kullanmalaru iin
hangi zihinsel yetenei gelitirmeleri gerekir?
a. Hafuza kodlarunu depolayup gerektiinde kullanmak
b. Alfabenin harflerini tanumak
c. Sorular oluturmak
d. Nesneler arasundaki uzaysal ilikileri kavramak
20. ocuklarun kullanduu ilk iletiim ekli hangisidir?
a. Telegrafik konuma
b. Cuvuldama
c. Agulama
d. Alama
21. Aaudaki iletiim aamalarundan hangisi oullaru,
sufatlaru ve zamanlaru iermeyen basit cmlelerden oluur
ancak ocuun ana diliyle uyumlu kelimeler ierir?
a. Telegrafik konuma
b. Agulama
c. Soru sorma
d. Ritualistik konuma
22. Chomskye gre isel dil edinim aracunu aktive etmek iin
hangisi gereklidir?
a. Cinsel hormonlar
b. Sosyal etkileim
c. eitli dillere maruz kalma
d. ocuun kendi seslendirmesi
23. Henz tam cmleler kuramayan 2 yaundaki Dan Slobin,
a. surayla konuma gibi sosyal iletiimin karmauk kurallarunu kavrayamaz.
b. diline has olmayan sesleri retme kabiliyeti 10 ayluklardan daha gelimitir.
c. konumasu gecikmitir.
d. telegrafik cmleler kurarken doru kelime surasunda
konuacaktur.

15. Dil yeterlilii kltrden kltre nasul bir deiiklik gstermektedir?


a. Byk deiiklik gsterir.
b. Kltrler arasu fark ok azdur.
c. Batu kltrleri birbirine benzerlik gsterirken Dou
kltrleri byk farkluluklar gsterir.
d. Bu konu araturmacular tarafundan henz kefedilmitir.

Program 18

16. Jean Berko Gleason anneler ve bebekleri zerinde incelemeler yapmutur. Odaklanduu noktalardan biri
a. dil geliiminde sinirsel olgunlama
b. farklu kltrlerde annelerin kullanduu melodiler
c. dil geliiminde sosyal etkileim
d. iletiimsel geleneklerde ebeveynin kullanduu yollar

25. Eriksona gre, gen yetikin hangi iki kavram arasunda


atuma yaar?
a. zolasyon ve samimiyet
b. Heteroseksellik ve ecinsellik
c. Otonomi ve utanma
d. Btnlk ve gereksizlik

24. Erik Erikson, kendisini tanumlarken aaudaki kiisel


deneyimlerden hangisini kullanmutur?
a. yaptuu dini bir tartumayu
b. gmen olduunu
c. nemli bir hastaluktan kurtulmasunu
d. evlendiini

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

337

26. Daniel Levinson yaam dngsn safhalar dizisi ne ayurur. Gereksiz olma tehlikesi hangi safhada bir problemdir?
a. ocukluk
b. Erken yetikinlik
c. Orta yetikinlik
d. Ge yetikinlik

34. Yalularda bilisel eviklik


a. 85 yaundaki ortalama bir insanda tamamen kaybolur.
b. lmden nceki yullarda gzle grnr bir ekilde
artar.
c. yalanmanun en tahmin edilebilir sonularundandur.
d. genelde azalmaz.

27. Pat Moore, 85 yaunda bir kadun kuluuna girdiinde, aaudakilerden hangisi onu aurtmutur?
a. Dierlerinin ona yardum etmekteki isteklilii
b. Yalularun kalmasu iin kullanulacak tesis eksiklii
c. Toplumdaki yauluun kapsamu
d. Yalu insanlarun fakirlii

35. Yalu insanlar genelde _____ bilgiyi ilemekte baaruludurlar.


a. duygusal ierikli
b. uzaysal ierikli
c. matematik ierikli
d. folklorik ierikli

28. Sherry Willis uzaysal eilim grevlerinde yalularun yeterliliiyle ilgili ne kefetmitir?
a. Geri dntrlemez azalma kaunulmazdur.
b. Eitim programlaru yeteneklerin gelitirilmesini salar.
c. Yetenekler srdrlebilir ancak iyiletirilemez.
d. Hafuza kaybu meydana gelirse, dier yetenekler
bozulur.

DNLMES
GEREKEN SORULAR

29. Paranoid rahatsuzluklarda yala beraber _____ yaanur


nk _____
a. azalma, insanlar yaamlaruyla daha baruuk olurlar.
b. azalma, yaam emeklilik surasunda daha korumalu ve
tahmin edilebilirdir.
c. artma, yaam emeklilik surasunda daha kaotik olur.
d. artma, duyma ve grme kayuplaru evredeki uyarucularun ilenmesini zorlaturur.
30. Saluklu kalduu varsayumunda bulunursak, kii yalanduka
cinsel zevk elde etme yeteneine ne olur?
a. Deimez.
b. Giderek azalur.
c. Birden duraklar.
d. Uygun ein olup olmamasuna gre deiir.
31. Genel olarak, yalular hakkunda toplumun grleri gerekle nasul bir iliki iindedir?
a. Daha negatiftir.
b. Daha pozitiftir.
c. Genelde hatasuzdur.
d. Erkekler iin kadunlarda olduundan daha hatasuzdur.
32. Werner Schaienin yaptuu uzun soluklu araturmanun
sonularu, hayatun ilerleyen dnemlerinde baarulu olan
insanlarun genelde _____ insanlar olduunu nerir.
a. yksek gelirli
b. yksek eitimli
c. esnek tavurlu
d. geni, samimi ailelerden gelen
33. Huzurevlerinde aluanlar yalulara genelde ocuklarmu
gibi davranurlar. Bunun ou yalu insan zerindeki etkisi
nedir?
a. Daha gvende hissetmelerini salar.
b. Baumlu, ocuksu ekilde davranmalarunu salar.
c. Otonomi ve kontrol duygularunu arturur.
d. Stres seviyelerini azaltarak saluklarunu iyiye gttr.

338

Blm 10 Yaam Sresi Boyunca nsan Geliimi

1. Konuma ncesi bebeklerin bilisel kabiliyetlerini lmek


iin kullanulan aralar hayvanlara da uygulanabilir mi? Bebeklere benzeyen ya da onlardan farklu olan sonulardan
ne gibi bir bilgi edinebiliriz?
2. nsanlar yalanduka ve yapabildikleri eylerden elde
ettikleri ve kayuplaru zerine hayatlarunu yeniden ekillendirdike, deerlerinin yeteneklerine uyum salamak iin
deitiini dnyor musunuz? rnein, fiziksel olarak
daha fazla sunurlandurulduklaru zaman fiziksel aktiviteye
daha az deer vermeye mi balarlar?
3. Dil insanlar has mudur? empanzelerin konuma iin
gerekli ses tehizatlarunu bulundurmamalaruna ramen
iletiim iin semboller ve iaretler kullanabilirler. Ders kitabundaki dil tanumunu gz nnde bulundurunuz. Hayvanlarun
da dil kullanduklaru fikrine neden iddetle karu ukuluyor?

AKTVTELER
1. lk anunuzu dnnz. Bu anuyu neden haturladuunuzu,
hafuzanuzda neleri deitirdiinizi ve bunun geliiminizde
ne gibi etkileri olduunu dnnz.
2. Yalu bir insana bu lkede yalanmanun bilisel ve kltrel olarak ne gibi kayuplaru ve kazanlaru olduu sorusunu
sorunuz. Yalu kii kendisine karu ayrumculuk yapulduunu
dnyor mu? nsanlarun ona karu baka insanlar iin
olduklarundan daha cmert davranduklarunu mu dnyor?
3. Yetikinler ve ocuklar iin tasarlanan televizyon programlaru hangi ynlerden farkluluk gsterir? ocuklar iin
tasarlanan programlar yeni kelimeler ya da dilin yeni
gramer zelliklerini kefetmelerinde daha mu stndr?
Susam Sokau gibi bir ocuk programunu izleyiniz ve ocuklarun dil geliiminde kullanulan zellikleri tanumlayunuz.
4. Bir gnde karulatuunuz 60, 70 ve 80 yaun stnde
insanlarun bir kaydunu tutunuz. Televizyon programlarunda
yalu insanlarun nasul tasvir edildiine dikkat ediniz. Hangi
stereotipler kullanuluyor? Yalular hakkundaki fikirlerin
deitiine dair kanut var mu?

11
Motivasyon
Motivasyonu Anlamak 340
Motivasyon Kavramlarnn levleri Motivasyon
Kaynaklar htiya Hiyerarisi

Yeme 344
Yeme Fizyolojisi Yeme Psikolojisi

Yaamnzda Psikoloji 347


Bakalarnn Varl Yemek Yemenizi Nasl Etkiler?

Cinsel Davranlar 350


nsan D Cinsel Davranlar nsanlarda
Cinsel Uyarlma ve Tepki Cinsel Davranlarn
Evrimi Cinsel Normlar Ecinsellik

Kiisel Baarya Ynelik Motivasyon 358


Baar htiyac Baar ve Baarszlk in Ykleme
Biimleri ve rgtsel Psikoloji

Yaamnzda Eletirel Dnme 362


Motivasyon Akademik Baary Nasl Etkiler?

Ana Noktalarn zeti 363

u sabah saatiniz almaya balad. Erteleme tuuna


basp birka dakika fazladan uyumay ok isterdiniz, ama hemen yatanzdan kalkverdiniz.
Neden? ok mu ackmtnz? Tamamlamanz
gereken ok nemli iler mi vard? Kalbinizi alan biriyle randevunuz mu vard? Bu sabah neden yatamdan kalktm? sorusunu dndnzde, direkt olarak motivasyonun ana sorusuna ulam olursunuz: Sizi bu ekilde hareket etmeye ne iter?
Byk aba, emek ve finansal maliyete ramen baz amalara
ulamak iin bkp usanmadan almanz ne salyor? Veya
tam tersine neden bazen baz amalarnza ulamadan nce ok
uzun sre oyalanrsnz veya ok abuk vazgeersiniz?
Motivasyonla ilgili bu tr sorulara kuramsal kesinlik getirmek psikoloji aratrmaclarnn grevidir. Gdsel durumlar
bir spor msabakas veya bir snavn sonucunu nasl etkileyebilir? Neden baz insanlar ar kilo alrken bazlar kendilerini
alktan ldrr? Cinsel davranlarmz genetik kaltmmzla
m belirlenir? Bu blmde, insanlarn hareketlerine eitli
nedenlerden dolay gdlenmelerin sebep olduunu reneceksiniz; bu nedenler alk ve susuzluk gibi temel fizyolojik nedenlerden, kiisel baar gibi psikolojik nedenlere kadar
uzanr. Fakat greceksiniz ki fizyoloji ve psikolojiyi birbirinden
ayrmak pek kolay deildir. Alk gibi grnrde biyolojik olan
bir gd bile, bir bireyin yeme tarzn belirlemek iin ihtiya
duyduu kiisel kontrol ve sosyal kabullenmeyle yarr.
Blme motivasyonun doas ve motivasyon almalaryla
ilgili genel konular anlayabilmeniz iin size bir ereve sunarak baladk. Blmn ikinci ksmnda, her biri farkl bir adan
nemli olan ve etkin olduklar biyolojik ve psikolojik alanlara
gre farkllk gsteren motivasyonun trn derinlemesine
inceleyeceiz. Bu tr ise alk, seks ve kiisel baardr.

Motivasyonu Anlamak
Motivasyon, fiziksel ve psikolojik aktiviteleri balatma,
ynetme ve devam ettirmeyi kapsayan her trl sre iin kullanlan genel terimdir. Motivasyon kelimesi Latince de hareket
etmek (to move) anlamnda olan movere kelimesinden gelir.
Btn organizmalar, istekleri ve isteksizlikleriyle belirlendii
zere baz uyarclara ve aktivitelere ynnde hareket ederler,
bazlarndan ise saknrlar. Motivasyon teorileri, hem insanlar
da kapsayan her bir hayvan trnn hareket edi eklini hem
de her bir trn bireysel yelerinin kiisel tercih ve almalarn aklar. imdi motivasyonun, trlerin ve bireysel davranlarn aklanmas ve tahmin edilmesi iin kullanld farkl
yollar da gz nnde bulundurarak motivasyon analizimize
balayalm.

MOTVASYON KAVRAMLARININ
LEVLER
Psikologlar motivasyon kavramn be temel amatan dolay
kullanrlar:
Biyolojiyle davran badatrmak: Biyolojik bir organizma olarak, bedensel ilevlerinizi dzenleyen ve hayatta
kalmanz salayan karmak yapl i mekanizmalarnz var.
Bu sabah neden yataktan kalktnz? A, susam veya m
olabilirsiniz. Herhangi bir durumda, ihtiyalarnz vcudumotivasyon: Fiziksel ve psikolojik aktivitelere balama, ynlendirme ve
devam etme srecidir, bir aktiviteyi dierine tercih etme ve tepkilerin
iddeti ve srerliini kapsayan mekanizmalar ierir.

340

Blm 11 Motivasyon

Bu bireyin davranuu iin motivasyonla ilgili hangi sorular


sorulabilir?

nuzun dengesini yeniden salamak adna harekete gemeniz


iin sizi motive eden bedensel tepkilerinizi tetikler.
Davransal eitliliin nedenini aklamak: Bir ii bir gn
iyi yapmanza, baka bir gn ise ayn ii pek iyi yapamamanza ne sebep oluyor olabilir? Aa yukar ayn yetenek ve
bilgiye sahip iki ocuktan neden biri bir yarmada dierinden ok daha baarl oluyor? Psikologlar, insanlarn
deimeyen durumlardaki farkl performanslarn yetenek,
beceri, pratiklik veya anslarndaki farkllklara dayandrlamadnda gdsel aklamalara bavururlar. Eer bu
sabah fazladan biraz daha almak iin erken kalkmay
istiyorsanz ve arkadanz bunu istemiyorsa, sizin arkadanzdan daha farkl bir ekilde gdlendiinizi rahata
syleyebiliriz.
Toplu hareketlerden zel durumlar karmak: Parktaki
bankta kkr kkr glen birini grdnz. Bu davran nasl
aklayabilirsiniz? Psikologlar ve bu meslekten olmayanlar
tipik olarak bir davran gzlemlemektense onun iin isel
bir sebep karmaya almak konusunda benzerdirler.
nsanlar, srekli olarak davranlar, o davrann yaplmasna neden olan muhtemel etkenler asndan yorumlarlar.
Ayn kural kendi davranlarnz iin de geerlidir. Siz de
genelde hareketlerinizi, en iyi ekilde isel ve dsal motivasyonlara dayandrarak anlamlandrp anlamlandramayacanz renmeye alrsnz.
Hareketlere sorumluluk yklemek: Kiisel sorumluluk
kavram hukuk, din ve ahlak biliminde temel bir kavramdr. Kiisel sorumluluk isel motivasyon ve hareketlerinizi kontrol etme yeteneini gerektirir. nsanlar, (1) kt
sonularn meydana gelmesini aslnda istemediklerinde
(2) d gler davrann yaplmas iin yeterince gl
olduunda veya (3) hareketler uyuturucu, alkol veya
youn duygusallktan etkilenerek yapldnda hareketlerinden daha az sorumlu tutulurlar. Bu nedenle, bir motivasyon teorisi farkl muhtemel davran sebepleri arasndaki ayrm yapabilecek kapasitede olmaldr.

Zorluklara ramen azimli olmay aklamak: Psikologla-

rn motivasyonla ilgili almalar yapmasnn son nedeni


de insanlarn, baz davranlar yapmamak daha kolayken
neden onlar yaptklarn aklamaktr. Yorgun bile olsanz
motivasyon sayesinde ie gidersiniz veya dersinize vaktinde yetiirsiniz. Motivasyon, kaybetmek zere olduunuz hatta muhtemelen kazanamayacanz oyunlar elinizden geldiince iyi oynamaya almanz salar.
Artk psikologlarn davran aklamak ve tahmin etmek
iin motivasyon kavramn hangi durumlarda kullanabileceine
dair genel olarak bilgi sahibisiniz. Deneyimin zel alanlarna
gemeden nce, bir de motivasyon kaynaklarna gz atalm.

MOTVASYON KAYNAKLARI
1999da bisikleti Lance Armstrong, spor tarihindeki en nemli
dnlerden birini tamamlayarak Fransa Turunu kazand.
1996da Armstronga testis kanseri tehisi konuldu ve bu akcierlerine ve beynine yayld. Agresif kemoterapi tedavisinden
sonra, Armstrong yeniden almalara balamay istedi.
yl iinde, kendi spor dalnn en prestijli yarmasnda galip
geldi. 2005de Armstrong yedi kez st ste olmak zere Fransa
Turunu yine kazand. Onun aleyhinde olanlar 1999da yendii
alann pek zorlu olmadn iddia etmilerse de dier alt galibiyeti onun dnyann en iyi bisikletilerini st ste yenebileceini kantlad.
Lance Armstrongun yaptn siz de yapabilir miydiniz?
Ciddi bir hastal, vcudunuza yeniden meydan okumak iin
yenebilir miydiniz? Onu bu davran iin motive edenin isel
bir ey olduunu dnyor musunuz? Bu tutumu azimle srdrebilmek iin bir kiinin bir dizi zel deneyime mi ihtiyac
m var? Veya bu dsal, durumla ilgili bir ey miydi? Birok
veya ou insan ayn durumda olsa ayn ekilde mi davranrd?
Ya da onun davran, durumun zellikleri ve kiinin bak alarnn karlkl etkileimini mi temsil ediyor? Motivasyon kaynaklar hakknda dnmenize yardmc olmak iin bu isel ve
dsal gler arasndaki ayrm aka gstereceiz. O zaman,
isel biyolojik itkilere sebebiyet veren baz belirli davranlar
aklayan teorilerle balayalm.

tkiler ve Tevikler Temel baz motivasyon trleri vardr:


Ackrsanz, yemek yersiniz; susarsanz, iersiniz. nemli davrann isel itkilerle motive edildii teorisi, hemen hemen tamamyla Clark Hull (1884-1952) tarafndan gelitirilmitir. Hulla
(1943, 1952) gre, itkiler bir hayvann fizyolojik ihtiyalarna
tepki olarak doan isel durumlardr. Organizmalar, biyolojik
koullara gre bir denge durumu veya dengeleim salamaya
alrlar (bkz. Blm 3, s. 74). Vcudunuzun scakln nasl
98.6 Fa (36C) yakn tutmak iin nasl tepki verdiini dnn: ok scaklarsanz, terlemeye balarsnz; ok rseniz,
titremeye balarsnz. Bu mekanizmalar dengeyi korumaya
yararlar. imdi de bir hayvan birka saat boyunca hi yemek
yemediinde ne olacan dnn. Hulla gre, byle bir ihtiya
dengesizlie ve itkiye sebep olacak bir gerginlie neden olur. Bu
itki, organizmay gergiliinin azalmas iin faaliyete geirir; itki
tatmin olduunda veya azaldnda- dengeleim salandndaorganizma hareket etmeyi durdurur. Bu nedenle, Hulla gre,
yemekten yoksun kalan hayvan yemek arayn ve yeme alkanlklarn motive eden bir itki deneyimi yaar. Hayvann onu
yemek hedefine gtren tepkileri glenecektir nk yemenin
neden olduu gerginlik azalmasyla badatrlrlar.

Ne tr isel ve dusal motivasyon glerinin birleimi bisikleti Lance Armstrongun kanseri yenip Fransa Turunu
kazanmasuna yardumcu olmu olabilir?

Gerginlik azalmas btn gdlenmi davranlar aklayabilir mi? Aka grlyor ki hayr. imdi alk ve susuzluun
farelerin en nemli motivasyonu olmadn gsteren bir deney
dnelim.
A veya susuz fare gruplar, dokuz eit ll birimden ve
bu birimler arasndaki koridorlara alan girileri olan kare
bir labirente koyuldu (Zimbardo ve Montgomery, 1957).
Her bir labirent biriminde ukur bir kapta su veya yemek
bulunuyordu. tki teorisi farelerin a veya susuz olmas ilk
frsatta yemeye veya imeye ynlenip ynlenmeyeceklerini
ngrecekti. Ancak o gerginlik azaltmaktan ziyade farelerin ou labirenti aratrmay seti. rnein, 48 veya 72
saattir a olan fareler ilk iki dakikalarnn % 80ini labirenti
kefederek geirdiler; vakitlerinin sadece % 20sini yemeye
ayrdlar.
Bu deneyde, fareler ancak meraklarn tatmin ettikten
sonra alk veya susuzluklarn tatmin etmeye baladklar
ortaya kt. Aratrmaclar, motivasyon glerinin itki azalmasna baskn geldii baka benzeri rnekler de sunmulardr
(Berlyne, 1960; Fowler, 1965).
Bu sonular, davrann sadece isel itkiler tarafndan
gdlenmediini gsterir. Davran ayn zamanda teviklerle

itki: Bir hayvann fizyolojik ihtiyalarndaki dengesizlie tepki olarak


doan isel durum.
dengeleim: Vcudun isel durumundaki tutarszlk veya dengesizlik.

Motivasyonu Anlamak

341

(direkt olarak biyolojik ihtiyalarla balantl olmayan dsal uyarclar veya dller) de gdlerdir. Fareler kendi isel
durumlarndan ziyade evrelerindeki objelere altrldnda,
grld ki, davranlar teviklerle kontrol ediliyor. nsan davranlar da eitli teviklerle kontrol edilir. yi bir uyku yerine
neden YouTube videolarn izleyerek ge saatlere kadar uyumuyorsunuz? Sizi huzursuz edeceini veya korkutacan bildiiniz bir filmi neden izliyorsunuz? Bir partide, karnnz zaten
tokken neden abur cubur yiyorsunuz? Her bir durumda evresel faktrler davrannz gdlemek iin tevik olarak grev
yapar.
Davranlarn temelinin isel ve dsal motivasyon kaynaklarnn karmna dayandn grebilirsiniz. Fareler, yeme
veya ime iin biyolojik bask hissetseler de, ayn zamanda yeni
bir evreyi kefetmek iin drtlerine gre de hareket ederler.
imdi de tre zg igdsel davranlara odaklanan farkl bir
motivasyon aratrmasna dnelim.

gdsel Davranlar ve renme Organizmalarn


davranlarnn nedeni nedir? Ksmen cevaplayacak olursak bir
trn davran tarz igdler yani trlerinin hayatta kalmas
iin gerekli nceden programlanm temel eilimler tarafndan
ynetilir diyebiliriz. gdler, her hayvann genetik kaltmnn
bir paras olan davran repertuarn da salar. Somon bal,
yumurtladklar akarsuya kadar elalelerden atlayarak, hayatta
kalan erkek ve diilerin ritellemi kur yapma ve iftlemelerine katldklar doru yere gelinceye dek binlerce mil yzer.
Dllenmi yumurtalar birikir, ebeveynler lr ve zaman iinde
yavrular okyanusta yaamak iin aa doru akntda yzerler
ta ki birka yl sonra bu sregelen dram tamamlama grevleri
iin geri dnme vakitleri gelene kadar. Benzer ekilde, ou hayvan tr iin belirli aktivitelerden bahsedilebilir. Arlar yiyecek
yerini dier arlara bildirirler, asker karncalar ok senkronize
av kefi yaparlar, kular yuva yaparlar ve rmcekler karmak
alar rerler- tpk ebeveynleri ve atalar gibi.
nsan ileyiiyle ilgili eski teoriler insanlar iin igdlerin
nemini abartma eilimindeydi. William James 1890da insanlarn dier hayvanlardan daha fazla igdsel davranlarda
bulunduuna (insan igdleri genelde sabit-eylem trleri olarak harekete gemese de) ilikin dncesini kaleme almtr.
rnein, insanlarn duygudalk, alak gnlllk, sosyallik
ve ak gibi sosyal igdleri olduunu savunmutur. 1920lere
kadar psikologlar 10.000den fazla insan igds listeleyip toplamlard (Bernard, 1924). Ancak, ayn zamanda, insan davranlarnn evrensel aklamas olarak igd kavram eletirel
saldrlardan zarar grmt. Ruth Benedict (1959) ve Margaret Mead (1939) gibi kltrleraras antropologlar kltrler arasnda byk bir davran farkll olduunu ileri srmlerdir.
Gzlemleri, sadece doutan gelen igdlerin evrenselliini
hesaba katan teorilerle elimitir.
Psikolojide, davran bilimciler, insan igdleri hakknda
iddialara sebebiyet veren dngsel akl yrtmelere kar gelmitir: nsanlar duygudatrlar nk duyguda olma igdsne sahiptirler; duygudalk davran igdnn varln
teyit eder. Buna ek olarak, 6. Blmde grdmz zere,
davran bilimciler, nemli davran ve duygularn doutan
gelmediklerini, renildiini deneysel olarak gstermilerdir.

Afrika peeli dokumacu kuunun yuva yapmasu gibi igdsel davranular genetik kalutumla gdlenir. Kuramcular ne tr
igdleri insan uygulamalaruna atfetmilerdir?

Bunlara 6. Blmden de aina olmalsnz. 6. Blmde insan


ve insan d hayvanlarn, uyarc ve tepkilerinin evreyle olan
balantlarna son derece duyarl olmalar bakmndan benzer olduklarn grmtk. Bir hayvann neden bir davran
yapp dier bir hayvann yapmadn aklamak istiyorsanz,
bilmeniz gereken tek ey bir hayvann davrannn dierininkinin aksine pekitirilmi olmasdr. O artlar altnda, motivasyonu hesaba katmamz gerekmez (yani, bir hayvann motive
edildii ama dierinin edilmediini sylemek doru olmaz).
Ancak, hatrlayalm, 6. Blmde hayvanlarn ounu hemen
renecekleri davran trlerinin de ksmen tre zg igdlerle belirlendiini de grmtk. Yani, her hayvan renilen
ve igdsel davranlarn bir birleimini sergiler.
6. Blm son bir kez hatrlayacak olursak: Bilisel olarak dnen aratrmaclarn igd ve pekitirme tarihinin bir
hayvan davrannn detaylarn aklamaya yetecei dncesine kar geldiklerini grmtk. imdi beklentiler ve motivasyonda biliin rolne bir bakalm.

Beklentiler ve Motivasyona Ynelik Bilisel Yaklamlar


tevik: Direkt olarak biyolojik ihtiyalarla balantl olmamasna ramen
davran gdleyen dsal uyarc veya dl.
igd: Bir trn hayatta kalmas iin esas olan nceden programlanm
eilim

342

Blm 11 Motivasyon

Oz Bycsn psikolojik bir motivasyon almas olarak


dnn. Dorothy ve arkada engelleri aarak, btn dmanlarna kar direnerek, Zmrt ehrine gitmek iin ok
abalyorlar. Byle davranmalarnn sebebi Bycnn onlara

kaybettikleri eyi vereceine dair beklentilerinin olmasdr.


Bunun yerine, muhteem (ve zeki) Byc, onlarn kendi
isteklerini (bycnn deil) yine kendilerinin yerine getirebilmesi iin gereken gce sahip olduklarn anlamasn salar.
Dorothyye gre ev bir yer deil, sevdii insanlarla gvende ve
rahat yaama hissidir; kalbinin olduu yerdir. Aslann istedii
cesaret, Bostan Korkuluunun istedii zek ve Teneke Adamn
hayalini kurduu duygular onlarn zaten sahip olduklarna
atfedilmitir. Bu atflar isel koullar olarak deil, halihazrda
dierleriyle kurduklar olumlu iliki yollar olarak grmeleri
gerekmektedir. Nihayetinde, beklentiden biraz daha byk bir
eyle, gelecekte istedikleri bir eyi elde etme olaslklar dncesiyle gdlenmi bir yolculukla Oza ulamaya alrken,
o nitelikleri zaten sergilemediler mi? Oz Bycs aka ilk
bilisel psikologlardand nk insanlarn hedeflerini ve bu
hedeflere ulamak iin davranlarn belirlemekte kullandklar
dnce srelerinin nemini anlamt.
ada psikologlar, eitli kiisel ve sosyal davranlar
gdleyen gleri ortaya karmak iin bilisel analizlerden
yararlanrlar. Bu psikologlar, Bycnn, nemli insan davrannn d dnyadaki objektif gereklerden deil, gereklerin
znel yorumlarndan kaynakland grn paylarlar. Bir
dl eylemlerinizle kazanacanz dnmezseniz o dln
pekitirme etkisi yok olur. u anda yaptnz eylemler genelde
gemi baar ve baarszlklarnzdan dolay sorumlu olduunuzu dndnz, yapmanzn mmkn olduu ve bir eylemin sonucunda olmasn beklediiniz eyler tarafndan kontrol
edilir. Bilisel yaklamlar, insanlarn gelecee dair beklentileriyle neden motive olduklarn aklar.
Davranlar gdlemede beklentilerin nemi Julian Rotter (1954) tarafndan sosyal-renme teorisinde gelitirilmitir (sosyal renme konusuna 6. Blmdeki gzlemsel renme
bal altnda deinmitik). Rottera gre, belirli bir davran
(partiye gitmek yerine snav iin ders almak) yerine getirecek olmanz aktiviteyi takip eden bir amaca ulama beklentiniz
(iyi bir not almak) ve bu amaca verilen kiisel deer tarafndan
belirlenir. Beklentiler ve gereklik arasndaki farkllk bir bireyi
doru davranlar sergileme ynnde motive edebilir (Festinger, 1957; Lewin, 1936). Farz edin ki, davranlarnz ait olduunuz grubun standartlarna veya deerlerine uygun bulmuyorsunuz; bu durumda grubunuza daha uygun olabilmek iin
davranlarnz deitirmeye motive olabilirsiniz. rnein,
beklentiler ve gereklik arasndaki fark azaltmak iin giyim
tarznz veya dinlediiniz mzik trn deitirmeye motive
olabilirsiniz.
Fritz Heider (1896-1988) beklentilerin isel ve dsal
motivasyon gleriyle nasl balantl olduunu ana hatlaryla
belirlemiti. Heider (1958) davrannzn sonucunun (rnein, kt not) alma eksiklii veya yetersiz zek gibi yatknlk
glerine veya adaletsiz bir snav veya n yargl bir retmen
gibi durumsal glere atfedilebileceini varsaymtr. Bu atflar, davran eklinizi belirleyecektir. Kt not almanzn nedeninin alma eksiklii olduunu grrseniz bir dahaki sefere
muhtemelen daha ok alrsnz ama bu sonucun hakszlk
veya yetenek eksikliinden olduunu dnrseniz vazgeebilirsiniz (Dweck, 1975). Bu nedenle, isel ve dsal olarak bir
motivasyon kaynann tanmlanmas ksmen sizin znel gereklik yorumunuza dayanabilir.
imdi de eitli motivasyon kaynaklarna gz atalm. Aratrmaclarn davranlara sebep olan isel ve dsal etkenler arasnda ayrm yapabileceini gzlemleyerek balamtk. tkiler,
igdler ve renme, uygun dsal uyarcnn olmas halinde
davranlar etkileyen isel motivasyon kaynaklardr. Organizmalar davranlar hakknda dnmeye baladklarnda

B\e[`e`>\i\bc\k`id\
Potansiyelini
^eiebletiide
i_tiyaZna me anladl
_e[e]leie sa_ig oldab
JXp^
>men# [eeili ol[llnl
_issetdeb me yeteililib# q$say^
me [ieileiine say^ ^steideb
9XcXedX
8it oldab# yabnladab#
semdeb me semildeb
Gvenlik
>menlib# ia_atlb#
_lqli me boibl [lydadab
Biyolojik
Pede i_tiyalai# sl# obsiaen# [inlende#
Zinsel i]a[e# ^ei^inlibten blitlldab

EKL 11.1 Maslowun htiyalar Hiyerarisi


Maslowa gre hiyerarinin daha alt kusmunda olan ihtiyalar tatmin edilmedike bir bireyin motivasyonuna baskun
gelirler. Bu ihtiyalar karulanduktan sonra daha st seviyedeki ihtiyalar bireyin ilgisini ekmeye balar.

(insanlarn zellikle eilimli olduu bir ey), olmas veya olmamas gereken eyler hakkndaki beklentileri de motivasyona
sebep olur. Dnen hayvanlar baz motivasyonlarn kendilerine bazlarn da d dnyaya atfetmeyi seebilirler.

HTYALAR HYERARS
Motivasyon kaynaklarnn birka eidini inceledik. Blmn
geri kalanna nceden yle bir bakmak iin, motivasyon kavramlarnn kullanld alanlarn daha ayrntl bir aklamasna
dnmek istiyoruz. Amacmz, hayatnza yn verebilecek gler
hakknda sizlere genel bir bilgi vermek.
Hmanist psikolog Abraham Maslow (1980-1970) temel
drtlerin ekil 11.1de de gsterildii gibi bir ihtiyalar hiyerarisi oluturduu teorisini formle etmitir. Maslowa (1970)
gre, bir sonraki seviyeye gemeden nce hiyerarinin bir
nceki seviyesindeki ihtiyalar tatmin edilmelidir (ihtiyalar
temelden ileri dzeye doru sralanmtr). Hiyerarinin en alt
basamanda alk ve susuzluk gibi temel biyolojik ihtiyalar
yer almaktadr. Herhangi dier bir ihtiya karlanmaya balanmadan nce bu ihtiyalar karlanmaldr. Biyolojik ihtiyalar bastrldnda, dier ihtiyalar beklemeye alnr ve muhtemelen eylemlerinizi etkileyemezler. Makul lde tatmin
sosyal-renme teorisi: renme teorisi, gzlem ve dierlerinde gzlemlenen davran taklitlerinin roln vurgular.
ihtiyalar hiyerarisi: Maslowun temel insan drtlerinin hiyerari oluturduu ve hiyerarinin her bir basamandaki ihtiya karlanmadan dier
basamaa geilemeyecei; bu ihtiyalarn temel biyolojik ihtiyalardan
kendini gerekletirme ihtiyacna kadar sralandna dair dncesi.

Motivasyonu Anlamak

343

Abraham Maslow balanma ihtiyalaru ile neyi kastetmiti?

ELETREL DNME A veya susuz farelerin haturlayun. Her birimde yemek veya su bulunmasu neden nemliydi?
Aaudaki konular hakkunda daha fazla yazu ve uygulama iin
MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Kefedin: Maslowun htiya Hiyerarisi
Kefedin: Evrensel tki, Uyarulma, Bili ve Hmanistik
Motivasyon Teorileri

Maslowun hiyerarisine gre, ait olma, balanma ve aku


tatma ihtiyalaru nerede yer alur?

edildiklerinde ise, bir sonraki ihtiyalar-gvenlik ihtiyalarsizi motive eder. Artk tehlike konusunda bir kaygnz kalmadysa balanma ihtiyalar, yani ait olma, yaknlama, sevme ve
sevilme ihtiyalar tarafndan motive edilirsiniz. Karnnz toksa,
gvendeyseniz ve sosyal aidiyet hissediyorsanz, sra sayg ihtiyalarna, yani kendini sevme, kendini yeterli ve etkin biri olarak grme ve dierlerinin saygsn kazanmak iin gerekli olanlar yapmaya gelir.
Hiyerarinin en st basamanda, karn tok, gvenli, sevilen ve seven, korkusuz, dnen ve yaratan insanlar vardr. Bu
insanlar temel insani ihtiyalarn tesine potansiyellerini tamamen aa karma veya kendini gerekletirme arayyla geerler. Kendini gerekletiren bir insan kendini tanyan, kendini
kabul eden, sosyal ynden sorumlu olan, yaratc, doal, yeniliklere ve zorluklara ak ve benzeri baka olumlu zellikleri
olan insandr.
Maslowun teorisi, insan motivasyonuyla ilgili zellikle
iyimser bir grtr. Teorinin temelinde her bireyin byme
ve en byk kapasitesini aa karma ihtiyac vardr. Ancak,
sizin de kendi deneyimlerinizden bildiiniz zere Maslowun
kat hiyerarisi paralanmtr. rnein, bir arkadanza yardm etmek iin bir n atlayabilirsiniz. z saygnz gelitirmek iin ssz yerlerde yry yapma tehlikesine katlanabilirsiniz. Durum byle olsa bile, Maslowun emasnn, gdsel
deneyimlerinizin farkl trlerini dzenlemenizi salayacan
umuyoruz.
Motivasyonu anlamanz iin genel bir ereve sunduk.
Blmn geri kalannda drtlerin etkileiminden etkilenen
farkl motivasyon trn daha yakndan inceleyeceiz; bunlar
ise; yeme, cinsel performans ve kiisel baar.

DURUN VE GZDEN GERN







Bankta otururken baka bir rencinin kotuunu grdnz. Durumu yorumlama ekliniz motivasyon kavramlarunun hangi ileviyle ilgilidir?
Bir organizmanun dengeleimi salamasu ona ne ifade
eder?
Kltrlerarasu araturma eidinin neden insan igdleriyle ilgili iddialar konusunda pheleri vardu?
Sonularun auklamalaru bakumundan Fritz Heider nasul bir
ayrum yaptu?

344

Blm 11 Motivasyon

Yeme
Bir tahminde bulunmanz istiyoruz. Bir psikolojiye giri
kursundaki rencilerden birine bir dilim pizza vermek zereyiz. Sizce o renci bu bir dilim pizzay nasl yer? Tahmin
edecek misiniz? Cevabnz byk ihtimalle Daha fazla bilgiye ihtiyacm var olacaktr. Son blmde, byle bir tahmin yapmadan nce bilmeniz gerekenleri organize etmeniz
iin bir yol gstermitik. sel bilgileri renmek istersiniz.
rencinin alk durumu nedir? renci diyet mi yapyor?
Ayn zamanda dsal bilgileri de renmek istersiniz. Pizza
lezzetli mi? Pizzay paylamak ve muhabbet etmek iin arkadalar da orada m? Grdnz gibi, birisinin bir dilim
pizzay yiyip yemeyecei gibi basit bir sonucu bile etkileyebilecek g trlerini aklamak iin yapmamz gereken baz
eyler var. Evrimin yemeyi dzenledii fizyolojik srelerle
balayalm.

YEME FZYOLOJS
Vcudunuz size ne zaman yemek vaktinin geldiini sylyor? Fiziksel alk veya tokluk hissinize sebep olan eitli
mekanizmalarnz var (Logue, 1991). Yemek almn etkin
bir ekilde dzenlemek iin organizmann drt grevi yerine
getirecek mekanizmalara sahip olmas gerekir; (1) i yemek
ihtiyacn tespit etmek, (2) yeme davrann balatma ve
dzenleme, (3) yenen yemein niteliini ve niceliini denetlemek ve (4) vcuda yeterli yiyecek girdiini tespit edip
yemeyi durdurmaktr. Aratrmaclar, bu sreleri vcudun
farkl blmlerindeki mide kaslmas gibi evresel mekanizmalarla veya hipotalamusun ileyii gibi merkezi beyin
mekanizmalaryla badatrarak onlar anlamaya almlardr. O zaman bu sreleri daha yakndan inceleyelim.

evresel Tepkiler Alk hisleri nereden gelir? Mideniz bo


olduunu gstermek iin rahatsz edici sinyaller mi gnderir?
Psikologlarn nclerinden Walter Cannona (1871-1945) gre
bo bir midedeki mide faaliyeti alk iin tek sebepti. Bu hipotezi
snamak iin, Cannonun gz kara rencisi A. L. Washburn
eitimleri sonucunda lastik bir boruya bal imemi bir balonu
yuttu. Borunun dier ucunda ise hava basncndaki deiiklikleri kaydeden bir cihaz vard. Daha sonra Cannon Washburnn
midesindeki balonu iirdi. rencinin midesi kasldka,
hava balondan dar kt ve kayt cihazn harekete geirdi.
Washburnn alk spazmlar, kaytlar midesinin son derece

kasldn gsterdiindeki periyotlarla ilikiliydi. Cannon,


onun alk nedeninin mide kaslmalar olduunu kantladna
inand (Cannon, 1934; Cannon ve Washburn, 1912).
Cannon ve Washburnun izledii yol dahice olsa da, daha
sonraki aratrmalar gsterdi ki mide kaslmalar alk iin
gereken bir koul deildir. Kan dolamna enjekte edilen eker
a bir hayvann mide kaslmalarn durdurabilir ama aln
gidermez. Midesi alnm insan hastalar bile alk sanclar
ekerler (Janowitz ve Grossman, 1950) ve midesi olmayan fareler de yemekle dllendirildiklerinde yine labirentleri renirler (Penick ve ark., 1963). Bu nedenle, mide kaynakl hisler
insanlarn alk yaamasnda genel olarak rol sahibi olsalar da,
vcudun nasl yemek ihtiyacn tespit ettiini ve yemeye motive
olduunu tam olarak aklayamazlar.
A hissetmeniz iin bo midenize ihtiyacnz olmayabilir fakat tok bir mide yemeyi sonlandrr m? Aratrmalar,
yemek tarafndan (imi bir balon tarafndan deil) uygulanan
mide basks bir bireyin yemeyi brakmasna sebep olduunu
gsterir (Logue, 1991). Bu nedenle, vcut midedeki basknn
kaynana duyarldr. Yemein aza alnmas da doyma ipularnn (tokluk veya doyma hissine ilikin ipular) evresel kaynan yaratr. Ana yemekten sonra en sevdiiniz yemee kar
bile daha az istekli olduunuzu fark etmisinizdir, ki bu da duyu
arlkl doyum denen fenomendir (Raynor ve Epstein, 2001).
Yemek yerken onlara olan ilginin azalmas vcudunuzun, alnan yiyecei dzenleme yollarndan biridir. Ancak, duyu arlkl doyumdaki arlkl kelimesi doyumun yemein kendisine kar deil belirli tatlara kar olduunu gstermektedir.
Bir deneyde, katlmclar ananas veya salatalk gibi belirli yiyecekler iin doygunlua ulatlar. Ancak, yiyeceklerin tad ok
az deitiinde (vanilyal kremanti veya tuz biberle) insanlarn
yiyeceklere olan ilgisi yenilendi (Romer ve ark., 2006). Bu aratrmalarn btn yiyecek tatlarndaki deiikliin (ok eitli
yemeklerde grld zere) yeterli yediinizi gsteren bedensel belirtilerini etkisiz hale getireceini ileri srer.
imdi de evresel kaynaklardan gelen bilgilerin bir araya
topland, yeme davranlarn kapsayan beyin mekanizmalarna geelim.

Merkezi Tepkiler Genelde olduu gibi, yemeye balamay ve


yemeyi durdurmay yneten beyin merkezleriyle ilgili basit teoriler daha karmak teorilerin ortaya kmasna sebep olmutur.
Yemenin beyin tarafndan kontrol edilmesine dair nceki teoriler yan hipotalamus (LH) ve alt orta hipotalamusun (VMH) gzlemlerine dayanmaktayd. (Hipotalamusun yeri 75. Sayfadaki
ekil 3.16da gsterilmektedir.) Aratrma, VMHde lezyon olutuunda (veya LH uyarldnda), hayvanlarn daha ok yiyecek
tkettiini gsterdi. Tam tersi olup da, LHde lezyon olutuunda (veya VMH uyarlrsa), hayvanlar daha az yiyecek tkettiler. Bu gzlemler, LHnin alk merkezi olarak VMHnin ise
doyma merkezi olarak kabul edildii ift merkezli modelinin
ortaya kmasn salad.
Ancak, zamanla, aratrmaclar bu basit teorinin tamamlanmadn ileri srerek ek bilgi saladlar (Gao ve Horvath,
2007). rnein, VMHlerinde lezyon olumu fareler sadece
holarna giden yiyeceklerden ok fazla yeyip, tadn beenmedikleri yiyeceklerden uzak dururlar. Bu nedenle, VMH sadece
deha fazla ye veya daha fazla yeme sinyalleri gnderen basit
bir merkez olamaz-sinyaller yiyecek eidine baldr. Aslnda,
VMHnin zarar grmesi, ksmen, yiyecee gsterilen sradan

nsanlar, yiyecekler ok eitli olduunda neden daha fazla


yeme eilimindedirler?

reflekslerin abartlmasna sebep olabilir (Powley, 1977). Farelerin lezzetli yiyeceklere gsterdikleri refleks onu yemekse, abartlm tepkileri ar yemek olacaktr. Eer fare tad kt olan
yemekten refleks olarak kusarak kanmaya alyorsa, abartlm tepkisi yemekten tamamen uzak durmak olabilir. Aratrmaclar, ayn zamanda, hipotalamusun yemeyi dzenlemek
iin VMH ve LHnin grevlerine yardmc olan ve arkuat nkleus (ARC) ve paraventrikler ekirdek (PVN) olarak bilinen iki
ayr blgesini daha kefetmilerdir.
Bu hipotalamik blgelerin yemeyi dzenlemek iin kullandklar ok nemli bilgilerin bazlar kan dolamnz sayesinde
gelir (Gao ve Horvath, 2007). eker (kandaki glikoz haliyle)
ve ya metabolizmann enerji kaynaklardr. Yemeyi balatan
iki temel sinyal kandaki eker ve ya seviyesini kontrol eden
reseptrlerden gelir. Depo edilmi glikoz oran azsa veya metabolizmann kullanamayaca durumdaysa karacier hcresindeki reseptrlerden gelen sinyaller glikoz alglayc olarak grev
yapan nronlarn yeme davrann balatmak iin eylemlerini
deitirdii blge olan LHye gnderilir. Dier hipotalamik
nronlar yksek kan ekeri ve ya dzeyini gsteren bilgileri
toplar ve bu bilgiyi, yeme davrann sonlandrmak iin kullanrlar. Hipotalamik dolam, vcudun daha uzun sreli tokluk
durumlarn da denetler. rnein, ya hcreleri yemeyi azaltmak iin ARCa sinyaller gnderen maddelerin salnmasn
salar.
imdiye kadar yemeyi balatan ve sonlandran vcut sistemleriniz olduunu grdk. Ancak, kiisel birok deneyiminizden bildiiniz zere, yemek ihtiyacnz sadece vcudunuzun sebep olduu ipularna dayanmaz. imdi de daha fazla
veya daha az yemek yemenizin iin sizi motive eden psikolojik
etkenlere gz atalm.

Yeme

345

YEME PSKOLOJS
Vcudunuzun, yediiniz yiyecek miktarn dzenleyen eitli
mekanizmalarla donatlm olduunu biliyorsunuz. Ama
sadece alnza bir tepki olarak m yemek yiyorsunuz? Muhtemelen Tabi ki hayr! diye cevap vereceksiniz. Getiimiz son
iki gn dnrseniz, yediiniz eylerin ve ne zaman yediinizin alkla pek de ilgisi olmadn gsteren birok an hatrlarsnz. Bu yeme psikolojisi blmne, neyi ne kadar yediiniz
zerinde kltrn nasl bir etkisi olduunu inceleyerek balayacaz. Daha sonra da, insanlarn vcut ekilleri ve kilolar
zerinde etkili olabilmek iin yemelerini kontrol etme yntemlerine odaklanacaz-obezite ve diyet yapmann baz sebep ve
sonularn aratracaz. Son olarak da, beden imaj ve kilosu
konusundaki kayglara iddetli bir tepki olarak yeme bozukluklarnn nasl meydana gelebileceini aklayacaz.

Yeme zerinde Kltrn Etkisi Ne zaman ne yemeniz


gerektiine nasl karar veriyorsunuz? Bu soruyu cevaplamak
iin, ilk olarak kltrn etkisini dnn. rnein, ABDde
yaayan insanlar tipik olarak gnde n yemek yerler; bu
nn saatleri bellidir ve ne zaman olacaklar vcut ipularndan ok sosyal normlara gre belirlenir. Ayrca, insanlar
ne yiyeceklerini de genelde sosyal ve ya kltrel normlara gre
belirlerler. Akam yemei iin bedava stakoz teklif etseler yer
misiniz? Cevabnz, rnein, eer dinine bal bir Yahudi (ki bu
durumda cevabnz hayr olurdu) olmanza veya vejetaryen (ki
bu durumda cevabnz deniz rnleri yiyen bir vejetaryen olup
olmamanza gre deiirdi) olmanza gre farkllk gsterebilir.
Bu rnekler, kltrn neden vcudun ipularna baskn geldiini kolayca aklyor.
ABDdeki yemek kltrne daha yakndan bakalm.
nemli bir bilgi kaynaklarndan biri, birtakm ilevleri olan
ABD hkmetidir. lk olarak, hkmet, porsiyon byklnn ne kadar olacan ve yiyecek reticilerinin tketicilere
ne tr besin bilgileri sunmas gerektiini denetler. kinci olarak da, hkmet, salkl bir beslenme dzeninin bileenleriyle
ilgili dzenli olarak nerilerde bulunur. rnein, ABD Tarm
Bakanl (2005) Amerikallar iin Diyet Rehberi gibi yaynlar
piyasaya srmektedir. Bu yayn bireylerin beslenme dzenlerini nasl koruyacaklarna ilikin zel nerilerin yan sra kilo
kontrol ve fiziksel egzersizler hakknda genel tavsiyeler de
iermektedir. Hkmetin yaynlar u anda sahip olunan bilimsel bilgiyi yanstmaktadr: Aratrma ilerledike zaman iinde
neriler de deimektedir. Hayatnz boyunca beslenmeyle ilgili
bilgilerin tekrar deieceinden de emin olabilirsiniz. Herhangi
bir baka aratrmaya dayal tavsiye trnde olduu gibi, verilerin gelitirdikleri nerileri nasl desteklediini anlamanz ok
nemlidir.
Maalesef ki, ABD kltrnn dier ynleri salkl beslenme nerilerine ters dmektedir. rnein, salksz yiyecek salkl yiyecee nazaran daha ucuzdur. Paras snrl olan
insanlar, salkl beslenmeyi daha pahal bulabilirler. Bu gzlem, insanlarn beslenmesinin, salkl ve salksz yiyecekler
arasndaki fiyat fark deiirse geliebilecei nerisini dourmutur (Epstein ve ark., 2006). Aratrmaclarn, salkl yiyecek fiyatlarn drmek iin Alabamadaki bir meze dkkanyla altn dnn (Horgen ve Brownell, 2002). Salkl
yiyecek fiyatlar dtnde, insanlar onlar daha fazla tketir.
Bu tr bir aratrma, salkl beslenmeyi engelleyen baz etkenlerin ekonomik kstlamalardan kaynakland sonucunu desteklemektedir.
Obezite ve Diyet Yapma Psikologlar, obezitenin salgnl diye adlandrlan duruma sebep olan koullar dnmeye

346

Blm 11 Motivasyon

olduka zaman harcamaktadrlar. Kimin ar kilolu kimin obez


olduunu belirlemek iin aratrmaclar genelde vcut kitle
endeksi (Body Mass Index-BMI) denen bir lm trn kullanrlar. BMIy hesaplamak iin, bireyin kilogram cinsinden
kilosu boyunun metrekaresine blnr. rnein, kilosu 154
pound ve boyu da 57" olan birinin BMIs 24.2 olacaktr (154
pound = 69.8 kg. 57" = 1.70 cm. 69.8/(1.70)2 = 24.2). (Ayrca
internet zerinden bir BMI hesaplaycs bulmak iin Google
da kullanabilirsiniz). ounlukla, BMI lar 25 ile 29.9 arasnda
olan bireyler ar kilolu olarak kabul edilirler. BMIlar 30 ve
zerinde olanlar obez olarak kabul edilirler. Bu standartlara
gre, Amerikadaki yetikin erkeklerin % 71i ve yetikin kadnlarn % 62si ar kilolu veya obezdir (Ogden ve ark., 2006).
ocuklar ve ergenlerde ise, erkeklerin % 18.2si, kzlarn da
% 16.0s ar kilolu veya obezdir.
Bu rakamlar, nsanlar neden ar kilolu oluyor? Sorusunu cevaplamann aciliyetini gzler nne seriyor. Psikoloji
ve Yaam batan sona incelediinizde cevabn doada yattna muhtemelen armayacaksnz: Baz insanlarn obeziteye
genetik olarak yatknlklar vardr. Aratrmaclar, insanlarn
daha az veya fazla kilolu olmaya kar doutan gelen eilimleri
olduuna dair yeterli kant sunmulardr. rnein, monozigotik (tek yumurta) ikizlerle yaplan bir almada BMI ve dier
vcut lmlerinde ift yumurta (ayr yumurta) ikizleriyle
olana gre daha yksek oranlar kmtr (Schousboe ve ark.,
2004; Silventoinen ve ark., 2007). Bu tutarl durum, genetiin
insanlarn kilosunda etkili olduunu gsteren salam bir delildir.
Aratrmaclar, baz insanlar obeziteye yatknlatran genetik mekanizmalardan bazlarn kefetmeye baladlar (Farooqi
ve ORahilly, 2007). rnein, yemek yerken yeterli yan depolandn yani bireyin yemeyi durdurmas gerektiini beyne bildiren sinyalleri kontrol eden bir gen izole edilmitir (Dahlman
ve Arner, 2007). Gen, leptin ad verilen bir hormonun salglanmasna etki etmektedir. 5. Blmden beyninizdeki kannabinoidlerin itah arttrdn hatrlayn (Kirkham, 2005). Leptin
ise itah kontrol altnda tutarak kannabinoidlerin tersi etkide
bulunur (Jo ve ark., 2005). Bu kannabinoidleri dengede tutacak
kadar leptin yoksa, birey byk olaslkla yemeye devam edecektir. Bu nedenle, leptini kontrol eden genin kiloyu dzene
sokma ve obezite olaslklar zerinde nemli bir etkisi vardr.
Aratrma, obezite ihtimalini etkileyen baka genleri de kefetmeye devam ediyor (Boutin ve Frougel, 2005).
Ancak, biyolojik bir yatknlk bile bir insann ar kilolu
olmas iin yeterli bir sebep deildir. nemli olan, bireyin
yiyecekler ve yeme davranlar konusunda ne dnddr.
Yeme psikolojisiyle ilgili olarak yaplan nceki aratrmalar,
ar kilolu bireylerin d evredeki yiyeceklere kar vcutlarnn isel alk ipularn ne kadar dikkate aldklarna odaklanmt (Schachter, 1971b). leri srlense, yemek mevcut ve
grnrde olduunda, ar kilolu bireylerin vcutlarnn verdii ipularna aldr etmedikleriydi. Ancak, bu teori yeterli
deildi nk kilonun kendisi her zaman yeme biimlerini tahmin edemez. Yani, ar kilolu olan btn insanlar yeme davranlar bakmndan ayn psikolojik yapya sahip deildirler.
Nedenin ne olduunu renelim o zaman.
Janet Polivy ve Peter Herman yeme davranlar psikolojisinin altnda yatan nemli ltn ll yemeyle kontrolsz
yemenin karlatrlmas olduunu ileri srmt (Polivy ve
Herman, 1999). ll yiyenler, yiyecekleri yemek miktar iin
daimi bir snr belirlerler: Kronik olarak diyettedirler; srekli
yemek konusunda kayglanrlar. Obez insanlar bu tr dnceleri ve davranlar tamaya daha eilimli olsalar da, bireyler vcut lleri ne olursa olsun ll yiyenlerden olabilir.

Yaamnzda Psikoloji
BAKALARININ VARLII YEMEK YEMENZ NASIL ETKLER?
Dier insanlarla beraber yediiniz son
yemei dnmenizi istiyoruz. Yalnuz
yiyor olsaydunuz orada yediinizden
daha mu ok, daha mu az yoksa oradakiyle eit miktarda mu yerdiniz?
Blmde, imdiye kadar sizi, insanlarun yeme miktarlarunun sadece kusmen
isel aluk ipularuyla belirlendiine
inandurduumuzu umuyoruz. Araturma,
sosyal balamun-bakalarunun varluuinsanlarun yemek yemesini etkileyen
nemli bir dusal ipucu olduunu ileri
srmektedir. Aslunda, dieriyle yediinizde, en nemli drtnz olumlu bir
izlenim yaratmak olabilir (Herman ve
ark., 2003). Bakalum bu drtnn nasul
bir etkisi varmu.
niversite rencilerinin sevgilileriyle, arkadalaruyla veya yabancularla onar dakikaluk konumalar yaptuu
bir aluma dnn (Salvy ve ark.,
2007). Konumalaru daha keyifli
hale getirmek iin, araturmacular
tabaklarda kurabiye ve krakerler verdi.
Her konumanun sonunda, araturmacular her bir katulumcunun ne kadar yiyecek tkettiini belirledi. Miktarlar iftlere gre byk farkluluklar gsterdi:
erkek arkadalaruyla muhabbet eden
erkekler en ok yedi; yabancu erkeklerle muhabbet eden kuzlar en az yedi.
Katulumcular iyi bir izlenim yaratmaya
gdlenmi olsalardu sonularun nasul
olacaunu kestirebiliyor musunuz?
rnein, kadunlar yabancu erkeklerin
nnde agzl grnp olumsuz
etki yaratmak istemeyebilirlerdi.

Benzeri bir alumada sosyal


balamun auru kilolu ve normal kilodaki ocuklarda yemek tketimini
nasul etkilediini grmek iin yapuldu
(Salvy ve ark., 2008). 10-12 yalarundaki katulumcular laboratuara iki kere
geldiler. Birincisinde, ocuklar kendi
kendilerine oynayup atuturmaluklar
yediler. Dier geldiklerinde akranlar
olarak toplaup oyun oynadular ve atuturmaluklardan yediler. Normal kilodaki
ocuklar her iki seferde de hemen
hemen aynu miktarda yediler. Ancak,
auru kilolu ocuklar yanlarunda bir
akran varken daha az yediler. Araturmacular bu davranua iki ekilde auklama getirdiler. lk olarak, auru kilolu
ocuklarun auru kilolu kiilere vurulan
damgaya maruz kalmamak iin daha
az yemi olabileceklerini ne srdler
(s.195). kinci olarak da, normal kilodaki ocuklarun tkettikleri miktarla
uyum salayabilmek iin daha az
yemi olabileceklerini savundular. Bu
iki auklama da, auru kilolu ocuklarun olumlu bir etki yaratabilmek iin
yemelerini kontrol ettikleri konusundaki genel kanuyu destekliyor.
Araturmacular, sonularu, son
yullarda ailelerin yeme davranularunda
meydana gelen deiiklikler-aileyle
yenen yemeklerden uzaklaup yalnuz
otlanmaya ve yemek yemeye doru
eilimlerin olmasu- balamunda da tartutular (s. 195). Tarihsel olarak, ocuklarun yemek tketimlerini aile ve kardelerle yenen yemekler balamunda

Srekli diyette olmalarna ramen insanlar nasl kilo alyorlar? Aratrma, ll yiyenlerin kendilerini daha az
kstladklarnda-hayat artlar snrlamalarndan vazgemelerine sebep olduunda- yksek kalorili yiyeceklere yklendiklerini ileri srmektedir. Maalesef ki, birok hayat art da ll
yiyenlerin kstlamalarn hafifletmelerine neden olmakta.
rnein, ll yiyenler yetenekleri veya zsayglar konusunda
stres yaadklarnda artl reflekslerini yitirirler (Tanofsky-Kraff
ve ark., 2000; Wallis ve Hetherington, 2004). Aslnda, stresin
bir tr de kat diyette olma beklentisidir.

sunurlayabileceklerini ne srdler. Bu
sosyal baun yokluu ocukluk obeziteliinin artmasunun bazu nedenlerini
auklayabilir. Araturmacular, sosyal
mdahalelerin-ocuklarun bakalarunun
yanunda yemek yedikleri durumlara
dnen- auru kilolu ocuklarun daha
az yemelerine yardumcu olabildiini
savunmulardur.
Yemenin sosyal balamunda son
bir fikir: nsanlar etkisini ok kk
grme eilimindeler. Bir alumada,
renci iftleri beraber video izlerken
pizza yemelerine izin verildi. iftler
arasundaki pizza tketim oranu 0.64t.
Bu durumda bile, neden o kadar
yedikleri sorulduunda, 122 katulumcudan sadece 3 tanesi yanundaki arkadaunun tketiminden etkilendiinden
bahsetti (Vartanian ve ark., 2008).
Katulumcular ne kadar a hissettikleri,
en son ne zaman yemek yedikleri
veya yiyecein ne kadar gzel olduu
gibi dier etkenlerden daha ok bahsettiler. Ancak, ikinci bir aluma, bu
etkenlerle sosyal koullarda rencilerin yedikleri miktarlarun bir alakasu
olmaduunu ortaya koymutur!
Balangutaki sorumuza geri
dnelim: En son dier insanlarla
yemek yediinizde, yalnuzken yiyeceinizden daha mu ok, daha mu
az yoksa aynu miktarda mu yediniz?
Doru cevabu bulabilmek iin daha
farklu bir soruyu yneltmeniz lazum: yi
bir izlenim yaratmak iin yemek yeme
eklinizi nasul deitirirdiniz?

Yeme ve diyet yapma konusundaki davran ve dncelerinin z deerlendirmesine dayanarak, bayan niversite
rencileri ll (17 kadn) veya kontrolsz (24 kadn)
yemek yiyen olarak snflandrld. rencilere, yiyecek
yoksunluunun tat alma zerindeki etkilerinin aratrld bir almaya katlacaklar sylendi (Urbszat ve ark.,
2002, s. 398). Deney iin geldiklerinde, rencilerin yarsndan bir hafta boyunca Kanada Hkmeti ve Toronto
niversitesi tarafndan onaylanm olan dk kalorili bir
diyeti uygulamalar istendi. Laboratuar terk etmeden nce,

Yeme

347

hem diyet yapan hem de diyet yapmayanlardan tabak


kurabiyeyle yaplacak tat testine katlmalar istendi. Katlmclar bu tat testlerinin tat alma almas iin temel veri
olduunu dndler. Aslnda, aratrmaclar, her bir
katlmcnn tkettii kurabiye miktarn gram trnden
hesaplyordu. almann sonucu ekil 11.2de gsterilmektedir. Kontrolsz yiyenler iin kat bir diyet uygulayp uygulamayacaklar bir fark yaratmad. Ancak, ll
yiyenlerin diyet yapacak olmas kurabiyelerden iki kat
fazla yemelerine sebep oldu.

Yeme Bozukluklar nsanlarn isel ipularnn-hissettikleri


alk-ne kadar yediklerini ksmen belirlediini grmtk. Yeme
bozukluu olan insanlarda vcutlarnn isel sinyalleri ve yeme
alkanlklar arasndaki uyumsuzluk ok fazladr. Anoreksiya
nervoza, bir bireyin olmas gereken kilodan % 85 daha az kiloda
olmas fakat hala imanlamaktan korkmas durumunda tehis edilir (DSM-IV-TR, 2000). Bulimia nervoza tehisi konan
insanlarn davran, fazla kalorilerden kurtulmak iin nlemler almayla devam eden (kendiliinden oluan kusma, mshilin yanl kullanm, oru tutma vb.) ar yemeyle (ok fazla
ve kontrolden km ekilde yemek yemek) karakterize edilir
(DSM-IV-TR, 2000). Anoreksiya nervozadan muzdarip olanlar
da nce ar yeyip sonra aldklar kalorileri en aza indirmenin bir yolu olarak kusabilirler. Bu iki sendrom da ciddi salk
sorunlarna sebep olabilir. En kt durumda, hastalar alktan
lebilirler.
Ar yeme rahatszl bireyler, bulimia nervozada olan
kusma eylemleri olmadan dzenli olarak ar yediklerinde
tehis edilir. Bu rahatszlktan muzdarip olanlar, ar yedikleri sre boyunca kontrol kaybettiklerini, ar yemenin
onlara zarar vereceini hissederler. Anoreksiya ve bulimiaya
nazaran ar yeme rahatszl yeni bir tansal kategoridir. 14.
Blmde, bunun ortaya kn tartan bir Yaamnzda Eletirel Dnme kutucuu sunacaz. imdilik, onlarn nedenleri
zerinde daha ok aratrma yapld iin anoreksiya ve bulimiaya odaklanacaz.
Tablo 11.1de her bir yeme bozukluunun dalmn
gstermitik. Bu veriler, ABDde yz yze rportaj yaplan 18
ya ve st 9,282 erkek ve kadndan elde edilmitir (Hudson
anoreksiya nervoza: Bir bireyin olmas gereken kilodan % 85 daha az kiloda olduu fakat hala imanlamaktan ok korktuu yeme bozukluu.
bulimia nervoza: Fazla kalorilerden kurtulmak iin nlemler almayla
devam eden ar yemeyle karakterize edilen yeme bozukluu.
ar yeme rahatszl: Kusma vb. yntemlerle devam etmeyen kontrolszce ar yemeyle karakterize edilen yeme bozukluu.

348

Blm 11 Motivasyon

Diyet
70
60
50
40
Yeme miktar (gram)

Bu sonu, diyetin neden genelde ll yiyenlerde baarl


olamadn gstermektedir. Aratrmaclarn belirttii zere,
onlarn diyetleri yasak yiyecekleri yiyememe dncesiyle
bile bozulabilir (Urbszat ve ark., 2002, s. 399).
imdi, insanlar bir kere ar kilo aldlar m yeniden kilo
vermelerinin neden zor olabileceini grdnz. Birok ar
kilolu insan, srekli diyette olduklarn sylerler-genelde
ll yiyenlerdir bunlar. Bu kiiler artl reflekslerini yitirmelerine yol aan stresli olaylar yaarlarsa, ar yeme kolayca
kilo almaya sebep olabilir. Bu nedenle, srekli diyette olmann psikolojik sonular, elikili bir biimde, kilo vermekten
ziyade kilo almaya sebep olacak artlar dourabilir. Bir sonraki
blmde, bu ayn psikolojik glerin salk ve hayatnz tehdit
eden yeme bozukluklarna yol aabileceini greceiz.

Diyetsiz

30
20
10
0

Kontrolsz

ll
l durumu

EKL 11.2 Diyet Yapacak Olmanun Etkileri


ll ve kontrolsz yiyenler tat almalarunu deerlendirmek
iin kurabiyeleri denediler. Her bir gruptaki kadunlarun yarusu
bir hafta boyunca dk kalorili diyet yapmayu kabul etmiti. Diyet yapacak olmalaru, tat deerlendirmesi yaparken
kontrolsz olanlarun yedikleri kurabiye miktarunu (gram olarak) etkilemedi. Ancak, diyet yapacak olan lller diyet
yapmayan elerine gre iki katu fazla yediler.

ve ark., 2007). Tablo 11.1 kadnlarn bu tr rahatszlklardan


erkeklere gre daha fazla muzdarip olduunu gstermitir.
Ancak, aradaki fark son birka ylda azalmtr. nceki hesaplamalara gre, anoreksiya ve bulimia hastas olan kadnlar yaklak olarak erkeklerin 10 kat fazlayd (DSM-IV-TR, 2000).
Ancak, Tablo 11.1deki veriler kadnlar ve erkekler arasnda
sadece e bir orannn olduunu gstermekte. Yeme bozukluunun nedenlerini aklarken, aradaki farkn neden kapanabiliyor olacan da gz nne alacaz.
Yeme bozukluklarnn nedenleri konusunda yaplan aratrma genetik etkenlerin nemini teyit etmitir. Yeme bozukluklarna kar eilimin genetik olarak aktarldna dair kantlar vardr (Kortegaard ve ark., 2001). Yaplan bir almada,
11-18 ya arasndaki kadn ikizler boylamsal olarak izlendi
(Klump ve ark., 2007). Aratrmaclar, daha nce birka kere
karlatnz monozigotik (MZ) ikizleri ve ift yumurta (DZ)
ikizlerini arasnda karlatrma yaptlar. Veriler, ikizler bydke, genetiin rolnn de arttn gsterdi: Yedi ylk bir
dnemden sonra MZ ikizler benzer kalmaya devam etme eilimi gsterdiler ancak ergenliin son dnemlerine doru DZ
ikiz iftlerinde farkllklar olumaya balad. Bu durum, genetik risklerin gen kzlar ergenlik dnemine getiklerinde daha
fazla nem arz ettiini ileri sryor. Aratrmaclar, insanlar
yeme bozukluklarna sahip olma riskiyle kar karya getirebilecek kiilik deikenlerini aratrmak iin de ikiz almalarn
yrttler. rnein, ok fazla mkemmeliyeti olan (hatalarndan dolay kayg veya eylemleriyle ilgili phe duymak gibi)
bayan ikizlerde anoreksiya da daha fazla grlyordu (Wade ve

Keira Knightley ve Marilyn


Monroenun bu fotoraflaru, kadunlarun seksi olarak kabul edilmesi iin
ne kadar zayuf olmalaru gerektii konusunda medyanun zamanla geirdii
deiiklikle ilgili ne sylyor?

dierleri, 2008). Mkemmelliyeti olma itkisi insanlar


mkemmel vcuda ulamaya almaya iterse, sonu olarak
yeme bozukluklar ortaya kabilir.
Aslnda, st derece vcut memnuniyetsizlii-kilo, vcut
ekli ve grnten memnun olmama- insanlar yeme bozukluu riskiyle kar karya getiriyor (Lynch ve ark., 2008). Yeme
bozukluu olan insanlarda, vcut memnuniyetsizlii, bedenleriyle deil onlarn bedenlerini kusurlu alglamalaryla ilgilidir.
Bakalar tarafndan ok ciddi derecede zayf olduu dnlen
anoreksiya hastalar genellikle aynaya bakp kendilerini ar
kilolu gibi alglarlar. Bu yanl alglamalarn beyinle ilgili temellerini inceleyen bir alma dnn.
On anoreksiya hastas kadn ve on kadndan oluan kontrol grubu (rahatszl olmayan) bir dizi dijital grnty
izlerken MR ektirdiler (Sachdev ve ark., 2008). Her bir
katlmcya kiiselletirilmi grntler sunuldu. Grntlerin yars her kadnn kendisini, dier yars ise ya ve
vcut kitle endeksi uyan baka bir kadn gsteriyordu.
Btn kadnlarn, vcut hatlarnn belirlenmesini kolaylatran tek tip kyafetle fotoraf ekildi. Son olarak, kat-

TABLO 11.1

Daulumu

Yeme Bozukluklarnn
Kadnlar (%)

Erkekler(%)

Anoreksiya nervoza

0.9

0.3

Bulimia nervoza

1.5

0.5

Auru yeme rahatsuzluu

3.5

2.0

Not: Her deer, hayatlarunda bu bozukluklaru yaamu 9.282 ABD yetikininin


rnek yzdesidir.

lmclar dikkatlerinin ounu vcutlara verebilsin diye,


grntlerdeki yzler belirsizletirildi. Her bir grnty
izlerlerken, her katlmcdan o grntnn kendisine mi
yoksa baka birine mi ait olduunu sylemesi istendi. MR
taramas sonucu, kontrol grubundaki kadnlar her iki
tr grntyle altklarnda da ayn beyin aktivitelerini
gsterdiler. Ancak, anoreksiya hastas kadnlarda kendi
grntleri ve bakalarnn grntlerini izleme sonular
olduka farklyd. rnein, anoreksiya hastas kadnlar
kendi grntlerini izlerlerken beyinlerinin d dnyayla
ilgili doru bilgi edinmeyi salayan blgelerinde daha az
aktivite grld.
Bu sonucun nemli bir taraf da anoreksiyal kadnlarn dier
kadnlarn vcutlarna bakarken tamamen normal beyin aktiviteleri sergilemi olmalardr. Sadece kendi grntleri allmadk beyin aktivitelerine sebep olmutur.
Vcut memnuniyetsizliiyle ilgili aratrma, vcut llerini deerlendirmede tutarl grup farkllklarn ortaya koymutur (Roberts ve ark., 2006). rnein, bir almada Beyaz niversite rencilerinin, Siyahi akranlarna gre vcutlarndan
daha az memnun olduklar belirtilmitir. Ayrca, tercih ettikleri
l izimini semeleri istendiinde Beyaz renciler Siyahilere
gre daha zayf rnekleri semilerdir (Aruguete ve ark., 2005).
Benzer ekilde, Siyahi ve Beyaz niversiteli kadnlar zayf, orta
ve kilolularn olduu fotoraflar ekicilik, zek ve poplerite
bakmndan oyladklarnda sadece Beyaz kadnlar kilolulara
daha dk oy verdi (Zayf ve ortalama modellere gre) (Hebl
ve Heatherton, 1998). Siyahi ve Beyaz kadnlar arasndaki fark
aklamak iin aratrmaclar kltrel normlarn ve medyann
Beyaz kadnlarn ideal kilo ve ideal vcut tipi beklentilerini
ekillendirmedeki etkisine dikkat ekmektedirler (Durkin ve
Paxton, 2002; Striegel-Moore ve Bulik, 2007). rnein, kendi
vcutlar ve sevdikleri nller arasnda olumsuz kyaslamalar yapan kadnlar yeme bozukluu riskiyle kar karyadrlar

Yeme

349

(Shorter ve ark., 2008). Muhtemelen, medya, zayf Beyaz kadnlarn dierlerine nazaran daha fazla grntsn yaynlad
iin, bu medya grntleri, Siyahi kadnlardan ziyade Beyaz
kadnlarn vcut memnuniyetsizlii duymalarnda daha byk
bir rol oynuyor.
Bu duruma baktnzda, Beyaz kadnlarn Siyahilere gre
yemek bozukluklarna daha eilimli olmalarna da muhtemelen
armayacaksnz. Bir almada hepsi 21 ya civarnda olan
985 Beyaz kadn ve 1.061 Siyahi kadn yer alyordu (StriegelMoore ve ark., 2003). Bu gruplarda, Beyaz kadnlarn % 1.5i
hayatlarnn belli bir dneminde anoreksiya nervoza hastas
olmutu fakat Siyahi kadnlardan bu bozuklua yakalanan hi
yoktu. Bulimia nervoza Beyaz kadnlarn % 2.3n, Siyahilerin ise sadece % 0.4n etkilemiti. Dier rksal ve etnik gruplar zerinde ok az alma yapld fakat imdiye kadar elde
edilen kantlar yeme rahatszlklarnn Asyal-Amerikallarda
Beyazlara gre daha az olduunu fakat Hispanikler arasnda
Beyazlarda olduu kadar yaygn olduunu ileri srmektedir.
Bu bulgularn her birine gre, aratrmaclar vcut lleri ve
beslenme dzeniyle ilgili kltrel deerler arasnda bir ba kurmaya almaktadr.
Bu blm sonlandrrken, kadn ve erkekler arasndaki
yeme bozukluu yaygnl farkn kapatmaya geri dnelim.
Aratrmaclar medyadaki grntlerin erkeklerin vcut memnuniyetsizlii zerindeki etkilerini aratrmaya baladlar. Bu
aratrma ilgisi son on ylda, zayf, kasl erkeklerin medyada
ok grnmeye balamasyla ortaya kmtr. Genel olarak,
ideal erkek vcudu grntlerini gren erkeklerde vcut memnuniyetsizlii artmaktadr (Blond, 2008). rnein, bir alma
ABDdeki Avrupa kkenli Amerikal ve Hispanik erkeklerin bence kyafetler vcudu ekilli grnen erkeklerde daha
gzel duruyor ve keke ben de dergilerdeki i amar tantan erkekler gibi grnseydim gibi ifadelere ne dereceye kadar
katldklarn lt (Warren, 2008, s. 260). Her iki gruptan da
erkek grn iin medya normlaryla en ok ayn fikirde
olanlar ayn zamanda en ok vcut memnuniyetsizlii de olan
erkeklerdi. Bir sebep-sonu ilikisi kurulmasna yeterli olmasa
da, bu almalar, medyada erkeklerin grntsndeki deiimin erkeklerde yeme bozukluklarnn artmasna sebep olduunu desteklemitir.

DURUN VE GZDEN GERN






Duyu aurluklu doyum nedir?


VMHnin yeme konusunda ift merkezli yemeden daha
farklu bir rol olduunu ileri sren bulgu nedir?
ll yiyenler genel olarak ne tr yeme davranuu sergilerler?
Bulimia nervoza semptomlaru nelerdir?


ELETREL DNME

Diyete balayacak olmanun yiyecek tketimi zerindeki etkisini gsteren alumayu haturlayun. Araturmacular neden rencilerin alumanun tat almaya odaklanduuna inanmalarunu saladular?

Aaudaki konular hakkunda daha fazla yazu ve uygulama iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:
zleyin: Yeme Bozukluklaru: Beslenme Uzmanu Alise
Thresh
zleyin: Yeme Bozukluklaru

350

Blm 11 Motivasyon

Cinsel Davranlar
Vcut fizyolojiniz her gn yemei dnmenizi gerekli klar.
Peki ya konu cinsellik olunca? Cinsel ilikinin biyolojik ilevini tanmlamak kolaydr (remek) ama bu, cinsel davranlar dnme sklnz da aklar m? Ne sklkla cinsel ilikiyi dndkleri sorulduunda, yetikin erkeklerin % 54 ve
yetikin kadnlarn % 19u gnde en az bir kere bunun hakknda dndklerini belirttiler (Michael ve ark., 1994). nsanlarn cinsellik hakknda dnme skln nasl aklayabiliriz?
Cinsellik hakkndaki dnceler ve cinsel davranlar arasnda
nasl bir ba vardr?
Motivasyonla ilgili sorulacak soru, bir kez daha, insanlarn
neden belirli davranlar sergiledikleridir. Daha nce grdmz gibi, cinsel davranlar sadece biyolojik olarak reme
iin gereklidir. Bu nedenle, yemek insann yaayabilmesi iin
gerekli bir ey olsa da, cinsel iliki deildir. Baz hayvan ve
insanlar, gnlk ilevlerine grnr bir zarar vermeden hayatlar boyunca bakir(e) kalmaktadrlar. Fakat reme btn trlerin devamll iin gereklidir. remek iin aba gsterilmesini
salamak adna doa, cinsel uyarlar ok zevk verici hale getirmitir. Orgazm, iftlemedeki abay salayan temel pekitiretir.
Bu muhtemel zevk, reme iin gerekenden daha fazla enerjiyi motive eden cinsel davranlara neden olur. Bireyler cinsel
doyuma ulamak iin ok eitli davranlar sergilerler. Fakat
baz cinsel motivasyon kaynaklar d kaynaklardr. Kltrler,
cinsel davran olarak kabul edilen veya beklenen eyler iin
normlar ve standartlar koyar. ou insan bu normlara uygun
davranlarda bulunmaya motive edilebilse de, baz insanlar,
normlar ihlal ederek cinsel ynden tatmin olurlar.
Bu blmde, insan d hayvanlarda cinsellik itkisi ve
iftleme davranyla ilgili baz bilinenlere gz atacaz. Daha
sonra da insan cinselliiyle ilgili belirli konulara dneceiz.

NSAN DII CNSEL DAVRANILAR


nsan d hayvanlarda cinsel davrann balca motivasyon
nedeni remedir. Cinsel ilikiyi reme amacyla kullanan trlerde evrim genellikle iki cinsel tr sunar; erkekler ve diiler.
Diiler daha byk yumurtalar retir (embriyonun bymeye
balamas iin enerji ierir) ve erkekler de hareketlilii olan
spermler retirler (yumurtalara gitmesi iin) Bu iki cinsiyet,
sperm ve yumurta dllenmeye neden olacak ekilde uygun
artlarda birleebilsin diye senkronize hareket etmelidirler.
Cinsel uyarlma, esasen psikolojik srelerle belirlenir.
Hayvanlar, genel olarak hipofiz bezi tarafndan kontrol edilen
ve gonadlardan, cinsel organlardan salglanan hormonlarn
akna karlk olarak iftlemeye ak olurlar. Erkeklerdeki
bu hormonlara androjen denir ve erkeklerin hormonsal olarak iftlemeye neredeyse her an hazr olmalar iin bu hormonlardan daima yeterli derecede vardr. Ancak, strojen ad
verilen bu hormon, diilerin birok trnde belirli gnlk veya
aylk zaman dnglerine veya mevsim deiikliklerine gre salglanr. Bu nedenle, diiler, iftlemeye hormonsal olarak her
zaman hazr deildirler.
Bu hormonlar, beyin ve genital doku zerinde etkilidir
ve genelde bir trn btn yeleri iin tahmin edilebilir stereotipik cinsel davran trne yol aar. rnein, iftleen bir
ift fare grdnz, tamamn grdnz dnelim. Vaktin
ou erkein diiyi kovalamasyla geer. Arada bir dii kendini buna hazr hale getirdiinde, ift ok ksa srede iftleir.

konuldu. ekil 11.3de grld zere, diiler daha ok


byk erkein yaknlarnda yzdler. Deneyin ikinci aamasnda, ikinci bir dii, kk erkek baln yaknlarnda
yzsn diye baka bir kk havuza kondu. lk konulan
diiler, ikinci diinin kk erkekle bir araya gelmesini
20 dakika kadar gzlemlediler. Deneyin son aamasnda,
aratrmaclar ikinci diiyi geri aldlar ve ilk konan diilerin tercihlerini yeniden gzlemlediler. ekil 11.3te de
grld gibi ikinci tercih testinde tavrlar neredeyse
tamamen tersine dnmt. Dii horozbinalar artk kk
erkein etrafnda daha ok yzyorlard.
Akvaryumda yzen masum balklarn hangi baln ilgi ekip
hangisinin ekmediine dikkat ettiini rendiinize ardnz m? Bu deney, insan cinselliiyle ilgili tartmamz iin bize
zemin hazrlayacak. Az sonra, bu aratrmaclarn insanlarn
cinsel tepkilerinin hem bizim evrimsel tarihimiz hem de etrafmzdakilerin seimleriyle ekillendiine inandklarn greceiz.
ou trn cinsel davranularunu hangi etkenler belirler?

NSANLARDA CNSEL UYARILMA


VE TEPK

Genel olarak, Teksasn Comal Nehrinden dii horozbina balklar daha byk erkeklerle iftleirler. Ancak, bir
horozbina bal ayn tr baka bir diinin daha kk bir
erkei setiini gzlemlese ne olur? Bu soruyu cevaplamak
iin, aratrmaclar, dii horozbina balklar iki ucunda iki
tane daha kk havuz olan byk bir havuzda yzsnler
diye onlara bir dizi havuz hazrladlar (Witte ve Noltemeier, 2002). Deneyin balang aamasnda, her iki utaki
havuzlardan birine byk dierine kk erkek balk

Dier hayvan trleri arasndaki cinsel davranlar dzenlemede


ok nemli olan hormon faaliyetleri erkek ve kadnlarn ounluunun cinsel ilikiye ak olma veya cinsel doyuma ulamasnda daha az etkilidir. Normal snrlar ierisinde hormon,

Kk Erkekler
Erkekle geirilen ortalama zaman (saniye baznda)

Maymunlar da ok abuk iftleir (15 saniye kadar). Samurlarda iftleme yava ve uzundur, 8 saat kadar srer. Aslan gibi
yrtclar uzun ve yava iftleebilirler-birbiri ardna drt gn
boyunca her 30 dakikada bir olabilecek kadar fazla. Ancak,
onlarn av olan antiloplar genelde koarlarken birka saniyede
iftleirler (Ford ve Beach, 1951).
Cinsel uyarlma, genelde d evredeki uyarcyla balar.
Birok tr iin muhtemel partnerlerinin ritellemi ses ve
grntleri cinsel tepki iin gerekli bir kouldur. Ayrca, koyundan boa ve farelere kadar uzanan deiik trlerde, dii partner
deiiklii erkein davrann etkiler. Bir dii partnerle cinsel
doyuma erien erkek yeni bir dii bulduunda cinsel aktiviteyi
yineleyebilir (Dewsbury, 1981). Dokunma, tat ve koku da cinsel
uyarlma iin dsal uyarc olabilir. 4.Blmde akladmz
zere, baz trler, feromonlar denen ve bazen dierleri zerinde
ok uzaklardan bile etkili olabilen kimyasal sinyaller gnderirler (Carazo ve ark., 2004; De Cock ve Matthysen, 2005). Birok
trde, dii dourganl uygun seviyede olduu zaman (ve hormon seviyesi ve cinsel ilgisi doruktayken) feromon yayar. Bu
salglar, kaltmsal olarak uyarc tarafndan uyarlmaya eilimli
olan trlerin erkeklerini uyarmak ve etkilemek iin artsz uyarc grevi grr. Kafeste tutulan erkek makaklar yakndaki bir
kafesteki cinsel adan ak bir diinin kokusunu aldklarnda,
testislerinin bymesi de dahil, cinsellikle ilgili eitli fizyolojik
deiiklikler gsterirler (Hopson, 1979).
nsan d hayvanlarda cinsel tepki byk oranda doutan
gelen biyolojik glerle belirlense de, kltrel etkenler de e
seimini etkileyebilir. zel bir balk tr olan horozbina baln dnn.

Byk Erkekler
700
600
500
400
300
200
100
0

lk Tercih Testi

kinci Tercih Testi

EKL 11.3 Dii Horozbina Baluklarunun E

Seimi

Araturmacular dii horozbina baluklarunun byk baluk ve


kk baluun yakunlarunda ne kadar yzdklerini hesapladular. lk tercih testinde, diiler byk baluun yakunlarunda
daha ok vakit geirdiler. Daha sonra, ilk konan diiler ikinci
bir diinin kk baluk yakunlarunda yzdn 20 dakika
kadar izlediler. Bu 20 dakikadan sonra yapulan ikinci tercih
testinde, ilk diiler davranularunu deitirip kk baluun
yakunlarunda daha ok yzdler.

Cinsel Davranular

351

uyarlm halde kalmaya eilimli olmalarndan dolay daha


deiken olduklar (3) birok kadnn birden fazla orgazm
olmas ancak ayn sre ierisinde buna erkekler de nadiren
rastland ve (4) penis byklnn genelde cinsel performansla alakasz olduudur (erkeklerin daha byk bir penise
sahip olma tutumlar dnda).
nsan cinsel tepki dngsnde drt evre saptanmtr:
heyecan, plato, orgazm ve zlme (bkz. ekil 11.4).
Heyecan evresinde (birka dakikadan bir saat ve zerine

seviyelerindeki bireysel farkllklar, cinsel aktivitenin sklyla veya kalitesiyle ilgili tahmin yrtmenizi salamaz.
Ancak, hormon seviyeleri hastalk veya yalanma nedeniyle
normal seviyelerin altna derse, genelde cinsel istek zerinde olumsuz etki yaratr. Bu, zellikle testosteron hormonu
iin geerlidir. Hem kadnlar hem de erkekler, dk testosteron seviyelerine takviye niteliinde tedaviler grdklerinde
cinsel istekleri canlanr (Abdallah ve Simon, 2007; Alan ve
ark., 2008). Yine de, kastrasyon uygulanm (bu nedenle de
artk testosteron retemeyen) erkeklerin cinsel istekleri bir
seviyede devam eder; ki bu da insan cinselliinin hormonlar dnda baka etkenlerle de harekete geirildiini gsterir
(Weinberger ve ark., 2005).
nsanlarda cinsel uyarlma, erotik uyarcya gsterilen
fizyolojik ve bilisel tepkilerin sebep olduu gdsel heyecan
ve gerginlik durumudur. Fiziksel veya psikolojik olabilen erotik uyarc cinsel heyecan veya tutkulu duygular ortaya karabilir. Erotik uyarcnn sebep olduu cinsel uyarlma birey
tarafndan tatmin edici zellikle de orgazma ulatrc olarak
grlen cinsel faaliyetlerle azalr.
Aratrmaclar insan d hayvanlardaki cinsel uygulamalar ve cinsel tepkiler zerinde onyllarca almlardr
fakat benzeri insan davranlaryla ilgili almalar yllarca
yasaklanmtr. William Masters ve Virginia Johnson (1966,
1970, 1979) bu geleneksel tabuyu ykmlardr. Direkt olarak
devam eden cinsel performanslar, laboratuar artlarnda,
gzlemleyerek ve kaydederek insan cinsellii almalarn
yasallatrmlardr. Bylece, insanlarn cinsel ilikiyle ilgili
sylediklerini deil bireylerin gerek tepkilerini ve cinsellii
yaamalarn aratrmlardr.
Cinsel uyarcya verilen insan tepkisini aratran almalar iin, Masters ve Johnson, onbinlerce cinsel iliki ve
mastrbasyon cinsel tepki dngs boyunca, binlerce gnll
erkek ve kadndan oluan kontroll laboratuar gzlemlerini
yrttler. Bu aratrmayla ulalan en nemli drt sonu (1)
erkek ve kadnlarn benzer cinsel tepkilere sahip olduu (2)
cinsel tepki dngs aamalar gidii benzer olsa da, kadnlarn daha yava tepki vermeye fakat genelde daha uzun sre

cinsel uyarlma: Erotik uyarcya gsterilen fizyolojik ve bilisel tepkilerin


sebep olduu gdsel heyecan ve gerginlik durumudur.

352

Blm 11 Motivasyon

Maters ve Johnsonn aratrmas cinsel tepki fizyolojisine odaklanm olsa da, muhtemelen en nemli keifleri, psikolojik hem uyarlma hem de tatmin olma srelerinin byk
nemiydi. Cinsel tepkideki sorunlarn genellikle fizyolojiden
ziyade psikoloji kaynakl olduunu ve deitirilebileceini veya
terapiyle stesinden gelinebileceini gsterdiler. Temel kayg

Erkek

Kadn

Yksek
Orgazm
Uyarlma

William Masters ve Virginia Johnson insan cinsellii alumasunu nasul yasal hale getirdiler?

kadar srebilir), pelvik blgede vaskler (damarlar) deiiklikler olur. Penis sertleir ve klitoris kabarr; kan ve
dier svlar testisler ve vajinada toplanr; vcut kzarr.
Plato evresinde, uyarlmada doruk noktasna (deiken olsa da) ulalr. Kalp atlar, soluma hzlanr, kan
basnc ve glandler salglarda artma olur ve vcudun
tamamnda istekli ve isteksiz kas gerginlii artar. Vajinal
kayganlk artar ve gsler byr.
Orgazm evresinde, kadn ve erkekler ok youn, zevkli
bir cinsel gerginlikten kurtulma an yaarlar. Orgazm,
genital blgelerde yaklak olarak her bir saniyenin onda
sekizinde meydana gelen ritmik kaslmalarla karakterize edilir. Hem kadn hem de erkeklerde soluma ve kan
basnc ok yksek seviyelere gelir ve kalp at iki kat
hzlanabilir. Erkeklerde kaslmalar boalmaya sebep olabilir.
zlme evresinde, vcut yava yava normal haline
dner, kan basnc dmeye ve kalp at da yavalamaya balar. Bir orgazmdan sonra, ou erkek tepkisizlik
dnemine girer, bu birka dakikadan birka saate kadar
srebilir, ki bu sre boyunca bir daha orgazma ulamak
mmkn deildir. Aralksz uyarlmayla, baz kadnlar
birbiri ardna birka kere orgazm olabilirler.

zlme

Plato
Heyecan

zlme

Zaman

EKL 11.4 nsanlarda Cinsel Tepki

Evreleri

Erkek ve kadunlardaki cinsel tepki evreleri benzerlik


gsterir. Temel farklar, her bir evreye ulama sresi ve
kadunlarun birden fazla orgazma ulama ihtimalidir.

tepki dngsn tamamlayamamak ve doyuma ulaamamaktr. Bunu yapamamann nedeni genelde akln kiisel sorunlarda
olmas , cinsel aktivitenin sonularndan korkmak, cinsel performansn partner tarafndan deerlendirilmesi endiesi veya
bilind sululuk veya olumsuz dncelerdir. Ancak, yetersiz
beslenme, yorgunluk, stres ve ar alkol veya uyuturucu kullanm da cinsel istek veya performans drebilir.
nsan cinsellii ve cinsel uyarlmay baz fizyolojik alardan inceledik. Fakat cinsel ifadelerin farkllna yol aan gleri henz hesaba katmadk. reme amacnn erkek ve kadnlar
iin farkl cinsel davranlara sebep olmas fikriyle balayacaz.

CNSEL DAVRANILARIN EVRM


Hayvanlarda cinsel davranlarn evrimle belirlendiini renmitik. Hayvanlarn cinsel davranlarnn altnda yatan temel
ama remedir -trlerin korunumu- ve cinsel davranlar
olduka ritellemi ve tipiktir. Ayn ey insani cinsel davranlarn genel yaps iin de sylenebilir mi?
Evrim psikologlarna gre, erkekler ve kadnlar cinsel
davranlarn altnda yatan farkl stratejileri benimsemeye
evrilmilerdir (Buss, 2008). Bu stratejileri aklayabilmek iin
insan remesiyle ilgili baz gereklerin hatrlatlmas gerekir.
Erkekler, eer yeteri kadar e bulabilirlerse ylda yzlerce kez
reyebilirler. reyebilmek iin birka dakika cinsel iliki tek
ihtiya duyulan eydir. Kadnlar ylda en ok bir kez reyebilirler ve doan ocuu yetitirmek iin olduka fazla zamana
ve enerjiye ihtiya duyarlar (Bir kadnn yapt doum says
50den azken erkeklerin bu saydan daha fazla ocuun
babas olduklarn belirtmek gerekir. Fas kral smail bn erif
700den fazla ocuun babasyken inin ilk imparatorunun
3000den fazla ocuu vardr; her ikisinin de byk haremleri
vardr.).
Bu yzden, reme gz nnde bulundurulursa, yumurtalar snrl kaynaktr ve erkekler yumurtalar dllemek iin
rekabet iindedirler. Erkek bir hayvann temel amac, mmkn
olduunca ok diiyle iftleerek yavru saysn en st snra
tamaktr. Ancak bir diinin temel amac snrl yumurta saysyla sahip olabilecei en iyi ve salkl yavru iin kaliteli bir
erkek e bulmaktr. Dahas, insan yavrusunun olgunlamas ok
zaman almaktadr ve byme esnasnda insan yavrusu savunmasz olduundan ebeveynlik yatrmna ihtiya duyar (Bell,
2001; Sear ve Marce, 2008). Anne ve babalar, sadece yumurtlayp yumurtalarn terk eden rmcekler ve balklarn aksine,
yavrularn yetitirmek iin zaman ve enerji harcamak zorundadrlar. Bu yzden diiler sadece en iri, gl, akll ve yksek
statl deil, ayn zamanda yavrularn yetitirmesine yardm
etmesi iin en sadk ei bulmaldrlar.
Evrim psikolou David Buss (2008), kadnlarn ve erkeklerin ksa sreli ve uzun sreli reme iin farkl stratejiler gelitirdiklerini iddia etmitir. Erkeklerin kadnlar batan karp
terk etme stratejisi -sadakat gsterip daha sonra terk etme- ksa
sreli bir stratejidir. Erkeklerin kadna sadk kalmas ve yavrusuna zaman ve enerji harcamas uzun sreli bir stratejidir.
Kadnlarn yavrusunu yetitirmeye yardm edecek bir erkei
batan karmas uzun sreli bir stratejidir. Kadnlarn yksek statl erkekleri batan karmas ya da kaynak toplamas
ksa sreli bir stratejidir. Kadnlarn ve erkeklerin bu farkl
stratejileri evrimsel analizlere dayal olduundan, aratrma-

TABLE 11.2

Sorular

Sadakatsiz Partnere Sorulan

Duygusal ballk sorular


nc kiiyle ilgili

Onu (erkek) seviyor musun?


Ona (kadun) uk mu oldun?

Birinci kiiyle ilgili

Beni hl seviyor musun?


Beni hl sevmiyor musun?

Cinsel sadakatsizlik sorularu

Seks yaptun mu?


Onunla (erkek) yattun mu?

Achim Schtzwohlun alumasundan uyarlanmutur, Kuskanlukta cinsel farkluluklar: Bilgi


araturmasu ve bilisel endieler, Kiilik Farkluluklaru ve Bireysel Farkluluklar, Science Direct
evrimii.

clar bunlar desteklemek iin kltrleraras veri aramlardr.


rnein, bir alma 52 milletten 16.000den fazla katlmcy
deerlendirmitir (Schmitt, 2003). almaya katlan kadnlar
ve erkekler ksa sreli cinsel ilikileri hakknda bilgi salamlardr. Genel olarak, erkekler cinsel eitlilie kadnlardan daha
fazla ilgi gstermilerdir. Bu sonu kadnlar ve erkeklerin farkl
reme rollerinin cinsel davran zerindeki etkisini desteklemektedir.
Aratrmaclar, evrimsel kuramn tahminlerini desteklemek iin farkl kantlar salamlardr. Erkekler ve kadnlarn reme stratejilerinin nasl farkl kskanlk deneyimlerine
sebep olabileceini dnnz. Evrimsel teoriye bir kadn,
einin ocuunu yetitirmede kaynak salamaya bal kalmayacan hissettiinden phelenildiinde kskanlk deneyimlemelidirler. Bu endieler duygusal ballkla ilgilidir. Tam tersine, erkekler genetik ba olmayan ocuklarn sorumluluunu
stlendii phesine kaplrsa kskanlk duyar bu endieler
cinsel sadakatsizlikle ilgilidir.
Erkekler ve kadnlarn kskanlk duygularyla ilgili evrimsel kuramn tahminlerini test etmek iin, aratrmaclar
erkek ve kadn katlmclardan yaadklar heteroseksel
bir ilikiyi hatrlamalarn ya da hayal etmelerini istediler
(Schtzwohl, 2006). Daha sonra katlmclardan cinsel
artlar altnda u senaryoyu dnmeleri istendi: Einizin eve ge geldiini dnn. Einiz, srar edince baka
bir adam/kadnla bulutuunu kabul eder. Katlmclar
daha sonra bir soru listesi oluturdular bu artlar altnda
einize ne sorardnz? Katlmclarn sorular eitli kategorilerden olumaktadr. Tablo 11.2 evrimsel kuramla
ilgili olanlar listelemektedir: Duygusal ballk ve cinsel
sadakat sorular. Sayfa 354teki ekil 11.5, her kategoriden
soru sormay isteyen kadn ve erkeklerin yzdesini gstermektedir. Kadnlarn duygusal ballkla ilgili sorular
sorma ihtimalleri daha yksekken erkekler cinsel sadakatle
ilgili sorular sormaya yatkndlar.
ebeveynlik yatrm: Ebeveynler ocuklarn yetitirmek iin zaman ve
enerji harcamaldr.

Cinsel Davranular

353

Bu davranlar sizin kskanlk deneyimlerinize benziyor mu?


Bu aratrma evrim gemiimizin, hayatmzn nemli alanlarnda nasl bir etki braktn gsterir.
Aratrmalarn insanlarn cinsel davranlaryla ilgili
evrimsel tahminlerin ounu desteklemesine ramen, baz
kuramclar bu tahminlerin kltrn insan davran zerindeki
etkisini gz ard ettiini dnyorlar (Eastwick ve ark., 2006;
Baumeister ve Twenge, 2002). rnein, kadnlar erkeklere gre
daha fazla erotik esneklik gsterirler: Kadnlar cinsel tepkilerde
ve davranlarda erkeklerden daha fazla eitlilik gsterirler
(Baumeister, 2000). Bu farkllklar, byk ounlukla kltrel
snrlamalarn bir sonucu olarak grnyor (Hyde ve Durik,
2000). 1960larn cinsel devrimini dnn: Cinsel davranlardaki deiikliklere sebep olan ey kadnlarn tek gecelik ilikilere olan ilgilerinin artmasyd. Deien ey kadnlarn evrimsel tarihlerinden ziyade cinselliin ifade edili ekline ynelik
kltrel yaklamlarn deimesiydi.
Evrimsel bak asnn insanlarn cinsel davranlarnn
bir ksmn aklamasna ramen, eletiriler kltrn neden
olduu farkllklara dikkat ekmektedir. Cinsel davran normlar zaman ve mekna gre byk deiiklik gsterir. imdi
cinsel normlara bir gz atalm.

CNSEL NORMLAR
Ortalama cinsel yaam nasldr? nsanlarn cinsel davranlar hakknda yaplan bilimsel aratrmalara Alfred Kinsey ve
arkadalarnn 1940larda balayan almas hz kazandrmtr (1948, 1953). Bu bilim adamlar, 17.000 Amerikalnn cinsel
davranlar hakknda anket yaptlar ve kamuoyunu artacak bir ekilde- daha nce nadir ve anormal grlen baz davranlarn aslnda olduka yaygn olduunu ortaya kardlar.
Cinsel davran normlar, ksmen bilimsel gelimeler sayesinde
deiiklik gsterdi. rnein, 1960larn banda doum kontrol haplarnn yaygnlamas gebe kalma ihtimalini drd
iin kadnlara daha fazla cinsel zgrlk saland. 1998de
Viagrann piyasaya srlmesiyle birlikte, erkeklerin cinsel ola-

cinsel senaryo: Cinsel duyarlln sosyal adan renilmi program.

354

Blm 11 Motivasyon

BX[elXr
Erkekler
B`de\\`kjfilcXijfidXb`jk\[`

Seks, reme olan biyolojik ama iin olsa da, ou kii


sadece remek iin seks yapmaz. Durum byle bile
olsa, evrimsel baku ausu modern cinsel stratejileri nasul
auklayabilir?

rak aktif olduklar yl says artt. Bilimin etkileri yannda, ou


kltrde cinsel meselelere daha ak bir ekilde yaklalmaya
baland. Tablo 11.3, Amerika Birleik Devletlerinin kuzeydousundaki bir lisenin rencilerinin cinsel deneyimlerine
ynelik 1950, 1975 ve 2000de yaplan aratrmann sonularn
gstermektedir (Caron ve Moskey, 2002). Grld zere,
insanlarn cinsel deneyimleri arttka bunun hakknda aileleriyle daha aka konuabilmilerdir.
Cinsel normlar, bir kltrn yesi olarak kazandnz
eylerin parasdr. Cinsel davranlarn erkek ve kadn
olarak ayrlan ynlerinin insan trnn evrimiyle alakal olabileceini sylemitik. Durum byle bile olsa, farkl kltrler
cinsel drtlerin ne kadarnn ifade edilmesinin uygun kabul
edildiinde farkllk gsterirler. Cinsel senaryolar, ounlukla
konuulmayan, neyi nerede, ne zaman, nasl, kimle ya da neyle
ve neden yapmak gerektii hakknda bilgiler ieren, renilmi
sosyal tepkilerdir (Krah ve ark., 2007; Seal ve ark., 2008). Bu
senaryolarn farkl ynleri sosyal etkileim yoluyla elde edilir.
Cinsel senaryonuzda var olan davranlar ve deerler cinsel
motivasyon kaynadr: Senaryo, yapabileceiniz ya da yapmanz gereken davran tiplerini nerir.
imdi, niversite rencilerinin cinsel uygulamalarna
odaklanalm. Aratrmaclar ounlukla rencilerin cinsel
aktiviteleriyle ilgili kararlar nasl aldklarnda ve bu kararlar
hakknda ne hissettikleriyle ilgilenmilerdir. rnein, cinsel
olarak aktif 152 niversite rencisi kadnn katld bir aratrmada, yzde 77lik bir kesim cinsel kararlaryla ilgili en azndan birka pimanlk yaadklarn belirtti (Eshbaugh ve Gute,
2008). Bu davranlardan ikisi, en iddetli pimanlk duygusuna
neden oldu. Birincisi, kadnlarn yzde 36snn yaptn syledii biriyle sadece bir kere ilikiye girmekti (s. 83). kincisi, kadnlarn yzde 29unun yaptn syledii 24 saatten
daha az tannan biriyle ilikiye girmekti (s. 83). Bu davranlar

60
50
40
30
20
10
0

9XkXlXrplX`l^`l`

Bee[`j`ple`l^`l`

:`ejeljX[XkXkj`ql`k

;lp^ljXlYXllk

EKL 11.5 Kuskanlukta Cinsiyet Farkluluklaru


Heteroseksel erkekler ve kadunlar, elerinin sadakatsiz
olmalaru durumunda ne sorabileceklerini yazdular. Kadunlar,
duygusal balulukla ilgili sorular sormaya yatkunken, erkekler
cinsel kimlikle ilgili sorular sormaya yneldiler.
Achim Schtzohlun bir alumasundan uyarlanmutur, Kuskanlukta cinsiyet farkluluklaru: Bilgi Araturmasu ve Bilisel Endieler, Kiilik Farkluluklaru
ve Bireysel Farkluluklar, Science Direct evrimii.

TABLO 11.3 1950, 1975 ve 2000


Yullarunda rencilerin Cinsel Deneyimleri
1950

1975

2000

Lisede ailenizle/ebeveynlerinizle
cinsel iliki, doum kontrol, cinsel yolla
bulaan hastalklar ya da hamilelik
konularn ne kadar konutunuz?

10
9
8
7
6

Cinsellik hakknda hi
hi konumadk.

% 65

% 50

% 15

Cinsellik hakknda
birka kez konutuk

% 25

% 41

% 45

Cinsellik hakknda
ou kez/sk sk konutuk.

% 10

%9

% 40

5
4

Lisedeki cinsellik
deneyimlerinizi hangisi
en iyi tanmlar?
Cinsellik hakknda hi dnmedim.

renci miktar

Kadnlar

Erkekler

EKL 11.6 liki Kurma Hakkundaki

Dnceler
% 25

%2

%6

Kimseyle pmedim.

% 41

%9

%3

Biriyle ptm.

% 10

% 24

% 22

1-3 kez seks yaptm.

%8

% 13

% 11

3 kereden fazla seks yaptm.

% 16

% 52

% 58

Sandra l. Caron ve Ellean G. Moskeyin Ergenlikte cinsel ilikilerde yaanan


deiim: 1950, 1975 ve 2000 yllarndaki rencilerin karlatrmas adl
almasndan uyarlanmtr. Maine niversitesi.

iliki kurmann bir paras olarak tanmlayabilirsiniz (Bogle,


2008). 327 lisans rencisini ieren baka bir almada renciler, iliki kurmay birbirini tanmayan ve genellikle ciddi
bir iliki aramayan iki kii arasndaki cinsel iliki olarak
tanmlamlardr (Lambert ve ark., 2003, s. 131). Bu tanm ele
alrsak, kadnlarn % 78i, erkeklerin % 84 iliki kurduklarn
belirtmilerdir. Aratrmaclar ilikiye giren rencilerden iki
kararda bulunmalarn istemilerdir: renciler okullarnda
yaanan cinsel iliki oran hakknda ne kadar rahat hissettiklerini ve ortalama bir rencinin bu konu hakknda ne kadar
rahat hissettiini belirtmilerdir. ekil 11.6da da grebileceiniz gibi, erkekler bu konuda kadnlardan daha rahat davranmlardr. Ancak ayn zamanda insanlarn kendileriyle ilgili
deerlendirmelerinin, dier insanlarn rahatlk seviyeleri hakknda yaptklar tahminlerden daha dk olduu da grlebiliyor. Bu yzden rahatlk seviyesinin gerek deeri (ortalama
bir kiinin kendisi hakkndaki deerlendirmesi) insanlarn
dndklerinden daha dktr. Bu sonu, insanlarn davranlarn nasl etkiler?
niversite rencilerinin cinsel deneyimleri hakknda
yaplan aratrmalar, kadn ve erkeklerin cinsel senaryolarnn
birbiriyle att bir alan ortaya kard: tecavz. Bir almada, 2 ve 4 yllk niversitelerde okuyan 4446 kadndan, okul
hayatlarnn 7 aynda yaadklar cinsel iddetle ilgili olaylar
anlatmalar istendi (Fisher ve ark., 2000). Bu zaman diliminde,
kadnlarn yzde 1,7si tecavze uradn, yzde 1,1i ise kendisine tecavz giriiminde bulunulduunu belirtti. Aratrmaclar, bu rakamlar kadnlarn niversite hayatlar boyunca

niversite rencileri, iliki kurma hakkundaki iki


soruyu 1 (rahatsuzluk verici) ve 11 (gayet normal) arasunda
deien deerlerle cevaplandurdular. Bireyler, kendileriyle
ilgili yaptuklaru deerlendirmelerde, okulda yaanan cinsellik hakkunda ne kadar rahat hissettiklerini belirtmilerdir. Ortalama renci deerlendirmelerinde, sz geen
rencilerin okulda yaanan cinsellik hakkunda ne kadar
hissettiklerini dndklerini belirtmilerdir.
Lambert, T.A., Kahn A.S., ve Apple, Journal of Sex Research, Telif
hakku Taylor ve Francis Informa UK Ltd-Journalsa aittir (2003). Taylor
ve Francis Informa UK Ltd-Journalsin izniyle Ders Kitabu formatunda
Copyright Clearance Center araculuuyla yeniden basulmutur.

tecavz giriimine kurban olma ihtimallerini hesaplamak iin


kullandlar: Tecavz kurban kadn saysnn yzde 20-25e
kabilecei sonucuna vardlar. Aratrmaclar tecavzn baka
bir eidini de incelediler: sevgili tecavz. Sevgili tecavz
kiinin sosyal ortamda tand bir kii tarafndan sekse zorlanmas olarak bilinmektedir. Kadnlarn kurban olduu tecavzlerin % 12,8i ve tecavz giriimlerin 35,0 sevgili tecavzdr.
Aratrmaclar, kadnlarn ve erkeklerin farkl sevgili tecavz
senaryolar olduunu ortaya kardlar. Bir almada, niversiteli kadnlar ve erkekler, bir kadnn seks yapmak istemedii
bir senaryoyu okudular (Clark ve Carroll, 2008). Erkek katlmclar, kadn katlmclara gre olay tecavz olarak nitelendirmeye daha az yatkndlar. Ayn zamanda, erkek katlmclarn
suu kurbana atma oran kadnlara gre daha yksekti.
Cinsel gd tartmamz boyunca, cinsel deneyimlerin
nemli bir kategorisini atladk: Ecinsellik. Cinsel gd blmn lezbiyen ve geyler hakkndaki tartmamzla sonulandracaz. Bu sayede cinsel davrann i ve d glerin arasndaki etkileimle nasl kontrol edildiini grebileceiz.

ECNSELLK
imdiye kadar insanlarn cinsel davranlarn etkileyen gdler zerinde younlatk. Ayn balamda ecinselliin varl

sevgili tecavz: Kiinin sosyal ortamda tand bir kii tarafndan sekse
zorlanmas.

Cinsel Davranular

355

Cinsel istismar birbiriyle atuan cinsel senaryolar yznden


nasul ortaya ukar?

da tartlabilir. Yani, ecinsellii heteroseksellikten sapma


yznden ortaya kan bir durum olarak sunmak yerine,
cinsel gd tartmamz uyarnca btn cinsel davranlarn
aslnda bir ey yznden ortaya ktn anlayacaz. Bu
gre gre ecinsellik ve heteroseksellie, benzer gdsel
gler neden olmaktadr. Bu iki davrann hibiri bir dierinden sapma olarak ele alnamaz.
Cinsel davranlarla ilgili ou aratrma ecinsellik olgusunun ne kadar yaygn olduunu belirlemeye alt. Alfred
Kinsey, ilk almalarnda erkeklerin yzde 37sinin ecinsel bir
deneyim yaadn, bunlarn yzde 4nn sadece ecinsel ilikiye girdiini buldu (kadnlar iin bu oranlar daha dkt).
Byk bir aratrma, kadnlarn yzde 4nn ayn cinsiyetten
insanlara kar cinsel ilgi duyduunu, ancak bunlarn yalnzca
yzde 2sinin son 1 ylda ecinsel bir ilikide bulunduunu
aa kard. Benzer ekilde, aratrmadaki erkeklerin yzde
6s erkeklere cinsel ilgi duyarken, bunlardan yalnzca yzde
2si son 1 ylda ecinsel bir ilikide bulunmutu (Michael ve
ark., 1994). Son zamanlarda ABDde yaplan ve 2000 yetikini
deerlendiren bir almaya gre ise, erkeklerin yzde 3,5u ve
kadnlarn yzde 2,5i son 1 ylda ecinsel ilikiye girdiklerini
belirttiler (Turner ve ark., 2005). Bu deerler gerei yanstyor mu? Ecinsel drtlere gre hareket etmeye kar toplumsal
dmanlk olduu srece, insanlarn aratrmaclara drste
cevaplar verdii, doruya daha yakn aratrmalar elde etmek
imknsz.
Bu blmde ecinsellik ve heterosekselliin kkenlerine
ineceiz. Ayn zamanda ecinsel davranlara verilen toplumsal
ve bireysel tepkiler zerinde de duracaz.

Ecinselliin Doas ve Yetitirme Koullar Evrim


ve cinsel davranlar tartmamzdan sonra, cinsel tercihlerin
genetik temelli olduunu sylemek sizi artmamaldr. Sk sk
olduu gibi, aratrmaclar bu sonuca verilerini monozigotik
ikizler (MZ) (genetik olarak birebir olanlar) ve ift yumurta ikizlerinin (DZ) (kardeler gibi genlerinin sadece yars ayn olanlar)
uyum oranlarn karlatran almalara dayandrarak ulatlar.
Eer ikizler ayn cinsel ynelime sahipseler ecinsel ya da heteroseksel- uyumlulardr. Eer ikizlerden biri ecinselken dieri

356

Blm 11 Motivasyon

heteroseksel ise uyumsuzlardr. Geyler ve lezbiyenler zerinde


yaplan almalar MZ ikizlerinde DZ ikizlerine gre daha yksek uyum oranlar olduunu ortaya kard (Rahman ve Wilson, 2003). rnein, 750 ikizi kapsayan bir rnekte, MZ ikizlerinin yzde 32si ecinsellik uyumuna sahipken DZ ikizlerinde
bu oran yzde 8di (Kendler ve ark., 2000a). MZ ikizlerinin DZ
ikizlerine gre ayn ortamda yetime ihtimallerinin daha yksek olmasna ramen bu ikizlere ebeveynler daha benzer bir
ekilde davranabilirler- bu rnek cinsel kimliin ksmen genetik
olarak belirlendiini ortaya koymaktadr.
Aratrmaclar ayn zamanda ecinseller ve heteroseksellerin beyinsel farkllklarn kefettiler. rnein, bir almada
beyin eklini ve hacmini karlatrmak iin katlmclarn MRI
ve PET taramalar kullanld (Savic ve Lindstrm, 2008). Beyin
fotoraflarna gre, heteroseksel erkekler ecinsel kadnlarnki gibi- biraz daha byk sa yarmkreli asimetrik beyinlere sahiptiler. Heteroseksel kadnlar ve ecinsel erkekler ise
simetrik beyinlere sahiptiler. Aratrma ayn zamanda amigdala (hatrlayacanz gibi, duygusal kontrol ve anlarda nemli
rol oynar) ve beynin dier blgeleri arasndaki balantlar da
tanmlad. Son olarak, ecinsel katlmclarn beyinlerindeki
balantlar, kar cins heteroseksel katlmclarnkiyle benzerlik gsteriyordu. Yine, heteroseksel ve homosekselliin baz
ynleri tamamen biyolojik glere tepki olarak ortaya kt
aka grlr. Bu kadar geni beyinsel farkllklar ileride yaplacak aratrmalarda genileyebilir ya da zayflayabilir. Yine de
ecinsellik ve heteroseksellik ksmen biyolojik etkilerle ortaya
kmaktadr.
Sosyal psikolog Dary Bem (1996, 2000), biyolojinin cinsel
tercih zerinde ocuklarn mizacn ve aktivitelerini etkileye-

Hangi kanut cinsel ynelimin genetik bir kaynau olduunu


nermektedir?

Toplum ve Ecinsellik Bemin ocukluktaki deneyimlerin nemli olduuna dair kuramnn doru olduunu dnelim. Herkes ocuklukta belirlenen ynlendirmelere gre
mi hareket eder? Ecinsellii heteroseksellikten ayran ey,
ou toplumda ecinsellie kar devam eden dmanlktr.
Bir ankette, 1.335 heteroseksel erkek ve kadna ecinsel bir
erkek ya da ecinsel bir kadnn yannda ne kadar rahat
hissedecekleri soruldu (Herek, 2002). ekil 11.7 ksmen ya
da olduka rahatsz olabilecek kiilerin yzdesini gstermektedir. Grebildiiniz zere, kadnlar da erkekler de hemcinsleri olan bir homosekselin yannda olmaktan daha fazla
rahatszlk duyarlar. Aratrmaclar, ecinsellere kar olumsuz tavrlar homofobi olarak tanmlamlardr.
Ecinseller, toplumsal homofobinin olduu bir balamda
hemcinsleriyle ilikiye motive edilmektedirler. Bu durumda
bile aratrmalar bireylerin ecinsel kimliklerini olduka gen
yalarda kefettiklerini nermektedir. rnein, aratrmaclar gneydou ABDde gey, lezbiyen, biseksel ve transseksel rencilerin olduu bir konferansta, rencilere cinsel
ynelimlerinden ne zaman haberdar olduklarn sordular
(Maguen ve ark., 2002). Ecinsel erkeklerde ya ortalamas
9,6yken ecinsel kadnlarda bu ortalama 10,9du. lk ecinsel
ilikinin yaand ya ortalamas erkeklerde 14,9ken, kadnlarda 16,7ydi. Bu veriler, bireylerin ecinsel ynelimlerinden
homofobik bir evre olan okul yllarnda haberdar olduklarn ortaya koymaktadr (Espelage ve ark., 2008). Ek olarak,
ecinsel bireyler cinsel ynelimlerini ailelerine syleyip sylememe sorunuyla da karlarlar (Heatherington ve Lavner,
2008). Genlerin ou ailelerinden duygusal ve ekonomik
destek alrlar; cinsel ynelimlerini ailelerine aklamalar bu
destein kesilmesi anlamna gelebilir. Aslnda, ebeveynlerin
ocuklarn reddetmesi intihar giriimlerinde artla ilikilendirilmektedir (DAugelli ve ark., 2001).
Bu bulgular, genlerin homofobiyi, ecinsellikten psikolojik olarak daha yorucu bulduklarn gsteriyor. 1973te
Amerika Psikiyatri Dernei (American Psychiatric Association), ecinsellii psikolojik hastalklar listesinden oybirliiyle kaldrd; Amerika Psikologlar Dernei (American
Psychological Association), 1975te ecinsellii listeden kaldrd (Morin ve Rothblum, 1991). Aratrma raporlarna gre
aslnda ecinsel erkek ve kadnlar mutlu ve retken insanlar.

<ib\bdl_XkkXg
BX[edl_XkkXg
50
40
Yzde

rek dolayl bir etkide bulunduunu nermitir. 10. Blmden


de hatrlayabileceiniz gibi, erkek ve kz ocuklar daha farkl
oyunlar oynarlar erkek ocuklarn oyunlar daha ok itiip
kakmaldr. Bemin kuramna gre, ocuklar cinsiyetlerine
uygun ya da uygun olmayan oyunlar oynamalarna gre kar
cinse ya da hemcinse kar farkl hissederler. Bu kurama gre,
egzotik olan erotiklemeye balar: Farkllk hissi duygusal uyarlmaya yol aar; bu uyarlma zamanla erotik bir ilgiye
dnr. rnein, bir kz ocuu kzlarn oynad oyunlarda
yer almak istemediinden dolay kzlara kar farkl hissetmeye
balarsa, zamanla duygusal uyarlmas ecinsel hislere dnr.
Bemin kuramnn ecinsel ve heteroseksel kimliklerin ayn
etkilerle olutuunu savunduuna dikkat ediniz: ki durumda
da, ocuun ilgisiz olduu cinsiyet zamanla erotik hisler besledii cinsiyete dnr.

30
20
10
0

>Xp\ib\b

C\qY`p\e

EKL 11.7 Ecinsellie Karu Alunan Tavurlar


Katulumculara ecinsel bir erkek ya da lezbiyen bir
kadunun yanunda ne kadar rahat olabilecekleri sorusu soruldu. ekil kusmen ya da olduka rahatsuz olabilecek
erkek ve kadunlarun yzdesini gstermektedir.
Gregory M. Herekin Lezbiyenler ve Geyler Hakkunda Halkun Grndeki Cinsiyet Farkluluklaru adlu alumasundan, Public Opinion Quarterly,
66, 40-66, Oxford University Press ve American Association for Public
Opinion Researchn izniyle basulmutur.

Gnmz aratrmalar, ecinsellikle ilikilendirilen stresin


cinsel ynelimle ilgili olmadn ou ecinsel ynelimiyle
barktr-, bu cinsel ynelime insanlarn verdii tepkiden
kaynaklandn ortaya karmtr. Lezbiyen ve geylerin
ecinsellik hakknda yaadklar stres ecinsel olmalarndan
deil, bu ynelimi ailelerine ve arkadalarna aklayp aklamama sorunundan kaynaklanmaktadr (DAugelli ve ark.,
2005b). Genelleme yaparsak, ecinseller hayatlar hakknda
konuamadklar iin stres yaamaktadrlar (Lewis ve ark.,
2006). Ecinsel erkekler ve kadnlar da heterosekseller gibi
iliki yaama ihtiyac da duyarlar.
Lezbiyenler ve ecinsel erkeklerin ynelimlerini aklamadaki gnlllkleri toplumsal dmanl azaltmaya ynelik
ilk adm olabilir. Aratrmalara gre, insanlar ecinselleri gerekten tanrsa bu kiilere kar olan negatif dnceleri azalmaktadr; kii daha ok ecinsel tandka bu bireylere kar
tavrlar daha da olumlu olmaktadr (Liang ve Alimo, 2005;
Vonofakou ve ark., 2007). (16. Blmde nyarg konusuna
dndmzde kiilerin aznlklarla yaadklar deneyimlerin
aznlklara kar olumlu tavrlardaki etkisini greceiz.)
Ecinsellik hakknda yaptmz bu ksa inceleme, insanlarn cinsel gd hakkndaki karmlarmz glendirmektedir. Cinsel davranlarn arkasndaki itici glerden bazs
dhilidir genetik yap trlerin evrimi hem heteroseksel
hem de ecinsel davranlar hakknda dhili modeller salar.
Ancak harici evre de cinsel gdde nemli rol oynamaktadr. Kimi uyarclar ekici bulmay kimisini kltrel olarak
kabul etmeyi reniriz. Ecinsellik durumunda harici toplumsal normlar dhili doal emirlerle atabilir.

Cinsel Davranular

357

imdi nc nemli gd rneine geelim: bireyin


greceli baar ya da baarszln belirleyen gler.

DURUN VE GZDEN GERN








Kaluplamu cinsel davranula ne kastedilmektedir?


Masters ve Johnsonun insanlarun cinsel tepkileri hakkunda tanumladuklaru 4 aama hangileridir?
Evrimsel kuramlara gre erkekler neden kadunlardan
daha fazla cinsel eitlilik isterler?
Cinsel senaryolar nelerdir?
kizler hakkunda yapulan araturmalar ecinselliin genetii
hakkunda ne nerir?

ELETREL DNME

Kadunlar ve erkeklerin kuskanluk duygularunu


inceleyen araturmayu haturlayunuz. Duygusal baluluk kategorisindeki sorular neden kiinin kendisiyle ilgili ve nc ahusla
ilgili eklinde kategorilere ayrulmutur?

ncelemeler ve aluturmalar iin MyPsychLab.comu ziyeret


ediniz.

Bu insanlar Uluslararasu Engelliler Olimpiyatunda yarumaktadurlar. Gdlenme bazu insanlarun yarularda dierlerine
gre daha baarulu olmalaru gibi- bireysel farkluluklaru nasul
auklar?

zleyin: Evrim ve Cinsellik: Michael Bailey

Kiisel Baarya Ynelik


Motivasyon
Baz insanlar srekli baarl olurken dierleri, greceli olarak,
neden baarsz olurlar? Neden baz insanlar ngiliz Kanaln
yzerek geerken dierleri sadece kydan el sallar? Bu farkllklarn nedenlerinden bazsnn vcut tipi gibi genetik etkenler olduunu sylemekte haklsnz. Ancak ayn zamanda baz
insanlarn ngiliz Kanaln yzerek gemekle dierlerine gre
daha ilgili olduunun da bilincindesiniz. Yani, motivasyonu
incelememizdeki temel sebeplerden birine tekrar dnm oluyoruz. Bu blmde insanlar farkl kiisel baarlara ynelmeye
iten itici gleri anlayacaz. Baar ihtiyac olarak adlandrlan
yapyla balayalm.

BAARI HTYACI
1938lerin banda Henry Murray, bireylerde iddeti deien
bir baar ihtiyac olduunu varsayarak bu bireylerin baarya
yaklamlarn ve kendi performanslarn deerlendirme eilimlerini etkiledi. David McClelland ve arkadalar (1953), bu
ihtiyacn iddetini lmenin bir yolunu buldular ve farkl toplumlarda baar gdsnn gc, gdy glendiren koullar
ve i dnyasndaki sonular arasnda ilikiler aradlar. Baar
ihtiyacnn iddetini lmek iin, McClelland katlmclarn
fantezilerini kulland. Tematik Deerlendirme Testi) (Thematic Apperception TestTAT) ad verilen bir test kullanlarak,

tematik deerlendirme testi (TAT): Kiilere ierilerinde belirsiz sahnelerin bulunduu resimler gsterilerek onlarla ilgili hikayeler retmesinin
istenildii bir projektif (nesnel) test.
baar ihtiyac (n Ach): Davranlar ve dnceyi geni lekte etkileyen hedefleri baarmak iin abalamann temel insani ihtiyalardan
olduu varsaym.

358

Blm 11 Motivasyon

katlmclardan herhangi bir anlam olmayan fotoraflara bakarak hikyeler uydurmalar istendi. TAT fotoraflar gsterilen
katlmclardan, bu fotoraflar hakknda hikyeler uydurmalar
fotorafta ne olduunu ve bu olayn muhtemel sonularn
anlatmalar- istendi. Katlmclar muhtemelen kendi deerleri, ilgi alanlar ve gdleri hakknda hikyeler uydurdular.
McClellanda gre, bir insann aklndan geenleri bilmek istiyorsanz, ne dndn sormayn, nk size her zaman
doru cevab verme ihtimali yoktur. Fantezi ve ryalarn inceleyin. Bunu bir sre yaparsanz, zihninin srekli belirli temalar
etrafnda dndn fark edeceksiniz. Bu temalar, insanlarn
hareketlerini aklamak iin kullanabilirsiniz (McClelland,
1971, p. 5).
Katlmclarn TAT fotoraflarna verdii cevaplardan yola
karak, McClelland eitli insani ihtiyalar lmenin yolunu
buldu; bunlardan bazlar, g ihtiyac, yaknlk ve baaryd.
Baar ihtiyac, n Ach olarak simgelendi. Kiinin amacna ulamak iin plan yapma ve amacna doru almasndaki bireysel farkllklar aa karld. ekil 11.8deki aklama, yksek
n Ach ve dk n Ach deerlerinin bireylerin TAT fotoraflarn yorumlamalarnda yol at farkllklara bir rnektir.
Laboratuar ve gerek hayatta yrtlen almalar bu lmn
yararn gsterdi.
rnein, yksek n Ach deerlerine sahip insanlar dk
deerlere sahip insanlara gre daha ok hareket etme eilimindeydiler; yksek n Ach deerlerine sahip erkek ocuklar dk
deerlere sahip ocuklara gre babalarnn kariyerinden daha
st dzey bir kariyer takip ederler (McClelland ve ark., 1976).
31 yanda yksek n Ach deerlerine sahip erkek ve kadnlar 41
yana geldiklerinde dk deerlere sahip yatlarna gre daha
yksek maal ilerde alma eilimindedirler (McClelland
ve Franz, 1992). Bu bulgular, yksek n Ach deerlerine sahip
bireylerin daha ok alma isteinde olduklarn m gsteriyor? Aslnda hayr. Zor olacana inandklar bir grev verildiinde yksek n Achl bireyler daha erken vazgeerler (Feather,
1961). Yksek n Achl bireyleri tanmlayan ey aslnda verimliliktir daha az abayla ayn sonuca ulama ihtiyac. Yatlarndan daha fazla kazanmalarnn nedeni, yaptklarnn karlnda somut bir ey alma ihtiyalarnn daha fazla olmasdr.

Bu veriler, baar hakknda hissettiiniz ihtiya derecesinin hayatnzn ilk yllarnda belirlenmi olabileceini nermektedir.

BAARI VE BAARISIZLIK N
YKLEME BMLER

EKL 11.8 TAT Fotoraflarunun Farklu

Yorumlaru

Yksek n Achlu Hikye


ocuk henz keman dersinden ukmu. Kaydettii ilerlemeden memnun ve harcaduu emein buna dediini dnyor. Konser kemancusu olabilmek iin sosyal yaamundan
saatler feda ederek aluturma yapacak. Babasunun yaptuu ii
yaparak daha ok para kazanacaunu bilmesine ramen baarulu bir viyolonist olmakla ve insanlara rettii mzikle zevk
vermekle daha ok ilgileniyor. Baarulu olmak iin fedakrluk
etmesi gereken eylere olan kiisel baluluunu deitirmeye
hazur.
Dk n Ach.lu Hikye
ocuk kardeinin kemanunu tutuyor ve keman alabilmeyi
istiyor. Ancak harcanan zamana demeyeceini biliyor.
Kardeine acuyor; kardeinin aluturma yapmak iin hayatundan elenceli eyleri feda ettiini dnyor. Bir gn ok
baarulu bir mzisyen olarak uyanmanun gzel olabileceini
dnyor; ancak byle bir eyin mmkn olmaduunu biliyor. Gerekte durum sukucu aluturmalardan ibaret ve kk
bir kasaba grubunda mzik aleti alan biri olma ihtimali var.

Bir ilerleme lt olarak maa somut bir dldr (McClelland, 1961; McClelland ve Franz, 1992).
Baar ihtiyac iin byk bir ihtiya nasl ortaya kar?
Aratrmaclar ebeveynlerin yksek ya da dk baar ihtiyacna yol ap amadn merak ettiler. Aratrmaclar, verilerini Bostonlu bir grup ocuk zerinde yaptklar incelemeden
elde ettiler.
David McClelland ve Carol Franz (1992), 1951de ocuklar
5 yandayken ve 1987-1988 ylnda ocuklar 41 yandayken n Ach verileriyle birlikte ailelerin ebeveynlik deerlerini ltler. 1951de ebeveynlerden ocuklarn beslenme
ve tuvalet eitimleri hakknda bilgi vermeleri istendi.
McClelland ve Franz, kat kurallarla beslenen ve tuvalet
eitimi verilen ocuklarn daha yksek baar basks hissettikleri sonucuna vardlar. Genel olarak, ebeveynlerin
ilk zamanlarda uyguladklar baar basksyla yetikin
n Ach deerleri arasnda doru orant vard. Dahas, yksek derecede baar basks yaayan ocuklar daha az bask
yaayan ocuklara gre ylda 10.000 dolar daha fazla kazanyorlard.

Baar ihtiyac kiisel baary etkileyen tek gd deildir. Bunun


nedenini anlamak iin varsaymsal bir rnek inceleyelim. Ayn
dersi alan iki arkadanz olduunu dnn. lk vizede iki
arkadanz da C alr. kinci vize iin sk almak konusunda
sizce ikisi de eit derecede mi motive olur? Cevabn bir ksm C
notunu kendilerine aklamak iin kullandklar yklemelerde
yatmaktadr. Yklemeler sonularn nedenleri hakknda yaplan yarglardr. (Yklemeler kuramn 16. Blmde ayrntl
inceleyeceiz.) Yklemelerin gdlenme zerinde nemli bir
etkisi olabilir. Bunun nedenini beraber grelim.
Bir arkadanzn performansnn nedenini snav srasndaki inaat grlts olarak, dierininse hafzasnn zayfl
olarak grdn varsayalm. Bu yklemeler Rastlantsal faktr bireyde ne kadar kalcdr, bu yoksa evrede var olan genel
bir faktr mdr? sorusuna cevap salar. rneimizde, bir
arkada dsal yklemede bulunurken (inaat grlts), dieri
isel yklemede bulundu (hafzann zayfl). Bu yklemelerin gdlenme zerinde nemli etkisi vardr. Eer arkadanz
performansnn nedenini inaat grlts olarak gryorsa,
bir dahaki snava daha ok alacaktr. Eer dier arkadanz
hatann zayf hafzasnda olduunu dnyorsa, byk ihtimalle almaktan vazgeecektir.
sel-dsal boyut, yklemelerin bunlarla birlikte deiebilecei 3 boyuttan biridir. Ayn zamanda Rastlantsal faktr ne
derecede zamanla sabit ve tutarl ya da dengesiz ve deiken
olur? sorusunu da sorabiliriz. Cevap bize sabitlik ve deikenlik boyutunu sunar. Ya da Rastlantsal bir faktr ne derecede
kesin, belirli bir duruma zel ya da kresel ve eitli ortamlarda
uygulanabilirdir? sorusunu sorabiliriz. Bu soru bize kresel ve
zel boyutunu sunar.
Bu iki boyutun nasl birbiriyle etkileime getiinin rnei
sayfa 360daki ekil 11.9da gsterilmitir. Snav notlaryla ilgili
olan rneimize geri dnelim. renciler notlarn yetkinlik
(sabit bir kiisel zellik) ya da verim (deiken bir zellik) gibi
isel etkenlerin sonularna balayabilir. Ya da notlarnn nedenini sorunun zorluu, dierlerinin snav srasndaki hareketleri (sabit durumsal bir problem) ya da ansa (deiken harici
bir zellik) olan dsal faktrlere balayabilirler. rencilerin
baar ya da baarszlklar hakknda yaptklar yklemenin
doasna gre sayfa 360, Tablo 11.4teki duygusal tepkilerden
birini yaayabilirler. Dikkat edilmesi gereken, rencilerin yaptklar yklemelerin duygularn ve sonraki snavlara ynelik
motivasyonlarn sk almak ya da dersleri tamamen brakmak- baar ya da baarszln gerek nedenine bakmakszn
etkileyeceidir.
ki arkadanza dnelim. Arkadalarnzdan birinin dsal bir yklemede bulunurken (inaat sesleri) dierinin isel
bir yklemede (hafzada zayflk) bulunduunu sylemitik.
Aratrmaclar, insanlarn yaadklar olaylar kart oyununda
yenilmekten tutun birisi tarafndan reddedilmeye kadar- aklama yollarnn hayat boyunca kullanlan, ykleme biimleri
olabileceini ortaya kardlar (Cole ve ark., 2008). nsanlarn baarlarn ve baarszlklarn bu boyutu kullanarak
ykleme: Nedenler ve sonular hakkndaki yarglar.

Kiisel Baaruya Ynelik Motivasyon

359

JXY`t

;e`ken

jec

;jXc

Yetenek

>iemqficll

xXYX

Xnj

EKL 11.9 Davranusal Sonularun Nedenleriyle lgili Yklemeler


Davranula ilgili sadece iki ykleme ieren drt muhtemel
sonu retilmitir. Yeterlilik yklemeleri, isel olarak sabit
kombinasyon, isel olarak aba salanan ancak deiken
kombinasyon, dusal olarak sabit gler iledii zaman zor
soru (test) ve deiken dusal kombinasyon iin de ans iin
oluturulmutur.

aklama yollar gdlenme, ruh hali ve hatta alma ekillerini bile etkileyebilir. Ykleme biimleri, insanlarn aktiflik
ya da pasifliini, inat olma ya da abuk vazgemelerini, risk
almalarn ya da salam bir ekilde hareket etmelerini etkiler
(Seligman, 1991).
14. Blmde, isel-kresel-sabit bir ykleme biiminin
(Hibir eyi doru dzgn yapamyorum) bireyleri depres-

TABLO 11.4

Tepkiler

Ykleme-Baumlu Duygusal

Baaru ve baarusuzluk karusunda hissettikleriniz bu sonularun nedenleri hakkunda yaptuunuz ykleme eitlerine gre deiir. rnein,
yeteneinize ykleme yaptuunuzda baarunuzla gurur duyarsunuz ancak
baarusuzluunuzun nedenini yeteneinize yklerseniz moraliniz bozulur.
Baarunuzun sebebini dusal etkenlerin bir sonucu olarak grrseniz
minnet duyarsunuz ancak dusal etkenleri baarusuzluunuzun sebebi olarak
grrseniz kuzgunluk duyarsunuz.
Duygusal Tepkiler

360

Ykleme

Baar

Baarszlk

Yetenek

Yeterlilik
Kendine gven
Gurur

Yetersizlik
Pes etme
Depresyon

aba

Ferahluk
Memnuniyet
Rahatlama

Sululuk
Utanma
Korku

Dierlerinin hareketleri

Minnet
kran

Kuzgunluk
fke

ans

akunluk
Sululuk

akunluk
Hayret

Blm 11 Motivasyon

yona sokabileceini greceiz (depresyonun belirtilerinden


biri motivasyon eksikliidir). imdilik, ykleme biimlerinin
nasl bir arkadanzn dersten A almasn salarken dierinin F
almasna neden olduunu inceleyelim. Arkadalarnzn baar
ya da baarszlklarn belirleyen ana faktr olduka tandktr:
iyimserlik ve ktmserlik (Seligman, 1991). Bu iki farkl bak
as motivasyon, ruh hali ve davran etkiler.
Ktmser ykleme biimi baarszln nedenlerini isel
olarak grr. Dahas, kt durum ve bu durumda bireyin oynad rol dengeli ve kresel olarak grlmektedir Bu durum
hi deimeyecek ve btn hayatm etkileyecek. yimser ykleme biimi baarszl dsal nedenlerin bir sonucu olarak
grr Snav adil deildi- ve baarszlk dengesiz ya da deiken ya da zel olaylarn sonucudur Bir dahaki sefere daha
ok alrsam daha iyi yaparm ve bu olay dier snavlardaki
baarm etkileyemez.
Bu nedensel aklamalar baar sorusuna gelince ters
ekilde iler. yimserler baarlarn kiisel ve isel-sabitkresel nedenlere balarlar. Ancak ktmserler baarlarn
dsal-deiken-kresel nedenlere ya da zel faktrlere balarlar. Kaybetmeye mahkm olduklarna inandklarndan
ktmserler yetenekleri gz nne alndnda beklenenden
daha kt performans sergilerler. eitli aratrmalar iyimser ve ktmserler hakkndaki bu iddialar desteklemektedir.
rnein, bir aratrma Birleik Krallkta byk bir sigorta
irketi iin alan 130 erkek sat grevlisinin sat stratejilerini inceledi (Corr ve Gray, 1996). Aratrmada daha olumlu
ykleme biimlerine sahip sat grevlilerinin daha fazla sat
yaptklar kefedildi. Gnlk hayatta olaylarn yorumlanma
ekli iyimser ve ktmserlerin gelecekteki performanslarn
etkiler.
Bu blm sonlandrrken akademik bir evrede rastlantsal yklemelerin gl etkisini inceleyen bir aratrmaya gz
atalm.
Aznlk gruplara dhil renciler niversiteye gittiklerinde
yeni evrelerinde kendilerini rahat hissetmediklerini sk
sk ifade ederler. Toplumsal aidiyetsizlik duygular rencilerin baar gdlerinde nemli rol oynar. Bir grup aratrmac, Afro-Amerikal rencilerin toplumsal aidiyetsizlik duygularn azaltrlarsa akademik baarlarnn artaca
tahmininde bulundu (Walton ve Cohen, 2007). Katlmclar, niversite deneyimleriyle ilgili aratrmalar okudular.
Aratrmalardan bazlar, deney grubuna toplumsal aidiyet problemleriyle ilgili yeni ykleme biimleri gsterdi:
rnein bir aratrma istatistikler st snf rencilerinin
(1. snf rencisiyken) dier rencilerin onlar sevmedii
dncesinde olduklarn ancak artk dier rencilerin
onlar sevdiinden emin olduklarn iddia etmektedir
nerisinde bulunuyordu (s. 88). Kontrol grubu bu materyali okumad. Bu bilginin etkisini lmek iin aratrmaclar katlmclarn bir sonraki dnem notlarn incelediler.
Her rencinin notlarn nceki dnemlere bakarak incelediler. Deney grubundaki katlmclar beklenenden daha
yksek notlar aldlar; kontrol grubundaki katlmclarsa
beklenenden daha dk notlar aldlar.

Ykleme biimlerinin gdlenmeyi nasl etkilediine bakarak


rencilere aidiyet duygusunun alanmasnn performanslar
zerinde kalc bir etki braktn syleyebiliriz.

Bizce bu aratrmalardan renilecek ok ey var. Baar


ya da baarszlnza ynelik ykleme biimlerinizi deitirerek iyimser bir bak as kazanabilirsiniz. Baarszlnza
neden olan faktrleri inceleyerek olumsuz ve dengeli aklamalar engelleyebilirsiniz. Son olarak, motivasyonunuzun
anlk baarszlklardan etkilenmesini nleyebilirsiniz. Aratrma temelli bu tavsiyeleri hayatnz iyiletirmek iin kullanabilirsiniz bu konu Psikoloji ve Yaam adl blmde tekrar
incelenecektir.

VE RGTSEL PSKOLOJ
Olumlu felsefenizin byk bir irkette i bulmanz saladn varsayalm. Sizi n Ach deerinizi ya da ykleme biiminizi- tanyarak ne kadar motive olacanz tahmin edebilir
miyiz? Gdlenme seviyeniz, altnz evredeki insanlara ve kurallara ksmen baldr. evrelerinin karmak
toplumsal sistemler olduklarnn bilincinde olarak rgtsel
psikologlar, alanlar arasndaki iletiim, alanlarn toplumsallama ve kltrlenmesi, liderlik, bir ie/organizasyona
ballk, i memnuniyeti, stres ve moral knts ve iyerindeki genel yaam kalitesi gibi insan ilikilerini eitli ynlerden incelerler (Blustein, 2008; Hodgkinson ve Healey, 2008).
irketlere danmanlk yapan rgtsel psikologlar alanlarn ie alm, seilmesi ve eitilmesinde yardmc olabilirler.
tasarmnda bir ii bireye uygun hle getirmek- tavsiyelerde bulunabilirler. rgtsel psikologlar, iletme, karar alma
ve gelitirme kuramlarn kullanrlar.
rgtsel psikologlarn iyerindeki gdlenmeyi anlamak
iin kullandklar kuramlardan birkana gz atalm. Adillik
kuram ve beklenti kuram insanlarn farkl alma koullar
altnda nasl tepkiler verdiklerini tahmin etmeye ve anlamaya
yarar. Bu kuramlar, alanlarn sosyal karlatrma ilemini
kullanarak adillii deerlendirme ya da performanslarna
gre beklenebilecek dlleri tahmin etme gibi bilisel aktivitelerde bulunduklarn varsayar. Adillik ve beklenti kuramlarnn 40 yl kadar nce ortaya km olmasna ramen,
aratrmaclar iyeri motivasyonunu anlamak iin hl bu
kuramlardan yararlanrlar (rnein, Bolino ve Turnley, 2008;
Grant, 2008; Siegel ve ark., 2008).
Adillik kuram, alanlarn dier insanlarla adil ve
tarafsz ilikiler kurmay istediklerini nerir (Adams, 1965).
alanlar girdilerini (ilerine yaptklar yatrmlar ya da
katklar) ve ktlarn (ilerinden karlnda ne aldklar)
kaydederler ve bu girdi-ktlar dier alanlarla kyaslarlar. A alannn ktlarnn girdilerine oran B alannkiyle aynysa (kt A / girdi A = kt B / girdi B) A alan
memnun kalacaktr. Bu oranlar eit olmadnda memnuniyetsizlik oluacaktr. Bu eitsizlii hissetmek caydrc bir ey
olduundan alanlar girdileri ve ktlar yeniden dzenleyerek bu eitlii salamaya alacaklardr. Bu deiiklikler
davransal (rnein daha az alarak girdiyi azaltmak, zam
isteyerek kty artrmak) olabilir. Deiiklikler psikolojik de
olabilir (rnein, girdileri yeniden deerlendirmek im o
kadar da iyi deil- ya da ktlar yeniden deerlendirmek
Haftalk maa eki aldm iin anslym-).
koullarnzdaki adillik ya da eitsizliin sonularn
hi fark ettiniz mi? Bir arkadanzn daha iyi bir i iin istifa
ettii bir durum dnn. Byle bir durumda nasl hissedersiniz? Adillik kuram, istenmeyen bir ite adil olmayan bir
ekilde arkada kaldnz dneceinizi ileri srer. Aslnda

Beklenti teorisi bazu oyuncularun sayu vuruunu baarulu olunan zamanlarun ortalamasuna tercih etmelerini nasul auklar?

i arkadalarnz memnuniyetsizliklerini dile getirdikleri bir


ii braktklar zaman geride kalan insanlarn retkenlikleri
azalr adillik hislerini korumak iin retkenlii azaltrlar
(Sheehan, 1993). Eer bir ynetici pozisyonunda alyorsanz, alanlarnzn adillikle ilgili psikolojik ihtiyalarna
hitap ederek bu durumun nne geebilirsiniz. rnein,
girdi ve ktlarn ilikisindeki deiiklikler iin sunulan
yararl aklamalar gz nnde bulundurabilirsiniz.
Beklenti kuram, alanlarn aba ve performanslar
karlnda hak ettikleri dlleri alacaklarna inandklar
zaman motive olduklarn ne srer (Harder, 1991; Porter ve
Lawler, 1968; Vroom, 1964). Dier bir deyile, insanlar ekici
bulduklar (istenen sonular veren) ve stesinden gelinebilecek ilerde alacaklardr. Beklenti kuramnn bileeni
vardr:

rgtsel psikolog: alanlar aras iletiim iilerin sosyallemeleri ve


kltr benimsemeleri, liderlik, mesleki tatmin, stres ve tkenmilik
sendromu ve batan sona yaam kalitesi gibi i ortamnn eitli ynlerini alan psikolog.
adillik teorisi: alanlarn dier alakal kiilerle adil ve eit ilikiler
srdrerek motive olduunu ileri sren bir bilisel i motivasyonu teorisi. Ayn zamanda katlmclarn kendi girdileri ile orantl ktlarn
olaca adaletli ilikileri kabul eden bir model
beklenti kuram: alanlarn abalarnn ve mesleki performanslarnn
arzu edilen ekilde sonulanaca beklentisini onlar motive ettiini
varsayan bir bilisel i motivasyonu teorisi.

Kiisel Baaruya Ynelik Motivasyon

361

Yaamnzda Eletirel Dnme


MOTVASYON AKADEMK BAARIYI NASIL ETKLER?
Angela ve Blake adlu arkadalarunuzla
psikolojiye giri dersine kaydolduunuzu dnn. Dersin ilk gnnde,
Angela bu dersten en yksek notlaru
ben almak istiyorum dedi. Blake
buna cevap olarak F almazsam
yeter bana dedi. Angela ve Blakein
hedeflerinin farklu ekilde davranmalarunu nasul etkileyebileceini grdnz
m? Arkadalarunuzdan biri bu metni
okumak iin daha fazla zaman harcayacak! Angela ve Blake arasundaki
zutluu, daha genel olarak, rencilerin
hedeflerinin gdlenmelerini nasul
etkilediini incelemek isteyen araturmacularun alumalarundan neler rendiklerini bulmak iin kullanabiliriz.
Bu incelemenin amacu hedefleriniz
ve gdnz hakkunda daha eletirel
dnmenizi salamaktur.
rencilerin performanslaru zerine yapulan analizler 3 tip baaru
hedefi tanumlamutur (Meece ve ark.,
2006). Angela performans yaklaum
hedeflerine sahip bir rencidir.
Dierlerinden daha baarulu olmaya
aluur. Blake ise performans kaunma
hedeflerine sahip bir rencidir.
Dierlerinden daha az baarulu olarak
etiketlenmeyi engellemeye aluur.
Hedeflerin 3. eidi stnlk hedefleridir. stnlk hedefleriyle motive
olan renciler yeni yetenekler gelitirmeye odaklanurlar: Baaru kendini
gelitirme olarak deerlendirilir ve
renciler grevin ilgi ekicilii ve
zorluu gibi isel zellikleriyle tatmin
olurlar (Meece ve ark., s. 490). Araturmacular, rencilerin hedefe ynelik
olmalarunu derste sunulan materyal-

leri en iyi ben yapmak istiyorum ve


tek istediim dersten kt not almamak gibi ifadelere katulup katulmaduklarunu sorarak belirlerler (McGregor ve
Elliott, 2002, s. 381).
Genel olarak, stnlk hedeflerine
sahip renciler yksek akademik
baaruyu garantileyen davranularda
bulunmak iin yksek motivasyona
sahiptirler. Bir araturmada, rencilerin psikolojiye giri sunavundan iki
hafta nce ve sunavdan hemen nce
davranularu incelendi (McGregor ve
Elliott, 2002). Performans kaunma
hedeflerine sahip renciler alumaktan da kaundular: Sunavdan iki hafta
nce daha hazurlanmaduklarunu, sunavdan nce de hazur hissetmediklerini
sylediler. stnlk ve performans
yaklaum hedeflerine sahip renciler
sunava zamanunda alumaya baladular. Ancak stnlk hedeflerine
sahip renciler sunav hakkundaki
sakinlikleriyle ne uktular: Sunavdan
iki hafta ncesinden sunavdan hemen
ncesine kadar geen srede baarusuz olma konusunda daha az endieliydiler.
Akademik baarunuzu etkileyen
hedefleri incelerken, sunuftaki deneyimlerinizi de gz nnde bulundurulmalusunuz: retmenler auladuklaru
hedeflere gre birbirinden ayrulurlar
(Meece ve ark., 2006). retmenler,
renciler yeni yetenekler gelitirdiklerinde onlarun abalarunu ve
bundan duyduklaru zevki fark ederek
stnlk hedeflerini vurgulayabilirler;
performans hedefleri sunav notlaru en
yksek olan renciler belirlenerek ya

beklenti, vasta olma ve deerlik. Beklenti, alann performans


seviyesine gre abalarnn beklenen karldr. Vasta olma,
performansn dl gibi eitli ktlara yol ama beklentisidir.
Deerlik, ktlarn tatmin edici olup olmamasdr. Bir alma
ortamnda bu bileen iin eitli ihtimaller sz konusudur.
rnein, baarl olma durumunda dl ihtimalinin artt
(yksek vasta olma) fakat baarl olma ihtimalinin az olduu

362

Blm 11 Motivasyon

da sunavda kt yapan renciler gz


ardu edilerek vurgulanabilir. Genel olarak, rencilerin hedefleri retmenlerin hedeflerini taklit eder. renciler
stnlk hedeflerini gelitirme fursatu
bulmamu olabilirler.
retmenler rencilerinin davranularunu kendi gdlerine ykleme
yapmak iin de kullanurlar. Sunavda
kt not alduunuzu dnn. Metinde
de belirttiimiz gibi, performansunuzu
dengelilik ve kontrol edilebilirlik gibi
boyutlarla auklayabilirsiniz. retmenler aynu boyutlaru rencilerine
karuluk vermek iin kullanurlar (Reyna
ve Weiner, 2001; Weiner, 2006).
Kontrol edilebilirlii dnn. Profesrnzn Blakein alumaduu iin
kt not alduunu; Angelanunsa sunava
ge geldiinden dolayu kt not alduuna inanduunu dnn. Profesr
Angelaya karu Blaketen daha anlayulu davranur. Profesrnn yklemelerini deitirmek Blakeun avantajuna
olacaktur.
renciler, sunavlarumuzda kt
notlar alduklarunda onlaru ders hakkundaki hedeflerini ve bu hedeflerin
davranularunu nasul deitirdiini incelemeleri konusunda cesaretlendiririz.
Bu aluturmayu yapmanun nemini anlayabileceinizi umuyoruz.
stnlk hedeflerine sahip renciler neden sunav yaklatuka daha
sakin olurlar?
renciler hocalarunun kendi performanslaru hakkundaki yklemelerini deitirmek iin ne yapabilirler?

(dk beklenti) ve dln tatmin edici olma ihtimalinin az


olduu (dk deerlik) bir iiniz olabilir. Beklenti kuramna
gre, alanlar bu bileenin ihtimallerini deerlendirip tek
tek deerlerini artrarak birletirebilirler. En yksek seviyedeki
gdlenme, dolaysyla, bileen yksek ihtimallere sahipken
oluur; ancak en dk deerlerin olumas iin bir bileenin
sfr olmas yeterlidir.

Beklenti kuram analizinin, ynetici pozisyonundaysanz


size salayaca yararlar tartmaszdr. Yneticiyseniz beklenti,
vasta olma ve deerlik hakknda daha net dnebilmelisiniz.
Bu bileenlerden herhangi biri devre d kaldnda bunun farknda olmalsnz. alanlarnzn abalar ve aldklar dlleri arasnda iyi bir ba kurulmadna inandklarn dnn.
Yksek deerlerde vasta olma salamak iin alma ortamnda
hangi deiiklikleri yapardnz?
Bu blm sonlandrrken alma ortamlaryla ilgili bir
uyarda bulunmak isteriz. Kariyerinizde ne kadar sk alabileceinize karar verirken hayatnzn dier ynlerine de dikkat
edin. Dier blmde de greceimiz zere, baar iin fazlasyla
hrsl bir ekilde almak uzun ve salkl bir yaama engel tekil edebilir.
Bugn yataktan neden kalktnz sorduumuzdan beri
ok yol kat ettik. Alk ve yemek yemenin biyolojisini ve psiko-

lojisini ve insanlardaki cinselliin evrimsel ve sosyal ynlerini


akladk. nsanlarn baar ihtiyacndaki bireysel farkllklar
kefettik. Bu tartma boyunca doa ve yetitirme tarznn etkileimini tr olarak ve birey olarak grdnz. Bu bilgileri edindiinize gre, neden bu sabah yataktan kalktnz?

DURUN VE GZDEN GERN





ELETREL DNME

Baaru ihtiyacu nedir?


nsanlar hangi boyutlar dhilinde ykleme yaparlar?
Beklenti kuramu i ortamundaki gdlenmeyi nasul auklar?

Akademik performans zerindeki yklemelerin etkisini gsteren araturmayu dnn. Okulunuz ya da


niversiteniz araturmanun bulgularunu nasul uygulayabilir?

Ana Noktalarn zeti


Motivasyonu Anlamak
Gdler davran ynlendiren dinamik kavramlardr.
Gd analizi, biyolojik ve davransal ilemlerin birbiriyle

nasl balantl olduunu ve insanlarn engeller ve ztla


ramen neden hedefleri takip ettiklerini aklar.
tki kuram, gdy gerginliin azalmas olarak tanmlar.
nsanlar ayn zamanda psikolojik ihtiyalarla alakasz d
uyarclar olan teviklerle gdlenirler.
gd kuram, gdnn isel tipik tepkilere dayand
nerisinde bulunmaktadr.
Sosyal ve bilisel psikologlar, bireyin bir durumu alglamas,
zmlemesi ve tepki vermesiyle ilgilenirler.
Abraham Maslow insani ihtiyalarn hiyerarik olarak sralanabileceini nermitir.
nsanlarn gerek gdlerinin daha karmak bir yapya
sahip olmasna ramen, Maslowun kuram gdsel gleri
zetlemek iin yararl bir ara sunar.

Yeme
nsan vcudu yemek yemeyi balatan ve bitiren bir dizi

mekanizmaya sahiptir.
Kltrel normlarn insanlarn nasl ve ne kadar yedikleri

zerinde etkisi vardr.

Cinsel Davranlar
Evrimsel bak asna gre, seks remek iin kullanlan

mekanizmadr.
Hayvanlarn seks gdleri byk lde hormonlarca kont-

rol edilir.
Masters ve Johnsonn almalar, erkekler ve kadnlarn

cinsel tepki dngleri hakknda ilk bilgileri salamtr.


Evrimsel psikologlar, insanlarn cinsel davranlarnn

byk ounluunun erkekler ve kadnlarda farkl reme


stratejileri olarak ortaya ktn nermektedirler.
Cinsel senaryolar, cinsel davranlarn uygunluk llerini
tanmlar.
Ecinsellik ve heteroseksellik genler, kiisel ve sosyal evrelerce belirlenir.

Kiisel Baarya Ynelik Motivasyon


nsanlarn baar ihtiyalar kiiden kiiye deiir. Baar

gds, insanlarn baar ve baarszl tanmlama biimlerine gre deiir.


yimserlik ve ktmserlik olan iki ykleme biimi, baar ve
etki gdsne kar farkl tavrlarn alnmasna neden olur.
rgtsel psikologlar, insan gdlerini alma ortamlarnda
incelerler.

Bireyler snrlandrlrlarsa diyetleri kilo kayb yerine kilo

almalarna sebep olur.


Yeme bozukluklar, genetik bozukluklar, insan vcudu

hakknda yanl alglara sahip olma ve kltrel basklardan


dolay oluan lmcl hastalklardr.

Ana Noktalarun zeti

363

ANAHTAR TERMLER
adillik kuram (s.361)
anoreksiya nevroza (s. 348)
ar yeme rahatszl (s. 348)
baar ihtiyac (n Ach) (s. 358)
beklenti kuram (s. 361)
bulimia nevroza (s. 348)
cinsel heyecan (s. 352)
cinsel senaryo (s. 354)

364

Motivasyon
Blm 11 Motivation

ebeveyn yatrm (s. 353)


gdlenme (s. 340)
homeostaz (s. 341)
igd (s. 342)
ihtiyalar hiyerarisi (s. 343)
itki (s. 341)
rgtsel psikolog (s. 361)
sevgili tecavz (s. 355)

sosyal renme kuram (s. 343)


tematik deerlendirme testi (TAT) (s. 358)
tevik (s. 342)
ykleme (s. 359)

Blm 11 Deneme Testi


1. Arkadaunuz Carlosun ok da iyi tenis oynamaduunu
grdnz. Maun sonunda yanunuza gelip, Bugn
motive olamadum diyor. Carlos gd kavramunu nasul
kullanmaktadur?
a. Du koullardan zel durumlarun ukarumunda bulunmak iin
b. Biyolojiyi davranula ilikilendirmek iin
c. Davranusal deikenlii vurgulamak iin
d. Zutlua ramen dayanukluluu auklamak iin
2. _____ trlerin yaamasu iin gerekli, nceden programlanmu yatkunluktur.
a. Tevik
b. tki
c. Metamotivasyon durumu
d. gd
3. Maslowa gre, _____ ihtiyalarunuzu tatmin etmeden
nce _____ ihtiyalarunuzu tatmin etmelisiniz.
a. baluluk, biyolojik
b. saygu, baluluk
c. gvenlik, saygu
d. kendini gelitirme, saygu
4. Jonah, her yemekte sadece tek enili yemekleri
yiyor. _____ yznden, bu durum Jonahnun yedii
yemek miktarunu _____
a. mide kasulmalaru; arturur
b. yan hipotalamus uyarulmasu; azaltur
c. duyu aurluklu doyum; arturur
d. duyu aurluklu doyum; azaltur
5. Sunurlandurulmu yiyiciler daha az kusutlandurulduklarunda,
a. yksek kalorili yiyecekler yerler.
b. yiyecek tketimlerini azalturlar
c. diyetlerini tamamen terk ederler.
d. sunurlandurulmamu yiyiciler gibi davranurlar.
6. Aaudaki nermelerden hangisi doru deildir?
a. Anoreksiya, insanlar normal vcut aurluklarunun yzde 85inden daha az aurlukta olduklarunda tehis
edilir.
b. Erkekler ve kadunlar anoreksiyadan eit derecede
etkilenirler.
c. Bulimia auru yeme ve kusma olarak tanumlanur.
d. Bulimia anoreksiyadan daha yaygundur.
7. Barney ve Wilma patlamu musur yerken film izlemilerdir. Barneye neden o kadar musur yediini sordunuz. Hangisinden bahsetme ihtimali en dktr?
a. Ne kadar a olduundan
b. Wilmanun yedii miktardan etkilendiinden
c. Yemek yiyeli ok olduundan
d. Musurun tadundan
8. _____ hareketleri yznden, ou trdeki _____ remeye eilimli olmamalarunu beklersiniz.
a. Androjenlerin; diilerin
b. strojenlerin; erkeklerin
c. Androjenlerin; erkeklerin
d. strojenlerin; diilerin

9. Masters ve Johnsonun cinsel heyecan zerindeki


araturmalaruna gre, ____ aamasu _____ aamasundan nce gelir.
a. zlme, plato
c. plato; orgazm
b. plato, heyecan
d. zlme; orgazm
10. Kusa cinsel iliki yaama konusunda olduka enerji
harcayan bir arkadaunuz var. Bu _____, ____ reme
stratejisine benzer.
a. diilerin, uzun sreli
b. erkeklerin, kusa sreli
c. erkeklerin, uzun sreli
d. diilerin, kusa sreli
11. Araturmalar gre, aynu cinsel eilimi paylama eilimi
en yksek olanlar hangi kardelerdir?
a. Larry ve John, DZ ikizleri
b. Deborah ve Patty, MZ ikizleri
c. Rose ve Leo, DZ ikizleri
d. Anne ve Charlotte, DZ ikizleri
12. Aaudaki ifadelerden hangisi baaru ihtiyacu yksek
olan bireyler iin geerli deildir?
a. Verilen grevi her zaman tamamlarlar.
b. lerinin verimli olmasunu beklerler.
c. Hedeflerine ulamayu beklerler.
d. Planlama zerinde zaman harcarlar.
13. Her gn, Victor yerel gazetesinin bulmacasunda daha
iyi sonular elde etmektedir. Victor bulmacalar kolay
olduu iin iyi sonular elde ettiini dnmektedir.
Bu performansunun _____ yklemesidir.
a. isel-dengeli
c. dusal-dengeli
b. dusal-dengesiz
d. dusal-dengesiz
14. Ders surasunda profesr deerlik ve vasuta olmadan
bahsetmektedir. Ders byk ihtimalle _____ ile alakaludur.
a. yklemeler
b. adillik kuramu
c. baaru ihtiyacu
d. beklenti kuramu
15. Sunava giderken, Trudynin Sunavdan iyi not alacaum dediini duydunuz. Trudynin _____ hedeflerle
motive olduunu dnrsnz.
a. performans yaklaum
b. stnlk
c. performans kaunma
d. adillik

Komposizyon Sorular
1. Kltr yeme bozukluklarunun gelimesine nasul neden
olur?
2. Cinsel senaryolarun kaynau nedir?
3. Ktmsere karu iyimser ykleme biimlerinin insanlar zerinde ne gibi bir etkisi vardur?

Deneme Testi

365

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLabe girerek (www.mypsychlab.com) aadaki videolar izleyiniz. zledikten sonra aadaki aktiviteleri yapnz.

Program 12: Motivasyon ve Duygu

Program 17: Seks ve Cinsiyet

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR


Programlar izlerken, kitapta ilenenlere ek olarak aadaki
terimlere ve insanlara dikkat ediniz.
androjenerkeksi ve kadns zelliklerin ikisine de sahip

olmak.
uyarlmlkheyecan seviyesinin artmas.
bilisel geliim kuram: ocuklarn erkek ve dii kategorilerini temel olarak aldklarn ve bilisel tutarllk salamak iin kendilerini cinsel olarak etiketlediklerini neren
kuramdr.
geliimsel stratejilertrlerdeki yetikinlerin cinsiyet rollerine uymak iin gelien davranlar.
iyimserlik: baarszl harici, dengesiz ve deiken faktrlere ve baary dengeli faktrlere balama eilimi.
ktmserlikbaarszl dengeli ya da isel faktrlere ve
baary kresel deikenlere balama eilimi.
cinsiyet kategorilemeerkeklerin ve kadnlarn erkeksi ya
da kadns olduu sre.
sosyal renme kuramocuklarn rol modellerini inceleyerek sosyalletiklerini ve bu rollere uyumlarna gre dllendirildikleri ya da cezalandrldklarn savunan teori.
stereotipbir grubun tm yelerinin yaygn davranlarda
bulunduklarna dair inan.
Norman Adlercinsel davranlarn psikolojik ve davransal mekanizmalarn inceler.
Michael Meaneycinsiyet farkllklarnda biyoloji ve psikolojinin etkileimini inceleyen geliimsel sinirbilimci.

PROGRAMI GZDEN GERME


Program 12
1. Davranuu balatan, srdren ve durduran btn fiziksel
ve psikolojik srelerin hepsine ne ad verilir?
a. Auklayucu tarz
c. Baumluluk
b. Basturma
d. Motivasyon
2. Phoebenin kedi fobisi vardur. Gds nedir?
a. evresel uyarulmuluk
b. Youn korku
c. Basturulmu cinsel tatmin
d. Dierlerine baluluk ihtiyacu

366

Blm 11 Motivasyon

3. Gdlenmede zevk-acu prensibinin rol nedir?


a. Zevkimizi dierlerinin acusunda bastururuz.
b. Zevk arayup acudan kaunuruz.
c. Bir eyler yapmakta acu verici de olsa usrar ederiz.
d. Acudan zevke gre daha fazla gdleniriz.
4. Hangi aktivite arzu ve basku arasundaki gerginlii auk bir
ekilde ierir?
a. Aukmadan yemek yeme
b. Dierleriyle fiziksel temas aramak
c. Bir hedef iin saatlerce alumak
d. Planlarunuza karuan bir insana kuzgun olmak
5. Freud, baluca iki eit gd olduunu dnyordu.
Bunlardan biri,
a. saldurganluu ifade etmek
b. stnlk aramak
c. yaratuculuu karulamak
d. gvende hissetmek
6. Freudun insan gdleriyle karulaturulduunda, Abraham
Maslowunkiler daha ok,
a. olumsuzdur
b. hormon temellidir
c. iyimserdir
d. patolojik temellidir.
7. Erkek tavus kularunun tylerini gstermeleri ya da erkek
kolarun kavga etmeleri gibi davranular cinsel davranularun hangi kusmuna aittir?
a. reme iin gvenli bir yer salamak
b. Erkein dikkatini remeye ekmek
c. yi genlere sahip bir e bulmak
d. Yulun doru zamanunda remek
8. Norman Adlerin farelerin reme davranularu zerindeki
araturmasunda yaklauk 10 kere cinsel birlemenin amacu
nedir?
a. Hormon retimini tetiklemek
b. Erkei ejaklasyona hazurlamak
c. Dllenmeyi salamak
d. Diiyi etkilemek
9. Darwin, bazu duygularun ifade edililerindeki benzerlii
neyin kanutu olarak sunmutur?
a. Btn trler duygularu renirler
b. Duygular iseldir.
c. Duygular en saluklu trn yaamasunu salar
d. Genetik deikenlik avantajludur.

10. Mutlu ve zgn Amerikalu aluanlarun fotoraflaru, Amerikalu rencilere ve talyan aluanlara gsterilmitir. Paul
Ekmanun araturmasuna dayanarak, gruplarun duygularu ne
kadar iyi tahmin edeceklerine dair grleriniz nedir?
a. ki grup da duygularu doru tanumlayacaklardur.
b. Sadece Amerikalular duygularu doru tanumlayacaklardur.
c. Sadece talyanlar duygularu doru tanumlayacaklardur.
d. Hibir grup duygularu doru tanumlayamayacaktur.

18. Michael Meaney, erkek ve dii farelerin davranu biimlerindeki farkluluklaru bu davranularun hayvanlara iyi
geldiiyle alakasu olduunu savunmutur. Bunun sebebi
davranularun,
a. hormon retimini arturmasudur.
b. organizmayu yaama grevleri iin hazurlamasudur.
c. eitli beyin blgelerini uyarmasudur.
d. motor hareketin tercih ettii biime uymasudur.

11. Martin Seligman, ktmser auklama biimine sahip


ocuklara yardum etmenin doru olacaunu neden dnmtr?
a. Bu ocuklar sukucudur.
b. Bu ocuklarun gereklerle temasu yoktur.
c. Bu ocuklar depresyon riski taurlar.
d. Bu ocuklarla aynu ortamda bulunan dier ocuklar da
aynu biimde davranmaya balarlar.

19. Yaam dngsnde erkeklerin saluuyla kadunlarun saluu nasul kuyaslanabilir?


a. Erkekler yaam dngsnde daha korunmasuzdurlar.
b. Kadunlar yaam dngsnde daha korunmasuzdurlar.
c. Kadunlar sadece hamilelik dnemlerinde korunmasuzdurlar.
d. Salukta cinsiyet farkluluu yoktur.

12. Aaudakilerden hangisi ktmser auklama biiminin


kaynaklarundan deildir?
a. Hayatumuzdaki nemli yetikinlerin yaptuklaru deerlendirmeler
b. Hayatumuzdaki ilk byk olumsuz olayun gereklii
c. Annemizin ktmserlik seviyesi
d. e/dua dnklk seviyesi
13. Hangi kuramcu insanlarun karulamaya alutuklaru ihtiya
hiyerarilerine sahip olduklarunu ne srmtr?
a. Freud
c. Maslow
b. Rogers
d. Seligman
14. Gdlerin sukuntu verici durumlara (aluk ya da moral bozukluu gibi) yol amasuna ramen, ______ yararlarundan
tr evrimlemitir.
a. hayatta kalmaya
c. salua
b. trlerin remesine
d. yukarudakilerin hepsi
15. Robert Plutchik, duygular hakkunda aaudakilerden hangisini savunmutur?
a. Temelde eit duygu vardur: mutluluk, znt ve
kuzgunluk.
b. Temelde sekiz eit duygu vardur; bunlar drt zut
iftlerden ibarettir.
c. Ak evrensel bir duygu deildir; bazu kltrlerde bu
duygu yoktur.
d. Duygusal deneyim sadece fizyolojiyle belirlenir.
16. Kurtlar ve sincaplar reme biimlerinde aaudakilerden
hangisini gsterirler?
a. Romantik ak
b. Diiler arasunda erkekler iin rekabet
c. Erkekler arasunda diiler iin rekabet
d. Kuun yavrulamak iin sonbaharda reme eilimi

Program 17
17. Zella Lurin ve Jeffrey Rubin tarafundan yapulan araturmaya gre, ebeveynlerin yenidoan erkek ve kuz ocuklarunu
tanumlamak iin kullanduklaru dildeki farkluluk hangisinin
etkisiyledir?
a. Yenidoanlar arasundaki fiziksel farkluluklar
b. Yenidoanlarun davranu biimlerindeki farkluluklar
c. Hastane aluanlarunun yenidoanlara davranma biimleri
d. Ebeveynlerin beklentilerinin algularu zerindeki etkisi

20. Alama ile ilgili cinsiyetlerdeki davranu farkluluunun muhtemel sebebi nedir?
a. sel bir farkluluktur.
b. sel farkluluklar ebeveynlerce pekitirilir.
c. Sosyalleme srecinde renilir.
d. Kaynau bilinmemektedir.
21. Jeanne Blocka gre, erkek ve kuz ocuklarun sosyopsikolojik balamlaru farkludur. Bu farklardan biri kuzlarun daha
ok _____
a. ev merkezli olmalarudur.
b. baaru odaklu olmalarudur.
c. riskle dolu olmalarudur.
d. hemcins arkadalaruyla vakit geirmeleridir.
22. Jeanne Blocka gre, erkek ocuklara salanan tipik
sosyopsikolojik balam,
a. kuzlardan daha koruyucu olmalarudur
b. kuzlardan daha ok kontrol edilmeleridir
c. kuzlara gre icat ve keif iin daha az fursat elde etmeleri
d. arkada aunda daha ok snurlandurulmalaru
23. Erkek rolnn olumsuz sonularundan biri aaudakilerden hangisidir?
a. Erkekleri depresyona daha yatkun yapmasudur.
b. Entelektel geliimi sunurlandurmasudur.
c. ok az aidiyet duygusu salamasudur.
d. Risk alma davranularunu desteklemesidir.
24. Eleanor Maccobye gre, ocuklar hangi yalarda hemcinsleriyle oynamayu tercih ederler?
a. 2 yaunda
c. 4 yaunda
b. 3 yaunda
d. 5 yaunda
25. ocuklardaki cinsiyet rolleri hakkunda aaudakilerden
hangisi dorudur?
a. Kuzlar kendilerini karu cinsten uzaklaturup hemcinsleriyle oynamaya daha erken balarlar.
b. Kuzlar fiziksel davranularda erkeklerden daha saldurganlardur.
c. Erkekler ve kuzlar, sadece yetikinler onlaru cesaretlendirdii zaman gl cinsiyet rolleri gelitirip
kendilerini karu cinsten uzaklatururlar.
d. Yukarudakilerden hibiri
26. Filme gre, erkeklerin itiip kakumalu oyunlaru daha ok
oynamalaru _____ bir sonucudur.
a. erkek ve kuzlar arasundaki biyolojik farkluluklarun
b. erkek ve kuzlara karu davranulardaki kltrel farkluluklar
c. yukarudakilerin ikisi
d. yukarudakilerden hibiri

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

367

27. Erkek ocuklar kuz ocuklara gre ______ arkadaa


sahiptirler ve kuz ocuklara gre arkadalaruyla ______
samimidirler.
a. fazla, daha fazla
b. fazla, daha az
c. az, daha fazla
d. az, daha az
28. ocuklarumuzu sosyalletirmemizdeki farkluluklardan tr
erkekler ______ iin daha zgrken kadunlar _____ iin
daha zgrdrler.
a. kefetmek, eletirmek
b. geri ekilmek, icat etmek
c. kefetmek, kendilerini ifade etmek
d. kendilerini ifade etmek, incelemek
29. Aaudakilerden hangisi ocuklar 6 yauna bastuunda
ortaya ukar?
a. Cinsiyet rolyle ilgili depresyon
b. Cinsel arzu
c. kincil cinsel zellikler
d. Cinsiyete dayalu auru ayrumculuk
30. Ebeveynlerin cinsiyet rolne dayalu stereotipler kullanmaktan kaunduklaru ve ocuklarunu mahalledeki her iki
cinsiyetten ocuklar oynamaya cesaretlendirdikleri bir
ortam dnn. Bu durumda ne oluabilir?
a. Erkek ocuk cinsiyet rolne dair belirtiler gstermeyecek ve hem oyuncak arabalarla hem de oyuncak
bebeklerle oynayacaktur.
b. Erkek ocuk, kuzlara has ortaklaa oyun stratejileri
gelitireceklerdir.
c. Toplumsal baskuyla, erkek ocuk erkek cinsiyet rolne balu davranularda bulunacaktur.
d. Erkek ocuk hemcins yautlaruna gre fiziksel grevlere yzde 10 daha az baarulu olacaktur.

DNLMES GEREKEN SORULAR


1. nsanlardaki cinsel gdlenme, davranular, deerler,
toplumsal normlar ve davranu biimlerindeki beklentileri
ieren cinsel senaryolarda kendini gsterir. Erkekler ve
kadunlarun farklu cinsel senaryolaru nasul gelitirdiklerini

368

Blm 11 Motivasyon

dnnz. Senkronizasyon eksiklii ifti nasul etkileyecektir? Cinsel hastaluklar ve AIDSin artuuna dair haberler
arttuu zaman cinsel senaryolar nasul deiebilir?
2. Kiisel sunurlama ve stresin seviyesi insanlarun diyetlerine
uymama ihtimallerini belirliyorsa, diyet planunuza ne tip
psikolojik destekleri dhil edersiniz?
3. Anoreksiye ve bulimia gibi yeme bozukluklaru acu-zevk
prensibiyle nasul atumaktadur?
4. Araturmalar androjen insanlarun cinsiyet rolyle
kusutlanmu insanlara gre daha uyumlu olduklarunu
gstermektedir. Fakat eletirmenler erkeksi zelliklerin,
kadunsu ve erkeksi zelliklerin kombinasyonundan daha
ok yksek zgven ve iyi uyum salamaya yol atuunu
ileri sryor. Erkeksi zelliklere sahip olmak kadunlarun
zgvenini nasul artturabilir?

AKTVTELER
1. Aladuumuzdan dolayu mu zgnzdr, yoksa zgn olduumuzdan dolayu mu alaruz? zgn yz ifadesi yapmak
zgn olmamuza neden olabilir? Hareketlerimizi incelememiz duygularumuzu tetikler mi?
Deneyin: Bu deney iin 10-15 dakikanuzu ayurun. zgn,
kuzgun ve korkmu kelimelerini kut paralaruna yazun.
Aynanun nndeyken kut paralarundan birini seip o
kelime iin yz ifadesini yaparken kendinizi seyredin.
Bu yz ifadesini bir dakika boyunca yapun. Yz ifadesini
yaparken dndnz eyleri ve fiziksel tepkileri not
edin. Yznz gevetin bir dier kut parasu iin aynu
aluturmayu tekrar edin. Deneyiniz hangi kuramlaru desteklemekte ya da rtmektedir?
2. Aluk hissinizi tatmin ettiinizde younlamanuz gereken
hareketleri gzlemleyin ve bunlaru ok a hissettiiniz
zaman yaptuunuz hareketlerle kuyaslayun. Biyolojik gdleriniz karulanmaduunda daha soyut gdler zerinde ne
kadar iyi younlaabiliyorsunuz?
3. 3 yakun arkadaunuzu ya da akrabanuzu sein. Karu cinsten
olsaydunuz onlarla olan ilikiniz nasul olurdu? Kimliinizin ve
davranuunuzun hangi ynleri deiirdi? Hangileri aynu kalurdu?

12
Duygu, Stres
ve Salk
Duygular 370
Temel Duygular ve Kltr Duygu Teorileri
Ruh Hlinin (Duygudurum) ve Duygularn
Etkisi znel yilik Hli

Yaam Stresi 379


Fizyolojik Stres Tepkileri Psikolojik Stres
Tepkileri Stresle Baa kma Stresin Olumlu
Etkileri

Yaamnzda Psikoloji 380


Doacak Hislerinizi Doru Olarak Tahmin
Edebilir misiniz?

Salk Psikolojisi 392


Biyopsikososyal Salk Modeli Saln
Gelitirilmesi Tedavi Kiilik ve Salk
Yznden Tkenmilik ve Salk Bakm
Sistemi Salnza

Yaamnzda Eletirel Dnme 397


Salk Psikolojisi Daha Fazla Egzersiz Yapmanza
Yardmc Olabilir mi?

Ana Noktalarn zeti 402

u anda size Kendinizi nasl hissediyorsunuz?


diye sorduumuzu farz edin. Bu soruya nasl
cevap verirdiniz? Salayabileceiniz en az farkl
bilgi tr var. Birincisi, bulunduunuz ruh hlinizi
aa vurabilirsiniz hissetmekte olduunuz duygular. Bu niteyi okuma iini partiye yetimek iin zamannda bitirebileceinizi bildiiniz iin mutlu musunuz? Patronunuz telefonda size
barp ard iin kzgn msnz? kincisi, ne lde stres
yaadnz konusunda bize daha genel eyler syleyebilirsiniz.
Halletmek zorunda olduunuz btn grevlerle baa kabilecekmi gibi mi hissediyorsunuz? Veya kendinizi bu grevlerin
altnda biraz ezilmi mi hissediyorsunuz? ncs, psikolojik
veya bedensel salnz hakknda bilgi verebilirsiniz. Bir hastala yakalanmak zere olduunuzu mu hissediyorsunuz? Veya
kendinizi tamamen iyi mi hissediyorsunuz?
Bu nitede, duygularnz, yaadnz stres ve salnzla
balantl olarak, Kendinizi nasl hissediyorsunuz? sorusuna
cevap verebileceiniz bu yol arasndaki etkileimleri kefedeceiz. Duygular insan deneyiminin mihenk talardr. nsanlarla
ve doayla etkileimlerinize zenginlik, anlarnza da anlam katar.
Bu nitede, deneyim ve duygularn ilevlerini ele alacaz. Biyolojik ve psikolojik ilevselliiniz zerindeki duygusal talepler ok
bykse, ne olur? Yenik debilir ve yaamnzn stres ykleyicileriyle uraamaz hle gelebilirsiniz. Bu nitede ayn zamanda,
stresin sizi nasl etkilediini ve onunla nasl mcadele edebileceinizi inceleyeceiz. Son olarak da, odak noktamz geniletip
psikolojinin salk ve hastaln allmasna yapt katklar
ele alacaz. Salk psikologlar, hastaln geliimine evresel,
sosyal ve psikolojik srelerin katklarn aratrr. Salk psikologlar, bireyin shhatini arttrmak iin stratejiler gelitirirken,
ayn zamanda hastaln tedavi edilmesi ve nlenmesine yardm
etmek iin psikolojik sreleri ve ilkeleri kullanr.
Konumuza, duygularn ieriine ve anlamna gz atarak
balayacaz.

Duygular
Dnp hareket edebildiinizi, fakat hissedemediinizi hayal
edin; o zaman hayatnz nasl olurdu? Ayn zamanda bir sevgilinin pcnn verdii tutkuyu kaybederseniz, korku yaama
kapasitesini brakma konusunda istekli olur muydunuz? Nee
uruna znty bir kenara brakabilir miydiniz? Elbette bunlar ho olmayan, hemen piman olunacak pazarlklar. Birazdan
duygularn birtakm nemli ilevleri olduunu greceiz. Fakat
konumuza, duygunun tanmn yaparak ve duygusal deneyimlerin kkenlerini aklayarak balayalm.
Duyguyu sadece bir his olarak dnmek size ekici gelebiliyor olmasna ramen Mutlu hissediyorum veya Kzgn
hissediyorum. hem vcudu hem de zihni ieren bu nemli
kavramn daha kapsayc bir tanmna ihtiya duymaktayz.
Gnmzn psikologlar duyguyu, fizyolojik uyarlmay, hisleri,
bilisel sreleri, gzle grlebilir ifadeleri (yz ve duru ekli
dahil) ve kiisel olarak nemli grlen bir duruma cevaben gsterilen belirli davransal tepkileri ieren bedensel ve zihinsel
deiimlerin karmak bir ekli olarak tanmlar. Bu gelerin hepsinin neden gerekli olduunu anlamak iin, kendinizi youn bir

duygu: Fizyolojik uyarlmay, hisleri, bilisel sreleri ve kiisel olarak


nemli grlen bir duruma cevaben gsterilen belirli davransal tepkileri ieren bedensel ve zihinsel deiimlerin karmak bir ekli.

370

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

mutluluk hissettiiniz bir durumda hayal edin. Fizyolojik uyarlmanz yava bir kalp atn ierebilir. Hissettiiniz ey olumlu
olur. lgili bilisel sreler yorumlamalar, hatralar ve durumu
mutlu olarak etiketlemenize izin veren beklentileri ierir. Ak
davransal tepkileriniz da vurumcu (glmseme) ve/veya
eylem odakl (sevdiiniz birini kucaklamak) olabilir.
Uyarlma, hisler, dnceler ve eylemleri birletiren bir
aklama sunmadan nce, duygular ve ruh hlleri arasnda bir
ayrm yapmamz gerekiyor. Duygular belirli olaylara verilen
belirli tepkiler olarak tanmlamtk o zaman duygular genel
anlamda olduka ksa srede yaanr ve olduka youndur.
Buna karn ruh hlleri ounlukla daha az youndur ve birka
gn srebilir. ou kez ruh hlleri ve tetikleyici olaylar arasnda daha zayf bir balant vardr. Tam olarak nedenini bilmeden iyi veya kt bir ruh hli iinde olabilirsiniz. Duygular
ve ruh hllerini aklayan teorileri tanmlarken bu ikisi arasndaki ayrm aklnzda tutun.

TEMEL DUYGULAR VE KLTR


ok farkl insan kltrlerinden temsilcileri bir odada toplayabildiinizi farz edin. Onlarn duygu deneyimlerinde ortak
olan ne olurdu? lk cevap olarak, Charles Darwinin nsan ve
Hayvanlarda Duygularn Da Vurumu (1872/1965) (The Expression of Emotions in Man and Animals) adl kitabna bavurabilirsiniz. Darwin, insan ve insan d yaplarn ve ilevlerin
dier nemli zelliklerinin yan sra, duygularn da evrim geirdiine inanyordu. Belirsiz, tahmin edilemez kiisel durumlar
olarak deil, son derece belirli, insan beyninin egdml ilem
biimleri olarak dnd duygularn uyumsal ilevlerine ilgi
duyuyordu. Darwin duygular, dnyadaki belli bir yinelenen
durumlar snfyla uramak iin tasarlanm kaltsal, uzmanlam zihinsel durumlar olarak gryordu. Trmzn tarihi
boyunca, insanlar, saysz defa, yrtclarn saldrlarna maruz
kalm, ak olmu, ocuk dourmu, birbirleriyle savam,
elerinin cinsel ihanetleriyle karlam ve sevdiklerinin lmne tank olmutur. O yzden, baz duygusal tepki biimlerinin insan trnn btn yelerinde ortaya kmasn bekleyebiliriz. Aratrmaclar, duygularn evrensellii savn, kltrler
genelinde yz ifadelerinin tutarllnn yan sra yeni doan
ocuklarn duygusal tepkilerini inceleyerek denediler.

Baz Duygusal Tepkiler Doutan m Gelir? Evrimsel


bak as doruysa, neredeyse ay duygusal tepki ekillerini
dnyann her yerinde bulmay bekleriz (Izard, 1994). Silvan
Tomkins (1911-1991) anlk, renilmemi duygusal tepkilerin
yaygn rolnn zerinde duran ilk psikologlardan biriydi. Tomkins (1962, 1981), nceden renmedikleri takdirde, bebeklerin
yksek seslere korkuyla ve nefes almada zorluk ekerek tepki
gsterdiini belirtir. ok sayda duruma uyacak kadar genel bir
duygusal tepkiyle belli uyarclara karlk verme konusunda
nceden donanml grnrler.
Kltrler aras aratrma, baz duygusal tepkilerin ok
farkl kltrlerden gelen ocuklarda son derece ayn olduu
beklentisini dorulamtr.
Bir aratrmac grubu, ABD, Japonya ve inde 11 aylk
bebeklerin nasl fke ve korku gsterdiini saptamak ister
(Camras ve ark., 2007). fke tepkileri almak iin, aratrmaclar bebeklerin kollarn hareket ettirememesi iin her bir
bebein bileklerini kavrayp bir yemek tepsisine dayal ola-

Charles Darwin duygu konusunun aluulmasunda ilk


fotoraf kullananlardan biriydi. Bu fotoraflar, nsan
ve Hayvanlarda Duygularun Dua Vurumu (1872/1965)
kitabundan. Darwin, neden duygularun evrim rn
olduuna inanuyordu?

rak tutarlar. Korku tepkileri almak iin, aratrmaclar her


bir ocua gzleri parlarken ve dudaklar hareket ederken
yksek irkin grleme sesleri yaymas iin uzaktan altrlabilen gvdesinden ayrlm bir oyuncak goril kafas verirler (s. 136). Bebekler iki ynteme kar da farkl davransal
tepkiler retir. rnein, fkeye karn bir korku belirtisi olarak nefes alma hzlarn arttrmalar daha byk bir ihtimal.
Bu davransal tepkiler kltrler genelinde aynyd. Ayrca,
bebeklerin yz ifadeleri de kltrler genelinde aynyd. Yine
de, bu yz ifadeleri korku ve fke iin srekli farkllk gstermiyordu. Anlald kadaryla, ocuklarn olumsuz tepkiler iin farkl yz ifadeleri gsterme yetenei yaamlarnn
ilk ylndan sonra ortaya kyor.
Bu alma kltrler aras nemli bir tutarll kantlasa da,
ayn zamanda bahsedilen lkede yaayan bebekler iin yz
ifadeleri arasnda hafif farkllklar vard. rnein, Amerikal
ocuklarn inmi kalar ve alarkenki az ekillerini birletiren yz ifadelerini vermesi inli akranlarna gre daha byk
bir ihtimaldi. Bu sonular, yaamn ok erken dnemlerinde
kltrn duygusal tepkiler zerinde etki sahibi olduunu gsterir (Camras ve ark., 1998).
Bebeklerin, ayn ekilde dierlerinin yz ifadelerini yorumlama gibi doutan bir yetenei varm gibi grndn de
belirtmek gerekir. Yaplan bir deneyde, 5 aylk bebeklerin farkl
younlukta glmsemeler yanstan bir yetikin yznn yinelenen bir ekilde gsterilmesine altn ve bu yze daha az ilgi
gsterdii sonucuna varld (Bornstein ve Arterberry, 2003).
Bunun akabinde bebeklere iki yeni fotoraf gsterildi: lk fotoraf ayn yetikini yeni bir glmsemeyle gsteriyordu (yani farkl
younlukta bir glmseme); ikincisi de ayn yetikini korkmu
bir ifadeyle gsteriyordu. Bebekler, tutarl bir ekilde, korkmu
yz ifadesine bakmakta daha fazla zaman harcadlar bu her iki
durumda da korkmu yz ifadesini yeni bir eymi gibi tecrbe
ettikleri ve ayn zamanda farkl glmsemeleri ayn kategoride
snflandrdklar izlenimini uyandryordu. Bir baka aratrma,
7 aylk bebeklerde, beyin aktivite ekillerinin kzgn ve korkmu
ifadelere kar farkl olduunu gsterdi (Kobiella ve ark., 2008).
O hlde, 11 aylk bebeklerde grdmz gibi, bebeklerin henz
retemedikleri yz ifadelerine kar ayrt edici tepkileri vardr.

Paul Ekmana gre, yz ifadelerinin doas konusunda


nc aratrmac, btn insanlar yz dili konusunda rtrler (Ekman, 1984, 1994). Ekman ve arkadalar, ilk olarak
Darwinin ileri srd eyi bir takm duygusal ifadelerin insan
tr iin evrensel olduu kantladlar, nk muhtemelen bu
ifadeler bizim evrimsel mirasmzn kaltsal unsurlardr. Okumaya devam etmeden nce, sayfa 372deki ekil 12.1e evrensel
olarak bilinen bu yedi duygusal ifadeyi ne kadar iyi tanyabileceinizi grmek iin baknz (Ekman & Friesen, 1986).
Bu yedi ifadenin, dnya apnda tannp mutluluk, arma,
fke, irenme, korku, znt ve aalama duygularna tepki
olarak retildiine dair bir hayli kant vardr. Kltrler aras
aratrmaclar, eitli kltrlerden gelen insanlardan standart
hle gelmi fotoraflardaki ifadelerle ilikili duygular tanmlamalarn ister. Bireyler genellikle bu yedi duyguyla ilikili ifadeleri tanmlayabilmektedir.
almalarn birinde, bu deneyden nce Batllarla ve
Bat kltryle neredeyse hi karlamam olan Yeni
Ginedeki yaz ncesi dnemden kalma bir kltrn yeleri (Fore kltr), ekil 12.1de gsterilen Beyaz insanlarn yznde ifade edilen duygular doru biimde tandlar. Bunu ayn duyguyu tecrbe ettikleri durumlara
bavurarak yaptlar. rnein, fotoraf 5 (korku) yannzda
mzranz yokken yaban domuzu tarafndan kovalanm,

Duygusal fadeler Evrensel midir? Bebeklerin standart


duygusal tepkileri retip algladklarn grdk. Eer yleyse,
son derece farkl kltrlerden dahi olsa yetikinlerin duygunun
yz ifadeleriyle aktarldna inanma konusunda makul lde
gr birlii gstermesini bekleyebiliriz.

Araturmacular niin bazu duygusal tepkilerin doutan


olduuna inanuyorlar?

Duygular

371

EKL 12.1 Duygusal

fade Yargularu

Duyguyla ilgili bu yedi terimin


solda gsterilen yz ifadeleriyle eletirin: korku, irenme,
mutluluk, aurma, aaulama,
fke ve znt. Cevaplar nitenin
sonundadur (bkz. s. 402).

resim 6 (znt) da ocuunuz lm gibi bir izlenim


brakmt. Kafalarn kartran tek ey resim 2deki armay korkudan ayrt etmekti, nk belki de bu insanlar
en ok gafil avlandklar zaman korkuyorlardr.
Daha sonra, aratrmaclar bu kltrn dier yelerinden (ilk almaya katlmayanlar), aalama dndaki
dier alt duyguyu aktarmak iin kullandklar ifadeleri
biimlendirmelerini isterler. Amerikal niversite rencileri Fore halknn yz ifadelerinin video grntlerini izlediklerinde, tek bir istisna hari bu insanlarn duygularn
doru bir ekilde tandlar. Beklendii gibi, Amerikallar,
Fore halknn Batllarn duruunda kartrd ayn duygular, yani Fore halknn korktuu ve ard zamanki
duru ekillerini ayrt etmekte zorlandlar (Ekman &
Friesen, 1971).
Bundan daha yakn zamanlara ait bir aratrmada Macaristan,
Japonya, Polonya, Sumatra, ABD ve Vietnamdaki bireylerin
yz ifadesi yarglar karlatrld ve bu farkl halklar arasnda
bu konuda yksek bir gr birlii bulundu (Biehl ve ark.,
1997). Genel sonu itibariyle, dnya genelindeki insanlar, kltrel farkllklarna, rklarna, cinsiyetlerine veya eitimlerine
bal kalmakszn, temel duygular hemen hemen ayn ekilde
ifade ediyor ve dierlerinin yz ifadelerini okuyarak tecrbe
ettii duygular tanmlayabiliyorlar.
Evrensellik iddiasnn temel yedi duyguya odaklandn
dikkate alnz. Ekman ve meslektalar, btn yz ifadelerinin
evrensel olduu veya kltrlerin btn duygular ayn ekilde
ifade ettii gibi bir iddiada bulunmamlardr (Ekman, 1994).
Aslnda Ekman (1972), beynin (evrim rn) ortak katklarn
ve duygusal ifadedeki kltr yanstmak iin evrensellik ile ilgili
duruunu nro-kltrel teori olarak adlandrr. Beyin, belli bir
duygu uyandnda belli bir ifade retmek iin hangi yz kaslarnn hareket edeceini belirler. Bununla birlikte, farkl kltrler evrensel biyolojinin tesinde kendi kstlamalarn koyar.
Fore kltrnden ve Amerikal niversite rencileri grubundan yelerin tepkilerini karlatran aratrmay tanmlarken
baz kltrel etkileri sylemitik. Daha nce bahsettiimiz
alt lke karlatrmas da genel gr birlii zeminine karn

372

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

lkeler arasnda baz farkllklar ortaya kard (Biehl ve ark.,


1997). rnein, Japon yetikinler fkeyi tanmada Amerikal,
Polonyal ve Vietnaml yetikinlerden daha ktyd. Vietnaml
yetikinler, irenmeyi tanmada dier btn lkelerin katlmclarndan daha ktyd.
Bu farkllklar niin ortaya kabiliyor? imdi de dorudan
duygusallk zerindeki kltrel etkilere bakalm.

Kltr Duygusal fadeyi Nasl Snrlar? Duygusal


ifadenin baz ynlerinin evrensel olduunu grdk. yle olsa
bile, farkl kltrlerin duygunun nasl kontrol edilmesi ile ilgili
farkl ahlaki deerleri vardr. Baz duygusal tepki ekilleri, yz
ifadeleri bile her bir kltre zgndr. Kltrler insanlarn ne
zaman belli duygular gsterebileceine dair ve belirli durumlarda bahsi geen cinste insanlar tarafndan baz duygusal da
vurum tarzlarnn toplumsal uygunluuna dair sosyal kurallar
koyar (Mesquita & Leu, 2007). Duygular Batl normdan farkl
tarzlarda ifade eden kltr rneine bakalm.
Senegaldeki Volof halk, insanlar arasndaki stat ve
g farkllklarnn kat bir ekilde tanmland bir toplumda
yayorlar. Bu kltrn st snf yelerinden duygusal ifadeleri konusunda kendilerini ok fazla snrlamalar beklenir; alt
snftan bireylerin ise, zellikle Griotlar denilen bir snf, daha
deiken olmalar beklenir. Aslnda Griotlardan, ou zaman
soylularn ifade edemedikleri utan verici duygularn ifade
etmesi istenir:
Bir gn le sonras, bir grup kadn (be asil ve iki griot)
kasaba snrndaki bir kuyunun yaknnda toplanmlard.
Tam o srada, bir dier kadn kuyuya doru uzunca bir
adm atp kendini kuyuya att. Btn kadnlar gz nnde
olan bu intihar karsnda ok yaamlard, ama soylu
kadnlar sessizce ok yaamlard. Sadece Griot kadnlar
hepsinin adna lk atmlard (Irvine, 1990, p.146).
Byle bir durumda nasl tepki vereceinizi hayal edebilir misiniz? Kendinizi soylu kadnlarn yerine koymaktansa
Griotlarn yerine koymak daha kolay olabilir: lk atmadan nasl

Cenaze gibi durumlarda kltrler duygusal ifadeleri ne ekilde sunurlar?

durabilirdiniz? Cevap, elbette, soylu kadnlarn herhangi bir


ak tepki gstermemelerini gerektiren, duygusal ifadeye ynelik kltrel normlar edindiidir.
Duygusal ifade konusunda ikinci bir kltrel farkllk
rnei yazarlarnzdan birinin bana geldi. Suriye kkenli bir
Amerikal arkadan cenazesinde, bir ziyaretinin cenaze evine
girdii zaman bir grup kadnn lk atp at yaktn duyup
grnce armt. Daha sonra kadnlar aniden durdular, ta ki
baka bir ziyareti gelip bir kez daha grup hlinde at yakmaya balayana kadar. Bu davrann aklamas nedir? Merhumun aile yelerinin lnn banda beklerken gn
gece boyunca yksek bir duygusal younluu srdrmesi zor
olduu iin, kendi adlarna her yeni gelene uygun bir ekilde
gl duygular gstermeleri iin bu profesyonel atlar tutuyorlar. Bu, birtakm Akdeniz ve Yakn Dou kltrleri arasnda
allm bir uygulamadr.
nc rneimize gelince, acyla alakal duygusal da
vurum normlarnda kltrler aras bir farkll ele alacaz. 4.
niteden, psikolojik balamn insanlarn ac yaama derecesi zerinde byk bir etkisinin olduunu hatrlayn. Ayn ekilde, kltrel balamn da insanlarn ac yaadklarn da vuran davranlar sergilemesinin uygun kabul edildii l zerinde bir etkisi
vardr. rnein, yaplan bir alma ABDdeki ve Japonyadaki
insanlarn ac iin uygun grdkleri davransal da vurumlar
arasnda bir ztlk olduunu gsterdi (Hobara, 2005). Her iki
lkeden katlmclar, Kadnlar birok durumda acya dayanabiliyor olmal. ve Erkeklerin ac iindeyken alamalar kabul
edilebilir. gibi maddeleri ieren Uygun Ac Davran Anketi
(Appropriate Pain Behavior QuestionnaireAPBQ)ni tamamladlar. Genelde Japon katlmclar ankette daha dk skorlar
elde ettiler: Ak duygusal ac ifadelerini daha az onayladklarn
belirttiler. Ayrca, her iki kltrel grup da kadnlarn duygusal
da vurumlarn erkeklerinkinden daha ok onayladklarn gsterdiler. Aratrmaclar kltrel farkll birok Asya kltrnn geleneksel stoaclna baladlar (Hobara, 2005, s. 392).
nsan deneyimi boyunca evrilmi olabilen duygusal kalp
trlerini dndnz zaman, daima son sz kltrn syleyebileceini aklnzda tutun. Duygusal ifadede neyin gerekli
veya kanlmaz olduuna dair Batllarn kullandklar kavramlar, baka herhangi bir toplumun kltrne bal olduu

kadar Amerikan kltrne de baldr. Duygusal ifade iin


farkl ahlaki deerlerin farkl kltrel kkenden gelen insanlar
arasnda yanl anlalmalara yol aabileceini fark ettiniz mi?
u ana kadar, glmseme ve yz buruturma gibi duygusal
durumlara verilen baz fizyolojik tepkilerin kaltsal olabileceini grdk. imdi de dier fizyolojik tepkiler ve onlarn psikolojik yorumlamalar arasndaki ba ele alan teorilere bakalm.

DUYGU TEORLER
Duygu teorileri, genel olarak, duygu deneyiminin fizyolojik
ve psikolojik ynleri arasndaki ilikiyi aklamaya alr. Bu
blme, duygusal olarak ilikili durumlarda vcudunuzun verdii tepkileri tartarak balayacaz. Daha sonra, bu fizyolojik
tepkilerin psikolojik duygu deneyiminize katk salama yolunu
ele alan teorileri gzden geireceiz.

Duygu Fizyolojisi Gl bir duygu yaadnzda ne olur?


Kalbiniz kt kt atar, nefes alnz hzlanr, aznz kurur, kaslarnz gever ve belki de titrersiniz bile. Bu belirgin deiikliklerin yan sra, buzdann grnmeyen ksmnda daha biroklar
ortaya kar. Btn bu tepkiler duygunun kaynayla ilgilenmek
zere vcudunuzu eyleme geirmek iin tasarlanmtr. Bu tepkilerin kkenine bir bakalm.
Otonom sinir sistemi (Autonomic Nervous System
ANS), vcudu hem sempatetik hem de parasempatetik blmlerinin (bkz. Blm 3) eylemiyle duygusal tepkilere hazrlar.
Blmler arasndaki denge uyarlan drtnn niteliine ve
younluuna baldr. Hafif, naho bir drtyle, sempatetik
blm daha aktiftir; hafif, ho bir drtyle de parasempatetik blm daha aktiftir. Her iki durumda da daha youn bir
drtyle, her iki blm de gitgide dahil olacaktr. Fizyolojik
olarak, korku ve fke gibi gl duygular vcudu hzl ve sessiz bir ekilde potansiyel tehlikeye hazrlayan acil tepki sistemini harekete geirir. Sempatetik sinir sistemi, i organlarn
srasyla kan ekeri salglamasna, kan basncn ykseltmesine ve terleme ve salivasyonu arttrmasna yol aan adrenalin bezlerinden hormonlarn (epinefrin ve norepinefrin) salglanmasn ynetmekle sorumludur. Acil durum getikten
sonra sizi rahatlatmak iin, parasempatetik sinir sistemi aktive

Duygular

373

edici hormonlarn salglanmasn engeller. Gl bir duygusal aktivasyon tecrbesinden sonra bir sre boyunca uyarlm kalabilirsiniz, nk baz hormonlar kannzda dolamaya
devam eder.
Belirli duygu teorilerini tanmlarken greceiniz gibi, aratrmaclar Belli duygusal deneyimler otonom sinir sisteminde
farkl aktivite biimlerine sebebiyet verir mi? sorusunu tartmlardr. Kltrler aras aratrmaclar sorunun cevabnn evet
olduunu ileri srerler. Bir aratrmac grubu, ABDden kadnlar ve erkekler ve Bat Sumatradan Minang erkekleri duygular
ve duygusal ifadeler retirken, kalp at hz ve deri scakl
gibi otonom tepkileri lmlerdir. Minang kltrnn yeleri
olumsuz duygular gstermemeye ynelik sosyallemilerdir.
yle olsa bile, Amerikal katlmclarn yapt gibi olumsuz
duygular iin, altnda yatan ayn otonom biimleri gsterirler
mi? Veriler iki kltr genelinde yksek dzeyde bir benzerlik olduunu ortaya kard ve bu da aratrmaclar otonom
aktivite biimlerinin evrimlemi ortak biyolojik mirasmzn
nemli bir paras olduunu ileri srmeye itmitir (Levenson
ve ark., 1992, s. 986).
imdi de, otonom sinir sisteminden merkezi sinir sistemine geelim. Uyarlmann hem hormonal hem de sinirsel
ynlerinin hepsi duygularn ve saldr, savunma ve kama ekillerinin kontrol sistemleri olan hipotalamus ve limbik sistemi
tarafndan kontrol edilir. Nroanatomi aratrmas, zellikle
limbik sistemin bir paras olarak duygular iin bir giri kaps
ve bir hatra szgeci ilevini gren amigdala zerine younlamtr. Amigdala bunu, duyulardan ald bilgilere nem vererek yapar. zelikle olumsuz deneyimlere anlam vermede gl
bir rol oynar. rnein, insanlar korkmu yz ifadeleri resimlerine baktklarnda, sol amigdala (beyninizin iki tarafnn da ayr
bir amigdalas vardr) ifadenin younluu arttka, artmakta
olan bir hareketlilik gsterir; buna karn, mutlu yz ifadeleri
ayn yapda ne kadar az hareketlilik retirse, yz o kadar youn
bir ekilde mutlu olur (Morris ve ark., 1996).
Blm 10da, erkekler ve kadnlar duygu ykl fotoraflarla karlap onlar hatrladnda, sol ve sa amigdalann farkl ilem rollerini stlendiini kantlayan aratrmay
anlatmtk (Cahill ve ark., 2004; Canli ve ark., 2002a). Yakn
zamanda PET taramalarndan elde edilen kantlar bir grevle
aktif olarak uramadklarnda dahi, erkek ve kadn beyinlerinin duygular iin farkl bir ekilde dzenlendiini gstermektedir (Kilpatrick ve ark., 2006). Duygusal hatra sonularna
paralel olarak, erkekler sa amigdalada daha byk eylemsizlik
aktivitesi gsterirler, te yandan kadnlar sol amigdalada daha
fazla aktivite gsterirler. Bununla birlikte, erkekler ve kadnlar
dier beyin blgeleriyle balant kurma biimleri konusunda da
farkllk gsterirler. Erkeklerde sa amigdala d ortama odakl
olan motor blgeleri ve grsel korteks gibi beyin blgeleriyle
kapsaml bir ekilde iletiim kurar. Kadnlarda ise sol amigdala
vcudun i ortamna odakl olan hipotalamus gibi blgelerle
kapsaml bir ekilde iletiim kurar. Bu veriler erkeklerin ve
kadnlarn biyolojik olarak duygusal olaylara farkl bir ekilde
tepki vermeye eilimli olabileceklerini gsterir.
Korteks, duygusal deneyimlere i sinir alaryla ve vcudun dier ksmlaryla balant kurarak dahil olur. Korteks psikolojik deneyimi biyolojik tepkilerle btnletiren armlar,

James ve Langen duygu kuram: Bir uyarc almann, beyne farkl duyusal ve motor geridnt gnderen ve belli bir duygu yaratan davransal
bir tepkiyi tetiklediini belirten yzeysel bir geridnt duygu teorisidir.

374

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

hatralar ve anlamlar salar. Beyin tarama tekniklerini kullanan


aratrmalar farkl duygular iin belirli tepkileri saptamaya baladlar. rnein, olumlu ve olumsuz duygular, korteksin ayn
ksmlarnda sadece kart tepkiler deildir. Daha ziyade, kart
duygular beynin olduka farkl blmlerinde en byk hareketlilie yol aar. Katlmclarn olumlu resimlere (yavru kpekler,
ikolatal kek ve gn batm gibi) ve olumsuz resimlere (kzgn insanlar, rmcekler ve silahlar gibi) bakarken ilevsel
MRI taramasna tabi tutulduklar bir almay dnn.Taramalar beynin sol yarmkresinde olumlu resimler sonucu ve
sa yarmkresinde olumsuz resimler sonucu daha byk bir
hareketlilik olduunu gsterdi (Canli ve ark., 1998). Aslnda,
aratrmaclar beyinde yaklamla ilgili ve ekilmeyle ilgili duygusal tepkileri idare eden iki farkl sistemin olduunu ortaya
koydular (Davidson ve ark., 2000; Maxwell & Davidson, 2007).
Yavru kpekleri ve rmcekleri ele alalm. Muhtemelen ou
insan yavru kpeklere yaklamak, ancak rmceklerden uzaklamak isteyecektir. Aratrma, deiik yarmkrelere ayrlm
farkl beyin devrelerinin bu tepkilerin asl nedeni olduunu
ileri srmektedir.
u ana kadar vcudunuzun duygularla alakal durumlara
birok tepki gsterdiini grdk. Fakat hangi hissin hangi fizyolojik tepkiye uyduunu nasl anlarsnz? imdi, bu soruyu
cevaplamaya alan teoriyi gzden geireceiz.

James ve Langen Vcut Tepkisi Kuram lk bata,


herkesin duygularn tepkilerden nce geldii konusunda hemfikir olduunu dnebilirsiniz. rnein, birisine barrsnz
(tepki) nk kzgnsnzdr (duygu). Bununla beraber, bundan yaklak 100 yl nce William James, Aristonun ok daha
nceden iddia ettii gibi, sralamann tersine olduunu ileri
srmt, yani vcudunuz tepki verdikten sonra hissedersiniz.
Jamesin de belirttii gibi, Aladmz iin zgn, vurduumuz iin kzgn, titrediimiz iin korkmu hissederiz. (James,
1890/1950, s. 450). Duygunun bedensel geridnten kaynaklandn savunan bu gr James ve Langen duygu kuram
olarak bilindi (Carl Lange, Jamesle ayn yl benzer fikirleri
sunan Danimarkal bir bilim adamyd). Bu kurama gre, bir
uyarcy alglamak otonom uyarlmaya ve belli bir duygunun
tecrbe edilmesine yol aan dier vcut eylemlerine sebep olur
(bkz. ekil 12.2). James ve Langen kuram periferik bir kuram
olarak grlmektedir, nk duygu zincirindeki en nemli rol

Beyin, yavru kpekler ve rmceklerle ilgili tecrbelere nasul


farklu bir ekilde tepki verir?

JamesLange
Kuram

CannonBard
Kuram

Uyarc alma

Uyarc alma

Uyarlma

Eylem

Alglanan uyarlma,
eylemin yorumlanmas

Bilisel Deerlendirme
Kuram
Uyarc alma

Durumsal ipular/balama
gre uyarlmann ve
uyarcnn deerlendirmesi

Beyin hareketlilii ve ilevi

Uyarlma

Eylem

Fizyolojik uyarlma

Duygusal his
Duygusal his

Duygusal his

EKL 12.2 Duygu Kuramunun Karulaturmasu


klasik duygu kuramu de farklu duygu bileenleri nerir. Aynu ekilde, bir uyaran-olayun duygu tecrbesiyle sonulanduu farklu sre dizgeleri nerirler. James Lange kuramunda olaylar,
algulanan ve daha sonra belli bir duygusal tecrbeyle sonulanan hem otonom uyarulmayu hem de
davranusal eylemi tetikler. Cannon Bard kuramunda olaylar ilk olarak beynin eitli merkezlerinde ilenir ve daha sonra bu merkezler ezamanlu uyarulma tepkilerini, davranusal eylemi ve duygusal tecrbeyi yneltir. Bilisel deerlendirme kuramunda, hem uyaran-olaylar hem de fizyolojik
uyarulma, uyarulma seviyesinin ve deerlendirme doasunun etkileiminden kaynaklanan duygusal
tecrbeyle, durumsal ipularu ve balam faktrlerine gre, aynu anda bilisel olarak deerlendirilir.
Kaynak: Rathus, Psychology, 3E. 1987 Wadsworth, a part of Cengage Learning, Inc. zin alunarak basulmutur. www.
cengage.com/permissions

i organsal tepkilere, yani merkezi sinir sistemi karsnda


yzeysel kalan otonom sinir sistemi eylemlerine atfetmitir.

Merkezi Nral Sreler in Cannon Bard Kuram


Fizyolog Walter Cannon (1927, 1929), periferik kuram reddedip merkezi sinir sistemi eylemine merkezci bir odakla yaklamtr. Cannon (ve dier eletirenler) James Lange kuramna
birtakm itirazda bulundular (Leventhal, 1980). rnein, i
organsal hareketliliin duygusal tecrbeyle alakas olmadn,
deney hayvanlarnn, i organlar merkezi sinir sisteminden
(CNS) ameliyatla ayrldktan sonra bile, duygusal olarak tepki
vermeye devam ettiini belirtirler. Ayrca, otonom sinir sistemi
(ANS) tepkilerinin genel anlamda blnm - ikinci edinilen
duygularn kayna olamayacak kadar yava olduunu ileri
srerler. Cannona gre duygu, beynin uyarc girdisiyle tepki
ktsnn arasna girmesini gerektirir. Talamustan gelen sinyaller, duygusal his retmek iin korteksin bir blgesine ve duygusal da vurumculuk iin bir bakasna yol alr.
Bir dier fizyolog, Philip Bard da i organsal tepkilerin
duygu srasnda en nemlisi olmad sonucuna vard. Bunun
yerine, duygu-uyaran bir uyarcnn hem sempatetik sinir sistemi yoluyla bedensel uyarlmaya hem de korteks yoluyla znel
duygu tecrbesine neden olan iki e zamanl etkisi vardr. Bu
fizyologlarn grleri Cannon Bard duygu kuramnda birlemitir. Bu kurama gre, bir duygusal uyarc, birbirlerine
neden olmayan uyarlma ve duygu deneyimi olmak zere iki e
zamanl tepki retir (bkz. ekil 12.2). Birisi sizi kzdrrsa, ok
fkelendim! diye dndnz anda kalp atnz hzlanr

fakat ne vcudunuz ne de zihniniz, zihninizin tepki verme eklini dayatamaz.


Cannon Bard kuram bedensel ve psikolojik tepkilerin
birbirinden bamsz olduunu ngrr. Birazdan, ada
duygu kuramlarnn, bu tepkilerin mutlaka bamsz olduuna
dair iddiay reddettiini greceiz.

Kavramsal Duygu Deerlendirme Kuram Uyarlma


belirtileri ve i durumlar birok farkl duygu iin benzer olduundan, baz zamanlar belirsiz, allmadk durumlarda tecrbe
edildiinde bunlar kartrmak mmkn. Stanley Schachter
(1922 1997), insanlarn byle bir belirsizliin stesinden nasl
geldiini aklamak iin iki faktrl duygu kuramn retti.
Schachtere gre (1971a), duygu deneyimi fizyolojik uyarlma ve
bilisel deerlendirme olmak zere iki faktrn ortak etkisidir.
Her iki ksm da bir duygunun ortaya kmas iin gereklidir.
Bu gre gre, btn uyarlmalarn genel ve ayrt edilmemi
olduu farz edilir ve uyarlma duygu srasnda ilk admdr. Fizyolojik uyarlmanz, ne hissettiinizi, hangi duygusal etiketin
en iyi uyduunu ve tecrbe edildii belli bir ortamda tepkinizin
ne anlama geldiini bulmak amacyla deerlendirirsiniz.

Cannon-Bard duygu kuram: Bir duygusal uyarcnn, birbirlerine neden


olmayan, uyarlma ve duygu deneyimi olmak zere iki e zamanl tepki
rettiini savunan kuram.
iki faktrl duygu kuram: Duygusal deneyimlerin otonom uyarlma ve
bilisel deerlendirmeden kaynaklandn belirten kuram.

Duygular

375

Richard Lazarus (1922 2002) bilisel deerlendirmenin neminin bir baka nc savunucusuydu. Lazarus (1991,
1995; Lazarus & Lazarus, 1994) duygusal deneyimin sadece
bireyin iinde veya beyinde ne olduuna dayanarak anlalamayacan, fakat bu deneyimin deerlendirilen evreyle srmekte
olan etkileimlerden kaynaklandn iddia eder (Lazarus,
1984a, s. 124). Lazarus ayrca, deerlendirmenin ou zaman
bilinli dnce olmadan ortaya ktn vurgular. Duygular
durumlara balayan gemi deneyimleriniz olduunda,- r:
Daha nceden tarttm u kabaday buraya gelmi!- uyarlmanzn yorumlanmas iin aka ortam aramanza gerek
yok. Bu gr kavramsal duygu deerlendirme kuram olarak
bilinmektedir (bkz. ekil 12.2).
Bu kuram test etmek iin, deneyciler baz zamanlar bireysel bir uyarlmaya etiket salamak iin evresel ipularnn
mevcut olduu ortamlar yaratmtr.
Bir kadn aratrmac, Kanadann Vancouver ehrindeki
iki kprden birini henz geen erkek katlmclarla grr. Kprlerden biri gvenli ve salam, dieri ise tehlikelidir ve pek salam deildir. Aratrmac manzarann
yaratclk zerine etkilerine ilgi duyuyormu gibi yapar
ve bir kadn ieren mulk bir resim hakknda erkeklerden ksa hikyeler yazmasn ister. Eer aratrmayla ilgili
daha fazla bilgi isterlerse, kendisini aramalarn rica eder.
Tehlikeli kpry henz geen erkek katlmclar, gvenli
kpry geen katlmclardan daha ok cinsel betimleme
ierikli hikye yazarlar ve drt kat daha fazla kadn aratrmacy ararlar. Uyarlmann, duygusal yanl yorumlamay
etkileyen bamsz bir deiken olduunu gstermek iin
aratrma ekibi, tehlikeli kpry getikten 10 dakika veya
daha sonra grlmesi iin baka bir grup erkek katlmc
ayarlarlar; bu da onlarn fiziksel uyarlma belirtilerinin
azalmas iin yeterli bir zamand. Bu uyarlmam erkekler,
uyarlm erkeklerin gsterdii cinsel tepki iaretlerini gstermediler (Dutton & Aron, 1974).
Bu durumda, uyarlma kaynann yanl yklemesine (kprnn tehlikesinden ziyade kadn) dayanarak duygusal bir yargya vardlar (Ben bu kadna ilgi duyuyorum). Benzer bir
deneyde, iki dakikalk aerobik egzersizi yapan rencilerde,
egzersizin devam eden uyarlmayla daha az ilikili grnmesine neden olan ksa bir gecikmeden sonra grlen duygularn aksine, egzersizden hemen sonra daha az ar duygularn
olduu grld; bu da, uyarlmay duygusal durumdan ziyade
egzersize kolayca atfettiklerini (yklediklerini) gsterir (Sinclair ve ark., 1994).
Bilisel deerlendirme kuramnn belirli baz ynlerine
kar klmtr. rnein, daha nce farkl duygulara elik eden
uyarlma durumlarnn otonom sinir sisteminin aktivitesi
ayn olmadn rendiniz (Levenson ve ark., 1992). O yzden,
en azndan baz duygusal deneyimlerin yorumlamalar deerlendirme gerektirmeyebilir. Dahas, kuramn varsaymna gre,
herhangi bir belirgin neden olmadan gl uyarlma yaamak
ntr, belirleyici zellikleri olmayan bir duruma yol amaz. Bir
dakika durun ve hemen imdi kalbinizin aniden hzlca atmaya

kavramsal duygu deerlendirme kuram: Duygu deneyiminin belirsiz


bir i uyarlma durumunun nasl etiketleneceini belirlemeye yarayan
fizyolojik uyarlma ve bilisel deerlendirmenin ortak etkisi olduunu
savunan kuram.

376

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

baladn, nefes alnzn hzlandn ve slatn, gs


kaslarnzn gerildiini ve avu ilerinizin terden slandn
hayal edin. Bu belirtileri nasl yorumlardnz? nsanlarn genellikle aklanamayan fiziksel uyarlmay olumsuz, bir eylerin
yanl gittiine dair bir iaret olarak yorumladn renince
arr mydnz? Ayrca, insanlarn bunun aklamas iin yapt aratrma, bu olumsuz yorumlamay aklayacak veya hakl
karacak uyarclar bulma konusunda nyargl olmaya meyillidir (Marshall & Zimbardo, 1979; Maslach, 1979).
Kavramsal duygu deerlendirme kuramyla ilgili bir baka
eletiri aratrmac Robert Zajonctan (Zy-Onts olarak telaffuz edilir) gelmektedir. Zajonc, insanlarn nedenini bilmeden
tercihlerinin uyarclara duygusal tepkiler olduu artlarn varln kantlad (Zajonc, 2000, 2001). Salt maruz kalma
etkisi zerine yaplan kapsaml bir deney serisinde, katlmclara yabanc kelimeler, ince karakterler, say kmeleri ve tuhaf
yzler gibi farkl uyarclar sunuldu. Bu uyarclar o kadar ksa
gsterildi ki, katlmclar bu geleri bilinli olarak tanyamadlar. Daha sonra, katlmclara bazlar eski olan (yani, bu uyarclar bilin eiinin altnda bir anlna gsterilmi), bazlar da
yeni olan belli uyarclar ne kadar sevdiklerini sorarlar. Katlmclar eski gelere daha yksek puanlar vermeye eilimliydi.
nk katlmclar bu olumlu duygular, kkenleri hakknda
bilinli bir farkndalk olmadan tecrbe ettii iin, duygusal
tepki deerlendirme srecinden ortaya kamazd.
Bilisel deerlendirmenin duygusal deneyimin nemli
bir sreci olduu, ancak tek sre olmad sonucuna varmak
muhtemelen en gvenli yoldur (Izard, 1993). Baz durumlarda, aslnda, niin o anki ekilde hissettiinizi yorumlamaya
almak iin en azndan bilinsizce de olsa evreye bavuracaksnzdr. Bununla birlikte, dier durumlarda da, duygusal
deneyimleriniz evrimin salad kaltsal balarn kontrolnde
olabilir. Duygusal tecrbelere giden bu farkl yollar, duygularn gnlk deneyimleriniz zerinde eitli etkileri olabileceini
gsterir. imdi, ruh hllerinin ve duygularn bu sonularndan
bazlarn ele alacaz.

RUH HLNN (DUYGUDURUM) VE


DUYGULARIN ETKS
Ruh hlinin ve duygularn toplumsal etkileimler zerindeki
etkisini deerlendirerek balayalm. Olumlu bir toplumsal
tutkal gibi sizi baz insanlara balarlar; olumsuz bir toplumsal defedici gibi de sizi dierlerinden uzak tutarlar. Birisi fke
kustuunda geri ekilirsiniz, ancak baka biri glmseme,
alm gz bebekleri ve davetkr bir bakla istekli olduunun iaretini verdiinde yaklarsnz. Bir bakasnn statsne veya gcne duyduunuz saygdan dolay gl olumsuz
duygular bastrabilirsiniz. Amigdalasnn ilevini yitirmi ve
bununla beraber nefret ve korku alglama yeteneini de yitirmi bir kadn olan D.R.yi dnn (Scott ve ark., 1997). nsanlar olumsuz duygular aktarmaya altnda anlayamazsanz,
hayatn nasl olabileceini hayal edin. rnein, bakalarndan
bir durumun tehlikeli olduunu ya da eylemlerinizin kzgn
bir tepkiye yol atn renememek nasl olurdu? Amigdalas
ilevini yitirince, D.R. de sosyal hayatnda tam olarak ilev gsterme yeteneini yitirdi.
Yaadnz ruh hllerinin sosyal ortamlarda faaliyette
bulunma ekliniz zerinde gl bir etkisi vardr. Aratrmalar
olumlu ve olumsuz ruh hllerinin insanlarn bilgi ileme eklini

Etrafunuzdaki insanlar tuttuunuz takuma ulgunlar gibi tezahrat yaptuunda muhtemelen nasul hissederdiniz?

etkilediini gstermektedir (Clore & Huntsinger, 2007; Forgas,


2008). zellikle olumsuz ruh hlleri iinde olan insanlar, bilgiyi
olumlu ruh hllerindeki akranlarndan daha detayl ve daha
ok aba gerektiren bir ekilde ilemeye yatkndr. nsanlarn
olumlu veya olumsuz ruh hllerinin sululuk ya da masumiyet
yarglarnda bulunma ekilleri zerindeki sonularn dnn.
Deneyin birinde katlmclar, kendilerini mutlu, ntr veya
zgn ruh hllere sokan ksa filmler izlediler (Forgas &
East, 2008). Ortam olutuunda, katlmclar sinema bileti
aldn inkr eden insanlarn drt ayr videosunu izledi.
Aslnda, bunlardan ikisi doruyu sylyordu (yani bilet
almamlard), dier iki videodakiler ise doruyu sylemiyordu (yani bilet almlard), fakat katlmclar bunu
bilmiyordu. Her bir videoyu izledikten sonra, katlmclar
her bir kiiyle ilgili sulu ya da masum olduklarna dair
yargda bulundular. Genelde zntl ruh hlleri iinde
olan katlmclarn videodakilerin drst olmadna inanmalar daha byk bir ihtimaldi. Ayrca, ruh hlinin de
katlmclarn doru sululuk yarglarnda bulunma yetenei zerinde byk bir etkisi vard: zntl ruh hlleri
iinde olan katlmclar ansla olmayacak kadar iyi bir performans gsterdiler; te yandan, ntr ve mutlu ruh hlleri
iindeki katlmclar iin aysn syleyemeyiz.
Sonular tartrken, aratrmaclar olumsuz ruh hllerinin insanlar daha az saf yapabileceini ileri srerler. Kendi yaamnz
dnn: zgn bir ruh hlindeyken daha m kukucusunuz?
inde bulunduunuz genel ruh hlinin yaptnz yarglar
zerinde etkisinin olabileceini biraz nce anlattk. Ayrca aratrmaclar dncelerin ve hislerin davransal tepkiler retmek iin etkileimde bulunma ekillerini buldular (Storbeck &
Clore, 2007). Tablo 12.1.de verilen iki muhakeme sorununu
dnn. Her problemin sonundaki soruya nasl cevap verirdiniz? Durumlar dikkatli bir ekilde analiz ederseniz sadece
sonulara bal kalmaya alarak-, her bir durumda dier beinin yaayabilmesi iin birisinin leceini greceksiniz. Yine
de, ou insan senaryolara farkl bir ekilde tepki vermektedir:
Makas deitirmenin yerinde bir karar olacana inanyorlard,
ancak bir yabancy tramvay rayna doru itme konusunda
ayn fikirde olmalarnn zor olduunu sylediler. Bu farkllk
iin bir varsayma gre, birincisiyle ayn tarzda bir problemin

iine duygusal ileme dahil olmaktadr. Birisini gerekten de


raylara doru itme konusunda duygusal davranmamak zor. Bu
varsaym destekleyen deliller dorudan beyinden gelmektedir.
Yaplan bir almada, aratrmaclar katlmclardan levsel
MRI taramalarndan geerken ahlaki muhakeme sorunlarn
dnmelerini ister (Greene ve ark., 2001). rnek 1deki gibi,
baz sorunlar kiiseldi katlmclardan kiisel olarak dorudan dahil olmalarn gerektiren eylemleri dikkate almalarn
isterler. rnek 2deki gibi, kart olan sorunlar ise son derece
kii dyd. ki tarz sorun da beyinde olduka farkl tepkilere
yol at. zellikle, kiisel sorunlar iin levsel MRI taramalar,
nceki aratrmada duygusal ilemeyle ilikilendirilen beyin
blgelerinde ok daha fazla hareketlilik olduunu gsterdi. Bu
alma, yaamnz srasnda yzletiiniz sorunlarn ieriinin,
bili ve duygunun zm retmek iin giritii etkileim eklini
belirlediine dair gl bir kant sunmutur.
Ruh hli ve bili arasndaki iliki konusunda son bir
not: Aratrmaclar devaml olarak, olumlu ruh hllerindeki
insanlarn daha ntr ruh hllerindeki insanlardan dnme
ve sorun zme konusunda daha fazla etkili ve yaratc olduunu kantladlar (Baas ve ark., 2008). Doktorlardan belli bir
dzeyde yaratclk gerektiren sorunlar zmeleri istenilen bir
almay dnn. Hafif ho bir ruh hline sokulanlar (deneyciler doktorlara kk bir eker hediyesi verdiler) yaratclk
testinde kontrol grubundaki doktorlardan (deneyden nce
hediye verilmeyenler) pheye yer vermeyecek ekilde daha iyi
bir performans sergilediler (Estrada ve ark., 1994). Bu tarz bulgular hemen uygulamal olarak da grebilirsiniz: Mutlu ruh
hlinizi srdrebildiiniz srece, okul devlerinizi muhtemelen daha etkili ve yaratc bir ekilde yapacaksnzdr. Yapmak
zorunda olduum bunca dev varken nasl mutlu olabilirim?
diye dnyor olabilirsiniz. imdi, insanlarn uzun dnemli
mutluluk hislerindeki bireysel farkllklara ynelik aratrmay
ele alacaz.

TABLO 12.1

Ahlaki Muhakeme Sorunlaru

1. Kontrolden ukmu bir tramvay raylardan aauya doru be iinin


zerine doru yol alur. Tramvay o anki rotasunda devam ettii
takdirde, bu be ii lecektir. Siz, raylarun zerinde, yaklaan
tramvay ve be ii arasundaki bir st geittesiniz. stgeitte sizin
yanunuzda tesadf eseri orada bulunan iri yaru bir yabancu var. Bu
be iinin hayatunu kurtarmanun tek yolu bu yabancuyu kprden
aauya raylarun zerine doru itmektir; bu ekilde yabancunun iri
vcudu tramvayu durduracaktur. Bunu yaparsanuz yabancu lecek,
ama be iinin hayatunu kurtaracaksunuz. Peki, be kiiyi kurtarmak
iin yabancuyu raylarun zerine itmek doru mudur?
2. Raylardaki bir yol ayrumuna huzluca yaklamakta olan kontrolden
ukmu bir tramvayun baunda siz varsunuz. Sola doru uzanan raylarda be kiilik bir demiryolu iisi grubu var. Saa doru uzanan
da ise tek bir demiryolu iisi var. Bir ey yapmazsanuz, tramvay
sola doru devam edip be kiinin lmne neden olacak. Bu be
iinin lmesini engellemenin tek yolu kontrol panelindeki makasu
deitirmek ve bylece tramvayun saa doru ilerlemesini salayup
sadece tek bir iinin lmne sebep olmaktur. Sizce bir iinin
lmne karu bu be iinin lmne mani olmak iin makasu
deitirmek doru mu?

Duygular

377

Olumlu bir ruh hlinin sizi daha da saflaturmasundan niin


endielenesiniz?

ZNEL YLK HL
nitenin banda sizden Kendinizi nasl hissediyorsunuz?
sorusunu dnmenizi istemitik. imdiye kadar, odak noktamz bulunduumuz an zerine oldu: u anda nasl bir ruh hli
veya duygu ierisindesiniz? Bununla birlikte, soruyu zamana
da yayp Genel olarak yaamnz hakknda ne hissediyorsunuz? diye de sorabiliriz. Bu soru, znel iyilik hline bireylerin yaamlarndan duyduu memnuniyetin ve mutluluun
genel bir deerlendirmesi- ynelik sorulmutur. Son yllarda
psikologlar, insanlarn kendi znel iyilik hlleri hakknda yarglarna katkda bulunan faktrleri aratrma konusunda bir
hayli ilgi gstermitir (Kesebir & Diener, 2008). Bu aratrmann odak noktas, ksmen, pozitif psikolojinin psikoloji mesleinde nemli bir hareket olarak ortaya kmasn yanstmaktadr. Pozitif psikolojinin amac insanlara, yaamlarn doyasya
yaamalarna olanak verecek bilgi ve yetenekler salamaktr.
Pozitif psikolojinin urat soru udur: Psikologlar, bilim ve
akl hastaln tedavi uygulamasndan rendiklerini alp bunlar insanlar devaml olarak daha mutlu yapacak bir yntem
yaratmak iin kullanabilir mi? (Seligman ve ark., 2005, s. 410).
znel iyilik hli zerine yaplan aratrmann ou, baz insanlarn niye dierlerinden daha mutlu olduunu belirlemeye
almak zerine younlamtr. ou psikolojik alanda doru
olduu gibi, aratrmaclar genetiin ve evrenin etkisini deerlendirmeye altlar.
Genetiin etkisini anlamak iin, aratrmaclar klasik davran genetii metadolojisini kullanarak almalarn yrttler: Tek yumurta ve ift yumurta ikizlerinin znel iyilik hliyle
ilgili ne derece benzer bilgiler gsterdiini incelediler. rnein,
yaplan bir almada, aratrmaclar 4,322 Norveli ikizden
znel iyilik hli lleri elde ettiler (Nes ve ark., 2006). Tek
yumurta ve ift yumurta ikizleri arasndaki karlatrmalar,
genetik faktrlerin erkeklerin znel iyilik hllerindeki deiimin yzde 51ine, kadnlarda ise yzde 49una sebep olduunu
znel iyilik hli: Bireylerin yaam memnuniyeti ve mutluluuna dair
genel deerlendirmesi.
pozitif psikoloji: nsanlara yaamlarn doyasya yaamalarna olanak
verecek bilgi ve yetenekler salamak iin aratrmalar uygulayan,
psikoloji dal iindeki bir hareket.

378

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

ortaya koymutur. Aratrmaclar ayn ekilde, zaman iinde


birbirinden alt yl uzakta olan iki noktadaki znel iyilik hli
yarglarn topladlar. Genetik faktrler, erkeklerde zaman
geniliindeki bu bantnn yzde 85ine sebep olurken, kadnlarda bu oran yzde 78ti. 973 Amerikal ikiz rneiyle yaplan
aratrmalar da genetiin znel iyilik hli zerinde byk bir
etkisinin olduuna iaret etti (Weiss ve ark., 2008). Bununla
beraber, bu veriler kiiliin de bu genetik etkiler zerinde
nemli bir rol oynadn gsterdi. Blm 13te, kiilik zelliklerinin son derece kaltsal olduuna dair kantlar tartacaz.
Amerikal ikiz rneiyle ilgili sonular znel iyilik hlindeki
farkllklarn insanlarn doutan ald kiilik zelliklerinin
sonucu olduunu gstermitir. rnein, duygusal tutarll
ve sosyal katlm yksek olan insanlarda muhtemelen yksek
znel iyilik hli grlecektir.
Genetiin znel iyilik hlindeki bireysel farkllklar zerinde nemli bir etkisi olduunu grmtk, fakat yine de
hayat deneyimleri de nem tamaktadr. nsanlarn znel iyilik hlleriyle ilgili yarglarnn nemli bir gesi yaamlarndaki
olumlu ve olumsuz duygularnn dengesidir.
Bir aratrma ekibi 46 lkeden 8,557 katlmcdan veriler
toplad (Kuppens ve ark., 2008). Katlmclar, kesinlikle
katlmyorum ile kesinlikle katlyorum arasnda deien 7li puan lei zerinden Birok ynden, yaamm
idealime yakn. gibi ifadelere cevap vererek yaam memnuniyetlerini derecelendirdiler. Geen hafta ne kadar
sklkta olumlu duygular (gurur, kran ve sevgi gibi) ve
olumsuz duygular (su, utan ve kskanlk gibi) hissettiklerini belirtmek iin de hi ve her zaman arasnda
deien 9lu puan leini kullandlar. Aratrmaclarn
analizleri bu ller arasnda tutarl bir ilikinin olduunu
ortaya kard. Genelde, katlmclarda daha ok olumlu
ve daha az olumsuz duygusal deneyimler yaadklarnda,
daha yksek seviyelerde yaam memnuniyeti olduu
grld. Bununla birlikte, olumlu duygular yaam memnuniyeti yarglar zerinde olumsuz duygularn yaklak
iki kat kadar etkiye sahipti. Analizler ayn zamanda, kltrler arasnda bir dereceye kadar farkl rnekleri de aa
kardlar. rnein, kltrler insanlarn gnden gne
hayatta kalmalarn salamak iin harcamalar gerektii
aba miktar bakmndan da farkllk gsterir. Hayatta
kalma meselesinin bir sorun olduu kltrlerde, yaam
memnuniyeti yarglar olumlu duygusal deneyimlere daha
az balyd.
Bu sonular muhtemelen kendi znel iyilik hlinizdeki hislerinizle ilikilendirebilirsiniz: yle bir geen haftay dndnzde, aklnzda abucak ne tarz duygusal deneyimler geliyor?
Yaamnzn belirli bir duygusal deneyim eitliliine yol
aan zelliklerini dnyor olabilirsiniz. Aratrmaclar, znel
iyilik hlini etkileyebilecek yaam olaylar hakknda eitli varsaymlar test ettiler. rnein, i kayb veya e lm gibi balca
olumsuz yaam olaylarn ou zaman znel iyilik hli zerinde
zarar verici etkisi vardr (Lucas, 2007). Aratrmaclar, ayn
ekilde, insanlarn yaam durumlarnda sregiden farkllklara
da baktlar. rnein, aratrmaclar en nemli tek mutluluk
kaynann iyi sosyal ilikileri olduunu ileri srdler (Kesebir
& Diener, 2008, s. 122). Bu sonu size, Psikoloji ve Yaamn
nceki blmlerinden tandk geliyor olmal; bu nitenin
ilerleyen sayfalarnda, stresle ba etmek iin nemli bir kaynak olarak gsterilen toplumsal destein zerinde duracaz.

Aratrmaclar, ayn ekilde salk ve znel iyilik hli arasndaki ilikiyi anlamaya almtr. nsanlar temel ihtiyalarn
karlamak iin mcadele verirken, ou zaman dk dzeyde
yaam memnuniyetine ve mutlulua sahip olduunu belirtirler
(Howell & Howell, 2008). Bununla beraber, insanlar bu temel
ihtiyalarn gvende olduu eii getiklerinde, varlk ve znel
iyilik hli arasndaki bant olduka lmldr. Daha fazla para
ve daha fazla arkada arasnda bir seim yapmanz gerekse,
pozitif psikolojinin sonular ou kez tercihinizin daha fazla
arkada ynnde olduunu gsterir.
Ruh hllerinin ve duygularn nemli ksa ve uzun vadeli
sonularn inceledik. Bir sonraki blmde, stres konusunu ve
onunla nasl ba edeceinizi ele alacaz. Nasl hissettiinizi
bilisel olarak nasl kontrol edeceinizi reneceksiniz.

DURUN VE GZDEN GERN








Kltrler arasu araturmalar yz ifadelerini tanuma konusunda neyi ortaya ukardu?


Otonom sinir sistemi duygu deneyimlerinde nasul bir rol
oynar?
Cannon Bard duygu kuramunun baluca iddiasu nedir?
Ruh hlinin bilgi ileme zerindeki genel etkisi nedir?
En nemli tek mutluluk kaynau ne olabilir?

ELETREL DNME Ruh hlinin sululuk yargularu zerindeki


etkilerini inceleyen alumayu haturlayun. Videolarun gerekten
masum ve sulu olan insanlaru gstermesi niin nemliydi?
Suradaki konularla ilgili daha fazla tekrar ve pratik yapmak iin
MyPsychLab.comu ziyaret edin.
Benzerini Yapn: Duygularun Aktarulmasu
zleyin: Bili ve Duygunun Etkileimi: Jutta Joormann
zleyin: Duygu Ayaru: James Coan

Yaam Stresi
Farz edin ki sizden bir gn boyunca nasl hissettiinizin takibini yapmanz istedik. Bunu ksa aralklarla Mutluluk, znt,
fke, aknlk vs. hissettim. tarznda bildirebilirsiniz. Ancak
bir his var ki, insanlar ou zaman bunu gnlk deneyimlerinin ounda yaad bir tr arka plan grlts olarak bildirirler; o da strestir (Sapolsky, 1994). Gnmzn sanayilemi
toplumu hzl ve youn bir yaam temposuna ortam hazrlamtr. nsanlar ou kez belli bir zamana ar derecede talep
sdryorlar, belirsiz gelecekleri hakknda endieleniyorlar ve
aileleri ve elence iin ok az zaman buluyorlar. Fakat stres
olmadan daha iyi durumda m olurdunuz? Stressiz bir yaam
karnza hibir zorlu grev karmazd ne almas gereken
zorluklar, ne fethedilecek yeni alanlar, ne de zeknz keskinletirmek ve yeteneklerinizi gelitirmek iin herhangi bir neden.
Her canl varlk d evresinden ve kiisel ihtiyalarndan gelen
zorluklarla yzleir. Bu sorunlar hayatta kalmak ve baarmak
iin zmek zorundadr.
Stres canl varln, dengesini bozan ve ba etme yeteneini zorlayan ya da aan uyarc olaylara verdii tepki rneidir. Uyarc olaylar toplu olarak stres ykleyiciler olarak
adlandrlan ok eitli i ve d artlar ierir. Stres ykleyici,

bir eit uyumsal tepki iin canl varlktan talepte bulunan


uyarc bir olaydr: Bir bisikletlinin direksiyonu arabanzn
nne krmas, hocanzn dnem devinin teslim tarihini
ileriki bir tarihe ertelemesi, sizden snf bakanlna aday
olmanzn istenmesi. Bireyin deiim ihtiyacna olan tepkisi
fizyolojik, davransal, duygusal ve bilisel alanlar ieren birka dzeyde meydana gelen farkl bir tepki bileiminden olumaktadr. nsanlar genellikle stresi skntyla ilikilendirirler
ve tm stresin kt olduunu varsayarlar. Bununla beraber,
stres(eustress) de yaamsnzdr (Eu eski Yunancada iyi
anlamna gelen son ektir). Bu blmn sonunda greceiniz
gibi, stres birok durumda yaamnzda olumlu deiimlere
sebep olabilir.
Sayfa 381deki ekil 12.3, stres sreci unsurlarn diyagram
ile gstermektedir. Bu blmdeki amacmz, bu ekilde belirtilen btn zellikleri aka anlamanz salamaktr. Stres ykleyicilere verilen genel fizyolojik tepkileri deerlendirerek balayacaz. Daha sonra farkl stres ykleyici kategorilerinin belirli
etkilerini anlatacaz. Son olarak da, yaamnzdaki stresle ba
etmek iin kullanabileceiniz farkl yntemleri inceleyeceiz.

FZYOLOJK STRES TEPKLER


Snfa varp daha nceden haber verilmemi bir snava girmek zere olduunuzu renirseniz, nasl tepki verirdiniz?
Muhtemelen bunun size biraz strese neden olaca grne
katlrsnz, fakat bu vcut tepkileriniz iin ne anlam ifade
ediyor? Duygusal durumlar iin tarif ettiimiz birok fizyolojik tepki ayn zamanda gnlk stres rnekleriyle de alakaldr. Bu geici uyarlma durumlar, genelde ak olan balang
ve sonu rnekleriyle, akut stres rnekleridir. Buna karn
kronik stres, ba edecek mevcut i ve d kaynaklardan daha
byk olarak alglanan taleplerde, zaman iinde devam eden
kalc bir uyarlma durumudur. Kronik strese bir rnek olarak, yapmak istediiniz tm eyleri yapmak iin zaman bulamamanzdan kaynaklanan srekli bir d krkl durumu
verilebilir. Vcudunuzun bu farkl tr streslere nasl tepki
verdiine bakalm.

Akut Tehditlere Verilen Acil Tepkiler 1920lerde, Walter Cannon hayvanlarn ve insanlarn tehlikeye tepki verme eklinin ilk bilimsel tanmlamasn ana hatlaryla yapmt. Aktivite
silsilesinin, sinirlerde ve bezlerde ya kendini savunup mcadele
etmesine ya da kap kendini gvenceye almasna ynelik beyni
hazrlamak iin tetiklendiini bulmutur. Cannon bu ift ynl
stres tepkisini kavga et ka tepkisi olarak adlandrmaktadr.
Bu stres tepkisinin merkezinde, eitli duygusal tepkilerle ilikili

stres: Canl bir varln, dengesini bozan ve ba etme kabiliyetini zorlayan


ya da aan uyarc olaylara verdii belirli ve belirsiz tepki ekli
stres ykleyici: Strese neden olan i veya d bir olay ya da uyarc.
akut stres: Genelde ak balang ve sonu rnekleri olan geici uyarlma
durumu.
kronik stres: Bireyin, talepleri ba edecek mevcut i ve d kaynaklardan
daha byk olarak alglad devaml bir uyarlma durumu
kavga et ka tepkisi: Canl varlk tehditle karlatnda tetiklenen i aktiviteler silsilesi; vcudu savap mcadele etmeye ya da kap kendini
gvenceye almasna hazrlar; en son kantlar verilen tepkinin sadece
erkeklere ait bir zellik olduunu gstermektedir.

Yaam Stresi

379

Yaamnzda Psikoloji
DOACAK HSLERNZ DORU OLARAK TAHMN EDEBLR MSNZ?
Farz edin ki bir dev teslim etmek zeresiniz. Bir araturmacu sizi durdurup
sizden gelecee bakmanuzu ister. lk
olarak, sizden hangi notu alacaunuzu
tahmin etmenizi ister. Daha sonra,
sizden gerek notunuz tahmininizden
daha yksek veya daha dk gelirse
ya da tam tahmin ettiiniz gibi gelirse,
- sevin ve znt boyutlarunda - nasul
hissedeceinizi tahmin etmenizi ister.
Nasul bir tepki verebileceinize dair bir
dakika bir dnn.
Araturmacular bu deneyi yrttklerinde, amalaru rencilerin duygusal
tepkileri hakkundaki tahminlerini gerek tepkileriyle karulaturmaktu (Sevdalis & Harvey, 2007). renciler notlarunu alduktan sonra, araturmacular onlaru
tekrar bulup sonularun onlaru nasul
hissettirdiini sordular. Genel olarak
renciler devlerinde bir dereceye
kadar beklediklerinden daha iyi yapmulardu. Bununla birlikte, beklenilenden iyi olan bu sonular, aau yukaru
dndkleri kadar mutlu yapmadu
onlaru: renciler tahmin ettiklerinden
ok daha az sevin yaadular.
nsanlarun doacak hisleri hakkundaki tahminlerinin niye doru olamayabileceini deerlendirmeden nce,
ikinci bir rnei ele alalum. ehirlerde
yaayan birok kiiye tanuduk gelecek
bir durum: metroyu yakalamak iin
merdivenden aauya kouturarak
iniyorsunuz, ancak tam indiiniz anda

bineceiniz vagonun kapularunun yznze kapanduunu gryorsunuz. Nasul


hissederdiniz? imdi de metroyu daha
byk bir farkla kaurduunuzu varsayun.
Peki, imdi nasul hissederdiniz? Bir
grup araturmacu tam da bu alumayu
yrttler (Gilbert ve ark., 2004).
Cambridge, Massachusettsteki bir
metro platformunda grdkleri insanlara yaklaup kusa bir anket doldurmalaru iin 1$ nerdiler. Katulumculardan
oluan bir gruba Deneyimciler adunu
verdiler. Araturmacular katulumculara
metroyu ya kul payuyla (bir dakika)
ya da byk bir farkla kaurduklaruna
dair doru bilgi verdiler. Katulumcular
metroyu kaurduklarundan dolayu ne
kadar zgn hissettiklerini hi ile
fazlasuyla arasunda deien bir
lekte derecelendirerek belirttiler.
Tahminciler rol atfedilen katulumcular
da metroyu kul payuyla ya da byk bir
farkla kaurduklaru takdirde (yani her bir
tahminci soruyu tek bir zaman ayrumu
iin cevapladular), ne kadar zgn hissedebileceklerini tahmin etmek iin
aynu lei kullandular.
Daha nce, Nasul hissederdiniz? diye sorarak size tahmincilerin
roln vermitik. Eer tepkileriniz
deneye katulan katulumcularla aynuysa,
muhtemelen Tahmincilerle aynu beklentilere sahipsiniz: kul payuyla kaurmanun kendilerini, byk bir farkla kaurmaktan daha ok zeceini tahmin

olan hipotalamus vardr. Hipotalamusa, acil durumlardaki ift


ilevinden dolay baz zamanlar stres merkezi de denilmektedir:
(1) Otonom sinir sistemini (ANS) kontrol eder ve (2) hipofiz
bezini aktive eder.
ANS vcuttaki organlarn aktivitelerini dzenler. Stresli
artlarda, nefes alnz hzlanr ve derinleir, kalp atnz artar,
kan damarlarnz bzlr ve kan basncnz artar. Bu i deiikliklerin yan sra, kaslarnz bir yandan boaz ve burun geitlerini akcierlerinize daha fazla hava girmesi iin aarken, te
ilgilen ve arkada ol tepkisi: Kadnlara zg olduu varsaylan stres ykleyicilere ynelik tepki; stres ykleyiciler kadnlar, korunmaszln
azaltmalar iin sosyal gruplara katlmalar ve ocuklarn korumalar
konusunda tevik eder.

380

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

ettiler. Bununla beraber, Deneyimciler,


kul payuyla kaurmak ile byk bir farkla
kaurmak iin gerekten de neredeyse
aynu derece zldklerini belirttiler. Bir
kez daha, insanlarun doacak hislerine
dair tahminlerinin ok da doru olmaduunu gryoruz.
nsanlar belirli sonulara nasul
tepki verebileceini tahmin etmekte
niye zorluk yaarlar? ounlukla,
insanlar sonularu daha geni perspektiflere yerletirmekte, umduklarundan
daha iyi gibi grnyorlar (Kermer ve
ark., 2006). nsanlar metroyu sahiden
kaurduklarunda, bu sonucu gnlk
srecin daha geni bir balamuna yayarak normal karulayabiliyorlar. Olumsuz
duygu hissetmelerini devam ettirecek
tek bir olay zerinde durmuyorlar. Tam
tersine, insanlar nasul hissedeceklerini tahmin ettiklerinde, sonucu tam
balamunda yorumlayamuyorlar. Aynu
ey olumlu duygular iin de geerli.
Beklenenden daha yksek bir nota,
tahmin ettiiniz kadar sevinemeyebilirsiniz, nk sonu btn sregiden
hayatunuzun bir parasu olarak ortaya
ukmaktadur.
ou zaman, belirli sonularun sizi
nasul hissettireceine dair beklentilerinize dayanarak nemli kararlar veriyorsunuz. Kararlarunuzu verirken, doacak
hislerinize dair tahminlerinizin doru
olamayabileceinin farkunda olmaya
aluun.

yandan gl bir duyguya ait yz ifadeleri retmektedir. Dz


kaslarnza, yaklamakta olan acil duruma hazrlanmak iin,
gereksiz olan sindirim gibi belli vcut ilevlerini durdurmas
iin mesajlar gider.
ANSnin stres srasnda bir dier ilevi adrenalin akn
salamaktr. Adrenal bezlerinin i ksmna, adrenal medulaya, birtakm dier organlarn zel ilevlerini sergilemeleri
iin sinyal gnderen iki hormonu, epinefrin ve norepinefrin,
srasyla serbest brakmas iin sinyal gnderir. Dalak daha
fazla alyuvar salglar (zedelenme olduu takdirde phtlamaya yardmc olmas iin) ve kemik ilii de daha fazla akyuvar (muhtemel enfeksiyonla mcadele etmesi iin) retmesi
iin uyarlr. Karacier de vcut enerjisini arttrmak iin daha
fazla eker retir.

Jkr\s Pkl\yiZi
Tarz
x\vr\
Psikolojik
Sosyal

9ilis\l
[\\rl\n[ird\

9ilis\l
[\\rl\n[ird\

Fiziks\l
Para
TYYi Yakd

9ir\y

9oyuklar
Pounluk
Sr\
Oran
ngrl\Yilirlik

EKL 12.3 Stres

Kaynaklar

Fizyolojik z\llikl\r
9\[\ns\l salk
Pagsal hassasiy\k
Psikolojik z\llikl\r
8kl sal
Miza
9\nlik kavrad# z$y\k\rlik [uygusu#
zsayg

Kiis\l
P\k\n\kl\r
9a \kd\ \kli
Sosyal
D\sk\k alar
Pro]\syon\l yar[d

Klkr\l z\llikl\r
Klkr\l kandladalar# anladlar
9\kl\nil\n k\gki karz

Modeli

Stres durumunun bilisel


deerlendirmesi, stres
ykleyici ve stres ykleyiciyle ba etmek iin mevcut
fiziksel, sosyal ve kiisel
kaynaklar ile etkileim
iindedir. Bireyler tehditlere farklu dzeylerde tepki
verirler: psikolojik, davranusal, duygusal ve bilisel.
Bazu tepkiler uyumsaldur,
dierleri ise uyumsuz veya
hatta ldrcdr.

Duhk\d\l k\gkil\r

Fizyolojik
(r: Johnun
uykusuzluk
sorunu var)

;avransal
(r: Gaula ik\
[aha ok saak
harZyor)

Duygusal
(r: >\orgia ]k\sini
konkrol \kd\kk\
zorluk \kiyor)

Hipofiz bezi hipotalamustan gelen sinyallere stres tepkisi iin hayati nemi olan iki hormon salglayarak karlk
verir. Tirotropik hormon (TTH), vcut iin daha ok hazr
enerji reten tiroid bezini harekete geirir. Stres hormonu
olarak da bilinen adrenokortikotropik hormon (ACTH) adrenal bezlerinin d ksmn, adrenal korteksi, harekete geirir
ve sonu olarak metabolik sreleri ve akcierden kana eker
salglanmasn kontrol eden hormonlar salglanr. ACTH ayn
zamanda eitli organlara, her biri vcudun bu silahlanma
arsna uyum salamasnda nemli rol oynayan yaklak
otuz kadar dier hormonun salglanmas sinyalini gnderir.

9ilis\l
(r: IiZk ka]asn
[\vin\ v\r\diyor)

Bu fizyolojik stres tepkisinin zeti sayfa 382de ekil 12.4te


gsterilmitir.
Salk psikologu Shelley Taylor ve meslektalar tarafndan
yaplan bir analiz (2000; Taylor, 2006), strese verilen bu fizyolojik tepkilerin erkeklerden ziyade kadnlar iin farkl sonular
olabileceini ileri srmektedir. Taylor ve meslektalar, kadnlarn kavga et ka tepkisini tecrbe etmediklerini savunmaktadr.
Daha ziyade, bu aratrmaclar stres ykleyicilerin kadnlar ilgilen ve arkada ol tepkisini tecrbe etmeye ittiini iddia etmektedir: Stresli zamanlarda, kadnlar ocuklarnn gvenliinden
onlarn ihtiyalaryla ilgilenerek emin olmaktadr; kadnlar

ster ite ister oyunda olsun, modern toplumdaki bireyler muhtemelen stresli bir ortamla karulaacaktur.
Yaamunuzda en ok stresli bulduunuz durumlar hangileridir?

Yaam Stresi

381

Derideki kan damarlar, iskelet kas, beyin


ve i organlar bzlr.
Terleme artar.

Gz bebei byr ve gz kapa kas


uzak gr iin gever.
Bronlar alr.

Cilt ve vcut kl tylerin


rpermesini salar.

Kalp hzlanr; at hz
kaslma kuvvetini arttrr.

Bbrekst bezleri, kan ekeri, kan basnc


ve kalp atn arttrarak adrenalin
salglanmasn tevik eder.

Sindirim blgesi sanm azaltr.

Anal sfinkter kapanr.


drar sfinkteri kapanr.

Karacier kan dolamna eker salar.


Pankreasn salglar azalr.
Mide svlarnn salglar azalr.
D genitalyadaki kan damarlar geniler.
Sidik torbas gever.

EKL 12.4 Vcudun Strese Tepkisi


Stres vcudunuzda ok sayuda fizyolojik deiime neden olur.

sosyal gruplarnn dier yeleriyle, ayn amala, ocuklarnn


korunmaszln azaltmak iin arkada olurlar. Stres tepkilerindeki bu cinsiyet farkllklar analizinin, bizim insan davran
zerine evrimsel bak alar ile ilgili yaptmz nceki tartmalara uyduunu grebilirsiniz. rnein, Blm 11de insann
cinsel davranlarn tarttmzda, erkek ve kadnlarn iftleme
stratejilerinin, ksmen, erkek ve kadnlarn evrim sresi boyunca
ocuk yetitirmede oynadklar ilgili rollerden dolay farkllk
gsterdiini belirtmitik. Buradaki fikir de hemen hemen ayn:
Erkeklerin ve kadnlarn ocuk bakma konusundaki farkl evrimsel nilerinden dolay, strese verilen ilk bataki ayn fizyolojik
tepkiler sonu olarak olduka farkl davranlar dourmaktadr.
Ne yazk ki, ne kavga et ka tepkisi ne de ilgilen ve
arkada ol tepkisi tam olarak gnmzdeki yaam iin kullanlmaktadr. Hem erkeklerin hem de kadnlarn gnlk bazda tecrbe ettii stres ykleyicilerin birou fizyolojik stres tepkilerini
olduka uyumsuz klmaktadr. rnein farz edin ki, zor bir snava
girmisiniz ve zaman hzla akp geiyor. Stresten kaynaklanan
yksek dikkatlilik sizin iin nemli olabilse de, fizyolojik deiikliklerin geri kalan size pek fayda getirmez: Kavga edecek veya
ilgi gsterecek kimse yok gibi. nsan soyunda d tehditlerle ba
etmek iin uyumsal hazrlklar olarak gelien tepkiler, psikolojik
stres ykleyicilerin gnmzdeki birok tryle ba etmede ters
tepmektedir. Bu bilhassa doru, nk birazdan greceimiz gibi,
birok insan hayatlarn kronik stres koullarnda yaamaktadr.
genel adaptasyon sendromu (GAS): Neredeyse her ciddi stres ykleyicinin oluturduu devaml tehdide karlk olarak ortaya kan belirsiz
uyumsal fizyolojik mekanizmalar modeli.

382

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

Genel Adaptasyon Sendromu (GAS) ve Kronik


Stres Vcuttaki srekli ar stresin etkilerini inceleyen ilk
modern aratrmac, Kanadal bir endokrinolog olan Hans
Selye (1907 1982) idi. 1930larn sonlarnda balayarak,
Selye laboratuar hayvanlarnn bakteriyel enfeksiyonlar, toksinler, travma, zoraki dizginleme, ate, souk algnl vs.
gibi zarar verici etmenlere verdii karmak tepkiler zerine
rapor hazrlad. Selyein stres teorisine gre, birok stres ykleyici tr ayn tepkiyi veya genel bedensel tepkiyi tetikleyebilir. Btn stres ykleyiciler adaptasyon isterler: Bir canl
varlk btnln ve iyi hlini, dengesini veya homeostaziyi yeniden kurarak srdrmeli veya yeniden elde etmelidir.
Stres ykleyicilere tepki, Selye tarafndan genel adaptasyon
sendromu (GAS) olarak tanmlanmaktadr. aamay iermektedir: alarm tepkisi, direni aamas ve yorgunluk aamas (Selye, 1976a, 1976b). Alarm tepkileri, vcudu youn
aktiviteye hazrlayan ksa bedensel uyarlma dnemleridir.
Stres ykleyici srmeye devam ederse, vcut hafif uyarlma
hli olan direni aamasna geer. Direni aamasnda, canlk varlk sre bakmndan uzayan stres ykleyicilerin zayflatan etkilerine kar daha fazla dayanp direnebilir. Bununla
birlikte, stres ykleyici yeteri kadar kalc ve younsa, vcut
kaynaklar azalr ve canl varlk yorgunluk aamasna girer.
Bu aama ekil 12.5te diyagram hlinde gsterilip aklanmaktadr.
Selye, yorgunluk aamasyla ilikilendirilen tehditlerden bazlarn saptamtr. rnein, ACTHnin strese verilen ksa dnemli tepkide rol oynadn hatrlayn. Bununla
beraber, uzun dnemde ise faaliyeti, doal ldrc hcrelerin,

Aama I: Alarm Tepkisi (yaam boyunca


devaml tekrarlanan)

Aama II: Direni (yaam boyunca devaml


tekrarlanan)

Aama III: Yorgunluk

Adrenal korteksin genilemesi


Lenf sisteminin genilemesi
Hormon dzeylerinde art
Belirli stres ykleyicilere tepki
Yksek dzeylerde fizyolojik uyarlma ve
olumsuz etkiyle ilikilendirilen epinefrin salm
Artan stres ykleyici younluuna daha
byk duyarllk
Hastala kar artan duyarllk

Adrenal korteksin daralmas


Lenf bezlerinin normal boyuta dnmesi
Hormon seviyelerinin korunmas
Yksek fizyolojik uyarlma
ANSnin parasempatetik ksmnn kar koymas
Stres ykleyicinin kalcl; daha fazla
zayflatan etkilere kar direni
Strese kar artan duyarllk

Lenfatik yaplarn genilemesi ve ilev


bozukluu
Hormon seviyelerinde art
Uyumsal hormonlarn azalmas
Asl ya da yabanc stres ykleyicilere kar
azalan direnme yetenei
Duygusal deneyim ounlukla depresyon
Hastalk
lm

(Sre bakmndan uzamsa, GASn daha


yava bileenleri, Aama IIden itibaren
harekete geirilir.)

(Stres youn seviyelerde devam ediyorsa,


hormonal rezervler azalr, yorgunluk bastrr
ve birey Aama IIIe girer.)

Zaman
Normal Direni
Seviyesi

Baarl
Direni
Hastalk/
lm

Alarm
Tepkisi

Direni

Yorgunluk

EKL 12.5 Genel Adaptasyon Sendromu (GAS)


Stres ykleyiciye maruz kalduktan sonra vcut direnii, ilgili alarm tepkisindeki fizyolojik deiiklikler onu
normal seviyeye tekrar ukartana kadar azalur. Eer stres ykleyici devam ederse, alarm tepkisine zg
bedensel belirtiler neredeyse yok olur; belirli stres ykleyiciye karu direni normalin zerine ukar, fakat
dier stres ykleyicilere karu der. Bu uyumsal direni vcudu normal ileyi dzeyine geri dndrr.
Stres ykleyiciye uzun sre maruz kalduktan sonra, adaptasyon bozulur; alarm tepkisi belirtileri yeniden
grlr, stres ykleyici etkileri geri dnlemez bir hl alur ve birey hasta olur ve hatta lebilir.

kanser hcrelerini ve yaam tehdit eden dier enfeksiyonlar yok


etme kabiliyetini azaltmaktadr. Vcut kronik olarak stres altndaysa, artan stres hormonlar retimi baklk sisteminin
btnln tehdit eder. Genel adaptasyon sendromunun bu
uygulamas, stresi asla hastalk sebebi olarak dnmemi olan
hekimlerin kafasn kartran psikosomatik rahatszlklar
fiziksel nedenlerle tam olarak aklanamayan hastalklar aklamada olduka deerli olmutur. Akut strese uyum salamada
vcuda yarar dokunan ey, vcudun kronik strese verdii tepkiyi bozmaktadr.
Selyenin aratrmas hastaln, strese verilen kanlmaz
tepki gibi grnmesine neden olmutur. Bununla birlikte,
neyin stresli neyin stresli olmadna dair psikolojik yorumlamanzn stresli olaylar potansiyel olarak deerlendirme
ekliniz vcudunuzun fizyolojik tepkisi zerinde etkisinin
olduunu greceiz. Stresin vcudunuz zerindeki etkisini tam
olarak tanmlayabilmek iin, Selyenin temel fizyoloji kuramn
psikolojik etkenler zerine daha sonralar yaplan aratrmalarla birletirmek zorundayz.

PSKOLOJK STRES TEPKLER


Psikolojik stres tepkileriniz, normalde zerinde hibir bilinli kontrolnzn olmad kendiliinden olan, tahmin edilebilir yerleik
tepkilerdir. Bununla beraber, birok psikolojik tepki renilmitir.

Dnya alglarna ve yorumlamalarna baldr. Bu blmde, balca yaam olaylar ve travmatik deneyimler gibi farkl stres ykleyici trlerine karlk verilen psikolojik tepkileri ele alacaz.

Balca Yaam Olaylar Yaam olaylarnn sonradan ortaya


kan zihinsel ve bedensel salk zerindeki etkisi, birok aratrmann hedefi olmutur. Bu, 1960larda birok insann tecrbe
ettii hem ho hem de naho olan eitli yaam deiikliklerinin
gerektirdii dzelme derecesini belirlemek iin basit bir l olan
Toplumsal Yeniden Dzelme Oranlar (Social Readjustment
Rating ScaleSRRS)nn geliimiyle balad. lek, bir listede
bulunan yaam olaylarndan kendilerine hitap edenleri saptamalar istenen, toplumun her kesiminden yetikinlerin tepkilerinden
yola karak gelitirildi. Bu yetikinler, her bir deiim iin gereken yeniden dzelme miktarn, bu deiimlerin her birini rastgele
50 yaam deiim birimi verilen deeri, evlilikle karlatrarak
oranladlar. Aratrmaclar daha sonra, birimleri bireyin yaad stres miktar ls olarak kullanarak bireyin maruz kald

psikosomatik rahatszlk: Uzun sreli duygusal stresin ve dier psikolojik


sebeplerin arlatrd veya ncelikle bunlara atfedilebilen bedensel
rahatszlk
yaam deiim birimi (LCU): Stres aratrmasnda, belirlenen bir dnemde yaanan farkl deiim trlerinin stres dzeylerinin lm.

Yaam Stresi

383

TABLO 12.2 Baluca Yaam Olaylaru in


Yaam Deiim Birimleri
Olay

Kronik stresin fizyolojik sonularu nelerdir?

toplam yaam deiim birimi (Life-change unitsLCUs) saysn hesapladlar (Holmes & Rahe, 1967).
SSRS 1990larda gncellendi (bkz. Tablo 12.2). Aratrmaclar katlmclara, evlilikle karlatrarak yaam olaylarnn
stresini oranlamalar iin, ayn soru sorma prosedrn uyguladlar (Miller & Rahe, 1997). Bu gncellemede, LCU tahminleri normal deerlerin % 45 zerine kt; yani, 1990lardaki
katlmclar, 1960lardaki akranlarndan genel olarak ok daha
yksek stres dzeyleri yaadklarn bildirdiler. 1990lardaki
kadnlar da yaamlarnda erkeklerden daha ok stres yaadklarn bildirdiler. Aratrmaclar, SRRSlerdeki raporlar akli ve
bedensel salk sonucuyla ilikilendirmeye devam etmektedirler. 268 insann lei tamamlad almay dnn (Lynch
ve ark., 2005). SRRS skorlar ile katlmclarn ertesi alt ay iindeki tbbi ziyaretlerinin toplam says arasnda olumlu bir iliki
vard: genel olarak, en yksek SRRS skorlar alan katlmclar da
ou kez doktorlarn ziyaret ettiler.
Aratrmaclar yaam olaylar ve salk sonular arasndaki
ilikiyi incelemek iin eitli yollar bulmulardr. Bir almada,
katlmclar nezleye neden olan virslere maruz braklmaya
gnll oldular. Grup ortalamasnn zerinde olumsuz yaam
olaylar oran bildirenlerin nezleye yakalanmas yzde 10 daha
muhtemeldi (Cohen ve ark., 1993). devleri nasl dzenleyeceiniz hakknda yaptnz seimlerle dorudan alakas olmas
gereken bir baka aratrmay dnn.

384

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

Yaam Deiim
Birimi (LCU)

Ein lm
Boanma
Yakn bir aile yesinin lm
Evlilikte ayrlk
ten atlma
Balca kiisel yaralanma veya hastalk
Hapis cezas
Yakn bir arkadan lm
Hamilelik
inde nemli bir yeniden dzenleme yaplmas
potek veya bor zerine maln haczi
Evlilikte barma
Yeni bir aile yesinin gelmesi
Aile yesinin salnda veya
davrannda deiim
Mali durumda deime
Emeklilik
Farkl bir meslek
Ele yaplan tartmalarn saysnda
deiiklik
Evlilik
Ein ie balamas veya ii terk etmesi
Cinsel zorluklar
$ 10,000den daha byk
deerde ipotek veya bor
ocuun evi terk etmesi
teki sorumluluklarda deiiklik
Yaam koullarnda deiiklik
Konut deiiklii
Yakn akrabalarla sorun
Okula balama veya okulu bitirme
stn kiisel baar
saatlerinde veya artlarnda deiiklik
Okulun deitirilmesi
Noel
Bo zaman deerlendirmede deiiklik
Patronla sorun
$ 10,000dan az deerde ipotek veya bor
Sosyal aktivitelerde deiiklik
Kiisel alkanlklarda deiiklik
Yemek yeme alkanlklarnda deiiklik
Uyuma alkanlklarnda deiiklik
Aile toplantlarnn saysnda deiiklik
Tatil
Kilise etkinliklerinde deiiklik
Ufak yasa ihlalleri

119
98
92
79
79
77
75
70
66
62
61
57
57
56
56
54
51
51
50
46
45
44
44
43
42
41
38
38
37
36
35
30
29
29
28
27
27
27
26
26
25
22
22

M.A. Miller ve R.H. Raheden uyarlanmtr. 1990lar iin yaam


deiimleri ls. Psikosomatik Ararmalar Dergisi, 43(3): 279
292, Telif hakk (1997), Elsevierin izniyle.

xfb

9
`n` eikecepen b`mje

8
7
Semptomlar

6
`n` eikecemepen b`mje

5
4
3
2
1

8q

<iben
dnem

Ge dnem

EKL 12.6 Ertelemenin Sala Zararlar


Araturmacular, iini genelde erteleyen ve ertelemeyen
rencileri belirlediler. rencilerden, dnem bau ve
sonunda ne kadar bedensel hastaluk belirtisi yaaduklarunu
bildirmeleri istendi. Dnem sonuna doru, btn rencilerdeki belirtiler artu gsterdi. Bununla birlikte, yapmalaru
gereken devlerin son tarihleri yaklatuunda erteleyenlerde, ertelemeyen akranlarundan daha da fazla belirti
grld.

btn devleri tamamlamak iin tam salkl olmalar gerektii


noktada muhtemelen hasta hissediyorlard. Dnemi kazasz
belasz atlatmak iin kendi plannz gelitirirken bu sonular
da dnn. Eer alkanlk gerei devlerinizi ertelediinizi
dnyorsanz, davrannz dzeltmek iin bir psikologa
veya okulunuzun rehberlik retmenine dann. Notlarnz ve
salnz tehlikede!

Travmatik Olaylar Olumsuz, fakat ayn zamanda kontrol


edilemez, tahmin edilemez veya belirsiz bir olay olduka streslidir. Bu artlar zellikle travmatik olaylar durumunda ortaya
kmaktadr. Tecavz ve araba kazalar gibi baz travmatik olaylar bireyleri etkilemektedir. Depremler ve tornadolar gibi dier
olaylarn ise daha da byk etkileri vardr. Son yllarda, hibir
travmatik olay 11 Eyll 2001deki olaylar kadar yaygn sonular
dourmamtr. O gn, Dnya Ticaret Merkezi ve Pentagona
sivil uaklarla yaplan saldrlar yaklak 3,000 insann lmne
neden olmutur. Uygun ruh sal hizmeti salayabilmek amacyla, aratrmaclar saldrlarn psikolojik akbetini belirlemek
iin hzlca hareket ettiler.
Odak noktalarndan biri, travma sonras stres bozukluunun (posttraumatic stress disorderPTSD) yaygnlyd.
PTSD bireylerin, rnein, anmsamalar ve kbuslar eklindeki
travmatik olaylar devaml olarak yeniden yaamaya maruz kald bir stres tepkisidir (DSM-IV, 1994). Madurlar, her gnk
olaylar karsnda duygusal manada uyuma (hissizleme) ve
dierlerinden soyutlanma hislerini yaarlar. Son olarak, bu tepkiden kaynaklanan duygusal ac, uyku sorunlar, hayatta kalnd iin sululuk duygusu, younlamada sknt ve abartl
irkilme tepkisi gibi eitli belirtilerle sonulanabilir.

Hocalarnzdan biri size her rencinin hayatnda stresli


bir yaam olay olan bir dev verdiinde, onunla mmkn olduunca abuk ilgilenir misiniz veya son dakikaya
m ertelersiniz? Psikologlar, alkanlk gerei ilerini erteleyen bireyleri, ertelemeyenlerden ayrmak iin Genel
Geciktirme lei (General Procrastination Scale) (Lay,
1986) denilen bir lm cihaz gelitirdiler. ki aratrmac,
bu lm salk psikolojisi dersinde, dnem sonunda
dev teslim etmesi gereken rencilere uygulad. Ayrca,
rencilerden dnem sonu ve banda ne kadar bedensel hastalk belirtisi geirdiklerini bildirmeleri istendi.
Beklendii gibi, genel olarak iini erteleyenler devlerini
ertelemeyenlerden daha ge teslim ettiler; ayrca genel
olarak bu devlerden daha dk notlar aldlar. ekil
12.6 ertelemenin bedensel salk zerindeki etkisini gstermektedir. Grdnz gibi, dnem banda, erteleyenlerde daha az belirti grlm, ancak dnem sonuna
doru ertelemeyen akranlarnda daha fazla belirti grlyordu (Tice & Baumeister, 1997).
Bu almada, niin tm yaam olaylarnn btn insanlar zerinde ayn etkisinin olmadn gryorsunuz. Ertelemeyenler
ie derhal koyuldu ve bylece dnem banda stres ve belirtileri
yaadlar. Bununla birlikte, erteleyenler iin dnem ba stresinden kanmann sonucu, dnem sonuna doru bedensel hastalkta byk bir artt. O yzden, dnem iinde erteledikleri
travma sonras stres bozukluu (PTSD): zc anlar, ryalar, halsinasyonlar veya zlmeli anmsamalar yoluyla travma olaylarnn
devaml olarak yeniden yaanmasyla nitelendirilen kayg bozukluu;
tecavz, yaam tehdit eden olaylar, ciddi yaralanma ve doal felaketlere tepki olarak geliir.

Televizyon izlemenin insanlarun travma sonrasu stres bozukluu deneyimleri zerinde niye etkisi olabilir?

Yaam Stresi

385

Ekim ve Kasm 2001de, bir aratrmac grubu ABD genelinden 2,273 kiinin katld web tabanl bir anket yrtt
(Schlenger ve ark., 2002). Ankette hem katlmcllarn olaylara
maruz kaln hem de onlarn ruh sal belirtilerini deerlendirdiler. Tablo 12.3te grld gibi, daha fazla maruz kalma
insanlarn PTSD yaama ihtimalini arttrm. En fazla etkilenen
grup New York ehri metropolitan blgesinde yaayanlard. Bu
bireyler byk ihtimalle trajediye kiisel olarak dahil olmulardr. Tablo 12.3te grdnz zere, olaylar Washington,
D.C. blgesindeki insanlarn zerinde ek bir etki yaratmamtr. Aratrmaclar, New York ve D.C. (District of Colombia)
arasndaki farklln sivil bir hedefe saldrlar (Dnya Ticaret
Merkezi) ile askeri bir hedefe saldrlar (Pentagon) arasndaki farkll yanstabileceini ileri srdler. Tablo 12.3 ayn
zamanda, olaylar televizyonda en ok izleyen bireylerde de
yksek dzeylerde PTSD belirtileri grldn gstermektedir. Aratrmaclar 11 Eylln ruh sal sonularn deerlendirmeye devam edecekler: Yeni durumlar ba gsterdiinde
olabilecek en kt sonular hafifletmek iin insanlarn felaketlere verdikleri tepkilerden yola karak genellemeler oluturmaya almaktadrlar.
Daha nceden de belirttiimiz gibi, insanlar psikolojik
salklar zerinde olumsuz bir etki brakan bireysel travmatik olaylar da yaamaktadrlar. rnein, tecavz kurbanlar
ou zaman travma sonras stres belirtilerinin ounu gstermektedir (Ullman ve ark., 2007). Saldrdan iki hafta sonraki

New York Menkul Kuymetler Borsasunun bir katunda bulunan


bu tccar belirsiz ekonominin bir sonucu olarak muhtemelen kronik stres yaamutur. Bunun, bedensel ve ruh saluu
zerindeki bazu olasu sonularu nelerdir?

386

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

TABLO 12.3 11 Eyll 2001


Olaylarunu Maruz Kalmanun Buraktuu
Psikolojik Etki
Olas PTSD
KAZA ALANLARINA YAKINLIK
New York ehri metropolitan alan

11.2

Kolombiya Blgesi (DC) metropolitan alan

2.7

Dier byk metropolitan alan

3.6

ABDnin geri kalan

4.0

GNLK TELEVZYON ZLENME ORANI (saat baznda)


4 saatten az

0.8

47

3.9

811

4.2

12 ve daha fazla

10.1

deerlendirmelerde, tecavz kurbanlarnn yzde 94ne PTSD


tehisi konuldu; saldrdan 12 hafta sonra, kurbanlarn yzde
51i hl tehis kriterlerini karlyordu (Foa & Riggs, 1995).
Bu veriler, travma sonras stresten kaynaklanan duygusal tepkilerin travmann hemen ardndan iddetli bir ekilde ortaya
kabileceini ve birka aylk dnem boyunca azalabileceini
gstermektedir. Blm 14te kayg bozukluklarn tartrken
PTSD konusuna geri dneceiz.

Kronik Stres Ykleyiciler Strese verilen fizyolojik tepkilerle ilgili tartmamzda, ak balang ve sonularyla akut
olan stres ykleyiciler ile zaman iinde devam eden kronik
olanlar arasnda bir ayrm yapmtk. Psikolojik stres ykleyiciler arasnda keskin bir ayrm izmek her zaman kolay deildir.
rnein, farz edin ki bisikletiniz alnd. Aslen bu bir akut stres
kaynadr. Bununla birlikte, eer srekli yeni bisikletiniz de
alnacak diye endielenmeye balarsanz, bu olayla ilikili stres
kronik olabilir. Aratrmaclar kanser gibi ciddi hastalklar yaayan insanlarda da bu rnekle karlatlar (Kangas ve ark., 2005;
Stanton ve ark., 2007). Kanser tehisi ve tedavisi kaygsyla ba
etmeden kaynaklanan kronik stres, sal hastaln tek bana
yapacandan daha hzl bozabilir.
Birok insana gre, kronik stres toplumsal ve evresel artlardan kmaktadr. Ar nfus, su, ekonomik artlar, kirlilik, AIDS ve terr tehdidinin zerinizde ne tr eklenerek artan
etkileri vardr? Bunlar ve dier evresel stres ykleyiciler ruh
salnz nasl etkiler? Baz grup insanlar, sosyo-ekonomik
durumlar veya rksal kimliklerinden dolay genel iyilik hli
iin sert sonular olan kronik stres yaamaktadr (Gallo &
Mathews, 2003; Mays ve ark., 2007). 30 yl boyunca binden
fazla katlmcnn ekonomik skntlarn lm bir almay
dnn (Lynch ve ark., 1997). Ekonomik sknt, federal yoksulluk snrnn yzde 200nden daha az olan hane halk geliri
olarak tanmlanmaktadr. 1994de deerlendirildii gibi, yetikinler 1965 ve 1983 arasnda ne kadar ok ekonomik sknt
dnemi yaadysa, yemek piirme, alveri yapma ve banyo
yapma gibi temel gndelik yaam aktiviteleriyle ilgili fiziksel
ileyi konusunda da o kadar ok zorluk yaadlar. Psikolojik
ve bilisel ileyi iin de benzer etkiler bulundu. Hi ekonomik

sknt dnemi geirmeyenlerle karlatrldnda, kez yoksulluk vakas geiren insanlarn klinik depresyon belirtileri
yaam olmas kat daha muhtemeldi, kukucul bir ekilde
dmanca ve iyimserlikten yoksun olarak deerlendirilmeleri
be kattan daha fazla muhtemeldi ve bu insanlarda bilisel ileyile ilgili zorluklarn grlmesi drt kattan daha fazla muhtemeldi. Bu sonulara ilk bataki salkszlk deil de ekonomik
skntnn yol atn onaylamak iin, aratrmaclar 1965teki
ilk lmde salk durumu iyi ya da mkemmel olan bu katlmclar arasndaki benzer yetersizlik rneklerini kantladlar.

Gnlk Zorluklar likinin sonlanmas, deprem veya n yargnn strese neden olabilecei konusunda hemfikir olabilirsiniz,
fakat gnlk bazda yaadnz daha kk stres ykleyicilere
ne demeli? Dn banza ne geldi? Muhtemelen boanmamsnzdr veya uak kazas yaamamsnzdr. Notlarnz veya ders
kitabnz kaybetmi olmanz daha byk bir ihtimal. Belki de
nemli bir randevuya ge kalmsnzdr veya park cezas yemisinizdir ya da grltl bir komunuz uykunuzu mahvetmitir. Bunlar ou zaman insanlarn karsna kp tekerrr eden
gnlk stres ykleyici trleridir.
Bir an defteri almasnda, bir grup Beyaz orta snf, orta
yal erkek ve kadn bir yllk dnemdeki gnlk zorluklarnn
kaydn tuttular (balca yaam deiiklikleri ve bedensel belirtiler ile birlikte). Zorluklar ile salk sorunlar arasnda ak bir
iliki ortaya kt: nsanlar ne kadar sklkta ve younlukta zorluklar yaadysa, hem bedensel hem de ruh salklar o kadar
ktyd (Lazarus, 1981, 1984b). Gnlk zorluklarn i yerindeki etkisini kantlayan bir aratrmay ele alalm:
Aratrmaya katlanlar niversite idaresinde, byk lde
renci yaam kalitesi zerine aba harcayarak tam
zamanl altlar (Luong & Rogelberg, 2005). Katlmclar
be gn boyunca toplant saylarnn kaydn tuttular. ki
veya daha fazla insan ieriyorsa ve ksa bir sohbet veya
be dakikalk bir telefon konumasndan daha fazlasysa, o
etkileim toplant olarak sayld. Katlmclar ayn zamanda
gnlk iyilik hllerini de belirttiler: yorgunluk seviyelerini
kaydettiler (rnein, o anda ne derece bitkin dmler)
ve znel i yk seviyelerini kaydettiler (rnein, ne derece
megul veya kouturmu hissediyorlar). Sonular, toplant says ile bu lmlerin ikisi arasnda olumlu ilikilerin olduunu gsterdi: Daha fazla toplant, daha byk
yorgunluk ve znel i yk ile ilikilendirildi.
Daha nce bir broda altysanz, bu sonular muhtemelen
tandk gelecektir: toplant iin ne kadar sk ii yarda brakrsanz, iinizde ilerleme kaydettiinizi o kadar az hissedersiniz.
Byk lde, gnlk zorluklar zerinde younlatk.
Bununla birlikte, birok insan iin gnlk zorluklarn gnlk
olumlu deneyimler tarafndan dengelenebileceini de belirtmekte yarar var (Lazarus & Lazarus, 1994). rnein, yaplan
bir almada, 132 erkek ve kadndan hayatlarnda yaadklar zorluklarn (yani, sinir bozucu olaylar) ve cokular (yani,
mutlu olaylar) skln ve younluunu bildirmeleri istendi
(Jain ve ark., 2007). Ayrca, aratrmaclar katlmclarn, kalp
damar rahatszl iin risk oluturan gstergelere sahip kandaki madde seviyelerini (iltihaplanmaya yol aan etmenler gibi)
de ltler. Daha yksek seviyelerde grlen zorluklar, daha
yksek seviyelerdeki bu risk oluturan gstergelerle ilikilendirildiler; daha yksek seviyelerde yaanan cokular ise daha az
gsterge seviyeleri ile ilikilendirildi. O yzden, gnlk zorluklara dayanarak yaamnzn seyrini tahmin etmek istersek, ayn
zamanda yaamn size sunduu gnlk cokularnz hakknda
da bir eyler bilmemiz gerekiyor (Lyubomirsky ve ark., 2005).

nsan yaamndaki stresin birok kaynan gzden geirdik. Psikologlar ok uzun zamandr, bu farkl stres ykleyici
trlerinin etkisinin byk lde insanlarn onlarla ne kadar
etkili ba ettiine bal olduunu biliyorlard. imdi de, insanlar
stresle nasl baarl veya baarsz ba ederler; bunu ele alalm.

STRESLE BAA IKMA


Eer yaam kanlmaz derecede stresliyse ve kronik stres yaamnz aksatabiliyor ve hatta sizi ldrebiliyorsa, stresin stesinden nasl geleceinizi renmeniz gerekiyor. Baa kma
ile, bireyin kaynaklarn zorlad veya at alglanan i ve d
taleplerle urama sreci kastedilmektedir (Lazarus & Folkman,
1984). Baa kma, davransal, duygusal veya gdsel tepkilerden ve dncelerden oluabilir. Bu blme, bilisel deerlendirmenin tecrbe ettiiniz stresli eyleri nasl etkilediini
anlatarak balayacaz. Daha sonra, baa kma tepkisi trlerini ele alacaz; hem genel baa kma ilkelerini hem de belirli
mdahaleleri anlatacaz. Son olarak da, bireylerin stresle baa
kmasnda grlen baz bireysel farkllklar tartacaz.

Stres Deerlendirmesi Stresli durumlarla baa ktnzda, ilk admnz aslnda hangi ekillerde stresli olduklarn
tanmlamaktr. Bilisel deerlendirme, stres ykleyicinin bilisel yorumlamas ve lmdr. Bilisel deerlendirme, durumu
tanmlamada merkezi bir rol oynamaktadr talebin ne olduunu, tehdidin ne kadar byk olduunu ve talebi karlamak
iin hangi kaynaklarnzn olduunu tanmlar (Lazarus, 1993;
Lazarus & Lazarus, 1994). Bedensel yaralanma yaamak veya
evini yanarken bulmak gibi baz stres ykleyiciler neredeyse
herkes tarafndan tehdit olarak tecrbe edilmektedir. Bununla
birlikte, birok dier stres ykleyici, zel yaam durumunuza,
belirli bir talebin esas amalarnzla ilikisine, taleple uramak
iin yeterliliinize ve bu yeterlilikle ilgili z deerlendirmenize
bal olarak farkl ekillerde tanmlanabilir. Bir bakas iin akut
strese yol aan bir durum, gnlk iinizin bir paras olabilir.
Arkadalarnz ve aileniz iin farkl olan yaam olaylarn fark
edip anlamaya aln: Baz durumlar sizde strese yol aarken,
arkadalarnz ve aileniz iin ayn durum sz konusu deildir;
dier olaylar da onlarda strese yol aarken, sizde yol amaz.
Neden?
Duygular konusunda genel deerlendirme kuramndan
bahsettiimiz Richard Lazarus, taleplerin bilisel deerlendirmesini iki aamaya ayrr. Birinci aama, bir talebin ciddiyetinin ilk deerlendirmesini tanmlar. Bu deerlendirme, Ne oluyor? ve Bu ey benim iin iyi mi, stres verici mi veya alakasz
m? sorularyla balar. Eer ikinci soruya cevap stres verici
ise, zararn ortaya kp kmadn veya ortaya kmasnn
muhtemel olup olmadn ve eylemin gerekip gerekmediini
belirleyerek stres ykleyicinin olas etkisini deerlendirirsiniz
(bkz. s. 388teki Tablo 12.4). Bir ey yaplmas gerektiine dair
karar verdiinizde, ikincil deerlendirme balar. Stresli durumla
ba etmek iin mevcut kiisel ve sosyal kaynaklar deerlendirip gereken eylem seeneklerini dnrsnz. Deerlendirme, baa kma tepkileri denendike devam eder; ilk tepkiler
ie yaramaz ve stres srerse, yenileri gsterilir ve etkinlikleri
deerlendirilir.
Bilisel deerlendirme, stres moderator deikenleri rneidir. Stres moderator deikenleri, bir stres ykleyicinin belirli
bir stres tepkisi tr zerindeki etkisini deitirir. Moderator
deikenleri, stres ykleyicilerin bireyin tepkileri zerindeki
baa kma: Tehdit edici veya baskn olarak alglanan i ve d taleplerle
urama sreci
stres moderator deikeni: Stres ykleyicinin belirli bir stres tepkisi tr
zerindeki etkisini deitiren deiken

Yaam Stresi

387

TABLO 12.4 Sabit Karar Vermede/


Bilisel Deerlendirmede Aamalar
Aama

Kilit Sorular

1. Zorluu deerlendirme

Deimemem durumunda
riskler ciddi mi?

2. Alternatifleri aratrma

Bu alternatif zorlukla ba
etmek iin makul bir ara m?
Mevcut alternatifleri yeterince
aratrdm m?

3. Alternatifleri tartma

Hangi alternatif en iyisi?


En iyi alternatif temel gereksinimleri karlar m?

4.Ballk konusunda
dikkatlice dnme

En iyi alternatifi uygulayp


dierlerinin bunu bilmesine
izin vereyim mi?

5. Olumsuz geri dne


ramen ballk

Deimezsem, riskler ciddi mi?


Deiirsem riskler ciddi mi?

olaan etkilerini szp deitirir. rnein, yorgunluk dzeyiniz


ve genel salk durumunuz belirli psikolojik veya bedensel stres
ykleyiciye verilen tepkiyi etkileyen moderator deikenlerdir.
Formda olduunuz da, bir stres ykleyiciyle formda olmadnz zamandakinden daha iyi ba edersiniz. Bilisel deerlendirmenin moderator deikenin tanmna da nasl uyduunu
grebilirsiniz. Bir stres ykleyiciyi deerlendirme ekliniz, ona
gstermeniz gereken baa kma tepki trlerini belirleyecektir.
imdi de, genel baa kma tepkisi trlerine bakalm.

Baa kma Tepkisi Trleri: Yaklamakta olan byk bir


snavnzn olduunu varsayn. Snav dndnz, durumu
deerlendirdiniz ve bunun stresli bir durum olduundan
olduka eminsiniz. Ne yapabilirsiniz? Baa kmann, beklenti
yoluyla baa kma eklindeki olas stresli bir olaydan nce
gelebileceini belirtmek nemlidir (Folkman, 1984). Yaklamakta olan snavn stresiyle nasl ba edersiniz? Anne babanza
okuldan ayrlacanz veya sevgilinize artk ona ak olmadnz nasl sylersiniz? Stresli bir durum beklemek, mlakat,
konuma yapma veya tanma randevusu durumlarnda olduu
gibi, kendi balarna stres tetikleyici olabilen birok dnce ve
hisse yol aar. Nasl baa kacanz bilmeniz gerekir.
Balca iki ba etme yolu, sorunla dorudan yzlemek
sorun ynelimli baa kma veya stres balantl rahatszl
azaltmaktr duygu odakl baa kma (Billings & Moos, 1982;
Lazarus & Folkman, 1984). Bu iki temel yaklamn birka alt
kategorisi Tablo 12.5te gsterilmektedir.
Sorun ynelimli baa kmayla balayalm. Genelde,
sorunlu bir durumla yzleme stratejimizi belirtirken glklere gs germek deyimini kullanrz. Bu yaklam, ister ak
bir eylemle isterse de gereki problem zme faaliyetleriyle
olsun, stres ykleyiciyle dorudan ba etmek iin tasarlanm

beklenti yoluyla baa kma: olas stresli bir olaydan nce, alglanan talepler ve mevcut kaynaklar arasndaki dengesizlii gidermek, azaltmak
veya ho grmek iin yaplan abalardr.

388

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

btn stratejileri ierir. Ya magandaya kar koyarsnz ya da


kaarsnz; birini ya rvetle ya da dier teviklerle ikna etmeye
alrsnz. Odak noktanz ba edilecek sorun ve strese neden
olan etkendir. Eylem arsn kabul edip durumu ve onunla
ba etmek iin gereken kaynaklarnz deerlendirir ve tehdidi
ortadan kaldrmak veya azaltmak iin uygun olan bir tepki edinirsiniz. Bu problem zme abalar, baskc patronlar veya i
ac olmayan notlar gibi eylemleriniz yoluyla deitirebileceiniz veya ortadan kaldrabileceiniz stres ykleyiciler olan kontrol
edilebilir stres ykleyicilerin stesinden gelmekte fayda salar.
Duygu odakl yaklam ise, daha da ok kontrol edilemez
stres ykleyici etkisinin stesinden gelmekte yarar salar. Farz
edin ki, Alzheimer olan annenizin veya babanzn bakmndan sorumlusunuz. Bu durumda, savuturabileceiniz bir
maganda yok; hastaln gemesini de salayamazsnz. Bu
durumda bile, baz sorun ynelimli baa kma ekilleri yararl
olacaktr. rnein, ebeveyninizle daha rahat ilgilenmek iin
alma programnz deitirebilirsiniz. Bununla birlikte, stres
kaynan yok edemeyeceiniz iin hastalkla ilgili hislerinizi ve
dncelerinizi de deitirmeye alabilirsiniz. rnein, Alzheimer bakclar iin bir destek grubuna katlabilirsiniz veya
geveme tekniklerini renebilirsiniz. Bu yaklamlar hl bir
ba etme stratejisi oluturmaktadr, nk iyi hlinize kar
bir tehdidin olduunu ve bu tehdidi hafifletmek iin admlar
atmakta olduunuzu kabul ediyorsunuz.
Stresli durumlarla ba etmenize yardmc olacak birok
stratejiniz varsa, kendinizi daha iyi hissedersiniz (Fresco ve
ark., 2006; Tennen ve ark., 2000). Bu baa kmann baarl
olabilmesi iin, kaynaklarnzn alglanan taleple uyumas
gerekmektedir. O hlde, oklu baa kma stratejisinin varl
uyumsaldr, nk uyuma gerekletirip stresli olayn stesinden gelmeniz byk bir ihtimaldir. Kadnlarn gs kanseri
ameliyat geirmenin verdii stresle baa kma yollarn inceleyen bir almay gz nne aln (Roussi ve ark., 2007). Kadnlar, ameliyattan bir gn nce, gn sonra ve ay sonraki
sknt seviyelerini ve baa kma stratejilerini (sorun ynelimli
ve/ veya duygu odakl stratejiler gibi) bildirdiler. Ameliyattan
sonraki gnlerde oklu baa kma stratejisi kullandklarn
belirten kadnlarda ay sonra daha az sknt grld.
Baa kma olayn inceleyen aratrmaclar baz bireylerin stres ykleyicileri belirli bir diren seviyesiyle karladklarn ortaya kardlar iyi hllerine zarar verecek ciddi tehditler
olmasna ramen olumlu sonular elde edebildiler (Bonanno &
Mancini, 2008). Aratrmalar, direnli bireylerin edindii baa
kma becerilerinin trleri ve bu becerileri nasl edindikleri zerine younlamtr. Cevabn nemli bir ksm olarak, direnli
ocuklarn iyi ebeveynlik yetenekleri olan destekleyici bir anne
ve baba tarafndan yetitirildiini syleyebiliriz (bkz. Blm 10).
Ayrca, direnli ocuklarn kendi davranlarn ayarlama yetenekleriyle ilgili baa kma becerileri gelitirdii grlmektedir
(Buckner ve ark., 2003). Yaam sonularn gelitirecek ekillerde
verilen grevler zerine odaklanabiliyorlar (bu da sorun ynelimli baa kmaya olanak tanr) ve duygusal tepkilerini kontrol
edebiliyorlar (duygu odakl baa kmaya olanak salar).
u ana kadar, stres ykleyicilerle baa kma konusunda
genel yaklamlar tarttk. imdi de, baarl bir ekilde baa
kma ile ilgili belirli bilisel ve sosyal yaklamlar gzden geireceiz.

Bilisel Stratejileri Deitirme: Strese uyum salamann


gl bir yolu, stres ykleyici deerlendirmelerinizi ve onlarla
ba ettiiniz yolla ilgili kendi kendinizi engelleyen bililerinizi
deitirmenizdir. Belirli bir durum, onun iindeki rolnz ve
istenilmeyen bir sonucu aklamak iin yaptnz nedensel atflarnz hakknda dnmenin farkl bir yolunu bulmanz gerek-

TABLO 12.5

Baa ukma Stratejilerinin Sunuflandurulmasu

Baa kma Stratejisi Tr

rnek

SORUN YNELML BAA IKMA


Birey stres ykleyiciyi veya onunla ilikisini
u yollarla deitirmektedir:

Mcadele (yok et, ortadan kaldr veya tehdidi hafiflet), dorudan eylemler
ve/veya sorun zme faaliyetleri
Kama (kendini tehditten uzaklatrma)
Mcadele etmek veya kamak iin seenekler arama (grme, pazarlk etme, uzlama)
Olas stresi engelleme (direnci arttrmak veya beklenilen stresin gcn azaltmak
iin harekete geme)

DUYGU ODAKLI BAA IKMA


Birey kendini, u ekilde hissettirecek faaliyetlerle deitirir:

Beden odakl faaliyetler (endie giderici ilalarn kullanm, geveme, biyogeridnt) stres
ykleyiciyi iyiletirir, ancak deitirmez
Bilisel odakl faaliyetler (planlanm zihin datc eyler, fantaziler ve bireyin kendisiyle
ilgili dncleri)
Ek endieye yol aan bilinli veya bilinsiz sreleri dzeltmek iin terapi

mektedir. Stresle zihinsel olarak baa kmann iki yolundan biri


stres ykleyicilerin doasn yeniden deerlendirmek, dieri ise
stres tepkilerinizle ilgili bililerinizi yeniden yaplandrmanzdr.
nsanlarn, ksmen, yaam olaylarn deerlendirme ekliyle hayatlarnda yaadklar stresi kontrol etiine dair fikri
aklamtk (Lazarus & Lazarus, 1994). Belirli stres ykleyiciler
hakknda farkl dnmeyi, onlar yeniden etiketlemeyi veya
onlar daha az tehdit edici bir balamda (hatta belki komik bir
balamda) hayal etmeyi renmek stresi azaltabilen bir bili-

oklu baa ukma stratejileri, Alzheimer bakucularu gibi bireyler iin neden yararludur?

sel yeniden deerlendirme eklidir. Geni ve ciddi bir seyirci


topluluuna konuma yapma konusunda kaygl msnz? Stres
ykleyiciyi yeniden deerlendirme tekniklerinden biri, sizi eletirmesi muhtemel olan kiileri bir kede rlplak otururken
hayal etmektir bu kesinlikle onlarn korkun gcnn byk
bir ksmn alp gtrmektedir. Katlmanz gereken bir partide
utanga davranacanz konusunda endieli misiniz? Sizden
daha utanga birini bulmay ve onun sosyal kaygsn sohbet
balatarak azaltmay dnn.
Ayn zamanda, stres hakknda kendi kendinize sylediiniz eyleri deitirerek ve ele alma eklinizi deitirerek de
stresin stesinden gelebilirsiniz. Bilisel davran terapisti
Donald Meichenbaum (1977, 1985, 1993) stres alamasna
olanak salayan aamal bir sre ileri srd. Aama 1de,
insanlar gerek davranlar, bunlar neyin krkledii ve
sonularnn ne olduu konusunda daha byk bir farkndalk
gelitirmek iin alrlar. Bunu yapmann en iyi yollarndan
biri gnlk kayt tutmaktr. Bu kaytlar, nedenleri ve sonular bakmndan sorunlarn yeniden tanmlamalar konusunda
insanlara yardm ederek kontrol hislerini arttrabilir. rnein,
daima kendinize devlerinizi iyi yapamayacak kadar az zaman
braktnz iin notlarnzn dk olduunu (bir stres ykleyici) renebilirsiniz. Aama 2de, insanlar uyumsuz, baarszla neden olan davranlar etkisiz hle getirecek yeni davranlar bulmaya balar. Belki de belirli bir alma zaman
yaratabilir veya telefon aramalarnz her gece iin 10 dakikayla
snrlayabilirsiniz. Aama 3te, uyumsal davranlar ortaya ktktan sonra, bireyler kendi kendilerine hakaret ettikleri eski i
diyalogdan kanarak yeni davranlarnn sonularn deerlendirirler. Kendi kendilerine Allahtan hoca beni ans eseri
okuduum metine sra gelince kaldrd. demek yerine Hocann sorusuna hazrlkl olduum iin sevindim. Snfta sorulara
akllca cevap verebilmek muhteem hissettiriyor. derler.
Bu aamal yaklamla kastedilen, yenilgiyi kabul eden
anlaytaki nceki bililere zt olan tepkiler ve z ifadeler balatmaktr. Bu yola giritiinde, insanlar deitiklerinin ve daha
fazla baarya nayak olan bu deiimden kendilerine pay karabileceklerinin farkna varrlar. Sayfa 390daki Tablo 12.6,
stresli durumlarla ba etmede yardmc olan yeni z ifade trlerinin rneklerini vermektedir. Stres alama eitimi ok farkl
alanlarda baarl ekilde kullanlmtr.

Yaam Stresi

389

TABLO 12.6

rnekleri

Baa ukmak in z fade

Hazrlk
Onunla ba etmek iin bir plan gelitirebilirim.
Sadece onunla ilgili ne yapabilirim diye bir dn. Bu, endielenmekten iyidir.
Olumsuz z ifadeler kullanma, sadece mantkl bir ekilde dn.
Yzleme
Her seferde bir adm; bu durumun stesinden gelebilirim.
Doktor bu kaygy hissedeceimi sylemiti; ba etme altrmalarn kullanmam iin bu bir hatrlatc olsun.
Geve; kontrol bende. Yava ve derin bir nefes al.
Ba Etme
Korku geldiinde, sadece dur.
u ana odaklanmaya devam et; yapmam gereken ey ne?
Korkuyu tamamen ortadan kaldrmaya alma; sadece kontrol
edilebilir dzeyde tut.
Olabilecek en kt ey bu deil.
Baka bir ey dn sadece.
z Pekitirme
yarad; yapabildim.
Beklediim kadar kt deildi.
Gsterdiim ilerlemeden gerekten memnunum.

Bu almaya hukuk fakltesindeki ilk yln okumaya balayan 22 renci katld (Sheehy & Horan, 2004). renciler zellikle hukuk fakltesinde ortaya kan stres ykleyici
trlerine ynelik stres alama eitimi aldlar. rnein eitim, rencilerin hocalarla etkileim iindeyken ve akranlaryla yartklarnda duyduklar kayg zerine younlamt. Ayrca, renciler olumsuz z ifadeler ve yersiz
inanlarla mcadele etmek iin bilisel yeniden yaplandrma tekniklerini rendiler. Btn renciler nihayetinde eitimi alsalar da, neredeyse yars eitime almann
hemen banda katld; dier yars balamak iin birka
hafta bekledi. Aratrma tasarm, aratrmaclara stres
alama eitiminin yararlarn (ilk bataki grubu gecikmeli grupla karlatrarak) baz rencileri bu yararlardan
mahrum etmeden gsterme olana tanmtr. Aslnda,
hzl eitimini tamamlayan katlmclarda, gecikme sresinin sonunda, eitimleri geciktirilen snf arkadalarndan daha dk dzeylerde stres grld. Ayrca, eitimi tamamlayan katlmclardan birka, dnem notlar
aklandnda beklentilerin zerine kmlard (Hukuk
Fakltesine Kabul Snav LSAT sonularna dayanarak).
alglanan kontrol: Bireyin bir olayn veya deneyimin seyrinde ya da
sonularnda farkllk yaratabilme kabiliyeti olduuna dair inan; stres
ykleyicilerle baa kmada ou zaman yardmcdr.
sosyal destek: Dierlerinin bireye stresle ba etmesinde yardmc olmak
iin saladklar maddi yardm, sosyo-duygusal destei ve bilgi yardmna ieren kaynaklar

390

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

158 rencili btn hukuk fakltesi snfnn stres alama


almasna katlma frsat oldu. Fakat sadece bu kk grup
semeresini grecek kadar akllyd.
Baarl bir ekilde baa kmann bir baka ana unsuru,
sizin stres ykleyici zerinde, bir olayn veya deneyimin seyrinde
ya da sonularnda farkllk yaratabileceinize dair inan olan
alglanan kontrol kurmanzdr (Endler ve ark., 2000; Roussi,
2002). Bir hastaln seyrini veya gnlk belirtilerini etkileyebileceinize inanyorsanz, muhtemelen rahatszla iyi bir ekilde
uyum salyorsunuzdur. Bununla birlikte, stres kaynann, davrann etkileyemeyeceiniz baka biri veya deitiremeyeceiniz
bir durum olduuna inanyorsanz, kronik durumunuza psikolojik adan yetersiz uyum gsterme ihtimaliniz daha fazla. Gs
kanseri ameliyat olan kadnlarla ilgili almay gz nnde
bulundurun (Barez ve ark., 2007). Yksek dzeylerde alglanan
kontrol grlen kadnlar, ameliyattan sonraki tm yl boyunca
en az dzeyde bedensel ve psikolojik sknt yaamlardr.
Siz bu kontrol stratejilerini ileride kullanmak zere dosyalayp kaldrrken, biz de stresle baa kmann son bir ynn
ele alacaz sosyal boyut.

Ba Etme Kayna Olarak Sosyal Destek Sosyal


Destek ile birinin sevildii, nemsendii, sayg duyulduu ve
bir iletiim a ve karlkl ykmllk iinde dierlerine bal
olduu mesajn veren, dierlerinin salad kaynaklar kastedilmektedir. Bu duygusal destek ekillerinin yan sra, dier insanlar somut destek (para, ulam, konut) ve bilgi destei (tavsiye,
kiisel geri dnt, bilgi) de salayabilir. nemli bir sosyal ilikiye sahip olduunuz herhangi biri aile yeleri, arkadalar,
i arkadalar ve komular gibi ihtiya duyduunuzda sosyal
destek anzn bir paras olabilir.
Birok aratrma, strese olan hassasiyeti azaltma konusunda sosyal destein gcne iaret etmektedir (Kim ve ark.,
2008). nsanlar yardm isteyecekleri dier kiiler olduu zaman,
her gnk yaam sorunlarnn yan sra ile ilgili stres ykleyicilerin, isizliin, evliliin yrmemesinin ve ciddi hastalklarn stesinden daha iyi gelebilmektedirler. Dnyann birok
sorunlu blgesinde arabulucu roln stlenen kiileri dnn. Sava blgelerindeki yaamla ilgili travmalar, ou zaman
travma sonras stres bozukluuna yol amaktadr. Bununla
beraber, Lbnanda grev yapan Hollandal arabulucularn bir
almas, daha yksek dzeylerde olumlu sosyal etkileimler
yaayan bireylerin daha az PTSD belirtilerinin olduunu gstermitir (Dirkzwager ve ark., 2003).
Aratrmaclar, hangi sosyal destek trlerinin belirli yaam
olaylar iin en fazla yarar saladn bulmaya almaktadrlar. Yaplan bir almada, yz ameliyat geiren erkekler ve
kadnlar iin bilgi desteinin ve duygusal destein etkisi incelendi (Krohne & Slangen, 2005). Genelde, daha fazla sosyal
destek alan insanlar ameliyatlarn daha az kaygyla beklediler,
ameliyat srasnda bu kiilere daha az anestezi yapld ve hastanede daha ksa sre kaldlar. Bununla beraber, bundan daha
belirli sonular, erkekler ve kadnlar iin farkllk gsterdi. Her
iki cinsiyetten hastalar daha fazla bilgi desteinden yararlansalar da, sadece kadnlar verilen duygusal destek dzeyinden ok
etkilendiler. Daha genel belirtmek gerekirse, nemli olan bir
bireyin ihtiya duyduu destek tryle bireyin elde ettii ey
arasndaki uyumadr. Tablo 12.7de gsterildii gibi, arzularn
ve gerekliin nasl ilikili olabileceine dair drt farkl ihtimal vardr (Reynolds & Perrin, 2004). nsanlar, istedikleri ve
elde ettikleri arasnda bir uyuma olduu zaman kendilerini en
iyi durumda hissederler. Gs kanseri rneindeki kadnlara

Destek

istenir

istenmez

alnr

pozitif uyumlu
destek

destek
grevi

destek
ihmali

anlamsz
destek

alnmaz

EKL 12.7 Sosyal Destekteki Eleme ve

Uyumazluklar

nsanlar zor durumlarla baa ukmaya aluurken istedikleri


ve ihtiya duyduklaru sosyal destek arasunda elemeler ve
uyumsuzluklar olabilir.
Kaynak: Julie S. Reynolds and Nancy Perrin, Matches and Mismatches for Social Support and Psychosocial Adjustment to Breast Cancer,
Health Psychology, 23(4), 425430. Copyright 2004 by the American
Psychological Association. zin alunarak basulmutur.

gelince, en kt psikolojik sonular, istemedikleri bir destei


(destek komisyonu) aldklar zaman yaadlar (Reynolds &
Perrin, 2004). nsanlar zor durumlarla baa kmaya alrken
istedikleri ve ihtiya duyduklar sosyal destek arasnda elemeler ve uyumsuzluklar olabilir.
Bu rntnn ortaya kma sebebi, kadnlarn ihtiya
duyduklar duygusal destei almalarnda istenmeyen yardmn
ileri zorlatrm olmas olabilir.
Aratrmaclar, sosyal destein insanlarn vcutlaryla
beyinlerinin stres ykleyicilere verdii tepkileri nasl deitirdiini de anlamaya alyor. El tutma gibi basit bir eylemin sonucunda beynin verdii tepkilerdeki srekli deiimleri inceleyen
bir almaya bakalm imdi.

STRESN OLUMLU ETKLER


Bu blmde byk oranda stresin olumsuz sonular dourma
potansiyeline odaklandk. Bu noktaya odaklanmamzdaki
ama, aratrmaclarn insanlarn bu olumsuz sonularn
nne gemesi ve bu sonular amas iin onlara uzatt yardm elinin bir yansmas olarak grlmelidir. Fakat son yllarda psikologlar dikkatlerini stresin insan hayatnda olumlu
etkiler yaratma potansiyeline ynelttiler. Psikologlardaki bu
yeni ynelim, znel iyilik hali konusunu tartrken ortaya koyduumuz olumlu psikoloji hareketinin sonularndan biridir.
imdi stresi ve stresle baa kmay pozitif psikoloji asndan
bir dnelim.
Stresi tanmlarken, sknt ve stres (iyi stres) arasnda bir
ayrm yapmtk. Skntl hissettiiniz durumlar bulmak sizin
iin kolay olmal, peki ya stres hissettiiniz durumlar? En son
ne zaman bir kou yar izlediniz? zlerken kimin kazanacan tahmin etmeye almaktan keyif almadnz m? Koucular
son izgiye yaklarken kalbiniz heyecanla arpmad m? Aratrmaclar, bir tr heyecan ve endie deneyimi olan stresin
insanlarn spor etkinliklerini izlemesinde nemli bir motivasyon kayna olduunu sylyor. (Cohen & Ayrahami, 2005;
Wann ve ark., 2002) Eer sizin kazanmasn istediiniz kii
ya da takm kaybederse biraz endielenebilirsiniz. Fakat sre
boyunca yarmalar stresi tetiklediinde ok daha olumlu bir
duygusal deneyimden gemeniz mmkn. Hayatnzda stresli

Elektrik oku verilme tehdidi altndaki on alt evli kadnn


beyin fMRIlar ekilir. nlerindeki ekranda krmz bir
X belirdiinde, ayak bileklerine elektrik verilme yzdesi
20dir. alma ilerledike elektrik oku almayan kadn
kalmamtr. (Coan ve ark., 2006) Her kadn bu sreci
kere yaar. lk turda, kadnlar elerinin ellerini tutarken,
ikinci turda tanmadklar bir erkein elini tutmular; sra
nc tura geldiinde ise kimsenin elini tutmamlardr.
Kadnlar elerinin elini tuttuu srada, tehdidi alglayp
ona tepki veren beyin blgelerindeki faaliyetlerde (kontrol turundaki beyin aktivitelerine kyasla) byk azalma
grlmtr. Eleriyle ilikilerinin iyi olduunu syleyen
kadnlarda tehdide ynelik tepki daha da az olmutur.
Yabanc bir erkein elini tutmak da elerinin ellerini tuttuklar zamanki kadar olmasa da kadnlarn tehdide karlk verdikleri beyin tepkilerini azaltmtr.
Bu almada, kadnlarn elerinin (ya da bir yabancnn) elini
tutarak aldklar sosyal destek beyinlerinin tehdidi daha az korkutucu klmasn salamtr. Sosyal destek bu durumda kadnlarn beyinlerinin stres ykleyicileri nasl algladn dorudan
etkilemitir.
Etkili bir sosyal destek ann paras olmak, strese maruz
kaldnzda, bakalarnn-siz onlardan yardm istemeseniz
bile- size destek olacaklarn bilmektir. Psikoloji ve Yaamdaki
en nemli mesajlardan biri her zaman sosyal bir destek ann
paras olmaya almanz ve hibir zaman toplumdan kendinizi soyutlamamanzdr.

Neden bazu sosyal destek formlaru dierlerine gre daha


kabul edilirdir?

Yaam Stresi

391

durumlarn size zevk/keyif verdii baka olaylar bulmaya aln. Sizin iin bir rneimiz daha var. Lunaparklardaki hz
trenlerine bindiinizde niye mutlu hissediyorsunuz?
Baz stres verici olaylardan ne tr olumlu sonularn doabileceini kestirmek zor olabilir. Fakat aratrmalar, insanlarn
son derece olumsuz olaylardan olumlu sonular karabileceini
ve kiisel geliimlerine katkda bulunabileceklerini gsteriyor. Bu
aratrmalarn bir ksm insanlarn olumsuz olaylardaki olumlu
taraflar bulmalar, yani fayda bulmak zerine odaklanyor. (Helgeson ve ark., 2006: Littlewood ve ark., 2008) Gs kanserinin
erken bir evresinde olan kadnlarla yaplan bir almaya bakalm.
Aratrmaclar, bu almay ortalama alt ay nce
gs kanseri tehisi konulan kadnlarla yapt. Kadnlara u soru soruldu: Gs kanseri deneyiminizin size
bir yarar oldu mu? (Sears ve ark., 2003, s. 491) almaya katlan 92 kadndan yzde 83 gs kanserinin
yararlar olduunu syledi. Kadnlarn verdii cevaplar
u ekildeydi: Tehis konulduundan beri eimle ok
daha yaknz, lme yaklatnzda, hayat sizin iin
ok daha gerek bir hal alyor. Aratrmaclar, kadnlar
hastalklar sresince bir yl zihinsel ve fiziksel salklarnn ne ynde gittiini grmek iin izledi. Durumu
en iyi olan kadnlar, genel olarak yararl grdkleri eyleri pozitif yeniden deerlendirme stratejilerinde kullanan kadnlard. Bu da u demek oluyor ki baz kadnlar
hastalklarnn sonularyla durumun olumlu etkilerini
yeniden deerlendirerek baa kmay becerebiliyordu.
Daha nce yeniden deerlendirmenin stresle baa kmakta nemli bir yntem olduunu belirtmitik. Bu durumda
kiilerin olumsuz olaylarn olas yararlarn grebilmeleri yeniden deerlendirmeyi kolaylatrmtr.
Ayrca insanlar travma sonras geliim dediimiz olumlu
psikolojik deiimi kimi ciddi hasalklardan, kazalardan, doal
felaketlerden ya da travmatik baka olaylardan sonra yaayabilir. Travma sonras geliim be alanda gerekleir (Cryder ve
ark., 2006; Tedeschi & Calhoun, 2004) :
Yeni olaslklar: Yapmaktan holandm yeni eyler var.
Bakalaryla iliki kurma: Artk insanlara kar daha yakn
hissediyorum.
Kiisel g: Kendime gvenebileceimi rendim.
Hayatn onaylanmas: Hayatn nemli olduunu rendim.
Ruhsal deiim: Dinle alakal fikirleri daha iyi anlyorum.
Travma yaayan herkes travma sonras geliimi yaamaz.
rnein, bu konudaki almalardan biri Kuzey Karolindeki
Floyd Kasrgasndan sa kurtulan alt ve on be arasndaki
bir grup ocua odaklanmtr. (Cryder ve ark., 2006) Travma
sonras en ok geliim gsteren ocuklar, sorunlarla baa kmada en iyi stratejilere sahip olduklarn dnenler olmutur.
Travma sonras geliimi yaayanlar genellikle travmatik olayn
kendisi zerine dnp, o olay anlamakta ve anlamlandrmakta kendilerine yardm etmeye alanlardr.
Stresten bahsettiimiz bu blmdeki pek ok yerde stresin fiziksel ve psikolojik iyilik hali zerindeki etkileri zerinde

salk psikolojisi: nsanlarn salkl kalma yntemlerini, hasta olma


nedenlerini ve hasta olduklarnda hastalklarna verdikleri tepkileri
anlamaya alan psikoloji alan.
salk: Vcudun ve zihnin salkl ve gl olmas durumu; sadece hastaln ya da sakatln olmamas deil.

392

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

durduk. imdi de psikologlarn aratrma bilgilerini hastalk ve


salk gibi konulara nasl uyguladklarna bakalm.








DURUN VE GZDEN GERN


Genel adaptasyon sendromunun aamasu nedir?
Yaam deiim birimleri tahminleri 1960lardan 90lara
nasul bir deiim gstermitir?
Gnlk sukuntu ve keyifler kiinin iyilik halini nasul etkiler?
Duygu odaklu baa ukma ne anlama gelmektedir?
Baa ukma balamunda kontrol neden nemli olarak
algulanmaktadur?
Fayda bulma derken kastedilen nedir?

Strese karu aulanma eitiminin nemini gsteren alumayu


haturlayun. Bu tr bir eitimin etkilerini ortaya koymak aduna
neden zellikle hukuk rencileri iyi birer katulumcular?
Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin
MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Benzerini yapn: Stres ve Benliin Genel Adaptasyon
Sendromu
Benzerini yapn: Stres ve Bauukluk Sistemi

Salk Psikolojisi
Psikolojik sreleriniz hastalk ve iyilik deneyimlerinizi ne
kadar etkiliyor? Size doru cevabn olduka olduuna dair
fazlasyla neden sunduk. Psikolojik ve sosyal etkenlerin salktaki neminin kabul edilmesi psikolojide salk psikolojisi
denilen yeni bir alann domasn salamtr. Salk psikolojisi, insanlarn nasl salkl kaldyla, onlarn hasta olma
nedenleriyle ve hasta olduklarnda hastalklarna verdikleri tepkilerle ilgilenen bir alan. Salk, genel anlamda bedenin ve zihnin iyilii ve gll demek. Sal basit bir biimde hasta
olmamak ya da herhangi bir sakatl olmamak olarak tanmlayamayz, salk daha ok vcudun organlarnn bir arada ne
kadar iyi altyla alakaldr. Salk psikolojisi ksmna bu
alann temelindeki felsefenin geleneksel Bat hastalk modelinden nasl ayrldn anlatarak balyoruz. Daha sonra da salk
psikolojisinin hastalk ve ilev bozukluklarnn nlenmesi ve
tedavisinde ne gibi faydalar olduuna geiyoruz.

BYOPSKOSOSYAL
SALIK MODEL
Salk psikolojisi biyopsikososyal salk modeline dayanr. Bu
tr bir bak asnn kklerini Batl olmayan pek ok kltrde
bulabiliriz. Biyopsikososyal modelin tanmn yapabilmek iin,
ncelikle Batl olmayan baz geleneklerin tanmn yaparak ie
balamamz gerekiyor.

Geleneksel Salk Pratikleri Hastalklarn tedavisinde


ve salkl olma arzusunda psikolojik ilkeler her zaman iin
iine dhil edilmitir. Pek ok kltr, halk sal ve geveme
ritellerinin nemini hayat kalitesinin artrlmas olarak grmtr. rnein Navajo halk, rahatszlk, hastalk ve iyilii
sosyal uyuma ve zihin-vcut etkileimlerine balamtr.

sel, entelektel, duygusal, ruhsal, sosyal ve evresel ynlerini


kapsar. Hastal nlemeye ya da henz ortada semptom yokken hastal tehise ynelik bir eyler yaptnzda salkl bir
davran gsteriyorsunuz demektir. Salk psikolojisinin genel
amac psikoloji bilgisini kiinin iyiliini ve olumlu salk davranlarn artrmak iin kullanmaktr. imdi bu amaca ynelik
kuram ve aratrmalara bakalm.

SALIIN GELTRLMES

Navajo halku dnyadaki pek ok kltrde olduu gibi estetie, aile uyumuna ve fiziksel salua byk nem veriyor.
Peki Navajo halkuna gre hastaluklarun kaynau nedir?

Navajolularn hozho (whoa-zo diye telaffuz edilir) kavram


uyum, kafa rahatl, iyilik, ideal aile ilikileri, sanat ve el
sanatlarnda gzellik, vcudun ve ruhun sal anlamlarna
gelir. Hastalk; tabularn delinmesi, cadlk, ar hogr ve
kt ryalarn neden olduu, ktln yaratt herhangi
bir uyumsuzlukun sonucu olarak grlr. Geleneksel iyiletirme trenleri salt amann ilalar yoluyla deil, ayrca tm
aile yelerinin hastayla birlikte hozho haline geri dnmek iin
glerini birletirmeleri yoluyla hastal kovup sal geri
getirmeyi amalar. Kabilenin herhangi bir bireyinin hastal o
kiinin kendi sorumluluu (ya da hatas) gibi grlmez. Hastalk toplu iyiletirme trenleriyle onarlmas gereken ok daha
byk bir uyumsuzluun iareti olarak alglanr. Bu kltrel
ynelim gl bir sosyal destek ann hasta olan kiinin yardmna hemen koacan gsterir.

Biyopsikososyal Bir Modele Doru Batl olmayan


kltrlerin tedavi pratiklerinde vcut ve zihin arasnda bir
iliki kurduklarn grdk. Buna karlk, modern Bat bilimsel
dncesi nerdeyse tamamen, vcut ve zihni iki ayr varlk gibi
gren ikicil bir biyomedikal modele dayanmaktadr. Bu modele
gre ilalar ruhtan ayr bir varlk olarak vcudu tedavi eder;
zihin sadece duygularla inanlar iin nemlidir ve vcudun
gerekliiyle bir ilgisi yoktur. Fakat aratrmaclar zamanla
keskin hatlar olan bu biyomedikal modeli geersizletiren
etkileimleri ortaya koymaya balamtr. Kantlarn bazlarn
zaten grdnz. Hayattaki iyi ve kt olaylar baklk sistemini etkileyebilir. nsanlar stresin olumsuz sonularna kar
yle veya byle daha direnlidirler; yeterli sosyal destek lm
ihtimalini azaltabilir. Bu farkndalklar biyopsikososyal modelin bileenini oluturur. Biyo- biyolojik hastaln gerekliini kabul eder. Psiko- ve sosyal de saln psikolojik ve sosyal
bileenlerini ortaya koyar.
Biyopsikososyal model fiziksel salnz zihin durumunuz ve evrenizdeki dnyayla balantlandrr. Salk psikologlar sal dinamik ve ok boyutlu bir deneyim olarak
grr. stenilen salk ya da iyilik durumu hayatnzn fizik-

Saln gelitirilmesi insanlarn hasta olma riskini ortadan kaldrmak ya da azaltmak iin genel stratejiler ve zel taktikler
gelitirmek anlamna gelir. Yirmi birinci yzylda hastaln
nlenmesi, yirminci yzyln balarnda olduundan ok daha
farkl bir zorluk sunar. 1900de lmlerin belli bal nedeni
bulac hastalklard. O zamann salk alanlar Amerikann
halk salndaki ilk devrimini gerekletirdiler. Yaplan aratrmalar, halk eitimi, alarn gelitirilmesi ve halk sal
standartlarndaki (atk kontrol ve kanalizasyon gibi) deiimler yoluyla salk alanlar zamanla grip, verem, ocuk felci,
kzamk ve suiei gibi hastalklarn yol at lm saysn
nemli oranda azaltabilmitir.
Eer aratrmaclar hayat kalitesini artrmaya ynelik bu
eilime katkda bulunmak istiyorlarsa, hayat biimlerine bal
lmleri azaltmaya almaldr. (bkz. sayfa 394deki Tablo
12.7) Sigara imek, fazla kilolu olmak, fazla yal ve kolesterol
yksek gdalar tketmek, fazla alkol tketimi, emniyet kemeri
takmadan araba kullanmak ve stresli bir yaam srmek gibi
etkenlerin her biri kalp hastalklarn, kanseri, felci, kazalar ve
intihar tetikleyici rol oynar. Medeniyetin bu trden hastalklaryla ilgili davranlarmz deitirmek daha fazla hastaln
ve erken lmn nne geecektir.
Bu bilgiye dayanarak birtakm tavsiyelerde bulunabiliriz.
394. sayfadaki Tablo 12.8de belirtilen iyi salk alkanlklarn
uygularsanz salkl kalma ihtimaliniz daha yksek olur. Bu
tavsiyelerin pek ou size tandk geliyor olmal zaten. Fakat
salk psikologlar, psikolojik ilkeleri sizin iin iyi olduunu
bildiiniz eyleri yapma olaslnz artrmak iin kullanmak
ister. Bunun nasl ilediini gstermek iin iki somut alana
deineceiz: sigara imek ve AIDS.

Sigara imek Bu kitab okuyan birinin sigarann ne kadar


tehlikeli olduunu bilmediini varsaymak imknsz. Senede
438 bin insan sigarann yol at hastalklar sonucu lyor.
(Armour ve ark., 2005) Durum byleyken Amerikada halen
60.1 milyon insan sigara iiyor. (Madde Kullanm ve Zihinsel
Salk Servisleri Ynetimi, 2008). Salk psikologlar insanlarn
sigara imesinin nne gemek iin insanlarn neden sigara
itiklerini anlamak istiyorlar. nsanlarn sigaray brakmasna
nasl yardm edebileceklerini, bylelikle eski bir sigara iicisi
olarak insanlarn nasl byk yararlar kazanabileceini anlamak istiyorlar.
hozho: Navajo halkna ait bu kavram uyum, kafa rahatl, iyilik, ideal aile
ilikileri, sanat ve el sanatlarnda gzellik, vcudun ve ruhun sal
anlamlarna gelir.
biyopsikososyal model: Sinir sistemi, baklk sistemi, davran biimleri, bilisel sreler ve saln evresel etkenleri arasnda ilikiler
olduunu ne sren bir salk ve hastalk modeli.
shhat: Saln fiziksel, entelektel, duygusal, ruhani, sosyal ve evresel
ynleri zerinde stratejilerin ve zel taktiklerin tamamen ve etkili bir
biimde gelitirilmesi ve uygulanmasdr.

Saluk Psikolojisi

393

TABLO 12.7

Amerikadaki Baluca lm Sebepleri

Sralama

lm Oranlar

lm Sebebini
Etkileyenler

lm Sebebi

25.9

Kalp hastaluu

BD, S

23.1

Kanser

BD, S

5.6

Fel

BD, S

5.1

Solunum hastaluklaru

4.8

Her trl kaza

A/ UMK

3.0

Alzheimer

3.0

eker hastaluu

BD

2.3

Grip ve zatrree

1.8

Bbrek hastaluklaru

BD

10

1.4

Kan zehirlenmesi

A/UMK

* BD= Beslenme Dzeni, S= Sigara, A= Alkol, UMK= Uyuturucu Madde Kullanumu.


Kaynak: Heron ve ark., 2008.

Baz insanlarn neden sigaraya balad analizi insan


doas ve yetime koullar arasndaki etkileimlere odaklanmtr. Tek yumurta ve ift yumurta ikizlerini ttn kullanmlar
konusunda karlatran almalar tutarl bir biimde kaltmn
0.50 ya da daha yksek oranda etkili olduunu bulmulardr.
(Munafo & Johstone, 2008). 1,198 ift ergenlik andaki kardein (tek yumurta ikizleri, karde ikizler, ikiz olmayan kardeler)
sigara ime davranlarn inceleyen bir almaya gz atalm
(Boardman ve ark., 2008) Aratrmaclar kardelerin sigaraya
balayp balamadna dair 0.51, her gn ne kadar sigara itiklerinine dair de 0.58 gibi bir kaltsallk tahmini sunmulardr .
Ayrca alma, evrenin de bir etken olduunu ortaya koymutur. rnein, ergenler popler rencilerin de sigara itii okul
evresine girdiklerinde, genler nem kazanmtr. Aka grlyor ki bu sosyal balamda renciler kendi genetik potansiyellerini ortaya karabiliyorlar.
Aratrmaclar genler ve sigara ime arasndaki ba anlayabilmek iin genellikle kimlerin sigara imeye balayacan
tahmin etmeyi salayan kiisel farkllklar zerine odaklanmlardr. Sigara imeye balamayla ilikilendirilen kiilik zelliklerinden biri heyecan arama olarak adlandrlmtr (Zuckerman,
2007). Heyecan arayan kiiler olarak grlenlerin tehlikeli olaylara bulama olasl daha fazladr. almalardan biri 1960l
yllarn ortalarndaki kadn ve erkeklerin kiilik deerlendirmelerini 1980ler sonlarndaki (1987-1991) sigara ime veya
imeme davranlaryla karlatrd. 1960l yllarda heyecan
aradklarn syleyen kadn ve erkekler 20-25 yl sonra sigara
imeye daha meyilliydiler (Lipkus ve ark., 1994). Salk psikologlar insanlarn sigaraya balamalarn engellemek iin onlar
iin sigaray ekici klan kiilik zelliklerine baarl mdahalelerde bulunulmas gerektiini anladlar.
Sigaraya ynelik en iyi yaklam sigaraya hi balamamak. Fakat sigaraya balam olanlar iin, aratrmalar sigaray
brakma konusunda neyi ortaya kard? Her ne kadar sigaray
brakmaya alanlarn ou sigaraya tekrar balasa da, yaklak 35 milyon Amerikal sigaray brakt. Bu insanlarn yzde
doksan sigaray profesyonel tedavi programlarna bavurmak-

394

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

szn, kendi iradeleriyle brakt. Aratrmaclar kiinin sigaray


brakmaya hazr hale gelmesini hzlandran be aama saptadlar (Norman ve ark., 1998, 2000):
Karar ncesi: Sigara ien kii henz sigaray brakmay

dnmez.
Karar: Sigara ien kii sigaray brakmay dnmeye ba-

lar, fakat davranlarnda bu amaca ynelik bir deiiklik


yoktur.
Hazrlk: Sigara ien kii sigaray brakmaya hazr hale gelir.
Eylem: Sigara ien kii kendisine hedefler koyarak sigaray
brakmaya ynelik eyleme geer.
Srdrme: Sigara ien kii artk sigara imez ve bu durumu
korumaya alr.

TABLO 12.8

On Adum

Kiisel yilie Ynelik

1. Dzenli egzersiz yapn.


2. Besin deeri yksek, dengeli nler yiyin (bolca sebze, meyve ve
tahl tketin; ya oran ve kolesterol dk gdalar tercih edin.)
3. deal kilonuzu koruyun.
4. Geceleri 7-8 saat uyuyun; gn iinde dinlenin/geveyin.
5. Emniyet kemerinizi ve bisiklet kasknz takn.
6. Sigaraya imeyin, uyuturucu madde kullanmayn.
7. Alkol alacaksnz arya kamayn.
8. Sadece gvenli seks yapn.
9. Dzenli olarak doktora ve diiye gidin; doktorun nerdii perhize
uyun.
10. Olumlu arkadalklar ve hayata kar olumlu bir bak as gelitirin.

Bu analiz sigara ien her kiinin, psikolojik olarak sigaray


brakmaya hazr olma bakmndan ayn durumda olmadklarn gsteriyor. Sigara ien kiilerin sigaray brakmaya hazr
hale gelmesini hzlandracak mdahaleler, sigara ien kii psikolojik adan bu eyleme hazr olana dek, tasarlanabilir (Velicer ve ark., 2007)
Baarl sigara brakma tedavileri sigara ien kiinin hem
fizyolojik hem de psikolojik ihtiyalarnn karlanmasn
gerektirir (Fiore ve ark., 2008). in fizyolojik taraf iinse sigara
ien kiilerin, nikotin bantlar ya da nikotin sakz gibi etkili
bir nikotin replasman terapi renmeleri en iyisidir. Psikolojik
taraf sz konusu olduunda sigara ienlerin sigaray brakm
pek ok kiinin olduunu anlamalar gerekir. Ayrca sigara ien
kiilerin sigaray brakma abalarna elik eden gl eldiricilerle baa kmalarn salayacak stratejileri renmeleri de
arttr. Tedaviler genellikle daha nce szn ettiimiz, insanlarn farkl birok stres ykleyicinin etkileriyle daha kolay baa
kmasn salayan bilisel baa kma tekniklerini iermektedir. Sigara konusunda ise insanlar tekrar sigara ime arzularn uyandracak durumlardan uzak durmaya ya da bu trden
durumlardan kamay salayacak yollar bulmaya tevik edilir.

AIDS AIDS kazanlm baklk yetmezlii sendromunun


ksaltlm eklidir. Binlerce insan bu ldrc hastalktan
hayatn kaybetse de, gnmzde pek ok insan HIV enfeksiyonuyla yaamaktadr. HIV (insan baklk eksiklii virs) insan
kanndaki beyaz hcrelere saldran, bylelikle baklk sistemine zarar veren ve vcudun dier hastalklarla baa kmasn
zorlatran bir virstr. Bu hastala yakalananlarn vcudu
daha sonra kanser, menenjit ve zatrree gibi bir hayli tehlikeli
hastalklara neden olabilecek baka virslere kar da savunmasz hale gelmi olur. Enfeksiyonun ilk balad tarihten belirtilerin grlmesine (yumurtlama dnemi) kadar geen dnem
be yl ya da daha uzun sre olabilir. HIV virs enfeksiyonunu
kapm milyonlarca insan AIDSli olmasa da, bu insanlarn
srekli olarak bu hastaln her an ortaya kabilecei tehdidiyle

yaamalar gerekir. Gnmzde AIDSin tam olarak balamasn geciktiren tedaviler var, ancak AIDS iin ne herhangi bir
are var, ne de yaylmasn engellemek iin bir a.
HIV virs hava yoluyla bulaan bir virs deil; virsn
enfeksiyona yol amas iin dorudan kan dolamna girmesi
gerekiyor. HIV virs bir kiiden bir baka kiiye genel olarak
iki yolla geiyor: (1) Cinsel birleme srasnda sperm ya da kan
yoluyla (2) ila enjekte ederken kullanlan damar ii ineler ya
da rngalarn birden fazla kullanmyla. Ayrca virs, enfeksiyonlu kan ya da organlarn salkl insanlara aktarld kan
nakli ve tbbi prosedrler yoluyla da bular. Hemofili hastas
olan pek ok kii AIDSe bu ekilde yakalanmtr. Fakat AIDS
sz konusu olduunda herkes risk altndadr.
AIDSten korunmann tek yolu, virsn bulama ihtimalini artran yaam pratiklerini deitirmektir. Bu da kiinin cinsel davranlarn ve ila kullanma ekillerini deitirmesi demek. Salk psikologu Thomas Coates AIDSin daha
fazla yaylmasn engellemek iin birtakm psikolojik ilkeleri
dzenli bir abayla kullanan ok disiplinli bir aratrma takmnn parasdr (Coates & Szekeres, 2004). Takm, psikolojik
risk etmenlerini deerlendirme, davransal mdahaleler gelitirme, insanlar daha salkl cinsel davranlara ve ila kullanmna ynlendirme gibi konularda etkili olacak liderleri eitme,
medyadaki reklamlarn ve halk bilgilendirme kampanyalarnn planlanmasnda yardmc olma ve ilgili tavrlar, deerler
ve davranlardaki deiiklikleri deerlendirme gibi uygulamal
psikolojinin pek ok ynyle uramaktadr (Fernandez-Davila
ve ark., 2008; Hendriksen ve ark., 2007). Baarl AIDS mdahaleleri bileenden oluur (Starace ve ark., 2006):
Bilgi: nsanlar AIDSin nasl bulatn ve bunun nasl

nne geilebileceini bilmelidirler. nsanlar gvenli cinsel iliki (rnein cinsel iliki esnasnda prezervatif kullanlmas) ve steril ineler kullanma konusunda uyarlmaldrlar.
Motivasyon: nsanlar AIDSi engelleme konusunda istekli
olmaldr.
Davran becerileri: nsanlara bilgilerini nasl hayata geirecekleri retilmelidir.
Bu bileenin her biri neden gerekli? nsanlar AIDSden
korunma konusunda ok istekli ama bilgisiz olabilirler, ya
da tam tersi. Veyahut yeterli bilgileri ve motivasyonlar vardr, fakat gerekli becerilerden yoksundurlar. Ayrca insanlara
verilecek bilginin onlarn motivasyonunu sarsmadan verilmesi
gerekir. rnein, insanlar virsn bulamasn engelleyici
konumalara, verilen bilgi kendi davranlarnn denetiminde
olduklarn hissettirecekleri biimde verildii zaman ok daha
olumlu bakarlar (Albarracin ve ark., 2008)

TEDAV
Tedavi insanlarn hastalklarna almalar ve bu hastalklardan
kurtulmalar zerine odaklanr. Tedavinin ynne bakacaz.

Mdahalelerin sigara ien kiilerin sigarayu burakmaya hazur


olma bakumundan aynu durumda olmaduklarunu fark etmesi
neden gerekli?

AIDS: Kazanlm baklk yetersizlii sendromunun ksaltlm.


AIDSe baklk sistemine zarar veren ve vcudun enfeksiyonla savamasn gletiren bir virs neden olur.
HIV: nsan baklk eksiklii virs. nsan kanndaki beyaz hcrelere
saldrarak baklk sistemini zayflatr. AIDSe yol aan HIVdr.

Saluk Psikolojisi

395

lk olarak psikologlarn, hastalara salk verilen rejime uymalarn tevik etmede nasl bir rolleri olduunu ele alacaz.
Daha sonra, insanlarn psikolojik teknikleri kullanarak
vcutlarnn tepkilerini kontrol etmelerini salayan yntemlere bakacaz. Son olarak da vcudun iyilemesi iin zihnin
neler yapabildiine gz atacaz.

Hasta Ball Hastalara genellikle bir tedavi rejimi verilir. Bu rejim ierisinde ilalar, beslenme dzeninde deiiklikler, nerilen aralklarla yatak istirahatyla egzersiz ve tekrar
salk kontrolleri, rehabilitasyon eitimi ve kemoterapi gibi
takip prosedrleri olabilir. Salk hizmetlerindeki en ciddi
sorunlardan biri tedavi rejimine uymamaktr (Christensen &
Johnson, 2002; Quittner ve ark., 2008). Kimi tedavi rejimleri iin hastalarn nerilen rejimlere uymama oran yzde 50
gibi yksek bir rakamdr.
Hastalarn salk verilen tedavilere uyma olasln etkileyen nedenler nelerdir? Aratrmalardan bir ksm hastalarn hastalklarnn ciddiyetini nasl algladklarna odaklanmaktadr. Sizin de tahmin edebileceiniz gibi hastal daha
byk bir tehdit olarak alglayanlar nerilen tedavilere de
daha ok uyuyor (DiMatteo ve ark., 2007) Fakat mesele, aratrmaclar hastalarn gerekteki salk durumuna (hastalarn
znel alglamalarndan ziyade) baktnda karmaklayor.
Salklarn kt etkileyen ciddi hastalklarla yzleen hastalarn, ayn hastalklar sonucu daha az hrpalanm hastalara
gre nerilen tedavilere uymalar daha dk oranlarda seyrediyor. Durumun byle olmas tedavinin baarya ulamayaca ile ilgili gittike artan karamsarlkla alakal olabilir.
Baka aratrmalar, hastalarn tedavilere bal kalmas iin
sosyal destein ne kadar nemli olduunu gsteriyor (DiMatteo, 2004). Hastalar, tedavilere dzgn bir biimde uymalarn salayan destei aldklar vakit tedaviden ok daha fazla
yararlanyorlar.
Yaplan aratrmalar salk hizmeti alanlarnn hastalarn tedavilere uyma tavrn gelitirebilecek admlar atabileceini gsterdi. Hastalarn ve doktorlarn tavrlar arasndaki
benzerliin nemini gsteren bir almaya bakalm.
Bir grup aratrmac 146 hastay ve yakn zamanda bu
hastalara tbbi tedavi uygulam 16 doktoru inceler
(Cyengros ve ark., 2007). Hem hastalar hem de doktorlar hastalarn kendi salklaryla ilgili rollerine ynelik
tutumlarn deerlendiren bir anket doldurur. Hastalar yle cevaplar verir: Salm kontrolm altnda,
Hastalandmda iyileme hzm kendi davranm
belirler. Doktorlar anketin hastalara ynelik bir versiyonuna cevap verirler (rnein, Hastalar salklarn
kontrol etmekteler). Hastalar ayrca doktorlarndan
memnun olup olmadklarn ve doktorlarnn onlara
salk verdii rejime ne kadar uyduklarn da belirtirler. Sonular hastalarn tavrlarnn doktorlarnnkiyle
akt zaman hastalarn hem daha memnun hem de
kendilerine nerilen tedavilere uymaya daha istekli
olduunu aa kard.

geveme terapisi Kas gerginlii, kortikal faaliyet, kalp hz ve kan


basncnn dt, nefes almann yavalad durum.

396

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

Meditasyon yoluyla geveme neden salua faydaludur?

Bu sonucu anlamak iin, saln kontrol ettiini dnen bir hastann doktorunun tam tersine inandn canlandrn kafanzda. Doktor ve hasta arasndaki uyumazlk byk
olaslkla hastann doktora olan gvenini zedeleyecektir. Aratrmaclar doktorlarn hastalarnn tavrlarn anlamaya ve bu
tavrlara uyum gstermek iin davranlarn deitirmeye
almaldr.

Vcudu yiletirmek in Zihni e Komak Hastalarn uymas gereken tedavilerin nerdeyse her zaman psikolojik bir bileeni vardr. Gnmzde pek ok aratrmac
psikolojik stratejilerin kiinin iyilik halini gelitirebileceine
inanyor. rnein pek ok insann strese tepkisi gerginliktir,
bu da kaslm kaslar ve yksek kan basnc demek. Neyse ki
gerginlik tepkilerinin pek ou geveme ve biyogeridnt gibi
psikolojik tekniklerce denetim altna alnabiliyor.
la yoluyla geveme dnyann pek ok yerinde olduka
eski bir kavram. Dou kltrlerinde zihni sakinletirmek ve
vcudun gerginliklerini dindirmek iin yzyllardr uygulanan yollar var. Gnmzde, Japonya ve Hindistan kkenli
Zen disiplini ve yoga egzersizleri hem bu lkelerde hem de
Batda pek ok insann gnlk yaamnn paras haline
geldi. Artan kantlar gsteriyor ki geveme strese kar gl
bir terapi biimidir (Dusek ve ark., 2002). Geveme terapisi
kas gerginlii, kortikal faaliyet, kalp hz ve kan basncnn
dt, nefes almann yavalad bir vcut durumu (Benson, 2000). Bu srete beyindeki elektrik aktiviteleri azalr
ve d evreden merkezi sinir sistemine gelen veriler der.
Dk dzeydeki bu uyarlma halinde stresten kurtulmak
olasdr. Geveme terapisini yapmak iini drt art gerekli
grlr: (1) evrenin sessiz olmas, (2) gzlerin kapal olmas,
(3) rahat bir konumda olmak ve (4) ksa bir cmlenin tekrar
tekrar sylenmesi gibi kendini tekrar eden bir zihinsel ara.
lk art sinir sistemine gelen uyaranlar azaltrken, drdncs de i uyaranlar azaltr.

Yaamnzda Eletirel Dnme


SALIK PSKOLOJS DAHA FAZLA EGZERSZ YAPMANIZA YARDIMCI OLABLR M?
Saluk psikolojisinin nemli hedeflerinden birisi insanlaru, saluklaru iin
iyi olan davranularu yapmaya yneltmektir. Bu listede bau eken unsurlardan biri de egzersiz. Yeterince
egzersiz yapan kiilerin daha saluklu
olduunu ortaya koyan pek ok kanut
var. Amerika hkmeti (Amerika
Saluk ve nsani Hizmetler Bakanluu,
2008, s. vii) u nerilerde bulunuyor:
Saluklu olmak iin, yetikinler
haftada en az 150 dakikaluk orta
younlukta (iki buuk saat) ya
da 75 dakikaluk (bir saat on be
dakika) tempolu aerobik ya da
bunlara denk orta younlukta ve
tempolu aerobik yapmaludur. Aerobik aktivitesi en az 10 dakikaluk
blmler biiminde olmalu ve tercihen haftaya yayulmaludur.
Yetikinler ayruca haftada iki gn
ya da daha fazla btn nemli
kas gruplarunu kapsayan orta ya
da yksek younlukta kas glendirme hareketi yapmaludur. Bu
aktiviteler salua fazladan yarar
salar.
Bu nerilerdeki aktiviteler kalbi
ve solunum sistemini glendirir,
kas elastikiyetini ve gcn arturur.
Bu aktivitelerin daha baka pek ok
yararu vardur. Peki saluk psikolojisi
bilginiz insanlarun bu yararlaru elde
etmelerine nasul yarayacak?
Araturmacular kimlerin dzenli

olarak ve neden egzersiz yaptuunu


araturuyor. Araturduklaru ey hangi
program ve stratejilerin insanlaru
egzersiz yapmaya balatmada ve
sonrasunda da devam ettirmede
etkili olduunu bulmak (Nigg ve ark.,
2008). Aslunda insanlarun sigarayu
burakmaya hazur olmalaru konusunda
dediklerimiz, egzersize balamaya
hazur olma konusunda da geerli
(Buckworth ve ark., 2007). Karar
ncesi srete, kii henz egzersizin
yararlarundan ziyade (geveme salar, kiinin du grnn gelitirir
gibi) egzersiz yapmasuna engel olan
eylere (zamanun az olmasu, egzersiz
yapacak birinin olmamasu) odaklanur.
Birey karar ve hazurluk srelerinden
geerken, odak noktasu da engellerden yararlara kayar. Altu aydan daha
az bir sredir egzersiz yapmakta
olan insanlar eylem aamasunda; altu
aydan daha uzun bir sredir dzenli
olarak egzersiz yapmakta olanlar
da koruma aamasundadur. imdi
dzenli egzersiz yapmazsanuz, karar
ncesinin tesine nasul geebilirsiniz? Araturmalar kiilerin egzersiz
yapmalaruna engel olan eyleri
amalarunu salayacak stratejiler
renebileceini dnyor (Scholz
ve ark., 2008). Bu stratejilerden bir
tanesi eylem planlaru oluturmak.
Ne zaman, nerede ve nasul fiziksel
olarak aktif hale getiinizi dndnz zel planlar yaratmalusunuz.

Biyogeridnt, kan basncnn kontrol, aln kaslarnn


gevemesi (stres kaynakl ba arlarna neden olan kaslar) ve
hatta ar yz kzarmasnn azalmas gibi birtakm zel uygulamalarda kullanlan bir oto kontrol tekniidir. Psikolog Neal
Millern (1978) ncln yapt biyogeridnt gzle grlr d iaretler salayarak kiinin normalde zayf ve isel olan
tepkilerinin farkna varmasn salayan bir sretir. Hasta kendi
fiziki tepkilerini, bu tepkileri a ve farkl younluklardaki ses
iaretlerine dntrerek yneten ve glendiren cihazlar araclyla grebilir. Hastaya bu noktada den grev bu d iaretlerin miktarn kontrol etmektir.

Bir baka strateji de engellerle baa


ukma planlaru oluturmak. Oluturduunuz eylem planlarunu hayata
geirmenizi engelleyecek eyleri
grebilmeli ve bu engellerle en iyi
nasul baa ukacaunuzu belirlemelisiniz. Bir alumada araturmacular kalp
rahatsuzluu olan hastalara bu trden
planlaru nasul yapacaklarunu rettiler (Sniehotta ve ark., 2006). ki ay
sonra iki planu da birletiren hastalar
kontrol grubundaki hastalara (kendilerine planlardan bahsedilmeyen
grup) gre daha fazla fiziksel aktivitede bulundu.
Bu tr alumalar, egzersiz yapmayu niye stresle baa ukmada
bilisel deerlendirmeyi kullanduunuz
dier durumlar gibi grmeniz gerektiini gsteriyor. Amerika hkmetinin
haftada 150 dakikaluk orta younlukta aerobik yapmanuzu nerdiini
okuduunuzda, bu tavsiyeyle baa
ukma yntemi olarak konuyu tamamen geitirebilirsiniz. Bunu canunuzu
sukmasuna izin vermeyin; onun yerine
saluklu bir yaam iin eylem ve baa
ukma planlarunuzu kullanun.
Aynu aamalar nasul oluyor da saluklu davranular gelitirmenize ve
saluksuz davranularun nne gemenize yarayabiliyor?
Dzenli egzersiz gibi saluklu davranular zerinde dnmek neden
stres verici?

imdi biyogeridntn nasl uygulandna dair bir


rnee bakalm. Yksek ya da alak kan basnc sorunu olan
katlmclar laboratuara getirilir (Rau ve ark., 2003). Katlmclarn kan basnc dizinlerini len cihazdan alnan geridntler bir bilgisayar ekranna aktarlr. Bilgisayardaki byyen yeil ubuklar doru yndeki deiimleri gsterirken,
krmz ubuklar da yanl yndeki deiimleri gstermektedir.

biyogeridnt: Kiinin bilinli olmayan biyolojik sreler zerinde istemli


kontrol kazand bir oto kontrol teknii.

Saluk Psikolojisi

397

Ayrca aratrmaclar katlmclara doru yaptnz gibi


szl pekitiriciler de saladlar. eitim oturumundan
sonra, katlmclar kan basnlarn istedikleri gibi ykseltip
alaltabiliyorlard. Kan basncnz veya baka fiziksel rahatszlklar konusunda endielenirseniz, bu tr sonular, kullandnz ilalarn yan sra biyogeridnte bavurmanz
tevik edebilir.

Psikonroimmunoloji Aratrmaclar 1980lerin balarnda zihnin vcudu etkilediini dorulayan birtakm keiflerde
bulundular. Bu keiflerden bir tanesi psikolojik durumun baklk sistemi zerinde etkisi olduuydu. Tarihsel olarak baktmzda bilim adamlar, organizmay ele geiren ve ona zarar
veren maddelere kar hzl bir biimde antikor retilmesi gibi
baklk sistemi tepkilerini merkezi sinir sisteminin dhil
olmad otomatik biyolojik sreler olarak grmlerdir. Fakat
Blm 6da bahsettiimiz tr artlandrma deneyleri bu varsaymn yanl olduunu gsteriyor.
Alanlarnda r aan aratrmaclar Robert Ader ve Nicholas Cohen (1981) bir grup sana tatl sakarini baklk
tepkilerini azaltan bir ila olan siklofostamitle zdeletirmelerini retmitir. Kontrol grubuna ise yalnzca sakarin verilmitir. Daha sonra iki gruba da yalnzca sakarin
verildiinde, sakarini siklofostamitle zdeletirmeye artlanm sanlar yabanc hcrelere kar kontrol grubundakilere nazaran ok daha az antikor retmitir. renilmi
ilikilendirmenin tek bana baklk sistemini devreden
karmaya yettii, bylelikle de zerinde deney yaplan
sanlar eitli hastalklara kar savunmasz kld gzlenmitir. Hatta renmenin kendisi o kadar etkili olur ki
almann daha sonraki aamalarnda sanlardan bazlar
sadece sakarin zeltisi ierek lr.
Bu gibi sonular baklk ilevlerinin psikolojik durumlar
vastasyla deiebileceini gl bir biimde ortaya koydu.
Yeni bir alma alan olan psikonroimmunoloji; piskoloji,
merkezi sinir sistemi ve baklk sistemini kapsayan bu trden sonular aratrmak iin ortaya kt (Ader ve Cohen,
1993; Coe, 1999).
Son 25 ylda yaplan aratrmalar, stres ykleyicilerin ve
insanlarn bunlarla nasl baa ktnn baklk sisteminin
etkili bir biimde almas zerinde etkili olduunu ortaya
koydu (Kiecolt-Glaser ve ark., 2002). Baklk sisteminin
temel ilevlerinden biri olan ciltteki kk yaralar iyiletirmesini bir dnn. Janet Kiecolt-Glaserin ynetimindeki
bir aratrma takmnn yapt almada Alzheimerl hastalarla ilgilenen 13 hastabakcnn (bkz. Blm 7) ve kontrol
grubundaki 13 kiinin ciltlerinde standart kk yaralar almtr. Ortalama olarak, srekli stres altndaki Alzheimerl
hastalarla ilgilenen hastabakclarn yaralarnn iyilemesi,
kontrol grubundakilerden dokuz gn daha uzun srmtr
(Kiecolt-Glaser ve ark., 1995). nsanlar srekli strese kendi
kiiliklerinin sonucu olarak maruz kalabilirler, bu durumun
baklk sistemi iin de geerli olduunu syleyebiliriz.
rnein fkelerini kontrol etmekte zorlandklarn syleyen
kiilerin yaralarnn iyilemesi fkelerini daha iyi kontrol
altna alan kiilere kyasla daha uzun srmtr (Gouin ve

psikonroimmunoloji Psikolojik tepkiler ve baklk sisteminin ilevleri


arasndaki etkileimleri aa karmaya alan bir aratrma alan.

398

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

ark., 2008). Bu verilerden grebileceiniz gibi stres seviyesindeki kk deiiklikler insan vcudundaki en ufak yara
ve iziin bile iyileme hzn etkileyebilir. Bu temel i grden yola karak kiinin stres ykleyicilere verdii tepkilerin
bulac hastalklar ve kanser gibi ciddi hastalklarn seyrinde
daha da nemli bir rol olabileceini anlayabilirsiniz. Aratrmaclar zihnin vcudu nasl etkilediini anlamaya alarak,
buradan devirecekleri gc ciddi hastalklarn seyrini yavalatmakta kullanmak istiyorlar.

Psikolojinin Salk Sonular zerindeki Etkileri Tedaviye dair son bir ey daha. imdiye kadar ok utanp kimseye
anlatmadnz bir srrnz oldu mu? Eer olduysa bu srr anlatmak salnz olumlu ynde etkileyebilir. Bu, salk psikologu
James Pennebakern (1990, 1997; Petrie ve ark., 1998) yapt
pek ok aratrmann bir sonucu. Pennebaker kiisel travmalar,
baarszlklar ve su ya da utanla dolu deneyimlerle alakal
dncelerin ve hislerin bastrlmasnn zihinsel ve fiziksel sala byk zararlar verdiini gstermitir. Bu tr ketvurmalar
psikolojik olarak ok zordur, ve zamanla vcudun hastalklara
kar olan direncini azaltr. Bu tr hisleri aa vurma haftalar
ya da aylar sonra genellikle kiinin fiziksel ve psikolojik salnn dzelmesiyle sonulanr. HIV enfeksiyonlu insanlarn duygularn aa vurmalarnn salklar zerindeki etkilerini bir
dnn.
almaya HIV enfeksiyonlu 37 yetikin katlmtr. Nerdeyse hastalarn yars duygularn yazacaklar bir gruba
ayrlmtr. Birbirini takip eden gnler boyunca hastalar
otuzar dakikalk oturumlarda hayatlarnn en travmatik
ve duygu ykl deneyimleri zerine yazmtr (Petrie ve
ark., 2004, s. 273). Kontrol grubundaki hastalar ise ayn
zaman bir nceki gn ne yaptklar gibi eyleri yazdklar ntr yazma oturumlarnda harcamtr. Aratrmaclar
duygu odakl yazmann etkisini lebilmek iin bir mililitre kandaki HIV kopyalarn, HIV virs ykn, lmlerdir. ekil 12.8 duygu odakl yazmann ne kadar arpc
bir etkisi olduunu gsteriyor. Duygusal yazma eylemine
dhil olmu katlmclarn kannda, yazma oturumlarndan iki hafta, ay ve alt ay sonra daha az virs ykne
rastlanmtr.
Bu sonu kiilerin stres dzeyinin HIV enfeksiyonun seyrinde
etkili olduunu belirten dier almalarla tutarldr. Duygusal yazma katlmclarn enfeksiyon temelli olumsuz psikolojik
sonularyla baa kmalarna yardmc oldu.

KLK VE SALIK
Tandnz yle biri var m: nne ne engel karsa ksn
baarl olmaya programlanm; lisede snfn 20 yana gelmeden kalp krizi geirme olasl en yksek kiisi ilan ettii biri?
Yoksa o siz misiniz? Sizin de fark etmi olacanz zere baz
insanlar hayattan ok fazla ey beklerken bazlar da daha sakin
bir biimde yaamay seerler. Bu farkllklarn sal etkileyip
etkilemediini merak etmi olabilirsiniz. Salk psikolojisi alanndaki aratrmalar bu soruya verilecek yantn kesin bir evet
olduunu ortaya koyuyor.
1950lerde Meyer Friedman ve Ray Rosenman eski zamanlardan beri zerine kafa yorulan bir ilikiyi gndeme getirdiler:
Kiilik zellikleri ve zellikle kalp krizi sz konusu olduunda

3.9

Log 10 HIV-1 RNA kopyalar

3.7
3.5

Kontrol

3.3
3.1

Duygu

2.9

1986da her bir katlmcnn saldrganlk seviyesi lld


( Blm 13te bahsedeceimiz Minnesota ok Ynl Kiilik Envanteri kullanld). Saldrganlk, kiilerin dnyaya ve
dier insanlara sinik ve olumsuz bir tavrla bakmalar olarak tanmlanyor. Aratrmaclar saldrganlk ve koroner
kalp hastalklar arasndaki ilikiyi gstermek iin, saldrganlk puanlarn yzdelik gruplara ayrdlar. ekil 12.9da
gsterildii gibi saldrganlk puanlar yzde yirmilik dilim
iinde olanlar takip eden yllarda koroner kalp rahatszlklarna daha fazla yakalandlar. Bu erkekler rneinde
saldrganlk, hastalklar tahmin etmede sigara ve alkol
gibi ciddi davransal risklerden daha iyi bir tahmin etme
unsuruydu.

2.7
Taban izgisi

2 hafta

3 ay

6 ay

EKL 12.8 Duygularu Yazmanun HIV


Enfeksiyonu zerindeki Etkisi
Katulumcular drt oturumdan oluan duygusal ve ntr olarak
adlandurabileceimiz yazma etkinliinde bulundular. Katulumcularu anlarundaki HIV virs yk, yazma eylemlerinden
iki hafta, ay ve altu ay sonra lld. Duygularunu yazan
katulumcularda, her lmde ok daha dk oranda vrs
tk bulundu.
Kaynak: Viral Load in Effect of Written Emotional Expression on
Immune Function in Patients with Human Immunodeficiency Virus
Infection: A Randomized Trial by Keith J. Petrie ve ark., Psychosomatic
Medicine, (66): pp. 272275, 2004 by the American Psychosomatic
Society. Yazardan izin alunarak basulmutur.

hasta olma olasl arasndaki iliki (Friedman & Rosenman,


1974). Bu aratrmaclar Tip A ve Tip B olarak adlandrdklar
iki davran biimi saptad. Tip A davran biimi son derece
rekabeti, saldrgan, sabrsz, zaman bamls ve dmanca
davranma gibi kiilik zelliklerini iine alan karmak bir davran ve duygular rntsnden oluuyor. Bu tipteki insanlar
hayatlarnn temel zelliklerinden genellikle memnun deiller;
son derece rekabeti ve hrsllar; genelde de yalnzlar. B tipi
davran biimi A tipinde olmayan her eye sahip. Bu kategorideki bireyler daha az rekabeti, daha az saldrgan. nemli
olan nokta bu davran biimlerinin kiilerin saln etkiliyor
oluu. Friedman ve Rosenman konuyu irdeledikleri tartmada,
Tip A davranlarn gsteren insanlarn genel nfustaki bireylere oranla koroner kalp hastalklarna ok daha fazla yakalandklarn gsteriyor.
Tip A davran biimi pek ok bileen ierdii iin aratrmaclar zellikle bu kategorideki bireyleri risk altna sokan
belli Tip A unsurlarn saptamaya yneldiler. En gl biimde
ortaya kan kiilik zellii saldrganlk oldu.
1986da kalp hastal belirtisi tamayan 774 erkekle
bir alma yaplmaya baland (Niaura ve ark., 2002).

Tip A davran biimi: Rekabet, saldrganlk, sabrszlk ve dmanlk


gibi duygulara fazla vurgu yapan karmak bir davran ve duygu ekli.
Dmanlk, koroner kalp rahatszl tehlikesini artrr.
Tip B davran biimi: Tip A davran biimine kyasla daha az rekabeti,
daha az saldrgan ve daha az dmanca davran ve duygu biimlerini
kapsar.

Saldrganlk vcudun stres tepkilerini srekli gstermesine


yol aarak sal fiziksel adan tehdit ettii gibi, saldrgan
insanlarn kt salk alkanlklar edinmelerine ve sosyal
destekten kanmalarna yol aarak psikolojik nedenlerden
tr de sal bozabilir (Simon & Ruiz, 2002).
yi haber u ki aratrmaclar saldrganl ve Tip A davran biiminin dier ynlerini azaltmak iin davransal
tedavileri uygulamaya balad (Pischke ve ark., 2008). rnein mdahalelerden bir tanesi koroner kalp rahatszl tehisi konulan dmanca davranlar gsteren erkeklere yapld
(Gidron ve ark., 1999). Mdahalenin bir paras olarak erkeklere fkelerini azaltmak iin sorun odakl baa kma yntemi
ve sinikliklerini azaltmak iin de bilisel yeniden yaplandrmay nasl kullanabilecekleri retildi. Sekiz hafta sonra bu
gruptaki erkeklerin kontrol grubundakilere kyasla daha az
saldrgan olduklar grld. Ayrca bu gruptaki erkeklerin
kan basnc kontrol grubundakilerden daha dkt. Saldrganlk tanmnda kendinizden bir ey buluyor musunuz? Eer
buluyorsanz bu trden bir mdahaleyi kullanarak salnz
koruyun.

Bife\iBXcgIX_XkjqcFcXpcXi

2.5

20
18
16
14
12
10
8
6
4
2
0

< % 20

% 2039

% 4059

% 6079

> % 80

Pq[\j\cJXc[i^XecbJbficXi

EKL 12.9 Dmanluk ve Koroner Kalp


Rahatsuzluu Arasundaki Balantu
alumaya katulanlar, kendi dmanca davranu gzlemlerine gre yzdelik gruplara ayruldu. Yzde yirmilik dilimde
bulunan erkeklerde koroner kalp rahatsuzluklaruna ok daha
fazla yakalanulduu grld.

Saluk Psikolojisi

399

YZNDEN TKENMLK VE
SALIK BAKIM SSTEM

KX_d`e\[`c\ej\ikc\d\dd

14
12
En [k kXceg

10
8
6

En yksek kXceg
4
2
0

En [k

En yksek
p`dj\ic`b

EKL 12.10 yimserlik ve Bauukluk levi


yimserliin en yksek seviyesinde olan rencilerin en
dk talepte daha iyi bauukluk yanutu verdikleri grld.
Fakat, yksek talepte daha kt bauukluk yanutu verdikleri
grld.
Kaynak: S.C. Segerstrom, Stress, energy and immunity. Current
Directions in Psychological Science. Copyright 2007 by Blackwell
Publishers Ltd.den izin alunarak basulmutur.

Kiilik ve salk zerine olan bu ksm, 11. blmde bahsettiimiz iyimserlik kavramn size hatrlatarak bitirmek istiyoruz. yimser bireyler baarszlklarn d nedenlere ve dengesiz
ya da deiebilir olaylara balarlar (Seligman, 1991). Sorunlarla bu ekilde baa kma ynteminin iyimser kiinin sal
zerinde gl bir etkisi vardr. Bu etkilerden en gls stres
ykleyicileri zorluuna baldr (Segerstrom, 2005). yimserler stres ykleyicileri alt edebileceklerini dndkleri iin, bu
tr etkenlerle dorudan baa kmaya balarlar. Stres ykleyici
zorlu olduunda, bu trden bir baa kma stratejisinin kiiler zerinde olumsuz fizyolojik sonular olabilir. yimserliin,
hukuk blmne geen rencilerin salklar zerindeki etkilerini inceleyen bir almaya bakalm imdi (Segerstrom, 2006,
2007). Kimi renciler iin gei dnemi grece daha stresli
olur; nk akademik isteklerinin banda toplumsal ve ailevi
istekler yer almaktadr. Her renci iyimserliklerini len bir
testten geer. Ayrca her biri baklk sistemlerinin tepkilerini
len bir prosedrden de geerler. Kabakulaa kar vcutlarnn hassasiyetini grmek adna kendilerine bir ila enjekte
edilir. Enjeksiyon sonucunda, almaya katlan rencilerin
derileri ier. Baklk sisteminin tepkisi bu ime miktar ya
da derideki sertliktir. ekil 12.10da grld zere en iyimser rencilerin baklk yant daha dk talepler karsnda
daha iyi; talepler daha yksek olduunda ise daha kt olmutur. Bu veriler iyimserlerin kimi stres verici ykleyicilerle baa
kma yntemi olarak onlarla dorudan uramamalar olduunu ortaya koyar.

i tkenmilii: Duygusal tkenme, kendine yabanclama ve kiisel baarlarn azalmas sendromu. Genellikle ok stresli ilerdeki alanlarda
grlr.

400

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

Salk psikolojisinin ilgilendii son konu da salk hizmetleri


sisteminin dzenlenmesine ynelik tavsiyelerde bulunmaktr.
rnein aratrmaclar, salk hizmetleri uzman olmakla ilikilendirilen stresi incelemilerdir. En hevesli salk hizmetleri
uzmanlar bile birok farkl kiisel, fiziksel ve toplumsal sorundan muzdarip ok sayda insanla youn bir biimde uramaktan dolay duygusal stres altndadr.
Profesyonel salk hizmetlileri ve sosyal hizmetler grevlilerinin maruz kald duygusal stres tr, bu yaygn sorunla
uraan balca aratrmaclardan biri olan Christina Maslach
tarafndan tkenmilik olarak kavramsallatrlmtr. tkenmilii, duygusal tkenme, kendine yabanclama ve kiisel
baarlarn azalmas sendromudur. Genellikle hastalarla, mterilerle ya da halkla yakn ilikiler kurmay gerektiren mesleklerdeki alanlarn bana gelir. Salk hizmetlileri, hastalara
kar efkat ve alakalarn kaybetmeye balar, onlar mesleklerinden kopuk ve hatta insanlk d biimlerde tedavi eder hale
gelir. Bu durum yznden kendilerini kt hisseder ve byk
birer baarszlk iinde olduklarn dnrler. Tkenmilik
sendromu, alanlarn hayatlarna ie daha az gelmeleri, dk
i performans, dier alanlarla kt ilikiler, aile sorunlar ve
salklarnn ktlemesi olarak yansmtr (Maslach & Leiter,
2008).
Bugnn i gc dnldnde tkenme sendromu,
kurumlardaki klme, ilerin yeniden yaplandrlmas
ve alanlarn morali ve sadakatinden ziyade daha fazla kr
etmeyi amalayan zihin yapsnn etkileri yznden ok daha
yksektir. Bu durumda tkenmilik salt alanlarn ve salk
hizmeti grevlilerinin sorunu olmaktan kar ve kurumsal bir
anomaliye de iaret eder. Bu anomali amalarn, deerlerin, i

zellikle neden saluk hizmeti grevlileri i tkenmilii


sendromu yaar?

yknn ve dl mekanizmalarnn tekrar gzden geirilmesini gerektirir (Leiter & Maslach, 2005).
Ne tr neriler getirilebilir? Baz toplumsal ve duruma
bal etkenler tkenme sendromunun oluumunu ve seviyesini etkiler; dolayl olarak da bu sendromu engellemek ya da
etkilerini azaltmak iin yollar nermi olur (Leiter & Maslach,
2005; Prosser ve ark., 1997). rnein, hasta ve salk alan
arasndaki etkileimin kalitesi, salk alannn ilgilendii
hasta saysyla yakndan ilikilidir. Bu say ne kadar artarsa, salk alannn bilisel, duyusal ve duygusal yk de bir o kadar
artar. Bu etkileimin kalitesini belirleyen bir baka etken de hastalarla dorudan ne kadar sre iletiime geildiidir. Hastalarla
srekli dorudan iletiim kurulan uzun alma saatleri, alanlarn tkenme sendromu yaamas olasln ok fazla artrr.
Bu durum alanlarn, lmekte olan hastalar gibi zor ve zc
durumlarla kar karya olduu temaslarda daha da geerlidir
(Jackson ve ark., 2008). Bu trden uzun sreli duygusal gerginlikleri gidermenin farkl yollar var. rnein, alanlar ar
stresli durumlardan geici olarak kendilerini kurtarabilmek iin
alma programlarn deitirebilirler. Bireylerle temasa gemek yerine grup baznda alabilirler. Sarf ettikleri emek iin
olumlu geribildirimler alacaklar frsatlar yaratabilirler.

SALIINIZA!
Dediklerimizi son bir kez gzden geirelim. Stres altnda kalmay ya da hasta olmay beklemek ve sonra bir eyler yapmak
yerine, kendinize hedefler koyup salkl bir hayatn temellerini
atacak bir biimde hayatnz yaplandrn. Daha mutlu olmanz ve zihnen daha salkl bir yaam srmeniz iin aadaki
dokuz adm, sizi hayatnzda daha etkin bir rol oynamaya ve
hem kendiniz hem de bakalar iin sizi daha olumlu bir psikolojik yaam alan oluturmaya tevik etmeyi amalayan bir yol
haritas olarak hazrlanmtr. Admlarn her birini yllk kararlar olarak grn.
1. Kendiniz hakknda hibir zaman kt eyler sylemeyin.
Mutsuzluunuzun kaynaklarn ilerideki davranlarnzla
deiebilecek unsurlarda arayn. Hem kendinize hem de
bakalarna yapc eletirilerde bulunun. stediinizi elde
etmeniz iin neyi baka trl yapabilirsiniz?
2. Tepkilerinizi, dncelerinizi, hislerinizi beraber altnz insanlar, aile yeleriniz ve dierleriyle karlatrn.
Bylece tepkilerinizin uygunluunu ve durumla alakasn
uygun toplumsal norm zerinden ayarlayabilirsiniz.
3. Duygularnz, mutluluunuzu, endielerinizi paylaabileceiniz birka ok yakn arkadanz olsun. Toplusal
destek anz gelitirmek, srdrmek ve geniletmek iin
aba gsterin.
4. Uratnz eyin gereklilikleri, durum ve kendi ihtiyalarnza esnek bir biimde odaklanabileceiniz dengeli bir
zaman algs gelitirin. Yaplacak iiniz varken gelecek
odakl; amacnza ulatnzda ve keyfini karmanz gerekirken imdiki zaman odakl ve kklerinizle temas kesmemeniz gereken durumlarda gemi odakl olun.
5. Baar ve mutluluklarnzda her zaman kendi paynz teslim edin (olumlu hislerinizi baka insanlarla paylan). Sizi
zel ve biricik klan, bakalarna da nerebileceiniz, zelliklerinizin bir dkmn karn. rnein, utanga biri
konukan birine dikkatli dinleme yetisini kazandrabilir.
Kiisel gcnzn nerelerden geldiinin ve elinizin altn-

daki baa kma stratejilerinizin farknda olun.


6. Duygularnz stndeki kontrolnz kaybeder gibi
hissettiinizde, durumun ya da atmann iindeki
kii olarak kendinizle olay arasna mesafe koyun. O an
iin baa klmaz gibi grnen soruna farkl bir adan
bakabilmek iin hayal gcnz gelecee yanstn ya da
sizi dinlemeye istekli biriyle konuun. Hislerinizden ve
onlar ifade etmekten kanmayn.
7. Baarszlk ve hayal krklklarnn kimi zaman gizli
birer ltuf olduunu hatrlayn. Bu gibi durumlar amalarnzn size uygun olmadn sylyor olabilir ya da
size daha sonra yaayacanz daha byk hayal krklklarndan kurtarabilir. Her baarszlnzdan bir eyler renin. Baarszlklarnz Hata yaptm, diyerek
kabullenin ve yolunuza devam edin. Her kaza, talihsizlik
ya da beklentilerinizin gereklemedii her durum olas
bir frsat olabilir.
8. Kendinize veya bir bakasna stres altndayken yardm
edemediinizin farkna vardnz durumlarda, renciler iin olan salk blmndeki ya da ehrinizdeki bir
uzmanda yardm aln. Kimi durumlarda psikolojik gibi
gzken bir sorunun kaynanda fiziksel nedenler olabilir (ya da tam tersi). Okulunuzdaki psikolojik yardm
birimlerini aratrn ve ihtiya duyduunuzda yaftalanacanz dnmeden bu hizmetlerden faydalann.
9. Hayattan keyif almann salkl yollarn gelitirin. Kafanz datmak, dnmek, masaj yaptrmak, uurtma
uurmak ve tek banza yapabileceinizi hobiler ve faaliyetler iin dar kn. Bunlar sizin kendinizle olan iletiimizi glendirir, kendinize deer vermenizi salar.
imdi nasl hissediyorsunuz? Hayatnzdaki stres etkenleri
sizi kt bir ruh haline sokabiliyorsa, umuyoruz ki bilisel
yeniden deerlendirmeyi kullanarak bu etkenlerin hayatnzdaki etkilerini azaltabileceksiniz. Hasta olduunuzda salkl
olmaya giden yolu daha hzl almanz salayacak bir biimde
zihninizin iyiletirici gcnden yararlanabileceksiniz. Hayatnzda kontrol sahibi olabilmek iin bu tr farkl hislerin
gcn hibir zaman gz ard etmeyin. Bu gc kullann!

DURUN VE GZDEN GERN









Araturmalar sigara imenin genetik ynne dair neleri


aua ukarmutur?
Baarulu bir AIDS mdahalesinin bileeni nedir?
Geveme terapisi iin gerekli artlar nelerdir?
Psikonroimmunoloji alanunda aluan araturmacularun
temel hedefi nedir?
Tip A kiiliklerinin kt zellii nedir?
tkenmiliini nasul tanumlayabiliriz?

ELETREL DNME

Duygularun dua vurumunun saluk zerindeki etkisini inceleyen alumayu bir dnn. Araturmacular
kontrol grubundaki katulumculardan neden birtakum metinler
yazmalarunu istedi?

Aaudaki konuyu gzden geirmek ve alumak iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:
zleyin: Fiziksel Hastaluk/HIV Pozitife Aluma: Julia

Saluk Psikolojisi

401

Ana Noktalarn zeti


Duygular

Kavramsal yeniden deerlendirme ve yeniden yaplandrma

stresle baa kmada ie yarar.

Duygular fizyolojik uyanma, bilisel yeniden deerlen-

dirme, davransal ve davrumcu tepkilerden meydana


gelen karmak deiklikler btndr.
Evrimin sonucu olarak btn insanlar temel birtakm duygusal tepkileri paylar.
Fakat hangi duygularn da vurulacana ynelik kurallar
kltrden kltre deiiklik gsterir.
Klasik teoriler, periferal vcut tepkileri ya da merkezi sinir
sistemi sreleri gibi duygusal tepkilerin farkl ksmlarna
odaklanr.
Daha ada teorilerse uyarlmann deerlendirmesine
ynelirler.
Ruh halleri ve duygular bilginin ilenmesini ve karar verme
mekanizmalarn etkiler.
znel iyilik hali hem genetik zelliklerden hem de kiinin
hayat deneyimlerinden etkilenir.

Ayrca toplumsal destek de iinde bulunulan duruma

uygun olduu srece nemli bir stres savuturma mekanizmasdr.


Stres, travma sonras geliimi gibi durumlarda olumlu deiiklikler salayabilir.

Salk Psikolojisi
Salk psikolojisi tedavi ve hastalklarn nne geilmesi ile

urar.
Biyopsikososyal salk ve hastalk modeli, hastalklardaki

Yaam Stresi
Stres hem olumsuz hem olumlu olaylar sonucu ortaya kabi-

lir. Fakat genellikle stresin kkeninde deiim, evresel, biyolojik, fiziksel toplumsal taleplere uyum salama ihtiyac yatar.
Fizyolojik stres tepkileri hipotalamus ve hormonlarla sinir
sistemi arasndaki karmak etkileim tarafndan dzenlenir.
Stres, stres ykleyicilerin trne ve zaman ierisindeki etkisine bal olarak kiinin hayatnda ufak bir aksamaya ya da
sal tehdit eden tepkilere yol aabilir.
Bilisel deerlendirme stresin temel yattrc deikenidir.
Stresle baa kma yntemleri ya sorunlar zerine odaklanr (dorudan harekete gemek) ya da duygular kontrol
etmeyi amalar (Dolayl yoldan ya da stres yokmu gibi davranarak).

fiziksel, duygusal ve evresel etkenler arasndaki ilikileri


inceler.
Salk psikolojisi, hastalklarn nne geilebilmesi iin
sigara ime ve AIDS kapma riskine sahip davranlar gibi
hayat tarz etkenlerine odaklanr.
Psikolojik etkenler baklk sistemi ilevlerini etkiler.
Hastalklarn psikososyal tedavisi, hastalarn tedavi srecine
yeni bir boyut ekler.
Tip A (zellikle dmanca davranlar) ve Tip B davranlarn gsteren bireylerle iyimser davran ekillerine sahip
bireylerin hastala yakalanma olasl birbirinden farkldr.
Salk hizmeti grevlileri tkenmilik sendromu yaayabilir.
Bu sendrom, salk alanlarnn yardm ettii evredeki
durumda yaplacak uygun deiikliklerle en aza indirilebilir.

ekil 12.1 iin Yantlar (s. 372)


1.
2.
3.
4.

mutluluk
aknlk
fke
irenme

5. korku
6. znt
7. aalama

ANAHTAR TERMLER
A Tipi davran ekli (s.399)
AIDS (s. 395)
akut stres (s. 379)
alglanan kontrol (s. 390)
B Tipi davran ekli (s. 399)
beklenti yoluyla stresle baa kma (s. 388)
biyogeridnt (s. 397)
biyopsikososyal model (s. 393)
Cannon-Bard duygular kuram (s. 375)
duygu (s. 370)
genel adaptasyon sendromu
(GAS) (s. 382)
geveme terapisi (s. 396)

402

HIV (s. 395)


hozho (s. 393)
iki faktrl duygu kuram (s. 375)
baa kma (s. 387)
ilgilen ve arkada ol tepkisi (s. 381)
i tkenmilii (s. 400)
James-Lange duygular kuram (s. 374)
kavga et-ka tepkisi (s. 379)
bilisel duygu deerlendirme
kuram (s. 376)
kronik stres (s. 379)
znel iyilik hali (s. 378)
pozitif psikoloji (s. 378)

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

travma sonras stres bozukluu


(PTSD) (s. 385)
psikonroimmunoloji (s. 398)
psikosomatik rahatszlklar (s. 383)
salk (s. 392)
salk psikolojisi (s.392)
salk ykseltme (s. 393)
shhat (s. 393)
sosyal destek (s. 390)
stres (s. 379)
stres moderator deikenleri (s. 387)
stres ykleyiciler (s. 379)
yaam deiim birimi (LCU) (s. 383)

Blm 12 Deneme Testi


1. Aaudaki ifadelerden hangisi ruh halleri iin doru,
duygular iin ise yanlutur?
a. Birka gn srebilirler.
b. Olumlu veya olumsuz olabilirler.
c. Belli olaylarca tetiklenebilirler.
d. Kusmen youndurlar.
2. Aaudaki yz ifadelerinden hangisi evrensel olarak
kabul edilen duygunun yedi dua vurumu arasunda
deildir?
a. Endie
c. renme
b. Aaulama
d. Mutluluk
3. _______, vcudu duygusal tepkilerin fizyolojik taraflaruna hazur hale getirir.
a. Hipotalamus
b. Amigdala
c. Otonom sinir sistemi
d. Hipokampus
4. _______duygu kuramuna gre vcudunuz tepki verdikten sonra hissedersiniz.
a. Cannon- Bard
b. Kavramsal deerlendirme
c. James- Lange
d. Yaklaumla ilgili
5. Arkadaunuz Yasumasa, matematik sunavunda beklediinden daha baarulu olduunu grr. Bir araturmacu
sizden Yasumasanun ne kadar mutlu olduunu
tahmin etmenizi ister. Araturmacu aynu soruyu
Yasumasaya da sorar. Muhtemelen sizin tahmininiz
Yasumasanun tahmininden _______olacaktur.
a. eit
c. daha yksek
b. daha dk
d. ok daha dk
6. Kavga et-ka tepkisinde nemli bir rol oynayan beyin
kusmu _______dir.
a. hipofiz bezi
c. hipotalamus
b. amigdala
d. tiroid bezi
7. _______stres ykleyicilerle karulatuunuzda, iinize en
ok yarayabilecek baa ukma ekli _______dir.
a. Kontrol edilemez; sorun odaklu
b. Kontrol edilebilir; duygu odaklu
c. Kontrol edilemez; gecikme odaklu
d. Kontrol edilemez; duygu odaklu

10. nsanlarun sigarayu burakmaya aluurken getikleri aamalaru dnn. Aaudaki iftlerden hangisi yanlu
suralanmutur?
a. Hazurluk; dnme
b. Dnme; eylem
c. Eylem; koruma
d. Hazurluk; koruma
11. Marsea, bir laboratuar alumasuna katulmaktadur.
Marseanun kan basuncu ykseldiinde, bilgisayar ekranunda zgn bir surat grnr. Grnen o ki Marsea
_______reniyor.
a. geveme terapisi
b. biyogeridnt
c. beklenti yoluyla baa ukma
d. stres aulanmasu
12. Araturmacular Alzheimer hastalarunun bakucularunun
ve kontrol grubundakilerin ciltlerinde standart ufak
yaralar aar. Bu alumanun sonucu nedir?
a. Alzheimer hastalaru bakucularunun yaralaru daha uzun
zamanda gemitir.
b. Kontrol grubundakilerin yaralaru daha uzun zamanda gemitir.
c. Yaralar aynu zamanda gemitir.
d. Kontrol grubundakilerin yaralaru daha byktr.
13. _______ davranu tipinin saluk zerindeki en byk
etkisi _______dir.
a. Tip B; dmanluk
c. Tip B; karamsarluk
b. Tip A; iyimserlik
d. Tip A; dmanluk
14. Aaudakilerden hangisi i tkenmiliinin zelliklerinden biri deildir?
a. Kendine yabanculama
b. Uyumsuzluk
c. Duygusal tkeni
d. Kiisel baarularun azalmasu
15. Evanthia, fiziksel aktivitelerini arturmak iin baa ukma stratejileri kullanmaktadur. Aaudakilerden hangisi
bir baa ukma stratejisi olabilir?
a. Her sabah kahvaltu yapmadan nce mekik ekeceim.
b. Kondisyon bisikleti kullanmayu reneceim.
c. Bir jimnastik salonuna gideceim.
d. Ders kitabumu kou bandundayken okuyacaum.

8. Maye deri kanseri tehisi konulunca, Al, tedavi


seenekleri hakkunda daha fazla ey renmek iin
internet araturmasu yapar. Bu tr sosyal destek
_______destektir.
a. somut
c. duygusal
b. bilgilendirici
d. aulama

Yazl Sorular

9. Kasurga felaketinden sonra sa kalan Judy Her yeni


gn iin minnettarum,der. Judy aaudakil alanlardan
hangisinde posttravmatik geliim yaamutur?
a. Ruhsal deiim
b. Hayatun onaylanmasu
c. Bakalaruyla iliki kurma
d. Kiisel g

3. Hastalarun tedavi rejimlerine uyma olasuluunu ne gibi


eyler etkiler?

1. Kimi duygusal tepkilerin doutan, kimilerinin ise yle


olmaduu gsteren kanutlar nelerdir?
2. Algulanan kontrol insanlarun stresle baa ukmasunda
neden etkilidir?

Deneme Testi

403

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLabi (www.mypsychlab.com) ziyaret ederek aadaki videoyu izleyin. Videoyu izledikten sonra aadaki almalar tamamlayn.

Program 23: Salk, Zihin ve Davran

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR


Program izlerken (kitapta ad geenlerin yannda) zellikle bu
terimlere ve insanlara dikkat edin.
ruhsal hissizlemezc ya da ciddi bir olaydan duygusal

olarak etkilenmeme.
psikojenkayg, gerginlik ya da depresyon yznden olu-

an organizma aksakl ya da doku zedelenmesi


Richard Lazaruskavramsal deerlendirme ve stresin etki-

lerini alr.
Judith RodinRodin, yalanma ve zihin-vcut ilikisini

zerine yapt almalarla g alglanan psikolojik etkenlerin nasl ciddi fizyolojik deiikliklere yol atn aratrr.

PROGRAMI GZDEN GERME


1. Biyopsikososyal model ve Navajo kavramu hozho arasundaki benzerlik nedir?
a. kisi de ikicildir.
b. ki de hasta olma durumunda kiinin sorumlu olduunu varsayar.
c. kisinin de salua bakuu btncldr.
d. kisi de yzyullardur vardur.
2. Doktor, Wizanski Thade hastaluunun psikojen olduunu
syler. Bu u anlama gelir:
a. Thad geekten hasta deildir.
b. Thadin hastaluunun kkeninde psikolojik durumu
yatmaktadur.
c. Thadin psikolojik bir rahatsuzluu vardur, fiziksek deil.
d. Thadin hayat tarzu saluunu riske atmaktadur.
3. Ba arularu, yorgunluk ve gszlk:
a. saluk psikolojisinin alanuna girmez.
b. saluksuz davranulara yol atuu dnlen psikolojik
etkenlerdir.
c. genellikle psikolojik etkenlere balu deildir.
d. temeldeki gerginliin ve kiisel sorunlarun semptomlaru olarak grlr.
4. Judith Rodin, bauuklu sistemindeki uslak balantulardan
bahsederken _______ile olan balantulara atufta bulunur.
a. sinir hcreleri
b. endoktrin sistemi
c. duyu alucularu
d. deri
5. Judith Rodinin kusur iftlerle araturduu zihin-vcut sorunu nedir?
a. Psikolojik etkenler dourganluu nasul etkiler?

404

Blm 12 Duygu, Stres ve Saluk

b. Kusurluk psikolojik danumanlukla zlebilir mi?


c. Kusurluun evli iftler zerindeki etkisi nedir?
d. Stres, tpte dllenmeyi engeller mi?
6. Profesr Zimbardo kalp atularunu yavalattuunda bize
unu gstermi oluyor:
a. Zihinsel geveme
b. Stres azaltumu
c. Biyogeridnt
d. Genel adaptasyon sendromu
7. Psikolog Neal Miller gzleri balu basketbolcu rnein
unu auklamak iin kullanuyor:
a. Performansu arturmak iin bilgiye duyulan ihtiya
b. Rastgele deiikliiklerin nasul evrimsel bir avantaja
neden olduu
c. Hayat deitiren olaylar ve hastaluk arasundaki korelasyon
d. Birbirini takip eden benzerliklerin davranuu nasul ekillendirdii
8. Saluk psikolojisinin en ok araturulmu alanu aaudakilerden hangisidir?
a. Saluun tanumu
b. Stres
c. Biyogeridnt
d. Hayat biimindeki deiiklikler
9. Bir ailenin daha iyi okullaru olan, daha gvenli bir semte
bulunan yeni ve byk bir eve taunduunu dnn. Bu
durum aile iin bir stres kaynau olabilir mi?
a. Hayur, nk olumlu bir deiimden bahsediyoruz.
b. Hayur, nk taunmak stres yaratmaz.
c. Evet, nk her trl deiim adaptasyon gerektirir.
d. Evet, nk bu durum ailede byle iyi bir deiimi
hak etmedikleri ynnde bir sululuk duygusu yaratur.
10. Aaudaki tepkilerden hangisi genel adaptasyon sendromunun aamalarunun doru suralamasudur?
a. Alarm tepkisi, yorgunluk, direnme
b. Direnme, alarm tepkisi, yorgunluk
c. Yorgunluk, direnme, alarm tepkisi
d. Alarm tepkisi, direnme, yorgunluk
11. Hans Selye, aaudaki hangi nemli stres etkeninden
bahsetmemitir?
a. Hormonlarun vcudun savunma mekanizmalarunu
harekete geirmekte rol
b. Stres ykleyicilerin kiisel evrimleri
c. Stres ykleyicilerine maruz kalma sresi
d. Direnme aamasundayken vcudun yeni stres ykleyicilere auk olmasu

12. Bugn Amerikadaki lmlerin esas sebebi


a. kazalardur.
b. bulaucu hastaluklardur.
c. cinsel yolla bulaan hastaluklardur.
d. hayat tarzuna balu hastaluklardur.
13. Thomas Coates ve meslektalaru AIDS zerine aluurken
yaptuklaru grmelerde elde ettikleri bilgileri aaudakilerden hangisinde kullanmak iin istemilerdir?
a. Farklu seviyelerde mdahaleler gelitirmek
b. Kitle iletiim aralarundaki reklamlarun ne kadar etkili
olduunu belirlemek
c. AIDS hastalarunu kendilerine dikkat etmeleri konusunda motive etmek
d. nsanlarun damardan alunan ilalaru kullanmasunun
nne gemek
14. Vcudu hastaluklara karu koruyan en iyi du etken deriyken, en etkili i savunma ise
a. midedir.
b. kalptir.
c. T hcreleridir.
d. omuriliktir.
15. Genel adaptasyon sendromunun hangi aamasunda hipofiz ve bbrek st bezleri faaliyete geer?
a. Yorgunluk
b. Alarm
c. Tepki
d. Direnme
16. Genel adaptasyon sendromunun hangi aamasu hastaluun sonucuyla badaturulur?
a. Alarm
b. Tepki
c. Yorgunluk
d. Direnme

20. Neal Miller ismi biyogeridnt iin neyse Judith Rodin


ismi de _______iin yledir.
a. analjezikler
b. meditasyon
c. kontrol duygusu
d. sosyal destek

DNLMES GEREKEN
SORULAR
1. Bir bakasunun stresle baa ukmasuna nasul yardum edebilirsiniz?
2. Voodoo laneti birinin lmne nasul yol aar?
3. Savunma mekanizmalarunuz stresle baa ukmanuza nasul
yardumcu olur?
4. Kendini deersiz gsteren dnceler ve davranular stresi nasul arturur?
5. Mkemmeliyetilik, stresi nasul tetikler?
6. Hayat tarzundaki ne gibi deiiklikler kadunlaru ya da erkekleri farklu saluk sorunlaruna daha auk hale getirir?
7. Meditasyon ya da yoga yapmanun salua katkusu var mudur?

AKTVTELER
1. Aaudaki davranularu iki gruba ayurun. A grubu stres uyaru
iaretleri, B grubu da stresle baarulu baa ukma iaretleri
olsun (gruplara kendi deneyimlerinizden de eklemeler yapabilirsiniz).
Hazumsuzluk

Uyuyabilme

Yorgunluk

Hayal kurukluuna tolerans

17. Aaudakilerden hangisi Richard Lazarus adunun en ok


anulduu iddiadur?
a. Bireyin stres ykleyicileri kavramsal deerlendirmesi
ok nemlidir.
b. Biyopsikososyal model auru basitletirilmi bir modeldir.
c. Mide asidi biyogeridnt yoluyla iyiletirilebilir.
d. Genel adaptasyon sendromu orta yalu erkeklerdeki
kalp krizlerinin yzde 80inin nedenidir.

tah kaybu

Kabuzluk

18. Thomas Coates ve Neal Miller u istekleri aynudur:


a. AIDSin kkn kazumak
b. Damar yoluyla kullanulan ilalarun yasaduu olmasunu
salamak
c. Standart sigorta kapsamuna stresle baa ukma dersleri eklemek
d. Kiilere saluklarunu koruyabilmeleri iin temel bilgileri
retmek
19. nsanlarun prezervatif kullanmasu ve riskli cinsel ilikilerden kaunmasu iin ideal bir reklam kampanyasu nasul olmaludur?
a. Kampanya, arkadaa, iyimser ve tamamen tehditten
muaf olmaludur.
b. nsanlarda bir his uyanduracak kadar tehdit iermeli,
fakat tehdit insanlaru inkra sevk edecek kadar ok
olmamaludur.
c. Mizahi geler barundurmaludur.
d. Yalu, beyaz ve erkek bir doktorun bolca bilimsel
terminoloji kullanduu bir kampanya olmaludur.

Kararsuzluk

Auru yeme

Aidiyet hissi

Auru uyuturucu ve alkol kullanumu

Mizah duygusu

Deiimlere uyum salama

Asabiyet

yimserlik

Gvenilirlik

Souk eller

Cinsel sorunlar

lser

Suklukla idrar a ukma

Uyku sorunlaru

Migren arularu

Younlamada zorluk

Can sukuntusu

Yzer-gezer kaygu

fke nbetleri

Souk algunluklaru

2. Sayfa 384teki renci Stres leini kullanarak hayatunuzdaki stres miktarunu ln. Strese balu sorunlar yznden tehdit altunda musun? Hayatunu daha az stresli kulmaya
mu ihtiyacun var? Hayatundaki stresi azaltmak iin neler
yapabilirsin?
3. Tarihteki dnemi dnn. Tarih ncesi kltrler, milat
ve 21. yzyulda Amerika. Tarihteki bu dnemi saluk
zerindeki etkilerini grmek iin karulaturun. (a) Dnemlerdeki yaygun hastaluk ve saluk anlayuu nedir? (b) Bu dnemlerdeki gnlk yaamun gereklilikleri nelerdir? Aralarunda ne gibi bir aluveri gryorsunuz?

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

405

13
nsan Kiiliini
Anlama
Kiilik Trleri ve zellikleri zerine
Teoriler 407
Kiilik Trlerini Snflandrma Kiilikleri
zellikleriyle Aklama zellikler ve
Kaltsallk zellikler Davranlarn Habercisi
Olabilir mi? Tr ve zellik Teorilerinin
Deerlendirilmesi

Psikodinamik Teoriler 414


Freudyen Psikanaliz Freudyan Teorinin
Deerlendirilmesi Psikodinamik Teorileri
Geniletme

Yaamnzda Psikoloji 415


Baz nsanlar Neden Utangatr?

Hmanistik Teoriler 420


Hmanistik Teorilerin zellikleri Hmanistik
Teorilerin Deerlendirilmesi

Sosyal renme Teorileri ve Bilisel


Teoriler 422
Rottern Beklenti Kuram Mischelin BiliselDuyusal Kiilik Teorisi Bandurann Bilisel
Sosyal renme Teorisi Cantorun Sosyal Zek
Teorisi Sosyal renme ve Bilisel Teorilerin
Deerlendirilmesi

Benlik Teorileri 427


Benlik Kavramlarnn Dinamik
zellikleri zsayg Benliin Kltrel Yaps
Benlik Teorilerinin Deerlendirilmesi

Kiilik Teorilerinin Karlatrlmas 431


Yaamnzda Eletirel Dnme 432
Sanal Dnyada Kiilik Nasl Yanstlyor?

Kiilik Deerlendirmesi 433


Nesnel Testler Projektif Testler

Ana Noktalarn zeti 436

izden en yakn iki arkadanz karlatrp birbirleriyle mukayese etmenizi istediimizi hayal edin.
Hangi ynleri birbirlerine benziyor? Hangi ynleri farkl? Deerlendirmenizi yaparken arkadalarnzn kiiliklerine odaklanmanz olduka muhtemel. rnein,
bir arkadanzn dierinden daha cana yakn, dierininse kendine daha ok gvenen biri olduunu ileri srebilirsiniz. Bu tr
iddialar ilikilerinizle balantl bir kiilik teorisi gelitirdiiniz,
yani kiilikleri deerlendirmek iin kendi sisteminizi oluturduunuz anlamna gelir. Yeni snfnzda kimin arkadanz ya
da rakibiniz olacana karar vermek iin kendi inanlarnz
kullanrsnz. Ebeveynleriz ve retmenlerinizle geinebilmek
iin de onlarn kiiliklerini tanma yoluyla oluturduunuz baz
yntemlerden faydalanrsnz.
Psikologlar kiilii birok ekilde tanmlarlar, ancak bu
tanmlarn hepsinde ortak olan iki temel kavram mevcuttur:
esizlik ve davrann ayrt edici dzenleri. Bizse kiilii farkl
durumlar ve zamanlarda bireyin ayrt edici davran dzenlerini etkileyen, karmak psikolojik nitelikler btn olarak
tanmlyoruz.
Kiilik teorileri bireylerin kiiliklerinin yaps ve ileyii
hakknda yaplan varsaymsal beyanlardr. Bunlar iki nemli
amaca ulalmasna yarar: (1) Kiiliin yapsn, kaynan ve
bantsn anlama; (2) kiilik deerlendirmelerine dayal olarak davranlar ve olaylar tahmin edebilme. Farkl teoriler
insanlarn belirli koullara nasl cevap verip uyum salayacaklar konusunda deiik tahminler yrtrler.
En nemli teorik yaklamlardan bazlarn incelemeden
nce kendimize neden bu kadar ok sayda (ve genellikle birbirleriyle elien) teorinin var olduunu sormalyz. Teorisyenler farkl balang noktalar ve bilgi kaynaklarna sahip
olduklar ve farkl olgular aklamaya altklar iin kiiliklere yaklamlarnda birbirlerinden ayrlrlar. Bazlar bireylerin
kiilik yaplaryla ilgilenirken, dierleri kiiliin nasl gelitii ve
gelimeyi srdrd gibi sorular zerine younlar. Bazlar
belirli davranlar ve hayatta karlalan nemli olaylar asndan insanlarn yaptklarna odaklanrken, bazlar ise insanlarn
kendi hayatlar hakkndaki hisleri zerinde almalar yrtr. Son olarak, baz teoriler psikolojik sorunu olan insanlarn
kiiliklerini aklamaya alrken, bazlar da salkl bireylere
odaklanr. Bylelikle tm teoriler bizlere kiilik hakknda bir
eyler retebilirler, hepsi bir araya geldiinde ise insan doas
hakknda daha ok bilgiye sahip olmamz salayabilirler.
Bu blmde amacmz sizlere kiilikler zerine edindiiniz gnlk tecrbeleri anlamanz kolaylatracak bir taslak
sunmak. Ancak okumaya balamadan nce aadaki sorular
gzden geirmeniz gerekiyor: Eer psikologlar sizin zerinizde
almalar yapyor olsalard, sizin iin ne gibi bir kiilik tanm
yaparlard? Bugnk davranlarnz ve dnme biiminizi
hangi erken tecrbelerin oluturduunu ileri srerlerdi? imdiki hayatnzn hangi koullar, dnceleriniz ve davranlarnz zerinde byk etkiler brakr? inde bulunduunuz
durumlarn aynlaryla kar karya kalan bireylerden farknz
nedir? Bu blm yukardaki sorulara kesin cevaplar verebilmenize yardmc olacak.

Kiilik Trleri ve zellikleri


zerine Teoriler
Kiilii tanmlamak iin gelitirilen en eski iki yaklam baz
insanlar snrl saydaki farkl insanlar olarak snflandrp,
onlar farkl kiilik zelliklerine gre sraya koymay da ierir.

nsanlarn genellikle kendi davranlaryla bakalarnn davranlarn farkl kategorilere koymaya meylettikleri gzlenmitir.
imdi psikologlarn farkl trleri ve zellikleri belirleyebilmek
iin gelitirdikleri biimsel teorileri hep birlikte inceleyelim.

KLK TRLERN SINIFLANDIRMA


nsanlar her zaman ayrt edici zelliklerine gre snflandryoruz. Bunlar niversitedeki snflar, blmleri, cinsiyetleri ve
rklarn da ieriyor. Baz kiilik teorileri ayn zamanda insanlar
kiilik trleri denen, farkl, ortak ynleri bulunmayan kategorilere de yerletirmektedir. Kiilik trleri aama durumlarndan
ziyade, bir eit her ey veya hibir ey olgusudur: Eer birey
bir tre aitse, o sistemdeki dier trlerden herhangi birinde yer
alamaz. Birok insan gnlk hayatlarnda kiilik trleri olgusundan faydalanr, nk bu sayede dier insanlar anlamak
gibi karmak bir sreci anlayabilmeleri kolaylar.
En eski kiilik trleri teorilerinden biri milattan nce 5.
Yzylda tp bilimine Hipokrat yeminini sunan Yunan hekimHipokrat tarafndan oluturulmutur. Hipokrat bedenin drt
temel sv, ya da salg bulundurduunu ne srmtr. Bu salglardan her biri bir eit duygu ve davran dzeni anlamna
gelen belirli bir mizala balantldr. Milattan sonra 2. Yzylda baka bir Yunanl hekim Galen bireyin kiiliini bedeninde hangi salgnn baskn olduuyla ilikilendirmitir. Galen
Hipokratn bahsettii salglar aadaki emaya gre kiilik
mizalaryla badatrmtr.

Kan: Neeli miza, kanl canl ve hareketli


Balgam: Sakin miza, ilgisiz ve arkanl
Kara safra: Melankolik miza, zgn ve dnceli
ltihap: Asabi miza, sinirli ve telal

nsanlar Galenin ortaya att bu teoriye Orta a


boyunca, yani yzyllarca inanmaya devam etmilerdir. Ancak
modern alarda yaplan incelemeler bu teoriyi desteklememitir. (Yine de bahsi geen mizalarn modern izlerine sayfa
410da bahsi geen Hans Eysenckn kiilik zellikleri teorisinde
rastlayacaz.)
Modern zamanlarda ise William Sheldon (1898
1977) fizii mizala badatran bir tr teorisi retmitir.
Sheldon(1942) insanlar vcut tiplerine gre snfa ayrmtr: endomorfik (iman, yumuak ve yuvarlak), mezomorfik (kasl, keskin hatl ve gl), ya da ektomorfik(zayf, uzun
ve hassas). Sheldon endomorflarn sakin, yemeye dkn ve
sosyal insanlar olduklarna inanyordu. Ona gre, mezomorflar bedenleri zerine younlaan, enerji dolu, cesur, kendini
savunmaya meyleden insanlard. Ektomorflar ise zeki, sanata
yatkn ve ie dnklerdi; hayat tketmek ya da hayatn iinde
yer almak yerine hayat hakknda dnmeyi tercih ederlerdi.
Sheldonn teorisi belirli bir sre iin o denli etkili oldu ki aratrmaclarn beden tr ve hayat oluturan faktrler arasndaki
ilikiyi inceleyebilmeleri iin Yale ve Wellesley gibi Amerikan
niversitelerinde okuyan binlerce rencinin plak durularn postrlerinin resimleri ekildi. Ancak tpk Hipokratn ok
daha uzun bir zaman nce ne srd teori gibi, Sheldonn
vcut tipleri zerine oluturduu bu fikrin de bireyin davranlarn tahmin etmede ok az yarar salad kantlanmtr.
(Tyler, 1965).

kiilik: Farkl durumlar ve zamanlarda bireyin ayrt edici davran dzenlerini etkileyen, karmak ve psikolojik nitelikler btn.
kiilik tr: Bireyleri snflara ayrmak iin kullanlan farkl kiilik zellii
dzenleri. Aama farklarndan ziyade niteliksel farklar zerinde durur,
oluturulma amac insanlar birbirinden ayrmaktr.

Kiilik Trleri ve zellikleri zerine Teoriler

407

Hipokrat, bedenin drt temel suvu, ya da


salgu bulundurduunu ne srmtr. Bu
salgulardan her biri belirli bir mizala balantuludur. Saat ynnde: bir melankoli hastasu auru miktardaki kara safra yznden
acu ekiyor; kan, neeli bir mizaca sahip
bir udiyi udunu almaya tevik ediyor; balgamu tarafundan kontrol edilen bir bakire
sevgilisine karuluk vermekte ge kaluyor;
vcudunda bol miktarda iltihap bulunduran asabi mizalu kii sinirli bir usta olarak
karumuza ukuyor. Hipokratun ne srd
kiilik trlerinin tanuduunuz insanlarunkiyle
uyumlu olduunu dnyor musunuz?

Yakn zamanda Frank Sulloway (1996) ailedeki doum


srasna dayal modern bir teori ne srd. Ailenin ilk
ocuu (ya da tek ocuu) musunuz? Yoksa daha sonra doan
ocuklardan biri misiniz? Bu doum sralarndan sadece
birine sahip olabileceiniz iin Sullowayin teorisi bir kiilik tr teorisi olma kriterlerine uyuyor. Sulloway kardeler
arasnda byk ya fark bulunan olaand ailelere sahip
insanlar iin farkl snflandrma yntemleri sunuyor.) Sulloway doum sras tahminlerini Darwinin organizmalarn
kendilerine yaayacak bir alan edinebilmek iin eitlendikleri fikrine dayandryor. Sulloway gre ilk doan ocuklar
hazr bir yaam alanna sahiptirler: Ebeveynlerinin sevgi ve
ilgisini elde etmekte hi zorluk ekmezler. Kendilerini ebeveynleriyle zdeletirip onlara uyum salayarak aralarnda
oluan ilk ba korumaya alrlar. Buna karlk, ailede
daha sonra doan ocuklarn kendilerine ailelerini tam olarak taklit etmedikleri farkl bir yaam alan bulmalar gerekir.
Sonu olarak, Sulloway daha sonra doan ocuklar asi olarak tanmlar: Kendilerinden byk kardelerinin stnlk
salayamad alanlarda sivrilmeyi amalarlar. Daha sonra
doan ocuklar genellikle tecrbe elde edebilmek iin ak
szl olmalarndan yararlanrlar. Bu, hayatta kendine iyi
bir yer ve yaam alan edinmek isteyen birey iin olduka
yararl bir tecrbedir. (Sulloway, 1996, s. 353). Daha sonra
doan ocuklarn yenilie daha ak olduu, buna karlk ilk
doan ocuklarn mevcut durumu tercih ettikleri fikrini test

zellik: Farkl durumlarda tutarl davranlar sergilenmesini salayan


kalc nitelikler ya da vasflar.

408

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

etmek iin, Sulloway bilimsel, tarihi ve kltrel devrimleri


inceleyip, bu devrimleri destekleyen ve onlara kar gelen ok
saydaki tarihi ve ada figrn doum srasn belirlemitir. ekil 13.1 ailelerinde ilk doan ya da daha sonra doan
bilim insanlarnn bilim dnyasndaki 23 yeniliki teoriyi
destekleme yzdelerini gstermektedir. ekilde grld
gibi, ailenin bykl fark etmeksizin, ailelerinde daha
sonra doan bilim insanlar yeniliki teorileri desteklemeye
ilk doanlardan daha yatknlardr. Sizin de erkek ya da kz
kardeleriniz var m? Bu teorinin sizin ailenize de uyduunu
dnyor musunuz?
Kiiliklerine gre belirli tr kategorilerine ayrabileceiniz insanlar tanyor musunuz? Kiilik tr bireyle ilgili
bilinmesi gereken her eyi aklayabilir mi? Tr teorileri
genellikle insan kiilikleri hakkndaki ince detaylar saptamay baaramyorlar. imdi hep birlikte bireyleri kiilik trlerinden ziyade zelliklerine gre ayrarak konuya biraz daha
esneklik getirecek teorilere gz atalm.

KLKLER ZELLKLERYLE
AIKLAMA
Tr teorileri insanlarn ilk doan ya da daha sonra doan gibi
birbirinden ayr, sreksiz snflara girdiini varsayar. Buna
karlk, zellik teorileri, zek ya da cana yaknlk gibi srekli
boyutlar ileri srer. zellikler insanlarn farkl durumlarda
tutarl davranlar sergilemelerini salayan kalc nitelikler ya
da vasflardr. rnein, kayp bir czdan iade ederek ya da
snavda kopya ekmeyerek bir drstlk rnei sergileyebilirsiniz.

lk[oaelar
Joera[oaelar

EKL 13.1 Doum Surasu ve Bilimsel


Yeniliklere Verilen Destek
Frank Sulloway 23 yeniliki bilimsel teoriyi inceleyip bu
teorileri kabul eden ya da reddeden 1,218 bilim insanunun
doum suralarunu belirledi. Ailenin bykl fark etmeksizin, ailelerinde daha sonra doan bilim insanlarunun yeniliki
teorileri desteklemeye ilk doanlardan daha yatkun olduklaru
ortaya uktu.

P\e`c``[\jk\bc\d\pq[\c\i`

100%
80
60

Kaynak: Born to Rebel by Frank J. Sulloway, Copyright 1966 by


Frank J. Sulloway. Pantheon Books, a division
of Random House, Inc.den izin alunmutur.

40
20
0

Tek
ocuklar

7+

8`c\[\b`fZlbjXpj

Baz zellik teorisyenleri zellikleri davranlar belirleyen


eilimler olarak gryorlar, ancak daha geleneki teorisyenler zellikleri sadece gzlenen davran dzenlerini zetlemek
amal tanmlayc boyutlar olarak kullanyorlar. imdi hep birlikte en nemli zellik teorilerine gz atalm.

Allportun zellik Yaklam Gordon Allport (1897


1967) zelliklerin kiilii oluturan temel yap talar ve birey
olmann kaynaklar olduunu dnyordu. Allporta gre
(1937, 1961, 1966), zellikler davranta tutarll salarlar,
nk kiinin eitli uyarclara verdii tepkileri badatrp
birletirirler. zellikler ayn zamanda eitli uyarc gruplarn
ve ilk bakta birbirleriyle alakasz gibi grnen tepkileri birletiren mdahil deikenler ilevi de grebilirler. (bkz. ekil13.2).
Allport farkl zellik tr tanmlamtr: Balca zellikler, merkezi zellikler ve ikincil zellikler. Balca zellikler
bireylerin hayatlarn etraflarnda ekillendirdikleri zelliklerdir. Rahibe Teresann balca zelliinin bakalarnn iyilii iin kendini feda etmek olduu sylenebilir. Ancak tm
bireyler byle kapsayc balca zellikler gelitiremeyebilirler.
Bunun yerine, drstlk ya da iyimserlik gibi bireylerin nemli
zellikleri onlarn merkezi zellikleri olarak kabul edilir. kincil
zellikler ise bireylerin davranlarn tahmin etmeye yarayan
zgn kiisel zelliklere karlk gelir, ancak bu zellikler bireyin kiiliini kavrayabilmek asndan bizlere daha az yarar salarlar. Yiyecek ve kyafet tercihleri ikincil zelliklere rnek olarak gsterilebilir. Allport her bireyi bal bana bir z klan bu
trdeki zelliin esiz bir birleimini bulmakla ilgileniyordu.
Bu sebeple bu esiz zellikleri incelemek iin gerekletirilen
durum almalar gerekletirilmesini savunuyordu.

LpXiZ
Durumu
BfeumXpXgmXb
GXrk`p\^`km\b
PXYXeZcXrcXkXemXb
JXm`m``c`b`c\r
BujurcuY`rre
 `X[\\km\b

Allport birey davrannn en kritik belirleyicisinin evresel koullar deil, kiilik yaplar olduunu dnyordu. Ya
eriten ate, yumurtay katlatrr. Ayn uyarclarn farkl
bireyler zerinde farkl etkiler brakabileceini gstermek iin
kulland bir ifadeydi. Modern zellik teorisyenlerinin birou
Allportun izini srmtr.

Evrensel zellik Boyutlarn Tanmlama 1936 ylnda


Goldon Allport ve meslekta H. S. Odbert bir szlk almas
yrtm ve ngilizce dilinde birey farkllklarn aklayan
17.953 sfat bulunduunu grmlerdir. O zamandan beri, aratrmaclar bu zellikleri tanmlayan geni kelime hazinesinin
altnda yatan sebebi bulmak iin temel boyutlar tanmlamaya
almlardr. Ka farkl boyutun var olduunu ve bunlardan
hangilerinin psikologlarn tm insanlar kapsayan yararl ve
evrensel bir snflandrma oluturmalarna yardmc olacan
belirlemek iin almalar yrtmlerdir.
Raymond Cattell (1979) uygun ve az sayda bir grup temel
zellik boyutu belirleyebilmek iin Allport ve Odbertin sfat
listesini kendine bir balang noktas olarak almtr. Aratrmas sonucu insan kiiliini 16 ayr faktrn oluturduunu
ne srmtr. Cattell bu 16 faktre kaynak zellikler adn
vermitir, nk kiilik zannettiimiz yzeydeki davranlarmzn asl sebebinin bu kaynak faktrler olduunu dnmtr. Cattellin 16 faktr ie kapank ve da dnk, gvenilir ve
pheli, rahat ve gergin gibi nemli davransal kartlar ierir.
Ancak modern kiilik zellii teorisyenleri insanlarn kiilikleri
arasndaki en nemli farklar oluturan boyut saysnn 16dan
bile az olduunu ileri srmektedirler.

EKL 13.2

K\gb`c\r
{q\cc`b
D[X_`cD\`b\e
LkXe^Xcb

>qk\mXje[XbXemX
 uqXb[urmX
BqXrmX
?X]qX[XqXp]cXmX
J\jj`qc`b
Ku_X]A\jkc\r
<eXq^qk\mXj

Utangaluk

Bir zellik Olarak

zellikler eitli uyarucu gruplarunu ve ilk


bakuta birbirleriyle alakasuz gibi grnen
tepkileri birletiren mdahil deikenler
ilevi grebilirler.

Kiilik Trleri ve zellikleri zerine Teoriler

409

Kiilik testlerinin yokluunda zellikler davranularun gzlenmesi sonucu belirlenebilir. rnein, Martin Luther King Jr. (solda)
baruul bir ekilde adaletsizlie karu koyabilmek gibi baluca bir zellie sahipti. Drstlk Abraham Lincolnun merkezi zelliklerinden kabul edilebilir. Madonna tarzunu srekli deitirmesi ikincil zelliklere rnek gsterilebilir. Peki, sizin baluca, merkezi
ve ikincil zellikleriniz nelerdir?

Hans Eysenck (1973, 1990) yapt kiilik testlerinden


edindii bilgi sonucu geni boyut olduunu ne srmtr: Dadnklk (iine kapank ya da da dnk), nevrotiklik
(duygusal adan duraan ya da dengesiz), psikotiklik (kibar ve
dnceli ya da saldrgan ve anti sosyal). ekil13.3de gsterildii gibi Eysenck, dairesel bir sunum oluturabilmek iin dadnkln ve nevrotikliin iki boyutunun grafiini izmitir. eyrek dzlemlerin her birinin Hipokratn bahsettii salg
teorisini gelitiren Galenin ne srd drt kiilik trn
temsil ettiini dnmtr. Ancak Eysenckin zellik teorisi
bu kategoriler iinde gei ve farkllklarn mmkn olduunu
kabul etmektedir. Bireyler dairede ok ie kapaldan ok da
dne, ok dengesizden(nevrotik) fazlasyla duraana kadar
uzanan herhangi bir noktaya yerletirilebilirler. Dairede ad
geen zellikler bu iki boyutun birleiminde herhangi bir alana
denk den bireyleri tanmlarlar. rnein, ok da dnk ve
ksmen dengesiz olan bir insann atlgan biri olmas daha muhtemeldir.

Be Faktr Modeli Yaplan aratrmalar sonucu elde edilen


kantlar Eysenckin teorisinin pek ok yann desteklemektedir.
Ancak, son yllarda, Eysenckin ne srd boyutla tam olarak uyumayan be faktrn kiilik yapsn en iyi ekilde oluturduuna dair bir fikir birliine varlmtr. Bu be boyut ok
genitir, nk her biri birer geni snfa esiz armlar ancak
ortak bir temalar olan ok sayda zellik dhil etmitir. Bu be
kiilik boyutu gnmzde be faktr modeli ya da, gayri resmi
adyla Byk Beli (McCrae ve Costa, 1999) olarak adlandrlr.
Bunlar Tablo 13.1.de zetlenen faktrlerdir. Tabloya bakarsanz her boyutun iki kutbu olduunu fark edeceksiniz. Boyutun
adna anlam olarak benzer terimler yksek kutbu, zt terimler
ise alak kutbu simgeler.
Be faktr modelinin bylesine benimsenmesi Allport ve
Odbertin (1936) szlk almas sonucu oluturduu uzun
sfat listesi iinde bir eit yap oluturma isteinden kaynakbe faktr modeli: Sk rastlanan zellikler, teorik konseptler ve kiilik
lekleri arasndaki ilikileri ayrntlaryla aklayan kapsaml ve
tanmlayc bir kiilik sistemi; gayri resmi adyla Byk Beli.

410

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

lanyordu. zellikler sorumlu ya da sorumsuz gibi yksek ve


alak kutuplar olan zellik boyutlar oluturmak iin kullanlan 200 e anlaml kmesine indirgendi. Daha sonra, bireylerden kendilerini ve bakalarn bu iki kutuplu boyutlarda oylamalar istendi. Bu oylamalar e anlam kmelerinin birbirleriyle
alakasn belirlemek iin istatistiksel prosedrlerden geirildi.

Dengesiz
hassas
aksi
huzursuz
\e[i\ci
agresif
sert
hepeZanc
arYac
[eiken
ktmser
agresif
ekingen
iyimser
skcgan
hareketci
sessiz
Melankolik
Huysuz
e[nb
DX[nb
8ikanl
Umutlu
sfsyac
pasif
uyumcu
[ikkatci
kfnukan
[nZeci
[uyarc
YarZc
geimci
kfntrfcc
Zanc
gmenicir
kaygsz
sfukkanc
ci[erruhcu
sakin
DliXXn

Eysenckin Kiilik emberinin


Drt eyrek Dzlemi

EKL 13.3

Duadnklk ve nevrotiklik boyutlaru dairesel bir dzlemde gsterilmekte. Eysenck dairedeki her eyrek dzlemi
Galenin tanumladuu drt kiilik tryle badaturmutur.
Ancak Eysenckin zellik teorisi bu kategoriler iinde gei
ve farkluluklarun mmkn olduunu kabul etmektedir.

TABLO 13.1 Be Faktr Modeli


Faktr

Boyutlarn U Noktalar

Da dnklk

Konukan, enerjik ve iddial ya da sessiz,


ekingen ve utanga

Uzlamaclk

Sempatik, nazik ve efkatli ya da souk,


kavgac ve zalim

Sorumluluk

Planl, sorumlu ve dikkatli ya da dikkatsiz,


uar ve sorumsuz

Nevrotiklik

Duraan, sakin ve rekabeti ve ya da


endieli, dengesiz ve huysuz

Aklk

Yaratc, zeki ve yeni tecrbelere ak


ya da basit, s ve zeki olmayan

Birok bamsz aratrma ekibi bu metodu kullanarak ayn


sonuca varmlardr: nsanlarn kendilerini ve bakalarn
tanmlamak iin kullandklar sadece be temel boyut vardr
(Norman, 1963, 1967; Tupes ve Christal, 1961).
1960lardan beri kiilik anketleri, gr listeleri ve dier
verilerde de benzer boyutlara rastlanmtr (Costa ve McCrae,
1992; Digman, 1990; Wiggins ve Pincus, 1992). Be faktr
modelinin evrenselliini gzler nne sermek iin aratrmaclar almalarn ngilizceden baka dillere de yneltmilerdir:
Be faktr yaps Almanca, Portekizce, branice, ince, Korece
ve Japonca gibi birok dilin de dhil olduu birok dilde uygulanmtr. (McCrae ve Costa, 1997). Bu yap her biri kendi
nanslarn ve anlam farkllklarn tayan ok saydaki zgn
zellik sfatlarnn yerini tutmas iin retilmemitir. Bilakis,
tandnz tm insanlarn birbirlerinden ayrldklar nemli
boyutlar tanmlamanz salayacak bir eit taksonominin,
yani snflandrma sisteminin ana hatlarn belirlerler.
Be faktr modelinin gerekte zellik sfatlar gruplarnn
istatistiksel analizinden trediini daha nce vurgulamtk. Bu
teori, te bunlar var olmas gereken faktrlerdir. diyen trde
bir teori deildir (Ozer ve Reise, 1994). Ancak aratrmaclar
insanlarn beyin fonksiyonlarnn ileyiinde be faktr modelindeki zellik farklarna karlk gelen baz farkllklar olduunu kefetmilerdir.
Blm 12den de hatrlayacanz zere beyindeki amigdala denen yaps duygusal uyarclar ilemede nemli
rol oynar. Ancak, aratrmaclar btn amigdalalar, yani
btn insanlarn uyarclara ayn ekilde tepki vermediinden phelenmeye baladlar. Bu fikri test etmek iin
bir grup aratrmac dadnklk seviyelerinde farkllk
gsteren 15 katlmcy incelemilerdir. (Canli ve ark.,
2002b). Aratrmaclar dadnkln duygusal uyarclarn ilenmesinde etkili olacan dnmlerdir, nk
bu zellik insanlarn duygusal yaamlarnn nemli bir
blmn kapsamaktadr. Aratrmaclar birey farkllklarn saptayabilmek iin katlmclara korkmu, mutlu ve
ifadesiz yzler gstermiler, bu sre ierisinde de fonksiyonel emarlarn ekmilerdir. ekil 13.4 katlmclarndadnklk z bildirimleriyle ve sa ve sol amigdalalarndaki etkinlik arasndaki karlkl ilikiyi gzler nne

sermektedir: Krmz blgeler yksek dadnkln


yksek beyin aktivitesiyle balantl olduu blgelerdir.
Grdnz zere, dadnklk korkmu yzlere verdii tepkilerle ilikili deildir. (Yani bu alanda hi krmz
blge yoktur.) Aslnda korkmu yzler hem sa hem de
sol amigdalalar harekete geirmitir, ancak hareket seviyesi tm dadnklk seviyeleri iin aa yukar ayn
olmutur. Buna karlk, mutlu yzler iin dadnk
saylan bireylerin sol amigdalalarnda yksek hareketlilik
gzlenmitir.
Blm 12den de hatrlayabileceiniz gibi aratrmaclar duygular yaklamla ilgili ya da ekilmeyle ilgili olmak zere ikiye
ayrmlardr. Bu almaya gre dier insanlara yaklamaktan
en ok memnuniyet duyan, bu sayede de dadnk olma zellii kazanan bireylerin beyinlerinde yaklamla ilgili duygularn destekleyen daha fazla hareketlilik bulunmakta.

zellik Boyutlar zerine Evrimsel ngrler Be faktr modelinin destekileri bu be boyutun tam olarak neden
olutuunu evrimsel adan cevaplamaya almaktadrlar: Bu
be boyutu insanln evrimim boyunca bireylerin birbirleriyle
ve d dnyayla girdikleri tutarl etkileimlerle badatrmay
denemektedirler (Buss, 1995; Costa ve McCrae, 1992; McCrae
ve ark., 2000). nk eer insan esasen sosyal bir trse, be
boyutta dnmler gzlemleyebilir, bylece temel sosyal
sorulara cevaplar bulabiliriz: Kimden iyi arkada olur? (Dadnklk), kim nazik ve destekleyicidir? (Uzlamaclk), kim
istikrarl bir aba sarf edebilir? (Sorumluluk), kim duygusal adan gvenilmezdir? (Nevrotiklik), ve baarya ulaan fikirleri
kim retir? ([Yeni tecrbelere] aklk) (Bouchard ve Loehlin, 2001, s. 250). Bu evrimsel analiz be faktrn farkl farkl

Korkak

Mutlu

EKL 13.4 Duadnklk Sol Amigdalanun


leyiini Etkiler
Katulumculara korkmu ve mutlu yzler gsterilmitir.
ekildeki kurmuzu alan duadnklk ve amigdala hareketlilii
arasunda pozitif bir iliki bulunduunu gstermektedir. Korkmu yzler iinse byle bir iliki bulunmamaktadur. Ancak,
mutlu yzler iin, en duadnk katulumcularun sol amigdalasunda en yksek hareketlilik dzeyleri gzlenmitir.

Kiilik Trleri ve zellikleri zerine Teoriler

411

kltrlerde bile evrenselliini korumasn anlamamza yardmc


olacaktr (Yamagata ve ark., 2006).
Bu evrimsel yaklam benimseyen aratrmaclar ayn
zamanda bu boyutlar arasnda neden bu kadar fark olduunu
da gz nnde bulundurmulardr (Penke ve ark., 2007). Dadnkl ele alalm. Az nde de belirttiimiz gibi insan son
derece sosyal bir trdr. Bu sebeple bireyin sosyal ve hareketli
olmak yerine antisosyal ve ekingen olmas bir uyum sorunu
olarak grlebilir. Ancak evredeki deikenleri de gz nnde
bulundurmamz gerekir. Dadnklk seviyesi olduka yksek
olan bireyler riskli davranlar sergilemeye ie kapank bireylerden daha yatkndrlar (Nettle, 2006). Bilhassa tehlikeli ortamlarda sosyal etkileimlerinde nispeten daha dikkatli davranan
bireylerin yaama ans daha yksek olacaktr. nsanln evriminde evrenin eitlilii bireylerin bu be boyutun her birinde
neden dk veya yksek deerlere sahip olduklarn aklar.
Eer bu aklama doruysa, insanln deneyiminin evrim tarafndan ekillenen dier ynleri gibi, zelliklerin de bir nesilden
dierine aktarlabileceini de dnebiliriz. imdi bu iddiaya
bir gz atacaz.

ZELLKLER VE KALITSALLIK
Byk ihtimalle insanlarn una benzer eyler sylediklerini
duymusunuzdur: Jim sanat ruhlu bir ocuk, ayn annesine ekmi ya da Mary en az dedesi kadar inat. Belki de
kardelerinizin sinir bozucu zelliklerinin ayn zamanda kendinizde deitirmek istediiniz zellikler olduunu fark edip
hayal krkl duyduunuz zamanlar olmutur. imdi kiilik
zelliklerinin kaltsalln destekleyen kantlara gz atalm.
Davran genetiinin hangi kiilik zellikleri ve davran
biimlerinin hangi oranda kaltsal olduunu inceleyen bilim
dal olduunu hatrlayn. Aratrmaclar genetiin kiilik zerindeki etkisini saptayabilmek iin ayn gen oranlarn paylaan ve ayn ya da farkl evlerde byyen aile yelerinin kiilik
zelliklerini aratrmlardr. rnein, sosyallik gibi bir kiilik
zellii kaltsalsa, o zaman sosyallik seviyesi zde, tek yumurta
ikizlerinde birbirine ift yumurta ikizleri ya da dier kardelerinkinden daha yakn olmaldr. (Tek yumurta ikizlerinin genlerinin edeerlik oran yzde 100dr. Dier kardelerde ise bu
oran ortalama yzde 50dir.)
Kaltsallk zerine yaplan almalar hemen hemen tm
kiilik zelliklerinin genetik faktrlerden etkilendiini gstermektedir (Bouchard, 2004). ster dadnklk ve nevrotiklik gibi genel zellikler, ister kontroll olmak ve sosyallik gibi
belirli zellikler inceleniyor olsun, bulgular birok farkl lm
tekniinde ayn kmtr. imdi rnek bir almay hep birlikte inceleyelim.
Blm 12den de hatrlayacanz gibi pozitif psikoloji
alanndaki aratrmaclar insan yaamlarnn olumlu zelliklerini belirleyen faktrleri saptamak istemilerdir. Pozitif psikoloji zelliklerinin genetik temelini anlayabilmek
iin 336 ikizden cesaret, nezaket ve adalet gibi 24 zellikle ilikili ifadelerin bulunduu bir izelgedeki sorular
cevaplamalar istendi (Steger ve ark., 2007). Her ifade iin,
(rnein, ne kadar megul olursam olaym arkadalarma yardm ederim) katlmclar bana ok uyuyordan
bana hi uymuyora kadar uzanan lekteki seeneklerden birini iaretlediler. Aratrmaclarn yapt analizler
sonucu 24 olumlu zellikten 21inde gl bir genetik
etkinin rol oynad aa kt. rnein, cesaret zellii
iin tek yumurta ikizlerinin tepkilerinde 0.50lik bir benzerlik gzlenirken, ift yumurta ikizlerinde bu orann 0.19
olduu gzlendi.

412

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

Bu veriler sayesinde genetiin kiilik zerinde gl bir etkisi


olduu sonucuna varlabilmitir. Tablo 13.1e yeniden gz atn.
Be faktr kutuplarndan hangileri size daha ok uyuyor? Kendiniz ve ebeveynleriniz arasnda baz benzerliklere rastlyor
musunuz?

ZELLKLER DAVRANILARIN
HABERCS OLABLR M?
Kendinizi size olduka uyan baz zellikler seerek tantmanz istediimizi farz edin. Bize olduka cana yakn biri olduunuzu syleyebilirsiniz. Peki, bunu syleyerek bize verdiiniz bilgi tam olarak nedir? Eer kiilik teorileri davranlar
tahmin etmemizi salyorsa sizin kendinizi olduka cana
yakn olarak nitelediinizi bilmemiz davranlarnz tahmin
etmeden bize ne denli yarar salar? Bu inancnzn geerliliini nasl tespit edebiliriz? imdi bu sorunun cevabn hep
birlikte arayacaz.
Kullanlabilecek dnce biimlerinden bir tanesi de
udur: Bireyin belirli bir zellikle nitelenebildiini bilmek o
bireyin farkl durumlardaki davranlarnn tahmin edilebilmesine olanak salayabilir. rnein, bize verdiiniz bilgiye
dayanarak sizin her trl durumda cana yakn davranlar
sergilemenizi bekleyebiliriz. Ancak 1920lerde farkl durumlarda zellik odakl davranlar gzlemleyen birok aratrmac davranlarn farkl durumlarda tutarllk gsterdii
savn destekleyecek yeterli kant bulamamlardr. rnein,
renciler arasnda drstlk zelliiyle ilikili olduu varsaylan iki davran biimi- yalan sylemek ve snavda kopya
ekmek- sadece zayf bir ilintiye sahiptir (Hartshorne ve
May,1928).
e dnklk ve dakiklik gibi dier zellikler iin durumlar aras tutarll inceleyen dier aratrmaclar da benzer
sonulara ulamlardr (Dudycha, 1936; Newcomb, 1929).
zellik odakl davranlar durumlar aras tutarllk gstermiyorsa, yani bireylerin davranlar durumdan duruma
deiiklik gsteriyorsa, kendimizin ve bakalarnn kiiliklerinin neden nispeten duraan olduunu dnyoruz? Daha da
artc olansa; belirli bir bireyi belirli bir durumda inceleyen
gzlemcilerle, ayn bireyi baka bir durumda inceleyen gzlemcilerin kiilik deerlendirmelerinin birbiriyle uyumasdr.
Farkl zamanlarda ve farkl gzlemcilerle gerekletirilen kiilik
deerlendirmelerin tutarl olmas, ancak belirli bir birey iin

Tek yumurta ikizleri zerinde yapulan araturmalar kiilik


zelliklerinin kalutsal olabildiini gstermitir. Peki ya sizin
ailenizde kalutsal olduunu dndnz kiilik zellikleri
var mu?

Maddi durumunuzun bu tatillerden sadece birine


elverdiini dnecek olursak hangi tatile gitmeyi tercih
ederdiniz? Setiiniz tatili bizlere farklu durumlarda sergilenen kiilik zellikleri hakkunda ne syleyebilir?

Aratrmaclar, katlmclardan Jane isimli bir niversite rencisini hayal etmelerini istediler (Kammrath ve ark., 2005).
Ancak, farkl katlmc alt gruplarna Janei cana yakn, yac,
cilveli, utanga ya da souk biri olarak dnmeleri sylendi.
Katlmclar, Janei bir sre bu yatknlkla hayal ettikten sonra
belirlenen alt durumda ne denli scak kanl bir insan izlenimi
tutarllk paradoksu: Farkl zamanlarda ve farkl gzlemcilerle gerekletirilen kiilik deerlendirmelerin tutarl olmas, ancak belirli bir birey
iin farkl durumlarda gerekletirilen davran deerlendirmelerin
tutarl olmamas durumu.

izeceini konusunda vardklar yarglar akladlar: Arkadalarla ya da retmenleriyle iletiime geerken, kadnlarla veya
erkeklerle, ilk kez tant ya da uzun sredir tand insanlarla. ekil 13.5, Janein yeni tant (allmam) ve uzun
sredir tand (allm) insanlara ne kadar scak davranacana dair katlmclarn yapt tahminleri gstermektedir.
Bireylerin farkl durumlar iin ne kadar farkl tahminlerde
bulunduunu gryorsunuz. rnein, eer Janein utanga
biri olduunu dnyorlarsa yeni tant bireylere tandklarndan ok daha souk davranacan dnmlerdir.
8ibX[XX
{g\e
=cik
LkXe^X
8ibX[XX
fcdXpXe

5
4
3
9\bc\e\ejZXbcb

farkl durumlarda gerekletirilen davran deerlendirmelerin


tutarl olmamas durumuna tutarllk paradoksu ad verilmitir (Mischel, 1968).
Tutarllk paradoksunu tanm birok aratrmaya vesile
olmutur (Mischel, 2004). Zamanla davransal tutarszlklarda
art gzlenmesinin en byk sebebinin durumlarn yanl
snflandrlmas olduu ynnde fikir birliine varld: Teorisyenler durumlarn psikolojik zelliklerinin uygun bir aklamasn yapnca paradoksun ortadan yok olduu gzlendi (Mischel
ve Shoda, 1995, 1999). rnein, bir arkadanzn katld her
partide aa yukar ayn davranp davranmadn saptamak
iin davransal tutarlln lmeyi denemek istediinizi varsayn. Analiz seviyenizi sadece partilerle snrl tutarsanz
arkadanzn davranlarnda byk farkllklar gzlemlersiniz.
Asl belirlemeniz gereken psikolojik adan ilikili olan hangi
zelliklerin partileri farkl snflara ayrdn belirlemektir.
Mesela, arkadanz kiisel bilgilerini yabanclarla paylamak
durumunda kald zaman kendini rahatsz hissediyor olabilir.
Sonu olarak, kiisel bilgilerini paylamak durumunda kald
baz partilerde souk biri gibi, ancak dier partilerde ise cana
yakn biri gibi grnebilir. Ayrca, i grmeleri gibi yine kiisel bilgilerini paylamas gereken durumlar negatif davranlar
dourabilir. Yani, bireylerin ayrt edici tepkilerinin sebebinin
durumlarn zellikleri olduu ynnde bir tutarllk olduu
sylenebilir.
Aratrmaclar insanlarn yatknlklar ve durumlar arasndaki iliki zerine sahip olduklar bilgiyi eer o zaman
kiilik imzalar olarak tanmlamlardr: Eer bir birey belirli
bir durumda belirli bir yatknlk sergiliyorsa, o zaman o bireyin davran o ekilde olacaktr (Mischel, 2004). Katlmclarn
eer o zaman bilgilerinin zenginliini len bir almaya
gz atalm.

2
1
0
1
2
3
4
5 8ccdXd

8ccd

EKL 13.5 rencilerin Eer . . . O Zaman


. . . Kiilik mzalaru Bilgisi
Katulumcular Jane isimli bir renciyi cana yakun, yacu, cilveli, utanga ya da souk biri olarak hayal etmilerdir. Daha
sonra bu katulumculardan Janein bireylere karu ne denli
sucak davranacaunu tahmin etmeleri istenmitir. -5 Janein
souk ve ilgisiz davranmasuna, +5 ise samimi ve efkatli
olmasuna karuluk gelmektedir. Katulumcularun Janein farklu
versiyonlarunun nceden tanuduu ve yeni tanutuu bireylerle
girdii ilikilerde sergiledii davranu biimleri zerine yaptuklaru tahminlerde ok byk farklar gzlenmitir.
Kaynak: L. K. Kammrath, R. Mendoza-Denton, and W. Mischel, Journal
of Personality and Social Psychology, 88(4), Copyright 2005 by the
American Psychological Association. zin alunarak uyarlanmutur.

Kiilik Trleri ve zellikleri zerine Teoriler

413

ekil 13.5.deki verilerin geri kalanna bir sre daha gz gezdirin. Yatknlklar ve durumlar arasndaki etkileimleri aklayan
eer o zaman ilikileri konusunda zengin bir bilgiye sahip
olduunuza inanacaksnz.

TR VE ZELLK TEORLERNN
DEERLENDRLMES
Tr ve zellik teorilerinin aratrmaclara farkl insan kiiliklerinin kesin tanmlarn yapma konusunda yardmc olduunu
daha nce sylemitik. Ancak bu teoriler eitli eletirilere de
maruz kalmlardr, nk genellikle davrann nasl ekillendiini ya da kiiliin nasl gelitiini aklamazlar. Yalnzca davranla ilikili nitelikleri tanmlayp aklarlar. Modern zellik
teorisyenleri bu sorunlardan bahsetmeye balamlardr, ancak
zellik teorileri halen tipik olarak gnmzde var olan kiilik
yapsnn, duraan ya da en azndan sabitlenmi bir grntsn yanstmaktadrlar. Buna karlk, az sonra inceleyeceimiz
psikodinamik kiilik teorileri bireyin deiime ve geliime olanak salayan elien glerini vurgulamaktadrlar.

DURUN VE GZDEN GERN






Kiilik trleri nasul tanumlanur?


Nevrotiklik boyutu zelliklerinin u noktalaru nelerdir?
Araturmacular zelliklerin kalutsalluunu nasul deerlendirmilerdir?
Tutarluluk paradoksu nedir?


ELETREL DNME

Eer . . . o zaman . . . bilgisini inceleyen


aluma zerine dnn. Her katulumcunun farklu farklu durumlar zerine tahminler yrtmesi neden nemliydi?
Be faktr modeli zerine yapulan ayruntulu inceleme ve alumalaru gzden geirmek istiyorsanuz MyPsychLab.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kefedin: Be Faktr Modeli

Psikodinamik Teoriler
Btn psikodinamik kiilik teorilerinin ortak yan kuvvetli
i glerin kiilii ekillendirdii ve davran harekete geirdii varsaymdr. Psikodinamik teorilerin yaratcs Sigmund
Freud, biyografisini yazan Ernest Jones tarafndan zihnin
Darwini olarak betimlenmitir (1953). Freudun kiilik teorisi
cesur bir biimde kiilik geliiminin kayna ve seyrini, zihnin
doasn, anormal kiiliin ynlerini ve kiilii deitirme yntemlerini terapiyle aklamaktadr. imdi sadece normal kiilik
zerinde duracaz; Freudun psikopatoloji ve tedavi ile ilgili
grlerine ise Blm 14 ve 15te deineceiz. Freudu kefettikten sonra, teorilerinin yeniden ele alnmas ve eletirisi zerinde duracaz.

psikodinamik kiilik teorisi: Kiiliin gelimesinde ve davrann gdmlenmesinde ikin glerin nemli rol oynadn ne sren kiilik teorisi.
libido: Bireyin her trl duyumsal zevki, zellikle cinsel zevkleri aramasn salayan ruhsal enerji.

414

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

FREUDYEN PSKANALZ
Psikanalitik teoriye gre, kiiliin znde bireyin zihnindeki
davran harekete geiren olaylar yatar (intrapsiik olaylar).
nsanlar sklkla bu gdlenimlerin farkna varrlar, ancak
bunlardan bazlar bilinalt dzeyinde gerekleebilir. Bu yaklamn psikodinamik doas i gler arasndaki atmalar
olduu kadar, davrann isel kaynaklarnn da altn izmesinden kaynaklanr. Freuda gre, tm davranlar gdlenmitir.
ans eseri ya da tesadfi hadiselerden hibiri davrana neden
olamaz; tm eylemler gdler tarafndan belirlenir. Her insan
eyleminin bir nedeni ve derin arzular aa karak isel davranlarn, dnce armlarnn, ryalarn ve hatalarn analizi
yaplarak renilebilecek bir amac vardr. Freudun kiilik zerine ortaya att hipotezlerin en nemli verisi klinik gzlemler
ve terapideki bireyler zerinde yaplan detayl durum almalar sayesinde elde edilmitir. Zihinsel hastalklar zerine yapt youn alma sonucu bir normal kiilik teorisi gelitirmitir. imdi Freudun teorisinin en nemli ynlerine hep birlikte
gz atalm.

tkiler ve Psikoseksel Geliim Freudun nrolog olarak


ald tp eitimi, hastalarnda gzlemledii davran ekilleri
zerine genel bir biyolojik temel ne srmesine vesile olmutur. Her bireyin i dnyasnda bulunan psiik enerjiyi eylemlerin motivasyon kayna olarak atfetmitir. Her bireyin bedenin
organlar tarafndan yaratlan gerginlik sistemleri, doutan gelen
igdleri ve itkileri olduu farz edilir. Bu enerji kaynaklar harekete geirildii zaman birok farkl yolla ifade edilebilirler.
Freud iki temel itkinin var olduunu ne srmtr. Birinin alk ve susuzluk gibi ihtiyalar gideren kendini koruma
isteiyle ilgili olduunu dnmtr. Dierinse cinsel drtler
ve trlerin korunmas ile ilikili olduunu ileri srp, bu itkiye
Eros adn vermitir. Freud cinsel arzularn sadece cinsel birleme drtsn deil, zevk aray veya dier insanlarla fiziksel temas denemelerini de kapsadn ne srerek bu kavram
byk lde geniletmitir. Cinsel drtlerin enerji kaynan
tanmlamak iin libido terimini kullanmtr. Libido, her trl
duyumsal zevki aramamz salayan psiik bir enerjidir. Cinsel
arzular dorudan yollar ya da fanteziler ve ryalar gibi dolayl
yollarla hemen giderilmeyi beklerler.
Freuda gre, enine boyuna tanmlanan cinsel bir drt
olan Eros, ergenlik dneminde bir anda belirmez. Bireyin doumundan beri ilevini yerine getirir. Freud Erosun ocuklarn
reme organlarndaki, dier hassas blgelerindeki ya da erojen
blgelerindeki fiziksel uyantan zevk almalar durumunda apak ortaya ktn ne srmtr. Freudun ortaya att psikoseksel geliimin be aamas Tablo13.2de gsterilmitir. Freud
cinsel zevkin fiziksel kaynann bu sistemli ilerleme srecinde
deitiine inanyordu. Psikoseksel geliimin, zellikle erkek
ocuklar iin, en byk engellerinden biri fallik evrede aa
kar. Bu evrede 4-5 yalarndaki ocuun Oedipus kompleksinin stesinden gelmesi gerekmektedir. Freud, bu kompleksin
adn belirlerken farknda olmadan babasn ldrp annesiyle
evlenen efsanevi figr Oedipustan esinlenmitir. Her erkek
ocuunun babasn annesinin ilgisini alan cinsel bir rakip olarak grmesine yol aan ikin bir tepkiyle doduuna inanmtr. Erkek ocuk babasnn yerini alamayacana gre, Oedipus
kompleksi genellikle erkek ocuk kendini babasnn gcyle
zdeletirdiinde zlr. (Freud kz ocuklarnn deneyimlerini teorik adan ele alrken tutarsz davranmtr.)
Freuda gre psikoseksel geliimin erken aamalarnda
fazla doyum ya da fazla hayal krkl yaamak takntya sebebiyet verir. Bu durum geliimin bir sonraki aamasna normal bir
ekilde geilmesine engel olur. Tablo 13.2de gsterildii zere,

Yaamnzda Psikoloji
BAZI NSANLAR NEDEN UTANGATIR?
Yapulan anketler niversite rencilerinin yzde ellisinin kendilerini
hlihazurda utanga olarak grdklerini aua ukarmutur (Carducci ve Zimbardo, 1995). rencilerden birou
utangaluun olumsuz kiisel ve sosyal
sonulara sebep olan naho bir zellik
olduunu sylemektedir. Baka bir
gruptaki rencilerse durumsal utanga olduklarunu iddia ederler. Tanuma
randevularuna, bekr barlaruna gittiklerinde ya da hazurluksuz bir biimde
kamusal bir alanda konuma yapmalaru
istendiinde, yani kusacasu yeni, tuhaf
ve sosyal audan sukuntulu durumlara
dtklerinde kendilerini utanga
hissettiklerini iddia ederler.
Yetikinlerde utangaluu inceleyen araturmacular, ilgin bir ekilde
Amerika Birleik Devletleri ve anketin
yapulduu dier lkelerde utanga
olmayan insanlarun azunlukta olduunu
kefetmilerdir (Zimbardo, 1991).
Utangalk bireyin kiilerarasu
ya da profesyonel amalarunun nne
geen rahatsuzluk ve/veya ekingenlik
durumu olarak tanumlanabilir. Utangaluk birok bireyin yeni durumlarla
karulaunca tecrbe ettii suskunluk
ve kendini sosyal ortamlara yabancu
hissetme durumu olarak da auklanabilir. Ancak bazen utangaluk kendini
gnlk yaamu engelleyecek derecede auru bir insan fobisi olarak da
gsterebilir. (Sosyal fobi konusuna
Blm 14te deineceiz.) Utanga
insanlarun birou iine kapanukturlar; bu sebeple yalnuzluu ve sosyal
olmayan aktiviteleri tercih ederler. Bir
kusmu ise duadnk utangalardur.
nsanlarla iyi geinirler, ancak aslunda
utanga bireylerdir. Sosyal etkinliklere
katulmayu tercih ederler, bunu yapabilecek sosyal becerilere de sahiptirler.
Ancak insanlarun onlaru sevip onlara
saygu duyacaundan her zaman phe
duyarlar (Pilkonis ve Zimbardo, 1979).
Peki, neden bazu insanlar utangaken

dierleri deildir? Bu sorunun cevaplarundan biri insan doasu olabilir. Yapulan


araturmalardan elde edilen sonular
bireylerin yzde onunun utanga
doduunu aua ukarmutur (Kagan,
1994). Bu ocuklar doduklaru andan
beri, tanumaduklaru insanlar ya da
durumlarla karu karuya kalduklarunda
auru derecede dikkatli ve ekingen
davranurlar. Btnleyici auklamalardan biri de yetitirilmeye odaklanur.
Bazu bireyler ocukluklarunda alaya
maruz kalmu, komik ve utan verici
durumlara dm, dulanmulardur,
bazu bireyler de ocuklarunu sevmek
iin grnte ve pratikte baaruyu art
koan ailelerde yetimilerdir.
nc bir auklama ise kltre
odaklanur. Utangaluk oranlarunun araturmalarun yapulduu dokuz lke iinde
zellikle Japonya ve Tayvan gibi Asya
lkelerinde en yksek, srailde ise en
dk olduu gzlenmitir (Zimbardo,
1991). Bu farkun sebebinin Asya lkeleri iin sosyal baarusuzluk ve otoriteye
itaat durumlarunda duyulan utanca
yapulan kltrel vurgu, srail iinse
risk almanun tevik edilmesi ve suun
bakalaruna atulmasu olduu dnlmektedir (Pines ve Zimbardo, 1978).
Son zamanlarda Amerika Birleik
Devletlerinde utangaluk oranlarunun
arttuunun rapor edilmesi zerine kusmen bu sebebe balu olarak drdnc
bir auklama da getirilebilir: Gen bireyler elektronik teknolojiyle youn bir
iliki ierisindeler. Genellikle tek balaruna televizyon izleyerek, bilgisayar
oyunu oynayarak, internette gezinerek
e-posta gndererek saatlerini geirmekteler. Bu durum sosyal audan
soyutlanmaya neden olmakla birlikte
gnlk yz-yze insan ilikilerini de
azaltmaktadur. nternetin youn bir
biimde kullanulmasu insanlarun kendilerini yalnuz, dulanmu ve olduklarundan
da utanga hissetmelerine sebebiyet
verebilir (Shaw ve Black, 2008).

farkl aamalardaki sabitleme yetikinlerin birok kiilik zelliini oluturabilir. Sabitleme kavram Freudun kiiliin devamllndaki erken tecrbeleri neden bylesine vurguladn aklar.
Freud psikoseksel geliimin ilk aamalarnda yaanan tecrbelerin kiilik oluumu ve yetikinlerdeki davran dzenleri zerinde
derin bir etkisi olduunu dnyordu.

Utangaluk durumu daha auru


boyutlara varursa bireyin yaamunun birok ynne nfuz edebilir, sosyal zevklerini en aza indirgeyip sosyal rahatsuzluk ve yabanculama hissini arturabilir.
te utanga rencilere zerlerinde
dnmeleri ve gnlk hayatlarunda
denemeleri iin bazu basit grler ve
taktikler (Zimbardo, 1991):
Utangaluunuzda yalnuz olmaduunuzun farkuna varun; grdnz insanlar utangaluk konusunda sizden
ok da farklu deiller.
in iinde genetik bir unsur olsa
dahi utangaluk durumu deitirebilir. Ancak deiebilmek iin kararluluk
ve azim gerekir. Bu durum vazgemek istediiniz btn uzun sreli
alukanluklarunuz iin de byledir.
Tanutuunuz insanlarla gz temasu
kurup onlara glmsemeyi deneyin.
Konuun; zellikle isminizi sylerken ve bilgi sorarken yksek, auk
seik bir sesle konuun.
Yeni bir sosyal durumda soru soran
ya da yorum yapan ilk kii siz olun.
Syleyecek ilgin bir eyiniz olmasu
iin hazurluklu olun ve ilk konuan siz
olun. nsanlarun kaynamasunu
salayanlaru herkes sever.
Kendinizi asla kmsemeyin.
Bunun yerine bir dahaki sefere
istediiniz sonucu elde etmek iin
neler yapabileceinizi dnn.
zellikle dier utanga insanlarla
tanuup onlarun kendilerini rahat
hissetmelerini salamaya aluun.
Byle yaparak kendi utangaluunuzun
daha az bilincinde olursunuz.
Eer utanga biriyseniz umaruz bu
nerilerimizi dikkate alursunuz. Bu yntemleri uygulayan dier renciler
utangaluk kuskacundan kurtulmu, yeni
tecrbelerle ve zgrlklerle dolu bir
hayata adum atmulardur.

utangalk: Bireyin kiileraras ve profesyonel amacnn nne geen


rahatszlk ve/veya ekingenlik durumu.
sabitleme: Bireyin psikoseksel geliimin daha nceki aamalar
iin daha uygun olan nesnelere ya da etkinliklere ballk duymas
durumu.

Psikodinamik Teoriler

415

TABLO 13.2 Freudun ne Srd Psikoseksel Geliim Aamalaru


Erojen
Blgeler

En nemli Geliimsel Grev


(Potansiyel atma Kayna)

Bu Aamada Sabitlenen ocuklarn Yetikinlikte


Sahip Olduklar Baz zellikler

01

Az, dudaklar,
dil

Stten kesilme

Sigara imek, ar yemek gibi oral davranlar;


edilgenlik ve saflk

23

Ans

Tuvalet eitim

Dzenlilik, cimrilik, inatlk ya da tam tersi

Aama

Ya

Oral
Anal
Fallik

45

Cinsel organlar

Oedipus kompleksi

Kendini beenmilik, dikkatsizlik ya da tam tersi

Gecikme

612

Belirli bir blge yok

Savunma mekanizmalarnn geliimi

Yoktur: Taknt genelde bu aamada grlmez.

Genital

1318

Cinsel organlar

Olgun cinsel yaknlk

Daha nceki aamalar baarl bir biimde btnletiren


yetikinler dier bireylere kar samimi bir ilgi ve olgun bir
cinsel istek duyacaklardr.

Ruhsal Belirlemecilik Sabitleme kavram Freudun yaanan ilk atmalarn daha sonraki davranlar belirledii ynndeki inancnn ilk admn oluturur. Ruhsal Belirlemecilik
btn zihinsel ve davransal tepkilerin (semptomlarn) ilk tecrbeler tarafndan belirlendiini varsayar. Freud, semptomlarn
tesadfi olmadna inanyordu. Aksine, semptomlarn anlaml
bir ekilde yaamdaki nemli olaylarla ilikili olduunu dnyordu.
Freudun ruhsal belirlemecilii olan inanc bilinli farkndaln kavrayamad sakl bilgiler anlamna gelen bilind
olgusunu vurgulamasna vesile olmutur (bkz. ekil 13.6). Dier
aratrmaclar da bu yapy tartmlard, ancak Freud bilindn belirleyen kavramlar olan insan dnceleri, duygular ve
eylemlerini insan yaamnn merkezine koymutu. Freuda gre,
davranlar bireyin farknda olmad itkiler tarafndan kontrol
edilebilir. Sebebini bilmediiniz baz davranlar sergileyebilir, bu eylemlerinizin gerek doasnn ne olduunu kavrayamayabilirsiniz. Eylemlerinizin davrana ak bir ierii vardr;
bunlar tamamen bilincinde olduunuz szleriniz, eylemleriniz
ve alglarnz kapsar. Ancak davranlarnzn bir de gizli, rtk
bir ierii vardr. Nevrotik (kayg temelli) semptomlarn anlam,
ryalar, dil srmeleri ve yazm hatalar dncenin ve bilgi ilemenin bilind dzeyinde yer alr. Gnmzde birok psikolog bilind kavramnn Freudun psikoloji bilimine yapt en
byk katk olduunu dnmektedir. Ayn zamanda modern
edebiyat ve tiyatro da insan davrannn bilind aamalarnn
karmlarn saptamaya alr.
Freuda gre kabul edilemez olduunu dndnz
itkileriniz ifade edilmek iin abalar. Freudyen dil srmesi
bilindndaki bir arzunuz konumanz ya da davrannz
tarafndan ihanete uradnda gerekleir. rnein, bir kii,
hafta sonu bir arkadann evinde kalr, ancak burada pek iyi
vakit geiremez. Yine de arkadana bir teekkr notu yazmas
gerektiini hisseder. Asl yazmak istedii, Bu hafta sonu ok
elendim cmlesidir. Ancak arkada adamn notunu alnca
ok krlr ve ona telefon eder. te bylece aslnda notta, Bu
hafta sonu ok irendim. yazdn fark eder. rendim kelimesinin elendim kelimesinin yerini almasnn bilindndaki bir
arzuyu ifade ettiini grebiliyor musunuz? Bilind motivasruhsal belirlemecilik: Ruhsal ve davransal tepkilerin daha nceki deneyimler tarafndan belirlendiini ne sren varsaym.
bilind: Ruhun bastrlm drtleri ve ilkel arzular barndran ksm.

416

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

yon kavram ruhsal ileyiin ok daha karmaklamasn salayarak kiilie yeni bir boyut katar.
Bylece Freudun teorisinin temel ynlerini incelemi
olduk. imdi de bu ynlerin kiilik yapsna ne gibi katklar
olduuna gz atalm.

Kiilik Yaps Freudun teorisinde, kiilik farklar bireylerin


temel itkileriyle baa kma yntemlerinin eitlilik gstermesinden kaynaklanr. Freud, bu eitlilikleri aklamak iin kiiliin iki zt blm arasnda sregelen bir atma olduunu
ne srmtr. Bu blmler zn nc bir blm olan ego
tarafndan idare edilen id ve speregotir. Birazdan bu ksmlara

Freud neden yemek eyleminin sadece aluu


gidermeye aluan kendini koruma itkisi tarafundan deil, aynu zamanda oral memnuniyeti
arayan erotik bir itki tarafundan gdmlendiine
inanmutur?

sonular dourmadan gidermeye almasdr. Ego, mantkl


seimleri zevk alma isteinin nnde tutan gereklik ilkesi
tarafndan kontrol edilir. Ego, snavda kopya ekme isteinin
nne geer, bu sayede yakalanma sonucu doabilecek sonulardan kanm olur. Ayrca, kopya ekme isteinin yerini bir
dahaki sefere daha ok alma istei ve retmenin anlayn
kazanma arzusu alr. d ve sperego atmaya girdii zaman
ego, ikisini de en azndan ksmen tatmin edecek bir uzlama
salar. Ancak, id ve speregonun yapt bask younlarsa
egonun en uygun zmleri bulmas gitgide daha da zorlar.

Bilin

Bilin[

EKL 13.6

Freudun nsan Zihni Anlayuu

Freudyen teori insan zihnin, bir buzdauna benzetir. Buzdaunun grnen yz bilinci simgeler. Buzdaunun suyun
altunda kalan daha byk kusmu ise bilinduudur.

her biri farkl birer yaratkm gibi deineceiz. Ancak ncelikle Freudun her birini farkl ruhsal sreler olarak grdn
bilmeniz gerekiyor. rnein; id, ego ve sperego iin beynin
belirli blgelerini tanmlamamtr.
d, temel itkilerin deposudur. Mantkszca ve drtlerle
hareket eder, baz eyleri ifade etmek ve arzulanan eyin gereki olarak mmkn olup olmadn, sosyal adan ho karlanp karlanmadn ya da ahlaki adan kabul edilir olup
olmadn gz nnde bulundurmakszn bir an nce doyuma
ulamak ister. d, zevk ilkesi yani doyuma ulamak iin giriilen
kontrolsz bir aray tarafndan ynetilir. zellikle sonular
dnlmeden hemen tecrbe edilebilecek cinsel, fiziksel ve
duygusal zevkler bu ilkenin kapsamna girer.
Sperego, toplumdan renilen ahlaki tutumlarn da dhil
olduu bireyin deerlerini ierir. Speregonun aa yukar
genel vicdan kavramna karlk geldii sylenebilir. ocuk,
ebeveynlerinin ve dier yetikinlerin sosyal adan ho karlanmayan eylemlere kar getirdikleri yasaklar kendi deerleri
olarak kabul etmeye balad zaman sperego de gelimeye
balar. Sperego yaplmas ve yaplmamas gerekenlerin i sesidir. Sperego ayn zamanda bireyin olmak iin abalad insan
rneini, yani ideal egoyu de ierir. Bu yzden sperego genellikle idle kar karya gelir. d cannn istediini yapmak ister,
ancak sperego doru olan yapmakta srar eder.
Ego, idin drtleri ile speregonun emirleri arasnda arabuluculuk yapan zn gereklik temelli yndr. Ego, fiziksel
ve sosyal gereklik zerindeki kiisel grn, yani davrann nedenleri ve sonular arasndaki bilinli inanlarn temsil
eder. Egonun bir dier grevi ise idin drtlerini istenmeyen

Bastrma ve Ego Savunmas Bazen id ve sperego arasnda uzlama salanabilmesi iin idin bastrlmas gerekir. iddetli arzular bilincin farkndalndan bilindnn mahremine
itilir. Bastrma bireyin ifade edilmesi kabul edilemez ya da tehlikeli olan drtler, fikirler ya da anlar karsnda ar kayg
ve sululuk duymasn engelleyen psikolojik sretir. Ego hem
sansrlenen ruhsal ierikten, hem de basknn bilgiyi bilincin
dnda tutma srecinden habersizdir. Bastrmann, egonun en
tehlikeli drtler ve fikirler karsnda ezilmemek iin bavurduu birok yoldan en temeli olduu dnlmektedir.
Ego savunma mekanizmalar egonun kendini, idin
ifade edilmeyi bekleyen drtleri ve speregonun bu drtleri
kabul etmemesini ngren emirleri arasndaki gnlk atmalara kar korumak iin kulland ruhsal yntemlerdir. (bkz.
s. 418deki Tablo 13.3) Psikanalitik teoride, bu mekanizmalar
bireyin gl i atmalarla baa kmak iin kulland psikolojisinin ok nemli unsurlar olarak grlr. Bu mekanizmalar kullanarak, birey kendi iin uygun bir imge oluturabilir
ve kabul edilebilir olan bu sosyal imaj srdrebilir. rnein,
eer bir ocuk babasna kar gl bir nefret besliyorsa ve bu
duygu ifade edilecek olursa ortaya tehlikeli sonular kmas
ihtimali mevcutsa, bastrma kontrol eline alabilir. Bu sayede
dmanca hi bilinli bir ekilde gerekletirilmeye almaz.
Hatta var olduu bile alglanamaz. Ancak, bu drt grlemedii ve duyulamad halde, yok da olmaz. Kiiliin ileyiinde
nemli bir rol oynamaya devam eder. rnein, ocuk kendisini babasyla gl bir biimde zdeletiriyorsa, kendine verdii deer duygusunu ykseltebilir ve dman bir vekil olarak
grlme ynndeki bilind korkusunu azaltabilir.
Freudyen teoriye gre, kayg, bastrlan bir atma bilin
yzne kmaya alt zaman tetiklenen youn bir duygusal
tepkidir. Kayg bir tehlike sinyalidir: Bastrma almyor! Krmz alarm! Daha fazla savunma gerekli! Bu, ikinci bir savunma
hatt oluturmak, kaygy azaltacak ve rahatsz edici drtleri
yeniden bilindna gnderebilecek bir ya da daha fazla ego
savunma mekanizmas yaratmak iin uygun bir zamandr.

id: Toplumun deerlerini, standartlarn ve ahlaki kurallarn iselletirmeyi simgeleyen kiiliin ilkel ve bilind yn.
sperego: Kiiliin toplumun deerlerini, standartlarn ve ahlaki kurallarn iselletirmeyi simgeleyen yn.
ego: Kiiliin kendini koruma eylemleri ve igdsel itkilerle drtleri
uygun kanallara aktarma iini stlenen yn.
bastrma: Ac veren ve bireyin kendini sulu hissetmesini salayan
dnceler, duygular ve anlarn bilincin farkndalndan atlmasn
salayan temel savunma mekanizmas.
ego savunma mekanizmas: Egonun kendini hayatn normal aknda
aa kabilecek atmalardan korumak iin kulland bilinli ya da
bilind ruhsal taktik.
kayg: Bastrlm bir kaygnn bilin yzeyine kmasnn bilin ncesi
dzeyde anlalmas zerine verilen youn, duygusal tepki.

Psikodinamik Teoriler

417

naklanr. Bu konuya daha sonra zihinsel hastalklar ile ilgili


blmde deineceiz.

FREUDYEN TEORNN
DEERLENDRLMES

Neden bir kiinin boksa olan hevesi bir ego savunma mekanizmasu olan yer deitirmeyi kullanduunu akla getirebilir?

rnein, olunu sevmeyen ve onunla ilgilenmek istemeyen bir


anne tepki oluumunu kullanabilir. Bu sayede bu kabul edilemez drtsn zt ynde deitirebilir. ocuumdan nefret
etmiyorum, ocuumu seviyorum. Gryor musunuz, onu
nasl da sevgiyle bouyorum? olur. Bu tr savunmalar kaygnn
hafifletilmesi iin byk nem tayan ba etme ilemleridir.
Eer savunma mekanizmalarnz sizi kaygya kar koruyorsa, sizin iin neden olumsuz sonular doursunlar ki? Ego
savunma mekanizmalar ne kadar yararl olurlarsa olsunlar, en
nihayetinde kendinizi kandrmanza neden olurlar. ok fazla
kullanldklar zaman, zdklerinden daha fazla probleme
neden olurlar. Kaygy azaltmak iin, kabul edilemez drtleri
saptrmak, saklamak ve baka ynlere aktarmak iin fazlasyla
zaman ve fiziksel enerji harcamak psikolojik adan salksz
bir durumdur. Byle yaparak verimli bir hayat srmek ya da
tatmin edici insan ilikileri kurmak iin geriye az miktarda
enerji kalr. Baz zihinsel hastalk trleri kaygyla baa kmak
iin savunma mekanizmalarnda fazlaca yklenmekten kay-

Psikanalitik teorinin en temel noktalarn vurguladk, nk


Freudun dnceleri psikologlarn kiiliin normal ve anormal
ynleri zerindeki dncelerinde byk bir etki brakmtr.
Ancak muhtemelen, Freudun aklad kavramlar savunan
psikologlarn says eletirenlerden daha azdr. Peki, bu eletirilerin temelleri nelerdir?
ncelikle, psikanalitik kavramlar ok kesin kavramlar
deildirler. Ayrca, ilevsel adan tanmlanamazlar; bu yzden
teorinin byk bir ksmn bilimsel adan deerlendirmek ok
zordur. En nemli baz hipotezler rtlemezler. Bu yzden
Freudun teorisi pratikte dahi sorgulanabilir kalmtr. Libido,
kiilik yaps ve ocuklua zg cinsel drtlerin bastrlmas
gibi kavramlar nasl dorudan incelenebilir ki?
Bu konuyla alakal bir baka eletiri de Freudyen teorinin
iyi bir tarih, ancak kt bir bilim sunduu ynndedir. Neler
olabileceini dorudan ve kesin bir biimde tahmin edemez,
ancak geriye dnk bir biimde, yani olaylar olup bittikten
sonra uygulanabilir. Kiilii anlamak iin psikanalitik teoriyi
kullanmak genellikle olas eylemler ve tahmin edilebilir sonularn bilimsel yaplandrlmasn deil, tarihi yeniden kurgulamay gerektirir. Ayrca teori, mevcut davrann tarihi kaynaklarn vurgulayarak dikkati davran tetikleyip harekete geiren
mevcut uyarcdan uzaklatrr.
Bunlar Freudyen teoriye getirilen en ciddi eletiridir. Bu
teori her eyden nce gelimeye ynelik bir teoridir, ancak hibir
zaman ocuklarn gzlemlenip incelenmesini ngrmemitir.
kinci eletiri, travmatik deneyimlerin(rnein, ocuk istismar)
anlarn fanteziler olarak yeniden yorumlayarak (ocuun ebeveyniyle cinsel temasa geme arzusuna dayanarak) en aza indirgemesidir. ncs ise, erkei model olarak kullanarak androsentrik (erkek merkezci) bir tutum benimsemesi ve kadnlarn
farkl olabilecei dncesini ele almamasdr.

TABLO 13.3 En nemli Ego Savunma Mekanizmalaru

418

Gerekliin inkr

z naho gereklikten korumak iin bu gereklii reddetmek

Yer deitirme

Bastrlm duygular, zellikle dmanl, bu duygular aa karan nesnelerden daha az tehlikeli olanlara yneltmek

Fantezi

Gereklememi arzular hayali baarlarla gidermek (Hayal kurma sklkla karlan bir trdr).

zdeim

z tannm birey ya da kurumlarla zdeletirerek kendine verdii deeri artrma

Tecrit

Duygusal yklenmeyi ac veren durumlardan ayrmak ya da birbirine uyumayan tutumlar mantk erevesindeki alanlara ayrmak (ayn
anda ya da birbirileriyle ilintili olarak dnlmemi, birbiriyle elien tutumlar barndrmak); ayn zamanda blmelere ayrma da denir.

Yanstma

Yaanlan zorluklarn suunu bakalarna atmak ya da yasak arzular dier bireylere atfetmek

Akla uygunlatrma

Sergilenen davrann mantkl ve meru olduunu ve bu sayede de zn ve bireyin onayn hak ettiini kantlamaya almak

Tepki oluumu

Tehlikeli arzularn ifade edilmesinin zt kutuplar ve davran trlerini kabul ederek ve onlar bariyer olarak kullanarak engellenmesi

Gerileme

Daha ocuka tepkileri ve genellikle dk seviyeli hedefleri ieren geliimin erken safhalarna geri dnmek

Bastrma

Ac veren ve tehlikeli dnceleri bilin dna itip bu dnceleri orada tutmak; bastrma, savunma mekanizmalarnn en temeli kabul
edilir.

yiye ynlendirme
(bilinaltndaki gdler)

Bastrlm cinsel arzular, bu arzularn yerini alabilecek, cinsel olmayan ve toplum tarafndan kabul gren yollarla gidermek ya da
ortadan kaldrmak

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

Ancak, Freudun teorisinin baz ynleri, deneysel incelemelerde ekillenip gelitike kabul grmeye devam ediyor.
rnein, Blm 5te bilind kavramnn modern aratrmaclar tarafndan sistematik bir biimde kefedildiini grmtk
(McGovern ve Baars, 2007). Bu aratrma, gnlk tecrbelerin
byk bir ksmnn bilincin dndaki srelerde ekillendiini
gzler nne serer. Alnan sonular Freudun teorisini genel
anlamda destekler, ancak bilind srelerle psikopatoloji
arasndaki ilikiyi zayflatr: Bilind bilginin sadece kk
bir ksm kayg ve stres duymanza neden olur. Buna benzer
biimde, aratrmaclar Freudun savunma mekanizmas olarak adlandrd zihnin baz alkanlklarnn var olduuna dair
kantlar bulmulardr. Daha nceden, bireylerin kayg duyduu
zamanlarda savunma mekanizmalarn kullanmalarnn daha
yksek bir ihtimal olduundan bahsetmitik. Aratrmaclar bu
hipotezi birok yolla test etmilerdir.
almalardan biri, 9-11 ya aras bir grup kz ocuuna
odaklanmtr (Sandstrom ve Cramer, 2003). Aratrmaclar 50 kz ocuunun oluturduu bu grupta kimin nispeten popler olduunu ve kimin popler olmadn saptamak iin kz ocuklarnn arkadalaryla sylei yaptlar. 50
kzdan her biri bir eit laboratuvar deneyimi yaad ve bu
deneyimlerinde akranlar tarafndan reddedildiler. Aratrmaclar olumsuz sosyal etkileimlerde tecrbeli olmadklar iin bu reddedilme karsnda popler olmayan
kzlarn popler olanlardan daha fazla kayg duyacan
dndler. Ayrca, popler olmayan kzlarn bu kaygyla
baa kabilmek iin savunma mekanizmalarn daha sk
kullanacaklarn ne srdler. Bu hipotezi test etmek iin,
kzlardan Tematik drak Testindeki kartlardan yola karak hikyeler anlatmalarn istediler (bkz. s. 435). Anlatlan
hikyeler inkar ve yanstma gibi savunma mekanizmalarnn kantn bulmak iin incelendiler (bkz. Tablo13.3).
Bu incelemeler hipotezi destekliyordu: Popler olmayan
kzlar reddedildikten sonra popler olanlardan daha fazla
savunma mekanizmas kullanyorlard.
Blm 12de akladmz stresle baa kmann baz yollar
genel savunma mekanizmalar snfna girer. rnein, kiisel
travmalar veya sululuk ve utan duyulan baz deneyimlerle
ilikili dnce ve duygular dizginlemek ruhsal ve fiziksel sal byk zararlar verebilir (Pennebaker, 1997; Petrie ve ark.,
2004). Bu bulgular Freudun bastrlan fiziksel duygularn psikolojik strese yol aabilecei ynndeki inann destekler.
Freudun teorisi, tahminlerinin yanl olduu kantlanm olsa dahi, normal ve anormal kiilik ileyii zerine en
karmak, en kapsaml ve en ilgin gr sunar. Ancak, dier
btn teoriler gibi, Freudunki de madde madde teyit edilip
yanl karlmas gereken bir teori gibi ele alnmaldr. Freud,
modern psikoloji zerindeki etkisini devam etmektedir, nk
fikirlerinden bazlar genel anlamda kabul edilmitir. Dierleri
ise terk edilmitir. Freudun teorisinin ilk zamanlarda yeniden
incelenmesi ilemini kendi renci topluluu gerekletirmitir. imdi hep birlikte Freudun grlerini nasl iyiletirmeye
altklarn inceleyelim.

PSKODNAMK TEORLER
GENLETME
Freuddan sonra gelen bilim insanlarndan bazlar onun temel
kiilik grn, bilind ve ilkel glerin sosyal deerlerle

arpt bir sava alan olarak alglamlardr. Ancak baka


bilim adamlar da psikanalitik kiilik grnde ok nemli
dzeltmelere gitmilerdir. Freuddan sonra gelen bu bilim
adamlar aadaki deiiklikleri yapmlardr:
Ego savunmas, zn geliimi, bilinli dnce sreleri ve

kiisel yeterlik de dhil olmak zere egonun grevlerini


daha ok vurgulamlar,
Kltr, aile ve arkada gibi sosyal deikenlerin kiiliin
ekillenmesinde nemli rol oynadn savunmulardr.
Genel cinsel drtlerin ve libidinal enerjinin nemini daha
az vurgulamlardr.
Kiilik geliiminin sadece ocukluk dnemine deil, tm
yaam sresine ait olduunu sylemilerdir.
imdi bu konularn Alfred Adler, Karen Horney ve Carl
Jungun teorilerinde nasl karmza ktna bakacaz.
Alfred Adler (18701937), Erosun ve zevk ilkesinin nemini inanmyordu. Adler (1929), btn insanlarn, hayatlarnn bir dneminde aresiz, baml, kk ocuklar olduklar
iin aalk duygusunu yaadklarn dnyordu. Duygularn stesinden gelme yollarn arama ileminin btn hayatlara hkmettiini savunuyordu. Bireyler kendilerini yeterli
hissedebilmek iin baz eylerden feragat ederler, yani kendilerini stn hissetmek iin birok eyi feda ederler. Kiilik
bu gizli mcadele etrafnda ekillenir, bireyler temel ve yaygn
aalk hislerini yenmek iin belirli yollar ararken hayat stillerini gelitirirler. Kiilik atmalar, bireyin atan drtlerinden ziyade, evresel d gler ve yeterli olmak iin giriilen isel mcadeleler arasndaki uyumsuzluk yznden aa
kar.
Karen Horney (18851952) psikanalitik zerine eitim
almtr, ancak grleriyle baz ynlerden geleneksel Freudyen
teorisinden ayrlr. Freudun penisin nemini vurgulayarak fallus merkezli bir gr ortaya koymasna kar gelmitir. Erkeklerin; hamilelik, annelik, gs gibi kavramlara gpta ettiini,
emzirmenin erkeklerin bilindnda devingen bir g olduunu ne srmtr. Bu rahime imrenme erkeklerin kadnlar deersiz grmesine ve bilind drtlerini yaratc ilerle
telafi etmeye almalarna neden olur. Ayrca, Horney kltrel
faktrleri Freuddan daha fazla vurgulam ve bebeklie zg
cinsellikten ziyade, mevcut karakter yapsna odaklanmtr
(Horney, 1937, 1939). Horney ayn zamanda hmanistik teorilerin geliimini de etkiledii iin ondan dier blmde tekrar
bahsedeceiz.
Carl Jung (18751961) bilind kavramn olduka
geniletmitir. Junga gre, (1959) bilind bireyin esiz hayat
deneyimleriyle snrl deildi, insan rkna zg temel psikolojik gereklerden oluan, ortak bir bilindyd. Ortak bilind varln evrensel arketipleri olan ilkel mitleri, sanat eserlerini ve sembolleri sezgi yoluyla anlamamz aklar. Arketip
belirli bir deneyimin ya da nesnenin ilkel, sembolik temsilidir.
Her arketip onu belirli bir yolla hissetmeye ve hakknda dnmeye yarayan igdsel bir meyille ilikilidir. Jung, gne tanrs, kahraman, tabiat ana gibi birok mite ve sembole sebebiyet veren birok arketip ne srmtr. Animus erkek arketip,
anima ise dii arketiptir. Btn erkekler ve kadnlar her iki
arketipi de deien seviyelerde tecrbe ederler. z arketipi
ortak bilind: Bireyin bilindnn kaltsal olan, evrimsel adan gelien ve trn tm yelerinde ortak olan ksm.
arketip: Belirli bir deneyim ya da nesnenin, evrensel, kaltsal, ilkel ve
sembolik temsili.

Psikodinamik Teoriler

419

ELETREL DNME

Savunma mekanizmalarunun kullanumu zerine


yapulan alumayu dnn. Araturmacular neden kaygu yaratmak iin zellikle reddedilme yntemini kullanmulardur.

Aaudaki konularu daha iyi gzden geirmek ve uygulama


yapmak iin MyPsychLab.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kefedin: Id, Ego ve Sperego
Kefedin: Savunma Mekanizmalaru
zleyin: Utangaluk: Phil Zimbardo

Hmanistik Teoriler
Jung yaratuculuu hem kiisel hem de ortak bilinduundan belirli imgeleri atmanun bir yolu olarak gryordu.
Peki, Jung neden iki tr bilinduunun var olduuna
inanuyordu?

mandala ya da sihir emberidir. Birleme ve btnlk iin


abalamay simgeler (Jung, 1973).
Jung, salkl ve btnlemi bir kiiliin masklen saldrganlkla feminen duyarllk gibi zt glerin dengelenmesi
ile mmkn olacan dnyordu. Kiilii devingen bir
dengede bulunan denkleen i gler topluluu olarak grme
durumu analitik psikoloji olarak adlandrlmtr. Ayrca, Jung
Freudun teorisinin merkezini oluturan libidoya verilen balca nemi de reddetmi, ayn derecede gl iki adet bilind igd ortaya atmtr. Bunlar, yaratma ihtiyac ve tutarl,
btn bir birey olma ihtiyacdr. Hmanistik teorilerle ilgili
olan bir sonraki blmde, bu ikinci ihtiyacn kendini gerekletirme kavramnda karlandn greceiz.

DURUN VE GZDEN GERN







Freudun teorisine gre, eer bir birey geliimin oral


aamasunda takuntu gereklemise ne gibi davranular
sergileyebilir?
Ego gereklik ilkesi tarafundan nasul ynlendirilir?
Leon auru derecede saldurgan olmasuna ramen, srekli
bakalarunu kavga ukartmakla sulanuyor. Bu durumda
hangi savunma mekanizmalaru devrede olabilir?
Alfred Adlerun grne gre, insan davranuunu hangi
itkiler gdmler?

analitik psikoloji: Bireyi devingen bir dengede bulunan denkleen i


gler topluluu olarak gren psikoloji dal.
kendini gerekletirme: Kiilik psikolojisinde bir kavram. Bireyin kendi
potansiyelini aa karmak ya da kaltsal yetenekleriyle kabiliyetlerini
gelitirmek iin srekli olarak abalamas durumu.
pozitif koulsuz ilgi: Bireyin baka bir bireyi tam anlamyla sevmesi ve
kabullenmesi durumu.

420

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

Kiilii anlamak iin benimsenen hmanistik yaklamlar


bireyin kiisel ve bilinli deneyimleri ve gelime potansiyelinin btnlne ulamak iin duyulan kayglarla ekillenirler.
Btn hmanistik teorilerin en kritik zellii kendini gerekletirme itkisini yaplan vurgudur. Kendini gerekletirme
bireyin kendi kaltsal potansiyelini ortaya karmak iin, yani
kendi kapasite ve yeteneklerini tam anlamyla gelitirebilmek
iin giritii mcadeledir. Bu blmde, hmanistik teorilerin
kendini gerekletirme kavramn nasl gelitirdiini greceksiniz. Ayrca, hangi ek zelliklerin hmanistik teorileri dier
kiilik teorilerinden ayrdn reneceksiniz.

HMANSTK TEORLERN ZELLKLER


Carl Rogers, Abraham Maslow ve Karen Horney gibi hmanistik teorisyenleri davran harekete geirenin bireye zg,
hem doutan gelen hem de sonradan renilen, kendini gerekletirme amacna doru olumlu ynde gelimeyi ve deimeyi hedefleyen eilimlerdir. Blm 11den de hatrlayacanz
gibi, Maslow kendini gerekletirmeyi ihtiya hiyerarisinde en
tepeye yerletirmitir. Kiisel tatmine ulama abas, genellikle
her bireyi olumlu davranlara ve zn iyiletirmeye ynelten
yapc ve ynetici bir gtr.
zellikle birey onay kazanmak iin belirli zorunluluklar
ve artlar yerine getirmesi gerektiini hissediyorsa, kendini gerekletirme itkisi bazen z ve bakalar tarafndan kabul grme
ihtiyacyla atabilir. rnein, Carl Rogers (1947, 1951, 1977),
ocuk yetitirirken pozitif koulsuz ilginin ne kadar nemli
olduunu vurgulamtr. Bununla birlikte, ocuklarn yaptklar
hatalara ve yanl davranlara ramen sevildiklerini ve onaylandklarn, ebeveynlerinin sevgisini kazanmak zorunda olmadklarn hissetmeleri gerektiini sylemeye almtr. Bir ocuk
yanl bir davran sergiledii zaman, ebeveynlerin ocuu deil,
sergiledii davran onaylamadklarn vurgulamalarn nermitir. Pozitif koulsuz ilgi yetikinlikte de nemlidir. nk
onay ararken duyulan endie kendini gerekletirme ile bireyin
arasna girer. Bir yetikin olarak yakn olduunuz bireylere pozitif koulsuz ilgi gstermeniz ve bu ilgini karln da grmeniz
gerekir. Ancak en nemlisi, deitirmeye altnz zayflklarnza ramen, kendinize kar pozitif koulsuz z-ilgi gstermeli
ya da kendinizi olduunuz gibi kabul etmelisinizdir.
Karen Horney, her zaman hak ettii deeri grmese de,
fikirleri hmanistik psikolojinin temellerini oluturan ok
nemli bir teorisyendi (Frager ve Fadiman, 1998). Horney,
bireylerin, scaklk ortam, bakalarna kar duyulan iyi niyet

Carl Rogers neden ebeveynlerin ocuklaruna gsterdii


pozitif koulsuz ilginin nemini vurgulamutur?

ve ebeveynin ocuunu kendinden ayr bir birey olarak sevmesi gibi olumlu evresel koullarn gereklemesini gerektiren gerek bir ze sahip olduklarna inanyordu (Horney,
1945, 1950). Bu olumlu ve yararl koullarn yokluunda, ocuk
gerek duygularn doalama bir biimde ifade edilmesinin
nne geen ve bakalaryla etkili ilikilere geilmesini engelleyen temel bir kayg gelitirir. Bireyler, bu temel kaygyla baa
kabilmek iin kiileraras ya da i ruhsal savunma yntemlerine bavurular. Kiileraras savunma yntemleri kendilerini dier bireylere doru (ar uysallk ve kendini geri planda
tutma eylemi), dier bireylere kar (saldrgan, kibirli ve narsist
zmler) ve dier bireylerden uzaa (ayrlma yntemi) olmak
eklinde gsterebilir. ruhsal savunma yntemleri, grkemli
z kavramna ulamak amacyla baz bireyler iin gereki
olmayan, idealletirilmi bir z imgesi gelitirir. Bu imge kendini hakl karmak iin bir eit ihtiam aray ve kat idare
kurallaryla ileyen bir gurur sistemi gelitirir. Byle insanlar
genellikle yapmalar gereken eylerin, kendi kendilerine dayattklar zorunluluklarn hkmnde yaarlar. Kendi kendilerine
srekli, Ben mkemmel, cmert, ekici ve cesur olmalym,
derler ve buna benzer cmleler kurarlar. Horney, hmanistik
terapinin amacnn bireylerin kendi kendilerini gerekletirme
neesini tatmalarn salamak ve insan doasndaki, kiisel tatmine ulama mcadelesini destekleyen yapc i glerin gelimesine yardmc olmak olduuna inanyordu.
Maslow, Rogers ve Horneynin teorilerinin bir dier
nemli yan ise kendini gerekletirme veya gerek ze doru
ilerleme konusunun nemini vurgulamalardr. Ayrca, hmanistik teoriler btnselci, yatkn ve olgusal olarak tanmlanmlardr. imdi bu durumun sebebini hep birlikte inceleyelim.
Hmanistik teoriler btnselcidir, nk bireylerin farkl
eylemlerini tm kiiliklerine dayanarak aklarlar. Bireyler her
biri davran farkl ynlerden etkileyen ayrk zelliklerin bir

btn olarak grlmezler. Maslow bireylerin doalar gerei


ihtiya hiyerarisinin st seviyelerine meylettiklerine inanyordu (bu konu Blm 11de tartlmtr.) Ancak bu durum
aa seviyelerdeki eksiklikler yukardakilerden ar geldiinde
geerli deildir.
Hmanistik teoriler yaradlsaldr (dispositional). nk
davrann ekillenmesinde nemli rol oynayan bireyin doutan
gelen zelliklerine odaklanrlar. Durumsal faktrler kstlamalar
ve engeller olarak grlr (balonlarn umasn engelleyen ipler
gibi). Bir kez bu olumsuz durumsal koullardan kurtulunursa,
kendini gerekletirme istei bireylere hayatlarn daha iyiye
gtrecek durumlar semeleri ynnde rehberlik edecektir.
Ancak hmanistik teoriler; zellik teorileri ya da psikodinamik
teorilerle ayn anlamda yatkn deildirler. Bu grlerde, kiisel yatknlklar davranta tekrar tekrar yinelenen temalardr.
Hmanistik yatknlklar ise zellikle yaratclk ve geliime ynelir. Ne zaman bir eit hmanistik yatknlk gereklese, birey
birazck deiir. Bylelikle, ayn yatknln ikinci kere, ayn
ekilde sergilenmesi mmkn olmaz. Zaman iinde, hmanistik
yatknlklar bireye bu amalarn en saf ifade biimine, yani kendini gerekletirme emeline ulamas ynnde yol gsterir.
Hmanistik teoriler olgusaldr, nk bir gzlemcinin ya da
terapistin tarafsz bak asn deil, bireyin referans erevesi ve
znel gereklik grn vurgular. Yani hmanist bir psikolog
srekli her bireye zg farkl bak alarn grmeye alr. Bu
gr ayn zamanda imdiki zaman odakl bir grtr. Gemiin etkisi sadece bireyi imdiki zamandaki konumuna getirdii
iin nemlidir, gelecekse ulalacak hedefleri simgeler. Yani, psikodinamik teorilerin aksine, hmanistik teoriler bireylerin mevcut davranlarnn bilinsiz bir biimde gemite yaanan tecrbelerce kontrol edildiini ngrmezler. Kiilie odaklanan bu
iyimser, hmanist gr ac Freudyen bilim diyetinde yetimi
birok psikolog tarafndan honutlukla karlanmtr. Hmanistik yaklamlar bazen bastrlmas daha iyi olan ac verici anlar
eelemek yerine dorudan geliime, hayat daha makul klmaya
odaklanrlar. Hmanistik bak as her bireyin kendi potansiyelini tam olarak gerekletirme kabiliyetine odaklanr.

HMANSTK TEORLERN
DEERLENDRLMES
Freudun teorisi, sklkla insan doasnn atmalar, travmalar ve kayglarla ekillendiini ngrerek fikrin fazla karamsar
olmas asndan eletirilmitir. Hmanistik teoriler mutluluk
ve kendini gerekletirme iin abalayan salkl kiilii vmek
iin domulardr. nsanlar hatalaryla bile takdir ve tevik
eden teorileri eletirmek zordur. Ancak buna ramen psikologlar, hmanistik kavramlar aratrarak kefetmek zor olduu
iin ve ok kesin kavramlar olmadklar iin eletirmilerdir.
Kendini gerekletirme tam olarak ne demektir? Bu, doutan
gelen bir meyil midir yoksa kltrel balamda m yaratlr?
Ayrca, hmanistik teoriler genellikle bireylerin belirli zelliklerine younlamazlar. Bireylerin kiilii ya da insanlar arasndaki farkllklarn temelini deil, insan doasna ve btn
insanlarn paylat zellikleri inceleyen teorilerdir. Dier
psikologlar zn roln deneyimin ve eylemin kayna olarak grrken, hmanistik psikologlar davranlar da etkileyen
nemli evresel deikenleri gz ard ederler.
Bu snrlamalara ramen, bir tr modern aratrma teknii,
dorudan bireysel hayat hikyelerine odaklanan hmanist gelenee ksmen uygulanabilir (McAdams, 2001). Psikolojik teoriyi
bireyin yaamnn ayrntlarn anlamak ve psikobiyografi retmek iin kullanma geleneinin balang noktas Freudun Leonardo da Vinci zerine yapt incelemedir (Freud, 1910/1957;

Hmanistik Teoriler

421

Freudun almasnn eletirisi iin, bkz. Elms, 1988). Psikobiyografi, yaam tutarl ve aydnlatc bir hikyeye dntrmek iin psikolojik (zellikle kiilik) teorilerinin yntemli bir
biimde kullanlmas olarak tanmlanabilir (McAdams, 1988,
s. 2). Byk ressam Pablo Picassoyu ele alalm. Picasso kklnde ciddi bir deprem ve kk kz kardeinin lm de
dahil olmak zere birok travma yaamtr. Bir psikobiyografi
Picassonun engin sanatsal yaratclnn sebeplerinden birinin de bu erken yata yaanan travmalarn yaamnda brakt izler olduunu ne srebilir (Gardner, 1993). Tannm ya
da tarihsel bir figr psikobiyografinin konusu olduu zaman,
aratrmac konu ile ilgili bilgini kayna olan yaymlanm
eserleri, gnlkleri ve mektuplar inceleyebilir. Daha sradan
bireyler iin, aratrmaclar dorudan hayat hikyelerine ynelebilirler. rnein, katlmclardan hayatlarndaki kilit noktalar anlatmalar istenebilir: Neden bu olayn hayat hikyende
nemli bir rol oynadn dnyorsun? Bu olay, eskiden kim
olduun, kim olabilecein ya da zaman iinde nasl gelitiinle
ilgili neler anlatyor? (McAdams ve ark., 2006, s. 1379). Bir
dizi hikyenin ayrt edici temalar kiiliin ilk hmanistler
tarafndan ortaya atlan btnselci ve olgusal ynlerinin var
olduunu savunmaktadr: Bireyler kimliklerini anlat aamalarndan hayat hikyeleri ileyerek olutururlar. Kiisel beyanlar
bireylerin kendilerini ve kiileraras ilikileri nasl grdklerini
anlamamz salarlar.
Hmanistik teoriler her bireyin kendini gerekletirme
itkisini vurgularlar. Ancak, bu grup bireyin amacna ulama
srecinin evresinin gereklikleri tarafndan ksmen belirlendiini ne srmtr. imdi bireylerin davranlarnn nasl
evreleri tarafndan ekillendiini dorudan aklayan teorileri
inceleyeceiz.





DURUN VE GZDEN GERN


Kendini gerekletirme nedir?
Hmanistik teoriler hangi aulardan yatkundurlar?
Psikobiyografi nedir?

Sosyal renme Teorileri


ve Bilisel Teoriler
imdiye kadar incelediimiz tm teorilerin ortak noktas davran ileriye gtren ve ilevsel kiiliin temelini oluturan,
varsaylan isel mekanizmalar (zellikler, igdler, drtler
ve kendini gerekletirme istei) zellikle vurgulamalardr.
Ancak, bu teorilerden birounun eksik yan kiilik ve belirli
davranlar arasnda kat bir balant kurmamalaryd. rnein, psikodinamik ve hmanistik teoriler kiiliin bir btn
olarak izahn sunarlar, ama belirli eylemleri nceden kestiremezler. Kiilik teorisinin bir baka yn ise bireylerin davran
farkllklarna dorudan odaklanma yoluyla olumutur. Blm
6dan da hatrlayacanz gibi, bireyin davranlarnn byk
bir ksm evredeki olumsallklar sayesinde tahmin edilebilir.
renme teorisi odakl psikologlar davran kontrol eden evresel koullar incelerler. Kiilik, bireyin pekitirme tarihi tarapsikobiyografi: Bireyin hayat akn tanmlamak ve aklamak iin psikolojik (zellikle kiilik) teorilerinin kullanlmas.
beklenti: nsanlarn, davranlarnn belirli durumlarda baz dller
getireceine dair duyduklar inan seviyesi.

422

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

Ebeveynleriniz saunuzu her kestirdiinizde size iltifat etseydi, bu durum bir yetikin olarak grnnze duyduunuz
gveni ve temizlik alukanluunuzu nasul etkilerdi? imdi de sizi
bu konuda srekli eletirdiklerini dnn. Peki, bu durum
zerinizde ne gibi bir etki burakurdu?

fndan eksiksiz biimde ortaya karlan ak ve gizli tepkilerin


btn olarak grlr. Teorilerin yaklamlarn renerek
bireylerin birbirinden farkl olduklarn, nk farkl pekitirme tarihlerine sahip olduklarn anlamak mmkndr.
nceleyeceimiz teorilerin balang noktalar ayndr,
her biri davrann evresel olumsallklardan etkilendiini ne
srer. Ancak modern sosyal renme teorileri ve bilisel teoriler
bir adm daha ileriye giderek davransal sreler kadar bilisel
srelerin de nemini vurgularlar. Bilisel kiilik teorileri ne
srenler bireylerin harici durumlar hakknda dnme ve bu
durumlar tanmlama yollarnda nemli bireysel farkllklar
olduuna dikkat ekerler. Hmanistik teoriler gibi, bilisel teoriler de bireyin kendi kiiliinin yaratlmasnda rol oynadn
vurgularlar. rnein, bulunduunuz evreleri etkin bir biimde
ve byk lde kendiniz seersiniz, bu konuda edilgen davranmazsnz. Alternatifleri deerlendirir, etkin bir rol oynayp
insanlarla iletiime geebileceiniz ortamlar seersiniz. Yani,
iyiletirmeyi umduunuz baz durumlarda bulunmay seer, tatmin edici olmayan ve belirsiz ortamlardan da kanrsnz.
imdi hep birlikte bu fikirlerin somut rneklerle desteklendii durumlara gz atacaz. Julian Rotter, Walter Mischel,
Albert Bandura ve Nancy Cantorn teorilerini inceleyeceiz.

ROTTERIN BEKLENT KURAMI


Julian Rotter (1954) teorisini beklenti zerine kurmutur.
Beklenti, insanlarn davranlarnn belirli durumlarda baz
dller getireceine dair duyduklar inan seviyesidir. rnein,
snfta yapacanz bir sunum iin nceden ne kadar almanz gerektiine karar vermek zorunda olduunuzu bir d-

nn. En azndan B almak istiyorsunuz. Yksek bir beklentiye


sahip olmak, ekstra almann B ya da daha iyi bir not almanz
salayacan dnmeniz anlamna gelir. Dk bir beklentiye
sahip olmaksa ekstra almann notunuzu artracan dnmediinizi gsterir. Beklentileriniz ksmen kendi pekitirme
tarihiniz yznden artar: Eer almanz gemite iyi bir not
almanz saladysa, yeniden iyi bir not alacanza dair beklentiniz ykselir. Rotter ayn zamanda dl deerini, yani belirli bir
dle bitii deeri de vurgulamtr. Eer zor bir okul dnemi
geirdiyseniz, dersten B almak sizin iin farkl bir balamdakinden daha deerli olabilir. Rottern grne gre, insanlarn
davrann beklentilerini alacaklar dl balamnda deerlendirip bu dle ne kadar deer verdiklerini bilirseniz biraz olsun
tahmin edebilirsiniz. Rotter insanlarn karlatklar birok
durum hakknda belirli beklentileri olduunu vurgular. Ancak,
ayn zamanda insanlarn elde ettikleri dlleri kontrol etmeleri
asndan daha genel bir beklenti kavram gelitirdiklerine de
inanr.
Rotter bir kontrol oda boyutu tanmlamtr: sel olarak
bilinen baz bireyler, eylemlerinin sonularnn yaptklaryla
tutarl olacana daha ok inanrlar. Dsal bireyler ise eylemlerinin sonularnn evresel faktrlerle uyum gsterdiini
dnrler. Tablo 13.4te, Rottern isel- dsal leini grebilirsiniz. Bu lei tamamlamak iin daha doru olduunu
dndnz (a) ya da (b) cmlelerinden birini sein. Bu
rnekler size isel ve dsal bireylerin eylemleri sonucu oluacak beklentiler arasndaki farklar anlayabilmenizde yardmc
olacaktr. Aratrmaclar bireylerin kontrol oda ynelimlerinin nemini sklkla vurgulamlardr. rnein, bu konuda
yaplan almalardan biri bireylerin 10 yandaki kontrol oda
ynelimiyle 30 yandaki ruhsal ve fiziksel salklar arasndaki ilikiyi incelemitir (Gale ve ark., 2008). Otuz yandaki
bireylerden isel ynelimleri daha fazla olanlar ocukluklarnda
genel anlamda daha salkl olduklar aa kmtr. rnein,
bu bireylerin obezite riskleri, kan basnlar ve psikolojik stres
oranlar daha dktr. Aratrmaclar dsal ynelimli bireylerin salk durumlarnn daha kt olabileceini, nk salklarnn kendi kontrolleri altnda olmadn dndklerini
ne srmlerdir. Bylece, salklarn iyiletirmek iin daha az
nlem alrlar.

MSCHELN BLSEL-DUYUSAL
KLK TEORS
Walter Mischel, kiiliin bilisel temeli zerine etkili bir teori
gelitirdi. Mischel insanlarn evreyle olan etkileimlerinin
bilisel yaplanmasnda etkin ekilde rol aldklarn vurgulamaktadr. Yaklam, davranlarn kiiler ve durumlar arasndaki etkileimin bir ilevi olarak ortaya kmasnn anlalmasna nem verir (Mischel, 2004). rnee bir gz atalm:
Johnun kendine has kiilii en belirgin olarak urada grlebilir; John birisiyle ilk kez tantnda her zaman olduka
scakkanldr ancak bu kiiyle daha fazla vakit geirmeye
baladnda daha kaba ve souk davranmaya balar. te
yandan Jim ise, iyi tanmad insanlarn yannda genellikle utanga ve sessizdir, fakat birini iyi tanmaya baladnda o kiinin yannda olmaktan olduka holanr. (Shoda
ve ark., 1993a, s. 1023)
John ile Jimin toplam cana yaknlna ortalama bir deer verecek olursak bu karakter zelliinde muhtemelen ayn deeri

TABLO 13.4 sel-Dusal lekten rnek

Maddeler

1. a. Uzun vadede insanlar dnyada hak ettikleri saygy grr.


b. Maalesef, bireyin ne kadar deerli olduu tm abalarna
ramen genelde fark edilmez.
2. a. Doru paralar olmadan etkili bir lider olunamaz.
b. Lider olamam yetenekli insanlar nlerine kan frsatlar
deerlendirememilerdir.
3. a. ou insan tesadfi olaylarn hayatlarn ne lde kontrol
ettiini fark etmez.
b. Aslnda ans diye bir ey yoktur.
4. a. Kendim edip kendim buluyorum.
b. Bazen hayatmn hangi yne gittiini yeterince kontrol
edemediimi hissediyorum.
Not: 1a, 2b, 3b, ve 4a daha isel bir kontrol oda ynelimi gsteriyor.
Kaynak: J. B. Rotter, Generalized expectancies for internal versus external locus
of control of reinforcement, Table 1. Psychological Monographs, 80 (1):11-12.
Copyright 1966 by the American Psychological Association. zin alnarak
uyarlanmtr.

elde ederiz, fakat bu davranlarndaki nemli farkllklar aklayamaz. Mischele gre, belirli bir evresel girdiye nasl tepki
vereceimiz s. 424teki Tablo 13.5te tanmlanan deikenlere
baldr. Listedeki her deikenin bireyin belirli durumlardaki
davranlarn nasl etkileyeceini gryor musunuz? Her bir
deiken iin size rnekler verdik. Tablodaki karakterlerden
deikenlerde farkllk gsterdiiniz iin baka trl davranacanz bir durum yaratmaya aln. Belirli bir kii iin bu
deikenlerin doasn neyin belirlediini merak ediyor olabilirsiniz. Mischele gre deikenler, kiinin dier insanlarla
olan gzlemleme ve etkileim gemiinden ve fiziksel evrenin
cansz zelliklerinden doar (Mischel, 1973).
Mischelin teorisindeki deikenlerin, bireylerin ayn
durumlarda sergiledikleri davran farkllklarn nasl akladn somut bir rnekle aklamak istiyoruz. Yetkinliklerin ve
z-dzenleyici planlarn (bkz. Tablo 13.4) 10 yandaki erkek
ocuklarnn saldrgan davranlarn nasl tahmin edebildiini
kantlayan bir aratrmay inceleyelim.
Aratrma, bir yaz kampna katlan 59 erkek ocuu zerinde gerekletirildi (Ayduk ve ark., 2007). Yeteneklerini
lmek iin aratrmaclar her ocua szel zek testi yaptlar. ocuklarn z-dzenleyici yeteneklerini lmek iin
aratrmaclar, her ocua doyum erteleme kapasitelerini
len bir grev verdiler. ocuklar, zellikle sevdikleri trden bir yiyecein (rnein, bonibon) azl oklu yld
bir odaya getirildiler.

kontrol oda: nsanlarn aldklar dllerin kendi eylemlerine ne


kadar, evresel faktrlere ne kadar bal olduu konusundaki genel
beklentileri.

Sosyal renme Teorileri ve Bilisel Teoriler

423

TABLO 13.5

Mischelin Bilisel-Duyusal Kiilik Teorisine Gre Kiilik Deikenleri

Deiken

Tanm

rnek

Kodlamalar

Kendimizle, dier insanlarla, olaylar ve


durumlarla ilgili bilgileri snflandrma biimi

Bob biriyle tanr tanmaz ne kadar zengin


olduunu kestirmeye alr.

Beklentiler ve inanlar

Sosyal dnya ve belirli durumlardaki olas sonular


hakkndaki inanlarmz; sonu yaratma yeteneinize
olan inanlarmz

Greg arkadalarn sinemaya davet etmesine


ramen hibir zaman evet diyeceklerini beklemez

Duygular

Fizyolojik tepkiler de dhil olmak zere,


duygularmz ile hislerimiz

Cindy ok kolay kzarr.

Hedefler ve deerler

Deer verdiimiz ve vermediimiz sonular ile


duyusal durumlar; hedeflerimiz ve hayat planlarmz

Peter niversitedeki snfnda bakan olmak istiyor.

Yetkinlikler ve
z-dzenleyici planlar

Baarabileceimiz davranlar, bilisel ve


davransal sonular oluturacak planlar

Jan ngilizce, Franszca, Rusa ve Japonca biliyor ve Birlemi


Milletler iin almay umuyor.

Daha zeki ocuklarn saldrgan tavrlar sergilemeden sosyal


evrelerde faaliyette bulunmalarn salayacak bilgiye sahip
olmalarn bekleyebilirsiniz. Bu alma gsteriyor ki; bilgi tek
bana yeterli deil- ocuklarn alternatif davranlar arasnda
seim yapmalar iin ayrca becerilerinin ve motivasyonlarnn
da olmas gerekiyor. Aratrmann sonular Mischelin kiilik teorisinin neden birden ok farkl deikenin etkileimine
odaklandn anlamamz salyor.

BANDURANIN BLSEL-SOSYAL
RENME TEORS
Kuramsal yazlar, ocuklar ve yetikinler zerinde gerekletirdii kapsaml aratrmalaryla Albert Bandura (1986, 1999),
kiilii anlamada sosyal renme yaklamnn savunucusu
oldu (Blm 6daki ocuklarda saldrgan davranla ilgili almalarn hatrlaynz). Bu yaklam renme prensiplerini sosyal ortamdaki insan etkileimlerini vurgulayarak birletirir.
Sosyal renme bak asna gre insanlar isel gler tarafn-

424

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

dan gdlenmez, evresel etkinin biare kuklalar deildirler.


Sosyal renme yaklam davrann edinilme ve srdrlme
srecindeki bilisel sreleri ve dolaysyla kiilii vurgular.
Bandurann teorisi, bireysel faktrler, davran ve evresel
uyarclar arasndaki karmak etkileime dikkat eker. Bunlarn hepsi bir dierini etkileyebilir ya da deitirebilir. Bu deiiklik nadiren tek ynldr- karlkl gerekleir.
Davranlarnz tutumlarnzdan, inanlarnzdan veya
gemiteki pekitirmelerden ve evrede hazr bulunan uyarclardan etkilenebilir. Yaptklarnz evre zerinde etki yaratabilir. Kiiliinizin nemli ynleri evreden veya davranlarnza gelen geribildirimden etkilenebilir. Bu nemli kavram,

Dk dikkat
Yksek dikkat

1
0.8
0.6
Saldrganlk

Daha ok olan yn alabilmek iin ocuklarn 25 dakika


boyunca zili alp bir aratrmacy armamalar gerekiyordu- eer zili kullanrlarsa sadece az miktarda olan
alabiliyorlard. 25 dakikalk bekleme sresine dayanabilmek iin ocuklarn kendi davranlarn dzenlemeleri
gerekiyordu. zellikle, daha kolay vakit geirebilmek iin
dikkatlerini eker ve zilden baka eylere vermeleri gerekiyordu. Bu nedenle, aratrmaclar ocuklarn dikkatlerini
kontrol edebilme yeteneklerini z-dzenleme yeteneini
lmek iin kullandlar. Sonu olarak, saldrganl lmek
iin aratrmaclar kamptaki danmanlara ocuklarn grup
aktivitelerindeki szl ve fiziksel saldrganlklaryla ilgili
birden ok deerlendirme yaptrdlar. ekil 13.7de grebileceiniz gibi ocuklarn saldrganlk dzeyini tahmin
edebilmek iin, hem yetkinlikleri hem de z-dzenleme
yetenekleriyle ilgili bilgi sahibi olmak nemlidir. Bilhassa
yksek szel zekya sahip ancak dikkatini kontrol etme
yetisi dk olan ocuklar, hem yksek zekya hem de dikkatini kontrol etme yetisine sahip yatlarna gre olduka
daha saldrganlard.

0.4
0.2
0
0.2
0.4
0.6
0.8
1

Dk

Yksek
Szel zek

EKL 13.7

Dzeyleri

ocuklarun Saldurgan Davranma

ocuklarun bir yaz kampundaki saldurgan davranma dzeyleri,


szel zeklaru ile doyumu ertelemek iin dikkatlerini kontrol
edebilme yetenekleri arasundaki ilikiyi gsterdi.
O. Ayduk, M. L. Rodriguez, W. Mischel, Y. Shoda, ve
J. Wright. Verbal intelligence and self-regulatory competencies: Joint
predictors of boys aggression, Journal of Research in Personality (41):
374-388, Copyright 2007, Elsevierden izin alunmutur.

rebilirsiniz. Yalnzca dierlerinin ne yaptn ve bunlarn ne


gibi sonular dourduunu izleyerek, yetenekler, tutumlar ve
inanlar kazanabilirsiniz.
Teorisi gelitike Bandura (1997), z etkinlii temel
yap olarak detaylandrd. z-etkinlik belirli bir durumdakiinin yeterli dzeyde performans gstereceine duyduu
inantr. z-etkinlik duyunuz algnz, motivasyonunuzu ve
performansnz pek ok ekilde etkiler. Baarsz olacanz
dndnzde bir eyleri yapmay denemez, riske bile
girmezsiniz. Kendinizi yeterli hissetmediiniz durumlardan
kaarsnz. Hatta yetiniz ve isteiniz olduunda dahi, eer
gerekli niteliklere sahip olmadnz dnyorsanz gerekli
eylemi gerekletirmeyebilir, ii baaryla tamamlamak iin
sebat etmeyebilirsiniz.
Gerek baarlarn tesinde z-etkinlik yarglar iin
tane daha bilgi kayna bulunmaktadr:
temsili tecrbebakalarnn yaptklarn gzlemlemeniz
iknabakalar sizi bir eyi yapabileceinize ikna edebi-

lir, kendi kendinizi de edebilirsiniz


bir ii dndnzde ya da o ie yneldiinizdeki duy-

gusal uyarlmanz izlemekrnein, kayg dk etkinlik beklentisi olduu anlamna gelir; heyecan baar beklentisi olduunu gsterir

Sadece bu fotorafa bakarak bu ocuklarun


kiiliiyle ilgili yargularda bulunmak iinize siner
mi? Neden farklu durumlarda davranu biimlerinin
nasul olduunu renmek istersiniz?

karlkl belirlemecilik, eer insan davrann, kiilii ve


sosyal ekolojiyi tam olarak anlamay istiyorsanz btn bileenleri incelemeniz gerektiini ifade eder (Bandura, 1999;
bkz. ekil13.8). Bu nedenle, rnein, genel olarak kendinizi
sporcu biri olarak grmyorsanz atletizmde aktif olmamay
seebilirsiniz. Bununla birlikte bir yzme havuzunun yaknnda yayorsanz yzerek zaman geirebilirsiniz. Da dnk
biriyseniz havuzun kenarnda oturanlarla sohbet edip daha
sosyal bir atmosfer yaratabilirsiniz; bu da ortam daha keyifli
bir hale getirecektir. Bu durum, kii, mekn ve davran arasndaki karlkl belirlemecilie rnek olarak gsterilebilir.
Blm 6dan da hatrlayabileceiniz zere, Bandurann
sosyal-renme teorisi, gzlemsel renmeyi kiinin davrann bir dier kiinin davrann gzlemlemesine dayandrarak deitirme sreci olarak vurgular. Gzlemci renme
yoluyla, ocuklar ve yetikinler sosyal evreleri hakknda fazlasyla bilgi sahibi olurlar. Gzlemleyerek neyin uygun olup
olmadn, neyin dllendirildiini ve neyin ceza aldn
veya grmezden gelindiini renirsiniz. Hafzanz kullanp
d olaylar hakknda dnebildiiniz iin, gerekten tecrbe
etmenize gerek kalmadan eyleminizin olas sonularn ngkarlkl belirlemecilik: Albert Bandurann sosyal renme teorisindeki
bir kavram. Buna gre birey, davran ve evresel uyarclar arasnda
karmak bir karlkl etkileim mevcuttur ve bu bileenlerin her biri
dierini etkiler.

z-etkinlik yarglar ne kadar aba harcadnz ve yaamda


pek ok zor durumla kar karya kaldnzda ne kadar
sebat edeceinizi etkiler (Bandura, 1997; 2006). rnein, bu
blm ne kadar istekli ve azimli altnz gerek yetinizden ziyade z-etkinlik duyunuza bal olabilir (Zimmerman
ve ark., 1992). z-etkinliin akademik ortamlardaki etkisine
bakalm.
Aratrmaya gre, rnein, sizin bu konuya ne kadar
gayretle ve inatla altnz, mevcut yeteneinizden ok
z-etkinlik duygunuza bal.

Kii

evre

EKL 13.8

Davran

Karuluklu Belirlemecilik

Karuluklu belirlemecilikte birey, bireyin davranuu ve evre


etkileerek dier bileenleri etkiler ve deitirir.

z-etkinlik: Belirli bir durumda kiinin yeterli performans gsterebileceine olan inanlar btn

Sosyal renme Teorileri ve Bilisel Teoriler

425

Kii

Davran

Sonu

EKL 13.9

Modeli

Banduranun z-Etkinlik

Bu model, etkinlik beklentilerini kii ve davranularu


arasuna; sonu beklentilerini ise davranu ve beklenen sonularu arasuna yerletirmitir.

Etkinlik
beklentileri

Sonu
beklentileri

202 kiilik bir renci grubu z-etkinlik inanlarnn niversitedeki performansa olan etkisini inceleyen bir aratrmaya katld (Elias ve MacDonald, 2007). Her renci
akademik z-etkinlik lmn tamamlad: gelecek
dnem alnan derslerin tmnden baaryla gemek ve
Biyoloji derslerinden birini B alarak gemek gibi durumlar ne kadar olas grdklerini belirlemek iin sfr zgvenden tam zgven e deien 10 puanlk bir lek kullandlar (s. 2531). renciler ayrca lise ve niversite not
ortalamalarn bildirdiler. Tahmin edebileceiniz zere,
rencilerin lise not ortalamalar niversite not ortalamalarn kestirmekte baarlyd. Lise not ortalamalar
da, rencilerin z-etkinlik raporlarn tahminde baarlyd: gemite daha baarl olan renciler gelecekte de
daha baarl olmay bekliyordu. Ancak, z-etkinlik yine
de gemi performanstan daha nemliydi. Daha yksek
z-etkinlie sahip olan renciler onlarla ayn baarya
sahip ancak daha dk z-etkinlii olan akranlarna gre
daha baarl oldular.
Bu almann nda, rencilerin z-etkinlik inanlarn artrmalar ve notlarn ykseltmeleri mmkn m
diye merak edebilirsiniz. Blm 15te greceimiz zere
(s. 492), cevap bunun mmkn olduudur. Aratrmaclar
z-etkinlii baarl bir ekilde artran mdahaleler gelitirdiler.
Bandurann z-etkinlik teorisi evrenin nemini de
kabul eder. Baar ya da baarszlk beklentilerive benzer
ekilde denemekten vazgeme veya azim gstermekiinin
kendi yeterlilii veya yetersizliinin alglanmasna ek olarak
evrenin destekleyici olup olmamasnn alglanmasndan
kaynaklanabilir. Byle beklentilere sonu-odakl beklentiler
denir. ekil 13.9 Bandurann teorisinin paralarnn nasl
birbirini tamamladn gsteriyor. Davransal sonular hem
insanlarn kendi yeteneklerini hem de evreyi alglaylarna
baldr.

sosyal zek: nsanlarn yaamda tecrbe ettikleri grevlere beraberlerinde


getirdikleri bilgiden sz eden kiilik teorisi.

426

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

CANTORUN SOSYAL ZEK TEORS


Daha ncesine ait bu bilisel ve sosyal teorilerden yola karak
Nancy Cantor ve alma arkadalar bir kiilik teorisi olan
sosyal zek teorisinin ana hatlarn izdiler (Cantor ve Kihlstrom, 1987; Kihlstrom ve Cantor, 2000). Sosyal zek insanlarn yaamda tecrbe ettikleri grevlere beraberlerinde getirdikleri bilgiden sz eder. Teori tr bireysel farkllktan sz
eder:
Yaam hedefi tercihleri: nsanlar hangi yaam hedeflerinin

ya da yaam vazifelerinin onlar iin daha nemli olduu


konusunda farkllk gsterirler. Ayrca insanlarn hedefleri
zamanla deiebilir.
Sosyal etkileimlerle ilgili bilgi: nsanlar, sosyal ve kiisel
problemlerin zmnde sahip olduklar bilgi asndan
deikenlik gsterirler.
Hedefleri gerekletirmek iin farkl yntemler: nsanlarn kendilerine zg, farkl problem zme yntemleri
vardr.
Bu boyutun etkileerek kiilik olarak adlandracanz,
farkl davran ekillerini nasl ortaya kardn grebiliyor
musunuz? rnein, biri arkada edinme ve arkada kalmaya
dieri ise iyi notlar almaya nem veren iki arkadanz olabilir. Veya diyelim ki baka iki arkada da iyi not almay nemsiyor olsun. Ne bildiklerine ve bu bilgiyi nasl kullandklarna
bal olarak nasl davranacaklarna ilikin kararlar anbean
ok deikenlik gsterebilir. Birisine net alma stratejileri
retilmi olabilir, dieriyse zel bir yardm olmakszn stesinden geliyor olabilir. Sosyal zek teorisi kiiliin tutarll
nasl ngrdne yeni bir bak as vermektedir: Belirli bir
sre boyunca insanlarn hedeflerinde, bilgilerinde ve yntemlerinde tutarllk bulunur.
nsanlarn apayr hedeflerinin farkl sonular rettii
somut durumlar inceleyelim: Aratrmaclar yaknlk hedeflerinin ilikide tatmin zerinde etki olduunu gsterdiler.
nsanlar arkadalk kurduklarnda, yaknl ne dereceye
kadar hedefledikleri konusunda farkllk gsterirler baz
insanlar karlkl bamllk arayp kendilerini amay isterken, dierleri arkadalklarnda bunlara ihtiya duymazlar.
80 katlmcyla (40 erkek ile 40 kadn) gerekletirilen bir

aratrma yaknlk hedeflerinin kuvvetinin ayn cinsten


kurduklar yakn arkadalklarndaki anlamazlklarla baa
kmalarn nasl etkilediini inceledi (Sanderson ve ark.,
2005). Aratrmaclar yksek yaknlk hedefi olanlarn
anlamazla daha yapc zmler sunacan, bu yzden
de arkadalklarn srdrmelerinin daha olas olduu varsaymnda bulundular. Yaknln bir hedef olarak nemini
lmek iin aratrmaclar katlmclardan Yakn arkadalmda, duygu ve dncelerimi paylamak isterim gibi
szlere cevap vermelerini istediler. Katlmclar bu szlere Arkadam ve ben duygularmz her zaman ak ve
drst bir ekilde ifade ederiz bu da kk problemlerin
bymesini nler gibi cevaplar vererek anlamazlklarla
nasl ba ettiklerini gsterdiler. Aratrmaclarn varsayd
gibi yksek yaknlk hedefi olanlar en byk ihtimalle, bu
anlamazlklar en aza indirecek cevaplar destekleyeceklerdi. Bu yapc cevaplar nedeniyle yksek yaknlk hedefleri olan rencilerin arkadalklarndan memnuniyeti
daha fazlayd.
Bireylerin hedeflerinin bu yapya nasl yol atn gryor
musunuz? Yaknlk hedefi daha yksek olan insanlar arkadalklarn koruyacak ekilde davranmaya olduka isteklidirler.
Bu durumda, kiilii insanlarn hedeflerinin davranlarn
ynlendirmesiyle uyumlu olarak gryorsunuz.

SOSYAL RENME VE BLSEL


TEORLERN DEERLENDRLMES
Sosyal renme ve bilisel kuramlara kar yaplan eletirilerden biri, duygular kiiliin nemli bir paras olarak grmemeleridir. Psikodinamik teorilerde kayg gibi duygular kilit rol
oynar. Sosyal renme teorileri ve bilisel teorilerde, duygular
sadece dnce ve davranlarn yan rn olarak alglanr
veya bamsz nem vermek yerine dier dnce trlerine
dhil edilir. nsan kiiliinin ilemesinde duygularn temel
olduunu dnenler iin bu ciddi bir hatadr. Bilisel teoriler
de ayrca davran ve duygulanmda bilind motivasyonun
etkisini tam anlamyla kabul etmedii iin eletirilmektedir.
Bir dier eletiriyse, kiisel yaplar ve yetkinliklerin oluum ekliyle alakal ifadelerin belirsizliinin altn izer. Bilisel teorisyenler genelde yetikin kiiliinin gelimesi hakknda
ok az yorumda bulundular; bireyin imdiki davran ortamn alglamasn vurgulamalar bireyin gemiini belirsizletiriyor.
Bu eletirilere ramen, bilisel kiilik teorileri gnmzdeki dnce biimine byk katk salad. Mischelin durum
hakkndaki farkndal, kiinin davran ortamna getirdikleri ve ortamn kiiden kardklar arasndaki etkileimi daha
iyi anlamamz salad. Bandurann fikirleri retmenlerin
ocuklar eitme eklinde, baarl olmalarna yardm etmelerinde iyilemeler ve salk, i ve spor performans gibi alanlarda yeni iyilemeler salad. Son olarak, Cantorun teorisi,
kiilik tutarlln aray; yaam hedefleri ve sosyal stratejilere yneltti.
Bu bilisel kiilik teorileri kendi kiiliiniz ve davranlarnz anlamanz salayabiliyor mu? evreyle olan etkileimler araclyla kendinizi ksmen nasl tanmladnz
grmeye balayabilirsiniz. imdi de benlik tanmnz daha da
geniletecek teorilere geiyoruz.

DURUN VE GZDEN GERN






Julian Rotterun teorisinde, dusal kontrol odau ynelimi


olmak ne demektir?
Walter Mischelin teorisinde, bireysel farkluluklaru hangi
be tr deiken auklar?
Albert Banduranun karuluklu belirlemecilik teorisindeki
bileen nedir?
Sosyal zeknun tanumu nedir?


ELETREL DNME

Yaz kampundaki erkek ocuklarunun saldurganluunu inceleyen araturmayu haturlayun. Araturmacularun, ocuklarun saldurganluk dzeyiyle ilgili birden fazla deerlendirme almalaru neden nemliydi?

Aaudaki konu hakkunda daha fazla yorum ve aluturma iin


MyPsychLab.comu ziyaret edebilirsiniz:
Kefedin: Mischelin Kiilk Teorisi

Benlik Teorileri
Artk dorudan doruya kiisel olan kiilik teorilerine geldik:
Bu teoriler dorudan her bireyin benlik anlaynn nasl olduuyla ilgilenir. Benliinizle ilgili dnceniz nedir? Benliinizin
dnyayla uyumlu ekilde tepki verdiini dnyor musunuz?
Arkadalarnza ve ailenize tutarl bir benlik gstermeye alyor musunuz? Olumlu ve olumsuz tecrbelerin benliiniz hakknda dnme biiminiz zerindeki etkisi nedir? Bu sorular
gemie ksaca gzden geirerek cevaplamaya balayacaz.
Benliin incelenmesi dncesinin en gl ilk savunucusu William Jamesdi(1892). James, z-deneyimin tane bileenini belirledi: maddesel ben (evredeki fiziksel nesnelerle birlikte cismani z), sosyal ben (bakalarnn sizi nasl grdne
dair farkndalnz) ve manevi ben (zel duygu ve dnceleri
izleyen z). Jamese gre kimliinizle ilikilendirdiiniz her ey,
bir bakma benin paras haline gelir. Bu insanlarn arkadalar ya da ailelerinden biri, benin bir paras, saldrya uradnda neden savunmaya getiklerini aklyor. Benlik kavram
psikodinamik teorilerin de merkezindeydi. z-igr Freudun
teorisinde psikanalitik tedavinin nemli bir parasyd ve Jung
benliin tamamen geliebilmesi iin kiinin bilin ve bilind
tm zelliklerini btnleyerek kabullenmesi gerektiini vurgulamtr.
Gnmz teorisinde benlie nasl baklmakta? ncelikle
benliin bilisel yanlarn tanmlayacaz: Benlik kavramlar ile
olas benlikler. nsanlarn benliklerini dnyaya sunu eklini
inceledikten sonra, son olarak kltrler arasnda benlie bakn nasl deitiine bakacaz.

BENLK KAVRAMLARININ DNAMK


ZELLKLER
Benlik kavram, kendine dnk ve bireyler aras davran ve
sreleri motive eden, yorumlayan, dzenleyen ve bunlara

benlik kavram: Kiinin yetenek ve tutumlarnn zihinsel modeli.

Benlik Teorileri

427

Bir an iin olasu benliklerinizi hayal edin. Olasu benliklerinizi dnmenin davranularunuz zerinde ne gibi bir etki
olabilir?

araclk eden dinamik zihinsel bir yapdr. Benlik kavram pek


ok bileen ierir. Bunlarn arasnda kendinizle ilgili anlarnz,
karakter zellikleriniz gdleriniz, deerleriniz ve yeteneklerinizle ilgili olan inanlarnz; en ok olmay istediiniz ideal benlik; canlandrmay dndnz olas benlikler; kendinizle
ilgili olumlu ya da olumsuz deerlendirmeleriniz (z sayg);
dierlerinin hakknzda dndkleriyle ilgili inanlarnz yer
alr (Chen ve ark., 2006). Blm 7de emalardan evrenin
yapsyla ilgili karmak genellemeleri iine alan bilgi paketleri olarak bahsettik. Benlik kavramnz benlikle ilgili emalar
ierirbenlik emalarnasl dier emalar tecrbenizin dier
ynlerini dzenlemenizi salyorsa, bu emalar da kendinizle
ilgili bilgi dzenlemenizi salar. Ancak, benlik emalar kendinizle ilgili bilgi ilemenizden fazlasn etkiler. Aratrmalar
gsteriyor ki; sklkla kendi davrannz yorumlamak iin kullandnz bu emalar dier insanlarla ilgi bilgi ileme eklinizi
etkiler (Kruegerve Stanke, 2001; Mussweiler ve Bodenhausen,
2002). Bu yzden dier insanlarn eylemlerini kendinizle ilgili
bildikleriniz ve inandklarnz erevesinde yorumlarsnz.
Benliin bilisel anlaynzn bir baka nemli bileeni
imdiki benlik kavramnzla karlatrdnz dier olas
benliklerdir. Hazel Markus ile arkadalar olas benlikleri
gerekten olmak istediimiz ideal benlikler, ayrca olabileceimiz benlikler, olmaktan korktuumuz benlikler olarak
tanmladlar (Markus ve Nurius, 1986, s. 954). Olas benlikler davranlar gdlemede de rol oynar- benliinizin
daha iyi ya da daha kt hangi ynlere gidebileceini dnmenizi salayarak eylemi tevik ederler.
Bireylerin ebeveynlie hazr olup olmadklaryla ilgili
dncelerini ele alan bir aratrmay ele alalm.
Bir grup aratrmac, gen yetikinlerin hangi dzeye
kadar kendilerini ebeveyn olarak hayal edebildiklerini
lmek iin bir deerlendirme aleti tasarladlar (Bloom
ve ark., 1999). almada yer alan 683 niversite rencisi
Gelecekte kendimi evlenen ancak ocuk sahibi olmamay
seen biri olarak gryorum gibi szlere bana hi uygun
deilden, tam anlamyla bana uyguna kadar deien
lekte cevaplar verdiler. rencileri, aratrmann amacn tahmin etmelerini nlemek iin ebeveynlikle alakal
maddeler daha uzun bir ankete datld. Anketi tamamladktan sonra her renciye ebeveyn olas benlik puan
olas benlik: Kiinin gerekte olmay istedii benliklerden biri, kiinin olabilecei benlikler ve olmaktan korktuu benlikler; benliin bilisel anlaynn
bileenleri.
z sayg: Ruh hallerini, davran etkileyen, eitli kiisel ve sosyal davran olduka etkileyen benlie kar genel deerlendirici bir tutum.

428

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

verildi. Ortalama olarak erkek ve kadnlar bu puanlarda


farkllk gstermedi. Fakat aratrmaclar, zellikle dk
ve yksek puan alan kadn ve erkeklerden altkmeler oluturdu. Bu altkmelerdeki bireyler, davran mutlu ve yaygarac arasnda deien bebeklerin video kaytlarn alglamalarna puan verdiler. Ebeveyn olas benlik puan yksek
olan renciler, dk ebeveyn olas benlik puan rencilere gre bebeklere daha yksek puanlar verdiler.
Bir insann kendisini ebeveyn olarak hayal edebilmesinin bir
bebein davrann yorumlamasnda etki sahibi olabilmesine
nelerin yol atn dnebiliyor musunuz?

Z SAYGI
Kiinin z saygs benliin genel bir deerlendirmesidir. nsanlarn z sayg dzeyleri farkllk gsterir. Kiiliin dier ynleri
iin genetiin nemini anlattmzdan, z saygdaki bireysel
farkllklarn genetik bir unsuru olduunu duymak sizi artmayacaktr: nsanlar kaltm yoluyla yksek veya dk z saygya doru bir eilim kazanrlar (Neiss ve ark., 2006). Ancak,
evresel faktrlerin de nemli etkileri bulunmaktadr. rnein,
insanlarn d grnlerinden memnuniyetleri ya da memnuniyetsizlikleri z sayglarnda ok byk etki sahibidir (Donnellan ve ark., 2007). z sayg ayrca insanlarn sosyal dnyadaki seyretme becerilerini alglay ekillerine bal olarak da
deikenlik gsterir. z saygs yksek olan insanlar genellikle
sosyal ilikileri iyi yrteceklerini dnrler; z saygs dk
olanlarn sosyal deerleriyle ilgili pheleri bulunur (Anthony
ve ark., 2007).
z sayg insanlarn dncelerini, ruh hallerini ve davranlarn gl ekilde etkileyebilir (Swann ve ark., 2007).
Aslnda, aratrmaclar birok olumsuz sonucu dk z saygyla ilikilendirdi. rnein, ergenler ve niversite rencileri
arasnda, dk z sayg saldrganlk ve asosyal davranla ilikiliydi (Donnellan ve ark., 2005). Benzer ekilde, ergenlikte z
saygsnn dk olduunu belirten insanlar yetikinliklerinde
zihinsel ve fiziksel adan daha salksz, daha fazla maddi
problemi olan kiilerdi (Orth ve ark., 2008; Trzeniewski ve ark.,
2006). Bu sonulardan anlalyor ki z saygnn dk olmas
kiilerin olumlu sonulara ynelik hedefler koyma ve hayattaki
olumsuz olaylarla baa kma yetisini zayflatabilir.
Baz insanlarn belirgin ekilde z saygs dktr. Ancak
kantlar ou insann z sayglarn ve benlik kavramlarnn
btnln korumak iin kendi yollarndan saptklarn gsteriyor (Vignoles ve ark., 2006). Benlik imajlarn korumak iin
insanlar kendini gelitirmenin eitli biimlerini uyguluyorlar:
nsanlar kendi eylem ve davranlarnn tutarl ekilde olumlu

?XiZXeXe\]fi

8ckidXe\dc`[`i
bfdlklXcXecXi.

xXcdX\e[\bj`[q\ec\ed`XecXd[X

1
0.8

8ckidXe\dc`
[\`c[`ibfdlkl
XcXecXi.

0.6
0.4
0.2
0
0.2
0.4
0.6

<ib\bc\i

BX[ecXi
:`ej`p\k

EKL 13.10 Erkekler ve Kadunlarun Kendini


Sabote Etmesi
aluma endeksi bir rencinin tamamladuu aluturmalar,
bunu yaparken harcaduu sreyi tek bir lmde birletirdi.
Artu puanlar ortalama aluturmadan fazlasu, eksi puanlarsa
ortalama aluturmadan azu anlamunda gelmektedir. Aluturmanun nemli olmaduu komutu geldiinde, erkekler ile kadunlar
arasundaki aluturma yapma farku azdu. Ancak, renciler
aluturmanun nemli olduuna inanduklarunda kadunlar erkeklerden ok daha fazla aluturma yaptu.
S. M. McCrae, E. R. Hirt, ve B. J. Milner, She works hard for the
money: Valuing effort underlies gender differences in behavioral selfhandicapping, Journal of Experimental Social Psychology (44):
292-311, Copyright 2008, from Elsevierden izin alunmutur.

grmek iin adm atyorlar (Sedikides ve Gregg, 2008). rnein, insanlar bir ii yapabilme becerilerinden phe ettiklerinde
kendini sabote etme davrannda bulunabiliriler. Kasti olarak
performanslarn sabote ederler! Bu stratejinin amac yeteneksizlik anlamna gelmemesi iin baarszla nceden bahane hazrlamak (McCrae ve Hirt, 2001). Bylelikle nemli bir snav iin
almak yerine arkadalar ile parti yapan erkek renci, baarsz olursa bunu yeteneksizliinden ziyade almamasna balayabilir. Burada erkek kelimesini kastl olarak kullandmza
dikkat ediniz. Aratrmalar gsteriyor ki; erkekler kadnlardan
daha fazla kendini sabote etme eylemi iinde bulunmaktadr.
Bir zek testine girmeden nce erkek ve kadn psikoloji
rencilerine 18 tane altrma maddesine alma ans
verildi (McCrae ve ark., 2008). Aratrmaclar, rencilerin yarsna altrma nemlidir komutu verdi: Bu rencilere yeterli altrma olmadan zek testi sonularnn
geerli olmayaca sylendi. Dier rencilereyse altrma
nemli deildir komutu verildi: Bu rencilereyse altrma
yapmann muhtemelen test sonularn etkilemeyecei

kendini sabote etme: Baarszlk beklentisi iindeyken, yetenek eksikliklerini baarszln sebebi olarak grlme olasln en aza indiren
davransal tepkiler ve aklamalar gelitirme sreci.

sylendi. Farz edin ki altrma nemlidir grubundasnz.


Eer (muhtemel) dk zek puannz iin bahane hazrlamak isterseniz ok fazla altrma yapmamay tercih edebilirsiniz. ekil 13.10da grebildiiniz zere bu ortalama
olarak erkeklerin yapm olduu bir ey. Altrma nemlidir komutu verilen kadnlar olduka alrken, ayn talimatlar alan erkekler en az altrma yapanlard. Bu fark
anlamak iin aratrmaclar katlmclardan, Aldm her
derste elimden gelenin en iyisini yapmaya alrm ve
alkan olmamla gurur duyarm gibi szler bulunan
bir lei tamamlamalarn istediler (s. 309). Kadnlar bu
cmleleri erkek akranlarna nazaran daha fazla onaylad.
Bu sonular aratrmaclarn, kadnlarn kendini sabote etme
eyleminde bulunma abasna ok fazla deer verdikleri iddiasn desteklemektedir. Kadnlarn gsterdikleri aba z sayglarna nemli derecede katk salamaktadr.
Bu blmde insanlarn, z sayg anlaylarn yksek tutmak iin kendini sabote etme gibi davranlarda bulunduklar
zerinde durduk. Bu nedenle kresel apta insanlarn z sayglarna verdikleri deerlerin alanlar arasndaki performanslarn
tahmin etmede ok baarl olmamasn renmek sizleri artmayacaktr (Baumeister ve ark., 2003). Bunun yerine, insanlarn
daha belirli alanlardaki (akademik konular gibi) performanslaryla ilgili kendileri hakkndaki grleri olas performanslar
hakknda daha iyi ngrde bulunulmasn salar (Swann ve
ark., 2007). Benzer bir ekilde z saygy artrmaya ynelik programlarn uygulanmas en iyi insanlarn performanslarn gerek
anlamda deitirecek stratejileri renebilecekleri belirli alanlarda hedeflenebilir.

BENLN KLTREL YAPISI


imdiye kadar tartmamz tm bireylerleri olduka fazla ilgilendiren z sayg ve olas benlikler gibi benlikle ilgili yaplara odakland. Bununla birlikte, benlik zerinde alan aratrmaclar
ayrca benlik kavramlarnn ve benlik geliimin farkl kltrel
kstlamalar tarafndan nasl etkilendii zerine almaya balad. Eer Bat kltrnde bydyseniz muhtemelen imdiye
kadar gzden geirdiimiz aratrmaya olduka ainasnzdr:

Kendini sabote etme davranuu: Yarunki sunava alumak


yerine ktphanede uyuyakaldunuz, bu yzden de testten
yksek bir not alamaduunuz zaman kendi kendinize Zaten
iyi hazurlanmamutum, diyebilirsiniz. Kendinizi sabote etmeye alutuunuz durumlar oluyor mu?

Benlik Teorileri

429

Birey, baumsuz benlik yorumundan ziyade birbirine baumlu


benlik yorumuna sahip bir kltrn yesi olduu zaman,
benlik algusu hangi ynlerden farklu olur?

Teoriler ve yaplar, Bat kltrlerinin benlii kavramsallatrma


yntemleriyle uyumaktadr. Bununla birlikte, Bat benliinin
ortaya kt kltr tr - bireyci kltr - dnya nfusunun
yaklak % 70inin kolektivist kltre ait olduu dnld
zaman aznlkta kalmaktadr. Bireyci kltrler bireylerin ihtiyalarna nem verirken kolektivist kltrler gruplarn ihtiyalarna nem vermektedir (Triandis, 1994, 1995). Bu kapsayc nemin bu kltrlerin her yesinin kendi benliini nasl
kavramlatrdna ynelik nemli sonular bulunmaktadr:
Hazel Markus ve Shinobu Kitayama (1991; Kitayama ve ark.,
1995; Markus ve ark., 1997) her kltrn benliin anlamna
farkl yorumlamalar ya da ze farkl yaplar getirdiini ne
srmtr:
Bireyci kltrler bamsz benlik yorumunu destekler -

Kltrel bamszlk hedefinin gerekletirilmesi, davranlarn dier insanlarn dnce, duygu ve tutumlarna
bal olarak deil, kendi isel dnce, duygu ve tutumlarnn daarcna bal olarak dzenleyen ve anlaml klan
bir birey olarak kendisini yorumlamay gerektirir (Markus ve Kitayama, 1991, s. 226).
Kolektivist kltrler dierlerine baml benlik yorumlarn destekler - Birbirine ball deneyimlemek, kendini tm toplumu kapsayan bir sosyal ilikinin bir paras olarak grmeyi ve bireyin davrannn, yerine gre ve
byk oranda, ilikideki dier insanlarn dnce, duygu
ve tutumlarnn ne olacana dair bireyin karmlar tarafndan dzenlendiini kabul etmeyi ierir (Markus ve
Kitayama, 1991, s. 227).
Aratrmaclar bu ayrtedici zelliklerin gerekliini ve ieriklerini birka yolla belgelediler.
bamsz benlik yorumu: Benliin davran temel olarak baka insanlarn
dnce, duygu ve tutumlar tarafndan deil, kendi dnce, duygu ve
tutumlar tarafndan belirlenen bir birey olarak kavramsallatrlmasdr.
dierlerine baml benlik yorumu: Benliin tm toplumu kapsayan bir
sosyal ilikinin bir paras olarak ve bireyin davrannn, yerine gre
ve byk oranda, ilikideki dier insanlarn dnce, duygu ve tutumlarnn ne olacana dair karmlar tarafndan dzenlendiini kabul
ederek kavramsallatrlmasdr.

430

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

Benlik zerine yaplan kltrler aras aratrma trlerinden bir tanesi Yirmi Cmle Testi (Twenty Statements Test
TST) adndaki bir lm yntemidir (Kuhn ve McPartland,
1954). Bu testi yaptklar zaman katlmclardan Ben kimim?
sorusuna 20 farkl cevap vermeleri istenir. Birka dakikanz bu
soru zerinde dnmek iin ayrn. Tablo 13.6da gsterilen
cevaplar genel olarak alt farkl kategoriye ayrlmaktadr. Kltr, insanlarn cevaplarna en uygun den kategoriler zerinde
etkilidir. rnein, bir almada Amerika ve Hindistandan
yaklak 300 renciye Yirmi Cmle Testi uyguland (Dhawan
ve ark., 1995). Bamsz benlik algsna uygun olarak Amerikal kadnlarn verdii cevaplarn yaklak % 65i ve Amerikal
erkeklerin verdii cevaplarn yaklak % 64 z deerlendirme
kategorisine uygun dmtr. Hindistanl rencilere gelince,
kadnlarn cevaplarnn % 33 ve erkeklerin cevaplarnn
% 35i bu kategoriye uygun dmtr. Bu yzden Hindistanl
rencilerin yaklak yars z deerlendirme yapmaktadr.
Genel olarak kadn ve erkek arasndaki farkllklarn olduka
az olduuna - kltrn bu farkllkta daha fazla etkili olduuna
- dikkat edin.
Bat kltrnn ihralarnn kolektivist kltr yelerinin
z kavramlarn nasl etkilediini merak ediyor olabilirsiniz. Bir
alma, Bat kltrne fiilen maruz kalmam olan Kenyallarn - krsal Smaburu ve Maasai kabilelerinin yeleri - Yirmi
Cmle Testi cevaplarn Batllam bakent Naiboriye tanan insanlarn cevaplaryla karlatrd. Kabile yelerinin TST
cevaplarnn yaklak % 82si sosyal cevaplard; Naiborideki
iiler sadece % 58 orannda sosyal cevaplar verdiler, Naibori
niversitesindeki renciler ise sadece % 17 orannda sosyal
cevaplar verdiler (Ma ve Schoeneman, 1997). Bu rnek, Bat
rnlerini ithal eden bir milletin ayn zamanda Bat benlik algsn da ithal etmi olduunu ne srmektedir.
Bu almalar, insanlarn ait olduklar kltrlerin, benliklerini oluturma yollar zerinde byk bir etkiye sahip olduunu gstermektedir. Bu yaplarn baz sonularn daha nce
okudunuz. rnein, Blm 16da, benliin yaplarnn ak
hakkndaki fikirleri nasl etkilediini incelediimiz zaman bu

TABLO 13.6 Yirmi Cmle Testi (TST)


Cevaplarun Kategorileri
Kategori

rnekleri

Sosyal kimlik

Bir renciyim.
Bir kz evladm.

deolojik inanlar Tm insanlarn iyi olduklarna inanyorum.


Tanrya inanyorum.
lgiler

Piyano almay seviyorum.


Yeni yerler grmekten zevk alyorum.

stekler

Doktor olmak istiyorum.


Psikoloji hakknda daha fazla ey renmek istiyorum.

z
Drst ve alkan biriyim.
deerlendirmeler Uzun biriyim.
Gelecek hakknda endielerim var.
Dier

Grltc arkadalarm var.


Bir kpeim var.

TABLO 13.7
Gelitirme

Kltrleraras Kendini
DAVRANILAR

Kltr

Bireyci

Kolektivist

Amerikan

1.28

-0.45

Japon

0.06

0.63

C. Sedikides ve A. P. Gregg (2008)den uyarlanm. Self-enhancement: Food


for thought. Perpsectives on Psychological Science, 3, 102-116, tablo 3.

m snrsz olduu iin eletirilmektedir. Benlik ve benlik kavramyla alakal ok ey olduundan, davran tahmin etmede
hangi etmenlerin en nemli olduklar belli deildir. Buna ek
olarak, benliin sosyal bir yap olarak vurgulanmas, kiiliin
baz ynlerinin kaltmsal olduu gereiyle de elimektedir.
Bahsi geen dier teoriler gibi, benlik teorileri de kiiliin tm
yanlarn deil, sadece bir ksmn kapsamaktadr.

DURUN VE GZDEN GERN

 Benlik motivasyon ausundan nasul bir rol oynamaktadur?


 Kendini sabote etme nedir?
 Dierlerine baumlu bir benlik yorumu ne demektir?
ELETREL DNME Kendini sabote etmede cinsiyet farkluluklarunu

gsteren alumayu haturlayun. Katulumcularun daha nceden aluma imknu olmadan ii tamamlamalaru neden nemliydi?

ayrmla tekrar kalaacaksnz. imdilik, benlik hakkndaki


teorilerle zel bir ilikisi olan bir almay inceleyelim.
Daha nce insanlarn, z sayglarnda olumlu deiimler yaratan kendini gelitirme kavramyla ilgilendiklerini gsteren kantlar incelemitik. Farkl kltrlerdeki
insanlar, kendini gelitirme kavramndaki kendi
szcn farkl farkl yorumluyorlar. Bu yzden, bir
aratrma ekibi, kendini gelitirme konusunda ABDli
rencilerin byk olaslkla bireysel davranlar, Japon
rencilerin ise kolektivist davranlar seeceini tahmin
ettiler. (Sedikides ve ark., 2003). Bu fikri test etmek iin
aratrmaclar, btn rencilerden iletme problemlerini zmekle ykml bir ekibin paras olduklarn
10 dakikalna hayal etmelerini istediler. rencilerden
birtakm meseleleri dnmelerini ve bu konulardaki
fikirlerini not etmeleri istendi. Bu altrmadan sonra,
renciler baz konularda (hayali) takm arkadalarn
nasl geebileceklerini tahmin ettiler. Bunlardan bazlar
bireyciydi: Takmn hataya dtne inanyorlarsa itiraz ederler miydi?. Bazlar da kolektivistti: takmla ak
ak anlamazla debilirler miydi?. Her davran iin
renciler -5ten balayarak (tipik grup yesi olma olasl ok dk) +5e kadar (tipik grup yesi olma olasl
ok yksek) puanlandrma yaptlar. Tablo 13.7de gsterildii zere, renciler arkadalarn geeceklerini tahmin ettiler; z yorumlaryla eleen davranlara ne kadar
ok puan verirlerse, o kadar kendini gelitirme olduu
varsaylyordu.
Birka gnlne hem bir birey olarak hem de geni bir sosyal
yapnn bir yesi olarak etrafnzda olup bitenlerin sizi nasl
etkilediini gzlemleyerek, z yorumunuzu test edebilirsiniz.

BENLK TEORLERNN DEERLENDRLMES


Benlik teorileri insanlarn kendi kiilik kavramlarn ve dierleri tarafndan nasl alglanmak istediklerini belirlemede baarldr. Ayrca, kltrler aras benlik yorumu almalar da
psikologlarn teorilerini evrenselletirmelerinde son derece
etkili olmutur. Bununla birlikte, kiilie benlik teorisi yakla-

Kiilik Teorilerinin
Karlatrlmas
Tm psikologlarn oybirliiyle kabul ettikleri kapsaml bir kiilik teorisi bulunmamaktadr. eitli teorileri analiz ettiimizde
temel varsaymlar arasnda birka farkllk tekrar tekrar karmza kmaktadr. Kiilik hakkndaki varsaymlarn ve bu varsaymlarn gelimesini salayan yaklamlarn aralarndaki en
nemli be fark yine zetlemek faydal olacaktr:
1. Kaltm/evre: Psikoloji ve Yaam blmnde rendiiniz zere, bu fark ayn zamanda Doa/yetime koullar
olarak da bilinir. Kiiliin gelimesinde hangisi daha
nemlidir? Kaltsal ve biyolojik etmenler mi, yoksa evresel etkilenimler mi? zellik teorileri bu konuda ayrla
dmlerdir; Freudyen kuramlar kaltma ok fazla
arlk vermektedir. Hmanistik, sosyal renme, bilisel
ve benlik teorileri ise ya davranlarn belirleyicisi olarak
evreyi gstermekte ya da evreyle etkileimin kiiliin
gelimesinde ve farkllamasnda asl kayna oluturduunu belirtmektedir.
2. renme sreleri/Kaltsal davran kurallar: Kiiliin
renme yoluyla deitii konusuna m yoksa kiilik
geliiminin isel bir izelge izledii grne mi vurgu
yaplmaldr? zellik teorileri bu konuda da ihtilafa dmlerdir. Freudyen teoriler isel belirleyici grn
tercih ederken, hmanistler tecrbenin insanlar deitirdii ynnde iyimser bir bak asn kabul etmilerdir.
Sosyal renme, bilisel ve benlik teorileri davranlarn ve
kiiliin renilmi tecrbelerin sonucunda deitiklerini
aka desteklemektedir.
3. Gemi, imdiki zaman ve gelecek zerine vurgu: zellik
teorileri kaltsal ya da renilmi gemi nedenlere arlk
verir. Freudyen teoriler erken ocukluk dneminde geen
olaylarn altn izer. Sosyal renme teorileri gemiteki
pekitirmelere ve u andaki olumsallklara odaklanr.
Hmanistik teoriler ise u andaki gereklii gelecekteki

Kiilik Teorilerinin Karulaturulmasu

431

Yaamnzda Eletirel Dnme


SANAL DNYADA KLK NASIL YANSITILIYOR?
Dolambasuz bir soruyla balayalum:
Elektronik posta adresiniz, insanlarun
kiiliiniz hakkunda doru tahminde
bulunabilecei kadar auk mu? Bir
araturma ekibi, bu soruya cevap
bulmak iin 599 kiinin e-posta adreslerini ve kendileri hakkundaki raporlaru
toplayan internet tabanlu bir araturma
yaptu. (Back ve ark., 2008). Daha
sonra, baka bir 100 kiilik renci
grubuna sadece e-posta adreslerine
bakarak nceki gruptakilerin kiilikleri
zerine yorum yapmalaru istendi.
Araturmacularun ellerindeki rnekleri
bir dnn: arum.balum77 @ hotmail.
com. Byle bir adresi olan kiinin ne
kadar uyumlu ve drst olabileceini
dnyorsunuz?
Araturmacular, sadece e-posta
adreslerine gre yapulan kiilik deerlendirmelerinin 100 kiilik grupta
hemen hemen aynu olduunu gzlemledi. Ayruca ahuslarun kendi kiilikleri
hakkunda yazduklaru raporlarla ve
deerlendirme yapanlarun dnceleri
arasunda byk bir benzerlik vardu.
Yani, sadece e-posta adreslerine
bakularak mantuklu ve geerli kiilik
deerlendirmeleri yapulabilmiti!
Deerlendiriciler karar verirken adreslerin bazu zelliklerinden yararlanuyorlardu. rnein, iinde daha ok harf
geen adreslere yksek drstlk
puanlaru verilirken, daha ok sayu ie-

ren adresler pek de drstlk puanu


alamamulardu.
Tabii ki milyonlarca renciden
biriyseniz, e-posta adresiniz sanal
lemde nasul grnmek istiyorsanuz
ona gre ekillenecektir. Farz edelim
ki MySpace ya da Facebook gibi bir
sosyal paylaum sitesinde hesabunuz
var. Sayfanuzu ziyaret eden kiileri
etkilemek istiyorsanuz, ka arkadaunuz olacak, ne kadar kiisel bilgi
paylaacaksunuz ya da nasul fotoraflar
ykleyeceksiniz gibi konularda farklu
kararlar vermeniz gerekiyor. Bu deikenler sayfanuzu ziyaret edenlerin sizi
algulayu biimlerini deitirecektir.
rnein, bir araturmada sahte Facebook hesaplarunun arkada sayusu
deiken olarak kullanuldu (102, 302,
502, 702 ya da 902). (Tong ve ark.,
2008). Katulumcular sayfa sahibinin
sosyal ekiciliini deerlendirdi. 302
arkadau olan sayfa iin en yksek
puan verildi: ok az ya da ok fazla
arkadau olanlar pek puan alamadu.
Neden 302? Katulumcular ideal arkada
sayusu olarak 300 rakamunu vermilerdi. Belki de katulumcular sayfanun
sahibi kendilerine benzedii iin yksek puan vermilerdi.
Baka bir araturma ise Facebook
sayfalaruna yklenen fotoraflarla kiilik zelliklerinden narsisizmin deerlendirilmesini konu aldu. (Buffardi ve

hedefleri vurgular. Bilisel teoriler ve benlik teorileri de


gemie ve imdiki zamana (hedef belirleme sz konusuysa gelecee de) nem verirler.
4. Bilin ve bilind: Freudyen teori bilind sreleri vurgularken hmanistik, sosyal renme ve bilisel teoriler bilinli sreleri vurgulamaktadr. zellik teorileri bu farka pek fazla nem
vermemitir; benlik teorileri ise bu balamda belirsizlerdir.
5. sel eilim/D artlar: Sosyal renme teorileri durumsal
etmenleri gz nne alrken, zellik teorileri tasarrufi
etmenlerin zerinde durmaktadr. Dierleri ise kii temelli
ve durum temelli deikenlerin etkileimlerini izlemektedir.

432

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

Campbell, 2008). Narsist kiilerin auru


derecede olumlu z imajlar sergiledikleri ortaya uktu. Bu zelliin Facebook
fotoraflaruyla nasul yansutulabileceini
bir dnn. Araturmalara gre bir
kullanucunun Facebook profil fotorafu
ekici ve kendisini n plana ukarucu
nitelikteyse (yani, fotoraf insanlaru
kullanucunun olumlu zellikleri hakkunda
ikna etmeye aluuyor gibi grnyorsa, s.1307) katulumcular kullanucuyu
narsist olarak nitelendiriyor. Ayruca
kullanucularun sayfalarunda bol miktarda
sosyal etkileim grnyorsa yine
narsist deerlendirmeleri yapuluyor.
Sonunda deerlendirmeyi yapanlarun
yorumlaru ile kullanucularun kendilerini
tanumlamalaru ve narsisizm dereceleri
arasunda doru orantu bulundu. Facebook sayfalaru bu zellik konusunda
doru bilgi veriyordu.
Bu sonularu grdkten sonra,
kendinizi sanal dnyada nasul tanuttuunuz konusunda yeniden dnmek
ister misiniz?
nsanlar Facebook sayfalaruna
dayanarak kiilik deerlendirmeleri
yaparken nasul kendilerine gvenebiliyorlar?
Benzerliin insanlarun Facebook
sayfalarunu deerlendirmelerinde
etkili olduu dier durumlarda
nasul karar verebilirsiniz?

Her teori, insanlarn kiiliini anlamada farkl katklarda


bulunmaktadr. zellik teorileri, para ve yapy betimleyen
bir katalog oluturur. Psikodinamik teoriler, gl bir motor
ve arac yrtecek yakt salar. Hmanistik teoriler src
koltuuna birisini oturtur. Sosyal renme teorileri direksiyonu, gstergeleri ve dier gerekli donanmlar bulur. Bilisel
teoriler de srcnn gezi iin setii zihinsel haritann gezinin planl, dzenli olmas ve hatrlanmas iin notlar oluturur. Son olarak benlik teorileri srcnn arka koltukta
oturanlara ve yayalara dikkat edip etmediini kendi kendine
kontrol etmesini hatrlatr.

Kiilik zerine yaplan tartmay tamamlamak iin, imdi


de kiilik deerlendirmesini inceleyeceiz. Psikologlarn her
bireyi esiz klan kiilik tutumlarn hakkndaki bilgileri nasl
elde ettiklerini ileyeceiz.

DURUN VE GZDEN GERN






Kiilik teorileri kalutsal ya da evre boyutunda hangi ynlerde birbirlerinden ayrulurlar?


Freudun kiilik teorisi dorudan gemi, imdiki zaman
ve gelecee mi odaklanur?
Kiilik teorilerinin hangi boyutlaru bireylerin davranularunu
ekillendiren glerin ne kadar bilincinde olduklaruna
gnderme yapar?

Aaudaki konu hakkunda daha fazla inceleme ve aluturma


iin MyPsychLab.com adresini ziyaret edebilirisiniz.
Kefedin: Kiilie; Psikodinamik, zellik ve Tr,
Hmanistik ve Bilisel Yaklaumlar

Kiilik Deerlendirmesi
Sizi en yakn arkadanzdan farkl klan eyleri bir dnn.
Psikologlar da bireyi farkl yapan ve onu dierlerinden ayran
zellikleri merak etmilerdir. Baz insanlar utanga ya da da
dnk, bazlarn da mutlu ya da mutsuz olarak nitelememizi
salayan nedenleri renmek istemilerdir. nsan doasn/kiilii anlamak ve tanmlayabilmek iin iki temel varsaym bulunmaktadr: Birincisi, insanlarn davranlarnn btnlk ve uyum
iinde olmasn salayan kiisel zelliklerin olduu, ikincisi ise
bu zelliklerin deerlendirilebilir ya da llebilir olduudur.
Kiilik testlerinin gvenilir ve geerli olmas gerekmektedir
(bkz. Blm 9). Bu testleri yrtecek ve deerlendirecek klinik
alanlaryla aratrmaclarn bu konuda eitim alm olmaldrlar. leride nesnel ve projektif kiilik testleri ele alnacaktr.
Psikologlar bir bireyin kiiliini etraflca anlayabilmek iin farkl
lme-deerlendirme yntemleri kullanmaktadrlar.

NESNEL TESTLER
Nesnel kiilik testleri, puanlamas ve uygulamas nispeten kolay
testler olduu gibi, iyi tanmlanm kurallar erevesinde yrtlmektedir. Baz objektif testler bilgisayar programlaryla
puanlandrlmaktadr. Ortaya kan puan genellikle tek bir
zellik (rnein evreye uyum-uyumsuzluk) zerine yaplan
izelgeden elde edilen tek bir puan ya da farkl zellikler zerine (rnein drtsellik, bamllk, da dnklk), normatif
rneklerle karlatrlm bir dizi puanlama olabilir.
zbildirim envanterleri, kiilerin kendi dnceleri, duygular ve davranlaryla ilgili sorular cevapladklar objektif bir
testtir. lk zbildirim envanterlerinden olan Woodworth Kiisel Veri Sayfasnda Geceleri sk sk korkuya kapldnz olur
mu? gibi sorular yer alabiliyordu. (bkz. DuBois, 1970). Gnmzdeki kiilik envanterlerinde kiinin kendisine gre doru ya
da yanl olarak cevaplamas gereken ifadeler bulunmaktadr. En
yaygn kullanlan kiilik envanteri Minnesota ok Ynl Kii-

lik Envanteri, MMPIdr (Minessota Multiphasic Personality


Inventory), (Dahlstrom ve ark., 1975). Birok klinik ortamda
tehis ve tedavi srelerinde hastalara yardmc olmak iin kullanlmaktadr. Aada bu yntemin zellikleriyle ve tatbikiyle
ilgili bilgi verdikten sonra psikolojik hastalklar olmayan gruplarda ska kullanlan Yeni Kiilik Envanteri, NEO-PIye (NEO
Personality Inventory) ksaca deinilecektir.

MMPI: 1930lu yllarda, psikolog Starke Hathaway ve psikiyatr J. R. McKinley (Hathaway ve McKinley, 1940, 1943) tarafndan, Minnesota niversitesinde gelitirilmitir. Asl amac
kiileri bir dizi psikiyatrik terimle tanmlayabilmekti. lk test 550
maddeden oluuyordu. Her bir madde kiilerin kendileri adna
evet, hayr ya da bilmiyorum olarak cevaplanyordu. Bu
ynla maddeden hastalarn psikiyatrik ortamlarda belirlenen
rahatszlklaryla ilikili pek ok lek dzenlendi.
MMPI lekleri mevcut dier kiilik testlerinden farkl
olarak, dneme hkim olan sezgisel ya da teorik bir yaklamdan ziyade deneysel bir yntem belirlemiti. lee eklenen
maddeler yalnzca iki grup arasnda keskin bir snr koyduu
srece alnyordu; rnein izofrenik bir grup ve normal olan
bir karlatrma grubu. Her bir madde ayn gruptaki kiiler
tarafndan benzer ekilde, fakat iki grup arasnda farkl ekilde
cevaplanarak geerliliklerini kantlamalydlar. Bu yzden de
maddeler teorik bazda, yani ieriin uzmanlara ne ifade ettiine dayanarak deil, deneysel bazda, yani iki grup arasnda
ayrc olup olmamalarna gre seilmiti.
MMPIn on klinik lei bulunmaktadr. Bunlar belli bir
muayen grupla (izofrenik hastalar gibi) normal bir karlatrma grubunu ayrmak amacyla gelitirilmitir. Testlerin,
bariz yalan syleme, dikkatsizlik, savunmaclk ya da kaamak
cevaplar gibi pheli cevaplar tespit etmek iin geerlilik lekleri bulunmaktadr. Bir MMPI testi deerlendirilirken, yetkili
ncelikle geerlilik leklerine bakp testin geerliliinden
emin olduktan sonra kalan cevaplara geer. Cevaplar rnts,
yani en fazla verilen cevaplar, ne ekilde farkllk gsterdikleri
vb. MMPI profilini oluturur. Belirli profiller, sulular ya da
kumarbazlar gibi belli gruplarn profilleriyle karlatrlr.
1980lerin ortalarnda, MMPI byk bir incelemeden geirilmitir. imdi MMPI-2 diye adlandrlmaktadr (Butcher ve
ark., 2001). MMPI-2 tecrbe edilen kayglar daha iyi yanstabilmek iin dili ve ierii gelitirmitir. Yeni nesil de bu normlar
iin veri salamtr. Ayrca, MMPI-2 tabloya ksmen teorik bir
yntem kullanlarak gelitirilen 15 yeni ierik lei ekler. Klinik adan konuyla ilgili 15 lek iin (kayg ve aile problemleri
gibi) iki konu temel alnarak eitli geler seilmitir. Bunlar
teorik adan belirli bir konuyla ilikili grnmeleri ve istatistiksel adan homojen bir lek oluturmalar, yani her lein
basit ve birleik bir konsept oluturmasdr. MMPI-2nin klinik
ve ierik lekleri sayfa 434teki Tablo 13.8 ve Tablo 13.9da
gsterilmitir. Bu klinik leklerin ounun birok ilikili konsepti ltn ve ierik leklerinin isimlerinin basit ve aklayc olduunu greceksiniz.
MMPI-2 klinik aratrmalar ve uygulamada kritik bir rol
oynad iin aratrmaclar, uygun klinik yarglara varabilmek
iin bu testin gvenirliini ve geerliini incelemeye devam
etmektedirler. Bu aratrmann nemli ynleri 2008de gerek-

kiilik envanteri: Kiilik deerlendirmesi iin kullanlan ve kiisel dnceler, duygular ve davranlarla ilgili bir dizi ge ieren z bildirim
testi.

Kiilik Deerlendirmesi

433

TABLO 13.8 MMPI-2 Klinik lekleri


Hipokondri (Hs) :Vcut fonksiyonlaryla ilgili ar kayg duyma
Depresyon (D): Ktmserlik, aresizlik, eylem ve dncelerin
yavalamas
Dnm Histerisi (Hy): Zihinsel problemlerin atmalar ve
sorumluluktan kamak iin bilinli olmadan kullanlmas
Psikopatik Sapma (Pd): Sosyal gelenei grmezden gelme;
yzeysel duygular; tecrbeden yararlanamama
Masklenlik- feminenlik(Mf): Erkek ve kadnlar arasndaki farkllklar
Paranoya (Pa): phecilik, azamet aldanmas veya zulm
Psikasteni (Pt): Takntlar, zorunluluklar; korkular; sululuk hissi;
kararszlk
izofreni (Sc): Tuhaf, allmadk dnceler ve davranlar; geri
ekilme; halsinasyonlar; yanlglar
Hipomani (Ma): Duygusal heyecanllk; dncelerin uup gitmesi; fazla hareketli olma hali
Sosyal ednklk (Si): Utangalk; bakalaryla ilgilenmeme,
gvensizlik

letirilen MMPI-2 Vye (incelenmi versiyon) uyarlanmtr (Tellegen ve Ben-Porath, 2008). MMPI-2-V, MMPI-2nin
klinik leklerinin gzden geirilmi halini ierir. Bu gzden
geirilmi leklerin amac psikolojik rahatszlklar asndan
baklacak olursa, bireyler arasnda daha iyi bir ayrm yapabilmektir. Gzden geirilmi klinik lekler psikologlarn MMPIRFyi uygun bir biimde kullanmalarn salayacak gvenilirlik
ve geerlilik testlerinden gemeye balamlardr (Hoelzle ve
Meyer, 2008; Rouse ve ark., 2008).
MMPI klinik sorunlara sahip bireyleri incelemek iin tasarlanmtr. Bir sonraki blmde, bu kiilii genel anlamyla, hasta
olmayan nfusta incelemeye daha uygun aralar tantacaz.

NEO-PI Yeni Kiilik Envanteri, klinik olmayan yetikin nfusun kiilik zelliklerini deerlendirmek iin tasarlanmtr. Daha
nce tarttmz, kiiliin be faktr modelini lmektedir.
NEO-PI envanterine katldysanz, balca be boyutun geni
normatif rneklerine ilikin standart skorlarnz gsteren bir
profil dosyas alacaksanz. Bu boyutlar unlardr: Nevrotiklik,
Dadnklk, Aklk, Uzlamaclk ve Sorumluluktur (Costa
ve McCrae, 1885). Son NEO-PI-3, balca be faktre gre
dzenlenen 30 farkl zellii deerlendiriyor (McCrae ve ark.,
2005). rnek vermek gerekirse, Nevrotiklik boyutu, alt tarafl
lee ayrlyor: Kayg, fke dmanl, Depresyon, z-bilin,
Drtsellik ve Krlganlk. ou aratrma, NEO-PI boyutlarnn homojen, olduka gvenilir, iyi ltl ve yap geerlilikli
olduunu gsteriyor (Furnham ve ark., 1997; McCrae ve ark.,

projektif test: Bireylere standart, belirsiz, soyut bir takm uyaranlarn


gsterildii ve anlamlarn yorumlamalarnn istenildii bir kiilik
deerlendirme metodudur. Bireylerin cevaplarnn onlarn isel duygularn, gdlerini ve atmalarn ortaya kard varsaylr.

434

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

2004). NEO-PI, kiilik stabilitesini, yaam srelerindeki farkllklar, kiilik zelliklerinin fiziksel salkla ve mesleki baar,
erken emeklilik gibi deiik yaam olaylaryla olan ilikisini
incelemek iin kullanlmaktadr.

PROJEKTF TESTLER
Hi bulutlara bakp bir hayvann yzn ya da eklini grdnz oldu mu? Arkadalarnza da bakmalarn sylediinizde,
yaslanm plak insan vcudu ya da bir ejderha grdklerini
sylemi olabilirler. Psikologlar, kiilik deerlendirmelerinde
projektif testleri kullanrken, buna benzer olaylar temel alrlar.
Az nce de grdmz gibi, nesnel testler iki yolla ekillenebiliyorlar: Teste tabi tutulanlara bir dizi aklama sunuyor ve
onlardan benzer cevaplar vermelerini istiyor (doru, yanl,
ya da syleyemem gibi), ya da baz boyutlara ilikin olarak
(kaygl ya da kaygszgibi) kendilerini deerlendirmelerini
istiyorlar. Bylece, cevap veren nceden belirlenmi cevaplardan birini semeye zorlanm oluyor. Buna karn projektif testlerin nceden belirlenmi trden cevaplar yoktur. Herhangi bir
projektif testte, kastl olarak soyut rnekler, tamamlanmam
resimler ya da birok ekilde yorumlanabilecek izimler gibi
belirsiz uyarclar kullanlr. Katlmclardan rnekleri tanmlamalar, resimleri tamamlamalar ya da izimlerin hikyelerini
anlatmalar istenebilir. Projektif testler ncelikle psikanalistler
tarafndan, hastalarnn bilinalt kiilik dinamiklerini aa
karacak test tr olmalar umularak kullanld. Uyarclarn
belirsiz olmasndan dolay, onlara verilen cevaplar, kiinin bu
duruma nasl yaklat ile yani isel duygular, kiisel drtler
ve nceki deneyimlerinden kalan atmalarla ksmen belirlenir. Uyarclara yanstlan bu kiisel, duruma zg grnler,
kiilik deerlendiricilerin eitli yorumlar yapmalarna olanak
salar.
Projektif testler, ounlukla psikoloji pratisyenleri tarafndan kullanlan deerlendirme aralarndan biridir. (Butcher ve
Rouse, 1996). Ayn zamanda Amerika Birleik Devletleri dndaki Hollanda, Hong Kong ve Japonya gibi yerlerde, MMPI
gibi nesnel testlerden daha sk kullanlrlar (Piotrowski ve

TABLO 13.9

MMPI-2 erik lmleri

Kayg

Anti sosyal uygulamalar

Korkular

A Tipi (ikolik)

Saplantl olma

Dk z sayg

Depresyon

Sosyal rahatszlk

Salk sorunlar

Aile problemleri

Tuhaf dnme
(dnceler)

mdahalesi

fke ve
sinizm

Negatif tedavi gstergeleri


(doktor ve tedaviye kar negatif tutumlar)

Kaynak: MMPI-2 (Minnesota Multiphasic Personality Inventory-2) Manual


for Administration, Scoring, and Interpretation, Revised Edition. Copyright
2001 by the Regents of the University of Minnesota. All rights reserved.
University of Minnesota Press.den izin alnarak kullanlmtr. MMPI-2 and
Minnesota Multiphasic Personality-2 are trademarks owned by the Regents
of the University of Minnesota.

kantlad (Dean ve ark., 2007). Ancak pratisyenler de yaptklar


karmlarn geerliliini destekleyen formal kant olmadan,
katlmclarn Rorschach cevaplarna dayanarak tehiste bulunuyorlar. Bu nedenler, Rorschach testi tartma konusu olarak
kalmtr (Garb ve ark., 2005)

TAT 1938 ylnda Henry Murray tarafndan gelitirilen Tema-

Rorschach Testinde
Kullanulanlara Benzer Mrekkep Lekeleri

EKL 13.11

Ne gryorsunuz? Bu mrekkep lekelerini yorumlama


ekliniz, kiiliiniz hakkunda bir eyler sylyor mu?

ark., 1993). Nesnel testler, Amerika dndaki lkelerde yaayan


insanlar iin yeterli ekilde tercme edilemez veya standartlatrlamaz. Projektif testler, dilsel farkllklardan daha az etkilenir. Ancak, projektif testler daha yaygn olduklarndan dolay,
eletirmenlerin bu testlerin geerli olmayan yollarla da kullanldklarna dair endieleri vardr. Projektif testlerin en yaygn iki
rnei olan Rorschach testini ve Tematik Alg Testini incelediimizde, geerlik konusunu tartacaz.

Rorschach: 1921 ylnda svireli psikiyatrist Herman


Rorschach tarafndan gelitirilen Rorschach testinde, simetrik mrekkep lekeleri belirsiz uyarclardr (Rorschach, 1942).
Bazlar siyah ve beyaz, bazlar da renklidir (bkz. ekil 13.11).
Test srasnda, katlmcya mrekkep lekeleri gsterilir ve Sizce
bu ne olabilir? sorusu sorulur. Katlmclar, herhangi doru ya
da yanl cevap olmad konusunda temin edilir (Exner, 1974).
Test eden kimse, kiilerin sylediklerinden, ne kadar srede
cevap verdiklerine, her bir mrekkep lekesine ayrdklar toplam
zamandan, mrekkep lekesi kartn tutu ekillerine kadar her
eyi harfi harfine kaydederler. Daha sonra, sorgulama denilen
aamada katlmcya nceki cevaplar hatrlatlr ve bu cevaplar
zerinde dnmeleri istenir.
Cevaplar balca zelliklerine gre puanlandrlr:
(1) Mekan ya da cevapta ad geen kartn blm, - katlmc
uyarcnn tmne mi gnderme yapm yoksa sadece bir ksmna m ve bahsedilen detaylarn bykl; (2) cevabn ierii, - grlen nesnenin ya da aktivitenin doas; ve (3) belirleyiciler kartn hangi ksm (rengi ve glgesi gibi) cevaba tevik
etti. Not veren kii, cevaplarn zgn ve benzersiz mi, yoksa
genel ve uygun mu olduunu da not debilir.
Belirsiz mrekkep lekelerinin yorumlanamayacak trden
cevap eitliliine yol aabileceini dnebilirsiniz. Aslnda
aratrmaclar, Rorschach cevaplar iin farkl katlmclar arasnda anlaml kyaslama yapmalarn salayan kapsaml bir
puanlama sistemi kurdular (Exner, 2003; Exner ve Weiner,
1994). Bu puanlama sistemi ile kiinin cevaplarnda sklkla
grnen ierik blmleri belirlenir. Bu blmlere, tm insan
(cevab tm insan yapsndan bahseder ya da onu ima eder) ve
kan (cevab insan ya da hayvan kanndan bahseder) blmleri
da dhildir. Aratrmaclar, klinisyenlerin kapsaml puanlama
sistemini daha gvenilir bir ekilde kullanmay renmelerini
salamak iin altrma yntemleri gelitirdiler (Hilsenroth ve
ark., 2007). Ayrca Rorschach, anormal dnce dzeni gibi
belirli psiklojik bozukluklar tehis etmede de geerli olduunu

tik Alg Testinde (Thematic Apperception TestTAT), katlmclara belirsiz sahnelerin resimleri gsterilir ve grntdeki
insanlarn neler yaptklarn ve dndklerini, her bir olaya
neyin yol atn ve sahnelerin nasl sona ereceini anlatarak
bir hikye retmeleri istenir. (bkz. ekil 13.12.) TATyi yneten kii, hikyelerin ieriini, yapsn ve ayn zamanda da
onlar anlatan bireyin davranlarn deerlendirir. Bu ekilde,
katlmcnn balca endielerinin, motivasyonlarnn ve kiilik
zelliklerinin bazlarn kefetmeyi amalarlar. rnein katlmcnn hikyesi, ykmllkleri iin yaayan insanlarla ilgiliyse
ve eer hikye dzenli ve ciddi bir ekilde anlatlmsa, bu kii
vicdan sahibi olarak deerlendirilir. Rorschach testinde olduu
gibi burada da eletirmenler, TATnin geerliinin belirsizliini
koruduu amalar iin kullanldn ileri sryorlar (Lilienfeld
ve ark., 2001). Blm 11de, TATnin aratrma destei alan bir
kullanmndan sz ettik: TAT ounlukla gce, balanmaya ve
baarya olan ihtiya gibi baz baskn ihtiyalardaki kiisel farkllklar gzler nne sermek amacyla kullanlyor (McClelland,
1961). Son birka on ylki aratrmalarda TATnin, baar ihtiyacnn geerli bir lt olduu ortaya konuldu (Spangler, 1992).
imdi de kiilik deerlendirmesi konusunda baz biti
aklamalar sunalm. Bu kiilik deerlendirme aralar ve daha

EKL 13.12

TAT Testinden rnek Kart

Nasul bir hikye anlatmak istersiniz? Hikyeniz, kiiliiniz hakkunda bir eyler aua ukaruyor mu?
Henry A. Murray, Thematic Apperception Test, Plate 12 F, Cambridge,
Mass.: Harvard University Press, Copyright 1943 by the President
and Fellows of Harvard College, by Henry A. Murray. Yayumcudan izin
alunarak basulmutur.

Kiilik Deerlendirmesi

435

nce incelediimiz kiilik teorileri arasndaki ilikiyi fark ettiniz mi? Vardmz sonu yle: Aydnlatlm teorilerin her
tr, insan deneyimlerinin farkl ynlerini test ediyorlar. Kiilik testleri iin de yaklak ayn sonuca varabiliriz; bu tr testler,
bireysel kiiliklerin i yzn aydnlatmaya yarayan potansiyele
sahipler. Klinisyenler, kiilik deerlendirmelerinde bulunurlarken daha ok iki testi de kullanrlar. ou durumda, bilgisayar
tabanl analizler olsa bile hedeften kan profiller belirli sonular iin yaratlm kesin tahminlerde bulunulmasn salayabilir. Dier durumlarda ise, klinik bilirkiiler ile gelitirilmi
sezgiler, objektif normlara takviyede bulunmak zorundadrlar.
Pratikte, her bir yaklamn gleri birletirildiinde en iyi tahminlere ulalr.
Bu blm sonlandrrken, rendiklerinizi gz nnde
bulundurarak bir dizi soru zerinde dnmenizi istiyoruz. Psikologlar sizi incelemi olsalard, kiiliinizin nasl bir resmini
karrlard? imdi nasl davrandnz ve nasl dndnz etkileyen hangi deneyimlerinizi tespit ederlerdi? imdiki
hayatnzdaki hangi durumlar, dnceleriniz ve davranlar-

nz zerinde etkili olurdu? ou durumu sizinkiyle ayn olan


bireylerden sizi farkl klan ne olurdu? Kiilik teorisi trlerinin
her birinin, bu sorulara vereceiniz cevaplarnz oluturmanz
salayacak ereveyi sunduunu siz de grdnz. Psikolojik
resminizi izme zamannzn geldiini varsayarsak, nereden
balardnz?

DURUN VE GZDEN GERN






MMPInin 10 klinik lmnn amacu nedir?


NEO Kiilik Envanterinin (NEO-PI) amacu nedir?
Klinisyenlerin, Rorschach cevaplarunu yorumlamak iin
kullanduklaru baluca zellik nedir?

Daha fazla tekrar ve pratik iin MyPsychLab.com sitesinin u


baluklarunu ziyaret edin:
Benzerini yapn: Klinik Deerlendirme Aralaru Tekraru
Kefedin: Kiilik Deerlendirmesi

Ana Noktalarn zeti


Kiilik Trleri ve zellikleri zerine Teoriler
Baz kuramclar belirli karakteristik davranlarla ilikin

olduklarn varsayarak, insanlar ya hep ya-hi eklinde


snflandrrlar.
Dier kuramclar da zellikleri, srekli boyutlara dayandrarak kiiliin temel yap talar olarak grrler.
Be faktr modeli, yaygn zellik kelimeleri, teorik kavramlar ve kiilik lekleri arasndaki ilikiyi ayrntlaryla anlatmaya alan bir kiilik sistemidir.
kizler ve evlat edinme almalar, kiilik zelliklerinin ksmen de olsa kaltsal olduunu gsterir.
Durumlar, ilgili psikolojik zelliklere gre tanmlanrsa,
bireylerin davransal tutarllk gsterdii grlr.

Psikodinamik Teoriler

Hmanistik Teoriler
Hmanistik kuramlar, bireyin potansiyel geliimi olan ken-

dini gerekletirme zerinde dururlar.


Bu kuramlar, btncl, yatkn ve olgusaldr.
Hmanist gelenekteki modern teoriler, bireylerin yaam

hikyelerine odaklanr.

Sosyal renme Teorileri ve Bilisel Teoriler


Sosyal renme kuramclar, farkl pekitirme gemilerinin

Freudun psikodinamik teorisi, igdsel biyolojik enerji-

nin insan motivasyonunun kayna olduunu vurgular.

Freudyen teorinin temel kavramlar, g salayan ve yn-

lendiren davranlar olarak ruhsal enerjiyi, hayat boyu


kiiliin kilit belirleyicileri olarak deneyimleri, ruhsal belirlemecilii ve etkili bilinalt srelerini ierir.
Kiilik yaplar; id, sperego ve egodan oluur.
Kabul edilemez drtler bastrlmtr ve ego savunma
mekanizmalar, kayg azaltmak ve z saygy glendirmek
iin gelitirilmitir.
Adler, Horney ve Jung gibi Post-Freudyenler, daha ok z
ilevlerine ve sosyal deikenlere nem verirken, cinsel drtlerin daha az zerinde durmulardr. Kiilik geliimini,
hayat boyu sren bir ilem olarak grmlerdir.

436

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

sonucu olarak davranta ve kiilikte bireysel farkllklar


anlamaya odaklanr.
Bilisel kuramclar, algdaki ve evre zerine olan znel
yorumlardaki bireysel farkllklarn altn izerler.
Julian Rotter, bireylerin, genel isel ve dsal kontrol oda
ynelimlerini ieren dller hakkndaki beklentileri zerinde durmutur.
Walter Mischel, davranlarn kkenlerini, insanlarn ve
durumlarn etkileimleri olarak incelemitir.
Albert Bandura insanlar, evre ve davranlar arasnda karlkl belirlemecilii tanmlamtr.
Nancy Cantorun teorisi de, hedeflerin, bilginin ve stratejilerin insan davranlar zerindeki etkilerinin nemini
vurgulamtr.

Benlik Teorileri
Benlik teorileri, insan kiiliini tam olarak anlamada benlik

kavramnn nemi zerinde durur.


nsanlar, z sayglarn yitirmemek iin kendi kendilerini

sabote etme gibi davranlar gsterirler.

Kltrler aras aratrmalar, bireyci kltrlerin, bamsz

benlik duygusunun oluumuna, kolektivist kltrlerinse


birbirine baml benlik yorumlamalarn yol atn aa
karmtr.

Kiilik Deerlendirmesi
Kiisel zellikler, hem hedef testleri hem de projektif testler

tarafndan deerlendirilir.
En yaygn hedef testi olan MMPI-2, klinik sorunlar tehis

etmede kullanlr.

Kiilik Teorilerinin Karlatrlmas


Kiilik teorileri, evre ya da kaltm; renme sreci ya da

kaltsal davran hukuku; gemi, imdi ve gelecek; bilin ve


bilinsizlik, isel yatknlk ya da dsal durumlara yaptklar
vurgudan dolay birbirlerine ters debilirler.
Birey kiiliini anlamada, her teorinin farkl katklar vardr.

NEO-PI, kiiliin balca be boyutunu len bir hedef testidir.


Kiiliklerin projektif testlerinde bireylerden belirsiz uyarc-

lara cevap vermeleri istenir.


Balca iki projektif test, Rorschach ve TATtr.

ANAHTAR TERMLER
analitik psikoloji (s. 420)
arketip (s. 419)
bamsz benlik yorumu (s. 430)
bastrma (s. 417)
beklenti (s. 422)
benliin birbirine baml yorumlamalar
(s. 430)
be faktr modeli (s. 410)
bilind (s. 416)
ego (s. 417)
ego savunma mekanizmalar (s. 417)
id (s. 417)
karlkl belirlemecilik (s. 425)

kayg (s. 417)


kendini gerekletirme (s. 420)
kendi kendini sabote etme (s. 429)
kiilik (s. 407)
kiilik envanteri (s. 433)
kiilik trleri (s. 407)
kontrol oda (s. 423)
libido (s. 414)
olas benlik (s. 428)
ortak bilind (s. 419)
z etkinlik (s. 425)
benlik kavram (s. 427)
z sayg (s. 428)

zellik (s. 408)


pozitif koulsuz ilgi (s. 420)
projektif test (s. 434)
psikobiyografi (s. 422)
psikodinamik kiilik teorisi (s. 414)
ruhsal belirlemecilik (s. 416)
sabitleme (s. 415)
sosyal zeka (s. 426)
tutarllk paradoksu (s. 413)
utangalk (s. 415)
sperego benlik (s. 417)

Ana Noktalarun zeti

437

Blm 13 Deneme Testi


1. William Sheldon, ______ bireylerin zeki, sanatsal ynden yetenekli ve ie kapanuk olduklarunu tahmin etmitir.
a. endomorf
c. mezomorf
b. ektomorf
d. polymorf
2. Aaudaki faktrlerden hangileri be faktrl modelde
bir zellik boyutu deildir?
a. Yaratuculuk
c. Uyumluluk
b. Nevrotiklik
d. Dua dnklk
3. Aaudakilerden hangisi bireylerin utangaluklarunun
doal sebeplerinden biridir?
a. nternette gerekletirilen etkinliklerden birou
bireyi asosyal kular.
b. Bazu kltrler otoriteye itaat etmeye daha ok
nem verirler.
c. Bazu ocuklar tanumaduklaru insanlara karu daha
ekingen doarlar.
d. ocuklar kadar baarulu deilse ebeveynleri onlaru
yeteri kadar sevmeyebilir.
4. Freuda gre, 4 -5 ya arasundaki ocuklar geliimlerinin _______ aamasundadurlar.
a. genital
c. fallik
b. oral
d. anal
5. Ortak bilinduundaki arketipler zerine bir konumaya
katuluyorsunuz. Bu konuma aaudaki psikologlardan
hangilerinin fikirlerini ierir?
a. Carl Jung
c. Karen Horney
b. Sigmund Freud
d. Alfred Adler
6. Hmanistik teorilerin kiilik zerine en nemli iddialarundan biri bireylerin aaudakilerden hangisi iin
mcadele ettiini ne srer?
a. stnlk
c. Kendini koruma
b. Erojen blgeler
d. Kendini gerekletirme
7. Hmanistik teoriler, _______. nk bireyin znel
gereklik grn vurgularlar.
a. btncldr
c. olgusaldur
b. belirleyicidir
d. yatkundur
8. Walter Mischelun kiilik teorisi gz nnde bulundurulacak olursa, aaudaki ifadelerden hangisi amalar
ve deerler deikeniyle ilintilidir?
a. Bart, 30 yauna basmadan niversiteden mezun
olmak istiyor.
b. Reese, erkek kardeini arabasunu kendine dn
vermesi iin ikna edebileceini dnyor.
c. Piper, herhangi bir sunava girmeden nce ok
terliyor
d. Vito, hesap makinesi kullanmadan arpma ilemi
yapabiliyor.
9. Jasonun en yakun arkadau Buffy, onu yeni bir i
bulmasu iin ikna etmeye aluuyor. Eer Buffy baarulu
olursa bu Jasonun hangi yn zerinde etkili olabilir?
a. z etkinlik
b. z dzenleme

438

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

c. Karuluklu belirlemecilik
d. Libido
10. Brian bir triatlonda yaruacau gnden bir nceki geceyi felsefe sunavunun notlarunu inceleyerek geiriyor. Bu
neyin bir rnei olabilir?
a. z etkinlik
b. Ruhsal belirlemecilik
c. Kendini sabote etme
d. Nevrotiklik
11. Miriam, _______ bir kltrde yaaduu iin kendini_______ biri olarak yorumlamasu olasudur.
a. kolektif, baumlu
b. kolektif, karuluklu baumlu
c. bireyci, karuluklu baumlu
d. kolektif, baumsuz
12. Facebook sayfalarunun hangi zellikleri narsist yargularla ilikili deildir?
a. Komik yorumlarun sayusu
b. Profil fotorafunun ne kadar ekici olduu
c. Profil fotorafunun poplerlii
d. Profil sahibinin sosyal etkileimleri
13. Chad ve Jeremy, kiilik teorisyenleridir. Chad kiilik
zelliklerinin birounun doumdan nce belirlendiine inanur. Jeremy ise kiiliklerin tecrbelerle ekillendiini dnr. zerinde anlaamaduklaru boyut
aaudakilerden hangisidir?
a. renme srelerine karu davranuun doutan
gelen kurallaru
b. Bilinlilie karu bilinduuluk
c. sel eilime karu dusal durum
d. Kalutsallua karu evre
14. Be faktr modelinin boyutlarunu dorudan inceleyen
kiilik testi aaudakilerden hangisidir?
a. Rorschach
b. NEO-PI
c. TAT
d. MMPI-2
15. Eer baaru ihtiyacunuzu lmek isteseydiniz ilk tercihiniz aaudakilerden hangisi olabilirdi?
a. Rorschach
c. MMPI-2
b. TAT
d. NEO-PI

Yazl Sorular
1. zellikler ve durumlar davranu zerindeki tahminleri
etkilemek iin nasul etkileime girerler?
2. Hmanistik teoriler nasul hayat hikyelerine ve psikobiyografiye odaklanulmasunu salamutur?
3. Hangi teorik fikirler projektif kiilik teorilerinin geliimini salamutur?

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLabi (www.mypsychlab.com) ziyaret ederek aadaki videoyu izleyin. Videoyu izledikten sonra aadaki almalar
tamamlayn.

Program 15: z

tercih standardbelirli bir durumda nasl davranaca-

5. Benlik imgemizi bir ema olarak tasarlayarak neyi amalaruz?


a. Kendi hakkumuzdaki bilgileri dzene koymayu
b. Dier bireylerin bizi sunduumuz imge ile grmesini
c. Belirli durumlarda performansu tahmin edebilmeyi
d. Davranuumuzla bir imge oluturabilmek iin onu mantuk erevesine oturtabilmeyi

mza karar vermek iin kullandmz rnek ya da davran


modeli
durum hareketsayesinde greli sosyal konum ve g seviyeleri kurduumuz kiileraras iletiim tr
Teresa Amabileyaratclk psikolojisi zerine almalar
Mark Snydertaktiksel z sunum ve davransal onay zerine almalar

6. Albert Banduraun araturmasunda, bireylere bir mobilya


fabrikasundaki retimi, arturma grevi verildi. Bireyler performanslarunun neye dayanduunu dndklerinde daha
iyi bir performans sergilemilerdir.
a. Zeklaruna
b. Kendilerine ne kadar gvendiklerine
c. Maddi bir dl kazanacaklaruna
d. Kendilerini bu audan gelitirdiklerine

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR


Program izlerken (kitapta ad geenlerin yannda) zellikle bu
terimlere ve insanlara dikkat edin.

PROGRAMI GZDEN GERME


1. William James, zn bakalarunun zihninde yarattuu
imgelere ne isim vermitir?
a. Maddesel z
b. Manevi z
c. Sosyal z
d. Harici z
2. Gail, annesinden yava yava kopmaya balayan kk bir
ocuktur. Yaaduu srecin adu aaudakilerden hangisidir?
a. Tanumlama
b. Bireyselleme
c. z sunum
d. z bilinlilik
3. Freudyen teoride bireyin itkileri ve tutkularu dizginleyerek
bir polis memuru gibi davranan ynne ne ad verilir?
a. Sperego
b. Ego
c. d
d. Libido
4. Carl Rogersa gre aaudaki ifadelerden hangisi hmanistik z grn yansutur?
a. Drtlerimiz toplumun istekleriyle eliki halindedir.
b. Kendimizi ynlendirme ve anlama kapasitemiz vardur.
c. Kendimiz iin ne yapabileceimizi belirleyen bir z
imgesi yaraturuz.
d. Dier bireylerin bize verdikleri tepkiler kendimizi nasul
grdmz belirler.

7. Aaudaki davranulardan hangisi durumsal harekette


dk bir duruma iaret eder?
a. Gz temasunu koruma
b. Tam cmleler kurma
c. Yava ve dzgn hareket etme
d. Yze veya saa dokunma
8. Davranusal onayun ilkelerine gre, bireyler depresyondaki birine genelde nasul tepki gsterirler?
a. Bireyler anlayulu bir biimde depresyondaki kiiye
yardum etmeyi nerirler.
b. Bireyler bu kiiyi yetersiz grrler.
c. Bireyler bu kiiyi mutlu etmek iin uygunsuz bir
biimde neeli davranular sergilerler.
d. Bireyler bu kiiye herkese davranduklaru gibi davranurlar.
9. Videoda aaudakilerden hangisine psikolojik soykurum
tr olarak gnderme yapulmutur?
a. Uyuturucu
c. nyargu
b. Eitime nem vermek
d. G
10. emalarun zle ilikisi nedir?
a. z duygusunu olutururken emalardan kaunmaya
aluuruz.
b. Kendimize dair inanlarumuzu emalara dayanarak
dzenleriz.
c. emalar sayesinde birer birey oluruz.
d. emalar her zaman negatiftir, nk altlarunda nyargu
yatar.
11. Teresa Amabilein yaratuculuk zerine yaptuu alumada
rekabeti bir ortamda bulunmanun yaratuculuu ne ynde
etkiledii gzlemlenmitir?
a. Yaratuculuu azaltmutur.
b. Yaratuculuu arturmutur.
c. Etkisi bireyin doutan getirdii yaratuculuuna gre
deimitir.
d. Etkisi olmamutur.

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

439

12. Hazel Markusa gre, kltr aaudakilerden hangisidir?


a. Dndkleriniz
c. Yaptuklarunuz
b. Grdkleriniz
d. Nefret ettikleriniz
13. Hazel Markusa gre, karuluklu yapu ifadesi neye gnderme yapar?
a. Ebeveyn ve ocuk
b. Sanat ve burs
c. Din ve toplum
d. z ve kltr
14. Hangi kltrde bireyin grubun bir parasu olarak tanumlanmasu daha muhtemeldir?
a. Japon
b. Amerikan
c. Portekiz
d. Rus
15. Amerikan Yerlileri arasundaki yksek alkol tketimi oranu
neye bir rnek olarak gsterilebilir?
a. Bireysellik
b. Kendini sosyal audan engelleme
c. Karuluklu yapu
d. stnlk iin aba harcama
16. William Jamese gre, zn hangi yn du dnyadaki
olaylara karu ierideki bir ahit olma grevini stlenir?
a. Maddesel z
b. Manevi z
c. Sosyal z
d. Harici z
17. Aaudaki psikologlardan hangisi insan ausundan en az
iyimser olanu olarak kabul edilir?
a. Freud
b. Adler
c. Rogers
d. Maslow
18. Aaudakilerden hangisi olumsuzluklaru yenmedeki yeterlilik inancumuza gnderme yapar?
a. z etkinlik
b. Kendi kendini sabote etme
c. Tasdik edici davranu
d. Durumsal hareket
19. Amabilein yaratuculuk psikolojisi zerindeki rol davranusal onay kavramunda kime karuluk gelir?
a. Alfred Adler
b. Patricia Ryan
c. Mark Snyder
d. Albert Bandura
20. Psikolojinin ze dn kim sayesinde olmutur?
a. William James
b. B.F. Skinner
c. Patricia Ryan
d. Carl Rogers

440

Blm 13 nsan Kiiliini Anlama

DNLMES GEREKEN SORULAR


1. Farklu trdeki standart hale getirilmi testler yullar boyunca
eletirilmitir, nk farklu cinsiyetteki, sosyo-ekonomik
konumdaki ya da kltrel balamdaki bireyler iin aynu
lde uygulanulabilir olmayabilirler. Standartlaturulmu kiilik testlerini (MMPI-2 gibi) kullanulduunda ne gibi sorunlar aua ukabileceini dnn. Sonra da hangi gelerin
sorunlara yol aabileceini ve n yargu ieren gelerin kullanumunun ne gibi sonulara yol aabileceini dnn
2. Seligmanun ktmserlik kavramu utangalukla ne audan
ilikilidir?
3. Freuda gre idin olumlu ve olumsuz ynleri nelerdir?
4. Bazu durumlarda dierlerinde olduundan daha mu ok zgven duyuyorsunuz? Farklu ortamlar ve koullar sizi nasul
etkiliyor? z saygunun geici mi yoksa kalucu mu olduuna
inanuyorsunuz?
5. Arkadalarunuzun ve kendinizin sosyal becerilerini bilgisayar ve internetin, hayatlarunda merkezi bir rol oynamadan
yetien bireylerinkiyle karulaturun. Sosyallik, utangaluk
ve z kavramunun dua vurumu ausunda sistemik farkluluklar
gzlemliyor musunuz?

AKTVTELER
1. e ve dua dnk bireyleri nasul tanursunuz? Televizyondaki, halka auk bir yerdeki ya da evdeki bireyleri gzlemleyin. e ve dua dnk bireylerin davranularunu belirli bir
srete deerlendirin. Bu ayrum ne kadar yararlu oldu? Bu
zellikler kiiliin temel boyutunu mu oluturuyor?
2. Kendinizi zel yeteneklerinizi, hayran olunacak yanlarunuzu
ve baarularunuzu n plana ukararak tanumlayun. Ebeveynleriniz, einiz, ocuklarunuz ya da yakun bir arkadaunuz hakkunda kusa ve tanutucu bir yazu yazun. Kendi olumlu ynlerinizi ya da bakalarunun kiiliklerini ne suklukla takdir ettiinizi
ve ne suklukla olumsuz ynlere odaklanduunuzu dnn.
Odak noktanuz z saygunuzu ve ilikilerinizi nasul etkiliyor?
3. Kendinizde holanmaduunuz bazu zellikleri dnn.
(bakalarunun szn kesmek ya da sizden daha yksek
konumdaki insanlarun etrafunda sus pus olmak gibi) Bir
sonraki ay boyunca bu zellikten tamamen kurtulmaya
aluun. Eer baarulu olursanuz, bu deiimi nasul yorumlarsunuz? Bu durum, kiiliinizdeki bir deiime mi, yoksa
zelliin oluumunun sebebi olan dier zelliklere ramen davranutaki bir deiiklie mi baludur?
4. Yeni ocuk sahibi olmu bir bireyle konuun ve kk ocuklara karu olan tutum ve davranularunda deiiklik olup
olmaduunu kefedin.

14
Psikolojik
Bozukluklar
Psikolojik Bozukluklarn Doas 442
Neyin Anormal Olduuna Karar Vermek Nesnellik
Sorunu Psikolojik Bozukluklarn
Snflandrlmas Psikopatolojinin Etiyolojisi

Anksiyete Bozukluklar 448


Genellenmi Anksiyete Bozukluu Panik Bozukluk
Fobiler Saplant-Zorlant Bozukluu Travma
Sonras Stress Bozukluu Anksiyete Bozukluklarnn
Nedenleri

Yaamnzda Eletirel Dnme 449


Bozukluklar DSMye Nasl Girer?

Duygudurum Bozukluklar 454


Majr Depresif Bozukluk Bipolar Bozukluk Duygudurum Bozukluklarnn Nedenleri Depresyonda
Cinsiyet Farklar ntihar

Kiilik Bozukluklar 459


Snrdaki Kiilik Bozukluu Antisosyal Kiilik Bozukluu

Yaamnzda Psikoloji 461


Doa ve Yetime Koullarnn Karlkl Etkileimini
Nasl Saptarz?

Somatoform ve zlmeli Bozukluklar 462


Somatoform Bozukluklar zlmeli Bozukluklar

izofrenik Bozukluklar 465


Balca izofreni Tipleri izofreninin Nedenleri

ocuklukta Yaanan Psikolojik Bozukluklar 470


Dikkat Eksiklii Hiperaktivite Bozukluu Otistik
Bozukluk

Zihinsel Rahatszlk Damgas 471


Ana Noktalarn zeti 473

izofreni tedavisi alm otuz yanda bir kadnn u


cmlelerine bir bakalm:

izofreni hastas olan bir insann bu srete normal fonksiyonlarn devam ettirmesinin nasl bir duygu olduunu ve
ruhsal rahatszl olan birinin nelerle karlatn bilmenizi istiyorum Son derece normal bir hayat yayorum
ve ben sylemedike hi kimse ruhsal bir rahatszlm olduunun farkna bile varamaz lalarm kullanmadan
nce, sanrlar beynimde dolayor ve olay rgsne hkim
olamyordum. stedii gibi kurguluyor ve istedii gibi deitiriyordu. Tedaviden nceki dnemde de, zamanla tm
beynimi ele geireceini hissetmeye balamtm. Beynimi
ve hayatm geri isteyerek alyordum.
Bu gen kadnn cmlelerini okurken verdiiniz tepkiler neler?
Eer tepkileriniz bizimkilere benziyor ise, kafanzda birok
ey olumutur: Onun bu kt durumu iin znt; rahatszlnn
ortaya kard sorunlarn ouyla ba etme arzusundan dolay
mutluluk; zaman zaman farkl davranabilecei iin onu yadrgayacak olanlara kar fke duyuyorsunuz ve meditasyon ve terapi ile
u anki durumunun iyiletirilebileceini umut ediyorsunuz. Tm
bunlar, klinik ve aratrmac psikologlar ile psikiyatrlarn zihinsel
bozukluklar anlamaya ve tedavi etmeye alrken hissettikleri
duygulardan bazlar.
Bu blm psikolojik bozukluklarn doas ve nedenleri zerinde durmaktadr: Psikolojik bozukluk nedir, niin ortaya kar
ve nedenlerini nasl aklayabiliriz? Sonraki blm, zihinsel bozukluklarn tedavisinde ve engellenmesinde kullanlan stratejileri
tanmlamak zerine dayandrlacaktr. Aratrmalar gsteriyorki
Amerikada yaayan 18 ya st bireylerin yzde 46.4 hayatlarnn baz dnemlerinde psikolojik bir rahatszlk yaam (Kessler
ve ark., 2005). Bu yzden, bu metni okuyan ou kimsenin dorudan psiko-patoloji hakknda da bilgi sahibi olmas muhtemeldir.
Ancak bulgular tek balarna, psikolojik bozukluklarn bireylerin
ve ailelerin gndelik yaamlarna olan ciddi etkilerini iletmeyecektir. Bu blm boyunca, psikolojik bozukluklarn kategorilerinden
bahsedeceimiz iin byle bir rahatszl her gn yaayan gerek
insanlar kafanzda canlandrmaya aln. Bu blmn banda
yaptmz gibi, onlarn hayatlarn ve kendi cmlelerini sizlerle
paylaacaz. imdi, anormallik kavramn ele alalm.

Bu blmde, zararl ya da anormal olduu dnlen, sklkla


da psiko-patoloji veyahut psikolojik bozukluk olarak nitelendirilen psikolojik ileyiin eitlilii zerinde durulacaktr. Psikopatolojik ileyi kiisel zntye neden olan ya da bir kiinin
nemli amalar gerekletirme yeteneini engelleyen duygusal,
davransal ya da dnsel srelerdeki aksaklklar iermektedir.
Anormal psikolojisi, genelde direk olarak bireysel patolojilerin
zihinlerinin, ruh hallerinin ve davranlarnn doasn anlamaya
alan psikolojik aratrmann alandr.
Bu blme anormalliin daha kesin bir tanm aratrarak
baladk ve ardndan da nesnelliin sorunlarn gzden geirdik.
Sonrasnda ise bu tanmn insanln yzyllar boyunca sregelen
tarihi iinde nasl evrildiini inceledik.

NEYN ANORMAL OLDUUNA KARAR


VERMEK
Birinin anormal olduu ya da psikolojik bir rahatszl olduu
sylendiinde ne kastedilir? Psikologlar ve dier doktorlar bir
eyin anormal olduuna nasl karar verir? Davranlar normalden
anormale doru gittiinde her zaman ak bir ekilde grnr m?
Birinin zihinsel rahatszlnn olduu yargs genellikle, baz zel
yetkileri ya da gc olan kiilerin bireyin davranlarn deerlendirmesine dayandrlr. Bu olaylarzihinsel bozukluk, zihinsel
rahatszlk ya da anormallik tanmlamak iin kullanlan terimler
belli bir perspektife, eitime, deerlendirenin kltrel altyapsna,
yarglanann durumuna ve konumuna baldr.
Bir davran Anormal olarak nitelendirmeniz iin kullanabileceiniz yedi kriter (Butcher ve ark., 2008):
1. znt ya da yetersizlik: Birey, kendi iinde znt duyar ya da bir ilevi yerine getiremez. Bu durumda, fiziksel
veya psikolojik bozulma ya da harekete geme zgrl-

Psikolojik
Bozukluklarn Doas
Hi ar derece endielendiiniz oldu mu? Nedenini bilmediiniz halde kendinizi endieli ya keyifsiz hissettiniz mi? Mantkl
dndnzde size zarar vermeyeceini bildiiniz bir eyden
dolay korkuya kapldnz m? Peki hi intihar etmeyi dndnz
m? Ya da bir sorundan kamak iin alkol veya uyuturucu kullandnz m? Hemen hemen herkes bu sorulardan en az birisine evet
diye yant verecektir, ki bu da hemen hemen herkesin psikolojik
bozukluun belirtilerini deneyimlemi olduu anlamna geliyor.
psiko-patolajik ileyi: Kiisel zntye neden olan ya da bir kiinin
nemli amalar gerekletirme yeteneini engelleyen duygusal, davransal ya da dnsel srelerdeki aksaklklar.
anormal psikolojisi: Bireysel patolojilerin zihinlerinin, ruh hallerinin
ve davranlarnn doasn anlamaya alan psikolojik aratrmann
alandr.

442

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

Zihinsel rahatsuzluklar yaayan insanlarun hayatlarunun nasul


olduu hakkunda bir fikriniz var mu?

nn yitmesi risklerini beraberinde getirir. rnein, evinden alamadan ayrlamayan bir adam gndelik hayatn
gerekliliklerini yerine getiremeyebilir.
2. Uyumsuzluk: Birey, amalarn engelleyen, kiisel
mutluluuna katkda bulunmayan ya da bakalarnn
amalarna ve toplumun ihtiyalarna mdahale eden
davranlarda bulunur. ini bitiremeyecek kadar ya da
sarholuuyla bakalarna zarar verecek kadar fazla alkol
alan birisi uyumsuz davranlar sergiler.
3. Mantkszlk: Birey, mantksz ya da dierlerinin anlayamayaca ekilde hareket eder konuur. Nesnel gereklikte var olmayan bir sese tepki veren birisi mantksz
davranyor demektir.
4. Tahmin edilemezlik: Birey, tahmin edilemez ya da durumdan duruma farkllk gsteren bir ekilde davranr. Ortada
hibir ak bariz sebep olmakszn yumruuyla cama vuran bir ocuk tahmin edilemezlik gsteriyordur.
5. Resmi olmama ve istatistiksel seyreklik: Birey, istatiksel
olarak seyrek yapt ve kabul edilen ya da arzu edilen
toplumsal standartlar bozacak ekilde davranr. Fakat
istatiksel olarak allmadk olmak anormallik yargsna
varmaya yetmez. rnein, dhilik seviyesinde zekya sahip olmak olduka nadir bir durumdur. Ama yine de arzu
edilen bir durum olarak dnlr. Tam tersi bir durum
olarak, olduka dk seviyede zekya sahip olmak da nadirdir, fakat istenmeyen bir durum olarak dnlr; ite
bu yzden de sklkla anormal olarak nitelendirilir.
6. Gzlemci rahatszl: Birey, bulunduu ortamda bakalarnn tehdit altnda hissetmesine ya da endieli olmasna
neden olarak rahatszlk yaratr. Kaldrmn ortasnda
kendi kendine yksek sesle konuarak yryen bir kadn,
ondan uzak durmak isteyen dier yayalar zerinde gzlemci rahatszl yaratr.
7. Ahlak ve ideal standartlarn yok edilmesi: Birey, toplumsal normlara saygl bir ekilde davranmaz ve bu kurallar
ykar. Bu yzden de, ayet insanlar ounlukla dourduklar ocuklara bakmann nemli bir ey olduunu dnyorsa, ocuklarn terk eden aileler anormal olarak kabul
edilebilir.
Bu anormallik belirtilerinin birounun her gzlemcinin grebilecei eyler olmadnn sebebini anlayabiliyor musunuz? Sadece son
kriteri ele alalm. Eer almak istemiyorsanz zihinsel bozukluk
mu yayorsunuz demektir, toplumun normlarna sayg duymak
erevesinde anormal saylabilecek olsa bile? Ya da daha da nemli
bir belirtiyi ele alalm. Amerikan kltrnde halsinasyon grmek
kt olarak kabul edilir nk bu tr eyler zihinsel bozukluun
iaretleri olarak grlr. Ama halsinasyonlar ruhani glerden
gelen mistik grntler olarak yorumlayan kltrler iin iyi olarak grlr. Kimin yargs doru? Bu blmn sonunda, bu ekilde
belirlenmi yarglar ve onlar zerine temellendirilmi kararlara
bal olumsuz sonular ile tehlikeler zerinde duracaz.
Birden fazla belirti ak bir ekilde mevcut ise davran
anormal olarak nitelendirmekte kendimizden ok daha emin
oluruz. Belirtiler ne kadar sk grnyor ve ne kadar iddetli
ise, onlarn anormal bir duruma iaret ettiinden o kadar emin
oluruz. Bu kriterlerin hi biri, anormalliin her vakasnda grnen gerekli koul deildir. Sz gelimi, Stanford niversitesinden
mezun ve matematik profesrn bir ekile ldrdkten sonra
hocasnn kapsna Bugn i gn deil, diye yazan kii mahkemede hibir ekilde sululuk ya da pimanlk duymadn
belirtmi. Kendi iinde hibir ac ekmemesine ramen, tm
davranlarn anormal olarak nitelendirmek konusunda hi

tereddt etmeyebiliriz. Ayrca kendi bana hibir kriter, anormal davranlarn tm vakalarnn arasndan normal davran
varyasyonlarn ayrt edecek yeterli bir durum deildir. Normal
ile anormal arasndaki ayrm iki bamsz davran eidi arasndaki ayrmdan ok da farkl deildir. nk anormalliin
genel kabul gren bir kriterinin bir kiinin hareketlerine benzedii derece meselesidir. Zihinsel bozukluk zihinsel salk ile
zihinsel hastalk arasnda gidip gelen blnmemi bir ey olarak
dnlebilir.
Anormallik hakkndaki bu fikirlere kar ne kadar rahat
hissedebiliyorsunuz? Her ne kadar kriterler olduka adilane bir
ekilde ayrlsa da psikologlar halen nesnellik sorunu konusunda
endie duyuyorlar.

NESNELLK SORUNU
Birisine psikolojik bozukluk yaadn ya da anormallik gsterdiini sylemek her zaman davranla alakal bir yargdr: Birok
aratrmacnn amac bu yarglar n yarglardan uzak, nesnel bir
ekilde yapmaktr. Depresyon ya da izofreni gibi baz psikolojik
bozukluklar iin yaplan tehisler sklkla nesnellik standartlaryla
uyumaktadr. Dier vakalar ok daha sorunludur. Psikoloji almalarmzda grdmz zere, davrann anlam ortak bir
kararla ierii ve balamyla belirlenir. Ayn olay baka artlarda
ok farkl anlamlar ifade eder. Bir adam baka bir adam per;
bu durum Amerikada bir ecinsel ilikiyi, Fransada ayinsel bir
selamlamay, ya da Sicilyada bir Mafyann lm pcn
simgeleyebilir. Davrann anlam her zaman balama baldr.
Nesnelliin niin bu kadar nemli bir konu olduuna bir
bakalm. Tarih, anormallik yarglarnn bireyler tarafndan kendi
ahlak ve politik glerini korumak amacyla verildiinin rnekleriyle doludur. Siyah Irkn Fiziksel zellikleri ve Hastalklar
balyla bir tp dergisinde yaynlanan 1851 raporunu ele alalm.
Raporun yazar Dr. Samuel Cartwright, Louisiana Tp Dernei
tarafndan Afrika kkenli Amerikal kleleri aratrmak zere bir
komite kurmakla grevlendirilmiti. Kantlanm bilimsel kantlar klelik uygulamasn gerekelendirmek amacyla bir araya
getirildi. Daha nceleri Beyaz rka yabanc gelen bilinmeyen birka
hastalk ortaya karld. Bulgulardan bir tanesi, Siyahlarn,
iddialara gre, cezalandrldklarnda acya kar hissizlemelerine neden olan duyumsal bir hastalk geirdikleriydi (bu yzden
cezalarn olduka ar verilebiliyordu). Komite ayrca zgrlk isteinin ar derecede olmasndan kaynaklanan bir rahatszlk olan
drapetomania adnda bir hastal da ortaya kard. Bu zihinsel
rahatszlk baz klelerin efendilerinden kamasna neden olmu.
Kaan klelerin hastalklarnn tam olarak tedavi edilebilmesi iin
yakalanmalar gerekmi (Chorover, 1981)!
Birey, bir kere anormal damgas yediinde, insanlar,
anormal damgas yiyen bireyin sonraki davranlarn bu yargy
glendirmek iin kullanrlar. David Rosenhan (1973, 1975)
ve meslektalar akl hastanesinde akll olmann imknsz
olabileceini gstermitir.
Rosenhan ve akl sal yerinde olan yedi kii, kendilerinde
bir tek belirtinin-halsinasyonlarn- var olduunu iddia edip
psikiyatrik hastanelere kabul edildiler. Bu sekiz szde hasta
ya paranoid izofreni ya da bipolar bozukluk tansyla hastaneye alnd. Kabul ilemleri bittiinde ise her anlamda normal
bir ekilde davranmaya baladlar. Ancak Rosenhan, akll
birisinin akl hastanesine girdiinde, deli olarak nitelendirilebileceinin muhtemel olduunu ve kiinin yapaca her
trl davrann balama uygun olarak yorumlanabileceini

Psikolojik Bozukluklarun Doasu

443

gzlemledi. Szde hastalar, durumlarn hastane grevlileriyle mantkl bir ekilde paylam. Ancak gzlemleriyle ilgili aldklar notlar yazma alkanlnn bir kant olsa da,
grevliler szde hastalarn dnselletirme savunmalarn
kullandklarn rapor etmiler. Szde hastalar neredeyse
hafta boyunca gzetim altnda tutuldu ama hi birisi hakknda
akli dengesi yerinde raporu verilmedi. En sonunda eleri ya
da meslektalarnn abas ile serbest brakldklarnda, k
belgelerinde halen izofren olduklar ama remisyon dnemine
girdikleri yazyordu. Yani, belirtileri artk aktif deildi.
Rosenhann aratrmas, anormallik yargsnn verilmesinde,
davrann tesinde bir durum olduunu gsteriyor.
Psikiyatr Thomas Szaszn bak asna gre, zihinsel
rahatszlk diye bir ey yokturzihinsel rahatszlk efsanedir
aslnda (1974, 2004). Szasz, zihinsel rahatszl tanmlamak
iin kullanlan belirtilerin, toplumsal olgularn bozulmasna
neden olan insanlara verilen tbbi nitelendirmeler olduunu
ne srmektedirtoplumsal normlar bozan, allmn dnda
davranan insanlar. Bu kiiler bir kez damgalandklarnda, farkl
olmalarndan kaynaklanan sorunlar nedeniyle, mevcut koullar tehdit etmeseler bile ya merhametli bir ekilde ya da olduka
sert bir ekilde muamele gryorlar.
ok az klinisyen bu kadar ileri gidebilirdi. nk genel
anlamda aratrmalarn ve tedavilerin birou kiisel skntlar anlamak ve azaltmak zerine younlamtr. Bu blmde
tanmlayacamz rahatszlklarn ou iin, bireyler kendi davranlarn anormal ya da evreye ok az adapte olabilmi olarak
nitelendiriyorlar. Durum byle olsa bile, bu tartma, anormallik
konusunda herkesin zerinde karar kld nesnel deerlendirmelerin olamayacan ne srmektedir. Klinisyenler, bir grup
belirtinin, salt toplumsal normlara zarar vermesinden ziyade
birey iin ok daha ciddi tehlike yaratan davran biimlerini
temsil ettiine inanmaktadr. Psikolojik bozukluklarn eitlerini
tanmladmzda bu durumu anlamaya alnz.

PSKOLOJK BOZUKLUKLARIN
SINIFLANDIRILMASI
Psikolojik bozukluklar snflandrmak iin bir sisteme sahip olmann ne gibi yararlar vardr? Anormalliin, dier anormallik
eitlerinden ayrt edilebilmesi iin var olduuna dair yaplan genel
deerlendirmenin zerinde bir tartmann ierisine girmek bize
neler kazandrr? Psikolojik bir tehis, anormalliin, gzlemlenen
davran biiminin, kabul grm bir tanlama sistemi ierisinde
kategorize edilmesine verilen nitelendirmedir. Byle bir tanlama
birok ynden tbbi bir tanlama yapmaktan ok daha zordur.
Tbbi balamda, bir doktor herhangi bir eye tehis koyarken
X-ray, kan tahlili, biyopsi gibi fiziksel kantlara gvenebilir. Psikolojik rahatszlklarn olduu vakalarda ise, tanlama kantlar,
kiinin hal ve hareketlerinin yorumlanmasndan oluur. Klinisyeler arasnda tutarllk ve yaptklar tehislerde btnlk salamak
adna psikologlar, bir sistem gelitirdiler. Bu, belirtiler hakknda
net tanmlar veren ve ayrca doktorlarn, bir kiinin davrannn
belirli bir bozukluk olup olmadna karar vermelerine yardmc
olan bir sistemdir.
Durumu daha net olarak aklamak gerekirse, tanlama
sistemi aadaki yararlar beraberinde getirecektir:

psikolojik tehis: Anormalliin, gzlemlenen davran biiminin, kabul


grm bir tanlama sistemi ierisinde kategorize edilmesine verilen
nitelendirmedir.

444

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

Ortak dil oluturulmas: Psiko-patoloji alannda alan

klinisyenlerin ya da aratrmaclarn birbirlerini hzl ve


ak bir ekilde anlayabilmeleri iin, doktorlar, anlamlar
zerinde mutabk olunmu ortak terimler oluturmaya almaktadr. Bir tanlama kategorisi, rnein depresyon, rahatszln karakteristik belirtilerini ve tipik seyrini de kapsayan geni ve karmak bir bilgi ynn zetlemektedir.
Kliniksel dzeyde, rnein hastanelerde, tanlama sistemi,
ruh sal alanlarnn, yardm ettikleri insan hakknda
ok daha etkin bir ekilde iletiim kurabilmelerini salamaktadr. Psiko-patolojinin farkl alanlarnda alan ya da
tedavi programlar gelitiren aratrmaclar gzlemledikleri
rahatszlk zerinde mutabk olmak zorundadrlar.
Nedenselliin anlalmas: deal olarak, belli bir rahatszln tehisi, belirtilerin nedenlerini ak bir biimde ortaya
koymaldr. Fiziksel hastalklarda olduu gibi, benzer
belirtiler birden fazla rahatszlk iin ortaya kabilir. Snflandrma sisteminin bir amac da doktorlarn, baz belirtilerin aslnda altta yatan belli bal rahatszlklarn kant
olduunu anlamalarn salamaktr.
Tedavi plan: Bir tehis, ayn zamanda belirli bozukluklar
iin hangi tedavi ynteminin kullanlacan da belirlemektedir. Aratrmaclar ve klinisyenler, belirli tedavi
yntemlerinin ya da terapilerin belirli psikolojik bozukluklarda ok etkili sonular verdiini ortaya karmtr.
rnein, izofreni tedavisinde etkili olan ilalar, depresyon hastalarna iyi gelmedii gibi onlara zarar bile verebilmektedir. Tedavi yntemlerinin verimlilii ve belirlilii
konusunda gelecekte edinilecek bilgiler hzl ve gvenilir
tehisin daha nemli bir hale gelmesini salayacaktr.

Snflandrmaya Tarihsel Bir Bak As Tarih boyunca insanlar, psikolojik bozukluklar genelde kt ruhlarla
badatrd iin bunlardan hep korkmutur. Bu korku nedeniyle, tuhaf ya da anormal olarak nitelendirdikleri bir davrana
kar agresif ve kat bir tutum sergilemitir. Bu tr davranlar
gsteren kiiler hapse atlm ve ar tedavi yntemlerine maruz
braklmtr. 18. yzyln sonlarna kadar, Bat toplumlarndaki
akl hastalar, yalnzca zincir ve fiziksel disiplinle kontrol altna
alnabilecek aklsz canavarlar olarak nitelendirilmitir.
18. yzyln ikinci yarsnda, anormal davranlarn nedenleriyle ilgili yeni bir bak as ortaya km ve insanlar psikolojik
problemleri olan kiileri deli ya da ahlaksz olarak deil hasta
olarak kabul etmeye balamtr. Bunun bir sonucu olarak, akl
hastalar iin baz reformlar kademeli olarak yrrle konulmutur. Philippe Pinel (1745-1826) dnce, ruhsal ve davran
bozukluklarnn pek ok ynden fiziksel ve organik hastalklarla ayn olduu dncesine dayanarak psikolojik problemleri
snflandrma sistemi oluturma giriimlerinde bulunmu ilk
klinisyenlerden biridir. Byle bir sisteme gre, her bozukluun
onu dier bozukluklardan ve vcudunun salkl bir ekilde ilemesinden ayran kendine zg baz belirtileri vardr. Bozukluklar; gzlemlenmi belirtiler, rahatszln balangcn etkileyen
artlar, bozukluun doal seyri ve tedaviye verdii cevaba gre
snflandrlmaktadr. Bu tr snflandrmalar doabilimcilerin
kulland biyolojik snflandrma sistemleri model alnarak
hazrlanmaktadr ve sk grlen bozukluklarn daha kolay tanmlanmas iin klinisyenlere yardmc olmaktadr.
1896 ylnda, Alman bir psikiyatrist olan Emi Kraepelin
(1855-1926) psikolojik bozukluklarn gerek anlamda ilk kapsaml snflandrma sistemini yapmtr. Psikolojik problemlerin
fiziksel temelleri olduuna gl bir ekilde inanmas nedeniyle,

TABLO 14.1

DSM-IV-TRNN BE AKSS

Aksisler

Bilgi Snflandrmas

Tanm

Aksis I

Klinik bozukluklar

Bu ruhsal bozukluklar vcudun ileyiine zarar veren ya da kiiye ac veren


davransal ya da psikolojik problemlerin belirtilerini ya da rneklerini iermektedir.

Aksis II

(a) Kiilik bozukluklar


(b) Zek gerilii

Bunlar, dnyay alglama ya da gelien olaylara karlk verme konularnda


yaanan ilevsel bozukluklardr.

Aksis III

Genel medikal durumlar

Bu aksis, Aksis I ve IIdeki psikolojik bozukluklarn anlalmas ya da tedavi


edilmesi ile ilgili fiziksel bozukluklar belirtmektedir.

Aksis IV

Psikososyal ve evresel problemler

Bu aksis, bir bozukluun tehisi ya da tedavisini ya da muhtemel iyileme srecini


etkileyebilecek psikososyal ve evresel stres ykleyicileri belirtmektedir.

Aksis V

lerliin kresel lde deerlendirilmesi

Bu aksis, psikolojik, sosyal ve mesleki alanlarda bireyin vcudunun almasn


kapsaml olarak aklamaktadr.

psikolojik tehis sreci ve snflandrma sisteminde tbbi tehisin ok nemli bir yerinin olduunu ortaya koymutur. uan
incelediimiz tehis sisteminin iinde de tbbi tehis kavramnn
nemli bir yeri olduu aka grlebilmektedir.

DSM-IV-TR Amerika Birleik Devletlerinde en yaygn biimde kabul edilen snflandrma emas, Amerikan Psikiyatri
Birlii tarafndan gelitirilmi olan emadr. Buna Ruhsal Bozukluklarn Tansal ve Saymsal El Kitab (Diognostic and Statistical Manual of Mental Disorders) denir. Drdnc basm
gzden geirilerek hazrlanp 2000 ylnda baslan en gncel
versiyonu, aratrmaclar ve klinisyenler tarafndan DSMIV-TR olarak bilinmektedir. Bu kitap 200den fazla ruhsal bozukluu snflandrmakta, tanmlamakta ve aklamaktadr.
Psikolojik bozukluklara ynelik yaklamlarn eitliliinden kaynaklanan tehis zorluklarn azaltmak iin DSM-IV-TR
etiolojik teoriler ve tedavi stratejileri yerine belirtilerin ve bozukluun seyrinin tanmlanmasna odaklanmaktadr. Tanmlayc
terimler hangi teorik modelin problemleri en iyi akladna
dair tartmalara ve devam eden aratrmalara imkan salarken
aratrmaclarn ve klinisyenlerin problemleri tanmlarken ortak
bir dil kullanmalarn salamaktadr.
DSMnin 1952 ylnda kan ilk versiyonu (DSM-I) pek ok
ruhsal hastal listelemitir. 1968de gelitirilen DSM- II, Dnya
Salk rgt tarafndan gelitirilen baka bir popler sistem
olan Hastalklarn Uuslararas Snflanmas (International Classification of DiseasesICD) ile uyumlu olabilmek iin tehis sisteminin zerinde baz deiiklikler yapmtr. DSMnin drdnc
versiyonu (DSM-IV, 1994) bilim adamlarndan oluan komitelerin uzun yllar sren almalarnn sonucunda ortaya kmtr.
Gerekli deiiklikleri yapmak iin (1987de gelitirilen DSM-IIIRevised), bu komiteler psikopatoloji hakknda dikkatle incelemeler yapm ve klinik ortamlarn ilenebilirlii iin nerilen
deiiklikleri test etmitir. DSM-IV, ICDnin onuncu basmyla
tamamen uyumludur. DSM-IV-TR (2000) DSM-IVten sonra
elde edilen aratrma literatrn de kapsamaktadr. nk
deiiklikler snflandrma sisteminden ok yardmc metinleri
etkilemektedir, revision (dzenleme) ifadesi text revision
(metin dzenleme) olarak deimi ve ortaya DSM-IV-TR ad
kmtr. DSMnin tarihinden ksaca bahsedildikten sonra, komitelerin 2012 ylnda kmas planlanan DSM-V iin toplantlar
yaptn duyduunuza armayacaksnz. Yaamnzda Eletirel

Dnme ksmnda, DSM-Ve yeni bozukluklarn eklenmesine


neden olan bir sreten bahsedeceiz.
Klinisyenlerin psikolojik bozukluklarla bir balants olabilecek psikolojik, sosyal ve fiziksel faktrleri gz nne almalarna
yardmc olmak iin DSM-IV-TR tm bu faktrler hakknda bilgileri ieren boyutlar ya da aksisleri kullanmaktadr (bkz. Tablo
14.1). En nemli klinik bozukluklarnn byk bir ksm Aksis
Ide gsterilmektedir. Zek gerilii dnda ocukluk dneminde
ortaya kan btn bozukluklar bu listede yer almaktadr. Aksis
II zek geriliinin yan sra kiilik bozukluklarn da listelenmektedir. Bu problemler, Aksis Ide yer alan bozukluklarla ilikili
olabilmektedir. Aksis III, Aksis I ya da Aksis IIde yer alan bozukluklarn tedavi edilmesine yardmc olabilecek diyabet gibi genel
salk durumu ile ilgili bilgileri kapsamaktadr. Aksis IV ve V bir
kiinin tedavisini planlarken ya da prognozu (ileride yaanacak
deiikliklerin tahmini) deerlendirirken yardmc olabilecek ek
bilgilere yer vermektedir. Aksis IV, hastalarn stres tepkisini ya
da stresle baa kmak iin bulduklar zmleri aklayabilecek
psiko-sosyal ve evresel problemleri deerlendirmektedir. Aksis
Vde, klinisyen bir bireyin vcudunun almasn evrensel bir
boyutta deerlendirmektedir. DSM-IV-TRde tam anlamyla
tehis yaplabilmesi iin her bir aksisin gz nnde bulundurulmas gerekmektedir.
Bu blmde, bireylerin belirli bir psikolojik bozukluu ne
kadar sklkla yaadna dair tahminler yrteceiz. Bu tahminler, toplumun byk bir kesimi zerinde uygulanan ruhsal
salk aratrma projelerinde ortaya kmaktadr. Bu saylar,
farkl bozukluklarn bir yldan fazla bir sre boyunca ve kiilerin
hayatlar boyunca yaygn olmas durumlarnda da geerli olmaktadr (Kessler ve ark., 2005a, 2005b.). Alnt yapacamz saylar
genel olarak, Amerikada 18 yanda ve zerindeki 9.282 kiiye
uygulanan Ulusal Komorbidite almas (National Comorbidity
StudyNCS)ndan alnan sonulardr (Kessler ve ark., 2005a).
Pek ok bireyin hayat boyunca ayn anda birden fazla bozukluk
yaadn vurgulamamz gerekmektedir, bu durum komorbidite
olarak bilinmektedir (Morbidite hastaln geirilmesi anlamna
gelmektedir. Komorbidite ise hastaln tekrar yaanmas anlaDSM-IV-TR: Amerikan Psikolojik Birliinin mevcut tan bilimi ve statistikleri zihinsel bozukluklarla ilgili snflandrmalar, tanmlamalar ve
vasflandrmalardr.
komorbidite: Birden fazla hastaln ayn zamanda yaanmasdr.

Psikolojik Bozukluklarun Doasu

445

Salem Cadu Mahkemeleri, Priten smrgecilerin tuhaf


davranulardan dolayu birilerini sulama abalarunun doal bir
sonucuydu. Smrgeciler, bu yaanan olaylarun yeryzndeki cadularun abalaruyla gen kadunlarun vcutlarunu ve
akullarunu alan eytanun ii olduunu dnmlerdi.

mna gelmektedir.). NCS, 12 aylk bir dnem ierisinde bir kez


bozukluk geiren kiilerin % 45inin aslnda iki ya da daha fazla
bozukluk yaadn ortaya karmtr. Aratrmaclar, farkl psikolojik bozukluklarn komorbidite rneklerini youn bir ekilde
incelemeye balamlardr (Kessler ve ark., 2005b).

Tehis Kategorilerinin Deerlendirilmesi Tehis kategorileri ve yntemleri DSMnin yenilenen versiyonlar ile
birlikte deiti. Bu deiiklikler, psikolojik bozukluu nelerin
oluturduu ve bozukluk eitlerini oluturan snrn ne olduuna dair ruhsal salk uzmanlarnn ounda meydana gelen
dncesel deiimlerdir. Ayn zamanda, halkn anormal kavramna bak asnda meydana gelen deiikliklerdir.
DSMnin yeniden dzenlenme aamalarnda, baz tehis
kategorileri karlp yenileri eklenmektedir. rnein, 1980 ylnda DSM-IIIn kmasyla nrotik ve psikotik bozukluklarn
arasndaki geleneksel ayrm ortadan kaldrlmtr. Nrotik
bozukluklar ya da nevrozlar eskiden, bir kiinin beyninde anormallik belirtilerinin olmad, ar derecede mantksz eyler
dnmedii, temel kurallar ihlal etmedii ama hayali zntler
yaad ya da kendini engelleme davranlarna girdii ya da so-

nrotik bozukluk: Kiinin beyninde bir anormallik, ar eklinde mantksz dnme ya da temel kurallarn ihlali gibi iaretlerin grlmedii
fakat kiinin kendisinin deneyimledii stresin bulunduu zihinsel bir
bozukluktur. Bu kategori DSM-III'den kaldrlmtr.
psikotik bozukluk: Dnce, duygu ve algsal glklerle kendisini
gsteren kiinin gereklik algsndaki bozukluklar deneyimledii ar
zihinsel rahatszlklardr. DSM-III'den sonra bir tehis kategorisi olarak
kullanlmaya devam edilmemitir.
delilik: Kiinin yasal olarak yarglanmada sorumluluunun olmadn
ya da yetersiz durumda olduunu gsteren legal (klinik olmayan) bir
belirtmedir.
etiyoloji: Bir rahatszln geliimiyle rahatszln ilgili faktrler ya da
bozukluun nedenleri.

446

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

runlarla baa kma konusunda yetersiz olduu genel psikolojik


problemler olarak dnlmekteydi. Psikotik bozukluklar ya da
psikozlarn hem nitelik hem de zorluk asndan nrotik problemlerden farkl olduu dnlmekteydi. Psikotik davranlarn
sosyal kurallardan byk lde ayrld ve mantkl dnme
ve genel duygu ve dnce srelerinde yaanan bozukluklarla
ilgili olduuna inanlmaktayd. DSM-III danma komitesi nrotik bozukluklarn ve psikotik bozukluklarn tehis kategorilerine
bir yarar salamayacak kadar genel anlaml olduklarna karar
vermitir (ancak, bu kavramlar pek ok psikiyatrist ve psikolog
tarafndan bir kiideki genel bozukluklar ifade etmek amacyla
kullanlmaya devam etmektedir.).
Snflandrma konusunda zaman ierisinde deimi son bir
bak asna da deinmek istiyoruz. Tarih boyunca, ruhsal hastalklar olan insanlar genelde o hastaln adyla anlmlardr.
rnein, klinisyenler insanlara izofren ya da fobik demitir. Ama bu durum fiziksel hastalklar iin geerli olmamtr,
rnein bir kanser hastasna kanserik denmemitir. Artk,
klinisyenler ve aratrmaclar kiileri tehisten uzak tutmaya zen
gstermektedirler. Kiilerin izofren ya da fobik olmas, kanser
ya da grip olmasndan farkl deildir. Her hastala uygun tedavi
ynteminin bir an nce bulunmas mit edilmektedir.

Akl Hastal Kavram Ruhsal hastalklarn nedenlerinden


bahsetmeden nce akl hastal kavramna ksaca bir gz atmak
istiyoruz. Delilik DSM-IV-TRde tanmlanmamtr, bu kavramn
klinik dzeyde bir tanm mevcut deildir. Aksine, delilik popler
kltr ve hukuk sistemine ait olan bir kavramdr. Hukukta deliliin tedavisi Daniel MNaghtenin delilik nedeniyle cinayetten
sulu bulunmad 1843 tarihine dayanmaktadr. MNaghtenin
ldrmek istedii kii ngiliz babakanyd, MNaghten bu cinayeti ileme grevinin kendisine Tanr tarafndan verildiine
inanmaktayd. (MNaghten ngiliz babakan yerine yanllkla
onun sekreterini ldrmt.) Bunlardan dolay, MNaghten
hapishaneye deil akl hastanesine gnderilmiti.
Verilen karara tepkiler artm hatta Kralie Victoria bile bu
duruma ok fkelenip deliliin bahanelerinin snrlandrlmas
iin Lordlar Kamarasnn MNaghten kural olarak bilinen bir
takm kurallar koymasn salamtr. Bu kurala gre, sulu
biri yapt eylemlerin niteliini ve sonucunu bilmek zorunda
deildi; ya da eer tm bunlar biliyorsa yapt eyin yanl olduunu da bilmiyor demekti. MNaghten kural adil bir sululuk
ya da masumiyet kriteri midir? Ruhsal hastalklarn aratrlmas
sonucunda edinilen bilgiler dorultusunda, aratrmaclar sulularn yaptklar eylemlerin yasa d ya da ahlaksz olduunun
farknda olduklar ama yine de kendilerini durduramadklar
durumlarn ayrmna varmtr.
Delilik mazeretinin medyada yank bulmas dolaysyla da
halkn bu konuda bilinlenmi olmasna ramen bu tr mazeretler olduka azdr (Kirshner ve Galperin, 2001). rnein,
Maryland eyaletinin Baltimore ehrinde 60.432 iddianameden
yalnzca 190 sank (% 0.31) akl hastal mazeretini ne srm
ve bunlarn yalnzca 8 tanesi (% 4.2) baarl olmutur (Janofsky
ve ark., 1996). Yani bir jriye oturup bir kiinin akll m yoksa
akl hastas m olduunu yarglama ihtimaliniz ok dk.

PSKOPATOLOJNN
ETYOLOJS
Etiyoloji, psikolojik ve tbbi problemlerin geliimine neden olan
ya da bu geliimde pay olan faktrleri ifade etmektedir. Bozuklu-

un neden orta ktnn, temellerinin


ve dnce, duygusal ve davransal
sreleri nasl etkilediinin bilinmesi
yeni tedavi yntemlerinin bulunmasna
yardmc olabilmekte dolaysyla bu
hastalklarn tekrarlanmas nlenebilmektedir. Her tr bozukluk hakknda
tartmalar yaplrken nedensellik analizi ok nemli bir rol oynamaktadr.
Nedensel faktrlerin iki tanesini inceleyeceiz: biyolojik ve psikolojik.

belirtileri bilind atma ve dncelerde


yatmaktadr. Eer bilinsiz bir atma yaanp gerginlik seviyesi artarsa, kii anksiyete
ve baka bozukluklar yaamaya balamaktadr. Bu psiik atmann byk bir ksm
bilindnn mantksz ve zevk dkn
drtleri id ve sperego tarafndan dayatlan
isellemi sosyal snrlamalar arasnda yaanan ekimeden kaynaklanmaktadr. Bu
ekimede sz sahibi olan benliktir; ancak,
benliin fonksiyonlarn yerine getirebilme
yetisi ocuklukta yaanm anormallikler
nedeniyle sarslm olabilmektedir. Bireyler,
atma halindeki drtlerin neden olduu
ac ve anksiyeteden bastrma ve inkr gibi
savunma mekanizmalar ile kamaya almaktadr. Bu savunma mekanizmalar ar
derecede kullanlp gerekler arptlabilir
ve bu durum, kiinin kendini engelleyen
davranlar gstermesine neden olabilir.
Daha sonra birey anksiyete ve atma karsnda savunma yapabilmek iin o kadar
ok psiik enerji harcamaktadr ki retken
ve tatmin edici bir hayat yaamak iin ok
az enerjisi kalmaktadr.

Biyolojik Yaklamlar Tbbi modellerin kaltmna dayanan modern


biyolojik yaklamlara gre, psikolojik
rahatszlklarn altnda byk bir ihtimalle biyolojik faktrler yatmaktadr.
Biyoloji aratrmaclar ve klinisyenler
genellikle beyinde meydana gelen yapsal anormallikleri, biyokimyasal sreleri ve genetik etkileri incelemektedir.
Beyin, birbiriyle ilikileri element2001 yulunda, Andrea Yates be
lerin hassas bir dengede olduu karocuunu kvette bodu. Be yul
mak bir organdr. Kimyasal taycsonra, jri onu akul hastaluu nedelarda yani nrotransmiterlerde ya da
niyle sulu bulmadu. Peki, deliliin
dokusunda meydana gelebilecek en ufak
hukuki tanumu yullar ierisinde neden
Davransal Gzlenebilir tepkilere odakbir deiiklik ok ciddi sonularn oludeiti?
landklar iin davransal kuramclar himasna neden olabilmektedir. Genetik
potetik psikodinamik srelerden ok az
faktrler, beyin hasar ve enfeksiyon bu
yararlanmaktadr. Bu kuramclar anormal
deiikliklerin nedenlerindendir. Beyin
davranlarn salkl davranlar gibi renme ve pekitirme yogrntleme tekniklerinde kaydedilen teknolojik gelimelerin
luyla kazanldn ne srmektedirler. psikolojik fenomenlere
ruhsal salk uzmanlarna yaayan bireylerin beyin yapsn ve
ya da ocukluun ilk dnemlerinde yaanlan tecrbelere odakbelirli biyokimsayal sreleri ameliyat yapmadan grntleme
lanmamaktadrlar. Bunun yerine, bugnk davranlar ve buimkn verdiini daha nceki blmlerde anlatmtk. Bu tekgnk koullara ya da bu davrann devam etmesinde etkili olan
nikleri kullanan biyoloji aratrmaclar psikolojik bozukluklar ve
pekitirme srecine odaklanmaktadrlar. Psikolojik bozukluklar,
beyinde ortaya kan belirli anormallikler arasnda bir ilikinin
bireyin kendini engelleyici ya da baarsz davranlar gelitirmeyi
olduunu bulmutur. Ayrca, davransal genetik alannda devam
rendii iin ortaya kmaktadr. Bir aratrmac ve klinisyen
eden aratrmalar, aratrmaclarn belirli genler ve psikolojik boherhangi istenmedik ve anormal davranlar barndran evresel
zukluklar arasndaki ilikiyi saptama becerilerini de arttrmaktadr.
ihtimalleri ortaya kararak bu ihtimalleri ortadan kaldrmak iin
Bu blmde, anormalliin eitlerini anlamaya alrken eitli
tedavi yntemleri gelitirip istenmeyen davranlar yok edebilbiyolojik aklamalara da deineceiz.
mektedir. Davranbilimciler, uyumsuz davranlara neden olan
sreleri anlamak iin hem klasik hem de ilemsel modellere (bkz.
Psikolojik Yaklamlar Psikolojik yaklamlar, psikopa6. Blm) gvenmektedirler.
tolojinin gelime aamasnda psikolojik ve sosyal faktrlerin
nedensel rollerine odaklanmaktadr. Bu yaklamlar psikolojik
Bilisel Psikopatolojiye ynelik bilisel bak alar genellikle
bozukluklarn temelinde kiisel tecrbelerin, travmalarn, atdavransal dnceleri tamamlamak iin kullanlmaktadr. Bimalarn ve evresel faktrlerin olduuna inanmaktadr. Anorlisel bak asna gre, psikolojik bozukluklarn temelleri her
malliin drt nemli psikolojik modeline deineceiz: psikodizaman evredeki uyarclarda, pekitiricilerde ve overt tepkilerde
namik, davransal, bilisel ve sosyokltrel.
bulunmamaktadr. nemli olan ey, insanlarn kendileri ve dier
insanlar ve evreyle ilikileri hakknda neler dndkleridir.
Psikodinamik Psikodinamik yaklam da biyolojik yaklam
Yol gsterebilecek ya da yanltabilecek bilisel deikenlerin aragibi psikopatolojinin nedenlerinin kiinin iinde olduuna
sndaki uyumlayc tepkiler; bir kiinin etrafndaki pekitiriciler
inanmaktadr. Ancak, bu modeli gelitiren Sigmund Freuda
zerinde alglad kontrol dzeyi, bir kiinin onu tehdit eden
gre i nedensel faktrler biyolojik deil psikolojiktir. Daha
olaylarla baa kma yetisine olan inanc ve olaylarn durumsal ve
nceki blmlerde bahsettiimiz gibi, Freud psikolojik bozukkiisel faktrler asndan yorumlanmasdr. Bilisel yaklam;
luklarn tm insanlarn yaad normal psiik atma ve ego
psikolojik problemlerin bir gerein kavranmasnda yaanan
savunmas srelerinin uzamasndan dolay ortaya ktna
arptmalardan, iyi akl yrtememeden ya da problem zme
inanmaktayd. Psikodinamik modelde, ocukluun ilk yllakonusundaki yetersizlikten kaynaklandn savunmaktadr.
rnda yaanan tecrbeler hem normal hem de anormal davranlar ekillendirmektedir.
Sosyokltrel Psikopatolojiye ynelik sosyokltrel bak
Psikodinamik teoride, davranlar insanlarn farknda olmaas, anormal davrann hem tehisinde hem de etiyolojisinde
yan itkiler ve istekler tarafndan gdlenmektedir. Psikopatolojinin
kltrn rol oynadna inanmaktadr. Nesnellik sorununu ta-

Psikolojik Bozukluklarun Doasu

447

nmlarken kltrn tehis zerindeki rolnden bahsetmitik.


Davranlarn farkl kltrlerde farkl ekillerde yorumlandn
ne srmtk; hangi dzeydeki bir davrann bireysel problemlere neden olaca biraz da bu davrann o kltrde nasl
yorumlandyla ilgilidir. Etiyolojiye gre, insanlarn yaad
belirli kltrel artlar, psikopatolojinin belirleyici trleri ve alt
trlerinin olumasna neden olacak bir evreyi tanmlayabilir.
Size, ruhsal hastalklarn nemi konusunda aratrmaclarn yapt aklamalar hakknda genel bir bilgi verdik. Gnmz aratrmaclarnn psikopatolojiye etkileimci bir bak
asyla yaklatklarn ve psikopatolojiyi biyolojik ve psikolojik
faktrlerin etkileime girmesi sonucu oluan karmak bir rn
olarak grdklerini sylemeliyiz. rnein, genetik yatknlk
bir kiinin nrotransmiter ve hormon dzeylerini etkileyerek
onun psikolojik bir bozukluk yaamasna nende olabilmektedir;
ancak, bozukluun tamamen geliebilmesi iin psikolojik veya
sosyal stresin ya da renilmi belirli davranlarn da bu srece
dhil olmas gerekebilmektedir.
Size anormallik hakknda genel bilgiler verdiimize gre,
artk anksiyete, depresyon ve izofreni gibi nemli psikolojik
bozukluklarn nedenleri ve sonularn aklamann zaman
geldi. Her bir kategori iin, ncelikle bu hastalarn neler yaadklarn ve gzlemcilerin karsna nasl ktklarn anlatacaz. Daha sonra, etiyoloji konusundaki nemli biyolojik
ve psikolojik yaklamlarn bu hastalklarn geliim srelerini
nasl anlattn greceiz.
Psikopatolojinin incelemeye zamanmzn olmad pek
ok kategorisi var. Ancak, aada baz nemli bozukluklar
hakknda ksaca bilgiler bulunmaktadr.
Madde kullanm bozukluklar, alkol ve uyuturucu mad-

delere baml olmay ve bu maddelerin kullanlmasn


ifade etmektedir. Madde kullanmn bilin durumlar
blmnde geni bir ekilde anlatmtk (bkz. 5. Blm,
s. 152-157).
Cinsel bozukluklar, cinsel ilev bozukluu, cinsel ketleme
ya da cinsel sapknlk sorunlarn iermektedir.
Yeme bozukluklar, anoreksiya, bulimia gibi bozukluklardr ve 11. Blmde anlatlmtr (bkz. s. 348-350).
Farkl psikolojik bozukluklarn tipik belirtilerini ya da tecrbelerini okuduunuz zaman, ayn eylerin sizin ya da tandnz
birinin bana geldiini dnyor olabilirsiniz. Bahsedeceimiz
bozukluklar ok yaygn olduu iin bunlarn size yabanc gelmesi
ok tuhaf olurdu. Belirli bir psikolojik bozukluun belirtileri pek
ok insanda vardr. Bu benzerliklerin farknda olmak anormal
psikolojisini anlamanza yardmc olabilir; ancak, herhangi bir
bozukluun tehisinde pek ok kriterin nemli bir rol oynadn
ve bu tehisin ancak eitimli bir ruhsal salk uzman tarafndan
yaplmas gerektiini unutmaynz. Edineceiniz bilgilerin arkadalarnz ya da aile yelerinizi patolojik olarak deerlendirmenize neden olmasna izin vermeyiniz. Ancak, eer bu blm
ruhsal salk konularnda kayg duymanza neden olursa pek
ok niversite ve yksekokulun rehberlik merkezleri olduunu
unutmaynz.

anksiyete bozukluu: Grnr bir neden olmakszn meydana gelen psikolojik uyarlma, gerginlik hissi ve youn endie ile kendini gsteren
zihinsel bozukluk.
genelletirilmi anksitete bozukluu: En az 6 ay boyunca tehdit edici
belirli bir tehlike ya da obje olmadan kiinin zamann ounda endieli
ve kaygl hissetmesine neden olan bir anksiyete bozukluu.

448

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

DURUN VE GZDEN GERN


n

Jerry, rmceklerden o kadar ok korkmaktadr ki


gvendii biri odada rmcek olmadna dair onu ikna
etmedii srece bir odaya girememektedir. Jerrynin bu
davrann anormal olduuna hangi kriter dorultusunda
karar verebiliriz?
Ruhsal hastalklarn snflandrlmasnn nemli yarar
nedir?
Psikopatolojinin analizinde neden kltr rol oynamaktadr?

ELETREL DNME

David Rosenhan ve yedi kiinin akul


hastanesine gtrld araturmayu dnn. Neden hepsi
de halsinasyonlar grdklerini sylemi olabilirler?

Aaudaki konu ile ilgili olarak daha ok bilgi edinmek iin


MyPsychLab.comu ziyaret ediniz:
Kefedin: DSMnin Aksisleri

Anksiyete Bozukluklar
Herkes belirli hayat koullar altnda anksiyete ya da korku
yaamaktadr. Ancak, baz insanlar iin anksiyete gnlk hayatlarna devam edemeyecek ya da hayattan keyif alamayacak dzeyde problemlere neden olmaktadr. Yetikin nfusunun yzde
28.8inin belirli dnemlerde eitli anksiyete bozukluklarnn
belirtilerini yaad tahmin edilmektedir (Kessler ve ark., 2005a).
Anksiyete bu bozukluklarn hepsinde en nemli etkiye sahip olsa
da anksiyetenin hangi dzeyde yaand, anksiyetenin iddeti ve
anksiyeteye neden olan durumlar kiiye gre deimektedir. Bu
blmde, be nemli bozukluktan bahsedeceiz: genelletirilmi
anksiyete bozukluu, panik bozukluk, fobik bozukluk, obsesifkompulsif bozukluk ve travma sonras stres bozukluu. Daha
sonra, bu bozukluklarn nedenlerini aklayacaz.

GENELLETRLM ANKSYETE
BOZUKLUU
Bir kii zel bir tehlikeye maruz kalmad halde en az alt aylk bir sre boyunca kendisini kaygl ve endieli hissediyorsa,
klinisyenler bu kiilere genelletirilmi anksiyete bozukluu
tehisi koymaktadrlar. Genelde, mali durum ya da sevilen bir
kiinin sal konularnda duyulan hayali endieler gibi zel
hayat koullar hakknda kayg duyulmaktadr. Anksiyetenin
ortaya kma ekli yani belirtileri kiiye gre deimektedir;
ancak, bir kiiye genelletirilmi anksiyete bozukluu tehisi konabilmesi iin bu kiinin ayn zamanda kas gerilmesi, yorgunluk,
hareketlilik, konsantre gl, asabiyet veya uyku sorunu gibi
rahatszlklardan en az tanesini yayor olmas gerekmektedir.
Amerikadaki yetikinlerin % 5.7si genelletirilmi anksiyete
bozukluu yaamaktadr (Kessler ve ark., 2005a).
Kiilerin endieleri kontrol altna alnamad ya da bir sre
iin durdurulamad iin genelletirilmi anksiyete bozukluu
vcudun dzenli almasn da etkilemektedir. Anksiyetenin
nedenlerine odaklandklar iin bireyler sosyal hayatlarna ya da
ilerine yeterli dzeyde katlamamaktadrlar. Tm bu zorluklara
bozukluun neden olduu fiziksel belirtiler de eklenmektedir.

Yaamnzda Eletirel Dnme


BOZUKLUKLAR DSMYE NASIL GRER?
Bu blmde, DSM-IV-TR (2000)de
yer alan psikolojik bozukluklarun
eitli tanumlarunu okuyacaksunuz. Bu
bozukluklarun tanumlaruna gemeden
nce, belirli bir bozukluun DSMye
girmesi iin klinisyenlerin nasul oybirliiyle karar alduundan bahsetmek
istiyoruz. Her bir bozukluk iin, bu
sre gzlemlerle balamaktadur: Terapistler ve araturmacular insanlarda
grlen belirtileri ve bu belirtilerin
toplamunun neden olduu durumlaru
incelemektedirler. Bu blmn ilerleyen kusumlarunda bahsedeceimiz
duygudurum bozukluklaru gibi auka
belirtilmi tehis kategorilerinde
bile, araturmacular sunuflandurma sisteminin gvenilirlii ve geerliliini
artturmak iin yeni bilgiler edinmeye
devam etmektedirler (Klein, 2008).
DSM-IV-TR mkemmel bir kaynak
olmasuna ramen, yeni bozukluklarun
ortaya ukarulmasu iin klinik araturmalaru devam etmektedir. DSM-IV teki bir
ekte (1994) nerilen ama haklarunda
daha ok araturma gerektiren 20
tane bozukluktan kusaca bahsedilmitir:
DSM-IV n yazarlaru, bu bozukluklarun
listeye dahil edilme aamasunda ellerinde yeterli delillerin olmaduunu ileri
srmtr. Araturmacularun yeni bir
bozukluun varluuna nasul karar verdiini auka gstermek iin, o listede yer
alan bir bozukluu inceleyeceiz: auru
yeme bozukluu.
11. Blmde auru yeme rahatsuzluu
ile ilgili kusaca bilgi vermitik. O blmde, auru yeme rahatsuzluu ve baka
bir yeme bozukluunu kusmen karula-

turmutuk: bir kiiye auru yeme rahatsuzluu


tehisinin konulabilmesi iin kiinin,
istifra etme ve bulimia nervoza problemleri yaamadan srekli auru yemek
yemesi gerektiini belirtmitik. Ayruca,
auru yeme rahatsuzluu problemi yaayan
kiilerin yemek yerken kontrollerini kaybettiklerini ve bu durumun kendilerine
ciddi sukuntular yarattuunu da belirtmitik.
Bu bozukluun tanumu yapulurken
vurgulanan iki noktaya dikkat edin (Striegel-Moore ve Franko, 2008). lki, bazu
belirtiler ortak olsa da (yani, auru yemek
yeme) auru yeme rahatsuzluunun dier
yeme bozukluklarundan farklu olduu
tespit edilmelidir. Klinisyenler yeni bir
tehis kategorisi nerirken yeni bozukluun dier tanumlanmu bozukluklardan
farklu olduunu kanutlamaludurlar. kincisi, auru yeme rahatsuzluunun pek ok
belirtisi olduu tanumda belirtilmelidir.
Klinisyenler yeni bir tehis kategorisi
nerirken belirli belirtilerin srekli ve
dzenli olarak tekrarlanduunu ispat etmek zorundadurlar.
Bir bozukluun tanumu, bir bakuma,
hipotez sayulmaktadur: Bozukluu ne
sren klinisyenler hastalarun bozukluu
dierlerinden ayurt eden belirtileri yaaduunu tahmin etmektedirler. auru yeme
rahatsuzluu iin de aynu eyler geerlidir.
Yapulan bir araturmada, araturmacular
Amerikadaki 9.282 yetikinle yzyze
grmeler yapmutur (Hudson ve ark.,
2007). Kiilerin auru yeme rahatsuzluu
problemi yaayup yaamaduunu tespit
etmek iin DSM-IV deki kriterleri kullanmulardur. Bu araturmada yer alan
kadunlarun % 3.5i, erkeklerin % 2.0u

PANK BOZUKLUK
Genelletirilmi anksiyete bozukluundaki anksiyetenin kronik
varlnn tam aksine, panik bozukluk hastalar yalnzca dakikalar sren beklenmedik ve iddetli panik ataklar geirmektedir. Bu
ataklar bir korku ya da endie haliyle balamaktadr. Bu durumda
anksiyetenin fiziksel belirtilerinin yan sra ayn zamanda otonom hiperaktivite (hzl kalp at gibi), ba dnmesi, baygnlk,
nefes alma gl ya da boulma hissi gibi belirtiler de ortaya
kmaktadr. Bu ataklara neden olan somut eyler olmad iin
panik ataklar beklenmedik zamanlarda yaanmaktadr. Bir birey

pek ok kriteri karulamutur. Byle bir


bilgi, auru yeme rahatsuzluu probleminin
kendine has belirtileri ve sonularu olduu hipotezini dorulamaktadur.
Ancak, auru yeme rahatsuzluu konusundaki bazu bilgiler araturmacularun
tehis zelliklerini yeniden incelemesine neden olmutur (Striegel-Moore
ve Franko, 2008). rnein, dier yeme
bozukluklarunun tanumlarunda vcut
aurluunun ya da eklinin z deerlendirmeye auru etkisi yer almaktadur
(DSM-IV, 1994, s. 545). Araturmacular
bu zelliin auru yeme rahatsuzluunun
belirtilerine dhil edilip edilmemesi
gerektiini dnmeye balamulardur
(Grilo ve ark., 2008). Yapulan araturmalara gre; auru yeme rahatsuzluu kriterlerini karulayan ve auru etkiyi gsteren
kiiler, bu etkiyi gstermeyenlerden
daha ok sukuntu ekmektedirler. Ancak,
araturmacular bu zelliin belirtilere
dhil edilmesinin auru yeme rahatsuzluu
tehislerini nasul etkileyecei ynnde
henz fikir birliine varmamulardur.
Eski ya da yeni tm bozukluklarda
olduu gibi auru yeme rahatsuzluu hakkunda yapulan araturmalarun amacu en
geerli tehisin konulmasunu salamaktur. DSMnin en uygun tedavi yntemlerini ve kiilerin sukuntularunun azalmasunu
salayacak geerli tehisleri oluturabilmesi iin araturmacular youn bir
ekilde alumaktadurlar.
Bozukluk tanumlaru neden pek ok
belirti iermektedir?
Gelitirilmi tehisler neden genellikle gelimi tedavi yntemlerinin
olumasunu salamaktadur?

srekli beklenmedik panik ataklar yayorsa ve dier ataklarn


olma ihtimalini dnerek endie duyuyorsa o zaman bu kiiye
panik bozukluk tehisi konmaktadr. Aratrma sonularna gre,
Amerikadaki yetikinlerin % 4.7si panik bozukluk yaamaktadr
(Kessler ve ark., 2006b).

panik bozukluk: Youn kayg, korku ve dehet duygularyla balayan beklenmedik, ar panik ataklarla deneyimlenen bir anksiyete
bozukluu.

Anksiyete Bozukluklaru

449

Agorafobi neden insanlarun kendi evlerinde mahkm


olmalaruna neden olmaktadur?

DSM-IV-TRde panik bozukluun agorafobiyle ayn anda


yaanp yaanmadnn da tehis edilmesi gerekmektedir. Agorafobi, kamann zor ya da utandrc olabilecei alanlardan ar
derecede korkmak anlamna gelmektedir. Agorafobik bireyler
genelde kalabalk odalar, alveri merkezleri ve otobs gibi
yerlerden korkmaktadrlar. Ev dnda bir yerde genelde idrarn
karmak ya da panik atak belirtilerinin balamas gibi durumlardan korkmaktadrlar nk byle bir durumla karlatklarnda
kendilerine yardm edilememe olaslnn olduunu ya da iinde
bulunduklar durumun kendileri iin utandrc olduunu dnmektedirler. Bu korkular, bireylerin zgrlklerini ellerinden
ald gibi baz durumlarda da bireylerin kendi evlerinde mahkm olmalarna neden olmaktadr.
Agorafobinin neden panik bozuklukla ilikili olduunu
anlayabildiniz mi? Panik atak hastalarndan bazlar iin (hepsi
iin deil), yaayacaklar bir sonraki atan korkusu ve bu durumun yaratt etkiler onlar evlerine mahkm etmek iin yeterli
olmaktadr. Agorafobik bir kii evinden darya kabilmektedir
ama bu durumda genellikle ok ciddi endieler yaamaktadr.

hayatlarna devam etmelerini engellememektedir. Ancak, fobik


kiiler kendilerini bu durumlara altramamakta, ciddi skntlar
ekmekte ve bu durumlar karsnda gerekli eylemleri yapamamaktadr. Kck bir fobi bile kiilerin hayatlar zerinde ok
ciddi etkiler yaratabilmektedir. DSM-IV-TR fobileri iki kategoriye
ayrmaktadr: sosyal fobiler ve zgl fobiler. (bkz. Tablo 14.2)
Sosyal fobi bakalarnn da tanklk edebilecei ortamlarda
gerekleebilecek durumlardan srekli ve nedensiz bir ekilde
korkmaktr. Sosyal fobik bir kii utandrc bir ekilde hareket
etmekten korkmaktadr. Kii korkusunun yersiz ve ar olduunun farkndadr ancak yine de insanlarn kendisini inceleyebilecei ortamlardan srekli olarak kamak istemektedir. Sosyal
fobi genellikle kendini gerekletiren bir kehanet iermektedir.
Bakalar tarafndan incelenmekten ve reddedilmekten duyulan
korku o kadar ok artar ki en sonunda kii kendisini her eyden
soyutlama ihtimali mevcuttur. Sosyal fobik kiiler olumlu sosyal
deiikliklerden bile ok korkabilmektedir: Kendileri iin koyduklar standartlara gelecekte ulaamamaktan bile korkmaktadrlar (Weeks ve ark., 2008).
Amerikadaki yetikinlerin % 12.1i sosyal fobi yaamaktadr
(Ruscio ve ark., 2008).
zgl fobiler pek ok farkl nesne ya da durum karsnda
ortaya kmaktadr. Tablo 14.2de gsterildii gibi, zgl fobiler
kendi iinde daha ok alt trlere ayrlmaktadr. rnein, hayvan
fobisi yaayan bir birey rmceklere kar fobik bir tepki gsterebilmektedir. Her bir trde, ya belirli bir nesnenin ya da durumun varl nedeniyle ya da bu nesne ya da durumla karlama
ihtimali nedeniyle fobik tepkiler gsterilmektedir. Aratrmaya
gre, Amerikadaki yetikinlerin % 12.5i zgl fobi yaamaktadr
(Kessler ve ark., 2005a).

SAPLANTI-ZORLANTI BOZUKLUU
Anksiyete bozukluu yaayan baz insanlar baz dnce ya da
davranlara saplanp kalmaktadr. u olaya bir bakalm:

TABLO 14.2

Genel Fobiler

Sosyal Fobiler (utandrc bir ey yaparken incelenme korkusu)

FOBLER
Korku, darda karlama olasln yaadnz herhangi bir
tehlikeye (bir kiinin evinde kan yangn ya da gasp edilme gibi)
kar verdiiniz akli bir tepkidir. Byle bir durumda, kiiler oradan
kaabilecei gibi saldrya kar kendisini savunmaya da geebilmektedir. Bunun tam aksine, fobik bir kii kendisini ar derecede
tehdit ettiini dnd belirli bir nesneden, aktiviteden ya da
durumdan nedensiz yere ve srekli olarak korkmaktadr.
Pek ok kii rmcek ya da ylandan (hatta oktan semeli snavlardan bile) korkmaktadr. Bu tr korkular, insanlarn gnlk

agorafobi: Kamann utandrc ve zor olduu kamu alanlarnda ve ak


yerlerde yaanan ar korkudur.
korku: nsan kamaya ve meru mdafaya sevk eden dardan geldii
objektifce tanmlanan tehlikeye verilen rasyonel tepkidir.
fobi: Belirli objeye, aktiviteye veya duruma ar ve nedensizce verilen
kalc ve mantksz korkudur.
sosyal fobi: Bakalar tarafndan izlenenildii hissene kapldnda ortaya
kan mantksz ve kalc korkudur.
zgl korku: Belirli tr objenin yada durumun sonucunda oluan fobidir.

450

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

zgl Fobiler
Hayvan trleri fobisi
Kediler (ailurofobi)
Kpekler (sinofobi)
Bcekler (bcekfobisi)
rmcekler (araknofobi)
Ylanlar (ofidyofobi)
Kemirgenler (kemirgen fobisi)
Doal ortam fobisi
Frtna (brontofobi)
Ykseklik (akrofobi)
KanEnjeksiyonYaralanma Fobisi
Kan (hemofobi)
ne (belonefobi)
Durumsal Fobiler
Kapal alanlar (klostrofobi)
Tren (siderodromofobi)

Yalnzca bir yl kadar nce, 17 yandaki Jim pek ok yetenei


ve ilgi alan olan normal bir gen gibi duruyordu. Sonra,
bir gecede psikolojik engellerinden dolay sosyal hayattan
dlanp yapayalnz bir insana dnt. Daha net bir dille
ifade etmek gerekirse, Jim ykanma konusunu saplant haline getirdi. Duygular tam aksini sylese de o kendisini kirli
hissettii iin zamannn byk bir ksmn kendisini hayalindeki kirlerden artmakla geirmeye balad. lk zamanlar
yalnzca hafta sonlarn ve akamlar ykanmaya ayrrken
bir sre sonra ykanmaktan baka hibir ey yapamaz oldu
ve okulu brakt (Rapaport, 1989).
Jim, Amerikadaki yetikinlerin % 1.6snn hayatlarnn bir
dneminde yaam olduu tahmin edilen saplant-zorlant
bozukluu (Obsessive-compulsive disorderOCD) sorununu
yaamaktadr (Kessler ve ark., 2005a). Saplantlar bir kiinin
abalarna ramen bastrlamayan dnceler, hayaller ya da
drtlerdir (Jimin kirli olduunu dnmesi gibi). Saplantlar
istenmeyen bilin envazyonlardr, sama ve aykr grnr ve
bu tr dnceler iinde olan kiiler iin kabul edilemezdir.
Endielendiiniz anlarda siz de bu tr dnceler iine giriyor
olabilirsiniz; rnein Kapy kilitledim mi acaba? ya da Frn
kapattm m acaba? gibi. Saplant-zorlant bozukluu yaayan
insanlarn saplantl dnceleri daha gldr daha ok skntya neden olmaktadr ve kiilerin sosyal ve i yaamlarn
engelleyebilmektedir.
Komplsiyonlar, bir saplantya karlk belli kurallarla srekli tekrarlanan kastl eylemlerdir (Jimin ykanmas gibi).
Kompulsif davranlar, belirli bir durumla ilgili ortaya kan
korkularn azaltlmas ya da nlenmesi iin sergilenir; ancak,
ya mantksz ya da ardr. Kendini temizlik, klarn ya da ev
aletlerinin kapatlp kapatlmadn kontrol etmek ve nesneleri
saymak konularnda engelleyemeyen kiilerin bu davranlar
tipik komplsiyonlara rnek tekil etmektedir.
lk zamanlar, saplant-zorlant bozukluu yaayan insanlar
bu komplsiyonlar sonlandrmak iin direnmektedirler. Sakinletikleri anda, bu komplsiyonlarn ok mantksz olduunu
dnmektedirler. Ancak, anksiyete artt zaman komplsiyonlar
kar konulamaz bir hal almaktadr. Bu ruhsal problemi yaayan
insanlar, saplantlarnn mantksz olduunu fark ettiklerinde ya da
saplantlarnn ar derecede olduunu grdklerinde ve bu saplantlar engelleyemediklerinde kendilerine ok kzmaktadrlar.

TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUU


12. blmde travmatik olaylarn psikolojik sonularndan birini
aklamtk: nsanlar; travmatik olaylar hatrlamak, bunlarla
ilgili ryalar, halsinasyonlar grmek ya da bu anlarn beyinde
yeniden canlanmas eklinde tekrar tekrar yaanmas olarak
tanmlanan bir anksiyete bozukluk olan travma sonras stres
bozukluk (posttraumatic stress disorderPTSD) sorununu yaamaktadr. Bireyler; tecavz, hayati tehlikesi olan olaylar ya da
ciddi yaralanmalar ve doal afetler neticesinde PTSD yaayabilmektedir. nsanlar bu durumu bizzat kendileri yaadnda da
bakalarnn yaadna ahit olduunda da PTSD yaamaktadr.
PTSD sorunu yaayan insanlarn ayn zamanda ar depresyon,
madde kullanm sorunlar ve cinsel ilev bozukluu gibi baka
psikopatolojiler de yaama ihtimali bulunmaktadr (Kilpatrick
ve ark., 2003).
Aratrma sonularna gre, Amerikadaki yetikinlerin %
6.8i hayatlarnn bir dneminde PTSD yaayacaktr (Kessler
ve ark., 2005a). Yaplan aratrmalar pek ok yetikinin ciddi
bir kaza, trajik bir lm ya da fiziksel ya da cinsel istismar gibi
travmatik olaylarla karlatn ortaya karmaktadr (Widom
ve ark., 2005). 1.824 sveli yetikinle yaplan bir aratrmaya
gre bu kiilerin % 80.8inin en azndan bir tane travmatik olay
yaad tespit edilmitir (Frans ve ark., 2005). Bu aratrmadaki
erkekler, kadnlara kyasla daha ok travmatik olay yaamtr
ancak kadnlarn PTSD sorunu yaamalarnn erkeklere kyasla
iki kat daha kolay olduu saptanmtr. Aratrmaclara gre,
kadnlarn travmatik olaylara verdikleri tepkilerin daha ok olmas bunun neden bu kadar zor bir sorun olduunu aklamaya
yardmc olmutur.
Yaanan travmalar sonras PTSD sorununun artmasna tm
dnya genelinde ok dikkat ekilmitir. rnein, 11 Eyll 2001
saldrlarndan iki yl sonra yaplan bir aratrmada Pentagonda
alanlar incelenmitir (Grieger ve ark., 2005). Ve incelenen bu
kiilerin % 14nde PTSD belirtileri gzlemlenmitir. Kendisi
yaralanan ya da evresinde insanlarn ldn gren kiiler bu
durumdan en ok etkilenenler olmutur. Baka bir aratrmada
da, bu saldrlarn ardndan Irakta gerekletirilen savaa katlan
askerler incelenmitir (Hoge ve ark., 2004). Sava blgesinde
konulandrlmadan nce askerlerin % 5.0nda PTSD tehis
kriteri gzlenmitir. Iraktan dndkten sonraki 3-4 ay sonra
kara ordusundaki askerlerin % 12.9u, deniz kuvvetlerindeki
askerlerin % 12.2si PTSD yaamtr.
Travma sonras stres bozukluu, hastalarn hayatlarn alt
st etmektedir. Aratrmaclar PTSD ve dier anksiyete bozukluklarnn temellerini aratrmak gibi karmak bir grevle nasl
baa kmaktadr? Hastaln temellerini anlamak, psikolojik
skntlarn yok edilmesine dair umut alamaktadr.

ANKSYETE BOZUKLUKLARININ
NEDENLER
Psikologlar anksiyete bozukluklarnn nedenlerini nasl aklamaktadr? Az nce anlattmz drt etiyolojik kategorinin
(biyolojik, psikodinamik, davransal ve bilisel) her biri farkl

Saplantu-zorlantu bozukluu yaayan kiiler neden srekli el


yukamak gibi davranular sergilemektedir?

saplant-zorlant bozukluu (OCD): Saplantlar (bastrma abalarna


ramen kalc olan ya da tekrarlayan dnceler, grntler ta da
drtler) ve komplsiyonlar (belirli kurallara gre ritellemi tarzda
tekrar tekrar yaplan hareketler) ile karakterize edilen zihinsel bir
bozukluk.

Anksiyete Bozukluklaru

451

faktrlerin zerinde durmaktadr. Gelin, her bir kategorinin


anksiyete bozukluklarnn anlalmasnda nasl katklarda bulunduunu inceleyelim.

Travmatik olaylar yaayan baz insanlarda PTSD grlrken bazlarnda grlmemektedir. Bu iki gruptaki kiilerin beyin aktivitelerini karlatrmak amacyla bir grup
aratrmac fonksiyonel manyetik rezonans grntleme
(fMRI) tekniini kullanmtr (Lanius ve ark., 2003). Bu
aratrmada, bireylerin zc, endie verici ve travmatik
olaylar hatrlad zaman oluan beyin aktiviteleri zerinde durulmutur. ekil 14.1de grld gibi, travmatik
olaylar yaayp PTSD sorunuyla karlamam insanlarn
duygusal srelerde rol oynayan beyin blgelerinde, PTSD
yaayanlara oranla daha ok hareketlilik yaanmaktadr.
Bu farkllklar farkl anda da (zc, endie verici, travmatik) grlmektedir. Bu inceleme sonucunda elde edilen
bilgilere gre, PTSD yaayan bireylerin beyinleri travmatik
olaylara daha gl tepkiler vermektedir.
Bu aratrma, anksiyete bozukluklarnn biyolojik temellerini
anlama konusunda beyin-grntleme tekniklerinin nasl yardmc olduunu aka gstermektedir. Dier bozukluklar iin
de benzer sonular elde edilmitir. rnein, panik bozukluk
yaayan kiiler ve panik hallerini kontrol altna alabilen kiilerin
serotonin alclarnn arasnda fonksiyonel bir farkllk olduu
pozitron emisyon tomografisi (PET) ile ortaya karlmtr
(Nash ve ark., 2008). Bu farkllklar, panik bozukluun balang aamasn aklama konusunda yardmc olabilmektedir.
Manyetik rezonans grntleme (MRI) teknikleri obsesif-kompulsif bozukluu yaayan kiilerin beyinlerinde meydana gelen
anormallikleri ortaya karmtr. rnein, obsesif-kompulsif

452

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

Endieli

Talamus

larnn temelinde biyolojik faktrler yatmaktadr. Kiilerin


genel olarak neden elektrik deil de rmcek veya ykseklik
gibi fobilerinin olduunu aklayan bir kuram mevcuttur. Bu
kurama gre, korkular farkl kltrlerde ortak yaanmaktadr,
evrimsel gemiimizin bir yerlerinde belirli korkularn atalarmzn hayatta kalma ansn arttrd ne srlmektedir. Byk ihtimalle, insanlar evrimsel gemiimizde ciddi bir tehlike
oluturan kaynaklarla ilikili eylerden korkma eilimiyle domaktadr. Bu yatknlk hipotezi daha nce yaanm bir korkuya
evrimsel olarak hzla ve dnmeden karlk verme gibi bir
eilimimiz olduunu ne srmektedir (LoBue ve DeLoache,
2008; hman ve Mineka, 2001). Ancak; bu hipotez, ine ya da
asansr fobisi gibi evrimsel olarak yaam tehdidi oluturmam
nesnelerden neden korktuumuzu aklamamaktadr.
Rahatlamak iin kullanlan baz ilalarn ve anksiyete belirtilerini azaltmak iin kullanlan ilalarn gc, anksiyete bozukluklarnda biyolojik faktrlerin rol oynadn kantlamaktadr
(Hoffman ve Mathew, 2008; Kaluef ve Nutt, 2007). rnein, 3.
Blmde de bahsettiimiz gibi beyinde yer alan GABA nrotransmiterinin seviyesi dtnde insanlar genellikle anksiyete
sorunuyla karlamaktadr. Beynin serotonin nerotransmiterini
kullanma bozukluu da baz anksiyete bozukluklaryla ilikilidir.
15. Blmde greceimiz gibi, GABA ve serotonin seviyeleri baz
anksiyete bozukluklarnn tedavisinde baar salamaktadr.
Aratrmaclar, bu bozukluklarn beyinle ilikisini incelemek
iin grntleme teknikleri kullanmaktadr. Travma sonras stres
bozukluu ile ilgili yaplan aratrmay inceleyiniz.

zgn

n
Singulat

Biyolojik Pek ok aratrmacya gre, anksiyete bozukluk-

Travmatik

EKL 14.1

Anular

Beyin Aktivitesi ve Duygusal

Araturma, travma sonrasu PTSD yaamu ve yaamamu


bireyleri karulaturmutur. Her iki grubun yeleri de fMRI
teknii kullanulurken duygusal anularunu haturlamulardur. ekilde
travmatik, zc ve sinir bozucu olaylaru haturlayan PTSDsiz
bireylerin beyinlerinde daha ok hareketliliin yaanduu grlmektedir.

hastalarnn normalde insanlarn davranlarn engellemeyi


salayan beyin blgelerinde daha byk bir kortikal kalnlk
bulunmaktadr (Narayan ve ark., 2008). Beyinde meydana gelen
bu anormallik nronlarn iletiim kurmasn engellemekte ve obsesif-kompulsif hastalarnn davransal komplsiyonlar kontrol
etmekte neden zorlandklarn ksmen aklayabilmektedir.
Son olarak, aile ve ikizler zerinde yaplan aratrmalara
gre, anksiyete bozukluunu yaamaya yatkn olmann temelinde genetik faktrler rol oynamaktadr (Hettema ve ark., 2005).
rnein, tek yumurta ikizi olan erkek kardein ayn anda hem
sosyal hem de zgl bir fobi yaamalar ihtimali ift yumurta ikizi
olan erkek kardelerden daha yksektir (Kendler ve ark., 2001).
Ancak, yine de doal ortam ve yetime koullarnn da srekli
olarak birbiriyle etkileim iinde olduunu unutmamalyz. rnein, 13. Blmde akladmz gibi, kiilik zelliklerimizin
ou kaltsaldr. Yaplan bir aratrma sonularna gre, genlerin
PTSD zerindeki rol artmaktadr nk farkl kiilik zellikleri
sahip insanlar travma yaama ihtimallerini azaltan ya da arttran
tercihler yapmaktadr (Stein ve ark., 2002).

Psikodinamik Psikodinamik model, anksiyete bozukluunun belirtilerinin altnda psiik atmalar ve korkularn olduu
varsaym zerine kuruludur. Bu belirtiler, bireylerin psikolojik
ac ekmesinin nlenmesine ynelik giriimlerdir. Bu yzden,
panik ataklar bireylerin bilinlenmesine neden olan bilin d
atmalarn sonucudur. Mesela, bir ocuun evden kama istei ile ilgili atmalarn bastrmaya altn dnn. ocuun daha sonra, bu i atmasn sembolize eden bir nesne
ya da durumdan korkmaya balama ihtimali bulunmaktadr.
rnein, ailesinden ve evinden dardaki dnyaya kamaya
alrken kullanaca yolu bir kpr sembolize edebilmektedir.
Kpr grnts kiinin bilin d atmay yaadktan sonra
bu konuyla ilgili farkndalnn artmasn salamakta ve bu
durum beraberinde korku ve anksiyete getirmektedir. Kiinin
kprlerden srekli olarak kamas ocukluk dneminde evde
yaad anlarla ilgili duyduu anksiyeteden uzak kalmak istemesine ynelik sembolik bir hareket olabilmektedir.

Saplant-zorlant bozukluklarnda, obsesif davran durumla


ilgili olan ancak ok daha fazla korkulan bir istek veya elikinin
sebep olduu kaygy ortadan kaldrma teebbs olarak grlr.
Yasaklanm drty sembolik olarak kontrol altnda bulunduran bir takntnn yerini baka bir davrana brakmas kiide
rahatlk hissinin olumasn salar. rnein, nceden akladmz bir ergen olan Jimin yaad obsesif kirlilik korkularn
dnelim. Bu korkularn temeli aslnda cinsel olarak aktif olma
isteiyle itibarn kirletme arasndaki ztlkta olabilir. Ufak ritualistik bir grevi yerine getirme srasnda zihnin kompulsif olarak
megul olmas da bireyin bilind ztlk yaratan asl konudan
uzaklamasna imkn salar.

Davransal Kaygnn davransal aklamalar kayg bozukluu semptomlarnn salamlat veya koulland biimler
zerinde younlamaktadr. Aratrmaclar altta yatan bilind ztlklar veya ocukluk dnemindeki yaantlar aratrmyorlar nk bu olgular dorudan gzlemlenemezler. Blm
6da grdmz gibi, davransal teoriler genelde, klasik koullanm korkular olarak grlen fobilerin (John Watson ve
Rosalie Raynerin beyaz fare korkusu oluturduu Little Alberti
hatrlayn [bkz. Sayfa 172]) geliimini aklamak zere kullanlr. Davransal yaklama gre nceden ntr olan bir nesne
veya durum korku verici bir deneyimle eletirilerek fobi yaratan bir uyarcya dnr. rnein, ocuk bir ylana yaklarken annesinin kendisini bararak uyarmas durumunda ylanlara kar fobi gelitirebilir. Bu deneyimin ardndan, ylanlarla
ilgili dnmek bile bir korku dalgas oluturabilir. Fobiler, kii
korkulan durumdan uzaklatnda ortaya kan kaygnn azalmasyla da devam eder.
Saplant-zorlant bozukluklarnn davransal bir analizinde,
kompulsif davranlarn obsesif dncelerle ilikilendirilen
kaygy azaltma, kompulsif davran ise pekitirme eiliminde
olduu belirtilmektedir. rnein, eer bir kadn pe dokunduunda kirlenmekten korkuyorsa, ellerini ykamak kaygy azaltr
ve pekitirici bir zellie sahip olur. Fobilere paralel olarak,
saplant-zorlant bozukluklarnda da kompulsif davranlarn
sonucu olarak ortaya kan endiedeki azalmayla devam eder.
Bilisel Kaygyla ilgili bilisel bak alar kiinin karlat
tehlikeyi deerlendirmesini arptabilecek olan algsal sreler
veya tutumlar zerinde younlatr. Kii bir tehdidin doasn
veya gerekliini olduundan daha byk grebilir veya sz
konusu tehditle etkili ekilde baa kabilme yeterliini olduundan dk grebilir. rnein, sosyal fobisi olan bir kii,
byk bir toplulua bir konuma yapmadan nce kaygsn arttrabilir:
Ya ne syleyeceimi unutursam? Tm bu insanlarn nnde
aptal konumuna deceim. Sonra daha da sinirleneceim
ve terlemeye balayacam, sesim titreyecek ve daha da
aptal grneceim. Bundan sonra insanlar beni ne zaman
grrse beni hep konuma yapmaya alan bir aptal olarak
hatrlayacaklar.
Kayg bozukluu yaayan kiiler genellikle kendi skntlarn olmas yakn bir felaketin gstergesi olarak yorumlarlar. Tepkileri, felaketten korktuklar, bunun kaygy arttrd, bunun da
kayg duyularn ktletirdii ve kiinin korkularn dorulad
bir ksr dngy ortaya karabilir (Beck ve Emery, 1985).
Psikologlar bu bilisel durumu anksiyete duyarlln (bireylerin nefes darl ve kalp arpnts gibi vcuttaki semptom-

larn zararl sonular dourabileceine dair inanlar.) lerek


test etmilerdir. Kayg duyarll yksek kiiler Kalbimin hzl
attn fark ettiimde, bir kalp krizi geirebilirim diye endieleniyorum gibi ifadeleri kullanma eilimindedirler. Bir almada,
aratrmaclar yalar 10 ile 17 arasnda deien ve hepsi travmatik
durumlara maruz kalan (rnein, bir insann lmne ahit olmulardr) 68 ocuun oluturduu bir grubun kayg duyarlln
deerlendirmilerdir (Leen-Feldner ve ark., 2008). Aratrmaclar
kayg duyarll ile ocuklarn travma sonras stres bozukluu
arasnda pozitif bir korelasyon bulmulardr: En yksek kayg
duyarllna sahip olan ocuklar ayn zamanda travma sonras
stres bozukluu belirtme eiliminde olan ocuklard. Aratrmaclar yksek dzeyde kayg duyarllnn, travmatik durumlarn
yeniden yaanmasnn (rnein; gemie dn) daha korku verici
bir hal almasna sebep olacan ortaya koymulardr.
Aratrmalarda ayn zamanda kaygl hastalarn tehdit
edici konumdaki uyarclar ne karan bilisel n yarglar
kullanarak kayglarnn devamna sebep olduklar tespit edilmitir. rnein, bir almada bireylere, ya vcutla ilikili
szckleri (ba dnmesi, baylma ve nefessiz kalma gibi) ya da
kontrol szckleri (hassas, yava ve dostane gibi) saniyenin
1/100 kadar sreyle bilgisayar ekrannda gsterilmitir ve
bireylerin bu szckleri hatrlama yetenekleri incelenmitir.
Panik bozukluk yaayan bireyler, vcutla ilikili szckleri
tanmada salkl kontrol grubu bireylerinden daha baarl
olmulardr (Pauile ve ark., 1997). Benzer ekilde, obsesif kompulsif bozukluk semptomlar temizlik konularnda younlaan
hastalar bir aratrmacnn bir dizi temiz ve kullanlmayan
yapdaki veya kirli ve oktan kullanlm yapdaki nesneye
dokunuunu izlemilerdir. Daha sonra yaplan bir hafza testinde, bu obsesif kompulfis hastalar kirli nesneleri temiz
nesnelerden daha iyi ekilde hatrlayabilmilerdir (Ceschi ve
ark., 2003). Bu trden almalar kayg bozukluu yaayan
bireylerin dikkatlerini dnyann kayglarn srdrebilecek
ynlerine verdiklerini dorulamaktadr.
Kayg bozukluklaryla ilgili temel yaklamlarn her biri etiyolojik bulmacann bir ksmn aklayabilir. Her bir yaklamla
ilgili aratrmalarn devam nedenleri netletirecek ve bylece
olas tedavi yollarn ortaya koyacaktr. Kayg bozukluklaryla
ilgili temel bilgiye sahip olduunuza gre, imdi bozukluun
ana kategorisinden biraz daha ayrntl ekilde ele aldmz
duygudurum bozukluklar zerinde dnmenizi istiyoruz.

DURUN VE GZDEN GERN


n Korku ile fobiler arasundaki iliki nedir?
o Takuntu ile zorlanum arasundaki fark nedir?
p Fobilerle ilgili olarak hazur bulunma hipotezi nedir?
q Kaygu duyarluluunun etkisi nedir?
ELETREL DNME Katulumcularun ilevsel MRIdan geerken anularunu geri getirmelerinin istendii alumayu haturlayun.
Araturmacular neden znt verici, kaygu verici ve travmatik
anularun oluturduu kategoriyi semi olabilirler?

Aaudaki konularu alumak ve gzden geirmek iin


MyPsychLab.com adresini ziyaret edin:
zleyin: Fobiler
zleyin: Travma sonrasu Stres Bozukluu: Sara

Anksiyete Bozukluklaru

453

Duygudurum
Bozukluklar

bir blmnde majr depresyon geirdiini


ortaya koymaktadr (Kessler ve ark., 2005).
Depresyon, buna yakalanan kiilere ve
topluma byk zarar verir. Dnya Salk
rgt adna yaplan bir alma fiziksel ve
ruhsal hastalklara atfedilebilecek olan salkl yaam yl kayplarn deerlendirmitir
(Dnya Salk rgt, 2008). Bu analizde
majr depresif bozukluklar dnya genelinde
insanlarn yaamlarna getirdii yk asndan alt solunum yolu enfeksiyonlar ve ishalli
hastalklarn ardndan nc sray almtr. Orta ve yksek gelirli lkelerde majr
depresif bozukluk ilk srada yer almaktadr.
Depresyon, Amerika Birleik Devletlerinde
ruhsal hastalk durumlarnn ounun sebebini oluturmaktadr. Buna ramen, bu
konuda yetersiz tannn ve yetersiz tedavinin
sz konusu olduuna inanlmaktadr. Ulusal
Komorbidite Aratrmasnda bireylerin sadece % 37,4nn majr bir depresif nbetin
ardndan bir yl ierisinde tedavi araynda
olduunu ortaya koymutur (Wang ve ark.,
2005). Aslnda insanlarn majr depresif
nbet geirmeleriyle tedavi aramalar arasndaki srenin medyan sekiz yl olarak
bulunmutur.

Hemen hemen hepimiz hayatmzda


kendimizi ar derecede sklm veya
inanlmaz ekilde mutlu olduumuz zamanlardan gemiizdir. Baz kiilerde
ise duygudurumdaki u noktalar kiinin yaam deneyimlerini altst eden bir
hal alr. Duygudurum bozukluu, ar
depresyon veya manik depresyon gibi
duygusal rahatszl ifade eder. Aratrmaclar yetikinlerin % 20,8inin duygudurum bozukluu yaad tahmininde
bulunmulardr (Kessler ve ark., 2005a).
Biz iki kategoriyi aklayacaz: Major
depresif bozukluk ve bipolar bozukluk.

MAJR DEPRESF
BOZUKLUK

Depresyon psikopatolojinin nezlesi


olarak nitelendirilmektedir nk ok
sk olarak ortaya kmaktadr ve neredeyse herkes yaamnn bir dneminde
ou insanun ara sura yaaduu
bu bozuklua ilikin unsurlar tecrbe
mutsuzluk duygusu ile majr
eder. Herkes sevdii bir kiiyi kaybetmedepresif bozukluk semptomlaru
BPOLAR BOZUKLUK
sinin ardndan byk ac yaar veya istearasundaki farkluluklardan bazularu
Bipolar bozukluklarda, manik nbetler ar
dii bir hedefi gerekletirmede baarsz
nelerdir?
depresyonla birbirini izler. Manik nbet yaolduunda zlr. Bu znt duygular
ayan kii genel olarak anormal ekilde semajr depresif bozukluk yaayan kiivinli ve cokun davranr. Bununla birlikte, bazen bireyin baskn
lerde grlen semptomlardan sadece biridir (bkz. Tablo 14.3).
duygudurumu coku yerine alnganlk olur, zellikle de birey bir
Bir kiinin derin depresyon ierisindeyken normal gnlk ilerini yapmada yaad zorluu nasl ifade ettiine bakn:
Basit ileri yapmak bile ok byk ura gerektiriyormu gibi
grnyordu. Dutayken sabunu bitirdiim iin gzyalarna
boulduumu hatrlyorum. Bilgisayarmdaki tulardan birinin bir saniyeliine almad iin alamtm. Her eyi
dayanlmaz ekilde zor buluyordum ve bu nedenle de mesela
telefon alcsn kaldrmak bana drt yz kilo arl kaldrmak gibi geliyordu. Bir deil iki orap giymek ve sonra da
iki ayakkaby giymek bana o kadar ar geliyordu ki dnp
tekrar yataa gitmek istiyordum (Solomon, 2002, s. 8586).
Bu alnt, majr depresif bozukluun baz canl sonularn
aklyor.
Depresyon tans koyulan kiiler semptomlarnn arl ve
sresi asndan farkllar. Birok kii klinik depresyonu hayatlarnda bir kez ve sadece birka hafta sreyle yaarlar, dierleriyse
depresyonu episodik ve kronik olarak yllarca yaarlar. Duygudurum bozukluklarnn yaygnlna ilikin yaplan deerlendirmeler yetikinlerin yaklak olarak %16,6snn hayatlarnn

duygudurum bozukluu: Ar depresyon veya manik depresyon gibi bir


ruh hali bozukluu.
majr depresif bozukluk: Depresyonun uzun sre boyunca youn ekilde
hissedilmesiyle ortaya kan ve bipolar depresyonun ileri dzeydeki
manik evresinin yaanmad duygudurum bozukluu.

454

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

TABLO 14.3

zellikleri

Majr Depresif Bozukluun

zellik

rnek

Hoa gitmeyen
duygudurum

zgnlk, keyifsizlik, umutsuzluk; her


zaman yaplan faaliyetlerin hemen
hemen hepsine ynelik ilgi kayb veya
bunlardan zevk almama

tah

Anlaml derecede kilo kaybetme (diyet


yapmazken) veya kilo alma

Uyku

nsomni (uyuyamama) veya hipersomni


(ar uyuma)

Motor aktivite

nemli derecede yavalama (motor


aktivitelerde) veya heyecanlanma

Sululuk

Deersiz hissetme; kendini sulama

Konsantrasyon

Dnme veya odaklanma becerisinde


gerileme; unutkanlk

ntihar

Srekli olarak lm dnme; intihar


dncesi veya giriimi

ekilde kendisini engellenmi hissediyorsa. Manik nbet srasnda, kii yksek z sayg duygusuna veya zel yeteneklerinin ve
glerinin olduuna dair gereki olmayan inanlara sahip olur.
Kiinin uyku ihtiyacnda byk bir azalma sz konusu olabilir
ve kii iiyle veya sosyal ya da dier elence faaliyetleriyle ar
derecede megul olabilir.
Manik duygudurumunda bulunan bir kiide yersiz bir
iyimserlik sz konusu olur, kii gereksiz riskler alr, her eye
sz verir ve her eyi elinden karabilir. u ilk azdan verilen
aklamaya dikkat edin:
Manik depresyon, sabahn 4nde gidip bir dzine ketap
ve sekiz ie temizleyici almak gibi, scak ve souk havay
dengelemek iin gn ierisinde Zrihten Bahamalara
ve sonra tekrar Zrihe umak gibidir [ve] ayakkabnzn
iindeki 100 dolarlk banknotlar halinde 20000 dolar parayla
Tokyodan lkenize dnmeniz gibi bir eydir Deliliin
lklar gibidir, mutlak lgnlk ve coku anlardr, zevki
ve heyecan arttrmak iin ve bir kontrol duygusu yaratmak
zere mantksz ve tehlikeli seimlerin yapld anlardr
(Behrman, 2002).
Mani durumu azalmaya baladnda insanlar cokunluk anlarnda neden olduklar hasarlar ve kt durumlarla baa kmaya
alrlar. Manik nbetler yerini hemen hemen her zaman ar
depresyon durumlarna brakr.
Bipolar bozukluklardaki duygudurum bozukluklarnn sresi
ve skl kiiden kiiye deiir. Baz kiiler uzun zaman boyunca
zaman zaman ksa manik veya depresif nbetlerin araya girdii
normal bir ruhsal ileyie sahip olurlar. Az saydaki talihsiz bireyse
manik nbetlerden dorudan klinik depresyona ve sonra tekrar
kendilerine, ailelerine, arkadalarna ve birlikte altklar kiilere
zarar veren bitmez tkenmez dnglere dn yaparlar. Bireyler
manik nbet srasnda, hayat boyu kazandklar her eyi kumarda
kaybedebilir veya bakalarna birok hediye alabilir. Bunlar daha
sonra bireyler bunalml evredeyken sahip olduklar sululuk duygularna eklenir. Bipolar bozukluklara majr depresif bozukluklardan daha nadiren rastlanr, yetikinlerin de yaklak % 3,9unda
bipolar bozukluk grlmektedir (Kessler ve ark., 2005a).

DUYGUDURUM BOZUKLUKLARININ
NEDENLER
Duygudurum bozukluklarnn geliiminde hangi faktrler etkilidir? Bu soruya biyolojik, psikodinamik, davransal ve bilisel
alardan yaklaacaz. Yaygn olarak rastlanmasndan dolay
majr depresif bozukluklar zerinde bipolar bozukluklara gre
daha fazla alma yapldn aklnzda bulundurun. Biz de
aratrmalardaki bu dalm yanstacaz.

Biyolojik Birok trde aratrma biyolojinin duygudurum bozukluklarna katksyla ilgili ipular vermektedir. rnein, farkl
ilalarn manik ve depresif semptomlar dindirme yeterliliinin
olmas, bipolar bozukluun iki noktasnn altnda farkl beyin
durumlarnn yattn gstermektedir (Thase ve Denko, 2008).
Beyindeki iki tayc, serotonin ve norepinerin, dzeyinde olan
azalmalar depresyonla ilikilendirilirken, bu nrotransmiterlerin
dzeylerindeki artlar mani ile ilikilendirilir.
Aratrmaclar duygudurum bozukluklarnn nedenlerini ve
sonularn anlamak iin beyin grntleme tekniklerini kullanmaktadrlar (Gotlib ve Hamilton, 2008). rnein, aratrmaclar
bipolar bozukluk yaayan insanlarn beyinlerinin deprese ve manik

FIGURE 14.2

Bozukluk

Beyin Aktivitesi ve Bipolar

Bipolar bozukluu olan bireyler bilisel bir grevi yerine getirirken ilevsel MRI taramalarundan gemilerdir. Beyinden gelen
cevap kaudal prefrontal ventral korteks (cVPFC) olarak bilinen
bir blgede bireylerin keyifli, deprese veya dengeli duygudurumlaruna gre farkluluk gstermitir. Ada grld gibi,
deprese duyguduruma sahip bireyler, dengeli duyguduruma
sahip bireylerle karulaturulduunda artmu sol cVPFC aktivitesi
sergilemilerdir. Bde grld zere, keyifli duygudurumdaki bireyler, dengeli duyguduruma sahip bireylerle karulaturulduunda azalmu sa cVPFC aktivitesi sergilemilerdir.

durumlarda farkl tepkiler verdiklerini gstermek zere ilevsel


MRI kullanmlardr (Blumberg ve ark., 2003). ekil 14.2 bipolar bozuklua sahip 36 bireyden alnan verileri gstermektedir.
almann yapld zamanda bu bireylerin 11i keyifli duyguduruma, 10u deprese duyguduruma ve 15i de doal (dengeli)
duyguduruma sahipti. Tm bireyler ilevsel MRI taramalarndan
geerken ayn bilisel grevi yerine getirmilerdir szcklerin
yazl olduu renklerin adlandrlmas. ekil 14.2 her bir bireyin
bipolar bozukluk evresine gre korteksin belirli blgelerinin daha
ok veya daha az aktif olduunu gstermektedir.
Biyolojinin duygudurumun oluumunda etkili olduu, duygudurum bozukluunun kaltsal faktrlerden etkilendii gereiyle de dorulanmaktadr (Edvardsen ve ark., 2008; Kendler
ve ark., 2006). rnein yaplan bir ikiz almas ikizlerden her
ikisine de bipolar bozukluk tansnn konulup konulmadn
deerlendirmitir. Korelasyon tek yumurta ikizlerinde 0,82 iken,
ift yumurta ikizlerinde sadece 0,07 olarak bulunmutur. Bu
veriler 0,77lik bir kaltsal deerlendirmenin ortaya kmasn
salamtr (Edvarsen ve ark., 2008). Sayfa 460daki Yaamnzda
Psikoloji kutusunda, aratrmaclarn, bireylerin duygudurum
bozukluu yaama yatknlklarnda etkili olan asl genleri tespit
etmede ilerleme kaydetmeye baladklarn greceksiniz.
imdi, temel psikolojik yaklamn duygudurum bozukluklarnn baladn anlamanza ne gibi katklarda bulunabileceini grelim.

bipolar bozukluk: Depresyon ve maninin birbirini takip ederek oluturduu duygudurum bozukluu.
manik nbet: Yeterli sebep olmakszn ortaya kan ar cokunun,
lsz neenin, kiisel yeteneklerle ilgili ar yksek dnce ve duygularn hkim olduu dnemlerin oluturduu bir bipolar bozukluk
unsuru.

Duygudurum Bozukluklaru

455

Psikodinamik Psikodinamik yaklamda, erken ocukluk dneminde ortaya kan bilind atmalar ve dmanca duygularn depresyonun oluumunda kilit rol oynad dnlmektedir. Freudun dikkatini, bunalml kiilerin gstermi olduu
z eletiri ve kendini sulu grme durumlar ekmitir. Freud,
bu kendini sulama durumunun kaynann aslnda baka birisine kar duyulan ancak bireyin kendi iine dnm olan fke
olduuna inanyordu. fkenin, kiinin ihtiyalarnn ve beklentilerinin karlanmad ebeveyn-ocuk ilikisi gibi ok youn ve
baml ocukluk dnemi ilikisine bal olduuna inanlyordu.
Yetikinlik dnemindeki gerek veya sembolik kayplar dmanca duygular yeniden aktif hale getirmektedir, ancak bu duygular imdi kiinin kendi egosuna yneliktir ve depresyonun bir
zellii olan kendini sulama durumunu ortaya karmaktadr.
Davransal Davransal yaklam, depresyonun kaynan bilindnda aramak yerine kiinin ald pozitif pekitiricilerin ve
cezalarn miktarnn etkileri zerinde younlamaktadr (Lewinsohn, 1975; Lewinsohn ve ark., 1985). Bu gre gre, birey bir
kaybn veya hayattaki dier deiikliklerin ardndan bulunduu
ortamda yeterince pozitif pekitire almadnda ve ok sayda
cezayla karlatnda deprese duygular ortaya kar. Yeterli pozitif pekitire olmadnda, kii kendini zgn hissetmeye balar
ve kendi kabuuna ekilir. Bu zgnlk durumu balangta dier kiilerden gelen ilgideki ve evkattaki artla pekiir (Biglan,
1991). Ancak, genelde, balangta destek veren arkadalar zamanla deprese kiinin negatif duygudurumlarndan ve tutumlarndan yorulurlar ve ondan uzaklamaya balarlar. Bu tepki
bir baka pozitif pekitire kaynan ortadan kaldrr ve kiiyi
depresyona daha da saplar. Aratrmalar ayn zamanda deprese
kiilerin olumlu geri dntleri nemsiz grme ve olumsuz geri
dntleri gzlerinde bytme eilimindedirler (Kennedy ve
Craighead, 1988; Nelson ve Craighead, 1977).

Bilisel Depresyonla ilgili bilisel yaklamn merkezinde iki


teori vardr. Bunlardan biri negatif bilisel setlerinin dnyay
alglama kalplar- insanlarn kendilerini sorumlu hissettikleri durumlarla ilgili olumsuz dncelere sahip olmalarna neden olduunu ileri srmektedir. kinci teori olan aklayc tarz
modeli depresyonun hayattaki nemli olaylar zerinde kiisel
kontroln az olmasndan veya hi olmamasndan kaynaklandn ileri srmektedir. Bu modellerden her biri depresyon durumunun baz ynlerini aklamaktadr.
Bilisel setler teorisini, depresyonla ilgili lider aratrmaclardan biri olan Aaron Beck (1983, 1985, 1988) gelitirmitir.
Beck, bunalml kiilerin eit olumsuz biliinin bulunduunu
ileri srmtr ve bunu da bilisel leme terimiyle ifade etmitir: Kendilerine ilikin olumsuz dnce, devam etmekte olan
yaantlarla ilgili olumsuz dnce ve gelecee ilikin olumsuz
dnce. Bunalml kiiler kendilerini belirli alardan yetersiz
veya kusurlu bulma, devam etmekte olan yaantlar olumsuz
ekilde yorumlama ve gelecein de ac ve zorluk getireceini
dnme eilimindedirler. Bu negatif dnme kalb, tm
yaantlar bulanklatrr ve depresyonun dier karakteristik
belirtilerini ortaya karr. Her zaman iin olumsuz bir sonu
beklentisi iinde olan kiinin herhangi bir hedefe ynelik olarak
motive olmas pek olas deildir ki bu da depresyonda olduka
ne kan irade felci durumuna neden olmaktadr.
renilmi aresizlik: Organizmann gemite, beklenmeyen ve kan
mmkn olmad olumsuz bir uyarcy tecrbe etmesinin ardndan
ortaya kan tehlikeli bir uyarcnn varl durumundaki genel tepkisizlik biimi.

456

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

Martin Seligmann ncln yapt aklayc tarz grnde, bireyler doru veya yanl bir biimde gelecekte kendileri
iin nemli olacak sonular kontrol edemeyeceklerine inanrlar. Seligmann teorisi kpeklerde (ve sonra da dier trlerde)
depresyon benzeri semptomlar olduunu gsteren aratrmadan domutur. Seligman ve Maier (1967) kpekleri ac veren,
kanlmaz oklara maruz brakmlardr: Kpekler ne yaparsa
yapsn, oklardan kurtulma imkanlar yoktur. Kpekler Seligman
ve Maierin renilmi aresizlik olarak adn verdikleri durumu
gelitirmilerdir. renilmi aresizlikte eksiklik sz konusudur: Motivasyonel eksiklik-kpekler bilinen eylemlere balamada
yava davranmlardr; duygusal eksiklik- kpekler sabit, bitkin,
korkmu ve skntl bir grnme sahipti; ve bilisel eksiklikkpekler yeni durumlara ilikin kt renme davranlar sergilemilerdir. Kpekler oktan kaabilecekleri bir durumda dahi
kamay renememilerdir (Maier ve Seligman, 1976).
Seligman deprese insanlarn da renilmi aresizlik durumunda olduklarna inanyordu: Yaptklar hibir eyin bir ey
ifade etmeyeceine dair dnceleri vardr (Abramson ve ark.,
1978; Peterson ve Seligman, 1984; Seligman, 1975). Bununla
birlikte, bu durumun ortaya k byk oranda bireylerin yaam
olaylarn nasl akladklarna baldr. Blm 11de akladmz
gibi (bkz. s. 360), aklayc tarzn boyutu vardr: isel-dsal,
genel-zel, sabit-deiken. Psikoloji snavndan kt bir not aldnz dnn. Snavdan aldnz olumsuz sonucu sizi sinirlendirecek dsal bir faktr yerine (Snav gerekten zordu) kendinizi
zgn hissetmenize sebep olan isel bir faktre yoruyorsunuz
(Ben aptalm). Sz konusu performansnz aklamak zere
akl yerine daha deiken bir isel nitelii seebilirdiniz (O gn
yorgundum). Performansnz genel ve etki alan geni sonular
olan isel ve sabit bir faktre yormak yerine (aptallk), aklamanz psikoloji snav veya dersiyle snrlandrabilirdiniz (Psikoloji
dersinde iyi deilim). Aklayc tarz teorisi, baarszl isel,
sabit ve genel sebeplere balayan bireylerin depresyona ak olduklarn ifade etmektedir. Bu ngr defalarca dorulanmtr
(Lau ve Eley, 2008; Peterson ve Vaidya, 2001).
nsanlar majr depresif bozuklukla ilikili olumsuz duygudurum yaamaya baladklarnda, normal bilisel sreler
bireylerin bu duygudurumlardan kamalarn zorlatrmaktadr.
Depresyonun insanlarn dnyadaki eitli bilgilere dikkat etme
biimlerini deitirdiini gsteren almay inceleyin.
Aratrmaclar 15 bunalml katlmcnn 45 de kontrol amacyla aratrmaya dahil edilen katlmcnn (daha nce hi
depresyon geirmemilerdir) oluturduu bir grubu bir araya
getirmitir (Kellough ve ark., 2008). Katlmclar grsel gsterimleri grdklerinde yaptklar gz hareketlerini aratrmaclarn grmesine imkn salayan bir cihaz takmlardr.
ekil 14.3te grld zere, her bir gsterimde znt, tehdit, pozitif ve ntr duygu kategorilerini gsteren drt fotoraf
bulunuyordu. Katlmclara gz izleme cihazn aratrmaclarn gzbebeindeki genileme ile duygusal grnmler arasndaki ilikiyi tespit etmelerine imkan salamak zere taktklar sylenmitir. Aslnda aratrmaclar bunalml bireylerin
kontrol bireylerine oranla zgnlk ifade eden fotoraflara
daha uzun sre baktklar ve pozitif durum ifade eden fotoraflara daha ksa sre baktklar hipotezini test etmek istiyorlard. Elde edilen veriler bu ngry desteklemitir. ekil
14.3teki fotoraflarn zerine yerletirilen bilgiler, bunalml
katlmclardan birine ait gz hareketlerini gstermektedir.
Bu bireyin deney srasnda zamann ounu alayan ocua
bakarak geirdiini aklnzda bulundurun.

EKL 14.3 Majr Depresif


Bozukluktaki Dikkat n Yargularu
Depresif katulumcular ve kontrol katulumcularu
znt, tehdit, pozitif ve ntr durumlaru ifade eden fotoraflarun bulunduu grnmlere bakmulardur. Kontrol katulumcularuyla karulaturulduunda, bunalumlu katulumcular znt
ifade eden fotoraflara bakarak daha ok
vakit geirirken pozitif durum ifade eden
fotoraflara bakarak daha az vakit geirmilerdir. Bu ekil, bunalumlu bir katulumcuya
ait gz hareketi verilerini gstermektedir.
Daha geni daireler katulumcunun belirli bir
yere bakarak daha fazla vakit geirdiini
gstermektedir.
Kellough, J. L., Beevers, C.G., Ellis, A.J., ve Wells,
T.T. (2008). Time course of selective attention
in clinically depressed young adults: An eye tracking
study. Behaviour Research and Therapy, 46,
12381243.

Bu aratrma major depresif bozukluklar bulunan kiilerin dikkatlerini znt verici bilgilere ynelttiini gstermektedir. Bu
dikkat n yarglarnn nasl depresyonun kanlmaz bir durummu gibi alglanmasna neden olabildiini anlayabilirsiniz.
Blm 15te, depresyona ilikin bilisel teorilerden elde edilen
i grlerin baarl tedavi biimlerini ortaya kardn greceiz.
imdilik depresyonla ilgili olarak inceleyeceimiz iki konu var:
Erkekler ve kadnlardaki depresyon durumu yaygnl arasndaki
byk farkllklar ve depresyonla intihar arasndaki iliki.

DEPRESYONDA CNSYET FARKLILIKLARI


Depresyon zerinde yaplan aratrmalarda ele alnan temel sorulardan birisi kadnlarn erkeklere oranla neden depresyona hemen
hemen iki kat daha fazla yakalanddr (Hyde ve ark., 2008).
Duygudurum bozukluklarnn yaygnlna dair yaplan deerlendirmeler kadnlarn yaklak olarak % 21inin, erkeklerin de yaklak
olarak % 13nn hayatlarnn bir dneminde majr bir depresyon
geirdiklerini gstermektedir (Kessler ve ark., 1994). Bu cinsiyet
farkll ergenlikte, yaklak olarak 1315 yalar itibaryla ortaya
kar. Bu farklla neden olan bir faktr ne yazk ki olduka aktr:
Ortalama olarak, kadnlar erkeklere gre daha olumsuz durumlar
ve stres etkenleriyle karlarlar (Kendler ve ark., 2004; Shih ve ark.,
2006). rnein, kadnlar fiziksel veya cinsel istismara daha fazla
maruz kalrlar ve ocuklarn ve yal ebeveynlerin balca bakclar
olarak daha fazla sknt iinde yaarlar. Bu nedenle, kadnlarn
hayatnn ar depresyon durumlar iin temel oluturan daha fazla
yaant ierdiini sylemek mmkndr.
Cinsiyet farkllklar zerine yaplan aratrmalar kadnlar depresyona daha ak hale getirebilecek ok sayda faktr
zerinde younlamtr (Hyde ve ark., 2008). Bu faktrlerden
bazlar biyolojiktir: rnein, ergenlikte balayp da kzlarn
erkek akranlarna oranla daha fazla depresyon riskine sahip
olmasna neden olan hormonsal farkllklar sz konusu olabilir.
Aratrmaclar ayrca erkekleri ve kadnlar birebirinden ayran

bilisel faktrleri de youn ekilde incelemilerdir. rnein,


Susan Nolen-Hoeksema tarafndan yaplan aratrmada (2002;
Nolen-Hoeksema ve ark., 1999) erkeklerin ve kadnlarn negatif duygudurum yaamaya baladklarndaki tepki tarzlar
karlatrlmtr. Kadnlar znt durumunu yaadklarnda
duygularnn olas nedenleri ve sonular hakknda dnme
eilimindedirler. Erkeklerse tam zddna kendilerini deprese
duygulardan kurtarmak iin baka bir ey zerinde younlaarak
veya zihinlerini mevcut duygudurumundan uzaklatrracak bir
eyle megul olarak aktif mcadele gsterirler.
Bu modele gre kadnlarn daha dnceli, dalgn tepki
tarz sorunlar zerinde takntl ekilde younlama eilimi
kadnlarn depresyona olan akln arttrmaktadr. ok sayda
ergenin oluturduu bir gruptaki dalgnlk durumunu inceleyen
almay inceleyin.
10 ile 17 yalar arasndaki 1218 rencinin oluturduu
grup yaam olaylarna olan tepkilerini deerlendiren bir
anketi doldurmulardr (Jose ve Brown, 2008). Ankette,
Evde oturup ne hissettiimi dnrm ve Bu ruh halinden kmazsam kimsenin benimle birlikte olmak isteyeceini dnmyorum gibi ifadeler yer almtr. renciler
her bir ifadeye hibir zaman her zaman aralndaki
5li lekle cevap vermilerdir. Sayfa 458teki ekil 14.4te
grebileceiniz gibi, en kk yalarda erkeklerle kadnlar
arasnda az bir farkllk sz konusuydu. Bununla birlikte, ergenlik yllarnda aradaki fark artmakta ve kzlar dalgnlk eyleminde daha fazla bulunmaya balamaktadrlar. almaya
katlan renciler ayn zamanda bir depresyon lmn
de doldurmulardr. Hem erkekler hem de kzlar arasnda,
sorunlarla ilgili olarak en fazla dalgnlk sergileyen renciler ayn zamanda en fazla depresyon semptomu gsterme
olasl olan rencilerdi. Bununla birlikte, sz konusu konularla ilgili olarak dalgnlk ile depresyon arasndaki iliki
kzlarda daha glyd.

Duygudurum Bozukluklaru

457

;ed\fikXcXdXcXi

46.00
45.00
44.00
43.00
42.00
41.00
40.00
39.00
38.00
37.00
36.00
35.00
34.00
33.00
32.00
31.00
30.00
29.00

Erkekler
BqlXr

10-11

EKL 14.4

Farkluluklaru

12

13
14
15
PXpcfcXiXb

16

17

Derin Dnmedeki Cinsiyet

Ergenlik yullaru boyunca, kuzlarun ve erkeklerin derin dnmeleri arasundaki fark artar.
Jose, P. E., ve Brown, I. (2008). When does the gender difference in
rumination begin? Gender and age differences in the use of rumination by adolescents. Journal of Youth and Adolescence, 37, 180192.
Springer Science + Business Medianun izni ile.

ramen, 15 ile 24 ya arasndaki bireylerlerde nc srada yer


almaktadr (Heron ve ark., 2008). Tamamlanm olan her bir
intihara karlk 8 ile 20 intihar teebbs sz konusu olabilir.
Gen intiharlar riskini deerlendirmek zere, bir aratrma ekibi
12 ile 20 yalar arasndaki yaklak 500,000 bireyi kapsayan 128
almay gzden geirmitir (Evans ve ark., 2005). Bu geni rneklemde, ergenlerin yzde 29,9u hayatlarnn bir dneminde
intihar etmeyi dnmtr ve 9,7lik ksm ise intihar etme giriiminde gerekten bulunmutur. Ergen kzlarn, ergen erkeklere
gre hemen hemen iki kat daha fazla intihar etme olaslnn
olduu grlmtr.
ntihar anlk karar verilerek yaplan bir ey veya fevri bir
davran deildir, bir isel alkant ve dsal stres dneminin
son evresidir. Gen intihar kurbanlarnn birou intihar etme
niyetleriyle ilgili olara bakalaryla ya konumular veya bu
istekleriyle ilgili olarak onlara yazmlardr. ntiharla ilgili konuulanlar her zaman iin ciddiye alnmaldr (Rudd ve ark.,
2006). Yetikinler gibi ergenler de depresyon geirirken intihar
teebbsnde bulunma eilimindedirler (Gutierrez ve ark., 2004;
Nrugham ve ark., 2008). Umutsuzluk ve yalnzlk duygularyla
birlikte negatif z kavram intihar riskiyle ilikilendirilir (Rutter
ve Behdrendt, 2004). Bunun yan sra, gay ve lezbiyen genler dier ergenlere oranla daha fazla intihar riski tamaktadr
(DAugelli ve ark., 2005a). Bu yksek intihar oranlar phesiz
homoseksel eilimlere ynelik toplumsal destein eksikliini
yanstmaktadr. ntihar zellikle genlerin dier insanlardan
yardm isteyemediklerinde gerekleen bir u tepkidir. ntihar

Bu alma, dnmenin depresyon iin bir risk faktr olduu


hipotezini desteklemektedir: Dikkati negatif duygudurumlara
vermek olumsuz olaylar arttrabilir, bu da olumsuz duygularn
miktarn ve/veya younluunu arttrr. alma ayrca sorunlarla ilgili olarak fazla dnerek dalgnlk sergileyen erkeklerin
de depresyon riskinde olduklarn dorulamaktadr. Depresyondaki cinsiyet farkllnn sebebi ksmen kadnlarn daha fazla
dnp dalgnlk sergilemesinden kaynaklanmaktadr.

NTHAR
Hayatta kalma ve baarl olma istei paralanm ve engellenmitir Tm her eyin parlakln yitirdii, umut klarnn
kaybolduu bir zaman gelir (Shneidman, 1987, s. 57). ntihara
doru giden gen bir adamn syledii bu zgn ifade herhangi
bir psikolojik bozukluunun ulaabilecei en u sonucu yanstmaktadr: ntihar. ou bunalml insan intihar etmese de,
yaplan incelemeler depresyon yaayan ok sayda kiinin intihar
giriiminde bulunduunu gstermektedir (Bolton ve ark., 2008).
Amerika Birleik Devletlerinin genel nfusu dnldnde,
sebebinin resmi olarak intihar olduu belirlenen lmlerin says
yllk olarak yaklak 30,000dir (Nock ve ark., 2008). ok sayda
intihar kazalara veya baka sebeplere yorulduu iin, gerek
oran ok daha yksek olabilir. Depresyon kadnlar arasnda
daha yaygn olduundan, kadnlarn erkeklerden daha fazla
intihar teebbsnde bulunmas pek de artc deildir; bununla birlikte, erkeklerin giriimleri genelde daha baarl ekilde
sonulanmaktadr (Nock ve ark., 2008). Bu farkllk ise byk
oranda erkeklerin daha ok silah kullanrken kadnlarn daha
az ldrc olan uyku hap gibi aralar kullanma eiliminde
olmalarndan kaynaklanmaktadr.
Son 2030 yldaki en byk toplumsal sorunlardan biri de
gen intiharlardr. ntihar, Amerika Birleik Devletlerinde tm
yalardaki lm nedenleri sralamasnda on birinci olmasna

458

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

Kadunlarun erkeklerden daha fazla depresyon geirmesinin sebebi hangi faktrlerle auklanabilmektedir?

Kiilik Bozukluklar
Kiilik bozukluu, uzun sreli (kronik), sabit ve uyumsuz alglama,
dnme ve davranma biimidir. Bu biimler bireyin toplumsal
ortamlarda veya i ortamlarnda normal ekilde faaliyette bulunma
becerisine ciddi ekilde zarar verebilir ve nemli derecede skntya
sebep olabilir. Bunlar genelde kii ergenlie veya erken yetikinlik
dnemine geldiinde anlalabilir. Kiilik bozukluklar (DSMIV-TR) Ruhsal Bozukluklarn Tansal ve statistiksel El Kitabnn
Blm IIsinde kodlanmaktadr. Sayfa 460taki Tablo 14.4te grld zere, Ruhsal Bozukluklarn Tansal ve statistiksel El
Kitab 10 eit kiilik bozukluu kme altnda toplamaktadr.
Kiilik bozukluklarnn tanlar bozukluklarn birbiriyle akmas nedeniyle zaman zaman tartmal bir hal almtr: Baz
ayn davranlar farkl bozukluklarn tanlarna karlk gelmektedir. Ayrca, aratrmaclar normal ve anormal kiilikler arasndaki
ilikiyi anlamaya almlardr. Hangi noktada kiiliin belirli bir
boyutunun u noktas bir bozukluu ifade eder? sorusuna cevap
aramaktadrlar (Livesley ve Lang, 2005). rnein, ou insan belirli
bir oranda bakalarna bamldr. Bamllk ne zaman baml
kiilik bozukluunu gsterecek dzeye ular? Dier psikolojik
bozukluklarda olduu gibi, klinisyenlerin, kiilik zelliklerinin ne
zaman ve nasl uyumsuz bir hal aldn anlamalar gerekmektedir-bu zellikler ne zaman ve nasl kiinin veya toplumun sknt
ekmesine sebep olmaktadr? Bu sonuca varmak iin snrdaki kiilik
bozukluu ve antisosyal kiilik bozukluu zerinde younlaacaz.
Aktr Owen Wilson gibi ok baarulu olmu
kiiler bile intihar etme dncesini tetikleyecek
umutsuzluk duygularuna karu bauuk deildir.
Depresyonla intihar arasundaki ilikiyle ilgili olarak
araturmalar neleri gstermitir?

belirtilerine duyarl olmak ve mdahale etmek iin gerekli zeni


gstermek skntlardan kurtulmann tek aresinin kendi kendine zarar vermek olduunu dnen gen ve yetikin kiilerin
hayatlarn kurtarmak asndan ok nemlidir.

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p
q

Bipolar bozukluu hangi yaantlar karakterize eder?


Aaron Beckin teorisinde bilisel lemeyi hangi olumsuz bililer oluturmaktadr?
Derin dnme tepki tarz depresyondaki cinsiyet farkllklarn aklamaya nasl yardmc olmaktadr?
Yetikinlerdeki intihar durumlarna ilikin risk faktrlerinden bazlar nelerdir?

ELETREL DNME

Majr depresif bozukluktaki dikkat n


yargularunu ortaya koyan alumayu haturlayun. Katulumcular neden alumanun gzbebeindeki genileme ile ilgili olduuna
inanmaya ynlendirilmi olabilir?

Aaudaki konularu alumak ve gzden geirmek iin MyPsychLab.com adresini ziyaret edin:
Kefedin: Bipolar Bozukluk

SINIRDAK KLK BOZUKLUU


Snrdaki kiilik bozukluuna (borderline personality disorder)
sahip olan bireyler kiisel ilikilerde byk dengesizlik ve younluk
yaarlar. Bu skntlar ksmen fkeyi kontrol etmedeki zorluktan
kaynaklanmaktadr. Bu bozukluk insanlarn sk sk kavga etmesine
ve fke nbeti geirmesine sebep olur. Ayrca, bu bozuklua sahip
kiiler zelikle madde istismar ve intihar teebbs gibi kiinin kendisine zarar verebilecek drtsel davranlarda bulunurlar. Amerika
Birleik Devletlerindeki yetikinler arasnda snrdaki kiilik bozukluu yaygnl oran yzde 1,6dr (Lenzenweger ve ark., 2007).
Snrdaki kiilik bozukluunun nemli bir unsurunu terk
edilme korkusu oluturmaktadr (Lieb ve ark., 2004). Bu bozuklua sahip kiiler terk edilmenin nne gemek iin terk edilme
korkusu yaadklar kiiye srekli telefon aramas yapma veya
onlara fiziksel olarak balanma gibi normal olmayan davranlarda bulunurlar. Bununla birlikte, duygularn kontrol etmede
yaadklar sorunlardan dolay, fkeli taknlk ve kendi kendine
zarar verme gibi davranlar da sz konusu olur, bu da bu kiilerle ilikilerin srdrlmesini zorlatrr. Snrdaki kiilik bozukluu bulunan kiileri iki yl boyunca inceleyen bir aratrma bu
sre boyunca bozuk sosyal ilevsellik tespit etmitir (Skodol ve
ark., 2005). Bu aratrma snrdaki kiilik bozukluunun zaman
iinde sabit kaldn gstermektedir.

Snrdaki Kiilik Bozukluunun Nedenleri Dier bozukluklarda olduu gibi, bu bozukluu inceleyen aratrmaclar da
snrdaki kiilik bozukluunu etkileyen doal ve yetime koullarna ilikin etmenlerin zerinde durmulardr. kiz almalar kaltmn etkilerinin deerlendirilmesi asndan nem tamaktadr
kiilik bozukluu: Bireyin toplumsal veya dier ortamlarda faaliyette
bulunma becerisine ciddi ekilde zarar veren kronik, sabit ve uyumsuz
alglama, dnme ve davranma biimi.
snrdaki kiilik bozukluu: Kiisel ilikilerdeki dengesizlik ve younlukla
alkantl duygularn ve drtsel davranlarn ekillendirdii bozukluk.

Kiilik Bozukluklaru

459

TABLO 14.4
Bozukluk

Kiilik Bozukluklaru
zellikler

Kme A: Kiilerin davran acayip grnr


Paranoid
Etkileimde bulunduklar bireylerin nedenleriyle ilgili gvensizlik ve phecilik
izoid
Sosyal ilikide bulunma isteinin olmamas; sosyal durumlara kar duygusuzluk
izotipal
Sosyal ilikilerdeki rahatszln yan sra bilisel veya algsal arptmalar
Kme B: Kiilerin davran dramatik veya dengesiz grnr
Antisosyal
Bakalarnn haklarna saygl olmama; toplumsal normlar ihlal eden sorumsuz veya kanuna aykr davranlar
Snrdaki
Kiisel ilikilerde dengesizlik ve younluk; zellikle de kendi kendine zarar vermeyi ieren davranlara ilikin drtsellik
Histriyonik
Ar duygusallk ve dikkatleri zerine ekmeye alma; uygunsuz cinsel veya tahrik edici davranlar
Narsistik
Kendini ok stn grme ve srekli takdir grme ihtiyac; bakalarna ynelik empati eksiklii
Kme C: Kiilerin davran kaygl veya korkulu grnr
Kanmal
Reddedilme tehlikesi nedeniyle kiileraras etkileimden kanma; sosyal durumlarda eletirilme korkusu ve kendini yetersiz grme
Baml
Yaamn ana alanlarnda sorumluluk alrken bakalarna ihtiya duyma; bakalarnn destei olmadnda kendini
rahatsz ve aresiz hissetme
Saplant-zorlant
Zihnin kurallarla megul olmas; mkemmeliyetiliin grevlerin tamamlanabilmesini engellemesi

(Distel ve ark., 2008). rnein, bir almada tek yumurta ve ift


yumurta ikizlerindeki uyum oran karlatrlmtr (Torgersen
ve ark., 2000). Tek yumurta ikizleri snrdaki kiilik bozukluuna
sahipken, bu ikizlerin kardelerinin % 35,3nde de sz konusu
bozukluk vard; ift yumurta ikizlerinin kardelerininse sadece
% 6,7sinde sz konusu bozukluk vard. Blm 13te kiilik zelliklerinin kaltsallyla ilgili tartmay hatrlayn, yani bu zelliklerin de kaltsal olmas hi de artc deildir.
Bununla birlikte aratrmalar evresel faktrlerin snrdaki
kiilik bozukluklarnn oluumunda ok etkili olduunu ortaya
koymaktadr (Cohen ve ark., 2008; Lieb ve ark., 2004). Bir aratrmada bozuklua sahip 66 hastayla 109 kiilik salkl kontrol
grubu arasnda travmatik olaylarn ortaya kma durumu karlatrlmtr (Bandelow ve ark., 2005). Hastalar olduka farkl
yaamlara sahipti. rnein, snrdaki kiilik bozukluu bulunan
hastalarn % 73,9unun ocukluk dneminde cinssel istismara
maruz kald tespit edilirken kontrol grubundaki katlmclarn
sadece % 5,5inde byle bir durumun sz konusu olduu anlalmtr. Hastalar, ortalama olarak istismarn 6 yanda baladn
ve 3,5 yl srdn belirtmilerdir. Sz konusu bozukluun ortaya kmasna byk olaslkla kk yalardaki bu travma sebep
olmutur. Bununla birlikte, ocukken cinsel istismara maruz kalan
kiilerin hepsinde snrdaki kiilik bozukluu grlmemektedir.
Kontrol grubundaki katlmclarn % 5,5i cinsel istismara maruz
kalm olmasna ramen sz konusu bozuklua sahip deildir. Kaltsal risklerin ve travmatik olaylarn birleiminin bu bozukluun
etiyolojisini aklad sylenebilir.

Toplumsal normlarn ihlali hayatlarnn erken dnemlerinde


balar - snf rahatsz etme, kavgaya karma ve evden kama.
Davranlarndaki en belirgin zellik bakalarnn haklarna olan
umursamazlklardr. Amerika Birleik Devletlerindeki yetikinler arasnda antisosyal kiilik bozukluunun yaygnlk oran
yaklak olarak yzde 1,0dr (Lenzenweger ve ark., 2007).
Antisosyal kiilik bozukluuna genelde baka patolojik
bozukluklar da elik eder. rnein, gemilerinde alkol veya
ila istismar yaants bulunan yetikinlerin oluturduu bir
almada antisosyal kiilik bozukluu yaygnlk oran erkekler
arasnda % 18,3ken bu oran kadnlar arasnda % 14,1 olarak bulunmutur ki bu deerler genel nfusta grlen % 1,0lk yaygnlk oranndan olduka yksektir (Goldstein ve ark., 2007). Ayrca,
antisosyal kiilik bozukluu kiileri majr depresif bozukluun
olmad durumlarda bile intihar riskine maruz brakmaktadr
(Hills ve ark., 2005). Bu intihar durumu byk olaslkla, bozukluu karakterize eden drtselliin ve gvenlik konusuna aldr
etmemenin bir sonucudur.

ANTSOSYAL KLK BOZUKLUU


Antisosyal kiilik bozukluu, toplumsal normlar ihlal eden
uzun sreli sorumsuz veya kanuna aykr davran kalplarnn
oluturduu bozukluktur. Yalan syleme, alma ve kavga etme
bu bozuklukla birlikte ortaya kan yaygn davranlardr. Antisosyal kiilik bozukluu bulunan kiiler genellikle zararl eylemlerinden dolay herhangi bir utan veya pimanlk duymazlar.

antisosyal kiilik bozukluu: Toplumsal normlar ihlal eden sabit sorumsuz veya kanuna aykr davran kalplarnn oluturduu bozukluk.

460

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

Antisosyal kiilik bozukluu bulunan kiiler neden genellikle yasal sorunlarla karu karuya kalmaktadurlar?

Yaamnzda Psikoloji
DOA VE YETTRLME KOULLARININ ETKLEMN NASIL SAPTARIZ?

Duygudurum bozukluklarunu ele


alurken, nrotransmiter serotininin ileyiindeki bozukluklarun depresyonun
ortaya ukmasunda nemli rol oynaduu
ifade ettik. Bu nedenle, araturmacular
serotonin zerinde etkili olan bir gen
zerinde younlatular (Caspi ve ark.,
2003). Gen kusa (s) ve uzun (l) biimlerde gelmektedir. Araturmacular, Yeni
Zelandada yapulan bir boylamasuna
alumaya katulan 847 bireyin bu genle
ilgili durumlarunu belirlemilerdir. Sz
konusu rneklemin % 17si iki kusa
gene (s/s) sahipken, % 51lik kusum
bir kusa bir de uzun (s/l) gene sahipti

ve % 31lik kusum iki uzun gene sahipti (l/l). Katulumcular kendi kendilerine
hayatlarunda tecrbe ettikleri stres
etkenleriyle ilgili bilgi vermilerdir. 21
ile 26 ya arasundaki bireyler aluma
veya mali kriz, saluk problemi veya
iliki sorunu yaayup yaamaduklarunu
ifade etmilerdir. Hibir genotipte (s/s,
s/l, l/l) hibir grup dierinden daha fazla
stres etkeni tecrbe etmemitir. Bu
nemli bir sonutur: Buna gre, depresyonun yaygunluundaki herhangi bir
grup farkluluunun daha kolay ve daha zor
yaamlara yorulamayacaktur. Bunun yerine, insanlarun genotiplerinin onlaru aynu
yaantulara farklu ekilde tepki vermeye
yatkunlaturduunu reniyoruz.
Araturmacularun son adumuysa alumadaki hangi katulumcularun majr depresif bozukluk geirdiini belirlemektir.
ekilde de grld zere, ortaya
ukan kalup olduka dramatikti. Genel

olarak daha stresli yaam olaylaru geiren kiilerin majr depresyon nbeti
geirme ihtimalinin daha fazla olduu
tespit edilmitir. Bununla birlikte, ekilde de grld gibi, genotiplerin
de nemli bir etkisi sz konusuydu. Bir
veya iki kusa gene sahip olan katulumcularda, olumsuz yaam olaylarunun etkisi
artmutur.
Bu aluma doa ve yetime koullaruyla ilgili belirttiimiz dncelerin
birounu somutlaturmaktadur. Bu
araturmacular, olumsuz yaam olaylaruyla birlikte bilinen bir genetik farkluluun insanlarun depresyon geirme
ihtimalini byk oranda artturduunu
ortaya koymulardur. nsan genomunun anlaulmasundaki ilerlemeler
araturmacularun doanun ve yetitirilme
koullarunun tam olarak nasul etkileim
ierisinde olduunu belirlemelerine
imkn salamaktadur.

.50
DXafi[\gi\jpfeeY\k`
^\`id\`_k`dXc`

Bu blm boyunca, baluca zihinsel


hastaluk trlerinin kalutsal unsurlar
barundurduunu iddia ettik. Bu iddialarun ou bu Psikoloji ve Yaam
blmnden aina olmanuz gereken
yntemlere dayanmaktadur. rnein,
araturmacular her bir bozukluk trnn kalutsalluk deerlendirmelerini
yapmak zere tek yumurta ve ift
yumurta ikizlerinin aynu psikopatolojiyi paylatuklaru oranlaru karulatururlar
(Coolidge ve ark., 2001; Hettema
ve ark., 2001). Bununla birlikte, son
yullarda, araturmacular, bazu bireylerin
zihinsel hastaluk yaama eiliminde
olmalaruna neden olan kalutsal etkenler arasundaki farkluluklaru gstermek
zere kalutsalluk hesaplamalarunun
tesine gitmeye balamulardur. Depresyonun nedeninin auklanmasunda
genetik eitlilikle yaam deneyimleri
arasunda nemli bir iliki kuran alumayu inceleyelim.

Antisosyal Kiilik Bozukluunun Nedenleri Aratrmaclar, antisosyal kiilik bozukluklaryla ilikilendirilen


belirli davranlarda etkili olan kaltsal unsurlar incelemek
zere ikiz almalar kullanmlardr. rnein, bir almada
3687 ikiz iftindeki davran uyumu incelenmitir (Viding
ve ark., 2005). retmenler duyarsz-duygusuz zelliklerin
(Duygu veya duyarllk gstermiyor) ve antisosyal davranlarn (Genelde dier ocuklarla kavga eder veya onlara satar) varln ifade etmek iin her bir ikizle ilgili ifadelere
cevap vermitir. Tek yumurta ve ift yumurta ikizlerinin karlatrlmasnn sonunda duyarsz-duygusuz zellikler sergileme eiliminin gl kaltsal unsurlar ierdii anlalmtr.
Bunun yan sra, sz konusu duyarsz-duygusuz zellikleri

.40

s/s

.30

s/l

.20

l/l

.10
.00

1
2
3
Jki\jc`pXXdfcXpcXieejXpj

4+

sergileyen ikizlerde, kaltm antisosyal davrann ortaya kna da byk katkda bulunmutur.
Aratrmalar kiilik bozuklularn arttran evresel koullar
zerinde de younlamtr (Paris, 2003). Ebeveynlik uygulamalaryla antisosyal kiilik zellikleri arasndaki ilikiyi inceleyen u
almay inceleyin.
Bir aratrmac ekibi Ruhsal Bozukluklarn Tansal ve statistiksel El Kitab kriterlerini karlayan 742 erkek ve
kadn antisosyal kiilik bozukluu bakmnda deerlendirmitir (Reti ve ark., 2002). Katlmclar ebeveynlerinin
kendilerine kar gstermi olduklar davranlar Ebeveyn
Birletirme Aracn (EBA) doldurarak ifade etmilerdir.

Kiilik Bozukluklaru

461

EBA, katlmclarn 4l bir lekle cevapladklar bir dizi


soru sormutur. Baz sorular ebeveynlerin ocuklarna ne
kadar ilgi gsterdiini lmtr (rnein, zgn olduum zamanlarda beni mutlu edebiliyorlard). Baz dier
sorular ebeveynlerin ocuun davrann ne kadar kstladn lmtr (rnein, stediim ekilde giyinmeme
izin veriyorlard. nc trden bir soruysa ebeveynlerin
ocuklarna ne kadar psikolojik zgrlk saladn lmtr (rnein, Yaptm her eyi kontrol etmeye alyorlard. Aratrmaclar katlmclarn EBAya vermi olduklar cevaplarla antisosyal kiilik zellikleri gstermeleri
arasndaki ilikiyi aratrmlardr. Aratrmaclar, dk
dzeyde ebeveyn ilgisi belirten kiilerin yksek derecede
antisosyal kiisel zelliklerine sahip olduklarn tespit etmitir. Ayrca, annelerinin ar koruyucu olduuna inanan bireyler de yksek dzeyde antisosyal kiilik zelliklerine sahipti.
Aratrmaclar, korelasyonun bir sebep-sonu ilikisi ortaya
koymadn ifade ettiler. Ebeveyn davranlar antisosyal kiilik
zelliklerine sebep olmu olabilir; bununla birlikte davranlar
antisosyal zelliklerden etkilenen ocuklar ebeveynlerinin kendilerine olan davranlarn olumsuz ekilde etkilemi de olabilir.
Yine de sonular aratrmaclarn hangi ocuklarn antisosyal
kiilik bozukluu olan yetikinlere dnebileceini tespit etmek
zere aile kalplarn gzlemleyebileceini ortaya koymaktadr.

DURUN VE GZDEN GERN


n

Sunurdaki kiilik bozukluuna sahip olan bireyler kiiler


arasu ilikilerle ilgili olarak hangi youn korkulara sahiptirler?
o Sunurdaki kiilik bozukluuna sahip bireylerin yaamlarunun erken dnemleri kontrol grubundaki saluklu bireylere
oranla nasul farkluluk gstermektedir?
p Antisosyal kiilik bozukluuna sahip kiiler neden
intihar etme riski taumaktadur?

ELETREL DNME Ebeveynliin antisosyal kiilik


zellileri zerindeki etkilerini inceleyen alumayu dnn.
Araturmacular neden farklu ebeveynlik boyutunu deerlendirmi olabilirler?
Aaudaki konularu alumak ve gzden geirmek iin MyPsychLab.com adresini ziyaret edin:
zleyin: Janna: Sunurdaki Kiilik Bozukluu
zleyin: Antisosyal Kiilik Bozukluu: Paul

somatoform bozukluk: Tbben aklanmayan fiziksel rahatszlklar ya da


ikayetlere sahip olan insanlardaki bozukluk.
hipokondri: Kiilerin salkl olduklarna dair teminatlar olmasna
ramen fiziksel bir hastala sahip olduklarna dair kayglandklar bir
rahatszlktr.
bedenselletirme rahatszl: Yllarca eitli kategorilerde aklanamayan fiziksel ikayetlerle karakterize edilen bir bozukluk..
konversiyon bozukluu: Motor ve duygusal fonksiyonlarda kayb beraberinde getiren psikolojik atma ya da stresin bulunduu bir bozukluk.

462

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

Somatoform ve
zlmeli Bozukluklar
Daha nce eitli trlerde psikolojik bozukluklar gzden geirdiimiz gibi, gnlk deneyimlerin nasl snrlara ulaabileceini,
kstlla ya da uyumsuz davranlara sebep olabileceini grdnz. rnein, herkes endie duyar, fakat baz insanlarn endiesi ciddi bir anksiyete bozukluu gelitirecei hale gelir. Benzer
ekilde bir ok insan grnen bir sebep olmakszn fiziksel bir
hastaln semptomlarn deneyimleyebilir, ou insan sadece
"kendisi gibi hissetmedii" gnler geirebilir. Ancak, bu tip deneyimler kiinin gnlk hayatnn akn bozduunda, bu kiiler
somatoform bozukluk ya da zmlemeli rahatszlk gsterebilir.
Bu semptomlar ve her bir tip bozukluun etiyolojisini yeniden
gzden geireceiz.

SOMATOFORM BOZUKLUKLAR
Somatoform bozuklua sahip olan bir kii gerek salk durumlaryla aklanamayan fiziksel rahatszlklara veya ikyetlere sahiptir. Bu bozukluklardan birsinin tehisinin koyulmas
iin kiilerin rahatszlklarnn ve ikyetlerinin onlarn gnlk
faaliyetlerini yerine getirmelerini engelleyecek kadar skntya
sebep olmas gerekmektedir. Biz hipokondri, bedenselletirme
rahatszl ve konversiyon bozukluu zerinde younlaacaz.
Hipokondriye sahip bireyler tp doktorlar aksini belirtmelerine ramen fiziksel rahatszlklarnn olduuna inanrlar. Salkl
olduklar durumlarda bile fiziksel rahatszlkla karlaacaklarna
dair srekli bir korku ierisinde olabilirler. Ayrca, zihnin bu ekilde
rahatsz olmakla megul edilmesi bireylerde gnlk yaamlarna zarar verecek skntlara sebep olur. Hipokondri ve dier somatoform
rahatszlklarnn yaygnln deerlendirmek iin aratrmaclar
genelde tbbi tedavi almak isteyen bireyler zerinde younlamaktadrlar. Bu balamda ortaya kan soru ise u olmaktadr: Ne
kadar insan herhangi bir tbbi aklamann yaplmad fiziksel
ikyetlere sahiptir? Aratrmalar 18 ve daha byk yalardaki
tbbi tedavi arayan yetikinlerin % 4,7sinin hipokondri iin Ruhsal
Bozukluklarn Tansal ve statistiksel El Kitabnn (DSM-IV-TR)
kriterlerini karladn ortaya koymaktadr (Fink ve ark., 2004).
Bedenselletirme rahatszl bulunan bireyler ok uzun
yllardr devam etmekte olan fiziksel ikyetlerinden bahsederler. Tbbi olarak aklanamayan bu ikyetlerin birok tbbi
kategoriyi iermesi gerekmektedir. Tehis koymak zere Ruhsal
Bozukluklarn Tansal ve statistiksel El Kitabnn kriterlerinin
karlanmas iin bireylerin drt ar semptomu (ba ars veya
karn ars gibi), iki gastrointestinal semptom (mide bulants
veya ishal gibi), bir cinsel semptom (ereksiyon bozukluu veya
ar adet kanamas gibi) ve bir de nrolojik semptom (fel veya
ift grme gibi) tecrbe etmi olmas gerekmektedir. Tbbi tedavi
arayan bireyler arasnda, % 1,5lik ksm bedenselletirme rahatszl kriterlerini karlamaktadr (Fink ve ark., 2004).
Hem hipokondri hem de bedenselletirme rahatszlnn
temel zellii kiilerin ikyetlerinin fiziksel semptomlarla ilgili
olmasdr. Bununla birlikte, hipokondri rahatszl bulunan
kiiler bu rahatszlklarnn altnda yatan belirli bir hastalk olduunu dnrken, bedenselletirme rahatszl bulunan kiiler
daha ok semptomlarn kendileri zerinde younlarlar. Bunun
yan sra, imdi grdnz zere, bedenselletirme rahatszl
tehisinin koyulabilmesi iin kiilerin ok sayda aklanamam
fiziksel ikyetinin olmas gerekmektedir.
Konversiyon bozukluunun temelinde ise motor veya
duyusal ilevlerin sinir sistemindeki herhangi bir hasar veya

dier fiziksel hasarlarla aklanamayan


kayb vardr. rnein, insanlar tbbi
bir nedeni olmakszn fel geirebilir
veya kr olabilirler. Ayrca, fiziksel
semptomlarn balangcndan nce kiiler aras atma veya duygusal stres
faktrleri gibi psikolojik etmenlerin sz
konusu olmas gerekmektedir. nceden konversiyon bozukluuna histeri
deniliyordu ve baz alarda bunun
eytana tutulmak anlamna geldii inanlyordu. Sigmund Freud konversiyon
bozukluunun amzdaki anlaynn
ortaya kmasna yardmc olmutur.
Freudun en kalc n grlerinden
birisi de psikolojik travmann fiziksel
semptomlara sebep olaca eklindeydi.
Konversiyon rahatszl, tbbi tedavi
aray ierisinde olan yetikinlerin
yaklak olarak % 1,5inde yaygndr
(Fink ve ark., 2004).

Somatoform Bozukluklarn Nedenleri Somatoform bozukluklarn en

Bu kadun (yetkililerce Jane Doe


olarak adlandurulmutur, Floridada
bir parkta bulunduunda bir deri bir
kemik kalmu, neredeyse lecek haldeydi. Aur bir hafuza kaybu yauyordu
ve sadece adunu ve gemiini deil
okuma yazma kabiliyetini de kaybetmiti. zlmeli hafuza kaybuna ne
gibi travmalar sebep olabilir?

belirgin zellii bireylerin yeterli tbbi


aklamas olmayan fiziksel rahatszlklar yaamalardr. Aratrmaclar bunun
nasl mmkn olabileceini anlamaya
almlardr: rnein, motor sistemlerinde herhangi bir sorun olmayan bireyler nasl fel geirebilirler? almalarda,
konversiyon bozukluunun beyinsel temellerini kefetmek iin beyin grntleme teknikleri kullanlmtr (Black ve ark., 2004). Konversiyon semptomlar gsteren
bireylerin ayn semptomlarn taklidini yapan bireylerden daha
farkl beyin aktivitesi biimleri sergilediini ortaya koyan almay inceleyin.
alma, ayak bileklerinin birisinde herhangi bir nrolojik
bozukluun sonucu olmayan bir kuvvetsizlik durumu hisseden drt hasta zerinde younlamtr (Stone ve ark.,
2007). Hastalar hem etkilenen bileklerini hem de normal
bileklerini bkmeye alrlarken ilevsel fMRI taramalarndan gemilerdir. Aratrmaclar ayrca kontrol grubunu oluturmak zere drt de salkl bireyi almaya
dhil etmilerdir. Aratrmaclar, kontrol grubundaki bireyleri bir bileklerinin hareket ettiremeyecek kadar kuvvetsiz ve ar olduunu hayal ederek konversiyon semptomlarn taklit etmelerini istemitir (s. 963). Hastalarda ve
kontrol grubundaki bireylerde grlen beyin aktivitesi kalplar byk farkllk gstermitir. levsel fMRI taramalar, hastalarn, kontrol grubundaki kiilere gre kuvvetsiz
bileklerini bkmeye altklarnda ok daha fazla zihinsel
aba sarf ettiklerini ortaya koymutur.

Bu sonularn ne anlama geldiini anlamak iin durup bir bilei


bkemiyormu gibi yapmann nasl bir ey olduunu dnmelisiniz. Bilein bklmesine izin vermemek biraz zihinsel aba
sarf etmenizi gerektirir. Bununla birlikte, aratrma konversyion
semptomlar bulunan kiilerin kuvvetsizliin stesinden gelebilmek iin bulunduklar baarsz giriimlerde ok daha fazla aba
sarf ettiklerini gstermektedir.
Aratrmaclar somatoform bozukluklara neden olan bilisel
sreleri de incelemilerdir. (Brown, 2004). rnein, hipokondrinin nemli bir ynn de bireylerin bedensel duyulara tepki

verme biimlerindeki dikkat n yarglar


oluturmaktadr. Bir sabah uyandnzda boaznzz kandn dnn.
Dncelerinizi bu kantl boaznzdan
almanz zorlatracak bir dikkat n yargnz varsa, ciddi ekilde hasta olduunuza
inanabilirsiniz. Aslnda, bir alma salklaryla ilgili yksek derecede kayg tayan bireylerin dikkatlerini kanser, tmr
ve inme gibi szcklerden bile almakta
zorluk ektiklerini ortaya koymutur
(Owens ve ark., 2004). Semptomlar ve
hastalk zerine younlamak bir ksr
dngnn olumasna sebep olmaktadr:
Stres ve kaygnn fiziksel sonular sz konusudur (rnein, terlemede ve kalp at
hznda art), bu sonular salkla ilgili
kayg duymann doru bir ey olduunu
ispatlarcasna hastalk semptomlar gibi
alglanabilir. Tm fiziksel semptomlar
hastala yoran bir kii kantl boaz,
ar terleme ve hzl kalp atnn ayn
anda olmas durumunda bunlar ok
tehlikeli bir durum olarak alglayabilir.
Bu nedenle, somatoform bozukluklarla
ilikilendirilen bilisel n yarglar ufak
bedensel duyumlarn abartlmasna sebep olur.

ZLMEL
BOZUKLUKLAR

zlmeli bozukluk, kiilik, hafza veya bilincin btnlndeki bir bozukluu ifade eder. nsanlarn kendilerinin duygularnn, dncelerinin ve eylemlerinin de aralarnda bulunduu
davranlarnn kontroln ellerinden bulundurduklarn grmeleri nemlidir. Bu kendine hkim olma anlaynn temelinde
kendilik vardr-benliin farkl ynlerinin tutarll ve kimliin
her zaman ve her yerde srdrlmesi. Psikologlar, bireylerin
zlmlk (dissociated) durumlarn bu deerli tutarllk ve
sreklilikten vazgeerek, bir nevi kendilerine zg baz paralar reddederek, atmalardan kandklarna inanmaktadrlar.
zlmeli hafza kayb olarak bilinen ve herhangi bir organik
bozukluun olmamasna ramen psikolojik faktrlerin sebep
olduu bir sre olan nemli kiisel yaantlarn unutulmas
durumu zlmenin bir rneidir. Baz insanlarda, gemilerini
hatrlama yeteneinin kaybna evlerinden veya i yerlerinden
kama elik eder. Bu bozuklua zlmeli fj de denir. nsanlar
fj durumunda saatler, gnler veya aylar boyunca kalabilir; yeni
bir yerde yeni bir kimlikle yaayabilirler.
nceleri oklu kiilik bozukluu olarak bilinen bir zlmeli
kiilik bozukluunda (KB), iki veya daha fazla farkl kiilik

zlmeli bozukluk: Kimlik, hafza veya bilincin btnlndeki bir


sorunun oluturduu bir kiilik bozukluu.
zlmeli hafza kayb: Herhangi bir organik bozukluun olmamasna
ramen psikolojik faktrlerin sebep olduu nemli kiisel yaantlar
hatrlayamama durumu.
zlmeli fj: Kiisel gemii hatrlama yeteneinin kaybedilmesinin elik
ettii evden veya iten kama durumunun karakterize ettii bozukluk.
zlmeli kiilik bozukluu (KB): ki veya daha fazla farkl kiiliin
ayn bireyde bulunduu zlmeli bir zihinsel bozukluk; eskiden oklu
kiilik bozukluu olarak da biliniyordu.

Somatoform ve zlmeli Bozukluklar

463

jkijmXr kr
Duyusal istismar
;lp^ljXc `jk`jdXi pfb

Yzde

15%

Pbj\b

11%

12%

FikX j\m`p\[\ `jk`jdXi

6%

Pbj\b `jk`jdXi

11%

9`iXq `jk`jdXi mXi

Ergenler kurbanlama yaantularu ve zlmeli semptomlaruyla ilgili bilgi vermilerdir. Yzde rakamlarunun da
gsterdii zere, ocuklarun ou herhangi bir istismar
yaamamutur. stismara urayan ocuklar daha fazla
zlmeli semptom bildirmilerdir.

0.5

1.5

2.5

0.5

1.5

2.5

0.5

1.5

2.5

93%
7%

ayn bireyde bulunmaktadr. Herhangi bir zamanda, bu kiiliklerden birisi bireyin davrann ynlendirmede daha baskn
olmaktadr. zlmeli kiilik bozukluu yaygn olarak blnm kiilik olarak bilinir ve bazen de yanl ekilde bir sonraki
ksmda grlecei zere genelde kiiliin zarar grd ancak
birden ok ekle blnmedii bir bozukluk olan izofreni olarak
adlandrlr. KBde, ortaya kan kiiliklerin hepsi asl benlikle
nemli alardan ztlar-kii eer ekingense bu kiilik giriken
olabilir, asl benlik aslnda zayf bir kimlie sahipse, bu kiilik
olduka salam durabilir ve asl benlik korkak ve cinsel olarak
naifse bu kiilik cinsel olarak giriken olabilir. Her bir kiiliin
esiz bir kimlii, ad ve davran kalb vardr. Baz durumlarda,
kiinin zor bir yaam durumuyla baa kabilmesi iin onlarca
farkl zellik ortaya kar. KB durumu yaayan bir kadnn
kendi azndan anlatt bir durumu aada grebilirsiniz (Mason, 1997, s.44)
Nasl ki dalgalar okyanusun bir iine giriyor, bir dna
kyor ve suyun yeniden ekillenmesini salyorsa, farkl
kiiliklerimiz de gelgitler halinde iimize girip kyor, bazen
yumuak bazen sert. ocuk boyama kalemleriyle bir eyler
boyamaktadr. Sonra, banka hesap zetlerini inceleyen yneticiye yol vermek zere kenara ekilir. Bir sre sonra l
bebek sahneye gelir ve yerde felli olarak uzanr. Bir sre
byle kalr ama kimse zlmez- onun srasdr. Canl bebek
emeklerken durur, bir toz birikintisi dikkatini ekmitir.

464

Veriler: Martinez-Taboas, A., Canino, G., Wang, M. Q., Garcias,


P., ve Bravo, M. (2006). Prevelance of victimization correlates of
pathotological disassociation in a community sample of youths.
Journal of Traumatic Stress, 19, 439-448. John Willey ve Sonsun
izniyle tekrar basulmutur.

72%

;b `jk`jdXi

Cinsel istismar
jk`jdXi pfb

Kurbanlama ve
zlmeli Semptomlar

EKL 14.5

74%

;b

Fiziksel istismar
=`q`bj\c `jk`jdXi pfb

zlmeli deneyimler

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

A gn boyunca yemekleri hazrlar ve her birini ayr


ayr paketler- hepimizin sevdii ve sevmedii eyler farkldr.
Korkan sesli bir lk atar, yaral olan inler, kederli olan
feryat eder.
Kendinizi bu kadnn yerine koyup tm bu bireylerin (ocuk,
l bebek, canl bebek, a vb) beyninizin iinde olmasnn nasl
bir ey olacan hayal edebiliyor musunuz?

zlmeli Bozukluklarn Nedenleri Psikodinamik bak asna sahip psikologlar zlmenin hayati bir fonksiyonu
yerine getirdiini ileri srmlerdir. Travmatik stres yaayan
kiilerin baz durumlarda savunma mekanizmalarn travmatik
olaylar bilinli farkndaln dna itmek zere kullandklarn
belirtmektedirler. Puerto Ricoda yaayan ve yalar 11 ile 17
arasnda deien 891 ergenin hayat tecrbeleri zerinde younlaan almay ele alalm (Martinez-Taboas ve ark., 2006).
ocuklar, hayatlarnda geirmi olduklar kurbanlama deneyimlerinin ve zlmeli semptomlarn varln deerlendiren
anketleri doldurmulardr. ekil 14,5te de grld zere,
rneklemdeki olduka az sayda ocuk yksek dzeyde kurbanlama deneyimi geirmitir. rnein, ergenlerin yzde 74
herhangi bir duygusal istismar yaamamtr. Bununla birlikte,
ekil 14.5te ayrca duygusal, fiziksel ve cinsel istismar dzeylerinde grlen artlara yksek dzeyde zlmeli semptomun
da elik ettii grlmektedir.

Bu veriler ve daha nceden aktardmz tipe ilikin kiisel


aklamalar zorlayc grnse de ok sayda psikolog travma ile
zlme arasndaki ilikiyle ilgili olarak pheci kalmaya devam
etmektedir (Kihlstrom, 2005). Bu phecilik zellikle de zlmeli
kiilik bozukluuyla ilgili sz konusu olmaktadr. Bu bozukluun
yaygnlyla ilgili herhangi bir somut veri mevcut deildir (Ruhsal Bozukluklarn Tansal ve statistiksel El Kitab, DSM-IV-TR,
2000). Bununla birlikte, baz eletirmenler zlmeli kiilik bozukluuyla ilgili tanlarn miktarnda, ok sayda farkl kiilii bulunduunu iddia eden bireylere medyann gstermi olduu ilgideki
arttan dolay ykseli olduunu ifade etmilerdir (Lilienfeld ve
Lynn, 2003). pheciler genellikle zlmeli kiilik bozukluuna
inanan terapistlerin zlmeli kiilik bozukluu ortaya karabileciini ileri srmlerdir-bu terapistler hastalarn genellikle
hipnoz halinde sorgulamakta ve bu da oklu kiiliklerin ortaya
kmasna sebep olmaktadr. Aratrmaclar zlmeli kiilik
bozukluuna sahip kiilerin farkl kimlikleri arasnda yaptklar
ayrmla ilgili iddialarn test etmek zere kesin sonular ortaya
koyan yntemler bulmaya almlardr. rnein, almalar bir
kiiliin edindii bilginin dier bir kiilik tarafndan ne kadar bilindiin deerlendirmek suretiyle kiilikler aras hafza kaybn incelemitir. Aratrma sonular kiilikler arasnda hafza kaybnn
gerekletii iddiasn destekleyememitir (Kong ve ark., 2008).
zlmeli kiilik bozukluu zerine almalar yrten aratrmaclar genelde konulan tm tanlarn uygun olmadn kabul
etmektedirler. Bununla birlikte ok sayda psikolog zlmeli kiilik
bozukluuyla ilgili olarak bunun sadece azimli terapistlerin bir
rn olmadn gsterecek yeterli delilin biriktiine inanmaktadr
(Gleaves ve ark., 2001). Bu konuda karlacak en salkl sonusa
udur: zlmeli kiilik bozukluu tans koyulan kiilerin oluturduu grupta baz durumlar gerekten var olduu gibi bazlar da
terapistlerin taleplerine bir cevap olarak ortaya kmaktadr.

DURUN VE GZDEN GERN


n Doktoru kendisine iyi olduuna dair garanti vermesine ramen Howard sahip olduu ba arularunun beyin
tmrne sahip olduunun bir gstergesi olduuna
inanmaktadur. Howardda hangi somatoform bozukluk
sz konusu olabilir?
o zlmeli hafuza kaybu nasul tanumlanur?
p zlmeli kiilik bozukluunun etiyolojisinde rol
oynayan yaam deneyimleriyle ilgili olarak araturmalar
ne gibi verileri ortaya koymaktadur?
ELETREL DNME

Konversiyon semptomlarunun beyinsel temellerini inceleyen araturmayu haturlayun. Konversiyon


semptomlaru bulunan hastalarun dinlenme durumundayken
beyin aktivitelerinde herhangi bir farkluluun sz konusu olmamasu neden nemlidir?

Aaudaki konularu alumak ve gzden geirmek iin


MyPsychLab.com adresini ziyaret edin:
zleyin: Hipokondri: Henry

lar olabilmektedir. izofreni ise normal ileyiten niteliksel olarak


ok farkl bir deneyimi ifade eden bir bozukluktur. izofrenik
bozukluk, kiiliin blnm, duygu ve algnn arptlm ve
duygularn krlemi olduu ar bir psikopatolojik durumu
ifade etmektedir. izofrenik bozukluu olan kiiler genelde
lgnlk ve delilikle ilgili olarak dndnzde akla gelen kiilerdir. izofreni olduka nadir grlmesine ramen-ABDdeki
yetikinlerin sadece % 0,7si hayatlarnn bir dneminde izofrenik hastalk yaamlardr (Tandon ve ark., 2008)- bu rakam bu
gizemli ve trajik zihinsel bozukluktan yaklak olarak 2 milyon
kiinin etkilendiini ortaya koymaktadr.
Romanc Kurt Vonnegutun olu Mark Vonnegut izofreni
semptomlarn yaamaya baladnda 20li yalarnn balarndayd. The Eden Expresste (1975), gereklikten kopuunun ve
nihai iyilemesinin hikyesini anlatmaktadr. Bir defasnda baz
meyve aalarn budarken kendi gereklii arptlmtr:
Aalarn cann m actyorum diye dnmeye baladm
ve kendimi zr dilerken buldum. Her aa bir kiilik kazanmaya balad. Aalardan herhangi birinin beni sevip
sevmediini merak etmeye baladm. Her bir aaca bakarken daldm ve dallarn etrafnda dolaan ve ieriden gelen
yumuak bir kla aydnlandn fark etmeye baladm. Ve
aniden inanlmaz derecede buruuk ve parldayan bir yz
ortaya kt. Son derece uzaktaki kk bir nokta gibi balasa
da gittike daha da ileri kt ve son derece byk bir hal ald.
Baka hibir ey gremiyordum. Kalbim durmutu. O an tm
zamanlara yayld. Yzn benden uzaklamasn salamaya
altm ancak o benimle dalga gemeye alt. Gzlerine
bakmaya altm ve bildiim her eyi bir tarafa brakm
olduumu anladm. (1975, s. 96)
Vonnegutun betimlemesi izofreninin semptomlaryla ilgili bir
bak as salamaktadr.
izofreni dnyasnda dnmek mantksz bir hal alr; fikirlerin birbiriyle ilikilendirilmesi ok uzak bir ihtimal olur veya
bu ilikilendirme ilemleri belirli bir kalp dhilinde gereklemez. Halusinasyonlar hayal edilen duyusal alglar grme,
koku veya yaygn ekilde sesler- ifade eder, hastalar bunlarn
gerek olduunu dnr. Bir kii, davran zerinde canl bir
yorum salayan bir ses duyabilir veya konuurken ok sayda
ses duyabilir. Kuruntular da olduka yaygndr; bunlar aka
ztt kantlanmasna ramen srdrlen yanl veya mantksz
inanlardr. Dil tutarsz bir hal alabilir-birbiriyle alakas olmayan
veya uydurulmu olan szcklerin oluturduu bir laf salatas
ortaya kabilir veya birey dilsizleebilir. Duygular olduka dz
olabilir, herhangi bir ey ifade etmeyebilir veya iinde bulunulan
duruma uygun olmayabilir. Psikomotor davran karmaklaabilir (yzn buruturma, tuhaf ekilde yapmacklk) veya duru
ok sert bir hal alabilir. Ve semptomlardan sadece bazlarnn
mevcut olduu durumlarda, i hayatnda ve kiileraras ilikilerde
bozukluk meydana gelmesi olasdr nk hasta toplumsal olarak
geriye ekilmekte ve duygusal olarak yalnzlamaktadr.
Psikologlar semptomlar pozitif ve negatif kategorilere
ayrmaktadr. izofreninin iddetli ve aktif evrelerinde, olumlu

zleyin: zlmeli Kiilik Bozukluu: Evenin Yz

izofrenik Bozukluklar
ou kii hibir zaman bir bozukluk oluturacak derecede yaamasa da herkesin kendisini skntl veya kaygl hissettii zaman-

izofrenik bozukluk: Kiilik ileyiindeki bozukluun, gereklikten uzaklamann, duygusal bozulmalarn ve dengesiz dnce srelerinin
karakterize ettii ar psikopatolojik durum.
kuruntu: Aksi yndeki ak kantlara ramen srdrlen yanl veya
mantksz inanlar.

izofrenik Bozukluklar

465

Paranoid Tip Bu tip bir izofreni yaayan bireyler belirli temalar zerinde younlaan kompleks ve sistemli kuruntular
yaamaktadrlar:
Zulm kuruntular: Bireyler srekli olarak gzetlendikle-

Bir kiinin izofreni geirdiini hangi dnce kaluplaru


ortaya koyabilir?

rini ve kendilerine kar srekli olarak komplo dzenlendiini ve lm tehlikesi ierisinde olduklarn hissederler.
htiam yanlglar: Bireyler nemli ve yce varlklar olduklarna inanrlar-milyoner, byk icatlar veya Hz. sa
gibi dini figrler olduklarn dnrler. Zulm kuruntular ihtiam yanlglarna elik edebilir-birey ok byk
bir kiidir ve srekli olarak kt glerle kar karya
kalmaktadr.
Ar kskanlk sendromu: Bireyler mantkl bir sebebi olmakszn elerinin sadakatsiz olduuna inanrlar. Teoriye
uyacak ve kuruntunun doruluunu kantlayacak veriler uydudurlar.
Paranoid izofrenisi olan bireyler nadiren grnte dzensiz
olan davranlar sergilerler. Bunun yerine, davranlar youn
olma ve olduka formel olma eilimindedir.

semptomlar-halusinasyonlar, kuruntular, tutarszlk ve karmak


davran- baskndr. Dier zamanlarda negatif semptomlar-sosyal geri ekilme ve dzlemi duygular daha grnr bir hal alr.
Mark Vonnegut gibi baz bireyler izofreninin sadece bir veya
birka iddetli evresinden gemi ve sonra normal yaamlarna
dnmlerdir. Genelde kronik hastalar olarak adlandrlan dierleriyse ya ksa sreli negatif semptomlarn oluturduu tekrarl
iddetli evrelerden ya da negatif semptomlarn uzun sreli etkili
olduu sk sk meydana gelen iddetli evrelerden gemektedirler. En ar rahatszlk yaayanlar bile her zaman ar kuruntu
durumlar yaamamaktadrlar.

BALICA ZOFREN TPLER

Farkllamam Tip Bu, izofreninin birok bileenden oluan bir kategorisi olup fazla derecede kuruntu, halsinasyon,
duyarsz konuma veya birden fazla tipin kriterlerine uyan veya
hibir tipin kriterlerine uymayan ar derecede dzensiz davran sergileyen kiilerde grlr. Bu bireylerin sahip olduu
semptomlarn birleimi farkl izofrenik tepkiler arasnda ak
ekilde farkllamamaktadr.
Kalnt Tip Kalnt tip tans konulan bireyler genellikle gemite majr izofreni nbeti geirmi olup u anda halsinasyon
ve kuruntu gibi pozitif semptomlardan kurtulmu durumdadrlar. Bozukluun devam ettiini dz duygu gibi minr negatif
semptomlar veya pozitif semptomlar gstermektedir. Kalnt
tipi olduuna dair konulan tan kiinin hastalnn dzelme
aamasna girdiini veya etkisini kaybettiini gsterebilir.

Aratrmaclar, izofreniyi ekillendirebilen semptomlarn byk


eitliliinden dolay bunu tek bir bozukluk olarak grmeyip
farkl tiplerin oluturduu bir kmelenme olarak ele almaktadrlar. En yaygn ekilde bilinen be alt tip Tablo 14.5te belirtilmektedir.

Dzensiz Tip izofreninin bu alt tipinde, kii tutarsz dnme kalplar ve olduka tuhaf ve dzensiz davranlar sergilerler. Duygular dzleir veya duruma uygunsuz bir hal alr. Genellikle kii aptalca veya ocuka bir davran sergiler, rnein
belirli bir sebep olmamasna ramen kkrdamaya balar. Dil o
kadar tutarsz, tuhaf szcklerle ve eksik cmlelerle dolu olur
ki bakalaryla olan iletiim ker. Kuruntu veya halsinasyon
(olmas durumunda) tutarl bir konu etrafnda gereklemez.

TABLO 14.5
izofreni Tipleri

Majr Semptomlar

Dzensiz

Uygun olmayan davran ve


duygular; tutarsz dil

Katatonik

Donuk, sert veya heyecanl


motor davran

Paranoid

Zulm kuruntusu veya ihtiam


yanlgs

Farkllamam

Dier tiplerden farkl dnce


bozukluklar ve zelliklerinin
oluturduu semptomlar karm

Kalnt

Majr semptomlar sz konusu


deildir ancak minr semptomlarn olmas bozukluun devam
ettiini gsterir

Katatonik Tip izofreninin katatonik tipinin ana zellii


motor aktivitelerdeki bozulmadr. Baz durumlarda bu bozukluu olan kiiler uursuzca donakalm gibi grnmektedir. Birey uzun zaman boyunca hareketsiz kalabilir, genellikle tuhaf
bir duruu vardr ve evresindeki eylere kar hibir tepki gstermez veya ok az tepki gsterir. Dier zamanlarda ise bu hastalar grnrde herhangi bir sebep olmakszn ok fazla motor
aktivite sergilerler ve d uyarclardan etkilenmezler. Katatonik
tipin bir zellii de ar derecede olumsuzculuk, yani btn
direktiflere kar sebepsizce sergilenen direnitir.

466

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

izofrenik Bozukluk Tipleri

>eeel efuj
<Yemeyelerie eleri

2%

lk kuzeele
eZ [ereZe
8mZalar$[aylar&
_alalar$teyzeler
b`eZ`
[\i\Z\[\
XbiXYXcXi

Grafikte izofreni oluumuna ilikin


ortalama riskler gsterilmektedir. Veriler
Avrupa nfuslarunda 1920 ile 1987 yullaru
arasunda yrtlen aile ve ikiz alumalarundan toplanmutur; risk derecesi kalutsal
ilikiyle byk oranda korelasyon gstermektedir. Kayutlarda farklu ekilde gsterilmedii srece, veriler bir bireyle izofreni
tanusu konulmu bir kii arasundaki ilikiyi
gstermektedir. rnein, izofreni tehisi
konulmu olan bir kiinin ift yumurta
ikizinin sz konusu bozuklua yakalanma
ihtimali yzde 17dir.

2%
2%

<rkek yeeeler&
kz yeeeler
Tfruelar

4%
5%

|mey kar[eler

6%

Bar[eler
9`i`eZ`
[\i\Z\[\
XbiXYXcXi

EKL 14.6 izofreni Oluumuna


likin Genetik Risk Durumu

1%

9%

izffreeili Yir
eYemeyeie fZuu
izffreeili Yir
eYemeyei flae kar[eler

13%
17%

ift yumurta ikizleri

17%

izffreeili iki
eYemeyeie fZuu

46%

Tek yumurta ikizleri

48%
0

10
20
30
40
{diYfpl`qf]i\e`^\c`k`id\fiXe
pq[\fcXiXb

ZOFRENNN NEDENLER
Farkl etiyolojik modeller izofrenin balangcna ilikin ok
farkl nedenlere, geliim gsterdii farkl yollara ve farkl tedavi
biimlerine iaret eder. imdi bu modellerden bazlarnn bir kiide izofrenik bozukluun nasl geliebileceinin anlalmasna
yapabilecei katklara bakalm.

Genetik Yaklamlar izofreninin aile iinde devam etme


eiliminde olduu uzun sredir bilinen bir gerektir (Bleular,
1978; Kallmann, 2946). bamsz aratrma hatt-aile almalar, ikiz almalar ve evlat edinme almalar- ortak bir sonu
ortaya koymaktadr: izofreni geiren bir kiiyle genetik olarak
ilikisi bulunan kiiler bu ekilde bir ilikiye sahip olmayan kiilere oranla izofreniye daha fazla yakalanma olaslna sahiptir (Owen ve ODonovan, 2003). eitli akrabalar vastasyla
izofreniye yakalanma risklerinin bir zeti ekil 14.6da gsterilmektedir. izofreni aratrmacs Irving Gottesman (1991) bu
verileri 1920 ve 1987 yllar arasnda Bat Avrupada yrtlen
40 gvenilir aratrmadan toplamtr. Grld zere, veriler
risk derecesiyle yksek oranda korelasyon gsteren genetik ilikinin derecesine gre ayarlanmaktadr. rnein, ebeveynlerden
her ikisi de izofreniye yakalanmsa, ocuklarnn bu bozuklua
yakalanma ihtimali yzde 46 iken bu oran genel nfusta yzde
1dir. Ebeveynlerden sadece 1 tanesinde izofreni grlmesi durumunda, ocukta bu bozukluun grlme riski keskin ekilde
azalr ve yzde 13e der. Ayrca, zde ikizlerin her ikisinin
de izofreniye sahip olma ihtimalinin karde ikizlerden yaklak
olarak 3 kat daha fazla olduunu unutmayn.

50

izofreninin kaltsall kesin olarak ortaya koyulduu iin,


aratrmaclar dikkatlerini kiileri bu bozuklua yakalanma tehlikesine sokan belirli genlerin kefedilmesine yneltmilerdir.
Grld zere, bir dizi farkl semptomdan oluan ok sayda
majr izofreni tipi vardr. Bu nedenle, aratrmaclar ok sayda
genin insanlarn bu bozukluktan ne zaman ve nasl etkilenecei
zerinde etkisi olduuna inanmaktadr: Aratrma bulgular baz
aday genleri bozuklukla ilikilendirmitir (Shi ve dierler, 2008).
Farkl insanlarn izofreni yaantlar-rnein semptomlarnn
iddetiyle ilgili olarak- tamamen kaltm yoluyla aldklar genlerin kombinasyonuna bal olabilir.

Beyin Fonksiyonu izofreninin incelenmesine ilikin bir


baka biyolojik yaklam da bozuklua sahip olan kiilerin
beyinlerindeki anormalliklerin aratrlmas eklinde olmutur. Bu aratrmalarn ou u anda izofreni olan bireylerin
ve normal kontrol bireylerinin beyinlerinin yaps ve ileyii
arasnda dorudan karlatrma yaplmasna imkan salayan
beyin grntleme tekniklerine dayanmaktadr (Keshavan ve
ark., 2008). rnein, ekil 14.7de grld zere, manyetik
rezonans grntleme beyin odacklarnn-omurilik svsnn
iinden akt beyin yaplar- genelde izofrenili hastalarda
bym olduunu gstermitir (Barkataki ve ark., 2006).
MRI almalar ayn zamanda izofrenisi olan kiilerin serebral korteksinin n ve temporal loplarnda llebilir ekilde
daha ince blgelerin mevcut olduunu; sinirdokusu kaybn
bozukluun byk olaslkla bozukluun davransal anormallikleriyle ilikili olduun gstermitir (Kuperberg ve ark.,
2003).

izofrenik Bozukluklar

467

EKL 14.7

Bykl

izofreni ve Beyin Odacuu

Erkek zde ikizler MR taramalarundan gemilerdir. izofrenli ikizin taramasu (sa taraftaki), bozukluu olmayan ikizin
taramasuyla karulaturulduunda (sol tarafta) bym beyin
odacuu ortaya koymaktadur.
Fotoraf, Drs. E. Fuller ve Daniel Weinbergerin izniyle alunmutur.

Aratrmaclar, baz beyin bozukluklarnn hastaln ilerleyiiyle ilgili olduunu ortaya koymaya balamlardr (Brans
ve ark., 2008). rnein, ekil 14.8, 12 ya itibaryla izofren
semptomlar yaamaya balayan 12 bireyin katld boylamasna aratrmadan elde dilen verileri gstermektedir (Thompson ve ark., 2001). alma, bir yllk dnemde gri maddedeki
(genellikle hcre gvdeleri ve korteksteki sinir hcrelerinin
dendritleri) deiimler zerinde younlamtr. 12 hasta tpk
ya eletirilmi salkl kontrol katlmclarnn oluturduu
grup gibi tekrar tekrar MR taramasna girmi. 10. Blmden de
hatrlayacanz gibi ergen beyinleri bu dnemde bile hl deiim srelerinden gemektedir. te bu nedenle normal ergenler
bile belirli miktarda gri madde kayb yaamaktadrlar. Bununla
birlikte ekil 14.8de de grld zere, izofrenli ergenlerde
gri madde kayb olduka arpcyd. Klinisyenler, izofren iin
kaltmsal riske sahip olan kiilerdeki bu gibi deiimleri gzleyerek bozukluun erken dnemlerinde tan ve tedavi sunabilir
(Wood ve ark., 2008).
izofrenle ilgili eitli semptomlar dnldnde, bozukluun ya sebebi ya da sonucu olan nispeten geni eitlilikteki biyolojik anormallikler sizi artmayacaktr. evresel
zellikler hastalk gelitirme riskinde olan kiileri nasl etkileyebilir?

izofrenli Ergenlerde
Gri Madde Kaybu

EKL 14.8

Araturmacular 12 izofrenli ergen 12 de ya eletirilmi saluklu kontrol grubu katulumcularu zerinde


MR taramalaru gerekletirmilerdir. Be yulluk
dnem ierisinde, izofrenli ergenler beyinlerinin
bazu blgelerinde nemli derecede gri madde
kaybu sergilemilerdir.
Kaynak: Thompson, P.M., Vidal, C., Giedd, J.N., Gochman,
P., Blumenthal, J., Nicolson, R., Toga, A.W., ve Rapoport,
J.L. (2001). Mapping adolescent brain change reveals
dynamic wave of accelerated gray matter loss in very earlyonset schizophrenia. PNAS, 98, 11650-11-11655.

468

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

Genetik olarak zde olan bu drt kadunlardan her biri izofrenik bir bozukluk
sergilemektedir. Bu da kalutumun izofreninin geliiminde rol oynaduunu gstermektedir. Genain drdzlerinin her birinde
bozukluk iddet, sre ve sonu ausundan
farkluluk gstermektedir. Genel olarak
kalutum ve evre, izofreni durumlarunu
ortaya ukarmak iin nasul etkileim iine
girmektedir?

Blileklm\_Xcj`eXjpfecXi[X[\``d

evresel Stres Etkenleri izofreninin kaltsal ve biyolojik


ynleri zerinde younlayoruz. Bununla birlikte, ekil 14.6da
grld zere, en byk kaltsal benzerlie sahip gruplarda
bile risk faktr yzde 50den daha dktr. Bu, genler belirli
bir rol oynamasna ramen evresel koullarn da bozukluun
ortaya kmas iin gerekli olabileceini gstermektedir. izofreninin nedeniyle ilgili genel yaygnlk gren hipotez diyatez-stres
hipotezidir. Diyatez-stres hipotezine gre, kaltsal faktrler bireyi tehlikeye atar, fakat potansiyel riskin izofrenik bir bozukluk
olarak gsterilmesi iin evresel stres faktrlerinin etkisinin olmas gerekmektedir. Bu faktrlerden bazlarn dnelim.
rnein, aratrmalar kentsel ortamlarda yaayan kiilerin,
byk ekonomik zorluklar yaayan bireylerin ve bir lkeden
baka birine g eden kiilerin daha byk oranlarda izofreni
yaadklarn ortaya koymaktadr (Tandon ve ark., 2008). Bu
ilikilerle ilgili aklamalar genellikle sosyal stresrler ve sosyal
olumsuzluk zerinde younlamaktadr. Aratrmalar travmatik
yaam olaylar yaayan kiilerin izofreniye yakalanma nok-

4
3
2
1
0
1
2

Dk Duygusal
Tepkisellik, Stressiz
Hayat Etkinlikleri
Yksek Duygusal
Tepkisellik, Stressiz
Hayat Etkinlikleri
Dk Duygusal
Tepkisellik, Stresli
Hayat Etkinlikleri
Yksek Duygusal
Tepkisellik, Stresli
Hayat Etkinlikleri

izofrenik Bozukluk
Semptomlarunda Deiimler

EKL 14.9

Araturmacular hastalarun duygusal reaktivitesini ve semptom deiimini dokuz ayluk bir periyotta lmlerdir. Sadece hem negatif yaam olaylaru hem de yksek duygusal
reaktiviteye sahip olan hastalarun semptomlarunda (kuruntular ve halusinasyonlar) artu grlmtr.
Kaynak: Docherty, N. M., St-Hilaire, A., Aakre, J. M., ve Seghers, J. P.
(2008). Life events and high-trait reactivity together predict psychotic
symptom increases in schizophrena. Schizophrenia Bulletin.

tasnda daha yksek risk tadklarn ortaya koymaktadr. Bir


almada hem Amerika Birleik Devletlerindeki hem de Byk
Britanyadaki bireylerin oluturduu geni rneklemler incelenmitir. Kiilerin fiziksel veya cinsel istismar gibi travmalar yaama durumlar arttka, izofrenik bozukluk yaama olaslklar
da artmtr (Shevlin ve ark., 2008).
Aratrmaclar ayn zamanda kiilere izofrenik tehis konulduunda yaam olaylarnn kiilerin semptomlarndaki deiiklikleri nasl etkilediini incelemileridir. Hastalarn yaam
olaylarna verdikleri cevaplarla semptomlardaki deiimler arasndaki ilikiyi gsteren almay dnelim.
Aratrmaclar izofrenik bozukluu olan hastalarn semptomlarn on dokuz aylk bir periyotun banda ve sonunda
deerlendirmilerdir (Docherty ve ark., 2008). almann
balangcnda, aratrmaclar ayrca her hastann duygusal
tepkiselliini-bireylerin yaam olaylarna verdikleri duygusal
tepkilerin younluu- lmtr. rnein, hastalar Ruh
halimde byk iniler ve klar yayorum ve ok youn duygular yayorum gibi ifadelere hibir zaman veya
neredeyse hibir zamandan her zaman veya neredeyse her
zamana kadar olan derecelerden oluan lek zerinden
cevap vermilerdir. Dokuz ay sonra, hastalar nceki aydaki
yaam olaylarnn aklamasn yapmlardr. Aratrmaclar
katlmclarn ifadelerini nceki ay hafif veya iddetli yaam
olaylar yaayan ve yaamayan insan kategorilerine ayrmlardr. Aratrmaclar negatif yaam olaylarnn daha byk
izofreni semptomlarna yol at (ancak sadece bu olaylara
dzenli olarak youn duygusal tepkiler veren hastalar iin)
tahmininde bulunmulardr. ekil 14.9da grld zere,
veriler bu tahmini desteklemitir. Sadece hem negatif yaam olaylar hem de yksek derecede tepkisellie sahip olan
hastalarn semptomlarnda (kuruntular ve halsinasyonlar)
art gereklemitir.
Daha nce insanlarn yaam olaylarna gsterdii tepkilerdeki
farkllklarn kiilerin rnein majr depresif bozukluk yaama
olaslklarn etkilediini grmtk. Bu alma, benzer bir
izofreni semptomu kalb ortaya koymutur.

diyatez-stres hipotezi: izofreni gibi baz bozukluklarn nedeniyle ilgili bir


hipotez. Bu hipotezde, genetik faktrlerin bireyi belirli bir bozuklua kar
hassaslatrdn ancak evresel stres faktrlerinin potansiyel riskin kendini gsterebilmesi iin devreye girmesi gerektii srlmektedir.

izofrenik Bozukluklar

469

Aratrmalar hem insanlarn izofrenik bozukluk gelitirme


olasln hem de semptomlarn dzelmeye girmesi durumunda
bu bozukluun nksetme ihtimalini etkileyebilen ailesel stresrleri
incelemitir (Miklowitz ve Tompson, 2003). rnein, baz aratrmalar duygu davurumu kavram zerinde younlamtr. Ailelerin
hasta hakkna ok sayda eletirel yorum yapmalar, hastayla duygusal olarak ok fazla ilikili olmalar (yani ar koruyucu ve zorlayc
olmalar) ve hastaya kar genellikle dmanca tutuma sahip olmalar yksek duygu davurumuna sahip olduklar anlamna gelir.
Hastalklarnda dzelme grlen hastalar hastaneden ayrlp duygu
davurumunun yksek derecede yaand evlerine dndklerinde
hastaln nksetme ihtimali duygu davurumunun dk dzeyde
olduu evlere oranla iki kat daha fazladr (Hooley, 2007). Ebeveynler
izofrenli ocuklarna kar eletirilerini, dmanlklarn ve zorlayclklarn azaltabilirlerse, ar seviyedeki semptomlarn yeniden
ortaya k ve yeniden hastanede tedavi grme ihtiyacnda azalma
grlr (Wearden ve ark., 2000). Bu da u anlama gelmektedir ki
rahatsz ocua kar sergilenen tarz deitirmek zere tedavinin
bir sistem olarak tm aileyi kapsamas gerekmektedir.
izofreniyle ilgili olarak incelediimiz aklamalarn-ve
nemli aratrmalara ramen cevaplanmay bekleyen sorularnsays bu gl psikolojik bozuklukla ilgili olarak renilmesi
gereken ne kadar ok eyin olduunu ortaya koymaktadr. Anlamay zorlatran bir husus da izofreni olarak bilinen olgunun
belki de her biri potansiyel olarak farkl sebepleri olan bozukluklarn oluturduu bir kme olmasdr. Genetik yatknlklarn,
beyin ilevlerinin ve aile etkileimlerinin hepsi en azndan baz
durumlarda etkili faktrler olarak tespit edilmitir. Yine de aratrmaclar bu bileenlerin izofreniyi oluturmak zere nasl bir
araya gelebildiini belirlemelidir.

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p

Sosyal geri ekilme ve dzlemi duygular pozitif mi


negatif mi izofreni semptomlardr?
Zulm kuruntular veya ihtiam yanlglar hangi tipteki
izofrenik bozukluk iin semptom oluturmaktadr?
izofrenik bozukluklarn tekrar nksetmesinde ailedeki
duygu davurumunun ne gibi bir etkisi vardr?

ELETREL DNME Yaam olaylarunun izofren semptomlaru zerindeki etkisini inceleyen alumayu haturlayun. Dokuz
ayluk dnemin balangucunda duygusal reaktivite neden
llmtr?
Aaudaki konularu alumak ve gzden geirmek iin MyPsychLab.com adresini ziyaret edin:
zleyin: izofreni: Georgina Vakasu
zleyin: Genetik izofreni

ocuklukta Yaanan
Psikolojik Bozukluklar
imdiye kadarki tartmamz byk oranda psikopatolojiden
muzdarip yetikinler hakkndayd. Ancak ou bireyin ocuklukta ya da ergenlikte zihinsel rahatszlk belirtileri gsterdiini
dikkat eksiklii hiperaktivite bozukluu (ADHD): Dikkat eksiklii,
hiperaktivite-drtsellikle tanmlanan ocuklukta yaanan bir rahatszlk.

470

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

gz nnde bulundurmak gerekir. Aratrmaclar son zamanlarda kk yalarda psikopatolojinin ortaya kma sreci hakknda aratrmalarn younlatrdlar (Zahn-Waxler ve ark.,
2008). Aratrmaclar ou zaman erken tehis ve tedaviyi mmkn klacak davran yaplarn tanmlamaya alrlar. rnein,
sosyal ilevsellik problemleri, ocuklarn ve ergenlerin izofreni
tehlikesi tadklarn gsterir (Tarbox ve Pogue-Geile, 2008).
DSM-IV-TR ilk olarak bebeklik, ocukluk ve ergenlikte
tehis edilen bir dizi rahatszlk tanmlar. Bu rahatszlklardan
biri olan zeka geriliini 9. Blmde tartmtk. Burada dikkat
eksiklii hiperaktivite bozukluu ve otistik bozuklua eileceiz.

DKKAT EKSKL
HPERAKTVTE BOZUKLUU
Dikkat eksiklii hiperaktivite bozukluu, (Attention-Deficit Hyperactivity DisorderADHD) iki belirti kmesini tanmlar (DSMIV-TR, 2000). lk olarak, ocuklar geliim seviyelerine uygun
olmayan bir seviyede dikkat eksiklii gstermelidirler. rnein,
okulda dikkatlerini toplamakta zorluk ekebilirler; oyuncak ya da
ev devleri gibi nesneleri sk sk kaybedebilirler. kinci olarak, ocuklar geliim seviyelerine uygun olmayan bir seviyede hiperaktivite-drtsellii gstermelidirler. Hiperaktif davranlar, kvranma,
yerinde duramama, ok konuma olarak; drtsel davranlarsa
dnmeden cevap verme ve sz kesme olarak tanmlanabilir.
ADHDnin tehisi, ocuklarn bu davranlar 7 yandan en az 6
ay ncesine kadar gstermi olmalarn gerektirir.
Aratrmaclar, ABDde okul a ocuklarnda ADHD yaygnlnn yzde 3 ile 7 arasnda olduu tahmininde bulunuyorlar
(Root ve Resnick, 2003). ou aratrmaya gre erkeklerde ADHD
kz ocuklara gre daha yaygn. Ancak kltrel farkllklar (cinsiyet
farkllna gre beklentiler gibi) ADHDnin kzlarda tehisinin
daha az olmasna neden olur; bu durum cinsiyetler arasnda ADHD
yaygnl kyaslamasn yapmay zorlatrr. Ancak yetikinler
zerinde yaplan geni apl bir aratrmaya gre, kadnlarn yzde
3.2si ve erkeklerin yzde 5.4 ADHDnin tehis kstaslarn karlyorlar (Kessler ve ark., 2006a). Bu yzdeler, insann tm yaamn
kapsayan cinsiyet farkllklarn doru olarak yanstabilir. ADHD
tehisi konulduunda, erkek ve kz ocuklar ayn sorunlu davran
yaplarn gsterirler (Biederman ve ark., 2005). Baz ocuklar bydklerinde ADHDyi atlatrlar. 4-12 ya arasnda hiperaktivite
tehisi konulan 133 ocuun deerlendirildii bir aratrmaya gre,
bu ocuklarn yzde 42si 21 yandayken ADHD kstaslarn karlamamlardr (Fischer ve ark., 2005). Halen ADHDli yzde 58lik
dilim bilisel grevlerde daha az baarl olmulardr.
ou ocuun dikkat eksiklii, hiperaktivite ve drtsellik
vakalarna eilimli olmalarndan dolay ADHDnin tehisi zorlar. Bu yzden tehis konulmas tartmaldr: nsanlar ocuklarn normal saylacak sorunlarnn anormal olarak etiketlendii
dnrler. Ancak artk klinisyenler ocuklarn davranlarnn
uyumsuz bir seviyeye ulat zerinde byk ounlukla hemfikirler; bu seviyede ocuklarn davranlarn kontrol etmeleri ya
da verilen grevi tamamlamalar mmkn deildir. ADHDnin
tehisinin normalden fazla yapld hakkndaki popler gre
ramen aratrmalar bu gr reddederler (Sciutto ve Eisenberg, 2007). Aslnda, daha nce de belirttiimiz zere, ADHD
kz ocuklarnda gereinden daha az tehis edilir.
Akladmz dier rahatszlklarda olduu gibi, aratrmaclar ADHDnin hem doasn hem de yetitirme koullarn gz
nnde bulundurmulardr. kiz ve evlatlklar zerinde yaplan
aratrmalar rahatszln kaltsallyla ilgili gl kantlar ortaya
sunmutur (Biederman ve Farone, 2005). Aratrmaclar, beynin

ilk yllarndaki davranlaryla ilgilenmitir (Zwaigenbaum ve


ark., 2005). rnein, otistik bozukluk tehlikesi tayan ocuklar
glmsemeye karlk vermezler ve adlar sylendiinde tepki
vermezler.

Otistik Bozukluun Nedenleri ADHDde olduu gibi,

Sunufta yaanan aksamalara ocuklukta yaanan hangi


psikolojik hastaluklar neden olur?

sinir ileticiliini etkileyen genler ve ADHD arasndaki ilikiyle


ilgilenmeye balamlardr (Smoller ve ark., 2006). ADHDyle
ilikilendirilen eitli evresel deikenler de sz konusudur.
rnein, ekonomik olarak yetersiz ya da atmalarn youn
olduu ailelerden gelen ocuklarda bu rahatszln gelime
oran daha yksektir (Biederman ve ark., 2002). Baz evresel
deikenler doum sralamasnda daha etkili olur. Tutarllktan
yoksun birbirine destek olmayan- ailelerdeki byk ocuklar
kk ocuklara gre daha fazla ADHD riski tarlar (Pressman
ve ark., 2006). Bu sonular, ADHD olgusu zerinde ebeveynliin
etkisini gsterir.

otistik bozukluun genetik bir unsuru da vardr. Aslnda aratrmaclar insanlar bu rahatszla yakalanmaya yatknlatran
insan genomundaki deikenleri tanmlamaya baladlar (Bartlett ve ark., 2005; Liu ve ark., 2008). Aratrmaclar ayn zamanda bu rahatszlkla ilgili beyinsel gstergeleri de kefettiler.
rnein, otistik bozuklua sahip kiilerin beyin byme oran
yatlarna kyasla daha byktr (Amaral ve ark., 2008). Cevapsz kalan soru, beyin anomalilerinin bu rahatszln belirtilerine nasl sebep olduudur.
Aratrmaclar, otistik rahatszlktan muzdarip bireylerin
dier bireylerin zihinsel durumlarn kavramakta glk ektiklerini nermilerdir (Baron-Cohen, 2008). Normal artlar
altnda, ocuklar zihin teorisi gelitirirler. lk bata dnyay
sadece kendi bak alarndan yorumlarlar. Ancak 3 ve 4 yalarnda hzl bymeyle birlikte ocuklar dier insanlarn farkl
bilgileri, inanlar ve niyetleri olduunu kavramaya balarlar.
Aratrmalara gre, otistik bozuklua sahip bireyler bu anlay
gelitirmede glk ekerler. Zihin teorisi olmadan insanlarn
sosyal ilikiler kurmalar gleir. Otistik bozuklua sahip bireyler dier bireylerin davranlarn anlama ve tahmin etmeyi
imknsz bulurlar; bu durum gnlk yaam bu bireyler iin
gizemli ve tehlikeli bir hle getirir.

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p

OTSTK BOZUKLUK
Otistik bozukluktan muzdarip ocuklar sosyal balar kurmakta byk zorluk yaarlar. Bu ocuklar konuma dillerinin
geliiminde yatlarna gre geride kalrlar ve dil geliimleri
snrl kalr; ayn zamanda bu ocuklarn ilgi alanlar da olduka
kstldr. Otistik bozukluk tehisi konulan bir ocuk hakkndaki
aadaki raporu inceleyin:
[Audrey] trensel hle gelmi rutininde herhangi bir deiiklik olmasndan ar korkuyordu; buna yabanc insanlarn
varl da dhildi. Dier ocuklarla iletiime gemekten ya
kanyor ya da bu ortamlardan tamamen uzak kalyordu;
kendi kendine saatlerce oynamaktan zevk alyordu. Dier ocuklarla birlikteyken karlkl oyunlara nadiren katlyor ya
da bu ocuklarn motor hareketlerini nadiren taklit ediyordu
(Meyer, 2003, s. 244)
Otistik bozuklua sahip ou ocuk tekrarl ve trensellemi
davranlarda bulunurlar: rnein nesneleri bir izgi zerinde ya
da simetrik yaplarda dzenlerler (Greaves ve ark., 2006).
Aratrmalara gre, otistik bozukluun yaygnl (ve ilgili
rahatszlklar) 150 ocukta birdir (Hastalk Kontrol ve nleme
Merkezleri, 2007). Otistik bozukluun ou belirtisinin dil ve
etkileimle ilgili olmasndan dolay ebeveynler ocuklarnn dili
kullanamadklarn ya da iletiim kuramadklarn fark edinceye kadar genelde tehis edilemez. Ancak son aratrmalar
otistik bozukluun nceden tespit edilmesini salayan bireyin

ADHDyi tanmlamaya yarayan balca davranlar nelerdir?


2 ya da 3 yandan nce otistik bozukluu tehis etmek
neden zordur?
Zihin teorisinin otistik bozuklukla ne gibi bir ilikisi vardr?

Aaudaki konular zerine daha fazla inceleme ve aluturma


iin MyPsychLab.comu ziyaret ediniz:
zleyin: Dikkat Eksiklii Hiperaktivite Bozukluu
(ADHD): Dr. Raun Melmed
zleyin: Otizm: Dr. Kathy Pratt

Zihinsel
Rahatszlk Damgas
Bu blmde en nemli hedeflerimizden biri zihinsel rahatszlklarn gizemli noktalarn akla kavuturmak, bylece anormal
davranlarn bir ynden nasl normal olduunu kavramnz
salamaktr. Psikolojik olarak rahatsz bireyler genelde sapkn
olarak tanmlanrlar. Ancak, sapkn etiketi yaygn gereklere
uygun deildir: ABDde yetikinlerin yzde 46,4nn psikiyatrik

otistik bozukluk: ocuklarn sosyal balar oluturma ve dili kullanma yetilerindeki ciddi bozulma ile karakterize edilen geliimsel bir bozukluk.

Zihinsel Rahatsuzluk Damgasu

471

bir rahatszlk yaadklarn dnrsek (Kessler ve ark., 2005),


psikopatoloji istatistiksel olarak normal saylabilir.
Psikopatolojinin dokunduu normal yaamlarn ok olmasna ramen psikolojik olarak rahatsz kiiler fiziksel olarak
rahatsz insanlardan daha sk damgalanrlar. Damga bir utan
simgesidir; bunu psikolojik balama oturtacak olursak, bireyi
kabul edilemez olarak ayrt eden olumsuz tepkiler dizisidir
(Hinshaw ve Stier, 2008). Blmn banda bahsettiimiz izofreni hastas kadn unlar sylemitir: Bence hasta ve halk
zihinsel rahatszlklar hakknda eitilmelidir nk insanlar
bu nemli dnemde bizle alay edip bize kt davranyorlar. Rahatszln atlatan bir baka hasta unlar yazmtr:
Zihinsel hastalk damgas bence hastaneye kaldrlma kadar
ykcyd. Srekli reddedilme, dierlerinin yanmdayken rahatsz olmalar ve benim rahatszlk ve kendine gven eksikliim
yalnzla mahkm olmama sebep oldu (Houghton, 1980, s.
7-8). Psikolojik olarak rahatsz bireylere ynelik olumsuz davranlarn eitli kaynaklar vardr: Kitlesel medyann zihinsel
olarak rahatsz kiileri iddete eilimli gstermeleri; zihinsel
rahatszlklarla dalga geilmesinin normal saylmas; ailelerin
herhangi bir aile yesinin zihinsel rahatszln kabul etmemeleri; hukuki terminolojinin zihinsel olarak rahatsz bireyleri
yetersiz grmesi. nsanlar psikolojik rahatszlklarn ya da bu
konuda tedavi aldklar gereini saklayarak da kendilerini
damgalarlar.
Aratrmaclar zihinsel rahatszlk damgasnn insanlarn
hayatlar zerinde olumsuz etkilerinin olduu eitli yollar
tanmlamlardr (Hinshaw ve Stier, 2008). Zihinsel rahatszlktan dolay hastaneye kaldrlan 84 erkein deerlendirildii
bir rnekte, bu hastalarn yzde 6s hastaneye kaldrlmalarndan dolay ilerini kaybettiklerini, yzde 10u evlerinden ya da
odalarndan atldklarn, yzde 37si dier insanlar tarafndan
reddedildiklerini, yzde 45i ise dier insanlarn kendilerini
incitmek iin tedavi gemilerinden bahsettiklerini bildirmitir.
Bu hastalarn sadece yzde 6s herhangi bir ekilde reddedilmediklerini bildirmilerdir (Link ve ark., 1997). Bu gruptaki
erkekler salklarnda byk iyileme salayan bir yllk tedavi
srecinden gemilerdir. Buna ramen, yln sonunda, damga
alglarnda herhangi bir deiiklik olmamtr: Zihinsel ilerliklerindeki iyilemeye ramen bu hastalar d dnyada kendilerine
daha iyi davranlacan dnmemilerdir. Bu aratrma ou
insann zihinsel rahatszlk deneyimleri hakkndaki ikilemlerini
yanstr: Yardm istemek, kiinin sorunlarnn damgalanmasna
izin vermek, ayn anda hem rahatlama hem de damgay getirir;
tedavi yaam kalitesini iyiletirirken damga bu kaliteyi drr
(Rosenfield, 1997).
Buna ek olarak bir de zihinsel olarak rahatsz bireylerin reddedilmeyi iselletirmesinin olumsuz etkileimlere yol
amas sorunu vardr (Pachankis, 2007). u klasik deneyi
inceleyiniz:
Daha nce zihinsel rahatszlk ikyetiyle hastaneye kaldrlan 29 erkek bu almaya gnll olarak katlmtr.
Bu kiiler, aratrmann zihinsel rahatszlk gemileri
olan bireylerin i bulmadaki yaadklar glklerle ilgilendiini dnmlerdir. Katlmclara bir i kurumu-

nun yetkisiyle grecekleri sylenmitir. Katlmclarn


yarsna i kurumu yetkilisinin kendilerinin zihinsel rahatszlk gemilerinden haberdar olduu, dier yarsnaysa i kurumu yetkilisinin kendilerinin tbbi nedenlerle
hastaneye kaldrldn sand sylenmitir. Aslnda i
kurumu yetkilisi, katlmclara ne sylendiini bilmeyen
bir aratrmacyd. Yani, aratrmac hangi gruba kendi
rahatszlklarndan haberdar olduunun sylendiini bilmiyordu. Bylece aratrmac ve hastann iletiimindeki
farkllklar tamamen hastann beklentilerine atfedilebilecekti. Aslnda, zihinsel rahatszlk yaam olarak damgalandklarna inanan katlmclar seans boyunca daha az
konutular ve ibirliki grevlerde daha az baarl oldular. te yandan, aratrmac, bu gruptaki katlmclar bu
hastalardan hangisinin hangi gruba ait olduunu bilmedii hlde daha gergin ve endieli olarak tanmlamtr
(Farine ve ark., 1971).
Buradan karlabilecek nemli sonu, damgalandklarna inanan insanlarn davranlarndaki deiikliklerin bu rahatszln
sebebi olabileceidir. Reddedilme beklentisi reddedilmeye sebep
olabilir; zihinsel rahatszlk kendini dorulayan bir kehanet
olabilir.
Damga zerine son bir not: Aratrmalara gre zihinsel
olarak rahatsz insanlarla daha nce etkileimde bulunan insanlar
damgalamayla ilikilendirilen davranlarda bulunmaya daha
az yatkndrlar (Couture ve Penn, 2003). rnein, izofreniyi
atlatm Jim hakknda ksa bir yk okuyan rencilerden zihinsel olarak rahatsz insanlarla daha nce etkileimde bulunmu
olanlar Jimin gelecei hakknda daha iyimserlerdi (Penn ve ark.,
1994). Benzer ekilde, rencilerin izofreni hastalarnn evrelerine tehlike tekil etme oranlar hakknda deerlendirmeleri bu
kiilerle daha nce iletiimde bulunmularsa daha dkt (Penn
ve ark., 1999). Bu blmn sonunda umduumuz eylerden biri
de zihinsel olarak rahatsz olmann ve tedavi edilmi olmann
ne anlama geldii hakknda fikirlerinizi deitirmek ve zihinsel
olarak rahatsz kiilere kar hogrnz artrmaktr.
Psikopatolojiyi anlarken normallik, gereklik ve sosyal
deerler hakkndaki temel grlerinizi ele almalsnz. Psikolojik rahatszlklar anlama, tedavi etme ve engelleme yollarn
kefederken, aratrmaclar bu rahatszlklardan muzdarip ve
hayattan tat alamayan kiilere yardm etmekle kalmazlar; ayn
zamanda insan doasyla ilgili temel kavramlar da geniletirler.
Psikologlar ve psikiyatristler yanl ekilde ileyen zihinlere
nasl mdahale ederler ve artk ilemeyen davranlar nasl
deitirirler? Bunu nmzdeki blmde, tedaviler bal
altnda greceiz.

DURUN VE GZDEN GERN


n

Zihinsel rahatsuzluklaru gz nnde bulunduracak olursak, damgalar nasul iler?


o Zihinsel rahatsuzluklarun tedavisi aynu anda hem
rahatlama hem de damgaya nasul sebep olur?
p Ne tr deneyimler damgayu azaltur?

ELETREL DNME
damga: Varsaylm aalk ya da farkllk kaynann aalanmasndan
kaynaklanan insanlarn bireylere kar olumsuz davranlar.

472

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

Zihinsel rahatsuzluk yaamu hastalarun


reddedilme beklentileri hakkundaki araturmayu dnn.
Araturmacunun hangi hastanun hangi gruba ait olduunu
bilmemesi neden nemliydi?

Ana Noktalarn zeti


Psikolojik Bozukluklarn Doas

Kiilik Bozukluklar

Anormallik, kiinin davranlarnn endie, uyumsuzluk,

mantkszlk, tahmin edilemezlik, teklifsizlik, gzlemci


rahatszl ve standartlarla normlarn ihlali gibi belirtileri
ne derecede gsterdiine gre belirlenir.
Nesnellik, zihinsel rahatszlk tartmalar iin nemli bir

sorundur.
Psikolojik rahatszlklarn snflandrlma sistemleri

genel psikopatoloji eitleri ve belirli durumlar hakknda


konumak iin kestirme yol salamaldr.
En geni kabul gren tehis ve snflandrma sistemi DSM-

IV-TRdir.
Zihinsel rahatszlklarn etiyolojisi hakkndaki biyolojik

yaklam beyindeki anormallikler, biyokimyasal sreler ve


genetik etkilerle ilgilidir.
Psikolojik yaklamlar psikodinamik, davransal, bilisel ve

sosyokltrel modellerle ilgilenir.

Kiilik bozukluklar, uzun sreli, esnemeyen ve bireyin ilerli-

ini bozan alglama, dnce ya da davran yaplardr.


Hem snrdaki kiilik bozukluu hem de antisosyal kiilik bo-

zukluu genetik ve evresel etkenler yznden ortaya kar.

Somatoform ve zlmeli Rahatszlklar


Hastalk hastal hipokondri, bedenselletirme rahatszl,

konversiyon rahatszl gibi somatoform rahatszlklarn tbben aklanamad fiziksel rahatszlklar ya da ikyetlerdir.
zlmeli rahatszlklar hafza, bilin ve kiisel kimliin karmak yapsnn bozulmasdr.

izofrenik Bozukluklar
izofreni algda, dnce, duygu, davran ve dilde byk bo-

zulmalara yol aan bir psikopatolojidir.


izofreninin be alt kategorisi dzensiz, katatonik, paranoid,

farkllamam ve kalnt izofrenidir.


izofreninin nedenlerine dair kantlar genler, beyin anormal-

Anksiyete Bozukluklar

likleri ve evresel stres etkenlerinde bulunmutur.

Anksiyete bozukluklarnn 5 ana tr genellenmi, panik, fo-

bik, saplant-zorlant, travma sonras strestir.


Aratrmalar anksiyete bozukluklarnn genetik ve beyinsel
temellerini ve nedenselliin davransal ve bilisel bileenlerini
onaylamlardr.

Duygudurum Bozukluklar
Majr depresif bozukluk en yaygn duygudurum bozukluu-

dur; bipolar rahatszlk daha nadirdir.


nsanlarn duygudurum bozukluklarna genetik yatknlklar

vardr.
Duygudurum bozukluklar insanlarn olaylara tepkilerini deitirir.
Kadnlarn majr depresif bozukluk seviyelerinin yksek olmas olumsuz deneyimler ve bu deneyimlere verilen olumsuz
tepkilerin yansmas olabilir.
ntihar, depresyondan muzdarip insanlar arasnda olduka
yaygndr.

ocuklukta Yaanan Psikolojik


Bozukluklar
ADHDli ocuklar dikkatsizlik ve hiperaktivite-drtsellik

belirtileri gsterebilirler.
Otistik bozukluu niteleyici zellikler ocuklarn sosyal

balar kurma ve dili kullanmadaki baarszlklar olarak


sralanabilir.

Zihinsel Rahatszlk Damgas


Psikolojik olarak rahatsz kiiler fiziksel olarak rahatsz kiiler-

den daha farkl yollarla damgalanrlar.


Psikolojik rahatszlklarn tedavisinin olumlu sonular

dourmasna ramen zihinsel rahatszlklarla ilikilendirilen damgann yaam kalitesi zerinde olumsuz bir etkisi
vardr.

ANAHTAR TERMLER
agorafobi (s. 450)
akl hastal (s. 446)
anksiyete bozukluu (s. 448)
anormallik psikolojisi (s. 442)
antisosyal kiilik bozukluu (s. 460)
bedenselletirme rahatszl (s. 462)
bipolar bozukluk (s. 455)
zlmeli hafza kayb (s. 463)
zlmeli fj (s. 463)
zlmeli kiilik bozukluu (s. 463)
zlmeli bozukluk (s. 463)
damga (s. 472)
dikkat eksiklii hiperaktivite bozukluu
(ADHD) (s. 470)

diyatez stres hipotezi (s. 469)


DSM-IV-TR (s. 445)
duygudurum bozukluu (s. 454)
etiyoloji (s. 446)
fobi (s. 450)
genellenmi anksiyete bozukluu (s. 448)
hipokondri (s. 462)
kiilik bozukluu (s. 459)
komorbidite (s. 445)
konversiyon bozukluu (s. 462)
korku (s. 450)
kuruntu (s. 465)
majr depresif bozukluk (s. 454)
manik nbet (s. 455)

nevrotik bozukluk (s. 446)


renilmi aresizlik (s. 456)
otistik bozukluk (s. 471)
zgl fobi (s. 450)
panik bozukluk (s. 449)
psikolojik tehis (s. 444)
psikopatolojik ilerlik (s. 442)
psikotik bozukluk (s. 446)
saplant-zorlant bozukluk
(OKB) (s. 451)
snrdaki kiilik bozukluu (s. 459)
izofrenik bozukluk (s. 465)
somatoform bozukluk (s. 462)
sosyal fobi (s. 450)

Ana Noktalarun zeti

473

14. Deneme Testi


1. Komorbidite durumlaru bireyin,

a. DSM-IV-TR kullanularak tehisinin yapulamaduu


durumdur.
b. kolaylukla tedavi edilemeyen sinirsel bir hastalua
yakalanduu durumdur.
c. lm korkusuyla alakalu psikotik bir rahatsuzlua
yakalanduu durumdur.
d. aynu anda birden fazla psikolojik rahatsuzluktan
muzdarip olduu durumdur.
2. Profesr Hextere gre, bilinsiz atumalar ou zaman

psikolojik rahatsuzluklara sebep olur. Psikopatolojiye hangi yaklaum ekli Profesr Hexterin kullanduu yoldur?
a. Psikodinamik
c. Bilisel
b. Sosyokltrel
d. Davranusal

3. Yasal kayutlarun incelemeleri akul hastaluu savunma-

sunun kullanulmasu ______ ve bu savunmanun kabul


edilmesi olduka ______.
a. nadir, dktr
b. nadir, yksektir
c. yaygun, dktr
d. yaygun, yksektir

4. Auru yemek yeme hastaluu iin, aaudakilerden

hangisi tehisini potansiyel bir parasu olarak halen


araturulmaktadur?
a. Boaltum olmadan auru yeme nbetleri
b. Auru yeme surasunda kontrol kaybu
c. Auru yemenin endieye sebep olmasu
d. Vcut aurluu ya da eklinin kiisel deerlendirmede auru etkisi

5. Bir yul boyunca Jane, gn iinde kendini endieli

hissetti. Janein rahatsuzluu,


a. panik bozukluktur.
b. genellenmi aksiyete bozukluudur.
c. saplantu-zorlantu bozukluktur.
d. agorafobidir.

6. Aaudaki ykleme ekillerinden hangisi kiileri dep-

resyon tehlikesine srkler?


a. Dhili-belirli-sabit
b. Harici-belirli-deiken
c. Dhili-kresel-sabit
d. Harici-kresel-deiken

7. Kt bir ey yaaduunda Chris, zamanunun ounu

sorun hakkunda dnmekle harcuyor. Bu davranua


bakarsak, Chrisin
a. erkek olma ihtimali daha fazladur.
b. erkek ya da kadun olma ihtimali eittir.
c. belirli bir fobi gelitirme ihtimali yksektir.
d. kadun olma ihtimali daha yksektir.

a. izotipal
b. narsistik

c. sunurdaki
d. saplantu-zorlantu

10. Konversiyon bozukluunu tehis etmek iin, belirtiler-

den nce oluan ______ bulmaya aluursunuz.


a. ciddi bir fiziksel rahatsuzluu
b. psikolojik atuma ya da stresi
c. tup doktoruna ziyareti
d. hem aruyu hem de sindirim sistemiyle ilgili ikyetleri

11. Evenin herhangi bir biyolojik rahatsuzluu olmamasuna

ramen srekli nemli deneyimlerini unutuyor. Bu


______ olabilir.
a. zlml amnezi
b. hastaluk hastaluu
c. bedenselletirme bozukluu
d. baumlu kiilik bozukluu

12. Aaudakilerden hangisi izofreninin olumsuz bir

belirtisidir?
a. Halsinasyonlar
b. Tutarsuz dil kullanumu
c. Sayuklamalar
d. Sosyal uzaklama

13. Aaudaki davranulardan hangisi dikkat eksiklii hipe-

raktivite bozukluunu desteklemez?


a. Manfredin sunufta dnmeden konumasu
b. Manfredin oyuncaklarunu ve devlerini kaybetmesi
c. Manfredin sunufta yerinde duramamasu
d. Manfredin dier ocuklar alay ettiinde alamasu

14. Profesr Wyatta gre 1 yaundaki Brian otistik bozuk-

luk tehdidi altundadur. Profesr Briannun _______ iin


Brianu gzlemleyebilir.
a. aduna cevap verip vermediini renmek
b. yardumsuz yryp yryemediini renmek
c. yksek seslere uygun olarak tepki gsterip gstermediini renmek
d. gzleriyle nesneleri dzgn olarak takip edip edemediini renmek

15. Bir psikolojiye giri dersinde, profesr rencilerin-

den psikolojik rahatsuzluk atlatmu kiilerle rportaj


yapmalarunu ister. Bu aluturma,
a. rencilerin zihinsel rahatsuzluk damgasundan daha
ok etkilenmelerini salayacaktur
b. rencilerin damga beklentileri zerinde bir etkisi
olmayacaktur
c. rencilerin zihinsel rahatsuzluk damgasundan daha
az etkilenmelerini salayacaktur
d. rencilerin zihinsel rahatsuzluklar iin yardum isteme ihtimallerini drecektir

8. Paulanun majr depresif rahatsuzlua yakalanma

ihtimalini deerlendirmeye aluuyorsunuz. _____


formunda serotonine sahipse ve ______ stresli olay
yaamusa durum daha vahimdir.
a. s/l, iki
c. l/l, drt
b. s/s,
d. s/l,

9. Nadine, Triciaya baurma ya da ona arkada kalma

arasunda gidip geliyor. Tricia, Nadinein _____ kiilik


hastaluuna yakalanduuna inanuyor.

474

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

Yazl Sorular
1. Zihinsel rahatsuzluklarun tehisinde nesnel olmak

neden her zaman mmkn deildir?

2. Psikolojik bozukluklarun etkili bir ekilde sunuflandurul-

masunun getirebilecei faydalar nelerdir?

3. Ne gibi yaam koullaru insanlaru intiharu dnmeye

srkler?

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLabe (www.mypsychlab.com) girerek aadaki videoyu izleyiniz. Videoyu izledikten sonra aadaki altrmalar
yapnz.

Program 21: Psikopatoloji

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR


Program izledikten sonra, kitapta ad geenlere ek olarak
aadaki insanlar hakknda da bilgi sahibi olunuz
Hans Struppizofreninin oluumunda psikolojik etken-

lerin birincil neme sahip olduunu savunur.


Fuller Torreyizofreninin psikolojik ve biyolojik ynlerini
inceler.

PROGRAMI GZDEN GERME


1. Psikopatoloji _____ ile ilgilenen bilim daludur.
a. organik beyin hastaluklaruyla
b. algusal ve bilisel yanulgularla
c. anormal ilerliin klinik ltleriyle
d. zihinsel bozukluklarla
2. Bir kiiye zihinsel rahatsuzluk tanusu koymadaki temel
kustas nedir?
a. Kiinin sorunlarunun olmasu
b. Kiinin ilerliinin auka anormal olmasu
c. Kiinin fikirlerinin statkoyu zor duruma sokmasu
d. Kiinin dier insanlaru rahatsuz etmesi
3. Zihinsel rahatsuzluklar hakkunda verilenlerden hangisi
dorudur?
a. Olduka nadirdirler; Amerikalularun yzde birlik diliminde on kiiden birinde grlr.
b. Nadir deildirler; Amerikalularun bete birinde bu
rahatsuzluklara rastlanur.
c. Psikotik olarak rahatsuz Amerikalularun sayusu takvimle
ezamanludur, hafta sonlarunda hafta ilerine gre
daha fazla psikoz vakasu grlr.
d. Zihinsel olarak rahatsuz kiilerin davranularu tahmin
edilemez.

6. Olivianun ba dnmesi, kasulma, titreme ve arpuntu


ikyetleri vardur. Evhamlu davranmaktadur. Bu belirtilere
genelde _____ rastlanur.
a. anksiyete bozukluklarunda
c. psikozlarda
b. duygusal rahatsuzluklarda
d. izofrenide
7. Agorafobi, en yaygun fobidir. Bu fobiye sahip kiiler
neden korkarlar?
a. yksek bir binanun tepesinde olmaktan
b. halk arasuna karumaktan
c. saldurudan
d. bu fobiye sahip kiiler deneyimlerden korkarlar.
8. Freud, anksiyete rahatsuzluundan muzdarip hastalaru
incelediinde, belirtilerinin nedeninin _____ olduunu
kefetmitir.
a. hem fiziksel hem de cinsel olarak ocuklukta
yaanan taciz
b. vcudun kimyasal dengesizlii
c. basturulan ocukluk atumalaru
d. hastalarun dnyayu algulama biimlerinde bilisel
hatalar
9. Ciddi klinik depresyondan muzdarip hastalara genelde
ne olur?
a. ntihara kalkuurlar.
b. Hastaneye kaldurulurlar.
c. Hastane duunda tedavi edilirler.
d. Tedavi edilmezler.
10. nsanlar _____ durumunda gereklikle baunu
koparurlar.
a. psikozdan ziyade nevroz
b. nevrozdan ziyade psikoz
c. hem psikoz hem nevroz
d. psikozlarun hepsi ve nevrozlarun bazusu

4. Fran, psikolojide doktora yapmu bir zihinsel saluk uzmanudur. Franu _____ olarak sunuflandurmak mmkndr.
a. psikiyatrist
c. sosyal psikolog
b. klinik psikolog
d. psikoanalist

11. Hans Strupp izofrenide psikolojik etkenlerin


neminden bahsederken, genelde _____ neminden
bahseder
a. yetersizlik hissinin
b. antisosyal kiiliin
c. gecikmi geliimin
d. ocukluun ilk yullarunda yaanan deneyimlerin

5. David Rosenhan ve i arkadalaru halsinasyon gryormu gibi yapup hastaneye kaldurulduktan sonra normal
davranmaya balayunca ne olmutur?
a. Rahatsuz olmaduklaru hemen fark edildi.
b. Rahatsuz olmaduklarunun anlaulmasu birka gn buldu.
c. ou durumda, aluanlar bu hastalar hakkunda
anlamazlua dtler.
d. Kimse rahatsuz olmaduklarunu anlamadu.

12. Irving Gottesman ve Fuller Torrey izofreni hakkunda


daha fazla bilgi sahibi olmak iin ikizleri incelemilerdir.
izofrenik bir ikizin beyni normal olan ikizinkiyle kuyaslanursa, izofrenin olanun _____ kefedilir.
a. daha az beyin omurilik suvusuna sahip olduu
b. daha geni ventrikllere sahip olduu
c. daha geni bir sol yarumkreye sahip olduu
d. aynu beyin yapusuna sahip olduu

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek

475

13. Teresa LaFromboisea gre Amerikan yerlilerinin zihinsel


rahatsuzluklarunun tedavi edilmesinde ne ukan sorun,
a. genetik bozukluklarun yaygunluudur.
b. alkoln aile yapusu zerindeki etkisidir.
c. gsterili beyaz amerikan kltrnn etkisidir.
d. kursal alanlardan dolayu uzaklamadur.
14. Uzmanlara gre, Amerikalular hangi oranda zihinsel rahatsuzluk yaarlar?
a. Bete bir
b. 10.000de 1den az
c. te iki
d. 1000de 1 kadar
15. Aaudaki insanlardan hangisi psikopatolojinin efsane
olduuna inanmaktadur?
a. Philippe Pinel
c. Teresa LaFromboise
b. Thomas Szasz
d. Sigmund Freud
16. iddetli virsl enfeksiyonun izofreni eilimi olan bir
kadun zerinde ne gibi bir etkisi vardur?
a. izofreniye neden olur
b. Genetik iaretleyiciyi yok edip daha dengeli hle getirir
c. Zihinsel rahatsuzlua yatkunluunu baka bir alana kaydurur
d. Zihinsel rahatsuzlua sahip olmayan birine gre lme
ihtimali daha yksektir
17. Aaudakilerden hangisi sukluundan dolayu psikopatolojinin nezlesi olarak adlandurulur?
a. Fobi
c. izofreni
b. Kiilik bozukluu
d. Depresyon
18. Aaudakilerden hangisi izofreni hakkunda doru bir bilgi
deildir?
a. Hastalarun te birinden azu tedaviyle iyileir.
b. Hasta bireyler hastaluklarunun farkundadurlar.
c. Dnyanun toplam nfusunun yaklaun te biri izofreniktir.
d. izofreni bozuk dnce ekli, duygular ve alguyla
ilikilendirilir.
19. Akul hastalarunun zihinsel olarak rahatsuz olduklarunu ilk
olarak hangisi nermitir?
a. Sigmund Freud
c. Emil Kraepelin
b. Jean Charcot
d. Philippe Pinel
20. Aaudakilerden hangisi sunursuz enerji, iyimserlik ve risk
alucu davranu zelliklerini taur?
a. Manik nbet
c. Anksiyete bozukluu
b. Paranoid izofreni
d. Depresyon

476

Blm 14 Psikolojik Bozukluklar

DNLMES GEREKEN
SORULAR
1. Eer bir insan zihinsel olarak rahatsuzsa ve kanunlaru ihlal
ettiyse, hangi artlar altunda davranularundan sorumlu
tutulmaludur? Hangi artlar altunda bireyi tedavi edilebilir
saymaluyuz?
2. DSM neden eletirilmitir?
3. Ecinsellik anormal bir davranu mudur?
4. Psikolojik saluk standartlaru erkekler ve kadunlar iin aynu
mudur? Neden hastalarun ou kadundur?
5. Kendi davranularunuzun, anksiyetenizin ve ruh halinizin
normal sunurlar dhilinde olup olmaduuna nasul karar verebilirsiniz?

AKTVTELER
1. Gnlk gazetelerde yayumlanan tavsiye yazularunu bir
ya da iki hafta boyunca toplayunuz. nsanlar genelde ne
gibi problemlerden bahsederler? Ke yazaru ne suklukla
kiilere psikolog, psikiyatrist ya da herhangi bir uzmanla
grmelerini tavsiye eder? nsanlar neden isimsiz birine
sorunlarundan bahsetmeyi tercih ederler?
2. Birka kiiden (psikoloji alanunda uzman olmayan) duygusal olarak rahatsuz, zihinsel olarak rahatsuz ve delilik
terimlerini tanumlamasunu isteyin. Her bir terimi ne gibi
davranularun tanumladuunu sorun. Bazu terimler daha
auru davranulara mu iaret eder? Bu kiilerin tanumlaru
kitaptakilerle nasul kuyaslanabilir? nsanlarun zihinsel hastaluklar hakkundaki grlerinden siz ne gibi bir ukarumda
bulunabilirsiniz?
3. DSM-IV-TRyi istatistik bir el kitabu olarak inceleyin.
Zihinsel rahatsuzluu tanumlayan davranular zihinsel
saluu tanumlayan davranularla aynu srece denk
der. DSM-IV-TRde sizin davranularunuza kusmen
denk den herhangi bir sunuflandurma olup olmaduunu
inceleyiniz.

15

Psikolojik
Rahatsizliklar in
Terapiler
Teraptik erik 478
Temel Terapiler ve Amalar Terapistler ve Teraptik Ortamlar Psikoterapide eitlilik Konular
Kurumsal Tedavi zerine Tarihsel Bak Alar

Psikodinamik Terapiler 482


Freudun Psikoanalizi Sonraki Psikodinamik
Terapiler

Davran Terapileri 484


Kar Koullanma Edimsel Yntem Sosyal
renme Terapisi Genelleme Teknikleri

Yaamnzda Psikoloji 485


Hayatlar Bastrlm Hatralar Tarafndan
Esir mi Alnmtr?

Bilisel Terapiler 491


Yanl nanlar Deitirme Bilisel Davransal Terapi

Hmanistik Terapiler 493


Hasta Odakl Terapi Gestalt Terapisi

Grup Terapileri 494


ift ve Aile Terapisi Toplum Destek Gruplar

Biyomedikal Terapiler 496


la Terapisi Psikocerrahi ECT ve rTMS

Tedavinin Deerlendirilmesi ve
nleme Stratejileri 500
Teraptik Etkililiin Deerlendirilmesi nleme
Stratejileri

Yaamnzda Eletirel Dnme 501


Terapi, Beyin Aktivitesini Etkiler mi?

Ana Noktalarn zeti 503

lm 14 okurken bireylerin zihinsel rahatszlklar


geirebilecekleri yollar konusunda kendinizi yorgun
hissetmi olabilirsiniz. Neyse ki, psikologlar ve zihin
salyla ilgilenen dier insanlar psikopatalojinin
tamamna hitap eden terapiler oluturmak iin zverili bir ekilde
altlar. Bu blmde aratrmaclarn teraprik teknikler konusunda yenilikler yaratmata devam ettiini greceiz. Psikopatalojinin- Blm 14te tanmladmz aratrma- sebepleri ve sonular hakknda ne kadar ok aratrmac renirse terapi eitlerini
o kadar ok geniletebilirler.
Bu blmde, eitli rahatszlklar olan bireylerin kiisel
kontrollerini iyiletirmeye ynelik terapi eitlerini inceleyeceiz. Bir dizi zorlayc sorular ynelteceiz: Psikolojik rahatszlklarn tedavileri ne ekilde tarihsel, kltrel ve sosyal etkenler
tarafndan etkilenir? Aratrmaclar tedavi yntemlerini gelitirip test ederken, teori, aratrma ve pratik nasl bir etkileim
ierisindedir? Sradan bir mantkla ynetilmeyen bir beyni
etkilemek iin, kontrolsz davran deitirmek iin, kontrol
edilemeyen duygular deitirmek iin ve beynin anormal davranlarn dzeltmek iin neler yaplabilir?
Bu blm son zamanlarda salk-bakm uzmanlar tarafndan kullanlan temel tedavi yntemlerini incelemektedir ki
bunlar psikoanaliz, davran deiiklii, bilisel deiim, hmanistik terapiler ve ila tedavileri olmak zere sralanabilir. Biz
bu tedavilerin nasl ilediini inceleyeceiz. Ayn zamanda her
terapinin baarsyla ilgili tm iddialar da deerlendireceiz.

Teraptik erik
Zihinsel rahatszlklar iin eitli tedaviler ve insanlarn niin
yardm aradyla ilgili birok sebep bulunmaktadr (ve birde
yardma ihtiyac olup da yardm aramayan insanlar). Terapinin
amalar, meydana geldii ortamlar ve teraptik yardmclarn
trleri de deikenlik gsterebilir. Terapiler arasnda olabilecek
btn farkllklara ramen, bireyin yaamna olan btn mdahaleler bireyin ilevini bir ekilde deitirmeye yneliktir.

Biyomedikal terapiler merkez sinir sistemini altran mekanizmay deitirme zerine younlar. Psikologlar ve doktorlarn
ska kulland bu terapiler cerrahi, elektirik oku ve beyin-vcut arasnda dorudan etki eden ilalar gibi kimyasal veya fiziksel
mdahalelerle beynin fonksiyonunu deitirmeye alr.
Hepsine psikoterapi ad verilen psikolojik tedaviler, insanlarn rendikleri yanl davranlar deitirmeye alrlar:
kelimeler, dnceler, yorumlar ve yaam zerine gnlk stratejileri ynlendiren dntler bunlar arasndadr. Bu terapiler
hem doktorlar hem de klinik psikologlar tarafndan kullanlr.
drt temel psikoterapi tr vardr: psikodinamik, davransal,
bilisel ve varolusal-hmanistik.
Psikodinamik yaklam nrotik acy isel, atlatlamam
travma ve atmalarn da vurumu olarak grr. Psikodinamik
terapistler zihinsel rahatszl bir terapistin bireye da vuran
semptomlar ve muhtemelen onlara sebep olan sakl atlatlamam atmalar arasndaki ilikiyi kavrama becerisi gelitirmesine
yardmc olan konuma tedavisi yntemiyle tedavi eder.
Davran terapisi, davranlar deitirilmesi gereken rahatszlklar olarak grp tedavi eder. Rahatszlklar zihinsel bir
hastalktan ziyade renilmi davran modelleri olarak grlr. Davranlar istenen ve istenmeyen tepkiler iim zorlama
edimsellerini deitirme, koullu tepkileri sona erdirme ve etkili problem zm iin modeller oluturma gibi birok yolla
iyiletirilebilir.
Bilisel terapi bir bireyin bir problemin sebepleriyle ilgili
yapt genelde arptlm kendi ifadelerini deitirerek o bireyin
dnce biimini yeniden yaplandrmaya alr. Bilii yenilemek bireyin zorluklar tanmlama ve ifade etme eklini deitirir,
genelde bireye problemlerle baa kma yetisi kazandrr.
Hmanistik gelenekten ortaya km terapiler hastalarn
deerlerine nem verir. Hastalar kendini gerekletirme, psikolojik geliim, daha salam sosyal ilikilerin gelimesi ve seim
zgrlnn zenginletirilmesi gibi yollara ynlendirilirler.
Bu terapiler ciddi derecede rahatsz bireylerin semptomlarn
iyiletirmekten ziyade, tam olarak daha salkl insanlarn fonksiyonlarn iyiletirmeye eilimlidirler.
Her psikoterapiyi tek tek tantm olmamza ramen, ou
psikoterapistin pratikte btnleyici bir yaklam uyguladn

TEMEL TERAPLER VE AMALARI


Teraptik sre drt temel grev veya ama ierir:
1. Neyin yanl olduuyla ilgili tannn konulmas, ortaya
kan probleme uygun bir etikete karar verilmesi (DSMIV-TR), rahatszln snflandrlmas.
2. Olas bir etiyolojinin (problemin sebebi) ngrlmesi- yani
rahatszln olas sebeplerinin ve semptomlarnn nasl
etkilediinin belirlenmesi.
3. Probleme herhangi bir tedavi uygulanp uygulanmayacana
dair bir ngrde ya da tahminde bulunulmas.
4. Bir tedavi yntemini nerilmesi ve uygulanmas ki bu tedavi
sorunlu semptomlar ve hatta onlarn kaynaklarn en aza
indirmeye ya da tamamen onlar yok etmeye uygun olmal.

biyomedikal terapi: Beyin fonksiyonlarn ila tedavisi, cerrahi, elektrokonvalsif terapi gibi kimyasal ve fiziksel mdahalelerle deitiren bir
psikolojik rahatszlk tedevisidir.
psikoterapi: Belli rahatszlklarla ilgili olabilecek yanl davranlar, dnceleri, alglar ve duygular deitirmeye ynelik grup tedavilerindendir.

478

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

Niin birok psikoterapist klinik uygulamalarunda btnleyici


farklu kuramsal yaklaumlar kullanurlar?

gz nnde bulundurmak gerekmektedir: ki onlar hastalarna


en st dzeyde fayda salayabilmek iin farkl teorik yaklamlar da uygularlar. Birok durumda, psikoterapistler kariyerlerine kendilerini tek tip bir teorik eilime balayarak balarlar.
Fakat kariyerlerinde ilerledike, farkl terapilerin en etkili yntemlerini harmanlamaya balarlar (Norcross, 2005). Psikoterapistler ynelimlerin her trn harmanlarlar (rnein, bilisel
ve hmanistik; davransal ve psikodinamik). Ne varki, en ok
tercih edilen btnleyici terapiler bilisel ve davransal yaklamlarn birlemesiyle oluur (Goldfried 2003; Norcross, 2005).
Blmn sonunda btnleyici bilisel davransal terapileri tanmlayacaz.

TERAPSTLER VE TERAPTK
ORTAMLAR
Psikolojik problemler oaldnda, ou insan aina olduu
ortamlarda alan gayri resmi danmanlardan yardm ararlar.
ou insan destek, rehberlik ve danmanlk iin aile yelerine, yakn arkadalarna, ahsi doktorlarna, avukatlarna veya
en sevdikleri retmenlerine bavururlar. Dini balantlar olan
insanlar ise bir din grevlisinden yardm isteyebilirler. Dierleri
dinlemeye merakl kiilerle, satclarla, taksi ofrleriyle konuurlar ve onlardan tavsiye alrlar. Bizim toplumumuzda, bu tr
insanlar gnlk skntlar ve problemleri atlatmann ykn
omuzlarna alm insanlardr. Problemler ok ciddi derecede
deillerse bu insanlar genellikle yardmc olabilirler.
Eskiye nazaran imdi daha fazla insann terapi yardm
aramasna ramen, insanlar genellikle psikolojik problemleri
ok ciddi bir hale geldiinde yada uzun bir sreye yayldnda
eitimli zihinsel salk uzmanlarna bavururlar.
Bir klinik sosyal alan sosyal hizmetler okulunda ald zel eitimi sayesinde psikiyatr ve psikologlarla ibirlii
ierisinde alabilecek bir zihinsel salk uzmandr. Birok
psikiyatr ve psikoloun aksine, bu danmanlar insanlarn
problemlerini onlarn sosyal hayat ereveleri ierisinde deerlendirmeye ynelik bir eitim alrlar, bu yzden de terapilerine
aile yelerinden birini veya hastann iyerinde ya da evinde bulunan bir tandn da dahil ederler.
Bir dini danman psikolojik rahatszlklar tedavi etmede
uzmanlam dini bir grubun yesidir. Genelde bu danmanlar
pratik problem zme yollaryla maneviyat kombine ederler.
Bir klinik psikolog ald eitim sayesinde psikolojik problemlerin deerlendirilmesinde ve tedavi edilmesinde gerekli
konsantrasyonu gsterebilmeli, bir klinikte gzetim altnda bir
staj srecini tamamlam olmal ve PhD yada PsyD eitimini
alm olmaldr. Bu psikologlarn psikiyatrlara nazaran psikolojide, hastalklarn deerlendirilmesinde ve aratrlmasnda
daha geni bir gemileri vardr.
Bir danman psikolog da ayn ekilde bir PhD ya da PsyD
eitimi almtr. Tatil seimleri, okul problemleri, madde bamll ve evlilikte yaanan atmalar gibi alanlarda rehberlik
hizmeti salar. Genelde bu danmanlar problemli alanlarla ilgili yerlerde alrlar- bir iyeri, okul, hapishane, askeri blge
ya da yakn bir klinik gibi- ve rportajlar, testleri, rehberlik
hizmetini ve tm tavsiyeleri bireylere belli sorunlarn zmede
yardmc olabilmek ve gelecekle ilgili kararlar verebilmelerini
salamak iin kullanrlar.
Bir psikiyatrist btn medikal okul eitimini bir MD derecesi ile tamamlam ve ayn zamanda zihinsel ve duygusal
rahatszlklar zerine de doktorluk sonrasnda zel bir eitim

alm olmaldr. Psikiyatrlar genelde psikolojik problemlerin


biyomedikal temelinde eitim alrlar.
Bir psikoanalist mezuniyet sonrasnda zihinsel rahatszlklar anlama ve tedavi etme konusunda Freud yaklam zerine uzmanlk eitimini tamamlam bir MD ya da PhD derecesi bulunan terapisttir.
Bu kadar farkl terapist birok ortamda uygulama yapabilir: Hastaneler, klinikler ve zel ofisler gibi. Baz hmanist
yaklamc terapistler daha doal bir ortam sunmak adna evlerinde grup seanslarn da tercih etmektedirler. Tedaviyi hastaya
gtren toplum temelli terapiler o blgedeki maaza girilerinde ya da ibadet hanelerde de uygulama yapabilirler. Son olarak baz terapistler, hastalarnn problemleriyle dorudan ilgili
ortamlarda da terapilerini yapabilirler. rnein, uak fobisi
olan insanlarla uaklarda ya da sosyalleme fobisi olan insanlarla alveri merkezlerinde terapilerini gerekletirebilirler.
Psikoterapistler ayn zamanda e-mail veya internet yoluyla
da zihinsel salk hizmeti salamaya baladlar (King ve Moreggi, 1998; Taylor ve Luce, 2003). Bu tr biligisayar araclyla
olan terapide, bireyler terapistleriyle e-mail alveriinde bulunarak iletiime geerler. Aratrmaclar bu tr bir terapinin hem
potansiyel tehlikeleri hem de faydalar olduuna dikkat ekmektedirler. Tehlike arz eden tarafta, aratrmaclar hastalarn yz
yzeyken gsterebilecekleri tepkilerin internet ortamnda daha
kstl olabilecei yada bilgilerin arptlabilecei konusunda
endieliler (Bhuvaneswar ve Gutheil, 2008; King ve Moreggi,
1998). Dahas, tketiciler on-line terapistlerin bilgilerini nadiren
dorulayabilmekteler; uzayda herkes bir uzman olduunu iddia
edebilir sonuta. Bu tehlikelere ramen, baz terapistler bu tr
terapideki greceli bilinmezlik hissinin hastaya en bastrlm
problemlerini ve endielerini daha abuk ve utanmadan ortaya
karabilmelerini mmkn kldna; bireylerin zorlukla yaptklar itiraflar karsnda terapistlerinin tepkilerini grmeyecekleri iin daha drst olabileceine inanyorlar (Grohol, 1998).
Terapiye giren insanlar genelde hasta ya da danan olarak isimlendirilirler. Hasta terimi psikolojik problemlerin tedavisinde biyomedikal yaklam uygulayan uzmanlar tarafndan
kullanlr. Danan terimi ise psikolojik rahatszlklar zihinsel

klinik sosyal alan: Uzmanlk eitimini insanlarn problemlerini onlarn sosyal hayatlar erevesinde deerlendirme konusunda tamamlam zihinsel salk uzmandr.
dini danman: Genellikle pratik problem zme tekniklerini maneviyatla
birletirerek psikolojik hastalklarn tedavisinde uzmanlam dini bir
grubun yesidir.
klinik psikolog: Psikolojide doktora yapm ve eitimini psikolojik rahatszlklarn deerlendirilmesi ve tedavi edilmesi zerine tamamlam
bireydir.
danman psikolog: Tatil seimleri, okul problemleri, madde bamll
ve evlilik meydana gelen anlamazlklarla ilgili konularda rehberlik
hizmeti veren psikologdur.
psikiyatrist: MD derecesi alm ve ayn zamanda doktorluk sonras
uzmanlk eitimini zihinsel ve duygusal rahatszlklar zerine tamamlam kiidir; bir psikiyatr psikolojik rahatszln tedavisinde medikal
reete yazabilir.
psikoanalist: Bir PhD ya da MD derecesi alm ve ayn zamanda mezuniyet sonras eitimini Freudun zihinsel rahatszlklar anlama ve tedavi
etme yaklam zerine tamamlam olmas gerekir.
hasta: Tedavi gren kiiyi tanmlamak iin psikolojik problemlere biyomedikal bir yaklam uygulayan uzmanlar tarafndan kullanlan terimdir.
danan: Psikolojik rahatszlklar zihinsel rahatszlktan ziyade yaam
ierisindeki problemler olarak gren klinikilerin tedavi ettikleri
insanlar tanmlamak iin kullandklar terimdir.

Teraptik erik

479

hastalklardan ziyade yaamdaki problemler olarak grrler.


Bizde her yaklam iin tercih edilen terimi kullanacaz: biyomedikal ve psikoanalitik terapiler iin hasta terimini, dier
terapiler iin de danan terimini kullanacaz.
Terapinin ekli nasl olursa olsun, yardm arayan bireyin
etkili bir teraptik anlama srecine girmesi nemlidir. Teraptik anlama bir danan veya hastann bir terapistle kurduu
karlkl ilikidir: Birey ve terapist i rahatln ortaya karmak iin ibirlii ierisindedir. Aratrma kaliteli bir teraptik anlayn daha iyilemi bir zihinsel salk ortaya karma
konusunda etkili olduunu belirtmektedir (Golfred ve Davila,
2005; Joyce, 2003). Terapiye girdiinizde, terapistinizle gl
bir teraptik anlama kuracanza inanmalsnz.

PSKOTERAPDE ETLLK KONULARI


Klinikilerin nemli amalarndan birisi psikolojik rahatszl
olan insanlara i rahatl salamaktr. Fakat bu ama kltrel ve
cinsiyet eitliliklerinden dolay karmak hale getirilir. lk olarak,
btn kltrel gruplar eit bir ekilde tedavi srecini geiremiyorlar (Wang., 2005). rnein, Birleik Devletlerdeki beyaz rka
mensup olanlar, aznlk gruplarna oranla daha fazla bir tedavi
aray ierisindedir. Bu farkn nemli bir sebebi hem fiziksel
hem zihinsel salk bakmna olan eriimdeki eitsizliktir. Fakat
kltrel kabuller de insanlarn psikolojik yardm arayabilecei
ereveyi etkileyebilir (Snowden ve Yamada, 2005). rnein,
aratrma Afrikal-Amerikallarn zihinsel hastalklar daha ok
fiziksel rahatszlklar olarak yorumlama eiliminde olduklarn
belirtmektedir. Bu yzden onlar mmkn olduu zamanlarda
bile psikoterapiyi daha az alrlar (Bolden ve Wickes,2005).
Dier bir eitlilik konusu insanlar gerekten terapi arayna girdiklerinde ortaya kar: Belirli terapilerin btn kltrel
gruplar arasnda eit bir ekilde etkili olup olmad sorusu burada nem kazanr. Psikoterapinin eitli ekillerde etkili olduuna dair birok aratrma olsa da, aratrma literatrnde
sadece ok kk bir ksmnn aznlk gruplarnda etkili olduu
bilgisine eriilebilir (Miranda., 2005). Neyse ki, kstl sayda yaplm almalarn standart terapilerin daha geni bir alanda
uygulanabilirlii konusunda mit verici iaretleri vardr. rnein, bilisel davransal terapilerin (blmn sonunda gzden
geireceiz) aznlk gruplarndan yetikinlerde daha etkili olduuna dair bir gr bulunmaktadr (Voss Horrell, 2008). Bu
eski sonular onaylamak iin daha fazla aratrma gereklidir.
Benzeri bir ekilde, erkek ve kadnlarn ayn terapilere ne
derecede eriimleri olduu konusunda da daha fazla aratrmaya ihtiya vardr (Sigmon, 2007). Daha nceki blmlerde
psikolojik rahatszlklarn yaylmnda cinsiyet farklarnn etkisini gzden geirdik. rnein, kadnlarn erkeklerden daha
fazla yeme bozukluklar yaadn hatrlayalm. Bu sebepten
yeme bozukluklaryla ilgili en ok psikoterapi kzlar ve gen bayanlar iin gelitirilmitir (Greenberg ve Schoen, 2008). Aratrmaclar ayn yaklamlarn erkekler iin ne lde etkili olduuna karar vermeliler. Ayn ekilde, aratrmaclar klinikilerin
erkekleri tedavi etmek iin oluturduklar terapi yntemlerinin
kadnlara i rahatl salamak iin deitrilip deitirilmemesi
gerektiine de karar vermeliler.
Son bir eitlilik konusu da psikoterapistin eitimiyle ilgili oluabilir. Terapistler kltrel farkllklara duyarl tedavileri
topluma kazandrma: Psikolojik rahatszl olan insanlarn psikiyatrik
hastanelerden ziyade halk arasnda tedavi edilmesidir.

480

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

salama konusunda hazrlkl olmallar. Aratrmalar zellikle


terapistlerin kltrel yeterliliklerinin olmas gerektiini vurgulamaktadrlar (Whaley ve Davis,2007). Kltrel yeterlilik
bileen ile ifade edilmektedir (Sue, 2006, s. 238):
Kltrel farkndalk ve inanlar: Danmann danann

ahsi deerlerine, nyarglarna ve bunlarn danann


alglarn, problemini ve danmanla ilikisini nasl etkilediine dair duyarll.
Kltrel bilgi: Danmann danann kltryle, dnya
gryle ve danman ilikisinden beklentileriyle ilgili
bilgisi.
Kltrel beceriler: Danmann kltrel olarak hassasiyet
ve ilgi gerektiren bir davrana olan ynelimi.
Aratrma kltrel yeterlilii daha geni apta olan terapistlerin
eitli gruplardan hasta ve mterileriyle olan etkileimlerinden daha iyi teraptik sonular elde ettiklerini belirmektedir
(Worthington, 2008.) ada terapilere ve terapistlere daha detayl bir baktan nce, zihinsel hastalarn tedavisinin gelimesini tarihsel bir adan inceleyeceiz.

KURUMSAL TEDAV ZERNE


TARHSEL BAKI AILARI
Psikolojik rahatszlk yayorsanz gemite ne tr bir tedavi
alm olabilirsiniz? Tarihin byk bir ksmnda, ans hibir
ekilde yardmc olmayan hatta zararl dahi olabilen bir tedavidir. Bizler topluma kazandrmann nem kazanmaya
balad ki bu insanlar psikiyatrik hastanelerden tedavi
iin baka ortamlara tama ilemidir- 21. yzyla kadar olan
psikolojik hastalklarn kurumsal tedavisini inceleyeceiz.

Tedavinin Gemii Nfus art ve 14. yzylda Bat


Avrupadaki byk ehirlere olan g; isizlik ve sosyal yabanclama yaratt. Bu koullar, alk, su ve psikolojik hastalklara sebep oldu. zel kurumlar toplumda meydana kan
kategoriyi snflandrmak iin oluturuldu ki bunlar: fakirler, sulular ve zihinsel hastalardr.
1403 ylnda Londrada bir hastane- Beytllahimli (Bethlehem) Aziz Meryem- ilk hastasnn psikolojik problemleri olduunu iddia etti. Bunu takip eden 300 yl boyunca, zihinsel
hastalar zincirlendi, ikenceye maruz kald ve halka ak bir
yerde sergilendi. Zaman getike, Bethlehemin yanl telaffuz
edilmesi sonucu ortaya kan bedlam kelimesi hastanede hkm sren korkun karklk ve hastalara uygulanan insanlk
d tedaviden dolay kaos manasna gelmeye balad (Foucault 1975).
Avrupada 18.yzyln sonlarna kadar psikolojik problemlerin zihinsel rahatszlk olarak alglanmas deimedi. 1792de
Fransz doktor Philippe Pinel Fransz Ihtilalinden sonra kurulan hkmetten akl hastanelerinde bulunan zincirleri kaldrmak iin izin ald. Birleik Devletlerde psikolojik olarak
rahatsz bireyler, hem kendilerinin korunmas hem de halkn
gvenlii iin hapsedildi, fakat hastalara hibir tedavi uygulanmad. Fakat psikolojinin gvenilir ve sayg grr bir alan olarak
nem kazanmaya balad 1800l yllarn ortasndan itibaren,
yzyl boyunca tedavi yuvas ortaya kt. Hapishane vakalarnda alarak edindii birinci el bilgilerden cesaretlenerek,
Dorothea Dix (18021887) zihinsel hastalarn fiziksel tedavilerini iyiletirebilmek iin 1841 ve 1881 yllarn arasnda srekli
olarak aba gsterdi.

18.yzyuldaki zihinsel rahatsuzluklarun tedavisi vcuttan


kt huylaru yok etmeye younlamutu. Burada gsterilen Philadelphialu doktor Benjamin Rushun oluturduu
sakinletirici sandalye. Niin zihinsel hastaluu olan insanlara karu yaklaumlar deiti?

19. yzyln sonlarnda ve 20.yzyln balarnda, birok


insan zihinsel hastalklarn yeni gelimekte olan ehirlerin telandan meydana gelen evresel stresin kaynakland konusunda tarttlar. Bu stresleri azaltmak iin, rahatsz insanlar
hem gvenlikleri hem de tedavi olabilmeleri iin ehir merkezinden uzak krsal blgelerdeki akl hastanelerine kapatldlar
(Rothman, 1971). Ne yazk ki, akl hastanelerinin birou ar
kalabalklat. Zihinsel rahatszlklar iyiletirmek gibi insancl
ama tayan bu hareket tuhaf insanlar uzak yerlere kapatmak
gibi faydac bir harekete dnt. Geni apl devlet akl hastaneleri rahatsz bireylerin konulduu insan depolar haline geldi
(Scull, 1993). 1960l yllarn banda, reformistler bu insan depolarna kar bakaldrdlar, en azndan uygun tedavi ve halk
desteiyle iyiletirilebilecek hastalarn halk arasna katlmas
gerektiini savundular. Ne yazk ki, daha sonrada greceimiz
gibi, topluma kazandrlan birok hasta bulunduklar ortamdan
yeterince destek alamadlar.

Topluma Kazandrma ve Evsizlik 1969 ylnda, yaklak


471.000 insan Birleik Devletlerde psikolojik rahatszlklar iin
tedavi grd. 2002 itibariyle, bu say 181.000e dt (Madde
Bamll ve Zihinsel Salk Merkezi Ynetimi, 2006). Birleik Devletler iin olan bu azalma dier lkelerde de paralellik
gsterdi (Fakhoury ve Priebe, 2002). 14. Blmde grdmz
gibi, bu d insanlarn psikolojik rahatszlklardan daha az
etkilendii manasna gelmemektedir. Daha ziyade, bu deiim
topluma kazandrmann etkisidir: Birok hasta insan imdi hastane dnda ortamlarda tedavi grmektedirler. Topluma kazandrma hem sosyal etkenler (yani zihinsel hastalkl insanlar
depolar ymaya kar yaplan ayaklanma) hem de tedavi sre-

cindeki nemli gelimelerden dolay art gstermektedir. rnein, blmn sonunda izofreni hastas insanlara kurumlar
dnda yaamalarn mmkn klacak ila tedavilerini tanmlayacaz.
Birok insan baka bir ortamda zihinsel tedavi alacaklar
dncesiyle topluma kazandrlmaya alld. Maalesef ki, durum her zaman byle olmad. Aslnda psikiyatrik hastanelerden ayrlan birok insan halkn arasna girdiklerinde psikolojik
rahatszlklaryla ba edebilecek durumda deildirler. Bu durumun bir sonucu olarak bu kurumlardan ayrlan insanlar evsiz
kaldlar. rnein, aratrmaclar ciddi derecede zihinsel rahatszl olan 438 hastann % 24nn evsiz olduu bulgusuna
vard (Kuno., 2000). 1980 ylnda byk devlet akl hastanelerinden birine yatrlan insanlar arasnda, % 15i evsizdi. 1996
ylndan itibaren, bu rakam % 20.2 ye ve 2003 ylnda itibaren
de % 29.2ye ykseldi (Appleby, 2006). Topluma kazandrlm
insanlar bile evsizken, sregelen zihinsel salk sorunlar kalc
problemlere sebep olabilir. rnein, aratrmaclar ciddi zihinsel rahatszlklar olan hastalarn soygun veya saldr gibi iddetli sulardan kaynaklanan orann incelediler (Teplin,). 936
kadn ve erkein katld bir ankette, % 25.3 iddetli bir sula
kar karya kaldklar saptanmtr ki bu oran genel nfustaki
bireylerden 11 kat daha fazladr.
Topluma kazandrmann dier bir sonucu da kimi zamanlarda dner kap diye adlandrlan olaydr. nsanlar tekrar
ihtiya sahibi olmadan nce ksa sre zarfnca kurumlardan ayrlrlar. rnein, geni apl bir alma hastanelerden ayrlm
29,373 izofreni hastasnn durumlarn inceledi. Aratrmaclar % 42.5 orannda hastann hastanelerden ilk ayrllarndan
sonraki ilk 30 gn ierisinde tekrar hastaneye yatrldklarn
bulmutur (Lin, 2006). Daha genel manada, yaklak % 40-50
psikiyatrik hasta hastaneden ilk ayrllarndan sonraki bir
yl ierisinde tekrar hastaneye yatrlmtr (Bridge ve Barbe,
2004). Bu vakalarn birounda, hastalar ortaya kan semptomlar sonucunda, psikolojik rahatszlklarnn onlara sosyal
hayatta yaamlarn devam ettirmelerini salayacak bir seviyeye
geldiklerine inandklar iin kurumlardan ayrldlar. Maalesef
ki, insanlar genellikle kurumlarda salanan tedavi tarznda ne
kiisel ne de toplumsal seviyede uygun bir tedaviyi d dnyada
bulamadlar. Bu manada, ortaya kan problem topluma kazandrma hareketinden ziyade kurumlar dnda toplum kaynaklarnn yetersizliiyle ilgilidir.

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p
q

Teraptik srecin temel amalaru nelerdir?


Bir psikoanalistin almasu gereken zel eitim nedir?
Terapistler iin kltrel yeterlilik niin nemlidir?
Topluma kazandurma hareketini gz nnde bulundurduumuzda, dner kapu ifadesi neyi ifade eder?

Aaudaki konular zerinde daha fazla bilgi ve uygulama iin


MyPsychLab.com adresini ziyaret ediniz:
zleyin: Tedavideki Son Gelimeler: Sue Mineka
Kefedin: Psikoterapi Uygulamalaru ve
Onlarun Aktiviteleri
Benzerini yapn: Klinik Deerlendirme Yntemlerini
Gzden Geirme
zleyin: Akul Hastanesi: Amerikadaki Akul Hastanelerinin
Tarihi
Teraptik erik

481

Psikodinamik Terapiler
Psikodinamik terapiler bir hastann problemlerinin bilind
drtleri ve hayat artlarnn zorluklar arasnda oluan psikolojik atmadan kaynaklandn varsayarlar. Bu terapiler
rahatszln merkezine hasta bireyi alrlar. Bu yaklamn temellerini Sigmund Freudun ve rencilerinin almasnda inceleyeceiz. Daha sonrada gnmz klinikilerinin psikodinamik terapileri nasl kullandklarn anlatacaz.

FREUDUN PSKOANALZ
Psikoanaliz, Sigmund Freud tarafndan gelitirildii zere,
bilindnda gdlerin ve nevrotikteki atmalarn, evhaml
bireylerin incelenmesinde kullanlan youn ve aktif bir tekniktir. Freudyenun teori anksiyete bozukluklarn bilind,
idin mantksz gdleri ve sperego tarafndan empoze edilen
iselletirilmi sosyal basklar arasnda meydana gelen isel
atmalar tam manasyla zebilme konusundaki yetisizlik
olarak grr. Psikoanalizin amac id gdlerinin farkndaln artran, sperego taleplerini azaltan ve egonun roln
daha da glendiren i-ruhsal bir uyum oluturabilmektir.
Bir terapist iin iin asl nemli olan bask srecinde hastann atmalaryla ba etmek iin kulland yolu anlamaktr. Semptomlar bilinaltnda yanl giden bir eyler olduuna
dair mesajlar olarak kabul edilir. Bir psikoanalistin grevi
hastaya bastrlm duygularn bilince ulatrabilmesinde
yardmc olmak ve meydana gelen semptomlar ve bastrlm
atmalar arasndaki ilikiyi idrak edebilme yetisi kazandrabilmektir. Bu psikodinamik grte, terapi ilerler ve hastalar
erken ocukluk dneminde olumu baskdan kurtulduklarnda iyilemi olurlar. nk bir terapistin asl amac mevcut semptomlar ve onlarn sebepleri arasndaki iliki zerine
idrak gcn gelitirme konusunda hastaya rehberlik etmektir, psikodinamik terapi genelde igr terapisi olarak da adlandrlr.
Geleneksel psikoanaliz, uzun sreli bastrlm hatralar
yeniden canlandrmak iin bir admdr ve sonrasnda can yakc duygular konusunda yardmc olmak zere birka teknik
ierir (Luborsky ve Barrett, 2006). Bu teknikler serbest arm, diren analizi, rya analizi ve aktarm ve kar aktarm
analizini ierir.

Serbest arm ve Katharsis Psikoanalizde bilinaltna inmek ve bastrlm duygular serbest brakmak iin kullanlan temel yntem serbest arm olarak adlandrlr. Bir
sandalyede rahata oturan ya da bir koltukta rahatlam bir
pozisyonda yatan bir hasta beyninin serbeste hareket etmesine msaade eder ve srekli olarak dncelerinden, umutlarndan, fiziksel arzularndan ve zihinsel temalardan bahseder.
Hasta ne derece nemsiz olursa olsun herhangi bir dnceyi
ya da duyguyu ortaya karmaya cesaretlenir.
Freud serbest armlarn rastgele deil nceden belirli
olduklarn sylemitir. Analistin grevi armlar kaynana
kadar izlemek ve sadece su yzne kan kelimelerin altnda ne
anlamlar gizlendiini anlamaktr. Hasta ceza ya da men edilme
gibi korkulardan dolay bastrlm gl duygularn genellikle
bir otorite figrne ifade etmeye cesaretlendirilir. Teraptik
sre boyunca bu veya baka bir ekilde serbest kalan herhangi
bir duygu Katharsis olarak adlandrlr.
Diren Bir psikoanalist bir hastann tartmaktan kand
konulara byk nem verir. Serbest arm srecinde baz
zamanlarda hasta diren gsterecektir- ki bu belli fikirlerini,
arzularn ya da deneyimlerini tartma konusundaki yeteneksizlii veya isteksizliidir. Bu tr direnler bilinalt ve bilin
arasnda bariyerler olarak grlr. Bu tr bir durum genelde
bireyin seks hayatyla (arzulanabilecek her eyi ierir) ya da
hastann ebeveynlerine kar olan kindar, sitemkr duygularyla
ilgilidir. Bastrlm duygular bir akla kavuturulduunda,
hasta genelde onlarn nemsiz, sama, alakasz ya da tartmaya
demeyecek kadar baya eyler olduklarn iddia eder. Terapist
ise tam tersine inanr. Psikoanaliz bu direnci krmay ve hastaya
bu can yakc dnceler, istekler ve deneyimleriyle yzleme
yetisi kazandrmay amalar.
Rya Analizi Psikoanalistler ryalarn hastann bilind
gdleriyle ilgili nemli bilgilerin kayna olduuna inanr. Bir
kii uyurken, sperego idden gelen istenmeyen gdlere kar
daha korumaszdr, bu yzden uyankken ifade edilemeyen

psikoanaliz: Freud tarafndan gelitirilmi psikodinamik terapi eididir.


Bilinaltndaki gdlerin ve nevrotikteki atmalarn, evhaml bireylerin incelenmesinde kullanlan youn ve aktif bir tekniktir.
igr terapisi: Terapistin hastaya mevcut semptomlar ve onlarn sebepleri arasndaki balanty kurma konusunda igr salamasna yardmc
olduu tekniktir.
serbest arm: Hastann srekli olarak dncelerini, umutlarn,
fiziksel arzularn ve meydana gelen zihinsel geleri aktard teraptik
yntemdir.
katharsis: Youn olarak hissedilen fakat genellikle bastrlm duygularn
ifade edildii sretir.
diren: Bir hastann psikoanaliz sresince belli konular, dnceleri, istekleri
ya da deneyimlerini tartma konusundaki yetisizlii veya isteksizliidir.

482

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

Temel olarak Freudun alumasunda uygulanan psikoanalitik


terapi, niin genellikle konuma tedavisi olarak bilinir?

bir gd ryada bir anlam bulabilir. Analizde, ryalarn ieriklerine gre iki eit olduklar varsaylr: Manifest (aka grlr) olanlar; insanlar uyandnda hatrlayabildiklerini ierir ve
latent (sakl) olanda da gdler anlam aray ierisindedir fakat o kadar ac verici ve kabul edilemezdirler ki, ya klk deitirmilerdir ya da sembolik bir ekilde ifade edilirler. Terapist
bu sakl gdleri ortaya karmak iin, kiinin nemli hayat
tecrbelerinin ve isteklerinin sembolik anlamlarn, gizlenmi
ya da klk deitirmi gdlerini kefetmek amacyla bireyin
ryalarnn ieriini inceledii teraptik teknik olan rya analizi yntemini kullanr.

Aktarm ve Karaktarm Psikoanalizin youn terapi


sresi boyunca, hasta genellikle terapiste kar duygusal bir
tepki gelitirir. Terapist gemite yaanm bir duygusal atma yaanm bir kii olarak grlr- ki bu kii ya bir ebeveyndir ya da bir ktr. Bu duygusal tepki aktarm olarak
adlandrlr. Aktarm terapiste duyulan duygular sevgi ya da
hayranlk barndryorsa olumlu aktarm, kin veya dmanlk
barndryorsa olumsuz aktarm olarak adlandrlr. Sklkla,
hastann tutumu muallktr, hem olumlu hem olumsuz duygular ierir. Analistin bu aktarmla baa kma konusundaki
grevi hastann duygusal hassasiyetinden dolay en zor olandr; fakat bu tedavinin nemli bir ksmn oluturur. Terapist
hastaya mevcut aktard duygularn daha nceki tecrbelerinde ve davranlarndaki kaynaklarn anlayarak onlar yorumlamasn salar (Henry, 1994).
Bir terapistin hastaya verdii tepkilerdeki kiisel dncelerde nemlidir. Kar aktarm hastann bir terapistin
hayatndaki nemli insanlara benzemesi sebebiyle terapistin
hastasn sevmesi ya da sevmemesi durumunda ne olduunu
syler. Kar aktarm yntemiyle altnda terapist kendine ait baz bilinalt dinamiklerini kefedebilir. Terapist
hastas iin hasta da terapisti iin canl ayna olurlar. Eer
ki terapist kar aktarmn nasl yrtlmesi gerektiinin
yeterince farkna varamazsa, terapi beklenildii kadar etkili
olmayabilir(Winarick, 1997). Bu tr bir teraptik ilikinin
duygusal younluu ve hastann hassasiyeti sebebiyle, terapistin hastalaryla olan ahsi ilikisinin ve onlara salad
uzman yardmnn arasndaki snr korumas gerekir. Terapi
ortamnda terapistin gsterdii ve onurlandrd bir g dengesizlii hakimdir.

SONRAK PSKODNAMK TERAPLER


Freudun takipileri onun birok temel dncelerini kullandlar fakat belli kurallar ve uygulamalar deitirdiler. Genel itibariyle, bu terapistler aadaki konulara Freuddan daha fazla
nem verdiler: (1) hastann son zamanlardaki sosyal evresi
(gemite daha az nemliydi); (2) hayat tecrbelerinin devam
eden etkisi (sadece ocukluktaki atmalar deil); (3) sosyal
motivasyon ve ak ilikilerindeki sosyal kiilik (biyolojik igdler ve bencil karlardan ziyade); (4) egonun fonksiyonunun
nemi ve z-dncenin gelimesi (id ve st benlik arasndaki
atmaya daha az nem verilir).
13. Blmde, nde gelen iki teorist ismi daha belirtmitik,
bunlar Carl Jung ve Alfred Adlerdir. Daha ada psikodinamik yaklamlar tanyabilmek iin burada Harry Stack Sullivan
ve Melanie Kleinin almalarn inceleyeceiz (bkz. Ruitenbeek, 1973, Freud emberinin dier yelerini grebilmek iin).

Sigmund Freud ve Melanie Kleinin teorileri ne ekilde


farkluluklar gsterir?

Harry Stack Sullivan (1953) Freud teori ve terapisinin


sosyal ilikilerin ve kabul grme, sayg ve ak gibi bir hastann
ihtiyalarnn nemini gz ard ettiini dnmtr. Kendisi
zihinsel rahatszlklarn sadece travmatik i-ruhsal bir sre deil ayn zamanda rahatsz olan sosyal kiilikler ve hatta gl
toplumsal basklar da ierdii konusunda srar etmitir. Kayg
ve dier zihinsel rahatszlklar ebeveyn veya nemli dier bireylerle olan ilikilerdeki gvensizlikler sebebiyle ortaya kmtr.
Sosyal kiilik zerine younlam bir terapi hastann terapistin
tutumuyla ilgili hislerini gzlemler. Teraptik grme iki tarafn da dncelerinin ve tutumlarnn birbirlerinden etkilendiini gsteren bir ortam haline dnr.
Melanie Klein (1975) Freudun Oedipus atmasn psikopatolojinin temel kayna olarak deerlendirmesini hatal bulmaktadr. Oedipal cinsel atmalarn psikolojinin en nemli
temel faktrleri olarak grmekten ziyade, Klein lm igdsnn cinsel farkndala sebep olduu ve psikolojinin temellen-

rya analizi: Bireyin bilinalt gdlerine ve atmalarna bir igr


salayarak ryalarn psikoanalitik yorumu.
aktarm: Psikoanalizde bireyin gemite duygusal bir atma yaad
nemli bir kiinin yerine terapisti koyarak ona kar duygular beslemesidir.
kar aktarm: Hastann psikoanalistin yaamndaki dier nemli insanlara olan benzerlii sonucunda psikoanalistin hastasna kar kiisel
duygular beslemesidir.

Psikodinamik Terapiler

483

mesinde eit derecede nem tayan doutan saldrgan bir gce


yol atn savunmutur. Klein psikodaki iki temel gcn saldrganlk ve sevgi olduunu belirtmitir, sevgi birletiriciyken
saldrganlk psikolojiyi ykc bir zellik tar. Kleinin grne
gre, bilinli sevgi sevdiklerimize kar beslediimiz ykc nefret ve potansiyel iddet zerine oluan pimanlkla ilgilidir. Bu
yzden Klein btn insanlarn yzletii byk gizemlerden
birisi sevgi ve nefret- bizim ahsi cennetimiz ve cehennemimizbirbirinden kesinlikle ayrlamaz demitir (Frager ve Fadiman,
1998, s. 135). Klein, analitik hastalarda bulunan hem saldrgan
hem de cinsel gdlerin zorlayc teraptik yorumlarnn kullanmnda nclk etmitir.
Gnmz uygulamasnda, psikodinamik terapistler
Freudun ve onun takipilerinin temel dnceleri zerinden
hareket etmektedirler. ou psikodinamik terapist iin temel nem tayan sosyal kiilik atmalardr. Gemiin tam
aksine, bireysel terapistler aktarmn yorumlanmas gibi belli
srelerde bu duruma daha az ya da daha fazla vurgu yapabilirler (Gibbons, 2008). Terapistler ayn zamanda bireyin hayat
tecrbelerini yorumlama ekilleriyle de birbirlerinden ayrlrlar. Son olarak, geleneksel psikoanaliz uzun bir zaman alr (en
azndan birka yl, ki bu haftada 5 oturuma kadar kabilir). Bu
terapi ayn zamanda hastalarn szl olarak akc olmalarn, terapiyi srdrecek kadar motivasyonlarn, ve ortaya kan masraf karlayabilecek ve karlamaya istekli olmalarn gerektirir.
Psikodinamik terapinin yeni ekilleri terapi sresini toplamda
daha da ksa tutmaktadr.
Psikodinamik terapinin nemli bir amac hastalarn psikolojik rahatszlklarnn temelinde yatan sosyal kiilik atmalarna kar bir igr salayabilmektir. Davran terapiler
dikkatlerini rahatszlklar tanmlayan uyumsuz davranlara
ekerler.

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p

Niin psikodinamik terapi aynu zamanda igr terapisi


olarak da bilinir?
Aktarum nedir?
Melanie Kleinin teorisinde lm igds ne gibi bir rol
oynar?

Davran Terapileri
Psikodinamik terapiler var saylan isel sebepler zerine younlarken, davran terapileri gzlemlenebilir da dnk
davranlara nem verir. Davran terapistler anormal davranlarn tpk normal davranlar gibi edinildiini savunurlar
ki buda koullanma ve renmenin temel kurallarn izleyen
renme srecidir. Davran terapileri koullanma ve pekitirmenin kurallarn zihinsel rahatszlklarla ilgili istenmeyen davran modellerini deitirmek iin kullanrlar.

davran terapisi: bkz. Davran deitirme.


davran deitirme: stenen davranlarn skln artrmak ya da
problemli davranlar azaltmak amac tayan renme kurallarnn
sistematik kullanmdr.
kar koullanma: Koullanma yntemleriyle uyumsuz bir tepkinin yeni
bir tepkiyle yer deitirmesinde kullanlan terapi tekniidir.
maruz kalma terapisi: Hastalarn kaygya sebep olan durum veya nesnelerle yz yze gelmesini salayan davranl tekniktir.

484

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

Davran terapisi ve davran deiiklii terimleri dnml olarak kullanlabilirler. Her ikisi de istenen davranlarn
skln artrmak ya da problemli davranlar azaltmak amac
tayan renme kurallarnn sistematik kullanmdr. Davran terapisiyle tedavi edilen sorunlu davranlarn ve kiisel
problemlerin halkas genitir ve bu halka korkular, basklar,
depresyonu, bamllklar, saldrganl ve sua meyilli davranlar barndrr. Genellikle, davran terapisi genel kiisel
problemlerden ziyade belirli bir problem zerine olduunda
daha iyi ie yarar: Belirsiz bir kaygdansa bir fobiyi amak iin
daha iyidir.
Koullanma ve renme teorilerinden meydana gelen terapiler faydac ve gzlemci bir gelenee dayanr. Btn yaayan
canllarn temel grevi mevcut sosyal ve fiziksel evrenin taleplerine nasl adapte olunacan renmektir. Canllar etkili bir
ekilde baa kmay renemezlerse, onlarn uyumsuzluk tepkilerinin ancak renme (ya da yeniden renme) kurallarna
dayal bir terapi ile stesinden gelinebilir. Hedef davran hibir
srecin gizli bir semptomu olarak farzedilmez. Semptom problemin bizzat kendisidir. Psikodinamik terapistler gereiyle ba
etmeden da dnk davrann tedavisinin sonucunda isel
problemin semptom ikamesiyle, yeni bir fiziksel ya da psikolojik problemin ortaya k, sonulanaca konusunda tahmin
yrttler. Fakat, aratrma patalojik davranlarn davran
terapisiyle yok edilmesiyle yeni semptomlarn ortaya kmayacan gstermektedir (Kazdin, 1984; Wolpe, 1986). Tam aksine, nemli semptomlar gelien hastalar, tpk daha az nem
tayan semptomlarnda olduu gibi, gelime kaydettiklerini
sylediler (Slooane, 1975, s. 219).
imdi de stres altndaki bireylere davran terapilerinin
nasl i rahatl saladn inceleyelim.

KARI KOULLANMA
Niin insan bir rmcek, zehirsiz bir ylan ya da sosyal iletiim
gibi zararsz bir uyarcyla karlatnda kayglanr? Davran
aklamas kaygnn, 6 ve 14nc blmlerde incelediimiz,
basit koullanma kurallar dolaysyla olutuu ynndedir:
Herhangi bir sebeple bireyin hayatn rahatsz eden youn
duygusal tepkiler genellikle bireyin fark etmemesine ramen
onun daha nceden rendii koullu tepkilerdir. Kar koullanmada, yeni bir tepki yer deitirmek ya da kar atak
olmak zere koullanr, uyumsuz bir tepkidir. Davran terapisinin kullanmyla ilgili en eski kayt bu mant takip etmitir.
Mary Cover Jones (1924) bir korkunun koullanm olduu
halde renilmemi olabildiini gsterdi. (Blm 6daki Kk
Albert vakasyla karlatrn).
Hastas bilinmeyen bir sebeple tavanlardan korkan 3
yandaki Peter idi. Terapide odann bir kesinde Peter
yemeini yerken dier kesine de tavan getirildi. Bir
dizi seanstan sonra, tavan nce yava yava yaknlatrld, sonu olarak korku yok edildi ve Peter tavanla
istedii gibi oynad.
Cover Jonesun ilerlemelerini takip ederek davran terapistleri
gnmzde sistematik duyarszlatrma tedavisi, emplozyon,
tama tedavisi ve kanma tedavisi olmak zere birka teknii
kullanmaktadrlar.

Maruz Kalma Terapileri Maruz kalma terapisinin temel


zellii bireylerin kaygya sebep olan durum veya nesnelerle
yzlemek zorunda braklmasdr. Teraptik kurala gre maruz kalma kar koullanmaya msaade eder, insanlar onlar

Yaamnzda Psikoloji
HAYATLAR BASTIRILMI ANILAR TARAFINDAN ESR M ALINMITIR?
22 Eyll 1969 tarihinde, 8 yaundaki
Susan Nason, kuzey Kaliforniyadaki
mahallesinde ortadan yok oldu.
1969 yulunun Araluk ayunda, vcudu
bulundu. 20 yul boyunca onu kimin
ldrdn hi kimse bilmiyordu.
1989 yulunda Susanun arkadau Eileen
Franklin-Lipsker blge grevlileriyle
temasa geti. Onlara psikoterapi yoluyla Susana ne olduuyla ilgili uzun
zamandur basturulmu olan korkularunu
haturladuunu syledi. 1990 yulunun sonbaharunda Eileen 20 yul nce babasu
George Franklinin Susana cinsel
salduruda bulunduuna ve sonrasunda
ona bir tala vurarak Susanu lme
mahkm ettiine ahit olduunu syledi (Marcus,1990; Workman, 1990).
Bu itiraf George Franklinin birinci
dereceden cinayetle sulanmasu iin
yeterliydi. Mahkemede oluan teknik
bir aruzadan dolayu, George Franklin 5
yul hapis cezasundan sonra serbest burakuldu. Bu 5 yul boyunca kuzunun haturalarunun ne derece etkili olduuyla ilgili
pheleri younlatu. Hl, mahkeme
20 yul sonra ortaya ukmu haturalaru
gayet mantuklu bulmaktaydu.
Nasul olur da teoride bu haturalar
20 yul boyunca saklu kalabilirdi? Bu
sorunun cevabu Sigmund Freudun
basturulmu haturalarla ilgili dncesinde bulundu. Size henz haturlatmu
olduumuz zere, Freud (1923) bazu
insanlarun hayat tecrbelerinin haturalaru onlarun psikolojik durumunu yeterince tehdit edecei iin bireyler bu
tr haturalaru bilinten saklarlar, onlaru
bastururlar. Klinik psikologlar genellikle
basturulmu haturalar yznden yukulmu

hayatlarun rneklerini vererek onlara


hayatlarunu kontrol etme konusunda
yardumcu olurlar; terapinin nemli bir
amacu bu tr basturulmu haturalaru gz
nnde bulundurarak katharsisi baarmaktur.
Fakat btn basturulmu haturalar
terapistin ofisinde su yzne ukmaz.
Medya genelde basturulmu haturalarun dramatik kefiyle ilgili haberler
yapar. Uzun zaman araluklarundan
sonra, bireyler aniden cinayetler ya
da ocukluklarundaki cinsel tacizler
gibi korkun olaylarla ilgili haturalarunu
anlaturlar. Tm bu iddialar doru olabilir mi?
Hatura araturmasu zerine olan 7.
Blm -ki zellikle gzle grlen olaylarun haturalarunu araturur- size phecilikle ilgili gerekli zemini salayacaktur
(Loftus ve Davis, 2006). Bu araturmadan insanlarun yapay kaynaklardan
alduklaru haturalaru kendi doru anularuymu gibi anlattuklarunu haturlayacaksunuz.
Yanlu ynlendirildiklerine dair zel
olarak uyarulduklaru zamanlarda bile
bunu yapmaktadurlar. Bu yzden bir
haturanun anlatumunda onun gerek
sahibi gibi kendinden emin olmak,
haturanun ana kaynau olmak anlamuna
gelmez.
Klinikiler basturulmu haturalara
inanan terapistlerin bu inanlarunu
hastalaruna uygulamalarundan dolayu
endielidirler (Lynn, 2003). Bu haturalara inanan terapistler hastalarunu
onlaru ortaya ukarmak iin tahrik
edebilir- onlaru haturalar gn yzne
uktuunda szl olarak dllendirirler
(de Rivera,1997). Bir araturmada

daha nceden fazlasyla kayglandran durumlar karsnda sakin olmay renirler. Bireysel maruz kalma terapileri insanlarn kayglarnn kaynaklaryla yzletikleri artlara ve zamana
gre deikenlik gsterir.
rnein, Joseph Wolpe (1958-1973) sinir sisteminin ayn
anda hem sakinleip hem sinirlenemeyeceini gzlemlemitir,
nk birbirine zt sreler e zamanl aktif olamazlar. Bu gr Wolpeun korku ve fobileri yenmek iin kulland tedavide uygulad karlkl ketleme teorisinin temelini oluturur.
Wolpe hastalarna kaslarn gevetmeyi ve onlara korku veren

araturmacular ocukluk dneminde


cinsel tacize uraduklarunu iddia eden
128 katulumcuyu mercek altuna aldular
(Geraerts, 2007). Katulumcularun byk
bir ounluu (71 kii) bu tacize dair
haturalaru srekli haturlamaktalar. Yani,
hayatlarunda onlaru haturlamaduklaru
hibir dnem yok. Dier 57 katulumcunun haturalaru sreklilik gstermiyor;
tacizi hayatlarunun belli dnemlerinde
haturluyorlar. Bu gruptan 16 kii, terapi
yoluyla tacize dair haturalarunu kurtardular, ne var ki dier 41i haturalarunu
uzman bir yardum almadan kurtardular.
Araturmacular katulumcularun tacizle
ilgili haturalarunu dorulamak zere
kanutlar bulmak iin bu alana rportajcular gnderdiler. Bu durum haturalaruyla yaayan katulumcularun % 45i iin,
haturalarunu kendi kendilerine kurtaran
katulumcularun da % 35i iin geerliydi. Fakat, haturalarunu terapi yoluyla
kurtaran katulumcularun hibirisi iin bu
durum aynu deildi.
Bu aluma kurtarulmu haturalarun bazu kayutlarunun gerek olaylara
dair olduunu onaylamaktadur. Fakat
araturma aynu zamanda psikoterapi
srelerinin insanlaru sahte haturalar
yaratmaya yneltecek potansiyeli
olduunu gsterir. Basturulmu haturalarun kurtarulabildiine olan inan psikoterapide hastalar iin belli lde
bir fayda salayabilir. Byle olsa bile,
basturulmu haturalarun mevcut rahatsuzluun ifade edilmesine yardumcu olup
olamayacaklaru sorusunu araturacak
olursanuz, emin olunuz ki bir bakasunun hayatunu kendinizinmi gibi alup
kabul etmiyorsunuz.

durumlar akllarnda canlandrmalarn retti. Bunu adm


adm ilerleterek uzak armlardan direkt grntlere ilerlediler. Rahatlarken ve dzenli ardklkla bunu yaparken psikolojik olarak korkulan uyarclarla yz yze getirilmesi teknii
sistematik duyarszlatrma olarak bilinir.

sistematik duyarszlatrma: Hastann rahatlarken korktuu uyarclarla


yzlemesi sebebiyle oluabilecek kaygnn nlenilmesini reten
davran tekniktir.

Davranu Terapileri

485

dier bir ekli de hayal gcnn kullanlmasyla gerekleir. Bu


yntemde, hasta fobisi olduu durumun en kt hallerini en
ufak detayna kadar bir veya iki saat boyunca teypten dinler.
Korkusu azalmaya balaynca, hasta korktuu durumun ierisine sokulur.
Maruz kalma teknikleri ilk ortaya kt zamanlarda, terapistler maruz kalmay zihinsel hayal gc ya da gerek temasla gerekletirdiler. Son yllarda, klinikiler maruz kalma
terapisini uygulamak iin tam gereklik arar oldular (Powers ve
Emmelkamp, 2008). Uma korkusu olan bireyler iin standart
maruz kalma terapisi ile tam gereklik terapisini karlatran
bir alma inceleyelim.

Niin kaygu bozukluklaru iin kullanulan terapiler maruz kalma


tedavileri olarak da bilinir?

Duyarszlatrma terapisi temel admdan oluur. Birincisi, hasta kaygya sebep olan uyarcy belirler ve onlar en zayftan en glye doru hiyerarik bir dzene koyar. rnein,
snav kaygs yaayan bir renci Tablo 15.1de hiyerarisini
oluturmutur. Snava girecei an (No 14) olarak, snav ann
ise (No 13) olarak sraladna dikkat edelim. kinci olarak,
hasta gelien kas gevetici bir sistemde eitilir. Rahatlama eitimi hastann gerilim ve rahatlamay birbirinden ayrmay ve
hem fiziksel hem zihinsel bir rahatlama seviyesine ulamak iin
gerilimden nasl kurtulacan renecei birka seans gerektirir. Son olarak, duyarszlatrmann gerek sreci balar: Rahatlam hasta listesindeki en zayf uyarcy hayal eder. Eer ki
uyarc bir rahatszlk olmadan canlandrlabiliyorsa, hasta sradaki uyarcya geer. Bir dizi seanstan sonra, listedeki en ok
kayg veren durumlar bile kaygsz bir ekilde dnlebilir.
Sistematik duyarszlatrma kaygy harekete geiren uyarcy maruz brakan bir sre sergiler. Terapistler daha birok
teknik aratrdlar, bunlardan bazlar daha az ertelemeye maruz
kalarak meydana ktlar. rnein, tama yntemi diye bilinen
bir teknikte hastalar fobik durumun merkezine alnrlar. Kapal
alanda kalma korkusu olan bir birey kapal bir kutu ierisine
oturtturulur, su korkusu olan bir ocuk bir havuza braklr.
Aratrmaclar 21 yanda balon patlama fobisi olan bir renciyi yzlerce balonu patlatmak durumunda kald seansla
tedavi ettiler (Houlihan, 1993). nc seansta, renci tek
bana en az 115 balonu patlatabiliyordu. Tama terapisinin

486

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

Aratrmaclardan olumu bir takm, psikolojik bir rahatszlk olabilecek kadar younlukta uma fobisi olan 50
kiiyi aratrma altna ald (Rothbaum ve ark., 2006). Grubun yars standart maruz kalma terapisi aldlar. Tedavinin
byk bir ksm gerek bir havaalannda gerekleti. Birka
seans sonrasnda katlmclar gitgide daha fazla kaygya sebep olan umann admlaryla ilgili tatbikatlar geirdiler
bilet kesilen alan grmekten balayp uaa binme anna
kadar ilerlediler. Katlmclarn geri kalan ksm ise gerek
bir evrede maruz kalma terapisini yaadlar. rnein, bir
uakta gerekten oturdular, havalandlar ve ini yaptlar.
Ayn aamalardan geen dier arkadalar gibi, onlar da
her bir konumda kayglar azalana kadar kaldlar. Her mdahalenin etkililiini anlayabilmek iin, katlmclarn rahatszlklaryla ne seviyede baa kabildiklerini bir uma
korkusu envanteri gibi lmlerle deerlendirdiler. Her
iki terapi tr de katlmclar iin tutarl ve uzun sreli
i rahatl salayc sonular verdi. Esasnda, aratrmaclar onlar tedavi sonrasnda bir uua gtrdklerinde
her iki tedavi grubundan da katlmclarn % 76s kontrol
grubundaki bireylerin (hibir tedavi grmeyen) % 20 katlmna oranla daha fazla katlm gsterdiler.

Kaygu Hiyerarisi- Test Kaygusu Olan Bir niversite rencisi in


Uyarucularu Suralama (kayguyu arturan bir
surayla)
TABLO 15.1

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.

Snavdan bir ay nce


Snavdan iki hafta nce
Snavdan bir hafta nce
Snavdan be gn nce
Snavdan drt gn nce
Snavdan gn nce
Snavdan iki gn nce
Snavdan bir gn nce
Snavdan nceki gece
Snav kdyla yz yzde geldiinde
Snav ktlarnn datlmasn beklerken
Snav odasnn kapal kapsnn nnde
Snav kadn cevaplarken ki sre ierisinde
Snav gn okula giderken, yolda

Bir davranuu terapist, uma korkusu olan bir hastasuna tam gereklikle maruz kalma terapisi
uygulayarak nasul yardumcu olabilir?

Maruz kalma terapilerinin kayg bozukluklarn tedavi etme


konusunda yeterince etkili olduklar kantland. Tam gereklik
teknikleri gerek dnyada zaman ve yaplan masraflar tehlikeye atmadan gl maruz kalma deneyimleri salayacaklarna
dair verdikleri sz tuttular.
Maruz kalma terapisi saplant zorlant bozukluu rahatszlklarn da gidermede kullanld. Fakat, terapinin baka bir
bileeni daha vardr ki bu da tepkinin nlenmesidir. Hastalar
sadece korktular eye maruz kalmadlar, ayn zamanda normalde kayglarn azaltan zorlant davranlarn sergilemekten
de alkonuldular. Saplant zorlant bozukluu olan 20 ocuk ve
yetikinin incelendii bir almay deerlendirelim (Bolton ve
Perrin, 2008). Her katlmcnn farkl saplantlar ve zorlantlar
olduu iin, tedavi her bireye gre uyarland. Ne var ki, temel
bileenler ayn kald: Her katlmc zorlantl davranlarn nlemek iin egzersizler yaparken, dier taraftan da saplantl olduklar nesnelere maruz brakld. Bu tr bir terapi program
ciddi derecede i rahatl salad.

Kanma Terapisi ncelediimiz maruz kalma terapileri


hastalara tam olarak zararl olmayan uyarclarla dorudan nasl baa kacaklar konusunda yardmc olabilir. Peki gerekten
zararl uyarclar tarafndan uyarlanlar iin neler yaplabilir?
Madde bamll, cinsel sapklk, kontrolsz iddet olaylar
uyarcy harekete geirerek meydana gelen anormal davranlar barndran insan problemleridir. Kanma terapisi kar
koullanma yntemlerini elektrik oku ya da mide bulants yapan ilalar gibi gl uyarclarla dier uyarclar birletirmek
iin kullanr. Zamanla ayn negatif tepkiler uyaran uyarcyla
meydana gelir ve birey nceki arzusuyla yer deitirecek bir
kanma gelitirir. rnein, kanma terapisi kafalarna vurarak ya da kafalarn dier eyalara vurarak kendini sakatlayan
davranlar gsteren bireylerde kullanlr. Bu ekilde bir davran sergilediinde bireye hafif bir elektrik oku verilir. Bu tedavi

yntemi tm hastalarda olmasa da bazlarnda kendini sakatlayan davranlar azaltr (Duker ve Seys, 1996).
Daha u noktalarda, kanma terapisi eziyete benzer, peki
neden kimse ona gnll olarak bavurmaz? Genellikle, insanlar bunu uzun sren hastalklarnn salklarn, kariyerlerini ya
da ailelerinin yaamlarn mahvedebileceini fark ettikleri iin
yaparlar. Bunlar bazen de hapishane tedavi programlarnda
olduu gibi kurumlar tarafndan yaplan basklar sebebiyle de
yaplr. Fakat, kanma terapisinin kurumsal rehabilitasyon
programlarnda kullanlmas ahlaki ynergeler ve devlet kanunlaryla dzenlendi. midimiz bu kstlamalar altnda ykcdan ziyade teraptik olmas ynndedir.

EDMSEL YNTEM
Kar koullanma teknikleri bir tepki dier bir tepkiyle yer deitirebiliyorsa uygundur. Dier davran deiimi yntemleri
B.F. Skinner tarafndan gelitirilmi aratrma geleneinde ortaya kan koullanma kurallarna dayanr. Edimsel yntem
davran sonularn iyiletirerek deitirmenin yntemlerine
verilen tedavinin genel addr. Edimsel yntemin davran terapisindeki iki nemli teknii olumlu pekitirme stratejileri ve
snme stratejileridir.

Olumlu Pekitirme Stratejileri Bir tepki hemen dllendiriliyorsa, bu tepki tekrarlanacaktr ve zamanla daha sk yaplmaya balanacaktr. renmenin bu temel kural istenmeyen
kanma terapisi: Zararl uyarclar tarafndan uyarlan bireylerin
tedavisinde kullanlan bir tr terapi trdr; hedef uyarcya olumsuz
bir tepki vermek iin ekici bir uyarc daha zararl bir uyarcyla
birletirilir.
edimsel yntem: Sonularn iyiletirerek davran deitirmeyi amalayan genel bir tedavidir.

Davranu Terapileri

487

bir davran istenen bir tepkiye dntrmek iin kullanldnda teraptik bir yntem haline gelir. Davran problemlerine uygulanan olumlu pekitirme yntemlerinden ani sonular elde edilir.
Blm 6dan aratrmaclarn istenen bir davrana ardk
yaknsama uyguladklar ekillendirme tekniini harlarsnz. ekillendirme tekniinin sigara ien insanlara itikleri sigara saysn azaltmak iin nasl yardmc olduunu dnelim (Lamb,
2007). Aratrmaclar katlmclarn ilk sigara alkanlklarn anlayabilmek iin onlarn nefeslerindeki karbon monoksit miktarn ltler. Aratrma gelitike, katlmclar (her birey iin ayr
karar verilen) nefeslerindeki karbon monoksit miktarnn altnda
bir sonu karrlarsa nakit para ile dllendirildiler. Bu amalar
zamanla daha talepkar olmaya balad- yle ki katlmclar sigaradan uzak durma konusunda istenilen davrana doru ynlendirdi. Blm 6da, istenen davranlarn akca ifade edildii ve
verilen grevler yerine getirildiinde kurum alanlar tarafndan verilen simgesel dlle pekitirmeleri inceledik. Bu simgeler daha sonrasnda dl veya ayrcalklar olarak geri dnebilir
(Kazdin, 1994; Martin ve Pear, 1999). Pekitirmenin bu sistemleri z-bakm, evrelerine olan uyum ve olumlu sosyal diyaloglarnn skl gz nne alndnda zellikle davran deitirme
konusunda yeterince etkililer.
Dier bir yaklamda, terapistler uyumsuz davranla zt
olan dier davranlar farkl ekillerde pekitirirler. Bu teknik
madde bamll olan bireylerde baarl bir ekilde uyguland.
Aratrmaclar kokain ve opioid (rnein eroin) baml konusunda yardm arayan 142 kiiyi 12 haftalk bir
almada gzetim altna aldlar (Petry, 2005). Btn katlmclar danma seanslarndan ve bamllkla baa kmak iin yntemler ve yetenekler gelitirme konusunda
bir dizi standart tedavi grdler. Bu standart tedaviye
ek olarak, 53 katlmcdan oluan bir grup her idrar testi
verilerinde temiz idrarlar temiz ktnda bir senet verildi. Katlmclarn idrar testleri ilk kez negatif (temiz)
ktnda bir dolar deerinde bir senet verildi. 51 kiilik
bir dier grup ise sonular negatif ktnda dl alma
frsat verildi. dlleri kazanmak iin katlmclar bir kutudan kart ektiler. Kartlarn ounda (% 62.8) iyi i baardn, tekrar dene yazyordu fakat geri kalan ksmnda
bir, yirmi ve yz dolarlk dller vard. lk negatif sonu
iin, katlmclar kutudan bir kart ekmek zorundaydlar. Arkasndan gelen her negatif sonula bir ekstra daha
kazandlar. Bir pozitif sonu katlmcnn tm hakkn
bire indirdi. Aratrmaclar her iki grupta da katlmclarn srekli uzak kaldklar haftalarn ortalama saysn hesaplayarak tedavinin etkililiini deerlendirdiler.
Sadece standart tedavi alan grup ortalama 4.6 haftayd.
Dier grup iin bu say ortalama 7 hafta idi ve dll
grup iinde 7.8 hafta idi. Bylece her iki edimsel yntem
tedavilerinin katlmclarn maddelerden uzak durma ihtimallerini arttrdn gsterdi.
Bu alma iki farkl edimsel yntem tedavi trnn- senet
verilenler ve dl verilenler- madde bamlln tedavi etme
konusunda baarl olacan dorulamaktadr. Daha nce incelediimiz kar koullanma yntemlerini harekete geiren

sosyal renme terapisi: Hastalarn istenilen davran modellerini gzlemleyerek onlar pekitirdii tedavi trdr.

488

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

alma ile filozofisinin ayn olduunu fark etmi olabilirsiniz:


renmenin temel kurallar adaptif davranlarn olasln
artrr.

Snme Stratejileri Niin insanlar tam tersini yapabilecekleri halde ac ve gerilime sebep olan eyler yapmaya devam
ederler? oklu sonular olan davran biimlerinde gizlidir- ki
bunlarn kimi pozitif kimi ise negatiftir. Pozitif pekitirmeler
davran belli negatif sonularna ramen canl tutar. rnein,
yanl bir davranta bulunan ocuk cezalandrld halde ayn
ekilde davranmaya devam edebilir, bunun sebebi ocuun sadece bu ekilde dikkat ekiyor olmasdr.
Snme stratejileri normal olmayan davranlarn tannmayan pekitirme koullar tarafndan devam ettirildii
zaman terapide faydal olan tekniklerdir. Bu pekitiriciler
dikkatli bir durum analizi yoluyla tanmlanabilir ve istenmeyen tepkinin ortaya kmas halinde onlar saklamak iin
bir program gelitirilebilir. Bu yaklam mmkn olduunda
ve bireyin davrann kastsz bir ekilde pekitiren bir durumda bulunan herkes ibirlii yapar, snme stratejileri davrann skln azaltmak ve en sonunda onu tamamen yok
etmek iin alr. Bir snf rnek olarak dnelim. Dikkat
eksiklii ya da hiperaktivite bozukluu olan bir ocuk srekli grevi dndaki ilere dahil olduu iin retmenine
snfta problem karyor. Aratrmaclar ocuk bu ilerle
ilgilendiinde retmeninin ona verdii dikkatin ocuun
davranlarn pozitif ynde pekitirdiini saptadlar (Stahr,
2006). ocuk uygunsuz davranlar sergiledii zamanlarda
retmenleri ona dikkat etmediinde ocuun davranlar
kendiliinden dzeldi.
izofreninin semptomlar bile izlenebilir ve kastsz pekitirme yoluyla iyiletirilebilir. Aadaki durumlar ele alalm. Psikiyatrik hastanelerde hastalara sosyal iletiimin bir
paras olarak Bugn nasl hissediyorsunuz? gibi srekli
sorular sormak alanlarn grevidir ve bu standart bir prosedrdr. Hastalar bu tr sorular genelde tan srecinin bir
paras olarak alglayp yanl yorumlarlar ve dnceleri,
anormal semptomlar ve halusinasyonlar ile ilgili dnerek
ve konuarak bu sorulara cevaplar verirler. Bu tr bir cevaplama alanlar hastann iine kapanmaya baladna ve normal davranmadna dair sonulara iter. Aslnda, semptomlar
ve szl ifadeler ne kadar garip olursa, alanlar hastaya daha
ok dikkat ederler ki bu da bu garip semptomlarn srekliliini salar. Klasik bir almada, hastane alanlar hastalarn anormal davranlarn gz ard etme ve sadece normal
davrandklarnda onlarla ilgilenme konusunda eitildikten
sonra, hastalarda meydana gelen semptomlarda ani dler
gzlendi (Ayllon ve Michael,1959).

SOSYAL RENME TERAPS


nsanlarn dierlerinin davranlarn gzlemleyerek rendiine iaret eden sosyal renme teoristleri tarafndan birok
davran terapi gelitirildi. Genellikle, renirsiniz ve dier
insanlarn tecrbelerini hayatta, filmde ya da televizyonda izledikleri durumlara sembolik anlamlar ykleyerek onlar kendi
hayatlarna uyarlarlar. Sosyal renme terapisi istenilen bir
tepki iin pekitirilen modelleri gzlemleyerek bir hastann
iinde bulunduu durumlar dzenleyip problemli davran
biimlerini deitirmek iin tasarlanmtr. Bu dolay renme
sreci fobilerle ba etme ve sosyal yetenekler gelitirebilme

28
24
FikXcXdXpXbcXdpXekcXi

EKL 15.1 Katulumcuyu


Model Alma Terapisi

bXkcdZdf[\cc\d\
j\dYfc`bdf[\cc\d\
[lpXijqcXdX
bfekifc

26

Fotorafta gsterilen konu yulanyaklaumlaruna bir modelin verdii


ve daha sonra da onlaru kendi
kendine tekrarladuu bir dizi tepkinin
gsterildii bir rnektir. En sonunda
yulanu alup zerinde gezinmesine
izin verebilecek hale gelir. ekil
iki dier teraptik ve bir kontrol
grubuyla uygulanduunda en etkili
sonucu veren model alma terapisini
uygulanmadan nce ve uygulanduktan
sonraki yaklaum tepkilerinin sayusunu
karulatur.

22
20
18
16
14
12
10
8
{ek\jk

Jfek\jk

konusunda zel bir neme sahiptir. Daha nceki blmlerde


sosyal renme teorisinin Albert Bandura (1977, 1986) nclnde yaplan aratrmayla daha da gelitiine dikkat ekmitik. Burada bu yaklamn sadece iki asndan bahsedeceiz:
modellerin taklidi ve sosyal beceri eitimi.

Modellerin Taklidi Sosyal-renme terapisi bireylerin tepkilerini gzlemleri yoluyla edindiini syler. Bu yzden fobisi
olan insanlarn fobilerine verdikleri tepkileri modellerin taklidi
yoluyla vermeleri gerekir. rnein, bir ylan fobisinin tedavisinde terapist ylann kafesine ya da ona dokunmaya yaklarken ilk etapta nispeten daha korkusuz bir yaklam sergilemelidir. Hastaya model davran uygulamasnda yardmc olur
ve onu cesaretlendirir. Yava yava, yaklam davranlar ekillenir, bylece hasta ylan eline alabilir ve zerinde istedii
gibi dolamasna izin verebilir hale gelir. Hibir zaman hasta
davran sergilemeye zorlanamaz. Terapinin herhangi bir seviyesinde karlalan diren hastay bir nceki baarl, daha
tehlikesiz adma dndrerek alabilir.
Katlmc modellemenin gc bu teknii sembolik model,
duyarszlatrma, ve kontrol kouluyla karlatrldnda daha
iyi anlalabilir. Sembolik model terapisinde, rahatlama teknikleri konusunda eitim gren bireyler ylanlara korkusuzca dokunan birka modelin bulunduu bir film izledi; ne zamanki
bir sahne onlar kayglandrsa sahneyi durdurup rahatlamaya
alabiliyorlard. Kontrol koulunda, hibir teraptik mdahale kullanlmad. ekil 15.1de grdnz gibi, katlmc modeli bu tekniklerin arasnda en baarl olanyd. Ylan fobisi
katlmc medelleme amacyla kullanlan terapi grubunda 12
bireyden 11inde ald (Bandura,1970).
Sosyal Beceri Eitimi Sosyal renme terapistleri tarafndan gelitirilen yeteri kadar sosyal becerisi olmayan insanlar
daha etkili klmak amacyla kullanlan teraptik tekniktir. Eer
bir insan sosyal olarak iine kapank, ve yeterli deilse zihinsel
rahatszlklar sanki gnlk bir problemmi gibi ortaya kabilir. Sosyal beceriler insanlar dierleriyle olan etkileimleri srasnda amalarna ulamak iin yeterince etkin klar. Bu beceriler ne syleyeceini bilme (ierik), verilen durumlarda istenilen
tepkiyi ortaya karma (sonular), nasl syleyip nasl yapma

Kaynak: Albert Bandura, Modeling Therapy.


Albert Banduradan izin alunarak basulmutur.

(tarz) ve ne zaman syleyip ne zaman yapma (zamanlama) gibi


durumlar ierir.
nsanlarn bu tr beceriler edinmesine yardmc olmak
iin, birok sosyal renme terapisti bir insann verilen durumda istenilen pozitif sonular elde etmek iin nasl davranmas gerektiini grselletiren davransal provay tavsiye
eder. Prova kiisel temizlikten alma alkanlklarna sosyal
iletiime kadar herhangi bir temel yetenei oluturmak ve onu
glendirmek iin kullanlabilir. Sosyal beceri eitiminin duygusal davran bozukluklar olan insanlar ya da izofreni hastas olan yetikinler gibi eitli gruplarn sosyal fonksiyonlarna
yardmc olduu ispatlanmtr (Cook ve ark., 2008; Kurtz ve
Mueser, 2008).

GENELLEME TEKNKLER
Davran terapist iin teraptik ortamda oluan yeni davran
modellerinin hastalarn karlaaca gnlk durumlarda etkili
bir ekilde kullanlp kullanlamayaca bir endie konusudur
(Kazdin, 1994). Bu soru btn terapiler iin nemlidir, nk
bir tedavinin etkililii terapistin odasndaki koltuunu, onun
kliniini ya da laboratuarn aan uzun sreli deiiklikler iermelidir.
Hastann gerek yaamndaki ortamlarn gerekli ksmlar terapi programnda bulunmazsa, terapi yoluyla edinilmi
davransal deiimler terapi bittikten sonra zamanla kaybedilebilir. Bu yava kayb nlemek iin, teraptik yntemde
genelleme tekniklerinin kullanmak yaygn bir uygulama oldu.
Bu teknikler hedef davranlarn, pekitiricilerin, modellerin,
ve gerek hayatla terapi arasndaki uyarclarn taleplerinin
benzerliklerini arttrmaya yneliktir. rnein, sayg ve ilgi
gstermek gibi davranlar bireyin kendi doal evresinde pekatlmc modelleme: Bir terapistin istenilen davran gsterdii ve bylelikle hastaya model davran taklit etmesi iin onu cesaretlendirerek
yardm ettii teraptik tekniktir.
davransal prova: Sosyal beceri eitimi programnda kullanlan temel
yetenekleri oluturmaya ve onlar glendirmeye ynelik kullanlan
tekniktir, bu yntemler hastann istenilen davran prova etmesini
gerektirir.

Davranu Terapileri

489

TABLO 15.2

Psikoterapide Psikoanalitik ve Davranuu Yaklaumlarun Karulaturulmasu

Konu

Psikoanaliz

Davran Terapisi

nsann temel doas

Biyolojik igdler, temel cinsellik ve saldrganlk,


hemen serbest kalma basks insanlar sosyal gereklikle atma ierisine sokar.

Dier hayvanlara benzer bir ekilde, insanlar da


tm trlerde grlen benzer kurallar takip eden
renme kapasitesiyle doarlar.

Normal insan geliimi

Geliim birbirini takip eden i atmalarn zm


ile ortaya kar. Kimliklendirme ve iselletirme yoluyla, olgun benlik kontrolcdr ve karakter yaplar
meydana gelir.

Pekitirme ve taklit yoluyla adaptif davranlar


renilir.

Psikopatalojinin doas

Pataloji fazlasyla gl gdler ve zayf kontroller


meydana getiren erken geliim dnemindeki saplantlar ve yersiz i atmalar etkiler. Semptomlar
kaygya verilen savunucu tepkilerdir.

Problemli davranlar uyumsuz davranlarn


yanl renilmesiyle meydana gelir. Semptom
problemin kendisidir, altnda sakl bir hastalk
yoktur.

Terapinin amac

Psikocinsel olgunluk, glenmi benlik fonksiyonlar


bilinaltndan gelen azaltlm kontrol ve bastrlm
gdler elde edilir.

Sistematik davran alr ve adaptif davranlarla yer deitirir.

Psikolojik durumlarn vurgulanmas

Gdler, duygular, fanteziler ve kavraylar tecrbe


edilir.

Terapi davran ve gzlenebilen dnce ve


olaylar ierir.

Zaman oryantasyonu

Oryantasyon gemiteki atmalar ve bastrlm


duygular imdinin nda ortaya karr ve onlar
yorumlar.

Sadece hastann pekitirme sreciyle ilgilenir.


Mevcut davran incelenir ve tedavi edilir.

Bilindnn rol

Klasik psikoanalizde temeldir ve yeni Freudular


tarafndan fazla nemsenmez.

Bilincin alannda bile znel tecrbeler ya da bilinalt sreleriyle ilgili hibir endie yoktur.

grnn rol

gr temeldir, dzeltici duygusal deneyimler de


meydana gelir.

gr alakasz ve gereksizdir.

Terapistin rol

Terapist temel atmalar ve direnleri aratran


bir dedektif gibi alr; aktarm tepkilerini kolaylatrabilmek iin bamsz ve tarafszdr.

Terapist hastann eski davranlarn unutmas


ve yenilerini renmesine yardm etmek iin
bir eitimci gibi alr. Pekitirmenin kontrol
nemlidir, sosyal kiilik nemsenmez

kitirilme olana daha yksek sonradan renilen davranlardr. Gerek hayatta da etkilerinin srdrebileceini kesinletiren ksm pekitirme programlarna dller verildi ki bu
dller gerek hayatta her zaman ngrebilen durumlar iin
deildi. Pekitirme z-beyanlarn ieren sosyal onay ve kendiliinden ortaya kan sonular birletirildike gerek manada verilecek dllerin beklentisi giderek azalarak snd.
rnein davran terapistleri st imeyi reddeden bir ocuk
(4 ya, 10 aylk) zerinde bu gitgide yok olan yntemi kullandlar
(Tiger ve Hanlay, 2006). ocua stn iirebilmek iin terapistler ocuun retmenine bir bardak stn ierisine az miktarda
bir ikolata sosu kartrmasn sylediler. inde ikolata sosu
olan st ocuk iti. 48 n sonrasnda, retmen ikolata sosunun miktarn gitgide azaltt ve en sonunda ocua sade st
vermeye balad. Bu mdahalenin sonunda, ocuk normal bir
ekilde st imeye balad. Bu durum ayn zamanda evde de aynyd nk ortam snfta benzerlik gsteriyordu.
Bilisel terapilere gemeden nce, imdiye kadar incelediimiz iki terapist tr olan psikoanalitik ve davran terapistler arasndaki farklar Tablo 15.2de de zetlendii zere bir
gzden geirelim.

490

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p
q

Karu koullanmanun temel kuralu nedir?


Klinikiler hastalarun dl senedi kazanmalaruna msaade
ettikleri zaman hangi kural ie yarar?
Bir birey sosyal renme terapisi alduunda nelerin ortaya
ukmasu mmkndr?
Psikoanaliz ve davranu terapisinde terapistin grevi nasul
farkluluk gsterir?

ELETREL DNME Madde baumluluunu tedavi etmek


iin yapulan alumadaki dl senedi ve nakit dl kazanan gruplaru haturlayalum. Niin katulumcular pozitif idrar testi
verdiklerinde alduklaru dl ya da senet ekme anslaru en
az seviyeye indirildi?
Aaudaki konuyla ilgili daha fazla bilgi ve uygulama iin
MyPsychLab.com adresini ziyaret edin:
zleyin: Kaygu Tedavisi: Edna Foa

Bilisel Terapiler
Bilisel terapi, bir hastann nemli hayat tecrbeleriyle ilgili
dnce tarzlarn deitirerek onun problemli davran ve duygularn deitirmeyi amalar. Bu tarz bir terapinin altnda yatan dnce anormal davran zelliklerinin ve duygusal stresin
insanlarn ne dndkleri (bilisel ierik) ve onu nasl dndkleriyle (bilisel sre) ilgilidir. Bilisel terapiler farkl bilisel
sreleri deitirmeye ve bilisel yaplanma iin farkl yntemler gelitirmeye odakldr. Blm 12de stresle baa kmann ve
sal gelitirmenin yollar olarak bunlardan bazlarn tarttk.
Bu blmde ise, bilisel terapinin iki temel eklini inceleyeceiz:
yanl inan sistemlerinin deimesi ve bilisel davransal terapi.

YANLI NANLARI DETRME


Baz bilisel davran terapistlerinin deitirilmek zere temel
hedeflerinde inanlar, tutumlar ve allm dnce tarlar vardr. Bu biliel terapistler psikolojik problemlerinin ounun
insanlarn kendilerini karlatklar dier insanlar ve olaylarla
ilgili olarak grdklerinden ortaya ktn savunurlar. Yanl
dnce (1) mantksz tutumlara (Mkemmel olmak bir renci iin en nemli zelliktir), (2) yanl dayanak noktarlana
( Eer yapmam istedikleri her eyi yaparsam, nl olurum.),
(3) davran otomatik bir noktaya koyup ie yaramyor olsalar
bile daha nceki zelliklerin tekrar edilmesini engelleyen kat
kurallara ( Otoriteye itaat etmeliyim.) dayanr. Duygusal stres
bilisel yanl anlamalardan ve mevcut gereklik ile birinin hayallerini (ya da beklentilerini) birbirinden ayrt edememekten
kaynaklanr.

Depresyon iin Bilisel Terapi Bilisel bir terapist daha


etkili problem zme tekniklerini hastasna reterek yanl
davranlarn deitirmesi iin ona yardmc olur. Aaron Beck
(1976) depresyon sorunu iin bilisel tedaviyi baarl bir ekilde gelitirdi. Tedavi iin gereken forml basit bir ekilde
aklar: Terapist hastasna garip dncelerini tespit etmesi
ve deneyimlerinin daha gereki bir ekilde yaamas iin yardmc olur (s. 20). rnein, depresyonlu bireyler kendileriyle
ilgili olumsuz dnceleri yazmalar, niin z-eletirileri kabul
edemediklerini anlamalar ve daha gereki (daha az ykc) bir
z-bili gelitiremedikleri konusunda ynlendirilebilirler.
Beck, depresyonun depresyonlu hastalarn Hibir zaman
kardeim kadar iyi olamayacam; Benim gerek kiiliimi
bilse hi kimse beni sevmez ve Bu okulda baarl olabilecek
kadar zeki deilim gibi alkanlk halinde gelitirdikleri otomatik negatif dncelerinin farknda olmadklar yznden
sre geldiine inanmaktadr. Bu sebeple terapist depresyonu
destekleyen bilisel temeli deitirebilmek iin u drt taktii
kullanr (Rush,1989; Beck, 1979).

Depresif olmann en kt yanlarndan birisi onun btn


negatif dnceleriyle ve depresyon kaynakl bir uyuuklukla
birlikte yaamak zorunda kalmaktr. Bir bireyin negatif ruh
haliyle saplantl dnceler ierisinde olmas ona hayatnda
geirdii en zor zamanlardaki hatralarn hatrlatr ki bu da
depresyon halini daha da ktletirir. Tm olan biteni depresyonun koyu renkli lensleriyle gren depresif birey, hi olmadk
yerde eletiri duyar, birisi onu vdnde onu serzeni gibi alglar- bunlar daha da depresif olmak iin nedenlerdir. Bilisel
terapi depresyonun tarihi sarmaln al aa etmede baarl olduunu kantlamtr (Hollon, 2006).

Ussal-Duygusal Terapi Bilisel terapinin en eski ekillerinden birisi Albert Ellis (1913-2007) tarafndan gelitirilen
ussal-duygusal terapidir (rational-emotive therapyRET).
Ussal-duygusal terapi, ar kayg gibi fazla duygusal, istenmeyen tepkilere sebep olan mantksz inanlarn transformasyonuna dayal kiilik deiimini kapsayan bir sistemdir (Ellis,
1962, 1995; Windy ve Ellis, 1997). Hastalarn baardklarn ve
onaylanmalar gerektiini talep eden, adil davranlmalar gerektiine srar eden ve dnyann daha gzel bir yer olabileceini retmeye alan temel deerleri vardr.
Ussal-duygusal terapi, hastalara hareketlerini kontrol eden
ve yaamak istedikleri hayat semelerini nleyen tlerin,
tavsiyelerin ve zorunluluklarn nasl farkna varmalarn
gerektiini retir. Terapistler hastann olaylar karsndaki dar
grlln duygusal bir tepkinin bir olayla ilgili farkna varlmam inanlarn etkisi sonucunda ortaya ktn gstererek
krmaya alrlar. rnein, iliki esnasnda orgazm olamamak
onu takip eden depresyon ve gurur incinmesi gibi duygusal
tepkilerle sonulanr. Duygusal tepkiye sebep olan inan byk
ihtimalle Cinsel olarak yetersizim ve hatta belki de iktidarszm, nk olmas gerektii gibi performans gsteremiyorum
ynnde olacaktr. Terapide, bu inan (ve dierleri) olayn gereklemesiyle ilgili yorgunluk, alkol, cinsel performansla ilgili
yanl dnceler, o an cinsel ilikiye girme konusundaki isteksizlik veya partnerle olan uyumsuzluk gibi sebepler tartlr
ve bunlarla yzleilir. Bu yzleme teknii dogmatik, mantkla
mantksz dnce ve duruma uygun fikirlerle yer deitiren
dier mdahalelerle takip edilir.
Ussal-duygusal terapi bireyin kendi deerini anlamasn ve
kiisel geliimini engelleyen yanl inan sisteminden kurtularak kendini gerekletirmesine yardmc olmasn amalar. Grld zere, bu terapi daha nceki blmlerde incelediimiz
hmanistik terapilerle benzerlikler gstermektedir.

BLSEL DAVRANISAL TERAP


Kendinize kim olabileceinizi sylyorsanz siz osunuzdur,
ne yapmanz gerektiine inanyorsanz onu yapyorsunuzdur.
Bu bilisel davran terapisinin balang varsaym budur.

Hastann fonksiyonlaryla ilgili temel varsaymlarnn zor-

lanmas
Hastann otomatik dncelerinin kesinlii iin ya da ona

kar kantlarn deerlendirilmesi


Hastann yetersizliinden ziyade suu koulsal faktrlerde
aramak
Baarsz deneyimlere sebep olabilecek zor grevler iin
alternatif zmler gelitirmek
Bu terapi, tedavinin merkezine danann mevcut durumunu
yerletirmesi bakmndan davran terapilerine benzer.

bilisel terapi: Hastann nemli yaam tecrbeleriyle ilgili dncelerini


ve alglarn deitirerek onun duygu ve davranlarnn deitirmeyi
amalayan psikoteraptik tedavi eklidir.
ussal-duygusal terapi (RET): ar kayg gibi fazla duygusal, istenmeyen
tepkilere sebep olan mantksz inanlarn transformasyonuna dayal
kiilik deiimini kapsayan bir sistemdir.
bilisel davran terapisi: Performans deitirmeye dayal davran
vurgusu ve dnce ve tutumlara verilen bilisel nemi kombine eden
teraptik yaklamdr.

Bilisel Terapiler

491

davranlarn kontrol edebilecekleri bir z gven kazanmalar esas klnmtr. Aratrmaclar negatif z beyanlarn zayflatmak iin bu tr beyanlara kart kantlar
toplayp daha geni apta bir kontrol salayacak planlar
yaparak katlmclar bu konuda cesaretlendirdiler (rnein, alveri isteimi kontrol edemiyorum). Bu tr terapi
program hem tedavinin sonunda hem de tedavi bittikten
sonraki ilk alt ay ierisinde yaplan deerlendirmelerde
geliim salad.

rg rmeyi rendiinizi farz edelim. Zamanla rme konusunda kendinizi daha da gelitirmek istediinizi dnelim, kendinize bu aktiviteyle ilgili syleyeceiniz en iyi ey
ne olurdu?

Bu teraptik yaklam bilisel yntemin yanl inanlar deitirmeye ve davran yntemin performans iyiletirmeye
verdii nemi kombine eder (Goldfried, 2003). Kabul edilemez davran zellikleri bireyin negatif z-beyanlarn yapc
dncelere dntrd bilisel yaplandrma yntemi ile
deitirilebilir.
Bu teraptik yaklamn nemli bir ksm, hastann bir problemi nasl ifade ettiini terapist ve hastann kefetmesidir. Hem
terapist hem de hasta gereksiz veya anlamsz davranlara sebep
olan dnce tarzn anladklarnda, daha yapc z beyanlar gelitirirler ve kayg meydana getiren ve z saygy azaltan ykc
z beyanlar en aza indirgerler (Meichenbaum, 1977,1985,1993).
rnein, Partide gerekten ok skcydm, bir daha asla beni
davet etmeyecekler eklindeki bir negatif z-beyan, Bir dahaki
sefer, ilgin grnmek istiyorsam, baz sohbet konular bulacam, iyi bir akay prova edeceim ve ev sahibinin anlattklarn
ilgiyle dinleyeceim. eklinde bir yapc eletiriyle yer deitirebilir. Gemite kalan deitirilmesi mmkn olmayan olumsuzluklara taklp kalmak yerine, hastaya gelecekte olmas muhtemel
pozitif durumlara odaklanma retilmeli.
Bilisel davransal terapi birok rahatszlk iin baarl bir
tedavi olarak kullanlmaktadr. imdi belirli bir strese sebep
olan, sosyal veya megul eden bir fonksiyonla i ie gemi, ve
genellikle maddi problemlerle sonulanan ar derecede ve anlamszca yaplan alveri gds olarak tanmlanan alveri
saplants olan bir hastay bilisel davran terapisinin nasl tedavi ettiini inceleyelim (Mueller, 2008, s. 1131).
Aratrmaclar bilisel davran terapisi ve kontrol grubu
iin 60 kiiyi rastgele setiler (Mueller, 2008). Tedavi grubundaki katlmclar 12 hafta boyunca her hafta bir seans
terapi aldlar. Terapinin birka nemli noktas vard (Burgard ve Mitchell, 2000). Terapinin nemli bir ksm katlmclarn hayatlarnda alverii tetikleyen iaret noktalarn (sosyal ya da psikolojik durumlar) belirleyebilmesidir.
Katlmclar bu noktalar belirlediklerinde, terapistler bu
durumlarn etkilerinden kurtulmalar iin hastalarla birlikte alrlar. Tedavinin dier bir ksmnda katlmclarn

492

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

Aratrmaclarn kontrol grubunu terapinin etkililiini gstermek iin kullandklarn unutmayalm (yani tedavi grubundaki
yeler kontrol grubundakilerden daha fazla bir ilerleme kaydettiler). Fakat alma sona erdiinde kontrol grubundaki katlmclara da tedavi teklif edildi.
Bu rnekten de anlalaca zere, bilisel davransal terapi etkili olma konusunda beklentiler oluturmutur. Terapistler bu beklentileri oluturmann insanlarn daha etkili davranma olasln arttrmtr. Ulalabilir hedefler oluturarak,
onlara ulamak iin gereki yntemler gelitirerek ve dntleri gereki bir ekilde deerlendirerek, bir tr uzmanlk ve
z etkinlik duygusu gelitirirsiniz (Bandura, 1992,1997). Blm
13te grdmz gibi, bu z etkinlik duygusu alglarnz, motivasyonunuzu ve birok yndeki performansnz etkiler. z
etkili yarglar zor hayat artlaryla yzleme konusunda ne kadar aba sarf ettiinizi ve ne kadar sre direndiinizi etkiler
(Bandura, 2006). Aratrmaclar z etkinliin psikolojik hastalklarn tedavisindeki nemini gsterdiler (Benight, 2008).
Ar yeme bozukluu olan 108 kadnn katld bir aratrmay
inceleyelim (Cassin, 2008). Kontrol grubundaki kadnlara hastalkla ilgili bir el kitab datld. Tedavi grubundaki kadnlara
da el kitaplar datld, onlar ayn zamanda z etkinliklerini
artrmak iin bir terapi seansna da katldlar. rnein, her kadnn gemite yaadklar skntlar ve zorluklarla yzleme
konusunda etkinlik gsterdikleri deneyimlerini hatrlamalar
saland (s. 421). Tedaviden 16 hafta sonra, tedavi grubundaki
kadnlarn % 28i ar yeme bozukluunu aarken kontrol grubunda ki say % 11 idi. Tedavi grubunda ar yeme bozukluklarn aan kadnlar z etkinlik kazandklarn kaydettiler. Bu
alma bilisel davransal yaklamlarnn i rahatl salayabilecei konusunda daha fazla kant sunmaktadr.

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p

Bilisel terapinin altunda yatan var sayum nedir?


Ussal-duygusal terapi gz nnde bulundurulduunda,
gereinden fazla olan duygusal tepkilerin sebebi nedir?
Niin arturulmu bir z etkinlik bilisel davranu terapisi iin
bir amatur?

ELETREL DNME Aluveri saplantusu iin uygulanan


bilisel davranusal terapiyi haturlayalum. Bu aluma aluveri davranuunu tetikleyen sebepleri tespit etme konusunda
nemliydi?
Aaudaki konuda daha fazla bilgi ve uygulama iin MyPsychLab.com adresini ziyaret ediniz:
zleyin: Bilisel Davranusal Terapi

Hmanistik Terapiler
Hmanistik terapiler merkezlerine deiim ve oluum sreci
boyunca bireyi bir btn olarak alr. evre ve genetik belli kstlamalar getirse de, insanlar her zaman kendi deerlerini oluturarak ne olacaklar ve kendi kararlarn alrken bunlar nasl
kullanacaklar konusunda zgr kalrlar. Bu seim zgrl
sorumluluu da beraberinde getirir. Hibir zaman hayatnzdaki olaylarn iaretlerinin tam olarak farknda olamayacanz
iin, kayg ve hayal krkl yaarsnz. Ayn zamanda kardnz frsatlar konusunda da sknt ekersiniz. nsan doasna
ait bu genel teorinin kurallarn uygulayan terapiler hastalara
kendi zgrlk anlaylarn tarif etmeleri, tecrbelerini ve imdiki ann zenginliini deerlendirmeleri, kiiliklerini oluturmalar ve potansiyellerinin farkna varmalar (kendini gerekletirme) konusunda yardmc olurlar.
Baz vakalarda, hmanistik terapiler varoluu yaklamn
retilerini de kullanrlar (May, 1975). Bu yaklam insanlarn
gnlk yaamlarnda karlatklar zorluklar nasl karladklar ya da onlarn kendilerini nasl ezdikleri konusundaki yetilerini vurgular. Varoluu teoristler bireylerin varoluuluk
problemlerinden sknt ektiklerini savunurlar. Bu problemler
gnlk yaamdaki skntlar, insan ilikilerini anlama konusundaki eksiklik ve hayatta belli amalarnn olmamas gibi problemlerdir. Varolusal teorinin eitli konularn ve yaklamlarn birletiren bir klinik versiyonu modern yaamn artc
gereklerinin iki temel insan hastalna yol atn savunurlar.
Depresif ve saplantl sendromlar bu gereklikten uzaktrlar,
sosyopatik ve narsistik sendromlar ise bu gereklerin kullanldn yanstrlar (Schneider ve May, 1995).
Hmanistik filozofi ayn zamanda 1960larn sonunda Birleik Devletlerde poplerleen insan potansiyeli hareketini de
ortaya karmtr. Bu hareket normal potansiyele sahip olan
bir insann performansn daha st dzeylere tayabilmek ve
deneyimlerinin zenginliini arttrmak iin kullanlan yntemleri kapsar. Bu hareketle, temel olarak psikolojik rahatszlklar
iin yaplmas amalanan terapi, etkili, retici ve daha mutlu
bir insan olmak isteyen zihinsel olarak salkl bireyler iin de
uygulanmaya baland.
Hmanistik gelenekteki iki terapi trn inceleyelim:
bunlar hasta odakl terapi ve Gestalt terapisidir.

Gnlller insanlarun potansiyellerini en st dzeye ukarmalarunda nasul yardumcu olabilir?

HASTA ODAKLI TERAP


Carl Rogers tarafndan gelitirilen (1902-1987) hasta odakl
terapinin birok farkl terapistin hastalaryla olan ilikilerini
tanmlamalarnda nemli derecede etkileri bulunmaktadr (Rogers, 1951, 1977). Hasta odakl terapinin temel amac bireye
salkl bir psikolojik geliim salamaktr.
Yaklam, btn insanlarn kendini gerekletirmeleri;
yani potansiyellerinin farkna varmalar iin temel bir eilimi
paylatklar varsaymndan hareket eder. Rogers organizmalarn srekliliklerini salayacaklar ya da kendilerini zenginletireceklerini dndkleri yollarda btn kapasitelerini gelitirmelerinin canllarn srekli bir eilimi olduuna inanr (1959,
s. 196). Salkl geliim bir bireyin kendi aklnn ve vcudunun
ona salad deerlendirilmelerden ziyade bakalarnn onunla
ilgili deerlendirmelerini dikkate ald yanl renme modelleri tarafndan engellenir. Kendiliinden pozitif z grnt ile
negatif d eletiriler arasndaki atma kayg ve mutsuzluk yaratr. Bu atma, ya da uyumsuzluk, farkndalk dnda geliir,
bu yzden bireyin sebebini bilmeden mutsuzluk ya da z deer
kayb yaamasna sebep olur.
Rogers terapisinin grevi hastann kendini gelitirmek ve
kendini gerekletirmek iin nasl davranmas gerektiini renebilecei teraptik bir ortam hazrlamaktr. nsanlarn znde
iyi olduklar varsayld iin, terapistin grevi bireylere bu doal pozitif eilimi ifade etmelerinde onlar kstlayan bariyerleri
ortadan kaldrmaktr. Temel teraptik yntem hastann duygularn fark etmek, kabul etmek ve onlar netletirmektir. Bu hastay olduu gibi kabul etme ve ona sayg duyma anlamna gelen
koulsuz olumlu sayg atmosferi ierisinde gerekletirilebilir.
Terapist kendi duygu ve dncelerinin hastaya net bir ekilde
aktarmn salar. Bu durumu srdrmenin yan sra, terapist
hastann duygularn da anlamaya alr. Bu ekilde bir empati
iin terapistin hastasn onu yarglamak ya da deerlendirmekten ziyade kiiliini kefetmede yardmc olmasn, kymetli ve
kendine yeten bir birey olarak grmesini gerektirir (Meador ve
Rogers, 1979).
Terapistin duygusal yaklam ve tutumu hastann kendini
gerekletirmesini engelleyen ykc etkileri ortadan kaldrmasna ve bir kez daha kiilik atmasnn gerek kaynaklarn
bulmasna yardmc aralardr. Yorumlayan, cevaplar veren ya
da ynlendiren dier terapi uygulamalarnn tam aksine, hasta
odakl terapist belli zamanlarda hastann deerlendirici beyanlarn ve duygularn tekrar eden ve yanstan bir desteki dinleyici grevindedir. Hasta odakl tedavi hastann kendi farkndaln ve kendisini gerekletirmesini aratrmas iin terapisti
dolayl olarak kullanr.
Rogers insanlarn rahatlkla dierleriyle iletiim kurduklarnda ve kendilerini olduklar gibi kabul ettiklerinde psikolojik
salklarn dzeltmeleri iin gerekli potansiyele sahip olduklarna inanmtr. Bu iyimser gr terapistin ilgili bir uzman ve
hastann bir birey olarak ilikisi bir ok uygulamay etkilemitir.

insan potansiyel hareketi: Bu hareket normal potansiyele sahip olan


bir insann performansn daha st dzeylere tayabilmek ve deneyimlerinin zenginliini arttrmak iin kullanlan yntemleri kapsar.
hasta odakl terapi: Kendini gerekletirmek iin btn insan doasndan ortak bir eilimin paylald varsaymna dayal, bireyin
salkl psikolojik geliimini nemseyen tedaviye hmanistik bir
yaklamdr.

Hmanistik Terapiler

493

GESTALT TERAPS
Gestalt terapisi bir insan tam bir birey yapan akl ve vcudunu
birletirmeyi nemseyen terapidir (Blm 4teki Gestalt ekolnn alg tanmn hatrlayalm). Terapinin z farkndalk amacna
hastalara ypranm duygularn ifade etmeleri ve geliimlerini
tamamlamalar iin ilerleyebilmeleri ve yeni ilikilerine de yansttklar gemiteki atmalarn bir uzants olan tamamlanmam ilerin farkna varmalaryla ulalr. Fritz Perls (1893-1970),
Gestalt terapisinin yaratcs, atmalarn ve gl duygularn
ilgilendiren fantezilerini da vurmalarn ve ayn zamanda onun
kiiliin bastrlm ksm olarak grd hayallerini yeniden
kurmalarn istedi. Perls kiiliimizin bu da yansyan, paralanm ksmlarn ve ryalarda ortaya kan gizli potansiyelimizi
yeniden sahiplenmemiz gerekir dedi (1969, s. 67).
Gestalt terapi almalarnda, terapistler hastalar gerek
i sesleriyle iletiim kurma becerisi kazanmalar konusunda
cesaretlendirir (Hatcher ve Himelstein, 1996). Bo sandalye
teknii Gestalt terapisi yntemleri arasnda en ok bilinen tekniktir. Hastaya sandalyeyi kaplayan bir duyguyu, bir insan, bir
nesneyi ya da bir durumu hayal etmesi sylenir. Hasta daha
sonra sandalyeyi igal eden her neyse onunla konuur. rnein, hastalar sandalyede annelerini ya da babalarn hayal etmeleri konusunda cesaretlendirilirler ve normalde gstermek
istemedikleri duygularn bu yolla yanstabilirler. Hastalar daha
sonra bu dncelerin hayatlarna olan etkisiyle ilgili bu dncelerle konumak iin sandalyeye onlar yerletirirler. Bu
teknik hastann gl ifade edilmemi duygularyla yzlemesi
ve onlar irdelemesinde yardmc olarak onun psikolojik durumunun iyilemesine mdahale eder.

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p

nsan potansiyeli hareketinin amacu nedir?


Hasta odaklu terapide koulsuz pozitif saygu ile ne ifade
edilmek istenir?
Gestalt terapisinde, bo sandalye tekniinin amacu
nedir?

Grup Terapileri
imdiye kadar ad geen btn terapi eitleri hasta ve terapist
arasnda geen bire bir ilikilerdi. Fakat birok insan imdilerde
terapileri bir grubun paras olarak deneyimler. Grup terapisinin niin yaygnlatna dair bir ka sebep vardr. Salad
baz avantajlar pratiktir. Grup terapisi daha az maliyetlidir
ve hastalara daha fazla yardm edebilmek iin ufak sayda bir
zihinsel salk alan vardr. Dier avantajlar bir grup ortamnda gerekletii iindir. (1) Grup kendi otoriteleriyle baa
kma konusunda problemler yaayan bireyler iin daha tehlikesiz bir ortamdr; (2) yntem gruptaki insanlarn geirdii
sreler bireysel uyumsuz davranlarn etkilemesini salamak
iin kullanlr; (3) terapi seans sresince insanlara evresiyle
uyum becerilerini gzlemleyecekleri ve uygulayacaklar frsatlar
salar; (4) dzeltici duygusal deneyimlerin yaanmasn mmkn klan temel aile grubuyla bir denge salar.
Gestalt terapisi: Bir insan tam bir birey yapan akl ve vcudunu birletirmeyi nemseyen terapidir.

494

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

Grup terapisinin gleri nelerdir?

Grup terapisi ayn zamanda zel problemleri de ierir


(Motherwell ve Shay, 2005). rnein, baz gruplar ok az bir
gelimenin kaydedilebilecei bir ortam kurarlar- yeler pasif ve
kendilerini snrl dzeyde aarlar. laveten, gruplarn etkililii
herhangi bir yenin gruba katlmas ya da grubu terk etmesi
durumunda ani olarak deiebilir. Hem katlmlar hem de ayrlklar grubun bir btn olarak hareket etmesini salayan hassas
dengeyi bozabilir. Grup terapisi zerine uzmanlaan terapistler
gruplarn bu deikenlerine gre zel bir dikkat gstermeliler.
Grup terapilerinin baz temel zellikleri bireysel terapilerden farkldr. Grup terapilerinin temel ortam bir bireyin dierleriyle nasl iletiim kuracan, yanstlan z grntnn
olmas gerekenden ya da ahsi olarak tecrbe edilenden nasl
fark olduunu renmesini konusunda bir frsat salar. Ek olarak, grup bireyin semptomlarnn, problemlerinin ve uyumsuz tepkilerinin ona zel deil gayet yaygn olduklarn dorular. nsanlar kendileriyle ilgili olumsuz bilgileri dierlerinden
sakladklar iin, birok insann ayn probleme Sadece bende
var dncesiyle bakmas muhtemeldir. Birlikte yaanan grup
tecrbeleri birok insann baarszlklar sadece kendilerine
ait grdkleri ynnde paylatklar bu yanl dncedeki bu
toplu ihmalkarl yok etmeye yardmc olur. Ayn zamanda,
terapi dndaki zamanlarda da gruptaki bireyler birbirlerine
sosyal destek salayabilirler.

FT VE ALE TERAPS
ou grup terapisi fayda salayabilecek geici ilikiler oluturmak iin periyodik olarak birlikte gelen yabanclardan oluur.
ift ve aile terapisi terapi ortamna anlaml, gerekten var olan
birliktelikleri tar.
Evlilikteki sorunlar iin yaplan ift terapisi eler arasndaki tipik iletiim zelliklerini netletirmek ve sonrasnda iletiimlerinin kalitesini arttrmak iin yollar arar (Snyder, 2006).
Bir ifti beraber grp, onlarn iletiimlerini videoya kaydedip
sonradan tekrar izleyerek bir terapist birbirlerine bask yapmada, birbirlerini kontrol etmede ve mdahale etmede kullandklar szl ve szsz iletiim biimlerini deerlendirmelerine
yardmc olur. Her birey karsndakinde istenilen tepkiyi nasl

gelitirecei ve istenmeyen tepkilere sebep olan pekitiricileri


nasl geri ekecei konusunda eitilir. ift ayn zamanda bir
dierine dnce ve duygularn ifade etmesinde ve onlar netletirmesinde yardmc olmak iin dolayl dinleme yetenekleri
zerine de eitim alr. ift tedavisinin evlilik krizlerini azaltt ve evlilikleri daha uzun tuttuu grlmtr (Christensen,
2006).
Aile terapisinde hasta tm bir ailedir ve her aile yesi bir ilikiler sisteminin bir yesi olarak grlr (Fishman ve Fishman,
2003). Bir aile terapisti probleme sebep olan eyleri alglamalarna yardmc olmak iin sorunlu aile bireyleriyle alr. Kayg
bozukluu tehisi konulan bir ocuk dnelim. Aratrma, maalesef ki, ebeveynlerin belli uygulamalarnn ocuun kaygsn
daha da arttrdn belirtmektedir (Wood, 2003). rnein, eer
ebeveynler ocuklarn kendi gerekli iradelerini oluturmalarna
izin vermezlerse, ocuklar hibir zaman temel grevleriyle baa
kabilecekleri bir z etkinlik kazanamazlar. Bu artlar altnda,
temel grevler bile ocuklar iin kayg verici olmaya balar. Aile
terapisi hem ocuun kaygs hem de ocuun kaygsn artrabilecek ebeveyn davranlar zerine younlar.
Aratrmaclar bir tedavi almasna katlmak zere 6 ve
13 yalar arasnda 4 ocuk setiler (Wood ve ark., 2006).
Btn ocuklara (genelletirilmi bir kayg bozukluu ya
da ortak bir fobi gibi) bir kayg bozukluu tehisi konuldu. ocuklarn yars yetenek eitimini (endieyle
baa kma stratejileri) ve ayn zamanda korktuklar durumlara maruz kalma durumlarn ieren bilisel davran
terapisi aldlar. Dier yars da benzer aktivitelere katld,
fakat o ocuklarn aileleri de terapi seanslarnda bulunmaktayd. Bu aile seanslarnda, ebeveynler ocuklarnn
iradelerini arttrmak ve onlara z etkinlik kazandrmak
gibi yetenekler konusunda eitildi. ki tedavi grubunun
da tedaviden nce stresleri karlatrld. Terapinin sonunda her iki grupta da kayg konusunda azalmalar yaand grld. Fakat, ebeveynleriyle terapiye katlan
ocuklar tek balarna tedavi gren arkadalarndan daha
ok bir ilerleme kaydetti.
Bu alma aile terapisi yaklamnn nemini gstermektedir.
Aileyi de iin iine dahil ederek ocuun kaygsn srdrmesine sebep olabilecek evresel faktrler de bu teraptik mdahale ile deitirildi.
Aile terapisi aile ierisinde tansiyonu azaltabilir ve hastalara
ilikilerindeki hem negatif hem de pozitif ynleri fark etmelerini
salayarak onlarn bireysel fonksiyonlarn gelitirebilir. Virginia
Satir (1916-1988), aile terapisi yaklamn gelitirenlerden birisi,
aile terapistinin terapi seanslarnda oluan etkileimleri yorumlamaktan ve aklamaktan, etkili bir ynetici, iyiletirici ve bir hakem olmaya kadar birok rol olduuna dikkat ekmitir (Satir,
1967). Birok aile terapisti terapi ortamna tanan problemlerin
bireylerin yaradl ynlerinden ziyade insanlar ya da sosyal etkileim problemleri arasndaki durumsal zorluklar yansttn
farz eder. Bu zorluklar zamanla, yeler istenmeyen rolleri kabul
ettiklerinde ya da buna zorlandklarnda alabilir. Ksr iletiim
problemleri aile iindeki i kayb, ocuun okula balamas, flrt,
evlilik ya da bebek sahibi olunmas gibi gei dnemlerine doal
bir tepki olarak da ortaya kabilir. Aile terapistinin ii aile yapsn ve ailenin iindeki etken gleri anlamaktr. Sonrasnda
ancak aile yeleriyle anormal yapsal elementleri ayrtrmak
ve yerine yeni ve daha etkili yaplar getirmek iin alabilir (Fishman ve Fishman, 2003).

TOPLUM DESTEK GRUPLARI


Terapideki ani bir gelime bir ilgi kabarmas ve karlkl destek gruplarna ve kendine yardm gruplarna olan katlmda
oldu. Birleik Devletlerde zihinsel rahatszlklara nem veren
bu gruplardan 6,000in zerinde var; kendine yardm gruplarnn ise bir milyon zerinde olduu zerine kaytlar bulunmakta (Goldstrom ve ark., 2006). Ayn zamanda, her yl 12
ya stnde 5 milyon insan Birleik Devletlerde alkol ve yasa
d ilalara kar alan kendine yardm topluluklarna katlmakta (Madde stismar ve Zihinsel Hastalklar Hizmetleri
Ynetimi, 2008). Bu destek gruplar zellikle bir salk bakm
uzman tarafndan ynlendirilmiyorlarsa, cretsizdir ve bu
gruplar ayn problemleri yaayp mcadele veren ve bazen de
iyileen insanlara birbirleriyle tanma ans verirler. Kendine
yardm hareketi 1935 ylnda kurulan Bilinmeyen Alkolikler
grubu tarafndan toplumsal grup ortamlarna ynlendirildi. Fakat, kendine yardm hareketini alkolizmden teye tayan ey
1960larda balayan kadnlarn artan bilinciydi. imdiki destek
gruplar problemleri drt temel grupta kategorize eder: Baml
davranlar, fiziksel ve zihinsel bozukluklar, yaam geileri ya
da dier krizler, ciddi problemleri olan akraba ya da arkadalarn geirdii travmalar. Son yllarda, insanlar interneti kendine
yardm gruplarnn baka bir alan olarak kullanmaya baladlar
(Barak ve ark., 2008). Genellikle, internetteki kendine yardm
gruplar karlarndaki katlmclarla ayn trden rahatszlklar
yaayan insanlardr (Goldstrom ve ark., 2006). Fakat, internet
kronik halsizlik sendromu ve oklu skleroz gibi hareket kstlayan rahatszlklar olan insanlar iin bir buluma ortam haline
gelmitir: Toplantlara fiziksel olarak artk katlamamak insanlarn kendine yardm topluluklarndan yararlanmad anlamna gelmemeye balad.
Aratrmaclar kendine yardm gruplarn en etkili klabilecek yollar aratrmaktalar. Kendine yardm gruplar yelerine
etkili hizmet verebilmek iin bir dizi fonksiyonlar bulundurmaktalar: rnein, insanlara mit verirler ve problemlerine hkmedebilecekleri dncesini alarlar, sknt eken insanlar iin
sosyal destek olutururlar ve hastalklar ve onlarn tedavileriyle
ilgili bilgi alverii yapabilecekleri forumlar olutururlar (Groh
ve ark., 2008; Schiff ve Bargal, 2000). Eer bir kendine yardm
grubuna katlmay dnyorsanz, eer bireyler gruplarndan
memnunlarsa onlarn psikolojik geliimleri zerinde bu gruplarn en olumlu etkiyi braktn unutmamanz gerekir (Schiif ve
Bargal,2008). rnein, bir alma alkolizm tedavisi iin Bilinmeyen Alkolikler ile iletiime geen bireylerin madde bamlln en dk seviyelere kadar azalttklarn gstermitir. Bilinmeyen Alkolikler ile kurulan gl iletiim bireylerin z etkinlik
davranlarn srdrmelerini ve alkol bamllklar zerinde sz
sahibi olabilmelerini salamtr. (Morgenstern ve ark., 1997)
Kendine yardm tedavisinde grup terapi tekniklerinin geici
hastalklar olan hastalara uygulanmas nemli bir gelimedir. Bu
tr bir terapinin temel amalar hastalklar sresince hastalarn
ve ailelerinin hayatlarn olabildiince yaanlabilir klmak, lm
korkusuyla gereki bir ekilde ba edebilme ve geici hastal tedavi etmedir (Kissane ve ark., 2004). Geici hastalklar olan hastalar iin oluturulan bu destek gruplarnn genel eilimi hastalara
hastalklarna gle gle diyene kadar yaamlarn mmkn olduu kadar normal bir ekilde devam ettirmeyi retmektir.
Sadece psikolojik mdahalelere younlaarak yaplan tedaviler arasnda grup tedavileri sonuncusuydu. imdi biyomedikal terapilerin akl etkilemek iin beyni nasl deitirdiklerini
inceleyeceiz.

Grup Terapileri

495

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p

Grup terapisi katulumcularu problemlerinin kendilerine zel


olmalaruyla ilgili onlaru nasul bilgilendirir?
ift terapisinin ortak amacu nedir?
Hangi artlar altunda kendine yardum gruplaru daha ie
faydaludur?

ELETREL DNME

ocuklarun kaygu bozukluklarunu tedavi


etmek iin aile terapisini kullanan alumayu haturlayalum.
Tedavi balamadan nce ocuklaru kaygu seviyelerinin karulaturulmasunu niin nemlidir?

Biyomedikal Terapiler
Akln dengesi hassas bir izgide durur. Beyinle ilgili ters giden
bir durum olduunda, sunucunda anormal davran biimleri ve duruma zg bilisel ve duygusal tepkilerle karlarz.
Benzeri ekilde, ilalar ve iddet gibi, evresel, sosyal ve davransal rahatszlklar beynin kimyasn ve fonksiyonunu deitirebilir. Biyomedikal terapiler zihinsel rahatszlklar beyinde
oluan problemler olarak tedavi ederler. Psikolojik rahatszlklarn semptomlarn aratran drt biyomedikal yaklam
inceleyeceiz: la terapileri, psiko cerrahi, elektrokonvulsiv
terapi ve tekrarlanan transkraniyal manyetil stimlasyondur.

LA TERAPS
Zihinsel rahatszlklarn tedavisinin gemiinde, hibirey kaygl hastalar rahatlatan, ie kapank hastalarn gerekle yzlemelerini kolaylatran ve psikotik hastalarda halusinasyonlar
bastran ilalarn kefiyle yaplan devrimle yaramaz. Bu yeni
teraptik dnem hastanelerde klorfromazin gibi sakinletirici
ilalarn kullanmyla balad. Gelien ila tedavileri hastann
davrann deitirmede ani ve etkili bir nem kazand. Psikofarmakoloji ilalarn davranlar zerindeki etkisini aratran
psikoloji daldr. Psikofarmakolojideki aratrmaclar biyolojik
sistemde ve tepkilerde sonu deiikliklerinde ilalarn nasl bir
etkisi olduunu anlamak iin alyorlar.
la tedavilerinin kefiyle ar hastalarn tedavilerinde
nemli etkiler gzlenir oldu. Akl hastanesi alanlar bundan
byle gardiyanlar gibi hareket etmek zorunda deillerdi ve hastalara deli gmlei giydirmek durumunda kalmayacaklard;
rehabilitasyon zihinsel hastalarn gzetim altndaki bakmn
yerini alnca alanlarn morali de dzeldi (Swazey, 1974). Dahas, ila tedavisindeki bu devrim Amerikadaki akl hastanelerinin poplerlik kazanmasnda byk lde etkili oldu. 1955
ylnda yarm milyon zerinde insan ortalama birka yl olmak
zere akl hastanelerinde kalyordu. Giderek artan hasta says
klorfromazin ve dier ilalarn kullanlmasyla birden dmeye
balad. 1970li yllardan itibaren, lkedeki zihinsel hastalarn
yarsndan daha aznn akl hastanelerinde kald tahmin edilmekteydi; bu kiiler ortalama olarak birka aylk bir tedavi sreci geiriyorlard.

psikofarmakoloji: davranlar zerinde ilalarn etkilerini aratran


psikoloji daldr.

496

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

eitli zihinsel rahatszlklarn semptomlarn hafifleten


ilalar geni apta kullanlmaya baland. Akl sal bakm
giderek salk hizmeti veren kurulularn denetimi altna alndka, daha ucuz ila tedavileriyle yer deitiren psikolojik
terapilere giden hastalarn saysn yaplan para kesintisi uygulamalar giderek azaltyor. Aratrmaclar ila terapilerinin
reetelerinde byk bir art olduunu belgelediler (Stagnitti,
2007). Bu sebepten, ila tedavilerinin negatif ve pozitif etkilerini anlamak nemlidir.
Gnmzde terapi programlarnda kullanlan ilalar
ana kategoride toplanr: Antipsikotik, antidepresan ve anksiyete ilalar (bkz. Tablo 15.3). Adlarndan da anlalaca gibi
bu ilalar psikotik belirtiler, depresyon ve ar kayglardan sorumlu olan beyin fonksiyonlarn deitirir.

Antipsikotik lalar Antipsikotik ilalar izofreninin sanr,


halusinasyon, sosyal ekilme ve durumsal gerilimler gibi semptomlarn deitirirler (Dawkins, 1999). Antipsikotik ilalar beyindeki nrotransmiter dopaminin aktivitesini azaltarak etkili
olurlar. Aratrmaclarn gelitirdii klorfromazin ve haloperidol gibi (Amerikan markas Thorozinein ad altnda piyasaya
srld) en eski ilalar dopamin alclarnn hassasiyetini azaltt
ya da engelledi. Bu ilalar beynin genel aktivitesini azaltarak alsa da, sadece sakinletirici deillerdi. Birok hasta iin sadece
gerilim yok etmekten daha ok ey ifade ediyordu. Bu ilalar
ayn zamanda izofreninin hlya ve halusinasyonlar ieren pozitif semptomlarn da azalttlar ve hastay rahatlattlar.
Ne yazk ki bu ilk retilen ilalarn negatif yan etkileri de
vard. Dopamin motor kontrolnde nemli bir rol oynad
iin, ila tedavisi srecine kas rahatszlklar da ounlukla elik
eder. Tardiv diskenzi antipsikotik ilalarn sebep olduu zellikle yz kaslarnda meydana gelen bir motor kontrol rahatszldr. Bu yan etkinin ortaya kt hastalarda istemsiz bir ene
dkl ve dil hareketlerinin meydana geldii gzlenir.
Zamanla, aratrmaclar daha az motor yan etkileri olan
atipik antipsikotik ilalar diye bilinen yeni bir ila kategorisi
oluturdular. Bu kategorinin ilk yesi olan klozafin (Klozaril
diye piyasaya srld) 1989 ylnda Amerikada onayland.
Klozapin hem dopamin etkisini azaltr hemde beyinde oluan seronin seviyesini artrr. Bu tr bir aktivite dopamin alclarn daha seici bir ekilde bloke eder ve bu da daha dk
ihtimalli bir motor rahatszlyla sonulanr. Ne yazk ki,
kemik iliinin beyaz kan hcreleri oluturmay durdurduu
nadir bir hastalk olan agranulositis klozafin tedavisi gren
hastalarn % 1 ila 2sinde olumaktadr.
Aratrmaclar klozafine benzer zellikte beyne etki eden
bir dizi atipik antipsikotik ilalar oluturdular. Geni apl
almalar bu ilalarn her birinin izofreninin semptomlarn iyiletirmede etkili olduunu belirtmekte, fakat ayn zamanda bu ilalarn yan etkileri de bulunmakta (Lieberman
ve ark., 2005). rnein, bu ilac kullanan hastalar kilo alm
ya da diyabet hastal riski tamaktalar (Nasrallah, 2005;
Smith, 2008). Malesef, yan etkiler hastann ilaca devam etmesini engeller. Hastalarn ilac kestiklerinde daha ktye gitme
oranlar olduka yksektir; te birinde bir yl ierisinde yeni
semptomlar meydana gelir (Gitlin ve ark., 2001). Klozafin
gibi yeni ilalar kullanan hastalarn bile % 15 ila 20 arasnda
ktye gitme olaslklar vardr (Leutch ve ark., 2003). Bu
yzden antipsikotik ilalar izofreniyi tedavi etmez, altndan
yatan psikopatalojiyi yok etmez. Fakat en azndan hastann
en ykc semptomlarn kontrol altna almasnda ciddi derecede etkilidirler.

TABLO 15.3 Zihinsel Hastaluklarda


la Tedavileri
Rahatszlk

Terapi
Tr

rnekler

izofreni

Antipsikotik
ila

klorfromazin
(Torazin)
haloperidol (Haldol)
krozafin (Klozaril)

Depresyon

halkal
antidepresanlar
Seici serotonin
gerialm engelleyicisi
Serotonin ve
norepinefrin
gerialm engelleyicisi
MAO engelleyicisi

imipramine (Tofranil)
amitriptyline (Elavil)
fluoxetin (Prozak)
paroxetin (Paxil)
sertralin (Zoloft)
milnakipran (Dalkipran)
venlafaxin (Effexor)
phenelzine (Nardil)
izokarboxazid (Marplan)

Bipolar

Ruh hali dengelleyici

lithium (Eshalith)

Anksiyete

Benzodiazepin
Antidepresan
ila

diazepam (Valium)
alprazolam (Xanax)
fluoxetin (Prozak)

Antidepresan lalar Nrotransmiterlerin norepinefrin ve


serotonin aktivitelerini artrarak ilev grr (Thase ve Denko,
2008). Blm 3ten sinir hcrelerinin nrotransmiterleri sinaptik boluklara (nronlar arasndaki kk boluklar) gndererek iletiim kurduklarn hatrlayalm. Tofranil ve Elavil
gibi Tricylicler nrotransmiterlerin sinaptik boluklardan gerialmn azaltr (bkz. ekil 15.2). Prozak gibi ilalar seici serotonin geri alm engelleyicileri olarak bilinirler, nk onlar
zellikle serotoninin geri almn azaltrlar. Monoamin oksidaz
engelleyiciler norepinefrini bozmakla ykml enzim monoamin oksidazn hareketini kstlarlar. Monoamin oksidaz engellendiinde, nrotransmiterlerin byk bir ksm kullanlabilir
kalr. Bu yzden her tr ila sinir sinyalleri meydana getirebilmek iin daha fazla nrotransmiter brakr.
Antidepresan ilalar hastalarn neredeyse % 50sinin ilerleme gsterememesine ramen depresyonun etkilerini azaltmada da baarl olabilirler (Hollon ve ark., 2002). (Bu hastalar
daha sonra zerinde duracamz elektrokonvulsif terapi ya da
tekrarlanan transkraniyal manyetil stimlasyonun birer aday
olabilirler.) Antidepresan ilalar beyindeki nemli nrotransmiterleri etkiledii iin ilalarn ok ciddi yan etkileri olabilir.
rnein; Prozac gibi seici serotonin gerialm engelleyici alan
hastalarda kusma, uykusuzluk, sinir hali ve cinsel isteksizlik gibi
semptomlar gzlemlenebilir. halkal ve monoamin oksidaz
engelleyiciler az kuruluu, uyuma zorluu ve hafza kaybna
sebep olabilirler. Aratrma antidepresan ilalarn ounun i
rahatl salama konusunda neredeyse eit olduklarn belirtir
(Hollon, 2002). Bu sebepten her birey iin kendisine en az yan
etkisi olacak ilalar bulmak ok nemlidir.

Aratrmaclar ayn zamanda daha az yan etkiyle depresyonun semptomlarn azaltacak ilalar aramaya da devam ediyorlar. Ilalarn en yenileri serotonin ve norepinefrin gerialm
engelleyicileri (SNRI) diye bilinen ilalar. Isimlerinden de anlalaca gibi, Effexor ve Dalcipran gibi ilalar hem serotoninin
hem de norepinefrinin gerialmn bloke ederler. Bu ilalarn
kullanld klinik vakalar bu ilalarn seici serotonin gerialm engelleyicilerinden daha etkili olduunu gstermektedir
(Stahl ve ark., 2005). Fakat, aratrmaclarn bir an nce hangi
serotonin ve norepinefrin geri alm engelleyicilerinin ciddi yan
etkileri olmadna karar vermeleri gerekmektedir (Perahia ve
ark., 2008).
Son yllarda, aratrmaclar zellikle ocuklar ve genler
olmak zere antidepresan alan bireylerin intihar konusunda
byk risk tayp tamadklar sorusu zerinde almalar
yapmlardr. Sonular tartmaya ak olsa da, depresyon iin
kullanlan ila tedavilerinde az da olsa bir intihar riski bulunduunu destekleyen kantlar vardr (Mller ve ark., 2008). nemli
bir soru durumun niin bu ekilde olduudur. Baz aratrmaclar zellikle seici serotonin gerialm engelleyicileri gibi ilalarn beyinde intiharla ilgili dnceleri arttrdna inanmaktalar. Dier aratrmaclar ise intihar riskindeki bu kk artn
ilalarn salad rahatlamann talihsiz bir sonucu olduuna
inanyorlar: Temel depresif hali motivasyonu kraca iin insanlar ancak zihinsel salklar dzelmeye baladklarnda intihar giriiminde bulunabilirler. Bu nedenle ciddi bir depresif
rahatszlk iin ila tedavisine balayan insanlar srekli olarak
muhtemel intihar dnceleri iin klinik gzetimi altnda tutulmaldrlar. Birok aratrmacnn antidepresan ilalar depresyondan kurtulma rahatl salad iin sebep olduklar intiharlardan ok daha fazla intihar engellediklerini dnrler;
yani faydalar risklerini aar (Bridge ve ark., 2007).
Lityum tuzlar tedavisi ift kutuplu rahatszlklarn tedavisinde baarl olmutur (Thase ve Denko, 2008). Kontrol
edilemeyen bir ar heyecan yaayan insanlar, enerjileri bitmez tkenmez ve davranlar fazla haval grndklerinde,

Trisiklik AD geri JieXgkik


Xld eegelledesi pXrk

Iesegkr kXrX]
Postsinaptik
sinir

Presinaktik
sinir

JieXgkik
meqikller sieir
ilekiZi gXkekler

>eriXld

Jieir ilekiZiler

EKL 15.2 Halkalu Antidepresanlarun


Beyin Mekanizm
halkalu antidepresanlar norepinefrin ve serotoninin
gerialumunu engellerler, bylece nrotransmiterler sinaptik
bolukta kalur.
Kaynak: Butcher et al., Abnormal Psychology, 13/e, 2010, 2007 Pearson Education, Inc. Pearson Education, Inc.ten izin alunarak basulmutur.

Biyomedikal Terapiler

497

manik ar davranlar lityum dozlar yardmyla azaltlr.


Buna ek olarak, insanlar eer semptomlar dzeldiinde de
lityum almaya devam ederlerse, hastaln kendini tekrarlama ihtimali azalacaktr (Biel ve ark., 2007). Ne var ki, sk sk
manik nbetler ve manik depresyon arasnda gidip gelen ift
kutuplu hastalar iin lityum valroate gibi krizleri engellemek
iin retilmi dier ilalara gre daha etkisizdir (Cousins ve
Young, 2007).

Anksiyete lalar Antipsikotik ve antidepresan ilalar gibi,


nrotransmiterlerin beyindeki aktivite seviyelerine gre uyarlanarak etkilerini gsterirler. Farkl ilalar farkl kayg bozukluklarn gidermede daha etkilidir (Hoffman ve Mathew, 2008).
Genel bir kayg bozukluu Valium ve Xanaz gibi gama aminobtirik asit nrotransmiterinin aktivitesini artran benzodiazepinleri ile en iyi ekilde tedavi edilir. Gama aminobtirik
asit engelleyici nronlar dzenleyecei iin, beynin genel kayg
tepkileriyle ilgili blmelerinde azalm beyin aktivitesini gama
aminobtirik asitte artrr. Agorafobi ve dier fobiler gibi panik
bozukluklar da antidepresan ilalarla tedavi edilebilir. Dk
seviyelerdeki serotoninden kaynaklanan saplant-zorlant bozukluu zellikle serotonin fonksiyonunu engelleyen Prozak
gibi ilalara olumlu tepkiler verirler.
izofreni ve ruh hali bozukluklarn tedavi eden ilalar
gibi, benzodiazepinlerde nrotransmiter sistemini etkiler ve bu
yzden bir dizi yan tekisi vardr (Rivas- Vazquez, 2003). Bir terapi srecine giren insanlar gn ierisinde uyku hali, konuma
bozukluu ve koordinasyon sorunlar yaayabilirler. lalar
ayn zamanda dikkat ve bellek gibi bilisel srelere de zararl
etkiler verebilir (Stewart, 2005). Hatta, benzodiazepinlerle tedaviye balayan insanlar genellikle ila bakl kazanrlar,
belli bir etkiyi devam ettirebilmeleri iin dozajlarn arttrmalar gerekmektedir (bkz. Blm 5). Tedavinin yarda kesilmesi
de ekilme semptomlarna yol aabilir (OBrien, 2005). Fiziksel
ve psikolojik bamllk konusundaki potansiyelleri sebebiyle
insanlar kayg giderici ilalar bir salk bakm uzmannn danmanlnda almaldrlar.

PSKOCERRAH
Los Angeles Times gazetesindeki manette Beynindeki kurun
adamn zihinsel rahatszln tedavi ediyor (2/23/1988) yazyordu. Makale saplant-zorlant bozukluu olan 19 yandaki
bir gencin beyninin n tarafnda bulunduu bir intihar tehisinde kalma bir kurun olduunu belirtiyordu. Sorunlarnn
temel sebeplere devam ediyor olsa da, ans eseri gen hayatta
kalm, patalojik semptomlar tedavi edilmi ve zeka kapasitesi
etkilenmemi.
Bu vaka en direkt biyomedikal terapilerden birinin potansiyel etkilerini gstermektedir: Beyine cerrahi mdahale.
Bu tr bir mdahale beynin ksmlar ya da ortadan kaybolan
kk ksmlar arasndaki kesintili iletiimleri ierir. Bu tera-

psikocerrahi: Psikolojik bir rahatszl hafifletmek iin beyin dokusunda


gerekletirilen cerrahi operasyondur.
aln lobotomisi: Beynin n loblarn diensefalon ile balayan sinir
dokularn zellikle talamik ve hipotalamik alanlardakilerin dokularn
kesen operasyondur.

498

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

Niin insanlar ila tedavisi alurken dikkatli olmalular?

piler kontrol edilmesi g psikopatalojileri tedavi etmek iin


kullanlan yntemlerin son duradr. Psikocerrahi psikolojik
bozukluklar gidermek iin beynin dokusunda gerekletirilen
cerrahi yntemler iin kullanlan terimdir.
En yaygn psikocerrahi yntemi beynin n loblarn diensefalon ile balayan sinir dokularn zellikle talamik ve hipotalamik alanlardakilerin dokularn kesen operasyon olan aln
lobotomisidir. Yntem bu tedavi yntemiyle 1949 ylnda Nobel dl alan nrolojist Egas Moniz (1874-1955) tarafndan
gelitirilmitir.
Lobotomi ynteminin adaylar izofreni hastalar ya da
zorlant ve kayg bozukluu olan hastalard. Bu psikocerrahinin etkileri aniydi: Youn duygusal uyarlmlktan uzak ve bu
yzden de kayg, su, fke gibi duygularn altnda ezilmeyen
bir kiilik ortaya kt. Fakat, operasyon insan doasnn temel
zelliklerini kalc olarak deitirdi. Lobotomi ileriye dnk
planlar yapamama, dierlerinin grlerine kaytsz kalma, ocuksu hareketler, bireyin kendi benliinin farknda olmad
entellektel ve duygusal bir yzeysellik gibi problemlerle sonuland. (Monizin hastalarndan biri bu ortaya kan durumlar yznden o kadar stresliydi ki Monizi vurarak onu ksmi
felce uratt).
Psikocerrahinin etkileri kalc olduu iin, srekli kullanm kstldr. Klinikiler psikocerrahiyi sadece dier terapiler
baarl olamadklarnda kullanrlar. rnein, bir alma cerrahlarn limbik sistem yapsnda singulat kvrm denilen yaralar oluturduklar bir yntem olan singulotominin etkililiini
deerlendirdi (Shields ve ark., 2008). almadaki hastalardan
33 kontrol edilmesi g depresyon halindeydiler, hem dier
standart terapilere hem de drt ya da daha ok kez uygulanan
ila tedavilerine tepki veremediler. Mdahalalerden sonra,
hastaarn % 75i semptomlarndan kurtuldular. Singulotomi
yntemi benzeri ekilde ila tedavilerine cevap vermeyen saplant-zorlant bozukluklar olan hastalarnda semptomlarndan
kurtulmalarn salad (Kim ve ark., 2003).

Elektrokonvulsif terapi aur depresyon vakalarunda olduka etkili olmutur. Peki niin bir tedavi yntemi
olarak tartumaya auktur?

ECT VE rTMS
Elektrokonvulsif terapi (electroconvelsive therapyECT)
izofreni, mani ve daha ok depresyon gibi psikiyatrik hastalklar tedavi etmek iin beyne uygulanan elektrik okunun
kullanld yntemdir. Teknik, hastada bir sarslma meydana
gelene kadar 1 ila 10 saniye arasnda hastann akaklarna dk voltta elektrik oku uygulanmasndan ibarettir. Sarslmann sresi genelde 45 ila 60 saniye arasnda olur. Hastalar
ksa sreli barbratlar ve hastay bilinsizletiren ve iddet ieren fiziksel tepkilereni azaltan kas gevemesiyle yaplan ilala
yattrma tedavisi ile travmatik mdahale iin hazrlanrlar.
Elektrokonvulsif terapinin ar depresyonlarn semptomlarn hafifletme konusunda olduka baarl olduu kantland
(Lisanbby 2007). Elektrokonvulsif terapi hzl alt iin olduka
nemlidir. Benzeri ekilde, depresyonun semptomlar birka hafta
sren ila tedavilerine nazaran bu terapi eidinde veya drt
gnlk bir srete azaltlr. Byle bile olsa, ou terapist elektrokonvulsif terapiyi son are olarak kullanr. Elektrokonvulsif terapi
ounlukla intihar eilimi gsteren, ar depresyon geiren hastalar ve antidepresan ilalara cevap vermeyen veya onlarn yan etkilerini kaldramayan hastalar iin acil tedavi durumunda kullanlr.
Eer elektrokonvulsif terapi bu kadar etkili ise, niin genellikle zdd olarak gsteriliyor? rnein, 1982 ylnda Kaliforniya,
Berkeleyin vatandalar elektrokonvulsif terapinin btn akl
sal merkezlerinde yasaklanmas iin oy kullandlar (bu hareket daha sonra yasallat). Elektrokonvulsif terapinin bilimsel olarak kullansz olmas esasnda onun nasl altn tam olarak
anlayamamaktan kaynaklanr. Terapi klinikilerin hem izofreni
hem de epilepsi olan hastalarn izofrenik semptomlarnda ve
epilepsi nbetlerinden sonra ilerleme gsterdiklerini gzlemledikten sonra daha da temellendi. Klinikiler ayn etkinin yapay
olarak geirilen nbetlerden sonra da edinebileceini ispatladlar.
Yntem ksmen doru olsa da, elektrokonsultif terapi depresyon
ve izofreni semptomlarn azaltmada ok daha etkilidir. Aratrmaclarn bu ans eseri edinilen teoriyi tanmlamalar gerekmektedir. Eletirmenler terapinin yan etkileri olduu konusunda
olduka endieliler (Breggin, 1979, 1991). Elektrokonsultif terapi
geici olarak zihin karkl yaatr ve eitli bilisel hatalarn
meydana gelmesine sebep olur. rnein, hastalar genellikle tedaviyi takip eden srete meydana gelen hafza kaybnn yan sra

yeni hatralar oluturmada da zorluk ekerler (Ingram ve ark.,


2008). Fakat, ou hastalar bu aksamalar tedaviden sonraki birka haftada atlatrlar. Ksa sreli aksamalar en aza indirmenin
bir yolu olarak, elektrokonvulsif terapi konuma bozukluunun
ihtimalini azaltmak iin beynin sadece bir terafna uygulanr. Bu
ekilde bir tek tarafl elektrokonvulsif terapi tedavinin bilisel sonularndan bazlarn azaltr ve ayn zamanda etkisini bir antidepresan gibi srdrr (Fraser ve ark., 2008).
Son yllarda, aratrmaclar elektrokonvulsif terapiye alternatif olarak tekrarlanan transkraniyal manyetik stimlasyon (repetitive transcranial magnetic stimulationrTMS) diye bilinen
bir terapi tr gelitirdiler. Blm 3ten de hatrlayabileceiniz
gibi, bu tedavi srecine giren insanlar beyne manyetil stimlasyonun tekrarlanan atlar alrlar. Elektrokonvulsif terapide
de olduu gibi, aratrmaclar henz rTMSnin niin depresif
rahatszlar ve dier psikopatalojik hastalklar aabildiini anlayamadlar. Fakat, rTMSnin baz antidepresan ilalar kadar
etkili olabilecei konusundaki kantlar giderek artyor (Schutter, 2008). Aratrmaclar manyetik stimlasyonun younluu
gibi deikenlerin rTMSnin hastalara nasl i rahatl getirdiine karar vermek iin urayorlar (Daskalakis ve ark., 2008).

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p
q

Atipik antipsikotik ilalarun izofreni iin kullanulan nceki


ila terapilerinden farklu olarak avantajlaru nelerdir?
SNRIler beyinde ne yaparlar?
Alun lobotomilerinin bazu etkileri nelerdir?
rTMS yntemi nedir?

Aaudaki konuyla ilgili daha fazla bilgi ve uygulama iin


MyPsycLab.com adresini ziyaret edebilirsiniz:
Kefedin: Psikiyatrik Bozukluklarun Tedavisinde Ortak
Olarak Kullanulan lalar
zleyin: Blues testini dinleme
elektrokonvulsif terapi (ECT): Elektrokonvulsif okunun ar depresyon
hali iin kullanld etkili bir tedavi yolu.

Biyomedikal Terapiler

499

Tedavinin Deerlendirilmesi
ve nleme Stratejileri

TERAPTK ETKLLN
DEERLENDRLMES
ngiliz psikolog Hans Eysenck (1952) psikoterapinin hibir
zaman ie yaramadn belirterek birka yl nce bir furya
yaratt. eitli terapilerin etkileri olduunu syleyen yaynlar
inceledi ve hibir terapi geirmeyen hastalarn igr terapisinin psikoanaliz ya da dier ekillerini alan hastalar kadar
yksek derecede iyileme orannn olduunu buldu. Nrotik
problemleri olan insanlarn yaklak te ikisi problemin tedavisinden sonraki iki yl ierisinde kendiliinden iyileirler.
Aratrmaclar Eysenckin meydan okuyuunu terapinin
etkililiini deerlendirmek iin daha kesin yntemler gelitirerek karladlar. Eysenckin eletirisini aklayan ey aratrmaclarn uygun kontrol gruplarna ihtiya duymalaryd. Birok sebep iin, psikoterapide belli bir oranda bireyler uzman
bir mdahale olmadan geliim salarlar. Kendiliinden dzelme etkisi terapilerin etkilerinin deerlendirilmesi gerektii
dncesine kar temel bir kriterdir. Daha basite indirmek
gerekirse, dzelmi durumlarn yzdesini arttrmak iin gsterilmesi gereken birey yapmak hibirey yapmamaktan iyidir.
Ayn ekilde, aratrmaclar genellikle tedavilerinin hastaya iyileme umudu vermesinden ok daha fazla avantajlar
olduunu gstermeye almaktadrlar. Plasebonun etkileriyle
ilgili daha nce yaptmz tartmay hatrlayalm: Birok vakada, insanlarn zihinsel ve fiziksel salklar kendileri onlarn
iyilemesini umduklar iin geliecektir. Bu teraptik durum
terapisti sosyal bir model olarak iyiletirici rolnde grerek
bu inanc zayflatr (Frank ve Frank, 1991). Terapinin plasebo
etkilerinin teraptik mdahalenin nemli bir ksmn olutur-

kendiliinden dzelme etkisi: Psikoterapide baz zihinsel hastalarn


uzman mdahalesi almadan iyilemeleri; terapilerin etkiliinin llmesi gerektii dncesine kar temel bir kriterdir.
plasebo terapisi: Herhangi bir klinik srecine girmeden yaplan hastann
gelime kaydettii terapidir.
meta-analizi: Farkl deneyimlerden elde edilen bilgilerde rastlanan genel
sonular belirlemek iin kullanlan formal bir mekanizmadr.

500

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

50%
40%

0%

Psikoterapi

Plas\Ylar

lalar

10%

9ilis\l damran

20%

Biil\r aras

30%
Psikodinamik

Sonular (%)

Hayatnzda uzman bir klinikiyle kurulan etkileim yoluyla yok


edebileceinizi dndnz bir probleminiz olduunu farzedelim. Burada bir ok eit terapiden bahsettik. Bu tedavilerden
hangisinin sizin rahatszlnz iyiletireceini nasl bileceksiniz?
Hangisinin ie yarayacandan nasl emin olabileceksiniz? Bu
blmde, aratrmaclarn terapilerin etkililiini lmek iin gelitirdikleri projeleri ve aralarnda yaptklar karlatrmalar inceleyeceiz. Bunun genel amac insanlarn rahatszlklaryla nasl
baedebileceklerine yardm etmeleri iin kullanacaklar en etkili
yolu saptayabilmektir. Ayn zamanda ksaca nleme konusuna
da deineceiz: Psikologlar zihinsel rahatszlklar olumadan bireylerin hayatlarna nasl mdahale edebiliyorlar?

60%

Farmakoterapi

EKL 15.3 Depresyon Tedavisinin


Deerlendirilmesi
ekil, depresyon tedavilerinin meta-analiz sonularunu gstermektedir. Her tedavi iin, ekil her tedavi kategorisine
tipik tepkiler veren hastalarun yzdesini gstermektedir.
rnein, antidepresan tedavisi alan hastalarun % 50si
gzle grlr ekilde rahatlama semptomlaru yaarken
% 50si yaamaz.

masna ramen, aratrmaclar kendi terapi ekillerinin plasebo terapisinden (iyileme konusunda mitler yaratan ntr
terapidir) daha etkili olmasn umuyorlar (Hyland ve ark.,
2007).
Son yllarda, aratrmaclar meta-analizi diye bilinen istatistiksel bir teknik kullanarak teraptik etkililii deerlendirmekteler. Mate-analizi farkl deneyimlerden alnan bilgilerde rastlanan genel sonular belirlemek iin formal bir
mekanizma salar. Birok psikolojik deneyimde, aratrmac
Katlmclarmn ou tahmin ettiim etkiyi gsterdiler mi?
sorusunu sorar. Meta-analizi deneylerine katlmclar gibi
muamale eder. Terapinin etkililiini gz nnde bulundurarak, aratrmac Aratrma sonular pozitif deiimler gsterdi mi? sorusunu da kendisine sorar.
Depresyon iin uygulanan tedavilerin meta-analiz aratrma sonularn gsteren ekil 15.3 inceleyelim (Hollon
ve ark., 2002). ekil, psikoterapinin eidinin sonularn
ve plasebo tedavilerinde uygulanan meditasyonlar (antidepresan ilalarn farkl trleri) karlatrr. Blmn banda
psikodinamik ve bilisel davran terapilerini tanmlamtk.
Sosyal kiilik tedavisi hastann gerek hayatn ve sosyal ilikilerini baz alr. Greceiniz gibi, bu ekilde katks olan meta-analizinin inceledii btn terapi trleri arasnda, sosyal
kiilik terapisi, bilisel davran terapisi ve ila terapileri plasebolardan daha etkili olmutur. En azndan depresyon tedavisinde klasik psikodinamik terapi ok ie yaramad.
Bu bilginin her tr tedavinin tek olarak incelendiindeki
etkilerini gsterdiini unutmayalm. Aratrmaclar psikoterapinin tek bana m yoksa ilalarla kombine edilip uygulandndam daha etkili olduunu deerlendirdiler. Bir alma

Yaamnzda Eletirel Dnme


TERAP, BEYNN AKTVTESN ETKLER M?
Bu blmde, terapilerin trleri
arasunda bir dizi ayrumlar yaptuk.
Fakat, bizim en temel ayrumumuz
psikolojik ve biyomedikal yaklaumlar arasunda oldu. Bu ayrumu daha iyi
anlatabilmek iin bilgisayar rneini
kullanmak her zaman uygulanan bir
yoldur. Beynimizi bir bilgisayar olarak dnrsek, zihinsel rahatsuzluk
ya bilgisayarun donanumundan ya
da yazulumundan kaynaklanacak. Bu
rnei gz nnde bulundurarak,
biyomedikal tedavilerin donanumu,
psikolojik tedavilerinse yazulumu baz
alduunu syleyebiliriz. Fakat auk
szl bir araturma donanumla yazulum arasundaki farku bulanuklaturuyor.
Psikolojik terapilerin beyinde kalucu
etkiler buraktuuna dair kanutlar giderek artuyor (Frewen ve ark., 2008).
Sosyal fobiyi tedavi etmek iin
kullanulan bir tedavinin beyinde meydana getirdi deiiklikleri inceleyen
bir aluma inceleyelim (Furmark ve
ark., 2002). Araturmaya katulan 10
erkek ve 8 kadundan her biri hastaluk
iin DSM-IV kriteriyle karulatu. Araturmacular her gruptan birine onlaru
yerletirdi. Bir grubun katulumcularuna

sitalopram (reete ismi Celexe olan)


ilacu verildi. 9 haftaluk tedavi srecinin
sonunda, araturmacular katulumcularun
verilen ilalaru alduklarundan emin olmak iin kas testi yaptular. kinci bir
grup 8 haftaluk bir tedavi srecinden
geti. Her ya da drt seansta katulumcular korktuklaru durumlara maruz
burakuldu ve bilisel yapulandurulma gelitirildi. nc grubun katulumcularu
kontrol grubuydu (Deney sresinden
sonra, ila diyetine baladular.).
la ve bilisel davranu terapilerinin etkisini deerlendirmek iin, btn katulumculardan PET taramasu geirdikleri zamanlarda kusa konumalar
yapmalaru istendi. Bu durum sosyal
fobisi olan insanlar iin olduka
tehlikeli bir durumdu: 6 ila 8 kiiden
oluan bir izleyici grubu katulumcular
1.5 2 dakikaluk konumalarunu yaparken tarama yataunun etrafunu sardular.
Davranu terapilerinin lmlerine
nazaran (katulumcularun konumalaru
boyunca yaaduklaru kaygunun derecesi
gibi), her iki grupta kontrol grubuna
oranla istikrarlu ve neredeyse birbirine
eit bir ilerleme kaydetti. Dahasu,
ekilde de resimde de gsterildii

gibi, PET tarayucularu beynin aynu blgelerinde azalmu beyin aktivitesi olduunu gsterdiler (yine kontrol grubuna nazaran). Azalan aktivite beynin
duygusal tepkilerde rol oynayan
alanlarda gereklemitir. Araturmacular imdilerde birka rahatsuzluk iin
psikoterapinin beyin etkisini gsterdi.
rnein, travma sonrasu stres bozukluu yaayan bir hasta psikoterapi
alduktan sonra beyinde hastalukla ilgili
alanlarda bir iletiim gerekletii
gzlemlenir (Lindauer ve ark., 2008).
Aynu ekilde, aur depresif rahatsuzluk
iin bilisel davranu tedavisi geiren
hastalarda beynin hastaluu etkileyen
blgelerinde deiiklikler oldu (Golapple ve ark., 2004). Bu vakalarun
her brinde, psikoterapilerin beynin
sadece belli blgelerini etkilediini
gstermek yetersizdir. Araturmacular aynu zamanda bu alanlarda olan
deiikliklerin hastalarun yaaduu i
rahatluuyla ilgisi olduunu da savunmaktalar.
Tm bu sonularun uuunda, araturmacular imdilerde dikkatlerini nasul
sorusuna kaydurmaktalar: Psikoterapi
ilalarun etkili olduu sistemlerde
beynin dengesini nasul salar? Ya da
seici serotonin gerialum engeleyicisi
gibi fonksiyonu olan bir ilacun beyne
olan etkisi gibi, bilisel terapinin de
beynin nrotransmiter serotonin kullanumunda etkisi nasul olur (Brody ve
ark., 2002)? Bu tarz sorular 21. yzyuluun ilk yarusu iin yapulan araturma
ajandasuna yardumcu olacaktur:
Niin ila grubundaki kiilerin ila
rejimine uyduklarundan emin olunmasu nemliydi?

9`c`j\c[XmiXe^ilgk\iXg`j`
bfekifcc\bXicXkicd

cXK\[Xm`j`bfekifcc\
bXicXkicd

Niin araturmacular tarayucunun etrafuna gerek izleyiciler koydular?

Tedavinin Deerlendirilmesi ve nleme Stratejileri

501

Tedavinin
mevcut durumu

Klinikjel
gzlem

Temel
aratrma
teorik model

Klinik
poplajponunda
kontroljz tejtler

Temel
laboratuvar
almalar

Yeni
terapi

Bfntrfcc bja
dnem bcinib acmacar

Kontroll uzun
dnem blinib almalar

Alanda
etbinliin deerlendirilmeji

EKL 15.4

Daha yi Terapiler Gelitirmek

Zihinsel/fiziksel rahatsuzluklar iin tedavilerin geliimindeki


basamak tablasu.
American Journal of Psychiatry.den izin alunarak basulmutur. Copyright
1979 American Psychiatric Association.

kombine terapinin kronik depresyondan tam bir dzelme elde


edilmesi konusunda daha baarl olduunu saptad (Manber
ve ark., 2008). Tedavi srecini tamamalayan katlmclardan sadece ila tedavisi alan % 14 sadece psikoterapi tedavisi alan
dier % 14lk kesim gibi tam bir dzelme haliyle karlatlar.
Hem psikoterapi hem de ila tedavisini alan % 29luk kesimde
ayn derecede iyileme gsterdi.
Bu tr bulgulardan dolay, gnmz aratrmaclar psikoterapinin ie yarayp yaramadyla ok fazla endieli deilken,
niin ie yarad ve herhangi bir tedavinin herhangi bir hastalk iin ya da belli hastalklar iin etkili olup olmad konusuyla da daha ok ilgililer (Goodheart ve ark., 2008). rnein;
hastalar ve yntemler zerinde ciddi bir kontrol salayan aratrma ortamlarnda ou tedavinin deerlendirilmesi yapld
(genelde, almalar birden ok hastal olan hastalar deerlendirme d brakrlar, terapistler tedavi oluabilecek farkllklar en aza indirgemeye alrlar). Aratrmaclarn aratrma
ortamlarnda ie yarayan terapilerin hasta ve terapistlerin daha
ok semptom ve deneyime sahip olduu toplumlarda da ie ya-

502

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

radndan emin olmalar gerekmektedir (Kazdin, 2008). Deerlendirme aratrmas iin bir dier nemli konu bireylerin
tedavi srelerini tam olarak tamamlamalardr. Hemen hemen
tm artlar altnda, baz insanlar tedavilerini yarda kesmeyi
tercih ederler (Barret ve ark., 2008). Aratrmaclar herkesin
katlanabilecei tedaviler gelitirmek iin tadklar bir umutla
kimin tedaviyi niin yarda braktn anlamaya alrlar.
ekil 15.4 teorinin, klinik gzlemin ve aratrmann bir
tedavinin (hem zihinsel hem de fiziksel rahatszlklar iin) geliimi ve deerlendirilmesi konusunda nasl bir rol oynadklarn
gsteren bir tablodur. ekil klinikinin hastaya teorilerin tahmin ettiklerinden daha farkl gelitiklerini anlamalar iin yardmc olduklar sistematik bir bir aratrma trn gsteriyor.
Bir tarafta, klinikilerin yeni bir yntemle edindikleri tecrbelerini- klinik gzlemlerini de gryorsunuz. Genellikle yeni tedaviler deneysel kontrolleri olmadan test edilirler. eklin dier
bir tarafnda, gelimekte olan bir teoriyi gryorsunuz. Teori
neyin ie yaradyla ilgili tahminlerde bulunuyor ki bu da laboratuar almalarnda onaylanabilir. Bu iki eit igr- kliniksel ve deneysel- yeni bir terapi oluturmak iin birletirildi.
Bu blmn final ksmnda, hayatn nemli bir kuraln
gsteriyoruz: Tedavinin etkililii ne olursa olsun, bir hastal
olduktan sonra iyiletirmeye almaktansa onu engellemek
iin uramak daha iyidir.

NLEME STRATEJLER
Bu blmde incelediimiz geleneksel terapiler rahatsz ya da
engelli bir insan deitirmeye yneliktir. Bu ynelim nemlidir nk ou zaman psikolojik rahatszlklar sebebiyle risk
altnda olduklarnn farknda deildirler. Ancak semptomlar
meydana gelmeye baladklarnda bir tedavi arayna girerler.
Fakat, Blm 14te de grdmz gibi, aratrmaclar insanlar
risk altna koyan birok biyolojik ve psikolojik faktr olduunu
saptadlar. nlemenin temel amac bu riskleri bilerek hastaln
olma ihtimalini ya da daha da arlamasn azaltmaktr.
nleme birka seviyede gerekletirilebilir. Birincil nleme
hastalk ortaya kmadan onu nlemektir. Bireye ba etme yetisi kazandracak admlar atlarak nleme balayabilir bylece

nleme stratejileri tedavi ihtiyacunu en aza indirgemek iin


"zihinsel hijyen" alukanluklaru oluturmalarunda insanlaru nasul
cesaretlendirebilir?

onlar da kaygya ya da depresyona yol aan bir ortamn negatif


ynlerini deitirme konusunda daha istekli olurlar (Boyd ve
ark., 2006; Hudson ve ark., 2004). kincil nleme hastalk baladktan sonra onun srekliliini ya da arlamasn nlemeye
yneliktir. Bu hedef erken tehis ve ileri tedavinin yaplmasn
mmkn klan programlar araclyla gerekletirilir. rnein,
depresyon iin incelediimiz almaya dayanarak, bir zihinsel
salk bakm uzman ikincil nlemeye alternatif olarak psikoterapinin ve ila tedavisinin bir kombinasyonunu tavsiye eder
(Manber ve ark., 2008). ncl nlem, hastaln tekrarlanmasn nleyerek, psikolojik bozukluun uzun sreli etkilerini
snrlandrmaktr. rnein; daha nce izorfreni hastalarnn
ila tedavisini yarda kestiklerinde hastaln ok yksek bir
tekrarlama olasl olduunu sylemitik (Gitlin ve ark., 2001)
Son nleme yntemini uygulamak iin zihinsel salk uzmanlar izofreni hastalarna antipsikotik ilalarla tedavilerini tamamlamalarn tavsiye eder.
Bu tr terapinin uygulanmasyla zihinsel salk bakmndaki paradigmalar ve ona verilen nem konusunda temel
deiikliklere yol at. Bu deiikliklerden en nemlisi: (1) nleme yntemini tedaviyle birletirmek, (2) medikal hastalk
modelinden halk sal modeline gemek, (3) insanlar riske
atan ve risk altnda ki insanlardan uzak tutan durumlar ve
ekolojiler zerine younlamak, ve (4) insanlardaki yatknlk

faktrlerinden ziyade gerek hayat ortamlarnda aceleci faktrleri aramak.


Zihinsel hastalklar nlemek zor ve kark bir grev. Bu
durum sadece hastala etki eden durumlar anlamay deil,
ayn zamanda deimeye kar gsterilen bireysel, kurumsal ve
devletsel direnle de baa kmay gerektirir. nleme programlarnn birincil amac toplumumuzdaki tm insanlarn zihinsel
salklarn korumaktr.

DUR VE GZDEN GERN


n
o
p

Depresyon iin uygulanan tedavilerin meta-analizlerinden ne gibi sonular ukarulabilir?


Niin araturmalar hastalarun tedavilerini tamamlamalaru
konusuna bu derece nem gsteriyorlar?
Birincil nlemenin amacu nedir?

Aaudaki konuyla ilgili daha fazla bilgi ve pratik iin


MyPsychLab.com adresini ziyaret edin:
Benzerini yapn: Etkisiz Terapiler

Ana Noktalarn zeti


Teraptik erik

Dier psikodinamik teoristler hastann son zamanlardaki

Terapi, bir tannn yaplmasn ve bir tedavi srecinin olu

turulmasn gerektirir.
Terapi, medikal ya da psikolojik olarak ynlendirilebilir.
Psikoterapilerin drt temel eidi: psikodinamik, davran,
bilisel ve hmanistik terapilerdir.
eitli uzmanlar terapiyi uygular.
Aratrmaclarn eitli gruplar arasnda pskiterapilerin etkililiini deerlendirmesi gerekir.
Zihinsel rahatszlklar olan insanlara yaplan eski kat tedaviler modern ada topluma kazandrma hareketine yol
at.
Malesef, birok insann kurumlar dnda yeteri kadar
yaam kayna yoktu, bu yzden ya evsiz kaldlar ya da kurumlara geri gnderildiler.

Psikodinamik Terapiler
Psikodinamik terapiler Sigmun Freudun psikoanalitik teo-

risinden gelitirildi.
Freud psikopatolojinin tahmininde i atmalarn roln

vurgulad.
Pikodinamik terapi bu atmalar yattrmay amalar.
Serbest arm, diren, rya analizi, aktarm ve kar aktarm bu terapinin nemli bileenlerindendir.

sosyal durumuna ve kiilik ilikilerine daha ok nem vermektedirler.

Davran Terapileri
Davran terapileri problemi ortadan kaldrmak ya da onu

iyiletirmek iin pekitirme ve renmenin kurallarn kullanr.


Kar koullanma teknikleri fobik tepkiler gibi olumsuz
davranlar daha adaptif olanlarla deitirir.
Maruz kalma, fobi iyiletirici terapilerde kullanlan yaygn
bir tekniktir.
Edimsel yntem olumlu pekitirme ve yok olma yntemleriyle edimsel koullanmay davranlar iyiletirmek iin
kullanr.
Sosyal renme terapisi bireylere yetenekleriyle ilgili gven
alama konusunda yardmc olmak iin modelleri ve sosyal
yetenekleri kullanr.

Bilisel Terapiler
Bilisel terapi bireyin kendi ve sosyal ilikileriyle ilgili olum-

suz veya mantksz dncelerini deitirmeye yneliktir.


Bilisel terapi depresyon tedavisinde etkili bir yntem ola-

rak kullanlmtr.

Ana Noktalarun zeti

503

Ussal-duygusal terapi hastalara kendileriyle ilgili mantk-

sz inanlar farketmeleri konusunda yardmc olur.


Bilisel davran terapisi hastaya bir problemi anlatrken
kulland dnce biimlerini daha yapc klmay ve bu
yeni teknii dier durumlara nasl uygulayacan retir.

Hmanistik Terapiler
Hmanistik terapiler bireylerin kendilerini gerekletirmelerine yardmc olur.
Terapistler hastalara daha byk problemlerle baa kabilmeleri iin bir z kimlik oluturmalarna yardmc
olurken ynlendirici olmamaya alr.
Gestalt terapisi bireyin tamamna odaklanr-aklna, vcuduna ve yaad ortama.

Grup Terapileri
Grup terapisi insanlarn psikolojik rahatszlklarn azaltmalar iin sosyal etkileimi bir ara olarak kullanr.
Aile ve evlilik terapileri durumsal zorluklara ve iyilemeye ihtiyac olan ifti veya aileyi bir sistem olarak grerek iindeki sosyal kiilik deikenlerine odaklanr.
Toplum ve nternet kendine yardm gruplar bireylerin
kontrol duygularyla ilgili bilgi almalarn salar.

Biyomedikal Terapiler
Biyomedikal terapiler zihinsel hastaln psikolojik ynlerini deitirmeye yneliktir.
la tedavileri izofreni gibi hastalklar tedavi etmek iin
antidepresan ve anksiyete ilalar kadar antipsikotik madikasyonlarda ierir.
Psikocerrrahi radika ve geri dn olmayan etkilerinden
dolay nadiren kullanlr.
Elektrokonvulsif terapi ve tekrarlanan transkraniyel manyetil stimlasyon depresyonlu hastalarda etkili olabilir.

Tedavinin Deerlendirilmesi ve nleme


Stratejileri
Aratrma bir ok terapinin plasebo tedavisinden ok
daha ie yaradn gstermektedir.
Deerlendirme teknikleri terapiyi etkili yapan nedir sorusuna cevap verme konusunda yardmclar.
nleme stratejileri psikolojik hastalklar ortaya kmadan
nce nlemek ve olutuklarnda etkilerini en aza indirmek
iin gereklidir.

ANAHTAR TERMLER
aktarm (483)
aln lobotomisi (498)
bilisel davran terapisi (491)
bilisel terapi (491)
biyomedikal terapi (478)
danman psikolog (479)
davran deiimi (484)
davran terapisi (484)
davransal prova (489)
dini danman (479)
diren (482)
edimsel yntem (487)
elektrokonvulsif terapi (499)
Gestalt terapisi (494)

504

hasta (479)
hasta odakl terapi (493)
igr terapisi (482)
insan potansiyeli hareketi (493)
kanma terapisi (487)
kar koullanma (484)
karaktarm (483)
katharsis (482)
katlmc modelleme (489)
kendiliinden dzelme etkisi (500)
klinik psikolog (479)
klinik sosyal alan (479)
maruz kalma terapisi (484)
meta-analiz (500)

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

danan (479)
plasebo terapisi (500)
psikiyatrist (479)
psikoanalist (479)
psikoanaliz (482)
psikocerrahi (498)
psikofarmakoloji (496)
psikoterapi (478)
rya analizi (483)
serbest arm (482)
sistematik duyarszlatrma (485)
sosyal-renme terapisi (488)
topluma kazandrma (480)
ussal-duygusal terapi (491)

Blm 15 Deneme Testi


1. Sonja tedavisine baladuunda terapisti zmsz kalduuna inanduu i atumalaruna younlaur. Sonjanun
terapistinin _______ yaklaum izledii sylenebilir.
a. psikodinamik
b. bilisel
c. biyolojik
d. hmanist
2. Aaudaki konulardan hangisi topluma kazandurulma
zerine verilen bir konumada en az duyulmasu muhtemel konulardandur?
a. Evsizlik
b. Meta-analizi
c. Admisyon oranlaru
d. iddetli sular
3. Psikodinamik terapide, _______ hastanun bazu konularu
konnuma konusundaki isteksizlii veya yetisizliidir.
a. katharsis
b. aktarum
c. karuaktarum
d. diren
4. Basturulmu haturalar zerine yapulmu araturma
_______ ortaya koydu.
a. kurtarulmu haturalar hibir zaman net olmaduunu
b. unsanlarun haturalarunun terapistlerin etkisi altunda
kalan konular olmaduunu
c. bazu baumluluk haturalarunun terapist tarafundan
kurtarulamaz oluunu
d. ou haturalarun basturulamaz olduunu
5. Eer Roland, _______ geirirse, cezbedildii uyarucuyla
ift edilmi zararlu uyarucular olumasunu beklemeli.
a. sistematik duyarsuzlama
b. davranusal terapi
c. sosyalrenme terapisi
d. kaunma terapisi
6. Janice, her idrar testi veriinde sevecei bireyler alabilecei dl kuponlaru aluyor. Bu tedavi, __________
bir eklidir.
a. sistematik duyarsuzlaturmanun
b. edimsel yntemin
c. katulumcu modellemenin
d. genellemenin
7. Insanlar negatif z beyanlarunu pozitif olanlara dntrmek iin __________ srecini renirler.
a. sosyal renme
b. z-etkinlik
c. bilisel yapulanma
d. katharsis
8. Bir terapistin koulsuz saygu zerinde ciddi alumalar
yaptuunu duyuyorsunuz. Onun bir _________ olabileceini dnrsnz.
a. Gestalt terapisti
b. hasta-odaklu terapist
c. davranusal terapist
d. psikodinamik terapisti

9. Psikolojiye giri dersinizde, izlediiniz bir film klipte


bir bireyin bo bir sandalyeyle sanki kendisine sarkuntuluk eden patronuymu gibi konutuunu izliyorsunuz. Bu klip _______ gsterir.
a. Gestalt terapisini
c. kaunma terapisini
b. hasta-odaklu terapiyi
d. sosyal renme terapiyi
10. _______terapisinin temel eilimi zayuf iletiim koullaruna olur.
a. Gestalt terapisini
c. ift terapisinin
b. Hasta-odaklu terapinini d. Psikodinamik terapinin
11. _______ ilalar nrotransmiter serotonin ve norepinefrinin fonksiyonlarunu deitirerek beyinde geni
apta bir etki yaraturlar.
a. Antidepresan
c. Antipsikotik
b. Kaygu giderici
d. Antimani
12. Klinik araturmalarunda, __________ nin depresyonun
etkilerini azaltmada etkili olduu kanutlandu.
a. sadece ECT
b. sadece rTMS
c. ne ECT ne de rTMS
d. hem ECT hem de rTMS
13. _________ aur depresyondan kurtulma konusunda en
az yardum salayan terapidir.
a. Plasebo terapisi
b. Sosyal kiiler arasu terapi
c. Bilisel davranu terapisi
d. la terapisi
14. nleme abalaru hastaluun tekrar etmesini nlemeye
ynelik olduunda ____________ nleme diye adlandurulur.
a. birincil
b. dzenleyici
c. ncl
d. ikincil
15. Sosyal fobisi sebebiyle tedavi altuna alunan iki hastanun beyin aktivitelerinin taramasunu inceliyorsunuz.
Bunlardan birisi bilisel davranu terapisi, dieri ise
ila tedavisi gryor. Siz ________ tedavi almayan
insanlara oranla beyin aktivitesinde farkluluklar grmeyi
umuyorsunuz.
a. sadece bilisel davranu terapisi alan bireyin
b. sadece ila tedavisi alan bireyin
c. hibirinin
d. her ikisinin de

Yazl Sorular
1. Niin davranu terapileri adaptif ve uyumsuz davranularu hedef alur?
2. Kendine yardum gruplarunun hangi zellikleri onlaru
zihinsel saluk konusunda faydalu kular?
3. Niin terapilerin etkililiklerini lmek iin onlaru plasebolarla karulaturmak gerekir?

Deneme Testi

505

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLab.com adresindeki linke tklayarak aadaki videoyu izleyin. Videoyu izledikten sonra aadaki aktiviteleri
tamamlayn.

Program 22: Psikoterapi

ANAHTAR KELMELER VE NSANLAR


Program izlerken kitaptakilere ek olarak terimlere ve insanlara
zel bir dikkat gsterin.
biyolojik etkilenmeuzun sreli ve youn strese maruz kal-

mayla bir rahatszln balama ihtimalini artran eilim


genetik danmanbireye zrl genlerin dllere aktarlma

ihtimaliyle ilgili tavsiyeler veren danman


sre kstlamal dinamik psikoterapiksa sreli bir tedavi

eitidir.
Enrico Jonesne tr problem iin ne tr bir tedavinin daha
etkili olacan aratrr.
Hans Struppbir psikodinamik terapist.

PROGRAMI GZDEN GERME


1. Zihinsel rahatsuzluklar iin kullanulan iki temel tedavi yaklaumu nedir?
a. Freud ve davranuu
b. Danuan ve hasta odaklu
c. Biyomedikal ve psikolojik
d. Kimyasal ve psikomatik
2. Alun lobotomisi psikocerrahinin bir trdr. Geni apta
kullanulmamasuna ramen, aaudaki durumlardan hangisinde kullanulur. Hasta;
a. endieli bir izofren ise
b. iddetli bir su ilemi ise
c. az bir duygusal tepki gsterdiyse
d. talamus hastaluu var ise.

5. Silverman ailesi, genetik danuma aluyorlar nk ailelerinde hakim olan belli bir zihinsel problem var. Bu tr bir
danumanluun amacu nedir?
a. zrl genlerin gei olasuluunu auklamak
b. Biyolojik etkilenmenin tutumlarunu azaltmasuna yardumcu olmak
c. Belli kromozomlaru tamir etmek
d. Problemlerin ilerlemesini engelleyecek ilalaru reetelendirmek
6. Psikodinamik teoride, zihinsel rahatsuzluklarun kaynau
nedir?
a. Beyindeki biyokimyasal dengesizlikler
b. ocukluk tecrbelerinden gelen zlmemi atumalar
c. Uyumsuz davranularun pekitirilmesi ve renilmesi
d. Mantuksuz tutumlar, yanlu inanlar ve topik beklentiler
7. Hastanun bir koltukta yatarak konuurken alduu bir terapi
seansunu izlediinizi farzedin. Terapist okazyonel sorularu
soruyor ve onlaru dinliyor. Terapistin amacu burada ne
olabilir?
a. Hastaya hangi ilacun verileceine karar vermek
b. Rahatsuzlua sebep olan semptomlaru deitirmek
c. Yanlu dnceleri nasul deitireceini anlatmak
d. Hastanun igr kazanmasuna yardumcu olmak
8. Rinaldo, bir psikoterapi hastasu. Terapist ona serbest
aruum yapmasunu sylyor. Rinaldonun ne yapmasu
gerekir?
a. Bir ryayu anlatmasu
b. Duyuglarunu serbest burakmasu
c. Akluna gelen herhangi bireyle ilgili konumasu
d. Mevcut sululuk duygularunun temelini anlamasu

3. Leti, birka yul nce bir elektrokonvulsif ok terapisi aldu.


imdilerde terapinin yan etkilerini yauyor. En ok acu
ektii ey ne olabilir?
a. Tardiv diskensi
b. leriye dnk planlar yapma yetisini kaybetmesi
c. Depresyon
d. Hafuza kaybu

9. Hans Struppa gre, ne gibi temel yollarda psikkodinamik terapiler deikenlik gsterir?
a. Benlik daha az vurgulanur
b. Hastalarun terapistle bir iliki kurmasuna gerek kalmaz.
c. Daha kusa sreli bir tedavi kullanulabilir.
d. Saldurganluk anlayuu daha nemli hale gelir.

4. Vinnie, manik depresyon hastaluu ekmektedir, fakat ruh


hali kontrol altunda tutuluyor nk kendisi aaudaki ilacu
alur;
a. Klorfromazin
b. Lityum
c. Valyum
d. Tetrasilin

10. Programda, bir terapist bir kuzun epilepsi nbetlerini atlatmasuna yardumcu oluyor. Terapistin kalemden saladuu
fayda nedir?
a. Bilgiyi kaydetmek
b. Bir saldurunun iaretlerini belirlemek
c. Kuzun korkusunu azaltmak
d. Doru tepkiyi pekitirmek

506

Blm 15 Psikolojik Rahatsizliklar in Terapiler

11. Albert Ellisin insanlaru incitmekten korkan bir kadunla korkusu hakkunda konumasunun amacu nedir?
a. ncitme kavramunu ukaran inan sistemidir.
b. Her normal insan kendini gerekletirmek ister.
c. Korkuyu azaltucu bir sistem gelitirilerek problem
hafifletilebilir.
d. Dierlerini incitmeye sebep olan kendini gerekletiren kehanetin kullanumu
12. Enrico Jonesu depresyon tedavisi iin baka terapiler
aramaya iten sebep nedir?
a. Btn terapiler eit derecede etkilidir.
b. Hangi terapinin ne derece etkili olduunu lmek
imkansuzdur.
c. Konu farklu depresyon trleri yznden karmauk hale
gelir.
d. En nemli deiken bireysel terapi ile grup terapisinin
arasundaki farktur.
13. lalara dayanamayan bir depresyon hastasu iin en
uygun antidepresan hangisi olabilir?
a. Genetik danuman
b. Elektrokonvulsif terapi
c. Psikoanaliz
d. Aile terapisi
14. Aaudakilerin hepsi de depresyon ve genetik arasundaki
ilikiyle ilgili doru bilgilerdir, bir tanesi hari. Hari olan;
a. depresyon 11 numaralu kromozomdaki bir zrle
ilgilidir.
b. depresyonun genetik mutasyona sebep olduu grlr.
c. depresyonla ilgili genetik iaretler gsteren insanlar
depresif semptomlar belirtmezler.
d. genetik danuma ailelere planlar yapma ve zihinsel
rahatsuzluklaruna balu seimler yapma olanau salar.
15. Hangi zihinsel rahatsuzluk grubu iin klorfromazin ilacu
verilir?
a. Duygu-durum bozukluu
b. Psikosis
c. Kiilik bozukluu
d. Kaygu bozukluu
16. Psikoterapinin hangi yaklaumu benlii gelitirmeye yneliktir?
a. Davranusal
b. Duyarsuzlaturma
c. Hmanistik
d. Psikodinamik
17. Davranu deiimi terapilerinde ama:
a. Bilinaltu motivasyonlarunu anlamak
b. Kendini kouluzca sevme
c. Pekitirme yoluyla zihinsel rahatsuzluun semptomlarunu deitirmek
d. Bireyin hayatundaki olaylara verdii anlamlaru deitirmek
18. Hangi terapi trnn temel amacu hastaya kendini olabildiince memnun olmu hissettirmektir?
a. Hmanistik
b. Bilisel-davranusal terapi
c. Freudyen terapisi
d. Sosyal renme

19. Hangi psikolog ussal-duygusal terapiyi tanutmutur?


a. Carl Rogers
b. Hans Strupp
c. Albert Ellis
d. Rollo May
20. Modern psikoanalitik terapi iin ne tr bir hasta ideal
olurdu?
a. Zeki, zengin ve szl gelenei gelimi birisi
b. ine kapanuk ve iddet eilimli birisi
c. yi bir espri zekasu olan fakat kendini ciddiye alan birisi
d. Stresli ve ekonomik olarak zor artlar altuna bym
birisi

DNLMES GEREKEN SORULAR


1. Plasebo etkisi ve kendiliinden dzelme etkisi terapinin
baarusunu ne ekilde zorlaturur?
2. Davranusal ve medikal yaklaumlarun aynu psikolojik
rahatsuzluktan elde ettikleri sonular beyne niin benzeri
etki yapabilir? Bu yalnuzca medikal mdahalenin baarulu
olduu vakalar iin gelecekte etkili davranusal tedavilerin
gelitirilebileceini gsterir mi?
3. Uygun terapiye nasul karar verilir?
4. Herkes psikoterapiden faydalanabilir mi, ya da sadece
ciddi problemleri olan kiiler iin midir?
5. Psikolojik rahatsuzluklar iin uzman yardumu aramak niin
bazen bir kusur olarak grlr? Bunu deitirebilecek
etkili yollar neler olabilir?
6. la tedavilerine ok baumlu olunduunda ya da ila
baumluluu fazla olduunda endielerimiz olmalu mu?
7. Belli bir fobiniz olduunu anladuunuzda , maruz kalma
terapisi almaya gnll olurmuydunuz?

AKTVTELER
1. Bir kriz halinde duygusal bir destee ihtiyacunuz olduunda, terapi arayuunda olduunuzda, ya da bu bilgiye ihtiyacu olan birine yardum edeceiniz zaman bulunduunuz
toplumda mevcut servisler ve hizmet kaynaklaru varmu?
Belirleyiniz. Bu servisler ne kadara mal olur? Deneyimler
uzman terapistler, danumanlar, destek gruplaru, acil yardum hatlaru, medikal ve eitim kurulularu, dini kurum ve
toplum programlarunu araturunuz. Bilgi bulmakta zorlanuyor
musunuz?
2. Kendini engelleyen umutlarunuz varmu? Bilisel terapiden
yararlanabileceinizi dnyor musunuz? Pozitif z
beklentilerinizi yazun. Bu beklentileri kendinizi korumasuz
ve kaygulu hissettiinizde kullanmaya aluun. Etkilerini
farkediyor musunuz?
3. eitli psikolojik hastaluklar iin toplumsal destek bulmak
amacuyla bir internet araturmasu balatun. Ne ekillerde
bu araturma teraptik bir role hizmet ederler? Ne derece
yardumcu oluyorlar, potansiyel verimleri ne dzeydedir?

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

507

16
Sosyal
Psikoloji
Sosyal Gerekliin nas 509
Atf Teorisinin Kaynaklar Temel Atf
Hatas Kendine Hizmet Eden n Yarglar
Beklentiler ve Kendini Gerekletirme Kehanetleri

Durumun Gc 513
Roller ve Kurallar Sosyal Normlar
Uydumculuk Gruplarda Karar Verme
Otoriteye taat Etme

Tutumlar, Tutumlarda Deimeler ve Eylem 523


Tutumlar ve Davranlar kna Sreleri
Kendi Eylemlerinizle kna Olma Uyum

n Yarg 528
n Yargnn Kaynaklar Stereotiplerin
Etkileri n Yarglar Tersine evirmek

Toplumsal likiler 532


Holanma Sevme

Yaamnzda Psikoloji 536


Hangi Ynlerden Bukalemun Gibisiniz?

Saldrganlk, zgecilik ve Olumlu


Sosyal Davran 535
Saldrganlkta Bireysel Farkllklar Saldrganlkta
Durumun Etkileri Olumlu Sosyal Davrann
Kkleri Durum Olumlu Sosyal Davrana Etkileri

Yaamnzda Eletirel Dnme 542


nsanlarn Gnll Olmasn Nasl Salarsnz?

Kiisel Bir Son Sz 543


Ana Noktalarn zeti 544

ir i grmesine zamannda yetiebilmek iin elinizden geleni yaptnz fakat hibir eyin yolunda
gitmediini dnn. Gece elektrikler kesildii
iin sabah saatinizin alarm almam ve siz de
uyanamamsnz. Sizi i grmesine brakacak olan arkadanzn arabasnn lastii patlam. Taksiye binmek iin para ekmeye alrken ATM banka kartnz yutmu. Sonunda ofise
gittiinizde yneticinin ne dndn tahmin edebilirsiniz:
Byle gvenilmez birini neden ie alaym? Buna itiraz etmek
istersiniz, Su bende deil, bama gelenlerde! Bu senaryoyu
dnrken aslnda sosyal psikolojinin alanna girmi oldunuz. Sosyal psikoloji, psikolojinin bireylerin sosyal durumlar
yaratma ve yorumlama ekillerini inceler.
Sosyal psikoloji, dncelerin, duygularn, alglarn, drtlerin ve davranlarn insanlar arasndaki etkileim ve muameleler sonucunda nasl etkilendiklerini aratrmaktadr. Sosyal
psikologlar davran toplumsal balam ierisinde anlamaya
alrlar. Toplumsal balam, sosyal hayvann hareketlerinin,
gl ynlerinin ve zayf yanlarnn zerinde yer ald hareketli bir dzlemdir. Geni bir ekilde tanmlarsak, toplumsal
balam dier insanlarn gerek, hayali veya sembolik bir ekilde
varolularn, bu kiiler arasnda gerekleen etkileim ve aktiviteleri, davrann gerekletii ortamn zelliklerini ve belli
bir ortamda davran kontrol eden beklenti ve normlar iermektedir (Sherif, 1981).
Bu blmde sosyal psikoloji alannda yaplan aratrmalarn en nemli konularndan birka tanesini ele alacaz. Blmn ilk ksmlarnda sosyal bili zerine odaklanacaz. Sosyal
bili, insanlarn sosyal bilgileri seme, yorumlama ve hatrlama
sreleridir. Sonra durumlarn insanlarn davranlarn etkileme yollarn ve tutum ve n yarglar oluturan ve deitiren
sreleri inceleyeceiz. Bundan sonra, dier insanlarla kurduunuz sosyal ilikileri ele alacaz. Son olarak da saldrganlk ve
toplum yanls davranlar inceleyeceiz. Bu blm ierisinde
sosyal psikoloji alannda yaplan aratrmalarn hayatnza ve
iinde yaadnz topluma nasl dorudan uygulanabileceini
gstereceiz. Bu blmde soyut teori ve kullanlabilirliin kat
testi u soruyu yantlamak iin bir araya gelecek: Psikolojik bilgi
insanlarn ve toplumun gnlk yaamnda bir fark yaratr m?

Sosyal Gerekliin
nas
Bu blme balarken sizden bir i grmesinden nce hibir
eyin yolunda gitmediini hayal etmenizi istemitik. Sonunda
yneticinin ofisine vardnzda sizin ve yneticinin ayn durumu
yorumlama ekli arasnda byk farklar vardr. Siz durumunuzun bir kurban olduunuzu bilirsiniz. Fakat, en azndan ilk
bata, ynetici sizi ak bir ekilde ortada olan verilere gre yarglar: Ge kaldnz ve stnz banz dalm. Sosyal gerekliin inas derken bahsettiimiz ey budur. Ynetici sizin ortaya
koyduunuz kantlara bakarak durumu yorumlar. Eer hl bu
ie girmek istiyorsanz, yneticinin yeni bir yorum ina etmesini
salamak zorundasnz.
imdi kiilerin inanlarnn, ayn durumda farkl bak
alarndan yola karak gerekte ne olduu hakknda kart
sonulara varmalarna neden olduunu gsteren klasik bir sosyal psikoloji rneine bakalm. Aratrma yllar nce iki niver-

site spor takm arasnda gerekleen bir futbol ma ile ilgiliydi.


Sezonun son manda hi yenilgisi bulunmayan Princeton takm
ile Dartmouth takm kar karya gelmiti. Ma penaltlarla ve
her iki taraftan da sakatlanan oyuncularla olduka sert gemiti.
Sonunda ma Princeton kazand. Matan sonra, iki okulun
gazeteleri neler olduuna dair iki olduka farkl yaz yaynlad.
Bu farkl alglar bir grup sosyal psikoloun ilgisini ekti.
Her iki okulda da rencilere bu konuda anketler yaptlar
ve her iki takm tarafndan da ihlal edilmi kurallarn saysn sordular. Neredeyse tm Princeton rencileri man
sert ve kirli olduunu ne srerken, hibiri man adil
ve temiz olduunu dnmemitir. Princeton rencilerinin ou ayn zamanda kirli oynamaya balayann
Dartmouth olduunu da dnmekteydi. Buna karlk,
Dartmouth rencileri man sert gemesinde her iki tarafn da eit derecede sulu olduu yargsndayken, man
sert, temiz ve adil olduunu dnmekteydiler. Dahas,
Princeton rencileri ma videodan izlediklerinde Dartmouth takmnn kendi takmlarndan iki kat daha fazla
penalt yaptn grdler ancak Dartmouth rencileri
ayn ma izlediklerinde her iki tarafn da yaptklar penalt
saysnn eit olduunu grdler (Hastorf ve Cantril,
1954).
Bu aratrma karmak bir sosyal durumun, rnein bir futbol mann, nesnel, n yargsz bir ekilde gzlenemeyeceini
aka ortaya koymutur. Sosyal durumlar gzlemciler olan
eyleri grmeyi bekledikleri ve grmek istedikleri eylere gre
seici olarak kodlamaya baladklarnda nem kazanrlar. Futbol mana gelince, insanlar ayn aktiviteye bakm, fakat iki
farkl ma grmlerdir.
Princeton ve Dartmouth taraftarlarnn futbol man bu
kadar farkl yorumlamalarnn nedenini aklamak iin alglama konusuna geri dnmek gerekmektedir. Blm 4ten de
hatrlayabileceiniz gibi, mulak alg nesnelerini yorumlamak
iin sklkla nceki bilgilerinizi kullanmanz gerekmektedir.
Bu ilke futbol ma iin de geerlidir. nsanlar gemi bilgilerini imdiki durumlar yorumlamak iin kullanmaktadr fakat
algsal ilemlerin nesneleri bu kez insanlar ve durumlardr.
Sosyal alglama insanlarn bakalarnn davranlarn anlama
ve kategorize etme sreleridir. Bu blmde sosyal algnn iki
durumuna odaklanacaz. lk olarak, insanlarn dier insanlarn davranlarna etki eden gler hakknda nasl yarglara
vardklarn ele alacaz, bu nedensel atftr. Sonra sosyal alg
srelerinin bazen dnyay beklentilerle ayn hizaya nasl getirdiini aklayacaz.

ATIF TEORSNN KAYNAKLARI


Tm sosyal alglayclarn karsna kan en nemli karmsal
grevlerden biri de olaylarn nedenlerini belirlemektir. Hayatta
karnza kan eylerin nedenlerini merak edersiniz. Neden kz
arkadam benden ayrld? Neden ie o adam aldlar da beni
almadlar? Ebeveynlerim bunca yllk evlilikten sonra neden
sosyal psikoloji: Psikolojinin sosyal deikenlerin bireylerin tutum, davran, alg ve drtlerindeki etkilerini inceleyen dal; grup ii ve gruplar
aras olgular da inceler.
sosyal bili: Kiilerin sosyal bilgileri seme, yorumlama ve hatrlama
sreleri.
sosyal alg: Kiilerin kiisel atflar bilme ve alglama sreleri.

Sosyal Gerekliin nasu

509

Farkllk, davrann belli bir duruma zg olup olma-

masdr. Arkadanz btn atlar karsnda barr m?


Tutarllk, davrann bu durum karsnda tekrarl ola-

rak grlmesidir. Arkadanz bu at yznden daha nce


de lk atm myd?
Konsenss ise dier kiilerin de bu durum karsnda
ayn tepkiyi vermeleridir. Herkes lk atyor mu?

Bir takumun taraftarlaru ma izlerken neden rakiplerinin haksuz hareketlerini daha ok algularlar?

boandlar? Btn bu neden sorular sizi bir eylem, olay veya


sonucun nedensel belirleyicilerine ulatrr. Atf teorisi, sosyal
alglaycnn nedensel aklamalar retirken bilgiyi kullanm
ekillerini aklamak iin genel bir yaklamdr.
Atf teorisi, Fritz Heiderin (1958) yazd makalelerden
kmtr. Heider, insanlarn sosyal dnyay kavrayabilmek
iin srekli olarak nedensel analizler yaptklarn ne srmtr. Ona gre, insanlar baka insanlarn neye benzediklerini
ve davranlarna neden olan eyleri anlayabilmek iin gerek
psikologlar gibi aba gsteren igdsel psikologlardr. Heider
atf analizlerinin ouna hakim olan sorularn davranlarn
nedenlerinin insanlarda m (isel veya yaknlk nedensellii)
yoksa durumlarda m olduu (dsal veya durumsal nedensellik)
ve sonulardan kimin sorumlu olduu gibi sorular olduuna
inanmaktayd. nsanlar bu yarglara nasl varmaktadr?
Harold Kelley (1967), Heiderin dnce eklini insanlarn atfta bulunurken kullandklar deikenleri belirleyerek
ekillendirdi. Kellynin ortak deiim modeli, insanlarn bir
davran nedensel bir etmene atfetmeleri iin davrann grld her durumda etmenin de grlmesi ve davrann grlmedii her durumda etmenin de grlmemesi gerekmektedir.
rnein, bir sokakta yrdnz varsayalm. Arkadanzn bir ata doru iaret ettiini ve lk attn gryorsunuz.
Arkadanzn delirdiine (yaknlk atfetmesi) veya tehlikeli bir
durum olduuna (durumsal atfetme) karar vermenize neden
olan nedir?
Kelly insanlarn bu yargya varrken ortak deikenleri
hareketlerini aklamaya altklar insanla ilgili bilgi boyutuna gre deerlendirdiklerini ne srmtr. Bu bilgi boyutlar farkllk, tutarllk ve konsensstr.

atf teorisi: sosyal alglaycnn nedensel aklamalar retmek iin bilgiyi


kullanma ekillerini aklamak iin bir sosyal bilisel yaklam.
ortak deiim modeli: Kiilerin bir davran nedensel bir etmene atfetmeleri iin davrann her grld durumda o etmenin de bulunmas ve davrann grlmedii durumlarda etmenin de bulunmamas
gerekmektedir.
temel atf hatas (FAE): Kiilerin baz davran veya sonularn nedenlerini ararken yaknsal etmenleri fazla bytmeleri ve durumsal etmenleri
kmsemeleri ile grlen ikili eilim.

510

Blm 16 Sosyal Psikoloji

Bu boyutun her biri sizin varacanz sonularda bir rol


oynamaktadr. rnein, arkadanzn lk atan tek kii
olduunu varsayalm. Bu sizin yaknlk atfetmesi yapmanz
m yoksa durumsal atfetme yapmanz m salar?
Atf teorisini Heider ve Kelly tarafndan salanan salam
temellerin tesine gtrebilmek ve rafine etmek iin binlerce
aratrma yaplmtr (Frsterling, 2001; Moskowitz, 2004).
Bu aratrmalarn ou atflarn eriilebilir bilgiyi sistematik
bir ekilde aramaktan vazgetikleri artlar zerinde younlamtr. imdi n yargnn atflarnz etkileyebilecei drt eit
durumdan bahsedeceiz.

TEMEL ATIF HATASI


Bir arkadanzla saat 7de bulumaya karar verdiinizi varsayn. Saat 7:30 olmu ve arkadanz hl gelmemi. Bu olay
kendinize nasl aklarsnz?
Onun zamannda gelmesine engel olan ok nemli bir

ey olmu olmal.
Ne dncesizlik! Biraz aba gstermedi mi?

Size durumsal ve yaknsal atfetme arasnda bir seim ans


verdik. Aratrmalar kiilerin ortalama olarak ikinci seenei
yani yaknsal atfetmeyi setiklerini gstermektedir (Ross ve
Nisbett, 1991). Hatta bu eilim o kadar gldr ki, sosyal psikolog Lee Ross (1977) bu durumu temel atf hatas
(fundamental attribution errorFAE) olarak isimlendirmitir. Temel atf hatas kiilerin baz davran veya sonularn nedenlerini ararken yaknsal etmenleri (kiileri sulama
veya kiilere gereinden byk rol bime) fazla bytmeleri
ve durumsal etmenleri (suu veya baary evrede bulma)
kmsemeleri ile grlen ikili eilimi temsil etmektedir.
Temel atf hatasnn laboratuvar ortamnda elde edilen
rneklerine bakalm. Ross ve meslektalar (1977) bir eit
deneysel amal soru-cevap oyunu yaratmlardr. Katlmclar yaz tura atarak sorular soran veya cevaplayan kii
konumuna gemilerdir. Potansiyel katlmclarn hepsi verilen talimatlar dinlediler: Deneyciler soru soracak kiilere
kendi kiisel bilgilerine dayanan zor sorular sormalarn istediler. Soru soranlarn ii bittiinde, bu sorular yarmaclara
sordular. Yarmaclar bazen bo yere de olsa sorular cevaplamaya altlar. Bu oturumun sonunda soruyu soran kii,
yarmac ve gzlemciler (oyunu izleyen dier katlmclar)
soruyu soran ve yarmac kiilerin genel bilgilerini deerlendirdiler. ekil 16.1de bu deerlendirmenin sonularn
grebilirsiniz. Soruyu soran kiiler hem kendilerinin hem de
yarmaclarn ortalama bir bilgi seviyesine sahip olduklarn
dnmektedir. Yarmaclar ve gzlemciler ise soruyu soran
kiileri yarmaclardan daha bilgili olarak deerlendirmilerdir, hatta yarmaclar kendilerini ortalamann altnda grmlerdir. Sizce bu adil bir deerlendirme midir?

Olimpiyat atletlerinin medyadaki haberlerine nasl yansdna


bir gz atalm.

Soru soran
PardaZ

100

>\e\cY`c^`glXefikXcXdXj

80
70
60
FikXcXdX
i\eZ`

50
40
30
20
0

JfiljfiXee
PXidXZee
>qc\dZ`e`e
[\\ic\e[`id\j` [\\ic\e[`id\j` [\\ic\e[`id\j`

EKL 16.1 Soru Soranlarun ve


Yarumacularun Genel Bilgi Deerlendirmeleri
Soru-cevap oyunundan sonra, soru soranlar, yarumacular
ve gzlemciler her katulumcunun genel bilgisini ortalama bir
rencinin bilgi seviyesi 50 olacak ekilde deerlendirdiler.
Sorularu soran kiiler hem kendilerinin hem de yarumacularun
ortalama bilgi seviyelerine sahip olduklaruna inanmaktadur.
Fakat, yarumacular ve gzlemciler soru soran kiileri yarumaculardan ok daha bilgili bir ekilde deerlendirmilerdir.
Dahasu, yarumacular kendilerini ortalamanun biraz altunda
olarak deerlendirmilerdir.

Burada durumun soru soran kiiye byk bir avantaj saladn da belirtmek gerekir. (Siz de sorular soran kiilerden
olmak istemez miydiniz?) Yarmaclarn ve gzlemcilerin
deerlendirmeleri durumun artlarnn kiilerden birini zeki ve
parlak dierini ise skc ve baarsz gsterdiini grmezden
gelmilerdir. Bu temel atf hatasdr.
Temel atf hatasna rnek olabilecek durumlar grebilmek iin srekli tetikte olmalsnz. Fakat bu her zaman iin
kolay olmayabilir. Davranlarn durumsal kkenlerini kefedebilmek sklkla aratrma yapmay gerektirmektedir. Durumsal
gler bazen grnmez olabilirler. rnein, sosyal normlar
gremezsiniz, sadece bu normlarn yol at davranlar grebilirsiniz. Temel atf hatalarndan kanmak iin neler yapabilirsiniz peki? zellikle olumsuz yaknsal atflarda bulunduunuz durumlarda (Ne dncesizlik!) geriye doru bir adm
atmal ve kendinize Bu davrana yol aan durumla ilgili bir
eyler olabilir mi? diye sormanz gerekmektedir. Bunu bir
eit atfsal merhamet olarak grebilirsiniz. Bunun nedenini
grebiliyor musunuz? Bu tavsiye zellikle de Bat toplumlarnda yaayan bizler iin nemlidir nk aratrmalar temel
atf hatasnn kltrel kaynaklar olduuna iaret etmektedir
(Miller, 1984). Blm 13te benlik kurgularnda kltrel farkllklarla ilgili anlattklarmz hatrlayn. Orada da anlattmz
gibi, ou Bat kltrleri bamsz benlik kurgularn ierirken,
Dou kltrlerinin ou ise benliin birbirine bal kurgularn
iermekteydi (Markus ve Kitayama, 1991). Aratrmalar birbirine bal olma kltrnn bir ilevi olarak, Bat kltrne
ait olmayan kiilerin eitli durumlarda bireysel eyleyicilere
daha az odaklandklarn gstermektedir. Bu kltrel farklln

Aratrmaclar ABD ve Japonyadan 2000 yl Yaz Olimpiyatlar ve 2002 yl K Olimpiyatlar zerine yaynlanm
televizyon ve gazete haberlerini derlemilerdir (Markus
ve ark., 2006). Aratrmann amacn bilmeyen aratrma
asistanlar atletlerin performanslarn deerlendirirken
hangi kategoriden aklamalarn kullanldn grmek
iin haberleri analiz etmilerdir: rnein, haberler atletlerin gl ve zayf yanlarna, motivasyonlarna veya
rakiplerinin niteliklerine mi odaklanmt? Sonular ABD
medyasnda yer alan haberlerin atletlerin kiisel zellikleri
zerinde younlatklarn gstermitir. Japonya medyas
ise daha geni bir yelpazeden etmenlere yer vermitir.
Haberler atletlerin zelliklerini grmezden gelmemitir
fakat, ayn zamanda atletlerin bakalarnn beklentilerine
ne kadar uyduklar gibi arka plan etmenlerini de iermitir. Buna ek olarak ABD medyas neredeyse tamamen
atletlerin olumlu zelliklerine odaklanmken, Japonyada
kan haberler hem olumlu hem de olumsuz zelliklere yer
vermitir.
Bu aratrmann etkileyici bir yan, kltrel atf tarzlarn televizyon ve gazetelerde temsil edildikleri ekilde yakalamasdr.
Aratrma kltrel atf tarznn aktarm ve belli bir kltre ait
yelerden medyaya maruz kalanlar iin gerekletirilme ekillerinden birini gstermitir (Morling ve Lamoreaux, 2008).

KENDNE HZMET EDEN N YARGILAR


Soru-cevap oyunu aratrmasnn en ilgin bulgularndan biri
yarmaclarn kendi yeteneklerini olumsuz bir ekilde deerlendirmeleridir. Bu durum kiilerin kendi zararlarna olsa da
temel atf hatasn yapacaklarna iaret etmektedir (Blm 14te
depresyonun kkeninde depresif kiilerin durumsal atflardansa, kendilerine ok fazla olumsuz atfta bulunmalar olduunu ne sren bir teori olduunu hatrlaynz.). Fakat pek
ok durumda insanlar bunun tam tersini yaparlar. Atf hatalar
kendilerine hizmet edecek ekildedir. Kendine hizmet eden n
yarglar kiilerin baarszlklarn inkar etmeleri veya baarszlklarndaki sorumluluklarn baka nedenlerle aklamalar
ve bir yandan da baarlarn tamamen kendileri stlenmeleridir. Pek ok durumda, insanlar baarlar iin yaknsal atflarda
bulunurlarken, baarszlklar iin durumsal atflarda bulunmaktadrlar (Gilovich, 1991): dl yeteneklerimden tr
kazandm; Yarmada ike vard, ondan kaybettim.
Bu atf ekilleri ksa sreli zsayg iin iyi olabilir. Fakat
ou zaman hayatnzdaki sonulara yol aan ne gibi nedensel
gler olduu hakknda doru bir bilginizin olmas nemlidir.
Derslerinizdeki durumunuzu dnn. Eer A alrsanz, ne
gibi bir atfta bulunursunuz? Peki ya C alrsanz? Aratrmalar rencilerin yksek notlar kendi abalarna atfettiklerini
ve dk notlar kendilerine gre d etkenlere baladklarn
gstermitir (McAllister, 1996). Aslnda profesrler de ayn
eilimi gstermektedir, rencilerin baarlar iin kendilerine
atfta bulunurken, baarszlklar iin bunu yapmamaktadrlar.
Bir kez daha, bu atf ekillerinin not ortalamanz zerinde nasl
kendine hizmet eden n yarglar: Kiilerin baarlarn stlenirken baarszlklar iin sorumluluk kabul etmedikleri atfsal n yarg.

Sosyal Gerekliin nasu

511

bir etkisi olacan grebiliyor musunuz? Eer baarlarnzn


d nedenleri zerinde dnmezseniz (rnein lk snav ok
kolayd) bir sonraki snav iin yeterince almayabilirsiniz.
Eer baarszlklarnzn yaknsal nedenlerini dnmezseniz
(rnein Partiden daha erken ayrlmalydm) hibir zaman
yeterince almayabilirsiniz.
Daha nce bakalarnn davranlar sz konusu olduunda temel atf hatalarndan kanmaya almanzn nemini
vurgulamtk. Ayn ekilde, kendi davrannz hakkndaki
atflarnz inceleyerek (kendinize hizmet etmeyen) kendine
hizmet eden n yarglar ayklayabilirsiniz. Gerekte, yaknsal
ve durumsal atflar zerinde yaplan beyin aktivitesi aratrmalarna gre kiilerin kendilerine dnk kendine hizmet eden n
yarglardan kanmalar iin fazladan bir zihinsel aba harcamalar gerektii grlmtr.

kiilerin onlara dair inanlar ve beklentileri ile deitirilebilmektedir. Kendini gerekletirme kehanetleri (Merton, 1957)
gelecekteki davran veya olaylar ile ilgili beklenen durumu
retmek iin davran etkileimlerini deitiren tahminlerdir.
rnein, ok iyi vakit geirmeyi bekleyerek bir partiye gittiinizi dnn. Bir arkadanz ise ok sklmay bekleyerek gelmi olsun. Bu beklentiler gz nne alndnda ikinizin davranlarnn nasl farkl olabileceini gryor musunuz? Sizin
farkl davran biimleriniz partidekilerin de size kar davranlarn etkileyebilir. Bu durumda hanginizin partide daha iyi
vakit geirmesi daha olasdr?
Sosyal beklentilerin en gl rneklerinden biri ortaokul
dzeyindeki snflarda grlmtr. Robert Rosenthal, okul
mdr Leonore Jacobson ile retmenlere kendini gerekletirme kehanetleri yaratacak bilgiler vermitir.

Aratrmada, katlmclar yzsel ileyen bellek testine


tabi tutulmulardr (Krusemark ve ark., 2008). Katlmclar
hedef yzleri bilgisayar ekrannda grmlerdir. Bir dizi
dikkat datc yzden sonra katlmclar son bir yz grmlerdir ve bunun daha nceki hedeflerine uyup uymadn belirtmilerdir. Katlmclar bu karar verdikten sonra
performanslaryla ilgili bir geribildirim almlardr. Fakat bu
geribildirim doru deildi. Bunun nedeni aratrmaclarn
katlmclarn baarlar ve baarszlklar iin atfta bulunmalarna eit sayda frsat vermek istemeleridir. Aratrmaclarn geribildirimleri denemelerin yars iin olumlu, yars
iin ise olumsuz olmutur (gerek performansla ilgisiz bir
ekilde). Her geribildirimden sonra katlmclar yaknsal
atflar (Ben aptalm) ve durumsal atflar (ok zordu)
ieren cmlelerin arasnda bir seim yapmlardr. Aratrmaclar katlmclar karar verirken beyin aktivitelerini lmek iin EEG (bkz. Blm 3) kullanmlardr. En belirgin
beyin aktiviteleri katlmclar kendine hizmet etmeyen yarglara varrken grlmtr. Baarszlklar duruma deil
de kendilerine atfettiklerinde katlmclarn beyinlerinde
niyetleri ve z kontrol denetleyen blgeler aktifti.

Bostondaki ortaokul retmenleri yaplan testler sonucunda baz rencilerinin akademik adan baarl olma
potansiyeline sahip olduklar bilgisini almlardr. retmenler bu rencilerin akademik yl boyunca allmadk
derecede ilerleme gstereceklerine inanmlardr. Aslnda
bu tahminin nesnel bir temeli yoktu, bu rencilerin isimleri rastgele seilmiti. Fakat okul ylnn sonlarna doru
rastgele isimleri seilen ocuklarn yzde 30u ortalama 22
IQ puan kazanmlardr. Neredeyse hepsi de en azndan
10 IQ puan kazanmlardr. Entelektel performanslarndaki art standart bir zek testi ile lldnde ayn
ortalama IQ ile balayan kontrol grubu rencilerinden
ok daha yksek olmutur (Rosenthal ve Jacobson, 1968).

Bu veriler katlmclarn kendilerine hizmet eden n yarglar


zerinde fazla dnmeden verdiklerine iaret etmektedir. Beyin
aktivitelerinden de grlebilecei gibi, katlmclar daha derin bir
dnce srecinden getiklerinde bunun sonucu kendine hizmet
etmeyen sonular ve yanl kararlar iin yaknsal atflar vermitir.
Yaptnz atflar neden bu kadar nemli peki? Ge kalan
arkadanzn durumunu dnn. Durumla ilgili bir bilgi
aramadnz iin aslnda sizinle arkada olmay o kadar da
istemediini dnebilirsiniz. Bu yanl inan kiinin size gelecekte souk davranmasna neden olabilir mi? Buna cevap vermek iin imdi de sosyal gerekliin inasnda inanlarn ve
beklentilerin gcne bakacaz.

BEKLENTLER VE KENDN
GEREKLETRME KEHANETLER
nanlar ve beklentiler sizin deneyimlerinizi yorumlamanzn
tesine geip sosyal gereklii ekillendirmeye kadar gidebilirler
mi? Pek ok aratrma baz durumlar kendi doalar nedeniyle
kendini gerekletirme kehanetleri: Gelecekteki davranlar veya olaylar
hakknda yaplan ve beklentilerin gereklemesi iin etkileimleri
deitiren tahminler.

512

Blm 16 Sosyal Psikoloji

Peki retmenlerin yanl beklentileri nasl byle olumlu renci


performanslarna neden olmutu? Rosenthal (1974) retmenlerin beklentileri tarafndan harekete geirilen en azndan drt
sreci ne srmtr. nce, retmenler bu ge alan renci
grubuna kar daha scak ve arkada canls davranmlardr ve
bu bir sosyal onaylama ve kabul ortam yaratmtr. Sonra, yksek umutlar besledikleri kiilerden daha fazla ey talep etmilerdir, renmeleri gereken materyaller nitelik ve seviye olarak daha
zor olmutur. nc olarak, seilen rencilerin performanslar
hakkndaki geriyedntleri daha ak ve abuk olmutur (hem
vg hem eletiri olarak). Son olarak, retmenler zel rencilerin snfta sz alabilmeleri, yaptklar eyleri sergileyebilmeleri ve geliebilmeleri iin daha ok frsat yaratmtr ve bylece
rencilere gerekten de retmenlerin inandklar kadar iyi
olduklarna inanmalar iin somut bir kant salamlardr.
Bu durumda allmadk olan, retmenlere kastl olarak yanl bilgi verilmi olmasdr. Bu metodoloji Rosenthal ve
Jacobsona kendini gerekletirme kehanetlerini tam potansiyelleriyle ortaya koymalar iin bir olanak salamtr. Gerek hayatta karlatmz durumlarda ise beklentiler olduka
doru sosyal alglara dayanmaktadr (Jussim ve Harber, 2005).
rnein, retmenler baz rencilerin daha iyi olmalarn
beklerler nk bu renciler daha donanml olarak gelirler
ve yine bu renciler genellikle en iyi performans da gsterirler. Aratrmalar kendini gerekletirme kehanetlerinin etkisi
en ok daha baarsz rencilerde grlmektedir (Madon ve
ark., 1997). retmenler onlarn baarsz olmalarn beklediklerinde daha da baarsz olurlar, fakat retmenler onlarn baarl olmalarn beklediklerinde okul hayatlar tamamen
deiebilme potansiyeline sahiptir.
Kendini gerekletirme kehanetleri ounlukla okul baars zerine odaklanmtr. Fakat, aratrmaclar dier alanlarda

Durumun Gc
Psikoloji ve Yaam boyunca, davranlarn nedenlerini anlamaya alan psikologlarn pek ok farkl yere baktklarn grdk. Bazlar genetik etmenlere bakarken, bazlar biyokimya ve
beyin srelerine bakmlardr. Dier aratrmaclar da evrenin ve ortamn nedensel etkileri zerinde odaklanmtr. Sosyal
psikologlar davrann ilk belirleyicilerinin davrann gerekletii sosyal durumlarn doas olduuna inanmlardr. Sosyal
durumlarn bireylerin davranlar zerinde byk derecede
kontrol sahibi olduunu ve bu durumlarn kiilik zerinde ve
kiilerin gemi renmeleri, deerleri ve inanlar zerinde
hakim olduunu ne srmektedirler. Bu blmde hem klasik
aratrmalar hem de yakn zamandaki deneyleri birlikte gzden geirerek durumsal deikenlerin kiilerin davranlar
zerinde grlmesi zor fakat gl etkilerini ortaya koyacaz.

ROLLER VE KURALLAR

Kendini gerekletirme kehanetleri ocuklarun reit olmadan alkol almalarunu nasul etkilemektedir?

da kiilerin yanl inanlarnn ve beklentilerinin gerekte olan


eyler zerindeki etkilerine dair kantlar bulmulardr. rnein,
aratrmalar annelerin ocuklarnn alacaklar alkol miktarn
gzlerinde fazla bytmelerinin kendini gerekletirme kehanetleri haline gelebileceini gstermektedir (Madon ve ark.,
2008). Veriler genlerin annelerinin beklentilerine dayanan bir
benlik imaj ina ettiklerini ve bu imaja uygun bir ekilde alkol
tkettiklerini gstermektedir.
Bu blmde yer alan aratrmalar kiilerin davranlarn
yaknla ve durumlara dayanarak aklama ekillerini anlatmaktadr. Bir sonraki blmde kiilerin sklkla durumlarn
insanlarn hareketlerini kstlayn kmsediklerini gsteren
kantlar sunacaz.

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p

Harold Kelleyin atuf srelerini etkilediini ne srd


boyut hangileridir?
Kendine hizmet eden n yargularun rencilerin not ortalamalaruna olumsuz etkilerinin nedeni nedir?
Normal sunuf uygulamalarunun kendini gerekletirme
kehanetleri zerinde nasul kusutlamalaru vardur?

ELETREL DNME Medyada yer alan haberlerdeki


kltrler arasu farkluluklaru inceleyen araturmayu haturlayun.
Araturmacular neden Olimpiyat atletleri zerinde odaklanmu
olabilirler?
Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin
MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Kefedin: sel ve Dusal Atuflar

Sizin ne gibi sosyal rolleriniz vardr? Sosyal roller kiiden belli


bir ortamda veya grupta beklenilen sosyal bir ekilde belirlenmi davran ekilleridir. Farkl sosyal durumlar farkl sosyal
roller getirmektedir. Evdeyken, ocuk veya karde rolne
sahip olabilirsiniz. Okuldayken renci roln kabul edebilirsiniz. Dier zamanlarda ise dost veya sevgili roln stlenirsiniz. Farkl rollerin farkl davran eitlerini daha uygun
veya uygunsuz hale getirdiini ve sizin bu rolleri stlenmenizi
gerektirdiini grebiliyor musunuz?
Durumlar ayn zamanda kurallarn ileyii ile de farkllk
gsterirler, kurallar belli ortamlar iin verilmi davran klavuzlardr. Baz kurallar ak bir ekilde iaretlerle ortaya koyulmutur (sigara iilmez, snfta yemek yemeyiniz) veya ocuklara
ak bir ekilde retilmi olabilirler (Yallara sayg gsterin,
Yabanclardan bir ey almayn). Dier kurallar ise kapaldr, belli
ortamlarda dier insanlarla etkileimler sonucunda renilirler.
Mzik dinlerken sesin ne kadar yksek olabilecei, dier insanlarla aranzda ne kadar mesafe brakmanz gerektii, retmeniniz veya patronunuza ilk ismiyle seslenip seslenemeyeceiniz, bir
iltifata veya hediyeye nasl bir tepki gstermeniz gerektii, btn
bunlar duruma baldr. rnein, Japonlar takdirlerini yeterince
gsteremeyeceklerinden korktuklar iin genellikle hediyelerini hediyeyi veren kiilerin nnde amazlar. Yazl olmayan
bu kural bilmeyen yabanclar ise bu durumu hassaslk yerine
kabalk olarak yanl bir ekilde yorumlarlar. Bir dahaki sefere
asansre bindiinizde bu durumla ilgili ne gibi kurallar renmi
olduunuzu belirlemeye aln. Neden insanlar asansrde ksk
sesle konuurlar veya tamamen sessiz kalrlar?
Normalde, rollerin ve kurallarn etkilerini fark etmezsiniz,
fakat klasik bir deney, Stanford Hapishane Deneyi, bu gleri
etkileyici sonular verecek ekilde kullanmtr (Zimbardo,
2007; Avustralyada Lovibond ve ark. tarafndan yeniden uygulanmtr, 1979).
Kaliforniyada gneli bir Pazar gn, Tommy Withlow
isimli renci sabah siren sesleri ile uyanmtr. Evinin
nnde bir polis arabas patinaj ekerek durmutur. Birsosyal roller: Bir kiiden belli bir ortam veya grup ierisinde gstermesi
beklenen sosyal olarak belirlenmi davran ekli.
kural: Belli bir durumda belli bir ekilde davranmanz syleyen davran
klavuzlar.

Durumun Gc

513

Amalu mu amamalu mu? Kiiler farklu kltrlerde hediye


vermek ve almakla ilgili kurallaru nasul renir?

ka dakika ierisinde Tommy bir sula sulanm ve yasal


haklar ona okunmutu, zeri aranm ve elleri kelepelenmiti. eriye alndktan ve parmak izleri belgelendikten sonra Tommynin gzleri balanm ve Stanford lesi
Hapishanesine gtrlmtr. Burada, kyafetleri karlm, dezenfektan maddelerle zeri temizlenmi ve nnde
ve arkasnda bir kimlik numaras yer alan bir niforma
verilmitir. Tommy 647 numaral mahkum olmutu.
Baka 8 niversite rencisi daha ayn ekilde tutuklanm
ve numaralandrlmtr.
Tommy ve hcre arkadalar hapis yaam ile ilgili
2 haftalk bir deney iin verilen gazete ilanna bavurup
gnll olmulard. Tamamen ansa bal bir ekilde baz
gnlller gardiyan, baz gnlller ise mahkum rollerini
almt. Btn gnlller yaplan testlerle ve grmelerle
kanunlara saygl, duygusal adan sabit, fiziksel adan
salkl ve normal-ortalama renci gnlller arasn-

dan seilmiti. Mahkumlar 24 saat hapishanede yaarken


gardiyanlarsa standart 8 saatlik mesailerle almaktayd.
Peki renciler onlara verilen rolleri aldktan sonra
ne oldu? Gardiyan rolne giren renciler, nceden bar
yanls sakin kiilerken saldrganlk gstermeye, hatta
sadist davranlarda bulunmaya baladlar. Gardiyanlar
mahkumlarn btn kurallara sorgulamadan ve duraksamadan uymalarn istiyordu. Bunu yapamamalar nceliklerini kaybetmeleri anlamna geliyordu. Bu ncelikler,
ya da imtiyazlar nceleri okuma, yazma veya dier mahkumlarla konuma gibi eyleri kapsyordu. Daha sonra en
kk bir itiraz bile yemek yeme, uyuma ve ykanma gibi
imtiyazlarn kaybna neden olmaya balad. Kurallara
uyulmamas durumunda ayn zamanda kk drc ve
anlamsz iler ceza olarak verilmeye baland. Bu iler arasnda plak ellerle tuvaletlerin temizlenmesi, bir gardiyan
mahkumlardan birinin srtna basarken nav ekilmesi ve
tek kiilik hcrede saatler geirilmesi olabilmekteydi. Gardiyanlar mahkumlarn kendilerini deersiz hissetmeleri
iin srekli yeni stratejiler gelitirmekteydi.
Psikolojik adan salkl renciler olan mahkumlar
ksa srede patolojik davranlar gstermeye ve beklenmeyen
kaderlerine uymaya baladlar. Toplu tutuklamadan 36 saat
gemeden Mahkum 8412, o sabah baarya ulamayan bir
mahkum ayaklanmasnn ban ekmekteydi, kontrol edilemez bir ekilde alamaya balamtr. fke nbetleri, dncelerini toplayamama ve ar depresyon sergilemitir. lerleyen gnlerde, mahkum daha benzer strese bal semptom
gstermeye balamtr. Baka bir mahkum ise tahliye kurulunun temyiz isteini reddetmesi zerine psikosomatik olarak vcudunun her yerinde dkntler karmtr.
Stanford Hapishane Deneyi sonucunda gardiyanlarn ve mahkumlarn birbirlerinden gzlenebilen her trl ekilde farkl
davrandklar bulunmutur (bkz ekil 16.2). Fakat ekil gardiyanlarn davranlarnn ne kadar ar durumlara ulatn
tam olarak gstermemektedir. Pek ok durumda, gardiyanlar

Stanford Hapishane Deneyi yeni bir sosyal


gereklik yaratmu ve bu gereklikte iyi
davranu normlaru durumun bileenleri
nedeniyle deimitir. Peki rencilerin gardiyan ve mahkum rollerini bu kadar gl
bir ekilde kabul etmelerinin nedeni nedir?

514

Blm 16 Sosyal Psikoloji

Gardiyanlar
Mahkumlar
Emirler
Hakaretler
B`dc`bY\c`ij`qc``
bXpeX
JXc[i
Tehditler
Sorular
Bilgi
8iXcXiee
blccXed
Birey olma
bXpeX
PXi[d
Direnme
0

10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 110
Jbcb

Gardiyan ve Mahkum
Davranularu

EKL 16.2

Stanford Hapishane Deneyinde rastgele ekilde atanmu


mahkum ve gardiyan rolleri katulumcularun davranularunu inanulmaz bir ekilde etkilemitir. Altu gnlk etkileim profilinde
kaydedilen gzlemlere bakulduunda, 25 gzlem periyodu boyunca mahkumlar pasif bir direni gsterirken gardiyanlar ise
hakimiyetlerini, kontrollerini ve saldurganluklarunu arturmulardur.

mahkumlar rlplak soymutur. Gardiyanlar mahkumlarn


asklara asmlar ve zincirlemilerdir. Onlara yemek ve yatacak
yer vermemilerdir. Bu davran listesi size tandk geliyor mu?
Bu muameleler 2003 ylnda Irakta Abu Garip hapishanesinde
gardiyanlarn uyguladklar muameleler arasndadr. Stanford
Hapishane Deneyi bu skandala bir k tutmaktadr: Durumsal gler sradan insanlarn korkun davranlar gstermesine
neden olabilmektedir (Fiske ve ark., 2004; Zimbardo, 2007).
Stanford Hapishane Deneyi balamadan nce Blm 2de
bahsettiimiz ekilde insan denekleri iin bir gzden geirme
srecinden gemitir. Kimse bu deneyin risklerini tahmin edememitir. Aratrmaclar durumun gcne inanyor olsa da,
durumun ar younluu ve ortaya kan olumsuz psikolojik
srelerin hzll onlar artmtr. ki hafta olarak tasarlanan
aratrma sadece alt gn sonunda sona erdirilmitir. Geriye
dnp baktklarnda deneyi aslnda daha da nceden bitirmeleri gerektiini kabul etmektedirler. Etik dnceler bilimsel
amalarndan daha nemli olmalyd. Aratrmaclar katlmclar deney sonrasnda youn bir ekilde bilgilendirmilerdir.
Deney bittikten hemen sonra saatlik bir oturum yaplmtr. Bu oturumlar sonucunda toplanan veriler hem mahkumlarn hem de gardiyanlarn deney ncesi olumlu durumlar ile
kyaslanabilir bir duygusal durumda olduklarn gstermitir.

Katlmclarn ou, haftalar sonra baka bilgilendirme oturumlarnda deneyin video grntlerini gzden geirmek ve
tartmak iin geri dnmlerdir. Yllar ierisinde yaplan dier
oturumlarda hibir kalc olumsuz etki grlmemitir. Neyse
ki, renciler temel olarak salklyd ve bu yksek tansiyonlu
durumdan sonra kendilerine gelmeyi baarmlardr.
Katlmclarn kaybettikleri eylerle bilim ve toplumun
kazandklar eyler etik adan karlatrldnda, katlmclarn kazandklarn da gz nnde bulundurmamz gerekmektedir. Katlmclarn bir ksm katlmlarnn uzun sreli etkilerinden bahsetmilerdir. rnein, duygusal stres nedeniyle ilk
salverilen renci-mahkum adli klinik psikolog olmu ve San
Francisco cezai sisteminde almaya balamtr. Ak hedefi
Stanford Hapishane Deneyinden edindii deneyimlerini gardiyanlar ve mahkumlar arasndaki ilikileri iyiletirmek iin kullanmak olmutur. Benzer bir ekilde, Tommy Whitlow deneyi
tekrarlamak istemediini belirtmise de, kiisel deneyimine
deer verdiini, nk kendisi ve insan doas hakknda birok
ey rendiini sylemitir. (Bu deneyin uyandrd etik tartmalar ve ilgili aratrmalar iin gzden geiriniz: Zimbardo,
2007.)
Stanford Hapishane Deneyinin kritik bir zellii ise katlmclarn gardiyan veya mahkum olarak rollerine sadece ansna rastgele olarak karar vermi olmasdr. Bu roller hapishane durumunda dorulanan stat ve g farkllklarna neden
olmutur. Katlmclara rollerini nasl oynayacaklarn kimse
retmemitir. renci katlmclar benzer g farkllklarn
zaten daha nceki sosyal etkileimlerinde deneyimlemilerdir:
ebeveyn-ocuk, retmen-renci, doktor-hasta, patron-ii,
erkek-kadn. Onlar sadece daha nceki davran ekillerini bu
ortam iin rafine etmi ve younlatrmlardr. Her rencinin
herhangi bir rol oynama ans vard. Gardiyan roln oynayan pek ok renci dier insanlar kontrol etmekten ne kadar
kolay zevk aldklarna ardklarn belirtmilerdir. Sadece bir
niforma giymek bile onlarn pasif niversite rencilerinden
saldrgan hapishane gardiyanlarna dnmelerine yetmitir.
Farkl rollere girip ktka siz nasl bir insan haline geliyorsunuz? Kiisel benlik duygunuz nerede sona eriyor ve nerede
sosyal kimliiniz devreye giriyor?

Sosyal psikoloji araturmalaru Abu Garipteki gardiyanlarun


davranularunu nasul auklamaktadur?

Durumun Gc

515

SOSYAL NORMLAR
Rol davranlaryla ilgili beklentilere ek olarak gruplar yelerinin
ne ekilde davranmalar gerektiine dair pek ok beklenti gelitirirler. Bir grubun kurallarnda ak veya kapal bir ekilde yer
alan, sosyal adan kabul edilebilir tutum ve davranlarla ilgili
belli beklentilere sosyal norm ad verilmektedir. Sosyal normlar
geni anlamda klavuzlar olabilirler, eer Toplumsal Hareket yanls bir Demokrat iseniz, liberal siyasi grlerinizin olmas beklenir, fakat Gen Cumhuriyetilerin yelerinin daha tutucu grleri olacaktr. Sosyal normlar ayn zamanda toplumdaki ilikilerin
de nasl gerekleeceini belirleyebilmektedir. rnein eer bir
garsonsanz, mterilerinize, her ne kadar kaba veya talepkar
olurlarsa olsunlar, kibar bir ekilde davranmanz beklenecektir.
Bir gruba ait olmak genellikle bu grup ortamnda istenilen
davran kontrol eden sosyal normlar da kefetmeyi iermektedir. Bu alma sreci iki ekilde gereklemektedir: yelerin
tamamnda veya ounda birlikte grlen tektip davranlar
fark edersiniz, ve birisi bir sosyal normu inediinde ortaya
kan olumsuz sonular gzlemlersiniz.
Normlarn nemli ilevleri vardr. Belli bir grup ortamnda
kullanmda olan normlarn farknda olmak yelerin kendilerini
ayarlamalarna yardmc olur ve sosyal etkileimlerini dzenler.
Her bir katlmc bakalarnn duruma nasl katlacan, nasl
giyineceklerini, ne diyeceklerini veya yapacaklarn ve onay almak
iin kendilerinden nasl davranlar beklendiini tahmin edebilir.
Yeni durumlarda bazen garip hissetmenizin nedeni tam olarak da
hareket etme ekillerinizi belirleyen normlarn farknda olmaynzdr. Standarttan biraz sapmaya kar tolerans gstermek de
normlarn bir parasdr, bu baz durumlarda daha geni, baz
durumlarda ise daha dardr. rnein, dinsel bir tren iin ort ve
tirt giymek zor da olsa kabul edilebilir bir durumdur, fakat byle
bir ortamda mayo giymek kesinlikle normdan fazlasyla sapmak
olacaktr. Grup yeleri genellikle grubun dalga geme, yeniden
eitme ve reddetme gibi zorlayc glerini tecrbe etmeden nce
normlardan ne kadar sapabileceklerini kestirebileceklerdir.

UYDUMCULUK
Bir sosyal rol stlendiinizde veya sosyal normlara boyun
ediinizde bir lde sosyal beklentilere uyuyorsunuzdur.
Uydumculuk, kiilerin dier grup yeleri tarafndan ortaya
konan davran ve fikirleri kabul etmeleri eilimidir. Peki neden
uyum gsterirsiniz? Sosyal kstlamalar grmezden geldiiniz
ve bamsz davrandnz durumlar var m? Sosyal psikologlar
uydumculua yol aabilecek iki eit gc aratrmlardr:
Bilgi etkisi sreleribelli bir durumda doru olma ve

doru hareket etme eklini anlama istei.


Normatif etki sreleribakalar tarafndan holanlma,

kabul edilme ve onaylanma istei.


sosyal normlar: Bir grubun yelerinin kabul edilebilir ve uygun tutum ve
davranlar hakknda sahip olduklar beklentileri.
uydumculuk: Kiilerin referans grubundaki dier yelerin davranlarn,
tutumlarn ve deerlerini kabul etme eilimleridir.
bilgi etkisi: Kiilerin hakl ve doru olma ve bir durumda nasl davranmalar
gerektiini anlama arzularndan kaynaklanan grup etkisi.
normatif etki: Kiilerin bakalar tarafndan holanlma, kabul edilme ve
kabul edilme arzularndan kaynaklanan grup etkisi.
norm kristalizasyonu: Bir grup bireyin beklentilerinin birlikte konutuka ve beraber aktiviteler yaptka birbirlerine ortak bir perspektifte
yaklamas.

516

Blm 16 Sosyal Psikoloji

Bu etki eitlerinden her birini ortaya koyan klasik deneyleri


imdi aklayacaz.

Bilgi Etkisi Sreleri: Sherifin Otokinetik Etkisi Davranlar hakknda verdiiniz durumlarn ou olduka mulaktr.
rnein, varsayalm ki byk bir grup insanla k bir restoranda
yemek yiyorsunuz. Masadaki her yer gz alc bir gm atalbak takm ile dolu. lk yemek geldiinde hangi atal ba kullanacanz nasl bilirsiniz? Genel olarak, uygun bir seim yapabilmek iin grubun dier yelerine bakarsnz. Bu bilgi etkisidir.
Muzafer Sherif (1935) tarafndan yrtlen klasik bir
deneyde bilgi etkisinin nasl norm kristalizasyonuna yol aabileceini ortaya koymutur. Norm kriztalizasyonu normlarn
ekillendirilmesi ve somutlatrlmasdr.
Katlmclardan bir spot nn altndaki hareketlerin miktarn sylemeleri istenmitir. Gerekte, hareket yoktur fakat
tamamen karanlk olan bir ortamda hibir referans noktas
olmadan bakldnda hareket ediyormu gibi grnmektedir. Bu otokinetik etkisi ad verilen bir alg yanlsamasdr.
Aslnda, bireysel yarglar geni bir yelpazede deime gstermitir. Fakat katlmclar yabanclardan oluan bir grup
haline getirildiinde ve yarglarn yksek sesle belirtmeleri
istendiinde, tahminleri yaknlamaya balamtr. In
ayn ynde ve ayn miktarda hareket ettiini grmeye balamlardr. Bundan daha da ilgin olan Sherifin aratrmasnn son ksmdr. Grup halinde gzlemden sonra katlmclar
yalnz olarak odaya alndklarnda, grupla birlikteyken ortaya
kan grup normlarn takip etmeye devam etmilerdir.
Bir grupta normlar ortaya konduunda, kendilerini srekli
klma eilimindedirler. Daha sonra yaplan aratrmalarda bu
otokinetik grup normlar bir yl sonra yaplan testlerde ve yarglar izleyen eski grup yeleri olmadnda bile sabit kalmtr
(Rohrer ve ark., 1954). Normlar grup yelerinin bir jenerasyondan dierine aktarlabilir ve orijinal normlar yaratan grubun dalmasnn zerinden uzun bir sre gemesine ramen
kiilerin davranlarn etkilemeye devam edebilir (Insko ve
ark., 1980). Peki normlarn jenerasyonlar aras bir etkisi olduunu nasl biliyoruz? Otokinetik etkisi aratrmalarnda aratrmaclar bir grup yeyi her otokinetik denemeden sonra yeni
bir grupla deitirmitir ve bu tm yeler duruma yeni olana
kadar devam etmitir. Grubun otokinetik normlar birka ardk jenerasyondan kendilerine kalan normlara sadk kalmtr
(Jacobs ve Campbell, 1961). Bu deneyin gerek hayatta normlarn jenerasyonlar arasnda nasl aktarlmasna olanak saladn gryor musunuz?

Normatif Etki: Asch Etkisi nsanlarn bazen normatif etki,


yani bakalar tarafndan holanlma, kabul edilme ve onaylanma
arzular yznden uydumculuk yaptklarn, gstermenin en
iyi yolu ne olabilir? lk sosyal psikologlarn en nemlilerinden
biri, Solomon Asch (1940, 1956), katlmclarn fiziksel gereklik tamamen akken yarg belirttikleri bir deney yaratmtr.
Fiziksel gerekliin ak olmasna ramen grubun geri kalan bu
gereklii farkl olarak grdklerini belirtmilerdi. Erkek niversite rencileri, basit bir grsel alglama aratrmasnda olduklarna inandrlmt. zerinde farkl boyutta izgi olan bir kart
gsterilmiti ve bu izgilerin hangisinin standart izgi ile ayn
boyutta olduunu belirtmeleri istenmiti (bkz. ekil 16.3). izgiler birbirinden yeterince farklyd ve bylece hatalar ok nadirdi
ve her denemede izgilerin grece boyutlar deimekteydi.

BXikcbfcdX[Xebfekifc

8
JkXe[Xik`q^`

1

2
JkXe[Xik`q^`

3

;filkX_d`epq[\

100

GXike\i`c\

80
60

xfleclXbXipXceqcb

40
0

10

11

12

Bi`k`b[\e\d\c\i

EKL 16.3

Asch Deneylerinde Uydumculuk

Asch deneyinden alunan bu fotorafta olan bitenden habersiz olan katulumcu, Numara 6, ounluun bir
auzdan hatalu bir yarguya varmasundan rahatsuzluk duymaktadur. Normal uyarucular st solda gsterilmitir.
Sa stte ise grafik uydumculuu gstermektedir. 12 kritik deneme boyunca yalnuz katulumcular fikir birliinde olan bir ounlukla aynu gruba koyulmutur. Ve kendilerinden farklu fikirde olan bir partnerle birlikte
olduklarunda gsterdikleri daha byk baumsuzluk grlebilmektedir. Daha dk doru tahmin yzdeleri,
bireyin grubun yanlu tahminlerine daha yksek derecede uydumculuk yzdeleri getirmektedir.

Katlmclar saylar alt ile sekiz arasnda deien bir grup


rencinin arasnda, yarm daire eklinde, sondan bir nce
olacak ekilde oturtulmutur. Katlmclar habersizken,
dierleri deneyin su ortaklaryd, daha nceden ayarlanm
bir senaryoyu takip etmektelerdi. lk deneme boyunca,
gruptaki herkes doru kyas zerinde fikir birliine varmtr. Fakat drdnc denemede cevap veren ilk katlmc ak
bir ekilde birbirinden farkl olan iki izgiyi eletirmitir.
Katlmcya gelene kadar dier tm grup yeleri de aynsn
yapmlardr. rencinin gruptaki insanlar takip edip uyum
salamak ile ak bir ekilde grdnn yannda durup
bamsz kalmak arasnda bir seim yapmas gerekmektedir.
Bu ikilem habersiz katlmc iin 18 denemenin 12sinde tekrarlanmtr. Katlmclar dnyay bylesine farkl gren bir
grup insanla kar karya geldiklerinde bu duruma inanamamlar ve rahatsz olmulardr. Peki ne yaptlar? Katlmclarn yaklak drtte biri tamamen bamsz kalmtr, asla
uydumculuk gstermemilerdir. Fakat, katlmclarn yzde

50-80i (aratrma programndaki dier aratrmalarda) en


azndan bir kez ounluun yanl yargsna katlm ve katlmclarn te biri kritik denemelerin yarsnda veya daha
fazlasnda ounluun yanl yarglarna boyun emitir.
Asch, sklkla ounluun fikirlerine uyum salayan katlmclarn ounu akl karm ve phe dolu olarak betimlemitir. Asch bu katlmclarn ounluktan farkl grnmemek iin gl bir drt deneyimlediklerini sylemitir (1952,
s. 396). Boyun eenler sosyal basknn etkisini ve uydumculuklarnn skln kmsemilerdir. Bazlar hatta boyutlar arasndaki farklar ak olmasna ramen gerekten de ayn boyda
izgiler grdklerini iddia etmilerdir.
Dier aratrmalarda Asch farkl etmen ortaya koymutur: Fikir birliinde olan ounluun boyutu, ounluktan
ayrlan bir partnerin varl ve ounluun konumu. Gl bir
uydumculuk etkisi iin yalnzca veya drt kiinin fikir birliinden oluan bir ounluun yeterli olduunu ortaya koymutur.

Durumun Gc

517

Normatif etkinin insanlarun gnlk davranularu zerinde nasul bir etkisi vardur?

Fakat, habersiz katlmcya ounluktan farkl bir fikre sahip


olan bir desteki verildiinde, uydumculuk etkisi grlebilir
ekilde dmtr. Bunu ekil 16.3te grebilirsiniz. Bir partnerle birlikte, katlmc genel olarak ounlua uyum salama
basksna direnebilmektedir (Asch, 1955, 1956).
Bu sonular nasl yorumlamanz gerekmektedir? Asch
kendisi bile katlmclarn uydumculuk gstermeme oranlarna
armtr (Friend ve ark., 1990). Bu aratrmalar bamszlk aratrmalar olarak tanmlamtr. Gerekten de bu aratrmalarn te ikisinde katlmclar uydumculuk gstermemi ve doru cevab vermilerdir. Fakat, Aschin deneylerinin
ounda te bir uydumculuk oran vurgulanmtr. Bu aratrmann raporlarnn ounda ayn zamanda katlmclarn
ounun birbirinden farkl olduu da sylenmemektedir. Asla
uydumculuk gstermeyen katlmclarn says, yaklak % 25,
aa yukar hep uydumculuk gsteren kiilerin saysna eittir.
Bylece, Aschin deneyinden iki ders karmak mmkndr.
lk olarak, kiilerin tamamen normatif etkiden etkilenmediklerini grebiliriz. Kiiler durumlarn ounda bamszlklarn
ortaya koymulardr (baz insanlar bunu hep yapmaktadr).
kinci olarak, kiilerin bazen en ak durumlarda bile uydumculuk gsterebileceklerini ortaya koymutur. Uydumculuk
potansiyeli insan doasnn nemli bir gesidir.

Gnlk Hayatta Uydumculuk Asch deneyindeki artlarn aynsyla hi karlamam olmanza ramen, gnlk hayatnzdaki uydumculuk durumlarn grebilirsiniz. Bu durumlarn ounu tespit etmek kolaydr. rnein, bir bakas moda
olduunu ilan etti diye aptalca bulduunuz kyafetleri giyiyor
olabilirsiniz (En azndan bu dier insanlar iin geerlidir.). Ayn
zamanda, Blm 10da da sylediimiz gibi, genler sklkla
kendi ya gruplarndaki insanlara uyum gsterirler, buna uyuturucu kullanm gibi riskli davranlar da dahildir.
nsanlar sklkla davranlarn normlardan etkilendii fikrine kar karlar. nsanlarn enerji tketimlerini azaltmalar
konusunda en etkili olan mesaj eitlerini inceleyen bir aratrma dnn (Nolan ve ark., 2007). Kaliforniyada yaayan

518

Blm 16 Sosyal Psikoloji

kiiler kaplarnda be eit mesajdan birini bulmulardr. Tablo


16.1de de bu mesaj eitlerine rnekler verilmitir. Aratrmaclar daha sonra kap kap dolap, burada oturan kiilere Kaplara aslan bilgilerden hangileri sizin enerji tasarrufuna gitmenize
ne kadar neden oldu? sorusu soruldu. Oturanlarn cevaplar 1
(hi) ile 4 (ok fazla) arasnda deiebilmekteydi. Tablo 16.1de
grlebilecei gibi, buralarda oturanlar normatif mesajlarn en
az motivasyonu saladn bildirmilerdir. Aratrmaclar ayn
zamanda bu kiilerin elektrik kullanmlarn mesajlarn kaplarna aslmasndan sonra bir ay boyunca takip etmilerdir. Tablo
16.1 normatif mesajn en dk elektrik kullanmn saladn
gstermektedir. Bu bilgileri bir araya getirirsek, aratrmaclarn
neden bu ilgin sonuca vardklarn grebilirsiniz: Katlmclarn komularnn davranlarnn betimleyici norm kendi
enerji tketimleri zerinde en az etkisi olduunu dnrken,
sonular ise katlmclar zerinde betimleyici normlarn en yksek etkiye sahip olduklarn gstermitir (s. 920921).
Enerji tketimi alannda insanlarn bilmeden sosyal normlardan etkilendiini bilmek rahatsz edici bir durum deildir.
Fakat normatif etkiye boyun eme eiliminin bu kadar gl
olmas olduka olumsuz sonulara da neden olabilir. rnein,
tarih boyunca, intihar kltlerinin pek ok rnei bulunmaktadr, bu durumlarda, kiiler kendi hayatlarn sona erdirmelerine
yol aacak ekilde, grup normlarn iselletirmilerdir. Kaliforniya, San Diegoda 1997 ylnn Mart aynda gerekleen olaylar dnn. Cennetin Kaplar adndaki bir grubun yeleri
toplu halde intihar etmilerdir. Polisler bir rnek siyah niformalar giyen ve seyahate hazrlanm antalarla beraber bulunan
39 ceset bulmutur (Balch ve Taylor, 2002). ntiharlarndan
nce, klt yeleri kendilerini Cennetin Krallna gtrecek bir
UFOya binebilmek iin dnyevi vcutlarn geride brakmalar
gereken bir inan sistemini kabul etmilerdir. Bu grup resmi
internet sitelerinde inan sistemlerinin ounu yaynlamt.
Aratrmaclar internetin insanlar kltlere ve dier alternatif
inan sistemlerine ekmek amacyla etkili bir ekilde kullanlabileceinden korkmaktadr (Dawson ve Hennebry, 2003). Bu
size meru bir endie gibi geliyor mu? Bu soruyu Asch deneyi-

TABLO 16.1

nsanlar Normatif Etkinin Farkunda Deildirler


Koruma iin
Motivasyon

Enerji
Tketimi

Mesajn Tr

Mesajdan Alnt

Aklayc Model

Son zamanlarda yaplan toplumunuzdaki hanelerin anketinde,


Cal State Marcosdaki aratrmaclar San Marcos sakinlerinin % 77sinin
sk sk yazn serinlemek iin klima yerine vantilatr kullanldn buldular.

1.76

16.10

z ilgi

Cal State San Marcos aratrmaclarna gre, yazn serinlemek


iin klima yerine vantilatr kullanarak ayda 54 $a kadar para
artrabilirsiniz.

1.86

17.45

Cal State San Marcos aratrmaclarna gre, yazn serinlemek


iin klima yerine vantilatr kullanarak ayda 262 Ib ye kadar sera
gaz salnmn engelleyebilirsiniz

2.07

16.89

Cal State San Marcos aratrmaclarna gre, yazn serinlemek


iin klima yerine vantilatr kullanarak aylk elektrik ihtiyacn
% 29a kadar azaltabilirsiniz!

1.99

17.52

Yaz geldi ve enerjiyi korumak iin doru zaman. Bu yaz


enerjiyi nasl koruyabilirsiniz? Klima yerine vantilatr
kullanarak!

1.94

17.36

evresel Koruma

Sosyal Sorumluluk

Sadece Bilgi

Not: Enerji tketimi ortalama gnlk kilowatt saatidir.

nin ve uydumculuun grld dier durumlarn balamnda


dnmeniz gerekmektedir.

Aznlk Etkisi ve Uyumsuzluk Kaynak ve bilgi ynetiminde ounluun sahip olduu gc gz nne alrsak, insanlarn sklkla gruplara uyum salamalar artc deildir. Fakat
ayn zamanda bazen insanlarn kiisel grlerini koruduunu
da biliyorsunuz. Bu nasl olabilir? nsanlar grup hakimiyetinden nasl kaabilir ve yeni eyler (norm kart) nasl ortaya
kabilir? Kk bir aznln ounluun fikrini deitirip yeni
normlar yaratmasnn mmkn olduu artlar var mdr?

Bunun gibi sorulara cevap verebilmek iin Serge Moscovici ve meslektalar aznlk etkisi zerine bir dizi aratrma yapmlardr. almalarn birinde katlmclara renkisimlendirme grevleri verilmi ve ounluk renkleri doru
bir ekilde tanmlamtr. Fakat deneycilerin su orta olan
iki denek bir yeil rengini srekli olarak mavi olarak tanmlamtr. Israrl aznlk kar klar ounluk zerinde hzl
bir etkiye sahip olmamtr fakat daha sonra tek balarna
test edildiklerinde baz katlmclar mavi ve yeil arasndaki
snr maviye doru kaydrarak yarglarn deitirmilerdir
(Moscovici, 1976; Moscovici ve Faucheux, 1972). Son ola-

Bireyler z deer gibi temel duygular iin


dini kltler gibi eitli gruplara baumlu
hale geldiklerinde uydumculuun auru
ularunu sergileyebilirler. Aynu giyinmi
yirmi bin adet ift Sun Myung Moon
tarafundan ynetilen bir trenle evlenmiti. Daha yakun zamanlarda Moon, 1995
Austosunda, aynu anda 360,000 Moonie iftini dnya apunda 500 noktadan
uydu balantusuyla evlendirmitir. nsanlar
neden bylesine byk lekli uydumculuklarda rahatluk bulurlar?

Durumun Gc

519

rak, az sayda srarl kiinin inanlar ounluun gcn


etkileyebilmektedir. (Moscovici, 1980, 1985)
Bu etkileri daha nce akladmz, normatif etki ile
bilgi etkisi arasndaki farkla kavramsallatrmak mmkndr
(Crano ve Prislin, 2006; Wood ve ark., 1994). Aznlk gruplarnn grece az normatif etkisi vardr: ounluun yeleri
genellikle ama zellikle olmasa da, aznlk tarafndan beenilmek veya kabul edilmek isterler. Aznlklar grup yelerini
olaylar farkl bak alarndan grmeye tevik edebilir (Peterson ve Nemeth, 1996). Ne yazk ki bilgi etkisinin potansiyeli
ounluk yelerinin kendilerini normatif bir ekilde sapkn
veya az kii tarafndan kabul edilen grlerden uzak tutma
isteklerinin ancak bazen nne geebilmektedir.

GRUPLARDA KARAR VERME


Eer daha nce bir grubun paras olarak bir karar vermeye
altysanz bunun zaman zaman bir ikenceye dnebileceini bilirsiniz. rnein, bir grup arkadanzla daha yeni bir
film izlediinizi dnn. Film fena olmasa da, film sonras
tartmalarnzda filmin tamamen bir p olduu fikrine katlyor olabilirsiniz. Grup tartmasndan sonra gerekleen bu
fikir deiiklii sk grlen bir olay m? Gruplarn vard yarglar bireylerin yarglarndan hep byle farkl mdr? Sosyal
psikoloji alannda aratrma yapanlar gruplar karar verirken
ileyen belli gleri belgelemilerdir (Kerr ve Tindale, 2004).
Biz, grup kutuplamas ve grup dnmesi zerine odaklanacaz.
Film sonras deneyiminiz grup kutuplamasnn bir
rneidir. Gruplarn verdii kararlar bu kararlar tek tek
yeleri tarafndan verildiklerinde olanlardan ok daha ar
olmaktadr. rnein, varsayalm ki filmi izleyen herkesten tek
tek filmi deerlendirmelerini istediniz. Sonra da grup olarak
grubun tutumunu yanstan tek bir deerlendirme zerinde
anlatnz. Eer grubun deerlendirmesi bireylerin deerlendirmelerinin ortalamalarna gre daha ar ise bu bir kutuplama rneidir. lk grup eilimine bal olarak, dikkat veya
riske doru, grup kutuplamas gruplarn daha dikkatli veya
daha riskli olmalarna neden olma eilimindedir.
Aratrmaclar grup kutuplamasnn altnda iki eit
sre olduunu ne srmlerdir: bilgi-etki modeli ve sosyal
kyas modeli (Liu ve Latan, 1998). Bilgi-etki modeline gre
grup yeleri bir karar verilirken farkl bilgiler katmaktadr.
Eer siz ve arkadalarnzn her birinin filmi az da olsa beenmemek iin bir nedeni varsa, btn bu bilgilerin birlikte ele
alnmas filmi hi beenmemeniz gerektiine bir kant olacaktr. Sosyal kyas modeli ise grup yelerinin dier yelerin
dikkatini grup normlarndan biraz daha ar olan bir grup
idealini temsil ederek ekmeye almasdr. Bu nedenle eer
kimsenin filmi beenmedii kansna varrsanz, daha ar bir
fikir ne srerek kendinizi n plana karrsnz. Eer gruptaki herkes grubun saygsn ayn ekilde yakalamaya alrsa,
kutuplama grlecektir.

grup kutuplamas: Gruplarn tek tek bireylerin kararlarna gre ok


daha ar karar verme eilimleri.
grup dncesi: Karar veren gruplarn istenmeyen girdileri darda
brakma eilimleri. Bu sayede fikir birliine ulalabilir, zellikle de bu
fikir liderin bak asyla uyuuyorsa.

520

Blm 16 Sosyal Psikoloji

Grup kutuplamas grup dnmesi ad verilen genel bir


davran eklinin sonucudur. Irving Janis (1982) ortak bir
karara, (zellikle de grup liderinin karar ile uyuuyor ise)
varlmas iin istenmeyen girdileri darda brakma ynndeki karar verme eilimine grup dncesi adn vermitir.
Janisin grup dnmesi teorisi Kbada 1960 ylnda gerekleen Domuz Krfezi istilasn tarihsel olarak analiz etmesinden gelmektedir. Bu faciaya dnen istila, istilann gereklemesi taraftar olan danmanlarnn kart bilgileri en
aza indirdii veya bastrd kabine grmelerinden sonra
Bakan Kennedy tarafndan onaylanmt. Bu olayn analizi
ile, Janis gruplarn grup dnmesine dmelerine neden olabilecek bir dizi zellik belirlemiti: rnein, yksek derece
tutarl, uzmanlardan oluan ve ynetimli bir liderlik altnda
alan bir grubun grup dnmesi ile karar alacan ne
srmtr.
Janisin fikirlerini test etmek iin aratrmaclar hem
baka tarihsel analizler yapm hem de laboratuvar deneylerine devam etmilerdir (Henningsen ve ark., 2006). Bu aratrma kurulu gruplarn topluca grubun olumlu alglanmasn
devam ettirmek istediklerinde grup dncesine kar daha
savunmasz olduklarn ne srmektedir (Turner ve Pratkanis, 1998). Grup yelerinin fikir uyumazlklarnn sklkla
grup kararlarnn niteliklerini ykselttiini anlamalar gerekmektedir. Bu yzeyde grubun olumlu duygularndan uzaklamak gibi grnse de geerlidir.
Az nce gruplarn verdikleri kararlarda etkisi olan
durumsal glere deindik. imdi de kiilerin bireysel olarak
verdikleri en nemli kararlardan birine deineceiz: Otoriteye
ne zaman uyulmal?

OTORTEYE TAAT ETME


Binlerce Nazinin Hitlerin emirlerine itaat etmesinin ve milyonlarca Yahudinin gaz odalarna gndermelerinin nedeni
neydi? Neden ABD askerleri stlerinin emirlerine itaat ettiler ve My Lai by isimli Vietnam kynde yzlerce masum
insan katlettiler (Hersh, 1971; Opton, 1970, 1973)? nsanlarn emirlere krlemesine itaat etmeleri onlarn zayf karakterli
olmalarn m gsterir? Hi ahlaki deerleri yok muydu? Stanley Milgram (1965, 1974), Solomon Aschin rencilerinden
biri, bir dizi aratrma ile kr itaatin kiisel zelliklerden ok
herhangi birini etkisi altna alabilecek durumsal glerin bir
sonucu olduunu gstermitir. Milgramn itaat aratrmas
program en tartmal programlardan biridir, nk gerek
dnya olgular ile ilgili nemli sonular ve nemli etik konular iermektedir.

taat Paradigmas Kiilik ve durum deikenlerini birbirlerinden ayrmak iin Milgram binden fazla katlmcnn
yer ald 19 farkl kontroll deney yrtmtr. Milgramn
ilk deneyleri Yale niversitesinde gereklemitir, deneylere
New Havenda yaayan erkekler ve katlmlar iin para alan
evre topluluklardan gelenler katlmtr. Daha sonraki deneylerinde Milgram itaat laboratuvarn niversiteden uzaa tamtr. Bridgeport Connecticutta bir aratrma birimi kurmu
ve ya, meslek, eitim ve cinsiyet asndan farkl kiileri geni
bir alandan gazete ilanlaryla toplamtr.
Milgramn temel deneysel paradigmas bireysel katlmclarn baka birine son derece ac verici elektrik oklar olduunu dndkleri eyleri vermelerini ieriyordu. Bu gnlller, bellek ve renme ile ilgili bir bilimsel aratrmada yer

aldklarn sanmaktaydlar. Aratrmann eitici amacnn cezann bellei nasl etkiledii ile ilgili olduuna inanyorlard. Bylece renme dl ve cezann doru ekilde dengelenmesi ile
iyiletirilebilirdi. retmen olarak sosyal rollerine brndler
ve katlmclar renci rolndeki kiilerin hatalarn cezalandrdlar. Uymalar gerektii sylenen temel kural renici her
hata yaptnda okun seviyesini renme hatasz hale gelene
kadar artrmalar gerektiiydi. Beyaz nlkl deneyci meru bir
otorite figr olarak rol oynuyordu, kurallar koyan, rolleri atayan (ikeli bir piyango ile) ve retmenlere duraksadklarnda
ve kar ktklarnda ilerini yapmalarn syleyen oydu. Bal
deiken okun son seviyesiydi. ok makinesi 15 voltluk admlarla 450 volta kadar kabiliyordu. Bu son seviye retmenlerin
otoriteye uymay reddetmeden nce verdikleri son oktu.

Test Durumu Aratrma katlmclarn emirlere itaat ederek


masum bir insann ac ekmesine hatta lmesine neden olduklarna inanmalarna neden olacak ekilde ayarlanmt. Her
retmen okun neden olduu acy bilmeleri iin rnek olarak
45 voltluk bir elektrik okuna maruz kalmt. renici 50 yalarnda, yumuak tabiatl, kalp hastal olduuna dair bir eyler
syleyen ama prosedre devam etmeye istekli olan bir adamd.
Yan odada bir elektrikli sandalyeye balanmt ve retmenle
diyafon zerinden iletiim kuruyordu. Grevi kelime iftlerini
ezberlemekti ve ilk kelimeyi duyduunda ikinci kelimeyi sylemekti. renici bir sre sonra hata yapmaya balad, nceden ayarlanm programa gre, ve retmen de reniciye ok
vermeye balad. ok seviyesi arttka renicinin itirazlar da
artmaya balad. 75 volta ulaldnda szlanmaya ve 150 voltta
deneyden ayrlmak istediini sylemeye ve 180 voltta ise acya
artk dayanamadn syleyerek barmaya balad. 300 voltta
ise, deneyde artk yer alamayacan ve serbest braklmak
istediinde srar etti. Kalp hastal hakknda bard ve lk
att. retmenler duraksadnda veya bir sonraki oku vermek konusunda itiraz ettiinde deneyci Deney devam etmeni
gerektiriyor veya Baka ansn yok, devam etmek zorundasn demitir.
Sizin de gznzde canlandrabileceiniz gibi durum katlmclar iin stres dolu bir durumdu. Katlmclarn ou ikayet etmiler ve itiraz etmitir, artk devam edemeyeceklerinde
srar etmilerdir. Kadn katlmclar kar kmaya baladka
gzyalarna boulmulardr. Deney durumunun katlmc-

larda olduka fazla bir atma yarattn itirazlarnda grebilmekteyiz:


180 volt: Artk dayanamyor! Oradaki adam ldrmeye-

ceim! Barlarn duyuyor musun? Baryor. Dayanamyor. Ya ona bir ey olursa? Eer o adama bir ey olursa
sorumlusu kim olacak? [Deneyci sorumluluu stleniyor.] Pekala.
190 volt: Bardn duyabiliyorsun. Dinle bak. Tanrm,
bilemiyorum. [Deneyci Deney devam etmeni gerektiriyor diyor.] Onu biliyorum. Ama, yani, bana neler geleceini bilmiyor. 195 volta ktk. (Milgram, 1965, s. 67).
renicinin odasndan ses gelmedii zamanlarda bile retmen ona daha da gl bir ekilde ok vermeye zorlanmtr.
Son nokta ise Tehlike: Ar ok XXX yazl dme olmutur
(450 volt).

nsanlar Neden Otoriteye taat Ederler? Milgram 40


adet psikiyatrdan bu deneydeki katlmclarn performanslarn
tahmin etmelerini istediinde, ounun 150 volttan teye gitmeyecei dnlmt (deneyin bir betimlemesine dayanlarak). Profesyonel fikirlerine gre, katlmclarn yzde 4nden
az 300 voltta itaat gsteriyor olacak, sadece yze 0,1 civar ise
450 volta kadar kacakt. Psikiyatrlar sadece baz ynlerden
anormal olan kiilerin, bakalarna ac vermekten holanan
sadistlerin, kr bir ekilde maksimum ok miktarna kacak
ekilde emirlere itaat edeceklerini varsaymlard.
Psikiyatrlar deerlendirmelerini byle anormal davranlarda bulunan insanlarn ruhsal niteliklerine gre yapmlard, oysa ki, bu zel durumun sosyal balama kaplan
kiilerin dnceleri ve hareketleri zerindeki etkisini grmezden gelmekteydi. Varlan sonu bu uzmanlarn ne kadar
yanlm olduklarn gstermekle birlikte son derece nemli
ve rahatsz ediciydi: Katlmclarn ou otoriteye tam olarak
itaat etmiti. Hibir katlmc 300 volt altnda durmamt.
Katlmclarn yzde 65i reniciye maksimum 450 voltu
vermiti. Pek ok kiinin szle itiraz ettiklerini fakat davransal olarak itaatsizlik etmediklerini aklda tutmak gerekir.
Eer siz kurban olsaydnz, katlmclarn bir yandan size
srekli ok verirken (itaat etmek) sizin cannz actmaya
devam etmek istemediklerini sylemelerinin (kar kmak)
ok nemi olur muydu?

Milgramun itaat testi: retmen (katulumcu) ve deneyci (otorite figr), ok jeneratr ve


renici (deneycinin su ortau). retmenlerin maksimum ok seviyesine ukma olasuluklarunu
etkileyen durum zellikleri nelerdir?

Durumun Gc

521

100

EKL 16.4 Milgramun


Deneylerinde taat

Lp^lcXeXefbPq[\j`+,'mfck

90

Grafik Milgramun eitli deneylerinde zayuftan glye doru itaat


etkilerinin profili gsterilmitir.

80
70
60

Kaynak: The Obedience Experiments, by


A. G. Miller, 1986, Copyright 1986
Praeger. zin alunarak basulmutur.

50
40
30
20
10
0

7
8
9
10
;\e\pj\c[\``dc\i

1. {i\e\efbcXedXp
kXc\g\[\i
2. DX[lifcXiXbfkfi`k\
\di\[\ejiX[XeY`i`ejXe
3. b`fkfi`k\klkXijq
\d`ic\i
4. BXkcdZcXifbj\m`p\j`e`
Y\c`ic\d\[\j\iY\jkc\i
5. 8j``b`pXk
6. JiX[XeY`ib``\d`ic\i`m\i`i

7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.

Blm 16 Sosyal Psikoloji

12

13

14

15

16

LqXbfkfi`k\
;fbledXpXbec
PXbecb
BlildjXc`\i`b
J\j^\i`Y`c[`i`d`
LqXbbliYXe
BXkcdZfcXiXbYXpXecXi
b`fkfi`k\Y`i`dX[lifcXiXb
J\p`iZ`bXkcdZcXi
9`iXbiXefblpe\k`i

Milgramn aratrmas insanlarn otoriteye itaat etmelerinin nedenlerini anlamak iin, durumda geerli olan psikolojik glere bakmann gerekliliine iaret etmektedir. Daha
nceden durumsal etmenlerin hareketleri nasl kstladn
grmtk. Milgramn aratrmasnda ise, bu genel ilkenin
zellikle canl bir rneini grdk. Milgram ve dier aratrmaclar deney artlarnn bir ksmn maniple ederek itaat
etkisinin kiilik deikenlerine deil, byk lde durumsal
deikenlere bal olduunu ortaya koymulardr. ekil 16.4
farkl durumlarda grlen itaat seviyelerini gstermektedir. taatin en yksek olduu durumlar, kiinin nce itaatini
birinden model almas durumunda, bir katlmc ok veren
kiiye yardmc olan bir arac izleyici olduunda veya kurban (renici) fiziksel olarak retmenden uzak olduunda
gereklemitir. taatin dk olduu durumlar arasnda ise
renicinin ok verilmesini talep etmesi, iki otorite figrnn
atan emirler vermesi veya otorite figrnn kurban olmas
saylabilir. Btn bu bulgular katlmclarn arasndaki bireysel farklarn deil, durumun davran byk lde kontrol
ettiini gstermektedir.
Gnmzde rencilere Milgramn aratrmasn retirken karlalan tepkilerden biri, 1960larn balarndan beri
gereklemekte olan kltrel deiimlerden dolay insanlarn
artk itaat gstermeyecekleri inancdr. Jerry Burger (2009)

522

11

Milgramn deneylerinden birini ksmen yeniden yaratmtr.


Burger deneyi Milgramn orijinal deneyi ile ilgili etik endielerden uzaklamak iin deitirmitir. Bu deiiklik Burgern
katlmclar 150 volt noktasn atklar anda salvermesiydi.
Hatrlayabileceiniz zere, 150 volt renicinin deneyden
ayrlmak istediini syledii noktayd. Milgramn orijinal
verilerine gre Burger 150 voltun tesine geen katlmclarn bu noktann ok daha tesine gitmelerinin olas olduunu
dnmtr. Milgramn deneyinde katlmclarn yzde
82,5i 150 voltu gemitir, Burgern deneyinde ise yzde 70i.
Bylece, yeniden yaplan deneyde, katlmclarn byk bir
ounluu deneyciye itaat etmeye devam etmitir. Burgern
vard sonu, Milgramn katlmclarnda itaati etkileyen
ayn durumsal etmenler bugn de ilemeye devam etmektedir (s. 9) olmutur.
Kiilerin bu durumlarda otoriteye itaat etmelerinin iki
nedeni etkinin normatif ve bilgi kaynaklarndan gelmektedir.
Bu etkilerden daha nce bahetmitik. nsanlar holanlmak
isterler (normatif etki) ve hakl olmak isterler (bilgi etkisi).
Bakalarnn yaptklar eyleri yapmaya ve sosyal olarak kabul
edilmeyi ve onaylanmay istemeye yatkndrlar. Buna ek olarak, mulak ve zel bir durumda, deney durumunda olduu
gibi, uygun ve doru davran ekli iin ipular almak iin
insanlar bakalarna gvenmektedir. Uzmanlarn veya iletiime

getikleri gvenilir kiiler onlara bir ey yapmalarn sylediklerinde o eyi yapmalar daha olasdr. Milgram paradigmasnda nc bir etmen ise katlmclarn byk ihtimalle nasl
itaatsizlik edecekleri konusunda emin olmamalar olmutur.
Kar kmak iin syledikleri hibir ey otoriteyi ikna etmemitir. Eer bu durumdan kmak iin basit, dorudan bir yollar olsayd, mesela k dmesine basmak gibi, itaat etmemeleri daha olas olurdu (Ross, 1988). Son olarak, bu deney
durumunda grlen otoriteye itaat ocuklarn pek ok farkl
ortamda rendikleri bir yerlemi alkanlktr, otoriteye sorgulamadan uymak (Brown, 1986). Bu durum otoriteler meru
ve itaate deer olduklarnda topluma yararldr. Asl sorun bu
kuraln ar derecede uygulanmasdr. Otoriteye kr bir ekilde
itaat etmek btn ve her otorite figrne sadece atanm statleri nedeniyle, istekleri ve emirleri adil olup olmamalar gz
nne alnmadan itaat etmek anlamna gelmektedir.
Bu itaat aratrmasnn sizin iin kiisel nemi nedir?
Hayatnz sresince karsna kacak ahlaki ikilemlerde nasl
seimler yapacaksnz? Gnlk deneyiminizde otoriteye itaat
eitlerinin karnza kabilecei durumlar dnn. Bir sat
eleman olduunuzu dnn. Eer patronunuz bunu tevik
ediyor olsayd, mterilerinizi kandrr mydnz? Bir Kongre
yesi olduunuzu dnn. Oy verirken partinizin izgisini mi
yoksa kendi vicdannz m takip ederdiniz?
Milgramn itaat aratrmas ktln kt insanlarn
zihninde olduu mitine kar kmaktadr. Bu mite gre kt
olan onlar iyi olan bizlerden ve sizlerden farkldr, biz ve
siz asla byle eyler yapmayz. Bu bulgular anlatmamzn amac
insan doasnn temelini deitirmek deil, normal, iyi niyetli
bireylerin bile gl durumsal ve sosyal gler karsnda krlganla sahip olduklarn kesinletirmektir. Bu blmde, insanlarn kurallar, normlar ve durumlar paylaarak birbirleriyle
balantl olduklarn grdk. Bir sonraki blmde, insanlarn
gnlk deneyimlerinden bilgi toplama ve bu bilgileri uygulama
ekillerine deineceiz. Tutumlarn nasl olutuunu ve deitiini inceleyeceiz ve inanlar, tutumlar ve eylemler arasndaki
balantlar inceleyeceiz.

Tutumlar, Tutumlarda
Deimeler ve Eylem
Bugn ierisinde bir tutumu ifade etme frsatnz oldu mu? Size
zerimdekiler nasl? ya da Tavuk gzel olmu mu? gibi
bir soru soran oldu mu? Tutum, kiilerin, nesnelerin ve olaylarn olumlu veya olumsuz deerlendirilmesidir. Tutumun bu
tanm sahip olduunuz tutumlarn ounun ak olmadn
gstermektedir, belli tutumlara sahip olduunuzun bilinli bir
ekilde farknda olmayabilirsiniz. Tutumlar nemlidir nk
sizin davranlarnz ve sosyal gereklik inanz zerinde etkilidirler. Princeton ile Dartmouth arasndaki futbol man
hatrlayn (s. 509). Princeton taraftar olan kiiler Dartmouth
taraftarlarndan farkl bir oyun grmlerdir. Olaylarla ilgili
atflar tutumlarna gre yaplmt. Peki tutumlarn kaynaklar
nelerdir ve davrannz nasl etkilemektedirler?

TUTUMLAR VE DAVRANILAR
Tutumlar olumlu veya olumsuz deerlendirmeler olarak
tanmlamtk. Bu blme size bir deerlendirme yapma frsat vererek balayacaz. Bu cmleye ne lde katlyorsunuz?
(Bir sayy daire iine aln.)
Angelina Jolie filmlerini beenirim.
1 2 3 4 5 6 7 8 9
Hi
Tarafsz
Tamamen
katlmyorum
katlyorum
Diyelim ki bu deerlendirmeye 3 puan verdiniz, az da olsa katlmyorsunuz. Bu yargnn kayna nedir? Tutumunuza neden
olan eit bilgi eidi tanmlayabiliriz:
Bilisel. Angelina Jolie ile ilgili ne gibi dnceleriniz var?
Etkisel. Angelina Jolie sizde ne gibi duygular

uyandryor?
Davransal. Angelina Jolie filmleri grme frsatnz oldu-

unda nasl davranyorsunuz?

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p
q
r

Stanford Hapishane Deneyi sosyal roller konusunda neyi


ortaya koymutur?
Gruplar neden normatif etkiye sahip olabilir?
Bir grupta azunluklarun dierleri zerindeki etkisi hangi
eittir?
Grup kutuplamasu rneklerini nasul tanuyabilirsiniz?
Milgramun deneylerinde psikiyatrlarun tahminleri ile
katulumcularun gerek davranularu arasundaki iliki nedir?

ELETREL DNME izgi boyutlaru hakkunda yargulara varmak konusunda yapulan araturmayu dnn. Grup yelerinin ilk denemelerde doru cevap vermelerinin nemi nedir?
Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin
MyPsychLab.comu ziyaret edin:

Bu bilgi eitlerinin bir birleimi siz 3 daire ierisinde alrken (ya da baka bir sayy) sizin elinize rehberlik etmitir.
Tutumlarnz ayn zamanda bu kategoride tepkiler de yaratmaktadr. Eer Angelina Jolieyle ilgili olumsuz bir tutumunuz
olduuna inanyorsanz, Ciddi bir oyuncu deil (bilisel), lk
baladnda daha gzel grnyordu (etkisel) veya Sky Captain and the World of Tomorrow filminden sonra bekleyip eletirileri okuyacam (davransal) gibi eyler syleyebilirsiniz.
Tutumlar lmek ok da zor deildir fakat tutumlar her
zaman iin insan davran doru bir ekilde gsterir mi? Kendi
hayatnzdaki deneyimlerinizden bunu cevabnn hayr olduunu bilirsiniz. nsanlar Angelina Jolieden holanmadklarn
sylerler fakat onu grmek iin bir dolu da para harcarlar. Ayn
zamanda bazen insanlarn davranlar tutumlarna uyabilmektedir. Angelina Jolieyi izlemek iin para harcamayacaklarn
sylerler ve harcamazlar da. Tutumlarn davran tahmin edip
edemeyeceini ne belirlemektedir? Aratrmaclar bu soruyu

zleyin: Stanford Hapishane Deneyi: Phil Zimbardo


zleyin: Gnmzde Milgram taat Araturmasu

tutum: Kiilere, kavramlara ve olaylara deerlendirici bir ekilde tepki


vermeye renilmi, grece sabit yatknlk.

Tutumlar, Tutumlarda Deimeler ve Eylem

523

2.900 kii setiler ve onlardan kan ba ile ilgili tutumlarn


bildirmelerini isteyen bir anket yolladlar. Bu grup ierisinden 2.389 kii anketi tamamlamtr. Deney grubuna rastgele
atanan 1.772 kiiye anket gnderilmemitir. Alt ay ve 12 ay
sonra, aratrmaclar ka kiinin kan banda bulunduuna
baktlar. Anketin etkisi akt. Deney grubundaki kiiler daha
ok kan banda bulunmutu. rnein, alt ay sonra deney
grubu ierisinde kan balamak iin kaydolan kii says
dierlerinden yzde 8,6 daha fazlayd.

Angelina Jolieye karu tutumunuz onun filmlerini izleme


isteinizi nasul etkilemektedir?

cevaplamak ve kiilerin tutumlar ile eylemleri arasndaki ban


en gl olduu durumlar tanmlamak iin ok almlardr
(Ajzen ve Fishbein, 2005; Glasman ve Albarracn, 2006).
Tutumlarn davran tahmin etmede kullanlan zelliklerinden biri eriilebilirliktir. Bu bir tutum nesnesi ile kiinin o
nesneye dair deerlendirmesi arasndaki ilikinin gcdr (Fazio
ve Roskos-Ewoldsen, 2005). Size Angelina Jolie ile ilgili soruyu
sorduumuzda aklnza hemen bir cevap geldi mi yoksa durup
dnmeniz mi gerekti? Bir cevap ne kadar abuk aklnza gelirse
davrannz da bu tutumla o kadar tutarl olma eilimindedir.
Fakat tutumlar nasl daha eriilebilir hale gelmektedir? Aratrmalar tutumlarn dorudan deneyimlere dayandklarnda daha eriilebilir olduklarna iaret etmektedir. Eer Angelina Jolie filmlerini
kendiniz deneyimlediyseniz, tutumunuz bu filmleri bakasndan
duymanza veya dolayl olarak bu filmler hakknda bir eyler
okumu olmanza gre daha eriilebilir olacaktr. Ayn ekilde,
tutumlar daha sk prova edildiklerinde daha eriilebilir olmaktadr. Sizin de bekleyebileceiniz gibi, bir ey hakknda ne kadar
sk tutum rettiyseniz (ikolataya kar kiviyi dnn mesela),
tutumunuz da o kadar eriilebilirdir. imdi de tutum provalarnn
davransal tutumlarn gsteren bir aratrmaya bakalm.
Aratrmaclar insanlar tekrarl bir ekilde kan ba yapmaya iten etmenleri anlamak istediler (Godin ve ark., 2008).
Aratrma daha nceden kan banda bulunmu 4.672 kii
zerinde odaklanmt. Daha nce bata bulunmu kiilerin kan balamann nemine dair daha olumlu tutumlar
olmas olasyd. Aratrmaclar bu tutumlar daha eriilebilir
hale getirebilirlerse, insanlarn yeniden bata bulunma ihtimallerini de artrabileceklerini dndler. Tutum eriilebilirliini artrmak iin aratrmaclar deney grubu iin rastgele
ikna: Tutumlar deitirmek iin gsterilen kastl abalar.

524

Blm 16 Sosyal Psikoloji

Kiilerin alt ay veya bir yl ierisinde kan banda bulunmas veya bulunmamas iin pek ok neden olabilir. Fakat, insanlarn sonraki davranlarnda tutumlarn prova etmelerinin ve
tutumlarn basit bir anket ile bildirmelerinin etkisi ok byk
olmutur.
Tutumlar ayn zamanda uzun sre sabit kaldklarnda da
davran tahmin etmede daha iyi hale gelirler. rnein, varsayalm ki sizden politikaclara gvenirim cmlesine katlmanz
veya katlmamanz isteyelim. Yargnz aklnza gelen politikac veya politikaclara gre deiecektir. Aklnza gelen George
Washington, Winston Churchill, George W. Bush, veya Barack
Obama myd? imdi size bu soruyu bir hafta sonra yeniden sorduumuzu dnn. Eer aklnza farkl kiiler gelirse, politikaclara kar genel tutumunuz da byk ihtimalle deiecektir (Lord
ve ark., 2004; Sia ve ark., 1997). Tutumunuzun kantlarn zaman
ierisinde sabit kalrsa o zaman deerlendirmeleriniz (dnceler) ve yaptklarnz (eylem) arasnda gl bir iliki bulmay bekleyebiliriz.
Tutumlar ile davranlar arasndaki elemeyi iyiletirmek
iin yapabileceimiz eylerden biri de tutum ltlerini gelitirmektir. Son yllarda, aratrmaclar insanlarn otomatik ya da gizli
tutumlarn yakalamak iin yeni tutum ltleri gelitirmilerdir.
Bu tutumlar insanlarn dier kiiler, nesneler ve fikirler hakknda
sahip olduklar ve sklkla bilinli farkndaln dnda kalan
tutumlardr (Greenwald ve ark., 2002; Stanley ve ark., 2008).
Burada ne srlen, gizli tutumlarn davran tahmin etmeyi
salayabileceidir. talyadaki seimlerde ekimser kalan semenlerden oluan bir grup zerinde yaplm bir aratrma dnn (Arcuri ve ark., 2008). Bu semenlerin bilinli bir tercihleri
olmasa da ou rtk badatrma testlerinden getikten sonra
bilind bir tercihleri olduunu grmtr. Testin siyasi versiyonu kiilerin olumlu ve olumsuz kelimelerle iki aday ne kadar
kolay badatrdklarn deerlendirmitir. Katlmclar seimden
sonra verdikleri oylar bildirdiklerinde tutarl bir ekilde olumlu
kelimeleri badatrmay daha kolay bulduklar adaylara oy vermilerdir. Bu semenler bilinli tercihlerini ortaya koyamam
olsalar da rtk tutumlar gelecek davranlar ile ilikilidir. nsan
deneyiminin birok alannda aratrmaclar rtk ltlerin davran tahmin etme yetisini incelemeye devam etmektedir. Bu
aratrmalarn ou bizim rtk tutumlarn zaman ierisinde
sabit kalmas gibi ak tutumlar iin akladmz konularla ayndr (Gawronski ve LeBel, 2008).

KNA SRELER
Az nce uygun artlar altnda tutumlarn davranlar tahmin
etmekte kullanlabileceini grdk. Bu sizin tutumlarnz etkilemek iin zaman ve para harcayan kiiler iin iyi bir haber. Fakat
dier insanlar sizin tutumlarnz sklkla isteseler de deitirememektedirler. nci gibi dileri olan oyuncularn reklamn yapt
yeni di macunlarn her grdnzde di macunu markanz
deitirmiyor ve adaylar kameralara bakp iten bir ekilde sizin
oyunuzu hak ettiklerini ilan ettiklerinde siyasi grlerinizi de

;XmiXe;\``bc``

deitirmiyorsunuz. Hayatnzdaki pek


iin nllere para derler? Hollywood
ok kii sizin tutumlarnz deitiroyuncularnn gerekten de uzak mesafe
mek iin ikna srelerini kullanmaktatelefon hizmetlerinin hangisinin daha
dr. kna olabilmeniz iin belli artlarn
tasarruflu olduuyla ilgili ok endieli
yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu
olduklarna inanyor musunuz? Reklamartlarn bir ksmna gz atalm.
clar sizin savlar ok yakndan deerBalamadan nce, detaylandrmalendirmemenizi ve bunun yerine rn
olabilirlik modelini tantmamz gerektantan oyuncuya kar hissettiiniz
mektedir. Bu model, insanlarn bilisel
yaknlk duygular tarafndan kendinizin
srelerini ikna edici bir mesaj zerine
ikna olmanza izin vermenizi ummaktaodaklamalarnn ne kadar olas oldudrlar. imdi kendinize u soruyu sorun:
unu tanmlayan bir ikna teorisidir
Hangi artlar altnda ikna iin merkezi
(Petty ve Briol, 2008; Petty ve ark.,
yollar kullanmanz daha olasdr? Ara2005). Bu model ikna etmenin merkezi
trmaclar bu soruya cevap verebilmek
ve evre yollar arasnda bir ayrm yapiin inanlmaz miktarda aratrma yapmaktadr. Merkezi yollar, insanlarn
mlardr (Petty ve ark., 2005). imdi
ikna amal bir iletiim zerinde dikkatinsanlarn hepsini srekli olarak ikna
lice dndkleri ve bylece tutum deietmenin ne kadar zor olduunu ortaya
iminin ortaya konulan savlarn gcne
koyan bir aratrmaya gz atalm. Blm
bal olduu durumlardr. Bu dikkatlice
5te insanlarn kendilerini sabah insan
dnme srecine yksek detaylanveya akam insan olarak etiketlediini
Reklamcularun rnlerini tanutmak iin
drma ad verilir. Birisi sizi benzinin
anlatmtk. Aratrmaclar kiilerin ikna
nllere para demelerinin nedeni nedir?
bidonu 5 dolardan satlmas gerektiine
edici mesajlarla gnn onlar iin doru
ikna etmeye altnda bu bilgiyi dikolan zamanlarnda karlatklarnda
katli bir ekilde ilemeniz daha olasdr.
ikna iin merkezi yolu kullanmaya, yani
evre yollar insanlarn mesaj zerine eletirel bir ekilde odakdetayl ileme yapmaya daha ok enerji ve motivasyonlar oldulanmad fakat durumla ilgili belirli ipularna tepki verdikleri
unu ne srmtr.
artlar temsil etmektedir. Birisi sizin almanz istedii bir rnn nne ekici bir model yerletirdiinde, satc sizin eletirel
Hipotezlerini denemek iin aratrmaclr gnn kendidnceden kanmanz umuyordur. Eletirel dncenin yokleri iin en uygun olan vakitlerini sabah veya akam olaluunda ise dk detaylandrma grlr. nsanlarn merkezi
rak tanmlayan katlmclar buldurlar (Martin ve Marringveya evre yollar kullanmas mesaja bal olarak motivasyonton, 2005). Aratrma iki oturumda yapld, sabah 8:30da
larnn ne olduu ile ilgilidir. kna edici ierikle ilgili dikkatlice
ve akam 7:00da. Her oturumda sabah ve akam insanlar
dnme yetisine ve isteine sahipler mi, yksek detaylandrma
da bulunmaktayd. Oturum banda katlmclar aralarnda
m yoksa dk detaylandrma m yapacaklar?
lmcl hastalklara sahip insanlarn merhametli bir ekilde
Etrafnzdaki mesajlara dikkatlice bakarsanz, reklamcldrlmesi gibi konularn da yer ald eitli sosyal konularn sizin sklkla evre yollar kullanmanz umduklar sonular tutum asndan deerlendirmilerdir (9 puanlk ltcuna varabilirsiniz. Neden reklamclar rnlerini satabilmek
lerle). Sonra katlmclar bu lm eidine kar kan ikna
edici bildiriler okumulardr. Son olarak katlmclar bu
bildirileri okurken dndklerini sralam ve ikinci bir
Sabah
tutum deerlendirmesi yapmlardr. Katlmclarn oturumlar gnn onlar iin uygun vakitlerine denk geldiinde
8bad
>ee<eLp^leMXbk`
ikna edici bildirilere odaklanan daha ok dnce listelemilerdir. Buna ek olarak ekil 16.5te de gsterildii gibi,
0.8
kiiler ikna edici bildirileri gnn onlar iin en uygun vakit0.6
lerinde okuduklarnda bu bildiriler dorultusunda daha ok
tutum deiiklii gstermilerdir.
0.4
0.2
0

Sabah

8bad
K\jkFklildQXdXe

EKL 16.5

kna

Gnn En Uygun Vaktinde

Katulumcular kendileri iin gnn en uygun vakti olan


zamanlarda ikna edici cmleler okuduklarunda bu cmleler
ynnde daha ok tutum deiiklii gstermilerdir.
Uyarlanan Kaynak: Martin ve Marrington, Personality and Individual
Differences, 39, 367377, 2005.

Gnn en uygun vaktinde, katlmclar ikna edici cmleler zerinde detaylandrma yapmak iin gerekli motivasyona sahipti.
Bu cmleler merhamet lmlerine kar gl savlar ierdii iin tutumlar da bu dorultuda deiti. Eer savlar zayf
olsayd, yksek detaylandrma bu tutum deiikliini nlerdi.
Hayatnzda tutumlarnzn deimesine direnmek isteyeceiniz pek ok durum olabilir. Detaylandrma-olabilirlik
modeli sizin ikna edilmekten kanmak iin sklkla aba sarf
etmeniz gerektiini gstermektedir. Aratrmaclarn rendetaylandrma-olabilirlik modeli: nsanlarn bilisel srelerini bir mesaj
zerine odaklamalarnn ve bylece iknann merkezi veya evre yollarndan birini takip etmelerinin ne kadar olas olduunu tanmlayan
ikna teorisi.

Tutumlar, Tutumlarda Deimeler ve Eylem

525

cilere okul tatillerinin sadece bir aya drlmesi gerektiini


savunan bir makale okuttuklarn dnn (Burkley, 2008). Bu
makalede byle bir deiikliin rencilerin daha abuk mezun
olmasn salayaca gibi fikirlere yer verilmiti. Makaleyi okumadan nce baz katlmclar akllarna gelen dnceleri be
dakika boyunca sralamalar gereken ayr bir grev yerine getirmilerdi, fakat beyaz bir ay dnmemeleri iin ak bir ekilde
uyarlmlard. Bu grevi yerine getirdikten sonra katlmclar
kontrol grubundaki katlmclara gre bir aylk yaz tatillerine
daha scak baktklarn gsteren bir ekilde tutum deerlendirmeleri yapmlardr. Beyaz ayy dnmemek iin harcadklar
aba makalenin savlarna direnmeleri iin gereken zihinsel kaynaklar tketmiti. Kendi hayatnzda da ikna edilmeye allacanz bildiiniz zaman zihinsel abanz tam olarak kullanabileceinizden emin olun.

KEND EYLEMLERNZLE KNA OLMA


Son blmde insanlarn dier kiilerin tutumlarn deitirmelerine etki eden etmenleri aklamtk. Fakat, insanlarn kendi
tutumlarn deitirmelerini salayan eitli artlar ve gler de
vardr. Fazla kalori almamaya yemin ettiiniz bir durum dnn. e geliyorsunuz ve patronunuzun doum gn iin pasta
kesiliyor. Bir para yiyorsunuz. Yemininizi bozdunuz mu?
Kendi davrannzla ilgili olumsuz bir tutumunuz olmal m?
Yaptnz eyin kt olmadn dnmeniz daha olas deil
midir? Neden? Kiilerin kendilerini ikna etmeleri ile ilgili iki
analize gz atalm: bilisel uyumsuzluk teorisi ve kendini alglama teorisi.

Bilisel Uyumsuzluk Teorisi Tutumlar zerine yaplan


aratrmalarn en yaygn varsaymlarndan biri de insanlarn
tutumlarnn zaman ierisinde tutarl bir ekilde devam ettiini
dnmek istemeleridir. Tutarllk istei sosyal psikoloji ierisinde bilisel uyumazlk teorisi ile incelenmitir. Bu teori Leon
Festinger (1957) tarafndan gelitirilmitir. Bilisel uyumsuzluk kiinin bir karar verdikten, harekete getikten veya nceki
inanlarna, duygularna ve deerlerine ters bir bilgiye maruz
kaldktan sonra deneyimledii atma durumudur. rnein, bir
arkadanzn tavsiyelerine ramen araba almaya karar verdiniz.
Araba konusunda bu kadar alngan olmanzn nedeni ne olabilir? Kiinin kendi davran hakkndaki bilileri ve ilgili tutumlar
uyumsuz olduunda, yani birbirlerini takip etmediklerinde kiinin azaltmaya alt ters bir durum ortaya kar. Uyumsuzluk
azaltc aktiviteler bu naho durumu dzeltir. Araba konusuna
gelirsek, alngan olmanz, arabann deerini abartmanz sizin
arkadanzn tavsiyesine uymamanz konusunda kendinizi daha
iyi hissetmenizi salar (Uyumsuzluk ayn zamanda arkadanz
hakknda daha kt dnmenize de neden olabilir.).
Uyumsuzluun motivasyon gc vardr, sizi naho duygular azaltmak iin eyleme gemeye zorlar (Wood, 2000). Uyumsuzluu azaltma motivasyonu bilisel tutarszlk nedeniyle oluan uyumsuzluun byklne gre deimektedir. Baka bir
deyile, uyumsuzluk ne kadar byrse, onu azaltmak iin motivasyon o kadar artacaktr. Klasik bir uyumsuzluk deneyinde
niversite rencileri dier rencilere bir yalan sylemi ve
yalan syledikleri iin byk deil, kk bir dl aldklarnda
yalanlarna kendileri de inanmaya balamlardr.
bilisel uyumsuzluk: Uyumsuz bililerin gerilim yaratan etkilerinin bireyleri bu gerilimi azaltmaya motive ettiini ne sren teori.

526

Blm 16 Sosyal Psikoloji

Bilisel uyumsuzluu azaltmak iin sigara imenin zararlarunu bildiiniz halde imeye devam ederseniz kendinize nasul
mesajlar vermeniz gerekir?

Stanford rencilerine ok skc bir grev verilmitir ve


baka bir katlmcya grevin elenceli ve ilgin olduunu
syleyerek yalan sylemeleri istenmitir. Katlmclarn
yarsna yalan sylemeleri iin 20 dolar verilmiti, dierlerine ise sadece 1 dolar. 20 dolar yalan sylemek iin yeterli
bir d gerekeydi fakat 1 dolar yetersizdi. 1 dolar verilen
kiiler uyumsuzluk bilileri yaamaya baladlar. Grev
skcyd ve yi bir gereke olmad halde baka bir
renciye grevin elenceli ve ilgin olduunu syleyerek
yalan sylemi oldum.
Uyumsuzluklarn azaltmak iin, 1 dolar denen katlmclar kendi grev deerlendirmelerini deitirdiler.
Daha sonra grev hakknda olduka elenceli ve ilginti.
Yine yapmak isterim demilerdir. Buna kyasla, 20 dolar
denen katlmclar deerlendirmelerini deitirmediler,
onlar iin grev hl skcyd ve sadece para iin yalan
sylemilerdi (Festinger ve Carlsmith, 1959).
Bu deneyin de gsterdii gibi yksek uyumsuzluk artlarnda
birey kendi davrann sonradan hakl karmak iin hareket
eder ve kendini ikna eder.
Yzlerce deney ve saha almas sonucunda bilisel
uyumsuzluun tutum ve davranlarn zerindeki gc ortaya
konmutur (Cooper, 2007). Fakat son zamanlarda aratrmaclar uyumsuzluk etkilerinin dier kltrlere de genellenip
genellenemeyeceini sorgulamaya balamlardr. z kavramnn kltrden kltre gre deitiini hatrlaynz. Daha nce
de belirttiimiz gibi, Kuzey Amerikallar genellikle kendilerini bamsz, evrelerindeki dierlerinden ayr olarak grrken, Asya kltrlerinde kiiler genelde kendilerini birbirlerine
baml, temel olarak dierleriyle balantl olarak grmektedirler. Kltrel benlik kavramlar bilisel uyumsuzluk deneyimlerini etkiler mi?
Kanadal ve Japonyal katlmclardan oluan gruplar bir in
restorannda yemek listelerine bakmtr (Hoshino-Browne
ve ark., 2005). 25 yemekten oluan listede en beendikleri 10
yemei semiler (bir art ierisinde) veya arkadalarnn en
ok beeneceini dndkleri yemekleri semilerdir (ikinci
bir art olarak). Sonra bu yemekleri en arzulanan yiyecekten

en az istenilene doru sralamlardr, bunu yaparken yine


kendilerinin veya bir arkadalarnn beenilerini gz nne
almlardr. Deneyciler katlmclardan bedava yemek iin iki
kupondan birini semelerini istemilerdir. Kuponlar katlmclarn listelerindeki beinci ve altnc yemekleri ieriyordu
(ya da arkadalar iin yaptklar listede). Son olarak katlmclardan listelerini gzden geirmeleri ve en beendikleri 10
yemei yeniden sralamalar istendi. Bu sralama ilk seferden
ikinci sefere nasl deimi olabilir? Uyumsuzluk teorisine
gre zor bir seimde bulunduunda, beinci ve altnc en
beendiiniz yemekler arasnda seim yapmak gibi, tutumunuzu seimin sonucunda daha iyi hissetmek zere ayarlamanz gerekmektedir. Eer kung pao tavuunu seersem (5
numara) o zaman o gerekten de mu shu etinden (6 numara)
daha iyi bir yemek olmal. Fakat, kltrler tesi benlik
aratrmalar Kanadallar kendi seimlerine bakldnda
(bamsz benlik duygularndan dolay) daha ok uyumsuzluk yaarken, Japonyal katlmclarn arkadalar iin yaptklar seimlerde (birbirine bal benlik duygularndan dolay)
daha ok uyumsuzluk yaamalar gerekmekteydi. Veriler bu
beklentileri dorulad. Kanadal katlmclarn zyarglar sz
konusu olduunda hatr saylr derece deimiti, Japonyal
katlmclarn tutumlarndaki deiiklik ise arkada yarglarnda olmutu.
Bu aratrma kiilerin bilisel uyumazlk deneyimlediklerini,
benlik kavramlar ierisinde tutarll korumaya altklarn
ve bunu kendi benlik duygularna zg yollarla yaptklarn
gstermitir. Eer dier kltrlere ait kiilerle birlikte karar
almanz gereken bir duruma girerseniz, karar verildikten sonra
dnmeniz ve hareketleriniz zerinde kltrlerin etkisini de
gz nnde bulundurmanz gerekecektir.

Kendini Alglama Teorisi Uyumsuzluk teorisi kiilerin,


en azndan Bat kltrlerinde kendi davranlarnn (O CDyi
ben setim) tutumlar zerinde etki sahibi olmasna (Onu
dier seenekten daha ok beenmeliyim) izin vermelerinin
bir eklini aklamaktadr. Daryl Bern (1972) tarafndan gelitirilen kendini alglama teorisi davranlarn tutumlar ynlendirdii dier durumlar tanmlamaktadr. Kendini alglama
teorisine gre, i durumlarnzn (inanlar, tutumlar, gdler
ve duygular) ne olduklarn ve ne olmalar gerektiini, u anki
eylemlerinizi alglayarak ve gemite belli durumlarda nasl
davrandnz hatrlayarak salarsnz. Bu benlik bilgisini
geriye doru bir mantk yrtme ile davrannzn nedenlerini
ve belirleyicilerini bulmak iin kullanrsnz. rnein, kendini
alglayan kii Psikolojiyi sever misin? sorusuna Elbette,
temel dersi zorunlu olmamasna ramen alyorum, btn okumalar yapyorum, dersleri dinliyorum ve dersin notu da iyi
gelecek diyerek cevaplam olsun. Dier bir deyile, kiisel
tercihler konusunda bir soruyu ilgili eylemlerin ve durumsal
etmenlerin davransal bir betimlemesi ile yantlam olursunuz. Bunu yaparken dnce ve duygularn youn bir arayna girmezsiniz.
Kendini alglama yoluyla kendine dair bilgi edinme srecinin bir eksii kiilerin davranlarnn ne kadarnn durumsal gler tarafndan etkilendii konusunda hassas olmaydr.
Bunu son bir kez soru-cevap oyunu deneyine dnerek grebiliriz. Yarmac olarak baarsz olan katlmclarn kendi genel
bilgilerini grece dk olarak deerlendirdiklerini hatrlayn. Onlarn yerinde olmann nasl bir ey olacan dnn.
Kendinizin srekli olarak Bu sorunun cevabn bilmiyorum
dediini duyduunuzu dnn. Bu davrann gzlenmesinin,

kendini alglama srecinin, olumsuz bir z deerlendirmeye


neden olabileceini grebiliyor musunuz?
imdi patronunuzun doum gn pastasndan bir dilim
yemeniz durumunda gsterebileceiniz tutumlara bakalm.
Uyumsuzluk teorisine gre yemininiz (Fazla kalori almayacam) ile davrannz (bir dilim pasta yemek) arasndaki tutarszl zmeniz gerekmektedir. Kt hissetmekten kanmak
iin yapabileceiniz bir ok ey vardr. Belki de Bir dilim pastay geri evirerek patronumun bana kzmasn gze alamam
eklinde mantk yrteceksiniz. Benzer bir ekilde, kendini
alglama teorisine gre tutumunuzu hesaplamak iin davrannza bakmanz gerekecektir. Eer Pastay yediime gre
patronumun doum gn gerekten nemli olmal diye dnrseniz, zsaygnz zerindeki olumsuz etkilerden de kam
olursunuz. Kendini ikna etmek bazen yararl olabilir!

UYUM
imdiye kadar bu blmde, tutumlarn neler olduklarn ve
nasl deitirilebildiklerini akladk. Fakat insanlarn ounlukla yapmak istedikleri eyin sizin davrannz deitirmek
olduunu unutmamalsnz. nsanlar uyum isterler, dorudan
istekleri dorultusunda davran deiiklikleri. Reklamclar
televizyon reklamlar iin o kadar para harcarken rnleri hakknda iyi duygular beslemenizi istemezler, bir dkkana gidip
onu satn almanz isterler. Benzer bir ekilde, doktorlar da
onlarn tbbi tavsiyelerini takip etmenizi isterler. Sosyal psikologlar kiilerin istekleriyle uyumu nasl saladklarn geni
lde aratrmlardr (Cialdini, 2009; Cialdini ve Goldstein,
2004). Bu yntemlerden bazlarn aklayacaz ve kurnaz satclarn sizi nasl baka trl yapmayacanz eyleri yapmaya
ikna ettiklerini greceiz.

Karlklk nsan deneyimi zerinde etkili olan kurallardan


biri, birisi sizin iin bir ey yaptnda, sizin de o kii iin bir ey
yapmanz gerektiidir. Buna karlklk normu ad verilmektedir. Laboratuvar ortamnda yaplan aratrmalarda kk iyiliklerin bile katlmclar karlk olarak ok daha byk iyilikler
yapmaya itebildiini ortaya koymutur (Regan, 1971). Satclar
karlkl size bir iyilik yapyormu gibi davranarak size kar
kullanrlar: Aslnda senin iin fiyat 5 dolar indirebilirim veya
Srf benimle konutuunuz iin size benden bir numune. Bu
strateji eer iyilie karlk vermezseniz ve rn almazsanz sizi
psikolojik olarak rahatsz bir duruma sokar.
Karlklk normundan ortaya kan bir dier uyum yntemi ise bazen kap-surat yntemi ad verilen yntemdir. Kiiler byk bir istee hayr dediklerinde daha kk bir istee
evet diyeceklerdir.
Bir deneyde, rencilerden iki yl boyunca her hafta iki
saat ocuklara ders vermeleri istenmitir. Hepsi buna hayr
cevabn vermitir. Daha sonra eer baz ocuklarn hayva-

kendini alglama teorisi: Kiilerin kendilerini gzlemleyerek hareketlerinin nedenlerini anladklarn ve kiilerin belli bir durumda nasl
davrandklarn alglayarak i durumlarn saladklarn ne sren
teori.
uyum: Bir iletiim kaynann dorudan istekleriyle tutarl olarak davran deiimi.
karlklk normu: yiliklerin karl olmas beklentisi, eer birisi bakas
iin bir ey yaparsa, o kii de onun iin bir eyler yapmaldr.

Tutumlar, Tutumlarda Deimeler ve Eylem

527

nat bahesine gidebilmeleri iin onlara elik edip etmeyecekleri sorulduunda daha nce daha byk istee hayr
demelerine ramen rencilerin yars bu daha kk
istee evet cevabn vermilerdir. Farkl bir renci grubuna ise byk istek hi sorulmadan daha kk istekte
bulunulduunda rencilerin yzde 17si evet cevabn
vermiti (Cialdini ve ark., 1975).
Bu yntem karlklk normuyla ne adan ilgilidir? Kiiler
bir istekte bulunurken byk isteklerden kk isteklere doru
gittiklerinde sizin iin bir ey yapm olurlar. imdi sizin onlar
iin bir ey yapmanz veya normu inemeniz gerekmektedir.
Siz de daha kk istei yerine getirmeyi kabul edersiniz!

Ballk Kap-surat yntemi sizi byk bir istekten daha kk


bir istee doru gtrr. Satclar ayn zamanda eer sizi kk
bir eye ikna edebilirlerse daha byk bir eye de ballk gstermenizi salayabileceklerini bilirler. Deneylerde kk istekleri
yerine getirmeyi kabul eden kiiler (mesela bir kampanya iin
imza vermek) daha sonra daha byk istekleri de kabul etmeye
daha yatkndrlar (bahelerine byk bir tabela koymak gibi)
(Freedman ve Fraser, 1966). Buna sklkla kap arasnda ayak
yntemi ad verilir. Kiiler kapdan ieriye bir adm attklarnda
sizin sonraki uyumunuzu artrmak iin ballnz kullanabilirler.
Bu stratejinin ie yaramasnn nedeni orijinal davrannzn sizin kendiniz hakknda belli bir ekilde dnmenize
neden olmasdr. Sonraki davranlarnzn da bu benlik imajnzla tutarl olmasn istersiniz. Ne eit bir insan olduunuza
dair kendi dncelerinize ballk gsterirsiniz. Bu nedenle,
kap arasnda ayak yntemi kiiler orijinal istee uyumlaryla
ilgili yaknsal atflar yaparlarsa daha iyi alr. Eer kiiler ilk
davranlar ile ilgili durumsal atflar yaparlarsa bu o kadar
iyi ilemez. rnein, katlmclar bir imza kampanyasna bir
dolar karlnda yorumlarn eklemeleri istendiinde, sadece
iyi insanlar gibi hissetmek iin imza atan dier insanlara gre
byk isteklere daha az uyum salamlardr (Burger ve Caldwell, 2003). Satclar bu yntemi kullanmann anahtarnn sizin
ne eit bir insan olduunuza odaklanmak olduunu anlam
gibidirler. Kap arasnda ayak yntemini size kar, sizin bir
karar vermenizi salayarak ve sonra da anlamay deitirerek kullanmaktadrlar. Almak istediiniz araba bu biliyorum
ama patronum size yalnzca 200 dolar indirim yapabileceimi
syledi, Kaliteli mallar alan biri olduunuzu biliyorum, bu
nedenle biraz fazla para demek sizin iin sorun olmayacaktr.
Bu strateji eer satn almaktan vazgeerseniz sizin tutarsz veya
aptal hissetmenize neden olacaktr.
Bu uyum yntemlerini aklayarak size yapmak isteyebileceiniz eyler hakknda birka rnek vermi olduk. yi iler iin
vakit ayrmak veya imza kampanyalarna katlmak isteyebilirsiniz. Fakat insanlarn bu yntemleri kullandklar zamanlarn
ounda size yapmak istemediiniz eyleri yaptrmak istemektedirler. Kendinizi bu kurnaz satclardan ve benzerlerinden
nasl koruyabilirsiniz? Onlar bu stratejileri kullanrken yakalamaya aln ve abalarna kar direnin. Sosyal psikoloji ala-

n yarg: Hedef bir nesneye ynelen renilmi bir tutumdur, kendini


hakl karmak iin olumsuz duygular (holanmama veya korku),
olumsuz inanlar (stereotipler) kullanr ve davransal olarak hedef
gruptakilerden kanmay, onlar kontrol etmeyi, zerlerinde hakimiyet kurmay veya yok etmeyi ister.

528

Blm 16 Sosyal Psikoloji

Komularunuzun geri dnm kullanmasunun olasuluunu arturmak iin ne yapabilirsiniz?

nndaki bilgileriniz sizi tamamen daha bilgili bir tketici haline


getirebilir.
Bu blmde tutumlardan, davranlardan ve aralarndaki
ilikilerden bahsettik. Fakat henz tutumlarn n yarg biiminde grld ve ykc davranlara yol aabildii durumlara deinmedik. imdi de n yarg konusuna deineceiz ve
n yarglarn nasl ortaya ktklarn ve n yarglarn zerinden
gelinebilmesi veya azaltlabilmesi iin etkili olabilecek yntemleri belgeleyeceiz.

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p

Tutumlaru tanumlayan bileen nelerdir?


kna iin merkez ve evre yollaru ayurt eden bilisel sre
nedir?
Kapu-surat yntemi neden karulukluk normunu iermektedir?
Kapu-surat teknii neden karulukluluk normuna baludur?

q
ELETREL DNME

Deney katulumcularun kan bauuna


ynelik tutumlaru ile ilgili bir anket doldurduklaru araturmayu
haturlayun. Kiilerin deney ve kontrol gruplaruna rastgele
atanmu olmalaru neden nemliydi?

Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Benzerini yapn: Bilisel Uyumsuzluk

n Yarg
nsanlarn btn zayf ynlerine bakldnda bunlardan hibiri bireyin saygnlna ve insanln sosyal balarna n yarg
kadar zararl deildir. n yarg sosyal gerekliin yoldan km
halinin en iyi rneidir. nsanlarn zihinlerinde yaratlm bir
durum bakalarnn hayatn hie sayabilir, hatta yok edebilir.
n yarg, hedef bir nesneye ynelen renilmi bir tutumdur,
kendini hakl karmak iin olumsuz duygular (holanmama
veya korku), olumsuz inanlar (stereotipler) kullanr ve davransal olarak hedef gruptakilerden kanmay, onlar kontrol
etmeyi, zerlerinde hakimiyet kurmay veya yok etmeyi ister.
rnein, Nazi liderleri Yahudilerin alt kategorideki insanlar

olduklarna dair n yargl inanlarn pekitirmek iin kanunlar geirmiler ve Ari kltrnn kne sebep olduklarna
inanmlardr. Yanl inanlar yanl olduklarna dair uygun
kantlar karsnda bile deiime direniyorlarsa n yarg olurlar. nsanlar alkan Afrikal-Amerikal meslektalar olmasna ramen Afrikal-Amerikallarn tembel olduklarn sylediklerinde n yarg gstermi olurlar. n yargl tutumlar
bireylerin alglanmalarnda yanl filtreler olarak grev alrlar
ve sonrasnda kiiler hedef grubun bir yesi olarak kategorize
edildiklerinde bu onlara kar davranlar da etkiler.
n yarg her zaman iin sosyal psikolojinin gndeminde
st sralarda olmutur. n yargnn karmakl ve srarcln anlamak ve n yargl tutumlar ve ayrmclk davranlarn deitirmek iin stratejiler gelitirmek iin aratrmalar
yaplmtr (Allport, 1954; Nelson, 2006). Yksek Mahkeme
1954 ylndaki kararyla beyazlar ve siyahlar arasndaki ayr
eitime son verdiinde bu durum Kenneth Clark tarafndan
mahkeme nnde de sunulmu olan bir aratrmayla ilgiliydi.
Aratrma ayr ve eitsiz eitimin siyah ocuklar zerindeki
olumsuz etkilerini gstermekteydi (Clark ve Clark, 1947). Bu
blmde, sosyal psikologlarn n yargnn kaynaklarn ve
etkilerini anlamakta kat ettikleri yolu greceiz ve bu etkileri
tersine evirme abalarn inceleyeceiz.

N YARGININ KAYNAKLARI
n yarg konusunda yaplan aratrmalarda ortaya kan
zc gereklerden biri de insanlarn ayn gruba ait olmayan
dier insanlara kar negatif tutumlar gstermesini salamak
olduka kolaydr. Sosyal kategorizasyon kiilerin sosyal evrelerini kendilerini ve dierlerini kategorilere sokarak dzenleme eklidir. Kategoriler ierisinde toplamann en basit ve
yaygn ekli bireyin dier insanlarn onun gibi olup olmadn
belirlemesinden geer. Bu kategorizasyon ben ve ben olmayanlar gibi bir konumdan biz ve dierleri gibi bir konuma
doru geliir. nsanlar dnyay i gruplara (kendini ye olarak tanmlad gruplar) ve d gruplara, (kendini ye olarak
tanmlamad gruplar) ayrrlar.
En ufak fark ipular bile insanlara i ve d grup hissi vermeye yeterlidir. Henry Tajfel ve meslektalar (Tajfel ve ark.,
1971) minimal gruplar adn verdikleri eyin etkisini ortaya
koyan bir paradigma bulmulardr. Aratrmalardan birinde
renciler bir sinema perdesine yanstlan nokta dizilerindeki
saylar tahmin etmeye almlardr. rencilere, tahminlerine gre nokta bytenler veya nokta kltenler olduklar sylenmitir. Gerekte ise aratrmaclar rencileri gruplara rastgele atamlard. Sonra, her renci iki grubun yeleri
arasnda para dl datma frsatn elde etmitir. renciler
tutarl bir ekilde kendi nokta tahmin etme eilimlerini paylatklarn dndkleri kiilere daha fazla para ayrmlardr.
Bu eit aratrmalar grup ii yanllk yaratmann ne kadar
kolay olduunu gstermektedir. Grup kimliine dair minimal
ipularyla bile insanlar kendi gruplarndaki kiileri dier gruplarn yelerine tercih etmektedirler (Nelson, 2006). Grup ii ve
grup d statlerin sonularn inceleyen pek ok aratrma
vardr (Brewer, 2007; Hewstone ve ark., 2002). Bu aratrma
kiilerin dier gruptan insanlardansa, ounlukla kendi gruplarndan kiileri tercih etmelerini gstermektedir. rnein,
insanlar genel olarak grup ii yeleri dier grup d yelere
gre daha iyi (holuk, alkanlk ve benzeri konularda) deerlendirmektedirler. Fakat bunun nedeni grup ii yelere kar

olumlu duygular varken grup d yelere kar duygularnn


ntr olmasdr. Bylece, kiiler grup ii yanlla sahip olabilirken, n yarg oluturacak olumsuz duygulara sahip olmak
zorunda deildir.
Ne yazk ki baz durumlarda insanlarn d gruplarla ilgili
duygular renilmi n yarglar takip eder. Bu durumlarda, i
grup yanll daha nemli bir amaca sahip olur. n yarg kolaylkla rkla yol aabilir, kiilerin derilerinin rengine veya etnik
kkenlerine dayanlarak ayrmclk yaplabilir, bu ayn zamanda
cinsiyetilie de neden olabilmektedir, insanlara cinsiyetleri
yznden ayrmclk yaplabilmektedir. Gnmzde insanlar
bazen rk veya cinsiyeti tutumlarn kabul etmekte gnlszdrler. Bunun yerine insanlar modern rklk ve modern
cinsiyetilik ad verilen eyler sergilerler. Modern rklk lt
olarak Siyahlar toplumun kalanndan ok fazla ey talep ediyorlar veya Son yllarda siyahlar ekonomik adan paylarna
denden fazlasn aldlar gibi cmleler alnabilir (Henry ve
Sears, 2002). Daha nce bahsettiimiz rtk tutum ltleri n
yargnn daha kapal ekillerini de lmektedir (Greenwald ve
ark., 2002). Bu testler ak tutumlar rk olmayan fakat otomatik tepkileri bir d gruba kar olumsuz tutumlar olduunu
gsteren kiileri tespit etmektedir. Benzer bir ekilde, bu testler
Siyahlar ok ey istiyor gibi cmleleri kabul eden ama dier
rklara kar rtk olumsuz tutumlar olmayan kiileri de belirlemektedir (Son Hing ve ark., 2008). Bireylerin dier gruplarn
yelerine nasl tepki vereceklerini tam olarak anlamak iin hem
ak hem de rtk tutumlar lmemiz gereklidir.
imdiye kadar insanlarn dnyay biz ve onlar eklinde kategorize ettiklerini ve bunun n yargya yol aabileceini grdk. imdi de n yargnn stereotiplerin uygulanmasyla nasl ilediine bakalm.

STEREOTPLERN ETKLER
Pek ok n yarg trnn kaynan aklarken sosyal kategorizasyonun gcn kullanabiliriz. n yargnn gnlk etkileimleri nasl etkilediini aklamak iin n yarg iin nemli
bir destek salayan bellek yaplarn, stereotipleri, incelememiz
gerekmektedir. Stereotipler bir grup insan hakknda yaplan
ve ayn zelliklerin btn grup yelerine atand genellemelerdir. Geni yelpazede stereotipleri yakndan tanmaktasnz. Erkekler ve kadnlar hakknda nasl inanlarnz var?
Yahudiler, Mslmanlar ve Hristiyanlar hakknda? Asyallar,
Afrikal-Amerikallar, Amerikal yerliler, Latin Amerikallar
ve Beyazlar hakknda? Bu inanlarnz sizin bu gruplardan
insanlarla gnlk etkileimlerinizi nasl etkilemekte? nanlarnza bal olarak bu gruplara ait baz yelerden kanyor
musunuz?

sosyal kategorizasyon: nsanlarn sosyal evreyi dzenlemek iin kendilerini ve dierlerini gruplar iinde snflandrma sreci.
i grup: Kiilerin kendilerini ye olarak tanmlad gruplar.
d grup: Kiilerin kendilerini paras olarak grmedii gruplar.
grup ii yanllk: nsanlarn kendi gruplarnn yelerini dier gruplarn
yelerine tercih etme eilimi.
rklk: nsanlara derilerinin rengi veya etnik kkenleri nedeniyle ayrmclk yapmak.
cinsiyetilik: nsanlara cinsiyetleri nedeniyle ayrmclk yapmak.
stereotip: Bir grup insan iin grubun her yesine ayn zelliklerin atand genelleme.

n Yargu

529

lard. Katlmclar ayn zamanda metinlerin tutumlarn


deitirip deitirmediini de belirtmitir. Ayn kelimeleri okumu olsalar da katlmclarn tepkileri artk daha
da kutuplamt. lk tutumlar olumsuz olan katlmclarn tutumlar daha da olumsuz, ilk tutumlar olumlu olan
katlmclarn tutumlar ise daha da olumlu olmutur.

n yargu nasul ortaya ukar ve ortadan kaldurulmasu neden


bylesine zordur?

Stereotipler byle gl bir ekilde beklentileri de ierdikleri iin bu blmde daha nce betimlediimiz durumlara yol
aarlar, insanlar bu durumlarda kendi sosyal gerekliklerini
ina ederler. Stereotiplerin evrede nelerin var olduu hakknda yarglara varmakta nasl bir potansiyel rolleri olduunu
dnn. nsanlar eksik verileri stereotiplerden aldklar bilgilerle doldurma eilimindedir. Hiroshi ile ayn arabaya binmem ben, Asyallar ok kt srcler. Bu eit gl beklentiler insanlarn davransal onaylama ad verilen bir srece
girmesine neden olabilir. D grup bireylerinden birine ynelik
hareketleri bireyin stereotiple tutarl davranlar sergilemesine
neden olacak bir balam yaratmaktadr (Klein ve Snyder, 2003).
rnein eer birisi Asyal bir arkadayla ayn arabada giderken
daha endieli hissediyorsa bu o arkadan sonu olarak daha
kt araba kullanmasna neden olabilir. Buna ek olarak, tutarll korumak iin insanlar stereotiplerle ilgili inanlaryla tutarl
olmayan bilgileri grmezden gelebilmektedirler.
Bir aratrmann sonucu olarak, 210 renci Ecinsellik
meru ve kabul edilebilir bir cinsel ynelimdir cmlesine
ne lde katldklarn belirtmilerdir (Boysen ve Vogel,
2007). Sonra, renciler bir psikoloji giri kitabndan ecinselliin biyolojik kkenlerini tartan bir bir buuk sayfalk
ksmlar okumulardr. Metinleri okuduktan sonra, katlmclar, Metin ecinselliin meru ve kabul edilebilir bir
cinsel ynelim olduunu kantlamakta ne kadar ikna ediciydi? sorusuna cevap vermilerdir. Katlmclarn tepkileri nceki tutumlarna paralel olmutur. rnein, ecinsellik hakknda olumsuz tutumlar olan katlmclar metni
ecinselliin meruluu konusunda ikna edici bulmam-

530

Blm 16 Sosyal Psikoloji

Bu deney tek bana bilginin neden n yargy azaltamadn


gstermektedir. nsanlar kendi stereotipleriyle tutarl olmayan bilgilere deer vermemektedir. (Bir sonraki blmde n
yargnn zerinden gelmek iin daha baarl yntemler de
greceiz.)
Sizlere zek testi balamnda bahsettiimiz, stereotiplerin
bir baka etkisini de hatrlayalm. Blm 9da IQ skorlar arasnda rklara gre farkllklara bakmtk. Bu blmde, stereotiplerle karlaan grubun yelerinin stereotiplerin olumsuz
ynleriyle ilgili durumlarda stereotip tehdidi yaadklarn sylemitik. Stereotip tehdidi kiilerin zihinsel kaynaklarn verimli
bir ekilde kullanamadklar bir balam retir (Schmader ve
ark., 2008). Aratrmaclar bu kavram ilk olarak entelektel
performans durumlarnda incelemi olsalar da, bunun stereotiplerin grld her yerde olumsuz etkileri olma potansiyelinin olduunu gstermilerdir. rnein, bir aratrma kendilerini ortalamann zerinde sporcular olarak tanmlayan bir
grup kadnn bir golf sahasndaki performanslarn incelemitir (Stone ve McWhinnie, 2008). Kadnlarn bir ksmna bu
grevin sadece bir doal yetenek testi olduu sylenmitir,
dierlerine ise ek olarak bu grevin erkekler ve kadnlar arasnda farklar gsterdii de sylenmitir. Talimatlar yle devam
etmitir Bu testte cinsiyet farkllklar olsa da, sizden grevi
yzde yz aba harcayarak yerine getirmenizi istiyoruz ki doal
yeteneklerinizi doru bir ekilde lebilelim (s. 448). Yzde
yz aba harcamalarn istemelerine ramen, cinsiyet farkllklar hatrlatlan kadnlar golf sahasnn sekiz deliini tamamlamak iin daha ok vurua ihtiya duymulardr. Bu sonu stereotiplerin kiilerin performanslarn hayatn eitli alanlarnda
nasl engelleyebileceini gstermektedir.
n yargl bir insan olduunuzu dnmyor olsanz bile,
gnmz toplumunda var olan stereotiplerin farknda olmalsnz. Bu stereotiplerin bilgisi sizin onlar eitli ekillerde
bilinli farkndalk seviyesinin altnda kullanmanza neden olabilir (Amodio ve Devine, 2006; Trawalter ve ark., 2008). Ak
inanlar n yargl olmayan insanlar bile, imdiki ve nceki
evrelerindeki pek ok kaynaktan gelen mesajlar bilmeden
iselletirmi olabildiklerinden n yarg eylemlerinde bulunabilmektedirler. En yakn arkadalarnz dnn. Onlar sizinle
ayn etnik kkenlere mi sahipler? Eer yleyse bunun nedeni
ne olabilir?
n yargnn yaratmas kolay fakat kaldrmas zor bir ey
olduuna dair rahatsz edici bir sonuca vardk. yle bile olsa,
sosyal psikolojinin ilk zamanlarndan beri, aratrmaclar n
yargnn ilerleyiini tersine evirmeye almlardr. imdi bu
abalarn rneklerine bir gz atalm.

N YARGILARI TERSNE EVRMEK


Sosyal psikolojinin klasik aratrmalarndan biri ayn zamanda
byk lde dmanla yol aabilecek, rastgele biz ve
dierleri blnmelerini ortaya koymutur. 1954 ylnn
yaznda, Muzafer Sherif ve meslektalar (1961/1988) iki grup
erkek ocuunu Oklahomadaki Robbers Cave Milli Parkna

Robbers Cave deneyinin gruplar arasu rekabet evresi. Kartallar ve unguraklu Yulanlar birbirlerinde ayru
dtler ama sonunda bir araya geldiler. Temas ve n yargu konusunda bu araturmadan ne gibi bir ders
ukarulabilir?

yaz kampna gtrdler. ki gruba Kartallar ve ngrakl


Ylanlar adlar verilmiti. Her grup kendi kamp balarn
kurdu, ocuklar yrylere ktlar, yzdler, beraber yemek
hazrladlar. Bu sre boyunca dier grubun varlndan habersizlerdi. ki grubun tantrlmas bir dizi rekabeti aktiviteden
olumaktayd, beyzbol, futbol ve halat ekme. Bu balangtan
itibaren iki grup arasndaki rekabet iddetlenmeye balad.
Grup bayraklar yakld, gruplarn kabinleri alt st edildi ve
neredeyse isyana benzer bir kavga patlak verdi. Bu dmanl
azaltmak iin ne yaplabilirdi?
Deneyciler bir propaganda yaklam denediler, gruplar
birbirlerine vdler. Bu hibir ie yaramad. Deneyciler gruplar rekabet olmayan ortamlarda bir araya getirmeye alt. Bu
da ie yaramad. Gruplar ayn yerde sadece bir film izlerken
bile dmanlk grld. Sonunda deneyciler bir zm buldu.
Yalnzca ibirlii ierisinde alma ve ortak hedeflerle zlebilecek problemler buldular. rnein, deneyciler kamp kamyonunun bozulmasn ayarladlar. Her iki gruptan ocuklar da bu
kamyonu dik bir bayrdan karabilmek iin gerekliydi. Karlkl balln karsnda dmanlk ortadan kayboldu. Hatta
ocuklar grup snrlar dnda en yakn arkadalar edinmeye
baladlar.
Robbers Cave deneyi dman gruplar arasnda basit
temaslarn n yargy tek bana azaltaca fikrini rtm
oldu (Allport, 1954). ocuklar birlikte bulunduklarnda birbirlerinden holanmaya balamadlar. Bunun yerine, deney temas
hipotezine kant salam oldu, bu hipoteze gre, n yargyla
mcadele eden bir program kiisel etkileimler iermelidir
(Pettigrew, 2008).
Aratrmaclar insanlar arasndaki ne tr temaslarn n
yarglarn azaltlmasna yardmc olduunu belirlemek iin
dnyann drt bir yannda aratrmalar yrttler. Temas hipotezi zerine yaplm 515 almann bir analizi, bu almalar
dnyann her yerindendi, d grup yeleriyle temasn n yargy

azalttn gl bir ekilde desteklemitir (Pettigrew ve Tropp,


2006). imdi de temas etkisinin somut bir rneine bakalm.
Almanya 1990 Ekiminde yeniden birlemi olsa da eski
Dou ve Bat Almanya sakinleri halen farkllklar gstermektedir. Sosyal bilimciler yabanclara kar gsterilen n
yarg ve iddet seviyelerini deerlendirirken veriler tutarl
bir ekilde Dou Almanyallarn daha saldrgan olduklarn gstermektedir. Aratrmaclar sregelen dmanln
nemli bir nedeninin Dou Almanyann tarihsel izolasyonu
olduu hipotezini test etmilerdir (Wagner ve ark., 2003):
Dou Almanyada daha az yabanc yaamaktadr, bu da n
yarglar azaltan cinsten temaslar daha aza indirmektedir.
2.893 Dou ve Bat Almanyal katlmcyla yaplan bir aratrma bu hipotezi dorulamtr. Her katlmc Almanyada
yaayan yabanclar sosyal sistem iin bir sorundur gibi
cmlelere tepki vererek n yarg seviyeleri hakknda bilgi
salamtr. Katlmclar ayn zamanda Arkadalarnz arasnda yabanclar var m? gibi sorulara cevap vererek kiisel temas seviyelerini de belirtmilerdir. Daha fazla yabanc
arkada olan bireyler, ortalama olarak daha dk n yarg
seviyeleri gsterdiler. Dou Almanya sakinlerinin yabanc
arkadalar olmas iin pek bir frsat olmadndan, n yarg
seviyeleri grece yksek kalmtr.
Bu aratrma arkadaln n yarg azaltma konusundaki
byk nemini gstermektedir. Gerekten de insanlarn n
yarglar, temas dolayl yoldan olduunda bile azalmaktadr,
i gruptan arkadalar d gruplardan arkadalara sahip olduunda bile (Pettigrew ve ark., 2007; Wright ve ark., 1997).
temas hipotezi: Gruplar aras temasn n yargy yalnzca bu temas paylalan hedefler iin birlikte alma gibi zelliklere sahipse azaltacan
ne sren hipotez.

n Yargu

531

Dorudan ve dolayl arkadalklarn bu kadar etkili olmasnn


nedeni nedir? Arkadalklar insanlarn d grup yelerinin
bak alarn anlamay renmelerini ve empati kurmalarn
salar. Arkadalklar ayn zamanda d grup temaslarnda anksiyeteyi azaltr ve d gruplar daha az tehdit edici gsterirler
(Pettigrew, 2008).
Sosyal psikoloji btn n yarglar bir kerede sona erdirebilecek byk bir zme sahip deildir. Fakat sosyal psikoloji
kk yerel leklerde, n yargnn en kt etkilerini yava ama
kesin olarak ortadan kaldracak bir dizi fikir salayabilmektedir. Siz de glendirmi veya dayanmak zorunda kaldnz n
yarglar durup bir dnn ve kendi kk yerel blgenizde
nasl deiiklikler yapabileceinizi dnn.
Psikolojik glerin bireyleri birbirinden ayrabilecei
durumlar grdk. imdi de holanma ve sevgi ile insanlarn
ilikilerde bir araya gelmesi gibi durumlar inceleyelim.

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p

grup yanluluu kaynaklarun dautumunu nasul etkilemektedir?


Davranusal dorulama sreleri stereotipleri nasul desteklemektedir?
Farklu gruplarun yeleri arasundaki temaslar konusunda
araturmalar neler gstermitir?

ELETREL DNME

Kiilerin ecinsellik konusundaki


tutumlarunu inceleyen araturmayu haturlayun. Araturmacularun
bir psikoloji ders kitabundan metin kullanmalarunun nedeni ne
olabilir?

Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin


MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Benzerini yapn: n Yargu
zleyin: n Yargu

Toplumsal likiler
Hayatnz paylatnz insanlar nasl seiyorsunuz? Neden
arkadalara ihtiya duyuyorsunuz? Neden baz insanlara kar
arkadaln tesinde romantik hisler besliyorsunuz? Sosyal
psikologlar bu tr kiiler aras ekicilikle ilgili sorulara bir takm
cevaplar buldular (Ama merak etmeyin, henz kimse akn tm
gizemini ortadan kaldrabilmi deil!).

HOLANMA
Hi arkadalarnz nasl ve neden edindiinizi durup dndnz m? Bu cevabn ilk ksm dolambasz: nsanlar en
yaknndakilerden etkilenme eilimindedirler. Yaknnzda
yaadklar ya da altklar iin onlar grr ve onlarla buluursunuz. Bu etken biraz aklama gerektiriyor olabilir ancak
insanlarn genel olarak, salt maruz kalma sayesinde nesnelerden ve insanlardan holanma eilimi vardr. 12. Blmde de

532

Blm 16 Sosyal Psikoloji

akladmz zere bir eye ya da kiiye ne kadar ok maruz


kalrsanz onu o kadar ok seversiniz (Zajonc, 1968). Bu salt
maruz kalma etkisi, genel olarak, yaknnzda olan insanlar
gittike daha ok seveceiniz anlamna geliyor. Pek ok insan
ilikilerini bilgisayar alar sayesinde srdryor. Bir arkada
corafi olarak olduka uzak olsa da, bilgisayar ekrannda beliren mesajlar psikolojik olarak kiiyi yakn gsterebilir. imdi
etkilenme ve holanmaya neden olabilecek dier etkenlere
bakalm.

Fiziksel ekicilik yi ya da kt, fiziksel ekicilik arkadaln


balamasnda sklkla rol oynar. Bat kltrnde fiziksel olarak
ekici insanlarn dier ynlerden de iyi olduuna dair gl bir
stereotip vardr. ok sayda alma fiziksel ekiciliin birok
yargy etkiledii ortaya kmtr (Langlois ve ark., 2000). rnein, insanlar, ekici ocuklar ve yetikinleri sosyal olarak daha
yetenekli olarak deerlendiriyor. Ayrca, ekici ocuklar okulda
yetikinler ise ilerinde daha kabiliyetli olarak deerlendiriliyor.
Stereotipin sosyal temelini gz nne aldmzda, fiziksel ekiciliin holanmada rol oynadn sylemek size artc gelmemeli.
Bir aratrmada, aratrmaclar birinci snf Minnesota niversitesi rencilerine byk bir dans iin rastgele seilmi olarak tanma randevusu ayarlad. Aratrmaclar her
renci hakknda, zek ve kiilik bakmndan bilgi toplad.
Dans gecesi ve sonraki gnlerde, rencilerden randevuya ktklar kiiyi deerlendirmeleri ve bu kiiyle tekrar
grmesinin ne kadar olas olduunu belirtmeleri istendi.
Sonular gayet akt ve erkeklerle kadnlarn sonular ok
benzerdi. ekicilik yksek IQdan, sosyal kabiliyetten ya da
dzgn bir kiilikten daha nemliydi. Yalnzca, ans eseri
olarak ekici randevularla eleen kiiler ilikilerini devam
ettirmek istediler. (Walster ve ark., 1966).
Fiziksel ekicilik baka kltrlerde bu kadar gl bir rol
oynamyor olabilir. rnein Ganadaki ve Amerikadaki
renciler ekici olan ve olmayan insanlarn bulunduu ayn
fotoraflar incelediler (Anderson ve ark., 2008). Her fotoraf
iin (gvenilir, istikrarl, duyarl ve gl gibi) bir ka kiilik
zellii deerlendirmesinde bulundular. ekil 16.6da grdnz gibi, Ganal katlmclar ekici olan ve olmayan insanlarn fotoraflar iin hemen hemen ayn zellikleri uygun
grdler. Amerikal katlmclar ise ekici olmayan fotoraflarla daha az olumlu zellikleri eletirdiler. Bu sonular,daha
nce bahsettiimiz, farkl benlik kurgusuna sahip insanlarn
(Amerikallar iin bamsz, Gana iin birbirine bal z benlik kurgusu) kiiler aras yarglarda farkllk gsterdii sonucunu yanstyor.

Benzerlik Benzerlik zerine nl bir deyi vardr: Tencere


yuvarlanm, kapan bulmu. Bu doru mudur? Aratrmalardan elde edilen bulgular, ou durumda bunun doru olduunu gsteriyor. nan, tutum ve deer konularndaki benzerlik
arkadaln gelimesine yol ayor. Peki neden byle oluyor?
Size benzer olan insanlar sizde kiisel tasdik hissi yaratabilir,
nk benzer insanlar size, rnein sahip olduunuz tutumun,
gerekten de doru olan tutum olduunu hissettirir (Byrne ve
Clore, 1970). Dahas, benzer olmamak genellikle gl bir nefrete yol aar. (Chen ve Kenrick, 2002). Bir insann sizinkilerden
farkl dncelere sahip olduunu fark ettiinizde, gemiteki

ekici olmayan
ekici olan
5

4.75

4.5

4.25

Gana

Amerika

EKL 16.6 Kltrler Arasu, ekici Olan ve


ekici Olmayan Kiiler Hakkundaki zellik
Yargularu
Ganalu ve Amerikalu katulumcular, ekici olan ve olmayan
kiilerin fotoraflaruna bakarak zellik yargularunda bulundular. Ganalu katulumcular ekici olan ve olmayan insanlarun fotoraflaru iin hemen hemen aynu zellikleri uygun grdler.
Amerikalu katulumcular ise ekici olmayan fotoraflarla daha
az olumlu zellikleri eletirdiler.
Kaynak: Anderson, S. L., Adams, G., ve Plaut, V. C., Journal of Personality and Social Psychology, 95, 2008. Copyright 2008 American
Psychological Association. zin alunarak basulmutur.

kiiler aras atmalarnz hatrlayabilirsiniz. Bu da sizin uzak


durmanz tevik eder. Sizden farkl olan insanlardan uzak
durduunuzda da arkada evreniz yalnzca size benzer olanlardan oluur.
Grnen o ki, benzerlik arkadaln srmesinde nemli bir
rol oynuyor. Aratrmaclarn 45 ift arkada arasndaki benzerlii lt, 1983te yaplan aratrmay dnn (Ledbetter ve ark., 2007). 2002de 90 katlmcnn 58i, 19 yln
ardndan arkadalklaryla ilgili bilgi verdiler. Katlmclar
rnein birbirleriyle ne kadar temasta olduklarn belirttiler.
Sonular 1983te birbirine daha ok benzeyenlerin 2002de
arkada olarak kalma ihtimallerinin yksek olduunu gsteriyor. Bu arada benzerliin etkilenmeye, etkilenmenin de
benzerlik algsna yol aacan da belirtmekte fayda var.
nsanlar beendikleri kiilerle, gerekte olduklarndan daha
benzer olduklarn dnrler. Bir almada renciler kendilerini ve kar cinsten arkadalarn ayn kiilik zellikleri
zerinden deerlendirdiler (Morry, 2007). renciler, arkadalarnn z raporlarndan elde edilen sonuca kyasla, onlar
kendilerine daha benzer olarak deerlendirdiler.

Karlkllk En son olarak, sizden holandn dndnz insanlardan holanma eilimine sahipsinizdir. Satclarn karlkl kullanmyla ilgili sylediklerimizi hatrlyor
musunuz? Aldnz vermeniz gerektii kural arkadalk
iin de geerlidir. nsanlar holanma aldklarna inandklar kiilere holanma verirler (Backman ve Secord, 1959;

Kenny ve La Voie, 1982). Ayrca inanlarnz davranlarnz


etkilediinden, bir kiinin sizden holandna ya da holanmadna inanmanz ilikiyi etkileyebilir. (Curtis ve Miller,
1986). Sizden holandn dndnz bir kiiye nasl
davranacanz tahmin edebilir misiniz? Sizden holanmadn dndnz birine dmanca davrandnz farz
edelim. nancnzn nasl kendi kendini gerekletiren bir
kehanet olduunu grebiliyor musunuz? Sosyal dnyaya baktmzda, hangi tandklarn holanma ilikisiyle bir arada
bulunduuyla ilgili yarglarmzn, ounlukla karlkllktan
yola ktn grebiliriz. Yani, eer A Kiisinin B Kiisinden
holandn biliyorsa, B Kiisinin de A Kiisine kar ayn
duygular hissettii sonucuna varrz. (Kenny ve ark., 1996).
imdiye kadar incelediimiz kantlar arkadalarnzn
ounun, sklkla karlatnz ve benzerlik ile karlkllk
balarn paylatnz insanlar olduunu gsteriyor. Ancak
aratrmaclar insanlarn sevme dedii, bu daha youn
iliki hakknda neler buldular?

SEVME
Holanmaya yol aan nedenlerin ou, ayn zamanda insanlarn
sevme yoluna kmasn salyor. ou durumda, sonunda sevdiiniz kiilerden nce holanmsnzdr (Ancak baz insanlar,
kii olarak pek holanmadklar baz akrabalar sevdiklerini
belirtiyorlar.). Sosyal psikologlar sevme ilikileri hakknda ne
gibi belirleyici etkenler buldular?

Ak Deneyimi Ak deneyimi ne anlama geliyor? Bu nemli


kavram tanmlamak iin bir dnn. Sizin tanmnz arkadalarnzn tanmlaryla uyuuyor mu? Aratrmaclar bu soruya
farkl ynlerden cevap vermeye altlar ve belli bir tutarllk
yakaladlar (Reis ve Aron, 2008). nsanlarn ak kavramlandrmas boyuta ayrlyor (Aron ve Westbay, 1996):
Tutkucinsel tutku ve arzu
Yaknlkdrstlk ve anlay
Ballkadama ve fedakarlk

Btn ak ilikilerinizin bu boyuta sahip olduunu syleyebilir misiniz? Byk ihtimalle Hepsi iin deil. Diyorsunuzdur. Aslnda birini sevmek ve birine ak olmak
arasndaki fark belirtmek nemlidir (Meyers ve Berscheid,
1997). ou kii sevdikleri kiilerin ak olduklar kiilerden daha geni bir grup oluturduunu belirtiyor. Hangimizin yrei Seni seviyorum, ama sana ak deilim. Cmlesiyle burkulmad ki? Ak olmak daha youn ve zel bir
eyi ifade eder. Bu tr bir deneyim cinsel tutkuyu da iinde
barndrr.
Bir fark daha belirtelim. ou ak ilikisi byk
bir younluk ve emilimle balar. Buna tutkulu ak denir.
Zamanla, iliki daha az youn ancak daha yakn bir konuma
gelir. Buna da dosta sevgi denir (Berscheid ve Walster,
1978). Kendinizi bir ak ilikisi iinde bulduunuzda bu
dnm tahmin etmeniz iyi olur. Aksi taktirde bu sreci
aknzn bitmesi olarak yorumlayabilirsiniz. Aslnda, daha
ok dosta sevgiye sahip olduunu belirten insanlarn genel
olarak hayatlarndan daha memnun olduu grlyor (Kim
ve Hatfield, 2004). Bu durumda bile, tutkulu akn azalmas
uzun sureli birlikte olan iftlerin belirttii kadar etkili olmayabilir. Aratrmaclar 30 yllk ilikilere kadar makul bir sevi-

Toplumsal likiler

533

kiiler aras baml kltrler, kltrel deerlere kiisel deerlerden daha ok nem verirler. Bu sizin ak hayatnza nasl
yansyor? Kendi sevgi hissinize dayanarak bir e setiinizde,
kiisel emellerinizi tercih ediyorsunuz demektir, eer bu ei
ailenizin yapsna ve endielerine dayanarak seiyorsanz,
ortak emellere uyum salyorsunuz demektir. Kltrler aras
aratrmalar, bamsz kltrlerin aka ok daha nem verdii gibi ok gl bir genellemeyi ortaya karmtr (Dion
ve Dion, 1996). Eer bir erkek (kadn) sizin istediiniz tm
zelliklere sahipse, bu kiiyle ona ak olmasanz dahi evlenir miydiniz? sorusunu dnn. Amerikadaki kadn ve
erkek lisans rencilerinden oluan rnek grubun yalnzca
yzde 3,5i bu soruya evet yantn verdi. Bu gruba benzer
Hindistandaki baka bir renci grubununsa yzde 49u evet
yantn verdi (Levine ve ark., 1995). Ayn zamanda, kiiler
aras baml kltrn yeleri potansiyel elerinden daha ok
ey talep ediyor. Bu kltrdeki insanlarn iliki iindeki kiisel baar hakknda daha kat fikirleri olduundan, evlenecekleri elerinden de daha fazla ey bekliyorlar (Hatfield ve
Sprecher, 1995).

Hangi Etkenler likilerin Daha Uzun Srmesini


Salyor? Bu metni okuyan herkesin ve hi phesiz bu
metni yazan herkesin, biten bir ilikisi olmutur. Peki ne
oldu? Ya da soruyu daha olumlu bir a tutmak iin, aratrmaclar uzun sreli ak ilikisine dnme ihtimali yksek
olan durumlar ve bu durumdaki insanlar hakknda neler syleyebilir?
Bir teoriye gre, yakn ilikilerdeki insanlar dier
kiinin kendi zlerine katldn hissediyorlar (Aron ve
ark., 2004). ekil 16.7de gsterilen diyagramlar inceleyin.
Diyagramlarn her biri sizin yakn bir ilikiyi nasl kavramlatrdnz temsil ediyor. Eer romantik bir iliki iindeyseniz, hangi diyagramn sizin ve einiz arasndaki kiiler aras
ballk dzeyini en iyi biimde aklayabildiini syleyebilir
misiniz? Aratrma, kendisi ve dieri arasnda en ok kesimeyi gren insanlarn, yani dierini kendinin iinde grenlerin zamanla ilikilerine bal kalma olaslnn daha yksek olduunu gsteriyor (Aron ve ark., 1992; Aron ve Fraley,
1999).

Bir zamanlar tutkunu olduunuz bir kiiye karu dostane


hisler beslemeniz akunuzun bittii anlamuna gelmez.
Tam tersine, bu romantizmin doal geliimi ve uzun sreli
birlikteliin vazgeilmez bir parasudur.

yedeki tutkulu ak iin bir sebep buldular (Aron ve Aron,


1994). Bir ak ilikisine girdiinizde, iliki baka ihtiyalarla
evrilirken dahi, tutkunun bir biimde devam edeceine dair
byk umutlarz vardr.
Romantik iliki deneyimlerinin kltrel beklentilerden
de etkilendiini unutmayn (Wang ve Mallinckrodt, 2006).
Bu blmn baz yerlerinde, bamszlk ve karlkl bamllk kltrel boyutlarna deindik. Bamsz benlik kurgusuna sahip kltrlerde insanlar topluluktan stn saylrken,

EKL 16.7 Dierini Kendine


Dahil Etme (IOS) lei

Ck]enicibininiqienipikXndcXpXniejdiplmXicXbiineXcnq

Kendi

Kendi

;ieii

;ieii

Kendi

Kendi

;ieii

Blm 16 Sosyal Psikoloji

;ieii

;ieii

Kendi

534

Kendi

;ieii

Kendi

;ieii

Eer romantik bir iliki iindeyseniz,


hangi diyagram sizin ve einiz arasundaki kiiler arasu baluluk dzeyini en
iyi biimde aukluyor? IOS (Inclusion
of Other in the Self) leiyle yapulan
araturmalar, kendisi ve dier arasunda
en ok kesimeyi gren insanlarun
ilikilerine balu kalma olasuluunun daha
yksek olduunu gsteriyor.
Aron, A., Aron, E. N., Smollan, D., IOS lei,
Journal of Personality and Social Psychology.
Vol 63 (4), Oct 1992, 596-612. Copyright
1992 American Psychological Association.

Aratrmaclar kiilerin belirli bir srenin zerinde ak


ilikisi yrtme becerisindeki kiisel farkllklar anlamakla da
ilgilenmitir. Son yllarda ilgi genel olarak yetikin balanma
tarzna kaymtr (Fraley ve ark., 2005; Fraley ve Shaver, 2000).
10. Blmden, bir ocuun dzgn sosyal geliimi iin anne
babasna balanma kalitesinin nemini hatrlayn. Aratrmaclar, ocuklar byyp ciddi ilikilere ve kendi ocuklarna sahip
olacaklar zaman geldiinde, erken balanmann ne kadar etki
ettiini merak etmeye baladlar.
Balanma ekilleri nelerdir? Tablo 16.2 yakn ilikilerle
ilgili madde ierir (Hazan ve Shaver, 1987; Shaver ve Hazan,
1994). Ltfen hangisinin size daha uygun olduunu bulunuz.
nsanlarn ou (yzde 55), bu yarglardan hangisi onlara en
ok uyduu sorulduunda ilk beyan seti. Bu gvenli balanma tarzdr. Byk bir aznlk ise ikinci yargy (yzde 25,
kanmal balanma ekli) ve nc yargy (yzde 20, endieli,
kararsz balanma ekli) seti. Balanma tarznn iliki kalitesinin doru bir yordaycs olduu kantlanmtr (Mikulincer ve
ark., 2002; Tidwell ve ark., 1996). Dier iki balanma eklini
seen kiilerle kyaslandnda, gvenli bal kiilerin yetikin
olarak daha uzun sren romantik ilikilere sahip olduu ortaya
kmtr. Balanma ekli kiilerin ilikilerde kskanl nasl
deneyimlediini de yanstr (Sharpsteen ve Kirkpatrick, 1997).
rnein, endieli balanma ekline sahip insanlar kskanl,
gvenli balanma ekline sahip insanlardan daha sk ve daha
youn yaar.
Bu ksmda, insanlarn birbirleriyle iliki yaayp yaamayacaklarn etkileyen etkenleri konutuk. Daha sonra bu ilikiler balamnda ortaya kan davranlar inceleyeceiz. nsanlarn birbirine yardm etmesi ya da zarar vermesine neden olan
etkileri tartacaz.

TABLO 16.2 Yakun likilerde Yetikin


Balanma ekilleri
Madde 1:
Dierleriyle yaknlamay greceli olarak kolay buluyorum ve
onlara baml olmakla ilgili bir skntm yok. Terk edilmekten ya
da birinin bana fazla yaknlamasndan korkmuyorum.
Madde 2:
Dierlerine yakn olmak benim iin rahatszlk verici. Onlara
tamamen gvenmek ve kendimin onlara balanmasna izin
vermek benim iin ok zor. Birisi fazla yaknlatnda tedirgin
oluyorum ve genelde sevgililerim, kendimi rahat hissettiim
seviyeden daha fazla samimi olmak istiyorlar.
Madde 3:
Dierlerinin bana istediim kadar yaklamak istemediklerini dnyorum. Genellikle sevgilimin beni gerekten sevmediinden ya
da benimle kalmayacandan endie duyuyorum. Sevgilimle ok
yakn olmak istiyorum ve bu bazen insanlar korkutup karyor.

DURUN VE GZDEN GERN


n
o
p

Benzerliin holanmada ne gibi bir etkisi vardur?


Aku hangi boyut tanumlar?
Hangi erikin balanma ekli genelde en kaliteli ilikilerle
ilikilendirilir?

ELETREL DNME

Rastgele eletirilmi iftler zerinde


fiziksel ekiciliin nasul bir rol oynaduunu inceleyen araturmayu haturlayun. Randevu gecesi ve sonraki gnlerde fiziksel
ekiciliin etkisini lmek neden nemliydi?

Daha fazla aluturma ve aaudaki konu hakkunda daha fazla


bilgi iin MyPsychLab.comu ziyaret edin:
zleyin: Erkek, Kadun ve ekicilik: Michael Bailey

Saldrganlk, zgecilik ve
Olumlu Sosyal Davran
Eer gazeteleri birka dakikalna gzden geirirseniz, insan
davrannn u noktalar hakknda haberler okumanz ok
olasdr. Bu gibi haberlerde insanlarn hem birbirine zarar verdii hem de birbirine yardm ettii durumlar grrsnz. Bu
blmde, bu iki davrana neden olan etkenleri tartacaz.
nsanlarn bakalarna psikolojik ya da fiziksel olarak zarar
verdii davran olan saldrganlkla balayalm. Psikologlar, saldrganln nedenlerini anlayarak bu bilgiyi toplumsal
saldrganln azaltlmasnda kullanmaya alyorlar. Daha
sonra dikkatimizi, insanlarn birbirine yardmc olma emeliyle hareket ettii davranlar olan olumlu sosyal davran
u noktasna eviriyoruz. Ayrca, insanlarn kendi gvenliklerini ya da karlarn gzetmeksizin gsterdii olumlu sosyal davranlar olan zgecilie (altruism) de odaklanacaz.
Bu yardmc davranlarn ihtimalini deitiren baz kiisel ve
durumsal etkenleri tartacaz.

SALDIRGANLIKTA BREYSEL
FARKLILIKLAR
Saldrganlk aratrmasyla ilgili nemli bir gerek, baz insanlarn genel olarak dierlerinden daha saldrgan olduudur. Peki
bu neden byledir? Bir aratrma, saldrganlk seviyesindeki
kiisel farkllklarn genetik zelliklerden ne kadar etkilendiini
inceledi. Aratrmaclar nceki blmlerde akladmz yntemleri kullandlar. rnein, saldrgan kiiliklere tek yumurta
(monozigotik, MZ) ve ift yumurta (dizigotik, DZ) ikizlerin-

saldrganlk: Bakalarna psikolojik ya da fiziksel zarar verecek saldrgan


davranlar gstermek.
olumlu sosyal davran: baka insanlara yardm etme amacyla hareket
edilen davran.
zgecilik: Kendi gvenliini ya da karlarn gzetmeksizin gsterilen
olumlu sosyal davranlar.

Saldurganluk, zgecilik ve Olumlu Sosyal Davranu

535

Yaamnzda Psikoloji
HANG YNLERDEN BUKALEMUN GBSNZ?
Size imdiye kadar fark etmi olabileceiniz bir ey syleyelim: Baka
insanlarla etkileime getiinizde, bazu
ynlerden onlaru taklit ediyor olmanuz
gayet olasu. rnein bilin duu olarak
arkadalarunuzun konuma ekline ve
aksanuna uyum saluyor olabilirsiniz.
Sosyal psikologlar Tanya Chartrand ve
John Bargh (1999) bu tip taklit etmeyi
bukalemun etkisi olarak tanumladu.
Bukalemunlar evreleriyle uyum salayabilmek iin otomatik olarak renklerini
deitirirler. Chartrand ve Bargh da
insanlarun etraflaruyla uyum salayabilmek iin davranularunu deitirdiini
ne srd.
Bukalemun etkisini ilk olarak
gsterdiklerinde, Chartrand ve Bargh
fotoraflaru betimlemek zere iftler
belirlediler. Ancak her iftin bir yesi
araturmacularun ibirlikisiydi. Chartrand ve Bargh ibirlikilere fotoraflaru
betimlerken iki motor hareketten birini
yapmalaru talimatunu verdi: ya yzlerini
ovuturdular ya da bir ayaklarunu salladular. Eer insanlar bukalemunlar gibi
hareket ediyorsa, deney katulumcularun
da bu iki motor hareketi taklit etmesi
gerekirdi ve aynen bu ekilde oldu.
birlikiler bu hareketleri gerekletirdiklerinde, katulumcular byk lde
yzlerini ovuturdu ya da ayaklarunu
salladu.
Chartrand ve Bargh bu tr bir
taklidin sosyal yaputurucu grevi gr-

dn sylediler. Motor hareketleri


taklit ederek, insanlar kendilerini etraflarundakilere daha ok benzettiler. Benzerliin holanmayu artturduuyla ilgili
sosyal ilikiler zerine sylediklerimizi
haturlayun. Chartrand ve Bargh bundan
hareketle, insanlarun hareketlerini taklit
eden insanlardan daha ok holanacaklaru hipotezini gelitirdiler. Bu hipotezi
denemek iin, Chartrand ve Bargh
ibirlikilerine, ok bariz olmayan bir
ekilde deney katulumcularunun hareketlerini taklit etmeleri talimatunu verdiler.
Hareketleri taklit edilmeyen kontrol
grubunun yelerine oranla, taklit edilen
katulumcular ibirlikilerden daha ok
holanduklarunu belirttiler. Ve nemli
bir nokta; 37 katulumcudan yalnuzca bir
tanesi taklit edildiinin farkundaydu. Bu
da bukalemun etkisinin bilin duu gerekletiini gsteriyor.
Yine de, bu sonular bazu sosyal
durumlarda bilerek bakalarunu taklit
etmenin size yardumcu olup olmayacaunu merak etmenize neden olabilir.
Bu soruya cevap vermek iin araturmacular, pazarluk yapmak zere olan bir
renci alt kmesine auk talimatlar
verdiler: Baarulu pazarlukular, daha iyi
bir fiyat almak iin pazarluk yaptuunuz
kiinin hareketlerini taklit etmenizi
neriyorlar. rnein, eer kii yzn
ovuturursa siz de yle yapun. Eer
sandalyede geri ya da ne yaslanursa
siz de yaslanun. Ancak bu hareketleri

deki benzerlikleri ve baz vakalarda da evlatlk olarak byyen


ocuklar inceleyerek doa ve yetime koullarnn nasl bir katkda bulunduunu incelediler.
Bu almalar tipik olarak saldrganln gl genetik
bileenini ortaya karr (DiLalla, 2002). rnein, MZ ikizleri
saldrganlk bakmndan DZ ikizlerinden daha yksek bir korelasyon gsterir (Haberstick ve ark., 2006). Ancak, aratrmaclar saldrganln farkl trleri iin genetiin daha gl ya da
daha zayf bir rol oynayabileceini ne sryorlar.

536

Blm 16 Sosyal Psikoloji

yaparken karunuzdakinin sizin onu taklit


ettiini anlamamasu gerekir, yoksa bu
teknik tamamen ters teper. (Maddux
ve ark., 2008, s. 463). Bu talimatlaru
alan renciler, taklit etmeye tevik
edilmemi rencilerden daha yksek
puan aldular.
Tabiki bazu durumlarda insanlar
bakalarunun onlardan holanmasunu
istemeyebilir. Birinin romantik bir
iliki ierisinde olduunu farz edin.
Bu kii, ilikisini gvende tutmak iin,
kendisini ekici alternatiflerden uzak
tutmak isteyebilir. Bu ama azalmu bir
bukalemun etkisine sebep olabilir. Bu
hipotezi test etmek iin araturmacular
romantik iliki iinde olan ve olmayan
katulumcular topladular (Karremans ve
Verwijmeren, 2008). Tm katulumcular
konuma surasunda yzn ovuturan
bir ibirlikiyle etkileim haline getiler.
Hipotezi destekler bir biimde, romantik ilikisi bulunan katulumcular ibirlikiyi
daha az taklit ettiler. Katulumcular bu
davranularunun farkunda deildi. Araturmacular kiinin ilikisini korumak
istemesi bu kiiyi, ilikisini tehlikeye
sokacak potansiyel bir alternatifle
karulatuundaki hareketlerini bilinli
olmayarak etkiler sonucuna vardular
(s. 947)
Bukalemun etkisini rendiinize
gre, sosyal ilikilerde taklit etmenin
nemini daha iyi anlayacaunuzu dnyor musunuz?

Aratrmaclar, fiziksel ve sosyal saldrganlklardaki kiisel farkllklara genetik ve evresel etkenlerin katksn
lmek iin 6 yanda 234 ikizden veri topladlar (Brendgen ve ark., 2005). Fiziksel saldrganlk, ocuun kavgaya
kart ya da vurduu, srd ya da baka bir ocuu
tekmeledii durumlar temsil eder. Sosyal saldrganlk
ise ocuun kt dedikodular yayd ya da dierlerinin
belirli bir snf arkadan sevmemesini salad durumlar temsil eder. Saldrganln iki trnde ikizlerin dav-

ranlarn lmek iin, aratrmaclar ikizlerin retmenlerinden ve akranlarndan deerlendirmeler elde


ettiler. Bu deerlendirmeler, MZ ve DZ ikizlerinin saldrganlk seviyeleri bakmndan birbirinden farkl olduunu
kantlad. MZ ve DZ ikizleri arasndaki karlatrmalar
fiziksel saldrganlktaki yzde 50-60lk bir fark genetik
etkenlerle aklanabilir. Sosyal saldrganlk iinse yzde
20lik bir fark genetikle akland.
Sosyal saldrganlk zerinde genetiin neden daha az etkisi
var? Aratrmaclar, ocuklarn sosyal saldrganl kullanma
eilimlerinin, maruz kaldklar ebeveynlikle ilgili olabileceini
tarttlar. ocuklarn ynlendirmek iin utan ve sululuk
duygularn kullananan ebeveynler, ocuklarn snf iindeki
davranlarn etkileyebilir. Genel olarak bu aratrma baz
kiilerin saldrganla kar doal yatknlnn dierlerinden
daha ok olduunu gsteriyor.
Aratrmaclar ayn zamanda, saldrgan davrana kar
doal yatknl belirleyebilecek beyin fonksiyonlarna da
odaklanmlardr. 12. Blmde grdmz gibi, amigdala
ve korteksin blmleri gibi baz beyin yaplar, duygularn
ifade ve kontrol edilmesinde rol oynuyor. Saldrganlkla ilgili
olarak, beyin sinir yollarnn dzgn ilemesi, kiinin olumsuz duygular kontrol etmesi bakmndan nemli. rnein,
kiinin amigdalasnda normal olmayan seviyede aktivasyon
grlyorsa, bu kii saldrgan davranlar tetikleyen olumsuz
duygular bastramayabilir (Siever, 2008).
Dikkat, serotonin nrotransmitteri zerine younlat.
Aratrmaclar normal olmayan serotonin seviyesinin, beynin kiinin olumsuz ve drtsel duygular dzenlemesini
olumsuz etkileyebilceini belirttiler (Siever, 2008). rnein
bir alma, gemiinde daha ok saldrganlk vakas bulunan erkeklerin, serotonin sistemine byk lde etki eden
bir ilaca (fenfluramine) daha az tepki verdii ortaya kmtr. (Manuck ve ark., 2002). 14. Blmden aratrmaclarn,
serotonin ilevinde grev alan gncel genlerdeki farkllklarn
sonucunu aratrmaya baladn hatrlayn. Bu aratrmada
da, aratrmaclar belirli gen farkllklarnn, insanlar ar
saldrgan davranlara itecek ekilde serotonin ilevini etkileyebildiini gsterdiler.
Saldrganlk zerine kiilik aratrmalar, saldrgan davranlarn kategorilerini belirlemenin nemini vurgulamtr.
Farkl kiilik profillerine sahip insanlarn farkl tr saldrganlk gstermesi beklenir. Baka nemli bir nokta da arasal
saldrganlkla drtsel saldrganln birbirinden ayrlmasdr. (Little ve ark., 2003; Ramrez ve Andreu, 2006). Drtsel saldrganlk durumlara verilen bir tepkidir ve duygularla
ynetilir. nsanlar ann kzgnlyla saldrgan harekerlerde
bulunurlar. Eer bir araba kazasndan sonra yumruk yumrua girmi insanlar grrseniz, bu drtsel saldrganlktr.
Arasal saldrganlk ise amalarla ynetilir (saldrganlk
insanlarn amalarna ulamasna yardmc olan bir aratr)
ve bilisel temellidir. nsanlar, belirli emellerle nceden dnerek saldrganlk gsterirler. Eer birisini, yal bir kadnn
antasn almak iin onu yere sererken grrseniz bu arasal saldrganlktr. Aratrmaclar bu tr iddet trlerinden
birine eilim gsteren kiilerin birbirinden ok farkl kiilik
zeliklere sahip olduunu ortaya koymutur (Caprara ve ark.,
1996). rnein, drtsel saldrganla eilimi olduu belirtilen kiiler, genellikle duygusal tepkileri bakmndan karakterize edilir. Yani, bu kiilerin genel olarak belirli durumlarda
yksek oranda duygusal davranmalar beklenir. Bunun ter-

Neden bazu gnlk deneyimler en sakin insanlarun bile


saldurgan davranmasuna yol auyor?

sine, arasal saldrganla eilimi olduu belirtilen kiilerin,


iddetin olumlu deerlendirmesi etkeninden yksek puan
almas beklenir. Bu kiiler iddetin ou trnn gerekelendirilebilir olduunu dnrler ve saldrgan davranlarn
ahlaki sorumluluklarn kabul etmezler.
Bu analizden btn saldrganlk trlerinin ayn kiilik
zelliklerinden kaynaklanmadn reniyoruz. ou insan
drtsel ya da arasal saldrganl u noktalarnda deildir.
Bu yzden en kk uzlamazlkta ya da haksz iddet olaylarnda ileden kmazlar. Ancak baz durumlarda en sakin kii
bile saldrgan davran gsterebilir. imdi saldrganl tetikleyen durumlara gz atacaz.

SALDIRGANLIKTA DURUMUN
ETKLER
Bir an durup en son ne zaman saldrgan davranta bulunduunuzu hatrlayn. Bu yalnzca fiziksel saldrganlk olmak
zorunda deil, psikolojik sknt yaratmak amacyla birine yalnzca szle satam olabilirsiniz. Saldrganlnza yol aan
bu durumu nasl aklarsnz?
nsanlarn, yaplmas ok nemli bir grevi sizin iin
imkansz hale getirdii bir durumu dnn. Patlama noktasna gelir miydiniz? Bu genel iliki hayal krkl-saldrganlk
hipotezinde ele alnr (Dollard ve ark., 1939). Bu hipoteze
gre, hayal krkl, insanlarn amalarna ulamalar engellendiinde ortaya kar ve bu hayal krkl duygusu saldr-

drtsel saldrganlk: Belirli emellere ulamak amacyla nceden dnlm olmayan, bilisel temelli ve amaca ynelik saldrganlk.
arasal saldrganlk: Belirli emellere ulamak amacyla nceden dnlm olan, bilisel temelli ve amaca ynelik saldrganlk.
hayal krkl-saldrganlk hipotezi: Bu hipoteze gre, hayal krkl,
insanlarn amalarna ulamalar engellendiinde ortaya kar ve bu
hayal krkl duygusu saldrgan davran olasln arttrr.

Saldurganluk, zgecilik ve Olumlu Sosyal Davranu

537

gan davran olasln arttrr. Hayal krkl ve saldrganlk


arasndaki ba ok miktarda ampirik destek ald (Berkowitz,
1993, 1998). rnein, ok ilgi ekici oyuncaklarla oynayacaklar beklentisinde olan ocuklar hayal krklna uradklarnda, bu oyuncaklarla oynama ans elde ettikleri zaman bu
oyuncaklara kar saldrgan davranmlardr (Barker ve ark.,
1941). Aratrmaclar bu ilikiyi hem kiisel hem de sosyal
dzeylerdeki saldrganl aklamak iin kullanmtr.
Bu haberi hatrladnz m? Bir adam iinden kovulunca,
geri dnp onu kovan patronuyla birlikte birka i arkadan ldryor. Bu hayal krklnn (geinme amacnn
engellenmesi) saldrganla yol amasna bir rnek olabilir
mi? Bu soruya genel bir cevap vermek iin, bir takm aratrmaclar San Francisconun isizlik oran ve bu ehirde
dier insanlar iin tehlikeli olarak kabul edilmi kii oran
arasndaki ilikiyi incelediler. Bu analiz tm toplum iin
tahminler yapmaya yardmc oluyor. Hangi isizlik oran
iddeti en st seviyeye karr? Aratrmaclar isizlik arttka iddetin de arttn grdler, ancak bu yalnzca belli
bir seviyeye kadard. sizlik ok yksek hale geldiinde,
iddet oran tekrar dmeye balad. Bunun sebebi ne olabilir? Aratrmaclar insanlarn ilerini kaybetme korkusunun hayal krklyla ortaya kan iddet eilimlerini dizginlediini ne srd (Catalano ve ark., 1997, 2002).
Bu alma kiisel ve sosyal etkenlerin iddete nasl yeni bir
boyut getirdiini ne sryor. Her kiinin artan isizlik ekonomisinde yaad hayal krklna bal belli bir dzeydeki
saldrganl tahmin edebiliriz. Ancak, insanlar saldrganln
kendi ilerini tehlikeye sokacann farknda olduundan iddet dizginlenir. Byk ihtimalle gnlk yaamda kan baz
zorluklar siz de fark etmisinizdir. Saldrganlk gsterecek
kadar hayal krklna uradnz pek ok durum vardr,
ancak saldrganl uzun vadede sizin aleyhinize alacan
da farkndasnzdr.
Dorudan provokasyonun da saldrganla yol atn
sylemek sizi artmayacaktr. Yani birisi sizi zgn ya da
kzgn hissettirecek ekilde davrandnda ve siz bu davrann kastl olduunu hissettiinizde, fiziksel ya da szel saldrganlkla cevap vermeniz muhtemeldir (Johnson ve Rule,
1986). Dorudan provokasyonun etkileri , olumsuz sonular
douran durumlarn saldrganlkla sonulanaca genel fikriyle uyumaktadr. Eylemlerin kastll nemlidir, nk
kastl olmayan bir davran olumsuz bir ekilde yorumlamanz pek muhtemel deildir. Drdnc snf rencileri
zerinde yaplan bir almay ele alalm (Nelson ve ark.,
2008). Aratrmaclar ocuklardan baz senaryolar okumalarn ve buradaki kiilerin niyetleriyle ilgili yargda bulunmalarn istedi. rnein bir senaryoda ocuklardan, yar
esnasnda bir arkadalarnn ayana basketbol topu taklarak
dmesini hayal etmeleri beklendi. ocuklar arkadalarnn
bu hareketinin kasti mi kaza m olduunu dndklerini
belirttiler. Aratrmaclar, ocuklarn snf iinde ne derece
saldrgan olduklaryla ilgili de bilgi topladlar ki tip veri
ilgin ilikiler ortaya kard. rnein basketbol rnei gibi
senaryolarda dmanca niyet bulan erkek ocuklar fiziksel
olarak da en saldrgan olanlaryd. Bu veriler size insanlarn
sosyal gereklii nasl yaplandrdnn neden nemli olduunu hatrlatr. nsanlar mulaktaki durumlar provokasyon
olarak algladklarnda, saldrganlkla cevap verme olaslklar da artar.

538

Blm 16 Sosyal Psikoloji

imdiye kadar, saldrganlk ortaya karan belirli durumlarn baz ynlerine odaklandk. Ayrca, daha geni sosyal
normlar insanlarn saldrganlk gstermesini etkiler (Bond,
2004). 6. Blmde anlattmz, ocuklarn yetikin modelleri izleyerek saldrgan davranlar edinmeye ne kadar yatkn
olduklarn ne sren aratrmay hatrlayn. rnein, byk
plastik BoBo bebeini yumruklayan, tekmeleyen ve ona vuran
yetikin modelleri izleyen ocuklar, saldrgan modeli gzlemlemeyen kontrol grubundaki ocuklara oranla, daha sk
benzer davranlarda bulundular (Bandura ve ark., 1963).
6. Blmde, Amerikan televizyonlarnn, dorudan ocuklarn evlerine, ok sayda saldrgan model soktuunu da belirtmitik. Bu tr saldrganla maruz kalmak yetikin saldrganlk dzeyiyle olduka balantldr (Comstock ve Scharrer,
1999; Huesmann ve ark., 2003).
Aratrmaclar, iddet ieren medyaya (televizyon, sinema,
vb.) maruz kalmak ve saldrgan davran arasndaki ilikiyi aklamak iin genel bir saldrganlk modeli gelitirdiler. Bu modele
gre insanlar medyada grdkleri iddet deneyimlerine bal
olarak genel bir saldrganlk ekli ediniyorlar. Bu gre gre
medyada iddet ieren her blm, dnyann tehlikeli bir yer
olduu, saldrganln ie yarad ve saldrganln atmalarla
ve kzgnlkla ba etmenin uygun bir yolu olduunu renmek
iin bir frsat (Bushman ve Anderson, 2002, s. 1680). iddet
ieren bilgisayar oyunlarnn ksa vadeli etkilerini inceleyen bir
almay gz nne alalm.
Aratrmaclar 224 niversite rencisinden iddet ieren (rnein Mortal Kombat gibi) ya da iddet iermeyen
(3D, Pinball gibi) bilgisayar oyunlar oynamalarn istedi.
(Bushman ve Anderson, 2002). 20 dakika oynadktan
sonra, katlmclardan ilgisiz olduklarna inandklar bir
ii tamamlamalar istendi. Katlmclar tamamlanmam
hikayeler okudular ve onlardan daha sonra ne olacan
tahmin etmeleri istendi. rnein bir hikayede, Todd sar
kta hzla frenlere basnca, ona arkadan bir araba arpyor. Katlmclardan Sonra ne olacak? sorusunun cevab
istendiinde, iddet ieren oyunlar oynayan renciler
hikayeleri srekli daha saldrgan sonlarla bitirdiler. rnein katlmclar Toddun camdan frlayacan ya da dier
srcy baklayacan veya vuracan belirttiler.

iddet ieren oyunlar oynayan ocuklarun gerek dnyada


da saldurganlua daha yatkun olduu konusunda ebeveynler
neden endielenmeli?

Bu alma, iddet iermeyen oyunlar oynayan rencilere


kyasla, iddet ieren oyunlar oynayan rencilerin daha saldrgan tepkiler vermeye hazr olduunu gsteriyor. Dier
aratrmalar, son zamanlarda iddet ierikli ya da iddet ierikli olmayan oyunlar oynayan niversite rencilerinin psikolojik tepkilerini karlatrmtr (Carnagey ve ark., 2007).
iddet ierikli oyun oynayan renciler, baklama, kurunlama ve hapis dvleri gibi gerek hayatta geen iddete
(dk kalp hz) gibi daha zayf tepkiler vermitir. Bu veriler,
rencilerin oyun oynamasnn onlar iddet grntlerine
kar hissizletirdiini gstermitir. Yani, bu tr iddet ieren
oyunlara maruz kalmak hem dnyay daha iddet ierikli grmeye yol ayor hem de insanlarn bu iddete kar tepkisini
azaltyor.
Maalesef, ou ocuk iin dnya gerekten de tehlikelerle
dolu. ocuklar evlerinde saldrgan davranlara maruz kalabiliyorlar (Evans ve ark., 2008). Ayrca, Amerikada pek ok
ocuk, iddetin gnlk hayatn devaml bir paras olduu ehir
ii mahallelerde byyor (Berkowitz, 2003; Salzinger ve ark.,
2006). Aratrmaclar, iddetin ocuklarn zihin sal ve saldrganla eilimi zerindeki etkilerini yeni yeni aratrmaya
baladlar (Bingenheimer ve ark., 2005).
Bu blmde insanlarn neden saldrgan davranlarda
bulunacayla ilgili bir ok neden belirttik. Neyse ki, insanlar
ayn zamanda bakalarna yardm etmeye de hazrlar. imdi
yardm etme davrannn kklerini inceleyeceiz.

OLUMLU SOSYAL DAVRANIIN


KKLER
2008 Maysnda, Richter leinde 8.0 iddetinde bir deprem
indeki Sichuan ilini vurdu. Medya depremin yaratt tahribatn grntleriyle doluydu. Ancak medya ayn zamanda, bakalarn kurtarmak iin kendi hayatn tehlikeye atan insanlar
da gsterdi. inden ve dnyann dier blgelerinden insanlar,
hayatta kalanlar bulmak ve onlara yardm etmek umuduyla
Sichuana akn etti. nsanlarn neden bu gibi olumlu sosyal
davranlarda bulunduunu nasl aklayabiliriz? Aratrmac
C. Daniel Batson (1994) insanlar toplumun yararna davranmasna neden olan drt etken olduunu ne sryor:
zgecilik: Bakalarna yardm etme amacyla hareket

etmek, baka bir insann hayatn kurtaran src rneinde olduu gibi.
Egoizm: Sonunda kendi karn dnerek olumlu sosyal davranta bulunmak, kii karlnda benzer bir
iyilik grmek (rnein bir istei gerekletirmek) ya da
bir dl (rnein para ya da takdir) almak iin yardmc
olabilir.
Kollektivizm: Belirli bir gruba yardmc olmak iin olumlu
sosyal davran gstermek, insanlar ailelerinin, derneklerinin, politik partilerin vb. durumunu gelitirmek iin
yardmc davranlarda bulunabilirler
Prensiplik: Ahlaki prensipleri desteklemek iin olumlu
sosyal davranlar gstermek, kii dini ya da medeni prensiplerinden tr olumlu sosyal davranlarda bulunabilir.
Bu drtlerin farkl durumlara nasl uygulanabileceini
grebilirsiniz.
Ayn olumlu sosyal davran birden fazla drtye hizmet
ediyor olabilir. rnein, ou niversite imdilerde renci-

Hangi olumlu sosyal davranu drts insanlarun evreyi


korumak iin bir araya gelmesini aukluyor?

leri bakalarnn adna alma deneyimiyle bir dersin akademik renme amacn karlayan eitici bir grev olan
hizmet renimi iin tevik ediyor (Jay, 2008, s. 255). rnein, bir hizmet renimi projesi srasnda, gerontolojiye giri
dersindeki renciler, yal insanlarla balantl olan yasal
sorunlarla ilgili bilgi toplamak zere il kurumuna yardmc
oldular (Anstee ve ark., 2008). Bu projeye katlm rencilerin
eitici deneyimini gelitirdii iin bu rnei egoizm olarak
sayabiliriz (rencilerin dl daha iyi renmek). Ancak, bu
katlmlar yallara ve il kurumuna da yardm olduundan,
bu rnei kolektivizm olarak da grebiliriz. Aslnda, hizmet
renimini destekleyen eitmenler rencilerin ileride de
olumlu sosyal davranlar gstermesini umut ediyorlar (Tomkovick ve ark., 2008).
Olumlu sosyal davran iin bu drtlerin arasnda zgecilik de olmas her zaman tartlan bir konu olmutur. Neden
olduunu anlamak iin nceki blmlerde ilediimiz evrimsel nedenler konusunu hatrlamanz gerekiyor. Evrimsel bak
asna gre, hayatn asl amac genlerin devamn salamak
iin yeniden remektir. Bu balamda zgecilik mantkl geliyor mu? Bakalarna yardmc olmak iin neden kendi hayatnz riske sokasnz ki? Bu soruya, bakalarnn aile mi yoksa
yabanc m olduuna bal olarak iki yant verilebilir.
Aile yeleri iin zgeci davranlar bir anlam ifade ediyor,
nk kendi hayatnz tehlikeye atsanz dahi, sizin gen havuzunuzun hayatta kalmasna yardmc oluyorsunuz (Burnstein,
2005). Aratrmaclar genetik uyumun insanlarn zgeci davranlar gstermesini ne derece etkilediini aratrmlardr.
Bir deneydeki katlmclara kendileri ve yzde 50 genetik
uyum gsterdikleri akrabalar (rnein kardeleri, ebeveynleri), yzde 25 uyum gsterdikleri akrabalar (rnein bykanne, bykbaba, hala, teyze ve yeenler) ya
da yzde 12.5 uyum gsterdikleri akrabalar (kuzenler
gibi) iin para kazanma ans verildi (Madsen ve ark.,
2007). Ancak para kazanmak iin katlmclarn ac veren
fiziksel bir pozisyonda kalmalar gerekiyordu. Bu pozisyonda ne kadar uzun dururlarsa kendileri ve akrabalar
iin o kadar ok para kazanyorlard. Katlmclarn birka gn sonra laboratuara dnp her akrabalk kategorisi iin testi tamamlamas gerekiyordu. Katlmclar her

Saldurganluk, zgecilik ve Olumlu Sosyal Davranu

539

denemenin sonuna kadar ne kadar sre ac veren pozisyonda durduklarn bilmiyorlard.Sonular genetik uyumun etkisini ak bir ekilde ortaya koydu. Genel olarak genetik uyum ne kadar oksa katlmclar da acya o
derece uzun katlandlar. Aratrmaclar Londradaki ve
iki Gney Afrika Zulu halkndaki renciler iin hemen
hemen ayn sonuca vardlar.
Katlmclar, akrabalarna para kazandrabilmek iin
acya katlandndan bu davranlar zgecilik iin gerekli
kriterini salyor. Sonular arpc bir ekilde insanlarn,
bakalarndansa kendi akrabalar iin zgeci davranlar gstermeye daha meyilli olduunu gsteriyor. Ancak aratrmaclar, baka sosyal ilikilerin de insanlarn davranlarn
etkilediini kabul ediyor. Aslnda baka aratrmalar insanlarn, arkada evreleri de dahil olmak zere duygusal olarak kendilerini yakn hissettikleri kiilere yardm etmelerinin daha kolay olduunu gsteriyor (Korchmaros ve Kenny,
2006; Stewart-Williams, 2007). ou insan iin en yakn
duygusal ballklar yine en yakn akrabalarna kar oluyor.
Bu nedenle duygusal yaknla bal yardm etme modelleri
dolayl yolda insanlarn gen havuzunu kurtarmasna neden
oluyor.
Peki ya akraba olmayanlar? Duygusal yaknla odaklanmak insanlarn neden en yakn arkadalarna kar zgeci
davranlarda bulunabileceini gsteriyor. Ama rnein
neden src tanmad birine yardm etmek iin kendi
hayatn tehlikeye att? Tandklara ve yabanclara karlkl
zgecilik aklamak iin, kuramclar karlkl zgecilik kavramn incelediler (Trivers, 1971). Bu kavram insanlarn, bir
ekilde bakalarnn da onlara kar ayn ekilde davranacan dnerek zgeci davranlarda bulunduklarn ne
sryor. Yani gelecekte ben boulurken senin de beni kurtarman beklentisiyle seni boulmaktan kurtaryorum.
Ancak karlkl zgeciliin sosyal trlerdeki ortak almann tm ynlerini aklayamadn aklnzda bulundurun.
rnein tanmad kiinin arabasn durduran adam hi phesiz karlnda benzer bir zgeci davran beklemiyordu.
Bu tr hareketleri aklamak iin aratrmaclar dolayl karlklln devreye girdiini belirtiyorlar: nsanlar gelecekte
zgeci davranlara ihtiya duyabilecei iin zgeci davran gsteriyorlar. Daha basit anlatmak gerekirse: Ben senin
srtn karsam, bakas da benim srtm kar. (Nowak ve
Sigmund, 2005, s. 1291). Bu karlkl zgecilik kavramnn
nemli bir bileeni de insanlarn zgeci ve gvenilir olarak
n kazanmasdr. rnein bir aratrmada katlmclar, dier
katlmclara para yardm yaparak zgeci davran gsterebilecekleri birka frsat veren bir oyun oynadlar (Wedekind ve
Braithwaite, 2002). Oyun ilerledike, gstermelik puanlar
itibarlarnn salam bir gstergesi olarak akland. Aratrmann ikinci safhasnda, baka bir oyunda en iyi itibara sahip
katlmclar ayn zamanda zgeci davranlar iin dllendirilmesi en muhtemel olan kiilerdi. Bu tr sonular zgeciliin gvenilir bir kayna olarak itibar kazanmann uzun sreli
yararlarn gsteriyor.

karlkl zgecilik: nsanlarn bakalarnn da onlara zgeci davranlarda bulunaca beklentisiyle zgeci davranlarda bulunmas.

540

Blm 16 Sosyal Psikoloji

Ne gibi sosyal gler insanlarun, inin Sichuan ilindeki deprem sonrasu aluan kurtarma ekiplerinin yaptuu gibi kendi
hayatlarunu bakalarunun hayatlarunu kurtarmak iin riske
atmasuna neden oluyor ?

nsanlar akrabalar olmayan birine zgeci davranta


bulunduunda genelde ortada sosyal bir bileen de vardr.
Empati zgecilii hipotezi belirli bir ilikiyi ne srer. Birisine kar empati (ayn duygular hissetmek) hissettiinizde
bu duygular yardm etmek gibi zgeci davranlar uyandrr.
(Batson, 1991). Aratrmalar bu hipotezi doruluyor. rnein bir aratrmada, aratrmaclar katlmclardan piyango
biletlerini grubun tmne ya da grup iindeki belirli kiilere datmalarn istedi (Batson ve ark., 1999). Deneyin bir
art, katlmclarn grup yelerine ait olduuna inandklar
otobiyografik bir mesaj okumalaryd. Mesaja gre bu kii,
uzun zamandr birlikte olduu kii tarafndan terk edilmiti.
Katlmclar empati hissettiklerinde, fazla bileti terk edilmi kiiye verdiler. Aratrmaclar, insanlar ve dier trler
arasnda, empati ve zgecilik arasnda olduka genel balar
olduunu gstermitir (de Waal, 2008).
nsanlarn neden olumlu sosyal ya da zgeci davranlar gsterdiini inceledik. Bir sonraki blmde insanlarn
yardm etme isteinin yani olumlu sosyal drtleri devam
ettirme becerilerinin ne kadarnn durumun zelliklerine
bal olduunu gsteren bir klasik program aratrmasn
inceleyeceiz.

DURUMUN OLUMLU SOSYAL


DAVRANIA ETKLER
Bu alma program bir trajediyle balad. New Yorkun
Queens mahallesindeki, 38 sayg deer ve yasalara uyan
insan yarm saatten daha fazla bir sre boyunca dairelerinin gvenli pencerelerinden bir katilin ayr saldryla bir
kadn takip edip ldrmesini izlediler. Etraftakilerin sesi ve
yatak odalarndan gelen ani k saldrgan iki kez durdurup

onu korkuttu. Ancak her seferinde,


geri dnp kurbann baklad. Bu
saldr srasnda bir kii bile polisi
aramad, yalnzca bir grg tan
ancak kurban ldkten sonra polisi
arad (Rosenthal, 1964). nsanlar
Kitty Genovese cinayetini gazetede
okuduklarnda, sorumlu vatandalarn nasl bu denli kaytsz ve ta kalpli
olabileceini kabullenemediler.
Ama bu grg tanklarna
kaytszlk ve ta kalplilik etiketlerini yaptrmak doru mu? Ya da
durumsal glerle bu hareketsizliklerini aklayabilir miyiz? Bibb Latan
ve John Darley (1970), bu davadan
durumsal gler iin faydalanmak
isteyerek bir takm almalar yrttler. Amalar, grg tanklarnn
mdahalesinin, insanlarn stres
altnda yardm etme isteklerinin
belirli zelliklere ok hassas olduunu ortaya karmakt. Dahiyane bir
ekilde laboratuar ortamnda grg
tanklarnn mdahalesinin deneysel
bir benzerini yarattlar.

Huzur dolu Queens mahallesindeki Kitty Genovese cinayeti, ulusu


akuna evirdi. Neden bu kadar ok
sorumlu vatanda, kadunun yardum
uluklarunu duyduklarunda mdahale
etmemiler?

Katlmclar erkek niversite rencileriydi. Her renci


interkom bulunan bir odaya yerletirildi ve yandaki
odadaki baka bir renciyle iletiime getiine inan-

100

2$B``c`b^ilgcXi
*$B``c`b^ilgcXi

PXi[dpq[\j`

80

6$B``c`b^ilgcXi

60
40
20
0

40

80
120 160 200 240 280
8Z`c[lildleYXcXe^Z[XejXe`p\c\i

EKL 16.8 Acil Durumda Grg

Tanuu Mdahalesi

drld. Kiisel problemlerle ilgili bir


tartma srasnda, dier rencinin
epilepsi krizi geirip, yardm istediini
duydu. Kriz srasnda, katlmclarn
dier konumacyla konumas ya da
bu acil durum hakknda bir ey yaplp yaplmadn renmeleri imkanszd. Bu deneydeki baml deiken,
katlmclarn deneycilere acil durumu
bildirme hzyd.
Katlmclar, ne kadar grg tan
olduunu dnyorsa, mdahale de
buna bal olarak deiiyordu. Ne kadar
ok insann orada olduunu dnyorsa, krizi bildirmesi de (eer bildirdiyse) o kadar yava oluyordu. Resim
16.8de de grebileceiniz gibi, iki kiilik durumlarda herkes 160 saniye iinde
mdahale etti,, ancak daha ok kiinin
orada olduunu dnenlerin yzde 40
deneyi yrten kiiye dier rencinin
ciddi ekilde hasta olduunu bildirme
zahmetinde bulunmadlar (Darley ve
Latan, 1968).

Bu sonu sorumluluun dalmndan ortaya kyor. Bir acil


durumda birden fazla insan yardm edebilecei zaman, insanlar
genelde bakalarnn yardm edeceini ya da etmesi gerektiini
dnp, olaya karmyorlar.
Sorumluluun datlmas grg tanklarnn yardm
etmemesinin nedenlerinden yalnzca biri. imdi baka acil
durumlarn daha fazla ynn inceleyelim.

Grg Tanklar Acil Durumu Fark Etmeli Kriz almasnda, katlmclar neyin olup bittiini anlasn diye duruma
hile katlmt. Ancak pek ok gerek hayat durumunda, kendi
ileriyle megul olan insanlar (rnein ie ya da bir randevuya
giderken) yardm edebilecekleri bir durumu fark etmeyebilirler bile. Canl bir deneyde, Princeton lahiyat Seminerindeki
renciler vaazlar zerinden deerlendirileceklerini dndler. Bu vaazlardan biri, Yeni Ahitte geen, yol kenarnda yaral
olarak yatan bir adama yardm eden merhametli insan zerine
ksa bir hikayeydi.
Seminerde bulunan renciler, ilk olarak ksa bir
konuma yaplan binadan baka bir binada derslerini
vermek zorundaydlar. rencilerden bazlarna, rastgele, bir sonraki oturuma yetimeleri iin acele etmeleri
gereken gecikmeli, dierlerine tam zamannda yetiecekleri ve nc bir gruba da erken varacaklar bir durum
verilmiti. Her seminer konumacs iki bina arasnda
yrrken, kapnn kenarna km ksren ve inleyen
bir adamla karlatlar. Merhametli insan zerine semi-

Ne kadar ok insan varsa, grg tanuklarunun mdahale


etme olasuluu o kadar dktr. Grg tanuklaru en huzlu iki
kiilik gruplarda mdahale ediyorlar.
Kaynak: Darley ve Latan, Journal of Personality and Social
Psychology, 8(4), 1968. Copyright 1968 American Psychological
Association.

grg tan mdahalesi: Yardma ihtiyac olan insana yardm etme


istei.
sorumluluun dalm: Acil durumlarda, ne kadar ok grg tan
varsa insanlar da yardm etmek iin o kadar az sorumlu hissediyorlar.

Saldurganluk, zgecilik ve Olumlu Sosyal Davranu

541

Yaamnzda Eletirel Dnme


NSANLARIN GNLL OLMASINI NASIL SALARSINIZ?
Bir rgtte lider olduunuzu dnn.
Haliyle, rgt faaliyetleriyle ilgilenmek iin gnlller bulmak isteyeceksiniz. Bunu yapabilmek iin insanlarun
neden gnll olduu ve ilerine olan
ilgilerini neyin canlu tuttuunu bilmek
iinize yarayabilir.
nsanlarun neden gnll olduu
sorusuyla balayalum. Araturmacular
insanlaru gnll olmaya iten birka
neden buldular (Omoto ve Snyder,
2002). rnein insanlar, zgecilikle
ilgili kiisel deerlerini ifade etmek,
deneyimlerini artturmak ve sosyal
ilikilerini glendirmek iin gnll
oluyorlar. Eer gnlllk pozisyonlaru
bu isteklere cevap vermiyorsa insanlar katkuda bulunmak istemeyebilir.
Bu nedenle gnll insanlar ie almak
istiyorsanuz, bu insanlarun aklunda
yatan nedenleri anlamanuz gerekir.
nsanlar bazen yapmalaru gerektii
iin de gnll olabilirler. Bazu okullar, toplum hizmetini artturabilmek
iin, zorunlu gnlllk programlaru
uygular. Ancak ne yazuk ki bu tr
programlar insanlarun nedensellik
yklemelerini isel kontrol odaundan,
dusal kontrol odauna kaydurabilir. Yani
insanlar Yapuyorum nk benim iin
nemli. Yerine Yapuyorum nk
yapmak zorundayum. Demeye balar.
Byle olduunda insanlarun gelecekte
gnll olma olasuluklaru azalur (Stukas
ve ark., 1999). nsanlar gnll alumalar yrttnde bu durumun hassasiyetinin farkunda olmaludurlar.

nsanlar gnll olmaya baladuklarunda, ilerine devam etmelerini


salayan nedir? Bu soruya cevap
verebilmek iin araturmacular,
gnllleri belirli bir sre boyunca
izledikleri boylamasuna alumalarda
bulundular. rnein Floridadaki bir
alumada 238 katulumcu bir sene
boyunca izlendi (Davis ve ark.,
2003). Gnlller St. Petersburgh
Free Clinic ve E Taciziyle Mcadele
Merkezi gibi kurumlarda alutular.
Katulumcularun memnuniyetini etkileyen en nemli etken, gnll olarak
alutuklaru ilerde yaaduklaru stres
miktaruydu. Bu sonu sizi aurtmayabilir, ancak kullanulu tavsiyeler ortaya
ukaruyor. Araturmacular, gnlllere
stres yaratabilecek durumlara karu
hazurluklu olmalaru konusunda eitim
yntemleri gsterilmesi ya da onlara
bu durumlarla nasul baa ukacaklarunun retilmesi gerektiini vurguluyorlar (s.259)
Gneydou Amerikada darlacezede 302 katulumcuyla yrtlen
baka bir alumada, insanlarun
gnlllk konusunu ne derece
nemli bir sosyal rol olarak grdkleri zerinde duruldu (Finkelstein ve
ark., 2005). Bu blmn balarunda
insanlarun davranularunun sosyal
rollerden ne kadar etkilendiini
haturlayun. Bu araturma, gnlll
kiiliklerinin bir parasu olarak gren
kiilerin gnll olarak alumaya
devam etme olasuluklarunun yksek

ner vermeye giderken , seminer rencileri vaazn vermek


zere olduklar eyi uygulamaya koyma ansn elde ettiler. Peki yaptlar m? Ge kaldklar iin acelesi olanlarn
yalnzca yzde 10u yardm etti. Zamannda yetienlerin
yzde 45i yabancya yardm etti. E ok grg tan mdahalesi erkenden orada olanlardan geldi. Bu kiilerin yzde
63 Merhametli nsan gibi davrand (Darley ve Batson,
1973).

542

Blm 16 Sosyal Psikoloji

olduu hipotezini ne srd. Darlaceze iin gnll olarak alumak


kiiliimin nemli bir parasu. Gibi
cmlelerden, katulumcular sosyal roln
ne derece nemli olduunu belirttiler. Katulumcularun bekledikleri gibi,
rol kimliinin gc ve gnll ie
devam etme sresi arasunda olumlu
bir korelasyon olduu ortaya uktu. Bu
sonular, tekrar, salam bir tavsiye
ortaya koyuyor: Kii gnllle
baladuunda, srdrme abalaru
gnll rol kimlii ortaya ukarma
zerine younlaabilir Tirtler,
plakaluklar gibi gnlllerin halk tarafundan fark edilmesini salayacak
geler, rol kimliinin glenmesine
katkuda bulunabilir. (s.416)
Bu analizi bakalarunu gnll yapmaya aluan birinin baku ausundan
sizlere sunduk. Ancak kendi davranularunuzu incelemek iin de bu analizleri kullanabilirsiniz. Sizin gnll
olmanuza ne gibi etkenler yardumda
bulunuyor? Stresle baa ukmaya
hazur musunuz? Gnll alumanuzu
ne derece saygudeer bir sosyal rol
olarak gryorsunuz? Gnll eylemlerinizin kiisel ve sosyal yararlarunu
artturmak iin kendinize u sorularu
sorabilirsiniz:
Gnll davranuu araturmak iin
boylamasuna alumalar yapmanun
nemi nedir?
Tirtler ve plakaluklar rol kimliini
nasul glendirebilir?

Ge kalan seminer rencilerini nasl deerlendirmeliyiz?


Belki de seminer rencileri kendi endielerine o kadar
kaplmt ki, acil durumu fark edemediler. Belki fark
ettiler ancak acele iinde olduklarndan durumun ne kadar
ciddi olduunu grebilecek kadar dikkat etmediler. Her iki
durumda da yardm etme davrannn durumu doru olarak deerlendirmek iin zaman ayrmaya bal olduunu
gryorsunuz.

Grg Tanklar Sorumluluk Hissetmeli Sorumluluk dalmnn mdahale etmemede nemli bir etken olduunu grdk. Eer kendinizi yardma ihtiya duyduunuz bir
durumda bulursanz, grg tanklarnn sorumluluk duygusunu
ortaya karmak ve bu gc alt etmek iin elinizden gelen her
eyi yapmalsnz. Dorudan birini iaret edin ve Sen! Senin
yardmna ihtiyacm var. Deyin. Ak su ieren iki almay
ele alalm. lk almada, New Yorklular, hrszn, bir kadn
masadan kalknca onun antasn almasn izlediler. kinci
almada ise, plaja gidenler, hrszn, sahibinin birka dakikalna yanndan ayrld plaj havlusu zerinden radyoyu almasn izlediler.
Her deneyde, hrszlk kurban olan kii (deneyicilerin
ibirlikisi) yaknda suun gzlemcisi olacak kiiye Zamannz var m? ya da Ben yokken antama (radyoma) gz
kulak olabilir misiniz? diye sordu. lk etkileim kiisel bir
sorumluluk ortaya karmad ve grg tanklar hrszlk
gerekleirken yalnzca durmakla yetindiler. Ancak, kurbann eyasna gz kulak olmay kabul edenlerin hemen
hepsi hrszla mdahale etti. Yardm ardlar ve hatta
bazlar plajda kamaya alan hrsz durdurdu (Moriarty, 1975).

Kiisel Bir Son Sz


Psikoloji ve Yaam yolculuumuzun sonuna geldik. Geri dnp
baktnzda, umarz bu yolda ne kadar ok ey rendiinizi
anlarsnz. Yine de, psikoloji rencisini bekleyen heyecan ve
zorluklarn ancak ok kk bir miktarn el alabildik. Umarz psikolojiye olan ilginizin peiniz brakmaz ve bir gn klinik
pratisyen ya da bilimsel aratrmac olarak ya da psikolojik bilgiyi sosyal ve kiisel problemleri zmede kullanarak bu dinamik giriime katkda bulunursunuz.
Oyun yazar Tom Stoppard bize her kn baka bir
giri olduunu hatrlatyor Hayatnzn bir sonraki aamasna giriinizin, psikolojiye giri dersinden ve Psikoloji Ve
Yaamdan rendiklerinizle kolaylaacan umuyoruz. Bu
sonraki yolculuunuzda, karlatnz tm insanlarla aranzdaki ilikiyi glendirirken, insan abasnn psikolojisine yeni
bir hayat alamanz temenni ediyoruz

Bu deneyler, iyilik istemenin durumu bariz bir ekilde deitirecek bir dier insanlar ieren sahte bir insan ba kurduunu
gsteriyor. Bu durum da, hrsz durdurmadklar iin insanlar
kaytsz olarak nitelendirmenin yanl olaca rneklerden
biri. Kk taahhtlerin sosyal psikolojik gc (Benim iin
buna gz kulak olur musun?) hemen her grg tann yardm eden birine dntrmtr .
Bu blmde olumlu sosyal davranlar, yani insanlarn
dierlerinin yardmna kotuu durumlar inceledik. nsanlarn
olumlu sosyal davranlar aklamak iin birka nedeni olduunu grdk. Ancak bu blmde sklkla karmza kt gibi,
insanlarn bu nedenlerle ne derece harekete geeceini sosyal
durumun olduka etkilediini grdk.

DURUN VE GZDEN GERN


n

Araturmacular neden genetik etkenlerin saldurganlukta rol


oynaduuna inanuyorlar?
Hayal kurukluu ve saldurganluk arasundaki iliki nedir?
Karuluklu zgecilikle anlatulmak istenen nedir?
Sorumluluk daulumu neden ortaya ukar?

o
p
q
ELETREL DNME

iddet ieren bilgisayar oyunlarunun


etkisini len deneyi haturlayun. Katulumcularun, hikayelerin
sonunu getirdii grevin, bilgisayar oyunu oynamalaruyla
alakasuz olduunu dnmeleri neden nemliydi?
Daha fazla aluturma ve aaudaki konu iin pratik iin
MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Kefedin: Grg Tanuu Mdahalesi

Kiisel Bir Son Sz

543

Ana Noktalarn zeti


Sosyal Gerekliin nas

Uyumu salamak iin bireyler karlklk ve ballktan fay-

Her birey kendi sosyal gerekliini yaratr.


nanlar ve mitler sosyal algy etkiler.
Ykleme teorisi, insanlarn davranlarn nedenleriyle ilgili

yarglarn tanmlar.
Temel ykleme hatas, kendine hizmet eden n yarg ve kendi

kendini gerekletirme kehanetleri gibi eitli n yarglar yklemelere ve dier yarglama ve davranlara szabilir.

Durumun Gc
Bir sosyal rol oynuyor olmak, yapay durumlarda bile olsa,

insanlarn inan, deer ve yatknlklarnn tersine davranmalarna yol aabilir.


Sosyal normlar grup yelerinin ykleme ve davanlarn
ekillendirir.
Sherif ve Aschn klasik aratrmas, enformasyon ve normatif glerin uydumculua yol aabileceini gstermitir.
Enformasyon etkisinin bir sonucu olarak aznlk etkisi
ortaya kabilir.
Milgramn itaat zerine aratrmalar sradan insanlarn
organize saldrganla katlmasna veya bu tr davranlara
onay vermesine yol aabilecek durumsal faktrlerin gl
bir kanttdr.

Tutumlar, Tutumlarda Deimeler ve Eylem


Tutumlar nesne, olay ve fikirlere kar olumlu ve olumsuz

deerlendirmelerdir.
Her tutum doru olarak tahmin edilebilir bir davran

deildir; yeterince ulalabilir ve salam olmaldr.


Detaylandrma-olabilirlik modeline gre, ikna iin merkez yol

argmanlarn dikkatli analizinden geerken, evresel ikna yolu


ikna durumlarnn yzeysel zelliklerine dayanmaktadr.
Uyumsuzluk teorisi ve kendini alglama teorisi tutum oluumu
ve deiiminin kiisel hareketlerden kaynaklandn ne srer.

dalanabilir.

n Yarg
Keyfi bile olsa, minimal ipular bir i veya d grubu

tanmlarken n yargya yol aabilir.


Sterotipler bireylerin dnyadaki davran ve bilgileri deer-

lendirmesini etkiler.
Aratrmaclar farkl gruplarn yelerinin ortak amalar iin

birlikte almalarn gerektiren durumlar salayarak n


yargnn baz etkilerini elemilerdir.
Kltrleraras aratmalar da, arkadaln n yarglar yok
etmede nemli rol oynadn ne srer.

Toplumsal likiler
Bireyler aras ekim, ksmen yaknlk, fiziksel ekim, ben-

zerlik ve karlkllkla belirlenir.


Sevgil ilikileri tutku, samimiyet ve ballkla aklanr.
Yetikin balanma tarz ilikinin kalitesini etkiler.

Saldrganlk, zgecilik ve Olumlu Sosyal Davran


Saldrganlktaki bireysel farkllklar genetik, kiilik ve beyin

ileme profillerini yanstr.


Engellenme ve kkrtlma saldrganla yol aabilir
Kltrler, saldrgan davran iin farkl normlar ortaya koyar.
Aratrmaclar insanlarn neden olumlu sosyal davranlarda,

zellikle de kendilerine hibir fayda salamayan zgecil davranlarda bulunduunu aklamaya almlardr.
Evrimsel aklamalar akrabalk ve karlklk zerinde
younlar.
Seyirci mdehalesi almalar acil durumlarda kimin
yardm etmeye eilim gsterip kimin gstermediini belirlemede, durumlarn yksek oranda belirleyici olduunu
gstermitir.

ANAHTAR TERIMLER
arasal saldrganlk (s. 537)
bilisel uyumsuzluk (s. 526)
detaylandrma-olabilirlik modeli (s. 525)
d gruplar (s. 529)
drtsel saldrganlk (s. 537)
enformasyon etkisi (s. 516)
grup dnmesi (s. 520)
grup ii n yarg (s. 529)
grup kutuplatrmas (s. 520)
hayal krkl-saldrganlk hipotezi (s. 537)
rklk (s. 529)
i gruplar (s. 529)
ikna (s. 524)
karlkl zgecilik (s. 540)

544

Blm 16 Sosyal Psikoloji

karlkllk normu (s. 527)


kendine hizmet eden n yarg (s. 511)
kendini alglama teorisi (s. 527)
kendini gerekletirme kehaneti (s. 512)
kural (s. 513)
norm kristalizasyonu (s. 516)
normatif etki (s. 516)
olumlu sosyal davran (s. 535)
ortak deiim modeli (s. 510)
n yarg (s. 528)
zgecilik (s. 535)
saldrganlk (s. 535)
cinsiyetilik (s. 529)
seyirci mdehalesi (s. 541)

sorumluluun datlmas (s. 541)


sosyal alg (s. 509)
sosyal bili (s. 509)
sosyal norm (s. 516)
sosyal psikoloji (s. 509)
sosyal rol (s. 513)
sosyal snflandrma (s. 529)
sterotip (s. 529)
temas hipotezi (s. 531)
temel ykleme hatas (FAE) (s. 510)
tutum (s. 523)
uydumculuk (s. 516)
uyum (s. 527)
ykleme teorisi (s. 510)

Blm 16 Deneme Testi


1. Grace, arkadau Charlienin temel atuf hatasu yapmasunu nlemek istiyor. Ona davranularun _______
nedenlerine younlamasunu nerir.
a. durumsal
c. ayurt edici
b. yatkunluksal
d. tutarlu
2. Aaudaki ifadelerden hangisi kendine hizmet eden
n yarguyla bir tutlamaz?
a. Kaybettim, nk dierleri byk olasulukla hile
yapuyordu.
b. Kaybettim, nk oda ok sucaktu.
c. Kazandum, nk ben bir dahiyim.
d. Kazandum, nk anluydum.
3. Kendini gerekletirme kehanetleri gerek hayatta
tutarlu olabilir, nk;
a. birok renci retmenin ondan beklediinden
daha iyi bir performans gsterir.
b. retmenler genellikle rencilerinin performanslaru hakkunda doru tahminlerde bulunur.
c. retmenlerin rencilerinin performanslaru hakkunda ok fazla tahminleri olmaz.
d. renciler retmenlerinin onlara dier sunuf arkadalaruna davranduklarundan farklu davranmasuna
izin vermez.
4. Stanford Hapishane Deneyinde gardiyanlarun mahkumlara kt davranmasu hangisini destekler?
a. nsanlar saldurgan drtlerini ortaya koyabilecekleri
Durumlar iin can atarlar.
b. Bazu insanlar gardiyan rol oynamak iin domutur.
c. Yalnuz saldurgan insanlar gardiyan roln oynamak
ister.
d. Sosyal roller insanlarun davranularunu etkiler.
5. Solomon Aschun uydumculuk deneyleri grup durumlarunda _____ etkisini ortaya koyar.
a. norm kristalizasyonun c. normative etkinin
b. sosyal kurallarun
d. enformasyon
6. Milgramun itaat zerine deneylerinde, birok insan
daha fazla ok verilmemesi iin itiraz etmitir. Bu
olduktan sonra,
a. deneyi yapanlar alumanun bittiini duyurmutur.
b. katulumcularun ou deneyi burakmutur.
c. birok katulumcu ok uygulamasuna devam etmitir.
d. deneyi yapanlar okun dercesini azaltmayu teklif
etmitir.
7. Bir firma nl birini, bir rn tanutmak iin ie alduunda, mterilerinin ikna iin _____ younu takip edeceini ve ____ detaylandurma yapacaunu mit eder.
a. evresel; dk
c. evresel; yksek
b. merkez; yksek
d. merkez; dk
8. Sam, arkadau Randy ve kendisi iin tatlu seer. Her
iki tatlu da berbat ukar. Eer Samin ______ bir benlik
algusu olsaydu, ____ iin seitii tatludan dolayu en bilisel uyumsuzluu deneyimlemesini beklerdiniz.
a. baumlu;Randy
b. baumsuz; kendisi
c. baumsuz; Randy
d. baumlu; kendisi
9. Oliver, arkadau Stanin kadunlarun erkekler kadar
komik olmaduu ynndeki sterotipini deitirmeye
aluuyor. Birlikte kadunlarun komedi tr gldrler
yaptuu bir televizyon dizisi izliyorlar. Sizce Stanin
sterotipi deiir mi?
a. Evet, nk Oliverun abalarunu takdir edecektir.

b. Hayur, nk bu rnein sterotipiyle alakalu olmaduunu dnecektir.


c. Hayur, nk Stani sterotipinin doru olduuna
inanduracaktur.
d. Evet, nk televizyon serisinden yeni bir sterotip
renecektir.
10. Aaudaki ifadelerden hangisinde Carmen, Perrynin
ondan daha ok holanmasunu salamak iin benzerlii kullanmasuna rnektir?
a. kimizinde terazi olduunu biliyor muydun?
b. Seninle zaman geirmekten ok keyif aluyorum.
c. Sana gazete getirmemi ister misin?
d. Saun harika gzkyor.
11. Aaudaki ifadelerden hangisi doru deildir?
a. Arkadaa sevgi, yaam doyumuyla ilikilidir.
b. Birok ilikinin balangucunda daha ok tutku
vardur.
c. Arkadaa sevgi daha az youndur ama samimiyet oktur.
d. Uzun sreli ilikilerde ok az tutku vardur.
12. Julietin ekici bir adamla konutuu bir video
seyrediyorsunuz. Juliet, ______ olarak adamun
mimiklerin aynusunu yaptuunda, onun u an romantik
bir iliki ierisinde _______ syleyebilirsiniz.
a. bazen, olduunu
c. ok az, olduunu
b. srekli, olduunu
d. seyrek olarak, olmaduunu
13. Engellenme-saldurganluk hipotezine gre hangi
durumda Brett saldurgan davranmaya daha ok
eilimlidir?
a. Brettin bir i grmesi varsa, ama trafikte sukuup
kalmusa.
b. Brettin kuz arkadau bu sabah ona, kendisine kt
davranduunu syleyerek baurmusa.
c. Brett radyoda alan mzikten nefret ediyorsa.
d. Brett girdii web sitelerinin patronu tarafundan
takip edildiini dnyorsa.
14. Seyirci mdehalesi gz nnde bulundurulduunda,
seyircilerin aaudakilerden hangsi yapmasu en az
nemlidir?
a. Acil durumu fark etmeleri.
b. Olaylaru acil olarak tanumlamlaru.
c. Duruma dair sorumluluk hissetmeleri.
d. Kendilerini yardumcu bireyler olarak grmeleri.
15. Eer gelecekte insanlarun gnlll iler yapmaya
devam etmesini salamak istiyorsanuz, aaudaki
nlemlerden hangisini denemezsiniz?
a. nsanlara gnll tirtleri vermek.
b. nsanlaru zorunlu olarak gnlllkle grevlendirmek.
c. nsanlara gnllln stresli yanlaruyla ba etmeleri konusunda yardumcu olmak.
d. nsanlaru gnll olmaya iten nedenleri belirlemek.

Yazl Sorular
1. Tutumun hangi zellikleri, tutum ve davranu arasundaki ilikiyi artturur?
2. Sterotipler davranuu nasul etkiler?
3. Hangi durumsal faktrler insanlarun olumlu sosyal
davranularda bulunmasu ihtimalini etkiler?

Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek


MyPsychLabi (www.mypsychlab.com) ziyaret ederek aadaki videoyu izleyin. Videoyu izledikten sonra aadaki almalar tamamlayn.

Program 19: Durumun Gc

Program 20: Toplumsal Gereklik nas

ANAHTAR TERMLER VE NSANLAR


Program izlerken (kitapta ad geenlerin yannda) zellikle bu
terimlere ve insanlara dikkat edin.
otokrat snrsz yetkileri olan tek bir kii tarafndan ynetilen
bilisel kontrolinanlarn, durumlar anlamlandrmadaki

gc.
demokratiksosyal eitlii uygulayan
liberal demokrasitam ve ya neredeyse mdehale ve koru-

masz tam zgrle izin verme


meru otoritertmen veya bakan gibi daha stn rol-

deki bireyin uygulad gcn bir biimi


Pygmalion etkisiolumlu ve olumsuz beklentilerin davra-

n zerindeki etkisi
dnce durdurmakltlerin, yelerin arasnda eletirel

dnmeyi zapt etmek iin uyguladklar bir teknik


Elliot AronsonAlex Gonzalezle Jigsaw Snfn yara-

tarak rencilerin kendilerini ve dier rencileri rekabet


deil ibilii iinde grmelerini salamtr
Jane Elliotnc snf rencileri arasnda mavi ve
kahverengi gzl ocuklar temelinde n yarg yaratak, bir
deney gerekletirmitir.
Steven HassanSun Myung Moon Unification Kilisesinin
bir zamanlar nemli bir yesiydi. 25 yln kltler tarafndan
yelerini toplama ve yeniden eitmede kullanlan karc
teknikleri anlamaya ve insanlara bu konuda danma salamaya harcamtr.

PROGRAMI GZDEN GERME


1. Sosyal psikologlar ne zerine aluur?
a. nsanlarun dier insanlar tarafundan nasul etki altunda
burakulduu
b. nsanlarun farklu topluluklarda nasul farklu davranduklaru
c. Bazu insanlarun sosyal olarak dierlerine kuyasla neden
daha baarulu olduu
d. Tek bauna kalmu insanlara ne olduu
2. Hangisi Kurt Lewinin liderlik rollerinde ilgisini huzlandurmutur?
a. Sosyal psikolojinin douu
b. Adolf Eichmannun deneyi
c. Hitlerin gcnn ykselii
d. 2. Dnya Savaundan sonra Birlemi Milletlerin
kuruluu

546

Blm 16 Sosyal Psikoloji

3. Lewinin alumasunda erkekler otokratik liderlik elde


ettiklerinde nasul davrandular?
a. Elenmilerdir fakat ok az baaru elde etmilerdir.
b. Oyuncu konumunda ve motive olmu durumdalardu,
orjinal iler yaptular.
c. Birbirine karu dmanca davrandular ve yapacak bir
eyleri yoktu.
d. ok alutular ama birbirlerine karu saldurgandular.
4. Solomon Aschun denelerinde katulumcularun grubun auka yanlu olan yargularuna uyma oranlaru yzde yaklauk
katu?
a. % 70
c. % 30
b. % 50
d. % 90
5. Stanley Milgram itaat deneyini yapmadan nce, uzmanlara sonular hakkunda tahminde bulunmalaru sylenmiti. Uzmanlar,
a. ok uygulamak isteyen insan sayusunu fazla tahmin
ettiler.
b. ok uygulamak isteyen insan sayusunu az tahmin
ettiler.
c. insanlarun davranularu konusunda doru tahminlerde
bulundular .
d. insanlarun ounun deneye devam etmeyeceine
inandular.
6. Milgramun deneyi Nazi Almanyasunun vatandalarunun
davranularunu ne biimde aydunlatmutur?
a. Durumsal zorlamalar kr itaata yol aabilir.
b. nsanlarun davranularunu belirlemede kiisel zellikler
en nemli rol oynar.
c. Almanlara zg kltrel faktrler Nazilerin douuna
yol amutur.
d. nsanolu eline fursat getiinde acumasuz olmaktan
holanur.
7. Aaudaki ifadelerden hangisi temel ykleme hatasunu en
iyi yansutur?
a. Herkes, iyi saluk hizmetine ulaabilmektedir.
b. Etik kurallar sorumlu araturmalar yrtrken ok
gereklidir.
c. siz insanlar alumak iin ok tembeldir.
d. Milgramun deney sonularunu okuyan herkes ok
aurur.
8. Philip Zimbardo ve arkadalarunun hapishane deneyi
neden durdurulmak zorunda kaldu?
a. Deerledirme komitesi tarafundan etik kurallara aykuru
buludu.
b. rencilerin ok vaktini aluyordu.

c. Ana hipotez desteklendiinden devam etmeye gerek


kalmadu.
d. Yaratulan durumlar uygulamak iin ok tehlikeliydi.
9. Moriarity, insanlarun bir hursuzluk olayu surasunda araya
girmek zere plaja gelmesini nasul salamutur?
a. Basit bir rica ile insanlarun kaynamasunu salayarak
b. Sulularu durdurmanun bir vatandaluk grevi olduunu
haturlatarak
c. Hursuzu daha az korkun gstererek
d. Sorumlu davranu modeli sunarak
10. Liderin oratada olmaduu zamalarda az katulumla izlemeye devam ettii zamanlarda hangi liderli tarzu daha ok
aluma salar?
a. Otoriter
b. Otokrat
c. Demokrat
d. Liberal demokrat
11. Milgrams aulmasuna katulanlar genel olarak,
a. bakasunun canunu yakma furstunu kullandular
b. ititaz etmelerine ramen itaat ettiler.
c. devam etmeyi reddettiler ve deneyi sonlandurmayu
baardular
d. renciye ok vermek iin toplanmulardur.
12. Psikologlar znel gereklilker yaratma gcne ______
gc derler.
a. sosyal pekitirme
b. n yargu
c. bilisel kontrol
d. Pygmalion etkisi
13. Jane Elliot nc sunuf rencilerinden oluan sunufunu st
kademedeki mavi gzller ve alt kademede kahverengi
gzller olmak zere ikiye ayruduunda, ne gzlemitir?
a. renciler ne beklendiini anlayamayacak kadar
kkt.
b. renciler arkdalaruna ve sunufundakilere kt davranmayu reddetti.
c. Erkekler kategorizayona uyum salama eilimi gsterdi ama kuzlar gstermedi.
d. Mavi gzl renciler alt grup gibi davranan kahverengi gzllere karu stn ve kt davrandular.
14. Robert Rosenthal ve Lenore Jacobsonun yrtt
aratumada, bazu renciler performanslarunun olduka
iyilemesine ne yol amutur?
a. retmenler byle bir iyileme beklediklerinde, davranularuna bu ynde deitirmesi
b. renciler, iyileme performansunu lmek iin yapulan
testlerde normalden daha iyi bir baaru gstermesi
c. retmenler rencilere araturmacularun iyilemeyi
leceini bildiklerinden daha iyi notlar vermesi
d. renciler byle bir araturmada olmaktan duyduklaru
gururla daha iyi bir performans sergilemesi
15. Robert Rosenthal retmenler kendilerinden yksek
beklentiler tauduu rencilerine farklu davranmanun yollarunu gstermitir. Hangsi bu yollardan biri deildir?
a. Tembellik yapmalarunu daha ok cezalandurmak
b. Daha sucak bir renme ortamu sunmak
c. Onlara dier rencilerden daha fazla ey retmek
d. renci yanlu cevap verdiinde onalara daha ok
bilgi salamak

16. Sunfundaki baarma oranu dk rencilere ne olur?


a. Daha da gerileme eilimdedirler.
b. Daha dk seviyede aluma imkanu verilir, bylece
baaru ansu artturulur.
c. Uzmanlaarak performans ve zsaygularunu arttururlar.
d. Daha saldurgan renmeyi renerek, kendi renme
srelerinde daha aktif rol alurlar.
17. Robert Cialdini, Hare Krishnasun havaalanunda insanlara
iek veya baka kk hediyeler vermesi rneini ele
alduunda, hangi ilkeyi rneklendirmek istemitir?
a. Baluluk
c. Enderlik
b. Karulukluk
d. Konsensus
18. Satu elemanlaru enderlilik ilkesinden nasul yararlanabilir?
a. Raflaru bir rnle doldurup mterileri depolama
konusunda tevik ederek
b. rnn sipariinde zorlanduklarunu ne srerek
c. Mteriye kararunu vermesi iin kusutlu bir zaman
tanuyarak
d. Telefonla irtibat kurulmasunu zorlaturarak
19. Nancy, gelecek ay bir bisiklet yaruuna katulacak. Bu olaya
sponsor bulabilmek iin geni bir arkada grubunu evinde aurluyor. Nancy hangi ilkeden yararlanmaktadur?
a. Beenme
b. Konsensus (uzlama)
c. Baluluk
d. Otorite
20. Aaudakilerden hangisi konsensus ilkesi iin uygun bir
sz olurdu?
a. Doru nedenler sundum.
b. Kendi hr irademle yapuyorum.
c. Bunu huzluca atlatacaum.
d. Baka herkes bunu yapuyor.
21. Aaudakilerden hangisi kltler tarafundan yelerini
ynetmede kullanulan maniplasyon tekniklerinden biri
deildir?
a. Uyku eksiklii
b. nerici sorgulama
c. Dnce durdurma
d. Rvet
22. Aaudaki isimlerden hangisi bir klt yesini anlayabilmek iin size onun baku ausunu benimsemenizi tavsiye
derdi?
a. Hassan
c. Aronson
b. Festinger
d. Cialdini

DNLMES GEREKEN SORULAR


1. Bazu psikologlar Milgramun araturmasundaki katulumcularun her ne kadar reniciye gerekten zarar vermedilerse de, sululuk duygusu hissettiklerini, onurlarunun
incindiini ve zgven kaybettiklerini ne srd. Hapishane deneyini takip eden alumalar katulumcularun uzun
sren kt etkilere maruz kalmaduunu ortaya koydu.
Hangi psikolojik ilke bu sonularu aulayabilir? Araturmanun deeri, katulumcularun alduu riskten daha mu aur
basmaktadur? Milgram vaktinden nce deer ve riskleri
lebilecek pozisyonda muydu? Byle bir deneye katulur
muydunuz?

Psikoloji nceleme Kulavuzunu Kefetmek

547

2. Iraktaki gibi olumakta olan demokrasilerde, insanlar


nceden bilmedikleri zgrlklere tanuur. Durumlarun
byle keskin bir biimde deitii ve gce itaatin ortadan
kalktuu zamanlarda, ne tr riskler ortaya ukabilir?
3. Zimbardonun hapishane deneyinde, renciler rastgele
gardiyan veya mahkum seildiler. alumadaki btn
katulumcular, gardiyan ve mahkumlarun gerek kimlikleri deney surasunda ortadan kalktuunda ok aurdu.
Her birimiz, evlat, karde, karu-koca, arkada, renci,
anne-baba, aluan, patron, vatanda, tketici gibi roller
stleniriz. Bu tr rollerin gerek kimliinizle elitiini
hissediyor musunuz? Gerek kimliinizin ne olduunu
nasul bilebilirsiniz?
4. Milliyetilik sosyal gereklii inaa etmede nasul kullanulmutur? nsanlarun tutumlaru ve etkileimleri iin sava
ve souk sava yullarunda baru zamanunda olduundan
daha mu gl olmutur? Krselleen ekonomi ve sunurlar
tesindeki ortak diller gibi olgular milliyetilii nasul etkilemitir?
5. nsan davranuunun sosyal olarak pek istenmeyen zellikleri (rnein, iddet, su, kabaluk, ilgisizlik) kentsel alanlarda
kursal veya banliyde olduundan daha fazla grnyor
gibi duruyor. Psikoloji bu olguyu nasul auklayabilir?

AKTVTELER
1. Sosyal davranu normlaru arkadalarumuz, tanuduklarumuz ve
yabancularla aramuza koyduumuz sosyal mesafeleri
de kapsar. Aile bireyleriniz, arkadalarunuz ve yabancu-

548

Blm 16 Sosyal Psikoloji

larla aranuza koyduunuz sosyal mesafeleri inceleyip


karulaturun. Normalde onlara durma yakunluunuzu kasten
deitirin. Tepkileri gzlemleyin. Bundan bahseden
oluyor mu? Normal mesafeyi korumak iin pozisyonlarunu
deitiriyorlar mu?
2. Farklu insanlarun birbiriyle etkileimlerini izleyin -rnein iisiyle konuan bir patron, din adamuyla konuan
bir vatanda, satucuyla konuan bir mteri, birbiriyle
konuan iki yakun arkada. Konumalarun farkluluklarunu kuyaslayun (rnein ne suklukla sz surasu dierine geiyor,
dorudan ya da kibar isteklerin sukluu nedir, ne suklukla
dorudan birbirlerinin gzlerinin iine bakuyor ya da birbirlerine dokunuyorlar?). Eer bir bireyi farklu durumlar
ierisinde gzlemleyebiliyorsanuz, hangi durumlarda
daha gl bir konumda oluyor? Davranularu nasul
deiiyor?
3. Bayazulara, haberlere, politik karikatrlere ve ya uluslararasu bir duruma gz atun. Onlara karu biz dncesi
hangi szckler, kaluplar ve grsellerle destekleniyor?
Farklu grteki biri bu yazularu nasul yazardu ya da karikatrleri nasul izerdi? Sizce onlara karu biz grnn
sunuluunda zamanla ya da kltre balu deiimler sz
konusu mu?
4. ineyebileceiniz uygun kuyafet ve sosyal davranu
normlarunu dnn. rnein, resmi bir toplantuya ort
giyerek gitseniz ne olurdu? Ya da yabancu birine auru
kiisel bir soru sorsanuz? e pijamalarunuzla gitseniz? Bu
tr eyler yapma konusundaki hislerinize dikkat edin. Ne
tr korku ve ekingenlikler duyuyorsunuz? Bu tr eyleri
gerekten yapma olasuluunuz nedir?

Cevaplar
Durun ve Cevaplar Gzden Geirin
1. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Psikolojiyi
Benzersiz Klan Ne? s. 5)
1. Psikoloji bireylerin davranlarn ve zihinsel srelerini
inceleyen bir bilimsel almadr.
2. Drt amac vardr, bunlar; davran tanmlamak, aklamak,
ngrmek ve kontrol etmektir.
3. Aratrmaclar devaml olarak davranlar altlarnda yatan
sebepleri tanmlayarak aklamaya alrlar; baarl nedensel
aklamalar genelde doru ngrlerde bulunulmasn salar.

Durun ve Gzden Geirin (Modern Psikolojinin


Evrimi, s. 13)
1. Yapsalclk, zihinsel deneyimleri temel bileenlerin bir
birleimi olarak grmeye alr. levselcilik ise davransal
eylemlerin nedenlerine odaklanr.
2. Wooley, cinsiyet farkllklarnn deil de erkeklerin
ve kadnlarn sosyal deneyimlerinin doal yetenekleri
etkileyeceini savunmutur.
3. Psikodinamik bak as gl igdsel glere odaklanr
ve davran bak as ise sonularn davranlar nasl
ekillendirdiine odaklanr.
4. Bilisel nrobilim aratrmaclar, bellek ve dil gibi zihinsel
aktivitelerin beyinle ilgili temellerini anlayabilmek iin bilisel
ve biyolojik bak alarn birletirirler.
5. Evrimsel bak as, btn insanlarn insan evrimi nedeniyle
paylat zelliklerin tmyle ilgilenir. Sosyokltrel bak
as ise paylalan evrimsel gemie kar kltrlerin sebep
olduu farkllklara odaklanr.

Durun ve Gzden Geirin (Psikologlar Ne Yapar, s. 15)


1. Aratrma, psikologlarn daha sonra gerek dnyaya
uyarlamaya altklar yeni igrler sunar.
2. Akademik evreler (rnein, kolejler ve niversiteler) ve
bamsz uygulama.

Durun ve Gzden Geirin (Bu Kitab Nasl


Kullanrsnz?, s. 17)

2. Soru evresinde, siz okurken dikkatinizi vermenizi salayan


sorular retirsiniz, Okuma evresinde ise materyali
sorunuzun cevabn bulma amacyla okursunuz.
3. Sorulara ak cevaplar bulmaya alrken, bildiiniz ve
bilmediiniz eyleri somutlatrm olursunuz.

2. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Aratrma Sreci,
s. 31)
1. Teoriler fenomenleri aklamaya alrlar. Bu aklamalarn
yeni hipotezler retmesi gerekir (yani bir teorinin test
edilebilir sonular).
2. Aratrmaclar yntemlerini standardize edebilirler ve
trevleri iin ilemsel tanmlar sunabilirler.
3. Aratrmaclar, aratrma beklentileri almalarnn
sonularn etkilemesin diye ift kr kontrollerini
kullanrlar.
4. Bir deneyde zneler iine tasarm varsa, her katlmc kendi
kendini kontrol eder.
5. Bir korelasyon katsays iki deikenin hangi dereceye kadar
birbiriyle ilintili olduunu gsterir, aralarndaki ilikinin
nedenini gstermez.

Durun ve Gzden Geirin (Psikolojik lm,


s. 35)
1. Bir lmn gvenilir olmas aratrmaclar onu st ste
kullandklarnda onlara kyaslanabilir bir deer sunaca
anlamna gelir. Ancak, bu deer aratrmacnn arad
psikolojik deikeni tam olarak yanstmyor olabilir.
Bu, ayakkab numarasnn gvenilir bir lm olmasna
ramen mutluluun geerli bir lm olmamasnn
nedenidir.
2. Grmeciler, insanlarn olduka kiisel veya duyarl
sonular verebilecek kendi kendini rapor etme
yoluyla bilgi vermeyi isteyecekleri bir balam
yaratmaya alrlar.
3. Aratrmac ocuk davranlarnn doal bir gzlemini
yapmaktadr.

1. Derslerde duyduklarnz ve metinlerde okuduklarnz anlama


kapasitenizi gelitirerek derslere aktif olarak katlmalsnz.
Cevaplar

549

Durun ve Gzden Geirin (nsan ve Hayvan zerinde


Yaplan Aratrmalarla lgili Etik Sorunlar, s. 38)
1. Aratrma katlmclar, bir deneye katlmaya karar vermeden
nce haklarnn ve sorumluluklarnn tam olarak bilincinde
olmaldrlar.
2. Bilgilendirme sresince, katlmclar, almann konusu
olan psikolojik fenomen hakknda yeni bir ey renme
frsatlar vardr. Ayrca, bilgilendirme yoluyla aratrmaclar,
katlmclarn alma bittiinde zgn veya kafalar karm
hale gelmeyeceklerini temin edebilir.
3. Ahlaki dnceler doal ve yar doal ortamlarn aratrlmasn
destekler.

3. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Kaltm ve Davran, s. 59)
1. Grantlar, evrede meydana gelen deiikliklerin bir sonucu
olarak, dier zamanlarda kk gagal ispinozlar hayatta kalp
reyebilirken, bazen de byk gagal ispinozlarn hayatta
kalabildiklerini ve reyebildiklerini gzlemlemilerdir.
2. Genotip, bir organizmann gzlemlenebilir zellikleri anlamna
gelen fenotipin belirlenmesine yardm eden temel genetik
materyaldir.
3. ki ok nemli gelime, iki ayak zerinde yrmek ve
ensefalizasyondu.
4. Kaltsallk, bir organizmann karakter ve davranlarnn
toplamn belirleyen genlerin nisbi etkilerinin lmdr.

Durun ve Gzden Geirin (Sinir Sistemi Grev


Banda, s. 66)
1. Genellikle, dallar gelen sinyalleri alrlar. Soma birok daldaki
bilgiyi birletirir ve bu bilgiyi aksonlara iletir.
2. Ateleme eiine ulaldnda, ya hep ya hi yasas, potansiyel
bir eylemin gcnn sabit olduunu ileri srer.
3. Sinaptik kesecikler paralandnda nrotransmiterler,
sinapslara dnr; daha sonra nrotransmiterler, alc nron
zerindeki alc moleklleri birletirirler.
4. GABA beynin en sk kullanlan engelleyici nrotransmiteridir.

Durun ve Gzden Geirin (Biyoloji ve Davran,


s. 83)
1. levsel MRI, aratrmaclarn hem yaplar hem de ilevlerle ilgili
yorumlarda bulunabilmelerini salar.
2. Otonom sinir sistemi, sempatetik ve parasempatetik blmlere
ayrlr.
3. Amigdala, duygusal kontrol salama ve duygusal belleklerin
oluumunda rol oynar.
4. ou bireyde, sol yarkrenin ileme tipi sa yarkreye nazaran
daha analitiktir, sa yarkre ise daha btncldr.
5. Hipofiz bezi, btn dier endokrin bezlerinin ileyiini etkileyen
hormonlar salglar.
6. Nrojenez yeni nronlarn oluumu anlamna gelir.

4. Hkmler hem duyusal srelerden hem de gzlemci n


yarglarndan etkilenirler.
5. Fark eii, gzlemcilerin fark edebilecekleri iki uyarc arasndaki
en kk fiziksel farktr.
6. Transdksiyon, bir fiziksel enerji trnn bir dierine
dnmesidir.

Durun ve Gzden Geirin (Grsel Sistem, s. 105)


1. Uyum sreci, hem yakn hem de uzak nesnelere odaklanlabilsin
diye lenslerin kalnlnn deitii sretir.
2. ukur fovea % 100 konilerden olumaktadr.
3. Karmak hcreler, belirli ynelimleri olan nlara tepki verirler
ama bu nlarn hareket halinde olmas gerekmektedir.
4. Bu deneyim, kart sre teorisiyle aklanr.

Durun ve Gzden Geirin (itme, s. 110)


1. Farkl ses perdelerinde olduklar iin sesleri farkl frekanslarla
alglarsnz.
2. Sa hcreleri baziler membrann mekanik titreimlerini sinir
sinyallerine dntrr.
3. Yer teorisi, ses perdesi algsyla baziler membran zerindeki
uyarm yerini badatrr.
4. Ses, sol kulanzdan nce sa kulanza gelmelidir.

Durun ve Gzden Geirin (Dier Duyularnz, s. 114)


1.
2.
3.
4.

Sinir sinyalleri, koku bilgisini burun ampulne iletir.


Temel tat duyular tatl, eki, ac, tuzlu ve umamidir.
Scaklk ve souklukla ilgili bilgiyi farkl farkl alclar kodlar.
Vestibler duyu, vcudun oryantasyonunun yer ekimi
bakmndan uzayda nasl belirlendiini gsterir.
5. Kap kontrol teorisi, ac deneyimlerinin psikolojik balamdan
nasl etkilendiini aklamaya alr.

Durun ve Gzden Geirin (Algda Organizasyon


Sreleri, s. 124)
1. Bazen evredeki uyarc zellikleri-trafik klarnn aniden
krmzdan yeile dnmesi gibi-dikkatinizi ekecektir.
2. nsanlar nesneleri bir btn olarak dnmek iin kk
boluklar doldurma eilimindedirler.
3. Birisi size doru yaklatka, adamn retinanzdaki grnt boyu
byr.
4. Bir nesne size ne kadar yaknsa yaknsama as da o kadar
byk olur.
5. ekil deimezlii, retinal imaj ekli deise de, bir nesnenin
gerek eklini alglama yetinizdir.

Durun ve Gzden Geirin (zdeim ve Tanmlama


Sreleri, s. 129)
1. nsanlar, ses ve kelime bilgilerini iitme sinyalinde eksik olan
ksm yeniden yaplandrmak iin kullanrlar.
2. Bir uyarc birden fazla nesne veya evrede meydana gelen olay
ayn yakn uyarcy tetiklediinde mulaktr.
3. Bir uyarcy alglamak veya ona belirli bir ekilde tepki
gstermek iin geici olarak hazr halde bulunmaya dizi denir.

4. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Dnyann
Duyu Bilgisi, s. 97)
1. Yakn uyarc, retina zerindeki optikal grntdr.
2. Psikofizik, fiziksel uyarc ve bu uyarcnn psikolojik deneyimi
arasndaki ilikinin incelenmesidir.
3. Uyarc mutlak eii, duyusal sinyalin bazen algland uyarc
seviyesi olarak tanmlanr.

550

Cevaplar

5. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Bilincin erii, s. 139)
1. Bellek, bilin ieriinde halihazrda bir paras deilse ama
kolayca olabilecek durumdaysa bilin ncesi demektir.
2. Freud, baz fikir ve drtlerin bilind bastrlm olduklar iin
yeterince tehditkar olduklarn ileri srmtr.

3. Aratrmaclar, deneysel katlmclardan belirli grevleri yerine


getirirlerken dncelerini de rapor etmelerini istemektedirler.

Durun ve Gzden Geirin (Bilincin levleri, s. 141)


1. Bilin, hangi bilgiyi ezberleyeceiniz konusunda ak kararlar
vermenizi salar.
2. Gerekliin kltrel yaps, belirli bir insan topluluundaki ou
bireyin paylat bir tr dnya grdr.
3. nsanlar genellikle birok zellii olan nesneleri aratrrken
bilinli olarak dikkatli olma ihtiyac duyarlar.

Durun ve Gzden Geirin (Uyku ve Ryalar, s. 148)


1. Gnlk isel ritminiz geici evreye uyum salayamadndan
jet lag sorunuyla kar karya kalrsnz.
2. Gecenin ilk saatlerinde daha ok REM d uykudayken, gecenin
ilerleyen saatlerinde daha ok REM uykusunda olursunuz.
3. REM d uyku, korunum ve iyiletirme ilevlerini yerine getirir.
4. Uyku apnesi, bireyin uyurken nefes almad bir uyku
bozukluudur.
5. rtk ierik, akl sansrleri tarafndan saklanan temel manadr.

Durun ve Gzden Geirin (Bilincin Deien


Durumlar, s. 151)
1. Kontrol edilebilir ryann amac, ryay grenlerin rya
grdklerinin bilincine varmalar ve bylece de ryalarnn
ieriini kontrol edebilmeleridir.
2. lk ikiz aratrmalar hipnotize edilebilirliin
kaltmdan etkilendiini ileri srdler; aratrmaclar da bu
etkinini altnda yatabilecek zel genleri tanmlamaya baladlar.
3. Baz insanlar farkndalk meditasyonlar yaparken dierleri
younlatrmal meditasyonu tercih ederler.

Durun ve Gzden Geirin (Zihin Kartrc lalar,


s. 157)
1. la tolerans, bir bireyin ayn etkiyi yakalamak iin daha byk
dozlarda ila alma ihtiyac duyduu durumlardr.
2. Eroin gibi ilalar, beyindeki endojen opiatlarla ayn alc blgeye
baldrlar.
3. Nikotin de bir tr uyarc maddedir.

6. BLM
Durun ve Gzden Geirin (renme almas,
s. 166)
1. renme performans ayrm, insan davranlarnn her zaman
rendiklerini yanstmayabileceini ileri srer.
2. nsanlarn kiisel deneyimlerinin bilimsel adan
incelenemeyecek kadar ok znel olduunu ileri srmtr.
3. Davran analistleri btn hayvan trlerinde meydana gelen
renmenin belirli zelliklerini bulmaya almaktadrlar.
4. Bir uyarcnn tekrar tekrar sunulmas sonucu organizmann
davransal tepkisinin azalmasna alma denir.

Durun ve Gzden Geirin (Klasik Koullanma:


renmenin Tahmin Edilebilir Sinyalleri, s. 174)
1. Klasik koullanma, artsz uyarclara verilen tepkiler olarak
(yemein sunulmas gibi) davranlarla (salya salglama gibi)
balar.
2. artsz uyarc, koullanmaya bir n tepki veren koulsuz
uyarcdr; artl uyarc ise koullanma sonucunda bir tepki
gsteren artl uyarcdr.

3. Uyarc ayrm, organizmann tam tersi duruma gre daha az


sayda olan artl uyarcya artl tepki gstermeyi renmesi
demektir.
4. artl uyarc ve artsz uyarc yakn zamanlarda meydana
gelemezler; artsz uyarc, artl uyarcya baldr-artl uyarc
sayesinde tahmin edilebilir olmaldr.
5. artl tepki, ilalarn tepkilerine vcudun verdii dengeleyici
tepkidir.

Durun ve Gzden Geirin (Edimsel Koullanma:


Sonular renme, s. 184)
1. Etki yasas, tatmin edici sonular bir tepkinin izlemesinin daha
muhtemel olduunu tatmin edici olmayan sonular bir tepkinin
izlemesinin ise daha az muhtemel olduunu ifade eder.
2. Pekitirme, davranlarn tekrarlanmasn salar; cezalandrma
ise davranlarn tekrarlanmasn tekrarlanmas ihtimalini
drr.
3. Hayvanlar, davranlarn sadece belirli uyarclar balamnda (ki
bu uyarclar ayrt edici uyarclardr) sonularnn (pekitirme
veya cezalandrma) olacan renirler.
4. Sabit oranl pekitirme programlarnda, pekitire,
organizmann belirli bir sayda tepki gsterdii her seferde
verilir. Sabit aralk programlarnda ise pekitire, organizma
belirli bir sreden sonra ilk tepkisini gsterdiinde verilir.
5. ekillendirme, bir organizmann bir davran ardk
yaknsamalarla renmesini salayan bir yntemdir.

Durun ve Gzden Geirin (Biyoloji ve renme,


s. 187)
1. gdsel yaknsama, igdsel davranlara doru yaknsama
iin renilmi davranlara gsterilen ve zamanla gelien
eilimdir.
2. Tat koullanmas, sadece artl uyarc ve artsz uyarcnn
elemesiyle ve artl uyarc ve artsz uyarc arasnda uzun bir
zaman aral olduunda geliecektir. Bir kez tecrbe ettikten
sonra da genellikle kalc olur.

Durun ve Gzden Geirin (renmede Bilisel Etkiler,


s. 190)
1. Tolman, farelerinin labirent planna ilikin bilisel haritalar
gelitirdikleri sonucuna varmtr.
2. Gvercinler nesnelerin fotoraflarna bakp onlar iekler
veya doal uyarclar gibi kategorize eden farkl tepkiler
verebilirler.
3. Temsili pekitirme, bir bireyin davrannn dier insanlarn
davranlarnn pekitirildiini grdnde tekrarlanmas
halinde meydana gelir.
4. Aratrma, ocuklarn saldrgan eylemlerle fazla kar
karya kaldklarnda kendilerinin de saldrgan hareketler
gelitirebileceklerini ileri srmektedir.

7. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Bellek Nedir?, s. 199)
1. Ak bellein kullanm bilinli aba gerektirirken, rtl bellek
kullanmnda bu, sz konusu deildir.
2. Becerileriniz daha ok yntemsel belleinizin kullanmna
dayanr.
3. ifrenizi daha nceden kodlayp depoladnz iin sorununuzun
geri almayla ilgili olmas daha muhtemeldir.

Cevaplar

551

Durun ve Gzden Geirin (Ksa Sreli


Bellek Kullanm, s. 204)
1. Btn ve ksmi rapor prosedrlerinin karlatrlmas insanlarn
gsterilen bilgilerin tamamna ok ksa sreyle ulaabildiklerini
gsterir.
2. Aratrmaclar, KSBnin kapasitesinin ile be birim arasnda
deitiini dnmektedirler.
3. stifleme, birimleri anlaml gruplar halinde yeniden
yaplandrmaktr.
4. leyen bellek, seslendirme dngs, grsel mekansal
kopyalama, merkezi yrtme ve blmsel arabellei ierir.

Durun ve Gzden Geirin (Uzun Sreli Bellek:


Kodlama ve Geri Alma, s. 216)
1. Tanma, geri almayla ilgili genellikle daha fazla ipucu salar.
2. Bu, seri hatrlamadaki ncelik etkisine rnek tekil eder.
3. Transfere elverili ilem, bellein, kodlamadaki ilem trnn
geri almadaki ilem tryle eletii durumlarda en iyi
performansn sergileyeceini ne srer.
4. Bu koullar, yeni gelen bilgi eski bilginin hatrlanmasn
zorlatrd iin geriye ket vurmaya rnek tekil eder.
5. Hidrojenle balayarak, her elementi bilindik bir rota boyunca
eitli konumlarla ilikilendirirsiniz.
6. Geri alma ipucunun yaknl ve ipucuyla ilgili bilginin
eriilebilirlii bildiini hissedi durumuna katkda bulunur.

Durun ve Gzden Geirin (Uzun Sreli


Bellekteki Yaplar, s. 223)
1. Kavramlar, oluturduunuz kategorilerin zihinsel temsilleridir.
2. rnek teorisi, insanlarn yeni nesneleri, onlar daha nce
belleklerinde depoladklar suretlerle karlatrarak kategorize
ettiklerini savunur.
3. Bartlett, seviyelendirme, bileme ve asimile etme ilemlerini
tanmlamtr.
4. Loftus ve meslektalar, olaylar hatrlamaya altklarnda
insanlarn yanl olay sonras bilgiye sahip olacaklarn
gstermilerdir.

Durun ve Gzden Geirin (Bellein Biyolojik


zellikleri, s. 227)
1. Lashley, engramn yerel bir blgede olmad ama beyin
iersinde geni apta dald sonucuna varmtr.
2. Aratrma, rtl bellein nemli zelliklerinin ak
bellein hafza kaybndan etkilendii bireylerde genellikle az
kullanldn ileri srmektedir.
3. PET taramalar, beynin farkl ksmlarnn kodlama ve geri
alma iin oransz olarak aktif olduunu ortaya karmaktadr
(yani kodlama iin sol aln korteksi, geri alma iin de sa aln
korteksi).

8.BLM
Durun ve Gzden Geirin (Bilii alma, s. 237)
1. Dondersin amac, sadece belirli srelerle farkllaan grevler
sunarak zihinsel srelerin hzlarn belirlemekti.
2. Seri sreler birbiri ardna gerekleir, paralel ilemlerse zaman
iinde yinelenir.
3. Otomatik sreler genellikle dikkat kaynaklarn gerektirmezler.

Durun ve Gzden Geirin (Dil Kullanm, s. 246)


1. birlii prensibi, konuan kiinin belirli bir dinleyici iin bir sz
retirken dnmesi gereken boyutlardan bazlarn belirler.

552

Cevaplar

2. Temsiller, bir metin tarafndan sunulan nermelerden daha


fazla bilgi ierdiinde, insanlarn kodlanm karmlara
sahip olduklar sonucuna varabilirsiniz.
3. nsanlar karmak gramer yaplar olan sesleri retebilir ve
anlayabilirler; seyirci tasarm yapabilirler.
4. Dilsel grecelik, insanlarn kulland dilin yapsnn dnya
grleri zerinde etkili olmas fikridir.

Durun ve Gzden Geirin (Grsel Bili, s. 250)


1. Mental rotasyon orannn tutarll mental devir
srelerinin fiziksel rotasyon srelerine ok benzediini
ileri srer.
2. Beyinde grntleme aratrmas, beynin insanlar tarafndan
alglamada kullanlan ksmlar ve grsel imajlar yaratrken
kullanlan ksmlar arasnda bulunan byk orandaki
rtmeyi ne srer.
3. Aratrma, zihinsel sahnede nnzde duran eyin
ne olduunu arkanzda durana gre daha kolaylkla
sylediinizi ne srer.

Durun ve Gzden Geirin (Problem zme ve


Mantk Yrtme, s. 256)
1. Algoritma, belirli bir sorun iin doru cevab temin eden
kademeli bir yntemdir.
2. Daha nce farkl amalarla ilikilendirdiiniz bir nesnenin
yeni bir ilevini bulduunuzda ilevsel sabitliin stesinden
gelmi olursunuz.
3. nsanlar inan-n yarg etkisine yenik derlerse, sonular,
evreyle ilgili mantksal ilikilerinden ziyade gerek dnya
inanlrlklarna gre deerlendirirler.
4. nsanlar, genellikle o anki koullarn zellikler ve
belleklerindeki eski deneyimler arasnda rnekseme yaparak
tmevarml mantk yrtm olurlar.

Durun ve Gzden Geirin (Yarg ve


Karar Alma, s. 263)
1. Referans noktal bulusal yntem, insanlarn hzl ve seri
yarglarda bulunmalarn salayan ksayollar sunarlar.
2. Referans noktal bulusal yntemi, akla yatkn bir referans
noktasndan (rnein, 100 yllk) yola kp oradan uyum
salamaya baladnzda kullanmanz muhtemeldir.
3. ereveler nemlidir nk rnein insanlarn belirli
durumlarda kayplar m kazanlar m dndklerini
belirlerler.
4. Bir karar verirken, tatmin ediciler genellikle yeterince
iyi olan ilk seenei seerler; maksimize ediciler ise
muhtemel en iyi seenei bulmaya alarak seenekleri
deerlendirirler.

9. BLM
Durun ve Gzden Geirin (lm Nedir?, s. 274)
1. Galton zek farkllklarnn objektif olarak llebileceini
ileri srmtr.
2. ki-yar gvenilirliini deerlendirmek iin, aratrmaclar
bir testi ikiye blerler. Yksek iki-yar gvenirlii olan bir
test her iki yarda da ok benzer puanlarla sonulanr.
3. Aratrmac, llen puanlarn gelecekteki ilgili sonulara
ilikin doru tahminlerde bulunup bulunamayacan
belirlemelidirler.
4. Normlar, aratrmaclarn, daha geni nfuslarn puanlar
balamnda belirli bireylerin puanlarn anlamasn salar.

Durun ve Gzden Geirin (Zek lm,


s. 278)
1. Zek katsaysnn ilk hesaplan ekli zek yann kronolojik
yaa blnmesiydi.
2. Wechsler zek katsays lmlerine performans len alt testler
ekledi.
3. Zihinsel zr tehisi hem IQya hem de uyum becerilerine
odaklanmaktadr.
4. Bu zellik, yetenek, yaratclk ve greve ballktr.

Durun ve Gzden Geirin (Zek Teorileri, s. 282)


1. Spearman insanlarn eitli zek testlerindeki performanslarnn
birbirleriyle ilikili olduklarn gsterip bir genel zek
faktrnn var olduu sonucuna varmtr.
2. Sternberg insanlarn analitik, yaratc ve pratik zekya sahip
olduklarn ileri srmtr.
3. Gardner uzaysal zeky dnyay grsel-uzaysal olarak alglama
ve ilk alglarn deitirme yetenei olarak tanmlamtr bu
yetenekler heykelcilikle ilikilidir.

Durun ve Gzden Geirin (Zek Politikas, s. 288)


1. Goddard, baz gmenlerin zihinsel adan aa
olmalar nedeniyle kabul edilmemeleri iin IQ testlerinin
kullanlabileceini nerdi.
2. Kaltsallk tahminleriyle insan gruplar arasnda karlatrma
yaplamaz.
3. Aratrma, kaliteli okulncesi eitim alm kiilerin IQlarnn
daha yksek ktn, dz liseden mezun olma ihtimallerinin
daha yksek olduunu ve daha iyi maal ilere girdiklerini
gstermitir.
4. Birleik Devletlerdeki insanlar daha ok, Asyadaki insanlarn
tersine doutan gelen yeteneklerin ok almaktan daha
nemli olduuna inanmaktaydlar.

Durun ve Gzden Geirin (Yaratclk, s. 291)


1. Fikirler veya rnler, orijinal olduklarnda veya artlara uygun
olduklarnda yaratclkla meydana geldikleri dnlr.
2. Aykr dnme, bir kiinin bir soruna eitli allmadk
zmler retme yetenei olarak tanmlanr.
3. Aratrma, son derece yaratc olan bireylerin risk
stlendiklerini, kendi alanlarnda hazrlkl olduklarn ve ie
ynelik motivasyona sahip olduklarn ileri srer.

Durun ve Gzden Geirin (Deerlendirme ve


Toplum, s. 292)
1. Belirli gruplarn yelerinin test sonular dierlerinden biraz
daha iyi olursa, bu durum i bulma konusundaki eitlii engeller.
2. Birok okul blgesinde, destek test sonularna baldr, bu da
retmenleri sadece test edilecek materyali karlamaya zorlar.
3. Testler, insanlar belirli akademik veya sosyal alanlara ait olarak
etiketleme esnekliinden yoksun olarak kullanldklarnda, bu
etiketler ok geni apl sonular dourabilirler.

10. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Geliimin ncelenmesi,
s. 300)
1. Geliimsel ya, ou insann fiziksel veya zihinsel baarlar elde
edebildii kronolojik yatr.
2. Bireysel farkllklarla ilgili alma yapmak iin
aratrmaclar genelde belirli bir yataki insanlar
arasndaki bir deikeni (baz alardan) lerler daha

sonra da o deikenin sonularn incelemek iin ayn


katlmclar hayatlarnn ileriki yllarnda tekrar
incelerler.
3. Enlemesine dizayn almalarnda, aratrmaclar yala
ilikili olarak deerlendirilen deiikliklerin aslnda
bireylerin doduklar zamann neden olduu
deiiklikler olabilecei ihtimalini gz ard etmek zorundadrlar.

Durun ve Gzden Geirin (Yaam Sresi Boyunca


Fiziksel Geliim, s. 306)
1. Emeklemeyen akranlarna kyasla, emeklemeye
balam ocuklar grsel uurumdaki derin ksmdan
korkarlar.
2. Son almalar beynin, zellikle n loplar gibi baz ksmlarnn,
ergenlik dnemi boyunca gelimeye devam ettiini
gstermektedir.
3. nsanlar yalandka gzlerindeki lensler sararr, bu, renkleri
grmedeki azalmann sebebi olarak dnlr.

Durun ve Gzden Geirin (Yaam Sresi Boyunca


Bilisel Geliim, s. 312)
1. Asimilasyon, ocuklarn yeni bilgileri eski emalara
yerletirmelerini salar, akomodasyon ise yeni bilgilerin
yerletirilebilmesi iin emalar deitirir.
2. Merkezlemenin stesinden gelebilen bir ocuk, say veya sv
nicelii gibi bir alan daha iyi anlamak iin bir problemin
yzeysel ynlerini gz ard edebilir.
3. Aratrmaclar, bebeklerin bilgilerini daha detayl lme yollar
bularak, onlarn 4 aylkken nesne kalcln rendiklerini
gsterebilmilerdir.
4. Vygotsky, ocuklarn bilisel geliimlerinin ortaya kt sosyal
balamn nemini vurgulamtr.
5. Aratrma, insanlarn sre hzlarnn yalar ilerledike
dmeye baladn ne srer.

Durun ve Gzden Geirin (Dil Edinimi, s. 317)


1. Yetikinler, bebekler ve ocuklarla yava konumaya,
abartl, ok tiz tonlamalar yapmaya ve daha basit
yaplar olan daha ksa szckler kullanmaya
eilimlidirler.
2. ocuklar yeni kelimelerin anlamlar iin hipotezler
retirler. Baz durumlarda, onlarn hipotezleri
yetikinler kategorisinden daha geni apldr.
3. Ne bir konuma diline ne de bir iaret diline maruz
kalm sar ocuklar bazen gerek dillerin yapsal zelliklerini
tayan kendi iaret dillerini kullanmaya balayabilirler.
4. Bir ocuk ngilizce gemi zaman yaplarn ar
kurallatryorsa, onun did ve broke yerine doed ve breaked gibi
kelimeleri kullanmasn beklersiniz.

Durun ve Gzden Geirin (Yaam Sresi Boyunca


Sosyal Geliim, s. 327)
1. Erikson, yakn ilikilere kar soyutlanma bunalmnn erken
yetikinlikte odakta olduunu ileri srmtr.
2. Aratrma, kk yalarda gvenli balanmaya sahip ocuklarn
rnein hayatlarnn ileriki dnemlerinde daha popler ve sosyal
adan da daha az endieli olduklarn ne srer.
3. Ebeveynlik tarzlar, ebeveynlerin aba gerektirme ve duyarllk
boyutlaryla tanmlanr.
4. Ergenler akran ilikilerini arkadalk, klikler ve kalabalklar
dzeyinde yaarlar.
5. Bir ocuun dnyaya gelmesi evlilik memnuniyeti zerinde
genellikle olumsuz etki yaratr.

Cevaplar

553

Durun ve Gzden Geirin (Cinsiyet ve Toplumsal


Cinsiyet Farkllklar, s. 330)
1. Cinsiyet farkllklar kadn ve erkekler arasndaki biyolojik
farkllklardan kaynaklanr; toplumsal cinsiyet farkllklar
ise erkek ve kadnlarn farkl rollerinin kltrel yaplarndan
kaynaklanr.
2. Aratrma, kadn ve erkeklerin kodlama ve duygusal uyarclar
tanma iin bir ekilde farkl beyin yaplar kullandklarn ileri
srer.
3. Kk ocuklar ayn cinsiyete sahip akranlaryla arkadalk
etmeyi tercih ederler.

Durun ve Gzden Geirin (Ahlaki Geliim, s. 332)


1. temel seviye, geleneksellik ncesi trelik, geleneksel trelik ve
kurall treliktir.
2. Gilligan, kadnlar daha ok dierleriyle ilgi gstermeye
odaklanrken erkeklerin daha ok adalete nem verdiklerini
savunmutur.
3. nsanlarn zerklik, toplum ve kutsallkla ilgili kayglar olabilir.

11. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Motivasyonu
Anlama, s. 344)
1. Muhtemelen rencinin koma nedenine dair gdsel
kavramlarn genel kanun ve zel durumlarla alakas olabilecei
fikriyle ilintili bir karmda bulunurdunuz.
2. Dengeleim biyolojik durumlar bakmndan bir denge
durumunu yanstr.
3. Aratrma, biyolojik igdlere kar savlarda bulunan, kltrler
arasndaki byk apl davran eitliliini gstermitir.
4. Heider sonularn aklamas olarak yatknlk gleri ve
durumsal gler arasnda bir ayrm yapmtr.
5. Balanma ihtiyalar insanlarn ait olma, dierlerine katlma,
sevme ve sevilme ihtiyalaryla ilikilidir.

Durun ve Gzden Geirin (Yeme, s. 350)


1. Duyu arlkl doyum bir bireyin belirli bir yiyecein tadna kar
doyuma ulamas durumudur.
2. ift merkezli model, alt orta hipotalamusun (VMH) doyum
merkezi olduunu ileri srmt. Ancak, son zamanlarda
yaplan aratrmalar VMHnin rolnn yiyecek trne bal
olduunu iler srmektedirler.
3. ll yiyiciler, daha az kstlanmaya balayana kadar
alkanlkla dk kalorili beslenme dzenlerine devam ederler,
bu daha az kstlanma durumu da genelde yksek kalorili
yiyecekleri ar yemeye balamay beraberinde getirir.
4. Bulimia nervoza, ar yeme ve kusma davranlaryla karakterize
edilir.

Durun ve Gzden Geirin (Cinsel


Davranlar, s. 358)
1. nsand ou trde, trlerin btn yeleri ayn tahmin
edilebilir cinsel davran dzenini takip eder.
2. Masters ve Johnson, heyecan, plato, orgazm ve zlme
evrelerini tanmlamlardr.
3. Erkekler ayn zaman diliminde birden fazla kadn hamile
brakabildikleri ama kadnlar ayn anda sadece bir kere hamile
kalabildikleri iin erkekler daha fazla cinsel partner araynda
olurlar.
4. Cinsel senaryolar, uygun cinsel aktivite ekillerini tanmlayan
sosyal adan renilen programlardr.

554

Cevaplar

5. MZ ikizlerindeki uyum oran ift yumurta (DZ) ikizlerinden


yksektir, bu da ecinselliin genetik bir bileeni olduu
iddiasn destekler.

Durun ve Gzden Geirin (Kiisel Baarya Ynelik


Motivasyon, s. 363)
1. Baar ihtiyac, insanlarn amalar dorultusunda planlama
ve almaya verdikleri deerin bireyden bireye gsterdii
farkllklar yanstr.
2. nsanlar isele kar dsal, globale kar zel ve dengeliye kar
dengesiz olann boyutlarna atfta bulunurlar.
3. Beklenti kuram, iilerin aba ve performanslarnn cazip
sonularla onlara geri dnecei beklentisiyle motive olduklarn
ileri srer.

12. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Duygular, s. 379)
1. Kltrleraras aratrma, insanlarn genellikle olup
bitenlerin ayrmna vardklar yedi tane yz ifadesi olduunu
ileri srer.
2. Otonom sinir sistemi, duygularn fizyolojik yansmalarnn
(kalbin hzl atmas, avu ii terlemesi gibi) oluumunda nemli
bir rol oynar.
3. Cannon-Bard teorisi, duygusal uyarcnn e zamanl olarak
uyarlmay ve duyguyu meydana getirdiini ileri srer.
4. Olumsuz hislere sahip kiiler, olumlulara gre bilgiyi daha
detayl ve aba gerektiren bir tarzda ilemeye eilimlidirler.
5. Aratrma, iyi sosyal ilikilerin mutluluun yegane ve en nemli
kayna olduunu ileri srer.

Durun ve Gzden Geirin (Yaam Stresi, s. 392)


1. GASnin aamas, alarm tepkileri, diren ve yorgunluktur.
2. 1990lardaki katlmclar daha fazla yaam deiim biriminden
bahsetmilerdir, bu da onlarn 1960larda yaayan insanlardan
daha fazla stres yaadklarn gsterir.
3. Genel olarak, gnlk zorluklar iyilik hali zerinde olumsuz bir
etkiye sahipken, gn iinde yaanan mutlu olaylarn olumlu bir
etkisi olur.
4. Duygu odakl baa kmaya alan insanlar, aslnda kendilerini
daha iyi hissettirecek ama stres ykleyiciyi direkt olarak
deitirmeyecek aktivitelerde bulunurlar.
5. nsanlar stresli bir durumu kontrol edebileceklerine
inanmadklarnda fiziksel ve psikolojik uyumlarnn ok kt
olmas riskiyle kar karya kalrlar.
6. nsanlar olumsuz olaylar sonucunda meydana gelen olumlu
deiiklikleri tanmlayabilirler.

Durun ve Gzden Geirin (Salk Psikolojisi, s. 401)


1. MZ ve DZ (ift yumurta) ikizlerini ttn kullanmndaki
benzerlik asndan karlatran aratrma insanlarn sigara
kullanma alkanlnda genetik bir bileenin olduunu
gstermektedir.
2. Baarl AIDS mdahalesi bilgi vermeli, yava yava motivasyon
alamal ve davransal becerileri retmelidir.
3. liki tepkisini ortaya karabilmek iin insanlar gzlerini
kapatarak rahat hissedecekleri bir konumda dinlenebildikleri
sessiz bir ortam bulup tekrarlanan zihinsel bir obje
kullanmaldrlar.
4. Psikonroimmunoloji konusunda alan aratrmaclar,
psikolojik durumun baklk sistemini nasl etkilediini
anlamaya almaktadrlar.

5. nsanlar hastalk riskiyle kar karya brakan A Tipi kiilik


zellii, dmanlktr.
6. yznden tkenmilik durumu, duygusal yorgunluk,
kiiliksizleme ve azalan kiisel baar duyusu durumudur.

13. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Kiilik Trleri ve zellikleri
zerine Teoriler, s. 414)
1. Kiilik trleri ya hep ya hi kategorileri olarak tanmlanr.
2. Nevrotiklik endieli, dengesiz ve abuk kzana kar dengeli,
sakin ve honut boyutuyla tanmlanr.
3. Karakterlerin kaltsalln deerlendirmek iin aratrmaclar
tek yumurta ve ift yumurta ikizlerinin karakter benzerliklerini
karlatran almalar yrtmlerdir.
4. Tutarllk paradoksu, insanlarn, bireylerin davran durumlar
karsnda tutarl olmasa dahi onlar hakknda tutarl kiilik
tanmlar verdikleri bulgusuna atfta bulunur.

Durun ve Gzden Geirin (Psikodinamik Teoriler, s.


420)
1. Birey sigara imek veya ar yemek gibi oral davranlar
sergileyebilir; birey fazlasyla pasif veya saf olabilir.
2. Ego, idnin haz isteklerine makul seenekler sunmak iin
gereklik ilkesiyle ynlendirilir.
3. Leon, yanstma savunma mekanizmasn kullanyor olabilir
(kendi drtlerini baka insanlara yanstr).
4. Adler, insanlarn aalk duygularnn stesinden gelmeye
gdlendiklerini ileri srmtr.

Durun ve Gzden Geirin (Hmanistik Teoriler,


s. 422)
1. Kendini gerekletirme kiinin doutan gelen potansiyeline
ulamak iin srekli olarak abalamasdr.
2. Hmanistik teoriler insanlarn davranlarn etkileyen doutan
getirdikleri niteliklere odaklanr.
3. Bir psikobiyografide, bir bireyin yaam biimini uyumlu bir
ekilde gsteren psikolojik teoriler kullanlr.

Durun ve Gzden Geirin (Sosyal renme Teorileri


ve Bilisel Teoriler, s. 427)
1. Dsal kontrol oda ynelimine sahip insanlar, dllerin
evresel faktrlere bal olduuna inanrlar.
2. Mischelin teorisi kodlamalara, beklentilere ve inanlar, etkiler,
hedef ve deerler ve yeterlikler ve dzenleyici planlara odaklanr.
3. Banduraya gre bireyin zellikleri, bireyin davran ve evre
dier bileenleri etkilemek ve deitirmek iin etkileim
iindedir.
4. Sosyal zek, yaamlarndaki grev deneyimlerini hayata getirmi
uzman insanlara atfta bulunur.

Durun ve Gzden Geirin (Benlik Teorileri, s. 431)


1. Olas benlikler insanlar hangi davranlarn olmay istedikleri
veya kanmay istedikleri benlikle tutarl olduunu
dnmeye iterek davran gdler.
2. Kendini sabote etme, insanlarn baarszlklarn yetenekten
yoksunluun dnda nedenlere balamalarn mmkn klan
davranlar sergiledikleri durumlar ierir.
3. Benliin birbirine bal yorumlamalarna sahip insanlar
kendilerini daha byk bir sosyal yapnn bir unsuru gibi
deneyimlerler.

Durun ve Gzden Geirin (Kiilik Teorilerinin


Karlatrlmas, s. 433)
1. Dierleri bireysel kiilikleri ekillendiren deneyimlere atfta
bulunurken, baz teoriler her bir bireyin genetik yapsna
odaklanarak bireysel farkllklar aklamaya alr.
2. Freudun teorisi erken ocukluk dnemindeki olaylarngemiteki-bir yetikinin kiiliini nasl etkilediine odaklanr.
3. Kiilik teorilerinin ilgili boyutu bilince kar bilinddr.

Durun ve Gzden Geirin (Kiilik Deerlendirmesi,


s. 436)
1. MMPInn 10 klinik leinden her biri belirli klinik bir
bozukluu olan insanlar, olmayanlardan ayrmay
amalar.
2. Yeni kiilik envanteri (NEO-PI) kiiliin be faktr modeliyle
tanmlanan be kiilik zelliini ler.
3. Klinisyenler, Rorschachn yer, ierik ve belirleyicilere verdii
tepkileri deerlendirirler.

14. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Psikolojik Bozukluklarn
Doas, s. 448)
1. En ilgili kriter, sknt veya yetersizlik (yani, Jerrynin korkusu
onun iin sknt yaratyor) ve uyumsuzluktur (yani Jerrynin
korkusu onu amalarn kolayca izlemekten alkoyuyor).
2. Snflandrma, ortak bir steno alfabesi ve bir tedavi plan
sunabilir ve nedensellii anlamay salayabilir.
3. Farkl kltrlerde davranlar farkl yorumlanrlar- ayn
davranlar farkl kltrel balamlarda normal veya anormal
olarak grlebilirler.

Durun ve Gzden Geirin (Anksiyete Bozukluklar,


s. 453)
1. Fobileri olan insanlar herkes iin tehlikeli olmayan durumlarda
yersiz korkulara kaplrlar.
2. Takntlar dncelerle, zorlanmlar ise eylemlerle
ilgilidir.
3. Aratrma, insan trnn evrimsel tarihinin insanlar belirli
uyarclar bakmndan fobilere kar hazrlkl olmalarn
saladn ileri srer.
4. Kayg duyarll yksek olan insanlar bedensel semptomlarn
zararl sonular olacana daha ok inanrlar.

Durun ve Gzden Geirin (Duygudurum


Bozukluklar, s. 459)
1. Bipolar bozukluk, manik nbetlerin takip ettii iddetli
depresyon evreleriyle karakterize edilir.
2. Bilisel leme, bir kiinin kendisi hakkndaki negatif grleri,
yaadklar hakkndaki negatif grleri ve gelecekle ilgili negatif
grlerine atfta bulunur.
3. Aratrma kadnlarn sorunlarn zerinde erkeklere gre daha
ok kafa yorduklarn bunun da olumsuz duygular arttrdn
ileri srmektedir.
4. Ergenler, zntl, umutsuz veya yalnz hissettiklerinde ve
olumsuz z kavramlar olduunda intihar etme teebbsnde
bulunma riski altndadrlar.

Durun ve Gzden Geirin (Kiilik Bozukluklar, s. 462)


1. Snrdaki kiilik bozukluu olan insanlarda ok iddetli
terkedilme korkusu olur.

Cevaplar

555

2. Snrdaki kiilik bozukluu olan insanlar ocukluklarnda byk


lde daha fazla cinsel istismara maruz
kalmlardr.
3. Antisosyal kiilik bozukluu hem drtsel davranlar hem de
intihar riskini yaratan gvenlie nem vermemeyle karakterize
edilir.

Durun ve Gzden Geirin (Somatoform ve zlmeli


Bozukluklar, s. 465)
1. Howardn durumu hipokondrinin tanmna uymaktadr.
2. zlmeli hafza kayb, organlarda ilev bozukluunun olmad
durumlarda, psikolojik etkenlerin sebep olduu nemli kiisel
deneyimleri hatrlayamama durumudur.
3. Aratrma, zlmeli kiilik bozukluu bulunan insanlarn
neredeyse tamamnn fiziksel veya psikolojik istismara maruz
kaldn ileri srmektedir.

Durun ve Gzden Geirin (izofrenik


Bozukluklar, s. 470)
1. Sosyal ekilme ve bastrlm duygular izofreninin negatif
semptomlardr.
2. Zulm kuruntusu veya ihtiam yanlglar, paranoid tip
izofrenik bozukluun semptomlardr.
3. Aratrma, duygularn davurarak ailelerine dnen hastalarda
hastaln tekrarlanmasnn daha muhtemel olduunu ileri
srmektedir.

Durun ve Gzden Geirin (ocuklukta Yaanan


Psikolojik Bozukluklar, s. 471)
1. Dikkat eksiklii ve hiperaktivite bozukluu (ADHD), ocuklarn
geliim dzeyiyle tutarsz olan dikkat eksiklii ve hiperaktivitedrtsellik dereceleriyle
karakterize edilir.
2. Birok ebeveyn sadece, ocuklar sosyal etkileim veya ikinci
yl balayan dil renmede geliimsel normlar karlamada
baarsz olduunda kayglanmaya balar.
3. Aratrmaclar otistik bozukluu olan ocuklarn standart bir
zihin teorisi gelitiremediklerini ileri srmtr.

Durun ve Gzden Geirin (Zihinsel Rahatszlk


Damgas, s. 472)
1. Akl hastalklaryla ilgili olumsuz tutumlar insanlar kabul
edilemez olarak ayrmaktadr.
2. nsanlar tedaviye grdklerinde, genelde akl hastalna sahip
olduklarn alenen kabul etmelidirler ki bu da damga iin bir
balam oluturur.
3. Aratrma, akl hastal olan insanlarla iletiim iinde olmann
damgay azaltmaya yardmc olduunu ileri srmektedir.

15.BLM
Durun ve Gzden Geirin (Teraptik erik, s. 481)
1. Srecin amalar tehis koymak, muhtemel bir etiyoloji sunmak,
prognoz ve bir tedavi yrtmektir.
2. Psikoanalistler, lisansst eitimlerini terapiyle ilgili Freudyen
yaklamnda tamamlamlardr.
3. Aratrma, kltrel yeterlilii daha ok olan
terapistlerin daha iyi teraptik sonulara ulatn ileri
srmektedir.
4. Psikiyatri kurumlarndan kan hastalarn byk ounluu ksa
bir sre sonra yeniden kabul edilirler.

Durun ve Gzden Geirin (Psikodinamik


Terapiler, s. 484)
1. Asl ama hastalar o anki semptomlar ve gemi atmalar
arasndaki ilikilere sezgiyle yaklamalar iin ynlendirmek
olduundan, psikodinamik terapi sezgi terapisi olarak da bilinir.

556

Cevaplar

2. Aktarm, hastann, genelde kendi yaamndaki duygusal


bir atmay temsil eden terapiste kar duygusal tepkide
bulunduu durumlara atfta bulunur.
3. Klein, lm igdsnn cinsel farkndalktan nce geldiine
ve doutan gelen saldrganlk drtsne sebep olduuna
inanyordu.

Durun ve Gzden Geirin (Davran Terapileri, s. 490)


1. Kar koullanmay kullanan tedaviler, uyumsuz bir tepkiyi (korku
gibi) salkl bir tepkiye (geveme gibi) dntrme alr.
2. Tipik olarak, klinisyenler delilleri istenen davranlar
(uyuturucu kullanmamaya devam etmek gibi) salamak iin
olumlu pekitire oluturmak adna kullanrlar.
3. Sosyal renme terapisinde, hastalar genellikle istenen tepkiler
sonucunda olumlu pekitire alan modelleri gzlemlerler.
4. Psikoanalizde, terapist dedektif rolndedir, davran terapisinde
ise eitimci roln stlenir.

Durun ve Gzden Geirin (Bilisel Terapiler, s. 492)


1. Bilisel terapinin altnda yatan varsaym anormal davran
ekilleri ve duygusal skntnn insanlarn ne ve nasl
dndkleriyle ilgili sorunlardan kaynaklanddr.
2. Ussal-duygusal terapi yersiz inanlarn uyumsuz duygusal
tepkilere yol atn ileri srmektedir.
3. Bilisel davransal terapinin amac insanlarn davranlarn
deitirmektir. Uyumsal davranlar sergileyebilecek etkinlie
sahip olduklarna inanmalar nemlidir.

Durun ve Gzden Geirin (Humanistik Terapiler,


s. 494)
1. nsan potansiyeli hareketinin amac bireylerin potansiyellerini
daha st seviye performanslara ve deneyimsel adan artan
zenginlie tamakt.
2. Danan (hasta) merkezli terapist koulsuz olumlu saygnn
(yarglamadan kabul etme ve mteriye sayg duyma) olduu bir
ortam kurar.
3. Gestaltn terapisinde, mteriler bo bir sandalyeyi bir
duygunun, kiinin, nesnenin veya durumun doldurduunu
hayal ederler; hayatlarndaki sorunlar zmek iin de
sandalyede oturanla konuurlar.

Durun ve Gzden Geirin (Grup Terapileri, s. 496)


1. Grup terapisi katlmclara, sahip olduklar sorunlarn olduka
yaygn olabileceini anlama frsat verir.
2. ift terapisinin amac, genelde iftlerin etkileim kalitesini
netletirmek ve gelitirmektir.
3. nternet yardmlama gruplar zellikle dier bu tr gruplara
ulaamayacak olan hareket engelli bireyler iin nemlidir.

Durun ve Gzden Geirin (Biyomedikal Terapiler, s.


499)
1. Atipik antipsikotik ilalar izofreninin semptomlarnn motor
kontrolde ciddi sorunlara sebep olmadan azalmasna yardmc
olur.
2. SNRIlar hem serotoninin hem de norepinefrinin geri almn
engeller.
3. Prosedr kiilikleri esasen deitirir: nsanlarn duygusallklar
azalr ama ayn zamanda benlik alglarn da kaybederler.
4. nsanlar tekrarlanan transkraniyal manyetik stimlasyon
porsedrnden getiklerinde tekrarlanan manyetik stimlasyon
sinyalleri insanlarn beyinlerine odaklanr.

Durun ve Gzden Geirin (Tedavinin Deerlendirmesi


ve nleme Stratejileri, s. 503)
1. Meta-analiz, birok standart depresyon tedavisinin (bilisel
davranlar terapi ve uyuturucu terapisi) plasebo tedavisinin
tesinde inan yarattn ileri srmektedir.

2. nsanlar genel olarak tedavi srecini tamamlama konusunda


isteksiz olurlarsa veya tamamlayamazlarsa tedaviler inan
yaratsa dahi zellikle bir nemleri kalmamaktadr.
3. Birincil nlemin amac, bireylerin akl hastalna yakalanma
ihtimallerini azaltan programlar uygulamaktr.

16. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Sosyal Gerekliin nas,
s. 513)
1. Kelley, insanlarn anlam yklediklerinde ayrt edicilii,
tutarll ve uzlamay deerlendirdiklerini ileri srmtr.
2. rencilerin baar iin sorumluluk almas ve baarszlklar
rtbas etmesi muhtemeldir, bu davran onlar rnein
bir snavdan kt not aldklarnda alma alkanlklarn
deitirmemeleri ynnde onlar harekete geirebilir.
3. ou snfta, retmenlerin rencilerinin potansiyelleri
hakknda tam bilgileri olur, bu da kendini gerekletiren
kehanetler ihtimalini snrlar.

Durun ve Gzden Geirin (Durumun Gc, s. 523)


1. Stanfort Hapishane Deneyi, insanlarn sosyal rollerle
tanmlanan davran ekillerine nasl hemen sergilemeye
baladklarn gstermitir.
2. nsanlar sevilmek, kabul edilmek ve dierleri tarafndan
onaylanmak istedikleri iin gruplarn rnek oluturan etkileri
olabilir.
3. Aznlklar enfermasyon etkisini kullanabilirler, ounluk
grubun yelerinin dzeltme istei nedeniyle etkili olabilirler.
4. Bir grubun ortak karar grup yelerinin tek balarna
vereceklerinden daha ekstremse bu, grup kutuplatrmas
srecinin yaanmakta olduunu gsterir.
5. Psikiyatristler, oklar ok st seviyelere kadar devam ettirecek
insan saysn byk lde olduundan ok daha az olarak
tahmin ederler.

Durun ve Gzden Geirin (Tutumlar, Tutumlarda


Deimeler ve Eylem, s. 528)
1. Tutumlar, bilisel, etkisel ve davransal bileenleri ierir.
2. kna iin merkez yol, st seviyedeki detaylandrmayla (ikna
edici materyal hakknda zenle dnmek) iaretlenir.

3. Uyumsuzluktaki azalma drtnn istikrarl olduunu


gsterdii iin benlik algsndaki kltrleraras
farkllklar insanlarn uyumsuzluk yaadklar durumlar
etkiler.
4. nsanlarn istekleri en fazladan orta dereceye indiinde,
sizin iin bir ey yapm olurlar. Karlkllk normu sizin de
onlar iin bir ey yapmanz gerekli klar ki bu da onlarn aza
indirgenmi istekleri konusunda hemfikir olmaktr.

Durun ve Gzden Geirin (n Yarg, s. 532)


1. Kaynaklar datrken insanlar kendi i gruplarnda olan
kiilere, d gruplarda olan kiilere oranla daha fazla kaynak
verme eilimindedirler.
2. nsanlar genellikle dier insanlarla stereotiplerin yanlln
gsteren davranlar mmkn klmayan biimlerde
etkileirler.
3. Aratrma d grup yeleriyle balantda olmann devaml
olarak n yargy azalttn ileri srmektedir.

Durun ve Gzden Geirin (Toplumsal likiler, s. 535)


1. nsanlar daha ok kendilerine benzeyen insanlardan holanma
eilimindedirler.
2. Ak karakterize eden boyut tutku, yaknlk ve ballktr.
3. Gvenli balanmaya sahip insanlar yetikin olarak en uzun
sreli ak ilikilerine sahip olmaya yatkndrlar.

Durun ve Gzden Geirin (Saldrganlk, zgecilik ve


Olumlu Sosyal Davran, s. 543)
1. Aratrmaclar ikiz almalarn MZ (tek yumurta) ikizlerinin
antisosyal ve saldrgan davran biimlerine DZ (ift
yumurta) ikizlerinden daha yatkn olduklarn gstermek iin
kullanmlardr.
2. nsanlarn amalarna ulamaya alrken hayal krkl
yaadklarnda saldrgan davranlar sergilemeleri daha
muhtemeldir.
3. Karlkl zgecilik insanlarn karlnda o tr davranlar
grmek istedikleri iin zgecil davranlar sergiledikleri
dncesidir.
4. nsan gruplar acil bir duruma ahit olduklarnda genelde
baka birinin yardm etme sorumluluunu stlendiini
varsayarlar.

alma Testi Cevaplar


BLM 1

BLM 2

BLM 3

BLM 4

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

b
b
c
a
b
c
d
b
c
c
d
a
d
b
a

a
c
b
d
a
b
d
c
b
d
d
c
a
b
c

c
b
d
d
c
d
c
b
b
a
c
a
a
b
d

b
b
a
b
d
d
b
c
a
c
a
d
c
c
a

Cevaplar

557

BLM 5

BLM 8

BLM 11

BLM 14

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

a
d
d
d
b
d
b
a
a
b
d
c
c
a
d

c
c
b
a
d
b
c
a
a
a
c
b
d
a
a

c
d
c
d
a
b
b
d
c
b
b
a
c
d
a

d
a
a
d
b
c
d
b
c
b
a
d
d
a
c

BLM 6

BLM 9

BLM 12

BLM 15

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

b
a
b
d
b
a
c
d
d
c
d
b
c
a
a

d
a
b
d
b
b
c
a
c
b
a
d
c
a
b

a
a
c
c
c
c
d
b
c
a
b
a
d
b
d

a
b
d
c
d
b
c
b
a
c
a
d
a
c
d

BLM 7

BLM 10

BLM 13

BLM 16

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.

b
c
a
a
b
d
b
a
b
d
a
a
b
c
d

558

Cevaplar

c
a
d
b
d
a
d
c
d
d
b
a
c
d
b

b
a
c
c
a
d
c
a
a
c
b
a
d
b
b

a
d
b
d
c
c
a
c
b
a
d
c
a
d
b

Program Gzden Geirme ve


Dnlmesi Gereken Sorularn Cevaplar
BLM 1
Program Gzden Geirme
1. c, 2. b, 3. a, 4. c, 5. b, 6. d, 7. b, 8. b, 9. b, 10. d, 11. a, 12. c, 13. c,
14. b, 15. d, 16. c, 17. a, 18. c, 19. b, 20. d

Dnlmesi Gereken Sorular


1. Psikolojinin temelinde zihin ve beden arasndaki iliki,
kiilik ve davran belirlemede kaltsallk ve evrenin etkisi,
davran etkilemede bilin ve bilinaltnn etkisi, davrann
zerinde etkili olan dhili eilimsel ve harici toplumsal ve
evresel gler, hayatn ilk yllarndaki deneyimlerin ileri yalarda olan etkisi ve bireysel farkllklar ve benzerliklerin etkisi
vardr.
2. ou kii psikologlarn i tanmnn geniliinden haberdar
deillerdir. Psikologlar hakknda yaygn stereotiplerden biri,
1930-40lardaki filmlerde tasvir edilen Freuda benzeyen,
hafif kak analizcilerdir. reneceiniz zere, zihinsel hastalklarn tedavisi psikolojinin sadece bir parasdr. Psikologlar, ayn zamanda insanlara daha etkili retme ve renmede yardmc olan bilim adamlardr. Psikologlar, fiziksel ve
duygusal iyiletirmede, iletiim becerilerinin gelitirmesinde,
doru ii bulmada, sigaray brakmada, karar vermede, sosyal
ilikileri glendirmede, ocuk geliimini anlamada, dnya
barn salamada ve fakirlik ve n yargyla savamada
insanlara yardmc olurlar.
3. nsanlar, psikologa gitmemek iin birok bahane sunarlar.
rnein, terapinin problemlerine yardmc olmayacan
dnebilirler. Snrl para ya da zaman sorunlar olabilir.
nsanlarn yaadklar toplumda, problemleri aile iinde
tutmaktansa bir yabancya anlatmak kt karlanabilir.
Problemlerine uygun terapisti bulmakta glk ekebilirler.
Son olarak, insanlar terapinin onlara yararl olmayacan
dnebilirler; bunun nedeni ya problemlerini tanmamalar
ya da problemin terapiste gidecek kadar ciddilemesini beklemek istemeleridir.
4. Gzlemci n yargs neyin alakal, neyin alakasz olduuna
dair tercihlerimizi etkiler. Deerlerimiz, ilgi alanlarmz ve
beklentilerimiz alglarmz bile etkileyerek var olmayan eyleri grmemize ya da baz eyleri gz ard etmemize neden
olabilir.
5. Dnme (alglama, hatrlama, hayal etme) psikolojik aratrmada kabul grr bir ilgi alandr. Dnme davranna
yaklamlar hakknda farkl bak alar vardr. nsanlardan,
problemleri zerken yksek sesle dnmeleri ya da tepkilerini dhili ya da harici olaylarla aklamalar istenir. Zihinsel
sreler ayn zamanda karar vermede tepki sresi, problem
zme stratejileri, konuma yaplar, gz hareketleri ve beyin
faaliyetlerinde deiiklikler gibi llebilir davranlardan da
karlabilir.
6. Gelecek hakknda tahminde bulunamayz ancak biyolojik ve
psikolojik fenomenlerin birbirleriyle etkileime getii bir
an eiindeyiz. Beyin ve vcudun psikolojik deneyimlere
nasl yol atklarn tamamen renmemiz ya da kiinin beyin
nronlar arasndaki ateleme yaplarn inceleyerek dncelerinin derinine inmemiz ihtimaller dhilinde deildir. Fakat
bu alanlarda kesinlikle ilerleme kaydedilecektir. rnein,

eitli zihinsel faaliyetler beynin belirli blgelerindeki geni


faaliyetlerle ilikilendirilir. 2500 ylna gelindiinde, psikologlar kendilerini insanlarn ileyi yapsnda uzman saymak iin
byk ihtimalle sinirbilim alannda uzmanlamak zorunda
kalacaklar.

BLM 2
Program Gzden Geirme
1. a, 2. c, 3. b, 4. b, 5. d, 6. b, 7. a, 8. d, 9. a, 10. c, 11. b, 12. b, 13. a,
14. c, 15. b, 16. d, 17. c, 18. d, 19. a

Dnlmesi Gereken Sorular


1. Birok insann iyilemesi beklenirken birou iyilemez.
nanla iyiletirme sektrlemi bir alandr; birok aresiz
insan bu yolla sahtekrlklarn kurban olurlar. Hasta insanlar
kendilerine bo vaatlerde bulunan insanlara para kaybetmekle kalmazlar; ayn zamanda tavsiye edilen tbbi tedavileri
reddederler.
2. Bazen bir insana tek bir hastalk tehisi koymak imknszdr.
rnein, erkekleri ve kadnlar uzaysal yetenekleri asndan
karlatrmak ya da farkl rklardan insanlar sosyal durumlara ne gibi tepki verdikleri asndan karlatrmak ya da
farkl zek seviyelerinden insanlar ileyen bellekleri asndan karlatrmak istiyorsak iki ayr gruptan insan deerlendirmeye almalyz. Baz aratrma yaplar katlmclarn
ayn deneye iki kere tabi tutulmalarn gerektirir; bir deneye
bir kere katlmak ikinci ya da nc seferdeki davranlar
byk oranda etkiler. Byle durumlarda, iki grubu karlatrmak en mantklsdr. Eer katlmclardan toplanan
rnekler o grubu temsil eder nitelikteyse ve deneyde btn
katlmclara ayn davranldysa sonularn gvenilir olmas
gerekir.
3. Zihinsel srelerin (ryalar, karar verme, alglama) ileyilerine itirazlar, bunlarn bazen kiinin kendisi hakknda
verilen raporlara dayandn ifade eder; bu raporlar olduka
kiiseldir ve doruluu kantlanamaz. Zihinsel olaylarn dorudan incelenememesinden dolay bunlarn bilimsel olarak
incelenmesi zordur. Ancak psikologlar, terimlerin dikkatli
tanmlanmasyla llebilir davranlardan karmlarda
bulunulabileceine inanrlar. Alglama, duygular, dhili ve
harici olaylara tepkiler gibi kiisel deneyimler kalp at hz,
beyin faaliyeti, gz hareketleri, konuma yaps ve llebilen
dier btn davranlardan karlabilir.
4. Baz aratrmalar katlmclarn aratrmann amac hakknda bilgilendirilmemesini gerektirir nk aratrmann
amacnn bilinmesi bireylerin davranlarn etkileyerek
aratrmada istenilen amaca ulalmasn engelleyebilir.
Aratrmalarda ama katlmclara olabildiince saygl olarak, aratrma aksini gerektirmedike onlar yeteri kadar
bilgilendirmek ve aldatmacann ve stres faktrlerinin nne
geilmesi iin katlm sonunda katlmclardan bilgi almaktr.
Katlmcnn karn ncelikli art koan APA talimatlarna
gre, aratrma balamadan stres yaratmas ihtimali olan
her koul hakknda katlmcnn rzas alnmaldr; ayrca
aldatmaca ieren katlmcnn bilgilendirilmi halde rza gstermesinin nne geer. Psikologlar byle durumlarda baz

Cevaplar

559

aratrmalarnn yrtlemedii konusunda hemfikirdirler


ancak bu snrlandrmalar ortaklaa kabul edilmitir. Bu
yzden aratrmaclar bu artlara uyan ve istenilen sonucu
olabildiince veren aratrmalar tasarlamaya alrlar.
5. Bilim adamlar insanlar zerinde yrtlemeyecek deneyler
iin insan olmayan denekleri kullanrlar ancak insan olmayan
denekleri ieren aratrmalar da etik ikilemleri beraberinde
getirir. Eer bulgular insanlara yararlysa ya da hayat ya da
lm gibi sorunlarla ilgiliyse bir deneyin gereklilii kantlanm sayabilirsiniz. Ya da dier durumlarda deneylerin
gereklilii kantlanamaz sayabilirsiniz. Hayvan deneklerin
kullanm hakknda psikologlar arasnda ihtilaf vardr. APA
talimatlarnn amac, hayvanlara kt muameleyi engellemek
ve halk profesyonel standartlar hakknda bilgilendirmektir.
6. Deneylere gnll katlan insanlar kendi kendilerini seen
bir gruptur; genel nfusun temsili deildirler. Gnlller
belirli bir konu hakknda daha az kstlanm ya da daha n
yargl olabilirler. rnein, cevap vermek bir anket doldurmaya katlanmak ya da bu anketi yollamay ierdii iin, bir
dergide yaplan anketi dolduran gnlller genel nfusu yanstmayan belirli zellikleri barndrrlar.
7. Psikolojik deneyler katlmc olarak genelde psikolojiye giri
dersi alan rencileri kullanr ve bylesi bir gruptan toplanan
verilerin genel nfusu nasl yanstabilecei hakknda psikologlarn kayglar vardr. Algsal, biyolojik ve bilisel sistemlerin nasl ilediiyle ilgilenen temel aratrmalar tm insanlar
iin geerli olsa da, kltrel deerler ve bu insanlarn ne bildikleri gibi dier konular bireysel alt nfuslara zg olabilir.

BLM 3
Program Gzden Geirme
Program 3 ve 4
1. a, 2. c, 3. c, 4. b, 5. b, 6. a, 7. a, 8. d, 9. a, 10. b, 11. c, 12. a, 13. c,
14. c, 15. b, 16. b, 17. b
Program 25
18. a, 19. b, 20. c, 21. a, 22. d, 23. a, 24. b, 25. b, 26. c, 27. b, 28. b, 29. d,
30. b, 31. b, 32. a

Dnlmesi Gereken Sorular


1. Federal ve eyalet hkmetleri pek ok beslenme programn,
alkol ve uyuturucu nleme, tedavi ve bilgilendirme programlarn destekler. Baz eyaletlerde, fetse zararl olmas
hlinde annenin davranlarn dzenleyen yasalar karlmtr.
2. rnein, beyinde szel ya da duygusal faaliyetlerden hangi
blgelerin sorumlu olduunu belirleyebilmemize ramen
insanlarn dncelerini okuyabilme konusunda ilerleme
kaydedilmemitir.
3. Mziin insanlar zerinde neden bu kadar etkili olduunda
birok etken vardr. rnein, insanlar gelimi yaplara ilgi
duyuyor olabilirler ve ton yaplar ve ses harmonisi insanlarn ilgisini eken matematiksel yaplara benziyor olabilir.
Ayrca, dildeki tonlama ve zamanlama gibi, mzik de duygusal anlam ve zlm etkili ifade edebilir. Yine de mziin
etkileri hl gizemini korumaktadr.
4. Ya hep ya hi tepkisiyle tespit etmek iin fiziksel bir aracnz olur; bu yntem daha karmak bir ilevi, nronun
yeteri kadar atelenip atelenmediine karar vermek iin
kullanmaktan daha pratiktir (rnein; oras gerekten
grltlyd, gerekten bir anm vard). Ayn zamanda ayn
bilginin ilenmesini salayan bir sistem yaratrken, nronu
srekli ateleme durumunda olmaya zorlamam olursunuz.

560

Cevaplar

Nrotransmitterlere gelecek olursak, saynn fazlal beyindeki faaliyetler arasnda daha fazla eitlilii salar; ayrca bir
faaliyetin daha aktif olmasn salarken daha alakasz ya da
istenmeyenlerini devre d brakr.
5. Not: Bu soru kiisel dnce ya da yorumlarla ilgili olduu
iin doru ya da yanl bir cevap belirlenmemitir.

BLM 4
Program Gzden Geirme
1. d, 2. c, 3. c, 4. a, 5. d, 6. a, 7. a, 8. a, 9. c, 10. c, 11. b, 12. b, 13. c, 14. b,
15. a, 16. d, 17. c, 18. a, 19. d, 20. a

Dnlmesi Gereken Sorular


1. Duyum ve alg arasndaki ayrm nemlidir ve bundan 50 yl
sonra da nemli olmaya devam edecektir. Duyum, fiziksel
bir uyarcnn farkl trlerde alclardan birine atanmasyla
ilgiliyken; alg, kiinin uyarc deneyimiyle ilgilidir. Duyumlar, karmak nral yaplar araclyla alglara dntrlr.
2. Grsel olarak yetersiz kiiler iin evresel etkenleri iyiletirmek iin, ilalar ve dier kaplar zerine byk harflerle etiketler baslabilir. Dengeleri bozuk insanlar iin koridorlara
trabzanlar ve banyolara gvenlik trabzanlar kurulabilir.
itme kayb olan insanlar iin yaltm artrlarak arka plan
sesi azaltlabilir ve telefonlara biri aradnda bunu bildiren
klar konulabilir. Koku kayb olanlar iin duman dedektrleri ve yangn alarmlar kurulabilir. Ayrca koku kayb
itah engelliyorsa, yemeklerden olabildiince tat almak ve
dengeli beslenmek iin zel diyetler hazrlanmaldr.
3. Duyu tesi uygulayan ve destekleyen baz insanlar, zellikle
kamuoyunun kararlarnn bilimin yerinde uygulanmasna
bal olduu durumlarda bilimi smrrler. Dierleri,
parann deersiz kitaplara ve cihazlara harcanmasndan
ikyeti olurlar. Gerekte, bilim ou fenomeni tam olarak
aklayamaz ve insanlar sorularna cevap bulmak iin daha
gizemli sistemlere bavururlar. Bu sistemlerin mantksz
aklamalarn yanll tekrarlanm bilimsel almalarca
kantlanmtr.
4. Raflardaki mallar zerine grsel benzerlikten yararlanarak
ayrt etmeyi kolaylatrmak iin etiket yaptrlr. Ayn
snfa ait rnlerin, genelde marketin ayn blmnde
tutulmasyla yaknla dayal snflandrma salanr. Kasada
mteriler satn aldklar mallar arasnda belirli bir boluk
brakrlar; bylece kasa grevlisi yaknlk prensibine dayanarak bu mallar ayrt eder. Kasa bandnda beraber hareket
eden mallar, ortak kader prensibiyle gruplandrlabilir.
5. Grsel ve iitsel elementlere daha fazla dikkat etmek zere
kendinizi eiterek, ynetmenlerin kastl seimleri ve bu
seimlerin algnz nasl etkiledii hakknda daha duyarl
olursunuz. rnein, ocuk oyuncaklar reklamlarda daha
byk ve salam gsterilir. Filmlerde ve televizyon programlarnda, lo klandrma, dk kamera as ve glgeler
kullanlarak endie ya da tehlike duygular yaratlmaya
allr. Televizyon programlar ve filmlerde mzik kullanlarak mutluluk, korku ya da dier duygular uyarlmaya
allr.
6. rnein, iki insann sesi arasndaki benzerlik algs belirli
bir karmaklk ierir nk iki eyin alglanmas ve bunlarn karlatrlmas bu algda kullanlr. Bu karmaklktan
ve karlatrma srecinin kiinin gemi deneyimlerine
dayanmasndan dolay bu benzerlik algs insandan insana
farkllk gsterebilir. nsandan insana farkllk gsterebilen
dier algsal deneyimler, holuun deerlendirilmesinde

kendini gsterir. Bir insan la benzer naho bir ses


alglarken bir dieri yksek notada, ho bir ses tonu alglayabilir. Bir insan basn alglarken bir dieri dayanlmaz
derecede bir ar alglayabilir.
7. Maymunlarn aalara doru salnmlar ve trmanmalar
eilimi, hzl dolamalarna izin verecek olduka doru 3
boyutlu alglama sistemi gerektirmektedir. Geceleri dolaan dier hayvanlar grmeden ziyade duyma organlarn
kullanmada gayet iyi olmalarna ramen, grme duyusu bu
ileve en iyi hizmet edendir.

BLM 5
Program Gzden Geirme
1. c, 2. b, 3. d, 4. b, 5. a, 6. b, 7. c, 8. b, 9. b, 10. b, 11. c, 12. a, 13. b, 14. a,
15. d, 16. b, 17. d, 18. b, 19. c, 20. a, 21. a, 22. d, 23. b, 24. c, 25. d, 26. b,
27. a , 28. d, 29. c, 30. d, 31. d

Dnlmesi Gereken Sorular


1. Filtre teorisine gre, algnn ilk aamalar zerinde snrlandrmalar vardr. Dier duyusal bilgiler ksa sreli tutulurlar
ancak ilenmezler. Dikkatin, kafa karkl ve duyusal yklemeyi engellemesine ramen bu bir ya hep ya hi fenomeni deildir. Anlaml bilgi iin genelde duyusal girdinin
incelemesi ve bilinli duyarllk seviyesinin altnda ksmi
analiz mevcuttur.
2. Algnn normlar ve beklentilerden etkilenmesi, seici dikkatimizin kltrel balamca belirlenmesi anlamna gelir.
Konseptleri deneyim ve dile dayandrarak olutururuz.
Algsal alkanlklarmz evre ve kltrden etkilenir; bu da
fark etme ve hatrlamann nemini belirtir. Dil deneyim elementlerinin snflandrlmasn salar. Ancak kiisel motivasyon ve bireysel zellikler de kltrler arasnda eitlilik
salar.
3. REM uykusu nemlidir, kii REM uykusundan mahrum
kaldnda yan etkilerden muzdarip olur. Bunlar hayal
kurma, kii uyuduunda REMe normalden daha abuk girmesi ve REM uykusunda daha ok vakit harcanmasdr.
4. Hastalk, ak ya da znt deitirilmi bilinle alakal olan
zihinsel ilevler zerinde eitli etkiler brakr. zellikle ak
ya da znt bireylerin bilinlerinde ve davranlarnda iddetli deiikliklere sebep olabilir.
5. Terapide sosyal ve psikolojik etkenler gz nnde bulundurulmaldr; ayn zamanda kimyasal ve fizyolojik etkenler
de incelenmelidir. Uyuturucu bilinlendirme programlar
rencileri, uyuturucu bamllna sebep olan uyuturucunun sosyal ve psikolojik paralarn deerlendirme konusunda hazrlamaldr. ocuklara ynelik baz uyuturucu
bilinlendirme programlar, arkada ve kltrel basklar
etkisiz hle getiren ve uyuturucuya kar alnan nlemler
hakknda eletirel dnen bir bilin oluturmaldr.
6. Ar televizyon izlemenin ocuklar zerindeki etkileri ykseltilmi uyarlma ve telkine aklk, depresyon, dk motivasyon; buna ek olarak, zaman algsnda bozukluk, ynelim
bozukluu, drtsellik, hiperaktivitedir. Aratrmalar bu
konuda elikilidir. Uzatlm etkisizlik uyarc mahrumiyetine yol aabilir. Kk yataki ocuklarn gerekle gerek
olmayan ayrt etmelerini salayacak entelektel kabiliyetleri ya da yeterli deneyim ve bilgileri yoktur. Bu yzden,
televizyonda grdkleri arptlm gereklerden etkilenebilirler.
7. nsanlar hipnotize edilebilme ve meditasyon konumuna
girme kolayl seviyelerinde farkllk gsterirler. Uygulamas zaman alsa da, bunu yapmak iin harcayacanz

zamana deecektir. Her iki durumda da, kiinin sessiz


ortamlarda bulunmas, kendi hakknda uygun olmayan
isteklerde bulunmadan sadece altrma yapmas ve bir
uzmann tavsiyelerini uygulamas yardmc olacaktr.
Baar garantisi olmasa da denemeye deer bir metoddur.

BLM 6
Program Gzden Geirme
1. b, 2. d, 3. d, 4. a, 5. b, 6. c, 7. c, 8. a, 9. d, 10. c, 11. b, 12. d, 13. c, 14.
a, 15. b, 16. d, 17. a, 18. c, 19. b, 20. d

Dnlmesi Gereken Sorular


1. Kumar alkanl hastalk ya da renilmi davran olarak
grlebilir. Anonim Alkoliklerle ayn prensipler zerine
kurulu Anonim Kumarbazlar adl bir organizasyon vardr.
Ancak, kumar alkanln, alkanlktan nceki ve sonraki
olaylar asndan incelemek kumar alkanlna yol aan
ipularn ortadan kaldrmak anlamna gelebilir, bu da bu
alkanln ortadan kalkmas demektir. Yaplacak en iyi
ey, kumarn gerekletii btn ortamlardan kanmaktr.
Her kazan kumar alkanln pekitirecei iin davran
deitirmek iin en iyi ama hi kumar oynamamaktan
geer. Durmadan pekitirildii iin (deiken bir oran izelgesine gre), yok olmaya kar direnli olabilir.
2. Okulu temiz tutmak iin olumlu pekitiriciler kullanabilirsiniz. rnein, rencilere topladklar 50 p adeti karlnda bir etiket verebilirsiniz. rencileri evreyi kirletirken
yakalarsanz cezalandrmay da kullanabilirsiniz (fazladan
dev ya da teneffs sresinin azaltlmas gibi). Modelleme,
ekillendirme ve ideal pekitirme gibi dier prensipleri de
programnza entegre ederek rencilerin davranlarnn
amalarnza uyumluluk gstermesini salayabilirsiniz.
3. Niyet, renme iin her zaman bir n koul tekil etmez.
ou davran buna niyet etmeden reniriz. Ancak niyetlerimiz dikkatimizi ynlendirmek konusunda bize yardmc
olursa renme de geliir. renme prensiplerinin ilgin
ynlerinden biri, ilemesi iin renen kiinin rzasna ya da
bilgisine ihtiya duyulmamasdr. Bu prensipler, gvercinlerde, zek gerilii olan ve deitirmeye kapal insanlarda da
zihinsel olarak salkl yetikinlerde olduu kadar iyi iler.
renme prensipleri tamamen evrensel bir fenomendir.
4. Ebeveynler ocuklarn gramerlerini dllendirme ya da
cezalandrma metodunu genelde kullanmazlar. Bunu
yerine, ocuklarna gre iyi bir dil bilgisi modeli gelitirip
ocuklarnn dediklerinden en mantkl karmlar yapmaya alrlar. Yani, dil bilgisi renme sreci ilemsel
prensiplere dayanmaz. Fakat ebeveynler, ierik (Evet, o bir
kpek.) ve kibarlk (Teekkr ederim mi dedin? Aferin
kzma.) gibi dier dilbilimsel zellikleri dllendirip cezalandrrlar.

BLM 7
Program Gzden Geirme
1. d, 2. c, 3. b, 4. b, 5. d, 6. a, 7. b, 8. a, 9. b, 10. b, 11. c, 12. d, 13.
d, 14. a, 15. b, 16. d, 17. a, 18. a, 19. b, 20. d

Dnlmesi Gereken Sorular


1. Yararl hafza teknikleri, dikkat etme, dikkat datc etkenleri
en aza indirgeme, sesli okuma, nemli noktalar belirleme ya
da bilgiyi anlaml ekilde kmeleme gibi bilgiyi birden fazla
yolla kodlama yntemlerini ierir. Ayrca, yeni veriler ve
fikirleri tandk bilgiyle ilikilendirmek, grsel canlandrma

Cevaplar

561

2.

3.

4.

5.

6.

kullanmak, ett oturumlarnda datlan malzemeleri incelemek, uykudan nce materyale almak ya da malzemeyi
yeniden renmek de yararl tekniklerdir.
ocukken kullandmz ema yetikin olarak gelitirdiimiz emadan ok farkldr. Ve ocuklar anlar etiketleyip
organize etmede yardmc olan dil konusunda yetersiz
olduklar iin konuma ncesi anlarmzn yok denecek
kadar az olduunu fark ederiz. Ayrca ocukluk anlarnn
fizyolojik olgunlama nedeniyle yok olduuna dair kant da
mevcuttur. Yine de, zellikle ocukluun ge dneminden
olan ou an, eitli ipular kullanlarak geri getirilebilir.
ou insan aile hikyeleri ve fotoraf gibi ipularnn anlar canlandrmada yararl olduunu bildirmitir.
Alfabe arks aklda tutmaya yardmc olmak iin birok
ara salar. Harfler ksa sreli hafzann kapasitesine uygun
kmelerde toplanmtr. Her cmleciin sonundaki harfler
birbiriyle uyakldr; bu da hafzaya yardmc bir aratr.
ark bilgiyi ses ve hareket eklinde kodlar. Ayrca arknn
elenceli olmas oklu tekrar tevik eder.
oumuz uzun sreli hafzamzn kapasitesinden etkileniriz. Toplum ilk yllarndan balayarak bireyi hafzalarnn
gl olup olmamasna gre dllendirir. Genel kltr
oyunlar oynarken, daha nce varlndan haberdar olmadmz fikirleri ya da olaylar ortaya karr.
Belli bal sorularn anlar zerinde ne gibi bir etkisi
olduu hakknda nemli derecede anlamazlk mevcuttur.
nsanlarn bir olay alglama ya da hatrlama ekli, tann
farknda olmad algsal ve bilisel n yarglara dayanr.
Jri yeleri ifade duyduklarnda ya da ifadeyi yargladklarnda kendi n yarglarna maruz kalrlar. Jri yeleri,
nemli detaylar sunabilecek ya da bir grg tan sunabilecek belli bal sorular hakknda zellikle dikkatli olmaldrlar. Jri yeleri hafzann nasl iledii hakknda ne kadar
iyi bilgilendirilirlerse, ifadenin deeri hakknda daha iyi bir
karar verebilirler.
Snavlara hazrlkta sadece gl hafza deil ayn zamanda
hafza st yetenekler de yararldr. Nasl rendiinizi ve
bilgiyi hatrlamada neyin daha yararl olacan biliyorsanz,
daha etkin renebilirsiniz. Ayrca, bir eyi ne kadar iyi
rendiinizi ayarlayabiliyorsanz; fazla zgvenden dolay
snava almay erkenden brakmann nne geip snavda
baarl olma ihtimalinizi ykseltebilirsiniz.

BLM 8
Program Gzden Geirme
1. d, 2. c, 3. b, 4. a, 5. b, 6. c, 7. a, 8. c, 9. a, 10. c, 11. b, 12. d, 13. b, 14.
a, 15. c, 16. d, 17. b, 18. d, 19. b, 20. c, 21. a, 22. c, 23. c, 24. d, 25. c, 26.
b, 27. a, 28. a, 29. a, 30. d, 31. b, 32. a

Dnlmesi Gereken Sorular


1. iiri yorumlamak iin dil kurallarn ve iirin altnda yatan
yapy kelime sralamas, yaps, sonlar, ses ve dil yaplardnmeniz gerekir. Birok garip ve uydurulmu kelimenin
olmasna ramen bazlar bilindik kelimeleri artrr;
bylece anlam karlmasn salayan baz balantlar vardr.
2. Senaryolar etkinlik eitlerini ierebilir ve eitim seviyesi,
baar, gelir, sosyal stat, aile yaps, karlar, tatil planlar,
restoran tercihleri ve salk durumu gibi durumlara klf
salar.
3. Problem zmedeki tuzaklar, problemi tanmlamada yetersizlik, duygular ieren durumlarda mantksz davranma ve
dncelere kar kmadaki isteksizliklerdir. nsanlar ayn

562

Cevaplar

zamanda belirli yaklamlara ve stratejilere dayanrlar ve


bunlar artk yararl olmadnda bunun farkna varmazlar.
Bilisel n yarg ve zihinsel ksa yollar da insanlarn yanl
karmlar yapmalarna ve kt kararlar vermelerine sebep
olur.
4. Dille ifade etmesi g inceliklerin farkna varsanz da karmak durumlar dnme ekliniz durumun size dikkat
ekici gelen ynlerinden etkilenir. Grnrdeki bu elikiyi
dnmenin belki de en iyi yolu iki fenomenin farkl bili
dzeylerinde meydana geldiini kabul etmektir. Kavramlar
ve alglar onlar tanmlayan dilden daha karmaktr. Ayrntl bilgi yaplar ieren daha karmak bili sreleri erevelemeye daha eilimlidir.
5. Temsil edilebilirlik kestirme yoluna gre, eer bir olay genelde
ne olduuna dair stereotipe uygunsa gerekliine inanmaya
daha meyilli oluruz. Bu, stereotipimize uygun olaylar fark
etmemize neden olurken olaylarn stereotiplerle ne sklkta
ilikili olduu gereini gz ard etmemize neden olur.
Benzer ekilde, eriilebilirlik kestirme yolu, stereotipletirdiimiz grubun tipik profilleri iin rnekler bulurken
kendimize saladmz ipular araclyla stereotipleri
srekliletirir.

BLM 9
Program Deerlendirmesi:
1.b, 2.d,3.a, 4.c, 5.d, 6.c, 7.b, 8.d, 9.c, 10.b, 11.c, 12.c, 13.a, 14.b, 15.a,
16.d, 17.a, 18.a, 19.c, 20.c

Dnlmesi Gereken Sorular


1. Hayr. evrenin hl herhangi bir kiisel zellik ya da
yetenein ifadesinde nemli bir etkisi vardr. Bu, zenginletirilmi ve ve yoksullatrlm evreleri gelitirme almalarndan bellidir. Yoksullatrlm evreler, kiinin test
performansn drmektedir. Hem evre hem de kaltm
rol oynamaktadr.
2. Bazlar, insanlarn yarglar geersiz, kiisel deerlendirmelere dayansa dahi halihazrda birbirlerini snflandrma
ve ayrtrma eiliminde olduunu syleyebilir. Eer zek
dzeyleri umumi bilgi haline gelirse, bunun en byk etkisi
en st ve en alt lekte olacak, ayrmcln kurumsallam
biimlerine yol aacaktr.
3. kisinin de ounlukla da hayatn ayn alanlarnda (okul,
i, sosyal baar) ok byk etkisi vardr. Neyse ki, yksek
bir skora sahip olmak dierinde eksik olduunuz anlamna
gelmez!
4. Zek testleri ve psikolojik deerlendirmeler kiisel tarafllklardan kanmaya ve kiinin yeteneklerinin objektif
bir lmn elde etmeye alr. Ancak, bu testler daha
detayl ve kiiselletirilmi lmlerin yerine kestirme bir
yol olarak kullanlabilr. Testler genellikle yanl anlalr ve
yanl uygulanr. nsanlarn, test skorlarna kar yersiz bir
saygs vardr. ok az insan bilgisayar ktsnn otoritesini
sorgular. Testlere olan itirazlar, testlerin objektif olmadn
ve lmesi gereken eyi lmediklerini iddia eder. nsanlar
genellikle testleri sistemde neyin yanl olduunu dnmeye deil, bireyde neyin yanl olduuna odaklanmak
iin kullanrlar. Test skorlar, zeknn kaltmsalln, g,
eitim, istihdam ve pozitif ayrmcln hangisinin kamu
politikalar uygulamalarnda nemli olduunu iddia etmek
iin kullanlmaktadr.
5. Bir insann tmyle ortalama bir insandan daha zeki veya
daha becerikli olmas nadirdir. Zeki bir matematiki hareketsel olarak garip olabilir; mkemmel uzaysal becerilere

sahip bir insan zeknn szl lmlerinde ortalama ya da


ortalamann alt olabilir. Matematiksel zeknn en byk
modellerini dndmzde beden becerileri ve sosyal
zeknn gze arpan modellerinin dier lmlerde zel bir
stnl olmadn gsterebilir.

BLM 10
Program Deerlendirmesi:
Program 5:
1.c, 2.d, 3.c, 4.b, 5.a, 6.d, 7.c, 8.d, 9.a, 10.a, 11.b, 12.d
Program 6:
13.d, 14.a, 15.b, 16.c, 17.a, 18.a, 19.a, 20.d, 21.a, 22.b, 23.d
Program 18:
24.b, 25.a, 26.d, 27.b, 28.b, 29.d, 30.a, 31.a, 32.c, 33.b, 34.d, 35.a

Dnlmesi Gereken Sorular:


1. Hafza, alg ve tercih gibi lme konularndaki pekok
akllca tasarlanm teknik, gelimi yetenekleri olan ama
kompleks bir dile ya da sorulara szl olarak cevap vermeyen ocuklarla allmak iin gelitirilmitir. Bu tekniklerden bazlar szl olmayan hayvanlarla davransal yetenekleri (kavrama ya da bakma gibi) yeteri kadar gelimi
olduu srece da kullanabilmek iin uyarlanmtr.
2. nsanlar yalandka ilgileri ve aktiviteleri, insanlarn kabiliyetlerine uyabilmek iin deiebilir. lgileri, onlar akhava
aktiviteleri yerine ev ii aktivitelere ynlendirebilir; fiziksel
aktiviteye katlmlar darda oynayan ocuklar seyretmeye
ynlendirilebilir. yi haber, kiinin fiziksel snrlamalar
dikkate alnmakszn kiinin zamann ve zihnini megul
edebilecek olduka ok seenek olmasdr.
3. Gorillerin ve empanzelerin dile olan yetenekleri hl tartlmaktadr. Bu aslnda sizin dil tanmnza baldr.
Ders kitabnzdaki tanm uzmanlama, geliigzellik,
yerdeitirme, retkenlik ve orjinallik ile yineleme ve
tekrarlamay ierebilir. Hayvanlar semboller kullanmasa
da, insanlar dndaki hibir hayvan srekli ve doal bir
ekilde sembolleri belirli kurallara gre dzenlemez. nsan
dili esiz gibidir ve insanlar da esiz olarak bunu edinmeye
programlanmlardr. Son zamanlardaki aratrmalar
goril ve empanzelerin ileri dzeyde iletiimsel yetenekleri
olduunu ve iaret ve semboller retilmi annelerin de
rendiklerini yavrularna aktarabildiini belirtmitir. Bu
tartma srmektedir.

BLM- 11
Program Deerlendirmesi:
Program 12:
1.d, 2.b, 3.b., 4.c, 5.a, 6.c, 7.c, 8.a, 9.b, 10.a, 11.c, 12.d, 13.c, 14.d, 15.b,
16.c
Program 17:
17.d, 18.c, 19.a, 20.c, 21.a, 22.a, 23.c, 24.a, 25.a, 26.c, 27.b, 28.c, 29.d,
30.c

Dnlmesi Gereken Sorular:


1. Bir bireyin cinsel kodu kiisel, sosyal ve kltrel inanlar ile
tavrlarnn zgn kombinasyonuna dayanmaktadr. Kodlar
aile rol modellerinden, medyadan ve sosyal deneyimlerin
geribildirimlerinden etkilenmektedir. Erkekler ve kzlara
geliimleri boyunca genellikle farkl davranlmtr. Kltrel
stereotipler baz kiisel seimleri desteklerken bazlarn des-

teklemez. Cinsel kodlar genellikle aka ifade edilmez ve bir


ilikide srtme ve hayal krklnn kayna olabilirler. Eer
iftler elemeyen rol beklentileri ve deerler hakknda konuabilirlerse, paylalan bir kodda karar klabilirler. AIDS tehdidi veya dier cinsel yolla bulaan hastalklar, cinsel aktivitelerin ynetimindeki normlar deitirebilir ve bylece cinsel
davran ynlendiren sosyal kodlar yeniden yazlabilir. Kabul
edilen bir ei, flrt partnerlerini ve dier iliki konularn
neyin nitelendirdii hakkndaki deiiklikleri beklemelisiniz.
2. Bu bilgiyle donanmken, meditasyon, gibi stres ynetimi
becerileri, zaman ynetimi kurslar, egzersiz, bir destek grubuna katlm ve/veya bireysel psikoterapiden oluan bir diyet
plan oluturabilirsiniz. Ayrca diyet plannz ereveletebilirsiniz; bylece kendini yoksun ya da snrlandrlm hissetmeyen diyeti uygulayan kii, arya kama olaslklar tarafndan
daha az cezbedilir.
3. nsanlar genellikle hazz arttran ve acy azaltan aktivite ya da
amalara yaklamaya gdlenmilerdir. Her ne kadar yemek
genellikle haz veren birey, hatta bir dl veya zendirici olarak dnlse de, belli yeme bozukluklarna sahip olan insanlar yemei kanlacak birey olarak grrler. dealletirilmi
vcut eklini elde etmek iin yeme alkanlklarn deitirir ya
da kstlarlar.
4. Erkeksi zellikler hem kadnlar hem erkekler iin daha ok
arzu edilebilir olarak alglanmaktadr. ddial, baarl ve
bamsz olmak hem kadnlar hem de erkekler iin daha iyi
bir benlik kavram ile ilikili gibi grnmektedir. Genelde
erkeksi zellikleri betimlemek iin kullanlan etiketler daha
pozitiftir. Ancak, adaptasyon iin kadnsal ve erkeksel zelliklerin karlatrmal deerlerini yarglarken, bunun tam olarak
ne anlama geldiini belirtmek nemlidir. rnein, bir alma
kadns zelliklerin daha mutlu evliliklere katkda bulunduunu ortaya koymutur.

BLM-12
Program Deerlendirmesi:
1.c, 2.b, 3.d, 4.b, 5.d, 6. C, 7.a, 8.b, 9.c, 10.d, 11.b, 12.d, 13.a, 14.c,
15.d, 16.c, 17.a, 18.d, 19.b, 20.c

Dnlmesi Gereken Sorular:


1. Arkadalar stresin azaltlmasna birok ekilde yardm edebilir. Pratik yardm nerebilirler. rnein, ailede bir hastalk ya
da kriz varsa, arkadalar para, ocuk bakm, yemek ve ulam
ihtiyalar gibi geici ihtiyalar karlayabilirler. Ayrca dinleyerek, neler yaadnz hakknda sizinle empati kurarak ve
kendinizi en krlgan ve akl karm hissettiiniz zamanda
sizin deli olmadnza gvence vererek duygusal destek de
nerebilirler. Arkadalar ayrca allmam durumlarda da
tavsiyede bulunabilir, kararlar hakknda dnrken yardm
edebilirler. Sosyal destek insanlar stresle alakal problemlere daha az incinebilir yapar. Sosyal alar ait olma duygusu
salayarak yalnzlk hissini yok edebilir. Destek gruplarnda
insanlar sosyal referans grubu salayarak birbirlerine yardm
edebilir. Tavsiyeleri ve duygular, bir duruma ynelik belirli
bilgileri paylar.
2. Lanetin kurbanlar bedenin baa kabilme kabiliyetini dren youn ve srekli bir korku hissedebilirler. Bir teori, bedenin ekstrem duygusal tepkisini yok edebilmek adna ok ileri
gidebildiini, nemli sistemleri yavalattn ve bu srelerin
lme kadar gidebildiini ileri srmtr.
3. ou insan savunma mekanizmalarn arada srada kullanr.
Baz savunmalar bize bir travmaya ya da dier tr bir probleme
adapte olabilmek iin zaman salar. Rasyonelletirme hayal

Cevaplar

563

4.

5.

6.

7.

krkl ya da baarszlk karsnda stres azaltc bir strateji


olabilir. Herhangi bir savunma mekanizmas, baedebilme
yaklamnn paras olabilir; ama eer daimi olursa bizi gerek
problemlerimizle yzletirme ve problemlerimizi zebilmekten alkoyar.
z savunma dnceleri kiinin bir durumla yeterince ba
edebilmesi iin gerekli olan z sayg, iyimserlik, yararllk ve
kontrolne zarar verebilir.
Mkemmeliyetiler imkansz amalar ve standartlar belirleyerek kendilerini gereksizce strese sokarlar. Kendi baarsndan hibir zaman tatmin olmayarak, kendilerini uygun olmayan baar modelleriyle karlatrabilirler. Makul olmayan
yksek standartlarn lmek iin yetersiz kaynaklara sahip
olduklarn hissedebilirler. Bu tr davranlar stres yaratabilir
ve uygulama kabiliyetlerine zarar verebilirler.
Ev ilerini yrtmedeki geleneksel cinsiyet rol son bir ka ylda
deimi olmasna ramen, erkekler tipik olarak kendilerini
daha stresli ve gl i ortamlarnda bulurlar. Bu tr alma
koullar zayf hayat tarz alkanlklar, kafein, nikotin ve alkol
istismar ve yetersiz uyku ve egzersiz eksiklii gibi durumlarla
ilikilendirilir. Buna ek olarak erkeklerde agresiflie tevik etme
gibi kltrel eilimi grlr ve bu tr bileenlerin erkekleri kalp
ve damar hastalklarnda riske attn grebiliriz. Kadnlar da
risk altndadr. alma alanlarnda kendilerini erkeklerden daha
az kontrole sahip olduklar, stresle ilikili salk problemlerine
-kalp ve damar hastalklar dahil- yatkn hale gelirler. Cinsiyet
rolleri deimeye devam ettike, kadnlar geleneksel erkek
stresle ilgili risklere kar daha da ok savunmasz hale gelirler.
Meditasyon ve yoga vcudun fiziksel olarak rahatlamasna,
stres tepkimelerinin, hzl kalp at ve kas gerilmesi gibi durumlarn daha az olmasna imkan salar. Bu uygulamalarn stresi
azaltmas ve stresin salk durumlaryla ilikilendirilmesinden
dolay, meditasyon ve yoga sal iyiletirir ve muazzam bir i
huzur deneyimi yaratr.

BLM 13
Program Gzden Geirme
1. c, 2. b, 3. a, 4. b, 5. a, 6. d, 7. d, 8. b, 9. c, 10. b, 11. a, 12. c, 13. d, 14. a,
15. b, 16. b, 17. a, 18. a, 19. c, 20. d

Dnlmesi Gereken Sorular


1. Belli bir standarda oturtulmu testler, insanlar snflandrma
derecesine bal olarak tutarszlk ve n yarg riski tar. Daha
geni bir nfusta normal ya da ortalama saylan bir ey alt
kltrler arasnda deiiklik gsterebilir. Eer belirli bir alt
kltrn yeleri daha geni bir nfusla kyaslanrsa, aleyhlerinde karara varlabilir ve bu daha kat sonulara sebep
olabilir; buna rnek olarak anormal olarak etiketlenme; i ve
toplum frsatlarndan daha az yararlanma olabilir.
2. Utanga insanlar ktmser olma eilimi gsterirler. Utanga
olmayanlara gre daha fazla endieleri vardr. Utanga insanlar ayn zamanda reddedilme ve toplumsal baarszlk beklentisinde olurlar ve toplumsal ilikileri olumsuz deerlendirerek yetersizlik ve savunmaszlk duygularn tevik ederler.
3. d, tutku, merak ve heyecan duygularmzn arkasndaki itici
gtr. Freuda gre, zevk prensibine gre ileyen ey yaam
gcdr. Olumlu ynden bakacak olursak, id ayn zamanda
kendini koruma duygusunun arkasndaki gtr. Cinsel arzularn ortaya karak trlerin devamn salayan blge de iddir.
din fantezileri hayal gc ve yaratc davranlarn temelini
oluturur. d, ayn zamanda kiinin kendisine ya da topluma
yneltebilecei agresif ve ykc glerin de temelidir.

564

Cevaplar

4. Cevabnz byk ihtimalle evet olacaktr, farkl baar ve baarszlk deneyimleri etkililik ve z sayg duygularnz etkileyecektir. Ancak baar ya da baarszlk greceli kavramlardr.
Eer bir grev kolaysa, z saygs dk bir insana byle bir
eyin yarar olmayacaktr. Ayn zamanda yaplan aratrmalar
z saygnn byk oranda soysal gndergelerden etkilendiini
gstermitir. Bir i grmesinden nce yannzda oturan ok
ekici bir insan kendinize gveninizi azaltabilirken, ekici
olmayan bir insan kendiniz hakknda daha iyi hissetmenizi
salar.
5. nternet sayesinde dnya genelinde ok farkl insanlarla
tanma imknmz olmasna ramen internette kullanlan
sosyal yeteneklerin ou sadece o araca zgdr. Yz yze iletiim yerine internetten iletiimi kullanan insanlarda nemli
baz sosyal yetenekler zamanla krelebilir ya da kaybolabilir.
Yaltlm ya da sosyal evrelerde utanga hissedebilirler.
nsanlar kimliklerin internet temelli kltre kolayca girip
kabildiini rendikleri iin bu konu daha da nem kazanmaktadr.

BLM 14
Program Gzden Geirme
1. d, 2. b, 3. b, 4. b, 5. d, 6. a, 7. b, 8. c, 9. d, 10. b, 11. d, 12. b, 13. c,
14. a, 15. b, 16. a, 17. d, 18. b, 19. d, 20. a

Dnlmesi Gereken Sorular


1. Mahkemeler delilik savunmas hakknda verdikleri karara
gre birbirinden farkllarlar. Bir insann iledii su zerindeki yasal sorumluluunun kalkabilmesi iin savunma ciddi
derecede hasar grm yarglama ya da z kontrol eksiklii
iddiasnda bulunmaldr. Eer kii doruyla yanl arasnda bir
ayrm yapamyorsa yasal sorumluluu yoktur. Bu tanm lkeden lkeye, eyaletten eyalete, hatta mahkemeden mahkemeye
farkllk gsterebilir. Bu konu hakknda tartmalar devam
etmektedir.
2. Tehis ve statistik Klavuzu (Diagnostic and Statistical
ManualDSM) hastalklar abartt, somut kantlar yerine
baz kriterlerin temeli olarak gerek olmayan aklamalar kulland ve insanlar etiketledii iin eletirilmitir. Bu klavuz
ayn zamanda kltrel glere bal olarak gelitirilmi greceli bir deerlendirmedir. rnein, ecinsellik bir zamanlar
hastalk olarak tanmlanmtr. Gnmzde, kendi kendini
engelleyen kiiliin klavuza eklenmesi gereken bir hastalk
olduu nerilmitir. Kadn dernekleri ve dier organizasyonlar bylesi bir eylemin kurbann sorumlu tutulmasna sebep
olacan savunurlar.
3. statistiksel olarak, ecinsellik daha az yaygndr. Ancak kltrel standartlar grecelidir. Psikolojik deerlendirmeler ecinseller ve heterosekseller arasnda kiilik asndan herhangi
bir fark gsterememitir. Gnmzde, DSM-IV ecinsellii bir
hastalk saymaz. Ecinsellik eer sululuk ya da kendinden nefret etme duygularna sebep oluyorsa bir problem saylmtr.
4. Kadnlar stres ve duygusal sorunlar hakknda konumaya
daha yatkndrlar. Kadnlarn bamszlk ya da baar frsatlar daha fazla engellendii iin kzgn, umutsuz ya da
savunmasz hissetmeleri doaldr. Zihinsel salk hakkndaki
geleneksel kavramlara ynelik bir erkek n yargs mevcuttur.
5. ou psikolojik problem, oumuzun hayatmzn bir noktasnda sergiledii davranlarn iddetli hlleridir. Eer bir
davrannz hakknda ar endieliyseniz, bu davran ilikilerinizi etkiliyorsa ya da davrannz kalc bir problem hline
geldiyse profesyonel bir deerlendirmeden gemelisiniz.

BLM 15

BLM 16

Program Gzden Geirme

Program Gzden Geirme

1. c, 2. a, 3. d, 4. b, 5. a, 6. b, 7. d, 8. c, 9. c, 10. d, 11. a, 12. c, 13. b,


14. b, 15. b, 16. d, 17. c, 18. a, 19. c, 20. a

1. a, 2. c, 3. d, 4. a, 5. b, 6. a, 7. c, 8. d, 9. a, 10. b, 11. b, 12. c, 13. d,


14. a, 15. a, 16. c, 17. b, 18. c, 19. a, 20. d, 21. d, 22. a

Dnlmesi Gereken Sorular

Dnlmesi Gereken Sorular

1. Belirli bir terapinin baar deerlendirmesini yapmak zordur nk terapinin yararl olacana dair inan da bu
baary salam olabilir. Ayrca baz problemler profesyonel mdahaleye ihtiya duymadan kendi kendine zme
ulatrlabilir.
2. Psikolojik bir problem, ou zaman beyin ilevlerinde anormalliklerle ilikilendirilir. rnein, depresyonun nrotransmitter serotonin ileviyle ilikilendirildiini biliyoruz. Serotoninin seviyesinin, antidepresanlar araclyla dorudan ya
da psikolojik deneyimler araclyla dolayl olarak deitiini
de biliyoruz. Psikoterapi, insanlarn davranlar, evreleri,
deneyimleri ve ilikilerinde deiiklie yol aacak yetenekleri ve deneyimleri bireye sunar. Terapinin nihai amacnn
bu olmamasna ramen beyin faaliyetlerindeki deiiklik
de dier deiikliklerle ezamanldr. Birinin daha mutlu ve
yeterli olmas beynindeki deiiklikleri de beraberinde getirir.
3. Bir problem ve terapisi arasndaki doru eletirmeyi yapmak problemi tanmlamanz ve ihtiyacnz olan yardm
hakkndaki tavrnz ve inanlarnzla balar. Birey, psikolojik
yardm bir doktor ya da yardmc olacak kaynaklar bilen bir
kiiden isteyebilir.
4. ou insan hayatlarnn bir dneminde profesyonel mdahaleden yararlanabilir.
5. Amerikan kltrnde, herhangi bir ekilde yardm alan
kiiler etiketlenir. Amerikan kltr, zellikle erkeklerde,
bireysellik, kendine yeterlilik ve gc vurgular. Bu da zayfl
kabullenmeyi ya da yardm istemeyi daha da zorlatrr.
6. Uyuturucu terapilerinin anormal nrokimyay dzeltmeye
yardmc olmasna ramen bir evlilik ya da dk z gven
bu terapi araclyla birden dzelmez. Bu terapilerden beklentileri yksek olan insanlar ilerideki problemlerini zmek
iin gerekli almay yapmazlar. Buna ek olarak, insanlar
ilalara baml olarak zmeleri gereken bir problem daha
ortaya karrlar.
7. elikili ya da caydrc olmasna ramen maruz kalma
terapisi olduka etkili bir tedavi stratejisidir. Eer fobinizle
yzlemeniz gerekiyorsa ve terapistinize gveniniz tamsa
olduka etkili bu teraptik yntemi deneyebilirsiniz.

1. Milgramn aratrmasnda katlmclar, durumun davranlarn etkilediini dnyorlarsa kendilerini sulamaktan


vazgeebilirler. Sadece emirleri takip ettiklerini ve davranlarnn sorumluluunu stlenmek zorunda olmadklarn dnebilirler. Bu sayede, Nazilerin emirlere uyarken yaptklar
gibi, sululuk duygusunun nne geebilirler.
2. Sadece bunun gibi baskc durumlara tank olmu insanlarn,
kurallara uyma basks ya da bir lideri takip etme basks gibi
psikolojik fenomenlerin etkisi altnda kalma ihtimalleri daha
yksektir. Ayn zamanda kiilerin hayatlar boyunca hakknda dnerek gelitirdikleri tartmal konular hakknda
dnme becerisinden de mahrum olabilirler.
3. Roller davran hakkndaki beklentileri ierir. Roller ve sosyal zorunluluklar, davran kiisel zevkler ve dncelerden
ziyade toplumsal beklentiler ve normlarca ekilleniyorsa
toplumsal tuzak olarak alglanr. Onay almak ya da toplumsal
reddin nne gemek iin kurallara uyabilirsiniz. Tanrya
inanmasanz bile ibadethaneye gitmek toplumda saygnlk
kazandrabilir. rnein, toplumsal beklentiler kiisel fikirlerle eliirse, uzaklama ya da reddedilme oluur. Davranla
rol beklentileri eliirse, gerek kimlik hissi geliir.
4. Milliyetilik bir milletin gurur ve kaynatrclk temelini
oluturabilir. Ancak bu ayn zamanda belirli insan gruplarn
dlama ya da dman olarak tanmaya da neden olur. Milli
problemlere ynelik dikkat bu dlanm gruplara ynlendirilerek, bu gruplar kzgnlk kayna hline getirilir. Milliyetilik
bize kar onlar dncesini tevik ederek anlamazlklara
yol aabilir. Bize kar onlar mantn oluturmak kolaydr.
Belirli insan gruplar arasnda, rastgele ya da bilinli olarak,
fark yaratmak yeterlidir. Farkllklar alglamak ve bunlar
abartmaya ynelik byle frsatlar sava ya da souk sava
srasnda daha uygun ortam bulur; bunun nedeni, insanlarn
sava srasnda sosyallemekten kanrlar ve olumsuz stereotipler ve etkileimler olumlu deiikliklere gre ncelikli olur.
Kltrler ve ekonomiler arasndaki snrlar daha da belirsizletike kreselleme bu glerle savaabilir.
5. Kimliklerinin ve sorumluluklarnn farkna vardrlan insanlar kltrel normlara daha fazla uygunluk gsterirler. Byk
ehirlerin kimlik belirsizlii ve anonimlii sorumsuz ve agresif davranlar tevik eder. Buna ek olarak, sorumluluk dalm prensibine gre, bir durumu dzeltmeye yatkn insan
saysnn fazla olmas byle bir mdahalenin gereklemesi
ihtimalini drr.

Cevaplar

565

Kaynaka
Abdallah, R. T., & Simon, J. A. (2007). Testosterone therapy
in women: Its role in the management of hypoactive sexual
desire disorder. International Journal of Impotence Research,
19, 458463.
Abrams, R. (1992). Electroconvulsive therapy. New York: Oxford University Press.
Abramson, L. Y., Seligman, M. E. P., & Teasdale, J. D. (1978).
Learned helplessness in humans: Critique and reformulation. Journal of Abnormal Psychology, 87, 3248,
4974.
Adams, J. L. (1986). Conceptual blockbusting (3rd ed.). New
York: Norton.
Adams, J. S. (1965). Inequity in social exchange. In L.
Berkowitz (Ed.), Advances in experimental social psychology (Vol. 2, pp. 267299). New York: Academic Press.
Adams, R. E., & Laursen, B. (2007). The correlates of conflict:
Disagreement is not necessarily detrimental. Journal of
Family Psychology, 21, 445458.
Ader, R., & Cohen, N. (1981). Conditioned immunopharmacological responses. In R. Ader (Ed.), Psychoneuroimmunology (pp. 281319). New York: Academic Press.
Ader, R., & Cohen, N. (1993). Psychoneuroimmunology:
Conditioning and stress. Annual Review of Psychology,
44, 5385.
Adler, A. (1929). The practice and theory of individual
psychology. New York: Harcourt, Brace & World.
Adolphs, R., & Damasio, A. R. (2001). The interaction of affect and cognition: A neurobiological perspective. In J.
P. Forgas (Ed.), Handbook of affect and social cognition
(pp. 2749). Mahwah, NJ: Erlbaum.
Adolphs, R., & Tranel, D. (2004). Impaired judgments of
sadness but not happiness following bilateral amygdala
damage. Journal of Cognitive Neuroscience, 16, 453462.
Ahmed, S. H., & Koob, G. F. (2004). Changes in response to
a dopamine receptor antagonist in rats with escalating
cocaine intake. Psychopharmacology, 172, 450454.
Ainsworth, M. D. S., Blehar, M., Waters, E., & Wall, S. (1978).
Patterns of attachment. Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Ajzen, I., & Fishbein, M. (2005). The influence of attitudes
on behavior. In D. Albarracin, B. T. Johnson, & M. P.
Zanna (Eds.), The handbook of attitudes (pp. 173221).
Mahwah, NJ: Erlbaum.
Akiskal, H. S., & Akiskal, K. K. (2007). In search of Aristotle:
Temperament, human nature, melancholia, crea-tivity
and eminence. Journal of Affective Disorders, 100, 16.
Akmajian, A., Demers, R. A., Farmer, A. K., & Harnish,
R. M. (1990). Linguistics. Cambridge, MA: The MIT
Press.
Albarracn, D., Durantini, M. R., Earl, A., Gunnoe, J. B., &
Leeper, J. (2008). Beyond the most willing audiences: A
meta-intervention to increase exposure to HIV-prevention programs by vulnerable populations. Health Psychology, 27, 638644.
Allan, C. A., Forbes, E. A., Strauss, B. J. G., & McLachlan,
R. I. (2008). Testosterone therapy increases sexual desire
in ageing men with low-normal testosterone levels and
symptoms of androgen deficiency. International Journal
of Impotence Research, 20, 396401.
Allen, J. P., & Land, D. (1999). Attachment in adolescence.
In J. Cassidy & P. R. Shaver (Eds.), Handbook of attachment: Theory, research, and clinical applications. New
York: Guilford Press.
Allen, J. P., Porter, M. R., & McFarland, F. C. (2006). Leaders
and followers in adolescent close relationships: Susceptibility to peer influence as a predictor of risky behavior,
friendship instability, and depression. Development and
Psychopathology, 18, 155172.
Allport, G. W. (1937). Personality: A psychological interpretation. New York: Holt, Rinehart & Winston.
Allport, G. W. (1954). The nature of prejudice. Cambridge,
MA: Addison-Wesley.
Allport, G. W. (1961). Pattern and growth in personality.
New York: Holt, Rinehart & Winston.

Allport, G. W. (1966). Traits revisited. American Psychologist, 21, 110.


Allport, G. W., & Odbert, H. S. (1936). Trait-names, a psycholexical study. Psychological Monographs, 47(1, Whole
No. 211).
Amabile, T. M. (1983). The social psychology of creativity.
New York: Springer-Verlag.
Amaral, D. G., Schumann, C. M., & Nordahl, C. W. (2008).
Neuroanatomy of autism. Trends in Neurosciences, 31,
137145.
Amato, P. R., & Hohmann-Marriott, B. (2007). A comparison of high- and low-distress marriages that end in divorce. Journal of Marriage and Family, 69, 621638.
American Association on Mental Retardation. (2002). Mental retardation: Definition, classification, and systems of
supports (10th ed.). Washington, DC: American Association on Mental Retardation.
American Psychological Association. (2002). Ethical principles of psychologists and code of conduct. American
Psychologist, 57, 10601073.
American Psychological Association. (2008). Summary report of journal operations, 2007. American Psychologist,
63, 490.
Amodio, D. M., & Devine, P. G. (2006). Stereotyping and
evaluation in implicit race bias: Evidence for independent constructs and unique effects on behavior. Journal
of Personality and Social Psychology, 91, 651661.
Anderson, J. R. (1987). Skill acquisition: Compilation of
weak-method problem-solutions. Psychological Review,
94, 192210.
Anderson, J. R. (1996). ACT: A simple theory of complex
cognition. American Psychologist, 51, 355365.
Anderson, J. R., Bothell, D., Byrne, M. D., Douglass, S., Lebiere, C., & Qin, Y. (2004). An integrated theory of mind.
Psychological Review, 111, 10361060.
Anderson, S. L., Adams, G., & Plaut, V. C. (2008). The cultural grounding of personal relationship: The importance of attractiveness in everyday life. Journal of Personality and Social Psychology, 95, 352368.
Anliker, J. A., Bartoshuk, L., Ferris, A. M., & Hooks, L. D.
(1991). Childrens food preferences and genetic sensitivity to the bitter taste of 6-n-propylthiouracil (PROP).
American Journal of Clinical Nutrition, 54, 316320.
Anstee, J. L. K., Harris, S. G., Pruitt, K. D., & Sugar, J. A.
(2008). Service-learning projects in an undergraduate
gerontology course: A six-stage model and application.
Educational Gerontology, 34, 595609.
Anthony, D. B., Holmes, J. G., & Wood, J. V. (2007). Social acceptance and self-esteem: Tuning the sociometer
to interpersonal value. Journal of Personality and Social
Psychology, 92, 10241039.
Appleby, D. C. (2006). Defining, teaching, and assessing critical thinking in introductory psychology. In D. S. Dunn
& S. L. Chew (Eds.), Best practices for teaching introduction to psychology (pp. 5769). Mahwah, NJ: Erlbaum.
Appleby, L., Luchins, D. J., & Freels, S. (2006). Homeless
admissions and immigration in a state mental hospital.
Psychiatric Services, 57, 144.
Arcuri, L., Castelli, L., Galdi, S., Zogmaister, C., & Amadori,
A. (2008). Predicting the vote: Implicit attitudes as predictors of the future behavior of decided and undecided
voters. Political Psychology, 29, 369387.
Arendt, J., & Skene, D. J. (2005). Melatonin as a chronobiotic. Sleep Medicine Reviews, 9, 2539.
Arkin, R. M. (Ed.). (1990). Centennial celebration of the
principles of psychology. Personality and Social Psychology Bulletin, 16(4).
Armour, B. S., Woollery, T., Malarcher, A., Pechacek, T. F.,
& Husten, C. (2005). Annual smoking attributable mortality, years of potential life lost, and productivity lossesUnited States, 19972001. Morbidity and Mortality
Weekly Report, 54, 626628.
Arnett, J. J. (1999). Adolescent storm and stress reconsidered. American Psychologist, 54, 317326.

Aron, A., & Aron, E. N. (1994). Love. In A. L. Weber & J.


H. Harvey (Eds.), Perspectives on close relationships (pp.
131152). Boston: Allyn & Bacon.
Aron, A., Aron, E. N., & Smollan, D. (1992). Inclusion of
other in the self scale and the structure of interpersonal
closeness. Journal of Personality and Social Psychology,
63, 596612.
Aron, A., Aron, E. N., Tudor, M., & Nelson, G. (1991). Close
relationships as including other in the self. Journal of
Personality and Social Psychology, 60, 241253.
Aron, A., & Fraley, B. (1999). Relationship closeness as including other in the self: Cognitive underpinnings and
measures. Social Cognition, 17, 140160.
Aron, A., Mashek, D., McLaughlin-Volpe, T., Wright, S., Lewandowski, G., & Aron, E. N. (2004). Including close
others in the cognitive structure of self. In M. W. Baldwin (Ed.), Interpersonal cognition (pp. 206232). New
York: Guilford Press.
Aron, A., & Westbay, L. (1996). Dimensions of the prototype
of love. Journal of Personality and Social Psychology, 70,
535551.
Aruguete, M. S., DeBord, K. A., & Yates, A., & Edman, J.
(2005). Ethnic and gender differences in eating attitudes
among black and white college students. Eating Behaviors, 6, 328336.
Asch, S. E. (1940). Studies in the principles of judgments
and attitudes: II. Determination of judgments by group
and by ego standards. Journal of Social Psychology, 12,
433465.
Asch, S. E. (1952). Social psychology. Englewood Cliffs, NJ:
Prentice Hall.
Asch, S. E. (1955). Opinions and social pressure. Scientific
American, 193(5), 3135.
Asch, S. E. (1956). Studies of independence and conformity:
A minority of one against a unanimous majority. Psychological Monographs, 70(9, Whole No. 416).
Ayduk, O., Rodriguez, M. L., Mischel, W., Shoda, Y., &
Wright, J. (2007). Verbal intelligence and self-regulatory
competencies: Joint predictors of boys aggression. Journal of Research in Personality, 41, 374388.
Ayllon, T., & Michael, J. (1959). The psychiatric nurse as a
behavioral engineer. Journal of the Experimental Analysis of Behavior, 2, 323334.

Baars, B. J. (1992). A dozen completing-plans techniques for


inducing predictable slips in speech and action. In B. J.
Baars (Ed.), Experimental slips and human error: Exploring the architecture of volition (pp. 129150). New York:
Plenum Press.
Baars, B. J., Motley, M. T., & MacKay, D. G. (1975). Output
editing for lexical status in artificially elicited slips of the
tongue. Journal of Verbal Learning and Verbal Behavor,
14, 382391.
Baas, M., De Creu, C. K. W., & Nijstad, B. A. (2008). A metaanalysis of 25 years of mood-creativity research: Hedonic tone, activation, or regulatory focus? Psychological
Bulletin, 134, 779806.
Back, M. D., Schmukle, S. C., & Egloff, B. (2008). How extraverted is honey.bunny77@hotmail.de? Journal of Research in Personality, 42, 11161122.
Backman, C. W., & Secord, P. F. (1959). The effect of perceived liking on interpersonal attraction. Human Relations, 12, 379384.
Baddeley, A. D. (2002). Is working memory still working?
European Psychologist, 7, 8597.
Baddeley, A. D. (2003). Working memory: Looking back
and looking forward. Nature Reviews Neuroscience, 4,
829839.
Bahrick, H. P., Bahrick, P. O., & Wittlinger, R. P. (1975). Fifty
years of memory for names and faces: A cross-sectional
approach. Journal of Experimental Psychology: General,
104, 5475.

Kaynaka

567

Bailey, B. A., & Sokol, R. J. (2008). Pregnancy and alcohol


use: Evidence and recommendations for prenatal care.
Clinical Obstetrics and Gynecology, 51, 436444.
Baker, C. I., Liu, J., Wald, L L., Kwong, K. K., Benner, T., &
Kanwisher, N. (2007). Visual word processing and experiential origins of functional selectivity in human extrastriate cortex. PNAS, 104, 90879092.
Balch, R. W., & Taylor, D. (2002). Making sense of the
Heavens Gate suicides. In D. G. Bromley & J. G. Melton
(Eds.), Cults, religion, and violence (pp. 209228). Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Balsam, K. F., Beauchaine, T. P., Rothblum, E. D., & Solomon, S. E. (2008). Three-year follow-up of same-sex
couples who had civil unions in Vermont, same-sex
couples not in civil unions, and heterosexual married
couples. Developmental Psychology, 44, 102116.
Baltes, P. B. (1993). The aging mind: Potential and limits.
The Gerontologist, 33, 580594.
Baltes, P. B., & Kunzmann, U. (2003). Wisdom. Psychologist,
16, 131133.
Baltes, P. B., Smith, J., & Staudinger, U. M. (1992). Wisdom
and successful aging. In T. B. Sonderegger (Ed.), The
Nebraska Symposium on Motivation: Vol. 39. The psychology of aging (pp. 123167). Lincoln: University of
Nebraska Press.
Baltes, P. B., & Staudinger, U. M. (1993). The search for a
psychology of wisdom. Current Directions in Psychological Science, 2, 7580.
Baltes, P. B., & Staudinger, U. M. (2000). Wisdom: A metaheuristic (pragmatic) to orchestrate mind and virtue
toward excellence. American Psychologist, 55, 122136.
Bandelow, B., Krause, J., Wedekind, D., Broocks, A., Hajak,
G., & Rther, E. (2005). Early traumatic life events, parental attitudes, family history, and birth risk factors
in patients with borderline personality disorder and
healthy controls. Psychiatry Research, 134, 169179.
Bandura, A. (1970). Modeling therapy. In W. S. Sahakian
(Ed.), Psychopathology today: Experimentation, theory
and research. Itasca, IL: Peacock.
Bandura, A. (1977). Social learning theory. Englewood Cliffs,
NJ: Prentice-Hall.
Bandura, A. (1986). Social foundations of thought and action:
A social cognitive theory. Englewood Cliffs, NJ: PrenticeHall.
Bandura, A. (1992). Exercise of personal agency through the
self-efficacy mechanism. In R. Schwarzer (Ed.), Self-efficacy: Thought control of action (pp. 338). Washington,
DC: Hemisphere.
Bandura, A. (1997). Self-efficacy: The exercise of control. New
York: Freeman.
Bandura, A. (1999). Social cognitive theory of personality. In
L. A. Pervin & O. P. John (Eds.), Handbook of personality: Theory and research (2nd ed., pp. 154196). New
York: Guilford Press.
Bandura, A. (2006). Toward of psychology of human agency.
Perspectives on Psychological Science, 1, 164180.
Bandura, A., Ross, D., & Ross, S. A. (1963). Imitation of filmmediated aggressive models. Journal of Abnormal and
Social Psychology, 66, 311.
Banks, S., & Dinges, D. F. (2007). Behavioral and physiological consequences of sleep restriction. Journal of Clinical
Sleep Medicine, 3, 519528.
Banyai, E. I., & Hilgard, E. R. (1976). Comparison of activealert hypnotic induction with traditional relaxation induction. Journal of Abnormal Psychology, 85, 218224.
Barak, A., Boniel-Nissim, M., & Suler, J. (2008). Fostering
empowerment in online support groups. Computers in
Human Behavior, 24, 18671883.
Brez, M., Blasco, T., Fernndez-Castro, J., & Viladrich, C.
(2007). A structural model of the relationships between
perceived control and the adaptation to illness in women
with breast cancer. Journal of Psychosocial Oncology, 25,
2143.
Bar-Hillel, M., & Neter, E. (1993). How alike is it versus how
likely is it: A disjunction fallacy in probability judgments. Journal of Personality and Social Psychology, 65,
11191131.
Barkataki, I., Kumari, V., Das, M., Taylor, P., & Sharma, T.
(2006). Volumetric structural brain abnormalities in

568

Kaynaka

men with schizophrenia and antisocial personality disorder. Behavioural Brain Research, 169, 239247.
Barker, L. M., Best, M. R., & Domjan, M. (Eds.). (1978).
Learning mechanisms in food selection. Houston: Baylor
University Press.
Barker, R., Dembo, T., & Lewin, D. (1941). Frustration and
aggression: An experiment with young children. University of Iowa Studies in Child Welfare, 18(1).
Baron-Cohen, S. (2008). Theories of the autistic mind. The
Psychologist, 21, 112116.
Barrett, L. F., Tugade, M. M., & Engle, R. W. (2004). Individual differences in working memory capacity and
dual-process theories of mind. Psychological Bulletin,
130, 553573.
Barrett, M. S., Chua, W.-J., Crits-Christoph, P., Gibbons,
M. B., & Thompson, D. (2008). Early withdrawal from
mental health treatment: Implications for psychotherapy practice. Psychotherapy Theory, Research, Practice,
Training, 45, 247267.
Bartlett, C. W., Gharani, N., Millonig, J. H., & Brzustowicz,
L. M. (2005). Three autism candidate genes: A synthesis of human genetic analysis with other disciplines. International Journal of Developmental Neuroscience, 23,
221234.
Bartlett, F. C. (1932). Remembering: A study in experimental
and social psychology. Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Barton, N. (2000). The rapid origin of reproduction isolation. Science, 290, 462463.
Bartoshuk, L. M. (1993). The biological basis of food perception and acceptance. Food Quality and Preference, 4,
2132.
Bartoshuk, L. M., & Beauchamp, G. K. (1994). Chemical
senses. Annual Review of Psychology, 45, 419449.
Bartz, J. A., & Hollander, E. (2006). The neuroscience of affiliation: Forging links between basic and clinical research
on neuropeptides and social behavior. Hormones and
Behavior, 50, 518528.
Basso, E. B. (1987). The implications of a progressive theory
of dreaming. In B. Tedlock (Ed.), Dreaming: Anthropological and psychological interpretations (pp. 86104).
Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Batson, C. D. (1991). The altruism question: Toward a socialpsychological answer. Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Batson, C. D. (1994). Why act for the public good? Four
answers. Personality and Social Psychology Bulletin, 20,
603610.
Batson, C. D., Ahmad, N., Yin, J., Bedell, S. J., Johnson, J. W.,
Templin, C. M., & Whiteside, A. (1999). Two threats to
the common good: Self-interested egoism and empathyinduced altruism. Personality and Social Psychology Bulletin, 25, 316.
Baumeister, R. F. (2000). Gender differences in erotic plasticity: The female sex drive as socially flexible and responsive. Psychological Bulletin, 126, 347374.
Baumeister, R. F., Campbell, J. D., Krueger, J. I., & Vohs,
K. D. (2003). Does high self-esteem cause better performance, interpersonal success, happiness, or healthy
lifestyles? Psychological Science in the Public Interest, 4,
144.
Baumeister, R. F., & Twenge, J. M. (2002). Cultural suppression of female sexuality. Review of General Psychology,
6, 166203.
Baumgartner, T., Heinrichs, M., Vonlanthen, A., Fischbacher,
U., & Fehr, E. (2008). Oxytocin shapes the neural circuitry of trust and trust adaptation in humans. Neuron,
58, 639650.
Bauminger, N., Finzi-Dottan, R., Chason, S., & Har-Even,
D. (2008). Intimacy in adolescent friendship: The roles
of attachment, coherence, and self-disclosure. Journal of
Social and Personal Relationships, 25, 409428.
Bayley, N. (1956). Individual patterns of development. Child
Development, 27, 4574.
Beauchaine, T. P., Webster-Stratton, C., & Reid, M. J. (2005).
Mediators, moderators, and predictors of 1-year outcomes among children treated for early-onset conduct
problems: A latent growth curve analysis. Journal of
Counseling and Clinical Psychology, 73, 371388.
Beck, A. T. (1976). Cognitive therapy and emotional disorders. New York: International Universities Press.
Beck, A. T. (1983). Cognitive theory of depression: New perspectives. In P. J. Clayton & J. E. Barrett (Eds.), Treat-

ment of depression: Old controversies and new approaches


(pp. 265290). New York: Raven Press.
Beck, A. T. (1985). Cognitive therapy. In H. I. Kaplan & J.
Sandock (Eds.), Comprehensive textbook of psychiatry
(4th ed.). Baltimore: Williams & Wilkins.
Beck, A. T. (1988). Cognitive approaches to panic disorders:
Theory and therapy. In S. Rachman & J. D. Maser (Eds.),
Panic: Psychological perspectives. New York: Guilford
Press.
Beck, A. T., & Emery, G. (1985). Anxiety disorders and phobias: A cognitive perspective. New York: Basic Books.
Beck, A. T., & Rush, A. J. (1989). Cognitive therapy. In H. I.
Kaplan & B. Sadock (Eds.), Comprehensive textbook of
psychiatry (Vol. 5). Baltimore: Williams & Wilkins.
Beck, A. T., Rush, A. J., Shaw, B. F., & Emery, G. (1979). Cognitive therapy of depression. New York: Guilford Press.
Becker, M. W., Pashler, H., & Anstis, S. M. (2000). The role
of iconic memory in change-detection tasks. Perception,
29, 273286.
Becker, S. W., & Eagly, A. H. (2004). The heroism of women
and men. American Psychologist, 59, 163178.
Behrman, A. (2002). Electroboy. New York: Random House.
Bque, J.-C., Imad, M., Mladenovic, L., Gingrich, J. A., & Andrade, R. (2007). Mechanism of the 5-hydroxytryptamine 2A receptor-mediated facilitation of synaptic activity
in prefrontal cortex. PNAS, 104, 98709875.
Bell, D. C. (2001). Evolution of parental caregiving. Personality and Social Psychology Review, 5, 216229.
Belsky, J., Vandell, D. L., Burchinal, M., Clarke-Stewart,
K. A., McCartney, K., Owen, M. T., & The NICHD Early
Child Care Research Network. (2007). Are there longterm effects of early child care? Child Development, 78,
681701.
Bem, D. (2000). The exotic-becomes-erotic theory of sexual
orientation. In J. Bancroft (Ed.), The role of theory in sex
research (pp. 6781). Bloomington: Indiana University
Press.
Bem, D. J. (1972). Self-perception theory. In L. Berkowitz
(Ed.), Advances in experimental social psychology (Vol. 6,
pp. 162). New York: Academic Press.
Bem, D. J. (1996). Exotic becomes erotic: A developmental
theory of sexual orientation. Psychological Review, 103,
320335.
Bem, S. L. (1981). The Bem Sex Role Inventory: Professional
manual. Palo Alto, CA: Consulting Psychology Press.
Bem, S. L. (1974). The measurement of psychological androgyny. Journal of Consulting and Clinical Psychology,
42, 155162.
Benedetti, F., Mayberg, H. S., Wager, T. D., Stohler, C. S.,
& Zubieta, J. K. (2005). Neurobiological mechanisms of
the placebo effect. Journal of Neuroscience, 25, 10390
10402.
Benedict, R. (1938). Continuities and discontinuities in cultural conditioning. Psychiatry, 1, 161167.
Benedict, R. (1959). Patterns of culture. Boston: Houghton
Mifflin.
Benenson, J. F., Apostoleris, N. H., & Parnass, J. (1997). Age
and sex differences in dyadic and group interaction. Developmental Psychology, 33, 538543.
Benenson, J. F., & Heath, A. (2006). Boys withdraw from
one-on-one interactions, whereas girls withdraw more
in groups. Developmental Psychology, 42, 272282.
Benhamou, S., & Poucet, B. (1996). A comparative analysis
of spatial memory processes. Behavioural Processes, 35,
113126.
Benight, C. C., Cieslak, R., Molton, I. R., & Johnson, L. E.
(2008). Self-evaluative appraisals of coping capability
and posttraumatic distress following motor vehicle accidents. Journal of Consulting and Clinical Psychology,
76, 677685.
Benjamin, A. S. (2005). Response speeding mediates the
contributions of cue familiarity and target retrievability
to metamnemonic judgments. Psychonomic Bulletin &
Review, 12, 874879.
Benjet, C., & Kazdin, A. E. (2003). Spanking children: The
controversies, findings, and new directions. Clinical Psychology Review, 23, 197224.

Bennett, D. S., Bendersky, M., & Lewis, M. (2008). Childrens


cognitive ability from 4 to 9 years old as a function of
prenatal cocaine exposure, environmental risk, and maternal verbal intelligence. Developmental Psychology, 44,
919928.
Benson, H. (2000). The relaxation response (Updated ed.).
New York: HarperCollins.
Bergman, E. T., & Roediger, H. L., III. (1999). Can Bartletts
repeated reproduction experiments be replicated? Memory & Cognition, 27, 937947.
Bering, J. M., & Bjorklund, D. F. (2007). The serpents gift:
Evolutionary psychology and consciousness. In P. D.
Zelazo, M. Moscovitch, & E. Thompson (Eds.), The
Cambridge handbook of consciousness (pp. 597629).
New York: Cambridge University Press.
Berkowitz, L. (1993). Aggression: Its causes, consequences,
and control. New York: McGraw-Hill.
Berkowitz, L. (1998). Affective aggression: The role of stress,
pain, and negative affect. In R. G. Geen & E. Donnerstein (Eds.), Human aggression: Theories, research, and
implications for public policy (pp. 4972). San Diego,
CA: Academic Press.
Berkowitz, S. J. (2003). Children exposed to community violence: The rationale for early intervention. Clinical Child
and Family Psychology Review, 6, 293302.
Berlin, B., & Kay, P. (1969). Basic color terms: Their universality and evolution. Berkeley: University of California
Press.
Berlyne, D. E. (1960). Conflict, arousal, and curiosity. New
York: McGraw-Hill.
Bernard, L. L. (1924). Instinct. New York: Holt, Rinehart &
Winston.
Berscheid, E., & Walster, E. H. (1978). Interpersonal attraction (2nd ed.). Reading, MA: Addison-Wesley.
Bersoff, D. N. (Ed.) (2008). Ethical conflicts in Psychology
(4th ed.). Washington, DC: American Psychological Association.
Bhuvaneswar, C. G., & Gutheil, T. G. (2008). E-mail and
psychiatry: Some psychotherapeutic and psychoanalytic
perspectives. American Journal of Psychotherapy, 62,
241261.
Biederman, J., & Faraone, S. V. (2005). Attention-deficit
hyperactivity disorder. The Lancet, 366, 237248.
Biederman, J., Faraone, S. V., & Monteaux, M. C. (2002).
Differential effect of environmental adversity by gender:
Rutters index of adversity in a group of boys and girls
with and without ADHD. American Journal of Psychiatry, 159, 15561562.
Biederman, J., Kwon, A., Aleardi, M., Chouinard, V.-A., Marino, T., Cole, H., Mick, E., & Faraone, S. V. (2005). Absence of gender effects on attention deficit hyperactivity
disorder: Findings in nonreferred subjects. American
Journal of Psychiatry, 162, 10831089.
Biehl, M., Matsumoto, D., Ekman, P., Hearn, V., Heider, K.,
Kudoh, T., & Ton, V. (1997). Matsumoto and Ekmans
Japanese and Caucasian facial expressions of emotion
(JACFEE): Reliability data and cross-national differences. Journal of Nonverbal Behavior, 21, 321.
Biel, M. B., Preselow, E., Mulcare, L., Case, B. G., & Fieve, R.
(2007). Continuation versus discontinuation of lithium
in recurrent bipolar illnesss: A naturalistic study. Bipolar
Disorders, 9, 435442.
Bielak, A. A. M., Hughes, T. F., Small, B. J., & Dixon, R. A.
(2007). Its never too late to engage in lifestyle activities:
Significant concurrent but not change relationships between lifestyle activities and cognitive speed. Journal of
Gerontology: Psychological Sciences, 62B, P331P339.
Biglan, A. (1991). Distressed behavior and its context. Behavior Analyst, 14, 157169.
Bilder, R. M., Volavka, J., Lachman, H. M., & Grace, A. A.
(2004). The Catechol-O-Methyltransferase polymorphism: Relations to the tonic-phasic dopamine hypothesis and neuropsychiatric phenotypes. Neuropsychopharmacology, 29, 19431961.
Billings, A. G., & Moos, R. H. (1982). Family environments
and adaptation: A clinically applicable typology. American Journal of Family Therapy, 20, 2638.
Binet, A. (1911). Les ides modernes sur les enfants. Paris:
Flammarion.

Bingenheimer, J. B., Brennan, R. T., & Earls, F. J. (2005).


Firearm violence exposure and serious violent behavior.
Science, 308, 13231326.
Black, D. N., Seritan, A. L., Taber, K. H., & Hurley, R. A.
(2004). Conversion hysteria: Lessons from functional
imaging. Journal of Neuropsychiatry and Clinical Neurosciences, 16, 245251.
Blatter, K., & Cajochen, C. (2007). Circadian rhythms in cognitive performance: Methodologocial constrains, protocols, theoretical underpinnings. Physiology & Behavior,
90, 196208.
Bleuler, M. (1978). The long-term course of schizophrenic
psychoses. In L. C. Wynne, R. L. Cromwell, & S. Mattysse (Eds.), The nature of schizophrenia: New approaches to research and treatment (pp. 631636). New
York: Wiley.
Blond, A. (2008). Impacts of exposure to images of ideal bodies on male body dissatisfaction: A review. Body Image,
5, 244250.
Bloom, K., Delmore-Ko, P., Masataka, N., & Carli, L. (1999).
Possible self as parent in Canadian, Italian, and Japanese
young adults. Canadian Journal of Behavioural Science,
31, 198207.
Blos, P. (1965). On adolescence: A psychoanalytic interpretation. New York: The Free Press.
Blumberg, H. P., Leung, H. C., Skudlarski, P., Lacadie, C. M.,
Fredericks, C. A., Harris, B. C., Charney, D. S., Gore, J.
C., Krystal, J. H., & Peterson, B. S. (2003). A functional
magnetic resonance imaging study of bipolar disorder.
Archives of General Psychiatry, 60, 601609.
Blustein, D. L. (2008). The role of work in psychological
health and well-being: A conceptual, historical, and
public policy perspective. American Psychologist, 63,
228240.
Boardman, J. D., Saint Onge, J. M., Haberstick, B. C.,
Timberlake, D. S., & Hewitt, J. K. (2008). Do schools
moderate the genetic determinants of smoking? Behavioral Genetics, 38, 234246.
Bock, K. (1990). Structure in language: Creating form in talk.
American Psychologist, 45, 12211236.
Bock, K., Dell, G. S., Chang, F., & Onishi, K. H. (2007). Persistent structural priming from language comprehension
to language production. Cognition, 104, 437458.
Bogle, K. A. (2008). Hooking up: Sex, dating, and relationships on campus. New York: New York University Press.
Bohannon, J. N. III, Gratz, S., & Cross, V. S. (2007). The effects of affect and input source on flashbulb memories.
Applied Cognitive Psychology, 21, 10231036.
Bohlin, G., Hagekull, B., & Rydell, A.-M. (2000). Attachment and social functioning: A longitudinal study from
infancy to middle childhood. Social Development, 9,
2439.
Boivin, D. B., Tremblay, G. M., & James, F. O. (2007). Working on atypical schedules. Sleep Medicine, 8, 578589.
Bolden, L., & Wicks, M. N. (2005). Length of stay, admission types, psychiatric diagnoses, and the implications of
stigma in African Americans in the nationwide inpatient
sample. Issues in Mental Health Nursing, 26, 10431059.
Bolhuis, J. J., & Honey, R. C. (1998). Imprinting, learning
and development: From behaviour to brain and back.
Trends in Neurosciences, 21, 306311.
Bolino, M. C., & Turnley, W. H. (2008). Old faces, new
places: Equity theory in cross-cultural contexts. Journal
of Organizational Behavior, 29, 2950.
Bolton, D., & Perrin, S. (2008). Evaluation of exposure with
response-prevention for obsessive compulsive disorder
in childhood and adolescence. Journal of Behavior Therapy and Experimental Psychiatry, 39, 1122.
Bolton, J. M., Belik, S.-L., Enns, M. W., Cox, B. J., & Sareen,
J. (2008). Exploring the correlates of suicide attempts
among individuals with major depressive disorder:
Findings from the national epidemiologic survey on
alcohol and related conditions. The Journal of Clinical
Psychiatry, 69, 11391149.
Bond, C. F., Jr., Pitre, U., & van Leeuwen, M. D. (1991). Encoding operations and the next-in-line effect. Personality
and Social Psychology Bulletin, 17, 435441.
Bond, M. H. (2004). Culture and aggressionfrom context
to coercion. Personality and Social Psychology Review, 8,
6278.

Bonnano, G. A., & Mancini, A. D. (2008). The human capacity to thrive in the face of potential trauma. Pediatrics,
121, 369375.
Bornstein, M. H., & Arterberry, M. E. (2003). Recognition, discrimination and categorization of smiling by
5-month-old infants. Developmental Science, 6, 585
599.
Bostrom, N. (2005). In defense of posthuman dignity. Bioethics, 19, 202214.
Bouchard, T. J. Jr. (2004). Genetic influence on human psychological traits: A survey. Current Directions in Psychological Science, 13, 148151.
Bouchard, T. J. Jr., & Loehlin, J. C. (2001). Genes, evolution,
and personality. Behavior Genetics, 31, 243273.
Boutin, P., & Frougel, P. (2005). GAD2: A polygenic contribution to genetic susceptibility for common obesity?
Pathologie Biologie, 53, 305307.
Bovbjerg, D. H. (2006). The continuing problem of post chemotherapy nausea and vomiting: Contributions of classical conditioning. Autonomic Neuroscience: Basic and
Clinical, 129, 9298.
Bovbjerg, D. H., Montgomery, G. H., & Raptis, G. (2005).
Evidence for classically conditioned fatigue responses
in patients receiving chemotherapy treatment for breast
cancer. Journal of Behavioral Medicine, 28, 231237.
Bowden, E. M., & Beeman, M. J. (2003). Normative data
for 144 compound remote associates problem. Behavior Research Methods, Instruments, and Computers, 35,
634639.
Bowers, J. S., & Marsolek, C. J. (Eds.). (2003). Rethinking implicit memory. London: Oxford University Press.
Bowlby, J. (1969), Attachment and loss, Vol 1. Attachment.
New York: Basic Books.
Bowlby, J. (1973), Attachment and loss, Vol 2. Separation,
anxiety and anger. London: Hogarth.
Boyd, R. C., Diamond, G. S., & Bourolly, J. N. (2006). Developing a family-based depression prevention program
in urban community mental health clinics: A qualitative
investigation. Family Process, 45, 187203.
Boysen, G. A., & Vogel, D. L. (2007). Biased assimilation
and attitude polarization in response to learning about
biological explanations of homosexuality. Sex Roles, 57,
755762.
Brainerd, C. J. (1996). Piaget: A centennial celebration. Psychological Science, 7, 191195.
Branje, S. J. T., Frijns, T., Finkenaer, C., Engels, R., & Meeus,
W. (2007). You are my best friend: Commitment and
stability in adolescents same-sex friendships. Personal
Relationships, 14, 587603.
Brans, R. G. H., van Haren, N. E. M., van Baal, C. M.,
Schnack, H. G., Kahn, R. S., & Hulshoff, H. E. (2008).
Heritability of changes in brain volume over time in
twin pairs discordant for schizophrenia. Archives of
General Psychiatry, 65, 12591268.
Braun, K. A., Ellis, R., & Loftus, E. F. (2002). Make my memory: How advertising can change our memories of the
past. Psychology & Marketing, 19, 123.
Breen, F. M., Plomin, R., & Wardle, J. (2006). Heritability of
food preferences in young children. Physiology & Behavior, 88, 443447.
Breggin, P. R. (1979). Electroshock: Its brain disabling effects.
New York: Springer.
Breggin, P. R. (1991). Toxic psychiatry. New York: St. Martins Press.
Breland, K., & Breland, M. (1951). A field of applied animal
psychology. American Psychologist, 6, 202204.
Breland, K., & Breland, M. (1961). A misbehavior of organisms. American Psychologist, 16, 681684.
Brendgen, M., Dionne, G., Girard, A., Boivin, M., Vitaor, F.,
& Prusse, D. (2005). Examining genetic and environmental effects on social aggression: A study of 6-yearold twins. Child Development, 76, 930946.
Breslin, P. A. S., & Spector, A. C. (2008). Mammalian taste
perception. Current Biology, 18, R148R155.
Bretherton, I. (1996). Internal working models of attachment relationships as related to resilient coping. In
G. G. Noam & K. W. Fischer (Eds.), Development and

Kaynaka

569

vulnerability in close relationships (pp. 327). Mahwah,


NJ: Erlbaum.
Brewer, M. B. (2007). The importance of being we: Human
nature and intergroup relations. American Psychologist,
62, 728738.
Bridge, J. A., & Barbe, R. P. (2004). Reducing hospital readmission in depression and schizophrenia: Current evidence. Current Opinion in Psychiatry, 17, 505511.
Bridge, J. A., Iyengar, S., Salary, C. B., Barbe, R. P., Birmaher,
B., Pincus, H. A., Ren, L., & Brent, D. A. (2007). Clinical response and risk for reported suicidal ideation and
suicide attempts in pediatric antidepressant treatment:
A meta-analysis of randomized controlled trials. JAMA,
297, 16831696.
Briggs, C. J., Reis, S. M., & Sullivan, E. E. (2008). A national
view of promising programs and practices for culturally,
linguistically, and ethnically diverse gifted and talented
students. Gifted Child Quarterly, 52, 131145.
Briones, T. L., Klintsova, A. Y., & Greenough, W. T. (2004).
Stability of synaptic plasticity in the adult rat visual cortex induced by complex environment exposure. Brain
Research, 1018, 130135.
Broadbent, D. E. (1958). Perception and communication.
London: Pergamon Press.
Brody, A. L., Saxena, S., Stoessel, P., Gillies, L. A., Fairbanks,
L. A., Alborzian, S., Phelps, M. E., Huang, S. C., Wu,
H. M., Ho, M. L., Ho, M. K., Au, S. C., Maidment, K.,
& Baxter, L. R. Jr. (2002). Regional brain metabolic
changes in patients with major depression treated with
either paroxetine or interpersonal therapy. Archives of
General Psychiatry, 58, 631640.
Broman, S. H., Nichols, P. I., & Kennedy, W. A. (1975). Preschool IQ: Prenatal and early developmental correlates.
Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Bronfenbrenner, U. (Ed.) (2004). Making human beings human: Bioecological perspectives on human development.
Thousand Oaks, CA: Sage Publications.
Brown, F. B., & Klute, C. (2003). Friendships, cliques, and
crowds. In G. R. Adams & M. D. Berzonsky (Eds.),
Blackwell handbooks of developmental psychology (pp.
330348). Malden, MA: Blackwell Publishing.
Brown, N. R., & Siegler, R. S. (1992). The role of availability
in the estimation of national populations. Memory &
Cognition, 20, 406412.
Brown, R. (1976). Reference: In memorial tribute to Eric
Lenneberg. Cognition, 4, 125153.
Brown, R. (1986). Social psychology: The second edition. New
York: The Free Press.
Brown, R., & Kulik, J. (1977). Flashbulb memories. Cognition, 5, 7399.
Brown, R. J. (2004). Psychological mechanisms in medically unexplained symptoms: An integrative conceptual
model. Psychological Bulletin, 130, 793812.
Bruni, O., Ferri, R., Novelli, L., Finotti, E., Miano, S., & Guilleminault, C. (2008). NREM sleep instability in children
with sleep terrors: The role of slow wave activity interruptions. Clinical Neurophysiology, 119, 985992.
Bruny, T. T., Rapp, D. N., & Taylor, H. A. (2008). Representational flexibility and specificity following spatial
descriptions of real-world environments. Cognition, 108,
418443.
Buchler, N. E. G., & Reder, L. M. (2007). Modeling agerelated memory deficits: A two-parameter solution. Psychology and Aging, 22, 104121.
Buckner, J. C., Mezzacappa, E., & Beardslee, W. R. (2003).
Characteristics of resilient youths living in poverty: The
role of self-regulatory processes. Development and Psychopathology, 15, 139162.
Buckworth, J., Lee, R. E., Regan, G., Schneider, L. K., &
DiClemente, C. C. (2007). Decomposing intrinsic and
extrinsic motivation for exercise: Application to stages
of motivational readiness. Psychology of Sport and Exercise, 8, 441461.
Buckworth, J., Lee, R. E., Regan, G., Schneider, L. K., &
DiClemente, C. C. (2007). Decomposing intrinsic and
extrinsic motivation for exercise: Application to stages
of motivational readiness. xi, 441461.
Buffardi, L. E., & Campbell, W. K. (2008). Narcissism and
social networking web sites. Personality and Social Psychology Bulletin, 34, 13031314.

570

Kaynaka

Burgard, M., & Mitchell, J. E. (2000). Group cognitive behavioral therapy for buying disorder. In A. L. Benson (Ed.),
I shop therefore I am: Compulsive buying and the search
for self (pp. 367397). Northvale, NJ: Jason Aronson.
Burger, J. M. (2009). Replicating Milgram: Would people still
obey today? American Psychologist, 64, 111.
Burger, J. M., & Caldwell, D. F. (2003). The effects of monetary incentives and labeling on the foot-in-the-door
effect: Evidence for a self-perception process. Basic and
Applied Social Psychology, 25, 235241.
Burkley, E. (2008). The role of self-control in resistance to
persuasion. Personality and Social Psychology Bulletin,
34, 419431.
Burnett, R. C., Medin, D. L., Ross, N. O., & Blok, S. V. (2005).
Ideal is typical. Canadian Journal of Experimental Psychology, 59, 310.
Burnstein, E. (2005). Altruism and genetic relatedness. In
D. M. Buss (Ed.), The handbook of evolutionary psychology (pp. 528 551). Hoboken, NJ: Wiley.
Bushman, B. J., & Anderson, C. J. (2002). Violent video
games and hostile expectations: A test of the general
aggression model. Personality and Social Psychology
Bulletin, 28, 16791686.
Buss, D. M. (1995). Evolutionary psychology: A new paradigm for psychological science. Psychological Inquiry, 6,
130.
Buss, D. M. (2008). Evolutionary psychology: The new science
of mind (3rd ed.), Boston, MA: Allyn & Bacon.
Buss, D. M. (2000). The evolution of happiness. American
Psychologist, 55, 1523.
Butcher, J. N., Graham, J. R., Ben-Porath, Y. S., Tellegen, A.,
Dahlstrom, W. G., & Kaemmer, B. (2001). Minnesota
Multiphasic Personality Inventory-2 (MMPI-2): Manual
for administration and scoring (2nd ed.). Minneapolis:
University of Minnesota Press.
Butcher, J. N., Mineka, S., & Hooley, J. M. (2008). Abnormal
Psychology (13th ed.). Boston, MA: Allyn & Bacon.
Butcher, J. N., & Rouse, S. V. (1996). Personality: Individual
differences and clinical assessment. Annual Review of
Psychology, 47, 87111.
Bykov, K. M. (1957). The cerebral cortex and the internal organs. New York: Academic Press.
Byrne, D., & Clore, G. L. (1970). A reinforcement model of
evaluative processes. Personality: An International Journal, 1, 103128.

Cabeza, R. (2002). Hemispheric asymmetry reduction in


older adults: The HAROLD model. Psychology and Aging, 17, 85100.
Cabeza, R., Daselaar, S. M., Dolcos, F., Prince, S. E., Budde,
M., & Nyberg, L. (2004). Task-independent and taskspecific age effects on brain activity during working
memory, visual attention and episodic retrieval. Cerebral Cortex, 14, 364375.
Cahill, L., Uncapher, M., Kilpatrick, L., Alkire, M. T., &
Turner, J. (2004). Sex-related hemispheric lateralization of amygdala function in emotionally influenced
memory: An fMRI investigation. Learning & Memory,
11, 261266.
Cahn, B. R., & Polich, J. (2006). Meditation states and traits:
EEG, ERP, and neuroimaging studies. Psychological Bulletin, 132, 180211.
Cameron, C. L., Cella, D. C., Herndon, E. E., II, Kornblith,
A. B., Zucerkman, E., Henderson, E., Weiss, R. B., Cooper, M. R., Silver, R. T., Leone, L., Canellos, G. P., Peterson, B. A., & Holland, J. C. (2001). Persistent symptoms
among survivors of Hodgkins disease: An explanatory
model based on classical conditioning. Health Psychology, 20, 7175.
Camras, L. A., Oster, H., Bakeman, R., Meng, Z., Ujiie, T., &
Campos, J. L. (2007). Do infants show distinct negative
facial expressions for fear and anger? Emotional expression in 11-month-old European American, Chinese, and
Japanese infants. Infancy, 11, 131155.
Camras, L. A., Oster, H., Campos, J., Campos, R., Ujiie, T.,
Miyake, K., Wang, L., & Meng, Z. (1998). Production
of emotional facial expressions in European American,
Japanese, and Chinese infants. Developmental Psychology, 34, 616628.

Canli, T., Desmond, J. E., Zhao, Z., & Gabrieli, J. D. E.


(2002a). Sex differences in the neural basis of emotional
memories. Proceedings of the National Academy of
Sciences, 99, 1078910794.
Canli, T., Desmond, J. E., Zhao, Z., Glover, G., & Gabrieli,
J. D. E. (1998). Hemispheric asymmetry for emotional
stimuli detected with fMRI. NeuroReport, 9, 32333239.
Canli, T., Sivers, H., Whitfield, S. L., Gotlib, I. H., & Gabrieli,
J. D. E. (2002b). Amygdala response to happy faces as a
function of extraversion. Science, 296, 2191.
Cannon, W. B. (1927). The JamesLange theory of emotion:
A critical examination and an alternative theory. American Journal of Psychology, 39, 106124.
Cannon, W. B. (1929). Bodily changes in pain, hunger, fear,
and rage (2nd ed.). New York: Appleton-CenturyCrofts.
Cannon, W. B. (1934). Hunger and thirst. In C. Murchison
(Ed.), A handbook of general experimental psychology.
Worcester, MA: Clark University Press.
Cannon, W. B., & Washburn, A. L. (1912). An explanation of
hunger. American Journal of Physiology, 29, 441454.
Cantor, N., & Kihlstrom, J. R. (1987). Personality and social
intelligence. Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall.
Cappelletti, M., Fregni, F., Shapiro, K., Pascual-Leone, A.,
Caramazza, A. (2008). Processing nouns and verbs in the
left frontal cortex: A transcranial magnetic stimulation
study. Journal of Cognitive Neuroscience, 20, 707720.
Caprara, G. V., Barbaranelli, C., & Zimbardo, P. G. (1996).
Understanding the complexity of human aggression:
Affective, cognitive, and social dimensions of individual
differences in pro-pensity toward aggression. European
Journal of Personality, 10, 133155.
Carazo, P., Sanchez, E., Font, E., & Desbilis, E. (2004).
Chemosensory cues allow male Tenebrio molitor beetles
to assess the reproductive status of prospective mates.
Animal Behaviour, 68, 123129.
Carducci, B. J., & Zimbardo, P. G. (1995, November/December). Are you shy? Psychology Today, 28, 3440.
Carey, S. (1978). The child as word learner. In M. Hale, J.
Bresnan, & G. A. Miller (Eds.), Linguistic theory and psychological reality (pp. 265293). Cambridge, MA: MIT
Press.
Carey, S. (1985). Conceptual change in childhood. Cambridge,
MA: MIT Press.
Carlier, P., & Jamon, M. (2006). Observational learning in
C57BL/6j mice. Behavioural Brain Research, 174, 125
131.
Carnagey, N. L., Anderson, C. A., & Bushman, B. J. (2007).
The effect of video game violence on physiological desensitization to real-life violence. Journal of Experimental Social Psychology, 43, 489496.
Carroll, M. E., & Overmier, J. B. (Eds.). (2001). Animal research and human health: Advancing human welfare
through behavioral science. Washington, DC: American
Psychological Association.
Carstensen, L. L., & Freund, A. M. (1994). The resilience of
the aging self. Developmental Review, 14, 8192.
Carter, J. H. (1982). The effects of aging on selected visual
functions: Color vision, glare sensitivity, field of vision,
and accommodation. In R. Sekuler, D. Kline, & K. Dismukes (Eds.), Aging and human visual function (pp.
121130). New York: Liss.
Carter, S. J., & Cassaday, H. J. (1998). State-dependent retrieval and chlorpheniramine. Human Psychopharmacology, 13, 513523.
Casey, B. J., Getz, S., & Galvan, A. (2008). The adolescent
brain. Developmental Review, 28, 6277.
Caspi, A., Sugden, K., Moffitt, T. E., Taylor, A., Craig, I. W.,
Harrington, H., McClay, J., Mill, J., Martin, J., Braithwaite, A., & Poulton, R. (2003). Influence of life stress
on depression: Moderation by a polymorphism in the
5-HTT gene. Science, 301, 386389.
Cassel, J.-C., Riegert, C., Rutz, S., Koenig, J., Rothmaier,
K., Cosquer, B., Lazarus, C., Birthelmer, A., Jeltsch,
H., Jones, B. C., & Jackisch, R. (2005). Ethanol, 3,4methylenedioxymethamphetamine (Ecstasy) and their
combination: Long-term behavioral, neurochemical
and neuropharmacological effects in the rat. Neuropsychopharmacology, 30, 18701882.

Cassin, S. E., von Ranson, K. M., Heng, K., Brar, J., & Wojtowica, A. E. (2008). Adapted motivational interviewing
for women with binge eating disorder: A randomized
controlled trial. Psychology of Addictive Behaviors, 22,
417425.
Catalano, R., Novaco, R., & McConnell, W. (1997). A model
of the net effect of job loss on violence. Journal of Personality and Social Psychology, 72, 14401447.
Catalano, R., Novaco, R. W., & McConnell, W. (2002).
Layoffs and violence revisited. Aggressive Behavior, 28,
233247.
Caterina, M. J., Leffler, A., Malmberg, A. B., Martin, W. J.,
Trafton, J., Petersen-Zeitz, K. R., Koltzenburg, M., Basbaum, A. I., & Julius, D. (2000). Impaired nociception
and pain sensation in mice lacking the capsaicin receptor. Science, 288, 306313.
Cattell, R. B. (1963). Theory of fluid and crystallized intelligence: A critical experiment. Journal of Educational
Psychology, 54, 122.
Cattell, R. B. (1979). Personality and learning theory. New
York: Springer.
Centers for Disease Control and Prevention. (2007, February
9). Prevalence of autism spectrum disordersAutism
and Developmental Disabilities Monitoring Network,
14 Sites, United States, 2002. Morbidity and Mortality
Weekly Report, 56, 1228. Retrieved from www.cdc.gov/
mmwr/PDF/ss/ss5601.pdf.
Ceschi, G., van der Linden, M., Dunker, D., Perroud, A., &
Brdart, S. (2003). Further exploration memory bias in
compulsive washers. Behaviour Research and Therapy,
41, 737748.
Chapman, P. D. (1988). Schools as sorters: Lewis M. Terman,
applied psychology, and the intelligence testing movement,
18901930. New York: New York University Press.
Chartrand, T. L., & Bargh, J. A. (1999). The chameleon effect: The perception-behavior link and social interaction. Journal of Personality and Social Psychology, 76,
893910.
Chase, W. G., & Ericsson, K. A. (1981). Skilled memory. In J.
R. Anderson (Ed.), Cognitive skills and their acquisition.
Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Chaves, J. F. (1999). Applying hypnosis in pain management:
Implications of alternative theoretical perspectives. In
I. Kirsch, A. Capafons, E. Cardea-Buelna, & S. Amig
(Eds.), Clinical hypnosis and self-regulation: Cognitivebehavioral perspectives (pp. 227247). Washington, DC:
American Psychological Association.
Chen, F. F., & Kenrick, D. T. (2002). Repulsion or attraction? Group membership and assumed attitude similarity. Journal of Personality and Social Psychology, 83,
111125.
Chen, S., Boucher, H. C., & Tapias, M. P. (2006). The relational self revealed: Integrative conceptualization and
implications for interpersonal life. Psychological Bulletin,
132, 151179.
Chen, Z., & Cowan, N. (2005). Chunk limits and length
limits in immediate recall: A reconciliation. Journal of
Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 31, 12351249.
Cheney, D. L., & Seyfarth, R. M. (1990). How monkeys see the
world. Chicago: University of Chicago Press.
Cheney, D. L., & Seyfarth, R. M. (2007). Baboon metaphysics.
Chicago: The University of Chicago Press.
Cheng, P. W., & Holyoak, K. J. (1985). Pragmatic reasoning
schemas. Cognitive Psychology, 17, 391416.
Child Welfare Information Gateway. (2007). Foster Care
Statistics. Retrieved from www.childwelfare.gov/pubs/
factsheets/foster.pdf.
Cho, S., Holyoak, K. J., & Cannon, T. D. (2007). Analogical
reasoning in working memory: Resources shared among
relational integration, interference resolution, and maintenance. Memory & Cognition, 35, 14451455.
Chomsky, N. (1965). Aspects of a theory of syntax. Cambridge, MA: MIT Press.
Chomsky, N. (1975). Reflections on language. New York:
Pantheon Books.
Chorover, S. (1981, June). Organizational recruitment
in open and closed social systems: A neuropsycho-

logical perspective. Conference paper presented at the


Center for the Study of New Religious Movements,
Berkeley, CA.
Christensen, A., Atkins, D. C., Yi, J., Baucom, D. H., &
George, W. H. (2006). Couple and individual adjustment for 2 years following a randomized clinical trial
comparing traditional versus integrative behavioral
couple therapy. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 74, 11801191.
Christensen, A. J., & Johnson, J. A. (2002). Patient adherence with medical treatment regimens: An interactive
approach. Current Directions in Psychological Science,
11, 9497.
Christensen, B. T., & Schunn, C. D. (2007). The relationship of analogical distance to analogical function and
preinventive structure: The case of engineering design.
Memory & Cognition, 35, 2938.
Christie, B. R., & Cameron, H. A. (2006). Neurogenesis in
the adult hippocampus. Hippocampus, 16, 199207.
Cialdini, R. B. (2009). Influence: Science and practice (5th
ed.). Boston, MA: Allyn & Bacon.
Cialdini, R. B., & Goldstein, N. J. (2004). Social influence:
Compliance and conformity. Annual Review of Psychology, 55, 591621.
Cialdini, R. B., Vincent, J. E., Lewis, S. K., Catalan, J.,
Wheeler, D., & Darby, B. L. (1975). Reciprocal concessions procedure for inducing compliance: The doorin-the-face technique. Journal of Personality and Social
Psychology, 31, 206215.
Clamp, M., Fry, B., Kamal, M., Xie, X., Cuff, J., Lin, M. F.,
Kellis, M., Lindblad-Toh, K., & Lander, E. S. (2007). Distinguishing protein-coding and noncoding genes in the
human genome. PNAS, 104, 1942819433.
Clark, E. V. (2003). First language acquisition. Cambridge,
UK: Cambridge University Press.
Clark, H. H. (1996). Using language. Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Clark, H. H., & Clark, E. V. (1977). Psychology and language:
An introduction to psycholinguistics. New York: Harcourt Brace Jovanovich.
Clark, H. H., & Van Der Wege, M. M. (2002). Psycholinguistics. In H. Pashler & D. Medin (Eds.), Stevens handbook
of experimental psychology: Vol. 3. Memory and cognitive
processes (pp. 209259). New York: Wiley.
Clark, K., & Clark, M. (1947). Racial identification and preference in Negro children. In T. M. Newcomb & E. L.
Hartley (Eds.), Readings in social psychology (pp. 169
178). New York: Holt.
Clark, M. D., & Carroll, M. H. (2008). Acquaintance rape
scripts of women and men: Similarities and differences.
Sex Roles, 58, 616625.
Clarke-Stewart, A., & Alhusen, V. D. (2005). What we know
about childcare. Cambridge, MA: Harvard University
Press.
Clarke-Stewart, K. A. (1993). Daycare. Cambridge, MA: Harvard University Press.
Clopton, N. A., & Sorell, G. T. (1993). Gender differences
in moral reasoning: Stable or situational? Psychology of
Women Quarterly, 17, 85101.
Clore, G. L., & Huntsinger, J. R. (2007). How emotions inform judgment and regulate thought. Trends in Cognitive Sciences, 11, 393399.
Coan, J. A., Schaefer, H. S., & Davidson, R. J. (2006). Lending a hand: Social regulation of the neural response to
threat. Psychological Science, 17, 10321039.
Coates, T. J., & Szekeres, G. (2004). A plan for the next generation of HIV prevention research: Seven key policy
investigative challenges. American Psychologist, 59,
747757.
Coe, C. L. (1999). Psychosocial factors and psychoneuroimmunology within a lifespan perspective. In D. P. Keating & C. Hertzman (Eds.), Developmental health and
the wealth of nations: Social, biological, and educational
dynamics (pp. 201219). New York: Guilford Press.
Cohen, A., & Avrahami, A. (2005). Soccer fans motivation
as a predictor of participation in soccer-related activities:
An empirical examination in Israel. Social Behavior and
Personality, 33, 419434.
Cohen, P., Chen, H., Gordon, K., Johnson, J., Brook, J., &
Kasen, S. (2008). Socioeconomic background and the

developmental course of schizotypal and borderline personality disorder symptoms. Development and Psychopathology, 20, 633650.
Cohen, S., Tyrrell, D. A. J., & Smith, A. P. (1993). Negative
life events, perceived stress, negative affect, and susceptibility to the common cold. Journal of Personality and
Social Psychology, 64, 131140.
Cole, D. A., Ciesla, J. A., Dallaire, D. H., Jacquez, F. M.,
Pineda, A. Q., LaGrange, B., Truss, A. E., Folmer, A. S.,
Tilghman-Osborne, C., & Felton, J. W. (2008). Emergence of attributional style and its relation to depressive
symptoms. Journal of Abnormal Psychology, 117, 1631.
Collins, M. A., & Amabile, T. M. (1999). Motivation and creativity. In R. J. Sternberg (Ed.), Handbook of creativity
(pp. 297312). Cambridge, UK: Cambridge University
Press.
Collins, W. A., Maccoby, E. E., Steinberg, L., Hetherington,
E. M., & Bornstein, M. H. (2000). Contemporary research on parenting: The case for nature and nurture.
American Psychologist, 55, 218232.
Comstock, G., & Scharrer, E. (1999). Television: Whats on,
whos watching, and what it means. San Diego, CA: Academic Press.
Congdon, E., & Canli, T. (2006). The endophenotype of
impulsivity: Reaching consilience through behavioral,
genetic, and neuroimaging approaches. Behavioral and
Cognitive Neuroscience, 4, 120.
Conway, A. R., Kane, M. J., Bunting, M. F., Hambrick, D. Z.,
Wilhelm, O., & Engle, R. W. (2005). Working memory
span tasks: A methodological review and users guide.
Psychonomic Bulletin & Review, 12, 769786.
Cook, C. R., Gresham, F. M., Kern, L., Barreras, R. B., Thornton, S., & Crews, S. D. (2008). Social skills training for
secondary students with emotional and/or behavioral
disorders: A review and analysis of the meta-analytic literature. Journal of Emotional and Behavioral Disorders,
16, 131144.
Coolidge, F. L., Thede, L. L., & Jang, K. L. (2001). Heritability
of personality disorders in childhood: A preliminary investigation. Journal of Personality Disorders, 15, 3340.
Cooper, J. (2007). Cognitive dissonance: Fifty years of a classic
theory. Thousand Oaks, CA: Sage Publications.
Cooper, J. O., Heron, T. E., & Heward, W. L. (2007). Applied
behavior analysis. Upper Saddle River, NJ: PrenticeHall.
Coren, S., Ward, L. M., & Enns, J. T. (1999). Sensation and
perception (5th ed.). Fort Worth, TX: Harcourt Brace.
Corr, P. J., & Gray, J. A. (1996). Attributional style as a personality factor in insurance sales performance in the UK.
Journal of Occupational and Organizational Psychology,
69, 8387.
Corso, J. F. (1977). Auditory perception and communication. In J. E. Birren & K. W. Schaie (Eds.), Handbook of
the psychology of aging (pp. 535553). New York: Van
Nostrand Reinhold.
Coslett, H. B., & Lie, G. (2008). Simultanagnosia: When a
rose is not red. Journal of Cognitive Neuroscience, 20,
3648.
Costa, P. T. Jr., & McCrae, R. R. (1985). The NEO Personality Inventory manual. Odessa, FL: Psychological Assessment Resources.
Costa, P. T. Jr., & McCrae, R. R. (1992). Four ways five factors are basic. Personality and Individual Differences, 13,
653665.
Cota, D., Marsicano, G., Lutz, B., Vicennati, V. Stalla, G. K.,
Pasquali, R., & Pagotto, U. (2003). Endogenous cannabinoid system as a modulator of food intake. International
Journal of Obesity, 27, 289301.
Cota, D., Tschp, M. H., Horvath, T. L., & Levine, A. S.
(2006). Cannabinoids, opioidis and eating behavior: The
molecular face of hedonism? Brain Research Reviews, 51,
85107.
Council, J. R., & Green, J. P. (2004). Examining the
absorption-hypnotizability link: The roles of acquiescence and consistency motivation. International Journal
of Clinical and Experimental Hypnosis, 52, 364377.
Cousins, D. A., & Young, A. H. (2007). The armamentarium
of treatments for bipolar disorder: A review of the literature. International Journal of Neuropsychopharmacology,
10, 411431.

Kaynaka

571

Couture, S., & Penn, D. (2003). Interpersonal contact and


the stigma of mental illness: A review of the literature.
Journal of Mental Health, 12, 291306.
Cowan, C. P., & Cowan, P. (2000). When partners become
parents: The big life change for couples. Mahwah, NJ: Erlbaum.
Cowan, N. (2001). The magical number 4 in short-term
memory: A reconsideration of mental storage capacity.
Behavioral and Brain Sciences, 24, 87185.
Cowan, W. M. (1979, September). The development of the
brain. Scientific American, 241, 106117.
Cowles, J. T. (1937). Food tokens as incentives for learning
by chimpanzees. Comparative Psychology Monographs,
74, 196.
Cox, J. J., Reimann, F. Nicholas, A. K., Thornton, G., Roberts,
E., Springell, K., Karbani, G., Jafri, H., Mannan,
J., Raashid, Y., Al-Gazali, L., Hamamy, H., Valente, E.
M., Gorman, S., Williams, R., McHale, D. P., Wood, J.
N., Gribble, F. M., & Woods, C. G. (2006). An SCN9A
channelopathy causes congenital inability to experience
pain. Nature, 444, 894898.
Craik, F. I. M., & Lockhart, R. S. (1972). Levels of processing:
A framework for memory research. Journal of Verbal
Learning and Verbal Behavior, 11, 671684.
Crano, W. D., & Prislin, R. (2006). Attitudes and persuasion.
Annual Review of Psychology, 57, 345374.
Crocco, M. S., & Costigan, A. T. (2007). The narrowing of
curriculum and pedagogy in the age of accountability:
Urban educators speak out. Urban Education, 42, 512
535.
Cryder, C. H., Kilmer, R. P., Tedeschi, R. G., & Calhoun, L.
G. (2006). An exploratory study of posttraumatic growth
in children following a natural disaster. American Journal of Orthopsychiatry, 76, 6569.
Curci, A., & Luminet, O. (2006). Follow-up of a crossnational comparison on flashbulb and event memory for
the September 11th attacks. Memory, 14, 329344.
Curt, G. A., Breitbart, W., Cella, D., Groopman, J. E., Horning, S. J., Itri, L. M., Johnson, D. H., Miaskowski, C.,
Scherr, S. L., Portenoy, R. K., & Vogelzang, N. J. (2000).
Impact of cancer-related fatigue on the lives of patients:
New findings from the Fatigue Coalition. Oncologist, 5,
353360.
Curtis, R. C., & Miller, K. (1986). Believing another likes or
dislikes you: Behaviors making the beliefs come true.
Journal of Personality and Social Psychology, 51, 284
290.
Cutting, J. C., & Proffitt, D. (1982). The minimum principle
and the perception of absolute, common and relative
motions. Cognitive Psychology, 14, 211246.
Cvengros, J. A., Christensen, A. J., Hillis, S. L., & Rosenthal,
G. E. (2007). Patient and physician attitudes in the health
care context: Attitudinal symmetry predicts patient satisfaction and adherence. Annals of Behavioral Medicine,
33, 262268.
Czeisler, C. A., Duffy, J. F., Shanahan, T. L., Brown, E. N.,
Mitchell, J. F., Rimmer, D. W., Ronda, J. M., Silva, E.
J., Allan, J. S., Emens, J. S., Dijk, D. J., & Kronauer, R.
E. (1999). Stability, precision, and near-24-hour period
of the human circadian pacemaker. Science, 284, 2177
2181.

Dahlman, I., & Arner, P. (2007). Obesity and polymorphisms


in genes regulating human adipose tissue. International
Journal of Obesity, 31, 16291641.
Dahlstrom, W. G., Welsh, H. G., & Dahlstrom, L. E. (1975).
An MMPI handbook, Vol. 1: Clinical interpretation.
Minneapolis: University of Minnesota Press.
Darley, J. M., & Batson, C. D. (1973). From Jerusalem to
Jericho: A study of situational and dispositional variables in helping behavior. Journal of Personality and Social Psychology, 27, 100108.
Darling, N., & Steinberg, L. (1993). Parenting style as context: An integrative model. Psychological Bulletin, 113,
487496.
Darwin, C. (1965). The expression of emotions in man and
animals. Chicago: University of Chicago Press. (Original
work published 1872)
Daselaar, S. M., Rice, H. J., Greenberg, D. L., Cabeza, R.,
LaBar, K. S., & Rubin, D. C. (2008). The spontaneous

572

Kaynaka

dynamics of autobiographical memory: Neural correlates of recall, emotional intensity, and reliving. Cerebral
Cortex, 18, 217229.
Daskalakis, Z. J., Levinson, A. J., & Fitzgerald, P. B. (2008).
Repetitive transcranial magnetic stimulation for major
depressive disorder: A review. Canadian Journal of Psychiatry, 53, 555566.
DAugelli, A. R., Grossman, A. H., Salter, N. P., Vasey, J. J.,
Starks, M. T., & Sinclair, K. O. (2005a). Predicting the
suicide attempts of lesbian, gay, and bisexual youth. Suicide and Life-Threatening Behavior, 35, 646660.
DAugelli, A. R., Hershberger, S. L., & Pilkington, N. W.
(2001). Suicidality patterns and sexual orientation-related factors among lesbian, gay, and bisexual youths.
Suicide and Life-Threatening Behavior, 31, 250264.
Davidson, R. J., Jackson D.C., & Kalin, N. H. (2000). Emotion, plasticity, context, and regulation: Perspectives
for affective neuroscience. Psychological Bulletin, 126,
890909
Davis, J. L., Byrd, P., Rhudy, J. L., & Wright, D. C. (2007).
Characteristics of chronic nightmares in a traumaexposed treatment-seeking sample. Dreaming, 17, 187
198.
Davis, M. H., Hall, J. A., & Meyer, M. (2003). The first year:
Influences on the satisfaction, involvement, and persistence of new community volunteers. Personality and
Social Psychology Bulletin, 29, 248260.
Dawkins, K., Lieberman, J. A., Lebowitz, B. D., & Hsiao,
J. K. (1999). Antipsychotics: Past and future. Schizophrenia Bulletin, 25, 395405.
Dawson, L. L., & Hennebry, J. (2003). New religions and
the Internet: Recruiting in a new public space. In L. L.
Dawson (Ed.), Cults and new religious movements (pp.
271291). Oxford, UK: Blackwell.
Dean, K. L., Viglione, D. J., Perry, W., & Meyer, G. J. (2007).
A method to optimize the response range while maintaining Rorschach comprehensive system validity. Journal of Personality Assessment, 89, 149161.
Deaux, K., Bikmen, N., Gilkes, A., Ventuneac, A., Joseph, Y.,
Payne, Y. A., & Steele, C. A. (2007). Becoming American: Stereotype threat effects in Afro-Caribbean immigrant groups. Social Psychology Quarterly, 70, 384404.
De Bellis, M. D., Keshavan, M. S., Beers, S. R., Hall, J., Frustaci, K., Masalehdan, A., Noll, J., & Boring, A. M. (2001).
Sex differences in brain maturation during childhood
and adolescence. Cerebral Cortex, 11, 552557.
DeCasper, A. J., & Prescott, P. A. (1984). Human newborns
perception of male voices: Preference, discrimination,
and reinforcing value. Developmental Psychology, 17,
481491.
De Cock, R., & Matthysen, E. (2005). Sexual communication by pheromones in a firefly, Phosphaenus hemipterus
(Coleoptera: Lampyridae). Animal Behaviour, 70, 807
818.
De Corte, W., Lievens, F., & Sackett, P. R. (2007). Combining
predictors to achieve optimal trade-offs between selection quality and adverse impact. Journal of Applied Psychology, 92, 13801393.
Dehaene, S., & Akhavein, R. (1995). Attention, automaticity,
and levels of representation in number processing. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and
Cognition, 21, 314326.
Dejin-Karlsson, E., Hsonson, B. S., Oestergren, P.-O., Sjoeberg, N. O., & Karel, M. (1998). Does passive smoking
in early pregnancy increase the risk of small-for-gestational age infants? American Journal of Public Health,
88, 15231527.
de Kruijk, J. R., Leffers, P., Menheere, P. P. C. A., Meerhoff,
S., Rutten, J., & Twijnstra, A. (2003). Olfactory function after mild traumatic brain injury. Brain Injury, 17,
7378.
DeLamater, J. D., & Sill, M. (2005). Sexual desire in later life.
The Journal of Sex Research, 42, 138149.
Delgado, M. R., Olsson, A., & Phelps, E. A. (2006). Extending
animal models of fear conditioning to humans. Biological Psychology, 73, 3948.
Dell, G. S. (2004). Speech errors in language production:
Neuropsychological and connectionist perspectives. In
B. H. Ross (Ed.), The psychology of learning and motivation (Vol. 44, pp. 63108). New York: Elsevier.
Dennerstein, L., Dudley, E., & Guthrie, J. (2003). Empty nest
or revolving door? A prospective study of womens qual-

ity of life in midlife during the phase of children leaving


and re-entering the home. Psychological Medicine, 32,
545550.
Dennett, D. C. (1987). Consciousness. In R. L. Gregory (Ed.),
The Oxford companion to the mind (pp. 160164). New
York: Oxford University Press.
De Oliveira Alvares, L., Genro, B. P., Diehl, F., & Quillfeldt,
J. A. (2008). Differential role of the hippocampal endocannabinoid system in the memory consolidation and
retrieval mechanisms. Neurobiology of Learning and
Memory, 90, 19.
De Pascalis, V, Cacace, I., & Massicolle, F. (2008). Focused
analgesia in waking and hypnosis: Effects on pain, memory, and somatosensory event-related potentials. Pain,
134, 197208.
DePaulo, B. M., Ansfield, M. E., Kirkendol, S. E., & Boden,
J. M. (2004). Serious lies. Basic and Applied Social Psychology, 26, 147167.
DePaulo, B. M., Lindsay, J. J., Malone, B. E., Muhlenbruck,
L., Charlton, K., & Cooper, H. (2003). Cues to deception. Psychological Bulletin, 129, 74118.
de Rivera, J. (1997). The construction of false memory syndrome: The experience of retractors. Psychological
Inquiry, 8, 271292.
De Santis, M., Cavaliere, A. F., Straface, G., & Caruso, A.
(2006). Rubella infection in pregnancy. Reproductive
Toxicology, 21, 390398.
Desprs, J.-P., Golay, A., & Sjstrm, L. (2005). Effects of
rimonabant on metabolic risk factors in overweight
patients with dyslipidemia. The New England Journal of
Medicine, 353, 21212134.
De Valois, R. L., & Jacobs, G. H. (1968). Primate color vision.
Science, 162, 533540.
Dew, M. A., Hoch, C. C., Buysse, D. J., Monk, T. H., Begley,
A. E., Houck, P. R., Hall, M., Kupfer, D. J., & Reynolds,
C. F. (2003). Healthy older adults sleep predicts allcause mortality at 4 to 19 years of follow-up. Psychosomatic Medicine, 65, 6373.
de Waal, F. B. M. (2008). Putting the altruism back into
altruism: The evolution of empathy. Annual Review of
Psychology, 59, 279300.
Dewsbury, D. A. (1981). Effects of novelty on copulatory
behavior: The Coolidge effect and related phenomena.
Psychological Bulletin, 89, 464482.
Dhawan, N., Roseman, I. J., Naidu, R. K., Thapa, K., & Rettek,
S. I. (1995). Self-concepts across two cultures: India and
the United States. Journal of Cross-Cultural Psychology,
26, 606621.
Dickerson, F. B., Tenhula, W. N., & Green-Paden, L. D.
(2005). The token economy for schizophrenia: Review of
the literature and recommendations for future research.
Schizophrenia Research, 75, 405416.
Dickens, W. T., & Flynn, J. R. (2006). Black Americans reduce the racial IQ gap: Evidence from standardization
samples. Psychological Science, 17, 913920.
Dickinson, C. A., & Intraub, H. (2008). Transsaccadic representation of layout: What is the time course of boundary
extension? Journal of Experimental Psychology: Human
Perception and Performance, 34, 543555.
Dietrich, A. (2004). The cognitive neuroscience of creativity.
Psychonomic Bulletin & Review, 11, 10111026.
Digman, J. M. (1990). Personality structure: Emergence of
the five-factor model. Annual Review of Psychology, 41,
417440.
DiLalla, L. F. (2002). Behavior genetics of aggression in children: Reviews and future directions. Developmental Review, 22, 593622.
Di Marzo, V., & Cristino, L. (2008). Why endocannabinoids
are not all alike. Nature Neuroscience, 11, 124126.
DiMatteo, M. R. (2004). Social support and patient adherence to medical treatment: A meta-analysis. Health Psychology, 23, 207218.
DiMatteo, M. R., Haskard, K. B., & Williams, S. L. (2007).
Health beliefs, disease severity, and patient adherence: A
meta-analysis. Medical Care, 45, 521528.
Dion, K. K., & Dion, K. L. (1996). Cultural perspectives on
romantic love. Personal Relationships, 3, 517.
Dirkzwager, A. J. E., Bramsen, I., & van der Ploeg, H. M.
(2003). Social support, coping, life events, and posttraumatic stress symptoms among former peacekeepers: A
prospective study. Personality and Individual Differences, 34, 15451559.

Distel, M. A., Trull, T. J., Derom, C. A., Thiery, E. W., Grimmer, M. A., Martin, N. G., Willemsen, G., & Boomsma,
D. I. (2007). Heritability of borderline personality disorder features is similar across three countries. Psychological Medicine, 38, 12191229.
Dixon, R. A. (2003). Themes in the aging of intelligence:
Robust decline with intriguing possibilities. In R. J.
Sternberg, J. Lautrey, & T. I. Lubart (Eds.), Models of
intelligence: International perspectives (pp. 151167).
Washington, DC: American Psychological Association.
Dixon, R. A., & de Frias, C. M. (2004). The Victoria longitudinal study: From characterizing cognitive aging to
illustrating changes in memory compensation. Aging
Neuropsychology and Cognition, 11, 346376.
Do, A. M., Rupert, A. V., & Wolford, G. (2008). Evaluations
of pleasurable experiences: The peak-end rule. Psychonomic Bulletin & Review, 15, 9698.
Docherty, N. M., St-Hilaire, A., Aakre, J. M., & Seghers, J.
P. (2008). Life events and high-trait reactivity together
predict psychotic symptom increases in schizophrenia.
Schizophrenia Bulletin. Dollard, J., Doob, L. W., Miller,
N., Mower, O. H., & Sears, R. R. (1939). Frustration and
aggression. New Haven: Yale University Press.
Domhoff, G. W. (1999). Drawing theoretical implications
from descriptive empirical findings on dream content.
Dreaming, 9, 201210.
Domhoff, G. W. (2005). Refocusing the neurocognitive
approach to dreams: A critique of the Hobson versus
Solms debate. Dreaming, 15, 320.
Domjan, M. (2005). Pavlovian conditioning: A functional
perspective. Annual Review of Psychology, 56, 179206.
Donnellan, M. B., Trzesniewski, K. H., Conger, K. J., &
Conger, R. D. (2007). A three-wave longitudinal study
of self-evaluations during young adulthood. Journal of
Research in Personality, 41, 453472.
Donnellan, M. B., Trzesniewski, K. H., Robins, R. W., Moffitt, T. E., & Caspi, A. (2005). Low self-esteem is realted
to aggression, antisocial behavior, and delinquency. Psychological Science, 16, 328335.
Donovan, W., Leavitt, L., Taylor, N., & Broder, J. (2007). Maternal sensitivity, mother-infant 9-month interaction,
infant attachment status: Predictors of mother-toddler
interaction at 24 months. Infant Behavior & Development, 30, 336352.
Douglas, K. S., & Skeem, J. L. (2005). Violence risk assessment: Getting specific about being dynamic. Psychology,
Public Policy, and Law, 11, 347383.
Downing, P. E., Chan, A. W.-Y., Peelen, M. V., Dodds, C. M.,
& Kanwisher, N. (2006). Domain specificity in the visual
cortex. Cerebral Cortex, 16, 14531461.
Drake, C. L., & Roth, T. (2006). Predisposition in the evolution of insomnia: Evidence, potential mechanisms, and
future directions. Sleep Medicine Clinics, 1, 333349.
DSM-IV. (1994). Diagnostic and statistical manual of mental
disorders (4th ed.). Washington, DC: American Psychiatric Association.
DSM-IV-TR. (2000). Diagnostic and statistical manual of
mental disorders (4th ed., Text revision). Washington,
DC: American Psychiatric Association.
DuBois, P. H. (1970). A history of psychological testing. Boston: Allyn & Bacon.
Dudycha, G. J. (1936). An objective study of punctuality in
relation to personality and achievement. Archives of Psychology, 204, 153.
Duker, P. C., & Seys, D. M. (1996). Long-term use of electrical aversion treatment with self-injurious behavior. Research in Developmental Disabilities, 17, 293301.
Duncker, D. (1945). On problem solving. Psychological
Monographs, 58 (No. 270).
Durkin, S. J., & Paxton, S. J. (2002). Predictors of vulnerability to reduced body image satisfaction and psychological
well-being in response to exposure to idealized female
media images in adolescent girls. Journal of Psychosomatic Research, 53, 9951005.
Dusek, J. A., Hibberd, P. L., Buczynski, B., Chang, B.-H.,
Dusek, K. C., Johnston, J. M., Wohlhueter, A. L., Benson, H., & Zusman, R. M. (2008). Stress management
versus lifestyle modification on systolic hypertension
and medication elimination: A randomized trial. The

Journal of Alternative and Complementary Medicine, 14,


129138.
Dutton, D. G., & Aron, A. P. (1974). Some evidence for
heightened sexual attraction under conditions of high
anxiety. Journal of Personality and Social Psychology, 30,
510517.
Dweck, C. S. (1975). The role of expectations and attributions in the alleviation of learned helplessness. Journal of
Personality and Social Psychology, 31, 674685.

Eastwick, P. W., Eagly, A. H., Glick, P., Johannesen-Schmidt,


M. C., Fiske, S. T., Blum, A. M. B., Eckes, T., Freiburger,
P., Huang, L.-L., Fernndez, M. L., Manganelli, A. M.,
Pek, J. C. X., Rodrguez Castro, Y., Sakalli-Ugurlu, N., SixMaterna, I., & Volpato, C. (2006). Is traditional gender
ideology associated with sex-typed mate preferences? A
test in nine nations. Sex Roles, 54, 603614.
Ebbinghaus, H. (1973). Psychology: An elementary text-book.
New York: Arno Press. (Original work published 1908)
Edinger, J. D., Fins, A. I., Glenn, D. M., Sullivan, R. J., Jr., Bastian, L. A., Marsh, G. R., Dailey, D., Hope, T. V., Young,
M., Shaw, E., & Vasilas, D. (2000). Insomnia and the eye
of the beholder: Are there clinical markers of objective
sleep disturbances among adults with and without insomnia complaints? Journal of Consulting and Clinical
Psychology, 68, 593596.
Edvardsen, J., Torgersen, S., Rysamb, E., Lygren, S., Skre, I.,
Onstad, S., & ien, P. A. (2008). Heritability of bipolar
spectrum disorders. Unity or heterogeneity. Journal of
Affective Disorders, 106, 229240.
Ekman, P. (1972). Universal and cultural differences in facial
expressions of emotion. In J. Cole (Ed.), Nebraska symposium on motivation. Lincoln: University of Nebraska
Press.
Ekman, P. (1984). Expression and the nature of emotion. In
K. R. Scherer & P. Ekman (Eds.), Approaches to emotion.
Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Ekman, P. (1994). Strong evidence for universals in facial
expressions: A reply to Russells mistaken critique. Psychological Bulletin, 115, 268287.
Ekman, P., & Friesen, W. V. (1971). Constants across cultures in the face and emotion. Journal of Personality and
Social Psychology, 17, 124129.
Ekman, P., & Friesen, W. V. (1986). A new pan-cultural facial expression of emotion. Motivation and Emotion, 10,
159168.
Elbert, T., Pantev, C., Wienbruch, C., Rockstroh, B., & Taub,
E. (1995). Increased cortical representation of the fingers
of the left hand in string players. Science, 270, 305307.
Elias, S. M., & MacDonald, S. (2007). Using past performance, proxy efficacy, and academic self-efficacy to
predict college performance. Journal of Applied Social
Psychology, 37, 25182531.
Ellis, A. (1962). Reason and emotion in psychotherapy. New
York: Lyle Stuart.
Ellis, A. (1995). Better, deeper, and more enduring brief therapy: The rational emotive behavior therapy approach.
New York: Brunner/Mazel.
Elms, A. C. (1988). Freud as Leonardo: Why the first psychobiography went wrong. Journal of Personality, 56,
1940.
Elsabagh, S., Hartley, D. E., Ali, O., Williamson, E. M., & File,
S. E. (2005). Differential cognitive effects of Ginkgo biloba after acute and chronic treatment in healthy young
volunteers. Psychopharmacology, 179, 437446.
Endler, N. S., Macrodimitris, S. D., & Kocovski, N. L. (2000).
Controllability in cognitive and interpersonal tasks: Is
control good for you? Personality & Individual Differences, 29, 951962.
Epley, N., & Gilovich, T. (2006). The anchoring-and-adjustment heuristic. Psychological Science, 17, 311318.
Epstein, L. H., Nandley, E. A., Dearing, K. K., Cho, D. D., Roemmich, J. N., Paluch, R. A., Raja, S., Pak, Y., & Spring,
B. (2006). Purchases of food in youth: Influence of price
and income. Psychological Science, 17, 8289.
Ericsson, K. A., & Chase, W. G. (1982). Exceptional memory.
American Scientist, 70, 607615.
Ericsson, K. A., & Simon, H. A. (1993). Protocol analysis:
Verbal reports as data (rev. ed.). Cambridge, MA: MIT
Press.

Erikson, E. (1963). Childhood and society. New York: Norton.


Erlacher, D., & Schredl, M. (2008). Cardiovascular responses
to dreamed physical exercise during REM lucid dreaming. Dreaming, 18, 112121.
Ervik, S., Abdelnoor, M., Heier, M. S., Ramberg, M., &
Strand, G. (2006). Health-related quality of life in narcolepsy. Acta Neurologica Scandiavica, 114, 198204.
Eshbaugh, E. M., & Gute, G. (2008). Hookups and sexual
regret among college women. The Journal of Social Psychology, 148, 7789.
Espelage, D. L., Aragon, S. R., Birkett, M., & Koenig, B. W.
(2008). Homophobic teasing, psychological outcomes,
and sexual orientation among high school students:
What influence do parents and schools have? School
Psychology Review, 37, 202216.
Espie, C. A. (2002). Insomnia: Conceptual issues in the
development, persistence, and treatment of sleep disorder in adults. Annual Review of Psychology, 53, 215243.
Estrada, C. A., Isen, A. M., & Young, M. J. (1994). Positive
affect improves creative problem solving and influences
reported source of practice satisfaction in physicians.
Motivation and Emotion, 18, 285299.
Evans, E., Hawton, K., Rodham, K., & Deeks, J. (2005). The
prevalence of suicidal phenomena in adolescents: A systematic review of population-based studies. Suicide and
Life Threatening Behavior, 35, 239250.
Evans, J. St. B. T. (2008). Dual-processing accouts of reasoning, judgment, and social cognition. Annual Review of
Psychology, 59, 255278.
Evans, J. St. B. T., & Curtis-Holmes J. (2005). Rapid responding increases belief bias: Evidence for the dual-process
theory of reasoning. Thinking & Reasoning, 11, 382
389.
Evans, S. E., Davies, C., & DiLillo, D. (2008). Exposure to
domestic violence: A meta-analysis of child and adolescent outcomes. Aggression and Violent Behavior, 13,
131140.
Exner, J. E. Jr. (1974). The Rorschach: A comprehensive system. New York: Wiley.
Exner, J. E. Jr. (2003). The Rorschach: A comprehensive system (4th ed.). New York: Wiley.
Exner, J. E. Jr., & Weiner, I. B. (1994). The Rorschach: A
comprehensive system: Vol. 3. Assessment of children and
adolescents (2nd ed.). New York: Wiley.
Eysenck, H. J. (1952). The effects of psychotherapy: An evaluation. Journal of Consulting Psychology, 16, 319324.
Eysenck, H. J. (1973). The inequality of man. London: Temple Smith.
Eysenck, H. J. (1990). Biological dimensions of personality.
In L. A. Pervin (Ed.), Handbook of personality theory
and research (pp. 244276). New York: Guilford Press.

Fabian, J. M. (2006). A literature review of the utility of selected violence and sexual violence risk assessment instruments. The Journal of Psychiatry & Law, 34, 307
350.
Fagan, J. F., & Holland, C. R. (2007). Racial equality in intelligence: Predictions from a theory of intelligence as
processing. Intelligence, 35, 319334.
Fahey, C. D., & Zee, P. C. (2006). Circadian rhythm sleep
disorders and phototherapy. Psychiatric Clinics of North
America, 29, 9891007.
Fakhoury, W., & Priebe, S. (2002). The process of deinstitutionalization: An international overview. Current Opinion in Psychiatry, 15, 187192.
Fantz, R. L. (1963). Pattern vision in newborn infants. Science, 140, 296297.
Farina, A., Gliha, D., Boudreau, L. A., Allen, J. G., & Sherman,
M. (1971). Mental illness and the impact of believing
others know about it. Journal of Abnormal Psychology,
77, 15.
Farmer, T. A., Anderson, S. E., & Spivey, M. J. (2007). Gradiency and visual context in syntactic garden-paths. Journal of Memory and Language, 57, 570595.
Farrell, M., & Gibson, S. (2007). Age interacts with stimulus frequency in the temporal summation of pain. Pain
Medicine, 8, 514520.

Kaynaka

573

Fattore, L., Spano, M. S., Deiana, S., Melis, V., Cossu, G.,
Fadda, P. & Fratta, W. (2007). An endocannabinoid
mechanism in relapse to drug seeking: A review of animal studies and clinical perspectives. Brain Research Reviews, 53, 116.
Fazio, R. H., & Roskos-Ewoldsen, D. R. (2005). Acting as we
feel: When and how attitudes guide behavior. In T. C.
Brock & M. C. Green (Eds.), Persuasion: Psychological
insights and perspectives (2nd ed.) (pp. 4162). Thousand Oaks, CA: Sage.
Feather, N. T. (1961). The relationship of persistence at a
task to expectation of success and achievement related
motives. Journal of Abnormal and Social Psychology, 63,
552561.
Fechner, G. T. (1966). Elements of psychophysics (H. E. Adler,
Trans.). New York: Holt, Rinehart & Winston. (Original
work published 1860)
Federal Interagency Forum on Aging-Related Statistics.
(2008). Older Americans 2008: Key indicators of wellbeing. Washington, DC: U. S. Government Printing Office. Retrieved from http://agingstats.gov/agingstatsdotn
et/Main_Site/Data/Data_ 2008.asp.
Feldman, D. H. (2004). Piagets stages: The unfinished symphony of cognitive development. New Ideas in Psychology, 22, 175231.
Fernald, A., & Hurtado, N. (2006). Names in frames: Infants
interpret words in sentence frames faster than words in
isolation. Developmental Science, 9, F33F40.
Fernald, A., & Morikawa, H. (1993). Common themes and
cultural variations in Japanese and American mothers
speech to infants. Child Development, 64, 637656.
Fernndez-Dvila, P., Salazar, X., Cceres, C. F., Maiorana,
A., Kegeles, S., Coates, T. J., & Martinez, J. (2008). Compensated sex and sexual risk: Sexual, social and economic
interactions between homosexually- and heterosexuallyidentified men of low income in two cities of Peru. Sexualities, 11, 352374.
Ferrari, M. C. O., & Chivers, D. P. (2008). Cultural learning
of predator recognition in mixed-species assemblages
of frogs: The effect of tutor-to-observer ratio. Animal
Behaviour, 75, 19211925.
Ferster, C. B., & Skinner, B. F. (1957). Schedules of reinforcement. New York: Appleton-Century-Crofts.
Festinger, L. (1957). A theory of cognitive dissonance. Stanford, CA: Stanford University Press.
Festinger, L., & Carlsmith, J. M. (1959). Cognitive consequences of forced compliance. Journal of Abnormal and
Social Psychology, 58, 203211.
Fields, R. D., & Stevens-Graham, B. (2002). New insights into
neuro-glia communication. Science, 298, 556562.
Fillmore M. T., Blackburn, J. S., & Harrison, E. L. R. (2008).
Acute disinhibiting effects of alcohol as a factor in risky
driving behavior. Drug and Alcohol Dependence, 95,
97106.
Fink, P., Hansen, M. S., & Oxhj, M. L. (2004). The prevalence of somatoform disorders among internal medical inpatients. Journal of Psychosomatic Research, 56,
413418.
Finkelstein, M. A., Penner, L. A., & Brannick, M. T. (2005).
Motive, role identity, and prosocial personality as predictors of volunteer activity. Social Behavior and Personality, 33, 403418.
Fiore, M. C., Jan, C. R., & Baker, T. B. (2008). Treating tobacco use and dependence: 2008 update. Rockville, MD:
U.S. Department of Health and Human Services. Public
Health Service.
Fischer, M., Barkley, R. A., Smallish, L., & Fletcher, K. (2005).
Executive functioning in hyperactive children as young
adults: Attention, inhibition, response perseveration,
and the impact of comorbidity. Developmental Neuropschology, 27, 107133.
Fisher, B. S., Cullen, F. T., & Turner, M. G. (2000). The sexual
victimization of college women. Washington, DC: National Institute of Justice.
Fishman, H. C., & Fishman, T. (2003). Structural family
therapy. In G. P. Sholevar & L. D. Schwoeri (Eds.), Textbook of family and couples therapy: Clinical applications
(pp. 3554). Washington, DC: American Psychiatric
Publishing.

574

Kaynaka

Fitch, W. T., & Hauser, M. D. (2004). Computational constraints on syntactic processing in a nonhuman primate.
Science, 303, 377380.
Flavell, J. H. (1985). Cognitive development (2nd ed.). Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall.
Flavell, J. H. (1996). Piagets legacy. Psychological Science, 7,
200203.
Fleming, I. (1959). From a view to a kill. In For your eyes only
(pp. 130). New York: Charter Books.
Foa, E. B., & Riggs, D. S. (1995). Posttraumatic stress disorder following assault: Theoretical considerations and
empirical findings. Current Directions in Psychological
Science, 4, 6165.
Folkard, S. (2008). Do permanent night workers show circadian adjustment? A review based on endogenous
melatonin rhythm. Chronobiology International, 25,
215224.
Folkman, S. (1984). Personal control and stress and coping
processes: A theoretical analysis. Journal of Personality
and Social Psychology, 46, 839852.
Ford, C. S., & Beach, F. A. (1951). Patterns of sexual behavior.
New York: Harper & Row.
Forgas, J. P. (2008). Affect and cognition. Perspectives on
Psychological Science, 3, 94101.
Forgas, J. P., & East, R. (2008). On being happy and gullible: Mood effects on skepticism and detection of deception. Journal of Experimental Social Psychology, 44,
13621367.
Forooqi, I. S., & ORahilly, S. (2007). Genetic factors in human obesity. Obesity Reviews, 8, 3740.
Frster, J., Friedman, R. S., & Liberman, N. (2004). Temporal construal effects on abstract and concrete thinking:
Consequences for insight and creative cognition. Journal of Personality and Social Psychology, 87, 177189.
Frsterling, F. (2001). Attributions: An introduction to theories, research and applications. New York: Psychology
Press.
Foster, R. G., & Wulff, K. (2005). The rhythm of rest and
excess. Nature Reviews Neuroscience, 6, 407414.
Foucault, M. (1975). The birth of the clinic. New York: Vintage Books.
Foulkes, D. (1962). Dream reports from different states of
sleep. Journal of Abnormal and Social Psychology, 65,
1425.
Fowler, H. (1965). Curiosity and exploratory behavior. New
York: Macmillan.
Frager, R., & Fadiman, J. (1998). Personality and personal
growth. New York: Longman.
Fraley, R. C., Brumbaugh, C. C., & Marks, M. J. (2005). The
evolution and function of adult attachment: A comparative and phylogenetic analysis. Journal of Personality and
Social Psychology, 89, 731746.
Fraley, R. C., & Shaver, P. R. (2000). Adult romantic attachment: Theoretical developments, emerging controversies, and unanswered questions. Review of General Psychology, 4, 132154.
Frank, J. D., & Frank, J. B. (1991). Persuasion and healing: A
comparative study of psychotherapy (3rd ed.). Baltimore:
Johns Hopkins University Press.
Frank, M. E., & Nowlis, G. H. (1989). Learned aversions
and taste qualities in hamsters. Chemical Senses, 14,
379394.
Franklin, N., & Tversky, B. (1990). Searching imagined environments. Journal of Experimental Psychology: General,
119, 6376.
Frans, ., Rimm, P. A., berg, L., & Fredrikson, M. (2005).
Trauma exposure and post-traumatic stress disorder in
the general population. Acta Psychiatrica Scandinavica,
111, 291299.
Fraser, L. M., OCarroll, R. E., & Ebmeier, K. P. (2008). The
effect of electroconvulsive therapy on autobiographical
memory: A systematic review. The Journal of ECT, 24,
1017.
Freedman, J. L., & Fraser, S. C. (1966). Compliance without pressure: The foot-in-the-door technique. Journal of
Personality and Social Psychology, 4, 195202.
Fresco, D. M., Williams, N. L., & Nugent, N. R. (2006). Flexibility and negative affect: Examining the associations
of explanatory flexibility and coping flexibility to each
other and to depression and anxiety. Cognitive Therapy
and Research, 30, 201210.

Freud, A. (1946). The ego and the mechanisms of defense.


New York: International Universities Press.
Freud, A. (1958). Adolescence. Psychoanalytic Study of the
Child, 13, 255278.
Freud, S. (1923). Introductory lectures on psychoanalysis (J.
Riviera, Trans.). London: Allen & Unwin.
Freud, S. (1957). Leonardo da Vinci and a memory of his
childhood. In J. Strachey (Ed. and Trans.), The standard
edition of the complete psychological works of Sigmund
Freud (Vol. 11, pp. 59137). London: Hogarth Press.
(Original work published 1910)
Freud, S. (1965). The interpretation of dreams. New York:
Avon. (Original work published 1900)
Freund, A. M., & Baltes, P. B. (1998). Selection, optimization, and compensation as strategies of life management:
Correlations with subjective indicators of successful aging. Psychology and Aging, 13, 531543.
Frewen, P. A., Dozois, D. J. A., & Lanius, R. A. (2008). Clinical Psychology Review, 28, 228246.
Friedman, M., & Rosenman, R. F. (1974). Type A behavior
and your heart. New York: Knopf.
Friend, R., Rafferty, Y., & Bramel, D. (1990). A puzzling misinterpretation of the Asch conformity study. European
Journal of Social Psychology, 20, 2944.
Fromkin, V. A. (Ed.). (1980). Errors in linguistic performance:
Slips of the tongue, pen, and hand. New York: Academic
Press.
Furmark, T., Tillfors, M., Marteinsdottir, I., Fischer, H.,
Pissiota, A., Lngstrm, B., & Fredrikson, M. (2002).
Common changes in cerebral blood flow in patients
with social phobia treated with citalopram or cognitivebehavioral therapy. Archives of General Psychiatry, 59,
425433.
Furnham, A., Crump, J., & Whelan, J. (1997). Validating the
NEO Personality Inventory using assessors ratings. Personality & Individual Differences, 22, 669675.

Gale, C. R., Batty, G. D., & Deary, I. J. (2008). Locus of control at age 10 years and health outcomes and behaviors
at age 30 years: The 1970 British Cohort Study. Psychosomatic Medicine, 70, 397403.
Gallace, A., Tan, H. Z., Haggard, P., & Spence, C. (2008).
Short term memory for tactile stimuli. Brain Research,
1190, 132142.
Gallo, L. C., & Matthews, K. A. (2003). Understanding the
association between socioeconomic status and physical
health: Do negative emotions play a role? Psychological
Bulletin, 129, 1051.
Galton, F. (1907). Inquiries into human faculty and its development. London: Dent Publishers. (Original work
published 1883)
Ganis, F., Thompson, W. L., & Kosslyn, S. M. (2004). Brain
areas underlying visual imagery and visual perception:
An fMRI study. Cognitive Brain Research, 20, 226241.
Ganor-Stern, D., Tzelgov, J., & Ellenbogen, R. (2007). Automaticity and two-digit numbers. Journal of Experimental Psychology: Human Perception and Performance, 33,
483496.
Gao, Q., & Horvath, T. L. (2007). Neurobiology of feeding
and energy expenditure. Annual Review of Neuroscience,
30, 367398.
Garb, H. N., Wood, J. M., Lilienfeld, S. O., & Nezworski,
M. T. (2005). Roots of the Rorschach controversy. Clinical Psychology Review, 25, 97118.
Garcia, J. (1990). Learning without memory. Journal of Cognitive Neuroscience, 2, 287305.
Garcia, J., & Koelling, R. A. (1966). The relation of cue to
consequence in avoidance learning. Psychonomic Science, 4, 123124.
Gardner, H. (1993). Creating minds. New York: Basic Books.
Gardner, H. (1999). The disciplined mind. New York: Simon
& Schuster.
Gardner, H. (2006). Multiple intelligences: New Horizons.
New York: Basic books.
Gardner, M., & Steinberg, L. (2005). Peer influence on risk
taking, risk preference, and risky decision making in
adolescence and adulthood: An experimental study. Developmental Psychology, 41, 625635.

Gardner, R. A., & Gardner, B. T. (1969). Teaching sign language to a chimpanzee. Science, 165, 664672.
Gassi, R., Artuch, R., Vilaseca, M. A., Fust, E., Boix, C.,
Sans, A., & Campistol, J. (2005). Cognitive functions
in classic phenylketonuria and mild hyperphenylalaninaemia: Experience in a paediatric population. Developmental Medicine & Child Neurology, 47, 443448.
Gatchel, R. J. (2004) Comorbidity of chronic pain and mental health disorders: The biopsychosocial perspective.
American Psychologist, 59, 784805.
Gatchel, R. J., Peng, Y. B., Peters, M. D., Fuchs, P. N., & Turk,
D. C. (2007). The biopsychosocial approach to chronic
pain: Scientific advances in future directions. Psychological Bulletin, 133, 581624.
Gawronksi, B., & LeBel, E. P. (2008). Understanding patterns
of attitude change: When implicit measures show
change, but explicit measures do not. Journal of Experimental Social Psychology, 44, 13551361.
Gazzaniga, M. (1970). The bisected brain. New York:
Appleton-Century-Crofts.
Gazzaniga, M. S. (1985). The social brain. New York: Basic
Books.
Gelman, S. A. (2003). Origins of essentialism in everyday
thought. London: Oxford University Press.
Gelman, S. A., & Raman, L. (2002). Folk biology as a window into cognitive development. Human Development,
45, 6168.
Gelman, S. A., & Wellman, H. M. (1991). Insides and essences: Early understandings of the non-obvious. Cognition, 38, 213244.
Gentner, D., & Goldin-Meadow, S. (Eds.). (2003). Language
in mind: Advances in the study of language and thought.
Cambridge, MA: MIT Press.
Geraerts, E., Schooler, J. W., Merckelbach, H., Jelicic, M.,
Hauer, B. J. A., & Ambadar, Z. (2007). The reality of
recovered memories: Corroborating continuous and
discontinuous memories of childhood sexual abuse. Psychological Science, 18, 564568.
Gergen, K. J., Gulerce, A., Lock, A., & Misra, G. (1996).
Psychological science in a cultural context. American
Psychologist, 51, 496503.
Gerrig, R. J., & OBrien, E. J. (2005). The scope of memorybased processing. Discourse Processes, 39, 225242.
Gershkoff-Stowe, L., & Hahn, E. R. (2007). Fast mapping
skills in the developing lexicon. Journal of Speech, Language, and Hearing Research, 50, 682697.
Gershoff, E. T., & Bitensky, S. H. (2007). The case against
corporal punishment for children: Converging evidence
from social science research and international human
rights law and implications for U. S. public policy. Psychology, Public Policy, and Law, 13, 231272.
Gibbons, A. (2002). Hot spots of brain evolution. Science,
296, 837.
Gibbons, A. (2007). Food for thought. Science, 316, 1558
1560.
Gibbons, M. B. C., Crits-Christoph, P., & Hearon, B. (2008).
The empirical status of psychodynamic therapies. Annual Review of Clinical Psychology, 4, 93108.
Gibbs, J. C., Basinger, K. S., Grime, R. L., & Snarey, J. R.
(2007). Moral judgment development across culture:
Revisiting Kohlbergs universality claims. Developmental Review, 27, 443500.
Gibson, E. J., & Walk, R. D. (1960). The visual cliff. Scientific American, 202, 6471.
Gibson, J. J. (1979). An ecological approach to visual perception. Boston: Houghton Mifflin.
Gidron, Y., Davidson, K., & Bata, I. (1999). The short-term
effects of a hostility-reduction intervention on male
coronary heart disease patients. Health Psychology, 18,
416420.
Gigerenzer, G. (2008). Why heuristics work. Perspectives on
Psychological Science, 3, 2029.
Gilbert, D. T., Morewedge, C. K., Risen, J. L., & Wilson,
T. D. (2004). Looking forward to looking backward:
The misprediction of regret. Psychological Science, 15,
346350.
Gilligan, C. (1982). In a different voice: Psychological theory
and womens development. Cambridge, MA: Harvard
University Press.

Gilovich, T. (1991). How we know what isnt so: The fallibility


of human reason in everyday life. New York: The Free
Press.
Gitlin, M., Nuechterlein, K., Subotnik, K. L., Ventura, J.,
Mintz, J., Fogelson, D. L., Bartzokis, G., & Aravagiri,
M. (2001). Clinical outcome following neuroleptic discontinuation in patients with remitted recent-onset
schizophrenia. American Journal of Psychiatry, 158,
18351842.
Glasman, L. R., & Albarracn, D. (2006). Forming attitudes
that predict behavior: A meta-analysis of the attitudebehavior relation. Psychological Bulletin, 132, 778822.
Gleaves, D. H., May, M. C., & Cardea, E. (2001). An examination of the diagnostic validity of dissociative identity
disorder. Clinical Psychology Review, 21, 577608.
Goddard, H. H. (1914). The Kallikak family: A study of the
heredity of feeble-mindedness. New York: Macmillan.
Godden, D. R., & Baddeley, A. D. (1975). Context-dependent
memory in two natural environments: On land and under water. British Journal of Psychology, 66, 325331.
Godin, G., Sheeran, P., Conner, M., & Germain, M. (2008).
Asking questions changes behavior: Mere measurement
effects on frequency of blood donation. Health Psychology, 27, 179184.
Goel, V. (2007). Anatomy of deductive reasoning. Trends in
Cognitive Science, 11, 435441.
Goldapple, K., Segal, Z., Garson, C., Lau, M., Bieling,
P., Kennedy, S., & Mayberg, H. (2004). Modulation of
cortical-limbic pathways in major depression. Archives
of General Psychiatry, 61, 3441.
Goldberg, A. E., & Perry-Jenkins, M. (2007). The division of
labor and perceptions of parental roles: Lesbian couples
across the transition to parenthood. Journal of Social
and Personal Relationships, 24, 297318.
Goldberg, A. E., & Sayer, A. (2006). Lesbian couples relationship quality across the transition to parenthood.
Journal of Marriage and Family, 68, 87100.
Goldfried, M. R. (2003). Cognitive-behavior therapy: Reflections on the evolution of a therapeutic orientation. Cognitive Therapy and Research, 27, 5369.
Goldfried, M. R., & Davila, J. (2005). The role of relationship
and technique in therapeutic change. Psychotherapy:
Theory, Research, Practice, Training, 42, 421430.
Goldin-Meadow, S. (2003). The resilience of language: What
gesture creation in deaf children can tell us about how
all children learn language. New York: Psychology Press.
Goldin-Meadow, S., & Mylander, C. (1990). Beyond the
input given: The childs role in the acquisition of language. Language, 66, 323355.
Goldrick, M., & Larson, M. (2008). Phonotactic probability
influences speech production. Cognition, 107, 1155
1164.
Goldstein, D., Hahn, C. S., Hasher, L., Wiprzycka, U. J., &
Zelazo, P. D. (2007). Time of day, intellectual performance,
and behavioral problems in morning versus evening type
adolescents: Is there a synchrony effect? Personality and
Individual Differences, 42, 431440.
Goldstein, E. B. (1999). Sensation & perception (5th ed.). Pacific Grove, CA: Brooks/Cole.
Goldstein, J. M., Seidman, L. J., Horton, N. J., Makris, N.,
Kennedy, D. N., Caviness, V. S., Jr., Faraone, S. V., &
Tsuang, M. T. (2001). Normal sexual dimorphism of the
human brain assessed by in vivo magnetic resonance
imaging. Cerebral Cortex, 11, 490497.
Goldstein, R. B., Compton, W. M., Pulay, A. J., Ruan, W.
J., Pickering, R. P., Stinson, F. S., & Grant, B. F. (2007).
Antisocial behavioral syndromes and DSM-IV drug use
disorders in the United States: Results from the National
Epidemiologic Survey on Alcohol and Related Conditions. Drug and Alcohol Dependence, 90, 145158.
Goldstrom, I. D., Campbell, J., Rogers, J. A., Lambert, D. B.,
Blacklow, B., Henderson, M. J., & Manderscheid, R. W.
(2006). National estimates for mental health support
groups, self-help organizations, and consumer-operated
services. Administration and Policy in Mental Health
and Mental Health Services Research, 33, 92103.
Golombok, S., Rust, J., Zervoulis, K., Croudace, T., Golding, J., & Hines, M. (2008). Developmental trajectories
of sex-typed behavior in boys and girls: A longitudinal

general population study of children aged 2.58 years.


Child Development, 79, 15831593.
Goodheart, C. D., Kadzin, A. E., & Sternberg, R. J. (2006).
Evidence-based psychotherapy: Where practice and research meet. Washington, DC: American Psychological
Association.
Goodyn, H., Callaerts-Vegh, Z., Stroobants, S., Dirikx, T.,
Vansteenwegen, D., Hermans, D., van der Putten, H.,
& DHooge, R. (2008). Deficits in acquisition and extinction of conditioned responses in mGluR7 knockout mice. Neurobiology of Learning and Memory, 90,
103111.
Gotlib, I. H., & Hamilton, J. P. (2008). Neuroimaging and depression: Current status and unresolved issues. Current
Directions in Psychological Science, 17, 159163.
Gottesman, I. I. (1991). Schizophrenia genesis: The origins of
madness. New York: Freeman.
Gottfredson, L. S. (1997). Mainstream science on intelligence: An editorial with 52 signatories, history, and bibliography. Intelligence, 24, 1323.
Gottfredson, L. S. (2002). Where and why g matters: Not a
mystery. Human Performance, 15, 2546.
Gouin, J.-P., Kielcolt-Glaser, J. K., Malarkey, W. B., & Glaser,
R. (2008). The influence of anger expression on wound
healing. Brain, Behavior, and Immunity, 22, 699708.
Gould, E., & Gross, C. G. (2002). Neurogenesis in adult
mammals: Some progress and problems. Journal of Neuroscience, 22, 619623.
Gould, S. J. (2002). The structure of evolutionary theory.
Cambridge, MA: Belknap Press.
Grady, C. L., McIntosh, A. R., & Craik, F. I. M. (2005). Taskrelated activity in prefrontal cortex and its relation to
recognition memory performance in young and old
adults. Neuropsychologia, 43, 14661481.
Grady, C. L., Springer, M. V., Hongwanishkul, D., McIntosh,
A. R., & Winocur, G. (2006). Age-related changes in
brain activity across the adult lifespan. Journal of Cognitive Neuroscience, 18, 227241.
Granic, I., & Patterson, G. R. (2006). Toward a comprehensive model of antisocial development: A dynamic systems approach. Psychological Review, 113, 101131.
Grant, A. M. (2008). The significance of task significance:
Job performance effects, relational mechanisms, and
boundary conditions. Journal of Applied Psychology, 93,
108124.
Grant, P. R., & Grant, B. R. (2006). Evolution of character
displacement in Darwins finches. Science, 313, 224226.
Grant, P. R., & Grant, B. R. (2008). How and why species multiply. Princeton, NJ: Princeton University Press.
Gray, M. R., & Steinberg, L. (1999). Unpacking authoritative
parenting: Reassessing a multidimensional construct.
Journal of Marriage and the Family, 61, 574587.
Greaves, N., Prince, E., Evans, D. W., & Charman, T. (2006).
Repetitive and ritualistic behaviour in children with
Prader-Willi syndrome and children with autism. Journal of Intellectual Disability Research, 50, 92100.
Green, D. M., & Swets, J. A. (1966). Signal detection theory
and psychophysics. New York: Wiley.
Greenberg, S. T., & Schoen, E. G. (2008). Males and eating
disorders: Gender-based therapy for eating disorder recovery. Professional Psychology: Research and Practice,
39, 464471.
Greene, J. D., Morelli, S. A., Lowenberg, K., Nystrom, L. E.,
& Cohen, J. D. (2008). Cognitive load selectively interferes with utilitarian moral judgment. Cognition, 107,
11441154.
Greene, J. D., Sommerville, R. B., Nystrom, L. E., Darley,
J. M., & Cohen, J. D. (2001). An fMRI investigation of
emotional engagement in moral judgment. Science, 293,
21052108.
Greenfield, P. M. (1997). You cant take it with you: Why
ability assessments dont cross cultures. American Psychologist, 52, 11151124.
Greenwald, A. G., Banaji, M. R., Rudman, L A., Farnham,
S. D., Nosek, B. A., & Mellott, D. S. (2002). A unified
theory of implicit attitudes, stereotypes, self-esteem, and
self-concept. Psychological Review, 109, 325.
Greenwald, A. G., Spangenber, E. R., Pratkanis, A. R., & Eskenazi, J. (1991). Double-blind tests of subliminal selfhelp audiotapes. Psychological Science, 2, 119122.
Gregory, R. (1966). Eye and brain. New York: McGraw-Hill.

Kaynaka

575

Grice, H. P. (1968). Utterers meaning, sentence-meaning,


and word-meaning. Foundations of Language, 4, 118.
Grice, H. P. (1975). Logic and conversation. In P. Cole & J. L.
Morgan (Eds.), Syntax and semantics: Vol. 3. Speech acts
(pp. 4158). New York: Academic Press.
Grieger, T. A., Waldrep, D. A., Lovasz, M. M., & Ursano, R. J.
(2005). Follow-up of Pentagon employees two years after the terrorist attack of September 11, 2001. Psychiatric
Services, 56, 13741378.
Griffin, A. S. (2008). Socially acquired predator avoidance:
Is it just classical conditioning? Brain Research Bulletin,
76, 264271.
Grigorenko, E. L. (2000). Heritability and intelligence. In
R. J. Sternberg (Ed.), Handbook of intelligence (pp.
5391). Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Grigorenko, E. L., Meier, E., Lipka, J., Mohatt, G., Yanez, E.,
& Sternberg, R. J. (2004). Academic and practical intelligence: A case study of the Yupik in Alaska. Learning
and Individual Differences, 14, 183207.
Grilo, C. M., Hrabosky, J. I., White, M., Allison, K. C.,
Stunkard, A. J., & Masheb, R. M. (2008). Overvaluation
of shape and weight in binge eating disorder and overweight controls: Refinement of a diagnostic construct.
Journal of Abnormal Psychology, 117, 414419.
Grodner, D., Gibson, E., & Watson, D. (2005). The influence
of contextual contrast on syntactic processing: Evidence
for stong-interaction in sentence comprehension. Cognition, 95, 275296.
Groh, D. R., Jason, L. A., & Keys, C. B. (2008). Social network
variables in alcoholics anonymous: A literature review.
Clinical Psychology Review, 28, 430450.
Grohol, J. M. (1998). Future clinical directions: Professional
development, pathology, and psychotherapy on-line. In
J. Gackenbach (Ed.), Psychology and the Internet: Intrapersonal, interpersonal, and transpersonal implications
(pp. 111140). San Diego, CA: Academic Press.
Grsser, S. M., Thalemann, C. N., Platz, W., Glz, J., &
Partecke, G. (2006). A new approach to preventing relapse in opiate addicts: A psychometric evaluation. Biological Psychiatry, 71, 231235.
Guraud, S., Tapiero, I., & OBrien, E. J. (2008). Context and
the activation of predictive inferences. Psychonomic Bulletin & Review, 15, 351356.
Guilleminault, C., Poyares, D., Aftab, F., & Palombini, L.
(2001). Sleep and wakefulness in somnambulism: A
spectral analysis study. Journal of Psychosomatic Research, 51, 411416.
Gur, R. C., Gunning-Dixon, F., Bilker, W. B., & Gur, R. E.
(2002). Sex differences in temporo-limbic and frontal
brain volumes of healthy adults. Cerebral Cortex, 12,
9981003.
Gutierrez, P. M., Watkins, R., & Collura, D. (2004). Suicide
risk screening in an urban high school. Suicide and LifeThreatening Behavior, 34, 421428.

Haas, S. M., & Stafford, L. (2005). Maintenance behaviors


in same-sex and marital relationships: A matched sample comparison. Journal of Family Communication, 5,
4360.
Haberstick, B. C., Schmitz, S., Young, S. E., & Hewitt, J. K.
(2006). Genes and developmental stability of aggressive
behavior: Problems at home and school in a community sample of twins aged 712. Behavior Genetics, 36,
809819.
Habib, R., Nyberg, L., & Tulving, E. (2003). Hemispheric
asymmetries of memory: the HERA model revisited.
TRENDS in Cognitive Sciences, 7, 241245.
Haddock, G. (2002). Its easy to like or dislike Tony Blair: Accessibility experiences and the favourability of attitude
judgments. British Journal of Psychology, 93, 257267.
Haidt, J. (2007). The new synthesis in moral psychology. Science, 316, 9981002.
Haier, R. J., Jung, R. E., Yeo, R. A., Head, K., & Alkire, M.
T. (2004). Structural variation and general intelligence.
NeuroImage, 23, 425433.
Hajcak, G., & Olvet, D. M. (2008). The persistence of attention to emotion: Brain potentials during and after picture presentation. Emotion, 8, 250255.

576

Kaynaka

Hall, G. S. (1904). Adolescence: Its psychology and its relations


to physiology, anthropology, sociology, sex, crime, religion
and education (Vols. 1 and 2). New York: D. Appleton.
Hamilton, M., & Rajaram, S. (2001). The concreteness effect
in implicit and explicit memory tests. Journal of Memory
and Language, 44, 96117.
Hamilton, N. A., Gallagher, M. W., Preacher, K. J., Stevens,
N., Nelson, C. A., Karlson, C., & McCurdy, D. (2007).
Insomnia and well-being. Journal of Consulting and
Clinical Psychology, 75, 939946.
Hamlin, J. K., Hallinan, E. V., & Woodward, A. L. (2008).
Do as I do: 7-month-old infants selectively reproduce
others goals. Developmental Science, 11, 487494.
Han, J.-S. (2004). Acupuncture and endorphins. Neuroscience Letters, 361, 258261.
Harbluk, J. L., Noy, Y. I., Trbovich, P. L., & Eizenman, M.
(2007). An on-road assessment of cognitive distraction:
Impacts on drivers visual behavior and braking performance. Accident Analysis and Prevention, 39, 372379.
Harder, J. W. (1991). Equity theory versus expectancy theory:
The case of major league baseball free agents. Journal of
Applied Psychology, 76, 458464.
Hardy, J., & Selkoe, D. J. (2002). The amyloid hypothesis of
Alzheimers disease: Progress and problems on the road
to therapeutics. Science, 297, 353356.
Hare, B. (2007). From nonhuman to human mind: What
changed and why? Current Directions in Psychological
Science, 16, 6064.
Hargadon, R., Bowers, K. S., & Woody, E. Z. (1995). Does
counterpain imagery mediate hypnotic analgesia? Journal of Abnormal Psychology, 104, 508516.
Harlow, H. F. (1958). The nature of love. American Psychologist, 13, 673685.
Harlow, H. F., & Zimmerman, R. R. (1958). The development
of affectional responses in infant monkeys. Proceedings
of the American Philosophical Society, 102, 501509.
Harlow, H. F., & Zimmerman, R. R. (1959). Affectional responses in the infant monkey. Science, 130, 421432.
Harlow, J. M. (1868). Recovery from the passage of an iron
bar through the head. Publications of the Massachusetts
Medical Society, 2, 327347.
Harris, B. (1979). Whatever happened to Little Albert?
American Psychologist, 34, 151160.
Harrison, P. J., Lyon, L., Sartorius, L. J., Burnet, P. W. J., &
Lane, T. A. (2008). The group II metabotropic glutamate
receptor 3 (mGluR3, mGlu3, GRM3): Expression, function and involvement in schizophrenia. Journal of Pharmacology, 22, 308322.
Hart, J. T. (1965). Memory and the feeling-of-knowing experience. Journal of Educational Psychology, 56, 208216.
Hartshorne, H., & May, M. A. (1928). Studies in the nature
of character: Vol. 1. Studies in deceit. New York: Macmillan.
Hartsuiker, R. J., Corley, M., & Martensen, H. (2005). The
lexical bias effect is modulated by context, but the standard monitoring account doesnt fly: Related reply to
Baars et al. (1975). Journal of Memory and Language,
52, 5870.
Hasson, U., Furman, O., Clark, D., Dudai, Y., & Davachi,
L. (2008). Enhanced intersubject correlations during
movie viewing correlate with successful episodic encoding. Neuron, 57, 452462.
Hastorf, A. H., & Cantril, H. (1954). They saw a game: A
case study. Journal of Abnormal and Social Psychology,
49, 129134.
Hatcher, C., & Himelstein, P. (Eds.). (1996). The handbook of
Gestalt therapy. Northvale, NJ: Jason Aronson.
Hatfield, E., & Sprecher, S. (1995). Mens and womens preferences in marital partners in the United States, Russia,
and Japan. Journal of Cross-Cultural Psychology, 26,
728750.
Hathaway, S. R., & McKinley, J. C. (1940). A multiphasic
personlaity schedule (Minnesota): I. Construction of the
schedule. Journal of Psychology, 10, 249254.
Hathaway, S. R., & McKinley, J. C. (1943). Minnesota Multiphasic Inventory manual. New York: Psychological
Corporation.

Hazan, C., & Shaver, P. (1987). Romantic love conceptualized as an attachment process. Journal of Personality and
Social Psychology, 52, 511524.
Hazeltine, E., & Ivry, R. B. (2002). Can we teach the cerebellum new tricks? Science, 296, 19791980.
Hearst, E. (1988). Fundamentals of learning and conditioning. In R. C. Atkinson, R. J. Herrnstein, G. Lindzey, &
R. D. Luce (Eds.), Stevens handbook of experimental
psychology: Vol. 2. Learning and cognition (2nd ed., pp.
3109). New York: Wiley.
Heatherington, L., & Lavner, J. A. (2008). Coming to terms
with coming out: Review and recommendations for
family systems-focused research. Journal of Family Psychology, 22, 329343.
Hebl, M. R., & Heatherton, T. F. (1998). The stigma of obesity in women: The difference is black and white. Personality and Social Psychology Bulletin, 24, 417426.
Heider, F. (1958). The psychology of interpersonal relationships. New York: Wiley.
Hektner, J. M., & Csikszentmihalyi, M. (2002). The experience sampling method: Measuring the context and the
content of lives. In R. B. Bechtel & A. Churchman (Eds.),
Handbook of environmental psychology (pp. 233243).
New York: Wiley.
Hektner, J. M., Schmidt, J. A., Csikszentmihaly, M. (2007).
Experience sampling method: Measuring the quality of
everyday life. Thousand Oaks, CA: Sage.
Helgeson, V. S., Reynolds, K. A., & Tomich, P. L. (2006).
A meta-analytic review of benefit finding and growth.
Journal of Consulting and Clinical Psychology, 74, 797
816.
Heller, M. A., Bracket, D. D., Salik, S. S., Scroggs, E., & Green,
S. (2003). Objects, raised lines, and the haptic horizontal-vertical illusion. Quarterly Journal of Experimental
Psychology, 56A, 891907.
Helms, J. E. (2006). Fairness is not validity or cultural bias
in racial-group assessment: A quantitative perspective.
American Psychologist, 61, 845859.
Hendriksen, E. S., Pettifor, A., Lee, S.-J., Coates, T. J., & Rees,
H. V. (2007). Predictors of condom use among young
adults in South Africa: The reproductive health and HIV
research unit national youth survey. American Journal of
Public Health, 97, 12411248.
Henningsen, D. D., Henningsen, M. L. M., Eden, J., & Cruz,
M. G. (2006). Examining the symptoms of groupthink
and retrospective sensemaking. Small Group Research,
37, 3664.
Henry, P. J., & Sears, D. O. (2002). The symbolic racism 2000
scale. Political Psychology, 2, 253283.
Henry, W. P., Strupp, H. H., Schacht, T. E., & Gaston, L.
(1994). Psychodynamic approaches. In A. E. Bergin &
S. L. Garfield (Eds.), Handbook of psychotherapy and behavior change (4th ed., pp. 467508). New York: Wiley.
Herek, G. M. (2002). Gender gaps in public opinion about
lesbians and gay men. Public Opinion Quarterly, 66,
4066.
Herek, G. M. (2006). Legal recognition of same-sex relationships in the United States: A social science perspective.
American Psychologist, 61, 607621.
Herholz, K., Weisenbach, S., & Kalbe, E. (2008). Deficits of
the cholinergic system in early AD. Neuropsychologia,
46, 16421647.
Herman, C. P., Roth, D. A., & Polivy, J. (2003). Effects of the
presence of others on food intake: A normative investigation. Psychological Bulletin, 129, 873886.
Hernnstein, R. J., & Murray, C. (1994). The bell curve. New
York: The Free Press.
Heron, M. P., Hoyert, D. L., Xu, J., Scott, C., & Tejada-Vera,
B. (2008). Deaths: Preliminary data for 2006. Washington, DC: National Vital Statistics Reports.
Hersh, S. M. (1971). My Lai 4: A report on the massacre and
its aftermath. New York: Random House.
Hertwig, R., Herzog, S. M., Schooler, L. J., & Reimer, T.
(2008). Fluency heuristic: A model of how the mind exploits a by-product of information retrieval. Journal of
Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 34, 11911206.

Hess, T. M. (2005). Memory and aging in context. Psychological Bulletin, 131, 383406.
Hess, T. M., & Hinson, J. T. (2006). Age-related variation in
the influences of aging sterotypes on memory in adulthood. Psychology and Aging, 21, 621625.
Hettema, J. M., Neale, M. C., & Kendler, K. S. (2001). A
review and meta-analysis of the genetic epidemiology of
anxiety disorders. American Journal of Psychiatry, 158,
15681578.
Hettema, J. M., Prescott, C. A., Myerse, J. M., Neale, M. C., &
Kendler, K. S. (2005). The structure of genetic and environmental risk factors for anxiety disorders in men and
women. Archives of General Psychiatry, 62, 182189.
Hewstone, M., Rubin, M., & Willis, H. (2002). Intergroup
bias. Annual Review of Psychology, 53, 575604.
Hibbard, J. H., Peters, E., Dixon, A., & Tusler, M. (2007).
Consumer competencies and the use of comparative
quality information: It isnt just about literary. Medical
Care Research and Review, 64, 379394.
Hickok, G., Love-Geffen, T., & Klima, E. S. (2002). Role of
the left hemisphere in sign language comprehension.
Brain & Language, 82, 167178.
Higgie, M., Chenoweth, S., & Blows, M. W. (2000). Natural
selection and the reinforcement of mate recognition.
Science, 290, 519521.
Higgins, E. T., & Pittman, T. S. (2008). Motives of the human
animal: Comprehending, managing, and sharing inner
states. Annual Review of Psychology, 59, 361385.
Hilgard, E. R. (1986). Psychology in America: A historical survey. San Diego, CA: Harcourt Brace Jovanovich.
Hills, A. L., Cox, B. J., McWilliams, L. A., & Sareen, J. (2005).
Suicide attempts and externalizing psychopathology in
a nationally representative sample. Comprehensive Psychiatry, 46, 334339.
Hilsenroth, M. J., Charnas, J. W., Zodan, J., & Streiner, D.
L. (2007). Criterion-based training for Rorschach scoring. Training and Education in Professional Psychology,
1, 125134.
Hinshaw, S. P., & Stier, A. (2008). Stigma as related to mental disorders. Annual Review of Clinical Psychology, 4,
367393.
Hobara, M. (2005). Beliefs about appropriate pain behavior:
Cross-cultural and sex differences between Japanese and
Euro-Americans. European Journal of Pain, 9, 389393.
Hobson, J. A. (1988). The dreaming brain. New York: Basic
Books.
Hobson, J. A., & McCarley, R. W. (1977). The brain as a
dream state generator: An activation-synthesis hypothesis of the dream process. American Journal of Psychiatry, 134, 13351348.
Hodgkinson, G. P., & Healey, M. P. (2008). Cognition in organizations. Annual Review of Psychology, 59, 387417.
Hoekstra, R. A., Bartels, M., & Boomsma, D. I. (2007). Longitudinal genetic study of verbal and nonverbal IQ from
early childhood to young adulthood. Learning and Individual Differences, 17, 97114.
Hoelzle, J. B., & Meyer, G. J. (2008). The factor structure of
the MMPI-2 Restructured Clinical (RC) Scales. Journal
of Personality Assessment, 90, 443455.
Hoffman, E. J., & Mathew, S. J. (2008). Anxiety disorders:
A comprehensive review of pharmacotherapies. Mount
Sanai Journal of Medicine, 75, 248262.
Hoffer, T. B., Hess, M., Welch, V. Jr., & Williams, K. (2007).
Doctorate Recipients from United States Universities:
Summary Report 2006. Chicago: National Opinion Research Center.
Hoffmann, A. A., & Willi, Y. (2008). Detecting genetic responses to environmental change. Nature Reviews Genetics, 9, 421432.
Hoge, C. W., Castro, C. A., Messer, S. C., McGurk, D., Cotting, D. I., & Koffman, R. L. (2004). Combat duty in Iraq
and Afghanistan, mental health problems, and barriers
to care. New England Journal of Medicine, 351, 1322.
Holahan, C. K., & Sesrs, R. R. (1995). The gifted group in
later maturity. Stanford, CA: Stanford University Press.
Holen, M. C., & Oaster, T. R. (1976). Serial position and isolation effects in a classroom lecture simulation. Journal
of Educational Psychology, 68, 723725.
Hollon, S. D., Stewart, M. O., & Strunk, D. (2006). Enduring
effects for cognitive behavior therapy in the treatment

of depression and anxiety. Annual Review of Psychology,


57, 285315.
Hollon, S. D., Thase, M. E., & Markowitz, J. C. (2002). Treatment and prevention of depression. Psychological Science in the Public Interest, 3, 3977.
Holmbeck, G. N., & ODonnell, D. (1991). Discrepancies
between perceptions of decision making and behavioral
autonomy. In R. L. Paikoff (Ed.), Shared views in the
family during adolescence (pp. 5169). San Francisco:
Jossey-Bass.
Holmes, T. H., & Rahe, R. H. (1967). The social readjustment
rating scale. Journal of Psychosomatic Research, 11(2),
213218.
Homer, B. D., Solomon, T. M., Moeller, R. W., Mascia, A.,
DeRaleau, L., & Halktis, P. N. (2008). Methamphetamine
abuse and impairment of social functioning: A review of
the underlying neurphysiological causes and behavioral
implications. Psychological Bulletin, 134, 301310.
Hooley, J. M. (2007). Expressed emotion and relapse of psychopathology. Annual Review of Clinical Psychology, 3,
329352.
Hope, L., Ost, J., Gabbert, F., Healey, S., & Lenton, E. (2008).
With a little help from my friends . . . : The role of cowitness relationship in susceptibility to misinformation.
Acta Psychologia, 127, 476484.
Hopson, J. L. (1979). Scent signals: The silent language of sex.
New York: Morrow.
Horgen, K. B., & Brownell, K. D. (2002). Comparison of price
change and health message interventions in promoting
healthy food choices. Health Psychology, 21, 505512.
Horney, K. (1937). The neurotic personality of our time. New
York: Norton.
Horney, K. (1939). New ways in psychoanalysis. New York:
Norton.
Horney, K. (1945). Our inner conflicts: A constructive theory
of neurosis. New York: Norton.
Horney, K. (1950). Neurosis and human growth. New York:
Norton.
Horton, J. E., Crawford, H. J., Harrington, G., & Downs, J.
H. III. (2004). Increased anterior corpus callosum size
associated positively with hypnotizability and the ability
to control pain. Brain, 127, 17411747.
Horton, W. S. (2007). The influence of partner-specific
memory associations on language production: Evidence
from picture naming. Language and Cognitive Processes,
22, 11141139.
Horton, W. S., & Gerrig, R. J. (2005). The impact of memory
demands on audience design during language production. Cognition, 96, 127142.
Horwitz, B., Amuntsb, K., Bhattacharyya, R., Patkin, D., Jeffries, K., Zilles, K., & Braun, A. R. (2003). Activation of
Brocas area during the production of spoken and signed
language: A combined cytoarchitectonic mapping and
PET analysis. Neuropsychologia, 41, 18681876.
Hoshino-Browne, E., Zanna, A. S., Spencer, S. J., Zanna,
M. P., Kitayama, S., & Lackenbauer, S. (2005). On the
cultural guises of cognitive dissonance: The case of Easterners and Westerners. Journal of Personality and Social
Psychology, 89, 294310.
Hosking, R. D., & Zajicek, J. P. (2008). Therapeutic potential
of cannabis in pain medicine. British Journal of Anaesthesia, 101, 5968.
Houghton, J. (1980). One personal experience: Before and
after mental illness. In J. G. Rabkin, L. Gelb, & J. B. Lazar
(Eds.), Attitudes toward the mentally ill: Research perspectives (pp. 714). Rockville, MD: National Institutes
of Mental Health.
Houlihan, D., Schwartz, C., Miltenberger, R., & Heuton, D.
(1993). The rapid treatment of a young mans balloon
(noise) phobia using in vivo flooding. Journal of Behavior Therapy and Experimental Psychiatry, 24, 233240.
Howe, C. Q., & Purves, D. (2005). The Mller-Lyer illusion
explained by the statistics of image-source relationships.
PNAS, 102, 12341239.
Howell, R. T., & Howell, C. J. (2008). The relation of economic status to subjective well-being in developing
countries: A meta-analysis. Psychological Bulletin, 134,
536560.

Hublin, C., Partinen, M., Koskenvuo, M., & Kaprio, J. (2007).


Sleep and mortality: A population-based 22-year follow-up study. Sleep, 30, 12451253.
Hudson, J. I., Hiripi, E., Pope, H. G. Jr., & Kessler, R. C.
(2007). The prevalence and correlates of eating disorders
in the national comorbidity survey replication. Biological Psychiatry, 61, 348358.
Hudson, J. L., Flannery-Schroeder, E., & Kendall, P. (2004).
Primary prevention of anxiety disorders. In D. J. A. Dozois, & K. S. Dobson (Eds.), The prevention of anxiety and
depression: Theory, research, and practice (pp. 101130).
Washington, DC: American Psychological Association.
Huesmann, L. R., Moise-Titus, J., Podolski, C. L., & Eron,
L. D. (2003). Longitudinal relations between childrens
exposure to TV violence and their aggressive and violent
behavior in young adulthood: 19771992. Developmental Psychology, 39, 201221.
Hughes, S. C., & Boakes, R. A. (2008). Flavor preferences
produced by backward pairing with wheel running.
Journal of Experimental Psychology: Animal Behavior
Processes, 34, 283293.
Huizink, A. C., & Mulder, E. J. H. (2006). Maternal smoking, drinking or cannabis use during pregnancy and
neurobehavioral and cognitive functioning in human
offspring. Neuroscience and Biobehavioral Reviews, 30,
2441.
Hull, C. L. (1943). Principles of behavior: An introduction to
behavior theory. New York: Appleton-Century-Crofts.
Hull, C. L. (1952). A behavior system: An introduction to
behavior theory concerning the individual organism. New
Haven, CT: Yale University Press.
Hume, D. (1951). In L. A. Selby-Bigge (Ed.), An enquiry concerning human understanding. London: Oxford University Press. (Original work published 1748)
Hunt, E., & Carlson, J. (2007). Considerations relating to the
study of group differences in intelligence. Perspectives on
Psychological Science, 2, 194213.
Hurvich, L., & Jameson, D. (1974). Opponent processes as
a model of neural organization. American Psychologist,
29, 88102.
Huston, A. C. (2005). The effects of welfare reform and poverty policies on children and families. In D. B. Pillemer
& S. H. White (Eds.), Developmental psychology and social change: Research, history, and policy (pp. 83103).
New York: Cambridge University Press.
Hyde, J. S., & Durik, A. M. (2000). Gender differences in
erotic plasticityevolutionary or sociocultural forces?
Comment on Baumeister (2000). Psychological Bulletin,
126, 375379.
Hyde, J. S., Mezulis, A. H., & Abramson, L. Y. (2008). The
ABCs of depression: Integrating affective, biological,
and cognitive models to explain the emergence of the
gender difference in depression. Psychological Review,
115, 291313.
Hyland, M. E., Whalley, B., & Geraghty, A. W. A. (2007).
Dispositional predictors of placebo responding: A motivational interpretation of flower essence and gratitude therapy. Journal of Psychosomatic Research, 62,
331340.

Ingram, A., Saling, M. M., & Schweitzer, I. (2008). Cognitive


side effects of brief pulse electroconvulsive therapy: A
review. The Journal of ECT, 24, 39.
Insko, C. A., Thibaut, J. W., Moehle, D., Wilson, M., Diamond, W. D., Gilmore, R., Solomon, M. R., & Lipsitz,
A. (1980). Social evolution and the emergence of leadership. Journal of Personality and Social Psychology, 39,
431448.
Irvine, J. T. (1990). Registering affect: Heteroglossia in the
linguistic expression of emotion. In C. A. Lutz & L. AbuLughod (Eds.), Language and the politics of emotions
(pp. 126161). Cambridge, UK: Cambridge University
Press.
Iyengar, S. S., Wells, R. E. & Schwartz, B. (2006). Doing better
but feeling worse: Looking for the best job undermines
satisfaction. Psychological Science, 17, 143150.

Kaynaka

577

Izard, C. E. (1993). Four systems for emotion activation:


Cognitive and noncognitive processes. Psychological Review, 100, 6890.
Izard, C. E. (1994). Innate and universal facial expressions:
Evidence from developmental and cross-cultural research. Psychological Bulletin, 115, 288299.

Jackson, V. A., Mack, J., Matsuyama, R., Lakoma, M. D., Sullivan A. M., Arnold, R. M., Weeks, J. C., & Block, S. D.
(2008). A qualitative study of oncologists approaches
to end-of-life care. Journal of Palliative Medicine, 11,
893906.
Jacob, B. R., & Levitt, S. D. (2003). Rotten apples: An investigation of the prevalence and predictors of teacher cheating. The Quarterly Journal of Economics, 118, 843877.
Jacobs, R. C., & Campbell, D. T. (1961). The perpetuation of
an arbitrary tradition through several generations of a
laboratory microculture. Journal of Abnormal and Social
Psychology, 62, 649658.
Jaffee, S., & Hyde, J. S. (2000). Gender differences in moral
orientation: A meta-analysis. Psychological Bulletin, 126,
703726.
Jager, G., de Win, M. M. L., van der Tweel, I., Schilt, T., Kahn,
R. S., van den Brink, W., van Ree, J. M., & Ramsey, N.
F. (2008). Assessment of cognitive brain function in ecstasy users and contributions of other drugs of abuse:
Results from an fMRI study. Neuropsychopharmacology,
33, 247258.
Jahnke, J. C. (1965). Primacy and recency effects in serialposition curves of immediate recall. Journal of Experimental Psychology, 70, 130132.
Jain, S., Mills, P. J., von Knel, R., Hong, S., & Dimsdale, J.
E. (2007). Effects of perceived stress and uplifts on inflammation and coagulability. Psychophysiology, 44,
154160.
James, W. (1882). Subjective effects of nitrous oxide. Mind,
7, 186208.
James, W. (1892). Psychology. New York: Holt.
James, W. (1950). The principles of psychology (2 vols.). New
York: Holt, Rinehart & Wilson. (Original work published 1890)
Janis, I. (1982). Groupthink (2nd ed.). Boston: Houghton
Mifflin.
Janis, I. L., & Frick, F. (1943). The relationship between attitudes toward conclusions and errors in judging logical
validity of syllogisms. Journal of Experimental Psychology, 33, 7377.
Janofsky, J. S., Dunn, M. H., Roskes, E. J., Briskin, J. K., &
Rudolph, M. S. L. (1996). Insanity defense pleas in Baltimore city: An analysis of outcome. American Journal of
Psychiatry, 153, 14641468.
Janowitz, H. D., & Grossman, M. I. (1950). Hunger and appetite: Some definitions and concepts. Journal of the
Mount Sinai Hospital, 16, 231240.
January, D., & Kako, E. (2007). Re-evaluating evidence for
linguistic relativity: Reply to Boroditsky (2001). Cognition, 104, 417426.
Jay, G. (2008). Service learning, multiculturalism, and the
pedagogies of difference. Pedagogy, 8, 255281.
Jedrej, M. C. (1995). Ingessana: The religious institutions of a
people of the SudanEthiopia borderland. Leiden: Brill.
Jensen, A. R. (1962). Spelling errors and the serial position
effect. Journal of Educational Psychology, 53, 105109.
Jensen, L A. (2008). Through two lenses: A cultural-developmental approach to moral psychology. Developmental
Review, 28, 289315.
Jo, H., Chen, Y. J., Chua, S. C., Jr., Talmage, D. A., & Role,
L. W. (2005). Integration of endocannabinoid and leptin
signaling in an appetite-related neural circuit. Neuron,
48, 10551066.
Joh, A. S., & Adolph, K. E (2006). Learning from falling.
Child Development, 77, 89102.
Johnson, T. E., & Rule, B. G. (1986). Mitigating circumstances, information, censure, and aggression. Journal of
Personality and Social Psychology, 50, 537542.

578

Kaynaka

Johnson-Laird, P. N., & Wason, P. C. (1977). A theoretical


analysis of insight into a reasoning task. In P. N. Johnson-Laird & P. C. Wason (Eds.), Thinking (pp. 143157).
Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Jones, E. (1953). The life and works of Sigmund Freud. New
York: Basic Books.
Jones, M. C. (1924). A laboratory study of fear: The case
of Peter. Pedagogical Seminary and Journal of Genetic
Psychology, 31, 308315.
Jose, P. E., & Brown, I. (2008). When does the gender difference in rumination begin? Gender and age differences in
the use of rumination by adolescents. Journal of Youth
and Adolescence, 37, 180192.
Joyce, A. S., Ogrodniczuk, J. S., Piper, W. E., & McCallum,
M. (2003). The alliance as mediator of expectancy effects
in short-term individual therapy. Journal of Consulting
and Clinical Psychology, 71, 672679.
Joyce, L. (1990). Losing the connection. Stanford Medicine,
pp. 1921.
Jung, C. G. (1959). The concept of the collective unconscious.
In The archetypes and the collective unconscious, collected
works (Vol. 9, Part 1, pp. 5474.). Princeton, NJ: Princeton University Press. (Original work published 1936)
Jung, C. G. (1973). Memories, dreams, reflections (rev. ed., A.
Jaffe, Ed.). New York: Pantheon Books.
Jusczyk, P. W. (2003). Chunking language input to find
patterns. In D. H. Rakison & L. M. Oakes (Eds.), Early
category and concept development. London: Oxford University Press.
Jusczyk, P. W., & Aslin, R. N. (1995). Infants detection of
the sound patterns of words in fluent speech. Cognitive
Psychology, 29, 123.
Jussim, L., & Harber, K. D. (2005). Teacher expectations
and self-fulfilling prophecies: Knowns and unknowns,
resolved and unresolved controversies. Personality and
Social Psychology Review, 9, 131155.
Just, M. A., Keller, T. A., & Cynkar, J. (2008). A decrease in
brain activation associated with driving when listening
to someone speak. Brain Research, 1205, 7080.

Kabat-Zinn, J. (1990). Full catastrophe living: Using the wisdom of your body and mind to face stress, pain, and illness. New York: Dell.
Kagan, J. (1994). Galens prophesy: Temperament in human
nature. New York: Basic Books.
Kagan, J., & Snidman, N. (1991). Infant predictors of inhibited and uninhibited profiles. Psychological Science, 2,
4044.
Kagan, J., & Snidman, N. (2004). The long shadow of temperament. Cambridge, MA: Belknap Press.
Kahneman, D. (1992). Reference points, anchors, norms,
and mixed feelings. Organizational Behavior and Human Decision Processes, 51, 296312.
Kahneman, D., & Frederick, S. (2002). Representativeness
revisited: Attribute substitution in intuitive judgment. In
T. Gilovich, D. Griffin, & D. Kahneman (Eds.), Heuristics and biases: The psychology of intuitive judgment (pp.
4981). Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Kahneman, D., Frerickson, B. L., Schreiber, C. A., & Redelmeier, D. A. (1993). When more pain is preferred
to less: Adding a better end. Psychological Science, 4,
401405.
Kahneman, D., & Tversky, A. (1973). On the psychology of
prediction. Psychological Review, 80, 237251.
Kallmann, F. J. (1946). The genetic theory of schizophrenia:
An analysis of 691 schizophrenic index families. American Journal of Psychiatry, 103, 309322.
Kalueff, A. V., & Nutt, D. J. (2007). Role of GABA in anxiety
and depression. Depression and Anxiety, 24, 495517.
Kamil, A. C., & Balda, R. P. (1990). Spatial memory in seedcaching corvids. In G. H. Bower (Ed.), The psychology of
learning and motivation (Vol. 26, pp. 125). San Diego:
Academic Press.
Kamil, A. C., Balda, R. P., Olson, D. P., & Good, S. (1993).
Returns to emptied cache sites by Clarks nutcrackers,
Nucifraga columbiana: A puzzle revisited. Animal Behaviour, 45, 241252.
Kamin, L. J. (1969). Predictability, surprise, attention, and
conditioning. In B. A. Campbell & R. M. Church (Eds.),

Punishment and aversive behavior (pp. 279296). New


York: Appleton-Century-Crofts.
Kammrath, L. K., Mendoza-Denton, R., & Mischel, W.
(2005). Incorporating if . . . then . . . personality signatures in person perception: Beyond the person
situation dichotomy. Journal of Personality and Social
Psychology, 88, 605618.
Kane, M. J., Brown, L. H., McVay, J. C., Silvia, P. J., MyinGermeys, I., & Kwapil, T. R. (2007). For whom the mind
wanders, and when: An experience-sampling study of
working memory and executive control in daily life. Psychological Science, 18, 614621.
Kangas, M., Henry, J. L., & Bryant, R. A. (2005). Predictors
of posttraumatic stress disorder following cancer. Health
Psychology, 24, 579585.
Kaplan, C. A., & Simon, H. A. (1990). In search of insight.
Cognitive Psychology, 22, 374419.
Kradttir, R., Hamilton, N. B., Bakiri, Y., & Attwell, D.
(2008). Spiking and nonspiking classes of oligodendrocyte precursor glia in CNS white matter. Nature Neuroscience, 11, 450456.
Karavasilis, L., Doyle, A. B., & Markiewicz, D. (2003). Associations between parenting style and attachment to
mother in middle childhood and adolescence. International Journal of Behavioral Development, 27, 153164.
Karremans, J. C., & Verwijmeren, T. (2008). Mimicking attractive opposite-sex others: The role of romantic relationship status. Personality and Social Psychology Bulletin, 34, 939950.
Kassebaum, N. L. (1994). Head Start: Only the best for Americas children. American Psychologist, 49, 11231126.
Kazdin, A. E. (1982). The token economy: A decade later.
Journal of Applied Behavior Analysis, 15, 431445.
Kazdin, A. E. (1994). Behavior modification in applied settings (5th ed.). Pacific Grove, CA: Brooks/Cole.
Kazdin, A. E. (2008). Evidence-based treatment and practice:
New opportunities to bridge clinical research and practice, enhance the knowledge base, and improve patient
care. American Psychologist, 63, 146159.
Kazdin, A. E., & Benjet, C. (2003). Spanking children: Evidence and issues. Current Directions in Psychological Science, 12, 99103.
Keiger, D. (1993, November). Touched with fire. Johns Hopkins Magazine, pp. 38, 4044.
Keller, M. C., & Miller, G. (2006). Resolving the paradox of
common, harmful, an heritable mental disorders: Which
evolutionary genetic models work best? Behavioral and
Brain Sciences, 29, 385452.
Kelley, H. H. (1967). Attribution theory in social psychology.
In D. Levine (Ed.), Nebraska symposium on motivation
(Vol. 15). Lincoln: University of Nebraska Press.
Kellough, J. L., Beevers, C. G., Ellis, A. J., & Wells, T. T.
(2008). Time course of selective attention in clinically
depressed young adults: An eye tracking study. Behaviour Research and Therapy, 46, 12381243.
Kempermann, G. (2008). The neurogenic reserve hypothesis: What is adult hippocampus neurogenesis good for?
Trends in Neurosciences, 31, 163169.
Kendler, H. H. (1987). Historical foundations of modern psychology. Chicago: Dorsey Press.
Kendler, K. S., Gatz, M., Gardner, C. O., & Pedersen, N. L.
(2006). A Swedish national twin study of lifetime major depression. American Journal of Psychiatry, 163,
109114.
Kendler, K. S., Kuhn, J. W., & Prescott, C. A. (2004). Childhood sexual abuse, stressful life events and risk for major depression in women. Psychological Medicine, 34,
14751482.
Kendler, K. S., Thornton, L. M., Gilman, S. E., & Kessler,
R. C. (2000a). Sexual orientation in a U.S. national sample of twin and nontwin sibling pairs. American Journal
of Psychiatry, 157, 18431846.
Kennedy, R. E., & Craighead, W. E. (1988). Differential effects of depression and anxiety on recall of feedback in a
learning task. Behavior Therapy, 19, 437454.
Kenny, D. A., Bond, C. F., Jr., Mohr, C. D., & Horn, E. M.
(1996). Do we know how much people like one another? Journal of Personality and Social Psychology, 71,
928936.
Kenny, D. A., & La Voie, L. (1982). Reciprocity of interpersonal attraction: A confirmed hypothesis. Social Psychology Quarterly, 45, 5458.

Keren, G. (2007). Framing, intentions, and trust-choice


incompatibility. Organizational Behavior and Human
Decision Processes, 103, 238255.
Kermer, D. A., Driver-Linn, E., Wilson, T. D., & Gilbert, D.
T. (2006). Loss aversion is an affective forecasting error.
Psychological Science, 17, 649653.
Kerr, N. L., & Tindale, R. S. (2004). Group performance
and decision making. Annual Review of Psychology, 55,
625655.
Kershaw, T. C., & Ohlsson, S. (2004). Multiple causes of
difficulty in insight: The case of the nine-dot problem.
Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory,
and Cognition, 30, 313.
Kesebir, P., & Diener, E. (2008). In pursuit of happiness: Empirical answers to philosophical questions. Perspectives
on Psychological Science, 3, 117125.
Keshavan, M. S., Tandon, R., Boutros, N. N., & Nasrallah,
H. A. (2008). Schizophrenia, Just the Facts: What we
know in 2008. Part 3: Neurobiology. Schizophrenia Research, 106, 89107.
Kessel, N. (1989). Genius and mental disorder: A history of
ideas concerning their conjunction. In P. Murray (Ed.),
Genius: The history of an idea (pp. 196212). London:
Basil Blackwell.
Kessler, R. C., Adler, L., Barkley, R., Biederman, J., Conners,
C. K., Demler, O., Faraone, S. V., Greenhill, L. L., Howes,
M. J., Secnik, K., Spencer, T., Ustun, T. B., Walters, E. E.,
& Zaslavsky, A. M. (2006a). The prevalence and correlates of adult ADHD in the United States: Results form
the National Comorbidity Survey Replication. American
Journal of Psychiatry, 163, 716723.
Kessler, R. C., Berglund, P., Demler, O., Jin, R., Merikangas,
K. R., & Walters, E. E. (2005a). Lifetime prevalence and
age-of-onset distributions of DSM-IV disorders in the
National Comorbidity Survey Replication. Archives of
General Psychiatry, 62, 593602.
Kessler, R. C., Chiu, W. T., Demler, O., & Walters, E. E.
(2005b). Prevalence, severity, and comorbidity of 12month DSM-IV disorders in the National Comorbidity
Survey Replication. Archives of General Psychiatry, 62,
617627.
Kessler, R. C., Chiu, W. T., Jin. R., Ruscio, A. M., Shear, K.,
& Walters, E. E. (2006b). The epidemiology of panic attacks, panic disorder, and agoraphobia in the National
Comorbidity Survey Replication. Archives of General
Psychiatry, 63, 415424.
Kessler, R. C., McGonagle, K. A., Zhao, S., Nelson, C. B.,
Hughes, M., Eshleman, S., Wittchen, H. U., & Kendler,
K. S. (1994). Lifetime and 12-month prevalence of DSMIII-R psychiatric disorders in the United States. Archives
of General Psychiatry, 51, 819.
Kiecolt-Glaser, J. K., Marucha, P. T., Malarkey, P. T., Mercado, A. M., & Glaser, R. (1995). Slowing of wound healing by psychological stress. Lancet, 346, 11941196.
Kiecolt-Glaser, J. K., McGuire, L., Robles, T. F., & Glaser, R.
(2002). Psychoneuroimmunology: Psychological influences on immune function and health. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 70, 537547.
Kihlstrom, J. F. (2005). Dissociative disorders. Annual Review
of Clinical Psychology, 1, 227253.
Kihlstrom, J. F. (2007). Consciousness in hypnosis. In P.
D. Zelazo, M. Moscovitch, & E. Thompson (Eds.), The
Cambridge handbook of consciousness (pp. 445479).
New York: Cambridge University Press.
Kihlstrom, J. F., & Cantor, N. (2000). Social intelligence. In
R. J. Sternberg (Ed.), Handbook of intelligence (pp. 359
369). New York: Cambridge University Press.
Kilpatrick, D. G., Ruggiero, K. J., Acierno, R., Saunders, B. E.,
Resnick, H. S., & Best, C. L. (2003). Violence and risk of
PTSD, major depression, substance abuse/dependence,
and comorbidity: Results from a national survey of adolescents. Journal of Consulting and Clinical Psychology,
71, 692700.
Kilpatrick, L A., Zald, D. H., Pardo, J. V., & Cahill, L. F.
(2006). Sex-related differences in amygdala functional
connectivity during resting conditions. NeuroImage, 30,
452461.
Kim, C.-H., Chang, J. W., Koo, M.-S., Kim, J. W., Suh, H. S.,
Park, I. H., & Lee, H. S. (2003). Acta Psychatrica Scandinavica, 107, 283290.

Kim, H. S., Sherman, D. K., & Taylor, S. E. (2008). Culture


and social support. American Psychologist, 63, 518526.
Kim, J., & Hatfield, E. (2004). Love types and subjective wellbeing: A cross-cultural study. Social Behavior and Personality, 32, 173182.
Kim, J. J., & Jung, M. W. (2006). Neural circuits and mechanisms involved in Pavlovian fear conditioning: A critical review. Neuroscience and Biobehavioral Reviews, 30,
188202.
Kimura, D. (1999). Sex and cognition. Cambridge, MA: MIT
Press.
King, S. A., & Moreggi, D. (1998). Internet therapy and selfhelp groupsThe pros and cons. In J. Gackenbach (Ed.),
Psychology and the Internet: Intrapersonal, interpersonal,
and transpersonal implications (pp. 77109). San Diego,
CA: Academic Press.
Kinsey, A. C., Martin, C. E., & Pomeroy, W. B. (1948). Sexual
behavior in the human male. Philadelphia: Saunders.
Kinsey, A. C., Pomeroy, W. B., Martin, C. E., & Gebhard, R.
H. (1953). Sexual behavior in the human female. Philadelphia: Saunders.
Kintsch, W. (1974). The representation of meaning in memory. Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Kinzler, K. D., & Shutts, K. (2008). Memory for mean over
nice: The influence of threat on childrens face memory. Cognition, 107, 775783.
Kirkham, T. C. (2005). Endocannabinoids in the regulation
of appetite and body weight. Behavioural Pharmacology,
16, 297313.
Kirschner, S. M., & Galperin, G. J. (2001). Psychiatric defenses in New York County: Pleas and results. Journal
of the American Academy of Psychiatry and the Law, 29,
194201.
Kisilevsky, B. S., & Low, J. A. (1998). Human fetal behavior:
100 years of study. Developmental Review, 18, 129.
Kisilevsky, B. S., Hains, S. M. J., Lee, K., Xie, X., Huang, H.,
Ye, H. H., Zhang, K., & Wang, Z. (2003). Effects of experience on fetal voice recognition. Psychological Science,
14, 220224.
Kissane, D. W., Grabsch, B., Clarke, D. M., Christie, G., Clifton, D., Gold, S., Hill, C., Morgan, A., McDermott, F., &
Smith, G. C. (2004). Supportive-expressive group therapy: The transformation of existential ambivalence into
creative living while enhancing adherence to anticancer
therapies. Psycho-Oncology, 13, 755768.
Kitayama, S., Markus, H. R., & Lieberman, C. (1995). The
collective construction of self-esteem: Implications for
culture, self, and emotion. In J. A. Russell, J. FernandezDols, T. Manstead, & J. Wellenkamp (Eds.), Everyday
conceptions of emotion (pp. 523550). Dordrecht: Kluwer.
Klein, D. N. (2008). Classification of depressive disorders in
DSM-V: Proposal for a two-dimension system. Journal
of Abnormal Psychology, 117, 552560.
Klein, K. E., & Wegmann, H. M. (1974). The resynchronization of human circadian rhythms after transmeridian
flights as a result of flight direction and mode of activity.
In L. E. Scheving, F. Halberg, & J. E. Pauly (Eds.), Chronobiology (pp. 564570). Tokyo: Igaku.
Klein, M. (1975). The writings of Melanie Klein (Vols. 14).
London: Hogarth Press and the Institute of Psychoanalysis.
Klein, O., & Snyder, M. (2003). Stereotypes and behavioral
confirmation: From interpersonal to intergroup perspectives. In M. P. Zanna (Ed.), Advances in experimental social psychology (Vol. 35, pp. 153234). New York:
Academic Press.
Klump, K. L., Burt, A., McGue, M., & Iacono, W. G. (2007).
Changes in genetic and environmental influences on
disordered eating across adolescence. Archives of General Psychiatry, 64, 14091415.
Knickmeyer, R., Baron-Cohen, S., Raggatt, P., & Taylor, K.
(2005). Foetal testosterone, social relationships, and restricted interests in children. Journal of Child Psychology
and Psychiatry, 46, 198210.
Knobloch, L. K., Miller, L. E., Bond, B. J., & Mannone, S. E.
(2007). Relational uncertainty and message processing
in marriage. Communication Monographs, 74, 154180.
Kobiella, A., Grossmann, T., Reid, V. M., & Striano, T.
(2008). The discrimination of angry and fearful facial

expressions in 7-month-old infants: An event-related


potential study. Cognition and Emotion, 22, 133146.
Koffka, K. (1935). Principles of Gestalt psychology. New York:
Harcourt Brace.
Kohen, D. E., Leventhal, T., Dahinten, V. S., & McIntosh,
C. N. (2008). Neighborhood disadvantage: Pathways
of effects for young children. Child Development, 79,
156169.
Kohlberg, L. (1964). Development of moral character and
moral ideology. In M. L. Hoffman & L. W. Hoffman
(Eds.), Review of child development research (Vol. 1).
New York: Russell Sage Foundation.
Kohlberg, L. (1981). The philosophy of moral development.
New York: Harper & Row.
Khler, W. (1947). Gestalt psychology. New York: Liveright.
Kolb, B. (1989). Development, plasticity, and behavior.
American Psychologist, 44, 12031212.
Konen, C. S., & Kastner, S. (2008). Two hierarchically organized neural systems for object information in human
visual cortex. Nature Neuroscience, 11, 224231.
Kong, L. L., Allen, J. J. B., & Glisky, E. L. (2008). Interidentity
memory transfer in dissociative identity disorder. Journal of Abnormal Psychology, 117, 686692.
Korchmaros, J. D., & Kenny, D. A. (2006). An evolutionary
and close-relationship model of helping. Journal of Social and Personal Relationships, 23, 2143.
Koriat, A., & Fischoff, B. (1974). What day is today? An
inquiry into the process of time orientation. Memory &
Cognition, 2, 201205.
Koriat, A., & Levy-Sadot, R. (2001). The combined contributions of cue-familiarity and accessibility heuristics to
feelings of knowing. Journal of Experimental Psychology:
Learning, Memory, and Cognition, 27, 3453.
Kortegaard, L. S., Hoerder, K., Joergensen, J., Gillberg, C.,
& Kyvik, K. O. (2001). A preliminary population-based
twin study of self-reported eating disorder. Psychological
Medicine, 31, 361365.
Kotovsky, K., Hayes, J. R., & Simon, H. A. (1985). Why are
some problems hard? Evidence from Tower of Hanoi.
Cognitive Psychology, 17, 248294.
Kounios, J., Fleck, J. I., Green, D. L., Payne, L., Stevenson,
J. L., Bowdend, E. M., Jung-Beeman, M. (2008). The
origins of insight in resting-state brain activity. Neuropsychologia, 46, 281291.
Kousta, S.-T., Vinson, D. P., & Vigliocco, G. (2008). Investigating linguistic relativity through bilingualism: The case
of grammatical gender. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 34, 843858.
Kraepelin, E. (1921). Manic-depressive disorder and paranoia. London: Churchill Livingstone.
Krah, B., Bieneck, S., Scheinberger-Olwig, R. (2007). Adolescents sexual scripts: Schematic representations of
consensual and nonconsensual heterosexual interactions. Journal of Sex Research, 44, 316327.
Krmer, N. C., & Winter, S. (2008). Impression management
2.0: The relationship of self-esteem, extraversion, selfefficacy, and self-presentation within social networking
sites. Journal of Media Psychology, 20, 106116.
Krebs, D. L. (2008). Morality: An evolutionary account. Perspectives on Psychological Science, 3, 149172.
Kristensen, P., & Bjerkedal, T. (2007). Explaining the relation
between birth order and intelligence. Science, 316, 1717.
Krohne, H. W., & Slangen, K. E. (2005). Influence of social
support on adaptation to surgery. Health Psychology, 24,
101105.
Krueger, J., & Stanke, D. (2001). The role of self-referrent
and other-referrent knowledge in perceptions of group
characteristics. Personality & Social Psychology Bulletin,
27, 878888.
Kruger, J., Wirtz, D., & Miller, D. T. (2005). Counterfactual
thinking and the first instinct fallacy. Journal of Personality and Social Psychology, 88, 725735.
Krusemark, E. A., Campbell, W. K., & Clementz, B. A. (2008).
Attributions, deception, and event related potentials: An
investigation of self-serving bias. Psychophysiology, 45,
511515.
Kuest, J., & Karbe, H. (2002). Cortical activation studies in
aphasia. Current Neurology and Neuroscience Reports, 2,
511515.

Kaynaka

579

Kuhn, M. H., & McPartland, T. S. (1954). An empirical investigation of self-attitudes. American Sociological Review, 19, 6876.

Lashley, K. S. (1950). In search of the engram. In Physiological mechanisms in animal behavior: Symposium of the
Society for Experimental Biology (pp. 454482). New
York: Academic Press.

Kujawski, J. H., & Bower, T. G. R. (1993). Same-sex preferential looking during infancy as a function of abstract representation. British Journal of Developmental Psychology,
11, 201209.

Latan, B., & Darley, J. M. (1970). The unresponsive bystander: Why doesnt he help? New York: AppletonCentury-Crofts.

Kuno, E., Rothbard, A. B., Averyt, J., & Culhane, D. (2000).


Homelessness among persons with serious mental illness in an enhanced community-based mental health
system. Psychiatric Services, 51, 10121016.

Lau, I. Y., Chiu, C., & Hong, Y. (2001). I know what you
know: Assumptions about others knowledge and their
effects on message construction. Social Cognition, 19,
587600.

Kuperberg, G. R., Broome, M. R., McGuire, P. K., David,


A. S., Eddy, M., Ozawa, F., Goff, D., West, W. C., Williams, S. C. R., van der Kouwe, A. J. W., Salat, D. H.,
Dale, A. M., & Fischl, B. (2003). Regionally localized
thinning of the cerebral cortex in schizophrenia. Archives of General Psychiatry, 60, 878888.
Kuppens, P., Realo, A., & Diener, E. (2008). The role of positive and negative emotions in life satisfaction judgment
across nations. Journal of Personality and Social Psychology, 95, 6675.
Kurtz, M. M., & Mueser, K. T. (2008). A meta-analysis of
controlled research on social skills training for schizophrenia. Journal of Consulting and Clinical Psychology,
76, 491504.

Lau, J. Y. F., & Eley, T. C. (2008). Attributional style as a risk


marker of genetic effects for adolescent depressive symptoms. Journal of Abnormal Psychology, 117, 849859.

LaBar, K. S. (2007). Beyond fear: Emotional memory mechanisms in the human brain. Current Directions in Psychological Science, 16, 173177.
LaBerge, S. (2007). Lucid dreaming. In D. Barret & P. McNamara (Eds.), The new science of dreaming: Vol 2.
Content, recall, and personality correlates (pp. 307328).
Westport, CT: Praeger.
LaBerge, S., & Levitan, L. (1995). Validity established of
DreamLight cues for eliciting lucid dreaming. Dreaming: Journal of the Association for the Study of Dreams,
5, 159168.
LaBerge, S., Nagle, L., Dement, W., & Zarcone, V. (1981).
Lucid dreaming verified by volitional communication during REM sleep. Perceptual & Motor Skills, 52,
727732.
LaBerge, S., & Rheingold, H. (1990). Exploring the world of
lucid dreaming. New York: Ballantine Books.
Lachman, M. E. (2004). Development in midlife. Annual
Review of Psychology, 55, 305331.
Lachman, R., Lachman, J. L., & Butterfield, E. C. (1979). Cognitive psychology and information processing. Hillsdale,
NJ: Erlbaum.
Lachter, J., Forster, K. I., & Ruthruff, E. (2004). Forty-five
years after Broadbent (1958): Still no indentification
without attention. Psychological Review, 111, 880913.
Lamb, R. J., Morral, A. R., Kirby, K. C., Javors, M. A., Galbicka, G., & Iguchi, M. (2007). Contingencies for change
in complacent smokers. Experimental and Clinical Psychopharmacology, 15, 245255.
Lambert, T. A., Kahn, A. S., & Apple, K. J. (2003). Pluralistic
ignorance and hooking up. The Journal of Sex Research,
40, 129133.
Lampinen, J. M., Copeland, S. M., & Neuschatz, J. S. (2001).
Recollections of things schematic: Room schemas revisited. Journal of Experimental Psychology: Learning,
Memory, and Cognition, 27, 12111222.
Lander, E. S., & Weinberg, R. A. (2000). Genomics: Journey
to the center of biology. Science, 287, 17771782.
Langlois, J. H., Kalakanis, L., Rubenstein, A. J., Larson, A.,
Hallam, M., & Smoot, M. (2000). Maxims or myths of
beauty? A meta-analytic and theoretical review. Psychological Bulletin, 126, 390423.
Langton, S. R. H., Law, A. S., Burton, A. M., & Schweinberger, S. R. (2008). Attention capture by faces. Cognition, 107, 330342.
Lanius, R. A., Williamson, P. C., Hopper, J., Densmore, M.,
Boksman, K., Gupta, M. A., Neufeld, R. W. J., Gati, J.
S., & Menon, R. S. (2003). Recall of emotional states in
posttraumatic stress disorder: An fMRI investigation.
Biological Psychiatry, 53, 204210.
Lashley, K. S. (1929). Brain mechanisms and intelligence.
Chicago: University of Chicago Press.

580

Kaynaka

Lauronen, E., Veijola, J., Isohanni, I., Jones, P. B., Nieminen,


P., & Isohanni, M. (2004). Links between creativity and
mental disorder. Psychiatry, 6, 8198.
Lawrence, E., Nylen, K., & Cobb, R. J. (2007). Prenatal expectations and marital satisfaction over the transition to
parenthood. Journal of Family Psychology, 21, 155164.
Lay, C. H. (1986). At last my research article on procrastination. Journal of Research in Personality, 20, 474495.
Lazar, S. W., Kerr, C. E., Wasserman, R. H., Gray, J. R.,
Greve, D. N., Treadway, M. T., McGarvey, M., Quinn,
B. T., Dusek, J. A., Benson, H., Rauch, S. L., Moore,
C. I., & Fischl, B. (2005). Meditation experience is associated with increased cortical thickness. NeuroReport,
16, 18931897.
Lazareva, O. F., Freiburger, K. L., & Wasserman, E. A. (2004).
Pigeons concurrently categorize photographs at both
basic and superordinate levels. Psychonomic Bulletin &
Review, 11, 11111117.
Lazarus, R. S. (1981, July). Little hassles can be hazardous to
your health. Psychology Today, pp. 5862.
Lazarus, R. S. (1984a). On the primacy of cognition. American Psychologist, 39, 124129.
Lazarus, R. S. (1984b). Puzzles in the study of daily hassles.
Journal of Behavioral Medicine, 7, 375389.
Lazarus, R. S. (1991). Cognition and motivation in emotion.
American Psychologist, 46, 352367.
Lazarus, R. S. (1993). From psychological stress to the emotions: A history of changing outlooks. Annual Review of
Psychology, 44, 121.
Lazarus, R. S. (1995). Vexing research problems inherent in
cognitive-mediational theories of emotionand some
solutions. Psychological Inquiry, 6, 183196.
Lazarus, R. S., & Folkman, S. (1984). Stress, appraisal, and
coping. New York: Springer.
Lazarus, R. S., & Lazarus, B. N. (1994). Passion and reason:
Making sense of our emotions. New York: Oxford University Press.
Lecci, L., & Myers, B. (2008). Individual differences in attitudes relevant to juror decision making: Development
and validation of the Pretrial Juror Attitude Questionnaire (PJAQ). Journal of Applied Social Psychology, 38,
20102038.
Ledbetter, A. M., Griffin, E., & Sparks, G. S. (2007). Forecasting friends forever: A longitudinal investigation of
sustained closeness between best friends. Personal Relationships, 14, 343350.
Lee, H. S., & Holyoak, K. J. (2008). The role of causal models
in analogical inference. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 34, 11111122.
Lee, M., Zimbardo, P., & Bertholf, M. (1977, November). Shy
murderers. Psychology Today, pp. 6870, 76, 148.
Leen-Feldner, E. W., Feldner, M. T., Reardon, L. E., Babson,
K. A., & Dixon, L. (2008). Anxiety sensitivity and posttraumatic stress among traumatic event-exposed youth.
Behaviour Research and Therapy, 46, 548556.
Legrand, D. (2007). Pre-reflective self-as-subject from experiential and empirical perspectives. Consciousness and
Cognition, 16, 583599.
Leiter, M. P., & Maslach, C. (2005). Banishing burnout: Six
strategies for improving your relationship with work. San
Francisco: Jossey-Bass.
Lennon, R. T. (1985). Group tests of intelligence. In B. B.
Wolman (Ed.), Handbook of intelligence (pp. 825847).
New York: Wiley.

Lenroot, R. K., Gogtay, N., Greenstein, D. K., Wells, E. M.,


Gregory L. Wallace, G. L., Clasen, L. V., Blumenthal, J.
D., Lerch, J., Zijdenbos, A. P., Evans, A. C., Thompson,
P. M., & Giedda, J. N. (2007). Sexual dimorphism of
brain developmental trajectories during childhood and
adolescence. NeuroImage, 36, 10651073.
Lenzenweger, M. F., Lane, M. C., Loranger, A. W., & Kessler, R. C. (2007). DSM-IV personality disorders in the
National Comorbidity Survey Replication. Biological
Psychiatry, 62, 553564.
Lesku, J. A., Bark, R. J., Martinez-Gonzalez, D., Rattenborg,
N. C., Amlaner, C. J., & Lima, S. L. (2008). Predatorinduced plasticity in sleep architecture in wild-caught
Norway rats (Rattus norvegicus). Behavioural Brain Research, 189, 298305.
Leucht, S., Barnes, T. R. E., Kissling, W., Engel, R. R., Correll,
C., & Kane, J. M. (2003). Relapse prevention in schizophrenia with new-generation antipsychotics: A systematic review and exploratory meta-analysis of randomized, controlled trials. American Journal of Psychiatry,
160, 12091222.
Leung, A. K.-Y., Maddux, W. W., Galinsky, A. D., & Chiu,
C.-Y. (2008). Multicultural experience enhances creativity: The when and how. American Psychologist, 63,
169181.
Levenson, R. W., Carstensen, L. L., & Gottman, J. M. (1993).
Long-term marriage: Age, gender, and satisfaction. Psychology and Aging, 8, 301313.
Levenson, R. W., Ekman, P., Heider, K., & Friesen, W. V.
(1992). Emotion and autonomic nervous system activity
in the Minangkabau of West Sumatra. Journal of Personality and Social Psychology, 62, 972988.
Leventhal, A. M., Martin, R. L., Seals, R. W., Tapia, E., &
Rehm, L. P. (2007). Investigating the dynamics of affect: Psychological mechanisms of affective habituation
to pleasurable stimuli. Motivation and Emotion, 31,
145157.
Leventhal, H. (1980). Toward a comprehensive theory of
emotion. In L. Berkowitz (Ed.), Advances in experimental social psychology (Vol. 13, pp. 139207). New York:
Academic Press.
Levine, R., Sato, S., Hashimoto, T., & Verma, J. (1995). Love
and marriage in eleven cultures. Journal of Cross-Cultural Psychology, 26, 544571.
Lewin, K. (1936). Principles of topological psychology. New
York: McGraw-Hill.
Lewinsohn, P. M. (1975). The behavioral study and treatment of depression. In M. Hersen, R. M. Eisler, & P.
M. Miller (Eds.), Progress in behavior modification (pp.
1964). New York: Academic Press.
Lewinsohn, P. M., Hoberman, H. M., Teri, L., & Hautzinger,
M. (1985). An integrative theory of depression. In S.
Reiss & R. Bootzin (Eds.), Theoretical issues in behavior
therapy (pp. 331359). San Diego, CA: Academic Press.
Lewis, R. J., Derlega, V. J., Clarke, E. G., & Kuang, J. C.
(2006). Stigma consciousness, social constraints, and
lesbian well-being. Journal of Counseling Psychology, 53,
4856.
Li, J.-Y., Christophersen, M. S., Hall, V., Soulet, D., & Brundin, P. (2008). Critical issues of clinical human embryonic stem cell therapy for brain repair. Trends in Neurosciences, 31, 146153.
Li, M., Chen, L., Lee, D. H. S., Yu, L.-C., & Zhang, Y. (2007).
The role of intracellular amyloid E in Alzheimers disease. Progress in Neurobiology, 83, 131 139.
Liang, C. T. H., & Alimo, C. (2005). The impact of white
heterosexual students interactions on attitudes toward
lesbian, gay and bisexual people: A longitudinal study.
Journal of College Student Development, 46, 237250.
Liao, S. M. (2005). The ethics of using genetic engineering
for sex selection. Journal of Medical Ethics, 31, 116118.
Licata, S. C., & Rowlett, J. K. (2008). Abuse and dependence
liability of benzodiazepine-type drugs: GABAA receptor
modulation and beyond. Pharmacology, Biochemistry
and Behavior, 90, 7489.
Lieb, K., Zanarini, M. C., Schmahl, C., Linehan, M. M., &
Bohus, M. (2004). Borderline personality disorder. The
Lancet, 364, 453461.

Lieberman, J. A., Stroup, T. S., McEvoy, J. P., Swartz, M. S.,


Rosenheck, R. A., Perkins, D. O., Keefe, R. S. E., Davis,
S. M., Davis, C. E., Lebowitz, B. D., Severe, J., & Hsiao,
J. K. (2005). Effectiveness of antipsychotic drugs in patients with chronic schizophrenia. New England Journal
of Medicine, 353, 12091223.
Lilienfeld, S. O., & Lynn, S. J. (2003). Dissociative identity
disorder: Multiple personalities, multiple controversies.
In S. O. Lilienfeld, S. J. Lynn, & J. M. Lohr (Eds.), Science
and pseudoscience in clinical psychology (pp. 109142).
New York: Guilford Press.
Lilienfeld, S. O., Wood, J. M., & Garb, H. N. (2001). The
scientific status of projective techniques. Psychological
Science in the Public Interest, 1, 2766.
Lim, M. M., & Young, L. J. (2006). Neuropeptidergic regulation of affiliative behavior and social bonding in animals.
Hormones and Behavior, 50, 506517.
Lin, H., Tian, W., Chen, C., Liu, T., Tsai, S., & Lee, H. (2006).
The association between readmission rates and length of
stay for schizophrenia: A 3-year population based study.
Schizophrenia Research, 83, 211214.
Lindau, S. T., Schumm, L. P., Laumann, E. O., Levinson,
W., OMuircheartaigh, C. A., & Waite, L. J. (2007). A
study of sexuality and health among older adults in the
United States. The New England Journal of Medicine,
357, 762775.
Lindauer, R. J. L., Booij, J., Habraken, B. A., van Meijel, E.
P. M., Uylings, H. B. M., Olff, M., Carlier, I. V. E., den
Heeten, G. J., van Eck-Smit, B. L. F., & Gersons, B. P.
R. (2008). Effects of psychotherapy on regional cerebral
blood flow during trauma imagery in patients with posttraumatic stress disorder: A randomized clinical trial.
Psychological Medicine, 38, 543554.
Link, B. G., Struening, E. L., Rahav, M., Phelan, J. C., &
Nuttbrock, L. (1997). On stigma and its consequences:
Evidence from a longitudinal study of men with dual
diagnoses of mental illness and substance abuse. Journal
of Health and Social Behavior, 38, 177190.
Lipkus, I. M., Barefoot, J. C., Williams, R. B., & Siegler, I.
C. (1994). Personality measures as predictors of smoking initiation and cessation in the UNC Alumni Heart
Study. Health Psychology, 13, 149155.
Lisanby, S. H. (2007). Electroconvulsive therapy for depression. New England Journal of Medicine, 357, 19391945.
Little, T. D., Jones, S. M., Henrich, C. C., & Hawley, P. H.
(2003). Disentangling the whys from the whats of
aggressive behavior. International Journal of Behavioral
Development, 27, 122123.
Littlewood, R. A., Venable, P. A., Carey, M. P., & Blair D. C.
(2008). The association of benefit finding to psychosocial
and health behavior adaptation among HIV+ men and
women. Journal of Behavioral Medicine, 31, 145155.
Liu, J. H., & Latan, B. (1998). Extremitization of attitudes:
Does thought- and discussion-induced polarization
cumulate? Basic and Applied Social Psychology, 20,
103110.
Liu, W., Vichienchom, K., Clements, M., DeMarco, S. C.,
Hughes, C., McGucken, E., Humayun, M. S., de Juan, E.,
Weiland, J. D., & Greenberg, R. (2000). A neuro-stimulus chip with telemetry unit for retinal prosthetic device.
IEEE Journal of Solid-State Circuits, 35, 14871497.
Liu, Z.-Q., Paterson, A. D., Szatmari, P., & The Autism Genome Project Consortium. (2008). Genome-wide linkage analyses of quantitative and categorical autism subphenotypes. Biological Psychiatry, 64, 561570.
Livesley, W. J., & Lang, K. L. (2005). Differentiating normal,
abnormal, and disordered personality. European Journal
of Personality, 19, 257268.
Lloyd-Jones, T. J., & Luckhurst, L. (2002). Effects of plane
rotation, task, and complexity on recognition of familiar and chimeric objects. Memory & Cognition, 30,
499510.
Lobo, I. A., & Harris, R. A. (2008). GABAa receptors and
alcohol. Pharmacology, Biochemistry and Behavior, 90,
9094.
LoBue, V., & DeLoache, J. (2008). Detecting the snake in the
grass: Attention to fear-relevant stimuli by adults and
young children. Psychological Science, 19, 284289.

Locher, P., Frens, J., & Overbeeke, K. (2008). The influence


of induced positive affect and design experience on aesthetic responses to new product designs. Psychology of
Aesthetics, Creativity, and the Arts, 2, 17.
Locke, J. (1975). An essay concerning human understanding.
Oxford, UK: P. H. Nidditch. (Original work published
1690)
Lockhart, R. S., & Craik, F. I. M. (1990). Levels of processing: A retrospective commentary on a framework for
memory research. Canadian Journal of Psychology, 44,
87122.
Loehlin, J. C. (2000). Group differences in intelligence. In
R. J. Sternberg (Ed.), Handbook of intelligence (pp. 176
193). Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Loftus, E. F. (1979). Eyewitness testimony. Cambridge, MA:
Harvard University Press.
Loftus, E. F. (2005). Planting misinformation in the human
mind: A 30-year investigation of the malleability of
memory. Learning & Memory, 12, 361366.
Loftus, E. F., & Davis, D. (2006). Recovered memories. Annual Review of Clinical Psychology, 2, 469498.
Loftus, E. F., Miller, D. G., & Burns, H. J. (1978). Semantic
integration of verbal information into a visual memory.
Journal of Experimental Psychology: Human Learning
and Memory, 4, 1931.
Loftus, E. F., & Palmer, J. C. (1974). Reconstruction of automobile destruction: An example of the interaction between language and memory. Journal of Verbal Learning
and Verbal Behavior, 13, 585589.
Logan, G. D. (2002). Parallel and serial processes. In H. Pashler & J. Wixted (Eds.), Stevens handbook of experimental
psychology: Vol 4. Methodology in experimental psychology (pp. 271300). New York: Wiley.
Logue, A. W. (1991). The psychology of eating & drinking: An
introduction (2nd ed.). New York: Freeman.
London, B., Nabet, B., Fisher, A. R., White, B., Sammel,
M. D., & Doty, R. L. (2008). Predictors of prognosis in
patients with olfactory disturbance. Annals of Neurology,
63, 159166.
Loomis, A. L., Harvey, E. N., & Hobart, G. A. (1937). Cerebral
states during sleep as studied by human brain potentials.
Journal of Experimental Psychology, 21, 127144.
Lord, C. G., Paulson, R. M., Sia, T. L., Thomas, J. C., & Lepper, M. R. (2004). Houses built on sand: Effects of exemplar stability on susceptibility to attitude change. Journal
of Personality and Social Psychology, 87, 733749.
Loureno, O., & Machado, A. (1996). In defense of Piagets
theory: A reply to 10 common criticisms. Psychological
Review, 103, 143164.
Lovibond, S. H., Adams, M., & Adams, W. G. (1979). The effects of three experimental prison environments on the
behavior of nonconflict volunteer subjects. Australian
Psychologist, 14, 273285.
Luborsky, L., & Barrett, M. S. (2006). The history and empirical status of key psychoanalytic concepts. Annual Review
of Clinical Psychology, 2, 119.
Lucas, R. E. (2007). Adaptation and the set-point model of
subjective well-being: Does happiness change after major life events? Current Directions in Psychological Science, 16, 7579.
Luchins, A. S. (1942). Mechanization in problem solving.
Psychological Monographs, 54 (No. 248).
Lumpkin, E. A., & Caterina, M. J. (2007). Mechanisms of
sensory transduction in the skin. Nature, 445, 858865.
Luo, M., Fee, M. S., & Katz, L. C. (2003). Encoding pheromonal signals in the accessory olfactory bulb of behaving mice. Science, 299, 11961201.
Luong, A., & Rogelberg, S. G. (2005). Meetings and more
meetings: The relationship between meeting load and
daily well-being of employees. Group Dynamics: Theory,
Research, and Practice, 9, 5867.
Lynch, D. J., McGrady, A., Alvarez, E., & Forman, J. (2005).
Recent life changes and medical utilization in an academic family practice. The Journal of Nervous and Mental Disease, 193, 633635.
Lynch, J. W., Kaplan, G. A., & Shema, S. J. (1997). Cumulative impact of sustained economic hardship on physical,
cognitive, psychological, and social functioning. New
England Journal of Medicine, 337, 18891895.
Lynch, W. C., Heil, D. P., Wagner, E., & Havens, M. D.
(2008). Body dissatisfaction mediates the association

between body mass index and risky weight control behaviors among White and Native American adolescent
girls. Appetite, 51, 210213.
Lynn, S. J., & Kirsch, I. (2006). Essentials of clinical hypnosis:
An evidence-based approach. Washington, DC: American Psychological Association.
Lynn, S. J., Lock, T., Loftus, E. F., Krackow, E., & Lilienfeld,
S. O. (2003). The remembrance of things past: Problematic memory recovery techniques in psychotherapy. In
S. O. Lilienfeld, S. J. Lynn, & J. M. Lohr (Eds.), Science
and pseudoscience in clinical psychology (pp. 205239).
New York: Guilford Press.
Lyubomirsky, S., King, L., & Diener, E. (2005). The benefits
of frequent positive affect: Does happiness lead to success? Psychological Bulletin, 131, 803855.

Ma, V., & Schoeneman, T. J. (1997). Individualism versus


collectivism: A comparison of Kenyan and American
self-concepts. Basic and Applied Social Psychology, 19,
261273.
Macchi Cassia, V., Turati, C., & Simion, F. (2004). Can a
nonspecific bias toward top-heavy patterns explain
newborns face preference? Psychological Science, 15,
379383.
Maccoby, E. E. (2002). Gender and group processes: A developmental perspective. Current Directions in Psychological Science, 11, 5458.
Maccoby, E. E., & Martin, J. A. (1983). Socialization in the
context of the family: Parentchild interaction. In E. M.
Hetherington (Ed.), Handbook of child psychology: Vol.
4. Socialization, personality, and social development (pp.
1101). New York: Wiley.
Macknik, S. L., King. M., Randi, J., Robbins, A., Teller,
Thompson, J., & Martinez-Conde, S. (2008). Attention
and awareness in stage magic: Turning tricks into research. Nature Research Neuroscience,
Maddux, W. W., Mullen, E., & Galinsky, A. D. (2008). Chameleons bake bigger pies and take bigger pieces: Strategic behavioral mimicry facilitates negotiation outcomes.
Journal of Experimental Social Psychology, 44, 461468.
Madon, S., Fuyll, M., Spoth, R., & Willard, J. (2004). Selffulfilling prophecies: The synergistic accumulative effect
of parents beliefs on childrens drinking behaviors. Psychological Science, 15, 837845.
Madon, S., Guyll, M., Buller, A. A., Scherr, K. C., Willard,
J., & Spoth, R. (2008). The mediation of mothers selffulfilling effects on their childrens alcohol use: Selfverification, informational conformity, and modeling
processes. Journal of Personality and Social Psychology,
95, 369384.
Madsen, E. A., Tunney, R. J., Gieldman, G., Plotkin, H. C.,
Dunbar, R. I. M., Richardson, J.-M., & McFarland, D.
(2007). Kinship and altruism: A cross-cultural experimental study. British Journal of Psychology, 98, 339359.
Maguen, S., Floyd, F. J., Bakeman, R., & Armistead, L. (2002).
Developmental milestones and disclosure of sexual orientation among gay, lesbian, and bisexual youths. Applied Developmental Psychology, 23, 219233.
Mahowald, M. W., & Schenck, C. H. (2005). Insights from
studying human sleep disorders. Nature, 437, 1279
1285.
Maier, N. R. F. (1931). Reasoning in humans: II. The solution
of a problem and its appearance in consciousness. Journal of Comparative Psychology, 12, 181194.
Maier, S. F., & Seligman, M. E. P. (1976). Learned helplessness: Theory and evidence. Journal of Experimental Psychology, 105, 346.
Male, L. H., & Smulders, T. V. (2007). Memory for food
caches: Not just retrieval. Behavioral Ecology, 18, 456
459.
Malinowski, B. (1927). Sex and repression in savage society.
London: Routledge & Kegan Paul.
Manber, R., Kraemer, H. C., Arnow, B. A., Trivedi, M. H.,
Rush, A. J., Thase, M. E., Rothbaum, B. O., Klein, D. N.,
Kocsis, J. H., Gelenberg, A. J., & Keller, M. E. (2008).
Faster remission of chronic depression with combined
psychotherapy and medication than with each therapy
alone. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 76,
459467.

Kaynaka

581

Mandel, D. R., Jusczyk, P. W., & Pisoni, D. B. (1995). Infants


recognition of the sound patterns of their own names.
Psychological Science, 5, 314317.
Manoussaki, D., Dimitriadis, E. K., & Chadwick, R. S. (2006).
Cochleas graded curvature effect on low frequency
waves. Physical Review Letters, 96, 088701.
Manuck, S. B., Flory, J. D., Muldoon, M. F., & Ferrell, R. E.
(2002). Central nervous system serotonergic responsivity and aggressive disposition in men. Physiology & Behavior, 77, 705709.
Marcus, A. D. (1990, December 3). Mists of memory cloud
some legal proceedings. Wall Street Journal, p. B1.
Marecek, J., Kimmel, E. B., Crawford, M., & Hare-Mustin,
R. T. (2003). Psychology of women and gender. In D. K.
Freedheim (Ed.), Handbook of Psychology: Vol. 4. History of Psychology (pp. 249268). Hoboken, NJ: Wiley.
Mares, M. L., & Woodard, E. (2005). Positive effects of television on childrens social interactions: A meta-analysis.
Media Psychology, 7, 301322.
Marian, V., & Kaushanskaya, M. (2007). Language contexts
guides memory content. Psychonomic Bulletin & Review, 14, 925933.
Markman, K. D., Lindberg, M. J., Kray, L. J., & Galinsky, A.
D. (2007). Implications of counterfactual structure for
creative generation and analytic problem solving. Personality and Social Psychology Bulletin, 33, 312324.
Markou, A. (2007). Metabotropic glutamate receptor antagonists: Novel therapeutics for nicotine dependence and
depression? Biological Psychiatry, 61, 1722.
Markowitsch, H. J. (2000). Neuroanatomy of memory. In E.
Tulving & F. I. M. Craik (Eds.), The Oxford handbook of
memory (pp. 465484). Oxford, UK: Oxford University
Press.
Markus, H., & Nurius, P. (1986). Possible selves. American
Psychologist, 41, 954969.
Markus, H. R., & Kitayama, S. (1991). Culture and the self:
Implications for cognition, emotion, and motivation.
Psychological Review, 98, 224253.
Markus, H. R., Mullally, P. R., & Kitayama, S. (1997). Selfways: Diversity in modes of cultural participation. In
U. Neisser & D. A. Jopling (Eds.), The conceptual self in
context (pp. 1361). Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Markus, H. R., Uchida, Y., Omoregie, H., Townsend, S. S.
M. & Kitayama, S. (2006). Going for the gold: Models of
agency in Japanese and American contexts. Psychological Science, 17, 103112.
Marshall, G. D., & Zimbardo, P. G. (1979). Affective consequences of inadequately explained physiological
arousal. Journal of Personality and Social Psychology, 37,
970988.
Martin, C. L., & Ruble, D. (2004). Childrens search for gender cues: Cognitive perspectives on gender development.
Current Directions in Psychological Science, 13, 6770.
Martin, C. L., Ruble, D. N., & Szkrybalo, J. (2002). Cognitive
theories of early gender development. Psychological Bulletin, 128, 903933.
Martin, G., & Pear, J. (1999). Behavior modification: What
it is and how to do it (6th ed.). Upper Saddle River, NJ:
Prentice Hall.
Martin, P. Y., & Marrington, S. (2005). Morningness-eveningness orientation, optimal time-of-day and attitude
change: Evidence for the systematic processing of a persuasive communication. Personality and Individual Differences, 39, 367377.
Martin-Fardon, R., Lorentz, C. U., Stuempfig, N. D., &
Weiss, F. (2005). Priming with BTCP, a dopamine
reuptake blocker, reinstates cocaine-seeking and enhances cocaine cue-induced reinstatement. Pharmacology, Biochemistry, and Behavior, 92, 4654.
Martnez-Taboas, A., Canino, G., Wang, M. Q., Garcas, P.,
& Bravo, M. (2006). Prevalence of victimization correlates of pathological dissociation in a community sample
of youths. Journal of Traumatic Stress, 19, 439448.
Maslach, C. (1979). Negative emotional biasing of unexplained arousal. Journal of Personality and Social Psychology, 37, 953969.

582

Kaynaka

Maslach, C., & Leiter, M. (2008). Early predictors of job


burnout and engagement. Journal of Applied Psychology,
93, 498512.
Maslow, A. H. (1968). Toward a psychology of being (2nd
ed.). Princeton, NJ: Van Nostrand.
Maslow, A. H. (1970). Motivation and personality (rev. ed.).
New York: Harper & Row.
Mason, L. E. (1997, August 4). Divided she stands. New York,
pp. 4249.
Mason, R. A., & Just, M. A. (2007). Lexical ambiguity in sentence comprehension. Brain Research, 1146, 115127.
Mason, T. B. A. II, & Pack, A. I. (2007). Pediatric parasomnias. Sleep, 30, 141151.
Masters, W. H., & Johnson, V. E. (1966). Human sexual response. Boston: Little, Brown.
Masters, W. H., & Johnson, V. E. (1970). Human sexual inadequacy. Boston: Little, Brown.
Masters, W. H., & Johnson, V. E. (1979). Homosexuality in
perspective. Boston: Little, Brown.
Maxwell, J. C. (2005). Party drugs: Properties, prevalence,
patterns, and problems. Substance Abuse & Misue, 40,
12031240.
Maxwell, J. S., & Davidson, R. J. (2007). Emotion as motion:
Asymmetries in approach and avoidant actions. Psychological Science, 18, 11131119.
May, R. (1975). The courage to create. New York: Norton.
Mayer, J. D., Roberts, R. D., & Barsade, S. G. (2008a). Human abilities: Emotional intelligence. Annual Review of
Psychology, 59, 507536.
Mayer, J. D., Salovey, P., & Caruso, D. R. (2008b). Emotional
intelligence: New ability or eclectic traits. American Psychologist, 63, 503517.
Mays, V. M., Chochran, S. D., & Barnes, N. W. (2007). Race,
race-based discrimination, and health outcomes among
African Americans. Annual Review of Psychology, 58,
201225.
McAdams, D. P. (1988). Biography, narrative, and lives: An
introduction. Journal of Personality, 56, 118.
McAdams, D. P. (2001). The psychology of life stories. Review of General Psychology, 5, 100122.
McAdams, D. P., Bauer, J. J., Sakaeda, A. R., Anyidoho, N.
A., Machado, M. A., Magrino-Failla, K., White, K. W.,
& Pals, J. L. (2006). Continuity and change in the life
story: A longitudinal study of autobiographical memories in emerging adulthood. Journal of Personality, 74,
13711400.
McAdams, D. P., & de St. Aubin, E. (Eds.). (1998). Generativity and adult development: How and why we care for the
next generation. Washington, DC: American Psychological Association.
McAllister, H. A. (1996). Self-serving bias in the classroom:
Who shows it? Who knows it? Journal of Educational
Psychology, 88, 123131.
McClelland, D. C. (1961). The achieving society. Princeton,
NJ: Van Nostrand.
McClelland, D. C., Atkinson, J. W., Clark, R. A., & Lowell, E.
L. (1953). The achievement motive. New York: Appleton-Century-Crofts.
McClelland, D. C., Atkinson, J. W., Clark, R. A., & Lowell,
E. L. (1976). The achievement motive (2nd ed.). New
York: Irvington.
McClelland, D. C., & Franz, C. E. (1992). Motivational and
other sources of work accomplishments in mid-life: A
longitudinal study. Journal of Personality, 60, 679707.
McClelland, J. L., & Elman, J. L. (1986). The TRACE model
of speech perception. Cognitive Psychology, 18, 186.
McCrae, R. R., & Costa, P. T. Jr. (1997). Personality trait
structure as a human universal. American Psychologist,
52, 509516.
McCrae, R. R., Costa, P. T. Jr., & Martin, T. A. (2005). The
NEO-PI-3: A more readable revised NEO Personality Inventory. Journal of Personality Assessment, 84,
261270.
McCrae, R. R., Costa, P. T. Jr., Martin, T. A., Oryol, V. E.,
Rukavishnikov, A. A., Senin, I. G., Hrebckov, M., &
Urbnek, T. (2004). Consensual validation of personality traits across cultures. Journal of Research in Personality, 38, 179201.

McCrae, R. R., Costa, P. T. Jr., Ostendorf, F., Angleitner, A.,


Hrebckov, M., Avia, M. D., Sanz, J., Sanchez-Bernardos, M. L., Kusdil, M. E., Woodfield, R., Saunders, P. R.,
& Smith, P. B. (2000). Nature over nurture: Temperament, personality, and life span development. Journal of
Personality and Social Psychology, 78, 173186.
McCrae, S. M., Hirt, E. R., & Milner, B. J. (2008). She works
hard for the money: Valuing effort underlies gender differences in behavioral self-handicapping. Journal of Experimental Social Psychology, 44, 292311.
McCrae, S. M., & Hirt, E. R. (2001). The role of ability judgments in self-handicapping. Personality & Social Psychology Bulletin, 27, 13781389.
McGovern, K., & Baars, B. J. (2007). Cognitive theories of
consciousness. In P. D. Zelazo, M. Moscovitch, & E.
Thompson (Eds.), The Cambridge handbook of consciousness (pp. 177205). New York: Cambridge University Press.
McGregor, H. A., & Elliott, A. J. (2002). Achievement goals
as predictors of achievement-relevant processes prior to
task engagement. Journal of Educational Psychology, 94,
381395.
McGue, M., Elkins, I., Walden, B., & Iacono, W. G. (2005).
Perceptions of the parent-adolescent relationship: A
longitudinal investigation. Developmental Psychology,
41, 971984.
McCabe, C., & Rolls, E. T. (2007). Umami: A delicious flavor
formed by convergence of taste and olfactory pathways
in the human brain. European Journal of Neuroscience,
25, 18551864.
McHale, S. M., Crouter, A. C., & Whiteman, S. D. (2003).
The family contexts of gender development in childhood and adolescence. Social Development, 12, 125148.
McKone, E., Kanwisher, N., & Duchaine, B. C. (2007). Can
generic expertise explain special processing for faces?
Trends in Cognitive Science, 11, 815.
McNeil, B. J., Pauker, S. G., Sox, H. C., Jr., & Tversky, A.
(1982). On the elicitation of preferences for alternative therapies. New England Journal of Medicine, 306,
12591262.
Mead, M. (1928). Coming of age in Samoa. New York: Morrow.
Mead, M. (1939). From the South Seas: Studies of adolescence
and sex in primitive societies. New York: Morrow.
Meador, B. D., & Rogers, C. R. (1979). Person-centered therapy. In R. J. Corsini (Ed.), Current psychotherapies (2nd
ed., pp. 131184). Itasca, IL: Peacock.
Meece, J. L., Anderman, E. M., & Anderman, L. H. (2006).
Classroom goal structure, student motivation, and academic achievement. Annual Review of Psychology, 57,
487503.
Meichenbaum, D. (1977). Cognitive-behavior modification:
An integrative approach. New York: Plenum.
Meichenbaum, D. (1985). Stress inoculation training. New
York: Pergamon Press.
Meichenbaum, D. (1993). Changing conceptions of cognitive
behavior modification: Retrospect and prospect. Journal
of Consulting and Clinical Psychology, 61, 202204.
Melzack, R. (1973). The puzzle of pain. New York: Basic
Books.
Melzack, R. (1980). Psychological aspects of pain. In J. J.
Bonica (Ed.), Pain. New York: Raven Press.
Melzack, R. (2005). Evolution of the neuromatrix theory of
pain. Pain Practice, 5, 8594.
Merton, R. K. (1957). Social theory and social structures. New
York: The Free Press.
Mesquita, B., & Leu, J. (2007). The cultural psychology of
emotion. In S. Kitayama & D. Cohen (Eds.), Handbook
of cultural psychology (pp. 734759). New York: Guilford Press.
Metcalfe, J. (2000). Metamemory: Theory and data. In E.
Tulving & F. I. M. Craik (Eds.), The Oxford handbook of
memory (pp. 197211). Oxford, UK: Oxford University
Press.
Meyer, R. G. (2003). Case studies in abnormal behavior (6th
ed.). Boston: Allyn & Bacon.

Meyers, S. A., & Berscheid, E. (1997). The language of love:


The difference a preposition makes. Personality and Social Psychology Bulletin, 23, 347362.
Michael, R. T., Gagnon, J. H., Laumann, E. O., & Kolata,
G. (1994). Sex in America: A definitive survey. Boston:
Little, Brown.
Miklowitz, D. J., & Tompson, M. C. (2003). Family variables
and interventions in schizophrenia. In G. P. Sholevar &
L. D. Schwoeri (Eds.), Textbook of family and couples
therapy: Clinical applications (pp. 585617). Washington, DC: American Psychiatric Publishing.
Mikulincer, M., Florian, V., Cowan, P. A., & Cowan, C. P.
(2002). Attachment security in couple relationships: A
systematic model and its implications for family dynamics. Family Process, 41, 405434.
Milar, K. S. (2000). The first generation of women psychologists and the psychology of women. American Psychologist, 55, 616619.
Milgram, S. (1965). Some conditions of obedience and disobedience to authority. Human Relations, 18, 5676.
Milgram, S. (1974). Obedience to authority. New York:
Harper & Row.
Miller, G. A. (1969). Psychology as a means of promoting
human welfare. American Psychologist, 24, 10631075.
Miller, G. A. (1956). The magic number seven plus or minus
two: Some limits in our capacity for processing information. Psychological Review, 63, 8197.
Miller, J. G. (1984). Culture and the development of everyday
social explanation. Journal of Personality and Social Psychology, 46, 961978.
Miller, J. G., Bersoff, D. M., & Harwood, R. L. (1990). Perceptions of social responsibilities in India and in the United
States: Moral imperatives or personal decisions? Journal
of Personality and Social Psychology, 58, 3347.
Miller, K. A., Fisher, P. A., Fetrow, B., & Jordan, K. (2006).
Trouble on the journey home: Reunification failures
in foster care. Children and Youth Services Review, 28,
260274.
Miller, M. A., & Rahe, R. H. (1997). Life changes scaling
for the 1990s. Journal of Psychosomatic Research, 43,
279292.
Miller, N. E. (1978). Biofeedback and visceral learning. Annual Review of Psychology, 29, 373404.
Mindell, J. A. (1997). Children and sleep. In M. R. Pressman
& W. C. Orr (Eds.), Understanding sleep: The evaluation
and treatment of sleep disorders (pp. 427439). Washington, DC: American Psychological Association.
Miranda, J., Bernal, G., Lau, A., Kohn, L., Hwang, W.-C., &
LaFromboise, T. (2005). State of the science on psychosocial interventions for ethnic minorities. Annual Review of Clinical Psychology, 1, 113142.
Mischel, W. (1968). Personality and assessment. New York:
Wiley.
Mischel, W. (1973). Toward a cognitive social learning reconceptualization of personality. Psychological Review,
80, 252283.
Mischel, W. (2004). Toward an integrative science of the person. Annual Review of Psychology, 55, 122.
Mischel, W., & Shoda, Y. (1995). A cognitive-affective system theory of personality: Reconceptualizing situations,
dispositions, dynamics, and invariance in personality
structure. Psychological Review, 102, 246268.
Mischel, W., & Shoda, Y. (1999). Integrating dispositions
and processing dynamics within a unified theory of personality: The cognitive-affective personality system. In
L. A. Pervin & O. P. John (Eds.), Handbook of personality: Theory and research (2nd ed., pp. 197218). New
York: Guilford Press.
Mishra, J., & Backlin, W. (2007). The effects of altering environmental and instrumental context on the performance
of memorized music. Psychology of Music, 35, 120.
Mitchell, K. J., & Johnson, M. K. (2000). Source monitoring: Attributing mental experiences. In E. Tulving & F.
I. M. Craik (Eds.), The Oxford handbook of memory (pp.
179195). London: Oxford University Press.
Miyashita, T., Kubik, S., Lewandowski, G., & Guzowski, J.
F. (2008). Networks of neurons, networks of genes: An
integrated view of memory consolidation. Neurobiology
of Learning and Memory, 89, 269284.

Modirrousta, M., & Fellows, L. K. (2008). Medial prefrontal cortex plays a critical and selective role in feeling of
knowing meta-memory judgments. Neuropsychologia,
46, 29582965.
Mohamed, F. B., Faro, S. H., Gordon, N. J., Platek, S. M.,
Ahmad, H., & Williams, J. M. (2006). Brain mapping of
deception and truth telling about an ecologically valid
situation: Functional MR imaging and polygraph investigationinitial experience. Radiology, 238, 679688.
Mller, J.-J., Baldwin, D. S., Goodwin, G., Kasper, S., Okasha,
A., Stein, D. J., Tandon, R., Versiani, M., & the WPA
section on Pharmacopsychiatry. (2008). Do SSRIs or
antidepressants in general increase suicidality? WPA
Section on Pharmacopsychiatry: Consensus statement.
European Archives of Psychiatry and Clinical Neuroscience, 258 (Suppl. 3), 323.
Moncrieff, R. W. (1951). The chemical senses. London: Leonard Hill.
Morgan, A. H., Hilgard, E. R., & Davert, E. C. (1970). The
heritability of hypnotic susceptibility of twins: A preliminary report. Behavior Genetics, 1, 213224.
Morgenstern, J., Labouvie, E., McCrady, B. S., Kahler, C. W.,
& Frey, R. M. (1997). Affiliation with Alcoholics Anonymous after treatment: A study of its therapeutic effects
and mechanisms of action. Journal of Consulting and
Clinical Psychology, 65, 768777.
Moriarty, T. (1975). Crime, commitment and the responsive
bystander: Two field experiments. Journal of Personality
and Social Psychology, 31, 370376.
Morin, S. F., & Rothblum, E. D. (1991). Removing the
stigma: Fifteen years of progress. American Psychologist,
46, 947949.
Morling, B., & Lamoreaux, M. (2008). Measuring culture
outside the head: A meta-analysis of individualismcollectivism in cultural products. Personality and Social
Psychology Review, 12, 199221.
Morris, J. A., Jordan, C. L., & Breedlove, S. M. (2004). Sexual
differentiation of the vertebrate nervous system. Nature
Neuroscience, 7, 10341039.
Morris, J. S., Frith, C. D., Perrett, D. I., Rowland, D., Young,
A. W., Calder, A. J., & Dolan, R. J. (1996). A differential
neural response in the human amygdala to fearful and
happy facial expressions. Nature, 383, 812815.
Morry, M. M. (2007). The attraction-similarity hypothesis
among cross-sex friends: Relationship satisfaction, perceived similarities, and self-serving perceptions. Journal
of Social and Personal Relationships, 24, 117138.
Moscovici, S. (1976). Social influence and social change. New
York: Academic Press.
Moscovici, S. (1980). Toward a theory of conversion behavior. In L. Berkowitz (Ed.), Advances in experimental social psychology (Vol. 13, pp. 209239). New York:
Academic Press.
Moscovici, S. (1985). Social influence and conformity. In G.
Lindzey & E. Aronson (Eds.), The handbook of social
psychology (3rd ed., pp. 347412). New York: Random
House.
Moscovici, S., & Faucheux, C. (1972). Social influence, conformity bias, and the study of active minorities. In L.
Berkowitz (Ed.), Advances in experimental social psychology (Vol. 6). New York: Academic Press.
Moskowitz, G. B. (2004). Social cognition: Understanding self
and others. New York: Guilford Press.
Motherwell, L., & Shay, J. J. (2005). (Eds.). Complex dilemmas in group therapy. New York: Brunner-Routledge.
Mueller, A., Mueller, U., Silbermann, A., Reinecker, H.,
Bleich, S., Mitchell, J. E., & de Zwaan, M. (2008). A randomized, controlled trial of group cognitive-behavioral
therapy for compulsive buying disorder: Posttreatment
and 6-month follow-up results. Journal of Clinical Psychiatry, 69, 11311138.
Mulvaney, M. K., & Mebert, C. J. (2007). Parental corporal
punishment predicts behavior problems in early childhood. Journal of Family Psychology, 21, 389397.
Munaf, M. R., & Johnstone, E. C. (2008). Genes and cigarette smoking. Addiction, 103, 893904.
Munsterberg, H. (1908). On the witness stand. New York:
McClure.
Murphy, G. L. (2002). The big book of concepts. Cambridge,
MA: MIT Press.
Murphy, K. J., Troyer, A. K., Levine, B., & Moscovitch, M.
(2008). Episodic, but not semantic, autobiographical

memory is reduced in amnestic mild cognitive impairment. Neuropsychologia, 46, 31163123.


Mussweiler, T., & Bodenhausen, G. V. (2002). I know you
are, but what am I? Self-evaluative consequences of
judging in-group and out-group members. Journal of
Personality and Social Psychology, 82, 1932.
Narayan, V. M., Narr, K. L., Phillips, O. R., Thompson, P.
M. Toga, A. W., Szeszko, P. R. (2008). Greater regional
cortical gray matter thickness in obsessive-compulsive
disorder. NeuroReport, 19, 15511555.
Nash, J. R., Sargent, P. A., Rabiner, E. A., Hood, S. D., Argyropoulos, S. V., Potokar, J. P., Grasby, P. M., & Nutt, D.
J. (2008). Serotonin 5-HT1A receptor binding in people
with panic disorder: positron emission tomography
study. The British Journal of Psychiatry, 193, 229234.
Nasrallah, H. A. (2005). Factors having impact on the tolerability of antipsychotic agents. Journal of Clinical Psychiatry, 66, 131133.
National Institute on Aging. (2006). Alzheimers Disease Fact
Sheet. Retrieved from www.nia.nih.gov/Alzheimers/
Publications/adfact.htm.
Neath, I., Brown, G. D. A., McCormack, T., Chater, N., &
Freeman, R. (2006). Distinctiveness models of memory
and absolute identification: Evidence for local, not
global, effects. Quarterly Journal of Experimental Psychology, 59, 121135.
Neath, I., & Crowder, R. G. (1990). Schedules of presentation
and temporal distinctiveness in human memory. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and
Cognition, 16, 316327.
Neath, I., & Surprenant, A. M. (2003). Human memory: An
introduction to research, data, and theory (2nd ed.). Belmont, CA: Wadsworth.
Neiss, M. B., Sedikides, C., & Stevenson, J. (2006). Genetic
influences on level and stability of self-esteem. Self and
Identity, 5, 247266.
Neisser, U. (1967). Cognitive psychology. New York: Appleton-Century-Crofts.
Nelson, D. A., Mitchell, C., & Yang, C. (2008). Intent attributions and aggression: A study of children and their
parents. Journal of Abnormal Child Psychology, 36,
793806.
Nelson, R. E., & Craighead, W. E. (1977). Selective recall of
positive and negative feedback, self-control behaviors
and depression. Journal of Abnormal Psychology, 86,
379388.
Nelson, T. D. (2006). The psychology of prejudice (2nd ed.).
Boston: Allyn & Bacon.
Nes, R. B., Rysamb, E., Tambs, K., Harris, J. R., & Reichborn-Kjennerud, T. (2006). Subjective well-being: Genetic and environmental contributions to stability and
change. Psychological Medicine, 36, 10331042.
Nettle, D. (2006). The evolution of personality variation in
humans and other animals. American Psycholgist, 61,
622631.
Nettelbeck, T., & Wilson, C. (2005). Intelligence and IQ:
What teachers should know. Educational Psychology, 25,
609630.
Nevus, T., Cnattingius, S., Olsson, U., & Hetta, J. (2001).
Sleep habits and sleep problems among a community
sample of schoolchildren. Acta Paediatr, 90, 14501455.
Newcomb, T. M. (1929). The consistency of certain extrovertintrovert behavior traits in 50 problem boys (Contributions to Education, No. 382). New York: Columbia University Press.
Newell, A., & Simon, H. A. (1972). Human problem solving.
Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall.
Newman, T. K., Syagailo, Y. V., Barr, C. S., Wendland, J.
R., Champoux, M., Grassele, M., Suomi, S. J., Higley, J.
D., & Lesch, K.-P. (2005). Monoamine oxidase: A gene
promoter variation and rearing experiences influence
aggressive behavior in rhesus monkeys. Biological Psychiatry, 57, 167172.
Niaura, R., Todaro, J. F., Stoud, L., Sprio, A., III, Ward, K. D.,
& Weiss, S. (2002). Hostility, the metabolic syndrome,
and incident coronary heart disease. Health Psychology,
21, 588593.

Kaynaka

583

Niccols, A. (2007). Fetal alcohol syndrome and the developing socio-emotional brain. Brain and Cognition, 65,
135142.
NICHD Early Child Care Research Network. (1997). The
effects of infant child care on infant-mother attachment
security: Results of the NICHD Study of Early Child
Care. Child Development, 68, 860879.
NICHD Early Child Care Research Network. (2006). Infantmother attachment classification: Risk and protection in
relation to changing maternal caregiving quality. Developmental Psychology, 42, 3858.
Nicoll, C., Russell, S., & Katz, L. (1988, May 26). Research on
animals must continue. San Francisco Chronicle, p. A25.
Nielsen, B. D., Pickett, C. L., & Simonton, D. K. (2008). Conceptual versus experimental creativity: Which works best
on convergent and divergent thinking tasks? Psychology
of Aesthetics, Creativity, and the Arts, 2, 131138.
Nielsen, T. A., & Stenstrom, P. (2005). What are the memory
sources of dreaming? Nature, 437, 12861289.
Nigg, C. R., Borrelli, B., Maddock, J., & Dishman, R. K.
(2008). A theory of physical activity maintenance. Applied Psychology: An International Review, 57, 544560.
Nock, M. K., Borges, G., Bromet, E. J., Cha, C. B., Kessler,
R. C., & Lee, S. (2008). Suicide and suicidal behavior.
Epidemiologic Reviews, 30, 133154.
Nolan, J. M., Schultz, P. W., Cialdini, R. B., Goldstein, N.
J., & Griskevicius, V. (2007). Normative social influence
is underdetected. Personality and Social Psychology Bulletin, 34, 913923.
Nolen-Hoeksema, S. (2002). Gender differences in depression. In I. H. Gotlib & C. L. Hammen (Eds.), Handbook
of depression (pp. 492509). New York: Guilford Press.
Nolen-Hoeksema, S., Larson, J., & Grayson, C. (1999). Explaining the gender difference in depressive symptoms.
Journal of Personality and Social Psychology, 77, 1061
1072.
Nooteboom, S., & Quen, H. (2008). Self-monitoring and
feedback: A new attempt to find the main cause of lexical bias in phonological speech errors. Journal of Memory and Language, 58, 837861.
Norcross, J. C., Karpiak, C. P., & Lister, K. M. (2005). Whats
an integrationist? A study of self-identified and (occasionally) eclectic psychologists. Journal of Clinical Psychology, 61, 15871594.
Nordberg, A. (2008). Amyloid imaging in Alzheimers disease. Neuropsychologia, 46, 16361641.
Norman, G. J., Velicer, W. F., Fava, J. L., & Prochaska, J. O.
(1998). Dynamic topology clustering within the stages of
change for smoking cessation. Addictive Behaviors, 23,
139153.
Norman, G. J., Velicer, W. F., Fava, J. L., & Prochaska, J. O.
(2000). Cluster subtypes within stage of change in a representative sample of smokers. Addictive Behaviors, 25,
183204.
Norman, W. T. (1963). Toward an adequate taxonomy of
personality attributes: Replicated factor structure in peer
nomination personality ratings. Journal of Abnormal
and Social Psychology, 66, 574583.
Norman, W. T. (1967). 2,800 personality trait descriptors:
Normative operating characteristics for a university
population (Research Rep. No. 083101-T). Ann Arbor:
University of Michigan Press.
Nosofsky, R. M., & Stanton, R. D. (2005). Speeded classification in a probabilistic category structure: Contrasting
exemplar-retrieval, decision-boundary, and prototype
models. Journal of Experimental Psychology: Human
Perception and Performance, 31, 608629.
Novick, L. R., & Bassok, M. (2005). Problem solving. In K. J.
Holyoak & R. G. Morrison (Eds.), Cambridge handbook
of thinking and reasoning (pp. 321349). New York:
Cambridge University Press.
Nowak, M. A., & Sigmund, K. (2005). Evolution of indirect
reciprocity. Nature, 437, 12911298.
Nrugham, L., Larsson, B., & Sund, A. M. (2008). Predictors
of suicidal acts across adolescence: Influences of family,
peer and individual factors. Journal of Affective Disorders, 109, 3545.
Nyberg, L., & Cabeza, R. (2000). Brain imaging of memory.
In E. Tulving & F. I. M. Craik (Eds.), The Oxford handbook of memory (pp. 501519). Oxford, UK: Oxford
University Press.

584

Kaynaka

OBrien, C. P. (2005). Benzodiazepine use, abuse, and dependence. Journal of Clinical Psychiatry, 66 (Suppl. 2),
2833.
OConnor, M. G., & Lafleche, G. (2005). Amnesic syndromes. In P. J. Snyder, P. D. Nussbaun, & D. L. Robins
(Eds.), Clinical neuropsychology: A pocket handbook for
assessment (2nd ed.) (pp. 463488). Washington, DC:
American Psychology Association.
Ogden, C. L., Carroll, M. D., Curtin, L. R., McDowell, M.
A., Tabak, C. J., & Flegal, K. M. (2006). Prevalence of
overweight and obesity in the United States, 19992004.
Journal of The American Medical Association, 295,
15491555.
hman, A., & Mineka, S. (2001). Fears, phobias, and preparedness: Toward an evolved module of fear and fear
learning. Psychological Review, 108, 483522.
Okamoto-Barth, S., Call, J., & Tomasello, M. (2007). Great
apes understanding of other individuals line of sight.
Psychological Science, 18, 462468.
Olsson, I. A. S., Hansen, A. K., & Sande, P. (2007). Ethics
and refinement in animal research. Science, 317, 1680.
Olszewski-Kubilius, P., & Lee, S. Y. (2004). The role of participation in in-school and outside-of-school activities
in the talent development of gifted students. Journal of
Secondary Gifted Education, 15, 107123.
Olton, D. S. (1992). Tolmans cognitive analyses: Predecessors of current approaches in psychology. Journal of Experimental Psychology: General, 121, 427428.
Oman, D., Hedberg, J., & Thoresen, C. E. (2006). Passage
meditation reduces perceived stress in health professionals: A randomized, controlled trial. Journal of Consulting
and Clinical Psychology, 74, 714719.
Omoto, A. M., & Snyder, M. (2002). Considerations of community: The context and process of volunteerism. American Behavioral Scientist, 45, 846867.
Oppenheimer, D. M., & Frank, M. C. (2008). A rose in any
other font would not smell as sweet: Effects of perceptual
fluency on categorization. Cognition, 106, 11781194.
Opton, E. M. Jr. (1970). Lessons of My Lai. In N. Sanford
& C. Comstock (Eds.), Sanctions for evil. San Francisco:
Jossey-Bass.
Opton, E. M. Jr. (1973). It never happened and besides they
deserved it. In W. E. Henry & N. Stanford (Eds.), Sanctions for evil (pp. 4970). San Francisco: Jossey-Bass.
Orban, G. A., van Essen, D., & Vandeuffel, W. (2004). Comparative mapping of higher areas in monkeys and humans. Trends in Cognitive Science, 8, 315324.
Orbuch, T. L., Veroff, J., Hassan, H., & Horrocks, J. (2002).
Who will divorce: A 14-year longitudinal study of black
couples and white couples. Journal of Social and Personal
Relationships, 19, 179202.
Orth, U., Robins, R. W., & Roberts, B. W. (2008). Low selfesteem prospectively predicts depression in adolescence
and young adulthood. Journal of Personality and Social
Psychology, 95, 695708.
Ou, S.-R., & Reynolds, A. J. (2006). Early childhood intervention and educational attainment: Age 22 findings from
the Chicago Longitudinal Study. Journal of Education
for Students Placed at Risk, 11, 175198.
Owen, M. J., & ODonovan, M. C. (2003). Schizophrenia and
genetics. In R. Plomin, J. C. DeFries, I. W. Craig, & P.
McGuffin (Eds.), Behavioral genetics in the postgenomic
era (pp. 463480). Washington, DC: American Psychological Association.
Owens, K. M. B., Asmundson, G. J. G., Hadjistavropoulos,
T., & Owens, T. J. (2004). Attentional bias toward illness
threat in individuals with elevated health anxiety. Cognitive Therapy and Research, 28, 5766.
Ozer, D. J., & Reise, S. P. (1994). Personality assessment. Annual Review of Psychology, 45, 357388.

Pachankis, J. E. (2007). The psychological implications of


concealing a stigma: A cognitive-affective-behavioral
model. Psychological Bulletin, 133, 328345.
Packer, I. K. (2008). Specialized practice in forensic psychology: Opportunities and obstacles. Professional Psychology: Research and Practice, 39, 245249.

Pagel, J. F. (2008). The burden of obstructive sleep apnea and


associated excessive sleepiness. Journal of Family Practice, 57, S3S8.
Pagnoni, G., & Cekic, M. (2007). Age effects on gray matter
volume and attentional performance in Zen meditation.
Neurobiology of Aging, 28, 16231627.
Paivio, A. (2006). Mind and its evolution: A dual coding theoretical interpretation. Mahwah, NJ: Lawrence Erlbaum
Associates, Inc.
Paller, K. A., & Voss, J. L. (2004). Memory reactivation and
consolidation during sleep. Learning & Memory, 11,
664670.
Pandi-Perumal, S. R., Srinivasan, V., & Spence, D. W., &
Cardinali, D. P. (2007). Rold of the melatonin system
in the control of sleep: Therapeutic implications. CNS
Drugs, 21, 9951018.
Papafragou, A., Li, P., Choi, Y., & Han, C.-H. (2007). Evidentiality in language and cognition. Cognition, 103,
253299.
Paris, J. (2003). Personality disorders over time: Precursors,
course, and outcome. Washington, DC: American Psychiatric Publishing.
Parker, A., Ngu, H., & Cassaday, H. J. (2001). Odour and
Proustian memory: Reduction of context-dependent
forgetting and multiple forms of memory. Applied Cognitive Psychology, 15, 159171.
Parker, A. M., Bruine de Bruin, W., & Fischhoff, B. (2007).
Maximizers versus satisficers: Decision-making styles,
competence, and outcomes. Judgment and Decision
Making, 2, 342350.
Parr, W. V., & Siegert, R. (1993). Adults conceptions of
everyday memory failures in others: Factors that mediate the effects of target age. Psychology and Aging, 8,
599605.
Parsons, L. M., & Osherson, D. (2001). New evidence for distinct right and left brain systems for deductive versus
probabilistic reasoning. Cerebral Cortex, 11, 954965.
Patterson, C. J. (2002). Lesbian and gay parenthood. In
M. H. Bornstein (Ed.), Handbook of parenting: Vol. 3.
Being and becoming a parent (2nd ed., pp. 317338).
Mahwah, NJ: Erlbaum.
Pauli, P., Dengler, W., Wiedemann, G., Montoya, P., Flor,
H., Birbaumer, N., & Buchkremer, G. (1997). Behavioral
and neuropsychological evidence for altered processing
of anxiety-related words in panic disorder. Journal of
Abnormal Psychology, 106, 213220.
Paus, T. (2005). Mapping brain maturation and cognitive
development during adolescence. Trends in Cognitive
Sciences, 9, 6068.
Pavlov, I. P. (1927). Conditioned reflexes (G. V. Anrep,
Trans.). London: Oxford University Press.
Pavlov, I. P. (1928). Lectures on conditioned reflexes: Twentyfive years of objective study of higher nervous activity (behavior of animals) (Vol. 1, W. H. Gantt, Trans.). New
York: International Publishers.
Penick, S., Smith, G., Wienske, K., & Hinkle, L. (1963). An
experimental evaluation of the relationship between
hunger and gastric motility. American Journal of Physiology, 205, 421426.
Penke, L., Denissen, J. J. A., & Miller, G. F. (2007). The evolutionary genetics of personality. European Journal of
Personality, 21, 549587.
Penn, D. L., Guynan, K., Daily, T., Spaulding, W. D., Garbin,
C. P., & Sullivan, M. (1994). Dispelling the stigma of
schizophrenia: What sort of information is best? Schizophrenia Bulletin, 20, 567578.
Penn, D. L., Kommana, S., Mansfield, M., & Link, B. G.
(1999). Dispelling the stigma of schizophrenia: II. The
impact of information on dangerousness. Schizophrenia
Bulletin, 25, 437446.
Pennebaker, J. W. (1990). Opening up: The healing power of
confiding in others. New York: Morrow.
Pennebaker, J. W. (1997). Writing about emotional experiences as a therapeutic process. Psychological Science, 8,
162166.
Perahia, D. G. S., Pritchett, Y. L., Kajdasz, D. K., Bauer, M.,
Jain, R., Russell, J. M., Walker, D. J., Spencer, K. A.,
Froud, D. M., Raskin, J., & Thase, M. E. (2008). A randomized, double-blind comparison of duloxetine and
venlafaxine in the treatment of patients with major depressive disorder. Journal of Psychiatric Research, 42,
2234.

Perkins, D. N. (1988). Creativity and the quest for mechanism. In R. J. Sternberg & E. E. Smith (Eds.), The psychology of human thought (pp. 309336). Cambridge,
UK: Cambridge University Press.
Perls, F. S. (1969). Gestalt therapy verbatim. Lafayette, CA:
Real People Press.
Peters, E., Vstfjll, D., Slovic, P., Mertz, C. K., Mazzocco, K.,
& Dickert, S. (2006). Numeracy and decision making.
Psychological Science, 17, 407413.
Peterson, C., & Seligman, M. E. P. (1984). Causal explanations as a risk factor for depression: Theory and evidence. Psychological Review, 91, 347374.
Peterson, C., & Vaidya, R. S. (2001). Explanatory style, expectations, and depressive symptoms. Personality and
Individual Differences, 31, 12171223.
Peterson, H. M., & Kemp, R. I. (2006). Co-witness talk: A
survey of eyewitness discussion. Psychology Crime &
Law, 12, 181191.
Peterson, L. R., & Peterson, M. J. (1959). Short-term retention of individual verbal items. Journal of Experimental
Psychology, 58, 193198.
Peterson, R. S., & Nemeth, C. J. (1996). Focus versus flexibility: Majority and minority influence can both improve
performance. Personality and Social Psychology Bulletin,
22, 1423.
Petrie, K. J., Booth, R. J., & Pennebaker, J. W. (1998). The immunological effects of thought suppression. Journal of
Personality and Social Psychology, 75, 12641272.
Petrie, K. J., Fontanilla, I., Thomas, M. G., Booth, R. J., &
Pennebaker, J. W. (2004). Effect of written emotional
expression on immune function in patients with human
immunodeficiency virus infection: A randomized trial.
Psychosomatic Medicine, 66, 272275.
Petry, N. M., Alessi, S. M., Marx, J., Austin, M., & Tardif,
M. (2005). Vouchers versus prizes: Contingency management treatment of substance abusers in community
settings. Journal of Consulting and Clinical Psychology,
73, 10051014.
Pettigrew, T. F. (2008). Future directions for intergroup contact theory and research. International Journal of Intercultural Relations, 32, 187199.
Pettigrew, T. F., Christ, O., Wagner, U., & Stellmacher, J.
(2007). Direct and indirect intergroup contact effects
on prejudice: A normative interpretation International.
Journal of Intercultural Relations, 31, 41425.
Pettigrew, T. F., & Tropp, L. R. (2006). A meta-analytic test
of intergroup contact theory. Journal of Personality and
Social Psychology, 90, 751783.
Petty, R. E., & Briol, P. (2008). Persuasion: From single to
multiple to metacognitive processes. Perspectives on Psychological Sciences, 3, 137147.
Petty, R. E., Cacioppo, J. T., Strathman, A. J., & Priester, J. R.
(2005). To think or not to think: Exploring two routes to
persuasion. In T. C. Brock & M. C. Green (Eds.), Persuasion: Psychological insights and perspectives (2nd ed., pp.
81116). Thousand Oaks, CA: Sage.
Pfeifer, M., Goldsmith, H. H., Davidson, R. J., & Rickman,
M. (2002). Continuity and change in inhibited and uninhibited children. Child Development, 73, 14741485.
Piaget, J. (1929). The childs conception of the world. New
York: Harcourt, Brace.
Piaget, J. (1954). The construction of reality in the child. New
York: Basic Books.
Piaget, J. (1965). The moral judgment of the child (M. Gabain,
Trans.). New York: Macmillan.
Piaget, J. (1977). The development of thought: Equilibrium of
cognitive structures. New York: Viking Press.
Piccione, C., Hilgard, E. R., & Zimbardo, P. G. (1989). On
the degree of stability of measured hypnotizability over a
25-year period. Journal of Personality and Social Psychology, 56, 289295.
Pilkonis, P. A., & Zimbardo, P. G. (1979). The personal and
social dynamics of shyness. In C. E. Izard (Ed.), Emotions in personality and psychopathology (pp. 131160).
New York: Plenum Press.
Pines, A., & Zimbardo, P. G. (1978). The personal and cultural dynamics of shyness: A comparison between Israelis, American Jews and Americans. Journal of Psychology
and Judaism, 3, 81101.

Piotrowski, C., Keller, J. W., & Ogawa, T. (1993). Projective


techniques: An international perspective. Psychological
Reports, 72, 179182.
Pischke, C. R., Scherwitz, L., Weidner, G., & Ornish, D.
(2008). Long-term effects of lifestyle changes on well-being and cardiac variables among coronary heart disease
patients. Health Psychology, 27, 584592.
Pitts, D. G. (1982). The effects of aging on selected visual
functions: Dark adaptation, visual acuity, stereopsis,
and brightness contrast. In R. Sekuler, D. Kline, & K.
Dismukes (Eds.), Aging and human visual function (pp.
131159). New York: Liss.
Plazzi, G., Vertugno, R., Provini, F., & Montagna, P. (2005).
Sleepwalking and other ambulatory behaviours during
sleep. Neurological Sciences, 26, s193s198.
Plomin, R., DeFries, J. C., Craig, I. W., & McGuffin, P. (2003).
Behavioral genetics. In R. Plomin, J. C. DeFries, I. W.
Craig, & P. McGuffin (Eds.), Behavioral genetics in the
postgenomic era (pp. 315). Washington, DC: American
Psychological Association.
Plomin, R., & Petrill, S. A. (1997). Genetics and intelligence:
Whats new? Intelligence, 24, 5377.
Plomin, R., & Spinath, F. M. (2004). Intelligence: Genetics,
genes, and genomics. Journal of Personality and Social
Psychology, 86, 112129.
Plous, S. (1996a). Attitudes toward the use of animals in
psychological research and education: Results from a
national survey of psychology majors. Psychological Science, 7, 352358.
Plous, S. (1996b). Attitudes toward the use of animals in
psychological research and education: Results from a
national survey of psychologists. American Psychologist,
51, 11671180.
Polivy, J., & Herman, C. P. (1999). Distress and eating: Why
do dieters overeat? International Journal of Eating Disorders, 26, 153164.
Porter, L. W., & Lawler, E. E. (1968). Managerial attitudes
and performance. Homewood, IL: Irwin.
Posada, R., & Wainryb, C. (2008). Moral development in a
violent society: Columbian childrens judgments in the
context of survival and revenge. Child Devleopment, 79,
882898.
Poucet, B. (1993). Spatial cognitive maps in animals: New
hypotheses on their structure and neural mechanisms.
Psychological Review, 100, 163182.
Powers, M. B., & Emmelkamp, P. M. G. (2008). Virtual reality exposure therapy for anxiety disorders: A meta-analysis. Journal of Anxiety Disorders, 22, 561569.
Powley, T. (1977). The ventromedial hypothalamic syndrome, satiety, and a cephalic phase hypothesis. Psychological Review, 84, 89126.
Preckel, F., Holling, H., & Wiese, M. (2006). Relationship of
intelligence and creativity in gifted and non-gifted students: An investigation of threshold theory. Personality
and Individual Differences, 40, 159170.
Premack, D. (1965). Reinforcement theory. In D. Levine
(Ed.), Nebraska symposium on motivation (pp. 128180).
Lincoln: University of Nebraska Press.
Premack, D. (1971). Language in chimpanzee? Science, 172,
808822.
Pressman, L. J., Loo, S. K., Carpenter, E. M., Asarnow, J. R.,
Lynn, D., McCracken, J. T., McGough, J. J., Lubke, G.
H., Yang, M. H., & Smalley, S. L. (2006). Relationship of
family environment and parental psychiatric diagnosis
to impairment in ADHD. Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 45, 346354.
Prosser, D., Johnson, S., Kuipers, E., Szmukler, G., Bebbington, P., & Thornicroft, G. (1997). Perceived sources of
work stress and satisfaction among hospital and community mental health staff, and their relation to mental
health, burnout, and job satisfaction. Journal of Psychosomatic Research, 43, 5159.

Quine, W. V. O. (1960). Word and object. Cambridge, MA:


The MIT Press.
Quittner, A. L., Modi, A., Lemanek, K. L., Ievers-Landis,
C. E., & Rapoff, M. A. (2008). Evidence-based assessment

of adherence to medical treatments in pediatric psychology. Journal of Pediatric Psychology, 33, 916936.

Rachlin, H. (1990). Why do people gamble and keep gambling despite heavy losses? Psychological Science, 1,
294297.
Radvansky, G. A. (2006). Human memory. Boston: Allyn &
Bacon.
Rahman, Q., & Wilson, G. D. (2003). Born gay? The psychobiology of human sexual orientation. Personality and
Individual Differences, 34, 13371382.
Rahman, R. A., & Melinger, A. (2007). When bees hamper
the production of honey: Lexical interference from associates in speech production. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 33, 604614.
Rajaram, S., & Roediger, H. L. III (1993). Direct comparison
of four implicit memory tests. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 19,
765776.
Ramey, C. H., & Weisberg, R. W. (2004). The poetical activity of Emily Dickinson: A further test of the hypothesis
that affective disorders foster creativity. Creativity Research Journal, 16, 173185.
Ramrez, J. M., & Andreu, J. M. (2006). Aggression, and some
related psychological constructs (anger, hostility, and
impulsivity): Some comments from a research project.
Neuroscience and Biobehavioral Reviews, 30, 276291.
Rapoport, J. L. (1989, March). The biology of obsessions and
compulsions. Scientific American, pp. 8389.
Rasch, B., & Born, J. (2008). Reactivation and consolidation
of memory during sleep. Current Directions in Psychological Science, 17, 188192.
Rasmussen, T., & Milner, B. (1977). The role of early leftbrain injury in determining lateralization of cerebral
speech functions. Annals of the New York Academy of
Sciences, 299, 355369.
Ratcliff, R., & McKoon, G. (1978). Priming in item recognition: Evidence for the propositional structure of sentences. Journal of Verbal Learning and Verbal Behavior,
17, 403418.
Rau, H., Bhrer, M., & Wietkunat, R. (2003). Biofeedback of
R-wave-to-pulse interval normalizes blood pressure. Applied Psychophysiology and Biofeedback, 28, 3746.
Rawson, R. A., Maxwell, J., & Rutkowski, B. (2007). OxyContin abuse: Who are the users? The American Journal of
Psychiatry, 164, 16341636.
Ray, W. J., Keil, A., Mikuteit, A., Bongartz, W., & Elbert,
T. (2002). High resolution EEG indicators of pain responses in relation to hypnotic susceptibility and suggestion. Biological Psychology, 60, 1736.
Raynor, H. A., & Epstein, L. H. (2001). Dietary variety, energy regulation, and obesity. Psychological Bulletin, 127,
325341.
Raz, A. (2005). Attention and hypnosis: Neural substrates
and genetic associations of two converging processes.
International Journal of Clinical and Experimental Hypnosis, 53, 237258.
Reb, J. (2008). Regret aversion and decision process quality:
Effects of regret salience on decision process carefulness.
Organizational Behavior and Human Decision Processes,
105, 169182.
Recanzone, G. H., & Sutter, M. L. (2008). The biological basis
of audition. Annual Review of Psychology, 59, 119142.
Regalado, M., Sareen, H., Inkelas, M., Wissow, L. S., & Halfon, N. (2004). Parents discipline of young children: Results from the national survey of early childhood health.
Pediatrics, 113, 19521958.
Regan, R. T. (1971). Effects of a favor and liking on compliance. Journal of Experimental Social Psychology, 7,
627639.
Reilly, T., Atkinson, G., Edwards, B., Waterhouse, J., Farrelly,
K., & Fairhurst, E. (2007). Diurnal variation in temperature, mental and physical performance, and tasks
specifically related to football (soccer). Chronobiology
International, 24, 507519.
Reis, H. T., & Aron, A. (2008). Love: What is it, why does it
matter, and how does it operate? Perspectives on Psychological Science, 3, 8086.
Renzulli, J. S. (2005). The three-ring conception of giftedness: A developmental model for promoting creative

Kaynaka

585

productivity. In R. J. Sternberg & J. E. Davidson (Eds.),


Conceptions of giftedness (2nd ed.) (pp. 246279). New
York: Cambridge University Press.
Rescorla, R. A. (1966). Predictability and number of pairings
in Pavlovian fear conditioning. Psychonomic Science, 4,
383384.
Rescorla, R. A. (1988). Pavlovian conditioning: Its not what
you think it is. American Psychologist, 43, 151160.
Reti, I. M., Samuels, J. F., Eaton, W. W., Bienvenu, O. J. III,
Costa, P. T. Jr., & Nestadt, G. (2002). Adult antisocial
personality traits are associated with experiences of low
paternal care and maternal overprotection. Acta Psychiatrica Scandinavica, 106, 126133.
Reyna, C., & Weiner, B. (2001). Justice and utility in the classroom: An attributional analysis of the goals of teachers
punishment and intervention strategies. Journal of Educational Psychology, 93, 309319.
Reynolds, J. S., & Perrin, N. A. (2004). Mismatches in social
support and psychosocial adjustment. Health Psychology, 23, 425430.
Ribeiro, S. C., Kennedy, S. E., Smith, Y. R., Stohler, C. S.,
& Zubieta, J. K. (2005). Interface of physical and
emotional stress regulation through the endogenous
opioid system and -opioid receptors. Progress in
Neuro-Psychopharmacology & Biological Psychiatry, 29,
12641280.
Richards, M. H., Crowe, P. A., Larson, R., & Swarr, A. (1998).
Developmental patterns and gender differences in the
experience of peer companionship during adolescence.
Child Development, 69, 154163.
Rinck, M. (2008). Spatial situation models and narrative
comprehension. In M. A. Gluck, J. R. Anderson, & S. M.
Kosslyn (Eds.), Memory and mind: A festschrift for Gordon H. Bower (pp. 359370). Mahwah, NJ: Erlbaum.
Ritchie, P. L.-J. (2007). Annual report of the International
Union of Psychological Science (IUPsyS) to the International Council for Science. International Journal of
Psychology, 42, 353360.
Rivas-Vazquez, R. A. (2003). Benzodiazepines in contemporary clinical practice. Professional Psychology: Research
and Practice, 34, 424428.
Roberson, D., Davidoff, J., Davies, I. R. L., & Shapiro, L. R.
(2005). Color categories: Evidence for the cultural relativity hypothesis. Cognitive Psychology, 50, 378411.
Roberts, A., Cash, T. F., Feingold, A., & Johnson, B. T. (2006).
Are BlackWhite differences in females body dissatisfaction decreasing? A meta-analytic review. Journal of
Consulting and Clinical Psychology, 74, 11211131.
Roberts, A. H., Kewman, D. G., Mercier, L., & Hovell, M.
(1993). The power of nonspecific effects in healing: Implications for psychosocial and biological treatments.
Clinical Psychology Review, 13, 375391.
Rode, J. C., Mooney, C. H., Arthaud-Day, M. L., Near, J. P.,
Baldwin, T. T., Rubin, R. S., & Bommer, W. H. (2007).
Emotional intelligence and individual performance: Evidence of direct and moderated effects. Journal of Organizational Behavior, 28, 399421.
Roediger, H. L. III, Gallo, D. A., & Geraci, L. (2002). Processing approaches to cognition: The impetus from the
levels-of-processing framework. Memory, 10, 319332.
Roenneberg, T., Kuehnle, T., Juda, M., Kantermann, T., Allebrandt, K., Gordijn, M., & Merrow, M. (2007). Epidemiology of the human circadian clock. Sleep Medicine
Reviews, 11, 429438.
Roese, N. J., & Summerville, A. (2005). What we regret most
. . . and why. Personality and Social Psychology Bulletin,
31, 12731285.
Rogers, C. R. (1947). Some observations on the organization
of personality. American Psychologist, 2, 358368.
Rogers, C. R. (1951). Client-centered therapy: Its current practice, implications and theory. Boston: Houghton Mifflin.
Rogers, C. R. (1959). A theory of therapy, personality, and
interpersonal relationships, as developed in the clientcentered framework. In S. Koch (Ed.), Psychology: A
study of a science (Vol. 3). New York: McGraw-Hill.
Rogers, C. R. (1977). On personal power: Inner strength and
its revolutionary impact. New York: Delacorte.

586

Kaynaka

Rogers, M., & Smith, K. (1993). Public perceptions of subliminal advertising: Why practitioners shouldnt ignore
this issue. Journal of Advertising Research, 33(2), 1018.
Rogers, S. (1993). How a publicity blitz created the myth of
subliminal advertising. Public Relations Quarterly, 37,
1217.
Rogoff, B. (1990). Apprenticeship in thinking: Cognitive development in social context. New York: Oxford University Press.
Rogoff, B. (2003). The cultural nature of human development.
London: Oxford University Press.
Rogoff, B., & Chavajay, P. (1995). Whats become of research
on the cultural basis of cognitive development? American Psychologist, 50, 859877.
Rohrer, J. H., Baron, S. H., Hoffman, E. L., & Swinder, D. V.
(1954). The stability of autokinetic judgment. Journal of
Abnormal and Social Psychology, 49, 595597.
Roid, G. (2003). Stanford-Binet intelligence scale (5th ed.).
Itasca, IL: Riverside Publishing.
Roisman, G. I., Clausell, E., Holland, A., Fortuna, K., & Elieff, C. (2008). Adult romantic relationships as contexts
of human development: A multimethod comparison
among same-sex couples with opposite-sex dating, engaged, and married dyads. Developmental Psychology,
44, 91101.
Rolls, E. T. (2000). Memory systems in the brain. Annual
Review of Psychology, 51, 599630.
Rolls, E. T. (2005). Taste, olfactory, and food texture processing in the brain, and the control of food intake. Physiology & Behavior, 85, 4556.
Romer, M., Lehrner, J., Wymelbeke, V. V., Jiang, T., Deecke,
L. & Brondel, L. (2006). Does modification of olfactogustatory stimulation diminish sensory-specific satiety
in humans? Physiology & Behavior, 87, 469477.
Root, R. W. II, & Resnick, R. J. (2003). An update on the diagnosis and treatment of attention-deficit/hyperactivity
disorder in children. Professional Psychology: Research
and Practice, 34, 3441.
Rorschach, H. (1942). Psychodiagnostics: A diagnostic test
based on perception. New York: Grune & Stratton.
Rosch, E., & Mervis, C. B. (1975). Family resemblances:
Studies in the internal structure of categories. Cognitive
Psychology, 7, 573605.
Rosch, E. H. (1973). Natural categories. Cognitive Psychology,
4, 328350.
Rosch, E. H. (1978). Principles of categorization. In E. Rosch
& B. B. Lloyd (Eds.), Cognition and categorization (pp.
2748). Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Rosch, E. H., Mervis, C. B., Gray, W. D., Johnson, D. M., &
Boyes-Braem, P. (1976). Basic objects in natural categories. Cognitive Psychology, 8, 382439.
Rose, A. J., & Rudolph, K. D. (2006). A review of sexdifferences in peer relationship processes: Potential
trade-offs for the emotional and behavioral development
of girls and boys. Psychological Bulletin, 132, 98131.
Rose, M. E., & Grant, J. E. (2008). Pharmacotherapy for
methamphetamine dependence: A review of the
pathophysiology of methamphetamine addiction and
the theoretical basis and efficacy of pharmacotherapeutic interventions. Annals of Clinical Psychiatry, 20,
145155.
Rosenfield, S. (1997). Labeling mental illness: The effects of
received services and perceived stigma on life satisfaction. American Sociological Review, 62, 660672.
Rosenhan, D. L. (1973). On being sane in insane places. Science, 179, 250258.
Rosenhan, D. L. (1975). The contextual nature of psychiatric
diagnoses. Journal of Abnormal Psychology, 84, 462474.
Rosenthal, A. M. (1964). Thirty-eight witnesses. New York:
McGraw-Hill.
Rosenthal, R., & Fode, K. L. (1963). The effect of experimenter bias on the performance of the albino rat. Behavioral Science, 8, 183189.
Rosenthal, R., & Jacobson, L. F. (1968). Pygmalion in the
classroom: Teacher expectations and intellectual development. New York: Holt.

Rosenzweig, M. R. (1996). Aspects of the search for neural


mechanisms of memory. Annual Review of Psychology,
47, 132.
Rosenzweig, M. R. (1999). Effects of differential experience
on brain and cognition throughout the life span. In S. H.
Broman & J. M. Fletcher (Eds.), The changing nervous
system: Neurobehavioral consequences of early brain disorders (pp. 2550). New York: Oxford University Press.
Ross, L. (1977). The intuitive psychologist and his shortcomings. In L. Berkowitz (Ed.), Advances in experimental
social psychology (Vol. 10, pp. 173220). New York: Academic Press.
Ross, L. (1988). Situational perspectives on the obedience
experiments. [Review of the obedience experiments: A
case study of controversy in social science]. Contemporary Psychology, 33, 101104.
Ross, L., Amabile, T., & Steinmetz, J. (1977). Social roles,
social control and biases in the social perception process. Journal of Personality and Social Psychology, 37,
485494.
Ross, L., & Nisbett, R. E. (1991). The person and the situation:
Perspectives of social psychology. New York: McGrawHill.
Rothbart, M. K. (2007). Temperament, development, and
personality. Current Directions in Psychological Science,
16, 207212.
Rothbaum, B. O., Anderson, P., Zimand, E., Hodges, L.,
Lang, D., & Wilson, J. (2006). Virtual reality exposure
therapy and standard (in vivo) exposure therapy in the
treatment of fear of flying. Behavior Therapy, 37, 8090.
Rothman, D. J. (1971). The discovery of the asylum: Social
order and disorder in the new republic. Boston: Little,
Brown.
Rotter, J. B. (1954). Social learning and clinical psychology.
Englewood Cliffs, NJ: Prentice-Hall.
Rotter, J. B. (1966). Generalized expectancies for internal
versus external locus of control of reinforcement. Psychological Monographs, 80 (Whole No. 609).
Rouse, S. V., Greene, R. L., Butcher, J. N., Nichols, D. S., &
Williams, C. L. (2008). What do the MMPI-2 Restructured Clinical Scales reliably measure? Answers from
multiple research settings. Journal of Personality Assessment, 90, 435442.
Roussi, P. (2002). Discriminative facility in perceptions of
control and its relation to psychological distress. Anxiety,
Stress, & Coping: An International Journal, 15, 179191.
Roussi, P., Krikeli, V., Hatzidimitriou, C., & Koutri, I. (2007).
Patterns of coping, flexibility in coping and psychological distress in women diagnosed with breast cancer. Cognitive Therapy and Research, 31, 97109.
Rozin, P., & Fallon, A. E. (1987). A perspective on disgust.
Psychological Review, 94, 2341.
Rozin, P., Millman, L., & Nemeroff, C. (1986). Operation
of the laws of sympathetic magic in disgust and other
domains. Journal of Personality and Social Psychology,
50, 703712.
Rubin, D. C., & Kontis, T. C. (1983). A schema for common
cents. Memory & Cognition, 11, 335341.
Ruch, R. (1937). Psychology and life. Glenview, IL: Scott,
Foresman.
Rudd, M. D., Berman, A. L., Joiner, T. E. Jr., Nock, M. K.,
Silverman, M. M., Mandrusiak, M., Van Orden, K., &
Witte, T. (2006). Warning signs for suicide: Theory,
research, and clinical applications. Suicide and LifeThreatening Behavior, 36, 255262.
Ruitenbeek, H. M. (1973). The first Freudians. New York:
Jason Aronson.
Rule, N. O., & Ambady, N. (2008). The face of success: Inferences from chief executive officers appearance predict
company profits. Psychological Science, 19, 109111.
Runco, M. A. (1991). Divergent thinking. Norwood, NJ:
Ablex.
Runco, M. A. (2007). Creativity: Theories and themes: Research, development, and practice. San Diego, CA: Elsevier Academic Press.
Runco, M. A. (2008). Commentary: Divergent thinking is
not synonymous with creativity. Psychology of Aesthetics, Creativity, and the Arts, 2, 9396.
Ruscio, A. M. Brown, T. A., Chiu, W. T., Sareen, J., Stein,
M. B., & Kessler, R. C. (2008). Social fears and social
phobia in the USA: Results from the National Comor-

bidity Survey Replication. Psychological Medicine, 38,


1528.
Russo, F. A., & Thompson, W. F. (2005). An interval size
illusion: The influence of timbre on the perceived size
of melodic intervals. Perception & Psychophysics, 67,
559568.
Russo, N. F., & Denmark, F. L. (1987). Contributions of
women to psychology. Annual Review of Psychology, 38,
279298.
Rutter, P. A., & Behrendt, A. E. (2004). Adolescent suicide
risk: Four psychosocial factors. Adolescence, 39, 295
302.
Ryder, R. D. (2006). Speciesism in the laboratory. In P. Singer
(Ed.), In defense of animals: The second wave. Oxford,
UK: Blackwell.
Ryff, C. D. (1989). In the eye of the beholder: Views of psychological well-being among middle-aged and older
adults. Psychology and Aging, 4, 195210.

Sachdev, P., Mondraty, N., Wen, W., & Gulliford, K. (2008).


Brains of anorexia nervosa patients process self-images
differently from non-self-images: An fMRI study. Neuropsychologia, 46, 21612168.
Saffran, J., Hauser, M., Seibel, R., Kapfhamer, J., Tsao, F., &
Cushman, F. (2008). Grammatical pattern learning by
human infants and cotton-top tamarin monkeys. Cognition, 107, 479500.
Sak, U. (2004). A synthesis of research on psychological types
of gifted adolescents. Journal of Secondary Gifted Education, 15, 7079.
Salihu, H. M., & Wilson, R. E. (2007). Epidemiology of prenatal smoking and perinatal outcomes. Early Human
Development, 83, 713720.
Salloway, S., Mintzer, J., Weiner, M. R., & Cummings, J. L.
(2008). Disease-modifying therapies in Alzheimers disease. Alzheimers & Dementia, 4, 6579.
Salthouse, T. A. (2006). Mental exercise and mental aging:
Evaluating the validity of the use it or lose it hypothesis. Perspectives on Psychological Science, 1, 6887.
Salvy, S.-J., Jarrin, D., Paluch, R., Irfan, N., & Pliner, P.
(2007). Effects of social influence on eating in couples,
friends and strangers. Appetite, 49, 9299.
Salvy, S.-J., Kieffer, E., & Epstein, L. H. (2008). Effects of social context on overweight and normal-weight childrens
food selection. Eating Behaviors, 9, 190196.
Salzinger, S., Ng-Mak, D. S., Feldman, R. S., Kam, C. M., &
Rosario, M. (2006). Exposure to community violence:
Processes that increase the risk for inner-city middle
school children. Journal of Early Adolescence, 26, 232
266.
Samuel, A. G. (1981). Phonemic restoration: Insights from a
new methodology. Journal of Experimental Psychology:
General, 110, 474494.
Samuel, A. G. (1991). A further examination of attentional
effects in the phonemic restoration illusion. Quarterly
Journal of Experimental Psychology: Human Experimental Psychology, 43A, 679699.
Samuel, A. G. (1997). Lexical activation produces potent
phonemic percepts. Cognitive Psychology, 32, 97127.
Sanderson, C. A., Rahm, K. B., & Beigbeder, S. A. (2005).
The link between pursuit of intimacy goals and satisfaction in close same-sex friendships: An examination of
the underlying processes. Journal of Social and Personal
Relationships, 22, 7598.
Sandstrom, M. J., & Cramer, P. (2003). Girls use of defense
mechanisms following peer rejection. Journal of Personality, 71, 605627.
Santhi, N., Aeschbach, D., Horowitz, T. S., & Czeisler, C. A.
(2008). The impact of sleep timing and bright light exposure on attentional impairment during night work.
Journal of Biological Rhythms, 23, 341352.
Santosa, C. M., Strong, C. M., Nowakowska, C., Wang, P.
W., Rennicke, C. M., & Ketter, T. A. (2007). Enhanced
creativity in bipolar disorder patients: A controlled
study. Journal of Affective Disorders, 100, 3139.
Sapir, E. (1964). Culture, language, and personality. Berkeley:
University of California Press. (Original work published
1941)

Sapolsky, R. M. (1994). Why zebras dont get ulcers: A guide


to stress, stress-related disease, and coping. New York:
Freeman.
Satir, V. (1967). Conjoint family therapy (rev. ed.). Palo Alto,
CA: Science and Behavior Books.
Savage-Rumbaugh, S., Shanker, S. G., & Taylor, T. J. (1998).
Apes, language, and the human mind. New York: Oxford
University Press.
Savic, I., & Lindstrm, P. (2008). PET and MRI show differences in cerebral asymmetry and functional connectivity
between homo- and heterosexual subjects. PNAS, 105,
94039408.
Scaramella, L. V., Neppl, T. K., Ontai, L. L., & Conger, R. D.
(2008). Consequences of socioeconomic disadvantage
across three generations: Parenting behavior and child
externalizing problems. Journal of Family Psychology,
22, 725733.
Scarborough, E., & Forumoto, L. (1987). Untold lives: The
first generation of women psychologists. New York: Columbia University Press.
Schachter, S. (1971a). Emotion, obesity and crime. New York:
Academic Press.
Schaie, K. W. (2005). Developmental influences on adult intelligence: The Seattle longitudinal study. New York: Oxford University Press.
Schick, B., Marschark, M., & Spencer, P. E. (Eds.) (2006). Advances in the sign language development of deaf children.
New York: Oxford University Press.
Schiff, M., & Bargal, D. (2000). Helping characteristics of
self-help and support groups: Their contribution to participants subjective well-being. Small Group Research,
31, 275304.
Schalock, R. L., Luckasson, R. A., & Shogren, K. A. (2007).
The renaming of Mental Retardation: Understanding
the change to the term Intellectual Disability. Intellectual
and Developmental Disabilities, 45, 116124.
Schlenger, W. E., Caddell, J. M., Ebert, L., Jordan, B. K.,
Rourke, K. M., Wilson, D., Thalji, L., Dennis, J. M.,
Fairbank, J. A., & Kulka, R. A. (2002). Psychological reactions to terrorist attacks: Findings from the National
Study of Americans reactions to September 11. JAMA,
288, 581588.
Schlitz, M. (1997). Dreaming for the community: Subjective
experience and collective action among the Anchuar Indians of Ecuador. Research proposal. Marin, CA: Institute
of Noetic Sciences.
Schmader, T., Johns, M., & Forbes, C. (2008). An integrated
process model of stereotype threat effects on performance. Psychological Review, 115, 336356.
Schmitt, D. P. (2003). Universal sex differences in desire for
sexual variety: Tests from 52 nations, 6 continents, and
13 islands. Journal of Personality and Social Psychology,
85, 85104.
Schneider, K., & May, R. (1995). The psychology of existence:
An integrative, clinical perspective. New York: McGrawHill.
Scholz, U., Schz, B., Ziegelmann, J., Lippke, S., & Schwarzer,
R. (2008). Beyond behavioural intentions: Planning mediates between intentions and physical activity. British
Journal of Health Psychology, 13, 479494.
Schousboe, K., Visscher, P. M., Erbas, B., Kyvik, K. O., Hopper, J. L., Henriksen, J. E., Heitmann, B. L., & Srensen,
T. I. A. (2004). Twin study of genetic and environmental
influences on adult body size, shape, and composition.
International Journal of Obesity, 28, 3948.
Schredl, M., & Erlacher, D. (2008). Relation between waking sport activities, reading, and dream content in sports
students and psychology students. The Journal of Psychology, 142, 267275.
Schutter, D. J. L. G. (2008). Antidepressant efficacy of highfrequency transcranial magnetic stimulation over the
left dorsolateral prefrontal cortex in double-blind shamcontrolled designs: A meta-analysis. Psychological Medicine
Schwab, C., Bugnyar, T., Schloegl, C., & Kotrschal, K. (2008).
Enhanced social learning between siblings in common
ravens, Corvus corax. Animal Behaviour, 75, 501508.
Schtzwohl, A. (2006). Sex differences in jealousy: Information search and cognitive preoccupation. Personality and
Individual Differences, 40, 285292.
Schwartz, B., Ward, A., Monterosso, J., Lyubomirsky, S.,
White, K., & Lehman, D. R. (2002). Maximizing versus

satisficing: Happiness is a matter of choice. Journal of


Personality and Social Psychology, 83, 11781197.
Schwarz, N., Bless, H., Wnke, M., & Winkielman, P. (2003).
Accessibility revisited. In G. V. Bodenhausen & A. J.
Lambert (Eds.), Foundations of social cognition: A festschrift in honor of Robert S. Wyer (pp. 5177). Mahwah,
NJ: Erlbaum.
Schweinhart, L. J. (2004). The High/Scope Perry preschool
study through age 40: Summary, conclusions, and frequently asked questions. Retrieved from www.highscope
.org/Research/PerryProject/PerryAge40SumWeb.pdf.
Sciutto, M. J., & Eisenberg, M. (2007). Evaluating the evidence for and against the overdiagnosis of ADHD. Journal of Attention Disorders, 11, 106113.
Scott, D., Scott, L. M., & Goldwater, B. (1997). A performance improvement program for an international-level
track and field athlete. Journal of Applied Behavior Analysis, 30, 573575.
Scull, A. (1993). A most solitary of afflictions: Madness and
society in Britain 17001900. London: Yale University
Press.
Seamon, J. G., Philbin, M. M., & Harrison, L G. (2006). Do
you remember proposing marriage to the Pepsi machine? False recollections from a campus walk. Psychonomic Bulletin & Review, 13, 752756.
Seal, D. S., Smith, M., Coley, B., Perry, J., & Gamez, M.
(2008). Urban heterosexual couples sexual scripts for
three shared sexual experiences. Sex Roles, 58, 626638.
Sear, R., & Mace, R. (2008). Who keeps children alive? A
review of the effects of kin on child survival. Evolution
and Human Behavior, 29, 118.
Searle, J. R. (1979). Literal meaning. In J. R. Searle (Ed.), Expression and meaning (pp. 117136). Cambridge, UK:
Cambridge University Press.
Sears, S. R., Stanton, A. L., & Danoff-Burg, S. (2003). The
yellow brick road and the Emerald City: Benefit finding,
positive reappraisal coping, and posttraumatic growth in
women with early-stage breast cancer. Health Psychology, 22, 487497.
Sedikides, C., Gaertner, L., & Toguchi, Y. (2003). Pancultural
self-enhancement. Journal of Personality and Social Psychology, 84, 6079.
Sedikides, C., & Gregg, A. P. (2008). Self-enhancement: Food
for thought. Perspectives on Psychological Science, 3,
102116.
Segerstrom, S. C. (2005). Optimism and immunity: Do
positive thoughts always lead to positive effects? Brain,
Behavior, and Immunity, 19, 195200.
Segerstrom, S. C. (2006). How does optimism suppress immunity? Evaluation of three affective pathways. Health
Psychology, 25, 653657.
Segerstrom, S. C. (2007). Stress, energy, and immunity. Current Directions in Psychological Science, 16, 326330.
Seidenberg, M. S., & Petitto, L. A. (1979). Signing behavior in
apes: A critical review. Cognition, 7, 177215.
Seidler, R. D., Purushotham, A., Kim, S. G., Ugurbil, K.,
Willingham, D., & Ashe, J. (2002). Cerebellum activation associated with performance change but no motor
learning. Science, 296, 20432046.
Selfridge, O. G. (1955). Pattern recognition and modern
computers. Proceedings of the Western Joint Computer
Conference. New York: Institute of Electrical and Electronics Engineers.
Seligman, M. E. P. (1975). Helplessness: On depression, development, and death. San Francisco: Freeman.
Seligman, M. E. P. (1991). Learned optimism. New York:
Norton.
Seligman, M. E. P., & Maier, S. F. (1967). Failure to escape
traumatic shock. Journal of Experimental Psychology, 74,
19.
Seligman, M. E. P., Steen, T. A., Park, N., & Peterson, C.
(2005). Positive psychology progress: Empirical validation of interventions. American Psychologist, 60,
410421.
Selye, H. (1976a). Stress in health and disease. Reading, MA:
Butterworth.
Selye, H. (1976b). The stress of life (2nd ed.). New York:
McGraw-Hill.

Kaynaka

587

Serpell, R. (2000). Intelligence and culture. In R. J. Sternberg


(Ed.), Handbook of intelligence (pp. 549577). Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Serpell, R., & Boykin, A. W. (1994). Cultural dimensions of
cognition: A multiplex, dynamic system of constraints
and possibilities. In R. J. Sternberg (Ed.), Handbook of
perception and cognition: Vol. 2. Thinking and problem
solving (pp. 369408). Orlando, FL: Academic Press.
Sevdalis, N., & Harvey, N. (2007). Biased forecasting of postdecisional affect. Psychological Science, 18, 678681.
Shafir, E. (1993). Choosing versus rejecting: Why some options are both better and worse than others. Memory &
Cognition, 21, 546556.
Sharpsteen, D. J., & Kirkpatrick, L. A. (1997). Romantic jealousy and adult romantic attachment. Journal of Personality and Social Psychology, 72, 627640.
Shaver, P. R., & Hazan, C. (1994). Attachment. In A. L. Weber & J. H. Harvey (Eds.), Perspectives on close relationships (pp. 110 130). Boston: Allyn & Bacon.
Shaw, M., & Black, D. W. (2008). Internet addiction: Definition, assessment, epidemiology and clinical management. CNS Drugs, 22, 353365.
Sheehan, E. P. (1993). The effects of turnover on the productivity of those who stay. Journal of Social Psychology,
133, 699706.
Sheehy, R., & Horan, J. J. (2004). Effects of stress inoculation
training for 1st-year law students. International Journal
of Stress Management, 11, 4155.
Sheets, V. L., & Lugar, R. (2005). Sources of conflict between
friends in Russia and the United States. Cross-Cultural
Research, 39, 380398.
Sheldon, W. (1942). The varieties of temperament: A psychology of constitutional differences. New York: Harper.
Shepard, R. N. (1978). Externalization of mental images and
the act of creation. In B. S. Randhawa & W. E. Coffman
(Eds.), Visual learning, thinking, and communicating.
New York: Academic Press.
Shepard, R. N. (1984). Ecological constraints on internal representation: Resonant kinematics of perceiving, imagining, thinking and dreaming. Psychological Review, 91,
417447.
Sheppard, L. D., & Vernon, P. A. (2008). Intelligence and
speed of information-processing: A review of 50 years
of research. Personality and Individual Differences, 44,
535551.
Sher, K. J., Bartholow, B. D., & Wood, M. D. (2000). Personality and substance use disorders: A prospective
study. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 68,
818829.
Sherif, C. W. (1981, August). Social and psychological bases of
social psychology. The G. Stanley Hall Lecture on social
psychology, presented at the annual convention of the
American Psychological Association, Los Angeles, 1961.
Sherif, M. (1935). A study of some social factors in perception. Archives of Psychology, 27(187).
Sherif, M., Harvey, O. J., White, B. J., Hood, W. R., & Sherif,
C. W. (1988). The Robbers Cave experiment: Intergroup
conflict and cooperation. Middletown, CT: Wesleyan
University Press. (Original work published 1961)
Sherwood, C. C., Subiaul, F., & Zawidzki, T. W. (2008). A
natural history of the human mind: Tracing evolutionary changes in brain and cognition. Journal of Anatomy,
212, 426454.
Shevlin, M., Houston, J. E., Dorahy, M. J., & Adamson, G.
(2008). Cumulative traumas and psychosis: An analysis
of the National Comorbidity Study and the British
Psychiatric Morbidity Survey. Schizophrenia Bulletin,
34193199.
Shi, J., Gershon, E. S., & Liu, C. (2008). Genetic associations with schizophrenia: Meta-analyses of 12 candidate
genes. Schizophrenia Research, 104, 96107.
Shields, D. C., Asaad, W., Eskandar, E. N., Jain, F. A.,
Cosgrove, G. R., Flahtery, A. W., Cassem, E. H., Prince,
B. H., Rauch, S. L., & Dougherty, D. D. (2008). Prospective assessment of stereotactic ablative surgery for
intractable major depression. Biological Psychiatry, 64,
449454.
Shiffrar, M. (1994). When what meets where. Current Directions in Psychological Science, 3, 96100.

588

Kaynaka

Shiffrin, R. M. (2003). Modeling memory and perception.


Cognitive Science, 27, 341378.
Shiffrin, R. M., & Schneider, W. (1977). Controlled and automatic human information processing: II. Perceptual
learning, automatic attending, and a general theory. Psychological Review, 84, 127190.
Shih, J. H., Eberhart, N. K., Hammen, C. L., & Brennan, P. A
(2006). Differential exposure and reactivity to interpersonal stress predict sex differences in adolescent depression. Journal of Clinical Child and Adolescent Psychology, 35, 103115.
Shmueli-Goetz, Y., Target, M., Fonagy, P., & Datta, A. (2008).
The child attachment interview: A psychometric study
of reliability and discriminant validity. Developmental
Psychology, 44, 939956.
Shneidman, E. S. (1987, March). At the point of no return.
Psychology Today, pp. 5459.
Shoda, Y., Mischel, W., & Wright, J. C. (1993a). The role of
situational demands and cognitive competencies in behavior organization and personality coherence. Journal
of Personality and Social Psychology, 65, 10231035.
Shorter, L., Brown, S. L., Quinton, S. J., & Hinton, L. (2008).
Relationships between body-shape discrepancies with favored celebrities and disordered eating in young women.
Journal of Applied Social Psychology, 38, 13641377.
Shuwairi, S. M., Albert, M. K., & Johnson, S. P. (2007). Discrimination of possible and impossible objects in infancy. Psychological Science, 18, 303307.
Sia, T. L., Lord, C. G., Blessum, K. A., Ratcliff, C. D., & Lepper, M. R. (1997). Is a rose always a rose? The role of
social category exemplar change in attitude stability and
attitude-behavior consistency. Journal of Personality and
Social Psychology, 72, 501514.
Siegel, J. M. (2005). Clues to the functions of mammalian
sleep. Nature, 437, 12641271.
Siegel, P. H., Schraeder, M., & Morrison, R. (2008). A taxonomy of equity factors. Journal of Applied Social Psychology, 38, 6175.
Siegel, S. (1984). Pavlovian conditioning and heroin overdose: Reports by overdose victims. Bulletin of the Psychonomic Society, 22, 428430.
Siegel, S. (2005). Drug tolerance, drug addiction, and drug
anticipation. Current Directions in Psychological Science,
14, 296300.
Siegel, S., Hinson, R. E., Krank, M. D., & McCully, J. (1982).
Heroin overdose death: The contribution of drug-associated environmental cues. Science, 216, 436437.
Siever, L. J. (2008). Neurobiology of aggression and violence.
American Journal of Psychiatry, 165, 429442.
Sigmon, S. T., Pells, J. J., Edenfield, T. M., Hermann, B. A.,
Scharter, J. G., LaMattina, S. M., & Boulard, N. E. (2007).
Are we there yet? A review of gender comparisons in
three behavioral journals through the 20th century. Behavior Therapy, 38, 333339.
Sillitoe, R. V., & Vogel, M. W. (2008). Desire, disease, and
the origins of the dopaminergic system. Schizophrenia
Bulletin, 34, 212219.
Silventoinen, K., Pietilinen, K. H., Tynelius, P., Srensen,
T. I. A., Kaprio, J., & Rasmussen, F. (2007). Genetic and
environmental factors in relative weight from birth to
age 18: The Swedish young male twins study. International Journal of Obesity, 31, 615621.
Silventoinen, K., Posthuma, D., van Beijsterveldt, T., Bartels,
M., Boomsma, D. I. (2006). Genetic contributions to the
association between height and intelligence: Evidence
from Dutch twin data from childhood to middle age.
Genes, Brain and Behavior, 5, 585595.
Silverman, A. B., Reinherz, H. Z., & Giaconia, R. M. (1996).
The long-term sequelae of child and adolescent abuse: A
longitudinal community study. Child Abuse & Neglect,
20, 709723.
Simmons, J. A., Ferragamo, M. J., & Moss, C. F. (1998). Echodelay resolution in sonar images of the big brown bat,
Eptesicus fuscus. Proceedings of the National Academy of
Sciences of the United States, 95, 1264712652.
Simon, H. A. (1973). The structure of ill-structured problems. Artificial Intelligence, 4, 181202.
Simon, H. A. (1979). Models of thought (Vol. 1). New Haven:
Yale University Press.
Simon, H. A. (1989). Models of thought (Vol. 2). New Haven:
Yale University Press.

Simons, D. J., & Levin, D. T. (1998). Failure to detect changes


to people during a real-world interaction. Psychonomic
Bulletin & Review, 5, 644649.
Sinclair, R. C., Hoffman, C., Mark, M. M., Martin, L. L., &
Pickering, T. L. (1994). Construct accessibility and the
misattribution of arousal: Schachter and Singer revisited. Psychological Science, 5, 1519.
Singer, L. T., Arendt, R., Minnes, S., Farkas, K., Salvator, A.,
Kirchner, H. L., & Kliegman, R. (2002). Cognitive and
motor outcomes of cocaine-exposed infants. Journal of
the American Medical Association, 287, 19521960.
Singer, T., Verhaegen, P., Ghisletta, P., Lindenberger, U., &
Baltes, P. B. (2003). The fate of cognition in very old age:
Six-year longitudinal findings in the Berlin Aging Study
(BASE). Psychology & Aging, 18, 318331.
Sireteanu, R. (1999). Switching on the infant brain. Science,
286, 5961.
Skinner, B. F. (1938). The behavior of organisms. New York:
Appleton-Century-Crofts.
Skinner, B. F. (1953). Science and human behavior. New
York: Macmillan.
Skinner, B. F. (1957). Verbal behavior. New York: AppletonCentury-Crofts.
Skinner, B. F. (1966). What is the experimental analysis of
behavior? Journal of the Experimental Analysis of Behavior, 9, 213218.
Skinner, B. F. (1990). Can psychology be a science of mind?
American Psychologist, 45, 12061210.
Skodol, A. E., Pagano, M. E., Bender, D. S., Shea, M. T., Gunderson, J. G., Yen, S., Stout, R. L., Morey, L. C., Sanislow,
C. A., Grilo, C. M., Zanarini, M. C., & McGlashan, T.
H. (2005). Stability of functional impairment in patients
with schizotypal, borderline, avoidant, or obsessivecompulsive personality disorder over two years. Psychological Medicine, 35, 443451.
Slivia, P. J. (2008a). Discernment and creativity: How well
can people identify their most creative ideas? Psychology
of Aesthetics, Creativity, and the Arts, 2, 139146.
Slivia, P. J. (2008b). Another look at creativity and intelligence: Exploring higher-order mental models and probable confounds. Personality and Individual Differences,
44, 10121021.
Sloane, R. B., Staples, F. R., Cristol, A. H., Yorkston, N. J.,
& Whipple, K. (1975). Psychotherapy versus behavior
therapy. Cambridge, MA: Harvard University Press.
Slobin, D. I. (1985). Crosslinguistic evidence for the languagemaking capacity. In D. Slobin (Ed.), The crosslinguistic
study of language acquisition: Vol. 2. Theoretical issues
(pp. 11571256). Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Sloman, S. A., Hayman, C. A. G., Ohta, N., Law, J., & Tulving, E. (1988). Forgetting in primed fragment completion. Journal of Experimental Psychology: Learning,
Memory, and Cognition, 14, 223239.
Slovic, P., Monahan, J., & MacGregor, D. G. (2000). Violence
risk assessment and risk communication: The effects of
using actual cases, providing instruction, and employing
probability versus frequency formats. Law and Human
Behavior, 24, 271296.
Smetana, J. G., Campione-Barr, N., & Metzger, A. (2006).
Adolescent development in interpersonal and societal
contexts. Annual Review of Psychology, 57, 255284.
Smith, C. T., Nixon, M. R., & Nader, R. S. (2004). Posttraining increases in REM sleep intensity implicate REM
sleep in memory processing and provide a biological
marker of learning potential. Learning & Memory, 11,
714719.
Smith, J., & Baltes, P. B. (1990). Wisdom-related knowledge:
Age/cohort differences in response to life-planning
problems. Developmental Psychology, 26, 494505.
Smith, M., Hopkins, D., Peveler, R. C., Holt, R. I. G., Woodward, M., & Ismail K. (2008). First- v. second-generation
antipsychotics and risk for diabetes in schizophrenia:
Systematic review and meta-analysis. The British Journal
of Psychiatry, 192, 406411.
Smith, S. L., & Donnerstein, E. (1998). Harmful effects of
exposure to media violence: Learning of aggression,
emotional desensitization, and fear. In R. G. Geen &

E. Donnerstein (Eds.), Human aggression: Theories, research, and implications for public policy (pp. 167202).
San Diego, CA: Academic Press.
Smith, T. W., & Ruiz, J. M. (2002). Psychosocial influences
on the development and course of coronary heart disease: Current status and implications for research and
practice. Journal of Consulting and Clinical Psychology,
70, 548568.
Smoller, J. W., Biederman, J., Arbeitman, L., Doyle, A. E.,
Fagerness, J., Perlis, R. H., Sklar, P., & Faraone, S. V.
(2006). Association between the 5HT1B receptor gene
(HTR1B) and the inattentive subtype of ADHD. Biological Psychiatry, 59, 460467.
Sniehotta, F. F., Scholz, U., & Schwarzer, R. (2006). Action
plans and coping plans for physical exercise: A longitudinal study in cardiac rehabilitation. British Journal of
Health Psychology, 11, 2337.
Snowden, L. R., & Yamada, A.-M. (2005). Cultural differences in access to care. Annual Review of Clinical Psychology, 1, 143166.
Snyder, D. K., Castellani, A. M., & Whisman, M. A. (2006).
Current status and future directions in couple therapy.
Annual Review of Psychology, 57, 317344.
Soderstrom, M. (2007). Beyond babytalk: Re-evaluating the
nature and content of speech input to preverbal infants.
Developmental Review, 27, 501532.
Solomon, A. (2001). The noonday demon. New York: Scribner.
Son Hing, L. S., Chung-Yan, G., A., Hamilton, L. K., &
Zanna, M. P. (2008). A two-dimensional model that
employs explicit and implicit attitudes to characterize
prejudice. Journal of Personality and Social Psychology,
94, 971987.
Sonnad, S. S., Moyer, C. A., Patel, S., Helman, J. I., Garetz,
S. L., & Chervin, R. D. (2003). A model to facilitate outcome assessment of obstructive sleep apnea. International Journal of Technology Assessment in Health Care,
19, 253260.
Sonnadara, R. R., & Trainor, L. J. (2005). Perceived intensity
effects in the octave illusion. Perception & Psychophysics,
67, 648658.
Soska, K. C., & Johnson, S. P. (2008). Development of threedimensional object completion in infancy. Child Development, 79, 12301236.
Southwick, S. M., Vythilingam, M., & Charney, D. S. (2005).
The psychobiology of depression and resilence to stress:
Implications for prevention and treatment. Annual Review of Clinical Psychology, 1, 255291.
Spangler, W. D. (1992). Validity of questionnaire and TAT
measures of need for achievement: Two meta-analyses.
Psychological Bulletin, 112, 140154.
Spearman, C. (1927). The abilities of man. New York: Macmillan.
Spence, M. J., & DeCasper, A. J. (1987). Prenatal experience
with low-frequency maternal-voice sounds influences
neonatal perception of maternal voice samples. Infant
Behavior and Development, 10, 133142.
Spence, M. J., & Freeman, M. S. (1996). Newborn infants
prefer the maternal low-pass filtered voice, but not the
maternal whispered voice. Infant Behavior and Development, 19, 199212.
Sperling, G. (1963). A model for visual memory tasks. Human Factors, 5, 1931.
Sperling, G. (1960). The information available in brief visual
presentations. Psychological Monographs, 74, 129.
Sperry, R. W. (1968). Mental unity following surgical disconnection of the cerebral hemispheres. The Harvey Lectures, Series 62. New York: Academic Press.
Spiers, H. J., & Maguire, E. A. (2007). Decoding human brain
activity during real-world experiences. Trends in Cognitive Sciences, 11, 356365.
Spitz, R. A., & Wolf, K. (1946). Anaclitic depression. Psychoanalytic Study of Children, 2, 313342.
Springer, M. V., McIntosh, A., Wincour, G., & Grady, C.
L. (2005). The relation between brain activity during
memory tasks and years of education in young and older
adults. Neuropsychology, 19, 181192.
Stafford, B. L., Balda, R. P., & Kamil, A. C. (2006). Does seedcaching experience affect spatial memory performance
by pinyon jays? Ethology, 112, 12021208.

Stagnitti, M. N. (2007). Trends in the Use and Expenditures


for the Therapeutic Class Prescribed Psychotherapeutic
Agents and All Subclasses, 1997 and 2004. Rockville,
MD: Agency for Healthcare Research and Quality. Retrieved from www.meps.ahrq.gov/mepsweb/data_files/p
ublications/st163/stat163.pdf.
Stahl, S. M., Grady, M. M., Moret, C., & Briley, M. (2005).
SNRIs: Their pharmacology, clinical efficacy, and tolerability in comparison with other classes of antidepressants. CNS Spectrums, 109, 732747.
Stahr, B., Cushing, D., Lane, K., & Fox, J. (2006). Efficacy
of a function-based intervention in decreasing off-task
behavior exhibited by a student with ADHD. Journal of
Positive Behavior Interventions, 8, 201211.
Stanley, D., Phelps, E., & Banaji, M. (2008). The neural basis
of implicit attitudes. Current Directions in Psychological
Science, 17, 164170.
Stanton, A. L., Revenson, T. A., & Tennen, H. (2007). Health
psychology: Psychological adjustment to chronic disease. Annual Review of Psychology, 58, 565592.
Starace, F., Massa, A., Amico, K. R., & Fisher, J. D. (2006).
Adherence to antiretroviral therapy: An empirical test
of the information-motivation-behavioral skills model.
Health Psychology, 25, 153162.
Steele, C. M. (1997). A threat in the air: How stereotypes
shape intellectual identity and performance. American
Psychologist, 6, 613629.
Steele, C. M., & Aronson, J. (1995). Stereotype threat and the
intellectual test performance of African Americans. Journal of Personality and Social Psychology, 69, 797811.
Steele, C. M., & Aronson, J. (1998). Stereotype threat and
the test performance of academically successful African
Americans. In C. Jencks & M. Phillips (Eds.), The black
white test score gap (pp. 401427). Washington, DC:
Brookings Institution Press.
Steger, M. F., Hicks, B. M., Kashdan, T. B., Krueger, R. F., &
Bouchard, T. J. Jr. (2007). Genetic and environmental
influences on positive traits of the values in action classification, and biometric covariance with normal personality. Journal of Research in Personality, 41, 524539.
Stein, M. B., Jang, K. L., Taylor, S., Vernon, P. A., & Livesley, W. J. (2002). Genetic and environmental influences
on trauma exposure and posttraumatic stress disorder
symptoms: A twin study. American Journal of Psychiatry, 159, 16751681.
Steinberg, L. (2008). A social neuroscience perspective on adolescent risk-taking. Developmental Review, 28, 78106.
Stern, W. (1914). The psychological methods of testing intelligence. Educational Psychology Monographs (No. 13).
Sternberg, R. J. (1986). Intelligence applied. San Diego: Harcourt Brace Jovanovich.
Sternberg, R. J. (1994). Intelligence. In R. J. Sternberg (Ed.),
Handbook of perception and cognition: Vol. 2. Thinking
and problem solving (pp. 263288). Orlando, FL: Academic Press.
Sternberg, R. J. (1999). The theory of successful intelligence.
Review of General Psychology, 3, 292316.
Sternberg, R. J. (2006). The Rainbow Project: Enhancing the
SAT through assessments of analytical, practical, and
creative skills. Intelligence, 34, 321350.
Sternberg, R. J. (2007). Who are the bright children? The cultural context of being and acting intelligent. Educational
Researcher, 36, 148155.
Sternberg, R. J., & Grigorenko, E. L. (2003). Teaching for successful intelligence: Principles, procedures, and practices.
Journal for the Education of the Gifted, 27, 207228.
Sternberg, R. J., & Grigorenko, E. L. (2007). The difficulty of
escaping preconceptions in writing an article about the
difficulty of escaping preconceptions: Commentary on
Hunt and Carlson (2007). Perspectives on Psychological
Science, 2, 221226.
Sternberg, R. J., Grigorenko, E. L., & Kidd, K. K. (2005). Intelligence, race, and genetics. American Psychologist, 60,
4659.
Sternberg, R. J., & Lubart, T. I. (1996). Investing in creativity.
American Psychologist, 51, 677688.
Sternberg, R. J., & Lubart, T. I. (1999). The concept of creativity: Prospects and paradigms. In R. J. Sternberg
(Ed.), Handbook of creativity (pp. 315). Cambridge,
UK: Cambridge University Press.

Stevens, J. A., Fonlupt, P., Shiffrar, M., & Decety, J. (2000).


New aspects of motion perception: Selective neural encoding of apparent human movements. Neuroreport, 11,
109115.
Stevenson, H. W., Chen, C., & Lee, S. Y. (1993). Mathematics
achievement of Chinese, Japanese, and American children: Ten years later. Science, 259, 5358.
Stewart, S. A. (2005). The effects of benzodiazepines on
cognition. Journal of Clinical Psychiatry, 66 (Suppl. 2),
913.
Stewart-Williams, S. (2007). Altruism among kin vs. nonkin:
Effects of cost of help and reciprocal exchange. Evolution and Human Behavior, 28, 193198.
Stockhorst, U., Steingrueber, H.-J., Enck, P., & Klosterhalfen,
S. (2006). Pavlovian conditioning of nausea and vomiting. Autonomic Neuroscience: Basic and Clinical, 129,
5057.
Stone, J., & McWhinnie, C. (2008). Evidence that blatant
versus subtle stereotype threat cues impact performance
through dual processes. Journal of Experimental Social
Psychology, 44, 445452.
Stone, J., Zeman, A., Simonotto, E., Meyer, M., Azuma, R.,
Flett, S., & Sharpe, M. (2007). fMRI in patients with motor conversion symptoms and controls with simulated
weakness. Psychosomatic Medicine, 69, 961969.
Storbeck, J., & Clore, G. L. (2007). On the interdependence
of cognition and emotion. Cognition and Emotion, 21,
12121237.
Story, L. B., & Bradbury, T. N. (2004). Understanding marriage and stress: Essential questions and challenges.
Clinical Psychology Review, 23, 11391162.
Strauch, I. (2005). REM dreaming in transition from late
childhood to adolescence: A longitudinal study. Dreaming, 15, 155169.
Strauch, I., & Lederbogen, S. (1999). The home dreams and
waking fantasies of boys and girls between ages 9 and 15:
A longitudinal study. Dreaming, 9, 153161.
Strayer, D. L., & Drews, F. A. (2007). Cell-phone-induced
driver distraction. Current Directions in Psychological
Science, 16, 128131.
Strayer, D. L., Drews, R. A., & Johnston, W. A. (2003). Cell
phone-induced failures of visual attention during simulated driving. Journal of Experimental Psychology: Applied, 9, 2332.
Streiner, D. L. (2007). Criterion-based training for Rorschach
scoring. Training and Education in Professional Psychology, 1, 125134.
Striegel-More, R. H., & Bulik, C. M. (2007). Risk factors for
eating disorders. American Psychologist, 62, 181198.
Striegel-Moore, R. H., Dohm, F. A., Kraemer, H. C., Taylor, C. B., Daniels, S., Crawford, P. B., & Schreiber, G.
B. (2003). Eating disorders in white and black women.
American Journal of Psychiatry, 160, 13261331.
Striegel-Moore, R. H., & Franko, D. L. (2008). Should binge
eating disorder be included in DSM-V? A critical review
of the state of the evidence. Annual Review of Clinical
Psychology, 4, 305324.
Stukas, A. A., Snyder, M., & Clark, E. G. (1999). The effects
of mandatory volunteerism on intentions to volunteer.
Psychological Science, 10, 5964.
Substance Abuse and Mental Health Services Administration. (2006). Mental Health, United States 2004. Retrieved from http://download.ncadi.samhsa.gov/ken/pd
f/SMA06-4195/CMHS_ MHUS_2004.pdf.
Substance Abuse and Mental Health Services Administration. (2008a). Participation in self-help groups for alcohol and illicit drug use: 2006 and 2007. Retrieved from
http://oas.samhsa.gov/2k8/selfHelp/selfHelp.pdf.
Substance Abuse and Mental Health Service Administration
(SAMHSA). (2008b). Results from the 2007 national survey on drug use and health: National findings. Available:
www.oas.samhsa.gov/nsduh/2k7nsduh/2k7Results.pdf.
Sue, S. (2006). Cultural competency: From philosophy to research and practice. Journal of Community Psychology,
34, 237245.
Sullivan, H. S. (1953). The interpersonal theory of psychiatry.
New York: Norton.

Kaynaka

589

Sulloway, F. J. (1996). Born to rebel: Birth order, family dynamics, and creative lives. New York: Pantheon.
Summerville, A., & Roese, N. J. (2007). Dare to compare:
Fact-based versus simulation-based comparison in
daily life. Journal of Experimental Social Psychology, 44,
664671.
Suzuki, M., Hagino, H., Nohara, S., Zhou, S., Kawasaki, Y.,
Takahashi, T., Matsui, M., Seto, H., Ono, T., & Kurachi,
M. (2005). Male-specific volume expansion of the human hippocampus during adolescence. Cerebral Cortex,
15, 187193.
Swann, W. B., Chang-Schneider, C., & McClarty, K. L.
(2007). Do peoples self-views matter? Self-concept and
self-esteem in everyday life. American Psychologist, 62,
8494.
Swazey, J. P. (1974). Chlorpromazine in psychiatry: A study of
therapeutic innovation. Cambridge, MA: MIT Press.
Szasz, T. S. (1974). The myth of mental illness (rev. ed.). New
York: Harper & Row.
Szasz, T. S. (2004). Faith in freedom: Libertarian principles
and psychiatric practices. Somerset, NJ: Transaction
Publishers.

Tacon, A. M., McComb, J., Caldera, Y., & Randolph, P.


Mindfulness meditation, anxiety reduction, and heart
disease: A pilot study. Family and Community Health,
26, 2533.
Tajfel, H., Billig, M., Bundy, R., & Flament, C. (1971). Social
categorization and intergroup behavior. European Journal of Social Psychology, 1, 149178.
Talarico, J. M., & Rubin, D. C. (2003). Confidence, not consistency, characterizes flashbulb memories. Psychological
Science, 14, 455461.
Talarico, J. M., & Rubin, D. C. (2007). Flashbulb memories
are special after all; in phenomenology, not accuracy.
Applied Cognitive Psychology, 21, 527578.
Tandon, R., Keshavan, M. S., & Nasrallah, H. A. (2008).
Schizophrenia, Just the Facts: What we know in 2008.
2. Epidemiology and etiology. Schizophrenia Research,
102, 118.
Tanofsky-Kraff, M., Wilfley, D. E., & Spurrell, E. (2000).
Impact of interpersonal and ego-related stress on restrained eaters. Inter national Journal of Eating Disorders, 27, 411418.
Tarbox, S. I., & Pogue-Geile, M. F. (2008). Development of
social functioning in preschizophrenic children and
adolescents: A systematic review. Psychological Bulletin,
34, 561583.
Taylor, C. B., & Luce, K. H. (2003). Computer- and Internetbased psychotherapy interventions. Current Directions
in Psychological Science, 12, 1822.
Taylor, S. E. (2006). Tend and befriend: Biobehavioral bases
of affiliation under stress. Current Directions in Psychological Science, 15, 273277.
Taylor, S. E., Klein, L. C., Lewis, B. P., Gruenewald, T. L., Gurung, R. A. R., & Updegraff, J. A. (2000). Biobehavioral
responses to stress in females: Tend-and-befriend, not
fight-or-flight. Psychological Review, 107, 411429.
Tedeschi, R. G., & Calhoun, L. G. (2004). Posttraumatic
growth: Conceptual foundations and empirical evidence. Psychological Inquiry, 15, 118.
Tedlock, B. (1992). The role of dreams and visionary narratives in Mayan cultural survival. Ethos, 20, 453476.
Tellegen, A. & Ben-Porath, Y. S. (2008). MMPI-2-RF Technical Manual. Minneapolis: University of Minnesota
Press.
Templin, M. (1957). Certain language skills in children:
Their development and interrelationships. Institute of
Child Welfare Monograph, Series No. 26. Minneapolis:
University of Minnesota Press.
Tennen, H., Affleck, G., Armeli, S., & Carney, M. A. (2000).
A daily process approach to coping: Linking theory,
research, and practice. American Psychologist, 55, 626
636.
Teplin, L. A., McClelland, G. M., Abram, K. M., & Weiner,
D. A. (2005). Crime victimization in adults with severe mental illness. Archives of General Psychiatry, 62,
911921.
Terman, L. M. (1916). The measurement of intelligence. Boston: Houghton Mifflin.

590

Kaynaka

Terman, L. M., & Merrill, M. A. (1937). Measuring intelligence. Boston: Houghton Mifflin.
Terman, L. M., & Merrill, M. A. (1960). The Stanford-Binet
intelligence scale. Boston: Houghton Mifflin.
Terman, L. M., & Merrill, M. A. (1972). Stanford-Binet intelligence scalemanual for the third revision, Form L-M.
Boston: Houghton Mifflin.
Terrace, H. S., & Metcalfe, J. (2005). The missing link in cognition: Origins of self-reflective consciousness. Oxford,
UK: Oxford University Press.
Tetlock, P. E. (2005). Expert political judgment: How good
is it? How can we know? Princeton, NJ: Princeton University Press.
Thase, M. E., & Denko, T. (2008). Pharmacotherapy of
mood disorders. Annual Review of Clinical Psychology,
4, 5391.
Thiessen, E. D., Hill, E. A., & Saffran, J. R. (2005). Infantdirected speech facilitates word segmentation. Infancy,
7, 5371.
Thomas, A., & Chess, S. (1977). Temperament and development. New York: Brunner/Mazel.
Thomas, E., & Wingert, P. (2000, June 19). Bitter lessons.
Newsweek, pp. 50, 5152.
Thomas, E. L., & Robinson, H. A. (1972). Improving reading
in every class: A sourcebook for teachers. Boston: Allyn
& Bacon.
Thompson, P. M., Vidal, C., Giedd, J. N., Gochman, P.,
Blumenthal, J., Nicolson, R., Toga, A. W., & Rapoport,
J. L. (2001). Mapping adolescent brain change reveals
dynamic wave of accelerated gray matter loss in very
early-onset schizophrenia. PNAS, 98, 1165011655.
Thompson, W. L., Kosslyn, S. M., Hoffman, M. S., & van der
Koolj, K. (2008). Inspecting visual mental images: Can
people see implicit properties as easily in imagery and
perception. Memory & Cognition, 36, 10241032.
Thorndike, E. L. (1898). Animal intelligence. Psychological
Review Monograph Supplement, 2(4, Whole No. 8).
Thorndike, R. L., Hagen, E. P., & Sattler, J. M. (1986). Stanford-Binet intelligence scale (4th ed.). Chicago: Riverside.
Thorpe, S. K. S., Holder, R. L., & Crompton, R. H. (2007).
Origin of human bipedalism as an adaptation for locomotion on flexible branches. Science, 316, 13281331.
Tice, D. M., & Baumeister, R. F. (1997). Longitudinal study
of procrastination, performance, stress, and health: The
costs and benefits of dawdling. Psychological Science, 8,
454458.
Tidwell, M. C. O., Reis, H. T., & Shaver, P. R. (1996). Attachment, attractiveness, and social interaction: A diary
study. Journal of Personality and Social Psychology, 71,
729745.
Tiger, J. H., & Hanley, G. P. (2006). Using reinforcer pairing and fading to increase the milk consumption of a
preschool child. Journal of Applied Behavior Analysis,
39, 399403.
Tijus, C. A., & Reeves, A. (2004). Rapid iconic erasure without masking. Spatial Vision, 17, 483495.
Timberlake, W., & Allison, J. (1974). Response deprivation:
An empirical approach to instrumental performance.
Psychological Review, 81, 146164.
Todd, P. M., & Gigerenzer, G. (2007). Environments that
make us smart: Ecological rationality. Current Directions
in Psychological Science, 16, 167171.
Todrank, J., & Bartoshuk, L. M. (1991). A taste illusion: Taste
sensation localized by touch. Physiology & Behavior, 50,
10271031.
Tolman, E. C. (1948). Cognitive maps in rats and men. Psychological Review, 55, 189208.
Tolman, E. C., & Honzik, C. H. (1930). Insight in rats.
University of California Publications in Psychology, 4,
215232.
Tomasello, M. (2008). Origins of human communication.
Cambridge, MA: MIT Press.
Tombu, M., & Jolicur, P. (2005). Testing the predictions
of the central capacity sharing model. Journal of Experimental Psychology: Human Perception and Performance,
31, 790802.
Tomkins, S. (1962). Affect, imagery, consciousness (Vol. 1).
New York: Springer.

Tomkins, S. (1981). The quest for primary motives; Biography and autobiography of an idea. Journal of Personality
and Social Psychology, 41, 306329.
Tomkovick, C., Lester, S. W., Flunker, L., & Wells, T. A.
(2008). Linking collegiate service-learning to future
volunteerism: Implications for nonprofit organizations.
Nonprofit Management and Leadership, 19, 326.
Tomoyasu, N., Bovbjerg, D. H., & Jacobsen, P. B. (1996).
Conditioned reactions to cancer chemotherapy: Percent
reinforcement predicts anticipatory nausea. Physiology
& Behavior, 59, 273276.
Tong, S. T., Van Der Heide, B., Langwell, L., & Walther, J. B.
(2008). Too much of a good thing? The relationship between number of friends and interpersonal impressions
on Facebook. Journal of Computer-Mediated Communication, 13, 531549.
Torgersen, S., Lygren, S., ien, P. A., Skre, I., Onstad, S.,
Edvardsen, J., Tambs, K., & Kringlen, E. (2000). A twin
study of personality disorders. Comprehensive Psychiatry, 41, 416425.
Torrance, E. P. (1974). The Torrance tests of creative thinking: Technical-norms manual. Bensenville, IL: Scholastic
Testing Services.
Tranter, L. J., & Koustaal, W. (2008). Age and flexible thinking: An experimental demonstration of the beneficial
effects of increased cognitively stimulating activity on
fluid intelligence in healthy older adults. Aging, Neuropsychology, and Cognition, 15, 184207.
Trautner, H. M., Ruble, D. N., Cyphers, L., Kirsten, B., Behrendt, R., & Hartmann, P. (2005). Rigiditiy and flexibility
of gender stereotypes in childhood: Developmental or
differential? Infant and Child Development, 14, 365381.
Trawalter, S., Todd, A. R., Baird, A. A., & Richeson, J. A
(2008). Attending to threat: Race-based patterns of selective attention. Journal of Experimental Social Psychology, 44, 13221327.
Trescot, A. M., Datta, S., Lee, M., & Hansen, H. (2008).
Opiod pharmacology. Pain Physician, 11, S133S153.
Triandis, H. C. (1990). Cross-cultural studies of individualism and collectivism. In J. Berman (Ed.), Nebraska
Symposium on Motivation, 1989 (pp. 41133). Lincoln:
University of Nebraska Press.
Triandis, H. C. (1994). Culture and social behavior. New
York: McGraw-Hill.
Triandis, H. C. (1995). Individualism and collectivism. Boulder, CO: Westview.
Trivers, R. L. (1971). The evolution of reciprocal altruism.
Quarterly Review of Biology, 46, 3557.
Trzesniewski, K. H., Donnellan, M. B., Moffitt, T. E., Robins,
R. W., Poulton, R., & Caspi, A. (2006). Low self-esteem
during adolescence predicts poor health, criminal behavior, and limited economic prospects during adulthood. Developmental Psychology, 42, 381390.
Tulving, E. (1972). Episodic and semantic memory. In E.
Tulving & W. Donaldson (Eds.), Organization of memory. New York: Academic Press.
Tulving, E., & Thomson, D. M. (1973). Encoding specificity
and retrieval processes in episodic memory. Psychological Review, 80, 352373.
Tupes, E. G., & Christal, R. C. (1961). Recurrent personality
factors based on trait ratings (Tech. Rep. No. ASD-TR
6197). Lackland Air Force Base, TX: U.S. Air Force.
Turner, C. F., Villarroel, M. A., Chromy, J. R., Eggleston, E.,
& Rogers, S. M. (2005). Same-gender sex among U.S.
adults: Trends across the twentieth century and during
the 1990s. Public Opinion Quarterly, 69, 439462.
Turner, M. E., & Pratkanis, A. R. (1998). A social identity
maintenance model of groupthink. Organizational Behavior and Human Decision Processes, 73, 210235.
Turner, M. L., & Engle, R. W. (1989). Is working memory
capacity task dependent? Journal of Memory and Language, 28, 127154.
Tversky, A., & Kahneman, D. (1973). Availability: A heuristic for judging frequency and probability. Cognitive
Psychology, 5, 207232.
Tversky, A., & Shafir, E. (1992). Choice under conflict: The
dynamics of deferred decision. Psychological Science, 3,
358361.

Twenge, J. M., Campbell, W. K., & Foster, C. A. (2003). Parenthood and marital satisfaction: A meta-analytic review. Journal of Marriage and Family, 65, 574583.
Tyler, L. E. (1965). The psychology of human differences (3rd
ed.). New York: Appleton-Century-Crofts.

Ullman, S. E., Filipas, H. H., Townsend, S. M., & Starzynski,


L. L. (2007). Psychosocial correlates of PTSD symptom
severity in sexual assault survivors. Journal of Traumatic
Stress, 20, 821831.
Underwood, B. J. (1948). Retroactive and proactive inhibition after five and forty-eight hours. Journal of Experimental Psychology, 38, 2838.
Underwood, B. J. (1949). Proactive inhibition as a function
of time and degree of prior learning. Journal of Experimental Psychology, 39, 2434.
U.S. Census Bureau (2008a). 2007 American community survey. Retrieved from www.census.gov/acs/www/index.
html.
U.S. Census Bureau (2008b). Families and living arrangements: 2007. Retrieved from www.census.gov/populatio
n/www/socdemo/ hh-fam.html.
U. S. Department of Agriculture. (2005). Dietary guidelines for Americans. Retrieved from www.health.gov/
dietaryguidelines/dga2005/document.
U.S. Department of Health and Human Services. (2008a).
Child maltreatment 2006. Washington, DC: U.S. Government Printing Office. Retrieved from www.acf.hhs.gov/
programs/cb/pubs/cm06/cm06.pdf.
U.S. Department of Health and Human Services. (2008b).
2008 Physical Activity Guidelines for Americans. Retrieved from www.health.gov/PAGuidelines/pdf/pagui
de.pdf.
Urban, J., Carlson, E., Egeland, B., & Stroufe, L. A. (1991).
Patterns of individual adaptation across childhood. Development and Psychopathology, 3, 445460.
Urbszat, D., Herman, C. P., & Polivy, J. (2002). Eat, drink,
and be merry, for tomorrow we diet: Effects of anticipated deprivation on food intake in restrained and unrestrained eaters. Journal of Abnormal Psychology, 111,
396401.

Vaillant, G. E. (1977). Adaptation to life. Boston: Little,


Brown.
Vallabha, G. K., McClelland, J. L., Pons, F., Werker, J. F.,
& Amano, S. (2007). Unsupervised learning of vowel
categories from infant-directed speech. PNAS, 104,
1327313278.
van der Sluis, S., Willemsen, G., de Geus, E. J. C., Boomsma,
D. I., & Posthuma, D. (2008). Gene-environment interaction in adults IQ scores: Measures of past and present
environment. Behavior Genetics, 38, 348360.
van Dijk, E., & Zeelenberg, M. (2005). On the psychology
of if only: Regret and the comparison between factual
and counterfactual outcomes. Organizational Behavior
and Human Decision Processes, 97, 152160.
Van Gelder, R. N. (2003). Making (a) sense of non-visual
ocular photoreception. Trends in Neurosciences, 26,
458461.
Van IJzendoorn, M. H., & Kroonenberg, P. M. (1988). Crosscultural patterns of attachment: A meta-analysis of the
Strange Situation. Child Development, 59, 147156.
Vansteensel, M. J., Michel, S., & Meijer, J. H. (2008). Organization of cell and tissue circadian pacemakers: A
comparison among species. Brain Research Reviews, 58,
1847.
Van Zeijl, J., Mesman, J., Van IJzendoorn, M. H., BakermansKranenburg, M. J., Juffer, F., Stolk, M. N., Koot, H. M.,
& Alink, L. R. A. (2006). Attachment-based intervention
for enhancing sensitive discipline in mothers of 1- to
3-year-old children at risk for externalizing behavior
problems: A randomized controlled trial. Journal of
Consulting and Clinical Psychology, 74, 9941005.
Vartanian, L. R., Herman, C. P., & Wansink, B. (2008). Are
we aware of the external factors that influence our food
intake? Health Psychology, 27, 533538.

Velicer, W. F., Redding, C. A., Sun, X., & Prochaska, J. O.


(2007). Demographic variables, smoking variables,
and outcome across five studies. Health Psychology, 26,
278287.
Vemuri, V. K., Janero, R., & Makriyannis, A. (2008). Pharmacotherapeutic targeting of the endocannabinoid
system: Drugs for obesity and the metabolic syndrome.
Physiology & Behavior, 93, 671686.
Verfaelli, M., Martin, E., Page, K., Parks, E., & Keane, M.
M. (2006). Implicit memory for novel conceptual associations in amnesia. Cognitive, Affective, and Behavioral
Neuroscience, 6, 91101.
Vezina, P., McGehee, D. S., & Green, W. N. (2007). Exposure
to nicotine and sensitization of nicotine-induced behaviors. Progress in Neuro-Psychopharmacology & Biological
Psychiatry, 31, 16251638.
Viding, E., Blair, J. R., Moffitt, T. E., & Plomin, R. (2005).
Evidence for substantial genetic risk for psychopathy in
7-year-olds. Journal of Child Psychology and Psychiatry,
46, 592597.
Vignoles, V. L., Regalia, C., Manzi, C., Golledge, J., & Scabini,
E. (2006). Beyond self-esteem: Influence of multiple motives on identity construction. Journal of Personality and
Social Psychology, 90, 308333.
Vohs, K. D., & Schooler, J. W. (2008). The value of believing in free will: Encouraging a belief in determinism
increases cheating. Psychological Science, 19, 4954.
Vonnegut, M. (1975). The Eden express. New York: Bantam.
Vonofakou, C., Hewstone, M., & Voci, A. (2007). Contact
with out-group friends as a predictor of meta-attitudinal strength and accessibility of attitudes toward gay
men. Journal of Personality and Social Psychology, 92,
804820.
Voorspoels, W., Vanpaemel, W., & Storms, G. (2008). Exemplars and prototypes in natural language concepts:
A typicality-based evaluation. Psychonomic Bulletin &
Review, 15, 630637.
Voss, J. L., & Paller, K. A. (2008). Brain substrates of implicit and explicit memory: The importance of concurrently acquired neural signals of both memory types.
Neuropsychologia, 46, 30213029.
Voss Horrell, S. C. (2008). Effectiveness of cognitive-behavioral therapy with adult ethnic minority clients: A review. Professional Psychology: Research and Practice, 39,
160168.
Vroom, V. H. (1964). Work and motivation. New York: Wiley.
Vu, H., Kellas, G., Metcalf, K., & Herman, R. (2000). The
influence of global discourse on lexical ambiguity resolution. Memory & Cognition, 28, 236252.

Wade, T. D., Tiggemann, M., Bulik, C. M., Fairburn, C. G.,


Wray, N. R., & Martin, N. G. (2008). Shared temperament risk factors for anorexia nervosa: A twin study.
Psychosomatic Medicine, 70, 239244.
Wagner, U., van Dick, R., Pettigrew, T. F., & Christ, O.
(2003). Ethnic prejudice in East and West Germany:
The explanatory power of intergroup contact. Group
Processes & Intergroup Relations, 6, 2337.
Walach, H., Nord, E., Zier, C., Dietz-Waschkowski, B.,
Kersig, S., & Schpbach, H. (2007). Mindfulness-based
stress reduction as a method for personnel development:
A pilot evaluation. International Journal of Stress Management, 14, 188198.
Walker, M. P., & Stickgold, R. (2006). Sleep, memory, and
plasticity. Annual Review of Psychology, 57, 139166.
Wallach, M. A., & Kogan, N. (1965). Modes of thinking in
young children. New York: Holt, Rinehart & Winston.
Wallis, D. J., & Hetherington, M. M. (2004). Stress and eating: The effects of ego-threat and cognitive demand on
food intake in restrained and emotional eaters. Appetite,
43, 3946.
Walster, E., Aronson, V., Abrahams, D., & Rottman, L.
(1966). Importance of physical attractiveness in dating
behavior. Journal of Personality and Social Psychology,
5, 508516.
Walton, G. M., & Cohen, G. L. (2007). A question of belonging: Race, social fit, and achievement. Journal of Personality and Social Psychology, 92, 8296.

Wang, C., & Mallinckrodt, B. S. (2006). Differences between Taiwanese and U.S. cultural beliefs about ideal
adult attachment. Journal of Counseling Psychology, 53,
192204.
Wang, P. S., Berglund, P., Olfson, M., Pincus, H. A., Wells,
K. B., & Kessler, R. C. (2005). Failure and delay in initial
treatment contact after first onset of mental disorders in
the national comorbidity survey replication. Archives of
General Psychiatry, 62, 603613.
Wang, S., Baillargeon, R., & Brueckner, L. (2004). Young
infants reasoning about hidden objects: Evidence from
violation-of-expectation tasks with test trials only.
Cognition, 93, 167198.
Wann, D. L., Royalty, J. L., & Rochelle, A. R. (2002). Using
motivation and team identification to predict sport fans
emotional responses to team performance. Journal of
Sport Behavior, 25, 207216.
Ward, C. D., & Cooper, R. P. (1999). A lack of evidence in
4-month-old human infants for paternal voice preference. Developmental Psychobiology, 35, 4959.
Warker, J. A., & Dell, G. S. (2006). Speech errors reflect
newly learned phonotactic constraints. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, & Cognition,
32, 387398.
Warren, C. S. (2008). The influence of awareness and internalization of Western appearance ideals on body
dissatisfaction in Euro-American and Hispanic males.
Psychology of Men & Masculinity, 9, 257266.
Warren, R. M. (1970). Perceptual restoration of missing
speech sounds. Science, 167, 392393.
Wasserman, E. A., & Zentall, T. R. (Eds.). (2006). Comparative cognition: Experimental explorations of animal intelligence. New York: Oxford University Press.
Waterhouse, J., Reilly, T., Atkinson, G., & Edwards, B.
(2007). Jet lag: Trends and coping strategies. Lancet, 369,
11171129.
Watson, J. B. (1924). Behaviorism. New York: Norton.
Watson, J. B. (1913). Psychology as the behaviorist views it.
Psychological Review, 20, 158177.
Watson, J. B. (1919). Psychology from the standpoint of a behaviorist. Philadelphia: Lippincott.
Watson, J. B., & Rayner, R. (1920). Conditioned emotional
reactions. Journal of Experimental Psychology, 3, 114.
Wax, M. L. (2004). Dream sharing as social practice. Dreaming, 14, 8393.
Wearden, A. J., Tarrier, N., Barrowclough, C., Zastowny.
T. R., & Rahill, A. A. (2000). A review of expressed emotion research in health care. Clinical Psychology Review,
20, 633666.
Wechsler, D. (1997). Manual for the Wechsler Adult Intelligence Scale-III. San Antonio, TX: Psychological Corporation.
Wechsler, D. (2002). WPPSI-III manual. San Antonio, TX:
Psychological Corporation.
Wechsler, D. (2003). WISC-IV manual. San Antonio, TX:
Psychological Corporation.
Wedekind, C., & Braithwaite, V. A. (2002). The long-term
benefits of human generosity in indirect reciprocity.
Current Biology, 12, 10121015.
Weeks, J. W., Heimberg, R. G., Rodebaugh, T. L., & Norton,
P. J. (2008). Exploring the relationship between fear of
positive evaluation and social anxiety. Journal of Anxiety
Disorders, 22, 386400.
Weidner, R., & Find, G. R. (2007). The neural mechanisms
underlying the Mller-Lyer illusion and its interaction with visuospatial judgments. Cerebral Cortex, 17,
878884.
Weinberger, L. E., Sreenivasan, S., Garrick, T., & Osran, H.
(2005). The impact of surgical castration on sexual recidivism risk among sexually violent predatory offenders. The Journal of the American Academy of Psychiatry
and the Law, 33, 1636.
Weiner, B. (2006). Social motivation, justice, and the moral
emotions: An attributional approach. Mahwah, NJ: Erlbaum.
Weinfield, N. S., Ogawa, J. R., & Sroufe, L. A. (1997). Early
attachment as a pathway to adolescent peer competence.
Journal of Research on Adolescence, 7, 241265.
Weisberg, R. W. (1986). Creativity: Genius and other myths.
New York: Freeman.
Weiss, A., Bates, T. C., & Luciano, M. (2008). Happiness is a
personal(ity) thing: The genetics of personality and well-

Kaynaka

591

being in a representative sample. Psychological Science,


19, 205210.
Weissenborn, R., & Duka, T. (2000). State-dependent effects
of alcohol on explicit memory: The role of semantic associations. Psychopharmacology, 149, 98106.
Wellman, H. M., & Inagaki, K. (1997). The emergence of core
domains of thought. San Francisco: Jossey-Bass.
Wells, G. L., & Loftus, E. F. (2003). Eyewitness memory for
people and events. In A. M. Goldstein (Ed.), Handbook
of psychology: Forensic psychology (Vol. 11, pp. 149160).
New York: Wiley.
Werker, J. F. (1991). The ontogeny of speech perception. In
I. G. Mattingly & M. Studdert-Kennedy (Eds.), Modularity and the motor theory of speech perception (pp.
91109). Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Werker, J. F., & Lalond, F. M. (1988). Cross-language speech
perception: Initial capabilities and developmental
change. Developmental Psychology, 24, 672683.
Werker, J. F., & Tees, R. C. (1999). Influences on infant
speech processing: Toward a new synthesis. Annual Review of Psychology, 50, 509535.
Wertheimer, M. (1923). Untersuchungen zur lehre von der
gestalt, II. Psychologische Forschung, 4, 301350.
Wever, E. G. (1949). Theory of hearing. New York: Wiley.
Whaley, A. L., & Davis, K. E. (2007). Cultural competence
and evidence-based practice in mental health services.
American Psychologist, 62, 563574.
White, L., & Edwards, J. N. (1990). Emptying the nest and
parental well-being: An analysis of national panel data.
American Sociological Review, 55, 235242.
Whorf, B. L. (1956). In J. B. Carroll (Ed.), Language, and reality: Selected writings of Benjamin Lee Whorf. Cambridge,
MA: MIT Press.
Widom, C. S., Dutton, M. A., Czaja, S. J., & DuMont, K. A.
(2005). Development and validation of a new instrument to assess lifetime trauma and victimization history.
Journal of Traumatic Stress, 18, 519531.
Wiggins, J. S. (1973). Personality and prediction: Principles of
personality assessment. Reading, MA: Addison-Wesley.
Wiggins, J. S., & Pincus, A. L. (1992). Personality: Structure and assessment. Annual Review of Psychology, 43,
473504.
Williamson, P., McLeskey, J., Hoppey, D., & Rentz, T.
(2006). Educating students with mental retardation in
general education classrooms. Exceptional Children, 72,
347361.
Wilson, R. I., & Nicoll, R. A. (2002). Endocannabinoid signaling in the brain. Science, 296, 678682.
Wilson, T. D., Houston, C. E., Etling, K. M., & Brekke, N.
(1996). A new look at anchoring effects: Basic anchoring
and its antecedents. Journal of Experimental Psychology:
General, 125, 387402.
Winarick, K. (1997). Visions of the future: The analysts
expectations and their impact on the analytic process.
American Journal of Psychoanalysis, 57, 95109.
Windy, D., & Ellis, A. (1997). The practice of rational emotive
behavior therapy. New York: Springer.
Winner, E. (2000). The origins and ends of giftedness. American Psychologist, 55, 159169.
Wismer Fries, A. B., Ziegler, T. E., Kurian, J. R., Jacoris, S., &
Pollak, S. D. (2005). Early experience in humans is associated with changes in neuropeptides critical for regulating social behavior. Proceedings of the National Academy
of Sciences, 102, 1723717240.
Witherington, D. C., Campos, J. J., Anderson, D. I., Lejeune,
L., & Seah, E. (2005). Avoidance of heights on the visual
cliff in newly walking infants. Infancy, 7, 285298.
Witt, J. K., & Proffitt, D. R. (2005). See the ball, hit the ball:
Apparent ball size is correlated with batting average.
Psychological Science, 16, 937938.
Witte, K., & Noltemeier, B. (2002). The role of information
in mate-choice copying in female sailfin mollies (Poecilia latipinna). Behavioral Ecology and Sociobiology,
52, 194202.
Wittmann, M., Dinich, J., Merrow, M., & Roenneberg, T.
(2006). Social jetlag: Misalignment of biological and social time. Chronobiology International, 23, 497509.

592

Kaynaka

Wolcott, S., & Strapp, C. M. (2002). Dream recall frequency and dream detail as mediated by personality,
behavior, and attitude. Dreaming, 12, 2744.
Wolfe, J. M. (2003). Moving towards solutions to some enduring controversies in visual search. Trends in Cognitive Science, 7, 7076.
Wolfe, J. M., Friedman-Hill, S. R., & Bilsky, A. B. (1994).
Parallel processing of part-whole information in visual
search tasks. Perception & Psychophysics, 55, 537550.
Wolpe, J. (1958). Psychotherapy by reciprocal inhibition.
Stanford, CA: Stanford University Press.
Wolpe, J. (1973). The practice of behavior therapy (2nd
ed.). New York: Pergamon Press.
Wolpe, J. (1986). Misconceptions about behaviour therapy:
Their sources and consequences. Behaviour Change, 3,
915.
Wong, S. C. P., & Gordon, A. (2006). The validity and reliability of the violence risk scale: A treatment-friendly
violence risk assessment tool. Psychology, Public Policy, and Law, 12, 279309.
Wood, E., Desmarais, S., & Gugula, S. (2002). The impact
of parenting experience of gender stereotyped toy play
of children. Sex Roles, 47, 3949.
Wood, J. J., McLeod, B. D., Sigman, M., Hwang, W. C., &
Chu, B. C. (2003). Parenting and childhood anxiety:
Theory, empirical findings, and future directions. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 44, 134151.
Wood, J. J., Piacentini, J. C., Southam-Gerow, M., Chu,
B. C., & Sigman, M. (2006). Family cognitive behavioral therapy for child anxiety disorders. Journal of the
American Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 45, 314321.
Wood, J. M., Bootzin, R. R., Rosenhan, D., Nolen-Hoeksema, S., & Jourden, F. (1992). Effects of the 1989
San Francisco earthquake on frequency and content
of nightmares. Journal of Abnormal Psychology, 101,
219224.
Wood, N., & Cowan, N. (1995a). The cocktail party phenomenon revisited: How frequent are attention shifts
to ones name in an irrelevant auditory channel? Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory,
and Cognition, 21, 255260.
Wood, N., & Cowan, N. (1995b). The cocktail party phenomenon revisited: Attention and memory in the
classic selective listening procedure of Cherry (1953).
Journal of Experimental Psychology: General, 124,
243262.
Wood, S. J., Pantelis, C., Velakoulis, D., Ycel, M., Fornito, A., & McGorry, P. D. (2008). Progressive changes
in the development toward schizophrenia: Studies in
subjects at increased symptomatic risk. Schizophrenia
Bulletin, 34, 322329.
Wood, W. (2000). Attitude change: Persuasion and social
influence. Annual Review of Psychology, 51, 539570.
Wood, W., Lundgren, S., Ouellette, J. A., Busceme, S.,
& Blackstone, T. (1994). Minority influence: A metaanalytic review of social influence processes. Psychological Bulletin, 115, 323345.
Woolley, H. T. (1910). Psychological literature: A review of
the recent literature on the psychology of sex. Psychological Bulletin, 7, 335342.
Workman, B. (1990, December 1). Father guilty of killing daughters friend, in 69. San Francisco ExaminerChronicle, pp. 1, 4.
World Health Orgnization. (2008). The global burden of
disease: 2004 update. Retrieved from www.who.int/
healthinfo/global_burden_disease/GBD_report_
2004update_full.pdf.
Worthington, R. L., Soth-McNett, A. M., & Moreno, M.
V. (2007). Multicultural counseling competencies research: A 20-year content analysis. Journal of Counseling Psychology, 54, 351361.
Wright, S. C., Aron, A., McLaughlin-Volpe, T., & Ropp,
S. A. (1997). The extended contact effect. Journal of
Personality and Social Psychology, 73, 7390.

Yamagata, S., Suzuki, A., Ando, J., Ono, Y., Kijima, N.,
Yoshimura, K., Osendorf, F., Angleitner, A., Riemann,
R., Spinath, F. M., Livesley, W. J., & Jang, K. L. (2006).
Is the genetic structure of human personality universal? A cross-cultural twin study from North America,
Europe, and Asia. Journal of Personality and Social
Psychology, 90, 987998.
Yang, Y., Raine, A., Lencz, T., Bihrle, S., Lacasse, L., & Coletti, P. (2005). Prefrontal white matter in pathological
liars. British Journal of Psychiatry, 187, 320325.
Yantis, S. (1993). Stimulus-driven attentional capture. Current Directions in Psychological Science, 2, 156161.
Yegneswaran, B., & Shapiro, C. (2007). Do sleep deprivation and alcohol have the same effects of psychomotor
performance? Journal of Psychosomatic Medicine, 63,
569572.

Zadra, A., & Donderi, D. C. (2000). Nightmares and bad


dreams: Their prevalence and relationship to well-being. Journal of Abnormal Psychology, 109, 273281.
Zahn-Waxler, C., Shirtcliff, E. A., & Marceau, K. (2008).
Disorders of childhood and adolescence: Gender and
psychopathology. Annual Review of Clinical Psychology, 4, 275303.
Zajonc, R. B. (1968). Attitudinal effects of mere exposure.
Journal of Personality and Social Psychology. Monograph Supplement, 9 (2, Part 2), 127.
Zajonc, R. B. (2000). Feeling and thinking: Closing the debate over the independence of affect. In J. P. Forgas
(Ed.), Feeling and thinking: The role of affect in social
cognition (pp. 3158). New York: Cambridge University Press.
Zajonc, R. B. (2001). Mere exposure: A gateway to the subliminal. Current Directions in Psychological Science,
10, 224228.
Zeanah, C. H., Smyke, A. T., Koga, S. F., & Carlson, E.
(2005). Attachment in institutionalized and community children in Romania. Child Development, 76,
10151028.
Zeineh, M. M., Engel, S. A., Thompson, P. M., &
Bookheimer, S. Y. (2003). Dynamics of the hippocampus during encoding and retrieval of face-name pairs.
Science, 299, 577580.
Zelazo, P. D., Helwig, C. C., & Lau, A. (1996). Intention,
act, and outcome in behavioral prediction and moral
judgment. Child Development, 67, 24782492.
Zelinski, E. M., Gilewski, M. J., & Schaie, K. W. (1993).
Individual differences in cross-sectional and 3-year
longitudinal memory performance across the adult life
span. Psychology and Aging, 8, 176186.
Zenderland, L. (1998). Measuring minds: Henry Herbert
Goddard and the origins of American intelligence testing. Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Zimbardo, P. G. (1991). Shyness: What it is, what to do
about it (rev. ed.). Reading, MA: Addison-Wesley.
(Original work published 1977)
Zimbardo, P. G. (2007). The Lucifer effect: Understanding
how good people turn evil. New York: Random House.
Zimbardo, P. G., & Montgomery, K. D. (1957). The relative strengths of consummatory responses in hunger,
thirst, and exploratory drive. Journal of Comparative
and Physiological Psychology, 50, 504508.
Zimbardo, P. G., & Radl, S. L. (1999). The shy child (2nd
ed.). Los Altos, CA: Malor Press.
Zimmerman, B. J., Bandura, A., & Martinez-Pons, M.
(1992). Self-motivation for academic attainment: The
role of self-efficacy beliefs and personal goal setting.
American Educational Research Journal, 29, 663676.
Zuckerman, M. (2007). Sensation seeking and risky behavior. Washington, DC: American Psychological Association.
Zwaigenbaum, L., Bryson, S., Rogers, T., Roberts, W., Brian,
J., & Szatmari, P. (2005). Behavioral manifestations of
autism in the first year of life. International Journal of
Developmental Neuroscience, 23, 143152.

sim Dizini
Aakra, AJ. M., 469
Abdallah, R. T., 352
Abrams, R., 499
Abramson, L. Y., 456
Adams, J. L., 247, 252, 253
Adams, J. S., 361
Adams, R. E., 324
Ader, R., 398
Adler, A., 419, 483
Adolph, K. E., 299
Adolphs, R., 74
Ahmed, S. H., 156
Ainsworth, M., 320
Ajzen, I., 524
Akiskal, H. S., 291
Akiskal, K. K., 291
Akmajian, A., 240
Albarracn, D., 395, 524
Alhusen, V. D., 321
Alimo, C., 357
Allan, C. A., 352
Allen, J. P., 324
Allison, J., 181
Allport, G. W., 409, 410, 529
Alzheimer, A., 225
Amabile, T. M., 289, 290
Amaral, D. G., 471
Amato, P. R., 326
Ambady, N., 29
Ambinder, M. S., 118
Amodio, D. M., 530
Anderson, C. J., 538
Anderson, J. R., 198, 202
Anderson, S. L., 532
Andreu, J. M., 537
Anliker, J. A., 115
Anstee, J. L. K., 539
Anthony, D. B., 428
Appleby, D. C., 6
Appleby, L., 481
Arendt, J., 141
Aristotle, 56, 253, 374
Arkin, R. M., 8
Armour, B. S., 393
Armstrong, L., 341
Arner, P., 346
Arnett, J. J., 323
Aron, A. P., 376, 533,
534, 535
Aron, E. N., 534
Aronson, J., 287
Arterberry, M. E., 371
Aruguete, M. S., 349
Asch, S., 516519, 520
Aserinsky, E., 142
Aslin, R. N., 314
Atkinson, 97
Avrahami, A., 391
Ayduk, O., 423424
Ayllon, T., 488

Baars, B. J., 138, 140,


239, 419
Baas, M., 377
Back, M. D., 432
Backlin, W., 207
Backman, C. W.,
533
Baddeley, A. D., 203, 207
Bahrick, H. P., 312
Bailey, B. A., 301
Baillargeon, R., 309310
Baker, C. I., 101
Balch, W. R., 518
Balda, R. P., 188
Balsam, K. F., 325
Baltes, M., 332
Baltes, P. B., 311, 312, 332
Bandelow, B., 460
Bandura, A., 189, 424426, 489,
492, 538
Banks, S., 145
Banyai, E. I., 149
Barak, A., 495
Barbe, R. P., 481
Bard, P., 375
Brez, M., 390
Bargal, D., 495
Bargh, J., 536
Bar-Hillel, M., 259
Barkataki, I., 467
Barker, L. M., 186
Barker, R., 538
Baron, R. A., 169, 212
Baron-Cohen, S., 471
Barrett, L. F., 236
Barrett, M. S., 482, 502
Bartlett, F., 220
Barton, N., 55
Bartoshuk, L. M., 115, 124
Bartz, J. A., 78
Basso, E. B., 147
Bassok, M., 252
Batson, C. D., 539, 540, 542
Baumeister, R. F., 354,
385, 429
Baumgartner, T., 78
Bauminger, N., 324
Bayley, N., 302
Beach, F. A., 351
Beauchamp, G. K., 115
Beck, A. T., 453, 456, 491
Becker, M. W., 200
Becker, S. W., 34
Beeman, M. J., 289
Behrendt, A. E., 458
Behrman, A., 455
Bque, J.-C., 66, 153
Bell, D. C., 353
Belsky, J., 321
Bem, D., 356357, 527

Bem, S. L., 45
Benedetti, F., 66, 113
Benedict, R., 323, 342
Beneson, J. F., 329
Benhamou, S., 187
Benight, C. C., 492
Benjamin, A. S., 214
Benjet, C., 182
Bennett, D. S., 277, 301
Ben-Porath, Y. S., 434
Benson, H., 396
Bergman, E. T., 220
Bering, J. M., 139
Berkowitz, L., 538
Berlin, B., 245
Berlyne, D. E., 341
Bernard, L. L., 342
Berscheid, E., 533
Bersoff, D. N., 35
Bhuvaneswar, C. G., 479
Biederman, J., 470, 471
Biehl, M., 372
Biel, M. B., 498
Bielak, A. A. M., 311
Biglan, A., 456
Bilder, R. M., 67
Billings, A. G., 388
Binet, A., 274275, 291
Bingenheimer, J. B., 539
Bitensky, S. H., 182
Bjerkedal, T., 285
Bjorklund, D. F., 139
Black, D. N., 463
Black, D. W., 415
Blair, T., 32
Blake, R., 103, 120
Blatter, K., 141, 142
Bleuler, M., 467
Blond, A., 350
Bloom, K., 428
Blos, P., 323
Bluestein, D. L., 361
Blumenthal, J., 468
Boakes, R. A., 186
Boardman, J. D., 394
Bock, K., 8, 240
Bodenhausen, G. V., 428
Bogle, K. A., 355
Bohannon, J. N., III, 221
Bohlin, G., 320
Boivin, D. B., 141
Bolden, L., 480
Bolhuis, J. J., 319
Bolino, M. C., 361
Bolton, D., 487
Bolton, J. M., 458
Bonanno, . A., 388
Bond, C. F., Jr., 213
Bond, M. H., 538
Born, J., 145

Bornstein, M. H., 371


Bostrom, N., 59
Bouchard, T. J., Jr., 411, 412
Boutin, P., 346
Bovbjerg, D. H., 175
Bowden, E. M., 289
Bower, T. G. R., 328
Bowers, J. D., 197, 210
Bowlby, J., 320, 322
Boyd, R. C., 503
Boykin, A. W., 311
Boysen, G. A., 530
Bradbury, T. N., 325
Brainerd, C. J., 306
Braithwaite, V. A., 540
Branje, S. J. T., 324
Brannon, L., 58, 63
Braun, K. A., 220
Bravo, M., 463
Breen, F. M., 58
Breggin, P. R., 499
Breland, K., 184185
Breland, M., 184185
Brendgen, M., 536
Breslin, P. A. S., 112
Bretherton, I., 320
Brewer, M. B., 529
Bridge, J. A., 481, 497
Briggs, C. J., 278
Briol, P., 525
Briones, T. L., 83
Broadbent, D., 137
Broca, P., 68, 70, 76, 77
Brody, A. L., 501
Broman, S., 286
Bronfenbrenner, U., 298
Brown, F. B., 324
Brown, I., 457458
Brown, N. R., 258
Brown, R., 221, 245, 523
Brown, R. J., 463
Brownell, K. D., 346
Bruni, O., 146
Bruny, T. T., 249
Buchler, N. E. G., 312
Buckner, J. C., 388
Buckworth, J., 397
Buffardi, L. E., 432
Bulik, C. M., 349
Burgard, M., 492
Burger, J. M., 522, 528
Burkley, E., 526
Burnett, R. C., 217
Burnette, M., 71
Burnstein, E., 539
Bushman, B. J., 538
Buss, D. M., 59, 353, 411
Butcher, J. N., 433, 434, 442
Bykov, K. M., 173
Byrne, D., 532

sim Dizini

593

Cabeza, R., 226, 313


Cahill, L., 328, 374
Cahn, B. R., 151
Cajochen, C., 141, 142
Caldwell, D. F., 528
Calhoun, L. G., 392
Calkins, M. W., 8
Cameron, C. L., 175
Cameron, H. A., 83
Campbell, D. T., 516
Campbell, W. K., 432
Campos, J. J., 302
Camras, L. A., 370371
Canino, G., 463
Canli, T., 67, 327, 374, 411
Cannon, W., 344345, 375,
379380
Cantor, N., 426
Cantril, H., 509
Cappelletti, M., 68
Caprara, G. V., 537
Carazo, P., 111, 351
Carducci, B. J., 415
Carey, S., 310, 315
Carlier, P., 189
Carlsmith, J. M., 526
Carlson, J., 285, 287
Carnagey, N. L., 539
Caron, S. L., 354, 355
Carroll, M. E., 37
Carroll, M. H., 355
Carstensen, L. L., 327
Carter, J. F., 305
Carter, S. J., 207
Cartwright, S., 443
Casey, B. J., 304, 323
Caspi, A., 461
Cassaday, H. J., 207
Cassel, J.-C., 157
Cassin, S. E., 492
Catalano, R., 538
Caterina, M. J., 112, 115
Cattell, R. B., 279, 409
Cekic, M., 151
Ceschi, G., 453
Chapman, P. D., 275
Chartrand, T., 536
Chase, W. G., 203
Chavajay, P., 310, 311
Chaves, J. F., 150
Chen, F. F., 532
Chen, S., 428
Chen, Z., 202
Cheney, D. L., 34, 244
Cheng, P. W., 254
Chess, S., 319
Cho, S., 252
Chomsky, N., 11, 315
Chorover, S., 443
Christal, R. C., 411
Christensen, A. J., 396, 495
Christensen, B. T., 255
Christie, B. R., 83
Cialdini, R. B., 527, 528

594

sim Dizini

Clamp, M., 57
Clark, E. V., 242, 315
Clark, H. H., 237, 238, 242
Clark, K., 529
Clark, M., 529
Clark, M. D., 355
Clarke-Stewart, A., 321
Clopton, N. A., 331
Clore, G. L., 377, 532
Coan, J. A., 391
Coates, T. J., 395
Coe, C. L., 398
Cohen, A., 391
Cohen, G. L., 360
Cohen, N., 398
Cohen, P., 460
Cohen, S., 384
Cole, D. A., 359
Collins, M. A., 290
Collins, W. A., 320
Columbus, C., 124
Comstock, G., 189, 538
Congdon, E., 67
Conway, A. R., 204
Cook, C. R., 489
Coolidge, F. L., 461
Cooper, J., 526
Cooper, J. O., 165166
Cooper, L. A., 247
Cooper, R. P., 302
Coren, S., 104, 121
Corr, P. J., 360
Corso, J. F., 305
Coslett, H. B., 100
Costa, P. T., Jr., 410, 411, 434
Costigan, A. T., 291
Cota, D., 154
Council, J. R., 150
Cousins, D., A., 498
Couture, S., 472
Cover Jones, M., 484
Cowan, C. P., 325
Cowan, N., 137, 201, 202
Cowan, P. A., 325
Cowan, W. M., 301
Cowles, J. T., 180
Cox, J. J., 113
Craighead, W. E., 456
Craik, F. I. M., 209, 210
Cramer, P., 419
Crano, W. D., 520
Cristino, L., 153
Crocco, M. S., 291
Crowder, R. G., 209
Cryder, C. H., 392
Csikszentmihalyi, M., 138
Curci, A., 221
Curie, I., 285
Curie, M., 285
Curie E., 285
Curt, G. A., 175
Curtis, R. C., 533
Curtis-Holmes, J., 254
Cutting, J. C., 119

Cvengros, J. A., 396


Czeisler, C. A., 141
Dahlman, I., 346
Dahlstrom, W. G., 433
Dali, S., 127189
Damasio, H., 76
Darley, J., 541, 542
Darling, N., 320
Darwin, C., 12, 5355, 60, 187,
271, 330, 370, 371, 408
Daselaar, S. M., 74, 226
Daskalakis, Z. J., 499
DAugelli, A. R., 357, 458
Davidson, R. J., 374
Davila, J., 480
da Vinci, L., 422
Davis, D., 485
Davis, J. L., 146
Davis, K. E., 480
Davis, M. H., 542
Dawkins, K., 496
Dawson, L. L., 518
Dean, K. L., 435
Deaux, K., 287288
DeCasper, A. J., 302
De Cock, R., 111, 351
De Corte, W., 291
de Frias, C. M., 311
Dejin-Karlsson, E., 301
de Kriujk, J. R., 110
DeLamater, J. D., 306
Delgado, M. R., 172
Dell, G. S., 239
DeLoache, J., 452
Denko, T., 455, 497
Denmark, F. L., 8
Dennerstein, L., 325
Dennett, D. C., 138
De Oliveira Alvares, L., 153
De Pascalis, V., 150
DePaulo, B. M., 246
de Rivera, J., 485
De Santis, M., 301
Descartes, R., 60, 70
de St. Aubin, E., 326
DeValois, R. L., 105
Devine, P. G., 530
Dew, M. A., 144
de Waal, F. B. M., 540
Dewey, J., 8
Dewsbury, D. A., 351
Dhawan, N., 430
Dickens, W. T., 284
Dickenson, C. A., 117
Dickerson, F. B., 180
Diener, E., 324, 378
Dietrich, A., 291
DiLalla, L. F., 536
Di Marzo, V., 153
DiMatteo, M. R., 396
Dinges, D. F., 145
Dion, K. K., 534
Dion, K. L., 534

Dirkzwager, A. J. E., 390


Distel, M. A., 459460
Dix, D., 480
Dixon, R. A., 298, 311
Do, A. M., 260
Docherty, N. M., 469
Dollard, J., 537
Domhoff, G. W., 148
Domjan, M., 184
Donderi, D. C., 146
Donders, F. C., 234
Donnellan, M. B., 428
Donnerstein, E., 189
Donovan, W., 320
Douglas, K. S., 16
Downing, P. D., 101
Drake, C. L., 145
Drews, R. A, 126
DuBois, P. H., 433
Dudycha, G. J., 412
Duka, T., 207
Duker, P. C., 487
Duncker, D., 253
Durik, A. M., 354
Durkin, S. J., 349
Dusek, J. A., 396
Dutton, D. G., 376
Dweck, C. S., 343
Eagly, A. H., 34
East, R., 377
Eastwick, P. W., 354
Ebbinghaus, H., 5, 211212
Edinger, J. D., 145
Edwards, J. N., 325
Einstein, A., 247
Eisenberg, M., 470
Ekman, P., 371372
Elbert, T., 83
Eley, T. C., 456
Elias, S. M., 426
Elliott, A. J., 362
Ellis, A., 491
Elman, J. L., 127
Elms, A. C., 422
Elsabagh, S., 28
Emery, G., 453
Emmelkamp, P. M. G., 486
Endler, N. S., 390
Engle, R. W., 204
Enns, J. T., 121
Epley, N., 260
Epstein, L. H., 345, 346
Ericsson, K. A., 203, 251
Erikson, E., 317319,
324, 327
Erlacher, D., 148
Ervik, S., 146
Esbaugh, E. M., 354
Espelage, D. L., 357
Espie, C. A., 146
Estrada, C. A., 377
Evans, E., 458

Evans, J. St. B. T., 140, 253, 254,


258
Evans, S. E., 539
Evardsen, J., 455
Exner, J. E., Jr., 435
Eysenck, H., 407, 410, 500
Fabian, J. M., 16
Fadiman, J., 420, 484
Fagan, J. F., 287
Fahey, C. D., 141
Fakhoury, W., 481
Fallon, A. E., 172
Faraday, M., 247
Faraone, S. V., 470
Farina, A., 472
Farmer, T. A., 242
Farrell, M., 165
Fattore, L., 154
Faucheux, C., 519520
Fazio, R. H., 524
Feather, N. T., 358
Fechner, G., 93
Feldman, D. H., 309
Fellows, L. K., 225
Fernald, A., 314
Fernndez-Dvila, P., 395
Ferster, C. B., 183
Festinger, L., 343, 526
Fields, R. D., 62
Fillmore, M. T., 155
Find, G. R., 124
Fink, P., 462, 463
Fiore, M. C., 395
Fischer, M., 470
Fischoff, B., 208
Fishbein, M., 524
Fisher, B. S., 355
Fishman, H. C., 495
Fishman, T., 495
Fiske, S. T., 515
Fitch, W. T., 244
Flavell, J. H., 309
Fleming, I., 248
Flynn, J. R., 284
Foa, E. B., 386
Fode, K. L., 27
Folkman, S., 387, 388
Ford, C. S., 351
Forgas, J. P., 377
Forooqi, I. S., 346
Frster, J., 292
Frsterling, F., 510
Forumoto, L., 8
Foster, R. G., 144
Foucault, M., 480
Foulkes, D., 146
Fowler, H., 341
Fox, M. J., 66
Frager, R., 420, 484
Fraley, B., 535
Fraley, R. C., 535
Frank, J. B., 500
Frank, J. D., 500

Frank, M. C., 258


Frank, M. E., 111
Franklin, G., 485
Franklin, N., 248
Franklin-Lipsker, E., 485
Franko, D. L., 449
Frans, ., 451
Franz, C. E., 358359
Fraser, L. M., 499
Fraser, S. C., 528
Frederick, S., 259
Freedman, J. L., 528
Fresco, D. M., 388
Freud, A., 9, 315, 323
Freud, S., 910, 12, 137138,
147, 290, 317, 322, 323, 324,
414420, 421422, 427, 447,
456, 463, 482483, 485
Freund, A. M., 327, 332
Frewen, P. A., 501
Frick, F., 254
Friedman, M., 398399
Friend, R., 518
Friesen, W. V., 371372
Fromkin, V. A., 239
Frougel, P., 346
Furmark, T., 501
Furnham, A., 434
Gage, P., 68, 76
Gale, C. R., 423
Galen, 407, 410
Gallace, A., 199
Gallo, L. C., 386
Galperin, G. J., 446
Galton, F., 271272
Ganis, F., 248, 249
Ganor-Stern, D., 236
Gao, Q., 345
Garb, H. N., 435
Garcia, J., 170, 185186
Garcas, P., 463
Gardner, B. T., 244
Gardner, H., 281282,
290, 422
Gardner, M., 324, 325
Gardner, R. A., 244
Gassi, R., 277
Gatchel, R. J., 113
Gawronski, B., 524
Gazzaniga, M., 7879
Gelman, S. A., 310
Genovese, K., 541
Gentner, D., 245
Geraerts, E., 485
Gergen, K. J., 12
Gerrig, R. J., 239, 243, 543
Gershkoff-Stowe, L., 315
Gershoff, E. T., 182
Gibbons, A., 55
Gibbons, M. B. C., 484
Gibbs, J. C., 331
Gibson, E., 302
Gibson, J. J., 118

Gibson, S., 165


Gidron, Y., 399
Giedd, J. N., 468
Gigerenzer, G., 257
Gilligan, C., 331
Gilovich, T., 260, 511
Gitlin, M., 496, 503
Glasman, L. R., 524
Gleaves, D. H., 465
Gochman, P., 468
Goddard, H. H., 271, 283
Godden, D. R., 207
Godin, G., 524
Goel, V., 253
Goldapple, K., 501
Goldberg, A. E., 325
Goldfried, M. R., 479,
480, 492
Goldin-Meadow, S., 245, 315
Goldrick, M., 240
Goldstein, D., 142
Goldstein, E. B., 123
Goldstein, J. M., 327
Goldstein, N. J., 527
Goldstein, R. B., 461
Goldstein, S. G., 170
Goldstrom, I. D., 495
Golombok, S., 329
Goodheart, C. D., 502
Goodyn, H., 65
Gordon, A., 16
Gotlib, I. H., 455
Gottesman, I., 467
Gottfredson, L. S., 274, 287
Gouin, J.-P., 398
Gould, E., 83
Gould, S. J., 55
Grady, C. L., 313
Graham, M., 290
Granic, I., 179
Grant, A. M., 361
Grant, B. R., 54
Grant, J. E., 156
Grant, P. R., 54
Gray, J. A., 360
Gray, M. R., 321
Greaves, N., 471
Green, J. P., 150
Greenberg, S. T., 480
Greene, J. D., 140, 377
Greenfield, P. M., 287
Greenwald, A. G., 31, 524, 529
Gregory, R., 124
Grice, H. P., 237238
Grieger, T. A., 451
Griffin, A. S., 184
Grigorenko, E. L., 278,
281, 285
Grilo, C. M., 449
Grodner, D., 242
Groh, D. R., 495
Grohol, J. M., 479
Gross, C. G., 83
Grossman, M. I., 345

Grsser, S. M., 155


Guraud, S., 243
Guilleminault, C., 146
Gur, R. C., 327
Gute G., 354
Gutheil, T. G., 479
Gutierrez, P. M., 458
Haas, S. M., 325
Haberstick, B. C., 536
Habib, R., 226
Haddock, G., 32
Hahn, E. R., 315
Haidt, J., 330
Haier, R. J., 279
Hajcak, G., 69
Hall, G. S., 7, 323
Hamilton, J. P., 455
Hamilton, M., 211
Hamilton, N. A., 145
Hamlin, J. K., 310
Han, J.-S., 66, 113
Hanley, G. P., 490
Harber, K. D., 512
Harbluk, J. L., 126
Harder, J. W., 361
Hardy, J., 225
Hare, B., 244
Hargadon, R., 150
Harlow, H. F., 322323
Harlow, J. M., 68
Harris, R. A., 155
Harrison, P. J., 66
Hart, J. T., 214
Hartshorne, H., 412
Hartsuiker, R. J., 239
Harvey, N., 380
Hasson, U., 226
Hastorf, A. H., 509
Hatcher, C., 494
Hatfield, E., 533
Hathaway, S. R., 433
Hauser, M. D., 244
Hazan, C., 535
Hazeltine, E., 73
Healey, M. P., 361
Hearst, E., 168
Heath, A., 329
Heatherington, L., 357
Heatherton, T. F., 349
Hebl, M. R., 349
Heider, F., 343, 510
Hektner, J. M., 138
Helgeson, V. S., 392
Heller, M. A., 124
Helms, J. E., 291
Hendriksen, E. S., 395
Hennebry, J., 518
Hennigsen, D. D., 520
Henry, P. J., 529
Henry, W. P., 483
Herek, G. M., 325, 357
Herholz, K., 65
Hering, E., 104105

sim Dizini

595

Herman, C. P., 346, 347


Hernnstein, R. J., 285
Heron, M. P., 458
Hersh, S. M., 520
Hertwig, R., 257
Hess, T. M., 312
Hess, W., 69
Hetherington, M. M., 347
Hettema, J. M., 452, 461
Hewstone, M., 529
Hibbard, J. H., 39
Hickok, G., 80
Higgie, M., 55
Higgins, E. T., 139
Hilgard, E. R., 7, 149
Hills, A. L., 460
Hilsenroth, M. J., 435
Himelstein, P., 494
Hinshaw, S. P., 472
Hinson, J. T., 312
Hippocrates, 407, 408, 410
Hirt, E. R., 429
Hitler, A., 271
Hobara, M., 373
Hobson, J. A., 143, 148
Hodgkinson, G. P., 361
Hoekstra, R. A., 284
Hoelzle, J. B., 434
Hoffer, T. B., 8, 15
Hoffman, E. J., 452, 498
Hoffmann, A. A., 55
Hoge, C. W., 451
Hohmann-Mariott, B., 326
Holahan, C. K., 278
Holen, M. C., 215
Holland, C. R., 287
Hollander, E., 78
Hollingworth, L. S., 8
Hollon, S. D., 491, 497, 500
Holmbeck, G. N., 324
Holyoak, K. J., 254, 255
Homer, B. D., 156
Honey, R. C., 319
Honzik, C. H., 187
Hooley, J. M., 470
Hope, L., 222
Hopson, J. L., 351
Horan, J. J., 390
Horgen, K. B., 346
Horney, K., 419, 420421
Horton, J. E., 150
Horton, W. S., 239
Horvath, T. L., 345
Horwitz, B., 80
Hoshino-Browne, E., 526
Hosking, R. D., 154
Houghton, J., 472
Houlihan, D., 486
Howe, C. Q., 124
Howell, C. J., 379
Howell, R. T., 379
Hubel, D., 100101
Hublin, C., 144
Hudson, J. I., 348, 449

596

sim Dizini

Hudson, J. L., 503


Huesmann, L. R., 189, 538
Hughes, S. C., 186
Huizink, A. C., 277
Hull, C., 341
Hume, D., 184
Hunt, E., 285, 287
Huntsinger, J. R., 377
Hurtado, N., 314
Hurvich, L., 105
Huston, A. C., 317
Hyde, J. S., 331, 354, 457
Hyland, M. E., 500
Inagaki, K., 310
Ingram, A., 499
Insko, C. A., 516
Intraub, H., 117
Irvine, J. T., 372
Ismail the
Blood-Thirsty, 353
Ivry, R. B., 73
Iyengar, S. S., 263
Izard, C. E., 370, 376
Jackson, V. A., 401
Jacob, B. R., 291
Jacobs, G. H., 105
Jacobs, R. C., 516
Jacobson, L., 512
Jaffee, S., 331
Jager, G., 156
Jahnke, J. C., 208
Jain, S., 387
James, H., 7
James, W., 7, 8, 136, 139, 152,
342, 374375, 427
Jameson, D., 105
Jamon, M., 189
Janis, I. L., 254, 520
Janofsky, J. S., 446
Janowitz, H. D., 345
January, D., 245
Jay, G., 539
Jedrej, M. C., 147
Jensen, A. R., 215
Jensen, L. A., 331
Jo, H., 346
Joh, A. S., 299
Johnson, J. A., 396
Johnson, M. K., 220
Johnson, S. P., 302
Johnson, T. E., 538
Johnson, V. E., 352
Johnson-Laird, P. M., 254
Johnstone, E. C., 394
Jolicoeur, P., 236
Jolie, A., 523, 524
Jones, E., 414
Jose, P. E., 457458
Joyce, A. S., 480
Joyce, L., 64
Jung, C., 419420, 427, 483
Jung, M. W., 172

Jusczyk, P. W., 314


Jussim, L., 512
Just, M. A., 126, 240
Kabat-Zinn, J., 151
Kagan, J., 319
Kahneman, D., 257, 258, 259,
260, 261
Kako, E., 245
Kallmann, F. J., 467
Kalueff, A. V., 65, 452
Kamil, A. C., 188
Kamin, L. J., 172
Kammrath, L. K., 413
Kane, M. J., 204
Kangas, M., 386
Kant, I., 6
Kaplan, C. A., 250251
Kradttir, R., 62
Karavasilis, L., 321
Karbe, H., 83
Kassebaum, N. L., 286
Kastner, S., 100
Kaushanskaya, M., 207
Kay, P., 245
Kazdin, A. E., 182, 484, 488,
489, 502
Keiger, D., 291
Kekul, F., 247
Keller, M. C., 57
Kelley, H., 510
Kellough, J. L., 456
Kemp, R. I., 222
Kempermann, G., 83
Kendler, H. H., 7, 8
Kendler, K. S., 356, 452,
455, 457
Kennedy, J. F., 520
Kennedy, R. E., 456
Kenny, D. A., 533, 540
Kenrick, D. T., 532
Kermer, D. A., 380
Kerr, N. L., 520
Kershaw, T. C., 252
Kesebir, P., 324, 378
Keshavan, M. S., 467
Kessel, N., 290
Kessler, R. C., 442, 446, 448,
449, 450, 451, 454, 455, 457,
470, 472
Kiecolt-Glaser, J., 398
Kihlstrom, J. F., 150, 465
Kihlstrom, J. R., 426
Kilpatrick, D. G., 451
Kilpatrick, L. A., 374
Kim, C.-H., 498
Kim, H. S., 390
Kim, J., 172, 533
Kimura, D., 327
King, M. L., Jr., 410
King, S. A., 479
Kinsey, A., 354, 356
Kintsch, W., 242
Kinzler, K. D., 28

Kirkham, T. C., 346


Kirkpatrick, L. A., 535
Kirsch, I., 149
Kirschner, S. M., 446
Kisilevsky, B. S., 300, 302
Kissane, D. W., 495
Kitamura, C., 314
Kitayama, S., 430, 511
Klein, D. N., 449
Klein, K. E., 141
Klein, M., 483484
Klein, O., 530
Kleitman, N., 142
Klump, K. L., 348
Klute, C., 324
Knickmeyer, R., 328
Knobloch, L. K., 25
Kobiella, A., 371
Koelling, R., 185186
Koffka, K., 116
Kogan, N., 289
Kohen, D. E., 317
Kohlberg, L., 330331
Khler, W., 116
Kolb, B., 301
Konen, C. S., 100
Kong, L. L., 465
Kontis, D. C., 218
Koob, G. F., 156
Korchmaros, J. D., 540
Koriat, A., 208, 214
Kortegaard, L. S., 348
Kotovsky, K., 252
Kounios, J., 80
Kousta, S.-T., 245
Koustaal, W., 311
Kraepelin, E., 290, 444445
Krah, B., 354
Krebs, D. L., 330
Kristensen, P., 285
Krohne, H. W., 390
Kroonenberg, P. M., 320
Krueger, J., 428
Kruger, J., 258
Krusemark, E. A., 512
Kuest, J., 83
Kuhn, M. H., 430
Kujawski, J. H., 328
Kulik, J., 221
Kuno, E., 481
Kunzmann, U., 312
Kuperberg, G. R., 467
Kuppens, P., 378
Kurtz, M. M., 489
LaBar, K. S., 74
LaBerge, S., 148, 149
Lachman, M. E., 298
Lachman, R., 234
Lachter, J., 137
Lafleche, G., 224
Lalond, F. M., 314
Lamb, R. J., 488
Lambert, T. A., 355

Lamoreaux, M., 511


Lampinen, J. M., 218
Land, D., 324
Lander, E. S., 56
Lang, K. L., 459
Lange, C., 374375
Langlois, J. H., 532
Langton, S. R. H., 116
Lanius, R. A., 452
Larson, M., 240
Lashley, K., 223
Latan, B., 520, 541
Lau, I. Y., 239
Lau, J. Y. F., 456
Lauronen, E., 291
Laursen, B., 324
Lavner, J. A., 357
La Voie, L., 533
Lawler, E. E., 361
Lawrence, E., 325
Lawson, R. B., 170
Lay, C. H., 385
Lazar, S. W., 151
Lazareva, O. F., 188
Lazarus, B. N., 387, 389
Lazarus, R. S., 376, 387,
388, 389
LeBel, E. P., 524
Lecci, L., 273
Ledbetter, A. M., 533
Lederbogen, S., 148
Lee, H. S., 255
Lee, M., 44
Lee, S. Y., 278
Leen-Feldner, E. W., 453
Lefton, L. A., 58, 63
Legrand, D., 136
Leiter, M., 400401
Lennon, R. T., 275
Lenroot, R. K., 327
Lenzenweger, M. F., 459,460
Lesku, J. A., 144
Leu, J., 372
Leucht, S., 496
Leung, A. K-y., 292
Levanthal, A. M., 165
Levenson, R. W., 325,
374, 376
Leventhal, H., 375
Levin, D. T., 118
Levine, R., 534
Levitan, L., 149
Levitt, S. D., 291
Levy-Sadot, R., 214
Lewin, K., 343
Lewinsohn, P. M., 456
Lewis, R. J., 357
Li, J.-Y., 83
Li, M., 225
Liang, C. T. H., 357
Liao, S. M., 59
Licata, S. C., 155
Lie, G., 100
Lieb, K., 459, 460

Lieberman, J. A., 496


Lilienfeld, S. O., 435
Lim, M. M., 78
Lin, H., 481
Lincoln, A., 410
Lindau, S. T., 306
Lindauer, R. J. L., 501
Lindstrm, P., 356
Link, B. G., 472
Lipkus, I. M., 394
Lisanby, S. H., 499
Little, T. D., 537
Littlewood, R. A., 392
Liu, J. H., 520
Livesley, W. J., 459
Lloyd-Jones, T. J., 247
Lobo, I. A., 155
LoBue, V., 452
Locher, P., 138
Locke, J., 6, 138, 306
Lockhart, R. S., 209, 210
Loehlin, J. C., 411
Loftus, E. F., 222, 485
Logan, G. D., 235
Logue, A. W., 344, 345
London, B., 110
Loomis, A. L., 142
Lord, C. G., 524
Lorenz, K., 319
Loureno, O., 309, 311
Lovibond, S. H., 513
Low, J. A., 300
Lubart, T. I., 289, 290
Luborsky, L., 482
Lucas, R. E., 378
Luce, K. H., 479
Luchins, A. S., 255
Luckhurst, L., 247
Lugar, R., 6
Luminet, O., 221
Lumpkin, E. A., 112
Luo, M., 111
Luong, A., 387
Lynch, D. J., 384
Lynch, J. W., 386
Lynch, W. C., 349
Lynn, S. J., 149, 485
Lyubomirsky, S., 387
Ma, V., 430
Maccoby, E. E., 320,
329
Mace, R., 353
Machado, A., 309, 311
Macknik, S. L., 118
Maddux, W. W., 536
Madon, S., 512, 513
Madonna, 410
Madsen, E. A., 539
Maguen, S., 357
Maguire, E. A., 70
Mahowald, M. W, 146
Maier, N. R. F., 253
Maier, S. F., 456

Male, L. H., 187


Malinowski, B., 12
Mallinckrodt, B. S., 534
Manber, R., 502, 503
Mancini, A. D., 388
Mandel, D. R., 314
Mandela, N., 311
Manoussaki, D., 108
Manuck, S. B., 537
Maracek, J., 8
Marcus, A. D., 485
Mares, M. L., 190
Marian, V., 207
Markman, K. C., 292
Markou, A., 66
Markowitsch, H. J., 223
Markus, H. R., 428, 430,
511
Marrington, S., 525
Marshall, G. D., 376
Marsolek, C. J., 197, 210
Martin, C. L., 328
Martin, G., 180, 488
Martin, P. Y., 525
Martnez-Taboas, A., 464
Martin-Fardon, R., 156
Martin J. A., 320
Maslach, C., 376, 400401
Maslow, A., 10, 324, 343344,
420, 421
Mason, L. E., 464
Mason, R. A., 240
Mason, T. B. A. II, 146
Masters, W. H., 352
Matarazzo, J. D., 277
Mathew, S. J., 452, 498
Matthews, K. A., 386
Matthysen, E., 111, 351
Maxwell, J. C., 155
Maxwell, J. S., 374
May, M. A., 412
May, R., 492
Mayer, J. D., 282
Mays, V. M., 386
McAdams, D. P., 326,
421, 422
McAllister, H. A., 511
McAnulty, R. D., 71
McCabe, C., 111
McCarley, R. W., 148
McClelland, D. C.,
358359, 435
McClelland, J. L., 127
McCrae, R. R., 410, 411,
434
McCrae, S. M., 429
McDonald, S., 426
McGovern, K., 138, 140,
419
McGregor, H. A., 362
McGue, M., 324
McHale, S. M., 329
McKinley, J. C., 433
McKone, E., 101

McKoon, G., 243


McNeil, B. J., 261
McPartland, T. S., 430
McWhinnie, C., 530
Mead, M., 323, 342
Meador, B. D., 492
Mebert, C. J., 182
Meece, J. L., 362
Meichenbaum, D., 389,
492
Melinger, A., 240
Melzack, R., 113114
Mendel, G., 56
Mendoza-Denton, R.,
413
Merrill, M. A., 275
Merton, R. K., 512
Mervis, C. B., 217
Mesquita, B., 372
Metcalfe, J., 139, 214
Meyer, G. J., 434
Meyer, R. G., 471
Meyers, S. A., 533
Michael, J., 488
Michael, R. T., 350, 356
Miklowitz, D. J., 470
Mikulincer, M., 535
Milar, K. S., 8
Milgram, S., 520523
Miller, A. G., 522
Miller, G., 24, 57, 201
Miller, J. G., 332, 511
Miller, K., 533
Miller, K. A., 323
Miller, M. A., 384
Milner, B., 80
Mineka, S., 452
Miranda, J., 480
Mischel, W., 413, 423424
Mishra, J., 207
Mitchell, J. E., 492
Mitchell, K. J., 220
Miyashita, T., 82
Mliler, N., 397
MNaghten, D., 446
Modirrousta, M., 225
Mohamed, F. B., 246
Mller, J.-J., 497
Moncrieff, R. W., 111
Moniz, E., 498
Montgomery, K. D., 341
Moon, S. M., 519
Moos, R. H., 388
Moreggi, D., 479
Morgan, A. H., 150
Morgenstern, J., 495
Moriarty, T., 543
Morikawa, H., 314
Morin, S. F., 357
Morling, B., 511
Morris, J. A., 327, 328
Morris, J. S., 374
Morry, M. M., 533
Moscovici, S., 519520

sim Dizini

597

Moskey, E. G., 354, 355


Moskowitz, B. A., 315
Moskowitz, G. B., 510
Motherwell, L., 494
Mueller, A., 492
Mueser, K. T., 489
Mulder, E. J. H., 277
Mulvaney, M. K., 182
Munaf, M. R., 394
Munsterberg, H., 2425
Murphy, G. L., 216
Murphy, K. J., 225
Murray, C., 285
Murray, H. A., 358,
435
Mussweiler, T., 428
Musty, R. E., 170
Myers, B., 273
Mylander, C., 315
Narayan, V. M., 452
Nash, J. R., 452
Nason, S., 485
Nasrallah, H. A., 496
Neath, I., 200, 208, 209
Neiss, M. B., 428
Neisser, U., 199
Nelson, D. A., 538
Nelson, R. E., 456
Nelson, T. D., 529
Nemeth, C. J., 520
Nes, R. B., 378
Neter, E., 259
Nettelbeck, T., 287
Nettle, D., 412
Nevus, T., 146
Newcomb, T. M., 412
Newell, A., 250
Newman, T. K., 59
Newton, I., 102
Niaura, R., 399
Niccols, A., 301
Nicholl, R. A., 153
Nicoll, C., 37
Nicolson, R., 468
Nielsen, B. D., 289
Nielsen, T. A., 148
Nigg, C. R., 397
Nisbett, R. E., 510
Nock, M. K., 458
Nolan, J. M., 518
Nolen-Hoeksema, S., 457
Noltemeier, B., 351
Nooteboom, S., 239
Norcross, J. C., 479
Nordberg, A., 225
Norman, G. J., 394, 411
Nosofsky, R. M., 218
Novick, L. R., 252
Nowak, M. A., 540
Nowlis, G. H., 111
Nrugham, L., 458
Nurius, P., 428
Nutt, D. J., 65, 452
Nyberg, L., 226

598

sim Dizini

Oaster, T. R., 215


OBrien, C. P., 498
OBrien, E. J., 243
OConnor, M. G., 22
Odbert, H. S., 409, 410
ODonnell, D., 324
ODonovan, M. C., 467
Ogden, C. L., 346
Ohlsson, S., 252
hman, A., 452
Okamoto-Barth, S., 244
Olsson, I. A. S., 37
Olszewski-Kubilius, P.,
278
Olton, D. S., 187
Olvet, D. M., 69
Oman, D., 151
Omoto, A. M., 542
Oppenheimer,
D. M., 258
Opton, E. M., Jr., 520
ORahilly, S., 346
Orban, G. A., 101
Orbuch, T. L., 325
Orth, U., 428
Osherson, D., 256
Ou, S.-R., 287
Overmier, J. B., 37
Owen, M. J., 467
Owens, K. M. B., 463
Ozer, D. J., 411
Pachankis, J. E., 472
Pack, A. I., 146
Packer, I. K., 16
Pagel, J. F., 146
Pagnoni, G., 151
Paivio, A., 213
Paller, K. A., 148, 224
Palmer, J. C., 222
Pandi-Perumal, S. R., 141
Papafragou, A., 245
Paris, J., 461
Parker, A., 207
Parker, A. M., 263
Parr, W. V., 311
Parsons, L. M., 256
Paterson, H. M., 222
Patterson, C. J., 325
Patterson, G. R., 179
Pauli, P., 453
Paus, T., 303
Pavlov, I., 166168, 173
Paxton, S. J., 349
Pear, J., 180, 488
Penke, L., 412
Penn, D. L., 472
Pennebaker, J., 398, 419
Perahia, D. G. S., 497
Perkins, D. N., 290
Perls, F., 494
Perrin, N. A., 390, 391
Perrin, S., 487
Perry-Jenkins, M., 325
Peters, E., 39
Peterson, C., 456

Peterson, L. R., 202


Peterson, M. J., 202
Peterson, R. S., 520
Petitto, L. A., 244
Petrie, K. J., 398, 399,
419
Petrill, S. A., 283, 284
Petry, N. M., 488
Pettigrew, T. F., 531
Petty, R. E., 525
Pfeifer, M., 319
Piaget, J., 11, 306309, 310311,
330
Picasso, P., 290, 422
Piccione, C., 150
Pilkonis, P. A., 415
Pincus, A. L., 411
Pinel, P., 444, 480
Pines, A., 415
Pischke, C. R., 399
Pittman, T. S., 139
Pitts, D. G., 305
Plato, 56, 290
Plazzi, G., 146
Plomin, R., 57, 277, 283,
284
Plous, S., 38
Pogue-Geile, M. F., 470
Polich, J., 151
Polivy, J., 346
Porter, L. W., 361
Posada, R., 332
Poucet, B., 187
Powers, M. B., 486
Powley, T., 345
Pratkanis, A. R., 520
Preckel, F., 290
Premack, D., 181, 244
Prescott, P. A., 302
Priebe, S., 481
Prislin, R., 520
Proffitt, D. R., 23, 119
Prosser, D., 401
Purves, D., 124
Quen, H., 239
Quine, W. V. O., 315
Quittner, A. L., 396
Rachlin, H., 183
Radl, S. L., 4
Radvansky, G. A., 199
Rahe, R. H., 384
Rahman, Q., 356
Rahman, R. A., 240
Rajaram, S., 210, 211
Raman, L., 310
Ramey, C. H., 291
Ramrez, J. M., 537
Rapoport, J. L., 451, 468
Rasch, B., 145
Rasmussen, T., 80
Ratcliff, R., 243
Rathus, 375
Rau, H., 397

Rawson, R. A., 153


Ray, W. J., 150
Rayner, R., 172173, 453
Raynor, H. A., 345
Raz, A., 150
Reb, J., 263
Recanzone, G. H., 109
Reder, L. M., 312
Reeves, A., 200
Regalado, M., 182
Regan, R. T., 527
Reilly, T., 142
Reis, H. T., 533
Reise, S. P., 411
Renzulli, J., 278
Rescorla, R., 171172
Resnick, R. J., 470
Reti, I. M., 461
Reyna, C., 362
Reynolds, A. J., 287
Reynolds, J. S., 390, 391
Richards, M. H., 148
Riggs, D. S., 386
Rinck, M., 248
Ritchie, P. L-J., 15
Rivas-Vazquez, R. A., 498
Roberson, D., 245
Roberts, A., 349
Roberts, A. H., 27
Robinson, H. A., 17
Rode, J. C., 282
Roediger, H. L., III, 210, 220
Roenneberg, T., 142
Roese, N. J., 138, 262
Roffwarg, 144
Rogelberg, S. G., 387
Rogers, C. R., 10, 11, 420, 421,
492
Rogers, M., 30
Rogers, S., 30, 38
Rogoff, B., 310, 311
Rohrer, J. H., 516
Roid, G., 275
Roisman, G. I., 325
Rolls, E. T., 111, 223
Romer, M., 345
Root, R. W., II, 470
Rorschach, H., 435
Rosch, E. H., 217, 218
Rose, A. J., 329
Rose, M. E., 156
Rosenfield, S., 472
Rosenham, D., 443444
Rosenman, R., 398399
Rosenthal, A. M., 541
Rosenthal, R., 27, 512
Rosenzweig, M., 83
Roskos-Ewoldsen, D. R., 524
Ross, L., 510, 523
Roth, T., 145
Rothbart, M. K., 319
Rothbaum, B. O., 486
Rothblum, E. D.,
357
Rothman, D. J., 481
Rotter, J., 343, 422423

Rouse, S. V., 434


Rousseau, J-J., 306
Roussi, P., 388, 390
Rowlett, J. K., 155
Rozin, P., 172
Rubin, D. C., 218, 221
Rubinstein, A., 332
Ruble, D. N., 328
Ruch, R., 283
Rudd, M. D., 458
Rudolph, K. D., 329
Ruiz, J. M., 399
Rule, B. G., 538
Rule, N. O., 29
Runco, M. A., 289, 290, 292
Ruscio, A. M., 450
Rush, A. J., 491
Rush, B., 481
Russo, F. A., 124
Russo, N. F., 8
Rutter, P. A., 458
Ryder, R. D., 38
Ryff, C. D., 327
Sachdev, P., 349
Saffran, J., 244
Sak, U., 278
Salihu, H. M., 301
Salloway, S., 225
Saltahouse, T. A., 311
Salvy, S.-J., 347
Salzinger, S., 539
Samuel, A. G., 127
Sanderson, C. A., 426
Sandstrom, M. J., 419
Santhi, N., 141
Santosa, C. M., 291
Sapir, E., 245
Sapolsky, R. M., 379
Satir, V., 495
Savage-Rumbaugh, S., 244
Savic, I., 356
Sayer, A., 325
Scaramella, L. V., 317
Scarborough, E., 8
Schachter, S., 346, 375
Schaie, K. W., 311
Schalock, R. L., 277
Scharrer, E., 189
Schenck, C. H., 146
Schick, B., 312
Schiff, M., 495
Schlenger, W. E., 386
Schlitz, M., 147
Schmader, T., 288, 530
Schmitt, D. P., 353
Schneider, K., 492
Schneider, W., 236
Schoen, E. G., 480
Schoeneman, T. J., 430
Scholz, U., 397
Schooler, J. W., 25
Schousboe, K., 346
Schredl, M., 148

Schunn, C. D., 255


Schtzwohl, A., 353, 354
Schwartz, B., 263
Schwarz, N., 32
Schweinhart, L. J., 286, 298
Sciutto, M. J., 470
Scott, D., 184, 376
Scull, A., 481
Seal, D. S., 354
Seamon, J. G., 221
Sear, R., 353
Searle, J. R., 247
Sears, D. O., 529
Sears, R. R., 278
Sears, S. R., 392
Secord, P. F., 533
Sedikides, C., 431
Segerstrom, S. C., 400
Seghers, J. P., 469
Seidenberg, M. S., 244
Seidler, R. D., 73
Sekuler, R., 103, 120
Selfridge, O. G., 128
Seligman, M. E. P., 360, 378,
400, 456
Selkoe, D. J., 225
Selye, H., 382383
Serpell, R., 287, 311
Sevdalis, N., 380
Seyfarth, R. M., 34, 244
Seys, D. M., 487
Shafir, E., 260, 263
Shakespeare, W., 35
Shapiro, C., 145
Sharpsteen, D. J., 535
Sharrer, E., 538
Shaver, P. R., 535
Shaw, M., 415
Shay, J. J., 494
Sheehan, E. P., 361
Sheehy, R., 390
Sheets, V. L., 6
Sheldon, W., 407
Shepard, R. N., 119, 247
Sheppard, L. D., 311
Sher, K. J., 67
Sherif, C. W., 509
Sherif, M., 516, 530531
Sherrington, C., 166
Sherwood, C. C., 55
Shevlin, M., 469
Shi, J., 467
Shields, D. C., 498
Shiffrar, M., 119
Shiffrin, R. M., 201, 236
Shih, J. H., 457
Shmueli-Goetz, Y., 320
Shneidman, E. S., 458
Shoda, Y., 413, 423
Shutts, K., 28
Shuwairi, S. M., 302
Sia, T. L., 524
Siegel, P. H., 361
Siegel, S., 144, 173174

Siegert, R., 311


Siegler, R. S., 258
Siever, L. J., 537
Sigmon, S. T., 480
Sigmund, K., 540
Sill, M., 306
Sillitoe, R. V., 66
Silventoinen, K., 285, 346
Silverman, A. B., 323
Simmons, J. A., 109
Simon, H. A., 250251,
257
Simon, J. A., 352
Simon, T., 274275
Simons, D. J., 118
Sinclair, R. C., 376
Singer, L. T., 301
Singer, T., 311
Siretanu, R., 302
Skeem, J. L., 16
Skene, D. J., 141
Skinner, B. F., 10, 11, 165, 176
177, 178, 181,
183, 487
Skodol, A. E., 459
Slangen, K. E., 390
Slivia, P. J., 290
Sloane, R. B., 484
Slobin, D., 316
Sloman, S. A., 211
Slovic, P., 39
Smetana, J. G., 324
Smith, C. T., 144
Smith, J., 312
Smith, K., 30
Smith, M., 496
Smith, S. L., 189
Smith, T. W., 399
Smoller, J. W., 471
Smulders, T. V., 187
Snidman, N., 319
Sniehotta, F. F., 397
Snowden, L. R., 480
Snyder, D. K., 494
Snyder, M., 530, 542
Soderstrom, M., 314
Sokol, R. J., 301
Solomon, A., 454
Solso, R. L., 233
Son Hing, L. S., 529
Sonnad, S. S., 146
Sonnadara, R. R., 124
Sorell, G. T., 331
Soska, K. C., 302
Southwick, S. M., 66
Spangler, W. D., 435
Spearman, C., 279
Spector, A. C., 112
Spence, M. J., 302
Sperling, G., 201
Sperry, R., 7879
Spiers, H. J., 70
Spinath, F. M., 277
Spitz, R. A., 322

Spooner, W. A., 239


Sprecher, S., 534
Springer, M. W., 311
St.-Hilaire, A., 469
Stafford, B. L., 187
Stafford, L., 325
Stagnitti, M. N.,
496
Stahl, S. M., 497
Stahr, B., 488
Stanke, D., 428
Stanley, D., 524
Stanton, A. L., 386
Stanton, R. D., 218
Starace, F., 395
Staudinger, U. M., 311
Steele, C. M., 287
Steens, J. A., 119
Steger, M. F., 412
Stein, M. B., 452
Steinberg, L., 304, 320, 321, 323,
324, 325
Stenstrom, P., 148
Stern, W., 275
Sternberg, R. J., 274, 278, 279
281, 285, 287,
289, 290
Stevens-Graham, B., 62
Stevenson, H., 288
Stewart, S. A., 498
Stewart-Williams, S.,
540
Stickgold, R., 144, 145
Stier, A., 472
Stockhorst, U., 175
Stone, J., 463, 530
Stoppard, T., 543
Storbeck, J., 377
Story, L. B., 325
Strapp, C. M., 148
Strauch, I., 148
Stravinsky, I., 290
Strayer, D. L., 126
Striegel-Moore, R. H.,
349, 350, 449
Stukas, A. A., Jr., 542
Sue, S., 480
Sullivan, H. S., 483
Sulloway, F. J., 408
Summerville, A., 138, 262
Surprenant, A. M., 200,
208
Sutter, M. L., 109
Swann, W. B., 428, 429
Swazey, J. P., 496
Szasz, T. S., 444
Szekeres, G., 395
Tacon, A. M., 151
Tajfel, H., 529
Talarico, J. M., 221
Tandon, R., 465, 469
Tanofsky-Kraff, M., 347
Tarbox, S. I., 470

sim Dizini

599

Taylor, C. B., 479


Taylor, D., 518
Taylor, S., 381382
Tedeschi, R. G., 392
Tedlock, B., 147
Tees, R. C., 314
Tellegen, A., 434
Templin, M., 315
Tennen, H., 388
Teplin, L. A., 481
Teresa, Mother, 409
Terman, L. M., 271, 275,
278, 283
Terrace, H. S., 139
Tetlock, P., 264
Thase, M. E., 455, 497
Thiessen, E. D., 314
Thomas, A., 319
Thomas, E., 291
Thomas, E. L., 17
Thompson, M. C., 470
Thompson, P. M., 468
Thompson, W. F., 124
Thompson, W. L., 247
Thomson, D., 207
Thorndike, E. L.,
174176, 275
Thorpe, S. K. S., 55
Tice, D. M., 385
Tidwell, M. C. O., 535
Tiger, J. H., 490
Tijus, C. A., 200
Timberlake, W., 181
Tindale, R. S., 520
Titchener, E., 7, 136
Todd, P. M., 257
Todrank, J., 124
Toga, A. W., 468
Tolman, E. C., 187
Tomasello, M., 312
Tombu, M., 236
Tomkins, S., 370
Tomkovick, C., 539
Tomoyasu, N., 175
Tong, S. T., 432
Torgersen, S., 460
Torrance, E. P., 289
Trainor, L. J., 124
Tranel, D., 74
Tranter, L. J., 311
Trautner, H. M., 328
Trawalter, S., 530
Triandis, H. C., 282,
430
Trivers, R. L., 540
Tropp, L. R., 531
Trzesniewski, K. H.,
428
Tulving, E., 206, 207,
226

600

sim Dizini

Tupes, E. G., 411


Turner, M. E., 520
Turner, M. L., 204
Turnley, W. H., 361
Tversky, A., 257, 258,
259, 260, 263
Tversky, B., 248
Twenge, J. M., 325, 354
Tyler, L. E., 407
Ullman, S. E., 386
Underwood, B. J., 212
Urban, J., 320
Urbszat, D., 347, 348
Vaidya, R. S., 456
Vaillant, G., 326
Vallabha, G. K., 314
van der Sluis, S., 285
Van Der Wege, M. M., 237
van Dijk, E., 262
Van Gelder, R. N., 141
van Gogh, V., 290
van IJzendoorn, M. H., 320
Vansteensel, M. J., 141
Van Zeijl, J., 322
Velicer, W. F., 395
Vemuri, V. K., 154
Verfaellie, M., 224
Vernon, P. D., 311
Vezina, P., 157
Vicary, J. M., 30, 38
Victoria, Queen, 446
Vidal, C., 468
Viding, E., 461
Vignoles, V. L., 428
Vogel, D. L., 530
Vogel, M. W., 66
Vohs, K. D., 25
Voltaire, 127128
von Bksy, G., 108
von Helmholtz, H., 104, 108
Vonnegut, K., 465
Vonnegut, M., 465
Vonofaku, C., 357
Voorspoels, W., 218
Voss, J. L., 148, 224
Voss Horrell, S. C., 480
Vroom, V. H., 361
Vu, H., 138
Vygotsky, L., 310311
Wade, T. D., 348
Wagner, U., 531
Wainryb, C., 332
Walach, H., 151
Walk, R., 302
Walker, M. P., 144, 145
Wallach, M. A., 289
Wallis, D. J., 347

Walster, E., 532, 533


Walton, G. M., 360
Wang, C., 534
Wang, M. Q., 463
Wang, P. S., 454, 480
Wang, S-H., 309
Wann, D. L., 391
Ward, C. D., 302
Ward, L. M., 121
Warker, J. A., 239
Warren, C. S., 350
Warren, R. M., 127
Washburn, A. L., 344345
Washburn, M. F., 8, 9
Wason, P. C., 254
Wasserman, E. A., 187, 188
Waterhouse, J., 141
Watson, J., 10, 165,
172173, 301,
453
Wax, M. L., 147
Weardon, A. J., 470
Weber, E., 96, 97
Wechsler, D., 275276
Wedekind, C., 540
Weeks, J. W., 450
Wegmann, H. M., 141
Weidner, R., 124
Weinberg, R. A., 56
Weinberger, L. E., 352
Weiner, B., 362
Weiner, I. B., 435
Weinfield, N. S., 320
Weisberg, R. W., 290, 291
Weiss, A., 378
Weissenborn, R., 207
Weissman, 502
Wellman, H. M., 310
Wells, G. L., 222
Werker, J. F., 314
Wernicke, C., 76
Wertheimer, M., 7, 116
Westbay, L., 533
Wever, E. G., 109
Whaley, A. L ., 480
White, L., 325
Whorf, B. L., 245
Wickelgren, W. A., 252, 254
Wicks, M. N., 480
Widom, C. S., 451
Wiesel, T., 100101
Wiggins, J. S., 271, 411
Willi, Y., 55
Williamson, P., 278
Wilson, C., 287
Wilson, G. D., 356
Wilson, O., 459
Wilson, R. E., 301
Wilson, R. I., 153
Wilson, T. D., 260

Winarick, K., 483


Windy, D., 491
Wingert, P., 291
Winner, E., 278
Wismer Fries,
A. B., 323
Witherington, D. C., 302
Witt, J. K., 23
Witte, K., 351
Wittmann, M., 142
Wolcott, S., 148
Wolf, K., 322
Wolfe, J. M., 140
Wolpe, J., 484, 485
Wong, S. C. P., 16
Wood, E., 329
Wood, J. J., 495
Wood, J. M., 146
Wood, N., 137
Wood, S. J., 468
Wood, W., 520, 526
Woodard, E., 190
Woods T., 285
Wooley, H. T., 8
Worthington, R. L., 480
Wright, S. C., 531
Wulff, K., 144
Wundt, W., 67, 136
Yamada, A.-M., 480
Yamagata, S., 412
Yang, Y., 246
Yantis, S., 114
Yegneswaran, B., 145
Yerkes, R., 275
Young, A. H., 498
Young, L. J., 78
Young, T., 104
Zadra, A., 146
Zahn-Waxler, C.,
470
Zajicek, J. P., 154
Zajonc, R. B., 376, 532
Zeanah, C. H., 323
Zee, P. C., 141
Zeelenberg, M., 262
Zeineh, M. M., 74
Zelazo, P. D., 330
Zelinski, E. M., 312
Zenderland, L., 283
Zentall, T. R., 187
Zimbardo, P. G., 4, 341,
376, 415, 513515,
543
Zimmerman, B. J., 425
Zimmerman, R. R., 322
Zuckerman, M., 394
Zwaigenbaum, L., 471

Konu Dizini
A tipi davran ekli, 399
Ac/baharatl yiyecekler, 115
Acil tepki sistemi, 373374
Acil, grg tan mdahalesi, 541543
ACTH (adrenokortikotropik
hormon) (adrenocorticotropic hormone)
ve stres kaynakl yorgunluk, 382-383,
ve stres tepkisi, 381
Ak bellek, 196-197
Ak ulu sorular, 33
Ak ulu sorular, 33
Aklayc tarz modeli, 456
Alk ve marihuana, 154
ADHD (dikkat eksiklii
hiperaktivite bozukluu)
ve, 470
baar ihtiyac (n Ach) ve,
358-359
beyin ilevi ve, 327-328
depresyon ve, 457-458
erken kadn
aratrmaclar, 8-9
Freudyan kuram ve, 418419
ilgilen ve arkada ol tepkisi, 381-382
intihar ve, 458
kimlik, 328-329
stereotipler, 328-329
stres ve, 384
tat ve, 115
terapiler ve, 480
ve ahlaki muhakeme,
331-332
yeme bozukluklar ve, 350
ADHD (Dikkat eksiklii
hiperaktivite bozukluu),
470-471
Adillik kuram, 361
Adli tp psikolou, 16
Adrenal medula ve stres tepkisi, 380-381
Af ve izofreni, 466
Afazi, Broca, 77
Afrikal Amerikallar. Ayrca
bkz. n Yarg
klelik ve, 443
vcut memnuniyetsizlii
ve, 349-350

zek katsays (IQ) ve,


284-285, 286
Afyon, 66
Agnoziler, 100
Agorafobi, 450
sakinletirici ilalar ve,
498
Alayan bebek ikilemi, 140
Ar, 113-114
ac/baharatl yemekler
ve, 115
endorfinler ve, 66
hipnotize edilebilirlik ve,
150
uyuturucular ve, 153-155
Ardan kanma refleksi,
61-62
Ahlak felsefesi (ethics),
hayvan aratrmalarnda,
37-38
ve aratrma, 35-38
zek deerlendirmesi,
291-292
Ahlaki gelime, 330332
cinsiyet ve, 331332
kltr ve, 331332
Ahlaki muhakeme, 330331
sorunlar, 377
Ahlaki standartlar, 330
anomali ve, 443
AIDS. Bkz. HIV/AIDS
Aile terapisi, 494-495
Aile. Ayrca bkz. Ebeveyn
benzerlik, 217
IQ ve, 286
mutluluk, 325
zgecilii ve, 539-540
izofreni ve, 470
yemek yeme ve, 347
Akc zek, 279
yetikinlikte, 311
Akl hastal. Bkz. Psikolojik
bozukluklar
Akl hastalklar damgas,
471472
Akl hastanesi, tarihi,
480481
Akla uygunlatrma, 418
Aksiyon potansiyeli,
Davran potansiyeli,
62-64,

biyokimyasal temeli,
62-64,
zellikleri, 64,
sinaptik iletim ve, 64,
Aksonlar, 61
Akam insanlar, 142, 535
Aktarm, 483
Aktivasyon-sentez modeli,
148
Akupunktur, 66
Akut stres, 379
Alarm tepkileri, 382-383
Alak z gven, 428429
Alak zntl ilikiler, 326
Alg, 91. Ayrca bkz. llzyon
dikkat sreleri, 114-116
canllk deimezlii, 123124
cep telefonlar ve, 126
derinlik algs, 119-121
dizi ve, 128-129
geici btnletirme ve,
117-118
Gestalt psikolojisi ve,
116-117
hareket algs, 118-119
mekansal btnletirme
ve, 117-118
retinal imajlar ve, 92
sosyal alg ve, 509
Alglanan kontrol ve stres,
390
Algsal belirsizlikler, 127-128
Algsal birliktelik ve dil, 238
Algsal deimezlik, 121-124
byklk ve ekil
deimezlii, 122
Algsal dizi, 128-129
Algsal gruplama, 116-117
Algsal organizasyon, 91, 93
Algoritmalar, 250-251
Alc alan hcreleri, 100-101
Alc molekller, 64-65
Alclar,
ac iin, 113-114
koku iin, 110-111
tat iin, 111-112
Aln korteksi
ve hafza, 224
ve patolojik yalanclar,
246
Aln lobotomisi, 498

Alma, 165
Alkol, 155-156. Ayrca bkz.
Alkolizm
bellek performans ve,
207
destek gruplar ve, 495
ekstazi ve, 157
entelektel geliim
bozukluklar ve, 277
glutamat ve, 66
madde kullanm
bozukluklar, 448
tat alclar ve, 111
teratojen olarak, 301
tbbi kullanmlar, 153
trafik kazas ve, 155-156
ve antisosyal kiilik
bozukluu, 460
ve ergenlik, 324
Alkole tolerans, 155
ilalara, 152
klasik koullanma ve, 174
Alkolizm, 155
bilinmeyen alkolikler, 495
Korsakoff sendromu, 224
Alt algsal mesajlar, 3031,
38
Alt orta hipotalamus
(VMH), 345
Alzheimer hastal, 225, 312
Amakrin hcreleri, 99
Amerikallar iin Diyet Rehberi, 346
Amerikallar iin Diyet Rehberi, 346
Amerikan aret Dili, 80,
312, 315
Amerikan Psikiyatri Dernei
(APA), 357
Amerikan Psikoloji Dernei
(APA), 7, 15
aratrma, aratrma iin
etik kurallar, 35
aratrmalarda kastl
aldatma zerine, 37
hayvan aratrma etii
zerine, 38
ve ecinsellik, 357
yaynlar, 24
Ames odas, 122, 123
Amfetamin, 153, 156

Konu Dizini

601

duruma bal bellek ve,


207
Amigdala, 73-74, 75
bellek ve, 223, 224
be faktr modeli ve, 411
dadnklk ve, 411
duygu ve, 374
ecinsellik ve, 356
hayaller ve, 148
saldrganlk ve 537
Amiloid B-peptit (AB), 225
Amnezi, 223-224. Ayrca
bkz. ileriye dnk dissosiyatif amnezi, 463
Ana renkler, 104
Anagramlar, 210
Analitik psikoloji, 420
Analitik zek, 279-280, 280,
281
Analizin aamalar, 3
Analog sorun zme, 255
Analojiler, 255
Anandamid, 153
Ancak fark edilebilir fark, 96
Androjenler, 350
Ani katilleri, 4445
Anima, 419-420
Animus, 419-420
Anksiyete ilalar, 498
Anlam, 48
Anlambilim, 314
Anlambirimleri, 314
Anlamsal bellekler, 206
Anlatlar, 421422
Anlk bellek boyutu, 201
Anoreksiya nervoza, 348349
Anormal
davran etkileyiine
gre, 442443
DSM kategorileri, 446,
Anormallik psikolojisi, 442
Anozmi, 110
Antidepresan ilalar, 497498
Antihistaminikler ve
duruma bal bellek, 207
Antipsikotik ilalar, 496
Antisosyal davran zorlama
modeli, 179
gzlemsel renme ve,
189
Antisosyal kiilik bozukluu,
460-462
Arac izleyici, 522
Arac nronlar, 61
Arasal saldrganlk, 537

602

Konu Dizini

Aralk, 48
Aralklar, 46
Aralkl pekitirme dzenleri, 181
Aranma refleksi, 301-302
Aratrma Ayrca bkz. Evlat
edinme aratrmalar,
deneysel yntemler; istatistikler: kiz
aratrmalar
ahlk kurallar ve, 35-38
alt algsal iletiler, 30-31
anket aratrmas, 32
bilgilendirme, 37
bilgilendirmeli rza gerekisinimler, 36
esneklik zerine, 82
geliim zerine, 298-300
kastl kandrma, 37
korelasyon yntemleri,
29-30
nesnellie aykr, 24-27
risk/kazan
deerlendirmesi, 36-37
sre, 23-31
tasarmlar,28-29
uygulama ve, 15
Aratrma katlmclarn bilgilendirme, 37
Aratrmalarda kastl
hileler, 37
Aratrmann sonular, 24
Archur Yerlileri,
Ekvator,147
Ardl grnt, 103-104
Arkada bulunan hipofiz, 82
Arkada bulunan parahipokampal girus
(aPHG), 227
Arkadalk. Bkz. Toplumsal
ilikiler
Arketip, 419-420
Arkuat nkleus (ARC), 345
Artrclar, 263
Artkafa lobu, 76
Asch etkisi, 516-518
Asch etkisi, 516518
aznlk etkisi ve, 519520
enformasyon etkisi, 516
gnlk hayatta, 518
normative etki, 516520
uyumsuzluk, 519520
Asetilkolin, 65
Asitler ve tat alclar, 111
Aadan-yukar ileme,125127
Aalk duygusu, 419

Ar kurallatrma, 316-317
Ar yeme rahatszl, 348,
449
Atf biimleri, 359-360
Atf teorisi, 509-510
temel atf hatalar (FAE)
ve, 510-511
Atipik antipsikotik ilalar,
496
Atletizm ve ekillendirme,
184
Australopithecus, 55, 57
Ayba, 303
Ayrdedici uyarclar. Bkz.
Uyarc ayrm
Ayrdedicilik ve atf teorisi,
510
Aykr dnme, 289
Aznlk etkisi ve uydumculuk, 519520
Azim ve motivasyon, 341
Aztek kltr, 152
B tipi davran ekli, 399
Baml deiken, 25
Bamllk, 152-153
eroin ve, 154-155
glutamat ve, 66
metamfetaminler iin,
156
Bamsz deikenler, 25
Bamsz benlik yorumu,
430, 511
Bamszlk ve yetikinlik,
324
Baklk sistemi
iyimserlii ve, 400
psiko-nro-immunoloji,
398
Balama bal bellek, 207
etkisi, 127129
ve kodlama, 206209
Balamsal farkllk, 208209
Balanma, 319-321
ocuk yuvalar ve, 321
ihtiyalar, 343-344
temas rahatl ve, 322
Yabanc Ortam Testi,
320-321
Balanmada dolap teorisi,
322
Balam korteksi, 76-77
Ballk,
ve sevme 533
ve uyum,528
Bak alar

bilisel bak as, 11


biyolojik bak as, 11
davran bak as, 10
evrimsel bak as, 11-12
hmanistik bak as, 10
karlatrmas, 12-13
psikodinamik bak as,
9-10
sosyokltrel bak as,
12
Barbitratlar, 153, 155
Basit hcreler, 101
Baskn genler, 57
Bastrma,
bellekler, 485
drt, 137-138
psikoanaliz, 482
ve benlik, 417-418
Baa kma,
pozitif yeniden
deerlendirme, 392
stress ile, 387391
ve iyimserlik
Baar
akademik baar ve motivasyon, 362,
ihtiyac, 358359
zellikleri, 359361,
Baar ihtiyac (n Ach),
358359
Baar ve baarszlk iin atf
biimleri, 359-361
Baar, iin ykleme, 359
361
Baarl yalanma, 332
Baarszlk atflar, 359-361
ondan renme, 401
Bathers (Seurat), 3, 4
Baykular, 142, 535
Baziler membran, 107-108
yer teorisi ve, 108
Bebek/ocuk dili, 314
Beden eitimi
atletizm ve ekillendirme,
184
salk psikolojisi ve, 397
Bedensel geridnt ve
duygu, 374-375
Bedensel sinir sistemi, 71
Bedensel-duyusal korteks,
76, 77
Bedenselletirme rahatszl,
462
Bedlam -ilk akl hastanesi-,
480
Beenme, 532533
Beklenen diyetler, 347-348

Beklenti
beklenti kuram, 361-363
bilisel-duyusal kiilik
kuramnda, 424
etkileri, 26-27
Rottern kiilik
kuramnda,422-423
sonu temelli
beklentiler,426
Beklenti kuramnda
dtakiler, 423
Beklenti kuramnda iseller,
423
Beklenti yoluyla stresle baa
kma, 388
Beklentiler
etkisi, 127-129 ve
motivasyon, 342-343
ve kendini gerekletirme
kehanetleri, 512-513
Belirsizlik ve bilgelik, 312
Belirsizlik, 127-128
beyin ve, 242
n yargl belirsizlik, 240242
Bellek gelitirme yntemleri,
213
yazl hazrl ve, 215
Bellek. Ayrca bkz.
Kodlandrma; rtl
bellek; Uzun sreli bellek;
Meta bellek; Yeniden
kurgulayc bellek; Geri
alma; ksa sreli bellek
ak bellek, 196197
alzheimer hastal, 225
amigdala ve, 74
amnezi, 223224
ansal bellek, 206
anlamsal bellekler, 206
balam ve kodlama,
206209
bastrlm/ kurtarlm
anlar, 485
bellek gelitirme yntemleri, 213, 215
beyinde grntleme ve,
226227
bildirimsel bellek, 197
198
bilinncesi hafzalar,
136, 137
bilisel haritalar ve,
187188
biyolojik zellikleri,
223227
arptmalar, 220

duruma bal bellek, 207


engel ve, 212
engram, 223
fla bellek, 221222
fotorafik hafza, 200
gelime, 213
grg tan bellei,
222223
hazrlama ve, 210211
isel alma modeli, 320
ikonik bellek, 199200
ilem sresi, 204
ilevleri, 196198
ileyen bellek, 203204
kategoriler, kullanma,
218219
mevcudiyet bulusal
yntemi, 258259
nermeler ve, 243
rnekler ve, 218
rtl bellek, 196197
psikanaliz ve, 482
rahatszlklar, 223226
seri konum etkisi, 208
209
snav hazrl ve, 215
srece genel bak,
198199
tanml, 196
temsiller, kullanma, 218
transfere elverili ilem,
210211
unutma, 211212
ve yal yetikinler, 312
yntemsel bellek, 197
198
Bem Cinsiyet Rol Envanteri-(BSRI), 45
Benliin birbirine baml
yorumlamalar, 430, 511
Benlik algs, 136
gereklik ve, 139
Benlik kavram, 427-428
Benlik emas, 218
Benlik teoriler, 427-431
kltrel yap, 429-431
Benmerkezcilik, 307
Benzerlik
ve beeni, 533
yasas, 117
Benzerlik Yasas, 117
Benzerlik, 536
Benzodiazepinler, 65, 153,
498
Be faktr modeli, 410-411
Beyin aktivitesini kodlama,
226

balam ve, 206209


bilisel duygulanmsal
kiilik teorisi
iinde,424
seri konum etkisi, 208
209
sreleri, 209211
ve ksa dnemli hafza,
198
ve uzun dnemli hafza,
205206
Beyin hasar
koku ve, 110
ve agnozi, 100
Beyin sap, 72-73, 75
ve bellek, 224
Beyin, 67-70, 152-153.
Ayrca bkz. Limbik
sistem,
ar algs ve, 113
aktivitelerinin kayd,
69-70
belirsizlik zm ve, 242
bellek ve, 223-227
Be faktr modeli ve, 411
bipolar bozukluk ve, 455
byklnde art, 57
cansz nesneler, -e
karlk, 101, 102
doruyu syleme, 246
duygudurum
bozukluklar ve, 455
duygular ve, 374
elektrikle uyarm, 69
ensefalizasyon, 55
geliimi, 301
grsel betimleme 249
grsel imge, 100-101
grsel temsil ve, 248
grntleme faaliyeti,
69-70
gven ve, 78
hareketli nesneler, -e
yant, 101, 102
hasar, 68
ilalar ve, 152
iitme ve, 108
kan-beyin bariyeri, 62
kayg bozukluklar ve, 452
koku ve, 111
metamfetaminler ve, 156
muhakeme ve, 255-256
mdahaleler, 68-69
oksitosin ve 78
otistik bozukluk ve, 471

zel blgelerde ergenlik,


gelime 303-304, 323324,
plastiklik, 82-83
psikocerrahi, 498
REM-d (NREM) uyku
ve, 144
ryalar ve, 148
serebrum, 74-77
sosyal destek ve, 391
izofreni ve, 467-468
tedavi ve beyin faaliyetleri, 501
testosteron ve, 327
toplumsal cinsiyet ve,
327-328
ve ecinsellik, 356
ve patolojik yalanclar,
246
ve saldrganlk, 537
ve somatoform
bozukluklar, 463
yalan ve, 246
yaplar ve ilevleri, 72-77
yarkresel lateralizasyon,
77-80
yalanma ve, 313
yemek ve, 345
zek, temelleri, 279
Beyincik, 72-73, 75, 76
bellek ve, 223, 224
Beynin koklear ekirdei,108
Beynin odacklar ve
izofreni, 467468
Beytllahimli Aziz Meryem,
480
Bezelye deneyleri (Mendel),
56
Biimsel deerlendirme,
272-274
Biimsel ilemler evresi,
308-309
Bildirimsel bellek, 197198
Bilgelik, 312
Bilgi ileme, 196
Bilgi. Ayrca bkz. zek
derleme, 198
ve sosyal zek teorisi, 426
yntemsel bilgi, 312
Bilgilendirici uyarc, 172
Bilgilendirilmi rza, 36
Bilgisayar oyunlar ve
saldrganlk, 538539
Bilgisayarl tomografi
taramalar (CT/CAT
scans), 6970
Bilgisayarl tomografi, 6970

Konu Dizini

603

Bilimsel yntem, 2, 24
Bilincin planlama ilevi, 139
Bilincin snrlayc ilevi, 139
Bilin
deien bilin durum,
148152
farkndalk ve, 136138
hipnoz ve, 149151
ieriini alma, 138
ilevleri, 139141
karlatrma teorileri,
432
kontrol edilebilir rya,
148149
kullanmlar, 139140
meditasyon, 151
salam kalmas ve, 139
Bilin ncesi hafzalar, 136,
137
Bilind, 136, 137, 416, 419
karlatrma teorileri,
432
ortak bilind, 419420
ruhsal bozukluklar ve,
447
Bilinli olmayan sreler,
136
Bilinmeyen alkolikler, 495
Bili, 233. Ayrca bkz. Dil;
Sorun zme; Mantk
yrtme; Grsel bili
benzodiazepinler ve, 498
bebek bilii, 309-310
duygudurum ve, 377
kavramsal davran ve,
188
kyaslamal bili, 187-188
mantk yrtme, tmdengelim 253-255
motivasyon ve, 342-343
renilmi aresizlik ve,
456
sosyal bili, 509
tmevarml mantk
yrtme, 255-256
ve somatoform bozukluklar, 463
zihinsel kaynaklar ve,
234-237
zihinsel srelerin hzlar,
234
Bilisel Davran Terapi,
491492
Bilisel diziler, 456
Bilisel geliim, 306312
aamalar, 307309
erikinlikte, 311312

604

Konu Dizini

emalar ve, 306307


zerinde kltrel etkiler,
310311
zerine Piaget, Jean,
306309
zerine toplumsal etkiler,
310311
Bilisel gelimede sosyal
teori 310-311
Bilisel haritalar, 187188
Bilisel nrobilim, 11
Bilisel perspektif, 11
kayg bozukluklar, 453
miza bozukluklar, 456
ve saldrganlk, 13
Bilisel psikoloji, 2, 13, 233
ve psikolojik bozukluklar,
447
Bilisel sosyal renme
teorisi, 424426
Bilisel tedaviler, 478,
491492
bilisel davranc terapi,
491492
ussal-duygusal terapi, 491
yanl inanlar, deiim,
491
Bilisel uyumsuzluk teorisi,
526527
Bilisel-duygulanmsal
kiilik teorisi, 424
Bilisel-duyusal kiilik
teorisi, 423-424
Bilisel-duyusal kiilik
teorisinde etkiler, 424
Bilme hissi, 214
aln korteksi ve, 225
Binokler derinlik ipular,
119-120
Bipolar bozukluk, 454-455
beyin aktivitesi ve, 455
lityum tuzlar tedavisi ile,
497-498
yaratclk ve, 290-291
Bipolar hcreler, 99
Bireyci kltrler, 430
Birinci Dnya Sava, zek
deerlendirmesi, 275
Birincil pekitireler, 180
Birlikte sunu ve dil, 238
Biyogeridnt, 396, 397-398
Biyoloji, 2, 11
ve bellek, 223-227
ve cinsiyet farkllklar,
328
ve dil edinimi, 314

ve duygudurum
bozukluklar, 455
ve ecinsellik, 356
ve gramer edinimi, 315
ve kayg bozukluklar, 452
ve renme, 184-187
ve psikolojik bozukluklar,
447
ve saldrganlk, 13
Biyolojik hazrlk, 186
Biyolojik ihtiyalar, 343-344
Biyomedikal salk modeli,
393
Biyomedikal terapiler, 478,
496-499
Biyopsikososyal salk modeli, 392-393
BoBo oyuncak bebek deneyi,
189
Bo koltuk teknii, 494
Bo yuva durumu, 325
Boanma, 325326
Botulizm, 65
Boylamasna tasarm,
298299
Bbrekst bezleri, 82
Blmsel arabellek, 204
Blmsel bellekler, 206
Blnm beyin hastas,
78-80
Blnm kiilik, 464
Broca afazi, 77
Broca blgesi, 68, 76
Bukalemun etkisi, 536
Bulimia nervoza, 348
Bulusal yntem, 251
mevcudiyet bulusal
yntemi, 258-259
referans noktal bulusal
yntem, 260
temsiliyet bulusal
yntemi, 259-260
ve yarglama, 257-260
Burun alclar, 110111
Burun ampul, 110
Burun tyleri, 110
Burun, 107
Bnye ve miza, 407
Btn rapor prosedr, 200
Btncl bak as, 10
kiilikte, 421, 422
Byk Be, 410-411
Byklk
deimezlik, 122
ve uzaklk ilikisi, 120,
121
yarglar, 236

Cams cisim, 97
Canllk deimezlii,
123124
Canllk, 102
Cebir problemleri, 250-251
Cennet Kaps klt, 518
Cep telefonlar, dikkat
dalmas ve, 126
Ceza hukuku ve psikolojisi,
16
Cezalandrclar, 178
Cezalandrma
ceza davrann hafifletilmesi 179-180
dayak ve etkileri 182
edimsel
koullandrma,178
temsili cezalandrma, 188
Cezann indirilmesi, 179-180
Cinayet, 4445
Cinsel bozukluklar, 448
Cinsel davranlar. Ayrca
bkz. Homoseksellik
evrim, 353-354
insan d cinsel
davranlar, 350-351
kltr ve, 354
stratejiler ve, 353
niversite rencileri,
354-355
yetikinlikte, 305-306
Cinsel farklar, 327-328
Cinsel heyecan,
fazlar, 352
hayvanlarda, 350-351
insanlarda, 351-353
Cinsel heyecann plato
evresi, 352
Cinsel ihanet, 353
Cinsel kromozomlar, 57
dllenmede, 59
Cinsel normlar, 354-355
Cinsel senaryolar, 254
cinsel taciz ve, 355
sevgili tecavz
senaryolar, 355
Cinsel taciz, 355
Cinsel uyarlmann heyecan
evresi, 352
Cinsel uyarlmln
zlme evresi, 352
Cinsellik. Ayrca bkz. Homoseksellik
dokunu ve, 112
ge yetikinlikte, 306
koku ve, 111
ryalar ve, 147

ve ergenlik, 303
Cmleler
anlam, 237
diyagram, 241
aba gerektirme, 320321
alma ve antisosyal kiilik
bozukluu, 460
ekicilik, 532
ekilme semptomlar, 152
ekilmeyle ilgili duygusal
tepkiler, 374, 411
ekinik genler, 57
ereveleme kararlar, 261262
ereveler, 261
eitlilik, lekleri, 48
evre. Ayrca bkz. Doa
ve yetime koullar
snrdaki kiilik
bozukluklar ve, 460
beynin esneklii ve, 83
bilinlilik ve, 139
izofreni ve, 469-470
zek katsays (IQ) ve,
285-287
evresel ikna yolu, 525
karmlar, 243
karmsal istatistik, 45,
49-51
karmal renk karm, 104
ift kr kontrolleri, 27
ift merkezli yeme modeli,
345
ift sreli modeller, 258
ift terapisi, 494495
ift yumurta ikizleri (DZ),
58. ayrca bkz. kiz
almalar
ift yumurta ikizleri,
58. Ayrca bkz. kiz
almalar
iftler. Ayrca bkz. Sosyal
ilikiler ve ergenlik, 324325
cinsiyet sosyallemesi ve,
329
iftleme, 351
in, formel deerlendirme,
271
ocuk bakcl ve ocuk
geliimi, 321
ocuk bilisellii, 309-310
dil kazanm, 314
duygularn evrensellii
ve, 370
hayatta kalma becerilerinde, 301-302

huy, 319
insan yoksunluu ve,
322-323
konuma, ocuk ynllk, 314
mhrleme, 319-320
Piaget, Jean, 306-307
prematre ocuklar, 146
psikolojik geliimde,301302
ocuk Etkinlikleri Envanteri
(CAI), 329
ocuk istismar
balanma ve, 323
dissosiyatif bozukluklar
ve, 464-465
snrdaki kiilik
bozukluklar ve, 460
ocuklar iin Wechsler Zek
lei Drdnc Basm
(WISC-IV), 276
ocuklar. Ayrca bkz.
Bebekler
ADHD (Dikkat eksiklii
hiperaktif bozukluu)
ve, 470-471
ahlaki geliim, 330-331
aile terapisi ve, 495
balanma, 319-320
cinsiyet geliimi, 328-329
ocuk yuvas ve geliim,
321
dil edinimi, 314
doum sras ve kiilik,
408, 409
ebeveynlik tarzlar, 320321
fotorafik hafza, 200
i alma modeli, 320
iin zorlama modeli, 179
kabuslar ve, 146
miza, 319
otistik bozukluk, 471
Piagetnin gelime evresi,
306-309
pozitif koulsuz ilgi ve,
420
psikolojik bozukluklar,
470-471
spertadc olarak, 115
sresince fiziksel geliim,
302-303
aplak etkisi, 189
temel teorileri, 310
ve ecinsellik, 357
ve sosyal gelime, 319322

yeme, toplumsal balam


ve, 347
oullar, iin kurallar, 316
ok byk farkllklar,50-51
ok genli kiilik zellikleri,
57
oklu kiilik bozukluu
463464
oklu yorumlamalar, 127
oklu zek teorisi, 281282
zlmeli hafza kayb, 463
zlmeli kiilik bozukluu,
463464, 465
ubuk grafikler, 46-47
Dahi, 271
Dalcipran, 497
Dalgn tepki tarz, 457
Dallar, 6061
Danan odakl terapi, 493
Danan, tanmlanm 479480
Danman psikolog, 479
Darwinin ispinoz deneyi,
5455
Davran analizi, 165-166
Davran deitirme, 484
Davran genetii, 412
Davran terapileri, 478,
484-490
acil durum ynetimi,
487-488
bilisel davran terapisi,
491-492
duyarszlatrma tedavisi,
485-486
genelleme teknikleri, 489490
kanma tedavisi, 487
kar artlama, 484-487
karlatrnal psikodinamik terapi, 490
maruz brakma terapileri,
484-487
sosyal-renme terapisi,
488-489
Davran. Ayrca bkz.
Davranlk; Davran
terapileri;
Davrana ak ierik
davranlara, 416
ryalarn, 147, 483
Davranlk (skinner), 165
Davranlk, 10, 165-166
korku artlamas, 172-173

psikolojik bozukluklar
ve, 447
ve duygudurum
bozukluklar, 456
ve kayg bozukluklar, 453
ve saldrganlk, 12
Davrannn Gznden
Psikoloji (Watson), 165
Davrann rtk ierii, 416
ryalarn, 147, 483
Davransal onay, 530-531
Davransal ltler, 33-35
Davransal prova, 489
Davransal sinirbilim, 11
Dayak, 182
Deerlik, 362
Deien bilin durumlar,
148-152
Deiim krl, 118
Deiken aralkl pekitirme
izelgesi, 183
Deiken oranl pekitirme
izelgesi, 182183
Deikenler, 25. Ayrca bkz.
statistikler
Deimez etmenler, 16
Delilik. Ayrca bkz.
Psikolojik bozukluklar
kavramlarnda, 446
Denekler aras dizaynlar, 28
Deneme ve yanlma, 175
176
Deneme, 201-202
Deneyci gr, 6
Deneyim
renme ve, 164
tank bellei ve, 222
tmdengelimli dn
ve, 254
Deneyim numunesi alma
yntemleri, 138
ryalar ve, 148
Deneyime ak olma, 411
Yeni kiilik envanteri
(NEO-PI), 434
Deneysel davran analizi,
176-177
Deneysel grup, 28
Deneysel psikoloji, 6-7
Deneysel yntemler
nesnellie
aratrma tasarmlar iin,
28-29
eitim safhas iin, 28-29
etmenler, 26
kontrol prosedrleri,
27-28

Konu Dizini

605

meydan okuma, 26-27


Denge ve motivasyon, 341
Dengeleme yoluyla seici
optimizasyon, 332
Dengeleyici tepki, 174
Dengeli zaman perspektifi,
401
Dengeye kar dengesizlik,
359
ve depresyon, 456
Depolama, 198
blmsel arabellek, 204
Depolarize hcreler, 63
Depresyon, 497
anti-depresan ilalar
bilisel lemesi, 456
cinsiyet farklar,457458
deerlendirme tedavisi,
500
dikkat n yarglar, 457
iin bilisel terapi, 491
iin elektrokonvulsif
terapi (ECT), 499
iin singulotomi, 498499
intihar ve, 458459
majr depresif bozukluk,
454
Minnesota ok Ynl
Kiilik Envanteri-2
lei (MMPI-2), 434
norepinefrin ve, 66
serotonin ve, 66, 461
ve renilmi aresizlik,
456
yeni kiilik envanteri
boyutu (NEO-PI), 434
Deri duyular, 112
Deri duyusu, 112
Deri zerinde bask, 112
Derin ipucu olarak doku,
121, 122
Derinlik algs, 119121
Derinlik ipular, 119
Desibel seviyeleri, 106
Detaylandrc prova, 213
snav hazrl ve, 215
Detaylandrc prova, 213
Detaylandrma-olabilirlik
modeli, 525
Determinizm, 23
karlkl belirlemecilik,
425
D gruplar, 529
D kulak, 107-108
Dadnklk, 410, 411
yeni kiilik envanteri
boyutlar (NEO-PI),
434

606

Konu Dizini

Dsal ykleme tarzlar, 359360


Dikkat dankl ve beyin,
313
Dikkat datc i, 201202
Dikkat sreleri, 235-236
Dikkat. Ayrca bkz.
bilin benzodiazepinleri
ve, 498
gzlemsel renme ve,
189
ileyen bellek ve, 204
sreleri,114-116
yok olma stratejileri ve,
488
Dil iin iletme esaslar, 316
Dil retimi, 237-240
Dil, 111
ac/baharatl yiyecekler
ve, 115
Dil, 237246. Ayrca bkz.
Gramer,
bilisel yaklam ve, 11
Broca afazisi, 77
dinleyici tasarm, 237
238
dncelerin, 244245
grsel ve szl simgeler
ve birleim 248249
Gricein dil retimi
ilkeleri, 238
hafza, dile bal, 207208
iitme konteksti ve, 76
ileme ilkeleri, 316
kelimeler edinimi, 312
317
kelimelerin anlamlar
renme, 315
konuma edimi ve hatalar, 239240
konumada yanllar,
239240
konumay ve kelimeleri
alglamak, 312, 314
mulaklk, zm,
240242
otistik bozukluk ve, 471
nermeler, 242243
simgeler ve, 242
topluluk yelii ve, 238,
239
retim, 237240
ve anlamann, 138,
240243
ve bilinsiz srelerin,
138
ve evrim, 55, 243244
ve kltr, 244246

ve izofreni, 465
yalan sylemek, 246
yaps, 314
yapma kapasitesi, 316
yar kresel yanallama
(laterizasyon) ve,
7980
Dilbilgisi, 314
edinimi, 315-317
ileyi prensipleri, 316
Dilin anlalmas, 240243
Dilin diller aras kazanm,
315316
Dilsel grecelik, 245
Dilsel zek, 281282
Dinamik faktrler, 16
Dini danmanlar, 479
Dinleyici tasarm ve evrimi,
244
Diren
stres, 382-383
ve psikoanaliz, 482
Disosiyatif bozukluklar,
463465
Disosiyatif fj, 463
Diyatez-stres hipotezi, 469
Diyet ve diyet yapma. Ayrca
bkz.
Dize etkisi, 213
Dizi
sorun iin operasyon, 250
ve alg, 128-129
zihinsel kurgu, 128, 255
DNA (deoksiribonkleik
asit), 56, 58
Doa evre tartmas, 53,
306
ekingenlik ve, 415
psikolojik rahatszlklar
ve, 461
ve ecinsellik, 356357
ve kiilik teorileri, 431
Doa zeks, 281282
Doal gzlemler, 34
ve hayvan aratrmalar,
38
Doal seleksiyon, 5356
Doru gr alan, 79
Dorudan gzlemler, 34
Dorusal perspektif, 121
122
Doum kontrol haplar, 354
Doum ncesi geliim, 300301
Doum sras, 408, 409
Doutan gelen duygusal
tepkiler, 370-371
Doutanc bak, 6, 306

Dokunma, 112
Dolayl karlkllk, 540
Dondersin zihinsel sre
analizi, 234
Dopamin, 66
antipsikotik ilalar ve,
496
drt davran ve, 67
uyarc madde ve, 156
Dosta sevgi, 533534
Down sendromu, 277
Doyma ipular, 345
Doyma merkezi, 345
Doyma merkezi, 345
Dnm histerisi, 434
Drapetomania, 443
Dugulanm, 91, 93
Durum, gc, 513-523
Duruma bal bellek, 207
Durumsal gler, 343
temel atf hatas (FAE)
ve, 510
Durumun gc, 513-523
Duyarllatrma, 165
Duyarllk, 320-321
Duyarszlatrma terapisi,
485486
iddete, 190
Duygu davurumu ve
izofreni, 470
Duygular, 370373
amigdala ve, 74
antisosyal kiilik
bozukluu ve, 461
bilisel deerlendirme
teorisi, 375376
Cannon-Bardn merkezi
sinir sreleri teorisi,
375
cinsel davran ve, 353
354
doacak hisleri tahmin
etme,380
etkisi, 376377
fizyolojisi, 373374
iki factor teorisi, 375
James-Langen duygu
teorisi, 374375
kaltsal tepkiler, 370371
klasik koullanma ve,
172173
kltr ve, 370373
renilmi aresizlik ve,
456
znel iyi-olu, 378379
salk ve, 398
izofreni ve, 465, 469, 470
teorileri, 373376

uyumsal ilevleri, 370


ykleme baml tepkiler,
360
Duygularn evrensellii, 370,
372
Duygusal ilikiler, 533-535
Duygusal reaktivite ve
izofreni, 469
Duygusal sorumluluk, 537
Duygusal zek, 281282
Duyma, 105-110
ocuklarda, 302
fizyolojide, 107-108
iitsel korteks ve, 76
kulan yaps, 107-108
ses yerelletirmesi, 109
yetikinlikte, 305
Duyu arlkl doyum, 345
Duyu alclar, 91, 96
Duyu-motor aamas, 307
Duyu-motor zeks, 306
Duyusal adaptasyon, 93-94
Duyusal bellek, 199
Duyusal nronlar, 61
Dnya Salk rgt depresyon, zerine alma
(World Health Origanization, WHO), 454
Hastalklarn Uluslararas
Snflandrmas (ICD),
445
Dnya Ticaret Merkezi
saldrlar. Bkz. 11 Eyll
saldrlar
Drtsel davran, 67
Drtsel saldrganlk, 537
Drtsellik
ADHD (dikkat eksiklii
hiperaktivite
bozukluu) ve, 470
Yeni kiilik envanteri, 434
D almas, 147
Dlerin Yorumu (Freud),
147
Dmanlk ve salk, 399
Ebeveyn Birletirme Arac
(EBA), 461-462
Ebeveyn olas z puanlama
(EOP), 428
Ebeveynler. Ayrca bkz.
Ballk ve ergenlik, 324
cinsiyet roller ve, 325
ebeveyn olas-z puanlama (EOP), 428
ebeveynlik tarzlar, 320321

ve anti sosyal kiilik


bozukluu, 461-462
Ebu Garip hapishanesi, 515
Edimler. Bkz. Tanmlanm
edimsel koullanma, 176
snme, 177
Edimsel edinim ve, 171172
klasik koullanma ve,
169, 172
pekitirme olumsallklar,
176179
ynetim, 487488
Edimsel koullanma. Bkz.
Kanma artlanmas, 177
ayrtedici uyaran ve, 178
ayrtedici uyarclar ve,
178, 179
davrann deneysel analizi, 176177
dil edinimi, 314
etki yasas, 174176
kamay renme, 177
kendiliinden canlanma,
177178
olumlu pekitiriciler, 177
olumlu ve olumsuz
cezalandrclar, 178
olumsuz pekitiricler, 177
pekitirme izelgeleri,
176179
ekillendirme, 181183
ekillendirme, 183184
tehdit modeli, 179
terimli ilikisel
beklenti, 178, 179
Edinim, kazanm, 168-169,
171-172
Effexor, 497
Ego btnlne kar aresizlik evresi, 319
Ego savunma
mekanizmalar, 417418
Ego, 417
bastrma ve, 417418
psikanaliz ve, 482
ruhsal bozukluklar ve,
447
Ego-ar kontrol lei, 45
Egoizm, 539
Egzersiz. Bkz. Fiziksel egzersiz
Eitim ve bili, 311
entellektel yetersizlik ve,
277278
ilerlemeli eitim, 8
Ektomorfik bnye, 407
Elavil, 497

Elektroansefalogram(EEG),
69
uyku dngleri ve,
142143
Elektrokonvulsiv terapi
(ECT), 499
Elektromanyetik tayf, 101
102, 103
Elektronik teknoloji ve
ekingenlik, 415
Eletirel dnme, 6
ve aratrma, 3839
Embriyonik evre, 300
Emilim ve hipnoz, 150
Emilim, 120
Emme refleksi, 302
Empati-zgecilik hipotezi,
540
En ar ekiller, bebekler ve,
302
Endieli kararsz balanma
tarz, 535
Endokanabinoidler, 153,154
Endokrin sistemi, 81-82
bezler ve hormonlar listesi, 82
endojen morfini, 153-154
Endomorfik fizik, 407
Endorfinler, 66-67, 113
uyuturucu ilalar ve, 154
Endstriyel rgtsel
psikoloji, 15
Enformasyon etkisi, 516
grup kutuplamas ve,
520
ve otoriteye itaat, 522-523
Engelleme stratejileri, 502503
Engeller ve unutma, 212
Engelleyici girdiler, 62
Engram, 223
Enlemesine tasarm, 299
300
Ensefalizasyon, 55
Entellektel zr, 276277
Epilepsi, 77-78
Epinefrin ve stres tepkisi,
380-381
E-posta ve kiisellik, 432
psikoterapistlerin
kulland, 479
Ergenlik
ailelerin mutluluu ve,
325
akran ilikileri, 324
beyin olgunlamas, 303304, 323-324

ebeveynler ile atmalar,


324
ecinsellik ve, 357
fiziksel geliim, 303-305
intihar ve, 458
kltr ve, 323-324
sosyal gelime, 323-324
izofreni ve gri madde
kayb, 468
ve formel ilemler evresi,
308-309
Ergenlik geliim patlamas,
303
Ergenlik fkesi ve stresi,
323324
Ergenlik, 303
depresyon, 457
Ergenlikte kalabalk, 324
Eriilebilirlik hipotezi, 215
Erkekler. Bkz. Cinsiyet
Erkeksilik-kadnslk lei
Minnesota ok Ynl
Kiilik Envanteri-2
(MMPI-2), 434
Eroin, 153,154-155
klasik koullanma ve, 174
Erojen blgeler, 112
Eros itkisi, 414
Adler, Alfred ve, 419
Erotik esneklik, 354
Erotik uyarc, 352
Erteleme, 385
Ertelenmi kararlar, 263
Esneklik, 82-83
Esrar, 153, 154
duruma bal bellek ve,
207
Esrar. Bkz Marijuana
E agnozi, 100
E zamanl artlandrma,
168-169
E zamanllk, 445446
Ecinsel evlilik, 325
Ecinsellik, 325, 355-358.
Ayrca bkz. n yarg
farkndalnda, 357
doa ve beslenme ve,
356-357
intihar ve, 458
toplum ve, 357
Eikler
bilinen etkinlikleri iin,
94
fark eikleri, 9596
mutlak eik, 9394
Etik aratrma iin sonu
deerlendirmesi, 36

Konu Dizini

607

Etiyoloji, 446-448, 478


Etki Yasas, 174175
Etkileimli grmeler, 33
Evlat edinme almalar, 57
Evlilik
ve boanma, 325326
ve gen yetikinlik, 325
Evrensel kiilik zellikleri,
tanmlama, 409410
Evrim, 53-56
cinsel davranlarn evrimi, 353-354
dil ve, 243-244
genlik ve, 304
insan evrimi,55-56
kiilik zellikleri, 411-412
kltrel evrim, 55
Evrimsel bak as, 11-12
ve saldrganlk, 13
Evrimsel psikoloji, 59
Evsizlik, 481
Eylemsizlik potansiyeli, 63
Facebook, orada kiiliin
yanstlmas, 432
Faktr analizi, 279
Fantezi, 418
Farkndalk ve bilin, 136138
Farklandrc pekitirme ve
ekillendirme, 184
Farkllamam tip izofreni,
466
Farkllk eikleri, 9596
Fayda bulma, 392
Fel ve konversiyon
bozukluu, 463
Fenfluramin, 537
Fenilketonri (PKU), 277
Fenotipler, 55
genler ve, 57
Fensiklidin, 153
Feromonlar, 111, 351
Fetal alkol sendromu, 301
Fetal evre, 300-301
Fi olgusu, 118-119
agorafobi, 450
Fiziksel ekicilik, 532
Fiziksel geliim, 300-306
bebeklerin, 301-302
ocuklukta, 301-302
doum ncesi geliim,
300-301
ergenlikte, 303-305
yetikinlikte, 305-306
Fiziksel saldr, 536-537

608

Konu Dizini

Fizyolojik Psikolojinin
lkeleri (The Principles of
Physiological Psychology)
(Wundt), 7
Fla bellekler, 221-222
Fobiler, 186, 450. Ayrca bkz.
sosyal fobiler
ylan fobisi, 489
Fonemik iyiletirme, 127
Fonemler, 127, 314
Fonetik, 314
Fonoloji, 314
Fotografik hafza, 200
Fotoreseptrler, 98
Fovea, 99
Frekans dalmlar, 45-46
grafikler ve, 46-47
Frekans kuram, 108-109
Frekans, 105
ses perdesi ve, 106
Freudyan dil srmesi, 416
Freudyan kuram, 414-419
deerlendirmesi, 418-419
GABA, 65
alkol ve, 155
benzodiazepinler ve, 498
depresanlar ve, 155
kayg bozukluu ve, 452
Galpagos Adalar, 54
Gangliyon hcreleri, 99
alc alanlar, 101
Gecikmeli koullandrma,
168
Geerlik ve deerlendirme,
272273
Minnesota ok Ynl
Kiilik Envanteri
(MMPI scales), 433
ve lm, 33
yapsal geerlik, 273
zek deerlendirmesi ve
kltr, 287288
Geleneksel ahlak, 331
Geleneksel salk
uygulamalar, 392393
Geleneksellik ncesi trelik,
331
Geliim psikolojisi, 298
Geliim ya, 298
Geliim. Ayrca bkz. Bilisel
geliim; Ahlaki geliim;
Fiziksel geliim
ahlaki geliim, 330332
boyuna tasarm
almalar, 298299

almas, 298300
enlemesine tasarm
almalar, 299300
Genain drdzleri, 469
Gen intiharlar, 458
Genel adaptasyon sendromu
(GAS), 382-383
Genel Geciktirme lei,
385
Genel saldrganlk modeli,
538-539
Genel zek, 279
Genelleme gradyan, 169
ilemsel koullanmada,
178
teknikleri, 489-490
tmevarmsal dn
ve, 255
Genellenmi kayg
bozukluu, 448
Genetik, 56
ADHD (dikkat eksiklii
hiperaktivite
bozukluu), 470-471
antisosyal kiilik
bozukluu, 461
kayg bozukluklar, 452
kiilik zellikleri, 412
otistik bozukluk, 471
z saygs, 428
znel iyi olu, 378
psikolojik bozukluklar,
447,461
ruh sal bozukluu,
455
saldrganlk, 536-537
snrdaki kiilik
bozukluu, 459-460
izofreni, 467, 468
tanml, 67
yeme bozukluklular, 348
zek katsays (IQ), 283284
Genileme prensibi, 316
Genler, 56
evre ve, 59
dopamin, kontrol, 67
genetik malzeme, 58
ve davran, 57-59
Genomlar, 57
Genotipler, 55
varyasyonda, 56-59
Genotiplerdeki deikenler,
5659
poplasyondaki, 54
Georges Seurat 3, 4

Geree dayal bilgi, 312


Gerei syleme, 246
Gerein kiisel kurgusu,
139
Gerein reddi, 418, 419
Gerekliin kltrel inas,
139140
Gereklik ilkesi, 417
Gereklik,
beklentiler, 343
kiisel ina, 139
kltrel ina, 139-140
Gerginlik
gdlenmesi ve azalmas,
341
sistemlerin, 414
Geri alma
beyin aktivitesi, 226
ipular, 205-206
sreler, 209-211
ve ksa sreli bellek,198
ve uzun sreli bellek, 205
Gerileme, 418
Geriye dnk amnezi, 224
Geriye ket vurma, 212
Geriye artlama, 168
Germinal evresi, 300
Gestalt psikolojisi, 7
algsal gruplandrma ve,
116-117
Gestalt terapisi, 494
Geveme terapisi, 396-397
Geyler. Bkz. Ecinsellik
Gliya, 61-62
Gliyal hcreler (gliya), 61-62
Glutamat, 65-66
Gonadlar, 350
G zek katsays (IQ) ve,
287
ve seici dlama, 283
Gnlllk, 542
Grg tan mdahalesi,
541-543
sorumluluk, hissi, 543
Grsel bili, 247249
bebeklerde, 302
beyin ve, 249
grsel temsiller, 247248
szel ve grsel temsiller,
bir araya getirme,
248249
zihinsel dnm,
247248
Grsel gereklik teknikleri,
487
Grsel hafza, 199

Grsel imgelem, 247248


Grsel korteks, 76, 100101
Grsel mekansal kopyalama,
203
Grsel sistem, 97105.
Ayrca bkz. Krlk;
bebeklerin, 302
beyin sreleri, 100101
grsel korteks ve, 76,
100101
gzn yaplar, 97100
iin sinir yollar, 79
kr nokta, 99100
renk, grme, 101105
retina uyum sreci, 9798
yetikinlerde, 305
Grsel uurum aratrmas,
302, 303
Gr. Bkz. Grme sistemi
Grmeler, 33
Grmelerde dostanelik, 33
Gz irisi, 97
Gz sinirleri, 100
Gzbebei, 97-98
Gzetimsiz bilgi, 136, 137
Gzlemci rahatszl, 443
Gzlemler, 4
davransal ltler
olarak, 34
Gzlemsel renme, 188190
Gzlenebilir davran, 165
Gzler. Bkz. Grsel sistem
Gzn lensleri, 9798
Gzn n odac,97
Grafikler, 46-47
Griotlar, 372
Grup dnmesi, 520
Grup ile karar alma, 520
Grup kutuplatrmas, 520
Grup terapileri, 494-496
toplum destek gruplar,
495
Gdlenme. Ayrca bkz.
Yemek
akdemik baar ve, 362
beklentiler ve, 342343
bilisel yaklamlar,
342343
gzlemsel renme ve,
189
ihtiya hiyerarisi ve, 344
kavramlarn ilevleri,
340341
kaynaklar, 341343
olas benlikler ve, 428

olumlu sosyal davran


iin, 539
renilmi aresizlik, 456
uyumsuzluk ve, 526
Gdler, 341342
ve ruhsal geliim, 414
418
Gne , 102103
Gnlk mcadele ve stres,
387
Grlt, 106
Gven
beyin ve, 78
-e kar. gvensizlik
evresi, 317
Gvenirlik ve, 273
Gvenirlik,
geerlilik, 273
resmi deerlendirme, 272
ve lme, 33
Gvenli balanma tarz, 535
Gvenlik ihtiyalar, 343-344
Haldol, 496
Haloperidol, 496
Halsinasyonlar, 124
halsnojenik ilalar ve,
152-153
metafetaminler ve, 156
ve narkolepsi, 146
ve izofreni, 465
Halsnojenik ilalar, 152153
Ham veri, 45
ani cinayet
almasndan, 46
Hamilelik
teratojenler ve, 301
zihinsel zrllk ve, 277
Hareket algs, 118119
Hareket ettirici alkol ve,
155156
ve cep telefonlar, 126
Hareket hastal, 112
Hareket ipular, 119120
Hareket parallaks, 20
Hasta, tanml, 479-480
Hastalk. Bkz. Salk
Haha, 153
Hatrlama, 205-206
Hatrlama: Deneysel ve
Sosyal Psikoloji zerine
Bir alma, 220 (Bartlett), 220
Hayal gc

grsel hayal gc, 247248


tarma terapisi ve, 486
Hayal krkl-saldrganlk
hipotezi, 537-539
Hayat hikayeleri, 421422
Hayatta kalma
alglama ve, 91
bilin ve, 139
en gl olann, 55
Hayvan Zihni -, 8, 9
Hayvanlar
aratrma, etik sorunlar,
37-38
bili ve, 187
cinsel davranlar, 350351
dil ve, 244
fobi, hayvan trne zel,
450
igdleri ve, 342
Hazr bulunma hipotezi, 452
Hazrlayc ve rtl hafza,
210-211
Hazrlk Jri yesi Tavr
Anketi, 273
Head Start program, 286
Hecelerin yerlerinin
kartrlmas, 239
Hedef ynl seim, 114
Hedefler
bilisel etkili kiilik
kuramnda, 424
psikolojide, 3-5
terapilerde, 478-479
ve sosyal zek kuramnda,
426
yaknlk hedefleri, 426427
Hemisfirik yanallama,
77-80
Hertz (Hz), 105
ses perdesi ve, 106
Heyecan arama, 394
HIV/AIDS, 395
duygusal yazma ve, 398,
399
sonular zerinde
psikolojik etki, 398
Hzl Gz hareketi (REM)
ilevler, 144-145
kontrol edilebilir rya,
148-149
ryalar, 146
uyku hastal, 146
uyku, 142-143

Hzl haritalama, 315


High/Scope perry program,
286-287
Hiperaktivite-drtsellik,
470
Hiperkompleks hcreler,
101
Hipnotik sonu karma,
149
Hipnotize edilebilirlik ve,
150
Hipnoz edilebilirlik, 149-150
Hipnoz, 149-151
etkileri, 150-151
Hipofiz bezi, 82
ve stres tepkisi, 381
Hipokamps, 73-74, 75
bellek ve, 223, 224
histogramlar, 46-47
nrojenezde, 83
ryalar ve, 148
Hipokondri, 434, 462
Hipomania, 434
Hipotalamus, 73-74, 75
stres tepkisi ve, 380
ve endokrin sistemi,
81-82
yeme ve, 345
Hipotez, 24
algsal sreler ve, 93
davran lmleriyle, 34
hipotez gdml
sreler, 126
test etme, 31
ve kelime anlamlar, 315
Hipozmi, 110
Histeri, 463
Hiyerari
ihtiyalarda (Maslow),
343-344
ve uzun dnemli bellek,
217-218
HMOlar (salk hizmeti
veren kurulular)
ve ila terapileri, 496
HMS Beagle, 53
Homeostaz, 74, 341
Homo erectus, 55, 57
Homo sapiens, 55, 57
Homofobi, 357
Hormonlar, 81-82
cinsel uyarlma ve, 350
Hogrl ebeveynler, 321
Hozho kavram, 393
Huysuzluk ve stres tepkisi,
380-381

Konu Dizini

609

Hcreler,
almlama alanlar, 100101
ve aksiyon potansiyeli,
62-64
Hmanistik perspektif, 10
kiilikte, 420-422
ve saldrganlk, 13
Hmanistik terapiler, 478,
493-494
danan merkezli terapi,
493
Gestalt terapisi, 494
Irak
Abu Ghraib hapisanesi,
515
tramva sonras stres
bozukluu (PTSD) ve,
451
Irk (Race). Ayrca bkz.
Afrikal Amerikallar;
n yarg vcut
memnuniyetsizlii,
349350
klelik, 443
sosyal geliim,317
uyumazlk 285
zek blm kat says
(IQ), 284-285
Irklk, 529
In dalga boylar, 102103
Ik ve gnlk ritim, 141
Iitme korteks, 76, 108
Iitme siniri, 107-108
grup n yargs, 529
gruplar, 529
kulak, 107-108
tutarllk ve gvenirlik,
272
e dnme ve stn zekllk,
278
ebak, 7
erik geerlilii, 273
gdler, 342
gdsel psikologlar, 510
gdsel yaknsama, 184185
sel atf biimleri, 359360
sel alma modeli, 320
sel-dsal aklama tarz,
456
sel-dsal lek, 423
selletirme, 310
d, 417
psikoanaliz ve, 482

610

Konu Dizini

psikolojik bozukluklar
ve, 447
fadeler ve dil, 242
hmalkr ebeveynler, 321
htiam yanlglar, 466
ki ayak zerinde yrme,
55
ki boyutlu grntler, 92
ki faktrl duygu teorisi,
375
ki kelimeli evre, 316
kincil kazanlar, 179
kincil kiilik zellikleri, 409
kincil nleme, 503
ki-yar gvenirlii, 272
kiz almalar, 58
antisosyal kiilik
bozukluu zerine,
461
dikkat eksiklii hiperaktivite bozukluu
zerine (on AHDH),
470471
kayg bozukluu zerine,
452
miza bozukluklar, 455
znel iyilik zerine, 378
saldrganlk zerine,
536537
snrdaki kiilik
bozukluu, 459460
izofreni zerine, 467
ve ecinsellik, 356
ve kiilik zellikleri, 412
vcut kitle endeksi ve
(BMI), 346
zek katsays ve (IQ),
283284
kna iin merkez yol, 525
kna, 524-526
bilisel uyumsuzluk
teorisi, 525-526
iin gnn en iyi vakti,
525-526
kendini alglama teorisi,
527
konik bellek, 199-200
la tedavileri, 496498
antidepresan ilalar,
497498
antipsikotik ilalar, 496
kayg giderici ilalar, 498
lalar, 152153
akl deitiren ilalar,
152157
bamllk, 152153
eitleri, 152157

duruma bal bellek ve,


207
entellektel yetersizlik
ve, 277
glutamat ve, 66
klasik koullanma ve,
173174
madde kullanm
rahatszlklar, 448
teratojen gibi, 301
tbbi kullanmlar, 153
tolerans, 152
ve antisosyal kiilik
bozukluu, 460
ve ergenlik, 324
leriye dnk amnezi, 224
rtk bellek ve, 224-225
letim sarl, 108
liki kurma, 355
lk doan ocuklar, 408, 409
lkelemi trelik, 331
lkelilik, 539
nanlar
bilisel-duygusal kiilik
teorisinde, 424
an erisi, 271
yanl inanlar, deien,
491
nan-n yarg etkisi, 254,
258
inhibitors, 497
nisiyatif ve su evresi, 317318
nmeler
beyin plastisitesi ve, 83
prenatal inmeler, 301
nsan geliimi. Bkz. Geliim
nsan Genomu Projesi
(HGP), 57, 58-59, 67
nsan potansiyeli hareketi,
493
nsan ve Hayvanlarda
Duygularn Davurumu
(Darwin), 370, 371
nsan yoksunluu, 322-323
nternet
kendine yardm
guruplar, 495
kiilik, yanstma, 432
psikoterapistlerin
kullanmas, 479
zek lm, 280
ntihar kltleri, 518
ntihar, 458459
ecinsellik ve, 357
pucu yaknl hipotezi,
214215

rade felci, 456


sim renme evresi, 315
spinoz deneyleri, 54-55
statistikler ve veri analizi,
4551
betimleyici istatistikler,
4549
eitlilik, lmleri, 48
karsamal istatistikler,
45, 4951
grafikler, 4647
istatistiki nem, 4951
korelasyon, 4849
merkezi eillim lmleri, 4748
normal eri, 4950
psikometrik teoriler ve,
279
sklk dalmlar, 4546
yanltc sonular, 51
statistiksel nem, 4951
statistiksel seyreklik, 443
stek gerekletirimi, 147
steme, 152
marijuana, 154
uyuturucu bamll ve,
154155
birlii presibi, 237238
tkenmilii, 400401
ve rgtsel psikoloji,
361363
aret dili, 312, 314, 315,
aret klar, 118119
lem sresi, 204
leme dzeyleri teorisi,209,
211
lemletirme, 25
lemsel ortam, 176
lemsel tanmlar, 25
lemsellik ncesi evre, 307
levcilik, 7-8
levsel MRI (fMRI) 70
ve bellek, 226 and memory,
levsel sabitlik, 253
leyen bellek, 203204
tah ve esrar, 154
taat paradigmas, 520-523
yi sreklilik kanunu, 117
yi Sreklilik yasas, 117
yi tanmlanm problem,
250
yiletirme, 144
yilik, znel, 378379
yimserlik
ve salk, 400
ykleme tarz, 360

yiye ynlendirme, 418


yon kanallar, 63
yonlar 61, 6263
zli koullanma, 168
James-Langenn duygu
kuram, 374375
Jet lag, 141
Kabuslar, 146
Kanma koullanmas, 177
Kanma artlamas, 177
Kanma terapisi, 487
Kanmal balanma tarz,
535
Kademeli eitim, 8
Kadn. Bkz. Toplumsal cinsiyet
Kafein, 153, 157
Kalnt tipi izofreni, 466
Kaltsal Deha (Galton), 271
Kaltsallk. Ayrca bkz. Genetik ve davran, 53-59
kiilik zelliklerinde, 412
lme, 57-58
tahmin, 283-284
ve zek katsays (IQ),
283-285
Kalp hastal, 399
Kan ekeri, 345
Kan-beyin bariyeri, 62
Kanca yntemi, 213
Kannabinoidler, 153, 346
Kanser, 175
Kapan, yasas, 117
Kapatma Yasas, 117
Kap kontrol kuram, 113114
Kap-surat yntemi, 527
528
Karacier ve stres tepkisi,
380381
Karanla uyum, 98
Karar verme, 260263,520
ereve kararlar, 261262
ertelenmi kararlar, 263
psikolojik faktrler, 261
sinyal tespit teorisi iinde,
95
sonular, 262263
tanmlanm, 257
ve pimanlk, 262263
Kardinal kiilik zellikleri,
409
Karmak hcreler, 101
Kar aktarm, 483
Kar koullanma, 484487
Karlatrmal bili, 187188

Karlkl belirlemecilik, 425


Karlkl destek gruplar,
495
Karlkl ketleme teorisi,
485
Karlkl zgecilik, 540
Karlklk,
ve holanma,533
ve zgecilik,540
ve uyum, 527-529
Karlkllk normu, 527-529
Kart sre teorisi, 104-105
Kaslar ve motor korteksi, 76
Kasti olmayan pekitirme,
488
Katapleksi (kas geveklii),
146
Katarsis, 482
Katatonik tip izofreni, 466
Katekolaminler, 66
Katlmc eitim 287
Katlmc modelleme terapisi
489
Kaudal prefrontal ventral
korteks (cVPFC), 455
Kavga et ya da ka tepkisi,
72,379-381
Kavramsal davran, 188
kavram gdml ilem,
126
Kavramsal Duygu
Deerlendirme Kuram,
375376
Kayg
Freudyen teori ve, 417418
hiyerarisi, 486
yeni kiilik envanteri
boyutlar (NEO-PI),
434
Kayg bozukluklar, 448
biyoloji ve, 452
davransal aklamalar,
453
GABA (gama-aminobtirik asit) (GABA) ve,
65
genellemi kayg
bozukluu, 448
nedenleri, 451-453
psikodinamik modeli,
452-453
zerine bilisel bak
alar, 453
Kayg duyarll, 453
Kelime
alglama, 312
anlamlar, renme, 315

tanmlama, 210
yap tamamlamas, 210
Kelime kk tamamlamas,
210
Kemoterapi, 175
Kendi kendini rapor etme
anketleri, 33
Kendiliinden canlanma,
edimsel koullanmada,
177-178
artl koullanmada, 169
Kendiliinden dzelme
etkisi, 500
Kendiliinden ilerleyen,
eylem potansiyeli, 64
Kendine hizmet eden n
yarglar, 511-512
Kendini alglama teorisi, 527
Kendini gelitirme, 429, 431
Kendini gerekletiren
kehanetler, 512-513
Kendini gerekletirme, 10,
344, 420, 421, 493
Kendini koruma itkisi, 414
Kendini sabote etme, 429
Kendini sakatlayan
davranlar, 487
Kesecik, 112-113
Kesecik, 112113
Ketlenmemi bebekler, 319
Krlganlk, Yeni Kiilik
Envanteri iin boyut, 434
Krmz-yeik krl, 104
Ksa sreli bellek, 199-203
deneme, 201-202
istifleme, 202-203
ileyen bellek ve, 203-204
kapasite snrlamalar,
201
Kskanlk
ve cinsel davran, 353
354
ve izofreni, 466
Ksmi kaytlama prosedr,
200
Ksmi lob, 76
Ksmi rapor prosedr, 181
Kkrtma ve saldr, 538
kzamk. Bkz. Kzamkk
Kzamkk
teratojen, 301
zek zr ve, 277
Kzamkk. Bkz. Rubella
Kimlik ve rol karkl
evresi, 318
Kinestetik duyumlar, 112
113
Kinestetik zek, 281282

Kirletici deiken, 26
Kiilie fenomenolojik bak,
421,422
Kiilik
Allportun karakter
yaklam, 409
Alzheimer hastal ve,
225
beklenti teorisi, 422-423
be faktr modeli, 410411
bilisel etkili kiilik
teorisi, 423-424
bilisel sosyal renme
teorisi, 424-426
davran, karakter tahmini, 412-414
deerlendirmesi, 433-436
doum sras ve, 408, 409
evrensel karakterler,
saptama, 409-410
hmanistik teorileri, 420422
internet ve, 432
karakterlerin kaltsall,
412
kaynak karakterler, 409
kontrol oda, 423
MMPI (Minnesota ok
Ynl Kiilik Envanteri) ve, 433-434
nesnel testler, 433-434
z teorileri, 427-431
zellikleri, 408-414
projektif testleri, 434-436
psikodinamik teoriler,
414-420
Rorschach mrekkep testleri, 435
sigara ime ve, 394
sosyal renme teorileri,
422-426
sosyal zek teorisi, 426427
tanml, 407
tematik deerlendirme
testi (TDT), 435-436
teorilerin
karlatrlmas, 431433
tutarllk paradoksu, 412,
413
trleri, 407-408
zerine evrimsel bak
alar, 411-412
ve kayg bozukluklar, 452
ve salk, 398-400
ve saldr, 537
Konu Dizini

611

yaps, 416-417
yeni kiilik envanteri
(NEO-PI), 434
Kiilik bozukluklar, 459-462
anti sosyal kiilik
bozukluu, 460-462
zellikleri, 460
snrdaki kiilik
bozukluu, 459-460
Kiilik dngs, 410
Kiilik envanteri, 433
Kiilik iin hedef testleri,
433-434
Kiilik iin projektif testler,
434-436
Kiilik imzalar, 413
Klasik artlama, 166-174
bilgilendirici uyarc, 172
edinimi ve, 171-172
kanser tedavisi ve, 175
tkenme, 168-169
uyarc ayrm, 170
uyarc genelleme 169170
uygulamalar, 172-174
Klikler ve ergenlik, 324
Klinik psikologlar, 15, 479
Klinik sosyal hizmet
uzmanlar, 479
Klopromazin, 496
Klorr, 63
Klozapin, 496
Klozaril, 496
Kodlama zgll, 207-208
snav hazrlama ve, 215
Kodlama emas
gvenilirlii, 272
Kokain, 153, 157
teratojen eklinde, 301
Koklea, 107-108
Kokteyl parti fenomeni, 137
Koku, 110-111
Koku, 110111
Kokulu molekller, 110
Kollektivist kltrler, 430
Kollektivizm, 539
Koniler. Bkz. Rodlar ve
koniler
Konsensus ve atf teorisi, 510
Kontrol edilebilir rya,
148149
Kontrol edilebilir/edilemez
stres ykleyiciler, 388
Kontrol grubu, 28
Kontrol oda, 423
Kontroll sreler, 236
Kontrolsz yeme, 346347

612

Konu Dizini

Konuma. Ayrca bkz. Dil


Konumacnn niyeti, 237
Konversiyon bozukluu
462463
Konversiyon, Piaget, 308
Korelasyon katsays (r),29,
4849
Korelasyon yntemleri,
2930
Korelasyonlar, 271
statistiklerde, 4849
ve test-yeniden test
gvenilirliinde, 272
Korkular, 450. Bkz. Fobi
koullanmas, 172-173
Fobiler, 186
MMPI-2 ierik lei 434
Kornea, 97
Koroner kalp hastal, 399
Korpus kallosum, 7476, 79
Korsakoff sendromu, 224
Korteks. Bkz. Beyin korteksi
Kortikal hcreler, alc
alanlar, 101
Korunum, uyku ve, 144
Koruyucu aile bakm ve
ballk, 323
Koruyucu prova, 201202
Koullanma. Ayrca bkz.
Klasik koullanma; Edimsel koullanma kanma
koullanmas, 177
kamay renme, 177
olumsuz tat koullanmas
ile renme, 168,
185187
Koulsuz olumlu sayg, 420,
493
Kk hcreler, 83
Klelik, 443
Kpr, 72
Kr nokta, 99-100
Krlk
konversiyon bozukluu
ve, 463
renk krl, 104
Ksnllk, alglama, 91
Kt tanml problem, 250
Ktmser ykleme tarz, 360
Kristallemi zek, 279
erikinlerde, 311
Kriter geerlilii, 273
Kriter performans, 211212
Kromozomlar, 56-57
ana rahmine dte, 59
Down sendromu, 277
renk krl ve, 104

Kronik stres, 379


genel adaptasyon sendromu (GAS) ve, 382383
psikolojik tepkiler, 386
Kronolojik ya, 275
Kronotipler, 142
Ksanaks, 65, 155, 498
Kulak ekici, 107-108
Kulak zengisi, 108
Kulak zar, 107108
Kulak zar, 107108
Kulaklar. Bkz. itme
Kulaktaki rs kemii, 108
Kulaktaki sa hcreleri, 108
Kurallar, 513-515
Kurban etme ve zlmeli
semptomlar, 464
Kuruluta yetien ocuklar,
322-323
Kuruntu ve paranoyak tr
izofreni, 466
ve izofreni, 465
Kusma ve afyon bamll,
154155
Kutsallk ve ahlaki geliim,
331
Kk Albert deneyi, 172
173, 453
Kltr, 12
ahlaki nedenlendirme/
ahlaki akl yrtme ve,
331332
ak ilikileri ve, 534
balanma aratrmas ve,
320
ben ve, 429431
be faktrl model ve,
411
bilisel geliim ve, 310
311
cinsel davranlar ve, 354
ekingenlik ve, 415
Dikkat eksiklii hiperaktivite bozukluu ve,
470
dil ve, 244246
duygular ve, 370373
ergenlik ve, 323324
i gdler ve, 342
ilalar ve, 152
ruhsal bozukluklar,
soskltrel perspektif,
447448
sosyal geliim ve,317
terapi, iinde konular,
480

ve saldrganlk, 13
ve Yirmi Cmle Testi,
430431
yeme ve, 346
zek deerlendirmesi ve,
287288
Kltrel evrim, 55
Kltrleraras normlar. Bkz.
Krare, 65
Kresele zg aklayc tarz,
456
Labels, effect of, 443444
Laboratuar yatknl
karmacl (SLIP), 239
Laser profilleri, 282
Leptin, 346
Lezbiyenler. Bkz. Ecinsellik
Lezyonlar, 68
Libido, 415
Limbik sistem, 7374, 75
siglotomi, 498
ve duygular, 374
ve ergenlik, 303304
Lityum tuzlar, 497498
Lobotomi, 498
Lokomosyon sralamas,
302303, 304
LSD, 66, 153
MNaghten kural, 446
Madde istismar, 152.
Ayrca bkz. Alkol; la
bozukluklar, 448
Maddesel ben, 427
Mandala, 420
Manevi ben, 427
Mani ve yaratclk, 290291
Manik depresyon. bkz. iftkutuplu rahatszlk
Manik nbetler, 454455
Mantk ve tmdengelimli
usavurma, 253255
Mantk yrtme
tmdengelimli mantk
yrtme, 253-255
tmevarml mantk
yrtme, 255-256
ve beyin, 255-256
Mantksal-matematiksel
zek, 281282
Mantkszlk, 443
MAO engelleyiciler
Maruz brakma terapisi,
484-487
Maslowun ihtiyalar
hiyerarisi, 343344

Matematiksel beceri, 39
Matematiksel zek, 281282
Maya kltr ve ryalar,147
MDMA (Ekstazi) (ecstasy),
153, 156157
Median, 47
Meditasyon 151, 396397
Medya
gzlemsel renme ve,
189190
ve saldrganlk, 538539
Medyan, 72
Meissner cisimcikleri, 112
Mekan yntemi, 213, 214
Melatonin, 141
Menar, 303
Menopoz, 306
Mental retordasyon, 276
278
Mental rotasyon, 247248
Merkel diskler, 112
Merkezi eilim lleri,
4748
Merkezi kiilik zellikleri,
409
Merkezi nral sreler iin
Cannon-Bard kuram,
375
Merkezi sinir sistemi (CNS),
70-72
hipotalamus ve, 81
psikonroimmunoloji,
398
Merkezi sinir sreler
teorisi, 375
Merkezi tepkiler ve yeme,
345
Merkezi yrtme, 203, 204
Merkezleme, 307
Meta hafza, 213216
n (aln) korteksi ve225
snav hazrl ve, 215
Meta-analiz, 500
Metamfetaminler, 153, 156
Meyilli ve dosta tepki,
381382
Mezomorfik fizik, 407
Minimal gruplar, 529
Minnesota ok Ynl
Kiilik Envanteri klinik
lekleri, 433
Miyelin klf, 6162
hasar, 64
Miza bozukluklar.
Ayrca bkz. iftkutuplu
rahatszlk, depresyon
bilisel yaklam, 456

biyoloji ve, 455


davransal yaklam, 456
dopamin ve, 66
intihar, 458459
majr depresif rahatszlk,
454
nedenleri, 455457
norepinefrin ve, 66
zellikleri, 454
psikodinamik modeli,
456
ve yaratclk, 290291
Mizah, 407
MMPI, 45, 433434
MMPI iin ierik ltleri 2, 434
MMPI-2, 433434
Mod, 47
Modellerin taklidi, 489
Modern rklk, 529
Modern seksism, 529
Monk bulmacas, 253, 254
Monokler derinlik ipular,
120121
Monozigotik (MZ) ikizler,
58. Ayrca bkz. kiz
almalar
Morbidite, 445
Morfin, 66, 113, 153
Motor dizi, 128129
Motor korteksi 76, 77
Motor nronlar, 61
MRI (magnetic resonance
imaging), 6970. Ayrca
bkz. levsel MRI (fMRI)
Mulitiple skleroz (MS), 64
Mutlak eikler, 9394
Mutlak tepkisizlik dnemi,
64
Mutluluk, 378-379
admlar, 401
evrimsel bak ac ve, 59
Mdahaleler, 5
Mhrleme, 319-320
Mller-Lyer yanlsamas,
124, 125
Mrekkep lekesi testleri, 435
Mziksel zek, 281282
My Lai katliam, 520
Naif psikoloji, 310
Nalokson, 66
Nanometreler 102
Narkolepsi, 146
Navajo salk uygulamalar,
392393
Nedensel atflar, 360, 509

Nedensellik
davranlar ve, 4
korelasyon ve, 29
Nedensellik ve psikolojik
tan, 444
Negatif aktarm, 483
Negatif ardl grnt, 103
Negatif korelasyom, 29, 30
Negatif pekitiriciler, 177
Negatif pekitirme, 177
Nembutol, 155
Nesne kalcl, 307,309
Nesnellie ve deneysel
ynteme kar kma,
26-27
gzlemci n yarglar ve,
24-27
Nesnellik, 4. Ayrca bkz.
Nesnellie meydan
okuma
Nevrotiklik, 410, 411, 446
Yeni Kiilik Envanteri
boyutu (NEO-PI), 434
Nikotin, 153, 157
glutamat ve, 66
Nisbi byklk, 120
Nisbi tepkisizlik dnemi, 64
Norepinefrin, 66
MAO inhibitrleri inhibitors ve, 497
ve stres tepkisi, 380-381
Norm kristalizasyonu, 516
Normal dalm, 271
Normal eri, 49-50
Normatif aratrmalar, 298299
Normatif etki, 516-520
ve otoriteye itaat, 522-523
Normlar ve deerlendirme,
274
geliimsel normlar, 298
karlkllk normu, 527529
sosyal normlar, 516
Nrojenez, 83
Nro-kltrel teori, 372
Nromatriks ac teori, 114
Nromodlatr, 66
Nronlar, 6062, 7072
aksyion potansiyeller,
6264
frekans teorisi ve, 108
nrojenez, 83
Parkinson hastal ve, 66
ses lokalizasyonu, 109
snflar, 61
tepkisizlik dnemi, 64

yaplar, 61
Nrotransmiterler. Ayrca
bkz. Serotonin
gliya ve, 61
ilevleri, 6566
ve sinaptik transmisyonlar, 6465
Obezite/imanlk
rimonabant ve, 154
sosyal balam, 347
yeme ve, 346-348
Obsesif-kompulsif bozukluk
(OKB) (Obsessive-compulsive disorder) (OCB),
450-451
beyin anormallikleri ve,
452
bilisel yaklam 453
davransal analizi, 453
kayg ilalar ve, 498
psikodinamik model
singulotomi, 498-499
Odaklanma iin yakn
merkez, 98
Oedipus kompleksi, 414
Klein, Melanie ve, 483
484
problem zme ve, 250
Oksitosin, 78
Okul ncesi Faaliyetler
Envanteri (OFE), 329
Okul psikolojisi, 15
Okuryazarlk, 39
Olas benlikler, 428
Olay sonras bilgi, 222
Olgunlama, 302303
Olumlu aktarm, 483
Olumlu bant, 29, 30
Olumlu cezalandrclar, 178
Olumlu pekitirme/
pekitireler, 177
stratejileri, 487-488
tepkiden yoksun olma
ve, 181
Olumlu sosyal davran
aklamas, 4
anormal, olarak davran
etiketleme, 442-443
biyoloji ve, 67-83
davranlk, 165-166
deneysel analizi, 176-177
genler ve, 57-59
iin zorlama modeli, 179
kavramsal davran, 188
kiilik zellikleri tahmini,
412-414

Konu Dizini

613

motivasyon ve, 340-341


renme ve, 164
z sayg ve, 428
psikoseksel geliim ve,
414-418
aplak etkisi, 182
tanmlanm, 2
zerine veri, 3
ve salk, 398-399
Olumlu yeniden
deerlendirme ile baa
kma, 392
Olumsuz cezalandrmalar,
178
Olumsuzculuk
ve izofreni, 466
Omurilik, 70
Optik disk, 99
Optik kiazma, 100
Optik siniri, 100
Oranl pekitirme izelgesi,
181
Orgazm, 352
Orta kulak, 107108
Ortak bilind, 419420
Ortak deiim modeli, 510
Ortak kader yasas, 117
Ortak Kader Yasas, 117
Ortak zemin ve dil, 238
Otistik bozukluk, 471
Otokinetik etki, 516
Otomatik sreler, 236
Otomatik tutumlar, 524
Otonom sinir sistemi (ANS),
71-72
diyagram, 73
stres yant ve, 380-381
ve duygular, 373-374
Otoritatif ebeveynler, 320321
Otorite deneylerine itaat, 35,
520-523
Otorite, itaat 520-523
Otoriter ebeveynler, 321
OxyContin, 153-154
dller ve beklentiler
teorisi, 423
fke
Minnesota ok Ynl
Kiilik Envanteri ierik
lmleri, 434
ve snrdaki kiilik
bozukluu, 459
yeni kiilik envanteri
boyutlar, 434
renilmi aresizlik, 456

614

Konu Dizini

renme bozukluklar, 276,


278
renme performans
ayrm, 164
renme zerindeki
biyolojik kstlamalar, 184
renme. Ayrca bkz. Sosyal
renme
alkanlklar ve, 165
bilisel haritalar, 187188
biyoloji ve, 184187
deiim ve, 164165
duyarllatrma ve, 165
gzlemci renme,188
190
igdsel srklenme,
184185
karlatrmal bili,
187188
tanmlan, 164165
tat duyusundan
kanmay renme,
168, 185187
zerinde bilisel etkiler,
187190
retilmi dil ve, 244245
z sayg ve, 428
jenik hareketi, 271
ll yeme, 346-347
lm, 271-274
etik ve, 291-292
formel deerlendirmesi,
272-274
geerlilik ve, 272-273
gvenilirlik ve, 272
ierik geerlilii, 273
kiilii, 433-436
normlar, 274
lt geerlii, 273
standardizasyon ve, 274
tarihesi, 271-272,
ve toplum, 291-292
lm, 3135. Ayrca bkz.
statistik
davransal lmler,
3335
geerlilik ve, 33
gvenirlik gvebilirlik
ve, 33
kaltsalln, 5758
zbilidirm lekleri, 33
lm igds, 483484
lm kapsam, 261
lme yol aan nedenler,
394
intihar, 458

n bak, soru, okuma,


yanstma, anlatma ve
gzden geir teknii
PQ4R, 17
n hipofiz bezi, 82
n loplar, 76
ve ergenlik, 303-304
n parahipokampal korteks
(aPHG), 227
n yarg, 528-532
kkenleri, 529
stereotipler ve, 529-530
tersine evirme, 530-532
n yarglar. Ayrca bkz. n
yargda belirsizlik, n
yargl 241-242
grup ii n yarg, 529
kendine hizmet eden n
yarg, 511-512
nesnellik ve, 25
ncelik etkisi, 208
ngr, 478
rgt psikolojisi, 361-363
rnek yaratc, 290
rnekleme ve alma
bellei, 204
rnekler, 218-219
rnekler, 28
rtk badatrma testi, 524
rtk bellek, 196-197
hazrlama ve, 210
ileriye dnk amnezi ve,
224-225
ilemler ve, 210-211
rtk tavrlar, 524
stres, 379, 391
strojen, 82, 350
z bilin, 434
z deerlendirme ve Yirmi
Cmle Testi (TST), 430431
z deneyim, 427
z etkinlik, 425, 492
z igr, 427
z sayg, 420-421, 428-429
ihtiyalar, 343-344
kltrel yap, 429-431
zbildirim, 33
kiilik deerlendirmesi
iin, 433
zdeim ve tanma, 91, 93
alttan ste ileme, 125127
balamlar, etkisi, 127-129
beklentiler, etki, 127-129
stten alta ileme, 126127

zerklik
ahlak geliimi ve, 331
kuku aamas, 317
zgecilik, 535, 539
aile ve 539-540
karlkl zgecilik, 540
zgl fobiler, 450
zgr irade, 25
znel iyilik hali, 378379
znel uykusuzluk Subjective
insomnia), 145146
zneler iinde tasarm, 28
znellik, 4
zmleme (Asimilasyon),
306-307
Panik ataklar, 449-450
Panik bozukluk, 449-450
kayg ilalar ve, 498
zerindeki bilisel bak
as, 453
Pankreas, 82
Papil, 111
Paradoksal uyku, 143
Paralel biimler ve
deerlendirme, 272
Paralel ilemler, 234-235
Paranoya
MMPI-2 lei, 434
sanrlar, paranoid, 156
izofreni, paranoid tip,
466
Parasempatik sinir sistemi,
72,73
ve duygular, 374
Paratiroid bezi, 82
Paraventrikler ekirdek
(P), 345
Paralara blme, 202-203
Parkinson hastal, 66
Parlaklk, 102
Patolojik yalanclar, 246
Pavloviyan artlandrma,
166
Pekitirme dzenleri, 181183
Pekitirme, Ayrca bkz.
Olumlu pekitime/
pekitire,
izelge, 181-183
dayak, 182
gemi, 422
olumsallklar, 176-179
temsili pekitirme, 188
tepki yoksunluu, 181
Perde, 106
algs teorileri, 108-109

Performans kanma
hedefleri, 362
Performans ve bilin, 140141
Performans yaklam
hedefleri, 362
Periferal sinir sistemi (PSS),
70-72
Periferik teori, 374
PET taramalar, 69-70
Alzheimer hastal ve,
225
ve hafza, 226-227
Pinna, 107-108
Plaklar, 225
Plasebo etkisi, 27-28
hipnoz ve, 149
kontrolleri, 28
Plasebo terapisi, 500
Polarize hcreler, 63
Politik tahminler, 264
Ponzo yanlsamas, 122
Poplasyonlar, 28
eitler, 54
Potasyum ve eylem potansiyelleri, 63-64
Pozitif psikoloji, 378
Pozitron yayc tomografi
(PYT) taramalar (Positron emission tomography (PET) scans), 69-70
Pragmatik, 314
Pratik zek, 281
Prematre bebekler, 146
Proaktif mdahale, 212
Problem zme, 250-253
analojik problem zme,
255
gelitirme, 252-253
ilevsel sabitlik ve, 253
tmevarml mantk
yrtme ve, 255
Problem meknlar, 250
Problem odakl stresle baa
kma, 388, 390
Projektr profili, 282
Prototipler ve hafza, 218
Prozak, 66, 497, 498
Psikanalistler, 479, 482-483
Psikiyatristler, 479
Psikoaktif ilalar. Bkz.
Uyuturucular
Psikobiyografiler, 421-422
Psikocerrahi, 74, 498
Psikodelikler, 153
Psikodinamik model, 9-10,
447

kiiliin, 414-420
terapiler iin, 478
ve kayg hastalklar, 452453
ve ruh hali bozukluklar,
456
ve saldrganlk, 12
Psikodinamik terapi, 482484
davransal terapi kar,
490
sonraki terapiler, 483-484
Psikofarmakoloji, 496-498
Psikofizik, 93-96
Psikologlar
adli psikologlar, 16
danman psikologlar,
479
klinik psikologlar, 15, 479
salk psikologlar, 370
sezgisel psikologlar, 510
Psikoloji Bilimi Dernei
(APS), 15
yaynlarndan, 24
Psikoloji tarihi, 5-8
kadn aratrmaclar, 8-9
Psikoloji, tanml, 2
Psikolojide aklamalar, 4
Psikolojide tanmlar, 34
Psikolojik bamllk, 152
Psikolojik bamllk, 152153
Psikolojik bozukluklar.
Ayrca bkz. zel trler
anormal, etiket
davranlar olarak,
442-443
biyolojik yaklamlar, 447
ocuklarn, 470-471
zlmeli rahatszlklar,
462-463
damgas, 471-472
davransal model, 447
DEHB (dikkat eksiklii
hiperaktivite
bozukluu) ADHD
(attention deficit
hyperactivity disorder), 470-471
doalar, 442-448
doaya kar yetime
koullar, tanm, 461
engelleme stratejileri,
502-503
etiyolojileri, 446-448
etkileimci bak as,
448

fobiler, 450
nesnellik ve, 443-444
panik bozukluk, 449-450
psikodinamik model, 447
Rorschach mrekkep testleri ve, 435
snflandrlmalar, 444446
snflandrma tarihi, 444445
somatoform
rahatszlklar, 462-463
sosyokltrel bak as
ve, 447-448
zerine bilisel bak
as, 447
ve evsizlik, 481
yaratclk ve, 290-291
Psikolojik lm. Bkz.
lm
Psikolojik tan, 444-478
Psikolojinin altalanlar,
1415
Psikolojinin lkeleri (The
Principles of Psychology)
(James), 7
Psikometrik eri, 94
Psikometrik ilev, 94
Psikometrik zek teorisi, 279
Psikomotor davranlar ve
izofreni, 465
Psikonroimmunoloji, 398
Psikopatik sapma, 434
Psikoseksel geliim, 414
418
teori deerlendirmesi,
418419
Psikosomatik rahatszlklar,
383
Psikososyal aamalar,
317319
Psikososyal olgunluk, 326
Psikoterapi, 478 Ayrca bkz.
Terapiler
Psikotik bozukluklar, 446
Psikotiklik, 410
Psilosibik mantarlar, 152
Rahime imrenme, 419
Ranvier dmleri, 64
Referans noktal bulusal
yntem, 260
Rekabet ve fenotipler, 55
Reklamclk
alt algsal reklam, 30
klasik koullanma ve, 173
REM-d uyku

ilevleri, 144-145
ryalar ve, 146
uyku, 142-143
uykuda korkma ve, 146
uyurgezerlik ve, 146
Renk emberi, 103
Renk katk maddesi,102-103
Renk krl, 104
Renk tonu, 102
Renkler
e agnozi ve, 100
rengi grme, 101105
renk krl, 104
Resmi olmama, 443
Retikler oluum, 72-73
Retina, 76, 97, 98-100
fark, retinal, 119-120
retinal grntleri
yorumlama, 92
Retinal yollar, 99
Rimonabant, 154
Risk/kazan
deerlendirmesi, 36-37
Riskli davranlar
ergenlikte, 304
kiilik zellikleri ve, 412
yaratclk ve, 290
Robbers Cave deneyi, 520531
Rodlar ve koniler, 98-99
renkli grme ve, 105
Rohypnol, 153, 155
Roller, sosyal, 513-515
Rorschach Mrekkep
Lekeleri Testi, 435
Roterin isel-dsal lei,
423
Ruh halleri, 370
etkileri, 376377
zsayg, 428
Ruhsal belirlemecilik, 416
Ruhsal Bozukluklarn
Tansal ve statistiksel El
Kitab (DSM-V-TR), 445.
Ayrca bkz. ruhsal bozukluklar
bozukluklar dahil etme
sreci, 449
eksenleri, 445
kategorilerin evrimi, 446
patolojik yalanclar
zerine, 246
travma sonras stress
bozukluu (PTSD),
385
versiyonlar, 445

Konu Dizini

615

yeme bozukluklar
zerine, 348
Ruhsal enerji, 414
Rya analizi, 482483
Rya gnlkleri, 148
Ryalar, 146148
bat d yaklamlar, 147
beyin yaplar ve, 148
Freudu analizler, 147
kabuslar, 146
kontrol edilebilir rya,
148149
modern teoriler, 148
uykuda korkma, 146
ve narkolepsi, 146
Sabit aralk (FI) programlar,
183
Sabit oran (RF) programlar,
181-182
Sabit seenekli sorular, 33
Sabitleme, 415
Sadakatsizlik, 353
Saf tonlar 106-107
Sarlk, 108
Salk bilimi, 2
Salk psikolojisi, 370, 392401
egzersiz ve, 397
Salk. Ayrca bkz. AIDS
tedavisi ve, 395
biyopsikososyal modelde,
392-393
daha iyi bir salk iin
admlar, 401
geleneksel salk pratikleri, 392-393
i yznden tkenmilik
ve salk bakm
sistemi, 400-401
iyimserlik ve, 400
kiilik ve, 398-400
z saygs ve, 428
sigara ime ve, 393-395
sonular zerinde
psikolojik etki, 398
tanml, 392
ykseltmede, 393-395
Sakinletirici sandalye, 481
Saklama
aralk, 205
gzlemsel renme ve,
189
Saldrganlk ve iddet, 535537, 537
ahlak geliimi ve, 332

616

Konu Dizini

bilisel-duygusal kiilik
teorisi ve, 423-424
bireysel farkllklar, 535537
durumsal etkilenimler,
537-539
gzlemsel renme ve,
189-190
hayal krklsaldrganlk hipotezi,
537-539
metamfetaminler ve,156
aplak atma ve, 182
televizyon ve, 189-190
utangalk ve 44-45
ve antisosyal kiilik
bozukluu, 460
video oyunlar ve, 538539
yaklamlar, 12-13
Salt maruz kalma etkisi, 376
Sapkn etiketi, 471472
Sapma puan, 48
Savunma mekanizmalar,
417418
ruhsal bozukluklar ve,
447
Sayg. Bkz. z-sayg.
Seici avantaj, 55
Seici biriktirme, 139
Seici dlama, 283
Seici kodlama, 509
Seici serotonin geri alm
engelleyicileri (SSRIs),
497
Sekisiz atama, 28
Sekisiz rnekleme, 28
Seks feromonu, 111
Seksizm, 529
Sembolik modelleme
terapisi, 489
Sempatetik sinir sistemi,
72, 73
ve duygular, 373374
Semptom ikamesi, 484
Sensorinral iitme kayb,
108
Serbest arm, 482
Serebral korteks, 74-75, 76
ve bellek, 223
ve duygular, 374
ve saldrganlk, 537
ve izofreni, 468
Serebral yarkreler, 74-75
Serebrum, 74-77
Seri konum etkisi, 208-209
snav hazrl ve, 215

Seri sreler, 234-235


Serotonin ve norepinefrin
gerialm engelleyici,
(SNRI), 497
Serotonin, 66
seici serotonin gerialm
engelleyici (SSRI) ve,
497
ve depresyon, 461
ve saldrganlk, 537
Ses glgesi, 109
Ses lokalizasyonu, 109
Ses. Ayrca bkz. itme
fizii, 105-106
grlt, 106
psikolojik boyutlar, 106107
tn, 106-107
ykseklik, 106
Sesle yer belirleme, 109
Seslendirme dngs, 203
Sesli dnme protokolleri,
138, 251252
Sevgili tecavz, 355
ilalar, 155
Sevme, 533535
Sevmek ve almak, 324
Sezgi terapisi, 482
Scak dokular, 112
Scaklk, duyarllk, 112
Shhat, 393. Ayrca bkz.
Salk
Sknt, 379
anormallik ve, 442443
Snr geniletme, 117-118
Snrdaki kiilik bozukluu,
459-460
Snrl rasyonellik, 257
Sraya gre puanlama, 46
Sigara imek
brakma, aamalar, 394395
nikotin ve, 157
tat alclar ve, 111
teratojen, duman
eklinde, 301
ve salk, 393-395
Silifis, 277
Simgesel dlle pekitirme,
180181, 488
Sinapslar, 64-65
Sinaptik boluk, 64
Sinaptik kesecikler, 64
Sinaptik transmisyon, 6465
Singulat kvrm, 498
Singulotomi, 498

Sinir sistemi, 6066, 7072.


Ayrca bkz. Otonom sinir
sistemi (ANS); Merkezi
sinir sistemi (CNS)
aksiyon potensiyeller,
6264
hiyerarik
organizasyonlar, 72
nronlar, 6062
sinaptik transmisyon,
6465
Sinir ve ac, 113
Sinirbilimi, 60
esneklik, aratrmalar, 82
Sinizm, 434
Sins dalgas, 105
Sinyal tespit teorisi (SDT),
94-95
Sinyal tespit teorisinde duyusal sre (SDT), 95
Sirkadiyen ritimler, 141
sabah / gece insanlar, 142
Sistematik duyarszlatrma,
485486
Sitalopram, 501
Siyah Irkn Hastalklar ve
Fiziksel zellikleri, 443
Sodyum ve eylem potansiyeli, 63
Souk lifler, 112
Sol grme alan, 79
Soma, 60-61
Somatoform rahatszlklar,
462-463
Somut ilem evresi, 307308
Sonradan doan ocuklar,
408, 409
Sonralk etkisi, 208
Sonu odakl beklentiler, 426
Sorgulamann eitlilii, 14
Sorumluluun datlmas,
541
Sorumluluk
dalma, 541
duygusal sorumluluk, 537
grg tan mdahalesi
ve, 543
gdlenme ve, 340
Sorunun hedef durumu, 250
Sorunun ilk durumu, 250
Sosyal alg, 509
Sosyal beceri eitimleri, 489
Sosyal beklenti, 512-513
Sosyal ben, 427
Sosyal bilimler, 2
Sosyal bili, 509

Sosyal etkileim. Ayrca


bkz. Yalnz kalma; Sosyal
ilikiler
mutluluk ve, 378-379
oksitosin ve, 78
otistik bozukluk ve, 471
sosyal zek teorisi, 426
yemek yeme ve, 347
Sosyal fobiler, 450
beyin deiimleri ve tedavileri, 501
Sosyal gelime, 317-327
balanma ve, 319-323
ocukluk anda, 319322
ergenlik anda, 323-324
Eriksona gre psikososyalin evreleri, 317-319
yetikinlik dneminde,
324-327
Sosyal ie dnklk, 434
Sosyal ilikiler, 532-535
benzerlik ve, 532-533
bukalemun etkisi, 536
fiziksel ekicilik ve, 532
holanma, 532-533
sevme, 533-535
sonlanma, nedenleri, 6
stres, sosyal destek ve,
390-391
ve ergenlik, 324
Sosyal karlatrma modeli,
520
Sosyal renme, 188-189
bilisel sosyal renme
teorisi, 424-426
kiilik, sosyal renme
teorileri, 422-426
terapi, 488-489
Sosyal psikoloji, 13, 509
Sosyal saldrganlk, 536-537
Sosyal snflandrma, 529
Sosyal zek teorisi, 426-427
Sosyal zek, 281282
Sosyalleme, 319
Sosyallik, 139
Sosyobiyoloji, 59
Sosyo-Ekonomik statler,
(SES) ve IQ, 286
Sosyokltrrel perspektif.
Bkz. Kltr
Soyu tkenme, 168-169
edinim, 168-169
ilemsel tkenme, 177
kendiliinden canlanma
sonras, 169
stratejiler, 488

Soyut mantk yrtme,


254255
Szcksel anlam, 314
Szcksel belirsizlik, 240
241
Szdizim, 314
Szel Davran, 11
Standardizasyon ve
deerlendirme, 274
ve nesnellik sorunu, 25
Standart sapma, 48
Stanford ekingenlik
Aratrmas, 45
Stanford Hapishane Deneyi,
513515
Stanford Hipnotik Yatknlk
lei, 150
Stanford-Binet Zek lei,
49, 275
Stereotip tehdidi, 287288,
530
Stereotipler cinsiyet stereotipleri, 328329
cinsel davran, 350351
n yarg ve, 529530
tutkulu ak, 534
Stratejilerin ve tekniklerin
allmas, 1617
Stres alama, 389390
Stres Deerleme, 387-388
Stres kaynakl yorgunluk,
382-383
Stres moderator
deikenleri, 387388
Stres ykleyiciler, 379
kontrol edilebilir/
edilemez stress ykleyicileri, 388
Stres, 379383. Ayrca bkz.
Kronik stres
baa kma, 387391
bilisel stratejileirn
deimesi, 388390
zlmeli rahatszlklar
ve, 464465
deerlendirmesi, 387388
erteleme ve, 385
fayda bulma, 392
genel adaptasyon sendromu ve (GAS),
382383
gnlk zorluklar ve, 387
meyilli ve dosta tepki,
381382
olumlu etkileri, 391392
z-beyanlar ve baa
kma, 390

psikolojik stres tepkileri,


379382
psikolojik stress tepkileri,
383387
sosyal destek ve, 390391
izofreni ve, 469470
toparlama ve, 388
travmatik olaylar ve,
385386
ve psiko somatik bozukluklar, 383
Stresin ikincil
deerlendirmesi, 387-388
Stresin ilk deerlendirmesi,
387-388
Stresle duygu odakl baa
kma, 388, 390
Striatyum ve hafza, 223, 224
Sulu mizah, 97
Sper tat alclar, 115
Srekli katiller, 45
Sreklilik gstermeyen
hatralar, 485
amanlar, 147
artl pekitiriciler, 180
artl refleks yitimi ve yeme,
347
artl tepki, 166169
artl uyarc, 166169
artsz tepki, 166169
artsz uyarc (UCS),
166169
ekil deimezlii, 122, 123
ekil tanma, 100
ekillendirme, 183-184, 488
ardk yaknsama, 183184
emalar ve bellek, 218
emalar, 306-307
empanzeler, dil ve, 244
iddet Risk lei (VRS), 16
iddet. Bkz. Saldrganlk ve
iddet
iddetin olumlu
deerlendirmesi, 537
ipak bellek, 200
izofreni, 442, 465-470
antipsikotik ilalar ve,
496
beyin ilevi ve, 467-468
evresel stres etkenleri ve,
469-470
dopamin ve, 66
elektrokonvlsif tedavi
(ECT), 499
etiketleme ve, 443-444
genetik ve, 467, 468

gri madde kayb ve, 468


kastsz pekitirme, 488
kimlik zlmesi
rahatszl (DID) ve,
464
lobotomi, tedavisi, 498
MMPI-2 skalas, 434
nemli trleri, 466
topluma kazandrma ve,
481
izofreninin dzensiz tr,
466
Tadna bakmayanlar, 115
Tahmin edilebilirlik. Bkz.
tutarllk
Tahmin edilemezlik, 443
Tahminler, 4-5
Takntlar, 451. Ayrca
bkz. Obsesif-kompulsif
bozukluk (OKB) Obsessive-compulsive disorder
(OCB)
Minnesota ok Ynl
Kiilik Envanteri-2
(MMPI-2) ierik
lei, 434
Talamus, 7273, 75, 76
ve bellek, 224
Tamamlayc renkler,
102103
Tank bellei, 222-223
Tanma, 205-206
sre, 91
Tanma, 418
Tanmlanan kontrol, 5
alglanan kontrol ve stres,
390
kontrol oda, 423
yntemler, 2728
Tanmlayc istatistik, 4549
Tarama aratrmas, 32
z-bildirimler, 33
Tardiv diskenzi, 496
Tartma ve aratrma, 24
Tarma terapisi, 486
Tat alma organlar, 111112
Tat alma, 111
Tat koullanmas renimi,
168, 185187
Tat, 111112
acl/baharatl yiyecekler
ve, 115
alclar, 112
Tatmin ediciler, 263
Tavuk oyunu, 324
Tecavz, 355

Konu Dizini

617

Tecrit, 418
ekingenlik ve, 415
intihar ve, 458459
metamfetaminler ve, 156
Tedavi, 395398
biyofeedback, 396,
397398
hasta ball ve, 396
psikolojik tanlar ve, 444
psikonroimmunoloji,
398
rahatlama ve, 396397
rejim, 396
tarihi, 480481
zihin iyiletiren tedaviler,
396398
Tedaviye ballk, 396
Tek ebeveynli aileler,
IQ ve, 286
Tek yumurta ikizleri,
58. Ayrca bkz. kiz
almalar
Tekrarlanan elenmeler,
166-167
Tekrarlanan Transkraniyal
manyetik stimlasyon
(rTMS), 499
Tekrarlanan transkraniyal
manyetik stimlasyon
(rTMS), 68-69,499
Telafi/ Dengeleme ve beyin,
313
Telegrafik konuma, 316
Televizyon. Bkz. Medya
mizac, 319
ebeveynlik ekilleri ve,
320321
mizah ve, 407
Temas hipotezi, 531532
Temas rahatl ve
balanma, 322
Tematik deerlendirme testi
(TAT), 358, 419, 435436
Temel atf hatas (FAE),
510-511
Temel dzey hiyerarileri,
218
Temel koruma, 502-503
Temele ynelik kuramlar,
310
Temporal btnleme,
117118
Temporal kutup (TP), 227
Temporal lop, 76
Temporal paryetal kesime
(TPJ), 227

618

Konu Dizini

Temsil rneklemi, 28
Temsili cezalandrma, 188
Temsili pekitirme, 188
Temsiliyet bulusal yntemi,
259-260
Temsiller ve,
bellek ve, 218
diller ve, 242
sorun zme, 252
szl ve grsel temsil
birletirme, 248-249
temsil rnekleri, 247-248
zihinsel temsil, 198
Teonanacatl, 152
Teori, 23
Tepki oluumu, 418
Tepki seimi, 234
Tepki sresi, 234-235
Tepki yanll, 94-95
Tepki yoksunluu, 181
Tepkiler, 166-168
bebein hayatta kalmas
ve, 301-302
Tepkisizlik dnemi, 64
Terapiler. Ayrca bkz. Tedaviler
aile terapisi, 494495
amalar, 478479
beyin hareketlilii ve, 501
bilisel terapiler, 491492
biyomedikal terapiler,
496499
btnleyici yaklam,
478479
eitlilik konular, 480
ift terapisi, 494495
davran terapileri,
484490
duyarszlatrma terapisi,
485486
edimsel yntem, 487488
elektrokonvalsif terapi
(ECT), 499
etkililik, deerlendrime,
500, 502
genelleme teknikleri,
489490
Gestalt terapisi, 494
grup terapileri, 494496
hasta merkezli terapi, 493
humanistik terapiler,
493494
ila terapileri, 496498
kanma terapisi, 487
kar koullanma, 484
487

kltr ve, 480


maruz brakma terapisi,
484487
nleme stratejileri,
502503
plasebo terapisi, 500
psikocerrahi, 498
psikodinamik terapiler,
482484
sosyal renme terapisi,
488489
tekrarl transkranyal
manyetik stimlasyon
(tTMS), 499
Terapist, 479480
ktlrel yeterlilik, 480
Teraptik anlama, 480
Teratojenler, 301
Tercihler ve klasik
koullanma, 172-173
Terk edilme ve snrdaki
kiilik bozukluu, 459
Tersine evrilebilirlik, 308
Testisler, 82
Testosteron, 82, 327, 328
cinsel uyarlma ve, 352
Test-tekrar test gvenirlii,
272
Tehis, 444, 478
Tevikler, 341-342
THC, 153
The Eden Express, 465
Thorndike bulmaca kutusu,
174176
Tn, 106107
Tiroid bezi, 82
ve stress tepkisi, 381
Tirotropik hormone ve stres
tepkisi (TTH), 381
Titreme, 74
Tofranil, 497
Toplum yanls davran,
530-543, 535
gnlll, 542
grg tan mdahalesi,
541-543
gzlemsel renme ve,
189
zerindeki durumsal
etkiler, 540-543
Toplum. Ayrca bkz. Kltr
Deerlendirme ve, 291292
ve homoseksellik, 357
Topluma kazandrma, 480
ve evsizlik, 481

Toplumsal
ahlaki gelime ve, 331
destek gruplar, 495
dil ve, 238, 239
Toplumsal cinsiyet, 327
Toplumsal geerlilik, 24
Toplumsal gerekliin
inas, 509513
Toplumsal gereklik, 509513
Toplumsal normlar, 516
Toplumsal roller, 513-515
ve boyun eme
paradigmas (Milgram), 521
Toplumsal yeniden dzelme
oranlar (SRR), 383-384
Torazin, 496
Trafik kazas, alkol ve, 155156
Trans hali, 149
Transdksiyon, 96
Transfere elverili ilem,
210211
Travma sonras geliim, 392
Travma sonras stres
bozukluklar (PSTD),
385, 451
beyin deiimleri ve tedavileri, 501
biyoloji ve, 452
kayg duyarll, 453
sosyal destek, 390
Travma. Ayrca bkz. Travma
sonras stress bozukluu
kabuslar ve, 146
klasik koullanma ve, 173
T-testi, 5051
Tuhaf dnme, 434
Tutarllk ve atf teorisi, 510
Paradox, 412, 413
Tutku, 533
Tutkulu ak, 533-534
Tutumlar, 523-524
anket almas ve, 32
Tmdengelimli mantk
yrtme, 253255
Tmevarmsal dn,
255-256
Trlerin Kkeni (Darwin),
53
U dmeler, 61
Ulusal Komorbidite
almas (NCS), 445
446

depresyon zerine, 454


Uluslararas hastalk
snflandrmas (ICD)
Uluslarars Psikoloji Bilimi
Birlii, 15
Umami, 111
Unutma, 211-212
engelleme ve, 212
Uslamlamalar, 253
Ussal-duygusal terapi (RET),
491
Utangalk, 4, 319
kiilik zellii olarak, 409
sebepleri, 415
ve iddet davran, 44-45
Uyarc
ancak fark edilebilir fark
(JND), 96
genelleme, 169170
kategorizasyon, 234
uyarc mutlak eikleri
9394
uzak uyarclar, 9293
yakn uyarc, 9293
Uyarc ayrmcl, 170
ve edimsel koullanma,
178, 179
Uyarc girdiler, 62
Uyarc gdml yakalama,
114116
Uyarclar, 156157
tbbi kullanmlar, 153
Uyarc-Tepki balants
(S-R), 175176
Uydumculuk, 516520
Uygulama indeksi, 429
Uygulama ve aratrma, 15
Uygun Ac Davran Anketi
(APBQ), 373
Uygunluk sezgisi, 258-259
Uyku apnesi, 146
Uyku ii, 143
Uyku, 141-144
aamalar, 143
bozukluklar, 145-146
dng, 141-144
gnlk ritim, 141
sebepleri, 144-145
Uykuda korkma, 146
Uykusuzluk, 145-146
uyuturucu bamll ve,
154-155
Uyum ve salk, 392-393
Uyum, 9798, 306307
Uyumluluk, 411

yeni kiilik envanteri


botuylar (NEO-PI),
434
Uyumluluk, 527528
ballk ve, 528
karlkllk ve, 527528
Uyumsal ara kutusu, 257
Uyumsuzluk, 443
Uyumsuzluk, 493
Uyumsuzluk, 519520
Uyumsuzluk, 526527
Uyurgezerlik, 146
Uyurgezerlik, 146
Uyuturucular, 153-155
klasik koullanma, 173174
tbbi kulanm, 153-155
Uzak ilikilendirme testi,
289
Uzak uyarclar, 9293
subjektif sabitlik ve, 121
Uzamsal btnleme, 117118
Uzamsal zek, 281-282
Uzamsal zihinsel model,
248, 249
Uzmanlar, politik tahminleri
yapanlar, 264
Uzun sreli hafza, 199
boyutlar, 206
-de yaplar, 216223
hiyerariler ve, 217218
emalar ve, 218,
temsiller, kullanma, 218
boyutlu grntler, 92
halkal ilalar, 497
renk teorisi, 104
terimli olumsallk, 178,
179
l zek teorisi, 279281
ncl koruma, 503
retkenlik, 326-327
ve durgunluk evresi, 318
st temporal girus (STG),
227
st ste binme, 120
stbenlik, 417
psikanaliz ve, 482
ruhsal bozukluklar ve,
447
stn zekllk, 278
stnlk hedefleri, 362
Vaka incelemeleri, 35
Valium, 65, 153, 155, 498
Valproat, 498
Varlk

znel iyilik ve, 379


zek katsays ve, 286
Varoluu yaklamlar,493
Vasta olma, 362
Veri analizi, 45-51
Veri analizi, 4551
-gdml ileme, 126
ilenmemi veri, 45, 46
Vervet maymunlar, 244
Vestibler hisler, 112113
Viagra, 354
Vicdan ve stbenlik, 417
Vicdanl olma, 411
Vole ilkesi, 109
Voloflar, Senegal, 372
Voltairenin Kaybolan Bst
ve Kle Pazar (Dali),
127189
Vcut kitle indeksiBMI,
346
Vcut memnuniyetsizlii,
349-350
Vcut tipleri, 407
Wason seim grevi, 254
255
Weberin yasas, 96
Wechsler Erikin Zek lei
(WISC), 275276
Wechsler Okul ncesi ve lk
Okul Zek lei (WPPSI-III), 276
Wernicke alan, 76
Woodworth Kiisel Veri
Dosyas, 433
X kromozomu, 57
renk krl ve, 104
Y kromozomu, 57
renk krl ve, 104
Ya hep ya hi yasas, 64
Yabanc Ortam Testi,
320321
Yakn uyarc, 92-93
Yaknlama
hedefler, 426427
tecrit aamas, 318
ve sevme, 533
yetikinlikte, 324325
Yaknlk Yasas, 117
Yaknlk, yasas, 117
Yaknsak dnce, 289
Yaknsama konileri, 119, 120
Yaklamla ilgili duygusal
yantlar, 374, 411

Yalan syleme, 246


ve antisosyal kiilik
bozukluu, 460
Yan etkiler
antidepresan ilalarn,
497
antipsikotik ilalarn, 496
benzodiazepinin 498
Elektrokonvlsif terapi
(ECT), 499
serotonin ve norepinefrin
gerialm engelleyici
(SNRI), 497
Yan hipotalamus (LH),345
Yanlsamalar, 124
Ames odas yanlsamas,
122, 123
Muller-Lyer yanlsamas,
124, 125
Ponzo yanlsamas, 122
rahatlama, 91
Yanl bilgilendirme etkisi,
222
Yanl inanlar, deime,
491
Yanl ykleme, 376
Yanstma, 418, 419
Yapc eletiri, 401
Yapsal geerlilik, 273
Yapsal mulaklk, 240241
Yapsalclk, 7
Yarasalar (tarafndan
yanklama), 109
Yaratc zek, 281
Yaratclk, 288291
bilin d ve, 420
gelitirme, 292
ile ba, zek,289290
miza ve, 377
ular, 290291
Yardmlama gruplar, 495
Yarg, 256260
bulusal yntem ve,
257260
kendi etkili yarglar, 425
mevcudiyet bulusal
yntemi, 258259
referans noktal bulusal
yntem, 260
tanmlanm, 257
temsiliyet bulusal
yntemi, 259260
yaratclk zerine, 289
Yar dairesel kanallar, 112113
Yas tutan insanlar, 142, 535
Yasal modeller, 23

Konu Dizini

619

Yasal sistem, psikoloji ve 16


Ya ve yalanma. Ayrca bkz.
Yallar
baarl yalanma, 332
geliimsel ya, 298
sabah / akam insanlar
ve, 142
uyku dzeni ve, 144
Yaam alanlar, 54
Yaam deiim birimleri
(LCUs), 383384
Yaam olaylar
ve znel iyi olu, 378379
ve stres tepkileri, 383384
ve izofreni, 469
Yaam sresi
balamsallkcl, 312
Yaam sresi geliimi. Bkz.
Geliim
Yal yetikinler
baarl yalanma, 332
beyin ilevleri, 313
hafzalar ve, 312
zeklar, 311
Yatay hcreler, 99
Yattrclar, 155156
tbbi kullanmlar, 153
Yatknlk gc, 343
temel atf hatas (FAE),
510
ve kiilik, 421
Yeme bozukluklar, 348
350, 448
Ruhsal Bozukluklarn
Tansal ve statistiksel
El Kitab iinde (in
DSM-IV-TR), 449
toplumsal cinsiyet ve, 350
Yeme, 344350
fizyolojisi, 344345
kltr ve, 346
merkezi tepkiler ve, 345
obezite/ar kilo ve,
346348
oral memnuniyet ve, 414
ngrlen diyetler,
347348

620

Konu Dizini

psikolojisi, 346350
toplumsal balam, 347
yzeysel tepkiler ve,344
345
zihinsel kontrol, 345
Yeme; Yeme bozukluklar
fenilketonri ve, 277
obezite ve, 346347
ngrlen diyetler,
347348
Yeni Kiilik Envanteri
(NEO-PI), 434
Yeniden kurgulayc bellek,
219-223
doruluk, 220-221
fla bellek, 221-222
tank bellei, 222-223
Yeniden oluturma,
cinsel davranlar, 353
gzlemsel renme 189
Yer deitirme, 418
Yer tanma, 100
Yer teorisi, 108-109
Yetimhaneler, iindeki
ocuklar, 322
Yetikin balanma tarz, 535
Yetikinlik. Ayrca bkz. Yal
Yetikinler
baarl yalanma, 332
bilgelik, 312
bilisel geliim, 311-312
fiziksel geliim, 305-306
sosyal gelime, 324-327
retkenlik, 326-327
yakn iliki, 324-325,
Yetkinlie kar aalk duygusu, 318
Ylan korkusu, 489
Yirmi Cmle Testi (TST),
430431
Younlatrmal meditasyon,
151
Yoksulluk
sosyal geliim ve, 317
zek katsays (ZK) (intelligence quotient) (IQ)
ve, 286

Yordama geerlii, 273


Young-Helmholtz renk
teorisi, 104
Ynelme tepkisi, 166-167
Yntemsel bilgi, 312
Yntemsel hafza, 197-198
Yukardan aa ilem,
126127
Yumurtalklar, 82
Yksek Lisans Kayt Snav,
26
Yksek z saygs, 428-429
Yksek stres ilikileri, 326
Ykseklik, 105-106
Yz ifadeleri/dili, 371-372
Zaman fark ve ses yerleimi,
109
Zamanlama ve klasik
koullanma, 168169
Zek kaysays (IQ), 275
Afrikal Amerikallar ve,
284285, 286
evreler ve, 285287
etiketleme ve, 291
geni rneklerde skor
datm, 277
rk ve, 284285
internet testleri, 280
kaltm ve, 283284
kltr ve, 287288
sterotip tehdidi, 287288
yaratclk ve, 290
Zek lm
etik ve, 291292
galton, F. ve, 271272
Geerlilik ve, 272273
internet testleri, 280
kltr ve, 287288
normatif nfus, 274
Stanfort-Binet Zek
lei, 275
Sterotip tehdidi, 287288
tarihi, 274275
stn zekllk, 278
ve toplum, 291292

Wechsler Zek lekleri,


275276
Zek ya, 275
Zek, 271. Ayrca bkz. Zek
lm; zek katsays
(IQ)
arlklar 276278
oklu zek teorisi, 281
282
duygusal zek, 281282
genler ve, 59
grup karlatrlmas,
tarihi, 283
psikometrik teori, 279
Sosyal zek teorisi,
426427
l Zek lm
Teorisi 279281
yaratclk ve, 289290
yetikinlikte geliim,
311312
Ztlk ilkesi, 315
Zigotlar, 300
Zihin kartrc ilalar,
152157
Zihin teorisi, 310
otistik bozukluk ve, 471
Zihinsel ilemler, 2
Zihinsel kaynaklar, 234237
Zihinsel meditasyon, 151
Zihinsel set, 128129, 255
Zihinsel temsiller, 198
Zorlama modeli, 179
Zorlanmlar, 451. Ayrca
bkz. Saplant zorlant
bozukluu
satn alma bozukluu,
zorlanml, 492
Zulm, kuruntu, 466
11 Eyll saldrlar,
travma sonras stres
bozukluu ve, 451
ve stres, 385-386

Fotoraflar
Blm 1:
p. 1: MediaMagnet/SuperStock Royalty Free; p. 3, tl: Myrleen
Ferguson Cate/PhotoEdit, Inc.; p. 3, tr: Tony Savino/The Image
Works; p. 3, bl: David Young-Wolff/PhotoEdit, Inc.; p. 3, br: Michael Schwarz/The Image Works; p. 3, t: George S. Seurat, Bathers at Asnieres. National Gallery, London. Copyright Erich Lessing/Art Resource, NY; p. 4, b: Jeff Greenberg/PhotoEdit, Inc.; p.
7: Archives of the History of American Psychology/University
of Akron; p. 8: Michael Newman/PhotoEdit, Inc.; p. 9, t: The
Granger Collection, New York; p. 9, b: Archives of the History
of American Psychology/University of Akron; p. 10: Benjamin
Harris, Ph.D; p. 11: Roger Ressmeyer/Corbis; p. 12: Wolfgang
Kaehler/Corbis; p. 15: David Kelly Crow/PhotoEdit, Inc.
Blm 2:
p. 22: Photodisc/SuperStock Royalty Free; p. 24: AP Images/
Amy Sancetta; p. 27: Edouard Berne/Stone/Getty Images; p.
30: David Young-Wolff/Alamy; p. 34: Dan McCoy/Rainbow; p.
35, l: Courtesy of Dorothy Cheney, Ph D; p. 35. R: Courtesy of
Dr. Robert Seyfarth; p. 37: Richard T. Nowitz/Phototake; p. 38:
Ethan Miller/Getty Images.
Blm 3:
p. 52: Mads Abildgaard/iStockPhoto; p. 53: VLC/Antonio
Mo/Taxi/Getty Images; p. 54, t: Science Photo Library/Photo
Researchers, Inc.; p. 57, all: Jeffrey H. Schwartz; p. 58: Dan
McCoy/Rainbow; p. 60: D. W. Fawcett/Komuro/Photo Researchers, Inc.; p. 66, t: AP Images/Joe Marquette; p. 66, b:
Dr. Colin Chumbley/Photo Researchers, Inc.; p. 68: Reprinted
with permission from Damasio H, Grabowski T, Frank R, Galaburda, AM, Damasio AR: The Return of Phineas Gage: Clues
about the brain from a famous patient. Science, 264:11021105,
1994, American Association for the Advancement of Science.
Photo courtesy of H. Damasio, Human Neuroanatomy and
Neuroimaging Laboratory, Department of Neurology, University of Iowa; p. 69: Jiang Jin/SuperStock; p. 70: Stone/UHB
Trust/Getty Images; p. 80: AP Images/Roadell Hickman/The
Plain Dealer.
Blm 4:
p. 90: Meg Takamura/IZA Stock/Getty Images Royalty Free;
p. 91: Christina Kennedy/Getty Images; p. 94: Stefan May/
Stone Allstock/Getty Images; p. 98, both: Tony Freeman/PhotoEdit, Inc.; p. 102: Downing et. al. 2006. Published by Oxford University Press. All rights reserved. Image provided by
Dr Paul E. Downing.; p. 106: Richard T. Nowitz/Corbis; p. 108:
Ted Streshinsky/Corbis; p. 109: Juniors Bildarchiv/Alamy; p.
111: Norbert Schwerin/The Image Works; p. 113, t: POPPERFOTO/Alamy; p. 113, b: David Ball/Index Stock/Photolibrary;
p. 114: Fuji Photos/The Image Works; p. 115: Scott Foresman;
p. 116: Reprinted from Cognition, Vol 107/Edition 1, Stephen
R.H. Langton, Anna S. Law, A. Mike Burton, and Stefan R. Schweinberger, Attention capture by Faces/2008, with permission from Elsevier.; p. 118: Federico Veronesi/Gallo Images/
Getty Images; p. 119: Dennis OClair/Stone/Getty Images; p.
121: moodboard/Corbis Royalty Free; p. 122, t: Martin Barraud /Stone/Getty Images; p. 122, b: Naki Kouyioumtzis/Axiom
Photographic Agency/Getty Images; p. 123: David Wells/The

Image Works; p. 124: Bob Rowan/Corbis; p. 128: SuperStock;


2009 Salvador Dali, Gala-Salvador Dali Foundation/Artists
Rights Society (ARS), New York.; p. 129: USDA/APHIS Animal
And Plant Health Inspection Service.
Blm 5:
p. 135: Hummer/Lifesize/Getty Images Royalty Free; p. 136:
David Young-Wolff/PhotoEdit, Inc.; p. 137, l: Bonnie Kamin/
PhotoEdit, Inc.; p. 137, tr: N. Durrell/McKenna/Photo Researchers, Inc.; p. 137, br: Ulrike Welsche/PhotoEdit, Inc.;
p. 145, both: Spencer Grant/PhotoEdit, Inc.; p. 149: Courtesy
of Dr. Philip G. Zimbardo; p. 151: Peter Hvizdak/The Image
Works; p. 152: Doug Menuez/Getty Images Royalty Free; p.
155: Ace Stock Limited/Alamy; p. 156: Faces of Meth/Multnomah County Sheriff.
Blm 6:
p. 163: Andersen Ross/Blend Images/Getty Images Royalty
Free; p. 164: Topham/The Image Works; p. 165: Ken Heyman /
Woodfin Camp & Assoc.; p. 166: Bettmann/Corbis; p. 169:
Richard Heinzen/SuperStock; p. 173, t: Archives of the History
of American Psychology; p. 173, bl: Bill Aron/PhotoEdit, Inc.;
p. 173, br: Maya Barnes/The Image Works; p. 176: SuperStock;
p. 179, #4: Visuals Unlimited/Corbis; p. 180, t: Cindy Charles/
PhotoEdit, Inc.; p. 180, b: Yerkes Regional Primate Research
Center, Emory University; p. 183: Rita Nannini/Photo Researchers, Inc.; p. 185: John Warden/Stone/Getty Images;
p. 186: Dr. Stuart R. Ellins, California State University, San Bernadino; p. 189: Dr. Albert Bandura, Stanford University.
Blm 7:
p. 195: Digital Vision/Alamy Royalty Free; p. 196: AP Images;
p. 198: Michael Newman/PhotoEdit, Inc.; p. 202: Corbis RoyaltyFree; p. 203, t: Marty Heitner/The Image Works; p. 203, b: Frank
Chmura/Alamy; p. 206: Jeff Greeberg/PhotoEdit, Inc.; p. 207:
Spencer Grant/Photo Researchers, Inc.; p. 213: Josef Polleross/The
Image Works; p. 216: Hemera Technologies/Alamy Royalty Free;
p. 220: Rolf Bruderer/Corbis; p. 222: Lon C. Diehl/PhotoEdit,
Inc.; p. 227: Reprinted from Neuron, Vol 57/Edition 3, Uri Hasson, Orit Furman, Dav Clark, Yadin Dudai and Lila Davachi,
Enhanced Intersubject Correlations during Movie Viewing Correlate with Successful Episodic Encoding/p. 112008, with permission from Elsevier.
Blm 8:
p. 232: Philippe Garo/Photo Researchers, Inc.; p. 236: David
Young-Wolff/PhotoEdit, Inc.; p. 237: Tony Savino/The Image
Works; p. 240: Joel Sartore /National Geographic/Getty Images;
p. 242: Reprinted from Brain Research, 1146/Issue 3, Robert
A. Mason and Marcel Adam Just, Lexical ambiguity in sentence comprehension / 2007, with permission from Elsevier.;
p. 244: The Great Ape Trust of Iowa, www.greatapetrust.org;
p. 245: Karl Muller/Woodfin Camp & Assoc.; p. 253: Will &
Demi McIntyre/Photo Researchers, Inc. p. 257: Alan Abraham/
Corbis Royalty Free.
Blm 9:
p. 270: Digital Vision Ltd./SuperStock Royalty Free; p. 272: Science
Library/Photo Researchers, Inc.; p. 276: Mary Kate Denny/PhotoEdit, Inc.; p. 283: Brown Brothers; p. 285, t: Bettmann/Corbis;

Fotoraflar

621

p. 285, b: Robert Beck/Time Life Pictures/Getty Images; p. 286,


l: Ed Clark//Time Life Pictures/Getty Images; p. 286, r: Gary Bus/
Taxi/Getty Images; p. 289, l: Kaz Mori/The Image Bank/Getty Images; p. 289, r: SuperStock; p. 290: SuperStock, Inc./SuperStock; p.
291: Imagestate/Comstock Royalty Free.
Blm 10:
p. 297: Mike Bluestone/Photo Researchers, Inc.; p. 299, l: Picture Post/Hulton Archive/Getty Images; p. 299, m: Fox Photos/Getty Images; p. 299, r: Tim Graham/Corbis; p. 300, l:
Brown Brothers; p. 300, r: AP Images/Citizens Voice, Dave
Scherbenco; p. 301: Dr G. Moscoso/Photo Researchers, Inc.;
p. 302, t: Elizabeth Crews/The Image Works; p. 302, b: Alan
Carey/The Image Works; p. 303: Mark Richards/PhotoEdit,
Inc.; p. 304: Mike Greenlar/The Image Works; p. 305, t: Robert
W. Ginn/PhotoEdit, Inc.; p. 305, b: Donna Day/Stone/Getty
Images; p. 308, l: Lew Merrim/Photo Researchers, Inc.; p. 310:
McLaughlin/The Image Works; p. 311: AP Images; p. 316:
DPA/The Image Works; p. 318: Sarah Putnam/Index Stock;
p. 319: Nina Leen//Time Life Pictures/Getty Images; p. 320:
Pacific Press Service/Alamy; p. 322: Martin Rogers/Stone/
Getty Images; p. 326: Eyewire Collection/PhotoDisc/Getty Images Royalty Free; p. 328, l: Asia Images Group/Alamy Royalty
Free; p. 328, r: Michael Newman/PhotoEdit, Inc..
Blm 11:
p. 339: en Radford/Corbis; p. 340: Jo McBride/Stone/Getty Images;
p. 341: AP Images/Peter Dejong; p. 342: imagebroker/Alamy;
p. 343: Rachel Epstein/The Image Works; p. 345: Dynamic Graphics Group/Creatas/Alamy; p. 349, l: National News/TophamThe
Image Works; p. 349, r: AP Images; p. 351: SuperStock; p.
352: Bettmann/Corbis; p. 353: B. Bachman/The Image Works;
p. 355: Esbin-Anderson/The Image Works; p. 356: Carolyn A.
McKeone/Photo Researchers, Inc.; p. 358: AP Images/Eugene
Hoshiko; p. 359: M. Antman/The Image Works; p. 361: CJ
GUNTHER/epa/Corbis.
Blm 12:
p. 369: Kaluzny-Thatcher/Getty Images; p. 371, t: NMPFT /
SSPL/The Image Works; p. 371, b: AP Images/Imperial Household Agency, HO; p. 372: Dr. Paul Ekman/Human Interaction Library/University of California, San Francisco; p. 373,
l: Burbank/The Image Works; p. 373, r: AP Images/Kathy
Willens; p. 374, l: Topham/The Image Works; p. 374, r: Michael J. Doolittle/The Image Works; p. 377: Action Plus/Alamy;
p. 378: UpperCut Images/Alamy Royalty Free; p. 381, l: Bill
Varie/Corbis; p. 381, r: Robert Brenner/PhotoEdit, Inc.; p.
384: Esbin-Anderson/The Image Works; p. 385: AP Images/
Phil Coale; p. 386: REUTERS/Brendan McDermid/Landov; p.
389: Bill Aron/PhotoEdit, Inc.; p. 391: Mary Kate Denny/Stone/
Getty Images; p. 393: David W. Hamilton/The Image Bank/
Getty Images; p. 395: Fancy/Veer/Corbis Royalty Free; p. 396: Jeff
Greenberg/The Image Works; p. 400: Tony Savino/The Image
Works.
Blm 13:
p. 406: Digital Vision/Alamy Royalty Free; p. 408: The Granger
Collection, New York; p. 410, l: The Granger Collection, New
York; p. 410, m: Bettmann/Corbis p. 410, r: AP Images/Chris
Pizzello; p. 412: ThinkStock/SuperStock Royalty Free; p. 413,
l: Doug Arman/Stone/Getty Images; p. 413, r: Gary Braasch /
Woodfin Camp & Assoc.; p. 414: Plush Studios/Blend Images /
Getty Images Royalty Free; p. 416: Chuck Carlton/Alamy;

622

Fotoraflar

p. 418: Stock Image/Alamy; p. 420: Vital Pictures/Getty Images;


p. 421: Zigy Kaluzny/Stone/Getty Images; p. 422: Elizabeth
Crews/The Image Works; p. 425: Michael Newman/PhotoEdit,
Inc.; p. 428, both: Steve Rubin/The Image Works; p. 429: Tom
Stewart/zefa/Corbis; p. 430: Steve Maines/Stock, Boston; p. 435:
Reprinted by permission of the publishers from Henry A. Murray, THEMATIC APPERCEPTION TEST, Card 12F, Cambridge, Mass.: Harvard University Press, Copyright (c) 1943 by
the President and Fellows of Harvard College, Copyright (c)
1971 by Henry A. Murray.
Blm 14:
p. 441: Dion Ogust/The Image Works; p. 442: Adie Bush/hotonica/Getty Images; p. 445: The Trial of George Jacobs, August 5,
1692, oil on canvas by T. H. Mattenson, 1855. Photograph courtesy of the Peabody Essex Museum; p. 450: Bob Daemmrich /
The Image Works; p. 451: Arlene Collins/The Image Works;
p. 454: Melancholia, 1988, Amy Wicherski/SuperStock; p. 458:
Bill Aron/PhotoEdit, Inc.; p. 459: Peter Andrews/Corbis; p.
461: Robert Essel NYC/Corbis; p. 463: Susan Greenwood/Liaison Agency; p. 466: Digital Vision/Getty Images Royalty Free;
p. 469: Lab of Psychology and Psychopathy, National Institute
of Mental Health; reproduced by permission of Edna Morlock;
p. 471: Corbis Royalty Free; p. 457: Reprinted from Behavior
Research and Therapy, Vol 46/Edition 11, Jennifer L. Kellough, Christopher G. Beevers, Alissa J. Ellis and Tony T. Wells,
Time course of selective attention in clinically depressed young
adults: An eye tracking study/2008, with permission from
Elsevier.; p. 468, b: Nicolson, R., Toga, A. W., & Rapport, J. L.,
(2001). Mapping adolescent brain change reveals dynamic wave
of accelerated gray matter loss in very early-onset schizophrenia.
PNAS, 98, 1165011655. Copyright 2001 National Academy of
Sciences, U.S.A. Photo Provided by Paul Thompson/UCLA Lab
of Neuro Imaging.
Blm 15:
p. 447: Zigy Kaluzny/Stone/Getty Images; p. 478: Guido
Schiefer/Alamy; p. 481: The Granger Collection, New York;
p. 482: AP Images; p. 484: Wellcome Library, London; p. 486:
David Young-Wolff/PhotoEdit, Inc.; p. 487: Bob Mahoney/The
Image Works; p. 489: Dr. Albert Bandura, Stanford University;
p. 492: Stephen Frisch/Stock, Boston; p. 493: Tony Savino/The
Image Works; p. 494: Bob Daemmrich/The Image Works; p. 498:
Digital Vision, Ltd. Royalty Free; p. 499, l: James Wilson/Woodfin Camp & Assoc.; p. 499, r: Will McIntyre/Photo Researchers,
Inc.; p. 502: Jeffrey Greenberg/Photo Researchers, Inc.
Blm 16:
p. 508: PhotoAlto/Alamy Royalty Free; p. 510: Andreas Pollok/Getty Images; p. 513: AJPhoto/Photo Researchers, Inc.;
p. 514, t: Michael S. Yamashita/Woodfin Camp & Assoc.; p.
514. B: Courtesy of Dr. Phillip G. Zimbardo; p. 515: AP Images;
p. 517: Courtesy of William Vandivert; p. 518: Juice Images/
Corbis Royalty Free; p. 519: AFP PHOTO YOUN JAEWOOK/Newscom; p. 521: From the film Obedience Stanley Milgram, by permission of Alexandra Milgram; p. 524: Lee
Besford/Reuters/Corbis; p. 525: OMEGA/epa/Corbis; p. 526:
A. Ramey/PhotoEdit, Inc.; p. 528: Jeff Greenberg/Alamy;
p. 530: Bob Daemmrich/The Image Works; p. 531, both: Archives of the History of American Psychology; p. 534: Ryan
McVay/PhotoDisc/Getty Images Royalty Free; p. 537: Corbis
Royalty Free; p. 538: Alex Segre/Alamy; p. 539: Jeff Greenberg/
The Image Works; p. 540: Chen Xie/Xinhua Press/Corbis; p.
541: The New York Times Photo Archives/Redux.

You might also like