Professional Documents
Culture Documents
Basmdan eviri
PSKOLOJ VE YAAM
Psikolojiye Giri
www.pearsonhighered.com
www.nobelyayin.com
YAYIN NU : 324
Psikoloji Nu : 4
ISBN
: 978-605-133-226-0
19. Basmdan eviri, Nisan 2012
PSKOLOJ VE YAAM Psikolojiye Giri
PSYCHOLOGY AND LIFE
Richard J. GERRIG
Philip G. ZIMBARDO
eviri: Gamze SART
Copyright 2012, NOBEL AKADEMK YAYINCILIK ETM DANIMANLIK TC. LTD. T. SERTFKA NU 20779
Bu basknn btn haklar Nobel Akademik Yaynclk Eitim Danmanlk Tic. Ltd. ti.ne aittir. Yaynevinin yazl izni olmakszn, kitabn
tmnn veya bir ksmnn elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basm, yaym, oaltm ve datm yaplamaz.
Authorized translation from the English language edition, entitled PSYCHOLOGY AND LIFE, 19th Edition by Richard J. GERRIG, Philip G. ZIMBARDO, published
by Pearson Education, Inc, publishing as Pearson, Copyright 2010, 2008, 2005 Pearson Education, Inc., publishing as Prentice Hall, One Lake Street, Upper Saddle
River, New Jersey 07458.
All rights reserved. No part of this book may be reproduced or transmitted in any form or by any means, electronic or mechanical, including photocopying, recording or by
any information storage retrieval system, without permission from Pearson Education, Inc. TURKISH language edition published by NOBEL AKADEMIK YAYINCILIK,
Copyright 2012
Genel Yayn Ynetmeni: Nevzat Argun -nargun@nobelyayin.comYayn Koordinatr: Pnar Glter -pinargulter@nobelyayin.comPsikoloji Editr: Nevzat Argun -nargun@nobelyayin.comRedaksiyon: Naim Dilek -naimdilek@nobelyayin.comDizgi-Mizanpaj Sorumlusu: Zehra idam -zehracidam@nobelyayin.comMizanpaj: Ahmet Aras ifti -aras@nobelyayin.comGrsel Tasarm Sorumlusu: Mehtap Yrmez -dizgi@nobelyayin.comretim Sorumlusu: Halil Yeil
Bask ve Cilt: Atalay Matbaaclk Sertifika Nu: 15689
Datm: Volkan Kurt -volkankurt@nobelyayin.com- +90 312 418 20 10
Tantm: Sadk Kkakman -sadik@nobelyayin.comYavuz ahin -yavuz@nobelyayin.comOnur Uysal -onur@nobelyayin.cometin Erdoan -cetin@nobelyayin.comsmail Knac -ismail@nobelyayin.comSerhat Gekald -serhat@nobelyayin.come-satis: Emrah Dursun -esatis@nobelkitap.com-
Bu kitab kzlarmz
Alex, Zara ve Tanyaya adyoruz.
Kzm Alex olaanst gen bir kz oldu. nemli konulara tutku ile
geni bir bak as getirir. Alex ok yaknda siyasi bilimlere olan ilgisiyle
niversite kariyerine balayacak. Onun kariyerinde ykseleceinden
hibir phem yok.R.J.G
Harikulade kzlarm Zara Maria ve Tanya Lucia getiimiz
otuz yl sresince sonsuz sevin ve kiisel destek kayna oldular.
Hibir zaman karmak konulara verilen belirgin ve basit cevaplar
kabullenmeyerek, rencilerin iindeki en iyinin aray iinde oldular.
Bunun yan sra nesnelerin nasl ve neden altn bilme meraklar
onlarn daima ilerlemelerine neden oldu. retmen ve sosyal eylemciler olarak
kariyerlerine devam edecekler. zellikle Zarann antropolog ve Tanyann ise
medya alannda kratr olmasn drt gzle bekliyorum.P.G.Z
Bu kitabn tercmesini stlenen bir kii olarak, Psikoloji alanna girmeme
vesile olan olum Mustafa Gaziolu ve dier ilgilendiim ocuklar ve genleri
bu vesile ile anmak isterim. Umut ederim ki yaamlar boyunca
nleri hep ak olup, fark yaratacak iler yaparlar ve deer olutururlar.
Ayrca byle kymetli bir kitab Trke olarak alana kazandrmada
bana yardmc olan herkese teekkr etmek isterim.G.S.
indekiler
N SZ X
Korelasyon Yntemleri 29
Alt Algsal Etki? 30
Psikolojik lm 31
PSKOLOJ VE YAAM 1
Tanmlar 2
Psikolojinin Hedefleri 3
Psikologlar Ne Yapar?
13
16
alma Stratejileri 16
alma Teknikleri 17
Ana Noktalarn zeti 18
Anahtar Terimler 18
Deneme Testi 19
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 20
Bilgilendirilmi Rza 36
Risk/Kazan Deerlendirmesi 36
Kastl Aldatma 37
Bilgilendirme 37
Hayvan Aratrmalarnda Sorunlar 37
STATSTKSEL EK 44
PSKOLOJDE ARATIRMA
YNTEMLER 22
Aratrma Sreci
23
45
Tanmlayc statistikler 45
Dolayl statistikler 49
Dier Duyularnz
DAVRANIIN EVRMSEL VE
BYOLOJK TEMELLER 52
Kaltm ve Davran
53
60
Nron 60
Aksiyon Potansiyeller 62
Sinaptik letim 64
Nrotransmiterler ve levleri 65
Biyoloji ve Davran 67
Beyine Kulak Olmak 67
Sinir Sistemi 70
Beyin Yaplar ve levleri 72
Hemisferik Yanallama 77
Endokrin Sistemi 81
Esneklik ve Nerojenez: Deien
Beyinlerimiz 82
Ana Noktalarn zeti 84
Anahtar Terimler 84
Deneme Testi 86
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 87
Koku 110
Tat 11
Dokunma ve Deri Duyular 112
Vestibler ve Kinestezik Duyular 112
Ac 113
Algda Organizasyon Sreleri 114
Dikkat Sreleri 114
Algsal Gruplama lkeleri 116
Mekansal ve Zamansal Btnleme 117
Hareket Algs 118
Derinlik Algs 118
Algsal Deimezlikler 121
Yanlsamalar 124
zdeim ve Tanmlama Sreleri 125
Altan ste ve stten Alta Sreler 125
Balamn ve Beklentilerin Etkisi 127
Son Notlar 129
Ana Noktalarn zeti 129
Anahtar Terimler 130
Deneme Testi 131
Psikoloji nceleme Klavuzunu Kefetmek 132
DUYGULANIM VE ALGI
91
Grsel Sistem
97
nsan Gz 97
Gzbebei ve Mercek 97
Retina 98
Beyindeki Sreler 100
Renkleri Grmek 101
itme
105
vi
110
indekiler
90
RENME VE DAVRANI
ANALZ 163
renme almas
Bellek Nedir?
Biyoloji ve renme
184
187
199
196
164
BELLEK 195
Bilii alma
234
indekiler
vii
Grsel Bili
Yaratclk
247
lm ve Toplum
250
288
256
291
10
ZEK VE ZEK
LM 270
lm Nedir?
271
Zek lm
274
Zek Teorileri
279
Zeknn Politikas
283
viii
indekiler
317
Ahlaki Geliim
330
11
Yaam Stresi
379
Salk Psikolojisi
MOTVASYON
339
Yeme 344
Yeme Fizyolojisi 344
Yeme Psikolojisi 346
358
392
13
NSAN KLN
ANLAMA 406
Psikodinamik Teoriler
12
DUYGU, STRES VE
SALIK 369
Duygular 370
Temel Duygular ve Kltr 370
Duygu Teorileri 373
414
Hmanistik Teoriler
420
indekiler
ix
Benlik Teorileri
427
431
433
14
PSKOLOJK
BOZUKLUKLAR 441
442
Anksiyete Bozukluklar
448
indekiler
Somatoform ve zlmeli
Bozukluklar 462
Somatoform Bozukluklar 462
zlmeli Bozukluklar 463
izofrenik Bozukluklar
465
471
15
PSKOLOJK
RAHATSIZLIKLAR N
TERAPLER 477
Psikodinamik Terapiler
482
Bilisel Terapiler
491
Hmanistik Terapiler
493
Grup Terapileri
496
la Terapisi 496
Psikocerrahi 498
ECT ve rTMS 499
509
Durumun Gc
513
528
Toplumsal likiler
532
Holanmak 532
Sevme 533
16
n Yarg
494
Biyomedikal Terapiler
543
Cevaplar 549
Kaynaka 567
sim Dizini 593
Konu Dizini 601
Fotoraflar 621
indekiler
xi
Yazarlar Tanyalm
RCHARD J. GERRG Stony Brook niversitesinde psikoloji profesrdr. Stony Brook fakltesine katlmadan nce,
sosyal bilimlerde mkemmeli rettii iin Lex Hixon dl ile
dllendirildii Yale versitesinde retmenlik yapt. Gerrigin
dil kullanmnn bilisel psikoloji ynleri zerine yapt aratrma byk lde yaynland. in bir yn etkili iletiiminin
altnda yatan zihinsel sreleri inceler. kinci bir aratrma ise,
okuyucularn hikayeler dnyasna tandnda deneyimledii
bilisel ve duygusal deiimleri gz nnde bulundurur. Kitab
Experiencing Narrative Worlds, Yale University Press tarafndan
yaynland. Gerrig, Society for Text & Discourse, the American
Psychological Association ve Association for Psychological
Sciencen yesidir. Ayrca, Psychonomic Bulletin & Reviewun
yardmc dzenleyicisidir (editrdr). Gerrig, psikoloji ve hayatn birok yn hakknda zengin ve deerli tavsiyelerde bulunan 18 yandaki gurur duyduu Alexandrann babasdr. Long
Islanddaki yaam Timothy Petersonn destei ve yol gstermesiyle olduka zenginleti.
xii
n Sz
sikolojiye giri dersi vermek akademisyen
psikologlarn yzletii en byk zorluklardan
biridir. Gerekte konularn eitlilii sebebiyle,
akademik dnyada muhtemelen retilen en zor
derstir. Hem mikro dzeyde sinir sreleri analizi, hem de
makro dzeyde kltrel sistemlerin analizini kapsamaldr:
Salk psikolojisinin hayati nemi ve zihinsel hastalklarla
bozulmu hayatlarn trajedisi gibi. rencilerimize btn bu
bilgilerin ekil ve zn vermek ne kadar zorsa, bu yazy yazmak
da o kadar zordur. ounlukla, dersimize gelen renciler,
toplumumuzun iine ilemi olan popler psikolojinin
alad yanl kavramlarla dolu olarak gelirler. Ayrca, psikoloji
dersinden ne alabilecekleri hakknda yksek beklentilerini
yanlarnda getirirler kiisel olarak deerli olacak, gnlk
yaantlarn gelitirecek eyler renmek istiyorlar. Gerekte
bu herhangi bir retmen iin gerekletirilmesi zor bir itir.
Fakat biz Psikoloji ve Yaamn bu boluu doldurmaya yardm
edeceine inanyoruz.
Amacmz, psikolojinin birok dal hakknda zel ve
heyecan verici olan konular renmeleri iin rencilerin
okumaktan zevk alaca bir kitap tasarlamakt. Her bir blmde
ve her bir cmlede rencilerin okumaya devam edebilmeleri
iin farkl olmaya altk. Ayn zamanda psikolojide uygulama
ve aratrma merkezli yaklama deer veren eitmenlerin
ders programlarnda nasl kullanlabilecei konusuna da
odaklandk.
Psikoloji ve Yaamn Bu 19. Basm Richard Gerrig ve
Philip Zimbardo arasndaki beinci i birliidir. Psikolojiyi
insan refahyla ilgili bir bilim olarak grdmz ve bu alanda
ihtisaslamann nemine inandmz iin birlikteliimiz
glendi. Psikolojinin bilimsel kesinliinin ada yaamn
kayglarna k tutmas nedeniyle, retim deneyimlerimizi
de bu metinde ilikilendirerek, bu kitab ortaya kardk.
Dahas, Richardn bilimsel psikolojideki uzmanl ile
Philipin sosyal psikolojideki uzmanl bu kitapta nemli
bir tamamlayclk salamtr. Ba yazar olarak Richard
Psikoloji ve Yaam kitabnda, psikolojideki, zellikle bilisel
ve sinir bilim alanlarndaki hzl deiimlerden en kapsaml
ekilde haberdar etmektedir. Bylece, Psikoloji ve Yaam,
rencilerinizin yaamlarna nemli psikolojik i grleri
Metin Temas:
Psikoloji Bilimi
Psikoloji ve Yaamn amac psikolojik kavram yanlglaryla
mcadele etmek iin salam bilimsel aratrmalar kullanmaktadr.
retmenler olarak deneyimlerimizde en gvenilir vakalardan
biri psikolojiye giri dersinin ilk gnnde ders sonunda soru
sormak iin esas olarak ne kan renci grubudur: Bu ders
bana bilmem gerekenleri retecek mi?
Annem Prozac kullanyor: Ne yaptn renebilecek
miyiz?
Daha iyi nasl allr renecek miyiz?
Okula dnebilmek iin olumu bakm merkezine
yerletirmeliyim. Onun iin bu doru olacak m?
ntihar hakknda konuan bir arkadam varsa ne
yapmalym?
Bu sorularn her biri, zenle deneysel aratrmalar tarafndan
cevaplanmaya allmaktadr. Psikoloji ve Yaam, rencilerin
en bata gelen kayglarna bilimsel bir analiz salamaya
adanmtr. Sonu olarak, Psikoloji ve Yaamn zellikleri
merkezi bir temay destekler: Psikoloji bilimini rencilerimizin
yaamlarna uygulamaya odaklanmaktr.
Kiisel Teekkr
Beatles grubunun deerli yardmlarnn yan sra, Psikoloji
ve Yaamn basmnda ve revizyonunda pek ok meslekta
ve arkadalarmzn deerli yardmlar sayesinde hayatta
kaldmz belirtmek isteriz. zellikle Brenda Anderson,
Stephanie Anderson, Sara Bufferd, Edward Carr, Turhan
xiii
xiv
n Sz
n Sz
xv
1
Psikoloji
ve Yaam
Psikolojiyi Benzersiz Klan Nedir?
Psikologlar Ne Yapar? 13
Yaamnzda Psikoloji 16
Psikologlar Hangi Ynlerde Yasal Sisteme
Katkda Bulunurlar?
Psikolojiyi Benzersiz
Klan Nedir?
Psikolojinin benzersizliini ve btnln takdir edebilmeniz
iin psikologlarn bu alan nasl akladklarn ve aratrma ile
uygulama srecindeki hedeflerini gz nnde bulundurmalsnz. Bu kaynan sonuda bir psikolog gibi dneceinizi
umuyoruz. Bu ilk blmde bir psikolog gibi dnmenin nasl
birey olduu hakknda fikir vereceiz.
TANIMLAR
Birok psikolog u temel soruya cevap arar: nsan doas
nedir? Psikoloji, bu soruya insanlarn birbirleri, fiziksel ve
sosyal evre ile olan etkileim srelerini inceleyerek cevap
verirler. Bu kta baktmzda, psikoloji bireysel davranlarn ve zihinsel srelerin bilimsel incelemesidir. Bu tanm
incelemek gerekirse en nemli ksmlar: bilimsel, davran,
bireysel ve zihinsel.
Psikolojinin bilimsel yn, psikolojik sonularn bilimsel yntemlere uygun kantlarla ortaya karlmasn gerektirir. Bilimsel yntem tarafsz bilgi toplanmas ve yorumlanmas iin kullanlan, hata ihtimalini azaltp gvenilir
genellemeler yaptran yntemler btndr. inde problemlerin analiz edilmesi ve zlmesini salayan admlar
bulundurur. Bu yntem, objektif olarak toplanm bilgileri
gerekler olarak kabul eder ve sonular ortaya karr. Bilimsel yntemin zelliklerini psikologlarn nasl aratrma yaptklarn incelediimizde detayl olarak ikinci blmde aklayacaz.
Davran, organizmalarn evrelerine uyum salama
yollardr. Davran harekettir. Psikolojinin konusunun
byk blm davranlar gzlenebilen insanlar ve hayvanlardr. Glmseme, alama, koma, vurma, konuma ve
dokunma gzleyebileceiniz bariz davranlara rnektir. Psikologlar bireyin ne yaptn, bunu yaparken genel bir sosyal
ve kltrel ierie bakarak nasl davrandn inceler.
Psikolojik analizin znesi genellikle bireydir-yeni domu bir bebek, gen bir atlet, yatakhane hayatna almaya
alan niversite rencisi, orta yalarnda kariyer deiiklii yaayan bir adam, kocasnn Alzheimer hastal sebebiyle stresli olan bir kadn. Ancak bu zne ayn zamanda iletiim kurmak iin sembolleri renen bir empanze, kk
bir labirentte gezinen beyaz fare, tehlike sinyaline cevap
veren smkl bcek de olabilir. zne hem doal ortamnda
hem de kontrol edilen artlar altnda bir aratrma laboratuarnda incelenebilir.
Bir ok psikoloji aratrmacs zihinsel sreleri ve
insan zihninin alma eklini anlamadan insan davranlarnn anlalmasnn mmkn olmad kansna vardlar.
Dnme, planlama, usavurma, yaratma ve hayal etme gibi
birok insan aktivitesi bireysel ve gizli yaanr. Birok psikolog zihinsel srelerin psikolojik aratrmann en nemli
yan olduunu dnr. ok ksa zamanda greceiniz gibi,
psikolojik aratrmalar bu zel deneyimleri ortaya karmak
ve bu zihinsel aktivite ve sreleri incelemek iin stn teknikler kullanr.
Bu konularn tm kombinasyonlar psikolojiyi benzersiz bir bilim dal yapmaktadr. Sosyal bilimler erevesinde
psikologlar byk lde bireylerin deiik ortamlardaki
davranlarn inceler. Sosyologlar grup ve kurumlarn sosyal davranlar zerine odaklanrken antropologlar ise davranlarn kltrler arasndaki farklln incelerler. Durum
byle iken, psikologlar dier akademisyenlerin bak alarndan da yararlanrlar. Psikologlar biyoloji bilim dalyla,
zellikle de beynin alma srelerini ve davranlarn
biyokimyasal sebeplerini inceleyenlerle birok ortak ilgi
alan paylarlar. Psikologlarn, bilisel bilime bal olarak,
insan zihninin nasl alt hakkndaki sorular bilgisayar
mhendislii, felsefe, dil bilimi ve nrobilim dallaryla ilgilidir. la, eitim, hukuk ve evre bilimine bal olarak bir
salk bilimi olan psikoloji bireylerin kiisel ve toplumsal
iyiliini arttrmay hedefler.
PSKOLOJNN HEDEFLER
Psikologlarn temel bir aratrma yaparken hedefleri davran tanmlamak, aklamak, tahmin etmek ve kontrol etmek.
Bu hedefler psikolojinin temelini oluturur. Bu hedefleri gerekletirirkenki admlar nelerdir?
Ne Olduunu Tanmlamak Psikolojideki ilk hedef davran hakknda net gzlemlemeler yapmaktr. Psikologlar
bu tr gzlemlemeleri veri (tekil olarak datum, oul olarak
data) olarak deerlendirirler. Davransal veri, canl varlklarn davranlar ve davrann grld ya da deitii koullar zerine gzlem raporlardr. Aratrmaclar veri toplama
srecinde uygun analiz eklini belirler ve davran doru
gzlemleyip en objektif ekilde deerlendirmek iin belirli
yntemler kullanrlar.
EKL 1.1
Analiz Seviyeleri
Ne Olduunu Aklamak Tanmlamalar gzlemlenen bilgilerden karlabilirken, aklamalar detayl bir biimde gzlemlerin tesine geer. Psikolojinin birok alannda ana hedef davransal ve zihinsel srelerdeki rutin yollar bulmaktr. Psikologlar
davrann nasl gerekletiini kefetmek isterler. Olaylar beklediinizden farkl gelitiinde neden glersiniz? Hangi artlar
kiiyi intihara veya bakasna tecavz etmeye ynlendirir?
Psikolojideki aklamalar, genelde davrann birok faktrn kombinasyonu sonucunda olduu gereine gre yaplr.
Baz faktrler bireyin kendi iinde oluur (genetik yap, motivasyon, zek seviyesi veya kendine gven). Bu tr isel belirleyiciler organizma hakknda zel bilgiler verir. Ancak dier baz
faktrler ise dardan etki ederler. rnein bir ocuun dl
kazanabilmek iin retmenini mutlu etmeye almasn veya
motor srcsnn trafiin skkl nedeniyle kzgn olma
halini dnn. Bu davranlar byk lde d kaynaklardan etkilenir. Psikologlar davranlar aklarken neredeyse her
zaman her iki tr faktr de gz nnde bulundururlar. Psikologlarn neden baz insanlarn sigara imeye baladklarn aklamak istediklerini dnn. Aratrmaclar baz bireylerin risk
almay sevme olasln (isel faktrler) dnrken bir yandan
da bireylerin arkada basksna maruz kaldklarn dnebilirler (dsal faktrler). Ya da her iki tr faktrn de bu davrana
yol atna kanaat getirebilirler (birletirilmi aklama).
Ne Olacan Tahmin Etmek Psikolojide tahminler, davranlarn olabilecek artlarda ve ilikilerde nasl olabilecekleri
hakkndaki bildirimlerdir. Genelde bir davrann sebebinin net
bir aklamas ileride gerekleecek dier bir davran hakknda
tahminler yapmay salar. Bu nedenle eer oda arkadanzn
utanga olduuna inanyorsak, kendimize gvenerek kalabalk
bir snf nnde konuma yaplmas istendiinde kendisinin
etmeyi reddettiklerini ve bu tr d etkenlerin nasl yok edilebileceini reneceksiniz (Blm 16). Bunlar psikologlarn bilgilerini kullanarak insanlarn hayatlarn kontrol edip gelitirdiklerine birka rnek. Bu ekilde bakldnda psikologlar aslnda
olduka optimistik bir gruptur. Bizler herhangi istenmeyen bir
davran yolunun istenilen ekilde olmas iin uygun mdahalelerin uygulanabileceinizi dnrz. Psikoloji ve Yaamda
bu optimizme sahiptir.
Ne Olduunu Kontrol Etmek Birok psikolog iin kontrol ok nemli, hatta en nemli hedeftir. Kontrol, davran
ortaya karmak veya karmamaktr (balatmak, srekliliini
salamak, durdurmak, yapsn ve glln etkilemek, olu
skln belirlemek vs.) Davrann sebepsel aklamas, davran yaratan etkenleri kontrol edebilmekten geer.
Davran kontrol edebilmek ok nemlidir nk bu
kontrol psikologlara, insanlarn hayat kalitelerini gelitirebilmeleri iin yardm etmelerini salar. Psikoloji ve Yaam
boyunca, psikologlarn insanlara kendi hayatlarndaki problemli ynleri dzeltebilmeleri iin gelitirdikleri mdahale yntemlerini greceksiniz. rnein, Blm 15 zihinsel hastalklarn tedavilerini aklyor. Ayn zamanda insanlarn psikolojik
faktrleri nasl kontrol altnda tutup sigara imek gibi salksz
davranlardan uzak durabileceklerini retir (bkz. Blm 12).
Ne tr ebeveyn davranlarnn ocuk ile anne-baba arasndaki ilikilerin glendirilebileceini greceksiniz (Blm 10).
Yabanclarn acil durumlarda hangi faktrler yznden yardm
Modern
Psikolojinin Evrimi
Gnmzde psikolojiyi tanmlamak ve psikolojik aratrmann
sebeplerini belirtmek olduka kolay. Ancak psikoloji almaya
balarken modern psikolojinin ortaya kmasndaki etkenleri
anlamann da nemini farkedeceksiniz. Bu tarihi inceleminin
temelinde basit bir prensip yatmaktadr: Dnceler nemlidir.
Psikoloji tarihinin ou, uygun zneyi bulup zihin ve davranlar iin metodolojileri uygulamak hakkndaki alevli tartmalarla gereklemitir.
Bu konudaki tarihi incelemelerimiz iki tr analiz seviyesine ayrlmaktadr. lk ksmda modern psikolojinin temellerinin atld periyodu inceleyeceiz. Bu odak noktas sizlerin
psikolojideki fikir savalarn anlamanz salayacaktr. kinci
ksmda ise, gnmzde ortaya kan psikolojideki yedi bak
asn anlatacaz. Her iki odak seviyesinde de enetellektel
hrs ile teorilerin bir araya gelip evrimletiini hayal etmenizi
istiyoruz.
Bu Yaklamlarn Miraslar Farkllklarna ramen ilevcilik ve yapsalclk, psikolojinin geliebilmesi iin entellektel
bir bilgi birikimi yaratt. Gnmzde psikologlar davrann
hem yapsn hemde foksiyonunu incelemektedirler. Arkadanz Superbowl izlemek iin evinize davet ettiinizi dnn.
Bunu yapabilmek iin kullandnz szckler doru amaca
hizmet etmelidirler (Superbowl, benimle, bugn). Ancak ayn
zamanda doru yapda olmallar. Sen istiyorsan benle Superbowl izlemek mi? demezsiniz deil mi? Konuma yapmnn
nasl altn anlamak iin aratrmaclar, konumaclarn
anlamlar (fonksiyonlar) nasl dilbilgisi kurallarna uygun
yaplara oturttuklarn inceliyorlar (Bock, 1990). (Buna benzer dil retimi srelerini Blm 8de inceleyeceiz). Psikoloji
ve Yaam kitab boyunca, gncel ve eski aratrmalar yap ve
ilev olarak inceleyeceiz. Psikologlar olduka eitli metodolo-
Amerika Birleik Devletlerindeki sunuf uygulamalaru ilevci John Deweyin abalaru sayesinde deiti. renci
olarak, sizin entellektel merakunuzu hangi tr sunuflar
destekledi?
NC ARATIRMACILAR OLARAK
KADINLAR
Tarihinin balarnda psikolojinin erkekler tarafndan aratrlp uyguland byk ihtimalle sizi artmaz. Saylar o
zamanlar az olsa da, kadnlar psikoloji bilim dalna byk
katkda bulunmulardr (Russo & Denmark, 1987; Scarborough & Forumoto, 1987). imdi farkl psikolojik aratrmalara
odaklanm drt nc kadn inceleyelim.
Mary Whiton Calkins (18631930), William James ile
Harvard niversitesinde almtr. Ancak kadn olduu
iin sadece ziyareti yksek lisans rencisi nvan altnda
almalara katlabilmitir. Doktorasn bitirebilmek iin
gereken tm dersleri harika notlarla tamamlam olsa da
Harvard ynetimi bir kadna doktora nvan vermeyi reddetmitir. Bu tr bir baskya ramen Calkins Amerika Birleik Devletlerindeki ilk psikoloji laboratuvarlarndan birini
kurmu ve hafza konusunda nemli teknikler kefetmitir.
1905 ylnda, American Psychological Associationn ilk
kadn bakan olmutur.
Margaret Floy Washburn (18711939), 1894 ylnda
Cornell niversitesinden mezun olarak psikoloji dalnda
doktora yapan ilk kadn nvann almtr. Sonrasnda 1908
ylnda baslan The Animal Mind adl kitabn tamamlamtr. Bu kitap, hayvan trlerinde alg, renme ve hafza
hakknda nemli bilgiler iermektedir. Washburn, 1921
ylnda American Psychological Associationn ikinci kadn
bakan olmutur.
Helen Thompson Wooley (18741947), cinsiyetler aras
ilk aratrmalar yapan aratrmaclardandr (Maracek ve
ark., 2003; Milar, 2000). Doktorasn 1900 ylnda University
of Chicagoda, 25 erkek ile 25 kadnn zekalarn ve duygusal
tepkilerini karlatrarak tamamlamtr. Kendisi, aratrmann sonunda cinsiyetler aras farkllklarn doal yeteneklerden deil, kadn ve erkeklerin sosyal deneyimlerinin farkllklarndan kaynaklandn farketmitir. Ayrca Wooley, alak
nyarg, ayrmcl mantkl hale getirmeye alan mantk
(Wooley, 1910, s. 340) konseptlerini barndran, kadn erkek
arasndaki aratrma konusundaki frsat eitsizlii konusunda
bir kritik ortaya koymutur.
Leta Stetter Hollingworth (18861939), Wooleyden
esinlenerek aratrmalarna cinsiyet farkllklarn odak olarak semitir (Maracek ve ark., 2003). Hollingworth zellikle
kadnlarn erkeklere oranla yaratclk ve zek konusunda
daha alt seviyede olduu dncesine iddetle kar kmtr. Hollingworth ayn zamanda zihinsel zrl ve stn
zekl ocuklar incelemitir ve New York ehrindeki stn
zekl ocuklar iin zel bir mfredat hazrlamtr.
Kadnlarn nc olduu gnlerden itibaren, psikoloji
alan daha da eitli bir hale geldi. Hatta son yllarda psikoloji alannda doktora yapan kadnlarn says erkeklerden daha
fazla oldu (Hoffer ve ark., 2007). Psikoloji ve Yaam kitab
boyunca farkl aratrmaclarn almalarn detaylandrmaya
devam edeceiz. Psikoloji bilimsel ve insani zenginlie katkda
psikodinamik bak as: Davrann gemi deneyimler ve drtsel gler erevesinde akland, eylemlerin kaltsal igdlerden, biyolojik
itkilerden ve bireysel ihtiyalarla sosyal gereklilikler arasndaki atmalar zme giriimlerinden kaynaklandn dnld bir psikolojik
model.
Davran Bak As Davran bak asn benimseyenler belirli bir evresel etkinin baz tr davranlarn
nasl kontrol ettiini anlamaya altlar. ncelikle davransalclar gemiteki evresel faktrleri (davran tetikleyen,
organizmann tepki vermesini veya tepkisini geriye ekmesini salayan) analiz ettiler. Sonrasnda, hareketi anlama,
tahmin etme ve kontrol etmeyi anlayabilmek iin almalarnn odak noktas olan davran tepkiyi incelediler. Sonu
olarak da, tepkinin gzlemlenebilir sonularn izlediler.
rnein, bir davran, bir motor srcsnn trafik cezalarnn (hz yapmann sonucu) deiimi karsndaki tepkisiyle (davransal tepki) olduka ilgilidir.
Davran bak as John Watson (18781958) tarafndan ortaya konmutur. Kendisi, psikolojik aratrmann
trler arasnda gzlemlenebilir davranlar yaratacak ekilde
olmas gerektiini savunur. B. F. Skinner (19041990),
davran bak asnn etkisini, davranlarn sonularn
analiz ederek geniletmitir. Her iki aratrmac da stnde
allan konularn kesin aklamalarnn yaplmas ve kant
standardlarnn oluuturulmasnda hemfikirlerdir. Watson ve Skinner, hayvanlar iin geerli olan basit sonularn
insanlar iin de geerli olduunu savunmaktadrlar.
Davran bak as psikolojiye nemli ve uygulanabilir bir miras brakmtr. Deneyselliin nemi ve dikkatlice
tanmlanm deikenlere verdii nem, psikolojinin birok
alannda etkili olmutur. Davranlar ou aratrmay
hayvanlar ile yapm olsalar da temelleri insan problemlerine odakldr. Davran temeller ocuk yetitirme (ceza
yerine pozitif uygulamalar gibi), davran bozukluklarn
deitirebilmek in yeni terapi yntemleri ve topik modeller yaratabilmek iin belli kurallar ortaya koymutur.
Hmanistik Bak As Hmanistik psikoloji 1950lerde
psikodinamik ve davran modellere alternatif olarak ortaya
kmtr. Hmanistik bak asna gre insanlar ne igdsel gler nedeniyle ne de evresel nedenlerle davranlarn belirlerler. Hmanistik bak asna gre insanlar iyi
ve seim yeteneine sahip varlklardr. Hmanistik psikologlar davran hakknda alr ve onu paralarna, gelerine,
davran bak as: ncelikli olarak nesnel olarak kaydedilebilen gzlemlenebilir davran ve gzlemlenebilir davrann evresel uyarclar ile
ilikisi ile ilgilenen psikolojik bak asdr.
davranlk: Psikoloji almalarn llebilir ve gzlemlenebilir davranlarla snrlandran bilimsel bir yaklam.
hmanistik bak as: Bireyin olgusal dnyas ile mantkl seim
yapmasna ve maksimum potansiyel gelitirebilmesine olanak veren
doutan sahip olduu kapasitesine vurgu yapan bir psikoloji modelidir.
10
sinir sisteminin ve endokrin sisteminin ileyii zerinde younlaan davran nedenlerini belirleme yaklamdr. Bir organizmann almas, fiziksel yaps ve biyokimyasal srelere baldr. Deneyim ve davranlar sinir hcreleri arasndaki kimyasal
ve elektriksel aktiviteler ile aklanrlar.
Biyolojik bak asn edinen aratrmaclar genellikle psikolojik ve sosyal konularn biyokimyasal srelerin bilinmesi
sayesinde anlalabileceini savunur. Onlara gre en karmak sreler, kk paralarn analizi ile anlalabilir. rnein,
biyolojik bak asn savunan aratrmaclar, sizin bu cmlenin kelimelerini teker teker okumanz, beyin hcrelerinizden
her birini arasndaki fiziksel srece benzetir. Bu bak asna
gre davran fiziksel yap ve kaltsal sre ile belirlenir. Deneyim, biyolojik yap ve sreleri ile davran deitirebilir. Aratrmaclar Siz okumay renirken beyninizde hangi tr deiiklikler oldu? diye sorabilirler. Psikobiyolojik aratrmaclarn
da ii, davran daha detayl bir analiz seviyesinde anlamaktr.
Biyolojik bak asn edinen birok aratrmac, ilgili bir
alma alan olan davransal sinir bilimine katkda bulunmutur. Sinir bilimi, beynin fonksiyonunu inceleyen bilimdaldr.
Davran sinir bilimi, duyu, renme ve duygu gibi davranlar ortaya karan beyin srelerini anlamay hedefler. Blm
3te bahsedeceimiz beynin hayal etme tekniklerindeki gelimeler bilisel sinir bilimi konusunda r almasna yardmc
olmutur. Bilisel sinir bilimi, takip etme, dnme, hatrlama,
umma, problem zme, hayal etme ve bilin gibi bilme sreleri ve insan dncesi zerinde younlaan psikoloji bak asdr.
11
Charles Darwinin doal seim konsepti olduka kolay: evrelerine uyum salam olan organizmalar remeye daha yatkn ve bunda, daha zayf adapte olmu organizmalardan daha
baarllardr. Jenerasyonlar boyunca canl trleri, zel adaptasyonlar geirmilerdir. Psikolojide evrimsel yaklam, zihinsel
kabiliyetlerin de fizikseller gibi milyonlarca yl iinde gelitii
fikrini desteklemektedir.
Evrimsel psikolojiyi uygulayabilmek iin aratrmaclar
insan beyninin evrimletii evresel faktrlere odaklanrlar.
nsanlarn evrim tarihinin yzde 99u avc-toplayc eklinde
kk gruplar halinde yaayarak gemitir (10,000 yl nce
sona eren 2 milyon yllk bir zaman dilimi). Evrimsel psikoloji,
insanlarn adaptasyon problemlerini, zengin evrimsel biyoloji
teorilerini kullanarak belirlerler. rnein, avclardan ve parazitlerden kanmak, yemek toplanmas ve takas edilmesi, e
bulma ve salkl ocuklar yetitirme. nsanlarn kar karya
kald adaptasyon problemleri belirlendikten sonra, evrimsel
psikologlar bu tr konularn zm iin zihinsel mekanizmalarn ve psikolojik adaptasyonlarn nasl altn inceler.
Evrimsel psikoloji, dier bak alarndan farkl olarak
uzun evrimsel srecini ana merkeze oturtur. rnein, evrimsel psikologlar, kadn ve erkein cinsel rollerinin, modern sosyal basklarn deil de evrimin rn olduunu dnrler.
Evrimsel psikologlar evrim konusunun dna kp deneyler ile
konseptler ortaya koyamadklar iin, ileri srdkleri teoriler
iin kantlar bulma konusuna zellikle dikkat etmeliler.
12
Tablo 1.1
Bak As
nceleme Oda
Psikodinamik
Bilinduu Etkenler
atumalar
Davranusal
Hmanistik
Yaam Dizinleri
Deerler
Hedefler
Bilisel
Zihin Sreleri
Dil
Biyolojik
Evrimsel
Sosyokltrel
gz nnde bulundurarak insanlarn iddetli davranlara ahit olduklarndaki dmanca dnce ve hayallerini incelerler. Ayrca pornografik iddet, tecavz, sava
ve silah kullanm dahil, iinde iddet barndran film ve
videolarn etkilerini gz nnde bulundururlar.
Biyolojik: Belirli beyin sistemlerinin sinirlilikteki roln,
beynin farkl ynlerini etkin hale getirip ortaya kan ykc
etkileri incelerler. Buna ek olarak seri katillerin beyinlerini
inceleyerek anormalliklere bakar, kadnlarn adet dnemlerindeki sinirlilikleri zerinde dururlar.
Evrimsel: Eski insanlarn uyum salamak iin ne tr artlarda sinirli davranlar ortaya koymu olduklarn aratrrlar. Bu artlarda kiinin agresif davranlar gstermesini
salayacak psikolojik mekanizmalar inceler.
Sosyo-kltrel: Farkl kltrlerdeki insanlarn sinirlilii
nasl tanmladklarn ve yorumladklarn ortaya koyar.
Kltrel etkenlerin farkl sinirli davranlar birbirine benzer hale getirdiini incelerler.
Sinirlilik hakkndaki bu rnekten farkl bak alarnn
psikolojik aratrmada belirli sonular ortaya kardn gryoruz. Gnmz psikolojisinde birok aratrma farkl bak
asndan yararlanr. Psikoloji ve Yaam kitab boyunca yeni
aratrmalarn nasl farkl bak asn iinde barndrdn
greceksiniz. Teknolojideki gelimeler, aratrmaclarn bak
alarn birletirmelerinde yardmcdr. rnein, Blm 3te
greceiniz gelimi bir beyin-dleme tekniinde kullanlan
biyolojik bak asnn kiilik farkllklar (Blm 13) ve iyiletirici sonular (Blm 15) gibi aratrma konularnda da nasl
yardmc olduuna ahit olacaksnz. Bunun yansra, internet gibi gelimeler, dnyadaki birok aratrmaclarn birbirlerine yardmc olmalarn salamtr. Ahlaki sebeplendirme
(Blm 10) konusundan insanlarn vcut resimleri (Blm
11) konusuna kadar birok konuda sosyo-kltrel bak as
kullanlmaktadr. Psikolojideki bak as eitlilii sayesinde
aratrmaclar, insan deneyimi hakknda yaratc bir ekilde
dnmektedirler.
Psikologlar Ne Yapar?
u anda psikologlarn sorularn bu kadar geni bir psikoloji
alannda nasl belirlediklerini biliyorsunuz. Eer bu tr sorulara hazrlklysanz, psikologlarn farkl alanlarn incelemeye
de hazrsnz demektir. Sayfa 14te Tablo 1.2de, bu tr sorulara
yer verdik ve hangi soruyu hangi tr psikoloun cevaplandrabileceini belirttik.
Tabloyu incelerken psikolojide ne kadar fazla uzmanlk
alan olduunu greceksiniz. Buradaki baz isim balklar size
psikologlarn uzmanlk alanlarnn genel adlarn da verecektir. rnein, bilisel psikologlar hafza ve dil gibi belirli bilisel
sreleri incelerken, sosyal psikologlar insanlarn tavr ve davranlarn belirleyen sosyal etkenleri inceler. Baz balklar, psikologlarn uzmanlklarn srdrdkleri daha geni alanlarn
Psikologlar Ne Yapar?
13
TABLO 1.2
14
Soru
Klinik psikolou
Danuman psikolog
Toplum psikolou
Psikiyatr
Rehabilitasyon psikolou
Biyolojik psikolog
Psikofarmolog
Deneysel psikolog
Davranu analizcisi
Bilisel psikolog
Bilisel bilimadamlaru
Kiilik psikolou
Davranu psikolou
Sosyal psikolog
Geliim psikolou
Endstriyel-organizasyonel
psikolog
nsan faktr psikolou
Eitim psikolou
Okul psikolou
Saluk psikolou
Adli psikolog
Spor psikolou
Kantitatif Psikolog
Psikometristler
Matematiksel psikolog
Psikoloji/genel
letme/
devlet
6.3
Psikoloji/dier
Sosyal/kiilik
Klinik psikoloji
Psikolojik/
biyopsikoloji
%6 %6
%6
%3
% 34
Endstriyel ve
%3
%5
rgtsel
%6
nsan geliimi/
%4
aile almalar
% 12
%6
%6 %6
Deneysel
Danmanlk
%4
Eitimsel/
okul
Geliimsel/
Bilisel/
ocuk
psikodilbilimi
Bamsz
33.6
28.0
19.4
Akademik ortam
Hastane/
Klinik/
Dier hizmet sektrleri
EKL 1.3
Psikolojideki Alanlarun
Altbirimlere Daulumu
EKL 1.2
Okul/
dier eitim yerleri
4.2
Dier veya
aklanmam
8.5
Psikologlar Ne Yapar?
15
Yaamnzda Psikoloji
PSKOLOGLAR YASAL SSTEME NASIL KATKIDA BULUNURLAR?
Psikoloji ve Yaamun vermek
istedii nemli derslerden biri,
deneysel araturmanun psikologlara
geni bir uzmanluk alanu seenekleri
yaratmasudur. Bu kitap biterken, gnlk hayattaki konularun bazu araturmalarla nasul auklanduunu
birok kez grm olacauz. Bu aulu
blmnde, psikolojideki uzmanluun
halk iin yararunu gsteren bir rnek
ortaya koymak istiyoruz. Birok yasal
kararda nemli rol oynayan adli psikologlara bakalum.
Adli psikologlar, sivil ve sulular
hakkunda yasal sistemler iin
lmler yapmakla grevlidirler
(Packer, 2008). Sivil tarafta, adli
psikologlar boanma davalarunda
ocuun velayetinin kime verilmesi
gerektii gibi konularda kararlar
verirler. Aynu zamanda belirli bir
aluma ortamunda aluanlarun
psikolojik zarar grp grmediklerini
belirlerler. Sulu kusmunda ise, adli
psikologlar, insanlarun yapmu olduklaru davranularu izleyerek kiiyi incelerler. Yasal sitem adli psikologlardan
kiinin kendisine veya bakalaruna
karu bir tehlike arz edip etmediini
belirlemelerini ister. Bu son
Bu Kitab Nasl
Kullanmalsnz?
Bizimle modern psikolojinin birok alannda entellektel bir
geziye balamak zeresiniz. Balamadan nce, sizlerle bu macerada iinize yarayabilecek detaylar paylamak istiyoruz. Gezi
kelimesi, Psikoloji ve Yaam kitabnda mecazi olarak kullanlm bir kelimedir, retmeniniz tur rehberi, kitabnz tur kitab,
bizler de yazarlar olarak sizlerin tur rehberleriniziz. Bu gezinin
amac, evrenin en inanlmaz fenomenlerinden olan beyin, insan
zihni ve davran konularn renmek. Psikoloji, dnce,
duygu ve davranlarnzn gizli srelerini ortaya karan bir
bilim daldr.
16
ALIMA STRATEJLER
1. Okuma almalar ve ders notlarnz incelemek iin
belirli bir zaman ayrn. Bu kitap birok teknik bilgi,
renilecek temel ve bilinmesi gereken yeni kelimeler
sunmaktadr. Bunlar anlayabilmek iin, her blm okumaya saat ayrmanz gerekmektedir.
2. alma saatinizin kaydn tutun. Okuma ve alma saatlerinizin ne kadar olduunu gz nnde bulundurun.
Kendinize bir zaman tablosu grafii oluturun. Her almanzda nceki almalarnzn zerine yeni altnz
zaman dilimini ve altnz materyalleri ekleyin. Bu
ekilde ne kadar zamanda ne alm olduunuzu grsel
olarak bulundurma frsatn yakalayacaksnz.
3. Aktif bir katlmc olun. En gzel renme, rendiiniz
materyallere aktif bir ekilde dahil olabilmekten geer. Bu
da dikkatli okumak, dersleri dinlemek, okuduunuz veya
dinlediklerinizi kendi szlerinizle tekrar etmek ve gzel
not tutmak demektir. Okurken nemli yerlerin altn izip
notlar karn.
4. alma zamannz datn. Psikoloji aratrmalarna
gre snavdan nce uzun sreli bir alma yerine, uzun
sre zarfnda daha kk zaman dilimlerinde almak,
renci iin daha etkilidir. Eer son dakika alrsanz,
hereyi anlamanz zor olabilir.
5. alma odakl olun. Dikkatinizin dalmayaca bir yer
bulun. Bu yeri alma, okuma ve yazma dnda baka bir
ekilde kullanmayn. Bu yer sizin alma aktivitelerinizle
badaacak ve bu alma yerinizde almann ne kadar
kolay olduunu greceksiniz.
retmenin bak as edinin ve retmeninizin size soraca
sorular tahmin etmeye aln. Boluk doldurma, oktan semeli, uzun cevapl gibi soru eitleri bulun ve kendinizi test
edin. Bu ekilde hem genel konseptleri hem de detaylar renmi olacaksnz. Boluk doldurma ve uzun cevapl sorularla
hatrlama hafzanz gelitirecek, oktan semeli ve doru/yanl sorularyla farkndalk hafzanz altracaksnz.
ALIMA TEKNKLER
Bu blmde sizlere belirli alma teknikleri sunarak bu ve
dier derslerinize nasl alabileceinizi gstereceiz. Bu teknik Blm 7de bahsedilen insan hafzasnn temellerinden
ortaya kmtr. PQ4R (Preview, Question, Read, Reflect,
Recite, Review) 9 olarak adlandrlr: n Bak, Soru, Okuma,
Yanstma, Anlatma, Gzden Geirme (Thomas and Robinson,
1972).
17
daldr.
Psikolojinin amalar davran tanmlamak, aklamak,
tahmin etmek ve kontrol edilmesine yardm etmektir.
savunur.
Biyolojik bak as davran ile beyin mekanizmalar ara-
Psikologlar Ne Yapar?
Psikologlar farkl alanlarda, farkl uzmanlklar edinirler.
Hayat deneyimleriyle alakal neredeyse tm sorular psiko-
ANAHTAR TERMLER
bilimsel yntem (s. 2)
bilisel sinir bilim (s. 11)
bilisel bak as (s. 11)
biyolojik bak as (s. 11)
davran (s. 2)
davran bak as (s. 10)
18
iebak (s. 7)
ilevselcilik (s. 7)
psikodinamik bak as (s. 9)
psikoloji (s. 2)
sosyo-kltrel bak as (s. 12)
yapsalclk (s. 7)
a.
b.
c.
d.
davranular; yapular
davranular; zihinsel sreler
zihinsel sreler; ilevler
zihinsel sreler; yapular
a.
b.
c.
d.
Ne olduunu auklamak
Ne olduunu tanumlamak
Ne olacaunu tahmin etmek
Ne olduunu kontrol etmek
a.
b.
c.
d.
tanumlamak; auklamak
tanumlamak; kontrol etmek
kontrol etmek, tahmin etmek
auklamak, tahmin etmek
a.
b.
c.
d.
Gven kaybu
Duygusal rekabet
Saygusuz davranu
Kuskanluk
b. Wilhelm Wundt
d. John Dewey
a. levselcilik
c. Yapusalculuk
b. Hmanist
d. Evrimselci
a.
b.
c.
d.
Margaret Washburn
Anna Freud
Jane Goodall
Mary Calkins
a.
b.
c.
d.
Hmanist
Sosyo-kltrel
Biyolojik
Psikodinamik
a. Bilisel
b. Hmanistik
10. Hasta oldunuz ve vaktinizi evde CourtTV izleyerek geiriyorsunuz. zlediiniz davalarda hangi tr psikologlar
hazur bulunur?
a.
b.
c.
d.
Saluk
Sosyal
Adli
Geliimsel
a.
b.
c.
d.
a. William James
c. Max Wertheimer
c. Evrimselci
d. Sosyo-kltrel
Endstriyel-Kurumsal psikologlaru
Geliimsel psikologlaru
Kiilik piskologlaru
Biyoloji psikologlaru
a.
b.
c.
d.
Akademik evre
Hastane ve klinikler
Hayatu ve devlet
Baumsuz klinikler
a.
b.
c.
d.
Cinsiyet
Madde kullanumu
Yetitirilme tarzu
Hkm giydii yau
a.
b.
c.
d.
Yansutma
Anlatma
Gzden geirme
Soru sorma
Yazl Sorular
1. Psikolojinin amalaru gz nnde bulundurulduunda, psikologlaru optimist olarak sunuflandurmak neden uygundur?
2. Aynu araturma sorusunu psikolojinin yedi baku ausuyla
incelemek neden yararludur?
3. Psikoloji alanu neden araturma ve uygulamayu aynu anda
barundurur?
Deneme Testi
19
20
a.
b.
c.
d.
DNLMES GEREKEN
SORULAR
1. Psikologlar ok fazla araturma ve psofesyonel aktivitelerinde bulunmalaruna ramen, psikolojinin temelini
oluturan bazu konular vardur. Bunlar nelerdir?
2. Psikoloji bilim dalu iin normal davranuun incelenmesi,
anormal davranuun incelenmesinden daha nemlidir.
Neden?
3. nsanlar yarar elde edecekleri halde neden terapistlerden yardum almayu semezler? Aklunuza gelen tm
sebepleri suralayunuz.
4. Kltrnz, yaunuz, cinsiyetiniz, eitim seviyeniz ve
gemi deneyimleriniz; sizlerin olaylar karusunda, kendi
davranularunuz ve bakalarunun davranularu hakkunda
hangi n yargularu yaratur?
5. Dnmek bir davranumudur? Nasul incelenmelidir?
6. 2500 yulunu hayal edin. Psikolojik ve biyolojik araturmanun sunurlaru o zaman nasul olacak? Bu iki araturma alanu
daha mu beraber olacak yoksa farkluluklaru daha da mu
ortaya ukacak?
AKTVTELER
1. Gnlk tutun. Olaylaru, dncelerinizi, duygularunuzu,
gzlemlerinizi ve her gn ilginizi eken sorularu yazun.
Rutin ve farklu gelien olaylaru not edin. Sonrasunda davranularunuzun sebeplerini dnn. Bu derste ilerledike
notlarunuzu gzden geirin ve gzlemleriniz ile sorularunuzun rendiklerinizde nasul yansuduunu farkedin.
2. Psikolojinin temellerinden bir veya ikisini inceleyin.
Arkadalarunuza deneysel durumu aukladuktan sonra,
Kendi deneyimleri nasul olurdu? diye sorun. alumanun sonularu ile onlarun cevaplarunun uyumluluunu
karulaturun. gzlemlerin auk veya belirsiz olmasunu
hangi faktrler etkiler? Dnn.
3. Gnlk hayatunuzu gzden geirdiinizde, haberleri izlemek, trafikten kurtulmaya alumak, zaman ve paranuzu
nasul kullanacaunuz hakkunda kararlar vermek, psikologlarun insan davranuunu aluurken ilgilenebilecekleri
konularu dnn.
21
2
Psikolojide
Aratrma
Yntemleri
Aratrma Sreci 23
Gzlemci n Yarglar ve lemsel Tanmlar
Deneysel Yntemler: Alternatif Aklamalar ve
Kontrol htiyac Korelasyon Yntemleri
Alt Algsal Etki?
Psikolojik lm
31
Yaamnzda Psikoloji 32
Anket almalar Tavrlarnz Etkileyebilir mi?
Aratrmalarn Eletirel
Tketicisi Olmak 38
Yaamnzda Eletirel Dnme
Say Becerisi Neden nemlidir?
40
39
8[d
8[d
8[d
8[d
Aratrma Sreci
Psikolojide aratrma sreci, genellikle birbiri ardna gelen
birka adma blnebilir (bkz. ekil 2.1). Sre genellikle 1.
Admla balar. Burada gzlemler, inanlar, bilgiler ve genel
malumatlar kiinin bir olgu hakknda yeni fikirler gelitirmesine ya da bunun zerine farkl bir biimde dnmesine neden
olurlar. Aratrmaclarn sorular nerede oluur? Bazlar olay,
insan ya da insan olmayan evrenin dorudan gzlemlenmesi
ile gelir. Bazlar ise alann geleneksel blmlerine ynelirler:
Baz sorunlar nceki bilim insanlarndan aktarlm cevaplanmam byk sorular olarak kabul edilir. Aratrmaclar genellikle bu eski fikirleri orijinal bir bak as sunacak benzersiz
bir ekilde ortaya koyarlar. Gerekten yaratc bir dnrn
ayrc nitelii, bilimi ve toplumu daha iyi bir yne tayan yeni
bir hakikati kefetmesidir.
Psikologlar olgular hakknda bilgi topladka, aratrma
sorular oluturmada nemli bir balam olacak teoriler yaratrlar. Bir teori olgular btncesini veya bir olguyu aklayan
dzenli kavramlar btndr. Birok psikoloji teorisinin genel
ekirdeinde, belirlenimcilik (determinism) vardr. Belirlenimcilik, btn olaylarn- fiziksel, zihinsel ve davransalzgl nedensel faktrlerin sonucu olduu ve onlar tarafndan
belirlendii fikridir. Bu nedensel faktrler bireyin evresinde ya
da kendi iinde olanlarla snrldr. Ayrca aratrmaclar davran ve zihinsel srelerin kurall iliki kalplarn izlediklerini
de varsayyorlar. Bu kalplar aratrma yoluyla kefedilebilir ve
ortaya karlabilir kalplardr. Psikoloji teorileri, tipik olarak
bu kurall kalplarn altnda yatan nedensel kuvvetler hakkndaki iddialardr.
Birincil gzlem
veya soru
Jgfi[XYXXicfcXe`ejXecXikfgle
fecXiX[X_XYpb^ie[e
jpcpficXi%Kfgl[X_XYpb^i\e
jgfiZlcXi[X_X`p`Y`ikfgXmlidX
g\i]fidXejj\i^`c\ic\i%
Bir hipotez
oluturma
Kfgl[X_XYpb^i\ejgfiZlcXi
[X_X`p`Y`ikfgXmlidX
xalmay
tasarlayn
9\pqYfcc`^`fpleZlcXieXY`i
\biXe[Xj\b`qj`pX_[X`i\^jk\i`c[`
m\_Xe^`kfgleY`iY\pqYfckfglele
Yfplkle[Xfc[lljfilc[l%
FpleZlcXi#XpiZX#XiXkidXZcXie
kfgXmlidXfikXcXdXcXie
_\jXgcXpXY`cd\c\i`e`jXcXpXZXb
m\i`c\i`[\jXcX[cXi%
Verileri analiz
edin ve sonular
barn
M\i`c\i#kfgXmlidXfikXcXdXcXi
[X_Xpbj\bfpleZlcXie[filkfg
YfplklfcXiXb[X_XYpb[X`i\c\i`
j\k`bc\i`e`fikXpXbXidki%
Bulgularnz
yaymlayn
DXbXc\GjpZ_fcf^`ZXcJZ`\eZ\
`j`dc`gi\jk`ac`[\i^`[\pXpdcXe[%
8dmlarda
yaymlanmam
sorular gz
nnde
bulundurun
DXbXc\[\b`kXikdXZ\mXgcXi
XbcXedXdY`ikXbdjfilcXi
fikXpXbXidki%{ie\`e#kfg
fpleZlcXiemlilcXie^\c`k`id\p\
YXcXdX[XeeZ\d`#pfbjXjfeiXd
[X_XYpb^iepfi6
Pantlanmam
sorular zerine
aln
8pepX[X]XibcXiXkidXZcXi#
pXekcXedXdjfilcXiXZ\mXg
i\kd\b``ep\e`XiXkidXcXiX
^`i`\Y`c`ic\i%
8[d
8[d
8[d
EKL 2.1
teori: Olgular btnn veya bir olguyu aklayan dzenli kavramlar btn.
belirlenimcilik: Btn olaylarn, fiziksel, davransal veya zihinsel,
potansiyel olarak bilinebilir nedensel faktrler tarafndan belirlendiini
savunan doktrin.
Araturma Sreci
23
24
GZLEMC N YARGILARI
VE LEMSEL TANIMLAMALAR
Farkl insanlar ayn olaylar gzlemlediklerinde, her zaman
ayn eyi grmezler. Bu blmde, gzlemci n yargs sorununu aklayacaz, daha sonra aratrmaclarn nlem olarak
benimsedikleri arelere bakacaz.
Nesnelliin Zorluu Gzlemci n yargs, gzlemcinin kiisel deerleri ve beklentileri yznden oluan hatadr. nsanlar
bazen olan deil grmeyi ya da duymay bekledikleri eyleri
grrler ya da duyarlar. u nemli gzlemci n yargs rneini inceleyin. Yirminci yzyln nde gelen psikologlardan
Hugo Munsterberg aralarnda gazetecilerin de bulunduu kalabalk bir izleyici kitlesine bar hakknda bir konuma yapt.
zm Gzlemci n yarglarn en aza indirmek iin, aratrmaclar standardizasyona ve ilemsel tanmlamalara bavururlar. Standardizasyon, veri toplamann btn safhalarnda tek
tip ve tutarl prosedrler kullanmaktr. Btn test zellikleri ve
deneysel durumlar yeterli bir biimde standartlatrlmaldr ki
standardizasyon: Bir teste, grmeye ya da deneye katlan herkese uygulamak ya da verileri kaydetmek zere kullanlan tek tip yntemler.
ilemsel tanm: Bir deikenin veya koulun varln belirlemek iin zel
durumlar veya prosedrlerle tanmlanmas.
deiken: Deney ortamnda miktar ve tr bakmndan deien faktr.
bamsz deiken: Deneysel bir kurguda, aratrmacnn bal deiken
deerleri zerinde etkili olmas beklentisiyle kulland deiken.
bal deiken: Bir deney ortamnda, aratrmacnn varyasyonun
bamsz bir deiken zerindeki etkisini deerlendirebilmek iin
lt deiken.
Araturma Sreci
25
Aratrmaclar
bamsz deikeni
ynlendirdiler.
Katlmclar zgr
irade vurgusu
yapan ifadeler
hakknda gr
bildirdiler.
veya
Bazen
davranlarm
etkileyen
genetik ve
evresel
faktrlerin
stesinden
gelebilirim.
Katlmclar
belirlenimcilik
vurgusu yapan
ifadeler hakknda
gr bildirdiler.
zgr irade
olduuna inanmak
evrenin bilimsel
kanunlarla
ynetildii gerei
ile elimektedir.
12
10
8
DENEYSEL YNTEMLER:
ALTERNATF AIKLAMALAR
VE KONTROL HTYACI
6
4
2
0 Taban izgisi zgr rade Belirlenimcilik
-Deneyci puanl
EKL 2.2
Deney Unsurlaru
deneysel yntem: Bal deikenler zerindeki etkilerini grmek iin bamsz deikenlerin maniplasyonunu ieren aratrma metodolojisi.
kirletici deiken: Bir katlmcnn davrann etkileyen aratrma ortamna deneycinin soktuu deikenin dndaki uyarc.
beklenti etkisi: Bir aratrmac veya gzlemcinin katlmclara ince bir
ekilde bulmay bekledii davran iletmesi ve bu ekilde beklenen
tepkiyi yaratmas durumunda ortaya kan sonular.
26
ekil 2.2 aratrmann sonularn gstermektedir. Ortalama rencilerin 15 test sorusundan gerekte nasl puan
alacaklarn belirlemek iin aratrmaclar, katlmclarn performanslarn kendileri puanladlar. Bylece rencilerin ne
kadar para kazanabileceklerini grmeye altlar. Taban
izgisi-Deneyci Puanl yazan stun bu bilgiyi vermektedir.
ekil 2.2deki dier iki stundan grebileceiniz gibi, bamsz deikenler, aratrmaclarn bekledii gibi, bal deikenler zerinde etki yaptlar. Belirlenimcilie tevik edilen renciler kendilerine zgr iradeye odaklanan rencilerden drt
dolar daha fazla dediler. Deneyci puanl taban izgisi sayesinde, belirlenimci rencilerin kopya ektii sonucunu karabiliyoruz nk bu izgi zgr irade tercihli rencilerle
ayn seviyededir. Deneysel deikenleri ilemletirebileceiniz
ve ayn hipotezi farkl ekillerde test edebileceiniz dier yollar hakknda bir dnn. rnein, kopya ekmeyi farkl bir
tarzda incelemek isteyebilirsiniz ya da sonular yaamn dier
durumlar iin genelletirebilirsiniz. Bu tip bir ilgi, deneysel
yntemleri kefetmemiz iin bir gei salayacaktr.
Gnlk deneyimlerden bildiiniz zere insanlar ayn sonular iin farkl nedenler syleyebilirler. Psikologlar, nedensellik
hakknda kesin iddialarda bulunmaya altklarnda bu sorun
ile karlarlar. Nedensel mulakl amak iin aratrmaclar
deneysel yntemler kullanrlar: Bal deiken zerindeki etkiyi
renmek iin bamsz deikeni deitirirler. Bu yntemin
amac, bir deikenin dier deiken zerindeki etkisi hakknda
gl nedensel iddialarda bulunmaktr. Bu blmde, alternatif
aklamalar sorununu betimleyip aratrmaclarn bu sorunu
zmek iin izledii admlar aklayacaz.
Nesnelliin Zorluu Psikologlar bir hipotezi test ettiklerinde, genellikle zihinlerinde bir aklama olur. Bu aklama
bamsz deikenin bal deikeni belirli bir ekilde neden
deitireceini ierir. rnein, televizyondaki iddeti izlemenin
daha yksek seviyede saldrganla yol atn tahmin edebilir
ve deneysel olarak kantlayabilirsiniz. Fakat saldrganla neden
olann iddet ierikli yaynlarn izlenmesi olduunu nasl kesin
olarak bilebilirsiniz? Psikologlarn hipotezleri iin mmkn
olan en gl durumu yaratmak iin alternatif aklama olasln da gz nnde bulundurmaldrlar. Belli bir sonu iin
ne kadar alternatif aklama olursa, ilk hipotezin doruluuna
gven o kadar azalr. Deneycinin kastl olarak aratrma kurgusuna koymad bir ey katlmcnn davrann deitirirse
ve verilerin yorumlanmasnda karklk yaratrsa, buna kirletici deiken denir. Baz gzlenmi davransal etkilerin gerek
nedeni kirletildiinde, deneycinin verileri yorumlay risk altna
girer. rnein, iddet ierikli televizyon grntlerinin, iddet
ierikli olmayanlara gre daha grltl ve daha hareketli olduunu varsayn. Byle bir durumda, grntnn iddet ierikli
ve yzeysel ynleri birbirini kartrr. Aratrmac hangi faktrn saldrganlk davrann rettiini belirleyemez.
Her bir farkl deneysel metot potansiyel olarak alternatif
aklamalar kmesi yaratsa da neredeyse btn deneyleri kirleten iki trn betimleyebiliriz, bunlara beklenti etkisi ve plasebo etkisi diyoruz. Kastsz beklenti etkileri, bir aratrmac
Bir psikolojik aratrma kurgusunda plasebo etkisi, bir davransal tepki kiinin ne yapaca ya da nasl hissedeceine dair
beklentisinden etkilenince meydana gelir, bu tepkiyi yaratmak
iin kullanlan belirli mdahalelerden ya da prosedrlerden
deil. iddet ierikli televizyon program izleme ile sonrasnda
gelen saldrganl hatrlayn. Hi televizyon izlemeyen deney
katlmclarnn da yksek seviyede saldrganlk gsterdiklerini
bulduumuzu varsayn. Bu bireylerin, saldrganlk gsterebilecekleri bir duruma koyulduklarndan, saldrgan davranmalar
gerektiini zannetmi ve byle davranm olduklar sonucuna
varabiliriz. Deneyciler her zaman farknda olmaldrlar ki katlmclar srf gzlemlendiklerini ya da snandklarn bildiklerinden davran deitirebilirler. rnein, katlmclar almada
yer almaya seildikleri iin kendilerini zel hissedebilirler ve
bylece normalde davrandklarndan farkl davranabilirler.
Byle etkiler aratrmann sonucuna glge drebilir.
ya da gzlemci aratrma katlmcsnda grmeyi bekledii davranlar ona sylerse ve bylece arzulad tepkiyi alrsa meydana gelir. Bu koullar altnda, bamsz deiken deil, deneycinin beklentileri gzlemlenen tepkileri tetiklemeyi salar.
Bir aratrmada, 12 renciye labirentte komalar iin
eitilecek fare gruplar veriliyor. rencilerden yarsna
onlara verilen farelerin labirentte yn bulmada ok iyi olan
farelerin yavrular olduklar syleniyor. Dier rencilere
farelerinin labirentte yn bulmakta beceriksiz olan farelerin yavrular olduklar syleniyor. Tahmin edebileceiniz
gibi aslnda fareleri aynyd. Yine de rencilerin sonular
farelerinden beklentileri ile rtt. Yn kabiliyeti kuvvetli
olarak etiketlenen fareler dierlerinden daha iyi bir ekilde
yn bulmay rendiler. (Rosenthal & Fode, 1963).
Sizce renciler beklentilerini farelere nasl ilettiler? Hayvanlarla, aratrmaclarla ve katlmclarla deney yaparken beklenti
etkilerinin neden bu kadar nemli olduunu anladnz m?
Beklenti etkileri, kefin ieriini arptr.
Herhangi bir deneysel maniplasyon trnn eksikliinde
deney katlmclar davran deitirdii zaman plasebo etkisi
meydana gelir. Bu kavram aslnda tptan dn alnmtr ve
hastaya etkisi olmayan bir ila verildii halde ya da gerekte
yarar olmayan bir tedavi yapld halde iyiletii durumlar
anlatmak iin kullanlmaktadr. Plasebo etkisi, bireyin tedavinin etkili olacana dair inancyla balantl olarak salnda
iyileme olmasna denir. Gerekte tbbi bir etkisi olmayan baz
tedavilerin, tedaviden yararlanan hastalarn yzde 70inde iyi
ya da harika sonular rettii ortaya karlmtr (Roberts ve
ark., 1993).
zm: Kontrol Yntemleri nsan ve hayvan davranlar karmak ve genellikle ok nedenli olduklarndan, iyi aratrma tasarmlarnn muhtemel kirliliklere kar hazrlkl olmalar ve bunlar ortadan kaldrmak iin stratejiler gelitirmeleri
gerekmektedir. Spordaki savunma stratejilerine benzer ekilde,
iyi aratrma tasarmlar da kar takmn neler yapabileceini
ngrr ve bunlara kar koymak iin planlar yapar. Aratrmaclarn bu stratejilerine kontrol yntemleri denir. Bu yntemler test edilen hipotezle ilikili olmayan btn deikenleri
ve koullar sabit tutmaya alrlar. Bir deneyde, talimatlar, oda
scakl, grevler, aratrmacnn giyim tarz, yantlarn kayt
ekli, verilen zaman ve durumla ilgili dier birok ayrnt ayn
deneyimin yaandndan emin olmak iin btn katlmclarda
benzer olmaldr. Katlmclarn deneyimlerindeki tek fark,
bamsz deiken ile sunulanlar olmaldr. Belirli kirletici deikenler, beklenti ve plasebo etkileri iin arelere bakalm.
Komedi programlar izleyen bir tedavi grubunu ierecek
ekilde saldrganlk deneyinizi genilettiinizi bir dnelim.
Beklentilerinize dayal olarak komedi tarafndakiler ile iddet
tarafndakilere farkl bir ekilde davranmak istemiyorsunuz.
Bu yzden aratrmanzda, katlmclar karlayan ve daha
sonra saldrganlklarn deerlendiren aratrma asistannn
katlmclarn iddet program m yoksa komedi mi izlediinden habersiz olmasn isteyeceksiniz. Yani aratrma asistann,
katlmclarn grevler karsndaki durumlar hakknda bilgisiz
brakacaz. En iyi durumlarda, hem deney asistann hem de
katlmclar kimin hangi ileme tutulduu konusunda bilgisiz
brakarak n yarg nlenebilir. Bu teknie iki tarafl bilinmeyenli inceleme denir. Mstakbel saldrganlk deneyimizde,
katlmclar ne izledikleri konusunda bilgisiz brakamayz.
Ancak, dikkatli davranarak sonraki analizimizin saldrganlk
durumlarna odaklanacan onlardan saklayabiliriz.
Plasebo etkisini krmak iin, aratrmaclar genellikle
ileyiin ynetilmedii bir deney durumu da dhil ederler.
plasebo etkisi: Deneysel maniplasyon kullanlmad zaman davranta
meydana gelen deiiklik.
kontrol yntemi: Talimat vermek, cevap almak ve sistemli bir ekilde
deitirilmi olanlar hari btn dier deikenleri sabit tutmak iin
tutarl yntem.
iki tarafl bilinmeyenli inceleme: Deneyi uygulayanlarn n yargl beklentilerini ortadan kaldrmak iin kullanlan, hem katlmclarn hem
de deney asistanlarnn hangi katlmclarn hangi tedaviyi grdklerini
bilmedikleri deneysel yntem.
Araturma Sreci
27
are: Aratrma Tasarmlar Kontrol koullarn uygulamak iin aratrmaclar hangi tr aratrma tasarmlarnn
amalarna uygun olaca konusunda karar verirler. Denekler
aras dizayn ad verilen baz aratrma tasarmlarnda, farkl
katlmc gruplar bir deney durumuna (bir ya da daha fazla
deney ilemine tabi tutulmu) ya da bir kontrol durumuna
(deney ilemine tabi tutulmam) tesadf prosedrleriyle sekisiz
atanrlar. Sekisiz atama, aratrmaclarn potansiyel aratrma
katlmclar arasndaki farkllklarla balantl kirletici deikenlerden kurtulmak iin ald nlemlerin banda gelir. Deney
ve kontrol durumlarna sekisiz atama, deneyin banda her iki
grubun nemli ynleri lsnde benzer olma ihtimalini arttrr
nk her katlmcnn ilem durumunda da kontrol durumunda
da olma ihtimali ayndr. rnein, deneysel gruptaki herkesin
iddet ierikli programlar sevdiinden, kontrol grubundaki
herkesin ise nefret ettiinden endie duymamza gerek kalmaz.
28
Sekisiz atama, iki trl insan da her bir grupta birbirine kartrmaldr. Durumlar arasnda sonu farklar bulunursa, farkllklarn nceden mevcut olanlar deil de ilem ya da mdahale
sonucu gereklemi farklar olduu konusunda daha emin olabiliriz.
Aratrmaclar, katlmclar laboratuvara getiri yollarn
da rastgelelie yaklatrmaya almaktadrlar. 6 yanda ocuklarn 4 yandaki ocuklara gre daha ok yalan syleyebilecekleri hipotezini test etmeye altn varsayalm. Deneyinizin
sonunda, sonularnzn hem 6 ya hem de 4 ya poplasyonunun tamamna uygulanmasn istiyorsunuz. Fakat katlmc
olarak 4 ve 6 ya grubundaki ocuklarn ancak dnyadaki ok
kk bir altkmesini (rneklemini) laboratuvara getirebilirsiniz. Genel olarak, psikoloji deneylerinde 20 ile 100 arasnda
katlmc kullanlr. ocuk grubu nasl seilir? Aratrmaclar,
temsil rneklemi kurmaya alrlar, bu rneklem poplasyonun btnsel zelliklerine (rnein ya dalm, rk ve etnik
gruplar gibi) olabildiince yaklaan bir rneklem olur. rnein,
sadece erkek ocuklarnn yalan sylemesi ile ilgili bir alma
yrtyorsanz, btn 4 ve 6 ya poplasyonu temsil rneklemi olarak kabul edilmez. Bir temsil rneklemi oluturabilmek
iin aratrmaclar, genellikle sekisiz rnekleme prosedrn
kullanrlar, bunun anlam poplasyondaki her yenin deneye
katlmak iin eit ihtimali vardr.
Dier bir deneysel tasarm tr olan denek ii dizayn, her
katlmcy kendi kontrol olarak kullanr. rnein, deneysel
ilemden gemeden nce katlmcnn davran ile deney sonrasndaki davran karlatrlr. Ya da her bir katlmc bamsz deikenin bir seviyesinden daha fazlasn deneyimleyebilir.
ocuklarn iyi insanlar m, yoksa kt insanlar daha iyi
hatrladna dair yaplan bir deneye bakalm.
Yaamnz boyunca, sizi tehdit eden kiilerden kanmann
iyi bir yol olacan dnebilirsiniz. Elbette, bunu yapabilmeniz iin, o insanlar hatrlamanz gerekir. Aratrmaclar, 3 ve 4 yandaki ocuklarn kt insanlar daha iyi
hatrladn iddia eden bir hipotezi test ettiler. (Kinzler
& Shutts, 2008). Deneyin altrma safhasnda, bilgisayar
ekranndan ocuklara biraz olumlu ifadeleri olan yzler
gsterildi. Yzlerin yars iin deneyciler, iyi bilgiler verdiler (rnein, Kevin her zaman iyi biridir. Bugn rekler getirdi. Herkese birer tane verdi). Dier yzler iin ise
aratrmaclar kt bilgiler verdiler (Kevin her zaman kt
biridir. Bugn herkesin reklerini ald. Hi kimse rek
yiyemedi). Deneyin test safhasnda, ocuklara bir bellek
testi yapld. Yeni yzlerle eletirilmi eski yzlere bakmalar saland. ocuklarn hangi yz daha nce grdklerini iaret etmeleri istendi (rnein, Hangisi Kevin?).
ekil 2.3te grld gibi, ocuklar kt bilgilerle eletirilmi yzleri daha iyi hatrladlar.
Bu aratrma denek ii bir dizayn kullandndan, deneyler
ocuklarn belleklerinin iyi ve kt bilgi ile ilikili yzleri hatrlamada farkl iledii gl sonucunu karabilirler. Bu alma,
3 yanzdayken bile size kar kt davranan insanlar hatrlamakta baarl olabileceinizi ortaya koyuyor. Aratrmaclarn
ii sk tutup daha kk ocuklarda ayn ileyiin olup olmadna bakabileceklerini dnebiliriz.
Buraya kadar betimlediimiz aratrma metodolojilerinin
tamam, bal deiken zerindeki etkiyi anlamak iin bamsz deikenin maniplasyonunu gerektiriyordu. Bu deneysel
Doru oran
80
70
60
50
yi
Kt
KORELASYON YNTEMLER
Zeknn yaratclkla ilikisi var mdr? yimser insanlar ktmser insanlara gre daha m salkldrlar? ocuk istismarna
maruz kalm olmakla sonradan akli hastalklara yakalanma
arasnda bir iliki var mdr? Bu sorular aratrmaclarn kolayca
ya da etik olarak maniple edemeyecekleri deikenler ierirler.
Bu sorular yantlamak korelasyon yntemlerine dayal aratrma gerektirir. Psikologlar korelasyon yntemlerini iki deiken, zellik ya da nitelik arasnda ne derece iliki olduunu
belirlemek istediklerinde kullanrlar.
ki deiken arasndaki kesin korelasyon derecesini belirlemek iin psikologlar, korelasyon katsays (r) olarak bilinen bir istatistiksel lm hesab yapmaktadrlar. Bu deer
+1.0 ile -1.0 arasnda deiiklik gstermektedir, burada +1.0
Araturma Sreci
29
Kfg8kZcXiBi`b\kk\
Golfler
X
(b)
BXqXecXe
para
Kazanlan
para
100
EKL 2.4
150
200
250
Baqaecaejap
300
60
70
80
90
Vuru Says
100
Bu hayali veriler pozitif ve negatif korelasyonlar arasundaki farklaru gstermektedir. Her bir nokta
bir tek bir top atucuyu (krikette) ya da golfy temsil etmektedir. (a) Genel olarak, profesyonel
bir top atucu sayu alduka, daha ok para kazanur. Bu yzden bu iki deiken arasunda pozitif bir
korelasyon vardur. (b) Golfnn korelasyonu ise negatiftir, nk golfler ne kadar az vuru
yaparlarsa o kadar fazla para kazanurlar.
bir irketi ne kadar iyi ynetirdi?Aratrmaclar her irketten mali bilgiler de topladlar. Veriler katlmclarn
dnceleri ile irketlerin performans arasnda pozitif bir
korelasyonun olduunu ortaya karmtr. Fotoraflarna
dayal olarak en yksek liderlik puann alan CEOlar en
ok kar eden irketleri ynetenlerdi. Bu pozitif korelasyon
neden olutu? Aratrmaclar birden fazla nedensellik yolu
olduunu kabul etmek konusunda dikkatliydiler: Elbette,
daha baarl irketlerin belli grnteki bireyleri mi CEO
olarak setikleri, yoksa belli grnteki bireylerin daha
baarl CEOlar m olduklar konusunda nedensel bir
karmda bulunamayz. (s. 110).
Bir korelasyon tasarmnn bu meseleyi ele almak iin neden
uygun olduunu anlayabildiniz mi? nsanlarn lider diye rast-
30
gele atayamazsnz, irketleri de krl diye atayamazsnz. Gerek dnyada liderlik gzler nne serildike ne gibi farklarn
ortaya ktn grmek iin beklemeniz gerekir.
ntest
Bamsz
deikenler
Test Sonras
Deney
Durumu 1
zsayg
zsayg kasedi
Poplasyon
rnek
Bellek
Deney
Durumu 2
Bellek kasedi
Rastgele
atama
Zaman, tedavi
sresi
deiken eitleri hakknda da spesifik bir rnek salamaktadr. Bu deneyde kullanlan deikenler, z sayg ve bellekle ilgili
nesnel lmlerin yansra katlmclarn z sayg ve belleklerindeki geliimle ilgili inanlaryd. Bir sonraki blmde, genel
olarak psikologlarn nemli ilemleri lme ekilleri ve deneyim boyutlarn da tartacaz.
ELETREL DNME
Aaudaki konularla ilgili daha ok gzden geirme ve aluturmalar iin MyPsychLab.comu ziyaret ediniz:
Kefedin: Nasul Eletirel Dnlr?
Benzerini yapn: Baumsuz ve Baumlu Deikenleri
Ayurt Edebilme
Kefedin: Yazu Tura Atmak
Psikolojik lm
Psikolojik ilemlerin ok eitli ve karmak olmas onlar
lmek isteyen aratrmaclara byk zorluklar karmaktadr. Baz eylemler ve ilemlerin kolayca grlebilir olmasna
Psikolojik lm
31
Yaamunuzda Psikoloji
ANKET ARATIRMALARI TAVIRLARINIZI ETKLEYEBLR M?
yle bir durum dnelim. Seim
zamanu gelmi. Akam yemeinizi
bitirir bitirmez telefonunuz aluyor.
Telefonun br ucunda arkada
canlusu bir ses size adaylar hakkunda
birka oru cevaplamak isteyip
istemediinizi soruyor. Neden
olmasun? diyorsunuz, bu sizin
laboratuvar duunda bir araturmaya
katulmanuz iin bir fursat. Fakat ite
Neden olmasun? sorunuzun cevabu.
Anketteki sorular sizin tavurlarunuz
zerinde byk bir etkiye neden
olabilir. Bu prensibi ortaya koyan bir
laboratuvar alumasuna gz atalum.
Araturma ngilterede gerekleti ve
bu nedenle katulumcularun Babakan
Tony Blaire karu tavurlaru zerine
odaklandu (Haddock, 2002). Katulumcular ngiliz siyasi hayatuyla ne kadar
ilgilisiniz? sorusuyla balayan bir
anket doldurdular. Bundan sonra,
anket drt yoldan biriyle devam etti.
Bir versiyon katulumculara Blairin iki
pozitif zelliini sorarken, dieri be
Siyasete lgi
Uygun snflama
lgisizlik
4.5
4.5
3.5
3.5
2.5
2.5
Olumlu
Olumsuz
Oluturulan
zellik
2 zellik
32
lgili Olma
Olumlu
Olumsuz
Oluturulan
zellik
5 zellik
ramen, ou, rya grmek ve endie gibi, kolayca grlemez. Bu nedenle psikoloji alannda alan aratrmaclarn bir
grevi de grnmeyeni grlr hale getirmek, isel olaylar ve
ilemleri darya karmak ve zel deneyimleri herkese ak
hale getirmektir. Aratrmaclarn aratrmak istedikleri fenomenler iin ilemsel tanmlar salamalarnn ne kadar nemli
olduunu grdnz. Bu tanmlar genellikle farkl seviyelerde,
boyutlarda, iddetlerde veya miktarlarda deikenlere saylar
atamakta veya bu deikenleri saysal olarak tanmlamaktadr.
Pek ok lm yntemi mevcuttur ve her bir yntem kendi
avantajlar ve dezavantajlarna sahiptir.
Psikolojik lmle ilgili incelememiz bir lmn doruluunu lmenin iki farkl yolunu tartarak balayacak: gvenilirlik ve geerlilik. Sonra veri toplama ile ilgili farkl lm
yntemlerini inceleyeceiz. Psikologlar veri toplarken hangi
yntemleri kullanrlarsa kullansnlar, hipotezlerini dorulamak iin uygun istatiksel yntemleri kullanmak zorundadrlar.
Psikologlarn verileri nasl incelediklerini bu blmden sonra
gelen statistiksel Eklerde verdik. Sz konusu blmnn bu
blmle balantl bir ekilde okunmas gerekmektedir.
GVENRLK VE GEERLE
ULAMA
Psikolojik lmlerin amac hem gvenilir hem de geerli olan
sonulara ulamaktr. Gvenirlik psikolojik testler veya deneysel
aratrmalar sonucunda elde edilen davransal verilerin tutarll veya gvenilirliidir. Gvenilir bir sonu, farkl zamanlarda
ayn artlar altnda testler tekrarlandnda ayn sonularn elde
edileceini gstermektedir. Gvenilir bir lm arac tekrarl bir
ekilde kullanldnda karlatrlabilir sonular salamaldr
(llen eyin deimemesi gerekmektedir). Az nce betimlediimiz deneyi dnn. Deney sonucunda alt algsal kasetlerin
sadece plasebo efektlerine yol at ortaya kmt. Bu deneyde
237 katlmc bulunmaktayd. Deneyi yrtenlerin elde ettikleri
sonularn gvenilir olduklarn ne srmeleri ayn deneyi
benzer byklkte bir grup katlmcyla tekrarlayabileceklerini
ve ayn veri emasn elde edeceklerini gstermelidir.
Geerlik, aratrma veya test sonucunda elde edilen bilgilerin psikolojik deikeni veya lmesi gereken zellii doru
bir ekilde ltn gsterir. rnein mutluluun geerli bir
lm, belli durumlarda ne kadar mutlu olacanz tahmin
etmemize imkan salamaldr. Geerli bir deney, aratrmacnn
daha genel durumlara genelleme yapabilmesi, sklkla laboratuvardan gerek dnyaya, anlamna gelmektedir. Size kasetlerle
ilgili deneye dayanarak tavsiyede bulunurken aratrmaclarn
sonularn geerli olduu iddiasn kabul ediyorduk. Testler
ve deneyler geerli olmadan da gvenilir olabilirler. rnein,
sizin ayak numaranz da mutluluunuzla ilgili bir endeks olarak kullanabilirdik. Bu gvenilir olurdu (hep ayn cevaplar
alrdk), ancak geerli olmazd (gnden gne deien mutluluk
seviyeleriniz hakknda bilgi edinemezdik).
imdi farkl lm eitleri hakknda okuduka, bu yntemleri gvenirlik ve geerlik asndan deerlendirmeye aln.
ZBLDRM LEKLER
Bazen aratrmaclar dorudan gzlemleyemeyecekleri deneyimler hakknda veri edinmek isterler. Baz zamanlarda bu
deneyimler isel psikolojik durumlar olabilir, inanlar, tavrlar
ve duygular gibi. Dier zamanlarda, bu deneyimler d davra-
DAVRANISAL LLER VE
GZLEMLER
Kiilerin yaptklar eyleri aratrmann birincil yollarndan biri
de gzlemdir. Aratrmaclar gzlemi planl, kesin ve sistemli
bir ekilde kullanmaktadr. Gzlemler bir davrann ilemine
veya rnne odaklanr. renme zerine yaplan bir deneyde
gvenirlik: Bir testin her kullanldnda ne kadar benzer skorlara ulat;
bir ara tarafndan salanan skorlarn dzenlilii veya tutarll.
geerlik: Testin lmesi gereken eyi ne kadar lt.
zbildirim lt: Katlmcnn kendi gzlemleri ve bildirimleri ile
tanmlanan kiisel davran.
davransal lt: Gzlenen ve kayt altna alnan ak eylem veya tepki,
zbildirimsel davranlar hari.
Psikolojik lm
33
34
Cheney ve Seyfarth bu byk proje sonucunda elde ettikleri veriler ile babunlarn sosyal zeklarn nasl kullandklarna k tutmulardr. Dahas, analizleri evrimsel basklarn insan davran
zerinde nasl benzerliklere ve farkllklara neden olduuna ve
bu belli insan olmayan memeli hayvanlarn davranna ynelik
daha derin analizlere de olanak salamaktadr. rnein Cheney
ve Seyfarth u sonuca varmaktadrlar: Zihinleri byk lde
sosyal hayat ile ekillendirilmi olmasna ramen, babunlar bakalarnn zihinsel durumlarn tanmakta yalnzca kstl bir beceriye sahip olduklarn gstermilerdir. nsanlar ve hatta ok
kk ocuklarn aksine dedikodu yapmak veya bilgi paylamak
konusunda bir drt hissetmemektedirler (s. 275).
Aratrmann ilk evrelerinde doal gzlem zellikle yararl
olmaktadr. Aratrmaclarn bir fenomenin boyutlarn veya
nemli deikenleri ve ilikileri kefetmelerine yardmc olmaktadr. Doal gzlemlerden elde edilen veriler, bazen aratrmaclarn belli bir hipotez veya aratrma plan oluturmas iin de
ipular salamaktadr.
Bu hipotezleri davransal ltlerle test etmek istediklerinde, aratrmaclar bazen ariv verilerine bavururlar. Bir
ktphanede veya internette bulabileceiniz her trl bilgiyi
dnn: doum ve lm belgeleri, hava durumu raporlar,
film izlenme rakamlar, meclis yelerinin oy verme alkanlklar ve benzerleri. Doru hipotezi test etmek iin bu eit bilgiler
ok deerli olabilmektedir. Kadnlarn ve erkeklerin kahramanlk gsterme oranlarnda deiiklik gsterip gstermediklerini
aratrdmz dnn (Becker & Eagly, 2004). Bu soruya
cevap verebilmek iin aratrmaclar bir laboratuvar testi tasarlayamadlar, daha ok erkeklerin mi kadnlarn m ieriye koacaklarn grmek iin bir binay atee veremezlerdi. Bunun
yerine, gerek hayatta tartlabilir bir ekilde kahramanlk olarak adlandrlabilecek davranlar tanmladlar ve erkeklerin ve
kadnlarn grece katklarn grmek iin ariv verilerine bavurdular. rnein, aratrmaclar dnyann her kesine medikal personel gnderen bir organizasyon olan Dnyann Doktorlar kuruluuna katlm incelediler. Bu programa katlan
personel yerel iddet ve salksz artlar altnda salk ve medikal hizmetleri salayarak gz ard edilemez bir riskalmaktayd
(Becker & Eagly, 2004, s. 173). Peki ariv verileri ne gsterdi?
Dnyann Doktorlarna katlanlarn yarsndan fazlas (yzde
65,8) kadnlard. Ariv verilerinin belli trde sorular cevaplamak iin neden temel olduklarn grebilirsiniz.
Psikolojik lm konusuna son vermeden nce, ou
aratrma projesinin zbildirim ltlerini ve davransal gzlemleri bir arada kullandklarn da vurgulamamz gerekir.
vaka incelemesi: Belli bir bireyin ya da bireylerden oluan kk bir grubun srekli gzlemi
35
TABLO 2.1
Aratrmann Amac
Baml lek
Gzlemsel Yntemler
Korelasyon Yntemleri
z deerlendirme
nsanlarn isimlerinin
dalm ve mutluluklar
arasndaki korelasyonun
deerlendirilmesi
simlere dayanan
beklentilerin insanlarn
sosyal etkileimlerini
deitirip deitirmediini
saptamak.
BLGLENDRLM RIZA
nsanlarla yaplan hemen hemen btn laboratuvar aratrmalarnn banda, katlmclar bilgilendirilmi rza srecinden
geiyor. Deneyimleyecekleri sre ve deneye katlmn risk-
bilgilendirilmi rza: Bireylerin deneysel sre, riskler ve yararlar hakknda aratrma gnlls olmadan nce resmi olarak onay bildirdikleri,
bilgilendirildikleri sretir.
36
Her katlmcnn
kendi mutluluunu
deerlendirmesi.
ocuklarn isimlerinin
dalm ve akranlar
tarafndan kabul
arasndaki korelasyonun
deerlendirilmesi
Ayn fotorafa farkl
isimler verildiinde
insanlarn farkl yarglarda
bulunup bulunmadn
deerlendirmek.
Gzlem
ocuklarn oyun
alanlarndaki
sosyal etkileim
oran.
Katlmclarn
bebek fotograflarna
rasgele verilen
isimlere verdikleri
puanlar.
Kendini Mark veya Markus
olarak tantan bir yabanc
ile diyalog esnasnda
insanlarn gsterdii
olumlu yz ifadelerinin
says.
RSK/KAZAN DEERLENDRMES
zellikle sadece birtakm rutin grevlerin gerekletirilmesinin istendii ou psikoloji aratrmas katlmclar asndan
ok az risk tar. Ancak insan doasnn daha kiisel ynlerini - duygusal tepki, benlik saygs, uydumculuk, stress ya da
fke - aratran baz deneyler daha znt verici ya da psikolojik olarak rahatsz edici olabilir. Bu sebeple, bir aratrmac
KASITLI ALDATMA
Baz aratrmalarda, katlmclara hikayenin btnn sonular etkilemeyecek ekilde anlatmak mmkn deildir. rnek
olarak televizyon iddetinin etkisini aratran bir almada
amacnz katlmclara nceden anlatmazsnz. Yine de hipoteziniz aldatmay hakl klacak yeterlilikte mi?
Amerikan Psikologlar Derneinin (APD) 2002 etik ilkelerinde aldatmann kullanmna dair kesin talimatlar verildiini
sylemitik. Katlmclarn fiziksel ya da duygusal iddet ihtimalleri konusunda yanl bilgilendirilmeyeceklerini belirtmenin yannda APD baka birtakm kstlamalar da getirmitir:
(1) Aratrma aldatmay gerekelendirmek iin yeterli bilimsel ve eitsel neme sahip olmaldr; (2) aratrmaclar aldatma
hari eit herhangi bir yntemin kullanlamayacan gstermek zorundadrlar; (3) aratrma sonucuna gre aldatma katlmclarla paylalmaldr; (4) katlmclar aldatma sonular
aklanr aklanmaz kendilerine dair verileri geri ekebilme
hakkna sahip olmaldrlar. Aldatmann kullanlaca bir aratrmada deerlendirme heyeti baz kstlamalar getirebilir, srecin balang verilerinin gzlemlenmesi konusunda srarc olabilir veya aratrmaya onay vermeyebilir.
BLGLENDRME
Psikolojik aratrmada katlm aratrmac ve katlmc arasnda
karlkl bilgi alverii eklinde gereklemelidir. Aratrmac
katlmcnn tepkilerinden davranla ilgili yeni bir gerek renebilir. Katlmc ama, hipotez, beklenen sonular ve almann beklenen kazanmlar konusunda bilgilendirilmelidir.
Aratrma sonunda, her katlmc aratrmac tarafndan veri-
HAYVAN ARATIRMALARINDA
SORUNLAR
Hayvanlar psikolojik ve tbbi aratrmalarda kullanlmal mdr?
Bu soru genellikle kutuplaan tepkilere yol amtr. Bir tarafta
hayvanlarla davran bilimin eitli alanlarnda yaplan aratrmalarda alnan nemli sonulara iaret eden aratrmaclar
bulunuyor (Carrol & Overmier, 2001). Hayvan aratrmalarnn yararlarndan bazlar ilalarn test edilmesi, kayg bozukluklar ile zihinsel hastalklarn tedavi edilmesi ayn zamanda
ila bamll konusunda nemli bilgiler edinilmesi olarak grlyor. Hayvan aratrmalarnn hayvanlara da yarar
bulunmaktadr. rnein, psikoloji aratrmaclar hayvanat
bahesi hayvanlarnn deneyimledii ve kapatlmlktan kaynaklanan stresin nasl iyiletirilebileceini gstermitir. Hayvan renme ve toplumsal rgtlenme almalar daha salkl
tesisler ve yaam alanlar ina edilmesine yol amtr (Nicoll ve
ark., 1988).
Hayvan haklar savunucularna gre hayvan salna
dair etik kayglar tek bana insan katklaryla giderilemez
(Olsson ve ark., s. 1680) Ahlaklar aratrmaclarn ilkeye
bal kalmalarn tevik etmelidir. Aratrmaclar gereksinim
37
duyduklar hayvan saysn azaltmalarn ya da hayvan kullanmn tamamen ortadan kaldrmalarn salayacak hipotez testleri dzenlemeli, ac ve stresin en aza indirgenmesini salamak
iin sre arlatrlmaldr (Ryder, 2006). Hayvan aratrmaclar almalarn kl krk yaran tetkiklerle muhakeme etmelidir. Amerikan Psikologlar Dernei aratrmalarnda hayvan
kullanan aratrmaclar iin kat etik kurallar hazrlamaktadr
(Amerikan Psikologlar Dernei, 2002)
1.188 psikoloji rencisi ve 3982 Amerikan Psikologlar
Dernei yesinin hayvan aratrmalarndaki tutumlarna ilikin yaplan anket sonular titiz tetkiklerin gerekletirilmesi
gerektiini dorulamaktadr.
Ankete katlanlarn yaklak yzde 80i doal ortamlarda
Aratrmalarn Eletirel
Tketicisi Olmak
Bu blmn son ksmnda, psikolojik bilginin daha akll bir
tketicisi olmak iin ihtiya duyduunuz eletirel dnce becerileri trlerine younlaacaz. Bu tr dnsel aralar bilmek
bizimki gibi doruluk iddialar, yalan, kulaktan duyma mitler
ve zel karlara hizmet eden tarafl dncelerle dolu dinamik
toplumlarda sorumlu btn bireyler iin esastr. Eletirel dnr olmak hali hazrda var olan bilginin tesine gemek, ekil
38
39
Psikolojik lm
ANAHTAR TERMLER
bamsz deiken (s. 25)
bal deiken (s. 25)
beklenti etkisi (s. 26)
belirlenimcilik (s. 23)
bilgilendirilmi rza (s. 36)
bilgilendirme (s. 37)
davransal lt (s. 33)
deiken (s. 25)
denekler aras dizayn (s. 28)
deney ii dizayn (s. 28)
deneysel grup (s. 28)
deneysel yntem (s. 26)
40
Yazl Sorular
1. Araturma prosedrlerinin kamu tarafundan dorulanmasunun nemi nedir?
2. Mutluluu lmek istediinizi dnn. lmnzn
geerliliini deerlendirmek iin ne yapardunuz?
3. Etik ilkeler dnldnde, risk ve kazanlar psikoloji
araturmalaru balamunda nasul deerlendirilir?
Deneme Testi
41
inanlar.
Daryl Bem bilimsel deneyler eletirel dncenin ne kadar
42
11. Vitamin tablet alduundan bu yana okulda daha iyi olduunu syleyen bir arkadaunuzu dnn. nanmaduunuzu
sylediinizde size vitamin alma teklifinde bulunmaktadur. Tabletler kendisi iin ie yaruyorken neden sizin de
iinize yaramasun?
a. Saluklu insanlarun vitamin almaya ihtiyacu yoktur.
b. Vitaminlerin gcne inanmadan tabletler etki gstermez.
c. Arkadaunuz yalan sylemektedir.
d. Arkadaunuz zayuf bir renci ve siz ok alukan bir renci olsaydunuz tabletler arkadaunuzda etki burakurken
sizde bir etki burakmazdu.
12. ki taraflu bilinmeyenli inceleme aaudaki deneylerden
hangisinde en uygun yntem olur?
a. ncelenen teoriyi anlamayan bir teknisyenin yrtt
laboratuvar deneyi
b. Araturmacunun tartumalu teorisini test etmek iin
tasarlanmu aluma
c. Karde sayusunu renmeyi amalayan bir anket
d. Farelerin labirent testinde kullanulan bir ilacun etkisini
len deney
13. Program iinde yer alan kart hileleri bilimin yararu
ausundan bizlere ne gstermektedir?
a. Tahminler, veri toplama ncesinde auk bir ekilde
belirtilmelidir.
b. Tesadf bir auklama olarak geerli olmamaludur.
c. Araturmacunun konu zerindeki kiisel izlenimleri bir
auklama olarak geerli olmamaludur.
d. Yukarudakilerin hepsi
14. Uzun sreli stres ve i koullarundaki dayanuma eksiklii
iinin retkenlii ve saluunda kronik bozukluklara yol
atuunda, iiye aaudaki hastaluklardan hangisinin tanusu
konulur?
a. Genelletirilmi kaygu bozukluu.
b. Travma sonrasu stres bozukluu
c. Mesleki tkenmilik
d. Uykusuzluk
15. Christina Maslach mesleki tkenmilii alumak iin
aaudaki yntemlerden hangisini kullanamaz?
a. Mlakat
c. Anket
b. Hastane tedavi kayutlaru d. Psikometrik lm.
16. Shere Hitenin anket teknikleri nasul gelitirilebilir?
a. Aynu metotlaru kullanup anketi on kat daha fazla kiiyle
yaparak
b. Bir gnllye bir gnlk mesai deyerek sekiz saatlik
mlakat gerekletirerek
c. Aynu alumayu yeniden yaparken aynu metotlaru kullanup anketi eit sayuda insan yollayarak
d. Aynu alumayu yeniden yaparken katulumcu oranunun
ok daha yksek ve poplasyon alanunun temsiliyetinin daha fazla olmasunu salayarak
17. Bilim adamlarunun daha nce yapulmu bir alumayu tekrar
yapmak istemelerinin sebebi ne olabilir?
a. Adlarunun dnyaca tanunmasunu salamak
b. Yksek oranlu ama dk riskli bir yayun elde etmek
iin
c. aluulan olgunun gerek ve gvenilir olduunu kanutlamak iin
d. Kullanulan ekipmanu baka bir laboratuvarunkilerle
uyumlulaturmak iin
DNLMES GEREKEN
SORULAR
1. Eer bazu insanlar inan ifacularu tarafundan iyiletirilebiliyorsa, bu uygulamayu neden kunuyoruz?
2. Eer denek ii dizayn alumasunu gerekletirmenin
deeri varsa, bir araturmacu neden denekler arasu dizayn
kullanur?
3. Zihinsel sre incelemesine ynelik pratik itirazlar nelerdir?
4. Eer aldatmayu kullanmak zorunda olduunuz ve sonucunda katulumcuda stres yaratan bir alumanuz olsaydu
alumanuzu yasaklayacak olan ynergelere tepkiniz ne
olurdu? Gerekletiremediiniz ama yapsaydum ok
deerli olurdu dediiniz bir aluma var mu? Aynu araturmaya ynelik sorular farklu bir yntemle cevaplandurulabilir mi?
5. Amerikan Psikologlar Dernei talimatlaru hayvanlaru yeterince koruyor mu? Neden?
6. Neden bir alumaya surf gnll katulumcu kullanduu iin
n yarguyla bakulur?
7. Araturma sonularu toplumumuzun daha eitimli bireyleri olan niversite rencilerinde uygulanup toplumun
btnne yayulabilir mi? Psikolojik olgularun hangileri
farklu ya gruplaru, sosyoekonomik stat ve eitim dzeyi
zerinde daha fazla ya da daha az etkilidir?
AKTVTELER
1. Aaudakilerin ilevsel tanumlarunu yazunuz.
yeil
uluk
akullu olmak
acu
susama
fke
zek
kavrama
zenginlik
renme
kuskanluk
Last
H1 head
Psikoloji nceleme Kulavuzunu
Kefetmek
43
statistiksel Ek
statistii Anlamak: Verinin Analiz
Edilmesi ve Sonularn karm
Verininin Analiz Edilmesi 45
Tanmlayc statistikler karmsal statistikler
2.
44
otomatik bir tfekle gelip ate ederek drt alma arkadan, bir polis memurunu ve son olarak kendisini ldrerek
onu tanyan herkesi artt.
Bu hikyenin ortak bir temas var: Utanga, sessiz bir insan
birden onu tanyan herkesi oke ederek vahi birine dnyor.
Fred Cowann kibar ve efkatli bir insandan vahi ve kaba biri
haline gelen dier insanlarla ortak noktas nedir? Ne tr kiisel
zellikler onlar bizlerden ayrabilir?
Bir grup aratrmacnn utangalk ve dier kiisel zelliklerle iddet ieren davrann arasnda bir ba olabilecei konusunda bir nsezileri var (Lee ve ark., 1977). Bu tr bir ilikiyi
ispatlayacak veriler toplamaya baladlar. Aratrmaclar ani
cinayetler ileyen fakat grnte iddet eilimi olmayan bireylerin byk ihtimalle tutkularn bastran ve gdlerini kontrol
altnda tutan tipik utanga, sakin insanlar olduklar konusunda
mantk yrttler. Hayatlarnn byk bir ksmnda bu insanlarn ok fazla sessiz yaras vardr. fkelerini gerekten ok
fazla sinirli olsalar da nadiren ifade ederler. Dardan umursamaz grnrler, fakat kendi ilerinde kzgnlklarn kontrol etmek iin bir sava verirler. Bu insanlar kendilerini hem
ocuk olarak hem de yetikin olarak sessiz, pasif ve sorumluluk sahibi olarak yanstrlar. Utanga olduklar iin, bakalarnn kendilerine yakn olmasna msaade etmezler, bylece hi
kimse onlarn gerekten nasl hissettiklerini bilmez. Ve sonra,
aniden, bir ey patlar. En kk bir kvlcmda- ufack bir hakarette, basit bir direnite, ya da sosyal bir bask grdklerinde-
ampul yanar ve onlar ok uzun zamandr ilerinde biriktirdikleri bastrlm iddeti da vururlar. sel kiilik atmalaryla nasl ba edeceklerini tartma ya da szl iletiim
yoluyla renmedikleri iin, bu ani katiller fkelerini fiziksel
olarak da vururlar.
Aratrmaclarn yrttkleri bu mantk onlar utangaln hibir iddet ve anti-sosyal davran gemii olmadan
cinayet ileyen ani katillerin bu gemileri olup da cinayet
ileyen srekli katillere oranla daha temel bir zellii olduu
hipotezine getirdi. Ayn zamanda, ani katiller srekli katillere
nazaran gdlerini daha yksek seviyelerde kontrol edebilirler. Son olarak, onlarn pasiflikleri ve bamllklar, srekli
cinayet ileyenlere oranla, daha kadns ve andro (hem kadn
hem erkek) zelliklerde grnr ki bu durum standart bir
cinsiyet envanterinde de byle llmtr.
Kaliforniya hapishanelerinde cinayet suuyla bulunan bir
grup katilin ani katillerle ilgili grlerini test etmek iin aratrmaclar bu bireylere psikolojik anketler yapmak iin izin
aldlar. 19 mahkm (hepsi erkek) almaya katlmay kabul
etti. Cinayeti ilemeden nce bazlar bir dizi su ilemiler,
bazlarnn ise hibir su eilimleri yokmu. Aratrmaclar
bu iki tr katlmcdan farkl veri elde ettiler: Utangalk
dereceleri, cinsiyet rol zdeletirilmesi derecesi ve igd
kontrol derecesi.
Utangalk dereceleri, Stanford Utangalk Aratrmasn
kullanarak oluturuldu. Bu anketteki en nemli blm bireyin
utanga olup olmadn sordu; cevap hem evet hem de hayr
olabilirdi. Dier blmler ise utangaln dereceleri, trleri
ve utangaln tetikleyicilerine ve kaynaklarna ilikin bir
dizi farkl boyutla ilgiliydi.
kinci anket ise agresif ve duygusal gibi bir dizi sfatlarn
bulunduu Bem Cinsiyet Rol Envanteriydi (Bem Sex-Role
InventoryBSRI) ve bu ankette her bir sfatn bireyi nasl
tanmladn soruldu (Bem, 1974, 1981). Baz sfatlar tipik
olarak dii olmakla ilgiliydi ve bu sfatlarn toplam dereceleri bireyin diilik derecesini oluturuyordu. Dier sfatlar ise
eril olarak deerlendirildi ve bu sfatlarn da toplam dereceleri bireyin erillik derecesini oluturuyordu. Bireyin diilii
ve erillii arasndaki fark yanstan son cinsiyet rol derecesi
erillik derecesinin diilik derecesinden karlmasyla ortaya
kan sonutu. Diilik ve erillik derecelerinin toplam bireyin
andro derecesini oluturmaktayd.
nc anket kiiliin birok farkl ynn lmeye
ynelik (bkz. Blm 13) Minnesota ok Ynl Kiilik Envanteriydi (Minnesota Multiphasic Personal InventoryMMPI).
alma sadece bireyin da vurumlarn ve i gdlerini ne
dereceye kadar kontrol edebildiini len benlik- yksek
kontrol leini kulland. Bu lekte bireyin skoru ne kadar
yksek ise benliin kiisel sunumlar zerindeki kontrol de o
kadar yksek olduu grlr.
Aratrmaclar, su gemileri olan katillerle karlatrldklarnda, ani katillerin utangalk anketinde (1) kendilerini
daha utanga olarak tarif edeceklerini, (2) cinsiyet rol envanterinde ise erillerden ziyade dii zellikleri seeceklerini ve (3)
yksek benlik kontrolnde daha yksek bir skor elde edeceklerini tahmin etti. Peki aratrmaclar sonuta ne elde ettiler?
Bu konuya gemeden nce, bu verileri analiz etmek iin
kullanlan baz prosedrleri anlamanz gerekmektedir. Aratrmaclarn elde ettikleri gerek veriler toplam size baz istatiksel
analizler ve ayn zamanda mmkn grdkleri sonu trlerini
retmek iin kaynak materyal olarak kullanlmaktadr.
TANIMLAYICI STATSTKLER
Tanmlayc istatistikler verideki zelliklerin zet bir resmini
verir. Bu istatistikler bir deneysel katlmcdan ya da farkl grup
katlmclardan oluturulan skorlarn toplamn tanmlamak
iin kullanlr. Ayn zamanda deikenler arasndaki ilikiyi de
tanmlamak iin kullanlr. Bu yzden, her katlmcdan elde
edilen verileri aklda tutmaya almak yerine, aratrmaclar
her grup iin en tipik olan skorlarn bir indeksini olutururlar. Ayn zamanda bu skorlarn tipik skorlara oranla- skorlarn
dalm gstermesi ya da birbirine yakn durmas gibi- nasl
deikenlik gsterdiklerini de lerler. imdi aratrmaclarn
leklerini nasl oluturduklarn grelim.
Verinin Analizi
45
Dii
Eril
MMPI
Benlik
Yksek Kontrol
Grup 1:
Ani Katiller
1
Evet
5
17
Hayr
1
17
Evet
4
13
Evet
61
17
Evet
19
13
Evet
41
19
Hayr
29
14
Evet
23
Evet
13
11
10
Evet
5
14
Grup 2:
11
Hayr
12
15
12
Hayr
14
11
13
Evet
33
14
14
Hayr
8
10
15
Hayr
7
16
16
Hayr
3
11
17
Hayr
17
18
Hayr
6
19
Hayr
10
12
statistiksel Ek
1
41
23
19
6
5
5
4
3
7
8
10
12
13
14
17
29
33
En dk
CinsiyetRol Farku
Skorlarunda Sukluk
TABLO S.3
Kategori
46
61
Sklk
1
0
1
0
1
1
5
4
4
1
1
10
8
5MQTNCTPUC[U
7VCPICOCJMWONCTPUC[NCT
Ani katiller
5
4
2
0
#PKMCVKNNGT
Srekli su
KNG[GPMCVKNNGT
dalm gsterdikleriyle ilgili genel bir resim oluturduk. Tablolar ve grafikler aratrmann sonularn anlamamz kolaylatrr, fakat bizler daha fazla ey bilmek isteriz, rnein bir
btn olarak grubun en tipik skorunu. Bu skor iki veya daha
fazla grubu karlatrdmzda daha yararl olur, iki grubun
tipik skorlarn karlatrmak btn dalmlarn karlatrmaktan daha kolaydr. Bir grup katlmcdan alnp en tipik
skorun indeksi olarak kullanlabilecek temsili bir skor merkezi
eilim lkeri olarak adlandrlr. (Bu skor dalmn merkezinde bulunur, dierleri ise onun etrafna dalma eilimi
gsterirler.) Tipik olarak, psikologlar temel eilim lei
kullanrlar: mod, medyan ve ortalamadr.
Mod, dier btn skorlardan daha fazla bulunur. Utangalk lei iin, ani katillerin model tepkisi evetti- 10'undan
8'i kendilerinin utanga olduunu syledi. Srekli katiller arasnda, model cevap ise hayrd. Ani katiller iin cinsiyet-rol
skorlarnn 5 deerinde bir modu vard. Onlarn benlikyksek kontrol skorlarnn ne olduunu tahmin edebilir misiniz? Mod karar verilmesi en kolay temel eilim indeksidir, fakat
genelde en yararsz olandr. Eer sadece bir yksek kontrol
skoru 17 modun stnde ve 6 modun altnda kalrsa, bu greceli yararszln tek sebebini fark edebilirsiniz. 17nin en ok
elde edilen skor olmasna ramen, sizin tipik ya da merkezi
fikrinize uymayabilir.
Medyan, aka daha merkezi bir skor; bir dalmdaki
skorlarn st ksmn dier yars olan alt ksmndan ayrr. Medyandan byk olan skorlarn numaralar kk olan
numaralarla ayndr. Skorlar arasnda uyumsuz bir numara
varsa, medyan orta skordur; eer eit skorlar var ise aratr-
0
40 tan
31a
20 den
11a
+60 tan
+69a
5TGMNKUWKNG[GPMCVKNNGT
5
4
5MQTNCTPUC[U
0
40 tan
31a
20 den
11a
+60 tan
+69a
merkezi eilim lleri: Bir dizi gzlem iin temsili bir skor salayan mod,
medyan ve ortalama gibi bir istatistik trdr.
mod: Bir dizi gzlemlerde en sk ekilde bulunan skordur, bir temel
eilim leidir.
medyan: Dier skorlarn % 50sini oluturan ykar ve aa dalmda
bulunan skordur; bir merkezi eilim lsdr.
Verinin Analizi
47
rinde olurdu. Skor verinin st yarsn dier alt yarsndan ayrr. Medyan dalmn tam ortasnda bulunan skordur.
Ortalama, insanlar averaj kelimesini duyduklarnda
ounlukla akllarna gelen kavramdr. Ortalama ayn
zamanda toplam bir veriyi tanmlamak iinde en ok kullanlan istatistiktir. Ortalamay hesaplamak iin, bir dalmdaki btn skorlar toplarsnz ve skorlarn toplam
saysna blersiniz. Bu ilem aadaki formlle gsterilir:
M =
1X2
N
48
statistiksel Ek
(X -M)2
N
A
Sapma
(skor ortalama)
(X M )
Sapmalarn Karesi
(skor ortalama)2
(X M )2
2.6
2.6
1.4
2.6
1.4
4.6
.4
5.4
3.4
.4
Standart sapma SD
S=
6.76
6.76
1.96
6.76
1.96
21.16
.16
29.16
11.56
.16
(X - M )2
N
(X - M )2 = 86.40
86.40
= 28.64 = 2.94
A 10
SDS 2.94
IKARIMSAL STATSTKLER
Ani Katiller almasndan elde edilen verileri karakterize
etmek iin bir dizi tanmlayc istatistik kullandk ve imdi
sonularn ierikleriyle ilgili bir fikrimiz var. Fakat baz temel
sorular yine de yantsz kald. Aratrma takmnn ani katillerin srekli sululardan daha utanga, daha yksek kontroll
ve daha dii olduklar ynndeki hipotezlerini hatrlayalm. ki
gruptaki ortalama tepkileri ve deikenlii karlatrmak iin
tanmlayc istatistikleri kullandktan sonra, gruplar arasnda
baz farkllklar olduu ortaya kt. Peki bu sonularn anlaml
olacak kadar byk deerleri olup olmadn nasl anlayacaz? Eer bu almay dier ani katiller ve srekli sulularla
tekrarlasaydk, ayn sonular elde eder miydik ya da bu sonular ans eseri olabilirler mi? Bir ekilde ani katillerin ve srekli
sulularn toplam nfusunu lebilseydik, ortalamalar ve standart sapmalar daha kk denemelerden elde ettiklerimizle
ayn m olurdu?
karmsal istatistikler bu tr sorular cevaplamak iin
kullanlr. Bize hangi numunelerden hangi karmlar yapabileceimizi ve verimizden hangi sonular karabileceimizi
syler. karmsal istatistikler ans deikeniyle oluan verinin
ihtimaline karar vermek iin ihtimal teorisini kullanr.
normal eri: Birok psikolojik yaklamlardaki skorlarn dalmn gsteren simetrik eridir; normal eri aratrmaclarn bir gzlemin ya da
sonucun nasl anormal olduu konusunda bir karar vermelerini salar.
Verinin Analizi
49
Durumlarn says
Standart Sapma
Toplam saynn 1000
olmas durumunda
aralk skorlarnn says
Aralktaki skorlarn
yzdesi
2SS
3SS
1SS
Ortalama
+1SS
+2SS
+3SS
22
136
341
341
136
22
% 0.1
% 2.1
% 13.6
% 34.1
% 34.1
% 13.6
% 2.1
% 0.1
5 10
90 95
99
Yzdeleri
Stanford-Binet IQ
55
70
20 30 40 50 60 70 80
85
100
115
130
145
nemli fark: Deneysel gruplar ve konumlar arasnda kabul edilen kriterden daha az olarak ans eseri meydana gelmi farktr; ounlukla kullanlan bu kriter 100 kerede 5 kereden daha az olmasdr, ya da p<.05.
50
statistiksel Ek
olurdu. Verinin erkek rencilerin derecelerinin kz rencilerininkinden daha yksek olduunu gsterdiini dnn,
fakat erkek rencilerin iki derecesi de ayndr. Profesrnz
gzlemlenmi bir farkn ans eseri ortaya kabilecei olasln
tahmin etmek iin istatistiksel karm prosedr kullanabilir.
Bu hesaplama farkn byklne ve skorlarn dalmna bal
olarak deiir.
Genel kabule gre, ans eseri oluabilecek bir olasln 100
iinden 5 deerinin altnda olmas durumunda aradaki fark
gerek olarak kabul ederler (p < .05 notasyonuyla gsterilir).
nemli bir fark bu kriteri karlayandr. Fakat baz durumlarda p < .01 (100 iinde 1den daha az) ve p < .001 (1000 iinde
1den daha az) daha dar olaslk seviyeleri de kullanlabilir.
statistiksel olarak nemli bir farkla, bir aratrmac gzlem altndaki bir durumla ilgili sonu karm yapabilir. Datann istatistiksel neminin tahmin edilebilecei birok test tr
vardr. Belirli bir durum iin seilmi testin tr almann
trne ve verinin ekline gre deikenlik gsterir. Biz sadece
en yaygn kullanlan testlerden olan t-testidir, ki bu testler,
iki grubun ortalamalarnn arasndaki fark istatistiksel olarak
nemli olup olmadn aratrmac bilmek istedii zaman kullanlan testtir.
T-testini ani katillerin cinsiyet rol skor ortalamasnn
srekli sulularnkinden istatistiksel nemle farkl olup olmadn grmek iin kullanrz. T-testi ekil S.2den karabileceiniz sonucu onaylamak iin matematiksel bir prosedr
kullanr. Her iki grubun da cinsiyet rol skorlarnn dalmlar gerek olacak kadar farkldr. ki ortalamann arasndaki fark bu ortalamalarn etrafndaki deikenliin bir
fonksiyonu olarak deerlendiren uygun hesaplamalar yaparsak, 100 iinde 5 deerinden (p<.05) daha az bir ihtimalin
olduunu buluruz, eer hibir gerek fark ortaya kmazsa
byk bir t deeri elde edilir. Fark bu yzden istatistiksel ola-
ine, hangi istatistiklerin seildiinde ve onlarn nasl kullanlacana kadar- veriden karlan sonu zerinde derin bir etkisi
olabilir.
Bir grup katlmc, sonular deerlendirildiinde hl belirsiz kalan byk bir fark oluturabilirler. rnein, kadnlarn
krtaj haklaryla ilgili grlerin sorulduu bir aratrma eer
New Yorkta bir niversiteden ziyade Gneyde kk muhafazakar bir toplulukta yaplyorsa ok farkl sonular sergileyebilir. Ayn ekilde krtaj kart bir grubun yeleri arasnda
yaplan bir aratrma, byk bir ihtimalle krtaj yanls bir grup
arasnda yaplan aratrmadan farkl sonulara ulaacaktr.
Katlmclar rast gele seilmi olsalar ve metodolojinin
onlara kar bir n yargs olmasa bile, eer istatistiksel varsaymlar ihlal edilirse istatistikler yanl sonulara ynlendirebilir. rnein, 20 kiinin IQ testi olduunu varsayalm, 19 tanesi
90 ve 110 arasnda skorlar elde ederken, bir tanesinin skoru 220
kmaktadr. Grubun ortalamas bu ok yksek skor alan kii
sebebiyle artacaktr. Byle bir veriyle, grubun ortalama bir yesini yksek bir IQsu varm gibi gsteren ortalamadan ziyade
grubun ortalama zeksn kesin olarak belirten medyan ya da
modu gstermek daha kesin olurdu. Byle bir n yarg kk
bir numunede daha kuvvetlidir. Fakat bu gruptaki kii says 20
yerine 2000 olsayd, u bir deer bu kadar byk bir fark yapmazd, ortalama grubun zek seviyesinin doru bir temsilcisi
olurdu.
Byle bir hataya dmekten kurtulmann en iyi yolu
katlmc saysn kontrol etmektir. Byk aptaki almalar kklerden daha az yanl ynlendirmede bulunurlar.
Dier bir kontrol medyana, moda ve ayn zamanda ortalamaya da bakmaktr. Sonular birbirlerine benzer olurlarsa
yaplan yorumlar da daha gven verici olur. Deerlendirilen
aratrmann sonularn ve metodolojisini her zaman dikkatlice inceleyin. Deneyi yapanlarn deneyin apn, deikenlik
leklerini ve nem seviyelerini deerlendirip deerlendirmediklerini kontrol edin. Kullandklar yntemlerin aratrdklar her ne ise onu kesin ve tutarl bir ekilde lp lmediini anlamaya aln.
statistikler psikolojik aratrmann bel kemiidir. Gzlemleri anlamak ve bulgularn gerekten doru olup olmadna karar vermek iin kullanlrlar. Tanmladmz yntemler
yoluyla psikologlar verinin sklk dalmn hazrlayabilir ve
skorlarn deikenliklerini ve merkezi eilimlerini bulabilirler.
Skorlar arasndaki ilikinin ynne ve gcne kadar vermek
iin korelasyon katsaysn kullanabilirler. Son olarak, psikolojik aratrmaclar gzlemlerin nasl temsili olduklarn ve genel
nfus arasnda gzlenen durumdan ne derece farkla nemli
olduklarn karabilirler. statistikler ayn zamanda yanl ve
yanltc bir ekilde de kullanlabilirler ki bu durum istatistiklerden anlamayan insanlar yanl ynlendirir. Ama istatistikler
doru ve etik bir ekilde uygulanrsa, aratrmaclarn psikoloji
biliminin genilemesini salarlar.
ANAHTAR TERMLER
aralk (s. 48)
karmsal istatistikler (s.45)
deikenlik lleri (s. 48)
korelasyon katsays (r) (s. 48)
medyan (s.47)
51
3
Davrann Evrimsel ve
Biyolojik Temelleri
Kaltm ve Davran 53
Evrim ve Doal Seleksiyon
nsan Genotipinde Varyasyon
Biyoloji ve Davran
67
Yaamnzda Psikoloji 78
Beyniniz gven duygusunu nasl belirler?
Kaltm ve Davran
Blm 1de, psikolojinin en nemli amalarndan biri olan
insan davranlarnn eitlilii altnda yatan nedenlerin kefini
aklamtk. Psikolojide nedensel aklamann nemli bir yn
doa m beslenme mi, bir baka deile kaltm m evre mi u
noktalarn aklamaktr. 1. Blmde yaptmz gibi saldrgan
davranlarn kkenleri sorusunu ele aln. Bireylerin biyolojik
doalarnn baz zelliklerinden dolay saldrgan olduklarn
dnebilirsiniz: Ebeveynlerinin birinden iddete eilim zellii kaltsal olarak gelmi olabilir. Veya tm insanlarn saldrganla eit derecede eilimli olduunu ve saldrgan bireylerin
iddet gsterilerinin iinde yetitikleri evrenin zelliklerine
gre deitiini dnebilirsiniz. Bu ikilemin cevab toplumun
Kalutum ve Davranu
53
54
Sonu olarak, Charles Darwinin evrim teorisini ileri srmesine sebep olan gzlemler nelerdi?
nsan Evrimi nsanolunun evrimletii koullara gz atacak olursak, baz fiziksel ve davransal zelliklerin neden insan
trnn tmnn biyolojik donanmnn bir paras olduunu
anlamaya balayabilirsiniz. Trmzn evrimi boyunca doal
seleksiyon iki ana adaptasyon zelliini iselletirmitir: iki ayak
zerinde yrme (bipedalizm) ve ensefalizasyon. kisinin bir
araya gelmesi insan medeniyetinin ykseliini salamtr. ki
ayak zerinde yrme atalarmzda 5-7 milyon yl nce ortaya
kt (Thorpe ve ark., 2007). ki ayak zerinde yrme yetisi
evrimletike, atalarmz yeni ortamlarn yeni kaynaklarn kefedebilmeye balad. Ensefalizasyon beynin byklndeki
art ifade eder. 4 milyon yl nce yaayan atalarmzn (Australopthecus gibi) beyin bykl yaklak olarak empanzelerinki
kadard (bkz. ekil 3.2, s. 57). 1.9 milyon yldan (Homo erectus)
200.000 (Homo Sapiens) yl kadar sonraya gelindiinde beyin
bykl katna kmt (Gibbons, 2007). Beynin bykl arttka, atalarmz daha zeki olup karmak dnme,
mantksal karm, hatrlama ve planlama gibi yetiler gelitirdiler (Sherwood ve ark., 2008). Buna ramen daha byk bir
beyne sahip olmak insann daha zeki olacan garanti altna
almamaktadr. Asl nemli olan beynin iinde geliip genileyen dokunun trdr (Gibbons, 2002). Devingen ve akll fenotiplerin kodlanmasndan sorumlu genotipler daha az uyumlu
genotiplerin insanolunun gen havuzundan yava yava kaybolmasna sebep oldu. Bylece sadece iki ayakllar oalabilme
frsatn yakalad.
ki ayakstnde yrme ve ensefalizasyondan sonra trmz iin evrimin en nemli dnm noktalarndan biri dilin
ortaya kmas olmutur (Sherwood ve ark., 2008). Dilin ilk
insanlara salad evreyle uyum avantajlarn dnelim. Alet
yapmak, iyi bir av veya balk tutma yeri bulmak, tehlikeden
kamak iin basit talimatlar zaman, enerji ve hayat kurtarabilir.
Herkesin hayat deneyimini ilk azdan duymak yerine deneme
yanlma yntemiyle insanlar bakalarnn paylat deneyimlerinden faydalanabilirler. Diyalog, hatta mizah, doal olarak bir
arada bulunan bir topluluk arasndaki sosyal balar sklatrabilir. Her eyden nemlisi dilin ortaya k bilgi birikiminin
nesilden nesile aktarlmasn salar.
Dil kltrel evrimin bir baka deyile doal deiikliklere
renme yoluyla uyumu salayan eilimin temel tadr. Kltrel evrim alet yapm, gelimi zirai teknikler ve endstri ile teknolojinin gelitirilmesine ivme kazandrmtr. Kltrel evrim
trmze doal koullara ok hzl ayak uydurabilme yeteneini kazandrmaktadr. rnein, kiisel bilgisayarlarn kullanmna adapte olma son yllarda gereklemitir. Buna ramen
kltrel evrim, soyut dnme ve renme kapasitesini kodlayan genler olmadan ortaya bile kamazd.
Kalutum ve Davranu
55
xemiejec 9ajk
Rekabet
kapeakcai ``e
|i\kb\eYXXi]\efk`g\\e
lp^le^\efk`g`ep\e`
e\j`c\XbkXid
9l^\efk`g`em\]\efk`g`e
]i\bXejpbj\c`i
jfeiXb`e\j`c[\
Kltr sanat, edebiyat, mzik, bilimsel bilgi ve insani aktiviteler dahil ancak insan genotipinin potansiyelleri sayesinde
mmkn olabilmitir.
56
Doal Seleksiyon
Nasul ler?
EKL 3.1
Bir trn zelliklerinin kendisini izleyen dllere nasl aktarldn inceleyen ilk sistematik aratrma 1866 ylnda Gregor
Mendel (1822-1884) tarafndan yaymland. Mendel almalarn bezelyeler zerinde gerekletirdi. Farkl tohumlardan yetien bezelyelerin rnein bezelyelerin yuvarlak ya da krk
grnm fiziksel zelliklerinin tohum veren bitkilerin fiziksel zelliklerinden tahmin edilebileceini kantlad.
Aratrmalara dayanarak Mendel, faktrlerin nesillerinin mlk olduuna karar verdi (Lander & Weinberg, 2000).
Mendelin almalar dier bilimadamlar tarafndan az dikkat
ekmesine ramen, modern teknikler aratrmaclara grselletirmeyi ve Mendelin faktrleriyle almay salad; uan biz
gen diye adlandryoruz.
Temel Genetik Her hcrenizin ekirdeinde DNA (deoksiribonkleik asit; bkz. ekil 3.3, s. 58) adn verdiimiz genetik materyal bulunur. DNA, gen ad verilen kk birimler
halinde bulunur. Genler protein retimi iin gereken komutlar verir. Bu proteinler vcudun fizyolojik sreleri ile vcut
yaps, fiziksel g, zek ve pek ok davran tr gibi fenotipik
zellikleri dzenler.
Genler ubua benzer bir ekle sahip kromozomlar zerinde bulunur. Anne karnna dtnz andan itibaren, ebeveynlerinizden 23 anneden 23 babadan olmak zere- 46
kromozom aldnz. Bu kromozomlarn her biri binlerce gene
Kalutum ve Davranu
57
EKL 3.3
Materyal
Genetik
EKRDEK
Lefton, Psikoloji 2003. Pearson Education Inc. zni ile yeniden retilmitir.
HCRE
KROMOZOM
DNA SEGMENT
58
TABLO 3.1
Yemek Kategorileri
MZ kizleri
Kaltm Tahmini
Tatlular
0.84
0.73
0.22
Sebzeler
0.88
0.67
0.42
Meyve
0.82
0.59
0.46
Et ve Baluk
0.90
0.52
0.76
Breenden, F.M., Plomin, R., Wardle, J., Gen ocuklardaki yemek seimleri kalutsalluu, Psikoloji & Davranu, 88, ss. 443-447, Telif hakku (2006),
Elsevierin izni ile.
ELETREL DNME
Aaudaki konular hakkunda daha fazla bilgi ve aluturma edinmek iin MyPsychLab.comu ziyaret edin.
Kefedin: Genetiin yapu talaru
zleyin: Gereksiz DNA
zleyin: Amilerde depresyon
sosyobiyoloji: Sosyal davranlarla insanlar ve dier trlerin yaratt sosyal sistemler dair evrimsel aklamalar getirmeye odaklanm alma
alandr
evrimsel psikoloji: Evrim teorisi ilkelerini kullanarak akl ve davran
inceleyen almadr.
Kalutum ve Davranu
59
EKL 3.4
ki Tr Nron
Dendrit
Akson
Soma
Akson
Dendritler
Ubirim
dmeleri
Sinir Sistemi
Grev Banda
Gzlerimizi insan genotipinin hayranlk uyandran rnlerine
eviriyoruz: Davran ve dnce eitlerinin tamamn mmkn klan biyolojik sistemler. Darwin Beaglea yapaca gezi
iin hazrlklara balamadan uzun zaman nce, bilim adamlar, filozoflar ve dierleri biyolojik srelerin gndelik hayat
zerindeki etkisini tartyorlard. Beyin almalar alanndaki
nemli figrlerden biri Fransz filozof Rene Descartesti (1596
1650). Descartes o zaman iin ok yeni ve yeni olduu kadar
radikal bir fikir ne srd: nsan vcudu bilimsel olarak aklanabilecek doa yasalar ve ampirik gzlemlerle - bir hayvan
makinesidir.
Sz konusu doal yasalarn izini sren aratrmaclara
sinirbilimci denmektedir. Bugn, sinirbilim, en hzl gelien
aratrma alanlarndan biri olmutur. Dzenli olarak nemli
bululara imza atlmaktadr. Bu blmn geri kalan ksmnda
amacmz duyularnzla elde ettiiniz bilginin sinirsel yntemlerle beyniniz ve vcudunuza nasl iletildiini aratrmak olacaktr. Bu ksmda, aratrmamza sinir sisteminin temel birimi
olan nronun zelliklerini tartarak balayacaz.
sinir bilim: Beyin ve beyin aktivitesi ile davran arasndaki ilikiyi aklayan bilimsel alma alandr.
nron: Sinir sistemi ierisinde yer alp dier hcrelere bilgi aktarmak,
bilgi almak ve bilgiyi ilemekte uzmanlam hcredir.
dendrit: Gelen sinyalleri alan nronlarn dallanm liflerdir.
soma: Nronun ekirdek ve stoplazmasn ieren hcre yapsdr.
60
NRON
Nron vcut ierisindeki dier hcrelere bilgi aktaran, bilgiyi
alp ilemekte uzmanlam hcreye denir. Nronlar ekil,
byklk, kimyasal kompozisyon ve ilev bakmndan eitlilik gsterirken, tm nronlar temel bir yapya sahiptir (bkz.
ekil 3.4) Beyninizde 100 milyar ile 1 trilyon arasnda nron
bulunur.
Nronlar ularnn birinden mesaj alrken dierinden
mesaj bir baka hcreye iletmektedirler. Hcrenin ana ksmndan darya doru gelien ve gelen sinyali almak iin kullanlan
dallanm liflere dendrit denir. Dendritlerin temel grevi gelen
mesajlar duyu alclardan ya da dier nronlardan almaktr.
Hcrenin ana ksm, bir baka deyile soma, canll devam
Baursak ierisinde bulunup baursaun byyp klmesinde rol alan nron. Sinirsel iletimlerin gereklemesinde
dendrit, soma ve aksonlarun grevleri nelerdir?
;\e[i`kc\iXcZkXiX]
U noktalar
ekirdek
Stoplazma
Soma
Akson
^nderen
EKL 3.5
Ianmierdmleri
Dipelinkl]
Nron dendritler araculuuyla sinir uyarularunu alur. Sonra sinir uyarularunu akson yoluyla dier nronlaru uyarmak
iin yayulan terman transmit dmlere iletir.
ettiren stoplazma ve ekirdei barndrr. Nron dendritler araclyla sinirsel uyarlar alglar. Daha sonra bu uyarlar aksonlar yoluyla dier nronlar uyarmak iin nrotransmiterlerin
yayld u noktalara gnderilir. Soma dendritlerden alnan
(baz durumlardaysa baka bir nrondan dolaysz olarak alnan)
uyarlarla ilgili bilgiyi birletirip, uzun bir lif kanalna, aksona
gnderir. Ardndan, akson kendi uzun kanal boyunca bilgiyi
iletir akson omurilikte birka fit uzunluktayken beyinde
bir milimetreden daha ksadr. Aksonun dier ucunda ikin,
ampul eklini andran ve nronun etrafndaki kaslar, dokular
ve dier nronlar uyaran u noktalar vardr. Nronlar genel
olarak bilgiyi tek ynde iletir: Dendritlerden soma araclyla
akson ve u noktalar (bkz. ekil 3.5).
Nronlar ana snfa ayrabiliriz. Duyusal nronlar duyu alc hcrelerden sinir sisteminin merkezine doru
mesaj iletir. Duyu alc hcreler a, sese ve vcut pozisyonuna olduka duyarl zel hcrelerdir. Motor nronlar mesajlar sinir sisteminin merkezinden kas ve dokulara doru iletir.
Beyinde bulunan nronlarn byk ounluu duyu nronlarndan dier arac nronlara ya da motor nronlara bilgi aktaran arac nronlardr. Vcutta bulunan her bir motor nron
iin beynin bilgi ileyen sistemini oluturan an arasnda 5000
kadar nron bulunur.
Bu nron eidinin nasl altn anlamak iin ardan kanma refleksini dnelim (bkz. s. 62 ekil 3.6). Deri
yzeyine yakn yerlerde bulunan ar alclar keskin bir nesne
tarafndan uyarldnda, duyu nronlar araclyla omurilikteki arac nronlara mesaj yollarlar. Arac nronlar motor
nronlar uyarr. Bylece acnn hissedilecei blgedeki kaslar
arya yol aacak nesneden uzaklatrlr. Beyin, ancak btn
bu sinirsel ilem gerekleip vcut uyarc nesneden geri ekildikten sonra durum hakknda bilgi edinir. Hayatta kalmann bu
gibi hzl eylemlere bal olduu durumlarda, ac algs genelde
tehlikeye fiziksel olarak tepki verildikten sonra gerekleir. Bu
tr durumlardan sonra beyin olay hafza sisteminde saklayarak daha sonra yaanabilecek benzer durumlarda tehlike yaratan nesnelerden zarar grmeden tamamen kamamz salar.
Beynin geni nron ana be on kat kadar ok yaylm gliyal hcreler bulunur (gliya). Gliya szc bize anlam hakknda
ipucu veren Yunan kkenli glue szcnden tremitir. Szcn kkeni hakknda bizlere nemli bir ipucu verir. Gliyalar
nronlar birbirine balar. Omurgal hayvanlarda baka pek ok
ilevleri de vardr. Birinci ilev bireysel geliim esnasnda kendini gsterir. Gliyal hcreler yeni doan nronlara beynin belli
noktalarna yerlemelerine yardm ediyor. kinci ilevi bir evin
bakm onarmna benzetebiliriz. Nronlar zarar grp ldnde,
blgedeki gliyal hcreler oalarak hcresel artklar temizliyor.
Nronlar arasndaki boluklar dolduran artk nrotransmiterlerle dier maddeleri de topluyorlar. nc ilev olarak yaltmdan bahsedebiliriz. Gliyal hcreler baz akson trleri etrafnda miyelin klf ad verilen bir yaltm katman oluturuyor.
61
Duyusal korteks
Motor nron
Kas
Deri haznesi
8raZ nron
Spinal kablo
Duyusal nron
EKL 3.6
ekilde gsterilen arudan kaunma refleksi sadece adet nronu gsteriyor: duyusal nron,
motor nron ve bir aracu nron
62
AKSYON POTANSYALLER
imdiye kadar nronlarn mesaj gndermesi birbirlerini uyarmas zerine genel olarak konutuk. Bilginin iletilip
ilenmesi iin sinir sistemi tarafndan kullanlan elektrokimyasal sinyal trleri zerine daha ayrntl konuma zaman geldi.
Bu sinyaller bildiiniz, hissettiiniz, arzuladnz ve yarattnz her eyin temel tadr.
Tm nronlara sorulan temel soru belirli bir zamanda ate
almal m almamal m bir uyarya tepki vermeli mi vermemeli
mi? sorusudur. Genel hatlaryla, nronlar bu karar alrken
dendrit ve somaya (hcrenin ana ksm) gelen bilgileri birletirip, bu girdileri kullanarak ate alp almamak gerektiini belirliyor. Daha resmi bir dil kullanacak olursak eer, her bir nron
uyarc girdi ate al - ve engelleyici girdileri ate alma yaklak olarak eit miktarda alacaktr. Nronlarda, zaman ve
mekan ierisinde doru ekilde alnan uyarc girdiler aksiyon
potansiyellerin retimine yol aacaktr. Nron ate alacaktr.
Aksiyon Potansiyellerin Biyokimyasal Temelleri Aksiyon potansiyellerin nasl altn aklayabilmek iin, nronlarn gelen bilgiyi birletirdii biyokimyasal ortam tanmlamalyz. Sinirsel iletimin tm iyon ad verilen elektrik ykl
paracklarn nronun hcreyi d ortamdan ayran ince zar
Dinlenme durumunda,
aksonu evreleyen sv
aksonun iindeki svdan
daha farkl iyonlara sahiptir.
Bu nedenle, hcrenin
iindeki sv d svyla
polarize olur ve nronun
dinlenme potansiyelini
salar.
EKL 3.7
Aksiyon potansiyeller aksonlarun hem iinde hem de duunda bulunan elektrik ykl iyonlara oransuz baludur.
Kaynak: Lefton, Psychology, 2003. Pearson Education, Inc.den izin alunarak yerinden retilmitir.
63
ya hep ya hi yasas: Aksiyon potansiyelinin bykl, uyar younluunun eik seviyesinin stndeki artndan etkilenmesi yasasdr.
tepkisizlik dnemi: Yeni bir sinir hareketi bir akson parasnda aktive
edilmediindeki dinlenme srecidir.
sinaps: Bir nron ve dieri arasndaki boluktur.
sinaptik iletimi: Bir nrondan sinaptik boluun kar ucuna bilgi aktarlmasdr.
nrotransmiter: Bir nrondan dierine geen, post sinaptik nronu
uyaran, bir nrondan salnan kimyasal ileticidir.
64
+40
Voltaj (milivolt)
Dinlenme potansiyeli
70
Zaman (milisaniyeler)
SNAPTK LETM
Aksiyon potansiyel aksondan u noktalara dek ekirge gibi
atlama macerasn bitirince, tad bilgiyi dier nrona aktarmak zorundadr. Ancak iki nron hibir zaman temas halinde
deildir. Bir sinaps ierisinde birleirler. Aralarnda nsinaptik
(verici nronun u noktas) zar ve sonsinaptik (alc nronun
dendrit ya da soma yzeyi) zar bulunur. Aksiyon potansiyel u
noktalara varnca, bir nrondan sinaptik boluun kar ucuna
bilgi aktarlmas olarak tarif edebileceimiz ve sinaptik iletim ad verilen bir olaylar dizisini etkinletirir (bkz. ekil 3.9).
Sinaptik iletim aksiyon potansiyel u noktalara varp sinaptik
kesecikler ad verilen kk yuvarlak paketleri u noktalarn i
zarna doru hareket ettirip oraya tutunmalarn saladnda
balar. Her keseciin iinde dier nronlarn uyaran biyokimyasal madde, nrotransmiterler bulunur. Aksiyon potansiyel
ayn zamanda iyon kanallarnn alp kalsiyum iyonlarnn
u noktalara giri yapmasna sebep olur. Kalsiyum iyonlarnn
ak, sinaptik keseciklerin yrtlp ierdikleri nrotransmiterlerin salnmna yol aar. Sinaptik kesecikler yrtlr yrtlmaz, nrotransmiterler sinaptik boluk ierisinde hzla dalr.
Sinaptik boluk bir sinir hcresinin u noktalaryla dierinin
hcre zar arasndaki bolua denir. Sinaptik iletimi tamamlamak iin, nrotransmiterler sonsinaptik zara yerlemi alc
molekllere balanr.
Nrotransmiterler alc molekllere iki koul altnda balanr. Birincisi, bir baka nrotransmiter ya da kimyasal madde
alc molekllere balanamaz. kincisi, nrotransmiterin ekli
alc moleklle uyumlu olmaldr anahtar ve anahtar deliinin
uyumu gibi. Eer bu koullardan sadece biri yerine getirilirse
nrotransmiter alc molekle yerlemeyecektir. Bu da postsinaptik zarn uyarlmayaca anlamna gelir. Nrotransmiter
alc molekle balanrsa, bir sonraki nrona ate alp almama
konusunda bilgi verebilir. Nrotransmiter grevini tamamlar
tamamlamaz, alc molekllerle olan ban zerek sinaptik
bolua geri dner. Burada ya enzimler tarafndan ayrtrlr
NROTRANSMTERLER VE LEVLER
Dzinelerce kimyasal maddenin beyin ierisinde nrotransmiter gibi ilev grd bilinmektedir ya da sanlmaktadr.
En youn olarak aratrlan nrotransmiterler bir dizi teknik
lt karlamaktadr. Her biri, nsinaptik u noktalarda
retilerek aksiyon potansiyel bu noktaya ulanca salverilir.
Nrotransmiterin sinaptik boluk ierisindeki varl sonsinaptik zarda biyolojik bir tepki retir; ve eer salnm engellenirse, bir baka tepki gereklemez. Davrann dzenlenmesi zerinde farkl nrotransmiterlerin sahip olduu etki
hakknda biraz fikir verebilmek iin, beynin gnlk ileyiinde nemli bir rol oynadklar kefedilen bir dizi nrotransmiteri ele alacaz.
Nrotransmiter
molekl
Akson
Sinirsel
tesir
BaYarZklar
Presinaptik
zar
Sinaptik
park
Postsinaptik
zar
9az nrotransmitler
blmeye uyar.
9az nrotransmitler
blmeye uymaz.
Hazne
bykl
Dendrit
EKL 3.9
Sinaptik leti
nsinaptik nron ierisindeki aksiyon potansiyel nrotransmiterlerin sinaptik bolua salunumunu salar. Boluun
sonuna varduklaru zaman ise sonsinaptik nronun zaruna yerlemi alucu molekller uyarulur. Aynu hcre ierisinde birden
ok nrotransmiter bulunabilir.
Asetilkolin Asetilkolin hem sinir sisteminin hem merkezinde hem de evresinde bulunur. Alzheimere (yal insanlarda sk grlen dejeneratif bir hastalk) yakalanm hastalarn hafza kaybnn, asetilkolin salglayan nronlarn
bozukluundan kaynakland dnlmektedir (Herholtz
ve ark., 2008). Asetilkolin ayn zamanda kaslarla sinirlerin
bulutuu noktada uyarc bir karaktere sahiptir. Kaslarn
kaslmasn salar. Asetilkolinin sinaptik etkinlii zerinde
bir dizi toksinin etkisi vardr. rnein genellikle iyi korunmayan yiyecekler zerinde bulunan botulinyum, insanlarn solunum sistemi ierisinde bulun asetilkolin salnmn
engelleyerek zehirlenmelerine yol ayor. Botulizm olarak
bilinen bu zehirlenme boulmak suretiyle lme neden olabilir. Amazon yerlilerinin mzrak ularnda kullandklar bir
zehir olan krare kritik asetilkolin alclarn igal edip transmiterlerin olaan ileyiini engelleyerek akcier kaslarnn
felcine sebep oluyor.
GABA GABA (gama-aminobutrik asit) beynin ierisinde en
ok bulunan engelleyici nrotransmiterlerden biridir. GABA
beyin sinapsislerinin ounda haberci olarak kullanlr.
GABAya duyarl nronlar zellikle beynin talamus, hipotalamus ve artkafa loblarnda younlamtr (bkz. ss. 72-76).
GABA nral etkinlikleri engelleyerek psikopatolojinin baz
trlerinde kritik bir rol oynar. Beyinde bulunan nrotransmiter seviyesi dtnde, insanlar kayg ve depresyon
deneyimleyebilirler (Kalueff & Nutt, 2007). Kayg bozukluklar Ksanaks veya Valium gibi GABA aktivitesini arttrc benzediozapine ilalar ile tedavi edilir. Benzediozapine
ilalar GABA alclarna dorudan balanmaz. Daha ziyade
GABAya postsinaptik alc molekllere balanmasnda yardmc olur.
Glutamat Glutamat beyinde en ok bulunan uyarc nrotransmiterdir. Glutamatlar bilginin iletimini saladklar
iin duygusal tepki, renme ve hafza konusunda kritik bir
neme sahiptirler (Goddyn ve ark., 2008). Glutamat alclarnda ilevsel bozukluklar grldnde renme daha yava
gerekleir. Beynin glutamat seviyesindeki bozukluklar izofreni gibi eitli psikolojik bozukluklarla ilikilendirilmitir
(Harrison ve ark., 2008). Glutamat ayn zamanda uyuturucu, alkol ve niktoin bamllnda da rol almaktadr. Aratrmaclar bu bamllklarn tedavisi iin beynin glutamat
kullanmn deitirme olaslklarn aratrmaya baladlar
(Markou, 2007).
65
Dopamin, Norepinefrin
Serotonin Katekolaminler
ve
66
Biyoloji ve Davran
Artk sinir hcrelerinin iletiim kurmasn salayan temel
mekanizmalar kavradnz. Bu nronlarn bedeninizi ve aklnz
ynlendiren daha geni sistemlerde toparlamann vakti geldi.
Konumuza aratrmaclarn yeni keifleri hzlandrmak iin
kullandklar teknikleri tartarak balayacaz. Daha sonra,
sinir sisteminin yapsn genel olarak aklayacaz. Sonra da,
beyne daha ayrntl bir biimde deineceiz. Endokrin sisteminin, sinir sistemi ve beyinle birlikte alan ikinci biyolojik
Biyoloji ve Davranu
67
68
Dilleri incelemek iin yeterli zaman geirdiyseniz isimlerin ve fiillerin farkl grevleri yerine getirdiinin bilincindesinizdir. Bir aratrma takm; tTMSyi, bu iki szck
trn rettiinizde beynin farkl blgelerinin i banda
olduunu kantlamak iin kullandlar (Cappelletti ve ark.,
2008). Deneyde katlmclar bilgisayar tarafndan gsterilen basit szck beklerini tamamladlar. rnein katlmclar Bugn yryeceim. cmlesini okuyacak ve sonra
Dn cmlesini kuracaklard. Benzer ekilde O geldi
cmlesini okuyup Onlar cmlesini kuracaklard.
Normal koullarda katlmclarn olduka hzl bir ekilde
yrdm ve geldiler cevaplarn vermeleri gereklidir.
Fakat aratrmaclarn bu cevaplarn gelmesini salayan
beyin blgelerinde lezyon oluturmak iin tTMSyi kullanabildiini farz edin. Daha sonra katlmclarn cevaplarnn yavalamasn bekleyeceiz. Aslnda aratrmaclar,
tTMS tarafndan uyarldnda isimler deil de fiiller iin
daha dk performans gsteren sadece bir beyin blgesi
(Broca blgesi yaknlarnda) tanmladlar. Bu bilgi beyin
srelerinizin isimler ve fiiller arasnda ayrm yapt hipotezini desteklemektedir.
Bu deneyin insan olmayan katlmclarla yaplmasnn neden
imknsz olduunu anlayabilirsiniz: Doal olarak isim ve fiilleri
reten tek tr insanlardr.
Dier durumlarda nrologlar beyin blgelerinin fonksiyonlar hakknda bilgiyi direkt olarak bu blgeleri uyararak
elde ederler. rnein 1950li yllarn ortalarna gelindiinde
Walter Hess (18811973), beynin derinliklerindeki dokular
aratrmak amacyla elektrikle uyarm kullanan ilk kii olmutur. Mesela Hess serbeste dolaan kedilerin beynine elektrotlar
yerletirdi. Bir dmeye basarak elektrotun bulunduu blgeye
az miktarda bir elektrik aknts gnderdi. Hess; yaklak 500
kedideki 4.500 beyin blgesinin her birini uyararak davransal
sonular zenle kaydetti. Hess; elektrotun bulunduu konuma
bal olarak uyku, cinsel uyarlma, endie veya korku gibi duygularn anahtarn almas ile harekete geirilebileceini ve ayn
hzla sndrlebileceini ortaya kard. rnein beynin belirli
blgelerinin elektrikle uyarlmas, normalde sakin olan kedilerin fkeden kudurmasna ve kendilerini en yaknda bulunan
nesneye doru atmasna neden oldu.
Beynin boyutlu grntlerini elde etmek iin aratrmaclar bilgisayarl tomografi (CT ya da CAT) tekniini
kullanabilirler. nsanlar CT taramasna girdiklerinde, kafalar
X-n kayna ve X-n detektr ieren halka eklindeki
bir blmeye yerletirilir. Tarama srasnda odaklanm X-n
demetleri, farkl alardan bireyin kafasndan birok kez geer.
Bilgisayar her bir X-n grntsn beynin ilgili grntlerine yerletirir. Aratrmaclar genellikle CT taramalarn beyin
hasarnn ya da beyin anormalliklerinin yerini ve derecesini
belirlemek iin kullanrlar.
Pozitron yayc tomografi yani PET ile yaplan aratrmada deneklere farkl radyoaktif (fakat gvenli olanlar) maddeler verilmitir. Bu radyoaktif maddeler en sonunda beyne ular ve burada aktif beyin hcreleri tarafndan alnr. Kafatasnn
dndaki kayt aletleri, farkl bilisel ve davransal faaliyetler
srasnda aktif olan hcreler tarafndan salglanan radyoaktiflii tespit edebilir. Daha sonra bu bilgi, farkl psikolojik aktivitelerin o anda nerelerde olduunu gstererek beynin dinamik
portresini oluturan bir bilgisayara aktarlr. (bkz. ekil 3.10)
Manyetik rezonans grntleme yani MRI, beynin ierisinde enerji sinyalleri retmek iin manyetik alan ve radyo
dalgalarn kullanr. Sinyal farkl frekanslara ayarland zaman
baz atomlar manyetik alann etrafnda toplanrlar. Manyetik sinyal ortadan kaldrldnda atomlar ilk konumlarna
Biyoloji ve Davranu
69
EKL 3.10
Bu PET taramalaru farklu grevlerin beynin farklu blgelerinde sinirsel aktiviteleri oluturduunu gsterir.
SNR SSTEM
Sinir sistemi; beyni ve vcutta bulunan sinir dokularn oluturan milyarlarca sayda, olduka zellemi sinir hcrelerinden
ilevsel MRI (fMRI): Beyindeki hcrelere kan aknda meydana gelen
manyetik deiiklikleri tespit ederek MRI ve PET taramalarnn salad faydalar birletiren beyin-grntleme tekniidir.
merkezi sinir sistemi (CNS): Beyin ve omurilikten oluan sinir sistemi
ksmdr.
periferal sinir sistemi (PNS): Beden duyu alclarn CNSye ve CNSyi
kaslara ve bezlere balayan omurilik ve kafatas sinirlerinden oluan
sinir sistemi ksmdr.
70
EKL 3.11
Periferal sinir sistemini oluturan duyusal ve motor sinir dokularu omurilik yoluyla beyne balanur.
Kaynak: Richard D. McAnulty and M. Michele Burnette. Fundamentals of Human Sexuality, s. 87. Published by
Allyn and Bacon, Boston, MA. Copyright 2003 by the author. Pearson Education. Inc.ten izin alunarak yeniden
retilmitir.
Biyoloji ve Davranu
71
Sinir Sistemi
sempatik altblm: Otonom sinir sisteminin acil tepki ve enerji hareketlilii ile ilgilenen alt blmdr.
parasempatik altblm: Otonom sinir sisteminin bedenin i fonksiyonlarnn rutin ileyiini takip eden beden enerjisini koruyan ve yenileyen
alt blmdr.
beyin sap: Bedenin temel hayat srelerini dzenleyen beyin yapsdr.
medulla: Nefes alma, uyanma ve kalp atn dzenleyen beyin sap
blmdr.
kpr: Omurilik ile beyni ve beynin ksmlarn birbirine balayan beyin
sap blgesidir.
retikler oluum: Serebral korteksi gelen duyu sinyallerine kar uyaran
ve bilin kazanma ve uykudan uyanmadan sorumlu olan beyin sap
blgesidir.
72
Parasempatik
alt blm (toparlama)
Sempatalji
Parasempatik
Gzbebei klr,
gzya glanlarn tutar.
Gzya
glandlerini uyarr.
Salyalama
artar.
Gzbebeini geniletir.
Salyalamay tutar,
terlemeyi
arttrr.
Kalp yavalar
Kalbi hzlandrr.
Bron klr.
Bronlar geniletir.
Midenin
sindirimle ilgili
ilevleri der.
Midenin
sindirimle ilgili
ilevleri artar.
Sempatik
gagliyal
Spinal zinciri
kablo
Barsan
sindirimle ilgili
ilevi artar.
drar torbas yaplanr.
EKL 3.13
Adrenalin
salglar.
Barsan
sindirimle
ilgili ilevi
der.
drar torbas
konstriksiyonunu tutar.
Gnlk i ileyii ve davranuu dzenleyen parasempatik sinir sistemi solda gsterilmitir. Stresli
durumlarda i ileyii ve davranuu dzenleyen sempatik sinir sistemi ise sada gsterilmitir.
Sempatik sinir sisteminin sinir liflerinin omurilie giderken ya da oradan gelirken sinir sistemine
ya da uzmanlamu nron zinciri demetleri olan gangliyalara balanduunu unutmayun.
Biyoloji ve Davranu
73
Limbik sistem:
Duygular ve gdlenmi
davranlar dzenler.
Beyinsel korteks:
Kark beyinsel
srete yer alr.
Limbik
sistem
Hipotalamus: Vcudun i
blmn ynetir.
Beyincik:
Egdml
hareketleri dzenler.
Beyin sap: Beyinin deiim
ve uyar sistemini kurar.
Talamus: Duyusal
bilgi aktarr.
EKL 3.14
Talamus
Beyin
sap ve
beyincik
Omurilik: Beyinden ya da
beyne giden nral lifler
iin bir yoldur.
Beyin Yapularu
Beyin birok nemli bileen ierir, bunlarun iinde beyin sapu, beyincik, limbik sistem ve serebral
korteks vardur ve bunlarun hepsi karmauk bir tasarumda birbiriyle uyumlu ekilde hareket eder.
Ameliyattan uzun yllar sonra bile, ameliyatn gerekletirildii 1953 ylnda yaadna inanmaya devam etti.
H.M. 50 yl boyunca yardmsever bir katlmc olarak aratrmaya katld. 2008 ylnda yaamn yitirdiinde, beyin ilevi
hakknda ok nemli bir eletirel bilgi miras brakmt. rnein, her zaman 1953te yaadn zannetse bile, hipokampsndeki zarardan sonra baz yeni bellek trleri oluturabilmiti.
Mesela, yeni beceriler edinebiliyordu. Bu izgi, kaza geirdiinizde ve hipokampsnz zarar grdnde bile yeni grevler
renebileceinizi ama bunu yaptnz hatrlamayacanz
ortaya koymaktadr! Aratrmaclar hipokampse odaklanmay
srdrdke, yapnn farkl blgelerinin bile farkl bellek trlerinin ediniminde nasl rol oynadn daha ayrntl bir ekilde
anlamaya baladlar. (Zeineh ve ark., 2003). 7. Blmde bellek
edinimi iin hipokampsn ilevleri konusuna dneceiz.
Amigdala duygusal kontrolde rol oynar. Bu kontrol ilevinden dolay amigdala zerindeki blgelere zarar verilmesi
kt kalpli birey olarak kabul edilen insanlarda sakinletirici
74
bir etki yapabilir (15. Blmde psikocerrahi konusunu tartyoruz). Ancak, amigdalann baz blmlerine zarar verilmesi,
znt ve korku gibi olumsuz ierimli duygular yzde olutuunda onlar tanmamaya neden olur (Adolphs & Tranel,
2004). Ayrca amigdala duygusal ierimli hatralarn oluturulmas ve tutulmas ileminde de nemli bir rol oynar (LaBar,
2007). nsanlar otobiyografik bilgilerini belleklerinde tutarken,
amigdaladaki etkinlik hatralarn duygusal younluunu tahmin eder (Daselaar ve ark., 2008).
Hipotalamus beyindeki en kk paralardan bir tanesidir fakat en temel gnlk etkinliklerimizin ounda nemli
bir rol vardr. Aslnda gdl davranlarla (yemek yemek,
su imek, scaklk dengeleme ve cinsel uyarlma dahil) ilikili
fizyolojik ilemleri dzenleyen birok ekirdek ve kk nron
demetlerinden olumutur. Hipotalamus bedenin i dengesini,
baka deyile homeostaz srekli klar. Bedenin enerji rezervleri dtnde, hipotalamus organizmay yemek bulmak ve
yemek konusunda tetikler. Vcut scakl dtnde, damarlar bztrr ve minik istemsiz hareketlere ya da bilinen
adyla titremeye neden olur. Ayrca endokrin sisteminin
etkinliklerini de dzenler.
Talamus
EKL 3.15
ve Beyincik
Varoli kprs
Beyincik
Medulla
Retikler dzen
EKL 3.16
Limbik Sistem
Sadece memeli hayvanlarda bulunan limbik sistemin yapularu, gdlenmi davranu, duygusal durumlar
ve bellek ilemleri ile ilikilidirler.
Hipotalamus
Amigdala
Hipokamps
Biyoloji ve Davranu
75
DfkfiXcXe
MZlk_`jXcXe
Oksipital
(artkafa) lobu
9ifZXXcXe
>ij\cXcXe
Vcuttaki saylar alt yz kadar olan istemli kaslarn hareketleri motor korteks tarafndan kontrol edilir, motor korteks
n loplarda merkezi sulkusun hemen nnde yer alr. Beynin
bir yanndan verilen komutlarn bedenin dier yanndaki kaslara
gnderildiini unutmayn. Ayrca, bedenin daha alt ksmlarndaki kaslar, rnein ayak parmaklarndakiler, motor korteksin en
st ksmndaki nronlar tarafndan kontrol edilirken daha yukarlardaki kaslar, rnein boazdakiler, motor korteksin daha alt
ksmlarndaki nronlar tarafndan kontrol edilir. ekil 3.18de
grdnz gibi, bedenin daha st blmleri alt blmlere gre
ok daha ayrntl motor talimatlar almaktadrlar. Motor korteksin en byk iki blm parmaklara, zellikle baparmaa,
ve konuma ile ilikili kaslara ayrlmtr. Beyinde daha byk
alanlar olmas, insanlarn eyalar kullanma, ara yapma, yeme
ve konuma etkinliklerindeki nemini gstermektedir.
Bedensel-duyusal korteks ksmi loplarn solunda ve
sandaki merkezi sulkuslarn hemen arkasnda yer alr. Korteksin bu blm scaklk, dokunma, beden pozisyonu ve ac
hakknda bilgi iler. Motor kortekse benzer ekilde, duyusal
korteksin st ksm bedenin daha aa taraflar ile ilikilidir,
alt ksm da daha yukar ksmlarla ilikilidir. Duyusal korteksin alannn ou dudak, dil, baparmak ve iaret parmaklarna
ayrlmtr, bunlar bedene en nemli duyusal girdileri salayan
blmlerdir (bkz. ekil 3.18). Motor korteks gibi bedenselduyusal korteksin sa yars, bedenin sol yars ile iletiim kurar,
sol yars da bedenin sa yars ile iletiim kurar.
itme bilgisi, iki temporal lobun iinde bulunan iitme
korteksinde ilenir. Her bir yarkredeki iitme korteksi her
iki kulaktan bilgi alr. itme korteksinin bir alan dil retme
ile ilikilidir, farkl bir alanda dil kavray ile ilikilidir. Grme
girdisi oksipital lopta, beynin arkasnda yer alan grsel kortekste ilenir. Burada en byk alan gzn arka tarafnda yer
alan retinann merkez blmnden gelen girdiye ayrlmtr.
Retinann bu alan en ayrntl grsel bilgiyi salar.
Serebral korteksin tamam duyusal bilgi ilemeye ve kas hareketi ynetmeye ayrlmamtr. Aslnda, serebral korteksin byk
blm bilginin yorumlanmas ve btnletirilmesi ile ilikilidir.
Planlama ve karar verme gibi ilemlerin badatrma korteksinde meydana geldiine inanlmaktadr. Badatrma alanlar
korteksin birok blgesine dalmtr, blgelerden bir tanesi
ekil 3.18de gsterilmitir. Badatrma korteksi, ortamdaki
frontal (n) lob: Beynin yanal yar stnde ve merkez sillon nnde yer
alan blgesi; motor control ve bilisel aktivitelerde kullanlr.
parteral (yan) lob: Yanal figrn stndeki korteksi ieren beynin n
lobunun arkasndaki blmdr.
oksipital (artkafa) lob: Beynin en arka blgesi olup ana grsel korteksi de
kapsar.
Temporal
lop
`kj\cXcXe
EKL 3.17
N\ie`Zb\XcXe
Serebral Korteks
76
temporal lob: Beynin yanal oluunun altnda bulunan bir blge; iitme
korteksini ierir.
Wernicke alan: Beynin akc konuma retimini ve alglamasn salayan
bir blgesi.
motor korteks: Bedenin istemli kaslarnn hareketini kontrol eden beyin
korteksinin bir blgesidir.
bedensel-duyusal korteks: Yan loblarn, vcudun eitli blgelerinden
gelen duyusal verileri ileyen ksmdr.
iitme korteksi: Temporal lobun, sesli bilgiyi alp ileyen blgesidir.
grme merkezi: Grsel bilginin ilendii artkafa lobudur.
balant morteksi: Birok yksek seviyeli beyin srelerinin gerekletii
beyin korteksinin paralardr.
Birincil motor
akca
i
m
ak
ar
g
ba
r\
t
aim
`a
ayak
g
g
ar
\l
m
a
om
u
z
b`c
\k
baca
yutkunma
`n\m\
z
du
da
kla
ayak
garmaklar
b`c
\c
\k
ga
ba ima \c
g kca
ai i
m
ak
om
diz
uz
Birincil
somatosensori
Birincil
motor
Birincil
iitsel
ve duysal
Yirleim alan
EKL 3.18
Birincil grsel
[erine giqlenmi
Yepinin geri balan
\n\
Birincil somatosensori
Vcudun farklu kusumlaru evresel stimlasyona ve beyin kontrolne daha ok ya da daha az duyarludur.
Vcudun belirli bir blgedeki duyarluluu o blgeye ayrulan selebral korteks alanla ilgilidir. Bu ekilde,
vcut paralarunun boyutu kendilerine ayrulan kortikal alanla ilgilidir ve bylece vcut izilir. ekildeki en
byk vcut parasu, evresel uyarulara en hassas olanudur.
HEMSFERK YANALLAMA
Esasen hangi tr bilgiler aratrmaclar, beynin iki yarkresinin ilevlerinin farkllat konusunda phe duymaya sevk
etmitir? Paul Brocann, Tan zerinde otopsi yaptnda sol
yarkrede hasar tespit ettiini hatrlayn. Broca, bu orijinal
kefi takip ettiinde benzer dil yetenei aksaklklar (Broca afazisi olarak bilinen durum) gsteren dier hastalarn da beyinlerinin sol yanlarnda hasar olduunu bulmutu. Beyin sa
yan zerindeki ayn blgelerde oluan hasarlarda ise ayn etki
grlmyordu. Ne sonu karlmal?
Yarkresel farklar aratrma ans, ilk olarak, cerrahlar
ilerlemi epilepsiyi tedavi etmek iin korpus kallosumu kestiklerinde ortaya kmtr. nceden belirtildii gibi korpus
kallosum iki yarkre arasnda karlkl olarak bilgi transfer
eden yaklak 200 milyon sinir lifinden oluan demete verilen isimdir (bkz. s. 79daki ekil 3.19). Bu cerrahi ameliyatn
amac epilepsi nbetinden sonra gelen iddetli elektriksel aktivetenin yarkreler arasndan gemesini engellemektir. lem
genellikle baarldr ve hastann ameliyat sonras davranlar
ou durumda normal grnr. Bu tr ameliyatlardan geen
hastalara ou zaman blnm beyin hastalar denilmektedir.
Biyoloji ve Davranu
77
Yaamnzda Psikoloji
BEYNNZ GVEN DUYGUSUNU NASIL BELRLER?
cunun bir para birimleri havuzunu
dautmasunu gerektiriyordu. Her turda,
yaturumcu 12 para biriminden ka tanesine yaturum yapacauna karar vermek
zorundaydu. Deneyciler mutemete
bu yaturumlar karuluunda gelir saladu.
Sonra bu mutemetin geliri yaturumcu
ile paylaup paylamama fursatu vardu.
Aslunda, oyunun yarusundayken yaturumcularun hepsi aynu geridnt aldu:
Deneyciler onlara henz zamanun yarusunda sadece adil paylarunu alduklarunu
sylediler. Mutemetlere gven olmaz!
Oyunun ikinci yarusunda olanlar
yaturumcularun oksitosin seviyelerine
baluydu. Oyun balamadan nce
yaturumcularun yarusuna burun
spreyinden bir doz hormon verilmiti.
(Emilimi salanduunda hormon beynin
iine geebilecekti) Dier katulumculara
plasebo verildi. Oyunun ilk yarusunda,
yaturumcularun oksitosin mi plasebo
mu alduklaru fark yaratmadu. ekil, her
turda katulumcularun yaturduklaru ortalama
para birimi sayusunu gstermektedir.
Grdnz gibi, geridntten
nce oksitosin katulumcularu ile
plasebo katulumcularu neredeyse aynu
sayuda yaturum yapmulardur. Bu
adama gvenme! geridntnn
katulumcularun yaturumunu azaltmalarunu
Gven oyunu
tetiklemesini bekleyebilirsiniz.
Plasebo grubunun yaptuu tam da
bu oldu. Oyunun ikinci yarusunda
yaturumlaru dt. Ancak, oksitosin
grubunun yaturumlaru dmedi.
Aslunda, ekilde grebildiiniz gibi
eilim tersi ynde oldu. Auk olduu
zere, deney ncesi oksitosin dozu,
katulumcularun dier oyuncularun
gvenlerini ihlal ettii bilgisine gre
hareket etmelerini engellemitir.
Bu projede bir unsur daha
var: Yaturumcular karar verirken fMRI
taramalarundan geiyorlardu. Bu beyin
verileri, araturmacularun katulumcularun
beyinlerinin hangi blmelerinin oksitosin dozundan etkilendiini belirlemelerini saladu. Taramalar, oksitosin
katulumcularunun korku tepkileri ile ilikili
amigdala gibi beyin blgelerinde
daha az beyin etkinlii gsterdiklerini
ortaya ukardular. Araturmacular, oksitosinin korku tepkilerini krelttiini ve
bylece katulumcularun ihanet riski olan
durumlarda gven duyma yeteneklerini artturduunu ortaya koymulardur
(Baumgartner ve ark., 2008, s. 645).
Bu alumayu okuduktan sonra,
beyninizdeki oksitosin miktarunu
merak etmi olabilirsiniz: Beyninizin
kimyasu arkadalarunuza gvenmeyi
mi gvenmemeyi
mi nkoulluyor?
Oksitosin
Araturmacular,
Plasebo
insanlarun oksitosin seviyelerindeki
farkluluklarun sosyal
davranularunda nasul
nemli bir etkisi
olduunu yeni yeni gz
nnde bulundurmaya
baluyorlar (Bartz &
Hollander, 2006; Lim &
Young, 2006).
78
Korpus kallosum
JfcpXidbi\
JXpXidbi\
Sol
gz
SX
gz
Retinal grnt
Optik sinir
Nral patikalar
Grsel
Yirleid
korteksi
EKL 3.19
Korpus Kallosum
Grsel korteks
EKL 3.20
Patikalar
Her gzn apraz i kusumlarundan, beyinin bir tarafundan dierindeki korpus kallosuma gelir. Patikalar bilgiyi
gzn do kusumlarundan karuya gndermezler. Korpus
kallosumu kopartmak, bilgiyi sa grsel alandan seerek
tm sa yarumkreye gitmesini nler, sol grsel alan
bilgisi sol yarumkreye giremez.
Biyoloji ve Davranu
79
Sol
Fiksasyon
nokkas
SX
Sol
Fiksasyon
nokkas
?
cam
SX
80
Tiroidler ve
paratiroitler
Tiroidler ve
paratiroidler
Adrenaller
Pankreas
Adrenaller
Pankreas
Pldlrtalk
Testisler
Pituiter
EKL 3.22
Hipofiz bezi en sada gsterilir.Solda gsterilen bezleri dzenleyen ana salgu bezidir. Hipofiz bezi limbik
sistemin nemli bir yapusu olan hipotalamusun kontrol altundadur.
ENDOKRN SSTEM
nsan genotipi, endokrin sistemi ikinci olduka karmak
dzenleyici sistem olarak snflandrlr. Bu sistem sinir sisteminin iine katkda bulunur. Endokrin sistemi kan dolamna hormon isimli kimyasal ileticiler reten ve salglayan
bir bez adr (ekil 3.22). Hormonlar gnlk ileyite olduka
nemlidirler. Baz durumlarda ise ok daha hayati olabilirler.
Hormonlar bedensel bymeyi etkilerler. Birincil ve ikincil
cinsellik zelliklerinin gelimesini balatr, devam ettirir ve
durdururlar; uyarlma seviyelerini ve farkndal etkilerler;
ruh hali deiimlerinin temelini olutururlar ve bedenin kendi
enerjisini kullanma oran olan metabolizmay dengelerler.
Endokrin sistemi enfeksiyon ve hastalkla savamaya yardm
ederek organizmann yaamn destekler. Cinsel uyarlmay
dzenleyerek, reme hcrelerinin retimini ve annelerde st
retimini salayarak canllarn yaamsal devamlln salar.
Bu yzden etkili bir endokrin sistemi olmadan hayatta kalamazsnz.
Endokrin bezleri kan dolamndaki kimyasal madde
seviyelerine tepki verirler ya da dier hormonlar veya sinir
drtleri tarafndan tetiklenirler. Hormonlar daha sonra kana
salglanr ve belirli reseptrleri olan uzaktaki hedef hcrelere
seyahat ederler; hormonlar ancak genetik olarak tepki vermeye ntanml olduklar yerlerde bedenin kimyasal dzenleme programnda etkilerini gsterebilirler. eitli ama zgl
hedef organlar ya da dokular etkileyerek hormonlar ok
byk aralkta deien biyokimyasal sreleri dzenleyebilirler. Bu ok ynl iletiim sistemi, kan ekeri ve kalsiyum seviyesinin sabit tutulmas, karbonhidrat metabolizmas ve genel
beden geliimi gibi yava ve srekli srelerin kontrolne izin
verir. Fakat kriz durumlarnda ne olur? Endokrin sistemi kan
dolamna adrenalin hormonu da salglar; adrenalin vcudunuza enerji verir, bylece zorluklarla hzlca mcadele edebilirsiniz.
Daha nce bahsettiimiz gibi hipotalamus olarak bilinen beyin yaps, endokrin sistemi ile merkezi sinir sistemi
arasnda bir aktarm sistemi olarak i yapar. Hipotalamustaki
zellemi hcreler dier beyin hcrelerinden mesaj alrlar,
bu mesajlar hipofiz bezine birka farkl hormona salnmasn
emreder. Burada dier hormonlarn salnmasn ya da inhibite
edilmesini tetikler. Hormonlar bedenin birok farkl blgesinde retilir. Bu fabrikalar eitli hormonlar retirler, sayfa
82deki, Tablo 3.2de gsterildii gibi her biri farkl bedensel ilemleri dzenlerler. Bu ilemlerden en nemlilerine bir
bakalm.
Biyoloji ve Davranu
81
TABLO 3.2
Bezler:
Hipotalamus
n hipofiz
Testisler ve yumurtaluk
Meme st retimi
Metabolizma
Stress reaksiyonlaru
Arka hipofiz
Su korumasu
Meme st boaltumu
Rahim daralmasu
Tiroid
Metabolizma
Geliim ve gelime
Para tiroid
Kalsiyum seviyeleri
Baursak
Sindirim
Pankreas
Glikoz metabolizma
Adrenaller
Yumurtaluklar
Testisler
Yumurta retimi
Sperm retimi
Erkekteki cinsel istek
Hipofiz bezi genellikle en nemli bez olarak adlandrlr.nk dier btn endokrin bezlerinin salglanmasn
etkileyen ona yakn farkl trde hormon ve bir de bymeyi
etkileyen hormon retir. Bu byme hormonun eksiklii
ccelikle sonulanr; fazlas ise ar bymeye neden olur.
Erkeklerde hipofiz salgs testislerde sperm retimini tetikleyen testosteron salglamasn tetikler. Hipofiz bezi ayrca
yzde sa, ses deiimi ve fiziksel olgunlama gibi erkek
ikincil cinsel zelliklerinin geliimi ile de ilikilidir. Testosteron saldrganl ve cinsel istei de arttrabilir. Kadnlarda,
hipofiz bezi strojen retimini tetikler. Bu, kadn dourgan
yapacak yumurtalndan yumurta salnmn tetikleyecek
hipofiz bezi: Beyinde byme hormonu salglayan ve endokrin bezlerinden dier hormonlarn salglanmasna etki eden bez.
testosteron: Sperm retimini canlandran ve erkein ikincil cinsiyet
zelliklerinin geliiminden sorumlu olan, testislerde salglanan erkek
seks hormonu.
strojen: Yumurtalklar tarafndan retilen kadn seks hormonu, yumurtalarn yumurtalklardan salnmasndan sorumludur ve kadn reme
yapsn ve ikincil cinsiyet zelliklerini dzenler.
plastisite: Beynin performansnda deiiklikler yapma sreci, yeni sinapslar ya da var olan sinapslarn ilevinde deiiklikler yapma srecidir.
82
ESNEKLK VE NROJENEZ:
DEEN BEYNLERMZ
imdi sinir sisteminiz hakknda gzel bir temel bilginiz var:
Tek bir zamanda milyonlarca nron bedeninizin ve zihninizin nemli ilerini yapmak iin iletiim kuruyor. Beyni daha
da ilgin yapan ey ise btn nral iletiimin tek bir sonucu
olmas: Beyin zamanla deiiyor. Bir an durup beyninizi deitirmek ister misiniz? Birka sayfa geri gidin ve aksiyon potansiyeli tanmn ezberleyin. O tanm ya da baka dier yeni
bilgileri renmede baarl olursanz, beyninizde deiiklik
yapm olursunuz. Aratrmaclar beynin performansndaki
deiimlere plastisite adn veriyorlar. Sinirbilim alannda
birok aratrma esnekliin fiziksel temellerine odaklanmaktadr. rnein, aratrmaclar yeni sinapslarn oluumundan ya da mevcut sinapslarn iletiimindeki deiikliklerden
renmenin nasl doduunu aratryorlar. (Miyashita ve
ark., 2008).
Beyin plastisitesi yaam deneyimine dayandndan beyinlerin farkl ortam ve etkinlik etkisi gstermesine armayacaksnz. Mark Rosenzweig nclnde yaplan bir dizi alma
zenginletirilmi ya da verimsizletirilmi ortamlarda yetitirilen farelerin beyin durumu sonularn gsterdi (grler iin
baknz: Rosenzweig, 1996, 1999). lk alma gen hayvanlarn avantajl olduunu gsterdi. Zenginletirilmi ortamlarda
yetitirilen farelerin ortalama korteksleri, verimsizletirilmi
ortamdakilere gre daha kaln ve daha ard (kalnlk-arlk
pozitif zelliklerdir). Aratrmaclar ortamsal zenginletirmenin yetikin hayvanlarn beyinlerine etki yapmaya devam ettiini kantlamlardr.
ELETREL DNME Yetikin farelerde Plastisite zerindeki alumayu bir dnn. Araturmacular neden hem aktif olmayan
hem de sosyal kontrol gruplarunu kullandular?
Aaudaki konu baluklaru hakkunda daha fazla tekrar ve pratik
iin MyPsychLab.com sitesini ziyaret edin:
zleyin: MKM ve Beyin Taramalaru
Benzerini Yapn: Yarukresel Deney
Benzerini Yapn: Blnm Beyin Deneyleri
Biyoloji ve Davranu
83
Kaltm ve Davran
Trler doal seilim ile ortaya kar ve zamanla deiirler.
nsanlarn evriminde, iki ayak zerinde yrme ve ense-
ANAHTAR TERMLER
aksiyon potansiyelleri (s. 62)
ya hep ya hi yasas (s. 64)
amigdala (s. 74)
badatrma korteksi (s. 76)
iitsel korteks (s. 76)
otonomik sinir sistemi (s. 71)
akson (s. 61)
hcre sap (s. 72)
Broca alan (s. 68)
merkezi sinir sistemi (s. 70)
beyincik (s. 74)
serebral korteks (s. 74)
serebral yarkreler (s. 74)
serebrum (s. 74)
bilgisayarl tomografi (s. 69)
korpus kallosum (s. 74)
84
85
86
Yazl Sorular
1. nsan davranuu genetiindeki araturmalar ile evrimsel
psikolojideki araturmalar arasunda ne gibi nemli
farklar bulunur?
2. Bir nronun davranuu neden ona gelen uyarucu ve
engelleyici girdilerin dengesine dayanur?
3. Neden beynin iki yarusu genellikle farklu ilem tarzlaru
ile nitelendirilirler?
lme birimi.
yaps zerine alan bir nrobiyologdur. Sapolsky, egemenliin fizyolojik ileyii etkilediini, daha yksek rtbeler
daha byk kontrol, tahmin edilebilirlik ve daha iyi fizyolojik ileyi ile badatn ileri srmektedir.
Saul Schanbergdokunmann normal byme ve geliim iin
beyin temelli bir gereklilik olduunu kantlamak iin yavru
fareler zerinde alyor. Annelerin dokunularnn gerek bir
biyoloji deeri olduunu ve yavrularn normal bymesi ve
gelimesi iin gerekli olduunu ileri srmektedir.
Mieke Verfaellieamnezinin bellek ve bili zerindeki etkilerini aratryor.
87
88
Program 25
18. Phineas Gagein kafatasuna bir sopayla vurulduunda, en
fazla aksayan hangi psikolojik sistem olmutu?
a. Duygusal tepkileri
b. Uyuma ve uyanma yetenei
c. Dil kavrayuu
d. Sayma yetenei
19. Aaudakilerden hangisi beynin yapusu hakkunda bilgi
salamaz?
a. CAT
c. MRI
b. EEG
d. fMRI
20. fMRI teknii aaudakilerden hangisini ler?
a. Radyoaktivitenin beyindeki daulumu.
b. Nronlardaki elektrik uyarularu.
c. Beynin kan damarlarundaki oksijen.
d. Nronlarun zamanla hcresel bymeleri.
21. Aaudakilerden hangisi grsel bilginin nasul ilediini
doru bir ekilde ortaya koymutur?
a. Retinadan talamusa, talamustan birincil grsel kortekse
b. Retinadan birincil grsel kortekse, oradan talamusa
c. Talamustan retinaya, oradan birincil grsel kortekse
d. Birincil grsel korteksten retinaya, oradan talamusa
22. Aaudakilerden hangisi hareket konusunda uzmanlamamutur?
a. V1
c. Sol yarukre
b. Sa yarukre
d. Talamus
DNLMES GEREKEN
SORULAR
3. Mzik, hayatta kalma zerinde bir faydasu ya da farmakolojik zellikleri bulunmamasuna ramen insan duygularu ve beyin zerinde gl etkiye sahiptir. Bunun
nedenleri zerine grlerinizi belirtiniz.
4. Bir hayvan beyni tasarladuunuzu hayal edin. Neden nronlaru dereceli potansiyele gre deil de ya hep ya hi
tepkisine gre tasarlamak istersiniz? Btn hcreleri
eit olarak etkileyecek her amaca tek bir nrotransmiter yerine birok farklu nrotransmitere tepki veren bir
beyin yaratmak istersiniz?
5. Duygu, sosyal etkileim, kiilik ve ahlaki muhakeme
dahil beynin bilimsel alumasu, dini inanlaru olan insanlar iin ne anlama gelir? Ruh kavramuna ciddi olarak
meydan okunacak mu?
AKTVTELER
89
4
Duygulanm
ve Alg
Dnyann Duyu Bilgisi
91
Grsel Sistem
97
itme
105
Dier Duyularnz
110
114
Dikkat Sreleri Algsal Gruplama lkeleri Mekansal ve Zamansal Btnleme Hareket Algs Derinlik Algs Algsal Deimezlikler Yanlsamalar
Yaamnzda Psikoloji
115
126
tanma ilemleridir. Duygulanm, duyu alclarnn, yani gzlerinizdeki, kulaklarnzdaki ve dier blgelerdeki yaplarn, uyarlmas ile vcudun iindeki veya dndaki deneyimleri temsil
eden nral drtlerin retilmesidir. rnein, dugulama grsel
alann temellerini salar. Gzlerinizdeki sinir hcreleri bilgiyi
beyninizdeki hcrelere iletir.
Algsal dzenleme, beyninizin duyularnzdan gelen bilgiyi dnya hakknda nceden sahip olduu bilgilerle btnletirerek d bir uyarc iin i bir temsil retir. Sz konusu olan
grmek olduunda, dzensel ilemler bir nesnenin olas boyutunu, eklini, hareketini, uzakln ve konumunu hesaplar. Bu
zihinsel aktiviteler genellikle hzl ve etkili bir ekilde alrlar,
bilinli bir ekilde bunlarn farkna varmazsnz.
zdeim ve tanma ilemleri alglara anlam atarlar. Sz
konusu olan yine grmek olduunda, alglamann nceki evrelerinde Nesne neye benziyor? sorusuna cevap verilmitir. Bu
evrede sorular bu kez zdeim ve tanma ile ilgilidir: Bu nesne
nedir? ve Nesnenin ilevi nedir? Yuvarlak nesneleri beyzbol toplar, bozuk para, saat, portakal ve ay olarak tanmlarken,
insanlar erkek veya kadn, dost veya dman, bir akraba veya
bir rock yldz olarak tanmlarsnz.
Etrafnzdaki dnyay anlamlandrabilmenizi salayan
ilem evrelerini ksaca tantm olduk. Gnlk yaamnzda,
alglama tamamen kendiliinden, aba gstermeden gereklemektedir. Sizi bu rahatlk illzyonu konusunda aslnda
olduka karmak ilemler gerekletirdiinize, zihinsel bir
aba harcadnza ikna etmeye alacaz.
Dnyann Duyu
Bilgisi
D gereklik algnz doru ve hatasz olmaldr. Eer byle
olmasayd, hayatta kalamazdnz. Yaamnz srdrebilmek
iin yiyeceklere, kendinizi korumak iin barnaa, sosyal ihtiyalarnz gidermek iin dier insanlarla etkileimlere ve zarar
grmemek iin tehlikeden kanmanz salayacak bir farkndala ihtiyacnz vardr. Bu ihtiyalar karlamak iin dnya
hakkndaki bilgileriniz gvenilir olmaldr. Bu blmde, duyu
ilemlerinizin bu hedeflere nasl ulatn aklayacaz.
91
ekil 4.1B odada otururken sol gznze grnenleri gstermektedir. (Sadaki knt burnunuz ve alttaki el ve diz
size aittir.) Bu retina imaj, kendisini reten evreyle karlatrldnda ortaya ne kyor?
nemli bir fark, retinadaki imajn iki boyutlu olmasdr. evre ise boyutludur. Bu farkn birok sonucu vardr. rnein, ekil 4.1Adaki nesnelerin ekilleri ile onlara
karlk gelen retina imajlarn (ekil 4.1C) karlatralm.
Masa, hal ve pencere gerek hayatta dikdrtgenlerdir, fakat
yalnzca pencerenin retina imaj bir dikdrtgen eklindedir.
Resmin imaj bir ikizkenar yamuk eklindedir, masann st
dzensiz, drt kenarl bir ekildir ve halnn imaj ise aslnda
yirmiden fazla kenar olan farkl blgeden olumaktadr!
Bu da bizim ilk algsal bilmecemiz: Btn bu nesneleri nasl
basit standart dikdrtgenler olarak alglamay baaryoruz?
Fakat durum aslnda bundan biraz daha karktr. Ayn
zamanda odadaki eylerden algladklarnzn bir ksmnn
aslnda retina imaj olarak var olmadklarn grebilirsiniz. rnein, iki duvar arasndaki dikey kenin yere kadar
uzandn alglarsnz ama retina imajnda bu ke masann stnde sona erer. Benzer bir ekilde, retina imajnzda
halnn eitli paralar masann arkasnda sakldr, fakat
bu sizin haly tek bir btn dikdrtgen olarak alglamanza
engel olmaz. Hatta, evrenizdeki nesneler ile retinanzdaki
imajlar arasndaki btn farkllklar gz nne alrsanz,
nnzdeki sahneyi bu kadar iyi alglayabildiinize aracaksnz.
Dnyada bulunan somut bir nesne ile retinanzda bulunan optik imaj arasndaki farklar o kadar byk ve nemlidir ki, psikologlar ikisini alg iin iki farkl uyarc olarak
ayrrlar. Dnyada bulunan somut nesne uzak uyarc (gzlemciden uzak) ve retina zerindeki optik imaj ise yakn
uyarc (gzlemciye yakn) olarak adlandrlmaktadr.
Tartmamzn en nemli ksm imdi daha kesin bir
ekilde yeniden ortaya konulabilir: Alglamak istediiniz ey
uzak uyarcdr, yani evrede bulunan gerek nesnedir,
fakat bilgi almanz gereken uyarc ise retinanzda bulunan
imaj yani yakn uyarcdr. Alg ileminin ana hesaplama
grevi olarak yakn uyarcdan alnan bilgiden yola karak
uzak uyarcy belirlemeyi belirtebiliriz. Bu algsal alanlarn
hepsi iin geerlidir. itme, dokunma, tatma ve dier duyular iin alglama uzak uyarcnn zelliklerini anlayabilmek
iin yakn uyarcnn bilgisini kullanmak zorundadr.
Uzak ve yakn uyarclarn alglamann evresine
nasl uyduklarn gstermek iin ekil 4.1deki sahnedeki nesnelerden birini inceleyelim: Duvarda asl olan
resim. Bu duyu evresinde, resim iki boyutlu bir ikizkenar yamuk olarak bir retina imaj oluturacaktr; st ve
alt kenarlar saa doru birleecek ve sol ve sa kenarlarnn uzunluklar farkl olacaktr. Bu yakn uyarcdr.
92
A.
(Sol gzden
gr)
B.
(Resim)
(Pencere)
(Masann st)
(Hal)
C.
Beklenti,
eXecXi
Bilgi,
bellek,
[`c
rnekler
"Resim"
K\jg`k$kXedX
Fi^Xe`qXjpfe
8X[XeplbXipXY`iji\m\i`kXYXe
PlbXi[XeXXpXY`iji\bXmiXdjXcfcXiXbkX_i`b
Q`_`ej\cji\
Derinlik
Resim kategorisinin
p\j`fcXiXb_XkicXe[
Sabitlik
8c^jXcfi^Xe`qXjpfe
Duyu
;lplji\c\i`
;`b[ik^\efcXiXb
^ie\e\b`cj`q[\e
lqXX[e[
I\k`eX^iek
pXceqZX[lplpfcl
\c[\\[`c\eb\m\
b\eXigXiXcXi
evresel uyarma
PSKOFZK
Bir fabrikada yangn alarmnn iiler tarafndan makinelerin
grlts arasnda duyulabilmesi iin ne kadar yksek sesle
almas gerekmektedir? Bir pilotun kontrol panelinde bulunan
uyar nn dier klardan iki kat daha parlak grnebilmesi
iin ne kadar parlak olmas gerekir? Bir fincan kahveye tadnn
tatl olmas iin ne kadar eker koymak gerekir? Bu sorular
cevaplayabilmek iin duyu deneyimlerinin iddetini lebilmemiz gerekmektedir. Psikofiziin temel grevi budur, fiziksel
uyarc ile uyarcnn uyandrd davran veya zihinsel deneyimlerin arasndaki ilikiyi incelemek.
Psikofizik alannda tarihte en nemli kiilik Alman fiziki
Gustav Fechner (1801 1887) olmutur. Fechner, psikofizik terimini ortaya koyan kiidir ve fiziksel birimlerle llen
fiziksel uyarcnn iddetini psikolojik birimlerle llen duyu
deneyiminin byklyle ilikilendiren bir takm prosedr
bulmutur (Fechner, 1860/1966). Fechnerin yntemleri uyarclar k, ses, tat, koku veya dokunma sz konusu olduunda
deimemekteydi: Aratrmaclar eikleri belirleyip, dugulanm
gcn uyarcnn gcyle karlatran psikofiziksel ltler
retmektedirler.
93
Pq[\k\jg`kc\i`\m\kZ\mXgcXi
Aratrmaclar mutlak eikleri lmek iin dikkatli gzlemcilerden eitli tespit etme grevlerini yerine getirmelerini isterler.
Bu grevler arasnda karanlk bir odada lo bir grmeye
almak veya sessiz bir odada ksk bir sesi duymaya almak
gibi grevler bulunur. Pek ok deney srasnda uyarc deien
iddetlerde verilir ve her deneyde gzlemcilerden bunun farknda olup olmadklarn sylemeleri istenir. (Eer daha nce
iitmenizi kontrol ettirdiyseniz bir mutlak eik testinden getiniz demektir.)
Bir mutlak eik almasnn sonular psikometrik fonksiyonlarla zetlenebilir. Psikometrik fonksiyonlar dikey dzlemde tespit yzdeleri ve yatay dzlemde uyarc iddetlerinin
yer ald bir grafiktir. ekil 4.3te psikometrik fonksiyonlara
bir rnek verilmitir. ok lo klar iin tespit etme oran yzde
0dr, parlak klar iin ise tespit yzdesinin yzde 0dan 100e
doru iddetin eii at noktada keskin bir ekilde ykselmesini bekleyebilirsiniz. Fakat bu byle gereklemez ve bunun
en az iki nedeni vardr: zleyiciler uyarcy tespit etmeye alrken her seferinde kendileri de deiiklikler gstermektedir
(dikkatte deimeler, yorgunluk ve benzeri nedenlerle) ve izleyiciler bazen uyarc olmadnda bile tepki verebilmektedirler
(sinyal tespit teorisini anlatrken ksaca bahsedeceimiz yanl
alarm tr). Bu nedenle psikometrik eri genellikle S eklinde
bir eridir, eride tespit olmayan durumdan nadir tespitlere ve
her an tespit edilen durumlara geilen bir alan vardr.
Uyarclar her zaman belli bir iddette bir anda rahatlkla
tespit edilebilir hale gelmedikleri iin mutlak eiin ilemsel
tanm duyu sinyallerinin sklkla tespit edilebildikleri uyarc
seviyesidir. Farkl duyular iin eikler ayn prosedrn uygulanmas ile llebilir, bunun iin uyarc boyutunu deitirmek yeterlidir. Tablo 4.1 eitli tandk ve doal uyarclarn
mutlak eik seviyelerini gstermektedir.
Tespit iin mutlak eikler belirlemek mmkn olsa da, ayn
zamanda duyu sistemlerinizin duyu ortamndaki deiikliklere
sabit durumlardan daha hassas olduklarn da belirtmek nem
tamaktadr. Duyu sistemleri yeni ortam bilgilerini eskilerine
tercih etmelerine yarayan, adaptasyon ad verilen bir srece
sahip olacak ekilde evrilmitir. Duyu adaptasyonu uzun sreli
uyarc almnda duyu sistemlerinin tepkilerinin azalmasdr.
Darda belli bir sre geirdikten sonra gne nn daha az
gz alc olduunu fark etmisinizdir. nsanlar bazen adaptasyonu en ie yarar ekilde koku duyusu ile yaarlar: Bir odaya
girdiinizde ok kt bir koku varsa, zamanla koku sisteminiz adapte olduka kokunun farkna varmamaya balarsnz.
100
Kefi`k
e`kei`s`
<c[ee[`ceee`k
ei`s`
50
Bes`ee`kei`s`
(pq[e50Xc^cXdX)
0
(;k)
(Yksek)
LpXiXepflecll
EKL 4.3
TABLO 4.1 Adaptasyon mekanizmasu sizin yeni bilgi kaynaklarunu fark etmenizi ve bunlarun
zorluklaruna karuluk vermenizi salamaktadur.
Duyu Kipi
94
Tespit Eii
Iuk
Karanluk ama auk bir gecede 30 millik bir mesafeden grlebilen mum uuu.
Ses
Tat
Koku
Dokunma
Sinyal Durumu
Verilen Tepki
Evet
Hayr
Ak
sabet
Hata
Kapal
Yanl
Alarm
Doru
Ret
EKL 4.4
Fark Eikleri Var olan kolalardan fark edilir ekilde daha tatl
bir kola rn retmek isteyen bir iecek firmas tarafndan
ie alndnz dnelim. Fakat bu firma tasarruf edebilmek
iin kolaya olabildiince az ekstra eker katmak istiyor olsun.
Bu durumda siz bir fark eii lmek durumunda kalacaksnz.
Fark eii iki uyarc arasnda hl fark olarak tannabilecek en
kk fiziksel farktr. Fark eiini lmek iin uyarc iftleri
kullanmanz ve gzlemcilere iki uyarcnn ayn m yoksa farkl
m olduklarn sormanz gerekecektir.
ecek sorununu ele alrsak, gzlemcilerinize her deneyde
biri standart tarifle hazrlanm ve dieri biraz daha tatl olan
bir kola verebilirsiniz. Her ift iin kii ayn veya farkl der. Bu
ekilde pek ok deneyden sonra farkl tepkileri dikey eksende
yatay eksende yer alan gerek farklarn bir fonksiyonu olarak
yerletirdiiniz bir psikometrik bir fonksiyon grafii hazrlayabilirsiniz. Fark eikleri ilemsel olarak uyarclarn sklkla farkl
alarmdr.
Sinyal mevcut deilken gzlemci hayr derse tepki
95
96
11 mm
10 mm
16.5 mm
15 mm
22 mm
20 mm
27.5 mm
25 mm
La Lb = 'L
Weberin kanunu
2.5
=Xib\`` ('L)
Psikofizik konusundaki incelememiz sizin dugulanm konusunun temel gizemini fark etmenizi salam olmal: Nasl oluyor
da fiziksel enerjiler belli psikolojik deneyimlere neden oluyor?
rnein, n eitli fiziksel dalga boylar nasl sizin bir gkkua grmenize neden olabiliyor? Belirli duyu alanlarn ele
almadan nce size k ve ses dalgalar, karmak kimyasallar ve
benzerleri gibi fiziksel olaylardan, sizin grmeniz, iitmeniz, tat
ve koku almanz gibi zihinsel olaylara bilgi aknn nasl gerekletii konusunda genel bir bilgi vereceiz.
Bir fiziksel enerji biiminden, mesela k, dierine, mesela
nral drtler, dnm, transdksiyon yoluyla olmaktadr.
Tm duyu bilgileri transdksiyondan geerek ya da dntrlerek nral drtler haline gelirler. Beyniniz duyu deneyimlerini her duyu alanna kortekste zel blgeler ayrarak ayrt
etmektedir. Her alan iin aratrmaclar fiziksel enerjinin transdksiyon yoluyla sinir sisteminde eitli elektrokimyasal aktivitelere yol aarak farkl nitelikte (krmz veya yeil) ve farkl
nicelikte (yksek ve ksk ses) dugulanm nasl oluturduklarn kefetmeye almaktadr.
B.
Standart
bar uzunluu
2.0
1.5
'L = 0.1
Lb
1.0
0.5
0.0
20
25
5
10
15
D`c`d\ki\[\ jkXe[Xik YXi lqlecll Cb)
>qjmj
B`ig`bj`
bXj
Boyut
Ses
Frekans
0.003
Iuk
iddet
0.01
Koku
Konsantrasyon
0.07
Basun
iddet
0.14
Ses
iddet
0.15
Tat
Konsantrasyon
0.20
Bfie\X
Grsel Sistem
Grme en karmak, yksek derecede gelimi ve insanlar ve
dier hareketli yaratklar iin nemli bir duyudur. yi bir gre
sahip olan hayvanlar evrimsel adan inanlmaz byk bir
avantaja sahiptirler. Grn iyi olmas hayvanlarn avlarn ve
avclarn uzaktan fark edebilmelerini salar. Gr, insanlarn
fiziksel evrelerinde gerekleen deiiklikleri fark edebilmelerini ve davranlarn buna gre deitirmelerini salar. Gr
ayn zamanda zerinde en ok aratrma yaplan duyudur.
NSAN GZ
Gz beynin dnyann filmlerini ekebilmesi iin bir kamera gibidir (bkz. ekil 4.6). Kameralar dnyay toplayan ve odaklayan bir mercek yardmyla grr. Gz de toplar ve odaklar.
Ik korneaya girer, kornea gzn nnde effaf bir kntdr.
Aqueous humor ad verilen bir svyla dolu olan arka odacktan
geer. Bundan sonra k gz bebeinden, yani opak bir yap olan
iriste bir aralktan geer. Bir kameray odaklamak iin merceini baklmakta olan nesneden uzaklatrr veya o nesneye yaklatrrsnz. Gzdeki odaklamak iin, fasulye eklinde bir
I\k`eX
=fm\X
>qY\Y\`
Fgk`bj`e`i
i`j
C\ej
EKL 4.6
:XdjZ`j`d
BXe[XdXi
BiefbkX
GZ BEBE VE MERCEK
Gz bebei n ierisinden getii, iris zerinde yer alan
aklktr. ris, gz bebeinin kaslmasn ve gevemesini salayarak gz kresine giren k miktarn kontrol eder. Gz bebeinden geen k retina zerinde mercek yardm ile odaklanr.
Mercek n oluturduu ekli tersine ve ie evirir. Mercek
zellikle yakn ve uzaktaki nesnelerin zerindeki deiebilir
odaklanma yetenei nedeniyle nemlidir. Gz kapa kaslar
mercein kalnln ve dolaysyla optik zelliklerini uyum
sreci ile deitirebilmektedir.
Normal bir uyum sresine sahip olan insanlar burunlarnn
nnden 3 in uzaklktan grebildikleri uzakla kadar bir odak
aralna sahiptir. Fakat pek ok kii uyum sreci sorunlar yaamaktadr. rnein, uza gremeyen insanlarn uyum aralklar
kendilerine daha yakndr ve bu durum onlarn uzaktaki nesneler zerinde iyi odaklanamamalarna neden olmaktadr.
gz bebei: Gzn n tarafnda ierisinden k geen aklk.
mercek: Retina zerinde odaklayan esnek doku.
uyum sreci: Gz kapa kaslarnn gz merceinin kalnln deitirerek yakn ve uzak nesneler zerinde odaklanmak iin eitlilik
yarattklar sre.
Grsel Sistem
97
Miyopluk
EKL 4.7
Normal gz ekli
Retina
Odak noktas
retinann
nne der
Hipermetropluk
Normal gz ekli
Retina
Odak noktas
retinann
arkasna der.
RETNA
Her ne kadar bakarken gzlerinizi kullansanz da, grme ilemini gerekletiren beyninizdir. Gz toplar, odaklar ve
beyne doru yol alan bir sinir sinyali oluturur. Gzn en
retina: Gzn arkasnda bulunan ve fotoreseptrlerin bulunduu, k
enerjisinin nral tepkilere evrildii tabaka.
fotoreseptr: Retinada bulunan a duyarl alc hcre.
rod: Retina evresinde younlam fotoreseptrlerinden biri, lo aydnlkta en aktif halindedir, renk dugulamas retmezler.
koni: Retina merkezinde younlam fotoreseptrlerinden biridir,
normal gr artlar altnda btn renk deneyimlerinden sorumludur.
karanlk uyumu: Aydnlatmada ktan neredeyse karanlk bir duruma
gei yaandnda gzn hassasiyetinde yava yava gerekleen
dzelme.
98
cr
e
EKL 4.8
Ya
ta
yh
Gelen
k uyars
ine
acr e
Am hcr
n
glio
Gan releri
c
h
as
lu
utup
ki k reler
hc
Fotoreseptr
na
ti
Re
rk
na
Retina Yollaru
Diyagram retinadaki kat sinir hcresini birletiren yollarun byk lde basitletirilmi ve stilize edilmi bir ekilde
gstermektedir. Gelen uuk btn bu katmanlardan geerek, reseptrlere ulaur,
reseptrler gz kresinin arka kusmunda
yer almaktadur ve uuk kaynaundan ters
yne bakarlar. ift kutuplu hcrelerin birden fazla alucu hcreden gelen drtleri
topladuuna ve sonularu gangliyon hcrelere gnderdiine dikkat ediniz. Sinir
drtleri (mavi ok) gangliyon hcrelerden
yola ukarak gz optik sinirler yoluyla
terk ederler ve bir sonraki aktarum noktasuna giderler.
Gzkresi
Optik sinir
Kortekse giden
sinir uyarlar
Bytlen alan
Grsel Sistem
99
EKL 4.9
Kr Noktanuzu Bulun
BEYNDEK SRELER
Grsel bilginin son dura genellikle beynin birincil grsel korteks adyla bilinen, artkafa lobunda yer alan blgesidir. Fakat,
retinadan ayrlan bilginin ou grsel kortekse varmadan nce
baka blgelerden de gemektedir. Grsel bilginin izledii yollara bir bakalm.
Her bir optik siniri oluturan gangliyon hcrelerin milyonlarca aksonu optik kiazmada (Yunan harflerinden chiye
benzemektedir, kia eklinde telaffuz edilir) bir araya gelir. Retinalardaki her optik sinirdeki aksonlar optik kiazmada iki desteye ayrlrlar. Her retinada bulunan dokularn yars vcutta
retildikleri tarafta kalr. Her gzn i yarsndaki aksonlar
beynin arkasna doru yolculuk ederken orta izgiden de geerler (bkz. ekil 4.10).
Bu iki deste doku artk her iki gzden gelen aksonlar tamaktadr, bunlara gz sinirleri ad verilmektedir. Gz sinirleri
beyindeki iki hcre ynna bilgileri iletirler. Yaplan aratrmalar da grsel analizin byk oranda iki farkl yola ayrld
teorisini desteklemektedir. Bu yollardan biri, nesnelerin grn ile ilgili olan ekil tanma ve nesnelerin yeriyle ilgili olan
yer tanmadr (Konen & Kastner, 2008). ekil ve yer tanma
arasndaki ayrm grsel sisteminizin ayn retina imajnn farkl
ynlerini analiz eden ayr alt gruplar olduuna bir rnek olarak verilebilir. Son algnz birleik bir grsel alan olsa da sizin
grnzn olumas iin grsel sisteminizde yer alan bir
takm yollar normal artlar altnda ok iyi bir ekilde birlikte
koordine olarak almaktadr.
Aratrmaclar grsel ileme hakknda ok deerli bilgilere
bu karmak koordinasyon bozulduunda sahip olurlar. Beyin
hasar yer veya ekil tanmay etkileyebilmekte veya iki yol arasndaki iletiimi bozmaktadr. Bu durumda agnozi ad verilen
100
Jfc^q
JX^q
I\k`eXc
^iek
Fgk`bj`e`i
Fgk`b
b`XqdX
Fgk`b`q
>ij\c
bfik\bj
Y`ic\\e`
>ij\cbfik\bj
EKL 4.10
A.
C.
E.
B.
D.
F.
EKL 4.11
Grsel yollarda bulunan bir hcrenin alumlama alanu grsel sahadan uyarucu alduu blgedir. Retinadaki
gangliyon hcrelerde alumlama alanlaru daireseldir (A,B); grsel korteksteki en basit hcrelere ait
olanlar ise belli bir konumda uzatulmulardur (C, D, E, F). Her iki durumda da, alumlama alanuna karuluk
gelen hcreler artu iaretiyle iaretlenmi alanlardan gelen uukla uyarulur ve eksi ile iaretli alanlarda
uukla bu hcrelere ket vurulur. Buna ek olarak, hcreyi en ok uyaran uyarucu uuun uyarucu zellikte
olduu yerlerde (artuyla iaretli) aydunlanmakta, uuun ket vurucu olduu blgelerde ise (eksiyle
iaretli) karanlukta kalmaktadur.
Beynin verdii bu tepkilere baklarak bu blgelerin doutan baz zel ilevleri olup olmadn veya bu ilevlerin hayat
boyunca elde edilen deneyimlerin bir sonucu olup olmadn
merak edebilirsiniz. Aratrmaclar bu tepkiye yol aan doa
ve yetitirilme arasndaki dengeyi aratrmaya balamlardr
(Baker ve ark., 2007; McKone ve ark., 2007).
Artk grsel bilginin gzlerden beynin eitli ksmlarna
datlmasnn temellerini renmi oldunuz. Aratrmaclarn
daha renecek ok eyleri var: Primat grsel korteksinin yaklak olarak 30 tane anatomik alt blmleri bulunmaktadr ve
teoriler bu blgeler arasndaki iletiim ekillerine gre farkllk
gstermektedir (Orban ve ark., 2004). imdilik grsel dnyann belli zelliklerine geri dnyoruz. nsan grsel sisteminin
en nemli zelliklerinden biri ekil, renk, konum ve derinlik
ile ilgili deneyimlerinizin ayn duyu bilgisinin farkl ekillerde
ilenmesinden gelmesidir. Grsel dnyann farkl zelliklerini
grmenizi salayan bu dnmler nasl meydana gelmektedir?
RENKLER GRMEK
Fiziksel nesneler renkle boyanm gibi olmalarn salayan inanlmaz bir zellie sahiptir. Sklkla parlak renklerle boyanm
izlenimi brakan nesnelerle karlarsnz, krmz kalpler, yeil
am aalar veya mavi blbl yumurtalar gibi. Fakat sizin bu
canl renk deneyiminiz bu nesnelerden sizin duyu alclarnza
yansyan k huzmelerine baldr. Renk beyninizin k kaynanda kodlanm olan bilgileri ilemesi sonucunda yaratlr.
Grsel Sistem
101
Canldan cansza
Canszdan canlya
niz bu tayfta bulunan dier eit dalgalar grebilecek donanma sahip deildir, mesela X-ray nlarn, mikrodalgalar
ve radyo dalgalarn gremezsiniz. Elektromanyetik enerjileri,
k dahil, birbirlerinden ayran fiziksel zellik dalga uzunluudur. Dalga uzunluu iki bitiik dalga arasndaki zirve
uzakldr. Grlebilen n dalga uzunluu nanometrelerle
llmektedir (metrenin milyarda biri). Ik olarak grdnz ey 400 ile 700 nanometre aralndaki dalga uzunluklardr. Belli fiziksel dalga uzunluklarna sahip k huzmeleri belli
renklerin deneyimlenmesine neden olurlar. rnein, dk
ularda mor ve mavi, yksek ularda ise krmz ve turuncu.
Bu nedenle k fiziksel olarak dalga uzunluklaryla tanmlanmaktadr, renklerle deil. Renkler yalnzca sizin duyu sisteminizin dalga uzunluklarn yorumlamas sonucunda var
olmaktadrlar.
Btn renk deneyimleri temel boyut ile tanmlanabilir: renk tonu, renk doygunluu ve parlaklk. Renk tonu
bir n rengini yakalayan boyuttur: krmz, mavi, yeil ve
102
dierleri gibi. Renk tonu byk lde n dalga uzunluuna baldr. ekil 4.14te de grld gibi renk tonlar
bir ember ierisinde gsterilebilir. nsanlarn birbirine en
benzer ekilde algladklar renk tonlar bitiik konumlardadr. Renk doygunluu, renk dugulanmlarnn safln
yakalayan boyuttur. Konsantre renkler en yksek doygunlua sahiptir, yumuatlm, bulank ve pastel renkler orta
miktarda doygunlua sahiptir ve gri renkler sfr doygunlua
sahiptir. Parlaklk bir rengin iddetini yakalayan boyuttur.
Beyaz en parlak renktir, siyah ise en az parlakla sahip olan
renktir. Renkler bu boyuta gre analiz edildiklerinde
nemli bir bulguya ulalr: nsanlar yaklak 7 milyon farkl
renk grebilmektedirler! Fakat, pek ok kii bu saynn yalnzca az bir ksmn tanmlayabilmektedir.
imdi de gnlk renk deneyimlerinizle ilgili baz noktalara deinelim. Bilim eitiminizin bir noktasnda belki de
Isaac Newtonun gne nn btn k dalga uzunluklarn ierdiine dair kefine rastlamsnzdr. Newtonn bunu
kantlamak iin bir prizma kullanarak gne n renkli bir
gkkua yaratmasn siz de denemi olabilirsiniz. Prizma
dalga uzunluklarnn doru kombinasyonunun beyaz k
saladn gstermektedir. Dalga uzunluklarnn bu kombinasyonuna ek renk karm ad verilmektedir. ekil 4.14e
bir daha bakn. Renk dairesinde birbirlerinin tam karsnda
bulunan dalga uzunluklar, tamamlayc renkler, kartrldklar zaman beyaz k dugulanmas yaratacaklardr. Tamamlayc renklerin varln kendinize kantlamak ister misiniz?
Dalga uzunluu
EKL 4.13
Tayf
103
101
101
Gama X nlar Ultraviyole
n
nlar
103
105
Kzl- Radar
tesi nlar
107
109
FM
radyo
1011
1013
1015
TV AM
AC devreleri
radyo
Elektromanyetik
Mor
Mavi
Yeil
400
Sar
Krmz
500
600
Nanometredeki dalga uzunluu
700
Sayfa 104teki ekil 4.15e baknz. Yeil Sar Siyah renklerindeki bayrak size negatif ardl grnt (afterimage) deneyimi
yaatacaktr (artimaja negatif ad verilmitir nk orijinal rengin
kartdr). Renk gryle ilgili teorileri aklarken ortaya koyacamz nedenlerden dolay fotoreseptrlerinizi ksmen yoracak
kadar uzun sre belli bir renge baktktan sonra beyaz bir yzeye
baktnzda, orijinal rengin tamamlaycsn deneyimlersiniz.
SXr$pe`l
EKL 4.14
SXr
58
521
DXm` pe`l
Brmz tXmXmlXpc
Kuruncu$sXr
DXm` tXmXmlXpc
573
560
Pe`l
607
494
490
le r
Pe`l mXm`
Turuncu
9epXz
470
z re
nk
48
S p ec tr u m s u
Renk emberi
Brmz
DXm`
Bfpu mXm`
SXr tXmXmlXpc
Brmzms mfr
Pe`l tXmXmlXpc
DXm`ms` mfr
Grsel Sistem
103
EKL 4.15
Grntleri
Renk Ardul
104
EKL 4.16
itme
Dnya deneyiminizde iitme ve grme tamamlayc ilevlere
sahiptir. Bazen bir uyarcy grmeden nce, zellikle de eer
arkanzda veya duvar gibi opak nesnelerin arkasnda yer alyorlarsa iitirsiniz. Gr alannzda olan bir nesneyi tanmlamak
iin gr iitmeden daha iyi olsa da ou zaman bir nesneyi
grmenizin tek nedeni kulaklarnz gzlerinizi nereye ynelteceinizi bulmak iin kullanm olmanzdr. itme ile ilgili anlatacaklarmza balamadan nce, kulaklarnza ulaan fiziksel
enerji eitlerini aklayacaz.
Ykseklik
>enileme
Bir devre
Zaman
EKL 4.17
itme
105
;\j`Y\c[9)
1/0
Ifb\k]icXdXj
(150 ft)
Ses Perdesi: Ses perdesi bir sesin frekans tarafndan belirlenen, sesin ykseklii veya alakldr. Yksek frekanslar
yksek perdeler, dk frekanslar dk perdeler retirler.
nsan hassasiyeti saf tonlar iin 20 Hz gibi dk frekanslardan
20.000 Hz gibi yksek frekanslara kadar uzanmaktadr (20 Hz
altndaki frekanslar ses yerine titreim olarak deneyimlenebilmektedir). Bu araln ne kadar geni olduunu bir piyano
zerinde bulunan 88 tuun yalnzca 30 Hz ile 4.000 Hz arasn
kapsamasna bakarak anlayabilirsiniz.
Psikofizikten daha nce bahsetmitik. Buna bal olarak
frekans (fiziksel gereklik) ve ses perdesi (psikolojik etki) arasndaki etkinin lineer olmadn grebilirsiniz. Frekans ltnn dk ucunda frekans ok az artrmak bile ses perdesini
fark edilir bir ekilde artrmaktadr. Frekansn yksek ucunda
ise ses perdesindeki fark duyabilmek iin ok daha byk bir
farka ihtiya duyulmaktadr. rnein, bir piyanoda en kaln iki
nota arasndaki fark 1.6 Hz iken en ince iki nota arasndaki fark
235 Hzdir. Bu ancak fark edilebilir farklarn psikofiziine bir
rnektir.
Yksek Ses: Ykseklik veya fiziksel iddet, sesin yksekliiyle (geniliiyle) ilgilidir. Byk geniliklere sahip ses dalgalar yksek olarak deneyimlenirken, kk geniliklere sahip
ses dalgalar yumuak bir ekilde deneyimlenir. nsan iitme
sistemi ok byk bir fiziksel iddet aralna kar duyarldr.
ses perdesi: Sesin kaln ya da ince olmas, ncelikle ses dalgasnn frekansna baldr.
ykseklik: Sesin algsal bir boyutudur. Ses dalgasnn yksekliinden etkilenmektedir. Yksek geniliklere sahip olan ses dalgalar yksek, dk
geniliklere sahip olan ses dalgalar ise ksk olarak deneyimlenir.
ses tns: Bir ses dalgasnn karmakln yanstan ses dugulanm boyutu.
106
J\jYXjej\m`p\j`[pe\j&Zd2 )
160
2000. 140
200. 120
20. 100
2.
/0
.2
60
EfidXc jf_Y\t
EfidXc ff`j
.02
40
.002
20
J\jj`q ff`j
J\jj`q f[X
J\jj`q fjc[XdX (5 ft)
.0002
EKL 4.18
Seviyeleri
Bir uta 20 adm tedeki bir saatin tiktaklarn duyabilirsiniz. Bu sistemin mutlak eiidir. Eer daha da hassas olsaydnz, kulaklarnzda akan kan duyardnz. Dier ar uta ise
100 yard tede kalkmakta olan bir jet ua o kadar grltldr ki bu size ac verir. Ses basncnn fiziksel birimleriyle
bakldnda jet saat tiktaklarnn yaratt enerjinin bir milyar
katndan daha byk bir ses dalgas retmektedir.
itme aral bu kadar geni olduu iin sesin fiziksel iddeti genellikle mutlak miktarlar yerine oranlarla gsterilmektedir. Ses basnc, yani yksek ses deneyimine yol aan dalga
ykseklii indeksi, desibel (dB) ad verilen birimlerle llmektedir. ekil 4.18 baz temsili doa seslerinin desibel llerini
vermektedir. Ayn zamanda karlatrma iin karlk gelen ses
basnlar da gsterilmitir. Aralarnda 20 dB fark olan iki ses
arasnda 1e 10luk bir oran olduunu grebilirsiniz. Yaklak
olarak 90 dBden yksek seslerin kiinin sese maruz kalma sresine bal olarak iitme kaybna yol aabileceini unutmaynz.
Ses Tns: Bir sesin tns karmak ses dalgasnn paralarn yanstmaktadr. Ses tns rnein bir piyanonun sesini bir
fltten ayran eydir. Yalnzca diyapazon gibi az sayda fiziksel
uyarc tek bir sins dalgasndan oluan saf tonlar retir. Saf
tonlar yalnzca bir frekansa ve bir ykseklie sahiptir. Gerek
dnyadaki seslerin ou saf tonlar deildir. Onlar karmak dalgalardr, frekanslar ve yksekliklerin bir kombinasyonundan
olumaktadrlar.
Grlt adn verdiiniz sesler frekanslarn temiz basit
yaplarna sahip deildirler. Grlt sistematik olarak ilgili
olmayan birok frekanstan oluur. rnein, radyo istasyonlar
arasnda duyduunuz statik grlt duyulabilir tm frekanslarda enerji ierir, siz onu perdesiz olarak alglarsnz nk
temel bir frekansa sahip deildir.
TMENN FZYOLOJS
Artk psikolojik ses deneyimlerinizin fiziksel temelleriyle ilgili
bir eyler rendiinize gre, imdi de bu deneyimlerin iitme
sistemindeki fizyolojik aktiviteden nasl olutuklarna baka-
Temporal kemik
xeki kemii
itme Sistemi Duyu srelerinin d enerji ekillerini beyninizin ierisinde enerji ekillerine dntrdn renmitiniz. Sizin iitebilmeniz iin, ekil 4.19da da gsterildii
gibi, drt temel enerji dnm gereklemelidir: (1) Havadan
alnan ses dalgalar kulakta salyangozda (koklea) akc dalgalara evrilmelidir, (2) akc dalgalar burada baziler membranda
mekanik titreimler yaratmaldr, (3) bu titreimler elektrik
drtlerine dntrlmelidir ve (4) drtler iitme korteksine
ulamaldr. imdi bu dnmleri detayl bir ekilde ele alalm.
lk dntrme ileminde titreyen hava moleklleri
kulaklara girerler (bkz. ekil 4.19). Sesin bir ksm kulan d
ikjel
jkaki Yoruju
;jal
kaeal
|qee^i
Kulak qar
Kulak
kepeji
Oval
peeZere
Yuvarlak
peeZere
Baziler
memYrae
Koklea
EKL 4.19
Ses dalgalaru du kulak tarafundan du kanal ierisine alunur. Bu, kulak zarunun titremesine neden olur.
Bu titreim i kulaun kk kemiklerini harekete geirir: eki, rs ve zengi. Onlarun mekanik
titreimleri oval pencereden kokleaya geer ve buradaki kanaldaki suvuyu harekete geirir. Koklea
iindeki baziler membranun kenarlarunda yer alan ty hcreleri suvu hareket ettike kuvrulurlar ve
onlara balu olan sinir ularunu uyarurlar. Mekanik enerji bu ekilde sinir enerjisine dntrlm
olur ve beyne iitme sinirleriyle yollanur.
itme
107
108
Ses Yerelletirmesi Kampste yrdnz ve birinin adnz sylediini duyduunuzu varsayalm. Pek ok
durumda size seslenen kiini yerini kolayca tespit edebilirsiniz. Bu rnek iitme sisteminizin ses yerelletirmesi grevini
ne kadar etkili bir ekilde yerine getirdiini gstermektedir.
itsel olaylarn mekansal kaynaklarn belirleyebilmektesinizdir. Bunu yaparken iki mekanizmadan yararlanrsnz:
Greli zamanlamann deerlendirmeleri ve her bir kulaa
varan seslerin greli iddetleri (Recanzone & Sutter, 2008).
lk mekanizma nronlarn gelen sesin her bir kulaa
ulama srelerini karlatrmasdr. Sa tarafnzda gerekleen bir ses rnein sa kulanza sol kulanzdan nce
ulaacaktr (bkz. ekil 4.20, B). itme sisteminizdeki nronlar iki kulak arasndaki belli sre gecikmeleri iin en etkili
ekilde ateleme yapabilmektedirler. Beyniniz bu ulama
sreleri arasndaki farklarn bilgisini kullanarak mekandan
gelen bir sesin olas kaynaklar hakknda kesin tahminlerde
bulunur.
kinci mekanizma sesin ilk ulat kulaktaki iddetinin
biraz daha yksek olduu ilkesine dayanmaktadr. nk
kafanz kendisi sinyali zayflatan bir ses glgesi yaratmaktadr. Bu iddet farklar sizin kafanzla karlatrldnda bir
tonun dalga uzunluunun grece boyutuna dayanmaktadr.
Geni dalga uzunluklar, dk frekansl tonlar neredeyse hi
iddet fark gstermezler. Kk dalga uzunluklu ve yksek
frekansl tonlar ise llebilir iddet farklar gstermektedirler. Beyniniz, yine, iki kulanza ulaan sinyallerdeki iddet
farklarn tespit edebilecek zel hcrelere sahiptir.
Fakat bir ses zamanda ve iddette bir fark yaratmaz ise
ne olur? ekil 4.20de A noktasndan gelen bir ses bu zellie
sahip olacaktr. Gzleriniz kapalyken sesin kesin yerini bulamazsnz. Bunun iin kafanz evirmeniz gerekir ve kulaklarnz yeniden konumlandrmanz, bylece simetriyi bozabilir ve ses yerelletirmesi iin gerekli bilgiyi salayabilirsiniz.
Yunuslarn ve yarasalarn grsel sistemlerindense, karanlk sularda ve maaralarda nesnelerin yerlerini belirlemek iin
iitme sistemlerini kullandklarn belirtmek ilgin olacaktr.
Bu trler yanklama tekniini kullanmaktadrlar. Yksek perdeli sesler yayarak bu seslerin nesnelere arpp geri dnmeleri
sonucunda nesnelerin uzakl, yerleri, boyutlar, dokular ve
hareketleri konusunda fikir sahibi olurlar. Hatta, bir yarasa
tr yanklama kullanarak sadece 0,3 mm ayr duran nesneleri birbirlerinden ayrmay baarmtr (Simmons ve ark.,
1998).
vole ilkesi: Frekans teorisine bir ektir. Bir ses dalgasnn zirveleri tek bir
nronun atelemesi iin fazla sk geldiinde birden fazla nronun
bir araya gelerek grup halinde uyarc tonunun frekansnda ateleme
yaptklarn ne srmektedir.
ses yerelletirmesi: Ortamdaki seslerin mekansal kaynaklarn bulmay
mmkn klan iitsel sreler.
itme
109
BfbcXdXYlcYl
9\p`e`eecfYl
BfbcXdX`q`
BfbcXdXYlcYl
BfbcXdXj`e`ic\i`
9XcXpZ[fbl
BfbcXdX
j`e`ic\i`
8bjfe
BfbcXdX
\g`k\cpldl
BfbcXdXi\j\gki_Zi\j`
;\e[i`k
BfbcXpZjXj`cpld
JdbkXYXbX
BfbcXeddX[[\
BX]XkXj^ie
EKL 4.21
BfblXcdXi\j\gkkee^\e`c\d`pe
Koklama Reseptrleri
Dier Duyularnz
En ok grme ve iitme zerinde odaklandk nk imdiye dek bilim adamlarnn en derinlemesine aratrdklar
alanlar bunlar olmutur. Fakat hayatta kalmanz ve d evrenizin tadna varmanz btn duyu yelpazenizle ilgilidir. Duygulanm hakknda anlatacaklarmz burada sona erdirip, dier
duyularnzn ksa birer analizini sunuyoruz.
110
KOKU
Koku duyunuzdan vazgemeyi tercih edeceiniz eitli durumlar hayal edebilirsiniz: Daha nce bir kokarcayla karlaan bir
kpeiniz oldu mu hi? Fakat bu kokarca deneyiminden kanmak iin ayn zamanda taze gllerin, scak yal patlam msrn ve scak ikolatann da kokusundan vazgemeniz gerekirdi.
Btn bu maddeler havaya koku moleklleri salmaktadrlar.
lemsel ortam molekllerin burun tylerindeki membranlarda
bulunan protein reseptrlerle etkileime gemesi sonucunda
balar (bkz. ekil 4.21). Bu sinir drtlerinden birini balatmak
iin bir maddenin yalnzca 8 molekl yeterlidir. Fakat en az 40
sinir ucunun siz maddeyi koklamadan nce uyarlm olmas
gerekmektedir. Harekete geirilen sinir drtleri koku bilgisini
burun ampulne aktarrlar. Burun ampul reseptrlerin hemen
zerinde ve serebrumun frontal loblarnn hemen altnda yer
almaktadr. Koku uyarcs koku srecini koku nronlarndaki
iyon kanallarna bir kimyasal madde ak balatarak hazrlar.
Blm 3ten hatrlayacanz gibi, bu olay bir aksiyon potansiyeli tetikler.
Koku sinirlerinin ve burun ampulnn anatomik yerleri
onlar hasar grmeye kar korunmasz bir durumda brakr.
rnein, kiiler kafalarna darbe aldklarnda burun ampulne
drt tayan sinir hcreleri hasar grebilir. Orta iddette beyin
travmas geirmi 111 hastadan alnan numunelerde, kazadan
iki hafta sonra bu hastalarn % 22si hipozmi (koku duyusunun zayflamas) ve % 4 anozmi (koku duyusunun tamamen kayb) yaamlardr (de Kriujk ve ark., 2003). Fakat bu
duyularn geri kazanlmas iin umut vardr. Koku sistemi hem
koku reseptrlerinde hem de burun ampulnde yeni hcreler
retmektedir. Bu nedenle baz hastalar beyin hasar geirdikten
bir sre sonra koku alma yetilerinin bir ksmn veya tamamn
yeniden kazanmaktadr (London ve ark., 2008).
8%;`c`eplbXi[Xe^ie
9%GXg`cXee^\e`c\k`c\epXeee^ie
:%Kakaldakf_ldZlleleYpkld^ie
Kak_Zi\ji
KXkXcdXkf_ldZll
Papila
EKL 4.22
Tat Reseptrleri
A Kusmu dilin st kusmunda papillerin daulumunu gstermektedir. B Kusmu ise tek bir papilin
geniletilmi halini gstermektedir, burada tek tek tat alma organlaru grlebilmektedir. C
Kusmunda tat alma organlarundan biri bytlerek gsterilmitir.
TAT
Yemek ve arap uzmanlar kayda deer bir ekilde tatlar arasndaki basit ve karmak farkllklar tespit edebiliyor olsalar
da, kullandklar duyu asl olarak kokudur, tat deil. Tat alma
(gustasyon) ve koku yemek yerken birlikte almaktadrlar.
Hatta, souk algnl durumunda yemeklerin tatsz gelmesinin
nedeni burun deliklerinizin tkal olmas ve yemein kokusunu
Dier Duyularunuz
111
112
denmektedir), motor aktiviteler srasnda srekli olarak vcudun ne yapmakta olduunun duyu bilgisini salamaktadr. Bu
duyu olmadan pek ok kastl hareketi koordine edemezdiniz.
Kinestezik bilgiyi iki kaynaktan alrsnz: Eklemlerdeki
reseptrler ve kas ve tendonlarda bulunan reseptrler. Eklemlerde bulunan reseptrler uzuvlarn farkl konumlarndan kaynaklanan basnca ve eklemlerin hareketlerinden kaynaklanan
basnca tepki vermektedir. Kas ve tendonlarda bulunan reseptrler ise kaslarn ksalmas ve uzamas ile oluan gerilim deiimlerine tepki vermektedir.
Beyin sklkla kinestezik duyunuzdan gelen bilgiyi
dokunma duyularnzla btnletirir. Beyniniz rnein, her bir
parmanzdan gelen sinyallerin anlamn eer parmaklarnzn
birbirlerine gre konumunu bilmiyorsa tam olarak kavrayamaz. Gzleriniz kapal olarak yerden bir nesneyi kaldrdnz
dnn. Dokunma duyunuz sizin bu nesnenin bir ta olduunu tahmin etmenize izin verebilir ama onun ne kadar geni
olduunu bilmenize yarayan kinestezik duyunuz olacaktr.
ACI
Ac, vcudun zararl uyarclara verdii tepkidir. Bu uyarclarn dokulara hasar verecek kadar ya da zarar verme tehdidi
oluturacak kadar iddetli olmalar gerekmektedir. Bu kadar iyi
gelimi bir ac duyusuna sahip olduunuz iin mutlu musunuz? Cevabnz byk ihtimalle evet ve hayr olacaktr.
Evet demek istemenizin nedeni ac duyunuzun hayatta kalmanz iin ok nemli olmasdr. Doutan acya kar hassasiyeti olmayan insanlarn can hi acmaz fakat vcutlar sklkla
yaralanr ve uzuvlar beyinleri onlar tehlikelere kar uyarabiliyor olsayd kanabilecekleri sakatlklarla ekil bozukluuna
urar (Cox ve ark., 2006). Onlarn deneyimleri acnn temel
bir savunma sinyali olarak altn gstermektedir. Ac sizi
potansiyel tehlikelere kar uyarr. Hayr demek istemenizin
nedeni ise bazen kesinlikle ac duyunuzu kapatma gibi bir ansnz olmasn dilemenizdir. Amerika Birleik Devletlerinde 50
milyonun zerinde kii kronik srarl acdan muzdariptir. Acya
ac: Vcudun doku hasarna yol aan veya aabilecek nitelikte olan yeterince iddetli zararl uyarclara verdii tepki.
kap-kontrol kuram: Ac hafiflemesi ile ilgili, omurilikteki baz hcrelerin baz ac sinyallerini engellerken dierlerinin beyne ulamasna izin
verdiklerini ne sren kuram.
Dier Duyularunuz
113
dikkat: Ulalabilir alg bilgisinin bir alt grubu zerine odaklanm farkndalk durumu.
hedef ynl seim: nsanlarn duyu girdisinin belli ksmlarn daha ileri
ileme iin neden setiklerini belirleyen etmen. Kiinin kendi hedeflerinin bir ilevi olarak yaplan seimleri yanstr.
uyarc gdml yakalama: nsanlarn duyu girdisinin belli ksmlarn
daha ileri ileme iin neden setiklerini belirleyen etmen. Ortamdaki
uyarc nesnenin belli zellikleri otomatik olarak alglaycnn yerel
hedeflerinden bamsz olarak dikkat ekiyor ise ortaya kar.
114
Algda
Organizasyon Sreleri
Milyonlarca retina bulgunuzdan elde ettiiniz bilgiyi bir araya
getirme ve dzenleme yetisine sahip olmasaydnz dnyann
ne kadar kafa kartrc olabileceini dnn. Gzlerinizin
nnde hareket eden ve sallanan balantsz renk paralarndan
oluan bir iek drbn deneyimi yaardnz. Size tutarllk
algsn vermek iin duyu bilgilerini bir araya getiren srelere
topluca algsal organizasyon sreleri ad verilmektedir.
Algsal organizasyon konusunu anlatmaya sizin iek drbn deneyiminiz ierisinden bir uyarc alt grubu zerinde
odaklanmanz salayan dikkat srelerini aklayarak balayacaz. Sonra da ilk olarak Gestalt kuramclar tarafndan aklanan organizasyon srelerine geeceiz. Gestalt kuramclar
algladnz eylerin organizasyon yasalarna veya ekil ve
biimleri alglamanza yarayan basit kurallara bal olduunu
ne srmlerdir.
DKKAT SRELER
Bir dakika durun ve etrafnzda daha nce hazr olarak dikkat etmediiniz on ey bulun. Duvardaki bir noktay daha nce
fark etmi miydiniz? Saatin tiktaklarnn farknda mydnz?
Etrafnzdaki eyleri dikkatli bir ekilde incelemeye balarsanz
zerinde odaklanabileceiniz binlerce ey bulabilirsiniz. Dikkat
sreleri sizin farkndalnz etrafnzda size ak olan btn
bilgilerin bir alt grubuna yneltmenizi salar. Genel olarak bir
nesneye veya evrenizdeki bir olaya ne kadar yakndan dikkat
gsterirseniz, o nesneyi o kadar iyi alglar ve o nesne hakknda
o kadar ok ey renirsiniz.
Dikkatinizi zerinde odakladnz nesneleri hangi gler
belirlemektedir? Bu sorunun cevab iki blmden olumaktadr.
Bu blmlere biz hedef ynl seim ve uyarc gdml yakalama olarak adlandracaz (Yantis, 1993). Hedef ynl seim
sizin kendi hedefleriniz dorultusunda dikkatinizi yneltmek
istediiniz nesneler hakknda yaptnz seimleri yanstmaktadr. rnein, eer bir kutu dolusu tatly yemeyi dnyorsanz, dikkatinizi sadece ikolatayla kapl olan tatllara yneltebilirsiniz. Belli nedenlerden dolay dikkatinizi ynelteceiniz
nesneleri ak olarak seebileceiniz fikriyle byk ihtimalle
daha nceden karlamsnzdr. Uyarc gdml yakalama ise uyarc nesnenin zellikleri otomatik olarak dikkatinizi yakaladnda ortaya kar. Bu durumda sizin alglayan
zne olarak yerel hedeflerinizden bamszdr. Eer daha nce
Yaamnzda Psikoloji
NEDEN ACI YEMEK ACI VERR?
Daha nce hi bunu deneyimlediniz
mi? Bir in veya Meksika restoranunda acu bir yemek yiyorsunuz
ve yanlulukla dorudan bir acu biberi
usuruyorsunuz. Sadece birka saniye
ierisinde alduunuz zevk iddetli
bir acuya dnyor. Eer bu daha
nce baunuza geldiyse, o zaman tat
alanunda zevk ve acu veren eyler
arasunda ince bir izgi olduunu da
biliyorsunuz demektir. imdi bu ilikiyi biraz inceleyelim.
Fizyolojik olarak acu biberin size
acu vermesinin nedenlerini auklamak
kolaydur. Diliniz zerinde tat alma
organlarunuz acu dokularuyla balantuludur (Bartoshuk, 1993). Bu ekilde
tat alma organlarunuzdaki reseptrleri
uyaran kimyasallar aynu zamanda
yakun ilikili olan acu dokularunu da
uyarabilmektedir (Caterina ve ark.,
2000). Sz konusu olan acu biber
olduunda bu kimyasal kapsaisindir.
Eer baharatlu bir yemein tadunu
ukarmak istiyorsanuz, yemeinizdeki
kapsaisin miktarunu yeterince dk
tutmalusunuz ki tat reseptrleriniz acu
reseptrlerinizden daha aktif olsun.
Fakat farklu insanlarun acu yemek
seimleri arasunda bu kadar auk
farklar olmasunun nedenini hi
merak ettiniz mi? nsanlar bazen
arkadalarunun ok baharatlu bir
yemei nasul yiyebildiini veya
yiyemediini anlamakta zorlanurlar.
Bu farklaru auklamak iin yine fizyolojiye bakmamuz gerekir. ekildeki
fotoraflarda Linda Bartoshuk ve
meslektalaru tarafundan incelenen
iki farklu kiiye ait dilleri grebilirsiniz. Dillerin birinde dierine gre
kayda deer ekilde daha ok tat
alma organu olduunu gryorsunuz. Eer daha ok tat alma organu
(A)
(B)
115
EKL 4.23
Sreler
Dikkat Seen
116
EKL 4.24
Figr ve Zemin
Bu grubun yeleri psikolojik olaylarn primitif alg elemanlarna ayrlm halleriyle deil, yalnzca dzenli, belli bir yapya
sahip btnler olarak aratrldnda anlalabileceini savunmutur. Gestalt terimi kabaca biim, btn, konfigrasyon veya tz anlamna gelmektedir. Gestalt psikologlar
yaptklar deneylerde alg dizililerinin gestalt nasl oluturduklarn incelediler ve bunu yaparken btnn bazen paralarnn toplamndan daha farkl bir ey olduunu gsterdiler.
Tek bir etmeni deitirerek ve bunun diziliin yapsnn alglanmasnda nasl deiikliklere neden olduunu gzlemleyerek
bir dizi yasaya ulatlar:
MEKANSAL VE ZAMANSAL
BTNLEME
Size imdiye dek sunduumuz btn Gestalt yasalar sizi algnn byk bir ksmnn dnyann paralarn doru ekilde
bir araya getirmekten olutuuna ikna etmi olmaldr. Fakat
bazen btn bir resmi tek bir bakta alglayamazsnz, ya da
tek bir sabitlemede (daha nce dikkatten bahsederken anlattklarmz hatrlayn). Belli bir zamanda algladnz eyler bazen ortamn grnmeyen blgelerine doru her ynde
genileyen geni bir grsel dnyaya sadece kstl bir baktr.
Etrafnzda olan eyler hakknda tam bir fikir edinebilmek iin
farkl mekansal konumlara sabitlemeye ihtiya duyarsnz, bu
mekansal btnlemedir ve bunu zamanda farkl anlarda gerekletirmeniz gerekmektedir, buna da zamansal btnleme
ad verilmektedir.
Bu konuda ilgin olan nokta, grsel sisteminizin anlk,
btnlemi bir ortam resmi yaratmak iin ok yorulmamasdr.
Aratrmalar dnya zerinde her sabitlemeye dair grsel bellein
kesin detaylar iermediine iaret etmektedir.
Sayfa 118de ekil 4.25teki iki fotoraf ele alalm: kisi de
ayn sahneyi gstermektedir, fakat birisi yakndan, dieri
ise uzak bir adan bir baktr. Size bu iki fotoraftan
sadece birini gsterdiimizi ve ksa bir aradan sonra size
hangisi olduunu sorduumuzu varsayalm. Bu bellek testinde ok baarl olacanz dnebilirsiniz. Fakat, aratrmaclar katlmclarn saniyenin 20de 1i gibi bir aradan
sonra sistematik hatalar yaptklarn gstermitir (Dickinson & Intraub, 2008). Bir dizi almadan sonra katlmclar ard ardna fotorafa bakmlardr, yakndan
veya uzaktan ekilmi. Sonra ksa aralklarla katlmclar
bu fotoraftan birinin yakndan veya uzaktan ekilmi
bir versiyonunu grmlerdir. Katlmclar bu grnty
daha nce grdkleriyle kyaslayarak 5 noktal bir lt
ierisinde bir cevap verdiler. Bu lt -2den (ok daha
yakn) 0a (ayns) ve +2ye (ok daha uzak) kadar
uzanmaktayd. Katlmclar yarglarnda olduka tutarl
bir hata yaptlar: Birebir ayn olan grntleri ok daha
yakn olarak nitelendirdiler. Aratrmaclar bu hataya
snr geniletmesi adn verdiler nk katlmclar orijinal fotoraflarn snrlarndan daha fazla bilgi ierdiine
inanmaktalard.
Peki snr geniletmesi neden meydana gelir ve nasl bu
kadar hzl gerekleir?
117
(A)
LqXbkXex\b`cd`=fkfiX]
EKL 4.25
(B)
PXbe[Xex\b`cd`=fkfiX]
Sunur Geniletme
118
HAREKET ALGISI
Dnyaya baklarnz arasnda karlatrmalar yapmanz
gerektiren bir alglama eidi hareket algsdr. Snfn teki
tarafnda bir arkadanz grdnz dnn. Eer sabit
duruyorsa siz ona doru yrdke retinanzdaki imaj gitgide byyecektir. Bu imajn byme hz size ona ne kadar
hzl yaklatnza dair bir fikir verecektir (Gibson, 1979).
Belirttiimiz gibi, hareket algs sizin dnyaya farkl
baklarnzdan elde ettiiniz bilgileri birletirmenizi gerektirmektedir. Alg srelerinizin bu baklar olduka gl
bir ekilde bir araya getirebilmesini fi olgusunu deneyimlediinizde takdir edebilirsiniz. Bu olgu grsel sahada iki farkl
konumda bulunan iki sabit k kayna saniyede 4-5 kere
srayla alp kapatldnda meydana gelir. Bu etki ak hava
reklam tabelalarnda ve elektronik flal vitrinlerde grlr.
Bu grece yava sra deiiminde bile tek bir k iki nokta
arasnda gidip geliyormu gibi grnr. lk noktadan ikinci
noktaya doru giden yolu dnmenin birok yolu vardr.
Yine de insan gzlemciler genelde en basit yolu grrler, dz
bir izgi (Cutting & Proffitt, 1982; Shepard, 1984). Bu dz
izgi kural gzlemcilere hareket halinde bir insan vcudu
sral bir ekilde gsterildiinde bozulur. Bu kez grsel sistem
boluklar normal biyolojik hareket yollaryla doldurur (Shiffrar, 1994; Stevens ve ark., 2000).
DERNLK ALGISI
imdiye dek, sadece dz yzeylerde iki boyutlu ekillerle ilgilendik. Gnlk alg ise boyutlu ortamlarda bulunan nesneleri iermektedir. stediiniz eye yaklamanzda, ilgin
insanlar ve iyi yemekler gibi ve tehlikeli eylerden, hzl arabalardan ve den piyanolardan, kanmanzda mekansal
boyutu da alglamanzn hayati nemi vardr. Bu alg derinlik (nesne ile sizin aranzdaki uzaklk) ile ilgili doru bilgiye
ve nesnenin size gre ynne ihtiya duyar. Kulaklarnz yn
belirlemede yardmc olabilir fakat derinlii belirlemekte pek
ie yaramazlar. Derinlik yorumlamanz uzaklkla ilgili fakl bilgi
kaynaklarna dayanmaktadr (derinlik ipular ad da verilmektedir bunlara). Bu bilgi kaynaklar arasnda binokler ipular,
hareket ipular ve resim ipular yer almaktadr.
119
Nergis
EKL 4.26
Nergis
Lale
Gzlemci
Sol gz
gr
Lale
Sa gz
gr
Gzlemci
monokler derinlik ipular: Yalnzca tek bir gzden gelen bilgileri kullanan derinlik ipular.
120
Retinal Fark
Sol gz
gr
Sa gz
gr
Yakmsama as (kk)
Yakmsama as (geni)
Fovea
(kadeh eklinde ukur)
EKL 4.27
Fovea
Fovea
Fovea
ALGISAL DEMEZLKLER
EKL 4.28
pularu
EKL 4.29
Boyut
121
EKL 4.30
Ponzo Yanulsamasu
Boyut ve ekil Deimezlii Bir nesnenin boyutunu alglamanzda belirleyici olan ey nedir? Ksmen, nesnelerin gerek boyutlarn retina grntlerini temel alarak alglarsnz.
Fakat kitabnzla yaptnz deneyde de grdnz gibi, retina
grnts hem kitabn gerek boyutuna hem de gzden uzaklna baldr. Artk renmi olduunuz zere, uzaklkla ilgili
bilgiler birden ok eit derinlik ipucundan alnabilmektedir.
Grsel sisteminiz bu bilgileri retina bilgilerinizle birletirerek
retinanzda genelde uzak uyarcnn gerek boyutuna karlk
gelen bir grnt boyutu oluturur. Boyut deimezlii, sizin
bir nesnenin gerek boyutunu retina grntsndeki deiimlere ramen alglayabilme yetinizdir.
Eer bir nesnenin boyutu uzaklk ipular ele alnarak
alglanyor olsayd, o zaman uzaklk konusunda her yanlgya
dtnzde boyut konusunda da yanlmanz gerekmekteydi. Bu ekilde bir yanlsama ekil 4.32de gsterilen Ames
odasnda yaanmaktadr. ocukla karlatrldnda yetikin,
odann sol kesinde olduka ksa grnmektedir fakat sa
EKL 4.31
rnekleri
122
2
1
Ames Odas
1
2
zleyici
EKL 4.32
Ames Odasu
Ames odasu bir gzlem deliinden tek gzle bakulmak zere tasarlanmutur,
fotoraflarun izlek noktasu da budur. Ames odasu dikdrtgen olmayan yzeyler
ve derinlik ve ykseklikte farklu aularla ina edilmitir. Fakat yalnuzca gzlem
deliinden bakulduunda grsel sisteminiz odayu normal bir oda gibi algular ve
odanun ierisindeki kiilerin uzunluklaruyla ilgili aluulmaduk sonulara varur.
EKL 4.33
ekil Deimezlii
Bir madeni para etrafunda evrildiinde grnts ince bir dikdrtgen halini alana kadar
srekli daralur, fakat her konumunda hl dairesel bir para olarak algulanur.
123
EKL 4.34
Canluluk Deimezlii
YANILSAMALAR
Alg sisteminizin size dnyann doru bir algsn salamak iin
kulland bir dizi sreci gzden geirdik. Fakat buna ramen
alg sisteminizin sizi yanltt durumlar vardr. Doru olmad
kantlanabilir bir uyarc ekli deneyimlediinizde bir yanlsama yayorsunuz demektir. Yanlsama szc, gln szcyle yakndan ilgilidir, ikisi de Latince illudere kknden
gelmektedir, bu kelimenin anlam bir eyle dalga gemektir.
Duyu sistemlerinin fizyolojileri ayn olduu iin ve dnya
deneyimleri kesitii iin insanlarn ou ayn algsal durumlarda ortak yanlsamalar yaarlar. (Blm 5te aklayacamz
gibi, bu durum yanlsamalar halsinasyonlardan ayrmaktadr.
Halsinasyonlar paylalmayan algsal bozulmalardr. Allmadk fiziksel veya zihinsel durumlarn bir sonucu olarak bireysel olarak deneyimlenmektedirler.) ekil 4.35teki klasik grsel yanlsamalar inceleyiniz. Size grsel yanlsamalar sunmak
bizim iin daha kolay olsa da, yanlsamalar iitme (Russo &
Thompson, 2005; Sonnadara & Trainor, 2005), tat (Todrank &
Bartoshuk, 1991) ve dokunma (Heller ve ark., 2003) gibi dier
duyularda da gereklemektedir.
Aratrmaclar bazen alg srelerinin nemli zelliklerini
aratrmak iin yeni yanlsamalar retir veya eski yanlsamalar
yeniden kurgularlar. ekil 4.35teki ilk rnei dnelim. Bu
yanlsama ilk kez Franz Mller Lyer tarafndan bir izim olarak 1889da optik yanlsamalar zerine yapt almalar arasnda ortaya konmutur. ekil 4.35 bu yanlsamann nemli bir
aklamasn gstermektedir. Richard Gregory (1966) insanlarn standart oklar kendilerine gre knt yapmakta olan bir
binann kesi olarak deneyimlediklerini ve ak oku i ke
olarak, daha uzakta deneyimlediklerini ne srmtr. Boyut
ve uzaklk arasndaki iliki nedeniyle i ke gibi grnen oku
insanlar daha uzakta alglarlar. Bu aklama ile Mller Lyer
yanlsamas yanl bir algya yol aan sradan derinlik algs
124
Kefedin: Be nl Yanulsama
Mller-Lyer illzyon
Poggendorf illzyonu
EKL 4.35
Zlner illzyonu
Bu yanulsamalarun her biri algunun kanutlanabilir bir ekilde yanlu olduu durumlaru gstermektedir.
Araturmacular suklukla bu yanulsamalaru kuramlarunu test etmek iin kullanurlar. Kuramlar, algusal
sistemlerin genel olarak olduka doru bir ekilde aluurken neden bazu zel durumlarda
yanulsamalara neden olduklarunu auklamaktadur.
zdeim ve
Tanmlama Sreleri
imdiye kadar akladmz btn algsal sreleri size uzak uyarcnn boyutlu dnyadaki fiziksel zellikleri, mesela konumu,
boyutu, ekli, dokusu ve rengi hakknda bilgi veren sreler olarak dnebilirsiniz. Fakat bu srelerle bu nesnelerin ne olduklarn ve onlar daha nce grp grmediinizi bilemezsiniz.
Deneyiminiz daha nce hi gitmediiniz bir gezegende her eyin
sizin iin yeni olmas gibi olurdu. Ne yiyeceinizi, kafanza ne
koyacanz, neden kaacanz ve neyle randevulaacanz
bilemezdiniz. evreniz size byle yabanc deildir nk etrafnzdaki nesnelerin ounu daha nceden grdnz nesneler
olarak tanma ve tanmlama yetisine sahipsiniz ve bu nesneleri
deneyimlerinizden bildiiniz anlaml kategorilere ayrrsnz.
zdeim ve tanma algladnz eylere anlam atamadr.
125
126
EKL 4.36
Ajb\ic\i`ek\_c`b\[eZ\c\i`
or
YXkkc\
J`epXcc\i\^ick\bc\e[`2b``^ickpm\kc\p`[lp[lYXkkc\4jXmX
YXk
>ickj`epXc`[\`k`i`i2b``jX[\Z\^ickp[lpXi%YXk4pXiXjX
oelobj`e`rc\e[`r[`%
BXlXm
DOG
Kelimeler
Sesler
LOG
FOG
Fonemik yiletirme
xemresel^iri
nitelii.
127
YA DA
E\Zb\ibg18X[XpX[XplbXi[X6
EKL 4.37
YA DA
{i[\bpX[XKXmXe6
Algusal Belirsizlikler
Her rnek iki yoruma auktur ancak ikisini aynu anda deneyimleyemezsiniz. Algunuzun iki olasuluk
arasunda gidip geldiiniz fark ettiniz mi?
128
Aratrmaclar balam ve beklentilerin alg (ve tepki) zerindeki etkilerini dizileri inceleyerek belgelemilerdir. Diziler
bir uyarcya belli bir ekilde tepki verme veya onu alglama
iin geici bir hazrlktr. eit dizi vardr: motor, zihinsel ve
algsal. Motor diziler, hzl, hazrlanlm tepkiler verme hazrldr. Koucular silah sesini duyar duymaz en hzl ekilde
komaya balamak iin altrma yaparlar. Zihinsel bir dizi ise
bir durumla urama konusunda hazr olmaktr, mesela sorun
zme, veya oyunlar gibi renilmi kurallar, talimatlar, beklentiler ve alkanlk eilimleriyle belirlenmi durumlar gibi.
Zihinsel bir dizi aslnda kurallar yeni durumlara uymadnda
sorun zmekten alkoyabilirler, bu durumu Blm 9da greceiz. Algsal diziler ise belli bir uyarcy belli bir balamda
tespit etme hazrldr. Yeni anne olmu biri ocuk alamasn
duymak iin algsal olarak hazrdr.
Bazen bir dizi sizi belirsiz uyarclarn yorumlarn deitirmeye iter. Bu iki kelime dizisini dnn:
FOX; OWL; SNAKE; TURKEY; SWAN; D?VE (tilki, bayku, ylan, hindi, kuu)
BOB; RAY; TONY; BILL; HENRY; D?VE
EKL 4.38
Sanatta Mulakluk
EKL 4.39
Bu resimde ne gryorsunuz?
Reprinted with permission from Irwin Rock, The Logic of Perception.
Cambridge, MA, The MIT Press. Copyright 1983.
SON NOTLAR
artk sahipsiniz. ekil 4.2nin incelenmesi ayn zamanda algnn incelenmesinden karlabilecek nemli bir dersin de bir
uyarc olaya kar yaanan alg deneyiminin btn bir insann
tepkisi olduudur. Duyu reseptrleriniz uyarldnda aldnz bilgiye ek olarak, son algnz kim olduunuza, kiminle
olduunuza, ne beklediinize, ne istediinize ve nelere deer
verdiinize gre deiir. Alglayan zne bazen kumar ve i
tasarmla karlatrabileceimiz iki farkl rol oynar. Kumar
oynayan biri olarak, alglayan zne imdiki bilgilerin gemi
bilgiler ve kiisel teorilerle anlalabilecei zerine bahse girer.
Komplsif bir i tasarmc olaraksa, alglayan zne srekli
uyarclar en batan dzenleyerek birbirleriyle daha uyumlu
ve tutarl olmalarn salarlar. Anlalmaz ve dank alglardansa temiz, ak ve tutarl olanlar tercih edilir.
Eer alg sadece alttan ste olsayd, imdiki zamann ve
burasnn srekli somut gerekliine bal kalrdnz. Deneyimleri yaayabilir fakat bu deneyimlerden daha sonraki
zamanlarda yararlanamazdnz. Ayn ekilde, dnyay farkl
artlar altnda farkl gremezdiniz. Eer algsal ileme sadece
stten alta olsayd, bu sefer kendi fantezi dnyanzda alglamay beklediiniz ve umduunuzu eyler arasnda boulurdunuz. ki ar ucun arasnda kurulmu olan bu denge algnn
temel hedefini gerekletirir: Darda olan eyleri biyolojik
ve sosyal bir varlk olarak ihtiyalarnz karlayacak ekilde,
fiziksel ve sosyal ortamnzda hareket ederek ve adaptasyon
salayarak deneyimlemek.
Grsel Sistem
Retinada bulunan fotoreseptrler, yani rod ve koniler, k
Last H1 zeti
head
Ana Noktalarun
129
itme
Dier Duyularnz
ANAHTAR TERMLER
ac (s. 113)
alg deimezlii (s. 121)
alg organizasyonu (s. 91)
alglama (s. 91)
almlama alan (s. 101)
alttan ste ileme (s. 125)
amakrin hcre (s. 99)
ancak fark edilebilir farklar (JND) (s. 96)
baziler membran (s. 108)
belirsizlik (s. 127)
binokler derinlik ipucu (s. 119)
bipolar hcre (s. 99)
boyut deimezlii (s. 122)
burun ampul (s. 110)
canllk deimezlii (s. 123)
deri duyusu (s. 112)
dikkat (s. 114)
dizi (s. 128)
doygunluk (s. 102)
duygulanm (s. 91)
duyu adaptasyonu (s. 94)
duyu reseptr (s. 96)
fark eii (s. 95)
feromon (s. 111)
fi olgusu (s. 118)
fotoreseptr (s. 98)
130
13. Sr simlasyonundayken Michael fMRI taramasundan gemitir. Deney 1de sadece araba kullanuyordu,
deney 2de ise aynu zamanda bir dil grevi de vardu.
a. ki deneyde de pariyetal lobda eit aktivite grmeyi beklersiniz.
b. Deney 1de pariyetal lobda daha az aktivite grmeyi beklersiniz.
c. Deney 2de pariyetal lobda daha az aktivite grmeyi beklersiniz.
d. Pariyetal lobdaki aktivite hakkunda tahminde bulunamazsunuz.
14. Chris tam Seni seviyorum derken bir kamyon kornaya basar. Korna sesi kelimenin ilk sesini kapatmu
olsa da Pat kelimeyi btn olarak algular. Bu hangisine
bir rnektir?
a. Alttan ste ileme
c. stten alta ileme
b. Algusal deimezlik
d. yi devamluluk
15. Korku filmi izledikten kusa bir sre sonra Calvin
grd her glgeyi canavar olarak algulamaya
balar. Calvin aaudakilerden hangisini deneyimlemektedir?
a. Algusal dizi
b. ekil deimezlii
c. Fi olgusu
d. Ortak kader yasasu
Yazl Sorular
1. Sinyal tespit teorisi insanlarun aynu duyu deneyimleri karusunda farklu yargulara varmalarunu nasul auklamaktadur?
2. renk teorisi ve karut sre teorisi renk grnn nemli zelliklerini auklamak iin nasul birlikte
aluurlar?
3. Belirsiz uyarucular duyu ve algu srelerinizin dnyayu
anlamlandururken karulatuu bazu zorluklaru nasul ortaya
koyarlar?
Deneme Testi
131
kar duyarldr.
Misha Paveldnyay srekli olarak alglarken gerekleen
132
AKTVTELER
1. izgilerin kapanu ve devamluluk ilkeleri uyaruculara anlam
verirken kullanduumuz ilkelerdir. Tanuduk nesnelerin
zerinden geerek resimlerini izin, bunun iin izgi
romanlaru, dergileri veya boyama kitaplarunu kullanun.
izimlerin belli kusumlarunda boluklar burakun ve dier aile
bireylerinden bu nesneleri tanumlamalarunu isteyin. Bir
izimin ne kadar eksik olabileceini ve buna ramen yine
de tanumlanabileceini grn.
133
2. Gzlerinizin nne bir kuma parasu balayun. (Yakunlarunuzda kendinizi sakatlamanuzu veya zarar grmenizi
engelleyecek birileri olsun.) Kendi yatak odanuz, mutfak
gibi tanuduk bir odada dolamakla daha az vakit geirdiiniz bir odada dolamak arasundaki farku karulaturun.
Takulmayu ve eyalara arpmayu engellemek iin kullanduunuz beklentilere ve nemli duyu ipularuna dikkat
edin. Hangi odalarda daha gergin ve hangi odalarda
daha rahattunuz?
3. Bir konumayu dinlerken (a) etrafunuzdaki btn sesleri
fark etmeye ve (b) konuma seslerindeki btn eksik
iletimleri fark etmeye aluun. rnein, konuan kii bazu
kelimeleri yanlu telaffuz edebilir veya bunu azu doluy-
134
5
Zihin, Bilin ve
Deien Durumlar
Bilincin erii
136
Farkndalk ve Bilin
Bilincin eriklerinin ncelenmesi
Bilincin erii
Balarken, bilin kavramnn belirsiz olduunu kabul etmemiz gerekir. Bu terimi hem zihnin genel bir durumundan
bahsederken hem de zihnin belli bal ieriklerinden bahsederken kullanabilmekteyiz: Bazen bilinsiz (rnein, anestezi altnda olmak veya uyumak gibi) olmann kart olarak
bilinli olduunuzu syleyebilirsiniz; bazen de belli bilgilerin veya eylemlerin bilincinde (farknda) olduunuzu
syleyebilirsiniz. Burada aslnda belli bir tutarllk mevcut,
herhangi bir bilginin bilincinde olmak iin bilinli olmanz
gerekmektedir. Bu blmde, bilincin ieriinden bahsederken
biz farknda olduunuz bilgi grubundan bahsetmekteyiz.
FARKINDALIK VE BLN
Psikoloji alannda yaplan ilk aratrmalarn bir ksm bilincin
ierii ile ilgiliydi. Psikoloji 1800lerde yava yava felsefeden
ayrlmaya baladka, zihin bilimi haline geldi.Wundt ve Titchener bilinli zihnin ieriine ulaabilmek iin iebak yntemini kullanrken, William James kendi bilin akn gzlemlemitir (bkz. Blm 1). Aslnda, Williams James 1892 tarihli
klasik eseri Psikolojinin ilk sayfasnda, psikolojiyi bilincin
durumlarnn tanmlar ve aklamalar olarak tanmlamtr.
136
Herhangi bir anda, iiniz, ebeveynleriniz veya a evcil hayvanunuzla ilgili dnceler dikkatinizin
bu konulardan birine odaklanmasuna neden olacak bir ey olana
kadar bilin seviyesinin altunda
dolauyor olabilir. Bu haturalar
neden bilinduu deil de bilin ncesi olarak sunuflandurulmaktadur?
Herhangi bir anda, iiniz, ebeveynleriniz veya a evcil hayvannzla ilgili dnceler dikkatinizin bu konulardan birine odaklanmasna neden olacak bir ey olana kadar bilin seviyesinin
altnda dolayor olabilir. Bu hatralar neden bilind deil de
bilin ncesi olarak snflandrlmaktadr?
Bilin ncesi Anlar Bilin tarafndan ancak bir ey dikkatinizi onlara ektiinde ulalabilen anlara bilin ncesi anlar
denmektedir. Bellein depolar inanlmaz byk miktarda bilgiyle doludur, dillerle, sporla, corafyayla ilgili genel bilgileriniz, kiisel olarak deneyimlediiniz olaylarla ilgili hatralarnz,
burada yer alr. Bilin ncesi bellekte yer alan anlar, zihninizin
arka fonunda bilinli olarak ihtiya duyuluncaya dek (size gemiten favori annz dnmenizi istediimizde olduu gibi)
sessizce ilev gsterirler. Blm 7de bellek ile ilgili ok daha
fazla ey reneceksiniz.
Bilind Bilind bilgilerin varln genel olarak baz davranlar, davran gerekletii zaman var olan bilinli glerle aklayamadnzda kabul edersiniz. Sigmund Freud, bilind glerle ilgili ilk teorileri retmitir. Blm 13te de bahsedeceimiz
gibi, Freud kiilerin psikolojik olarak salklarnn baz deneyimler tarafndan tehdit edildii durumlarda bu deneyimlere ait hatralarn bilinten kalc olarak atldklarn ne srmtr. Freud,
kabul edilemez fikirlerin ve drtlerin bastrldna, bilincin
dna itildiine, fakat bu dncelerle balantl olan gl duygularn bilinte kaldna ve davranlarn etkilediine inanyordu.
Freudun bilindna ait bu kefi, bilind, Batda ortaya
Bilincin erii
137
kan dnce akmlarnda uzun sre tepki ekmitir. ngiliz felsefici John Lockeun Concerning Human Understanding
(1690/1975) adl eserini, yazd zamandan beri pek ok dnr rasyonel varlklarn kendi zihinlerindeki btn aktivitelere ulaabiliyor olduklarna inanmaktayd. Freudun bilind
zihinsel aktivitelerin varlna dair bu temel hipotezi adalar tarafndan kabul edilemez bulunmutu (Dennett, 1987).
(Freudun fikirlerine kendinize zg kiilik zelliklerinin kaynandan bahsedeceimiz Blm 13te yeniden deineceiz)
Artk pek ok psikolog bilind terimini Freudun bastrlmas gerektiini ne srd dncelerden daha zararsz bilgi ve sreler iin kullanmaktadr (McGovern & Baars,
2007). rnein normal dil ilemlerinin pek ok tr bilind
srelere dayanmaktadr. u cmleyi rnek alalm: (Vu ve ark.,
2000):
She investigated the bark.(Aac inceledi)
Bu cmleden siz ne anlam kardnz? Gznzn nnde
kpek arayan bir kadn m yoksa aac inceleyen bir kadn m
canland? Bark kelimesi her iki anlama da gelebildii iin ve
cmlenin balamndan da pek yardm alamadmz iin yazarn ne demeye altn ancak tahmin edebiliriz. imdi ayn
cmleyi biraz daha geni bir balamda dnelim:
The botanist looked for a fungus. She investigated the
bark. (Botaniki, mantar aryordu. Aac inceledi.)
Cmleyi bu balamda anlamak daha kolayd deil mi?
Eer yleyse, bunun nedeni sizin bilind dil srelerinizin ek
olarak verilen balam bark szcnn iki anlam arasnda bir
seim yapabilmek iin kullanmasdr.
Bu rnekle bilin dzeyinin altnda alan srelerin
bazen davran belirlediini gstermi olduk, bu durumda
davran, cmleyi daha kolay anlamanz olmutur. Bu ekilde
bilincin ierii konusundan bilincin ilevleri konusuna da bir
gei yapm olduk. Bu konuyu detayl bir ekilde ele almadan
nce, ksaca bilincin ieriini incelerken kullanlabilecek iki
yntemden bahsedeceiz.
138
rnek
Sosyal
Karu olgusal
Temporalgemi
Temporalgelecek
ELETREL DNME
Karulaturmalarla ilgili deneyi haturlayun. Numunelerin rastgele zamanlarda toplanmasu neden nemlidir?
Bilincin levleri
Bilincin ilevleri konusuna geldiimizde, bilince neden ihtiyacmz olduunu anlamaya alyoruz demektir, bilin insan
deneyimine ne katmaktadr? Bu blmde, bilincin insann
hayatta kalmas ve sosyal ilevleri konularndaki nemini aklayacaz.
BLNCN KULLANIMI
nsan bilinci, insanlarn evrimsel ortamnda en saldrgan
glerle - dier insanlarla rekabeti sonucunda gelimitir.
nsan zihni insanlarn atalarnn son derece gelimi sosyal yeteneklere sahip olmas sonucunda gelimi olabilir,
bu belki de avclara kar bir grup savunmas ve kaynaklar
daha verimli bir ekilde smrmenin bir yoluydu. Ne var
ki, yakn gruplar ierisinde yaamak i birliinin yan sra
rekabete dayal yeni yeteneklere ihtiya duyulmasna neden
oldu. Doal seilim, dnebilen, plan yapabilen, yaknlaryla ba kurarken dmanlarna kar zafer kazanmasn
salayacak alternatif gereklikler tasarlayanlarn yanndayd.
Dili gelitiren ve aletleri bulan en gl zihin hayat mcadelesini kazanm oldu ve neyse ki, bunu bizlere geirdi (Terrace & Metcalfe, 2005).
Bilin gelitii iin, trn hayatta kalmasna yardmc olacak birok fonksiyonu olmasna armamak gerekir (Bering &
Bjorklund, 2007). Bilin, ayn zamanda kiisel ve kltrel olarak paylalan gerekliklerin ina edilebilmesinde de byk bir
rol oynamaktadr.
Bilincin levleri
139
A.
B.
eklinde yarglara vararak olabildiince abuk bir ekilde vermilerdir (rnein, kendinizi ve kasaba halkn kurtarmak iin
ocuunuzu bomanz uygun bir davran mdr?). Dier art
altnda ise, katlmclar yine okuyup, ikilemlere cevap vermilerdir. Fakat ayn zamanda bilgisayar ekranndan akan saylara
bakp, 5 rakamn grdklerinde bir tua basmalar da istenmitir. Bu ikinci grevin amac katlmclarn bilinlerinde ar
yklemeye yol amaktr. Bu ezamanl grev katlmclarn
ahlaki ikilemlere zm bulmaya alrken mantk yrtmekte
bilinli sreleri kullanmalarn zorlatrmtr. Gerekten de,
bu ek yk tayan katlmclar bilinli akl yrtmenin kullanlmasn temsil eden evet cevaplarn daha ge vermilerdir. Bu ekilde, bilincin ilevlerinin incelenmesinde kullanlan
yntemlerden birinin kiilerin bilin srelerinin normal bir
ekilde ilemesi engellendiinde tepkilerinin nasl deitiini
ortaya koymaktr.
Bilincin ilevlerini incelemek iin kullanlan bir baka yntem ise gnlk olarak yaptnz eylerin ne kadarnn bilinli
mdahaleye gerek duyduunu saptamaktr. Bir rnek vermek
gerekirse, kitabnz bir dakikalna brakmanz ve odada krmz renkli bir obje bulmanz istiyoruz. Odanzda gerekten de
krmz renkli bir obje olduunu varsayalm. Pek ok durumda,
gzlerinizin bu objeye bilinli bir aba gstermeden ekildiini
hissetmeniz gerekirdi. Aratrmalar, insanlarn objelerin renk,
ekil ve boyutlar gibi temel zelliklerine gre arama yaparken
ok az ve ya neredeyse hi bilinli aba harcamadklarn gstermitir (Wolfe, 2003). imdi hem mavi hem de krmz bir
obje aradnz dnn. Bu grevi yerine getirmek iin bir
ara verirseniz, bunun bilinli abanz zerinde nasl bir etkisi
olduunu fark edeceksiniz. Pek ok durumda, iki zelliin bir
kombinasyonunu ieren bir obje bulmak iin bilinli bir aba
sarf etmeniz gerekecektir.
ekil 5.1de bilinli dikkatin kullanmna bir rnek daha
vermekteyiz. Blm Ada sar ve mavi nesneyi bulun. Blm
Bde mavi pencereli sar evi bulmaya aln. kinci grev ok
daha kolay deil miydi? Performansnz resimdeki ekstra nesnelerden iki rengi para ve btnlere bldmzde daha az
etkilenmektedir (Wolfe ve ark., 1994). Sar ve mavi nesneyi
EKL 5.1
Aramak
ki Rengin Kesiimini
(A) Saru ve mavi nesneyi bulun. (B) Mavi pencereli saru evi bulun.
(A) Kesiim hedefin iki tarafundaki renkler
arasunda olunca arayu etkisiz kalmaktadur.
(B) Fakat arayu iki renk arasundaki kesiim bir
btn ve parasu arasunda olunca kolaylamaktadur.
Jerome Kuhlun izniyle adapte edilmitir, Features and
objects in visual processing, AnneTriesman, Scientific
American, November 1986, s. 116.
140
bulmanz istediimizde dikkatini bilinli olarak daha ok kullandnz hissedebildiniz mi? Bunun gibi sonular ile aratrmaclar bilincin ilemesiyle ilgili genel bir gre sahip olabilmektedirler.
Bilincin ieriini ve ilevlerini bu ekilde tanmlam ve
incelemi olduk. imdi bilinteki olaan ve olaand deimelere bakacaz.
Uyku ve Ryalar
Hayatnzn neredeyse her gnnde bilincinizde olduka byk
bir deiim yaarsnz: Gnnz sona erdirmeye karar verdiiniz zaman, kendinizi uykuya brakrsnz ve uyurken de
phesiz uyku grrsnz. Hayatnzn te biri uykuda gemektedir, bu sre boyunca kaslarnz zararsz paraliz durumundadr, beyniniz ise aktivite halindedir. Bu blme uyanklk
ve uyku halinin genel biyolojik ritimleriyle balayacaz. Sonra
daha dorudan bir ekilde uykunun fizyolojisine odaklanacaz. Son olarak, uyku -rya grme-, srasnda gerekleen ana
zihinsel aktiviteyi ve ryalarn insan psikolojisinde oynadklar
rol inceleyeceiz.
SRKADYEN RTMLER
Doann gndz ve gece ritimlerinden btn canllar etkilenmektedir. Vcudunuz sirkadiyen ritim ad verilen bir zaman
dngsyle uyumlu bir ekilde almaktadr: Uyarlma seviyeleriniz, metabolizmanz, kalp at hznz, vcut snz ve hormonal aktiviteleriniz sizin i saatinize uygun bir ekilde yavalar
ve akar. ounlukla bu aktiviteler gndz zirvelerine ularlar
ve gece siz uyurken en dk noktalarna vururlar. Sayfa 142de
yer alan Yaamnzda Psikoloji kutusunda sirkadiyen ritimlerde
grlen bireysel farkllklardan bahsedeceiz.
Aratrmalar vcudunuzdaki saatin duvardaki saatle tam
olarak uyum ierisinde olmadn gstermektedir: Dardan
gelen dzeltici zaman ipular olmadan insann i pacemaker
24.18 saatlik bir dng oluturmaktadr (Czeisler ve ark., 1999).
Gne na maruz kalmak vcudunuzun 24 saatlik dngye
dnmek iin kk bir ayarlama yapmasna yardmc olmaktadr. Gne yla ilgili bilgiler gzleriniz tarafndan alnmaktadr fakat sirkadiyen ritimlerin alclar sizin dnyay grmenize
yarayan alclardan farkldr (Vansteensel ve ark., 2008). rnein gz konileri ve ubuksu retina hcrelerine sahip olmayan
hayvanlar (bkz. Blm 4) yine de sirkadiyen ritimlerini korumalarn salayan bir ekilde hissedebilmektedirler (Van
Gelder, 2003).
Hayat artlar sizin biyolojik saatinize uymayabilir ve
uyku dngnz hissettiklerinizi ve hareketlerinizi etkileyebilir
(Blatter & Cajochen, 2007). rnein gece vardiyalarnda alan bireyler sirkadiyen ritimleri sekteye uradndan fiziksel ve bilisel zorluklar yaayabilmektedirler (Boivin ve ark.,
2007). Gece vardiyasnda uzun sre alld zaman bile ou
insan sirkadiyen ritimlerini bu negatif etkilerin zerinden
gelecek ekilde ayarlayamamaktadr (Folkard, 2008). nsanlar ayn zamanda uzun mesafeli uularda da sorunlar yaarlar. Saat dilimleri aldnda, uu sonrasnda insanlar jet lag
yaabilmektedirler. Bu durumun semptomlar bitkinlik, kar
konulamaz uyku istei ve bunun bir sonucu olarak allmadk
uyku- uyanma dzenleri. Jet lag i sirkadiyen ritimlerin normal
zamandaki evreyle uyum salayamamasndan dolay grlr
(Waterhouse ve ark., 2007). rnein vcudunuz saatin gece 2
olduunu sylemektedir ve bu nedenle de pek ok fizyolojik
ltte en dk seviyededir, fakat bulunduunuz yerin yerel
saati sizin lenmi gibi yaamanz gerektiini sylemektedir.
Jet lag hangi deikenlerden etkilenmektedir? Seyahat
yn ve geilen saat dilimi says en nemli deikenler arasndadr. Dou ynl seyahatlerde batya doru yaplan seyahatlere gre daha fazla jet lag yaanmaktadr. Bunun nedeni
biyolojik saatin uzatlmasnn ksaltlmasndan daha kolay
olmasdr, dou ynl seyahatlerde ise ksaltlmas gerekmektedir (normalden uzun sre uyank kalmak normalden erken
uyumaktan daha kolaydr). Salkl gnlller Avrupa ve Amerika Birleik Devletleri arasnda uurulduktan sonra, standart
grevlerde en yksek performanslarna bat ynl uulardan 2
ila 4 gn sonra, dou ynl uulardan ise 9 gn sonra ulamlardr (Klein & Wegmann, 1974).
Daha nce jet lag yaam iseniz, melatonin hormonu alma
tavsiyesiyle de karlamsnzdr. Melatonin beyinde uyku ve
uyanma dnglerini dzenlemeye yardmc olmaktadr. Dardan melatonin almnn jet lag konusunda yardmc olup olmadn grmek iin aratrmaclar birden ok saat dilimini geen
uularda bulunan insanlar incelemilerdir, mesela Londra
San Fransisco aras uular. Btne bakldnda, aratrmalarn sonucunda bu uzun uulardan sonra melatonin alan kiilerin uykularnn daha az sekteye urad grlmtr (Arendt
& Skene, 2005). Genel olarak tavsiye edilen, yolcularn yeni saat
dilimlerinde hem uu gn hem de drt ila be gn sonrasnda
uyku saatlerinde melatonin almalardr (Pandi-Perumal ve ark.,
2007). Melatoninin ksa aktarmalarda ie yarayp yaramad
konusunda ok az delil bulunduuna dikkat edilmelidir. Aratrmaclar ayn zamanda melatoninin gece vardiyasnda alanlarn uyku ve uyanma dnglerini ayarlamalarna yardmc
olduunu da gstermilerdir. (Pandi-Perumal ve ark., 2007).
Sirkadiyen ritimler ayn zamanda a maruz kalmakla da
olduka ilgilidir. Bu nedenle, aratrmaclar insanlarn sirkadiyen ritimlerini dzenlemek iin onlar a maruz brakma
yntemini de denemilerdir. Bu mdahaleler bazen gece vardiyasnda alanlar zerinde ie yaramaktadr (Fahey & Zee,
2006). rnein; gece vardiyasnda alanlar bazen ilerinde
dikkatlerini toplamakta glk ekmektedirler. Aratrmalardan birinde, gece vardiyasna geite onlara yardmc olmas
iin birka saat parlak a maruz braklmlardr (Santhi ve
ark., 2008). Ik tedavisi katlmclarn dikkat performanslarnn zerindeki negatif etkiyi azaltmakta yardmc olmutur.
UYKU DNGS
Sirkadiyen ritminizin yaklak te biri pasif davran evresi
olan uykuya aittir. Uykuya dair bilinen eylerin ou beyin-
Uyku ve Ryalar
141
Yaamnzda
Psychology
in Psikoloji
Your Life
SABAH
NSANI
MISINIZ
YOKSA
AKAM
NSANI
MI?
ARE
YOU A
MORNING
TYPE
OR AN
EVENING
TYPE?
Sirkadiyen ritim konseptinden bahsettiimizde gn ilerledike vcudunuzun
uyarulma seviyeleri, metabolizma, kalp
atu huzu ve vcut sucakluu gibi nemli
biyolojik fonksiyonlarunda deiiklikler olduunu sylemitik. Bu gnlk
deiiklikler bireyler iin doru olsa da,
deiimlerin meydana gelme zamanlaru kiiden kiiye deimektedir.
Araturmacular insanlarun tercih ettikleri
uyku ve uyanukluk ablonlaruna gre
koronotiplere ayrulabileceklerini ne
srmlerdir. Araturmacularun Avrupalu
yetikinlere binlerce soru sorduu
bir araturma dnn (sorular, Ne
zaman yatmaya gidersiniz?, Uykuya
dalmanuz ne kadar srer? gibi sorulardur). Katulumcularun ie gitmek iin kalkmalaru gerekmeyen gnlerde en suk
verilen cevap gece yarusundan hemen
sonra yatmak ve sabah 8:20de uyanmak olmutur (Roenneberg ve ark.,
2007). Sizin kendi tercihleriniz bu
normlara uyuyor mu? Eer daha nce
yatuyor ve uyanuyorsanuz gndz insanu
olabilirsiniz. Eer alukanluunuz geceyarusundan sonra yatmak eklinde ise,
akam insanu olabilirsiniz. Normdan
ne kadar uzaksanuz, o kadar bu trlerin
ierisinde sayulursunuz. nsanlar yetikinlie girdike, tercihleri sabah insanu
olma ynnde deiiklik gstermektedir. Bykanne ve babalarunuz genelde
gen torunlarundan daha daha erken
uyanurlar. Fakat bu genel deiiklie
hzl gz hareketi (REM): Uyuyan kiinin rya benzeri zihinsel aktivite deneyimlemekte olduu evrede olduuna iaret eden davransal iaret.
REM-d (NREM) uyku: Uyuyan kiinin hzl gz hareketi gstermedii
sre, REM uykusuna gre daha az rya aktivitesi grlr.
142
LpXeb;bmfckXa[q\ej`q#_qc
50 PV
(j\Z
DXpdX/kf()Zgj8cg_X[Xc^XcXi
Evre 1*kf.Zgjk_\kX[Xc^XcXi
K_\kX[Xc^XcXi
EKL 5.3
Uyku Evreleri
Tek bir gecede grlen uyku evrelerinin tipik bir ablonu. lk dnglerde
derin uykuyu da ierir fakat son dnglerde REM uyku sresi artar.
Kaynak: The March of Sleep Cycles
from Sleep by J. Allan Hobson. Copyright
1989 by J. Allan Hobson, M.D.
of Henry Holt and Company, LLC.den izin
alunarak basulmutur.
Uyank
Evre 1
Evre 2
Evre 3
REM
Evre 4
1
4
5
Uyuma saatleri
Uyku ve Ryalar
143
NEDEN UYKU?
nsanlarda ve dier hayvanlarda uykunun dzenli bir ekilde
ilerlemesi bunun iin evrimsel bir temel olduunu ve uykunun biyolojik bir ihtiya olduunu gstermektedir. nsanlar
geceleri 7-8 saat uyuduklarnda beden ve zihin fonksiyonlar
iyi olmaktadr (Foster & Wulff, 2005; Hublin ve ark., 2007).
nsanlar neden bu kadar ok uyur ve uyku eitlerinin (NREM
ve REM) faydalar nelerdir?
NREM uykusunun en genel iki ilevi korunum ve restorasyondur (Siegel, 2005). NREM uykusunun evrilmi olmasnn nedeni hayvanlarn geceleri yemek aramalar, e aramalar veya almalar gerekmedii zamanlarda enerjilerini
korumalarn salamas olabilir. Fakat, uyku ayn zamanda
hayvanlar saldrlara kar savunmasz hale de getirmektedir.
24
Hayat Boyunca
nsan Uyku Dzenleri
EKL 5.4
Lyanb
I\dlybljl
EI<Dlybljl
16
14
12
10
8
6
4
2
0 115 35 623 23 35 59 1013 1418 2930
3345
gn ay
ay yc yc yc yc
yc
yc
yc
Pa
Pen` [omu YeYekler
ocuklar
Genler
Pet`k`nler
144
50
yc
90
yc
Pallar
Gerek uyku dzenleri ile insanlarun insomnia (uykusuzluk) algusu arasundaki iliki nedir?
Kontrol grubundaki yeler REM uykularnda karlatrlabilir hibir deiim gstermediler. Bir hafta sonra, eitim
grubundaki katlmclar Hanoi Kulesini bir kez daha denemek iin geri dndler. Genel olarak katlmclar ilk teste
gre bu testte gelime gsterdiler. Fakat, Hanoi Kulesinde
en byk gelimeyi gsterenler en youn REM uykusu
yaayanlar oldu.
Bu deney, REM uykusunun beynin edindii yeni grevleri salamlatrmas iin balam saladn gstermektedir. NREM
uykusunun da renme ve bellek konusunda nemli olduuna
deinmek gerekir (Rasch & Born, 2008). Aratrmaclar baz
grevlerde gsterilen performanslarn gecenin banda evre 3
ve 4te grlen arta ve gece ge saatlerde REM uykusundaki
arta bal olduunu gstermektedir (Walker & Stickgold,
2006).
Uykunun btn bu nemli ilevlerini okuduktan sonra,
insanlarn ok az uyumalarnn nemli sonular olabileceini
duymak sizi artmayacaktr. Uyku eksikliinin bilisel performans zerinde dikkat sorunlar ve bellek zerinde olumsuz etkileri vardr (Banks & Dinges, 2007). Uyku eksiklii ayn
zamanda insanlarn motor becerilerini de engellemektedir.
rnein, uykusuz kalan srcler iyice dinlenmi olanlara gre
kaza yapmaya daha yatkndrlar. Bu bulgular mhendislerin
alkol nefesten len cihazlar gibi, uykuyu len cihazlar bulmalar gerektiinin sylenmesine neden olmutur (Yegneswaran & Shapiro, 2007).
nemli olduundan onlar burada gzden geireceiz. Kaynaklar, biyolojik, evresel ve fizyolojik gler olabilir. Okuduka,
uyku bozukluklarnn iddetlerinin de birbirinden farkl olduunu unutmaynz.
Insomnia (Uykusuzluk): nsanlar uyku sreleri veya uyku
kalitelerinden memnun deillerse, insomniadan (uykusuzluk)
muzdaripler demektir. Uykusuzluk, yeterli uyku alamamaya yol
aan kronik bir bozukluktur. zellikleri arasnda abuk uykuya
dalamama, uyurken sk sk uyanma veya sabah erken uyanma
saylabilir. Amerika Birleik Devletlerinde numune olarak seilen 3,643 yetikinin % 52,5i en az ayda bir kez uykusuzluk ektiklerini, % 7si ise neredeyse her gece uykusuzluk ektiklerini
sylemektedir (Hamilton ve ark., 2007). Aratrma uykusuzluun ayn zamanda kiilerin salkl olma duygular zerinde de
srekli bir olumsuz etkisi olduunu gstermektedir.
Uykusuzluk birok farkl fizyolojik, evresel ve biyolojik faktrden kaynaklanan karmak bir bozukluktur (Drake & Roth,
2006). Fakat uykusuzluk ekenler uyku laboratuarlarnda incelendiinde, gerek uyku sre ve kaliteleri byk lde farkllk
gstermektedir. Aratrma, uyku eksikliinden ikayeti olan
hastalarn ounun aslnda tamamen fizyolojik olarak normal
uyku dzenleri olduunu gstermitir, buna znel uykusuzluk ad verilmektedir. rnein bir aratrmada, uykusuzluk
ektiklerini syleyen katlmclarn yzde 38i aslnda normal
bir ekilde uyumaktayd (Edinger ve ark., 2000). Ayn ekilde
ilgi ekici olan bir baka durum ise, ayn aratrma sonucunda
uykusuzluk sorunu olmayan katlmclarn yzde 43nde
uyku bozukluklar grlmtr. Bu farkllklar, uykuyla ilgili
UYKU BOZUKLUKLARI
Her zaman iin gece iyi uyuyabileceinizi garanti edebilmek
ok gzel olurdu. Ne yazk ki insanlar kiisel hayatlarna ve
kariyerlerine byk bir yk olan uyku bozukluklarndan muzdariptirler. Uyku bozukluklar rencilerin hayatlar iin de ok
Uyku ve Ryalar
145
bililerin ve duygularn farkl olmasndan kaynaklanyor olabilir (Espie, 2002). Uykusuzluk eken veya ektiini dnen
kiiler istenmeyen dnce ve duygular bilinlerinden uyurken bile atmakta glk ekiyor olabilirler.
Narkolepsi Narkolepsi gndz birdenbire ve kar konulamaz bir ekilde uykuya dalma semptomuyla grlr. Bazen
katapleksi ile birlikte grlr, katapleksi duygusal bir heyecanlanma sonucunda (glme, fke, korku, arma veya alk)
kaslarn zayflk gstermesi veya kas kontrolnn yitirilmesi ile
kiinin aniden yere dmesidir. Uykuya daldklarnda narkoleptik kiiler REM uykusuna neredeyse hemen girerler. REM
uykusuna giriteki bu hz onlarn canl rya benzeri imajlar
grmelerine ve bunun farknda olmalarna neden olmaktadr.
Bazen bu imajlar korku verici halsinasyonlar eklinde olabilmektedir. Her 2.000 kiide yaklak 1 kii narkolepsiden muzdariptir. Narkolepsi aile ierisinde grld iin bilimadamlar
hastaln genetik bir temeli olduuna inanmaktadr (Mahowald & Schenck, 2005). Narkolepsinin hastalar zerinde bazen
olumsuz sosyal ve fizyolojik etkileri olabilmektedir, nk ani
uyku ataklarnn utancndna kanmak istemektedirler (Ervik
ve ark., 2006).
Uyku Apnesi Uyku apnesi st solunum yollarnda grlen bir bozukluktur. Bu bozuklukta kii uyurken nefes almay
brakmaktadr. Bu gerekletiinde, kandaki oksijen seviyeleri
dmeye balar ve acil durum hormonlar salglanmaya balar,
uyuyan kii uyanr ve yeniden nefes almaya balar. ou insan
gece bu ekilde birden fazla apne ata geirse de, uyku apnesi
bozukluuna sahip olan kiiler her gece bu ekil yzlerce dng
yaayabilmektedir. Bazen apne ataklar uyuyan kiiyi korkutur, fakat ounlukla o kadar ksadrlar ki uyuyan kii artan
uykusuzluunu onlarla ilikilendiremez (Pagel, 2008). Uyku
apnesi yetikinlerin yzde 2sini etkilemektedir (Sonnad ve
ark., 2003).
Uyku apnesi prematre bebeklerde sklkla grlmektedir, bu
bebeklerin yeniden nefes almaya balamalar iin fiziksel uyarclara ihtiyac vardr. Az gelimi solunum yollar nedeniyle bu
bebekler sorun devam ettii srece youn bakm kvezlerinde
monitrlere bal kalmak zorundadr.
Hayatnzn her olaan gecesinde, ryalarn karmak dnyasna girersiniz. Bir zamanlar sadece kahinlerin, medyumlarn
ve psikanalistlerin alannda olan ryalar imdi bilimsel aratrmalar iin ok nemli bir alan haline gelmilerdir. Rya aratrmalarnn ou uyku laboratuarlarnda balar, deneyi yapanlar uyuyan kiileri burada REM ve NREM uykular sresince
gzleyebilirler. Bireyler REM uykularndan uyandrldklarnda
daha ok -yaklak yzde 82- rya bildirseler de, ryalar NREM
sresince de grlr -yaklak yzde 54 orannda (Foulkes,
1962). NREM uykusuyla ilikili ryalar duygusal olarak daha az
etkili ieriklere sahiptir. Daha ok gndz vakti dncelerine
benzer, ama daha az duyusal imaj ierir.
Ryalarn insanlarn zihinsel yaamlar zerinde ok
byk bir etkisi olmas nedeniyle her kltrde ayn soru sorulmutur: Ryalarn nemi var mdr? Bulunan cevap neredeyse
hep evet olmutur. Yani ou kltrde ryalarn kiisel veya
kltrel anlamlarnn nemli olduu inanc gelimitir. imdi
kltrlerin ryalara anlam verdikleri eitli yollar gzden geireceiz.
146
Uyku ve Ryalar
147
148
Ryalarn sradan bilincin snrnda olduunu dnebiliriz. imdi bireylerin bu gnlk deneyimlerin tesine gemek
iin kasten aradklar durumlara bakacaz.
ELETREL DNME
REM uykusunun yeni grev renme zerindeki etkilerini belgeleyen araturmayu dnn. Kontrol grup
burada ne gibi bir nem taumaktaydu?
ile balar. Bu bir grup n aktivitedir, dardan gelen dikkat datc etkenleri en
aza indirir ve katlmcnn sadece telkin
edilen uyarc zerine konsantre olmasn ve zel bir bilin durumuna girmek
zere olduuna inanmasn gerektirir.
Tetikleme aktiviteleri baz belli deneyimleri hayal etme veya olaylar ve tepkileri
gznn nnde canlandrma olabilir.
st ste uygulandnda tetikleme sreci
renilmi bir sinyal olarak alr ve bu
Araturmacu Stephen LaBerekilde katlmc hipnotik duruma hzge uyuyan katulumcuya REM
lca geebilir. Genellikle tetikleme ilemi
uykusunun gereklemekte
derin rahatlama iin telkinleri ierir ama
olduunu belirtecek olan zel
baz kiiler aktif, uyarc tetikleme ile de
gzlkleri dzeltirken. Bireyler
hipnotize olabilir, bisiklete bindiini veya
kontrol edilebilir rya durumlarukouya ktn hayal etmek gibi (Banyai
na girmek iin eitilmitir, sre& Hilgard, 1976).
cin ve rya aktivitesi ieriinin
Hipnotize edilebilirlik bireyin hipfarkundadur. Kontrol edilebilir
notik tepkiler deneyimlemesi iin standart
ryalar grme yeteneiniz
telkinlere ne kadar cevap verdiidir. Bu
olsaydu, ryalarunuza nasul ekil
yatknlkta kiiden kiiye byk farkllkverirdiniz?
lar grlr, cevap verme konusunda tamaHPNOZ
men bir eksiklikten tutun, tamamen cevap
Popler kltrde resmedildii ekliyle
vermeye kadar. Sayfa 150deki ekil 5.5,
hipnotistler gnll veya gnlsz katniversite andaki bireylerin ilk kez bir
lmclar zerinde byk bir gce sahiptir. Hipnotistlerin bu
hipnotik tetikleme testine tabi tutulduktan sonra gsterdikleri
tanm ne kadar doru? Hipnoz nedir ve geerli psikolojik
hipnotize edilebilirlik seviyelerinin oranlarn gstermektedir.
kullanmlar nelerdir? Hipnoz terimi Hypnos, Yunan uyku
Bu ltte yksek veya ok yksek bir skora sahip olmak ne
tanrsndan gelmektedir. Fakat uykunun hipnozda yeri yokanlama gelir? Test yapldnda, hipnotist bir dizi hipnoz sontur, sadece baz durumlarda insanlar ar rahatlam, uykuya
ras telkinde bulunur ve her bireyin karlaaca deneyimleri
benzer durumlardaym gibi grnebilirler (nsanlar gerekten
syler. Hipnotist ak kollarnn demir borulara dndn
uykuya dalyor olsalard, hipnoza cevap veremezlerdi). Hipsylediinde, yksek derecede hipnotize edilebilir bireyler kolnozun genel bir tanm, baz insanlarn sahip olduu, telkine
larn bkememilerdir. Uygun telkin sonucunda var olmayan
cevap vererek algda, bellekte, motivasyonda ve zkontrol duybir sinei kovalamlardr. nc bir rnek olarak, yksek
gusunda deiikler yaama yetenei ile belli olan alternatif bir
derecede hipnotize edilebilir bireyler hipnotist o yetenei kayfarkndalk durumudur. Hipnotik durumda katlmclar hipbettiklerini sylediinde kafalarn hayr anlamnda sallayanotistin telkinlerine kar ykselmi bir cevap verme kapasitesi
mamaya balamtr. Hipnotize edilebilirlik ltnde dk
tarlar, bazen davranlarnn istemsiz veya bilinli bir aba
seviyelerde yer alan renciler ise bu tepkilerden ya hi ya da
harcamadan yapldn bile hissedebilirler.
sadece bir ksmn deneyimlemilerdir.
Aratrmaclar sk sk hipnozla ilgili psikolojik mekanizHipnoza yatknlk, nispeten istikrarl bir niteliktir.
malar konusunda anlamazla dmlerdir (Lynn & Kirsch,
50 erkek ve kadn, niversiteden 25 yl sonra yeniden test
2006). lk teoristlerin bir ksm hipnoz altndaki bireylerin bir
trans durumunda, uyank bilinten ok farkl bir durumda
olduklarn ne srmlerdir. Dierleri ise hipnozun ykseltilmi motivasyondan baka bir ey olmadn ne srmlerdir.
hipnoz: Farkndaln deiken bir durumu, derin bir geveme, telkine yatknlk ve algda, bellekte, motivasyonda ve zkontrolde deiiklik gibi
Yine bazlar da hipnozun bir eit sosyal rol oyunu olduunu,
zellikleri vardr.
hipnotisti memnun etmek iin yaratlan bir plasebo etkisinden baka bir ey olmadn ne srmtr (bkz. Blm 2).
hipnotize edilebilirlik: Bireyin standart hipnotik telkinlere cevap verme
derecesi.
Aslnda, aratrmalar hipnozun bilinte trans benzeri zel bir
149
riz? Bu nemli soruyu cevaplamak iin aratrmaclar telkinlerin etkililiklerini katlmclar uyanma veya hipnotik durumlarda iken karlatran deneyler yrtmtr.
Yatknlk skoru
ok yksek
(1112)
Yksek
(810)
Orta
(57)
Dk
(04)
0
20
40
50
Kiilerin yzdesi
EKL 5.5
Seviyesi
lk Tetiklemede Hipnoz
Grafik ilk kez hipnotize edilmi 533 bireyin sonularunu iermektedir. Hipnotize edilebilirlik Stanford Hipnotik Yatkunluk lei ile llmtr, 12 maddeden
oluur.
edildikleri zaman hipnoza yatknlk deerlendirme sonular .71 orannda dikkat ekici yksek korelasyon katsays
elde edildi (Piccione ve ark., 1989). ocuklar yetikinlerden
daha fazla telkine yatkndrlar; hipnotik yantlar ergenlikten
hemen nce zirveye ular ve bundan sonra dmeye balar.
Aratrmaclar,hipnoza yatknlk ile ilikili nispeten az sayda
kiilik zellii belirlemilerdir (Kihlstrom, 2007). Yksek
oranda hipnotize edilebilir insanlarn safdil ya da konformist
olmas daha muhtemel deildir. Aslnda, hipnoza yatknlk
ile en yksek pozitif korelasyona sahip olan kiilik zellii
bir kiinin yatknlk emilimidir, bu, bireyin yaratc ya da
duyusal deneyimler ierisinde son derece ilgili hale gelmesidir (Council & Green, 2004, s. 364). rnein, eer kendinizi film izlerken sk sk gerek dnyay takip edemez hale
geliyorsanz, ayn zamanda yksek oranda hipnotize edilebilir
olabilirsiniz.
Hipnoza yatknlk konusunda genetik belirleyicilerin varln gsteren baz kantlar vardr. lk aratrmalar,
ift yumurta ikizlerinin hipnoza yatknlk puanlarnn tek
yumurta ikizlerine gre ok daha fazla benzer olduklarn
gstermektedir (Morgan ve ark., 1970). Daha yakn zamanlarda bireysel farkllklarn altnda yatan belirli genlere odaklanan almalar balad. rnein, aratrmaclar, COMT
olarak bilinen bir gen tespit ettiler. Bu gen beynin nrotransmitter dopamin kullanmn etkilemektedir. Bu genin varyasyonlar hipnoza yatknlk ve bireysel farkllklar ile ilgilidir
(Raz, 2005).
Hipnozun Etkileri Hipnoza yatknln lmn aklarken zaten hipnozun baz standart etkilerinden de bahsetmi
olduk: Hipnoz altndayken, bireyler motor becerilerle (rnein, kollar bklemez hale gelir) ve alg deneyimleri ile (rnein bir sinek halsinasyonu grrler) ilgili telkinlere cevap
verirler. Bu davranlarn hipnozun zelliklerinden kaynaklandndan ve katlmclarn hipnotisti memnun etmek iin
istekli olmalarndan kaynaklanmadndan nasl emin olabili-
150
Aratrmaclar hipnoza yksek, orta ve dk yatknlk gsteren katlmc grubu, her grupta 12 kii olacak
ekilde oluturmulardr (De Pascalis ve ark., 2008). Deney
balamadan nce katlmclara parmaklarndan ac verici
elektrik uyarclar verilecei sylenmitir. Her katlmc
hem hipnoz altnda hem de uyank iken acy nasl azaltaca konusunda ayn telkinleri almtr: rnein, parma
kaplayan bir eldiven giydiklerini hayal etmeleri sylenmitir. Deneyin her evresinde, katlmclar hissettikleri acyla
ilgili rapor vermilerdir. Hipnoza yatknl dk olan
katlmclarn ac durumlar uyank veya hipnoz altnda
olmalarndan bamsz olarak olduka dzenli olmutur.
Orta derecede yatknl olan katlmclar hipnoz altnda
rahatlama gstermilerdir. Yksek yatknl olan katlmclar ise ayn telkinin hipnoz altnda uyankken olduundan daha fazla ac rahatlamas salad konusunda en ak
kantlar salamlardr.
Aratrmaclar ayn zamanda EEG verileri (bkz Blm 3)
kaydederek hipnotik telkinlerin katlmclarn beyin aktivitelerinde grnp grnmediine bakmlardr. Gerekten de
yksek yatknl olan katlmclar, hipnotik telkinler sonrasnda duyu blgelerinde daha azaltlm beyin aktiviteleri gstermilerdir.
Bu deney hipnozun ac azaltma konusundaki potansiyelini ortaya koymaktadr (hipnotik analjezi). Zihniniz ac uyaranlarn beklenti ve korkuyla bytebilir, siz bu etkiyi hipnoz
ile azaltabilirsiniz (Chaves, 1999). Ac kontrol bir dizi hipnotik telkin ile gerekletirilir: Acnn bulunduu vcut parasnn organik olmadnn dnlmesi (odun veya plastik) veya vcudun kalanndan ayr olarak hayal edilmesi ve
bu ekilde zihnin vcuttan uzakta bir yere tatile gtrlmesi,
zamann eitli yollarla bozulmas. nsanlar btn dnce
ve imajlar bilinlerinden uzaklatrdklarnda bile hipnoz
yoluyla acy kontrol edebilmektedirler (Hargadon ve ark.,
1995). Bu alma ayn zamanda hipnoza yatknl yksek
olan kiilerin hipnoz yoluyla acdan daha fazla kurtulabileceklerini ortaya koymaktadr. Aratrmaclar bu farklln temelini oluturan beyin zelliklerini anlamaya almaktadrlar.
rnein, beyin grntleme aratrmalarndan biri hipnoza
yatknl daha yksek olan kiilerin ayn zamanda korpus
kallosumun nnde daha geni alanlar olduunu gstermitir (Blm 3) (Horton ve ark., 2004). Korpus kallosumun bu
blgesi dikkat ve istenmeyen uyaranlarn kstlanmasnda rol
oynar. Bu hipnoza yatknl yksek olan kiilerin acy engellemek iin hipnozu kullanmalarna yarayan daha ok beyin
dokusu olduuna iaret etmektedir. EEG ile yaplan almalar
da, hipnozla ac azaltma balamnda hipnoz yatknl yksek
ve dk olan bireylerin beyin aktivitelerini ortaya koymaktadr. (Ray ve ark., 2002).
Hipnoz zerine son bir sz: Hipnozun gc hipnotistin
zel bir gcne veya yeteneine bal deildir, asl g hipnotize edilen kiinin hipnoza yatknlnda yatmaktadr. Hipnotize edilmi olmak, kiinin z kontrol brakmas demek deildir, aksine, hipnotize olma deneyimi, hipnotistin, bir eitmen
olarak zneyi davrana yneltmesi srasnda bireyin yeni kontrol yollar renmesine olanak tanr. nsanlarn hipnoz altnda
Beyin grntleme teknikleri meditasyonun beyin aktivitesi ablonlarn nasl etkilediklerini gstermeye balamtr
(Cahn & Polich, 2006). Yakn zamanda elde edilen kantlar,
zaman ierisinde meditasyon yaplmasnn beyin zerinde
olumlu bir etkisi olabileceini gstermektedir.
Aratrmaclar meditasyonla ilgili aktivitelerin, i ve d
duyular zerinde odaklanm dikkat, bu aktivitelerle ilgili
beyin blgelerinde olumlu deiimlere neden olabileceini dnmektedirler (Lazar ve ark., 2005). Bu hipotezi
test etmek iin aratrmaclar iki grup katlmc oluturmulardr, youn meditasyon deneyimine sahip 20 kii ve
meditasyon deneyimine sahip olmayan 15 kii. Btn katlmclar MRI taramalarndan geirilerek korteksin ilgili
alanlarnn kalnl llmtr. Aratrmaclarn tahmin
ettii gibi, bu taramalar sonucunda meditasyon gruplarnn ses ve vcut duyu kortekslerinde daha kaln korteksleri
olduu ortaya kt (bkz Blm 3). ki grup meditasyonla
dorudan ilgisi olmayan dier korteks blgelerinde farkllk gstermemekteydi. Aratrmaclar daha derin analizler yrterek, en ok meditasyon deneyimine sahip olan
bireylerin korteksin ilgili alanlarnda en geni ekstra kalnla da sahip olduklar sonucuna vard.
MEDTASYON
Pek ok din ve geleneksel Dou psikolojileri bilinci dnyevi
endielerden uzaklatrmak iin alrlar. Zihinsel ve ruhsal
benlie ie odaklanarak ulamak amalardr.
Meditasyon kiinin benliine ait bilgisini ve saln
artrmak iin derin bir huzur durumuna ulamak iin bilin
durumunun deitirilmesidir. Younlamal meditasyonda
kii nefesi zerine odaklanabilir ve nefesini dzene sokabilir,
eitli vcut pozisyonlarna girebilir (yoga pozisyonlar), d
uyarclar en aza indirebilir, belli zihinsel imajlar yaratabilir veya zihni btn dncelerden arndrabilir. Bunun tersi
olarak, farkndalk meditasyonunda kii dncelerin ve anlarn zihninden zgrce gemelerine izin verir ve onlara tepki
vermez.
Aratrmalar bazen meditasyonun stres dolu ortamlarda
almas gereken kiilerin endielerinden kurtulmalar iin
kullanmna odaklanmaktadr (Oman ve ark., 2006; Walach
ve ark., 2007). rnein farkndalk meditasyonu farkndala
dayal stres azaltma yntemlerine temel olmutur (Kabat-Zinn,
1990). Bir aratrmada kalp hastal olan kadnlara 8 hafta
boyunca farkndalk meditasyonu eitimi verilmitir. Kadnlar
endie seviyelerinin aratrma ncesine gre daha dk olduunu bildirmitir (Tacon ve ark., 2003). Kontrol grubundaki
kadnlar ise endie bildirimlerinde bir gelime bildirmemilerdir. Kayg duygular kalp hastalklarnn gelimesinde rol
oynadndan, bu sonu zihnin vcudun iyilemesine yardmc
olabileceine dair bir kant salamaktadr (Bu konuya Blm
12de salk psikolojisi konusuna geldiimizde yeniden deineceiz).
meditasyon: Kiinin benlik bilgisini ve iyiliini z farkndal azaltarak geniletmeyi amalayan bilin deitirme yntemi.
151
ELETREL DNME Meditasyon yapanlar ve yapmayanlarun beyinlerindeki kabuk kalunluunda farkluluklar bulan araturmayu dnn. ki grubun beyinlerinin korteksin btn alanlarunda farklu
olmaduunu gstermek neden nemliydi?
Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin
MyPsychLab.comu ziyaret edin:
zleyin: Kontrol Edilebilir Rya
zleyin: Hipnoz
152
BALILIK VE BAIMLILIK
Psikoaktif ilalar, zihinsel sreleri ve davran bilinli farkndal geici olarak deitirerek etkileyen kimyasal maddelerdir.
Beyne girdikleri zaman, kendilerini sinaptik reseptrlere eklerler ve baz reaksiyonlar bloke eder veya uyarrlar. Bunu yaparak, beynin iletiim sistemini alg, bellek, ruh hali ve davran
etkileyerek byk ekilde deitirirler. Fakat, bir ilacn srekli
kullanm toleransa yol aar, ayn etkiye yol amak iin daha
byk dozlara ihtiya duyulur. Blm 6da, ila toleransnn
ortaya kmasnn nemli ynlerini aklayan renme srelerini aklayacaz (bkz. s. 173). la kullanm srelerinin beynin ilacn etkilerine kar koymasna neden olacak ekilde beyni
artladn gstereceiz. Vcut kar koyduu iin, insanlar
ayn etkileri elde etmek iin daha byk dozlara ihtiya duymaktadr.
Toleransla birlikte, fizyolojik ballk gelmektedir. Vcut
maddeye alr ve baml hale gelir, nrotransmiterler ilacn
srekli kullanm nedeniyle tketilmitir. Tolerans ve balln
trajik sonucu, bamllktr. Baml kii ilacn vcudunda varlna ihtiya duyar ve bu olmad zamanlarda ac dolu yoksunluk semptomlar (titreme, terleme, bulant ve alkol yoksunluu durumunda bazen lm) gsterir.
Birey bir ilacn kullanmn onu iddetle isteyecek kadar
arzular veya zevk verici bulursa, bu durum bamllk olsa da
olmasa da psikolojik ballk olarak adlandrlr, bu herhangi
bir ilala olabilir. la bamllnn sonucu, kiinin yaam
tarznn ila kullanm etrafnda dnmeye balamas ve kiinin fonksiyonlarnn snrl veya hasarl hale gelmesine neden
olmasdr. Buna ek olarak, ilacn gnlk olarak temin edilebilmesi, bazen artan dozlarda, bamllar hrszla, saldrya,
fuhua veya uyuturucu ticaretine itmektedir.
PSKOAKTF LA ETLER
Tablo 5.2, en sk rastlanlan psikoaktif ilalar listelemektedir.
(Blm 15te zihinsel hastalklarn tedavisinde kullanlan dier
psikoaktif ila eitlerine de deineceiz.) Sonra, ksaca her ila
snfnn fizyolojik ve psikolojik etkilerini nasl saladklarna
bakacaz. la kullanmnn kiisel ve toplumsal sonularna
da deineceiz.
Halsinojenler Bilinteki en byk deimeler halsinojenler veya psikodelikler olarak bilinen ilalar tarafndan retilir.
Bu uyuturucu ilalar hem d dnyaya ait alglar hem de i
TABL0 5.2
Kullanumu
la
Medikal Kullanm
Halsinojen
LSD
Yok
PCP (Fensiklidin)
Esrar (Marihuana)
Afyonlar (Narkotikler)
Morfin
Ar kesici
Eroin
Yok
Depresanlar
Barbitratlar
Benzodiazepinler
Antianksiyete, yattrc
(rn, Valium), uyku ilac,
antikonvulsant
Rohipnol
Uyku ilac
GHB
Narkolepsi tedavisi
Alkol
Antiseptik
Uyarclar
Amfetaminler
Metamfetaminler
Yok
MDMA (Ekstazi)
Kokain
Lokal anestezik
Nikotin
Kafein
Afyonlar Afyonlar, eroin ve morfin gibi, fiziksel duyular ve uyaranlara kar cevaplar basklarlar. OxyContin gibi
ar kesiciler de afyonlardandr ve ayn etkiye sahiptirler.
Son yllarda, OxyContin ve dier reeteli afyonlarn bamls olan kiilerin saysnda byk bir art olmutur (Rawson
ve ark., 2007). Blm 3te beyinde endorfinlerin olduunu
(endogenousmorfinlerin ksas) ve bunlarn ruh hali zerinde,
153
Yaamnzda Psikoloji
ATITIRMALIKLARDAN NELER RENEBLRZ?
Hi marihuana imemi olsanuz bile
bu uyuturucu ilacun efsanevi etkilerinden birini biliyor olmalusunuz: Marihuana insanlarun eitli yiyecekleri
iddetle istemelerine neden olmaktadur, bu isteklere bazen aerme
bile denilebilir. Marihuananun aluk
zerindeki etkisinin gzlenmesi
M.S. 300 yuluna kadar gitmektedir.
Hindistanda bulunan bu tarihli metinlerde itah amak iin kullanulmasu
nerilmekteydi (Cota ve ark., 2003).
Bu aerme durumunu bir araturma
planuna evirmeyi dnn. Nasul
sorular sorardunuz? Hangi hipotezleri
test etmek isterdiniz? Sormak isteyeceiniz ilk soru belki de Neden?
olacaktur: Neden marihuana insanlarun
itahunu etkiliyor? Metinde size bu
hikayenin nemli kusumlarunu anlattuk.
Araturmacular marihuanada bulunan
aktif kimyasallarun, cannabinoidlerin,
beyinde belli reseptrlere balanduklarunu belirlemilerdi. Araturma ilerledike, araturmacular aynu zamanda
beyindeki endocannabinoidlerin
varluunu da kefetmilerdi. Bu kefi
de bir yanda tutarak, araturmacular
endocannabinoidlerin yemek tketimini dzenlemede bir rol olduu
hipotezini test ettiler. Bu hipotez salam bir ekilde dorulandu (Vemuri ve
ark., 2008). Bu araturma aeren
kiilerin hangi yemek eitlerini istediklerini bile auklayabiliyordu. tahu
dzenlemenin yanu sura, endocannabinoidler beynin dl sistemlerinde
de bir role sahipti (Cota ve ark.,
acda ve zevkte byk etkileri olduunu sylemitik. Bu afyonlar beynin hem fiziksel hem de psikolojik basklayclara kar
cevaplarnda nemli bir rol oynarlar (Ribeiro ve ark., 2005).
Afyon ve morfin gibi ilalar beyinde endorfinlerle ayn reseptr
blgelerine balanrlar (Trescot ve ark., 2008). Bu ekilde hem
afyonlar hem de bir nceki blmde sylediimiz gibi marihuana etkilerini beyinde doal olarak oluan maddelere benzer
kimyasal yaplara sahip olduklar iin gsterebilmektedirler.
154
bant alan katulumcular ise yaklauk olarak 8 kilo kaybetmilerdir! Benzer bir
ekilde, yksek doz alan katulumcularun
belleri (9,1 cm) dk doz alanlara
gre (4,8 cm) ve plasebo katulumcularuna gre (3,3 cm) daha ok incelmitir. Bu ekil sonular elde olunca,
araturmacular daha az yan etkiye
(mide bulantusu veya uykusuzluk gibi)
neden olan rimonabant benzeri ilalar
iin arayua girmilerdi (Vemuri ve
ark., 2008).
Bu rnekten bir araturmanun nasul
gerek dnyaya ait bir gzlemden
yola ukarak retici bir plana dntn grebilirsiniz. Marihuananun
neden itah zerinde bir etkisi olduunu anlamak amacuyla yola ukarak,
araturmacular hem ok az yiyen hem
de ok fazla yiyen insanlarun baarulu
tedavilerine yol aacak bilgilere ulatular. Hatta aynu araturma noktalaru
gelecek iin daha bile byk umutlar
vaat etmektedirler: Endocannabinoidler beynin dl devrelerinde nemli
bir etkiye sahip olduklaru iin araturmacular endocannabinoid sistemini
hedef alan ilalarun acu ve baumluluk
tedavilerinde baarulu olabileceini
dnmekteler (Fattore ve ark.,
2007; Hosking & Zajicek, 2008).
Rimonabant araturmasunda deneylerin ift-kr olmasu neden nemliydi?
tahu ve dlleri dzenleyen beyin
sistemleri arasunda balantu olmasunun nedeni ne olabilir?
155
156
alan kiiler ar youn duygular, azalan kayg ve iddetli cinsel arzular deneyimleyebilir. Fakat metamfetamin kullanm
olduka hzl ekilde olumsuz sonulara yol aar: Srekli kullanmn sadece gnler veya haftalar srmesiyle bile insanlar
korkutucu halsinasyonlar grmeye ve insanlarn onlara zarar
vermeye altklarn dnmeye balayabilirler. Bu inanlar
paranoid sanrlar olarak adlandrlmaktadr. Metamfetamin
son derece bamllk yapcdr. Kronik kullanm beyinde pek
ok eit hasara yol aar, bunlarn arasnda dopamin sisteminde sinir terminallerinin kayb da yer alr (Rose & Grant,
2008). Karar verme ve planlamayla ilgili beyin blgelerindeki
hasar metamfetamin kullanclarnn ar agresif olmalarna ve sosyal izolasyon yaamalarna bir aklama getirebilir
(Homer ve ark., 2008).
MDMA, daha yaygn olarak bilinen adyla ekstazi, bir
uyarandr fakat halsinojen benzeri zaman ve alg bozulmalarna yol aar. Uyaran zellikleri kullanclarna snrsz enerji
duygusu verir, halsinojenik zellikleri ise sesleri, renkleri ve
duygular daha youn hale getirir. Ekstazi bu etkileri dopamin,
serotonin ve norepinefrin gibi nrotransmiterlerin ilevlerini
deitirerek yaratr. Ekstazi bu nrotransmiter sistemleri zerinde geni bir etkiye sahip olduundan, ilacn beyin zerindeki uzun sreli etkisi zerinde odaklanan aratrmalar yaplmtr (Jager ve ark., 2008). Aratrmaclar zellikle ekstazinin
bir parti uyuturucusu olma durumu konusunda hassastrlar.
Aratrmaclar uyuturucu kullanmnn insanlar tarafndan
kullanm ekillerine uyan aratrmalar tasarlamaya almlardr. Mesela, ekstazi kullanclarnn bu uyuturucuyu alkol
tketimiyle beraber aldklar bilinmektedir. Bu da ekstazi
olan bir olgu- uyarr. Ne yazk ki nikotin ayn beyin reseptrlerini sanki sigara imeniz iyi bir eymi gibi uyarr. Fakat bu
yanltr. Bildiiniz gibi sigara imek salnz iin iyi olmaktan ok uzaktr.
Bu blme sizden gemiinizi hatrlamanz ve gelecee
dair plan yapmanz isteyerek balamtk. Bu sradan aktiviteler
bize bilin hakknda baz ilgin sorular sormamz iin olanak
salad: Dnceleriniz nereden geldi? Nasl ortaya ktlar? Ne
zaman geldiler? imdi bu sorularn bir ksmna uyan baz teoriler rendiniz ve bu teorilerin nasl test edilebildiklerini grdnz. Bilincin size son noktada sizi insan olarak tanmlayan
deneyimlere tamamen sahip olma olana tandn grdnz.
Sizden ayn zamanda bilincin daha az sradan kullanmlarn dnmenizi istedik. Neden, diye sorduk, insanlar zihinlerinin gnlk ileyiinden sklrlar ve bilinlerini o kadar farkl
yollarla deitirmeye alrlar? Normalde, birincil odanz,
karnzdaki grev ve durumlarn getirdii acil gereksinimleri
karlamaktr. Fakat bilinciniz zerindeki bu gereklie bal
kstlamalarn farkndasnz. Deneyiminizin derinliini ve
geniliini kstladklarnn ve potansiyelinize ulamanz engellediini fark ettiniz. Belki bazen normal gerekliin snrlarnn
tesine gemeyi arzuluyorsunuz. Sradan olann gvencesinde
katlanmaktansa, zgrln belirsizliini aryor olabilirsiniz.
Bilincin levleri
Bilin, sizin hayatta kalmanza yardmc olur ve hem kiisel
Uyku ve Ryalar
Sirkadiyen ritimler biyolojik saatin almasn yanstrlar.
Gece uyku srasnda beyin aktiviteleri deime gsterir.
157
ANAHTAR TERMLER
ak ierik (s. 147)
bamllk (s. 152)
bilincin dnda (s. 137)
bilin (s. 136)
bilinncesi hatralar (s. 137)
depresan (s. 155)
d almas (s. 147)
fizyolojik ballk (s. 152)
halsinasyon (s. 153)
halsinojen (s. 152)
158
9. _______ mmkn olduunu gstermek iin araturmacular katulumcularun uyurken belli kasutlu gz hareketleri
gstermeklerini istemilerdir.
a. Kontrol edilebilir ryanun
b. Hipnozun
c. Meditasyonun
d. Aktivasyon ve sentezin
10. Aaudaki bu bireylerden hangisinin hipnoza daha
yatkun olmasunu beklersiniz?
a. 19 yaundaki Paula
b. 11 yaundaki Ralph
c. 24 yaundaki Jeannine
d. 46 yaundaki George
11. Araturmalar _________ yapan insanlarun yapmayanlara gre daha kalun korteks blgelerine sahip olduunu
gstermektedir.
a. hipnoz
b. kontrol edilebilir rya
c. uyurgezerlik
d. meditasyon
12. Fiziksel bir ihtiya olmaduu halde bir ila iin iddetli bir istek duymak aaudakilerden hangisinin
tanumudur?
a. Baumluluk
b. la toleransu
c. Psikolojik baluluk
d. Fizyolojik baluluk
13. Halsinojenler beyinde ______ nronlarun aktivasyonunu ________ aluurlar.
a. GABA; engelleyerek
b. dopamin; uzatarak
c. serotonin; uzatarak
d. dopamin; engelleyerek
14. Aaudakilerden hangisinin aur kullanumu durumunda
paranoid sanrular grlr?
a. Uyaranlar
c. Afyonlar
b. Depresanlar
d. Halsinojenler
15. Bir grup araturmacu kiilerin kilolarunu kontrol etmelerine yardumcu olacak bir ila gelitiriyorlar. Bu ilacun
beynin hangi sistemini hedef alduunu dnyorsunuz?
a. Barbitrat
c. Benzodiazepin
b. Afyon
d. Cannabinoid
Yazl Sorular
1. Bilinduuyla ilgili teori Freuddan beri nasul deimitir?
2. Batu duundaki kltrlerde nasul rya yorumlama uygulamalaru grlmektedir?
3. la kullanumunun suklukla baumlulua neden olmasunu
hangi psikolojik mekanizmalar auklamaktadur?
Deneme Testi
159
dnce durumu.
hipnoz sonras amnezitelkin yoluyla belli olaylarn unu-
tulmas.
Michael Gazzanigablnm beyin olgusu zerinde psi-
160
a.
b.
c.
d.
a.
b.
c.
d.
20. Aaudakilerden hepsi sirkadiyen ritme balu olarak deien zellikler olmasuna ramen birisi deildir. Olmayanu
bulunuz?
a. Zek
c. Kan basuncu
b. Hormon seviyeleri
d. Vcut ususu
21. Michael Gazzaniga, blnm beyinlerle alumutur, Onu
bireysellie inanduran ne olmutur?
a. Sol yarukredeki bir yorumlayucudan gelmektedir.
b. Duygusal ihtiyalarumuza dayanan bir illzyondur.
c. Bizim bireysel baumsuz zihin modllerimizden gelmektedir.
d. Korpus kallosumda yer almaktadur.
22. Bilin aaudaki ilevlerin biri duunda hepsini yerine getirmektedir. Hangisini getirmez?
a. Duyu verilerini filtreleme
b. Geni bir ekilde cevap vermemize olanak salama
c. Kendi lmllmz hakkunda bir fikir verir
d. Son derecede rutin hareketlere rehber olur
23. Aaudakilerden hangisi bilin konseptine en sert ekilde
karu ukar?
a. William James
c. Edward Titchener
b. John Watson
d. Wilhelm Wundt
24. Kiilerin uzun sredir unuttuklarunu dndkleri travmatik olaylaru haturlamalaru aaudakilerden hangisidir?
a. Basturma
c. Geri edinilmi haturalar
b. Baskulama
d. Fj durumlaru
25. Psikologlarun kullanduu en nemli tekniklerden biri de
geri elde edilen bir haturanun doruluunu kontrol etmek
iin
a. haturlayan kiinin haturayu hipnoz altunda yeniden anlatmasunu salamak.
b. haturlayan kiiyi yalan testine sokmak.
c. haturlanan hikayedeki detaylaru saymak.
d. olayu bilen dier insanlardan dorulayucu deliller toplamak.
26. Sigmund Freud bilinduu iin neyse, _____ de/da kefedilen haturalar iin aynusudur.
a. B. F. Skinner
c. Michael Gazzaniga
b. Jonathan Schooler
d. Stephen LaBerge
27. Freuda gre, normal insanlar istenmeyen haturalaru
bilinlerinden aaudakilerden hangisi yoluyla atarlar?
a. Basturma
c. Geriye dnk amnezi
b. Yansutma
d. Histeri
28. Freuda gre, bilinduu dncelerin veya haturlarun bilince ukacaklarunu alarm veren aaudakilerden hangisidir?
a. Cinsel arzu
c. Kafa karuukluu
b. Letarji
d. Kaygu
161
29. nsan bilinciyle ilgili hangi konu Dr. Jekyll ve Mr. Hydeun
hikayesiyle ilgilidir?
a. Caduluk
c. Kimlik dnm
b. Hipnoz
d. Uyku bozukluklaru
30. Beynin iki yaru kresi arasundaki iletiim aaudakilerden
hangisinde sekteye urar?
a. Kii derin meditasyondaysa
b. Kii derin Freudyen inkardaysa
c. Kii yeni bir erken hatura kefetmi ise
d. Korpus kallosum hasar grmse
31. Uykuda yaklauk her 90 dakikada bir ne ortaya ukar?
a. Huzlu gz hareketi
b. Beyin aktivitesinde huzlu dzensiz deimeler
c. Rya grme
d. Yukarudakilerden birinden fazlasu
162
AKTVTELER
1. Yataunuzun yanunda bir kalem ve defter bulundurarak
rya gncesi tutun. Uykuya dalmadan hemen nce
kendinize ryalarunuzu haturlamanuz gerektiini haturlatun.
Uyanur uyanmaz haturladuunuz her eyi not edin, imajlar,
hareketler, karakterler, duygular, olaylar ve evre. Ryalarunuzu haturlama yeteneiniz zamanla geliiyor mu? Bu
sizin uyku dngnzn farklu noktalarunda uyanmak iin
alarmunuzu deitirmenizle ilgili mi? Haturladuklarunuz daha
canlu veya organize hale geliyor mu? Ryalarunuzu gece
yatmadan nce ne grmek istediinizi sylediinizde
ekillendirebilir misiniz?
2. Dissosiyatif durumlaru ve blnm bilinleri dnn. Bu
rnekler mini-zihinler ve beynin farklu blgelerinin birbirinden baumsuz alumasu konseptlerini destekliyor mu?
Bilincinizi blebiliyor olmanuzu auklayan baka neler vardur?
3. ok gl bir cevap gerektirmeyen bir durumda gl bir
duygu hissederek kendinizi aurttuunuz bir durumu dnn. Bu cevapta bilincin duunda etkenler de rol oynamu
olabilir mi? O zaman cevabunuz hakkunda ne dnmtnz? Sonradan ne dndnz?
4. nternete girip farklu kltrlerin, dinlerin ve topluluklarun
bilincin deiken durumlaruna nasul ulatuklarunu inceleyin.
Onlarun sanatlarunun, sosyal etkileimlerinin ve deerlerinin hangilerinin bu uygulamalardan etkilendiklerine dair
bilgi edinmeye aluun.
6
renme ve
Davran Analizi
renme almas 164
renme Nedir? Davranlk ve
Davran Analizi
Klasik Koullanma:
renmenin Tahmin Edilebilir Sinyalleri 166
Pavlovun artc Gzlemi Koullanma Sreleri
Edinime Odaklanma Klasik Koullanmann
Uygulamalar
inemada korku filmi izlediinizi dnn. Kahraman, kapal bir kapya yaklarken arka plandaki
mzik gittike daha gerilimli bir hl alr. Aniden,
O kapy ama! diye haykrmak istersiniz. stelik kalbinizin de arptn fark edersiniz. Fakat neden? Bu soru
zerine mantk yrttnzde vereceiniz cevap u olacaktr:
Filmdeki mziklerle olaylar arasnda bir iliki olduunu bildiim iin tedirgin oldum. Bu iliki zerine daha nce dnm mydnz? Muhtemelen dnmemitiniz. Her naslsa,
yeterince sinemaya gitmi olmanz sayesinde, farknda olmadan bu ilikiyi renmisiniz. 6. Blmn ana konusunu gnlk hayatnzda farknda olmadan edindiiniz bu gibi ilikilerin
trleri oluturuyor.
Psikologlar, uzun sredir renmeyle ilgileniyorlard,
bunun yolu da dnyadaki deneyimlerden organizmalar renmekti. Bu blmde, renmenin daha ak bir tanmn yapacaz. Daha sonra da belirli renme eitlerini inceleyeceiz:
Klasik koullanma ve edimsel koullanma. Her renme eidi
organizmalarn evrelerindeki yap hakkndaki bilgiyi farkl bir
biimde edinme ve kullanma yollarn gsteriyor. Her renme
eidinin, hem laboratuvar koullarndaki ileyiini dzenleyen
basit mekanizmalar hem de gerek hayat koullarndaki uygulamalarn tarif edeceiz.
Bu blmde, ayn zamanda renmenin trler arasndaki benzeyen ve ayran ynlerini ele alacaz. Koullanmann temel srelerinin trlerin byk bir ounluunda ayn
olduunu greceksiniz. Ancak, renmenin baz zelliklerinin trlerin belirli genetik yaplar tarafndan kstlandn da
belirtmek isteriz. zellikle, biliinyani daha yksek zihinsel sreleringerek insanlardaki gerekse dier trlerdeki
renme srelerini nasl etkilediini greceiz.
renme almas
renme srecini kefe balamadan nce, renmeyi tanmlayp ardndan bu konuda yaplan psikolojik aratrmalarn
tarihesine ksaca gz atalm.
RENME NEDR?
renme, davranta ya da davran potansiyelinde grece
tutarl bir deiiklie sebep olan tecrbeye dayal bir sretir.
imdi bu tanmdaki nemli unsuru daha yakndan inceleyelim.
164
kadar geriler. Ancak eer atcl iyi ekilde bir kez renmi
olsaydnz, ikinci kez renmeniz daha kolay olurdu. nceki
deneyimlerinizden saklanan bir eyler mutlaka olmutur. Bu
bakmdan, deiiklik kalc olabilir.
Alma ve Duyarllatrma renmeyi tam olarak anlayabilmeniz iin, bu kavramn en temel iki biimini tanmlamak
istiyoruz: alma ve duyarllatrma. Ho bir manzara resmini
incelediinizi dnn. rnein bir su kaya ya da rzgr srf
resmi gibi. Resmi ilk grdnzde, olduka gl bir duygusal tepki verebilirsiniz. Ancak, ksa bir sre iinde ayn resme
tekrar tekrar baknca, duygusal tepkinizin zamanla zayfladn grrsnz. (Leventhal ve ark., 2007). Bu durum, almaya
rnek tekil ediyor: Alma, uyarc tekrar tekrar sunulduunda
davransal tepkilerde meydana gelen azalmadr. Alma, evrenizdeki yeni olaylara odaklanmanza yardmc olur. Bu sayede
eski uyarclara tekrar tekrar tepki vermek gibi davransal bir
aba sarf etmemi olursunuz.
Almann, renmenin tanmna ne kadar uyduunu
fark etmisinizdir. Davranta deneyime dayal bir deiiklik
meydana geliyor (resmi tekrar tekrar grdnzde duygusal
tepkinizin zayflamas) ve davrantaki bu deiikliin tutarl
olduunu gryorsunuz (duygusal tepkiniz en bataki seviyeye
geri dnmyor). Ancak, duygusal tepkideki deiikliin kalc
olmas mmkn deildir. Eer yeterli bir sre getikten sonra
resmi tekrar grrseniz, ayn duygusal tepkiyi bir kez daha
verebilirsiniz.
Duyarllatrma meydana gelirken ise, bir uyarcya olan
tepkiniz tekrarlandka zayflayacana aksine glenir. rnein, ksa aralklarla birka kez ayn ac veren uyarcy deneyimlediinizi farz edelim. Uyarcnn iddeti ayn seviyede kalsa
bile, son uyarcnn, ilkine gre daha ok ac verdiini syleyeceksiniz (Farrell ve Gibson, 2007). Duyarllatrmann da,
renmenin tanmna uygun olduunu gryoruz. nk d
dnyadaki deneyimler (ac veren bir uyarcnn tekrar tekrar
deneyimlenmesi), davransal tepkide tutarl bir deiiklie
sebep oluyor (acnn giderek younlamas hissi). nsanlarn farkl uyarclara tepki olarak alma ya da duyarllatrma
deneyimlemesini neyin belirlediini merak edebilirsiniz. Genel
olarak, uyarclar youn ya da rahatsz edici olduunda duyarllatrma ihtimali artar.
B. F. Skinner (19041990), Watsonun fikirlerini benimseyerek alma alann geniletti. Skinner, bu sav formlletirecek olan aratrmasna Watsonun 1924 tarihli Behaviorisim (Davranlk) kitabn okuduktan sonra balad. Skinner,
zamanla radikal davranlk olarak bilinen bir sav gelitirdi.
Watsonun isel durumlara ve zihinsel olaylara kar duyduu
ikyeti benimsedi. Ancak, Skinner bunlarn veri olarak geerliliklerinden ziyade davran nedenleri olarak geerliliklerine
odakland (Skinner, 1990). Ona gre, dnme ya da hayal
kurma gibi zihinsel olaylar davrana neden oluturmaz. Bunlar, evresel uyarclarn neden olduu davran rnekleridir.
Bir gvercini 24 saat boyunca beslemediimizi ve kk bir
ark gagalayarak yem elde edebilecei bir dzenein iine koyduumuzu dnelim. Gvercin, ksa bir sre iinde ark gagalayacaktr. Skinner, hayvan davrannn yoksunluk ya da yiyecein takviye olarak kullanlmas gibi evresel olaylarla eksiksiz
bir ekilde aklanabileceini ne srer. Alk hissi, dorudan
gzlemlenip llemediinden zneldir. Ve bu znel his, davrann nedeni deil, yoksunluun sonucudur. Kuun a olduu
ya da yemi almak istedii iin ark gagaladn sylemek bize
herhangi bir ey katmaz. Kuun ne yaptn aklamak iin, isel
psikolojik durumlaryla ilgili herhangi bir ey bilmemiz gerekmez. Yalnzca kuun davran ve dl arasndaki ilikiyi edinmesini salayan renme ilkelerini anlamak yeterli olacaktr. Bu,
Skinnern davranlk fikrinin zn oluturur.
Skinner tarafndan balatlan bu davranlk fikri, psikolojinin renme ve davrann evresel belirleyicilerini kefetmeye odaklanan bir alan olan davran analizinin ilk felsefi
ke tan oluturur (Cooper ve ark., 2007). Genel olarak, davran analizcileri renmede, insanlar da dhil olmak zere tm
hayvan trlerinde rastlanan, evrensel kurallar karlatrlabilir
alma: Uyarc tekrar tekrar sunulduunda davransal tepkilerde meydana
gelen azalmadr.
duyarllatrma: Uyarc tekrar tekrar sunulduunda davransal tepkilerde meydana gelen arttr.
davran analizi: Psikolojinin renme ve davrann evresel belirleyicilerini kefetmeye odaklanan bir alandr.
renme alumasu
165
Klasik Koullanma:
renmenin Tahmin
Edilebilir Sinyalleri
Bir kez daha bir korku filmi izlediinizi dnn. Film mzii,
kahramann bann belaya gireceini iaret ettiinde kalbiniz neden hzla arpyor? Bir evresel olay (rnein, gerilimli
mzik) dieriyle ilikilendirildiinde (korkutucu grsel olaylar), vcudunuz her naslsa fizyolojik bir tepki (hzl arpan
kalp) retmeyi renmitir. Bu renme tipi, klasik koullanma olarak bilinir. Klasik koullanma, bir uyarc ya da olayn baka bir uyarc ya da olayn meydana gelmesini tahmin
ettii temel bir renme biimidir. Organizma, iki uyarc arasnda yeni bir iliki renir: nceden tepkiye yol amam olan
uyarc ve doal olarak tepkiye yol aan uyarc. evrenizdeki
olay iftlerini hzlca ilikilendirme kapasitesi doutan gelir ve
iinde derin davransal anlamlar gizlidir.
166
yla salglar vcut dndaki kaplara aktarlr. Pavlovun asistanlar, bu salglar retmek iin kpeklerin azna yemek tozu
koyarlar. Bu yntemi birka kez tekrarladktan sonra, Pavlov kpeklerinde beklenmeyen bir davran gzlemler. Toz,
azlarna koyulmadan nce azlar sulanmaya balar. nce,
yemei grr grmez, bir sre sonra ise yemei getiren asistan grdke ve hatta ayak seslerini duyduka salya retmeye
balarlar. Yemek verilmeden nce dzenli olarak gerekleen
her uyarc salya retimine sebep olur. Kaza ile de olsa, Pavlov
bu yolla renmenin iki uyarcnn birbiriyle ilikilendirilmesi
sonucunda gerekleebileceini gzlemlemitir.
Neyse ki Pavlov, bu artc olgu zerine disiplinli bir
alma yapabilecek bilimsel becerilere ve meraka sahipti. ann byk fizyologlarndan biri olan Sir Charles Sherringtonun
aptalca ruhsal salg aratrmalarn brakmas ynndeki tavsiyelerine aldr etmedi. Onun yerine, sindirim aratrmalarn
bir kenara brakt ve bu eylemiyle psikolojinin ynn tamamen deitirdi (Pavlov, 1928). Pavlovun hayatnn geri kalan
ise klasik koullanm davranlar etkileyen dier deikenleri
aratrmakla geti. Klasik koullanma, Pavlovun bu byk
kefi ve deikenleri bulma konusundaki fedakrl nedeniyle
Pavlovyan artlandrma olarak da anlr.
Pavlovun hatr saylr ldeki aratrma deneyimi,
kpeklerinin salya retmeye koullanmas iin gerekli koullar
kefetmesi iin basit ve zekice bir strateji uygulamasna imkn
vermitir. ekil 6.1de grdnz gibi, deneylerindeki kpekler nce hareketleri snrlayan bir koum takmyla dizginlenir.
Dzenli aralklarla, ses tonu gibi bir uyarc sunulur ve ardndan kpee bir miktar yiyecek verilir. Ses tonunun nce kpek
iin yemek ya da salya retimi asndan hibir anlam yoktur.
Tahmin edebileceiniz gibi, kpein sese kar verdii ilk karlk yalnzca ynelme tepkisidir. Yani kulaklarn diker ve sesin
geldii yn anlamak iin ban oynatr. Ancak ses ve yemein
tekrarlanan elenmeleri sonucunda ynelme tepkisi yerini salya
retimine brakr. Pavlovun nceki aratrmasnda gzlemledii ey bir tesadf deildi: Bu olgu, kontroll artlar altnda
tekrarlanabilir. Pavlov, lamba ve saat sesi gibi normalde
salya retimiyle ilgisi olmayan birok farkl uyarc kullanarak
bu etkinin genelliini ispatlamtr.
Pavlovun klasik koullanma ynteminin temel nitelikleri
ekil 6.2de gsterilmitir. Klasik koullanmann merkezinde
EKL 6.1
Pavlovun Orijinal
Yntemi
Pavlov ilk deneylerinde,
ses, zil, uuk ve metronom gibi eitli uyarucular
kullandu. Deneyci bu ntr
uyaruculardan birini ve
ardundan yemek tozunu
verdi. Kpein salyasu bir
tp araculuuyla toplandu.
BflccXedX[Xe{eZ\
JXcpXcXdX
P\d\b
FkfdXk`b
jXcXei
Xikjqk\gb`
XikjqLpXiZ
JXcpXcXdXpfb
J\j
XikcLpXiZ
K\gb`j`qm\pXbfel[k\gb`
BflccXedXjiXje[X
JXcpXcXdX
P\d\b
J\j
8i[e[Xe
XikclpXiZ
JXcXei
XikjqlpXiZL:J
Xikjqk\gb`
BflccXedX[XejfeiX
J\j
JXcpXcXdX
JXcXei
Xikck\gb`
XikclpXiZ
EKL 6.2
Koullanmadan nce, artsuz uyarucu doal olarak artsuz tepkiye yol aar. Ses gibi ntr bir uyarucu ise
hibir etkiye sebep olmaz. Koullanma esnasunda, ntr uyarucu artsuz uyarucu ile elenir. artsuz uyarucu
ile olan balantusu araculuuyla, ntr uyarucu artlu bir uyarucu halini alur ve artsuz tepkiye benzeyen artlu
tepkiye yol aar.
167
(2)
Pfbfcma
(jadeZeaikclpaiZ)
;incenme (3)
jieji Jgfnkane
ipiceme
(jadeZeaikc
lpaiZ)
(Zap])
Xrklkegb`men`n^Z
(>c)
(1)
Edinme
(aikclpaiZ"aikjqlpaiZ)
(Zaman
Klasik Koullanmada
Edinim, Tkenme ve
Kendiliinden Canlanma
EKL 6.3
)
Denemeler
KOULLANMA SRELER
Pavlovun ilk deneyleri, klasik koullanm tepkilerin nasl
ortaya kt ve kaybolduu konusunda ayrntl almalara
sebep oldu. Bu blmde, aratrmaclarn klasik koullanmann
temel sreleri hakknda ulatklar nemli sonularn birka-
refleks: Organizmayla biyolojik ilgisi olan belirli uyarclar tarafndan doal olarak tetiklenen tepki.
artsz uyarc: Refleks davranlarna doal olarak yol aan herhangi bir
uyarc.
artsz tepki: artsz uyarcnn yol at davran.
artl uyarc: artl tepkiye yol aan ve nceki hali ntr olan uyarc.
artl tepki: artl uyarcnn bir renme rn olarak yol at tepki.
edinim: artl tepkinin ilk tetiklendii ve tekrarlanan denemelerle sklnn giderek artt sre.
168
Edinim ve Tkenme ekil 6.3te, varsaymsal bir klasik koullanma deneyi gryoruz. lk stun, edinimi gsteriyor. Edinim,
artl tepkinin ilk tetiklendii ve tekrarlanan denemelerle sklnn giderek artt srece denir. Genel olarak, artl uyarc ve
artsz uyarc, artl uyarc artl tepkiye sebep olmadan nce
birka kez elenmelidir. Sistematik artl uyarc-artsz uyarc
elemeleri sayesinde, artl tepkiye giderek artan bir sklkla ulalr ve organizmann artl bir tepki edinmi olduu sylenebilir.
Klasik koullanmada, tpk iyi bir espri yaparken olduu
gibi, zamanlama ok nemlidir. artl uyarc ve artsz uyarc, organizmann bunlar alglayp aralarnda iliki kurabilmesi iin yeterince yakn zaman aralklaryla sunulmaldr.
(lerleyen blmlerde, bu kurala istisna oluturan tat koullanmas reniminden sz edeceiz.) ekil 6.4te gsterildii
gibi, aratrmaclar iki uyarc arasndaki drt geici modeli
incelemilerdir (Hearst, 1988). En yaygn grlen koullanma
tipi ise artl uyarcnn nce geldii ve en azndan artsz uyarc sunulana kadar devam ettii gecikmeli koullandrmadr.
zli koullanmada ise, artsz uyarc sunulmadan nce artl
uyarc sona erer. z, organizmann artl uyarcda sahip
olduu farz edilen ve artsz uyar grldnde artk ortaya
kmayan hafzaya atfta bulunur. E zamanl artlandrmada
ise, artl ve artsz uyarclar ayn zamanda sunulur. Son olarak, geriye artlama durumunda, artl uyarc, artsz uyarcdan sonra sunulur.
Koullanmann en etkili olduu durumlar, genellikle en
ok artl ve artsz uyarclarn balanglarnn arasnda ksa
bir zaman aral olan gecikmeli koullanma paradigmalardr.
Ancak, en iyi koullanmay retecek olan artl uyarc ve artsz
uyarc arasndaki doru zaman aral birka etkene dayanr.
Bunlarn arasnda artl uyarcnn younluu ve koullanan
tepki de bulunur. imdi koullanan tepkiyi inceleyelim. Gz
krpma gibi kaslarla alakal tepkiler iin, bir saniye ya da daha
az srecek kadar ksa bir aralk en uygunudur. Ancak, kalp at
hz ya da tkrk salglama gibi i organlarla ilgili tepkilerde,
5-15 saniyelik daha uzun aralklar uygundur.
Aratrmaclar artl ve artsz uyarc arasnda mmkn olan
drt zaman dizilimi kefetmilerdir. Koullanma genel olarak
bir gecikmeli koullandrma paradigmasnda artl ve artsz
uyarclarn balanglar arasndaki ksa bir arayla en etkilidir.
>\Z`b\eBflccXedX
qBflccXedX
<qXdXecBflccXedX
:Je`ejXc[ijj\j L:Je`e
jXc[ije[Xep\d\bkfql eZ\^\c`i%
CSe`ejXc[ijj\j LCSe`e
jXc[ije[Xep\d\bkfql eZ\^\c`i
m\p\d\b^ZYXcX[e[Xj\jpfb
fcli%
>\i`BflccXedX
CSj\j m\LCSp\d\bkfql
XpeqXdXe[XYXcXi%
LCSe`ejXc[ijp\d\bkfql CSe`e
jXc[ije[Xej\j eZ\YXcXi%
CS
CS
CS
CS
LCS
LCS
LCS
LCS
QXdXe
QXdXe
QXdXe
QXdXe
CS4XikcLpXiZ
LCS4XikjqLpXiZ
4;`pXgfqfe
4P\d\bbXY&p\d\bkfql
169
8%;q^\e\ll\d\
^iX[pXelXi
QXp]
Gl
Bfllllk\gb`
1 2 3 4 5 6 7 8 9
XiklLpXiZ
LpXiZYfplkl
i\eb
EKL 6.5
QXp]
:%LpXiZ
Xpid
Bfllllk\gb`
Gl
Bfllllk\gb`
Gl
9%;`b^\e\ll\d\
^iX[pXelXi
XiklLpXiZ
LpXiZYfplkl
i\eb
QXp]
XiklLpXiZ
LpXiZYfplkl
i\eb
sayesinde, yeni ve karlatrlabilir olaylar, grnteki farkllklara ramen ayn anlama ya da ayn davransal neme sahip
olarak kabul edilebilir. rnein, bir avc hayvan biraz farkl bir
ses karsa ya da farkl bir adan grnse bile, av yine de onu
tanyp abucak tepki verebilir.
az bir uyarc eitliliinde meydana gelmesi nemlidir. rnein, organizma doal avclarna sadece yzeysel olarak benzeyen
hayvanlardan srekli kaarak kendini tketmemelidir. Uyarc
ayrm, organizmann, artl uyarcdan herhangi bir boyutuyla
ayrlan (rnein, renk ya da ses tonundaki farkllklar) baka
bir uyarcya farkl ekilde tepki vermeyi renmesini salayan
srece denir. Organizmann benzer uyarclar arasndaki (rnein, 1.000, 1.200 ve 1.500 Hz frekansl sesler) ayrm, yalnzca
birinin (rnein, 1.200 Hz) artsz uyarcy tahmin ettii ve
dierlerinin artsz uyarc olmakszn tekrar tekrar verildii bir
ayrm eitimiyle keskinleir. Koullanmann erken evrelerinde,
artl uyarcya benzeyen uyarc, ayn lde gl olmasa bile
benzer bir tepkiye yol aar. Ayrm eitimi ilerledike, dier benzemeyen uyarcya verilen tepkiler zayflar. nk organizma
yava yava hangi olay sinyalinin artsz uyarc balangcn
getireceini ve hangisinin getirmeyeceini renir.
Organizmann performansn evrede en iyi ekilde gstermesi iin, genelleme ve ayrm sreleri arasnda bir denge
170
EDNME ODAKLANMA
Bu blmde, klasik koullanmann gereklemesi iin gerekli
olan koullar daha yakndan ele alacaz. imdiye kadar, klasik
koullanm tepkilerin edinimini tarif ettik, ancak henz aklamadk. Pavlov, klasik koullanmann artl ve artsz uyarclarn salt elenmesinden kaynaklandna inanyordu. Onun
grne gre, eer bir tepki klasik koullanacaksa, artl ve
artsz uyarclar birbirine yakn zamanlarda meydana gelmelidirler, ya da baka bir deyile zamansal olarak yakn olmaldrlar. Ancak bu blmde greceimiz gibi, modern aratrmalar
bu gr deitirmitir.
Pavlovun teorisi 1960larn ortalarna kadar klasik koullanmayla ilgili fikirlere hkim oldu. Ancak Robert Rescorlann
1966 ylnda kpekleri denek olarak kullanarak yapt bir
deney, bu konu hakkndaki birok bilinmeyeni aklad. Rescorla bir ses tonu (artl uyarc) ve bir ok (artsz uyarc) kullanarak deneyini tasarlad. Bir grup kpek iin artl ve artsz
uyarclar, eer Pavlov haklysa, klasik koullanma retmeye
yetecek kadar yakn olarak dzenlendi. Dier grup iin ise, ses
tonu, okun varln gvenilir bir biimde tahmin etti.
Deneyin ilk safhasnda Rescorla, kpekleri zgara demeden verilen elektrik okundan kanmalar iin kutunun
bir tarafndan br tarafna aradaki bariyeri geerek atlamalar ynnde eitti (bkz. ekil 6.6). Kpekler atlamadnda, elektrik oku aldlar; atladklarnda ise ok durduruldu. Rescorla, kpeklerin atlayarak bariyeri geme
skln bir korku artlamas ls olarak kulland.
Kpekler dzenli olarak bariyeri atladnda, Rescorla
deneklerini iki gruba ayrd ve baka bir eitim yntemini
uygulamaya balad. Rastgele seilmi gruba, artsz uyarc
(ok) rastgele ve artl uyarcdan (ses tonu) bamsz olarak verildi (bkz. ekil 6.7). artl ve artsz uyarclarn sk
sk yakn zamanlarda meydana gelmesine ramenans
eseri zamansal olarak yaknlardartsz uyarc, artl
EKL 6.6
Shuttlebox
8%IXjk^\c\j\`cd`^ilg
U
C C
S S
U
C C
S S
U
C
S
C C
S S
U
U
C C C C C
S S S S S
U
C
S
U
C
S
U
C C
S S
U
C C C
S S S
U
C
S
Zaman
9%Klkaiccb^ilYl
U
C C
S S
U
C C
S S
Zaman
EKL 6.7
U
U
C C C C
S S S S
CS4aikcUpaiZ
U
C C
S S
UCS4aikjqUpaiZ
Rastgele seilmi bir grup iin, 5 saniyelik sesler (artlu uyarucu) ve 5 saniyelik oklar (artsuz
uyarucu) deney sresi boyunca rastgele dautuldu. Tutarluluk grubunda, kpekler tahminsel ilikide
meydana gelen ses ve oklarun yalnuzca altkmelerini deneyimlediler (artlu uyarucunun balangucu,
artsuz uyarucunun balangucundan 30 saniye nce geldi). Yalnuzca tutarluluk grubundaki kpekler
artlu ve artsuz uyarucularu ilikilendirmeyi rendiler.
171
,jXe`p\c`bg\i`pfkYXeXfikXcXdXZ\mXgjXpcXi
1.4
1.2
1.0
EKL 6.8
Rol
XikclpXiZkX_d`e\
[XpXc^Z\jX_`g
XikclpXiZkX_d`e\
[XpXc^Z\jX_`g[\`c
.8
.6
.4
.2
0
XikclpXiZ[XeeZ\ XikclpXiZ[XejfeiX
9`iY`i`e``qc\p\e,jXe`p\g\i`pf[cXi
172
KLASK KOULLANMANIN
UYGULAMALARI
Klasik koullanma hakknda bildikleriniz, gnlk yaamda karlatnz baz davranlar anlamanza yardmc olabilir. Bu
blmde, duygularn ve tercihlerin gerek yaamdan rneklerini, bir renme biiminin rnleri olarak deerlendirmenize
yardmc olacaz. Ayn zamanda klasik koullanmann uyuturucu bamllnn geliiminde oynad rol kefedeceiz.
Duygular ve Tercihler Daha nce bir korku filmi izlerken yaadnz deneyim hakknda dnmenizi istemitik. O
durumda, siz (bilinsizce) gerilimli mzik (artl uyarc) ve
olmas muhtemel baz olaylar (artsz uyarc- korku filmlerinde
olabilecek ve refleks tepkilerine yol aan trden eyler) arasnda
bir balant olduunu renirsiniz. Eer yaamnzda olup
bitenlere de dikkat edecek olursanz, niin baz eyler iin gl
duygusal tepkiler verdiinizi ya da niin bir eyi iddetle tercih
ettiinizi aklayamadnz birok durum olduunu greceksiniz. Bir adm geri atp kendinize yle sorabilirsiniz, Bu, klasik
koullanmann bir rn m? imdi aadaki durumlar zerine dnelim (Rozin ve Fallon, 1987; Rozin ve ark., 1986):
Kpek dks eklinde yaplm ekerlemeleri yemek ister
miydiniz?
Yanllkla zerine zehir etiketi yaptrldn bildii-
Reklamcular, rnlerine karu tutku hissetmenizi salamak iin klasik koullanmayu nasul
kullanurlar?
173
Edimsel Koullanma:
Sonular renme
Tekrar sinemaya dnelim. Korku filmi bitince koltuunuzdan
kalktnz. Arkadanz size devam filminin ekilmesini isteyip
istemediinizi sorunca, cevabnz yle oluyor: Korku filmlerine gitmemem gerektiini rendim. Muhtemelen haklsnz,
ancak bu renmenin tr nedir? Yant bir kez daha 20. yzyl
balarna dnp arayacaz.
ETK YASASI
Pavlov, Rus kpeklerinin zil sesi duyduunda tkrk salglamas iin klasik koullanmay kullanrken, ayn dnemde
Edward L. Thorndike (18741949) bulmaca kutularndan kamaya alan Amerikan kedilerini inceliyordu (bkz. ekil 6.9).
Thorndike (1898), deneklerinde meydana geldiine inand renme tr hakkndaki gzlem ve karmlarn rapor
etmitir. Buna gre, kediler nce sadece hapsedilmelerine kar
Muhtemelen, eroini her zamanki yerden alanlar potansiyel tehlikeye daha ok hazrlklydlar nk balam (artl uyarc 1)
uyuturucunun tipik etkilerine kar kan fizyolojik bir tepkiye
(artl tepki) neden olur.
Benzer bir srecin insanlarda da ileyip ilemediini bulmak iin, Siegel ve bir arkada ar doz yznden lme yaklam olan eroin bamllaryla grtler. On bamldan
yedisinin, yeni ve tandk olmayan bir yerde eroin aldklar
anlald (Siegel, 1984). Bu doal deney, kesin bir veri salamamasna ramen, bamlnn belirli bir yerde tolerans gelitirdii
dozun farkl bir yerde ar doz etkisi yaratabileceini ne srer.
Bu analiz, konunun banda bahsettiimiz bamlnn, uyuturucuyu tandk olmayan bir yerde ald iin lm olabileceini dndryor.
Burada yalnzca eroinle ilgili aratrmalar ele aldk. Ancak
klasik koullanma alkol de dhil olmak zere eitli ilalara olan
toleransn da nemli bir unsurudur (S. Siegel, 2005). Pavlovun
kpekler, ziller ve tkrk salgs ile gzlemledii ilkeler ayn
zamanda madde bamllnn altnda yatan baz mekanizmalar aklamaya yardmc olmaktadr.
ELETREL DNME
174
EKL 6.9
Yaamnzda Psikoloji
KLASK KOULLANMA KANSER TEDAVSN NASIL ETKLER?
Tup araturmacularu, kanserle mcadele iin daha etkili tedavi yntemleri
gelitirmede byk bir yol kat ettiler. Bu tedavilerin birou, kanser
hcrelerini ldren ya da byk
lde zayuflatan bir ila tedavisi olan
kemoterapiyi ieriyor. Kemoterapi
gren insanlar suk suk hlsizlik ve
mide bulantusu gibi olumsuz sonularla karulaurlar. Bu yan etkilerin,
kemoterapi ilalarunun dorudan etkisi
sonucu ortaya uktuunu farz edebilirsiniz. Durum kusmen byle olsa da,
araturmalar klasik koullanma srelerinin bu yan etkilerin zaman iinde
direnmesine byk lde katkuda
bulunduunu ortaya ukardu (Bovbjerg, 2006: Stockhorst ve ark., 2006).
Kanser hastalarunun hlsizlik
deneyimlerini inceleyen bir alumaya gz atalum. Kemoterapi gren
hastalar suk suk hlsizlik yaaduklarunu
belirtirler ve ayruca bunun onlaru
normal bir hayat srmekten alukoyduunu sylerler (Curt ve ark.,
2000). Bu hlsizlik hissinin kkenini
auklamak iin, araturmacular klasik
koullanmaya dayanan bir model
denediler (Bovbjerg ve ark., 2005).
Araturmaya katulan 82 kadun, gs
kanseri iin tedavi grmek amacuyla
aynu poliklinie tekrar tekrar gittiler.
Kadunlara, her muayenede kemoterapi uygulandu.
imdi bu durumu klasik koullanma ausundan deerlendirelim.
Kemoterapi ilalaru, tedavi sonrasu
hlsizlii artsuz bir tepki olarak reten artsuz uyarucu grevi grd. Daha
sonra, araturmacular klinik evresi-
kyorlar, ancak drtsel hareket kapy amalarna izin verdiinde dier tm baarsz drtler yok oluyor ve baarl
harekete yol aan belirli bir drt zevk ile sonulanarak etkisini
srdryor (Thorndike, 1898, s. 13).
Thorndikein kedileri neyi rendiler? Thorndikein
analizine gre renme, durumdaki uyarclar ile bir hayvann vermeyi rendii tepki arasndaki balantdr. Yani
uyarc-tepki (U-T) balants sz konusudur. Bylece kediler, bu uyarc koullar altnda (bulmaca kutusuna hap-
175
PEKTRME OLUMSALLIKLARI
Pekitirme olumsall, bir tepki ile evrede rettii deiiklikler arasndaki tutarl ilikiye denir. rnein, bir deney dnelim. Bu deneyde, gvercine bir ark gagaladktan sonra
(tepki) genellikle yem veriliyor (evredeki deiiklik). Bu tutarl
ilikiye ya da pekitirme olumsallna, genel olarak gagalama
oranndaki art elik eder. Yem verilmesinin yalnzca gagalama ihtimalini artrmas iin, yalnzca gagalama tepkisinde
tutarl olmas gerekir; yem, dnme ya da ban eme gibi dier
tepkilerden sonra deil, yalnzca sz konusu tepkiden sonra
Kol
Yemek
bXY
Topak
kutusu
etki yasas: Bir tepki uyandran uyarcnn gcnn, tepki bir dl tarafndan izlediinde glendii, izlenmediinde ise zayfladna deinen
temel bir renme yasas.
edimsel koullanma: Bir tepkinin sonularnn deimesiyle, tepkinin
gerekleme ihtimalinin de deitii renme.
EKL 6.10
edim: Organizmaca aa karlan ve evreye olan gzlemlenebilir etkileri asndan nitelendirilebilen davran.
pekitirme olumsall: Bir tepki ile evrede rettii deiiklikler arasndaki tutarl iliki.
176
lemsel Ortam
dzenli olarak verilmelidir. Skinnern almalarna dayanarak, modern davran analistleri davran pekitirme olumsall balamnda anlamaya alrlar. imdi bu olumsallklar
hakknda kefedilenleri daha yakndan inceleyelim.
pekitirici: Bir davrann gerekleme ihtimalini zamanla artran (davranta tutarl bir biimde uygulandnda) herhangi bir uyarc.
olumlu pekitirme: tah uyandran uyarcy izleyen ve gerekleme
ihtimalinin artt davran.
olumsuz pekitirme: Kanmal uyarcy izleyen ve gerekleme ihtimalinin azald davran.
kamay renme: Bir tepkinin kanmal bir uyarcdan kamay salayacan renme.
kanma artlandrmas: Kanmal uyarcdan, uyarcyla karlamadan
nce kanmay salayan tepkileri renme.
edimsel tkenme: Bir davran artk tahmin edilebilir sonular retmediinde, davrann edimsel koullanma balamadan nceki meydana
gelme seviyesine dnmesi.
177
tekrar kendiliinden gagalamaya balar. Buna kendiliinden canlanma denir. nsanlar asndan bakacak olursak, ilk
tkenme deneyimlerinizden bir sre sonra, soda makinesini
tekrar tekmeleyebilirsiniz.
178
sizce oturma ihtimalini, teneffs boyunca grltl ve hareketli olma ihtimalini deitirmeden, artrmak isteyebilirsiniz.
Pekitirme veya cezalandrma ile olan ilikileri araclyla,
belirli bir tepkiden nce gelen baz uyarclar, yani ayrdedici
uyarclar, balam bu davrana uygun olarak oluturur.
Organizmalar, baz uyarclarn varlnda, davranlarnn
evre zerinde belirli bir etkisi olma ihtimalinin bulunduunu renirler. rnein, yeil k yandnda, motorlu bir
tatn kava geme hareketi pekitirilir. Ancak k krmz olduunda, byle bir davran cezalandrlabilirtrafik
cezas alnabilir veya kaza olabilir. Skinner, ayrdedici uyarc davrannn sralamasna deinmitir. Ona gre sonu,
terimli ilikisel beklentidir ve onun birok insan eylemini aklayabileceine inanr (Skinner, 1953). Tablo 6.1,
terimli ilikisel beklentinin farkl trlerden insan davranlarn nasl aklayabileceini tarif eder.
Laboratuvar koullar altnda, ayrdedici uyarclar varken davran sonularn ynlendirmek, o davran zerinde
gl bir kontrol uygulayabilir. rnein, bir gvercine, krmz n deil de yeil n varlnda bir ark gagaladktan sonra yem verilebilir. Yeil k, gagalamaya yol aan bir
ayrdedici uyarc iken, krmz k gagalamamaya yol aan
bir ayrdedici uyarcdr. Organizmalar, bir uyarcnn varlnda dzenli olarak tepki vererek ve bir dierinde tepki
vermeyerek, bu koullar ayrt etmeyi abucak renir.
terimli ilikisel beklentinin unsurlarn kullanarak, bir davran belirli bir balama kstlayabilirsiniz.
Organizmalar ayn zamanda ayrdedici uyarcya benzeyen dier uyarclara olan tepkileri genellerler. Bir tepki,
ayrdedici uyarcnn varlnda pekitirildiinde, benzer bir
uyarc ayn tepki iin ayrdedici uyarc olabilir. rnein,
yeil k varken ark gagalamalar retilen gvercinler,
orijinal ayrdedici uyarcdan daha ak ya da daha koyu
renkli yeil klarda da ark gagalayacaktrlar. Benzer olarak, trafik klarndaki farkl tonlardan yeilleri, srmeye
devam et davrannz iin bir ayrdedici uyarc olarak
genellersiniz.
Pekitirme Olumsallklarn Kullanma Pekitirme olumsallklaryla ilgili rendiklerinizi pratie dkmeye hazr msnz? te zerinde dnebileceiniz baz noktalar:
Pekitirmek ya da yok etmek istediiniz bir davran nasl
ecek makinesi
Yok Edilen
Tepkie
Uyarc
Sonucu
ecek
almak
Sucakluk
Kendini
yellemek
Sucaktan kaunmak
Kibritle
oynamak
Yanmak ya da
yakalanup ceza almak
Yemeyi reddetmek
Tatlu yememek
Brksel lahanasu
incelemelisiniz. rnein, ocuk snfta sessizce oturmay renirse, bu davran dier ciddi toplantlara da
genellenebilir mi?
Hi, bilmeyerek baz davranlar pekitirdiiniz oldu mu?
Bir davran yok etmek istediinizi dnn. Olasln azaltma yolu olarak cezalandrmaya dnmeden nce
(bunun hakknda daha fazla bilgi sayfa 182deki Yaamnzda Psikoloji kutucuunda bulunmakta), bu davran
iin pekitirici tanmlayp tanmlayamayacanz belirlemeye aln. Eer tanmlayabiliyorsanz, bu pekitiricileri
yok ederek davran sndrmeye alabilirsiniz. rnein,
gen bir ocuun fke nbeti geirdiini dnn. Kendinize ocuk lk attnda ona daha fazla ilgi gstererek bu nbetleri pekitiriyor muyum? diye sorabilirsiniz.
Byle sorarak, pekitirmeyi ortadan kaldrp nbetleri yok
etmeye alabilirsiniz. Hatta snmeyi, toplum tarafndan
daha ok kabul gren davranlarn olumlu pekitirmeleriyle birletirebilirsiniz.
Ebeveynlerin rettii pekitiricilerin, ocuklarn davran problemlerini (fke nbeti gibi) daha mmkn kldnn
farknda olmak gerekiyor. Aslnda, ebeveynlik aratrmalar
habersiz pekitirmeyi ocuklardaki ciddi davran problemlerinin sebeplerinden biri olarak tanmlar. rnein, Gerald
Patterson ve arkadalar (Granic ve Patterson, 2006) antisosyal davran iin bir zorlama modeli gelitirmilerdir. Aile
gzlemleri, ebeveynler kk yaramazlklar karsnda (mzmzlanma, satama veya barma gibi) ocuklarn tehdit edip
daha sonra gerekletirmediklerinde, ocuklarn risk altna
girdiini gsteriyor. Ancak, bazen bu ebeveynler ayn davra-
179
PEKTRCLERN
ZELLKLER
Pekitiriciler, edimsel koullanmann
temellerini olutururlar: Davranlarn
devamlln salarlar ya da davranlar
deitirirler. Pekitiricilerin ok sayda
ilgin ve kark yapda zellikleri vardr.
Aileler, pekitiricilerin olumlu ynlerini
Bu zellikler biyolojik olmayp, deneocuklarunun davranularunu etkilemek
yim yoluyla renilirler ve nesnelerden
iin nasul kullanabilirler?
ziyade faaliyetler olabilirler. Baz durumlarda, genellikle gl pekitiriciler bile
baskn bir davran biimini deitirmeye yetmeyebilir. (Byle bir durumda, sonular aslnda pekitirici deildir.)
180
PEKTRME DZENLER
stediiniz davran her sergileyii iin evcil hayvannz
pekitiremezseniz ya da pekitirmek istemezseniz ne olur?
Gen B. F. Skinnerin deneyini dnn. Skinner, bir hafta
sonunu laboratuarnda alkan fareleri iin yeteri kadar dl
yemei olmadan geirdi. Skinner, fareler pedala ka kere
basarsa bassnlar sadece belli bir zamandan sonra onlara yem
vererek tasarruf etti. Yine de fareler ksmi pekitirme dzeni
kadar tepki gsterdi. nk devam eden pekitiricileri vard.
Peki, sizce, bu hayvanlarn davranlar snmeye uradnda
ve tepkileri dllendirilmediinde ne oldu? Manivelayla basmas ksmen pekitirilen fareler, her tepkisi dllendirilen
farelerden daha uzun ve gl bir ekilde tepki gstermeye
devam ettiler. Skinnerin bu noktada nemli eyler kefetmeye
yaknlatn syleyebiliriz!
Ksmi pekitirme dzeninin kefi, farkl pekitirme
dzenlerinin davran zerindeki etkilerinin ayrntl bir
ekilde allmasn salad. (bkz. ekil 6.11) Siz de gnlk
hayatnzda farkl pekitirme dzenlerine ahit olursunuz.
Mesela snfta elinizi kaldrdnzda hoca bazen sizi seer
bazen semez; kumar makinesinde oynayan baz insanlar ok
nadir pekitirilseler de yine de makineye para atmaya devam
ederler. Gerek hayatta ya da laboratuvarlarda, pekitiriciler belli sayda tepkiden sonra oranl dzene ya da belirli bir
zaman araln ardndan ilk tepkiden sonra aralkl dzene
gre verilebilir. Her bir durumda, srekli sabit pekitirme
modeli ya da dzensiz deiken pekitirme modeli olabilir.
Iejgoejej
K`de
QXdXe
;e`kee orXe
:\mXgcXdXeeekfgcXdjbc
JXY`k orXe
QXdXe
JXY`k XrXck
QXdXe
;e`kee XrXck
JXY`kfiXe
Her
geb`k`r`Z`[ee
jferX bjX
[lrdXcXr
;\`b\efiXe
Her
geb`k`r`Z`[ee
jferX [lrdXb
yok
JXY`iXiXcb
Her
geb`k`r`Z`[ee
jferX Y`rbX
ZemXg
;\`b\eXiXcb
:emXgcXdX
fc[lbX [emXdc
Y`r frXe[X
^erebce`r%
QXdXe
EKL 6.11
Pekitirme Dzenleri
181
182
Deiken Oranl Pekitirme (DOP) Dzenleri Deiken oranl dzenlerde, pekitiriciler arasndaki ortalama say
nceden belirlenir. DOP-10 dzeni, ortalama her 10 tepkide bir
Sabit Aralkl Pekitirme (SAP) Dzenleri Sabit aralkl bir pekitirme (SAP) dzeninde, pekitirici tepki gsterildikten belli bir sre sonra verilir. rnein, SAP-10da,
denek pekitiriciyi aldktan sonra, bir dier tepki, tepki saysna baklmakszn pekitirilmeden nce 10 saniye beklemek
zorundadr. Sabit aralkl dzende tepki oranlar dalgal bir
eri oluturur. Her pekitirilmi tepkiden sonra, tepki gsterse bile bu say olduka azdr. Karlk zaman yaklatka
hayvan daha ok cevap verir. Gnlk hayatta siz de sabit aralkl dzene rnek olacak olaylar yaarsnz. rnein, pizzanz stmak iin 2 dakikalna mikrodalga frna atarsnz ve
ilk 90 saniyede muhtemelen ok kontrol etmezsiniz fakat son
30 saniyede daha ok kontrol edersiniz.
Deiken Aralkl Pekitirme (DAP) Dzenleri Deiken aralkl dzenlerinde, ortalama aralk nceden belirlenir. rnein, DAP-20de pekitiriciler ortalama
her 20 saniyede bir kere verilir. Bu dzen, orta derece fakat
olduka dengeli tepki oran salar. Bu dzende snme, sabit
aralkl dzenlere kyasla, azar azar ve daha yava gerekleir. Bir deneyde, gvercin pekitiriciden sonraki ilk drt
saat boyunca 18.000 kere gagalam ve tam olarak durmas
iin 168 saat gerekmiti. (Ferster ve Skinner, 1957). Belirsiz zamanlarda snav yapan bir hocadan ders alyorsanz
deiken aralkl pekitirme dzeninde bir olay yayorsunuz
demektir.
EKLLENDRME
Deneylerin bir paras olarak, yiyecek bulmak iin kollara
basan farelerden bahsettik. Ancak, kola basma bile renilmi bir davrantr. Farenin edimsel ortama getirildiinde
kola kendiliinden basmas pek olas deildir. Patilerini pek
ok ekilde kullanmay renmitir ancak muhtemelen daha
nce bir kola hi basmamtr. Peki nadiren kendi bana
gelitirdii ya da hi gelitirmedii bir davran yerine getirmesi konusunda fareyi nasl eitmelisiniz? Bir pekitirici,
yiyecek ve pekitirici izelgesi ayarladnz (SOP-1)- peki
imdi ne olacak? Yeni ya da karmak davranlar eitmek
iin, istenilen tepkiyi ardk olarak yaknsayan ve sonu olarak istenilen tepkiyle eleen herhangi bir tepkiyi pekitiren,
ardk yaknsama ile ekillendirme olarak adlandrlan bir
yntem kullanmak istersiniz.
Bu kaduna yiyecek ya da iecek bulmak, atulan ya da uzaktaki eyalaru geri getirmek ve uuklaru aup kapatmak gibi
grevleri yerine getirmek iin edimsel ynden ekillendirilmi bir maymun elik etmektedir. Bu davranularun her biri
iin, arduuk yakunsama ile pekitirme yaparak son noktaya
ulaabileceinizi dnebilir misiniz?
183
oluturduunu belirlemeli ve ilerleme boyunca her bir aamay belirginletirmek iin farklandrc pekitirme uygulamalsnz.
imdi de nceleri uluslararas yarmalarda yaran Kanadal bir yksek atlamacnn performansn gelitirmek iin kullanlm ekillendirme rneini inceleyelim.
21 yandaki niversiteli yksek atlamac, atlama yntemindeki teknik problemi dzeltmesi iin bir aratrma
takmndan yardm istedi. (Scott ve ark., 1997). Yksek
atlamacnn problemi kendisini kaldrmas iin sr tutarken; dikmeden nce kollarn yeterince uzatamamasyd.
Mdahalenin balangcnda, yksek atlamacnn havalanrkenki ortalama el uzunluu 2.25 metre olarak hesapland. Ama yksek atlamacya 2.54 metre olan fiziksel
potansiyeline ulamasna yardm etmek iin bir ekillendirme yntemi uygulamak olarak belirlendi. Bir fotoelektrik n kuruldu. Bylece yksek atlamac istenilen uzunlua eritiinde, n krld ve tehizat sesle uyard. Sesli
uyar artl pozitif pekitirici olarak ilev grd. Balangta, n 2.30 metrede ayarlanmt. Ancak yksek atlamac % 90 orannda baarl bir ykseklie ulaabildiinde
n da 2.45 metreye ilerletildi. Daha ok baar 2.40, 2.45
ve 2.52 metrelik daha fazla kk kazanmlar beraberinde
getirdi. Bu yolla, yksek atlamacnn davran baarl bir
ekilde istenilen amaca ynelik ekillendirildi.
Yksek atlamac iin kendiliinden 0.27 metrelik ilerleme gstermenin ne kadar zor olduunu tahmin edebilirsiniz. ekillendirme prosedr, yksek atlamacya istenilen davrana ardk
yaknsama yoluyla bu kazanc elde etmesine imkan verdi.
imdi farenize dnelim. Farenize kafesinde daireler izmeyi retmek isteyebileceinizden bahsettiimizi hatrlayn.
ekillendirme uygulayarak bu davran beraberinde getirecek
bir plan dnebilir misiniz? Her bir ardk yaknsamann
nasl olaca zerine dnn. rnein ilk bata, kafasn belli
bir yne evirmise fareyi pekitirebilirsiniz. Daha sonra, ancak
tm vcudunu doru yne evirdii takdirde yiyecek tableti
elde etmesini salarsnz. Sonra ne yaparsnz?
imdiye dek incelediimiz iki renme ekli -klasik koullanma ve edimsel koullanma- renme sreleri tm hayvanlara uyumlu olduu dncesiyle en sk incelenen renme
ekilleridir. Aslnda bu uyumu tam anlamyla gsterebilmek
iin kpek, kedi, fare, gvercin ve insanlardan rneklere yer
vermitik. Ancak, aratrmaclar ayr ayr belirli biyolojik
ve bilisel yeteneklerle renme trlerinin pek ok durumda
deitirildiini anladlar. imdi de renme yasasnn belirsizliini snrlayan ilemlere dnelim.
184
Biyoloji ve renme
renmenin ortak temelleri zerine insanlar ve tm hayvanlar iin ortak tek bir tanm olduuna dair ada bak as
ilk kez ngiliz Filozof David Hume (1711-1776) tarafndan
1748de ortaya atld. Hume, eer ayn teorinin dier tm
hayvanlardaki ayn olay aklamak iin gerekli olduu sonucuna varyorsak, anlama ilemini ya da insann tutkularnn
yaknln ve kkenini aklayabileceimiz tm teorilerin
stnlk salayabileceini ileri srd (Hume, 1748/1951, s.
104).
Byle bir grn basit olmasnn caziplii, psikologlarn
koullanmaya ilikin bulgularn (Domjan, 2005; Griffin, 2008)
belirsizlii zerine belli kstlamalar ya da snrlamalar kefetmeleriyle 1960lardan beri incelemeye alnd. Blm 3te hayvanlarn hayatta kalma ihtiyacna bir tepki olarak evrim geirdiinden bahsettik. Trler arasndaki ou farkll, trlerin
evresel olarak uygun belirli yerlere duyduklar gereksinimlere olan adaptasyonlar olarak aklayabiliriz. Ayn evrimsel
bak as bir trn renme kapasitesi iin de geerlidir.
renme zerindeki biyolojik kstlamalar bir trn genetik zelliince dzenlenen renme zerindeki tm snrlamalardr. Bu kstlamalar hayvanlarn duyusal, davransal ve
bilisel kapasitelerini de kapsar. Davran-evre ilikilerinin
bir organizmann genotipince nasl belirli bir tarafa ynlendirilebileceini gsteren iki aratrma alann inceleyeceiz:
igdsel yaknsama ve tattan kanmay renme.
GDSEL YAKINSAMA
Hi kukusuz televizyonda ya da gittiiniz bir sirkte hokkabazlk yapan hayvanlara rastlamsnzdr. Baz hayvanlar
beyzbol veya pinpon oynarken bazlar da kk yar arabalarn srerler. Keller Breland ve Marion Breland pek ok
farkl trden binlerce hayvan kayda deer bir dzen iinde
hareket etme konusunda eitmek iin yllarca edimsel koullanma tekniklerini uygulad. Brelandler her trden tepki ya da
dl kullanlarak yaplan laboratuvar aratrmalar sonucunda
ortaya konan genel ilkelerin dorudan hayvan davranlarnn
laboratuvar dndaki kontrol iin de geerli olabileceine
inandlar.
Buna ramen eitimden sonra bir noktada hayvanlarn bazlar uygunsuz davran gsterdi. rnein, bir rakun
madeni bir paray alp paray kumbaraya koymas ve yenilebilir pekitiriciyi almas iin eitildi. Ancak rakun madeni
paray kumbaraya hemen koymad. Daha da kts, alnacak
iki madeni para olduunda, koullanma tamamen ortadan
kalkt- rakun hibir paray almad. Bunun yerine, paralar birbirine srtt, kumbaraya daldrd ve geri ekti. Bu ok tuhaf
deil midir? Rakunlar sevdikleri bir yiyecein d kabuunu
soymak gibi genellikle srtme ve ykama davranlaryla megul olurlar. Benzer ekilde, domuzlar zor kazanlm madeni
paralarn byk bir domuz kumbarasna koyma grevi verildiinde bunu yapmak yerine madeni paralar yere brakp
burunlaryla eeleyerek havaya atarlar. Sizce bu da garip deil
midir? Domuzlar kaltsal yemek toplama zelliklerinin bir
paras olarak yemeklerini eeler ve sallarlar.
Bu deneyler, hayvanlarn edimsel tepkiler vermeyi kusursuz bir ekilde rendiklerinde bile, renilmi davrann
zamanla igdsel davrana yaknsad konusunda Brelandlar ikna etti. Brelandlar bu eilimi igdsel yaknsama
olarak adlandrdlar (Breland ve Breland, 1951, 1961). Hayvanlarn davran sradan edimsel ilkelerle aklanamaz ancak
kaltsal genotip tarafndan dzenlenen tr ve tr eilimlerini
dnrseniz anlalabilir. Bu eilimler edimsel koullanmann beraberinde getirdii deiimlere baskn gelir.
Hayvanlarda renme zerine olan geleneksel aratrmalarn ou rahatlkla uygulanabilecek uyarclara verilen
rastgele seilmi tepkilere odaklanr. Brelandlarn teorisi ve
igdsel yaknsamann kant, renmenin tm ynlerinin
deneycilerin pekitiricilerinin kontrolnde olmadn akla kavuturur. Bir hayvann kendi evresinde normal ve
genetik olarak programlanm tepkilerinin bir ilevi olarak;
davranlarnn yle ya da byle deimesi kolay olacaktr.
Hedef tepkiyi biyolojik adan balantl olarak dile getirebildiiniz zaman, koullanma ksmen verimli olacaktr. rnein,
domuzlara madeni paralarn kumbaraya braktrmak iin ne
gibi bir deiiklik yapabilirsiniz? Eer madeni paralar susam
bir domuz iin su dlyle eletirilmi olsayd, yemek gibi
eelenmez; kumbaraya deerli bir eya - ya da likit varlklarolarak yerletirilirdi.
Biyoloji ve renme
185
Parlak grltl su
Sakarin tadnda su
100
80
60
40
20
0
Radyasyon
ok
diinde (olumsuz tat koullanmas) ve grlt ile k ilikilendirildiinde ime faaliyetinde byk deiimler meydana geldi. Fakat, dier iki koul altnda ok az bir deiiklik vardtat acy tahmin ettiinde veya parlak grltl
su hastalk tahmin ettiinde
Ortaya kan modeller, farelerin belirli uyarclar belirli sonularla ilikilendirecek doutan gelen n yarglarnn olduunu
ileri srer (Garcia ve Koelling, 1966). yleyse baz koullanma
rnekleri yalnzca uyarc ve davran ilikisine deil; ayn
zamanda organizmann kendi evresindeki uyarcya kar kodlanmas yoluna da dayanr (Barker ve ark, 1978). Hayvanlar
genetik miraslarnda dl ve tehlikenin boyutlarn belirleyebilecek duyusal yollarla-tat, koku veya grnm gibi- kodlanm
gibidirler. Olumsuz tat koullanmas renimi, aratrmaclarn biyolojik adan kodlanma diye adlandrdklarna bir rnektir. Belirli bir tr evrim geirir ve bylece o trn yeleri artl
bir tepki edinmek iin normalden daha az renme tecrbesine gereksinim duyar. Bu genetik balantlar amaszca yok
etmeye uraan deneycilerin baarl olmalar da pek muhtemel
deildir. (Blm 14te aratrmaclarn insanlarn insan evrimi
sresince tehlikeye neden olmu ylan ya da rmcek gibi uyarclara kar fobi olarak bilinen iddetli korku beslemeye biyolojik adan meyilli olduklarna inandklarn greceiz.)
Aratrmaclar pratik uygulama iin olumsuz tat koullanmas renimi mekanizmalarn ortaya koymulardr. Kr kurtlarnn koyunlar ldrmesini (ve iftlik sahiplerinin kurtlara
ate etmesini) engellemek iin, John Garcia ve meslektalar
iftliklerin itle evrili blgelerinin evrelerine koyun postuna
sarl koyun etinden yaplm zehirli hamburgerler braktlar.
Koyun etinden yaplm olan bu hamburgerleri yiyen kr kurtlar hastaland, kustu ve kr kurtlarnda koyun etine kar ani
bir nefret olutu. Koyunu grdklerinde oluan bir sonraki
tiksinme hissi ise kurtlar koyuna saldrmak yerine koyundan
uzaklamaya yneltti.
Olumsuz tat koullanmas renimi zerine yaplan klasik
aratrmalarda, aratrmaclar fareleri rahatsz eden maddelerle
yeni tatlar eletirdi. Ancak, bu olumsuz tat koullanmasna
yol aacak baka maddeler de vard. u senaryoya bir bakn:
Hi yeni bir egzersiz programna baladnz ama g harcama
konusunda kendinizi iyi hissetmediiniz oldu mu? Egzersize
balamadan hemen nce yeni bir sporcu ieceine baladnz
dnn. Ne gibi sonular ortaya kabilirdi? imdi de aratrmaclarn laboratuvarda bu soruyu nasl irdelediklerini inceleyelim.
Egzersiz tekerlei zerinde komaya balamadan nce,
sekiz fareye yeni bir tat ieren solsyon iirildi. Yarsna
badem tadndaki; dier yarsna ise portakal tadndaki
verildi. Farelerin egzersiz tekerine eriimleri saat olarak belirlendi. Eitimle geen pek ok gnn sonunda,
aratrmaclar farelere, badem ve portakal tatlarn ieren
ielerden serbest bir ekilde iebilmeleri iin verdikleri bu
frsat ile farelerin tat tercihlerini belirlediler. Fareler olumsuz koullanma gelitirdiler. Egzersizlerinden nce gelen
tad ieren solsyonu imeye pek yanamadlar (Hughes
ve Boakes, 2008). Ayrca aratrmaclar koullanma balamadan nce egzersiz tekerleinde kayda deer bir tecrbe kazanm olan bir grup fareyle de bu deneyin baka
bir eidini gerekletirdiler. Bu artlarda, fareler yeni tada
kar olumsuz koullanma gelitirmediler. Bunun yerine,
tekerlekten indikten sonra, denedikleri bu yeni tad zellikle tercih ettikleri grld.
Eer daha nce belirli eit bir egzersizin sizi iyi hissettirdii olduysa, bu sonular anlamada glk ekmezsiniz.
Fareler kou tekerleine altnda, balangtaki rahatszlk
hissinin yerini dier olumlu sonular ald. Bu olumlu sonular
tat tercihi koullanmasna imkn verdi. Peki bu durumu kendi
egzersiz uygulamalarnza nasl aktarrsnz?
Artk modern davran analizinin, her bir tr iin renmesi en uygun tepki eidine dikkat edilmesi gerektiini
186
grm oldunuz. Yal bir kpee yeni hnerler retmek isterseniz, yapacanz en iyi ey hnerleri kpein genetik davran
zelliklerine uyarlamanzdr. renme zerine olan incelememizi henz tamamlamadk nk ok daha karmak bilisel
sreler gerektirebilecek renme trlerinden henz bahsetmedik. imdi renme trlerine geiyoruz.
Yemek
kutusu
B
Yol 1
Yol 2
A
Yol 3
Balang
KARILATIRMALI BL
Bu blmde, tre zg kstlamalarn yan sra, fareler ve gvercinler zerine yaplan aratrmalardan elde edilen renme
yasalarnn ayn zamanda kpeklere, maymunlara ve insanlara
da uygulanabileceini vurguladk. Karlatrmal bilii inceleyen aratrmaclar, trlere gre bilisel yeteneklerin geliimini
ve insan olmayanlardan insan olanlara doru bu yeteneklerin
devam etmesini izleyebilmek iin daha geni davran trlerini
dikkate alrlar (Wasserman ve Zentall, 2006). Bu alan karlatrmal bili olarak adlandrlr nk aratrmaclar ounlukla
farkl trler arasndaki yetenekleri kyaslarlar. nsan olmayan
trlere odaklanmalarn nedeniyle ise bu alana ayrca hayvan
bilii ad da verilir. Orijinal evrim teorisinde Charles Darwin
bilisel yeteneklerin hayvanlarn fiziksel biimleri ile evrim
geirdiini ileri srmtr. Bu blmde, insan olmayan ve
insans hayvanlarn bilisel yeteneklerinin devamlln gsteren iki eit etkili hayvan performansn aklayacaz.
Yiyecek mevcut olan ortamda yiyecei depolayan ve ihtiyac olduunda o yiyecei byk lde kullanabilen pek ok
ku trnde bilisel haritalarn alt farkl ilevleri grebilirsiniz. rnein, pinyon jay adl ku tr, ktan baharn bana
kadarki srede hayatta kalabilmek iin her sonbaharda binlerce
am tohumu gmer ve 4-7 ay sonra bu tohumlar geri alr (Stafford ve ark., 2006). Bu ku tr yeleri 8 aylk olduklar zaman,
gmdkleri tohumlara geri dnmede yollarn bulmalarn
salayan uzaysal hafzalarn edinmi olur. Dier trler, baka
hayvanlar tarafndan alnmasn nlemek amacyla tohumlar
karlatrmal bili: Trlere gre bilisel yeteneklerin geliimi ve insan olmayanlardan insan olanlara doru bu yeteneklerin devamll.
bilisel harita: Fiziksel boluun zihinsel grnm.
187
eitli yerlere datrken yine bu uzaysal yeteneklerini kullanr. rnein am batankaralar eski tohum zulalarnn yerini
bulmada ve yeni zulalar iin uygun yere karar vermede hafzalarn kullanrlar (Male ve Smulders, 2007). Tohum gizleyen kular yalnzca bulunduklar evreyi gezinmekle kalmaz
ve anslar da yaver giderse gmdkleri tohumlar bulur.
Clarkn svackuuyla ilgili aratrmalar, bu kularn tohumlarn gmdkleri binlerce yere yzde 84lk bir kesinlikle
geri dndklerini gsterdi (Kamil ve Balda, 1990). Bu kular ayrca hl tohum olan yerler ile tohumlarn boaltld
yerleri de ayrt edebiliyorlard (Kamil ve ark, 1993). Gizleme
davranlarnn, balangta tohumlarn gmdkleri zaman
pekitirilmemi olduuna da dikkat edin. Yalnzca bilisel
haritalar k boyunca hatasz ilemeye devam ettii srece
tohumlar geri kazanyor ve hayatta kalmak iin tekrar yenisini hazrlyorlard.
Kavramsal Davran Bilisel haritalarn hayvanlara evrelerindeki nesnelerin uzaysal yerlerinin detaylarn aklda
tutmada yardmc olduunu ksmen grdk. Peki hayvanlar
evrelerinde rastladklar eitli uyarclardaki yapya veya
snfa dair tecrbelerini hatrlamak iin baka hangi bilisel
sreleri uygularlar? Blm 10da, ocuklardaki dil edinimi
sorunlarndan bir tanesinin de kpek ve aa szcklerinde
olduu gibi rendikleri yeni konular ve snflar genelliyor olmalar olduundan bahsetmitik. Ancak ocuklar bu
sorunla karlaan hayvanlar yalnzca insanlar deildir. Aratrmaclar gvercinlerin de kavramsal ayrmdan faydalanabilmelerini salayan bilisel yetenekleri olduunu kantladlar.
Blm 7de, insanlarn dnyay nasl paralara ayrdn anlatacaz. rnein, insanlar sandalyeler ya da arabalar
gibi nesneleri ait olduklar snflar kapsamnda dnebilirler
ancak ayn zamanda sandalyeler ve arabalarn yapay, insan
yapm diyebileceimiz bir st snfa ait olduunu; iekler ve
insanlarnsa doal uyarc diyebileceimiz ayr bir st snfa
ait olduunu da bilirler. Bununla birlikte, dnyay paralara
ayrmada deikenlik gsterebilen hayvanlar yalnzca insanlar
deildir. Aratrmaclar gvercinlerin de deiik ynlerdeki
nesneleri snflandrmada kullandklar bilisel yetenekleri
olduunu ortaya koymutur.
Gvercinlere insanlarn, ieklerin, arabalarn ve sandalyelerin renkli fotoraflar gsterildi (bkz: ekil 6.14). Yiyecek alabilmek iin gvercinlerin iki eit doru tepkiden
birini vermesi gerekiyordu. Denemelerin yarsnda, gvercinler insanlar, iekler, arabalar ve sandalyelerden oluan
drt temel snf temsil eden drt anahtardan birini gagaladlar. Denemelerin dier yarsnda, gvercinler doal
uyarc snf ve (insanlar ve iekler) yapay uyarc snfndan (arabalar ve sandalyeler) oluan st snflar temsil eden iki anahtardan birisini gagalad. ki deneme tr
de birbirine kart: Gvercinler ayn fotoraf gryordu
ve art arda gelen denemelerde fotoraf iek ve daha
sonra da doal uyarc diye snflandrmak zorundayd.
Aslnda, gvercinler iki snf deerlendirmesine de doru
tepki vermeyi renmeye hazrd. Deney sonunda, aratrmaclar gvercinlere yeni fotoraflar -balangtaki eitim
setinden ayr ama ayn snftan olan fotoraflar- gstererek gvercinleri test ettiler. Gvercinler tesadf olamayacak dzeyde bu yeni fotoraflara doru tepki verebilmeyi
rendi. Yeni fotoraflarla yaplan bu deney gvercinlerin
belirli uyarclara ilikin bireysel tepki vermekten ziyade;
gzlemsel renme Bir bakasnn davrann izleyerek yeni tepkileri renme sreci.
188
GZLEMSEL RENME
Bu renme trn tantmak iin fareler ve insanlarn yeni bir
yiyecei rneklemelerinin karlatrmasn hatrlayalm. Fareler
neredeyse kesinlikle sizden daha temkinli davranacaktr, bunun
sebebi ounlukla deerli bir bilgi kaynan -dier farelerden
gelen girdiyi- atlamalardr. Bir yiyecei daha nce tatmadysanz
genellikle bakalarnn yedii ve beendii bir yiyecek ise tadna
bakmak istersiniz. Bu nedenle dier bireyler iin pekitirme ekilleri bilginiz yeme davrann gerekletirme olaslnz etkiler. Bu rnek temsili pekitirme ve temsili cezalandrma yoluyla
renme kapasitenizi aklar. Hafza ve akl yrtme gibi bilisel
kapasitelerinizi bakalarnn tecrbeleri nda kendi davranlarnz deitirmek iin kullanabilirsiniz.
Aslnda sosyal renme ou zaman renen hibir aktif
yant vermedii ve hibir somut pekitire almad iin renmenin geleneksel koullanma teorisiyle tahmin edilemeyecei
durumlarda meydana gelir. Kii sadece pekitirilen ya da cezalandrlan bir davran sergileyen baka bir kiiyi izleyerek sonrasnda ayn ekilde davranr ya da yle davranmaktan kanr.
Bu gzlemsel renme olarak bilinir.
Soldan saa: Saldurganluk rnei sergileyen yetikin; saldurganluu taklit eden erkek ocuk; saldurganluu
taklit eden kuz ocuk. Bu deney rol modellerin renme zerindeki etkisi hakkunda neyi gsteriyor?
189
ocuklarn TV'de
iddet zlemesi
Dk
Yetikinlerde Saldrganlk
0.8
0.6
Orta
Yksek
0.4
0.2
0
0.2
0.4
Bayanlar
TVde iddet ve
Erkekler
190
EKL 6.15
Saldurganluk
ELETREL DNME
TV izleme alumasunu dnn. Araturmacular verilerinin ortaya ukarduu iliki iin doru nedensel auklamayu yaptuklarunu iddia etmek iin hangi adumlaru attular?
Aaudaki konular hakkunda daha fazla bilgi ve aluturma edinmek iin MyPsychLab.comu ziyaret edin.
zleyin: Banduranun BoBo Oyuncau Deneyi
zleyin: Televizyonda iddet
Benzerini yapn: renme Biimleri
Biyoloji ve renme
Aratrmalar renmenin farkl canllarn tre zg daar-
alt edebilir.
Tat koullanmas renimi trlerin baz badatrma ekil-
ANAHTAR TERMLER
almalar (s. 165)
ardk yaknsama ile ekillendirme (s. 183)
ayrdedici uyarc (s. 178)
bilisel harita (s. 187)
birincil pekitirici (s. 180)
cezalandrc (s. 178)
davran analizi (s. 165)
deiken aralkl dzen (s. 183)
deiken oranl dzen (s. 182)
duyarllatrma (s. 165)
edimsel (s. 176)
edimsel koullanma (s. 176)
edinim (s. 168)
etki yasas (s. 176)
gzlemsel renme (s. 188)
igdsel yaknsama (s. 185)
191
192
10.
Birconditioning
araturmaya(p.
gre
escape
177)en ok, 15 aylukken fiziksel
olarak cezalandurulan ocuklar, 36 aylukken _______
extinction (p. 169)
davranu bozukluu gsterirken, daha az cezalandufixed-interval
(FI) schedule
(p. 183)
rulan akranlaruna
gre de
ilkokulda _______ davranu
fixed-ratio
(FR) gstermektedirler.
schedule (p. 181)
bozukluu
habituation
165)
a. daha(p.az;
daha az
c. daha fazla; daha fazla
b. daha
az,(p.
daha
d. daha fazla; daha az
instinctual
drift
185)faza
law of
effect
(p. 176)
11.
Yeni
iinizde
parlattuunuz her 20 elmadan sonra 2 $
learning
(p.
164)
kazanuyorsunuz. Bu durum sizde hangi dzenin olulearning-performance
masuna sebep olur?
a. Deiken-araluklu
dzen c. Deiken-oranlu dzen
distinction
(p. 164)
b. Sabit-araluklu
dzen
d. Sabit-oranlu dzen
negative
punishment (p.
178)
negative
reinforcement
177)
12.
Sosis
yedikten bir(p.
gn
sonra ok hastalanuyorsunuz,
imdi de learning
sebebin(p.
sosis
observational
188)olduunu dndnz
iin (p.
sosis
operant
176)yemekten kaunuyorsunuz. Bir arkadaunuz
snme
denemeleriyle
operant
conditioning
(p. 176)bu kaunmanun stesinden
gelebileceinizi sylyor. Bu durumda yapmanuz
operant extinction (p. 177)
gereken ...
partial reinforcement effect (p. 181)
a. sosisi sevdiiniz yiyeceklerle badaturmak
positive
punishment
(p. 178)
b. daha
fazla sosis
yemek
positive
reinforcement
(p. 177) kendinizi hasta etmek
c. baka
bir ey yiyerek
d. sosisi
bir eyin
dl olarak yemek
primary
reinforcer
(p. 180)
punisher
(p.
178)
13. Clarkun fundukkuranlaruna benzeyen kular, gmdkleri
reflexyerden
(p. 168)yemlerini tekrar bulmak konusunda ok bareinforcement
contingency
176)
arulular. Bu,
trler iin(p.
aaudaki
hangi zel durumun
kanutudur?
reinforcer
(p. 177)
a. Koullanma
yntemleri
schedule
of reinforcement
(p. 181)
b.
Klasik
koullanmanun
uygulamalaru
sensitization (p. 165)
c. Mekansal hafuza
shaping by successive
d. ekillendirme yntemleri
approximations (p. 183)
14.
Gvercine
bir araba
resmi gsterdiinizi varsayun.
spontaneous
recovery
(p. 169)
nsanlar
resmi hem(p.araba
stimulus
discrimination
170) hem de yapay uyaruu olarak
kategorize edebilirler. Gvercinin resmi ne ekilde
stimulus generalization (p. 169)
kategorize edebilmesi iin onu eitirsiniz?
taste-aversion
learning
(p. de
185)
a. Hem araba
hem
yapay uyarucu olarak
three-term
contingency
(p. 178)
b. Yalnuzca
araba olarak
unconditioned
response
(UCR) (p.
168)
c. Yalnuzca
yapay uyarucu
olarak
d. Ne araba
ne de(UCS)
yapay(p.
uyarucu
unconditioned
stimulus
168) olarak
variable-interval
(VI)
schedule
(p.kayduunu
183)
15.
Zoe ablasunun
buz
stnde
ve kolunu
variable-ratio
(VR)
schedule
(p.
182)
incittiini gryor. Bundan sonra Zoe, buz stnde
yrrken ok dikkat ediyor. Bu durum aaudakilerden hangisine rnektir?
a. Gzlemsel renme
c. lemsel tkenme
b. Klasik koullanma
d. Duyarlulaturma
Chapter 6 Practice
Test
because
of the traffic noise. Now she hardly hears the
Yazl
Sorular
traffic at all. This
is angrecek
examplebirine
of klasik koullanma
1. Kemoterapi
tedavisi
a. sensitization.
c. consistency.
hakkunda
ne syleyebilirsiniz?
b. habituation.
d. classical conditioning.
2. Neden bir pekitirme programunu (sabit-aralukluya karu
2. deiken-araluklu)
You would not expect
a
close
adherent
to Skinners
bir dierine
tercih
ederdiniz?
ideas to focus on
3. Hangi mekanizmalar televizyonda gsterilen iddetin
a. internal states as causes of behavior.
neden agresif davranulara yol atuunu auklar?
b. forms of learning conserved across species.
Program 8: renme
193
194
AKTVTELER
1. Program 8de tanumlanan renme ilkelerini temel alarak
kendi davranu deitirme programunuzu tasarlayun. lk olarak
bir davranu belirleyin. Forma girmek gibi genel bir hedef
koymak yerine yrye gitmek, gece atuturmalaru kesmek, asansr yerine merdivenleri kullanmak gibi istenen bir
davranuu pekitirmek iin bir strateji oluturun. Deitirmek
istediiniz belli davranuu ncller-davranu-sonular ausundan analiz edin. Sonra hedef davranuu deerlendirmenizin
ana hatlarunu belirleyin, nceden belirlediiniz zaman iin
planunuzu deneyin ve sonularu deerlendirin.
2. Birisi size hokkabazluk yapmak, temel seviyede gitar almak ya da teniste servis atmak gibi yeni bir ey retti
mi? retenin yntemini analiz edin. renme teorisi
ilkelerini nasul uyguluyor? retmenin yntemini daha
etkili hale getirmek iin yntemi nasul deitirirdiniz?
3. Ailenizden bir kii ve hareketsiz durmak gibi kk bir
davranusal ayruntu sein. O kiiyi ne yaptuunuzu anlatmadan davranuu eksiksiz biimde uygulamasu iin eitip
eitemediinize bakun.
7
Bellek
Bellek Nedir? 196
Bellein levleri Bellek Srelerine Genel Bak
Bellek Nedir?
Balangta bellei, bilgiyi kodlama, depolama ve geri alma
kapasitesi olarak tanmlayacaz. Bu blmde, bellei bir tr
bilgi ileme olarak nitelendireceiz. Bu nedenle, dikkatimiz
ounu bilginin bellek sistemlerinizin iine ve dna akna
vereceiz. Bilginin kazanlmas ve geri alnmasn ynlendiren
sreleri incelememiz bellein anlamna dair dncenizi gelitirecek.
196
Blm 7 Bellek
BELLEN LEVLER
Bellei dndnzde byk olaslkla akla gelen ilk ey,
favori filminiz, 2. Dnya Sava tarihleri veya renci numaranz gibi belirli olaylar veya bilgileri hatrlamak (veya hatrlamaya almak) iin belleinizi kullandnz durumlardr.
Aslnda, bellein en nemli ilevlerinden biri de kiisel ve ortak
gemie bilinli eriiminizi salamaktr. Fakat bellek, sizin iin
bundan daha fazlasn yapar. Ayrca, aba sarf etmeden bir
gnden dierine deneyimlerinizin devamn salar. rnein,
mahallenize doru giderken, yol kenarndaki maazalarn size
tandk gelmesini salamak bellein ikinci grevidir. Bellek trlerini tanmlarken, belleinizin bu grevleri yerine getirmek
iin genelde bilinli farkndalk haricinde ne kadar ok altn size basite aklayacaz.
rtl ve Ak Bellek ekil 7.1i dnn. Bu resimde yanl olan ne? Byk ihtimalle mutfakta bir tavann olmas size
olaand grnecektir. Peki bu hissiyat nereden geliyor? Muhtemelen resimdeki btn objeleri srayla gzden geirip Ekmek
kzartc buraya m ait?, Mutfak dolaplar buraya m ait? diye
dnmediniz. Daha ziyade, tavan grnts size oraya ait
deilmi hissini veriverdi.
Bu basit rnek, rtl ve ak bellein kullanm arasndaki fark anlamanz salar. Bilgiyi kodlamak veya geri almak
iin bilinli aba sar ettiiniz durumlar ak belleinizi kullandnz durumlardr. Bilinli aba sarf etmeden bilgiyi kodlar-
EKL 7.1
ken veya geri alrken ise rtl belleinizi kullanrsnz. Tavan fark etmeniz rtldr nk siz hibir aba sarf etmeden
bellek sreciniz resmi yorumlamanzla balant kurmak iin
mutfakla ilgili gemi bilgilerinizi size getirdi. Farz edin size
Resimdeki eksik ne? diye sorduk. Bu ikinci soruyu cevaplamak iin, byk ihtimalle ak belleinizi kullanmanz gerekecek. Tipik bir mutfakta neler olur? Eksik olan ne? (Lavabo veya
oca m dndnz?) Bu nedenle, i belleinizde depolanm
bilgiyi kullanmaya gelince, bazen rtl bellek kullanlabilir
(bilgi, bilinli aba olmadan hazr hale gelir) ve bazen de (bilgiyi geri armak iin bilinli aba gsterdiinizde) ak bellek
kullanlabilir.
Ayn ayrm bellein ilk nasl olutuu konusunda da yapabiliriz. Mutfakta neler olmas gerektiini nereden biliyorsunuz?
Orada olmas gerekenlerin listesini veya uygun grnn
nasl olmas gerektiini mi ezberlemitiniz? Muhtemelen hayr.
Daha ziyade, byk olaslkla bu bilginin ounu bilinli aba
gstermeden elde ettiniz. Aksine, odadaki objelerin birounun adn renmeniz ak belleiniz sayesinde olmutur. 10.
Blmde greceimiz zere, kelimeler ve deneyimler arasndaki balanty renmek iin daha kk yataki halinizin ak
bellek srelerini yaam olmas gerekti. Buzdolab kelimesini
rendiniz nk birisi sizin ak dikkatinizi o nesnenin ismine
ekti.
rtl ve ak bellek arasndaki fark, aratrmaclarn bellek sreleriyle ilgili yneltmeleri gereken sorularn kapsamn
ok geniletiyor (Bowers & Marsolek, 2003). Eski bellek aratrmalarnn ou bilginin ak edinimine odaklanmt. Aratrclar genelde katlmclara elde edilmesi gereken yeni bilgiler
sunuyor ve bellek teorileri katlmclarn o artlar altnda neyi
hatrlayp neyi hatrlayamadn aklamak iin kullanlyordu.
rtl bellein kullanm: Bilginin kodlama veya geri alma iin bilinli
aba sarf edilmeden bellek sreleriyle hazr hale gelmesi.
bildirimsel bellek: Gerekler ve olaylar gibi bilgiler bellei.
yntemsel bellek: Bir eyi nasl yaptnzla; algsal, bilisel ve motor becerilerin kazanlmas, devam ettirilmesi ve kullanlmas yntemiyle ilgili
bellek.
Bellek Nedir?
197
beceriler iin yntemsel bellei kazanabilir, devam ettirebilir ve kullanabilirsiniz. Yntemsel bellek teorileri
genelde ne zaman ne kadar pratik
yapmaya ihtiyacnz olduuyla ilgilidir: Baz aktivitelerle ilgili bildirimsel gereklerin bilinli bir listesinden
ayn aktivitenin bilinsiz, otomatik
olarak yaplmasna nasl geersiniz
(Anderson ve ark., 2004)? Ayrca,
bir beceriyi rendikten sonra neden
geriye dnp bileen bildirimsel gerekler hakknda konumay genelde
zor bulursunuz?
Bu fenomenleri, zamanla fazlasyla allan numara tulamak gibi
basit bir faaliyette bile grebiliriz. lk
olarak, muhtemelen her rakam tek
tek dnmek zorunda kaldnz. Bildirimsel gerekler listesi zerinden
gitmeniz gerekti:
BELLEK SRELERNE
GENEL BAKI
198
Blm 7 Bellek
Duyusal
bellek
leyen bellek
(ksa sreli bellei de kapsar)
Uzun sreli
bellek
KONK BELLEK
ekil 7.3 ilk kapattnzda btn resmi hl ksa bir an
grebildiiniz izlenimine kapldnz m? Bu ekstra gr
size ikonik belleiniz salar (ok fazla bilginin ok ksa
sreler boyunca depolanmasn salayan ve grsel alannzda
bulunan bir bellek sistemi) (Neisser, 1967). konik bellek bir
tr duyusal bellektir: Aratrmaclar her duyusal sistemin
evredeki uyarclarn fiziksel zelliklerinin temsillerini en
fazla birka saniye tutabilen bir bellek deposuna sahip olduunu dnmlerdi (Radvansky, 2006). rnein, insanlar
vcutlarna dokunan uyarclarn duyusal temsillerini ksa
bir sre sakl tutarlar (Gallace ve ark., 2008). konik bellee
odaklanyoruz nk hakknda en ok aratrma yaplan
konu budur.
Grsel bir bellek veya ikon bir saniyenin yars kadar
devamlln srdrebilir. konik bellek ilk olarak katlmclardan onlara bir saniyenin yirmi de biri kadar bir sre gsterilen resimlerden bilgiyi geri almalarnn istendii deneylerle
ortaya kmtr.
199
200
Blm 7 Bellek
katlmclar ikonda gsterilen btn bilgileri hatrlayamadlar. Bu ikinci husus, tantma sinyalinin biraz geciktirildii
deneylerle pekitirildi. ekil 7.4, gecikme sresi 0 saniyeden
1 saniyeye doru arttka, doru hatrlananlarn saysnn
da ona gre azalmakta olduunu gstermektedir. Aratrmaclar zaman ynn kaybolan ikondan aktarlan bilgiyle
olduka doru bir ekilde ltler (Beeker ve ark., 2000,
Tijus & Reeves, 2004). Grsel dnyada ekstra zirvenin avantajn almak, hafza sreleriniz bilgiyi daha kalc storlara
abucak aktarmaldr.
kon hafza baz insanlarn sahip olduklarn iddia ettikleri fotografik hafzayla ayn deildir. Fotografik hafzann
teknik kelimesi eidetik grntdr: Eidetik grntleri tecrbe eden insanlar resimin detaylarn hatrlarlar, zaman
periyotlar ikonik hafzaya gre olduka fazladr ve sanki
onlar hl fotorafa bakyorlard. Aratrmaclar, ergenlik
ncesi adaki ocuklarn kabaca % 8inin ipak bellee
sahip olduunu ama yetikinlerde byle bir durumun hi
olmadn ileri srmlerdir (Neath & Suprenant, 2003).
Hibir teori ipak bellein zamanla neden yok olduunu
tatmin edici ekilde aklayamamtr. Ancak, bu kitab bir
lise veya niversite rencisi olarak okuyorsanz, neredeyse
kesinlikle ikonik bellee sahipsiniz ama ipak belleiniz
yok.
10
EKL 7.4
?XkicXeXe^\c\i`ejXpj
Haturlama
8
Bjd`bXpkcXdX[Xb`
_XkicXdXj\m`p\j`
9keiXgfi[Xb`
_XkicXdXj\m`p\j`
0
0.15
0.3
0.5
J`epXcc\i`e^\Z`bd\j`jXe`p\YXqe[X
KSBnin Kapasite Snrlamalar 4. Blmde, dikkat kaynaklarnzn, zihinsel kaynaklarnz gelitireceiniz d dnyadaki nesne ve olaylar semeye nasl odaklandn tasvir etmitik. Kullanlabilir bilginin kk bir ksmndan daha fazlas
iin kapasitenizin snrlar olmas gibi KSBde aktif olan bilginin kk bir ksmndan daha fazlasn tutma yeteneinizin de
snrlar vardr. KSBnin snrl kapasitesi zihinsel dikkate etkili
bir ekilde odaklanr.
KSBnin kapasitesini deerlendirebilmek iin aratrmaclar ilk olarak anlk bellek boyutunu test etme yoluna gittiler.
Muhtemelen hayatnzda daha nce sizden bunun gibi bir eyi
yapmanz istenmitir:
Aadaki rastgele saylardan oluan listeyi bir kere okuyun, sonra zerini kapatn ve hatrlayabildiiniz kadarn sraya uygun ekilde yazn:
JMRSOFLPTZB
Ka tanesini doru yazabildiniz?
Eer siz de dier insanlarn ou gibiyseniz, muhtemelen ancak
5 geden 9 geye kadar hatrlayabilirsiniz. George Miller
(1956) insanlarn rastgele harfler, kelimeler, saylar veya neredeyse her trl anlaml, bilinen geyi hatrlama kapasitelerini
karakterize eden yedi (art eksi iki) saysnn sihirli say olduunu ileri srdler.
Ancak anlk bellek boyutu testleri KSBnin gerek kapasitesini olandan fazla hesaplarlar nk katlmclar grevi
yerine getirmek iin baka bilgi kaynaklarn da kullanabilirler. Bellein dier kaynaklar da hesaba katldnda, aratrmaclar KSBnin sizin yedi gelik (veya civarnda) anlk bellek
boyutunuza katksnn ancak veya be ge olabileceini ileri
srdler (Cowan, 2001). Fakat bu yeni bellekler ediniminize
balamak iin sahip olduunuz kapasitenin tamamysa, neden
snrlarnzn daha ok farkna varmyorsunuz? KSBnin kapasite snrlamalarna ramen en azndan iki sebepten tr etkin
bir ekilde faaliyette bulunursunuz. Sradaki iki blmde de
greceimiz gibi bilginin KSBde kodlanmas, deneme ve istifleme yntemleriyle geliebilir.
Deneme Arkadanzn telefon numarasn aklnzda tutmann kolay yollarndan birinin numaralar iinizden tekrar etmeniz olduunu muhtemelen biliyorsunuz. Bu ezberleme teknie
koruyucu prova denir. Hazrlksz bilginin sonucu ok yaratc
bir deneyle gsterildi.
Katlmclar F, C ve V gibi sessiz harf duydular. 3 ile 18
saniye arasnda deien bir sre sonra, katlmclar sessiz
harfleri hatrlamalar iin onlara talimat veren bir sinyal
duydular. Denemeyi engellemek iin, uyarcyla sinyal arasna dikkat datc i konuldu. Katlmclara basamakl
bir say verildi ve sinyali duyana kadar o saydan geriye
doru 3er 3er saymalar istendi.
8173494285
Ka tanesini doru yazabildiniz?
imdi sradaki rastgele harflerden oluan listeyi okuyun ve
ayn bellek testini yapn:
ksa sreli bellek (KSB): Son deneyimleri koruma ve bilginin uzun sreli
bellekten geri alnmasyla ilgili olan bellek sreleridir; ksa sreli bellein kapasitesi kstldr ve deneme olmadan bilgiyi sadece ok ksa bir
sreliine depolar.
201
niz kadar sorunlu bir ey olduunu farz edin. Bu durumda istifleme stratejisine dnebilirsiniz.
202
Blm 7 Bellek
yi 1.0
.8
Doru yzdesi
.6
.4
.2
Kt
0
Ksa
12
15
18
Uzun
LEYEN BELLEK
rakamn farkl mesafeler iin kou zamanlar olarak gruplanabileceini fark etti. rnein, 3, 4, 9, 2, 5, 6, 1, 4, 9,
3, 5 dizisini 3:49.2, rekor mili civar; 56:14, 10 mil sresi,
9:35, yavaa 2 mil olarak kodlayabildi. Daha sonra, S.F.
yalar, nemli olaylarn yllarn ve zel saysal rntleri
rastgele rakamlar istiflemek iin kulland. Bylece, uzun
sreli belleini uzun rastgele dizileri kullanl ve anlaml
istifler haline getirmek iin kulland. Ancak S.F.nin harf
bellei hl ortalamayd nk harf dizilerini hatrlayabilmek iin hibir istifleme stratejisi gelitirmemiti (Chase
& Ericsson, 1981; Ericsson & Chase, 1982).
S.F. gibi siz de gelen bilgiyi sizin iin anlaml olacak ekilde
yaplandrabilirsiniz (arkadalarnzn, akrabalarnzn yalaryla ilikilendirerek mesela); veya yeni uyarcy uzun sreli
belleinizde depolanm olan eitli kodlarla eletirebilirsiniz. Yeni uyarcy uzun sreli belleinizdeki kurallar, anlamlar veya kodlarla ilikilendiremeseniz bile, istifleme yntemini
kullanabilirsiniz. Birimleri ritmik bir rnt veya tempolu bir
grup halinde kolayca gruplayabilirsiniz (181379256460 181,
nokta, 379, nokta, 256, nokta, 460 olabilir). Bu gruplama ilkesi-
203
TABLO 7.1
rnekleri
Her bir matematik sorusuna evet veya hayur olarak cevap vermeye daha sonra da her sorunun sonundaki kelimeleri ezberlemeye
aluun. Drt soruyu da yaptuktan sonra, zerini kapatun ve drt kelimeyi
haturlamaya aluun.
IS (6 2) 2 = 2? KAR
IS (8 1) 5 = 3? TAT
IS (9 2) 6 = 12? BIAK
IS (8 4) + 3 = 6? PALYAO
204
Blm 7 Bellek
ELETREL DNME
apka-?
Bisiklet-?
Kulak-?
ElmaBebek
ElmaBot
ElmaBilye
FareAa
FareAtk
FareAra
TopEv
TopEt
TopEkmek
KulakBot
KulakBattaniye
imdi ise, sadece kelimeyi daha nce grdnz deil grdnz zel balam da tanmanz gerekecek (Balam konusuna
daha sonra ksaca deineceiz.) Zor oktan semeli testlerde
ok tecrbeliyseniz, tanma durumlarnn ne kadar daha zor
olabileceini renmelisiniz. Ancak, ou durumda, tanma
performansnz, hatrlamanzdan daha iyi olacaktr nk geri
alma ipular tanma iin daha anlalrdr. Geri almann baz
baka zelliklerini de grelim.
uzun sreli bellek (USB): Bilginin her an geri alnabilmesi iin saklanmasyla ilgili bellek sreleri.
geri alma ipucu: Bellein geri alnmasna yardmc olan i veya d kaynakl
kullanlabilir uyarc.
hatrlama: Bireyin daha nce sahip olduu bilgiyi yeniden retmesini gerektiren bir geri alma yntemi.
tanma: Bireyin daha nce tecrbe ettii bir uyarcy tespit etmesini gerektiren bir geri alma yntemi.
205
EKL 7.6
Uzun sreli
Bellek
Boyutlaru
Bildirimsel Bellek:
Gerekler ve olaylar bellei
Blmsel bellek:
zel kiisel deneyimlerin
hatrlanmas
Yntemsel Bellek:
Bir eyi nasl yapacamza
ait bellek
Anlamsal bellek:
Genel bilgi
206
Blm 7 Bellek
BALAM VE KODLAMA
Kodlama ve geri almay aratrmamza devam etmek iin,
balam oku diyebileceiniz bir fenomeni dnmenizi
istiyoruz. Kalabalk bir odada birini grrsnz ve onu tandnz bilirsiniz ama nereden tandnz bir trl karamazsnz. Sonunda uzunca bir sre ona baktktan sonra, kim
olduunu hatrlarsnz ve bu zel balamda onu hi grmediiniz iin kim olduunu karmakta zorluk ektiinizi fark
edersiniz. Postacnz olan kadn en yakn arkadanzn doum
gnnde ne yapyor? Bu tr bir deneyimi her yaaynzda,
kodlama zgll: Hatrlama srasndaki ipular, kodlama srecindekilerle tutarllk gsteriyorsa, bilgiyi geri almann kolaylamas ilkesi.
207
J\i`_XkicXdX
80
6 kelime
60
10 kelime
15 kelime
40
20
0
EKL 7.7
J\iY\jk_XkicXdX
100
7 8 9 10 11 12 13 14 15
J\i`bfeld
Pq[\fiXee[XfikXcXdX_XkicXdX
Pq[\fiXee[XfikXcXdX_XkicXdX
100
6 kelime
10 kelime
80
15 kelime
60
40
20
0
7 8 9 10 11 12 13 14 15
J\i`bfeld
Bu ekilde, seri konum etkisi genellemesi gsteriliyor. rencilerden, farklu uzunluktaki kelime
listelerini (6, 10, 15 kelime) ya seri haturlama (Kelimeleri duyduunuz surayla yazunuz) ya da
serbest haturlama (Yazabildiiniz kadar ok kelime yazunuz) yntemlerini kullanarak ezberlemeye
alumalaru isteniyor. Her eri, listenin hem bau (ncelik etkisi) hem de sonu (sonraluk etkisi) iin
bellein daha iyi olduunu gsteriyor.
hem de Amerikadan turistik yerler syleyebilecek olmalarna ramen, deneycinin soruyu sorduu dile gre cevaplar verdiler. kinci grevde, katlmclara her birinin iki
muhtemel cevab olan sorular soruldu. rnein; nl bir
ak hikayesinde, aileleri onaylamad iin len iki an
isimleri nedir? sorusunu bir dnn. Cevap ya Romeo ve
Juliet ya da Liang Shanbo ve Zhu Yingtai olabilir. Katlmclarn cevaplarnda yine sorunun sorulduu dilin etkisi
grld: Sorunun sorulduu dile gre cevap verdiler.
Bu sonular dnrken, bilginin ayn beyinde depolandn aklnza getirin! Bilgiyi daha az ya da daha ok ulalabilir
yapan her dilin salad girdi noktasdr. Ayn sonu, kodlama
zgllnn btn bu farkl eitleri iin geerlidir. Beyninizdeki bilgiye ulamann en kolay yolu, onu kodladnz balam
ierisinde bulunabilmenizdir.
Seri Konum Etkisi Balam deiikliklerini, bellek aratrmalarndaki klasik etkilerden birini aklamak iin de kullanabiliriz: seri konum etkisi. Birbiriyle ilgisiz kelimelerden oluan
bir listeyi ezberlememiz gerektiini varsayalm. Bu kelimeleri
srasyla hatrlamanz istersek, verileriniz ekil 7.7de gsterilen ablonla neredeyse tamamen tutarllk gsterecektir: lk
seri konum etkisi: Bellekteki bilgileri geri alma srecinde, bir listenin
bandaki ve sonundaki eylerin, ortadakilerden daha iyi hatrlanmas
zellii.
ncelik etkisi: Bir listenin bandaki eyler iin gelitirilmi bellek.
sonralk etkisi: Bir listenin sonundaki eyler iin gelitirilmi bellek.
balamsal ayrt edicilik: Seri konum etkisinin, hatrlanan deneyimin balamna ve ayrt edilebilirliine gre deiebilecei varsaym.
208
Blm 7 Bellek
birka kelimeyi (ncelik etkisi) ve son birka kelimeyi (sonralk etkisi) ok kolay hatrlayacak, ancak listenin ortasndaki
kelimelerde zorlanacaksnz. ekil 7.7de, rencilerden farkl
uzunluktaki kelime listelerini (6, 10, 15 kelime) ya seri hatrlama
(Kelimeleri duyduunuz srayla yaznz) ya da serbest hatrlama (Yazabildiiniz kadar ok kelime yaznz) yntemlerini
kullanarak ezberlemeye almalar istendiinde ortaya kan
genel ablon gsteriliyor (Jahnke, 1965). Aratrmaclar birok
test durumunda ncelik ve sonralk etkisi ile karlatlar (Neath
& Surprenant, 2003). Bugn gnlerden ne? Bu soruya, haftann banda ya da sonunda olduunuzda ortasndaki gnlerden
neredeyse bir saniye daha hzl cevap verebildiinize inanabiliyor musunuz (Koriat & Fischoff, 1974)?
Seri konum etkisinin eklinin olumasnda balamn
oynad rol, listedeki farkl eylerin, hayatnzdaki farkl deneyimlerin vs. balamsal ayrt ediciliiyle ilgilidir (Neath ve ark.,
2006). Balamsal ayrt edicilii anlayabilmek iin Bu bilgiyi
rendiim balamla, hatrlamaya altm balam arasnda
nasl bir fark var? sorusunu sorabilirsiniz. Sonralk etkisini ele alalm. ekil 7.8 ayrt ediciliin grsel bir temsilidir.
Ksm Ada, tren raylarna baktnz hayal edin. Gryorsunuz ki ufuk izgisinde birleiyorlarm gibi grnyorlar ancak
aslnda aralarnda yine eit aralk var. En yakndaki raylarn,
sizin balamnzda, en ok gze arpan, yani en ayrt edilebilir raylar olduunu syleyebiliriz. imdi de izlediiniz son 10
filmi hatrlamaya aln. ounlukla, en son izlediiniz filmi
en iyi hatrlyor olmalsnz nk deneyiminizle en ok rten balam ierisindesiniz; yani u anda bulunduunuz balama en yakn balam son izlediiniz filmdekidir. Bu manta
Orantl aralklarla
Listenin ba
Normal aralklarla
Listenin ba
Sondan
altnc
Sondan
drdnc
16.
Sondan
ikinci
Sondan
beinci
Sondan
nc
Sondan
sekizinci
Sondan
altnc
Sondan
drdnc
Sondan
nc
Sondan
ikinci
Sonuncu
Sonuncu
EKL 7.8
Sondan
dokuzuncu
Sondan
yedinci
Sondan
beinci
Listenin sonu
Liste sonu
A ksm
B ksm
Belleinize koyduunuz eyleri tren raylaru olarak dnebilirsiniz. Kusum Ada, uzakta olan tren raylaru gibi, daha eski olan bilgilerin de zaman ierisinde bulanuklatuunu hayal edebilirsiniz. Kusum Bde,
bu etkiyi yenmenin yollarundan birinin ilk raylaru daha byk araluklarla yerletirmek ve bu sayede
daha orantulu grnmelerini salamak olduunu gryorsunuz. Benzer bir ekilde, eski bilgilerinizi
psikolojik olarak birbirinden ayurarak daha fark edilebilir bir hale getirebilirsiniz.
gre, ortada yer alan bilgi daha ayrt edilebilir hale getirilirse
daha hatrlanabilir olacaktr. Bu fikrin rneimize uyarlanm
hali, ekil 7.8in Ksm Bsinde gsterildii gibi tren raylarn
eit aralklarla grnmesini salamaktr.
Tren raylarnn eit aralkl grnmesini salamak iin
mhendisler daha uzakta olanlar birbirine daha byk aralklarla yerletirmek zorundadrlar. Aratrmaclar da bir
bellek testi iin aralk ve zaman arasndaki analojiden faydalanarak ayn yntemi kullandlar. Katlmclar, harf listelerini ezberlemeye alyordu ancak aratrmaclar harflerin
gsterildii zaman aralklarn deitirdiler. Bu deiiklii,
katlmclardan bilgisayar ekrannda baz harfler arasnda
kan grnen rastgele rakamlar yksek sesle okumalarn
isteyerek gerekletirdiler. Normal olan durumda (ekil
7.8in Ksm As gibi), her iki harfin arasnda iki rakam yer
alyordu. Orantl durumda ise (Ksm B gibi), ilk iki harfin arasnda drt rakam yer alrken, son iki harfin arasnda
hi rakam yer almyordu. Bu da tpk uzaktaki tren raylarn
daha aralkl yerletirmek gibi, ilk harfleri daha ayrt edilebilir yapan bir etki salyordu. Gerekten de listenin bandaki
eyler birbirinden daha ayr olduunda, katlmclar onlar
daha iyi hatrladlar (Neath & Crowder, 1990).
Bu deney, listenin sonundaki birka ey zaten ayrt edilebilir
olduu iin standart sonralk etkisinin arttn ileri sryor.
Ayn ilke ile ncelik etkisini de aklamak mmkn; ne zaman
yeni bir eye balasanz, o ey sizi yeni bir balamla kar karya
getirir. O yeni balamda, ilk birka deneyiminiz zellikle ayrt
edilebilir olurlar. Bu nedenle ncelik ve sonralk etkisini bir dizi
tren raynn iki utan iki ayr grn olarak dnebilirsiniz!
209
0.2
EKL 7.9
Hazurlayucu
0.15
Suparna Rajaram & H. L. Roediger IIIn Drt rtk Bellek Testinin Dorudan Karulaturulmasu isimli alumasundaki Tablo 1den,
izinli olarak uyarlanmutur.
0.1
0.05
Kk
tamamlama
Para
Anagram
tamamlama
zm
Testler
Kelime
tanma
210
Blm 7 Bellek
paralar verildi, rn. ___ni___or___, ve paralar akllarna gelen ilk kelime ile birletirmeleri istendi.
Kelime kkn tamamlama. Katlmcdan ni___ gibi bir
kelime kkn aklna gelen ilk kelime ile tamamlamas
istendi.
Kelime tanma. Kelimeler bilgisayar ekranna katlmclarn aka gremeyecei ekilde yanstld. Yanstlan her
kelimeyi tahmin etmeleri gerekiyordu. Burada kelimelerden biri nikorn olacaktr.
Anagramlar. Katlmclara kornni gibi harfleri kartrlm kelimeler gsterildi ve bu kelimenin ne olabilecei konusunda akllarna gelen ilk kelimeyi sylemeleri
istendi.
nikorn rneimizde olduu gibi, her grevdeki doru cevaplar, bir nceki listede verilen kelimeler arasndayd. Ancak asl
nemli olan aratrmaclarn nceki listede bulunan kelimeler
ve bu grevde verilen uygun cevaplar arasndaki ilikiye dikkat etmemesiydi; bellek kullanmnn rtk olmas bu yzdendir.
rtk bellein derecesini belirlemek iin, aratrmaclar
bir kelimeyi, rn. nikorn, ho kelimeler listesine yazan katlmclar ile yazmayan katlmclarn, bir sonraki grevde o
kelime ile ilgili performanslarn karlatrdlar. ekil 7.9 rtk
bellein bir kelime iin salad gelimeyi gsteriyor; ekil,
kelime katlmcnn listesindeyse doru yzdesini ve listesinde
deil ise eksi doru yzdesini gstermektedir (Her katlmcya
farkl bir liste verilmitir.). Katlmclara kelimelerin yalnzca
holuu sorulmu olmasna ramen, her grev iin, kelimeyi
daha nce bir kez grm olmann avantaj olduunu gryorsunuz. Bu avantaj, hazrlayc olarak bilinir nk kelimenin
nceden deneyimlenmesi, bellei daha sonraki deneyimler iin
hazrlar. Aratrmaclar hazrlayc etkilerin, para tamamlama
gibi baz bellek grevleri iin bir hafta ya da daha fazla srdn grmlerdir (Sloman ve ark., 1988).
imdi kodlama ve geri alma arasndaki uyumun nasl
olduuna dnelim. imdiye kadar bahsettiimiz drt rtk bellek testi, esas uyarc ile testte verilen bilgi arasndaki fiziksel
ilikiye dayanmaktadr. Bir bakma, nikorn kelimesini kodlamanz salayan ilem, ni___ kkn tamamlamanz istediinde o kelimeyi geri almanz salar. Ancak, fiziksel uyumdan
ziyade anlama ya da kavramlara dayanan baka bir test, yani
genel bilgi testi, sunabiliriz. Size, Hangi mitolojik yaratn tek
boynuzu vardr? sorusunu sorduumuzu dnn. Cevabnz
tabi ki nikorn olabilir. Ancak, kelimeyi daha nce bir listede
grdnz iin, farkl bir balamda nikorn cevabn verme
ihtimaliniz artyor ise bu rtk bellein gstergesidir.
Fiziksel zellikler ya da anlam ile, hazrlayc temelli iki
farkl rtk bellek testi kullanarak, kodlama ve geri alma arasndaki ilikiye bakabiliriz.
Bellek aratrmaclar, farkl rtk belleklerin farkl ilem
trlerine dayandn gstermek iin bir ilem dzeyleri deneyi tasarladlar. Katlmclardan, bir listedeki her
kelimeyle ilgili bir soruya cevap vermeleri istendi. Derin
dnceler elde etmek iin kelimelerin anlamlarna gre
sorulara cevap verdiler; rnein Bunu satn alabilir misiniz? S dnceler elde etmek iin ise kelimelerin fiziksel zelliklerine gre sorulara cevap verdiler; rnein Bu
kelimede c harfi var m? Aratrmaclar, genel bilgi ve
kelime paralarn tamamlama sorular kullanarak rtk
bellei test ettiler. Bu grevleri transfere elverili ilem
asndan inceleyelim. Derin dnceler s dncelerin
aksine, kodlamadaki kavramsal ilemlerle ilgilidir. Genel
bilgi sorular ise kelime paralarn tamamlama sorularnn aksine geri almadaki kavramsal ilemlerle ilgilidir. Dolaysyla aratrmaclar, kodlama ve geri almadaki
ilemlerin uygun olmad durumlara (derindnceler ve
paralar tamamlama) karlk uygun olduu durumlarda
(derin dnceler ve genel bilgi sorular) derin dnceler
iin hazrlayc bulmalar gerektiini tahmin etmilerdir.
Sonular bu tahmine uygunluk gstermitir (Hamilton &
Rajaram, 2001).
Bu tr bir aratrma transfere elverili ilem fikrini destekler:
Bilgiyi kodlamak iin belli bir ilem tr kullanyorsanz, rnein, fiziksel analiz ya da anlam analizi, geri almada ayn analiz
tr yaplan bir ilem kullandnzda bilgiyi en kolay ekilde
geri alrsnz.
Daha nce yle bir aklamada bulumutuk: Bilgiyi kodladnz artlar ile geri almaya altnz artlar arasnda iyi
bir ugunluk olursa, o bilgiyi en iyi ekilde hatrlarsnz. Bu
blmde bu aklama iin aratrma kantlar sunuldu. Bu
analizin, hem bellek ilemleriniz nispeten iyi alt durumu
(kodlama ve geri alma artlar birbirine uygun olduunda) hem
de bu ilemler nispeten daha az iyi alt durumu (uygunluk
olmadnda) tanmladn unutmaynz. Bu bakmdan, bilgilere ihtiyacnz olduunda niin geri alamyor olabileceiniz
hakknda size baz n fikirler salam olduk. imdi belleinizin yetersiz kald durumlara daha genel olarak bakalm.
NEDEN UNUTURUZ?
Belleiniz ou zaman iyi alr. Yeni tantnz birini grrsnz ve ismini belleinizden tereddtszce geri alrsnz. Ne
211
60
Gnler
50
40
30
20
10
0
1 2345
10
15
20
25
30
Kalan yzde
EKL 7.10
Ebbinghaus, saklama yntemini kullanarak anlamsuz heceleri ne oranda sakladuunu 30 gn boyunca hesapladu. Eri,
huzlu unutmayu gsteriyor ve sonra kk deiiklikler olan
dz bir ekle ulauyor.
Ket Vurma Bir hafta nce rendiiniz bir ismi unutmanzn sebebi baka ne olabilir? Bu sorunun nemli bir cevab o
ismi kendi bana renmemi olmanzdr. O ismi renmeden nce, kafanzda birok isim vard; rendikten sonra ise
muhtemelen birka yeni isim daha rendiniz. Btn bu dier
isimlerin, o an ihtiya duyduunuz ismi geri almanzda olumsuz bir etkisi olabilir. Bu hususu daha net bir ekilde aklamak
iin, sizden baz yeni kelime iftlerini ezberlemeye almanz
istiyoruz. Bu kelime iftlerini kez art arda srasyla hatasz
bir ekilde syleyebilinceye kadar almaya devam edin.
Deniz-nesi
Kpek-Anas
Yer -Bal
Da-Fst
Yorgan-Keisi
Nasld? Listeyi bir inceleyin. Ne yaptmz gryor
olmalsnz; bildiiniz eski kelime iftlerinin ilk kelimeleri
baka bir kelime ile elendi. Bu yeni kelime iftlerini renmeniz daha m zor oldu? imdi eski kelime iftlerini daha m zor
hatrlyorsunuz? (Hadi, deneyin.) Her iki durumda da cevap
genellikle evet olur. Bu ksa altrma size belleklerin nasl
rekabet iinde olduklarn, ya da birbirlerine ket vurduklarn
gsteriyor olmal.
Sizden di fralama anlarnzla ilgili hatrladklarnz
ayrt etmeye almanz istediimizde zaten size gerek haya-
ileriye ket vurma: Gemite edinilen bilgilerin yeni bilgilerin kodlanmasn ve geri alnmasn zorlatrd koullar.
geriye ket vurma: Yeni edinilen bilgilerin, daha nceki bilgileri hatrlamay
zorlatrd koullar.
212
Blm 7 Bellek
Ket vurur
Daha nce
renilen
bilgi
EKL 7.11
Ket vurur
Daha nce
renilen
bilgi
META BELLEK
Bir eyi gerekten hatrlamak istediiniz bir durum ierisinde
olduunuzu farz edin. Kodlamadaki koullar yanstan geri
alma ipularn gayet iyi bir ekilde kullanyorsunuz ancak o
213
EKL 7.12
Mekan Yntemi
Ekmek
Portakal suyu
Dondurma
Muz
bilgi parasna ulaamyorsunuz. Bu kadar fazla aba harcamanzn bir nedeni de o bilgiyi bildiinize emin olmanzdr. Ancak
belleinizde yer alanlardan bu kadar emin olmanz doru mu?
Bunun gibi belleinizin nasl alt ya da hangi bilgiye sahip
olduunuzu nasl bileceiniz hakkndaki sorular meta bellek
sorulardr. Meta bellek konusundaki balca sorulardan biri
bildiini hissedilerin, yani bir bilginin belleinizde depolanm
olduu ynndeki znel hislerin, ne zaman ve niin doru hisler olduudur.
Bildiini hissediler zerine yaplan aratrmalarn ncs,
almalarna rencilerine bir dizi gene bilgi sorusu sorarak
balayan J.T. Hart (1965) olmutur. rnein size Gne sistemimizdeki en byk gezegen hangisidir? diye bir soru sorduumuzu farz edin. Cevab biliyor musunuz? Bilmiyorsanz,
bu soruya nasl cevap verirdiniz: Cevab imdi hatrlamyorum
ama doru cevab yanl olan dier klar arsndan seebilecek
kadar biliyor muyum? Bu Hartn katlmclarna ynelttii
soruydu. Hart, katlmclarn kendilerine 1 ve 6 arasnda bir
puan vermesine izin verdi. Bu sorunun cevabn seenekler ara-
meta bellek: Bellek yetileri ve etkili bellek stratejileri ile ilgili rtk ya da
ak bilgiler; bellek hakkndaki bili.
214
Blm 7 Bellek
sndan seemeyeceklerinden eminseler 1 puan, seebileceklerinden eminseler 6 puan vereceklerdi. Sizin kendinize verdiiniz puan ne olurdu? Seenekler unlar:
a.
b.
c.
d.
Mars
Vens
Dnya
Jpiter
215
Uzun Sreli
Bellekte Yaplar
Buraya kadar belleinize bilgiyi nasl kodladz ve daha sonra
o bilgiyi nasl geri aldnz konularna odaklandk. Bu ksmda
bilgi depolamann nemli bir yn zerinde duracaz: Zaman
ierisinde edindiiniz bilgilerin dzenlenmi bilgiler eklinde
temsil edilmesi ekli. rnein, sizden zmn bir meyve olup
olmad konusunda dnmenizi istediimizi hatrlayn. Buna
abucak evet diye yant verebilirsiniz. Peki ya durian? Durian
bir meyve mi? Ya domates? Bu ksmda, bu sorulara cevap verebilmenin zorluu, bilginin bellekte yaplan ekli ile alakaldr.
Belleinizdeki bilgilerin dzenlenmesinin, tam olarak hatrlayamadnz deneyimlerinizin ieriini tahmin etmenize nasl
yardmc olacandan da bahsedeceiz.
BELLEK YAPILARI
Bellein nemli ilevlerinden biri, benzer deneyimleri bir arada
tutarak evre ile olan etkileimlerinizdeki modelleri kefetmenizi salar. Saysz olaylarla dolu bir dnyada yayorsunuz ve
bu olaylardan kardnz bilgileri, zihninizde ynetebileceiniz daha kk ve basit paralar haline dntrmeye alyorsunuz. Ama yapsal bir ileyi kurmak iin bilinli bir
kavram: Nesne ve fikir eitlerinin ya da kategorilerinin zihinsel temsilleri.
216
Blm 7 Bellek
hayat artlarna baldr. rnein klasik aratrmalar, insanlarn tipik kategori elemanlarna daha deiik olan elemanlara
gre daha hzl cevap verdiklerini gstermitir. Blbln bir
ku olduunu sylemekteki tepki sreniz, devekuunun bir
ku olduunu sylemekteki tepki srenizden daha ksa olacaktr (Rosch ve ark., 1976). Ancak insanlar, devekuunun deil
de blbln tipik bir ku olduunu dnmeye iten ey nedir?
Bu soruya verilen cevaplarda genellikle aile benzerlii ele alnr;
tipik kategori elemanlarnn, kategorideki dier birok eleman
iin geerli olan zellikleri vardr (Rosch & Mervis, 1975). Blbller, kularla ilikilendirdiiniz birok zellii tamaktadr;
boyutlar ortalama ku boyutundadr, uabilirler vs. Devekular ise aksine ortalama ku boyutuna gre ok byklerdir ve
uamazlar. Bu rnekler, tipikliin belirlenmesinde aile benzerliinin bir rol olduunu gsteriyor. Ancak yaplan son aratrmalar, en tipik kategori yelerinin ayn zamanda en ideal kategori yeleri olduklarn ileri sryor.
Hiyerariler ve Temel Dzeyler Kavramlar kendi balarna olumazlar. ekil 7.13te gsterildii zere, kavramlar
genellikle anlaml dzenler eklinde olurlar. Hayvanlar gibi
geni bir kategorinin, kular ya da balklar gibi birka alt kategorisi vardr. Bu alt kategorilerin de kendi ilerinde rnekleri
vardr, rn. kanarya, devekuu, kpek bal ve alabalk. Hayvan
kategorisi de canllar kategorisinin alt kategorisidir. Kavramlar
ayn zamanda dier bilgi eitleriyle de ilikilidir: Baz kularn
yenilebilir, bazlarnn nesli tkenmekte, bazlarnn da ulusal
semboller olduu bilgilerini de depolarsnz.
Derisi vardr
Hareket edebilir
Hayvan
Yer
Nefes alr
Yzgeleri vardr
Kanatlar var
Ku
Balk
Uabilir
Solungalar vardr
Tyleri var
tebilir
Kanarya
Devekuu
Sardr
EKL 7.13
Yzebilir
Uzun ince
bacaklar vardr
Uzundur Kpekbal
Uamaz
Pembedir
Israbilir
Samonella
Tehlikelidir
Yenilir
Yumurtalar yatrmak iin
akntya kar yzerler
Hayvan kategorisi ku ve baluk gibi alt kategorilere ayrulabilir ve benzer bir ekilde her alt kategori
de kendi ierisinde ayrulabilir. Bazu bilgiler (derisi vardur gibi) hiyerarideki btn kavramlara
uyarken; bazu bilgiler (tebilir gibi) yalnuzca daha aau dzeyerdeki kavramlara uyar (rnein
kanarya).
217
Byle hiyerarilerde insanlarn nesneleri daha iyi dnebildii ve snflandrd bir dzey olduu grnyor. Buna
temel dzey denir (Rosch,1973, 1978). rnein manavdan
bir elma aldnzda, genel bir ifade ile onu bir meyve olarak
dnebilir, ya da daha zgl ve titiz bir ifadeyle onun bir Golden Elma olduunu dnebilirsiniz, Temel dzey yalnzca
elmadr. Size bu nesnenin resmi gsterildiinde, ona elma
dersiniz. Hatta onun bir meyve olduunu sylemekten ziyade
elma demeniz daha hzl olacaktr (Rosch, 1978). Temel dzey,
kelime ile ilgili deneyimlerinizle ortaya kar. Kelimenin daha
ok ya da daha az zgl olan alternatiflerinden ok, elma kelimesinin kendisi ile karlamanz daha muhtemeldir. Ancak,
elma yetitiren biri olsaydnz Misket Elma ya da Yeil Elma
hakknda gnlk konumalar yapabilirdiniz. Bu deneyimlerinizle birlikte, temel dzeyiniz muhtemelen hiyerarinin daha
alt dzeylerine kayard.
218
Blm 7 Bellek
A.
B.
C.
EKL 7.14
Snflandrma Teorileri
A. Bu ilgin nesne nedir? B. Bir teori, bu nesneyi belleinizdeki tek bir prototip ile kuyaslayarak
sandalye olarak sunuflandurduunuzu ileri sryor. C. Dier bir teori de bu nesneyi belleinizde bulunan birok rnek ile kuyaslayarak sunuflandurduunuzu ileri sryor.
VEYA
EKL 7.15
Tanuma llzyonu
yeniden kurgulayc bellek: Belli bir bellek temsilinin eksikliinde saklanan genel bilgilere dayanarak bilgiyi oluturma ilemi.
219
durma
Asimile etme detaylar katlmcnn kendi gemiine ve bil-
220
Blm 7 Bellek
40 niversite rencisinden oluan bir grup, oturumluk bir deneye katld. 1. oturumda, her renci, bir
deneyci ile birlikte kamps evresinde bir saat yrd.
kili, yryleri boyunca 48 defa durdular. Her durduklarnda, Pepsi makinesini kontrol et gibi bir eylem
ifadesi okudu. renciler bu ifadeleri duyduktan sonra,
u drt eyden birini yaptlar: Ya eylemi kendileri yaptlar, ya deneyciyi eylemi yaparken izlediler, ya eylemi
yaptklarn hayal ettiler ya da deneycinin eylemi yaptn hayal ettiler. Ayrca, eylemlerin yars tuhaf eylerdi.
rnein, rencilerin yars Pepsi makinesini kontrol
et ifadesi yerine, Diz k ve makineye evlenme teklifi
et ifadesini duydular. kinci yryte, renciler kendilerini ya da deneyciyi durduklar yeni ve eski yerlerde
baz yeni ya da eski eylemleri (hem normal hem tuhaf
eylemleri) yaparken hayal ettiler. 2. oturumdan iki hafta
sonra yaplan 3. oturumda, rencilerden ilk oturumu
dnmeleri istendi. Hangi eylemin yaplp hangi eylemin hayal edildiini hatrlamaya altlar. Hem normal
hem de tuhaf eylemler iin bulgular aynyd: renciler
genellikle, yalnzca hayal ettikleri eylemleri, kendilerinin
ya da deneycinin yaptn hatrladlar. Dolaysyla, baz
Fla Bellekler Eski yaam deneyimlerinizin ou iin, bilgileri yeniden kurgulamak zorunda kaldnz muhtemelen
kabul ediyorsunuz. rnein, sizden yl nceki doum
gnnz nasl kutladnz anlatmanz istersek, geriye
doru sayp balam yeniden kurgulamaya alrsnz. Ancak,
insanlarn kesinlikle doru ve eksiksiz hatrladklarna emin
olduklar baz eyler vardr. Fla bellekler denilen bu tr bellek birikimleri, insanlar duygu ykl olaylar yaadklarnda
oluur: nsanlarn hatrladklar kafalarnda o kadar canldr
ki neredeyse yaadklar olayn fotoraf gibidir. Fla bellekler
zerine yaplan ilk aratrmada, insanlarn genel olaylarla ilgili
hatrladklar eyler zerinde durulmutur (Brown & Kulik,
1977). rnein, aratrmaclar katlmclara Cumhurbakan
John F. Kennedynin ldrldn ilk nereden rendikleri
hakknda zel bir ey hatrlayp hatrlamadklarn sordular
ama 80 katlmcdan bir tanesi net bir ekilde hatrladn
syledi.
Fla bellek kavram hem zel hem de genel olaylar iin
geerlidir. nsanlar kendi yaadklar bir kazay da 11 Eyll
saldrlarn ilk nasl rendiklerini de net bir ekilde hatrlayabilirler. Ancak, fla bellekler zerine yaplan aratrmalar
daha ok genel olaylara younlamtr. Aratrmaclar, bu
almalar iin katlmclar topladlar ve onlardan duygusal
olarak ok etkilendikleri olaylarla ilgili hatrladklarn paylamalarn istediler. Farkl ya gruplarna gre, bu olaylar
Challenger patlamas, Prenses Dianann lm ya da Pearl
Harbor saldrs olabilirdi. Fla belleklerin ierikleri, insanlarn bu olaylar nasl rendiklerini yanstyordu. rnein,
bilgiyi basndan renen kiiler, baka birinden renenlere
gre, cevaplarn verirken olay hakknda daha ok bilgi veriyorlard (Bohannon ve ark., 2007). ABD vatandalar, talya,
Hollanda, Japonya gibi dier lkelerin vatandalarna gre
11 Eyll saldrlar hakknda daha belirgin eyler hatrlyordu
(Curci & Luminet, 2006).
Bu genel olaylarla ilgili aratrmalar, insanlarn fla belleklere sahip olduunu onaylyor. Ancak, insanlarn bunlar
dndkleri kadar net hatrlayp hatrlamadklar cevapsz
kalan bir soru. Netlik sorusunu cevaplandrabilmek iin, aratrmaclar nemli olaylardan hemen sonra baz katlmclar
topluyor ve daha sonra bir ya da daha ok kez o olay hakknda
neler hatrladklarn belirliyorlar. Byle almalardan bir
tanesi 12 Eyll 2001 tarihinde balatld.
Fla
Gnlk
12
Tutarl
10
Detay says
Bu sonuca kendi hayatnzdan rnekler verebilir misiniz? Yatmadan nce srekli kendinize alarm saatini kurmay hatrlattnz farz edin. Her hatrlatmanzda, saati kurmak iin
izlemeniz gereken admlar kafanzda canlandrrsnz. Eer
saati kurduunuzu ok fazla hayal ederseniz, gerekten kurduunuzu sanabilirsiniz!
Ancak, Blm 4te algsal illzyonlar anlatrken sylediimiz gibi, psikologlarn ilemlerin normal eklini, hataya
sebep olduklar koullar gstererek akladn aklnzda
bulundurmalsnz. Bu bellek arptmalarnn, genellikle
dzgn alan ilemlerin sonucu olarak dnebilirsiniz.
Aslnda, ou zaman belli bir olayn kesin detaylarn hatrlamak zorunda kalmazsnz. Olaylarn ana fikrini yeniden kurgulamanz yeterli olacaktr.
14
8
6
4
Tutarsz
2
0
42
224
11 Eyll saldrlarndan sonra, renciler Haberi ilk duyduunuzda neredeydiniz? ve Yannzda baka biri var
myd, varsa, kimdi? gibi bir dizi soruya cevap verdiler
(Talarico & Rubin, 2003). Kyaslamak amacyla, rencilerden olaydan birka gn nceki gnlk olaylarla ilgili
(bir parti ya da spor etkinlii gibi) hatrladklarn da sylemeleri istendi. rencilere bu gnlk olaylar hakknda da
benzer sorular soruldu (rnein, Siz nerede duruyordunuz? ve Yannzda baka biri var myd, varsa, kimdi?).
Aratrmaclar rencileri ilk bellek testinden 1, 6 ya da
32 hafta sonra laboratuara tekrar ardlar. renciler
her defasnda, 12 Eyllde sorulan sorulara cevap verdiler. Aratrmaclar, hangi detaylarn verilen ilk cevaplarla
tutarllk salayp hangilerinin salamadn belirlediler.
ekil 7.16da grebileceiniz gibi, 11 Eyll saldrlar ve
gnlk olaylarla ilgili hatrlananlar arasnda hibir deiiklik yoktu. renciler her iki bellek tr iin de neredeyse
ayn oranda tutarl detaylar hatrlayp, tutarsz detaylar
eklediler.
Aratrmaclar, aradan bir yl getikten sonra katlmclar baka
bir test iin davet ederek projelerini genilettiler (Talarico &
Rubin, 2007). Sonular aynyd: Her iki bellek tr iin de ben-
fla bellek: nsanlarn duygusal adan olduka nemli olan kiisel veya
halk olaylarna inadrc ve tamamen detaylandrlm hafza ile cevap
vermeleridir.
221
Tank Bellei Mahkemede bir tank Gerei, yalnzca gerei syleyeceine yemin eder. Ancak bu blm boyunca bellein doru veya yanl olmasnn kodlama dikkatine ve kodlaman
ve geri almadaki artlarn uyumuna bal olduunu grdk. Bu
blmde daha nce incelemenizi istediimiz kalabalk grnt
karikatrn dnn. Geriye dnp bakmadan, bu grntden hatrlayabildiiniz kadarn yazmaya veya dnmeye aln. imdi geriye dnp Sayfa 200e bakn. Ne kadarn hatrladnz? Hatrladnz her ey doru muydu? nk aratrmaclar,
insanlarn gerekten gerei sylemeyi isteseler bile bunu
baaramayabileceklerini anlamlardr ve tank bellei konusuna
dikkatlerini younlatrmlardr. Ama, tanklarn belleklerinin
doruluunu salamak iin en iyi metodu bulmasnda hukuk
sistemine yardmc olmaktr.
Tank bellei zerinde yaplan etkili almalar Elizabeth
Loftus (1979; Wells & Loftus, 2003) ve alma arkadalar tarafndan gerekletirilmitir. Yaptklar aratrmadan karlan
genel sonuca gre tanklarn grdkleri eye ait bellekleri olay
sonras bilginin arptmalarna olduka eilimlidir. rnein bir
almada, katlmclara bir otomobil kazas filmi gsteriliyor
ve kendilerinden sz konusu arabalarn hzlar hakknda tahminde bulunmalar isteniyor (Loftus & Palmer, 1974). Ancak
baz katlmclara Arabalar arptnda ne kadar hzla gidiyorlard? diye sorulurken dier katlmclara Arabalar birbirlerine temas ettiklerinde ne kadar hzla gidiyorlard? diye sorulmutur. arpt denilen katlmclar, arabann hzn saatte
40 milden fazla olarak tahmin etmilerdir; temas etti denilen
katlmclar ise hz saatte 30 mil olarak tahmin etmilerdir.
Yaklak bir hafta sonra, btn tanklara Hi krlan cam grdnz m? sorusu sorulmutur. Aslnda filmde krlan cam
grnmemitir. Ancak arpt denilen katlmclarn yaklak
te biri krk cam olduunu ifade ederken, temas etti denilen
tanklarn yalnzca yzde 14 cam grdn belirtmitir. Bu
nedenle olay sonras bilginin, tann yaadn belirttii olay
zerinde nemli bir etkisi vardr.
Bu deney, birok tann muhtemelen gerek yaam deneyimi olan eyleri yanstr: Olaylardan sonra insanlarn kendi
orijinal bellekleriyle etkileimle bulunabilecek yeni bilgiler
edinmeye ok fazla frsatlar olabilir. Aslnda Loftus ve alma
arkadalar, katlmclarn genellikle yanl bilgilendirme etkisine kapldklarn gstermilerdir (Loftus, 2005). rnein, bir
almada katlmclar bir trafik kazasnn slayt gsterisini izlemilerdir. Ardndan katlmclar bir takm sorular sorulmutur.
Katlmclarn yarsna Krmz Datsun, dur iaretinde durur-
222
Blm 7 Bellek
ken baka bir ara Datsunu geti mi? diye sorulmutur. Katlmclarn dier yarsna ise Krmz Datsun kardan gelene
yol ver iaretinde dururken baka bir ara Datsunu geti mi?
sorusu sorulmutur. Orijinal slayt gsterisinde dur iareti
vardr. Yine de katlmclardan, birinde dur iareti dierinde
kardan gelene yol ver iareti olan iki slayt gsterisinden
orijinal olann bulmalar istendiinde, kardan gelene yol
ver iaretiyle ilgili soru sorulanlarn sadece yzde 41i doru
cevab verirken dur iaretiyle ilgili soru sorulanlarn yzde
75i doru yant vermitir (Loftus ve ark., 1978). Bunda, yanl
bilgilendirmenin byk bir etkisi vardr.
Tank bellei zerine yaplan aratrmalar, gerek tanklarn deneyimlerini daha geni yelpazede yakalamak iin gelitirilmitir. rnein aratrmaclar dikkatlerini, tanklarn ifade
vermeden nce ayn olaylara tanklk eden dier insanlarla o
olaylar hakknda konutuklar durumlara evirmilerdir. Aratrma verileri bu sorunun nemini onaylar niteliktedir: Bir
rnekte fiziksel saldr ve mal tahribi gibi ciddi olaylara tank
olan bireylerin yzde 86s bu olaylar, olayn dier bir tanyla
tartmlardr (Paterson & Kemp, 2006). nsanlarn olaylar
hakknda polisle konutuklarnda bu tr bir konuma yapmaktan korkma ihtimalleri sadece yzde 14tr. Bu, biraz problemli
bir konu nk ayn olaya tanklk eden insanlar, tanklarn
kendi belleklerini bozan bir bilgi kayna grevi grebilirler.
Bir grup aratrmac, baka tanklarla olaylar hakknda
konuurlarsa insanlarn bellek performanslarnn zarar
grebileceini kantlamaya almlardr (Hope ve ark.,
2008). Aratrmaclar ayn zamanda, yabanc, arkada
veya sevgiliyle eletirmeler yaparak ayn olaya tank olan
insanlar arasndaki ilikinin etkisini deerlendirmek istemilerdir Katlmclar, niversitede ofisin birine giren bir
kzn videosunu izlemilerdir. Olaylar iki farkl adan
kameraya alnmtr bylece baz hareketler (mesela kzn
paray almas) bir adan grnrken dier adan grnmemitir. Eletirilen iftlerin yeleri olaylarn bir veya
dierini izlemilerdir. Daha sonra olaylar polisin gelmesini bekleyen gerek tanklar gibi hatrlamalarn isteyen
anketi detayl bir biimde doldurmulardr (s. 478). Son
olarak katlmclar, sadece kendilerinin ahit olduu bilgiyi
aktarmalarn isteyen ayr bir bellek anketi doldurmulardr. Yine de katlmclar yabanclarla etkileim ierisinde
olduklarnda yzde 29u ayn olaya tanklk eden bir dier
kiiden ald bilgiyi aktarmtr. Katlmclar arkadalar
veya sevgilileriyle etkileim ierisinde olduklarnda yzde
58i bu ekilde bir aktarmda bulunmutur.
ELETREL DNME
Bellein Biyolojik
zellikleri
Sizden blmn banda belleinize kaydettiiniz rakam hatrlamanz isteme zaman tekrardan geldi. O rakam hl hatrlayabiliyor musunuz? Bu altrmann amac neydi? Rastgele
seilmi bir bilgiye bakp onu hemen bellee kazma yeteneinizin biyolojik zellikleri hakknda bir dnn bakalm. Bunu
nasl yapabiliyorsunuz? Bir bilgiyi kodlama, sizin annda beyninizin iinde bir eyleri deitirmenizi gerektirir. Eer bilgiyi
en az bir blm boyunca belleinizde tutmak istiyorsanz, bu
deiim kalc olma potansiyeline sahip olmaldr. Bilginin nasl
depolandn hi merak ettiniz mi? Size rastgele bir say verip
onu hatrlamanz bahane ederek bellek biyolojisinin gerekten ne kadar olaanst olduu zerine kafa yormanz istedik.
Hadi beynin iine daha yakndan bakalm.
ENGRAM ARAMA
48 saysna dair bilginizi gz nne alalm ya da daha ak
olmak gerekirse 48 saysnn sizin hatrlamanz istediimiz
rakam olduuna dair bilgiyi ele alalm. Bu bilginin beyninizin
neresinde olduunu nasl belirleyebiliriz? Bellein anatomisi
zerinde nc almalar yapan Karl Lashley (1929, 1950) bu
soruyu engram arama, fiziksel bellek gsterimi, olarak adlandrmtr. Lashley, farelere labirentleri retmi, kortekslerinden eitli boyutlarda paralar kesmi ve sonra da labirent
belleklerini tekrardan test etmitir. Lashley, beyin lezyonundan
kaynaklanan bellek bozukluunun kesilen doku miktaryla
BELLEK BOZUKLUKLARI
1960ta Hava Kuvvetlerinde gen bir radar teknikeri olan Nick
A. btn hayatn temelli deitiren garip bir kaza sonucu yaralanmtr. Oda arkada kk bir eskrim klcyla oynarken,
Nick masasnda oturmaktayd. Sonra birden Nick ayaa kalkt
ve arkasn dnd, tam da bu srada arkada elindeki klla
hamle yapmt. Kl, Nickin sa burun deliini delip beynin
sol tarafna kadar yarp geti. Bu kaza, Nickin zihninde ciddi
bir ekilde hasar brakt. Nickin yaad en byk sorun, uzun
sreli bellek kayb olan amnezi olmutur. Amnezi yznden
Nick birok olay olay gerekletikten hemen sonra unutuyor.
Birka paragraf yaz okuduktan sonra ilk cmleler aklndan
uup gidiyor. Reklamlar srasnda izledii program aktif bir
ekilde dnmez ve biraz nce ne izlediini zihninde tekrarlamazsa hatrlayamyor.
engram: Beyinde bilgi aramak iin fiziksel bellei gzden geirme.
amnezi: Fiziksel hasar, hastalk, ila kullanm veya psikolojik travma gibi
sebeplerden kaynaklanan bellek kayb.
223
Talamus
Striatyum
8ce
korteksi
Amigdala
9eyiekk
Hipkamps
224
Blm 7 Bellek
9eyieZik
Yaamnzda Psikoloji
ALZHEMER HASTALII BELLE NEDEN ETKLYOR?
Son yullarda araturmacular bellein
beyinde nasul olutuuna dair daha
derin bilgiye erimilerdir. Bu bilgi,
bellek fonksiyonunun yava yava
kaybolduu Alzheimer hastaluuna daha
ok odaklanma imkanu salamutur. Bu
hastaluk, 65 ila 74 yalaru arasundaki
Amerikalularun yaklauk yzde 5inde
grnmektedir. 65 yaundan sonra
hastaluk riski her be yulda iki katuna
ukmaktadur 85 ya zeri insanlarun
yaklauk yzde 50sinde grlmektedir
(National Institute on Aging, 2006). Alzheimer hastaluunun balangucu aldatucu
bir biimde hafif geer hastaluun ilk
aamalarunda gzle grlr tek semptom bellek bozukluudur. Ancak hastaluun seyri, devamlu bir ktleme eklindedir. Alzheimer hastalaru, hissizlik,
kendiliindenlik (spontaneity) eksiklii
ve sosyal etkileimden uzaklama gibi
yava kiilik deiiklikleri gsterebilir.
Daha ileriki aamalarda ise, Alzheimer
hastalaru tamamen sessiz ve ilgisiz
olabilir hatta kendi elerinin ve ocuklarunun isimlerini bile unutabilirler.
Alzheimer hastaluunun semptomlaru ilk olarak 1906 yulunda Alman
psikiyatr Alois Alzheimer tarafundan
tanumlanmutur. Bu ilk araturmalarda,
Alzheimer, bu hastaluktan len insanlarun beyinlerinde aluulmamu sinirdoku
yumaklaru ve plak denilen yapukan birikimler olduunu not etmitir. Yine de
Alzheimer beyindeki bu deiikliklerin
225
st bellekte nemli bir rol oynad ynndeki iddiay desteklemitir. Ayrca, bellek bozukluklarnn daha kk eitlerini
inceleyen aratrmann deerine de bir rnek tekil etmitir.
BEYN GRNTLEME
Psikologlar, bu tr deneylere gnll olarak katlan amnezi
hastalarndan anatomi ve bellek arasndaki ilikiye dair birok bilgi edinmilerdir. Ancak beyin grntleme tekniklerinin gelimesi, aratrmaclara beyin hasar olmayan kiilerdeki bellek srelerini inceleme imkn salamtr (Nyberg &
Cabeza, 2000) (3. Blmdeki grntleme teknikleri hakkndaki blm tekrar gzden geirmek isteyebilirsiniz). rnein
Endel Tulving ve alma arkadalar (Habib ve ark., 2003),
pozitron yayc tomografi (PET) kullanarak, olaysal bilginin
kodlanmas ve geri alnmasnda beynin iki yarmkresi arasndaki aktivasyonda bir farkllk saptamlardr. Kodlama ve
geri alma srasnda katlmclarn beyin kan akmlarnn PET
taramasyla izlenmesi hari, yaptklar almalar standart bellek almalaryla ayn dorultudadr. ekil 7.18de greceiniz zere, bu aratrmaclar sol aln korteksinde olaysal bilginin
kodlanmas srasnda ve sa aln korteksinde olaysal bilginin
geri alnmas srasnda orantsz derecede yksek beyin aktiviteleri saptamlardr. Dolaysyla bu sreler, bilisel psikologlar tarafndan oluturulan kavramsal farkllklarn yannda baz
anatomik farkllklar da gstermitir.
Fonksiyonel manyetik rezonans grntleme (fMRI) kullanlarak yaplan aratrma, bellek ilemlerinin beyinde nasl
daldna dair dikkate deer detaylar salamtr. rnein
fMRI ile yaplan aratrmalar, yeni bellek oluturulduunda
etkinletirilen beynin belirli blgelerini saptamaya balamlardr. Curb Your Enthusiasm (Heyecann Dizginle) adndaki
komedi dizisinin ilk defa bir blmn izlerken katlmclarn
fMRI taramalarndan getii bir alma dnn (Hasson ve
ark., 2008). 27 dakika boyunca ana karakter, akam yemeine
katlmak ve arkadalaryla tartmak gibi bir takm olaylarla
megul olmutur. hafta sonra katlmclar, bu blm hakknda 77 soruluk bir bellek testi zmek iin laboratuara tekrar
gitmilerdir. Her bir katlmc baz detaylar hatrlarken bazlarn
hatrlayamamtr. Aratrmaclar, bilginin baarl bir ekilde
kodland srada zellikle aktif olan beyin blgelerini saptamak
iin fMRI verilerini analiz etmilerdir. ekil 7.19de grld
zere, bu analizde birok beyin blgesi kmtr. Eer bilisel nrobilimdeki almalar takip etmiyorsanz, sonraki geri
almay tahmin eden neden tam olarak bu yaplar takmndaki
aktivitedir diye endielenmenize gerek yok. ekil 7.19, aratrmaclarn yeni belleklerin douuna ve salamlamasna ahit
olma amalarna ynelik bir ilerleme kaydettiini gsteriyor.
Beyin taramalar ayn zamanda bellek srelerinin
zaman ierisinde nasl ald hakknda da bilgi veriyor. Eer
Fransann bakentini hatrlamaya alrsanz, cevap kendini
size abucak sunacaktr (veya sunmayacaktr). Ancak ilk defa
Fransal biriyle tantnz zaman neler olduunu hatrlamaya
alrsanz, o bellei geri almak ve ayrntlarna inmek iin
daha ok zamana ihtiyacnz olabilir. Bunun gibi zengin otobiyografik bellekler iin beynin farkl blgelerinin rolleri zamanla
deiir.
Bir grup aratrmac, katlmclardan fMRI taramalarndan
geerken otobiyografik anlarn geri almalarn istemilerdir (Daselaar ve ark., 2008). Katlmclar ipucu bir kelime
226
Blm 7 Bellek
Sa
Sol
Kodlama
Geri Alma
EKL 7.19
Beynin bu blgeleri kodlama surasunda zellikle aktifse, insanlarun komedi dizisinden detaylar
haturlama ihtimalleri daha yksektir. Bu blgeler u ekildedir; Sa temporal kutup(TP), st
temporal girus (STG), n parahipokampal korteks (aPHG), Arkada bulunan parahipokampal
girus (pPHG) ve Temporal paryetal kesime (TPJ). RH ve LH sa ve sol yarumkre anlamuna
gelmektedir.
bir kaynak oluyor. Ayn zamanda fizyolojinin gerekleri, psikologlarn kodlama, depolama ve geri alma mekanizmalarna dair
teorilerini kstlyor. Ortak abayla, bu alanlarda alan bilim
adamlar bellek srelerinin nasl ilediine k tutacaktr.
ELETREL DNME Komedi dizisinin detaylaru iin bellei inceleyen alumayu haturlayun. Katulumcularun o blm daha nce
grm olmamalaru neden nemli?
227
Kavramlar, belleklerin temel yap talardr. Bellek ilemlerinin, ortak zelliklere sahip nesne ya da fikir snflarn bir
araya getirmesiyle oluurlar.
ANAHTAR TERMLER
ak bellek kullanm (s. 196)
amnezi (s. 223)
anlamsal bellek (s. 206)
balamsal ayrt edicilik (s. 208)
bellek (s. 196)
bellek gelitirme yntemleri (s. 213)
bildirimsel bellek (s. 197)
depolama (s. 198)
detaylandrc prova (s. 213)
engram (s. 223)
fla bellek (s. 221)
geri alma (s. 198)
geri alma ipucu (s. 205)
geriye dnk amnezi (s. 224)
228
Blm 7 Bellek
Yazl Sorular
1. Kodlama, depolama ve geri alma arasundaki ilikiler
nelerdir?
2. leyen bellein baluca ilevleri nelerdir?
3. Beyin grntleme teknikleri, hangi yolla bellek
araturmacularu tarafundan yapulan kuramsal ayrumlarun
dorulanmasunu salamutur?
Deneme Testi
229
230
Blm 7 Bellek
6. Gordon Bower!a gre, iyi bir bellek gelitirme ynteminin nemli zelliklerinden biri nedir?
a. Depolama ve geri alma arasunda mkemmel bir uyum
vardur.
b. itsel unsur, grsel unsurdan daha nemlidir.
c. renen kii haturlamaya tevik edilir.
d. Kusa sreli bellek kullanulmadan, uzun sreli bellee
geilir.
7. Freuda gre basturmanun amacu nedir?
a. Bellein ok fazla eyi kodlamasunu engellemek
b. Bireyin kendine olan saygusunu korumak
c. aruum alarunu harekete geirmek
d. Yeni bilgiyi mevcut emalara uydurmak
8. Bir deneyde, insanlar bir ofiste birka dakika bekletiliyor.
Sonra onlardan ofiste neler grdklerini haturlamaya
alumalaru isteniyor. Hangi nesneleri haturlamalaru daha
muhtemeldir?
a. Mevcut ofis emalaruna uyan nesneleri
b. Duygusal ierii az olan nesneleri
c. O balamda tuhaf grnen nesneleri
d. Kendilerinde olan nesnelerle ilikili nesneleri
9. Franco Magnaninin bir talyan kasabasunu resmettii
tablolarun arputulmu olmasunun temel sebebi________.
a. basku, bazu zelliklerin dahil edilmemesine neden
olarak.
b. bir ocuun gznden olmasudur.
c. duyusal kapulama, deiken renklerdir.
d. aslunda orada olmayan gelere ait yanlu bilgilerdir.
10. Karl Lashley, farelere labirentleri reterek ve sonra
kortekslerinden paralar keserek neyi amaluyordu?
a. renmenin gereklemesi iin gereken doku miktarunu anlamak
b. Bellein beynin sadece bir blmnde olup olmaduunu belirlemek
c. Ne kadar doku kaybunun bellek kaybuna yol aacaunu
kefetmek
d. artlu tepkilerin silinip silinemeyeceini anlamak
11. Hava flemeden nce gelen sese artlanmu tavanlaru
inceledii alumasunda Richard Thompson ne kefetmitir?
a. Tavanlarun lezyondan sonra tepkileri daha yava
rendiini.
b. Gzkapau artlanmasunun birok beyin blgesini
ilgilendirdiini.
c. Tepki belleinin lezyonla alunabileceini.
d. Bir tepki bir kez renildi mi lezyona ramen bellein
kalucu olduunu.
DNLMES
GEREKEN SORULAR
1. Bu derste rendiiniz bilgileri saklamak iin hangi bellek
stratejilerini uygulayabilirsiniz? Rota provasu niin en iyi
strateji deildir?
AKTVTELER
1. Resmi bir aile tarihiniz var mu? Ailenizdeki bireylerden, birebir konuarak, bir dn ya da tatil gibi birlikte
yaptuunuz bir aktiviteyi haturlamalarunu ve anlatmalarunu
isteyin. Belki bir fotoraf ya da hatura, orataya bir
hikaye ukaracaktur. nsanlarun o aktiviteyi nasul farklu
anlattuklarunu ve ne tr detaylaru haturladuklarunu kuyaslayun. Bireyler o deneyimi anlaturken, kendi ilgi alanlaru,
ihtiyalaru ve deerleri hakkunda neleri ele veriyor?
2. ocukluunuzda yaaduunuz ve ailenizden en az bir
kiinin ya da bir arkadaunuzun daha haturluyor olabilecei
bir deneyimi dnn. Herkese o deneyim hakkunda
ne haturladuklarunu yazdurun ve yazulanlaru karulaturun.
Bildiinizi haturlamaduunuz ancak dierleri bahsedince
haturladuunuz detaylar var muydu? Sizin farklu haturladuunuz detaylar var muydu? Bu farkluluu nasul zmlersiniz?
3. Birbiriyle ilgisiz 10 kelimeden oluan bir liste hazurlayun. 5 arkadaunuzdan listeye bir dakika alumalarunu
isteyerek mmkn olduunca ok kelime haturlamalaru gerektiini syleyin. Bir dakikanun sonunda haturlayabildikleri kelimeleri yazmalarunu isteyin. Baka bir 5
arkadaunuza da kanca yntemini rettikten sonra, listeye bir dakika alumalarunu syleyin. Bu arkadalarunuz
kontrol gubundakilerden daha fazla kelime haturlayabildi mi? Kontrol grubundakiler kelimeleri ezberlemeye
aluurken her hangi bir strateji kullanmu ise, bunlar ne
tr stratejilerdi?
231
8
Bilisel Sreler
Bilii alma 234
Zihnin Srelerini Kefetme Zihinsel Sreler ve
Zihinsel Kaynaklar
ejae
Q\kj
Dil
8l^
9`c`j\c
Gj`bfcfa`
Ded\m\
GifYl\dqd\
Dikkat
9\ll\k
EKIL 8.1
Bilisel psikologlar, insanlarun bilgi edinme ve onu ekillendirmek ve dnyadaki deneyimlerini anlamak iin
kullanma biimlerine aurluk vererek st dzey zihinsel
fonksiyonlar zerine aluurlar.
Solsodan, Robert L., Cognitive Psychology, 3e, ve Copyright
1991. Pearson Eitimiin izni ile yayunlanmutur.
Felsefe
Bilgisayar
bilimi
(Yapay zek)
Bilisel
psikoloji
EKL 8.2
Sinir bilimi
(Beyin bilimleri)
Bilisel
Bilimler
Dilbilim
bilisel sre: st dzey zihinsel srelerden biri, alg, bellek, dil, problem
zme ve syout dnme gibi.
bili: Gzetim, hatrlama ve mantk yrtmeyi ieren bilme sreci; ayrca
srecin ierii, kavram ve bellekler gibi.
bilisel psikoloji: Dikkat, dil kullanm, bellek, alg, problem zme ve dnme gibi st dzey zihinsel srelerin almas.
bilisel bilim: Bilgiyi ileyen sistem ve srelere yaklamlarn disiplinleraras alma alan.
Bilii aluma
233
Bilii alma
Bilii nasl alabilirsiniz? in zorluu elbette bunun kafanzn iinde gerekleiyor olmas. Girdiyi grebilirsiniz rnein,
Beni ara yazan bir notta- ve kty deneyimlersiniz telefon aarsnz- fakat notla sizin karlnz balayan bir dizi
zihinsel adm nasl belirleyebilirsiniz? Arada ne olduunu nasl
ortaya karabilirsiniz eyleminizin dayand bilisel sreler
ve zihinsel temsilleri? Bu blmde bilisel psikolojinin bilimsel
almasn imkanl klan mantksal analiz trlerini anlatacaz.
Analizi
Bu grevi tamalamann ne kadar sre aldn (saniye cinsinden) not aln. Her grevi doru ekilde tamamlamaya aln
ama mmkn olduunca abuk yapn.
Grev 1: Btn byk harflerin zerine C iziniz:
TO Be, oR noT To BE: tHAT Is thE qUestioN:
WhETher Tis noBIEr In tHE MINd tO SuFfER
tHe SLings AnD ARroWS Of OUtrAgeOUs forTUNe,
or To TAke ARmS agaINST a sEa Of tROUBleS,
AnD by oPPOsinG END theM. SRE: __________
Grev 2: Byk sesli harflerin zerine V, byk sessiz harflerin
zerine C iziniz:
TO Be, oR noT To BE: tHAT Is thE qUestioN:
WhETher Tis noBIEr In tHE MINd tO SuFfER
tHe SLings AnD ARroWS Of OUtrAgeOUs forTUNe,
or To TAke ARmS agaINST a sEa Of tROUBleS,
AnD by oPPOsinG END theM. SRE: __________
Grev 3: Btn byk harflerin zerine V iziniz:
TO Be, oR noT To BE: tHAT Is thE qUestioN:
WhETher Tis noBIEr In tHE MINd tO SuFfER
tHe SLings AnD ARroWS Of OUtrAgeOUs forTUNe,
or To TAke ARmS agaINST a sEa Of tROUBleS,
AnD by oPPOsinG END theM. SRE: __________
234
A. Donders Grevi
9|P|B ?AI= 6
J|I<x 9
J|I<x :
: M<PA M PAQ 6
J|I<x A
(C) Bir grevi yapmak iin kullanulan sre, araturmacularun seri mi yoksa paralel mi sreler
kullanulduu konusunda sonuca ulamalaruna
her zaman izin vermiyor.
J|I<x 9
J|I<x :
QXdXn
:. Jeri ve GXrXcec Jrecerin QXdXn <ikcii
J|I<x O
J|I<x P
J|I<x O
J|I<x P
QXdXn
Bilii aluma
235
TABLO 8.2
Byklk Yargularu
Greviniz her bir iftte fiziksel olarak daha byk olan sayy daire iine
almaktr. Hangi listenin daha zor olduunu deerlendirmeye aln.
Liste A
61 67
68 64
Liste B
47 41
22 28
236
22 28
27 23
25 29
43 49
47 41
44 48
61 67
68 64
27 23
43 49
25 29
44 48
modellerin her bir bileenini onaylayacak deneyler icat etmektir. Zihinsel srelere dair bilisel psikolojik aratrmalarn
ardndaki mantn bir ksmn anladnza gre, bilisel srelerin devreye girdii daha belirgin alanlara yol almamzn vakti
geldi. Dil kullanmyla balayacaz.
Dil Kullanm
Gece yars aldnz, Kedi paspasn zerinde yazan mesaja
dnelim. Bu mesajn size hemen bir anlam ifade edecei
biimde durumu deitirmek iin ne yapabilirdik? Atabileceimiz en kolay adm uygun arkaplan bilgisi getirmek olurdu.
Ynergelerini hep gizemli bir slupla alan gizli bir ajan olduunuzu hayal edin. Kedinin balantda olduunuz kii olduunu ve paspasn zerindenin gre sahas anlamna geldiini bilirdiniz. Haydi greve.
Fakat Kedi paspasn zerinde mesajnn farkl anlamlara
sahip olmas iin bir ajan olmanza gerek yok:
Kedinizin ne zaman dar braklmak istese kapnn nn-
deki paspasn zerinde beklediini dnn. Oda arkadanza Kedi paspasn zerinde dediinizde, bu kelimeleri
Kalkp kediyi dar brakr msn? demek iin kullanrsnz.
Arkadanzn arabasn garaj yolundan karma konusunda endieli olduunu, nk kedinin nerede olduunu
bilmediini dnn. Kedi paspasn zerinde dediinizde, bu kelimeleri Garaj yolundan kmak gvenli.
demek iin kullanrsnz.
Sizin kedinizle arkadanzn kpei arasnda bir yar
dzenlemeye altnz dnn. Kedi paspasn zerinde dediinizde, bu kelimeleri Kedim yarmayacak!
demek iin kullanrsnz.
Bu rnekler cmle anlamyla genellikle cmlenin bir
araya gelmi kelimelerinin basit anlam -ve konumacnn
anlamlandrmas- konumacnn cmleyi elverili kullanmlara
sokarak ilettii snrsz sayda anlamlarn arasndaki fark gstermektedir (Grice, 1968). Psikologlar dil kullanmn alrken konumaclarn hem anlam retimini hem de kavraylarn anlamak isterler:
Konumaclar niyet ettikleri anlamlar iletmek iin doru
ortaya karrlar?
Bu sorularn her birini tek tek inceleyeceiz. Ayrca dil
kullanmnn evrimsel ve kltrel balamlarn da ele alacaz.
DL RETM
ekil 8.4e baknz. Bu resim hakknda birka cmle kurmaya
aln. Ne sylemeyi dndnz? imdi de bu insan grme
EKL 8.4
Dil retimi
Bu insanu bir arkadaunuza nasul tarif ederdiniz? Arkadaunuz grme engelli olsaydu tarifiniz nasul deiirdi?
Dinleyici Tasarm Dil retimindeki dinleyici tasarm hakknda dnmenizi salamak iin sizden ekil 8.4 iin grme
engelsiz ve grme engelli kiiler iin farkl betimlemeler kurmanz istedik. Ne zaman bir ifade retseniz, bu ifadenin ynlendirildii kitleyi gz nnde bulundurmanz ve bu kitlenin
yeleriyle hangi bilgiyi paylaacanz bilmeniz gerekir (Clark,
1996; Clark ve Van Der Wege, 2002). rnein, dinleyiciniz
kedinin sadece dar kmak istediinde paspasn zerinde
durduunu bilmiyorsa, Kedi paspasn zerinde demenizin hibir yarar olmayacaktr. Dinleyici tasarmnn her eyden nce gelen kurallarndan biri, ilk olarak filozof H. Paul
Grice (1975) tarafndan ortaya atlan i birlii prensibidir. Grice
Dil Kullanumu
237
Pat: Ne?
Chris: ey. . . .
Yakalandm.
238
Herbert Clark (1996), dil kullanclarnn ortak zemin yarglar iin farkl temelleri olduunu nermitir.
Topluluk yelii: Dil reticileri ounlukla karlkl olarak
neyin bilinme ihtimali olduu konusunda eitli boyutlarda topluluklara ortak yeliklerine dayanarak kuvvetli
varsaymlarda bulunurlar.
Eylemler iin birliktelik: Dil reticileri ounlukla dier syleenlerle paylatklar eylemlerin ve olaylarn ortak zeminin
paras olduunu varsayarlar. Bu syleinin nceki ksmlarnda (veya gemi syleilerde) tartlan bilgiyi de ierir.
Algsal birliktelik: Algsal birliktelik bir konumacyla bir
dinleyici ayn algsal olaylar (grnt, ses, vb.) paylatnda mevcuttur.
Bylece Alexle le yemeine kyorum cmlesindeki Alex
kullanmnz arkadanz ve siz sadece bir Alex ieren (topluluk
yelii) kk bir topluluun paras (rnein oda arkada)
olduunuz iin baarl olur. Veya Alexin varln syleinin
daha nceki bir ksmnda tanttnz iin (eylemler iin birliktelik) hedefine ular. Ya da Alex odada duruyor olabilir (algsal
birliktelik). Bu rnekte ortak zemin yarglarnn neden bireyler
ve topluluklar hakknda bilgi salamak iin bellek srelerinizin yetilerine dayandn grebilirsiniz (Horton, 2007; Horton
ve Gerrig, 2005b).
Topluluk yeliine biraz daha odaklanalm. u soru hakknda dnmek iin biraz zaman ayrn: Kolej veya niversitenizdeki topluluk yelerinin ne bildii konusunda ne tr beklentileriniz var? rencilerin fakat profesrlerin deil- neleri
bildiini umarsnz? Aratrmaclar insanlarn topluluk bilgisi
konusundaki tahminlerinin ne lde isabetli ve kullanl
olduunu snadlar.
lk kez yaplan bir deneyde, Hong Kong niversitesindeki lisans rencileri Hong Kong, Macau ve New York
ehrinden 30 adet kent simgesine ait bir dizi slayt izlediler
(Lau ve ark., 2001). Katlmclara her bir kent simgesini
tanyp tanmadklar ve ismini bilip bilmedikleri soruldu.
Ayrca, katlmclar snf arkadalarnn kent simgelerinin
yzde kan bilebildikleri ynnde tahminlerde bulundular. Bu deneyin sonular, rencilerin kendi topluluklarndaki yelerin neler biliyor olabileceine dair isabetli
yantlar verdiklerini gsterdi: Tahminleri kent simgelerini
doru bilen rencilerin gerek yzdesine olduka yaknd.
Bununla beraber, renciler dier insanlarn kendi bildikleriyle ayn eyleri bildikleri konusunda yanlma eilimindeydiler: Kendi bildikleri kent simgeleri iin daha yksek
tahminlerde bulundular. kinci bir deneyde, yeni bir grup
katlmcdan 30 kent simgesi iin tek tek tarifler sunmalar
istendi. Amalar baka bir snf arkadalarnn bu tarife
gre 30 resim arasndan her bir kent simgesini doru olarak seebilmesini salamakt. Aratrmaclar tarif uzunluunun topluluk bilgisine bal olduunu gsterdi: Katlmclar genellikle ilk deneyde en az tannan kent simgelerini
tarif etmek iin daha ok szck kullandlar.
Bu sonular gndelik hayattaki deneyimlerinizle balantl
olarak dnebilirsiniz. Bir snf arkadanzla konuuyorsanz,
muhtemelen Benimle le yemei iin kulpte bulu. diyebilirsiniz. Eer kamps bilmeyen bir arkadanzn ziyaretini
bekliyorsanz, daha ziyade Soldaki krmz bina, emenin
100 metre ilerisinde. gibi bir ey sylersiniz. Tarifinizin greli
uzunluu ifadelerinizi planlarken topluluk bilgisini kullandnz gsterir.
u ana kadarki tartmamz mesaj dzeyindeki dil retimine odakland: Sylemek istediklerinizi nasl ekillendirdiiniz konutuunuz dinleyiciye bal olacaktr. imdi bu mesajlar retmenize izin veren zihinsel sreleri tartalm.
Konuma Edimi ve Konuma Hatalar Dil srmenizle mehur olmak ister miydiniz? Adn karmaclk terimine
(spoonerism) veren Oxford niversitesinden Peder W.A.
Spooner dnn: Bir cmle ya da cmlecikteki iki ya da daha
ok szcn ilk seslerinin deitirilmesi hatas. Peder Spooner bu onura drste layk olmutur. Dnemi boa geirdii
iin tembel bir rencisini azarlarken, rnein, Peder Spooner
Tm sene keyfine baktn! yerine Tm kene seyfine baktn! der. Karmaclk dil reticilerinin yapabilecei snrl trdeki konuma hatalarndan biridir. Bu hatalar aratrmaclara
Dil Kullanumu
239
EKL 8.5
240
DL ANLAMA
Bir konumacnn Kedi paspasn zerinde. gibi bir ifade
rettiini dnn. Balama gre bu ifadenin ok sayda
farkl anlam iletmek iin kullanlabileceini artk biliyorsunuz. Bir dinleyici olarak tek bir anlamda nasl karar klarsnz?
Dili anlama tartmasna, anlamn belirsizlik problemini daha
btnlkl ele alarak balayacaz.
Aratrmalar byle belirsiz bir szckle ilk karlatnzda her iki anlamn da belleinizde eriilebilir hale geldiini,
PXg8
PXg9
NP
Art
VP
N
NP
PP
Art
The
Aux
VP
PP
Art = Belirte
Aux = Pardmc =iil
NP = sim :mlesi
PP = Tamlama
S = :mle
VP = =iil :mlesi
EKL 8.6
NP
NP
Aux
VP
NP
Cmle Yapularu
Dilbilimciler cmlelerin gramatik yapusunu gstermek iin aa emasu kullanurlar. A kusmu Kedi paspasun
zerindenin yapusunu gstermektedir. B ve C kusumlaruysa Kuz ve olanun annesi yakunda varacak cmlesinin iki
farklu yapusal analizle sunulabileceini gstermektedir. Kim yakunda varacak, bir kii mi (yapu B) yoksa iki mi (yapu C)?
Dil Kullanumu
241
nyargl
Sadece Dengeli
EKL 8.7
Katulumcular dengeli veya n yargulu belirsizlikler tauyan ya da bunlara karuluk gelen kontrol
cmlelerini okurken fMRI taramasundan getiler. Kurmuzu daire iindeki beyin blgesi her iki
tr belirsizlik iin (kontrol cmlelerine gre) daha fazla faaliyet gsterdi. Yeil daire iindeki
beyin blgesi ise sadece n yargulu belirsizlikler iin faaliyet gsterdi.
242
dinleyicilerin konumaclardan ilerini iyi yapmalarn beklediklerini gsteriyor. u koullar altnda dinleyicilerin konumaclarn ne kastettiine dair beklentilerini balamn ynlendirmesine izin vermesi anlaml geliyor.
cmlede birbirlerine yakn olmasalar bile bellekte birlikte temsil edildiini gsterdi.
Meydan arn sakland antmezarn nndeydi. cmlesini ele aln. meydan ve antmezar kelimeleri cmlerde
birbirlerinden uzakta olsalar da, nerme analizi bunlarn
bellekte NNDEYD (meydan, antmezar) nermesinde
bir araya getirilmesi gerektiini ortaya koymaktadr. Bu
analizi test etmek iin aratrmaclar katlmclardan bir
liste kelimeyi okuyup her birinin cmlede yer alp almadn sylemelerini istediler. Baz katlmclar listedeki
meydan kelimesini antmezar kelimesinin hemen ardndan tespit ettiler. Evet, meydan kelimesini grdm yant
meydan, antmezarn hemen ardndayken, baka bir nermeden sonra geldii durumlara oranla daha abuktu. Bu
bulgu meydan ve antmezar kavramlarnn bellekte birlikte
temsil edildiini ortaya koymaktadr (Ratcliff ve McKoon,
1978).
Birinin tam olarak ne sylediini hatrlamann ne kadar zor
olduunu hi fark ettiniz mi? Bir filmden kelimesi kelimesine
bir replik ezberlemeye alm olabilirsiniz rnein fakat
evet geldiinizde sylenenin genel anlamn hatrladnz farketmisinizdir. Bu deney neden kelimesi kelimesine bellein
yeterince iyi olmadna iaret etmektedir: Dil srelerinizin
yrtt temel operasyonlardan biri nermeleri ayklamak
olduundan, bu nermelerin ilendii gerek form abucak
kaybolur (rnein, Kedi fareyi kovalad ile Fare kedi tarafndan kovaland).
Dinleyicilerin hafzalarnda saklad her nerme konumac tarafndan dorudan sarfedilen bilgiden olumak zorunda
deildir. ounlukla dinleyiciler karmlar bellekteki bilgi
sayesinde mmkn olan mantksal tahminler- yaparak boluklar doldurur. u ifade iftini ele aln:
Donnayla bulumak iin arkteriye gidiyorum.
len yemei iin bana bir sandvi almaya sz vermiti.
Bu cmlelerin nasl bir arada yrdn anlamak iin, en az
iki nemli karmda bulunmanz gerekir. Hem ikinci cmledeki gizli zne onun kim olduunu hem de bir arkteriye
gitmenin sandvi alma szyle nasl balantl olduunu karmalsnz. Bu cmle iftini gerekten sarfeden bir arkadanzn
sizin bu eyleri anlayabileceinize emin olduunu gz nnde
bulundurun. unu duymay asla ummazsnz:
Donna ile bulumak iin arkteriye gidiyorum. O ve
o derken Donnay kastediyorum- len yemei iin bana bir
sandvi almaya sz vermiti ve arkteri sandvi alabilecein
bir yerdir-.
Konumaclar bu tr karmlar yapma konusunda dinleyicilere gvenirler.
ok sayda aratrma dinleyicilerin dzenli olarak ne tr
karmlar yaptn belirlemeye ynelmitir (Gerrig ve OBrien,
2005). Bir ifadenin olas karmlar sayca snrszdr. rnein,
Donnann insan olduunu bildiinizden, onun bir kalbi, karacieri, bir ift akcieri, vesaire sahibi olduunu karabilirsiniz,
fakat Donnayla bulumak iin arkteriye gidiyorum cmlesini duyduunuzda bu (gayet geerli) karmlar aklnza getirmeye zorunlu hissetmeniz pek muhtemel deildir.
Hatta aratrmalar okurlarn bir metnin tm durumu iin
gelitirdikleri modellerin hangi karmlar kodlayacaklarn
etkilediini gstermektedir. rnein, Tablo 8.5teki 1 numaral
TABLO 8.5
ukarumlar
Metin Durumlaru ve
1. Carol, iki ocuklu bekar bir anneydi. Geinmek iin iki ite
birden almas gerekiyordu. Tam zamanl retmen olarak
almann yannda yar zamanl garsonluk yapyordu. Bo
vaktinin olmamasndan nefret ediyordu. abuk sinirlenmesi
ve dnmeden hareket etme eilimiyle bilinirdi. Eylemlerinin sonular hakknda asla dnmezdi, bu yzden sklkla
olumsuz sonulara katlanrd. nsanlarn onu ezmesine
izin vermeyi reddederdi. Hatta daha yeni trafik canavarl
yznden ceza almt. Kendisine iyi davranmayan kimseye
tahamml etmeyeceine karar vermiti. Bir gece, Carola
son derece kaba bir mteri denk geldi. Adam spagettiden
ikayet etti ve bu Caroln suuymu gibi ona bard. Carol
makarnay adamn bann stne kaldrd.
2. Carol, iki ocuklu bekar bir anneydi. Geinmek iin iki ite
birden almas gerekiyordu. Tam zamanl retmen olarak
almann yannda yar zamanl garsonluk yapyordu. Bo
vaktinin olmamasndan nefret ediyordu. Omuz ameliyat
olduktan hemen sonra ie dnmt. Bir mterinin masasndan ne zaman bir ey kaldrsa dikkat etmesi gerekirdi. Bunu
her yaptnda o kadar acrd ki baylacan dnrd. Bir
eyi ok yukar kaldrsa btn gece epey rahatszlk ekerdi.
Fakat, genellikle, bir masay temizlemesi gerektiinde yardm
isterdi. Bir gece, Carola son derece kaba bir mteri denk
geldi. Adam spagettiden ikayet etti ve bu Caroln suuymu gibi ona bard. Carol makarnay adamn bann stne
kaldrd.
metni okuyun. Bu metnin sonunda, Carolun spagettiyi mterinin kafasna dkebilecei karmn yaptnz m? Aratrma
okuyucularn genelde bu karm yaptn gstermektedir
(Guraud ve ark., 2008). imdi 2 numaral metni okuyun. Bu
ikinci durumda, okuycular Caroln a ekeceini karmaktalar.
Dil kullanm tartmamz bir konumacnn doru cmleyi doru zamanda retmek iin ne kadar i yaptn ve bir
dinleyicinin, konumacnn tam olarak ne kastettiini anlamak
iin ne kadar i yaptn gstermiti. ou zaman btn bu
iin farknda bile deilsiniz! Bu bilisel srelerinizin muazzam
yeteneini daha ok takdir etmenizi salad m?
DL VE EVRM
Biraz nce dil retme ve anlamanza yardmc olmak iin
arkaplanda gayretle alan bir dizi srece sahip olduunuzu
syledik. Uzun zamandr aratrmaclar heyecanlandran sorulardan biri ise baka bir canl trnn ayn alanda srelere
sahip olup olmaddr. nsan dili kadar karmak bir dil kullanan baka bir canl tr bilmiyoruz. Bu gzlem ilgin bir soru
douruyor: nsan dilini mmkn klmak iin insanlar evrimle
karm: Bir kant rnei veya ncl inan ve teori temel alnarak doldurulan kayp bilgi.
Dil Kullanumu
243
ne sreler gelitirdi? Bu soruya yant vermek iin aratrmaclar ounlukla dier trlerle aratrma yapmaya ynelirler:
nsanlar ve insan dilini zel yapan eyi tanmlamaya abalarlar. Dil yaps ve dinleyici tasarmna odaklanacaz.
nsan dilini zel klan niteliklerden biri insanlarn snrl
sayda kelime ile snrsz sayda mesaj retebilir olmalardr:
Bildiiniz kelimelerle istediiniz kadar cmle retmek iin
dilinizin gramatik kurallarn ekil 8.62de gsterilen yaplar
tarafndan temsil edilen trde- takip edersiniz. Aratrmaclar
insanlarn, insan dilindeki karmaklk kurallarn uygulayabilen tek tr olduunu ortaya koymulardr (Fitch ve Hauser,
2004; Saffran ve ark., 2008). Bu sonuca, insanlarn insan olmayan trlere insan diline benzer yaplarda diller retmeye altklar, on yllar sren aratrmalar neticesinde varld.
1920ler gibi erken bir tarihten beri, psikologlar bu soruyu
empanzelere dil retmeye abalayarak ele almay denediler.
empanzeler konuma dilini retmek iin uygun ses aralarna
sahip deildirler, bu yzden aratrmaclar baka iletiim yntemleri gelitirmek zorunda kaldlar. rnein, Washoe adl bir
empanzeye Amerikan aret Dilinin olduka basitletirilmi
bir hali retildi (Gardner ve Gardner, 1969); Sarah adl bir
empazeye de manyetik bir tahtada (elma ve ver gibi kavramlarn yerine geen) plastik sembolleri kullanmas retildi (Premack, 1971). Bu deneylerin sonular byk tartmalara ilham
verdi (Seidenberg ve Petitto, 1979). pheciler empanzelerin
ara sra hareket veya sembolleri birletirmelerinin herhangi bir
anlaml dil kullanm tekil edip etmeyeceini sordular (rnein, Washoe zgn. Sen ok i). Ayrca empanzelerin ifadelerine atfedilen anlamlarn ounun empanzeler yerine insanlarn zihninde oluup olumadn da merak ettiler.
Sue Savage-Rumbaugh ve meslektalar (SavageRumbaugh ve ark., 1998) empanzelerin dil becerileri hakknda
daha somut kavray salayan bir aratrma yrtmlerdir.
Savage-Rumbaugh genellikle evrimsel olarak insana sradan
empanzeden daha benzer bir byk-maymun soyu olan bonobolarla almaktadr. Olduka dikkat ekici bir ekilde, almasndaki bonobolardan ikisi, Kanzi ve Mulika, (empanze
Sarahnn kullandklarna benzer) plastik sembollerin anlamlarn belirgin bir eitim olmakszn rendiler: Semboller, bakalarn (insanlar ve bonobolar) bunlar iletiim kurmak iin
kullanrken inceleyerek kendiliinden rendiler. Dahas, Kanzi
ve Mulika biraz konuma ngilizcesi de anlayabiliyorlard.
rnein Kanzi sylenen bir kelimeyi duyduunda kelimenin
semboln ya da nesnenin fotorafn gsterebiliyordu. Kanzi
ayrca Suenun ayakkabsn kar gibi basit emirleri de takip
edebiliyordu. Kanzinin performans gl bir ekilde gsteriyor ki insan dili performansnn baz ynleri dier trlerde de
bulunabilmektedir. Bununla beraber Kanzi hl insan becerilerinden geri kalmaktadr: Onun snrsz sayda ifade retmesine
izin verecek trde bir kural sistemini renememitir. Dier
trler-aras aratrmalar da, karmak gramatik yaplar doru
bir ekilde retme ve anlamay salayan sreleri sadece insanlarn gelitirdii sonucunu kuvvetlendirmektedir (Fitch ve
Hauser, 2004).
Trler-aras karlatrmalarn bir baka oda daha nce
dinleyici tasarm dediimiz ey olmutur. Dinleyici tasarmnda baarl olduunuzda dinleyicinizin ne bilip bilmediini gz nnde bulundurursunuz. nsan olmayan hayvanlar,
dinleyicilerinin ne bildiine gre mesajlarn deitirebilirler
mi? Aratrmaclar bu soruya yant vermeye girimilerdir.
rnein, Dorothy Cheney ve Robert Seyfarth (1990) vervet
maymunlarnn iletiim kapasiteleri zerine geni bir aratrma
244
Dil Kullanumu
245
Yaamnzda Psikoloji
NSANLAR NEDEN VE NASIL YALAN SYLER?
Dil kullanumunun bu kusmunda insanlarun
i birliki syleiciler olmayu istediklerinin altunu izdik. rnein, insanlarun Katkunuzu doru yapun. gibi bir
prensibi takip ettiklerini ne srdk.
Bununla beraber insanlarun suklukla
bu ltn duuna uktuklarunu biliyoruz.
nsanlardan syledikleri yalanlarun bir
gnln tutmalaru istendiinde,
ounun gnlk ortalamasu bir veya
ikiydi (DePaulo ve ark., 2003). Fakat
insanlar neden yalan syler? Yalanlar
nispeten hafif olduunda, insanlar kiisel ukarlardan (rnein, sevimsiz bir
grevden kama istei) ziyade psikolojik sebeplerle (rnein, utan duygusundan kama istei) yalan sylerler.
Ancak, yalanlar daha ciddiletiinde,
yalan syleme gerekeleri kiisel
ukar dorultusuna kaymaktadur. Bir
alumada, katulumculardan hayatlarunda
syledikleri en ciddi yalanu ifa etmeleri istenmiti (DePaulo ve ark., 2004).
nsanlar olduka suk ekilde ilikilerini
veya baka trlerden yasaklu sosyal
balantularunu gizlemek iin yalan sylemilerdi. Elerine ihanet etmeye haklaru olduunu hissetmiler ve bu haklu
olma hissine hizmet eder ekilde yalan
sylemilerdi. Bylece yalanlar kiisel
ukarlaruna yaramutu.
nsanlarun yalan sylemek iin
kullanduklaru zihinsel srelere odaklanalum. Yalan sylemek doruyu sylemekten daha mu kolay olmalu, yoksa
daha mu zor? Yanut: Duruma gre deiir (DePaulo ve ark., 2003). Size Dn
gece ne yaptun? diye sorulduunu
farz edin. Eer anluk olarak yalan sylemeyi seerseniz, bir yalan uydurmak
sizin iin doruyu sylemekten daha
zor olacaktur. Fakat yalanunuzu daha
nceden hazurladuysanuz nk bu
garip soruyu bekliyorsunuzdur- gayet
akucu bir ekilde yalanunuzu retebilirsiniz. Yine de yalanlar ve dorular birbirlerinden bazu tutarlu ekillerde ayrulurlar.
Yalanlarun ierii zerine literatr
taramasu yapan bir aluma, yalancularun
anlatularunda doruyu syleyen insanlara gre daha az detay sunduklarunu
rapor etmitir (DePaulo ve ark., 2003).
Ek olarak, yalancularun anlatularu, doru
anlatulara kuyasla hep daha az akla yatkun ve akucuydu.
Bu sonular konumacularun yalanlarunu retmek iin farklu zihinsel srelere girdiklerini ortaya koymaktadur. Bu
hipotezi sunamak iin, araturmacular
doru sylemeyle yalan sylemeye
elik eden beyin faaliyeti ekillerini
analiz etmeye balamulardur. Bir alumada, katulumculardan bir hastanede
silahla ate edilmesiyle ilgili bir olaya
karumalaruyla ilgili yalan veya doruyu
sylemeleri istenmitir (Mohamed
ve ark., 2006). Yalan syleme deneyini mmkn olduunca gerek hale
getirmek aduna, sulu konumdaki
katulumcular gerekten test odasunda
(kurusuku doldurulmu) bir yaru tabancasu atelemilerdir. Sulu ve susuz
durumlardaki mahkumlarun hepsi fMRI
taramasundan geerken bir dizi soruya
yanut vermilerdir. Sulu durumdaki
katulumcular olaydaki rolleriyle ilgili yalan
246
ELETREL DNME
Grsel Bili
EKL 8.8
Grsel Temsiller
nzde dikkatinizden kam olabilen nesnelerin grsel zelliklerini geri kazanmanz da salayabilir (Thompson ve ark.,
2008). rnein, Trk alfabesinin ilk harfinin byk harf olarak
zihinsel imgesini (grntsn) oluturmay aln. Oluturduunuz grntde apraz bir izgi var m? Oluturduunuz
grntde kapal bir alan bulunuyor mu? Bu farkl sorular
cevaplamak iin grnty zihninizde yaknlatrdnza dair
bir hisse kapldnz m? Tekrar belirtmek gerekirse, imgenin
bu ekilde kullanm gerek grsel alg zellikleriyle olduka
badamaktadr. Bir nesne fiziksel olarak var olduunda, daha
fazla bilgi edinmek iin dikkatinizi yeniden odaklayabilirsiniz.
Ayn ey grsel imgeler iin de geerlidir.
Elbette, grsel hayal gcn kullanmann da snrlar vardr. rnein u altrmay zn:
Grsel Bili
247
A
Geriye Doru
240
300
1,000
900
800
700
600
500
Hzl
180
R R
120
60
R R
248
Zihinsel Betimlemeyi
Deerlendirmek iin Kullanulan
Dndrlm R
EKL 8.9
Yava
1,100
Karar Zaman
Normal
Alg
Betimleme
AlgBetimleme
n
Korteks
Temporal
Korteks
Ksmi
Korteks
Artkafa
Korteksi
Katlmclar birka mahallenin yol tarifini rendiler (Pittsburgh, PA, and Detroit, MI blgelerinden uyarlanmtr)
(Bruny ve ark., 2008). Yaplan tariflerin iki farkl format vard. Harita tarifi bilgi veren kii sanki mahallenin
zerinde havada asl kalm gibi alana ku bak salyordu: Pioneer Caddesi, Moore Field Oyun Alanndan
gneye doru ilerliyor. Pioneer Caddesinin baz blmleri
yol almasndan dolay kapal. Ana Cadde ise, Pioneer
Caddesinden douya doru sapyor. Gzergh tarifi ise,
okuyucuda mahallelerin arasnda zihinsel tur yapyormu
gibi bir his uyandrr. Moore Field Oyun Alanndan sola
dn, gneye ynelen Pioneer Caddesini greceksin. Pioneer Caddesinin baz blmleri yol almasndan dolay
kapatlm. O yzden Pioneer Caddesinden arabanla
sola sapp Ana Caddeye gir. Yol tariflerini rendikten
sonra, katlmclara mahallelerle ilgili bilgilerini len bir
dizi soru soruldu. renmi olduklar yol tarifleri katlmclarn performansn etkiledi: Harita tarifine (ku bak)
dayanarak zihinsel mekn modelleri oluturduklarnda
sorulara cevap verebilme konusunda daha esnektiler.
Aratrmaclar harita tariflerinin, okuyucularn bir mahallenin
farkl blgelerinin birbirine nasl balandn daha iyi anlamalarna imkn verdiini ileri srmektedir. Buna karn, gzergh
tarifleri genel olarak mahalleden geen tek bir yol zerine
odaklanmaktadr. Eer nceden, yanllkla sizi kmaz sokaa
ynelten yol tarifi indirmiliiniz varsa, gzergh tariflerine
bal zihinsel modellerin pek de esnek olmadn bilirsiniz:
Engelin etrafndan kendi yolunuzu bulmanz zordur!
EKL 8.11
Hayal gcnz kendini bir olay yerinin ortasunda tasavvur ederek kullanabilirsiniz. Kendinizi bir odada ayakta
duruyormu gibi hayal ettiinizde nnzdeki nesnenin
ne olduunu (lamba), arkanuzdakine gre (bst) daha kusa
srede sylersiniz.
Grsel Bili
249
ELETREL DNME
Yol tarifi trlerini karulaturan deneyi dnn. Yn bilgilerini gzergh tarifi olarak ediniyorsanuz, bunlaru
harita tarifine nasul dntrrsnz?
Problem zme ve
Mantk Yrtme
Bir anlna gizemli mesajnza geri dnelim: Kedi paspasn
stnde. Eer mesaj anladysanz, daha sonra ne yaparsnz?
Hayat daha az gizemle dolu olanlar iin daha genel bir durum
verelim: Kazayla evinizin, odanzn ya da arabanzn anahtarn ieride unuttunuz diyelim. Bir kez daha soruyoruz, daha
sonra ne yaparsnz? ki durumda da bu zor durumu amak
iin kullanacanz zihinsel adm trlerini dnn. Bu zihinsel
admlar hemen hemen kesinlikle sizin problem zme ve mantk yrtmenizi oluturan bilisel sreci iinde barndracaktr.
Her iki aktivite iin de belirli bir amac gerekletirmek zere,
gncel bilgiyi hafzanzda sakladnz bilgiyle birletirmenizi
gerektirecektir: Bir sonu ya da zm. Problem zmenin
ve (tmdengelim ve tmevarm olmak zere) iki tr mantk
yrtmenin farkl ynlerine bakacaz.
PROBLEM ZME
Sabah 4 , len 2 ve alaca karanlkta 3 aya zerinde yryen ey nedir? Yunan mitolojisine gre kt bir yaratk olan
Sfenks bu bilmeceyi sorar ve birisi doru cevap verene kadar
Thebes halkn iktidar altnda zorla tutmakla tehdit ederdi.
ifreyi zebilmek iin Oedipus bilmecenin paralarnn benzetme olduunu anlamak zorunda kalmtr. Sabah, len ve
alaca karanlk insan yaamnn farkl dnemlerini yanstyordu.
Bebekler emekler ve bu yzden drt aya vardr, yetikinler iki
ayak zerinde yrr ve yal bir insan iki ayak stnde yrr
ancak nc ayak olarak bir baston kullanr. Oedipusun bilmeceye verdii cevap insandr.
Gnlk problemleriniz, gen Oedipusun karlat kadar
byk gzkmeyebilir ancak problem zme aktivitesi gnlk
hayatnzn temel paralarndan biridir. Srekli olarak zm
gerektiren sorunlarla karlarsnz: lerinizi ve grevlerinizi
250
kstl bir zaman diliminde nasl idare edeceksiniz, i grmesinde nasl baarl olacaksnz, sevgilinizden nasl ayrlacaksnz vb. ou problemde, bildiiniz ve bilmeniz gereken arasnda farkllk vardr. Bir problemi zdnzde, eksik bilgiyi
elde etmek iin bir yol bularak bu fark azaltrsnz. Problem
zme ruhunu benimsemek iin Resim 8.12deki problemleri
deneyin. iniz bittiinde, psikolojik aratrmann performansnza ne kadar k tuttuunu ya da onu gelitirmek zere nasl
nerilerde bulunduunu greceiz.
A.
C.
B.
D.
E.
F.
Elde etmek A
Kavanoz kapatisesi
B
100 litre
183 cm
Yere
c`mXkXcXem
Pin-pon
kopcXr
21
127
42
28
76
21
25
EKL 8.12
Bu problemlerin her birini zmeye aluun. (Cevaplar 252. Sayfada Resim 8.13te verilmitir ancak
hepsini zene kadar ltfen cevaplara bakmayun.)
(A) Kaleminizi kauttan kaldurmadan, drt dz izgi oluturarak tm noktalaru birletirebilir misiniz?
(B) Bir hunzur fizik laboratuarunun kesinde dikey olarak yere sabitlenmi 183 cm uzunluundaki bir
boruya 3 tane masa tenisi topu koydu. Masa tenisi toplarunu nasul duaru ukarursunuz?
(C) Gsterilen satran tahtasunun iki ke parasu ukarulmu ve geriye 62 kare kalmutur. 31 dominonuz
var ve her biri tam tamuna iki satran karesini kapluyor. Bunlaru satran tahtasunun tamamunu kaplayacak ekilde kullanabilir misiniz?
(D) Tavandan iki adet ip asulu bir odadasunuz ve ayaunuzun ucunda da zumba ve makas var. plerden
birini tuttuunuzda dierine ulaamuyorsunuz. pleri balayabilir misiniz?
(E) Size gsterilen objeler verilmi (bir mum, iviler, ve bir kibrit kutusunun iinde kibritler). Greviniz
yanan bir mumu kapuya tutturmak. Bunu yapabilir misiniz?
(F) tane su srahisi probleminiz var. Yalnuzca bu kabu kullanarak (su kaynaunu sunursuz kullanabilirsiniz), her bir durum iin belirtilen tam miktaru elde edebilir misiniz?
Kaynak: How to Solve Problems by Wickelgren, Wayne. Copyright 1974 by Wayne Wickelgren, Rightsholder. Wayne
Wickelgren'den izin alunmutur. Rightsholder in the format Textbook via Copyright Clearance Center.
251
A.
C.
B.
D.
E.
F.
100 = 21
127
21 = 9
42
25 = 28
76
Standart
Forml
Basit
Forml
EKL 8.13
te problemlerin zmleri. Ne kadar baarulu oldunuz? Problem zme ve mantuk yrtme konusu ilerledike problemleri neyin zor kulduu hakkunda konuacauz.
Kaynak: How to Solve Problems by Wickelgren, Wayne. Copyright 1974 by Wayne Wickelgren, Rightsholder. Wayne
Wickelgren'den izin alunmutur. Rightsholder in the format Textbook via Copyright Clearance Center.
252
TABLO 8.6
Kei Bulmacasu
Bir sabah tam gn doumunda, Budist bir kei yksek bir daa turmanmaya baluyor. Daun evresinde dolaup zirvedeki tapunaa uzanan
dar bir patikada yrmeye baluyor. Kei eitli huzlarda, birok kez
yanunda getirdii kurumu meyveleri yemek iin farklu noktalarda durup
dinleniyor. Gn batumundan biraz nce tapunaa varuyor. Birka gn
oru tutup ibadet ettikten sonra, tekrar gn doumunda aynu patikadan
yolculuuna tekrar baluyor. Tekrar farklu huzlarda ve yolu boyunca mola
vererek yryor. Aau inerkenki huzu tabi ki yukaru ukarkenki huzundan
daha yksek. Keiin gnn aynu anunda iki yolculuunda da bir noktada
bulunduunu kanutlayun.
ekil 8.14'teki Kei Bulmacasunun kanutuna bakunuz.
Kaynak: Conceptual Blockbusting by James Adams. Reprinted by permission of Da
Capo Press'ten izin alunarak basulmutur. A member of Perseus
Books Group.
253
254
Btn kedilerin
drt baca var.
Benim de drt bacam var.
O halde ben bir kediyim.
Soyut grev
Gerek dnya
grevi
9IA
xD<B
SODA
xD<B
23
17
sahip olduunu grrsnz. 7yi ve 17yi evirmenizi gerektiren mantk nedenleri ayndr. Ancak gerek dnya deneyiminiz 17yi evirmenin neden mantksal olarak gerekli olduunu
daha iyi anlamanza neden olur.
Bu ya ve alkol rnei daha genel bir kategori olan izin
durumlarndan gelir. devini bitirmezsen televizyon izleyemezsin. gibi durumlar hatrlayn. Bu tr durumlarla pek ok
deneyiminiz olmutur. Byle durumlarda tmdengelimli karm olduunu byk ihtimalle fark etmemisinizdir! Ancak bu
durumlarla biriktirdiiniz deneyim imdi sizin pek zorluk yaamadan doru yarglara varmanza izin veriyor.
Tmdengelimli mantk yrtme blmne balamak iin
American Express kartnz kullanarak yemek yemek istediiniz bir durumdaki geerli tmdengelimli karm yeteneinizi
gsteren bir durum izmitik. Ancak hayatta pek ok durumda
geerli ncllerden yaplan geerli karmlar her zaman doru
olmayabilir. imdi mantk yrtmenin farkl bir eklini kullanmanz gerektiren restoran senaryosunun bir baka versiyonuna dnyoruz.
255
Kd[\e^\c`dc`dXekbpikd\
Kd\mXidcdXekbpikd\
Opera dinliyor.
Opera dinliyor.
O bir muhasebeci.
9ljfel^\\ic`d`[`i6
9ljfelZle[filfcdX`_k`dXc`
pXecfcdX`_k`dXc`e[\e]XqcX
d[i6
EKL 8.16
256
ELETREL DNME
257
258
Katlmclarn kategorilerden numuneler iin tipiklik deerlendirmeleri yapt bir aratrma dnn (Oppenheimerve
Frank, 2008). Baz durumlarda, numuneler kolay okunabilen
karakterlerle yazlmtr:
Sinekkuu
Dierlerinde ise zor okunabilen karakterlerle:
Sinekkuu
Katlmclar ayn numunelerin kolay okunabilir karakterlerle
yazlm olanlarna daha fazla tipiklik puan vermilerdir! Bu
sonucun bir aklamas, katlmclarn akclk deerlendirmelerinin basl kelimelerden hafzlarndaki temsillerine ulamada yaadklar zorluk- tipiklik deerlendirmelerine katkda
bulunmasdr. Bu alma, yarglarnzn balama bal bir akcla dayandn ortaya koyar. Farkl balamlar farkl yarglarla sonulanabilir (ayn yaz karakteri seimi gibi). nemli
yarglarda bulunurken, kendinize bu balam belirli bir bilgiyi
geri alma kolaylm nasl etkiler? diye sorun.
Ayrca, hafzanza yerletirmi olduunuz bilgiler n yarg
ieriyorsa, mevcudiyette zorluk yaayabilirsiniz. Farkl lkelerin nfuslaryla ilgili insanlarn yarglarn ele aln (Brown ve
Siegler, 1992). Bu lkelerin nfuslarn kkten bye doru
sralayabiliyor musunuz?
a. sve
b. Endonezya
c. srail
d. Nijerya
Aratrmaclar, katlmclarn bir lke hakknda ne kadar biliyorlarsa nfuslarnn o kadar fazla olacan tahmin ettiklerini
gzlemlemilerdir. Dahas, katlmclarnn bir lke hakkndaki
bilgi dereceleriyle o lkenin belirli bir sene ierisinde New York
Timesdaki makalelerde isminin anlma says arasnda belirgin bir iliki olduu ortaya kmtr. (doru cevap srail, sve,
Nijerya, Endonezyadr. Mevcudiyet size yanl yne itti mi?)
Nfus tahminlerinizin kusurlu veritabanna dayal olduunu dnerek kayglanmayabilirsiniz. Size, dikkatinizi daha
ivedi bir biimde ekecek baka bir rnek sunacaz: Birok
renci test performanslarnda olumsuz etkisi olan bilgiyi
ezberlemede n yarg gsteriyor. oktan semeli bir snavda
olduunuzu dnn. Bir soruyu yantlyorsunuz, ancak daha
sonra biraz daha dnnce, yantnz deitirmeye karar veriyorsunuz. Dorudan yanla m, yanltan doruya m deitirme ihtimaliniz daha yksektir? Siz de birok renci gibiyseniz, ilk yantnz deitirmeme eimlimizdesinizdir yantnz
deitirmek sizi kayglandrabilir? Peki, kayglandrmal mdr?
Aratrmaclar, oktan semeli snavlarda 1.561 rencilik gruplarn yant deitirmesinin sonularn belirleme
zerine inceleme yapmlardr (Kruger ve ark., 2005).
rencilerin deitirdii 3.291 sorudan yzde 23 yanl cevaptan yanl cevabayd. Geri kalan deiikliklerin
yzde 51i yanl doruya, yzde 25i de doruyu yanla
evirme eklindeydi. Bu rnek, yant deitirme konusunda gnlsz olmamanz gerektiini ne srer. Ancak,
bu gruptan bir alt gruba yantlar deitirme konusundaki
fikirleri sorulduunda yzde 75i ilk yantta srar etmenin
daha iyi olduunu sylemilerdir. Aratrmaclar rencilerin yant deitirme konusundaki n yarglarnn
bir hafza n yargsndan kaynaklandn ne srdler:
rencilerin, olumsuz sonulara yola aan yant deiikliklere dair olumlu sonulara yol aanlardan daha ok
hatra rnei bulduklarn, ne srmlerdir. Doru yapmtm diye ka kere ikyet ettiniz? Peki, ka kere yanl
yapmtm demitiniz? rencilerin olumsuz sonular
hatrlama eiliminde olduklar hipotezini test etmek iin
aratrmaclar, ikinci bir deney yaptlar. Bu sefer, aratrmaclar rencilere oktan semeli bir snavdan hemen
sonra doru ve yanl cevaplarn gsterdiler. Drt veya
alt hafta sonra, katlmclardan yantlarn deitirdikleri
sorular, neye karar verdiklerini ve sonucun ne olduunu
hatrlamalarn istediler. Bir renci, rnein, soru zerinde dndn ve hep ilk yantlar koruduunu syledi. Hafza verisi tutarl bir n yarg gsterdi: Katlmclar
yant deitirip soru yanl yapma oranlarn olduunda
fazla, doru yapma oranlarn az tahmin ettiler.
Kendinizi bir snfta test zyormu gibi dnn. Bir soruya
verdiiniz yant deitirip deitirmeme konusunda karar
vermeye altnz bir an oluyor. Bu veriler, n yargl veri
tabanna uygun bir karar vereceinizi ne sryor: Mmkn
sonular arasndan olumsuz sonular olumlulara kyasla daha
ok hatrlyorsunuz. Bu analizler, her zaman yantnz deitirmeniz gerektii anlamna gelmez ama, bir deiiklik yapmay
dndnzde endienizin neden arttn artk biliyorsunuz.
Temsiliyet Bulusal Yntemi Temsiliyet bulusal yntemine dayal yarglarnzda, bir eyin bir kategorinin yelerinin
tipik kabul edilen zelliklerine sahip olduunu varsayarsnz,
yani, bu eyin o kategorinin bir yesi olduunu dnrsnz. Bu bulusal yntem sizlere tandk gelecek, nk aslnda
insanlarn gemi bilgilerinin gnmzdeki benzer durumlar
iin yarglar olutururken kulland fikrine dayanmakta. Bu
tmevarml mantk yrtmenin temelidir. Birok koulda
birbiriyle rten zellikler ve kategoriler hakknda n yargsz fikirleriniz olduu srece- benzerlik hattnda yarglarda
bulunmak olduka mantkl olabilir. Dolaysyla, eer deltakanat gibi yeni bir hobiye balamay dnyorsanz, daha nce
keyif aldnz sporlarn kategorisini ne kadar temsil ettiini
dnmeniz son derece mantklcadr.
Ancak dier ilgili bilgileri gzard etmenize neden olursa,
temsiliyet sizi yanltabilir. (Kahneman ve Frederick, 2002; Kahneman ve Tver- sky, 1973). ekil 8.17de verilen baarl avukat
rneini ele alalm.
Bir deneyde, aratrmaclar, katlmclarna 8.17dekileri
de kapsayan seeneklerden oluan bir liste verdiler. Eer
doru seenei 1 numara olarak seerlerse gerekten 45
dolar kazanacaklard. Hangi seenek size doru geliyor?
Sizde gerek katlmclarn ounluu gibiyseniz, 45 dolar
kazanamazdnz, nk bir top oyunundansa tenis demeyi
tercih edecektiniz. ekil 8.17nin aasnda, tenisin neden
iyi bir tercih olmayaca yazyor: nk o toplu oyunlar kategorisinde. Katlmclar tenisin daha iyi bir cevap
olduu yargsna varyorlar nk avukatn yapaca trde
bir sporun zelliklerinin hepsinin gsteriyor gibi duruyor.
Ancak, temsiliyete dayal bu yarg katlmclarn dier bilgi
trlerini kategori yapsn- gz ard etmesine yol ayor.
Bu durumda, llebilen masraf ise 45 dolar (Bar-Hillel ve
Neter, 1993).
9XXic#Bl[jc8mlbXk%D\jc\bkXcXi#bXgi`jc\i`[fcXpjpcX`p`Y`ikXbd
XibX[XfcdX[ejpcpficXi%9XXijei\bXY\k`c``e\m\^[c\i`e\
pfilpficXi%eZ\XeZXblqleYfpcl[\`c%MZl[leX[`bbXk\[`pfim\b`Y`ic`%
JXXkc\i`e`\ej\m[``jgfiX_XiZpfi%9ljgfie\[`i6
X%?qcpid\
Y%Kfgfplel
Z%K\e`j
[%9`ig`jkpX[XjX_Xjgfil
Kfgfplel
Tenis
9`ibXk\^fi`e\bX[Xi
bXgjXdcpjX#fcXjcb
fbX[Xi]XqcX[i%
EKL 8.17
Kullanmak
Avukatun en sevdii sporu bulmalaru sylendiinde, temsiliyet bulusal yntemi birok insanun tenis demesine yol atu.. Ancak, eklin son kusmunda da gsterildii
gibi, en olasu cevap topla oynanan bir spor nk aynu
zamanda tenisi de kapsamakta.
temsiliyet bulusal yntemi: Bir eyi, bir kategoriyi temsil ettiini dnen temsili zelliklere dayanarak o kategoriye koyan bilisel bir strateji.
259
uzun olan tercih etti! Katlmclarn 90 saniyelik acy 60 saniyelie tercih etmi olmas size artt m? Aratrmaclar ksa
deney iin zirve-biti ortalamasnn hem zirve hem biti iin
ve dolaysyla ortalama iin 14C) uzun deneydekinden (15
ve 14) daha dk olduun akladlar. Uzun deneydeki daha
yksek deer, deneyin gemie baklarak deerlendirildiinde
daha az ac verici grnmesine neden olmutur. Ayn rnek
olumlu deneyimlerde de geerlidir (Do ve ark., 2008). Bir
almada, verilen tek bir zirve eker zirve ve biti ekerlerinin ortalamasndan daha iyi olduunda insanlarn daha
az ekerle daha mutlu olduklar gzlemlenmitir. Zirve-biti
kuraln kendi hayatnza nasl uygulayabileceinizi gryor
musunuz? nsanlarn bir olayla ilgili deerlendirmelerini etkilemek iin, olaylarn bileenlerini insanlarn istenilen temsil
deerlerini kodlayacak ekilde nasl organize edebileceinizi
dnmelisiniz.
260
TABLO 8.7
A Noktasu
ortalama hava
ortalama kumsal
orta kalite otel
orta sucaklukta hava
ortalama gece hayatu
A Noktasu
ortalama hava
ortalama kumsal
orta kalite otel
orta sucaklukta hava
ortalama gece hayatu
B Noktasu
bol gne
gzel kumsallar ve mercan resifleri
ultramodern otel
ok souk hava
gl rzgarlar
gece hayatu yok
B Noktasu
bol gne
gzel kumsallar ve mercan resifleri
ultramodern otel
ok souk hava
gl rzgarlar
gece hayatu yok
261
TABLO 8.8
erevenin Etkisi
262
baarl olan politikalara bal kalma taraftarym diyebilir. Muhalefetiyse yeni fikirlerden korkuyor diyebilir. Bir
aday, bu politika ekonomik bymeyi salayacak derken
bir dieri bu politika evreye zarar verecek diyebilir. ou
zaman iki iddia da dorudur, ayn politika hem ekonomik
yarar salayacak hem de evreye zarar verecektir. Buna
dayanarak hangi erevenin daha baarl olduunun kiisel tarihe bal olduunu syleyebiliriz. Bylece ereveleme
hakkndaki bilginiz, bireylerin ayn kantla nasl birbirinden
farkl kararlara vardn fark etmenizi salar. Dier insanlarn davranlarn anlamak istiyorsanz, bu kiilerin kararlarn nasl erevelediklerini dnmeye aln.
Satu danumanlaru hangi yntemleri kullanarak mterilerin rnlerini olumlu grmesini salarlar?
TABLO 8.9
Ertelenen Kararlar
B. CD alar almay dndnz ve hangi modeli alacanza daha karar vermediinizi hayal edin. Bir maazada bir
gne mahsus indirim olduunu grdnz. Popler bir Sony
CD alar 99 liraya ve st kalite bir Aiwa CD alarsa 159
liraya satlmaktadr.
1. Aiwa markal CD alar m alrsnz?
2. Sony markal CD alar m alrsnz?
3. Farkl modeller hakknda bilgi sahibi olana kadar bekler
misiniz?
Decision Aversion, Psychological Sciencenin 3(6) izniyle baslmtr. Telif
hakk, Balckwell Publishinge aittir (1992).
nsanlarn kt durumda olmaktan kanp, iyi iler istemeleri doaldr. ararken maksimize ediciler ve tatmin ediciler
arasndaki bu fark gz nnde bulundurabilirsiniz; bylece
hayatnza denge getiren kararlar verebilirsiniz.
Bu blm boyunca, bilisel srelerinizindil kullanm,
grsel bili, problem zme, mantk yrtme, yarglama ve
karar verme- farkna varmanz hedefimizdi. Bu blm sona
erdiine gre bu rneklerin sizde kalc olmasn ve bilisel
srelerinizi kanksamamanz umuyoruz. Elde ettiiniz her
frsatta dnceniz zerine dnn ve mantnz zerine
mantk yrtn. nsan deneyiminin temeli zerine dnyor olacaksnz.
ELETREL DNME Temsil edilebilirlik zerine yapulan araturmayu haturlayun. Araturmacular katulumculara doru cevabu elde
ettikleri hlde neden 45 dolar teklif etmilerdir?
263
264
menizi salar.
nsanlar szl ve grsel bilgiyi birletiren grsel karlklar
kullanrlar.
Dil Kullanm
Dil kullanclar dili hem retir hem de anlarlar.
Konumaclar dillerini belli dinleyicilere uyacak ekilde
tasarlarlar.
Konuma hatalar, konuma planlamasna giren srelerin
ounu aa karr.
Dili anlamann byk bir ksm belirsizlikleri aa kavu-
Grsel Bili
Grsel karlklar nerme karlklarna takviyede bulun-
ANAHTAR TERMLER
algoritma (s. 250)
bili (s. 233)
bilisel bilim (s. 233)
bilisel psikoloji (s. 233)
bilisel sre (s. 233)
ereve (s. 261)
karm (s. 243)
dil retimi (s. 237)
dilbilimsel grecelilik (s. 245)
dinleyici tasarm (s. 237)
265
266
Kompozisyon Sorular
1. Belirsizlik dil kavrama iin neden nemli bir sorundur?
2. Doru tmdengelimci mantuk yrtmedeki etkenler
nelerdir?
3. Hangi artlar altunda kararlar insanlarun pimanluk
duymalaruna yol aar?
3. Donald Broadbent, bilginin algulanma ve hafuzda depolanma srecinin gstermek iin hangi analitik aracu
kullanmutur?
a. Bilgisayarda istatistiksel analizi
b. Aku emasunu
c. Kategorileri
d. Buhar makinesine kuyasu
267
c. matematiksel modeldir.
d. kusa yoldur.
268
AKTVTELER
1. Hepimizi dnyayu uygun birimlerde sunuflandurma ve bu sunuflar iin yaygun etiketlendirme eilimi gsteririz. Bu etiketler
ou zaman kalucu olur ve dnyamuzu katu ya da tek tip bir ekilde grmeye balaruz. Eer bu bizi yeni fikirler retmekten
alukoyarsa, buna fonksiyonel sabitlik denir. Bunun stesinden gelebilir misiniz?
unu deneyin: Bo bir st kartonu, bir tula, delikli bir
orap, bir bandana ya da baka bir suradan ev eyasundan
ne kadar yararlanabilirsiniz? Btn imknlaru tkettiinizi dndnzde, nesnelerin mmkn olan btn niteliklerini
listeleyin. Nesnenin farklu baku aularundan resmini izin.
Daha sonra yeni kullanum ekilleri oluturup oluturamaduunuzu araturun.
2. Kafanuzdan lkenizin bir olabildiince detaylu bir haritasunu
izin. Daha sonra bu izimi gerek bir haritayla karulaturun.
Haritanuz nerde bozulmaya balamutur?
3. Youn bir kavaa gidin ve yayalarun karuya geme alukanluklarunu inceleyin. nsanlarun karuya geerken alduklaru
riskleri inceleyin. Ne gibi davranularu riskli olarak tanumlarsunuz? Kimler bu gibi davranularda bulunurlar? Bazu insanlarun
dierlerinden daha fazla risk alduunu neden dndnz?
269
9
Zek ve Zek
lm
lm nedir? 271
lmn Tarihi Formel lmn
Temel zellikleri
Zek lm
274
Yaratclk 288
Yaratcln Deerlendirilmesi ve Zekyla lgisi
Yaratcln U Noktalar
lm nedir?
Psikolojik lm, kiinin becerileri, davranlar ve kiisel
zelliklerini deerlendirmek iin kullanlan test etme prosedrleridir. Psikolojik lm genellikle kiisel farkllklarn lm
olarak bilinir. nk lmn byk blm, belirlenmi bir
boyutta, kiilerin dierlerinden nasl farkl olduunu ya da
onlara nasl benzer olduunu belirler. Psikolojik testin temel
zelliklerini detayl bir ekilde incelemeden nce, lm tarihinin ana hatlarn belirleyelim. Bu tarihi genel bak lmn
limitlerini ve kullanmn anlamanza ve gndemdeki baz tartmalar kavramanza yardmc olacaktr.
LMN TARH
lmn formel testleri ve prosedrlerinin geliimi, 1900lu
yllarn banda yaygn kullanlmaya balandndan Bat psikoloji dnyas iin greceli olarak yeni bir gelimedir. Ancak,
Bat psikolojisi insanlar deerlendirmeye balamadan ok
nce, lm teknikleri eski inde yaygn olarak kullanlmaktayd. Aslnda, in 4000 yl nce devlet hizmeti iin karmak
bir program kullanmtr. Her ylda bir memurlarn yeterliliklerini gstermek zere szl snava girmeleri gerekiyordu.
ki bin yl sonra, Han Hanedanl zamannda, hukuk, askeri,
tarm ve corafya alanlarndaki yeterlilii lmek zere yazl
devlet hizmeti testleri kullanlrd. Ming Hanedanl zamannda (M.S. 1368-1644) kamu grevlileri nesnel bir seim pro-
psikolojik lm: nsanlarn becerilerini, davranlarn ve kiisel zelliklerini deerlendirmeye yarayan belirli prosedrlerin kullanm
lm Nedir?
271
272
ierik geerlii: Bir testin tm farkl ilgi alanlarn ne derece yeterli olarak
lt.
kriter geerlii: llen zelliin baka bir kriteriyle tutarl olan belirli
bir ltte test puanlarnn ne derece sonucun gstergesi olduu;
yordama geerlii olarak da bilinir.
yordama geerlik: llen zelliin baka bir kriteriyle tutarl olan belirli
bir ltte test puanlarnn ne derece sonucun gstergesi olduu; kriter
geerlii olarak da bilinir.
yapsal geerlik: Bir testtin altta yatan yapy ne derece yeterli olarak
lt.
lm Nedir?
273
274
ELETREL DNME
Zek lm
Siz ya da arkadalarnz ne kadar zeki? Bu soruya cevap verebilmek iin zeky tanmlamakla balamalsnz. Bunu yapmak
kolay bir i deildir ancak 52 zek aratrmacs u genel tanma
ulatlar: Zek mantk kurma, planlama, sorun zme, soyut
dnme, karmak fikirleri kavrama, hzl renme ve deneyimden renmeyle birlikte bir ok baka eyi ieren genel
zihinsel yetenektir. (Gott- fredson, 1997, s. 13). Verilen yetenekler aralnda, zeknn nasl lld konusunun neden
hep tartma iinde olduu hemen anlalabilir. Teoristlerin
zeky ve daha yksek zihinsel ilevleri kavramlatrma ekli
onlar lme eklini byk lde etkiler (Sternberg, 1994).
Baz psikologlar insan zeksnn llebilir olduunu ve tek bir
puana indirebileceine inanrlar. Dierleri zeknn ayr olarak
llmesi gereken birok bileeni olduunu savunurlar. Yine
de dierleri aslnda, farkl deneyim alanlar iinde yedi belirli
zek tr olduunu sylerler.
Bu blmde, zek testlerinin zeknn farkl kavramlaryla
nasl i ie olduunu inceleyeceiz. Zekya ve zeknn test edilmesine kar ilk ilginin ilk balad tarihi balam ele alarak
balayalm.
IQ TESTLER
Binet entelektel becerinin standartlatrlm lmlerine
Fransada balam olsa da, ksa bir sre sonra Amerikal psikologlar ba ekmitir. Amerikal psikologlar kelime anlam zek
katsays olan IQ (Intelligence quotient)yu gelitirmilerdir.
IQ zeknn standartlatrlm saysal bir lmyd. Ayr ayr
yrtlen iki eit IQ testi gnmzde yaygn olarak kullanlmaktadr: StanfordBinet lei ve Wechsler lei.
StanfordBinet Zek lei Eski bir devlet okulu yneticisi olan Stanford niversitesinden Lewis Terman, Binetin
zek ya: Binetin zek lmnde, bir ocuun entelektel olarak gsterdii performans ya , normal ocuklarn belirli bir puana ulat
ortalama ya cinsinden ifade edilir.
kronolojik ya: Kiinin doumundan itibaren geen yllarn ya da aylarn
says
zek katsays (IQ): Standartlatrlm zek testlerinden elde edilen bir
indeks; en bata kiinin zek yann kronolojik yana blnp 100
ile arplmasyla bulunurdu; imdi dorudan IQ test puan olarak
hesaplanr.
Zek lm
275
TABLO 9.1
Kelime Bilgisi
Teste giren kii desenli bloklaru kullanarak testi yapan kiinin gsterdii ekilleri ortaya ukarmaya aluur.
Resim Tamamlama
Teste giren kii bir resmi inceleyerek neyin eksik olduunu syler. (rnein, yelesi olmayan bir at)
u numaralaru tekrarlayunuz: 3 2 7 5 9.
Aritmetik
Sinema biletine 8,5 TL verdiyseniz ve 2,75 TL de patlamu musura verdiyseniz , 20 TLden ne kadar paranuz
kalur?
leme Hz lei
Sembol Arama
Teste giren kii uzun bir sembol listesinde ( gibi sembollerden hangisinin
yer alduunu belirlemeye aluur.
ptal Etme
Teste giren kii grsel grntlere bakar ve denetleyen kiinin talimatlarunu yerine getirir.
(rnein, Her mavi karenin ve yeil genin iinden bir doru izin).
Entelektel Geliim Bozukluu ve renme Bozukluklar 18 yan altndaki kiiler, bir zek testindeki ortalamann hemen hemen iki standart sapma altnda geerli IQ
puanlar aldklarnda, entelektel geliim bozukluu snflandrmas iin bir kriteri salyorlar demektir. WAIS iin bu
ZEKANIN U NOKTALARI
IQ puanlar artk zek yann kronolojik yaa blnmesiyle
bulunmuyor. Bugn teste girseydiniz, puannz yatnz dier
insanlarn puanyla dorudan karlatrlr ve onlarn puanna
eklenirdi. 100 puanlk bir IQ ortalamadr ve yatnzdakilerin
276
EKL 9.1
Zek Testi
ok
nsanlarn says
Yksek ortalama
Dk ortalama
Zihinsel engelli tans
iin zek katsays aral
Ortalama
Birka
0
10
25
40
55
70
85
100
115
130
145
160
175
190
IQ
EKL 9.2
IQ puanlaru, 100 puan nfusun ortalamasu olacak ekilde normlanur (100n altunda puan alan
insan kadar 100n stnde puan alan insan). 85-115 arasundaki puanlar ortalama olarak kabul edilir. 130un stndeki puanlar kiinin stn zeklu olduunu gsterebilir ve 70in altundaki puanlar
entelektel geliim bozukluu tehisi konmasunda etkili olur.
kriteri 70 puanlk bir IQ salar. Ancak, Tablo 9.2de gsterildii gibi, kiinin entelektel geliim bozukluuna sahip
saylabilmesi iin, kavramsal, sosyal becerilerde ve uyum
Entelektel Geliim
Bozukluunun Tehisi
TABLO 9.2
becerileri gibi uyumsalc davranlarda kstllk gstermesi gerekir. (Amerikan Mental Retardasyon Birlii, 2002, s.
73). lk zamanlarda mental retardasyon terimi IQlar 70-75
aras ve altnda olan insanlar tanmlamak iin kullanlmtr. Ancak, tanmn uyumsalc davran kapsayacak biimde
anlam genilemesine uramas, entelektel yetersizliin daha
doru bir terim olmasna neden olmutur (Schalock ve ark.,
2007). Klinisyenler kiilere entelektel geliim bozukluu tehisi koyduklarnda, kiilerin uyum becerilerinde ne gibi kstlamalara sahip olduklarn anlamaya alyorlar. nsanlar
yalnzca IQya dayanarak snflandrmaktansa, ada ama
kiilere ihtiyalaryla eleen evresel ve sosyal destei salamaktr.
Entelektel geliim bozukluu bir takm genetik ve evresel etkenlere bal geliebilir. rnein Down sendromlu (21.
Kromozomdaki fazladan genetik materyalden kaynaklanan
bir hastalk) kiiler genellikle dk IQya sahiptir. Fenilketonre (PKU) olarak da bilinen dier bir genetik hastaln
da IQ zerinde olumsuz etkisi vardr (Gassi ve ark., 2005).
Ancak, bebeklik dneminde tehis konmusa, insanlar zel
bir diyetle PKUnun olumsuz etkilerini kontrol edebilirler.
Aile aratrmalar, genetik kaltmn yalnzca eski deyile hafif
retardasyon aralnda nemli bir rol olduunu gsteriyor
(bkz. ekil 9.2) (Plomin ve Spinath, 2004). Retardaysonun
daha ciddi trlerinin, kiinin kaltmsal olmayan geliimindeki kendiliinden ortaya kan genetik anormaliteler nedeniyle ortaya kt anlalyor. Entelektel geliim bozukluklar iin en kritik dnem doum ncesi dnemdir. Kzamkk
ve frengi gibi hastalklar geiren hamile kadnlarn entelektel
olarak yetersiz ocuklar dourma riski vardr. Buna ek olarak,
zellikle hamileliin ilk haftalarnda alkol ya da dier uyuturucular kullanan hamile kadnlar bilisel eksiklie sahip
ocuklar dourma ihtimalini artrrlar. (Bennett ve ark., 2008;
Huizink ve Mulder, 2006).
Tarihe baktmzda, entelektel geliim bozukluuna
sahip insanlarn, eitilebildikleri lde neredeyse tamamen
farkl kurumlarda eitildiini gryoruz. Ancak, bu ayr programlarn pek etkili olmad ortaya ktndan, Amerikan
hkmeti, geliim bozukluuna sahip rencilerin de mmkn
Zek lm
277
stn Zekllk Kiiler 130dan fazla IQya sahip olduklarnda stn zekl olarak tanmlanabilirler. Ancak, entelektel
geliim bozukluu tanmnda olduu gibi, aratrmaclar stn
zeknn yalnzca IQ tarafndan belirlenmediini ileri srmtr. rnein, Joseph Renzulli (2005), stn zekll beceri,
yaratclk ve grev sorumluluu boyutlarnda tanmlayan
zellik kmesine sahip stn zekll savunmutur (bkz
ekil 9.3). Bu gre gre, kiiler ortalamann st IQ ile yetenekli saylabilirler ancak bu onlarn daha stn olduu anlamna gelmez. Bu kiiler ayrca stn yaratclk ve belirli problemlere ya da performans alanlarna kar yksek sorumluluk
gstermelidirler. stn zeklln genileyen tanm insanlarn
neden genelde akademik spektrumda stn olmadklarn aklyor (Winner, 2000). Beceriler, yaratclk ve grev sorumluluu rnein szel ve matematik alannda farkllk gsterebilir.
stn zekl ocuklarn genel zellikleri nelerdir?
stn zekl ocuklar iin resmi aratrmalar 1921de Lewis
Termann (1925) okul nfusunun en iyi yzde birlik test puan
alm 1.500den fazla erkek ve kz ocuk zerinde uzun sreli
bir alma balatmasyla ortaya kt. Bu kiiler 80li yalarna
kadar izlendiler (Holahan ve Sears, 1995). Terman ve ondan
sonra gelenler bu ocuklarn hayatlar boyunca ne ekilde baarl olduklarn grmek istediler. Termann sorduu sorular
aratrma gndemini belirlemeye devam etti. rnein, Terman
stn zekl ocuklarn sosyal ve duygusal uyum salamada
sorun yaad mitini aratrd. Ancak bu mitin doru olmad
sonucuna vard: Terman rneinin dier daha az stn zekl
akranlarndan daha kolay uyum saladn kefetti. Ancak,
ada aratrmalar stn zekl ocuklarn akranlarndan daha
ie dnk, ie ynelik olduunu ortaya koydu (bkz. s. 410) (Sak,
2004). Bu ie dnklk, ksmen renme bozukluunu tanmlamaya yardmc olan stn zekll destekler. Yine de stn
zekl ocuklar okul aktivitelerine makul derecede katlm salyorlar. rnein stn zekllarn yaz programna katlan 130
278
Pbj\b
fikXcXdX
bXY`c`p\k`
PXiXkZcb
>i\mjfildclcll
EKL 9.3
Zek Teorileri
imdiye kadar, zeknn nasl llebileceini grdk. imdi
kendinize u soruyu sorabilirsiniz: Bu testler zek kelimesiyle
anlatlmak istenen her eyi kapsyor mu? Bu testler kendi
zeknz oluturan tm becerilerinizi kapsyor mu? Bu sorular
hakknda dnmenize yardmc olmak iin, imdi zek teorilerini gzden geireceiz. Her teoriyle ilgili yazy okuduunuzda, kendinize bu teorileri destekleyenlerin IQyu rahata
zek lt olarak kullanp kullanmayacan sorun.
EKL 9.4
Dzlemleri
Cattellden beri birok psikolog zek alglarn genilettiler ve bu alglarna geleneksel IQ testi performansndan ok
daha fazlasn kattlar. imdi IQnun tesine geen iki eit
teoriyi inceleyeceiz.
STERNBERGN L
ZEKA TEORS
Robert Sternberg (1999, zeknn genel teorisinin bir paras olarak, problem zmede bilisel ilemin nemini vurgulamtr. Sternberg paradan oluan, l teorinin ana
hatlarn izmitir. Analitik, yaratc ve pratik olmak zere,
verimlilik performansn betimlemenin farkl yollarn temsil
eden zek tipi vardr.
Analitik zek, insanlarn hayattaki benzer birok grevde
kulland ileme becerisi iin gerekli temel bilgiyi salar. Bu
tip zek dnmenin ve problem zmenin altnda yatan bileenlerle, ya da zihinsel ilemlerle tanmlanr. Sternberg bilgi
ilemenin merkezinde bulunan tip bileen tanmlamtr:
(1) yeni gerekler renmek iin, bilgi edinme bileeni, (2)
problem zme stratejileri ve teknikleri iin, performans bileeni; ve (3) baarya doru geliimi gzlemlemek ve strateji
semek iin, bilitesi bileen. Analitik zeknz altrmak
iin, 280. sayfada Tablo 9.3teki altrmay denemenizi istiyoruz.
Zek Teorileri
279
TABLO 9.3
280
becerisi
Duygular anlama-analiz etme ve duygusal bilgiyi etkili
Zek Teorileri
281
TABLE 9.4
Zek
Son Durum
Ana Bileenler
Mantksalmatematik
Bilim adam
Matematiki
Dilsel
air
Gazeteci
Seslere, ritimlere ve kelime anlamlarna duyulan hassasiyet; dilin ilevlerine duyulan ilgi
Doa Zeks
Biyolog
evreci
Mzikal
Besteci
Kemanc
Uzamsal
Denizci
Heykeltra
Bedensel kinestetik
Dans
Sporcu
Kiiler aras
Terapist
Sat grevlisi
Kiiye ait
Howard Gardnern Zihnin erevelerinden. Telif hakk 1983 Basic Books. Perseus Books Group yesi Basic Booksun izniyle tekrar baslmtr.
ELETREL DNME
Duygusal zek ve gnlk yaamdaki mutluluk arasundaki ilikiyi inceleyen alumalaru gz nne alduunuzda, katulumcularun patronlarundan onlarun baaru lmlerini
almak neden nemlidir?
282
Zeknn Politikas
ada zek anlaylarnn bireyin zeksn IQ testinden alnan puanla balantlandrlmasna kar ktn renmitik.
Durum byleyken bile, IQ testleri Bat toplumlarnda en sk
kullanlan zek lt olmaya devam etmektedir. IQ testlerinin tekrarlanma skl ve IQ puanlarnn elverililii farkl
gruplar ortalama IQ seviyelerine gre karlatrmay kolaylatryor. Amerikada, bu tarz etnik ve rk grup karlatrmalar, aznlkta topluluklarn bireylerinin kaltsal aalklarnn
kant olarak ska kullanlmtr. IQ testleri sonularnn belli
gruplarn szmona zihinsel geriliklerini gstermek iin kullanlmasnn tarihini ksaca inceleyeceiz. Daha sonra, zeknn
doasna, beslenmesine ve IQ testlerindeki performanslarn
gncel kantlarna bakacaz. Bunun, gmenlik kotalaryla
eitim kaynaklarn belirlemede ve grup IQsunu yorumlamada
dayanak olarak kullanlan daha birok baka konu yznden,
psikolojide politik adan en istikrarsz konulardan biri olduunu greceksiniz.
GRUP KARILATIRMALARININ
TARH
1900lerin banda, psikolog Henry Goddard, tm gmeler ve
zihinsel zr bulunanlar arasnda seilmi kiiler zerinde
zihinsel testler yaplmasn savunmutur. Byle grler, belirli
gmen topluluklarnn lkeye kabullerine kar dmanca ve
milliyeti bir havann olumasna katkda bulunmu olabilirler
(Zenderland, 1998). Dorusu, Amerikan Millet Meclisi, 1924te
New York Limanndaki Ellis Adasna ulaan gmenlerin
zek testlerine tabii tutulmalarnn ulusal bir ilke haline getiren Gmen Kstlama Yasasn onaylamt. Birok Yahudi,
talyan Rus ve dier lkelerden gelen gmenler, IQ testleri
sonucunda moron olarak snflandrlmt. Baz psikologlar bu istatistik bulgularn, Gney ve Dou Avrupadan gelen
gmelerin genetik olarak Kuzey ve Bat Avrupal cesur rklara kyasla aa olduuna kant olarak yorumlamlardr (bkz.
Ruch, 1937). Ancak, bu aa topluluklar henz yeni gm
olduklarndan, IQ testlerinde kullanlan egemen dil ve kltre
aina deildi (Gelecek on yllar ierisinde IQ testlerindeki topluluklara bal farkllklar tamamen yok olmasna ramen, rkla
aktarlan zihinsel farkllklara dair teoriler hl geerliini srdrmektedir).
Goddard (1917) ve bakalar tarafndan gelitirilen genetik aalk fikri, Afrikal Amerikallar ve dier etnik aznlklarn beyaz ounluktan az puan almasyla sonulanan I. Dnya
Sava Ordusu zek testlerini destekledi. Daha nce rendiimiz zere Amerikadaki IQ testi uygulamalarnn savunan
Louis Terman, toplanmasna katkda bulunduu ABDdeki
etnik aznlklar zerindeki bu bilimsel olmayan veriyi yle
yorumlamtr:
Donukluklar rka bal gzkyor... u anda toplumu,
oalmalarna izin vermemeye ikna edecek olanak yoksa
da, jenik adan bakldnda allmadk ekilde retken
oalmalarnn ciddi bir sorun oluturmaktadr. (Terman,
1916, ss. 9192)
simler deise de, sorun deimiyor. Bugnn
Amerikasnda, Afrikal Amerikallar ve Latin kkenliler orta-
KALITIM VE IQ
Aratrmaclar zeknn ne lde genetik olarak belirlediinin
bilgisine nasl ulaabilir? Bu soruya getirilebilecek her cevap,
aratrmaclarn zek belirtisi olarak bir lt semesini gerektirir. Dolaysyla bu soru, soyut olarak zeknn kaltmdan
etkilenip etkilenmediinden ok, IQnun aile aalar ierisinde
benzerlik gsterip gstermedii sorusuna dnr. Bu daha
snrlandrlm soruya cevap verebilmek iin aratrmaclar
paylalan genler ve evrenin etkilerini birbirinden ayrmaldr.
Yntemlerden biri tek yumurta ve ift yumurta ikizleriyle dier
genetik rtme derecelerindeki akrabalardaki ilevleri karlatrmaktr. Sayfa 284teki ekil 9.5, bireylerin IQ puanlarn,
genetik akrabalk seviyeleri temelinde gstermektedir (Plomin
ve Petrill, 1997). Grld gibi, genetik benzerlik artka IQ
seviyesindeki benzerlik de artar (Bu verilerde evrenin etkilerinin birlikte bym olanlar arasnda daha fazla IQ benzerlikleri ortaya kardn belirtmek gerekir).
Aratrmaclar, bu tarz sonular IQnun kaltsalln tahmin etmede kullanr. Zek gibi belirli bir zelliin kaltsallk
kaltsallk tahmini: Belirli bir kiisel zelliin veya davrann kaltsallk
derecesinin istatistiksel bir tahmini, genetik benzerlikleri deien
bireyler arasndaki benzerlikleri ile deerlendirilir.
Zeknun Politikasu
283
Genetik
yaknlk
Paylalan
aile ortam
ayn
farkl
.5
ayn
.5
ayn
.5
ayn
.5
farkl
.5
farkl
.5
farkl
Kardeler, evlatlk
ayn
Ebeveyn/ocuk, evlatlk
ayn
EKL 9.5
0.2
Korelasyonlar
0.4
0.6
0.8
IQ ve Genetik likisi
ekilde, birlikte (aynu ev ortamunda) ve ayru (farklu ev ortamlarunda) bym ift ve tek
yumurta ikizlerinin IQ puanlaru arasundaki iliki gsterilmektedir. Karulaturma amacuyla, aynu
zamanda kuz ve erkek kardeler, ebeveynlerle z ve vey evlatlara ait bilgilerde dahil edilmitir. Bu bilgiler hem genetik (genetik yakunluk altundaki sayular genetik malzeme rtmesini
belirtir) hem de evresel faktrlerin nemini kanutlar. rnein, tek yumurta ikizlerinin, ift
yumurta ikizlerine kuyasla daha yksek IQ benzerlikleri gstermeleri genetik etkinin sonucudur. Ancak, her iki trden ikizler birlikte bydklerinde daha fazla benzerlik gsterir, bu da
evresel bir faktrdr.
Intelligence, 24, R. Plomin ve S. A. Petrill, Genetics and Intelligence: Whats New? ss. 5377, copyright
1997den Elsevierin izniyle aluntulanmutur.
tahmini, genetik faktrlere balanabilecek o zellie dair testlerin puanlarnn deikenlik oranlarna dayanr. Tahmin, belirli
bir nfustan (rnein okul rencileri ya da psikiyatri hastalar) elde edilen test sonularnn farkllklarnn hesaplanmas
ve toplam farklln ne kadarnn genetik ve kaltsal faktrlere
bal olduunun tanmlanmasyla bulunur. Bu, farkl genetik
rtme derecelerinden bireylerin karlatrlmasyla yaplr. IQnun kaltsall zerine aratrmalar yeniden gzden
geiren aratrmaclar, IQ puanlarndaki farkllklarn yaklak
yzde ellilik bir ksmnn genetik yapdan kaynakland sonucuna varmlardr (Grigorenko, 2000).
Daha ilgin bir bulgu, kaltsalln yaam sresince artt
sonucudur. Bu art belgelemek iin, aratrmaclar ikizlerin
IQlarn yllar iinde defalarca lmtr. Tamamlanmas 13
yl alan bir aratrmaya bir gz atalm.
Aratrmaclardan oluan bir takm, almalarna be
yandaki 209 ift ikiz zerinde balad (Hoekstra ve ark.,
2007). ocuklar, be yalarndayken szl ve szsz IQ
tahminleri salayan IQ testlerine tabii tutuldular. Aratrmaclar ikizlerin IQlarn 7, 10, 12 ve 18 yalarnda tekrar
ltler. Aratrma sresinde baz ikizlerin, aratrmadan
ayrldklarn duymak sizi artmayacaktr. Ancak aratr-
284
EVRELER VE IQ
Nobel dll kimyacu Marie Curieyi kuzlaru Irene (solda) ve
Eve (sada) ile. Irene de annesi gibi kimya alanunda Nobel
dl aldu. Eve ise nl bir yazar oldu. Bu gibi aileler,
neden araturmacularu kalutum ve evrenin IQ zerindeki
etkilerini anlamaya tevik ediyor?
2002ye kadar geen otuz ylda bu farkn 4-9 puan kadar kapandn tahmin ediyor (Dickens ve Flynn, 2006). Farkn kapanmas, her ne kadar evresel etkilere iaret etse de, sregelen
fark birok insann rklar arasnda kapatlamaz genetik farkllklar olduunu ne srmesine neden olmutur (Hernnstein
ve Murray, 1994). Ancak, IQ nemli lde kaltsal olduu
halde, bu farkllk daha az puanl topluluklarn genetik olarak
aalk olduunu mu gsterir? Cevap, hayr. Kaltsallk belirli
bir topluluun iinde bir tahmine dayanr. Tarafsz bir testteki
farkllklar ne kadar byk olursa olsun, topluluklar arasndaki
farkllar gstermek iin kullanlamazlar.
Kaltm tahminleri, belirli bir bireyler topluluunun ortalamasna aittir. rnein, boy iin kaltsallk tahminleri olduka
yksektir -0.93 ile 0.96 arasnda- (Silventoinen ve ark., 2006).
Yine de, boyunuzun ne kadarnn genetik etkenler tarafndan
belirlendiini bilemezsiniz. Ayns IQ iin de geerlidir; yksek
kaltsallk tahminlerine ramen bir bireyin IQsuna zel genetik
katklar ya da topluluklara zg IQ seviyelerini belirleyemeyiz.
Belirli rk ve etnik topluluklarn IQ testlerindeki puanlarnn
bir dierinden az olmas, gruplarn IQ kaltsallk tahminlerinin yksek hesaplanm olmasna ramen, bu gruplar arasndaki farkn genetik olduu anlamna gelmez (Hunt ve Carlson,
2007).
Tartmal baka bir konu ise rk kavramnn kendisidir.
nsanlar genetik bir IQ farkndan bahsederken, genetik analizlerin rklar arasnda belirgin farkllklar ortaya koyduu varsaymyla yola karlar. IQ zerine alan aratrmaclar rkn
hem biyolojik, hem de sosyal bir yap olduunu kabul ederler. rnein, Amerika Birleik Devletlerindeki yaygn sosyal
eilim, atalar Afrikal olan insanlar siyah olarak adlandr-
Zeknun Politikasu
285
ocuklarun grd kiisel ilgi zeklarunu etkileyebilir. Soldaki resimde gsterilen, 1940larun
Tennesseesinin ayru ama eit sunuflarunda Afrikalu Amerikalu rencilere az ilgi gsteriliyordu.
Buna karun, sada gsterilen anne, ocuuna youn bir ilgi gstermekte. Bu tr evrelerin IQ
zerindeki etkileri nasuldur?
286
1962de MichiganYpsilantideki High/Scope Perry anaokulunda balatlan bir program ele alalm (Schweinhart,
2004). Program 3-4 yalarndaki dk gelirli ve ayn zamanda
okulda baarl olamama tehlikesi tayan Afrikal Amerikal
ocuklar zerinde younlayordu. High/Scope Perry Program
Babalarn IQ ortalamas
Erkek ocuklarn IQ ortalamas
(En yksek)
1
Sosyal snf
2
3
4
(En dk)
80
85
90
95
100
105
110
115
IQ
Program Grubu
Programa Bakcmapae Grug
%0
% 20
% 40
% 60
00 m\ jk @H , pXe[X
Eormac
c`j\[\e m\que
Pc[a 40 b`e [ocar m\
jk g\c`r 40 pae[a
% 80
% 100
Zeknun Politikasu
287
48
Birinci
46
binci
44
42
40
38
36
34
32
30
KXejXcfcdXpXe
EKL 9.8
KXejXc
Stereotip Tehdidi
288
psikolojik stres tepkisi retir (bu tr 12. Blmde anlatacaz.). kinci olarak, stereotip tehdidi insanlarn daha dikkatli
ve daha az yaratc cevaplar vermesi gibi kendi performanslarn ok yakndan denetlemelerine yol aar. Son olarak, insanlar stereotip tehdidini deneyimlerken, zihinsel olanakalarn
olumsuz duygu ve dncelerini bask altnda tutacak ekilde
zorlarlar. 7. Blmde grdnz ileyen bellei hatrlayn.
Stereotip tehdidinin kesin etkisi testi zen kiilerin ileyen
bellek kaynaklarn -onlar eldeki sorunlar daha az zebilir
hale getirerek- bastrmasdr.
Zek ve kltrle ilgili son bir fikir. Amerika Birleik
Devletleri, genel olarak ele alndnda, genetik aklamalar
ve bireysel farkllklar asndan kltrel n yarg sergiler.
Harold Stevenson ve alma arkadalar (1993) senelerce,
inli, Japon ve ABDli ocuklarn matematikteki baarlarn
takip ettiler. 1980de, Asyal ocuklar ortalamada A.B.Dlilere
kyasla daha iyi bir performans gsterdiler. 1990, fark sabitti:
inli ocuklarn yalnzca % 4.1i ve Japon okcuklarn
% 10.3 .... ortalama bir Amerikal ocuk kadar dk performans gsterdi (s. 54). Asyal ocuklar genetik olarak matematik yetileri konusunda daha m stnler? Amerikadaki
insanlar bu soruya evet yant verme eilimdeler. Stevenson ve arkadalar Asyal ve Amerikal ocuklara, retmenlere, anne-babalar ok almakla, doutan gelen zeky
karlatrmalarn sylediklerinde, Asyallar ok almann
nemini vurguladlar. Amerikallarn cevabysa doutan
gelen yetiler oldu. Bu bak asnn, Amerikallar Asyallarn
genetik olarak matematikte daha iyi olduuna nasl inandrdn grebiliyor musunuz? Bu tr dncelerin, kamu politikasna benzer etkileri vardr - Amerikalar matematik konusunda yetenekli deilse, matematik eitimine ne kadar para
harcanmaldr?- aratrmalar zihinsel performansa ilikin
olarak nelerin deiip deiemeyeceini akla kavuturacak
ekilde titizlikle incelemek nemlidir.
ELETREL DNME
Yaratclk
Zek ve deerlendirilmesi alanna gemeden nce, yaratclk konusuna geri dnelim. Yaratclk, bireyin yeniliki ve
(B)
(A)
EKL 9.9
Kuramsal fotoraf dersi devi: Bir aacun ekebileceiniz en iyi fotorafunu ekin.
(A) Yaratucu olmayan bir cevap; (B) Yaratucu bir cevap
oluturulduklar durumlara uygun rn veya fikirler yaratabilme yetisidir (Sternberg ve Lubart, 1999). Tekerlein icadn
dnn. Bu alt yenilikiydi, nk bilinmeyen mucidinden
nce kimse dnen objelerin kullanln grmemiti. Uygundu
nk yeni cismin nasl kullanlaca ok akt. Uygunluk
olmadan, yeni fikir ve nesneler genellikle alakasz veya tuhaf
bulunurlar.
Yaratclk konusunu zek blmnde ele almamzn
nedeni, birok insann ikisi arasnda gl bir iliki olduuna
inanmasdr. Durumun gerekte bu olup olmadn anlayabilmek iin, ncelikle yaratcl test edebilmeli, sonra yaratclk ve zek arasndaki ba incelemeliyiz. Dolaysyla ncelikle
nesnelerin ve fikirlerin yaratclna karar verme yntemlerini
inceleyip, daha sonra zekyla ilikisine bakacaz. Daha sonra,
allmn dnda yaratcla bakacaz ve yaratclkla delilik
arasndaki ilikiyi deerlendireceiz. Allmn dnda yaratc
yetiler gsteren insanlardan neler renebileceimizi greceiz.
YARATICILIIN DEERLENDRLMES
VE ZEKYLA LGS
nsanlar (grece) daha yetenekli veya yeteneksiz olarak nasl
deerlendirirsiniz? Aratrmaclar hem aykr hem de yaknsak dnmeyi len iler kullanmlardr (Nielsen ve ark.,
2008; Runco, 2007). Birok yaklam, sorunlara allmam ve
eitli dnceler sunma yetisi olarak tanmlanabilecek aykr
dnme zerine younlar. Aykr dnmeyi test eden sorular testi zenlere akc (abuk) ve esnek dnme olana salar
(Torrance, 1974; Wallach ve Kogan, 1965):
Aklnza gelen btn kare nesneleri syleyin.
3 dakika ierisinde beyaz ve yenilebilir eylerin yapabildi-
Yaknsak dnce bir sorunu zmek iin farkl kaynaklar bir araya getirebilme yetisine denir. Farkl bilgileri yeni
zmler yaratacak ekilde bir araya getirebilen kiileri yaratc olarak nitelendiririz. Yaknsak dnce zerinden almak
iin aratrmaclarn kulland testlerden biri uzak ilikilendirme testidir. Testi zenlerden dier kelimeleri birletirecek
bir kelime bulmalar istenir (Bowden ve Beeman, 2003):
Bu kelimenin de ilikilendirilebilecei kelime nedir?
Yaratuculuk
289
YARATICILIIN U NOKTALARI
Yaratclk deerendirmelerin neredeyse lein en st noktasndan bile yukarda sonularla kan bireyler vardr. Byle
birinin adn sylemeniz istendiinde aklnza ilk kim geliyor?
Cevabnzn kendi uzmanlk ve ilgi alanlarnza gre deimesi muhtemeldir. Psikologlar Sigmund Freudu ne srebilirler. Sanat, mzik veya dansla ilgilenenler, Pablo Picasso,
Igor Stravinsky ya da Martha Graham diyebilirler. Bu birelerin gemilerinde ya da kiiliklerinde u noktalarda yaratcln tahmin unsuru olabilecek ortaklklar yakalamak mmkn
mdr? Howard Gardner (1993); Freud, Picasso, Stravinsky ve
Grahamn da iinde bulunduu, u snrlardaki yeteneklerinin
daha nce bahsettiimiz sekiz tr zekyla ilgisi olan bireylerden bir seki yapmtr. Gardnerin analizleri, E.C. adn verdii
rnek yaratcnn hayat deneyimlerinin portresini ortaya koymasna yardmc olmutur:
E.C. kendisine kefedilmemi sular vadeden bir alma
alan ya da zel ilgi alan bulur. Bu heyecan dolu bir andr.
E.C. bu noktada arkadalarnda soyutlanr, kendi bana
almak zorundadr. Kendisini bile anlamakta glk ektii bir dnm noktasnn eiindedir. E.C. bu ok
nemli noktada, ilgin bir ekilde yoluna devam edebilmek
290
Deerlendirme ve Toplum
Psikolojik deerlendirmenin temel amac, insanlarn deerlendirmelerini deer bienin yarglarndan olabildiince bamsz
yapabilmektir. Bu amaca, retmenlerin, iverenlerin ve deer
bien dierlerinin znel yarglarnn yerine zenle oluturulmu
eletirel deerlendirmeye ak nesnel ltler koyarak ulalr.
Alfred Binetin nc yaptn motive eden ama bu olmutur.
Binet ve dierleri, testlerin toplumu demokratikletireceini ve
cinsiyeti, milliyet, ncl ve grne dayal keyfi ltlere dayal
deerlendirmeleri azaltacan umdular. Ancak, psikolojinin
baka hibir alan deerlendirme kadar tartmal olmamtr.
Tartmann merkezinde etik kayg, teste dayal kararn adillii, eitimi deerlendirmede testlerin kullanll ve bireyleri
kategorize etmede puan etiketlerinin kullanlmas olmutur.
Testlerin adilliinden kayg eden eletirmenler, teste tabi
tutulan bazlar iin kayp ve sonularn dierlerinden daha
fazla olabileceini ne srmlerdir (Helms, 2006). rnein,
aznlk gruplarnn daha az puan aldklar testlerde bu gruplarn kayb, baz ilere alnmamak gibi byk olmutur. Bazen
aznlklarn puanlar testlerin uygun olmayan standartlardan
dolay dktr. Aratrmaclar, bu konular ele almak iin,
bilisel ve bilisel olamayan becerilerin deerlendirme srasn
birletiren alan setikleri yntemleri zerine almlardr
(De Cortece ve ark., 2007). Ama, test puanlarndaki grup
farkllklarnn farknda olan birleik ltler ile iteki baary tahmin etmektir.
kinci etik kayg, testlerin rencileri sadece deerlendirmemesi ayn zamanda eitime biim vermekte rol oynamasdr. Okul sistemlerinin kalitesi ve retmenlerin yeterlilii sk
sk, rencilerinin puanlar ve standart baar testleri zerinden
deerlendirilir (Crocco ve Costigan, 2007). Vergi yoluyla okullara yaplan yerel destek ve remenlerin kiisel maalar bile
test puanlarn etkileyebilir. Test puanlaryla gelen fazla katk
hileye yol aabilir. rnein, almalardan birinde Chicagoda
standart test paunlar tespit etmitir. Aratrmaclar snflarn
en az % 4-5inde retmen ve eitmenlerin kopya verdiine
dair ciddi durumlar tahmin etmilerdir (Jacob ve Levitt, 2003).
Maryland, Potomacda bir ilkokul mdr, bir ok beinci snf
rencisine puannn artrmas iin ekstra zaman ve ikinci ans
gibi bir ok yardmda bulunulduuna dair bir ok gl kant
ortaya knca iinden ayrlmtr (Thomas ve Wingert, 2000).
Okula kar kantlar ocuklarn kendilerinden gelmitir. 10
yandaki renciler, anne-babalarna kopya ekmelerine izin
verildiini sylemitir: Yetikinlerin neden kopya ekmeleri
konusunda srar ettiklerini merak etmilerdir. Bu tr durumlar, test puanlarnn eitimden daha fazla nemsenmesinin ne
kadar zararl olduunu gzler nne serer.
nc, kayg, test sonularnn insanlar statlerine deitirilemez etiketler vermesidir. nsanlar, sanki puanlar alnlarna yazlm gibi sk sk kendilerini 110 IQlu ya da B rencisi
olarak dnler. Bu tr etiketlemeler, insanlar zihinsel ve kiisel zelliklerin sabit ve deimez olduunu dnegeldiklerinde
ilerlemelerine engel olabilir- hayattaki yerlerini deitiremeyeceklerini sanabilirler. Olumsuz deerlendirilmi olanlar iin
puanlar, kendi kendini harekete geme konusunda snrlamaya
mahkum ederek z yeterlilik hislerini azaltp, stesinden gelme
konusunda hevesli olduklar sorunlar snrlandrabilir. Gruptaki IQ zayfl konusundaki beyanlarn hain sonularndan
biri de budur. Toplumda bir ekilde kk drlm olanlar
uzmalarn onlar hakknda sylediklerine inanarak hayatlarn
gelitirmede okul ve eitimi birer ara olarak grmekten vazgeebilirler.
Okullar yksek puanlar ve standart testler iin dllendirildiinde, retmenler test zme becerilerine mi yoksa daha
geni renim amalaruna mu ncelik verir?
Deerlendirme ve Toplum
291
Yaamnzda Psikoloji
NASIL DAHA YARATICI OLABLRSNZ?
Araturmacular yaratuculuu ltnde,
bazu insanlar dierlerine kuyasla daha
fazla yaratuculuk gsterir (Runco,
2007). Ancak bu insanlarun daha
yaratucu olamayacau anlamuna gelmez. Aslunda, araturmacular ieriin
insanlarun yaratucu rnlerinin kalitesi
zerindeki etkilerini auklamaya balamutur. Araturmacularun insanlaru daha
yaratucu yaptuunu kefettii etkiyi
auklayacauz. Her bir proje hakkundaki
auklamayu okurken, bunlaru gnlk
hayatunuza nasul uygulayabileceinizi
dnn.
lk alumada, araturmacular
rencilerin yaratuculuklarunda ok
kltrl deneyimlerin olumlu etkilerini aukladular (Leung ve ark.,2008).
Baka kltrlerle iletiimin insanlara
tanunmayan kaynaklar ve mekanlardan gelen fikirleri gelitirmede ve
farklu kltrlerden grnrde uyumayan fikirleri sentezlemede deneyim kazandurduunu buldular (s. 173).
Fakat, kltrn etkisini auklamak iin,
araturmacular deneyin katulumcularunu
baka lkelere yollamadular. Bunun
yerine, her birine 45 dakikaluk bir
slayt gsterisinin farklu versiyonlarunu
izlettiler. Versiyonlardan biri, (katulumcularun aina olmaduklaru) in kltrne
younlauyordu. Dieri ise, Amerikan
ve in kltrlerini bir arada sunuyordu. Her slayt gsterisinden sonra,
katulumculardan Sindrella yksnn
yaratucu bir versiyonunu yazmalaru
Bu blmde, zek ve yaratcl nemli zelliklerine yeniden baktk. Aratrmaclarn bu kavramlar insan performansnn nemli zelliklerinin fark edecek ekilde nasl yeniden
tanmladklarn rendiniz. IQ lmlerinin neden tartmal
olduunu da grdnz. Belirli insanlar ve gruplarn yetileri
hakknda yarglarda bulunmadan once, testleri yapld daha
geni balamlar dikkate alnmaldr.
292
Zeknn Politikas
Zeknn lm
Yaratclk
Yaratclk, genellikle aykr ve yaknsak dnme testleriyle
Zek Teorileri
IQnun psikometrik analizleri akkan ve kristallemi zel-
likte zeklar gibi bir ok temel yetinin IQya katkda bulunduunu ne srer.
ada kuramlar, zeky geni bir biimde insanlarn karlat sorunlar zmede kulland zek ve yetileri ele
alarak zeky ler ve anlar.
Sternberg zeknn analitik, yaratc ve pratik zelliklerini
birbirinden ayrr.
Gardner IQ lmlerini kapsayan ve bu lmlerin tesine
giden sekiz zek tr belirler. Son aratrmalar duygusal
zek zerine younlar.
deerlendirilir.
U snrlarda yaratc insanlar risk alrlar, hazrlanrlar ve
lm ve Toplum
Anlk performansn tahmin unsuru ve gstergesi olarak
laugh (glmek)
tempt (akl elmek)
short (ksa)
knight (valye)
write (yazmak)
ANAHTAR TERMLER
akc zek (s. 279)
aykr dnme (s. 289)
iki-yar gvenirlii (s. 272)
duygusal zek (s. 282)
entelektel geliim bozukluklar (s. 276)
formel deerledirme (s. 272)
ierik geerlii (s. 273)
igr (s. 289)
i tutarllk (s. 272)
kaltsallk tahimi (s. 283)
293
294
Yazl Sorular
1. Howard Gradnerin oklu zek teorisinin amacu nedir?
2. Avantaj programu ve dier mdehale programlaru
evrenin IQ zerindeki etkilerini nasul auklar?
3. Zihinsel hastaluklarla yaratuculuk arasunda nedensel iliki
kurmak neden zordur?
295
296
AKTVTELER
1. Yemek yapmak, beyzbol, ahap iilii, dans etmek ya
da seyahat gibi zel bir ilgi alanunuzu ele alun. Bu alandaki yetenek ve bilgiyi len soru ve grevler ieren bir
test hazurlayun. Bu testin geerliini nasul salardunuz?
2. Zeknun gelitirilebilme olasuluunu ele alun. Zeknuzu
gelitirmek iin bir yulluk bir plan hazurlayun. Planunuzun
en nemli unsurlaru neler olurdu? Aynu planun bakalaru
iinde aynu derecede yeterli olur muydu?
3. Bir ilkokul retmeniyle, farklu retme koullaru altunda
rencilerin zihinsel geliimleriyle ilgili deneyimlerini
konuun. retmen rencilerinin ileri derece
ortalama ve ortalama altu olarak deerlendirileceini bildii standart testler zecekleri test iin
retme ynteminin iyi bir fikir olduunu dnyor
mu? Deneyimlerine balu olarak, rencileri farklu ekillerde kategorize edildiinde, eitim fursatlaru ve dikkat
bakumundan rencilerde ne gibi deiiklikler olacaunu
dnyor?
10
Yaam Sresi Boyunca
nsan Geliimi
Geliimin ncelenmesi 298
Yaam Sresi Boyunca Fiziksel Geliim 300
Doum ncesinde ve ocuklukta
Geliim Ergenlikte Fiziksel
Geliim Yetikinlikte Fiziksel Deiimler
Geliimin ncelenmesi
Sizden son bir yl ierisinde geirdiinize inandnz deiimlerin bir listesini yapmanz istediimizi varsayn. Listeye
ne gibi eyleri koyardnz? Yeni bir fiziksel fitness programna
baladnz m? Veya bir yaranz iyileti mi? Bir dizi yeni hobi
gelitirdiniz mi? Veya sadece bir ey zerinde younlamaya
m karar verdiniz? Yeni bir arkada emberi oluturdunuz mu?
Yoksa zellikle bir kiiyle mi yaknlatnz? Geliimi aklarken,
geliimi deiim asndan kavramsallatracaz. Kendi deiimleriniz zerinde dnmenizi deiimin hemen her zaman
dnleimleri ierdiini gstermek zere istedik.
geliim psikolojisi: Fiziksel ve psikolojik sreler arasndaki ilikiyle ve
gebelikte balayp tm yaam sresi boyunca devam eden geliim
evreleriyle ilgilenen psikoloji daldr.
normatif aratrma: Belirli bir ya veya geliim evresinin zelliklerini
aklama uranda olan aratrma.
geliimsel ya: ou ocuun belirli seviyedeki fiziksel veya zihinsel geliimi gsterdii kronolojik ya.
boylamasna tasarm: Ayn katlmclarn tekrar tekrar, bazen uzun yllar
boyunca, gzlemlendii bir aratrma tasarm.
298
Ya Dnemi
Doum ncesi
Bebeklik
Erken ocukluk
Orta ocukluk
Ergenlik
Erken yetikinlik
Orta yetikinlik
Ge yetikinlik
45
35
25
15
dX
<ec\d\j`e\xXcdX
M\i`c\i`ekfgcXe[qXdXe[Xb`bXckdZpXcXi
Boylamsal tasarumda, gzlemler aynu birey zerinde farklu yalarda yapulmakta ve genellikle uzun
yullar srmektedir. Resimde grdnz bu nl kadun 1926 yulunda domu ngiliz ocuklarunun boylamsal incelemesinin bir parasu olabilir. Bu gruptaki ocuklarla nasul bir benzerlik gsterebilir veya
onlardan hangi zellikleriyle ayrulabilir
Xj
d
pcX
X
Xx
9f
5
0
2010
2020
2030
2040
Pccbm\i`c\ikfgcXei
2050
Geliimin ncelenmesi
299
Enlemesine
araturmanun bir
dezavantaju da
kuak etkisidir.
Bu iki grup kadun
arasunda, yaaduklaru dnemlerden
kaynaklanan ne
gibi farkluluklar sz
konusu olabilir?
300
DOUM NCESNDE VE
OCUKLUKTA GELM
Hayata esiz bir genetik potansiyelle balyorsunuz: Gebelik
annda, erkein spermi kadnn yumurtasn tek hcreli bir
zigot oluturmak zere dlledi; btn normal insan vcudu
hcrelerinde bulunan 46 kromozomun yarsn annenizden yarsn da babanzdan aldnz. Bu ksmda doum ncesi
dnemde, gebelik anndan doum anna kadar olan srede,
gerekleen fiziksel geliimi ana hatlaryla belirteceiz. Ayrca,
ocuklarn doumdan bile nce kazand baz duyusal becerileri aklayacaz. Son olarak da ocukluunuzda geirdiiniz
nemli fiziksel geliimler zerinde duracaz.
Anne Rahmindeki Fiziksel Geliim Zigotun oluumundan sonraki ilk iki hafta germinal evresi olarak bilinir. Bu
evrede, hcreler hzl bir ekilde blnmeye balarlar; yaklak
bir hafta sonra, bir mikroskopik hcre ktlesi kendini annenin
rahim duvarna balar. Doum ncesi geliimin ile sekizinci
haftas arasndaki dnem embriyonik evre olarak adandrlr.
Bu evrede, hzl hcre blnmesi devam eder ancak hcreler
farkl organlar oluturmak zere ayrlmaya balar. Bu organlar
gelitike, ilk kalp at gerekleir. Uyarma cevaplar embriyonun
boyunun daha 2-3 cm. bile olmad altnc haftada gzlenir.
Kendiliinden hareketler sekizinci haftaya kadar gzlenmeye
balar (Kisilevsky ve Low, 1998).
Fetal evre sekizinci haftann sonundan ocuun doumuna kadar srer. Anne, fetsn hareketlerini yaklak olarak
gebelikten sonraki on altnc haftada hissedecektir. Bu nok-
25 gn
35 gn
5 ay
8 ay
40 gn
6 ay
100 gn
50 gn
7 ay
9 ay
fetsn beynindeki kan damarlar patlayabilir. Bu gibi prenatal inmeler, hayat boyu srecek zihinsel engellere sebep olabilir (Bennett ve ark., 2008; Singer ve ark., 2002). Aratrmalar kokainden en fazla zarar gren beyin sistemlerinin dikkat
kontroln salayan sistemler olduunu ortaya koymaktadr:
Rahimde kokaine maruz kalan ocuklarn dikkatlerini alakasz
grnt ve sesle hayatlar boyunca databilir.
301
302
;ejee
zei`ZXd
JkXiX]
:Xd
yzey
;\i`ekXiX]
:Xd[Xe^ieeeyei
ocuklar daha ge yrmeye balarlar. Amerikal yerlileri arasnda yaygn olan bebekleri skca sararak srtta tama uygulamas ocuklarn yrmesini geciktirmektedir ancak buradaki
ocuklar da serbest brakldklarnda ayn sray takip etmektedirler. Yani, herhangi bir eyden etkilenmemi olan tm yenidoan bebeklerin fiziksel olgunlama iin ayn potansiyele sahip
olduunu dnebilirsiniz.
Yzde
80
60
40
20
0
;fld 2
8 10 12
YcfcXiXbpX
14
16
18
20
J`e`ij`jked`^ec``d`Yep`emeYcdcei`
=`z`bjec^ec``dY`iYkefcXiXbmZlk
>ee`kXc>ec``dkejkejkeifecXi#pldlikXcbcXimY%
ya civarnda byme hormonlar kan dolamna karr. Birka yl boyunca ergen ylda 716 cm. byyebilir ve ok hzl
bir ekilde kilo alabilir. Ergenin vcudu yetikin boyutlarna bir
anda ulamaz. lk olarak eller ve ayaklar tam yetikin boyutlarna ular. Daha sonra kollar ve bacaklar gelir, bu esnada gvde
en yava ekilde gelien ksmdr. Yani, bireyin genel ekli genlik yllarnda birok kez deiir.
Ergenlikte gerekleen dier nemli bir sre de cinsel
olgunluu ortaya karan pubertedir (Latincede Pubertas tyle
kapl anlamna gelmekte olup kollarda, bacaklarda, koltuk altlarnda ve genital blgede tylerin kmasn ifade etmektedir.).
Erkeklerde puberte canl spermi meydana getirirken kzlarda
aybann balangc niteliindeki menar ortaya karr. Amerika Birleik Devletlerinde ortalama menar ya 12 ile 13 yalar
iken normal aralk 11 yandan 15 yana kadar olan dnemi kapsamaktadr. Erkeklerde canl spermin retilmesi ortalama 1214
yalarnda balasa da bunun ortaya kma zamannda da olduka
byk eitlilik grlmektedir. Bu fiziksel deiimler genellikle
cinsel duygularda bir farkndalk meydana getirir. Blm 11de
cinsel gdnn balangcn ele alacaz.
Dier baz nemli fiziksel deiimler de ergenlerin beyinlerinin ierisinde gerekleir. Aratrmaclar nceden beyin
geliiminin byk bir ksmnn yaamn ilk birka ylnda gerekletiini dnyorlard. Ancak, son zamanlarda beyinde
grntleme teknikleri kullanlarak yaplan almalar beyin
geliiminin ergenlik dneminde de devam ettiini gstermitir (Paus, 2005). Aratrmaclar duygusal sreleri dzenleyen
limbik sistem ile duygularn planlanmasndan ve kontrolnden
sorumlu olan n loplarda ok nemli deiikliklerin olduunu
ortaya koymulardr (bkz. Blm 3). Bununla birlikte limbik
sistemin olgunlamas n loplarn olgunlamasndan nce
gerekleir. Bu blgelerdeki deiimlerin nispi zamanlamas
ergenlikteki sosyal geliimin en belirgin ynlerini aklayabilir
olgunlama: Kaltmn geliim boyunca devam eden etkisi, bir tre ait
yala ilikili fiziksel ve davransal deiim zellii
puberte: Cinsel olgunlua eriilen sre
menar: Aybann balangc
303
,%,Xpcb
Destek almadan
oturur
)%/Xpcb
PlmXicXei
)Xpcb
9an +, dereZeye
kadar kaldrr
0%)Xpcb
Mobilyalara
tutunarak yrr
+Xpcb
Destek
alarak oturur
,%/Xpcb
Tutunarak
oturur
((%,Xpcb
Bendi bana
ayakta durur
10
11
12
('Xpcb
Emekler ve
srnr
.%-Xpcb
Kendini ayakta
durma pozisyonuna eker
()%(Xpcb
Pardm
almadan yrr
304
(Casey ve ark., 2008; Steinberg, 2008): Ergenler riskli davranlarda bulunma eilimindedirler. Bu anlay kefedelim.
Yaam sresi boyunca sosyal geliim konusunu deerlendirirken riskli davranlarn sosyal ynlerini tekrar ele alacaz.
Aratrmclar limbik sistemin olgunlamasnn ergenleri d
dnyaya karmaya hazrlad yorumunda bulunmaktadrlar:
Evrimsel adan konuacak olursak, ergenlik bireyin ailesinin
korumasndan ayrlmas durumunda baarsn arttrmak zere
bamszlk becerilerinin edinildii dnemdir (Caset ve ark.,
2008, s.70). Bu evrimsel balamda, bamszla ynelik duygusal gdy engelleyen ve kontrol eden frontal korteks blgelerinin hayatn daha sonraki dneminde olgunlaaca anlamna
gelir. Ailelerinden ayr yaamak iin ergenler balangta belirli
riskler almak zorunda kalrlar. Sorunsa modern ada insanlarn artk genel olarak ergenlik dnemlerinde ailelerinden ayrlmamalardr. Bu nedenle, yenilik arayna ve risk almaya ynelik evrimsel drt artk uyumsal bir ileve sahip deildir. Neyse
ki insanlar ergenlikten olgunlua doru bir geliim gsterdike
n loplar olgunlua eriir (Steinberg, 2008). n loplarla limbik sistem arasnda yeni balantlar oluur. Bu yeni balantlar
bireylerin duygusal drtleri zerinde daha bilisel kontrole
sahip olmalarn salar.
Grme 40 ve 50 yalarndan itibaren ou insan grme sistemlerinin ilevinde deiimler yaamaya balar: Gzlerin lensleri daha az esnek olur ve lenslerin kalnln deitiren kaslarn
etkinlii azalr. Bu deiimler yakn mesafedeki nesnelerin grlmesini zorlatrabilir. Lens sertlii karanla uyumu da etkiler ve
gece grn yal insanlar iin bir problem haline getirir. Bu
normal grsel deiikliklerin ouna dzeltici lensler ile yardmc
olunabilir. Yalanmayla birlikte insanlarn gzlerinin lensleri
ayn zamanda sararm bir hal alr. Lenslerin sararmasnn daha
yal insanlarca hissedilen renkli grme durumundaki azalmann da nedeni olduu dnlmektedir. Daha dk seviyedeki
dalga boylarnda olan meneke rengi, mavi ve yeil gibi renkleri
ayrt etmede baz yal yetikinler ok glk yaamaktadrlar. 65
ya itibaryla, ok byk sayda insan grme ilevinin belirli bir
ksmn kaybeder (Carter, 1982; Pitts, 1982).
Duyma Duyma kayb 60 ya ve zeri insanlar arasnda yaygndr. Ortalama bir yal yetikin yksek frekansl sesleri
duymada glk eker (Corso, 1977). Bu bozukluk erkeklerde
kadnlardan daha ok grlr. Yal yetikinler konuulanlar
anlamada, zellikle de tiz seslerde yaplan konumalar anlama
sknt yaayabilirler (in garip yan u ki yaandka insanlarn
konuma sesleri vokal kortlardaki sertleme nedeniyle tiz olarak ykselmektedir.). Duyma bozukluklar aamal olarak geliebilir ve birey bu bozukluklar ancak ok u bir noktaya geldiinde fark edebilir. Ayrca, bireyler duyma kaybnn farknda
olsalar bile bunun varln reddedebilirler nk duyma kayb
yalanmann istenmeyen bir gstergesi olarak alglanmaktadr.
Duyma kaybnn baz fizyolojik ynleri iitme cihazlar yardmyla giderilebilir. unun da farknda olmanz gerekir, siz yalandka ve daha yal yetikinlerle etkileim kurduka bu sizin
daha dk tonlarda konumanza, kendinizi net ekilde ifade
etmenize ve arka plan grltsnn azalmasna yardmc olur.
Araturmacular neden Ya kullan ya da kaybet tavsiyesinde bulunurlar?
reme ve Cinsel Fonksiyon Pubertenin reme ilevinin balangc niteliinde olduunu grdk. Orta ve ge
yetikinlikte reme kapasitesi azalr. 50 ya civarnda ou
Yalu yetikinler yakunluk ve cinsel ilikilerin birok faydasunu grebilir ve grrler. Bu grnt ge yetikinlik
stereotipleriyle neden atumaktadur
305
kadn menapoza girer, yani ayba durumu ve ovulasyon kesilir. Erkeklerde ise deiimler o kadar ani olmaz, ancak canl
sperm miktar 40 yandan sonra azalr ve meni hacmi 60
yandan sonra azalr. Bu deiiklikler tabii ki ncelikle remeyle ilgilidir. Artan ya ve fiziksel deiim cinsel deneyimin
dier ynlerine zarar vermez (DeLameter ve Sill, 2005; Lindau
ve ark., 2007). Aslna baklrsa cinsellik hayatn baarl yalanmay arttran salkl zevklerinden biridir nk harekete
geirici bir zellii vardr, aerobik egzersiz yaplmasn salar, hayal gcn harekete geirir ve sosyal etkileimin ok
nemli bir biimini oluturmaktadr.
Fiziksel geliimin en nemli ynleriyle ilgili ksa bir bilgi
sahibi oldunuz. Bu arka plan bilgisiyle birlikte imdi etrafnzdaki dnyayla ilgili nasl bir anlay gelitirdiinize bakalm.
ELETREL DNME Doum ncesindeki ses tanuma durumu
zerine yapulan araturmayu dnn. Araturmacular neden
annelerin iirleri canlu okumalaru yerine banda kaydetmelerini istediler?
Aaudaki konularla ilgili daha fazla gzden geirme ve aluturma uygulamasu yapmak iin MyPsychLab.com adresini
ziyaret edin:
zleyin: Doum ncesi Programlama: Christopher Coe
zleyin: Yenidoan Bebeklerin Refleksleri
Benzerini Yapn: Grsel Uurum
306
biraz farkl olarak kauuk biberonu tutmas ve kendisine yaklatrmas ve biberonu uygun bir ada tutmay renmesi gerekmektedir (akomodasyon). Biberondan kam ve fincana giden
aamalar daha ok akomodasyon gerektirir ama nceki becerilere
dayanmaya da devam eder. Piaget, bilisel geliimi asimilasyon ve
akomodasyonun tam da bu tr bir birletiriminin bir sonucu olarak grmtr. Asimilasyon ve akomodasyonun dengeli ekilde
uygulanmas ocuklarn davranlarnn ve bilgilerinin somut d
gereklie deil de soyut dnceye dayanmasna imkn salar.
Bilisel Geliim Evreleri Piaget, ocuklarn bilisel geliiminin aralkl drt aamaya ayrlabileceine inanyordu (bkz.
Tablo 10.2). Baz ocuklarn belirli bir aamay gemeleri dier
ocuklardan daha uzun zaman alabiliyor olsa da, tm ocuklarn ayn sray ve ayn aamalar takip ederek ilerleme kaydettii
varsaylmaktadr.
Duyu-motor Evresi Duyu-motor aamas aa yukar doumdan balayp 2 yana kadar devam eden dnemi kapsamaktadr. lk aylarda, bebein davranlarnn ou emme, bakma,
kavrama ve itme gibi doutan gelen bir dizi snrl emaya
dayanmaktadr. lk yl boyunca, duyu-motor sralamalar gelitirilir, birletirilir, koordine edilir ve btnletirilir (rnein,
emme ve kavrama, bakma ve maniple etme). Bebekler bulunduklar eylemlerin d durumlar zerinde etkili olduunu kefettike bunlar daha da eitlilik kazanmaktadr.
Bebeklik dneminin en nemli bilisel kazanmn mevcut olmayan nesnelerin, yani ocuklarn dorudan duyu-motor
etkileimi ierisinde bulunmad nesnelerin, zihinsel temsillerini oluturma becerisi oluturmaktadr. Nesne kalcl,
ocuklarn, nesnelerin onlarn eylemlerinden ve farkndalklarndan bamsz olarak var olmalar ve davranta bulunduklarna dair anlaylarn ifade etmektedir. Yaamn ilk aylarnda
ocuklar nesneleri gzleriyle takip ederler ancak nesneler gzden kaybolduunda bunlar zihinlerinden de tamamen kaybolmu gibi balarn baka tarafa evirirler. 3 aylk olduklarndaysa nesnelerin kaybolduu yere bakmaya devam ederler. 8
aylk ve 12 aylk dnemler arasnda ocuklar gzden kaybolan
bu nesneleri aramaya balarlar. 2 yana gelindiinde, ocuklarn artk gzden kaybolan nesnelerin var olmaya devam edip
etmediiyle ilgili herhangi bir phesi kalmaz (Flavell, 1985).
lemsellik ncesi Evre lemsellik ncesi evre yaklak olarak 2
ya ile 7 ya arasndaki dnemi kapsamaktadr. Bu geliim evresindeki en nemli bilisel ilerlemeyi fiziksel olarak mevcut olmayan nesnelerin zihinsel temsiline dair gelimi bir yetenee sahip
olmak oluturmaktadr. Bu gelime haricinde, Piaget ilemsellik
ncesi evreyi ocuun yapamad eylere gre tanmlamaktadr.
rnein, Piaget kk ocuklardaki ilemsellik ncesi dncede benmerkezciliin, yani ocuun bir baka kiinin gznden
olaylara bakamamasnn, byk etkisinin olduuna inanyordu.
Eer 2 yandaki bir ocuun dier ocuklarla yapt konumalar duyduysanz belki de benmerkezcilii fark etmisinizdir.
Bu yataki ocuklar etkileim kurmaktan ok kendi kendilerine
konuuyorlarm gibi grnrler.
lemsellik ncesi ocuklar ayn zamanda merkezleme
deneyimini de yaarlar, yani bir durumun sadece tek bir yn
zerinde younlarlar, ve dier ilikili ynlerini gz ard ederler. Merkezleme, Piagetnin bir ocuun svnn miktarnn
kabn boyutuna ve ekline gre deimeyeceini anlayamamasna ilikin klasik gsteriminde aklanmaktadr.
Eit miktardaki limonatalar iki benzer bardaa dkldnde, 5 ve 7 yandaki ocuklar bardaklarda ayn miktarda
limonatann bulunduunu ifade ederler. Ancak, bir bar-
Duyu-motor (02)
nesne kalcl: Nesnelerin bireyin eylemlerinden ve farkndalndan bamsz ekilde var olduunun anlalmas; bebeklik dneminin nemli
bir bilisel kazanm.
benmerkezcilik: Bilisel geliim srecindeki ilemsellik ncesi evrede kk
bir ocuun baka birinin gznden olaylara bakamamas durumu.
merkezleme: lemsellik ncesi ocuklarn bir durumun sadece tek bir
yn zerinde younlama ve dier ilgili ynlerini gz ard etme eilimi.
307
Piaget, 6 ayluk normal bir ocuun ilgi ekici bir oyuncaa (solda) dikkat kesildiini ancak
oyuncaun nne bir paravan geldiinde (sada) hemen ilgisini kaybettiini gzlemlemitir. ocuk 2 yauna geldiinde nesnelerle ilgili olarak nasul bir anlayu gelitirecektir?
JXpee
bfileldl
Biimsel lemler Evresi Biimsel ilemler evresi yaklak olarak 11 yandan sonraki tm mr kapsamaktadr. Bilisel geliimin bu son evresinde, dnce soyutlar. Ergenler, belirli
gerekliklerinin aslnda ok saydaki hayal edilebilir olan gereklikten sadece birisi olduunu anlayabilirler ve doruluk, adalet
ve varolula ilgili derin sorular zerinde uzun uzun dnmeye
balarlar. Problemlere sistematik bir ekilde cevap aray iinde
olurlar: Biimsel ilemleri gerekletirdiklerinde, her bir olasl
dikkatli ekilde deerlendiren bir bilim adam rol oynamaya
balayabilirler. Ergenler ayn zamanda Blm 8de akladmz
ileri seviye tmdengelimli mantk trlerini de kullanabilmeye
balarlar. Daha kk yataki kardelerinden farkl olarak soyut
nermelerden (A olmusa, B olur ve B olmamsa) mantkl
sonulara (A olmamtr) ulama becerilerini edinmilerdir.
8XdX(
8XdX)
8XdX*
8pejXpdpfbjX
]XibcjXpdjqbfeljl6
`d[`e\pXgkdX
YXbepXppfi %
8pejXpdpfbjX
]XibcjXpdjqbfeljl6
8pejXpdpfbjX]Xibc
jXpdjqbfeljl6
`d[`e\pXgkdX
YXbe\b`glqXkpfi %
8ped`bkXi[XdpfbjX]Xibc
d`bkXi[XdXdlijqbfeljl6
`d[`e\pXgkdXYXbe
XbkXipfi %
8ped`bkXi[XdpfbjX]Xibc
d`bkXi[Xdjljqbfeljl6
BXk
d`bkXiee
bfileldl
Jm
d`bkXiee
bfileldl
8ped`bkXi[XdpfbjX]Xibc
d`bkXi[Xdjljqbfeljl6
EKL 10.6
308
Korunum Testleri
309
ocuklarn bile fiziksel dnyayla ilgili nemli bilgiler edindiklerini ileri srmektedir.
Aratrmaclarn, ocuklarn zihinlerini iyice anlamak iin
gelitirdii yeniliki yntemler, ocuklarn neleri bildii ve nasl
bildiine dair anlaymz deitirmeye devam ediyor. Eylemler ve amalar arasndaki ilikiyi dnn. Bir yetikin olarak,
insanlar eylemler gerekletirirken izlediinizde, amalarna
dair anlam karmaya alksnzdr. rnein, birisinin bir takm
anahtar kardn grdnzde, bir eyin kilidini aacana
dair kolaylkla anlam karabilirsiniz. Peki, eylemlerin amalarla ilikili olduunu ne zaman anlamaya baladnz? Aratrmalar, 7 aylk ocuklarn dnyay amaca ynelik olan ve olmayan eylemlere ayrdn gstermektedir (Hamlin ve ark., 2008).
ocuklarn, iinde bir ift oyuncan olduu bir grntnn
karsna oturduu bir deneyi dnn. ocuklar, deneycinin
oyuncaklarla ilgili bir iki eylem gerekletirmesini izlediler: Baz
ocuklar aratrmacnn oyunca tutmasn; dierleri de elinin
arkasyla oyuncaa dokunmasn izlediler. Bu sahneyi izleyen
bir yetikin, belirli bir amaca bal olarak (yani, oyunca elde
etmek) tutma olayn olduka kolay bir ekilde yorumlayacaktr,
fakat dokunma iin ayn eyi syleyemeyiz. ocuklarn davranlar, ayn zamanda eylemleri de farkl bir ekilde yorumladklarn gstermektedir. ocuklar deneycinin eylemlerini izledikten
sonra, deneyci onlara imdi de sizin sranz! deyip oyuncaklara
ulaabilecekleri bir yere koydu. Tutma eylemini izleyen ocuklarn deneycinin tutmu olduu ayn oyuncaa dokunmalar muhtemeldi; elin arkasyla temas eylemini izleyen ocuklar ise, oyuncaklardan herhangi birine dokunmay dierine tercih etmediler.
Bu rnek, ocuklarn sadece dokunma eylemini, iki oyuncaktan
yalnz biri iin amaca ynelik anlam olduu eklinde yorumladklarn ortaya koymaktadr. Bu alma ocuklarn dier insanlarn davranlarnn kkenini anlamak iin etraflarndaki dnyaya ne kadar dikkatle baktklarn gstermektedir.
temel teori: ocuklarn dnya deneyimlerini aklamalar iin oluturduu ilk kavray erevesi.
iselletirme: Vygotskye gore, ocuklarn toplumsal balamdan bilgi alma
srecidir.
310
311
TABLO 10.3
Bilgelik zellikleri
x Geree dayal zengin bilgi: Yaam koullar ve eitleri konusunda genel ve belirli bilgi
x Zengin yntemsel bilgi: Yaamla ilgili meselelere dair yarg stratejileri ve tavsiye konusunda genel ve belirli bilgi
x Yaam sresi balamsallkl: Yaam balamlar ve bunlarn
geici (geliimsel) ilikileri konusunda bilgi
x Belirsizlik: Yaamn nsbi belirsizlii ve ngrlemezlii ve bunun
stesinden gelecek yollar konusunda bilgi
312
ELETREL DNME
DL EDNM
Buyurun size arpc bir gerek: 6 yana bastklar zaman,
ocuklar dili ses ve anlam birimlerine zmleyebiliyor, seslerden kelimeler ve kelimelerden anlaml cmleler oluturmak iin
kefettikleri kurallar kullanabiliyor ve tutarl konumalara aktif
olarak katlabiliyorlar. ocuklarn dil konusundaki dikkate deer
baarlar, ou aratrmacy dil renme kabiliyetinin biyolojik
temelli olduuna, yani insanlarn doutan dil yeteneine sahip
olduuna dair ayn fikirde olmaya itmitir (Tomasello, 2008).
yle olsa bile, nerede doduuna bal olarak, bir ocuk sonuta
dnyadaki 4,000 farkl dilden herhangi birini ana dili olarak
konuabilir. Ayrca, ocuklar hem konuma dillerini hem de
Amerikan aret Dili gibi iaret dillerini de renmeye hazrdr.
Bu, dil renmeye doutan yatknln hem olduka gl hem
de olduka esnek olmas gerektii anlamna gelmektedir (Schick
ve ark., 2006).
ocuklarn nasl byle uzman dil rencileri olduunu aklamak iin, doutan dil yetenei iddiasn destekleyen bir kant
tanmlayacaz. Fakat ayn zamanda, evrenin oynad rol de
tartacaz; ne de olsa, ocuklar kendi etraflarndaki dnyada
kullanlan belirli dilleri renmektedir. Sayfa 314teki Tablo
10.4, ocuklarn belirli iaret ve konuma dilleri iin edinmeleri
gereken eitli bilgi trlerini ana hatlaryla belirtmektedir. Yetikinlerin btn bu bilgi trlerini akc konumalarda kullanmak
iin nasl ifade ettiini hatrlamak iin Blm 8deki (s. 237
246) dil kullanm blmn gzden geirebilirsiniz.
KONUMAYI ALGILAMA VE
SZCKLER ALGILAMA
Her taraftan gelen uultular dinleyen yeni domu bir ocuk
olduunuzu hayal edin. Bu seslerden bazlarnn dier insanlarla
Yaamnzda Psikoloji
YALANDIKA BEYNNZ FARKLI MI ALIIR?
Yalularla zaman geirdiyseniz, muhtemelen onlarun Beynim eskiden
olduu kadar iyi alumuyor. gibi her
gn ortaya attuklaru iddialarunu duymusunuzdur. Araturmacular uzun zamandur
yalu beyinlerin, gen beyinlerden farklu
alutuuna inanmulardur. Bununla beraber, beyinde grntleme teknikleri
araturma aralaru olarak daha ok var
olduu iin, bu deiimlere dair bir fikir
geliti. Beynin alutuu zamanki grntleri, yetikinlik yullaru boyunca beyin
aktivite ekillerinde srekli farkluluklar
olduunu ortaya ukarmutur.
nceki nitelerden size aau
yukaru tanuduk gelmesi gereken iki
grevle ilikili beyin aktivitesine bakalum. lk grevde, katulumcularun ileyen
bellei kullanma kabiliyeti deerlendirildi: leyen bellee drt kelime,
ilemeye alutular ve bunun zerine,
verilen bir sonraki irdelemek kelimesinin asul grupta yer alup almaduunu
belirttiler. kinci grevde, katulumcularun
grsel dikkati kullanma yetenekleri
deerlendirildi: Deneme sresi boyunca
sufur kez, bir kez veya iki kez mi kusa bir
ekilde kaybolduunu belirlemek iin
B harfinin video grntsn izlediler.
Bu iki grevdeki katulumcular gen yetikinler (22,6 ya ortalamasuyla) ve yalu
yetikinlerdi (70,3 ya ortalamasuyla).
ki grup da iki grevde eit derecede
doru yaptular, fakat gen yetikinler
cepen9ecceb
Gen
daha huzluydu.
Aaudaki resim, katulumcularun her
bir grevi yerine getirirken geirdikleri
ilevsel MRI taramalarunun sonularunu
gstermektedir (Cabeza ve ark., 2004).
Renkli blgeler, her bir grevde en aktif
olan kusumlardu. Oklarun da gsterdii
gibi, yalu yetikinler, beynin her iki
yarum kresinin de daha aktif olduu bir
beyin aktivitesi ekli gstermitir.
Bu sonularu anlayabilmek iin,
Blm 3ten beynin iki yarum kresinin
de genelde farklu tarzda sreler gerekletirdiine dair bulguyu haturlayun.
Resimdeki ilevsel MRI taramalaru yalu
yetikinlerin beyinlerinin, rol oynaduklaru
ilevler bakumundan daha simetrik olduunu gstermektedir (Cabeza, 2002).
Araturmacular, srelerin beynin iki
yarum kresine ayrulmasu eklindeki bu
geliimsel deiim iin iki genel auklama nerdiler. Bazu araturmacular yalu
beyinler, gen beyinler tarafundan kullanulanlardan farklu alanlaru aluturduunda, o
aktivitenin beyindeki dier yalanmayla
alakalu deiimler iin dengeleme niteliinde olduunu iddia etmilerdir. Dier
araturmacular da, yalu yetikinlere zg
beyin aktivasyonunun dikkat daunukluu
gereksiz beyin aktivitesini engelleyememe yansuttuunu iddia etmitir.
Aslunda araturmacular hem dengelemenin hem de dikkat daunukluunun
yalanan beyinde aluur hlde olduunu
Gijec;`bbXk
Kaynak: R. Cabeza ve ark., leyen
bellek, grsel dikkat ve olaysal bilgiyi
geri alma surasundaki grevden baumsuz ve greve zg ya etkileri, Serebral Korteks (2004) 14,372. Oxford
niversitesi Yayun irketinin izniyle.
PXc
Dil Edinimi
313
TABLO 10.4
Dilin Yaps
Dil Bilgisi dilin yaplanma ve kullanlma eklini anlatmay amalar. Birka alan iermektedir:
Fonolojikelime oluturmak iin bir araya getirilen sesleri
inceler.
Fonem iki sz birbirinden ayran en kk konuma birimidir.
rnein, b ve l nin bo ve lo kelimelerini birbirinden ayrmas.
Fonetik konuma seslerinin allmas ve snflandrlmasdr.
Szdizimkelimelerin cmleler oluturmas iin birbirine balanma eklidir. rnein, zne (ben) + nesne (seni) + fiil (seviyorum) standart bir Trke szck diziliidir.
Anlambirim anlamn kaybetmeden blnemeyen en kk
ayrt edici dil bilgisi birimidir. Kular kelimesinin iki anlam
birimi vardr: ku ve oul olduunu belirten lar.
Anlambilimkelimelerin anlamlarn ve zaman iindeki deiimini inceler.
Szcksel anlam bir kelimenin szlk anlamdr. Bazen
anlam bir kelimenin cmle iindeki balamyla (Yukarya bak
ile ocuk bakmak zor i) ya da ses tonunun deimesiyle
aktarlr (beyaz ev kedisi ni her defasnda farkl szc vurgulayarak okuyun).
Pragmatiksohbetlere katlma kurallar; iletiim kurma,
cmleleri sralama ve dierlerine uygun bir ekilde cevap verme
konusundaki grg kurallar.
iletiim kurmakla alakal olduunu nasl anlamaya balardnz? Bir ocuun belirli bir dili edinmesindeki ilk adm, o dilde
anlaml bir ekilde kullanlan ses farkllklarna dikkat etmesidir (aret dilleri iin, rnein, ocuk el pozisyonlarna dikkat etmelidir.). Her konuulan dil, insann ses yolu tarafndan
retilen muhtemel ayrmlar dizisinden rnekler semektedir;
hibir dil yaplabilen btn konuma sesi farkllklarn kullanmaz. nsanlarn bir kelimeyi dierinden ayrt etmesini salayan
en kk anlaml konuma birimlerine fonemler denir. ngilizcede yaklak 45 ayr fonem vardr. rnein birisinin right (sa;
doru) ve light (k; hafif) kelimelerini sylediini duyduunuzu hayal edin. Eer ngilizce ana dilinizse, aradaki fark duymada hibir zorluk yaamazsnz - /r/ ve /l/ ngilizcede farkl
fonemlerdir. Bununla birlikte, eer ana diliniz Japoncaysa, bu
iki kelime arasndaki farkll duyamayacaksnzdr nk /r/
ve /l/ Japoncada ayr fonemler deildir. ngilizce konuanlar bu
ayrm yapma becerisini ediniyor mu, yoksa Japonca konuanlar bu beceriyi kayp m ediyor?
Bu tarz bir soruyu cevaplamak iin, aratrmaclarn dil
geliimi ncesindeki ocuklardan dilsel bilgileri elde etmek iin
yntemler gelitirmesi gerekiyordu.
fonem: Konuma, retim ve edinmede anlaml bir farkllk yaratan herhangi bir dildeki en kk konuma birimidir; r ve l ngilizcede iki ayr
fonemdir, ancak Japoncada tek bir fonemin eitleridir.
bebek dili: Daha yava konuma hz, farkl tonlama ve yapsal basitletirmeleri ieren bebeklere ynelik bir konuma ekli.
ocuk dili: Daha yava konuma hz, farkl tonlama ve yapsal basitletirmeleri ieren ocuklara ynelik bir konuma ekli.
314
Aratrmaclar, Blm 5te akladmz edimsel koullanma ilkelerini kullanarak ocuklar, bir konuma sesinden dierine geildii zaman aradaki deiiklii bulduklarnda balarn ses kaynana doru evirmeleri konusunda
koullandrrlar. Bu davran pekitiren dl ise, iinde
ellerini rpan ve davul alan oyuncak bir hayvann olduu
kl bir kutudur. Bu yntemle, ocuklar deiiklikleri
bulursa, ses kaynana byk ihtimalle dnmeleri salanr.
ocuklarn ayrm alglama becerisini lmek iin, aratrmaclar deiiklik olduunda ocuklarn ne sklkta balarn evirdiklerini gzlemlerler.
Janet Werker ve meslektalar (Werker, 1991; Werker
ve Lalond, 1988) daha nceden ynelttiimiz /r/ - /l/ sorusunun bir baka versiyonu olan doutan gelen konuma
alglama becerilerini incelemek iin bu teknii kullandlar.
Werker Hintede kullanlan, ancak ngilizcede kullanlmayan ve ngilizce konuan yetikilerin Hinte renmesini zorlatran ses farkllklarn inceledi. Werker ve
meslektalar, Hinte fonemler arasndaki farklar duymak
iin ngilizce veya Hinte konuan yetikinlerin yan sra
ngilizce veya Hinte renen ocuklarn da becerilerini
ltler. Sonu olarak, btn ocuklarn, hangi dili rendiklerine baklmakszn, 8 aylk olana kadar farklar duyabildiini buldu. Bununla birlikte, ocuklardan 8 aylktan
byk olanlar ve yetikinlerden sadece Hinte konuanlar
veya konuacaklar Hinte farkllklar duyabiliyorlard.
Bu tarz bir aratrma, konuulan diller iin nemli olan
ses farkllklarn alglamak iin doutan bir beceriyle yola
koy
koyulduunuzu
gl bir ekilde gstermektedir. Ancak yine
de, edinmeye baladnz dilde bulunmayan farkllklardan
baz
bazlarn
alglama becerisini hzl bir ekilde kaybediyorsunuz
(Werker ve Tees, 1999).
Bu biyolojik konuma alglama stnlnn yan sra,
birok ocuk ayn zamanda evresel bir stnlk de elde
eder. Birok kltrde yetikinler bebekler ve kk ocuklarla
konutuklarnda, yetikinlere hitap eden dilden farkl olan zel
bir konuma ekli kullanrlar. rnein, bebeklerle ve ocuklarla konutuklarnda, yetikinler konuma hzlarn yavalatmaya ve abartl, ok yksek bir tonlama kullanmaya ynelirler;
daha ksa ve daha basit yaplar olan szler retme eilimindeler (Soder strom, 2007). Aratrmaclar, ocuun yana bal
olarak, konuma ekillerini ya bebek dili ya da ocuk dili olarak
adlandrmaktadr. Bebek ve ocuk dillerini tanmlayan zellikler hepsinde olmasa da birok kltrde grlmektedir (Fernald
ve Morikawa, 1993; Kitamura ve ark., 2002). Aratrmaclar bu
zel konuma ekillerinin bebeklere ve ocuklara, etraflarnda
konuulan dilin fonemlerini ve kelimelerini daha iyi edinmelerini salayan bilgi sunduunu ileri srerler (Fernald ve Hurtado, 2006; Thiessen ve ark., 2005; Vallabha ve ark., 2007).
Hangi yata ocuklar onlara yneltilen dil iindeki ses ve
kelime yaplarnn tekrarn alglayabiliyorlar? Bu dil edinimine doru ilk byk adm: kuukuu ses yapsnn tyl bir
eyin varlyla anlam bulduunu fark edene kadar kuukuunun kedeki tyl eyle alakas olduunu renemezsiniz.
Bebeklerin 6 ile 7 aylk arasndaki dnemde, tekrarlanan seslerin anlam olduunu kavrad grlmektedir (Jusczyk, 2003;
Jusczyk ve Aslin, 1995). Yine de, zel bir kelimeyle belirtmek
gerekirse, byk bulu bundan birka ay ncesinde ortaya kmaktadr: 4 aylk ocuklar oktan kendi isimleri iin bir tanma
tercihi gsteriyorlar (Mandel ve ark., 1995)!
DL BLGS EDNM
ocuklarn anlamlar nasl edindiini aklamak iin, onlar hipotezleri doutan ilkelerle snrlanm bilim adamlar olarak nite-
BlccXecXefikXcXdXb\c`d\jXpj
2600
2400
2200
2000
1800
1600
1400
1200
1000
800
600
400
200
0
1
1.5
2.5
3 3.5 4 4.5
PccXiYXqe[XpX
5.5
Geliim
Dil Edinimi
315
ocuklar dildeki akuculuu etrafundaki insanlarun konuma ekillerini dinleyerek gelitirirler. Dil bilgisi ediniminde doa
ve yetime koullarunun oynaduu roller nelerdir?
316
ELETREL DNME: ocuklarun ses ayrumlarunu algulama becerisiyle ilgili alumayu dnn. ngilizce konuan yetikinlerle, ileride
ngilizce konuacak bebeklerin karulaturmasu niin nemliydi?
Aaudaki konularla ilgili daha fazla tekrar ve pratik iin
MyPsychLab.comu ziyaret ediniz.
zleyin: Dil Geliimini Tevik Etme
zleyin: ocuk Dili
nsiyatife Kar Sululuk Duygusu Okul ncesi dneminin sonlarna doru, gven duygusu gelimi bir ocuk nce
sosyal geliim: Bireylerin sosyal etkileimleri ve beklentilerinin yaam
sresi boyunca deitii yollar.
psikososyal evre: Erik Erikson tarafndan ne srlen, birbirini izleyen,
bireyin kendisine ve dierlerine uyum salamas zerine younlaan
geliim evrelerinden biri; bu evreler bireyin hem cinsel hem de sosyal
yanlarn ve birey ile sosyal evre arasndaki etkileim sonucu ortaya
kan sosyal sorunlar kapsar.
317
Kimlie Kar Rol Karkl Erikson, ergenlik dneminin en nemli krizinin genileyen sosyal dnyada farkl seyirciler
iin farkl roller oynamann sonucunda ortaya kan karkln
ortasnda bireyin gerek kimliini kefetmesi olduuna inanr.
TABLO 10.5
Yaklak Ya
Kriz
Yeterli zm
Yetersiz zm
0 1,5
Gvensizlik, endie
1,5 3
36
6 ergenlik
Ergenlik
Erken erikin
Orta erikin
Ge erikin
Kaynak: Childhood and Societyby Erik H. Erikson. Copyright 1950, 1963 by W.W. Norton ve Company, Inc., renewed 1978, 1991 by Erik H.
Erikson. W.W. Norton ve Company, Inc.'ten izin alnmtr.
318
sosyalleme: Bireyin davranlarnn, deerlerinin, standartlarnn, yeteneklerinin, tavrlarnn ve gdlerinin belli bir toplumun arzu ettiklerine uymas iin biimlendirildii yaam boyu devam eden sre.
miza: ocuun evresinde gelien durumlara biyolojik temelli duygusal
ve davransal tepki verme seviyesi.
balanma: ocuk ile bakcs arasndaki duygusal iliki.
mhrlenme: Baz hayvanlarn ilk grdkleri ya da duyduklar hareketli
nesneyi fiziksel olarak izlediini ve o nesneye balandn anlayabileceimiz basit bir renme ekli.
319
ocuk iin bir ebeveyne ya da dier bakucuya gvenle balanmak neden nemlidir?
Ebeveynlerine mhrlenmeyen yeni domu bebek bulamazsnz. Yine de, insanlardaki balanma duygusu ile ilgilenen nemli kuramclardan John Bowlby (1973), yetikinlerin
ve yeni domu bebeklerin biyolojik olarak ballk kurmaya
meyilli olduunu savunmutur. Bu ballk ilikisinin birok
sonucu vardr. Bowlbyden (1973) bata olmak zere kuramclar, ballk ilikisinin olumasn salayan deneyimlerin bireye
sosyal ilikiler iin isel alma modeli denilen yaam boyunca
devam eden bir ema kazandrdn ne sryor (Bretherton,
1996). sel alma modeli, ocuun bakclaryla etkileimlerini yani, belirli balanma biimi gelitiren etkileimleri, bir
araya getiren belleksel bir yapdr. sel alma modeli bireye
gelecek sosyal etkileimler iin beklenti oluturmas iin bir
ablon salar.
Balanmay deerlendirmek iin en sk kullanlan aratrma yntemlerinden birisi Mary Ainsworth ve meslektalarnca gelitirilen yabanc ortam testidir (Ainsworth ve ark.,
1978). Birka aamann ilkinde ocuk oyuncaklarla dolu, alk
olmad bir odaya gtrlr. Anne odada iken ocuk oday
kefetmeye ve oynamaya tevik edilir. Birka dakika sonra
yabanc biri odaya girer, anne ile konuur ve ocua doru yaklar. Ardndan, anne odadan kar. Bu ksa ayrlktan sonra
anne dner, ocuuyla yeniden bir araya gelir; yabanc, oday
terk eder. Aratrmaclar ocuun davranlarn ayrlma ve
bir araya gelme zamanlarnda gzlemler. Bulduklar sonuca
gre ocuun tepkileri 3 kategoriye ayrlr (Ainsworth ve ark.,
1978):
Gvenle balanan ocuklar ebeveyn oday terk edince
ebeveynlik biimi: Otorite ebeveyn stili, ebeveynlerin ocuklarn yetitirme tarznda cevaplayabilirliin ve talepkarln dengelendii en etkili
stil olarak grr.
320
Amerikan orta snf rneklemlerinde bebeklerin yaklak yzde 70i gvenli balanan; gvensiz balananlarn ierisinde de yzde 20si kanmac, yzde 10u kar koyucu
eklinde snflandrlmtr. Balanma ilikisi zerine sve,
srail, Japonya ve in gibi farkl lkelerde yaplan kltrleraras
aratrmalar balanma tarzlarnn yaygnlnda mantkl bir
tutarllk olduunu ortaya koymutur (van Ijzendoorn ve Kroonenberg, 1988). Her lkede, ocuklarn ounluu gvenle
balanm ama kltrel farkllklarn birou gvensiz balanma tarzlarna bal olarak ortaya kmtr.
Yabanc Ortam Testine bal olarak yaplan snflandrmalarn ocuun daha sonra gelitirecei davran tarzn, zellikle
gvenle ve gvensiz balanan ocuklar arasndaki fark, farkl
yer ve zamanlarda da tahmin edebildii kantlanmtr. rnein, 12 aylkken annelerine gvenle balanm olan ocuklar,
24 aylk olduklarnda anneleriyle gvensiz balanan ocuklardan daha rahat oynarlar. Benzer ekilde, baka bir aratrmada
Yabanc Ortamda 15 aylkken gvenli ya da gvensiz davran
gsteren ocuklar 8 ila 9 yanda okul dnemindeki davranlar
sz konusu olduunda byk farkllk gsterdiler (Bohlin ve ark.,
2000). 15 aylkken gvenle balanan ocuklar gvensiz balanan
akranlarndan daha popler, sosyal anlamda daha rahattlar. Balanmann niteliinin sonraki yllara etkisi ile ilgili olarak benzer
bir devamllk 10 yandaki ocuklarda (Urban ve ark., 1991) ve
ergenlerde de gzlemlendi (Weinfield ve ark., 1997). Aratrmaclar ayrca bebeklik dneminin tesinde balanmay deerlendirmek iin de ltler buldular. Bu ltler, bireyin sosyal ilevini
de tahmin edebiliyor (Shmueli-Goetz ve ark., 2008). Blm 6da
aratrmaclarn yetikinlerin ak ilikilerinin niteliini tahmin
etmek amacyla da balanma ltleri kullandn greceiz.
Balanma ilikileri yaamn ilk dnemlerinde ok byk
neme sahiptir. ocua gvenilir sosyal destek veren yetikinlere
gvenle balanma ocuun bir dizi toplum yanls davranlar
renmesini, risk almasn, yeni koullara atlmasn ve kiisel
ilikilerde samimiyet aramasn ve kabullenmesini salar.
Ebeveynlik Biimi Daha nce de belirttiimiz gibi, ocuklar mizalarn ebeveynleriyle olan etkileimlerine yanstrlar.
ocuklarn mizac, ebeveynlerin ebeveynlikteki en iyi (ya da en
kt) abalarn beklenmedik sonulara srkleyebilir. Aratrmaclar, hem ocuun mizacnn hem de ebeveynin davranlarnn birbiri zerinde dierini balanma ilikisinin nitelii gibi
geliimsel sonular retmesi asndan, etkilediini kefettiler:
Ebeveynlerin ocuklarn deitirdii lde ocuklar da ebeveynlerini deitirir (Collins ve ark., 2000).
Buna ramen aratrmaclar ou zaman yarar salayan
bir ebeveynlik biimi belirlediler. Bu biim, talepkarlk ve
cevaplayabilirliin iki farkl boyutunun kesiiminde yer alyor
(Maccoby ve Martin, 1983): Talepkarlk, ebeveynin sosyalletirici etken olarak davranmasn ifade ederken; cevaplayabilirlik
ebeveynin ocuun bireyselliini tanmas anlamna gelir (Darling ve Steinberg, 1993, s.492). ekil 10.10da grld gibi
otoriter ebeveynler ocuklarndan uygun taleplerde bulunurlar.
rnein ocuklarnn uygun davran kurallarna uymalarn
isterler. Ama ayn zamanda ocuklarna kar duyarldrlar.
Beklediiniz gibi ebeveynlik biimlerinin ocuklarn balanma ilikileri zerinde etkisi var. Ebeveynleri otoriter biim
uygulayan ocuklarn ocukluktan ergenlie doru gvenle balanmas olasdr (Karavasilis ve ark., 2003). stelik, aratrmaya
gre ebeveynlik gelitike ocuklardan alnan sonular da geliir. rnein, bir alma 1000 ocuu ve annelerini ocuklar 15
aylktan birinci snfa gelene kadar izledi (NICHD Early Child
Care Research Network, 2006). Aratrmaclar ocuklarn balanma ilikilerini 15 aylkken Yabanc Ortamda deerlendirdi-
321
EbeveyninPXnkMeiebicdeji
ocuk Merkezli
%VZBSM
Kabul
Talep ve
kontrol etmek
Ebeveyn Merkezli
Tepkisiz
Reddetme
b`pec
BXicbc^m\e`c`i
`c\k``d
Ebeveynin
KXcegbXic
Talep etmeme
ve az kontrol
etmek
?f^ic
Temas Rahatl ve Sosyal Deneyimler ocuklar balanma ilikisinden ne edinirler? Sigmund Freud ve baka psikologlar bebeklerin ebeveynleri onlara besin saladklar yani
en temel ihtiyalarn giderdikleri iin ebeveynlerine balandklarn savunurlar. Balanmaya dair bu gre dolap teorisi
denir. Dolap teorisi doruysa, ocuklar yeterince beslendikleri
takdirde geliimleri baarl bir ekilde gerekleecek demektir.
Peki, bu ne kadar doru?
Harry Harlow (1958) dolap teorisinin balanmann nemini aklayabildiine inanmyor. Harlow, bebeklerin onlara
temas rahatl salayanlara da balanacaklarn iddia ettii
kendi hipotezi karsnda dolap teorisini test eder (Harlow ve
Zimmerman, 1959). Harlow makak maymunlarn doduklar
anda annelerinden alarak, iinde biri telden, teki havlu kumatan annelerin olduu kafeslere yerletiriyor ve bebek maymunlarn havlu annenin kucan yuva edindiini, telden annenin
kucanda ise ok az zaman geirdiini gzlemliyor. Bebek
322
Fkfi`k\im\
^`[[Xc
_dXc\[\e#
^qXi[\[\e#
bXp^jq#m\
XcXbX[XifcdXpXe
malardan biri evlerinde yetien ocuklar ile kurumlarda yetitirilen (yaamlarnn yzde 90n bu kurumlarda geirmi)
ocuklar balanma sonular asndan karlatrr (Zeanah
ve ark., 2005). Aratrmaclar evde yetitirilen ocuklarn yzde
74nn gvenli balanmay deneyimlediklerini; kurumlarda
yetitirilen ocuklarn ise yalnzca yzde 20sinin gvenli balanma yaadklarn belirtiyor. Ayrca doal sosyal temasn
eksikliinin ocuun beyninin gelimesi asndan uzun sreli
etkileri olabilir. Baka bir aratrma yaklak bir buuk yalarna
kadar yetimhanede yetimi bir grup ocuu, biyolojik ebeveynleri tarafnda yetitirilmi ocuklarla karlatrr (Wismer
Fries ve ark., 2005). Drt buuk yalarnda farkl gruptan iki
ocuun bir yabancyla etkileime gemesi salanyor. Bebekliklerini yetimhanede geirmi ocuklar yabanc ile etkileim
durumunda beyin hormon seviyelerine gre doal bir tepki
gsteremez.
Fakat maalesef ocuklarn yaadklar ortam ne olursa
olsun durum istismara aktr. Son zamanlarda yrtlen bir
analiz ise, ABD hkmetinin 144.800 ocuun ilk yllarnda
fiziksel istismara maruz kaldn, yaklak 80.000 ocuun
ise cinsel istismara uradklarn tespit ettiini gsterir (ABD
Salk ve nsan Hizmetleri Departman, 2008). 375 gen yetikinden oluan bir rnek grubun yaklak yzde 11i ise fiziksel
veya cinsel istismardan birine bir ekilde maruz kaldklarn
belirtmitir. Bu grubun yaklak yzde 80ini ise bir veya daha
fazla psikiyatrik bozuklua dair semptomlar gstermektedir
(Silverman ve ark., 1996). ocuk istismarnn rnekleri psikologlara bu konuda ok nemli bir alma konusu sunmaktadr: Ne tarz mdahaleler ocuun yararna olacan saptamak.
323
324
K\bbXkcXecXr
Grup
Akran Etkisi
0.6
0.5
0.4
I`jbc`Ji
0.3
0.2
0.1
Margo Gardner ve Laurence Steinberg, Ergenlikte ve Yetikinlikte Risk Alma, Risk Tercihi ve Riskli Kararu Alma Konusunda Akran
Etkisi: Deneysel aluma, Developmental Psychology, 41 (4),
625-635. Copyright 1997 by the American Psychological Association. zinli bir ekilde oaltulmutur.
0
0.1
0.2
0.3
0.4
<r^\ec\r
G\eP\k`b`ec\r
P\k`b`ec\r
325
lar. Bu, kiinin kendisi ve einin tesinde ailesine, iine, topluma veya gelecek nesillere duyduu ballk yani tipik olarak
bir kiinin 30 ve 40l yalarndaki nemli geliim durumudur
(McAdams ve de St. Aubin, 1998). ounluun iyiliini salamaya ynelme yetikinlerin genlie duyduklar zlemi telafi
eden iyi bir psikolojik durum gelitirmelerini salar.
statistiklere gre, elerden hangisi daha ok yauyor? Evliliin hangi zellii bu sonu zerinde etkili olabilir?
326
0%
33 %
40
50lerindeyken kt arkadalklara
sahip olanlar
47
37
50
17
47
20
93
60
27
66
23
ELETREL DNME
Cinsiyet ve Toplumsal
Cinsiyet Farkllklar
ou ocuun yaamlarnn ilk birka aynda renmeye
balad bilgilerden biri de toplumda iki eit insan olduudur: erkekler ve kadnlar. Zamanla, ocuklar erkek ve kadnlarn psikolojik adan benzer yanlarnn ok olduunu fark
etmeye balarlar. Ancak farkllklar ortaya ktnda bunun
biyolojik zellikler ya da toplumsal beklentilerden kaynaklandn anlarlar. Erkek ve kadnlar birbirinden ayran biyo-
CNSEL FARKLILIKLAR
Rahme dten yaklak alt hafta sonra, erkek fetsler testislerin geliimi ve testosteron hormonunun salglanmasyla
birlikte dii fetslerden farkllamaya balar. Testosteronun
varl ya da yokluu, ocuun erkek ya da dii anatomisinden
hangisiyle doacan belirler. Testosteron ayn zamanda beyin
geliiminde de rol oynar. Hayvanlar zerinde yaplan deneyler
sinir sistemindeki cinsiyet farkllklarnn bu hormon yznden olutuunu ortaya koymutur (Morris ve ark., 2004).
Testosteronun insan beyninin geliimi zerindeki etkisi
daha azdr. Ancak beyin taramalar erkek ve kadnlarn beyinleri arasndaki yap farkllklarn ortaya koymutur (Goldstein
ve ark., 2001). Erkekler kadnlara gre daha byk beyinlere
sahiptir; cinsiyetler arasnda yaplan karlatrmalar genel
olarak bu farkll gstermektedir. Bu farkllklarn dndaki deerlendirmeler erkekler ve kadnlar arasndaki davran farkllklaryla eliir. rnein, MRI taramalar beynin n
lobunda toplumsal davran ve duygusal faaliyetleri dzenleyen alanlarn kadnlarda erkeklere gre daha byk olduunu
aa karmtr (Gur ve ark., 2002). Bu cinsel farkllklarnn,
kltrel rollerde erkek ve kadn olarak kendini gsteren kalplarn yaam boyunca uygulanmasnn rn deil de, biyolojik
olduunu kantlamak iin aratrmaclar ergenler ve ocuklarla benzer aratrmalar yrttler (Lenrout ve ark., 2007). Bu
aratrmalar, cinsel farkllklarnn sradan biyolojik geliimin
bir paras olarak beyinde kendini gsterdiini kantlamtr.
Cinsel farkllklar zerine yaplan dier incelemeler,
erkekler ve kadnlarn bilisel ve duygusal grevleri tamamlamadaki farkllklar zerine younlamtr (Kimura, 1999).
Duygusal ierii olan fotoraflara bakarken iki cinsiyette devreye giren beyinsel faaliyetlere gz atalm.
12 erkek ve kadnn, ntrden (rnein, bir kitap ya da
atal fotoraf) negatife doru (rnein, otopsi ya da
mezar ta fotoraf) sralanan 96 adet fotorafa bakarken
fMRI taramalar yapld (Canli ve ark., 2002). Katlmclar fotoraflara bakarken, duygusal deneyimlerinin iddetinde 0dan balayp (duygusal olarak iddetli deil)
3e kadar deien (duygusal olarak olduka iddetli)
deerler gsterdiler. lk deneyimden hafta sonra,
katlmclar bir hatrlama testinden getiler; fotoraflar
327
328
5,501 anneden, ocuklarnn 2,5 yandayken toplumsal cinsiyete uygun davranlar hakknda bilgi saladlar (Golombok ve ark., 2008). Anneler, ocuklarnn
son bir ayda taklarla oynama ya da kavga etme skln
belirtmesini isteyen Okul ncesi Faaliyetler Envanterini
(OFE) doldurdular. Anneler OEF deerlerini ocuklar 3,5 ve 5 yandayken tekrar belirttiler. ocuklar 8
yandayken ocuk Etkinlikleri Envanterini (EE)
doldurarak ocuklar kendi davranlar hakknda bilgi
saladlar. Bu envanter iin, ocuklar farkl ocuk tipleri olduunu neren ifadeleri dinlediler: Baz ocuklar
taklarla oynarlar ancak bazlar oynamaz (s. 1586).
ocuklar iki ocuk tipinden hangisine kendilerini yakn
hissettiklerini belirttiler. Uzun soluklu bu deerlendirmelere dayanarak, aratrmaclar ocuklarn cinsiyete
uygun davranlarda bulunma ihtimallerinin zamanla
sabitletiini gsterir. rnein, ekil 10.12 ocuklarn
3,5 yandaki OFE deerleriyle 8 yandaki EE deerlerini kyaslyor. ocuklarn iki dnemde elde edilen
deerleri arasnda byk benzerlik olduunu grebilirsiniz.
ocuklarn davranlar neden bu kadar sabittir? Aratrmaclar kaynak olarak hem doay hem de yetitirme koullarn gsterdiler. Doay ele alrsak, aratrmaclar ocuklarn doum ncesinde beyinlerini daha erkeksi ya da kadns
olmasn salayan hormonal bir evreye maruz kaldklarn
ileri srerler. Yetitirme koullarn ele alrsak, aratrmaclar ebeveynler ve arkadalarn davran biimlerindeki farkllklar ele aldlar. Daha kat cinsiyet stereotiplerine sahip
ebeveynler daha ok cinsiyete gre belirlenmi davranlara
sebep olurlar. Ayrca, ocuklar cinsiyete uygun davran
<ib\bc\i
x<<e`efikXcXdXj
6200
6000
5800
5600
BqcXi
5500
5000
x<<e`efikXcXdXj
yollarla iletiime geerler. Ebeveynler ocuklaryla oynarlarken, baz oyuncaklar erkeksi bazlarnysa kadns olarak
alglarlar. ocuklaryla oynarlarken, cinsiyete uygun oyuncak
seimi yaparlar; ancak bu seim erkekler iin kzlarda olduundan daha katdr (Wood ve ark.). Genel olarak, ocuklar cinsiyete dayal faaliyetlerde bulunmaya tevik edilirler
(McHale ve ark., 2003).
Arkada evresi cinsiyet sosyallemesinde etkili olan
faktrlerden bir dieridir. Eleanor Maccoby (2002) kk
ocuklarn ayrmc olduklarn savunur; yanlarnda bir
yetikin yokken ya da karma cinsiyetli bir oyun iin tevik
edildiklerinde bile hemcinsleriyle oynamay tercih ederler.
Maccobye gre, ocuklardaki cinsiyet davranlar farkllklarnn ou arkada ilikilerinden kaynaklanr. Aslnda, sosyal
etkileimde erkek ve kz ocuklar deimeyen farkllklar gsterirler. rnein, en azndan 6 yana kadar, erkek ocuklar
grup oyununu tercih ederken kzlar bire bir oyunlar tercih
ederler (Benenson ve ark., 1997; Benenson ve Heath, 2006).
Erkek ve kz ocuklar arasndaki dier farkllklar oyunlarnn ieriiyle ilgilidir (Rose ve Rudolph, 2006). Kz ocuklar
sohbet edip kendileri hakknda bilgi vermeye daha yatkndrlar. Erkek ocuklarsa itiip kakmal oyunlar oynama eilimi gsterirler. Bu farkllklar ocuklar bydke daha da
basknlar.
ocuklarda toplumsal cinsiyet farkllklarna yol aan
faktrleri tanmladk. Ancak dier geliim alanlarnda olduu
gibi, ocuklardaki bireysel farkllklar da kabul etmek gerekir. 6 yllk bir dnem boyunca ocuklarn toplumsal cinsiyete
uygun davranlarn inceleyen bir aratrmaya gz atalm.
4500
4000
3500
Sabitlik
seviyelerine uygun ocuklarla oynamay tercih ederek davranlarnn zamanla sabitlemesini salayan bir ortam olutururlar.
Erkek ve kz ocuklarn sosyal geliimlerinde neden farkllk gsterdiklerini ksaca zetledik. imdi de ahlak geliime
gz atalm.
329
DURUN VE GZLEMLEYN
Ahlak Geliim
imdiye kadar sosyal ilikilerin insan hayatndaki nemini
grdk. imdi de sosyal bir grup olarak yaamann ne derece
nemli olduunu baka bir adan inceleyelim. ou zaman
davranlarnz kendi ihtiyalarnzdan ziyade toplumun
ihtiyalarna gre deerlendirmek zorunda kalrsnz. Bu,
ahlak davrann temelini oluturur. Etik deerler, insan
davranlarnn doruluk ya da yanlln belirleyen inan,
deer ve yarglar btndr.
Ahlak geliimin her birey iin nasl kendini gsterdiini incelemeden nce, ayn soruyu btn insanlar iin
dnelim: Etik deerler nasl geliti? Bu soruyu cevaplamak iin gnmz aratrmaclar insanlarn sosyal bir tr
olarak nasl ilev grdne dair gzlemler ieren Charles Darwinin teorisi zerine younlatlar (Krebs, 2008).
Evrimsel bak asna gre, ahlak davranlar insanlk
tarihi boyunca eitli durumlara uyum salamak iin bulunan zmlerin sonucudur. rnein, ilk insan uralar
(byk bir av hayvann ldrmek ya da blgeyi savunmak
gibi) insanlar arasnda dayanmay gerektirmitir. Bylece insanlar sosyal ikilemleri dayanma yoluyla zme
gibi bir eilim gelitirmilerdir (Krebs, s. 154). Gnmzde
ahlak sorularn kiinin kendisiyle ilgili ya da dayanmayla
ilgili olarak iki yn vardr: Arabamz az srerek temiz bir
havaya katkda m bulunmalym? Evrimsel bak asna
gre byle sorulara verdiimiz yantlar genetik mirasmzn
bir parasdr (Haidt, 2007).
Ancak insanlar ortak ahlak yantlara sahip olsalar da
belirli bir durumda neyin ahlakl neyin ahlaksz olduu
kamu tartmasnn oda olabilir. Durumun byle olmas
belki de hi tesadf deil; bu yzden ahlak geliim almalar tartmaldr. Bu tartma Lawrence Kohlbergin temel
nitelikteki aratrmasyla balar.
etik: Kiilere inan ve deerler salayan, toplumdakilere kar zorunluklarn koruyan ve bakalarnn ilgilerine, dorularna mdahele etmeyen
yollarla davranacak olan sistemdir.
330
TABLO 10.7
Evreler
II Geleneksel Trelik
Evre 3 yi ocuk eilimi
Evre 4 Kanun ve dzen eilimi
Ahlak Geliim
331
DURUN VE GZLEMLEYN
dengeleme yoluyla seici optimizasyon: Normal yalanmayla birlikte kiinin kazandklarndan ok ey elde etmesi ve kaybettiklerinin etkisini
en aza indirmesini salayan baarl yalanma stratejisidir.
332
Dil Edinimi
ou aratrmac, insanlarn doutan dil oluturma kapasitelerinin olduunu savunur. Durum byle bile olsa, yetikinlerle iletiim dil ediniminin byk parasn oluturur.
Bilim adamlar gibi ocuklar da dillerinin gramer kurallar
ve anlamlar hakknda hipotezler olutururlar. Bu hipotezler
ou zaman igdsel ilkelerce snrlanr.
Ahlaki Geliim
Kohlberg ahlak geliim iin evreler tanmlamtr.
Daha sonra yaplan aratrmalar ahlak muhakemede cinsiyet farkllklar ve kltrel farkllklar tespit etmitir.
333
ANAHTAR TERMLER
akomodasyon (s. 306)
asimilasyon (s. 306)
ar kurallatrma (s. 316)
balanma (s. 319)
basmlama (s. 319)
bebek dili (s. 314)
benmerkezcilik (s. 307)
bilgelik (s. 312)
bilisel geliim (s. 308)
boylamasna tasarm (s. 298)
cinsiyet kimlii (s. 328)
cinsel farkllk (s.327)
cinsiyet stereotipi (s. 328)
ocuk dili (s. 314)
dengeleme yoluyla seici
optimizasyon (s. 332)
334
Yazl Sorular
1. Kltr yeme bozukluklarunun gelimesine nasul neden
olur?
2. Cinsel senaryolarun kaynau nedir?
3. Ktmsere karu iyimser ykleme biimlerinin insanlar zerinde ne gibi bir etkisi vardur?
Deneme Testi
335
336
Program 6
13. Chomskynin alumasundan nce dil edinimiyle ilgili
hangi varsayumda bulunulmutur?
a. Bebeklerin isel bir anlam ukarma kapasiteleri vardur.
b. Bebeklerde isel bir dil edinim aracu vardur.
c. Dil geliimi, kltre balu olarak deikenlik gsterir.
d. Dil, ebeveynlerin taklit edilmesi yoluyla renilen bir
beceridir.
14. Bebek annesinin sesi bir yabancunun yzyle eletirilirse
nasul bir tepki gsterir?
a. Bebek zlr.
b. Bebek gler.
c. Bebek daha fazla ilgi gsterir.
d. Bebein bu farku ayurt etme yetenei yoktur.
Program 18
16. Jean Berko Gleason anneler ve bebekleri zerinde incelemeler yapmutur. Odaklanduu noktalardan biri
a. dil geliiminde sinirsel olgunlama
b. farklu kltrlerde annelerin kullanduu melodiler
c. dil geliiminde sosyal etkileim
d. iletiimsel geleneklerde ebeveynin kullanduu yollar
337
26. Daniel Levinson yaam dngsn safhalar dizisi ne ayurur. Gereksiz olma tehlikesi hangi safhada bir problemdir?
a. ocukluk
b. Erken yetikinlik
c. Orta yetikinlik
d. Ge yetikinlik
27. Pat Moore, 85 yaunda bir kadun kuluuna girdiinde, aaudakilerden hangisi onu aurtmutur?
a. Dierlerinin ona yardum etmekteki isteklilii
b. Yalularun kalmasu iin kullanulacak tesis eksiklii
c. Toplumdaki yauluun kapsamu
d. Yalu insanlarun fakirlii
28. Sherry Willis uzaysal eilim grevlerinde yalularun yeterliliiyle ilgili ne kefetmitir?
a. Geri dntrlemez azalma kaunulmazdur.
b. Eitim programlaru yeteneklerin gelitirilmesini salar.
c. Yetenekler srdrlebilir ancak iyiletirilemez.
d. Hafuza kaybu meydana gelirse, dier yetenekler
bozulur.
DNLMES
GEREKEN SORULAR
338
AKTVTELER
1. lk anunuzu dnnz. Bu anuyu neden haturladuunuzu,
hafuzanuzda neleri deitirdiinizi ve bunun geliiminizde
ne gibi etkileri olduunu dnnz.
2. Yalu bir insana bu lkede yalanmanun bilisel ve kltrel olarak ne gibi kayuplaru ve kazanlaru olduu sorusunu
sorunuz. Yalu kii kendisine karu ayrumculuk yapulduunu
dnyor mu? nsanlarun ona karu baka insanlar iin
olduklarundan daha cmert davranduklarunu mu dnyor?
3. Yetikinler ve ocuklar iin tasarlanan televizyon programlaru hangi ynlerden farkluluk gsterir? ocuklar iin
tasarlanan programlar yeni kelimeler ya da dilin yeni
gramer zelliklerini kefetmelerinde daha mu stndr?
Susam Sokau gibi bir ocuk programunu izleyiniz ve ocuklarun dil geliiminde kullanulan zellikleri tanumlayunuz.
4. Bir gnde karulatuunuz 60, 70 ve 80 yaun stnde
insanlarun bir kaydunu tutunuz. Televizyon programlarunda
yalu insanlarun nasul tasvir edildiine dikkat ediniz. Hangi
stereotipler kullanuluyor? Yalular hakkundaki fikirlerin
deitiine dair kanut var mu?
11
Motivasyon
Motivasyonu Anlamak 340
Motivasyon Kavramlarnn levleri Motivasyon
Kaynaklar htiya Hiyerarisi
Yeme 344
Yeme Fizyolojisi Yeme Psikolojisi
Motivasyonu Anlamak
Motivasyon, fiziksel ve psikolojik aktiviteleri balatma,
ynetme ve devam ettirmeyi kapsayan her trl sre iin kullanlan genel terimdir. Motivasyon kelimesi Latince de hareket
etmek (to move) anlamnda olan movere kelimesinden gelir.
Btn organizmalar, istekleri ve isteksizlikleriyle belirlendii
zere baz uyarclara ve aktivitelere ynnde hareket ederler,
bazlarndan ise saknrlar. Motivasyon teorileri, hem insanlar
da kapsayan her bir hayvan trnn hareket edi eklini hem
de her bir trn bireysel yelerinin kiisel tercih ve almalarn aklar. imdi motivasyonun, trlerin ve bireysel davranlarn aklanmas ve tahmin edilmesi iin kullanld farkl
yollar da gz nnde bulundurarak motivasyon analizimize
balayalm.
MOTVASYON KAVRAMLARININ
LEVLER
Psikologlar motivasyon kavramn be temel amatan dolay
kullanrlar:
Biyolojiyle davran badatrmak: Biyolojik bir organizma olarak, bedensel ilevlerinizi dzenleyen ve hayatta
kalmanz salayan karmak yapl i mekanizmalarnz var.
Bu sabah neden yataktan kalktnz? A, susam veya m
olabilirsiniz. Herhangi bir durumda, ihtiyalarnz vcudumotivasyon: Fiziksel ve psikolojik aktivitelere balama, ynlendirme ve
devam etme srecidir, bir aktiviteyi dierine tercih etme ve tepkilerin
iddeti ve srerliini kapsayan mekanizmalar ierir.
340
Blm 11 Motivasyon
MOTVASYON KAYNAKLARI
1999da bisikleti Lance Armstrong, spor tarihindeki en nemli
dnlerden birini tamamlayarak Fransa Turunu kazand.
1996da Armstronga testis kanseri tehisi konuldu ve bu akcierlerine ve beynine yayld. Agresif kemoterapi tedavisinden
sonra, Armstrong yeniden almalara balamay istedi.
yl iinde, kendi spor dalnn en prestijli yarmasnda galip
geldi. 2005de Armstrong yedi kez st ste olmak zere Fransa
Turunu yine kazand. Onun aleyhinde olanlar 1999da yendii
alann pek zorlu olmadn iddia etmilerse de dier alt galibiyeti onun dnyann en iyi bisikletilerini st ste yenebileceini kantlad.
Lance Armstrongun yaptn siz de yapabilir miydiniz?
Ciddi bir hastal, vcudunuza yeniden meydan okumak iin
yenebilir miydiniz? Onu bu davran iin motive edenin isel
bir ey olduunu dnyor musunuz? Bu tutumu azimle srdrebilmek iin bir kiinin bir dizi zel deneyime mi ihtiyac
m var? Veya bu dsal, durumla ilgili bir ey miydi? Birok
veya ou insan ayn durumda olsa ayn ekilde mi davranrd?
Ya da onun davran, durumun zellikleri ve kiinin bak alarnn karlkl etkileimini mi temsil ediyor? Motivasyon kaynaklar hakknda dnmenize yardmc olmak iin bu isel ve
dsal gler arasndaki ayrm aka gstereceiz. O zaman,
isel biyolojik itkilere sebebiyet veren baz belirli davranlar
aklayan teorilerle balayalm.
Ne tr isel ve dusal motivasyon glerinin birleimi bisikleti Lance Armstrongun kanseri yenip Fransa Turunu
kazanmasuna yardumcu olmu olabilir?
Gerginlik azalmas btn gdlenmi davranlar aklayabilir mi? Aka grlyor ki hayr. imdi alk ve susuzluun
farelerin en nemli motivasyonu olmadn gsteren bir deney
dnelim.
A veya susuz fare gruplar, dokuz eit ll birimden ve
bu birimler arasndaki koridorlara alan girileri olan kare
bir labirente koyuldu (Zimbardo ve Montgomery, 1957).
Her bir labirent biriminde ukur bir kapta su veya yemek
bulunuyordu. tki teorisi farelerin a veya susuz olmas ilk
frsatta yemeye veya imeye ynlenip ynlenmeyeceklerini
ngrecekti. Ancak o gerginlik azaltmaktan ziyade farelerin ou labirenti aratrmay seti. rnein, 48 veya 72
saattir a olan fareler ilk iki dakikalarnn % 80ini labirenti
kefederek geirdiler; vakitlerinin sadece % 20sini yemeye
ayrdlar.
Bu deneyde, fareler ancak meraklarn tatmin ettikten
sonra alk veya susuzluklarn tatmin etmeye baladklar
ortaya kt. Aratrmaclar, motivasyon glerinin itki azalmasna baskn geldii baka benzeri rnekler de sunmulardr
(Berlyne, 1960; Fowler, 1965).
Bu sonular, davrann sadece isel itkiler tarafndan
gdlenmediini gsterir. Davran ayn zamanda teviklerle
Motivasyonu Anlamak
341
(direkt olarak biyolojik ihtiyalarla balantl olmayan dsal uyarclar veya dller) de gdlerdir. Fareler kendi isel
durumlarndan ziyade evrelerindeki objelere altrldnda,
grld ki, davranlar teviklerle kontrol ediliyor. nsan davranlar da eitli teviklerle kontrol edilir. yi bir uyku yerine
neden YouTube videolarn izleyerek ge saatlere kadar uyumuyorsunuz? Sizi huzursuz edeceini veya korkutacan bildiiniz bir filmi neden izliyorsunuz? Bir partide, karnnz zaten
tokken neden abur cubur yiyorsunuz? Her bir durumda evresel faktrler davrannz gdlemek iin tevik olarak grev
yapar.
Davranlarn temelinin isel ve dsal motivasyon kaynaklarnn karmna dayandn grebilirsiniz. Fareler, yeme
veya ime iin biyolojik bask hissetseler de, ayn zamanda yeni
bir evreyi kefetmek iin drtlerine gre de hareket ederler.
imdi de tre zg igdsel davranlara odaklanan farkl bir
motivasyon aratrmasna dnelim.
Afrika peeli dokumacu kuunun yuva yapmasu gibi igdsel davranular genetik kalutumla gdlenir. Kuramcular ne tr
igdleri insan uygulamalaruna atfetmilerdir?
342
Blm 11 Motivasyon
B\e[`e`>\i\bc\k`id\
Potansiyelini
^eiebletiide
i_tiyaZna me anladl
_e[e]leie sa_ig oldab
JXp^
>men# [eeili ol[llnl
_issetdeb me yeteililib# q$say^
me [ieileiine say^ ^steideb
9XcXedX
8it oldab# yabnladab#
semdeb me semildeb
Gvenlik
>menlib# ia_atlb#
_lqli me boibl [lydadab
Biyolojik
Pede i_tiyalai# sl# obsiaen# [inlende#
Zinsel i]a[e# ^ei^inlibten blitlldab
(insanlarn zellikle eilimli olduu bir ey), olmas veya olmamas gereken eyler hakkndaki beklentileri de motivasyona
sebep olur. Dnen hayvanlar baz motivasyonlarn kendilerine bazlarn da d dnyaya atfetmeyi seebilirler.
HTYALAR HYERARS
Motivasyon kaynaklarnn birka eidini inceledik. Blmn
geri kalanna nceden yle bir bakmak iin, motivasyon kavramlarnn kullanld alanlarn daha ayrntl bir aklamasna
dnmek istiyoruz. Amacmz, hayatnza yn verebilecek gler
hakknda sizlere genel bir bilgi vermek.
Hmanist psikolog Abraham Maslow (1980-1970) temel
drtlerin ekil 11.1de de gsterildii gibi bir ihtiyalar hiyerarisi oluturduu teorisini formle etmitir. Maslowa (1970)
gre, bir sonraki seviyeye gemeden nce hiyerarinin bir
nceki seviyesindeki ihtiyalar tatmin edilmelidir (ihtiyalar
temelden ileri dzeye doru sralanmtr). Hiyerarinin en alt
basamanda alk ve susuzluk gibi temel biyolojik ihtiyalar
yer almaktadr. Herhangi dier bir ihtiya karlanmaya balanmadan nce bu ihtiyalar karlanmaldr. Biyolojik ihtiyalar bastrldnda, dier ihtiyalar beklemeye alnr ve muhtemelen eylemlerinizi etkileyemezler. Makul lde tatmin
sosyal-renme teorisi: renme teorisi, gzlem ve dierlerinde gzlemlenen davran taklitlerinin roln vurgular.
ihtiyalar hiyerarisi: Maslowun temel insan drtlerinin hiyerari oluturduu ve hiyerarinin her bir basamandaki ihtiya karlanmadan dier
basamaa geilemeyecei; bu ihtiyalarn temel biyolojik ihtiyalardan
kendini gerekletirme ihtiyacna kadar sralandna dair dncesi.
Motivasyonu Anlamak
343
ELETREL DNME A veya susuz farelerin haturlayun. Her birimde yemek veya su bulunmasu neden nemliydi?
Aaudaki konular hakkunda daha fazla yazu ve uygulama iin
MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Kefedin: Maslowun htiya Hiyerarisi
Kefedin: Evrensel tki, Uyarulma, Bili ve Hmanistik
Motivasyon Teorileri
edildiklerinde ise, bir sonraki ihtiyalar-gvenlik ihtiyalarsizi motive eder. Artk tehlike konusunda bir kaygnz kalmadysa balanma ihtiyalar, yani ait olma, yaknlama, sevme ve
sevilme ihtiyalar tarafndan motive edilirsiniz. Karnnz toksa,
gvendeyseniz ve sosyal aidiyet hissediyorsanz, sra sayg ihtiyalarna, yani kendini sevme, kendini yeterli ve etkin biri olarak grme ve dierlerinin saygsn kazanmak iin gerekli olanlar yapmaya gelir.
Hiyerarinin en st basamanda, karn tok, gvenli, sevilen ve seven, korkusuz, dnen ve yaratan insanlar vardr. Bu
insanlar temel insani ihtiyalarn tesine potansiyellerini tamamen aa karma veya kendini gerekletirme arayyla geerler. Kendini gerekletiren bir insan kendini tanyan, kendini
kabul eden, sosyal ynden sorumlu olan, yaratc, doal, yeniliklere ve zorluklara ak ve benzeri baka olumlu zellikleri
olan insandr.
Maslowun teorisi, insan motivasyonuyla ilgili zellikle
iyimser bir grtr. Teorinin temelinde her bireyin byme
ve en byk kapasitesini aa karma ihtiyac vardr. Ancak,
sizin de kendi deneyimlerinizden bildiiniz zere Maslowun
kat hiyerarisi paralanmtr. rnein, bir arkadanza yardm etmek iin bir n atlayabilirsiniz. z saygnz gelitirmek iin ssz yerlerde yry yapma tehlikesine katlanabilirsiniz. Durum byle olsa bile, Maslowun emasnn, gdsel
deneyimlerinizin farkl trlerini dzenlemenizi salayacan
umuyoruz.
Motivasyonu anlamanz iin genel bir ereve sunduk.
Blmn geri kalannda drtlerin etkileiminden etkilenen
farkl motivasyon trn daha yakndan inceleyeceiz; bunlar
ise; yeme, cinsel performans ve kiisel baar.
Bankta otururken baka bir rencinin kotuunu grdnz. Durumu yorumlama ekliniz motivasyon kavramlarunun hangi ileviyle ilgilidir?
Bir organizmanun dengeleimi salamasu ona ne ifade
eder?
Kltrlerarasu araturma eidinin neden insan igdleriyle ilgili iddialar konusunda pheleri vardu?
Sonularun auklamalaru bakumundan Fritz Heider nasul bir
ayrum yaptu?
344
Blm 11 Motivasyon
Yeme
Bir tahminde bulunmanz istiyoruz. Bir psikolojiye giri
kursundaki rencilerden birine bir dilim pizza vermek zereyiz. Sizce o renci bu bir dilim pizzay nasl yer? Tahmin
edecek misiniz? Cevabnz byk ihtimalle Daha fazla bilgiye ihtiyacm var olacaktr. Son blmde, byle bir tahmin yapmadan nce bilmeniz gerekenleri organize etmeniz
iin bir yol gstermitik. sel bilgileri renmek istersiniz.
rencinin alk durumu nedir? renci diyet mi yapyor?
Ayn zamanda dsal bilgileri de renmek istersiniz. Pizza
lezzetli mi? Pizzay paylamak ve muhabbet etmek iin arkadalar da orada m? Grdnz gibi, birisinin bir dilim
pizzay yiyip yemeyecei gibi basit bir sonucu bile etkileyebilecek g trlerini aklamak iin yapmamz gereken baz
eyler var. Evrimin yemeyi dzenledii fizyolojik srelerle
balayalm.
YEME FZYOLOJS
Vcudunuz size ne zaman yemek vaktinin geldiini sylyor? Fiziksel alk veya tokluk hissinize sebep olan eitli
mekanizmalarnz var (Logue, 1991). Yemek almn etkin
bir ekilde dzenlemek iin organizmann drt grevi yerine
getirecek mekanizmalara sahip olmas gerekir; (1) i yemek
ihtiyacn tespit etmek, (2) yeme davrann balatma ve
dzenleme, (3) yenen yemein niteliini ve niceliini denetlemek ve (4) vcuda yeterli yiyecek girdiini tespit edip
yemeyi durdurmaktr. Aratrmaclar, bu sreleri vcudun
farkl blmlerindeki mide kaslmas gibi evresel mekanizmalarla veya hipotalamusun ileyii gibi merkezi beyin
mekanizmalaryla badatrarak onlar anlamaya almlardr. O zaman bu sreleri daha yakndan inceleyelim.
reflekslerin abartlmasna sebep olabilir (Powley, 1977). Farelerin lezzetli yiyeceklere gsterdikleri refleks onu yemekse, abartlm tepkileri ar yemek olacaktr. Eer fare tad kt olan
yemekten refleks olarak kusarak kanmaya alyorsa, abartlm tepkisi yemekten tamamen uzak durmak olabilir. Aratrmaclar, ayn zamanda, hipotalamusun yemeyi dzenlemek
iin VMH ve LHnin grevlerine yardmc olan ve arkuat nkleus (ARC) ve paraventrikler ekirdek (PVN) olarak bilinen iki
ayr blgesini daha kefetmilerdir.
Bu hipotalamik blgelerin yemeyi dzenlemek iin kullandklar ok nemli bilgilerin bazlar kan dolamnz sayesinde
gelir (Gao ve Horvath, 2007). eker (kandaki glikoz haliyle)
ve ya metabolizmann enerji kaynaklardr. Yemeyi balatan
iki temel sinyal kandaki eker ve ya seviyesini kontrol eden
reseptrlerden gelir. Depo edilmi glikoz oran azsa veya metabolizmann kullanamayaca durumdaysa karacier hcresindeki reseptrlerden gelen sinyaller glikoz alglayc olarak grev
yapan nronlarn yeme davrann balatmak iin eylemlerini
deitirdii blge olan LHye gnderilir. Dier hipotalamik
nronlar yksek kan ekeri ve ya dzeyini gsteren bilgileri
toplar ve bu bilgiyi, yeme davrann sonlandrmak iin kullanrlar. Hipotalamik dolam, vcudun daha uzun sreli tokluk
durumlarn da denetler. rnein, ya hcreleri yemeyi azaltmak iin ARCa sinyaller gnderen maddelerin salnmasn
salar.
imdiye kadar yemeyi balatan ve sonlandran vcut sistemleriniz olduunu grdk. Ancak, kiisel birok deneyiminizden bildiiniz zere, yemek ihtiyacnz sadece vcudunuzun sebep olduu ipularna dayanmaz. imdi de daha fazla
veya daha az yemek yemenizin iin sizi motive eden psikolojik
etkenlere gz atalm.
Yeme
345
YEME PSKOLOJS
Vcudunuzun, yediiniz yiyecek miktarn dzenleyen eitli
mekanizmalarla donatlm olduunu biliyorsunuz. Ama
sadece alnza bir tepki olarak m yemek yiyorsunuz? Muhtemelen Tabi ki hayr! diye cevap vereceksiniz. Getiimiz son
iki gn dnrseniz, yediiniz eylerin ve ne zaman yediinizin alkla pek de ilgisi olmadn gsteren birok an hatrlarsnz. Bu yeme psikolojisi blmne, neyi ne kadar yediiniz
zerinde kltrn nasl bir etkisi olduunu inceleyerek balayacaz. Daha sonra da, insanlarn vcut ekilleri ve kilolar
zerinde etkili olabilmek iin yemelerini kontrol etme yntemlerine odaklanacaz-obezite ve diyet yapmann baz sebep ve
sonularn aratracaz. Son olarak da, beden imaj ve kilosu
konusundaki kayglara iddetli bir tepki olarak yeme bozukluklarnn nasl meydana gelebileceini aklayacaz.
346
Blm 11 Motivasyon
Yaamnzda Psikoloji
BAKALARININ VARLII YEMEK YEMENZ NASIL ETKLER?
Dier insanlarla beraber yediiniz son
yemei dnmenizi istiyoruz. Yalnuz
yiyor olsaydunuz orada yediinizden
daha mu ok, daha mu az yoksa oradakiyle eit miktarda mu yerdiniz?
Blmde, imdiye kadar sizi, insanlarun yeme miktarlarunun sadece kusmen
isel aluk ipularuyla belirlendiine
inandurduumuzu umuyoruz. Araturma,
sosyal balamun-bakalarunun varluuinsanlarun yemek yemesini etkileyen
nemli bir dusal ipucu olduunu ileri
srmektedir. Aslunda, dieriyle yediinizde, en nemli drtnz olumlu bir
izlenim yaratmak olabilir (Herman ve
ark., 2003). Bakalum bu drtnn nasul
bir etkisi varmu.
niversite rencilerinin sevgilileriyle, arkadalaruyla veya yabancularla onar dakikaluk konumalar yaptuu
bir aluma dnn (Salvy ve ark.,
2007). Konumalaru daha keyifli
hale getirmek iin, araturmacular
tabaklarda kurabiye ve krakerler verdi.
Her konumanun sonunda, araturmacular her bir katulumcunun ne kadar yiyecek tkettiini belirledi. Miktarlar iftlere gre byk farkluluklar gsterdi:
erkek arkadalaruyla muhabbet eden
erkekler en ok yedi; yabancu erkeklerle muhabbet eden kuzlar en az yedi.
Katulumcular iyi bir izlenim yaratmaya
gdlenmi olsalardu sonularun nasul
olacaunu kestirebiliyor musunuz?
rnein, kadunlar yabancu erkeklerin
nnde agzl grnp olumsuz
etki yaratmak istemeyebilirlerdi.
Srekli diyette olmalarna ramen insanlar nasl kilo alyorlar? Aratrma, ll yiyenlerin kendilerini daha az
kstladklarnda-hayat artlar snrlamalarndan vazgemelerine sebep olduunda- yksek kalorili yiyeceklere yklendiklerini ileri srmektedir. Maalesef ki, birok hayat art da ll
yiyenlerin kstlamalarn hafifletmelerine neden olmakta.
rnein, ll yiyenler yetenekleri veya zsayglar konusunda
stres yaadklarnda artl reflekslerini yitirirler (Tanofsky-Kraff
ve ark., 2000; Wallis ve Hetherington, 2004). Aslnda, stresin
bir tr de kat diyette olma beklentisidir.
sunurlayabileceklerini ne srdler. Bu
sosyal baun yokluu ocukluk obeziteliinin artmasunun bazu nedenlerini
auklayabilir. Araturmacular, sosyal
mdahalelerin-ocuklarun bakalarunun
yanunda yemek yedikleri durumlara
dnen- auru kilolu ocuklarun daha
az yemelerine yardumcu olabildiini
savunmulardur.
Yemenin sosyal balamunda son
bir fikir: nsanlar etkisini ok kk
grme eilimindeler. Bir alumada,
renci iftleri beraber video izlerken
pizza yemelerine izin verildi. iftler
arasundaki pizza tketim oranu 0.64t.
Bu durumda bile, neden o kadar
yedikleri sorulduunda, 122 katulumcudan sadece 3 tanesi yanundaki arkadaunun tketiminden etkilendiinden
bahsetti (Vartanian ve ark., 2008).
Katulumcular ne kadar a hissettikleri,
en son ne zaman yemek yedikleri
veya yiyecein ne kadar gzel olduu
gibi dier etkenlerden daha ok bahsettiler. Ancak, ikinci bir aluma, bu
etkenlerle sosyal koullarda rencilerin yedikleri miktarlarun bir alakasu
olmaduunu ortaya koymutur!
Balangutaki sorumuza geri
dnelim: En son dier insanlarla
yemek yediinizde, yalnuzken yiyeceinizden daha mu ok, daha mu
az yoksa aynu miktarda mu yediniz?
Doru cevabu bulabilmek iin daha
farklu bir soruyu yneltmeniz lazum: yi
bir izlenim yaratmak iin yemek yeme
eklinizi nasul deitirirdiniz?
Yeme ve diyet yapma konusundaki davran ve dncelerinin z deerlendirmesine dayanarak, bayan niversite
rencileri ll (17 kadn) veya kontrolsz (24 kadn)
yemek yiyen olarak snflandrld. rencilere, yiyecek
yoksunluunun tat alma zerindeki etkilerinin aratrld bir almaya katlacaklar sylendi (Urbszat ve ark.,
2002, s. 398). Deney iin geldiklerinde, rencilerin yarsndan bir hafta boyunca Kanada Hkmeti ve Toronto
niversitesi tarafndan onaylanm olan dk kalorili bir
diyeti uygulamalar istendi. Laboratuar terk etmeden nce,
Yeme
347
348
Blm 11 Motivasyon
Diyet
70
60
50
40
Yeme miktar (gram)
Diyetsiz
30
20
10
0
Kontrolsz
ll
l durumu
TABLO 11.1
Daulumu
Yeme Bozukluklarnn
Kadnlar (%)
Erkekler(%)
Anoreksiya nervoza
0.9
0.3
Bulimia nervoza
1.5
0.5
3.5
2.0
Yeme
349
(Shorter ve ark., 2008). Muhtemelen, medya, zayf Beyaz kadnlarn dierlerine nazaran daha fazla grntsn yaynlad
iin, bu medya grntleri, Siyahi kadnlardan ziyade Beyaz
kadnlarn vcut memnuniyetsizlii duymalarnda daha byk
bir rol oynuyor.
Bu duruma baktnzda, Beyaz kadnlarn Siyahilere gre
yemek bozukluklarna daha eilimli olmalarna da muhtemelen
armayacaksnz. Bir almada hepsi 21 ya civarnda olan
985 Beyaz kadn ve 1.061 Siyahi kadn yer alyordu (StriegelMoore ve ark., 2003). Bu gruplarda, Beyaz kadnlarn % 1.5i
hayatlarnn belli bir dneminde anoreksiya nervoza hastas
olmutu fakat Siyahi kadnlardan bu bozuklua yakalanan hi
yoktu. Bulimia nervoza Beyaz kadnlarn % 2.3n, Siyahilerin ise sadece % 0.4n etkilemiti. Dier rksal ve etnik gruplar zerinde ok az alma yapld fakat imdiye kadar elde
edilen kantlar yeme rahatszlklarnn Asyal-Amerikallarda
Beyazlara gre daha az olduunu fakat Hispanikler arasnda
Beyazlarda olduu kadar yaygn olduunu ileri srmektedir.
Bu bulgularn her birine gre, aratrmaclar vcut lleri ve
beslenme dzeniyle ilgili kltrel deerler arasnda bir ba kurmaya almaktadr.
Bu blm sonlandrrken, kadn ve erkekler arasndaki
yeme bozukluu yaygnl farkn kapatmaya geri dnelim.
Aratrmaclar medyadaki grntlerin erkeklerin vcut memnuniyetsizlii zerindeki etkilerini aratrmaya baladlar. Bu
aratrma ilgisi son on ylda, zayf, kasl erkeklerin medyada
ok grnmeye balamasyla ortaya kmtr. Genel olarak,
ideal erkek vcudu grntlerini gren erkeklerde vcut memnuniyetsizlii artmaktadr (Blond, 2008). rnein, bir alma
ABDdeki Avrupa kkenli Amerikal ve Hispanik erkeklerin bence kyafetler vcudu ekilli grnen erkeklerde daha
gzel duruyor ve keke ben de dergilerdeki i amar tantan erkekler gibi grnseydim gibi ifadelere ne dereceye kadar
katldklarn lt (Warren, 2008, s. 260). Her iki gruptan da
erkek grn iin medya normlaryla en ok ayn fikirde
olanlar ayn zamanda en ok vcut memnuniyetsizlii de olan
erkeklerdi. Bir sebep-sonu ilikisi kurulmasna yeterli olmasa
da, bu almalar, medyada erkeklerin grntsndeki deiimin erkeklerde yeme bozukluklarnn artmasna sebep olduunu desteklemitir.
ELETREL DNME
Diyete balayacak olmanun yiyecek tketimi zerindeki etkisini gsteren alumayu haturlayun. Araturmacular neden rencilerin alumanun tat almaya odaklanduuna inanmalarunu saladular?
350
Blm 11 Motivasyon
Cinsel Davranlar
Vcut fizyolojiniz her gn yemei dnmenizi gerekli klar.
Peki ya konu cinsellik olunca? Cinsel ilikinin biyolojik ilevini tanmlamak kolaydr (remek) ama bu, cinsel davranlar dnme sklnz da aklar m? Ne sklkla cinsel ilikiyi dndkleri sorulduunda, yetikin erkeklerin % 54 ve
yetikin kadnlarn % 19u gnde en az bir kere bunun hakknda dndklerini belirttiler (Michael ve ark., 1994). nsanlarn cinsellik hakknda dnme skln nasl aklayabiliriz?
Cinsellik hakkndaki dnceler ve cinsel davranlar arasnda
nasl bir ba vardr?
Motivasyonla ilgili sorulacak soru, bir kez daha, insanlarn
neden belirli davranlar sergiledikleridir. Daha nce grdmz gibi, cinsel davranlar sadece biyolojik olarak reme
iin gereklidir. Bu nedenle, yemek insann yaayabilmesi iin
gerekli bir ey olsa da, cinsel iliki deildir. Baz hayvan ve
insanlar, gnlk ilevlerine grnr bir zarar vermeden hayatlar boyunca bakir(e) kalmaktadrlar. Fakat reme btn trlerin devamll iin gereklidir. remek iin aba gsterilmesini
salamak adna doa, cinsel uyarlar ok zevk verici hale getirmitir. Orgazm, iftlemedeki abay salayan temel pekitiretir.
Bu muhtemel zevk, reme iin gerekenden daha fazla enerjiyi motive eden cinsel davranlara neden olur. Bireyler cinsel
doyuma ulamak iin ok eitli davranlar sergilerler. Fakat
baz cinsel motivasyon kaynaklar d kaynaklardr. Kltrler,
cinsel davran olarak kabul edilen veya beklenen eyler iin
normlar ve standartlar koyar. ou insan bu normlara uygun
davranlarda bulunmaya motive edilebilse de, baz insanlar,
normlar ihlal ederek cinsel ynden tatmin olurlar.
Bu blmde, insan d hayvanlarda cinsellik itkisi ve
iftleme davranyla ilgili baz bilinenlere gz atacaz. Daha
sonra da insan cinselliiyle ilgili belirli konulara dneceiz.
Genel olarak, Teksasn Comal Nehrinden dii horozbina balklar daha byk erkeklerle iftleirler. Ancak, bir
horozbina bal ayn tr baka bir diinin daha kk bir
erkei setiini gzlemlese ne olur? Bu soruyu cevaplamak
iin, aratrmaclar, dii horozbina balklar iki ucunda iki
tane daha kk havuz olan byk bir havuzda yzsnler
diye onlara bir dizi havuz hazrladlar (Witte ve Noltemeier, 2002). Deneyin balang aamasnda, her iki utaki
havuzlardan birine byk dierine kk erkek balk
Kk Erkekler
Erkekle geirilen ortalama zaman (saniye baznda)
Maymunlar da ok abuk iftleir (15 saniye kadar). Samurlarda iftleme yava ve uzundur, 8 saat kadar srer. Aslan gibi
yrtclar uzun ve yava iftleebilirler-birbiri ardna drt gn
boyunca her 30 dakikada bir olabilecek kadar fazla. Ancak,
onlarn av olan antiloplar genelde koarlarken birka saniyede
iftleirler (Ford ve Beach, 1951).
Cinsel uyarlma, genelde d evredeki uyarcyla balar.
Birok tr iin muhtemel partnerlerinin ritellemi ses ve
grntleri cinsel tepki iin gerekli bir kouldur. Ayrca, koyundan boa ve farelere kadar uzanan deiik trlerde, dii partner
deiiklii erkein davrann etkiler. Bir dii partnerle cinsel
doyuma erien erkek yeni bir dii bulduunda cinsel aktiviteyi
yineleyebilir (Dewsbury, 1981). Dokunma, tat ve koku da cinsel
uyarlma iin dsal uyarc olabilir. 4.Blmde akladmz
zere, baz trler, feromonlar denen ve bazen dierleri zerinde
ok uzaklardan bile etkili olabilen kimyasal sinyaller gnderirler (Carazo ve ark., 2004; De Cock ve Matthysen, 2005). Birok
trde, dii dourganl uygun seviyede olduu zaman (ve hormon seviyesi ve cinsel ilgisi doruktayken) feromon yayar. Bu
salglar, kaltmsal olarak uyarc tarafndan uyarlmaya eilimli
olan trlerin erkeklerini uyarmak ve etkilemek iin artsz uyarc grevi grr. Kafeste tutulan erkek makaklar yakndaki bir
kafesteki cinsel adan ak bir diinin kokusunu aldklarnda,
testislerinin bymesi de dahil, cinsellikle ilgili eitli fizyolojik
deiiklikler gsterirler (Hopson, 1979).
nsan d hayvanlarda cinsel tepki byk oranda doutan
gelen biyolojik glerle belirlense de, kltrel etkenler de e
seimini etkileyebilir. zel bir balk tr olan horozbina baln dnn.
Byk Erkekler
700
600
500
400
300
200
100
0
lk Tercih Testi
Seimi
Cinsel Davranular
351
seviyelerindeki bireysel farkllklar, cinsel aktivitenin sklyla veya kalitesiyle ilgili tahmin yrtmenizi salamaz.
Ancak, hormon seviyeleri hastalk veya yalanma nedeniyle
normal seviyelerin altna derse, genelde cinsel istek zerinde olumsuz etki yaratr. Bu, zellikle testosteron hormonu
iin geerlidir. Hem kadnlar hem de erkekler, dk testosteron seviyelerine takviye niteliinde tedaviler grdklerinde
cinsel istekleri canlanr (Abdallah ve Simon, 2007; Alan ve
ark., 2008). Yine de, kastrasyon uygulanm (bu nedenle de
artk testosteron retemeyen) erkeklerin cinsel istekleri bir
seviyede devam eder; ki bu da insan cinselliinin hormonlar dnda baka etkenlerle de harekete geirildiini gsterir
(Weinberger ve ark., 2005).
nsanlarda cinsel uyarlma, erotik uyarcya gsterilen
fizyolojik ve bilisel tepkilerin sebep olduu gdsel heyecan
ve gerginlik durumudur. Fiziksel veya psikolojik olabilen erotik uyarc cinsel heyecan veya tutkulu duygular ortaya karabilir. Erotik uyarcnn sebep olduu cinsel uyarlma birey
tarafndan tatmin edici zellikle de orgazma ulatrc olarak
grlen cinsel faaliyetlerle azalr.
Aratrmaclar insan d hayvanlardaki cinsel uygulamalar ve cinsel tepkiler zerinde onyllarca almlardr
fakat benzeri insan davranlaryla ilgili almalar yllarca
yasaklanmtr. William Masters ve Virginia Johnson (1966,
1970, 1979) bu geleneksel tabuyu ykmlardr. Direkt olarak
devam eden cinsel performanslar, laboratuar artlarnda,
gzlemleyerek ve kaydederek insan cinsellii almalarn
yasallatrmlardr. Bylece, insanlarn cinsel ilikiyle ilgili
sylediklerini deil bireylerin gerek tepkilerini ve cinsellii
yaamalarn aratrmlardr.
Cinsel uyarcya verilen insan tepkisini aratran almalar iin, Masters ve Johnson, onbinlerce cinsel iliki ve
mastrbasyon cinsel tepki dngs boyunca, binlerce gnll
erkek ve kadndan oluan kontroll laboratuar gzlemlerini
yrttler. Bu aratrmayla ulalan en nemli drt sonu (1)
erkek ve kadnlarn benzer cinsel tepkilere sahip olduu (2)
cinsel tepki dngs aamalar gidii benzer olsa da, kadnlarn daha yava tepki vermeye fakat genelde daha uzun sre
352
Blm 11 Motivasyon
Maters ve Johnsonn aratrmas cinsel tepki fizyolojisine odaklanm olsa da, muhtemelen en nemli keifleri, psikolojik hem uyarlma hem de tatmin olma srelerinin byk
nemiydi. Cinsel tepkideki sorunlarn genellikle fizyolojiden
ziyade psikoloji kaynakl olduunu ve deitirilebileceini veya
terapiyle stesinden gelinebileceini gsterdiler. Temel kayg
Erkek
Kadn
Yksek
Orgazm
Uyarlma
William Masters ve Virginia Johnson insan cinsellii alumasunu nasul yasal hale getirdiler?
kadar srebilir), pelvik blgede vaskler (damarlar) deiiklikler olur. Penis sertleir ve klitoris kabarr; kan ve
dier svlar testisler ve vajinada toplanr; vcut kzarr.
Plato evresinde, uyarlmada doruk noktasna (deiken olsa da) ulalr. Kalp atlar, soluma hzlanr, kan
basnc ve glandler salglarda artma olur ve vcudun
tamamnda istekli ve isteksiz kas gerginlii artar. Vajinal
kayganlk artar ve gsler byr.
Orgazm evresinde, kadn ve erkekler ok youn, zevkli
bir cinsel gerginlikten kurtulma an yaarlar. Orgazm,
genital blgelerde yaklak olarak her bir saniyenin onda
sekizinde meydana gelen ritmik kaslmalarla karakterize edilir. Hem kadn hem de erkeklerde soluma ve kan
basnc ok yksek seviyelere gelir ve kalp at iki kat
hzlanabilir. Erkeklerde kaslmalar boalmaya sebep olabilir.
zlme evresinde, vcut yava yava normal haline
dner, kan basnc dmeye ve kalp at da yavalamaya balar. Bir orgazmdan sonra, ou erkek tepkisizlik
dnemine girer, bu birka dakikadan birka saate kadar
srebilir, ki bu sre boyunca bir daha orgazma ulamak
mmkn deildir. Aralksz uyarlmayla, baz kadnlar
birbiri ardna birka kere orgazm olabilirler.
zlme
Plato
Heyecan
zlme
Zaman
Evreleri
tepki dngsn tamamlayamamak ve doyuma ulaamamaktr. Bunu yapamamann nedeni genelde akln kiisel sorunlarda
olmas , cinsel aktivitenin sonularndan korkmak, cinsel performansn partner tarafndan deerlendirilmesi endiesi veya
bilind sululuk veya olumsuz dncelerdir. Ancak, yetersiz
beslenme, yorgunluk, stres ve ar alkol veya uyuturucu kullanm da cinsel istek veya performans drebilir.
nsan cinsellii ve cinsel uyarlmay baz fizyolojik alardan inceledik. Fakat cinsel ifadelerin farkllna yol aan gleri henz hesaba katmadk. reme amacnn erkek ve kadnlar
iin farkl cinsel davranlara sebep olmas fikriyle balayacaz.
TABLE 11.2
Sorular
Cinsel Davranular
353
CNSEL NORMLAR
Ortalama cinsel yaam nasldr? nsanlarn cinsel davranlar hakknda yaplan bilimsel aratrmalara Alfred Kinsey ve
arkadalarnn 1940larda balayan almas hz kazandrmtr (1948, 1953). Bu bilim adamlar, 17.000 Amerikalnn cinsel
davranlar hakknda anket yaptlar ve kamuoyunu artacak bir ekilde- daha nce nadir ve anormal grlen baz davranlarn aslnda olduka yaygn olduunu ortaya kardlar.
Cinsel davran normlar, ksmen bilimsel gelimeler sayesinde
deiiklik gsterdi. rnein, 1960larn banda doum kontrol haplarnn yaygnlamas gebe kalma ihtimalini drd
iin kadnlara daha fazla cinsel zgrlk saland. 1998de
Viagrann piyasaya srlmesiyle birlikte, erkeklerin cinsel ola-
354
Blm 11 Motivasyon
BX[elXr
Erkekler
B`de\\`kjfilcXijfidXb`jk\[`
60
50
40
30
20
10
0
9XkXlXrplX`l^`l`
Bee[`j`ple`l^`l`
:`ejeljX[XkXkj`ql`k
;lp^ljXlYXllk
1975
2000
Lisede ailenizle/ebeveynlerinizle
cinsel iliki, doum kontrol, cinsel yolla
bulaan hastalklar ya da hamilelik
konularn ne kadar konutunuz?
10
9
8
7
6
Cinsellik hakknda hi
hi konumadk.
% 65
% 50
% 15
Cinsellik hakknda
birka kez konutuk
% 25
% 41
% 45
Cinsellik hakknda
ou kez/sk sk konutuk.
% 10
%9
% 40
5
4
Lisedeki cinsellik
deneyimlerinizi hangisi
en iyi tanmlar?
Cinsellik hakknda hi dnmedim.
renci miktar
Kadnlar
Erkekler
Dnceler
% 25
%2
%6
Kimseyle pmedim.
% 41
%9
%3
Biriyle ptm.
% 10
% 24
% 22
%8
% 13
% 11
% 16
% 52
% 58
ECNSELLK
imdiye kadar insanlarn cinsel davranlarn etkileyen gdler zerinde younlatk. Ayn balamda ecinselliin varl
sevgili tecavz: Kiinin sosyal ortamda tand bir kii tarafndan sekse
zorlanmas.
Cinsel Davranular
355
356
Blm 11 Motivasyon
Toplum ve Ecinsellik Bemin ocukluktaki deneyimlerin nemli olduuna dair kuramnn doru olduunu dnelim. Herkes ocuklukta belirlenen ynlendirmelere gre
mi hareket eder? Ecinsellii heteroseksellikten ayran ey,
ou toplumda ecinsellie kar devam eden dmanlktr.
Bir ankette, 1.335 heteroseksel erkek ve kadna ecinsel bir
erkek ya da ecinsel bir kadnn yannda ne kadar rahat
hissedecekleri soruldu (Herek, 2002). ekil 11.7 ksmen ya
da olduka rahatsz olabilecek kiilerin yzdesini gstermektedir. Grebildiiniz zere, kadnlar da erkekler de hemcinsleri olan bir homosekselin yannda olmaktan daha fazla
rahatszlk duyarlar. Aratrmaclar, ecinsellere kar olumsuz tavrlar homofobi olarak tanmlamlardr.
Ecinseller, toplumsal homofobinin olduu bir balamda
hemcinsleriyle ilikiye motive edilmektedirler. Bu durumda
bile aratrmalar bireylerin ecinsel kimliklerini olduka gen
yalarda kefettiklerini nermektedir. rnein, aratrmaclar gneydou ABDde gey, lezbiyen, biseksel ve transseksel rencilerin olduu bir konferansta, rencilere cinsel
ynelimlerinden ne zaman haberdar olduklarn sordular
(Maguen ve ark., 2002). Ecinsel erkeklerde ya ortalamas
9,6yken ecinsel kadnlarda bu ortalama 10,9du. lk ecinsel
ilikinin yaand ya ortalamas erkeklerde 14,9ken, kadnlarda 16,7ydi. Bu veriler, bireylerin ecinsel ynelimlerinden
homofobik bir evre olan okul yllarnda haberdar olduklarn ortaya koymaktadr (Espelage ve ark., 2008). Ek olarak,
ecinsel bireyler cinsel ynelimlerini ailelerine syleyip sylememe sorunuyla da karlarlar (Heatherington ve Lavner,
2008). Genlerin ou ailelerinden duygusal ve ekonomik
destek alrlar; cinsel ynelimlerini ailelerine aklamalar bu
destein kesilmesi anlamna gelebilir. Aslnda, ebeveynlerin
ocuklarn reddetmesi intihar giriimlerinde artla ilikilendirilmektedir (DAugelli ve ark., 2001).
Bu bulgular, genlerin homofobiyi, ecinsellikten psikolojik olarak daha yorucu bulduklarn gsteriyor. 1973te
Amerika Psikiyatri Dernei (American Psychiatric Association), ecinsellii psikolojik hastalklar listesinden oybirliiyle kaldrd; Amerika Psikologlar Dernei (American
Psychological Association), 1975te ecinsellii listeden kaldrd (Morin ve Rothblum, 1991). Aratrma raporlarna gre
aslnda ecinsel erkek ve kadnlar mutlu ve retken insanlar.
<ib\bdl_XkkXg
BX[edl_XkkXg
50
40
Yzde
30
20
10
0
>Xp\ib\b
C\qY`p\e
Cinsel Davranular
357
ELETREL DNME
Bu insanlar Uluslararasu Engelliler Olimpiyatunda yarumaktadurlar. Gdlenme bazu insanlarun yarularda dierlerine
gre daha baarulu olmalaru gibi- bireysel farkluluklaru nasul
auklar?
BAARI HTYACI
1938lerin banda Henry Murray, bireylerde iddeti deien
bir baar ihtiyac olduunu varsayarak bu bireylerin baarya
yaklamlarn ve kendi performanslarn deerlendirme eilimlerini etkiledi. David McClelland ve arkadalar (1953), bu
ihtiyacn iddetini lmenin bir yolunu buldular ve farkl toplumlarda baar gdsnn gc, gdy glendiren koullar
ve i dnyasndaki sonular arasnda ilikiler aradlar. Baar
ihtiyacnn iddetini lmek iin, McClelland katlmclarn
fantezilerini kulland. Tematik Deerlendirme Testi) (Thematic Apperception TestTAT) ad verilen bir test kullanlarak,
tematik deerlendirme testi (TAT): Kiilere ierilerinde belirsiz sahnelerin bulunduu resimler gsterilerek onlarla ilgili hikayeler retmesinin
istenildii bir projektif (nesnel) test.
baar ihtiyac (n Ach): Davranlar ve dnceyi geni lekte etkileyen hedefleri baarmak iin abalamann temel insani ihtiyalardan
olduu varsaym.
358
Blm 11 Motivasyon
katlmclardan herhangi bir anlam olmayan fotoraflara bakarak hikyeler uydurmalar istendi. TAT fotoraflar gsterilen
katlmclardan, bu fotoraflar hakknda hikyeler uydurmalar
fotorafta ne olduunu ve bu olayn muhtemel sonularn
anlatmalar- istendi. Katlmclar muhtemelen kendi deerleri, ilgi alanlar ve gdleri hakknda hikyeler uydurdular.
McClellanda gre, bir insann aklndan geenleri bilmek istiyorsanz, ne dndn sormayn, nk size her zaman
doru cevab verme ihtimali yoktur. Fantezi ve ryalarn inceleyin. Bunu bir sre yaparsanz, zihninin srekli belirli temalar
etrafnda dndn fark edeceksiniz. Bu temalar, insanlarn
hareketlerini aklamak iin kullanabilirsiniz (McClelland,
1971, p. 5).
Katlmclarn TAT fotoraflarna verdii cevaplardan yola
karak, McClelland eitli insani ihtiyalar lmenin yolunu
buldu; bunlardan bazlar, g ihtiyac, yaknlk ve baaryd.
Baar ihtiyac, n Ach olarak simgelendi. Kiinin amacna ulamak iin plan yapma ve amacna doru almasndaki bireysel farkllklar aa karld. ekil 11.8deki aklama, yksek
n Ach ve dk n Ach deerlerinin bireylerin TAT fotoraflarn yorumlamalarnda yol at farkllklara bir rnektir.
Laboratuar ve gerek hayatta yrtlen almalar bu lmn
yararn gsterdi.
rnein, yksek n Ach deerlerine sahip insanlar dk
deerlere sahip insanlara gre daha ok hareket etme eilimindeydiler; yksek n Ach deerlerine sahip erkek ocuklar dk
deerlere sahip ocuklara gre babalarnn kariyerinden daha
st dzey bir kariyer takip ederler (McClelland ve ark., 1976).
31 yanda yksek n Ach deerlerine sahip erkek ve kadnlar 41
yana geldiklerinde dk deerlere sahip yatlarna gre daha
yksek maal ilerde alma eilimindedirler (McClelland
ve Franz, 1992). Bu bulgular, yksek n Ach deerlerine sahip
bireylerin daha ok alma isteinde olduklarn m gsteriyor? Aslnda hayr. Zor olacana inandklar bir grev verildiinde yksek n Achl bireyler daha erken vazgeerler (Feather,
1961). Yksek n Achl bireyleri tanmlayan ey aslnda verimliliktir daha az abayla ayn sonuca ulama ihtiyac. Yatlarndan daha fazla kazanmalarnn nedeni, yaptklarnn karlnda somut bir ey alma ihtiyalarnn daha fazla olmasdr.
Bu veriler, baar hakknda hissettiiniz ihtiya derecesinin hayatnzn ilk yllarnda belirlenmi olabileceini nermektedir.
BAARI VE BAARISIZLIK N
YKLEME BMLER
Yorumlaru
Bir ilerleme lt olarak maa somut bir dldr (McClelland, 1961; McClelland ve Franz, 1992).
Baar ihtiyac iin byk bir ihtiya nasl ortaya kar?
Aratrmaclar ebeveynlerin yksek ya da dk baar ihtiyacna yol ap amadn merak ettiler. Aratrmaclar, verilerini Bostonlu bir grup ocuk zerinde yaptklar incelemeden
elde ettiler.
David McClelland ve Carol Franz (1992), 1951de ocuklar
5 yandayken ve 1987-1988 ylnda ocuklar 41 yandayken n Ach verileriyle birlikte ailelerin ebeveynlik deerlerini ltler. 1951de ebeveynlerden ocuklarn beslenme
ve tuvalet eitimleri hakknda bilgi vermeleri istendi.
McClelland ve Franz, kat kurallarla beslenen ve tuvalet
eitimi verilen ocuklarn daha yksek baar basks hissettikleri sonucuna vardlar. Genel olarak, ebeveynlerin
ilk zamanlarda uyguladklar baar basksyla yetikin
n Ach deerleri arasnda doru orant vard. Dahas, yksek derecede baar basks yaayan ocuklar daha az bask
yaayan ocuklara gre ylda 10.000 dolar daha fazla kazanyorlard.
359
JXY`t
;e`ken
jec
;jXc
Yetenek
>iemqficll
xXYX
Xnj
aklama yollar gdlenme, ruh hali ve hatta alma ekillerini bile etkileyebilir. Ykleme biimleri, insanlarn aktiflik
ya da pasifliini, inat olma ya da abuk vazgemelerini, risk
almalarn ya da salam bir ekilde hareket etmelerini etkiler
(Seligman, 1991).
14. Blmde, isel-kresel-sabit bir ykleme biiminin
(Hibir eyi doru dzgn yapamyorum) bireyleri depres-
TABLO 11.4
Tepkiler
Ykleme-Baumlu Duygusal
Baaru ve baarusuzluk karusunda hissettikleriniz bu sonularun nedenleri hakkunda yaptuunuz ykleme eitlerine gre deiir. rnein,
yeteneinize ykleme yaptuunuzda baarunuzla gurur duyarsunuz ancak
baarusuzluunuzun nedenini yeteneinize yklerseniz moraliniz bozulur.
Baarunuzun sebebini dusal etkenlerin bir sonucu olarak grrseniz
minnet duyarsunuz ancak dusal etkenleri baarusuzluunuzun sebebi olarak
grrseniz kuzgunluk duyarsunuz.
Duygusal Tepkiler
360
Ykleme
Baar
Baarszlk
Yetenek
Yeterlilik
Kendine gven
Gurur
Yetersizlik
Pes etme
Depresyon
aba
Ferahluk
Memnuniyet
Rahatlama
Sululuk
Utanma
Korku
Dierlerinin hareketleri
Minnet
kran
Kuzgunluk
fke
ans
akunluk
Sululuk
akunluk
Hayret
Blm 11 Motivasyon
VE RGTSEL PSKOLOJ
Olumlu felsefenizin byk bir irkette i bulmanz saladn varsayalm. Sizi n Ach deerinizi ya da ykleme biiminizi- tanyarak ne kadar motive olacanz tahmin edebilir
miyiz? Gdlenme seviyeniz, altnz evredeki insanlara ve kurallara ksmen baldr. evrelerinin karmak
toplumsal sistemler olduklarnn bilincinde olarak rgtsel
psikologlar, alanlar arasndaki iletiim, alanlarn toplumsallama ve kltrlenmesi, liderlik, bir ie/organizasyona
ballk, i memnuniyeti, stres ve moral knts ve iyerindeki genel yaam kalitesi gibi insan ilikilerini eitli ynlerden incelerler (Blustein, 2008; Hodgkinson ve Healey, 2008).
irketlere danmanlk yapan rgtsel psikologlar alanlarn ie alm, seilmesi ve eitilmesinde yardmc olabilirler.
tasarmnda bir ii bireye uygun hle getirmek- tavsiyelerde bulunabilirler. rgtsel psikologlar, iletme, karar alma
ve gelitirme kuramlarn kullanrlar.
rgtsel psikologlarn iyerindeki gdlenmeyi anlamak
iin kullandklar kuramlardan birkana gz atalm. Adillik
kuram ve beklenti kuram insanlarn farkl alma koullar
altnda nasl tepkiler verdiklerini tahmin etmeye ve anlamaya
yarar. Bu kuramlar, alanlarn sosyal karlatrma ilemini
kullanarak adillii deerlendirme ya da performanslarna
gre beklenebilecek dlleri tahmin etme gibi bilisel aktivitelerde bulunduklarn varsayar. Adillik ve beklenti kuramlarnn 40 yl kadar nce ortaya km olmasna ramen,
aratrmaclar iyeri motivasyonunu anlamak iin hl bu
kuramlardan yararlanrlar (rnein, Bolino ve Turnley, 2008;
Grant, 2008; Siegel ve ark., 2008).
Adillik kuram, alanlarn dier insanlarla adil ve
tarafsz ilikiler kurmay istediklerini nerir (Adams, 1965).
alanlar girdilerini (ilerine yaptklar yatrmlar ya da
katklar) ve ktlarn (ilerinden karlnda ne aldklar)
kaydederler ve bu girdi-ktlar dier alanlarla kyaslarlar. A alannn ktlarnn girdilerine oran B alannkiyle aynysa (kt A / girdi A = kt B / girdi B) A alan
memnun kalacaktr. Bu oranlar eit olmadnda memnuniyetsizlik oluacaktr. Bu eitsizlii hissetmek caydrc bir ey
olduundan alanlar girdileri ve ktlar yeniden dzenleyerek bu eitlii salamaya alacaklardr. Bu deiiklikler
davransal (rnein daha az alarak girdiyi azaltmak, zam
isteyerek kty artrmak) olabilir. Deiiklikler psikolojik de
olabilir (rnein, girdileri yeniden deerlendirmek im o
kadar da iyi deil- ya da ktlar yeniden deerlendirmek
Haftalk maa eki aldm iin anslym-).
koullarnzdaki adillik ya da eitsizliin sonularn
hi fark ettiniz mi? Bir arkadanzn daha iyi bir i iin istifa
ettii bir durum dnn. Byle bir durumda nasl hissedersiniz? Adillik kuram, istenmeyen bir ite adil olmayan bir
ekilde arkada kaldnz dneceinizi ileri srer. Aslnda
Beklenti teorisi bazu oyuncularun sayu vuruunu baarulu olunan zamanlarun ortalamasuna tercih etmelerini nasul auklar?
361
362
Blm 11 Motivasyon
Yeme
nsan vcudu yemek yemeyi balatan ve bitiren bir dizi
mekanizmaya sahiptir.
Kltrel normlarn insanlarn nasl ve ne kadar yedikleri
Cinsel Davranlar
Evrimsel bak asna gre, seks remek iin kullanlan
mekanizmadr.
Hayvanlarn seks gdleri byk lde hormonlarca kont-
rol edilir.
Masters ve Johnsonn almalar, erkekler ve kadnlarn
363
ANAHTAR TERMLER
adillik kuram (s.361)
anoreksiya nevroza (s. 348)
ar yeme rahatszl (s. 348)
baar ihtiyac (n Ach) (s. 358)
beklenti kuram (s. 361)
bulimia nevroza (s. 348)
cinsel heyecan (s. 352)
cinsel senaryo (s. 354)
364
Motivasyon
Blm 11 Motivation
Komposizyon Sorular
1. Kltr yeme bozukluklarunun gelimesine nasul neden
olur?
2. Cinsel senaryolarun kaynau nedir?
3. Ktmsere karu iyimser ykleme biimlerinin insanlar zerinde ne gibi bir etkisi vardur?
Deneme Testi
365
olmak.
uyarlmlkheyecan seviyesinin artmas.
bilisel geliim kuram: ocuklarn erkek ve dii kategorilerini temel olarak aldklarn ve bilisel tutarllk salamak iin kendilerini cinsel olarak etiketlediklerini neren
kuramdr.
geliimsel stratejilertrlerdeki yetikinlerin cinsiyet rollerine uymak iin gelien davranlar.
iyimserlik: baarszl harici, dengesiz ve deiken faktrlere ve baary dengeli faktrlere balama eilimi.
ktmserlikbaarszl dengeli ya da isel faktrlere ve
baary kresel deikenlere balama eilimi.
cinsiyet kategorilemeerkeklerin ve kadnlarn erkeksi ya
da kadns olduu sre.
sosyal renme kuramocuklarn rol modellerini inceleyerek sosyalletiklerini ve bu rollere uyumlarna gre dllendirildikleri ya da cezalandrldklarn savunan teori.
stereotipbir grubun tm yelerinin yaygn davranlarda
bulunduklarna dair inan.
Norman Adlercinsel davranlarn psikolojik ve davransal mekanizmalarn inceler.
Michael Meaneycinsiyet farkllklarnda biyoloji ve psikolojinin etkileimini inceleyen geliimsel sinirbilimci.
366
Blm 11 Motivasyon
10. Mutlu ve zgn Amerikalu aluanlarun fotoraflaru, Amerikalu rencilere ve talyan aluanlara gsterilmitir. Paul
Ekmanun araturmasuna dayanarak, gruplarun duygularu ne
kadar iyi tahmin edeceklerine dair grleriniz nedir?
a. ki grup da duygularu doru tanumlayacaklardur.
b. Sadece Amerikalular duygularu doru tanumlayacaklardur.
c. Sadece talyanlar duygularu doru tanumlayacaklardur.
d. Hibir grup duygularu doru tanumlayamayacaktur.
18. Michael Meaney, erkek ve dii farelerin davranu biimlerindeki farkluluklaru bu davranularun hayvanlara iyi
geldiiyle alakasu olduunu savunmutur. Bunun sebebi
davranularun,
a. hormon retimini arturmasudur.
b. organizmayu yaama grevleri iin hazurlamasudur.
c. eitli beyin blgelerini uyarmasudur.
d. motor hareketin tercih ettii biime uymasudur.
Program 17
17. Zella Lurin ve Jeffrey Rubin tarafundan yapulan araturmaya gre, ebeveynlerin yenidoan erkek ve kuz ocuklarunu
tanumlamak iin kullanduklaru dildeki farkluluk hangisinin
etkisiyledir?
a. Yenidoanlar arasundaki fiziksel farkluluklar
b. Yenidoanlarun davranu biimlerindeki farkluluklar
c. Hastane aluanlarunun yenidoanlara davranma biimleri
d. Ebeveynlerin beklentilerinin algularu zerindeki etkisi
20. Alama ile ilgili cinsiyetlerdeki davranu farkluluunun muhtemel sebebi nedir?
a. sel bir farkluluktur.
b. sel farkluluklar ebeveynlerce pekitirilir.
c. Sosyalleme srecinde renilir.
d. Kaynau bilinmemektedir.
21. Jeanne Blocka gre, erkek ve kuz ocuklarun sosyopsikolojik balamlaru farkludur. Bu farklardan biri kuzlarun daha
ok _____
a. ev merkezli olmalarudur.
b. baaru odaklu olmalarudur.
c. riskle dolu olmalarudur.
d. hemcins arkadalaruyla vakit geirmeleridir.
22. Jeanne Blocka gre, erkek ocuklara salanan tipik
sosyopsikolojik balam,
a. kuzlardan daha koruyucu olmalarudur
b. kuzlardan daha ok kontrol edilmeleridir
c. kuzlara gre icat ve keif iin daha az fursat elde etmeleri
d. arkada aunda daha ok snurlandurulmalaru
23. Erkek rolnn olumsuz sonularundan biri aaudakilerden hangisidir?
a. Erkekleri depresyona daha yatkun yapmasudur.
b. Entelektel geliimi sunurlandurmasudur.
c. ok az aidiyet duygusu salamasudur.
d. Risk alma davranularunu desteklemesidir.
24. Eleanor Maccobye gre, ocuklar hangi yalarda hemcinsleriyle oynamayu tercih ederler?
a. 2 yaunda
c. 4 yaunda
b. 3 yaunda
d. 5 yaunda
25. ocuklardaki cinsiyet rolleri hakkunda aaudakilerden
hangisi dorudur?
a. Kuzlar kendilerini karu cinsten uzaklaturup hemcinsleriyle oynamaya daha erken balarlar.
b. Kuzlar fiziksel davranularda erkeklerden daha saldurganlardur.
c. Erkekler ve kuzlar, sadece yetikinler onlaru cesaretlendirdii zaman gl cinsiyet rolleri gelitirip
kendilerini karu cinsten uzaklatururlar.
d. Yukarudakilerden hibiri
26. Filme gre, erkeklerin itiip kakumalu oyunlaru daha ok
oynamalaru _____ bir sonucudur.
a. erkek ve kuzlar arasundaki biyolojik farkluluklarun
b. erkek ve kuzlara karu davranulardaki kltrel farkluluklar
c. yukarudakilerin ikisi
d. yukarudakilerden hibiri
367
368
Blm 11 Motivasyon
dnnz. Senkronizasyon eksiklii ifti nasul etkileyecektir? Cinsel hastaluklar ve AIDSin artuuna dair haberler
arttuu zaman cinsel senaryolar nasul deiebilir?
2. Kiisel sunurlama ve stresin seviyesi insanlarun diyetlerine
uymama ihtimallerini belirliyorsa, diyet planunuza ne tip
psikolojik destekleri dhil edersiniz?
3. Anoreksiye ve bulimia gibi yeme bozukluklaru acu-zevk
prensibiyle nasul atumaktadur?
4. Araturmalar androjen insanlarun cinsiyet rolyle
kusutlanmu insanlara gre daha uyumlu olduklarunu
gstermektedir. Fakat eletirmenler erkeksi zelliklerin,
kadunsu ve erkeksi zelliklerin kombinasyonundan daha
ok yksek zgven ve iyi uyum salamaya yol atuunu
ileri sryor. Erkeksi zelliklere sahip olmak kadunlarun
zgvenini nasul artturabilir?
AKTVTELER
1. Aladuumuzdan dolayu mu zgnzdr, yoksa zgn olduumuzdan dolayu mu alaruz? zgn yz ifadesi yapmak
zgn olmamuza neden olabilir? Hareketlerimizi incelememiz duygularumuzu tetikler mi?
Deneyin: Bu deney iin 10-15 dakikanuzu ayurun. zgn,
kuzgun ve korkmu kelimelerini kut paralaruna yazun.
Aynanun nndeyken kut paralarundan birini seip o
kelime iin yz ifadesini yaparken kendinizi seyredin.
Bu yz ifadesini bir dakika boyunca yapun. Yz ifadesini
yaparken dndnz eyleri ve fiziksel tepkileri not
edin. Yznz gevetin bir dier kut parasu iin aynu
aluturmayu tekrar edin. Deneyiniz hangi kuramlaru desteklemekte ya da rtmektedir?
2. Aluk hissinizi tatmin ettiinizde younlamanuz gereken
hareketleri gzlemleyin ve bunlaru ok a hissettiiniz
zaman yaptuunuz hareketlerle kuyaslayun. Biyolojik gdleriniz karulanmaduunda daha soyut gdler zerinde ne
kadar iyi younlaabiliyorsunuz?
3. 3 yakun arkadaunuzu ya da akrabanuzu sein. Karu cinsten
olsaydunuz onlarla olan ilikiniz nasul olurdu? Kimliinizin ve
davranuunuzun hangi ynleri deiirdi? Hangileri aynu kalurdu?
12
Duygu, Stres
ve Salk
Duygular 370
Temel Duygular ve Kltr Duygu Teorileri
Ruh Hlinin (Duygudurum) ve Duygularn
Etkisi znel yilik Hli
Duygular
Dnp hareket edebildiinizi, fakat hissedemediinizi hayal
edin; o zaman hayatnz nasl olurdu? Ayn zamanda bir sevgilinin pcnn verdii tutkuyu kaybederseniz, korku yaama
kapasitesini brakma konusunda istekli olur muydunuz? Nee
uruna znty bir kenara brakabilir miydiniz? Elbette bunlar ho olmayan, hemen piman olunacak pazarlklar. Birazdan
duygularn birtakm nemli ilevleri olduunu greceiz. Fakat
konumuza, duygunun tanmn yaparak ve duygusal deneyimlerin kkenlerini aklayarak balayalm.
Duyguyu sadece bir his olarak dnmek size ekici gelebiliyor olmasna ramen Mutlu hissediyorum veya Kzgn
hissediyorum. hem vcudu hem de zihni ieren bu nemli
kavramn daha kapsayc bir tanmna ihtiya duymaktayz.
Gnmzn psikologlar duyguyu, fizyolojik uyarlmay, hisleri,
bilisel sreleri, gzle grlebilir ifadeleri (yz ve duru ekli
dahil) ve kiisel olarak nemli grlen bir duruma cevaben gsterilen belirli davransal tepkileri ieren bedensel ve zihinsel
deiimlerin karmak bir ekli olarak tanmlar. Bu gelerin hepsinin neden gerekli olduunu anlamak iin, kendinizi youn bir
370
mutluluk hissettiiniz bir durumda hayal edin. Fizyolojik uyarlmanz yava bir kalp atn ierebilir. Hissettiiniz ey olumlu
olur. lgili bilisel sreler yorumlamalar, hatralar ve durumu
mutlu olarak etiketlemenize izin veren beklentileri ierir. Ak
davransal tepkileriniz da vurumcu (glmseme) ve/veya
eylem odakl (sevdiiniz birini kucaklamak) olabilir.
Uyarlma, hisler, dnceler ve eylemleri birletiren bir
aklama sunmadan nce, duygular ve ruh hlleri arasnda bir
ayrm yapmamz gerekiyor. Duygular belirli olaylara verilen
belirli tepkiler olarak tanmlamtk o zaman duygular genel
anlamda olduka ksa srede yaanr ve olduka youndur.
Buna karn ruh hlleri ounlukla daha az youndur ve birka
gn srebilir. ou kez ruh hlleri ve tetikleyici olaylar arasnda daha zayf bir balant vardr. Tam olarak nedenini bilmeden iyi veya kt bir ruh hli iinde olabilirsiniz. Duygular
ve ruh hllerini aklayan teorileri tanmlarken bu ikisi arasndaki ayrm aklnzda tutun.
Duygular
371
fade Yargularu
372
DUYGU TEORLER
Duygu teorileri, genel olarak, duygu deneyiminin fizyolojik
ve psikolojik ynleri arasndaki ilikiyi aklamaya alr. Bu
blme, duygusal olarak ilikili durumlarda vcudunuzun verdii tepkileri tartarak balayacaz. Daha sonra, bu fizyolojik
tepkilerin psikolojik duygu deneyiminize katk salama yolunu
ele alan teorileri gzden geireceiz.
Duygular
373
edici hormonlarn salglanmasn engeller. Gl bir duygusal aktivasyon tecrbesinden sonra bir sre boyunca uyarlm kalabilirsiniz, nk baz hormonlar kannzda dolamaya
devam eder.
Belirli duygu teorilerini tanmlarken greceiniz gibi, aratrmaclar Belli duygusal deneyimler otonom sinir sisteminde
farkl aktivite biimlerine sebebiyet verir mi? sorusunu tartmlardr. Kltrler aras aratrmaclar sorunun cevabnn evet
olduunu ileri srerler. Bir aratrmac grubu, ABDden kadnlar ve erkekler ve Bat Sumatradan Minang erkekleri duygular
ve duygusal ifadeler retirken, kalp at hz ve deri scakl
gibi otonom tepkileri lmlerdir. Minang kltrnn yeleri
olumsuz duygular gstermemeye ynelik sosyallemilerdir.
yle olsa bile, Amerikal katlmclarn yapt gibi olumsuz
duygular iin, altnda yatan ayn otonom biimleri gsterirler
mi? Veriler iki kltr genelinde yksek dzeyde bir benzerlik olduunu ortaya kard ve bu da aratrmaclar otonom
aktivite biimlerinin evrimlemi ortak biyolojik mirasmzn
nemli bir paras olduunu ileri srmeye itmitir (Levenson
ve ark., 1992, s. 986).
imdi de, otonom sinir sisteminden merkezi sinir sistemine geelim. Uyarlmann hem hormonal hem de sinirsel
ynlerinin hepsi duygularn ve saldr, savunma ve kama ekillerinin kontrol sistemleri olan hipotalamus ve limbik sistemi
tarafndan kontrol edilir. Nroanatomi aratrmas, zellikle
limbik sistemin bir paras olarak duygular iin bir giri kaps
ve bir hatra szgeci ilevini gren amigdala zerine younlamtr. Amigdala bunu, duyulardan ald bilgilere nem vererek yapar. zelikle olumsuz deneyimlere anlam vermede gl
bir rol oynar. rnein, insanlar korkmu yz ifadeleri resimlerine baktklarnda, sol amigdala (beyninizin iki tarafnn da ayr
bir amigdalas vardr) ifadenin younluu arttka, artmakta
olan bir hareketlilik gsterir; buna karn, mutlu yz ifadeleri
ayn yapda ne kadar az hareketlilik retirse, yz o kadar youn
bir ekilde mutlu olur (Morris ve ark., 1996).
Blm 10da, erkekler ve kadnlar duygu ykl fotoraflarla karlap onlar hatrladnda, sol ve sa amigdalann farkl ilem rollerini stlendiini kantlayan aratrmay
anlatmtk (Cahill ve ark., 2004; Canli ve ark., 2002a). Yakn
zamanda PET taramalarndan elde edilen kantlar bir grevle
aktif olarak uramadklarnda dahi, erkek ve kadn beyinlerinin duygular iin farkl bir ekilde dzenlendiini gstermektedir (Kilpatrick ve ark., 2006). Duygusal hatra sonularna
paralel olarak, erkekler sa amigdalada daha byk eylemsizlik
aktivitesi gsterirler, te yandan kadnlar sol amigdalada daha
fazla aktivite gsterirler. Bununla birlikte, erkekler ve kadnlar
dier beyin blgeleriyle balant kurma biimleri konusunda da
farkllk gsterirler. Erkeklerde sa amigdala d ortama odakl
olan motor blgeleri ve grsel korteks gibi beyin blgeleriyle
kapsaml bir ekilde iletiim kurar. Kadnlarda ise sol amigdala
vcudun i ortamna odakl olan hipotalamus gibi blgelerle
kapsaml bir ekilde iletiim kurar. Bu veriler erkeklerin ve
kadnlarn biyolojik olarak duygusal olaylara farkl bir ekilde
tepki vermeye eilimli olabileceklerini gsterir.
Korteks, duygusal deneyimlere i sinir alaryla ve vcudun dier ksmlaryla balant kurarak dahil olur. Korteks psikolojik deneyimi biyolojik tepkilerle btnletiren armlar,
James ve Langen duygu kuram: Bir uyarc almann, beyne farkl duyusal ve motor geridnt gnderen ve belli bir duygu yaratan davransal
bir tepkiyi tetiklediini belirten yzeysel bir geridnt duygu teorisidir.
374
JamesLange
Kuram
CannonBard
Kuram
Uyarc alma
Uyarc alma
Uyarlma
Eylem
Alglanan uyarlma,
eylemin yorumlanmas
Bilisel Deerlendirme
Kuram
Uyarc alma
Durumsal ipular/balama
gre uyarlmann ve
uyarcnn deerlendirmesi
Uyarlma
Eylem
Fizyolojik uyarlma
Duygusal his
Duygusal his
Duygusal his
Duygular
375
Richard Lazarus (1922 2002) bilisel deerlendirmenin neminin bir baka nc savunucusuydu. Lazarus (1991,
1995; Lazarus & Lazarus, 1994) duygusal deneyimin sadece
bireyin iinde veya beyinde ne olduuna dayanarak anlalamayacan, fakat bu deneyimin deerlendirilen evreyle srmekte
olan etkileimlerden kaynaklandn iddia eder (Lazarus,
1984a, s. 124). Lazarus ayrca, deerlendirmenin ou zaman
bilinli dnce olmadan ortaya ktn vurgular. Duygular
durumlara balayan gemi deneyimleriniz olduunda,- r:
Daha nceden tarttm u kabaday buraya gelmi!- uyarlmanzn yorumlanmas iin aka ortam aramanza gerek
yok. Bu gr kavramsal duygu deerlendirme kuram olarak
bilinmektedir (bkz. ekil 12.2).
Bu kuram test etmek iin, deneyciler baz zamanlar bireysel bir uyarlmaya etiket salamak iin evresel ipularnn
mevcut olduu ortamlar yaratmtr.
Bir kadn aratrmac, Kanadann Vancouver ehrindeki
iki kprden birini henz geen erkek katlmclarla grr. Kprlerden biri gvenli ve salam, dieri ise tehlikelidir ve pek salam deildir. Aratrmac manzarann
yaratclk zerine etkilerine ilgi duyuyormu gibi yapar
ve bir kadn ieren mulk bir resim hakknda erkeklerden ksa hikyeler yazmasn ister. Eer aratrmayla ilgili
daha fazla bilgi isterlerse, kendisini aramalarn rica eder.
Tehlikeli kpry henz geen erkek katlmclar, gvenli
kpry geen katlmclardan daha ok cinsel betimleme
ierikli hikye yazarlar ve drt kat daha fazla kadn aratrmacy ararlar. Uyarlmann, duygusal yanl yorumlamay
etkileyen bamsz bir deiken olduunu gstermek iin
aratrma ekibi, tehlikeli kpry getikten 10 dakika veya
daha sonra grlmesi iin baka bir grup erkek katlmc
ayarlarlar; bu da onlarn fiziksel uyarlma belirtilerinin
azalmas iin yeterli bir zamand. Bu uyarlmam erkekler,
uyarlm erkeklerin gsterdii cinsel tepki iaretlerini gstermediler (Dutton & Aron, 1974).
Bu durumda, uyarlma kaynann yanl yklemesine (kprnn tehlikesinden ziyade kadn) dayanarak duygusal bir yargya vardlar (Ben bu kadna ilgi duyuyorum). Benzer bir
deneyde, iki dakikalk aerobik egzersizi yapan rencilerde,
egzersizin devam eden uyarlmayla daha az ilikili grnmesine neden olan ksa bir gecikmeden sonra grlen duygularn aksine, egzersizden hemen sonra daha az ar duygularn
olduu grld; bu da, uyarlmay duygusal durumdan ziyade
egzersize kolayca atfettiklerini (yklediklerini) gsterir (Sinclair ve ark., 1994).
Bilisel deerlendirme kuramnn belirli baz ynlerine
kar klmtr. rnein, daha nce farkl duygulara elik eden
uyarlma durumlarnn otonom sinir sisteminin aktivitesi
ayn olmadn rendiniz (Levenson ve ark., 1992). O yzden,
en azndan baz duygusal deneyimlerin yorumlamalar deerlendirme gerektirmeyebilir. Dahas, kuramn varsaymna gre,
herhangi bir belirgin neden olmadan gl uyarlma yaamak
ntr, belirleyici zellikleri olmayan bir duruma yol amaz. Bir
dakika durun ve hemen imdi kalbinizin aniden hzlca atmaya
376
Etrafunuzdaki insanlar tuttuunuz takuma ulgunlar gibi tezahrat yaptuunda muhtemelen nasul hissederdiniz?
TABLO 12.1
Duygular
377
ZNEL YLK HL
nitenin banda sizden Kendinizi nasl hissediyorsunuz?
sorusunu dnmenizi istemitik. imdiye kadar, odak noktamz bulunduumuz an zerine oldu: u anda nasl bir ruh hli
veya duygu ierisindesiniz? Bununla birlikte, soruyu zamana
da yayp Genel olarak yaamnz hakknda ne hissediyorsunuz? diye de sorabiliriz. Bu soru, znel iyilik hline bireylerin yaamlarndan duyduu memnuniyetin ve mutluluun
genel bir deerlendirmesi- ynelik sorulmutur. Son yllarda
psikologlar, insanlarn kendi znel iyilik hlleri hakknda yarglarna katkda bulunan faktrleri aratrma konusunda bir
hayli ilgi gstermitir (Kesebir & Diener, 2008). Bu aratrmann odak noktas, ksmen, pozitif psikolojinin psikoloji mesleinde nemli bir hareket olarak ortaya kmasn yanstmaktadr. Pozitif psikolojinin amac insanlara, yaamlarn doyasya
yaamalarna olanak verecek bilgi ve yetenekler salamaktr.
Pozitif psikolojinin urat soru udur: Psikologlar, bilim ve
akl hastaln tedavi uygulamasndan rendiklerini alp bunlar insanlar devaml olarak daha mutlu yapacak bir yntem
yaratmak iin kullanabilir mi? (Seligman ve ark., 2005, s. 410).
znel iyilik hli zerine yaplan aratrmann ou, baz insanlarn niye dierlerinden daha mutlu olduunu belirlemeye
almak zerine younlamtr. ou psikolojik alanda doru
olduu gibi, aratrmaclar genetiin ve evrenin etkisini deerlendirmeye altlar.
Genetiin etkisini anlamak iin, aratrmaclar klasik davran genetii metadolojisini kullanarak almalarn yrttler: Tek yumurta ve ift yumurta ikizlerinin znel iyilik hliyle
ilgili ne derece benzer bilgiler gsterdiini incelediler. rnein,
yaplan bir almada, aratrmaclar 4,322 Norveli ikizden
znel iyilik hli lleri elde ettiler (Nes ve ark., 2006). Tek
yumurta ve ift yumurta ikizleri arasndaki karlatrmalar,
genetik faktrlerin erkeklerin znel iyilik hllerindeki deiimin yzde 51ine, kadnlarda ise yzde 49una sebep olduunu
znel iyilik hli: Bireylerin yaam memnuniyeti ve mutluluuna dair
genel deerlendirmesi.
pozitif psikoloji: nsanlara yaamlarn doyasya yaamalarna olanak
verecek bilgi ve yetenekler salamak iin aratrmalar uygulayan,
psikoloji dal iindeki bir hareket.
378
Aratrmaclar, ayn ekilde salk ve znel iyilik hli arasndaki ilikiyi anlamaya almtr. nsanlar temel ihtiyalarn
karlamak iin mcadele verirken, ou zaman dk dzeyde
yaam memnuniyetine ve mutlulua sahip olduunu belirtirler
(Howell & Howell, 2008). Bununla beraber, insanlar bu temel
ihtiyalarn gvende olduu eii getiklerinde, varlk ve znel
iyilik hli arasndaki bant olduka lmldr. Daha fazla para
ve daha fazla arkada arasnda bir seim yapmanz gerekse,
pozitif psikolojinin sonular ou kez tercihinizin daha fazla
arkada ynnde olduunu gsterir.
Ruh hllerinin ve duygularn nemli ksa ve uzun vadeli
sonularn inceledik. Bir sonraki blmde, stres konusunu ve
onunla nasl ba edeceinizi ele alacaz. Nasl hissettiinizi
bilisel olarak nasl kontrol edeceinizi reneceksiniz.
Yaam Stresi
Farz edin ki sizden bir gn boyunca nasl hissettiinizin takibini yapmanz istedik. Bunu ksa aralklarla Mutluluk, znt,
fke, aknlk vs. hissettim. tarznda bildirebilirsiniz. Ancak
bir his var ki, insanlar ou zaman bunu gnlk deneyimlerinin ounda yaad bir tr arka plan grlts olarak bildirirler; o da strestir (Sapolsky, 1994). Gnmzn sanayilemi
toplumu hzl ve youn bir yaam temposuna ortam hazrlamtr. nsanlar ou kez belli bir zamana ar derecede talep
sdryorlar, belirsiz gelecekleri hakknda endieleniyorlar ve
aileleri ve elence iin ok az zaman buluyorlar. Fakat stres
olmadan daha iyi durumda m olurdunuz? Stressiz bir yaam
karnza hibir zorlu grev karmazd ne almas gereken
zorluklar, ne fethedilecek yeni alanlar, ne de zeknz keskinletirmek ve yeteneklerinizi gelitirmek iin herhangi bir neden.
Her canl varlk d evresinden ve kiisel ihtiyalarndan gelen
zorluklarla yzleir. Bu sorunlar hayatta kalmak ve baarmak
iin zmek zorundadr.
Stres canl varln, dengesini bozan ve ba etme yeteneini zorlayan ya da aan uyarc olaylara verdii tepki rneidir. Uyarc olaylar toplu olarak stres ykleyiciler olarak
adlandrlan ok eitli i ve d artlar ierir. Stres ykleyici,
Akut Tehditlere Verilen Acil Tepkiler 1920lerde, Walter Cannon hayvanlarn ve insanlarn tehlikeye tepki verme eklinin ilk bilimsel tanmlamasn ana hatlaryla yapmt. Aktivite
silsilesinin, sinirlerde ve bezlerde ya kendini savunup mcadele
etmesine ya da kap kendini gvenceye almasna ynelik beyni
hazrlamak iin tetiklendiini bulmutur. Cannon bu ift ynl
stres tepkisini kavga et ka tepkisi olarak adlandrmaktadr.
Bu stres tepkisinin merkezinde, eitli duygusal tepkilerle ilikili
Yaam Stresi
379
Yaamnzda Psikoloji
DOACAK HSLERNZ DORU OLARAK TAHMN EDEBLR MSNZ?
Farz edin ki bir dev teslim etmek zeresiniz. Bir araturmacu sizi durdurup
sizden gelecee bakmanuzu ister. lk
olarak, sizden hangi notu alacaunuzu
tahmin etmenizi ister. Daha sonra,
sizden gerek notunuz tahmininizden
daha yksek veya daha dk gelirse
ya da tam tahmin ettiiniz gibi gelirse,
- sevin ve znt boyutlarunda - nasul
hissedeceinizi tahmin etmenizi ister.
Nasul bir tepki verebileceinize dair bir
dakika bir dnn.
Araturmacular bu deneyi yrttklerinde, amalaru rencilerin duygusal
tepkileri hakkundaki tahminlerini gerek tepkileriyle karulaturmaktu (Sevdalis & Harvey, 2007). renciler notlarunu alduktan sonra, araturmacular onlaru
tekrar bulup sonularun onlaru nasul
hissettirdiini sordular. Genel olarak
renciler devlerinde bir dereceye
kadar beklediklerinden daha iyi yapmulardu. Bununla birlikte, beklenilenden iyi olan bu sonular, aau yukaru
dndkleri kadar mutlu yapmadu
onlaru: renciler tahmin ettiklerinden
ok daha az sevin yaadular.
nsanlarun doacak hisleri hakkundaki tahminlerinin niye doru olamayabileceini deerlendirmeden nce,
ikinci bir rnei ele alalum. ehirlerde
yaayan birok kiiye tanuduk gelecek
bir durum: metroyu yakalamak iin
merdivenden aauya kouturarak
iniyorsunuz, ancak tam indiiniz anda
380
Jkr\s Pkl\yiZi
Tarz
x\vr\
Psikolojik
Sosyal
9ilis\l
[\\rl\n[ird\
9ilis\l
[\\rl\n[ird\
Fiziks\l
Para
TYYi Yakd
9ir\y
9oyuklar
Pounluk
Sr\
Oran
ngrl\Yilirlik
Kaynaklar
Fizyolojik z\llikl\r
9\[\ns\l salk
Pagsal hassasiy\k
Psikolojik z\llikl\r
8kl sal
Miza
9\nlik kavrad# z$y\k\rlik [uygusu#
zsayg
Kiis\l
P\k\n\kl\r
9a \kd\ \kli
Sosyal
D\sk\k alar
Pro]\syon\l yar[d
Klkr\l z\llikl\r
Klkr\l kandladalar# anladlar
9\kl\nil\n k\gki karz
Modeli
Duhk\d\l k\gkil\r
Fizyolojik
(r: Johnun
uykusuzluk
sorunu var)
;avransal
(r: Gaula ik\
[aha ok saak
harZyor)
Duygusal
(r: >\orgia ]k\sini
konkrol \kd\kk\
zorluk \kiyor)
Hipofiz bezi hipotalamustan gelen sinyallere stres tepkisi iin hayati nemi olan iki hormon salglayarak karlk
verir. Tirotropik hormon (TTH), vcut iin daha ok hazr
enerji reten tiroid bezini harekete geirir. Stres hormonu
olarak da bilinen adrenokortikotropik hormon (ACTH) adrenal bezlerinin d ksmn, adrenal korteksi, harekete geirir
ve sonu olarak metabolik sreleri ve akcierden kana eker
salglanmasn kontrol eden hormonlar salglanr. ACTH ayn
zamanda eitli organlara, her biri vcudun bu silahlanma
arsna uyum salamasnda nemli rol oynayan yaklak
otuz kadar dier hormonun salglanmas sinyalini gnderir.
9ilis\l
(r: IiZk ka]asn
[\vin\ v\r\diyor)
ster ite ister oyunda olsun, modern toplumdaki bireyler muhtemelen stresli bir ortamla karulaacaktur.
Yaamunuzda en ok stresli bulduunuz durumlar hangileridir?
Yaam Stresi
381
Kalp hzlanr; at hz
kaslma kuvvetini arttrr.
382
Zaman
Normal Direni
Seviyesi
Baarl
Direni
Hastalk/
lm
Alarm
Tepkisi
Direni
Yorgunluk
Dnya alglarna ve yorumlamalarna baldr. Bu blmde, balca yaam olaylar ve travmatik deneyimler gibi farkl stres ykleyici trlerine karlk verilen psikolojik tepkileri ele alacaz.
Yaam Stresi
383
toplam yaam deiim birimi (Life-change unitsLCUs) saysn hesapladlar (Holmes & Rahe, 1967).
SSRS 1990larda gncellendi (bkz. Tablo 12.2). Aratrmaclar katlmclara, evlilikle karlatrarak yaam olaylarnn
stresini oranlamalar iin, ayn soru sorma prosedrn uyguladlar (Miller & Rahe, 1997). Bu gncellemede, LCU tahminleri normal deerlerin % 45 zerine kt; yani, 1990lardaki
katlmclar, 1960lardaki akranlarndan genel olarak ok daha
yksek stres dzeyleri yaadklarn bildirdiler. 1990lardaki
kadnlar da yaamlarnda erkeklerden daha ok stres yaadklarn bildirdiler. Aratrmaclar, SRRSlerdeki raporlar akli ve
bedensel salk sonucuyla ilikilendirmeye devam etmektedirler. 268 insann lei tamamlad almay dnn (Lynch
ve ark., 2005). SRRS skorlar ile katlmclarn ertesi alt ay iindeki tbbi ziyaretlerinin toplam says arasnda olumlu bir iliki
vard: genel olarak, en yksek SRRS skorlar alan katlmclar da
ou kez doktorlarn ziyaret ettiler.
Aratrmaclar yaam olaylar ve salk sonular arasndaki
ilikiyi incelemek iin eitli yollar bulmulardr. Bir almada,
katlmclar nezleye neden olan virslere maruz braklmaya
gnll oldular. Grup ortalamasnn zerinde olumsuz yaam
olaylar oran bildirenlerin nezleye yakalanmas yzde 10 daha
muhtemeldi (Cohen ve ark., 1993). devleri nasl dzenleyeceiniz hakknda yaptnz seimlerle dorudan alakas olmas
gereken bir baka aratrmay dnn.
384
Yaam Deiim
Birimi (LCU)
Ein lm
Boanma
Yakn bir aile yesinin lm
Evlilikte ayrlk
ten atlma
Balca kiisel yaralanma veya hastalk
Hapis cezas
Yakn bir arkadan lm
Hamilelik
inde nemli bir yeniden dzenleme yaplmas
potek veya bor zerine maln haczi
Evlilikte barma
Yeni bir aile yesinin gelmesi
Aile yesinin salnda veya
davrannda deiim
Mali durumda deime
Emeklilik
Farkl bir meslek
Ele yaplan tartmalarn saysnda
deiiklik
Evlilik
Ein ie balamas veya ii terk etmesi
Cinsel zorluklar
$ 10,000den daha byk
deerde ipotek veya bor
ocuun evi terk etmesi
teki sorumluluklarda deiiklik
Yaam koullarnda deiiklik
Konut deiiklii
Yakn akrabalarla sorun
Okula balama veya okulu bitirme
stn kiisel baar
saatlerinde veya artlarnda deiiklik
Okulun deitirilmesi
Noel
Bo zaman deerlendirmede deiiklik
Patronla sorun
$ 10,000dan az deerde ipotek veya bor
Sosyal aktivitelerde deiiklik
Kiisel alkanlklarda deiiklik
Yemek yeme alkanlklarnda deiiklik
Uyuma alkanlklarnda deiiklik
Aile toplantlarnn saysnda deiiklik
Tatil
Kilise etkinliklerinde deiiklik
Ufak yasa ihlalleri
119
98
92
79
79
77
75
70
66
62
61
57
57
56
56
54
51
51
50
46
45
44
44
43
42
41
38
38
37
36
35
30
29
29
28
27
27
27
26
26
25
22
22
xfb
9
`n` eikecepen b`mje
8
7
Semptomlar
6
`n` eikecemepen b`mje
5
4
3
2
1
8q
<iben
dnem
Ge dnem
Televizyon izlemenin insanlarun travma sonrasu stres bozukluu deneyimleri zerinde niye etkisi olabilir?
Yaam Stresi
385
Ekim ve Kasm 2001de, bir aratrmac grubu ABD genelinden 2,273 kiinin katld web tabanl bir anket yrtt
(Schlenger ve ark., 2002). Ankette hem katlmcllarn olaylara
maruz kaln hem de onlarn ruh sal belirtilerini deerlendirdiler. Tablo 12.3te grld gibi, daha fazla maruz kalma
insanlarn PTSD yaama ihtimalini arttrm. En fazla etkilenen
grup New York ehri metropolitan blgesinde yaayanlard. Bu
bireyler byk ihtimalle trajediye kiisel olarak dahil olmulardr. Tablo 12.3te grdnz zere, olaylar Washington,
D.C. blgesindeki insanlarn zerinde ek bir etki yaratmamtr. Aratrmaclar, New York ve D.C. (District of Colombia)
arasndaki farklln sivil bir hedefe saldrlar (Dnya Ticaret
Merkezi) ile askeri bir hedefe saldrlar (Pentagon) arasndaki farkll yanstabileceini ileri srdler. Tablo 12.3 ayn
zamanda, olaylar televizyonda en ok izleyen bireylerde de
yksek dzeylerde PTSD belirtileri grldn gstermektedir. Aratrmaclar 11 Eylln ruh sal sonularn deerlendirmeye devam edecekler: Yeni durumlar ba gsterdiinde
olabilecek en kt sonular hafifletmek iin insanlarn felaketlere verdikleri tepkilerden yola karak genellemeler oluturmaya almaktadrlar.
Daha nceden de belirttiimiz gibi, insanlar psikolojik
salklar zerinde olumsuz bir etki brakan bireysel travmatik olaylar da yaamaktadrlar. rnein, tecavz kurbanlar
ou zaman travma sonras stres belirtilerinin ounu gstermektedir (Ullman ve ark., 2007). Saldrdan iki hafta sonraki
386
11.2
2.7
3.6
4.0
0.8
47
3.9
811
4.2
12 ve daha fazla
10.1
Kronik Stres Ykleyiciler Strese verilen fizyolojik tepkilerle ilgili tartmamzda, ak balang ve sonularyla akut
olan stres ykleyiciler ile zaman iinde devam eden kronik
olanlar arasnda bir ayrm yapmtk. Psikolojik stres ykleyiciler arasnda keskin bir ayrm izmek her zaman kolay deildir.
rnein, farz edin ki bisikletiniz alnd. Aslen bu bir akut stres
kaynadr. Bununla birlikte, eer srekli yeni bisikletiniz de
alnacak diye endielenmeye balarsanz, bu olayla ilikili stres
kronik olabilir. Aratrmaclar kanser gibi ciddi hastalklar yaayan insanlarda da bu rnekle karlatlar (Kangas ve ark., 2005;
Stanton ve ark., 2007). Kanser tehisi ve tedavisi kaygsyla ba
etmeden kaynaklanan kronik stres, sal hastaln tek bana
yapacandan daha hzl bozabilir.
Birok insana gre, kronik stres toplumsal ve evresel artlardan kmaktadr. Ar nfus, su, ekonomik artlar, kirlilik, AIDS ve terr tehdidinin zerinizde ne tr eklenerek artan
etkileri vardr? Bunlar ve dier evresel stres ykleyiciler ruh
salnz nasl etkiler? Baz grup insanlar, sosyo-ekonomik
durumlar veya rksal kimliklerinden dolay genel iyilik hli
iin sert sonular olan kronik stres yaamaktadr (Gallo &
Mathews, 2003; Mays ve ark., 2007). 30 yl boyunca binden
fazla katlmcnn ekonomik skntlarn lm bir almay
dnn (Lynch ve ark., 1997). Ekonomik sknt, federal yoksulluk snrnn yzde 200nden daha az olan hane halk geliri
olarak tanmlanmaktadr. 1994de deerlendirildii gibi, yetikinler 1965 ve 1983 arasnda ne kadar ok ekonomik sknt
dnemi yaadysa, yemek piirme, alveri yapma ve banyo
yapma gibi temel gndelik yaam aktiviteleriyle ilgili fiziksel
ileyi konusunda da o kadar ok zorluk yaadlar. Psikolojik
ve bilisel ileyi iin de benzer etkiler bulundu. Hi ekonomik
sknt dnemi geirmeyenlerle karlatrldnda, kez yoksulluk vakas geiren insanlarn klinik depresyon belirtileri
yaam olmas kat daha muhtemeldi, kukucul bir ekilde
dmanca ve iyimserlikten yoksun olarak deerlendirilmeleri
be kattan daha fazla muhtemeldi ve bu insanlarda bilisel ileyile ilgili zorluklarn grlmesi drt kattan daha fazla muhtemeldi. Bu sonulara ilk bataki salkszlk deil de ekonomik
skntnn yol atn onaylamak iin, aratrmaclar 1965teki
ilk lmde salk durumu iyi ya da mkemmel olan bu katlmclar arasndaki benzer yetersizlik rneklerini kantladlar.
Gnlk Zorluklar likinin sonlanmas, deprem veya n yargnn strese neden olabilecei konusunda hemfikir olabilirsiniz,
fakat gnlk bazda yaadnz daha kk stres ykleyicilere
ne demeli? Dn banza ne geldi? Muhtemelen boanmamsnzdr veya uak kazas yaamamsnzdr. Notlarnz veya ders
kitabnz kaybetmi olmanz daha byk bir ihtimal. Belki de
nemli bir randevuya ge kalmsnzdr veya park cezas yemisinizdir ya da grltl bir komunuz uykunuzu mahvetmitir. Bunlar ou zaman insanlarn karsna kp tekerrr eden
gnlk stres ykleyici trleridir.
Bir an defteri almasnda, bir grup Beyaz orta snf, orta
yal erkek ve kadn bir yllk dnemdeki gnlk zorluklarnn
kaydn tuttular (balca yaam deiiklikleri ve bedensel belirtiler ile birlikte). Zorluklar ile salk sorunlar arasnda ak bir
iliki ortaya kt: nsanlar ne kadar sklkta ve younlukta zorluklar yaadysa, hem bedensel hem de ruh salklar o kadar
ktyd (Lazarus, 1981, 1984b). Gnlk zorluklarn i yerindeki etkisini kantlayan bir aratrmay ele alalm:
Aratrmaya katlanlar niversite idaresinde, byk lde
renci yaam kalitesi zerine aba harcayarak tam
zamanl altlar (Luong & Rogelberg, 2005). Katlmclar
be gn boyunca toplant saylarnn kaydn tuttular. ki
veya daha fazla insan ieriyorsa ve ksa bir sohbet veya
be dakikalk bir telefon konumasndan daha fazlasysa, o
etkileim toplant olarak sayld. Katlmclar ayn zamanda
gnlk iyilik hllerini de belirttiler: yorgunluk seviyelerini
kaydettiler (rnein, o anda ne derece bitkin dmler)
ve znel i yk seviyelerini kaydettiler (rnein, ne derece
megul veya kouturmu hissediyorlar). Sonular, toplant says ile bu lmlerin ikisi arasnda olumlu ilikilerin olduunu gsterdi: Daha fazla toplant, daha byk
yorgunluk ve znel i yk ile ilikilendirildi.
Daha nce bir broda altysanz, bu sonular muhtemelen
tandk gelecektir: toplant iin ne kadar sk ii yarda brakrsanz, iinizde ilerleme kaydettiinizi o kadar az hissedersiniz.
Byk lde, gnlk zorluklar zerinde younlatk.
Bununla birlikte, birok insan iin gnlk zorluklarn gnlk
olumlu deneyimler tarafndan dengelenebileceini de belirtmekte yarar var (Lazarus & Lazarus, 1994). rnein, yaplan
bir almada, 132 erkek ve kadndan hayatlarnda yaadklar zorluklarn (yani, sinir bozucu olaylar) ve cokular (yani,
mutlu olaylar) skln ve younluunu bildirmeleri istendi
(Jain ve ark., 2007). Ayrca, aratrmaclar katlmclarn, kalp
damar rahatszl iin risk oluturan gstergelere sahip kandaki madde seviyelerini (iltihaplanmaya yol aan etmenler gibi)
de ltler. Daha yksek seviyelerde grlen zorluklar, daha
yksek seviyelerdeki bu risk oluturan gstergelerle ilikilendirildiler; daha yksek seviyelerde yaanan cokular ise daha az
gsterge seviyeleri ile ilikilendirildi. O yzden, gnlk zorluklara dayanarak yaamnzn seyrini tahmin etmek istersek, ayn
zamanda yaamn size sunduu gnlk cokularnz hakknda
da bir eyler bilmemiz gerekiyor (Lyubomirsky ve ark., 2005).
nsan yaamndaki stresin birok kaynan gzden geirdik. Psikologlar ok uzun zamandr, bu farkl stres ykleyici
trlerinin etkisinin byk lde insanlarn onlarla ne kadar
etkili ba ettiine bal olduunu biliyorlard. imdi de, insanlar
stresle nasl baarl veya baarsz ba ederler; bunu ele alalm.
Stres Deerlendirmesi Stresli durumlarla baa ktnzda, ilk admnz aslnda hangi ekillerde stresli olduklarn
tanmlamaktr. Bilisel deerlendirme, stres ykleyicinin bilisel yorumlamas ve lmdr. Bilisel deerlendirme, durumu
tanmlamada merkezi bir rol oynamaktadr talebin ne olduunu, tehdidin ne kadar byk olduunu ve talebi karlamak
iin hangi kaynaklarnzn olduunu tanmlar (Lazarus, 1993;
Lazarus & Lazarus, 1994). Bedensel yaralanma yaamak veya
evini yanarken bulmak gibi baz stres ykleyiciler neredeyse
herkes tarafndan tehdit olarak tecrbe edilmektedir. Bununla
birlikte, birok dier stres ykleyici, zel yaam durumunuza,
belirli bir talebin esas amalarnzla ilikisine, taleple uramak
iin yeterliliinize ve bu yeterlilikle ilgili z deerlendirmenize
bal olarak farkl ekillerde tanmlanabilir. Bir bakas iin akut
strese yol aan bir durum, gnlk iinizin bir paras olabilir.
Arkadalarnz ve aileniz iin farkl olan yaam olaylarn fark
edip anlamaya aln: Baz durumlar sizde strese yol aarken,
arkadalarnz ve aileniz iin ayn durum sz konusu deildir;
dier olaylar da onlarda strese yol aarken, sizde yol amaz.
Neden?
Duygular konusunda genel deerlendirme kuramndan
bahsettiimiz Richard Lazarus, taleplerin bilisel deerlendirmesini iki aamaya ayrr. Birinci aama, bir talebin ciddiyetinin ilk deerlendirmesini tanmlar. Bu deerlendirme, Ne oluyor? ve Bu ey benim iin iyi mi, stres verici mi veya alakasz
m? sorularyla balar. Eer ikinci soruya cevap stres verici
ise, zararn ortaya kp kmadn veya ortaya kmasnn
muhtemel olup olmadn ve eylemin gerekip gerekmediini
belirleyerek stres ykleyicinin olas etkisini deerlendirirsiniz
(bkz. s. 388teki Tablo 12.4). Bir ey yaplmas gerektiine dair
karar verdiinizde, ikincil deerlendirme balar. Stresli durumla
ba etmek iin mevcut kiisel ve sosyal kaynaklar deerlendirip gereken eylem seeneklerini dnrsnz. Deerlendirme, baa kma tepkileri denendike devam eder; ilk tepkiler
ie yaramaz ve stres srerse, yenileri gsterilir ve etkinlikleri
deerlendirilir.
Bilisel deerlendirme, stres moderator deikenleri rneidir. Stres moderator deikenleri, bir stres ykleyicinin belirli
bir stres tepkisi tr zerindeki etkisini deitirir. Moderator
deikenleri, stres ykleyicilerin bireyin tepkileri zerindeki
baa kma: Tehdit edici veya baskn olarak alglanan i ve d taleplerle
urama sreci
stres moderator deikeni: Stres ykleyicinin belirli bir stres tepkisi tr
zerindeki etkisini deitiren deiken
Yaam Stresi
387
Kilit Sorular
1. Zorluu deerlendirme
Deimemem durumunda
riskler ciddi mi?
2. Alternatifleri aratrma
Bu alternatif zorlukla ba
etmek iin makul bir ara m?
Mevcut alternatifleri yeterince
aratrdm m?
3. Alternatifleri tartma
4.Ballk konusunda
dikkatlice dnme
beklenti yoluyla baa kma: olas stresli bir olaydan nce, alglanan talepler ve mevcut kaynaklar arasndaki dengesizlii gidermek, azaltmak
veya ho grmek iin yaplan abalardr.
388
TABLO 12.5
rnek
Mcadele (yok et, ortadan kaldr veya tehdidi hafiflet), dorudan eylemler
ve/veya sorun zme faaliyetleri
Kama (kendini tehditten uzaklatrma)
Mcadele etmek veya kamak iin seenekler arama (grme, pazarlk etme, uzlama)
Olas stresi engelleme (direnci arttrmak veya beklenilen stresin gcn azaltmak
iin harekete geme)
Beden odakl faaliyetler (endie giderici ilalarn kullanm, geveme, biyogeridnt) stres
ykleyiciyi iyiletirir, ancak deitirmez
Bilisel odakl faaliyetler (planlanm zihin datc eyler, fantaziler ve bireyin kendisiyle
ilgili dncleri)
Ek endieye yol aan bilinli veya bilinsiz sreleri dzeltmek iin terapi
oklu baa ukma stratejileri, Alzheimer bakucularu gibi bireyler iin neden yararludur?
Yaam Stresi
389
TABLO 12.6
rnekleri
Hazrlk
Onunla ba etmek iin bir plan gelitirebilirim.
Sadece onunla ilgili ne yapabilirim diye bir dn. Bu, endielenmekten iyidir.
Olumsuz z ifadeler kullanma, sadece mantkl bir ekilde dn.
Yzleme
Her seferde bir adm; bu durumun stesinden gelebilirim.
Doktor bu kaygy hissedeceimi sylemiti; ba etme altrmalarn kullanmam iin bu bir hatrlatc olsun.
Geve; kontrol bende. Yava ve derin bir nefes al.
Ba Etme
Korku geldiinde, sadece dur.
u ana odaklanmaya devam et; yapmam gereken ey ne?
Korkuyu tamamen ortadan kaldrmaya alma; sadece kontrol
edilebilir dzeyde tut.
Olabilecek en kt ey bu deil.
Baka bir ey dn sadece.
z Pekitirme
yarad; yapabildim.
Beklediim kadar kt deildi.
Gsterdiim ilerlemeden gerekten memnunum.
Bu almaya hukuk fakltesindeki ilk yln okumaya balayan 22 renci katld (Sheehy & Horan, 2004). renciler zellikle hukuk fakltesinde ortaya kan stres ykleyici
trlerine ynelik stres alama eitimi aldlar. rnein eitim, rencilerin hocalarla etkileim iindeyken ve akranlaryla yartklarnda duyduklar kayg zerine younlamt. Ayrca, renciler olumsuz z ifadeler ve yersiz
inanlarla mcadele etmek iin bilisel yeniden yaplandrma tekniklerini rendiler. Btn renciler nihayetinde eitimi alsalar da, neredeyse yars eitime almann
hemen banda katld; dier yars balamak iin birka
hafta bekledi. Aratrma tasarm, aratrmaclara stres
alama eitiminin yararlarn (ilk bataki grubu gecikmeli grupla karlatrarak) baz rencileri bu yararlardan
mahrum etmeden gsterme olana tanmtr. Aslnda,
hzl eitimini tamamlayan katlmclarda, gecikme sresinin sonunda, eitimleri geciktirilen snf arkadalarndan daha dk dzeylerde stres grld. Ayrca, eitimi tamamlayan katlmclardan birka, dnem notlar
aklandnda beklentilerin zerine kmlard (Hukuk
Fakltesine Kabul Snav LSAT sonularna dayanarak).
alglanan kontrol: Bireyin bir olayn veya deneyimin seyrinde ya da
sonularnda farkllk yaratabilme kabiliyeti olduuna dair inan; stres
ykleyicilerle baa kmada ou zaman yardmcdr.
sosyal destek: Dierlerinin bireye stresle ba etmesinde yardmc olmak
iin saladklar maddi yardm, sosyo-duygusal destei ve bilgi yardmna ieren kaynaklar
390
Destek
istenir
istenmez
alnr
pozitif uyumlu
destek
destek
grevi
destek
ihmali
anlamsz
destek
alnmaz
Uyumazluklar
Yaam Stresi
391
durumlarn size zevk/keyif verdii baka olaylar bulmaya aln. Sizin iin bir rneimiz daha var. Lunaparklardaki hz
trenlerine bindiinizde niye mutlu hissediyorsunuz?
Baz stres verici olaylardan ne tr olumlu sonularn doabileceini kestirmek zor olabilir. Fakat aratrmalar, insanlarn
son derece olumsuz olaylardan olumlu sonular karabileceini
ve kiisel geliimlerine katkda bulunabileceklerini gsteriyor. Bu
aratrmalarn bir ksm insanlarn olumsuz olaylardaki olumlu
taraflar bulmalar, yani fayda bulmak zerine odaklanyor. (Helgeson ve ark., 2006: Littlewood ve ark., 2008) Gs kanserinin
erken bir evresinde olan kadnlarla yaplan bir almaya bakalm.
Aratrmaclar, bu almay ortalama alt ay nce
gs kanseri tehisi konulan kadnlarla yapt. Kadnlara u soru soruldu: Gs kanseri deneyiminizin size
bir yarar oldu mu? (Sears ve ark., 2003, s. 491) almaya katlan 92 kadndan yzde 83 gs kanserinin
yararlar olduunu syledi. Kadnlarn verdii cevaplar
u ekildeydi: Tehis konulduundan beri eimle ok
daha yaknz, lme yaklatnzda, hayat sizin iin
ok daha gerek bir hal alyor. Aratrmaclar, kadnlar
hastalklar sresince bir yl zihinsel ve fiziksel salklarnn ne ynde gittiini grmek iin izledi. Durumu
en iyi olan kadnlar, genel olarak yararl grdkleri eyleri pozitif yeniden deerlendirme stratejilerinde kullanan kadnlard. Bu da u demek oluyor ki baz kadnlar
hastalklarnn sonularyla durumun olumlu etkilerini
yeniden deerlendirerek baa kmay becerebiliyordu.
Daha nce yeniden deerlendirmenin stresle baa kmakta nemli bir yntem olduunu belirtmitik. Bu durumda
kiilerin olumsuz olaylarn olas yararlarn grebilmeleri yeniden deerlendirmeyi kolaylatrmtr.
Ayrca insanlar travma sonras geliim dediimiz olumlu
psikolojik deiimi kimi ciddi hasalklardan, kazalardan, doal
felaketlerden ya da travmatik baka olaylardan sonra yaayabilir. Travma sonras geliim be alanda gerekleir (Cryder ve
ark., 2006; Tedeschi & Calhoun, 2004) :
Yeni olaslklar: Yapmaktan holandm yeni eyler var.
Bakalaryla iliki kurma: Artk insanlara kar daha yakn
hissediyorum.
Kiisel g: Kendime gvenebileceimi rendim.
Hayatn onaylanmas: Hayatn nemli olduunu rendim.
Ruhsal deiim: Dinle alakal fikirleri daha iyi anlyorum.
Travma yaayan herkes travma sonras geliimi yaamaz.
rnein, bu konudaki almalardan biri Kuzey Karolindeki
Floyd Kasrgasndan sa kurtulan alt ve on be arasndaki
bir grup ocua odaklanmtr. (Cryder ve ark., 2006) Travma
sonras en ok geliim gsteren ocuklar, sorunlarla baa kmada en iyi stratejilere sahip olduklarn dnenler olmutur.
Travma sonras geliimi yaayanlar genellikle travmatik olayn
kendisi zerine dnp, o olay anlamakta ve anlamlandrmakta kendilerine yardm etmeye alanlardr.
Stresten bahsettiimiz bu blmdeki pek ok yerde stresin fiziksel ve psikolojik iyilik hali zerindeki etkileri zerinde
392
Salk Psikolojisi
Psikolojik sreleriniz hastalk ve iyilik deneyimlerinizi ne
kadar etkiliyor? Size doru cevabn olduka olduuna dair
fazlasyla neden sunduk. Psikolojik ve sosyal etkenlerin salktaki neminin kabul edilmesi psikolojide salk psikolojisi
denilen yeni bir alann domasn salamtr. Salk psikolojisi, insanlarn nasl salkl kaldyla, onlarn hasta olma
nedenleriyle ve hasta olduklarnda hastalklarna verdikleri tepkilerle ilgilenen bir alan. Salk, genel anlamda bedenin ve zihnin iyilii ve gll demek. Sal basit bir biimde hasta
olmamak ya da herhangi bir sakatl olmamak olarak tanmlayamayz, salk daha ok vcudun organlarnn bir arada ne
kadar iyi altyla alakaldr. Salk psikolojisi ksmna bu
alann temelindeki felsefenin geleneksel Bat hastalk modelinden nasl ayrldn anlatarak balyoruz. Daha sonra da salk
psikolojisinin hastalk ve ilev bozukluklarnn nlenmesi ve
tedavisinde ne gibi faydalar olduuna geiyoruz.
BYOPSKOSOSYAL
SALIK MODEL
Salk psikolojisi biyopsikososyal salk modeline dayanr. Bu
tr bir bak asnn kklerini Batl olmayan pek ok kltrde
bulabiliriz. Biyopsikososyal modelin tanmn yapabilmek iin,
ncelikle Batl olmayan baz geleneklerin tanmn yaparak ie
balamamz gerekiyor.
SALIIN GELTRLMES
Navajo halku dnyadaki pek ok kltrde olduu gibi estetie, aile uyumuna ve fiziksel salua byk nem veriyor.
Peki Navajo halkuna gre hastaluklarun kaynau nedir?
Saln gelitirilmesi insanlarn hasta olma riskini ortadan kaldrmak ya da azaltmak iin genel stratejiler ve zel taktikler
gelitirmek anlamna gelir. Yirmi birinci yzylda hastaln
nlenmesi, yirminci yzyln balarnda olduundan ok daha
farkl bir zorluk sunar. 1900de lmlerin belli bal nedeni
bulac hastalklard. O zamann salk alanlar Amerikann
halk salndaki ilk devrimini gerekletirdiler. Yaplan aratrmalar, halk eitimi, alarn gelitirilmesi ve halk sal
standartlarndaki (atk kontrol ve kanalizasyon gibi) deiimler yoluyla salk alanlar zamanla grip, verem, ocuk felci,
kzamk ve suiei gibi hastalklarn yol at lm saysn
nemli oranda azaltabilmitir.
Eer aratrmaclar hayat kalitesini artrmaya ynelik bu
eilime katkda bulunmak istiyorlarsa, hayat biimlerine bal
lmleri azaltmaya almaldr. (bkz. sayfa 394deki Tablo
12.7) Sigara imek, fazla kilolu olmak, fazla yal ve kolesterol
yksek gdalar tketmek, fazla alkol tketimi, emniyet kemeri
takmadan araba kullanmak ve stresli bir yaam srmek gibi
etkenlerin her biri kalp hastalklarn, kanseri, felci, kazalar ve
intihar tetikleyici rol oynar. Medeniyetin bu trden hastalklaryla ilgili davranlarmz deitirmek daha fazla hastaln
ve erken lmn nne geecektir.
Bu bilgiye dayanarak birtakm tavsiyelerde bulunabiliriz.
394. sayfadaki Tablo 12.8de belirtilen iyi salk alkanlklarn
uygularsanz salkl kalma ihtimaliniz daha yksek olur. Bu
tavsiyelerin pek ou size tandk geliyor olmal zaten. Fakat
salk psikologlar, psikolojik ilkeleri sizin iin iyi olduunu
bildiiniz eyleri yapma olaslnz artrmak iin kullanmak
ister. Bunun nasl ilediini gstermek iin iki somut alana
deineceiz: sigara imek ve AIDS.
Saluk Psikolojisi
393
TABLO 12.7
Sralama
lm Oranlar
lm Sebebini
Etkileyenler
lm Sebebi
25.9
Kalp hastaluu
BD, S
23.1
Kanser
BD, S
5.6
Fel
BD, S
5.1
Solunum hastaluklaru
4.8
A/ UMK
3.0
Alzheimer
3.0
eker hastaluu
BD
2.3
Grip ve zatrree
1.8
Bbrek hastaluklaru
BD
10
1.4
Kan zehirlenmesi
A/UMK
394
dnmez.
Karar: Sigara ien kii sigaray brakmay dnmeye ba-
TABLO 12.8
On Adum
yaamalar gerekir. Gnmzde AIDSin tam olarak balamasn geciktiren tedaviler var, ancak AIDS iin ne herhangi bir
are var, ne de yaylmasn engellemek iin bir a.
HIV virs hava yoluyla bulaan bir virs deil; virsn
enfeksiyona yol amas iin dorudan kan dolamna girmesi
gerekiyor. HIV virs bir kiiden bir baka kiiye genel olarak
iki yolla geiyor: (1) Cinsel birleme srasnda sperm ya da kan
yoluyla (2) ila enjekte ederken kullanlan damar ii ineler ya
da rngalarn birden fazla kullanmyla. Ayrca virs, enfeksiyonlu kan ya da organlarn salkl insanlara aktarld kan
nakli ve tbbi prosedrler yoluyla da bular. Hemofili hastas
olan pek ok kii AIDSe bu ekilde yakalanmtr. Fakat AIDS
sz konusu olduunda herkes risk altndadr.
AIDSten korunmann tek yolu, virsn bulama ihtimalini artran yaam pratiklerini deitirmektir. Bu da kiinin cinsel davranlarn ve ila kullanma ekillerini deitirmesi demek. Salk psikologu Thomas Coates AIDSin daha
fazla yaylmasn engellemek iin birtakm psikolojik ilkeleri
dzenli bir abayla kullanan ok disiplinli bir aratrma takmnn parasdr (Coates & Szekeres, 2004). Takm, psikolojik
risk etmenlerini deerlendirme, davransal mdahaleler gelitirme, insanlar daha salkl cinsel davranlara ve ila kullanmna ynlendirme gibi konularda etkili olacak liderleri eitme,
medyadaki reklamlarn ve halk bilgilendirme kampanyalarnn planlanmasnda yardmc olma ve ilgili tavrlar, deerler
ve davranlardaki deiiklikleri deerlendirme gibi uygulamal
psikolojinin pek ok ynyle uramaktadr (Fernandez-Davila
ve ark., 2008; Hendriksen ve ark., 2007). Baarl AIDS mdahaleleri bileenden oluur (Starace ve ark., 2006):
Bilgi: nsanlar AIDSin nasl bulatn ve bunun nasl
nne geilebileceini bilmelidirler. nsanlar gvenli cinsel iliki (rnein cinsel iliki esnasnda prezervatif kullanlmas) ve steril ineler kullanma konusunda uyarlmaldrlar.
Motivasyon: nsanlar AIDSi engelleme konusunda istekli
olmaldr.
Davran becerileri: nsanlara bilgilerini nasl hayata geirecekleri retilmelidir.
Bu bileenin her biri neden gerekli? nsanlar AIDSden
korunma konusunda ok istekli ama bilgisiz olabilirler, ya
da tam tersi. Veyahut yeterli bilgileri ve motivasyonlar vardr, fakat gerekli becerilerden yoksundurlar. Ayrca insanlara
verilecek bilginin onlarn motivasyonunu sarsmadan verilmesi
gerekir. rnein, insanlar virsn bulamasn engelleyici
konumalara, verilen bilgi kendi davranlarnn denetiminde
olduklarn hissettirecekleri biimde verildii zaman ok daha
olumlu bakarlar (Albarracin ve ark., 2008)
TEDAV
Tedavi insanlarn hastalklarna almalar ve bu hastalklardan
kurtulmalar zerine odaklanr. Tedavinin ynne bakacaz.
Saluk Psikolojisi
395
lk olarak psikologlarn, hastalara salk verilen rejime uymalarn tevik etmede nasl bir rolleri olduunu ele alacaz.
Daha sonra, insanlarn psikolojik teknikleri kullanarak
vcutlarnn tepkilerini kontrol etmelerini salayan yntemlere bakacaz. Son olarak da vcudun iyilemesi iin zihnin
neler yapabildiine gz atacaz.
Hasta Ball Hastalara genellikle bir tedavi rejimi verilir. Bu rejim ierisinde ilalar, beslenme dzeninde deiiklikler, nerilen aralklarla yatak istirahatyla egzersiz ve tekrar
salk kontrolleri, rehabilitasyon eitimi ve kemoterapi gibi
takip prosedrleri olabilir. Salk hizmetlerindeki en ciddi
sorunlardan biri tedavi rejimine uymamaktr (Christensen &
Johnson, 2002; Quittner ve ark., 2008). Kimi tedavi rejimleri iin hastalarn nerilen rejimlere uymama oran yzde 50
gibi yksek bir rakamdr.
Hastalarn salk verilen tedavilere uyma olasln etkileyen nedenler nelerdir? Aratrmalardan bir ksm hastalarn hastalklarnn ciddiyetini nasl algladklarna odaklanmaktadr. Sizin de tahmin edebileceiniz gibi hastal daha
byk bir tehdit olarak alglayanlar nerilen tedavilere de
daha ok uyuyor (DiMatteo ve ark., 2007) Fakat mesele, aratrmaclar hastalarn gerekteki salk durumuna (hastalarn
znel alglamalarndan ziyade) baktnda karmaklayor.
Salklarn kt etkileyen ciddi hastalklarla yzleen hastalarn, ayn hastalklar sonucu daha az hrpalanm hastalara
gre nerilen tedavilere uymalar daha dk oranlarda seyrediyor. Durumun byle olmas tedavinin baarya ulamayaca ile ilgili gittike artan karamsarlkla alakal olabilir.
Baka aratrmalar, hastalarn tedavilere bal kalmas iin
sosyal destein ne kadar nemli olduunu gsteriyor (DiMatteo, 2004). Hastalar, tedavilere dzgn bir biimde uymalarn salayan destei aldklar vakit tedaviden ok daha fazla
yararlanyorlar.
Yaplan aratrmalar salk hizmeti alanlarnn hastalarn tedavilere uyma tavrn gelitirebilecek admlar atabileceini gsterdi. Hastalarn ve doktorlarn tavrlar arasndaki
benzerliin nemini gsteren bir almaya bakalm.
Bir grup aratrmac 146 hastay ve yakn zamanda bu
hastalara tbbi tedavi uygulam 16 doktoru inceler
(Cyengros ve ark., 2007). Hem hastalar hem de doktorlar hastalarn kendi salklaryla ilgili rollerine ynelik
tutumlarn deerlendiren bir anket doldurur. Hastalar yle cevaplar verir: Salm kontrolm altnda,
Hastalandmda iyileme hzm kendi davranm
belirler. Doktorlar anketin hastalara ynelik bir versiyonuna cevap verirler (rnein, Hastalar salklarn
kontrol etmekteler). Hastalar ayrca doktorlarndan
memnun olup olmadklarn ve doktorlarnn onlara
salk verdii rejime ne kadar uyduklarn da belirtirler. Sonular hastalarn tavrlarnn doktorlarnnkiyle
akt zaman hastalarn hem daha memnun hem de
kendilerine nerilen tedavilere uymaya daha istekli
olduunu aa kard.
396
Bu sonucu anlamak iin, saln kontrol ettiini dnen bir hastann doktorunun tam tersine inandn canlandrn kafanzda. Doktor ve hasta arasndaki uyumazlk byk
olaslkla hastann doktora olan gvenini zedeleyecektir. Aratrmaclar doktorlarn hastalarnn tavrlarn anlamaya ve bu
tavrlara uyum gstermek iin davranlarn deitirmeye
almaldr.
Vcudu yiletirmek in Zihni e Komak Hastalarn uymas gereken tedavilerin nerdeyse her zaman psikolojik bir bileeni vardr. Gnmzde pek ok aratrmac
psikolojik stratejilerin kiinin iyilik halini gelitirebileceine
inanyor. rnein pek ok insann strese tepkisi gerginliktir,
bu da kaslm kaslar ve yksek kan basnc demek. Neyse ki
gerginlik tepkilerinin pek ou geveme ve biyogeridnt gibi
psikolojik tekniklerce denetim altna alnabiliyor.
la yoluyla geveme dnyann pek ok yerinde olduka
eski bir kavram. Dou kltrlerinde zihni sakinletirmek ve
vcudun gerginliklerini dindirmek iin yzyllardr uygulanan yollar var. Gnmzde, Japonya ve Hindistan kkenli
Zen disiplini ve yoga egzersizleri hem bu lkelerde hem de
Batda pek ok insann gnlk yaamnn paras haline
geldi. Artan kantlar gsteriyor ki geveme strese kar gl
bir terapi biimidir (Dusek ve ark., 2002). Geveme terapisi
kas gerginlii, kortikal faaliyet, kalp hz ve kan basncnn
dt, nefes almann yavalad bir vcut durumu (Benson, 2000). Bu srete beyindeki elektrik aktiviteleri azalr
ve d evreden merkezi sinir sistemine gelen veriler der.
Dk dzeydeki bu uyarlma halinde stresten kurtulmak
olasdr. Geveme terapisini yapmak iini drt art gerekli
grlr: (1) evrenin sessiz olmas, (2) gzlerin kapal olmas,
(3) rahat bir konumda olmak ve (4) ksa bir cmlenin tekrar
tekrar sylenmesi gibi kendini tekrar eden bir zihinsel ara.
lk art sinir sistemine gelen uyaranlar azaltrken, drdncs de i uyaranlar azaltr.
Saluk Psikolojisi
397
Psikonroimmunoloji Aratrmaclar 1980lerin balarnda zihnin vcudu etkilediini dorulayan birtakm keiflerde
bulundular. Bu keiflerden bir tanesi psikolojik durumun baklk sistemi zerinde etkisi olduuydu. Tarihsel olarak baktmzda bilim adamlar, organizmay ele geiren ve ona zarar
veren maddelere kar hzl bir biimde antikor retilmesi gibi
baklk sistemi tepkilerini merkezi sinir sisteminin dhil
olmad otomatik biyolojik sreler olarak grmlerdir. Fakat
Blm 6da bahsettiimiz tr artlandrma deneyleri bu varsaymn yanl olduunu gsteriyor.
Alanlarnda r aan aratrmaclar Robert Ader ve Nicholas Cohen (1981) bir grup sana tatl sakarini baklk
tepkilerini azaltan bir ila olan siklofostamitle zdeletirmelerini retmitir. Kontrol grubuna ise yalnzca sakarin verilmitir. Daha sonra iki gruba da yalnzca sakarin
verildiinde, sakarini siklofostamitle zdeletirmeye artlanm sanlar yabanc hcrelere kar kontrol grubundakilere nazaran ok daha az antikor retmitir. renilmi
ilikilendirmenin tek bana baklk sistemini devreden
karmaya yettii, bylelikle de zerinde deney yaplan
sanlar eitli hastalklara kar savunmasz kld gzlenmitir. Hatta renmenin kendisi o kadar etkili olur ki
almann daha sonraki aamalarnda sanlardan bazlar
sadece sakarin zeltisi ierek lr.
Bu gibi sonular baklk ilevlerinin psikolojik durumlar
vastasyla deiebileceini gl bir biimde ortaya koydu.
Yeni bir alma alan olan psikonroimmunoloji; piskoloji,
merkezi sinir sistemi ve baklk sistemini kapsayan bu trden sonular aratrmak iin ortaya kt (Ader ve Cohen,
1993; Coe, 1999).
Son 25 ylda yaplan aratrmalar, stres ykleyicilerin ve
insanlarn bunlarla nasl baa ktnn baklk sisteminin
etkili bir biimde almas zerinde etkili olduunu ortaya
koydu (Kiecolt-Glaser ve ark., 2002). Baklk sisteminin
temel ilevlerinden biri olan ciltteki kk yaralar iyiletirmesini bir dnn. Janet Kiecolt-Glaserin ynetimindeki
bir aratrma takmnn yapt almada Alzheimerl hastalarla ilgilenen 13 hastabakcnn (bkz. Blm 7) ve kontrol
grubundaki 13 kiinin ciltlerinde standart kk yaralar almtr. Ortalama olarak, srekli stres altndaki Alzheimerl
hastalarla ilgilenen hastabakclarn yaralarnn iyilemesi,
kontrol grubundakilerden dokuz gn daha uzun srmtr
(Kiecolt-Glaser ve ark., 1995). nsanlar srekli strese kendi
kiiliklerinin sonucu olarak maruz kalabilirler, bu durumun
baklk sistemi iin de geerli olduunu syleyebiliriz.
rnein fkelerini kontrol etmekte zorlandklarn syleyen
kiilerin yaralarnn iyilemesi fkelerini daha iyi kontrol
altna alan kiilere kyasla daha uzun srmtr (Gouin ve
398
ark., 2008). Bu verilerden grebileceiniz gibi stres seviyesindeki kk deiiklikler insan vcudundaki en ufak yara
ve iziin bile iyileme hzn etkileyebilir. Bu temel i grden yola karak kiinin stres ykleyicilere verdii tepkilerin
bulac hastalklar ve kanser gibi ciddi hastalklarn seyrinde
daha da nemli bir rol olabileceini anlayabilirsiniz. Aratrmaclar zihnin vcudu nasl etkilediini anlamaya alarak,
buradan devirecekleri gc ciddi hastalklarn seyrini yavalatmakta kullanmak istiyorlar.
Psikolojinin Salk Sonular zerindeki Etkileri Tedaviye dair son bir ey daha. imdiye kadar ok utanp kimseye
anlatmadnz bir srrnz oldu mu? Eer olduysa bu srr anlatmak salnz olumlu ynde etkileyebilir. Bu, salk psikologu
James Pennebakern (1990, 1997; Petrie ve ark., 1998) yapt
pek ok aratrmann bir sonucu. Pennebaker kiisel travmalar,
baarszlklar ve su ya da utanla dolu deneyimlerle alakal
dncelerin ve hislerin bastrlmasnn zihinsel ve fiziksel sala byk zararlar verdiini gstermitir. Bu tr ketvurmalar
psikolojik olarak ok zordur, ve zamanla vcudun hastalklara
kar olan direncini azaltr. Bu tr hisleri aa vurma haftalar
ya da aylar sonra genellikle kiinin fiziksel ve psikolojik salnn dzelmesiyle sonulanr. HIV enfeksiyonlu insanlarn duygularn aa vurmalarnn salklar zerindeki etkilerini bir
dnn.
almaya HIV enfeksiyonlu 37 yetikin katlmtr. Nerdeyse hastalarn yars duygularn yazacaklar bir gruba
ayrlmtr. Birbirini takip eden gnler boyunca hastalar
otuzar dakikalk oturumlarda hayatlarnn en travmatik
ve duygu ykl deneyimleri zerine yazmtr (Petrie ve
ark., 2004, s. 273). Kontrol grubundaki hastalar ise ayn
zaman bir nceki gn ne yaptklar gibi eyleri yazdklar ntr yazma oturumlarnda harcamtr. Aratrmaclar
duygu odakl yazmann etkisini lebilmek iin bir mililitre kandaki HIV kopyalarn, HIV virs ykn, lmlerdir. ekil 12.8 duygu odakl yazmann ne kadar arpc
bir etkisi olduunu gsteriyor. Duygusal yazma eylemine
dhil olmu katlmclarn kannda, yazma oturumlarndan iki hafta, ay ve alt ay sonra daha az virs ykne
rastlanmtr.
Bu sonu kiilerin stres dzeyinin HIV enfeksiyonun seyrinde
etkili olduunu belirten dier almalarla tutarldr. Duygusal yazma katlmclarn enfeksiyon temelli olumsuz psikolojik
sonularyla baa kmalarna yardmc oldu.
KLK VE SALIK
Tandnz yle biri var m: nne ne engel karsa ksn
baarl olmaya programlanm; lisede snfn 20 yana gelmeden kalp krizi geirme olasl en yksek kiisi ilan ettii biri?
Yoksa o siz misiniz? Sizin de fark etmi olacanz zere baz
insanlar hayattan ok fazla ey beklerken bazlar da daha sakin
bir biimde yaamay seerler. Bu farkllklarn sal etkileyip
etkilemediini merak etmi olabilirsiniz. Salk psikolojisi alanndaki aratrmalar bu soruya verilecek yantn kesin bir evet
olduunu ortaya koyuyor.
1950lerde Meyer Friedman ve Ray Rosenman eski zamanlardan beri zerine kafa yorulan bir ilikiyi gndeme getirdiler:
Kiilik zellikleri ve zellikle kalp krizi sz konusu olduunda
3.9
3.7
3.5
Kontrol
3.3
3.1
Duygu
2.9
2.7
Taban izgisi
2 hafta
3 ay
6 ay
Bife\iBXcgIX_XkjqcFcXpcXi
2.5
20
18
16
14
12
10
8
6
4
2
0
< % 20
% 2039
% 4059
% 6079
> % 80
Pq[\j\cJXc[i^XecbJbficXi
Saluk Psikolojisi
399
YZNDEN TKENMLK VE
SALIK BAKIM SSTEM
KX_d`e\[`c\ej\ikc\d\dd
14
12
En [k kXceg
10
8
6
En yksek kXceg
4
2
0
En [k
En yksek
p`dj\ic`b
Kiilik ve salk zerine olan bu ksm, 11. blmde bahsettiimiz iyimserlik kavramn size hatrlatarak bitirmek istiyoruz. yimser bireyler baarszlklarn d nedenlere ve dengesiz
ya da deiebilir olaylara balarlar (Seligman, 1991). Sorunlarla bu ekilde baa kma ynteminin iyimser kiinin sal
zerinde gl bir etkisi vardr. Bu etkilerden en gls stres
ykleyicileri zorluuna baldr (Segerstrom, 2005). yimserler stres ykleyicileri alt edebileceklerini dndkleri iin, bu
tr etkenlerle dorudan baa kmaya balarlar. Stres ykleyici
zorlu olduunda, bu trden bir baa kma stratejisinin kiiler zerinde olumsuz fizyolojik sonular olabilir. yimserliin,
hukuk blmne geen rencilerin salklar zerindeki etkilerini inceleyen bir almaya bakalm imdi (Segerstrom, 2006,
2007). Kimi renciler iin gei dnemi grece daha stresli
olur; nk akademik isteklerinin banda toplumsal ve ailevi
istekler yer almaktadr. Her renci iyimserliklerini len bir
testten geer. Ayrca her biri baklk sistemlerinin tepkilerini
len bir prosedrden de geerler. Kabakulaa kar vcutlarnn hassasiyetini grmek adna kendilerine bir ila enjekte
edilir. Enjeksiyon sonucunda, almaya katlan rencilerin
derileri ier. Baklk sisteminin tepkisi bu ime miktar ya
da derideki sertliktir. ekil 12.10da grld zere en iyimser rencilerin baklk yant daha dk talepler karsnda
daha iyi; talepler daha yksek olduunda ise daha kt olmutur. Bu veriler iyimserlerin kimi stres verici ykleyicilerle baa
kma yntemi olarak onlarla dorudan uramamalar olduunu ortaya koyar.
i tkenmilii: Duygusal tkenme, kendine yabanclama ve kiisel baarlarn azalmas sendromu. Genellikle ok stresli ilerdeki alanlarda
grlr.
400
yknn ve dl mekanizmalarnn tekrar gzden geirilmesini gerektirir (Leiter & Maslach, 2005).
Ne tr neriler getirilebilir? Baz toplumsal ve duruma
bal etkenler tkenme sendromunun oluumunu ve seviyesini etkiler; dolayl olarak da bu sendromu engellemek ya da
etkilerini azaltmak iin yollar nermi olur (Leiter & Maslach,
2005; Prosser ve ark., 1997). rnein, hasta ve salk alan
arasndaki etkileimin kalitesi, salk alannn ilgilendii
hasta saysyla yakndan ilikilidir. Bu say ne kadar artarsa, salk alannn bilisel, duyusal ve duygusal yk de bir o kadar
artar. Bu etkileimin kalitesini belirleyen bir baka etken de hastalarla dorudan ne kadar sre iletiime geildiidir. Hastalarla
srekli dorudan iletiim kurulan uzun alma saatleri, alanlarn tkenme sendromu yaamas olasln ok fazla artrr.
Bu durum alanlarn, lmekte olan hastalar gibi zor ve zc
durumlarla kar karya olduu temaslarda daha da geerlidir
(Jackson ve ark., 2008). Bu trden uzun sreli duygusal gerginlikleri gidermenin farkl yollar var. rnein, alanlar ar
stresli durumlardan geici olarak kendilerini kurtarabilmek iin
alma programlarn deitirebilirler. Bireylerle temasa gemek yerine grup baznda alabilirler. Sarf ettikleri emek iin
olumlu geribildirimler alacaklar frsatlar yaratabilirler.
SALIINIZA!
Dediklerimizi son bir kez gzden geirelim. Stres altnda kalmay ya da hasta olmay beklemek ve sonra bir eyler yapmak
yerine, kendinize hedefler koyup salkl bir hayatn temellerini
atacak bir biimde hayatnz yaplandrn. Daha mutlu olmanz ve zihnen daha salkl bir yaam srmeniz iin aadaki
dokuz adm, sizi hayatnzda daha etkin bir rol oynamaya ve
hem kendiniz hem de bakalar iin sizi daha olumlu bir psikolojik yaam alan oluturmaya tevik etmeyi amalayan bir yol
haritas olarak hazrlanmtr. Admlarn her birini yllk kararlar olarak grn.
1. Kendiniz hakknda hibir zaman kt eyler sylemeyin.
Mutsuzluunuzun kaynaklarn ilerideki davranlarnzla
deiebilecek unsurlarda arayn. Hem kendinize hem de
bakalarna yapc eletirilerde bulunun. stediinizi elde
etmeniz iin neyi baka trl yapabilirsiniz?
2. Tepkilerinizi, dncelerinizi, hislerinizi beraber altnz insanlar, aile yeleriniz ve dierleriyle karlatrn.
Bylece tepkilerinizin uygunluunu ve durumla alakasn
uygun toplumsal norm zerinden ayarlayabilirsiniz.
3. Duygularnz, mutluluunuzu, endielerinizi paylaabileceiniz birka ok yakn arkadanz olsun. Toplusal
destek anz gelitirmek, srdrmek ve geniletmek iin
aba gsterin.
4. Uratnz eyin gereklilikleri, durum ve kendi ihtiyalarnza esnek bir biimde odaklanabileceiniz dengeli bir
zaman algs gelitirin. Yaplacak iiniz varken gelecek
odakl; amacnza ulatnzda ve keyfini karmanz gerekirken imdiki zaman odakl ve kklerinizle temas kesmemeniz gereken durumlarda gemi odakl olun.
5. Baar ve mutluluklarnzda her zaman kendi paynz teslim edin (olumlu hislerinizi baka insanlarla paylan). Sizi
zel ve biricik klan, bakalarna da nerebileceiniz, zelliklerinizin bir dkmn karn. rnein, utanga biri
konukan birine dikkatli dinleme yetisini kazandrabilir.
Kiisel gcnzn nerelerden geldiinin ve elinizin altn-
ELETREL DNME
Duygularun dua vurumunun saluk zerindeki etkisini inceleyen alumayu bir dnn. Araturmacular
kontrol grubundaki katulumculardan neden birtakum metinler
yazmalarunu istedi?
Saluk Psikolojisi
401
Salk Psikolojisi
Salk psikolojisi tedavi ve hastalklarn nne geilmesi ile
urar.
Biyopsikososyal salk ve hastalk modeli, hastalklardaki
Yaam Stresi
Stres hem olumsuz hem olumlu olaylar sonucu ortaya kabi-
lir. Fakat genellikle stresin kkeninde deiim, evresel, biyolojik, fiziksel toplumsal taleplere uyum salama ihtiyac yatar.
Fizyolojik stres tepkileri hipotalamus ve hormonlarla sinir
sistemi arasndaki karmak etkileim tarafndan dzenlenir.
Stres, stres ykleyicilerin trne ve zaman ierisindeki etkisine bal olarak kiinin hayatnda ufak bir aksamaya ya da
sal tehdit eden tepkilere yol aabilir.
Bilisel deerlendirme stresin temel yattrc deikenidir.
Stresle baa kma yntemleri ya sorunlar zerine odaklanr (dorudan harekete gemek) ya da duygular kontrol
etmeyi amalar (Dolayl yoldan ya da stres yokmu gibi davranarak).
mutluluk
aknlk
fke
irenme
5. korku
6. znt
7. aalama
ANAHTAR TERMLER
A Tipi davran ekli (s.399)
AIDS (s. 395)
akut stres (s. 379)
alglanan kontrol (s. 390)
B Tipi davran ekli (s. 399)
beklenti yoluyla stresle baa kma (s. 388)
biyogeridnt (s. 397)
biyopsikososyal model (s. 393)
Cannon-Bard duygular kuram (s. 375)
duygu (s. 370)
genel adaptasyon sendromu
(GAS) (s. 382)
geveme terapisi (s. 396)
402
10. nsanlarun sigarayu burakmaya aluurken getikleri aamalaru dnn. Aaudaki iftlerden hangisi yanlu
suralanmutur?
a. Hazurluk; dnme
b. Dnme; eylem
c. Eylem; koruma
d. Hazurluk; koruma
11. Marsea, bir laboratuar alumasuna katulmaktadur.
Marseanun kan basuncu ykseldiinde, bilgisayar ekranunda zgn bir surat grnr. Grnen o ki Marsea
_______reniyor.
a. geveme terapisi
b. biyogeridnt
c. beklenti yoluyla baa ukma
d. stres aulanmasu
12. Araturmacular Alzheimer hastalarunun bakucularunun
ve kontrol grubundakilerin ciltlerinde standart ufak
yaralar aar. Bu alumanun sonucu nedir?
a. Alzheimer hastalaru bakucularunun yaralaru daha uzun
zamanda gemitir.
b. Kontrol grubundakilerin yaralaru daha uzun zamanda gemitir.
c. Yaralar aynu zamanda gemitir.
d. Kontrol grubundakilerin yaralaru daha byktr.
13. _______ davranu tipinin saluk zerindeki en byk
etkisi _______dir.
a. Tip B; dmanluk
c. Tip B; karamsarluk
b. Tip A; iyimserlik
d. Tip A; dmanluk
14. Aaudakilerden hangisi i tkenmiliinin zelliklerinden biri deildir?
a. Kendine yabanculama
b. Uyumsuzluk
c. Duygusal tkeni
d. Kiisel baarularun azalmasu
15. Evanthia, fiziksel aktivitelerini arturmak iin baa ukma stratejileri kullanmaktadur. Aaudakilerden hangisi
bir baa ukma stratejisi olabilir?
a. Her sabah kahvaltu yapmadan nce mekik ekeceim.
b. Kondisyon bisikleti kullanmayu reneceim.
c. Bir jimnastik salonuna gideceim.
d. Ders kitabumu kou bandundayken okuyacaum.
Yazl Sorular
Deneme Testi
403
olarak etkilenmeme.
psikojenkayg, gerginlik ya da depresyon yznden olu-
lerini alr.
Judith RodinRodin, yalanma ve zihin-vcut ilikisini
zerine yapt almalarla g alglanan psikolojik etkenlerin nasl ciddi fizyolojik deiikliklere yol atn aratrr.
404
DNLMES GEREKEN
SORULAR
1. Bir bakasunun stresle baa ukmasuna nasul yardum edebilirsiniz?
2. Voodoo laneti birinin lmne nasul yol aar?
3. Savunma mekanizmalarunuz stresle baa ukmanuza nasul
yardumcu olur?
4. Kendini deersiz gsteren dnceler ve davranular stresi nasul arturur?
5. Mkemmeliyetilik, stresi nasul tetikler?
6. Hayat tarzundaki ne gibi deiiklikler kadunlaru ya da erkekleri farklu saluk sorunlaruna daha auk hale getirir?
7. Meditasyon ya da yoga yapmanun salua katkusu var mudur?
AKTVTELER
1. Aaudaki davranularu iki gruba ayurun. A grubu stres uyaru
iaretleri, B grubu da stresle baarulu baa ukma iaretleri
olsun (gruplara kendi deneyimlerinizden de eklemeler yapabilirsiniz).
Hazumsuzluk
Uyuyabilme
Yorgunluk
tah kaybu
Kabuzluk
Kararsuzluk
Auru yeme
Aidiyet hissi
Mizah duygusu
Asabiyet
yimserlik
Gvenilirlik
Souk eller
Cinsel sorunlar
lser
Uyku sorunlaru
Migren arularu
Younlamada zorluk
Can sukuntusu
Yzer-gezer kaygu
fke nbetleri
Souk algunluklaru
2. Sayfa 384teki renci Stres leini kullanarak hayatunuzdaki stres miktarunu ln. Strese balu sorunlar yznden tehdit altunda musun? Hayatunu daha az stresli kulmaya
mu ihtiyacun var? Hayatundaki stresi azaltmak iin neler
yapabilirsin?
3. Tarihteki dnemi dnn. Tarih ncesi kltrler, milat
ve 21. yzyulda Amerika. Tarihteki bu dnemi saluk
zerindeki etkilerini grmek iin karulaturun. (a) Dnemlerdeki yaygun hastaluk ve saluk anlayuu nedir? (b) Bu dnemlerdeki gnlk yaamun gereklilikleri nelerdir? Aralarunda ne gibi bir aluveri gryorsunuz?
405
13
nsan Kiiliini
Anlama
Kiilik Trleri ve zellikleri zerine
Teoriler 407
Kiilik Trlerini Snflandrma Kiilikleri
zellikleriyle Aklama zellikler ve
Kaltsallk zellikler Davranlarn Habercisi
Olabilir mi? Tr ve zellik Teorilerinin
Deerlendirilmesi
izden en yakn iki arkadanz karlatrp birbirleriyle mukayese etmenizi istediimizi hayal edin.
Hangi ynleri birbirlerine benziyor? Hangi ynleri farkl? Deerlendirmenizi yaparken arkadalarnzn kiiliklerine odaklanmanz olduka muhtemel. rnein,
bir arkadanzn dierinden daha cana yakn, dierininse kendine daha ok gvenen biri olduunu ileri srebilirsiniz. Bu tr
iddialar ilikilerinizle balantl bir kiilik teorisi gelitirdiiniz,
yani kiilikleri deerlendirmek iin kendi sisteminizi oluturduunuz anlamna gelir. Yeni snfnzda kimin arkadanz ya
da rakibiniz olacana karar vermek iin kendi inanlarnz
kullanrsnz. Ebeveynleriz ve retmenlerinizle geinebilmek
iin de onlarn kiiliklerini tanma yoluyla oluturduunuz baz
yntemlerden faydalanrsnz.
Psikologlar kiilii birok ekilde tanmlarlar, ancak bu
tanmlarn hepsinde ortak olan iki temel kavram mevcuttur:
esizlik ve davrann ayrt edici dzenleri. Bizse kiilii farkl
durumlar ve zamanlarda bireyin ayrt edici davran dzenlerini etkileyen, karmak psikolojik nitelikler btn olarak
tanmlyoruz.
Kiilik teorileri bireylerin kiiliklerinin yaps ve ileyii
hakknda yaplan varsaymsal beyanlardr. Bunlar iki nemli
amaca ulalmasna yarar: (1) Kiiliin yapsn, kaynan ve
bantsn anlama; (2) kiilik deerlendirmelerine dayal olarak davranlar ve olaylar tahmin edebilme. Farkl teoriler
insanlarn belirli koullara nasl cevap verip uyum salayacaklar konusunda deiik tahminler yrtrler.
En nemli teorik yaklamlardan bazlarn incelemeden
nce kendimize neden bu kadar ok sayda (ve genellikle birbirleriyle elien) teorinin var olduunu sormalyz. Teorisyenler farkl balang noktalar ve bilgi kaynaklarna sahip
olduklar ve farkl olgular aklamaya altklar iin kiiliklere yaklamlarnda birbirlerinden ayrlrlar. Bazlar bireylerin
kiilik yaplaryla ilgilenirken, dierleri kiiliin nasl gelitii ve
gelimeyi srdrd gibi sorular zerine younlar. Bazlar
belirli davranlar ve hayatta karlalan nemli olaylar asndan insanlarn yaptklarna odaklanrken, bazlar ise insanlarn
kendi hayatlar hakkndaki hisleri zerinde almalar yrtr. Son olarak, baz teoriler psikolojik sorunu olan insanlarn
kiiliklerini aklamaya alrken, bazlar da salkl bireylere
odaklanr. Bylelikle tm teoriler bizlere kiilik hakknda bir
eyler retebilirler, hepsi bir araya geldiinde ise insan doas
hakknda daha ok bilgiye sahip olmamz salayabilirler.
Bu blmde amacmz sizlere kiilikler zerine edindiiniz gnlk tecrbeleri anlamanz kolaylatracak bir taslak
sunmak. Ancak okumaya balamadan nce aadaki sorular
gzden geirmeniz gerekiyor: Eer psikologlar sizin zerinizde
almalar yapyor olsalard, sizin iin ne gibi bir kiilik tanm
yaparlard? Bugnk davranlarnz ve dnme biiminizi
hangi erken tecrbelerin oluturduunu ileri srerlerdi? imdiki hayatnzn hangi koullar, dnceleriniz ve davranlarnz zerinde byk etkiler brakr? inde bulunduunuz
durumlarn aynlaryla kar karya kalan bireylerden farknz
nedir? Bu blm yukardaki sorulara kesin cevaplar verebilmenize yardmc olacak.
nsanlarn genellikle kendi davranlaryla bakalarnn davranlarn farkl kategorilere koymaya meylettikleri gzlenmitir.
imdi psikologlarn farkl trleri ve zellikleri belirleyebilmek
iin gelitirdikleri biimsel teorileri hep birlikte inceleyelim.
kiilik: Farkl durumlar ve zamanlarda bireyin ayrt edici davran dzenlerini etkileyen, karmak ve psikolojik nitelikler btn.
kiilik tr: Bireyleri snflara ayrmak iin kullanlan farkl kiilik zellii
dzenleri. Aama farklarndan ziyade niteliksel farklar zerinde durur,
oluturulma amac insanlar birbirinden ayrmaktr.
407
408
KLKLER ZELLKLERYLE
AIKLAMA
Tr teorileri insanlarn ilk doan ya da daha sonra doan gibi
birbirinden ayr, sreksiz snflara girdiini varsayar. Buna
karlk, zellik teorileri, zek ya da cana yaknlk gibi srekli
boyutlar ileri srer. zellikler insanlarn farkl durumlarda
tutarl davranlar sergilemelerini salayan kalc nitelikler ya
da vasflardr. rnein, kayp bir czdan iade ederek ya da
snavda kopya ekmeyerek bir drstlk rnei sergileyebilirsiniz.
lk[oaelar
Joera[oaelar
P\e`c``[\jk\bc\d\pq[\c\i`
100%
80
60
40
20
0
Tek
ocuklar
7+
8`c\[\b`fZlbjXpj
LpXiZ
Durumu
BfeumXpXgmXb
GXrk`p\^`km\b
PXYXeZcXrcXkXemXb
JXm`m``c`b`c\r
BujurcuY`rre
`X[\\km\b
Allport birey davrannn en kritik belirleyicisinin evresel koullar deil, kiilik yaplar olduunu dnyordu. Ya
eriten ate, yumurtay katlatrr. Ayn uyarclarn farkl
bireyler zerinde farkl etkiler brakabileceini gstermek iin
kulland bir ifadeydi. Modern zellik teorisyenlerinin birou
Allportun izini srmtr.
EKL 13.2
K\gb`c\r
{q\cc`b
D[X_`cD\`b\e
LkXe^Xcb
>qk\mXje[XbXemX
uqXb[urmX
BqXrmX
?X]qX[XqXp]cXmX
J\jj`qc`b
Ku_X]A\jkc\r
<eXq^qk\mXj
Utangaluk
409
Kiilik testlerinin yokluunda zellikler davranularun gzlenmesi sonucu belirlenebilir. rnein, Martin Luther King Jr. (solda)
baruul bir ekilde adaletsizlie karu koyabilmek gibi baluca bir zellie sahipti. Drstlk Abraham Lincolnun merkezi zelliklerinden kabul edilebilir. Madonna tarzunu srekli deitirmesi ikincil zelliklere rnek gsterilebilir. Peki, sizin baluca, merkezi
ve ikincil zellikleriniz nelerdir?
410
Dengesiz
hassas
aksi
huzursuz
\e[i\ci
agresif
sert
hepeZanc
arYac
[eiken
ktmser
agresif
ekingen
iyimser
skcgan
hareketci
sessiz
Melankolik
Huysuz
e[nb
DX[nb
8ikanl
Umutlu
sfsyac
pasif
uyumcu
[ikkatci
kfnukan
[nZeci
[uyarc
YarZc
geimci
kfntrfcc
Zanc
gmenicir
kaygsz
sfukkanc
ci[erruhcu
sakin
DliXXn
EKL 13.3
Duadnklk ve nevrotiklik boyutlaru dairesel bir dzlemde gsterilmekte. Eysenck dairedeki her eyrek dzlemi
Galenin tanumladuu drt kiilik tryle badaturmutur.
Ancak Eysenckin zellik teorisi bu kategoriler iinde gei
ve farkluluklarun mmkn olduunu kabul etmektedir.
Boyutlarn U Noktalar
Da dnklk
Uzlamaclk
Sorumluluk
Nevrotiklik
Aklk
zellik Boyutlar zerine Evrimsel ngrler Be faktr modelinin destekileri bu be boyutun tam olarak neden
olutuunu evrimsel adan cevaplamaya almaktadrlar: Bu
be boyutu insanln evrimim boyunca bireylerin birbirleriyle
ve d dnyayla girdikleri tutarl etkileimlerle badatrmay
denemektedirler (Buss, 1995; Costa ve McCrae, 1992; McCrae
ve ark., 2000). nk eer insan esasen sosyal bir trse, be
boyutta dnmler gzlemleyebilir, bylece temel sosyal
sorulara cevaplar bulabiliriz: Kimden iyi arkada olur? (Dadnklk), kim nazik ve destekleyicidir? (Uzlamaclk), kim
istikrarl bir aba sarf edebilir? (Sorumluluk), kim duygusal adan gvenilmezdir? (Nevrotiklik), ve baarya ulaan fikirleri
kim retir? ([Yeni tecrbelere] aklk) (Bouchard ve Loehlin, 2001, s. 250). Bu evrimsel analiz be faktrn farkl farkl
Korkak
Mutlu
411
ZELLKLER VE KALITSALLIK
Byk ihtimalle insanlarn una benzer eyler sylediklerini
duymusunuzdur: Jim sanat ruhlu bir ocuk, ayn annesine ekmi ya da Mary en az dedesi kadar inat. Belki de
kardelerinizin sinir bozucu zelliklerinin ayn zamanda kendinizde deitirmek istediiniz zellikler olduunu fark edip
hayal krkl duyduunuz zamanlar olmutur. imdi kiilik
zelliklerinin kaltsalln destekleyen kantlara gz atalm.
Davran genetiinin hangi kiilik zellikleri ve davran
biimlerinin hangi oranda kaltsal olduunu inceleyen bilim
dal olduunu hatrlayn. Aratrmaclar genetiin kiilik zerindeki etkisini saptayabilmek iin ayn gen oranlarn paylaan ve ayn ya da farkl evlerde byyen aile yelerinin kiilik
zelliklerini aratrmlardr. rnein, sosyallik gibi bir kiilik
zellii kaltsalsa, o zaman sosyallik seviyesi zde, tek yumurta
ikizlerinde birbirine ift yumurta ikizleri ya da dier kardelerinkinden daha yakn olmaldr. (Tek yumurta ikizlerinin genlerinin edeerlik oran yzde 100dr. Dier kardelerde ise bu
oran ortalama yzde 50dir.)
Kaltsallk zerine yaplan almalar hemen hemen tm
kiilik zelliklerinin genetik faktrlerden etkilendiini gstermektedir (Bouchard, 2004). ster dadnklk ve nevrotiklik gibi genel zellikler, ister kontroll olmak ve sosyallik gibi
belirli zellikler inceleniyor olsun, bulgular birok farkl lm
tekniinde ayn kmtr. imdi rnek bir almay hep birlikte inceleyelim.
Blm 12den de hatrlayacanz gibi pozitif psikoloji
alanndaki aratrmaclar insan yaamlarnn olumlu zelliklerini belirleyen faktrleri saptamak istemilerdir. Pozitif psikoloji zelliklerinin genetik temelini anlayabilmek
iin 336 ikizden cesaret, nezaket ve adalet gibi 24 zellikle ilikili ifadelerin bulunduu bir izelgedeki sorular
cevaplamalar istendi (Steger ve ark., 2007). Her ifade iin,
(rnein, ne kadar megul olursam olaym arkadalarma yardm ederim) katlmclar bana ok uyuyordan
bana hi uymuyora kadar uzanan lekteki seeneklerden birini iaretlediler. Aratrmaclarn yapt analizler
sonucu 24 olumlu zellikten 21inde gl bir genetik
etkinin rol oynad aa kt. rnein, cesaret zellii
iin tek yumurta ikizlerinin tepkilerinde 0.50lik bir benzerlik gzlenirken, ift yumurta ikizlerinde bu orann 0.19
olduu gzlendi.
412
ZELLKLER DAVRANILARIN
HABERCS OLABLR M?
Kendinizi size olduka uyan baz zellikler seerek tantmanz istediimizi farz edin. Bize olduka cana yakn biri olduunuzu syleyebilirsiniz. Peki, bunu syleyerek bize verdiiniz bilgi tam olarak nedir? Eer kiilik teorileri davranlar
tahmin etmemizi salyorsa sizin kendinizi olduka cana
yakn olarak nitelediinizi bilmemiz davranlarnz tahmin
etmeden bize ne denli yarar salar? Bu inancnzn geerliliini nasl tespit edebiliriz? imdi bu sorunun cevabn hep
birlikte arayacaz.
Kullanlabilecek dnce biimlerinden bir tanesi de
udur: Bireyin belirli bir zellikle nitelenebildiini bilmek o
bireyin farkl durumlardaki davranlarnn tahmin edilebilmesine olanak salayabilir. rnein, bize verdiiniz bilgiye
dayanarak sizin her trl durumda cana yakn davranlar
sergilemenizi bekleyebiliriz. Ancak 1920lerde farkl durumlarda zellik odakl davranlar gzlemleyen birok aratrmac davranlarn farkl durumlarda tutarllk gsterdii
savn destekleyecek yeterli kant bulamamlardr. rnein,
renciler arasnda drstlk zelliiyle ilikili olduu varsaylan iki davran biimi- yalan sylemek ve snavda kopya
ekmek- sadece zayf bir ilintiye sahiptir (Hartshorne ve
May,1928).
e dnklk ve dakiklik gibi dier zellikler iin durumlar aras tutarll inceleyen dier aratrmaclar da benzer
sonulara ulamlardr (Dudycha, 1936; Newcomb, 1929).
zellik odakl davranlar durumlar aras tutarllk gstermiyorsa, yani bireylerin davranlar durumdan duruma
deiiklik gsteriyorsa, kendimizin ve bakalarnn kiiliklerinin neden nispeten duraan olduunu dnyoruz? Daha da
artc olansa; belirli bir bireyi belirli bir durumda inceleyen
gzlemcilerle, ayn bireyi baka bir durumda inceleyen gzlemcilerin kiilik deerlendirmelerinin birbiriyle uyumasdr.
Farkl zamanlarda ve farkl gzlemcilerle gerekletirilen kiilik
deerlendirmelerin tutarl olmas, ancak belirli bir birey iin
Aratrmaclar, katlmclardan Jane isimli bir niversite rencisini hayal etmelerini istediler (Kammrath ve ark., 2005).
Ancak, farkl katlmc alt gruplarna Janei cana yakn, yac,
cilveli, utanga ya da souk biri olarak dnmeleri sylendi.
Katlmclar, Janei bir sre bu yatknlkla hayal ettikten sonra
belirlenen alt durumda ne denli scak kanl bir insan izlenimi
tutarllk paradoksu: Farkl zamanlarda ve farkl gzlemcilerle gerekletirilen kiilik deerlendirmelerin tutarl olmas, ancak belirli bir birey
iin farkl durumlarda gerekletirilen davran deerlendirmelerin
tutarl olmamas durumu.
izeceini konusunda vardklar yarglar akladlar: Arkadalarla ya da retmenleriyle iletiime geerken, kadnlarla veya
erkeklerle, ilk kez tant ya da uzun sredir tand insanlarla. ekil 13.5, Janein yeni tant (allmam) ve uzun
sredir tand (allm) insanlara ne kadar scak davranacana dair katlmclarn yapt tahminleri gstermektedir.
Bireylerin farkl durumlar iin ne kadar farkl tahminlerde
bulunduunu gryorsunuz. rnein, eer Janein utanga
biri olduunu dnyorlarsa yeni tant bireylere tandklarndan ok daha souk davranacan dnmlerdir.
8ibX[XX
{g\e
=cik
LkXe^X
8ibX[XX
fcdXpXe
5
4
3
9\bc\e\ejZXbcb
2
1
0
1
2
3
4
5 8ccdXd
8ccd
413
ekil 13.5.deki verilerin geri kalanna bir sre daha gz gezdirin. Yatknlklar ve durumlar arasndaki etkileimleri aklayan
eer o zaman ilikileri konusunda zengin bir bilgiye sahip
olduunuza inanacaksnz.
TR VE ZELLK TEORLERNN
DEERLENDRLMES
Tr ve zellik teorilerinin aratrmaclara farkl insan kiiliklerinin kesin tanmlarn yapma konusunda yardmc olduunu
daha nce sylemitik. Ancak bu teoriler eitli eletirilere de
maruz kalmlardr, nk genellikle davrann nasl ekillendiini ya da kiiliin nasl gelitiini aklamazlar. Yalnzca davranla ilikili nitelikleri tanmlayp aklarlar. Modern zellik
teorisyenleri bu sorunlardan bahsetmeye balamlardr, ancak
zellik teorileri halen tipik olarak gnmzde var olan kiilik
yapsnn, duraan ya da en azndan sabitlenmi bir grntsn yanstmaktadrlar. Buna karlk, az sonra inceleyeceimiz
psikodinamik kiilik teorileri bireyin deiime ve geliime olanak salayan elien glerini vurgulamaktadrlar.
ELETREL DNME
Psikodinamik Teoriler
Btn psikodinamik kiilik teorilerinin ortak yan kuvvetli
i glerin kiilii ekillendirdii ve davran harekete geirdii varsaymdr. Psikodinamik teorilerin yaratcs Sigmund
Freud, biyografisini yazan Ernest Jones tarafndan zihnin
Darwini olarak betimlenmitir (1953). Freudun kiilik teorisi
cesur bir biimde kiilik geliiminin kayna ve seyrini, zihnin
doasn, anormal kiiliin ynlerini ve kiilii deitirme yntemlerini terapiyle aklamaktadr. imdi sadece normal kiilik
zerinde duracaz; Freudun psikopatoloji ve tedavi ile ilgili
grlerine ise Blm 14 ve 15te deineceiz. Freudu kefettikten sonra, teorilerinin yeniden ele alnmas ve eletirisi zerinde duracaz.
psikodinamik kiilik teorisi: Kiiliin gelimesinde ve davrann gdmlenmesinde ikin glerin nemli rol oynadn ne sren kiilik teorisi.
libido: Bireyin her trl duyumsal zevki, zellikle cinsel zevkleri aramasn salayan ruhsal enerji.
414
FREUDYEN PSKANALZ
Psikanalitik teoriye gre, kiiliin znde bireyin zihnindeki
davran harekete geiren olaylar yatar (intrapsiik olaylar).
nsanlar sklkla bu gdlenimlerin farkna varrlar, ancak
bunlardan bazlar bilinalt dzeyinde gerekleebilir. Bu yaklamn psikodinamik doas i gler arasndaki atmalar
olduu kadar, davrann isel kaynaklarnn da altn izmesinden kaynaklanr. Freuda gre, tm davranlar gdlenmitir.
ans eseri ya da tesadfi hadiselerden hibiri davrana neden
olamaz; tm eylemler gdler tarafndan belirlenir. Her insan
eyleminin bir nedeni ve derin arzular aa karak isel davranlarn, dnce armlarnn, ryalarn ve hatalarn analizi
yaplarak renilebilecek bir amac vardr. Freudun kiilik zerine ortaya att hipotezlerin en nemli verisi klinik gzlemler
ve terapideki bireyler zerinde yaplan detayl durum almalar sayesinde elde edilmitir. Zihinsel hastalklar zerine yapt youn alma sonucu bir normal kiilik teorisi gelitirmitir. imdi Freudun teorisinin en nemli ynlerine hep birlikte
gz atalm.
Yaamnzda Psikoloji
BAZI NSANLAR NEDEN UTANGATIR?
Yapulan anketler niversite rencilerinin yzde ellisinin kendilerini
hlihazurda utanga olarak grdklerini aua ukarmutur (Carducci ve Zimbardo, 1995). rencilerden birou
utangaluun olumsuz kiisel ve sosyal
sonulara sebep olan naho bir zellik
olduunu sylemektedir. Baka bir
gruptaki rencilerse durumsal utanga olduklarunu iddia ederler. Tanuma
randevularuna, bekr barlaruna gittiklerinde ya da hazurluksuz bir biimde
kamusal bir alanda konuma yapmalaru
istendiinde, yani kusacasu yeni, tuhaf
ve sosyal audan sukuntulu durumlara
dtklerinde kendilerini utanga
hissettiklerini iddia ederler.
Yetikinlerde utangaluu inceleyen araturmacular, ilgin bir ekilde
Amerika Birleik Devletleri ve anketin
yapulduu dier lkelerde utanga
olmayan insanlarun azunlukta olduunu
kefetmilerdir (Zimbardo, 1991).
Utangalk bireyin kiilerarasu
ya da profesyonel amalarunun nne
geen rahatsuzluk ve/veya ekingenlik
durumu olarak tanumlanabilir. Utangaluk birok bireyin yeni durumlarla
karulaunca tecrbe ettii suskunluk
ve kendini sosyal ortamlara yabancu
hissetme durumu olarak da auklanabilir. Ancak bazen utangaluk kendini
gnlk yaamu engelleyecek derecede auru bir insan fobisi olarak da
gsterebilir. (Sosyal fobi konusuna
Blm 14te deineceiz.) Utanga
insanlarun birou iine kapanukturlar; bu sebeple yalnuzluu ve sosyal
olmayan aktiviteleri tercih ederler. Bir
kusmu ise duadnk utangalardur.
nsanlarla iyi geinirler, ancak aslunda
utanga bireylerdir. Sosyal etkinliklere
katulmayu tercih ederler, bunu yapabilecek sosyal becerilere de sahiptirler.
Ancak insanlarun onlaru sevip onlara
saygu duyacaundan her zaman phe
duyarlar (Pilkonis ve Zimbardo, 1979).
Peki, neden bazu insanlar utangaken
farkl aamalardaki sabitleme yetikinlerin birok kiilik zelliini oluturabilir. Sabitleme kavram Freudun kiiliin devamllndaki erken tecrbeleri neden bylesine vurguladn aklar.
Freud psikoseksel geliimin ilk aamalarnda yaanan tecrbelerin kiilik oluumu ve yetikinlerdeki davran dzenleri zerinde
derin bir etkisi olduunu dnyordu.
Psikodinamik Teoriler
415
01
Az, dudaklar,
dil
Stten kesilme
23
Ans
Tuvalet eitim
Aama
Ya
Oral
Anal
Fallik
45
Cinsel organlar
Oedipus kompleksi
Gecikme
612
Genital
1318
Cinsel organlar
Ruhsal Belirlemecilik Sabitleme kavram Freudun yaanan ilk atmalarn daha sonraki davranlar belirledii ynndeki inancnn ilk admn oluturur. Ruhsal Belirlemecilik
btn zihinsel ve davransal tepkilerin (semptomlarn) ilk tecrbeler tarafndan belirlendiini varsayar. Freud, semptomlarn
tesadfi olmadna inanyordu. Aksine, semptomlarn anlaml
bir ekilde yaamdaki nemli olaylarla ilikili olduunu dnyordu.
Freudun ruhsal belirlemecilii olan inanc bilinli farkndaln kavrayamad sakl bilgiler anlamna gelen bilind
olgusunu vurgulamasna vesile olmutur (bkz. ekil 13.6). Dier
aratrmaclar da bu yapy tartmlard, ancak Freud bilindn belirleyen kavramlar olan insan dnceleri, duygular ve
eylemlerini insan yaamnn merkezine koymutu. Freuda gre,
davranlar bireyin farknda olmad itkiler tarafndan kontrol
edilebilir. Sebebini bilmediiniz baz davranlar sergileyebilir, bu eylemlerinizin gerek doasnn ne olduunu kavrayamayabilirsiniz. Eylemlerinizin davrana ak bir ierii vardr;
bunlar tamamen bilincinde olduunuz szleriniz, eylemleriniz
ve alglarnz kapsar. Ancak davranlarnzn bir de gizli, rtk
bir ierii vardr. Nevrotik (kayg temelli) semptomlarn anlam,
ryalar, dil srmeleri ve yazm hatalar dncenin ve bilgi ilemenin bilind dzeyinde yer alr. Gnmzde birok psikolog bilind kavramnn Freudun psikoloji bilimine yapt en
byk katk olduunu dnmektedir. Ayn zamanda modern
edebiyat ve tiyatro da insan davrannn bilind aamalarnn
karmlarn saptamaya alr.
Freuda gre kabul edilemez olduunu dndnz
itkileriniz ifade edilmek iin abalar. Freudyen dil srmesi
bilindndaki bir arzunuz konumanz ya da davrannz
tarafndan ihanete uradnda gerekleir. rnein, bir kii,
hafta sonu bir arkadann evinde kalr, ancak burada pek iyi
vakit geiremez. Yine de arkadana bir teekkr notu yazmas
gerektiini hisseder. Asl yazmak istedii, Bu hafta sonu ok
elendim cmlesidir. Ancak arkada adamn notunu alnca
ok krlr ve ona telefon eder. te bylece aslnda notta, Bu
hafta sonu ok irendim. yazdn fark eder. rendim kelimesinin elendim kelimesinin yerini almasnn bilindndaki bir
arzuyu ifade ettiini grebiliyor musunuz? Bilind motivasruhsal belirlemecilik: Ruhsal ve davransal tepkilerin daha nceki deneyimler tarafndan belirlendiini ne sren varsaym.
bilind: Ruhun bastrlm drtleri ve ilkel arzular barndran ksm.
416
yon kavram ruhsal ileyiin ok daha karmaklamasn salayarak kiilie yeni bir boyut katar.
Bylece Freudun teorisinin temel ynlerini incelemi
olduk. imdi de bu ynlerin kiilik yapsna ne gibi katklar
olduuna gz atalm.
Bilin
Bilin[
EKL 13.6
Freudyen teori insan zihnin, bir buzdauna benzetir. Buzdaunun grnen yz bilinci simgeler. Buzdaunun suyun
altunda kalan daha byk kusmu ise bilinduudur.
her biri farkl birer yaratkm gibi deineceiz. Ancak ncelikle Freudun her birini farkl ruhsal sreler olarak grdn
bilmeniz gerekiyor. rnein; id, ego ve sperego iin beynin
belirli blgelerini tanmlamamtr.
d, temel itkilerin deposudur. Mantkszca ve drtlerle
hareket eder, baz eyleri ifade etmek ve arzulanan eyin gereki olarak mmkn olup olmadn, sosyal adan ho karlanp karlanmadn ya da ahlaki adan kabul edilir olup
olmadn gz nnde bulundurmakszn bir an nce doyuma
ulamak ister. d, zevk ilkesi yani doyuma ulamak iin giriilen
kontrolsz bir aray tarafndan ynetilir. zellikle sonular
dnlmeden hemen tecrbe edilebilecek cinsel, fiziksel ve
duygusal zevkler bu ilkenin kapsamna girer.
Sperego, toplumdan renilen ahlaki tutumlarn da dhil
olduu bireyin deerlerini ierir. Speregonun aa yukar
genel vicdan kavramna karlk geldii sylenebilir. ocuk,
ebeveynlerinin ve dier yetikinlerin sosyal adan ho karlanmayan eylemlere kar getirdikleri yasaklar kendi deerleri
olarak kabul etmeye balad zaman sperego de gelimeye
balar. Sperego yaplmas ve yaplmamas gerekenlerin i sesidir. Sperego ayn zamanda bireyin olmak iin abalad insan
rneini, yani ideal egoyu de ierir. Bu yzden sperego genellikle idle kar karya gelir. d cannn istediini yapmak ister,
ancak sperego doru olan yapmakta srar eder.
Ego, idin drtleri ile speregonun emirleri arasnda arabuluculuk yapan zn gereklik temelli yndr. Ego, fiziksel
ve sosyal gereklik zerindeki kiisel grn, yani davrann nedenleri ve sonular arasndaki bilinli inanlarn temsil
eder. Egonun bir dier grevi ise idin drtlerini istenmeyen
Bastrma ve Ego Savunmas Bazen id ve sperego arasnda uzlama salanabilmesi iin idin bastrlmas gerekir. iddetli arzular bilincin farkndalndan bilindnn mahremine
itilir. Bastrma bireyin ifade edilmesi kabul edilemez ya da tehlikeli olan drtler, fikirler ya da anlar karsnda ar kayg
ve sululuk duymasn engelleyen psikolojik sretir. Ego hem
sansrlenen ruhsal ierikten, hem de basknn bilgiyi bilincin
dnda tutma srecinden habersizdir. Bastrmann, egonun en
tehlikeli drtler ve fikirler karsnda ezilmemek iin bavurduu birok yoldan en temeli olduu dnlmektedir.
Ego savunma mekanizmalar egonun kendini, idin
ifade edilmeyi bekleyen drtleri ve speregonun bu drtleri
kabul etmemesini ngren emirleri arasndaki gnlk atmalara kar korumak iin kulland ruhsal yntemlerdir. (bkz.
s. 418deki Tablo 13.3) Psikanalitik teoride, bu mekanizmalar
bireyin gl i atmalarla baa kmak iin kulland psikolojisinin ok nemli unsurlar olarak grlr. Bu mekanizmalar kullanarak, birey kendi iin uygun bir imge oluturabilir
ve kabul edilebilir olan bu sosyal imaj srdrebilir. rnein,
eer bir ocuk babasna kar gl bir nefret besliyorsa ve bu
duygu ifade edilecek olursa ortaya tehlikeli sonular kmas
ihtimali mevcutsa, bastrma kontrol eline alabilir. Bu sayede
dmanca hi bilinli bir ekilde gerekletirilmeye almaz.
Hatta var olduu bile alglanamaz. Ancak, bu drt grlemedii ve duyulamad halde, yok da olmaz. Kiiliin ileyiinde
nemli bir rol oynamaya devam eder. rnein, ocuk kendisini babasyla gl bir biimde zdeletiriyorsa, kendine verdii deer duygusunu ykseltebilir ve dman bir vekil olarak
grlme ynndeki bilind korkusunu azaltabilir.
Freudyen teoriye gre, kayg, bastrlan bir atma bilin
yzne kmaya alt zaman tetiklenen youn bir duygusal
tepkidir. Kayg bir tehlike sinyalidir: Bastrma almyor! Krmz alarm! Daha fazla savunma gerekli! Bu, ikinci bir savunma
hatt oluturmak, kaygy azaltacak ve rahatsz edici drtleri
yeniden bilindna gnderebilecek bir ya da daha fazla ego
savunma mekanizmas yaratmak iin uygun bir zamandr.
id: Toplumun deerlerini, standartlarn ve ahlaki kurallarn iselletirmeyi simgeleyen kiiliin ilkel ve bilind yn.
sperego: Kiiliin toplumun deerlerini, standartlarn ve ahlaki kurallarn iselletirmeyi simgeleyen yn.
ego: Kiiliin kendini koruma eylemleri ve igdsel itkilerle drtleri
uygun kanallara aktarma iini stlenen yn.
bastrma: Ac veren ve bireyin kendini sulu hissetmesini salayan
dnceler, duygular ve anlarn bilincin farkndalndan atlmasn
salayan temel savunma mekanizmas.
ego savunma mekanizmas: Egonun kendini hayatn normal aknda
aa kabilecek atmalardan korumak iin kulland bilinli ya da
bilind ruhsal taktik.
kayg: Bastrlm bir kaygnn bilin yzeyine kmasnn bilin ncesi
dzeyde anlalmas zerine verilen youn, duygusal tepki.
Psikodinamik Teoriler
417
FREUDYEN TEORNN
DEERLENDRLMES
Neden bir kiinin boksa olan hevesi bir ego savunma mekanizmasu olan yer deitirmeyi kullanduunu akla getirebilir?
418
Gerekliin inkr
Yer deitirme
Bastrlm duygular, zellikle dmanl, bu duygular aa karan nesnelerden daha az tehlikeli olanlara yneltmek
Fantezi
Gereklememi arzular hayali baarlarla gidermek (Hayal kurma sklkla karlan bir trdr).
zdeim
Tecrit
Duygusal yklenmeyi ac veren durumlardan ayrmak ya da birbirine uyumayan tutumlar mantk erevesindeki alanlara ayrmak (ayn
anda ya da birbirileriyle ilintili olarak dnlmemi, birbiriyle elien tutumlar barndrmak); ayn zamanda blmelere ayrma da denir.
Yanstma
Yaanlan zorluklarn suunu bakalarna atmak ya da yasak arzular dier bireylere atfetmek
Akla uygunlatrma
Sergilenen davrann mantkl ve meru olduunu ve bu sayede de zn ve bireyin onayn hak ettiini kantlamaya almak
Tepki oluumu
Tehlikeli arzularn ifade edilmesinin zt kutuplar ve davran trlerini kabul ederek ve onlar bariyer olarak kullanarak engellenmesi
Gerileme
Daha ocuka tepkileri ve genellikle dk seviyeli hedefleri ieren geliimin erken safhalarna geri dnmek
Bastrma
Ac veren ve tehlikeli dnceleri bilin dna itip bu dnceleri orada tutmak; bastrma, savunma mekanizmalarnn en temeli kabul
edilir.
yiye ynlendirme
(bilinaltndaki gdler)
Bastrlm cinsel arzular, bu arzularn yerini alabilecek, cinsel olmayan ve toplum tarafndan kabul gren yollarla gidermek ya da
ortadan kaldrmak
Ancak, Freudun teorisinin baz ynleri, deneysel incelemelerde ekillenip gelitike kabul grmeye devam ediyor.
rnein, Blm 5te bilind kavramnn modern aratrmaclar tarafndan sistematik bir biimde kefedildiini grmtk
(McGovern ve Baars, 2007). Bu aratrma, gnlk tecrbelerin
byk bir ksmnn bilincin dndaki srelerde ekillendiini
gzler nne serer. Alnan sonular Freudun teorisini genel
anlamda destekler, ancak bilind srelerle psikopatoloji
arasndaki ilikiyi zayflatr: Bilind bilginin sadece kk
bir ksm kayg ve stres duymanza neden olur. Buna benzer
biimde, aratrmaclar Freudun savunma mekanizmas olarak adlandrd zihnin baz alkanlklarnn var olduuna dair
kantlar bulmulardr. Daha nceden, bireylerin kayg duyduu
zamanlarda savunma mekanizmalarn kullanmalarnn daha
yksek bir ihtimal olduundan bahsetmitik. Aratrmaclar bu
hipotezi birok yolla test etmilerdir.
almalardan biri, 9-11 ya aras bir grup kz ocuuna
odaklanmtr (Sandstrom ve Cramer, 2003). Aratrmaclar 50 kz ocuunun oluturduu bu grupta kimin nispeten popler olduunu ve kimin popler olmadn saptamak iin kz ocuklarnn arkadalaryla sylei yaptlar. 50
kzdan her biri bir eit laboratuvar deneyimi yaad ve bu
deneyimlerinde akranlar tarafndan reddedildiler. Aratrmaclar olumsuz sosyal etkileimlerde tecrbeli olmadklar iin bu reddedilme karsnda popler olmayan
kzlarn popler olanlardan daha fazla kayg duyacan
dndler. Ayrca, popler olmayan kzlarn bu kaygyla
baa kabilmek iin savunma mekanizmalarn daha sk
kullanacaklarn ne srdler. Bu hipotezi test etmek iin,
kzlardan Tematik drak Testindeki kartlardan yola karak hikyeler anlatmalarn istediler (bkz. s. 435). Anlatlan
hikyeler inkar ve yanstma gibi savunma mekanizmalarnn kantn bulmak iin incelendiler (bkz. Tablo13.3).
Bu incelemeler hipotezi destekliyordu: Popler olmayan
kzlar reddedildikten sonra popler olanlardan daha fazla
savunma mekanizmas kullanyorlard.
Blm 12de akladmz stresle baa kmann baz yollar
genel savunma mekanizmalar snfna girer. rnein, kiisel
travmalar veya sululuk ve utan duyulan baz deneyimlerle
ilikili dnce ve duygular dizginlemek ruhsal ve fiziksel sal byk zararlar verebilir (Pennebaker, 1997; Petrie ve ark.,
2004). Bu bulgular Freudun bastrlan fiziksel duygularn psikolojik strese yol aabilecei ynndeki inann destekler.
Freudun teorisi, tahminlerinin yanl olduu kantlanm olsa dahi, normal ve anormal kiilik ileyii zerine en
karmak, en kapsaml ve en ilgin gr sunar. Ancak, dier
btn teoriler gibi, Freudunki de madde madde teyit edilip
yanl karlmas gereken bir teori gibi ele alnmaldr. Freud,
modern psikoloji zerindeki etkisini devam etmektedir, nk
fikirlerinden bazlar genel anlamda kabul edilmitir. Dierleri
ise terk edilmitir. Freudun teorisinin ilk zamanlarda yeniden
incelenmesi ilemini kendi renci topluluu gerekletirmitir. imdi hep birlikte Freudun grlerini nasl iyiletirmeye
altklarn inceleyelim.
PSKODNAMK TEORLER
GENLETME
Freuddan sonra gelen bilim insanlarndan bazlar onun temel
kiilik grn, bilind ve ilkel glerin sosyal deerlerle
Psikodinamik Teoriler
419
ELETREL DNME
Hmanistik Teoriler
Jung yaratuculuu hem kiisel hem de ortak bilinduundan belirli imgeleri atmanun bir yolu olarak gryordu.
Peki, Jung neden iki tr bilinduunun var olduuna
inanuyordu?
420
ve ebeveynin ocuunu kendinden ayr bir birey olarak sevmesi gibi olumlu evresel koullarn gereklemesini gerektiren gerek bir ze sahip olduklarna inanyordu (Horney,
1945, 1950). Bu olumlu ve yararl koullarn yokluunda, ocuk
gerek duygularn doalama bir biimde ifade edilmesinin
nne geen ve bakalaryla etkili ilikilere geilmesini engelleyen temel bir kayg gelitirir. Bireyler, bu temel kaygyla baa
kabilmek iin kiileraras ya da i ruhsal savunma yntemlerine bavurular. Kiileraras savunma yntemleri kendilerini dier bireylere doru (ar uysallk ve kendini geri planda
tutma eylemi), dier bireylere kar (saldrgan, kibirli ve narsist
zmler) ve dier bireylerden uzaa (ayrlma yntemi) olmak
eklinde gsterebilir. ruhsal savunma yntemleri, grkemli
z kavramna ulamak amacyla baz bireyler iin gereki
olmayan, idealletirilmi bir z imgesi gelitirir. Bu imge kendini hakl karmak iin bir eit ihtiam aray ve kat idare
kurallaryla ileyen bir gurur sistemi gelitirir. Byle insanlar
genellikle yapmalar gereken eylerin, kendi kendilerine dayattklar zorunluluklarn hkmnde yaarlar. Kendi kendilerine
srekli, Ben mkemmel, cmert, ekici ve cesur olmalym,
derler ve buna benzer cmleler kurarlar. Horney, hmanistik
terapinin amacnn bireylerin kendi kendilerini gerekletirme
neesini tatmalarn salamak ve insan doasndaki, kiisel tatmine ulama mcadelesini destekleyen yapc i glerin gelimesine yardmc olmak olduuna inanyordu.
Maslow, Rogers ve Horneynin teorilerinin bir dier
nemli yan ise kendini gerekletirme veya gerek ze doru
ilerleme konusunun nemini vurgulamalardr. Ayrca, hmanistik teoriler btnselci, yatkn ve olgusal olarak tanmlanmlardr. imdi bu durumun sebebini hep birlikte inceleyelim.
Hmanistik teoriler btnselcidir, nk bireylerin farkl
eylemlerini tm kiiliklerine dayanarak aklarlar. Bireyler her
biri davran farkl ynlerden etkileyen ayrk zelliklerin bir
HMANSTK TEORLERN
DEERLENDRLMES
Freudun teorisi, sklkla insan doasnn atmalar, travmalar ve kayglarla ekillendiini ngrerek fikrin fazla karamsar
olmas asndan eletirilmitir. Hmanistik teoriler mutluluk
ve kendini gerekletirme iin abalayan salkl kiilii vmek
iin domulardr. nsanlar hatalaryla bile takdir ve tevik
eden teorileri eletirmek zordur. Ancak buna ramen psikologlar, hmanistik kavramlar aratrarak kefetmek zor olduu
iin ve ok kesin kavramlar olmadklar iin eletirmilerdir.
Kendini gerekletirme tam olarak ne demektir? Bu, doutan
gelen bir meyil midir yoksa kltrel balamda m yaratlr?
Ayrca, hmanistik teoriler genellikle bireylerin belirli zelliklerine younlamazlar. Bireylerin kiilii ya da insanlar arasndaki farkllklarn temelini deil, insan doasna ve btn
insanlarn paylat zellikleri inceleyen teorilerdir. Dier
psikologlar zn roln deneyimin ve eylemin kayna olarak grrken, hmanistik psikologlar davranlar da etkileyen
nemli evresel deikenleri gz ard ederler.
Bu snrlamalara ramen, bir tr modern aratrma teknii,
dorudan bireysel hayat hikyelerine odaklanan hmanist gelenee ksmen uygulanabilir (McAdams, 2001). Psikolojik teoriyi
bireyin yaamnn ayrntlarn anlamak ve psikobiyografi retmek iin kullanma geleneinin balang noktas Freudun Leonardo da Vinci zerine yapt incelemedir (Freud, 1910/1957;
Hmanistik Teoriler
421
Freudun almasnn eletirisi iin, bkz. Elms, 1988). Psikobiyografi, yaam tutarl ve aydnlatc bir hikyeye dntrmek iin psikolojik (zellikle kiilik) teorilerinin yntemli bir
biimde kullanlmas olarak tanmlanabilir (McAdams, 1988,
s. 2). Byk ressam Pablo Picassoyu ele alalm. Picasso kklnde ciddi bir deprem ve kk kz kardeinin lm de
dahil olmak zere birok travma yaamtr. Bir psikobiyografi
Picassonun engin sanatsal yaratclnn sebeplerinden birinin de bu erken yata yaanan travmalarn yaamnda brakt izler olduunu ne srebilir (Gardner, 1993). Tannm ya
da tarihsel bir figr psikobiyografinin konusu olduu zaman,
aratrmac konu ile ilgili bilgini kayna olan yaymlanm
eserleri, gnlkleri ve mektuplar inceleyebilir. Daha sradan
bireyler iin, aratrmaclar dorudan hayat hikyelerine ynelebilirler. rnein, katlmclardan hayatlarndaki kilit noktalar anlatmalar istenebilir: Neden bu olayn hayat hikyende
nemli bir rol oynadn dnyorsun? Bu olay, eskiden kim
olduun, kim olabilecein ya da zaman iinde nasl gelitiinle
ilgili neler anlatyor? (McAdams ve ark., 2006, s. 1379). Bir
dizi hikyenin ayrt edici temalar kiiliin ilk hmanistler
tarafndan ortaya atlan btnselci ve olgusal ynlerinin var
olduunu savunmaktadr: Bireyler kimliklerini anlat aamalarndan hayat hikyeleri ileyerek olutururlar. Kiisel beyanlar
bireylerin kendilerini ve kiileraras ilikileri nasl grdklerini
anlamamz salarlar.
Hmanistik teoriler her bireyin kendini gerekletirme
itkisini vurgularlar. Ancak, bu grup bireyin amacna ulama
srecinin evresinin gereklikleri tarafndan ksmen belirlendiini ne srmtr. imdi bireylerin davranlarnn nasl
evreleri tarafndan ekillendiini dorudan aklayan teorileri
inceleyeceiz.
422
Ebeveynleriniz saunuzu her kestirdiinizde size iltifat etseydi, bu durum bir yetikin olarak grnnze duyduunuz
gveni ve temizlik alukanluunuzu nasul etkilerdi? imdi de sizi
bu konuda srekli eletirdiklerini dnn. Peki, bu durum
zerinizde ne gibi bir etki burakurdu?
MSCHELN BLSEL-DUYUSAL
KLK TEORS
Walter Mischel, kiiliin bilisel temeli zerine etkili bir teori
gelitirdi. Mischel insanlarn evreyle olan etkileimlerinin
bilisel yaplanmasnda etkin ekilde rol aldklarn vurgulamaktadr. Yaklam, davranlarn kiiler ve durumlar arasndaki etkileimin bir ilevi olarak ortaya kmasnn anlalmasna nem verir (Mischel, 2004). rnee bir gz atalm:
Johnun kendine has kiilii en belirgin olarak urada grlebilir; John birisiyle ilk kez tantnda her zaman olduka
scakkanldr ancak bu kiiyle daha fazla vakit geirmeye
baladnda daha kaba ve souk davranmaya balar. te
yandan Jim ise, iyi tanmad insanlarn yannda genellikle utanga ve sessizdir, fakat birini iyi tanmaya baladnda o kiinin yannda olmaktan olduka holanr. (Shoda
ve ark., 1993a, s. 1023)
John ile Jimin toplam cana yaknlna ortalama bir deer verecek olursak bu karakter zelliinde muhtemelen ayn deeri
Maddeler
elde ederiz, fakat bu davranlarndaki nemli farkllklar aklayamaz. Mischele gre, belirli bir evresel girdiye nasl tepki
vereceimiz s. 424teki Tablo 13.5te tanmlanan deikenlere
baldr. Listedeki her deikenin bireyin belirli durumlardaki
davranlarn nasl etkileyeceini gryor musunuz? Her bir
deiken iin size rnekler verdik. Tablodaki karakterlerden
deikenlerde farkllk gsterdiiniz iin baka trl davranacanz bir durum yaratmaya aln. Belirli bir kii iin bu
deikenlerin doasn neyin belirlediini merak ediyor olabilirsiniz. Mischele gre deikenler, kiinin dier insanlarla
olan gzlemleme ve etkileim gemiinden ve fiziksel evrenin
cansz zelliklerinden doar (Mischel, 1973).
Mischelin teorisindeki deikenlerin, bireylerin ayn
durumlarda sergiledikleri davran farkllklarn nasl akladn somut bir rnekle aklamak istiyoruz. Yetkinliklerin ve
z-dzenleyici planlarn (bkz. Tablo 13.4) 10 yandaki erkek
ocuklarnn saldrgan davranlarn nasl tahmin edebildiini
kantlayan bir aratrmay inceleyelim.
Aratrma, bir yaz kampna katlan 59 erkek ocuu zerinde gerekletirildi (Ayduk ve ark., 2007). Yeteneklerini
lmek iin aratrmaclar her ocua szel zek testi yaptlar. ocuklarn z-dzenleyici yeteneklerini lmek iin
aratrmaclar, her ocua doyum erteleme kapasitelerini
len bir grev verdiler. ocuklar, zellikle sevdikleri trden bir yiyecein (rnein, bonibon) azl oklu yld
bir odaya getirildiler.
423
TABLO 13.5
Deiken
Tanm
rnek
Kodlamalar
Beklentiler ve inanlar
Duygular
Hedefler ve deerler
Yetkinlikler ve
z-dzenleyici planlar
BANDURANIN BLSEL-SOSYAL
RENME TEORS
Kuramsal yazlar, ocuklar ve yetikinler zerinde gerekletirdii kapsaml aratrmalaryla Albert Bandura (1986, 1999),
kiilii anlamada sosyal renme yaklamnn savunucusu
oldu (Blm 6daki ocuklarda saldrgan davranla ilgili almalarn hatrlaynz). Bu yaklam renme prensiplerini sosyal ortamdaki insan etkileimlerini vurgulayarak birletirir.
Sosyal renme bak asna gre insanlar isel gler tarafn-
424
Dk dikkat
Yksek dikkat
1
0.8
0.6
Saldrganlk
0.4
0.2
0
0.2
0.4
0.6
0.8
1
Dk
Yksek
Szel zek
EKL 13.7
Dzeyleri
gusal uyarlmanz izlemekrnein, kayg dk etkinlik beklentisi olduu anlamna gelir; heyecan baar beklentisi olduunu gsterir
Kii
evre
EKL 13.8
Davran
Karuluklu Belirlemecilik
z-etkinlik: Belirli bir durumda kiinin yeterli performans gsterebileceine olan inanlar btn
425
Kii
Davran
Sonu
EKL 13.9
Modeli
Banduranun z-Etkinlik
Etkinlik
beklentileri
Sonu
beklentileri
202 kiilik bir renci grubu z-etkinlik inanlarnn niversitedeki performansa olan etkisini inceleyen bir aratrmaya katld (Elias ve MacDonald, 2007). Her renci
akademik z-etkinlik lmn tamamlad: gelecek
dnem alnan derslerin tmnden baaryla gemek ve
Biyoloji derslerinden birini B alarak gemek gibi durumlar ne kadar olas grdklerini belirlemek iin sfr zgvenden tam zgven e deien 10 puanlk bir lek kullandlar (s. 2531). renciler ayrca lise ve niversite not
ortalamalarn bildirdiler. Tahmin edebileceiniz zere,
rencilerin lise not ortalamalar niversite not ortalamalarn kestirmekte baarlyd. Lise not ortalamalar
da, rencilerin z-etkinlik raporlarn tahminde baarlyd: gemite daha baarl olan renciler gelecekte de
daha baarl olmay bekliyordu. Ancak, z-etkinlik yine
de gemi performanstan daha nemliydi. Daha yksek
z-etkinlie sahip olan renciler onlarla ayn baarya
sahip ancak daha dk z-etkinlii olan akranlarna gre
daha baarl oldular.
Bu almann nda, rencilerin z-etkinlik inanlarn artrmalar ve notlarn ykseltmeleri mmkn m
diye merak edebilirsiniz. Blm 15te greceimiz zere
(s. 492), cevap bunun mmkn olduudur. Aratrmaclar
z-etkinlii baarl bir ekilde artran mdahaleler gelitirdiler.
Bandurann z-etkinlik teorisi evrenin nemini de
kabul eder. Baar ya da baarszlk beklentilerive benzer
ekilde denemekten vazgeme veya azim gstermekiinin
kendi yeterlilii veya yetersizliinin alglanmasna ek olarak
evrenin destekleyici olup olmamasnn alglanmasndan
kaynaklanabilir. Byle beklentilere sonu-odakl beklentiler
denir. ekil 13.9 Bandurann teorisinin paralarnn nasl
birbirini tamamladn gsteriyor. Davransal sonular hem
insanlarn kendi yeteneklerini hem de evreyi alglaylarna
baldr.
426
ELETREL DNME
Yaz kampundaki erkek ocuklarunun saldurganluunu inceleyen araturmayu haturlayun. Araturmacularun, ocuklarun saldurganluk dzeyiyle ilgili birden fazla deerlendirme almalaru neden nemliydi?
Benlik Teorileri
Artk dorudan doruya kiisel olan kiilik teorilerine geldik:
Bu teoriler dorudan her bireyin benlik anlaynn nasl olduuyla ilgilenir. Benliinizle ilgili dnceniz nedir? Benliinizin
dnyayla uyumlu ekilde tepki verdiini dnyor musunuz?
Arkadalarnza ve ailenize tutarl bir benlik gstermeye alyor musunuz? Olumlu ve olumsuz tecrbelerin benliiniz hakknda dnme biiminiz zerindeki etkisi nedir? Bu sorular
gemie ksaca gzden geirerek cevaplamaya balayacaz.
Benliin incelenmesi dncesinin en gl ilk savunucusu William Jamesdi(1892). James, z-deneyimin tane bileenini belirledi: maddesel ben (evredeki fiziksel nesnelerle birlikte cismani z), sosyal ben (bakalarnn sizi nasl grdne
dair farkndalnz) ve manevi ben (zel duygu ve dnceleri
izleyen z). Jamese gre kimliinizle ilikilendirdiiniz her ey,
bir bakma benin paras haline gelir. Bu insanlarn arkadalar ya da ailelerinden biri, benin bir paras, saldrya uradnda neden savunmaya getiklerini aklyor. Benlik kavram
psikodinamik teorilerin de merkezindeydi. z-igr Freudun
teorisinde psikanalitik tedavinin nemli bir parasyd ve Jung
benliin tamamen geliebilmesi iin kiinin bilin ve bilind
tm zelliklerini btnleyerek kabullenmesi gerektiini vurgulamtr.
Gnmz teorisinde benlie nasl baklmakta? ncelikle
benliin bilisel yanlarn tanmlayacaz: Benlik kavramlar ile
olas benlikler. nsanlarn benliklerini dnyaya sunu eklini
inceledikten sonra, son olarak kltrler arasnda benlie bakn nasl deitiine bakacaz.
Benlik Teorileri
427
Bir an iin olasu benliklerinizi hayal edin. Olasu benliklerinizi dnmenin davranularunuz zerinde ne gibi bir etki
olabilir?
428
Z SAYGI
Kiinin z saygs benliin genel bir deerlendirmesidir. nsanlarn z sayg dzeyleri farkllk gsterir. Kiiliin dier ynleri
iin genetiin nemini anlattmzdan, z saygdaki bireysel
farkllklarn genetik bir unsuru olduunu duymak sizi artmayacaktr: nsanlar kaltm yoluyla yksek veya dk z saygya doru bir eilim kazanrlar (Neiss ve ark., 2006). Ancak,
evresel faktrlerin de nemli etkileri bulunmaktadr. rnein,
insanlarn d grnlerinden memnuniyetleri ya da memnuniyetsizlikleri z sayglarnda ok byk etki sahibidir (Donnellan ve ark., 2007). z sayg ayrca insanlarn sosyal dnyadaki seyretme becerilerini alglay ekillerine bal olarak da
deikenlik gsterir. z saygs yksek olan insanlar genellikle
sosyal ilikileri iyi yrteceklerini dnrler; z saygs dk
olanlarn sosyal deerleriyle ilgili pheleri bulunur (Anthony
ve ark., 2007).
z sayg insanlarn dncelerini, ruh hallerini ve davranlarn gl ekilde etkileyebilir (Swann ve ark., 2007).
Aslnda, aratrmaclar birok olumsuz sonucu dk z saygyla ilikilendirdi. rnein, ergenler ve niversite rencileri
arasnda, dk z sayg saldrganlk ve asosyal davranla ilikiliydi (Donnellan ve ark., 2005). Benzer ekilde, ergenlikte z
saygsnn dk olduunu belirten insanlar yetikinliklerinde
zihinsel ve fiziksel adan daha salksz, daha fazla maddi
problemi olan kiilerdi (Orth ve ark., 2008; Trzeniewski ve ark.,
2006). Bu sonulardan anlalyor ki z saygnn dk olmas
kiilerin olumlu sonulara ynelik hedefler koyma ve hayattaki
olumsuz olaylarla baa kma yetisini zayflatabilir.
Baz insanlarn belirgin ekilde z saygs dktr. Ancak
kantlar ou insann z sayglarn ve benlik kavramlarnn
btnln korumak iin kendi yollarndan saptklarn gsteriyor (Vignoles ve ark., 2006). Benlik imajlarn korumak iin
insanlar kendini gelitirmenin eitli biimlerini uyguluyorlar:
nsanlar kendi eylem ve davranlarnn tutarl ekilde olumlu
?XiZXeXe\]fi
8ckidXe\dc`[`i
bfdlklXcXecXi.
xXcdX\e[\bj`[q\ec\ed`XecXd[X
1
0.8
8ckidXe\dc`
[\`c[`ibfdlkl
XcXecXi.
0.6
0.4
0.2
0
0.2
0.4
0.6
<ib\bc\i
BX[ecXi
:`ej`p\k
grmek iin adm atyorlar (Sedikides ve Gregg, 2008). rnein, insanlar bir ii yapabilme becerilerinden phe ettiklerinde
kendini sabote etme davrannda bulunabiliriler. Kasti olarak
performanslarn sabote ederler! Bu stratejinin amac yeteneksizlik anlamna gelmemesi iin baarszla nceden bahane hazrlamak (McCrae ve Hirt, 2001). Bylelikle nemli bir snav iin
almak yerine arkadalar ile parti yapan erkek renci, baarsz olursa bunu yeteneksizliinden ziyade almamasna balayabilir. Burada erkek kelimesini kastl olarak kullandmza
dikkat ediniz. Aratrmalar gsteriyor ki; erkekler kadnlardan
daha fazla kendini sabote etme eylemi iinde bulunmaktadr.
Bir zek testine girmeden nce erkek ve kadn psikoloji
rencilerine 18 tane altrma maddesine alma ans
verildi (McCrae ve ark., 2008). Aratrmaclar, rencilerin yarsna altrma nemlidir komutu verdi: Bu rencilere yeterli altrma olmadan zek testi sonularnn
geerli olmayaca sylendi. Dier rencilereyse altrma
nemli deildir komutu verildi: Bu rencilereyse altrma
yapmann muhtemelen test sonularn etkilemeyecei
kendini sabote etme: Baarszlk beklentisi iindeyken, yetenek eksikliklerini baarszln sebebi olarak grlme olasln en aza indiren
davransal tepkiler ve aklamalar gelitirme sreci.
Benlik Teorileri
429
Kltrel bamszlk hedefinin gerekletirilmesi, davranlarn dier insanlarn dnce, duygu ve tutumlarna
bal olarak deil, kendi isel dnce, duygu ve tutumlarnn daarcna bal olarak dzenleyen ve anlaml klan
bir birey olarak kendisini yorumlamay gerektirir (Markus ve Kitayama, 1991, s. 226).
Kolektivist kltrler dierlerine baml benlik yorumlarn destekler - Birbirine ball deneyimlemek, kendini tm toplumu kapsayan bir sosyal ilikinin bir paras olarak grmeyi ve bireyin davrannn, yerine gre ve
byk oranda, ilikideki dier insanlarn dnce, duygu
ve tutumlarnn ne olacana dair bireyin karmlar tarafndan dzenlendiini kabul etmeyi ierir (Markus ve
Kitayama, 1991, s. 227).
Aratrmaclar bu ayrtedici zelliklerin gerekliini ve ieriklerini birka yolla belgelediler.
bamsz benlik yorumu: Benliin davran temel olarak baka insanlarn
dnce, duygu ve tutumlar tarafndan deil, kendi dnce, duygu ve
tutumlar tarafndan belirlenen bir birey olarak kavramsallatrlmasdr.
dierlerine baml benlik yorumu: Benliin tm toplumu kapsayan bir
sosyal ilikinin bir paras olarak ve bireyin davrannn, yerine gre
ve byk oranda, ilikideki dier insanlarn dnce, duygu ve tutumlarnn ne olacana dair karmlar tarafndan dzenlendiini kabul
ederek kavramsallatrlmasdr.
430
Benlik zerine yaplan kltrler aras aratrma trlerinden bir tanesi Yirmi Cmle Testi (Twenty Statements Test
TST) adndaki bir lm yntemidir (Kuhn ve McPartland,
1954). Bu testi yaptklar zaman katlmclardan Ben kimim?
sorusuna 20 farkl cevap vermeleri istenir. Birka dakikanz bu
soru zerinde dnmek iin ayrn. Tablo 13.6da gsterilen
cevaplar genel olarak alt farkl kategoriye ayrlmaktadr. Kltr, insanlarn cevaplarna en uygun den kategoriler zerinde
etkilidir. rnein, bir almada Amerika ve Hindistandan
yaklak 300 renciye Yirmi Cmle Testi uyguland (Dhawan
ve ark., 1995). Bamsz benlik algsna uygun olarak Amerikal kadnlarn verdii cevaplarn yaklak % 65i ve Amerikal
erkeklerin verdii cevaplarn yaklak % 64 z deerlendirme
kategorisine uygun dmtr. Hindistanl rencilere gelince,
kadnlarn cevaplarnn % 33 ve erkeklerin cevaplarnn
% 35i bu kategoriye uygun dmtr. Bu yzden Hindistanl
rencilerin yaklak yars z deerlendirme yapmaktadr.
Genel olarak kadn ve erkek arasndaki farkllklarn olduka
az olduuna - kltrn bu farkllkta daha fazla etkili olduuna
- dikkat edin.
Bat kltrnn ihralarnn kolektivist kltr yelerinin
z kavramlarn nasl etkilediini merak ediyor olabilirsiniz. Bir
alma, Bat kltrne fiilen maruz kalmam olan Kenyallarn - krsal Smaburu ve Maasai kabilelerinin yeleri - Yirmi
Cmle Testi cevaplarn Batllam bakent Naiboriye tanan insanlarn cevaplaryla karlatrd. Kabile yelerinin TST
cevaplarnn yaklak % 82si sosyal cevaplard; Naiborideki
iiler sadece % 58 orannda sosyal cevaplar verdiler, Naibori
niversitesindeki renciler ise sadece % 17 orannda sosyal
cevaplar verdiler (Ma ve Schoeneman, 1997). Bu rnek, Bat
rnlerini ithal eden bir milletin ayn zamanda Bat benlik algsn da ithal etmi olduunu ne srmektedir.
Bu almalar, insanlarn ait olduklar kltrlerin, benliklerini oluturma yollar zerinde byk bir etkiye sahip olduunu gstermektedir. Bu yaplarn baz sonularn daha nce
okudunuz. rnein, Blm 16da, benliin yaplarnn ak
hakkndaki fikirleri nasl etkilediini incelediimiz zaman bu
rnekleri
Sosyal kimlik
Bir renciyim.
Bir kz evladm.
stekler
z
Drst ve alkan biriyim.
deerlendirmeler Uzun biriyim.
Gelecek hakknda endielerim var.
Dier
TABLO 13.7
Gelitirme
Kltrleraras Kendini
DAVRANILAR
Kltr
Bireyci
Kolektivist
Amerikan
1.28
-0.45
Japon
0.06
0.63
m snrsz olduu iin eletirilmektedir. Benlik ve benlik kavramyla alakal ok ey olduundan, davran tahmin etmede
hangi etmenlerin en nemli olduklar belli deildir. Buna ek
olarak, benliin sosyal bir yap olarak vurgulanmas, kiiliin
baz ynlerinin kaltmsal olduu gereiyle de elimektedir.
Bahsi geen dier teoriler gibi, benlik teorileri de kiiliin tm
yanlarn deil, sadece bir ksmn kapsamaktadr.
gsteren alumayu haturlayun. Katulumcularun daha nceden aluma imknu olmadan ii tamamlamalaru neden nemliydi?
Kiilik Teorilerinin
Karlatrlmas
Tm psikologlarn oybirliiyle kabul ettikleri kapsaml bir kiilik teorisi bulunmamaktadr. eitli teorileri analiz ettiimizde
temel varsaymlar arasnda birka farkllk tekrar tekrar karmza kmaktadr. Kiilik hakkndaki varsaymlarn ve bu varsaymlarn gelimesini salayan yaklamlarn aralarndaki en
nemli be fark yine zetlemek faydal olacaktr:
1. Kaltm/evre: Psikoloji ve Yaam blmnde rendiiniz zere, bu fark ayn zamanda Doa/yetime koullar
olarak da bilinir. Kiiliin gelimesinde hangisi daha
nemlidir? Kaltsal ve biyolojik etmenler mi, yoksa evresel etkilenimler mi? zellik teorileri bu konuda ayrla
dmlerdir; Freudyen kuramlar kaltma ok fazla
arlk vermektedir. Hmanistik, sosyal renme, bilisel
ve benlik teorileri ise ya davranlarn belirleyicisi olarak
evreyi gstermekte ya da evreyle etkileimin kiiliin
gelimesinde ve farkllamasnda asl kayna oluturduunu belirtmektedir.
2. renme sreleri/Kaltsal davran kurallar: Kiiliin
renme yoluyla deitii konusuna m yoksa kiilik
geliiminin isel bir izelge izledii grne mi vurgu
yaplmaldr? zellik teorileri bu konuda da ihtilafa dmlerdir. Freudyen teoriler isel belirleyici grn
tercih ederken, hmanistler tecrbenin insanlar deitirdii ynnde iyimser bir bak asn kabul etmilerdir.
Sosyal renme, bilisel ve benlik teorileri davranlarn ve
kiiliin renilmi tecrbelerin sonucunda deitiklerini
aka desteklemektedir.
3. Gemi, imdiki zaman ve gelecek zerine vurgu: zellik
teorileri kaltsal ya da renilmi gemi nedenlere arlk
verir. Freudyen teoriler erken ocukluk dneminde geen
olaylarn altn izer. Sosyal renme teorileri gemiteki
pekitirmelere ve u andaki olumsallklara odaklanr.
Hmanistik teoriler ise u andaki gereklii gelecekteki
431
432
Kiilik Deerlendirmesi
Sizi en yakn arkadanzdan farkl klan eyleri bir dnn.
Psikologlar da bireyi farkl yapan ve onu dierlerinden ayran
zellikleri merak etmilerdir. Baz insanlar utanga ya da da
dnk, bazlarn da mutlu ya da mutsuz olarak nitelememizi
salayan nedenleri renmek istemilerdir. nsan doasn/kiilii anlamak ve tanmlayabilmek iin iki temel varsaym bulunmaktadr: Birincisi, insanlarn davranlarnn btnlk ve uyum
iinde olmasn salayan kiisel zelliklerin olduu, ikincisi ise
bu zelliklerin deerlendirilebilir ya da llebilir olduudur.
Kiilik testlerinin gvenilir ve geerli olmas gerekmektedir
(bkz. Blm 9). Bu testleri yrtecek ve deerlendirecek klinik
alanlaryla aratrmaclarn bu konuda eitim alm olmaldrlar. leride nesnel ve projektif kiilik testleri ele alnacaktr.
Psikologlar bir bireyin kiiliini etraflca anlayabilmek iin farkl
lme-deerlendirme yntemleri kullanmaktadrlar.
NESNEL TESTLER
Nesnel kiilik testleri, puanlamas ve uygulamas nispeten kolay
testler olduu gibi, iyi tanmlanm kurallar erevesinde yrtlmektedir. Baz objektif testler bilgisayar programlaryla
puanlandrlmaktadr. Ortaya kan puan genellikle tek bir
zellik (rnein evreye uyum-uyumsuzluk) zerine yaplan
izelgeden elde edilen tek bir puan ya da farkl zellikler zerine (rnein drtsellik, bamllk, da dnklk), normatif
rneklerle karlatrlm bir dizi puanlama olabilir.
zbildirim envanterleri, kiilerin kendi dnceleri, duygular ve davranlaryla ilgili sorular cevapladklar objektif bir
testtir. lk zbildirim envanterlerinden olan Woodworth Kiisel Veri Sayfasnda Geceleri sk sk korkuya kapldnz olur
mu? gibi sorular yer alabiliyordu. (bkz. DuBois, 1970). Gnmzdeki kiilik envanterlerinde kiinin kendisine gre doru ya
da yanl olarak cevaplamas gereken ifadeler bulunmaktadr. En
yaygn kullanlan kiilik envanteri Minnesota ok Ynl Kii-
MMPI: 1930lu yllarda, psikolog Starke Hathaway ve psikiyatr J. R. McKinley (Hathaway ve McKinley, 1940, 1943) tarafndan, Minnesota niversitesinde gelitirilmitir. Asl amac
kiileri bir dizi psikiyatrik terimle tanmlayabilmekti. lk test 550
maddeden oluuyordu. Her bir madde kiilerin kendileri adna
evet, hayr ya da bilmiyorum olarak cevaplanyordu. Bu
ynla maddeden hastalarn psikiyatrik ortamlarda belirlenen
rahatszlklaryla ilikili pek ok lek dzenlendi.
MMPI lekleri mevcut dier kiilik testlerinden farkl
olarak, dneme hkim olan sezgisel ya da teorik bir yaklamdan ziyade deneysel bir yntem belirlemiti. lee eklenen
maddeler yalnzca iki grup arasnda keskin bir snr koyduu
srece alnyordu; rnein izofrenik bir grup ve normal olan
bir karlatrma grubu. Her bir madde ayn gruptaki kiiler
tarafndan benzer ekilde, fakat iki grup arasnda farkl ekilde
cevaplanarak geerliliklerini kantlamalydlar. Bu yzden de
maddeler teorik bazda, yani ieriin uzmanlara ne ifade ettiine dayanarak deil, deneysel bazda, yani iki grup arasnda
ayrc olup olmamalarna gre seilmiti.
MMPIn on klinik lei bulunmaktadr. Bunlar belli bir
muayen grupla (izofrenik hastalar gibi) normal bir karlatrma grubunu ayrmak amacyla gelitirilmitir. Testlerin,
bariz yalan syleme, dikkatsizlik, savunmaclk ya da kaamak
cevaplar gibi pheli cevaplar tespit etmek iin geerlilik lekleri bulunmaktadr. Bir MMPI testi deerlendirilirken, yetkili
ncelikle geerlilik leklerine bakp testin geerliliinden
emin olduktan sonra kalan cevaplara geer. Cevaplar rnts,
yani en fazla verilen cevaplar, ne ekilde farkllk gsterdikleri
vb. MMPI profilini oluturur. Belirli profiller, sulular ya da
kumarbazlar gibi belli gruplarn profilleriyle karlatrlr.
1980lerin ortalarnda, MMPI byk bir incelemeden geirilmitir. imdi MMPI-2 diye adlandrlmaktadr (Butcher ve
ark., 2001). MMPI-2 tecrbe edilen kayglar daha iyi yanstabilmek iin dili ve ierii gelitirmitir. Yeni nesil de bu normlar
iin veri salamtr. Ayrca, MMPI-2 tabloya ksmen teorik bir
yntem kullanlarak gelitirilen 15 yeni ierik lei ekler. Klinik adan konuyla ilgili 15 lek iin (kayg ve aile problemleri
gibi) iki konu temel alnarak eitli geler seilmitir. Bunlar
teorik adan belirli bir konuyla ilikili grnmeleri ve istatistiksel adan homojen bir lek oluturmalar, yani her lein
basit ve birleik bir konsept oluturmasdr. MMPI-2nin klinik
ve ierik lekleri sayfa 434teki Tablo 13.8 ve Tablo 13.9da
gsterilmitir. Bu klinik leklerin ounun birok ilikili konsepti ltn ve ierik leklerinin isimlerinin basit ve aklayc olduunu greceksiniz.
MMPI-2 klinik aratrmalar ve uygulamada kritik bir rol
oynad iin aratrmaclar, uygun klinik yarglara varabilmek
iin bu testin gvenirliini ve geerliini incelemeye devam
etmektedirler. Bu aratrmann nemli ynleri 2008de gerek-
kiilik envanteri: Kiilik deerlendirmesi iin kullanlan ve kiisel dnceler, duygular ve davranlarla ilgili bir dizi ge ieren z bildirim
testi.
Kiilik Deerlendirmesi
433
letirilen MMPI-2 Vye (incelenmi versiyon) uyarlanmtr (Tellegen ve Ben-Porath, 2008). MMPI-2-V, MMPI-2nin
klinik leklerinin gzden geirilmi halini ierir. Bu gzden
geirilmi leklerin amac psikolojik rahatszlklar asndan
baklacak olursa, bireyler arasnda daha iyi bir ayrm yapabilmektir. Gzden geirilmi klinik lekler psikologlarn MMPIRFyi uygun bir biimde kullanmalarn salayacak gvenilirlik
ve geerlilik testlerinden gemeye balamlardr (Hoelzle ve
Meyer, 2008; Rouse ve ark., 2008).
MMPI klinik sorunlara sahip bireyleri incelemek iin tasarlanmtr. Bir sonraki blmde, bu kiilii genel anlamyla, hasta
olmayan nfusta incelemeye daha uygun aralar tantacaz.
NEO-PI Yeni Kiilik Envanteri, klinik olmayan yetikin nfusun kiilik zelliklerini deerlendirmek iin tasarlanmtr. Daha
nce tarttmz, kiiliin be faktr modelini lmektedir.
NEO-PI envanterine katldysanz, balca be boyutun geni
normatif rneklerine ilikin standart skorlarnz gsteren bir
profil dosyas alacaksanz. Bu boyutlar unlardr: Nevrotiklik,
Dadnklk, Aklk, Uzlamaclk ve Sorumluluktur (Costa
ve McCrae, 1885). Son NEO-PI-3, balca be faktre gre
dzenlenen 30 farkl zellii deerlendiriyor (McCrae ve ark.,
2005). rnek vermek gerekirse, Nevrotiklik boyutu, alt tarafl
lee ayrlyor: Kayg, fke dmanl, Depresyon, z-bilin,
Drtsellik ve Krlganlk. ou aratrma, NEO-PI boyutlarnn homojen, olduka gvenilir, iyi ltl ve yap geerlilikli
olduunu gsteriyor (Furnham ve ark., 1997; McCrae ve ark.,
434
2004). NEO-PI, kiilik stabilitesini, yaam srelerindeki farkllklar, kiilik zelliklerinin fiziksel salkla ve mesleki baar,
erken emeklilik gibi deiik yaam olaylaryla olan ilikisini
incelemek iin kullanlmaktadr.
PROJEKTF TESTLER
Hi bulutlara bakp bir hayvann yzn ya da eklini grdnz oldu mu? Arkadalarnza da bakmalarn sylediinizde,
yaslanm plak insan vcudu ya da bir ejderha grdklerini
sylemi olabilirler. Psikologlar, kiilik deerlendirmelerinde
projektif testleri kullanrken, buna benzer olaylar temel alrlar.
Az nce de grdmz gibi, nesnel testler iki yolla ekillenebiliyorlar: Teste tabi tutulanlara bir dizi aklama sunuyor ve
onlardan benzer cevaplar vermelerini istiyor (doru, yanl,
ya da syleyemem gibi), ya da baz boyutlara ilikin olarak
(kaygl ya da kaygszgibi) kendilerini deerlendirmelerini
istiyorlar. Bylece, cevap veren nceden belirlenmi cevaplardan birini semeye zorlanm oluyor. Buna karn projektif testlerin nceden belirlenmi trden cevaplar yoktur. Herhangi bir
projektif testte, kastl olarak soyut rnekler, tamamlanmam
resimler ya da birok ekilde yorumlanabilecek izimler gibi
belirsiz uyarclar kullanlr. Katlmclardan rnekleri tanmlamalar, resimleri tamamlamalar ya da izimlerin hikyelerini
anlatmalar istenebilir. Projektif testler ncelikle psikanalistler
tarafndan, hastalarnn bilinalt kiilik dinamiklerini aa
karacak test tr olmalar umularak kullanld. Uyarclarn
belirsiz olmasndan dolay, onlara verilen cevaplar, kiinin bu
duruma nasl yaklat ile yani isel duygular, kiisel drtler
ve nceki deneyimlerinden kalan atmalarla ksmen belirlenir. Uyarclara yanstlan bu kiisel, duruma zg grnler,
kiilik deerlendiricilerin eitli yorumlar yapmalarna olanak
salar.
Projektif testler, ounlukla psikoloji pratisyenleri tarafndan kullanlan deerlendirme aralarndan biridir. (Butcher ve
Rouse, 1996). Ayn zamanda Amerika Birleik Devletleri dndaki Hollanda, Hong Kong ve Japonya gibi yerlerde, MMPI
gibi nesnel testlerden daha sk kullanlrlar (Piotrowski ve
TABLO 13.9
Kayg
Korkular
A Tipi (ikolik)
Saplantl olma
Dk z sayg
Depresyon
Sosyal rahatszlk
Salk sorunlar
Aile problemleri
Tuhaf dnme
(dnceler)
mdahalesi
fke ve
sinizm
Rorschach Testinde
Kullanulanlara Benzer Mrekkep Lekeleri
EKL 13.11
tik Alg Testinde (Thematic Apperception TestTAT), katlmclara belirsiz sahnelerin resimleri gsterilir ve grntdeki
insanlarn neler yaptklarn ve dndklerini, her bir olaya
neyin yol atn ve sahnelerin nasl sona ereceini anlatarak
bir hikye retmeleri istenir. (bkz. ekil 13.12.) TATyi yneten kii, hikyelerin ieriini, yapsn ve ayn zamanda da
onlar anlatan bireyin davranlarn deerlendirir. Bu ekilde,
katlmcnn balca endielerinin, motivasyonlarnn ve kiilik
zelliklerinin bazlarn kefetmeyi amalarlar. rnein katlmcnn hikyesi, ykmllkleri iin yaayan insanlarla ilgiliyse
ve eer hikye dzenli ve ciddi bir ekilde anlatlmsa, bu kii
vicdan sahibi olarak deerlendirilir. Rorschach testinde olduu
gibi burada da eletirmenler, TATnin geerliinin belirsizliini
koruduu amalar iin kullanldn ileri sryorlar (Lilienfeld
ve ark., 2001). Blm 11de, TATnin aratrma destei alan bir
kullanmndan sz ettik: TAT ounlukla gce, balanmaya ve
baarya olan ihtiya gibi baz baskn ihtiyalardaki kiisel farkllklar gzler nne sermek amacyla kullanlyor (McClelland,
1961). Son birka on ylki aratrmalarda TATnin, baar ihtiyacnn geerli bir lt olduu ortaya konuldu (Spangler, 1992).
imdi de kiilik deerlendirmesi konusunda baz biti
aklamalar sunalm. Bu kiilik deerlendirme aralar ve daha
EKL 13.12
Nasul bir hikye anlatmak istersiniz? Hikyeniz, kiiliiniz hakkunda bir eyler aua ukaruyor mu?
Henry A. Murray, Thematic Apperception Test, Plate 12 F, Cambridge,
Mass.: Harvard University Press, Copyright 1943 by the President
and Fellows of Harvard College, by Henry A. Murray. Yayumcudan izin
alunarak basulmutur.
Kiilik Deerlendirmesi
435
nce incelediimiz kiilik teorileri arasndaki ilikiyi fark ettiniz mi? Vardmz sonu yle: Aydnlatlm teorilerin her
tr, insan deneyimlerinin farkl ynlerini test ediyorlar. Kiilik testleri iin de yaklak ayn sonuca varabiliriz; bu tr testler,
bireysel kiiliklerin i yzn aydnlatmaya yarayan potansiyele
sahipler. Klinisyenler, kiilik deerlendirmelerinde bulunurlarken daha ok iki testi de kullanrlar. ou durumda, bilgisayar
tabanl analizler olsa bile hedeften kan profiller belirli sonular iin yaratlm kesin tahminlerde bulunulmasn salayabilir. Dier durumlarda ise, klinik bilirkiiler ile gelitirilmi
sezgiler, objektif normlara takviyede bulunmak zorundadrlar.
Pratikte, her bir yaklamn gleri birletirildiinde en iyi tahminlere ulalr.
Bu blm sonlandrrken, rendiklerinizi gz nnde
bulundurarak bir dizi soru zerinde dnmenizi istiyoruz. Psikologlar sizi incelemi olsalard, kiiliinizin nasl bir resmini
karrlard? imdi nasl davrandnz ve nasl dndnz etkileyen hangi deneyimlerinizi tespit ederlerdi? imdiki
hayatnzdaki hangi durumlar, dnceleriniz ve davranlar-
Psikodinamik Teoriler
Hmanistik Teoriler
Hmanistik kuramlar, bireyin potansiyel geliimi olan ken-
hikyelerine odaklanr.
436
Benlik Teorileri
Benlik teorileri, insan kiiliini tam olarak anlamada benlik
Kiilik Deerlendirmesi
Kiisel zellikler, hem hedef testleri hem de projektif testler
tarafndan deerlendirilir.
En yaygn hedef testi olan MMPI-2, klinik sorunlar tehis
etmede kullanlr.
ANAHTAR TERMLER
analitik psikoloji (s. 420)
arketip (s. 419)
bamsz benlik yorumu (s. 430)
bastrma (s. 417)
beklenti (s. 422)
benliin birbirine baml yorumlamalar
(s. 430)
be faktr modeli (s. 410)
bilind (s. 416)
ego (s. 417)
ego savunma mekanizmalar (s. 417)
id (s. 417)
karlkl belirlemecilik (s. 425)
437
438
c. Karuluklu belirlemecilik
d. Libido
10. Brian bir triatlonda yaruacau gnden bir nceki geceyi felsefe sunavunun notlarunu inceleyerek geiriyor. Bu
neyin bir rnei olabilir?
a. z etkinlik
b. Ruhsal belirlemecilik
c. Kendini sabote etme
d. Nevrotiklik
11. Miriam, _______ bir kltrde yaaduu iin kendini_______ biri olarak yorumlamasu olasudur.
a. kolektif, baumlu
b. kolektif, karuluklu baumlu
c. bireyci, karuluklu baumlu
d. kolektif, baumsuz
12. Facebook sayfalarunun hangi zellikleri narsist yargularla ilikili deildir?
a. Komik yorumlarun sayusu
b. Profil fotorafunun ne kadar ekici olduu
c. Profil fotorafunun poplerlii
d. Profil sahibinin sosyal etkileimleri
13. Chad ve Jeremy, kiilik teorisyenleridir. Chad kiilik
zelliklerinin birounun doumdan nce belirlendiine inanur. Jeremy ise kiiliklerin tecrbelerle ekillendiini dnr. zerinde anlaamaduklaru boyut
aaudakilerden hangisidir?
a. renme srelerine karu davranuun doutan
gelen kurallaru
b. Bilinlilie karu bilinduuluk
c. sel eilime karu dusal durum
d. Kalutsallua karu evre
14. Be faktr modelinin boyutlarunu dorudan inceleyen
kiilik testi aaudakilerden hangisidir?
a. Rorschach
b. NEO-PI
c. TAT
d. MMPI-2
15. Eer baaru ihtiyacunuzu lmek isteseydiniz ilk tercihiniz aaudakilerden hangisi olabilirdi?
a. Rorschach
c. MMPI-2
b. TAT
d. NEO-PI
Yazl Sorular
1. zellikler ve durumlar davranu zerindeki tahminleri
etkilemek iin nasul etkileime girerler?
2. Hmanistik teoriler nasul hayat hikyelerine ve psikobiyografiye odaklanulmasunu salamutur?
3. Hangi teorik fikirler projektif kiilik teorilerinin geliimini salamutur?
Program 15: z
439
440
AKTVTELER
1. e ve dua dnk bireyleri nasul tanursunuz? Televizyondaki, halka auk bir yerdeki ya da evdeki bireyleri gzlemleyin. e ve dua dnk bireylerin davranularunu belirli bir
srete deerlendirin. Bu ayrum ne kadar yararlu oldu? Bu
zellikler kiiliin temel boyutunu mu oluturuyor?
2. Kendinizi zel yeteneklerinizi, hayran olunacak yanlarunuzu
ve baarularunuzu n plana ukararak tanumlayun. Ebeveynleriniz, einiz, ocuklarunuz ya da yakun bir arkadaunuz hakkunda kusa ve tanutucu bir yazu yazun. Kendi olumlu ynlerinizi ya da bakalarunun kiiliklerini ne suklukla takdir ettiinizi
ve ne suklukla olumsuz ynlere odaklanduunuzu dnn.
Odak noktanuz z saygunuzu ve ilikilerinizi nasul etkiliyor?
3. Kendinizde holanmaduunuz bazu zellikleri dnn.
(bakalarunun szn kesmek ya da sizden daha yksek
konumdaki insanlarun etrafunda sus pus olmak gibi) Bir
sonraki ay boyunca bu zellikten tamamen kurtulmaya
aluun. Eer baarulu olursanuz, bu deiimi nasul yorumlarsunuz? Bu durum, kiiliinizdeki bir deiime mi, yoksa
zelliin oluumunun sebebi olan dier zelliklere ramen davranutaki bir deiiklie mi baludur?
4. Yeni ocuk sahibi olmu bir bireyle konuun ve kk ocuklara karu olan tutum ve davranularunda deiiklik olup
olmaduunu kefedin.
14
Psikolojik
Bozukluklar
Psikolojik Bozukluklarn Doas 442
Neyin Anormal Olduuna Karar Vermek Nesnellik
Sorunu Psikolojik Bozukluklarn
Snflandrlmas Psikopatolojinin Etiyolojisi
izofreni hastas olan bir insann bu srete normal fonksiyonlarn devam ettirmesinin nasl bir duygu olduunu ve
ruhsal rahatszl olan birinin nelerle karlatn bilmenizi istiyorum Son derece normal bir hayat yayorum
ve ben sylemedike hi kimse ruhsal bir rahatszlm olduunun farkna bile varamaz lalarm kullanmadan
nce, sanrlar beynimde dolayor ve olay rgsne hkim
olamyordum. stedii gibi kurguluyor ve istedii gibi deitiriyordu. Tedaviden nceki dnemde de, zamanla tm
beynimi ele geireceini hissetmeye balamtm. Beynimi
ve hayatm geri isteyerek alyordum.
Bu gen kadnn cmlelerini okurken verdiiniz tepkiler neler?
Eer tepkileriniz bizimkilere benziyor ise, kafanzda birok
ey olumutur: Onun bu kt durumu iin znt; rahatszlnn
ortaya kard sorunlarn ouyla ba etme arzusundan dolay
mutluluk; zaman zaman farkl davranabilecei iin onu yadrgayacak olanlara kar fke duyuyorsunuz ve meditasyon ve terapi ile
u anki durumunun iyiletirilebileceini umut ediyorsunuz. Tm
bunlar, klinik ve aratrmac psikologlar ile psikiyatrlarn zihinsel
bozukluklar anlamaya ve tedavi etmeye alrken hissettikleri
duygulardan bazlar.
Bu blm psikolojik bozukluklarn doas ve nedenleri zerinde durmaktadr: Psikolojik bozukluk nedir, niin ortaya kar
ve nedenlerini nasl aklayabiliriz? Sonraki blm, zihinsel bozukluklarn tedavisinde ve engellenmesinde kullanlan stratejileri
tanmlamak zerine dayandrlacaktr. Aratrmalar gsteriyorki
Amerikada yaayan 18 ya st bireylerin yzde 46.4 hayatlarnn baz dnemlerinde psikolojik bir rahatszlk yaam (Kessler
ve ark., 2005). Bu yzden, bu metni okuyan ou kimsenin dorudan psiko-patoloji hakknda da bilgi sahibi olmas muhtemeldir.
Ancak bulgular tek balarna, psikolojik bozukluklarn bireylerin
ve ailelerin gndelik yaamlarna olan ciddi etkilerini iletmeyecektir. Bu blm boyunca, psikolojik bozukluklarn kategorilerinden
bahsedeceimiz iin byle bir rahatszl her gn yaayan gerek
insanlar kafanzda canlandrmaya aln. Bu blmn banda
yaptmz gibi, onlarn hayatlarn ve kendi cmlelerini sizlerle
paylaacaz. imdi, anormallik kavramn ele alalm.
Psikolojik
Bozukluklarn Doas
Hi ar derece endielendiiniz oldu mu? Nedenini bilmediiniz halde kendinizi endieli ya keyifsiz hissettiniz mi? Mantkl
dndnzde size zarar vermeyeceini bildiiniz bir eyden
dolay korkuya kapldnz m? Peki hi intihar etmeyi dndnz
m? Ya da bir sorundan kamak iin alkol veya uyuturucu kullandnz m? Hemen hemen herkes bu sorulardan en az birisine evet
diye yant verecektir, ki bu da hemen hemen herkesin psikolojik
bozukluun belirtilerini deneyimlemi olduu anlamna geliyor.
psiko-patolajik ileyi: Kiisel zntye neden olan ya da bir kiinin
nemli amalar gerekletirme yeteneini engelleyen duygusal, davransal ya da dnsel srelerdeki aksaklklar.
anormal psikolojisi: Bireysel patolojilerin zihinlerinin, ruh hallerinin
ve davranlarnn doasn anlamaya alan psikolojik aratrmann
alandr.
442
nn yitmesi risklerini beraberinde getirir. rnein, evinden alamadan ayrlamayan bir adam gndelik hayatn
gerekliliklerini yerine getiremeyebilir.
2. Uyumsuzluk: Birey, amalarn engelleyen, kiisel
mutluluuna katkda bulunmayan ya da bakalarnn
amalarna ve toplumun ihtiyalarna mdahale eden
davranlarda bulunur. ini bitiremeyecek kadar ya da
sarholuuyla bakalarna zarar verecek kadar fazla alkol
alan birisi uyumsuz davranlar sergiler.
3. Mantkszlk: Birey, mantksz ya da dierlerinin anlayamayaca ekilde hareket eder konuur. Nesnel gereklikte var olmayan bir sese tepki veren birisi mantksz
davranyor demektir.
4. Tahmin edilemezlik: Birey, tahmin edilemez ya da durumdan duruma farkllk gsteren bir ekilde davranr. Ortada
hibir ak bariz sebep olmakszn yumruuyla cama vuran bir ocuk tahmin edilemezlik gsteriyordur.
5. Resmi olmama ve istatistiksel seyreklik: Birey, istatiksel
olarak seyrek yapt ve kabul edilen ya da arzu edilen
toplumsal standartlar bozacak ekilde davranr. Fakat
istatiksel olarak allmadk olmak anormallik yargsna
varmaya yetmez. rnein, dhilik seviyesinde zekya sahip olmak olduka nadir bir durumdur. Ama yine de arzu
edilen bir durum olarak dnlr. Tam tersi bir durum
olarak, olduka dk seviyede zekya sahip olmak da nadirdir, fakat istenmeyen bir durum olarak dnlr; ite
bu yzden de sklkla anormal olarak nitelendirilir.
6. Gzlemci rahatszl: Birey, bulunduu ortamda bakalarnn tehdit altnda hissetmesine ya da endieli olmasna
neden olarak rahatszlk yaratr. Kaldrmn ortasnda
kendi kendine yksek sesle konuarak yryen bir kadn,
ondan uzak durmak isteyen dier yayalar zerinde gzlemci rahatszl yaratr.
7. Ahlak ve ideal standartlarn yok edilmesi: Birey, toplumsal normlara saygl bir ekilde davranmaz ve bu kurallar
ykar. Bu yzden de, ayet insanlar ounlukla dourduklar ocuklara bakmann nemli bir ey olduunu dnyorsa, ocuklarn terk eden aileler anormal olarak kabul
edilebilir.
Bu anormallik belirtilerinin birounun her gzlemcinin grebilecei eyler olmadnn sebebini anlayabiliyor musunuz? Sadece son
kriteri ele alalm. Eer almak istemiyorsanz zihinsel bozukluk
mu yayorsunuz demektir, toplumun normlarna sayg duymak
erevesinde anormal saylabilecek olsa bile? Ya da daha da nemli
bir belirtiyi ele alalm. Amerikan kltrnde halsinasyon grmek
kt olarak kabul edilir nk bu tr eyler zihinsel bozukluun
iaretleri olarak grlr. Ama halsinasyonlar ruhani glerden
gelen mistik grntler olarak yorumlayan kltrler iin iyi olarak grlr. Kimin yargs doru? Bu blmn sonunda, bu ekilde
belirlenmi yarglar ve onlar zerine temellendirilmi kararlara
bal olumsuz sonular ile tehlikeler zerinde duracaz.
Birden fazla belirti ak bir ekilde mevcut ise davran
anormal olarak nitelendirmekte kendimizden ok daha emin
oluruz. Belirtiler ne kadar sk grnyor ve ne kadar iddetli
ise, onlarn anormal bir duruma iaret ettiinden o kadar emin
oluruz. Bu kriterlerin hi biri, anormalliin her vakasnda grnen gerekli koul deildir. Sz gelimi, Stanford niversitesinden
mezun ve matematik profesrn bir ekile ldrdkten sonra
hocasnn kapsna Bugn i gn deil, diye yazan kii mahkemede hibir ekilde sululuk ya da pimanlk duymadn
belirtmi. Kendi iinde hibir ac ekmemesine ramen, tm
davranlarn anormal olarak nitelendirmek konusunda hi
tereddt etmeyebiliriz. Ayrca kendi bana hibir kriter, anormal davranlarn tm vakalarnn arasndan normal davran
varyasyonlarn ayrt edecek yeterli bir durum deildir. Normal
ile anormal arasndaki ayrm iki bamsz davran eidi arasndaki ayrmdan ok da farkl deildir. nk anormalliin
genel kabul gren bir kriterinin bir kiinin hareketlerine benzedii derece meselesidir. Zihinsel bozukluk zihinsel salk ile
zihinsel hastalk arasnda gidip gelen blnmemi bir ey olarak
dnlebilir.
Anormallik hakkndaki bu fikirlere kar ne kadar rahat
hissedebiliyorsunuz? Her ne kadar kriterler olduka adilane bir
ekilde ayrlsa da psikologlar halen nesnellik sorunu konusunda
endie duyuyorlar.
NESNELLK SORUNU
Birisine psikolojik bozukluk yaadn ya da anormallik gsterdiini sylemek her zaman davranla alakal bir yargdr: Birok
aratrmacnn amac bu yarglar n yarglardan uzak, nesnel bir
ekilde yapmaktr. Depresyon ya da izofreni gibi baz psikolojik
bozukluklar iin yaplan tehisler sklkla nesnellik standartlaryla
uyumaktadr. Dier vakalar ok daha sorunludur. Psikoloji almalarmzda grdmz zere, davrann anlam ortak bir
kararla ierii ve balamyla belirlenir. Ayn olay baka artlarda
ok farkl anlamlar ifade eder. Bir adam baka bir adam per;
bu durum Amerikada bir ecinsel ilikiyi, Fransada ayinsel bir
selamlamay, ya da Sicilyada bir Mafyann lm pcn
simgeleyebilir. Davrann anlam her zaman balama baldr.
Nesnelliin niin bu kadar nemli bir konu olduuna bir
bakalm. Tarih, anormallik yarglarnn bireyler tarafndan kendi
ahlak ve politik glerini korumak amacyla verildiinin rnekleriyle doludur. Siyah Irkn Fiziksel zellikleri ve Hastalklar
balyla bir tp dergisinde yaynlanan 1851 raporunu ele alalm.
Raporun yazar Dr. Samuel Cartwright, Louisiana Tp Dernei
tarafndan Afrika kkenli Amerikal kleleri aratrmak zere bir
komite kurmakla grevlendirilmiti. Kantlanm bilimsel kantlar klelik uygulamasn gerekelendirmek amacyla bir araya
getirildi. Daha nceleri Beyaz rka yabanc gelen bilinmeyen birka
hastalk ortaya karld. Bulgulardan bir tanesi, Siyahlarn,
iddialara gre, cezalandrldklarnda acya kar hissizlemelerine neden olan duyumsal bir hastalk geirdikleriydi (bu yzden
cezalarn olduka ar verilebiliyordu). Komite ayrca zgrlk isteinin ar derecede olmasndan kaynaklanan bir rahatszlk olan
drapetomania adnda bir hastal da ortaya kard. Bu zihinsel
rahatszlk baz klelerin efendilerinden kamasna neden olmu.
Kaan klelerin hastalklarnn tam olarak tedavi edilebilmesi iin
yakalanmalar gerekmi (Chorover, 1981)!
Birey, bir kere anormal damgas yediinde, insanlar,
anormal damgas yiyen bireyin sonraki davranlarn bu yargy
glendirmek iin kullanrlar. David Rosenhan (1973, 1975)
ve meslektalar akl hastanesinde akll olmann imknsz
olabileceini gstermitir.
Rosenhan ve akl sal yerinde olan yedi kii, kendilerinde
bir tek belirtinin-halsinasyonlarn- var olduunu iddia edip
psikiyatrik hastanelere kabul edildiler. Bu sekiz szde hasta
ya paranoid izofreni ya da bipolar bozukluk tansyla hastaneye alnd. Kabul ilemleri bittiinde ise her anlamda normal
bir ekilde davranmaya baladlar. Ancak Rosenhan, akll
birisinin akl hastanesine girdiinde, deli olarak nitelendirilebileceinin muhtemel olduunu ve kiinin yapaca her
trl davrann balama uygun olarak yorumlanabileceini
443
gzlemledi. Szde hastalar, durumlarn hastane grevlileriyle mantkl bir ekilde paylam. Ancak gzlemleriyle ilgili aldklar notlar yazma alkanlnn bir kant olsa da,
grevliler szde hastalarn dnselletirme savunmalarn
kullandklarn rapor etmiler. Szde hastalar neredeyse
hafta boyunca gzetim altnda tutuldu ama hi birisi hakknda
akli dengesi yerinde raporu verilmedi. En sonunda eleri ya
da meslektalarnn abas ile serbest brakldklarnda, k
belgelerinde halen izofren olduklar ama remisyon dnemine
girdikleri yazyordu. Yani, belirtileri artk aktif deildi.
Rosenhann aratrmas, anormallik yargsnn verilmesinde,
davrann tesinde bir durum olduunu gsteriyor.
Psikiyatr Thomas Szaszn bak asna gre, zihinsel
rahatszlk diye bir ey yokturzihinsel rahatszlk efsanedir
aslnda (1974, 2004). Szasz, zihinsel rahatszl tanmlamak
iin kullanlan belirtilerin, toplumsal olgularn bozulmasna
neden olan insanlara verilen tbbi nitelendirmeler olduunu
ne srmektedirtoplumsal normlar bozan, allmn dnda
davranan insanlar. Bu kiiler bir kez damgalandklarnda, farkl
olmalarndan kaynaklanan sorunlar nedeniyle, mevcut koullar tehdit etmeseler bile ya merhametli bir ekilde ya da olduka
sert bir ekilde muamele gryorlar.
ok az klinisyen bu kadar ileri gidebilirdi. nk genel
anlamda aratrmalarn ve tedavilerin birou kiisel skntlar anlamak ve azaltmak zerine younlamtr. Bu blmde
tanmlayacamz rahatszlklarn ou iin, bireyler kendi davranlarn anormal ya da evreye ok az adapte olabilmi olarak
nitelendiriyorlar. Durum byle olsa bile, bu tartma, anormallik
konusunda herkesin zerinde karar kld nesnel deerlendirmelerin olamayacan ne srmektedir. Klinisyenler, bir grup
belirtinin, salt toplumsal normlara zarar vermesinden ziyade
birey iin ok daha ciddi tehlike yaratan davran biimlerini
temsil ettiine inanmaktadr. Psikolojik bozukluklarn eitlerini
tanmladmzda bu durumu anlamaya alnz.
PSKOLOJK BOZUKLUKLARIN
SINIFLANDIRILMASI
Psikolojik bozukluklar snflandrmak iin bir sisteme sahip olmann ne gibi yararlar vardr? Anormalliin, dier anormallik
eitlerinden ayrt edilebilmesi iin var olduuna dair yaplan genel
deerlendirmenin zerinde bir tartmann ierisine girmek bize
neler kazandrr? Psikolojik bir tehis, anormalliin, gzlemlenen
davran biiminin, kabul grm bir tanlama sistemi ierisinde
kategorize edilmesine verilen nitelendirmedir. Byle bir tanlama
birok ynden tbbi bir tanlama yapmaktan ok daha zordur.
Tbbi balamda, bir doktor herhangi bir eye tehis koyarken
X-ray, kan tahlili, biyopsi gibi fiziksel kantlara gvenebilir. Psikolojik rahatszlklarn olduu vakalarda ise, tanlama kantlar,
kiinin hal ve hareketlerinin yorumlanmasndan oluur. Klinisyeler arasnda tutarllk ve yaptklar tehislerde btnlk salamak
adna psikologlar, bir sistem gelitirdiler. Bu, belirtiler hakknda
net tanmlar veren ve ayrca doktorlarn, bir kiinin davrannn
belirli bir bozukluk olup olmadna karar vermelerine yardmc
olan bir sistemdir.
Durumu daha net olarak aklamak gerekirse, tanlama
sistemi aadaki yararlar beraberinde getirecektir:
444
Snflandrmaya Tarihsel Bir Bak As Tarih boyunca insanlar, psikolojik bozukluklar genelde kt ruhlarla
badatrd iin bunlardan hep korkmutur. Bu korku nedeniyle, tuhaf ya da anormal olarak nitelendirdikleri bir davrana
kar agresif ve kat bir tutum sergilemitir. Bu tr davranlar
gsteren kiiler hapse atlm ve ar tedavi yntemlerine maruz
braklmtr. 18. yzyln sonlarna kadar, Bat toplumlarndaki
akl hastalar, yalnzca zincir ve fiziksel disiplinle kontrol altna
alnabilecek aklsz canavarlar olarak nitelendirilmitir.
18. yzyln ikinci yarsnda, anormal davranlarn nedenleriyle ilgili yeni bir bak as ortaya km ve insanlar psikolojik
problemleri olan kiileri deli ya da ahlaksz olarak deil hasta
olarak kabul etmeye balamtr. Bunun bir sonucu olarak, akl
hastalar iin baz reformlar kademeli olarak yrrle konulmutur. Philippe Pinel (1745-1826) dnce, ruhsal ve davran
bozukluklarnn pek ok ynden fiziksel ve organik hastalklarla ayn olduu dncesine dayanarak psikolojik problemleri
snflandrma sistemi oluturma giriimlerinde bulunmu ilk
klinisyenlerden biridir. Byle bir sisteme gre, her bozukluun
onu dier bozukluklardan ve vcudunun salkl bir ekilde ilemesinden ayran kendine zg baz belirtileri vardr. Bozukluklar; gzlemlenmi belirtiler, rahatszln balangcn etkileyen
artlar, bozukluun doal seyri ve tedaviye verdii cevaba gre
snflandrlmaktadr. Bu tr snflandrmalar doabilimcilerin
kulland biyolojik snflandrma sistemleri model alnarak
hazrlanmaktadr ve sk grlen bozukluklarn daha kolay tanmlanmas iin klinisyenlere yardmc olmaktadr.
1896 ylnda, Alman bir psikiyatrist olan Emi Kraepelin
(1855-1926) psikolojik bozukluklarn gerek anlamda ilk kapsaml snflandrma sistemini yapmtr. Psikolojik problemlerin
fiziksel temelleri olduuna gl bir ekilde inanmas nedeniyle,
TABLO 14.1
DSM-IV-TRNN BE AKSS
Aksisler
Bilgi Snflandrmas
Tanm
Aksis I
Klinik bozukluklar
Aksis II
Aksis III
Aksis IV
Aksis V
psikolojik tehis sreci ve snflandrma sisteminde tbbi tehisin ok nemli bir yerinin olduunu ortaya koymutur. uan
incelediimiz tehis sisteminin iinde de tbbi tehis kavramnn
nemli bir yeri olduu aka grlebilmektedir.
DSM-IV-TR Amerika Birleik Devletlerinde en yaygn biimde kabul edilen snflandrma emas, Amerikan Psikiyatri
Birlii tarafndan gelitirilmi olan emadr. Buna Ruhsal Bozukluklarn Tansal ve Saymsal El Kitab (Diognostic and Statistical Manual of Mental Disorders) denir. Drdnc basm
gzden geirilerek hazrlanp 2000 ylnda baslan en gncel
versiyonu, aratrmaclar ve klinisyenler tarafndan DSMIV-TR olarak bilinmektedir. Bu kitap 200den fazla ruhsal bozukluu snflandrmakta, tanmlamakta ve aklamaktadr.
Psikolojik bozukluklara ynelik yaklamlarn eitliliinden kaynaklanan tehis zorluklarn azaltmak iin DSM-IV-TR
etiolojik teoriler ve tedavi stratejileri yerine belirtilerin ve bozukluun seyrinin tanmlanmasna odaklanmaktadr. Tanmlayc
terimler hangi teorik modelin problemleri en iyi akladna
dair tartmalara ve devam eden aratrmalara imkan salarken
aratrmaclarn ve klinisyenlerin problemleri tanmlarken ortak
bir dil kullanmalarn salamaktadr.
DSMnin 1952 ylnda kan ilk versiyonu (DSM-I) pek ok
ruhsal hastal listelemitir. 1968de gelitirilen DSM- II, Dnya
Salk rgt tarafndan gelitirilen baka bir popler sistem
olan Hastalklarn Uuslararas Snflanmas (International Classification of DiseasesICD) ile uyumlu olabilmek iin tehis sisteminin zerinde baz deiiklikler yapmtr. DSMnin drdnc
versiyonu (DSM-IV, 1994) bilim adamlarndan oluan komitelerin uzun yllar sren almalarnn sonucunda ortaya kmtr.
Gerekli deiiklikleri yapmak iin (1987de gelitirilen DSM-IIIRevised), bu komiteler psikopatoloji hakknda dikkatle incelemeler yapm ve klinik ortamlarn ilenebilirlii iin nerilen
deiiklikleri test etmitir. DSM-IV, ICDnin onuncu basmyla
tamamen uyumludur. DSM-IV-TR (2000) DSM-IVten sonra
elde edilen aratrma literatrn de kapsamaktadr. nk
deiiklikler snflandrma sisteminden ok yardmc metinleri
etkilemektedir, revision (dzenleme) ifadesi text revision
(metin dzenleme) olarak deimi ve ortaya DSM-IV-TR ad
kmtr. DSMnin tarihinden ksaca bahsedildikten sonra, komitelerin 2012 ylnda kmas planlanan DSM-V iin toplantlar
yaptn duyduunuza armayacaksnz. Yaamnzda Eletirel
445
Tehis Kategorilerinin Deerlendirilmesi Tehis kategorileri ve yntemleri DSMnin yenilenen versiyonlar ile
birlikte deiti. Bu deiiklikler, psikolojik bozukluu nelerin
oluturduu ve bozukluk eitlerini oluturan snrn ne olduuna dair ruhsal salk uzmanlarnn ounda meydana gelen
dncesel deiimlerdir. Ayn zamanda, halkn anormal kavramna bak asnda meydana gelen deiikliklerdir.
DSMnin yeniden dzenlenme aamalarnda, baz tehis
kategorileri karlp yenileri eklenmektedir. rnein, 1980 ylnda DSM-IIIn kmasyla nrotik ve psikotik bozukluklarn
arasndaki geleneksel ayrm ortadan kaldrlmtr. Nrotik
bozukluklar ya da nevrozlar eskiden, bir kiinin beyninde anormallik belirtilerinin olmad, ar derecede mantksz eyler
dnmedii, temel kurallar ihlal etmedii ama hayali zntler
yaad ya da kendini engelleme davranlarna girdii ya da so-
nrotik bozukluk: Kiinin beyninde bir anormallik, ar eklinde mantksz dnme ya da temel kurallarn ihlali gibi iaretlerin grlmedii
fakat kiinin kendisinin deneyimledii stresin bulunduu zihinsel bir
bozukluktur. Bu kategori DSM-III'den kaldrlmtr.
psikotik bozukluk: Dnce, duygu ve algsal glklerle kendisini
gsteren kiinin gereklik algsndaki bozukluklar deneyimledii ar
zihinsel rahatszlklardr. DSM-III'den sonra bir tehis kategorisi olarak
kullanlmaya devam edilmemitir.
delilik: Kiinin yasal olarak yarglanmada sorumluluunun olmadn
ya da yetersiz durumda olduunu gsteren legal (klinik olmayan) bir
belirtmedir.
etiyoloji: Bir rahatszln geliimiyle rahatszln ilgili faktrler ya da
bozukluun nedenleri.
446
PSKOPATOLOJNN
ETYOLOJS
Etiyoloji, psikolojik ve tbbi problemlerin geliimine neden olan
ya da bu geliimde pay olan faktrleri ifade etmektedir. Bozuklu-
447
anksiyete bozukluu: Grnr bir neden olmakszn meydana gelen psikolojik uyarlma, gerginlik hissi ve youn endie ile kendini gsteren
zihinsel bozukluk.
genelletirilmi anksitete bozukluu: En az 6 ay boyunca tehdit edici
belirli bir tehlike ya da obje olmadan kiinin zamann ounda endieli
ve kaygl hissetmesine neden olan bir anksiyete bozukluu.
448
ELETREL DNME
Anksiyete Bozukluklar
Herkes belirli hayat koullar altnda anksiyete ya da korku
yaamaktadr. Ancak, baz insanlar iin anksiyete gnlk hayatlarna devam edemeyecek ya da hayattan keyif alamayacak dzeyde problemlere neden olmaktadr. Yetikin nfusunun yzde
28.8inin belirli dnemlerde eitli anksiyete bozukluklarnn
belirtilerini yaad tahmin edilmektedir (Kessler ve ark., 2005a).
Anksiyete bu bozukluklarn hepsinde en nemli etkiye sahip olsa
da anksiyetenin hangi dzeyde yaand, anksiyetenin iddeti ve
anksiyeteye neden olan durumlar kiiye gre deimektedir. Bu
blmde, be nemli bozukluktan bahsedeceiz: genelletirilmi
anksiyete bozukluu, panik bozukluk, fobik bozukluk, obsesifkompulsif bozukluk ve travma sonras stres bozukluu. Daha
sonra, bu bozukluklarn nedenlerini aklayacaz.
GENELLETRLM ANKSYETE
BOZUKLUU
Bir kii zel bir tehlikeye maruz kalmad halde en az alt aylk bir sre boyunca kendisini kaygl ve endieli hissediyorsa,
klinisyenler bu kiilere genelletirilmi anksiyete bozukluu
tehisi koymaktadrlar. Genelde, mali durum ya da sevilen bir
kiinin sal konularnda duyulan hayali endieler gibi zel
hayat koullar hakknda kayg duyulmaktadr. Anksiyetenin
ortaya kma ekli yani belirtileri kiiye gre deimektedir;
ancak, bir kiiye genelletirilmi anksiyete bozukluu tehisi konabilmesi iin bu kiinin ayn zamanda kas gerilmesi, yorgunluk,
hareketlilik, konsantre gl, asabiyet veya uyku sorunu gibi
rahatszlklardan en az tanesini yayor olmas gerekmektedir.
Amerikadaki yetikinlerin % 5.7si genelletirilmi anksiyete
bozukluu yaamaktadr (Kessler ve ark., 2005a).
Kiilerin endieleri kontrol altna alnamad ya da bir sre
iin durdurulamad iin genelletirilmi anksiyete bozukluu
vcudun dzenli almasn da etkilemektedir. Anksiyetenin
nedenlerine odaklandklar iin bireyler sosyal hayatlarna ya da
ilerine yeterli dzeyde katlamamaktadrlar. Tm bu zorluklara
bozukluun neden olduu fiziksel belirtiler de eklenmektedir.
PANK BOZUKLUK
Genelletirilmi anksiyete bozukluundaki anksiyetenin kronik
varlnn tam aksine, panik bozukluk hastalar yalnzca dakikalar sren beklenmedik ve iddetli panik ataklar geirmektedir. Bu
ataklar bir korku ya da endie haliyle balamaktadr. Bu durumda
anksiyetenin fiziksel belirtilerinin yan sra ayn zamanda otonom hiperaktivite (hzl kalp at gibi), ba dnmesi, baygnlk,
nefes alma gl ya da boulma hissi gibi belirtiler de ortaya
kmaktadr. Bu ataklara neden olan somut eyler olmad iin
panik ataklar beklenmedik zamanlarda yaanmaktadr. Bir birey
panik bozukluk: Youn kayg, korku ve dehet duygularyla balayan beklenmedik, ar panik ataklarla deneyimlenen bir anksiyete
bozukluu.
Anksiyete Bozukluklaru
449
SAPLANTI-ZORLANTI BOZUKLUU
Anksiyete bozukluu yaayan baz insanlar baz dnce ya da
davranlara saplanp kalmaktadr. u olaya bir bakalm:
TABLO 14.2
Genel Fobiler
FOBLER
Korku, darda karlama olasln yaadnz herhangi bir
tehlikeye (bir kiinin evinde kan yangn ya da gasp edilme gibi)
kar verdiiniz akli bir tepkidir. Byle bir durumda, kiiler oradan
kaabilecei gibi saldrya kar kendisini savunmaya da geebilmektedir. Bunun tam aksine, fobik bir kii kendisini ar derecede
tehdit ettiini dnd belirli bir nesneden, aktiviteden ya da
durumdan nedensiz yere ve srekli olarak korkmaktadr.
Pek ok kii rmcek ya da ylandan (hatta oktan semeli snavlardan bile) korkmaktadr. Bu tr korkular, insanlarn gnlk
450
zgl Fobiler
Hayvan trleri fobisi
Kediler (ailurofobi)
Kpekler (sinofobi)
Bcekler (bcekfobisi)
rmcekler (araknofobi)
Ylanlar (ofidyofobi)
Kemirgenler (kemirgen fobisi)
Doal ortam fobisi
Frtna (brontofobi)
Ykseklik (akrofobi)
KanEnjeksiyonYaralanma Fobisi
Kan (hemofobi)
ne (belonefobi)
Durumsal Fobiler
Kapal alanlar (klostrofobi)
Tren (siderodromofobi)
ANKSYETE BOZUKLUKLARININ
NEDENLER
Psikologlar anksiyete bozukluklarnn nedenlerini nasl aklamaktadr? Az nce anlattmz drt etiyolojik kategorinin
(biyolojik, psikodinamik, davransal ve bilisel) her biri farkl
Anksiyete Bozukluklaru
451
Travmatik olaylar yaayan baz insanlarda PTSD grlrken bazlarnda grlmemektedir. Bu iki gruptaki kiilerin beyin aktivitelerini karlatrmak amacyla bir grup
aratrmac fonksiyonel manyetik rezonans grntleme
(fMRI) tekniini kullanmtr (Lanius ve ark., 2003). Bu
aratrmada, bireylerin zc, endie verici ve travmatik
olaylar hatrlad zaman oluan beyin aktiviteleri zerinde durulmutur. ekil 14.1de grld gibi, travmatik
olaylar yaayp PTSD sorunuyla karlamam insanlarn
duygusal srelerde rol oynayan beyin blgelerinde, PTSD
yaayanlara oranla daha ok hareketlilik yaanmaktadr.
Bu farkllklar farkl anda da (zc, endie verici, travmatik) grlmektedir. Bu inceleme sonucunda elde edilen
bilgilere gre, PTSD yaayan bireylerin beyinleri travmatik
olaylara daha gl tepkiler vermektedir.
Bu aratrma, anksiyete bozukluklarnn biyolojik temellerini
anlama konusunda beyin-grntleme tekniklerinin nasl yardmc olduunu aka gstermektedir. Dier bozukluklar iin
de benzer sonular elde edilmitir. rnein, panik bozukluk
yaayan kiiler ve panik hallerini kontrol altna alabilen kiilerin
serotonin alclarnn arasnda fonksiyonel bir farkllk olduu
pozitron emisyon tomografisi (PET) ile ortaya karlmtr
(Nash ve ark., 2008). Bu farkllklar, panik bozukluun balang aamasn aklama konusunda yardmc olabilmektedir.
Manyetik rezonans grntleme (MRI) teknikleri obsesif-kompulsif bozukluu yaayan kiilerin beyinlerinde meydana gelen
anormallikleri ortaya karmtr. rnein, obsesif-kompulsif
452
Endieli
Talamus
zgn
n
Singulat
Travmatik
EKL 14.1
Anular
Psikodinamik Psikodinamik model, anksiyete bozukluunun belirtilerinin altnda psiik atmalar ve korkularn olduu
varsaym zerine kuruludur. Bu belirtiler, bireylerin psikolojik
ac ekmesinin nlenmesine ynelik giriimlerdir. Bu yzden,
panik ataklar bireylerin bilinlenmesine neden olan bilin d
atmalarn sonucudur. Mesela, bir ocuun evden kama istei ile ilgili atmalarn bastrmaya altn dnn. ocuun daha sonra, bu i atmasn sembolize eden bir nesne
ya da durumdan korkmaya balama ihtimali bulunmaktadr.
rnein, ailesinden ve evinden dardaki dnyaya kamaya
alrken kullanaca yolu bir kpr sembolize edebilmektedir.
Kpr grnts kiinin bilin d atmay yaadktan sonra
bu konuyla ilgili farkndalnn artmasn salamakta ve bu
durum beraberinde korku ve anksiyete getirmektedir. Kiinin
kprlerden srekli olarak kamas ocukluk dneminde evde
yaad anlarla ilgili duyduu anksiyeteden uzak kalmak istemesine ynelik sembolik bir hareket olabilmektedir.
Davransal Kaygnn davransal aklamalar kayg bozukluu semptomlarnn salamlat veya koulland biimler
zerinde younlamaktadr. Aratrmaclar altta yatan bilind ztlklar veya ocukluk dnemindeki yaantlar aratrmyorlar nk bu olgular dorudan gzlemlenemezler. Blm
6da grdmz gibi, davransal teoriler genelde, klasik koullanm korkular olarak grlen fobilerin (John Watson ve
Rosalie Raynerin beyaz fare korkusu oluturduu Little Alberti
hatrlayn [bkz. Sayfa 172]) geliimini aklamak zere kullanlr. Davransal yaklama gre nceden ntr olan bir nesne
veya durum korku verici bir deneyimle eletirilerek fobi yaratan bir uyarcya dnr. rnein, ocuk bir ylana yaklarken annesinin kendisini bararak uyarmas durumunda ylanlara kar fobi gelitirebilir. Bu deneyimin ardndan, ylanlarla
ilgili dnmek bile bir korku dalgas oluturabilir. Fobiler, kii
korkulan durumdan uzaklatnda ortaya kan kaygnn azalmasyla da devam eder.
Saplant-zorlant bozukluklarnn davransal bir analizinde,
kompulsif davranlarn obsesif dncelerle ilikilendirilen
kaygy azaltma, kompulsif davran ise pekitirme eiliminde
olduu belirtilmektedir. rnein, eer bir kadn pe dokunduunda kirlenmekten korkuyorsa, ellerini ykamak kaygy azaltr
ve pekitirici bir zellie sahip olur. Fobilere paralel olarak,
saplant-zorlant bozukluklarnda da kompulsif davranlarn
sonucu olarak ortaya kan endiedeki azalmayla devam eder.
Bilisel Kaygyla ilgili bilisel bak alar kiinin karlat
tehlikeyi deerlendirmesini arptabilecek olan algsal sreler
veya tutumlar zerinde younlatr. Kii bir tehdidin doasn
veya gerekliini olduundan daha byk grebilir veya sz
konusu tehditle etkili ekilde baa kabilme yeterliini olduundan dk grebilir. rnein, sosyal fobisi olan bir kii,
byk bir toplulua bir konuma yapmadan nce kaygsn arttrabilir:
Ya ne syleyeceimi unutursam? Tm bu insanlarn nnde
aptal konumuna deceim. Sonra daha da sinirleneceim
ve terlemeye balayacam, sesim titreyecek ve daha da
aptal grneceim. Bundan sonra insanlar beni ne zaman
grrse beni hep konuma yapmaya alan bir aptal olarak
hatrlayacaklar.
Kayg bozukluu yaayan kiiler genellikle kendi skntlarn olmas yakn bir felaketin gstergesi olarak yorumlarlar. Tepkileri, felaketten korktuklar, bunun kaygy arttrd, bunun da
kayg duyularn ktletirdii ve kiinin korkularn dorulad
bir ksr dngy ortaya karabilir (Beck ve Emery, 1985).
Psikologlar bu bilisel durumu anksiyete duyarlln (bireylerin nefes darl ve kalp arpnts gibi vcuttaki semptom-
Anksiyete Bozukluklaru
453
Duygudurum
Bozukluklar
MAJR DEPRESF
BOZUKLUK
454
TABLO 14.3
zellikleri
zellik
rnek
Hoa gitmeyen
duygudurum
tah
Uyku
Motor aktivite
Sululuk
Konsantrasyon
ntihar
ekilde kendisini engellenmi hissediyorsa. Manik nbet srasnda, kii yksek z sayg duygusuna veya zel yeteneklerinin ve
glerinin olduuna dair gereki olmayan inanlara sahip olur.
Kiinin uyku ihtiyacnda byk bir azalma sz konusu olabilir
ve kii iiyle veya sosyal ya da dier elence faaliyetleriyle ar
derecede megul olabilir.
Manik duygudurumunda bulunan bir kiide yersiz bir
iyimserlik sz konusu olur, kii gereksiz riskler alr, her eye
sz verir ve her eyi elinden karabilir. u ilk azdan verilen
aklamaya dikkat edin:
Manik depresyon, sabahn 4nde gidip bir dzine ketap
ve sekiz ie temizleyici almak gibi, scak ve souk havay
dengelemek iin gn ierisinde Zrihten Bahamalara
ve sonra tekrar Zrihe umak gibidir [ve] ayakkabnzn
iindeki 100 dolarlk banknotlar halinde 20000 dolar parayla
Tokyodan lkenize dnmeniz gibi bir eydir Deliliin
lklar gibidir, mutlak lgnlk ve coku anlardr, zevki
ve heyecan arttrmak iin ve bir kontrol duygusu yaratmak
zere mantksz ve tehlikeli seimlerin yapld anlardr
(Behrman, 2002).
Mani durumu azalmaya baladnda insanlar cokunluk anlarnda neden olduklar hasarlar ve kt durumlarla baa kmaya
alrlar. Manik nbetler yerini hemen hemen her zaman ar
depresyon durumlarna brakr.
Bipolar bozukluklardaki duygudurum bozukluklarnn sresi
ve skl kiiden kiiye deiir. Baz kiiler uzun zaman boyunca
zaman zaman ksa manik veya depresif nbetlerin araya girdii
normal bir ruhsal ileyie sahip olurlar. Az saydaki talihsiz bireyse
manik nbetlerden dorudan klinik depresyona ve sonra tekrar
kendilerine, ailelerine, arkadalarna ve birlikte altklar kiilere
zarar veren bitmez tkenmez dnglere dn yaparlar. Bireyler
manik nbet srasnda, hayat boyu kazandklar her eyi kumarda
kaybedebilir veya bakalarna birok hediye alabilir. Bunlar daha
sonra bireyler bunalml evredeyken sahip olduklar sululuk duygularna eklenir. Bipolar bozukluklara majr depresif bozukluklardan daha nadiren rastlanr, yetikinlerin de yaklak % 3,9unda
bipolar bozukluk grlmektedir (Kessler ve ark., 2005a).
DUYGUDURUM BOZUKLUKLARININ
NEDENLER
Duygudurum bozukluklarnn geliiminde hangi faktrler etkilidir? Bu soruya biyolojik, psikodinamik, davransal ve bilisel
alardan yaklaacaz. Yaygn olarak rastlanmasndan dolay
majr depresif bozukluklar zerinde bipolar bozukluklara gre
daha fazla alma yapldn aklnzda bulundurun. Biz de
aratrmalardaki bu dalm yanstacaz.
Biyolojik Birok trde aratrma biyolojinin duygudurum bozukluklarna katksyla ilgili ipular vermektedir. rnein, farkl
ilalarn manik ve depresif semptomlar dindirme yeterliliinin
olmas, bipolar bozukluun iki noktasnn altnda farkl beyin
durumlarnn yattn gstermektedir (Thase ve Denko, 2008).
Beyindeki iki tayc, serotonin ve norepinerin, dzeyinde olan
azalmalar depresyonla ilikilendirilirken, bu nrotransmiterlerin
dzeylerindeki artlar mani ile ilikilendirilir.
Aratrmaclar duygudurum bozukluklarnn nedenlerini ve
sonularn anlamak iin beyin grntleme tekniklerini kullanmaktadrlar (Gotlib ve Hamilton, 2008). rnein, aratrmaclar
bipolar bozukluk yaayan insanlarn beyinlerinin deprese ve manik
FIGURE 14.2
Bozukluk
Bipolar bozukluu olan bireyler bilisel bir grevi yerine getirirken ilevsel MRI taramalarundan gemilerdir. Beyinden gelen
cevap kaudal prefrontal ventral korteks (cVPFC) olarak bilinen
bir blgede bireylerin keyifli, deprese veya dengeli duygudurumlaruna gre farkluluk gstermitir. Ada grld gibi,
deprese duyguduruma sahip bireyler, dengeli duyguduruma
sahip bireylerle karulaturulduunda artmu sol cVPFC aktivitesi
sergilemilerdir. Bde grld zere, keyifli duygudurumdaki bireyler, dengeli duyguduruma sahip bireylerle karulaturulduunda azalmu sa cVPFC aktivitesi sergilemilerdir.
bipolar bozukluk: Depresyon ve maninin birbirini takip ederek oluturduu duygudurum bozukluu.
manik nbet: Yeterli sebep olmakszn ortaya kan ar cokunun,
lsz neenin, kiisel yeteneklerle ilgili ar yksek dnce ve duygularn hkim olduu dnemlerin oluturduu bir bipolar bozukluk
unsuru.
Duygudurum Bozukluklaru
455
Psikodinamik Psikodinamik yaklamda, erken ocukluk dneminde ortaya kan bilind atmalar ve dmanca duygularn depresyonun oluumunda kilit rol oynad dnlmektedir. Freudun dikkatini, bunalml kiilerin gstermi olduu
z eletiri ve kendini sulu grme durumlar ekmitir. Freud,
bu kendini sulama durumunun kaynann aslnda baka birisine kar duyulan ancak bireyin kendi iine dnm olan fke
olduuna inanyordu. fkenin, kiinin ihtiyalarnn ve beklentilerinin karlanmad ebeveyn-ocuk ilikisi gibi ok youn ve
baml ocukluk dnemi ilikisine bal olduuna inanlyordu.
Yetikinlik dnemindeki gerek veya sembolik kayplar dmanca duygular yeniden aktif hale getirmektedir, ancak bu duygular imdi kiinin kendi egosuna yneliktir ve depresyonun bir
zellii olan kendini sulama durumunu ortaya karmaktadr.
Davransal Davransal yaklam, depresyonun kaynan bilindnda aramak yerine kiinin ald pozitif pekitiricilerin ve
cezalarn miktarnn etkileri zerinde younlamaktadr (Lewinsohn, 1975; Lewinsohn ve ark., 1985). Bu gre gre, birey bir
kaybn veya hayattaki dier deiikliklerin ardndan bulunduu
ortamda yeterince pozitif pekitire almadnda ve ok sayda
cezayla karlatnda deprese duygular ortaya kar. Yeterli pozitif pekitire olmadnda, kii kendini zgn hissetmeye balar
ve kendi kabuuna ekilir. Bu zgnlk durumu balangta dier kiilerden gelen ilgideki ve evkattaki artla pekiir (Biglan,
1991). Ancak, genelde, balangta destek veren arkadalar zamanla deprese kiinin negatif duygudurumlarndan ve tutumlarndan yorulurlar ve ondan uzaklamaya balarlar. Bu tepki
bir baka pozitif pekitire kaynan ortadan kaldrr ve kiiyi
depresyona daha da saplar. Aratrmalar ayn zamanda deprese
kiilerin olumlu geri dntleri nemsiz grme ve olumsuz geri
dntleri gzlerinde bytme eilimindedirler (Kennedy ve
Craighead, 1988; Nelson ve Craighead, 1977).
456
Martin Seligmann ncln yapt aklayc tarz grnde, bireyler doru veya yanl bir biimde gelecekte kendileri
iin nemli olacak sonular kontrol edemeyeceklerine inanrlar. Seligmann teorisi kpeklerde (ve sonra da dier trlerde)
depresyon benzeri semptomlar olduunu gsteren aratrmadan domutur. Seligman ve Maier (1967) kpekleri ac veren,
kanlmaz oklara maruz brakmlardr: Kpekler ne yaparsa
yapsn, oklardan kurtulma imkanlar yoktur. Kpekler Seligman
ve Maierin renilmi aresizlik olarak adn verdikleri durumu
gelitirmilerdir. renilmi aresizlikte eksiklik sz konusudur: Motivasyonel eksiklik-kpekler bilinen eylemlere balamada
yava davranmlardr; duygusal eksiklik- kpekler sabit, bitkin,
korkmu ve skntl bir grnme sahipti; ve bilisel eksiklikkpekler yeni durumlara ilikin kt renme davranlar sergilemilerdir. Kpekler oktan kaabilecekleri bir durumda dahi
kamay renememilerdir (Maier ve Seligman, 1976).
Seligman deprese insanlarn da renilmi aresizlik durumunda olduklarna inanyordu: Yaptklar hibir eyin bir ey
ifade etmeyeceine dair dnceleri vardr (Abramson ve ark.,
1978; Peterson ve Seligman, 1984; Seligman, 1975). Bununla
birlikte, bu durumun ortaya k byk oranda bireylerin yaam
olaylarn nasl akladklarna baldr. Blm 11de akladmz
gibi (bkz. s. 360), aklayc tarzn boyutu vardr: isel-dsal,
genel-zel, sabit-deiken. Psikoloji snavndan kt bir not aldnz dnn. Snavdan aldnz olumsuz sonucu sizi sinirlendirecek dsal bir faktr yerine (Snav gerekten zordu) kendinizi
zgn hissetmenize sebep olan isel bir faktre yoruyorsunuz
(Ben aptalm). Sz konusu performansnz aklamak zere
akl yerine daha deiken bir isel nitelii seebilirdiniz (O gn
yorgundum). Performansnz genel ve etki alan geni sonular
olan isel ve sabit bir faktre yormak yerine (aptallk), aklamanz psikoloji snav veya dersiyle snrlandrabilirdiniz (Psikoloji
dersinde iyi deilim). Aklayc tarz teorisi, baarszl isel,
sabit ve genel sebeplere balayan bireylerin depresyona ak olduklarn ifade etmektedir. Bu ngr defalarca dorulanmtr
(Lau ve Eley, 2008; Peterson ve Vaidya, 2001).
nsanlar majr depresif bozuklukla ilikili olumsuz duygudurum yaamaya baladklarnda, normal bilisel sreler
bireylerin bu duygudurumlardan kamalarn zorlatrmaktadr.
Depresyonun insanlarn dnyadaki eitli bilgilere dikkat etme
biimlerini deitirdiini gsteren almay inceleyin.
Aratrmaclar 15 bunalml katlmcnn 45 de kontrol amacyla aratrmaya dahil edilen katlmcnn (daha nce hi
depresyon geirmemilerdir) oluturduu bir grubu bir araya
getirmitir (Kellough ve ark., 2008). Katlmclar grsel gsterimleri grdklerinde yaptklar gz hareketlerini aratrmaclarn grmesine imkn salayan bir cihaz takmlardr.
ekil 14.3te grld zere, her bir gsterimde znt, tehdit, pozitif ve ntr duygu kategorilerini gsteren drt fotoraf
bulunuyordu. Katlmclara gz izleme cihazn aratrmaclarn gzbebeindeki genileme ile duygusal grnmler arasndaki ilikiyi tespit etmelerine imkan salamak zere taktklar sylenmitir. Aslnda aratrmaclar bunalml bireylerin
kontrol bireylerine oranla zgnlk ifade eden fotoraflara
daha uzun sre baktklar ve pozitif durum ifade eden fotoraflara daha ksa sre baktklar hipotezini test etmek istiyorlard. Elde edilen veriler bu ngry desteklemitir. ekil
14.3teki fotoraflarn zerine yerletirilen bilgiler, bunalml
katlmclardan birine ait gz hareketlerini gstermektedir.
Bu bireyin deney srasnda zamann ounu alayan ocua
bakarak geirdiini aklnzda bulundurun.
Bu aratrma major depresif bozukluklar bulunan kiilerin dikkatlerini znt verici bilgilere ynelttiini gstermektedir. Bu
dikkat n yarglarnn nasl depresyonun kanlmaz bir durummu gibi alglanmasna neden olabildiini anlayabilirsiniz.
Blm 15te, depresyona ilikin bilisel teorilerden elde edilen
i grlerin baarl tedavi biimlerini ortaya kardn greceiz.
imdilik depresyonla ilgili olarak inceleyeceimiz iki konu var:
Erkekler ve kadnlardaki depresyon durumu yaygnl arasndaki
byk farkllklar ve depresyonla intihar arasndaki iliki.
Duygudurum Bozukluklaru
457
;ed\fikXcXdXcXi
46.00
45.00
44.00
43.00
42.00
41.00
40.00
39.00
38.00
37.00
36.00
35.00
34.00
33.00
32.00
31.00
30.00
29.00
Erkekler
BqlXr
10-11
EKL 14.4
Farkluluklaru
12
13
14
15
PXpcfcXiXb
16
17
Ergenlik yullaru boyunca, kuzlarun ve erkeklerin derin dnmeleri arasundaki fark artar.
Jose, P. E., ve Brown, I. (2008). When does the gender difference in
rumination begin? Gender and age differences in the use of rumination by adolescents. Journal of Youth and Adolescence, 37, 180192.
Springer Science + Business Medianun izni ile.
NTHAR
Hayatta kalma ve baarl olma istei paralanm ve engellenmitir Tm her eyin parlakln yitirdii, umut klarnn
kaybolduu bir zaman gelir (Shneidman, 1987, s. 57). ntihara
doru giden gen bir adamn syledii bu zgn ifade herhangi
bir psikolojik bozukluunun ulaabilecei en u sonucu yanstmaktadr: ntihar. ou bunalml insan intihar etmese de,
yaplan incelemeler depresyon yaayan ok sayda kiinin intihar
giriiminde bulunduunu gstermektedir (Bolton ve ark., 2008).
Amerika Birleik Devletlerinin genel nfusu dnldnde,
sebebinin resmi olarak intihar olduu belirlenen lmlerin says
yllk olarak yaklak 30,000dir (Nock ve ark., 2008). ok sayda
intihar kazalara veya baka sebeplere yorulduu iin, gerek
oran ok daha yksek olabilir. Depresyon kadnlar arasnda
daha yaygn olduundan, kadnlarn erkeklerden daha fazla
intihar teebbsnde bulunmas pek de artc deildir; bununla birlikte, erkeklerin giriimleri genelde daha baarl ekilde
sonulanmaktadr (Nock ve ark., 2008). Bu farkllk ise byk
oranda erkeklerin daha ok silah kullanrken kadnlarn daha
az ldrc olan uyku hap gibi aralar kullanma eiliminde
olmalarndan kaynaklanmaktadr.
Son 2030 yldaki en byk toplumsal sorunlardan biri de
gen intiharlardr. ntihar, Amerika Birleik Devletlerinde tm
yalardaki lm nedenleri sralamasnda on birinci olmasna
458
Kadunlarun erkeklerden daha fazla depresyon geirmesinin sebebi hangi faktrlerle auklanabilmektedir?
Kiilik Bozukluklar
Kiilik bozukluu, uzun sreli (kronik), sabit ve uyumsuz alglama,
dnme ve davranma biimidir. Bu biimler bireyin toplumsal
ortamlarda veya i ortamlarnda normal ekilde faaliyette bulunma
becerisine ciddi ekilde zarar verebilir ve nemli derecede skntya
sebep olabilir. Bunlar genelde kii ergenlie veya erken yetikinlik
dnemine geldiinde anlalabilir. Kiilik bozukluklar (DSMIV-TR) Ruhsal Bozukluklarn Tansal ve statistiksel El Kitabnn
Blm IIsinde kodlanmaktadr. Sayfa 460taki Tablo 14.4te grld zere, Ruhsal Bozukluklarn Tansal ve statistiksel El
Kitab 10 eit kiilik bozukluu kme altnda toplamaktadr.
Kiilik bozukluklarnn tanlar bozukluklarn birbiriyle akmas nedeniyle zaman zaman tartmal bir hal almtr: Baz
ayn davranlar farkl bozukluklarn tanlarna karlk gelmektedir. Ayrca, aratrmaclar normal ve anormal kiilikler arasndaki
ilikiyi anlamaya almlardr. Hangi noktada kiiliin belirli bir
boyutunun u noktas bir bozukluu ifade eder? sorusuna cevap
aramaktadrlar (Livesley ve Lang, 2005). rnein, ou insan belirli
bir oranda bakalarna bamldr. Bamllk ne zaman baml
kiilik bozukluunu gsterecek dzeye ular? Dier psikolojik
bozukluklarda olduu gibi, klinisyenlerin, kiilik zelliklerinin ne
zaman ve nasl uyumsuz bir hal aldn anlamalar gerekmektedir-bu zellikler ne zaman ve nasl kiinin veya toplumun sknt
ekmesine sebep olmaktadr? Bu sonuca varmak iin snrdaki kiilik
bozukluu ve antisosyal kiilik bozukluu zerinde younlaacaz.
Aktr Owen Wilson gibi ok baarulu olmu
kiiler bile intihar etme dncesini tetikleyecek
umutsuzluk duygularuna karu bauuk deildir.
Depresyonla intihar arasundaki ilikiyle ilgili olarak
araturmalar neleri gstermitir?
ELETREL DNME
Aaudaki konularu alumak ve gzden geirmek iin MyPsychLab.com adresini ziyaret edin:
Kefedin: Bipolar Bozukluk
Snrdaki Kiilik Bozukluunun Nedenleri Dier bozukluklarda olduu gibi, bu bozukluu inceleyen aratrmaclar da
snrdaki kiilik bozukluunu etkileyen doal ve yetime koullarna ilikin etmenlerin zerinde durmulardr. kiz almalar kaltmn etkilerinin deerlendirilmesi asndan nem tamaktadr
kiilik bozukluu: Bireyin toplumsal veya dier ortamlarda faaliyette
bulunma becerisine ciddi ekilde zarar veren kronik, sabit ve uyumsuz
alglama, dnme ve davranma biimi.
snrdaki kiilik bozukluu: Kiisel ilikilerdeki dengesizlik ve younlukla
alkantl duygularn ve drtsel davranlarn ekillendirdii bozukluk.
Kiilik Bozukluklaru
459
TABLO 14.4
Bozukluk
Kiilik Bozukluklaru
zellikler
antisosyal kiilik bozukluu: Toplumsal normlar ihlal eden sabit sorumsuz veya kanuna aykr davran kalplarnn oluturduu bozukluk.
460
Antisosyal kiilik bozukluu bulunan kiiler neden genellikle yasal sorunlarla karu karuya kalmaktadurlar?
Yaamnzda Psikoloji
DOA VE YETTRLME KOULLARININ ETKLEMN NASIL SAPTARIZ?
ve % 31lik kusum iki uzun gene sahipti (l/l). Katulumcular kendi kendilerine
hayatlarunda tecrbe ettikleri stres
etkenleriyle ilgili bilgi vermilerdir. 21
ile 26 ya arasundaki bireyler aluma
veya mali kriz, saluk problemi veya
iliki sorunu yaayup yaamaduklarunu
ifade etmilerdir. Hibir genotipte (s/s,
s/l, l/l) hibir grup dierinden daha fazla
stres etkeni tecrbe etmemitir. Bu
nemli bir sonutur: Buna gre, depresyonun yaygunluundaki herhangi bir
grup farkluluunun daha kolay ve daha zor
yaamlara yorulamayacaktur. Bunun yerine, insanlarun genotiplerinin onlaru aynu
yaantulara farklu ekilde tepki vermeye
yatkunlaturduunu reniyoruz.
Araturmacularun son adumuysa alumadaki hangi katulumcularun majr depresif bozukluk geirdiini belirlemektir.
ekilde de grld zere, ortaya
ukan kalup olduka dramatikti. Genel
olarak daha stresli yaam olaylaru geiren kiilerin majr depresyon nbeti
geirme ihtimalinin daha fazla olduu
tespit edilmitir. Bununla birlikte, ekilde de grld gibi, genotiplerin
de nemli bir etkisi sz konusuydu. Bir
veya iki kusa gene sahip olan katulumcularda, olumsuz yaam olaylarunun etkisi
artmutur.
Bu aluma doa ve yetime koullaruyla ilgili belirttiimiz dncelerin
birounu somutlaturmaktadur. Bu
araturmacular, olumsuz yaam olaylaruyla birlikte bilinen bir genetik farkluluun insanlarun depresyon geirme
ihtimalini byk oranda artturduunu
ortaya koymulardur. nsan genomunun anlaulmasundaki ilerlemeler
araturmacularun doanun ve yetitirilme
koullarunun tam olarak nasul etkileim
ierisinde olduunu belirlemelerine
imkn salamaktadur.
.50
DXafi[\gi\jpfeeY\k`
^\`id\`_k`dXc`
.40
s/s
.30
s/l
.20
l/l
.10
.00
1
2
3
Jki\jc`pXXdfcXpcXieejXpj
4+
sergileyen ikizlerde, kaltm antisosyal davrann ortaya kna da byk katkda bulunmutur.
Aratrmalar kiilik bozuklularn arttran evresel koullar
zerinde de younlamtr (Paris, 2003). Ebeveynlik uygulamalaryla antisosyal kiilik zellikleri arasndaki ilikiyi inceleyen u
almay inceleyin.
Bir aratrmac ekibi Ruhsal Bozukluklarn Tansal ve statistiksel El Kitab kriterlerini karlayan 742 erkek ve
kadn antisosyal kiilik bozukluu bakmnda deerlendirmitir (Reti ve ark., 2002). Katlmclar ebeveynlerinin
kendilerine kar gstermi olduklar davranlar Ebeveyn
Birletirme Aracn (EBA) doldurarak ifade etmilerdir.
Kiilik Bozukluklaru
461
462
Somatoform ve
zlmeli Bozukluklar
Daha nce eitli trlerde psikolojik bozukluklar gzden geirdiimiz gibi, gnlk deneyimlerin nasl snrlara ulaabileceini,
kstlla ya da uyumsuz davranlara sebep olabileceini grdnz. rnein, herkes endie duyar, fakat baz insanlarn endiesi ciddi bir anksiyete bozukluu gelitirecei hale gelir. Benzer
ekilde bir ok insan grnen bir sebep olmakszn fiziksel bir
hastaln semptomlarn deneyimleyebilir, ou insan sadece
"kendisi gibi hissetmedii" gnler geirebilir. Ancak, bu tip deneyimler kiinin gnlk hayatnn akn bozduunda, bu kiiler
somatoform bozukluk ya da zmlemeli rahatszlk gsterebilir.
Bu semptomlar ve her bir tip bozukluun etiyolojisini yeniden
gzden geireceiz.
SOMATOFORM BOZUKLUKLAR
Somatoform bozuklua sahip olan bir kii gerek salk durumlaryla aklanamayan fiziksel rahatszlklara veya ikyetlere sahiptir. Bu bozukluklardan birsinin tehisinin koyulmas
iin kiilerin rahatszlklarnn ve ikyetlerinin onlarn gnlk
faaliyetlerini yerine getirmelerini engelleyecek kadar skntya
sebep olmas gerekmektedir. Biz hipokondri, bedenselletirme
rahatszl ve konversiyon bozukluu zerinde younlaacaz.
Hipokondriye sahip bireyler tp doktorlar aksini belirtmelerine ramen fiziksel rahatszlklarnn olduuna inanrlar. Salkl
olduklar durumlarda bile fiziksel rahatszlkla karlaacaklarna
dair srekli bir korku ierisinde olabilirler. Ayrca, zihnin bu ekilde
rahatsz olmakla megul edilmesi bireylerde gnlk yaamlarna zarar verecek skntlara sebep olur. Hipokondri ve dier somatoform
rahatszlklarnn yaygnln deerlendirmek iin aratrmaclar
genelde tbbi tedavi almak isteyen bireyler zerinde younlamaktadrlar. Bu balamda ortaya kan soru ise u olmaktadr: Ne
kadar insan herhangi bir tbbi aklamann yaplmad fiziksel
ikyetlere sahiptir? Aratrmalar 18 ve daha byk yalardaki
tbbi tedavi arayan yetikinlerin % 4,7sinin hipokondri iin Ruhsal
Bozukluklarn Tansal ve statistiksel El Kitabnn (DSM-IV-TR)
kriterlerini karladn ortaya koymaktadr (Fink ve ark., 2004).
Bedenselletirme rahatszl bulunan bireyler ok uzun
yllardr devam etmekte olan fiziksel ikyetlerinden bahsederler. Tbbi olarak aklanamayan bu ikyetlerin birok tbbi
kategoriyi iermesi gerekmektedir. Tehis koymak zere Ruhsal
Bozukluklarn Tansal ve statistiksel El Kitabnn kriterlerinin
karlanmas iin bireylerin drt ar semptomu (ba ars veya
karn ars gibi), iki gastrointestinal semptom (mide bulants
veya ishal gibi), bir cinsel semptom (ereksiyon bozukluu veya
ar adet kanamas gibi) ve bir de nrolojik semptom (fel veya
ift grme gibi) tecrbe etmi olmas gerekmektedir. Tbbi tedavi
arayan bireyler arasnda, % 1,5lik ksm bedenselletirme rahatszl kriterlerini karlamaktadr (Fink ve ark., 2004).
Hem hipokondri hem de bedenselletirme rahatszlnn
temel zellii kiilerin ikyetlerinin fiziksel semptomlarla ilgili
olmasdr. Bununla birlikte, hipokondri rahatszl bulunan
kiiler bu rahatszlklarnn altnda yatan belirli bir hastalk olduunu dnrken, bedenselletirme rahatszl bulunan kiiler
daha ok semptomlarn kendileri zerinde younlarlar. Bunun
yan sra, imdi grdnz zere, bedenselletirme rahatszl
tehisinin koyulabilmesi iin kiilerin ok sayda aklanamam
fiziksel ikyetinin olmas gerekmektedir.
Konversiyon bozukluunun temelinde ise motor veya
duyusal ilevlerin sinir sistemindeki herhangi bir hasar veya
ZLMEL
BOZUKLUKLAR
zlmeli bozukluk, kiilik, hafza veya bilincin btnlndeki bir bozukluu ifade eder. nsanlarn kendilerinin duygularnn, dncelerinin ve eylemlerinin de aralarnda bulunduu
davranlarnn kontroln ellerinden bulundurduklarn grmeleri nemlidir. Bu kendine hkim olma anlaynn temelinde
kendilik vardr-benliin farkl ynlerinin tutarll ve kimliin
her zaman ve her yerde srdrlmesi. Psikologlar, bireylerin
zlmlk (dissociated) durumlarn bu deerli tutarllk ve
sreklilikten vazgeerek, bir nevi kendilerine zg baz paralar reddederek, atmalardan kandklarna inanmaktadrlar.
zlmeli hafza kayb olarak bilinen ve herhangi bir organik
bozukluun olmamasna ramen psikolojik faktrlerin sebep
olduu bir sre olan nemli kiisel yaantlarn unutulmas
durumu zlmenin bir rneidir. Baz insanlarda, gemilerini
hatrlama yeteneinin kaybna evlerinden veya i yerlerinden
kama elik eder. Bu bozuklua zlmeli fj de denir. nsanlar
fj durumunda saatler, gnler veya aylar boyunca kalabilir; yeni
bir yerde yeni bir kimlikle yaayabilirler.
nceleri oklu kiilik bozukluu olarak bilinen bir zlmeli
kiilik bozukluunda (KB), iki veya daha fazla farkl kiilik
463
jkijmXr kr
Duyusal istismar
;lp^ljXc `jk`jdXi pfb
Yzde
15%
Pbj\b
11%
12%
6%
Pbj\b `jk`jdXi
11%
Ergenler kurbanlama yaantularu ve zlmeli semptomlaruyla ilgili bilgi vermilerdir. Yzde rakamlarunun da
gsterdii zere, ocuklarun ou herhangi bir istismar
yaamamutur. stismara urayan ocuklar daha fazla
zlmeli semptom bildirmilerdir.
0.5
1.5
2.5
0.5
1.5
2.5
0.5
1.5
2.5
93%
7%
ayn bireyde bulunmaktadr. Herhangi bir zamanda, bu kiiliklerden birisi bireyin davrann ynlendirmede daha baskn
olmaktadr. zlmeli kiilik bozukluu yaygn olarak blnm kiilik olarak bilinir ve bazen de yanl ekilde bir sonraki
ksmda grlecei zere genelde kiiliin zarar grd ancak
birden ok ekle blnmedii bir bozukluk olan izofreni olarak
adlandrlr. KBde, ortaya kan kiiliklerin hepsi asl benlikle
nemli alardan ztlar-kii eer ekingense bu kiilik giriken
olabilir, asl benlik aslnda zayf bir kimlie sahipse, bu kiilik
olduka salam durabilir ve asl benlik korkak ve cinsel olarak
naifse bu kiilik cinsel olarak giriken olabilir. Her bir kiiliin
esiz bir kimlii, ad ve davran kalb vardr. Baz durumlarda,
kiinin zor bir yaam durumuyla baa kabilmesi iin onlarca
farkl zellik ortaya kar. KB durumu yaayan bir kadnn
kendi azndan anlatt bir durumu aada grebilirsiniz (Mason, 1997, s.44)
Nasl ki dalgalar okyanusun bir iine giriyor, bir dna
kyor ve suyun yeniden ekillenmesini salyorsa, farkl
kiiliklerimiz de gelgitler halinde iimize girip kyor, bazen
yumuak bazen sert. ocuk boyama kalemleriyle bir eyler
boyamaktadr. Sonra, banka hesap zetlerini inceleyen yneticiye yol vermek zere kenara ekilir. Bir sre sonra l
bebek sahneye gelir ve yerde felli olarak uzanr. Bir sre
byle kalr ama kimse zlmez- onun srasdr. Canl bebek
emeklerken durur, bir toz birikintisi dikkatini ekmitir.
464
72%
;b `jk`jdXi
Cinsel istismar
jk`jdXi pfb
Kurbanlama ve
zlmeli Semptomlar
EKL 14.5
74%
;b
Fiziksel istismar
=`q`bj\c `jk`jdXi pfb
zlmeli deneyimler
zlmeli Bozukluklarn Nedenleri Psikodinamik bak asna sahip psikologlar zlmenin hayati bir fonksiyonu
yerine getirdiini ileri srmlerdir. Travmatik stres yaayan
kiilerin baz durumlarda savunma mekanizmalarn travmatik
olaylar bilinli farkndaln dna itmek zere kullandklarn
belirtmektedirler. Puerto Ricoda yaayan ve yalar 11 ile 17
arasnda deien 891 ergenin hayat tecrbeleri zerinde younlaan almay ele alalm (Martinez-Taboas ve ark., 2006).
ocuklar, hayatlarnda geirmi olduklar kurbanlama deneyimlerinin ve zlmeli semptomlarn varln deerlendiren
anketleri doldurmulardr. ekil 14,5te de grld zere,
rneklemdeki olduka az sayda ocuk yksek dzeyde kurbanlama deneyimi geirmitir. rnein, ergenlerin yzde 74
herhangi bir duygusal istismar yaamamtr. Bununla birlikte,
ekil 14.5te ayrca duygusal, fiziksel ve cinsel istismar dzeylerinde grlen artlara yksek dzeyde zlmeli semptomun
da elik ettii grlmektedir.
izofrenik Bozukluklar
ou kii hibir zaman bir bozukluk oluturacak derecede yaamasa da herkesin kendisini skntl veya kaygl hissettii zaman-
izofrenik bozukluk: Kiilik ileyiindeki bozukluun, gereklikten uzaklamann, duygusal bozulmalarn ve dengesiz dnce srelerinin
karakterize ettii ar psikopatolojik durum.
kuruntu: Aksi yndeki ak kantlara ramen srdrlen yanl veya
mantksz inanlar.
izofrenik Bozukluklar
465
Paranoid Tip Bu tip bir izofreni yaayan bireyler belirli temalar zerinde younlaan kompleks ve sistemli kuruntular
yaamaktadrlar:
Zulm kuruntular: Bireyler srekli olarak gzetlendikle-
rini ve kendilerine kar srekli olarak komplo dzenlendiini ve lm tehlikesi ierisinde olduklarn hissederler.
htiam yanlglar: Bireyler nemli ve yce varlklar olduklarna inanrlar-milyoner, byk icatlar veya Hz. sa
gibi dini figrler olduklarn dnrler. Zulm kuruntular ihtiam yanlglarna elik edebilir-birey ok byk
bir kiidir ve srekli olarak kt glerle kar karya
kalmaktadr.
Ar kskanlk sendromu: Bireyler mantkl bir sebebi olmakszn elerinin sadakatsiz olduuna inanrlar. Teoriye
uyacak ve kuruntunun doruluunu kantlayacak veriler uydudurlar.
Paranoid izofrenisi olan bireyler nadiren grnte dzensiz
olan davranlar sergilerler. Bunun yerine, davranlar youn
olma ve olduka formel olma eilimindedir.
Farkllamam Tip Bu, izofreninin birok bileenden oluan bir kategorisi olup fazla derecede kuruntu, halsinasyon,
duyarsz konuma veya birden fazla tipin kriterlerine uyan veya
hibir tipin kriterlerine uymayan ar derecede dzensiz davran sergileyen kiilerde grlr. Bu bireylerin sahip olduu
semptomlarn birleimi farkl izofrenik tepkiler arasnda ak
ekilde farkllamamaktadr.
Kalnt Tip Kalnt tip tans konulan bireyler genellikle gemite majr izofreni nbeti geirmi olup u anda halsinasyon
ve kuruntu gibi pozitif semptomlardan kurtulmu durumdadrlar. Bozukluun devam ettiini dz duygu gibi minr negatif
semptomlar veya pozitif semptomlar gstermektedir. Kalnt
tipi olduuna dair konulan tan kiinin hastalnn dzelme
aamasna girdiini veya etkisini kaybettiini gsterebilir.
Dzensiz Tip izofreninin bu alt tipinde, kii tutarsz dnme kalplar ve olduka tuhaf ve dzensiz davranlar sergilerler. Duygular dzleir veya duruma uygunsuz bir hal alr. Genellikle kii aptalca veya ocuka bir davran sergiler, rnein
belirli bir sebep olmamasna ramen kkrdamaya balar. Dil o
kadar tutarsz, tuhaf szcklerle ve eksik cmlelerle dolu olur
ki bakalaryla olan iletiim ker. Kuruntu veya halsinasyon
(olmas durumunda) tutarl bir konu etrafnda gereklemez.
TABLO 14.5
izofreni Tipleri
Majr Semptomlar
Dzensiz
Katatonik
Paranoid
Farkllamam
Kalnt
466
>eeel efuj
<Yemeyelerie eleri
2%
lk kuzeele
eZ [ereZe
8mZalar$[aylar&
_alalar$teyzeler
b`eZ`
[\i\Z\[\
XbiXYXcXi
2%
2%
<rkek yeeeler&
kz yeeeler
Tfruelar
4%
5%
|mey kar[eler
6%
Bar[eler
9`i`eZ`
[\i\Z\[\
XbiXYXcXi
1%
9%
izffreeili Yir
eYemeyeie fZuu
izffreeili Yir
eYemeyei flae kar[eler
13%
17%
17%
izffreeili iki
eYemeyeie fZuu
46%
48%
0
10
20
30
40
{diYfpl`qf]i\e`^\c`k`id\fiXe
pq[\fcXiXb
ZOFRENNN NEDENLER
Farkl etiyolojik modeller izofrenin balangcna ilikin ok
farkl nedenlere, geliim gsterdii farkl yollara ve farkl tedavi
biimlerine iaret eder. imdi bu modellerden bazlarnn bir kiide izofrenik bozukluun nasl geliebileceinin anlalmasna
yapabilecei katklara bakalm.
50
izofrenik Bozukluklar
467
EKL 14.7
Bykl
Erkek zde ikizler MR taramalarundan gemilerdir. izofrenli ikizin taramasu (sa taraftaki), bozukluu olmayan ikizin
taramasuyla karulaturulduunda (sol tarafta) bym beyin
odacuu ortaya koymaktadur.
Fotoraf, Drs. E. Fuller ve Daniel Weinbergerin izniyle alunmutur.
Aratrmaclar, baz beyin bozukluklarnn hastaln ilerleyiiyle ilgili olduunu ortaya koymaya balamlardr (Brans
ve ark., 2008). rnein, ekil 14.8, 12 ya itibaryla izofren
semptomlar yaamaya balayan 12 bireyin katld boylamasna aratrmadan elde dilen verileri gstermektedir (Thompson ve ark., 2001). alma, bir yllk dnemde gri maddedeki
(genellikle hcre gvdeleri ve korteksteki sinir hcrelerinin
dendritleri) deiimler zerinde younlamtr. 12 hasta tpk
ya eletirilmi salkl kontrol katlmclarnn oluturduu
grup gibi tekrar tekrar MR taramasna girmi. 10. Blmden de
hatrlayacanz gibi ergen beyinleri bu dnemde bile hl deiim srelerinden gemektedir. te bu nedenle normal ergenler
bile belirli miktarda gri madde kayb yaamaktadrlar. Bununla
birlikte ekil 14.8de de grld zere, izofrenli ergenlerde
gri madde kayb olduka arpcyd. Klinisyenler, izofren iin
kaltmsal riske sahip olan kiilerdeki bu gibi deiimleri gzleyerek bozukluun erken dnemlerinde tan ve tedavi sunabilir
(Wood ve ark., 2008).
izofrenle ilgili eitli semptomlar dnldnde, bozukluun ya sebebi ya da sonucu olan nispeten geni eitlilikteki biyolojik anormallikler sizi artmayacaktr. evresel
zellikler hastalk gelitirme riskinde olan kiileri nasl etkileyebilir?
izofrenli Ergenlerde
Gri Madde Kaybu
EKL 14.8
468
Genetik olarak zde olan bu drt kadunlardan her biri izofrenik bir bozukluk
sergilemektedir. Bu da kalutumun izofreninin geliiminde rol oynaduunu gstermektedir. Genain drdzlerinin her birinde
bozukluk iddet, sre ve sonu ausundan
farkluluk gstermektedir. Genel olarak
kalutum ve evre, izofreni durumlarunu
ortaya ukarmak iin nasul etkileim iine
girmektedir?
Blileklm\_Xcj`eXjpfecXi[X[\``d
4
3
2
1
0
1
2
Dk Duygusal
Tepkisellik, Stressiz
Hayat Etkinlikleri
Yksek Duygusal
Tepkisellik, Stressiz
Hayat Etkinlikleri
Dk Duygusal
Tepkisellik, Stresli
Hayat Etkinlikleri
Yksek Duygusal
Tepkisellik, Stresli
Hayat Etkinlikleri
izofrenik Bozukluk
Semptomlarunda Deiimler
EKL 14.9
Araturmacular hastalarun duygusal reaktivitesini ve semptom deiimini dokuz ayluk bir periyotta lmlerdir. Sadece hem negatif yaam olaylaru hem de yksek duygusal
reaktiviteye sahip olan hastalarun semptomlarunda (kuruntular ve halusinasyonlar) artu grlmtr.
Kaynak: Docherty, N. M., St-Hilaire, A., Aakre, J. M., ve Seghers, J. P.
(2008). Life events and high-trait reactivity together predict psychotic
symptom increases in schizophrena. Schizophrenia Bulletin.
izofrenik Bozukluklar
469
ELETREL DNME Yaam olaylarunun izofren semptomlaru zerindeki etkisini inceleyen alumayu haturlayun. Dokuz
ayluk dnemin balangucunda duygusal reaktivite neden
llmtr?
Aaudaki konularu alumak ve gzden geirmek iin MyPsychLab.com adresini ziyaret edin:
zleyin: izofreni: Georgina Vakasu
zleyin: Genetik izofreni
ocuklukta Yaanan
Psikolojik Bozukluklar
imdiye kadarki tartmamz byk oranda psikopatolojiden
muzdarip yetikinler hakkndayd. Ancak ou bireyin ocuklukta ya da ergenlikte zihinsel rahatszlk belirtileri gsterdiini
dikkat eksiklii hiperaktivite bozukluu (ADHD): Dikkat eksiklii,
hiperaktivite-drtsellikle tanmlanan ocuklukta yaanan bir rahatszlk.
470
gz nnde bulundurmak gerekir. Aratrmaclar son zamanlarda kk yalarda psikopatolojinin ortaya kma sreci hakknda aratrmalarn younlatrdlar (Zahn-Waxler ve ark.,
2008). Aratrmaclar ou zaman erken tehis ve tedaviyi mmkn klacak davran yaplarn tanmlamaya alrlar. rnein,
sosyal ilevsellik problemleri, ocuklarn ve ergenlerin izofreni
tehlikesi tadklarn gsterir (Tarbox ve Pogue-Geile, 2008).
DSM-IV-TR ilk olarak bebeklik, ocukluk ve ergenlikte
tehis edilen bir dizi rahatszlk tanmlar. Bu rahatszlklardan
biri olan zeka geriliini 9. Blmde tartmtk. Burada dikkat
eksiklii hiperaktivite bozukluu ve otistik bozuklua eileceiz.
DKKAT EKSKL
HPERAKTVTE BOZUKLUU
Dikkat eksiklii hiperaktivite bozukluu, (Attention-Deficit Hyperactivity DisorderADHD) iki belirti kmesini tanmlar (DSMIV-TR, 2000). lk olarak, ocuklar geliim seviyelerine uygun
olmayan bir seviyede dikkat eksiklii gstermelidirler. rnein,
okulda dikkatlerini toplamakta zorluk ekebilirler; oyuncak ya da
ev devleri gibi nesneleri sk sk kaybedebilirler. kinci olarak, ocuklar geliim seviyelerine uygun olmayan bir seviyede hiperaktivite-drtsellii gstermelidirler. Hiperaktif davranlar, kvranma,
yerinde duramama, ok konuma olarak; drtsel davranlarsa
dnmeden cevap verme ve sz kesme olarak tanmlanabilir.
ADHDnin tehisi, ocuklarn bu davranlar 7 yandan en az 6
ay ncesine kadar gstermi olmalarn gerektirir.
Aratrmaclar, ABDde okul a ocuklarnda ADHD yaygnlnn yzde 3 ile 7 arasnda olduu tahmininde bulunuyorlar
(Root ve Resnick, 2003). ou aratrmaya gre erkeklerde ADHD
kz ocuklara gre daha yaygn. Ancak kltrel farkllklar (cinsiyet
farkllna gre beklentiler gibi) ADHDnin kzlarda tehisinin
daha az olmasna neden olur; bu durum cinsiyetler arasnda ADHD
yaygnl kyaslamasn yapmay zorlatrr. Ancak yetikinler
zerinde yaplan geni apl bir aratrmaya gre, kadnlarn yzde
3.2si ve erkeklerin yzde 5.4 ADHDnin tehis kstaslarn karlyorlar (Kessler ve ark., 2006a). Bu yzdeler, insann tm yaamn
kapsayan cinsiyet farkllklarn doru olarak yanstabilir. ADHD
tehisi konulduunda, erkek ve kz ocuklar ayn sorunlu davran
yaplarn gsterirler (Biederman ve ark., 2005). Baz ocuklar bydklerinde ADHDyi atlatrlar. 4-12 ya arasnda hiperaktivite
tehisi konulan 133 ocuun deerlendirildii bir aratrmaya gre,
bu ocuklarn yzde 42si 21 yandayken ADHD kstaslarn karlamamlardr (Fischer ve ark., 2005). Halen ADHDli yzde 58lik
dilim bilisel grevlerde daha az baarl olmulardr.
ou ocuun dikkat eksiklii, hiperaktivite ve drtsellik
vakalarna eilimli olmalarndan dolay ADHDnin tehisi zorlar. Bu yzden tehis konulmas tartmaldr: nsanlar ocuklarn normal saylacak sorunlarnn anormal olarak etiketlendii
dnrler. Ancak artk klinisyenler ocuklarn davranlarnn
uyumsuz bir seviyeye ulat zerinde byk ounlukla hemfikirler; bu seviyede ocuklarn davranlarn kontrol etmeleri ya
da verilen grevi tamamlamalar mmkn deildir. ADHDnin
tehisinin normalden fazla yapld hakkndaki popler gre
ramen aratrmalar bu gr reddederler (Sciutto ve Eisenberg, 2007). Aslnda, daha nce de belirttiimiz zere, ADHD
kz ocuklarnda gereinden daha az tehis edilir.
Akladmz dier rahatszlklarda olduu gibi, aratrmaclar ADHDnin hem doasn hem de yetitirme koullarn gz
nnde bulundurmulardr. kiz ve evlatlklar zerinde yaplan
aratrmalar rahatszln kaltsallyla ilgili gl kantlar ortaya
sunmutur (Biederman ve Farone, 2005). Aratrmaclar, beynin
otistik bozukluun genetik bir unsuru da vardr. Aslnda aratrmaclar insanlar bu rahatszla yakalanmaya yatknlatran
insan genomundaki deikenleri tanmlamaya baladlar (Bartlett ve ark., 2005; Liu ve ark., 2008). Aratrmaclar ayn zamanda bu rahatszlkla ilgili beyinsel gstergeleri de kefettiler.
rnein, otistik bozuklua sahip kiilerin beyin byme oran
yatlarna kyasla daha byktr (Amaral ve ark., 2008). Cevapsz kalan soru, beyin anomalilerinin bu rahatszln belirtilerine nasl sebep olduudur.
Aratrmaclar, otistik rahatszlktan muzdarip bireylerin
dier bireylerin zihinsel durumlarn kavramakta glk ektiklerini nermilerdir (Baron-Cohen, 2008). Normal artlar
altnda, ocuklar zihin teorisi gelitirirler. lk bata dnyay
sadece kendi bak alarndan yorumlarlar. Ancak 3 ve 4 yalarnda hzl bymeyle birlikte ocuklar dier insanlarn farkl
bilgileri, inanlar ve niyetleri olduunu kavramaya balarlar.
Aratrmalara gre, otistik bozuklua sahip bireyler bu anlay
gelitirmede glk ekerler. Zihin teorisi olmadan insanlarn
sosyal ilikiler kurmalar gleir. Otistik bozuklua sahip bireyler dier bireylerin davranlarn anlama ve tahmin etmeyi
imknsz bulurlar; bu durum gnlk yaam bu bireyler iin
gizemli ve tehlikeli bir hle getirir.
OTSTK BOZUKLUK
Otistik bozukluktan muzdarip ocuklar sosyal balar kurmakta byk zorluk yaarlar. Bu ocuklar konuma dillerinin
geliiminde yatlarna gre geride kalrlar ve dil geliimleri
snrl kalr; ayn zamanda bu ocuklarn ilgi alanlar da olduka
kstldr. Otistik bozukluk tehisi konulan bir ocuk hakkndaki
aadaki raporu inceleyin:
[Audrey] trensel hle gelmi rutininde herhangi bir deiiklik olmasndan ar korkuyordu; buna yabanc insanlarn
varl da dhildi. Dier ocuklarla iletiime gemekten ya
kanyor ya da bu ortamlardan tamamen uzak kalyordu;
kendi kendine saatlerce oynamaktan zevk alyordu. Dier ocuklarla birlikteyken karlkl oyunlara nadiren katlyor ya
da bu ocuklarn motor hareketlerini nadiren taklit ediyordu
(Meyer, 2003, s. 244)
Otistik bozuklua sahip ou ocuk tekrarl ve trensellemi
davranlarda bulunurlar: rnein nesneleri bir izgi zerinde ya
da simetrik yaplarda dzenlerler (Greaves ve ark., 2006).
Aratrmalara gre, otistik bozukluun yaygnl (ve ilgili
rahatszlklar) 150 ocukta birdir (Hastalk Kontrol ve nleme
Merkezleri, 2007). Otistik bozukluun ou belirtisinin dil ve
etkileimle ilgili olmasndan dolay ebeveynler ocuklarnn dili
kullanamadklarn ya da iletiim kuramadklarn fark edinceye kadar genelde tehis edilemez. Ancak son aratrmalar
otistik bozukluun nceden tespit edilmesini salayan bireyin
Zihinsel
Rahatszlk Damgas
Bu blmde en nemli hedeflerimizden biri zihinsel rahatszlklarn gizemli noktalarn akla kavuturmak, bylece anormal
davranlarn bir ynden nasl normal olduunu kavramnz
salamaktr. Psikolojik olarak rahatsz bireyler genelde sapkn
olarak tanmlanrlar. Ancak, sapkn etiketi yaygn gereklere
uygun deildir: ABDde yetikinlerin yzde 46,4nn psikiyatrik
otistik bozukluk: ocuklarn sosyal balar oluturma ve dili kullanma yetilerindeki ciddi bozulma ile karakterize edilen geliimsel bir bozukluk.
471
ELETREL DNME
damga: Varsaylm aalk ya da farkllk kaynann aalanmasndan
kaynaklanan insanlarn bireylere kar olumsuz davranlar.
472
Kiilik Bozukluklar
sorundur.
Psikolojik rahatszlklarn snflandrlma sistemleri
IV-TRdir.
Zihinsel rahatszlklarn etiyolojisi hakkndaki biyolojik
konversiyon rahatszl gibi somatoform rahatszlklarn tbben aklanamad fiziksel rahatszlklar ya da ikyetlerdir.
zlmeli rahatszlklar hafza, bilin ve kiisel kimliin karmak yapsnn bozulmasdr.
izofrenik Bozukluklar
izofreni algda, dnce, duygu, davran ve dilde byk bo-
Anksiyete Bozukluklar
Duygudurum Bozukluklar
Majr depresif bozukluk en yaygn duygudurum bozukluu-
vardr.
Duygudurum bozukluklar insanlarn olaylara tepkilerini deitirir.
Kadnlarn majr depresif bozukluk seviyelerinin yksek olmas olumsuz deneyimler ve bu deneyimlere verilen olumsuz
tepkilerin yansmas olabilir.
ntihar, depresyondan muzdarip insanlar arasnda olduka
yaygndr.
belirtileri gsterebilirler.
Otistik bozukluu niteleyici zellikler ocuklarn sosyal
dourmasna ramen zihinsel rahatszlklarla ilikilendirilen damgann yaam kalitesi zerinde olumsuz bir etkisi
vardr.
ANAHTAR TERMLER
agorafobi (s. 450)
akl hastal (s. 446)
anksiyete bozukluu (s. 448)
anormallik psikolojisi (s. 442)
antisosyal kiilik bozukluu (s. 460)
bedenselletirme rahatszl (s. 462)
bipolar bozukluk (s. 455)
zlmeli hafza kayb (s. 463)
zlmeli fj (s. 463)
zlmeli kiilik bozukluu (s. 463)
zlmeli bozukluk (s. 463)
damga (s. 472)
dikkat eksiklii hiperaktivite bozukluu
(ADHD) (s. 470)
473
psikolojik rahatsuzluklara sebep olur. Psikopatolojiye hangi yaklaum ekli Profesr Hexterin kullanduu yoldur?
a. Psikodinamik
c. Bilisel
b. Sosyokltrel
d. Davranusal
a. izotipal
b. narsistik
c. sunurdaki
d. saplantu-zorlantu
belirtisidir?
a. Halsinasyonlar
b. Tutarsuz dil kullanumu
c. Sayuklamalar
d. Sosyal uzaklama
474
Yazl Sorular
1. Zihinsel rahatsuzluklarun tehisinde nesnel olmak
srkler?
4. Fran, psikolojide doktora yapmu bir zihinsel saluk uzmanudur. Franu _____ olarak sunuflandurmak mmkndr.
a. psikiyatrist
c. sosyal psikolog
b. klinik psikolog
d. psikoanalist
5. David Rosenhan ve i arkadalaru halsinasyon gryormu gibi yapup hastaneye kaldurulduktan sonra normal
davranmaya balayunca ne olmutur?
a. Rahatsuz olmaduklaru hemen fark edildi.
b. Rahatsuz olmaduklarunun anlaulmasu birka gn buldu.
c. ou durumda, aluanlar bu hastalar hakkunda
anlamazlua dtler.
d. Kimse rahatsuz olmaduklarunu anlamadu.
475
476
DNLMES GEREKEN
SORULAR
1. Eer bir insan zihinsel olarak rahatsuzsa ve kanunlaru ihlal
ettiyse, hangi artlar altunda davranularundan sorumlu
tutulmaludur? Hangi artlar altunda bireyi tedavi edilebilir
saymaluyuz?
2. DSM neden eletirilmitir?
3. Ecinsellik anormal bir davranu mudur?
4. Psikolojik saluk standartlaru erkekler ve kadunlar iin aynu
mudur? Neden hastalarun ou kadundur?
5. Kendi davranularunuzun, anksiyetenizin ve ruh halinizin
normal sunurlar dhilinde olup olmaduuna nasul karar verebilirsiniz?
AKTVTELER
1. Gnlk gazetelerde yayumlanan tavsiye yazularunu bir
ya da iki hafta boyunca toplayunuz. nsanlar genelde ne
gibi problemlerden bahsederler? Ke yazaru ne suklukla
kiilere psikolog, psikiyatrist ya da herhangi bir uzmanla
grmelerini tavsiye eder? nsanlar neden isimsiz birine
sorunlarundan bahsetmeyi tercih ederler?
2. Birka kiiden (psikoloji alanunda uzman olmayan) duygusal olarak rahatsuz, zihinsel olarak rahatsuz ve delilik
terimlerini tanumlamasunu isteyin. Her bir terimi ne gibi
davranularun tanumladuunu sorun. Bazu terimler daha
auru davranulara mu iaret eder? Bu kiilerin tanumlaru
kitaptakilerle nasul kuyaslanabilir? nsanlarun zihinsel hastaluklar hakkundaki grlerinden siz ne gibi bir ukarumda
bulunabilirsiniz?
3. DSM-IV-TRyi istatistik bir el kitabu olarak inceleyin.
Zihinsel rahatsuzluu tanumlayan davranular zihinsel
saluu tanumlayan davranularla aynu srece denk
der. DSM-IV-TRde sizin davranularunuza kusmen
denk den herhangi bir sunuflandurma olup olmaduunu
inceleyiniz.
15
Psikolojik
Rahatsizliklar in
Terapiler
Teraptik erik 478
Temel Terapiler ve Amalar Terapistler ve Teraptik Ortamlar Psikoterapide eitlilik Konular
Kurumsal Tedavi zerine Tarihsel Bak Alar
Tedavinin Deerlendirilmesi ve
nleme Stratejileri 500
Teraptik Etkililiin Deerlendirilmesi nleme
Stratejileri
Teraptik erik
Zihinsel rahatszlklar iin eitli tedaviler ve insanlarn niin
yardm aradyla ilgili birok sebep bulunmaktadr (ve birde
yardma ihtiyac olup da yardm aramayan insanlar). Terapinin
amalar, meydana geldii ortamlar ve teraptik yardmclarn
trleri de deikenlik gsterebilir. Terapiler arasnda olabilecek
btn farkllklara ramen, bireyin yaamna olan btn mdahaleler bireyin ilevini bir ekilde deitirmeye yneliktir.
Biyomedikal terapiler merkez sinir sistemini altran mekanizmay deitirme zerine younlar. Psikologlar ve doktorlarn
ska kulland bu terapiler cerrahi, elektirik oku ve beyin-vcut arasnda dorudan etki eden ilalar gibi kimyasal veya fiziksel
mdahalelerle beynin fonksiyonunu deitirmeye alr.
Hepsine psikoterapi ad verilen psikolojik tedaviler, insanlarn rendikleri yanl davranlar deitirmeye alrlar:
kelimeler, dnceler, yorumlar ve yaam zerine gnlk stratejileri ynlendiren dntler bunlar arasndadr. Bu terapiler
hem doktorlar hem de klinik psikologlar tarafndan kullanlr.
drt temel psikoterapi tr vardr: psikodinamik, davransal,
bilisel ve varolusal-hmanistik.
Psikodinamik yaklam nrotik acy isel, atlatlamam
travma ve atmalarn da vurumu olarak grr. Psikodinamik
terapistler zihinsel rahatszl bir terapistin bireye da vuran
semptomlar ve muhtemelen onlara sebep olan sakl atlatlamam atmalar arasndaki ilikiyi kavrama becerisi gelitirmesine
yardmc olan konuma tedavisi yntemiyle tedavi eder.
Davran terapisi, davranlar deitirilmesi gereken rahatszlklar olarak grp tedavi eder. Rahatszlklar zihinsel bir
hastalktan ziyade renilmi davran modelleri olarak grlr. Davranlar istenen ve istenmeyen tepkiler iim zorlama
edimsellerini deitirme, koullu tepkileri sona erdirme ve etkili problem zm iin modeller oluturma gibi birok yolla
iyiletirilebilir.
Bilisel terapi bir bireyin bir problemin sebepleriyle ilgili
yapt genelde arptlm kendi ifadelerini deitirerek o bireyin
dnce biimini yeniden yaplandrmaya alr. Bilii yenilemek bireyin zorluklar tanmlama ve ifade etme eklini deitirir,
genelde bireye problemlerle baa kma yetisi kazandrr.
Hmanistik gelenekten ortaya km terapiler hastalarn
deerlerine nem verir. Hastalar kendini gerekletirme, psikolojik geliim, daha salam sosyal ilikilerin gelimesi ve seim
zgrlnn zenginletirilmesi gibi yollara ynlendirilirler.
Bu terapiler ciddi derecede rahatsz bireylerin semptomlarn
iyiletirmekten ziyade, tam olarak daha salkl insanlarn fonksiyonlarn iyiletirmeye eilimlidirler.
Her psikoterapiyi tek tek tantm olmamza ramen, ou
psikoterapistin pratikte btnleyici bir yaklam uyguladn
biyomedikal terapi: Beyin fonksiyonlarn ila tedavisi, cerrahi, elektrokonvalsif terapi gibi kimyasal ve fiziksel mdahalelerle deitiren bir
psikolojik rahatszlk tedevisidir.
psikoterapi: Belli rahatszlklarla ilgili olabilecek yanl davranlar, dnceleri, alglar ve duygular deitirmeye ynelik grup tedavilerindendir.
478
TERAPSTLER VE TERAPTK
ORTAMLAR
Psikolojik problemler oaldnda, ou insan aina olduu
ortamlarda alan gayri resmi danmanlardan yardm ararlar.
ou insan destek, rehberlik ve danmanlk iin aile yelerine, yakn arkadalarna, ahsi doktorlarna, avukatlarna veya
en sevdikleri retmenlerine bavururlar. Dini balantlar olan
insanlar ise bir din grevlisinden yardm isteyebilirler. Dierleri
dinlemeye merakl kiilerle, satclarla, taksi ofrleriyle konuurlar ve onlardan tavsiye alrlar. Bizim toplumumuzda, bu tr
insanlar gnlk skntlar ve problemleri atlatmann ykn
omuzlarna alm insanlardr. Problemler ok ciddi derecede
deillerse bu insanlar genellikle yardmc olabilirler.
Eskiye nazaran imdi daha fazla insann terapi yardm
aramasna ramen, insanlar genellikle psikolojik problemleri
ok ciddi bir hale geldiinde yada uzun bir sreye yayldnda
eitimli zihinsel salk uzmanlarna bavururlar.
Bir klinik sosyal alan sosyal hizmetler okulunda ald zel eitimi sayesinde psikiyatr ve psikologlarla ibirlii
ierisinde alabilecek bir zihinsel salk uzmandr. Birok
psikiyatr ve psikoloun aksine, bu danmanlar insanlarn
problemlerini onlarn sosyal hayat ereveleri ierisinde deerlendirmeye ynelik bir eitim alrlar, bu yzden de terapilerine
aile yelerinden birini veya hastann iyerinde ya da evinde bulunan bir tandn da dahil ederler.
Bir dini danman psikolojik rahatszlklar tedavi etmede
uzmanlam dini bir grubun yesidir. Genelde bu danmanlar
pratik problem zme yollaryla maneviyat kombine ederler.
Bir klinik psikolog ald eitim sayesinde psikolojik problemlerin deerlendirilmesinde ve tedavi edilmesinde gerekli
konsantrasyonu gsterebilmeli, bir klinikte gzetim altnda bir
staj srecini tamamlam olmal ve PhD yada PsyD eitimini
alm olmaldr. Bu psikologlarn psikiyatrlara nazaran psikolojide, hastalklarn deerlendirilmesinde ve aratrlmasnda
daha geni bir gemileri vardr.
Bir danman psikolog da ayn ekilde bir PhD ya da PsyD
eitimi almtr. Tatil seimleri, okul problemleri, madde bamll ve evlilikte yaanan atmalar gibi alanlarda rehberlik
hizmeti salar. Genelde bu danmanlar problemli alanlarla ilgili yerlerde alrlar- bir iyeri, okul, hapishane, askeri blge
ya da yakn bir klinik gibi- ve rportajlar, testleri, rehberlik
hizmetini ve tm tavsiyeleri bireylere belli sorunlarn zmede
yardmc olabilmek ve gelecekle ilgili kararlar verebilmelerini
salamak iin kullanrlar.
Bir psikiyatrist btn medikal okul eitimini bir MD derecesi ile tamamlam ve ayn zamanda zihinsel ve duygusal
rahatszlklar zerine de doktorluk sonrasnda zel bir eitim
klinik sosyal alan: Uzmanlk eitimini insanlarn problemlerini onlarn sosyal hayatlar erevesinde deerlendirme konusunda tamamlam zihinsel salk uzmandr.
dini danman: Genellikle pratik problem zme tekniklerini maneviyatla
birletirerek psikolojik hastalklarn tedavisinde uzmanlam dini bir
grubun yesidir.
klinik psikolog: Psikolojide doktora yapm ve eitimini psikolojik rahatszlklarn deerlendirilmesi ve tedavi edilmesi zerine tamamlam
bireydir.
danman psikolog: Tatil seimleri, okul problemleri, madde bamll
ve evlilik meydana gelen anlamazlklarla ilgili konularda rehberlik
hizmeti veren psikologdur.
psikiyatrist: MD derecesi alm ve ayn zamanda doktorluk sonras
uzmanlk eitimini zihinsel ve duygusal rahatszlklar zerine tamamlam kiidir; bir psikiyatr psikolojik rahatszln tedavisinde medikal
reete yazabilir.
psikoanalist: Bir PhD ya da MD derecesi alm ve ayn zamanda mezuniyet sonras eitimini Freudun zihinsel rahatszlklar anlama ve tedavi
etme yaklam zerine tamamlam olmas gerekir.
hasta: Tedavi gren kiiyi tanmlamak iin psikolojik problemlere biyomedikal bir yaklam uygulayan uzmanlar tarafndan kullanlan terimdir.
danan: Psikolojik rahatszlklar zihinsel rahatszlktan ziyade yaam
ierisindeki problemler olarak gren klinikilerin tedavi ettikleri
insanlar tanmlamak iin kullandklar terimdir.
Teraptik erik
479
480
cindeki nemli gelimelerden dolay art gstermektedir. rnein, blmn sonunda izofreni hastas insanlara kurumlar
dnda yaamalarn mmkn klacak ila tedavilerini tanmlayacaz.
Birok insan baka bir ortamda zihinsel tedavi alacaklar
dncesiyle topluma kazandrlmaya alld. Maalesef ki, durum her zaman byle olmad. Aslnda psikiyatrik hastanelerden ayrlan birok insan halkn arasna girdiklerinde psikolojik
rahatszlklaryla ba edebilecek durumda deildirler. Bu durumun bir sonucu olarak bu kurumlardan ayrlan insanlar evsiz
kaldlar. rnein, aratrmaclar ciddi derecede zihinsel rahatszl olan 438 hastann % 24nn evsiz olduu bulgusuna
vard (Kuno., 2000). 1980 ylnda byk devlet akl hastanelerinden birine yatrlan insanlar arasnda, % 15i evsizdi. 1996
ylndan itibaren, bu rakam % 20.2 ye ve 2003 ylnda itibaren
de % 29.2ye ykseldi (Appleby, 2006). Topluma kazandrlm
insanlar bile evsizken, sregelen zihinsel salk sorunlar kalc
problemlere sebep olabilir. rnein, aratrmaclar ciddi zihinsel rahatszlklar olan hastalarn soygun veya saldr gibi iddetli sulardan kaynaklanan orann incelediler (Teplin,). 936
kadn ve erkein katld bir ankette, % 25.3 iddetli bir sula
kar karya kaldklar saptanmtr ki bu oran genel nfustaki
bireylerden 11 kat daha fazladr.
Topluma kazandrmann dier bir sonucu da kimi zamanlarda dner kap diye adlandrlan olaydr. nsanlar tekrar
ihtiya sahibi olmadan nce ksa sre zarfnca kurumlardan ayrlrlar. rnein, geni apl bir alma hastanelerden ayrlm
29,373 izofreni hastasnn durumlarn inceledi. Aratrmaclar % 42.5 orannda hastann hastanelerden ilk ayrllarndan
sonraki ilk 30 gn ierisinde tekrar hastaneye yatrldklarn
bulmutur (Lin, 2006). Daha genel manada, yaklak % 40-50
psikiyatrik hasta hastaneden ilk ayrllarndan sonraki bir
yl ierisinde tekrar hastaneye yatrlmtr (Bridge ve Barbe,
2004). Bu vakalarn birounda, hastalar ortaya kan semptomlar sonucunda, psikolojik rahatszlklarnn onlara sosyal
hayatta yaamlarn devam ettirmelerini salayacak bir seviyeye
geldiklerine inandklar iin kurumlardan ayrldlar. Maalesef
ki, insanlar genellikle kurumlarda salanan tedavi tarznda ne
kiisel ne de toplumsal seviyede uygun bir tedaviyi d dnyada
bulamadlar. Bu manada, ortaya kan problem topluma kazandrma hareketinden ziyade kurumlar dnda toplum kaynaklarnn yetersizliiyle ilgilidir.
481
Psikodinamik Terapiler
Psikodinamik terapiler bir hastann problemlerinin bilind
drtleri ve hayat artlarnn zorluklar arasnda oluan psikolojik atmadan kaynaklandn varsayarlar. Bu terapiler
rahatszln merkezine hasta bireyi alrlar. Bu yaklamn temellerini Sigmund Freudun ve rencilerinin almasnda inceleyeceiz. Daha sonrada gnmz klinikilerinin psikodinamik terapileri nasl kullandklarn anlatacaz.
FREUDUN PSKOANALZ
Psikoanaliz, Sigmund Freud tarafndan gelitirildii zere,
bilindnda gdlerin ve nevrotikteki atmalarn, evhaml
bireylerin incelenmesinde kullanlan youn ve aktif bir tekniktir. Freudyenun teori anksiyete bozukluklarn bilind,
idin mantksz gdleri ve sperego tarafndan empoze edilen
iselletirilmi sosyal basklar arasnda meydana gelen isel
atmalar tam manasyla zebilme konusundaki yetisizlik
olarak grr. Psikoanalizin amac id gdlerinin farkndaln artran, sperego taleplerini azaltan ve egonun roln
daha da glendiren i-ruhsal bir uyum oluturabilmektir.
Bir terapist iin iin asl nemli olan bask srecinde hastann atmalaryla ba etmek iin kulland yolu anlamaktr. Semptomlar bilinaltnda yanl giden bir eyler olduuna
dair mesajlar olarak kabul edilir. Bir psikoanalistin grevi
hastaya bastrlm duygularn bilince ulatrabilmesinde
yardmc olmak ve meydana gelen semptomlar ve bastrlm
atmalar arasndaki ilikiyi idrak edebilme yetisi kazandrabilmektir. Bu psikodinamik grte, terapi ilerler ve hastalar
erken ocukluk dneminde olumu baskdan kurtulduklarnda iyilemi olurlar. nk bir terapistin asl amac mevcut semptomlar ve onlarn sebepleri arasndaki iliki zerine
idrak gcn gelitirme konusunda hastaya rehberlik etmektir, psikodinamik terapi genelde igr terapisi olarak da adlandrlr.
Geleneksel psikoanaliz, uzun sreli bastrlm hatralar
yeniden canlandrmak iin bir admdr ve sonrasnda can yakc duygular konusunda yardmc olmak zere birka teknik
ierir (Luborsky ve Barrett, 2006). Bu teknikler serbest arm, diren analizi, rya analizi ve aktarm ve kar aktarm
analizini ierir.
Serbest arm ve Katharsis Psikoanalizde bilinaltna inmek ve bastrlm duygular serbest brakmak iin kullanlan temel yntem serbest arm olarak adlandrlr. Bir
sandalyede rahata oturan ya da bir koltukta rahatlam bir
pozisyonda yatan bir hasta beyninin serbeste hareket etmesine msaade eder ve srekli olarak dncelerinden, umutlarndan, fiziksel arzularndan ve zihinsel temalardan bahseder.
Hasta ne derece nemsiz olursa olsun herhangi bir dnceyi
ya da duyguyu ortaya karmaya cesaretlenir.
Freud serbest armlarn rastgele deil nceden belirli
olduklarn sylemitir. Analistin grevi armlar kaynana
kadar izlemek ve sadece su yzne kan kelimelerin altnda ne
anlamlar gizlendiini anlamaktr. Hasta ceza ya da men edilme
gibi korkulardan dolay bastrlm gl duygularn genellikle
bir otorite figrne ifade etmeye cesaretlendirilir. Teraptik
sre boyunca bu veya baka bir ekilde serbest kalan herhangi
bir duygu Katharsis olarak adlandrlr.
Diren Bir psikoanalist bir hastann tartmaktan kand
konulara byk nem verir. Serbest arm srecinde baz
zamanlarda hasta diren gsterecektir- ki bu belli fikirlerini,
arzularn ya da deneyimlerini tartma konusundaki yeteneksizlii veya isteksizliidir. Bu tr direnler bilinalt ve bilin
arasnda bariyerler olarak grlr. Bu tr bir durum genelde
bireyin seks hayatyla (arzulanabilecek her eyi ierir) ya da
hastann ebeveynlerine kar olan kindar, sitemkr duygularyla
ilgilidir. Bastrlm duygular bir akla kavuturulduunda,
hasta genelde onlarn nemsiz, sama, alakasz ya da tartmaya
demeyecek kadar baya eyler olduklarn iddia eder. Terapist
ise tam tersine inanr. Psikoanaliz bu direnci krmay ve hastaya
bu can yakc dnceler, istekler ve deneyimleriyle yzleme
yetisi kazandrmay amalar.
Rya Analizi Psikoanalistler ryalarn hastann bilind
gdleriyle ilgili nemli bilgilerin kayna olduuna inanr. Bir
kii uyurken, sperego idden gelen istenmeyen gdlere kar
daha korumaszdr, bu yzden uyankken ifade edilemeyen
482
bir gd ryada bir anlam bulabilir. Analizde, ryalarn ieriklerine gre iki eit olduklar varsaylr: Manifest (aka grlr) olanlar; insanlar uyandnda hatrlayabildiklerini ierir ve
latent (sakl) olanda da gdler anlam aray ierisindedir fakat o kadar ac verici ve kabul edilemezdirler ki, ya klk deitirmilerdir ya da sembolik bir ekilde ifade edilirler. Terapist
bu sakl gdleri ortaya karmak iin, kiinin nemli hayat
tecrbelerinin ve isteklerinin sembolik anlamlarn, gizlenmi
ya da klk deitirmi gdlerini kefetmek amacyla bireyin
ryalarnn ieriini inceledii teraptik teknik olan rya analizi yntemini kullanr.
Psikodinamik Terapiler
483
Davran Terapileri
Psikodinamik terapiler var saylan isel sebepler zerine younlarken, davran terapileri gzlemlenebilir da dnk
davranlara nem verir. Davran terapistler anormal davranlarn tpk normal davranlar gibi edinildiini savunurlar
ki buda koullanma ve renmenin temel kurallarn izleyen
renme srecidir. Davran terapileri koullanma ve pekitirmenin kurallarn zihinsel rahatszlklarla ilgili istenmeyen davran modellerini deitirmek iin kullanrlar.
484
Davran terapisi ve davran deiiklii terimleri dnml olarak kullanlabilirler. Her ikisi de istenen davranlarn
skln artrmak ya da problemli davranlar azaltmak amac
tayan renme kurallarnn sistematik kullanmdr. Davran terapisiyle tedavi edilen sorunlu davranlarn ve kiisel
problemlerin halkas genitir ve bu halka korkular, basklar,
depresyonu, bamllklar, saldrganl ve sua meyilli davranlar barndrr. Genellikle, davran terapisi genel kiisel
problemlerden ziyade belirli bir problem zerine olduunda
daha iyi ie yarar: Belirsiz bir kaygdansa bir fobiyi amak iin
daha iyidir.
Koullanma ve renme teorilerinden meydana gelen terapiler faydac ve gzlemci bir gelenee dayanr. Btn yaayan
canllarn temel grevi mevcut sosyal ve fiziksel evrenin taleplerine nasl adapte olunacan renmektir. Canllar etkili bir
ekilde baa kmay renemezlerse, onlarn uyumsuzluk tepkilerinin ancak renme (ya da yeniden renme) kurallarna
dayal bir terapi ile stesinden gelinebilir. Hedef davran hibir
srecin gizli bir semptomu olarak farzedilmez. Semptom problemin bizzat kendisidir. Psikodinamik terapistler gereiyle ba
etmeden da dnk davrann tedavisinin sonucunda isel
problemin semptom ikamesiyle, yeni bir fiziksel ya da psikolojik problemin ortaya k, sonulanaca konusunda tahmin
yrttler. Fakat, aratrma patalojik davranlarn davran
terapisiyle yok edilmesiyle yeni semptomlarn ortaya kmayacan gstermektedir (Kazdin, 1984; Wolpe, 1986). Tam aksine, nemli semptomlar gelien hastalar, tpk daha az nem
tayan semptomlarnda olduu gibi, gelime kaydettiklerini
sylediler (Slooane, 1975, s. 219).
imdi de stres altndaki bireylere davran terapilerinin
nasl i rahatl saladn inceleyelim.
KARI KOULLANMA
Niin insan bir rmcek, zehirsiz bir ylan ya da sosyal iletiim
gibi zararsz bir uyarcyla karlatnda kayglanr? Davran
aklamas kaygnn, 6 ve 14nc blmlerde incelediimiz,
basit koullanma kurallar dolaysyla olutuu ynndedir:
Herhangi bir sebeple bireyin hayatn rahatsz eden youn
duygusal tepkiler genellikle bireyin fark etmemesine ramen
onun daha nceden rendii koullu tepkilerdir. Kar koullanmada, yeni bir tepki yer deitirmek ya da kar atak
olmak zere koullanr, uyumsuz bir tepkidir. Davran terapisinin kullanmyla ilgili en eski kayt bu mant takip etmitir.
Mary Cover Jones (1924) bir korkunun koullanm olduu
halde renilmemi olabildiini gsterdi. (Blm 6daki Kk
Albert vakasyla karlatrn).
Hastas bilinmeyen bir sebeple tavanlardan korkan 3
yandaki Peter idi. Terapide odann bir kesinde Peter
yemeini yerken dier kesine de tavan getirildi. Bir
dizi seanstan sonra, tavan nce yava yava yaknlatrld, sonu olarak korku yok edildi ve Peter tavanla
istedii gibi oynad.
Cover Jonesun ilerlemelerini takip ederek davran terapistleri
gnmzde sistematik duyarszlatrma tedavisi, emplozyon,
tama tedavisi ve kanma tedavisi olmak zere birka teknii
kullanmaktadrlar.
Yaamnzda Psikoloji
HAYATLAR BASTIRILMI ANILAR TARAFINDAN ESR M ALINMITIR?
22 Eyll 1969 tarihinde, 8 yaundaki
Susan Nason, kuzey Kaliforniyadaki
mahallesinde ortadan yok oldu.
1969 yulunun Araluk ayunda, vcudu
bulundu. 20 yul boyunca onu kimin
ldrdn hi kimse bilmiyordu.
1989 yulunda Susanun arkadau Eileen
Franklin-Lipsker blge grevlileriyle
temasa geti. Onlara psikoterapi yoluyla Susana ne olduuyla ilgili uzun
zamandur basturulmu olan korkularunu
haturladuunu syledi. 1990 yulunun sonbaharunda Eileen 20 yul nce babasu
George Franklinin Susana cinsel
salduruda bulunduuna ve sonrasunda
ona bir tala vurarak Susanu lme
mahkm ettiine ahit olduunu syledi (Marcus,1990; Workman, 1990).
Bu itiraf George Franklinin birinci
dereceden cinayetle sulanmasu iin
yeterliydi. Mahkemede oluan teknik
bir aruzadan dolayu, George Franklin 5
yul hapis cezasundan sonra serbest burakuldu. Bu 5 yul boyunca kuzunun haturalarunun ne derece etkili olduuyla ilgili
pheleri younlatu. Hl, mahkeme
20 yul sonra ortaya ukmu haturalaru
gayet mantuklu bulmaktaydu.
Nasul olur da teoride bu haturalar
20 yul boyunca saklu kalabilirdi? Bu
sorunun cevabu Sigmund Freudun
basturulmu haturalarla ilgili dncesinde bulundu. Size henz haturlatmu
olduumuz zere, Freud (1923) bazu
insanlarun hayat tecrbelerinin haturalaru onlarun psikolojik durumunu yeterince tehdit edecei iin bireyler bu
tr haturalaru bilinten saklarlar, onlaru
bastururlar. Klinik psikologlar genellikle
basturulmu haturalar yznden yukulmu
daha nceden fazlasyla kayglandran durumlar karsnda sakin olmay renirler. Bireysel maruz kalma terapileri insanlarn kayglarnn kaynaklaryla yzletikleri artlara ve zamana
gre deikenlik gsterir.
rnein, Joseph Wolpe (1958-1973) sinir sisteminin ayn
anda hem sakinleip hem sinirlenemeyeceini gzlemlemitir,
nk birbirine zt sreler e zamanl aktif olamazlar. Bu gr Wolpeun korku ve fobileri yenmek iin kulland tedavide uygulad karlkl ketleme teorisinin temelini oluturur.
Wolpe hastalarna kaslarn gevetmeyi ve onlara korku veren
Davranu Terapileri
485
Duyarszlatrma terapisi temel admdan oluur. Birincisi, hasta kaygya sebep olan uyarcy belirler ve onlar en zayftan en glye doru hiyerarik bir dzene koyar. rnein,
snav kaygs yaayan bir renci Tablo 15.1de hiyerarisini
oluturmutur. Snava girecei an (No 14) olarak, snav ann
ise (No 13) olarak sraladna dikkat edelim. kinci olarak,
hasta gelien kas gevetici bir sistemde eitilir. Rahatlama eitimi hastann gerilim ve rahatlamay birbirinden ayrmay ve
hem fiziksel hem zihinsel bir rahatlama seviyesine ulamak iin
gerilimden nasl kurtulacan renecei birka seans gerektirir. Son olarak, duyarszlatrmann gerek sreci balar: Rahatlam hasta listesindeki en zayf uyarcy hayal eder. Eer ki
uyarc bir rahatszlk olmadan canlandrlabiliyorsa, hasta sradaki uyarcya geer. Bir dizi seanstan sonra, listedeki en ok
kayg veren durumlar bile kaygsz bir ekilde dnlebilir.
Sistematik duyarszlatrma kaygy harekete geiren uyarcy maruz brakan bir sre sergiler. Terapistler daha birok
teknik aratrdlar, bunlardan bazlar daha az ertelemeye maruz
kalarak meydana ktlar. rnein, tama yntemi diye bilinen
bir teknikte hastalar fobik durumun merkezine alnrlar. Kapal
alanda kalma korkusu olan bir birey kapal bir kutu ierisine
oturtturulur, su korkusu olan bir ocuk bir havuza braklr.
Aratrmaclar 21 yanda balon patlama fobisi olan bir renciyi yzlerce balonu patlatmak durumunda kald seansla
tedavi ettiler (Houlihan, 1993). nc seansta, renci tek
bana en az 115 balonu patlatabiliyordu. Tama terapisinin
486
Aratrmaclardan olumu bir takm, psikolojik bir rahatszlk olabilecek kadar younlukta uma fobisi olan 50
kiiyi aratrma altna ald (Rothbaum ve ark., 2006). Grubun yars standart maruz kalma terapisi aldlar. Tedavinin
byk bir ksm gerek bir havaalannda gerekleti. Birka
seans sonrasnda katlmclar gitgide daha fazla kaygya sebep olan umann admlaryla ilgili tatbikatlar geirdiler
bilet kesilen alan grmekten balayp uaa binme anna
kadar ilerlediler. Katlmclarn geri kalan ksm ise gerek
bir evrede maruz kalma terapisini yaadlar. rnein, bir
uakta gerekten oturdular, havalandlar ve ini yaptlar.
Ayn aamalardan geen dier arkadalar gibi, onlar da
her bir konumda kayglar azalana kadar kaldlar. Her mdahalenin etkililiini anlayabilmek iin, katlmclarn rahatszlklaryla ne seviyede baa kabildiklerini bir uma
korkusu envanteri gibi lmlerle deerlendirdiler. Her
iki terapi tr de katlmclar iin tutarl ve uzun sreli
i rahatl salayc sonular verdi. Esasnda, aratrmaclar onlar tedavi sonrasnda bir uua gtrdklerinde
her iki tedavi grubundan da katlmclarn % 76s kontrol
grubundaki bireylerin (hibir tedavi grmeyen) % 20 katlmna oranla daha fazla katlm gsterdiler.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
Bir davranuu terapist, uma korkusu olan bir hastasuna tam gereklikle maruz kalma terapisi
uygulayarak nasul yardumcu olabilir?
yntemi tm hastalarda olmasa da bazlarnda kendini sakatlayan davranlar azaltr (Duker ve Seys, 1996).
Daha u noktalarda, kanma terapisi eziyete benzer, peki
neden kimse ona gnll olarak bavurmaz? Genellikle, insanlar bunu uzun sren hastalklarnn salklarn, kariyerlerini ya
da ailelerinin yaamlarn mahvedebileceini fark ettikleri iin
yaparlar. Bunlar bazen de hapishane tedavi programlarnda
olduu gibi kurumlar tarafndan yaplan basklar sebebiyle de
yaplr. Fakat, kanma terapisinin kurumsal rehabilitasyon
programlarnda kullanlmas ahlaki ynergeler ve devlet kanunlaryla dzenlendi. midimiz bu kstlamalar altnda ykcdan ziyade teraptik olmas ynndedir.
EDMSEL YNTEM
Kar koullanma teknikleri bir tepki dier bir tepkiyle yer deitirebiliyorsa uygundur. Dier davran deiimi yntemleri
B.F. Skinner tarafndan gelitirilmi aratrma geleneinde ortaya kan koullanma kurallarna dayanr. Edimsel yntem
davran sonularn iyiletirerek deitirmenin yntemlerine
verilen tedavinin genel addr. Edimsel yntemin davran terapisindeki iki nemli teknii olumlu pekitirme stratejileri ve
snme stratejileridir.
Olumlu Pekitirme Stratejileri Bir tepki hemen dllendiriliyorsa, bu tepki tekrarlanacaktr ve zamanla daha sk yaplmaya balanacaktr. renmenin bu temel kural istenmeyen
kanma terapisi: Zararl uyarclar tarafndan uyarlan bireylerin
tedavisinde kullanlan bir tr terapi trdr; hedef uyarcya olumsuz
bir tepki vermek iin ekici bir uyarc daha zararl bir uyarcyla
birletirilir.
edimsel yntem: Sonularn iyiletirerek davran deitirmeyi amalayan genel bir tedavidir.
Davranu Terapileri
487
bir davran istenen bir tepkiye dntrmek iin kullanldnda teraptik bir yntem haline gelir. Davran problemlerine uygulanan olumlu pekitirme yntemlerinden ani sonular elde edilir.
Blm 6dan aratrmaclarn istenen bir davrana ardk
yaknsama uyguladklar ekillendirme tekniini harlarsnz. ekillendirme tekniinin sigara ien insanlara itikleri sigara saysn azaltmak iin nasl yardmc olduunu dnelim (Lamb,
2007). Aratrmaclar katlmclarn ilk sigara alkanlklarn anlayabilmek iin onlarn nefeslerindeki karbon monoksit miktarn ltler. Aratrma gelitike, katlmclar (her birey iin ayr
karar verilen) nefeslerindeki karbon monoksit miktarnn altnda
bir sonu karrlarsa nakit para ile dllendirildiler. Bu amalar
zamanla daha talepkar olmaya balad- yle ki katlmclar sigaradan uzak durma konusunda istenilen davrana doru ynlendirdi. Blm 6da, istenen davranlarn akca ifade edildii ve
verilen grevler yerine getirildiinde kurum alanlar tarafndan verilen simgesel dlle pekitirmeleri inceledik. Bu simgeler daha sonrasnda dl veya ayrcalklar olarak geri dnebilir
(Kazdin, 1994; Martin ve Pear, 1999). Pekitirmenin bu sistemleri z-bakm, evrelerine olan uyum ve olumlu sosyal diyaloglarnn skl gz nne alndnda zellikle davran deitirme
konusunda yeterince etkililer.
Dier bir yaklamda, terapistler uyumsuz davranla zt
olan dier davranlar farkl ekillerde pekitirirler. Bu teknik
madde bamll olan bireylerde baarl bir ekilde uyguland.
Aratrmaclar kokain ve opioid (rnein eroin) baml konusunda yardm arayan 142 kiiyi 12 haftalk bir
almada gzetim altna aldlar (Petry, 2005). Btn katlmclar danma seanslarndan ve bamllkla baa kmak iin yntemler ve yetenekler gelitirme konusunda
bir dizi standart tedavi grdler. Bu standart tedaviye
ek olarak, 53 katlmcdan oluan bir grup her idrar testi
verilerinde temiz idrarlar temiz ktnda bir senet verildi. Katlmclarn idrar testleri ilk kez negatif (temiz)
ktnda bir dolar deerinde bir senet verildi. 51 kiilik
bir dier grup ise sonular negatif ktnda dl alma
frsat verildi. dlleri kazanmak iin katlmclar bir kutudan kart ektiler. Kartlarn ounda (% 62.8) iyi i baardn, tekrar dene yazyordu fakat geri kalan ksmnda
bir, yirmi ve yz dolarlk dller vard. lk negatif sonu
iin, katlmclar kutudan bir kart ekmek zorundaydlar. Arkasndan gelen her negatif sonula bir ekstra daha
kazandlar. Bir pozitif sonu katlmcnn tm hakkn
bire indirdi. Aratrmaclar her iki grupta da katlmclarn srekli uzak kaldklar haftalarn ortalama saysn hesaplayarak tedavinin etkililiini deerlendirdiler.
Sadece standart tedavi alan grup ortalama 4.6 haftayd.
Dier grup iin bu say ortalama 7 hafta idi ve dll
grup iinde 7.8 hafta idi. Bylece her iki edimsel yntem
tedavilerinin katlmclarn maddelerden uzak durma ihtimallerini arttrdn gsterdi.
Bu alma iki farkl edimsel yntem tedavi trnn- senet
verilenler ve dl verilenler- madde bamlln tedavi etme
konusunda baarl olacan dorulamaktadr. Daha nce incelediimiz kar koullanma yntemlerini harekete geiren
sosyal renme terapisi: Hastalarn istenilen davran modellerini gzlemleyerek onlar pekitirdii tedavi trdr.
488
Snme Stratejileri Niin insanlar tam tersini yapabilecekleri halde ac ve gerilime sebep olan eyler yapmaya devam
ederler? oklu sonular olan davran biimlerinde gizlidir- ki
bunlarn kimi pozitif kimi ise negatiftir. Pozitif pekitirmeler
davran belli negatif sonularna ramen canl tutar. rnein,
yanl bir davranta bulunan ocuk cezalandrld halde ayn
ekilde davranmaya devam edebilir, bunun sebebi ocuun sadece bu ekilde dikkat ekiyor olmasdr.
Snme stratejileri normal olmayan davranlarn tannmayan pekitirme koullar tarafndan devam ettirildii
zaman terapide faydal olan tekniklerdir. Bu pekitiriciler
dikkatli bir durum analizi yoluyla tanmlanabilir ve istenmeyen tepkinin ortaya kmas halinde onlar saklamak iin
bir program gelitirilebilir. Bu yaklam mmkn olduunda
ve bireyin davrann kastsz bir ekilde pekitiren bir durumda bulunan herkes ibirlii yapar, snme stratejileri davrann skln azaltmak ve en sonunda onu tamamen yok
etmek iin alr. Bir snf rnek olarak dnelim. Dikkat
eksiklii ya da hiperaktivite bozukluu olan bir ocuk srekli grevi dndaki ilere dahil olduu iin retmenine
snfta problem karyor. Aratrmaclar ocuk bu ilerle
ilgilendiinde retmeninin ona verdii dikkatin ocuun
davranlarn pozitif ynde pekitirdiini saptadlar (Stahr,
2006). ocuk uygunsuz davranlar sergiledii zamanlarda
retmenleri ona dikkat etmediinde ocuun davranlar
kendiliinden dzeldi.
izofreninin semptomlar bile izlenebilir ve kastsz pekitirme yoluyla iyiletirilebilir. Aadaki durumlar ele alalm. Psikiyatrik hastanelerde hastalara sosyal iletiimin bir
paras olarak Bugn nasl hissediyorsunuz? gibi srekli
sorular sormak alanlarn grevidir ve bu standart bir prosedrdr. Hastalar bu tr sorular genelde tan srecinin bir
paras olarak alglayp yanl yorumlarlar ve dnceleri,
anormal semptomlar ve halusinasyonlar ile ilgili dnerek
ve konuarak bu sorulara cevaplar verirler. Bu tr bir cevaplama alanlar hastann iine kapanmaya baladna ve normal davranmadna dair sonulara iter. Aslnda, semptomlar
ve szl ifadeler ne kadar garip olursa, alanlar hastaya daha
ok dikkat ederler ki bu da bu garip semptomlarn srekliliini salar. Klasik bir almada, hastane alanlar hastalarn anormal davranlarn gz ard etme ve sadece normal
davrandklarnda onlarla ilgilenme konusunda eitildikten
sonra, hastalarda meydana gelen semptomlarda ani dler
gzlendi (Ayllon ve Michael,1959).
28
24
FikXcXdXpXbcXdpXekcXi
bXkcdZdf[\cc\d\
j\dYfc`bdf[\cc\d\
[lpXijqcXdX
bfekifc
26
22
20
18
16
14
12
10
8
{ek\jk
Jfek\jk
Modellerin Taklidi Sosyal-renme terapisi bireylerin tepkilerini gzlemleri yoluyla edindiini syler. Bu yzden fobisi
olan insanlarn fobilerine verdikleri tepkileri modellerin taklidi
yoluyla vermeleri gerekir. rnein, bir ylan fobisinin tedavisinde terapist ylann kafesine ya da ona dokunmaya yaklarken ilk etapta nispeten daha korkusuz bir yaklam sergilemelidir. Hastaya model davran uygulamasnda yardmc olur
ve onu cesaretlendirir. Yava yava, yaklam davranlar ekillenir, bylece hasta ylan eline alabilir ve zerinde istedii
gibi dolamasna izin verebilir hale gelir. Hibir zaman hasta
davran sergilemeye zorlanamaz. Terapinin herhangi bir seviyesinde karlalan diren hastay bir nceki baarl, daha
tehlikesiz adma dndrerek alabilir.
Katlmc modellemenin gc bu teknii sembolik model,
duyarszlatrma, ve kontrol kouluyla karlatrldnda daha
iyi anlalabilir. Sembolik model terapisinde, rahatlama teknikleri konusunda eitim gren bireyler ylanlara korkusuzca dokunan birka modelin bulunduu bir film izledi; ne zamanki
bir sahne onlar kayglandrsa sahneyi durdurup rahatlamaya
alabiliyorlard. Kontrol koulunda, hibir teraptik mdahale kullanlmad. ekil 15.1de grdnz gibi, katlmc modeli bu tekniklerin arasnda en baarl olanyd. Ylan fobisi
katlmc medelleme amacyla kullanlan terapi grubunda 12
bireyden 11inde ald (Bandura,1970).
Sosyal Beceri Eitimi Sosyal renme terapistleri tarafndan gelitirilen yeteri kadar sosyal becerisi olmayan insanlar
daha etkili klmak amacyla kullanlan teraptik tekniktir. Eer
bir insan sosyal olarak iine kapank, ve yeterli deilse zihinsel
rahatszlklar sanki gnlk bir problemmi gibi ortaya kabilir. Sosyal beceriler insanlar dierleriyle olan etkileimleri srasnda amalarna ulamak iin yeterince etkin klar. Bu beceriler ne syleyeceini bilme (ierik), verilen durumlarda istenilen
tepkiyi ortaya karma (sonular), nasl syleyip nasl yapma
GENELLEME TEKNKLER
Davran terapist iin teraptik ortamda oluan yeni davran
modellerinin hastalarn karlaaca gnlk durumlarda etkili
bir ekilde kullanlp kullanlamayaca bir endie konusudur
(Kazdin, 1994). Bu soru btn terapiler iin nemlidir, nk
bir tedavinin etkililii terapistin odasndaki koltuunu, onun
kliniini ya da laboratuarn aan uzun sreli deiiklikler iermelidir.
Hastann gerek yaamndaki ortamlarn gerekli ksmlar terapi programnda bulunmazsa, terapi yoluyla edinilmi
davransal deiimler terapi bittikten sonra zamanla kaybedilebilir. Bu yava kayb nlemek iin, teraptik yntemde
genelleme tekniklerinin kullanmak yaygn bir uygulama oldu.
Bu teknikler hedef davranlarn, pekitiricilerin, modellerin,
ve gerek hayatla terapi arasndaki uyarclarn taleplerinin
benzerliklerini arttrmaya yneliktir. rnein, sayg ve ilgi
gstermek gibi davranlar bireyin kendi doal evresinde pekatlmc modelleme: Bir terapistin istenilen davran gsterdii ve bylelikle hastaya model davran taklit etmesi iin onu cesaretlendirerek
yardm ettii teraptik tekniktir.
davransal prova: Sosyal beceri eitimi programnda kullanlan temel
yetenekleri oluturmaya ve onlar glendirmeye ynelik kullanlan
tekniktir, bu yntemler hastann istenilen davran prova etmesini
gerektirir.
Davranu Terapileri
489
TABLO 15.2
Konu
Psikoanaliz
Davran Terapisi
Psikopatalojinin doas
Terapinin amac
Zaman oryantasyonu
Bilindnn rol
Bilincin alannda bile znel tecrbeler ya da bilinalt sreleriyle ilgili hibir endie yoktur.
grnn rol
gr alakasz ve gereksizdir.
Terapistin rol
kitirilme olana daha yksek sonradan renilen davranlardr. Gerek hayatta da etkilerinin srdrebileceini kesinletiren ksm pekitirme programlarna dller verildi ki bu
dller gerek hayatta her zaman ngrebilen durumlar iin
deildi. Pekitirme z-beyanlarn ieren sosyal onay ve kendiliinden ortaya kan sonular birletirildike gerek manada verilecek dllerin beklentisi giderek azalarak snd.
rnein davran terapistleri st imeyi reddeden bir ocuk
(4 ya, 10 aylk) zerinde bu gitgide yok olan yntemi kullandlar
(Tiger ve Hanlay, 2006). ocua stn iirebilmek iin terapistler ocuun retmenine bir bardak stn ierisine az miktarda
bir ikolata sosu kartrmasn sylediler. inde ikolata sosu
olan st ocuk iti. 48 n sonrasnda, retmen ikolata sosunun miktarn gitgide azaltt ve en sonunda ocua sade st
vermeye balad. Bu mdahalenin sonunda, ocuk normal bir
ekilde st imeye balad. Bu durum ayn zamanda evde de aynyd nk ortam snfta benzerlik gsteriyordu.
Bilisel terapilere gemeden nce, imdiye kadar incelediimiz iki terapist tr olan psikoanalitik ve davran terapistler arasndaki farklar Tablo 15.2de de zetlendii zere bir
gzden geirelim.
490
Bilisel Terapiler
Bilisel terapi, bir hastann nemli hayat tecrbeleriyle ilgili
dnce tarzlarn deitirerek onun problemli davran ve duygularn deitirmeyi amalar. Bu tarz bir terapinin altnda yatan dnce anormal davran zelliklerinin ve duygusal stresin
insanlarn ne dndkleri (bilisel ierik) ve onu nasl dndkleriyle (bilisel sre) ilgilidir. Bilisel terapiler farkl bilisel
sreleri deitirmeye ve bilisel yaplanma iin farkl yntemler gelitirmeye odakldr. Blm 12de stresle baa kmann ve
sal gelitirmenin yollar olarak bunlardan bazlarn tarttk.
Bu blmde ise, bilisel terapinin iki temel eklini inceleyeceiz:
yanl inan sistemlerinin deimesi ve bilisel davransal terapi.
Ussal-Duygusal Terapi Bilisel terapinin en eski ekillerinden birisi Albert Ellis (1913-2007) tarafndan gelitirilen
ussal-duygusal terapidir (rational-emotive therapyRET).
Ussal-duygusal terapi, ar kayg gibi fazla duygusal, istenmeyen tepkilere sebep olan mantksz inanlarn transformasyonuna dayal kiilik deiimini kapsayan bir sistemdir (Ellis,
1962, 1995; Windy ve Ellis, 1997). Hastalarn baardklarn ve
onaylanmalar gerektiini talep eden, adil davranlmalar gerektiine srar eden ve dnyann daha gzel bir yer olabileceini retmeye alan temel deerleri vardr.
Ussal-duygusal terapi, hastalara hareketlerini kontrol eden
ve yaamak istedikleri hayat semelerini nleyen tlerin,
tavsiyelerin ve zorunluluklarn nasl farkna varmalarn
gerektiini retir. Terapistler hastann olaylar karsndaki dar
grlln duygusal bir tepkinin bir olayla ilgili farkna varlmam inanlarn etkisi sonucunda ortaya ktn gstererek
krmaya alrlar. rnein, iliki esnasnda orgazm olamamak
onu takip eden depresyon ve gurur incinmesi gibi duygusal
tepkilerle sonulanr. Duygusal tepkiye sebep olan inan byk
ihtimalle Cinsel olarak yetersizim ve hatta belki de iktidarszm, nk olmas gerektii gibi performans gsteremiyorum
ynnde olacaktr. Terapide, bu inan (ve dierleri) olayn gereklemesiyle ilgili yorgunluk, alkol, cinsel performansla ilgili
yanl dnceler, o an cinsel ilikiye girme konusundaki isteksizlik veya partnerle olan uyumsuzluk gibi sebepler tartlr
ve bunlarla yzleilir. Bu yzleme teknii dogmatik, mantkla
mantksz dnce ve duruma uygun fikirlerle yer deitiren
dier mdahalelerle takip edilir.
Ussal-duygusal terapi bireyin kendi deerini anlamasn ve
kiisel geliimini engelleyen yanl inan sisteminden kurtularak kendini gerekletirmesine yardmc olmasn amalar. Grld zere, bu terapi daha nceki blmlerde incelediimiz
hmanistik terapilerle benzerlikler gstermektedir.
lanmas
Hastann otomatik dncelerinin kesinlii iin ya da ona
Bilisel Terapiler
491
davranlarn kontrol edebilecekleri bir z gven kazanmalar esas klnmtr. Aratrmaclar negatif z beyanlarn zayflatmak iin bu tr beyanlara kart kantlar
toplayp daha geni apta bir kontrol salayacak planlar
yaparak katlmclar bu konuda cesaretlendirdiler (rnein, alveri isteimi kontrol edemiyorum). Bu tr terapi
program hem tedavinin sonunda hem de tedavi bittikten
sonraki ilk alt ay ierisinde yaplan deerlendirmelerde
geliim salad.
rg rmeyi rendiinizi farz edelim. Zamanla rme konusunda kendinizi daha da gelitirmek istediinizi dnelim, kendinize bu aktiviteyle ilgili syleyeceiniz en iyi ey
ne olurdu?
Bu teraptik yaklam bilisel yntemin yanl inanlar deitirmeye ve davran yntemin performans iyiletirmeye
verdii nemi kombine eder (Goldfried, 2003). Kabul edilemez davran zellikleri bireyin negatif z-beyanlarn yapc
dncelere dntrd bilisel yaplandrma yntemi ile
deitirilebilir.
Bu teraptik yaklamn nemli bir ksm, hastann bir problemi nasl ifade ettiini terapist ve hastann kefetmesidir. Hem
terapist hem de hasta gereksiz veya anlamsz davranlara sebep
olan dnce tarzn anladklarnda, daha yapc z beyanlar gelitirirler ve kayg meydana getiren ve z saygy azaltan ykc
z beyanlar en aza indirgerler (Meichenbaum, 1977,1985,1993).
rnein, Partide gerekten ok skcydm, bir daha asla beni
davet etmeyecekler eklindeki bir negatif z-beyan, Bir dahaki
sefer, ilgin grnmek istiyorsam, baz sohbet konular bulacam, iyi bir akay prova edeceim ve ev sahibinin anlattklarn
ilgiyle dinleyeceim. eklinde bir yapc eletiriyle yer deitirebilir. Gemite kalan deitirilmesi mmkn olmayan olumsuzluklara taklp kalmak yerine, hastaya gelecekte olmas muhtemel
pozitif durumlara odaklanma retilmeli.
Bilisel davransal terapi birok rahatszlk iin baarl bir
tedavi olarak kullanlmaktadr. imdi belirli bir strese sebep
olan, sosyal veya megul eden bir fonksiyonla i ie gemi, ve
genellikle maddi problemlerle sonulanan ar derecede ve anlamszca yaplan alveri gds olarak tanmlanan alveri
saplants olan bir hastay bilisel davran terapisinin nasl tedavi ettiini inceleyelim (Mueller, 2008, s. 1131).
Aratrmaclar bilisel davran terapisi ve kontrol grubu
iin 60 kiiyi rastgele setiler (Mueller, 2008). Tedavi grubundaki katlmclar 12 hafta boyunca her hafta bir seans
terapi aldlar. Terapinin birka nemli noktas vard (Burgard ve Mitchell, 2000). Terapinin nemli bir ksm katlmclarn hayatlarnda alverii tetikleyen iaret noktalarn (sosyal ya da psikolojik durumlar) belirleyebilmesidir.
Katlmclar bu noktalar belirlediklerinde, terapistler bu
durumlarn etkilerinden kurtulmalar iin hastalarla birlikte alrlar. Tedavinin dier bir ksmnda katlmclarn
492
Aratrmaclarn kontrol grubunu terapinin etkililiini gstermek iin kullandklarn unutmayalm (yani tedavi grubundaki
yeler kontrol grubundakilerden daha fazla bir ilerleme kaydettiler). Fakat alma sona erdiinde kontrol grubundaki katlmclara da tedavi teklif edildi.
Bu rnekten de anlalaca zere, bilisel davransal terapi etkili olma konusunda beklentiler oluturmutur. Terapistler bu beklentileri oluturmann insanlarn daha etkili davranma olasln arttrmtr. Ulalabilir hedefler oluturarak,
onlara ulamak iin gereki yntemler gelitirerek ve dntleri gereki bir ekilde deerlendirerek, bir tr uzmanlk ve
z etkinlik duygusu gelitirirsiniz (Bandura, 1992,1997). Blm
13te grdmz gibi, bu z etkinlik duygusu alglarnz, motivasyonunuzu ve birok yndeki performansnz etkiler. z
etkili yarglar zor hayat artlaryla yzleme konusunda ne kadar aba sarf ettiinizi ve ne kadar sre direndiinizi etkiler
(Bandura, 2006). Aratrmaclar z etkinliin psikolojik hastalklarn tedavisindeki nemini gsterdiler (Benight, 2008).
Ar yeme bozukluu olan 108 kadnn katld bir aratrmay
inceleyelim (Cassin, 2008). Kontrol grubundaki kadnlara hastalkla ilgili bir el kitab datld. Tedavi grubundaki kadnlara
da el kitaplar datld, onlar ayn zamanda z etkinliklerini
artrmak iin bir terapi seansna da katldlar. rnein, her kadnn gemite yaadklar skntlar ve zorluklarla yzleme
konusunda etkinlik gsterdikleri deneyimlerini hatrlamalar
saland (s. 421). Tedaviden 16 hafta sonra, tedavi grubundaki
kadnlarn % 28i ar yeme bozukluunu aarken kontrol grubunda ki say % 11 idi. Tedavi grubunda ar yeme bozukluklarn aan kadnlar z etkinlik kazandklarn kaydettiler. Bu
alma bilisel davransal yaklamlarnn i rahatl salayabilecei konusunda daha fazla kant sunmaktadr.
Hmanistik Terapiler
Hmanistik terapiler merkezlerine deiim ve oluum sreci
boyunca bireyi bir btn olarak alr. evre ve genetik belli kstlamalar getirse de, insanlar her zaman kendi deerlerini oluturarak ne olacaklar ve kendi kararlarn alrken bunlar nasl
kullanacaklar konusunda zgr kalrlar. Bu seim zgrl
sorumluluu da beraberinde getirir. Hibir zaman hayatnzdaki olaylarn iaretlerinin tam olarak farknda olamayacanz
iin, kayg ve hayal krkl yaarsnz. Ayn zamanda kardnz frsatlar konusunda da sknt ekersiniz. nsan doasna
ait bu genel teorinin kurallarn uygulayan terapiler hastalara
kendi zgrlk anlaylarn tarif etmeleri, tecrbelerini ve imdiki ann zenginliini deerlendirmeleri, kiiliklerini oluturmalar ve potansiyellerinin farkna varmalar (kendini gerekletirme) konusunda yardmc olurlar.
Baz vakalarda, hmanistik terapiler varoluu yaklamn
retilerini de kullanrlar (May, 1975). Bu yaklam insanlarn
gnlk yaamlarnda karlatklar zorluklar nasl karladklar ya da onlarn kendilerini nasl ezdikleri konusundaki yetilerini vurgular. Varoluu teoristler bireylerin varoluuluk
problemlerinden sknt ektiklerini savunurlar. Bu problemler
gnlk yaamdaki skntlar, insan ilikilerini anlama konusundaki eksiklik ve hayatta belli amalarnn olmamas gibi problemlerdir. Varolusal teorinin eitli konularn ve yaklamlarn birletiren bir klinik versiyonu modern yaamn artc
gereklerinin iki temel insan hastalna yol atn savunurlar.
Depresif ve saplantl sendromlar bu gereklikten uzaktrlar,
sosyopatik ve narsistik sendromlar ise bu gereklerin kullanldn yanstrlar (Schneider ve May, 1995).
Hmanistik filozofi ayn zamanda 1960larn sonunda Birleik Devletlerde poplerleen insan potansiyeli hareketini de
ortaya karmtr. Bu hareket normal potansiyele sahip olan
bir insann performansn daha st dzeylere tayabilmek ve
deneyimlerinin zenginliini arttrmak iin kullanlan yntemleri kapsar. Bu hareketle, temel olarak psikolojik rahatszlklar
iin yaplmas amalanan terapi, etkili, retici ve daha mutlu
bir insan olmak isteyen zihinsel olarak salkl bireyler iin de
uygulanmaya baland.
Hmanistik gelenekteki iki terapi trn inceleyelim:
bunlar hasta odakl terapi ve Gestalt terapisidir.
Hmanistik Terapiler
493
GESTALT TERAPS
Gestalt terapisi bir insan tam bir birey yapan akl ve vcudunu
birletirmeyi nemseyen terapidir (Blm 4teki Gestalt ekolnn alg tanmn hatrlayalm). Terapinin z farkndalk amacna
hastalara ypranm duygularn ifade etmeleri ve geliimlerini
tamamlamalar iin ilerleyebilmeleri ve yeni ilikilerine de yansttklar gemiteki atmalarn bir uzants olan tamamlanmam ilerin farkna varmalaryla ulalr. Fritz Perls (1893-1970),
Gestalt terapisinin yaratcs, atmalarn ve gl duygularn
ilgilendiren fantezilerini da vurmalarn ve ayn zamanda onun
kiiliin bastrlm ksm olarak grd hayallerini yeniden
kurmalarn istedi. Perls kiiliimizin bu da yansyan, paralanm ksmlarn ve ryalarda ortaya kan gizli potansiyelimizi
yeniden sahiplenmemiz gerekir dedi (1969, s. 67).
Gestalt terapi almalarnda, terapistler hastalar gerek
i sesleriyle iletiim kurma becerisi kazanmalar konusunda
cesaretlendirir (Hatcher ve Himelstein, 1996). Bo sandalye
teknii Gestalt terapisi yntemleri arasnda en ok bilinen tekniktir. Hastaya sandalyeyi kaplayan bir duyguyu, bir insan, bir
nesneyi ya da bir durumu hayal etmesi sylenir. Hasta daha
sonra sandalyeyi igal eden her neyse onunla konuur. rnein, hastalar sandalyede annelerini ya da babalarn hayal etmeleri konusunda cesaretlendirilirler ve normalde gstermek
istemedikleri duygularn bu yolla yanstabilirler. Hastalar daha
sonra bu dncelerin hayatlarna olan etkisiyle ilgili bu dncelerle konumak iin sandalyeye onlar yerletirirler. Bu
teknik hastann gl ifade edilmemi duygularyla yzlemesi
ve onlar irdelemesinde yardmc olarak onun psikolojik durumunun iyilemesine mdahale eder.
Grup Terapileri
imdiye kadar ad geen btn terapi eitleri hasta ve terapist
arasnda geen bire bir ilikilerdi. Fakat birok insan imdilerde
terapileri bir grubun paras olarak deneyimler. Grup terapisinin niin yaygnlatna dair bir ka sebep vardr. Salad
baz avantajlar pratiktir. Grup terapisi daha az maliyetlidir
ve hastalara daha fazla yardm edebilmek iin ufak sayda bir
zihinsel salk alan vardr. Dier avantajlar bir grup ortamnda gerekletii iindir. (1) Grup kendi otoriteleriyle baa
kma konusunda problemler yaayan bireyler iin daha tehlikesiz bir ortamdr; (2) yntem gruptaki insanlarn geirdii
sreler bireysel uyumsuz davranlarn etkilemesini salamak
iin kullanlr; (3) terapi seans sresince insanlara evresiyle
uyum becerilerini gzlemleyecekleri ve uygulayacaklar frsatlar
salar; (4) dzeltici duygusal deneyimlerin yaanmasn mmkn klan temel aile grubuyla bir denge salar.
Gestalt terapisi: Bir insan tam bir birey yapan akl ve vcudunu birletirmeyi nemseyen terapidir.
494
FT VE ALE TERAPS
ou grup terapisi fayda salayabilecek geici ilikiler oluturmak iin periyodik olarak birlikte gelen yabanclardan oluur.
ift ve aile terapisi terapi ortamna anlaml, gerekten var olan
birliktelikleri tar.
Evlilikteki sorunlar iin yaplan ift terapisi eler arasndaki tipik iletiim zelliklerini netletirmek ve sonrasnda iletiimlerinin kalitesini arttrmak iin yollar arar (Snyder, 2006).
Bir ifti beraber grp, onlarn iletiimlerini videoya kaydedip
sonradan tekrar izleyerek bir terapist birbirlerine bask yapmada, birbirlerini kontrol etmede ve mdahale etmede kullandklar szl ve szsz iletiim biimlerini deerlendirmelerine
yardmc olur. Her birey karsndakinde istenilen tepkiyi nasl
Grup Terapileri
495
ELETREL DNME
Biyomedikal Terapiler
Akln dengesi hassas bir izgide durur. Beyinle ilgili ters giden
bir durum olduunda, sunucunda anormal davran biimleri ve duruma zg bilisel ve duygusal tepkilerle karlarz.
Benzeri ekilde, ilalar ve iddet gibi, evresel, sosyal ve davransal rahatszlklar beynin kimyasn ve fonksiyonunu deitirebilir. Biyomedikal terapiler zihinsel rahatszlklar beyinde
oluan problemler olarak tedavi ederler. Psikolojik rahatszlklarn semptomlarn aratran drt biyomedikal yaklam
inceleyeceiz: la terapileri, psiko cerrahi, elektrokonvulsiv
terapi ve tekrarlanan transkraniyal manyetil stimlasyondur.
LA TERAPS
Zihinsel rahatszlklarn tedavisinin gemiinde, hibirey kaygl hastalar rahatlatan, ie kapank hastalarn gerekle yzlemelerini kolaylatran ve psikotik hastalarda halusinasyonlar
bastran ilalarn kefiyle yaplan devrimle yaramaz. Bu yeni
teraptik dnem hastanelerde klorfromazin gibi sakinletirici
ilalarn kullanmyla balad. Gelien ila tedavileri hastann
davrann deitirmede ani ve etkili bir nem kazand. Psikofarmakoloji ilalarn davranlar zerindeki etkisini aratran
psikoloji daldr. Psikofarmakolojideki aratrmaclar biyolojik
sistemde ve tepkilerde sonu deiikliklerinde ilalarn nasl bir
etkisi olduunu anlamak iin alyorlar.
la tedavilerinin kefiyle ar hastalarn tedavilerinde
nemli etkiler gzlenir oldu. Akl hastanesi alanlar bundan
byle gardiyanlar gibi hareket etmek zorunda deillerdi ve hastalara deli gmlei giydirmek durumunda kalmayacaklard;
rehabilitasyon zihinsel hastalarn gzetim altndaki bakmn
yerini alnca alanlarn morali de dzeldi (Swazey, 1974). Dahas, ila tedavisindeki bu devrim Amerikadaki akl hastanelerinin poplerlik kazanmasnda byk lde etkili oldu. 1955
ylnda yarm milyon zerinde insan ortalama birka yl olmak
zere akl hastanelerinde kalyordu. Giderek artan hasta says
klorfromazin ve dier ilalarn kullanlmasyla birden dmeye
balad. 1970li yllardan itibaren, lkedeki zihinsel hastalarn
yarsndan daha aznn akl hastanelerinde kald tahmin edilmekteydi; bu kiiler ortalama olarak birka aylk bir tedavi sreci geiriyorlard.
496
Terapi
Tr
rnekler
izofreni
Antipsikotik
ila
klorfromazin
(Torazin)
haloperidol (Haldol)
krozafin (Klozaril)
Depresyon
halkal
antidepresanlar
Seici serotonin
gerialm engelleyicisi
Serotonin ve
norepinefrin
gerialm engelleyicisi
MAO engelleyicisi
imipramine (Tofranil)
amitriptyline (Elavil)
fluoxetin (Prozak)
paroxetin (Paxil)
sertralin (Zoloft)
milnakipran (Dalkipran)
venlafaxin (Effexor)
phenelzine (Nardil)
izokarboxazid (Marplan)
Bipolar
lithium (Eshalith)
Anksiyete
Benzodiazepin
Antidepresan
ila
diazepam (Valium)
alprazolam (Xanax)
fluoxetin (Prozak)
Aratrmaclar ayn zamanda daha az yan etkiyle depresyonun semptomlarn azaltacak ilalar aramaya da devam ediyorlar. Ilalarn en yenileri serotonin ve norepinefrin gerialm
engelleyicileri (SNRI) diye bilinen ilalar. Isimlerinden de anlalaca gibi, Effexor ve Dalcipran gibi ilalar hem serotoninin
hem de norepinefrinin gerialmn bloke ederler. Bu ilalarn
kullanld klinik vakalar bu ilalarn seici serotonin gerialm engelleyicilerinden daha etkili olduunu gstermektedir
(Stahl ve ark., 2005). Fakat, aratrmaclarn bir an nce hangi
serotonin ve norepinefrin geri alm engelleyicilerinin ciddi yan
etkileri olmadna karar vermeleri gerekmektedir (Perahia ve
ark., 2008).
Son yllarda, aratrmaclar zellikle ocuklar ve genler
olmak zere antidepresan alan bireylerin intihar konusunda
byk risk tayp tamadklar sorusu zerinde almalar
yapmlardr. Sonular tartmaya ak olsa da, depresyon iin
kullanlan ila tedavilerinde az da olsa bir intihar riski bulunduunu destekleyen kantlar vardr (Mller ve ark., 2008). nemli
bir soru durumun niin bu ekilde olduudur. Baz aratrmaclar zellikle seici serotonin gerialm engelleyicileri gibi ilalarn beyinde intiharla ilgili dnceleri arttrdna inanmaktalar. Dier aratrmaclar ise intihar riskindeki bu kk artn
ilalarn salad rahatlamann talihsiz bir sonucu olduuna
inanyorlar: Temel depresif hali motivasyonu kraca iin insanlar ancak zihinsel salklar dzelmeye baladklarnda intihar giriiminde bulunabilirler. Bu nedenle ciddi bir depresif
rahatszlk iin ila tedavisine balayan insanlar srekli olarak
muhtemel intihar dnceleri iin klinik gzetimi altnda tutulmaldrlar. Birok aratrmacnn antidepresan ilalar depresyondan kurtulma rahatl salad iin sebep olduklar intiharlardan ok daha fazla intihar engellediklerini dnrler;
yani faydalar risklerini aar (Bridge ve ark., 2007).
Lityum tuzlar tedavisi ift kutuplu rahatszlklarn tedavisinde baarl olmutur (Thase ve Denko, 2008). Kontrol
edilemeyen bir ar heyecan yaayan insanlar, enerjileri bitmez tkenmez ve davranlar fazla haval grndklerinde,
Iesegkr kXrX]
Postsinaptik
sinir
Presinaktik
sinir
JieXgkik
meqikller sieir
ilekiZi gXkekler
>eriXld
Jieir ilekiZiler
Biyomedikal Terapiler
497
PSKOCERRAH
Los Angeles Times gazetesindeki manette Beynindeki kurun
adamn zihinsel rahatszln tedavi ediyor (2/23/1988) yazyordu. Makale saplant-zorlant bozukluu olan 19 yandaki
bir gencin beyninin n tarafnda bulunduu bir intihar tehisinde kalma bir kurun olduunu belirtiyordu. Sorunlarnn
temel sebeplere devam ediyor olsa da, ans eseri gen hayatta
kalm, patalojik semptomlar tedavi edilmi ve zeka kapasitesi
etkilenmemi.
Bu vaka en direkt biyomedikal terapilerden birinin potansiyel etkilerini gstermektedir: Beyine cerrahi mdahale.
Bu tr bir mdahale beynin ksmlar ya da ortadan kaybolan
kk ksmlar arasndaki kesintili iletiimleri ierir. Bu tera-
498
Elektrokonvulsif terapi aur depresyon vakalarunda olduka etkili olmutur. Peki niin bir tedavi yntemi
olarak tartumaya auktur?
ECT VE rTMS
Elektrokonvulsif terapi (electroconvelsive therapyECT)
izofreni, mani ve daha ok depresyon gibi psikiyatrik hastalklar tedavi etmek iin beyne uygulanan elektrik okunun
kullanld yntemdir. Teknik, hastada bir sarslma meydana
gelene kadar 1 ila 10 saniye arasnda hastann akaklarna dk voltta elektrik oku uygulanmasndan ibarettir. Sarslmann sresi genelde 45 ila 60 saniye arasnda olur. Hastalar
ksa sreli barbratlar ve hastay bilinsizletiren ve iddet ieren fiziksel tepkilereni azaltan kas gevemesiyle yaplan ilala
yattrma tedavisi ile travmatik mdahale iin hazrlanrlar.
Elektrokonvulsif terapinin ar depresyonlarn semptomlarn hafifletme konusunda olduka baarl olduu kantland
(Lisanbby 2007). Elektrokonvulsif terapi hzl alt iin olduka
nemlidir. Benzeri ekilde, depresyonun semptomlar birka hafta
sren ila tedavilerine nazaran bu terapi eidinde veya drt
gnlk bir srete azaltlr. Byle bile olsa, ou terapist elektrokonvulsif terapiyi son are olarak kullanr. Elektrokonvulsif terapi
ounlukla intihar eilimi gsteren, ar depresyon geiren hastalar ve antidepresan ilalara cevap vermeyen veya onlarn yan etkilerini kaldramayan hastalar iin acil tedavi durumunda kullanlr.
Eer elektrokonvulsif terapi bu kadar etkili ise, niin genellikle zdd olarak gsteriliyor? rnein, 1982 ylnda Kaliforniya,
Berkeleyin vatandalar elektrokonvulsif terapinin btn akl
sal merkezlerinde yasaklanmas iin oy kullandlar (bu hareket daha sonra yasallat). Elektrokonvulsif terapinin bilimsel olarak kullansz olmas esasnda onun nasl altn tam olarak
anlayamamaktan kaynaklanr. Terapi klinikilerin hem izofreni
hem de epilepsi olan hastalarn izofrenik semptomlarnda ve
epilepsi nbetlerinden sonra ilerleme gsterdiklerini gzlemledikten sonra daha da temellendi. Klinikiler ayn etkinin yapay
olarak geirilen nbetlerden sonra da edinebileceini ispatladlar.
Yntem ksmen doru olsa da, elektrokonsultif terapi depresyon
ve izofreni semptomlarn azaltmada ok daha etkilidir. Aratrmaclarn bu ans eseri edinilen teoriyi tanmlamalar gerekmektedir. Eletirmenler terapinin yan etkileri olduu konusunda
olduka endieliler (Breggin, 1979, 1991). Elektrokonsultif terapi
geici olarak zihin karkl yaatr ve eitli bilisel hatalarn
meydana gelmesine sebep olur. rnein, hastalar genellikle tedaviyi takip eden srete meydana gelen hafza kaybnn yan sra
Biyomedikal Terapiler
499
Tedavinin Deerlendirilmesi
ve nleme Stratejileri
TERAPTK ETKLLN
DEERLENDRLMES
ngiliz psikolog Hans Eysenck (1952) psikoterapinin hibir
zaman ie yaramadn belirterek birka yl nce bir furya
yaratt. eitli terapilerin etkileri olduunu syleyen yaynlar
inceledi ve hibir terapi geirmeyen hastalarn igr terapisinin psikoanaliz ya da dier ekillerini alan hastalar kadar
yksek derecede iyileme orannn olduunu buldu. Nrotik
problemleri olan insanlarn yaklak te ikisi problemin tedavisinden sonraki iki yl ierisinde kendiliinden iyileirler.
Aratrmaclar Eysenckin meydan okuyuunu terapinin
etkililiini deerlendirmek iin daha kesin yntemler gelitirerek karladlar. Eysenckin eletirisini aklayan ey aratrmaclarn uygun kontrol gruplarna ihtiya duymalaryd. Birok sebep iin, psikoterapide belli bir oranda bireyler uzman
bir mdahale olmadan geliim salarlar. Kendiliinden dzelme etkisi terapilerin etkilerinin deerlendirilmesi gerektii
dncesine kar temel bir kriterdir. Daha basite indirmek
gerekirse, dzelmi durumlarn yzdesini arttrmak iin gsterilmesi gereken birey yapmak hibirey yapmamaktan iyidir.
Ayn ekilde, aratrmaclar genellikle tedavilerinin hastaya iyileme umudu vermesinden ok daha fazla avantajlar
olduunu gstermeye almaktadrlar. Plasebonun etkileriyle
ilgili daha nce yaptmz tartmay hatrlayalm: Birok vakada, insanlarn zihinsel ve fiziksel salklar kendileri onlarn
iyilemesini umduklar iin geliecektir. Bu teraptik durum
terapisti sosyal bir model olarak iyiletirici rolnde grerek
bu inanc zayflatr (Frank ve Frank, 1991). Terapinin plasebo
etkilerinin teraptik mdahalenin nemli bir ksmn olutur-
500
50%
40%
0%
Psikoterapi
Plas\Ylar
lalar
10%
9ilis\l damran
20%
Biil\r aras
30%
Psikodinamik
Sonular (%)
60%
Farmakoterapi
masna ramen, aratrmaclar kendi terapi ekillerinin plasebo terapisinden (iyileme konusunda mitler yaratan ntr
terapidir) daha etkili olmasn umuyorlar (Hyland ve ark.,
2007).
Son yllarda, aratrmaclar meta-analizi diye bilinen istatistiksel bir teknik kullanarak teraptik etkililii deerlendirmekteler. Mate-analizi farkl deneyimlerden alnan bilgilerde rastlanan genel sonular belirlemek iin formal bir
mekanizma salar. Birok psikolojik deneyimde, aratrmac
Katlmclarmn ou tahmin ettiim etkiyi gsterdiler mi?
sorusunu sorar. Meta-analizi deneylerine katlmclar gibi
muamale eder. Terapinin etkililiini gz nnde bulundurarak, aratrmac Aratrma sonular pozitif deiimler gsterdi mi? sorusunu da kendisine sorar.
Depresyon iin uygulanan tedavilerin meta-analiz aratrma sonularn gsteren ekil 15.3 inceleyelim (Hollon
ve ark., 2002). ekil, psikoterapinin eidinin sonularn
ve plasebo tedavilerinde uygulanan meditasyonlar (antidepresan ilalarn farkl trleri) karlatrr. Blmn banda
psikodinamik ve bilisel davran terapilerini tanmlamtk.
Sosyal kiilik tedavisi hastann gerek hayatn ve sosyal ilikilerini baz alr. Greceiniz gibi, bu ekilde katks olan meta-analizinin inceledii btn terapi trleri arasnda, sosyal
kiilik terapisi, bilisel davran terapisi ve ila terapileri plasebolardan daha etkili olmutur. En azndan depresyon tedavisinde klasik psikodinamik terapi ok ie yaramad.
Bu bilginin her tr tedavinin tek olarak incelendiindeki
etkilerini gsterdiini unutmayalm. Aratrmaclar psikoterapinin tek bana m yoksa ilalarla kombine edilip uygulandndam daha etkili olduunu deerlendirdiler. Bir alma
gibi, PET tarayucularu beynin aynu blgelerinde azalmu beyin aktivitesi olduunu gsterdiler (yine kontrol grubuna nazaran). Azalan aktivite beynin
duygusal tepkilerde rol oynayan
alanlarda gereklemitir. Araturmacular imdilerde birka rahatsuzluk iin
psikoterapinin beyin etkisini gsterdi.
rnein, travma sonrasu stres bozukluu yaayan bir hasta psikoterapi
alduktan sonra beyinde hastalukla ilgili
alanlarda bir iletiim gerekletii
gzlemlenir (Lindauer ve ark., 2008).
Aynu ekilde, aur depresif rahatsuzluk
iin bilisel davranu tedavisi geiren
hastalarda beynin hastaluu etkileyen
blgelerinde deiiklikler oldu (Golapple ve ark., 2004). Bu vakalarun
her brinde, psikoterapilerin beynin
sadece belli blgelerini etkilediini
gstermek yetersizdir. Araturmacular aynu zamanda bu alanlarda olan
deiikliklerin hastalarun yaaduu i
rahatluuyla ilgisi olduunu da savunmaktalar.
Tm bu sonularun uuunda, araturmacular imdilerde dikkatlerini nasul
sorusuna kaydurmaktalar: Psikoterapi
ilalarun etkili olduu sistemlerde
beynin dengesini nasul salar? Ya da
seici serotonin gerialum engeleyicisi
gibi fonksiyonu olan bir ilacun beyne
olan etkisi gibi, bilisel terapinin de
beynin nrotransmiter serotonin kullanumunda etkisi nasul olur (Brody ve
ark., 2002)? Bu tarz sorular 21. yzyuluun ilk yarusu iin yapulan araturma
ajandasuna yardumcu olacaktur:
Niin ila grubundaki kiilerin ila
rejimine uyduklarundan emin olunmasu nemliydi?
9`c`j\c[XmiXe^ilgk\iXg`j`
bfekifcc\bXicXkicd
cXK\[Xm`j`bfekifcc\
bXicXkicd
501
Tedavinin
mevcut durumu
Klinikjel
gzlem
Temel
aratrma
teorik model
Klinik
poplajponunda
kontroljz tejtler
Temel
laboratuvar
almalar
Yeni
terapi
Bfntrfcc bja
dnem bcinib acmacar
Kontroll uzun
dnem blinib almalar
Alanda
etbinliin deerlendirilmeji
EKL 15.4
502
radndan emin olmalar gerekmektedir (Kazdin, 2008). Deerlendirme aratrmas iin bir dier nemli konu bireylerin
tedavi srelerini tam olarak tamamlamalardr. Hemen hemen
tm artlar altnda, baz insanlar tedavilerini yarda kesmeyi
tercih ederler (Barret ve ark., 2008). Aratrmaclar herkesin
katlanabilecei tedaviler gelitirmek iin tadklar bir umutla
kimin tedaviyi niin yarda braktn anlamaya alrlar.
ekil 15.4 teorinin, klinik gzlemin ve aratrmann bir
tedavinin (hem zihinsel hem de fiziksel rahatszlklar iin) geliimi ve deerlendirilmesi konusunda nasl bir rol oynadklarn
gsteren bir tablodur. ekil klinikinin hastaya teorilerin tahmin ettiklerinden daha farkl gelitiklerini anlamalar iin yardmc olduklar sistematik bir bir aratrma trn gsteriyor.
Bir tarafta, klinikilerin yeni bir yntemle edindikleri tecrbelerini- klinik gzlemlerini de gryorsunuz. Genellikle yeni tedaviler deneysel kontrolleri olmadan test edilirler. eklin dier
bir tarafnda, gelimekte olan bir teoriyi gryorsunuz. Teori
neyin ie yaradyla ilgili tahminlerde bulunuyor ki bu da laboratuar almalarnda onaylanabilir. Bu iki eit igr- kliniksel ve deneysel- yeni bir terapi oluturmak iin birletirildi.
Bu blmn final ksmnda, hayatn nemli bir kuraln
gsteriyoruz: Tedavinin etkililii ne olursa olsun, bir hastal
olduktan sonra iyiletirmeye almaktansa onu engellemek
iin uramak daha iyidir.
NLEME STRATEJLER
Bu blmde incelediimiz geleneksel terapiler rahatsz ya da
engelli bir insan deitirmeye yneliktir. Bu ynelim nemlidir nk ou zaman psikolojik rahatszlklar sebebiyle risk
altnda olduklarnn farknda deildirler. Ancak semptomlar
meydana gelmeye baladklarnda bir tedavi arayna girerler.
Fakat, Blm 14te de grdmz gibi, aratrmaclar insanlar
risk altna koyan birok biyolojik ve psikolojik faktr olduunu
saptadlar. nlemenin temel amac bu riskleri bilerek hastaln
olma ihtimalini ya da daha da arlamasn azaltmaktr.
nleme birka seviyede gerekletirilebilir. Birincil nleme
hastalk ortaya kmadan onu nlemektir. Bireye ba etme yetisi kazandracak admlar atlarak nleme balayabilir bylece
turulmasn gerektirir.
Terapi, medikal ya da psikolojik olarak ynlendirilebilir.
Psikoterapilerin drt temel eidi: psikodinamik, davran,
bilisel ve hmanistik terapilerdir.
eitli uzmanlar terapiyi uygular.
Aratrmaclarn eitli gruplar arasnda pskiterapilerin etkililiini deerlendirmesi gerekir.
Zihinsel rahatszlklar olan insanlara yaplan eski kat tedaviler modern ada topluma kazandrma hareketine yol
at.
Malesef, birok insann kurumlar dnda yeteri kadar
yaam kayna yoktu, bu yzden ya evsiz kaldlar ya da kurumlara geri gnderildiler.
Psikodinamik Terapiler
Psikodinamik terapiler Sigmun Freudun psikoanalitik teo-
risinden gelitirildi.
Freud psikopatolojinin tahmininde i atmalarn roln
vurgulad.
Pikodinamik terapi bu atmalar yattrmay amalar.
Serbest arm, diren, rya analizi, aktarm ve kar aktarm bu terapinin nemli bileenlerindendir.
Davran Terapileri
Davran terapileri problemi ortadan kaldrmak ya da onu
Bilisel Terapiler
Bilisel terapi bireyin kendi ve sosyal ilikileriyle ilgili olum-
rak kullanlmtr.
503
Hmanistik Terapiler
Hmanistik terapiler bireylerin kendilerini gerekletirmelerine yardmc olur.
Terapistler hastalara daha byk problemlerle baa kabilmeleri iin bir z kimlik oluturmalarna yardmc
olurken ynlendirici olmamaya alr.
Gestalt terapisi bireyin tamamna odaklanr-aklna, vcuduna ve yaad ortama.
Grup Terapileri
Grup terapisi insanlarn psikolojik rahatszlklarn azaltmalar iin sosyal etkileimi bir ara olarak kullanr.
Aile ve evlilik terapileri durumsal zorluklara ve iyilemeye ihtiyac olan ifti veya aileyi bir sistem olarak grerek iindeki sosyal kiilik deikenlerine odaklanr.
Toplum ve nternet kendine yardm gruplar bireylerin
kontrol duygularyla ilgili bilgi almalarn salar.
Biyomedikal Terapiler
Biyomedikal terapiler zihinsel hastaln psikolojik ynlerini deitirmeye yneliktir.
la tedavileri izofreni gibi hastalklar tedavi etmek iin
antidepresan ve anksiyete ilalar kadar antipsikotik madikasyonlarda ierir.
Psikocerrrahi radika ve geri dn olmayan etkilerinden
dolay nadiren kullanlr.
Elektrokonvulsif terapi ve tekrarlanan transkraniyel manyetil stimlasyon depresyonlu hastalarda etkili olabilir.
ANAHTAR TERMLER
aktarm (483)
aln lobotomisi (498)
bilisel davran terapisi (491)
bilisel terapi (491)
biyomedikal terapi (478)
danman psikolog (479)
davran deiimi (484)
davran terapisi (484)
davransal prova (489)
dini danman (479)
diren (482)
edimsel yntem (487)
elektrokonvulsif terapi (499)
Gestalt terapisi (494)
504
hasta (479)
hasta odakl terapi (493)
igr terapisi (482)
insan potansiyeli hareketi (493)
kanma terapisi (487)
kar koullanma (484)
karaktarm (483)
katharsis (482)
katlmc modelleme (489)
kendiliinden dzelme etkisi (500)
klinik psikolog (479)
klinik sosyal alan (479)
maruz kalma terapisi (484)
meta-analiz (500)
danan (479)
plasebo terapisi (500)
psikiyatrist (479)
psikoanalist (479)
psikoanaliz (482)
psikocerrahi (498)
psikofarmakoloji (496)
psikoterapi (478)
rya analizi (483)
serbest arm (482)
sistematik duyarszlatrma (485)
sosyal-renme terapisi (488)
topluma kazandrma (480)
ussal-duygusal terapi (491)
Yazl Sorular
1. Niin davranu terapileri adaptif ve uyumsuz davranularu hedef alur?
2. Kendine yardum gruplarunun hangi zellikleri onlaru
zihinsel saluk konusunda faydalu kular?
3. Niin terapilerin etkililiklerini lmek iin onlaru plasebolarla karulaturmak gerekir?
Deneme Testi
505
eitidir.
Enrico Jonesne tr problem iin ne tr bir tedavinin daha
etkili olacan aratrr.
Hans Struppbir psikodinamik terapist.
5. Silverman ailesi, genetik danuma aluyorlar nk ailelerinde hakim olan belli bir zihinsel problem var. Bu tr bir
danumanluun amacu nedir?
a. zrl genlerin gei olasuluunu auklamak
b. Biyolojik etkilenmenin tutumlarunu azaltmasuna yardumcu olmak
c. Belli kromozomlaru tamir etmek
d. Problemlerin ilerlemesini engelleyecek ilalaru reetelendirmek
6. Psikodinamik teoride, zihinsel rahatsuzluklarun kaynau
nedir?
a. Beyindeki biyokimyasal dengesizlikler
b. ocukluk tecrbelerinden gelen zlmemi atumalar
c. Uyumsuz davranularun pekitirilmesi ve renilmesi
d. Mantuksuz tutumlar, yanlu inanlar ve topik beklentiler
7. Hastanun bir koltukta yatarak konuurken alduu bir terapi
seansunu izlediinizi farzedin. Terapist okazyonel sorularu
soruyor ve onlaru dinliyor. Terapistin amacu burada ne
olabilir?
a. Hastaya hangi ilacun verileceine karar vermek
b. Rahatsuzlua sebep olan semptomlaru deitirmek
c. Yanlu dnceleri nasul deitireceini anlatmak
d. Hastanun igr kazanmasuna yardumcu olmak
8. Rinaldo, bir psikoterapi hastasu. Terapist ona serbest
aruum yapmasunu sylyor. Rinaldonun ne yapmasu
gerekir?
a. Bir ryayu anlatmasu
b. Duyuglarunu serbest burakmasu
c. Akluna gelen herhangi bireyle ilgili konumasu
d. Mevcut sululuk duygularunun temelini anlamasu
9. Hans Struppa gre, ne gibi temel yollarda psikkodinamik terapiler deikenlik gsterir?
a. Benlik daha az vurgulanur
b. Hastalarun terapistle bir iliki kurmasuna gerek kalmaz.
c. Daha kusa sreli bir tedavi kullanulabilir.
d. Saldurganluk anlayuu daha nemli hale gelir.
10. Programda, bir terapist bir kuzun epilepsi nbetlerini atlatmasuna yardumcu oluyor. Terapistin kalemden saladuu
fayda nedir?
a. Bilgiyi kaydetmek
b. Bir saldurunun iaretlerini belirlemek
c. Kuzun korkusunu azaltmak
d. Doru tepkiyi pekitirmek
506
11. Albert Ellisin insanlaru incitmekten korkan bir kadunla korkusu hakkunda konumasunun amacu nedir?
a. ncitme kavramunu ukaran inan sistemidir.
b. Her normal insan kendini gerekletirmek ister.
c. Korkuyu azaltucu bir sistem gelitirilerek problem
hafifletilebilir.
d. Dierlerini incitmeye sebep olan kendini gerekletiren kehanetin kullanumu
12. Enrico Jonesu depresyon tedavisi iin baka terapiler
aramaya iten sebep nedir?
a. Btn terapiler eit derecede etkilidir.
b. Hangi terapinin ne derece etkili olduunu lmek
imkansuzdur.
c. Konu farklu depresyon trleri yznden karmauk hale
gelir.
d. En nemli deiken bireysel terapi ile grup terapisinin
arasundaki farktur.
13. lalara dayanamayan bir depresyon hastasu iin en
uygun antidepresan hangisi olabilir?
a. Genetik danuman
b. Elektrokonvulsif terapi
c. Psikoanaliz
d. Aile terapisi
14. Aaudakilerin hepsi de depresyon ve genetik arasundaki
ilikiyle ilgili doru bilgilerdir, bir tanesi hari. Hari olan;
a. depresyon 11 numaralu kromozomdaki bir zrle
ilgilidir.
b. depresyonun genetik mutasyona sebep olduu grlr.
c. depresyonla ilgili genetik iaretler gsteren insanlar
depresif semptomlar belirtmezler.
d. genetik danuma ailelere planlar yapma ve zihinsel
rahatsuzluklaruna balu seimler yapma olanau salar.
15. Hangi zihinsel rahatsuzluk grubu iin klorfromazin ilacu
verilir?
a. Duygu-durum bozukluu
b. Psikosis
c. Kiilik bozukluu
d. Kaygu bozukluu
16. Psikoterapinin hangi yaklaumu benlii gelitirmeye yneliktir?
a. Davranusal
b. Duyarsuzlaturma
c. Hmanistik
d. Psikodinamik
17. Davranu deiimi terapilerinde ama:
a. Bilinaltu motivasyonlarunu anlamak
b. Kendini kouluzca sevme
c. Pekitirme yoluyla zihinsel rahatsuzluun semptomlarunu deitirmek
d. Bireyin hayatundaki olaylara verdii anlamlaru deitirmek
18. Hangi terapi trnn temel amacu hastaya kendini olabildiince memnun olmu hissettirmektir?
a. Hmanistik
b. Bilisel-davranusal terapi
c. Freudyen terapisi
d. Sosyal renme
AKTVTELER
1. Bir kriz halinde duygusal bir destee ihtiyacunuz olduunda, terapi arayuunda olduunuzda, ya da bu bilgiye ihtiyacu olan birine yardum edeceiniz zaman bulunduunuz
toplumda mevcut servisler ve hizmet kaynaklaru varmu?
Belirleyiniz. Bu servisler ne kadara mal olur? Deneyimler
uzman terapistler, danumanlar, destek gruplaru, acil yardum hatlaru, medikal ve eitim kurulularu, dini kurum ve
toplum programlarunu araturunuz. Bilgi bulmakta zorlanuyor
musunuz?
2. Kendini engelleyen umutlarunuz varmu? Bilisel terapiden
yararlanabileceinizi dnyor musunuz? Pozitif z
beklentilerinizi yazun. Bu beklentileri kendinizi korumasuz
ve kaygulu hissettiinizde kullanmaya aluun. Etkilerini
farkediyor musunuz?
3. eitli psikolojik hastaluklar iin toplumsal destek bulmak
amacuyla bir internet araturmasu balatun. Ne ekillerde
bu araturma teraptik bir role hizmet ederler? Ne derece
yardumcu oluyorlar, potansiyel verimleri ne dzeydedir?
507
16
Sosyal
Psikoloji
Sosyal Gerekliin nas 509
Atf Teorisinin Kaynaklar Temel Atf
Hatas Kendine Hizmet Eden n Yarglar
Beklentiler ve Kendini Gerekletirme Kehanetleri
Durumun Gc 513
Roller ve Kurallar Sosyal Normlar
Uydumculuk Gruplarda Karar Verme
Otoriteye taat Etme
n Yarg 528
n Yargnn Kaynaklar Stereotiplerin
Etkileri n Yarglar Tersine evirmek
ir i grmesine zamannda yetiebilmek iin elinizden geleni yaptnz fakat hibir eyin yolunda
gitmediini dnn. Gece elektrikler kesildii
iin sabah saatinizin alarm almam ve siz de
uyanamamsnz. Sizi i grmesine brakacak olan arkadanzn arabasnn lastii patlam. Taksiye binmek iin para ekmeye alrken ATM banka kartnz yutmu. Sonunda ofise
gittiinizde yneticinin ne dndn tahmin edebilirsiniz:
Byle gvenilmez birini neden ie alaym? Buna itiraz etmek
istersiniz, Su bende deil, bama gelenlerde! Bu senaryoyu
dnrken aslnda sosyal psikolojinin alanna girmi oldunuz. Sosyal psikoloji, psikolojinin bireylerin sosyal durumlar
yaratma ve yorumlama ekillerini inceler.
Sosyal psikoloji, dncelerin, duygularn, alglarn, drtlerin ve davranlarn insanlar arasndaki etkileim ve muameleler sonucunda nasl etkilendiklerini aratrmaktadr. Sosyal
psikologlar davran toplumsal balam ierisinde anlamaya
alrlar. Toplumsal balam, sosyal hayvann hareketlerinin,
gl ynlerinin ve zayf yanlarnn zerinde yer ald hareketli bir dzlemdir. Geni bir ekilde tanmlarsak, toplumsal
balam dier insanlarn gerek, hayali veya sembolik bir ekilde
varolularn, bu kiiler arasnda gerekleen etkileim ve aktiviteleri, davrann gerekletii ortamn zelliklerini ve belli
bir ortamda davran kontrol eden beklenti ve normlar iermektedir (Sherif, 1981).
Bu blmde sosyal psikoloji alannda yaplan aratrmalarn en nemli konularndan birka tanesini ele alacaz. Blmn ilk ksmlarnda sosyal bili zerine odaklanacaz. Sosyal
bili, insanlarn sosyal bilgileri seme, yorumlama ve hatrlama
sreleridir. Sonra durumlarn insanlarn davranlarn etkileme yollarn ve tutum ve n yarglar oluturan ve deitiren
sreleri inceleyeceiz. Bundan sonra, dier insanlarla kurduunuz sosyal ilikileri ele alacaz. Son olarak da saldrganlk ve
toplum yanls davranlar inceleyeceiz. Bu blm ierisinde
sosyal psikoloji alannda yaplan aratrmalarn hayatnza ve
iinde yaadnz topluma nasl dorudan uygulanabileceini
gstereceiz. Bu blmde soyut teori ve kullanlabilirliin kat
testi u soruyu yantlamak iin bir araya gelecek: Psikolojik bilgi
insanlarn ve toplumun gnlk yaamnda bir fark yaratr m?
Sosyal Gerekliin
nas
Bu blme balarken sizden bir i grmesinden nce hibir
eyin yolunda gitmediini hayal etmenizi istemitik. Sonunda
yneticinin ofisine vardnzda sizin ve yneticinin ayn durumu
yorumlama ekli arasnda byk farklar vardr. Siz durumunuzun bir kurban olduunuzu bilirsiniz. Fakat, en azndan ilk
bata, ynetici sizi ak bir ekilde ortada olan verilere gre yarglar: Ge kaldnz ve stnz banz dalm. Sosyal gerekliin inas derken bahsettiimiz ey budur. Ynetici sizin ortaya
koyduunuz kantlara bakarak durumu yorumlar. Eer hl bu
ie girmek istiyorsanz, yneticinin yeni bir yorum ina etmesini
salamak zorundasnz.
imdi kiilerin inanlarnn, ayn durumda farkl bak
alarndan yola karak gerekte ne olduu hakknda kart
sonulara varmalarna neden olduunu gsteren klasik bir sosyal psikoloji rneine bakalm. Aratrma yllar nce iki niver-
509
Bir takumun taraftarlaru ma izlerken neden rakiplerinin haksuz hareketlerini daha ok algularlar?
510
ey olmu olmal.
Ne dncesizlik! Biraz aba gstermedi mi?
Soru soran
PardaZ
100
>\e\cY`c^`glXefikXcXdXj
80
70
60
FikXcXdX
i\eZ`
50
40
30
20
0
JfiljfiXee
PXidXZee
>qc\dZ`e`e
[\\ic\e[`id\j` [\\ic\e[`id\j` [\\ic\e[`id\j`
Burada durumun soru soran kiiye byk bir avantaj saladn da belirtmek gerekir. (Siz de sorular soran kiilerden
olmak istemez miydiniz?) Yarmaclarn ve gzlemcilerin
deerlendirmeleri durumun artlarnn kiilerden birini zeki ve
parlak dierini ise skc ve baarsz gsterdiini grmezden
gelmilerdir. Bu temel atf hatasdr.
Temel atf hatasna rnek olabilecek durumlar grebilmek iin srekli tetikte olmalsnz. Fakat bu her zaman iin
kolay olmayabilir. Davranlarn durumsal kkenlerini kefedebilmek sklkla aratrma yapmay gerektirmektedir. Durumsal
gler bazen grnmez olabilirler. rnein, sosyal normlar
gremezsiniz, sadece bu normlarn yol at davranlar grebilirsiniz. Temel atf hatalarndan kanmak iin neler yapabilirsiniz peki? zellikle olumsuz yaknsal atflarda bulunduunuz durumlarda (Ne dncesizlik!) geriye doru bir adm
atmal ve kendinize Bu davrana yol aan durumla ilgili bir
eyler olabilir mi? diye sormanz gerekmektedir. Bunu bir
eit atfsal merhamet olarak grebilirsiniz. Bunun nedenini
grebiliyor musunuz? Bu tavsiye zellikle de Bat toplumlarnda yaayan bizler iin nemlidir nk aratrmalar temel
atf hatasnn kltrel kaynaklar olduuna iaret etmektedir
(Miller, 1984). Blm 13te benlik kurgularnda kltrel farkllklarla ilgili anlattklarmz hatrlayn. Orada da anlattmz
gibi, ou Bat kltrleri bamsz benlik kurgularn ierirken,
Dou kltrlerinin ou ise benliin birbirine bal kurgularn
iermekteydi (Markus ve Kitayama, 1991). Aratrmalar birbirine bal olma kltrnn bir ilevi olarak, Bat kltrne
ait olmayan kiilerin eitli durumlarda bireysel eyleyicilere
daha az odaklandklarn gstermektedir. Bu kltrel farklln
Aratrmaclar ABD ve Japonyadan 2000 yl Yaz Olimpiyatlar ve 2002 yl K Olimpiyatlar zerine yaynlanm
televizyon ve gazete haberlerini derlemilerdir (Markus
ve ark., 2006). Aratrmann amacn bilmeyen aratrma
asistanlar atletlerin performanslarn deerlendirirken
hangi kategoriden aklamalarn kullanldn grmek
iin haberleri analiz etmilerdir: rnein, haberler atletlerin gl ve zayf yanlarna, motivasyonlarna veya
rakiplerinin niteliklerine mi odaklanmt? Sonular ABD
medyasnda yer alan haberlerin atletlerin kiisel zellikleri
zerinde younlatklarn gstermitir. Japonya medyas
ise daha geni bir yelpazeden etmenlere yer vermitir.
Haberler atletlerin zelliklerini grmezden gelmemitir
fakat, ayn zamanda atletlerin bakalarnn beklentilerine
ne kadar uyduklar gibi arka plan etmenlerini de iermitir. Buna ek olarak ABD medyas neredeyse tamamen
atletlerin olumlu zelliklerine odaklanmken, Japonyada
kan haberler hem olumlu hem de olumsuz zelliklere yer
vermitir.
Bu aratrmann etkileyici bir yan, kltrel atf tarzlarn televizyon ve gazetelerde temsil edildikleri ekilde yakalamasdr.
Aratrma kltrel atf tarznn aktarm ve belli bir kltre ait
yelerden medyaya maruz kalanlar iin gerekletirilme ekillerinden birini gstermitir (Morling ve Lamoreaux, 2008).
511
kiilerin onlara dair inanlar ve beklentileri ile deitirilebilmektedir. Kendini gerekletirme kehanetleri (Merton, 1957)
gelecekteki davran veya olaylar ile ilgili beklenen durumu
retmek iin davran etkileimlerini deitiren tahminlerdir.
rnein, ok iyi vakit geirmeyi bekleyerek bir partiye gittiinizi dnn. Bir arkadanz ise ok sklmay bekleyerek gelmi olsun. Bu beklentiler gz nne alndnda ikinizin davranlarnn nasl farkl olabileceini gryor musunuz? Sizin
farkl davran biimleriniz partidekilerin de size kar davranlarn etkileyebilir. Bu durumda hanginizin partide daha iyi
vakit geirmesi daha olasdr?
Sosyal beklentilerin en gl rneklerinden biri ortaokul
dzeyindeki snflarda grlmtr. Robert Rosenthal, okul
mdr Leonore Jacobson ile retmenlere kendini gerekletirme kehanetleri yaratacak bilgiler vermitir.
Bostondaki ortaokul retmenleri yaplan testler sonucunda baz rencilerinin akademik adan baarl olma
potansiyeline sahip olduklar bilgisini almlardr. retmenler bu rencilerin akademik yl boyunca allmadk
derecede ilerleme gstereceklerine inanmlardr. Aslnda
bu tahminin nesnel bir temeli yoktu, bu rencilerin isimleri rastgele seilmiti. Fakat okul ylnn sonlarna doru
rastgele isimleri seilen ocuklarn yzde 30u ortalama 22
IQ puan kazanmlardr. Neredeyse hepsi de en azndan
10 IQ puan kazanmlardr. Entelektel performanslarndaki art standart bir zek testi ile lldnde ayn
ortalama IQ ile balayan kontrol grubu rencilerinden
ok daha yksek olmutur (Rosenthal ve Jacobson, 1968).
BEKLENTLER VE KENDN
GEREKLETRME KEHANETLER
nanlar ve beklentiler sizin deneyimlerinizi yorumlamanzn
tesine geip sosyal gereklii ekillendirmeye kadar gidebilirler
mi? Pek ok aratrma baz durumlar kendi doalar nedeniyle
kendini gerekletirme kehanetleri: Gelecekteki davranlar veya olaylar
hakknda yaplan ve beklentilerin gereklemesi iin etkileimleri
deitiren tahminler.
512
Durumun Gc
Psikoloji ve Yaam boyunca, davranlarn nedenlerini anlamaya alan psikologlarn pek ok farkl yere baktklarn grdk. Bazlar genetik etmenlere bakarken, bazlar biyokimya ve
beyin srelerine bakmlardr. Dier aratrmaclar da evrenin ve ortamn nedensel etkileri zerinde odaklanmtr. Sosyal
psikologlar davrann ilk belirleyicilerinin davrann gerekletii sosyal durumlarn doas olduuna inanmlardr. Sosyal
durumlarn bireylerin davranlar zerinde byk derecede
kontrol sahibi olduunu ve bu durumlarn kiilik zerinde ve
kiilerin gemi renmeleri, deerleri ve inanlar zerinde
hakim olduunu ne srmektedirler. Bu blmde hem klasik
aratrmalar hem de yakn zamandaki deneyleri birlikte gzden geirerek durumsal deikenlerin kiilerin davranlar
zerinde grlmesi zor fakat gl etkilerini ortaya koyacaz.
ROLLER VE KURALLAR
Kendini gerekletirme kehanetleri ocuklarun reit olmadan alkol almalarunu nasul etkilemektedir?
Durumun Gc
513
514
Gardiyanlar
Mahkumlar
Emirler
Hakaretler
B`dc`bY\c`ij`qc``
bXpeX
JXc[i
Tehditler
Sorular
Bilgi
8iXcXiee
blccXed
Birey olma
bXpeX
PXi[d
Direnme
0
10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 110
Jbcb
Gardiyan ve Mahkum
Davranularu
EKL 16.2
Katlmclarn ou, haftalar sonra baka bilgilendirme oturumlarnda deneyin video grntlerini gzden geirmek ve
tartmak iin geri dnmlerdir. Yllar ierisinde yaplan dier
oturumlarda hibir kalc olumsuz etki grlmemitir. Neyse
ki, renciler temel olarak salklyd ve bu yksek tansiyonlu
durumdan sonra kendilerine gelmeyi baarmlardr.
Katlmclarn kaybettikleri eylerle bilim ve toplumun
kazandklar eyler etik adan karlatrldnda, katlmclarn kazandklarn da gz nnde bulundurmamz gerekmektedir. Katlmclarn bir ksm katlmlarnn uzun sreli etkilerinden bahsetmilerdir. rnein, duygusal stres nedeniyle ilk
salverilen renci-mahkum adli klinik psikolog olmu ve San
Francisco cezai sisteminde almaya balamtr. Ak hedefi
Stanford Hapishane Deneyinden edindii deneyimlerini gardiyanlar ve mahkumlar arasndaki ilikileri iyiletirmek iin kullanmak olmutur. Benzer bir ekilde, Tommy Whitlow deneyi
tekrarlamak istemediini belirtmise de, kiisel deneyimine
deer verdiini, nk kendisi ve insan doas hakknda birok
ey rendiini sylemitir. (Bu deneyin uyandrd etik tartmalar ve ilgili aratrmalar iin gzden geiriniz: Zimbardo,
2007.)
Stanford Hapishane Deneyinin kritik bir zellii ise katlmclarn gardiyan veya mahkum olarak rollerine sadece ansna rastgele olarak karar vermi olmasdr. Bu roller hapishane durumunda dorulanan stat ve g farkllklarna neden
olmutur. Katlmclara rollerini nasl oynayacaklarn kimse
retmemitir. renci katlmclar benzer g farkllklarn
zaten daha nceki sosyal etkileimlerinde deneyimlemilerdir:
ebeveyn-ocuk, retmen-renci, doktor-hasta, patron-ii,
erkek-kadn. Onlar sadece daha nceki davran ekillerini bu
ortam iin rafine etmi ve younlatrmlardr. Her rencinin
herhangi bir rol oynama ans vard. Gardiyan roln oynayan pek ok renci dier insanlar kontrol etmekten ne kadar
kolay zevk aldklarna ardklarn belirtmilerdir. Sadece bir
niforma giymek bile onlarn pasif niversite rencilerinden
saldrgan hapishane gardiyanlarna dnmelerine yetmitir.
Farkl rollere girip ktka siz nasl bir insan haline geliyorsunuz? Kiisel benlik duygunuz nerede sona eriyor ve nerede
sosyal kimliiniz devreye giriyor?
Durumun Gc
515
SOSYAL NORMLAR
Rol davranlaryla ilgili beklentilere ek olarak gruplar yelerinin
ne ekilde davranmalar gerektiine dair pek ok beklenti gelitirirler. Bir grubun kurallarnda ak veya kapal bir ekilde yer
alan, sosyal adan kabul edilebilir tutum ve davranlarla ilgili
belli beklentilere sosyal norm ad verilmektedir. Sosyal normlar
geni anlamda klavuzlar olabilirler, eer Toplumsal Hareket yanls bir Demokrat iseniz, liberal siyasi grlerinizin olmas beklenir, fakat Gen Cumhuriyetilerin yelerinin daha tutucu grleri olacaktr. Sosyal normlar ayn zamanda toplumdaki ilikilerin
de nasl gerekleeceini belirleyebilmektedir. rnein eer bir
garsonsanz, mterilerinize, her ne kadar kaba veya talepkar
olurlarsa olsunlar, kibar bir ekilde davranmanz beklenecektir.
Bir gruba ait olmak genellikle bu grup ortamnda istenilen
davran kontrol eden sosyal normlar da kefetmeyi iermektedir. Bu alma sreci iki ekilde gereklemektedir: yelerin
tamamnda veya ounda birlikte grlen tektip davranlar
fark edersiniz, ve birisi bir sosyal normu inediinde ortaya
kan olumsuz sonular gzlemlersiniz.
Normlarn nemli ilevleri vardr. Belli bir grup ortamnda
kullanmda olan normlarn farknda olmak yelerin kendilerini
ayarlamalarna yardmc olur ve sosyal etkileimlerini dzenler.
Her bir katlmc bakalarnn duruma nasl katlacan, nasl
giyineceklerini, ne diyeceklerini veya yapacaklarn ve onay almak
iin kendilerinden nasl davranlar beklendiini tahmin edebilir.
Yeni durumlarda bazen garip hissetmenizin nedeni tam olarak da
hareket etme ekillerinizi belirleyen normlarn farknda olmaynzdr. Standarttan biraz sapmaya kar tolerans gstermek de
normlarn bir parasdr, bu baz durumlarda daha geni, baz
durumlarda ise daha dardr. rnein, dinsel bir tren iin ort ve
tirt giymek zor da olsa kabul edilebilir bir durumdur, fakat byle
bir ortamda mayo giymek kesinlikle normdan fazlasyla sapmak
olacaktr. Grup yeleri genellikle grubun dalga geme, yeniden
eitme ve reddetme gibi zorlayc glerini tecrbe etmeden nce
normlardan ne kadar sapabileceklerini kestirebileceklerdir.
UYDUMCULUK
Bir sosyal rol stlendiinizde veya sosyal normlara boyun
ediinizde bir lde sosyal beklentilere uyuyorsunuzdur.
Uydumculuk, kiilerin dier grup yeleri tarafndan ortaya
konan davran ve fikirleri kabul etmeleri eilimidir. Peki neden
uyum gsterirsiniz? Sosyal kstlamalar grmezden geldiiniz
ve bamsz davrandnz durumlar var m? Sosyal psikologlar
uydumculua yol aabilecek iki eit gc aratrmlardr:
Bilgi etkisi sreleribelli bir durumda doru olma ve
516
Bilgi Etkisi Sreleri: Sherifin Otokinetik Etkisi Davranlar hakknda verdiiniz durumlarn ou olduka mulaktr.
rnein, varsayalm ki byk bir grup insanla k bir restoranda
yemek yiyorsunuz. Masadaki her yer gz alc bir gm atalbak takm ile dolu. lk yemek geldiinde hangi atal ba kullanacanz nasl bilirsiniz? Genel olarak, uygun bir seim yapabilmek iin grubun dier yelerine bakarsnz. Bu bilgi etkisidir.
Muzafer Sherif (1935) tarafndan yrtlen klasik bir
deneyde bilgi etkisinin nasl norm kristalizasyonuna yol aabileceini ortaya koymutur. Norm kriztalizasyonu normlarn
ekillendirilmesi ve somutlatrlmasdr.
Katlmclardan bir spot nn altndaki hareketlerin miktarn sylemeleri istenmitir. Gerekte, hareket yoktur fakat
tamamen karanlk olan bir ortamda hibir referans noktas
olmadan bakldnda hareket ediyormu gibi grnmektedir. Bu otokinetik etkisi ad verilen bir alg yanlsamasdr.
Aslnda, bireysel yarglar geni bir yelpazede deime gstermitir. Fakat katlmclar yabanclardan oluan bir grup
haline getirildiinde ve yarglarn yksek sesle belirtmeleri
istendiinde, tahminleri yaknlamaya balamtr. In
ayn ynde ve ayn miktarda hareket ettiini grmeye balamlardr. Bundan daha da ilgin olan Sherifin aratrmasnn son ksmdr. Grup halinde gzlemden sonra katlmclar
yalnz olarak odaya alndklarnda, grupla birlikteyken ortaya
kan grup normlarn takip etmeye devam etmilerdir.
Bir grupta normlar ortaya konduunda, kendilerini srekli
klma eilimindedirler. Daha sonra yaplan aratrmalarda bu
otokinetik grup normlar bir yl sonra yaplan testlerde ve yarglar izleyen eski grup yeleri olmadnda bile sabit kalmtr
(Rohrer ve ark., 1954). Normlar grup yelerinin bir jenerasyondan dierine aktarlabilir ve orijinal normlar yaratan grubun dalmasnn zerinden uzun bir sre gemesine ramen
kiilerin davranlarn etkilemeye devam edebilir (Insko ve
ark., 1980). Peki normlarn jenerasyonlar aras bir etkisi olduunu nasl biliyoruz? Otokinetik etkisi aratrmalarnda aratrmaclar bir grup yeyi her otokinetik denemeden sonra yeni
bir grupla deitirmitir ve bu tm yeler duruma yeni olana
kadar devam etmitir. Grubun otokinetik normlar birka ardk jenerasyondan kendilerine kalan normlara sadk kalmtr
(Jacobs ve Campbell, 1961). Bu deneyin gerek hayatta normlarn jenerasyonlar arasnda nasl aktarlmasna olanak saladn gryor musunuz?
BXikcbfcdX[Xebfekifc
8
JkXe[Xik`q^`
1
2
JkXe[Xik`q^`
3
;filkX_d`epq[\
100
GXike\i`c\
80
60
xfleclXbXipXceqcb
40
0
10
11
12
Bi`k`b[\e\d\c\i
EKL 16.3
Asch deneyinden alunan bu fotorafta olan bitenden habersiz olan katulumcu, Numara 6, ounluun bir
auzdan hatalu bir yarguya varmasundan rahatsuzluk duymaktadur. Normal uyarucular st solda gsterilmitir.
Sa stte ise grafik uydumculuu gstermektedir. 12 kritik deneme boyunca yalnuz katulumcular fikir birliinde olan bir ounlukla aynu gruba koyulmutur. Ve kendilerinden farklu fikirde olan bir partnerle birlikte
olduklarunda gsterdikleri daha byk baumsuzluk grlebilmektedir. Daha dk doru tahmin yzdeleri,
bireyin grubun yanlu tahminlerine daha yksek derecede uydumculuk yzdeleri getirmektedir.
Durumun Gc
517
Normatif etkinin insanlarun gnlk davranularu zerinde nasul bir etkisi vardur?
Gnlk Hayatta Uydumculuk Asch deneyindeki artlarn aynsyla hi karlamam olmanza ramen, gnlk hayatnzdaki uydumculuk durumlarn grebilirsiniz. Bu durumlarn ounu tespit etmek kolaydr. rnein, bir bakas moda
olduunu ilan etti diye aptalca bulduunuz kyafetleri giyiyor
olabilirsiniz (En azndan bu dier insanlar iin geerlidir.). Ayn
zamanda, Blm 10da da sylediimiz gibi, genler sklkla
kendi ya gruplarndaki insanlara uyum gsterirler, buna uyuturucu kullanm gibi riskli davranlar da dahildir.
nsanlar sklkla davranlarn normlardan etkilendii fikrine kar karlar. nsanlarn enerji tketimlerini azaltmalar
konusunda en etkili olan mesaj eitlerini inceleyen bir aratrma dnn (Nolan ve ark., 2007). Kaliforniyada yaayan
518
TABLO 16.1
Enerji
Tketimi
Mesajn Tr
Mesajdan Alnt
Aklayc Model
1.76
16.10
z ilgi
1.86
17.45
2.07
16.89
1.99
17.52
1.94
17.36
evresel Koruma
Sosyal Sorumluluk
Sadece Bilgi
Aznlk Etkisi ve Uyumsuzluk Kaynak ve bilgi ynetiminde ounluun sahip olduu gc gz nne alrsak, insanlarn sklkla gruplara uyum salamalar artc deildir. Fakat
ayn zamanda bazen insanlarn kiisel grlerini koruduunu
da biliyorsunuz. Bu nasl olabilir? nsanlar grup hakimiyetinden nasl kaabilir ve yeni eyler (norm kart) nasl ortaya
kabilir? Kk bir aznln ounluun fikrini deitirip yeni
normlar yaratmasnn mmkn olduu artlar var mdr?
Bunun gibi sorulara cevap verebilmek iin Serge Moscovici ve meslektalar aznlk etkisi zerine bir dizi aratrma yapmlardr. almalarn birinde katlmclara renkisimlendirme grevleri verilmi ve ounluk renkleri doru
bir ekilde tanmlamtr. Fakat deneycilerin su orta olan
iki denek bir yeil rengini srekli olarak mavi olarak tanmlamtr. Israrl aznlk kar klar ounluk zerinde hzl
bir etkiye sahip olmamtr fakat daha sonra tek balarna
test edildiklerinde baz katlmclar mavi ve yeil arasndaki
snr maviye doru kaydrarak yarglarn deitirmilerdir
(Moscovici, 1976; Moscovici ve Faucheux, 1972). Son ola-
Durumun Gc
519
520
taat Paradigmas Kiilik ve durum deikenlerini birbirlerinden ayrmak iin Milgram binden fazla katlmcnn
yer ald 19 farkl kontroll deney yrtmtr. Milgramn
ilk deneyleri Yale niversitesinde gereklemitir, deneylere
New Havenda yaayan erkekler ve katlmlar iin para alan
evre topluluklardan gelenler katlmtr. Daha sonraki deneylerinde Milgram itaat laboratuvarn niversiteden uzaa tamtr. Bridgeport Connecticutta bir aratrma birimi kurmu
ve ya, meslek, eitim ve cinsiyet asndan farkl kiileri geni
bir alandan gazete ilanlaryla toplamtr.
Milgramn temel deneysel paradigmas bireysel katlmclarn baka birine son derece ac verici elektrik oklar olduunu dndkleri eyleri vermelerini ieriyordu. Bu gnlller, bellek ve renme ile ilgili bir bilimsel aratrmada yer
aldklarn sanmaktaydlar. Aratrmann eitici amacnn cezann bellei nasl etkiledii ile ilgili olduuna inanyorlard. Bylece renme dl ve cezann doru ekilde dengelenmesi ile
iyiletirilebilirdi. retmen olarak sosyal rollerine brndler
ve katlmclar renci rolndeki kiilerin hatalarn cezalandrdlar. Uymalar gerektii sylenen temel kural renici her
hata yaptnda okun seviyesini renme hatasz hale gelene
kadar artrmalar gerektiiydi. Beyaz nlkl deneyci meru bir
otorite figr olarak rol oynuyordu, kurallar koyan, rolleri atayan (ikeli bir piyango ile) ve retmenlere duraksadklarnda
ve kar ktklarnda ilerini yapmalarn syleyen oydu. Bal
deiken okun son seviyesiydi. ok makinesi 15 voltluk admlarla 450 volta kadar kabiliyordu. Bu son seviye retmenlerin
otoriteye uymay reddetmeden nce verdikleri son oktu.
ceim! Barlarn duyuyor musun? Baryor. Dayanamyor. Ya ona bir ey olursa? Eer o adama bir ey olursa
sorumlusu kim olacak? [Deneyci sorumluluu stleniyor.] Pekala.
190 volt: Bardn duyabiliyorsun. Dinle bak. Tanrm,
bilemiyorum. [Deneyci Deney devam etmeni gerektiriyor diyor.] Onu biliyorum. Ama, yani, bana neler geleceini bilmiyor. 195 volta ktk. (Milgram, 1965, s. 67).
renicinin odasndan ses gelmedii zamanlarda bile retmen ona daha da gl bir ekilde ok vermeye zorlanmtr.
Son nokta ise Tehlike: Ar ok XXX yazl dme olmutur
(450 volt).
Durumun Gc
521
100
Lp^lcXeXefbPq[\j`+,'mfck
90
80
70
60
50
40
30
20
10
0
7
8
9
10
;\e\pj\c[\``dc\i
1. {i\e\efbcXedXp
kXc\g\[\i
2. DX[lifcXiXbfkfi`k\
\di\[\ejiX[XeY`i`ejXe
3. b`fkfi`k\klkXijq
\d`ic\i
4. BXkcdZcXifbj\m`p\j`e`
Y\c`ic\d\[\j\iY\jkc\i
5. 8j``b`pXk
6. JiX[XeY`ib``\d`ic\i`m\i`i
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
12
13
14
15
16
LqXbfkfi`k\
;fbledXpXbec
PXbecb
BlildjXc`\i`b
J\j^\i`Y`c[`i`d`
LqXbbliYXe
BXkcdZfcXiXbYXpXecXi
b`fkfi`k\Y`i`dX[lifcXiXb
J\p`iZ`bXkcdZcXi
9`iXbiXefblpe\k`i
Milgramn aratrmas insanlarn otoriteye itaat etmelerinin nedenlerini anlamak iin, durumda geerli olan psikolojik glere bakmann gerekliliine iaret etmektedir. Daha
nceden durumsal etmenlerin hareketleri nasl kstladn
grmtk. Milgramn aratrmasnda ise, bu genel ilkenin
zellikle canl bir rneini grdk. Milgram ve dier aratrmaclar deney artlarnn bir ksmn maniple ederek itaat
etkisinin kiilik deikenlerine deil, byk lde durumsal
deikenlere bal olduunu ortaya koymulardr. ekil 16.4
farkl durumlarda grlen itaat seviyelerini gstermektedir. taatin en yksek olduu durumlar, kiinin nce itaatini
birinden model almas durumunda, bir katlmc ok veren
kiiye yardmc olan bir arac izleyici olduunda veya kurban (renici) fiziksel olarak retmenden uzak olduunda
gereklemitir. taatin dk olduu durumlar arasnda ise
renicinin ok verilmesini talep etmesi, iki otorite figrnn
atan emirler vermesi veya otorite figrnn kurban olmas
saylabilir. Btn bu bulgular katlmclarn arasndaki bireysel farklarn deil, durumun davran byk lde kontrol
ettiini gstermektedir.
Gnmzde rencilere Milgramn aratrmasn retirken karlalan tepkilerden biri, 1960larn balarndan beri
gereklemekte olan kltrel deiimlerden dolay insanlarn
artk itaat gstermeyecekleri inancdr. Jerry Burger (2009)
522
11
getikleri gvenilir kiiler onlara bir ey yapmalarn sylediklerinde o eyi yapmalar daha olasdr. Milgram paradigmasnda nc bir etmen ise katlmclarn byk ihtimalle nasl
itaatsizlik edecekleri konusunda emin olmamalar olmutur.
Kar kmak iin syledikleri hibir ey otoriteyi ikna etmemitir. Eer bu durumdan kmak iin basit, dorudan bir yollar olsayd, mesela k dmesine basmak gibi, itaat etmemeleri daha olas olurdu (Ross, 1988). Son olarak, bu deney
durumunda grlen otoriteye itaat ocuklarn pek ok farkl
ortamda rendikleri bir yerlemi alkanlktr, otoriteye sorgulamadan uymak (Brown, 1986). Bu durum otoriteler meru
ve itaate deer olduklarnda topluma yararldr. Asl sorun bu
kuraln ar derecede uygulanmasdr. Otoriteye kr bir ekilde
itaat etmek btn ve her otorite figrne sadece atanm statleri nedeniyle, istekleri ve emirleri adil olup olmamalar gz
nne alnmadan itaat etmek anlamna gelmektedir.
Bu itaat aratrmasnn sizin iin kiisel nemi nedir?
Hayatnz sresince karsna kacak ahlaki ikilemlerde nasl
seimler yapacaksnz? Gnlk deneyiminizde otoriteye itaat
eitlerinin karnza kabilecei durumlar dnn. Bir sat
eleman olduunuzu dnn. Eer patronunuz bunu tevik
ediyor olsayd, mterilerinizi kandrr mydnz? Bir Kongre
yesi olduunuzu dnn. Oy verirken partinizin izgisini mi
yoksa kendi vicdannz m takip ederdiniz?
Milgramn itaat aratrmas ktln kt insanlarn
zihninde olduu mitine kar kmaktadr. Bu mite gre kt
olan onlar iyi olan bizlerden ve sizlerden farkldr, biz ve
siz asla byle eyler yapmayz. Bu bulgular anlatmamzn amac
insan doasnn temelini deitirmek deil, normal, iyi niyetli
bireylerin bile gl durumsal ve sosyal gler karsnda krlganla sahip olduklarn kesinletirmektir. Bu blmde, insanlarn kurallar, normlar ve durumlar paylaarak birbirleriyle
balantl olduklarn grdk. Bir sonraki blmde, insanlarn
gnlk deneyimlerinden bilgi toplama ve bu bilgileri uygulama
ekillerine deineceiz. Tutumlarn nasl olutuunu ve deitiini inceleyeceiz ve inanlar, tutumlar ve eylemler arasndaki
balantlar inceleyeceiz.
Tutumlar, Tutumlarda
Deimeler ve Eylem
Bugn ierisinde bir tutumu ifade etme frsatnz oldu mu? Size
zerimdekiler nasl? ya da Tavuk gzel olmu mu? gibi
bir soru soran oldu mu? Tutum, kiilerin, nesnelerin ve olaylarn olumlu veya olumsuz deerlendirilmesidir. Tutumun bu
tanm sahip olduunuz tutumlarn ounun ak olmadn
gstermektedir, belli tutumlara sahip olduunuzun bilinli bir
ekilde farknda olmayabilirsiniz. Tutumlar nemlidir nk
sizin davranlarnz ve sosyal gereklik inanz zerinde etkilidirler. Princeton ile Dartmouth arasndaki futbol man
hatrlayn (s. 509). Princeton taraftar olan kiiler Dartmouth
taraftarlarndan farkl bir oyun grmlerdir. Olaylarla ilgili
atflar tutumlarna gre yaplmt. Peki tutumlarn kaynaklar
nelerdir ve davrannz nasl etkilemektedirler?
TUTUMLAR VE DAVRANILAR
Tutumlar olumlu veya olumsuz deerlendirmeler olarak
tanmlamtk. Bu blme size bir deerlendirme yapma frsat vererek balayacaz. Bu cmleye ne lde katlyorsunuz?
(Bir sayy daire iine aln.)
Angelina Jolie filmlerini beenirim.
1 2 3 4 5 6 7 8 9
Hi
Tarafsz
Tamamen
katlmyorum
katlyorum
Diyelim ki bu deerlendirmeye 3 puan verdiniz, az da olsa katlmyorsunuz. Bu yargnn kayna nedir? Tutumunuza neden
olan eit bilgi eidi tanmlayabiliriz:
Bilisel. Angelina Jolie ile ilgili ne gibi dnceleriniz var?
Etkisel. Angelina Jolie sizde ne gibi duygular
uyandryor?
Davransal. Angelina Jolie filmleri grme frsatnz oldu-
ELETREL DNME izgi boyutlaru hakkunda yargulara varmak konusunda yapulan araturmayu dnn. Grup yelerinin ilk denemelerde doru cevap vermelerinin nemi nedir?
Aaudaki konularu gzden geirmek ve alumak iin
MyPsychLab.comu ziyaret edin:
Bu bilgi eitlerinin bir birleimi siz 3 daire ierisinde alrken (ya da baka bir sayy) sizin elinize rehberlik etmitir.
Tutumlarnz ayn zamanda bu kategoride tepkiler de yaratmaktadr. Eer Angelina Jolieyle ilgili olumsuz bir tutumunuz
olduuna inanyorsanz, Ciddi bir oyuncu deil (bilisel), lk
baladnda daha gzel grnyordu (etkisel) veya Sky Captain and the World of Tomorrow filminden sonra bekleyip eletirileri okuyacam (davransal) gibi eyler syleyebilirsiniz.
Tutumlar lmek ok da zor deildir fakat tutumlar her
zaman iin insan davran doru bir ekilde gsterir mi? Kendi
hayatnzdaki deneyimlerinizden bunu cevabnn hayr olduunu bilirsiniz. nsanlar Angelina Jolieden holanmadklarn
sylerler fakat onu grmek iin bir dolu da para harcarlar. Ayn
zamanda bazen insanlarn davranlar tutumlarna uyabilmektedir. Angelina Jolieyi izlemek iin para harcamayacaklarn
sylerler ve harcamazlar da. Tutumlarn davran tahmin edip
edemeyeceini ne belirlemektedir? Aratrmaclar bu soruyu
523
524
Kiilerin alt ay veya bir yl ierisinde kan banda bulunmas veya bulunmamas iin pek ok neden olabilir. Fakat, insanlarn sonraki davranlarnda tutumlarn prova etmelerinin ve
tutumlarn basit bir anket ile bildirmelerinin etkisi ok byk
olmutur.
Tutumlar ayn zamanda uzun sre sabit kaldklarnda da
davran tahmin etmede daha iyi hale gelirler. rnein, varsayalm ki sizden politikaclara gvenirim cmlesine katlmanz
veya katlmamanz isteyelim. Yargnz aklnza gelen politikac veya politikaclara gre deiecektir. Aklnza gelen George
Washington, Winston Churchill, George W. Bush, veya Barack
Obama myd? imdi size bu soruyu bir hafta sonra yeniden sorduumuzu dnn. Eer aklnza farkl kiiler gelirse, politikaclara kar genel tutumunuz da byk ihtimalle deiecektir (Lord
ve ark., 2004; Sia ve ark., 1997). Tutumunuzun kantlarn zaman
ierisinde sabit kalrsa o zaman deerlendirmeleriniz (dnceler) ve yaptklarnz (eylem) arasnda gl bir iliki bulmay bekleyebiliriz.
Tutumlar ile davranlar arasndaki elemeyi iyiletirmek
iin yapabileceimiz eylerden biri de tutum ltlerini gelitirmektir. Son yllarda, aratrmaclar insanlarn otomatik ya da gizli
tutumlarn yakalamak iin yeni tutum ltleri gelitirmilerdir.
Bu tutumlar insanlarn dier kiiler, nesneler ve fikirler hakknda
sahip olduklar ve sklkla bilinli farkndaln dnda kalan
tutumlardr (Greenwald ve ark., 2002; Stanley ve ark., 2008).
Burada ne srlen, gizli tutumlarn davran tahmin etmeyi
salayabileceidir. talyadaki seimlerde ekimser kalan semenlerden oluan bir grup zerinde yaplm bir aratrma dnn (Arcuri ve ark., 2008). Bu semenlerin bilinli bir tercihleri
olmasa da ou rtk badatrma testlerinden getikten sonra
bilind bir tercihleri olduunu grmtr. Testin siyasi versiyonu kiilerin olumlu ve olumsuz kelimelerle iki aday ne kadar
kolay badatrdklarn deerlendirmitir. Katlmclar seimden
sonra verdikleri oylar bildirdiklerinde tutarl bir ekilde olumlu
kelimeleri badatrmay daha kolay bulduklar adaylara oy vermilerdir. Bu semenler bilinli tercihlerini ortaya koyamam
olsalar da rtk tutumlar gelecek davranlar ile ilikilidir. nsan
deneyiminin birok alannda aratrmaclar rtk ltlerin davran tahmin etme yetisini incelemeye devam etmektedir. Bu
aratrmalarn ou bizim rtk tutumlarn zaman ierisinde
sabit kalmas gibi ak tutumlar iin akladmz konularla ayndr (Gawronski ve LeBel, 2008).
KNA SRELER
Az nce uygun artlar altnda tutumlarn davranlar tahmin
etmekte kullanlabileceini grdk. Bu sizin tutumlarnz etkilemek iin zaman ve para harcayan kiiler iin iyi bir haber. Fakat
dier insanlar sizin tutumlarnz sklkla isteseler de deitirememektedirler. nci gibi dileri olan oyuncularn reklamn yapt
yeni di macunlarn her grdnzde di macunu markanz
deitirmiyor ve adaylar kameralara bakp iten bir ekilde sizin
oyunuzu hak ettiklerini ilan ettiklerinde siyasi grlerinizi de
;XmiXe;\``bc``
Sabah
8bad
K\jkFklildQXdXe
EKL 16.5
kna
Gnn en uygun vaktinde, katlmclar ikna edici cmleler zerinde detaylandrma yapmak iin gerekli motivasyona sahipti.
Bu cmleler merhamet lmlerine kar gl savlar ierdii iin tutumlar da bu dorultuda deiti. Eer savlar zayf
olsayd, yksek detaylandrma bu tutum deiikliini nlerdi.
Hayatnzda tutumlarnzn deimesine direnmek isteyeceiniz pek ok durum olabilir. Detaylandrma-olabilirlik
modeli sizin ikna edilmekten kanmak iin sklkla aba sarf
etmeniz gerektiini gstermektedir. Aratrmaclarn rendetaylandrma-olabilirlik modeli: nsanlarn bilisel srelerini bir mesaj
zerine odaklamalarnn ve bylece iknann merkezi veya evre yollarndan birini takip etmelerinin ne kadar olas olduunu tanmlayan
ikna teorisi.
525
526
Bilisel uyumsuzluu azaltmak iin sigara imenin zararlarunu bildiiniz halde imeye devam ederseniz kendinize nasul
mesajlar vermeniz gerekir?
UYUM
imdiye kadar bu blmde, tutumlarn neler olduklarn ve
nasl deitirilebildiklerini akladk. Fakat insanlarn ounlukla yapmak istedikleri eyin sizin davrannz deitirmek
olduunu unutmamalsnz. nsanlar uyum isterler, dorudan
istekleri dorultusunda davran deiiklikleri. Reklamclar
televizyon reklamlar iin o kadar para harcarken rnleri hakknda iyi duygular beslemenizi istemezler, bir dkkana gidip
onu satn almanz isterler. Benzer bir ekilde, doktorlar da
onlarn tbbi tavsiyelerini takip etmenizi isterler. Sosyal psikologlar kiilerin istekleriyle uyumu nasl saladklarn geni
lde aratrmlardr (Cialdini, 2009; Cialdini ve Goldstein,
2004). Bu yntemlerden bazlarn aklayacaz ve kurnaz satclarn sizi nasl baka trl yapmayacanz eyleri yapmaya
ikna ettiklerini greceiz.
kendini alglama teorisi: Kiilerin kendilerini gzlemleyerek hareketlerinin nedenlerini anladklarn ve kiilerin belli bir durumda nasl
davrandklarn alglayarak i durumlarn saladklarn ne sren
teori.
uyum: Bir iletiim kaynann dorudan istekleriyle tutarl olarak davran deiimi.
karlklk normu: yiliklerin karl olmas beklentisi, eer birisi bakas
iin bir ey yaparsa, o kii de onun iin bir eyler yapmaldr.
527
nat bahesine gidebilmeleri iin onlara elik edip etmeyecekleri sorulduunda daha nce daha byk istee hayr
demelerine ramen rencilerin yars bu daha kk
istee evet cevabn vermilerdir. Farkl bir renci grubuna ise byk istek hi sorulmadan daha kk istekte
bulunulduunda rencilerin yzde 17si evet cevabn
vermiti (Cialdini ve ark., 1975).
Bu yntem karlklk normuyla ne adan ilgilidir? Kiiler
bir istekte bulunurken byk isteklerden kk isteklere doru
gittiklerinde sizin iin bir ey yapm olurlar. imdi sizin onlar
iin bir ey yapmanz veya normu inemeniz gerekmektedir.
Siz de daha kk istei yerine getirmeyi kabul edersiniz!
528
q
ELETREL DNME
n Yarg
nsanlarn btn zayf ynlerine bakldnda bunlardan hibiri bireyin saygnlna ve insanln sosyal balarna n yarg
kadar zararl deildir. n yarg sosyal gerekliin yoldan km
halinin en iyi rneidir. nsanlarn zihinlerinde yaratlm bir
durum bakalarnn hayatn hie sayabilir, hatta yok edebilir.
n yarg, hedef bir nesneye ynelen renilmi bir tutumdur,
kendini hakl karmak iin olumsuz duygular (holanmama
veya korku), olumsuz inanlar (stereotipler) kullanr ve davransal olarak hedef gruptakilerden kanmay, onlar kontrol
etmeyi, zerlerinde hakimiyet kurmay veya yok etmeyi ister.
rnein, Nazi liderleri Yahudilerin alt kategorideki insanlar
olduklarna dair n yargl inanlarn pekitirmek iin kanunlar geirmiler ve Ari kltrnn kne sebep olduklarna
inanmlardr. Yanl inanlar yanl olduklarna dair uygun
kantlar karsnda bile deiime direniyorlarsa n yarg olurlar. nsanlar alkan Afrikal-Amerikal meslektalar olmasna ramen Afrikal-Amerikallarn tembel olduklarn sylediklerinde n yarg gstermi olurlar. n yargl tutumlar
bireylerin alglanmalarnda yanl filtreler olarak grev alrlar
ve sonrasnda kiiler hedef grubun bir yesi olarak kategorize
edildiklerinde bu onlara kar davranlar da etkiler.
n yarg her zaman iin sosyal psikolojinin gndeminde
st sralarda olmutur. n yargnn karmakl ve srarcln anlamak ve n yargl tutumlar ve ayrmclk davranlarn deitirmek iin stratejiler gelitirmek iin aratrmalar
yaplmtr (Allport, 1954; Nelson, 2006). Yksek Mahkeme
1954 ylndaki kararyla beyazlar ve siyahlar arasndaki ayr
eitime son verdiinde bu durum Kenneth Clark tarafndan
mahkeme nnde de sunulmu olan bir aratrmayla ilgiliydi.
Aratrma ayr ve eitsiz eitimin siyah ocuklar zerindeki
olumsuz etkilerini gstermekteydi (Clark ve Clark, 1947). Bu
blmde, sosyal psikologlarn n yargnn kaynaklarn ve
etkilerini anlamakta kat ettikleri yolu greceiz ve bu etkileri
tersine evirme abalarn inceleyeceiz.
N YARGININ KAYNAKLARI
n yarg konusunda yaplan aratrmalarda ortaya kan
zc gereklerden biri de insanlarn ayn gruba ait olmayan
dier insanlara kar negatif tutumlar gstermesini salamak
olduka kolaydr. Sosyal kategorizasyon kiilerin sosyal evrelerini kendilerini ve dierlerini kategorilere sokarak dzenleme eklidir. Kategoriler ierisinde toplamann en basit ve
yaygn ekli bireyin dier insanlarn onun gibi olup olmadn
belirlemesinden geer. Bu kategorizasyon ben ve ben olmayanlar gibi bir konumdan biz ve dierleri gibi bir konuma
doru geliir. nsanlar dnyay i gruplara (kendini ye olarak tanmlad gruplar) ve d gruplara, (kendini ye olarak
tanmlamad gruplar) ayrrlar.
En ufak fark ipular bile insanlara i ve d grup hissi vermeye yeterlidir. Henry Tajfel ve meslektalar (Tajfel ve ark.,
1971) minimal gruplar adn verdikleri eyin etkisini ortaya
koyan bir paradigma bulmulardr. Aratrmalardan birinde
renciler bir sinema perdesine yanstlan nokta dizilerindeki
saylar tahmin etmeye almlardr. rencilere, tahminlerine gre nokta bytenler veya nokta kltenler olduklar sylenmitir. Gerekte ise aratrmaclar rencileri gruplara rastgele atamlard. Sonra, her renci iki grubun yeleri
arasnda para dl datma frsatn elde etmitir. renciler
tutarl bir ekilde kendi nokta tahmin etme eilimlerini paylatklarn dndkleri kiilere daha fazla para ayrmlardr.
Bu eit aratrmalar grup ii yanllk yaratmann ne kadar
kolay olduunu gstermektedir. Grup kimliine dair minimal
ipularyla bile insanlar kendi gruplarndaki kiileri dier gruplarn yelerine tercih etmektedirler (Nelson, 2006). Grup ii ve
grup d statlerin sonularn inceleyen pek ok aratrma
vardr (Brewer, 2007; Hewstone ve ark., 2002). Bu aratrma
kiilerin dier gruptan insanlardansa, ounlukla kendi gruplarndan kiileri tercih etmelerini gstermektedir. rnein,
insanlar genel olarak grup ii yeleri dier grup d yelere
gre daha iyi (holuk, alkanlk ve benzeri konularda) deerlendirmektedirler. Fakat bunun nedeni grup ii yelere kar
STEREOTPLERN ETKLER
Pek ok n yarg trnn kaynan aklarken sosyal kategorizasyonun gcn kullanabiliriz. n yargnn gnlk etkileimleri nasl etkilediini aklamak iin n yarg iin nemli
bir destek salayan bellek yaplarn, stereotipleri, incelememiz
gerekmektedir. Stereotipler bir grup insan hakknda yaplan
ve ayn zelliklerin btn grup yelerine atand genellemelerdir. Geni yelpazede stereotipleri yakndan tanmaktasnz. Erkekler ve kadnlar hakknda nasl inanlarnz var?
Yahudiler, Mslmanlar ve Hristiyanlar hakknda? Asyallar,
Afrikal-Amerikallar, Amerikal yerliler, Latin Amerikallar
ve Beyazlar hakknda? Bu inanlarnz sizin bu gruplardan
insanlarla gnlk etkileimlerinizi nasl etkilemekte? nanlarnza bal olarak bu gruplara ait baz yelerden kanyor
musunuz?
sosyal kategorizasyon: nsanlarn sosyal evreyi dzenlemek iin kendilerini ve dierlerini gruplar iinde snflandrma sreci.
i grup: Kiilerin kendilerini ye olarak tanmlad gruplar.
d grup: Kiilerin kendilerini paras olarak grmedii gruplar.
grup ii yanllk: nsanlarn kendi gruplarnn yelerini dier gruplarn
yelerine tercih etme eilimi.
rklk: nsanlara derilerinin rengi veya etnik kkenleri nedeniyle ayrmclk yapmak.
cinsiyetilik: nsanlara cinsiyetleri nedeniyle ayrmclk yapmak.
stereotip: Bir grup insan iin grubun her yesine ayn zelliklerin atand genelleme.
n Yargu
529
Stereotipler byle gl bir ekilde beklentileri de ierdikleri iin bu blmde daha nce betimlediimiz durumlara yol
aarlar, insanlar bu durumlarda kendi sosyal gerekliklerini
ina ederler. Stereotiplerin evrede nelerin var olduu hakknda yarglara varmakta nasl bir potansiyel rolleri olduunu
dnn. nsanlar eksik verileri stereotiplerden aldklar bilgilerle doldurma eilimindedir. Hiroshi ile ayn arabaya binmem ben, Asyallar ok kt srcler. Bu eit gl beklentiler insanlarn davransal onaylama ad verilen bir srece
girmesine neden olabilir. D grup bireylerinden birine ynelik
hareketleri bireyin stereotiple tutarl davranlar sergilemesine
neden olacak bir balam yaratmaktadr (Klein ve Snyder, 2003).
rnein eer birisi Asyal bir arkadayla ayn arabada giderken
daha endieli hissediyorsa bu o arkadan sonu olarak daha
kt araba kullanmasna neden olabilir. Buna ek olarak, tutarll korumak iin insanlar stereotiplerle ilgili inanlaryla tutarl
olmayan bilgileri grmezden gelebilmektedirler.
Bir aratrmann sonucu olarak, 210 renci Ecinsellik
meru ve kabul edilebilir bir cinsel ynelimdir cmlesine
ne lde katldklarn belirtmilerdir (Boysen ve Vogel,
2007). Sonra, renciler bir psikoloji giri kitabndan ecinselliin biyolojik kkenlerini tartan bir bir buuk sayfalk
ksmlar okumulardr. Metinleri okuduktan sonra, katlmclar, Metin ecinselliin meru ve kabul edilebilir bir
cinsel ynelim olduunu kantlamakta ne kadar ikna ediciydi? sorusuna cevap vermilerdir. Katlmclarn tepkileri nceki tutumlarna paralel olmutur. rnein, ecinsellik hakknda olumsuz tutumlar olan katlmclar metni
ecinselliin meruluu konusunda ikna edici bulmam-
530
Robbers Cave deneyinin gruplar arasu rekabet evresi. Kartallar ve unguraklu Yulanlar birbirlerinde ayru
dtler ama sonunda bir araya geldiler. Temas ve n yargu konusunda bu araturmadan ne gibi bir ders
ukarulabilir?
n Yargu
531
ELETREL DNME
Toplumsal likiler
Hayatnz paylatnz insanlar nasl seiyorsunuz? Neden
arkadalara ihtiya duyuyorsunuz? Neden baz insanlara kar
arkadaln tesinde romantik hisler besliyorsunuz? Sosyal
psikologlar bu tr kiiler aras ekicilikle ilgili sorulara bir takm
cevaplar buldular (Ama merak etmeyin, henz kimse akn tm
gizemini ortadan kaldrabilmi deil!).
HOLANMA
Hi arkadalarnz nasl ve neden edindiinizi durup dndnz m? Bu cevabn ilk ksm dolambasz: nsanlar en
yaknndakilerden etkilenme eilimindedirler. Yaknnzda
yaadklar ya da altklar iin onlar grr ve onlarla buluursunuz. Bu etken biraz aklama gerektiriyor olabilir ancak
insanlarn genel olarak, salt maruz kalma sayesinde nesnelerden ve insanlardan holanma eilimi vardr. 12. Blmde de
532
ekici olmayan
ekici olan
5
4.75
4.5
4.25
Gana
Amerika
Karlkllk En son olarak, sizden holandn dndnz insanlardan holanma eilimine sahipsinizdir. Satclarn karlkl kullanmyla ilgili sylediklerimizi hatrlyor
musunuz? Aldnz vermeniz gerektii kural arkadalk
iin de geerlidir. nsanlar holanma aldklarna inandklar kiilere holanma verirler (Backman ve Secord, 1959;
SEVME
Holanmaya yol aan nedenlerin ou, ayn zamanda insanlarn
sevme yoluna kmasn salyor. ou durumda, sonunda sevdiiniz kiilerden nce holanmsnzdr (Ancak baz insanlar,
kii olarak pek holanmadklar baz akrabalar sevdiklerini
belirtiyorlar.). Sosyal psikologlar sevme ilikileri hakknda ne
gibi belirleyici etkenler buldular?
Btn ak ilikilerinizin bu boyuta sahip olduunu syleyebilir misiniz? Byk ihtimalle Hepsi iin deil. Diyorsunuzdur. Aslnda birini sevmek ve birine ak olmak
arasndaki fark belirtmek nemlidir (Meyers ve Berscheid,
1997). ou kii sevdikleri kiilerin ak olduklar kiilerden daha geni bir grup oluturduunu belirtiyor. Hangimizin yrei Seni seviyorum, ama sana ak deilim. Cmlesiyle burkulmad ki? Ak olmak daha youn ve zel bir
eyi ifade eder. Bu tr bir deneyim cinsel tutkuyu da iinde
barndrr.
Bir fark daha belirtelim. ou ak ilikisi byk
bir younluk ve emilimle balar. Buna tutkulu ak denir.
Zamanla, iliki daha az youn ancak daha yakn bir konuma
gelir. Buna da dosta sevgi denir (Berscheid ve Walster,
1978). Kendinizi bir ak ilikisi iinde bulduunuzda bu
dnm tahmin etmeniz iyi olur. Aksi taktirde bu sreci
aknzn bitmesi olarak yorumlayabilirsiniz. Aslnda, daha
ok dosta sevgiye sahip olduunu belirten insanlarn genel
olarak hayatlarndan daha memnun olduu grlyor (Kim
ve Hatfield, 2004). Bu durumda bile, tutkulu akn azalmas
uzun sureli birlikte olan iftlerin belirttii kadar etkili olmayabilir. Aratrmaclar 30 yllk ilikilere kadar makul bir sevi-
Toplumsal likiler
533
kiiler aras baml kltrler, kltrel deerlere kiisel deerlerden daha ok nem verirler. Bu sizin ak hayatnza nasl
yansyor? Kendi sevgi hissinize dayanarak bir e setiinizde,
kiisel emellerinizi tercih ediyorsunuz demektir, eer bu ei
ailenizin yapsna ve endielerine dayanarak seiyorsanz,
ortak emellere uyum salyorsunuz demektir. Kltrler aras
aratrmalar, bamsz kltrlerin aka ok daha nem verdii gibi ok gl bir genellemeyi ortaya karmtr (Dion
ve Dion, 1996). Eer bir erkek (kadn) sizin istediiniz tm
zelliklere sahipse, bu kiiyle ona ak olmasanz dahi evlenir miydiniz? sorusunu dnn. Amerikadaki kadn ve
erkek lisans rencilerinden oluan rnek grubun yalnzca
yzde 3,5i bu soruya evet yantn verdi. Bu gruba benzer
Hindistandaki baka bir renci grubununsa yzde 49u evet
yantn verdi (Levine ve ark., 1995). Ayn zamanda, kiiler
aras baml kltrn yeleri potansiyel elerinden daha ok
ey talep ediyor. Bu kltrdeki insanlarn iliki iindeki kiisel baar hakknda daha kat fikirleri olduundan, evlenecekleri elerinden de daha fazla ey bekliyorlar (Hatfield ve
Sprecher, 1995).
Ck]enicibininiqienipikXndcXpXniejdiplmXicXbiineXcnq
Kendi
Kendi
;ieii
;ieii
Kendi
Kendi
;ieii
;ieii
;ieii
Kendi
534
Kendi
;ieii
Kendi
;ieii
ELETREL DNME
Saldrganlk, zgecilik ve
Olumlu Sosyal Davran
Eer gazeteleri birka dakikalna gzden geirirseniz, insan
davrannn u noktalar hakknda haberler okumanz ok
olasdr. Bu gibi haberlerde insanlarn hem birbirine zarar verdii hem de birbirine yardm ettii durumlar grrsnz. Bu
blmde, bu iki davrana neden olan etkenleri tartacaz.
nsanlarn bakalarna psikolojik ya da fiziksel olarak zarar
verdii davran olan saldrganlkla balayalm. Psikologlar, saldrganln nedenlerini anlayarak bu bilgiyi toplumsal
saldrganln azaltlmasnda kullanmaya alyorlar. Daha
sonra dikkatimizi, insanlarn birbirine yardmc olma emeliyle hareket ettii davranlar olan olumlu sosyal davran
u noktasna eviriyoruz. Ayrca, insanlarn kendi gvenliklerini ya da karlarn gzetmeksizin gsterdii olumlu sosyal davranlar olan zgecilie (altruism) de odaklanacaz.
Bu yardmc davranlarn ihtimalini deitiren baz kiisel ve
durumsal etkenleri tartacaz.
SALDIRGANLIKTA BREYSEL
FARKLILIKLAR
Saldrganlk aratrmasyla ilgili nemli bir gerek, baz insanlarn genel olarak dierlerinden daha saldrgan olduudur. Peki
bu neden byledir? Bir aratrma, saldrganlk seviyesindeki
kiisel farkllklarn genetik zelliklerden ne kadar etkilendiini
inceledi. Aratrmaclar nceki blmlerde akladmz yntemleri kullandlar. rnein, saldrgan kiiliklere tek yumurta
(monozigotik, MZ) ve ift yumurta (dizigotik, DZ) ikizlerin-
535
Yaamnzda Psikoloji
HANG YNLERDEN BUKALEMUN GBSNZ?
Size imdiye kadar fark etmi olabileceiniz bir ey syleyelim: Baka
insanlarla etkileime getiinizde, bazu
ynlerden onlaru taklit ediyor olmanuz
gayet olasu. rnein bilin duu olarak
arkadalarunuzun konuma ekline ve
aksanuna uyum saluyor olabilirsiniz.
Sosyal psikologlar Tanya Chartrand ve
John Bargh (1999) bu tip taklit etmeyi
bukalemun etkisi olarak tanumladu.
Bukalemunlar evreleriyle uyum salayabilmek iin otomatik olarak renklerini
deitirirler. Chartrand ve Bargh da
insanlarun etraflaruyla uyum salayabilmek iin davranularunu deitirdiini
ne srd.
Bukalemun etkisini ilk olarak
gsterdiklerinde, Chartrand ve Bargh
fotoraflaru betimlemek zere iftler
belirlediler. Ancak her iftin bir yesi
araturmacularun ibirlikisiydi. Chartrand ve Bargh ibirlikilere fotoraflaru
betimlerken iki motor hareketten birini
yapmalaru talimatunu verdi: ya yzlerini
ovuturdular ya da bir ayaklarunu salladular. Eer insanlar bukalemunlar gibi
hareket ediyorsa, deney katulumcularun
da bu iki motor hareketi taklit etmesi
gerekirdi ve aynen bu ekilde oldu.
birlikiler bu hareketleri gerekletirdiklerinde, katulumcular byk lde
yzlerini ovuturdu ya da ayaklarunu
salladu.
Chartrand ve Bargh bu tr bir
taklidin sosyal yaputurucu grevi gr-
536
Aratrmaclar, fiziksel ve sosyal saldrganlklardaki kiisel farkllklara genetik ve evresel etkenlerin katksn
lmek iin 6 yanda 234 ikizden veri topladlar (Brendgen ve ark., 2005). Fiziksel saldrganlk, ocuun kavgaya
kart ya da vurduu, srd ya da baka bir ocuu
tekmeledii durumlar temsil eder. Sosyal saldrganlk
ise ocuun kt dedikodular yayd ya da dierlerinin
belirli bir snf arkadan sevmemesini salad durumlar temsil eder. Saldrganln iki trnde ikizlerin dav-
SALDIRGANLIKTA DURUMUN
ETKLER
Bir an durup en son ne zaman saldrgan davranta bulunduunuzu hatrlayn. Bu yalnzca fiziksel saldrganlk olmak
zorunda deil, psikolojik sknt yaratmak amacyla birine yalnzca szle satam olabilirsiniz. Saldrganlnza yol aan
bu durumu nasl aklarsnz?
nsanlarn, yaplmas ok nemli bir grevi sizin iin
imkansz hale getirdii bir durumu dnn. Patlama noktasna gelir miydiniz? Bu genel iliki hayal krkl-saldrganlk
hipotezinde ele alnr (Dollard ve ark., 1939). Bu hipoteze
gre, hayal krkl, insanlarn amalarna ulamalar engellendiinde ortaya kar ve bu hayal krkl duygusu saldr-
drtsel saldrganlk: Belirli emellere ulamak amacyla nceden dnlm olmayan, bilisel temelli ve amaca ynelik saldrganlk.
arasal saldrganlk: Belirli emellere ulamak amacyla nceden dnlm olan, bilisel temelli ve amaca ynelik saldrganlk.
hayal krkl-saldrganlk hipotezi: Bu hipoteze gre, hayal krkl,
insanlarn amalarna ulamalar engellendiinde ortaya kar ve bu
hayal krkl duygusu saldrgan davran olasln arttrr.
537
538
imdiye kadar, saldrganlk ortaya karan belirli durumlarn baz ynlerine odaklandk. Ayrca, daha geni sosyal
normlar insanlarn saldrganlk gstermesini etkiler (Bond,
2004). 6. Blmde anlattmz, ocuklarn yetikin modelleri izleyerek saldrgan davranlar edinmeye ne kadar yatkn
olduklarn ne sren aratrmay hatrlayn. rnein, byk
plastik BoBo bebeini yumruklayan, tekmeleyen ve ona vuran
yetikin modelleri izleyen ocuklar, saldrgan modeli gzlemlemeyen kontrol grubundaki ocuklara oranla, daha sk
benzer davranlarda bulundular (Bandura ve ark., 1963).
6. Blmde, Amerikan televizyonlarnn, dorudan ocuklarn evlerine, ok sayda saldrgan model soktuunu da belirtmitik. Bu tr saldrganla maruz kalmak yetikin saldrganlk dzeyiyle olduka balantldr (Comstock ve Scharrer,
1999; Huesmann ve ark., 2003).
Aratrmaclar, iddet ieren medyaya (televizyon, sinema,
vb.) maruz kalmak ve saldrgan davran arasndaki ilikiyi aklamak iin genel bir saldrganlk modeli gelitirdiler. Bu modele
gre insanlar medyada grdkleri iddet deneyimlerine bal
olarak genel bir saldrganlk ekli ediniyorlar. Bu gre gre
medyada iddet ieren her blm, dnyann tehlikeli bir yer
olduu, saldrganln ie yarad ve saldrganln atmalarla
ve kzgnlkla ba etmenin uygun bir yolu olduunu renmek
iin bir frsat (Bushman ve Anderson, 2002, s. 1680). iddet
ieren bilgisayar oyunlarnn ksa vadeli etkilerini inceleyen bir
almay gz nne alalm.
Aratrmaclar 224 niversite rencisinden iddet ieren (rnein Mortal Kombat gibi) ya da iddet iermeyen
(3D, Pinball gibi) bilgisayar oyunlar oynamalarn istedi.
(Bushman ve Anderson, 2002). 20 dakika oynadktan
sonra, katlmclardan ilgisiz olduklarna inandklar bir
ii tamamlamalar istendi. Katlmclar tamamlanmam
hikayeler okudular ve onlardan daha sonra ne olacan
tahmin etmeleri istendi. rnein bir hikayede, Todd sar
kta hzla frenlere basnca, ona arkadan bir araba arpyor. Katlmclardan Sonra ne olacak? sorusunun cevab
istendiinde, iddet ieren oyunlar oynayan renciler
hikayeleri srekli daha saldrgan sonlarla bitirdiler. rnein katlmclar Toddun camdan frlayacan ya da dier
srcy baklayacan veya vuracan belirttiler.
etmek, baka bir insann hayatn kurtaran src rneinde olduu gibi.
Egoizm: Sonunda kendi karn dnerek olumlu sosyal davranta bulunmak, kii karlnda benzer bir
iyilik grmek (rnein bir istei gerekletirmek) ya da
bir dl (rnein para ya da takdir) almak iin yardmc
olabilir.
Kollektivizm: Belirli bir gruba yardmc olmak iin olumlu
sosyal davran gstermek, insanlar ailelerinin, derneklerinin, politik partilerin vb. durumunu gelitirmek iin
yardmc davranlarda bulunabilirler
Prensiplik: Ahlaki prensipleri desteklemek iin olumlu
sosyal davranlar gstermek, kii dini ya da medeni prensiplerinden tr olumlu sosyal davranlarda bulunabilir.
Bu drtlerin farkl durumlara nasl uygulanabileceini
grebilirsiniz.
Ayn olumlu sosyal davran birden fazla drtye hizmet
ediyor olabilir. rnein, ou niversite imdilerde renci-
leri bakalarnn adna alma deneyimiyle bir dersin akademik renme amacn karlayan eitici bir grev olan
hizmet renimi iin tevik ediyor (Jay, 2008, s. 255). rnein, bir hizmet renimi projesi srasnda, gerontolojiye giri
dersindeki renciler, yal insanlarla balantl olan yasal
sorunlarla ilgili bilgi toplamak zere il kurumuna yardmc
oldular (Anstee ve ark., 2008). Bu projeye katlm rencilerin
eitici deneyimini gelitirdii iin bu rnei egoizm olarak
sayabiliriz (rencilerin dl daha iyi renmek). Ancak, bu
katlmlar yallara ve il kurumuna da yardm olduundan,
bu rnei kolektivizm olarak da grebiliriz. Aslnda, hizmet
renimini destekleyen eitmenler rencilerin ileride de
olumlu sosyal davranlar gstermesini umut ediyorlar (Tomkovick ve ark., 2008).
Olumlu sosyal davran iin bu drtlerin arasnda zgecilik de olmas her zaman tartlan bir konu olmutur. Neden
olduunu anlamak iin nceki blmlerde ilediimiz evrimsel nedenler konusunu hatrlamanz gerekiyor. Evrimsel bak
asna gre, hayatn asl amac genlerin devamn salamak
iin yeniden remektir. Bu balamda zgecilik mantkl geliyor mu? Bakalarna yardmc olmak iin neden kendi hayatnz riske sokasnz ki? Bu soruya, bakalarnn aile mi yoksa
yabanc m olduuna bal olarak iki yant verilebilir.
Aile yeleri iin zgeci davranlar bir anlam ifade ediyor,
nk kendi hayatnz tehlikeye atsanz dahi, sizin gen havuzunuzun hayatta kalmasna yardmc oluyorsunuz (Burnstein,
2005). Aratrmaclar genetik uyumun insanlarn zgeci davranlar gstermesini ne derece etkilediini aratrmlardr.
Bir deneydeki katlmclara kendileri ve yzde 50 genetik
uyum gsterdikleri akrabalar (rnein kardeleri, ebeveynleri), yzde 25 uyum gsterdikleri akrabalar (rnein bykanne, bykbaba, hala, teyze ve yeenler) ya
da yzde 12.5 uyum gsterdikleri akrabalar (kuzenler
gibi) iin para kazanma ans verildi (Madsen ve ark.,
2007). Ancak para kazanmak iin katlmclarn ac veren
fiziksel bir pozisyonda kalmalar gerekiyordu. Bu pozisyonda ne kadar uzun dururlarsa kendileri ve akrabalar
iin o kadar ok para kazanyorlard. Katlmclarn birka gn sonra laboratuara dnp her akrabalk kategorisi iin testi tamamlamas gerekiyordu. Katlmclar her
539
denemenin sonuna kadar ne kadar sre ac veren pozisyonda durduklarn bilmiyorlard.Sonular genetik uyumun etkisini ak bir ekilde ortaya koydu. Genel olarak genetik uyum ne kadar oksa katlmclar da acya o
derece uzun katlandlar. Aratrmaclar Londradaki ve
iki Gney Afrika Zulu halkndaki renciler iin hemen
hemen ayn sonuca vardlar.
Katlmclar, akrabalarna para kazandrabilmek iin
acya katlandndan bu davranlar zgecilik iin gerekli
kriterini salyor. Sonular arpc bir ekilde insanlarn,
bakalarndansa kendi akrabalar iin zgeci davranlar gstermeye daha meyilli olduunu gsteriyor. Ancak aratrmaclar, baka sosyal ilikilerin de insanlarn davranlarn
etkilediini kabul ediyor. Aslnda baka aratrmalar insanlarn, arkada evreleri de dahil olmak zere duygusal olarak kendilerini yakn hissettikleri kiilere yardm etmelerinin daha kolay olduunu gsteriyor (Korchmaros ve Kenny,
2006; Stewart-Williams, 2007). ou insan iin en yakn
duygusal ballklar yine en yakn akrabalarna kar oluyor.
Bu nedenle duygusal yaknla bal yardm etme modelleri
dolayl yolda insanlarn gen havuzunu kurtarmasna neden
oluyor.
Peki ya akraba olmayanlar? Duygusal yaknla odaklanmak insanlarn neden en yakn arkadalarna kar zgeci
davranlarda bulunabileceini gsteriyor. Ama rnein
neden src tanmad birine yardm etmek iin kendi
hayatn tehlikeye att? Tandklara ve yabanclara karlkl
zgecilik aklamak iin, kuramclar karlkl zgecilik kavramn incelediler (Trivers, 1971). Bu kavram insanlarn, bir
ekilde bakalarnn da onlara kar ayn ekilde davranacan dnerek zgeci davranlarda bulunduklarn ne
sryor. Yani gelecekte ben boulurken senin de beni kurtarman beklentisiyle seni boulmaktan kurtaryorum.
Ancak karlkl zgeciliin sosyal trlerdeki ortak almann tm ynlerini aklayamadn aklnzda bulundurun.
rnein tanmad kiinin arabasn durduran adam hi phesiz karlnda benzer bir zgeci davran beklemiyordu.
Bu tr hareketleri aklamak iin aratrmaclar dolayl karlklln devreye girdiini belirtiyorlar: nsanlar gelecekte
zgeci davranlara ihtiya duyabilecei iin zgeci davran gsteriyorlar. Daha basit anlatmak gerekirse: Ben senin
srtn karsam, bakas da benim srtm kar. (Nowak ve
Sigmund, 2005, s. 1291). Bu karlkl zgecilik kavramnn
nemli bir bileeni de insanlarn zgeci ve gvenilir olarak
n kazanmasdr. rnein bir aratrmada katlmclar, dier
katlmclara para yardm yaparak zgeci davran gsterebilecekleri birka frsat veren bir oyun oynadlar (Wedekind ve
Braithwaite, 2002). Oyun ilerledike, gstermelik puanlar
itibarlarnn salam bir gstergesi olarak akland. Aratrmann ikinci safhasnda, baka bir oyunda en iyi itibara sahip
katlmclar ayn zamanda zgeci davranlar iin dllendirilmesi en muhtemel olan kiilerdi. Bu tr sonular zgeciliin gvenilir bir kayna olarak itibar kazanmann uzun sreli
yararlarn gsteriyor.
karlkl zgecilik: nsanlarn bakalarnn da onlara zgeci davranlarda bulunaca beklentisiyle zgeci davranlarda bulunmas.
540
Ne gibi sosyal gler insanlarun, inin Sichuan ilindeki deprem sonrasu aluan kurtarma ekiplerinin yaptuu gibi kendi
hayatlarunu bakalarunun hayatlarunu kurtarmak iin riske
atmasuna neden oluyor ?
100
2$B``c`b^ilgcXi
*$B``c`b^ilgcXi
PXi[dpq[\j`
80
6$B``c`b^ilgcXi
60
40
20
0
40
80
120 160 200 240 280
8Z`c[lildleYXcXe^Z[XejXe`p\c\i
Tanuu Mdahalesi
Grg Tanklar Acil Durumu Fark Etmeli Kriz almasnda, katlmclar neyin olup bittiini anlasn diye duruma
hile katlmt. Ancak pek ok gerek hayat durumunda, kendi
ileriyle megul olan insanlar (rnein ie ya da bir randevuya
giderken) yardm edebilecekleri bir durumu fark etmeyebilirler bile. Canl bir deneyde, Princeton lahiyat Seminerindeki
renciler vaazlar zerinden deerlendirileceklerini dndler. Bu vaazlardan biri, Yeni Ahitte geen, yol kenarnda yaral
olarak yatan bir adama yardm eden merhametli insan zerine
ksa bir hikayeydi.
Seminerde bulunan renciler, ilk olarak ksa bir
konuma yaplan binadan baka bir binada derslerini
vermek zorundaydlar. rencilerden bazlarna, rastgele, bir sonraki oturuma yetimeleri iin acele etmeleri
gereken gecikmeli, dierlerine tam zamannda yetiecekleri ve nc bir gruba da erken varacaklar bir durum
verilmiti. Her seminer konumacs iki bina arasnda
yrrken, kapnn kenarna km ksren ve inleyen
bir adamla karlatlar. Merhametli insan zerine semi-
541
542
Grg Tanklar Sorumluluk Hissetmeli Sorumluluk dalmnn mdahale etmemede nemli bir etken olduunu grdk. Eer kendinizi yardma ihtiya duyduunuz bir
durumda bulursanz, grg tanklarnn sorumluluk duygusunu
ortaya karmak ve bu gc alt etmek iin elinizden gelen her
eyi yapmalsnz. Dorudan birini iaret edin ve Sen! Senin
yardmna ihtiyacm var. Deyin. Ak su ieren iki almay
ele alalm. lk almada, New Yorklular, hrszn, bir kadn
masadan kalknca onun antasn almasn izlediler. kinci
almada ise, plaja gidenler, hrszn, sahibinin birka dakikalna yanndan ayrld plaj havlusu zerinden radyoyu almasn izlediler.
Her deneyde, hrszlk kurban olan kii (deneyicilerin
ibirlikisi) yaknda suun gzlemcisi olacak kiiye Zamannz var m? ya da Ben yokken antama (radyoma) gz
kulak olabilir misiniz? diye sordu. lk etkileim kiisel bir
sorumluluk ortaya karmad ve grg tanklar hrszlk
gerekleirken yalnzca durmakla yetindiler. Ancak, kurbann eyasna gz kulak olmay kabul edenlerin hemen
hepsi hrszla mdahale etti. Yardm ardlar ve hatta
bazlar plajda kamaya alan hrsz durdurdu (Moriarty, 1975).
Bu deneyler, iyilik istemenin durumu bariz bir ekilde deitirecek bir dier insanlar ieren sahte bir insan ba kurduunu
gsteriyor. Bu durum da, hrsz durdurmadklar iin insanlar
kaytsz olarak nitelendirmenin yanl olaca rneklerden
biri. Kk taahhtlerin sosyal psikolojik gc (Benim iin
buna gz kulak olur musun?) hemen her grg tann yardm eden birine dntrmtr .
Bu blmde olumlu sosyal davranlar, yani insanlarn
dierlerinin yardmna kotuu durumlar inceledik. nsanlarn
olumlu sosyal davranlar aklamak iin birka nedeni olduunu grdk. Ancak bu blmde sklkla karmza kt gibi,
insanlarn bu nedenlerle ne derece harekete geeceini sosyal
durumun olduka etkilediini grdk.
o
p
q
ELETREL DNME
543
yarglarn tanmlar.
Temel ykleme hatas, kendine hizmet eden n yarg ve kendi
kendini gerekletirme kehanetleri gibi eitli n yarglar yklemelere ve dier yarglama ve davranlara szabilir.
Durumun Gc
Bir sosyal rol oynuyor olmak, yapay durumlarda bile olsa,
deerlendirmelerdir.
Her tutum doru olarak tahmin edilebilir bir davran
dalanabilir.
n Yarg
Keyfi bile olsa, minimal ipular bir i veya d grubu
lendirmesini etkiler.
Aratrmaclar farkl gruplarn yelerinin ortak amalar iin
Toplumsal likiler
Bireyler aras ekim, ksmen yaknlk, fiziksel ekim, ben-
zellikle de kendilerine hibir fayda salamayan zgecil davranlarda bulunduunu aklamaya almlardr.
Evrimsel aklamalar akrabalk ve karlklk zerinde
younlar.
Seyirci mdehalesi almalar acil durumlarda kimin
yardm etmeye eilim gsterip kimin gstermediini belirlemede, durumlarn yksek oranda belirleyici olduunu
gstermitir.
ANAHTAR TERIMLER
arasal saldrganlk (s. 537)
bilisel uyumsuzluk (s. 526)
detaylandrma-olabilirlik modeli (s. 525)
d gruplar (s. 529)
drtsel saldrganlk (s. 537)
enformasyon etkisi (s. 516)
grup dnmesi (s. 520)
grup ii n yarg (s. 529)
grup kutuplatrmas (s. 520)
hayal krkl-saldrganlk hipotezi (s. 537)
rklk (s. 529)
i gruplar (s. 529)
ikna (s. 524)
karlkl zgecilik (s. 540)
544
Yazl Sorular
1. Tutumun hangi zellikleri, tutum ve davranu arasundaki ilikiyi artturur?
2. Sterotipler davranuu nasul etkiler?
3. Hangi durumsal faktrler insanlarun olumlu sosyal
davranularda bulunmasu ihtimalini etkiler?
gc.
demokratiksosyal eitlii uygulayan
liberal demokrasitam ve ya neredeyse mdehale ve koru-
n zerindeki etkisi
dnce durdurmakltlerin, yelerin arasnda eletirel
546
547
AKTVTELER
1. Sosyal davranu normlaru arkadalarumuz, tanuduklarumuz ve
yabancularla aramuza koyduumuz sosyal mesafeleri
de kapsar. Aile bireyleriniz, arkadalarunuz ve yabancu-
548
Cevaplar
Durun ve Cevaplar Gzden Geirin
1. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Psikolojiyi
Benzersiz Klan Ne? s. 5)
1. Psikoloji bireylerin davranlarn ve zihinsel srelerini
inceleyen bir bilimsel almadr.
2. Drt amac vardr, bunlar; davran tanmlamak, aklamak,
ngrmek ve kontrol etmektir.
3. Aratrmaclar devaml olarak davranlar altlarnda yatan
sebepleri tanmlayarak aklamaya alrlar; baarl nedensel
aklamalar genelde doru ngrlerde bulunulmasn salar.
2. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Aratrma Sreci,
s. 31)
1. Teoriler fenomenleri aklamaya alrlar. Bu aklamalarn
yeni hipotezler retmesi gerekir (yani bir teorinin test
edilebilir sonular).
2. Aratrmaclar yntemlerini standardize edebilirler ve
trevleri iin ilemsel tanmlar sunabilirler.
3. Aratrmaclar, aratrma beklentileri almalarnn
sonularn etkilemesin diye ift kr kontrollerini
kullanrlar.
4. Bir deneyde zneler iine tasarm varsa, her katlmc kendi
kendini kontrol eder.
5. Bir korelasyon katsays iki deikenin hangi dereceye kadar
birbiriyle ilintili olduunu gsterir, aralarndaki ilikinin
nedenini gstermez.
549
3. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Kaltm ve Davran, s. 59)
1. Grantlar, evrede meydana gelen deiikliklerin bir sonucu
olarak, dier zamanlarda kk gagal ispinozlar hayatta kalp
reyebilirken, bazen de byk gagal ispinozlarn hayatta
kalabildiklerini ve reyebildiklerini gzlemlemilerdir.
2. Genotip, bir organizmann gzlemlenebilir zellikleri anlamna
gelen fenotipin belirlenmesine yardm eden temel genetik
materyaldir.
3. ki ok nemli gelime, iki ayak zerinde yrmek ve
ensefalizasyondu.
4. Kaltsallk, bir organizmann karakter ve davranlarnn
toplamn belirleyen genlerin nisbi etkilerinin lmdr.
4. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Dnyann
Duyu Bilgisi, s. 97)
1. Yakn uyarc, retina zerindeki optikal grntdr.
2. Psikofizik, fiziksel uyarc ve bu uyarcnn psikolojik deneyimi
arasndaki ilikinin incelenmesidir.
3. Uyarc mutlak eii, duyusal sinyalin bazen algland uyarc
seviyesi olarak tanmlanr.
550
Cevaplar
5. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Bilincin erii, s. 139)
1. Bellek, bilin ieriinde halihazrda bir paras deilse ama
kolayca olabilecek durumdaysa bilin ncesi demektir.
2. Freud, baz fikir ve drtlerin bilind bastrlm olduklar iin
yeterince tehditkar olduklarn ileri srmtr.
6. BLM
Durun ve Gzden Geirin (renme almas,
s. 166)
1. renme performans ayrm, insan davranlarnn her zaman
rendiklerini yanstmayabileceini ileri srer.
2. nsanlarn kiisel deneyimlerinin bilimsel adan
incelenemeyecek kadar ok znel olduunu ileri srmtr.
3. Davran analistleri btn hayvan trlerinde meydana gelen
renmenin belirli zelliklerini bulmaya almaktadrlar.
4. Bir uyarcnn tekrar tekrar sunulmas sonucu organizmann
davransal tepkisinin azalmasna alma denir.
7. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Bellek Nedir?, s. 199)
1. Ak bellein kullanm bilinli aba gerektirirken, rtl bellek
kullanmnda bu, sz konusu deildir.
2. Becerileriniz daha ok yntemsel belleinizin kullanmna
dayanr.
3. ifrenizi daha nceden kodlayp depoladnz iin sorununuzun
geri almayla ilgili olmas daha muhtemeldir.
Cevaplar
551
8.BLM
Durun ve Gzden Geirin (Bilii alma, s. 237)
1. Dondersin amac, sadece belirli srelerle farkllaan grevler
sunarak zihinsel srelerin hzlarn belirlemekti.
2. Seri sreler birbiri ardna gerekleir, paralel ilemlerse zaman
iinde yinelenir.
3. Otomatik sreler genellikle dikkat kaynaklarn gerektirmezler.
552
Cevaplar
9. BLM
Durun ve Gzden Geirin (lm Nedir?, s. 274)
1. Galton zek farkllklarnn objektif olarak llebileceini
ileri srmtr.
2. ki-yar gvenilirliini deerlendirmek iin, aratrmaclar
bir testi ikiye blerler. Yksek iki-yar gvenirlii olan bir
test her iki yarda da ok benzer puanlarla sonulanr.
3. Aratrmac, llen puanlarn gelecekteki ilgili sonulara
ilikin doru tahminlerde bulunup bulunamayacan
belirlemelidirler.
4. Normlar, aratrmaclarn, daha geni nfuslarn puanlar
balamnda belirli bireylerin puanlarn anlamasn salar.
10. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Geliimin ncelenmesi,
s. 300)
1. Geliimsel ya, ou insann fiziksel veya zihinsel baarlar elde
edebildii kronolojik yatr.
2. Bireysel farkllklarla ilgili alma yapmak iin
aratrmaclar genelde belirli bir yataki insanlar
arasndaki bir deikeni (baz alardan) lerler daha
Cevaplar
553
11. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Motivasyonu
Anlama, s. 344)
1. Muhtemelen rencinin koma nedenine dair gdsel
kavramlarn genel kanun ve zel durumlarla alakas olabilecei
fikriyle ilintili bir karmda bulunurdunuz.
2. Dengeleim biyolojik durumlar bakmndan bir denge
durumunu yanstr.
3. Aratrma, biyolojik igdlere kar savlarda bulunan, kltrler
arasndaki byk apl davran eitliliini gstermitir.
4. Heider sonularn aklamas olarak yatknlk gleri ve
durumsal gler arasnda bir ayrm yapmtr.
5. Balanma ihtiyalar insanlarn ait olma, dierlerine katlma,
sevme ve sevilme ihtiyalaryla ilikilidir.
554
Cevaplar
12. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Duygular, s. 379)
1. Kltrleraras aratrma, insanlarn genellikle olup
bitenlerin ayrmna vardklar yedi tane yz ifadesi olduunu
ileri srer.
2. Otonom sinir sistemi, duygularn fizyolojik yansmalarnn
(kalbin hzl atmas, avu ii terlemesi gibi) oluumunda nemli
bir rol oynar.
3. Cannon-Bard teorisi, duygusal uyarcnn e zamanl olarak
uyarlmay ve duyguyu meydana getirdiini ileri srer.
4. Olumsuz hislere sahip kiiler, olumlulara gre bilgiyi daha
detayl ve aba gerektiren bir tarzda ilemeye eilimlidirler.
5. Aratrma, iyi sosyal ilikilerin mutluluun yegane ve en nemli
kayna olduunu ileri srer.
13. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Kiilik Trleri ve zellikleri
zerine Teoriler, s. 414)
1. Kiilik trleri ya hep ya hi kategorileri olarak tanmlanr.
2. Nevrotiklik endieli, dengesiz ve abuk kzana kar dengeli,
sakin ve honut boyutuyla tanmlanr.
3. Karakterlerin kaltsalln deerlendirmek iin aratrmaclar
tek yumurta ve ift yumurta ikizlerinin karakter benzerliklerini
karlatran almalar yrtmlerdir.
4. Tutarllk paradoksu, insanlarn, bireylerin davran durumlar
karsnda tutarl olmasa dahi onlar hakknda tutarl kiilik
tanmlar verdikleri bulgusuna atfta bulunur.
14. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Psikolojik Bozukluklarn
Doas, s. 448)
1. En ilgili kriter, sknt veya yetersizlik (yani, Jerrynin korkusu
onun iin sknt yaratyor) ve uyumsuzluktur (yani Jerrynin
korkusu onu amalarn kolayca izlemekten alkoyuyor).
2. Snflandrma, ortak bir steno alfabesi ve bir tedavi plan
sunabilir ve nedensellii anlamay salayabilir.
3. Farkl kltrlerde davranlar farkl yorumlanrlar- ayn
davranlar farkl kltrel balamlarda normal veya anormal
olarak grlebilirler.
Cevaplar
555
15.BLM
Durun ve Gzden Geirin (Teraptik erik, s. 481)
1. Srecin amalar tehis koymak, muhtemel bir etiyoloji sunmak,
prognoz ve bir tedavi yrtmektir.
2. Psikoanalistler, lisansst eitimlerini terapiyle ilgili Freudyen
yaklamnda tamamlamlardr.
3. Aratrma, kltrel yeterlilii daha ok olan
terapistlerin daha iyi teraptik sonulara ulatn ileri
srmektedir.
4. Psikiyatri kurumlarndan kan hastalarn byk ounluu ksa
bir sre sonra yeniden kabul edilirler.
556
Cevaplar
16. BLM
Durun ve Gzden Geirin (Sosyal Gerekliin nas,
s. 513)
1. Kelley, insanlarn anlam yklediklerinde ayrt edicilii,
tutarll ve uzlamay deerlendirdiklerini ileri srmtr.
2. rencilerin baar iin sorumluluk almas ve baarszlklar
rtbas etmesi muhtemeldir, bu davran onlar rnein
bir snavdan kt not aldklarnda alma alkanlklarn
deitirmemeleri ynnde onlar harekete geirebilir.
3. ou snfta, retmenlerin rencilerinin potansiyelleri
hakknda tam bilgileri olur, bu da kendini gerekletiren
kehanetler ihtimalini snrlar.
BLM 2
BLM 3
BLM 4
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
b
b
c
a
b
c
d
b
c
c
d
a
d
b
a
a
c
b
d
a
b
d
c
b
d
d
c
a
b
c
c
b
d
d
c
d
c
b
b
a
c
a
a
b
d
b
b
a
b
d
d
b
c
a
c
a
d
c
c
a
Cevaplar
557
BLM 5
BLM 8
BLM 11
BLM 14
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
a
d
d
d
b
d
b
a
a
b
d
c
c
a
d
c
c
b
a
d
b
c
a
a
a
c
b
d
a
a
c
d
c
d
a
b
b
d
c
b
b
a
c
d
a
d
a
a
d
b
c
d
b
c
b
a
d
d
a
c
BLM 6
BLM 9
BLM 12
BLM 15
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
b
a
b
d
b
a
c
d
d
c
d
b
c
a
a
d
a
b
d
b
b
c
a
c
b
a
d
c
a
b
a
a
c
c
c
c
d
b
c
a
b
a
d
b
d
a
b
d
c
d
b
c
b
a
c
a
d
a
c
d
BLM 7
BLM 10
BLM 13
BLM 16
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
b
c
a
a
b
d
b
a
b
d
a
a
b
c
d
558
Cevaplar
c
a
d
b
d
a
d
c
d
d
b
a
c
d
b
b
a
c
c
a
d
c
a
a
c
b
a
d
b
b
a
d
b
d
c
c
a
c
b
a
d
c
a
d
b
BLM 2
Program Gzden Geirme
1. a, 2. c, 3. b, 4. b, 5. d, 6. b, 7. a, 8. d, 9. a, 10. c, 11. b, 12. b, 13. a,
14. c, 15. b, 16. d, 17. c, 18. d, 19. a
Cevaplar
559
BLM 3
Program Gzden Geirme
Program 3 ve 4
1. a, 2. c, 3. c, 4. b, 5. b, 6. a, 7. a, 8. d, 9. a, 10. b, 11. c, 12. a, 13. c,
14. c, 15. b, 16. b, 17. b
Program 25
18. a, 19. b, 20. c, 21. a, 22. d, 23. a, 24. b, 25. b, 26. c, 27. b, 28. b, 29. d,
30. b, 31. b, 32. a
560
Cevaplar
Nrotransmitterlere gelecek olursak, saynn fazlal beyindeki faaliyetler arasnda daha fazla eitlilii salar; ayrca bir
faaliyetin daha aktif olmasn salarken daha alakasz ya da
istenmeyenlerini devre d brakr.
5. Not: Bu soru kiisel dnce ya da yorumlarla ilgili olduu
iin doru ya da yanl bir cevap belirlenmemitir.
BLM 4
Program Gzden Geirme
1. d, 2. c, 3. c, 4. a, 5. d, 6. a, 7. a, 8. a, 9. c, 10. c, 11. b, 12. b, 13. c, 14. b,
15. a, 16. d, 17. c, 18. a, 19. d, 20. a
BLM 5
Program Gzden Geirme
1. c, 2. b, 3. d, 4. b, 5. a, 6. b, 7. c, 8. b, 9. b, 10. b, 11. c, 12. a, 13. b, 14. a,
15. d, 16. b, 17. d, 18. b, 19. c, 20. a, 21. a, 22. d, 23. b, 24. c, 25. d, 26. b,
27. a , 28. d, 29. c, 30. d, 31. d
BLM 6
Program Gzden Geirme
1. b, 2. d, 3. d, 4. a, 5. b, 6. c, 7. c, 8. a, 9. d, 10. c, 11. b, 12. d, 13. c, 14.
a, 15. b, 16. d, 17. a, 18. c, 19. b, 20. d
BLM 7
Program Gzden Geirme
1. d, 2. c, 3. b, 4. b, 5. d, 6. a, 7. b, 8. a, 9. b, 10. b, 11. c, 12. d, 13.
d, 14. a, 15. b, 16. d, 17. a, 18. a, 19. b, 20. d
Cevaplar
561
2.
3.
4.
5.
6.
kullanmak, ett oturumlarnda datlan malzemeleri incelemek, uykudan nce materyale almak ya da malzemeyi
yeniden renmek de yararl tekniklerdir.
ocukken kullandmz ema yetikin olarak gelitirdiimiz emadan ok farkldr. Ve ocuklar anlar etiketleyip
organize etmede yardmc olan dil konusunda yetersiz
olduklar iin konuma ncesi anlarmzn yok denecek
kadar az olduunu fark ederiz. Ayrca ocukluk anlarnn
fizyolojik olgunlama nedeniyle yok olduuna dair kant da
mevcuttur. Yine de, zellikle ocukluun ge dneminden
olan ou an, eitli ipular kullanlarak geri getirilebilir.
ou insan aile hikyeleri ve fotoraf gibi ipularnn anlar canlandrmada yararl olduunu bildirmitir.
Alfabe arks aklda tutmaya yardmc olmak iin birok
ara salar. Harfler ksa sreli hafzann kapasitesine uygun
kmelerde toplanmtr. Her cmleciin sonundaki harfler
birbiriyle uyakldr; bu da hafzaya yardmc bir aratr.
ark bilgiyi ses ve hareket eklinde kodlar. Ayrca arknn
elenceli olmas oklu tekrar tevik eder.
oumuz uzun sreli hafzamzn kapasitesinden etkileniriz. Toplum ilk yllarndan balayarak bireyi hafzalarnn
gl olup olmamasna gre dllendirir. Genel kltr
oyunlar oynarken, daha nce varlndan haberdar olmadmz fikirleri ya da olaylar ortaya karr.
Belli bal sorularn anlar zerinde ne gibi bir etkisi
olduu hakknda nemli derecede anlamazlk mevcuttur.
nsanlarn bir olay alglama ya da hatrlama ekli, tann
farknda olmad algsal ve bilisel n yarglara dayanr.
Jri yeleri ifade duyduklarnda ya da ifadeyi yargladklarnda kendi n yarglarna maruz kalrlar. Jri yeleri,
nemli detaylar sunabilecek ya da bir grg tan sunabilecek belli bal sorular hakknda zellikle dikkatli olmaldrlar. Jri yeleri hafzann nasl iledii hakknda ne kadar
iyi bilgilendirilirlerse, ifadenin deeri hakknda daha iyi bir
karar verebilirler.
Snavlara hazrlkta sadece gl hafza deil ayn zamanda
hafza st yetenekler de yararldr. Nasl rendiinizi ve
bilgiyi hatrlamada neyin daha yararl olacan biliyorsanz,
daha etkin renebilirsiniz. Ayrca, bir eyi ne kadar iyi
rendiinizi ayarlayabiliyorsanz; fazla zgvenden dolay
snava almay erkenden brakmann nne geip snavda
baarl olma ihtimalinizi ykseltebilirsiniz.
BLM 8
Program Gzden Geirme
1. d, 2. c, 3. b, 4. a, 5. b, 6. c, 7. a, 8. c, 9. a, 10. c, 11. b, 12. d, 13. b, 14.
a, 15. c, 16. d, 17. b, 18. d, 19. b, 20. c, 21. a, 22. c, 23. c, 24. d, 25. c, 26.
b, 27. a, 28. a, 29. a, 30. d, 31. b, 32. a
562
Cevaplar
BLM 9
Program Deerlendirmesi:
1.b, 2.d,3.a, 4.c, 5.d, 6.c, 7.b, 8.d, 9.c, 10.b, 11.c, 12.c, 13.a, 14.b, 15.a,
16.d, 17.a, 18.a, 19.c, 20.c
BLM 10
Program Deerlendirmesi:
Program 5:
1.c, 2.d, 3.c, 4.b, 5.a, 6.d, 7.c, 8.d, 9.a, 10.a, 11.b, 12.d
Program 6:
13.d, 14.a, 15.b, 16.c, 17.a, 18.a, 19.a, 20.d, 21.a, 22.b, 23.d
Program 18:
24.b, 25.a, 26.d, 27.b, 28.b, 29.d, 30.a, 31.a, 32.c, 33.b, 34.d, 35.a
BLM- 11
Program Deerlendirmesi:
Program 12:
1.d, 2.b, 3.b., 4.c, 5.a, 6.c, 7.c, 8.a, 9.b, 10.a, 11.c, 12.d, 13.c, 14.d, 15.b,
16.c
Program 17:
17.d, 18.c, 19.a, 20.c, 21.a, 22.a, 23.c, 24.a, 25.a, 26.c, 27.b, 28.c, 29.d,
30.c
BLM-12
Program Deerlendirmesi:
1.c, 2.b, 3.d, 4.b, 5.d, 6. C, 7.a, 8.b, 9.c, 10.d, 11.b, 12.d, 13.a, 14.c,
15.d, 16.c, 17.a, 18.d, 19.b, 20.c
Cevaplar
563
4.
5.
6.
7.
BLM 13
Program Gzden Geirme
1. c, 2. b, 3. a, 4. b, 5. a, 6. d, 7. d, 8. b, 9. c, 10. b, 11. a, 12. c, 13. d, 14. a,
15. b, 16. b, 17. a, 18. a, 19. c, 20. d
564
Cevaplar
4. Cevabnz byk ihtimalle evet olacaktr, farkl baar ve baarszlk deneyimleri etkililik ve z sayg duygularnz etkileyecektir. Ancak baar ya da baarszlk greceli kavramlardr.
Eer bir grev kolaysa, z saygs dk bir insana byle bir
eyin yarar olmayacaktr. Ayn zamanda yaplan aratrmalar
z saygnn byk oranda soysal gndergelerden etkilendiini
gstermitir. Bir i grmesinden nce yannzda oturan ok
ekici bir insan kendinize gveninizi azaltabilirken, ekici
olmayan bir insan kendiniz hakknda daha iyi hissetmenizi
salar.
5. nternet sayesinde dnya genelinde ok farkl insanlarla
tanma imknmz olmasna ramen internette kullanlan
sosyal yeteneklerin ou sadece o araca zgdr. Yz yze iletiim yerine internetten iletiimi kullanan insanlarda nemli
baz sosyal yetenekler zamanla krelebilir ya da kaybolabilir.
Yaltlm ya da sosyal evrelerde utanga hissedebilirler.
nsanlar kimliklerin internet temelli kltre kolayca girip
kabildiini rendikleri iin bu konu daha da nem kazanmaktadr.
BLM 14
Program Gzden Geirme
1. d, 2. b, 3. b, 4. b, 5. d, 6. a, 7. b, 8. c, 9. d, 10. b, 11. d, 12. b, 13. c,
14. a, 15. b, 16. a, 17. d, 18. b, 19. d, 20. a
BLM 15
BLM 16
1. Belirli bir terapinin baar deerlendirmesini yapmak zordur nk terapinin yararl olacana dair inan da bu
baary salam olabilir. Ayrca baz problemler profesyonel mdahaleye ihtiya duymadan kendi kendine zme
ulatrlabilir.
2. Psikolojik bir problem, ou zaman beyin ilevlerinde anormalliklerle ilikilendirilir. rnein, depresyonun nrotransmitter serotonin ileviyle ilikilendirildiini biliyoruz. Serotoninin seviyesinin, antidepresanlar araclyla dorudan ya
da psikolojik deneyimler araclyla dolayl olarak deitiini
de biliyoruz. Psikoterapi, insanlarn davranlar, evreleri,
deneyimleri ve ilikilerinde deiiklie yol aacak yetenekleri ve deneyimleri bireye sunar. Terapinin nihai amacnn
bu olmamasna ramen beyin faaliyetlerindeki deiiklik
de dier deiikliklerle ezamanldr. Birinin daha mutlu ve
yeterli olmas beynindeki deiiklikleri de beraberinde getirir.
3. Bir problem ve terapisi arasndaki doru eletirmeyi yapmak problemi tanmlamanz ve ihtiyacnz olan yardm
hakkndaki tavrnz ve inanlarnzla balar. Birey, psikolojik
yardm bir doktor ya da yardmc olacak kaynaklar bilen bir
kiiden isteyebilir.
4. ou insan hayatlarnn bir dneminde profesyonel mdahaleden yararlanabilir.
5. Amerikan kltrnde, herhangi bir ekilde yardm alan
kiiler etiketlenir. Amerikan kltr, zellikle erkeklerde,
bireysellik, kendine yeterlilik ve gc vurgular. Bu da zayfl
kabullenmeyi ya da yardm istemeyi daha da zorlatrr.
6. Uyuturucu terapilerinin anormal nrokimyay dzeltmeye
yardmc olmasna ramen bir evlilik ya da dk z gven
bu terapi araclyla birden dzelmez. Bu terapilerden beklentileri yksek olan insanlar ilerideki problemlerini zmek
iin gerekli almay yapmazlar. Buna ek olarak, insanlar
ilalara baml olarak zmeleri gereken bir problem daha
ortaya karrlar.
7. elikili ya da caydrc olmasna ramen maruz kalma
terapisi olduka etkili bir tedavi stratejisidir. Eer fobinizle
yzlemeniz gerekiyorsa ve terapistinize gveniniz tamsa
olduka etkili bu teraptik yntemi deneyebilirsiniz.
Cevaplar
565
Kaynaka
Abdallah, R. T., & Simon, J. A. (2007). Testosterone therapy
in women: Its role in the management of hypoactive sexual
desire disorder. International Journal of Impotence Research,
19, 458463.
Abrams, R. (1992). Electroconvulsive therapy. New York: Oxford University Press.
Abramson, L. Y., Seligman, M. E. P., & Teasdale, J. D. (1978).
Learned helplessness in humans: Critique and reformulation. Journal of Abnormal Psychology, 87, 3248,
4974.
Adams, J. L. (1986). Conceptual blockbusting (3rd ed.). New
York: Norton.
Adams, J. S. (1965). Inequity in social exchange. In L.
Berkowitz (Ed.), Advances in experimental social psychology (Vol. 2, pp. 267299). New York: Academic Press.
Adams, R. E., & Laursen, B. (2007). The correlates of conflict:
Disagreement is not necessarily detrimental. Journal of
Family Psychology, 21, 445458.
Ader, R., & Cohen, N. (1981). Conditioned immunopharmacological responses. In R. Ader (Ed.), Psychoneuroimmunology (pp. 281319). New York: Academic Press.
Ader, R., & Cohen, N. (1993). Psychoneuroimmunology:
Conditioning and stress. Annual Review of Psychology,
44, 5385.
Adler, A. (1929). The practice and theory of individual
psychology. New York: Harcourt, Brace & World.
Adolphs, R., & Damasio, A. R. (2001). The interaction of affect and cognition: A neurobiological perspective. In J.
P. Forgas (Ed.), Handbook of affect and social cognition
(pp. 2749). Mahwah, NJ: Erlbaum.
Adolphs, R., & Tranel, D. (2004). Impaired judgments of
sadness but not happiness following bilateral amygdala
damage. Journal of Cognitive Neuroscience, 16, 453462.
Ahmed, S. H., & Koob, G. F. (2004). Changes in response to
a dopamine receptor antagonist in rats with escalating
cocaine intake. Psychopharmacology, 172, 450454.
Ainsworth, M. D. S., Blehar, M., Waters, E., & Wall, S. (1978).
Patterns of attachment. Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Ajzen, I., & Fishbein, M. (2005). The influence of attitudes
on behavior. In D. Albarracin, B. T. Johnson, & M. P.
Zanna (Eds.), The handbook of attitudes (pp. 173221).
Mahwah, NJ: Erlbaum.
Akiskal, H. S., & Akiskal, K. K. (2007). In search of Aristotle:
Temperament, human nature, melancholia, crea-tivity
and eminence. Journal of Affective Disorders, 100, 16.
Akmajian, A., Demers, R. A., Farmer, A. K., & Harnish,
R. M. (1990). Linguistics. Cambridge, MA: The MIT
Press.
Albarracn, D., Durantini, M. R., Earl, A., Gunnoe, J. B., &
Leeper, J. (2008). Beyond the most willing audiences: A
meta-intervention to increase exposure to HIV-prevention programs by vulnerable populations. Health Psychology, 27, 638644.
Allan, C. A., Forbes, E. A., Strauss, B. J. G., & McLachlan,
R. I. (2008). Testosterone therapy increases sexual desire
in ageing men with low-normal testosterone levels and
symptoms of androgen deficiency. International Journal
of Impotence Research, 20, 396401.
Allen, J. P., & Land, D. (1999). Attachment in adolescence.
In J. Cassidy & P. R. Shaver (Eds.), Handbook of attachment: Theory, research, and clinical applications. New
York: Guilford Press.
Allen, J. P., Porter, M. R., & McFarland, F. C. (2006). Leaders
and followers in adolescent close relationships: Susceptibility to peer influence as a predictor of risky behavior,
friendship instability, and depression. Development and
Psychopathology, 18, 155172.
Allport, G. W. (1937). Personality: A psychological interpretation. New York: Holt, Rinehart & Winston.
Allport, G. W. (1954). The nature of prejudice. Cambridge,
MA: Addison-Wesley.
Allport, G. W. (1961). Pattern and growth in personality.
New York: Holt, Rinehart & Winston.
Kaynaka
567
568
Kaynaka
men with schizophrenia and antisocial personality disorder. Behavioural Brain Research, 169, 239247.
Barker, L. M., Best, M. R., & Domjan, M. (Eds.). (1978).
Learning mechanisms in food selection. Houston: Baylor
University Press.
Barker, R., Dembo, T., & Lewin, D. (1941). Frustration and
aggression: An experiment with young children. University of Iowa Studies in Child Welfare, 18(1).
Baron-Cohen, S. (2008). Theories of the autistic mind. The
Psychologist, 21, 112116.
Barrett, L. F., Tugade, M. M., & Engle, R. W. (2004). Individual differences in working memory capacity and
dual-process theories of mind. Psychological Bulletin,
130, 553573.
Barrett, M. S., Chua, W.-J., Crits-Christoph, P., Gibbons,
M. B., & Thompson, D. (2008). Early withdrawal from
mental health treatment: Implications for psychotherapy practice. Psychotherapy Theory, Research, Practice,
Training, 45, 247267.
Bartlett, C. W., Gharani, N., Millonig, J. H., & Brzustowicz,
L. M. (2005). Three autism candidate genes: A synthesis of human genetic analysis with other disciplines. International Journal of Developmental Neuroscience, 23,
221234.
Bartlett, F. C. (1932). Remembering: A study in experimental
and social psychology. Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Barton, N. (2000). The rapid origin of reproduction isolation. Science, 290, 462463.
Bartoshuk, L. M. (1993). The biological basis of food perception and acceptance. Food Quality and Preference, 4,
2132.
Bartoshuk, L. M., & Beauchamp, G. K. (1994). Chemical
senses. Annual Review of Psychology, 45, 419449.
Bartz, J. A., & Hollander, E. (2006). The neuroscience of affiliation: Forging links between basic and clinical research
on neuropeptides and social behavior. Hormones and
Behavior, 50, 518528.
Basso, E. B. (1987). The implications of a progressive theory
of dreaming. In B. Tedlock (Ed.), Dreaming: Anthropological and psychological interpretations (pp. 86104).
Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Batson, C. D. (1991). The altruism question: Toward a socialpsychological answer. Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Batson, C. D. (1994). Why act for the public good? Four
answers. Personality and Social Psychology Bulletin, 20,
603610.
Batson, C. D., Ahmad, N., Yin, J., Bedell, S. J., Johnson, J. W.,
Templin, C. M., & Whiteside, A. (1999). Two threats to
the common good: Self-interested egoism and empathyinduced altruism. Personality and Social Psychology Bulletin, 25, 316.
Baumeister, R. F. (2000). Gender differences in erotic plasticity: The female sex drive as socially flexible and responsive. Psychological Bulletin, 126, 347374.
Baumeister, R. F., Campbell, J. D., Krueger, J. I., & Vohs,
K. D. (2003). Does high self-esteem cause better performance, interpersonal success, happiness, or healthy
lifestyles? Psychological Science in the Public Interest, 4,
144.
Baumeister, R. F., & Twenge, J. M. (2002). Cultural suppression of female sexuality. Review of General Psychology,
6, 166203.
Baumgartner, T., Heinrichs, M., Vonlanthen, A., Fischbacher,
U., & Fehr, E. (2008). Oxytocin shapes the neural circuitry of trust and trust adaptation in humans. Neuron,
58, 639650.
Bauminger, N., Finzi-Dottan, R., Chason, S., & Har-Even,
D. (2008). Intimacy in adolescent friendship: The roles
of attachment, coherence, and self-disclosure. Journal of
Social and Personal Relationships, 25, 409428.
Bayley, N. (1956). Individual patterns of development. Child
Development, 27, 4574.
Beauchaine, T. P., Webster-Stratton, C., & Reid, M. J. (2005).
Mediators, moderators, and predictors of 1-year outcomes among children treated for early-onset conduct
problems: A latent growth curve analysis. Journal of
Counseling and Clinical Psychology, 73, 371388.
Beck, A. T. (1976). Cognitive therapy and emotional disorders. New York: International Universities Press.
Beck, A. T. (1983). Cognitive theory of depression: New perspectives. In P. J. Clayton & J. E. Barrett (Eds.), Treat-
Bonnano, G. A., & Mancini, A. D. (2008). The human capacity to thrive in the face of potential trauma. Pediatrics,
121, 369375.
Bornstein, M. H., & Arterberry, M. E. (2003). Recognition, discrimination and categorization of smiling by
5-month-old infants. Developmental Science, 6, 585
599.
Bostrom, N. (2005). In defense of posthuman dignity. Bioethics, 19, 202214.
Bouchard, T. J. Jr. (2004). Genetic influence on human psychological traits: A survey. Current Directions in Psychological Science, 13, 148151.
Bouchard, T. J. Jr., & Loehlin, J. C. (2001). Genes, evolution,
and personality. Behavior Genetics, 31, 243273.
Boutin, P., & Frougel, P. (2005). GAD2: A polygenic contribution to genetic susceptibility for common obesity?
Pathologie Biologie, 53, 305307.
Bovbjerg, D. H. (2006). The continuing problem of post chemotherapy nausea and vomiting: Contributions of classical conditioning. Autonomic Neuroscience: Basic and
Clinical, 129, 9298.
Bovbjerg, D. H., Montgomery, G. H., & Raptis, G. (2005).
Evidence for classically conditioned fatigue responses
in patients receiving chemotherapy treatment for breast
cancer. Journal of Behavioral Medicine, 28, 231237.
Bowden, E. M., & Beeman, M. J. (2003). Normative data
for 144 compound remote associates problem. Behavior Research Methods, Instruments, and Computers, 35,
634639.
Bowers, J. S., & Marsolek, C. J. (Eds.). (2003). Rethinking implicit memory. London: Oxford University Press.
Bowlby, J. (1969), Attachment and loss, Vol 1. Attachment.
New York: Basic Books.
Bowlby, J. (1973), Attachment and loss, Vol 2. Separation,
anxiety and anger. London: Hogarth.
Boyd, R. C., Diamond, G. S., & Bourolly, J. N. (2006). Developing a family-based depression prevention program
in urban community mental health clinics: A qualitative
investigation. Family Process, 45, 187203.
Boysen, G. A., & Vogel, D. L. (2007). Biased assimilation
and attitude polarization in response to learning about
biological explanations of homosexuality. Sex Roles, 57,
755762.
Brainerd, C. J. (1996). Piaget: A centennial celebration. Psychological Science, 7, 191195.
Branje, S. J. T., Frijns, T., Finkenaer, C., Engels, R., & Meeus,
W. (2007). You are my best friend: Commitment and
stability in adolescents same-sex friendships. Personal
Relationships, 14, 587603.
Brans, R. G. H., van Haren, N. E. M., van Baal, C. M.,
Schnack, H. G., Kahn, R. S., & Hulshoff, H. E. (2008).
Heritability of changes in brain volume over time in
twin pairs discordant for schizophrenia. Archives of
General Psychiatry, 65, 12591268.
Braun, K. A., Ellis, R., & Loftus, E. F. (2002). Make my memory: How advertising can change our memories of the
past. Psychology & Marketing, 19, 123.
Breen, F. M., Plomin, R., & Wardle, J. (2006). Heritability of
food preferences in young children. Physiology & Behavior, 88, 443447.
Breggin, P. R. (1979). Electroshock: Its brain disabling effects.
New York: Springer.
Breggin, P. R. (1991). Toxic psychiatry. New York: St. Martins Press.
Breland, K., & Breland, M. (1951). A field of applied animal
psychology. American Psychologist, 6, 202204.
Breland, K., & Breland, M. (1961). A misbehavior of organisms. American Psychologist, 16, 681684.
Brendgen, M., Dionne, G., Girard, A., Boivin, M., Vitaor, F.,
& Prusse, D. (2005). Examining genetic and environmental effects on social aggression: A study of 6-yearold twins. Child Development, 76, 930946.
Breslin, P. A. S., & Spector, A. C. (2008). Mammalian taste
perception. Current Biology, 18, R148R155.
Bretherton, I. (1996). Internal working models of attachment relationships as related to resilient coping. In
G. G. Noam & K. W. Fischer (Eds.), Development and
Kaynaka
569
570
Kaynaka
Burgard, M., & Mitchell, J. E. (2000). Group cognitive behavioral therapy for buying disorder. In A. L. Benson (Ed.),
I shop therefore I am: Compulsive buying and the search
for self (pp. 367397). Northvale, NJ: Jason Aronson.
Burger, J. M. (2009). Replicating Milgram: Would people still
obey today? American Psychologist, 64, 111.
Burger, J. M., & Caldwell, D. F. (2003). The effects of monetary incentives and labeling on the foot-in-the-door
effect: Evidence for a self-perception process. Basic and
Applied Social Psychology, 25, 235241.
Burkley, E. (2008). The role of self-control in resistance to
persuasion. Personality and Social Psychology Bulletin,
34, 419431.
Burnett, R. C., Medin, D. L., Ross, N. O., & Blok, S. V. (2005).
Ideal is typical. Canadian Journal of Experimental Psychology, 59, 310.
Burnstein, E. (2005). Altruism and genetic relatedness. In
D. M. Buss (Ed.), The handbook of evolutionary psychology (pp. 528 551). Hoboken, NJ: Wiley.
Bushman, B. J., & Anderson, C. J. (2002). Violent video
games and hostile expectations: A test of the general
aggression model. Personality and Social Psychology
Bulletin, 28, 16791686.
Buss, D. M. (1995). Evolutionary psychology: A new paradigm for psychological science. Psychological Inquiry, 6,
130.
Buss, D. M. (2008). Evolutionary psychology: The new science
of mind (3rd ed.), Boston, MA: Allyn & Bacon.
Buss, D. M. (2000). The evolution of happiness. American
Psychologist, 55, 1523.
Butcher, J. N., Graham, J. R., Ben-Porath, Y. S., Tellegen, A.,
Dahlstrom, W. G., & Kaemmer, B. (2001). Minnesota
Multiphasic Personality Inventory-2 (MMPI-2): Manual
for administration and scoring (2nd ed.). Minneapolis:
University of Minnesota Press.
Butcher, J. N., Mineka, S., & Hooley, J. M. (2008). Abnormal
Psychology (13th ed.). Boston, MA: Allyn & Bacon.
Butcher, J. N., & Rouse, S. V. (1996). Personality: Individual
differences and clinical assessment. Annual Review of
Psychology, 47, 87111.
Bykov, K. M. (1957). The cerebral cortex and the internal organs. New York: Academic Press.
Byrne, D., & Clore, G. L. (1970). A reinforcement model of
evaluative processes. Personality: An International Journal, 1, 103128.
Cassin, S. E., von Ranson, K. M., Heng, K., Brar, J., & Wojtowica, A. E. (2008). Adapted motivational interviewing
for women with binge eating disorder: A randomized
controlled trial. Psychology of Addictive Behaviors, 22,
417425.
Catalano, R., Novaco, R., & McConnell, W. (1997). A model
of the net effect of job loss on violence. Journal of Personality and Social Psychology, 72, 14401447.
Catalano, R., Novaco, R. W., & McConnell, W. (2002).
Layoffs and violence revisited. Aggressive Behavior, 28,
233247.
Caterina, M. J., Leffler, A., Malmberg, A. B., Martin, W. J.,
Trafton, J., Petersen-Zeitz, K. R., Koltzenburg, M., Basbaum, A. I., & Julius, D. (2000). Impaired nociception
and pain sensation in mice lacking the capsaicin receptor. Science, 288, 306313.
Cattell, R. B. (1963). Theory of fluid and crystallized intelligence: A critical experiment. Journal of Educational
Psychology, 54, 122.
Cattell, R. B. (1979). Personality and learning theory. New
York: Springer.
Centers for Disease Control and Prevention. (2007, February
9). Prevalence of autism spectrum disordersAutism
and Developmental Disabilities Monitoring Network,
14 Sites, United States, 2002. Morbidity and Mortality
Weekly Report, 56, 1228. Retrieved from www.cdc.gov/
mmwr/PDF/ss/ss5601.pdf.
Ceschi, G., van der Linden, M., Dunker, D., Perroud, A., &
Brdart, S. (2003). Further exploration memory bias in
compulsive washers. Behaviour Research and Therapy,
41, 737748.
Chapman, P. D. (1988). Schools as sorters: Lewis M. Terman,
applied psychology, and the intelligence testing movement,
18901930. New York: New York University Press.
Chartrand, T. L., & Bargh, J. A. (1999). The chameleon effect: The perception-behavior link and social interaction. Journal of Personality and Social Psychology, 76,
893910.
Chase, W. G., & Ericsson, K. A. (1981). Skilled memory. In J.
R. Anderson (Ed.), Cognitive skills and their acquisition.
Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Chaves, J. F. (1999). Applying hypnosis in pain management:
Implications of alternative theoretical perspectives. In
I. Kirsch, A. Capafons, E. Cardea-Buelna, & S. Amig
(Eds.), Clinical hypnosis and self-regulation: Cognitivebehavioral perspectives (pp. 227247). Washington, DC:
American Psychological Association.
Chen, F. F., & Kenrick, D. T. (2002). Repulsion or attraction? Group membership and assumed attitude similarity. Journal of Personality and Social Psychology, 83,
111125.
Chen, S., Boucher, H. C., & Tapias, M. P. (2006). The relational self revealed: Integrative conceptualization and
implications for interpersonal life. Psychological Bulletin,
132, 151179.
Chen, Z., & Cowan, N. (2005). Chunk limits and length
limits in immediate recall: A reconciliation. Journal of
Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 31, 12351249.
Cheney, D. L., & Seyfarth, R. M. (1990). How monkeys see the
world. Chicago: University of Chicago Press.
Cheney, D. L., & Seyfarth, R. M. (2007). Baboon metaphysics.
Chicago: The University of Chicago Press.
Cheng, P. W., & Holyoak, K. J. (1985). Pragmatic reasoning
schemas. Cognitive Psychology, 17, 391416.
Child Welfare Information Gateway. (2007). Foster Care
Statistics. Retrieved from www.childwelfare.gov/pubs/
factsheets/foster.pdf.
Cho, S., Holyoak, K. J., & Cannon, T. D. (2007). Analogical
reasoning in working memory: Resources shared among
relational integration, interference resolution, and maintenance. Memory & Cognition, 35, 14451455.
Chomsky, N. (1965). Aspects of a theory of syntax. Cambridge, MA: MIT Press.
Chomsky, N. (1975). Reflections on language. New York:
Pantheon Books.
Chorover, S. (1981, June). Organizational recruitment
in open and closed social systems: A neuropsycho-
developmental course of schizotypal and borderline personality disorder symptoms. Development and Psychopathology, 20, 633650.
Cohen, S., Tyrrell, D. A. J., & Smith, A. P. (1993). Negative
life events, perceived stress, negative affect, and susceptibility to the common cold. Journal of Personality and
Social Psychology, 64, 131140.
Cole, D. A., Ciesla, J. A., Dallaire, D. H., Jacquez, F. M.,
Pineda, A. Q., LaGrange, B., Truss, A. E., Folmer, A. S.,
Tilghman-Osborne, C., & Felton, J. W. (2008). Emergence of attributional style and its relation to depressive
symptoms. Journal of Abnormal Psychology, 117, 1631.
Collins, M. A., & Amabile, T. M. (1999). Motivation and creativity. In R. J. Sternberg (Ed.), Handbook of creativity
(pp. 297312). Cambridge, UK: Cambridge University
Press.
Collins, W. A., Maccoby, E. E., Steinberg, L., Hetherington,
E. M., & Bornstein, M. H. (2000). Contemporary research on parenting: The case for nature and nurture.
American Psychologist, 55, 218232.
Comstock, G., & Scharrer, E. (1999). Television: Whats on,
whos watching, and what it means. San Diego, CA: Academic Press.
Congdon, E., & Canli, T. (2006). The endophenotype of
impulsivity: Reaching consilience through behavioral,
genetic, and neuroimaging approaches. Behavioral and
Cognitive Neuroscience, 4, 120.
Conway, A. R., Kane, M. J., Bunting, M. F., Hambrick, D. Z.,
Wilhelm, O., & Engle, R. W. (2005). Working memory
span tasks: A methodological review and users guide.
Psychonomic Bulletin & Review, 12, 769786.
Cook, C. R., Gresham, F. M., Kern, L., Barreras, R. B., Thornton, S., & Crews, S. D. (2008). Social skills training for
secondary students with emotional and/or behavioral
disorders: A review and analysis of the meta-analytic literature. Journal of Emotional and Behavioral Disorders,
16, 131144.
Coolidge, F. L., Thede, L. L., & Jang, K. L. (2001). Heritability
of personality disorders in childhood: A preliminary investigation. Journal of Personality Disorders, 15, 3340.
Cooper, J. (2007). Cognitive dissonance: Fifty years of a classic
theory. Thousand Oaks, CA: Sage Publications.
Cooper, J. O., Heron, T. E., & Heward, W. L. (2007). Applied
behavior analysis. Upper Saddle River, NJ: PrenticeHall.
Coren, S., Ward, L. M., & Enns, J. T. (1999). Sensation and
perception (5th ed.). Fort Worth, TX: Harcourt Brace.
Corr, P. J., & Gray, J. A. (1996). Attributional style as a personality factor in insurance sales performance in the UK.
Journal of Occupational and Organizational Psychology,
69, 8387.
Corso, J. F. (1977). Auditory perception and communication. In J. E. Birren & K. W. Schaie (Eds.), Handbook of
the psychology of aging (pp. 535553). New York: Van
Nostrand Reinhold.
Coslett, H. B., & Lie, G. (2008). Simultanagnosia: When a
rose is not red. Journal of Cognitive Neuroscience, 20,
3648.
Costa, P. T. Jr., & McCrae, R. R. (1985). The NEO Personality Inventory manual. Odessa, FL: Psychological Assessment Resources.
Costa, P. T. Jr., & McCrae, R. R. (1992). Four ways five factors are basic. Personality and Individual Differences, 13,
653665.
Cota, D., Marsicano, G., Lutz, B., Vicennati, V. Stalla, G. K.,
Pasquali, R., & Pagotto, U. (2003). Endogenous cannabinoid system as a modulator of food intake. International
Journal of Obesity, 27, 289301.
Cota, D., Tschp, M. H., Horvath, T. L., & Levine, A. S.
(2006). Cannabinoids, opioidis and eating behavior: The
molecular face of hedonism? Brain Research Reviews, 51,
85107.
Council, J. R., & Green, J. P. (2004). Examining the
absorption-hypnotizability link: The roles of acquiescence and consistency motivation. International Journal
of Clinical and Experimental Hypnosis, 52, 364377.
Cousins, D. A., & Young, A. H. (2007). The armamentarium
of treatments for bipolar disorder: A review of the literature. International Journal of Neuropsychopharmacology,
10, 411431.
Kaynaka
571
572
Kaynaka
dynamics of autobiographical memory: Neural correlates of recall, emotional intensity, and reliving. Cerebral
Cortex, 18, 217229.
Daskalakis, Z. J., Levinson, A. J., & Fitzgerald, P. B. (2008).
Repetitive transcranial magnetic stimulation for major
depressive disorder: A review. Canadian Journal of Psychiatry, 53, 555566.
DAugelli, A. R., Grossman, A. H., Salter, N. P., Vasey, J. J.,
Starks, M. T., & Sinclair, K. O. (2005a). Predicting the
suicide attempts of lesbian, gay, and bisexual youth. Suicide and Life-Threatening Behavior, 35, 646660.
DAugelli, A. R., Hershberger, S. L., & Pilkington, N. W.
(2001). Suicidality patterns and sexual orientation-related factors among lesbian, gay, and bisexual youths.
Suicide and Life-Threatening Behavior, 31, 250264.
Davidson, R. J., Jackson D.C., & Kalin, N. H. (2000). Emotion, plasticity, context, and regulation: Perspectives
for affective neuroscience. Psychological Bulletin, 126,
890909
Davis, J. L., Byrd, P., Rhudy, J. L., & Wright, D. C. (2007).
Characteristics of chronic nightmares in a traumaexposed treatment-seeking sample. Dreaming, 17, 187
198.
Davis, M. H., Hall, J. A., & Meyer, M. (2003). The first year:
Influences on the satisfaction, involvement, and persistence of new community volunteers. Personality and
Social Psychology Bulletin, 29, 248260.
Dawkins, K., Lieberman, J. A., Lebowitz, B. D., & Hsiao,
J. K. (1999). Antipsychotics: Past and future. Schizophrenia Bulletin, 25, 395405.
Dawson, L. L., & Hennebry, J. (2003). New religions and
the Internet: Recruiting in a new public space. In L. L.
Dawson (Ed.), Cults and new religious movements (pp.
271291). Oxford, UK: Blackwell.
Dean, K. L., Viglione, D. J., Perry, W., & Meyer, G. J. (2007).
A method to optimize the response range while maintaining Rorschach comprehensive system validity. Journal of Personality Assessment, 89, 149161.
Deaux, K., Bikmen, N., Gilkes, A., Ventuneac, A., Joseph, Y.,
Payne, Y. A., & Steele, C. A. (2007). Becoming American: Stereotype threat effects in Afro-Caribbean immigrant groups. Social Psychology Quarterly, 70, 384404.
De Bellis, M. D., Keshavan, M. S., Beers, S. R., Hall, J., Frustaci, K., Masalehdan, A., Noll, J., & Boring, A. M. (2001).
Sex differences in brain maturation during childhood
and adolescence. Cerebral Cortex, 11, 552557.
DeCasper, A. J., & Prescott, P. A. (1984). Human newborns
perception of male voices: Preference, discrimination,
and reinforcing value. Developmental Psychology, 17,
481491.
De Cock, R., & Matthysen, E. (2005). Sexual communication by pheromones in a firefly, Phosphaenus hemipterus
(Coleoptera: Lampyridae). Animal Behaviour, 70, 807
818.
De Corte, W., Lievens, F., & Sackett, P. R. (2007). Combining
predictors to achieve optimal trade-offs between selection quality and adverse impact. Journal of Applied Psychology, 92, 13801393.
Dehaene, S., & Akhavein, R. (1995). Attention, automaticity,
and levels of representation in number processing. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and
Cognition, 21, 314326.
Dejin-Karlsson, E., Hsonson, B. S., Oestergren, P.-O., Sjoeberg, N. O., & Karel, M. (1998). Does passive smoking
in early pregnancy increase the risk of small-for-gestational age infants? American Journal of Public Health,
88, 15231527.
de Kruijk, J. R., Leffers, P., Menheere, P. P. C. A., Meerhoff,
S., Rutten, J., & Twijnstra, A. (2003). Olfactory function after mild traumatic brain injury. Brain Injury, 17,
7378.
DeLamater, J. D., & Sill, M. (2005). Sexual desire in later life.
The Journal of Sex Research, 42, 138149.
Delgado, M. R., Olsson, A., & Phelps, E. A. (2006). Extending
animal models of fear conditioning to humans. Biological Psychology, 73, 3948.
Dell, G. S. (2004). Speech errors in language production:
Neuropsychological and connectionist perspectives. In
B. H. Ross (Ed.), The psychology of learning and motivation (Vol. 44, pp. 63108). New York: Elsevier.
Dennerstein, L., Dudley, E., & Guthrie, J. (2003). Empty nest
or revolving door? A prospective study of womens qual-
Distel, M. A., Trull, T. J., Derom, C. A., Thiery, E. W., Grimmer, M. A., Martin, N. G., Willemsen, G., & Boomsma,
D. I. (2007). Heritability of borderline personality disorder features is similar across three countries. Psychological Medicine, 38, 12191229.
Dixon, R. A. (2003). Themes in the aging of intelligence:
Robust decline with intriguing possibilities. In R. J.
Sternberg, J. Lautrey, & T. I. Lubart (Eds.), Models of
intelligence: International perspectives (pp. 151167).
Washington, DC: American Psychological Association.
Dixon, R. A., & de Frias, C. M. (2004). The Victoria longitudinal study: From characterizing cognitive aging to
illustrating changes in memory compensation. Aging
Neuropsychology and Cognition, 11, 346376.
Do, A. M., Rupert, A. V., & Wolford, G. (2008). Evaluations
of pleasurable experiences: The peak-end rule. Psychonomic Bulletin & Review, 15, 9698.
Docherty, N. M., St-Hilaire, A., Aakre, J. M., & Seghers, J.
P. (2008). Life events and high-trait reactivity together
predict psychotic symptom increases in schizophrenia.
Schizophrenia Bulletin. Dollard, J., Doob, L. W., Miller,
N., Mower, O. H., & Sears, R. R. (1939). Frustration and
aggression. New Haven: Yale University Press.
Domhoff, G. W. (1999). Drawing theoretical implications
from descriptive empirical findings on dream content.
Dreaming, 9, 201210.
Domhoff, G. W. (2005). Refocusing the neurocognitive
approach to dreams: A critique of the Hobson versus
Solms debate. Dreaming, 15, 320.
Domjan, M. (2005). Pavlovian conditioning: A functional
perspective. Annual Review of Psychology, 56, 179206.
Donnellan, M. B., Trzesniewski, K. H., Conger, K. J., &
Conger, R. D. (2007). A three-wave longitudinal study
of self-evaluations during young adulthood. Journal of
Research in Personality, 41, 453472.
Donnellan, M. B., Trzesniewski, K. H., Robins, R. W., Moffitt, T. E., & Caspi, A. (2005). Low self-esteem is realted
to aggression, antisocial behavior, and delinquency. Psychological Science, 16, 328335.
Donovan, W., Leavitt, L., Taylor, N., & Broder, J. (2007). Maternal sensitivity, mother-infant 9-month interaction,
infant attachment status: Predictors of mother-toddler
interaction at 24 months. Infant Behavior & Development, 30, 336352.
Douglas, K. S., & Skeem, J. L. (2005). Violence risk assessment: Getting specific about being dynamic. Psychology,
Public Policy, and Law, 11, 347383.
Downing, P. E., Chan, A. W.-Y., Peelen, M. V., Dodds, C. M.,
& Kanwisher, N. (2006). Domain specificity in the visual
cortex. Cerebral Cortex, 16, 14531461.
Drake, C. L., & Roth, T. (2006). Predisposition in the evolution of insomnia: Evidence, potential mechanisms, and
future directions. Sleep Medicine Clinics, 1, 333349.
DSM-IV. (1994). Diagnostic and statistical manual of mental
disorders (4th ed.). Washington, DC: American Psychiatric Association.
DSM-IV-TR. (2000). Diagnostic and statistical manual of
mental disorders (4th ed., Text revision). Washington,
DC: American Psychiatric Association.
DuBois, P. H. (1970). A history of psychological testing. Boston: Allyn & Bacon.
Dudycha, G. J. (1936). An objective study of punctuality in
relation to personality and achievement. Archives of Psychology, 204, 153.
Duker, P. C., & Seys, D. M. (1996). Long-term use of electrical aversion treatment with self-injurious behavior. Research in Developmental Disabilities, 17, 293301.
Duncker, D. (1945). On problem solving. Psychological
Monographs, 58 (No. 270).
Durkin, S. J., & Paxton, S. J. (2002). Predictors of vulnerability to reduced body image satisfaction and psychological
well-being in response to exposure to idealized female
media images in adolescent girls. Journal of Psychosomatic Research, 53, 9951005.
Dusek, J. A., Hibberd, P. L., Buczynski, B., Chang, B.-H.,
Dusek, K. C., Johnston, J. M., Wohlhueter, A. L., Benson, H., & Zusman, R. M. (2008). Stress management
versus lifestyle modification on systolic hypertension
and medication elimination: A randomized trial. The
Fabian, J. M. (2006). A literature review of the utility of selected violence and sexual violence risk assessment instruments. The Journal of Psychiatry & Law, 34, 307
350.
Fagan, J. F., & Holland, C. R. (2007). Racial equality in intelligence: Predictions from a theory of intelligence as
processing. Intelligence, 35, 319334.
Fahey, C. D., & Zee, P. C. (2006). Circadian rhythm sleep
disorders and phototherapy. Psychiatric Clinics of North
America, 29, 9891007.
Fakhoury, W., & Priebe, S. (2002). The process of deinstitutionalization: An international overview. Current Opinion in Psychiatry, 15, 187192.
Fantz, R. L. (1963). Pattern vision in newborn infants. Science, 140, 296297.
Farina, A., Gliha, D., Boudreau, L. A., Allen, J. G., & Sherman,
M. (1971). Mental illness and the impact of believing
others know about it. Journal of Abnormal Psychology,
77, 15.
Farmer, T. A., Anderson, S. E., & Spivey, M. J. (2007). Gradiency and visual context in syntactic garden-paths. Journal of Memory and Language, 57, 570595.
Farrell, M., & Gibson, S. (2007). Age interacts with stimulus frequency in the temporal summation of pain. Pain
Medicine, 8, 514520.
Kaynaka
573
Fattore, L., Spano, M. S., Deiana, S., Melis, V., Cossu, G.,
Fadda, P. & Fratta, W. (2007). An endocannabinoid
mechanism in relapse to drug seeking: A review of animal studies and clinical perspectives. Brain Research Reviews, 53, 116.
Fazio, R. H., & Roskos-Ewoldsen, D. R. (2005). Acting as we
feel: When and how attitudes guide behavior. In T. C.
Brock & M. C. Green (Eds.), Persuasion: Psychological
insights and perspectives (2nd ed.) (pp. 4162). Thousand Oaks, CA: Sage.
Feather, N. T. (1961). The relationship of persistence at a
task to expectation of success and achievement related
motives. Journal of Abnormal and Social Psychology, 63,
552561.
Fechner, G. T. (1966). Elements of psychophysics (H. E. Adler,
Trans.). New York: Holt, Rinehart & Winston. (Original
work published 1860)
Federal Interagency Forum on Aging-Related Statistics.
(2008). Older Americans 2008: Key indicators of wellbeing. Washington, DC: U. S. Government Printing Office. Retrieved from http://agingstats.gov/agingstatsdotn
et/Main_Site/Data/Data_ 2008.asp.
Feldman, D. H. (2004). Piagets stages: The unfinished symphony of cognitive development. New Ideas in Psychology, 22, 175231.
Fernald, A., & Hurtado, N. (2006). Names in frames: Infants
interpret words in sentence frames faster than words in
isolation. Developmental Science, 9, F33F40.
Fernald, A., & Morikawa, H. (1993). Common themes and
cultural variations in Japanese and American mothers
speech to infants. Child Development, 64, 637656.
Fernndez-Dvila, P., Salazar, X., Cceres, C. F., Maiorana,
A., Kegeles, S., Coates, T. J., & Martinez, J. (2008). Compensated sex and sexual risk: Sexual, social and economic
interactions between homosexually- and heterosexuallyidentified men of low income in two cities of Peru. Sexualities, 11, 352374.
Ferrari, M. C. O., & Chivers, D. P. (2008). Cultural learning
of predator recognition in mixed-species assemblages
of frogs: The effect of tutor-to-observer ratio. Animal
Behaviour, 75, 19211925.
Ferster, C. B., & Skinner, B. F. (1957). Schedules of reinforcement. New York: Appleton-Century-Crofts.
Festinger, L. (1957). A theory of cognitive dissonance. Stanford, CA: Stanford University Press.
Festinger, L., & Carlsmith, J. M. (1959). Cognitive consequences of forced compliance. Journal of Abnormal and
Social Psychology, 58, 203211.
Fields, R. D., & Stevens-Graham, B. (2002). New insights into
neuro-glia communication. Science, 298, 556562.
Fillmore M. T., Blackburn, J. S., & Harrison, E. L. R. (2008).
Acute disinhibiting effects of alcohol as a factor in risky
driving behavior. Drug and Alcohol Dependence, 95,
97106.
Fink, P., Hansen, M. S., & Oxhj, M. L. (2004). The prevalence of somatoform disorders among internal medical inpatients. Journal of Psychosomatic Research, 56,
413418.
Finkelstein, M. A., Penner, L. A., & Brannick, M. T. (2005).
Motive, role identity, and prosocial personality as predictors of volunteer activity. Social Behavior and Personality, 33, 403418.
Fiore, M. C., Jan, C. R., & Baker, T. B. (2008). Treating tobacco use and dependence: 2008 update. Rockville, MD:
U.S. Department of Health and Human Services. Public
Health Service.
Fischer, M., Barkley, R. A., Smallish, L., & Fletcher, K. (2005).
Executive functioning in hyperactive children as young
adults: Attention, inhibition, response perseveration,
and the impact of comorbidity. Developmental Neuropschology, 27, 107133.
Fisher, B. S., Cullen, F. T., & Turner, M. G. (2000). The sexual
victimization of college women. Washington, DC: National Institute of Justice.
Fishman, H. C., & Fishman, T. (2003). Structural family
therapy. In G. P. Sholevar & L. D. Schwoeri (Eds.), Textbook of family and couples therapy: Clinical applications
(pp. 3554). Washington, DC: American Psychiatric
Publishing.
574
Kaynaka
Fitch, W. T., & Hauser, M. D. (2004). Computational constraints on syntactic processing in a nonhuman primate.
Science, 303, 377380.
Flavell, J. H. (1985). Cognitive development (2nd ed.). Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall.
Flavell, J. H. (1996). Piagets legacy. Psychological Science, 7,
200203.
Fleming, I. (1959). From a view to a kill. In For your eyes only
(pp. 130). New York: Charter Books.
Foa, E. B., & Riggs, D. S. (1995). Posttraumatic stress disorder following assault: Theoretical considerations and
empirical findings. Current Directions in Psychological
Science, 4, 6165.
Folkard, S. (2008). Do permanent night workers show circadian adjustment? A review based on endogenous
melatonin rhythm. Chronobiology International, 25,
215224.
Folkman, S. (1984). Personal control and stress and coping
processes: A theoretical analysis. Journal of Personality
and Social Psychology, 46, 839852.
Ford, C. S., & Beach, F. A. (1951). Patterns of sexual behavior.
New York: Harper & Row.
Forgas, J. P. (2008). Affect and cognition. Perspectives on
Psychological Science, 3, 94101.
Forgas, J. P., & East, R. (2008). On being happy and gullible: Mood effects on skepticism and detection of deception. Journal of Experimental Social Psychology, 44,
13621367.
Forooqi, I. S., & ORahilly, S. (2007). Genetic factors in human obesity. Obesity Reviews, 8, 3740.
Frster, J., Friedman, R. S., & Liberman, N. (2004). Temporal construal effects on abstract and concrete thinking:
Consequences for insight and creative cognition. Journal of Personality and Social Psychology, 87, 177189.
Frsterling, F. (2001). Attributions: An introduction to theories, research and applications. New York: Psychology
Press.
Foster, R. G., & Wulff, K. (2005). The rhythm of rest and
excess. Nature Reviews Neuroscience, 6, 407414.
Foucault, M. (1975). The birth of the clinic. New York: Vintage Books.
Foulkes, D. (1962). Dream reports from different states of
sleep. Journal of Abnormal and Social Psychology, 65,
1425.
Fowler, H. (1965). Curiosity and exploratory behavior. New
York: Macmillan.
Frager, R., & Fadiman, J. (1998). Personality and personal
growth. New York: Longman.
Fraley, R. C., Brumbaugh, C. C., & Marks, M. J. (2005). The
evolution and function of adult attachment: A comparative and phylogenetic analysis. Journal of Personality and
Social Psychology, 89, 731746.
Fraley, R. C., & Shaver, P. R. (2000). Adult romantic attachment: Theoretical developments, emerging controversies, and unanswered questions. Review of General Psychology, 4, 132154.
Frank, J. D., & Frank, J. B. (1991). Persuasion and healing: A
comparative study of psychotherapy (3rd ed.). Baltimore:
Johns Hopkins University Press.
Frank, M. E., & Nowlis, G. H. (1989). Learned aversions
and taste qualities in hamsters. Chemical Senses, 14,
379394.
Franklin, N., & Tversky, B. (1990). Searching imagined environments. Journal of Experimental Psychology: General,
119, 6376.
Frans, ., Rimm, P. A., berg, L., & Fredrikson, M. (2005).
Trauma exposure and post-traumatic stress disorder in
the general population. Acta Psychiatrica Scandinavica,
111, 291299.
Fraser, L. M., OCarroll, R. E., & Ebmeier, K. P. (2008). The
effect of electroconvulsive therapy on autobiographical
memory: A systematic review. The Journal of ECT, 24,
1017.
Freedman, J. L., & Fraser, S. C. (1966). Compliance without pressure: The foot-in-the-door technique. Journal of
Personality and Social Psychology, 4, 195202.
Fresco, D. M., Williams, N. L., & Nugent, N. R. (2006). Flexibility and negative affect: Examining the associations
of explanatory flexibility and coping flexibility to each
other and to depression and anxiety. Cognitive Therapy
and Research, 30, 201210.
Gale, C. R., Batty, G. D., & Deary, I. J. (2008). Locus of control at age 10 years and health outcomes and behaviors
at age 30 years: The 1970 British Cohort Study. Psychosomatic Medicine, 70, 397403.
Gallace, A., Tan, H. Z., Haggard, P., & Spence, C. (2008).
Short term memory for tactile stimuli. Brain Research,
1190, 132142.
Gallo, L. C., & Matthews, K. A. (2003). Understanding the
association between socioeconomic status and physical
health: Do negative emotions play a role? Psychological
Bulletin, 129, 1051.
Galton, F. (1907). Inquiries into human faculty and its development. London: Dent Publishers. (Original work
published 1883)
Ganis, F., Thompson, W. L., & Kosslyn, S. M. (2004). Brain
areas underlying visual imagery and visual perception:
An fMRI study. Cognitive Brain Research, 20, 226241.
Ganor-Stern, D., Tzelgov, J., & Ellenbogen, R. (2007). Automaticity and two-digit numbers. Journal of Experimental Psychology: Human Perception and Performance, 33,
483496.
Gao, Q., & Horvath, T. L. (2007). Neurobiology of feeding
and energy expenditure. Annual Review of Neuroscience,
30, 367398.
Garb, H. N., Wood, J. M., Lilienfeld, S. O., & Nezworski,
M. T. (2005). Roots of the Rorschach controversy. Clinical Psychology Review, 25, 97118.
Garcia, J. (1990). Learning without memory. Journal of Cognitive Neuroscience, 2, 287305.
Garcia, J., & Koelling, R. A. (1966). The relation of cue to
consequence in avoidance learning. Psychonomic Science, 4, 123124.
Gardner, H. (1993). Creating minds. New York: Basic Books.
Gardner, H. (1999). The disciplined mind. New York: Simon
& Schuster.
Gardner, H. (2006). Multiple intelligences: New Horizons.
New York: Basic books.
Gardner, M., & Steinberg, L. (2005). Peer influence on risk
taking, risk preference, and risky decision making in
adolescence and adulthood: An experimental study. Developmental Psychology, 41, 625635.
Gardner, R. A., & Gardner, B. T. (1969). Teaching sign language to a chimpanzee. Science, 165, 664672.
Gassi, R., Artuch, R., Vilaseca, M. A., Fust, E., Boix, C.,
Sans, A., & Campistol, J. (2005). Cognitive functions
in classic phenylketonuria and mild hyperphenylalaninaemia: Experience in a paediatric population. Developmental Medicine & Child Neurology, 47, 443448.
Gatchel, R. J. (2004) Comorbidity of chronic pain and mental health disorders: The biopsychosocial perspective.
American Psychologist, 59, 784805.
Gatchel, R. J., Peng, Y. B., Peters, M. D., Fuchs, P. N., & Turk,
D. C. (2007). The biopsychosocial approach to chronic
pain: Scientific advances in future directions. Psychological Bulletin, 133, 581624.
Gawronksi, B., & LeBel, E. P. (2008). Understanding patterns
of attitude change: When implicit measures show
change, but explicit measures do not. Journal of Experimental Social Psychology, 44, 13551361.
Gazzaniga, M. (1970). The bisected brain. New York:
Appleton-Century-Crofts.
Gazzaniga, M. S. (1985). The social brain. New York: Basic
Books.
Gelman, S. A. (2003). Origins of essentialism in everyday
thought. London: Oxford University Press.
Gelman, S. A., & Raman, L. (2002). Folk biology as a window into cognitive development. Human Development,
45, 6168.
Gelman, S. A., & Wellman, H. M. (1991). Insides and essences: Early understandings of the non-obvious. Cognition, 38, 213244.
Gentner, D., & Goldin-Meadow, S. (Eds.). (2003). Language
in mind: Advances in the study of language and thought.
Cambridge, MA: MIT Press.
Geraerts, E., Schooler, J. W., Merckelbach, H., Jelicic, M.,
Hauer, B. J. A., & Ambadar, Z. (2007). The reality of
recovered memories: Corroborating continuous and
discontinuous memories of childhood sexual abuse. Psychological Science, 18, 564568.
Gergen, K. J., Gulerce, A., Lock, A., & Misra, G. (1996).
Psychological science in a cultural context. American
Psychologist, 51, 496503.
Gerrig, R. J., & OBrien, E. J. (2005). The scope of memorybased processing. Discourse Processes, 39, 225242.
Gershkoff-Stowe, L., & Hahn, E. R. (2007). Fast mapping
skills in the developing lexicon. Journal of Speech, Language, and Hearing Research, 50, 682697.
Gershoff, E. T., & Bitensky, S. H. (2007). The case against
corporal punishment for children: Converging evidence
from social science research and international human
rights law and implications for U. S. public policy. Psychology, Public Policy, and Law, 13, 231272.
Gibbons, A. (2002). Hot spots of brain evolution. Science,
296, 837.
Gibbons, A. (2007). Food for thought. Science, 316, 1558
1560.
Gibbons, M. B. C., Crits-Christoph, P., & Hearon, B. (2008).
The empirical status of psychodynamic therapies. Annual Review of Clinical Psychology, 4, 93108.
Gibbs, J. C., Basinger, K. S., Grime, R. L., & Snarey, J. R.
(2007). Moral judgment development across culture:
Revisiting Kohlbergs universality claims. Developmental Review, 27, 443500.
Gibson, E. J., & Walk, R. D. (1960). The visual cliff. Scientific American, 202, 6471.
Gibson, J. J. (1979). An ecological approach to visual perception. Boston: Houghton Mifflin.
Gidron, Y., Davidson, K., & Bata, I. (1999). The short-term
effects of a hostility-reduction intervention on male
coronary heart disease patients. Health Psychology, 18,
416420.
Gigerenzer, G. (2008). Why heuristics work. Perspectives on
Psychological Science, 3, 2029.
Gilbert, D. T., Morewedge, C. K., Risen, J. L., & Wilson,
T. D. (2004). Looking forward to looking backward:
The misprediction of regret. Psychological Science, 15,
346350.
Gilligan, C. (1982). In a different voice: Psychological theory
and womens development. Cambridge, MA: Harvard
University Press.
Kaynaka
575
576
Kaynaka
Hazan, C., & Shaver, P. (1987). Romantic love conceptualized as an attachment process. Journal of Personality and
Social Psychology, 52, 511524.
Hazeltine, E., & Ivry, R. B. (2002). Can we teach the cerebellum new tricks? Science, 296, 19791980.
Hearst, E. (1988). Fundamentals of learning and conditioning. In R. C. Atkinson, R. J. Herrnstein, G. Lindzey, &
R. D. Luce (Eds.), Stevens handbook of experimental
psychology: Vol. 2. Learning and cognition (2nd ed., pp.
3109). New York: Wiley.
Heatherington, L., & Lavner, J. A. (2008). Coming to terms
with coming out: Review and recommendations for
family systems-focused research. Journal of Family Psychology, 22, 329343.
Hebl, M. R., & Heatherton, T. F. (1998). The stigma of obesity in women: The difference is black and white. Personality and Social Psychology Bulletin, 24, 417426.
Heider, F. (1958). The psychology of interpersonal relationships. New York: Wiley.
Hektner, J. M., & Csikszentmihalyi, M. (2002). The experience sampling method: Measuring the context and the
content of lives. In R. B. Bechtel & A. Churchman (Eds.),
Handbook of environmental psychology (pp. 233243).
New York: Wiley.
Hektner, J. M., Schmidt, J. A., Csikszentmihaly, M. (2007).
Experience sampling method: Measuring the quality of
everyday life. Thousand Oaks, CA: Sage.
Helgeson, V. S., Reynolds, K. A., & Tomich, P. L. (2006).
A meta-analytic review of benefit finding and growth.
Journal of Consulting and Clinical Psychology, 74, 797
816.
Heller, M. A., Bracket, D. D., Salik, S. S., Scroggs, E., & Green,
S. (2003). Objects, raised lines, and the haptic horizontal-vertical illusion. Quarterly Journal of Experimental
Psychology, 56A, 891907.
Helms, J. E. (2006). Fairness is not validity or cultural bias
in racial-group assessment: A quantitative perspective.
American Psychologist, 61, 845859.
Hendriksen, E. S., Pettifor, A., Lee, S.-J., Coates, T. J., & Rees,
H. V. (2007). Predictors of condom use among young
adults in South Africa: The reproductive health and HIV
research unit national youth survey. American Journal of
Public Health, 97, 12411248.
Henningsen, D. D., Henningsen, M. L. M., Eden, J., & Cruz,
M. G. (2006). Examining the symptoms of groupthink
and retrospective sensemaking. Small Group Research,
37, 3664.
Henry, P. J., & Sears, D. O. (2002). The symbolic racism 2000
scale. Political Psychology, 2, 253283.
Henry, W. P., Strupp, H. H., Schacht, T. E., & Gaston, L.
(1994). Psychodynamic approaches. In A. E. Bergin &
S. L. Garfield (Eds.), Handbook of psychotherapy and behavior change (4th ed., pp. 467508). New York: Wiley.
Herek, G. M. (2002). Gender gaps in public opinion about
lesbians and gay men. Public Opinion Quarterly, 66,
4066.
Herek, G. M. (2006). Legal recognition of same-sex relationships in the United States: A social science perspective.
American Psychologist, 61, 607621.
Herholz, K., Weisenbach, S., & Kalbe, E. (2008). Deficits of
the cholinergic system in early AD. Neuropsychologia,
46, 16421647.
Herman, C. P., Roth, D. A., & Polivy, J. (2003). Effects of the
presence of others on food intake: A normative investigation. Psychological Bulletin, 129, 873886.
Hernnstein, R. J., & Murray, C. (1994). The bell curve. New
York: The Free Press.
Heron, M. P., Hoyert, D. L., Xu, J., Scott, C., & Tejada-Vera,
B. (2008). Deaths: Preliminary data for 2006. Washington, DC: National Vital Statistics Reports.
Hersh, S. M. (1971). My Lai 4: A report on the massacre and
its aftermath. New York: Random House.
Hertwig, R., Herzog, S. M., Schooler, L. J., & Reimer, T.
(2008). Fluency heuristic: A model of how the mind exploits a by-product of information retrieval. Journal of
Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 34, 11911206.
Hess, T. M. (2005). Memory and aging in context. Psychological Bulletin, 131, 383406.
Hess, T. M., & Hinson, J. T. (2006). Age-related variation in
the influences of aging sterotypes on memory in adulthood. Psychology and Aging, 21, 621625.
Hettema, J. M., Neale, M. C., & Kendler, K. S. (2001). A
review and meta-analysis of the genetic epidemiology of
anxiety disorders. American Journal of Psychiatry, 158,
15681578.
Hettema, J. M., Prescott, C. A., Myerse, J. M., Neale, M. C., &
Kendler, K. S. (2005). The structure of genetic and environmental risk factors for anxiety disorders in men and
women. Archives of General Psychiatry, 62, 182189.
Hewstone, M., Rubin, M., & Willis, H. (2002). Intergroup
bias. Annual Review of Psychology, 53, 575604.
Hibbard, J. H., Peters, E., Dixon, A., & Tusler, M. (2007).
Consumer competencies and the use of comparative
quality information: It isnt just about literary. Medical
Care Research and Review, 64, 379394.
Hickok, G., Love-Geffen, T., & Klima, E. S. (2002). Role of
the left hemisphere in sign language comprehension.
Brain & Language, 82, 167178.
Higgie, M., Chenoweth, S., & Blows, M. W. (2000). Natural
selection and the reinforcement of mate recognition.
Science, 290, 519521.
Higgins, E. T., & Pittman, T. S. (2008). Motives of the human
animal: Comprehending, managing, and sharing inner
states. Annual Review of Psychology, 59, 361385.
Hilgard, E. R. (1986). Psychology in America: A historical survey. San Diego, CA: Harcourt Brace Jovanovich.
Hills, A. L., Cox, B. J., McWilliams, L. A., & Sareen, J. (2005).
Suicide attempts and externalizing psychopathology in
a nationally representative sample. Comprehensive Psychiatry, 46, 334339.
Hilsenroth, M. J., Charnas, J. W., Zodan, J., & Streiner, D.
L. (2007). Criterion-based training for Rorschach scoring. Training and Education in Professional Psychology,
1, 125134.
Hinshaw, S. P., & Stier, A. (2008). Stigma as related to mental disorders. Annual Review of Clinical Psychology, 4,
367393.
Hobara, M. (2005). Beliefs about appropriate pain behavior:
Cross-cultural and sex differences between Japanese and
Euro-Americans. European Journal of Pain, 9, 389393.
Hobson, J. A. (1988). The dreaming brain. New York: Basic
Books.
Hobson, J. A., & McCarley, R. W. (1977). The brain as a
dream state generator: An activation-synthesis hypothesis of the dream process. American Journal of Psychiatry, 134, 13351348.
Hodgkinson, G. P., & Healey, M. P. (2008). Cognition in organizations. Annual Review of Psychology, 59, 387417.
Hoekstra, R. A., Bartels, M., & Boomsma, D. I. (2007). Longitudinal genetic study of verbal and nonverbal IQ from
early childhood to young adulthood. Learning and Individual Differences, 17, 97114.
Hoelzle, J. B., & Meyer, G. J. (2008). The factor structure of
the MMPI-2 Restructured Clinical (RC) Scales. Journal
of Personality Assessment, 90, 443455.
Hoffman, E. J., & Mathew, S. J. (2008). Anxiety disorders:
A comprehensive review of pharmacotherapies. Mount
Sanai Journal of Medicine, 75, 248262.
Hoffer, T. B., Hess, M., Welch, V. Jr., & Williams, K. (2007).
Doctorate Recipients from United States Universities:
Summary Report 2006. Chicago: National Opinion Research Center.
Hoffmann, A. A., & Willi, Y. (2008). Detecting genetic responses to environmental change. Nature Reviews Genetics, 9, 421432.
Hoge, C. W., Castro, C. A., Messer, S. C., McGurk, D., Cotting, D. I., & Koffman, R. L. (2004). Combat duty in Iraq
and Afghanistan, mental health problems, and barriers
to care. New England Journal of Medicine, 351, 1322.
Holahan, C. K., & Sesrs, R. R. (1995). The gifted group in
later maturity. Stanford, CA: Stanford University Press.
Holen, M. C., & Oaster, T. R. (1976). Serial position and isolation effects in a classroom lecture simulation. Journal
of Educational Psychology, 68, 723725.
Hollon, S. D., Stewart, M. O., & Strunk, D. (2006). Enduring
effects for cognitive behavior therapy in the treatment
Kaynaka
577
Jackson, V. A., Mack, J., Matsuyama, R., Lakoma, M. D., Sullivan A. M., Arnold, R. M., Weeks, J. C., & Block, S. D.
(2008). A qualitative study of oncologists approaches
to end-of-life care. Journal of Palliative Medicine, 11,
893906.
Jacob, B. R., & Levitt, S. D. (2003). Rotten apples: An investigation of the prevalence and predictors of teacher cheating. The Quarterly Journal of Economics, 118, 843877.
Jacobs, R. C., & Campbell, D. T. (1961). The perpetuation of
an arbitrary tradition through several generations of a
laboratory microculture. Journal of Abnormal and Social
Psychology, 62, 649658.
Jaffee, S., & Hyde, J. S. (2000). Gender differences in moral
orientation: A meta-analysis. Psychological Bulletin, 126,
703726.
Jager, G., de Win, M. M. L., van der Tweel, I., Schilt, T., Kahn,
R. S., van den Brink, W., van Ree, J. M., & Ramsey, N.
F. (2008). Assessment of cognitive brain function in ecstasy users and contributions of other drugs of abuse:
Results from an fMRI study. Neuropsychopharmacology,
33, 247258.
Jahnke, J. C. (1965). Primacy and recency effects in serialposition curves of immediate recall. Journal of Experimental Psychology, 70, 130132.
Jain, S., Mills, P. J., von Knel, R., Hong, S., & Dimsdale, J.
E. (2007). Effects of perceived stress and uplifts on inflammation and coagulability. Psychophysiology, 44,
154160.
James, W. (1882). Subjective effects of nitrous oxide. Mind,
7, 186208.
James, W. (1892). Psychology. New York: Holt.
James, W. (1950). The principles of psychology (2 vols.). New
York: Holt, Rinehart & Wilson. (Original work published 1890)
Janis, I. (1982). Groupthink (2nd ed.). Boston: Houghton
Mifflin.
Janis, I. L., & Frick, F. (1943). The relationship between attitudes toward conclusions and errors in judging logical
validity of syllogisms. Journal of Experimental Psychology, 33, 7377.
Janofsky, J. S., Dunn, M. H., Roskes, E. J., Briskin, J. K., &
Rudolph, M. S. L. (1996). Insanity defense pleas in Baltimore city: An analysis of outcome. American Journal of
Psychiatry, 153, 14641468.
Janowitz, H. D., & Grossman, M. I. (1950). Hunger and appetite: Some definitions and concepts. Journal of the
Mount Sinai Hospital, 16, 231240.
January, D., & Kako, E. (2007). Re-evaluating evidence for
linguistic relativity: Reply to Boroditsky (2001). Cognition, 104, 417426.
Jay, G. (2008). Service learning, multiculturalism, and the
pedagogies of difference. Pedagogy, 8, 255281.
Jedrej, M. C. (1995). Ingessana: The religious institutions of a
people of the SudanEthiopia borderland. Leiden: Brill.
Jensen, A. R. (1962). Spelling errors and the serial position
effect. Journal of Educational Psychology, 53, 105109.
Jensen, L A. (2008). Through two lenses: A cultural-developmental approach to moral psychology. Developmental
Review, 28, 289315.
Jo, H., Chen, Y. J., Chua, S. C., Jr., Talmage, D. A., & Role,
L. W. (2005). Integration of endocannabinoid and leptin
signaling in an appetite-related neural circuit. Neuron,
48, 10551066.
Joh, A. S., & Adolph, K. E (2006). Learning from falling.
Child Development, 77, 89102.
Johnson, T. E., & Rule, B. G. (1986). Mitigating circumstances, information, censure, and aggression. Journal of
Personality and Social Psychology, 50, 537542.
578
Kaynaka
Kabat-Zinn, J. (1990). Full catastrophe living: Using the wisdom of your body and mind to face stress, pain, and illness. New York: Dell.
Kagan, J. (1994). Galens prophesy: Temperament in human
nature. New York: Basic Books.
Kagan, J., & Snidman, N. (1991). Infant predictors of inhibited and uninhibited profiles. Psychological Science, 2,
4044.
Kagan, J., & Snidman, N. (2004). The long shadow of temperament. Cambridge, MA: Belknap Press.
Kahneman, D. (1992). Reference points, anchors, norms,
and mixed feelings. Organizational Behavior and Human Decision Processes, 51, 296312.
Kahneman, D., & Frederick, S. (2002). Representativeness
revisited: Attribute substitution in intuitive judgment. In
T. Gilovich, D. Griffin, & D. Kahneman (Eds.), Heuristics and biases: The psychology of intuitive judgment (pp.
4981). Cambridge, UK: Cambridge University Press.
Kahneman, D., Frerickson, B. L., Schreiber, C. A., & Redelmeier, D. A. (1993). When more pain is preferred
to less: Adding a better end. Psychological Science, 4,
401405.
Kahneman, D., & Tversky, A. (1973). On the psychology of
prediction. Psychological Review, 80, 237251.
Kallmann, F. J. (1946). The genetic theory of schizophrenia:
An analysis of 691 schizophrenic index families. American Journal of Psychiatry, 103, 309322.
Kalueff, A. V., & Nutt, D. J. (2007). Role of GABA in anxiety
and depression. Depression and Anxiety, 24, 495517.
Kamil, A. C., & Balda, R. P. (1990). Spatial memory in seedcaching corvids. In G. H. Bower (Ed.), The psychology of
learning and motivation (Vol. 26, pp. 125). San Diego:
Academic Press.
Kamil, A. C., Balda, R. P., Olson, D. P., & Good, S. (1993).
Returns to emptied cache sites by Clarks nutcrackers,
Nucifraga columbiana: A puzzle revisited. Animal Behaviour, 45, 241252.
Kamin, L. J. (1969). Predictability, surprise, attention, and
conditioning. In B. A. Campbell & R. M. Church (Eds.),
Kaynaka
579
Kuhn, M. H., & McPartland, T. S. (1954). An empirical investigation of self-attitudes. American Sociological Review, 19, 6876.
Lashley, K. S. (1950). In search of the engram. In Physiological mechanisms in animal behavior: Symposium of the
Society for Experimental Biology (pp. 454482). New
York: Academic Press.
Kujawski, J. H., & Bower, T. G. R. (1993). Same-sex preferential looking during infancy as a function of abstract representation. British Journal of Developmental Psychology,
11, 201209.
Latan, B., & Darley, J. M. (1970). The unresponsive bystander: Why doesnt he help? New York: AppletonCentury-Crofts.
Lau, I. Y., Chiu, C., & Hong, Y. (2001). I know what you
know: Assumptions about others knowledge and their
effects on message construction. Social Cognition, 19,
587600.
LaBar, K. S. (2007). Beyond fear: Emotional memory mechanisms in the human brain. Current Directions in Psychological Science, 16, 173177.
LaBerge, S. (2007). Lucid dreaming. In D. Barret & P. McNamara (Eds.), The new science of dreaming: Vol 2.
Content, recall, and personality correlates (pp. 307328).
Westport, CT: Praeger.
LaBerge, S., & Levitan, L. (1995). Validity established of
DreamLight cues for eliciting lucid dreaming. Dreaming: Journal of the Association for the Study of Dreams,
5, 159168.
LaBerge, S., Nagle, L., Dement, W., & Zarcone, V. (1981).
Lucid dreaming verified by volitional communication during REM sleep. Perceptual & Motor Skills, 52,
727732.
LaBerge, S., & Rheingold, H. (1990). Exploring the world of
lucid dreaming. New York: Ballantine Books.
Lachman, M. E. (2004). Development in midlife. Annual
Review of Psychology, 55, 305331.
Lachman, R., Lachman, J. L., & Butterfield, E. C. (1979). Cognitive psychology and information processing. Hillsdale,
NJ: Erlbaum.
Lachter, J., Forster, K. I., & Ruthruff, E. (2004). Forty-five
years after Broadbent (1958): Still no indentification
without attention. Psychological Review, 111, 880913.
Lamb, R. J., Morral, A. R., Kirby, K. C., Javors, M. A., Galbicka, G., & Iguchi, M. (2007). Contingencies for change
in complacent smokers. Experimental and Clinical Psychopharmacology, 15, 245255.
Lambert, T. A., Kahn, A. S., & Apple, K. J. (2003). Pluralistic
ignorance and hooking up. The Journal of Sex Research,
40, 129133.
Lampinen, J. M., Copeland, S. M., & Neuschatz, J. S. (2001).
Recollections of things schematic: Room schemas revisited. Journal of Experimental Psychology: Learning,
Memory, and Cognition, 27, 12111222.
Lander, E. S., & Weinberg, R. A. (2000). Genomics: Journey
to the center of biology. Science, 287, 17771782.
Langlois, J. H., Kalakanis, L., Rubenstein, A. J., Larson, A.,
Hallam, M., & Smoot, M. (2000). Maxims or myths of
beauty? A meta-analytic and theoretical review. Psychological Bulletin, 126, 390423.
Langton, S. R. H., Law, A. S., Burton, A. M., & Schweinberger, S. R. (2008). Attention capture by faces. Cognition, 107, 330342.
Lanius, R. A., Williamson, P. C., Hopper, J., Densmore, M.,
Boksman, K., Gupta, M. A., Neufeld, R. W. J., Gati, J.
S., & Menon, R. S. (2003). Recall of emotional states in
posttraumatic stress disorder: An fMRI investigation.
Biological Psychiatry, 53, 204210.
Lashley, K. S. (1929). Brain mechanisms and intelligence.
Chicago: University of Chicago Press.
580
Kaynaka
between body mass index and risky weight control behaviors among White and Native American adolescent
girls. Appetite, 51, 210213.
Lynn, S. J., & Kirsch, I. (2006). Essentials of clinical hypnosis:
An evidence-based approach. Washington, DC: American Psychological Association.
Lynn, S. J., Lock, T., Loftus, E. F., Krackow, E., & Lilienfeld,
S. O. (2003). The remembrance of things past: Problematic memory recovery techniques in psychotherapy. In
S. O. Lilienfeld, S. J. Lynn, & J. M. Lohr (Eds.), Science
and pseudoscience in clinical psychology (pp. 205239).
New York: Guilford Press.
Lyubomirsky, S., King, L., & Diener, E. (2005). The benefits
of frequent positive affect: Does happiness lead to success? Psychological Bulletin, 131, 803855.
Kaynaka
581
582
Kaynaka
Modirrousta, M., & Fellows, L. K. (2008). Medial prefrontal cortex plays a critical and selective role in feeling of
knowing meta-memory judgments. Neuropsychologia,
46, 29582965.
Mohamed, F. B., Faro, S. H., Gordon, N. J., Platek, S. M.,
Ahmad, H., & Williams, J. M. (2006). Brain mapping of
deception and truth telling about an ecologically valid
situation: Functional MR imaging and polygraph investigationinitial experience. Radiology, 238, 679688.
Mller, J.-J., Baldwin, D. S., Goodwin, G., Kasper, S., Okasha,
A., Stein, D. J., Tandon, R., Versiani, M., & the WPA
section on Pharmacopsychiatry. (2008). Do SSRIs or
antidepressants in general increase suicidality? WPA
Section on Pharmacopsychiatry: Consensus statement.
European Archives of Psychiatry and Clinical Neuroscience, 258 (Suppl. 3), 323.
Moncrieff, R. W. (1951). The chemical senses. London: Leonard Hill.
Morgan, A. H., Hilgard, E. R., & Davert, E. C. (1970). The
heritability of hypnotic susceptibility of twins: A preliminary report. Behavior Genetics, 1, 213224.
Morgenstern, J., Labouvie, E., McCrady, B. S., Kahler, C. W.,
& Frey, R. M. (1997). Affiliation with Alcoholics Anonymous after treatment: A study of its therapeutic effects
and mechanisms of action. Journal of Consulting and
Clinical Psychology, 65, 768777.
Moriarty, T. (1975). Crime, commitment and the responsive
bystander: Two field experiments. Journal of Personality
and Social Psychology, 31, 370376.
Morin, S. F., & Rothblum, E. D. (1991). Removing the
stigma: Fifteen years of progress. American Psychologist,
46, 947949.
Morling, B., & Lamoreaux, M. (2008). Measuring culture
outside the head: A meta-analysis of individualismcollectivism in cultural products. Personality and Social
Psychology Review, 12, 199221.
Morris, J. A., Jordan, C. L., & Breedlove, S. M. (2004). Sexual
differentiation of the vertebrate nervous system. Nature
Neuroscience, 7, 10341039.
Morris, J. S., Frith, C. D., Perrett, D. I., Rowland, D., Young,
A. W., Calder, A. J., & Dolan, R. J. (1996). A differential
neural response in the human amygdala to fearful and
happy facial expressions. Nature, 383, 812815.
Morry, M. M. (2007). The attraction-similarity hypothesis
among cross-sex friends: Relationship satisfaction, perceived similarities, and self-serving perceptions. Journal
of Social and Personal Relationships, 24, 117138.
Moscovici, S. (1976). Social influence and social change. New
York: Academic Press.
Moscovici, S. (1980). Toward a theory of conversion behavior. In L. Berkowitz (Ed.), Advances in experimental social psychology (Vol. 13, pp. 209239). New York:
Academic Press.
Moscovici, S. (1985). Social influence and conformity. In G.
Lindzey & E. Aronson (Eds.), The handbook of social
psychology (3rd ed., pp. 347412). New York: Random
House.
Moscovici, S., & Faucheux, C. (1972). Social influence, conformity bias, and the study of active minorities. In L.
Berkowitz (Ed.), Advances in experimental social psychology (Vol. 6). New York: Academic Press.
Moskowitz, G. B. (2004). Social cognition: Understanding self
and others. New York: Guilford Press.
Motherwell, L., & Shay, J. J. (2005). (Eds.). Complex dilemmas in group therapy. New York: Brunner-Routledge.
Mueller, A., Mueller, U., Silbermann, A., Reinecker, H.,
Bleich, S., Mitchell, J. E., & de Zwaan, M. (2008). A randomized, controlled trial of group cognitive-behavioral
therapy for compulsive buying disorder: Posttreatment
and 6-month follow-up results. Journal of Clinical Psychiatry, 69, 11311138.
Mulvaney, M. K., & Mebert, C. J. (2007). Parental corporal
punishment predicts behavior problems in early childhood. Journal of Family Psychology, 21, 389397.
Munaf, M. R., & Johnstone, E. C. (2008). Genes and cigarette smoking. Addiction, 103, 893904.
Munsterberg, H. (1908). On the witness stand. New York:
McClure.
Murphy, G. L. (2002). The big book of concepts. Cambridge,
MA: MIT Press.
Murphy, K. J., Troyer, A. K., Levine, B., & Moscovitch, M.
(2008). Episodic, but not semantic, autobiographical
Kaynaka
583
Niccols, A. (2007). Fetal alcohol syndrome and the developing socio-emotional brain. Brain and Cognition, 65,
135142.
NICHD Early Child Care Research Network. (1997). The
effects of infant child care on infant-mother attachment
security: Results of the NICHD Study of Early Child
Care. Child Development, 68, 860879.
NICHD Early Child Care Research Network. (2006). Infantmother attachment classification: Risk and protection in
relation to changing maternal caregiving quality. Developmental Psychology, 42, 3858.
Nicoll, C., Russell, S., & Katz, L. (1988, May 26). Research on
animals must continue. San Francisco Chronicle, p. A25.
Nielsen, B. D., Pickett, C. L., & Simonton, D. K. (2008). Conceptual versus experimental creativity: Which works best
on convergent and divergent thinking tasks? Psychology
of Aesthetics, Creativity, and the Arts, 2, 131138.
Nielsen, T. A., & Stenstrom, P. (2005). What are the memory
sources of dreaming? Nature, 437, 12861289.
Nigg, C. R., Borrelli, B., Maddock, J., & Dishman, R. K.
(2008). A theory of physical activity maintenance. Applied Psychology: An International Review, 57, 544560.
Nock, M. K., Borges, G., Bromet, E. J., Cha, C. B., Kessler,
R. C., & Lee, S. (2008). Suicide and suicidal behavior.
Epidemiologic Reviews, 30, 133154.
Nolan, J. M., Schultz, P. W., Cialdini, R. B., Goldstein, N.
J., & Griskevicius, V. (2007). Normative social influence
is underdetected. Personality and Social Psychology Bulletin, 34, 913923.
Nolen-Hoeksema, S. (2002). Gender differences in depression. In I. H. Gotlib & C. L. Hammen (Eds.), Handbook
of depression (pp. 492509). New York: Guilford Press.
Nolen-Hoeksema, S., Larson, J., & Grayson, C. (1999). Explaining the gender difference in depressive symptoms.
Journal of Personality and Social Psychology, 77, 1061
1072.
Nooteboom, S., & Quen, H. (2008). Self-monitoring and
feedback: A new attempt to find the main cause of lexical bias in phonological speech errors. Journal of Memory and Language, 58, 837861.
Norcross, J. C., Karpiak, C. P., & Lister, K. M. (2005). Whats
an integrationist? A study of self-identified and (occasionally) eclectic psychologists. Journal of Clinical Psychology, 61, 15871594.
Nordberg, A. (2008). Amyloid imaging in Alzheimers disease. Neuropsychologia, 46, 16361641.
Norman, G. J., Velicer, W. F., Fava, J. L., & Prochaska, J. O.
(1998). Dynamic topology clustering within the stages of
change for smoking cessation. Addictive Behaviors, 23,
139153.
Norman, G. J., Velicer, W. F., Fava, J. L., & Prochaska, J. O.
(2000). Cluster subtypes within stage of change in a representative sample of smokers. Addictive Behaviors, 25,
183204.
Norman, W. T. (1963). Toward an adequate taxonomy of
personality attributes: Replicated factor structure in peer
nomination personality ratings. Journal of Abnormal
and Social Psychology, 66, 574583.
Norman, W. T. (1967). 2,800 personality trait descriptors:
Normative operating characteristics for a university
population (Research Rep. No. 083101-T). Ann Arbor:
University of Michigan Press.
Nosofsky, R. M., & Stanton, R. D. (2005). Speeded classification in a probabilistic category structure: Contrasting
exemplar-retrieval, decision-boundary, and prototype
models. Journal of Experimental Psychology: Human
Perception and Performance, 31, 608629.
Novick, L. R., & Bassok, M. (2005). Problem solving. In K. J.
Holyoak & R. G. Morrison (Eds.), Cambridge handbook
of thinking and reasoning (pp. 321349). New York:
Cambridge University Press.
Nowak, M. A., & Sigmund, K. (2005). Evolution of indirect
reciprocity. Nature, 437, 12911298.
Nrugham, L., Larsson, B., & Sund, A. M. (2008). Predictors
of suicidal acts across adolescence: Influences of family,
peer and individual factors. Journal of Affective Disorders, 109, 3545.
Nyberg, L., & Cabeza, R. (2000). Brain imaging of memory.
In E. Tulving & F. I. M. Craik (Eds.), The Oxford handbook of memory (pp. 501519). Oxford, UK: Oxford
University Press.
584
Kaynaka
OBrien, C. P. (2005). Benzodiazepine use, abuse, and dependence. Journal of Clinical Psychiatry, 66 (Suppl. 2),
2833.
OConnor, M. G., & Lafleche, G. (2005). Amnesic syndromes. In P. J. Snyder, P. D. Nussbaun, & D. L. Robins
(Eds.), Clinical neuropsychology: A pocket handbook for
assessment (2nd ed.) (pp. 463488). Washington, DC:
American Psychology Association.
Ogden, C. L., Carroll, M. D., Curtin, L. R., McDowell, M.
A., Tabak, C. J., & Flegal, K. M. (2006). Prevalence of
overweight and obesity in the United States, 19992004.
Journal of The American Medical Association, 295,
15491555.
hman, A., & Mineka, S. (2001). Fears, phobias, and preparedness: Toward an evolved module of fear and fear
learning. Psychological Review, 108, 483522.
Okamoto-Barth, S., Call, J., & Tomasello, M. (2007). Great
apes understanding of other individuals line of sight.
Psychological Science, 18, 462468.
Olsson, I. A. S., Hansen, A. K., & Sande, P. (2007). Ethics
and refinement in animal research. Science, 317, 1680.
Olszewski-Kubilius, P., & Lee, S. Y. (2004). The role of participation in in-school and outside-of-school activities
in the talent development of gifted students. Journal of
Secondary Gifted Education, 15, 107123.
Olton, D. S. (1992). Tolmans cognitive analyses: Predecessors of current approaches in psychology. Journal of Experimental Psychology: General, 121, 427428.
Oman, D., Hedberg, J., & Thoresen, C. E. (2006). Passage
meditation reduces perceived stress in health professionals: A randomized, controlled trial. Journal of Consulting
and Clinical Psychology, 74, 714719.
Omoto, A. M., & Snyder, M. (2002). Considerations of community: The context and process of volunteerism. American Behavioral Scientist, 45, 846867.
Oppenheimer, D. M., & Frank, M. C. (2008). A rose in any
other font would not smell as sweet: Effects of perceptual
fluency on categorization. Cognition, 106, 11781194.
Opton, E. M. Jr. (1970). Lessons of My Lai. In N. Sanford
& C. Comstock (Eds.), Sanctions for evil. San Francisco:
Jossey-Bass.
Opton, E. M. Jr. (1973). It never happened and besides they
deserved it. In W. E. Henry & N. Stanford (Eds.), Sanctions for evil (pp. 4970). San Francisco: Jossey-Bass.
Orban, G. A., van Essen, D., & Vandeuffel, W. (2004). Comparative mapping of higher areas in monkeys and humans. Trends in Cognitive Science, 8, 315324.
Orbuch, T. L., Veroff, J., Hassan, H., & Horrocks, J. (2002).
Who will divorce: A 14-year longitudinal study of black
couples and white couples. Journal of Social and Personal
Relationships, 19, 179202.
Orth, U., Robins, R. W., & Roberts, B. W. (2008). Low selfesteem prospectively predicts depression in adolescence
and young adulthood. Journal of Personality and Social
Psychology, 95, 695708.
Ou, S.-R., & Reynolds, A. J. (2006). Early childhood intervention and educational attainment: Age 22 findings from
the Chicago Longitudinal Study. Journal of Education
for Students Placed at Risk, 11, 175198.
Owen, M. J., & ODonovan, M. C. (2003). Schizophrenia and
genetics. In R. Plomin, J. C. DeFries, I. W. Craig, & P.
McGuffin (Eds.), Behavioral genetics in the postgenomic
era (pp. 463480). Washington, DC: American Psychological Association.
Owens, K. M. B., Asmundson, G. J. G., Hadjistavropoulos,
T., & Owens, T. J. (2004). Attentional bias toward illness
threat in individuals with elevated health anxiety. Cognitive Therapy and Research, 28, 5766.
Ozer, D. J., & Reise, S. P. (1994). Personality assessment. Annual Review of Psychology, 45, 357388.
Perkins, D. N. (1988). Creativity and the quest for mechanism. In R. J. Sternberg & E. E. Smith (Eds.), The psychology of human thought (pp. 309336). Cambridge,
UK: Cambridge University Press.
Perls, F. S. (1969). Gestalt therapy verbatim. Lafayette, CA:
Real People Press.
Peters, E., Vstfjll, D., Slovic, P., Mertz, C. K., Mazzocco, K.,
& Dickert, S. (2006). Numeracy and decision making.
Psychological Science, 17, 407413.
Peterson, C., & Seligman, M. E. P. (1984). Causal explanations as a risk factor for depression: Theory and evidence. Psychological Review, 91, 347374.
Peterson, C., & Vaidya, R. S. (2001). Explanatory style, expectations, and depressive symptoms. Personality and
Individual Differences, 31, 12171223.
Peterson, H. M., & Kemp, R. I. (2006). Co-witness talk: A
survey of eyewitness discussion. Psychology Crime &
Law, 12, 181191.
Peterson, L. R., & Peterson, M. J. (1959). Short-term retention of individual verbal items. Journal of Experimental
Psychology, 58, 193198.
Peterson, R. S., & Nemeth, C. J. (1996). Focus versus flexibility: Majority and minority influence can both improve
performance. Personality and Social Psychology Bulletin,
22, 1423.
Petrie, K. J., Booth, R. J., & Pennebaker, J. W. (1998). The immunological effects of thought suppression. Journal of
Personality and Social Psychology, 75, 12641272.
Petrie, K. J., Fontanilla, I., Thomas, M. G., Booth, R. J., &
Pennebaker, J. W. (2004). Effect of written emotional
expression on immune function in patients with human
immunodeficiency virus infection: A randomized trial.
Psychosomatic Medicine, 66, 272275.
Petry, N. M., Alessi, S. M., Marx, J., Austin, M., & Tardif,
M. (2005). Vouchers versus prizes: Contingency management treatment of substance abusers in community
settings. Journal of Consulting and Clinical Psychology,
73, 10051014.
Pettigrew, T. F. (2008). Future directions for intergroup contact theory and research. International Journal of Intercultural Relations, 32, 187199.
Pettigrew, T. F., Christ, O., Wagner, U., & Stellmacher, J.
(2007). Direct and indirect intergroup contact effects
on prejudice: A normative interpretation International.
Journal of Intercultural Relations, 31, 41425.
Pettigrew, T. F., & Tropp, L. R. (2006). A meta-analytic test
of intergroup contact theory. Journal of Personality and
Social Psychology, 90, 751783.
Petty, R. E., & Briol, P. (2008). Persuasion: From single to
multiple to metacognitive processes. Perspectives on Psychological Sciences, 3, 137147.
Petty, R. E., Cacioppo, J. T., Strathman, A. J., & Priester, J. R.
(2005). To think or not to think: Exploring two routes to
persuasion. In T. C. Brock & M. C. Green (Eds.), Persuasion: Psychological insights and perspectives (2nd ed., pp.
81116). Thousand Oaks, CA: Sage.
Pfeifer, M., Goldsmith, H. H., Davidson, R. J., & Rickman,
M. (2002). Continuity and change in inhibited and uninhibited children. Child Development, 73, 14741485.
Piaget, J. (1929). The childs conception of the world. New
York: Harcourt, Brace.
Piaget, J. (1954). The construction of reality in the child. New
York: Basic Books.
Piaget, J. (1965). The moral judgment of the child (M. Gabain,
Trans.). New York: Macmillan.
Piaget, J. (1977). The development of thought: Equilibrium of
cognitive structures. New York: Viking Press.
Piccione, C., Hilgard, E. R., & Zimbardo, P. G. (1989). On
the degree of stability of measured hypnotizability over a
25-year period. Journal of Personality and Social Psychology, 56, 289295.
Pilkonis, P. A., & Zimbardo, P. G. (1979). The personal and
social dynamics of shyness. In C. E. Izard (Ed.), Emotions in personality and psychopathology (pp. 131160).
New York: Plenum Press.
Pines, A., & Zimbardo, P. G. (1978). The personal and cultural dynamics of shyness: A comparison between Israelis, American Jews and Americans. Journal of Psychology
and Judaism, 3, 81101.
of adherence to medical treatments in pediatric psychology. Journal of Pediatric Psychology, 33, 916936.
Rachlin, H. (1990). Why do people gamble and keep gambling despite heavy losses? Psychological Science, 1,
294297.
Radvansky, G. A. (2006). Human memory. Boston: Allyn &
Bacon.
Rahman, Q., & Wilson, G. D. (2003). Born gay? The psychobiology of human sexual orientation. Personality and
Individual Differences, 34, 13371382.
Rahman, R. A., & Melinger, A. (2007). When bees hamper
the production of honey: Lexical interference from associates in speech production. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 33, 604614.
Rajaram, S., & Roediger, H. L. III (1993). Direct comparison
of four implicit memory tests. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 19,
765776.
Ramey, C. H., & Weisberg, R. W. (2004). The poetical activity of Emily Dickinson: A further test of the hypothesis
that affective disorders foster creativity. Creativity Research Journal, 16, 173185.
Ramrez, J. M., & Andreu, J. M. (2006). Aggression, and some
related psychological constructs (anger, hostility, and
impulsivity): Some comments from a research project.
Neuroscience and Biobehavioral Reviews, 30, 276291.
Rapoport, J. L. (1989, March). The biology of obsessions and
compulsions. Scientific American, pp. 8389.
Rasch, B., & Born, J. (2008). Reactivation and consolidation
of memory during sleep. Current Directions in Psychological Science, 17, 188192.
Rasmussen, T., & Milner, B. (1977). The role of early leftbrain injury in determining lateralization of cerebral
speech functions. Annals of the New York Academy of
Sciences, 299, 355369.
Ratcliff, R., & McKoon, G. (1978). Priming in item recognition: Evidence for the propositional structure of sentences. Journal of Verbal Learning and Verbal Behavior,
17, 403418.
Rau, H., Bhrer, M., & Wietkunat, R. (2003). Biofeedback of
R-wave-to-pulse interval normalizes blood pressure. Applied Psychophysiology and Biofeedback, 28, 3746.
Rawson, R. A., Maxwell, J., & Rutkowski, B. (2007). OxyContin abuse: Who are the users? The American Journal of
Psychiatry, 164, 16341636.
Ray, W. J., Keil, A., Mikuteit, A., Bongartz, W., & Elbert,
T. (2002). High resolution EEG indicators of pain responses in relation to hypnotic susceptibility and suggestion. Biological Psychology, 60, 1736.
Raynor, H. A., & Epstein, L. H. (2001). Dietary variety, energy regulation, and obesity. Psychological Bulletin, 127,
325341.
Raz, A. (2005). Attention and hypnosis: Neural substrates
and genetic associations of two converging processes.
International Journal of Clinical and Experimental Hypnosis, 53, 237258.
Reb, J. (2008). Regret aversion and decision process quality:
Effects of regret salience on decision process carefulness.
Organizational Behavior and Human Decision Processes,
105, 169182.
Recanzone, G. H., & Sutter, M. L. (2008). The biological basis
of audition. Annual Review of Psychology, 59, 119142.
Regalado, M., Sareen, H., Inkelas, M., Wissow, L. S., & Halfon, N. (2004). Parents discipline of young children: Results from the national survey of early childhood health.
Pediatrics, 113, 19521958.
Regan, R. T. (1971). Effects of a favor and liking on compliance. Journal of Experimental Social Psychology, 7,
627639.
Reilly, T., Atkinson, G., Edwards, B., Waterhouse, J., Farrelly,
K., & Fairhurst, E. (2007). Diurnal variation in temperature, mental and physical performance, and tasks
specifically related to football (soccer). Chronobiology
International, 24, 507519.
Reis, H. T., & Aron, A. (2008). Love: What is it, why does it
matter, and how does it operate? Perspectives on Psychological Science, 3, 8086.
Renzulli, J. S. (2005). The three-ring conception of giftedness: A developmental model for promoting creative
Kaynaka
585
586
Kaynaka
Rogers, M., & Smith, K. (1993). Public perceptions of subliminal advertising: Why practitioners shouldnt ignore
this issue. Journal of Advertising Research, 33(2), 1018.
Rogers, S. (1993). How a publicity blitz created the myth of
subliminal advertising. Public Relations Quarterly, 37,
1217.
Rogoff, B. (1990). Apprenticeship in thinking: Cognitive development in social context. New York: Oxford University Press.
Rogoff, B. (2003). The cultural nature of human development.
London: Oxford University Press.
Rogoff, B., & Chavajay, P. (1995). Whats become of research
on the cultural basis of cognitive development? American Psychologist, 50, 859877.
Rohrer, J. H., Baron, S. H., Hoffman, E. L., & Swinder, D. V.
(1954). The stability of autokinetic judgment. Journal of
Abnormal and Social Psychology, 49, 595597.
Roid, G. (2003). Stanford-Binet intelligence scale (5th ed.).
Itasca, IL: Riverside Publishing.
Roisman, G. I., Clausell, E., Holland, A., Fortuna, K., & Elieff, C. (2008). Adult romantic relationships as contexts
of human development: A multimethod comparison
among same-sex couples with opposite-sex dating, engaged, and married dyads. Developmental Psychology,
44, 91101.
Rolls, E. T. (2000). Memory systems in the brain. Annual
Review of Psychology, 51, 599630.
Rolls, E. T. (2005). Taste, olfactory, and food texture processing in the brain, and the control of food intake. Physiology & Behavior, 85, 4556.
Romer, M., Lehrner, J., Wymelbeke, V. V., Jiang, T., Deecke,
L. & Brondel, L. (2006). Does modification of olfactogustatory stimulation diminish sensory-specific satiety
in humans? Physiology & Behavior, 87, 469477.
Root, R. W. II, & Resnick, R. J. (2003). An update on the diagnosis and treatment of attention-deficit/hyperactivity
disorder in children. Professional Psychology: Research
and Practice, 34, 3441.
Rorschach, H. (1942). Psychodiagnostics: A diagnostic test
based on perception. New York: Grune & Stratton.
Rosch, E., & Mervis, C. B. (1975). Family resemblances:
Studies in the internal structure of categories. Cognitive
Psychology, 7, 573605.
Rosch, E. H. (1973). Natural categories. Cognitive Psychology,
4, 328350.
Rosch, E. H. (1978). Principles of categorization. In E. Rosch
& B. B. Lloyd (Eds.), Cognition and categorization (pp.
2748). Hillsdale, NJ: Erlbaum.
Rosch, E. H., Mervis, C. B., Gray, W. D., Johnson, D. M., &
Boyes-Braem, P. (1976). Basic objects in natural categories. Cognitive Psychology, 8, 382439.
Rose, A. J., & Rudolph, K. D. (2006). A review of sexdifferences in peer relationship processes: Potential
trade-offs for the emotional and behavioral development
of girls and boys. Psychological Bulletin, 132, 98131.
Rose, M. E., & Grant, J. E. (2008). Pharmacotherapy for
methamphetamine dependence: A review of the
pathophysiology of methamphetamine addiction and
the theoretical basis and efficacy of pharmacotherapeutic interventions. Annals of Clinical Psychiatry, 20,
145155.
Rosenfield, S. (1997). Labeling mental illness: The effects of
received services and perceived stigma on life satisfaction. American Sociological Review, 62, 660672.
Rosenhan, D. L. (1973). On being sane in insane places. Science, 179, 250258.
Rosenhan, D. L. (1975). The contextual nature of psychiatric
diagnoses. Journal of Abnormal Psychology, 84, 462474.
Rosenthal, A. M. (1964). Thirty-eight witnesses. New York:
McGraw-Hill.
Rosenthal, R., & Fode, K. L. (1963). The effect of experimenter bias on the performance of the albino rat. Behavioral Science, 8, 183189.
Rosenthal, R., & Jacobson, L. F. (1968). Pygmalion in the
classroom: Teacher expectations and intellectual development. New York: Holt.
Kaynaka
587
588
Kaynaka
E. Donnerstein (Eds.), Human aggression: Theories, research, and implications for public policy (pp. 167202).
San Diego, CA: Academic Press.
Smith, T. W., & Ruiz, J. M. (2002). Psychosocial influences
on the development and course of coronary heart disease: Current status and implications for research and
practice. Journal of Consulting and Clinical Psychology,
70, 548568.
Smoller, J. W., Biederman, J., Arbeitman, L., Doyle, A. E.,
Fagerness, J., Perlis, R. H., Sklar, P., & Faraone, S. V.
(2006). Association between the 5HT1B receptor gene
(HTR1B) and the inattentive subtype of ADHD. Biological Psychiatry, 59, 460467.
Sniehotta, F. F., Scholz, U., & Schwarzer, R. (2006). Action
plans and coping plans for physical exercise: A longitudinal study in cardiac rehabilitation. British Journal of
Health Psychology, 11, 2337.
Snowden, L. R., & Yamada, A.-M. (2005). Cultural differences in access to care. Annual Review of Clinical Psychology, 1, 143166.
Snyder, D. K., Castellani, A. M., & Whisman, M. A. (2006).
Current status and future directions in couple therapy.
Annual Review of Psychology, 57, 317344.
Soderstrom, M. (2007). Beyond babytalk: Re-evaluating the
nature and content of speech input to preverbal infants.
Developmental Review, 27, 501532.
Solomon, A. (2001). The noonday demon. New York: Scribner.
Son Hing, L. S., Chung-Yan, G., A., Hamilton, L. K., &
Zanna, M. P. (2008). A two-dimensional model that
employs explicit and implicit attitudes to characterize
prejudice. Journal of Personality and Social Psychology,
94, 971987.
Sonnad, S. S., Moyer, C. A., Patel, S., Helman, J. I., Garetz,
S. L., & Chervin, R. D. (2003). A model to facilitate outcome assessment of obstructive sleep apnea. International Journal of Technology Assessment in Health Care,
19, 253260.
Sonnadara, R. R., & Trainor, L. J. (2005). Perceived intensity
effects in the octave illusion. Perception & Psychophysics,
67, 648658.
Soska, K. C., & Johnson, S. P. (2008). Development of threedimensional object completion in infancy. Child Development, 79, 12301236.
Southwick, S. M., Vythilingam, M., & Charney, D. S. (2005).
The psychobiology of depression and resilence to stress:
Implications for prevention and treatment. Annual Review of Clinical Psychology, 1, 255291.
Spangler, W. D. (1992). Validity of questionnaire and TAT
measures of need for achievement: Two meta-analyses.
Psychological Bulletin, 112, 140154.
Spearman, C. (1927). The abilities of man. New York: Macmillan.
Spence, M. J., & DeCasper, A. J. (1987). Prenatal experience
with low-frequency maternal-voice sounds influences
neonatal perception of maternal voice samples. Infant
Behavior and Development, 10, 133142.
Spence, M. J., & Freeman, M. S. (1996). Newborn infants
prefer the maternal low-pass filtered voice, but not the
maternal whispered voice. Infant Behavior and Development, 19, 199212.
Sperling, G. (1963). A model for visual memory tasks. Human Factors, 5, 1931.
Sperling, G. (1960). The information available in brief visual
presentations. Psychological Monographs, 74, 129.
Sperry, R. W. (1968). Mental unity following surgical disconnection of the cerebral hemispheres. The Harvey Lectures, Series 62. New York: Academic Press.
Spiers, H. J., & Maguire, E. A. (2007). Decoding human brain
activity during real-world experiences. Trends in Cognitive Sciences, 11, 356365.
Spitz, R. A., & Wolf, K. (1946). Anaclitic depression. Psychoanalytic Study of Children, 2, 313342.
Springer, M. V., McIntosh, A., Wincour, G., & Grady, C.
L. (2005). The relation between brain activity during
memory tasks and years of education in young and older
adults. Neuropsychology, 19, 181192.
Stafford, B. L., Balda, R. P., & Kamil, A. C. (2006). Does seedcaching experience affect spatial memory performance
by pinyon jays? Ethology, 112, 12021208.
Kaynaka
589
Sulloway, F. J. (1996). Born to rebel: Birth order, family dynamics, and creative lives. New York: Pantheon.
Summerville, A., & Roese, N. J. (2007). Dare to compare:
Fact-based versus simulation-based comparison in
daily life. Journal of Experimental Social Psychology, 44,
664671.
Suzuki, M., Hagino, H., Nohara, S., Zhou, S., Kawasaki, Y.,
Takahashi, T., Matsui, M., Seto, H., Ono, T., & Kurachi,
M. (2005). Male-specific volume expansion of the human hippocampus during adolescence. Cerebral Cortex,
15, 187193.
Swann, W. B., Chang-Schneider, C., & McClarty, K. L.
(2007). Do peoples self-views matter? Self-concept and
self-esteem in everyday life. American Psychologist, 62,
8494.
Swazey, J. P. (1974). Chlorpromazine in psychiatry: A study of
therapeutic innovation. Cambridge, MA: MIT Press.
Szasz, T. S. (1974). The myth of mental illness (rev. ed.). New
York: Harper & Row.
Szasz, T. S. (2004). Faith in freedom: Libertarian principles
and psychiatric practices. Somerset, NJ: Transaction
Publishers.
590
Kaynaka
Terman, L. M., & Merrill, M. A. (1937). Measuring intelligence. Boston: Houghton Mifflin.
Terman, L. M., & Merrill, M. A. (1960). The Stanford-Binet
intelligence scale. Boston: Houghton Mifflin.
Terman, L. M., & Merrill, M. A. (1972). Stanford-Binet intelligence scalemanual for the third revision, Form L-M.
Boston: Houghton Mifflin.
Terrace, H. S., & Metcalfe, J. (2005). The missing link in cognition: Origins of self-reflective consciousness. Oxford,
UK: Oxford University Press.
Tetlock, P. E. (2005). Expert political judgment: How good
is it? How can we know? Princeton, NJ: Princeton University Press.
Thase, M. E., & Denko, T. (2008). Pharmacotherapy of
mood disorders. Annual Review of Clinical Psychology,
4, 5391.
Thiessen, E. D., Hill, E. A., & Saffran, J. R. (2005). Infantdirected speech facilitates word segmentation. Infancy,
7, 5371.
Thomas, A., & Chess, S. (1977). Temperament and development. New York: Brunner/Mazel.
Thomas, E., & Wingert, P. (2000, June 19). Bitter lessons.
Newsweek, pp. 50, 5152.
Thomas, E. L., & Robinson, H. A. (1972). Improving reading
in every class: A sourcebook for teachers. Boston: Allyn
& Bacon.
Thompson, P. M., Vidal, C., Giedd, J. N., Gochman, P.,
Blumenthal, J., Nicolson, R., Toga, A. W., & Rapoport,
J. L. (2001). Mapping adolescent brain change reveals
dynamic wave of accelerated gray matter loss in very
early-onset schizophrenia. PNAS, 98, 1165011655.
Thompson, W. L., Kosslyn, S. M., Hoffman, M. S., & van der
Koolj, K. (2008). Inspecting visual mental images: Can
people see implicit properties as easily in imagery and
perception. Memory & Cognition, 36, 10241032.
Thorndike, E. L. (1898). Animal intelligence. Psychological
Review Monograph Supplement, 2(4, Whole No. 8).
Thorndike, R. L., Hagen, E. P., & Sattler, J. M. (1986). Stanford-Binet intelligence scale (4th ed.). Chicago: Riverside.
Thorpe, S. K. S., Holder, R. L., & Crompton, R. H. (2007).
Origin of human bipedalism as an adaptation for locomotion on flexible branches. Science, 316, 13281331.
Tice, D. M., & Baumeister, R. F. (1997). Longitudinal study
of procrastination, performance, stress, and health: The
costs and benefits of dawdling. Psychological Science, 8,
454458.
Tidwell, M. C. O., Reis, H. T., & Shaver, P. R. (1996). Attachment, attractiveness, and social interaction: A diary
study. Journal of Personality and Social Psychology, 71,
729745.
Tiger, J. H., & Hanley, G. P. (2006). Using reinforcer pairing and fading to increase the milk consumption of a
preschool child. Journal of Applied Behavior Analysis,
39, 399403.
Tijus, C. A., & Reeves, A. (2004). Rapid iconic erasure without masking. Spatial Vision, 17, 483495.
Timberlake, W., & Allison, J. (1974). Response deprivation:
An empirical approach to instrumental performance.
Psychological Review, 81, 146164.
Todd, P. M., & Gigerenzer, G. (2007). Environments that
make us smart: Ecological rationality. Current Directions
in Psychological Science, 16, 167171.
Todrank, J., & Bartoshuk, L. M. (1991). A taste illusion: Taste
sensation localized by touch. Physiology & Behavior, 50,
10271031.
Tolman, E. C. (1948). Cognitive maps in rats and men. Psychological Review, 55, 189208.
Tolman, E. C., & Honzik, C. H. (1930). Insight in rats.
University of California Publications in Psychology, 4,
215232.
Tomasello, M. (2008). Origins of human communication.
Cambridge, MA: MIT Press.
Tombu, M., & Jolicur, P. (2005). Testing the predictions
of the central capacity sharing model. Journal of Experimental Psychology: Human Perception and Performance,
31, 790802.
Tomkins, S. (1962). Affect, imagery, consciousness (Vol. 1).
New York: Springer.
Tomkins, S. (1981). The quest for primary motives; Biography and autobiography of an idea. Journal of Personality
and Social Psychology, 41, 306329.
Tomkovick, C., Lester, S. W., Flunker, L., & Wells, T. A.
(2008). Linking collegiate service-learning to future
volunteerism: Implications for nonprofit organizations.
Nonprofit Management and Leadership, 19, 326.
Tomoyasu, N., Bovbjerg, D. H., & Jacobsen, P. B. (1996).
Conditioned reactions to cancer chemotherapy: Percent
reinforcement predicts anticipatory nausea. Physiology
& Behavior, 59, 273276.
Tong, S. T., Van Der Heide, B., Langwell, L., & Walther, J. B.
(2008). Too much of a good thing? The relationship between number of friends and interpersonal impressions
on Facebook. Journal of Computer-Mediated Communication, 13, 531549.
Torgersen, S., Lygren, S., ien, P. A., Skre, I., Onstad, S.,
Edvardsen, J., Tambs, K., & Kringlen, E. (2000). A twin
study of personality disorders. Comprehensive Psychiatry, 41, 416425.
Torrance, E. P. (1974). The Torrance tests of creative thinking: Technical-norms manual. Bensenville, IL: Scholastic
Testing Services.
Tranter, L. J., & Koustaal, W. (2008). Age and flexible thinking: An experimental demonstration of the beneficial
effects of increased cognitively stimulating activity on
fluid intelligence in healthy older adults. Aging, Neuropsychology, and Cognition, 15, 184207.
Trautner, H. M., Ruble, D. N., Cyphers, L., Kirsten, B., Behrendt, R., & Hartmann, P. (2005). Rigiditiy and flexibility
of gender stereotypes in childhood: Developmental or
differential? Infant and Child Development, 14, 365381.
Trawalter, S., Todd, A. R., Baird, A. A., & Richeson, J. A
(2008). Attending to threat: Race-based patterns of selective attention. Journal of Experimental Social Psychology, 44, 13221327.
Trescot, A. M., Datta, S., Lee, M., & Hansen, H. (2008).
Opiod pharmacology. Pain Physician, 11, S133S153.
Triandis, H. C. (1990). Cross-cultural studies of individualism and collectivism. In J. Berman (Ed.), Nebraska
Symposium on Motivation, 1989 (pp. 41133). Lincoln:
University of Nebraska Press.
Triandis, H. C. (1994). Culture and social behavior. New
York: McGraw-Hill.
Triandis, H. C. (1995). Individualism and collectivism. Boulder, CO: Westview.
Trivers, R. L. (1971). The evolution of reciprocal altruism.
Quarterly Review of Biology, 46, 3557.
Trzesniewski, K. H., Donnellan, M. B., Moffitt, T. E., Robins,
R. W., Poulton, R., & Caspi, A. (2006). Low self-esteem
during adolescence predicts poor health, criminal behavior, and limited economic prospects during adulthood. Developmental Psychology, 42, 381390.
Tulving, E. (1972). Episodic and semantic memory. In E.
Tulving & W. Donaldson (Eds.), Organization of memory. New York: Academic Press.
Tulving, E., & Thomson, D. M. (1973). Encoding specificity
and retrieval processes in episodic memory. Psychological Review, 80, 352373.
Tupes, E. G., & Christal, R. C. (1961). Recurrent personality
factors based on trait ratings (Tech. Rep. No. ASD-TR
6197). Lackland Air Force Base, TX: U.S. Air Force.
Turner, C. F., Villarroel, M. A., Chromy, J. R., Eggleston, E.,
& Rogers, S. M. (2005). Same-gender sex among U.S.
adults: Trends across the twentieth century and during
the 1990s. Public Opinion Quarterly, 69, 439462.
Turner, M. E., & Pratkanis, A. R. (1998). A social identity
maintenance model of groupthink. Organizational Behavior and Human Decision Processes, 73, 210235.
Turner, M. L., & Engle, R. W. (1989). Is working memory
capacity task dependent? Journal of Memory and Language, 28, 127154.
Tversky, A., & Kahneman, D. (1973). Availability: A heuristic for judging frequency and probability. Cognitive
Psychology, 5, 207232.
Tversky, A., & Shafir, E. (1992). Choice under conflict: The
dynamics of deferred decision. Psychological Science, 3,
358361.
Twenge, J. M., Campbell, W. K., & Foster, C. A. (2003). Parenthood and marital satisfaction: A meta-analytic review. Journal of Marriage and Family, 65, 574583.
Tyler, L. E. (1965). The psychology of human differences (3rd
ed.). New York: Appleton-Century-Crofts.
Wang, C., & Mallinckrodt, B. S. (2006). Differences between Taiwanese and U.S. cultural beliefs about ideal
adult attachment. Journal of Counseling Psychology, 53,
192204.
Wang, P. S., Berglund, P., Olfson, M., Pincus, H. A., Wells,
K. B., & Kessler, R. C. (2005). Failure and delay in initial
treatment contact after first onset of mental disorders in
the national comorbidity survey replication. Archives of
General Psychiatry, 62, 603613.
Wang, S., Baillargeon, R., & Brueckner, L. (2004). Young
infants reasoning about hidden objects: Evidence from
violation-of-expectation tasks with test trials only.
Cognition, 93, 167198.
Wann, D. L., Royalty, J. L., & Rochelle, A. R. (2002). Using
motivation and team identification to predict sport fans
emotional responses to team performance. Journal of
Sport Behavior, 25, 207216.
Ward, C. D., & Cooper, R. P. (1999). A lack of evidence in
4-month-old human infants for paternal voice preference. Developmental Psychobiology, 35, 4959.
Warker, J. A., & Dell, G. S. (2006). Speech errors reflect
newly learned phonotactic constraints. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, & Cognition,
32, 387398.
Warren, C. S. (2008). The influence of awareness and internalization of Western appearance ideals on body
dissatisfaction in Euro-American and Hispanic males.
Psychology of Men & Masculinity, 9, 257266.
Warren, R. M. (1970). Perceptual restoration of missing
speech sounds. Science, 167, 392393.
Wasserman, E. A., & Zentall, T. R. (Eds.). (2006). Comparative cognition: Experimental explorations of animal intelligence. New York: Oxford University Press.
Waterhouse, J., Reilly, T., Atkinson, G., & Edwards, B.
(2007). Jet lag: Trends and coping strategies. Lancet, 369,
11171129.
Watson, J. B. (1924). Behaviorism. New York: Norton.
Watson, J. B. (1913). Psychology as the behaviorist views it.
Psychological Review, 20, 158177.
Watson, J. B. (1919). Psychology from the standpoint of a behaviorist. Philadelphia: Lippincott.
Watson, J. B., & Rayner, R. (1920). Conditioned emotional
reactions. Journal of Experimental Psychology, 3, 114.
Wax, M. L. (2004). Dream sharing as social practice. Dreaming, 14, 8393.
Wearden, A. J., Tarrier, N., Barrowclough, C., Zastowny.
T. R., & Rahill, A. A. (2000). A review of expressed emotion research in health care. Clinical Psychology Review,
20, 633666.
Wechsler, D. (1997). Manual for the Wechsler Adult Intelligence Scale-III. San Antonio, TX: Psychological Corporation.
Wechsler, D. (2002). WPPSI-III manual. San Antonio, TX:
Psychological Corporation.
Wechsler, D. (2003). WISC-IV manual. San Antonio, TX:
Psychological Corporation.
Wedekind, C., & Braithwaite, V. A. (2002). The long-term
benefits of human generosity in indirect reciprocity.
Current Biology, 12, 10121015.
Weeks, J. W., Heimberg, R. G., Rodebaugh, T. L., & Norton,
P. J. (2008). Exploring the relationship between fear of
positive evaluation and social anxiety. Journal of Anxiety
Disorders, 22, 386400.
Weidner, R., & Find, G. R. (2007). The neural mechanisms
underlying the Mller-Lyer illusion and its interaction with visuospatial judgments. Cerebral Cortex, 17,
878884.
Weinberger, L. E., Sreenivasan, S., Garrick, T., & Osran, H.
(2005). The impact of surgical castration on sexual recidivism risk among sexually violent predatory offenders. The Journal of the American Academy of Psychiatry
and the Law, 33, 1636.
Weiner, B. (2006). Social motivation, justice, and the moral
emotions: An attributional approach. Mahwah, NJ: Erlbaum.
Weinfield, N. S., Ogawa, J. R., & Sroufe, L. A. (1997). Early
attachment as a pathway to adolescent peer competence.
Journal of Research on Adolescence, 7, 241265.
Weisberg, R. W. (1986). Creativity: Genius and other myths.
New York: Freeman.
Weiss, A., Bates, T. C., & Luciano, M. (2008). Happiness is a
personal(ity) thing: The genetics of personality and well-
Kaynaka
591
592
Kaynaka
Wolcott, S., & Strapp, C. M. (2002). Dream recall frequency and dream detail as mediated by personality,
behavior, and attitude. Dreaming, 12, 2744.
Wolfe, J. M. (2003). Moving towards solutions to some enduring controversies in visual search. Trends in Cognitive Science, 7, 7076.
Wolfe, J. M., Friedman-Hill, S. R., & Bilsky, A. B. (1994).
Parallel processing of part-whole information in visual
search tasks. Perception & Psychophysics, 55, 537550.
Wolpe, J. (1958). Psychotherapy by reciprocal inhibition.
Stanford, CA: Stanford University Press.
Wolpe, J. (1973). The practice of behavior therapy (2nd
ed.). New York: Pergamon Press.
Wolpe, J. (1986). Misconceptions about behaviour therapy:
Their sources and consequences. Behaviour Change, 3,
915.
Wong, S. C. P., & Gordon, A. (2006). The validity and reliability of the violence risk scale: A treatment-friendly
violence risk assessment tool. Psychology, Public Policy, and Law, 12, 279309.
Wood, E., Desmarais, S., & Gugula, S. (2002). The impact
of parenting experience of gender stereotyped toy play
of children. Sex Roles, 47, 3949.
Wood, J. J., McLeod, B. D., Sigman, M., Hwang, W. C., &
Chu, B. C. (2003). Parenting and childhood anxiety:
Theory, empirical findings, and future directions. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 44, 134151.
Wood, J. J., Piacentini, J. C., Southam-Gerow, M., Chu,
B. C., & Sigman, M. (2006). Family cognitive behavioral therapy for child anxiety disorders. Journal of the
American Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 45, 314321.
Wood, J. M., Bootzin, R. R., Rosenhan, D., Nolen-Hoeksema, S., & Jourden, F. (1992). Effects of the 1989
San Francisco earthquake on frequency and content
of nightmares. Journal of Abnormal Psychology, 101,
219224.
Wood, N., & Cowan, N. (1995a). The cocktail party phenomenon revisited: How frequent are attention shifts
to ones name in an irrelevant auditory channel? Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory,
and Cognition, 21, 255260.
Wood, N., & Cowan, N. (1995b). The cocktail party phenomenon revisited: Attention and memory in the
classic selective listening procedure of Cherry (1953).
Journal of Experimental Psychology: General, 124,
243262.
Wood, S. J., Pantelis, C., Velakoulis, D., Ycel, M., Fornito, A., & McGorry, P. D. (2008). Progressive changes
in the development toward schizophrenia: Studies in
subjects at increased symptomatic risk. Schizophrenia
Bulletin, 34, 322329.
Wood, W. (2000). Attitude change: Persuasion and social
influence. Annual Review of Psychology, 51, 539570.
Wood, W., Lundgren, S., Ouellette, J. A., Busceme, S.,
& Blackstone, T. (1994). Minority influence: A metaanalytic review of social influence processes. Psychological Bulletin, 115, 323345.
Woolley, H. T. (1910). Psychological literature: A review of
the recent literature on the psychology of sex. Psychological Bulletin, 7, 335342.
Workman, B. (1990, December 1). Father guilty of killing daughters friend, in 69. San Francisco ExaminerChronicle, pp. 1, 4.
World Health Orgnization. (2008). The global burden of
disease: 2004 update. Retrieved from www.who.int/
healthinfo/global_burden_disease/GBD_report_
2004update_full.pdf.
Worthington, R. L., Soth-McNett, A. M., & Moreno, M.
V. (2007). Multicultural counseling competencies research: A 20-year content analysis. Journal of Counseling Psychology, 54, 351361.
Wright, S. C., Aron, A., McLaughlin-Volpe, T., & Ropp,
S. A. (1997). The extended contact effect. Journal of
Personality and Social Psychology, 73, 7390.
Yamagata, S., Suzuki, A., Ando, J., Ono, Y., Kijima, N.,
Yoshimura, K., Osendorf, F., Angleitner, A., Riemann,
R., Spinath, F. M., Livesley, W. J., & Jang, K. L. (2006).
Is the genetic structure of human personality universal? A cross-cultural twin study from North America,
Europe, and Asia. Journal of Personality and Social
Psychology, 90, 987998.
Yang, Y., Raine, A., Lencz, T., Bihrle, S., Lacasse, L., & Coletti, P. (2005). Prefrontal white matter in pathological
liars. British Journal of Psychiatry, 187, 320325.
Yantis, S. (1993). Stimulus-driven attentional capture. Current Directions in Psychological Science, 2, 156161.
Yegneswaran, B., & Shapiro, C. (2007). Do sleep deprivation and alcohol have the same effects of psychomotor
performance? Journal of Psychosomatic Medicine, 63,
569572.
sim Dizini
Aakra, AJ. M., 469
Abdallah, R. T., 352
Abrams, R., 499
Abramson, L. Y., 456
Adams, J. L., 247, 252, 253
Adams, J. S., 361
Adams, R. E., 324
Ader, R., 398
Adler, A., 419, 483
Adolph, K. E., 299
Adolphs, R., 74
Ahmed, S. H., 156
Ainsworth, M., 320
Ajzen, I., 524
Akiskal, H. S., 291
Akiskal, K. K., 291
Akmajian, A., 240
Albarracn, D., 395, 524
Alhusen, V. D., 321
Alimo, C., 357
Allan, C. A., 352
Allen, J. P., 324
Allison, J., 181
Allport, G. W., 409, 410, 529
Alzheimer, A., 225
Amabile, T. M., 289, 290
Amaral, D. G., 471
Amato, P. R., 326
Ambady, N., 29
Ambinder, M. S., 118
Amodio, D. M., 530
Anderson, C. J., 538
Anderson, J. R., 198, 202
Anderson, S. L., 532
Andreu, J. M., 537
Anliker, J. A., 115
Anstee, J. L. K., 539
Anthony, D. B., 428
Appleby, D. C., 6
Appleby, L., 481
Arendt, J., 141
Aristotle, 56, 253, 374
Arkin, R. M., 8
Armour, B. S., 393
Armstrong, L., 341
Arner, P., 346
Arnett, J. J., 323
Aron, A. P., 376, 533,
534, 535
Aron, E. N., 534
Aronson, J., 287
Arterberry, M. E., 371
Aruguete, M. S., 349
Asch, S., 516519, 520
Aserinsky, E., 142
Aslin, R. N., 314
Atkinson, 97
Avrahami, A., 391
Ayduk, O., 423424
Ayllon, T., 488
Bem, S. L., 45
Benedetti, F., 66, 113
Benedict, R., 323, 342
Beneson, J. F., 329
Benhamou, S., 187
Benight, C. C., 492
Benjamin, A. S., 214
Benjet, C., 182
Bennett, D. S., 277, 301
Ben-Porath, Y. S., 434
Benson, H., 396
Bergman, E. T., 220
Bering, J. M., 139
Berkowitz, L., 538
Berlin, B., 245
Berlyne, D. E., 341
Bernard, L. L., 342
Berscheid, E., 533
Bersoff, D. N., 35
Bhuvaneswar, C. G., 479
Biederman, J., 470, 471
Biehl, M., 372
Biel, M. B., 498
Bielak, A. A. M., 311
Biglan, A., 456
Bilder, R. M., 67
Billings, A. G., 388
Binet, A., 274275, 291
Bingenheimer, J. B., 539
Bitensky, S. H., 182
Bjerkedal, T., 285
Bjorklund, D. F., 139
Black, D. N., 463
Black, D. W., 415
Blair, T., 32
Blake, R., 103, 120
Blatter, K., 141, 142
Bleuler, M., 467
Blond, A., 350
Bloom, K., 428
Blos, P., 323
Bluestein, D. L., 361
Blumenthal, J., 468
Boakes, R. A., 186
Boardman, J. D., 394
Bock, K., 8, 240
Bodenhausen, G. V., 428
Bogle, K. A., 355
Bohannon, J. N., III, 221
Bohlin, G., 320
Boivin, D. B., 141
Bolden, L., 480
Bolhuis, J. J., 319
Bolino, M. C., 361
Bolton, D., 487
Bolton, J. M., 458
Bonanno, . A., 388
Bond, C. F., Jr., 213
Bond, M. H., 538
Born, J., 145
sim Dizini
593
594
sim Dizini
Clamp, M., 57
Clark, E. V., 242, 315
Clark, H. H., 237, 238, 242
Clark, K., 529
Clark, M., 529
Clark, M. D., 355
Clarke-Stewart, A., 321
Clopton, N. A., 331
Clore, G. L., 377, 532
Coan, J. A., 391
Coates, T. J., 395
Coe, C. L., 398
Cohen, A., 391
Cohen, G. L., 360
Cohen, N., 398
Cohen, P., 460
Cohen, S., 384
Cole, D. A., 359
Collins, M. A., 290
Collins, W. A., 320
Columbus, C., 124
Comstock, G., 189, 538
Congdon, E., 67
Conway, A. R., 204
Cook, C. R., 489
Coolidge, F. L., 461
Cooper, J., 526
Cooper, J. O., 165166
Cooper, L. A., 247
Cooper, R. P., 302
Coren, S., 104, 121
Corr, P. J., 360
Corso, J. F., 305
Coslett, H. B., 100
Costa, P. T., Jr., 410, 411, 434
Costigan, A. T., 291
Cota, D., 154
Council, J. R., 150
Cousins, D., A., 498
Couture, S., 472
Cover Jones, M., 484
Cowan, C. P., 325
Cowan, N., 137, 201, 202
Cowan, P. A., 325
Cowan, W. M., 301
Cowles, J. T., 180
Cox, J. J., 113
Craighead, W. E., 456
Craik, F. I. M., 209, 210
Cramer, P., 419
Crano, W. D., 520
Cristino, L., 153
Crocco, M. S., 291
Crowder, R. G., 209
Cryder, C. H., 392
Csikszentmihalyi, M., 138
Curci, A., 221
Curie, I., 285
Curie, M., 285
Curie E., 285
Curt, G. A., 175
Curtis, R. C., 533
Curtis-Holmes, J., 254
Cutting, J. C., 119
sim Dizini
595
596
sim Dizini
sim Dizini
597
598
sim Dizini
sim Dizini
599
600
sim Dizini
Konu Dizini
A tipi davran ekli, 399
Ac/baharatl yiyecekler, 115
Acil tepki sistemi, 373374
Acil, grg tan mdahalesi, 541543
ACTH (adrenokortikotropik
hormon) (adrenocorticotropic hormone)
ve stres kaynakl yorgunluk, 382-383,
ve stres tepkisi, 381
Ak bellek, 196-197
Ak ulu sorular, 33
Ak ulu sorular, 33
Aklayc tarz modeli, 456
Alk ve marihuana, 154
ADHD (dikkat eksiklii
hiperaktivite bozukluu)
ve, 470
baar ihtiyac (n Ach) ve,
358-359
beyin ilevi ve, 327-328
depresyon ve, 457-458
erken kadn
aratrmaclar, 8-9
Freudyan kuram ve, 418419
ilgilen ve arkada ol tepkisi, 381-382
intihar ve, 458
kimlik, 328-329
stereotipler, 328-329
stres ve, 384
tat ve, 115
terapiler ve, 480
ve ahlaki muhakeme,
331-332
yeme bozukluklar ve, 350
ADHD (Dikkat eksiklii
hiperaktivite bozukluu),
470-471
Adillik kuram, 361
Adli tp psikolou, 16
Adrenal medula ve stres tepkisi, 380-381
Af ve izofreni, 466
Afazi, Broca, 77
Afrikal Amerikallar. Ayrca
bkz. n Yarg
klelik ve, 443
vcut memnuniyetsizlii
ve, 349-350
biyokimyasal temeli,
62-64,
zellikleri, 64,
sinaptik iletim ve, 64,
Aksonlar, 61
Akam insanlar, 142, 535
Aktarm, 483
Aktivasyon-sentez modeli,
148
Akupunktur, 66
Akut stres, 379
Alarm tepkileri, 382-383
Alak z gven, 428429
Alak zntl ilikiler, 326
Alg, 91. Ayrca bkz. llzyon
dikkat sreleri, 114-116
canllk deimezlii, 123124
cep telefonlar ve, 126
derinlik algs, 119-121
dizi ve, 128-129
geici btnletirme ve,
117-118
Gestalt psikolojisi ve,
116-117
hareket algs, 118-119
mekansal btnletirme
ve, 117-118
retinal imajlar ve, 92
sosyal alg ve, 509
Alglanan kontrol ve stres,
390
Algsal belirsizlikler, 127-128
Algsal birliktelik ve dil, 238
Algsal deimezlik, 121-124
byklk ve ekil
deimezlii, 122
Algsal dizi, 128-129
Algsal gruplama, 116-117
Algsal organizasyon, 91, 93
Algoritmalar, 250-251
Alc alan hcreleri, 100-101
Alc molekller, 64-65
Alclar,
ac iin, 113-114
koku iin, 110-111
tat iin, 111-112
Aln korteksi
ve hafza, 224
ve patolojik yalanclar,
246
Aln lobotomisi, 498
Alma, 165
Alkol, 155-156. Ayrca bkz.
Alkolizm
bellek performans ve,
207
destek gruplar ve, 495
ekstazi ve, 157
entelektel geliim
bozukluklar ve, 277
glutamat ve, 66
madde kullanm
bozukluklar, 448
tat alclar ve, 111
teratojen olarak, 301
tbbi kullanmlar, 153
trafik kazas ve, 155-156
ve antisosyal kiilik
bozukluu, 460
ve ergenlik, 324
Alkole tolerans, 155
ilalara, 152
klasik koullanma ve, 174
Alkolizm, 155
bilinmeyen alkolikler, 495
Korsakoff sendromu, 224
Alt algsal mesajlar, 3031,
38
Alt orta hipotalamus
(VMH), 345
Alzheimer hastal, 225, 312
Amakrin hcreleri, 99
Amerikallar iin Diyet Rehberi, 346
Amerikallar iin Diyet Rehberi, 346
Amerikan aret Dili, 80,
312, 315
Amerikan Psikiyatri Dernei
(APA), 357
Amerikan Psikoloji Dernei
(APA), 7, 15
aratrma, aratrma iin
etik kurallar, 35
aratrmalarda kastl
aldatma zerine, 37
hayvan aratrma etii
zerine, 38
ve ecinsellik, 357
yaynlar, 24
Ames odas, 122, 123
Amfetamin, 153, 156
Konu Dizini
601
602
Konu Dizini
Aralk, 48
Aralklar, 46
Aralkl pekitirme dzenleri, 181
Aranma refleksi, 301-302
Aratrma Ayrca bkz. Evlat
edinme aratrmalar,
deneysel yntemler; istatistikler: kiz
aratrmalar
ahlk kurallar ve, 35-38
alt algsal iletiler, 30-31
anket aratrmas, 32
bilgilendirme, 37
bilgilendirmeli rza gerekisinimler, 36
esneklik zerine, 82
geliim zerine, 298-300
kastl kandrma, 37
korelasyon yntemleri,
29-30
nesnellie aykr, 24-27
risk/kazan
deerlendirmesi, 36-37
sre, 23-31
tasarmlar,28-29
uygulama ve, 15
Aratrma katlmclarn bilgilendirme, 37
Aratrmalarda kastl
hileler, 37
Aratrmann sonular, 24
Archur Yerlileri,
Ekvator,147
Ardl grnt, 103-104
Arkada bulunan hipofiz, 82
Arkada bulunan parahipokampal girus
(aPHG), 227
Arkadalk. Bkz. Toplumsal
ilikiler
Arketip, 419-420
Arkuat nkleus (ARC), 345
Artrclar, 263
Artkafa lobu, 76
Asch etkisi, 516-518
Asch etkisi, 516518
aznlk etkisi ve, 519520
enformasyon etkisi, 516
gnlk hayatta, 518
normative etki, 516520
uyumsuzluk, 519520
Asetilkolin, 65
Asitler ve tat alclar, 111
Aadan-yukar ileme,125127
Aalk duygusu, 419
Ar kurallatrma, 316-317
Ar yeme rahatszl, 348,
449
Atf biimleri, 359-360
Atf teorisi, 509-510
temel atf hatalar (FAE)
ve, 510-511
Atipik antipsikotik ilalar,
496
Atletizm ve ekillendirme,
184
Australopithecus, 55, 57
Ayba, 303
Ayrdedici uyarclar. Bkz.
Uyarc ayrm
Ayrdedicilik ve atf teorisi,
510
Aykr dnme, 289
Aznlk etkisi ve uydumculuk, 519520
Azim ve motivasyon, 341
Aztek kltr, 152
B tipi davran ekli, 399
Baml deiken, 25
Bamllk, 152-153
eroin ve, 154-155
glutamat ve, 66
metamfetaminler iin,
156
Bamsz deikenler, 25
Bamsz benlik yorumu,
430, 511
Bamszlk ve yetikinlik,
324
Baklk sistemi
iyimserlii ve, 400
psiko-nro-immunoloji,
398
Balama bal bellek, 207
etkisi, 127129
ve kodlama, 206209
Balamsal farkllk, 208209
Balanma, 319-321
ocuk yuvalar ve, 321
ihtiyalar, 343-344
temas rahatl ve, 322
Yabanc Ortam Testi,
320-321
Balanmada dolap teorisi,
322
Balam korteksi, 76-77
Ballk,
ve sevme 533
ve uyum,528
Bak alar
Beklenti
beklenti kuram, 361-363
bilisel-duyusal kiilik
kuramnda, 424
etkileri, 26-27
Rottern kiilik
kuramnda,422-423
sonu temelli
beklentiler,426
Beklenti kuramnda
dtakiler, 423
Beklenti kuramnda iseller,
423
Beklenti yoluyla stresle baa
kma, 388
Beklentiler
etkisi, 127-129 ve
motivasyon, 342-343
ve kendini gerekletirme
kehanetleri, 512-513
Belirsizlik ve bilgelik, 312
Belirsizlik, 127-128
beyin ve, 242
n yargl belirsizlik, 240242
Bellek gelitirme yntemleri,
213
yazl hazrl ve, 215
Bellek. Ayrca bkz.
Kodlandrma; rtl
bellek; Uzun sreli bellek;
Meta bellek; Yeniden
kurgulayc bellek; Geri
alma; ksa sreli bellek
ak bellek, 196197
alzheimer hastal, 225
amigdala ve, 74
amnezi, 223224
ansal bellek, 206
anlamsal bellekler, 206
balam ve kodlama,
206209
bastrlm/ kurtarlm
anlar, 485
bellek gelitirme yntemleri, 213, 215
beyinde grntleme ve,
226227
bildirimsel bellek, 197
198
bilinncesi hafzalar,
136, 137
bilisel haritalar ve,
187188
biyolojik zellikleri,
223227
arptmalar, 220
Konu Dizini
603
Bilimsel yntem, 2, 24
Bilincin planlama ilevi, 139
Bilincin snrlayc ilevi, 139
Bilin
deien bilin durum,
148152
farkndalk ve, 136138
hipnoz ve, 149151
ieriini alma, 138
ilevleri, 139141
karlatrma teorileri,
432
kontrol edilebilir rya,
148149
kullanmlar, 139140
meditasyon, 151
salam kalmas ve, 139
Bilin ncesi hafzalar, 136,
137
Bilind, 136, 137, 416, 419
karlatrma teorileri,
432
ortak bilind, 419420
ruhsal bozukluklar ve,
447
Bilinli olmayan sreler,
136
Bilinmeyen alkolikler, 495
Bili, 233. Ayrca bkz. Dil;
Sorun zme; Mantk
yrtme; Grsel bili
benzodiazepinler ve, 498
bebek bilii, 309-310
duygudurum ve, 377
kavramsal davran ve,
188
kyaslamal bili, 187-188
mantk yrtme, tmdengelim 253-255
motivasyon ve, 342-343
renilmi aresizlik ve,
456
sosyal bili, 509
tmevarml mantk
yrtme, 255-256
ve somatoform bozukluklar, 463
zihinsel kaynaklar ve,
234-237
zihinsel srelerin hzlar,
234
Bilisel Davran Terapi,
491492
Bilisel diziler, 456
Bilisel geliim, 306312
aamalar, 307309
erikinlikte, 311312
604
Konu Dizini
ve duygudurum
bozukluklar, 455
ve ecinsellik, 356
ve gramer edinimi, 315
ve kayg bozukluklar, 452
ve renme, 184-187
ve psikolojik bozukluklar,
447
ve saldrganlk, 13
Biyolojik hazrlk, 186
Biyolojik ihtiyalar, 343-344
Biyomedikal salk modeli,
393
Biyomedikal terapiler, 478,
496-499
Biyopsikososyal salk modeli, 392-393
BoBo oyuncak bebek deneyi,
189
Bo koltuk teknii, 494
Bo yuva durumu, 325
Boanma, 325326
Botulizm, 65
Boylamasna tasarm,
298299
Bbrekst bezleri, 82
Blmsel arabellek, 204
Blmsel bellekler, 206
Blnm beyin hastas,
78-80
Blnm kiilik, 464
Broca afazi, 77
Broca blgesi, 68, 76
Bukalemun etkisi, 536
Bulimia nervoza, 348
Bulusal yntem, 251
mevcudiyet bulusal
yntemi, 258-259
referans noktal bulusal
yntem, 260
temsiliyet bulusal
yntemi, 259-260
ve yarglama, 257-260
Burun alclar, 110111
Burun ampul, 110
Burun tyleri, 110
Burun, 107
Bnye ve miza, 407
Btn rapor prosedr, 200
Btncl bak as, 10
kiilikte, 421, 422
Byk Be, 410-411
Byklk
deimezlik, 122
ve uzaklk ilikisi, 120,
121
yarglar, 236
Cams cisim, 97
Canllk deimezlii,
123124
Canllk, 102
Cebir problemleri, 250-251
Cennet Kaps klt, 518
Cep telefonlar, dikkat
dalmas ve, 126
Ceza hukuku ve psikolojisi,
16
Cezalandrclar, 178
Cezalandrma
ceza davrann hafifletilmesi 179-180
dayak ve etkileri 182
edimsel
koullandrma,178
temsili cezalandrma, 188
Cezann indirilmesi, 179-180
Cinayet, 4445
Cinsel bozukluklar, 448
Cinsel davranlar. Ayrca
bkz. Homoseksellik
evrim, 353-354
insan d cinsel
davranlar, 350-351
kltr ve, 354
stratejiler ve, 353
niversite rencileri,
354-355
yetikinlikte, 305-306
Cinsel farklar, 327-328
Cinsel heyecan,
fazlar, 352
hayvanlarda, 350-351
insanlarda, 351-353
Cinsel heyecann plato
evresi, 352
Cinsel ihanet, 353
Cinsel kromozomlar, 57
dllenmede, 59
Cinsel normlar, 354-355
Cinsel senaryolar, 254
cinsel taciz ve, 355
sevgili tecavz
senaryolar, 355
Cinsel taciz, 355
Cinsel uyarlmann heyecan
evresi, 352
Cinsel uyarlmln
zlme evresi, 352
Cinsellik. Ayrca bkz. Homoseksellik
dokunu ve, 112
ge yetikinlikte, 306
koku ve, 111
ryalar ve, 147
ve ergenlik, 303
Cmleler
anlam, 237
diyagram, 241
aba gerektirme, 320321
alma ve antisosyal kiilik
bozukluu, 460
ekicilik, 532
ekilme semptomlar, 152
ekilmeyle ilgili duygusal
tepkiler, 374, 411
ekinik genler, 57
ereveleme kararlar, 261262
ereveler, 261
eitlilik, lekleri, 48
evre. Ayrca bkz. Doa
ve yetime koullar
snrdaki kiilik
bozukluklar ve, 460
beynin esneklii ve, 83
bilinlilik ve, 139
izofreni ve, 469-470
zek katsays (IQ) ve,
285-287
evresel ikna yolu, 525
karmlar, 243
karmsal istatistik, 45,
49-51
karmal renk karm, 104
ift kr kontrolleri, 27
ift merkezli yeme modeli,
345
ift sreli modeller, 258
ift terapisi, 494495
ift yumurta ikizleri (DZ),
58. ayrca bkz. kiz
almalar
ift yumurta ikizleri,
58. Ayrca bkz. kiz
almalar
iftler. Ayrca bkz. Sosyal
ilikiler ve ergenlik, 324325
cinsiyet sosyallemesi ve,
329
iftleme, 351
in, formel deerlendirme,
271
ocuk bakcl ve ocuk
geliimi, 321
ocuk bilisellii, 309-310
dil kazanm, 314
duygularn evrensellii
ve, 370
hayatta kalma becerilerinde, 301-302
huy, 319
insan yoksunluu ve,
322-323
konuma, ocuk ynllk, 314
mhrleme, 319-320
Piaget, Jean, 306-307
prematre ocuklar, 146
psikolojik geliimde,301302
ocuk Etkinlikleri Envanteri
(CAI), 329
ocuk istismar
balanma ve, 323
dissosiyatif bozukluklar
ve, 464-465
snrdaki kiilik
bozukluklar ve, 460
ocuklar iin Wechsler Zek
lei Drdnc Basm
(WISC-IV), 276
ocuklar. Ayrca bkz.
Bebekler
ADHD (Dikkat eksiklii
hiperaktif bozukluu)
ve, 470-471
ahlaki geliim, 330-331
aile terapisi ve, 495
balanma, 319-320
cinsiyet geliimi, 328-329
ocuk yuvas ve geliim,
321
dil edinimi, 314
doum sras ve kiilik,
408, 409
ebeveynlik tarzlar, 320321
fotorafik hafza, 200
i alma modeli, 320
iin zorlama modeli, 179
kabuslar ve, 146
miza, 319
otistik bozukluk, 471
Piagetnin gelime evresi,
306-309
pozitif koulsuz ilgi ve,
420
psikolojik bozukluklar,
470-471
spertadc olarak, 115
sresince fiziksel geliim,
302-303
aplak etkisi, 189
temel teorileri, 310
ve ecinsellik, 357
ve sosyal gelime, 319322
psikolojik bozukluklar
ve, 447
ve duygudurum
bozukluklar, 456
ve kayg bozukluklar, 453
ve saldrganlk, 12
Davrannn Gznden
Psikoloji (Watson), 165
Davrann rtk ierii, 416
ryalarn, 147, 483
Davransal onay, 530-531
Davransal ltler, 33-35
Davransal prova, 489
Davransal sinirbilim, 11
Dayak, 182
Deerlik, 362
Deien bilin durumlar,
148-152
Deiim krl, 118
Deiken aralkl pekitirme
izelgesi, 183
Deiken oranl pekitirme
izelgesi, 182183
Deikenler, 25. Ayrca bkz.
statistikler
Deimez etmenler, 16
Delilik. Ayrca bkz.
Psikolojik bozukluklar
kavramlarnda, 446
Denekler aras dizaynlar, 28
Deneme ve yanlma, 175
176
Deneme, 201-202
Deneyci gr, 6
Deneyim
renme ve, 164
tank bellei ve, 222
tmdengelimli dn
ve, 254
Deneyim numunesi alma
yntemleri, 138
ryalar ve, 148
Deneyime ak olma, 411
Yeni kiilik envanteri
(NEO-PI), 434
Deneysel davran analizi,
176-177
Deneysel grup, 28
Deneysel psikoloji, 6-7
Deneysel yntemler
nesnellie
aratrma tasarmlar iin,
28-29
eitim safhas iin, 28-29
etmenler, 26
kontrol prosedrleri,
27-28
Konu Dizini
605
606
Konu Dizini
ve izofreni, 465
yalan sylemek, 246
yaps, 314
yapma kapasitesi, 316
yar kresel yanallama
(laterizasyon) ve,
7980
Dilbilgisi, 314
edinimi, 315-317
ileyi prensipleri, 316
Dilin anlalmas, 240243
Dilin diller aras kazanm,
315316
Dilsel grecelik, 245
Dilsel zek, 281282
Dinamik faktrler, 16
Dini danmanlar, 479
Dinleyici tasarm ve evrimi,
244
Diren
stres, 382-383
ve psikoanaliz, 482
Disosiyatif bozukluklar,
463465
Disosiyatif fj, 463
Diyatez-stres hipotezi, 469
Diyet ve diyet yapma. Ayrca
bkz.
Dize etkisi, 213
Dizi
sorun iin operasyon, 250
ve alg, 128-129
zihinsel kurgu, 128, 255
DNA (deoksiribonkleik
asit), 56, 58
Doa evre tartmas, 53,
306
ekingenlik ve, 415
psikolojik rahatszlklar
ve, 461
ve ecinsellik, 356357
ve kiilik teorileri, 431
Doa zeks, 281282
Doal gzlemler, 34
ve hayvan aratrmalar,
38
Doal seleksiyon, 5356
Doru gr alan, 79
Dorudan gzlemler, 34
Dorusal perspektif, 121
122
Doum kontrol haplar, 354
Doum ncesi geliim, 300301
Doum sras, 408, 409
Doutan gelen duygusal
tepkiler, 370-371
Doutanc bak, 6, 306
Dokunma, 112
Dolayl karlkllk, 540
Dondersin zihinsel sre
analizi, 234
Dopamin, 66
antipsikotik ilalar ve,
496
drt davran ve, 67
uyarc madde ve, 156
Dosta sevgi, 533534
Down sendromu, 277
Doyma ipular, 345
Doyma merkezi, 345
Doyma merkezi, 345
Dnm histerisi, 434
Drapetomania, 443
Dugulanm, 91, 93
Durum, gc, 513-523
Duruma bal bellek, 207
Durumsal gler, 343
temel atf hatas (FAE)
ve, 510
Durumun gc, 513-523
Duyarllatrma, 165
Duyarllk, 320-321
Duyarszlatrma terapisi,
485486
iddete, 190
Duygu davurumu ve
izofreni, 470
Duygular, 370373
amigdala ve, 74
antisosyal kiilik
bozukluu ve, 461
bilisel deerlendirme
teorisi, 375376
Cannon-Bardn merkezi
sinir sreleri teorisi,
375
cinsel davran ve, 353
354
doacak hisleri tahmin
etme,380
etkisi, 376377
fizyolojisi, 373374
iki factor teorisi, 375
James-Langen duygu
teorisi, 374375
kaltsal tepkiler, 370371
klasik koullanma ve,
172173
kltr ve, 370373
renilmi aresizlik ve,
456
znel iyi-olu, 378379
salk ve, 398
izofreni ve, 465, 469, 470
teorileri, 373376
Elektroansefalogram(EEG),
69
uyku dngleri ve,
142143
Elektrokonvulsiv terapi
(ECT), 499
Elektromanyetik tayf, 101
102, 103
Elektronik teknoloji ve
ekingenlik, 415
Eletirel dnme, 6
ve aratrma, 3839
Embriyonik evre, 300
Emilim ve hipnoz, 150
Emilim, 120
Emme refleksi, 302
Empati-zgecilik hipotezi,
540
En ar ekiller, bebekler ve,
302
Endieli kararsz balanma
tarz, 535
Endokanabinoidler, 153,154
Endokrin sistemi, 81-82
bezler ve hormonlar listesi, 82
endojen morfini, 153-154
Endomorfik fizik, 407
Endorfinler, 66-67, 113
uyuturucu ilalar ve, 154
Endstriyel rgtsel
psikoloji, 15
Enformasyon etkisi, 516
grup kutuplamas ve,
520
ve otoriteye itaat, 522-523
Engelleme stratejileri, 502503
Engeller ve unutma, 212
Engelleyici girdiler, 62
Engram, 223
Enlemesine tasarm, 299
300
Ensefalizasyon, 55
Entellektel zr, 276277
Epilepsi, 77-78
Epinefrin ve stres tepkisi,
380-381
E-posta ve kiisellik, 432
psikoterapistlerin
kulland, 479
Ergenlik
ailelerin mutluluu ve,
325
akran ilikileri, 324
beyin olgunlamas, 303304, 323-324
Konu Dizini
607
608
Konu Dizini
Fizyolojik Psikolojinin
lkeleri (The Principles of
Physiological Psychology)
(Wundt), 7
Fla bellekler, 221-222
Fobiler, 186, 450. Ayrca bkz.
sosyal fobiler
ylan fobisi, 489
Fonemik iyiletirme, 127
Fonemler, 127, 314
Fonetik, 314
Fonoloji, 314
Fotografik hafza, 200
Fotoreseptrler, 98
Fovea, 99
Frekans dalmlar, 45-46
grafikler ve, 46-47
Frekans kuram, 108-109
Frekans, 105
ses perdesi ve, 106
Freudyan dil srmesi, 416
Freudyan kuram, 414-419
deerlendirmesi, 418-419
GABA, 65
alkol ve, 155
benzodiazepinler ve, 498
depresanlar ve, 155
kayg bozukluu ve, 452
Galpagos Adalar, 54
Gangliyon hcreleri, 99
alc alanlar, 101
Gecikmeli koullandrma,
168
Geerlik ve deerlendirme,
272273
Minnesota ok Ynl
Kiilik Envanteri
(MMPI scales), 433
ve lm, 33
yapsal geerlik, 273
zek deerlendirmesi ve
kltr, 287288
Geleneksel ahlak, 331
Geleneksel salk
uygulamalar, 392393
Geleneksellik ncesi trelik,
331
Geliim psikolojisi, 298
Geliim ya, 298
Geliim. Ayrca bkz. Bilisel
geliim; Ahlaki geliim;
Fiziksel geliim
ahlaki geliim, 330332
boyuna tasarm
almalar, 298299
almas, 298300
enlemesine tasarm
almalar, 299300
Genain drdzleri, 469
Gen intiharlar, 458
Genel adaptasyon sendromu
(GAS), 382-383
Genel Geciktirme lei,
385
Genel saldrganlk modeli,
538-539
Genel zek, 279
Genelleme gradyan, 169
ilemsel koullanmada,
178
teknikleri, 489-490
tmevarmsal dn
ve, 255
Genellenmi kayg
bozukluu, 448
Genetik, 56
ADHD (dikkat eksiklii
hiperaktivite
bozukluu), 470-471
antisosyal kiilik
bozukluu, 461
kayg bozukluklar, 452
kiilik zellikleri, 412
otistik bozukluk, 471
z saygs, 428
znel iyi olu, 378
psikolojik bozukluklar,
447,461
ruh sal bozukluu,
455
saldrganlk, 536-537
snrdaki kiilik
bozukluu, 459-460
izofreni, 467, 468
tanml, 67
yeme bozukluklular, 348
zek katsays (IQ), 283284
Genileme prensibi, 316
Genler, 56
evre ve, 59
dopamin, kontrol, 67
genetik malzeme, 58
ve davran, 57-59
Genomlar, 57
Genotipler, 55
varyasyonda, 56-59
Genotiplerdeki deikenler,
5659
poplasyondaki, 54
Georges Seurat 3, 4
Konu Dizini
609
Hcreler,
almlama alanlar, 100101
ve aksiyon potansiyeli,
62-64
Hmanistik perspektif, 10
kiilikte, 420-422
ve saldrganlk, 13
Hmanistik terapiler, 478,
493-494
danan merkezli terapi,
493
Gestalt terapisi, 494
Irak
Abu Ghraib hapisanesi,
515
tramva sonras stres
bozukluu (PTSD) ve,
451
Irk (Race). Ayrca bkz.
Afrikal Amerikallar;
n yarg vcut
memnuniyetsizlii,
349350
klelik, 443
sosyal geliim,317
uyumazlk 285
zek blm kat says
(IQ), 284-285
Irklk, 529
In dalga boylar, 102103
Ik ve gnlk ritim, 141
Iitme korteks, 76, 108
Iitme siniri, 107-108
grup n yargs, 529
gruplar, 529
kulak, 107-108
tutarllk ve gvenirlik,
272
e dnme ve stn zekllk,
278
ebak, 7
erik geerlilii, 273
gdler, 342
gdsel psikologlar, 510
gdsel yaknsama, 184185
sel atf biimleri, 359360
sel alma modeli, 320
sel-dsal aklama tarz,
456
sel-dsal lek, 423
selletirme, 310
d, 417
psikoanaliz ve, 482
610
Konu Dizini
psikolojik bozukluklar
ve, 447
fadeler ve dil, 242
hmalkr ebeveynler, 321
htiam yanlglar, 466
ki ayak zerinde yrme,
55
ki boyutlu grntler, 92
ki faktrl duygu teorisi,
375
ki kelimeli evre, 316
kincil kazanlar, 179
kincil kiilik zellikleri, 409
kincil nleme, 503
ki-yar gvenirlii, 272
kiz almalar, 58
antisosyal kiilik
bozukluu zerine,
461
dikkat eksiklii hiperaktivite bozukluu
zerine (on AHDH),
470471
kayg bozukluu zerine,
452
miza bozukluklar, 455
znel iyilik zerine, 378
saldrganlk zerine,
536537
snrdaki kiilik
bozukluu, 459460
izofreni zerine, 467
ve ecinsellik, 356
ve kiilik zellikleri, 412
vcut kitle endeksi ve
(BMI), 346
zek katsays ve (IQ),
283284
kna iin merkez yol, 525
kna, 524-526
bilisel uyumsuzluk
teorisi, 525-526
iin gnn en iyi vakti,
525-526
kendini alglama teorisi,
527
konik bellek, 199-200
la tedavileri, 496498
antidepresan ilalar,
497498
antipsikotik ilalar, 496
kayg giderici ilalar, 498
lalar, 152153
akl deitiren ilalar,
152157
bamllk, 152153
eitleri, 152157
tanmlama, 210
yap tamamlamas, 210
Kelime kk tamamlamas,
210
Kemoterapi, 175
Kendi kendini rapor etme
anketleri, 33
Kendiliinden canlanma,
edimsel koullanmada,
177-178
artl koullanmada, 169
Kendiliinden dzelme
etkisi, 500
Kendiliinden ilerleyen,
eylem potansiyeli, 64
Kendine hizmet eden n
yarglar, 511-512
Kendini alglama teorisi, 527
Kendini gelitirme, 429, 431
Kendini gerekletiren
kehanetler, 512-513
Kendini gerekletirme, 10,
344, 420, 421, 493
Kendini koruma itkisi, 414
Kendini sabote etme, 429
Kendini sakatlayan
davranlar, 487
Kesecik, 112-113
Kesecik, 112113
Ketlenmemi bebekler, 319
Krlganlk, Yeni Kiilik
Envanteri iin boyut, 434
Krmz-yeik krl, 104
Ksa sreli bellek, 199-203
deneme, 201-202
istifleme, 202-203
ileyen bellek ve, 203-204
kapasite snrlamalar,
201
Kskanlk
ve cinsel davran, 353
354
ve izofreni, 466
Ksmi kaytlama prosedr,
200
Ksmi lob, 76
Ksmi rapor prosedr, 181
Kkrtma ve saldr, 538
kzamk. Bkz. Kzamkk
Kzamkk
teratojen, 301
zek zr ve, 277
Kzamkk. Bkz. Rubella
Kimlik ve rol karkl
evresi, 318
Kinestetik duyumlar, 112
113
Kinestetik zek, 281282
Kirletici deiken, 26
Kiilie fenomenolojik bak,
421,422
Kiilik
Allportun karakter
yaklam, 409
Alzheimer hastal ve,
225
beklenti teorisi, 422-423
be faktr modeli, 410411
bilisel etkili kiilik
teorisi, 423-424
bilisel sosyal renme
teorisi, 424-426
davran, karakter tahmini, 412-414
deerlendirmesi, 433-436
doum sras ve, 408, 409
evrensel karakterler,
saptama, 409-410
hmanistik teorileri, 420422
internet ve, 432
karakterlerin kaltsall,
412
kaynak karakterler, 409
kontrol oda, 423
MMPI (Minnesota ok
Ynl Kiilik Envanteri) ve, 433-434
nesnel testler, 433-434
z teorileri, 427-431
zellikleri, 408-414
projektif testleri, 434-436
psikodinamik teoriler,
414-420
Rorschach mrekkep testleri, 435
sigara ime ve, 394
sosyal renme teorileri,
422-426
sosyal zek teorisi, 426427
tanml, 407
tematik deerlendirme
testi (TDT), 435-436
teorilerin
karlatrlmas, 431433
tutarllk paradoksu, 412,
413
trleri, 407-408
zerine evrimsel bak
alar, 411-412
ve kayg bozukluklar, 452
ve salk, 398-400
ve saldr, 537
Konu Dizini
611
yaps, 416-417
yeni kiilik envanteri
(NEO-PI), 434
Kiilik bozukluklar, 459-462
anti sosyal kiilik
bozukluu, 460-462
zellikleri, 460
snrdaki kiilik
bozukluu, 459-460
Kiilik dngs, 410
Kiilik envanteri, 433
Kiilik iin hedef testleri,
433-434
Kiilik iin projektif testler,
434-436
Kiilik imzalar, 413
Klasik artlama, 166-174
bilgilendirici uyarc, 172
edinimi ve, 171-172
kanser tedavisi ve, 175
tkenme, 168-169
uyarc ayrm, 170
uyarc genelleme 169170
uygulamalar, 172-174
Klikler ve ergenlik, 324
Klinik psikologlar, 15, 479
Klinik sosyal hizmet
uzmanlar, 479
Klopromazin, 496
Klorr, 63
Klozapin, 496
Klozaril, 496
Kodlama zgll, 207-208
snav hazrlama ve, 215
Kodlama emas
gvenilirlii, 272
Kokain, 153, 157
teratojen eklinde, 301
Koklea, 107-108
Kokteyl parti fenomeni, 137
Koku, 110-111
Koku, 110111
Kokulu molekller, 110
Kollektivist kltrler, 430
Kollektivizm, 539
Koniler. Bkz. Rodlar ve
koniler
Konsensus ve atf teorisi, 510
Kontrol edilebilir rya,
148149
Kontrol edilebilir/edilemez
stres ykleyiciler, 388
Kontrol grubu, 28
Kontrol oda, 423
Kontroll sreler, 236
Kontrolsz yeme, 346347
612
Konu Dizini
ve saldrganlk, 13
ve Yirmi Cmle Testi,
430431
yeme ve, 346
zek deerlendirmesi ve,
287288
Kltrel evrim, 55
Kltrleraras normlar. Bkz.
Krare, 65
Kresele zg aklayc tarz,
456
Labels, effect of, 443444
Laboratuar yatknl
karmacl (SLIP), 239
Laser profilleri, 282
Leptin, 346
Lezbiyenler. Bkz. Ecinsellik
Lezyonlar, 68
Libido, 415
Limbik sistem, 7374, 75
siglotomi, 498
ve duygular, 374
ve ergenlik, 303304
Lityum tuzlar, 497498
Lobotomi, 498
Lokomosyon sralamas,
302303, 304
LSD, 66, 153
MNaghten kural, 446
Madde istismar, 152.
Ayrca bkz. Alkol; la
bozukluklar, 448
Maddesel ben, 427
Mandala, 420
Manevi ben, 427
Mani ve yaratclk, 290291
Manik depresyon. bkz. iftkutuplu rahatszlk
Manik nbetler, 454455
Mantk ve tmdengelimli
usavurma, 253255
Mantk yrtme
tmdengelimli mantk
yrtme, 253-255
tmevarml mantk
yrtme, 255-256
ve beyin, 255-256
Mantksal-matematiksel
zek, 281282
Mantkszlk, 443
MAO engelleyiciler
Maruz brakma terapisi,
484-487
Maslowun ihtiyalar
hiyerarisi, 343344
Matematiksel beceri, 39
Matematiksel zek, 281282
Maya kltr ve ryalar,147
MDMA (Ekstazi) (ecstasy),
153, 156157
Median, 47
Meditasyon 151, 396397
Medya
gzlemsel renme ve,
189190
ve saldrganlk, 538539
Medyan, 72
Meissner cisimcikleri, 112
Mekan yntemi, 213, 214
Melatonin, 141
Menar, 303
Menopoz, 306
Mental retordasyon, 276
278
Mental rotasyon, 247248
Merkel diskler, 112
Merkezi eilim lleri,
4748
Merkezi kiilik zellikleri,
409
Merkezi nral sreler iin
Cannon-Bard kuram,
375
Merkezi sinir sistemi (CNS),
70-72
hipotalamus ve, 81
psikonroimmunoloji,
398
Merkezi sinir sreler
teorisi, 375
Merkezi tepkiler ve yeme,
345
Merkezi yrtme, 203, 204
Merkezleme, 307
Meta hafza, 213216
n (aln) korteksi ve225
snav hazrl ve, 215
Meta-analiz, 500
Metamfetaminler, 153, 156
Meyilli ve dosta tepki,
381382
Mezomorfik fizik, 407
Minimal gruplar, 529
Minnesota ok Ynl
Kiilik Envanteri klinik
lekleri, 433
Miyelin klf, 6162
hasar, 64
Miza bozukluklar.
Ayrca bkz. iftkutuplu
rahatszlk, depresyon
bilisel yaklam, 456
Nedensellik
davranlar ve, 4
korelasyon ve, 29
Nedensellik ve psikolojik
tan, 444
Negatif aktarm, 483
Negatif ardl grnt, 103
Negatif korelasyom, 29, 30
Negatif pekitiriciler, 177
Negatif pekitirme, 177
Nembutol, 155
Nesne kalcl, 307,309
Nesnellie ve deneysel
ynteme kar kma,
26-27
gzlemci n yarglar ve,
24-27
Nesnellik, 4. Ayrca bkz.
Nesnellie meydan
okuma
Nevrotiklik, 410, 411, 446
Yeni Kiilik Envanteri
boyutu (NEO-PI), 434
Nikotin, 153, 157
glutamat ve, 66
Nisbi byklk, 120
Nisbi tepkisizlik dnemi, 64
Norepinefrin, 66
MAO inhibitrleri inhibitors ve, 497
ve stres tepkisi, 380-381
Norm kristalizasyonu, 516
Normal dalm, 271
Normal eri, 49-50
Normatif aratrmalar, 298299
Normatif etki, 516-520
ve otoriteye itaat, 522-523
Normlar ve deerlendirme,
274
geliimsel normlar, 298
karlkllk normu, 527529
sosyal normlar, 516
Nrojenez, 83
Nro-kltrel teori, 372
Nromatriks ac teori, 114
Nromodlatr, 66
Nronlar, 6062, 7072
aksyion potansiyeller,
6264
frekans teorisi ve, 108
nrojenez, 83
Parkinson hastal ve, 66
ses lokalizasyonu, 109
snflar, 61
tepkisizlik dnemi, 64
yaplar, 61
Nrotransmiterler. Ayrca
bkz. Serotonin
gliya ve, 61
ilevleri, 6566
ve sinaptik transmisyonlar, 6465
Obezite/imanlk
rimonabant ve, 154
sosyal balam, 347
yeme ve, 346-348
Obsesif-kompulsif bozukluk
(OKB) (Obsessive-compulsive disorder) (OCB),
450-451
beyin anormallikleri ve,
452
bilisel yaklam 453
davransal analizi, 453
kayg ilalar ve, 498
psikodinamik model
singulotomi, 498-499
Odaklanma iin yakn
merkez, 98
Oedipus kompleksi, 414
Klein, Melanie ve, 483
484
problem zme ve, 250
Oksitosin, 78
Okul ncesi Faaliyetler
Envanteri (OFE), 329
Okul psikolojisi, 15
Okuryazarlk, 39
Olas benlikler, 428
Olay sonras bilgi, 222
Olgunlama, 302303
Olumlu aktarm, 483
Olumlu bant, 29, 30
Olumlu cezalandrclar, 178
Olumlu pekitirme/
pekitireler, 177
stratejileri, 487-488
tepkiden yoksun olma
ve, 181
Olumlu sosyal davran
aklamas, 4
anormal, olarak davran
etiketleme, 442-443
biyoloji ve, 67-83
davranlk, 165-166
deneysel analizi, 176-177
genler ve, 57-59
iin zorlama modeli, 179
kavramsal davran, 188
kiilik zellikleri tahmini,
412-414
Konu Dizini
613
614
Konu Dizini
zerklik
ahlak geliimi ve, 331
kuku aamas, 317
zgecilik, 535, 539
aile ve 539-540
karlkl zgecilik, 540
zgl fobiler, 450
zgr irade, 25
znel iyilik hali, 378379
znel uykusuzluk Subjective
insomnia), 145146
zneler iinde tasarm, 28
znellik, 4
zmleme (Asimilasyon),
306-307
Panik ataklar, 449-450
Panik bozukluk, 449-450
kayg ilalar ve, 498
zerindeki bilisel bak
as, 453
Pankreas, 82
Papil, 111
Paradoksal uyku, 143
Paralel biimler ve
deerlendirme, 272
Paralel ilemler, 234-235
Paranoya
MMPI-2 lei, 434
sanrlar, paranoid, 156
izofreni, paranoid tip,
466
Parasempatik sinir sistemi,
72,73
ve duygular, 374
Paratiroid bezi, 82
Paraventrikler ekirdek
(P), 345
Paralara blme, 202-203
Parkinson hastal, 66
Parlaklk, 102
Patolojik yalanclar, 246
Pavloviyan artlandrma,
166
Pekitirme dzenleri, 181183
Pekitirme, Ayrca bkz.
Olumlu pekitime/
pekitire,
izelge, 181-183
dayak, 182
gemi, 422
olumsallklar, 176-179
temsili pekitirme, 188
tepki yoksunluu, 181
Perde, 106
algs teorileri, 108-109
Performans kanma
hedefleri, 362
Performans ve bilin, 140141
Performans yaklam
hedefleri, 362
Periferal sinir sistemi (PSS),
70-72
Periferik teori, 374
PET taramalar, 69-70
Alzheimer hastal ve,
225
ve hafza, 226-227
Pinna, 107-108
Plaklar, 225
Plasebo etkisi, 27-28
hipnoz ve, 149
kontrolleri, 28
Plasebo terapisi, 500
Polarize hcreler, 63
Politik tahminler, 264
Ponzo yanlsamas, 122
Poplasyonlar, 28
eitler, 54
Potasyum ve eylem potansiyelleri, 63-64
Pozitif psikoloji, 378
Pozitron yayc tomografi
(PYT) taramalar (Positron emission tomography (PET) scans), 69-70
Pragmatik, 314
Pratik zek, 281
Prematre bebekler, 146
Proaktif mdahale, 212
Problem zme, 250-253
analojik problem zme,
255
gelitirme, 252-253
ilevsel sabitlik ve, 253
tmevarml mantk
yrtme ve, 255
Problem meknlar, 250
Problem odakl stresle baa
kma, 388, 390
Projektr profili, 282
Prototipler ve hafza, 218
Prozak, 66, 497, 498
Psikanalistler, 479, 482-483
Psikiyatristler, 479
Psikoaktif ilalar. Bkz.
Uyuturucular
Psikobiyografiler, 421-422
Psikocerrahi, 74, 498
Psikodelikler, 153
Psikodinamik model, 9-10,
447
kiiliin, 414-420
terapiler iin, 478
ve kayg hastalklar, 452453
ve ruh hali bozukluklar,
456
ve saldrganlk, 12
Psikodinamik terapi, 482484
davransal terapi kar,
490
sonraki terapiler, 483-484
Psikofarmakoloji, 496-498
Psikofizik, 93-96
Psikologlar
adli psikologlar, 16
danman psikologlar,
479
klinik psikologlar, 15, 479
salk psikologlar, 370
sezgisel psikologlar, 510
Psikoloji Bilimi Dernei
(APS), 15
yaynlarndan, 24
Psikoloji tarihi, 5-8
kadn aratrmaclar, 8-9
Psikoloji, tanml, 2
Psikolojide aklamalar, 4
Psikolojide tanmlar, 34
Psikolojik bamllk, 152
Psikolojik bamllk, 152153
Psikolojik bozukluklar.
Ayrca bkz. zel trler
anormal, etiket
davranlar olarak,
442-443
biyolojik yaklamlar, 447
ocuklarn, 470-471
zlmeli rahatszlklar,
462-463
damgas, 471-472
davransal model, 447
DEHB (dikkat eksiklii
hiperaktivite
bozukluu) ADHD
(attention deficit
hyperactivity disorder), 470-471
doalar, 442-448
doaya kar yetime
koullar, tanm, 461
engelleme stratejileri,
502-503
etiyolojileri, 446-448
etkileimci bak as,
448
fobiler, 450
nesnellik ve, 443-444
panik bozukluk, 449-450
psikodinamik model, 447
Rorschach mrekkep testleri ve, 435
snflandrlmalar, 444446
snflandrma tarihi, 444445
somatoform
rahatszlklar, 462-463
sosyokltrel bak as
ve, 447-448
zerine bilisel bak
as, 447
ve evsizlik, 481
yaratclk ve, 290-291
Psikolojik lm. Bkz.
lm
Psikolojik tan, 444-478
Psikolojinin altalanlar,
1415
Psikolojinin lkeleri (The
Principles of Psychology)
(James), 7
Psikometrik eri, 94
Psikometrik ilev, 94
Psikometrik zek teorisi, 279
Psikomotor davranlar ve
izofreni, 465
Psikonroimmunoloji, 398
Psikopatik sapma, 434
Psikoseksel geliim, 414
418
teori deerlendirmesi,
418419
Psikosomatik rahatszlklar,
383
Psikososyal aamalar,
317319
Psikososyal olgunluk, 326
Psikoterapi, 478 Ayrca bkz.
Terapiler
Psikotik bozukluklar, 446
Psikotiklik, 410
Psilosibik mantarlar, 152
Rahime imrenme, 419
Ranvier dmleri, 64
Referans noktal bulusal
yntem, 260
Rekabet ve fenotipler, 55
Reklamclk
alt algsal reklam, 30
klasik koullanma ve, 173
REM-d uyku
ilevleri, 144-145
ryalar ve, 146
uyku, 142-143
uykuda korkma ve, 146
uyurgezerlik ve, 146
Renk emberi, 103
Renk katk maddesi,102-103
Renk krl, 104
Renk tonu, 102
Renkler
e agnozi ve, 100
rengi grme, 101105
renk krl, 104
Resmi olmama, 443
Retikler oluum, 72-73
Retina, 76, 97, 98-100
fark, retinal, 119-120
retinal grntleri
yorumlama, 92
Retinal yollar, 99
Rimonabant, 154
Risk/kazan
deerlendirmesi, 36-37
Riskli davranlar
ergenlikte, 304
kiilik zellikleri ve, 412
yaratclk ve, 290
Robbers Cave deneyi, 520531
Rodlar ve koniler, 98-99
renkli grme ve, 105
Rohypnol, 153, 155
Roller, sosyal, 513-515
Rorschach Mrekkep
Lekeleri Testi, 435
Roterin isel-dsal lei,
423
Ruh halleri, 370
etkileri, 376377
zsayg, 428
Ruhsal belirlemecilik, 416
Ruhsal Bozukluklarn
Tansal ve statistiksel El
Kitab (DSM-V-TR), 445.
Ayrca bkz. ruhsal bozukluklar
bozukluklar dahil etme
sreci, 449
eksenleri, 445
kategorilerin evrimi, 446
patolojik yalanclar
zerine, 246
travma sonras stress
bozukluu (PTSD),
385
versiyonlar, 445
Konu Dizini
615
yeme bozukluklar
zerine, 348
Ruhsal enerji, 414
Rya analizi, 482483
Rya gnlkleri, 148
Ryalar, 146148
bat d yaklamlar, 147
beyin yaplar ve, 148
Freudu analizler, 147
kabuslar, 146
kontrol edilebilir rya,
148149
modern teoriler, 148
uykuda korkma, 146
ve narkolepsi, 146
Sabit aralk (FI) programlar,
183
Sabit oran (RF) programlar,
181-182
Sabit seenekli sorular, 33
Sabitleme, 415
Sadakatsizlik, 353
Saf tonlar 106-107
Sarlk, 108
Salk bilimi, 2
Salk psikolojisi, 370, 392401
egzersiz ve, 397
Salk. Ayrca bkz. AIDS
tedavisi ve, 395
biyopsikososyal modelde,
392-393
daha iyi bir salk iin
admlar, 401
geleneksel salk pratikleri, 392-393
i yznden tkenmilik
ve salk bakm
sistemi, 400-401
iyimserlik ve, 400
kiilik ve, 398-400
z saygs ve, 428
sigara ime ve, 393-395
sonular zerinde
psikolojik etki, 398
tanml, 392
ykseltmede, 393-395
Sakinletirici sandalye, 481
Saklama
aralk, 205
gzlemsel renme ve,
189
Saldrganlk ve iddet, 535537, 537
ahlak geliimi ve, 332
616
Konu Dizini
bilisel-duygusal kiilik
teorisi ve, 423-424
bireysel farkllklar, 535537
durumsal etkilenimler,
537-539
gzlemsel renme ve,
189-190
hayal krklsaldrganlk hipotezi,
537-539
metamfetaminler ve,156
aplak atma ve, 182
televizyon ve, 189-190
utangalk ve 44-45
ve antisosyal kiilik
bozukluu, 460
video oyunlar ve, 538539
yaklamlar, 12-13
Salt maruz kalma etkisi, 376
Sapkn etiketi, 471472
Sapma puan, 48
Savunma mekanizmalar,
417418
ruhsal bozukluklar ve,
447
Sayg. Bkz. z-sayg.
Seici avantaj, 55
Seici biriktirme, 139
Seici dlama, 283
Seici kodlama, 509
Seici serotonin geri alm
engelleyicileri (SSRIs),
497
Sekisiz atama, 28
Sekisiz rnekleme, 28
Seks feromonu, 111
Seksizm, 529
Sembolik modelleme
terapisi, 489
Sempatetik sinir sistemi,
72, 73
ve duygular, 373374
Semptom ikamesi, 484
Sensorinral iitme kayb,
108
Serbest arm, 482
Serebral korteks, 74-75, 76
ve bellek, 223
ve duygular, 374
ve saldrganlk, 537
ve izofreni, 468
Serebral yarkreler, 74-75
Serebrum, 74-77
Seri konum etkisi, 208-209
snav hazrl ve, 215
Konu Dizini
617
Tecrit, 418
ekingenlik ve, 415
intihar ve, 458459
metamfetaminler ve, 156
Tedavi, 395398
biyofeedback, 396,
397398
hasta ball ve, 396
psikolojik tanlar ve, 444
psikonroimmunoloji,
398
rahatlama ve, 396397
rejim, 396
tarihi, 480481
zihin iyiletiren tedaviler,
396398
Tedaviye ballk, 396
Tek ebeveynli aileler,
IQ ve, 286
Tek yumurta ikizleri,
58. Ayrca bkz. kiz
almalar
Tekrarlanan elenmeler,
166-167
Tekrarlanan Transkraniyal
manyetik stimlasyon
(rTMS), 499
Tekrarlanan transkraniyal
manyetik stimlasyon
(rTMS), 68-69,499
Telafi/ Dengeleme ve beyin,
313
Telegrafik konuma, 316
Televizyon. Bkz. Medya
mizac, 319
ebeveynlik ekilleri ve,
320321
mizah ve, 407
Temas hipotezi, 531532
Temas rahatl ve
balanma, 322
Tematik deerlendirme testi
(TAT), 358, 419, 435436
Temel atf hatas (FAE),
510-511
Temel dzey hiyerarileri,
218
Temel koruma, 502-503
Temele ynelik kuramlar,
310
Temporal btnleme,
117118
Temporal kutup (TP), 227
Temporal lop, 76
Temporal paryetal kesime
(TPJ), 227
618
Konu Dizini
Temsil rneklemi, 28
Temsili cezalandrma, 188
Temsili pekitirme, 188
Temsiliyet bulusal yntemi,
259-260
Temsiller ve,
bellek ve, 218
diller ve, 242
sorun zme, 252
szl ve grsel temsil
birletirme, 248-249
temsil rnekleri, 247-248
zihinsel temsil, 198
Teonanacatl, 152
Teori, 23
Tepki oluumu, 418
Tepki seimi, 234
Tepki sresi, 234-235
Tepki yanll, 94-95
Tepki yoksunluu, 181
Tepkiler, 166-168
bebein hayatta kalmas
ve, 301-302
Tepkisizlik dnemi, 64
Terapiler. Ayrca bkz. Tedaviler
aile terapisi, 494495
amalar, 478479
beyin hareketlilii ve, 501
bilisel terapiler, 491492
biyomedikal terapiler,
496499
btnleyici yaklam,
478479
eitlilik konular, 480
ift terapisi, 494495
davran terapileri,
484490
duyarszlatrma terapisi,
485486
edimsel yntem, 487488
elektrokonvalsif terapi
(ECT), 499
etkililik, deerlendrime,
500, 502
genelleme teknikleri,
489490
Gestalt terapisi, 494
grup terapileri, 494496
hasta merkezli terapi, 493
humanistik terapiler,
493494
ila terapileri, 496498
kanma terapisi, 487
kar koullanma, 484
487
Toplumsal
ahlaki gelime ve, 331
destek gruplar, 495
dil ve, 238, 239
Toplumsal cinsiyet, 327
Toplumsal geerlilik, 24
Toplumsal gerekliin
inas, 509513
Toplumsal gereklik, 509513
Toplumsal normlar, 516
Toplumsal roller, 513-515
ve boyun eme
paradigmas (Milgram), 521
Toplumsal yeniden dzelme
oranlar (SRR), 383-384
Torazin, 496
Trafik kazas, alkol ve, 155156
Trans hali, 149
Transdksiyon, 96
Transfere elverili ilem,
210211
Travma sonras geliim, 392
Travma sonras stres
bozukluklar (PSTD),
385, 451
beyin deiimleri ve tedavileri, 501
biyoloji ve, 452
kayg duyarll, 453
sosyal destek, 390
Travma. Ayrca bkz. Travma
sonras stress bozukluu
kabuslar ve, 146
klasik koullanma ve, 173
T-testi, 5051
Tuhaf dnme, 434
Tutarllk ve atf teorisi, 510
Paradox, 412, 413
Tutku, 533
Tutkulu ak, 533-534
Tutumlar, 523-524
anket almas ve, 32
Tmdengelimli mantk
yrtme, 253255
Tmevarmsal dn,
255-256
Trlerin Kkeni (Darwin),
53
U dmeler, 61
Ulusal Komorbidite
almas (NCS), 445
446
Konu Dizini
619
620
Konu Dizini
psikolojisi, 346350
toplumsal balam, 347
yzeysel tepkiler ve,344
345
zihinsel kontrol, 345
Yeme; Yeme bozukluklar
fenilketonri ve, 277
obezite ve, 346347
ngrlen diyetler,
347348
Yeni Kiilik Envanteri
(NEO-PI), 434
Yeniden kurgulayc bellek,
219-223
doruluk, 220-221
fla bellek, 221-222
tank bellei, 222-223
Yeniden oluturma,
cinsel davranlar, 353
gzlemsel renme 189
Yer deitirme, 418
Yer tanma, 100
Yer teorisi, 108-109
Yetimhaneler, iindeki
ocuklar, 322
Yetikin balanma tarz, 535
Yetikinlik. Ayrca bkz. Yal
Yetikinler
baarl yalanma, 332
bilgelik, 312
bilisel geliim, 311-312
fiziksel geliim, 305-306
sosyal gelime, 324-327
retkenlik, 326-327
yakn iliki, 324-325,
Yetkinlie kar aalk duygusu, 318
Ylan korkusu, 489
Yirmi Cmle Testi (TST),
430431
Younlatrmal meditasyon,
151
Yoksulluk
sosyal geliim ve, 317
zek katsays (ZK) (intelligence quotient) (IQ)
ve, 286
Fotoraflar
Blm 1:
p. 1: MediaMagnet/SuperStock Royalty Free; p. 3, tl: Myrleen
Ferguson Cate/PhotoEdit, Inc.; p. 3, tr: Tony Savino/The Image
Works; p. 3, bl: David Young-Wolff/PhotoEdit, Inc.; p. 3, br: Michael Schwarz/The Image Works; p. 3, t: George S. Seurat, Bathers at Asnieres. National Gallery, London. Copyright Erich Lessing/Art Resource, NY; p. 4, b: Jeff Greenberg/PhotoEdit, Inc.; p.
7: Archives of the History of American Psychology/University
of Akron; p. 8: Michael Newman/PhotoEdit, Inc.; p. 9, t: The
Granger Collection, New York; p. 9, b: Archives of the History
of American Psychology/University of Akron; p. 10: Benjamin
Harris, Ph.D; p. 11: Roger Ressmeyer/Corbis; p. 12: Wolfgang
Kaehler/Corbis; p. 15: David Kelly Crow/PhotoEdit, Inc.
Blm 2:
p. 22: Photodisc/SuperStock Royalty Free; p. 24: AP Images/
Amy Sancetta; p. 27: Edouard Berne/Stone/Getty Images; p.
30: David Young-Wolff/Alamy; p. 34: Dan McCoy/Rainbow; p.
35, l: Courtesy of Dorothy Cheney, Ph D; p. 35. R: Courtesy of
Dr. Robert Seyfarth; p. 37: Richard T. Nowitz/Phototake; p. 38:
Ethan Miller/Getty Images.
Blm 3:
p. 52: Mads Abildgaard/iStockPhoto; p. 53: VLC/Antonio
Mo/Taxi/Getty Images; p. 54, t: Science Photo Library/Photo
Researchers, Inc.; p. 57, all: Jeffrey H. Schwartz; p. 58: Dan
McCoy/Rainbow; p. 60: D. W. Fawcett/Komuro/Photo Researchers, Inc.; p. 66, t: AP Images/Joe Marquette; p. 66, b:
Dr. Colin Chumbley/Photo Researchers, Inc.; p. 68: Reprinted
with permission from Damasio H, Grabowski T, Frank R, Galaburda, AM, Damasio AR: The Return of Phineas Gage: Clues
about the brain from a famous patient. Science, 264:11021105,
1994, American Association for the Advancement of Science.
Photo courtesy of H. Damasio, Human Neuroanatomy and
Neuroimaging Laboratory, Department of Neurology, University of Iowa; p. 69: Jiang Jin/SuperStock; p. 70: Stone/UHB
Trust/Getty Images; p. 80: AP Images/Roadell Hickman/The
Plain Dealer.
Blm 4:
p. 90: Meg Takamura/IZA Stock/Getty Images Royalty Free;
p. 91: Christina Kennedy/Getty Images; p. 94: Stefan May/
Stone Allstock/Getty Images; p. 98, both: Tony Freeman/PhotoEdit, Inc.; p. 102: Downing et. al. 2006. Published by Oxford University Press. All rights reserved. Image provided by
Dr Paul E. Downing.; p. 106: Richard T. Nowitz/Corbis; p. 108:
Ted Streshinsky/Corbis; p. 109: Juniors Bildarchiv/Alamy; p.
111: Norbert Schwerin/The Image Works; p. 113, t: POPPERFOTO/Alamy; p. 113, b: David Ball/Index Stock/Photolibrary;
p. 114: Fuji Photos/The Image Works; p. 115: Scott Foresman;
p. 116: Reprinted from Cognition, Vol 107/Edition 1, Stephen
R.H. Langton, Anna S. Law, A. Mike Burton, and Stefan R. Schweinberger, Attention capture by Faces/2008, with permission from Elsevier.; p. 118: Federico Veronesi/Gallo Images/
Getty Images; p. 119: Dennis OClair/Stone/Getty Images; p.
121: moodboard/Corbis Royalty Free; p. 122, t: Martin Barraud /Stone/Getty Images; p. 122, b: Naki Kouyioumtzis/Axiom
Photographic Agency/Getty Images; p. 123: David Wells/The
Fotoraflar
621
622
Fotoraflar