Professional Documents
Culture Documents
ISSN 1308-7878
ALAEDDİN KEYKUBAD
Anadolu'ya
vurulan damga
Sekiz yıl hapis
kaldığı kale
nasıl bulundu?
Kendinizi
güvende hissettiğiniz o an ...
Babanızın hayalinizdeki bisikleti alarak
size sürpriz yaptığı o günü hatırlıyor
musunuz? Parka gidip ilk defa onunla
birlikte bisiklete binmeyi denemiştiniz.
Dengede durmak çok zordu ama
düşmemeniz için sıkı sıkı tutuyordu
babanız sizi. Yine de artık tek başına
denemeliydiniz. 0, "başaracaksın"
demişti. Tüm cesaretinizi topladınız ve
yavaş yavaş gitmeye başladınız. Tam da
"gidiyorum, başardım" derken kendinizi
yerde buldunuz. Çok acımıştı canınız. Durmadan ağlıyordunuz.
Neyse ki kahramanınız tam zamanında yardıma yetişti . Sizi kollanna
alıp eve kadar taşıdı. Dizinizi temizledi, daha çok acımasın
diye de sizi güldürmeye çalıştı, şakalar yaptı. Şimdi dizinizdeki
acıyı hatırlamıyorsunuz ama babanızın hep yanınızda olduğunu
hiç unutmuyorsunuz. Kendinizi güvende hissettiğiniz o günden beri,
böyle anlann önemini daha iyi anlıyorsunuz.
A F F i L i \ T F. D \\ i T ii
i.0~~S ~ÇP~I,N~
Özel Anadolu Sağlık Merkezi Özel Anado lu Sağ l ık Özel Anadolu Sağlık
ANAıxıLu VAKfı Hastanesi Ataşehir TıpMerkezi Suadiye Tıp Merkezi 44 44 276
Gebze Ataşehir Kadıköy www.anadolusaglik.or g
T ürk haremlerinin "mühür-
lü" iç illemi renkliydi. Okuma
yazma, çalgı,
me, yürüyüş,
görgü ve nezaket, süslen-
oturuş, gülüş egitimleri alan
tavşan,
oyunları,
iliştirirlerdi.
da erkekler dünyasıru
Zenne e~lenceleri arasın
lalezarları , çeşmeli havuzlu taşlıkları, aydınlık sofaları şenlendi rılmalar, süzgün bakışlar, gamzeli gülücüklerle sürerken sazen-
rirdi. Kadınefendilerle odalıklar, hergün berber ve kutucu usta- de kızlar zemıe udu, tanbum, kanunu, santuru ve deflerle oyun
lara saçlarını taratıp kakül ve zülüflerine havaları çalardı. Tül gömlek, kadife yelek,
biçim verdirir; allık, rastık, sürme ile mak-
yajlarıru yeniletir; saçlarına i~neler ta-
HAREM:
.
geniş etek ve yumuşak pabuçlarla yapılan
çengi sergilemelerinde ışıkta parlayan
kar, hatozlarının önüne incili sorguç, te- NEŞE, MUZIK VE uzun saçlar salıverilir, gö~üsler yarıya
pesine elmaslı güı, altın ~ne, ipek tülbent EROTİzM kadar açillrdı.
24 A~adolu'nun
mımar sultanı
bir merkez haline getirdi.
Ticari ve diplomatik
42 İlkadımı
40 yıl önce attık
50 Önce Beşiktaş vardı:
Türkiye'nin en eski kulübü
A1aeddin Keykubad: faaliyetleriyle yeni bir' Ay yolculuğu yüzyıllar 1 M art 1903'te Beşiktaş Bereket
Unutulmaz eserlere, parlak vizyon yarattı. Anadolu önce hayallerden yazıya Jimnastik Kulübü olarak kurulan
zaferlere imza attı. Selçuklu Sultanı'nın 8 yıl dökülmüştü; 1969 Beşiktaş, hep ilklerin takımı oldu.
Bir kültür devrimi hapis kaldığı kale, NTV Temmuz'unda ise gerçek oldu. Son şampiyonun ilk zaferleri ...
gerçekleştirdi. Anadolu'yu Tarih ekibince tesbit edildi. Ay yarışının bilinmeyen yüzü. Unutulmaz başarıları ...
.... ... .. ... .... .. .. ... ... ..... ... ... ..... .. .. .. .. .. ... ..... ......... .... .... .... ... ..... ....... ..... ........ ........ ...... ....... .. .... ....... .............. ... ... ..... ... ...... .. ..... ........
. .>
-
f:-'
.,
~~-' ~.J
\- . .~~
-v' ', ~; ft' /h HER AY
, \ . • Lo _ /' )
(.J./~ı" ~~ı/~" 06 Okurdan
~.;.) :f~~'.J ~,>.J-! 09 Haberler
18 O Kadar da Değil
~, .> ı.:,~\" ~.J~
-. .
DeryaTulga
..... 20 Tarihte Bu Ay
~ ~~J\(j~" ~ ,... .fMII'........ 21 Tarih O lanlar
Ayın Fotoğrafı
.. ~ cl:~:.>\;.~v.\ 22
40 Dün/Bugün
~~ ~ ~»\.;..
o 1 O"
90 Net tarih
90 NTVTarih Abonelik
91 Ajanda
96 Bulmaca
Sedat Yajayan
97 Bilmece
98 Zamanın İzinde
İsenbike Togan
54 Demirbaş Şad'ın
maceraları
58 Tahtadaki savaş:
Satranç
64 Talihin döndüğü tarih:
23 Temmuz
İsveç Kralı XII. Karl, 18. 17. yüzyıl başlarında bugünkü 1908'de Meşrutiyet 'in ilanı,
yüzyıl başında zaferden şeklini alan satranca damgasını 1913'te Edirne' nin kurtuluşu,
zafere koştu. Poltava'da vuran dünya şampiyonları ve 1919'da Erzurum Kongresi ...
yenilen, Osmanlılara sığınan onların unutulmaz oyunları. 1934'e kadar ulusal bayram
bir cengaverin öyküsü. Büyükusta Suat Atalık yazdı. olarak kut1anan 23 Temmuz...
Katkılar
Hazı·randa O··III haber veriyordu. O tarihten Çünkü her ne kadar Gelinliğinin bu kadar güzel
' \ , sonra Orhan Kemal, ölümüne görülmesem de, o fotoğrafta olmasının nedeni ise tüccar
kadar Basınköy'de oturmuştu. üçüncü kişi olarak ben de terzi olan anneannem. Kendi
Kesin olmamakla beraber, varım! Evlendiklerinde imkan elleriyle kızına modern ve
yine bu bölümde yayınlanan olmadığı için düğünden güzel bir gelinlik dikmiş .
; ve N azım Hikmet'in Seriimi; çok sonra bu fotoğrafı Annem hep güzel giyinirdi.
, Şiirleri'ni imzaladığı kitaptaki çektirebilmişler ve o sırada Onu kadife döpiyesleri, şık
i Şükrü isimli arkadaşının, annem bana hamileymiş. 17 kıyafetleriyle hatırlıyorum ...
r\
·. bir ara Moskova'ya gittiğini Temmuz 1929 doğumluyum. Babamın kendi el yazısıyla
bildiğimiz Şükrü Enis Regü Annemle babam öğretmendi. fotoğrafın üstüne düştüğü not
\ olduğunu tahmin ediyorum. Ben de öğretmen oldum. da beni ayrıca duygulandırdı.
\ Erol Şadi Erdinç Babam Kastamonu Öğretmen Vildan Altanköse
t
Yeniçeriler ve Fırıncı,
terzi, kuyumcu, tüccar Ermeniler ticaret ve saray Son Ayaklanmaları ve
sermayeler Ermeniler saraya tefecilik içinde daha etkili olmaya Vak'a-i Hayriye" başlıklı
Yeniçeriler Yahudi yapan Yahudiler ise Yeniçeri başladılar. bölümünde Hıristiyanları
sermayesiyle hareket ocağına yakındı. Cem Angın temsilen Ermenilerin sarayda
ediyordu. Padişah III. II. Mahmud'un asıl amacı lobi oluşturması, Yeniçeri
Murad zamanından sonra iktidarı sağlama almaktı. NTVT Okurumuz Yeniçeriler ve Bektaşilerle Yahudilerin
Yeniçerilerin başka işlerle Ocağın kaldırılması doğru ve Vaka-i Hayriye konusunda dayanışması, II. Mahmud'un
uğraşmasına izin verilmiş, olsa bile, zamanlama hatası kişisel yorumunu özetlemiş. Ermeni desteği ve din
bunun sonucunda Yeniçeriler vardı. Çünkü Ne Es'ad sömürüsüyle Yeniçerileri
esnaf grubu haline gelmişti. Yunan ve Sırp Efendi'nin Üss-i katlettirmesi gibi konularda
Yunan ayaklanmaları bağımsızlık Zaftr'inde, ne tek cümle var. Her önemli
sonucunda ise Rurnlar ticaret ilanları kapıya de İ. Hakkı olay gibi, Vaka-i Hayriye'nin
merkezinden düşmüştü. dayanmıştı. Uzunçarşılı'nın, de farklı kişisel görüşlerle
Hıristiyanları temsilen sarayda Yahudilerin Kapıkulu Ocakları değerlendirilmesi mümkündür.
lobi oluşturan Ermeniler geçim kapısı adlı iki ciltlik Ama tarih, görüşlerle değil,
ön plana çıkınca, Ermeni- Yeniçeri ocağı kapsamlı eserinin belgelere ve kaynaklara bağlı
Yahudi çekişme si başlamıştı. kaldırılınca, ''Yeniçerilerin kalınarak yazılır, yazılmalıdır.
...... ... .. ..... ......... .. ...... ...... .. . . .. .......... ........ . . ... . .... .. .... .. . .. . . . .. ......... ........ . . ... ..... . .. .... .. .. . . . . . ....... .... .... ... .... .. .... . . . . . . ... .. . . ... .... . . ..... . . .
Mektuplar-mesajlar
Editör Gürsel Göncü
. .... .... .................. .... . .. .. . . . . . .... . . ....... . ............... . .........
eğer "dini aşağılayan" bir sayınızdaki "Fenerbahçe 1912" olduğunu gördük ve bunu sizlerle paylaşmak istedik.
durum varsa; bunu duaların dosyasını zevkle okudum. Arkadaşımız Bünyad Dinç de arazide Keykubad'ın izini
kendisinde, bu duaları Buna bile tepki gösterecek sürerken iki önemli keşifte bulundu: İlki, Keykubad'ın
üretenlerde aramak gerekir. kadar garip "taraftarlar" 8 yıla yakın hapis yattığı kaleydi ve şimdiye kadar iz
olduğunu görünce şaşırdım sürmediğimizin acı bir kanıtıydı. İkincisi ise tarlada, derede
Kitap
doğrusu. bulduğu Hititlerden kalma ok uçlarıydı ve bu topraklarda
\
Fırat Boztepe
yaratılan eşsiz medeniyetlerin, gidenin bıraktığı taşın üstüne
Tann Alman'ı gelenin taş koymasıyla mümkün olduğunu gösteriyordu.
korusun f Daha fazla Avrupa
Bugünse o ok uçları traktörlerimizin tekerini patlatıyor;
OıiınaıılıtanD AvNpa.·da hWı.ıbıı~ilOiI dönemlerde.
arıll ·TilllıP..,p.oııaıu:lutö~ıııkıl!ı:llnl blrı.maoluak41
,
r tarihi
llUııamııyonlv.. LlllIMı"!ıı '-'Iili oMt'llı Almaıı Prot.laııl>Oı, 1 tarihimizi bilmediğimiz ve tarihimizin bilmek istemediğimiz
TGrtıln:ıııealnlkullaııaıalı:dlııJLkU4Inııı~QdInnek
IstemlfttA:l.bUl_lı«ıudaoo.ınılbUklt.ııp. NTV Tarih'in sonraki
taraflarıyla ne yapacağımızı bilmediğimiz için.
sayılarında İlkçağ ve Ortaçağ
Avrupası (politika, savaşlar,
hanedanlar vb.) hakkında
bilgiler verirseniz sevinirim. tarihte askerlikten henüz
İngiltere' deki taht kavgaları istifa etmediği için
da en az Osmanlılardaki kadar dikkatimi çekti. Yanlış
heyecan verici benim için. fotoğraf mı kullanılmış
Öğrencilerin elindeki Mustafa Koçak, Ankara acaba?
dergi İlginize şimdiden
NTVTarih'in magazin Dikkatli okur teşekkür ederim.
ağırlıklı bir dergi olduğu Geçen sayınızda "Eski Sedef Can, istanbul
yönünde eleştirilere Haziranlar" bölümünde 22
üzülüyorum. Bir öğretmen Haziran 1919 tarihli Amasya NTVT Okurumuz haklı. 1919'da Sivas'ta çekilmiştir.
olarak öğrencilerimin Genelgesi ile ilgili fotoğrafta Ayrıca dikkatinden Mustafa Kemal Paşa'nın
elinde derginizi görmekten Mustafa Kemal sivil kıyafetle dolayı kutlanması gerekir. yanındaki şahıslar, RaufBey ve
çok memnunum. Merak görülmektedir. Kendisi bu Kullandığımız fotoğraf, Kasım Ali Fuat (Cebesoy) Paşa'dır.
NTV TARiH TEMMUZ 2009 7
Okurdan
....... ...... ....... .. .... ....... .... ..... ....... ... .. ... ..... ... .. ... .... ... .... ........ ...... .. ..... ..... ............ .. ...... .......... ..... ..... .... ... ..... ............. .......... .. ... ...
. ....... ... .......... .. ........ . ..... ... .. . . . ... . . . .. . .. .. ... . .. . ..... .. . . . .. .... .. . ....... .... ............. . .. ·· · ·· · ··· · ·· ··AlÜ'~......."
i.,
j
"''"c>
2. DÜNYA SAVAŞı dolf Hitler'in kişisel hayatından ol
.§ i
sahneler sunan, daha önce bilin- ~
'"
!~
i
meyen 18 renkli fotoğraf, Nor-
Führer'in mandiya Çıkarması'nın 65. yıldönümü
anısına Life dergisinin internet sitesinde
~
::ı
'ı::;
il::
.~
::J
Ahmedinejad'm kazandığı
tartışmalı haziran
seçimlerinden sonra, İran
kanlı kitlesel gösterilerle
çalkalandl. Adı "Aryanlar
ülkesi" anlamma gelen,
köklü tarihi ve kültürüyle
dünyayı etkilemiş İran'm,
Zerdüşt dininden Şiiliğe,
hanedanlardan etnik
çeşitliliğe, İslam Devrimi'nden
bugüne uzanan hikayesi.
YÜKSEL TAŞKIN ruhani önderi Ali Hamaney ve son seçim- çıkan Zerdüşt dini sonrası İran'a gelen her
......... ...... .............. .. ....... ... .. ...........
lerde reformcuların adayı Mir Hüseyin din, ne kadar karşı koysa da bu kadim dinin
adi'den, Mevlana'dan, Şehname'den Musevi de Azeri kökenli. Anlamı '~an yarattığı algı dünyası içinde hayat bulabil-
ezbere dizeler okuyan kibar bir ların ülkesi" olan İran kavramı, günümüzde di. Ona karşı savaştıkça ondan etkilendiler.
halk, muhteşem bir dil büyülerken tüm bu etnik aidiyetlerin üzerinde yer alan, Zerdüştiliğe göre Ahura Mazda, tek evren-
- .........- vinçlere asılarak idam edilenlerin kapsayıcı bir üst kimlik. sel ve aşkın tanrı, yaratılmayan yaratıcıdır.
görüntüsü bir anda gölge düşürebilir bu İran' ın ''Aryanların ülkesi" haline gel- O nun yarattığı düzen ve doğruluk güçle-
duyguya. Farklı halkların, dinlerin, felsefe- mesi MÖ 3000'lerde başlayan göç dalga- riyle düzensizlik güçleri sürekli mücadele
lerin beşiği İran zengin ve dalgalı tarihinin larıyla mümkün oldu. Farklı hanedanlar ve eder. İnsanlardan hayata etkin biçimde ka-
ağırlığı altında ezilmek veya bu zenginliği isimler altında da olsa, çok köklü bir yerle- tılmaları ve özgür iradeleriyle bu mücade-
özgürleştirmek arasında gidip geliyor. şik kültürün oluşması, dışarıdan gelenlerin lede taraf olmaları istenir. Sonunda Ahura
Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle yeni- bu güçlü kültürce şekillenmesiyle ortaya Mazda, şeytani güçlerin simgesi Ahriman' ı
den gündeme yerleşen İran, dünyaya en dinler ve halklar mozaiği İran çıktı. İran' ı yenilgiye uğratacak, evren yenilenecek ve
büyük sürprizini 20. yüzyılın son çeyreğine bir imparatorluk olarak birleştirmeyi başa zaman sona erecektir. Tüm bu inanışlar
damgasını vuran 1979 İslam Devrimi'yle ran Medler (MÖ 625), Persler (MÖ 559- daha sonra ortaya çıkan ve yine iyiyle kötü-
yapmıştı. Kimilerince "Ortaçağ karanlığına 330), Partlar (MÖ 247-MS 224) Sasaniler nün savaşını esas alan Manicilik, İslam ve
dönüşün sembolü", kimilerince ilk "post- (224-651) bin yıl yönettikleri bu topraklara Şiiliğin yorumlanmasında etkili oldu.
modern devrim" olarak selamlanan 1979, kendi damgalarını vurdular. Bu mirasın İran'ın İslamlaşması süre-
çelişkiler ülkesi İran'ayeni çelişkiler kattı. 1925'ten sonra yönetimi ele geçiren cine eşlik etmesi de kaçınılmaz oldu. 651
İran dünyada resmi olarak On İki Pehlevi hanedanı, İslam öncesi "kadim sonrası İslami dönemde, özellikle 10. ve 11.
İmam Şiiliği'ne bağlı tek ülke. Halkının Fars" kültürüyle övünmeyi öne çıkararak, yüzyıllarda Fars kültürünün ve dilinin şah
yüzde 89'unun bu inanca bağlı olması, et- modernist ve laik rejimine yeni bir meşru lanışa geçtiğini ve "Fars İslamı" denen sen-
nik bir mozaik olan İran'ın birleştirici un- iyet zemini oluşturmayı amaçlamıştı. Mu- tezin şekillendiğini görüyoruz. Hindistan'la
suru. Fars kökenliler toplumun yüzde 51'ini hammed Rıza Şah'ın 1971'de "İran krallığı ciddi kültür etkileşimi içinde olan İran'da,
oluştururken, Azeriler yüzde 24, Gilani ve nın 2500. yılı"nı kutlamak için Persepolis'i Hinduizm ve Budizm etkilerinin görülme-
Mazandaraniler yüzde 8, Kürtler yüzde 7, seçmesi tesadüf değildi. si ve bunların İslam tasavvufuna güçlü etki-
Araplar yüzde 3 gibi oranlara sahip. İran'ın Bir görüşe göre, MÖ 1000'lerde ortaya lerde bulunması da önemlidir. Firdevsi'nin
14 NTV TARiH TEMMUZ 2009
12 Haziran'da gerçekleşen
Cumhurbaşkanlığı DÖNÜM NOKTALARı
mlerin in ardından iran
halkı sokaklara döküldü. MÖ 3000 Proto-Iran lıl arın göç dalgaları
islam Devrim i
Hatemi c u mhurbaşkanı
i
iran halk ı çoluk çocuk de diğer sol grupları
tasfiye etti. 1980'de
Humeyni resimleriyle
Irak'ın saldırısıyla çıkan dokuz yıllık savaş
sokaklara dökülmüştü.
ortamında, muhalefet imkanları kayboldu.
Kimi muhalifler, önce ülkenin kurtarılma
modernleştirmek adına sı, ardından rejimin reforma tabi tutulması
önemli reformlara imza gerektiğine inandı ve cepheye koştular.
attı: Eğitimde köklü Savaş sonrası, rejimi demokratik yönde
bir laikleşme hamlesi, değiştirme arayışları başladığında 1990'la-
hukukun şeriat etkile- rın ortasına gelinmişti. 1997'de Reformcu
rinden kurtarılması ve Hatemi'nin beklenmedik şekilde cum-
Şii mollaların adalet hurbaşkanı seçilmesi, İran'ın geleceği için
dağıtma tekellerinin, kılıçların çekildiğinin en açık işaretiydi.
modern hukuk diplo- 2005'e kadar cumhurbaşkanlığını üstlenen
ması edinme zorunlu- Hatemi, bu dönemde kendisinden daha
luğu getirilerek budan- fazla özgürlük bekleyen kadınları ve dev-
ölçüde sahip olmaları, okul, hastane, cami ması. Modern kıyafet zorunluluğu, 1936'da rimi hiç görmemiş milyonlarca genci ha-
yaptırmaları, çarşı esnafıyla akrabalıklar başörtüsünün yasaklanmasına kadar vardı. yal kırıklığına uğrattı. Bu kesimler 2005'te
tesis ederek iç içe geçmeleriyle Safevi ha- Bunların Atatürk reformlarından bir iki yıl Ahmedinejad'ın cumhurbaşkanı seçilme-
nedanı sonrasında "devlet içinde devlet" sonra uygulamaya sokulmaları ilginçtir. siyle derin bir sessizliğe gömüldüler.
haline geldi. Bu boyutu anlamadan modern Geçen ay yapılan seçimlerinden önce
İran tarihini ve günümüz İran'ını kavramak Yeni aktörler Musevi'ye destek vererek sokakları yeni-
imkansızdır. 1940'lar ve 50'ler toplumsal mücadelele- den şenlendiren reform yanlıları; seçim so-
Safevi hanedanının yukarıda anlatılan rin derinleşmesi ve şahlığı zorlayan siyasi nuçlarının açıklanmasından sonra bu defa
nedenlerden dolayı güçlü bir dinsel meş aktörlerin ortaya çıkmasına tanık oldu. protesto için sokaklardaydılar. çatışmalar
ruiyeti vardı. Ama onlardan bir süre son- Komünist TUDEH partisi ciddi kitlesel- bir anda şiddetlendi ve arkasından kan ve
ra yönetimi ele geçiren Kaçar hanedanı leşmeye ulaşırken, Başbakan Musaddık ölümler geldi. İran tarihi şu an sokakta ya-
(1779-1925) böylesi bir dinsel meşruiyet Ulusal Cephe'den aldığı güçle 1951'de zılıyor. •
kaynağından yoksundu. Şiilik neredeyse petrolü kamulaştırdı. Musaddık'ın 1953'te
tüm toplumsal örgütlenmeyi ele geçirdi. CIA destekli bir darbeyle devrilmesi, şa
Yine özellikle göçebe toplulukların mer- hın ABD güdümünde tek adam diktatör-
kezileşmeye direnmesi nedeniyle, İran mo- lüğüne kaymasına yol açtı. Şah 60'ların
dern döneme güçlü bir merkezi devlet inşa başında "beyaz devrim" diye bilinen bir
edemeden girdi. Rusya ve Britanya gibi dizi reforma girişti ve bunları yaparken
büyük güçler kapısına dayandığında hayli solculardan istifade etti. Ne var ki, biraz
zayıfbir devlet görünümündeydi. soluk alan muhalifler yeniden canlandı ve
İran' ın bir başka talihsizliği, Rusya ve şahı sıkıştırmaya başladı.
Britanya'nın rekabet alanına dönüşmesi Güç paylaşımına hayır diyerek, her türlü
ve iki devletin, İran' ın modernleşmesine meşru siyasalodağı budamaya başlayan
ket vurma konusunda benzer politikalar şah, istemeden de olsa iki süreci tetiklemiş
izlemesiydi. Kaldı ki, 1616'da İngiltere'nin oldu: sistem içi çözümden umudu kalma-
Doğu Hindistan Şirketi'ne serbest ticaret yan gençliğin gerilla direnişi ve Şii mollalar
hakkının verilmesi, İran ekonomisinin çö- önderliğindeki İslamcı direniş. İslamcılar,
kertilmesinin de önünü açmıştı. Şiiliğin geleneksel özerkliğinden ve "devlet
20. yüzyıla damgasını vuracak siyasal içinde devlet" konumundan yararlanarak
güçler bu ortamda şekillenmeye başladı. ayakta kalmayı başardı. Ortadoğu'nun en
1891-92'de tütün tekeline sahip Britan- modern ordusuna sahip olmakla övünen,
ya şirketine başarılı bir boykot örgütleyen ciddi iktisadi büyüme oranları yakalamış
güçler bu tespiti doğrular: Ulema, tüccar- ülkesi İran, olanca ABD desteğine rağmen
lar, liberal aydınlar ve devlet memurları. .. hızla bir devrime sürüklendi.
Tam da bu kesimler, 1906'da yeniden güç- 1963'te sürgüne gönderilen karizmatik
birliği yaptıkları için Kaçar Şahı Meşruti Humeyni, laik-sol güçleri ve liberal İslam
yet Devrimi' ne onay vermek zorunda kaldı. cıları, Şah karşıtlığı ekseninde birleştirdi ve
Modern unsurlar barındırmakla beraber Şiiliğin şehitlik ve feda kültüründen azami
yeni dönem anayasasının İslam' ı resmi din biçimde yararlanarak yüz binleri sokağa
ilan ettiğini anımsatalım. döktü. Şah bir parça İran toprağını da yanı
1925'te İngiliz desteğiyle şah yapılan na alarak ülke dışına kaçtığında, 1979'du. Ayııtullah Humeyni sürgüne gittikten 14 yı l
Rıza Pehlevi, ülkeyi yukarıdan aşağıya Humeyni solcuların desteğiyle liberal sonra, 1 Şubat
1979'da Tahran'a dönüşünde.
SÜREÇ: Fabrika ve ofislerim izde, rüzg ôr, güneş ve su MOTIONFLOW 100Hz: BRAVIA WE5, çevreci yakla şımı nın
g ibi yenilenebilir enerji kayn cı klarından yarar lanma y ı yanı sıra,
yüksek performanslı Motionflow 1OOHz teknolojisi
tercih ediyoruz, ile, en net ve akıcı görüntüleri sunar,
DÜNYA: Gönüllü b ir WWF iklim koruyucu ortağ ı o larak, YEşiL ÜRETiM VE GERi DÖNÜŞÜMLÜ MALZEME:
tüm çalışmalarım ızda , do ~i aya zarar vermeden Üretiminde ku llanı lan malzemel er çevreye zarar
ilerlemenin yollarını arıyoruz , Teknolojimizi doğadan vermez ve geri dönü ş ümle ri kolaylıkla sağlanır,
ödünç al ı yoruz, A lp Dağları ' n dan alıp ku llan d ığımız
suyu arıtıp tekrar doğay a veriyoruz, 'Benzer 2008 model BRAVIA™ ile karşı l aştırılmıştır .
• Avrupa'da 1815 Viyana imza atmıştır. (ATC) yıllık konferansında "G ladyatör" filminde anlat ıl dığı
Kongresi,1839Tanzimat Sadrazam olan üçüncü yaptığı konuşmada: gibi değiL. Julius Caesar'a yani
reformları ... Köprülü, Fazıl Mustafa Paşa "Obama'nın yaklaşımı Sezar'a gelince, sıradan bir
Sezar'ın değil Aurelius'un zorba olmadığını söylemekle
. 1856 Paris Kongresi'yle 1689'da iktidara geldiğinde;
yaklaşımı. Güç kullanarak bir yetinelim. Sezar'ın hakkın ı
Islahat Fermanı arasındaki Vestfalya sistemi OsmanWarın
yere kadar ilerleyebilirsini;~. Sezar'a verelim.
kuvvedi bağ... aralıksız neredeyse 41 yıl he-
Şimdi ABD'de çok ı "Jy.s,~ . •-- . _ ___ .__.. _
• İngiltere'yle savaşmış gemonya savaşı sürdürmesini taraflı yaklaşım ~ASHINGTON . O'Ş'I'ori Baka" Oavutoillu. Amerikai\.T~"",~
Atatürk'ün, Batılılaşma engelleyememişti! Köprülüler kullanılıyor" demiş.
onferansmda yapııaı k.onuşmada, ABD Başkanı Barack Obama 'yı 'bilgi' lakabıyıa
mı nan ünlü Romaimparatoru Marcus Aurelius'a benzetirKen, salati Georga W. Bush
reformları ve Türkiye'yi arasındaki bu tek ıslahatçı Marcus Aurelius in Sezar imasında bulundu. ABO'nin süpergüç olma özelllQini sürdürebUmak için çok
Dı şi şleri Bakan ı,
bunun için
"ABD, Roma
yapması. yaralarını sarmak amacıyla sonra Hıristiyanlara paratoru Csasar'a de(ıi! Marcu8 Aurelius'a ihtiyaç duyuyor. Obama'nın yaklaşımı da
Hatırlatayım; M C, İngiliz
; Cesar'ın dlıOil Aurelius'un yaklaşımı. Güç kuııanarak bır yere kadar ilerteyebllirsiniı.
yapmıştır. Ordunun ve sarayın en kapsamlı şekilde Şimdi ABD de çok tarafl ı yaklaşım kullanı yor" dedi.
öncülüğünde bir kuruluştu. masraflarının kısılmasının, Roma Impc ı ratortu!)unu MS 161 ile 180 arasında yöneten MaI'C\Js Aurelius 'son beş iyi
İstanbul
29 Mayıs'ta
alı nmadı,
Ulubatlı
Hasan hiç
varolmadı Terör eylemi
değilse ne!
aman gazetesinin
29 Mayıs 2009 Tarafta yazan Halil Berktay,
tarihli sayısında, 18 Haziran 2009 tarihin-
Topkapı'da açılan de çıkan yazısında Murat
Fetih Müzesi'ne dair bir haber Bardakçı'yı eleştirmeye
çıktı. Burada kendisine "pano Fetih Müzesi'ndeki pano ve çalışırken; 1905'in 21 Tem-
danışmanı" denen değerli bu ıninyatürün kullanıldı 13 Kasım 2002, Hürriyefin Tarih eki. muz günü Yıldız'daki cuma
tarihçi Erhan AfYoncu'nun şu ğım görsünler de, ondan tarihle bir sefer olsun yakın selamlığında meydana gelen
sözleri yer aldı: sonra yorum yapsınlar. Bir dan ilgilenmeyi düşünenler patlamaya değinmiş.
"İşin uzmanı tarihçilere diğer eleştiride ise U1ubadı çıkabilir. O gün tuzaklanmış bir
damşarak böyle muhteşem bir Hasan'ın mevcut olmadığı Erhan AfYoncu 13 Ka- at arabasıyla gerçekleştirilen
müze yapılmasına rağmen, hakkında yorum yapılıyor. sım 2002 tarihli H ürriyelin bombalı saldırıda 7'si ya-
olumsuzluk bulanlar çıktı. Halbuki müzeyi gezen biri Tarih eki için hazırladığı titiz bancı 26 kişi ölmüş, 58 kişi
İşin ilginei, tenkidi yapanların fetih panolarında U1ubadı çalışmada, Ulubatlı Hasanın yaralanmış, 20 at da telef
çoğu tarihle uzaktan yakından Hasan'ın isminin geçtiğini hiç varolmadığını manşete olmuştu.
ilgili değil. Müzeyi hamaset görür. Müzeyi gözleriniz çekmişti. Daha sonra danış Berktay, Bardakçı'nın
müzesi olmakla, barış yerine kapalı nu gezdiniz!" manlığını yaptığı panolarda 2005'te bu saldırıyı ger-
savaşı öne çıkarmakla suçlu- AfYoncu'nun adını vermek- bu "uydurma kahraman"ın çekleştirenler için "terörist"
yorlar. İstanbul'un 1453'te 53 ten kaçınarak, "bir dergi" dediği adının geçmesine izin verdi- demesini affedememiş ve
gün süren ve oldukça kanlı NTVTarih, "tarihle uzaktan ğine göre ya deve ya deveci ya derdini tam dört yıl içine
geçen bir savaş sonrasında yakından ilgili değil" dedik- da üstündeki hacı bir travma attıktan sonra, "zama-
fethedildiğini bilmiyorlar mı? leri de NTVTarih yazarları. geçirmiş demektir. İşin ilginci, nın Ermeni milliyetçi-
Savaş neyle anlatılır, nasıl AfYoncu'nun bilimsel kişili aynı Erhan AfYoncu'nun, Mu- devrimcilerinin günümü-
izah edilir? Hamasetin, yani ğine saygımız sonsuz olmakla rat Bardakçı'nın programında zün neo-con jargonuyla"
kahramanhğın, cesaretin birlikte, sözlerinde bir takdim- Fatih'in gemilerini karadan yü- aşağılanmalarını gündeme
olmadığı bir savaş var nu? Bir tehir hatası olduğundan rütmesini de şehir efsanesi ilan getirmiş .
dergide, Brocquire'nin kita- kuşkuluyuz. Elimizde kesin etmesi! Ulubatlı'yı ve gemilerin Sürüp gitmekte olan
bındaki minyatürün "gemile- bilgiler olmamakla beraber, karadan yürütülmesini hayal mahut kavgaya karışmak
rin karadan yürütüldüğünün Topkapı'daki müzenin, bizim ürünü ilan eden hocamız, :Fetih niyetinde değiliz ama,
en eski kanıtı" diye sunulması yayınladığımız 1455 tarihli Müzesi'ndeki danışmanlığı sı bunun bir terör eylemi
tam bir komedidir. Müzeyi resimden önce kurulmadığını rasında neden fikir değiştirdi ve olduğunun inkar edilecek
adam gibi gezip, panorama sanıyoruz. Ama bu uyarıdan "hamaset yanlısı" bir açıklama bir tarafı yok.
müzesinde kaç tane panoda sonra orayı "adam gibi" gezerek yaptı dersiniz? Biz çözemedik.
8 TEMMUZ 1833
Hünkar iskelesi
9 TEMMUZ 1762
Tarihçilerin "Büyük"
10 TEMM Z 1509
Protestanlığın kalvinizm
11 TEMMUZ 1939
Milli Piyango Genel
12
Picasso'nun, ispanya'nın
Antlaşması imzalandı. ünvanı verdiği tek kadın olarak bilinen türünü Müdürlüğü kuruldu. Bask bölgesindeki
Osmanlı Devleti ile hükümdar Alman asıllı geliştiren din adamı Jean Daha önceki çekilişie r, Guernica'nın
Rusya arasındaki Çariçe ii. Katerina, Rusça Calvin doğdu . "Tayyare Piyangosu" ve Almanlar
karşılıklı yardımlaşma ve adıyla Yekaterina ii. "Türk Hava Kurumu Büyük tarafından 1937'de
sa l dırmazlık antlaşması, Veli kaya, saray muhafız Piyangosu" adı altında bombalanışını
Beykoz sınır l arı içindeki kıtası ve sevgilisi Grigori düzenliyordu . resmettiği,kentle
Hünkar iskelesi semtinin Orlov'un desteğiyle aynı ismi taşıyan
adıyla tarihe geçti. imparatoriçeliğini ilan etti. tablosu Paris'te
sergilendi.
1
1. Haçlı
Seferi'nde
16 TEMMUZ 1782
Wolfgang Amadeus
17
1917
TEMMUZ 1918
Şubat Devrimi
18 TEMMUZ 64
Ancak altı gün sonra
Haçlı ordusu Kudüs'ü Mozart'ın Saraydan Kız sırasında tahttan indirilen söndürülebilecek ünlü
ele geçirdi. 40 gün Kaçırma operasının galası Romanov hanedanının Roma yang ı nı başladı.
süren kuşatmanın Viyana'da yapıldı. Eserin hüküm süren son üyesi Yangını imparator
ardından düşen konusu, ispanyol soylusu Çar ii. Nikola, karısı Neron'un mu, yoksa
Kudüs, 1187'de Belmonte'nin sevgilisi Aleksandra, çocukları ve Hıristiyanların mı çıkardığı
Selahaddin Eyyubi Konstanza'yı tutsak hizmetlileriyle beraber tartışmasıgünümüze
tarafından geri alınd ı. bulunduğu Selim Paşa'nın Yekaterinburçı 'da kadar sürdü.
sarayından kurtarması öldürüldü.
üzerinedir.
21 TEMMUZ 1789 22
Irak
TEMMUZ 2003
Savaşı'ndaABD
23 TEMMlJl 1903
Henry Ford'un sah ibi
Napoleon Bonaparte,
Mısır Seferi'nde Murat Bey tarafından 55 kişilik olduğu, ABD'li Ford
komutasındaki Kölemenler arananlar listesinin Otomotiv Şirketi, Ford
ordusunu Ehramlar başında yer alan Saddam Model-A ismini verdiğ i ilk
Savaşı'nda sadece 40 Hüseyin'in oğulları Uday arabasını piyasaya
ölü ve 300 yaralı vererek ve Kusay, Musul'da sürdü.
bozguna uğrattı. öldürüldü.
27 TEMMUZ 1926
ittihatçı l arın "Küçük
28
Yıldırım
TEMMUZ 1402
Bayezid Ankara
Efendi"si, 1. Dünya Savaşı'nda Timur'a
Savaşı'nda iaşe Nazırı esir düştü. iktidar
olan Kara Kemal, boşluğuna düşen Osmanlı
Atatürk'e karşı planlanan Devleti'nde on bir yıl
izmir suikasti do l ayısıyla sürecek olan Fetret Devri
aranırken sıkıştırıldığı bir başladı.
kümeste intihar etti.
_ _ _ _ _1_68_7
Isaac Newton , Doğal
NAT UR. A LI S
P R i N C i Pi A 6
Fransız
TEMMUZ 1885
mikrobiyolog ve
7
Şair ve yazar Rıfat
1993
ve siyasetçi Naim Tirali
(84) öldü . Gazeteciliğe
1946'da Tasvir
M A THE MA TICA gazetesinde başlayan
Felsefenin Matematiksel kimyager Louis Pasteur, lig az 82 yaşında öldü .
_, ~ " ., Iİ Tirali 'nin öykü ve gazete
ilkeleri (Philosophiae A_ 1 S 1"CWrON(·' . LA. ,_.... s..-. M.w.., on dört yıl üstünde "Edebiyatın koca çınarı "
; • P,ofdIOrt L ..,"-, le (J~t:~~"" . (. yazılarından oluşan 10
Natura lis Principia u ğraştığı kuduz aşısını bir lakabıyla tanınan
Mathematica) adl ı i i nı P R. \ı.ı A TU R.·
&t- :.r. P R it S E S. insana uyguladı. Dokuz IIgaz'ln öykü, roman ve
kitabı var.
ı
<il, , E P Y <il,
k ita bını yayım l adı. Kitap, 1Nu s- \ ~". y aşındak i Joseph Meister şiirlerinden oluşan 60
Dünyanın ikinci büyük
m ekaniğin temelleri ni
o luşturan Newton'un
bir gün önce köpek kitabının içinde en ünlüsü
otomotiv üreticisi 2
Juıru S«1lI'-" A... ,~
t ON t' I N l .
x J6,ı. s.,....... I'nı&t ıpoıl
ta rafından ı sırılmıştı. Hababam Slnlft'ydı. Haz,
TEMMUZ 1937 13
ilk Dünya Futbol
TEMMUZ 1930 14 TEMMUZ 1789
Bastille kalesi Paris halk ı
iflası oldu.
19 TEMMUZ 1954
Efsanevi rock'n roll
20 TEMMUZ 1974
Türk askerlerinin Kıbrıs'a MEHMETCii
oyuncu David
Carradine (72) öldü .
KıBRıs'TA••
ş arkıc ı sı Elvis Presley'ni n indirme ve çıkarma
ilk single' ı "That's all yapmas ıyla , 1. Kıb rıs
Right" Sun Records Barış Harekatı başladı.
tarafından piyasaya 22 Temmuz'da ateşkes
ç ıkarıldı. Albümde yapılsa da, 14 Ağustos ' ta
Elvis'in fotoğrafı "Üç Gün Savaşı" olarak
o lmadığından , parçanın anılacak ikinci harekat
bir siyahi sanatçı tarafından başladı. Dünya Sağlık Örgütü, 11
seslendirildiği sanıld ı. 1968 Hong Kong gribinin Haz.
ardından ilk kez, domuz
24
ingiliz şair, yazar,
TEMMUZ 1895 25
Frans ı z
TEMMUZ 1909
Louis Bleriot Manş
26 TEMMUZ 657
Dördüncü Halife Ali ile
gribi (H1N1) alarm
seviyesini en üst seviye
olan ve "küresel salgın"
anlamını taşıyan 6'ya
çevi rmen ve akademisyen Denizi'ni aşan ilk havacı onun halifeliğini kabul
Robert Ranke Graves, oldu. Çok rüzgarlı bir etmeyen Şa m valisi yükseltti.
Londra'da Wimbledon 'da havada Fransa Calais'den Muaviye arasında, Fırat
doğdu. 90 yaşında ölen havalanan Bleriot, 39 kıyısında Rakka'nın Charlie'nin Melekleri
sanatçı, bir dönem TV'de km'yi 37 dakikada uçarak doğusunda Sıffin Savaşı dizisiyle tanınan ABD'li Haz.
dizi olarak yayın l anan ingiltere'de Dover'a indi. yapıldı. Mütareke sonrası ünlü oyuncu Farah
Ben Claudius adlı eseriyle yaşanan "Hakem Olayı" Fawcett (62) öldü.
tanınmıştı. sonucunda Muaviye islam
dünyas ı nın lideri oldu. Pop müziğ i n efsanevi
şarkıcısı Michael
29 TPIIIMUZ 1981
Prens Charles ve Lady
30
Yedinci Mühür, Yaban
TEMMUZ 2007 31
Küçük Prens eseriyle
Jackson (51) öldü.
Müzik hayatına 11
yaşında Jackson
5 grubuyla adım
Diana evlendi. Y üzy ılın Çilekleri ve Sihirli Flüt ünlenen F rans ı z yazar
düğününü izlemek için 600
atan şark ı cı, "Beat
gibi fimleriyl e tanına n ve pilot Antoine de
bin kişi Londra sokaklarını isveçli yönetmen Ingmar Saint-E xupery, 2. Dünya lt", "Billie Jean" adlı
doldururken , 750 milyon Bergman 89 yaşında öldü. S avaşı'nda Akdeniz'de pilot .;ı şarkıları , 50 milyonluk
kişi de ekranlarının Arkasında 54 film , 126 olarak görev yaptığı satış rakamıyla en
i
i
i
Geleceğin Kara Kuvvetleri Komutanı A1bay Şükrü TBMM'nin aldığı kararla resmen Türkiye
Kanatlı (1893-1954) yönetimindeki Türk askeri, Cumhuriyeti'nin ili haline geldi. Antakya'da Şükrü
güvenliği sağlamak amacıyla İskenderun' a giriyor. Kanatlı'nın adını taşıyan ilköğretim okulu ise bugün
Hatay bir yıl sonra, 7 Temmuz 1939 tarihinde artık Mehmet Rende İlköğretim Okulu adını taşıyor.
~
Kemal Pafa, Meclis
müzakereleri sırasında Ali
İhsan Pafa'yı tabancayla
.:... ı..ı: \ ,~'L1~\;.~ :;. _ IJo •.)•.Jı:ı. , ~ l!.\J~JIo. ... yaralamış; buna kızan Ali
İhsan Pafa da o dakikada
;;'i,' j..iı:" Q ; ". Ô",,~~.ı., -.:..~.~ '.J~ ~~) ,....6-;.\ belindeki tabancayla
mukabe!e etmiftir. Mustafa
~;.L ';";"1~1'~ ••• ~..f~S:~ ..) \.iiH\ •.,\.~ '>'--'J- Kemal Pafa'nın öldürüldüğü
).:ı •• Lj..ı.l. . ..).>. ..;. •.1 J,. . "' \~\J$" Jı...- ~).r"
bildirilmektedir.
Nevzad' Elbette bu kadar
milyonlada ölen masumların
,;ı..ı.:J ' "...sJ \ ~.:...i l.:.' ,jl_\ jt)'il";'~i;'" \Y'~..J-J feryat ahını Cenab-ı Hak
bırakmaz, ger de olsa mutlaka
),j'A I.J•..t.:. ah yerini bulur. "
Kupür-bclgenin üzerine
sonradan düşülen notta ise
şöye yazıyor:
"Belge sahibinin notu:
Eskifehil"in Bozan karyesinde
dÜfman tayyareleri tarafindan
atılmıf ve fimdiye kadar
tarafimdan muhafaza
edilmipir. Eskifehir Ürüncü
Mıntıka Müfettifi Rahmi... "
26 Ağustos 1922'de başlayacak Büyük Taarruz'a doğru olgunlaştığı temmuzda, karşı tarafın propaganda
doğru, Anadolu'daki Yunan işgal kuvvetleri hala faaliyetleri de hız kazanmıştı. İstanbul'da, Milli
kendilerinden emin fakat Mustafa Kemal önderliğindeki Mücadele'ye karşı çevrelerin beslediği Nevzad gazetesi, 20
Türk kuvvetlerinin ayrıntılı planlarından habersizdi. Temmuz 1338'de (1922) bir ek yayınlamış ve bu ek Yunan
Anadolu'daki mücadelenin savunmadan karşı saldırıya uçakları tarafından cephedeki Türk kıtalarına atılmıştı.
Kapının
dı
ci
z
,,;
c
W
Yıl
1967. Kuban ve iki asistanı Orhan
tahta geçiş yılı çoğu kaynakta 1220'dir. neşeli vakitler geçirdiklerini; akşamları Bıçakç ı ,
Berge Aran Divriği Ulu
Sultan Keykubad, Sivas'a gitmezden sarayda bade içip gönül eğlendirdiklerini, Camii'nin önünde.
önce, kimi zorba vezir ve emirleri bir içki Meşhediye ovasında günlerce şenlikler
alemi sonunda ayrı odalara aldırtıp kendi yapıldığını, iki bin koyun kesildiğini, 200 Bu 'mukaddes
deyimiyle "kart ağaçları kesip yerlerine fi- yük şarap, bir o kadar şekerleme tüketildi- emanet' müze olmalı
danlar dikmek" gerekçesiyle idam ettirmesi, ğini, 20 bin dirhem gümüş harcandığını;
mehteri ve otağıyla Meşhediye'ye göçme- Keykubad'ın Davud Şah'ı 10 bin dinar (al-
D ivriğ i Ulu Camii'ne ilk kez 1965'te
si, burada at oynatıp cirit atarak eğlenceler tın) yol harçlığı , altın işlemeli kaftan, arap gittim. 196Tye kadar rölövesini
düzenletmesi ilginçtir. atı hediye edip Erzincan'a uğurladığını, çıkardı k , daha sonra da ulus l ararası
Sultan, Kayseri ve Aksaray'daki ko- ama Celaleddin Harezmşah'la ittifaklar bir seminer düzenledik. Cumhuriyet'in
naklamalardan sonra Konya ufuklarında arayışına yöneldiğini duyunca Erzincan ilk yılları nda camiye Fransızların ilgisi
görününce sofralar kurulmuş, ney ve zil ve Kemah'ı alıp Davud'u Abıgerme (Il- yoğundu. Sivas'a 170 km uzaklıkta
sesleri arasında ahali Keykubad'ı karşı gın) sürgüne gönderdiğini yazıyor. ve yolu o l m ad ığından bizden pek
lamış. Arası çok geçmeden Abbasi Hali- Keykubad'ın bilim ve şiirle uğraştığını, giden olmuyordu . Şimd i nispeten
fesi el-Nasırbillah'ın (1180-1225) elçisi spor ve eğlenceye zaman ayırdığını; din- daha kolay gitmek. Divri ği Ulu Camii
Sühreverdi'nin, Rum (Anadolu) hüküm- darlığının gereklerini de yerine getirdiğini;
Selçuklu mimarisine benzemez;
darlığı ve sultanlık simgeleri olan kılıç, Kuran'dan başka Nizamülmülk' n Siyerül- üniktir ve UNESCO listesindeki
mühür-yüzük ve saltanat menşuru (onayı) mülCtk'ünü (Siyasetname), Gazali'nin
tek Türk ya pı sıdır. Kırk yı l dır
getirdiği saptanıyor. Bu amaçla yapılan me- Kimya- i Saadetini, Keykavus'un
dokunmas ın lar diye çaba veriyorum.
rasimde Sühreverdi, saray divanhanesinde Kabusname'sini okuduğunu, abdestsiz
Yapı bir heykel gibidir, dokunulmaz.
Keykubad'a hilat giydirmiş; Bağdat'ta sa- ferman yazmadığını; "tavla ve satranç
Biri, 'Restorasyonunu yaparım, taş
rılmış sarığı başına koymuş. oyunlarında ok ve cirit atmada rakipsiz,
kırılmışsa çı karır yerine yenisini
Töreni izleyenIerin önünde sultanın mimarlık, marangozluk, oymacılık, sa-
koyarım' derse hapı yutarız . işlemeye
sırtına asasıyla dört kez vurmuş. Ardından raçlık ve ressamlıkta mahir" olduğunu da
müsait fakat dayanıklı bir taş olan
halifenin hediyesi altın nallı atı sunmuş. vurguluyor İbn Bibi. Ermeni tarihçi Sem-
tüften yapı l d ığ ı ndan, caminin havayla
Kentteki saltanat alayından sonra sofra- pat ise, gökbilime meraklı Keykubad 'ın
lar kurulup kaldırılmış; şarkıcılar, şeyhler, zamanın ünlü gökbilimcilerini Şam'dan, temas etmemesi gerekiyor. Bu yüzden
müritler, herkes coşmuş . İbn Bibi'nin deyi- Ahlat'tan getirttiğini, yabancı ülkelerden müze haline getirmenin kavgasın ı
miyle, "İçkinin sert rüzgarından mecliste- oyuncuların, maskaraların (komedyen), veriyorum. Cami diye müzeye
kilerin yüzlerinden nikap (utanma peçesi) hayalbazların da hünerlerini göstermek çevirmek istemiyorlar. Ama yapıyı,
düşmüş!" için Anadolu'ya geldiklerini anlatıyor. çağdaş, çelik ve cam , şeffaf bir müze
Yazar, sultanın 1225'te bağlılık sun- Büyük Emir Celaleddin Karatay ise yap ı sın ı n içine bir 'mukaddes emanet'
mak için Kayseri'ye gelen Mengücek Şahı "On sekiz yıl savaşta ve barışta gece gün- gibi yerl eşt i rebiliriz.
her biri o dönemde yaygın olan cami, kapalı mıştır. Şifahane kapısı da özgün dönemdendir. Sadece Divriği'ye ve onun eşsiz ustası
medrese ve türbe planlarına göre inşa edilmiş. Caminin giriş penceresi ise 13. yüzyılortası Hurremşah'a ait taçkapılardaki
D ivriği Ulu Camii'nin kapısındaki özgün kitabe, klasik Selçuklu taş bezemesidir. Diğer kapılarla "figüratif olmayan heykeller"in
yapının Mengücekli Ahmed Şa h tarafından üslupsal ilişkisi yoktur. Bu kapılarda Hurremşah dünya sanat tarihinde bir
1228-29 tarihinde yapıldığını yazar; diğer bir dışında çok değişik kökenli taşoyma ustalarının benzeri yoktur.
yazıtta ise Alaeddin Keykubad döneminin bahsi çalışmış olmalıdır. Bu taşoyma bezemeyi yeni-
geçer. Şifahenenin üzerinde yine 1228-29 tarihli likçi ve yaratıcı üslubu ile islam sanat tarihinde
kitabe ise yaptıran kişi, "Turan Melek" hakkı ıı da özel bir konuma yükselten, Hurremşah'a ait ol-
ipucu verir. duğu kabul edilen büyük taçkapı tasarımları ve
Tiflisli ıbrahim oğlu Ahmed Usta'nın yapımı onların temel taşoymalarıdır. Sadece Anadolu
o lduğu anlaşılan ahşap minberin üzerinde Selçuklu mimarisinde değil, islam mimari
de Ahmed Şah bin Süleyman Ş ah adı vardır. ve sanat tarihinde de, Ortaçağ Avru-
Bu yapıda yönetici, mimar ve yontucu usta; pa sanatında da eşi olmayan bu
k uşkusuz başka ustaların varlığını unutmadan, yontular, üç boyutlu tasarımla
hem şifahanede hem de camide adı yazılı olan rıyla islam geleneğinde olmayan
A hlatlı Mugis oğlu Hurremşah'dır. Burası Ahlat heykelsi bir nitelik taşırlar.
Celaleddin Harezmşah tarafın d an tahrip edi lene islam ortaçağında mimariye eklenen ve
kadar, Ortaçağın önemli bir kü ltür merkeziydi. mimari çerçeveler içinde kalan bezeme
Camiyi diğerlerinden ayıran ve onu eşsiz kılan, nitelikli az derinlikli taş oyma beze me-
kabartmalarıdır. Ulu Cami'nin bir kısmının 1(509 ler yerine, bu kapılarda Ortaçağın
depreminde yıkılmış; mekan ölçüleri, mihrap doğu ve batıda eşi olmayan üç
aksının düzeni, maksure kubbesinin görkemli boyutlu, fakat figüratif olmayan bir
tasarımı ve mihrap duvarının tamamlanm amış heykel tasarımı vardır. Caminin
o lmasına karşın; Türkiye'de başka yapılarda kuzey taç kapısı 13 m yüksek-
olmayan üç boyutlu soyut bitkisel bezemesi ve liğinde ve simgesel bir cennet
Selçuk dönemi camiierinden biri yapar. iki soyut hayat ağacı yorumu
Caminin arka penceresi yapın ı n özgün bezE!- üzerine kuruludur. Bu eşs iz
meleriyle ilgisi olmayan tipik bir Orta Anadolu mimari yapıt, Selçukluların
Selçuk üslubu ile yapılmıştır. Bunun daha gt3Ç egemen oldukları dünyada Orta
bir döneme ait olduğu; Ahlatlı H urremşah'ın Asya'dan Anadolu'ya kadar o
ölümünden sonra ve Keykubad döneminde zamana kadar var olmayan bir
yapıldığı söylenebilir. Mengücekler aile ili şki leri yoğunlukta bir yenilik dönemi-
içinde Konya'ya bir ölçüde tabi olarak yaşarnış ne tanıklık eder. Türklerin 10.
l ardır. Fakat Divriği Ulu Camii'nin ve şifaha yüzyılın sonlarında Gaznelilerin
Çinilerin süslediği
masal şehri
1235 yılında Beyşehir Gölü kıyısında, Alaeddin Keykubad
tarafından yaptırılan Kubad Abad Sarayı, bir zamanlar çok
gelişkinve örgütlü bir şehrin merkezi konumundaydı. Kazı
alanında bulunan zengin anlatımlı çiniler, hamamlar, su yolları,
kayıkhane , seramik fırını gibi buluntular, Selçukluların gündelik
hayatına dair önemli ipuçları veriyor.
Keykubad'ın ölümünden bir yıl sonra Ortaçağ'a özgü savunma yapıları olan
1238'de, Halep Meliki'nin elçisi sıfatıyla kaleler ve kent surları ... Çağdaşı Cen-
oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev'e başsağ giz Han'ın (ö.1227) örgütlediği Moğol
lığı dilernek için Kayseri'ye gelen tarihçi ordularının Anadolu'ya yöneleceğini ön-
İbnü'l-Adım, huzura çıkarken gözlemle- görerek Konya'ya, Kayseri'ye, Sivas'a ve
diği Keykubadiye Sarayı' nı Bugyatü't-Taleb kimi ikincil kentlere surlar, iç kaleler yap-
.fı Tarih-i Haleb adlı tarihinde anlatmıştır. tırması; Akdeniz kıyısında Kalonoros'u
Keykubad'dan yıllar sonra 1261'de ordu- alıp kendi adıyla Alaiye (Alanya) olarak
suyla Anadolu'ya gelen Memlt1k Sultanı anılacak kaleli ve tersaneli bir kıyı kenti Hasbahçe içindeki Boyalı Köşk'ten
Baybars'ın da bir süre kaldığı bu sarayın kurması, İç-il bölgesine Asya'dan göçen günümüze ka lanlar. Güney cephe (üstte) ve
bugün izine rastlanmadığı gibi yeri de bi- Türkmenleri iskan etmesi, onu salt zaferler kIJzey cephe (altta) üzerinde zikzak desenli
d uvar resm i detay ı .
linmiyor. kazanmış bir hükümdar kimliğiyle değil;
Necmeddin Razı, "Müslümanlar gü- gelmiş geçmiş Anadolu egemenlerinden
venliği ve gönenci Selçukoğulları'nın kutsal farklı tanımlamamızı gerektiriyor.
çetrinin gölgesinde buldular. Bu padişah Konya surlarının öyküsünü İbn Bibi
lar zamanında yapılan medreseler, camiIer, anlatır: "Sultan bir kır gezisinde ansızın
hangahlar, ribatlar, hastaneler, köprüler ve dönüp Konya'ya bakmış: Bahçelerle çevri-
diğer hayır yapıları hiçbir devirle kıyasla li, içi insan kaynıyor. -Böyle güzel bir kenti
namaz" der. Keykubad döneminde yapılan burçsuz bedensiz bırakmak hatadır. Gerçi
mimari eserlerin, yazılan sanat ve bilim gücümüz dünyayı tutan bir surdur ama
kitaplarının çoğunun doğal afetlerde, talan tedbir, her zaman tehlikeden sakınmadır!
ve tahriplerde yok olduğu kesin. Örneğin deyip Konya'nın ve Sivas'ın surlarla gü-
Konya'da yaptırdığı Darüşşifa-i Alal'den venliğe alınmasını buyurmuş . Deneyimli
günümüze ulaşan bir iz yok. Kayseri- Sivas mimarlar, yontu ustaları ve ressamlar ge-
arasındaki Sultan Hanı'nı bu hükümdarın tirtilmiş . Sultan atlanıp Konya'nın etrafını
yaptırdığı yakın zamanlarda kanıtlanmıştır. dolaşarak burçların, kapıların yerlerini be-
Onca kayba karşın, Keykubad'ın 1219- lirlemiş . Dört kapı ile birkaç burcun hazi-
1237 arasındaki saltanatında Türkiye'nin neden, diğerlerinin memleket büyüklerince
ulaştığı uygarlık düzeyini ayakta kalabilen yaptırılmasını emretmiş . Geceli gündüzlü
eserler yine de gösteriyor. Öncelikle de yarışılarak iki kentin surları tamamlanmış.
HASBAHÇE: ALAEDDİN KE KUBAD'IN AV VE TARIM ALANI
en meşhur zaferi Alanya ' n ı n (Alaiye i Fakat onun en yayg ı n mimari faa liyetlerinden donatı l mışt ı.
fethiydi. Bizans Grekçesinde adı Ka lo- biri daha az tanın ı yor: Bahçeler! Hasbahçe'nin ayn ı zamanda, önemli bir ekono-
noros, yani "güzel dağ" olan Al a nya'nın surları, Alaedd in Keykubad ve beraberindeki emirler, mik i şl ev i vardı. Sultan bulunsa da bulunmasa
12. yüzyılda hüküm süren başarı lı Komnenc,s gittikleri her yere, şehir mimarisi ve kervansa- da bahçede tarım faal iyetleri devam ederdi. So-
h anedan ı nca onarı l mış ve gü çl endi ri lm i şti. Fa- raylarla birlikte, bir de bahçe yapm ı şlardı. Bu mut bilgilerimiz olmasa da, baz ı ipuçla rı d i ğer
kat 1176'daki Miryokefalon yenilgisinden sonra bahçelerden en çok Alanya'daki ler günümüze Selçuklu bahçelerinde o lduğu gibi Hasbahçe'de
Bizans i mparatorl uğ u 'n u n i ktid arı çöktü ve bu kada r gelebi i miştir. 2000'de yayımladığ ı m kitap- de badem ve kay ı sı gibi yemiş ağaçl a rı bulun-
güçlü liman kenti Kilikya Ermeni Krall ı ğının ta (Anadolu Selçuklu Bahçeleri, istanbul 2008) duğ u nu gösteriyor.
eline geçti. Alaedd in Keykubad, bu "güzel dağ" A l a n ya'nın etrafında bulunan hamam, köşk, Son yı ll arda Alanya o kadar hızlı büyüdü ki bu
üzeri nde kurul m uş şehri 122 1'de Ermeni Kir ark, çeşme kal ı nt ıl arıyl a yedi Selçuklu bahçesi muhteşem manzaral ı bahçenin ko runması ve
Fard'dan a l d ı. Kalonoros'a öylesine aş ık olnıuş yer a l mıştı. yeşil kalmas ı teh likeye g i rm i şti. Hasbahçe'nin
tu ki, bir tek burada isim değiş i k li ğine giderek Beş hektarı aşan büyüklükteki Hasbahçe, sahiplerinden ayd ı n çiftçi Hasan Sad ı koğ l u'nun
bun l arın en büyüğü ve en iyi korunmuş olanıdır. yard ı m ı yla Alanya Müzesi, yakl aşık on sene
şeh re kendi ad ı nı verdi.
Alanya'da hepsi Alaeddin Keykubad'a ait Üstelik bugün çoğu hala yeşil alan! Alaeddin'in önce Hasbahçe'yi koruma a l anı olarak ilan etti.
Selçukl u mimari eserleri o kadar iyi tanın ı yo r i çti ği çeşmenin suyuyla bugün muz bahçeleri Bundan sonra Alanya Belediyesi , yine Alanya
ki tarif etmemize gerek yok: bütün Ortaçağ sulanmakta. Müzesi'yle işbi rl iğ i yaparak Ka.Ba fırmas ı yla
Akdenizi'nin en iyi korunmuş tersa nesi; Ortcçağ Alanya Hasbahçe'nin kon umu muhteşem: birlikte bir "Hasbahçe Park Projesi" başlatt ı.
Anadolusu'nun en ge li şm i ş savunma mimarisi Toros l ar ı n yamac ı üzerinde kuru l muş bah- Alanya Belediye Baş kanı Hasan S i pahioğlu'n un
örneklerinden olan K ı zı l Kule; hamamlar, çe, 5 metre yü ksekl i ğinde ihata duvarlarıyla önderl iğinde gerçekleşe n bu proje, bu önemli
ve çinileriyle ünlenen , Prof. Ol u ş Hasbahçe'nin manzarası Alanya Kalesi'ni, dağ alan kazand ı rmayı hedefliyor. Şu anda Anta lya
Arık' ı n başkanlığ ı nda 20 sene ları ve denizi içine a lı yo r. Bahçenin en üstünde, Bölgesi Koruma Kurulu'nca değerl endirmeye
boyunca kazı l a n iç ka le saray ı , bir kayan ı n içinden fışkıran çeşmen i n yan ı nda alınan bu proje, Türkiye'de bir ilk olacak. Ta ri hi
A l a nya'yı bir a çık hava müze:;i bir dizi köşk i nşa edilmiş. Bu köşkler kat kat bina l arıyla birlikte, tarihi peyzajın ko runması
yap ı yor.
yükseliyor, adeta en güzel manzarayı kapmak çok güzel.
Keykubad bir daha doaşıp ma yapılarından 1234 tarihli Divriği Ka- lediği hoşgörünün, cömertliğin, bayındırlık,
teftiş etmiş .
Emirlerden her lesi birkaç hayvan figürü, "Aslanburcu" ile uygarlık ve sanat anlayışının sonuçlarıydı
birinin adını birer taşa altınla ayakta fakat haraptır. Yine Divriği'deki kuşkusuz.
yazdırtmış . Sonra meclis kıırup Mengücek Meliki Ahmed Şah ile Meli- Anadolu'daki bayındırlık faaliyetleri-
işret etmiş" ke Turan Melek'in ortak eseri Ulucami ile nin doruk evresi olan Keykubadlı yıllar
Mimar ve ressamlardan, surları kapı Darüşşifa'da, bu külliyenin mimari ve tıraz da, kentlerin, sayfıye şitaiye (yazlık kışlık)
ları,büyük yapıları, "temasil" denen heykel (bezeme) tasarımlarına katkıda bulunduğu yerleşkeleri düzeninde; kaleler ve kent
ve kabartmalar, çift başlı kartal arması, atlı sanılan Keykubad 'ın, yan kapıdaki çift baş surlarıyla berkitilmesi, köprüler, camiler,
savaşçı, yırtıcı hayvan figürleri, ay ve glineş lı kartal arması, taçkapıdaki ithaf kitabesi, kümbetler, medrese ve hastaneler, saray ve
kursları ile donatmalarını istemiş. Geçen Darüşşifa kapısında da kadın erkek büst ve köşkler, bedestenler, han ve hamamlar, su
yüzyıllarda Konya'ya yolu düşen ge2gin- rölyefleri görülmektedir. şebekeleri yapılması topyekun bir imar gi-
ler, görkemli sur ve kapılardaki Heknis- Döneminin ileri toplum hayatı, dün- rişimiydi kuşkusuz. Kerimüddin Aksarayi,
tik ve Roma kabartmalarını anlatmışlar. yanın dört yanından gelen ozanlar, düşü Müsameratü'l-Ahyar'da "Keykubad'ın ha-
Bu figürlü taşlardan kimi parçalar K,)nya nürler, sanatkarlar; saray ve köşklerdeki yır eserleri dünyanın her tarafına güneşten
Müzesi'ndedir. Bugün ne Konya'da ne de ihtişam, altın gümüş çini sofra takımları, daha parlak ışık saçıyor" diyor. Bu nedenle-
Sivas'ta Keykubad surlarının izine rası:lan ipekli mücevherli giyim kuşamlar, murassa dir ki Anadolu halkı, eski görkemli yapıları
mıyor. silahlar, müzik aletleri, altın gümüş kandil- daima 'A.J.aeddin Keykubad zamanından
Döneminde inşa edilen özgün saron- ler... Keykubad'ın 13. yüzyıl başında sergi- kalma" diye tanıtagelmiştir. ~
ka ı 'naklara bakılırsa,
Anadolu'nun
burada herhalde daha
13. yüzyılda ku ru lmuş ve 15. yüzyılın başların
da Lusignan idaresindeki Kıbrıs donanmasının
yal : ıp yıktığ ı görkemli bir de çarşı bulunduğu
Uzak görüşlü ve
uzlaşmacı bir sultan
Selçuklu sultammn özellikle dönemin fatih kavmi Moğollara karşı
uyguladığı akıllı dış politika, Anadolu'da hem barışı korumuş
hem de ekonomik canlılığın devamım sağlamıştı.
1 3.
mıyla
yüzyılın başında Asya'da tam anla-
bir Çinggis (Cengiz) Han rüzgarı
esmişti. Bu gelişmeler bazı günümüz
ve Kalka nehri yakınlarında Kıpçak güçlerini
yenmeleri, Kırım etrafında odaklanan ticaret fa-
aliyetıerini olumsuz etki l emiş, bölgede güvenlik
tarihçilerince göçebelerin yak ı p yıkıcı içgüdüle- ve huzur kalmam ı şt ı.
riyle ortaya çıkmış gibi a l gılanır. Öte yandan bu Alaiye'den Sinop'a giden yolu mescitler ile dö-
seferleri, Ipek Yolu diye tanım ladığım ız ticaret şeyen Keykubad, bu yol üzerinde hanlar ve sa-
yolları üzerinde hakimiyet kurma isteği olarak raylar da yaptırmıştı. Ağabeyi izzeddin Keyka-
değerlendirenler de vardır. Ama yollar üzerin- vus zamanında Antalya (1214) ve Sinop (1216)
deki hakimiyet, tüccarlar için geçerli değildir. fetihleriyle temeli atılan Akdeniz'i Karadeniz'e
Tüccarlar yeni rejimin desteğini a l mışlar ve ilk bağlama teşebbüsü , Alaeddin Keykubad'ın
elli y ı l da bir çok ayrıcalık kazanmışlardı. Yerle- uzak görüş lü siyasetiyle Karadeniz'in kuze-
şik toplu luklar için felaket olan bu ge li şmeler, yindeki ticaret l i man ı Suğdak'ı da kapsamış-
tüccar grupları için emn i yetıi yolla r, a l ışveriş tı. Sübetey komutasında ilerleyen Çinggis ak lı m ı zda n geçeni uygulayarak onlara elçi gön-
ve barış ortamı oluşturdu. Bu dönemi "Moğol kuwetleri, kuzey-güney eksenindeki Suğdak de ı ·elim. [ .. .ba ban ız ın 1yaptığı gibi onların kar-
Barış ı (Pax Mongolica)" olarak adlandırırken, liman şehrinin güvenliğini tehlikeye düşürünce, şıs ın a çıkma hata sın ı işlemeyelim. Bu işi ince
aslında tüccarların penceresinden baktığımızı Kastamonu Beyi idaresinde yapılan bir seferle fiki -Ii, açık görüşlü, ortalığı yatıştırmasını bilen
düşünmeyiz bile. bu liman 1227'de fethedilmişti. Aynı maksatla birine havale edelim. Ümidimiz odur ki, tatlı dille
13. yüzy ı lın ilk yarısında tüccarların emniyeti Trabzon üzerine yap ı lan sefer başarılı olmadı ve mal gücüyle [" 'l bu fitne ateşi söndürüıür.
için ça lı şan sadece Moğollar değildi. Aynı ise de, Alaiye ele geçirilerek, bu kuzey-güney Eğ' 3r [" 'l bu felaket ["'l önlenirse, ["'l aldığımız
yıllarda Anadol u'da hüküm süren Selçuklu eksenindeki deniz ticareti daha da perçi nlen- o tı~dbir, o isabetı i düşüncemiz ve övgüye değer
hükümdarları da benzer çabalar içindeydi. Yeni meye çalışılm ı ştır. Bütün bunlar bu fetihlerin çat ı am ı z, ebediyyen unutulmaz."
Moğol yönetimi kendilerine bağlı tüccarlara nasıl bir uzak görüş çerçevesinde oluştuğunu Ala eddin Keykubad mektubuna bu minval üze-
ayrıcalıklar verip, onların "ortak" denilen organi- gösterir. rinn devam etmi ş ve bir padişah ın her zaman
zasyonlar içinde etkin bir şekilde çalışmalarını Alaeddin Keykubad, Doğu Anadolu'da Ahlat'ı danışma yolunu a çık tutmasını ve düşmana
kolaylaştırır ve hatta sermayelerini artı rı rken, kuşatmış olan Celaleddin Mengüberti'ye gön- karşı "ahmaklık" etmemesini söylemiş, ayrıca
Anadolu Selçuklu hükümdarları kapılarını her- derdiği mektupta şöyle yazar: Moğol hanına elçiler göndermesini, onlarla
kese açıyorl ar ve bütün tüccarların emniyetini "Bundan sonra önemli işlere kalkışırken düşü an l3 şma yolunu t utması n ı ö nermiştir. Böyle
sağlamaya çalışıyorl ardı. nüp taşının. Nasihat yoluyla size söyleyeceğim davranıldığı takdirde kendisini hediyelerle mü-
Bu dönemde Çinggis Han güçlerinin Celaleddin din ve millet için önemli olan başka bir konu da kahtlandıracağını yoksa " su ltan lı ğın gereği n i"
Tatar ordusuyla iyi geçin- yerine getireceği ni söylemiştir. Sonuçta hepimi-
meniz ve onlara karşı alttan zin bi l diği gibi sultanlığın gereği Yassıçimen ' de
alma yolunu tutmanızdır. (1230) yerine geti rilmiştir.
Her yolu deneyerek onlarla Ög'3dey Kaan'dan Alaeddin Keykubad'a
barış içinde olmaya gayret 12~ ,6'da gönderilen bir ferman da, hem Selçuk-
edin. Çünkü eski devirlerde lu sultanının şöhreti ni hem de Moğol tehdid ini
yaşamış olan akıllı kimseler yar s ıtm aktadı r :
ve bilge kişiler, yeni devlet "Ad il Padişah Sultan Alaeddin Keykubad bilsin
olmuş, her konuda Allah' ı n ki iı 'i yönetimin ve halka iyi davranman, geleni
desteğini yanına almış, gidııni hoşnut etmen konusundaki iyi şöhretini
her işte ona tevekkül bizn bildirdi ler. Ben o habere çok sevindim ...
eden, canilikten, zinadan, Ser ı in her zaman ülkende huzur ve rahat içinde
fitne fücurluktan sak ı nan o lm an ı istedim ... Sen iyi yolda ilerliyorsun.
bir topluluğa düşmanlık Onun için durumumuzu sana bildirmek ve seni
göstermeye ve ona karşı bizH bağ l anmaya ve itaate çağ ı rmak vacip
gelmeye kalkanların akıı ve oldu. Bizim halimizi bildird i ğimiz kimseler bize
iz'an yolundan uzaklaştı k- bağ lanmazlarsa , asilik yolunu tutarlarsa, or-
larını söylemişlerdir. Bizim dunıuz onların ülkesine girerek köklerini kazır.
Anadolu Selçuklu
Yapı Envanteri
~·i /~
Karakaya
çevresini karayolundan dolaşıyorum. Doğu 20 dakika baraj gölü
Fırat'ın aktığı derin vadi artık yok. mez mi? Peki nasıl bir kale bu? Büyük mü, en önemlisi hemen arkamızda mukaddes
Bunları düşünürken bir anda fark ~di köye yakm mı? Kalntılar ayakta mı? Munşar dağı. Evet, burası Mar Akron Ma-
yorum: Üstünde bulunduğum yer, çev::ede Çok yakınmış, yalnız kalenin büyük bir nastırının altındaki Masara veya Minşar
birçok dağ olsa da hepsinden soyutlarmış kısmı baraj gölünün altında kalmış; sadece Kalesi!
tek başına heybetli bir yükseklik. Geçmişte üst kısımları kurtulmuş . Dört kişi arabaya Arkadaşlarım bana baraj gölünden ev-
Fırat nehrinin kenarından bu dağa bakmak, atlıyoruz, ana yola çıkıp Munşar dağının vel kalenin Fırat'ın kıyısına kadar indiğini,
herhalde insanın içini ulaşılmazlık his~ :iyle eteğinden batıya doğru ilerliyoruz. Çok hemen yanında da Kale isimli bir köyol-
dolduruyordu. Burası bir manastırda olması kısa bir süre sonra kıyıya doğru bir toprak duğunu arılatıyorlar. Hepsi suların altında
gereken münzevi yaşamın bütün şartlarına yola sapıyoruz. Yol, suyun kenarındaki İs şimdi. Selçukname'de okuduğum bir bölüm
sahip bir yer. Çevrede bir çok duvarın temel mail amcanın evinin orada bitiyor. Yan ta- aklıma geliyor. Sultan Alaeddin sabahle-
seviyesinde kalıntıları gözüküyor. raftaki kayalıkları gösteriyorlar. Ben birşey yin Sivas'tan doğru gelen atlıları kaleden
Manastın bulduk; peki altındaki kc1yde göremiyorum. Kayalık tepenin öbür yü- görür ve kendisini öldürmeye geldiklerini
bir kale kalıntısı var mı acaba? Köye in ıyo zünde olduğunu söylüyorlar. Yine tırmanış, düşünür; çünkü henüz sultan seçildiğini
ruz. Yüksel bizi bekliyor, yemek hazırlanış . ama neyse ki bu sefer kısa . bilmemektedir. Karşı kıyıya doğru bakı
Köyden başka bir vatandaş daha sohbetimi- Bir süre sonra gerçekten bir kale kapısı yorum . Sivas'ı Malatya'ya bağlayan antik
ze katılıyor. Konuyu daha detaylı anlatıyo na geliyoruz. Buradan kayalık tepenin öbür yoloradan geçiyordu. Hatta tam karşımız
rum; köyün yanındaki kalıntılardan başka, yüzüne geçerek kalenin içine giriyoruz. daTohma suyunun Fırat'a karıştığı nokta-
bu dağın çevresinde başka bir kale oluF ol- Sur parçaları, yaş am alanları, yapılar da eskiden tarihi Kırkgöz Köprüsü vardı.
madığını soruyorum. Sohbetimize katılan çok belirgin. Suyun içinden başlayarak yu- Alaeddin Keykubad'la 790 sene farkla aynı
kişi Yüksele dönerek, "Bu arkadaş İsmail karı doğru devam ediyorlar. En üst noktaya açıdan aynı coğrafyaya bakıyoruz.
amcanın oradaki kaleyi arıyor olmasın" de- çıkıyoruz; yine sur parçaları, sarnıçlar ve Burası Türkiye'nin başladığı yer. •
NTV TARiH TEMMUZ 2009 39
AYŞEGÜL PARLAYAN
"Dünler bizill1L,
yarınlar gençler'in ii
------.--"'~--,'-----.-....'--" ---,.~-'-, .. ~~
Üni'versite IIKültür"dür.
istanbul Kültür Üniversitesi için öğrencilerini çahştıklan
alanda söz sahibi ve aranılan bireyler olarak geliştirmek
temel anıaçtır. Bu noktada akademik kadrosu gücünü,
yalnızca etik ve bilimsel değerlerden ahr.
Ataköy Yerleşkesi, Balırköy 34156 / Istanbul Şirinevler Yerleşkesi, Bahçelievler 34191 / Ista nbul Tel : 0212 498 41 41 Pbx Faks: 0212 49843 06
20 Temmuz 1969 gunu
Ay'ın yüzeyine inen mo-
dülden çıkarak ilk kez Ay toprağına ayak basan astronot Neil
Armstrong'un (kendi iddiasına göre modülün kapısını açarken
aklına geliveren) bu sözlerini duymayan azdır. Pek bilinmeyen-
se, o adımın yüzeyi kaplayan gri Ay tozu üzerinde bıraktığı izin
gerisinde, çoğu gölgede kalmış, bilineni unutulmuş, yüzyıllık bir
rüyayı gerçeğe taşımış büyüklü küçüklü başarılar, hayal kırık
lıkları ... İlk vizyonerler, amatörler, profesyoneller, askerler, sivil-
ler arasındaki rekabet ... Ve tabii en önemlisi de bir soğuk savaş
içinde iki süper gücün üstünlük ve prestij savaşı.
ABD ile Sovyeder Birliği arasında Ay'a ayak basmakla so-
nuçlanan yarışın ilk sprinti, Nazi Almanyası'nın V-2 rokederini
tasarlayıp üreten ve tahrip gücü yüksek silaha dönüştüren mü-
hendis ve teknisyenleri ele geçirmek için koşuldu. Tabii en büyük
ganimet de, Alman roket programının itici gücü, genç aristokrat
Dr. Wernher von Braun ve arkadaşlarıydı. Von Braun, savaşın
son günlerinde Almanya içlerinde ilerleyen Kızılordu'nun eline
düşmernek için en yakın yardımcılarıyla batıya doğru gidip 2
Mayıs 1945'te Amerikan 3. Ordu birliklerine teslim oldu.
Zaten ABD istihbarat subaylarından Albay Holger Tof-
toy, Aralık 1944'te inceleme ve denemelerde kullanılmak üzere
100 adet V-2 ele geçirmek göreviyle Almanya'ya gönderilmiş,
Şubat 1945'te de bir başka subay "mümkün olduğu kadar çok"
roket uzmanını Amerika'ya getirmekle görevlendirilmişti. Was-
hington ile Moskova arasında varılan anlaşma uyarınca Doğu
Almanya'nın büyük bölümünü kapsayan Sovyet bölgesinde
kalan Nordhausen'deki yeraltı V-2 fabrikası 1 Haziran'da Sov-
yedere devredileceğinden, Toftoy "V-2 görev kuvveti"ne, her
parçadan 100'er adet toplanmasını emretti. Parçalar tren katar-
larıyla nakledilirken, tesisi teslim almaya gelen Sovyet subayla-
rını oyalayan Amerikalılar, neredeyse ay sonuna kadar talanla-
rını sürdürdü.
Temmuzdaysa, önce 350 Alman roket uzmanının bir yıl
süreyle ABD'ye götürülmesini içeren "Operation Overcast"
(Kapalı Gökler Harekatı) devreye sokuldu, ama operasyon ka-
muoyuna sızınca adı "Operation Paperdip" (Ataş Harekatı) ola-
rak değiştirildi ve sonunda 1600 Alman tasarımcı ve mühendis
ABD'nin askeri ve sivil roket programlarına "ataçlandı".
Sovyet birlikleri ve onlarla birlikte V-2 toplamak üzere Bal-
tık kıyısında daha önce boşaltılan Peenemünde'ye gelen Rus
roket uzmanları, döküntülerden topu topu altı V-2 montajla-
mayı başarabildiler. Almanlann Peenemünde'den kaçırdıklan
mühendislik belgeleri de yine Amerikan istihb aratçılarınca ele
geçirildi. Dolayısıyla, Sovyet uzay programını yönetecek olan
ve önce Stalin'in "büyük temizlik" operasyonunda hain ilan ~
-~'-
"i'h'IfI Mart 1965'te de yine br Voshod ile iki gün geçiren kozmonot-
1. Kademe: Sıvı oksijen ve 1. Kademe: 30 NK·15 lardan Aleksey Leono\; Sovyetler adına bir ilke daha imza ata-
kerosen (gazyağı) yakan 5 motoru (Satürn 5'ten %30 rak uzay yürüyüşü gerıekleştirdi. Amerikalılar buna iki kişilik
adet F·1 motoru daha fazla kalkış itkisil
Gemini kapsülleriyle yapılan uçuşlar dizisiyle yanıt verdi.
2. Kademe: Sıvı oksijen ve 2. Kademe: 8 adet NK·15
sıvı hidrojen yakan 5 adet roket motoru Amerikalılar, bir yandan da Ay'a insanlı iniş için hazırlan
J·1 motoru
3. Kademe: 4 adet 11 D54 maktaydı. Üç astronotıı taşıyacak komuta ve servis modülü 6
3. Kademe: Sıvı oksijen ve roket motoru (S ı vı oksijen· milyar dolara ihale edilmişti. Ama Apollo programı bir felaketle
sıvı hidrojen yakan 1 adet gazyağı yakıllı)
J·1 motoru başladı. Rampada boş bekleyen rokete monte edilmiş Apollo ı
4. Kademe: 1 adet NK·9
4. Bir kabuk içinde Ay'a motoru kapsülüne giren astron)tlar çıkan yangında öldü. Roket dene-
iniş Modülü (LEM) i· melerindeki başka başarısızlıkların ardından nihayet Apollo 8,
5. Servis, komuta ve
5. LEM'in üzerinde komuta atmosfere giriş modüllerini Apollo 9 ve Apollo 10, üç astronotluk mürettebatlarıyla Ay'ın
ve servis modülleri içeren Soyuz kapsülü (Ay
yolculuğu için LOK adıy l a çevresinde dolanarak Dünyaya döndü. Ay'a iniş göreviyse, 16
6. En üstte fırlatma mod ifiye edi l miş)
sırasında bir kaza halinde
Temmuz 1969'da fırlatılacak Apollo l1'e verildi.
komuta ve servis modülünü 6. LüK'un üstünde Ay'a
taşıyarak paraşütle yere iniş modülü LK
inmesini sağlayacak bir
7.En üstte,
Sovyetler pes ediyor
"kurtarma roketi" Sovyetlerin, Komünist Partisi Merkez Komitesi tarafından
Ame rikalılarınkine
Toplam yükseklik: benzeyen kurtarma roketi verilen Ay'a Amerikalı lardan önce, I 968'de inilmesi talimatı
110.6 metre
Toplam yükseklik : üzerine hızlanan planlaı, Korolyev'in tasarladığı dev N - ı ro-
Tam yüklü ağırlık: 105.2 metre
2913 ton. keti ve üç kademeli SO) uz (Birlik) adlı araç üzerine kurulmuş
Tam yüklü ağırlık:
2683 ton.
tu. Ama Rusya'nın Ay ,erüveni ilk büyük darbeyi Korolyev'in
Ay'a iniş modülü:
(Lunar Excursion ı 966'da ani ölümüyle :redi. Yine de bir proton roketiyle fır
MOdııle-LEM) Ay'a Iniş
modülü: LK lattıkları Soyuz'u insansız olarak Ay'ın çevresinde dolandır
"Böcek" ya da "örümcek" denen iniş aracı iki
Görünüm ve ça lı şma prensipleri bak ı mından dılar ve olası iniş bölgelerini görüntülediler. Ama araç Dünya
parçaydl. Ay'a inecek parçada (taksi) yakıt ve
oksijen tankları , göstergeler, 4 adet manevra Amerikalıların böceğini andırmakla birlikte atmosferine girdiğinde çıkan bir arıza nedeniyle yere çarpıp
raket grubu, antenler, tepesinde bir kilitlenme daha küçük olan LK, tek bir kozmonota Ay
portu ve önde iki penceresi vard i. Sekizgen bir yüzeyinde 24 saat destek sağlamak üzere parçalandı.
tasarl anm ı ştl. Modülün iki yan ınd a güneş
kutu biçimindeki taban bölümündeyse, yere
panelleri enerji sağ l ayacakt ı.
Bu arada, AmerikalJarın önünde hedefe varma umutlarını
değiş şokunu emecek mafsallarla donatılm ı ş
dört ayak vardı. Taksiyle yörüngedeki komuta LOK (Soyuz) ve LK modülleri birlikte Apollo tümüyle yitirmemiş oh.n Sovyetler 21 Şubat 1969'da ilk kez
ve servis modellerinden yak l aşık yüzde 20
modülüne dönülecek ve ayak düzeneği
daha hafif olmasına karşı lık , üç astranota N-I Ay roketini denedi. Roket fırlatıldıktan kısa bir süre sonra
bırakılacaktl. LEM'in yüksekliği 6.98, ayakları
arasındaki genişlik 9.5 metreydi. Tam yüklü yüzde 33 daha fazla hacimde yaşam alan ı bozkıra çakıldı. En son deneme ise 3 Temmuz 1969'da yapıldı
sağ l ıyordu .
ağırlığı 15.060 kiloydu.
ve Baykonur Uzay ÜssLi'ndeki N-ı ateşlendikten sonra daha
LlBRAIRIE tlACHETTI.
rampadayken 40 km uzaklıktaki camlan bile parçalayan muaz-
zam bir patlamayla Sovyetler Birliği'nin Ay'a insan gönderme
rüyasına en azından uzun bir süre için ~on verdi.
Bu arada insanlı Ay görevi için sı :çilen astronotlar Neil Ay'a ilk adımı
yüz milyonlarca kişi canlı televizyon
Armstrong, Edwin Aldrin ve Michael Collins'e siIDulatörlerde yayınlarından izlemişti. Ama yine de Ay 'a insan
inişin provası yaptırılıyordu. Önceleri Ay'a iniş aracı devamlı göndermenin güçlüklerini göze alamayan NASA' nın ,
ç akılsa da sonunda ekibin hazır olduğuna kanaat getirildi. tüm programı Nevada'daki "51. Bölge" adlı gizli bir
üsteki bir televizyon stüdyosunda tezgahladı ğını öne
Ve Karta) konuyor süren bir "külyutmazlar grubu" ortaya ç ıktı. Komplo
Apollo 11,16 Temmuz 1969'da çevre~ inde 500 bin kişi top- teorilerinin İnternet' te dolaşan "kanıtlarının " belli
lanmış olan Cape Canaveral uzay üssıinden fırlatıldı. Astro-
baş lıl arı ve bunlara verilen yanıtlar şö yle :
notlarla sık sık canlı televizyon bağlantısının kurulduğu Ay
yolculuğu olaysız, ama tabii son aşamalarında gergin geçti. 20
Temmuz'da komuta ve servis modülüııün roket motoru önce
Astronotl a rın film Bu etki, fotoğ raf filmlerinde zaman
6 dakika, daha sonra da 17 saniye süreyle çalıştırılarak araç kam e ral a rında, görüntülerin zaman koyu bölgelerin aşırı
"transfer yörüngesine" sokuldu ve en kıitik aşamaya gelindi. Dünya'ya d önü şte işl e nmes in e pozlanmas ı yla ortaya ç ı k ı yor.
Araç Ay'ın arka tarafına geçtiğinde . Houston'daki yer kon- ya rd ım c ı o lm as ı
için + iş a retleri Ayrıca, madem bunlar stüdyoda
trol ekibiyle bağlantısı 45 dakika süre~'le kesiliyordu. Bu süre bulunm as ın a ra ğme n, baz ı yapılıyor, doğru pozlamayla
fotoğraflardabunlar parlak yeniden çekmek varken neden
içinde acil bir durumun ortaya çıkması halinde kontrol merke-
cisimlerce örtülmüş görünüyor. ' başarıs ı z" kareleri rötuşlamak için
zinden herhangi bir müdahalede buluIlulamayacağından, arka Demek ki, görüntüler sahte! uğra şı l sın?
tarafa geçmeden hemen önce aracın bilgisayarına bir aksilik
durumunda yöneleceği koordinatlar YÜ kleniyordu. Yer kontrol Ay'da çekilen görüntülerde Y ı ldızla r ı
gösterecek kadar uzun
ekibine bir asır gibi gelen 45 dakikanın sonunda ilk mesaj alın gökyüzünde yıldızlar bir pozlama, görüntüdeki parlak
dığında işlerin yolunda gideceği yönünde umutlar arttı. görünmüyor. cisimlerin çok aşır ı pozlanmasına
neden olur. Tıpkı Dünya'da gece
Armstrong ve Aldrin, Ay yörünges .ndeki komuta ve kont-
fotoğrafç ı l ığ ı nda o l duğu gibi.
rol modülü Columbia'dan, "Kartal" adlı iniş modülüne geçe-
rek, yüzeye doğru 110 kilometrelik ini1i başlattılar. Ama daha Bazı görüntülerdeki gölgeler, iki kişi akşamüstü birbirlerinden
önce alınan görüntülerinde düzgün bir topografya sergileyen uzaktaki Gün eş yeri ne bir iki metre uzakta dururken
sanki çok yakındaki bir ı ş ık ortala r ında bir yerden gölgelerini
Sükunet Denizi'ndeki iniş noktasına Yi ıklaştığında Armstrong,
kaynağının ürünü gibi fa rklı fotoğraflayın; aynı ş eyi
arazinin kayalarla kaplı olduğunu gördıi ve yeni bir iniş noktası yönlere d a ğılıyo r. göreceksiniz.
aramaya başladı. Houston'daki görev kontrol yetkilileri, tırnak
larım yiyerek "iptal" komutunu verip ,'ermemeyi düşünürken, Ay yüzeyinde birbirinden birkaç iddianın doğru old uğu varsayılsa
kilometre uza klıkta ç e kild i ği bile, fotoğrafların yanlış
tasnif
Armstrong, yakıtının tükenmesine 18 :;aniye kala "Böceği" gö-
söylenen görüntül er, a ynı ed i lmiş olması , büyük bir komploya
rece düzgün indirmeyi başardı. sahneleri gösteriyor. göre akla daha yatkın.
"Houston, burası Sükunet Üssü. Kartal kondu." Ay yü- ~
Armstrong ve Aldrin'in Titreşimler, astronotlar bayrağı
Ay'a diktiğ i ABD bay ra ğ ı dikerken meydana geldi ve Ay'da
rü zgardaymış gibi t itreşi ml eri sönümlendirecek hava
Sinemada ilk bil' kurgu d a l gala nıyo rdu . bul u nm a d ı ğı n d a n uzun süre devam etti.
1902: Melies'in Ay'daki aş ırı s ı c aklık fa rkl a rı Ay' a inişle r Ay sabahı sıra sında
as t ro notl a rı öldürürdü. yap ı ldı.
Astronotlar, "Ay öğleni" ya da
animasyonu
geceyarısında yüzeyde dolaşmadılar.
Georges Melies'in fi lmi "Le
Vayage dans la Lune" (Aya Uzaydaki radyasyon, özellikle Astronotl arı n maruz kaldıkları
Seyahat), ilk "popüler" de Dünya'nın manyetik a l a nına radyasyon, bir göğü s röntg eninde
bilimkurgu filmi kabul edilir. h a ps o lmu ş yüksek enerjili al ı nacak olandan fazla d eğ i ldi.
Senaryosu büyük ölçüde proton ve elektronlardan K uşakla r ı ke şfede n Dr. James
Jules Verne'in kitabından olu şa n Van Alien k uşa kl a rı , Van Alie n de ku şakların Apollo 11
esinlenmiş, H.G . Wells'in a stron otl a rı "ı zgara y a pa rdı" . a stro n ot l arı için öldürücü ol a cağı
1901 tarihli öyküsünden idd i asını "saçma" olarak niteliyor.
de etk i lenmiştir. "Parodi"
havasındaki filmde Apollo a raçl a rı, önlerine ta kılı Atmosferden ç ı kıncaya kadar araç
Ay, insan formunda Ay modülü "örümce k" ile ve modül roketin ucunda konik bir
karakterize edilmişt i . aerod inamik bir yap ı da d e ğ i ldi. muhafaza kabı içindeydi. Uzay
San iyede 16 kare h ı zında boşluğunda ise hava olmadığından
Samsatlıı Lukianos:
Ay'a ilk ayak
basaDl insan
••
u. .
nlü yazarlar, klasik katına yükselmiş yapıtlar haksız
yere o men:ebeye ulaşmış değildirler; arada onlara
yüklenenler çıktığı görülür (en sık andığım örnek,
Dante'nin şişirilmiş bir şair olduğunu ileri süren
Ekim 1969: Apollo 11 ekibi Türkiye'de Gombrowicz'dir) ama genel(de) bir onay sözkonusudur; he-
Apollo 11'in ünlü üçlüsü komutan Neil Armstrong, komuta modülü men tümü klasikler "zaman" ölçeğine vurulup sınanmıştır, ter-
pilotu Michael Collins ve Ay Örümceği pilotu Edwin "Buzz"
sini savunamayız kola~r kolay.
Aldrin, Ekim 1969'da Türkiye'yi ziyaret etm işti. Onurlarına veri len
resepsiyonda, Ay'a Armstrong'dan sonra ayak basan Aldrin, Gelgelelim bu haHılık ünlü ve klasik yapıtların şüphesiz
dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur ile farkında ve ellerinde olmaksızın, bazı yapıtlara haksızlık et-
sohbet ediyor. Üzerinde "Man on the Moon" (insanoğlu Ay'da) ve mesine ünlü isimlerin kimi talihsiz yazarları gölgede bırak
Batur'un adı yazan "Ay dosyası" bu ziyaret anısına hazırl anmıştı
ması sonucuna tatminkar bir açıklama getirmiyor. Okurya-
ve içinde bir sunuş yazısıyla Ay'da çekilen fotoğraflar vardı.
zarların ezici çoğunluğu Jonathan Swift'i bir deha, Gülliver'in
Yolculukları'nı bir başyapıt sayar, haklıdırlar. Aynı çoğunluğun
zeyinden gelen bu ilk radyo mesajı, 1865'te Jules Verne'in miras gözünde Jules Verne'in benzersiz bir konumu var-
bıraktığı Ay'a gitme rüyasının, romanında öngördüğü gibi dev dır : Uzgörürlüğü, üto pyacılığı, düş ile gerçek
bir top mermisiyle olmasa bile, gerçekleştiğini gösteriyordu. arasına kurduğu tekinsiz köprü ile 19. yüzyı
Programa göre astronodarın inişten sonraki 10 saati uyuya- lın büyük bilicilerinin b aşında yeralmıştır.
rak geçirmeleri, yüzeye ertesi gün inmeleri gerekiyordu. Ama Swift'in eşi benztri görülmemiş ya-
Armstrong ve Aldrin'in heyecandan uyuyacak halleri olmadı ratıklarla, canlılarla dclu adalarından ak-
ğından önce Armstrong Ay yüzeyine ayak bastı. Arkasından tardığı sahneler, Yeme'in gökyüzünden
da Aldrin indi ve iki astronot, acilen kapsüle dönmek zorunda yeryüzünün merkezili(: uzanan uçsuz bu-
kalırlarsa Dünya'ya elleri boş dönmemek için, program gereği caksız haritası, elbet hıyranlık uyandırıcı
toplamaları gereken taş ve toprak örneklerini bir an önce tor- dır. Peki onlardan 150Cl-1600 yıl önce yaşa
balara doldurdular. Daha sonra ABD bayrağını diken ve Ay'ın mış bir yazarın, ikisininkini de aratmayan bir
uzaklığının duyarlı ölçülebilmesini sağlayan lazer yansıtıcısını hayal gücü ve üslupla aynı ayarda yapıtlar kur-
Lukianos
yerleştirdiler ve daha çok örnek toplayarak kapsüle döndüler. muş olmasına karşın, yı:terince yaygınlık kazana-
Ay yüzeyinde geçen 22 saatin ardından Aldrin, sırtındaki mamasında en azından bir yanlışlık görmeyecek miyiz? Bu
çantayı çarparak tepesini kırmış olduğu ateşleme düğmesini, bir soruyu, bu yazının sonunda yanıtlayalım.
tükenmez kalemle yuvasına ittirerek yörüngedeki Columbia'da Sinoplular Diogen~s'le, Egeliler Herodotos'la, Hataylı
bekleyen Collins'le buluşmak üzere Kartal'ı yeniden hava- lar Dönek J ulianos'la ne kadar övünüyorlardır, bilemiyorum.
landırdı. Saniyede 12 km yol alan araçla üç gün süren olaysız Bizde "zaman" bir noktadan sonra anlamını yitiriyor galiba,
yolculuğun ardından Dünya atmosferine girmeden önce ser- "hemşeri"lik kavramını 19. yüzyıldan başlatarak işletiyoruz
vis modülü atıldı. Komuta kapsülü, giriş hızını azaltmak ve ısı Anadolu'da. Üstüne ü:;tlük, kantarın topuzunu kaçırmadan
kalkanının yanmasını önlemek için atmosfer üzerinde bir kez yapamıyoruz da: Nasre,:ldin Hoca'nın ne çok doğum yeri, Yu-
sektirildikten sonra tehlikeli geçişi tamamlayıp paraşüde ken- nus Emre'nin kaç mezaı var?
disini bekleyen Hornet uçak gemisinin hemen yanına indi. Malatyalı olsaydım Samsatlı Lukianos'un hemşerisi ol-
Apollo ıı'den sonra Ay'a biri olaylı (Apollo 13'te bir ok- makla övünecektim; bl.nu söyleyebilirim. Samsatlıların, Ma-
sijen tüpünün patlaması sonucu servis modülünün ağır hasar latyalıların derdi tasası)lduğunu sanmıyorum Antikçağ'ın bu
görmesi üzerine, astronotlar Ay çevresinden dolanıp oksijen- alabildiğine özgün yazarının . Bir başka övünç kaynağı m daha
leri bitmek üzereyken Dünya'ya dönebildiler) altı sefer daha olacaktı aynı konuda: :Lukianos'un, onu dilimizde ağırlayan
gerçekleştiren ABD insanlı Ay uçuşlarına en az 40 yıl ara ver- NuruIlah Ataç aracılığı:rla düpedüz "bizden biri gibi sözalma-
di. Şimdi, Armstrong'un insanlık için attığı adımdan daha bü- sı", bu dilin bir eri kimliğiyle göğsümü kabartıyor.
yükleri için gözler yeniden Ay'a ve çok daha uzaklara, Mars'a Gerçekten de, Türkçede Lukianos, Ataç'ın çoğu çeviri-
çevrilmiş bulunuyor. •
v
,
.. .
yd i1lundalki ilk izin
II. Abdülhamid'in Medine
Muhafızı ve Saray Nazırı
O~:man Paşa'dan alındı ve
lMart 1903 günü, paşanın
Serencebey yokuşundaki
konağında "Beşiktaş Bereket
Jiınnastik Kulübü" kuruldu.
40 yıl önce
Beşiktaş'ın 1959-1960 sezonunda inönü
yet, kulübün kurulması yolundaki ilk izni futbol alanındaki faaliyetlerine başlar.
Stadı'ndaFenerbahçe'ye karşı oynadığı aldıkları Osman Paşa'nın Serencebey'deki Beşiktaş'ın siyah-beyaz renklerinin öy-
maçtan bir enstantane. Önde FB'den Gürcan konağının müştemilatında, "Beşiktaş Be- küs li ise hep yürek sızlatır. 1912'de Balkan
Berk ve BJK'dan Küçük Ahmet, arkada ise
FB'den Şeref Has ve BJK'dan Birol Pekel.
reket Jimnastik Kulübü" kurulur. Tarih 1 Savaşı'ndan yenik çıkılmıştır ve yitirilen
Mart 1903'tür. top~akların, insanların acıları çok tazedir.
Kulüp başkanı Şamil Osman Bey olur- Kulüp üyeleri, savaşta verilen kayıpların
R. SERTAÇ KAYSERİLİOGLU ken, genel sekreterlik görevi de Hüseyin anı~ına, o güne kadar kırmızı-beyaz olan
G
..... ... . . ..
..... .. .. ............. ... .. . ... '.......
..... ... ..
Bereket Bey'e verilir. Güreş, boks,jimnastik renklerini siyah-beyaza çevirmeye karar
eçen yüzyılın başın ve halter dallarında çalışmalarını sürdüren veri rler. Kulüp 1923'te Beşiktaş Jimnastik
da, Beşiktaş'ta Ihlamur kulüp, faaliyetleri arasına o zamanlar "ha- Kulübü (BJK) adını alır. Siyahla beyaz, ar-
Mahallesi'nin gençleri, yaz- rarn" sayılan futbolu da katınca, spor yapan tık jutbolun ilk renkleri olmuştur. •
ları evlerinin bahçelerinde, gençler Hasanpaşa karakolunda sorguya
kışları geniş avlulu evlerde alınır. Sonuçta futbol oynanmaması şar d ....
toplanıp güreş ve jimnastik başta olmak tı ile ve ismi "Osmanlı Beşiktaş Terbiye-i
üzere çeşitli sporlar yaparlardı. Gençlerden Bedeniye Mektebi" olarak değiştirilerek
Hüseyin Bereket, Mehmet Ş amil Osman faaliyetlerine izin verilir.
(Şaplı), Ahmet ve Mehmet Ali Fetgeri II. Meşrutiyet'le birlikte, 3 Ağustos
(Aşeni) kardeşler, Nazım Nazif (Ander), 1909'da çıkan Cemiyetler Kanunu ile spor
Cemil Fetgeri, Şevket Bey ile Tayyareci kulüplerinin kurulmasına izin verilir. Yine
Fethi Bey'e başkalarının da katılmasıyla de "Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü" .., .....,...,
grup büyümüş ve artık bir kulüp çatısı al- adı altındaki resmi tescil için 8 Şubat 191 l'i .. ,:,,'
.\0 '-";" ~~!ı. ..... ~
tında çalışmaları gerektiği fikri benimsen- beklemek gerekecektir. Akaretler'deki bi-
mişti. Bu, Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün naya yerleşerek faaliyetlerine başlayan ~ ;,."." .... .,..,...-
kurulması yolunda atılan ilk adımdı. kulübün ilk resmi yönetim kurulu; eski
Ne var ki, günün koşulları bir kulüp ku- Viyana ataşemiliteri Şükrü Paşa başkan
rulması ve spor çalışmaları yapılması için lığındaki Hazine-i Hassa Müdürü Zi-
hiç de uygun değildi. Gerek ailelerdeki tu- yaeddin (Kararnursal), Sekizinci Daire-i
tucu zihniyet gerek baskı rejimi, büyük en- Belediye Reisi Şevket (Cenani), Enver
:.-"" ......_~ . ........:.-.,..,,4 .. ~ "'J: "'~
gel teşkil etmekteydi. Ama grubun içinde
Hüseyin Bereket, Mehmet Şamil Osman'ın
Paşa'nın babası Ahmed (Paşa), Ahmed
Fetgeri (Aşeni), Hüseyin Hüsnü ve Meh-
;.: ..... ""':' .. ..-""
::-~3.:.:,,-:::-; .:::'::-~ .;. w, .... .... ' "''' - '
bulunması, kulüp için büyük bir şanstı; zira med Ali :Fetgeri'den oluşur. 1911 yılında
bunlar, II. Abdülhamid'in korunması göre- Şeref Bey'in başkanı olduğu Valideçeşme
vini üstlenmiş, Medine Muhafızı ve Saray Kulübü ile Kazım Bey'in başkanı olduğu
Nazırı Osman Paşa'nın çocuklarıydı. Niha- Basiret Kulübü'nün de katılımıyla, kulüp
Demirbaş
Şarl, pasıanmış
Osmanlılar
18. yüzyıl başında,
18 yaşında İsveçli bir
kral, Kuzey Avrupa'da
Rusların tozunu atıyordu.
Poltava Savaşılndan sonra
Osmanlılara sığınan
Demirbaş ŞarL, beş
yıldan fazla Türk
kaldığı
topraklarında Ruslara karşı
mücadelesini sürdürdü
ama İstanbul' dan destek
bulamadı.
Karlofça'yla duraklayan
Osmanlı Devleti güçten
düşerken Deli Petro'nun
önderliğindeki Rusya
bir Avrupa gücü haline
geliyordu. Demirbaş Şarl'ın
yarattığı tarihi fırsatları
isveç Kralı Xii. Karl ya da yen içerilerin verdiği
değerlendiremeyen adla Demirbaş Şarı, tarihteki en cengaver
krallardan bi riydi (üstte). Jean-Marc Nattier
Osmanlılar, vizyonsuz ve tarafından 1717'd e yapı l an Poltava Savaşı
tab losu (sağda). Savaş, genel olarak, bu tabl ı )da
basiretsiz yöneticilerin resmedilenin aksine ç ıpl ak arazide cereya n etti.
elindeydi.
,
ılı
planlarını kimse ciddiye almamıştı. Ama bir karar değildi; bir takım önyargılara
Sıralarda Osmanlı imparatorluğu, 1943 istanbuL.
i
Satranç
Tahtadaki savaş
17. ve 18. yüzyıllarda
Avrupa'da
şekillenen satranç, 19. yüzyılda
staJ;ıdarda kavuştu. Kökeni eski Hint
ve Iran kültürlerine dayanan oyun ise
bugünkü satrançtan her bakımdan
çok farklıydı. 400 yıllık bir disiplinin
unutulmaz hamleleri. ..
1282'de yazılmış
Oyunlar Kitabı'ndan
iki Arabın satranç
maçını tasvir
eden resim.
S
SUAT ATALIK
Türk mü, trük mü? Bugünkü kuralların kesinleştiği, yani
Satranç oynayan bir makine yapma
atrancı ne kadar biliyoruz? Bu tüm figürlerin oyundaki hareket şekil ve
fikri 1710'te Wolfgang von Kempelen'in
aklına geldi. Makinenin üst tarafı kaftan
disiplinin ülkemizde oyun mu, kapLsitelerinin, rok ve geçerken alma-
giymiş bıyıklı ve sarıklı bir Türk erkeği, spor mu yoksa kültürel bir olgu nın belirlendiği satranç tarzı kaydedilmiş
alt tarafı satranç tahta s ının durduğu mu olduğu konusunda bir mu- oyunlar satranç tarihini başlatacağımız
bir dolaptı. Gösteri yaptığı 1710-1837
tabakata varılamadığı gibi, tari- nokta olmalıdır. Aksine yönelik, örneğin
yıllarında bu otomatın nasıl oynayabildiği
merak konusuydu. Gösteri öncesi alt hi hakkında da farklı yaklaşımlar var. Timurlenk'in çok iyi bir satranç oyuncusu
bölme açılarak, d i şli ve kablolarla dolu Farsça "şatranj" kelimesinden Türkçeye olduğu gibi iddialar; aynen ev ziyaretlerin-
"insansız" bölüm sergileniyordu. Gerçekte geçen "satranç", bu disiplinin bize İran'dan de bir iki oyun oynayıp sizi yenen komşu
ise içeride saklanan kişi bir odacıktan
ulaştığını gösteriyor. Satrancın oluşmasında nuzıııı dünya çapında satranççı olduğunu
diğerine geçerek varlığını sezdirmiyordu.
Avusturya, Rusya, Fransa, ingiltere, Küba rolü olan oyun ve tahtası, büyük ihtimalle iddi:t etmek gibidir. Ayrıca, eski haliyle
gibi ülkelerde gösteri maçları yapan Hindistan'dan çıktı; Arap ülkeleri ve İran satnnçta, fil ve vezirin hareket kapasiteleri
alet, Napoleon Bonaparte, Edgar Alien üzerinden Anadolu'ya girdi ve diğer coğ günümüzdekinin çok altındaydı ve haliyle
Poe, Benjamin Franklin gibi ünlülerle taşların değerleri ve oyun stratejisi de çok
rafYalara yayıldı. Satranç benzeri bu oyu-
de karşılaştı. Son durağı olan müzede,
1854'te çıkan Philadelphia yangınında kül nun çıkışı esas olarak rivayetlere dayanıyor. farklıydı.
oldu. Sayısız makaleye, habere, romana, Tek önemli referans oyundaki fı1 figürüne ] 3. Dünya Satranç Şampiyonu Cari
efsaneye ve tartışmaya konu olan alet, ait. Filin savaşlarda kullanılması ve oyu- Kasparov'un My Great Predecessors (Büyük
Almanca'daki "getürkt" (hileli) gibi
deyimlere de yol açmıştı.
nun bir savaş temsili olarak kurgulanması, SeleJerim) isimli beş ciltlik eseri, konuya
satrancın atası diyebileceğimiz bu oyunun kanınca en doğru yaklaşımı getiriyor. Sat-
ranç disiplininin, kayıtları ve eserleriyle ti. Staunton 1851'de yaptığı maç esnasın nedenleriyle satrançtan kopması ve bu ikili
gerçek anlamda incelenebileceği 17. yüzyılı da rakibinin bir hamle için 1 saatten fazla arasında bir maç düzenlenememesi bu be-
başlangıç noktası alırsak, satrancın beşiği düşünüp, bir de sıranın kimde olduğunu lirsizlik dönemini özetleyebilir. Artık resmi
Avrupa'dır diyebiliriz. sorması üzerine, satranç saatini keşfetmek bir dünya şampiyonuna ihtiyaç vardır.
Açılışları ve pozisyonlarıyla kJyan zorunda kaldı! Satranç tahtası ve taşlarının 1860'larda bir dizi maç kazanan Avus-
Gioachino Greco'yu (1600-1634) ilk pro- standardizasyonunu da Stauntona borçlu- turyalı Steinitz bu ihtiyacı karşılar. Bu
fesyonel satranççı kabul edebiliriz. Greco, yuz. noktada Dünya Satranç Federasyonu'nun
18. yüzyılda yine "tek adam" olan Fransız Bu dönemde her şeyin maçlar üzerin- (FIDE) 1924'te kurulduğunu, dolayısıyla
Philidor'u etkilemiştir. Modern anlamda den yürüdüğünü görüyoruz. 1851 Londra bu unvanın bir kurum üzerinden gelmedi-
ilk satranççılar olan Greco ve Philidor, za- Turnuvası, eleme usulü turnuva ve organi- ğini de belirtelim.
manlarının çok ötesinde bir bilgi ve bı!ceri zasyonların satranç dünyasına giriş nokta- Rus satrancının babası Çigorin başta
ye sahipti. Greco, "gambit" tarzı açılıi,larda sıdır. Turnuvayı kazanan Alman Anders- olmak üzere unvanını bir çok kez koruyan
çok ilerlemişken Philidor pozisyonel oyu- sen dünyanın en iyi oyuncusu unvanına Steinitz'in aslında en büyük rakibi "tur-
nun inceliklerini ilk anlayabilen üstattı. ortak oldu. 1858'de Amerikalı Morphy'nin nuva kralı" lakaplı Alman Tarrasch olacak
19. yüzyıl başlarında satrançta F:ansız Avrupa'ya gelmesi, Paris ve Londra'da gibi gözükürken, 1894'te Alman Lasker
hakimiyeti vardı. De Labourdonmis bu bir dizi ikili maç kazanması, üstelik artık yaşlanmaya başlayan şampiyonu ye-
üstünlüğü İngiliz Mc Donnell'a ka:şı bir Andersseni farklı yenmesiyle ortaya ilginç nerek unvanı ele geçirdi.
seri maçta 1834'te ispat etmişti. 1843'te bir durum çıktı. Bir Shakespeare eleştirme 1894-1921 arasında tam 27 yıl boyunca
bu defa İngiliz Staunton, Fransız Dt Saint ni olan Stauntonın köşe yazarlığına daha unvanı elinde tutan Alman Yahudisi Las-
Amaneı yenince üstünlük İngiltere'ye geç- fazla önem vermesi, Morphy'nin sağlık ker en uzun süre şampiyon kalan sat- ~
NTV TARiH TEMMUZ 2009 59
Unutull1tlaz !jampiyonlar,
Sovyet hegemonyası
ı 948'deunvana sahipken ölen tek dünya
şampiyonu Alekhine'in yerine tahta geçe-
cek oyuncuyu belirlemek için, bir bölümü Larsen-Spassky, Belgrad 1970
Lahey'de bir bölümü Moskova'da yapılacak 1 Khl 11 2 Khl g2 3 Kf1(3 Kgl Vh4
4 Şdl Vhl l ) Vh4 4 Şdl gfl 0-1 •
bir turnuva düzenlenmesine karar verildi.
Spassky 1969 1972 •
Sovyetler'den Botvinnik, Keres ve Smislov, ",--,
Fischer humması
Tam bu anda beklenmedik bir şeyoldu.
Batı'dan Sovyetlerle mücadele edebilecek
bir oyuncu görüntüsü çizen ABD'li Bobby
Fischer, 1970'te Palma de Mallorca Bölge-
lerarası Turnuvası'nı tam 3.5 puan farkla
kazanarak, aday maçlarında önce Sovyet
Taymanov'u, sonra da "Batı'nın en iyisi"
denilen Danimarkalı Larsen'i tam 6-0'lık
sonuçlarla geçince herkes afalladı.
"Fischer humması" olarak nitelenen sü-
reç, Sovyet satranç çevrelerinde tam bir pa-
niğe yol açmıştı. Yarıfınalde bir önceki şam
piyon Petrosyan da bu hummanın kurbanı
oldu: 6.5-2.5! Alarma geçen Sovyet sistemi,
Spassky'yi sekiz ay boyunca Geller'le kam-
pa aldı; bütün büyük ustaların görüşlerine
başvuruldu ama 1972'deki unvan maçında
kaçınılmaz son gerçekleşti. Maçın ikinci
oyununa Fox TV'nin kameralarının kaldı
rılmasını isteyerek çıkmayan ve ilk oyunda
eşit bir oyunsonunda bir amatörün yapaca-
ğı bir hatayı belki de bilerek yapan Fischer,
maçı tüm bunlara karşın çok rahat kazandı:
12.5-8.5. Fischer bir daha hemen hemen
hiç satranç oynamadı!
Peki Sovyet ekolü çöktü mü? Hayır.
Sovyetler disiplinsiz ve biraz da nihilist
bir tip olan Spassky'nin yerine tam bir
oyun adamı olan Anatol Karpov'u hazır
lıyordu. Nitekim 1974 aday maçlarında
Polugayevski, Spassky ve Korçnoy'u yenen
Karpov, Fischer unvanını korumayacağını
açıklayınca 12. dünya şampiyonu oldu.
Tam 10 yıl boyunca Karpov adeta ye-
nilmez imajı çizdi; girdiği hemen hemen
tüm turnuvaları kazandı, 1978 ve 1982'de
unvanını artık Sovyet vatandaşı olma-
yan Korçnoy' a karşı korudu. Ama belki
de Fischer'in korktuğu onun başına geldi.
Haydar Aliyev'in politik ve mali desteğini
arkasına alan Bakülü genç Garri Kasparov,
Kramnik-Karpov, Frankfurt 1999
1 Fg7 1 Şg7 2 Af5 efo 3 Ke7 Aa'! aynen onun geçtiği yollardan belki biraz ~
4 Ve21 1-0
f ' . Kraınnık 2000 2008
W ; ôl i
NTV TARiH TEMMUZ 2009 61
da hızlıca
geçerek önce 1984'te Karpov'un
sağlık durumu nedeniyle yarıda kalan bir 2. DÜNYA SAVAŞı VE SATRANÇ
maçla dünya satrancının zirvesini paylaştı.
1985'te ise unvanı ondan aldı. 1986, 1987
ve 1990'da unvanını zor da olsa Karpov'a
karşı koruyan Kasparov, 2851 ELO pu-
Enigma'nın şifresini
anıyla şu ana kadar ulaşılmış en yüksek
rating'i kazandı. satranç ustalarıı çözdü
Kaspanıv'la satranç ve sistem zirveye
çıkmış oluyordu. GM (Grandmaster!Bü-
yük Usta) ve IM (International Master!
Uluslararası Usta) gibi unvanlar ve Sov-
2 Dünya Savaşı başladığında
dünyasının
• Satranç
satranç
gözü Buenos Aires'teydi.
olimpiyatı sıras ı nda
ve s<ıvaş sonrası Rus oyuncunun bu
müdafaayı geliştirmesidir.
Rusl;ırın en önemli kayıplarından biriyse
savaş patlayınca bazı oyuncular ülkelerine ilyin- Jenevski'ydi . ilyin-Jenevski, en kuvvetli
yetler Birliği gibi satranç şampiyonlarının
döndü, bir bölümü de Arjantin'e iltica etti. döneminde Capablanca'yı yenebiimiş büyük
aynı zamanda yılın sporcusu seçildiği bir
Arjantin'de kalan Polonya Yahudisi Najdorf, bir yııtenekti.
ülke mükemmel bir panorama çiziyordu.
Avrupa'daki ailesini savaşta kaybetti. ilhak Savcş sırasında dünya şampiyonu Rus asıllı
Buzdağının altı ise görülmüyordu.
edilen Avu sturya'nın bir numaralı oyuncusu Aleklıine, Buenos Aires'ten Amerikan asıllı
Eliskases ile de desteklenen Alman takımına ingili: ~ pasaportu sahibi, kendinden 16 yaş
Çift başlılık ve birleşme karşı birçok takım oynamak istemedi. Önde büyü k dördüncü eşi Grace Wishart'ın yanına ,
Satrancın bir türlü televizyon dünyasına gelen oyunculardan Çek Yahudisi Flohr ve Paris 'deki şatolarına döndü. Şato , Alman lar
sokulamaması Campomanes, İlyumjinov Macar Lilienth al, SSCB'de kalmaya zorlandı tarafından karargah olarak kullanılmaktaydı.
gibi kartvizit meraklısı FIDE başkanları ve (Lilienthal bugün 98 yaşındadır). Bu d ı :inemde Alekhine Pariser Zeitung 'da,
satrançtan anlamayan bencil idareciler glo- Savaşta Almanların şifreli mesajlarını çözmek yani şgal kuvvetlerinin Paris'teki gazetesinde
bal kültür erozyonu neticesinde kaybedilen için ingiliz istihbaratının kurduğu ekipte Aryaıı ırkın üstünlüğü ve Semitlerin zaafları
sponsorlar ve bilgisayarın yükselişi sadece ülkenin ileri gelen satranççıları da yer aldı. konu u makaleler yazdı. Savaş sonrası
Ünlü matematikçi Alan Turing'in altında ABD 'ye deniz yoluyla ulaşabilmek için
sonun başlangıcıydı.
çalışan Aleksandr, Golombek ve Millner-Barry isparıya ve sonra da Portekiz'e geçen
1993'te FIDE'nin dünya şampiyonası
Alman Deniz Kuvvetleri'nin şi frelerini çözmeyi Alektıine, 1946'da Estoril 'de kaldığı oteldeki
için ortaya koyduğu ödülü az bulan Kas- başardı. Alman deni zaltısı U-571'deki odas nda ölü bulundu. Ölüm nedeni, nefes
parov ve Karpov'u sürpriz bir şekilde aday Enigma şifresini kırılması bu ekibin boru~ ; unun yediği etteki kemikten tıkanması
maçları finalinde yenen İngiliz Nigel Short, çabalarıyla gerçekleşti. Savaşın sonlarına olara k açıklandı. Kemiği Fransız Direniş
FIDE sisteminin dışına çıkarak, GMXyı doğru Aleksander, Japon JN-25'in şifreleri Örgü tü'nin mü NKVD'nin mi koyduğu belli
(Grandmaster Association/Büyük Ustalar üzerinde çalışmaya atandı. Dünyanın en iyi olma-jı!
Birliği) kurdu. Bu tarihten sonra bir ta- oyuncularından Amerikalı Fine ise Japon Ama bazıları satranç oynayacak kadar şanslı
rafta FID E'nin düzenlediği, diğer tarafta savaş gemilerinin yerlerinin belirlenmesi olma , jı. Hollanda'da yakalanan Polonya
ise başını yine Kasparov'un çektiği bir or- projesinde uğraşmaktaydı. Yahudisi Landau ve
Savaşta birçok s atranççı Przepiorka, konsantrasyon
ganizasyon olan W CC'nin (World Chess
hayatını kaybetti. 1944'te kamplarında hayatlarını
Council) düzenlediği dünya şampiyonluğu
bir hava saldırısında , kaybettiler. Sovyetler'in
maçları oynandı. Karpov 1993'te bu defa
Dünya Kadınlar Satranç 1944'de Baltık ülkelerini
"FIDE Dünya Şampiyonu" oldu. Genç Şampiyonu ingiliz-Çek tekrar işgali neticesinde
Vladimir Kramnik de Kasparov'u mağlup Vera Menchik öldü. Nazi turnuvalarında yer
ederek unvanı aldı. Almanya'nın bir numaralı almış olan Keres bir tehlike
1997'den itibaren dünya şampiyonu oyuncusu Junge, 21 geçirdiyse de, küçük
nun dahi bir etaptan katıldığı "knock-out" yaşında cephede bir soruşturma sonrası
(yenilenin turnuva dışı bırakılması) siste- öldü. Satranç tarihçisi aklandı ve sonrasında
mine geçildi. 1997'de Karpov, 1998'de Rus Çaruşin, Junge'nin Sovyet vatandaşı oldu.
aslında sağ ele geçirilip, Savaşa asker olarak
Aleksander Halifman, 2000'de Hintli Vis-
savaş sonrası dünya katılıp da hayatta kalabilen
vaniswanathan Anand, 2002'de Ukraynalı
şampiyonu Rus Botvinnik'in Yugoslav partizanı
Ruslan Ponomaryov, 2004'te ise Özbek
nezaretindeki NKVD Gligoriç, Rus ölüm
Rüstem Kasımcanov bu unvanı aldıktan
sorgu sunda işkenceyle komandosu Çerepkov ve
sonra, 2005'te bir birleşmenin ilk adımla öldürüldüğünü iddia Polonya asıllı Tartakower
rı atıldı. Aynı tarihte Arjantin'de yapılan eder. Bu savın dayanak şanslılar arasındaydı.
dünya şampiyonluğu turnuvasını Bulgar noktası da, "Yarı
Veselin Topalov kazanarak unvanı eline ge- Slav S avunması"nın Almanların ünlü
çirdi. 2006'da ise Kramnik olaylı bir maçta komplike bir oyuna Enigma şifre sisteminin
kırılmasında,
Topalov'u yendi. Ama Anand, Kramnik'i yol açan Botvinnik
Aleksander, Golombek
2008'de unvan maçında mağlup edince bir varyantının, aslında
ve Millner-Barry gibi
defa daha dünya şampiyonu oldu ve hala ilk olarak Junge satranç ustalarının da
ta rafından oynanması payı vardı.
ünvanını koruyor. •
B
Vive la . dı ve ancak 1934 yılından sonra bayram
ayramlar belirli bazı günlerde olr.ıaktan çıkarıldı. Bildiğimiz bütün bay-
toplumu şenlikli bir biçimde ranlar gibi resmi törenler, günün anlam ve
biraraya getirerek söz konusu önt!mini belirten sıkıcı nutuklar, fener alay-
günlere odaklanan, toplumsal bir ları ve şehirlerde aydınlatmalarla kutlanan
bellek yaratmakta kullanılagelmişler. Bizde 23 Temmuz, ayrıca siyaset dünyasındaki
Eyüp'teki kılıç kuşanma törenleri ve Er- ba, :ı gelişmelerde de sembololarak kulla-
tuğrul Gazi şenlikleriyle başlayan bu uygu- nıldı. Örneğin, II. Meşrutiyet döneminde,
lamanın, II. Meşrutiyet döneminde yoğun 31 M art Yakası kurbanlarını ölümsüzleş
laştığını söyleyebiliriz. Nitekim 1908'de tinnek için dikilen Hürriyet Abidesi, 23
Meşrutiyet devrimini gerçekleştiren nesil, Temmuz 191 1'de açıldı (Bkz. NTV Tarih,
siyasal sembolizmin ve toplumsal belleğin, sayı 3). Birinci Balkan Savaşı'nda Bulgarla-
rejimin sürdürülebilmesi açısından ne ka- rın eline geçen Edirne'ye Osmanlı ordusu,
dar önemli olduğunu iyi kavramış bir ne- 23 Temmuz 1913'te geri döndü. Ama 23
sildi. Ne de olsa bu iki öğe, bireyleri vatan- Temmuz'un sembol olarak kullanıldığı en
daşa dönüştürecek, vatandaşlar da rejimin
koruyucuları olacaktı.
ön(:mli siyasal gelişme, hiç kuşkusuz, Milli
M ücadele tarihinin belki de en anlamlı dö-
i
Böylece II. Meşrutiyet,ilk çocuk bayra- neıneci olan Erzurum Kongresi'dir.
mının kutlandığı dönem olmakla kalmadı, Bu ay 90. yıldönümünü kutlayacağımız
gençlik ve spor bayramı da ilk kez o dö- Er::urum Kongresi'nin toplanmasına iliş
nemde kutlandı. Ama aynı dönemde orta- kin ilk karar alındığında, kongrenin 10
ya çıkan asıl önemli bayram, Meşrutiyet'in Temmuz'da açılması planlanmıştı. Bu ta-
Makedonya'da ilan edildiği 23 Temmuz rih 1 Mart 191Tden beri kullanılmakta
gününü hemen birinci yıldönümünden iti- olal1 takvime göre pek anlamı olan bir ta-
baren kutlayan "İyd-i Milli", yani "Ulusal rih değildi gerçi (Bkz. NTVTarih, sayı 2).
Meşrutiyet'in il a nıyla
ilgili elden ele
Bayram"dır. Anıa o günkü nesil için hala Meşrutiyet'in
dolaşan kartpost allardan birinde Fra n s ızca,
"Yaşasın Sultan ii. Abdulhamid Han, Ya şas ın İyd-i Milli, bayram ve resmi tatil günü ilamnın yıldönümüydü. Çünkü o nesil,
Meşrutiyet" yazılı Osmanlı arma s ı yer a lıyor. olarak, 26 yıl boyunca yaşamını sürdürdü. inkılabını 10 Temmuz 1324'te yapmış, ~
Edirne'nin
kurtuluşu nedE!n
geciktirildi?
1 912-1913 Balkan Savaşlar ı sırasında
Edirne'n in Bu lgar ve S ı rp ordu l ar ı nın
kuşatmasına diren mesi ve Şükrü
Kemal (Atatürk) Beyler' in bulunduğu
Bo l ayır ordusunun Edirne'ye girmesini
karariaştırdI. 19 Temmuz 1913'te bu ordunun
Üzerinde "Edirne Sultan Selim Cami-i
Şerifii Süvari alayının Edirne'ye duhulu,
10 Temmuz 1329" yazılı fotoğraf, kısmen
sonradan renk l endirilmiş.
Paşa'nın şehri kahramanca savunması Lüleburgaz'a girdiği haberi Edirne'ye
genellikle bilinen bir hadisedir. Ama ulaştığında, Bulgar makamları şehri bir
Edirne'nin düşüşü sonras ı nda yaklaşık gün içinde boşalttılar. Şehri terketmeden Temmuz'da girecekti. Edirne'ye girişteki
dört ay Bulgar işga li ne uğ raması (Mart· önce de bütün hapishaneleri açmış, tahıl gecikmenin iki nedeni vard ı r. Birincisi,
Temmuz 1913) ve tam da Meş ru tiyet'in ambarlarını ateşe vermiş ve Karaağaç'taki Osmanlı hükümetinin büyük devletlerin
yeniden ilanının beşinci y ı ldönümünde tren istasyonunu yakmış l ardl. Ama 20 Londra Ant l aşması 'nı n ihlaline vereceği
kurtarılması pek bilinmez. Tanin gazetE,sinin Temmuz günü geldiğinde Türklerin hala tepkiden çekinmesidir. Ikinci ise ıttihat
23 Temmuz 1913 günkü başlığı bir çifte, kente g i rmemiş olmaları büyük bir şaşkınlığa ve Terakki Cemiyeti'nin, Edirne'nin geri
bayram sevincine işaret ediyordu: "Iki Büyük sebep oldu. Bu şaşkınlık daha da sürdü ; alınmasını propaganda malzemesi yapmak
Bayram: 10 Temmuz, Edirne ve K ırkki l ise'nin çünkü Osmanlı ordusu Edirne'ye ancak 23 istemesidir. Sonuçta Bolay ı r ordusuna
(Kırk l are li ) istirdadı." Lüleburgaz' da durması
30 Mayıs 1913'te imzala nan 3 ,\ralık 1912'de Çatalca'da Bu lgar ve Türk
emredildi ve Yarbay Enver
Londra Antlaşması ile 1. Balkan hE yetleriyle imzalanan ateşkes antlaşması sonrası
Bey'in kurmay başkanı atandığı,
Savaşı resmen sona erdi ğin de,
çe kilen fotoğraf. Ortada elinde kılıç tutan Nazım
Hurşit Paşa yönetimindeki sol
P, ı şa, sağ başta Reşit Bey.
Osman lı Devleti neredeyse kanat ordusu ile Çatalca'dan
Avrupa'daki bütün topraklarını gelen bağıms ı z süvari tugay i
kaybetmiş durumdaydı. Edi rne'ye doğru yürüme emri
Hemen haziran ayında, Balkan aldı.
devletleri kazandıkları toprakları Böylece hem Edirne, ıttihat ve
paylaşmak için birbirlerine Terakki Cemiyeti'nin "Hürriyet
düştüler. Balkan Savaşı'ndan kahramanı" olarak öne sürmüş
en karlı çıkan Bulgaristan , eski olduğu Enver Bey tarafın dan
müttefiklerine karşı savaş ı rke n , kurtarılmış, hem de bu mutlu
Osmanlı Devleti de Edirne'yi geri olay "Hürriyet'in ilanı " nın,
almak için harekete geçti. yani 1908 Devrimi'nin beş i nci
Osmanlı Genelkurmayı, ku rm ay yıldönümüne "rastlamış"
heyetinde Yarbay Ali Fethi oluyordu.
(Okyar) ve Binbaşı Mustafa Zeynep Atademir
--
,,,,,i.)" .:,.\f.).J$ ~J"; 1l.Jr.)" ~L- ~.) a.J. "' ......:.\)I.>
yayımladığı kitabına, 10 Temmuz İnkıfdbı
10"_ -:: .. i"'!"~ .. ı- """'.... v... 1-=-
..... ülkenin geleceği pek aydınlık gözükmeyen
<:<.{" , -- """" , ,.P
v e netdyici (sonuçları) adını koymuştur. bir köşesinde buna karşı isyan b ayrağı aça-
Delegelerin gecikmesi ve Mustafa Kemal bilerlerdi. 23 Temmuz'u o güne kadar bay-
Paşa ile Rauf Bey'in delege olup olmama- ram olarak tam da bunun için kut1amamış
ları konusunda yaşanan zorluklar, kong- lar mıydı? •
renin ertelenmesine neden oldu. Bunun
üzerine açılış günü, rumi ve miladi ta-
rihler arasındaki fark kadar, yani on üç
gün ileriye alındı ve Erzurum Kongresi,
Meşrutiyet'in ilanının on birinci yıldö
nümünde, 23 Temmuz 1919 günü top-
landı.
Erzurum Kongresi iki hafta sonra ka-
pandığında yayımlanan bildiri, bir an
önce Milli Meclis'in açılmasının gerekli
olduğunu söylüyor, meclis denetiminde
çalışmayan bir hükümetin kararları
na itaat edilmeyeceği tehdidi ni savu-
Padişaha
meydan okuma Mustafa Kemal'i Erzurum Kongresi'nde gösteren iki fotoğraf. Altta soldan sağa: ibrahimSüreyya
Yiğit,
Münir Akkaya, Refik Saydam, Mustafa Kemal, Hiisrev Gerede, Ra uf Orbay, Kazım Dirik.
Telgraf
Çekildiği
yer: Manastır
Çekild iğ i
saat: Gündüz 12.00
Padişahın Yüce Makamına
Padişahın kararıyla tebaasına bahş
ve ihsan buyurulan Esasi'nin Kanun-ı
yürürlüğe konmasına müsaade ve
gereğinin yapılmasına irade buyurulması
suretiyle sadakat ve bağlılığımızın
korunmasını istirham ile Pazar gününe
kadar Mecl is-i Mebusan'ın aç ılm as ın a
dair ferman -ı hümayCınlarl çıkarılmad ı ğı
takdirde padişah ı n rızasına aykırı
durumların ortaya çıkabileceği aşikardır.
Bu konuda Manastır vilayeti dahilinde
bu lunan mülki memurlar, askeri
komutan lar, subay ve erler, ulema ve
şeyh l er, büyük küçük muhtelif din lerin
mensupları ve l hası l istisnasız herkesin
A ll ah 'ın bi rli ği üzerine and içtiklerini arz
ederiz. Ferman.
10 Temmuz 1324 (23 Temmuz 1908)
Perşembe
•
Imge'den Yeniler...
e ıı i () tt
solı crBiYOLO!i.
FELSEFESI
Li
46~~ ~ ~(
2715. 4405.
16n. 19n.
~\\\dS~es\
'DtPO)' ,
Sözlü eleneğin en güzel Bu kitap, okuyucırya,
örneh~yirmibir Hangisi daha büyülı bir
macerayı anlatır; yazı rm, evrim lmranu hakkında
teker/erne ve yirmi iki hayatmı? çalı kesin bir görüş
masaIa yer vewı edinmesini. sağlayaca1ı bir
kapsamlı bir eser. alt yapı sımuyor.
ba%~ler
oıuyor?
imge-com-tr
interne t kitabevi
" ,'vt ! \(;1 Zmnbak Sokak No: 214 Tel: 212) 249 34 79 Faks: (212) 249 35 79
Ş~~~~~~y~~ J~~~ı~! .• • • • .• lü\L~~O~.. .•.• •••• .•••• ••• .••••. .•• • •..••••• .•• •••..••••
'Çileli büıı,ül'ün
yaşamınd4:ın izler
Hafız Sadettin Kaynak'ın eserleri sayesinde "enginde yavaş
yavaş" güneşi batırdık;"çile bülbülüın"le, "dertliyim ruhuma
hicranımı sardım da yine"yle kederlerimizi paylaştık. Cumhuriyet
döneminin unutulmaz sesi ve besteciBi. ..
i
~Km M_ .... ıu.ı ..
.....T_"""""
..- .......
................... -
MoorıZ ........-n .. ,/W; ......
K-..
II"u.,t
Hıoe.ı.uıtut,,-..
bestelerinde de görülecektir.
1920'de terhis edilir ve fark derslerini
ri getirilir ve seslendirme sırasında orijinal
şarkıları yerine Türkçe besteler kullanılırdI.
"'''''''fn;V_ _ V~ -..-
MUN"r_"~'"
u~ 0\~>v)
::::::&-4L,.ı?
,
Is2,,) 7? H7,'
-{?: J.)
Bolhovitinov
11 flrtlllı 1~15T""ıııe.ı
Ermeni Raporu
Htlı:ırlıl~Ml
~1eh01et Perinçek
:.--.---;l
....
veriyor" demekle olmaz di. n mü"cüler için bir kanıt olabilir ama bi-
limsel açıdan kimseyi tatmin etmez.
Perinçek'in çalışmalarının en aksayan
General Bolhovitinov'un Ermenileri suçlayan isabetsiz ifadelerine ta~afı projeksiyon yöntemiyle genellernele-
dayanarak "Türk tezi"ni savunmak, bilimsel ölçütlerle uyuşmuyor. re gitmesidir.
Bolhovitinov'un raporunda Taşnak
ların geniş Ermeni kitlelerine hükmettiği ı
DERYATULGA Rus general ise raporunun giriş bölü- tarzında bir şey yok. Aksine, kendilerinin
münde önce Ermeni sorununun tarihsel bu. kitleleri terör aracılığıyla sindirdikle-
L
tanıtan sayfalardan biri.
sıyla ele alınmalıdır. •
Kitap
.............................. .... ... .... ..... ............. ........ .... .... .. ... ....................... ... ..........................................................................
i L. _.L.
J.
JL.J i J ......
ıf~
.sJi":-
<-.i
sanat tarihi, İstanbul eski ",.ı,:,:..ü...; JY !lil;J. \1\ ,~; J . .jj.-f
..o'-?s.-:....ı.;s. ........ .!u ~i :",i , . .:ı1.;.Ç
eserler ve önemli kütür insanları .;..~ ~J.J. J'1)~ .:ıYJI "'1..,1 :ıS) <-.).-i)
sker ressamlarımızdan Hüseyin Yıldız Sarayı'nda bulunan Silah yazı içerir. 1913'te İstanbul'da Şems
Zekai Paşa, güzel sanatlar ve Müzesi'ni de Mahmut Şevket Paşa'yla Matbaası'nda basılan eser, bu mütevazı
eski eserlere ait incelemeleriyle birlikte kuran Hüseyin Zekii Paşa, 191 9'da 224 sayfalık metne eşlik eden resimlerle
tanınmıştır. 1859 Üsküdar doğumlu Zekii öldü. Zekai Paşa, Mübeccel Hazineler süslüdür. O tarihe kadar muvakkithaneler,
Paşa, 188ı'de Harbiye'den mezun olmuş, (Yüceltilmiş Hazineler) isimli bir kitap sebiller, surlar gibi üzerinde durulmamış
saraya yaver olup Şeker Ahmet Paşa'Ilın da kaleme almıştır. Bu eser, Osmanlı bazı eski eserler üzerine, estetik bir gözle
yanında bulumuş, Ressam Zekai Paşa, on un asker ressamların en önemlilerinden olan yazılmış; saraya mensup bir asker bürokratın
ölümünden sonra da mabeyn ressamlığı paşanın eski eserler, önemli kültür insanları, kaleme aldığı, sayıca çok az basılmış ya da
görevini yürütmüştür. Üsküdar'da tablo ve akranı ressamlar, sanat tarihi, İstanbul'un dağıtılmamış bir kitaptır. Osmanlıca basılı
antikalarla dolu evinde yaşayan Zekai Pa şa, güzellikleri gibi farklı konularda görüş ve kitaplar arasında nadir olarak bulunan
II. Wilhelm'in Suriye seyahati sırasın da değerlendirmelerini kapsamaktadır. bu eserin günümüz Türkçesine çevrilerek
asar-ı atika uzmanı, yani eski eserler uzmanı "İ fade-i Mahsusa", yani bir önsözle yayımlanması resim, kültür ve sanat tarihi
görevli memur olarak çalışmıştır. başlayan eser, kimi uzun kimi kısa 44 açısından bir kazanç olacaktır.
YENİ ÇıKANLAR
ARAşTmMA ROMAN
Kentln Türküsü: Çocuklar İçin
Antik Çağda Anadolu Anadolu Pop-Rock Dünya Tarihi Theodora
Elmar Schwerteiın Cumhı i Canb azoğlu Neil Grant Radi Dikici
Kitap Yaymevi, 117 sayfa, 15 TL Pan Ya/mcılık, 368 sayfa, 30 TL Türkiye iş Bankası Yaymlan Remzi Kitabevi, 367 say1a, 20 TL
192 sayfa, 25 TL
Münster Üniversitesi Eskiçağ Tarihi Yarım ~ ıüzyıııık bir geçmişe sahip ı.Justinianus'un eşi imparatoriçe
Profesörü olan Elmar Schwerteim, olan Ar ıadolu Rock müziğinin, Haluk Sekiz-onaltı yaş arası çocuklar için Theodora'nın entrikalarla dolu
Anadolu'nun MÖ 10.000-3000 yılları Levent'le baş l adığına ilişkin yaygın "eğlenceli tarih dersleri"... hayatını anlatan roman, belgelerden
a rasındaki tarihine ışık tutuyor. inançlardan rahats ı z olan Cumhuriyet Oxford Üniversitesi'nden uzmanların yararl an ı l arak yazılmış. Geç Antikçağ ' ın
Yarı madanın Antikçağın hiç bir gazete:;i yazarı Cumhur Cambazoğlu, haz ı rladığı kitap, dünyanın "göz en önemli figürlerinden Justinianus'un
döneminde tek bu müı ikle ilgili korkutan" tarihini 553'teki ıı. istanbul
bir güç tarafından çektiğ i <aynak akıcı cümleler, Konsili'nde
yö netilmediğin i sı kıntıs ın i da hesaba biyografiler, ilginç karşılaştığı
söyleyen yazar, katara~ böyle bir resim ve fotoğraflar, muhalefetten sağ
Anadolu'da ça l ışmııya başlamış. haritalarla anlatıyor. çıkmas ı n ı sağlayan
egemenlik kurmuş Canba; ~oğlu, Resimli zaman Theodora'n ın
Asurlular, Hititler, Anadolu Rock'la ilgili çizelgesi ile kitabın hayatını okurken
F rigya l ılar, Lidya l ılar dönem n dergileri sonunda yer alan dönemin idari ve
h a kkında bilgi ve gaz1 ıtelerinden sözlük ve dizin de hukuki değişiklikleri
veriyor. Helenizm ve Anadolu'daki derledi ii bilgileri bu kitapta birleştiriyor. konuları tamamlıyor. yak ı ndan izleniyor.
Roma egemen l iğine değiniyor.
K
"resm-i küşat" vardı;
imi spikerlerin yerini "açılış" a, "açılış
ulusal tören töreni"ne bırakıp
haberlerinde "resmi unutuldu. Şimdilerde
geçit" deyişlerine resm-i geçit yerine
kulaklarımız; gazetelerdeki "resmi geçit" deniyor
"birlikteliklerini resmi nikahla ki "resm" sözcüğü
noktaladılar"; "imam nikahlı tören anlamında değil;
eşini bıçakladı" vb. cümlelerine kamuya ait anlamında
de gözlerimiz alıştı. "Resmi kullanılmış oluyor.
geçit" ve "resmi nikah" "Resm-i geçit"te,
diye iki galat-ı meşhUr (bir söylerken vurguya,
kelimenin yanlış kullanımının yazarken imlaya dikkat
yaygınlaşarak, doğrusunun etmek gerekiyor.
yerini alması) daha edinmiş Kestirme çözümse
sayılırız! "tören geçişi"ni tercih belgesi) düzenleniyordu. 1934 Cumhuriyet Bayramı
Dili ve kalemi yanıltansa, etmektir. Köylerde ise kadı adına nikahı kutlamalarında, Galata
Köprüsü'nden "tören geçiş i " .
Arapça "resm" sözcüğüdür. "Resmi nikah" da yanlıştır. imam kıyıyordu ama, yaptığı
Dilimize yerleşmiş bir dizi Nikahın resmisi, hususisi işlemi kadıya onaylatıyor; yani
anlamı ve türevi olan bu olmaz. Nikah, nikahtır. hukuki geçerliliği sağlıyo::du.
sözcük, "resim ve harçlar"da Topluma açık, yasal geçerliliği Günümüzde bu durumd~ "n
vergi, "resim sergisi"nde tablo, ve yaptırımları olan evlilik da yola çıkarak, yani kıyılın
"vesikalık resim"de fotoğraf sözleşmesi demektir. nikahın imam nikahı
anlamındadır. Türkiye'de nikahlar Medeni olmadığını vurgulamak
Valiliği. ılelediye Ilaşbıılığı,
"Resm-i geçit", törenlerde Kanun'un ilgili maddelerine adına, yanlış olarak "resmı MAROIX
rı M iif'iiıügii. rı Sosyal hi,me,I., ~lu·
birliklerin, öğrencilerin sıralı göre kıyılır. Önceki nikah" denmektedir. Sonuçta dürlüğü \'e sivil toplum kuruluşlannın işbir
liğ~I. , II ~I.Y" Annek, Gunü"nde ıoo çif·
ve uygun adım yürüyüşleridir. dönemlerde de "akd-i nikah" halen sıkça kullanılan "re:imi tc resmi nikah Y3pll:ıc~k. Mardi n Valisi
Mchmc::t Kıh~'I~ r, uJkenin h r bölge$indc
"Geçit resmi", daha Türkçesi (evlilik sözleşmesi) vardı ve nikah" deyimi, "resmi geç.t"e kadının mir3S. çocuk "dayeti gibi konulnr·
d3 haksızlığa uğradı~nı, dini nibhla birlik-
"geçit töreni" veya "tören kadılarca hukuksal geçerliliği eşdeğerde yanlış ve gülünçtür. te klyıl:lC3k resmi nikab bu h:ı ksııhkJ::ı rı
oTtadim k3.1dı r:ıcağını söyledi.
geçişi" anlamına gelir. Yakın olan "izinname" (evlenme Doğal ki bu galata da hayat
veren eski bir deyim var: KADININ YERi KORUNACAK
eviniz yüzünlızdür
Anadolu'nun Ustaları · · ·AfİMETYEŞ"iLTEPE····· · · · · · ···· · ··· · · · · ·· · · ····· · · · ···· .................. .
Ermenek'tE!n çıktım
· Bizans'ın t.:ıhtına
77 cami ile 70 mescidin lara konur. Bir kile tohumdan seksen kile
en eskisi, Akkoyunlu ür in alınır. Yemeklerinden tavuk böreği,
padişahlarının Tebriz çİıiş böreği, has beyaz yağlı çöreği, bir kulaç
Kapısının iç yüzünde boyunda has ekmeği, ketesi, paçası, tandır
toprak örtülü, bir mina- kebabı, aşkını, herisesi meşhurdur. Kavak
rzurum'daki 110 saray da alt ve reli Ulu Cami'dir. İlim tahsili için medrese, ve söğüt ağaçları çok, amma kış elması ve
üst katlı, divanhaneli kasırlı ya- darülkura ve darWhadislerinden ayrıca 110 ahlat armudundan başka meyvesi yoktur.
pılar; İrem Bağı misali gülistan- da sıbyan mektebi var. Derviş tekkeleri, su- Anlatılan bir meseldir. Dervişe sor-
lardır. Başta Paşa Sarayı, Tayyar ları gür akan çeşmeler sebiller çoktur. Çeş mıışlar: "Nereden geliyorsun?", "Kar rah-
Mehmed Paşa, Tekeli Paşa kasırları meş melerin meşhurları çarşı içindeki Cennet mc:tinden gelirim!" demiş. "O ne diyar-
hurlarıdır. Tekeli Paşa'nınkine şu tarih Pınarı ile Erzincan Kapısı dışındaki Deve dır?" demişler. "Soğuktan ere zulüm olan
düşürülmüş: "Tak üzre tak tamtarak" Paşa Çeşmesidir. Sekiz yüz kadar dükkan, dört Erzurum'dur!" demiş. "Orada yaza rastladın
Efendimiz Defterdarzade Mehmed Paşa kapılı, kargir kubbeli bir de bedesten vardır. mı ?" demişler. "Vallahi on bir ay yirmi do-
Kasrı'nda, yer hamarnı, Abıhayat misali Saraçhanesi, kazazları (ipe~iler), kuyum- kuz gün oturdum, halk hep yaz gelecek de-
çeşmeler, dış avlusu ytrafındaki ahırların cuları, terzileri, sipahi pazarı, Tahtakale de- diler, ben görmedim!" demiş. Yine anlatılır
üstünde de karakullukçu odaları var. Saray nen pazar yeri görülmeye değer. ki kışın bir kedi damdan dama sıçrarken
meydanında daima cirit oynanır. Mahkeme Erzurum ahalisi Türk, Türkmen, Kürt havada donup kalmış . Sekiz aydan son-
Sa'rayı, Cafer Efendi Sarayı, Küçük Aba- ve Ermenidir. Gök dolak Acemler de var- ra Nevruz-ı Harzemşahi (Mayıs) gelince
za Paşa Sarayı, Kefen İkindisioğlu Sarayı, dır. Sağlam bünyeli, sağlığa, beslenmeye donu çözülmüş mavlıyarak yere düşmüş !.
Hanım Sarayı namlı yapılardır. düşkün, orta boylu, yetişkinleri ve civanları Gt:rçek şu ki kışın yaş elle bir demir parçası
Cümle 70 mahalle İslam, yedi Mahalle yiğit ve dayanıklıdır. On yaşından yirmi ya- tuı:ulsa derhal donar. Odun yoktur. Dağ
Ermenidir. Kıpti ve Yahudisi yoktur. Evleri şına kadar gayet güzellerken daha sonra tez lar çıplaktır. Yerlilerin koyunu sığırı çok
kargir binadır. Kış şiddetli, hava çok soğuk sakallanır ve gayet kıllı olurlar. Ama hepsi olduğundan fıkaralar sığır tezeği yakarlar.
olduğundan iki katlısı enderdir. On on bir halim selim, dürüst ve anlayışlıdır. Ayanları Bl.nların ocaklan evlerinin ortasındadır.
ay kar yağdığı çokça vakidir. Damlarının, uleması, çuha, samur, ferace giyerler. Dört çevrelerinde de hayvan durup evleri
bamlarının bacaları, evlerinin keçe kaplı Havası üç ay öyle iyidir ki insanı diriltir. hamam gibi olur.
kapıları olur.Hamam gibi ibadethaneleri Sulan hayat verir. Kışın şiddetinden hubu- Se~vahatname, cilt II, İstanbul 1314,
vardır. Kısacası ilim tahsil edilecek diyardır. batı 60 günde olgunlaşıp biçilir ve anbar- s. :~ 05-2 18'den .
Erzurum Lalapaşa Camii,
Belediye ve Hükümet Konağı. •
ispiR KALES i
sürmüş birçok medeniyetin bölümden oluşuyor. Dış en büyük geleneksel pazardır, Ba: bu rt Ispir • Tortum
hakimiyeti altına girmiş. kale neredeyse tamamen asırlardır devam etmektedir. Kal esi
• Erzurum
Medler, Persler, Romalılar, yıkık halde. İç kale ise
Sasaniler, Araplar, Malazgirt coğrafyaya uygun inşa
Çadırlar kurulur, kazanlarda
aşlar kaynar. Unutulmaya
D Erzurum İspir
Savaşı'ndan sonra, Saltuklular edilmiş. Sarp kayalıkların yüz tutmuş birçok zanaat Unutmayın: Doğu Karadeniz
konaklama seçenekleri açımndan çok
ve ardından Moğollar, oluşturduğu iki tepenin ürününü bulabilirsiniz. kısır olsa da İspir' de sizi çok büyük
İlhanlılar, Karakoyunlular, üzeri ndeki kaleye çıkınca, Burada tarih, eserlerinden bir sürpıiz bejkliyar: C;oruh nehrinin
kıyısına dizilmiş on adet bungalov.
Timurlular, Akkoyunlular, en dikkat çekici iki yapı, ziyade gelenekleriyle İDOS Telefon 044? 451 42 11
Atabeyler ve son olarak bir nıeseit ve yakınındaki yaşamaktadır.
dünya nimetlerinden arınma ilk yapıları onun zamanında önemini kaybetmedi ve bir mümkün değil. Manastır yolun sonunda
ve yakm çevrede herhangi bir köy yok.
ve böylece Tanrı'ya ulaşmayı inşa edilmeye başlandı. anlamda hac yerine dönüştü.
• Elmasbahçeler
Tuzpazarı Kızyaku p • yııdırım
•
Alacamescit .
• • Selimzade
Selçukhalun . O • Meydancık
Irgandı
Köprüsü
DARA ANASTASiopoLi s
YÜZYıLLARDıR ·
Edebiyatında yıllık tarihi ve
Hamilik Geleneği en büyük
• Harbiyeli Atatürk
HARBIYE
Osmanlı edebiyatı
bağlamında hamilik
Yaklaşık ı 80 yıllık bir
sistemi nasıl işliyordu?
süredir ordumuza
Sanatçılar bu sistem
subay yetiştiren bu
içerisinde eserlerini nasıl
şan lı ve şerefli okulun
üretiyorlardı?
kuruluşundan itibaren
geçirdiği evreler,
Günümüzde sosyal
tarihimizin önemli
sorumluluk projeleri
olaylarındaki yeri,
çerçevesi içinde gelişen
eğitim ve öğretiminin
sanat koruyuculuğtı
aşamaları, bugün
kavramının Osmanlı' nın
ulaştığı seviye ve
klasik dönerrılerindeki
bugünkü sistemi.
yapısını inceleyen değerli
bir çalışma ... Prof. Dr.
Cemalettin
Taşkıran ~OOOAN
" K I TAP
Ahmed
Tuğgeneral L.M. boyunca Türk
Bolhovitinov'un değerlerini
Bol hovitinov
Rüstem Bey
(Alfred Bielinski-Alfred Rüstem Bey)
bir portre ...
Aslen Polonyalı olan,
Araştırmacı Mehmet kendi isteğiyle
Perinçek'in Rus 11 Hralık 1915 Tarlhıı Resmi Türklüğü ve
Genelkurmay Arşivi' nde
bulduğu, Rus Kafkas Ermf~ni Raporu Müslümanlığı seçen,
l'
vatanseverliğiyle,
O rdusu Kurmay Başkanı
~ çalışkanlığıyla ve
Tuğgeneral L. M .
Bolhovitinov'un Çarlık Hazırlayan
- f " ,.
ft.,.r
dürüst kişiliğiyle ön
plana çıkan; "T ürk' e,
~,.
makamlarına yönelik Mehmet Perinçek
Türklüğe hizmet eden
kaleme aldığı II aralık
~ herkes Türk'rür"
ı 9 ı 5 tarihli resmi rapor \." ,
sözünü, kendi
dünyada ilk kez
yayımlanıyor. Şenol Kantarcı yaşamıyla ispatlayan
Ahmed Rüstem Bey'in
yaşamı ve hizmetleri.
.!l3DDCAN ~DOCAN
" KITAP " KITAP
Tavanarası
Ajda Pekkan
her dem taze
eçen ay İstanbul göre kusursuz fıziğini nasıl
Cemil Topuzlu koruduğu hakkında ipuçları
Sahnesi'nde veriyordu: "Parlak, nikelajlı
konser veren parafın kazanı elektrikle
Ajda Pekkan, sesi ve sahne kaynıyor, vücuduna sürülecek
performansının yanısıra banyoyu hazırlıyordu. Banyo
bacaklarının güzelliğiyle de önemliydi. 70-80 derece .
gündeme geldi. sıcaklıkta eriyordu parafın .. .
ı 962'de müzik yaşamına Memleketimizde ilk defa
İstanbul'da başlayan Ajda böylesi tatbik ediliyordu.
Pekkan ı 963'te dönemin Vücudun belli yerlerine
popüler dergisi Ses'in açtığı fırçayla sürülüyordu. Önceleri
"Kapak Yıldızı" yarışmasında çıplak deriye sürülen parafın
birinci oldu. Aynı yıl onu ürpertti, 'Ay, yandım'
Yeşilçam'a adım atan Ajda dedi. Sonra, 'Alıştım, sürmeye
Pekkan kısa sürede sesi ve devam' dedi, Ajda Pekkan ...
oyunculuğuyla ünlendi. Bir güzellik enstitüsündeydik.
5 Aralık ı 964 tarihli Ses Doktoru ve hemşiresi, şöhretli
dergisinde yayınlanan artisti bambaşka bir Ajda
"Ajda Pekkan'ın Parafın Pekkan şekline getirmek için
Banyosu" başlıklı bir yazı, çalışıyordu. "
Ajda Pekkan'ın yaşına Feza Kürkçüoğlu
ımamı
Bir zamanlar piknik ...
Osmanlı döneminde yaz aylarında,
hafta sonları mesireye gitme geleneği
Cumhuriyet döneminde de devam etti.
Arapçada "gezilecek yer, gezinti yeri"
anlamına gelen "mesire", gündelik hayatın
batıhlaşmasıyla birlikte "piknik" olarak
anılmaya başlandı.
Eskiden İstanbulluIarın tercih ettikleri
mesirelerin başlıcaları; Langa Bağları,
Yenikapı Mesiresi, Alibeyköy Mesiresi,
Kağıthane'de U.lezar Mesiresi iken
Cumhuriyet ile birlikte Sarıyer, Bentler,
Hünkiı"suyu, Neşetsuyu'ydu ...
Ailecek gidilen piknikler, kurulan
sofralar, gün boyu oynanan oyunlar,
birlikte söylenen şarkılarla geçerdi.
Kadınların önceden evde hazırladıkları
zeytinyağlılar, börekler ve kuru köfteler
pikniklerin vazgeçilmezleri arasındaydı.
O yıllarda fotoğraf makinesi olan şanslı
aileler, birlikte geçirilen günün hatırasını
öıümsüzleştirirlerdi.
Feza Kürkçüoğlu
2 aOOt \923
Haberi, ve mıönüsü
kartpostalıyla Lozan
•
ı süreci,
sviçre'nin Lausanne kentinde 20 Kasım 1922'de başlayan Lozan
24 Temmuz 1923'te atılan imzalarla sona erdi. Bağımsız
Türkiye'nin ilanı olarak kabul edilen anlaşma, dış basında da yankı
buldu. Türkiye'nin coşkusu ise kartpostallara kadar yansıdı. ..
Lozan kartpostalı
Lozan Antlaşması'nın imzalandı!;ı
Lozan haberi 24 Temmuz sabahı ismet Paşa'nın
isviçre'de yayımlanan L'lIIustre dergisi, 2 Ağustos 1923 Lausanne'dan istanbul'a çekti!ii
tarihli kapağını Lozan Antlaşması'na ayırmış, haberi telgrafla yapılan tebrik kartı.
"ismet Paşa ve Rıza Nur imza töreninden sonra ABD "Lozan : Sulh akdolunmuştur.
delegesi Joseph Grew ile birlikte" sözleriyle duyurmuştu Tebrik ederim."
(yukarıda). Türk heyeti Lozan Antlaşması'nı imzalıyor 24 Temmuz 1923
(yukarıda sağda).
Wviar
Consomm~~uenna~ :
Sherr!ıl
Piroschkj
:u.~ ••ALA('ı;:
... ~4,..~ıE.''''
Sofradaki di~er davetliler daha y emek/erini bitirmeden
ıo/radankalkmak büyü k nezakei.izlik g öıtermek demektir.
....
y Adı ~; aı..'{
.ş,hldeln,me
Babasınınadı ( " /.' h '" "" .ldd/.p
ilk kadın "tabip"
1i, Aile adı ( " ••",z;;"ı. ", ' ~ql""
.MI kimdir?
Doidulu ypr 'r't::;!q/;"
L:3"/.-f·
Dotduğu yıl /7J7
DERSLER NOnAR DERSLER NOTLAR DERSLER NOTLAR Haziran
TQrkçe j,ı' Hesa" • Hendese
",) Musikl , sorusunun cevabı:
~'&<
Tarih· Colutya ,'r ' Re&im • EIi,i Evidaresi
Tablat - E,ya ~.
':;'"" ,. Cimnastık ','<Ai
Kafes Kasrı'nda en uzun
süre kalan Osmanlı
GiDiŞ VE HA.L [1"
padişahı kimdir?
~ ç: 4z.... ~~ :J IM ';~n:u:ı:.[ " jllrmelrı.c/~de l,hs;lini cIH,..,.,
flIIçirdili imlilıındl vulrBrdı 9'sl'dlen d""ClI,d kazanmış ollJn'-~ h./..a ~i! 'd:.ı.J.<-Cl",'I..<. 1703-1754 yılları
bu l,saiJrnıme /j'..{) yıli /~tl.' a ıt.. l!Jmm "ıl- -:-...... .~.i. pnP IJenimiş/iı,
arasında, 57
eısdll, olunlif. ~ lI.arif MUdllrU Batma.mm Sınıf Mu.1lim1 yıııık ömrünün
M
Hüseyin Unur,
ustafa oğlu İsmail'in, Uşak'taki Gazi Kemal "ilkmektebi"nden 1935'te aldığı İlk Tahsili
Bitirme Şehadetnamesi ... 1857'de "Maarif-i Umumiye Nezareti" adıyla kurulan Milli Her sayımızda okurlardan gelen
sorulara, yine okurlarımız
E ğitim Bakanlığı 1923'te "MaarifVekalı!ti", 1946'da "Milli Eğitim Bakanlığı" adını almıştı. Bu cevap veriyor. ntvtarih@ntv,com,tr
ad değişimine paralel olarak "şahitlik belgesi" olan şehadetnameler de, 19. yüzyılda dilimize giren
Latince kökenli "diploma" sözcüğüyle dLha fazla mücadele edememişti .
ft Başmak/Başmaklık Bedesten
V Yumuşak deri ayakkabı . Müce"hercİler mekanı
~ CE1\Il1 SAWAT' _0
__ ........ - . _ _ _ r_ ..... _'" -
-_._..-_-,..
--...'.... _ , _ _ ,-. .. -,
_ ~' _
_
_" ...
... ....,
'*'_ n ......,...;
, - -_ _ • • • • • • • . . . . • • •. . •• •• • • • • • •• •• •• • •• ' .L' • • •• • ••• • • • • •• ••• •• • ••••• • •• • • • •• •• • • ••• •••• • •• • • • •• • •• • • • • •• • •• • • • • • • • • • •••• • •• • • • • •• , •• • • •• • • • •••••• • • •• • • • • • •• • • • •• • • •• • ••• • • •• • • • ' ,.L' • • • •• •
~lV todlı
~wb i U m adrese
teslim
temin etme
fırsatı
1 yıllık abonelik fiyatı
1 yıllık abonelik fiyat ı ...a9rc-
...sg ıe-
2 dergi birden
1 yıllık abonelik fiyatı
.129 ır
yerine
100 TL
Hemen abone olmak için
wwvı.ntvtarih.com.tr ve www.ntvbillm.com.tr Detayı bilgi için:
Web sitelerimizden isterseniz güvenli bir şekilde kredi kartmız ile veya
web sitesindeki formu doldurarak havale yoluyla abone olabilirsiniz. Çairı merkezi: (232) 257 71 61
Bonus (ard, Axess, Maximum (ard ve (ard Finans'a özel 3 taksit fırsatı. Faks (232) 257 71 66
• •••• • • ••••
ı·anda ···· ································· ······ ··· ·... . . ... . .... .. ......... .. . . .... . ... . ... ....... . . ...
• ••••• • • •••••••••• •• • • • • • ••••• •• ••• •• ••• •• •• • • • • • •• •• • • • • •• • ••• •••• • •• • •••• • ••••• • • •• • ••••• •• • •••• •• •• ••••• • • •• • • • • • • •• • •• • • • • • • ••• • •• ••••••••• ••••••• • •• ••• •• •••• 0. 0
Lambert de Vos'un
Festival 1574 tarih li albümünde
iki yeniçeri güreşiyor.
Pehlivanlar
648. kez meytianda
Kırkpınar yağlı güreşlerine 13 kategoride 2 bin
p ehlivanın katılması bekleniyor. Bir buçuk ton
z eytinyağı tüketilen güreşlerdE bu yıl kurayla
tur atlama kalktı. Pehlivanları, cazgm, yağcısı,
bezcisiyle Er Meydanı izleyicisini bekliyor.
yas.ıl.ntvmsnbc.com
Televizyon
Muh1~eşem bir h
yeşilekran
DOGAL OLARAK NTV
Sergi Konser
1974'te İstanbul George
15-19 Temmuz Benson'dan
Adalar Kültür Derneği,
Büyükada , Istanbul
Nat "King" Cole
27 Temmuz
"1974'te ı sta n bul'da yürüdüm", Cemil Topu zlu Açıkhava
ad lı fotoğraf sergisinin sahibi
Sahnesi, Istanbul
Jak Namer öğ renci lik yılla rı nda George Benson, 28 kişilik
aldığ ı fotoğraf makinesiyle orkestrası ve 5 kişilik vokal
peş i ne dü ştüğ ü yaşam l arı NTV grubuyla "An Unforgettable
Tarih'e a nl attı: Tribute to Nat 'King' Cole"
başlıklı konseri, caz
"1973-74 öğrenc il ik yı ll arı m d ı.
efsanesi Nat King Cole'un
20-21 yaş ın dayım. ı stanbul 'da
unutulmaz parça l arına
başdö n dürü cü bir değiş i m
ayrıldı. "When i Fall In
yaşan ı yo rdu. Hızlı sanayileşme
Love", "Unforgettable",
süreciyle başta Istanbulolmak
"Route 66" ...
üzere büyük şe hirl e ri m i z
50 yılı aşkın süredir caz,
yoğ u n göç alıyord u . Ama
R&B ve soul tarzlarında
Istanbul böyle bir değiş ime
müzik kariyerine devam
haz ı r değildi. Geleceklerini
eden George Benson,
ısta n bul ' da arayan, umutları n ı on l arı görmek, anlamak oldu. kadı n boya fı rças ını kız~ ıınlı kla
caz gitarındaki başarıları
bağ l ayan milyonlarca insan bu Önceleri çekingen, şüphe bana fırlatmıştı.
yanında etkileyici vokal
şe h re göç ediyordu . Aksaray, dolu ba k ış l a rl a ka rşıla nı rke n Fotoğrafların amacı o y ı l l arın
tekniğiyle de tanınıyor.
Fatih, Galata, Ni şa ntaşı , Ş i şl i biraz sohbet ettikten sonra Istanbul'unu bazı kesitleriyle
Bugüne kadar 10 Grammy
s ın ırl a rının dış ı nda, a pay rı o mütevazı yaşam l arında anlatmak. O günleri yaş; 3yanla r
de dahil çok sayıda ödül
yaşam l arın s ü rdüğü bölgeler konuk ederlerdi beni. Tüpte o zamanın hüznünü ve
kazanan ve önemli liste
oluşm u ştu. Yorgun, umutsuz p i ş irdikle ri çaydan ikram eder, özlem ini yaşayacak.
başarılarına imza atan
ve şaş kı n insanlar yaş ı yo rdu öykülerin i an l at ırl a rdı. Bazen Genç nesillerse ya k ın
Benson'un 60'ın üzerinde
bu bölgede. Fotoğ raf makinemi de k ızarl a rd ı. Bir keresinde geçmişle ri nden kendilerine pay
yayınlanmış albümü
al dığ ım günlerde ilk işi m bu Eyüp'te ayakkabı boyarken çıkaracakl ardır. "
bulunuyor.
insan l ar ın yan ın a gitmek; fotoğrafın ı çekmek i sted i ğ i m bir www.ifsak.org.tr
www.iksv.org
ve küıtüründe önemli bir rol yiyecek - Soru - Bir ilimiz - Eski (fabl) ünlü eski Yunanlı yazar -
Mısır'da güneş tanrısı. 10) Evcil bir Boğanotundan elde edilen bir
oynamış halk - Denizli'nin Çivril YUKARIDAN AŞAGIYA
ilçesinde ortaya çıkarılan ve 40 hayvan - Çekicilik, cazibe - Leylak alkaloit. 19) Ödenmesi gerekli
1) Hititlerin gelişinden önce
yapı katından oluşan ünlü höYÜk. rengi, açık mor. 11) Teksas'ın bir paranın ödeme gününden
Orta Anadolu'da yaşayan halk -
2) Mesafe - Istanbul Haliç'te, Meksika'dan bağımsızlığını önce verilen bir bölümü - Büyük
Tiryaki Hasan Paşa'nın Avusturya
Lale Devri'nin simgelerinden kazanması için mücadele eden bir demiryolu durağı Kars'ın
ordularına karşı kahramanca
olan tarihi mesire yeri - " ... İnan": avuç savaşçının tarihsel direnişine doğusundaki ünlü eskiçağ kenti.
savunduğu kale. 2) Mersin'i1 Silifke
Kadın tarihçimiz - Düz ve geniş sahne olan ünlü kale - Orta 20) Türkiye'nin de üyesi olduğu
ilçesinde antik bir kent - Başsağlığı
arazi. 3) Bağ budamaya ya da ağaç Asya'da bir çöl. 12) On iki hayvanlı bir örgüt - İtalyanca ve Latince
dileme - Doğalgazın öne mli bir
kesmeye yarayan bir tür eğri bıçak eski Türk takviminde timsah yılına sözcüklerin birbirine karıştırıldığı
bileşeni olan gaz. 3) Üzerin:le kitap
- Yerindelik, yanılmazlık - Yarı verilen ad - Kahve ve çayda bulunan bir tür kaba güldürü şiiri .
okunan, açılır kapanır küçük masa
memnunluk belirten bir ünlem - uyarıcı madde - Saydam tabaka - Parola - Her şeyi zaoanında
"Emin ... ": Anıtkabir'in tasarımını üzerine çekilen pozitif fotoğraf - yapmaya özen gösteren. 4) Eleştirel
da yapan ünlü mimarımız. 4) Yün Ekvator bölgelerinde yetişen bir felsefe okulunun öncükrinden,
atkı -13. yüzyıldaAnadolu'da çıkan meyve ağacı. 13) Özen - Siper, ünlü Fransız düşünür ve tırihçi -
büyük bir ayaklanmaya önderlik hendek - Derebeylikjaponya'sında Kimyasal enerjiyi elektrikenerjisine
eden ünlü Türkmen derviş - Japon en aşağı sınıfı oluşturan halk - çeviren aygıt - Kısa yazı. 5) Yıldırım
lirik dramı. 5) Piston - Kumarda 1912'de bir buzdağına çarparak Bayezid'in oğullarından olup Fetret
ortaya sürülen para - Kimi Batı batan ünlü İngiliz yolcu gemisi. Devri'nde taht mücadelesi veren
ülkelerinde kullanılan bir soyluluk 14) Halka rağmen halk adına Osmanlı şehzadesi - Sarp geçit.
sanı. 6) Bir nota - Kubbe, minare, devrimci girişimlerde bulunan 6) Lantan elementinin simgesi
bayrak direklerine takılan metal kimse - Daha iyi ürün elde etmek - Kurnaz, açıkgöz - Varılmak Bulmaca çözümünün orijinali
tepelik - Kırklareli'nin bir ilçesi. için bir ağaçtan başka bir ağaca dal istenen bir amaca doğru g(:çilmesi ya da fotOkopisini 17 Temmuz'a
7) Çanakkale'nin peyniriyle ünlü nakletme işi - Çölden esen rüzgar gerekli dönemlerden her biri - İlaç. dek bize ulaştıran okurlarımıza
ilçesi - Kat kat çakıl ve kumdan - Atasözlerine dayanan didaktik 7) Kısa çizme - Bir aracır içinde Dünya Mutfaklart AlIasl'nı
oluşmuş yer kıvrımı - Sofrada Çin şiiri. 15) Hayvanlara vurulan taşınabilen telsiz telefon. 8; Habeş armağan ediyoruz.
kullanılan sahan altlığı - Bedene damga - Kuzey Avrupa ülkeleri soylusu - Kenar süsü - Rütbesiz
ile Ortadoğu'yu birbirine bağlayan NTVTarih
egemen olma yoluyla ruhsal yaşama asker. 9) Mezopotamya'da, antik NTV Yayınları, Eski Büyükdere Cad.
da egemen olunabileceğine inanan otoyolun simgesi lzmir'in çağın en ünlü kentlerinden biri - No: 245A MasIaklİstanbul
Hint çileciliği . 8) Osmanlılar Menderes ilçesinde ünlü bir antik Hıristiyan - Aldatma işi, l:ile. 10)
döneminde Roma kentine verilen kent - Batılı tacirlerin, ticaret için Vergilendirmedeki haks izlıktan
K n i ta osunıa e
kendı yapa ar
Hangi otoportre hangi
ünlü ressama ait?
G
.
ap e!wapeo\! lealJ eı ap oasnjIIJ 'S6-06L ı 5JnqsJaıad ·IS '!sazO jIIJ a5el!WJaH "6Ee ı
9 10 11 12 13 .4 15 16 17 18 19 20 'saıua!Onı !. e!.DE) ap "sor DOS!OUeJ~ 'p 'lpueJqwalJ uf!lJ ueA uoozsuawJeH '0
M
U
U
MR
A Z
EII
Z E Z
KARAIN
ı L M
LY E
K)R .SA
~ i M U
R
M
A
(WOS"6EXo'oE) eue!.!II 'pıodoaı
5unıwwes '0 ı6 ı 'aıa!4 0 S u053 "E
(woıvxos) pppejIIJ
',sazojIIJ opeJd 'S6pı 'JaJOO 140aJQI\!" ı
-- -
H U II KESI II ZAMK ::tA DARliS :tl'v'ld'v'1\38
i TTı HAT ç ~. E R A r ii i R Ş A T
i-~- ~ ii
B A B R A M A _E ı--=-
- +- ı: M A N ii N ı
"
SA
;-r-;,;-
D
ı--
R
A
-
i---
ASITANE
R .
L. S
A
E
Y~
L HAN I I L
AR'
A
- _f-+-+----I'"""ı-"-
S ASIHAGÖKCEN
f-t -____-t-- I -
i D E
TT
K
A
A
I
r--- -
Z
AP]
A .
A
I-
E1--;-11
K
U
I---
i
,'1
ib
AIII
A
i
N.N
NA .
ç
LI
i
P
.
S
K
.C-;;-
E
':il'B§·HfJ Geçen ayın çözümü
11 G A ı l E M E ii i L o ii _ ~ o M M E T
Düdüklü tencere
12.~
~ PAK O S A K I N M - AK l l p O T A Londra'da Bilim Müzesi'nde
13 L E V ANT E N . 71 ;-- L i K A ci A --;:;-
serg ilenen, dökme demirden
14 N Ö K E RAN , T. . .-;;- --;- :;:-r-;-C-i NA . Y