Professional Documents
Culture Documents
RENE GIRARD
Siddet ve Kutsal
RENE GIRARD
eviren
N ECM YE ALPAY
KANAT
Kanat Kitap 1
lDDET VE KUTSAL
REN E GIRARD
Antropoloji
Psikoloji
Edebiyat eletirisi
e-posta: kanat@kanatkitap.com
iiNDEKiLER
1. Kurban
2. Kurban Bunalm
53
95
125
5. Dionysos
169
203
239
273
317
36 1
395
12.Sonu
449
Szlke
469
Adlar Dizini
471
B R NC B L M :
KURBAN
yacak "ok aziz bir ey" olarak, bazense tam tersine, yine ar riziko
lara girilmeden ilenemeyecek trden bir su olarak.
Hubert ve Mauss, "Essai sur la nature et la fonction du sacrifice/
Kurban Sunumunun Doas ve llevi"l balkl makalede, kurban
sunumunun bu -hem meru hem gayrimeru, hem kamuya ak
hem neredeyse kaaklk gerektiren- iki ynlln aklayabilmek
iin kurbann kutsalln sz konusu ediyorlar. Kurban aday kut
sal olduu iin, ldrlmesi sutur . . . ama ldrlmese kutsal da ol
mayacaktr. Bu noktada oluan dng ksa bir sre sonra iftanlam
2 ( 1 899).
i DDET VE KUTSAL
KURBAN
i DDET VE KUTSAL
KURBAN
iDDET VE KUTSAL
nn bir anlam da budur belki. Kutsal Kitap'ta her kardele ilgili tek
bir aklama verilir. Kabil topra ekip bierek hasat tanrya sunar.
Habil ise obandr; srsnn verdii ilk yavrular kurban eder. lki
kardeten biri dierini ldrr; kurban olarak kesilen karde, elinde
hayvan-kurban biiminde bir iddet-aldatan bulunmayan kardetir.
Kurban kesme biimindeki tapnma ile kurban d tapnma arasn
daki bu fark gerekte tanrnn Habil lehine verdii hkmden ba
ka bir ey deil. 'Tann, Habil'in kurbanlarn kabul etti, Kabil'inki
leri kabul etmedi" demek, Kabil kardeini ldrrken Habil'in l
drmediini, bir baka dilde, tanrsal dilde yeniden sylemektir.
Eski Ahit'te ve Yunan mitolojisinde erkek kardeler hemen hep
dman kardelerdir. Birbirlerine uygulamaya yazgl grndkleri
iddet ancak nc bir tarafn kurban edilmesiyle yok olur. Ka
bil'in kardeine duyduu "kskanlk," kendisine kurbansal bir k
yolu tannmam olmasndan ayn dnlemez.
Bir lslam geleneine gre, tanrnn lbrahim'e olun lshak yerine
kurban et diye yollad ko daha nce Habil tarafndan kurban edil
mi olan kotur. tk seferinde bir insann yaamn kurtarm olan
hayvan, birini daha kurtarmtr. Burada sz konusu olan, birtakm
mistik hlyalar deil, kurban ayininin ileviyle ilgili ve dorudan
doruya metinden alnma elerle dile getirilen, reel bir sezgidir.
KURBAN
adet olak alarak bunlardan nefis bir yemek yapar, olu Yakup da
Esav'm gibi yaparak bu yemei babasna sunar.
lshak krse de, Yakup, aabeyininkiler gibi tyl olmayp dz ve
przsz olan elleri ve boynu nedeniyle tannmaktan korkar. Rebe
ka, bu cildi olak derisiyle rtmek gibi mutlu bir fikre kaplr. lhti
yar, Yakup'un elleriyle boynunu yoklar, ne var ki kk olunu ta
nmaz ve Esav diye Yakup'u kutsar.
Olaklar babann aldatlmasna, baka bir deyile iddetin tehdit
ettii ouldan uzaklatnlmasna iki farkl adan hizmet ediyor.
Oul, lanetlenmeyip kutsanmak iin, babasnn huzuruna kesip
sunduu hayvandan nce kmak durumunda. Dorudan, kurban
edilen hayvann krkne saklanyor. Hayvan yine babayla oul ara
snda yer alarak, iddeti ortaya karabilecek bir dorudan dokun
may nlyor.
Burada iki tip ikame ilemi i ie; bir kardei dierinin yerine
koyma ile, bir hayvan bir insann yerine koyma. Metinde bunlardan
yalnzca biri aka dile getiriliyor: Bir anlamda ikincisinin yanstl
d bir perde de olan o ilk ikame ilemi.
Yzn srekli olarak kurbana dnk tutan iddet, balangta
ki hedefini gzden yitiriyor. Dolaysyla, kurban ikamesi belirli bir
yanl anlama ieriyor. Kurban sunma edimi, bir ara olarak etkisi
ni, temelindeki yer deitirme ilemini gizlemesine borlu. Yine de
edim, ilk nesneyi de, kesilen kurban da bsbtn unutmamak du
rumunda, nk unutursa ortalkta ikame ilemi kalmayacak, kur
ban edimi de nedenini yitirecektir. Az nce anlattmz sahne, bu
iki gerei tam olarak yerine getirmektedir. Metin, kurban ikamesini
tanmlayan tuhaf aldatmacay dorudan anlatmyor ama sessiz de
geitirmeyip bu ikame ilemini bir bakasyla kantnyor, ilkini an
cak bir aralktan, dolayl ve kaamak bir biimde grmemize olanak
veriyor. Metnin kendisinin de kurbansal bir nitelii var belki. Bir
ikame olgusunu aa vurur gibi yapyor ama, yars ilkinin arkasna
iDDET VE KUTSAL
saklanm bir ikame ilemi daha var orada. Bu metinde bir kurban
sisteminin temelinde yatan miti elde bulundurdugumuzu kabul
edebiliriz.
Yakup genellikle kurban iddetinin aldatmacal kullanmyla
balantl bir kiilik. Yunan dnyasnda buna benzer bir rol yer yer
Odysseus oynuyor. Tekvin blmnde Yakup'un kutsanmas ile
Odysseia'daki Kyklop yksn, zellikle de kahramanmzn cana
vardan kamasn salayan harika hileyi karlatrmak verimli ola
bilir.
Odysseus ve yol arkadatan Kyklop'un inine kapatlmlardr.
Kyklop her gn ilerinden birini yutmaktadr. Byle giderken, ha
yatta kalanlar, atete kzdrlm bir ile cellatlarn kr etme karan
alrlar hep birlikte. fkeden ve acdan deliye dnen Kyklop, saldr
ganlar kamasn diye maarann giriini kapatr. Yalnzca otlamaya
gitmesi gereken koyunlarn girip kmasna izin verir. Tpk kr ls
hak'n el yordamyla olunun boynunu ve ellerini yoklayp her do
kunuta olak postuna rastlamas gibi Kyklop da danya yalnzca
hayvanlarn ktndan emin olmak iin koyunlann srtn bir bir
yoklamaktadr. Kyklop'tan daha kurnaz olan Odysseus bir koyunun
altna saklanr; karnna yapt koyun, postuyla hayata ve zgrl
e tar onu.
Tekvin'deki sahne ile Odysseia'daki birbiriyle ilikilendirildiin
de, ikisinin de kurban edimiyle yorumlanmas akla yakn bir duru
ma geliyor. Her seferinde, yaamsal an geldiinde iddetin hedef al
d insanla iddet arasna bir hayvan girmektedir. lki metin birbiri
ni aydnlatyor bylece; Odysseia'daki Kyklop, kahraman stndeki,
Tekvin'de karanlkta kalm olan o tehdidi vurgulamakta, Tek
vin'deki olak kesip nefis bir yemek sunma edimi ise Odysseia'nn
koyununda pek gze arpmayabilecek olan kurbansal zellii aa
vurmaktadr.
KURBAN
urban sunumu her zaman, kurban eden biri ile bir "tanrsal var
lk" arasnda araclk etmek olarak tanmlanageldi. Biz modem
konan yargya da yol am oldu: Kurban sunumu reel bir eye denk
dmemektedir; bu edimin "yanl"l konusunda ikircime yer yok
tur vb.
Kurban sunumunu var olmayan bir tanrsal varla balayan ta
nm biraz Paul Valery'nin iir tanmna benziyor: Beceri sahiplerinin
salt sanat ak iin icra ettikleri, birileriyle iletiimde bulunduklar
yanlsamasn ise saftiriklere braktklar tekbenci bir etkinlik.
Yukarda andmz iki byk yaptta kurban ediminden sz
edildiinden kuku bulunmamakla birlikte, ikisi de herhangi bir
tanrsal varlktan sz etmemektedir. lin iine tanrsallk sokulacak
olsa, metinler daha anlalr olmayacakt, tam tersine; herkes yine,
antik dnemin sonlarnda da , modern dnemde de yaygn olan o
fikre, kurban ediminin toplumda hibir reel ilevi olmad fikrine
kaplacakt. Arada grdmz, o bulank, korkulu, kukulu arta
lan, btn bir iddet ekonomisiyle birlikte tmden silinecekti ve biz
yine gerisin geri salt biimci, anlama itahmz doyurmaktan aciz
yorumumuza yollanacaktk.
Yukarda da grdmz zere, kurban edimi belirli bir yanl
anlamay varsayyor. inan sahipleri iddetin oynad rol anlam
yorlar, anlamalar da gerekmiyor. Sz konusu yanl anlamada kur
ban edimi teolojisinin can alc bir rol oynad aktr. Kurban tan
rnn istedii varsaylmaktadr; ilke olarak, yaklan kurbanlarn du
mann iine eken, sunaklara ylan eti isteyen odur. Kurbanlar
onun fkesini yattrmak iin oaltlr. Bu tanrsalla deinmeyen
yorumlar btnyle imgeleme tadklar ama hi dokunmadklar
10
1 D D ET VE KUTSAL
KURBAN
11
s.
1 58 .
KURBAN
13
14
i DD ET VE KUTSAL
gizil kurban arasndaki benzerlik ise, her iki konumda da bir insann
bulunmas durumunda bu koulun yerine gelmemesi gibi bir endi
e olamaz. Baz toplumlarn baz insan kategorilerini korumak iin
baka baz insan kategorilerinin kurban edilmesi sistemini yerletir
me giriiminde bulunmasna armamak gerekir.
Niyetimiz, hibir biimde, insan kurban eden toplumlarla etme
yen toplumlar arasndaki kopukluu kmsemek deil. Ancak, bu
kopukluk ortak noktalan gzden gizlememeli; akas, insan kur
ban etme ile hayvan kurban etme arasnda temel bir fark yok. Bu iki
si ou durumda birbirinin yerini alabiliyor gerekten de. Kurban
kurumunun ierisinde herhangi bir gereklii olmayan farkllklar
da srar etme eilimimiz, szgelimi hayvan kurban etme ile insan
kurban etmenin ayn dzleme yerletirilmesini itici bulmamz, bel
ki, insan kltrnn bu temel ynn bugn bile evreleyen yanl
anlamann nedenlerinden biridir.
Kurban ediminin tm biimlerini bir arada dnmek isteme
mek yeni bir duygu deil. rnein, joseph de Maistre, ikame ilkesi
ni tanmladktan sonra aniden ve herhangi bir aklamada bulun
makszn, ikame ilkesinin insan kurban edilmesi konusunda geerli
olmadn ne sryor. Bu yazara gre , insan kurtarmak iin insan
kurban edilemez. Yunan tragedyasnda, Medeia gibi bir yaptta rtk
olarak, Euripides'in baka oyunlarndaysa gayet ak olarak durma
dan yalanlanan bir gr bu.
Euripides'in Klytaimnestra's, kz lphigeneia insan yaamlarnn
kurtarlmas amacyla kurban edilmeye mahkOm edilse bunun hak
l grlebileceini syler. Yazar bylelikle bir tragedya kiisi kanaly
la bizi insan kurban sunumunun "normal" ilevi konusunda (tam da
Maistre'n kabul edilemez ilan ettii ilev konusunda) aydnlatm
oluyor. Klytaimnestra diyor ki eer Agamemnon kznn lmn,
( . . . ) kentin soyulmasn nlemek
eve hizmet edip ocuklarn korumak,
KURBAN
15
16
S1 DDET VE KUTSAL
KURBAN
17
v. Blm, s. 1 34-5.
18
S 1D DET VE KUTSAL
saylr nemi saptamak yeter. Bazen biraz komik kaan bir paradoks
olarak, intikam rizikolannn tmyle sfr olduu, szgelimi bir ko
yunun ldrlmesi gibi balamlarda tam bir takntya dnen bir
biimde durmadan intikam gndermesinde bulunulmas da dikkate
deer:
Yaplacak hareket iin zr dileniyor, hayvann lmne zl
nyor, arkasndan bir akrabaya alar gibi alanyordu. Boynu vu
rulmadan nce hayvandan zr de dileniyordu. Trn geriye ka
lanlanna tandk ve byk bir klana seslenir gibi sesleniliyor, bir
mensubunun ahsnda verilecek zarar iin intikam almamas iste
niyordu. Ayn fikirlerin etkisi altnda, ldren kiinin dlmek
ya da srgne gnderilmek yoluyla cezalandrld da oluyordu.B
Kurban edenler, kurbann intikam alnmasn diye, byk bir s
lale gibi grdkleri btn bir tre ricada bulunuyor. Kurban edimini
intikam alnabilecek bir cinayet gibi betimleyen gelenek bize dolay
l olarak kendi ilevini, yerini almas istenmi olan eylemin ne tr bir
eylem olduunu ve kurban seiminin bal olduu lt gstermi
oluyor. iddet arzusu kendi yaknlann hedef almakta, ancak susuz
luunu onlar stnde giderirse her tr atmay beraberinde getire
ceinden, ayinle sunulacak bir kurbana yneltilmesi gerekmektedir.
Tehlikesiz bir biimde vurmak yalnzca kurban sz konusu oldu
unda olanakldr, nk kimse onun savunuculuunu stlenmeye
cektir.
Kurban ediminin aslna ilikin her ey gibi, kurban edilebilir
olanla olmayan arasndaki aynn da hibir zaman dorudan doru
ya dile getirilmiyor. Baz tuhaflklar, aklanmas olanaksz baz kap
risler iin akla uygun yann bizden saklyor. rnein, baz hayvan
trleri kurban ediminden kesin bir biimde dlanrken topluluk
8 H. Hubert ve M. Mauss, Essai sur la naure el fonclion du sacrifice,
M. Mauss, Oeuvres l (Paris, 1 968) iinde, s. 233-4.
KURBAN
19
20
S1 DD ET VE KUTSAL
KURBAN
21
the law into his own hands. ''9 zel intikamla kamusal intikam arasn9 "Hukuku kendi eline alyor." -.n.
22
S1OOET VE KUTSAL
da ilke fark yok ama, toplumsal dzlemde ok byk bir fark var:
ntikam artk intikam olarak alnmamaktadr; sre sona ermi, tr
manma tehlikesi ortadan kaldrlmtr.
ok sayda budunbilimci ilkel toplumlarda yarg sisteminin yok
luu stne gr birlii iinde. Malinowski, u sonulara ulayor:
"llkel topluluklarda ceza hukuku kavram, medeni hukuk kavra
mndan bile daha ele avuca gelmez durumdadr: Bizim anladmz
anlamda bir adalet fikrinin pek geerlilii yoktur."1 0 Radcliffe
Brown'n varglar da ayn ve bu sonulara varlan her almadaki
gibi orada da sonu gelmez intikam tehdidi kendini gsteriyor:
Andamanllarn gelikin bir toplumsal bilinleri vard, yani iyi ve
kt konusunda ahlaki bir kavramlar sistemi kurmulard; ancak,
suun topluluk tarafndan cezalandnlmas diye bir ey yoktu on
larda. Hakszla urayan bireyin intikamn almak, gerekli istenci
ya da cesareti gstermesi durumunda, yine kendisine dyordu .
Herhalde her zaman, kiisel ballklarn yaplan harekete duyulan
nefretten daha gl olduu durumlarda sulunun tarafn tutacak
birileri de bulunuyordu. 11
Baka baz budunbilimciler gibi Robert lowie de, ilkel toplum
larda "adalet datlmas"ndan sz ediyor. lowie iki tip toplum ayrt
ediyor: "Merkezr otorite"nin bulunduu toplumlarla, bulunmad
toplumlar. lowie'ye gre merkezi otoritenin bulunmad toplum
larda yarg gc akraba grubunun elindedir ve nasl egemen devletler
baka egemen devletlerin karsna dikiliyorsa, bu gruplar da dier grup
lann karsna dikilmektedir. En gl gruplar arasnda bile, duruma
egemen, hakemlik edebilecek bir st makam olmadnda, "adalet
datlmas" ya da yarg sistemi diye bir ey yoktur. Sonu gelmez kan
1 0 Crime and Custom in Savage Societyl Yaban Toplumda Su ve Greneh'te
(Londra, 1 926).
1 1 The Andaman Islanders/ Andamanllar"daki (Cambridge, 1 922).
KURBAN
23
mn yalnzca hendi elinde tutacak egemen ve bamsz bir kurulu ol12 Primiive Sociey'de (New York, 1 947).
24
S 1 DD ET VE KUTSAL
KURBAN
25
26
1 DD ET VE K UTSAl
KURBAN
27
28
1 DDET VE KUTSAL
manda hem bir su eylemi hem de ok kutsal bir eylem, hem gayri
meru iddet hem de meru iddet olmasnn nedenini biraz anlar
gibi oluyoruz. Yine de doyurucu bir kavraytan henz ok uzaz.
llkel dinler iddeti ehliletiriyor, kurala balyor, dzene soku
yor, hogrlmeyen her iddet trne kar kullanmak zere yn
lendiriyor ve tm bunlar genel bir iddetdlk ve skunet ortamn
da yapyor. iddet ile iddetdnn tuhaf bir bileimini tanmlyor.
Yarg sistemi iin de hemen hemen ayn eyi syleyebiliriz.
lnsanlann sonu gelmez intikamlara kar kendilerini korumak
iin imdiye dein bavurduklar yntemler arasnda bir yaknlk
bulunabilir. Bu yntemleri grupta toplayabiliriz: 1 ) ntikam ru
hunun, koruyucu nlemler yoluyla kurban tr edimlere yneltil
mesi; 2) ntikama kar tazminat yoluyla uzlama, "yarg" nnde
dello gibi, tedavi edici etkisi yine zayf olan dzenleme ve engelle
meler; 3) Tedavi edicilikte ei bulunmayan yarg sistemi.
Bu sralan, yntemlerin etki derecesindeki art gsteriyor. Ko
ruyucu yntemlerden tedavi edici yntemlere gei, en azndan Bat
dnyasnda, reel bir tarihe denk dyor. llk tedavi edici yntemler,
salt dinsel nitelikli bir durum ile, yarg sisteminin son derece etkili
olduunun kabul arasnda, her adan ara bir konumda. Bu yn
temler de ayin nitelikli ve genellikle kurban edimiyle balantllar.
llkel toplumlardaki tedavi edici yordamlar bize gre ilkel kalyor;
biz onlarda yarg sistemi ynnde geliecek olan bir "el yordam" g
ryoruz: Pragmatik karlar iyiden iyiye belirgin olduundan, en
ok, suluya deil, intikam alnmam kurbana ilgi gsteriliyor,
nk en dolaysz tehlike bu tr kurbanlardan geliyor; bu kurban
larn ok iyi llp biilmi, br tarafta yeni intikam duygular
alevlendirmeyecek biimde yattnlarak tatmin edilmesi gerekiyor.
Burada sz konusu olan, iyi-kt ayrmyla ilgili kurallar dayatmak
ya da soyut bir adalete sayg gsterilmesini salamak deil, tercihen
karlkl tazminat temelinde uzlatrma yoluyla, uzlama olanakl
KURBAN
29
30
1DDET VE KUTSAL
mekten korkmasdr.
Bizim sistemimizin bize akla uygun grnmesinin nedeni ger
ekte bu sistemin, intikam ilkesine daha uygun olmas. Sulunun
cezalandrlmasnda bylesine ayak diremenin baka bir anlam bu
lunmuyor. Yarg sistemi, szcn dar anlamyla dinsel olan yor
damlar gibi intikam nlemek, lmllatrmak, bertaraf etmek ya da
ikincil bir hedefe yneltmek iin almak yerine, intikam rasyonel
KURBAN
32
S1 OOET VE KUTSAL
KURBAN
33
34
SIDDET VE KUTSAL
KURBAN
35
36
1O O ET VE KUTSAL
KURBAN
37
1.
38
S1OOET VE KUTSAL
kirlenmi
KURBAN
39
40
SI DDET VE KUTSAL
ne, yani vaktiyle hastal kapm ama hayatta kalm bir kiiye ema
net ediliyor. Hastann emanet edildii kii, tannnn gcnden pay
alan, iddetin etkilerine kar baklk kazanm saylan biri.
Bu tr olgulardan etkilendii anlalan baz yorumcular, dinsel
gelenekteki kirlenme anlaynn kkeninde mikropla ilgili kuramla
ra dnk belli belirsiz ama gerek temeli olan birtakm sezgiler bu
lunduuna inandlar. Bu gr genellikle, kirden korunma abalan
nn her zaman modem hijyen ynnde ilemeyip bazen tam ters
ynde ilemesi nedeniyle reddedilir. Oysa yetersiz bir eletiridir bu;
geleneksel nlemlerle, henz el yordam aamasnda bulunan --r
nein, XIX. yzyldaki gibi, ksmen etkili olmaya balam olan- bir
tp arasndaki koutluklar hesaba katmamaktadr.
Dinsel terr bir tr ekirdek halindeki bilim olarak gren ku
ram ilgin bir noktaya parmak bassa da bu nokta ylesine ksmi ve
blk prk ki yanllk yapldn sylemek zorundayz. Byle bir
kuram, olsa olsa, insan tehdit eden tek lmclln, stesinden
gelinmesi gereken tek tehdidin hastalk olduu bir toplum ve ortam
da doabilirdi. llkellerdeki bulaclk fikrinin bulac hastalklan da
kapsad aktr. Dinsel gelenekteki kirlenmilik tablosunun bt
nnde kesinlikle hastalk da bulunuyor ama, yalnzca eitli alanlar
dan biri olarak. Bizler bu alan dierlerinden aynyoruz, nk bu
lama konusundaki modem ve bilimsel, yalnzca patolojiyi ieren
anlayla, kavramn ok daha geni kapsaml olduu ilkel anlayn
rtt tek yer bu.
Bizler dinsel anlamdaki bulamann gerek olduu alanlarla ol
mad alanlar ayrt edemiyoruz. Ama bu durum, ilkel dinselliin
eskiden Frazer ya da Levy-Bruhl tarafndan suland gibi bir "bu
lanklk" iinde olduu anlamna gelmez. Bu dinlerde, bulac has
talklarla yine hepsi bulac saylan tm iddet biimlerinin birleti
rildii, olaanst tutarllkta bir tablo oluturan bir dizi iaretten
anlal maktadr.
KURBAN
41
42
1 DD ET VE KUTSAL
KURBAN
43
44
i DDET VE KUTSAL
KURBAN
45
d r.
Salgnn mikrobu saptandnda, daha nce bavurulmu nlem
lrrden bazlarnn gereksizlii anlalabilir. Bu nlemleri srgit al
l dokunmalar yasaklanr. . .
46
i DDET VE KUTSAL
KURBAN
47
48
iD DET VE KUTSAL
KURBAN
49
lan kan.
Bu artc paradoksun arkasnda bize kendini ak eden ve her
zaman iddet tarafndan oynanan bir oyun var. Her tr kirlilik so
nuta tek ve ayn bir tehlikeye, topluluk iinde sonu gelmez bir id
detin yerlemesi tehlikesine yol ayor. Tehdit hep ayn; ve her za
man, iddeti snmlendirecek kurbana yneltmek zere ayn gste
riyi, ayn kurban manevrasn balatyor. Ayinsel arnma fikrinin al
mda yatan , basit bir yanlsamadan te bir ey.
Ayinin ilevi , iddeti "temizlemek," yani onu "aldatarak," intika
mnn alnmas tehlikesi bulunmayan kurbanlara ynelterek basnc
50
i DDET VE KUTSAL
KURBAN
51
K N C B LM :
KURBAN BUNAL I M I
54
1OOET VE KUTSAL
snayabiliriz.
Euripides'in Herakles'in Delilii adl yaptndaki hasmlar arasn
da ne trajik bir atma vardr, ne de bir tartma. Asl konu, bir kur
ban ediminin baarszl, kurban iddetinin
yolundan sapmasdr.
kurban eder.
KURBAN BUNAL1M1
55
ban edimi, en iyi durumlarda bile ancak anndnc bir iddet olarak
t anmlanmak zorunda. Kurban kesenlerin de bu kesme iinden son
ra
56
1 DDET VE KUTSAL
57
deliliine bir nsz gibi grnyor. Hala akla uygun bir nsz; dar
.lamda ayin asndan bakldnda kirli iddetin ilk halkasn olu
t u ruyor da olabilir. iddet, daha nce de belirttiimiz gibi, bu olay
deil.
Savann dn izlediinde gerekten mitik olan bir yan yok.
i l k elde toplumbilimsel ya da ruhbilimsel yorumlara elverir durum
58
iDDET VE KUTSAL
K U R BA N B U N A L I M I
59
60
SIDDET VE KUTSAL
Herakles'in De!i!i
Le
61
62
1 D DET VE KUTSAL
63
pus, Kreon ve Teiresias, her biri kendi payna tarafsz bir biimde
hakemlik edebileceini sanrken, birbiri ard sra atmann iine
ekilirler.
Tragedya yazarlarnn ne derece tarafsz kaldklar da soru iare
tidir. rnein, Euripides, Fenikeli Kadnlar'da, Eteokles'i tuttuunu
gizlemiyor; belki de tam tersine buna ikna olmamz istiyor. Ancak,
bu tarafllk ilgin bir biimde yzeyseldir. iki taraftan birine olan
eilimleri tragedya yazarlannn atan taraflar arasndaki simetriyi
her an vurgulamasn hi de engellememektedir.
Tragedya airleri, tarafszlk erdemine aykn davranyor gibi g
rndkleri yerde bile, taraf tutmalann hakl klacak eleri izleyici
lerden esirgiyorlar. byk tragedya airi olan Aiskhylos, Sophok
les ve Euripides, bu simetriyi, bu aynl, bu karlkl oluu bize
iletmek iin birbirine ok benzeyen yordamlara, hatta anlatmlara
bavuruyorlar. Bu, gnmz eletirisinin stnde pek durmad,
l atta tmyle es getii bir yn tragedya sanatnn. Zamanmzn
fikirlerinden etkilenen bu eletiri, sanat yaptnn zgnln tek
kusursuzluk lt sayma eiliminde: Ne zaman belirli bir yazara
\zg olmayan izlekler, biem zellikleri ve estetik sonular bulun
duunu kabul etmesi gerekse, amaca ulalmam gibi bir izlenime
kaplyor. Estetik alannda bireysellik denen zellik, dinsel dogma
gcnde.
Yunan tragedyasnda, bu ltler asndan, farkllk oyununu
sonuna kadar oynayan ada yazarlardaki kadar ileri gitmenin ola-
64
SIDDET VE KUTSAL
KuReAN euNAL1M1
65
66
iDDET VE KUTSAL
KURBAN BUNAL1M1
67
s.
1 59.
68
iDDET VE KUTSAL
s.
1 79.
KURBAN BUNALIMI
69
70
S 1O OET VE KUTSAL
KURBAN BUNALIMI
71
iDDET VE KUTSAL
72
73
74
S1DDET VE KUTSAL
KURBAN BUNAL1M1
75
9 Agy . ,
s.
54
Agy.,
s.
53
lO
76
1OOET VE KUTSAL
s.
53
KURBAN BUNAL1M 1
77
78
$1DDET VE KUTSAL
KuReAN euNAL1M 1
79
80
SI DDET VE KUTSAL
KURBAN BUNAL1M1
81
82
S 1DD ET VE KUTSAL
nowski'nin
(Londra,
KURBAN BUNAL1M1
83
redeyse tam bir bilmece olarak sunuyor. Yazarn herhangi bir tez sa
vunmamas ve herhangi bir yorum nermemesi, tanklnn gve
nilirliini anran bir zellik.
14 Bronislaw Malinowski, The Father in Primi!ive Psychology
(New York, 1 966), s. 88-9 1 .
SI DDET VE KUTSAL
84
KURBAN BUNAL1M1
85
s.
52.
iDDET VE KUTSAL
86
KURBAN BUNAL1M1
87
88
SI DDET VE KUTSAL
89
90
iDDET VE KUTSAL
KURBAN BUNAL1M1
91
2002). -.n.
1 OO ET VE KUTSAL
92
Vl .
KURBAN BUNAL1 M1
93
N C B LM :
O D P US V E KAM E KU R BAN
96
1DD ET VE KUTSAL
97
98
iDDET VE KUTSAL
99
arasnda fark yok savn ileri srerken, son kertede, "gerek" pey
gamberle "sahte"si arasnda fark bulunmadn ileri srm oluyo
ruz. Burada ilk bakta inanlmaz gelen, hatta akla bile gelmeyecek
bir ey var. Teiresias Oidipus'la ilgili hakikati daha en bata, Oidi
pus'un Teiresias hakknda olmayacak iftiralar yayd srada ilan et
memi miydi?
Teiresias'n sahneye girmesiyle birlikte bizim simetrimiz kesin
bir biimde yalanlanyor. Bu soylu kiiyi gren korodan u szler ii
tiliyor: "lte aydn bilici, hakikatin tek taycs peygamber geliyor."
Burada, yanlmayan ve her eyi bilen peygamberle kar karya ol
duumuz aktr. Hazrlanm bir hakikati, uzun uzun biriktirilmi
bir gizi elinde tutmaktadr bu peygamber. Zafer bu sefer farklln
dr sanki. Oysa birka satr sonra bu farkllk da siliniyor ve karlk
l konumlanma, hi olmad kadar ak ve seik, yeniden beliriyor.
Teiresias, rolnn geleneksel yorumunu , koronun az nce dile ge
tirdii yorumu, bizzat reddediyor. Peygamberlik yeteneklerinin k
kenini ac ac alay ederek sorgulamakta olan Oidipus'a kar, kendi
sinde hasmndan almad hibir hakikatin bulunmad yantn ve
rerek savunma yapyor:
maya zorladnda.
Bu satdan ciddiye alrsak, Teiresias'n Oidipus'a sratt lane
tin, baba katillii ve ensest sulamasnn, doast iletilerle bir ilgi
si yoktur. Baka bir kken nerilmektedir burada. Sulama, misille
me yerine gemitir; sulamann kkeni, trajik tartmada atlan
100
iDDET VE KUTSAL
101
hele seninkini . . .
Ben n e sana ac ektirmek istiyorum, ne de kendime . . .
Beni dik kafalkla suluyorsun ama, kendi dik kafalln grme
yip beni knyorsun.
102
S1DD ET VE KUTSAL
O1 D 1 PUS VE 1 KAM E KU R BA N
103
104
S1 DDET VE KUTSAL
O1 D 1 P U S VE 1 KAM E KU R BAN
105
Babann katli demek, baba ile oul arasnda iddete dayal kar
lkl konumlanma demektir. Baka bir deyile, baba ile olan iliki,
atmal "kardelik" ilikisine indirgenmektedir. Karlkl konum
lanma tragedyada ak bir biimde belirtilir. Daha nce de syledi
imiz zere Oidipus'un Laios'a kar kulland her iddet, Laios'un
Oidipus'a kar daha nce kulland iddetin karldr.
iddete dayal karlkl konumlanma, baba-oul ilikisini bile
kapsamna almay baard anda artk darda hibir ey kalmyor
ve baba-oul ilikisi, herhangi bir konudaki rekabet deil, anneyle
ilgili, yani kesinlikle babaya ayrlp oula en kesin biimde yasak
lanm bir konu/nesneyle ilgili rekabet durumuna gelerek, olabile
cek en geni kapsamyla karlkl konumlanmann bnyesine aln
m oluyor. Ensest de iddettir ve son derecesine varm bir iddet
olmas dolaysyla, farklln da son derecesine kadar, aile iindeki
dier byk farkllk olan anne ile farklla kadar, yok edilmesi an
lamna gelmektedir. Bu ikisi, baba katli ile ensest, iddete dayal
farkszlama srecini tamamlamaktadr. iddeti farkllklarn yitiril
mesiyle ayn ey sayan dnce, alaca yolun sonunda baba katline
ve enseste varmak zorunda. Burada geriye hibir farkllk olana
kalmyor, yaamn hibir alan iddetten kanamyor artk.2
2 jean-Pierre Vernant, "Ambiguite et renversement: Sur la structure
enigmatique d'Oedipe roi" balkl denemesinde bu kltrel farkllk yitimini
ok iyi tanmlyor: Baba katli ve ensest, "dama oyununda temel kurallarn
inenmesi gibidir. Kentin dama tahtasnda her tan dier talara gre
belirlenmi bir konumu vardr." Gerekten de, bu iki suun sonular hep
yitirilen farkllk erevesinde dile getirilmektedir: "Oidipus'la oullarnn
eitlenmesi bir dizi hoyrat imgeyle dile getirilir: Baba, oullarnn
tohumlarn kendi tohumunun ekildii yere eker; Iokaste, e olmayp anne
olan bir etir, ekilen tarlasnda hem babay hem oullar yetitirmitir;
Oidipus, kendisini douran tohumlam, ocuklarn kendi tohumland
yerden, bu 'eit' biimde ekilmi tarladan elde etmitir. Bu eitlik szlne
tm trajik arln veren Teiresias, Oidipus'a yle seslenir: Ktlk gelip
'seni kendi kendine ve ocuklarna eit klacak.'" (s. 425)
106
1 OOET VE KUTSAL
107
108
i DDET VE KUTSAL
109
1 10
SIDDET VE KUTSAL
111
O 1 D 1 PUS VE 1 KAM E KU R BA N
1 13
1 14
iDDET VE KUTSAL
115
1 16
1 DD ET VE KUTSAL
O I DI PUS VE i KA M E K U R B A N
117
'
1 18
1DDET VE KUTSAL
radaki aforozun asl konusu, dier izlekler gibi bir izlekten ibaret
olan Oidipus deil, etkisini srdrebilmesi iin her tr olas doku
nutan, baktan, hileli kullanmdan uzak kalmas gereken oybirlii
nin ta kendisidir. Bu
O I D I P U S VE i KA M E K U R B A N
1 19
dur. Baka bir Oidipus daha var ki, o, iddete dayal sreci btn
itibariyle ele aldmzda ortaya kyor: Sophokles'in
Oidipus Kolo
Oidipus
121
122
S1 D DET VE KUTSAL
123
60
D R D NC B LM :
M T O S LAR I N V E AY N L ER N D O G USU
.
I
lkel dinleri konu alan dncede uzun zamandr iki tez bulunu
yor. Bunlardan eski olan, ayini mitosa indirgeyen ve gerek olayn
126
S 1DD ET VE KUTSAL
nsel
127
1DDET VE KUTSAL
128
129
ilk seferinde belirleyici bir eyler olup bitti mi bitmedi mi diye yeni
den sormann zamandr artk. Geleneksel sorulan, amzn yn
tembilimsel titizliiyle yenilenmi bir ereve iinde yeniden sorma
ya balamak gerekiyor.
Byle bir soruturma ilkesi kabul edilince, incelenmeyi hak eden
her varsaymn nsel olarak uymas gereken koullar nedir diye so
rulmal. Reel bir kken varsa, mitoslar bu kkeni kendilerine gre
durmadan anmsamakta, ve ayinler, yine kendilerine gre, durma
dan bu kkeni anmakta ise, insanlar stnde, sonuta unuttuklar
na gre silinmez olmayan ama ok gl bir etkide bulunmu bir
olayla kar karyayz demektir. Bu etki, dinsel ve belki her tr kl
trel biim araclyla srp gitmektedir. Dolaysyla, aklamasn
yapmak iin de bireysel ya da kolektif bir bilind biimini ne
srme zorunlulugu yoktur.
ldrme ediminden oluan anma ayini saysnn olaanst
ykseklii, bu ayinlerin kkeninde de bir ldrme olaynn bulun
duunu dndryor. Freud, Totem ve Tabu'da, bu gereklilii ak
bir biimde alglamt. Kurban edimlerinin dikkate deer benzerli
i, tm toplumlarda ayn tip bir ldrmenin sz konusu olduunu
dndryor. Bu durum, o ldrme olaynn bir seferliine olup
bittii ya da bir tr tarihncesiyle snrl kald anlamna gelmez.
S1 DD ET VE KUTSAL
1 30
dnda tutmaktr.
131
S1DD ET VE KUTSAL
132
133
134
SI DDET VE KUTSAL
tragedya olmasn
M 1TOS LAR 1 N VE AY 1 N L ER 1 N D OG U U
135
iki yzdr ve ift ynl bir forml gibi biri dierinin tersine evrilmi hali
olan bilmece zelliini kazandrmaktadr ona. Sophokles, Oidipus'un
doasndaki bu tersine evrilmilie genel bir ierik kazandrmaktadr:
Kahraman, insanlk durumunun bir numunesidir." (Ambiguitt et
renversement: sur la strucure tnigmatique d'Oedipe roi, s. 1 27 1 .) Tragedya ile
M 1 TO S LA R 1 N V E AY 1 N L E R 1 N O O G U S U
137
138
S 1 D D ET VE KUTSAL
139
l.
l.
140
i DDET VE KUTSAL
s.
1 86.
141
142
i DD ET VE KUTSAL
143
144
iDDET VE KUTSAL
145
146
i D D ET VE KUTSAL
147
148
iDDET VE KUTSAL
149
1 50 1 D D E T V E K U T S A L
snda yerine getirecektir. Ensest, ilke olarak, her yeni tahta kma
olaynda ayn kolektif nefret ve iddet tepkilerini uyandracak, bun
lar da ilk seferindeki gibi kurtarc ldrme edimiyle ve kltrel d
zenin zafer kazanp yeniden kurulmasyla sonulanacaktr.
Kral ailesindeki ensestin balangtaki ensest sulamasyla olan
balants bazen kken mitoslarnda grlmesiyle de dorulanyor.
H.j. Krige ile j . D . Krige , Lovedu'larda byle bir mitos bulunduunu
M 1 T O S L A R 1 N V E AY 1 N L E R 1 N D O G U S U
151
Moro-Naba adl
l4
1 52
1 D D E T V E KU T SA L
153
S1DDET VE KUTSAL
1 54
155
1 56
1DDET VE KUTSAL
s.
39 1 , n . l .
M 1T O S LA R 1 N VE AY 1 N L E R 1 N O O G U S U
157
Kuper, vurulan tek kii olan bu savay ulusal bir gnah keisi ola
rak yorumluyor. Bu yorum, savay kraln bir kopya/ikizi gibi gr
mek anlamna geliyor; tpk daha nce grdmz inek rneinde
ki gibi, simgesel olarak kraln yerine len kopyas.
158
S1 DDET VE KUT5AL
159
160
1D DET VE KUTSAL
161
yalnzca, alnan elere, alan kltr iinde belirli bir zerklik tan
yor. Byle bir zerklik, iki komu kltrde ak bir biimde kral ma
kamndaki kiiyle dorudan balantl olarak alglanan ayn tr bir
mutlak ensest talebi ile mutlak ensest yasa arasndaki tuhaf eliki
iin yorum olanaklan sunuyor bize . Ensest izleini, karmza kt
her durumda yerel deneyimler dzeyinde yorumlayabiliyoruz.
Ayinsel dnce, kurucu mekanizmann yinelenmesi anlayna
dayanyor. Dzenleyen, ban getiren, uzlama salayan oybirlii her
zaman kendi tersinden, yani blen, dzleyen ve ykan bir iddetin
dorua varmasndan sonra geliyor. Kt iddetten, dzenin ve bar
n oluturduu o yce iyilie gei, neredeyse bir anda gereklei
yor; ilksel deneyimin iki zt yz yan yana geliyor. Topluluun oy
birliine yeniden kavumas, ksa ve dehet verici bir "ztlarn birli
i"nde gerekleiyor. Dolaysyla, baz iddet biimlerini banndr
mayan, iddetin iyiletirilmesinden ok bunalmn kendisiyle ba
lantl baz anlamlar benimsemeyen kurban ayini yoktur. Ensest,
bunun rneklerinden biri. Krallk ailesindeki ensest, zorunlu tutul
duu sistemlerde kurtanc srecin bir paras, yeniden retilmesi
zorunlu bir edim gibi grlyor. Burada anlalamayacak hibir ey
yoktur.
Ancak, ayin geleneklerinin temel, hatta tek ilevi, kurban buna
lmnn geri dnmesini nlemektir. Ensest, kurban bunalmndan
ileri geliyor ve ikame kurbana atfedildii durumlarda da, sapm bi
imiyle bile olsa kurban bunalm anlamn tayor. Demek ki ayin
sel dnce, ikame kurbanla balantl bile olsa ensesti bir kolektif
kurtulu etmeni olarak grmeyi reddetmekte, tam anlamyla bir k
tcl edim saymaktadr: llk kurban bunalmndaki kurbann veliah
tna ve temsilcisine zg olduunda bile topluluu bulac iddete
daldrma rizikosu tayan bir edim.
Ensest, nlenmesi gereken ktlkle bir ve ayn ey. Ancak, bu
ktl nlemek amacyla, ktln doruundan aynlamayan
162
S 1DDET VE KUTSAl
163
164
1D DET VE KUTSAL
M 1 TO S LA R 1 N VE AY 1 N L E R 1 N O O G U S U
165
166
S1 DD ET VE KUTSAL
167
B ES NC B LM :
D O N YS O S
N valler
S1DD ET VE KUTSAL
1 70
1 950), s. 1 2 7 .
DIONYSOS
171
172
i DDET VE KUTSAL
D1ONYSOS
173
O1ONYSOS
175
1 76
S1 DD ET VE KUTSAL
OIONYSOS
l 77
178
1OOET VE KUTSAL
DIONYSOS
l 79
s.
56-7.
5 1OOET VE KUTSAL
180
D1ONYSOS
181
182
S1DDET VE KUTSAL
D1ONYSOS
183
184
S 1O O ET VE KUTSAL
"
D1ONYSOS
185
186
1 OOET VE KUTSAl
durumda.
1)
O1ONYSOS
187
188
S1 DD ET VE KUTSAL
O1ONYSOS
189
190
1 DDET VE KUTSAL
DIONYSOS
19 1
192
51 OO ET VE KUTSAL
O1ONYSOS
ur.
193
194
S1 DDET VE KUTSAL
O 1 O NYS O S
195
1962).
196
1DDET VE KUTSAL
D1ONYSOS
197
iDDET VE KUTSAL
198
DIONYSOS
199
2 00
S1DDET VE KUTSAL
D1O NYS O S
201
202
1DDET VE KUTSAL
A LT I N C I B L M :
204
1O OET VE KUTSAL
ortada yalnzca iddet vardr. Oysa tanrlk iin yarmak, bir hi iin
yarmaktr: iddet bir kez dar atlp tm insanlardan kesin bir bi
imde uzaklat m, tanrln aknlk dnda gereklii yoktur. s
terik bir rekabetin doruca tanrsallk dourmas olanakszdr: Tan
r, oybirliine dayal iddet araclyla olumaktadr. Tanrlk reel
olduu lde ekime konusu olmaktan kmakta, ekime konu
su sayldnda ise sonuta istisnasz tm insanlarn eriimi dnda
kalan bir aldatmacaya dnmektedir.
Tm tragedya kiileri son zmlemede bu aldatmacaya balan
yor. Herhangi bir birey tanrsal iddeti kendi ahsnda canlandrrsa
rekabetin yolu alyor, iddet karlkl olarak sryor ve geriye yal
nzca karlkl darbeler kalyor. Trajik atmaya srklenmeme an
layn srdren koronun gzlemi de byle.
Demek ki bu atmay konusuna gre yorumlamaktan kanl
maldr - ierdii deer, rnein taht ya da kralie, ne denli yksek
grnrse grnsn. Bakkhalar bfze, trajik rekabeti yorumlarken
allm grngler dzenini tersine evirmemizde yarar olduunu
gsteriyor. Bizim allm yaklammza gre, nce konu/nesne var
dr, sonra bamsz olarak bu konu/nesneye ynelen arzular ve en
sonda da bu ynelmenin beklenmedik, ilineksel sonucu olarak id
det gelir. Ama kurban bunalmnn iinde yol aldka iddet gitgide
belirginleir: Artk, atmay kkrtan, konu/nesnenin ierdii de
er deil, rakiplerin agzlln harekete geiren, zincirlerinden
boanmak iin bahaneler bulan iddetin o konu/nesneye verdii de
erdir. Oyunu yneten odur artk; herkesin kendi egemenliine al
mak istedii ama herkese art arda oyun oynayan, Bakkhalar'n Di
onysos'udur o.
Bu aklamann nda, kurban bunalmnn, daha ilk aamala
rndan itibaren gizliden gizliye iddetin egemenliinde olduu orta
ya kyor. rnein, Kral Oidipus tragedyasnda iddet ilikileri a
sndan Bakkhalar'dakinden daha az ak seik olan baz izlekler, bu
205
206
1 OOET VE KUTSAL
207
S1OOET VE KUTSAl
208
ve
209
s.
1 4 1 -6 1 .
210
S1 DDET VE KUTSAL
eyin babas ve kral. lokaste "her kim Phobos'tan, yani .znt, korku,
ykm ve ktcl iddetten sz ederse Oidipus ona aittir" diyerek bunu
doruluyor. l...aios'un, Kreon'un ve Teiresias'n kehanetleri ve art ar
da gelen tm ulaklarn ilettii kt haberler, mitostaki kiilerin ait
olduu bu Logos Phobous'tan3 kaynaklanyor. Logos Phobous ise so
nu olarak taklit arzunun ve iddetin dilidir; ikisi arasndaki iletiim
sze gerek duymaz.
iddet bylece mutlak arzunun, tanrsal bir kendi kendine yeter
liin, eriilmez ve nfuz edilmez olmasa gzel grnmeyecek olan
"gzel btnln" gsterenine dnmektedir. zne bu iddete
hem hayrandr hem de nefret eder ondan; iddeti iddet yoluyla ege
menlii altna almaya alr; kendini onunla ler; kazara ona kar
3 Logos Phobous: korku mantg, korku dili [ Lat. ] -.n.
211
212
1OOET VE KUTSAL
213
214
iDDET VE KUTSAL
215
2 16
1 OOET VE KUTSAL
s.
376-9.
217
218
1DD ET VE KUTSAL
2 19
S1OOET VE KUTSAL
220
221
kadr ve air artk, yaamak iin her tr nedenden yoksun bir yaa
yan lden, kurban sunucusunun ba altndaki dilsiz koyundan
baka bir ey deildir.
Tanrnn genellikle bir zel ad vardr; bazen Hlderlin'in kendi
addr bu, bazense bir bakasnn: nceleri ou kez bir kadn ad,
sonralar bir erkein, air Schiller'in ad olmak zere. jean Laplanc
he'n ne srdnn tersine, kadns anlatmla erkeksi anlatm ara
snda temel bir fark yoktur. Tannlatnlm hasm, nce kadn ola
rak canlanmaktadr, sonra erkek olarak. airin yazmalarndan y
le anlalyor ki bu deiikliin cinsel bir sorunla ilgisi yoktur.s Tam
tersine, akn baarl olmas, "ben" ile "teki" arasndaki bir boy l
222
51 DDET VE KUTSAL
TA K l 1 T AR Z U D AN C A N AVA R K O PYAYA
223
224
1 DD ET VE KUTSAL
225
226
1 DD ET VE KUTSAL
227
228
S 1 DD ET VE KUTSAL
229
1O OET VE KUTSAL
230
231
58.
59. - Ama bir tanr bir dierine iyice yaklasa, organlar geliigzel
bir araya geliyor, ardndan ok sayda organ zincirleme ekleniyor
du.
S1OOET VE KUTSAL
232
233
234
DDET VE KUTSAL
ilk seferde de toplu cinlenme gibi bir eylerin olup bittiini gsteri
yor; dinsel inancn yeniden retmeye alt, doal olarak, odur.
yle grnyor ki ayinsel cinlenme nceleri ayinin doruunu olu-
TA K L 1 T A R Z U D AN C AN AVA R K O PYAYA
2 35
1 1 9- 3 1 .
S1 DDET VE KUTSAL
236
237
ve
Londra, 1 970), s. 1 0 5 .
238
SIDDET VE KUTSAL
YE D N C B L M :
F R E U D V E O D P US KARMASAS I
240
iDDET VE KUTSAL
nine bizzat Freud yapyor bile olsa uup gitmeye hazr bir koku.
Freud sonras psikanalizin bizim ilgilendiimiz sezgilere tmyle
srt evirmi olmas artc deil. Bu temizlik harekat konusunda
birbiriyle en ok atan taraflar bile rtl bir uzlama iinde . Fre
udculuun bilimsel adan sistemletirilmesinde zorluk karan her
eyi reddedenler var; bir yandan sadakat savnda bulunup bir yan
dan da Freud'un en net ve en somut zmlemelerini "psikolo
jizm"den muzdariptir gerekesiyle gizlice bertaraf edenler var.
Freud'da taklit kavram hibir zaman yok olmuyor ama stn de
gelemiyor. Taklit kavram, Freudcu dncede arzu konusundaki
dier kutbu oluturan, arzunun temelde bir nesneye ynelik olduu
(anneye duyulan libidinal eilim) anlaynn tersi ynde yol alyor.
Bu iki zt eilim arasndaki gerilim fazlaca artnca, Freud ya da til
mizleri sorunu nesne-arzu lehine zmeyi seiyor. Freud'daki taklit
arzu sezgisi, tanm netlemeyen, stats belirsiz, ilevi zayf bir di
zi kavram getiriyor beraberinde. Glerini snrlar iyi izilmemi bir
taklitten alan bu kavramlardan bazlar zdeleme grubuna ait. Fre
udcu zdeleme tarzlar iinde, Grup Psikolojisi ve Ben'in zmlen
241
242
1D DET VE KUTSAL
FR EU O VE O1 O 1 PUS KA RMAAS 1
az
243
bir belirti
var: Freud diyor ki, erkek ocuk baba engeline arpnca, ocuun
zdelemesi, annenin nezdinde bile baba yerine geme arzusuyla ka
nmaya balar. Buradaki annenin nezdinde bile sz hayli olaans
tdr. Freud, yukanda zdelemeyi babann yerini alma arzusu
olarak tanmlamt. Burada yeniden ayn tanm yapyor. Bu prog
ramda annenin ak ya da rtk bir biimde danda brakldna
m inanmalyz? zdeleme tanmna bavuracak olursak, Freud'un
hi de byle bir ey demediini ya da nermediini saptanz. Tam
tersine. Metni anmsayalm: "Erkek ocuk, babasna byk bir ilgi
duyar; babas her neyse o da onu olmak, her adan onun yerine ge
mek ister."
Dikkatsiz okur nce annenin nezdinde bile sznn dalgnlkla
sylenmi olduu izlenimine kaplacaktr. ocuk, zdeleme aa
masnda babasnn yerine her adan gemek istiyorsa, en azndan
rtk olarak annesinin nezdinde bile babasnn yerine gemek istedi
i aktr. Ne var ki bu kk anlatm sorununun arkasnda ok
nemli bir ey sakl. Yukanda da grdmz gibi, Freud'un zde
lemeyle ilgili dncesini, babay arzu konusunda rnek alnacak
kii klan bir taklit emasna gtrmeden netletirmek olanaksz:
Neyin arzulanmas gerektiini oluna bizzat kendisi arzulayarak
gsteren, babadr; dolaysyla babann, baka eylerin yan sra anne
yi de iaret etmemesi olanakszdr. Her eyin gsterdii bu yorum,
Freud tarafndan hi dile getirilmiyor; byle bir yorum, VII. B
lm'n balarndaki akla ok da uzak dmemekle birlikte, Fre
ud'un aklndan hi gememi de olabilir. Freud taklit yorumunu n
ce rtk bir biimde dndryor, sonra da annesinin nezdinde bi
244
S 1 DD ET VE KUTSAL
245
246
SIDDET VE KUTSAL
bunun nedeni, rnek setii kiiyi her konuda klavuz kabul etme
sidir; rnek kii ise zorunlu olarak kendi nesnelerine, zaten kendisi
nin olan ya da kendine mal etmek istedii nesnelere ynelmektedir.
Tilmizin, modele ait nesneler (annesi dahil) ynndeki hareketi da
ha zdeleme aamasnda balamtr ve Freud'un tanmlad bii
miyle zdeleme fikrine dahildir. Freud balangta bu yorumu, b
raknz caydrmay, zendirmektedir sanki.
Mademki tilmiz ile model ayn nesneye ynelmektedir, birbirle
rine arpacaklar demektir. "Oidipus rekabeti" srecektir, ama ok
baka bir nitelie brnerek. Rekabet nceden, rnek seimiyle be
lirlendiinden, rastlantsal deildir. Ancak, terimin olaan anlamy
la bir gasp istenciyle de ilgisi yoktur bu rekabetin. Tilmiz, modelin
nesnesine ynelirken btnyle masumdur; annesinin nezdinde bile
babann yerini almak isterken art niyetli deildir. Gerek kltrn,
gerekse bizzat rnek alnan kiinin durmadan aktard komutlarn
gereini yerine getirmektedir.
rnek ald kii karsnda tilmizin durumu stne biraz d
nlrse "Oidipus rekabeti" denen rekabetin taklit temelinde yorum
lanmas durumunda mantk gerei Freud'un "karmaa" konusunda
ulat kuramsal sonulara hem ok benzeyen hem de onlardan ok
farkl sonulara varlaca kolaylkla anlalr.
Takliti rekabetin etkilerini yukarda tanmlam ve bu etkilerin
her zaman karlkl iddetle sonulandn ileri srmtk. Ancak,
bu karlkl konumlanma, bir srecin sonucudur. Bireysel yaamda
karlkl konumlanmaya gelinmeden nce, misillemelerin henz
olanaksz olduu bir aama varsa o da erikinlerle ocuklar arasn
daki ilikilerden oluan ocukluk dnemidir. ocukluu krlgan
klan da budur. Erikin, iddeti ngrmeye hazrdr ve iddete id
detle karlk verir; buna karlk kk ocuk, iddete hi maruz
kalmam olduundan, modelin nesnelerine ynelirken en kk
bir ekinme duymaz. ocuun hareketlerini bir gasp istei olarak
247
248
1 DD ET VE KUTSAL
fark eder; bu olgu, babasyla olan zdelemesine dmanca bir ton katar
ve zdeleme, sonuta, annenin nezdinde bile baba yerine geme arzu
suyla kanmaya balar."
Freud'a inanacak olursak, erkek ocuk babasn kolaylkla gele
neksel vodvillerdeki anlamyla bir rakip, bir ba ans, bir terzo in-
249
250
1D DET VE KUTSAL
varm
[Lat.] - . n .
251
uyarlanma fetiin
den kurtaryor bizi; hem de bu fetiin tersi ve simetrii olan dier bir
fetie -ada dncede nemli bir kesimin slogan haline gelmi
olan
rey demek,
nek aldn kii gibi olma" komutuna) iki ayr uygulama alan ayr
may baaran birey demek. Uyarlanm kii, gereklii
ifte amaz'n
FREUO VE O1 O1 PU 5 KARMAA51
253
254
S1 OO ET VE KUTSAL
255
256
OOET VE KUTSAL
tan sonra doan stben gibi bir fikrin hatr saylr lde sorun ya
ratt aktr. Olumsuz anlamda olsa bile fazla ey bilmektedir bu
stben. Gerek u ki, stbenin tanmlaycs olan babayla zdele
menin yeniden etkin duruma getirilmesi, Oidipus geninin de he
men yeniden etkinlemesine yol amtr. Az nce de sylediimiz
zere Freud, taklit rntsnn teriminden birini kullandnda
arkadan ister istemez dier ikisi de gelmektedir. Bu Oidipus geni
nin yeniden ortaya kmas programda yoktur oysa. Psikanalizin ku
rucu ve devredilemez sermayesi olan Oidipus karmaasnn, psika
naliz bankasnn altndaki bilind kasalarna ift kilitle kapatlm
durumda olmas gerekiyordur.
Freud'a "ocuk, Oidipus karmaasn glkle basklar" dedir
ten, Oidipus geninin byle beklenmedik bir biimde ortaya k
dr! Gerekte genden kendini bir trl kurtaramayan Freud'dur.
Peinde taklitle ilgili kavramlar, durmadan o ebedi karmaann
geni sand, oysa her zaman zorunlu olarak engellenmi bir taklide
ait olan bir gen izip durmaktadr Freud: Model ile engelden olu
an ileyi hep Freud'un "dilinin ucunda"dr ama, hibir zaman tam
olarak dile getiremez onu.
Burada bize hayli aydnlatc gelen iki anahtar metnin balan
tsn gstermekle yetiniyoruz; aralarnda "klinik" denen verilerin de
yer ald ve sonular ayn derecede inandrc olacak daha epey me
tin semek de olanakldr. Ele aldmz metinlerde Freudcu sorun
saln temel bir terimiyle pek ok kez karlayoruz: iftanlamllk ya
FR EU D VE O1 D1PU S KARMAAS1
257
S1OOET VE KUTSAL
258
sel ifte amaz olarak tanlamak yerine, yaltk bir zneye ve gelenek
sel bir felsefi konuya hapsetmek anlamna geliyor.
Taklit arzunun etkileri bireysel birer patoloji ya da ruhbilim so
runu sayldklan anda btnyle anlalmaz bir duruma geliyor ve
insan ister istemez bu etkileri fiziksel nedenlerle aklamaya bal
yor. Freud da iftdeerlilih demekle, ruhsal olanla somatik olann bu
lutuu karanlk blgelere ba dndrc bir dalla daldna hem
kendisi inanyor, hem de bizim inanmamza yol ayor. Gerekte sz
konusu olan, yine, zlebilir olan zmeyi reddetmektir. "Beden"
dilsiz olduundan, kar kmas gibi bir tehlike de bulunmamakta
dr. Bugn herkes "beden"ini dinleme, Freud'un yolunda yryerek
bedeninden gelen iletileri zme savnda. Oysa Freud'un yaptlarn
da , engel-model emasna indirgenemeyecek ve son zmlemede
indirgenmesi gerekmeyecek tek bir iftdeerlilik rnei bulamazs
nz.
atmay znenin fiziksel varlna atfettiniz mi, gszln
z erdem klm oluyor, zlemeyen ilikiler iin bunlar zlemez
trdendir demekle kalmayp bir de ortalkta herhangi bir iliki yok
demi oluyorsunuz. Bylelikle, znenin "beden''i, ruhunun en fizik
sel blgeleri, az ok organik eilimlerle donatlm olarak, modelin
arzusuyla karlamak konusunda ruhun nne gemi oluyor. if
259
260
S D DET VE KUTSAL
261
S 1D DET VE KUTSAL
262
ki'nin The Father in Primitive Society/ llkel Toplumda Baba adl kitab,
bu tartmada nemli bir rol oynadndan, stnde durulmas ge
reken bir alma.
Malinowski nce Trobriand Yerlilerinin Batllardan daha mutlu
olduklarn ne sryor. Yabanlar, uygarlamlann gerilimlerinden
4 Ecrits (Paris, 1966), s. 1 1 7.
263
s.
1 7-8
264
DD ET VE KUTSAL
s.
1 8-9.
265
266
5 1 DD ET VE KUTSAL
267
268
5 1 O O E T V E K U. T S A L
269
270
S 1 DDET VE KUTSAL
271
asl ilikidir; baka bir deyile, rnek alnan babann, bazen kurnaz
ca, bazen komut vererek yapt neriye ("ben neyi arzuluyorsam sen
de onu arzula" biimindeki baba istencine) olun tam olarak itaat et
SEK Z NC B LM :
T O T E M V E TABU V E E N S E S T YASAKLAR!
274
1DDET VE KUTSAL
TO TE M V E TA B U V E E N S E ST YASAKLA R 1
275
Totem ve Tabu,
2 76 1 D D E T V E K U T S A L
277
1 O O ET VE KUTSAL
278
ile ktnn, hzn ile neenin, izin verilen ile yasaklanann. Szge
limi, festival, "izin verilen, hatta dzenlenen bir arlk, bir yasan
trenle ihlal edilmesidir." Festivalde, meru olanla olmayann byle
ce bir araya gelmesi tam olarak kurban sunumunda gzlemleneni
akla getiriyor: "(H)ayvan kurban edilirken, arkasndan trenle ala
nr. . . " Bu durumun alacak bir yan yoktur, nk festivalle kur
ban sunumu sonuta ayn ayindir: 'Tm halklarda kurban sunu
muyla festival rtyor, her kurban sunumunda bir festival bulu
nuyordu. Kurbansz festival yoktu."
lzin verilenle yasaklanann bir araya gelmesi, kurban esi her
zaman bulunmasa da, baz hayvanlara yaplan muamelede de rastla
nan bir durumdur: "Kaza 'ile len bir hayvan iin yas tutulur, ve o
hayvan, tpk bir kabile yesine gsterilen sayg ile gmlr. ( . . . ) G
renek olarak esirgenen ve korunan bir hayvan ldrmek zorunda
kalnrsa, ondan af dilenir ve her areye bavurularak tabunun i
nenmesi suu, yani hayvann ldrlmesi ho gsterilmeye al
lr. "2
Gezegenin bir ucundan dierine ilkel dinlerin tm grnglerin
de kurban sunumuyla ilgili bu tuhaf ikili tavra rastlyoruz. Ayin her
zaman bir ldrme biiminde, hem ok sulu hem ok gerekli bir
edim olarak ve ne kadar kutsanrsa o kadar arzulanr bir ihlal bii
minde kendini gsteriyor.
Robertson Smith, bizim burada geni anlamda "kurban ayini"
dediimiz eyle onun "totemcilik" dedii eyin ortak noktalarn ok
iyi alglamt. Bu totemizm adlandrmas, ayn bilgi daarcn ve
gnmzde artk benimsenmeyen belirli bir dnsel anlay pay
laan budunbilimciler arasnda moda olmutu. Bununla birlikte sz
konusu aray, her zaman ustaca olmasa da, ilkel dinlere ilikin ve
riler ve bu verilerin arasndaki ortak ynler konusundaki sezgileri de
besliyordu. Robertson Smith'i, ardndan da Freud'u totemizme ula2 Agy . , s. 1 4 1 - 2 .
279
281
3 Agy . , s . 1 89.
4 Agy . , s . 1 8 5 .
282
S1 DD ET VE KUTSAL
283
lidi sz konusu ama tam olarak ayn sahnenin deil. Deien noktalan
ayinle ilgili bellee atfetmemek gerekir; burada nemli olan, annn
doruluu deil, dinden dine farkl biimler alan kolektif ldrme
edimidir. Aradaki kk farkllklar zellikle anlamldr: Sergiledik
leri gerekilik modelin gerekliini dndrdnden, biimci
yorumlar iin caydrc olmaktadr. yle grnyor ki bu kk
farkllklar, Totem ve Tabu da rtk kalm olsalar bile Freudcu sez
'
284
1 DD ET VE KUTSAL
285
286
iDDET VE KUTSAL
287
288
1 D DET VE KUTSAL
yor. Tragedya, belirli bir ama gdp taraf tutan bir temsil olarak, ger
ek bir olayn tam anlamyla mitik bir biimde tersine evrilmesi
olarak tanmlanyor: "Sahnede geen olaylar, gerek tarihsel olayla
rn ikiyzl ve incelikli bir tahrifini temsil etmektedir."
Belki temel nemde olan bir noktaya daha iaret etmek gerekir:
Tek bir kahramana yneltilmi kolektif iddet, yukarda stnde s
rarla durduumuz farkszlama balamnda olup bitmektedir. llkel
srnn oullarnn tm, ortalkta babalar olmadnda dman
TOT E M VE TA B U VE E N S E ST YA SA K LA R 1
289
290
S 1 D D ET VE KUTSA L
n olduu ortaya kan bir bakas ile yaad iddete dayal ztlama
uranda) sorunsallatn gstererek, "maske indirme"de, sonuna
kadar gitmese bile Freud'dan daha ileri gidiyor.
Bizim yorumumuz, Freud'un grd ve syledii her eyi hesa
ba katabiliyor. Ama ayn zamanda Freud'un grmeyip Sophokles'in
grdklerini de hesaba katyor. Son olarak da, Sophokles'in gzn
den kaanlan, mitosun btnn belirleyen her eyi ve psikanalitik
ve trajik olanlar da iinde, Sophokles'e bakarken seilebilecek tm
bak alann hesaba katabiliyor. lkame kurban mekanizmas saye
sinde.
Yunan tragedyasn konu alan tm modem metinler iinde Fre
ud'unkinin kavray asndan en ok yol alan metin olduunda
kuku yok. Oysa bir baanszlk rneidir bu metin. "Edebiyat" bi
limsel olarak ele almak ve "maskesini indirmek" ynndeki modem
savlarn ne kadar ii bo olduunu dorulayan bir baanszlktr. So
nuta maskesi indirilen, bu zentiler oluyor; byk yaptlar tarafn
dan. Bir Sophokles, bir Shakespeare, insan ilikileriyle ilgili olarak
Freud'un kavrayamad ok ey bilmektedir; stelik, bunu syler-
291
293
294
1D DET VE KUTSAL
295
296
1 D DET VE KUTSAL
az
297
298
1D DET VE KUTSAL
299
300
5 1O OET VE KUTSAL
7 Agy . , s. 1 99.
301
sanki baba hi var olmam gibi olup bitmektedir. Vurgu, dman kar
delere, aralarnda hibir fark olmayanlara kaymtr. Freud'un bul
gulamakta olduu ey, iddete dayal karlkl konumlanma dng
s, kurban bunalmnn simetrisidir.
8 Agy . , s. 1 99-200.
302
1O OET VE KUTSAL
insan . . .
Burada yasaklar " [p]sikanalizin bize yakndan tantt bir psiik
durum"a deil, "toplumun yklmas sonucunu verecek" bir "genel
mcadele"nin engellenmesi gibi bir zorunlulua balanyor. En so
nunda somuta gelebiliyoruz burada: "Cinsel ihtiya, insanlar birle
tirmez , ayrr."
Freud ilk kurama en kk bir gndermede bulunmuyor bura
da. Farkna bile varmakszn, yasaklara gerek bir ilev atfedebilmek
iin, karmaalarla fantasmalardan vazgeiyor. Dinsel inancn yanl
anlalmasna pek ok katks olan Freud, Totem ve Tabu da yasakla
'
rn gerek ilevini ilk ilan eden kii oluyor. Totem ve Tabu dan son
'
TOTE M V E TA B U V E E N S E ST YAS A K LA R 1
303
304
iDDET VE KUTSAL
TO T EM VE TA B U VE E N5 E5 T YA5 A K LA R 1
305
306
iDDET VE KUTSAL
307
308
DDET VE KUTSAL
309
310
S1 DDET VE KUTSAL
311
312
1O O ET VE KUTSAL
313
314
SIDDET VE KUTSAL
315
ettii dorudur. Ama yer yer de, u noktaya varm bir ifadesi oldu
u yozlam estetizmin tesine gidiyor bu yapt: "Yasaklar iddeti
bertaraf ediyor; bizim cinsel gdlerden ileri gelen iddete dayal hareket
lerimiz ise bizde, insan bilincinin varl iin vazgeilmez olan i huzuru
nu yok ediyor." 10
D O KUZU NCU B LM :
31 8
1D D ET VE KUTSAL
3 Agy.
LV1
319
320
1 DDET VE KUTSAL
LEV1
ST RA U S S ,YAP 1 S A L C 1 L1 K VE EV L 1 L 1 K K U R A L L A R 1
32 1
322
S 1 D D ET VE KUTSAL
323
ya ait olmas deil; tam tersine, tmyle kltre ait olmas. tlksel ai
lenin en kk ortak payday oluturduu sistemlerden karsyoruz
biyolojiyi. Sistem tek paradan oluuyor; zmlemesi de buna g
re yaplmal. Ard sra getirdii, ama belirleyicisi olmayan eitli ola
naklar bizi yolumuzdan saptrmamal.
Ensest yasaklan olmasa, ilksel aileyi oluturan iliki tr, bi
yolojik remenin somut verilerini ne kadar kapsarlarsa kapsasnlar,
birbirinden ayrt edilemezdi. Baka bir deyile, ensest yasaklan ol
masa biyoloji de olmazd. Ancak, biyolojik hakikatin ortaya karl
mas sistemin varlk nedeni deil; biyolojik hakikat, en azndan r
tk olarak ortaya kan tek hakikat deil nk; yalnzca, daha b
yk bir btnn parasn oluturuyor. Biyolojiyi balang noktas
yapmamak gerekliliinin nedeni de bu.
Gelitirdiimiz fikir, insan remesinin biyolojik ynnden ha
bersiz kltrlerin var olup olmad biimindeki gncel tartmada
324
1D DET VE KUTSAL
325
326
1DDET VE KUTSAl
32 7
1 DDET VE KUTSAL
328
329
S1 DD ET VE KUTSAL
330
L EV 1 - ST R AU SS , YA P1 SAL C 1 L1 K VE EV L 1 L 1 K KU R A L LA R 1
331
332
1 DD ET VE KUTSAL
LEV1
333
dnce ile mitik dnce arasnda temel bir fark olmad fikri bi
ze skandal gibi geliyor. Bunun nedeni belki de bizim kltr alann
da emin olduumuz hakikat saysnn azl ve bu hakikatlerin k
keninin saydam, tmyle akla uygun ve denetim altnda olmasn
talep etmemizdir.
Aslna baklrsa bu bilim-bilimd ikilii bilim ann balang
cndan kalmadr. Bugne dein eitli biimler alan bu ikilik, yak
latmz kltr kavrayamadmzda iyice nndan kyor. Le
vi-Strauss'a akrabalk sistemlerinin en yapaynn bile biyolojik haki
kati zenle hesaba katt fikri karsnda yukarda deindiimiz o ha
fif aknl esinleyen de bu ikilik. Levi-Strauss, Yaban Dnce'de
dm: "Bricolage, iin uzman olmayan bir kiinin evinde onanm, dzeltme,
vb belirli ileri yapmas, bricoler ayn ii belirten eylem, bricoleur de
bu eylemi gerekletiren kiidir. Bu szcklere dilimizde tam bir karlk
bulamadmzdan, onu, daha iyisi bulununcaya kadar, Berke Vardar'n
esinlenmesiyle, 'yaptaklk' biiminde evirmek durumunda kaldk."
(Claude Levi-Strauss, Yaban Dnce, ev. Tahsin Ycel, YKY, 2002, s. 42)
Levi-Strauss'un Yaban Dnce'de bu terimi tartll blm ise yle:
" [Y] aammzda bugn de srmekte olan bir etkinlik biimi var ki, ilkel diye
adlandrmaktan ok 'ilk' diye adlandrmay yelediimiz bir bilimin kurgu!
dzlemde ne olabileceini teknik dzlemde tasarlamamz olduka
kolaylatrr; genellikle bricolage (yaptaklk) terimiyle belirLLiimiz etkinliktir
bu. Eski anlamna gre, bricoler eylemi top ve bilardo oyununda, avclk ve
binicilik alannda, ama hep araya karan bir devinimi, topun geri
sramasn, kpein amasz dolamasn, bir engelden saknmak iin atn
dz yoldan sapmasn belirtmek iin kullanlr. Gnmzde de bricoleur
(yaptak) dediimiz kii, meslek adamnn kullandndan daha dolambal
aralar kullanarak elleriyle alan kii olarak kalr . . . [M]hendisin evreni
sorguya ektii, yaptaknnsa insan elinden kma ilerden olumu bir
toplama, yani kltrn bir alt-btnne seslendii sylenebilir."
(agy. , s. 42, 44) -.n.
334
i DDET VE KUTSAL
335
336
O O ET VE KUTSAL
temlerinde ayn anda hem "keyfi olan"n hem de "hakiki olan"n var
ln temel bir "hakemlik" ileminden yola karak ele almak gere
kiyor.
Daha nce de sylediimiz gibi toplu ldrme, ncesinde yer
alan isteri doruuyla arpc bir ztlk oluturan bir dinginlik getir
mekte, dnceyi en ok kkrtan konuyla birlikte, dnce iin el
verili koullar da ortaya kmaktadr. nsanlar mucizeyi kalc kl
maya, yenilemeye altklar iin, bir biimde dnmeleri gerek
mektedir onu. Mitoslar, ayinler, akrabalk sistemleri, bu dnme
abasnn ilk verimleridir.
Simgesel dncenin kkeni dediinizde, dilin kkeni de demi
oluyorsunuz: Her tr adlandrmann kayna, iddet ile barn o a
rtc dnmllyle tam bir forUda.7 lkame kurban mekaniz
mas dilin domasn saladysa ve kendini de dilin ilk konusu ola
rak dayattysa, dilin niin nce kt-iyi balantsn, tanrnn tecel7 "Fort/da" deyiminin kaynag , Freud'un, "Haz ilkesinin tesinde" balkl
yazsnda aktardg bir gzlemi. Eline geen rrtsneleri frlaup atan, nesne
gzden yiuiginde "fon!" [Aln. "gitti! " ! szcgn andran bir ses karan,
nesneyi arayp buldugunda ise "da!" [Aln. "geldi, ite ! " ! diye haykran bir
oglan ocuguna ilikin bir gzlem bu. ocuk, ucuna ip bagl bir tahta
makaradan oluan oyuncagn da, szgelimi arabayla oynar gibi
srkleyecegine, ipini brakmadan sallayarak kendi perdeli karyolasna
atmakta, oyuncak grnmez olunca yine "fon!" diye bagrmaktadr.
Sonra da makaray geri ekmekte, makarann grndg anda da "da!" diye
bagrmaktadr. Freud, ocugun bu oyunu yinelemeyi sevdigini, nesnenin
gzden yitmesinden tr panige kaplmayp, geri dnecegini
kestirebildigini, nesnenin geri dnmesinden bir tr gven ve tatmin
duydugunu saptamtr. Freud, "tam anlamyla yitme-geri dnme oyunuydu
bu" diye yazar: "Genellikle bu oyunun yalnzca birinci blmne tank
olunur. Oysa burada oyunun asl haz veren blm, ocugun amakszn
yineledigi ikinci blmyd. Dolaysyla, oyunun yorumu ok akt.
Byle oynamas, ocugun ulaug byk bir kltrel aamann iaretiydi:
Annesinin uzaklamasna kar kmamak biimindeki igdsel vazge
meydi ulaug aama; baka bir deyile, kar kmakla elde edecei
doyumdan vazgeebilme baars." -.n.
LEV1
337
338
S1DD ET VE KUTSAL
EV1
339
340
i DDET VE KUTSAL
341
taires, s. 596)
Bu ncelik sorununu biz daha nce, Levi-Strauss'la ters ynde
sonuca balamtk: ncelik, yasaktadr. Yasan nceliini dayatan,
nerdiimiz zmn btndr. Pozitif dei toku ise yasan
tersinden baka bir ey deildir: Erkekler aras rekabetten kanma
ya ynelik baz "kanma tabular" veya manevralar. levliliin getir
dii trden karlkl konumlanmalar nedeniyle dehete kaplan er
kekler, geriye doru ekilip kendilerini devlilik dei tokuunun o
rahat karlkl konumlanmasna brakmlardr. Uyum iinde al
an bir sistemde, tehditler ortadan kalktka kuraln pozitif ynnn
ne kmasna almamal. Evlilik kurallar, dayandklar ilke a-
342
S1DDET VE KUTSAL
LEV1
S T R A U S S , Y A P 1 S A L C 1 L 1 K V E E V L 1 L 1 K K. U R A L L A R 1
343
s.
1 69.
344
iDDET VE KUTSAL
345
346
SIOOET VE KUTSAL
347
348
iDDET VE KUTSAL
myla bilimsel bir sei karsndalar: Tmyle yok olma ile iddeti
tmyle reddetme arasndaki sei.
Bu dikkate deer olaylarn insan bilimleri denen bilimlerdeki
kuku gtrmez ilerlemenin rtmesini, bilginin ikame kurbana ve
her tr insan kltrnn iddete dayanan kkenlerine doru yava
ama kararl bir biimde trmanmasn salayan, herhalde rastlant
dan daha fazla bir eydir.
349
350
S 1 DD ET VE KUTSAL
351
353
354
S 1 DD ET VE KUTSAL
355
1 DDET VE KUTSAL
356
357
358
1 DDET VE KUTSAl
359
360
S 1 DD ET VE KUTSAL
O N U N C U B LM :
362
1 DD ET VE KUTSAL
az
daha dolayszdr.
TAN R1LAR
363
364
1 DD ET VE KUTSAL
TAN R1 LAR
365
366
S1 DDET VE KUTSAL
367
368
S1OOET VE KUTSAL
TAN R1 LAR
369
370
S1OOET VE KUTSAL
TAN R1 LAR
LLER
371
372
1 DDET VE KUTSAL
373
az
374
1D DET VE KUTSAL
TAN R1 LAR
375
376
1 DDET VE KUTSAL
TAN R1LAR
L L E R , KUTSAL L 1 K VE KU R BAN 1 KA M ES 1
377
378
1 D D ET VE KUTSAL
379
380
51 OOET VE KUTSAL
381
323) ve
382
S1OOET VE KUTSAl
TAN R 1 LAR
LLER
383
s.
1 58.
384
SI DDET VE KUTSAL
TAN R1 LAR
385
386
iDDET VE KUTSAL
387
388
i DDET VE KUTSAL
TAN R1 LAR
389
390
S1DDET VE KUTSAL
39 1
392
1D D ET VE KUTSAL
TAN R1LAR
LLER
393
5 Bkz. s. 1 37-9
394
iDDET VE KUTSAL
s.
18
O N B R N C B L M :
T M AY N L ER N B R L G
396
1 D DET VE KUTSAL
TO M AY I N LE R 1 N B I R L1 G1
397
398
S1 DD ET VE KUTSAL
TM AYiNLERiN BIRLIGI
399
400
SI DDET VE KUTSAL
T M AY1 N L ER 1 N B 1 R L 1G 1
401
S1 DD ET VE KUTSAL
402
udur.
Bu yorumun aldatcl ok ak: Kurumun baz ynleri zl
mez klnp ylece braklyor. Buna karlk, ayn yorumun bizim
nermekte olduumuz aklamayla btnletirilmesi gayet kolay.
Hem "can skc" olmayan, hem de gerekli bir yorum elde ediliyor
bylelikle: Zorunlu olarak ayinsel yamyamln hakikatine ayarlan
m, kurumun "ideolojisi" diyebileceimiz bir yorum.
T0 M AY1 N L E R 1 N B I R L 1 GI
403
404
iDDET VE KUTSAL
T M AY1 N L E R 1 N B 1 R L 1 G1
405
406
iDDET VE KUTSAL
T M AY1 N L E R 1 N B 1 R L 1 G 1
407
408
TM AYi NLERiN B I R L I G I
409
410
iDDET VE KUTSAL
TM AYiNLERiN B I R L I G I
411
Model hep ayn. Ayinsel hareketin her zaman tek bir hedefi var:
Tam hareketsizlik. O olmazsa, en
az
412
iDDET VE KUTSAL
ne) dier pek ok ayine gre ok daha nemli ve gsterili bir rol oy
nuyor. Gei ayinlerine tam anlamyla birer kabul treni niteliini ka
zandran da ayn eler. Bu nedenle, ayinlerin bozulup dald d
nemlerde en nemli blmler unutulup yok olurken sz konusu
bunalm elerinin varln srdrdne rastlanabiliyor. Burada
szn ettiimiz sreci daha nce baka ayinler iin de saptamtk.
Kurucu bunalmda ulalan sonu, ayinlerde her zaman ilk silinen
blm olma eiliminde. Deyim yerindeyse, tm ayinleri kurucu id
dete balayan gbek ban kesen de bu silinme. Ayin gelenekleri o
aldatc mutlak zgllk grntsn byle kazanyor.
Ayin gelenekleri canl kald lde, aralanndaki ortak noktala
rn da farkllklardan daha gl olduu grlyor. rnein, gei
ayinlerinde , her ne kadar kabul snav belirli bireyler iin geerliyse
de, tm topluluk iin iindedir; kurucu oybirlii mekanizmasn a
ltrmayan ayin gelenei yoktur.
Gei ayinlerinin etkililii, ilkesi asndan, ayin geleneklerinin
genel etkililii erevesinde yer almaktadr. Bununla birlikte , stn
de durulmasnda yarar olan baz ayrtlar var.
Aradan zaman getike, ilk bunalmn yaratt dehet de dal
maya balamaktadr. Yeni kuaklar iin atalarnn zamanndaki ya
saklara uyma, dinsel dzenin btnln gzetme zorunluluu
bulunmamaktadr. Bu kuaklarn henz hi ktcl iddet deneyi
mi yoktur. Yeni kuaklara gei ayinlerini (yani balangtaki buna
lmda geilen snavlara olabildiince benzeyen snavlar) dayatan
kltr, farkllk dzeninin kalc klnmasna en elverili ruh duru
munu yeniden retmeye almaktadr. Ayinlerin ve yasaklarn en
byk titizlikle uyguland dnemde atalar arasnda hkm sr
m olan kutsal korku ve sayg havas bu yolla yeniden yaratlmaya
allmaktadr.
lnsan toplumlarnda iddetin, kurban bunalm ve kurucu iddet
emalanndaki gibi datlp yok edilmesine ve nlenmesine ynelik
413
414
i DDET VE KUTSAL
TM AY N L E R1 N B R L1 G 1
415
416
5 1 DO ET VE KUTSAL
T ' M A Y 1 N L E R 1 N B 1 R L 1 G 1
417
1O OET VE KUTSAL
418
TM AYiNLERiN BRLIGI
419
420
S1OOET VE KUTSAL
makta, topluluk iin yine saaltc olan yeni bir bireysel ve kolektif
katharsis yaratlmaktadr.
Kurban ayinlerini birer dram ya da bir tr sanat yapt gibi be
timleyen budunbilimciler var. rnein, Victor Tumer yle diyor:
"Verili bir ayinin btnl, dramatik bir btnlktr. Bu anlamda
T M AY 1 N L E R 1 N B R L 1 G
42 1
422
S 1D DET VE KUTSAL
yolun bir noktasna kadar kahramana elik ettikten sonra onda bir
T M AY1 N L ER 1 N B 1 R L 1 G1
423
424
1OOET VE KUTSAL
425
426
1 DDET VE KUTSAL
427
428
S 1OO ET VE KUTSAL
T M AY 1 N L E R 1 N B 1 R L 1 G 1
429
1OOET VE KUTSAL
430
431
432
1DDET VE KUTSAL
T M AY1 N lE R 1 N B 1 R l1 G1
433
nek kent devleti iin "sulularn aalayc bir biimde . . . lke snr
larnda tehir edilmesi"ni salk vermitir. Gemet'nin bu "snrlara
pskrtme" iini ok anlaml bulurken gsterdii nedenler bizi ika
me kurbana ve trevlerine gtrmektedir:
Dinsel anlamdaki cezalandrmada kendini gsteren eilimlerden
biri, bertaraf etmektir; szcn kkeni zellikle nem tadn
dan yle demeliyiz: zellikle de snr dna [te tarafa) atmak yo
luyla bertaraf etmek. Bylece gnahkann kemikleri snr d edil
dii gibi, Platon'un anmay unutmad nl bir dinsel yordam
uyarnca, insan lmne neden olmu cansz nesneler ya da insan
ldrm hayvanlann ls de dan atlmaktadr.9
lm cezasnn ikinci uygulanma tarznda biim eleri en aza
indirilmitir ve herhangi bir dinsel yan yoktur bu elerin. Belirgin
zellii olan teklifsizlik nedeniyle Amerikan "westem"lerinin snr
koruma "adalet"ini anmsatan bir apagoge'dir (srgn edimi) bu.
Gemet bu edimin zellikle sust durumlarnda geerli olduunu
ve her zaman topluluk tarafndan resmen onaylandn ne sryor.
Yine Gemet'ye gre, sulular ou durumda yabanc, yani lmleri
topluluk iinde sonu gelmez intikamlara yol ama rizikosu tama
yan kiilerdir; byle olmasa, sust yakalanm olmalar bu tr bir
lm cezas iin yeterli olmazd.
Bu ikinci infaz tarz, biimi asndan, daha dorusu biiminin
olmay asndan ilkinden ok uzaksa da, tmyle balantsz da
saylamaz kukusuz. lkame kurbann dinsel biimlerin olumasnda
oynad rol saptandktan sonra, burada bamsz bir "kurum" gr
mek olanakszlayor. Her iki durumda da kurucu oybirlii ileyi
halinde: llkinde lm cezasn ayinsel biimler araclyla ortaya 9 Glotz, G . , "Solidarite de la famille dans le droit erimine(", s. 2 5 .
Aktaran: Gernet, "Quelques rapports entre l a penalite e t l a religion dans la
Grece ancienne'', agy . , s. 288-90.
S1 DD ET VE KUTSAL
434
rastlantsal bir nitelii var yasal ceza kavramnn. Dinsel olanla tam
anlamyla hukuksal olan arasnda yer alan pek ok ara biimde
(zellikle ortaadaki gibi ikenceyle sulu bulma biiminde) aka
kendini gsterdiine gre , her zaman bilinmeyen bir ey olarak da
kalmam bir niteliktir bu.
4 35
436
S1DDET VE KUTSAL
T M AY1 N L E R 1 N B 1 R L1 G 1
437
438
S1 DDET VE KUTSAL
T M AY 1 N L E R 1 N B 1 R L 1 G 1
439
440
iDDET VE KUTSAL
TM AYiNLERiN BIRLIGI
441
442
1DDET VE KUTSAL
s.
205.
T M AY1 N l E R 1 N B 1 R L1 G 1
443
s.
27.
444
iDDET VE KUTSAL
T M AY 1 N L E R 1 N B 1 R L 1 G 1
445
446
i D D E T V- E K U T S A L
T M AY1 N L E R 1 N 8 1 R L1 G 1
447
448
iDDET VE KUTSAL
O N K N C B L M :
S O N U
51DDET VE KUTSAL
450
SONUC
451
452
S 1OOET VE KUTSAL
SONUC
453
apknca" diye nitelendiine ya da sapkn muamelesi grdne sk sk rastladmz ayin gelenekleri arasnda hi kukusuz,
454
1 DDET VE KUTSAL
s.
77-83.
SONUC
455
456
1D DET VE KUTSAL
SONUC
459'
Yunus, "Beni kaldrp denize atn" diye yantlad, "O zaman sular
durulur. nk biliyorum, bu iddetli frtnaya benim yzmden
yakalandnz." (Yunus 1 : 10-12)
Tayfalar kyya kendi gleriyle kmak iin sonuna kadar aba
harcar, Yunus'u kurtarmak isterler. Sonu alamaynca, kendi tanr
lar olmamasna karn Yunus'un tanrsna seslenirler:
RAB'be seslenerek, "Ya RAB, yalvaryoruz" dediler, "Bu adamn ca
n yznden yok olmayalm. Susuz bir adamn lmnden bizi
sorumlu tutma. nk sen kendi istediini yaptn, ya RAB." Son
ra Yunus'u kaldrp denize attlar, kuduran deniz sakinleti.
Bu olaydan tr denizciler RAB'den yle korktular ki, O'na kur
banlar sundular, adaklar adadlar. (Yunus 1 : 14- 16)
Burada antrlan, dpedz kurban bunalm ve bunalmn
zmdr. Kurban, ekilen kuraya gre saptanmaktadr. Kurbann
dar atlmas, bir topluluu, tayfalar topluluunu kurtarmakta, ye
ni bir tanr kendini bu toplulua ak etmekte ve tayfalar, kurban
sunduklarna gre, o tanrnn kulluuna gemektedirler. Bu metni
tek bana ele alsak bizi aydnlatmayacakt. Yukardaki zmleme
ler temelinde ele aldmzda ise neredeyse hibir kusuru kalma
maktadr.
Modem dnyada rastlant izlei tanrsal gcn mdahalesiyle
badamaz gibi grnyor ama, ilkel dnyada yle deil. Rastlant,
tanrsalln tm belirgin zelliklerini tayor orada: insanlara bazen
iddet uyguluyor, bazen de himmetiyle sarp sarmalyor onlar . Kim
se rastlantdan daha kaprisli, daha istikrarsz ve ark etmeye daha
eilimli olamaz.
Rastlantnn kutsallk zellii ikenceyle sulu saptama kuru
munda da karmza kyor. Baz kurban ayinlerinde kurban aday
olarak ikenceyle saptanan sulunun seilmesi, kurucu iddet ile
458
1D DET VE KUTSAL
S O N U C' 459
460
SIOOET VE KUTSAL
SONUC
461
462
1 DDET VE KUTSAL
s.
624.
5ONUC
463
464
S I DD ET VE KUTSAL
baka bir deyile, her trl mitik etkiden arnm olduu savlanan
eylerdir bunlar.
Sz konusu olan, bilimdir oysa. u an ne srmekte olduumuz
tezde "mistik" ya da "felsefe yapma" denen eyin glgesi bile yoktur.
Mitoslar ve ayinler, baka bir deyile szcn tam anlamyla dinsel
olan yorumlar, hibir zaman tam olarak kavramakszn, kurucu id
detin evresinde dner. Modem yorumlar, szmona kltr bilim
leri de hibir zaman tam olarak kavramakszn, kurucu iddetin ev
resinde dnyor. Yukarda Frazer' okurken saptadmz budur.
Dinsel inan konusundaki hibir aratrma, yorumun yorumu ol
maktan teye gidememekte, son zmlemede ayin geleneinin da
yandndan farkl bir temele dayanmamaktadr; temel yine iddete
dayal oybirliidir, aradaki ilikide ayin gelenei araclk etmektedir.
Hatta, bizim yorumlarmzn, nce ayin geleneinden kma kurum
lar tarafndan, sonra da o kurumlardan kma kurumlar tarafndan,
ikinci ya da nc kademede dolaymlanmas da olasdr.
Dinsel yorumlarda kurucu iddet bilinemiyor ama varl belli
oluyor. Modem yorumlarda ise kurucu iddetin varl bile yadsn
yor. Oysa iddet hala her eyi ynetiyor. Bu uzak, grnmez gne
in evresinde yalnzca gezegenler deil, gezegenlerin uydular ve
uydularnn uydular da dolanyor. Bu gnein niteliini bilmek
nemli deil, hatta bilmemek, hi olmam gibi davranmak gereki
yor. lin aslnn yerini koruduunun kant ise, tam da Frazer'n
metni gibi metinlerin kurbansallk asndan etkili olmasdr: Gitgi
de daha zayf ve ksa mrl, yerini baka metinlere gitgide daha a
buk brakan, ayn zamanda hem daha aa vurucu hem de grmez
den gelici olduunda kuku bulunmayan bu metinler, yine de, tp
k kurban ayinlerinin kendisi gibi, kararl olan toplumlarn gereksi
nimlerine uyarlanm gerek birer metindir.
Frazer'n yorumunun ve ardndan gelen tm yorumlarn ortaya
koyduu soru yantsz kalmay srdryor. Soru yantsz kaldka,
SONUC
465
466
iDDET VE KUTSAL
SONUC
467
S Z L K E
adam ldren androphonos
dnmllk alernance
engel-model obsacle-modele
ayin ritel
anecdotique
grenek couume
grng phenomene
bakalk alerie
grng d non-phenomene
belirsizlik ambivalence
collective
gdmlenme motivation
budunbilim ethnology
budunmerkezcilik ehnocentrisme
heryerdelik ubiquie
cemaatilik parochialism
hkmranlk souverainee
hn ressenimen
cinlenme mezhepleri cules de
possession
ikilenme duplicaion
ikame kurban victime emissaire
eitleme variation
iftdeerlik ambivalence
iyicil benefique
kar-festival ani-fte
d kkenli exrinseque
karahlt.k animorale
karkahraman ani-hero
470
S1 DDET VE KUTSAL
karkltr anticulture
iddetd(lk) non-violence
kesimler d hors-caste
tanmsz infinite
kiiler d impersonnelle
koyutlamak postuler
kltrd(lk) non-culture
nesnele(tiril)mi reifie
nesneye ynelik objectal
nkabul presuppose
rnt motif
penalite judiciaire
yar ayinsel quasi rituelle
yaylmac diffusionniste
yenilenmi redivivus
yeterli ve tehlikesiz uzaklk
distance optima
yetke authorite
sapknlk perversite
humanism
AD LAR D Z N
Adrastos 86
Dumtzil, Georges 56
Aeschylus 63
Akhilleus 1 2 , 1 13
Amphitryon 5 5
Andrornakhe 2 1 7
Apollon 459
Aristoteles 1 03 , 294, 420-429
Arrowsrnith, William 424
Bachelard, Gaston 50
Evans-Pritchard, E.E. 4, 5
Bataille, Georges 3 1 5
Bateson, Gregory 209
Fellini, Federico 1 78
Beidelman, T.O. 1 5 5 , 1 56
Caillois, Roger 1 70
4 5 1 , 452, 467
Calderon 2 7 1
Cervantes, Miguel d e 358
Corneille, Pierre 5 7, 60
Gluckman, Max 4 1 7
Gorgon 5 1 , 1 96
Delcourt-Curvers, Marie 1 35 , 1 9 5
472
S1 DD ET VE KUTSAL
Hermione 1 1 3 , 2 1 7
Laplanche, jean 2 2 1
Herodotos 426
Hesiodos 1 5 2
235, 393
Lorenz, Konrad 3
Hubert, Henry 1 , 5 , 9, 1 0 , 1 5 , 1 8 ,
1 2 5 , 1 26, 1 2 7 , 1 3 2
Hugo, Victor 274
Maistre, joseph de 4, 5, 1 4
1 52 , 1 59
Malinowski , Bronislaw 22, 24, 82, 83,
84, 262, 263, 264, 265, 324
Mauss, Marcel 1, 5, 9, 10, 1 5 , 1 8 ,
lbrahim 6
1 2 5 , 126, 1 2 7 132
'
Medeia 12, 1 3 , 1 4
lno 180
Menelaos 2 1 7
lason 13
lokaste 2 1 0
Mercurius 366
lphigeneia 1 4
ishak 6, 7, 8
Musa 309, 3 1 0
Nessos 55, 5 6 , 5 7
Klytaimnestra 1 4
Odysseus 8, 1 40
Kreusa 5 1
95- 1 22 , 1 32 - 1 38 , 1 49 - 1 53,
Kuper, H. 1 55 , 1 56, 1 57
203-205, 2 1 0-220, 2 2 4 , 2 2 5 ,
239-247, 252-2 7 1 , 288, 289,
AO LAR O 1 Z 1 N 1
473
Ovidius 366
103-109, 1 1 2, 1 1 8, 1 1 9, 1 2 1 , 1 3 5 ,
428
Sphinks 65, 1 2 2 , 364
Stendhal 1 28, 355
Storr, Anthony 2, 3 , 48
432, 433
Plutarkhos 41 7
Pyrrhos 1 1 3 , 2 1 7
420, 42 1
Tydeus 86
3 1 8-32 1 , 325
Rebeka 7
Valery, Paul 9
John 85
Rohde, Erwin 1 9 1
Vernant, Jean-Pierre 1 3 5 , 1 5 2 , 1 5 3
Voltaire 289