Professional Documents
Culture Documents
HEGEL
TARHTE AKIL
<et
KABALCI YAYINCILIK: 4
Felsefe Dizisi: 1
G. W. F. Hegel
G. W. F. HEGEL
TARHTE AKIL
eviren : nay Szer
(8 DBALCI YAYINCIUK
llND EKlLER
evirenin Onsz
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
.................................................
. . . .. . ....
b) Gerekleme Aralar
55
....................................................
61
............................................
86
. . . . . . . . . . .
C. DNYA-TARlHlNlN GlDll . . .
a) Gelime llkesi
. . . . . . . . .
c) Gelime izgisi
........
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . ......................
b) Tarihin Balangc
34
. . . . . . . . . . . . ... . . . ......
. . . . . . . . . ....
..
. . . . . . . . . . . . ........
1 17
144
................................
155
........................................................
155
.......
164
...................................................
173
. . . . . . . . .
........ ...... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
............
. .
..............................
. . . . . . . . ........................ .... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . ..
191
200
evirenin nsz
201 1
BIRINCI TASLAK
(1822
ve
1828)
X. 1822'de baland;
30.
Baylar!
Bu derslerin konusu felsefi dnya-tarihidir. Gene dnya
tarihinin
kendisini
izleyeceiz;
konumuz
tarihten
ekip
a) Kaynaktan tarih,
) Dngenen
[reflektierte] tarih,
y) Felsefi tarih.
a)
rnein
birincisiyle
TARIHTE AKIL
bir paras olmu, bu eylemler ve verilere ilikin bir bildiri ka
leme alm, imdiye dein salt olmu bitmi ve dsal olarak
kalm eyleri tinsel tasarmn alanna yerletirmi ve bu alan
adna ilemi, bylece ilk nce i ve d duyu iin dpedz var
olan bir tasarm, zihinsel herhangi bir eyi dnme uratm
tarih yazarlarn gz nnde bulunduruyorum. air de rnein,
kendi duyumunda bulduu malzemeyi duyusal tasarm mey
dana getirmek zere byle iler. Bu tarih yazarlarnda geri
bakalarnn ykleri, bildikleri de kendi yazdklar tarihin
bir parasn oluturur;CD ama bunlar dank, az, rastlantsal
12
aa)
13
TARiHTE AKIL
bilinli ya da bilinsiz sahip olduklar sezgilerle alrlar.
Tablolarnda kimsenin zerinde durmad tek tek izgileri bir
araya getirirler. Amalar bu tabloyu
sezgileriyle ya da sezgiye
tasarlatmaktr.
bir ve ayn'dr.
yleyse en bata yazarn, hibir dngemeye
f refiexionJ ge
deildir.
Yazar olgunun
ilkelerine
K.H.'da bu tmce yerine: "Eer tarih yazar, Sezar gibi, komutanlarn ve devlet
adamlarnn konumuna aitse, tarihin erekleriyle onun kendi erekleri arasnda bit
ayrm kalmyor demektir." (L.'nin aklamas da bu dorultudadr, yani kaynak
tan tarih yazarnn, eylemlerini anlataca devlet adam ve komutanlarn konu
muna ait olmas gerektiini vurgulamaktadr -n.)
14
eylem olarak ta
O halde, yazar
konumaya
brakaca kiinin ierik ve bilinciyle ayn olacakt. Bylelikle
Thukydides'te, en bilgili, en gerek, en soylu devlet adam Pe
rikles'in ve daha baka konumaclarn, halk elilerinin vb.
konumalarn okuyoruz.
15
TARHTE AKIL
yalnz
ve kumandayla birlemi
kma: Halklarn kutsal kitaplarn bundan ayrt etmeli; -her halkn byle bir te
mel kitab vardr- lncil, Homeros.
16
17
TARlHTE AKIL
tarih yazar
Biz Almanlarda bu
,
yazlmas gerektiini bilirler; ortak bir eitimin tasarmlarna
aa)
Genellikle
ykler
den ve tek tek bilgilerden yaplan zorunlu derlemelerdir. Kay
nak, gr [Anschauung] ve grnn dili deildir; dorudan
doruya tanklk zellii yoktur. Bu birinci tr dngeyen
6
18
seslerini iitiyormu
soykrmlarn ve baka
olaylarn uzayp giden, ayrntl betimlemelerini bunlarn getii
19
TARlHTE AKIL
yle betimlemelerdir ki, izgileri btn zamanlarn soykrmlar
iin yeniden kullanlabilir,
ayn
duyguyu
paylaamyoruz.
20
klnmas
bir zafer kazanld, bir kent ele geirildi vb. Sava, byk zafer, ele
geirme, btn bunlar
21
TARHTE AKIL
23
TARlHTE AKIL
Johannes von Mller, yirmi drt ciltlik genel tarih, zellikle Avrupa ta-rihi, T
bingen, 1 8 1 0, 3 cilt.
12
25
TAR!HTE AKIL
Montesquieu, De l'esprit des lois, Genf, 1748, 2 cilt; Almancas: Halle, 1829, 3
cilt.
14
26
Gustav Hugo (1764-1844), Gibb on'un bersicht des rmischen Rechts'inin [Roma
27
!KINCI TASLAK
(1830)
FELSEFi DNYA-TARHi
31
TARlHTE AKIL
33
TAR!HTE AKIL
A.
us
35
TARiHTE AKIL
37
TARHTE AKIL
38
39
TARlHTE AKIL
40
41
TARIHTE AKIL
42
43
TARHTE AKIL
44
45
TARHTE AKIL
46
TARlHTE AKIL
48
49
TARlHTE AKIL
50
TARHTE AKIL
52
53
TARiHTE AKIL
54
55
57
TARlHTE AKIL
58
59
TARHTE AKIL
imdiki zamanda byle zsel bir ilgi iindedir: bir anavatan, belli bir
dini vardr; hakly ve ahlakly ayrt eden belli bir bilgi ve tasanmlar
evrelemektedir onu.Yalnzca balanaca eyleri semek ona bra
klmtr. Ama toplumlann byle bir ierikle uramas ve byle ilgi
lere sahip olmas, ieriini aratrdmz dnya-tarihi alannda oldu
umuzu gstermektedir. Ampirik yaklamla yetinemeyiz, daha de
rine giden soruyu, tinin byle tin olarak, yani bireyler ya da halklar
olarak bu ierie nasl vardn sormalyz. erii zel kavramlar d
nda hibir eyden tretmemeliyiz. imdiye kadar sylenenler al
lm anlamnda bilin iin geerli olan eylerdir. imdi ele alnma
s gereken kavram baka bir eydir -buny n bilimsel olarak zm
lenmesinin yeri buras olmasa ve felsefe her ne kadar allm tasa
nm tanrsa da, ondan sapmak iin kendi nedeni vardr
Dnya-tarihini son-ereine gre incelemeliyiz: bu son-erek
dnyada istenen eydir. Tann'ya gelince, onun en yetkin olduunu
biliyoruz: o bundan tr yalnz kendini ve dengini isteyebilir. Tann
ve onun istencinin doas birdir: felsefede buna ide diyoruz. Byle
ce ide kendi banadr; ama incelememiz gerekir; insani tinin esi
dir. Daha belirli olarak ide, insan zgrlnn ide'sidir. denin ken
dini en salt ama biimi dncenin kendisidir: ide mantkta byle
ele alnr. Baka bir biimiyle fiziksel doadr; ncs ve sonuncu
su ise tin dediimiz eydir.
60
61
TARiHTE AKIL
TARIHTE AKIL
64
65
TARHTE AKIL
66
TARiHTE AKIL
68
69
TARlHTE AKIL
ler de zgrle gre ynetilmedi, ne hkmetler ve anayasalar
usa uygun bir biimde rgtlendi ne de zgrlk ilkesi zerine
temellendirildi. Bu ilkenin dnya ilerine uygulanmas, dnyaya
nfuz etmesi ve biim vermesi, tarihi meydana getiren olaylarn
uzun zincirinin ta kendisidir. llkenin soyut ilke olarak kalmas
ile uygulanmas, yani tinin ve yaamn gerekliine sokulmas
ve yrtlmesi arasndaki ayrma daha nce dikkati ekmitim.
imdi tekrar bu noktaya dnyoruz. Bu ayrm bizim bilimi
mizde temel bir belirlenimdir ve aklda tutulmas nemlidir;
dair
szlerimle-
dnya-tarihinde
yaptmz
70
71
TARHTE AKIL
TARiHTE AKIL
74
TARlHTE AKIL
76
Fakat tin genel bir ey, bir tr olduu iin, daha baka bir belirle
nime de sahiptir. Halk-tin i tr olarak kendisi iin var olan bir eydir:
buradan da ondaki genelliin bu varlkta kartlk olarak gzkmesi
olana doar. Kendinin olumsuzu olan ey yine onda ortaya kar:
dnme kendisini dolaysz etkinin stne ykseltir. Bylelikle ken
di doal lm ldrlme olarak grnr. Bir yandan halk-tininin
kendisinin hazrlad yok-olup-gitmeyi gryoruz. Bu yok olup git
me eitli biimlerde ortaya kar: bozukluk ieriden patlak verir, is
tekler meydan bo bulur, herkes kendi tatmininin peine dnce
tzsel tin buna yetiemez ve yknt haline gelir.Tek tek ilgi ve kar
lar, daha nce btne adanm olan yetenek ve gleri paralarlar.
Bylece olumsuz-olan, ieriden gelen bir bozulmayla tek tek zel
karlar halinde ortaya kar. Halkn egemenliinin elinden alnmas
d iddete bal gzkr Ancak bu d iddet grntedir: hibir
g, halk-tini zaten kendiliinden canlln yitirmi, lm olmadk
a, kendini onda ykm yaratarak ona kabul ettiremez.
Geicilik esinden sonra yaamn sonu konusuna geliyoruz.
Doada tomurcuklann nasl dtn ve yerlerine yenilerinin gel
diini biliyoruz. Ama tinsel yaam bakadr. Aa hep kalr, filizlenir,
yapraklanr, iek aar, meyve verir ve daima yeniden balar. Bir yl
lk bitki meyvelerinden sonra yaamaz; aa yllarca srer ama bir
gn o da lr. Doadaki yeniden canlanma yalnzca ayn eyin yine
lenmesidir: hep ayn dngyle gelen can skc bir tarih. Gnein al
tnda yeni bir ey yoktur. Ama tinin gneiyle i deiir. Onun gidi
i, devinii bir kendini yineleme deildir; tersine, tinin daima baka
baka biimlere girmesiyle deien grn znde ilerlemedir.
Bu nokta halk-tinlerinin dnsel olumsuzlanmas balamnda y
le ortaya kar: varln bilgisi, dnme yoluyla kavranl, yeni bir
oluumun kayna ve doum yeridir. Bu yeni oluum, ksmen koru-
77
TARHTE AKIL
78
79
TARiHTE AKIL
'
80
den tr, kendi kendisiyle iliki iindedir, yoksa baml olup zgr
ln yitirirdi. Eer ama, tinin kendi bilincine varmas ya da dn
yay kendine uydurmas ise -bunlann ikisi de ayn kapya vanr: tinin
nesneleri kendine katt ya da tersine kavramn kendisinden mey
dana getirdii, onu nesnelletirip bylece kendisini var kld sy
lenebilir. Tin nesnelerde kendisinin-bilincindedir, bundan da mutlu
dur; nk nerede nesneleri iteki anya karlk veriyorsa, ora
da zgrlk vardr - eer bylece amacn belirlemise, tinin iler
lemesi de daha yakn belirlenimini kazanr, yani bu ilerleme salt sa
yca oalma olarak kavranamaz artk. Buna hemen unu da ekle
yebiliriz: allm anlamndaki bilincimiz asndan da iler byle git
mektedir, yani bilin kendi zn bilmek iin eitim basamaklann
dan gemek zorundadr.
yleyse dnya-tarihinin amac, tinin aslnda olduu eyin bilgisi
ne varmas, bu bilgiyi nesnel klmas, var olan bir dnyada gerekle
tirmesi, kendini nesnel olarak meydana getirmesidir. Aslolan nok
ta, bu amacn kendisinin meydana getirilmi bir ey olmasdr. Tin
hayvan gibi doal bir ey deildir: hayvan olduu gibidir, dolayszdr.
Tin ise kendini meydana getirmesiyle, kendini olduu ey yapma
syla hayvandan aynlr. Bu nedenle de onun gereklii yalnzca ken
di etkinliidir. Varl etkin olmadr; durgun bir varolu deil, tersine
u meydana getirilmilik, kendisi iin olumu olmak, kendisiyle ken
disini yapm olmak. Onun asl, kendi kendisini meydana getirmi
olmaktr: varl saltk sretir. Kendisinin yalnzca kendisiyle ken
di zerinden dolaym olan bu srete, o ayn e ve aamalar edi
nir; devinim ve deiimler yaar, bir yle bir byle belirlenir.Yani bu
sre z gerei basamak basamaktr. Dnya-tarihi, tinin kendisini,
kendi asl dorusunu bilip gerekletirdii tannsal srecin, basamak
lann serimidir. Btn bunlar kendini tanmadaki basamaklardr: ti-
81
TARlHTE AKIL
nin zne seslenen en yksek buyruk "kendini tan" dr; kendi neyse
onu bilip meydana getirmektir: Tin bunu dnya-tarihinde meyda
na getirir: kendini belli oluumlar tarznda meydana getirir, bu olu
umlar dnya-tarihindeki halklardr Her biri belli bir basamaa kar
lk gelen yaplardr bunlar: Dnya-tarihindeki dnemleri gsterir
ler. Daha yakndan bakldnda, bunlar tinin kendisinde bulduu ve
gerekletirmek zorunda olduu ilkelerdir. Bylece tinin doas ola
rak hibir ey ifade etmeyen zl bir balam belirir.
Dnya-tarihi, tinin tannsal, saltk srecinin en yksek oluumlan
na gre serimidir: orada tinin doruya, kendi zerinden kendisinin
bilincine varmasnn basamakl yolu grilir. Bu basamaklardaki
oluumlar; dnya-tarihinde ortaya kan halk-tinleridir; onlann t
rel yaamnn, anayasalannn, sanat, din ve bilimlerinin belirlenim
leridir. Bu basamaklardan gemek, dnya-tininin sonsuz igds
nn, kar konulmaz isteinin gereidir: nk hem bu blmlenme
hem de onlann tmnn gerekletirilmesi tinin kavramnda ieril
mitir -dnya-tarihi, tinin nasl yava yava bilinlenip doruyu iste
meyi rendiini gsterir yalnzca. Bir balang yapar; ana-noktalan
bulur; sonunda tam bilince kavuur. Bu ilerlemenin son-ereini yu
kanda anlatmtk. Zorunlu basamaklan iindeki halk-tini ilkeleri,
genel bir tinin eleridir; yle bir genel tin ki, bu genel eler ze
rinden tarih, kendini iine alan bir totaliteye vanr ve ayn zamanda
bu sreci sona erdirir.Tinin tarihte kendi amacn gerekletirme sreciyle ilgili bu d
ncenin tam karsnda, idealler ve onlann gereklikle ilikisi konu
sunda ok yaygnlam baka bir tasanm vardr Pek sk olarak ide
allerin gerekletirilemeyeceinden szlanldn iitiriz. -Bunlar ay
nm gzetilmeksizin fantezinin ya da usun idealleri olabilir.- zellik
le genlik ideallerinin kat gereklik karsnda dler gibi uup git-
82
83
TARlHTE AKIL
eksiklii gz nnde bulundurarak byle znel bir biimde kusur
bulmak kolaydr. Kusur bulan kii, iyi niyet gsterisiyle btnn iyili
ine alt ve kalbinin iyi olduu izlenimini yaratt lde deva
sa byklkte eylemlerde bulunabilir. Bireylerde, devletlerde dn
ya ynetiminde eksiklikler bulmak, onlann durumunu doru olarak
grmekten daha kolaydr. nk olumsuz eletiren hibir eye bu
lamaz, olayn stnden onun olumlu yann kavramadan bakar. El
bette bunu yapmak iin nedenleri olabilir; ancak eksii bulup orta
ya karmak, tzsel olan bir eyi gstermekten (rnein sanat ya
ptlannda) ok daha kolaydr. nsanlar hakl olarak, zayf noktay ya
kaladlar m son sz sylediklerine inanr(ar. Herhalde hakldrlar;
ama olumlu yan grmemezlikten geldikleri iin de hakszdrlar. Her
yerde ktlk grmek, olumluyu, sahiciyi gzden karmak, en b
yk yzeysellik belirtisidir. nsan yalannca genel olarak daha ll
olur, genler daima g beenir: yallk insanlann yargsna olgun
luk verir, kaytszlktan tr en kt olanda karar klmak deildir
bu; tersine, hayat daha yakndan tanm olarak, olaylann tzsel ve
kalc yanna eilmek demektir. Hakseverlik deil, hakkn vermedir
szkonusu olan.Asl ideale, usun kendi ide'sine gelince, felsefenin kendisiyle da
yanaca gr, gerek dnyann olmas gerektii gibi olduu, usa
dayal istencin, somut iyinin gerekten de en gl olarak, yapc
saltk gle ortaya ktdr. Asl iyilik, genel tannsal us, ayn zaman
da kendini meydana getirme gcdr. Bu iyilik, en somut tasanmy
la bu us,Tann'dr.Tann dediimiz ey. salt iyiliin ide'si deil, tersine
bir gerekliktir. Felsefenin getirdii gr, iyilii, yani Tann'nn gcn
yolundan saptracak bir iddetin asla olamayaca yolundadr; buna
gre Tann hakldr ve dnya-tarihi tannsal ngrnn planndan
baka bir ey sergilemez. Tan n dnyay ynetir: onun ynetiminin
84
85
TARHTE AKIL
b) Gerekleme Aralar
zgrln, kendisini var etmede kulland aralar sorusu
bizi tarihin grnnn ta kendisine gtrr. zgrln,
zgrlk olarak en bata daha isel bir kavram olmasna karlk,
aralar, tarihte de dikkatimizi ektii gibi, dsal grnler
olarak ortaya karlar. Tarihe daha ilk bak bile, insanlarn ge
reksinimlerinden, tutkularndan, ilgi ve karlarndan, erimek
istedikleri ideal ve ereklerden, karakterleri ile yeteneklerinden
doan davranlar gsterir. yle ki bu etkinlik oyununda, ipler
yalnzca bu gereksinimlerin, tutkularn, ilgilerin vb. elindedir.
Bireyler ksmen daha genel-olan ereklere, iyiye ynelirler, ama
bu iyinin snrlanm olmasn da isterler. rnein soylu vatan
sevgisi -ama dnya ve dnyann genel ereiyle az bir ilikisi
olan belli bir vatan sevgisi ya da aile sevgisi, arkada sevgisi- ge
nellikle doruluk, drstlk, ksacas, btn erdemler buraya
girer. Bu znelerde ve onlarn etki evrelerinde usun belirle
niminin ancak bu erdemler biiminde gerekletiini grebili
riz. Ama bu zneleri teki bireylerle karlatrmamz gerekir;
o zaman da u anlalr: bunlar insan soyunun toplamna gre
kk bir oran meydana getiren tek tek bireylerdir. Bu yz
den de etkilerinin alan greli olarak kktr. Ayrca burada
tutkular, belli bir kar ve ilginin erekleri, bencilliin tatmini
en gl etmenlerdir. Bunlarn gc, adaletin ve ahlakn koy
mak istedii snrlarn hibirine aldrmamalarnda ve tutkularn
doal iddetinin, insan dzen, l, adalet ve ahlaka yn
lendiren, yapay ve skc disiplinden daha yakn olmasndan
kaynaklanr.
Tutkularn bu
oyununu
seyrettiimizde,
iddetlerinin
86
87
TARHTE AKIL
son-ereini ya da bununla zde olan sonucunu gerekletiren
88
89
TARlHTE AKIL
90
91
TARHTE AKIL
tutkular aka kiisel karlan kollar. Bir bakma kt ve bencildirler.
Ancak eylemde bulunan daima bireyseldir: Eylemde bulunduum
da vanm, yneldiim ey kendi amacmdr. lgi ve kar istedii kadar
bireysel olsun, bu onun genele kar olduu anlamna gelmez. Ge
nelin tikel zerinden gereklik alanna girmesi gerekir.
Hakl olmayan tutkuya az ya da ok kt bir ey gzyle bak
lr: insann tutkulan olmamal.Tutku burada anlatmak istediim eyi
tam anlatan bir szck deil. Sylemek istediim kiinin tikel ilgiler
le, zel ereklerle ya da diyelim ki bencil amalarla eylemde bulun
masdr. Bylece bu ereklere doru tm istek ve karakterinin ener
jisiyle yrmesi, baka her trl erei, dal;a dorusu baka her eyi
bir yana atmas szkonusudur. Bu tikel ierik insan istenciyle yle
aynlmaz bir btn oluturuyor ki, onun tm belirlenimi haline geli
yor: o bylece olduu ey oluyor nk birey gerekte var olan bir
eydir, belirlidir, genel anlamda insan deildir, byle bir ey yoktur
da ondan. Karakter de istencin ve zekann bu belirlenimini anlatr.
Ancak bir aynmla: karakter kendinde btn zellikleri toplar, zel
yaamdaki davran tarzlann vb. gsterir; ama bu belirlenimleri et
kin ve eylemli olarak yakalamaz. Tutku szcn karakterin tikel
belirlenimi anlamnda kullanyorum, bunun iin istenle ilgili bu be
lirlenimlerin yalnzca zel bir ierik tamadna, tersine genel anla
myla eylemleri gttkleri ve etkilediklerine dayanyorum. Zayf ka
rakterlere kk baanlar. salayan gsz, ite kalm ama ve ni
yetlerden sz etmiyorum burada.
Bylece etkinlik gsteren kiilerin ilgisi olmadan hibir
eyin ortaya kmadn sylemi oluyoruz. nsann kendisin
deki tm bireylik, sahip olduu ve olabilecei btn baka il
giler ve erekleri bir yana atarak damarlarndaki btn istekle
kendini bir konuya adad, bu erekte btn gereksinim ve
92
93
TARlHTE AKIL
94
95
TARlHTE AKIL
balatann ne dolaysz eyleminde ne de amacnda vardr. Ayrca
eylemin bundan da daha geni bir anlam vardr. Eyleyene
gre eylemin erei, mlknn yok edilmesiyle o kimseden
almakt. Ama bu bir sutur, su da cezasn ierir. Eylemi
nin bir su olarak ceza grmesi, belki de eyleyenin ne bilinli
olarak bildii, ne de istedii bir eydi. Yine de bu onun kendi
eylemidir ve eylem araclyla gerekleen gene tzsel olan bir
eydir.- Bu rnek, bir eylemde, eylemi yapann isten ve bi
linciyle ilgisi olmayan baka bir eyin daha bulunabileceini
saptam oluyor. Bu rnek, ayrca eylem tznn, bununla da
genel anlamyla eylemin, kendisini gerkletirmi olana kar
ktn da gsterir. Eylem, eyleyeni ykan bir kar vuru olur,
bir su olduu iin de, kendisini tketip yasann geerliliini
yeniden salar. rnein bu yn zerinde durmamz gerek
mez. Bu yn zel duruma aittir. -Ayrca yalnzca bir rnek ver
mek istediimi de sylemitim.
Yine de, daha sonra yeri gelecek olsa da, genel ile ti
kel olann birlemesini, kendi iin zorunlu bir belirlenim ile
rastlantsal grnen bir erein birlemesini, bizi asl ilgilen
diren biimini de gsteren bir rnek daha vermek istiyorum.
96
97
TARlHTE AKIL
98
99
TARlHTE AKIL
olarak istememekte, tersine tm dolayszlyla sonlu varlk olarak
istemektedir: bu onun grn alandr. zel olarak neyse, onu is
temektedir. Buras tutkulann kesitii, bireyin kendi tikelliini ger
ekletirdii alandr. Bylece "ben" kendi sonlu varln gerekleti
rirse ikiye blnr. Atom ile bakas bylece uzlarsa bireyler mut
1 00
101
TARlHTE AKIL
dur. Bu durumda bireyin ahlak ait olduu zmrenin devlerini ye
rine getirmesindedir: bunlan da bilmek kolaydr; nk zmre an
lan belirler. Bu ilikilerin tzsel yan us olarak bilin ir: dev denildi
inde sylenmek istenen de budur. devin ne olduunu incele
mek gereksiz bir kl krk yarma olurdu: ahlaksal konulan g bir ey
olarak grme eiliminin altnda devlerden kurtulma zlemi yatar.
Herkesin bir zmresi vardr; herkes hakl drst davrann hangisi
olduunu bilir. Gndelik zel ilikilerde hakly ve iyiyi ayrt etmenin
g olduu, bu konuda glk kanp titizlenmenin sekin bir ahlak
olduu syleniyorsa, bunu, daha ok bilinmesi hi de zor olmayan
devlerden kamaya alan kt niyet rrei olarak anlamak ge
rekir.Ya da hi deilse parman kolay kolay kprdatmayan, bunun
dnda kendi kendisiyle yetinip, ahlaktan haz alan dnce aylakl
vardr arkasnda.Ahlakn belirledii bir ilikinin doasnda tzsel
lik, dev duygusu vardr. ocuklann anne babalanna kar ilikisinin
doasnda da bu ilikiye uygun davranma devi yatar. Ya da tzel
ilikiyi alalm: birisine para borcum varsa tze asndan paray geri
vermem gerekir Burada bir zorluk yok. devin temelini vatanda
olarak yaama oluturur: bireylere baml meslekleri ve baml
devleri gsterilmitir: Ahlak da bunlann iinde yer alr.Her iki ucun birlemesi, yani genel ide'nin dolaysz gereklie
dnmesi ve ti kelliin genel doruya ykselmesi, ncelikle bu yan
lann birbirine kar kaytszlk iinde ayn kalmalan varsaymna gre
olur. Eylemde bulunanlar etkinliklerinde sonlu amalara, zel ilgile
re sahiptirler; ama ayn zaman bilen ve dnendirler. Bu nedenle
ereklerinin ieriine hak, iyi-olan, dev vb. ilgili genel, zl belirle
nimler sinmitir nk salt istee, yaban ve ham isteyie dnya
tarihi tiyatrosunda yer yoktur. Ayn zamanda erek ve eylemler iin
ynergeler ieren bu genel belirlenimler belirli bir ierik tarlar.
102
103
TARHTE AKIL
konusu etmiyoruz; sz konusu olan yalnzca tinin, kendisinin daha
yksek bir kavramna doru gelimesi, ilerlemesi, ykselmesidir. Bu
da kendi kavramyla iini bitirmi olan nceki gerekliin deerden
dmesi, paralanp yklmasyla birlikte gider Bu yklma bir yandan
ide'nin ieride gelimesinin getirdii bir zorunluluktur, br yandan
ise ayn gelime bireylerin kendi eylemleriyle meydana getirdikleri,
yaptklan bir eydir.Tam da bu noktada srmekte olan, kabul edilen
devler, yasalar ve haklar ile bu d izgenin karsnda yer alan olanak
lar arasnda byk atmalar kar: dizge yaralanr, temelden sars
lr; ama ayn zamanda bu olanaklar iyi, sonu olarak duruma gre
yararl, zl ve zorunlu saylabilecek bir ierik de kazanr. Bu olanak
lar tarihin iinde yer alr: bir halkn ya da devletin varln korumas
na temel olan genelden daha baka trl bir geneli birlikte getirir
ler. Bu genel, retken ide'nin esidir, kendi kendisinin ardnda, ken
di kendisini hedef alan dorunun esi.
te bu daha yksek geneli kavrayan, onu kendilerine ama ya
pan, tinin daha yksek kavramna karlk gelen erei gerekleti
renler dnya-tarihindeki byk adamlardr. Bu adan bu bireyle
re kahraman/ar denilmelidir. Kendi ereklerini, mesleklerini sessiz sa
kin, dzenli dizgede, olaylann kutsanm gidiinde bulmazlar. Hakl
lklan kurulu dzenden deil, baka bir kaynaktan ileri gelir. imdiki
zamann henz ona almayan bir. kapsn alan gizli tindir bu: im
dinin kabuu iinde baka bir ekirdek gibidir. Ancak yerleik d
zenden sapan her ey, amalar, erekler, grler, ideal denilen ey
ler ayn biimde var olanlardan da aynlr. Macer.aclar da byle ide
allere sahiptir, var olanlara hi mi hi benzemeyen eyleri tasarla
yp ardlanndan giderler. Ancak bu tasanmlann, iyi nedenlerin, genel
ilkelerin bilinenlerden ayn olmas onlan hemen hakl klmaz.Yalnz
ca ierideki tinin kendi saltk gcyle yneldii ierik asl anlamnda
1 04
105
TARiHTE AKIL
yan, gerekleen ey.Tam da bundan dolay bu bireyler dnyaya id
det getirirler, kendinde ve kendisi iin var olan tinin ereine uygun
eree sahip kiiler olduklan iin, saltk olarak hakldrlar, ama tmy
le kendilerine zg bir hakla.
Dnyann ne olaca henz bilinmiyor, insann erei ona biim
vermektir. Dnya-tarihindeki byk adamlann hedefi budur, bu he
defe vardklarnda tatmin duyarlar. Hala ortalarda olan, hala parla
yan ama aslnda yalnzca gerekmi gibi gzken eyin gszl
nn bilincindedirler. Onlarn iinde gelien tin, dnyaya geldiinde
dnyay amaya kararldr, kendisiyle ilgili bilinci artk honutsuzluk
iindedir; ama bu honutsuzlukla istedii eyi henz bulmu sayl
maz -istedii henz olumlu olarak var deildir- bu yzden olum
suz yan oluturur. nsanlara isteklerinin ne olduunu ilk bildirenler
dnya-tarihine mal olmu byk insanlardr. Zordur insann ne iste
diini bilmesi: gerekten de insan bir eyi isteyebilir; yine de olum
suz bir bak as iindedir, honutsuzdur, olumlu bir bilinci pekala
olmayabilir. Oysa bu bireyler, istedikleri eyin olumlu olduunu bili
yorlard. Bu bireyler ilk olarak kendilerini tatmin ederler, bakalar
n memnun etmek umurlannda deildir. Eer bunu isteseydiler i
leri ok zor olurdu; nk bakalan zamann ne istediini bilmez,
kendilerininse ne istemediini bilir yalnzca. Ancak dnya-tarihi bi
reylerine kar kmaya kalkmak bounadr. Yaptlarn ortaya
karmak iin hibir engel tanmazlar. in dorusu da budur, baka
lan, istediklerinin bu olduunu kastetmemi olsalar da uyarlar, ho
grrler. iddeti dsal, yabanc bir ey olarak. sahip olduklann d
ndkleri istein karsnda grseler de, iddet anlan aar. nk
ilerleyen tin btn bireylerin en ierideki ruhudur, en ieride oldu
u iin de bilinsizdir, onu byk adamlar bilinlendirir. Aslnda on
larn da istedikleri budur, iddet de kendi bilinli istemelerinin e-
1 06
107
TARHTE AKIL
108
TARlHTE AKIL
zaptetme hrsyla yapt, bunun kant kendisine n getirecek ey
leri yapmay semesidir. Hangi okul retmeni, Byk skender'in,
Sezar'n tutkulanyla davranan, bu nedenle de ahlaksz insanlar ol
duklann iddia etmemitir ki! Bundan da hemen bu retmenin
andklanndan daha stn bir kii olduu ortaya kar; nk by
le tutku lan yoktur: Asya'y ele geirmeye, Darius'u, Porus'u yenme
ye kalkmam, keyfince yaam, hem de yaatmtr:- Byle ruh
bilimciler, tarihteki kiilerin zel yaamlanndan tr sahip oldukla
n zellikleri ilk planda gz nnde bulundurur: nsan yer, ier, dost
lan, arkadalan vardr, zaman zaman duygulanr, hiddetlenir de. B
yk insanlann da byle zellikleri olmutu yemi imi, u yeme
Kr. Hegel, Phanomenolog ie des Geistes, ed. johannes Hoffmeister, 1952, s. 468
[Tinin Grngbilimi, ev. Aziz Yardml, iDEA, lstanbul, 1986, s. 404] .
110
TARlHTE AKIL
tiini biliyordu. Bunu gerekletirebildi; nk doruydu. Cicero'ya
bel balasayd, bir hi olup gidecekti. Sezar devletin bir yalan hali
ne geldiini, Cicero'nun bo szler sylediini, bu kntnn yeri
ne baka bir ey gelmesi gerektiini, devlete kendi verecei biimin
kanlmaz olduunu biliyordu. Bylelikle dnya-tarihi bireyleri ken
di byk ilgileri ve yararlan asndan baka nemli yararlan, kutsal
haklan ciddiye almam, zerlerine basp gemi, saymamlardr; bu
davranlan nedeniyle de knanmlardr. Ama onlann durumlann
ayn tutmak gerekir. lerleyen byk bir karakter yolunun zerinde
ki baz susuz iekleri ezer; ezmek zorundadr da.
Grlyor ki, tutkuyla birlikte ortaya kan zel ilgi ve yarar ge'
112
1 13
TARHTE AKIL
dinsellik de bu belirlenime sahiptir. lnsan yalnzca kendisin
deki tanrsal yan nedeniyle kendisinde erektir [Zweck in ihm
1 14
1 15
TARlHTE AKIL
o tinsel glerin bu nitelikteki gler olarak tad hakllk su
gtrmez, ancak oluum biimleri ierik ve gereklik yolun
daki geliimleri snrl olabilir. lerinde tadklar ey, genel
yanlar sonsuzdur; ama bu nedenle d doann ilikilerine,
rastlantsalla boyun eerler. Bu yzden de bu yanlaryla gei
cidirler, krelir, yaralar alrlar. Din ve trellik, kendi ilerinde
genel zler olarak, bireyin ruhunda eitim ve geliimden nce
de asllarna ve kavramlarna uygunlukla var olma zelliine
sahiptirler. Snrl bir yaam sren birinin -bir obann, bir
kylnn- dinsellii, gelimemi younluu ve azla yetinen
yaln yaam koullaryla snrl olmasyla sonsuz deer kazanr.
Bu deer, bilgileri gelimi, zengin bir varoluun iliki ve
eylemlerinin iinde yaayan birinin dinsellik ve trelliinin
deerine denktir. Bu ierideki merkez, znel zgrln hakl
olduu bu yaln alan, bu istek, karar ve eylem oca, bireyin bor
cundan ve deerinden ayrlmayan, onun ncesiz sonrasz yarg
yeri olan vicdannn bu soyut ierii dokunulmaz bir eydir:
dnya-tarihinin kuru grltlerini duymadmz gibi, yalnzca
zamann yzeydeki deimelerinin deil, zgrlk kavramnn
zorunluluundan doan deimelerinin de dndadr. Ancak
genel olarak unu gzden karmamal: dnyada soylu ve yk
sek bulunarak hakl grlen her eyin stnde daha yksei
vardr. Dnya-tininin hakll btn zel hakllklarn tesine
geer: bunlara da hakkn o verir; ama onlar kendine ortak
yaparken yine de tikellii yarglar.
Dnya-tininin kendi kavramn gerekletirirken kulland
117
TARHTE AKIL
inand lde- kendisinde zgrlne sahip olduu ve tadn
kard gerekliktir: Devlet bylece teki somut yanlann, tzenin,
sanatn, trelerin, yaamn rahatlklannn buluma noktas olur Dev
lette zgrlk nesneleir ve olumlu olarak gerekleir: Ancak bunu,
tek kiinin znel istenci genel isten sayesinde uygulama buluyor
mu, bu uygulamann keyfini sryormu ve genel isten onun iin
bir aram gibi dnmemek gerekir: Devlet, herkesin yaamna k
stlamalar getiren bir insan birliktelii de deildir: Eer znelerden
her birinin kendi zgrln, herkese kk bir zgrlk alan b
rakan genel bir snrlama ve kstlamayla kazand sanlrsa, zgr
lk yalnzca olumsuz biimde dnlm olur: tersine hak, trel
1 18
1 19
TARlHTE AKIL
dngemedir, kiiliktir. Bu kendi iindeki dngeme kendisiyle ya
ln bir ilikidir, bir var.olutur: g, kendindeki dngeme olarak. do
laysz gerekliktir Bu gereklik ise bilmek demektir, giderek bilen kii
olmak demektir, bu da insan bireyidir. Genel tin insan bilinci olarak
vardr. nsan bu varolutur, bilmenin bu kendisi-iin-olmasdr. Tin,
kendini bilen, kendini zne olarak alan tin olduu lde dolaysz
bir varolu olarak karmza kar: bu da insan bilincidir.
Genel istence uygun davranmak. yani devlet iin geerli olan
neyse onu kendine genel erek yapmak bir alkanlktr. En ilkel dev
lette bile bir istencin tekine boyun ediini gryoruz: ama bu bi
reyin kendi istenci olmamas anlamnda deildir, kendi tikel istenci
nin geerli olmamas anlamndadr. nsann aklna birdenbire gelen
fikirlerin, gelip geici isteklerin geerlilii yoktur. Daha gelimemi
durumdaki byle bir devlette de istencin tikel yanndan vazgeilir,
zl-olan genel istentir. Tikel isten az da olsa baskya girerse, ken
di iine ekilir. Genelin varl iin zorunlu ilk e, burada devlet
te ortaya kan bilme, dnme esidir.Yalnz bu taban zerinde,
yani devlette sanat ve din diye bir ey olabilir. Kendilerini kendi ile
rinde ussal biimde rgtlemi halklan gz nnde bulunduruyo
ruz. Dnya-tarihinde yalnz devlet kurmu halklann sz edilebilir.
lssz bir adada, her eyden soyutlanm olarak devlet kurulabilecei
sanlmasn. Geri tarihteki btn byk adamlar yaptlann tek ba
na meydana getirdiler; ama onlar, devletin zaten meydana getirmi
olduu ey ne ise onu kendileri iin istemilerdir. Genel-olan, tek
bir insann kafasndaki bir ey deildir, varolu alanna girmesi ge
rekir. Devlet ite genelin geerlilik kazand varolu alandr. Bura
da isellik ayn zamanda danda ve gerektir. Gereklik elbette d
sal okluu getirir; ama okluk burada genelliiyle kavranmaktadr.
120
121
TARHTE AKIL
yanakldr; keyfiliin, tikelliin, insann aklna birdenbire gelen fikirle
rin, bireyselliin, rastlantnn tesindedir. Bunlarla doasnn bir iliki
si yoktur: bir kentin, bir tarlann zerinden kalkp uuan toz gibidir
bunlar. Bu tinsel ierik. halkn tini olduu lde ayn zamanda bire
ye zn verir. O insanlar birbirine balayan kutsal eydir.Tm zel
mutluluklann, zel isteklerin kendisine bal olduu tek ve ayn ya
amdr; o byk bir varlk. byk bir erek. byk bir ieriktir.
O halde devlet, dnya-tarihinin daha yakndan belirlenmi ko
nusudur; zgrlk onda nesnelli k kazanr ve bu nesnelliin tadn
kararak yaar. nk yasa, tinin nesnelliidir; dorulanm istentir.
Yalnzca yasaya boyun een isten zgrdr: nnde boyun edi
i ey kendisi olduu, kendisinde kald ve bylece zgr olduu
iin. Devlet ya da anavatan, vatandalar yasalara boyun edirerek
onlann znel istenlerinden bir varolu ortakl meydana getirdii
lde, zgrlk ve zorunluluk kartl ortadan kalkar. Ussal-olan
tzselliiyle zorunludur; biz de onu yasa olarak tandmz ve kendi
zmzn tz olarak bildiimiz lde zgrz: bu durumda nes
nel ve znel isten barr ve ayn aydnlk btnde birleir. nk
devletin trellii, herkesin kendi kansnn egemen olduu dn
genmi ahlak deildir: bu daha ok amzn grdr; buna kar
lk gerek ve antik grn temelinde herkesin bir devi olduu
dncesi yatar. Atinal bir yurtta igdsnn kendisine gster
dii ey neyse onu yapyordu. Kendi eylemimin konusu olan eye
ilikin dngediimde, bunu istencimle yaptm bilinci uyanmaldr
bende. Trellik ise devdir; tzsel haktr; hakl olarak denildii gibi
ikinci doadr. Bunun da nedeni insann ilk doasnn dolaysz, hay
vans varl olmasdr.
Devletin doasnn ne olduu anlatld. Burada bu konuyla
ilgili olarak zamanmzn kuramlarnda nyargya dnm
122
1 23
TARHTE AKIL
eyin zn, kavramn anlatyorsa, doal durum, doal hak, i nsa
nn kendi kavramna, tinin kavramna gre sahip olduu durum ve
hakk gstermektedir. Ama bu nokta tinin doal durumunda oldu
u eyle kantnlmamaldr. Bu durum zgr olmay, duyusal gr
iinde yaay durumudur: Exeundum est e statu naturae (Spino
1 24
1 25
TARlHTE AKIL
di bilincini teki bireyin bilincinde edinir, o bilinte dlar,
karlkl dlama iinde bulur. Gereksinimlerin ve yaamn
d koullarnn gerektirdii yarar ve kar ilikileri, rnein
aile iinde ocuklarn yetitirilmesinde olduu gibi, ortak bir
erei oluturur. Ailenin tini, penatlarC5J, tpk devlette ortaya
kan halk-tinigibi zsel bir tzdr ve her ikisinde de trellik,
bireysel kiilik ve ilgilerden vazgeilmesini, bunlarn duygu ,
bilin ve istek olarak bir yana braklmasn gerektirir. Ancak
ailedeki bu birlik znde duyusaldr, doallkla erevelenmi
olarak kalr. Ailenin kutsallnn devlete en derin saygyla
karlanmas gerekir: nk devlet onun sayesinde uyruklar
arasnda, kendi btnln oluturacak temeli oluturan
bireyleri bulur. Bu bireyler ise, devlet iinde trellemilerdir
(yoksa kendilerinden byle deildirler) . Ancak ailenin ataer
kil bir btne doru genilemesi, kan ban, yani bu teme
lin doal yann aar ve bunun da tesinde bireylerin kiilik
dzeyinde gelime gstermeleri aranr.
Ataerkil ilikiyi daha geni kapsamyla ele almak bizi teo
kratik devlet biimine vardracaktr: ataerkil kabilenin ba
ayn zamanda bu kabilenin din bydr. Aile henz toplum
ve devletten ayrlmamsa, dinin aileden ayrlmas da henz
olmam demektir, hele kutsallk duygu olarak yayorsa bu
ayrma daha az olacak demektir.
Dnyada byle durumlara ok fazla rastlanyor: devletler de
ksmen ailelerin birlemesiyle oluuyor: Aile de trel bir btndr;
ama tin burada sevgi biimindedir: Yine burada da her ye kendi
ni btne ait olarak grmektedir: bencillikle kendisi iin deil, b
tn aile iin almaktadr: Fakat devletin tini bu trellikten, penat5
1 26
127
TARiHTE AKIL
olarak bilme -tpk sanatnn kendi zn yapt olarak keyifle kar
sna koymasnda olduu gibi- kendisine kendi yapt olarak sahip
olma biimleridir. Halk-tininin rnleri arasnda, dediimiz gibi, ayn
zamanda din vb. var. Bunlar onun alnyazsdr, eylemleridir: kendi
kavramnn anlatmndan baka bir ey deildir. Bir halkn dini, yasa
lan, trellii, bilimlerin, sanatlann, tzel ilikilerin durumu, baanla
n, fiziksel gereksinimlerini karlamas iin endstri, tm alnna yaz
lanlar, savata ve banta komulanyla ilikileri, bunlann hepsi ieri
den birbirine baldr. Montesquieu'nun saptad, incelikleriyle ile
yip gstermeye alt bir noktadr bu. Bu nokta ok ynlly
le nemlidir, rnein Hint dininin Avruphlann tinsel zgrly
le ve birbirinden oun uzak olan anayasalann belli bir dinle ba
damamas gibi. Dier yandan bu konu bo szlere de ok uygun
dur Adet olduu zere, byle eyler her frsatta sylenir, die do
kunur hibir ey anlatlmadan sayfalar, kitaplar doldurulur. Baz sa
natlan yksek bir yetkinlik derecesine vardran halklar vardr, rne
in inliler ve Hintliler. inliler nasl kullanacaklann bilmeden baru
tu buldular; Hintlilerde ise iir sanat ok parlak rnler verdi, ama
sanat anlan zgrle, hak kavramna vardrmad. Tek tk rettik
leri bu eylere yzeysel olarak bakp da bundan kltrlerinin her
alanda byle olduu sonucu kanlmas ok byk bir yanllk olur.
Dnp dolap geleceimiz nokta ne trden bir balamn gerek
ten var olduu noktasdr. Ama iin bu yanna nem verilmiyor, sa
nlyor ki eitli belirlenimlerin hepsi birbiriyle balantldr: oysa bu
rada eitli yanlara egemen olan belirleyici tinsel bir ilke szkonu
sudur. Bu ilke halktaki kendisinin-bilincidir; halklann alnyazsn etkile
yen g odur. Bir halkn kltrnn eitli yanlan, tinin kendi kendi
siyle ilikileridir: tin halklara kendisi biim verir, tini tanrsak ancak o
zaman ilikileri tanmaya balanz. Halk-tininin tzsellii ruhlara ye-
1 28
1 29
TARHTE AKIL
kendisine nesne olmaldr, nesnellik de hemen aynmlar getirir. Bu
ayrmlar nesnel tinin ayn ayn alanlanna karlk gelir, bunlardan
da bir btnlk doar, tpk ruh dediimiz eyin kendi yelerinin
bir dizgesi olmas, bu yelerin yaln bir birlik kuracak biimde bir
araya gelmelerinden olumas gibi. Tin kendi zselliine gre
130
131
TARHTE AKIL
kazanrlar. -Ancak doru-olan yalnz dinde olduu gibi tasanm ve
duyguyla, yalnz sanatta olduu gibi gryle kendini anlatmaz, d
nen tinde de kendi anlatmn bulur. Bylece birlemenin n
c oluumuna geliyoruz,- Felsefe. Bu da en yksek. en zgr; en bil
gece oluumdur.
Devletin kendinde ve kendisi iin olan ierii halkn tininin ken
disidir. Gerek devlet bu tinle yaar: dier yandan gerek devlette
belli ilgiler ve karlar; tek tek iler; savalar; kurumlar vb. szkonu
sudur. Yine de insann yalnzca bunlara ilikin bilgisi olmas yetmez,
ayn zamanda kendisine ilikin de bilgisi olmal, genel tinle devletin
oluturduu ve kkleri ok derine giden birliin ak bilincine sahip
bulunmaldr. Bu bilincin gerek tini, bu bilmenin merkezi dindir. Din,
kendisinin-bilincinin ilk biimidir; halkn tininin, halkn tininde orta
ya kan belirlenimine gre, genel, kendinde ve kendisi iin olan ti
nin tinsel bilincidir; doru-olann en salt en blnmemi bilincidir.
Doruluun bundan daha ileri derecesi, dindeki ilkesine uygun ol
duu lde geerlilik kazanr. Din, Tann tasanm, bu anlamda hal
kn genel snnn, temelini gsterir. Din, halkn doru bildii eyi ta
nmlad yerdir. Bir nesnenin tanm, nesnenin uyduu yasalar; o z
neye z gerei ait olan her eyi kapsar: szkonusu olan nesnenin
btndr; tek, yaln bir dnce belirlenimine indirgenmi olarak
nesnenin doasdr. Bu belirlenimin onun zelliklerinin ruhu olduu
sylenir. Gk cisimlerinin yasalann bilince onlann alabilecekleri b
tn konumlan da izlememiz gibi.
Din bir halkn kendisi olduu eyle, en yksek zle ilgili bilinci
dir. Bu bilgi genel zdr. HalkTann'y tasarlarken, kendisinin Tann'yla
olan ilikisini, giderek kendisini tasarlar: bu anlamda din, halkn ken
disiyle ilgili kavramdr. Doay kendi Tann's bilen bir halk zgr bir
halk olamaz:Tann'y doann stnde dndnde tin haline ge132
1 33
TARlHTE AKIL
san doalannn birlii sa'da dile geldii lde -daha salt anlamda
olmak zere- Hristiyanlk da. Szkonusu vcut bulma insanbiim
ci, Tann'ya yakmaz bir tarzda deildir; doru olarak saptanan ey.
Tann ide'si neyse bizi ona vardracak biimdedir
Din felsefesinde, tinin zyle ilgili dinsel bilincin gelimesini de
gstermek gerekir: ama biz bu konuya girmiyoruz. nk burada
halkn bilincinin kendisinde ayrt ettii bakaca ynler ve biimler
dir bizi bundan byle uratracak olan. Bu bilincin gerek tini din
dir. Sanat ve bilim bunun yanlan, biimleri olarak grlebilir. Sanatn
ierii dininkiyle birdir: tek aynm ana malzemesinin duyusal gr
olmasdr Bilim ve felsefe de ayn konuyu ilr; ama ana malzeme
si dncedir. teki bilimlerin ierii saltk deildir ve devlete, ge
reksinimlere ynelik sonlu bir ierik sunarlar: yleyse dinde, halkn
btn varl dine dayand lde, bir halkn ilkesi en yaln anlat
mna kavuur.
Bu adan din, devlet ilkesiyle ok yakn iliki iindedir. Din, dev
let tininin koulsuz genelliiyle tasarlanmasdr; yle ki buraya va
nnca bu tasanma sahip olan gerek tin btn dsal rastlantsallkla
r kendinden atm olur. Nerede bireysellik olumlu olarak Tann'nn
zne gre biliniyor; znellik de bu zn kendisine gre grleni
yorsa, bilinli zgrlk yalnzca oradadr. Bu zgrlk bilinci Yunanl
larda ve daha gelimi biimiyle Hristiyanlk dnyasnda ortaya k
t. Bu adan hakl olarak devletin dine dayand iddia edilir. Bununla
sylenmek istenen, dnyadaki varln zaman iinde herkesin ilgisi
ne gre devinen, yani greli ve halk kavramna gre kavranlmayan
bir varlk olduu, bu varln, yalnz kendi genel ruhu olan ilke tara
fndan saltk olarak hakl klnd lde hakllk kazanddr: bu da,
bu varln tannsal zn belirlenim ve varoluu diye bilinmesinden
baka bir ey deildir. Devletin dine dayanmas bu nedenledir. Dev
letin ilkesi dorudan doruya hakl bir ilke olmaldr: bunun kar-
134
135
TARHTE AKIL
Dini devlete geri getirmeye ynelik btn abalar, atlan b
tn o korku lklan, dinin devlet yaamnda yittiini ya da yitmek
zere olduunu haber veren tehlike an lan ise, durum olduundan
daha kt demektir: nk bu anlan alanlar dinin ktle kar
bir ara olarak geri getirilebileceine, din tohumlannn ekilebile
ceine inanyorlar; ama din ne aratr ne de tohum, insanlan ok
daha derinlerden etkiler
Devlet ile din zde bir topluluk ilkesini paylarlar: din, yaps
n, bireylerin davranlann ve devletle i ilikisini dzenlemek zere
devlete dandan eklenen bir ey deildir, tersine batan beri be
lirleyerek, etkiyerek devletin iindedir: Nasl 'bilimin, sanatn retil
mesi gerekiyorsa, insanlara din eitimi de gerekir.Ama bunu d bir
iliki olarak anlamamalyz, tersine bunun anlam, daha nce de de
diimiz gibi, devletin politik, sanatsal ve bilimsel yaam olduudur;
nk devlet zaten belli bir dinden kmtr, dinle zde bir top
lumsal ilkeyi paylamaktadr:
Buna kar kolayca yzeysel itirazlar yaplabilir: Fakat aklmza
gelen ilk halk alp onda bu balam aramaya kalkmamalyz. Birbi
rinden ok ayn dinlere sahip de olsalar kurululan bir olan oban
halklann deil, olgunlua ermi devletleri, eksiksiz bir kltr olan
halklan gz nnde bulundurmalyz. Byle gelimemi toplumlar
da bir halkn tininin ilkesinin, belirlenimini gerekletirip ortaya ko
yabilecei kltr dzeyi yoktur Eksiksiz bir kltr olan bir halk,
daha yaln durumdaki bir halkta ayn ayn var olabilen alanlan ve
yaama biimlerini kendinde birletirmitir: Baz halklar da bam
sz deildir ya da en azndan bamszlrklan kendi anayasa ve g
lerinden ileri gelmemektedir: Bu halklann bir blm kendi ilerin
de zengin bir kltre varmamlardr, bir blm ise kendi kendile
rine bamsz olmamlardr:Atina'nn demokratik bir anayasas var-
136
137
TARHTE AKIL
hibi olduu ve nesnelletii lde tin olur. Nesnellik ise sonlulu
u ve rgtn yelerinin tek tek aynmlamasn birlikte getirir. Tin
kendini nesne olarak karsna alr, bylece aynmlar: kendi kendi
sini karsna ald, canl bir ruhu oluturan kendi paralanyla he
saplat iin de kendinde kendisini bilir, kendi zel alan ve para
lann zetleyerek dile getirir. Tini balangcna gre dnmek yet
mez: o kendi kendisini meydana getiren eydir, kendi ereidir, ken
di sonucudur; yle ki bu sonu o balangtan baka bir ey deil
dir. Kendi kendisine gereklik kazandrmas ise nesnellemenin ara
ya girmesiyle olur. Din, din olarak ele alndnda kendini zce ger
ekletirmelidir: tinin kendisine ilikin olarak, bilinlenecei, gerek
bir tin haline gelecei bir dnyay kurmaldr.
Tinin eylem iinde olduu eyle ilgili bilincinin gerekten dinin
kendisinde bulunmas nemli bir noktadr. Eer tinin ne olduunun
bilincinde, d orunun, kavramna gre tinin kendisinin ne olduunun
bilinci ierilmise, tinin varlnn btn yanlan doruyla ilikiye gir
mi, doruluk belirlenimini kazanm demektir -bu da ancak ger
ek anlamdaki dinde olabilir. Bu varlkla ilgili olmayan baka yanlar
doruluk belirlenimini tamadklan iin dindarl kendilerine temel
alr ve bylece ksr olarak kalr. Dinin keyfi, henz doruyla kar
lamam ilkel yanlan da vardr. Burada amacmz dinin zel alanla
rn damgasn kendinde nasl tadn gstermektir.
Dinin bireyde ortaya kt biimiyle sk sk verimsizletii sy
lenmiti. Buna karlk olarak halkn canl dizgesi dine uygun olarak
biimde dzenlenmi olmaldr. Din, tinin kavramna ait olan her
eyi dinsel ilkeyle denkleip denklemediine, tinin dine kendi il
kesini getirip getirmediine gre, temel bir aynm gsterir. Eer tin
asl derinliinde kavranmyorsa, dediimiz gibi, bir halkn yaamn
da usa uymayan, keyfilie braklm, zgr olmayan noktalar ortaya
138
139
TARiHTE AKIL
ce sanatn, tannsal genelliin doal znellik biiminde grld Yu
nanllarda olmas gerekiyordu. Byle bir halk iin, genel ve tannsal
olan eyi duyusal grde kavrayp sunmak kanlmazdr. Bunun gibi
H ristiyanlk dini de z gerei sanata sahiptir; nk onun iin tan
nsallk anlakn, soyutlamas deildir.Yine de bizim iin sanat,Yunanl
lar iin olduu gibi dorunun tasarlanp dnlmesinin en yksek
biimi olamaz, yeri daha aalardadr. Sanatn yaratt biimlerin
bizim iin her trl koulun stnde bir doruluu yoktur. bunlar
saltk olann grnme biimleri deildirler. Sanatn gsterdii biim
ler sonlu eylerdir. sergilenmesi gereken sonsuz ierie uymazlar.
Bilimler en ok dine yaklarlar: geri bimlerin ierii eitli
dir. ou yalnzca bir bilgiler derlemesidir; ama hi deilse bura
da dnme, bilme ilkesi geerlidir Bilimler gerekliin tm yanlan
iin yararldr. tpk dinin, devletin, tzenin yararl olmas gibi -do
ru olann baka ereklere de h izmet etmesi gibi.Tann'nn yararl ol
duu da sylenebilir: dind, yersiz bir konumadr bu.Tann'nn ya
ran, kendiliinden datt ve kendisini ona adad iyiliidir: Aslnda
bilimleri bu baml yarar ilikisine gre ele almamak gerekir.: onlar
da din gibi kendinde ve kendisi iin birer erektir. kendisi iin son bir
erek Bilimler. zellikle zgr dnmenin bilimi olarak felsefi d
nmenin rn olduklan iin, tinin onlara salad zgn temel
zerinde ykselirler Halk, kendisi ve doruyla ilgili kavrama, dn
me yoluyla bilimsel, yani tinsel kavrama karlk olan biimi verir. Ti
nin en derin noktasn soyut olarak kavrayalm, ite bu dnme
dir. Burada nesnel konu tinin doasna uymaktadr. Bilimler bu an
lamda bir halkn varlnn doruk noktasdr; halkn en yksek ig
ds, kendisini kavramak ve bu kavradn her yerde gerekletir
mektir. En nemli tinsel ana malzeme fiziksel gereksinimler deil
dir. biimsel hak deildir; fakat dnmedir. zekadr. Halk, en parlak
140
TARHTE AKIL
n tarzn dile getirmektedir. Simgeseldirler; ama pek ok rast
lantsal eyi de birlikte tarlar: hepsini anlaml saymak yanl olur.
Grnle ilgili baka bir nokta da insanlann doa ve kendi
sonlu gereksinimlerinin yerine getirilmesiyle ilgili pratik davranla
rdr Meslek etkinlii buraya girer: bu etkinlik bize insanlann doaya
olan bamllk ve ilgilerine gre davranlann, yine buna gre ge
reksinimlerini karlay ve yerine getirilerini tantr. nsann tikelli
i burada doal gdye karlk gelir: din ve anayasann temsil ettii
zsel yan bu alann ok uzanda kalr Yine de halkn meslek etkinli
i, endstri ve tecim karsnda nasl bir anlay gsterdiine gre ti
nin genel ilkesi anlam ve nem kazanr. Bu etkinlikteki ama, bireyin
kendi ilerine bakmas, sonsuz okluk ve incelik gsterebilen ken
di gereksinimlerinin gerektirdii biimde hayatn kazanmak zere
emeini, kafasm, gcn, sanatn kullanmasdr. Bu etkinlikler iinde
iftilik zorunlu olarak doaya bamllk gsterir. Gerek anlamy
la meslek etkinlii denen ey ilemek zere kaba malzemeye y
nelir; anlakn, dnmenin, endstrinin rnleriyle varlnn deva
mn salar. Bu etkinlik dal tikelle ilgilidir: ama tikele de ieriden s
nr konulamaz. Biriken zenginlik, kazanlan incelik llemez boyut
lara varabilir. Ancak mesleklerin snrl, kastlara bal olarak uygulan
mas, bylece gelime nedir bilmemesi ile bireyin btnyle snr
sz olmas ve lszce geliebilmesi arasnda byk bir ayrm var
dr Kastlara blnm toplum, meslek etkinliinin her zaman kendi
iine kapatlm olduu bir toplum olarak bambaka bir halk-tinini,
ayn zamanda bambaka bir din ve anayasay varsayar. -nsanlarn
hayvanlara ve birbirlerine kar kullandklar silahlar ve aynca gemi
ler de buraya girmektedir. rnein eski bir sylenceye gre, Asya
llarda demir bulgulanmtr Barutun bulgulanmasn rastlantsal bir
ey saymamak gerekir; ancak o zamanda, o kltr iinde bulgula-
142
143
TARHTE AKIL
eitli zmrelere gre rgtlenmeleri gerekir. Bir yandan birey b
tn bu alanlara isterse katlabilir, br yandan ise birey zorunlu ola
rak en azndan dolayl biimde btn bunlardan, dinden, tzeden,
anayasadan, bilimden kendine den pay alr. Bu alanlar bireylerin
katlaca tek tek zmrelere blnmtr: bireyin meslei dedii. miz de budur. nk btn bu alanlarn ortaya kan ayrmna zel
noktalarda tek tek meslekler karlk gelmektedir. Zmreler byle
ce rgtlenmi bir devlet iinde yerlerini bulurlar. nk devlet or
ganik bir btndr, btn bu rgtlenmeler onda zorunlulukla bir
organizmay oluturmaktadr. Bylelikle devlet trel n it elikteki or
ganik bir btn haline gelir. zgr-olan kska ma nedir bilmez; e
lerinin yaplanmasna izin verir. Genel-olan bu zgrce belirlenimle
ri birlik halinde tutacak gce de sahiptir.
d) Tinin Gereklii
imdiye dein ele alman noktalar devlet kavramnn so
yut eleriyle ilgiliydi. Devletin iinde geecek eylerin ona
uygunluunu salayacak biimde dzenlenip uygulama alanna
getirilmesi anayasa ile olur. Geri bir halkn anayasaya sahip
olmasna fazlalk gzyle baklm, devlet biiminin zaten bu
demek olduu sylenmitir. Bylece anayasaya sahip olmama
anayasa olarak dnlm oluyor yalnzca, tpk yuvarlakln
biim olarak dnlmesi gibi.
Devletin kendisi iin meydana getirdii her eyi tek tek
btn bireylerin onaylamasn gerektirecek biimde, bireysel
isten ilkesi zgrln tek, biricik belirlenimi olarak devlete
temel alnrsa aslnda anayasa diye bir ey olmaz. Bu durumda
istenecek tek dzenleme, hibir istence dayanmakszn devletin
gereksinimleri gibi gzken eyleri gz nne alp grn
144
TARHTE AKIL
146
1757- 1834, La Payette 1 789'da Ulusal Muhafzlar Birlii'ni kurdu, Fransz Dev
rimi srasnda Feuillant'n bakan, 1 792-97 arasnda poli-tik gmen, sonra
1 830'da Paris'te Louis Philippe partisinin yanda
147
TARIHTE AKIL
nedenle doru olmayan bir kavrama bel balanlyor, bu ka
vram biimsel bir kalp olarak da bir halkn ve devletin somut
grsne sahip deil. Bir halkn anayasasnn (iklim, koullar,
corafyasal konum gibi d koullar bir yana brakacak olur
sak) halkn diniyle, sanat ve felsefesiyle, en azndan kendi
kltrnn tasarm ve dnceleriyle tek bir tz, tek bir tin
oluturduuna daha nce dikkati ekmitim. Devlet bireysel
bir totalitedir, bu totaliteden -ne kadar nemli olsa da- anayasa
gibi zel bir yan tek bana ele alnp tartma ve seim ko
nusu yaplamaz. Anayasa yalnzca baka tinsel glere ieriden
baml deildir, fakat tm tinsel bireysellik belirlenimi ken
disini meydana getiren glerle birlikte btnn tarihi iinde
yalnzca bir edir. Anayasann en yksek yaptrm ve mey
dana getirdii zorunlu balam nceden bellidir.
Bu adan, anayasalardan sz ettiimizde, soyut aynmlarda, bi
linen, daha nce sz edilen demokrasi, aristokrasi ve monari ara
sndaki aynmlara taklp kalmamaya dikkat etmeliyiz. Kabul edile
cektir ki, iine aristokratik hibir ilkenin kanmad saltk bir de
mokrasi bulmak kolay deildir. Aynca monari kendisinde baka
eleri ieren bir kurulutur. Anayasalan, yani bir halkn politik. z
sel durumunu gz nne alacak olursak ortaya bambaka belirle
nimler kar.
Devlet yaamndaki eitli yanlar asndan devlet anayasasnn
z belirlenimi u tmcede dile gelir: en ok zgrln olduu dev
let en iyisidir. Ama burada zgrln realitesinin nerede olutuu
sorusuyla karlayoruz. zgrlk. tek tek btn kiilerin znel is
tenlerinin devlet ilerine katlmas olarak tasarlanyor. znel isten
burada en son belirleyici nokta olarak dnlyor. Ancak devle
tin doas nesnel ve genel istencin birliidir: znel isten kendi ti-
148
1 49
TARlHTE AKIL
Devlet, insani isten ve zgrln dsallam tinsel ide'sidir.
Tarihteki deiim znde ve genelde devleti ilgilendirir. ide'nin e
leri de onda eitli ilkeler olarak belirir. Halklann parlak dnemleri
ne karlk olan anayasalar o hal klara zgdr; yani burada eitlilik,
kltr geliiminin belli bir tarzna karlk olmaz; fakat ilkelerin e
itlenmesi anlamna gelir. Bu nedenledir ki, tarih bize bugnk ana
yasal oluumla ilgili hibir ey retemez. amzn ilkesi olan son
anayasal ilke, dnya-tarihinin daha nceki halklannn anayasalannda
ierilmemitir. Bilim ve sanat szkonusu olduunda durum tmy
le bakadr. Burada daha nceki ilkeler daha sonrakilerin saltk te
melini olutururlar: rnein, eskilerin felsttfesi imdikine taban olu
turmak zere yeni felsefenin temelidir; orada ylece ierilmi olma
s gerekir. Burada sanki talan, duvarlan ve ats ayn kalan bir ya
pya kesintisiz olarak biim verilmektedir. Yunan sanat zaman iin
de sanatn en yksek rnei olmutur Oysa anayasa asndan du
rum deiir; burada eski ve yeni nin zce ortak bir ilkesi yoktur. So
yut belirlenimler. rnein devlette ileri grn ve erdemin ege
men olmas gerektii yolundaki retiler elbette ortaktr. Ama a
mzn anayasal dzenlemeleri iin Yunanl lan, Romallan ya da Do
ululan rnek almak kadar ters bir ey olamaz. Dou bize ataer
kil iliki, babann ynetimi, halklann ball, Yunan ve Roma da halk
zgrl rnekleri sunmaktadr. nk Yunan ve Romallarda b
tn yurttalann genel yasama konulannda gr ve kararlara ka
tlmasn salayacak zgr bir anayasa kavramnn gelitirildiini g
ryoruz. Zamanmzda da genel eilim budur; ancak bir deiiklik
le: gnmzn devletleri ok byk, yurttalann says ok fazla ol
duu iin, yurttalar dorudan deil de dolayl olarak, kendi temsil
cileri araclyla kamu ilerine ilikin kararlara katlmaktadrlar; yani
yasama grevini halk milletvekilleri araclyla yerine getirmektedir.
1 50
151
TARHTE AKIL
myle babo brakldn gryoruz. rnein yenierilerin istenci
var; istenleriyle davranyorlar; ama vahi bir isten bu, bir parasy
la dinin basks altnda, ama istediini yapmakta snr tanmyor. Bura
da kiisel isten yanl bir tasanma gre zgr: ussal, somut isten
le kaynam deil. Byle bir istenci tanmyor; onu kendine nesne
yapmam, ilgisi, davranlan ona gre deil; genel bir eye dokuna
cak olursa bu genel ey soyut ve mekanik kalyor; bylece banaz
layor; her trl devlet rgtne, trellie zarar veriyor; hak hukuk
tanmyor.Avrupa devletlerinde durum baka: burada bak as t
myle geneldir. Bilime dayal kttr; yaamn genel ereklere, genel il
kelere gre belirlenmesi bir kamu greviir; ynetimin btn alan
lan kavramca saptand lde bu kamu grevinde yurttalar h
kmetle dayanma iindedir. Byle bir durumda tek tek bireyle
rin tek tek onay az ok nemini yitiriyor; nk zel grlere yer
kalmyor; kimse aka devlet ileriyle uraanlardan daha fazla bir
ey bilmiyor. Bireylerin kendi zel yarar ve karlanna gre iyi niyet
gstermeleri de burada bir ie yaramayacaktr; nk kamu yara
n karsnda bu tr zel yarar ve karlann geri ekilmesidir bura
da belirleyici nokta. Eer zgrl k tek tek bireylerin onayna ba
l klnrsa, herkesin oybirliiyle zerinde anlaaca yasa dnda hi
bir yasann geerli olamayacan grmek kolaydr Buradan hemen
aznln yerini oklua brakmas, kararlan okluun vermesi d
ncesine gelinir. Ama).). Rousseau bile, bu durumda aznln isten
ci gz nnde bulundurulmad iin, artk zgrln kalmayaca
n sylemiti. Polonya millet meclisinde herkese oyu soruluyor
du, bu zgrlk nedeniyle devlet batt. stelik yalnzca halkn akl
nn banda olduunu ve her eyi bildiini, tzeden anladn san
mak tehlikeli ve yanl bir varsaymdr; nk halkn her kesimi "ben
halkm" diye ortaya atlabilir. Oysa devleti devlet yapan halk deil,
bilgi ve kltrdr.
1 52
1 53
TARlHTE AKIL
Devletin baka devletlerle de ilikisi olduunu, onlara kar ba
msz olduunu da buraya eklemeliyiz. Bamszlk bir halkn onu
rudur. Bu noktay daha iyi belirlemek iin burada pek ok ey sy
lenmesi gerekir, zorunlu olmad iin bu belirlemelere girimi
yoruz. Devletlerin i ilikilerinde geerli olan ilkeleri, devletlerin
dnya-tarihiyle ilikilerinde geerli olan ilkeden ayrt etmekle ye
tiniyoruz. Bu son noktada saltk tinin hakk geerlidir ve tinin daha
yksek bir ilkesini geerli klan ilikiler szkonusu olur. Hibir devlet
bu hakk kendisinde gremez.Tek tek devletler birbirlerini karlk
l bamsz bireyler olarak varsayarlar, birinin bamszl ancak te
kilerin bamszl varsayld lde kabyl edilir. Bu tr ilikiler an
lamalarla saptanr ve bu durumda hakllk nedenlerinin en azndan
gz nnde bulundurulmas gerekir. Dnya-tarihinde ise daha yk
sek bir hak geerlilik kazanr. Uygar halklann barbar srleriyle iliki
si szkonusu olduunda, bu hak iyice geerlilik kazanmaktadr. Din
savalannda da bir yan kutsal bir ilkeyi savunmakta, teki halklann
haklan kk grlmekte, eit saylmamaktadr Bir zamanlar Ms
lmanlann tutumu buydu, kuramsal olarak hala da budur. Hristi
yanlar da pagan halklan Hristiyanlatrmak iin savarlarken, kendi
dinlerinin kendilerini hakl kld iddiasndaydlar. Bu gibi durumlar
da soyut hakllk ya da hakszln geerlilii yoktur, byle soyut hak
lar olsa olsa asl anlamda tze dzeninin henz olumad durum
larda ortaya kar. Bu koullar altnda geerli olan ey, devletlerin
birbirinden gerek anlamda bamsz olduu dur1Jma uygulanamaz.
Bunun tersi de dorudur: tze devleti iin geerli olan ey henz
tze devleti olmam bir devlete uygulanamaz. Devletlerin ilkele
riyle devletler tzesi birbirinden ayn eylerdir. Dnya-tininin hakk
n devletlere deil, yine dnya-tinine vermeliyiz.
1 54
DNYA-TARHNN GD
a) Gelime llkesi
Tarihte olup biten soyut deiiklik imdiye dein, tarihin
ayn zamanda daha iyiye, daha yetkine bir ilerleyi olduunu
gstermek zere genel bir biimde ele alnd. Ne kadar sonsuz
eitlilikte olursa olsun, doadaki deiiklikler yalnzca kendi
sini durmadan yineleyen bir dngy gsterir. Gnein altnda
yeni hibir ey yoktur doada, bu adan bu deiikliklerin bu
denli okbiimli oyunu tekdzeliin tesine gemez. Yalnzca
tinsel temeli olan deiiklikler yenilik getirir.
grn insana dpedz doa nesnelerinden
lenim kazandrr: -doa nesnelerinde tek ve
her zaman iin duraan bir karakter ortaya
Tinsellikteki bu
apayr bir belir
ayn belirlenim,
karrken, tm
155
TARlHTE AKIL
sizlik ya da daha ok insanlarn dncesizlii, bozulmuluu,
ktcl tutkularyla aklamak iin ak kap braklmaktadr.
Gerekten de yetkinleme , deime dediimiz ey gibi belirleni
mden yoksundur: ne erei ne de amac vardr. Varmak istedii
daha iyi, daha stn olan ey btnyle belirsizdir.
Tinin gidiinin bir ilerleme olduuna dikkat etmek gerekir: bu
bilinen bir tasanmdr; ama dediimiz gibi sk sk da eletirilmitir.
nk dingin bir dzen, yerleik anayasa ve yasama dncesi
ne kart gzkebilmektedir. Bu dzen zel ilgi ister; btn abalar
onun korunmasna ynelmelidir. Eer ilerlemeyle en bata insann
yetkinleme peinde olduu, daima daha' kusursuz olmann olanak
ve zorunluluuyla davrand sylenmek isteniyorsa, ilerleme tasa
rm yetersizdir. Bu gr asndan dzen yksek deer olarak g
rlmez, en yksek deer deimedir. ok belirsiz olan ve deime
den baka bir anlam tamayan kusursuz duruma getirme burada
balca belirlenim olarak alnr: deimenin ise lt yoktur; var
lklann hangisinin hakl, hangisinin tzsel olduunu ayrt etmek iin
de bir lt verilmez. Seme ilkesi diye bir ey yoktur; ne bir ama
ne de belli bir son-erek szkonusudur: geriye kalan daha ok de
imedir; her eyi deime belirler -nsan soyunun eitimi tasarm
(Lessing) zekice bir tasarmdr; ama bu tasarm burada sz edilen
noktaya yalnzca yaklar. Byle tasarlandnda ilerleme nicelik d
zeyinde kalr. Daima daha ok bilgi, daha ince kltr- yalnzca by
le pekitirmelerle vakit geirilir. N itelik konusuna bir trl gelinmez.
Olgu, nitelik oktan vardr; ama ama edinilmez: bylece belirsizlik
iinde kalr.Ama ilerlemeden onu belirleyerek sz edeceksek, nice
lik bo laftr Erek bilinmelidir; eree eriilmelidir. Tinin kendi etkinli
iyle ilikisi, rnlerinin deiikliklerinin nitel deiimler olarak tasar
lanp tannmasn gerektirir.
1 56
TARlHTE AKIL
geli ve dman olarak kendisini yenmek zorundadr . Doada
dingin bir gidi gsteren gelime -bunun nedeni rnlerinde
kendisine eit ve kendi iinde kalmasdr- tinin kendi kendi
sine kar yapt etin ve sonu gelmez bir kavgaya dnr.
Tinin istedii ey kendi kavramna erimektir: ama onu ken
dinden saklayan da yine kendisidir, kendi yabanclamasndan
gurur duyar, zevk alr.
Buradaki gelime, organik yaamda olduu gibi zararsz,
atmasz bir gelime deildir; tersine, kendi kendisine kar
sert ve zahmetli bir almadr. Ayrca salt biimsel bir gelime
deildir; tersine burada, belirli bir ieri} olan bir erein mey
dana getirilmesine ynelir. Bu erein ne olduunu en bata
saptadk: tindir bu, hem de zne, zgrlk kavramna gre
ele alnan tin. Tin inceleyeceimiz balca nesnedir, gelimeyi
yneten ilke de anlamn burada kazanr. rnein Roma ta
rihinde Roma inceleme nesnesidir, bylece de olaylarn ele
alnna yn verir. Tersinden bakldnda, olaylarn da nedeni
yalnzca bu nesnedir, olaylar ancak bununla iliki iinde an
lam ve ieriklerini kazanrlar. Dnya-tarihinde, arkalarnda
hibir iz brakmadan sona ermie benzeyen eitli byk
gelime evreleri vardr: iz brakmak yle dursun btn kl
tr birikimi sonradan yok edilmi, bu servetten artakalanlarn
yardmyla, yeniden mthi abalayarak, zaman harcaya
rak ne aclar pahasna o kltrn oktan kendisine katm
olduu alanlara erimek iin yeniden, ta en batan balanmas
gerekmitir. Buna karlk srekli gelimeler de vardr, zgn
yaptalarmdan olumu, her yanyla tamamlanm, zl kl
tr yap ve dizgeleri de. Biimsel gelime ilkesi, genel olarak
alndnda, ne bu grnlerden birini tekilere yeleyebilir,
1 58
1 59
TARHTE AKIL
ama btn bu basamaklar birbirinin dndadr; btn tomurcuklar
birbiriyle yan yana durur: Birinden tekine gei, yalnzca bu bala
m kavrayacak dnen tin iin vardr: Doa kendi kendisini kavra
maz, bu nedenle de oluturduklannn olumsuzlanmas diye bir ey
onun iin szkonusu deildir:Tinsel alanda ise daha yksekteki olu
um, daha nceki, daha aa basamaktakinin yeniden ilenmesiyle
grn alanna girer: Bir nceki oluum bu nedenle sona erer: Bir
sonrakinin bir ncekini aydnlatarak grn alanna girmesi nede
niyledir ki, tinsel oluumlar zaman iinde grnr: Bu da unu gs
terir: Dnya-tarihi, tinin zamandaki yaylmdr; tpk ide'nin uzamda
doa olarak yaylmas gibi.
Tinin oluumlan olan halklar da bir yanlanyla doal varlklardr:
Bu nedenle eitli halklar uzamda her zaman iin var olan yaplar
gibi yan yana boy gsterirler: Dnyaya yle bir bakacak olursak u
en eski ana oluumu birbirinden ayrt edebiliriz: tarihte ilk olan
tipik Asya ilkesi (Mool, in ve Hint); soyut tin, tek Tann ilkesi bu
lunmakla birlikte bunun karsnda dizgilenmemi bir keyfiliin dur
duu slam dnyas; Hristiyan, Bat Avrupa dnyas: burada, en yk
sek ilke olan tinin kendisini ve kendi derinliini bilmesine vanlm
olmaktadr Bu genel sra burada oldum olas byleymi gibi akla
nyor; dnya-tarihinde ise birbirini izleyen basamaklar halinde bulu
nuyor: Byk ilkelerin oldum olas yan yana durmas zaman iindeki
oluumlann geiciliini ortadan kaldrmaz. Gzelim paganlyla Yu
nan halkn Roma halkyla yan yana dnebilirdik. Ancak bu halk
lar geip gitmitir Bunun gibi her halkn kendi iinde, mevcudiyeti
oktan yok olup gitmi oluumlar da vardr: Bunlann yitip gitmele
ri,
1 60
161
TARlHTE AKIL
kendi iinden kp zgrlnn bilincine varr. Ancak bu ilk
zgrleme eksik ve ksmidir (kimileri zgrdr) ; nk tin
doann dolaymyla gelmitir, onunla ilikide kalr, bir esi
doalldr. nc basamak, bu henz tikel zgrlkten,
zgrln saf genelliine ykselmesidir (insan insan olarak
zgrdr) - kendisinin-bilinci aamasna, tinselliin zn
kendisinde duyma aamasna ykselmesi.
Tinin ilk a ocuun tinselliiyle karlatnlabilir. Burada, Dou
da durum budur. Burada bireyin kiilii ile genele hizmet kar kar
ya gelir
Drdnc olarak Cermenik a, Hristiyan dnyas gelir. Burada
da tini insana benzetecek olsaydk, bu an, tinin yallk a oldu
unu sylememiz gerekirdi. Yalln zellii, insann imdiki zaman1 62
1 63
TARHTE AKIL
bilin na kma, yani kendisine gelme igdsdr, tinsel
yaamn kendi kendisine verdii drtdr.
b) Tarihin Balangc
Tin tarihinin balangcnn, kavramna uygun olarak nasl
dnlmesi gerektiine, zgrlk ve halkn tam anlamnda
var olduu ya da var olmu olduu bir doal durum
tasarmndan sz ederken deinmitik. Ancak byle bir tarihsel
varlk, varsaymsal bir dngemenin kararlama biimde ka
bul ettii bir ey olmann tesine gemiyordu. Byle zerin
de dnlm bir kabuln deil de, tarihsel bir olgunun ve
onun yksek bir dzeyde onaylannn rn olan btnyle
deiik trden bir iddia bugn belli evrelerde olduka kabul
grmektedir. Bu iddia erevesinde, eskiden tanrbilimcilerin
kendilerine gre tasarladklar (rnein Tanr'nn Adem'le
branice konumas gibi), insanlarn iinde yaad bir ilk
cennet durumu tasviri yeniden ama gereksinimlere gre
deiiklikler yaplarak kabul grmektedir. Tm bilim ve sana
tn kendisinden kaynakland i l kel bir halkn varl sylenmekte
dir (Schelling; Schlegel'in Hint Dili ve Bilgelii stne kitab). Bu eski halkn asl
insanlk tarihinin en banda yer ald varsaylmtr. Tanrlarn tasa
n m ve eski sylenceler onu lmszletirmitir: bu halkn yksek
az
1 64
1 65
TARHTE AKIL
borluyuz; ama bu aratrma hemen de kendi aleyhine dny
or. nk bu aratrmann tarih diye varsayd eyi ilkin tarih
olarak saklamasna varyor i. stelik tarihsel veriler bata ok
i ie girmi durumdadr, sonra da yitip giderler. Tanr bilgi
sinin o zamanki durumu, rnein Bailly00 gibi astronomlarn
Hintlilere yaktrd bilimsel bilgiler, byle bir durumun
dnya-tarihinin balangcnda olduu dncesi, halklarn dingenel, bu anlamda Katolik ve ok eski olmas gerektiini kabul ettirdi. Fransa'da
166
167
TARlHTE AKIL
tadklan yadsnamaz. Ama ide'nin i gereklii bundan tmyle
bakadr: ide kendisini tanr ve kendisine zg bir biimde kavrar.
Bilinli speklatif ide nce gelmi olamaz, tersine tinin en yksek
dzeydeki, en soyut abalannn rndr.
1 68
1 69
TARlHTE AKIL
rastlantdan daha fazla bir ey olarak anlamalyz: Bunun anlam
tarihin tarihsel olay ve verilerle ayn zamanda anlatlabilir du
ruma geldiidir. Onlar birlikte ileri gtren, ieriden ortak
olduklar bir taban [Grundlage] vardr. Aile anlar, ataerkil ge
lenekler, aile ve kabile iinde ilgi grrler. Her ey ayn biimde
akp gidiyorsa, anlarda yer etmez. Ancak kaderin birbirinden
farkllk gsteren eylem ve uygulamalar Mnemosyne'yi, imge
leriyle canlandrabilir, tpk sevgi ve din duygularnn fanteziyi
balangtaki gdlere imgeleriyle biim vermeye armas
gibi. Yine de devlet en bata, tarihin dzyazsna uygun ol
makla kalmaz, o dzyazy da birlikte retn bir ierii getirir .
Sreklilik kazanma yolunda olan, devlet aamasna ykselen
bir topluluk, znel, anlk gereksinimleri karlamak iin ye
terli ynetim buyruklar yerine ynergeleri, yasalar, genel ve
genelgeer belirlenimleri yeler. Bylece anlalr, kendinde
belirli, sonularyla kendisi iin sreklilik gsteren eylem
ve olaylarla ilgilenmekle kalmaz, onlara ilikin bir sylem
de gelitirir. Mnemosyne'nin, devletin oluturulmasnn ve
imdiki yapsnn tad srekli erek adna bu eylem ve olay
lara anlarn kesintisizliini salamas gerekmitir. Sevgi gibi
derin duygular, dinsel sezgi ve tasarmlar kendi balarna imdi
iinde bulunulan zaman doldururlar ve doyum getirirler . Buna
karlk devletin ussal yasalarnda ve ayn zamanda trelerinde
ortaya kp dlaan varl, iinde bulunulan zaman byle
sine doldurmaz: kendine yeterli deildir, anlak btnlemek
iin gemiin bilincine gerek duyar.
ster yzyllar ister bin yllar iine alsn, ister devrimlerle,
glerle, en beklenmedik deiikliklerle gemi olsun, ta
rih yazmndan nce gemi olan zamanlar, halklarn nesnel
1 70
1 71
TARHTE AKIL
erei -gerekleecek, znel olmasa bile tzsel, yani kendinde
ussal bir zgrlkle gerekleecek bir erei- olmas gerekirdi;
ancak bylece kendisinden bir tarih yaratabilirdi.
Tarihin byle bir koulu olmasnn sonular da unlar
olmutur: ailelerin kabilelere, kabilelerin halklara doru yle
sine takn, lszce bymesi ve bu bymenin getirdii,
birok karkla, savaa, de, ykla yol at tah
min edilen genileme, tarihin dnda olup bitmitir. Dahas,
bu genilemeyle balantl olan sz sultanlnn byme ve
geliimi de dilsiz, sessiz, alttan alta olmutur. Antlarla ilgili
bir olgudur bu: konutuklar diller, halklarn ilk ve gelimemi
durumlarnda, varabilecekleri en yksek gelime noktasna
varmtr. Anlak da anlaml evriminin tm ayrntlaryla bu
kuramsal zemin zerinde boy atmtr. -Yaygnlam tutarl
dilbilgisi dnmenin yaptdr , dnme kendi kategorile
rini dilbilgisinde belirginletirmitir. Dier bir olgu da udur:
Uygarln toplumda ve devlette ilerlemesiyle, anlakn bu
dizgeli yol alnda bir duraklama olur ve dil fakirleir, artk
gelimez.- Kendinde daha ok tinselleen, ussallaan ilerleyiin
ve anlakn, ayrnt ve kesinlii bir yana brakmas, bunu ken
dine bir engel saynas, olmasa da olur diye grmesi zgn bir
olaydr. Dil gerek anlamda kuramsal zekann eylemidir; nk
zeka kendini, kendi dnda byle dlatrr. Anmsama, imge
leme etkinlikleri dil olmadan ilk nce insann iinde geen
dlatrmalardr. Fakat genel olarak bu kuramsal eylemle bir
likte onun daha sonraki geliimi, halklarn yaylmasnn buna
bal olarak somutluk kazanmas, ayr ayr halklarn ortaya
k, karma, g, dilsiz bir gemiin bulanklna gml
olarak kalr: bunlar kendisinin-bilincine varmakta olan istence,
1 72
1 73
TARiHTE AKIL
Bir halkn tininin belirlilii tarihte byle bir ilkedir. Tin, kendi
bilin ve istencinin tm gerekliinin her yann bu ilkeye gre
somut olarak dile getirir. Halkn dini, politik anayasas, trellii,
tzel dizgesi, grenekleri, ayn zamanda bilimi, sanat, teknikte
ki ustal, meslek etkinliklerinin yn ayn belirlenmiliin
ortak damgasn tar. Bu zel nitelikler o genel nitelie, bir
halkn tikel ilkesine gre anlalr, buna karlk olarak da ta
rihteki olgusal ayrntdan tikelliin o genel yan karlr. Belli
bir tikelliin gerekte bir halkn ona zg ilkesini vermesi, iin,
ampirik olarak alnp tarih aratrmasyla kantlanmas gere
ken yandr. Bunun baarlmas iin yalnzca ilek bir soyut
lama yetisi yetmez, ide'lerle yakndan tanklk da gereklidir.
Nasl Kepler'in elipslerle, kpler ve karelerle, bunlarn a priori
ilikileriyle, bu tasarmlara belirlilik kazandracak lmsz
yasalarn daha ampirik verilere dayanarak bulmadan nce,
tanm olmas gerektiyse, burada da ilkelerle byle bir a
priori tanklk gerekir. Bu genel ve temel bilgileri edinmemi
olan kii, gkyzn ve oradaki yldzlarn devinimlerini uzun
uzun gzlemlese bile hibir ey anlamayacak, onlarla ilk kez
karlam gibi olacaktr. Normal olarak ampirik tutum gs
teren bir bilim karsndaki tavr, bilinen a priori yaklam
ve malzemeyi ide'lere gre yorumlay nedeniyle felsefeye
yaplan itirazlarn bir blm, zgrln gelimesiyle oluan
dnceleri tanmamaktan kaynaklanr. Bu durumda bu trden
dnce belirlenimleri yabanc, konu d bir ey gibi gzkr.
Dncelerle tanmam, onlara almam znel grler iin
bu belirlenimler herhalde yabancdr, konuya akl ermeyenle
rin tasarmlarnda onlara yer yoktur. Felsefenin byle bilimleri
1 75
TARlHTE AKIL
olarak kullanlrsa, soyut olarak insan szcnde ve onun y
zeysel belirleniminde kalnm olur. Buna karlk somut, ger
ek bir insan tasarm elbette ayr bir eydir: byle bir insann
kafasnda beyni, gsnde kalbi olmaldr.
keliin, yetenek, erdem ve ahlaksal duygularn, dindarca
sevgi ve saygnn, pek ok rnein gsterecei gibi, dnyann
btn blgelerinde, btn anayasa ve politik durumlar
da bulunabildii hakl olarak sylenirse, benzer bir biim
de davranlm olur. Ancak bu arada zgrlkle ilgili kendi
sinin-bilincinde ortaya kacak ayrm, bu sylenen nitelikler
karsnda nemsiz ya da zden yoksunmu gibi ele alnrsa,
dngeme soyut kategoriler dzeyinde kalr, somut ierikten
de vazgemi olur; nk bu tr kategorilerde somut ieriin
ilkesine asla yer yoktur. Bu biimsel bak alarna yaslanan
bir kltr , kendini lsz bir biimde kl krk yaran soru
lara, bilgi grlere, gz alc karlatrmalara, derinmi gibi
gzken dngeme ve ssl konumalara kaptrm olur. Bu
konumalar belirsiz braklan nokta tarafndan ne kadar ok
desteklenirse, o kadar parlak olabilir; byk sonular elde
etme abalarnda ne kadar az salam ve ussal iseler o kadar
ok yeni batan alnabilir ve deitirilebilirler. stenirse mehur
Hint destanlar bu ynden Homeros'unkilerle karlatrlabilir
ve ozann keliinin kant, fantezinin derinlii olduu iin
de Homeros'unkilere stn grlebilir. Bunun rnei, tek tek
fantezi zelliklerinin ya da Tanr figrlerindeki niteliklerinin
benzerlii nedeniyle, Yunan sylencelerinin figrlerini Hint
sylencelerinde bulmann kabul edilmi olmasdr. Benzer bir
biimde, bir-olan temel ald lde , in felsefesi, sonradan
Elea felsefesi, Spinoza dizgesi olarak grnecek eyle ayn ka-
1 76
1 77
TARlHTE AKIL
ti haline getirerek su ilemi olanlarn daha stndedir. Ama
byle devrimlerde her iki yan da sonuta ayn rmln
iinde bulunur, bunun iin de admlarn yasaya uygunlukla
atanlarn savunduklar ey, yaayan tinin ve Tanr'nn oktan
bir kede brakt yalnzca biimsel olan bir haktr. Dnya
tarihinin bireyleri olan byk insanlarn eylemleri yalnzca i
sel, onlarn bilincinde olmadklar bir anlamda deil, ayn za
manda dnyasal bak asndan da hakldr. Ancak bu bak
asna dayanarak ahlak savunucular dnya-tarihindeki eylem
lere ve eylemde bulunanlara kar sulamalarda bulunamazlar;
nk onlarn bu sulamalarla ilgisi yoktur. Alakgnlllk,
boyun eme, insan sevgisi, yumuak huyluluk gibi kiisel er
demler korosu byk insanlar karsnda sesini ykseltemez.
Dnya-tarihi, ahlak alann ve ayrca zerinde ou kez yanl
bir yaklamla durulan ahlak ve politika ayrmn btnyle bir
yana brakabilir, yalnzca yargda bulunmaktan kanaca iin
deil -tarihteki ilkeler ve eylemlerin bununla zorunlu ilikisi
zaten kendi bana yargdr- tersine ayn zamanda bireyleri hi
uyarmakszm oyunun dnda brakt iin. nk dnya-ta
rihinin konusu halklarn tininin eylemleridir, bu tinin gerein
yzeysel tabannda giydirip ortaya kard bireysel oluumlar
tarih yazclarna braklabilir.
Ahlak alanndaki biimcilik kelik, iir ve felsefenin be
lirsizliklerinden de yararlanyor, bunlar da her yerde ay
nen buluyor. iir ve felsefe dngemenin rnleridir. zsel
ayrmlar, ieriin asl derinliklerine inmeksizin vurgulayan ve
gsteren byle genel konularda klielere bavurmak kltrn
gereidir. Kltr, istedii herhangi bir ierii ana elerine
blmeye, dnsel belirlenim ve oluumlarna gre kavramaya
1 78
1 79
TARlHTE AKIL
bir biimde birlikte yaamas kouluna dayanr. D gereksinim
ve aralara az bamllk gsteren, malzeme olarak dorudan
doruya tinin damgasn tayan eyi, yani insan sesini kullanan
iir sanat, tzel bir yaamn birletirmedii bir halkta da byk
bir umut ve yksek bir anlatm gcyle ortaya kar; nk
daha nce de belirtildii gibi dil, uygarln da tesinde kendi
ileri kltr dzeyine sahiptir.Devlet yaamnda felsefe de ortaya kmaldr; nk az
nce sylendii gibi, bir ierii kltr ierii haline getiren
ey dnmeye zg olan formlardr; felsefe ise bu formla il
gili kendisinin-bilincidir, dnmenin dnlmesidir. Fel
sefe yaplarnn zgr malzemesi zaten genel kltrden gel
mektedir. Devletin kendi gelimesinde bu malzemeyi ilemeye
izin veren belli dnemler yaanm olmaldr: bu dnemlerde
ya soylu karakterlerin tini, blnm gereklikle barmak
iin imdiki zamandan kaarak ideal dnyalara snr ya da
dnme usun dnmesi haline gelmeye zorlanr. nk
dngeyen anlak, halklarn din, yasa ve trelerindeki her
trl saf kutsalla ve derin gre saldrm, bu kutsallk ve
derinlii soyutlam, Tanrszlatrp genel tasarmlar halinde
slatrm, buharlatrmtr. Dnme, usun dnmesine
dnnce de, iine dlen bozulmann onarmn kendi ana
malzemesinde aramal ve ortaya koymaldr.
yleyse, btn dnya-tarihi halklarnda kesinlikle iir
sanat, gzel sanatlar, bilim, hatta felsefe vardr. Ancak genel
likle yalnzca ton, deyi ve yn deil, tersine daha ok ierik
farkldr. Bu ierik ayrm da en yksek derecededir; nk
ussallkla ilgilidir. Ykseklerden bakan estetik bir eletirinin;
malzemesi olan eyin, yani ieriin tzsel yannn bizim
1 80
181
TARlHTE AKIL
felsefe ilgisini meydana getiren eyin ne olduu bilinmeden
yargya varlr.
Yine de bir kltrn tzsel ieriinin gsterdii eitlilie
karn deimeden kalan alanlar vardr. Szkonusu eitlilik
dnen usla ilgilidir. Kendisinin-bilincine dnen us bii
minde sahip olan zgrlk dnmeyle ayn eydir, onunla
182
183
TARHTE AKIL
dir: dnce olmakszn yaptn nesnellii szkonusu olmaz, dn
ce temeldir. Halk, kendi trelliine dayanak olan ve tikelliin yitme
sini salayan geneli bilmelidir; kendi tzesinin, dininin belirlenimleri
ni bilmelidir. Tin, toplumsal bir dzenin kltr varlyla yetinemez:
onun istedii kendi belirlenimlerin in bilgisidir. Tin ancak bu ekilde
znellii ile kendi nesnelliindeki genelliin meydana getirecei bir
lie kavuur. Geri kendi dnyas dandan blnmtr; dsal bir
gr olarak davranr vb.; yine de en iindeki eyle bu dnyay bir
letirmelidir. Dnme en deri nindeki ey olduu iin bu onun en
ileri dzeydeki zgrlemesidir. Bir halkn kltrnn en ileri nok
tas budur; yani yaamnn ve durumunun, dncesini, yasalann ve
tzesini, bilimini ve trellii bir araya getirmektir. nk bu birlik, ti
nin kendi kendisiyle kurabilecei en derin birliktirYapt kendi ken
disini nesne olarak koymasn gerektirir Ama tin kendisini, zne
uygun olarak, yalnz dnme yoluyla nesneletirir. Tin bu nokta
da kendi ilkelerini, gerek dnyasnn genelliini bilir. Yunanistan'n
gemiini bilmek istiyorsak, bunu Sophokles ve Aristophanes'te,
Thukydides ve Platon'da buluyoruz:Yunanistan'n ne olmu olduu
orada tarihsel olmutur [dort st geschichtfich geworden] . Yunan tini bu
bireylerde kendini tasanm ve dnce yoluyla kavramtr.
Halkn kendi hakkndaki bu tinsel bilinci, varabilecei en yksek
noktadr; ancak bu da en nce yalnzca kavranlr [idee/D bir ey
dir. Dnmenin bu yapt ok derin bir tatmin getirir. Ama genel
lii asndan ayn zamanda kavranlr bir eydir ve bu yapt mey
dana getiren reel gereklikten, gerek yapt ve yaamdan biimsel
olarak aynlr. Byle zamanlarda bir halkn -bazen erdemin yannda
yer alan, bazen de onun yerine geen- erdemle ilgili hayal ve sz
lerde tatmin duyduunu grrz.Tinin elinden bu gelmitir; dn
genmemii [das unreflektierte], salt olgusal kendisine ilikin dn-
1 84
185
TARHTE AKIL
Dncenin getirdii bu ayntrrna zorunlu olarak ayn zaman
da yeni bir ilkenin douudur. Dnce genel bir ey olduu l
de ayntncdr: bu ayntrmada ise gerekte daha nceki ilke ko
runmutur; ancak artk balangtaki belirleniminde deildir. Genel
z korunmutur; ama genellii genellik olarak vurgulanmtr. Daha
nceki ilke genel bir aklamaya kavuturulmutur Ayn zamanda
imdiki durumu ncekinden ayn ele almak gerekir: imdiki z n
cekinde daha ierdeydi, danda var olmas da eitli koullann ka
nmasyla olabiliyor.du. Daha nce yalnzca somut ve teklikte var
olmu olan ey, genelliin formuna gre ilenmitir. Ama ayn za
manda bundan yeni bir ey, daha ileri baka bir belirlenim meyda
na gelmitir. imdi kendinde belirlendii biimiyle tin, baka, daha
ileri ilgi ve ereklere sahiptir. lke formunun yeniden biimlendiril
mesi ierie baka daha ileri belirlenimler de ekler. Herkes bilir ki,
ayn dine, ayn trellie sahip, tzsel durumu ayn olan, ayn halkn
iinden gelen kltrl bir kiinin istekleri kltrsznkinden bt
nyle ayndr. Kltr ve eitim ilk nce salt biimselmi gibi gz
kr; ama ieriksel bir aynm da getirir Eitimli ve eitimsiz Hristiyan
bir yandan tmyle aynym gibi gzkr; yine de ikisinin gereksi
nimleri btn btne ayndr. Mlkiyet konusunda da durum by
ledir. Klenin de mlk vardr; ama onun haklan kendisiyle birlikte
mlk olann getirdii ykmllklerle snrldr. Mlkiyetin ne oldu
u dnlrse, bundan yalnz biri nin egemen olabilecei kar. D
nce genel-olan belirtir; bylece ortaya baka bir ilgi ve baka ge
reksinimler kar.
Bu deimenin belirleyici noktas, imdide var olan eyin d
nlmesi ve bylece genellie ykseltilmesidir Tinin ii geneli, zsel
olan kavramaktr. Dorusuna uygun kavranm genellik tzdr. z
lktr [Wesenheit], doru olarak var olandr. rnein, klenin bu
1 86
187
TARHTE AKIL
1 88
1 89
TARlHTE AKIL
1 90
[s. 35 vd. )
Ussal-olan 1) mantksal ussaldr, bu burada bizim konumuz
olamaz. Ayrca 2) usun bir yansmas, bir bedenlemesi olan
191
TARlHTE AKIL
Tarih incelemesindeki her iki varsaym unlard: 1) Bir n
gr dnyay ynetmektedir. 2) Bu ngrnn plann bilmek
olanakldr. Peki, tarihin ussallnn bilgisine ve tarihe uygula
n bakmndan dnyann son-ereini bileceimiz noktaya na
sl varyoruz? -lde'de iki trl ey var: a) kendisi olarak lde,
b) halkn varoluu, varln ampirik yan. Genel ide bu ikisi
nin birliidir; ama bunlar birbirinden yine de ayrdr. tk yan
1 92
olmad ortaya
kar.
Anlak dnceyi
1 93
TARlHTE AKIL
ayrm buradadr. Kroniki btn olaylar anlatr; ama ieride
sessizce olup biten birok deiimi gzden karr.
Tarih yazarnn olaylar kendileri dorultusunda ele ald
erekler -rnein devlet, halk, bilim, sanat byle ereklerdir
ok greli olabilir. zel, tikel ereklerle, insan ruhu ve us iin
paha biilmez olan byle ereklerin ayrm hemen ortaya kar.
-Halklarn, dinin, bilimin vb . boyun edii yazglar, btn
bunlarn hepsi, ancak kendinde ve kendi iin olan ereklerle
ilgili olduklar lde bize nemli gzkyor. yleyse neler
dir bu erekler?- Tarihi dnerek, felsefi olarak ele alyorsak,
bizi ilgilendiren ey zerinde ve tarihi el almza temel olan
erekler zerinde belli bir bilince sahip olmamz gerekir.
[s. 40 vd.)
Dnya-tarihinde ktln somut tablosunu, eriebilecei
en byk boyutla gzlerimizin nnde gryoruz. Tek tek olay
lar ynna bir bak, bize bireyin ve her trden halkn kurban
edildii bir mezbaha karsnda olduumuzu dndryor: en
soylu, en gzel eylerin yok olup gittiini gryoruz. Gerek
hibir ey kazanlmam gibi gzkyor, naslsa hala kalan u
ya da bu geici yapt da alnnda rmenin damgasn tayor
ve ksa zamanda kendisi gibi geici bir ey tarafndan defedi
liyor.
[s. 50)
Her eyden nce, kendisini Hristiyan dininde am
olan Tanr'nn ne olduu bilinmelidir. Tanr'y hibir ekilde
tanmayanlara lncil'de dinsiz denir. Hristiyan Tanr's, ken
dini insanlara am olan Tanr'dr. Hristiyanln en yksek
194
195
TARHTE AKIL
[s. 65]
Bu genel tin, dnya-tini Tanr'yla ayn anlamda deildir .
Dnyada var olduu biimiyle tindeki ustur. Bu tinin devi
nimi, kendini olduu ey, kavramnn olduu ey yapmaktr.
Bu devini ussaldr, tanrsal tine uygundur. Tanr kendi cemaa
tinde tindir: orada yaar, orada gerektir. -Dnya-tini, tinin
kendisinin doru kavramn kendisi iin rettii bu srecin
dizgesidir.
[s. 74 vd. ]
Tinin
kavram
kendine
bir
geri
dntr:
kendini
1 98
1 99
DZN
A
Alman/lar 18, 26, 36, 76, 89
Alman-Roma Krall 23
Alman Tze Tarihi 28
Almanya 1 7, 26
Anaxagoras 42, 43, 44, 45
anka kuu 41
Aristophanes 1 84
Aristoteles 43, 49, 69, 98, 163
Atina 20, 2 1 , 93, 122, 135, 136, 187, 195
B
Bailly 166
c
Caesars Commentarii 1 6
Cicero 1 12
in/liler 128, 1 5 1 , 1 60, 1 71 , 1 76, 177, 1 8 1 , 182, 1 83
D
Darius 1 10
E
Eichhorn, Karl Friedrich 28
Elysium 1 2
Epikuros 4 3 , 1 92
F
Fenelon 146
Fransz Devrimi 23
Fransz/lar 1 7, 18, 25, 26, 59
G
Goethe 1 10
H
Herodotos 1 1 , 1 3 , 16, 147
Hindistan 13, 129, 1 7 1
Hint 1 28, 133, 1 60, 166, 169, 1 7 1 , 1 76, 1 8 1 , 182, 183
Hint Dili ve Bilgelii stne 1 64
Homeros 16, 1 10, 1 76, 1 8 1
Hugo, Gustav 2 7
Hukuk Felsefesinin Ilkeleri 1 1
K
Kardinal de Retz 1 7
Kartaca 40, 80
Katoliklik 1 30, 135, 1 5 5
Kepler 1 74
Konfys 182
Ksenophon 1 6
Kutsal Kitap 25, 46
L
La Fayette 147
Leibniz 54
Lessing 156
Livius 19, 20, 2 1
M
Menenius Agrippa 1 9
Mercuriu 2 8 , 39
Minerva 20
Mnemosyne 12, 1 70 , 1 7 1
Montesquieu 26, 128
Persler 59
Phaidos 43
Platon 43, 69, 146, 184
Polybios 16, 20
Porus 1 10
Protestanlk 130, 135
Pythagoras 1 77, 181
R
Ranke 13, 22
lran/llar 147
Roma 19, 25, 37, 40, 59, 69,
Roma mparatorluu 96
Roma Tarihi 26
N
Napoleon 1 07
lngiliz/ler 18, 59, 129
Niebuhr, Barthold Georg 26
o
Onbinlerin Dn 1 6
p
Palmira 40
Perikles 1 5
Persepolis 40
s
Isa 1 34
Salome 58
Schelling 164
Schiller 83
Schlegel 164
Scott, Walter 22
Sezar 14, 16, 59, 96, 97, 107,
1 10, 1 1 1 , 1 1 2, 1 79
lskender, Byk 59, 107, 109,
1 10, 1 79
Smerd 147
Sokrates 43, 44, 45, 78
Sophokles 1 1 9, 1 84
Spartallar 2 1
Spinoza 24, 1 76, 8
Ranke, 13, 2 1
Roma, 1 9, 25, 37, 40, 57,
67, 68, 78, 90, 93, 107, 130,
1 4 5 1 5 3 , 155, 1 5 7
,
Roma Tarihi, 1 8, 2 6
T
Thukydides 1 1 , 13, 15, 16, 2 1 ,
184
Tschudi, Yal 20
Roma mparatorluu, 93
Trk/ler 133, s
Rousseau, ] . ] . , 14 7
y
Yahudiler 52, 133, 1 39
Yahudilik
66, 133
Schelling, 159
Schiller, 80
Yasalarn Ruhu 26
Yunan 2 , 20, 25, 42, 45, 49,
Salome, 56
109,
140,
162 ,
196
Schlegel, 159, 1 6 1
Scott, Walter, 22
Sezar, 1 4 , 16, 57, 93 , 103,
Zeus 20, 83 , 85
Spartallar, 2 1
Polybios, 1 6 , 19
Spinoza, 1 19, 1 7 1 , 1 75
Porus, 1 06
Thukydides, 1 1 , 13, 1 5 ,
1 75
1 6 , 2 1 , 1 78
Tschudi, Yal, 19, 20