You are on page 1of 181

MUSA VE TEKTANRILI DN

inceleme

Sigmund Freud
d. 6 Mays 1856, Freiberg, Avusturya-Macaristan mp. (bugn Pribor,
ek Cumhuriyeti snrlar iinde) - . 23 Eyll 1939, Londra.
AvusturyalI nrolog, psikanaliz ekolnn kurucusu.
Orta halli bir Yahudi yn tccarnn, krk yalarndayken, kendisinden
yirmi ya kk bir kadnla yapt ikinci evliliinden dnyaya geldi.
Lise yllarnda Latince, Franszca ve ngilizce eitimi grd ve ken
di abasyla branice, talyanca ve spanyolca rendi. Liseden stn
baar derecesiyle mezun oldu. Lise sonrasnda Goethe'nin bir yaptn
dan etkilenerek tp alann seti ve 1873'te Viyana niversitesi'ne girdi;
buradan mezun olduktan sonra ayn niversite bnyesindeki Brckle
Enstits'nde alt.
1883'te dnemin en nl beyin anatomisi ve nropatoloji uzman
Dr. Theodor Meynert'in ynetimindeki psikiyatri kliniinde asistan
olarak almaya balad ve Meynert' ten etkilenerek nropatolog olma
ya karar verdi. 1885'te nropatoloji doenti oldu. Ayn yl kokain ze
rinde almaya balad ve kokainin ar kesici, uyuturucu ve bam
llk yapc etkilerini bulgulayan ilk kii oldu.
Freud'un psikanaliz tekniini gelitirmesindeki en nemli rol, Anna O. diye tannan bir kadn hastas oynad. eitli bedensel engelleri
olan Anna O. ile 'hastay konuturarak tedavi' yntemini gelitirdi ve
psikanaliz ynteminin temelini att.
Prof. J. M. Charcot ile birlikte histeri zerine yrtt almalarn
sonucunda, 1890'lann sonunda nrolojiden uzaklaarak klinik psikolo
jiye yneldi.
1896'da babasnn lmnn ardndan girdii derin bunalm sonu
cunda, sistemli biimde kendini analiz etmeye balad. Bu srete, o
cuk cinsellii zerine yrtt aratrmalar sonucunda, nl 'Oedipus Kompleksi' kavramn gelitirdi.
1900'de yaklak yedi yldr zerinde alt iki ciltlik Dlerin Yo
rumu adl kitab yaymland.

1905'te yaynlanan Cinsellik Kuram zerine Deneme adl yaptn


da, cinselliin ve remenin ayn kavramlar olduunu ele alarak, insan
lardaki cinsel drtlerin bebeklik anda baladn ortaya koydu.
Cinsellik zerine grlerinden tr dnemin tp evrelerince ar
eletirilere urad.
1913'te, psikanalizi antropolojiye uygulad, Totem ve Tabu adl ya
pt yaynland. Bu almada, ilkel toplumlarda Oedipus Komplek
siyle balantl sululuk duygusunun bastrlmasnn tm insan klt
rnn, dinlerin ve sanatn kayna olduunu ne srd.
1923'te kendisine stene ve damakta kanser tans konuldu, izle
yen yllarda 33 kez ameliyat geirdi. Srekli protez takmas gerektii
iin, uzun yllar konuurken ve yemek yerken glk ekti.
1938'de Naziler'in Viyana'ya girmesiyle, en kk ocuu Anne
Freud ile birlikte Avusturya'y terk etmek zorunda kald ve Londra'ya
yerleti. 23 Eyll 1939'da kanserden yaamn yitirdi.
Mektuplarn ve an defterlerini yakan, ardndan hibir zel belge
brakmamaya alan Freud'un zel yaamna ilikin ilk ve en kapsam
l bilgiler, ayn zamanda yakn dostu olan ngiliz psikiyatr Emest Jo~
nes'un 1953'te yaynlanan ciltlik Sigmund Freud'un Yaam ve Yapt
lar adl kitabyla ortaya kabilmitir.

Yapttan:
Die Traumdeutung (1900, Dlerin Yorumu); Zur Psychopatholgie des All
tagsleben (1901, Gndelik Yaamn Psikopatolojisi); Drei Abhandlungen
zur Sexualtheorie (1905, Cinsellik Kuram zerine Deneme); Der Witz
und seine Beziehung zum Unbewussten (1905, Espri ve Bilindyla liki
si); Totem und Tabu (1913); Zur Geschichte der Psychoanalytischen Bewe
gung (1914, Psikanalitik Hareketin Tarihi zerine); Vorlesungen zur Ein
fhrung in die Psychoanalyse (1917, Psikanalize Giri zerine Dersler);
Jenseits des Lustprinzips (1920, Haz tikesinin tesinde); Das Ich und das
Es (1923, Benlik ve lkel Benlik); Selbstdarstellung (1925, Hayatm ve Psi
kanaliz); Hemmung, Symptom und Angst (1926, Ketvurma, Belirti ve Bu
nalt); Die Zukunft einer Illusion (1927, Bir Yanlsamann Gelecei); Das
Unbehagen in der Kultur (1930, Kltr inde Huzursuzluk); Der Mann
Moses und die monotheistische Religion (1939, Musa ve Tektannclk)
Sigmund Freud'un Say Yaynlan'ndaki teki yaptlar:
Cinsiyet zerine
Psikanaliz zerine
Yaamm ve Psikanaliz

j2asi\ s. V ( f

Musa ve Tektanrl Din


nceleme

Sigmund Freud
Almancadan eviren:
Oya Kasap

SBF

Say Yaynlan
Psikoloji Dizisi
Musa ve Tektannl Din ( nceleme)
zgn ad: Der Mann Moses und die monotheistische Religion
ISBN 978-605-02-0129-1
Sertifika No: 10962
Yayn Haklan Say Yaynlan
Bu eserin tm haklan sakldr. Yaynevinden yazl izin alnmakszn ksmen
veya tamamen alnt yaplamaz, hibir ekilde kopyalanamaz, oaltlamaz
ve yaymlanamaz.
Almancadan eviren: Oya Kasap
Editr: Derya nder
Sayfa Dzeni: Mehmet Ilhan Kaya
Bask: Engin Ofset
Topkap-Istanbul
Tel.: (0212) 612 05 53
Matbaa Sertifika No: 12254
1. Bask: Say Yaynlan, 2012
Say Yaynlan
Ankara Cad. 22/12 TR-34110 Sirkeci-stanbul
Telefon: (0212) 512 21 58 Faks: (0212) 512 50 80
www.sayyayincilik.com e-posta: say@sayyayincilik.com
Genel Datm: Say Datm Ltd. ti.
Ankara Cad. 22/4 TR-34110 Sirkeci-stanbul
Telefon: (0212) 528 17 54 Faks: (0212) 512 50 80
nne sat: www.saykitap.com e-posta: dagitim@saykitap.com

NDEKLER

I. MISIRLI MUSA....................................................................... 9
II. MUSA BR MISIRLI D SE............................................... 25
III. MUSA, KAVMt VE TEKTANRICILIK............................ 75
BRNC BLM
n Aklama I ....... ...................................................................... 77
n Aklama II......... ................................................................... 80
A. Tarihsel nkabul.................................................................... 82
B. Uyuklama Dnemi ve Gelenek........................................... 93
C. Benzerlik.................................................................................101
D. Uygulama.......................................... ....................... ............ 111
E. Zorluklar...... ..........................................................................127
KNC BLM
zet ve Tekrar........................... ..................... ...........................141
a. srail Kavmi............................................................................ 143
b. Byk Adam ..........................................................................146
c. Tinsel Geliim................................................................. ........152
d. Drtlerden Kopu.............................................................. 157

e. Dinin erdii Gereklii.... ....................... .........................166


f. Bastrlm Olann Geri Dn......................................... 169
g. Tarihsel Gereklik.................................................................. 172
h. Tarihsel Geliim..................................................................... 177

nceleme
Musa'nn hikyesi ve Msrl kkeni ncelikle tarihi bir
roman gibi ele alnacaktr. Yaamyks tarihsel ve
psikolojik eletirinin hassas aralar ile ina edilecek.
Yaptlarnn ve Yahudi halknn tarihi, Musa'nn hik
yesinden yola klarak oluturulacak. Yahudi tektannclnn kkeni ve geliimi -tinsel geliime atlan
adm-, Msr'a bamll ve yazgsnn sreci ve tm
bunlarn hepsi aslnda bu dini yaratann yksnden
kartlabilir.
Bu temel zerinden Freud, Yahudi halknn birok
zelliini anlama, zellikle de dinin yapma yeni bir
bak kazanma frsat yakalyor. nceki kitaplar Totem
ve Tabu ve Bir Yanlsamann Gelecei de dile getirdii
dncelerden yola kyor ve onlar "daha adil bir
forml ile" gelitiriyor. Bulgusu ise yle: dinin gc
"gerekliine dayanr, ancak bu gereklik maddi deil,
tarihidir."

MISIRLI MUSA

Bir halkn, oullarnn arasnda en by sayd bir adam


elinden almak, isteyerek ya da kolayca yaplacak bir ey de
ildir, zellikle de kendiniz de bu halktansanz. Fakat ger
eklik araynda, hibir g, szde milli karlar uruna bizi
yolumuzdan alkoyamaz ve konuyu akla kavuturmaya
alrken tm bunlarn bizim daarcmza da faydas ola
bilecei beklentisi iinde olabiliriz elbet.
Yahudi kavminin kurtarcs, yasa koyucusu ve dininin
kurucusu olan Musa'nn uzak bir gemie ait olmas, onun
tarihi bir kiilik mi yoksa efsanenin bir yarats m olduu so
rusunu akla getiriyor ister istemez. Yaad ise, bizim takvim
hesabmza gre 13. belki de 14. yzylda yaam olmal;
kutsal kitaplarn ve Yahu diler tarafndan oluturulan yazn
geleneinin bize aktardklarnn dmda kendisi hakknda
baka bir bilgimiz yok. Bu nedenle bu soruna ilikin tam bir
kesinlie varamasak da, tarihilerin byk bir ksmna gre
Musa gerekten yaamtr ve ona atfedilen Msr'dan k
hikyesinin aslnda gerek olduuna dair de gr birlii
var. Hakl olarak bu nkabul olmadan srail halknn sonra
ki tarihini anlamann g olaca iddia ediliyor. Ancak bu
gnk bilim daha dikkatli olmaya ve tarih eletirisinin ilk
dnemlerinden farkl bir ekilde, aktarlan bilgiyi ok daha
titizlikle ele almaya balad.

11

Musa ve Tektanrl Din

Kii olarak Musa'da bize ilgi ekici gelen ilk ey, branicede Moe olarak adlandrlan ismidir. Bu isim nereden geli
yor? Anlam nedir? Bilindii zere Msr'dan k* hikyesi
nin ikinci blmndeki anlat bunlara bir cevap nitelii tar.
Anlatya gre, Nil'e braklan olan kurtarp ona bu ismi ve
ren Msrl prenses bu ismi u etimolojik nedenden tr ko
yar: nk onu su'dan ekip karttm. Akas tek bana
bu aklama yetersizdir bizim iin. smin ncil'deki "Su'dan
kartlan" yorumunu, "Yahudi szl" den bir yazar1 "bu,
halk etimolojisindeki kullanmdr ve halihazrda kullanlan
branice ekli ile ('Moe' en fazla 'dar kartan' anlamna
gelebilir) uyumamaktadr" eklinde yorumlar. Yan sra, bu
iddia iki farkl nedenle desteklenebilir; birincisi, Msrl bir
prensese branice bir ismin trevini mal etmenin anlamszl
ve kincisi ocuun ekip kartld suyun Nil nehri ol
mamas ihtimali.
Buna karn uzun sredir ve farkl kaynaklardan Musa is
minin Msr kelime haznesinden geldii tahminleri yrt
lyor. Bu konuya ilikin fikir beyan eden tm yazarlarn ad
larn anmadan, sz konusu iddiay, "History of Egypt"
(1906) adl kitab yetkin bir kaynak olarak kabul edilen bir
yazarn, J. H. Breasted'm yeni bir kitabndan bir alnt evirisi
yaparak aktarmak istiyorum.2
"sminin (bu liderin) Musa olmas dikkat ekici. Basit an
lamda eski Msr dilinde 'musa' yani 'ocuk' szcnden
* Exodus: Msrdan k ya da kimi kaynaklara gre Msr'dan g olay. (ev. n.)
1 Jdisches Lexikon, Herlitz ve Kirschner tarafndan yaynlanm, IV. Band, 1930,
Jdischer Verlag, Berlin.
2 The Dawrt of Conscience, (Vicdann afa) London 1934, s. 350.

12

Msrl Musa

gelmektedir ve rnein Amen-musa, Amen-ocuk anlamna


gelir ya da Ptah-musa, Ptah-ocuk gibi yine kendileri de
uzun cmlelerin ksaltlm halleri olan ou ismin ksa hali
dir: Amen (armaan etti bir) ocuk ya da Ptah (armaan etti
bir ) ocuk. 'ocuk' ismi bir sre sonra orijinal uzun isimle
rin yerine geen bir kolaylk olarak grlm ve 'Musa' ismi
nin farkl hallerine Msr yaztlarnda ska rastlyoruz. Mu
sa'nn babas muhtemelen oluna Ptah ya da Amen ile birle
en bir isim verir ve gn getike gnlk hayatta tanr'mn
adndan vazgeilip, ocuk ksaca 'Musa' olarak arlmaya
balanr. ('Moses'in sonundaki 's' harfi Eski Ahit'in Yunanca
evirisinden gelir. braniceyle de bir ilgisi yoktur, zira orada
isim 'Moe' olarak geer.)" Kitapta geen ilgili yeri harfi har
fine aktardm ve ayrntlarla ilgili sorumluluklar zerime al
mak istemem. Breasted'in isimleri sayarken zellikle Ah-musa, Thut-musa (Tothmes) ve Ra-musa (Ramses) gibi Msr fi
ravunlarnn isim listesinde, iinde tanr adlarnn getii
benzer isimleri saymasna da biraz ardm dorusu.
Musa ismini Msr kkenli olarak kabul edenlerden biri
nin, bu ismi tayan kiinin de Msrl olduu sonucuna var
mas ya da en azndan bu ihtimal zerinde durmas beklene
bilirdi. Modem dnemde artk, insanlar tek bir isimle deil,
soy isimleri ve isimleri olmak zere iki isimle yaamlarm
srdrmelerine ve isim deiiklikleri ve benzerlikler yeni ko
ullarda olas olmasna ramen, bu tr sonulara artk kolay
ca varlabiliyor. Bylelikle air Chamisso'nun Fransz kken
li olmas, buna karn Napoleon Bounaparte'n talyan ve
Benjamn Disraeli'nin isminden de anlalaca zere gerek
ten de Yahudi kkenli bir Italyan olmasna armyoruz. Ve
13

Musa ve Tektannl Din

eski ve erken dnemler iin, isimden yola karak etnik kke


ne varmak ok daha gvenilir ve aslnda zorunlu bir sonu
olmalyd. Yine de bildiim kadaryla Musa olaynda, tpk
Breasted gibi Musa'nn "tm bilgelii ile Msrl" olduunu
kabul etmeye hazr olanlar da dahil, hibir tarihi bu sonuca
varmamtr.
Engelin ne olduunu tam olarak bulmak mmkn deil.
Belki de ncil geleneine kar duyulan sayg bir trl ala
myordu. Ya da belki de Musa'nn Yahudi olmamas dn
cesi insanlara korkun geliyordu. Her eye ramen Msr k
kenli bu isimden Musa'nn kkenine ilikin kabul grr bir
karara varlmad, baka bir sonucun kartlmad ortaya
kyor. Bu byk adamn milliyetine ilikin soruya bir an
lam atfedildiinde, verilecek cevap iin yeni malzemelere
dayal iddialarda bulunmak, arzumuz. Benim kk incele
mem bunu hedefliyor. Imago dergisinde yaymlanmas, psi
kanalizi kullanmaya ynelik bir ierie sahip olmasmdan
kaynaklanyor. Bu tr bir gereke kukusuz psikanalitik d
nmeye alk ve onun sonularn deerlendirmeyi bilen
bir okuyucu aznln etkileyecektir. Umarm tm okurlar
onlar iin bir anlam ifade eder.
1909 ylnda O. Rank, o zamanlar benim de etkim de kala
rak, teklifim zerine "Kahramann doum miti"5 adnda bir
yaz yaynlad. Yazda, "Kltr oluturmu nemli halklarn
3 Age, s. 334.
4 Musa'nn Msrl olduu tahmini erken dnemlerden gnmze kadar yete
rince aratrlmam da olsa, sklkla isminden yola klarak yrtlmtr.
5 "Schriften zur angewandten Seelenkunde" beinci dergi, Fr. Deuticke, Wien.
Rank'm bu almaya ilikin kendi katksnn deerine burada deinmeden
edemeyeceim.

14

Msrl Musa

neredeyse hepsinin erken dnemlerde kendi kahramanlarm,


efsanevi krallarn ve prenslerini, din kurucularm, hanedan
larn, imparatorluk ve ehir yneticilerini, ksacas milli kah
ramanlarn yaztlarda ve destanlarda vdkleri" olgusuna
deiniyor. "zellikle de bu kiilerin doum ve genlik yk
lerini fantastik elerle sslemiler, farkl, ayn zamanda bir
birine olduka uzak ve tamamyla birbirinden bamsz halk
larn arasndaki benzerlik, hatta kelimesi kelimesine uyum
zaten bilinen bir ey ve bu birok aratrmacnn da dikkatini
ekmitir." R an t m yntemine yani Galton* tekniine gre
olaylar birletirirsek, tm yklerin asl elerini ne kar
tan "ortak bir efsane"'ye gre aadaki tabloya ularz:
"Kahraman soylu bir ailenin ocuu, genellikle bir kraln
oludur. Doumu rnein dnya nimetlerinden kanlan
bir yaam ya da uzun sren bir ksrlk dnemi ya da d et
* Sir Francis Galton (1822-1911): Galton evrim teorisini psikolojinin farkl alan
larnda uygulayan almalaryla nldr. Arlkl olarak insan yetenekle
rindeki bireysel farkllklar ve zihinsel kaltmn etkileri gibi meseleler zerin
de durmutur. Kuzeni Charles Darwin'den etkilenmekle birlikte Galton, ev
rim teorisinin sosyolojik yanyla ilgilenir, genetik yanyla deil. Buna istina
den u ana balklar zerinde durur: Zihinsel Benzetmeler; Zihinsel Kaltm;
Zihinsel Testler; Istatistiki Metot; Dncelerin arm. Freud'un metnin
de sz ettii Galton teknii, belirli gruplan (akraba, hrsz...) onlar fiziksel-bireysel olarak ayran zellikleri yok edip onlarda ortak olan yanlan ne kar
tarak, bu gruplara ait belirli zelliklere atfen prototip yaratmak zere kompozit portreler yani bir gruba ait olanlarn portre fotoraflarn arka arkaya ay
n plaka zerine drerek "deal" bir portreye ulamaya alr. Kompozit
portre yntemi ile amalanan belirli bir grubun statistiki ortalamasn fotorafik olarak ortaya koymakt. Kaynak: Leib /Seele-Geist /Buchstabe: Dualis
men in der sthetik und den Knsten um 1800 und 1900. Yazan: Markus Dauss / Ralf Haeckel. SfR Verlag (Knigshausen & Neumann. Wrzburg 2009, s.
109. (ev. n.)

15

Musa ve Tektanrl Din


kenlerden kaynaklanan yasaklar ya da engellerden tr
ebeveynlerin gizli birliktelii gibi birtakm zorluklara gebe
dir. Hamilelik srasnda, hatta ncesinde genellikle babay
zor durumda brakan, ocuun doumunu bildiren bir uya
rda (rya, kehanet) bulunulur.
Bunun zerine yeni doan ocuun sklkla babann ya da
onu temsil eden kiinin kkrtmas ile de ldrlmesine ya da
terk edilmesine karar verilir; genellikle bir sandn iinde su
ya braklr.
Sonra ocuk hayvanlar ya da sradan insanlar (obanlar) ta
rafndan kurtarlr ve dii bir hayvan ya da sradan bir kadn ta
rafndan emzirilir.
ocuk bydkten sonra, ok farkl yollardan geerek
soylu ailesini tekrar bulur, bir yandan babasndan intikam
alrken dier bir yandan evresi tarafndan kabul grr, an
ve hrete kavuur."

Bu tarz bir doum mitinin ilikilendirildii en eski tarihi


kiilik Babil'm kurucusu (M 2800 civan) Agadeli Sargon'dut.
Ona atfedilen anlatya burada deinmek, bize de yarar sa
layacaktr:
"Ben Agade'ran gl kral Sargon. Annem bir rahibeydi,
babamn erkek kardei bizim dalarmzda yaard, yine de
babam hi tanmadm. Frat kysndaki ehrim Azupirani'de rahibe olan annem bana hamile kald. Beni gizlice do
urdu. Beni kamtan bir sepetin iine yatrd, zift ile svad ve
beni boulmama izin vermeyecek bir akntnn iine brakt.
Aknt su-tann Enki'ye srkledi. Su-tann Eriki, yreinde
ki iyilikle beni sudan kartt. Su-tanr Enki beni kendi olu gi
bi bytt. Su-tann Enki beni kendi bahvan yapt. Bah

16

Msrl Musa
vanken beni tar sevdi, kral oldum ve 45 yl hkmdarl
m srdrdm ."

Agadeli Sargon'un sylencelerinde sz edilen bize tandk


isimler, Musa, Kyros ve Romulus'tur. Bunun dnda Rank,
ayn genlik yksnn tamamnn ya da tandk gelen par
alarnn szkonusu edildii yaptlarda ya da efsanelerde ge
en kahraman figrlerinin ounu derledi: Oedipus, Kama,
Paris, Telephos, Perseus, Herakles, Glgam, Amphion ve
/ethos vs.
Bu mit'in kaynan ve altnda yatan niyetin arka plann
Rtmk'm aratrmalar bize daha yakndan gsteriyor zaten.
tenim ise sadece birka ima ile konuya deinmem yeterli
olacaktr. Kahraman, cesurca babasma kar gelmi ve so
nunda onu grkemli bir zaferle yenilgiye uratm kiiye de
nir. Bizim efsanemiz, ocuun babann kar kma ramen
dnyaya getirildii ve babann kt niyetine ramen kahra
mann kurtarlmasna izin verilen bu sava, birey oluun ta
rihsel kkenine kadar izler. Kk bir sandn iine brakl
ma hikyesinin doum olaynn sembolik bir temsili olduu
ak, bu durumda sandk ana rahmi, su ise rahmin iindeki
yaam suyudur. Saysz ryada anne-baba-ocuk ilikisi su
dan ekip kartma ya da sudan kurtarma motifi ile tasvir
-dilir. Halk hayalinde, olaanst bir kiilii burada sz
fieen doum efsanesi ile ilikilendirdiinde, sz konusu ki
miyi kahraman olarak meru klarak, onun bir kahramana ya
rar ekilde yaadn da ilan etmek ister. Fakat tm anlat
nn kayna, olun anne-babasna kar hislerinin deimesi
17

Musa ve Tektannl Din

ne dayanr, zellikle de babasna kar bakaldran bir ocu


u konu edinen bir "aile roman" havasndadr. lk ocukluk
yllarnda baba fazla grkemli grnr gzne, ryada ya da
masallarda grlen kral ya da kralie her zaman ebeveynleri
iaret eder. Buna karn sonralar bakaldrnn ve gerek ha
yal krklklarnn etkisiyle ocuk ebeveynlerden kopar ve
babaya kar eletirel bir tavr taknr. Mit'te geen, gerek
soylu gerekse de sradan olan ailelerin her ikisi de ocuun
hayatnda birbirini izleyen srelerde karsna kan, kendi
ailesinin yansmalardr.
Bu aklamalar ile, kahramann doum efsanesinin yayl
nn ve tekdzeliinin tam anlamyla anlalr hale geldiim
iddia edebiliriz. Oysa Musa'nn doum ve suya brakl efsa
nesi dierleriyle elien nemli bir nokta ile zel bir yere sa
hip oluyor ve evet, bylece ilgimizi daha da fazla hak ediyor.
Efsanenin, ocuun kaderini belirleyen iki ailesinden yo
la kalm. Analitik yorumlara gre bunlarn ayn dneme te
kabl ettiklerini biliyoruz, sadece zamnsal olarak birbirle
rinden ayrlyorlar. Efsanenin allagelmi halinde ocuun
dnyaya geldii ilk aile, soyludur, sklkla da hanedan so
yundan gelir; ocuun bytld ikind aile ise sradan ya
da alt tabakadan bir ailedir ki, bu durum yorumun dayand
balantlara da uyar. Sadece, Oedipus efsanesinde bu fark
silinmitir. Bir kral ailesi tarafndan terk edilen ocuk, yine
bir kral-kralie tarafndan yetitirilir. zellikle bu rnekte,
her iki ailenin kkensel kimliinin de efsanede belirtilmesi
nin tesadf olamayacam dnyor insan. Sosyal ztlklar,
bu byk adamn kahramanlm ne kartmas gereken ef
saneye, zellikle tarihi kiilikler iin anlam tayan ikinci bir
18

Msrli Musa

ilevin yolunu ayor. Bu, kahramana bir asalet ykleyerek,


onun sosyal stattsn ykseltmek amacyla da kulHaruln olabilir. Byle bir durumda Kyros aslnda Medler iin
yabana bir igalcidir, suya braklma efsanesinde ise Med
kralnn torunu oluverir. Romulus'ta da benzer bir eyr var
dr; bu kiiye benzer birisi gerekten yaad ise, serseri bir
maceraperest, bir sonradan grmedir; efsane sayesinde Alba
Longa hanedannn bir evlad ve mirass haline gelir.
Musa'nn durumu ise olduka farkldr. Burada, asllnda
soylu olmas gereken ilk aile, olduka mtevaz bir ailledir.
Yahudi Levili bir ailenin ocuudur. Fakat sradan olmas
gereken kincisi, aslnda kahramann yetitii aile, burada
Msr kraliyet saray ile yer deitirmitir; prenses onu endi
olu gibi bytr. Allagelmiin dndaki bu sapma biirok
kiiye yabanadr. Ed. Meyer ve ondan sonra gelen pek ok
baka kii efsanenin farkl gelitiini kabul ederler: Firavun
kehanete benzer bir rya6 ile, kzndan olacak bir olun ken
disine ve hkmranlna kar tehlike oluturacana ilikin
uyarlmtr. Bu nedenle ocuu doumundan sonra Nil neh
rine braktrr. Fakat ocuk birka Yahudi tarafndan kurtar
lr ve bu insanlar onu kendi ocuklar gibi bytrler.
Rank'm da belirttii zere7 milliyeti motiflere bal olarak
efsane bizim bildiimiz ekline dntrlmtr.
Ancak bir sonraki adm, bu ekilde yani dierlerinden
farkl olmayan bir Musa efsanesinin gereklemi olamaya6 Flavius Josephus'un aklamalarnda da deiniliyor.
7 Age, s. 80, Not.

19

Musa ve Tektannl Din

cam bize gsteriyor. nk efsane ne ]Msr ne de Yahudi


kkenlidir. Bylelikle birinci durum kabt^ edilemez: Msrl
larn Musa'y vmek iin bir gerekeler* yoktu, onlar iin
Musa bir kahraman deildi. Yani efsane11 Yahudi halknn
arasnda yaratlm olmas gerekirdi, bu1 da demektir ki bu
efsane de pek ok efsanede bildiimiz e-^yte ^der bir kii"
likten yola klarak gelitirilmi olmal. jHatta bu kadar iin
bile Musa'nn hikyesi pek uygun d e i l i nk kendine
mal ettii byk bir adam halk dmar11 haline getiren bir
efsanenin o halka ne gibi bir faydas olab^ d i^
Musa efsanesinin bizim tarafmzdan pilinen bugnk ha
li, efsanenin perdeledii gizli niyetlerin1 gerisinde kalyor.
Musa bir kral ocuu deil ise, efsane ont-1bir kahraman hali
ne getiremez; bir Yahudi ocuu olarak kcahr ise yceltilmesi
iin herhangi bir ey yaplmam olur. Esanenin sadece ok
az bir ksrmda, ocuun d glerin id i^ 16 kar koyarak
hayatta kalnn kesinlii etkisini korur'/ & bu daha sonra
kral Hirodes'in firavunun roln stlendii sa'nn ocukluk
efsanesinde de tekerrr eder. Daha sonr# Musa'yla ilgisi ol
mayan ama klasik bir kahraman tanmna1uyan suya brakl
efsanesine benzer bir efsane, beceriksiz
tarafndan Mu
sa'ya yaktrlmtr; fakat durumun ken*di zelliinden do
lay bu yaktrma, Musa'yla badaacak bir ey deildir.
Bu pek de tatmin etmeyen ve pek de emin olmadmz
sonuca gre aratrmamzn bitmi olma^1 gerekirdi ve by
lelikle Musa'nn Msrl olup olmad so,rusuna da pek kat
kda bulunmu olmayacaktk. Ancak s u /a braklma motifi
nin deerlendirilebilmesi iin belki de o*k daha umut verici
bir balant daha mevcut.
20

Msrl Musa

Efsanede ad geen iki aileye dnelim. Bu ailelerin psikanalitik yorum dzleminde edeer olduklarn, efsanevi dz
lemde ise dierinin soylu birinin ise sradan olduunu ve
birbirlerinden bu ekilde ayrldklarn bilyoruz. Ancak efsa
nenin gndermede bulunduu sz konusiu kii, tarihi bir ki
ilik ise nc bir dzlem daha mevcut, gereklik dzlemi.
Ailelerden birisi bu kiinin, bu byk adjamn yetitii ger
ek aile; dieri ise efsanenin amalarna uiygun olarak yara
tlm kurgusal aile. Genel olarak gerek a*ile sradan aileye,
kurgusal olan ise soylu aileye tekabl edefr. Musa'nn duru
munda ise bir eyler farkl gitmi gibi grinyor. Yeni bak
amza gre ocuu suya brakan, her koulda fedakrlk
yapan aile kurgu rn, ocuu bulan v e byten sonraki
aile gerek olmalyd belki de. Musa efsaneline de balad
mz bu dnceyi bir genelleme olarak kab>ul etme cesaretini
kendimizde bulduumuzda birdenbire umu grrz: Mu
sa'nn, efsane tarafndan Yahudi yaplmad gerekmiti -an
cak o muhtemelen soylu- bir Msrl idi. ite bu, bizim vard
mz sonu! Suya braklma motifi bylece efsanede yerini
bulur; bu yeni durumu yaratabilmek iin, biraz zorlayarak
da olsa, amacn yn deitirmesi gerekiyordu; birtakm feda
krlklar ile aslnda durum kurtarlmt.
Musa efsanesinin benzerlerinden ayrlmas Musa'nn y
ksnden kaynaklanan bir zellie dayartdrlabilir. Baka
durumlarda kahraman hayat boyunca alt seviyelerden yu
karlara doru ykselirken, Musa adl adaimn kahramanlk
gemii ykseklerden aalara, srailoullanna inmesi ile
balar.
21

Musa ve Tektanrl Din

Bu kk aratrmay Musa'nn Msrl olmas ihtimaline


ilikin bir umut kazanabilmek iin, ihtiyacmz olan yeni,
ikinci bir gerekeyi bulabilmek amacyla yaptk. simden t
retilen gerekelerin ounun insanlarn zerinde belirgin bir
etki gsteremediini az nce grdk.8 Suya brakl efsane
sinden yola karak tretilen gerekenin de daha byk bir
ansa sahip olmadna nceden hazrlkl olmalyz. Bizimki
gibi bir iddiada bulunabilmek iin efsaneleri yaratma ve d
ntrme balantlarnn ok ak olmad, efsanelerin arka
snda yatan tarihsel gerekliin gn na kartlabilmesi
iin Musa adl kahramana ilikin geleneklerin, tm elikile
ri ve belirsizlikleriyle yzyllardr devam eden tarafl dei
ikliklerin ve buna ynelik abalarn boa kmak zorunda
olduu itiraflaryla karlaacaz. Ben ahsen bu "olumsuz
gre" katlmyorum, ancak onu reddetme gcm de yok.
Daha kesin bulgulara varlamayacak ise, bu aratrmay
neden insanlarn bilgisine sundum? Ne yazk ki benim ge
rekelendirmelerimin de imalarm tesine gidemeyeceine
zlyorum. nk sz edilen iki gerekeye kendimizi
kaptrp ciddi bir biimde Musa'nn soylu bir Msrl olduu
nu varsayarsak bu durumda olduka ilgin ve geni kapsam
l perspektifler karmza kyor. Pek de uzak olmayan baz
varsaymlarn yardm ile Musa'nn bu srad adm atmas8 rnein Ed. Meyer unlar sylemi: Die Mosessagen und die Leviten (Musa
sylenceleri ve Levililer), Berliner Sitzber. 1905: "Musa ismi muhtemelen Pinhas, Silolu bir rahip slalesinden gelmektedir... kuku yok ki eski Msr dilin
den (Kpti) bir isim. Tm bunlar tabii ki bu slalenin Msrl olduunu ispat
lamaz fakat Msr lkesi ile iliki halinde olduunu gsterir." (s. 651). Doal
olarak, ne tr ilikilerin sz konusu olduu sorusu akla gelebilir.

22

Msrl Musa

na sebep olan motifler anlalabilir sanki ve yine btn bun


larla yakndan balantl olarak Musa'nn Yahudi kavmine
getirdii yasalar ve dini oluturan saysz karakterin ve zel
liin gerekeleri kavranabilecek, genel olarak tektannl din
lerin douu hakknda nem tayan grler ortaya ka
caktr. Bu kadar nem tayan bu tarz bilgileri sadece psiko
lojik olaslklara dayal temellere oturtmak mmkn deil
dir. Musa'nn Msrl olmasn tarihi bir dayanak olarak ka
bul ettiimizde karmza kacak saysz ihtimali, hayal r
n ve gerekten bir hayli uzak olduklar eklinde yaplacak
eletirilere kar savunabilmek iin salam, ikinci bir daya
nak noktasna daha ihtiya olacaktr. Musa'nn hangi d
nemde yaadna ve Msr'dan k'm hangi tarihe tekabl
ettiine ilikin nesnel bir kant bizim ihtiyacmz karlaya
bilirdi. Ancak ne yazk ki byle bir kanta ulalamad ve bu
nedenle en iyisi, Musa'nn bir Msrl olduu grne daya
nan tm karmlardan vazgemektir.

23

II

MUSA BR MISIRLI D SE...

Bu dergide1 yaymlanan eski bir yazmda Yahu dilerin kurta


rcs ve yasa koyucusu olan Musa adl adamn bir Yahudi
deil, bir Msrl olduu olasln, yeni bir gereke ile des
teklemeye altm. sminin Msr dil haznesinden geldii,
her ne kadar gereken takdiri grmediyse de belirtilmiti; ila
ve olarak Musa'nn suya brakl efsanesinin, kendisini Ya
hudi yapmak isteyen bir halkn ihtiyacndan dolay, Msrl
olduu yorumuna gereksinim duyduunu da eklemitim.
Yazmn sonunda Musa'nn Msrl olduunu kabul ettii
mizde, bunun nemli ve geni kapsaml sonular yarataca
n ancak sadece psikolojik olaslklara dayand ve nesnel
kantlan olmad iin, tm bunlarn resmi olarak arkasnda
duramayacam da sylemitim. Elde edilen bulgularn an
lam arttka, onlar kesin kantlar olmakszn evreden gele
cek eletirel saldrlarn kucama atmann sakncal olabile
cei uyarm ok daha gl hissediyor insan, tpk tuntan
yaplm salam bir heykelin oynak, kaygan, toprak bir ze
mine oturtulmas gibi. stedii kadar batan kartc olsun
hibir olaslk bizi yamlmakan tamamen koruyamaz; hatta
bir sorunun tm paralan bir yap-boz oyununda olduu gi
bi yerli yerine otursa dahi olasln muhakkak gerekleme
dii ve gerein her zaman olas olmadn aklmzdan 1 mago, Bd. XXDI,1937, fasikl I: "Musa, bir Msrl".

27

Musa ve Tektanrl Din

kartmamalyz. Ve nihayetinde, ne srdkleri iddialarn


gerekle uzaktan yakndan ilgisinin olup olmamasna aldr
etmeden keskin zeklarnn tmn harcayarak kendilerine
tatmin salayan Skolastikler ve Tamutular arama katlma
nn da pek ekici olmad aikr.
Tpk dn gibi bugnde ok ar basan tm bu kayglara
karn ne srdm motiflerin elikileri arasndan, ilk bul
gularma ilave olarak bu ek yazy kaleme almaya karar ver
dim. Ama bu yaz yine de sorunun btnne ve bu btnn
en nemli ksmna cevap verir nitelikte deil.
Musa bir Msrl idi ise, bu olaslktan ilk kazancmz ce
vaplamas zor bir bulmaca olacaktr. Bir halk ya da kabile2
byk bir harekete kalktnda, doal olarak bu halktan bi
risinin kendisini lider ilan etmesi ya da seilerek bu rol st
lenmesi dmda baka bir ey beklenemez. Fakat soylu bir
Msrly -belki bir prens, rahip ya da yksek mevkiden bir
memur- g etmi, kltrel olarak gelimemi birtakm ya
banclarn bana geerek onlarla birlikte lkeyi terk etmesi
iin harekete geiren sebebin ne olduunu bulmak ok da
kolay deil. Msrllarn yabanc kavimlere kar besledikleri,
o bilindik aalama duygusu da tm bunlara eklenirse by
le bir eyin ihtimal dahilinde olmas zor grnyor. Evet, sa
nrm tam da bu nedenden tr, isminin Kptice olduunu
zen ve sz konusu adama Msrlln tm bilgeliini atfe
den tarihiler dahi, Musa'nn bir Msrl olma olaslnn
hakkm ona teslim etmek istememilerdir.
2 Msr'dan kn hangi talihlerde gerekletiine ilikin hibir fikrimiz yok.

28

Musa Bir Msrl di se...

Bu ilk zorlua hemen bir kincisi daha eklenecek. Musa


Msr'da yaayan Yahudilerin sadece politik lideri deil, ay
n zamanda onlarn yasa koyucusu, reticisi idi ve Mu
sa'nn onlar gnmzde hl Musevilik olarak onun adyla
.imlan yeni bir dini kabul etmeleri iin zorlayan birisi oldu
unu unutmamalyz. Fakat bir insan tek bana yeni bir din
yaratmaya muktedir midir? Ve baka birisinin dinine mda
hale etmek istediimizde, doal olan o kiiyi kendi dinimize
davet etmek deil midir? Msr'da yaayan Yahudi kavmi
muhakkak bir ekilde dinsiz deildi ve onlara yeni bir din
sunan Musa bir Msrl idi ise, yeni olan dinin Msr kkenli
olduu varsaym yadsnamaz.
Ne var ki bu olasln nnde duran bir engel var: Yahu
dilerin dini olan Musevilik ile Msr dini arasndaki keskin
ztlk. lki ok kat bir tektanrclktr; tek bir tanr vardr, bu
tanr biriciktir, gc her eye yeter, ulalmazdr; onun bak
larna dayanlamaz, kendisi hakknda bir fikir ya da hayal
retilemez, ad bile aza alnamaz. Buna karn Msr dinin
de hepsini bilmenin neredeyse mmkn olmad farkl ye
teneklere ve farkl kkenlere sahip, gkyz ve yeryz, g
ne ve ay gibi byk doa glerinin kiiietirilmesinden,
tanna Ma'at gibi (doruluk ve adalet) soyutlamalardan ya
da cce Bes gibi bir soytardan gelen bir tanrlar topluluu
nun varl sz konusuydu. Fakat bunlarn ou lkenin sa
ysz blgeye ayrld dnemden kalma yerel tanrlardan
oluuyordu; sanki eski totem hayvanlan dnemini aama
m, birbirinden ayrt etmenin zor olduu, neredeyse hibiri
nin zel bir ileve sahip olmad hayvan grnml varlk
lar. Bu tannlan ulu klmak iin sylenen ilahiler her biri iin
29

Musa ve Tekianrl Din

hemen hemen ayn eyleri syler, aklmz umutsuzca kar


tracak ekilde hepsini birbirleriyle zdeletirir. Tanr isim
leri yle bir araya getirilir ki, neredeyse biri dierinin sfat
haline dnr; bylece "Yeni mparatorluk" dneminin i
ek at zamanlarda Teh kentinin ana tanrs Amen-Rad a,
ismin ilk ksm ko bal kent tanrsn anlatrken, Ra ahin
bal gne tanrs On'un ismidir. Tanrlara hizmet ederken
yaplan eitli byler ve trenler, kullanlan sihirli szck
ler ve tlsmlar Msrllarn gnlk hayatna egemendir.
Bu farkllklarn bazlar kat bir tektanncln snr tan
mayan bir oktanrcla karn sahip olduu, prensipte mev
cut olan keskin ztlktan kolayca tretilebiliyor. Dierleri g
rne gre, dinlerden biri daha ilkel evrelere daha yakn
durduundan, dieri ise kendisini yce soyutlamalara teslim
ettiinden, daha tinsel bir dzlemden kaynaklanan farkn bir
devam akas. Tm bunlar, Musevi ve Msr dini arasnda
ki ztln istenilerek ve kastl olarak keskinletirildii izleni
mine kaplmamza yol aabiliyor; rnein*dinlerden biri her
trl by ve sihiri kati bir ekilde lanetlerken, dierinde si
hir ve by n alnamaz ekilde yaylyor. Ya da Msrlla
rn bugn mzelerimizi ssleyen tanrlarn balk, ta ve
tuntan yapma evklerinin karsna gerek ya da hayal r
n herhangi bir imgenin resmedilmemesi gibi sert bir yasa
n konulmas sz konusu. Ancak iki dinin arasmda bizim
aklamalarmzda yer vermediimiz bir kartlk daha var.
Eski zamanlarda var olan hibir kavim, lm bu kadar yad
smam, teki dnyada bir varoluu mmkn klmak iin
bu kadar titiz bir ekilde almamtr; buna istinaden yeral
t dnyasnn hkimi lm tanrs Osiris, Msr tanrlarnn

Musa bir Msm a ise..,

iMimlii en bilineni ve phe gtrmeziydi. Eski Yahudi dil im' tilmszl tamamen reddetmi; lmden sonra bir
yayanm olmas ihtimalini ise hibir zaman dile getirmemiIit I Mu sonraki tecrbeler, teki dnyada bir varolu inan. mm lektannh.bir din ile pekl da badaabileceini gstertl}>iulm, tm bu olup bitenler ok daha garip geliyor.
Musa'nn bir Msrl olduu varsaymnn, farkl ynlerlr ele alndnda verimli ve aydnlatc olacan ummuik. Ancak bu varsaymdan yapmz ilk karm, yani Ya
lm Iilere sunduu dinin kendisine ait, Msr kkenli olduu,
Ihm iki din arasndaki farkllklardan hatta kartlklardan
il (lrii boa kt.

II
Ancak Msr din tarihinin ge kefedilip sonralar takdir edi
len tuhaf bir zellii bize bir umut daha veriyor. Musa'nn
Yahudi kavmine getirdii dinin kendi dini olmas, Msr dini
olmasa da, Msr'daki dinlerden biri olma ihtimalinin halen
IAki olmas.
Msr'n bir dnya imparatorluu haline geldii grkemli
IH. hanedan dneminde, M 1375 dolaylarnda tpk babas
)>,ibi ad ilk nce Amenhotep (IV.) olan gen bir firavun tahta
gemi, sonralar ismini deitirmi ancak sadece bununla
<(a yetinmemitir. Bu firavun Msrllarn binlerce yllk gele
neklerine ve alageldikleri hayat tarzna ters den yeni bir
dini onlara zorla kabul ettirmi. Bildiimiz kadaryla dnya
tarihinde ilk kez ortaya kan bu din, kat bir tektannalkt
31

Musa ve Tektanrl Din

ve tek bir tara'ya olan inan, eski alarn -v e uzun sre


sonraki alarn d a- yabancs olaca dini hogrszl
kanlmaz bir ekilde dourmutu. Fakat Amenhotep'in h
kmdarl sadece 17 yl srmtr; 1358 ylnda lm ze
rine bu yeni din ortadan kaldrlm, kfir saylan hkmda
rn adn anmak yasaklanmtr. Bugn hakknda bildiimiz
birka eyi, kendi tanrs iin yaptrp adad bakentin y
kntlar ve kaya mezarlklar zerindeki yaztlardan karta
biliyoruz. Bu garip, nevi ahsna mnhasr kii hakknda
renebileceimiz her ey ilgiye deer.3
Yeni olan her eyin hazrlk aamas ve n koullan eski
de yatar. Msr tektanrclnn kkenleri kukusuz biraz da
ha eskiye dayanmaktadr.4 On (Heliopolis) kenti eteklerinde
kurulu gne tapmann rahip okulunda evrensel bir tanr
fikri gelitirmek ve tanrnn varlnn etik yanlarm ne
kartmak zere uzun zamandr eilimler mevcuttu. Dorulu
un, dzenin ve adaletin tanras Ma'at, gne tanrs Ra'nn
kzlarndan biridir. Yeniliki kraln babas ve atas olan III.
Amenhotep zamannda dahi, muhtemelen Teb'deki Amen
tanrsnn nlenemez ykseliiyle rekabet niteliinde, gne
tannsma tapnma yeni bir devinim kazanmt. Gne tanr
snn ok eski isimlerinden olan Aton ya da Aten yeniden gn
yzne kartlm ve gen kral Aton dininde, onun var ol3 Breasted "The first individual in human history" (nsanlk tarihinde ilk birey)
olarak adlandryor.
4 Bundan sonraki aklamalar temelde J. H. Breasted'in History o f Egypt (Msr
tarihi) 1906, ayn zamanda The Dawn o f Conscience (Bilincin afa) 1934 ve The
Cambridge Ancient Histonfin (Cambridge Antik Tarihi) II. Cildinden alnts
yaplan sz konusu blmlere dayanmaktadr.

32

Musa Bir Msrl idi ise..

mas iin aba harcamadan, sadece kabul ederek balanabi


lecei mevcut bir gr bulmutur.
Msr'n siyasi durumu bu dnemde Msr dinini gl bir
ekilde etkilemeye balamt. Byk fatih Di. Thutmose'nin
zaferleri sayesinde Msr bir dnya gc haline gelmi, geyde Nubye, kuzeyde Filistin, Suriye ve Mezopotamya'nn
l>ir parasn kendi topraklarna katm. Bu smrgecilik
anlay dine de evrensellik ve tektannclk olarak yansma
ya balamt. Firavun Msr'n dmda Nubye ve Suriye s
nrlarndan da sorumlu olmaya balaynca, Msr tanrsnn
da ulusal snrlan amas, nasl ki firavun Msrllarca taran
m dnyann biricik ve kaytsz artsz hakimi ise, Msr tan
rsnn da o hale gelmesi gerekiyordu. Buna ek olarak Msr
imparatorluk snrlarnn genilemesi ile yabana etkilerin
artmas doald; kral elerinden bazlar Asyal prenseslerdi5
ve byk olaslkla dorudan Suriye'den gelen etkilerle tektanrcla ynelik bir tevik de vard.
Amenhotep gne kltne olan balln hibir zaman in
kr etmemiti. Kaya mezarlklar yaztlarndan bize miras
kalan ve bir ihtimal tann Aton'a kendisi tarafndan yazlan
ilahilerin ikisinde, ancak yzyllar sonra Yahudi tann Yahve'yi ven mezmurlarda karmza kan bir cokuyla G
ne'e, Msr ve dndaki tm varlklarn yaratas ve koru
yucusu olarak methiyeler dzer. Ancak bilimsel olarak daha
sonra kantlanacak olan gn nn etkisine ilikin bilginin
ara ngrsyle yetinmez. Kukusuz bir adm ileri gide5 Hatta belki de Amenhotep'm sevgili kars Nefertiti de bunlardand.

33

Musa ve Tektanrl Din

rek gnee somut bir nesne olarak deil, enerjisi na yan


syan tanrsal bir varln sembol olarak tapnr.6
Fakat kral, kendisinden nce zaten mevcut olan Aton di
ninin sadece bir takipisi ve destekisi olarak grrsek ona
hakszlk etmi oluruz. ok daha byk eylemlere girimi
tir. Tann'mn biriciklii ilkesi ile evrensel tanr retisinin
tektanncla dnt bir yenilik getirmitir. lahilerinin
birinde bu ak seik dile gelir: "Ey biricik tanr, senden ba
ka ilah yoktur."7 Ve unutulmamaldr ki, yeni retinin tak
dir edilebilmesi iin sadece olumlu yanlarnn bilinmesi de
il, olumsuz yani reddettiklerinin bilgisi de o kadar nemli
dir. Tanra Athena'nm Zeus'un kafasmdan karak birden
bire dnyaya gelii gibi yeni dinin tek bir hamleyle hayata
geirildiini dnmek hata olur. Eldeki verilere gre anla
lan o ki bu din, Amenhotep'in iktidar srasnda glenmi
ve gittike daha ak, tutarl, kat ve hogrsz hale gelmi6 Breasted, History o f Egypt, s. 360: "But however evident to Heliopolitan origin
of the new state religion might be, it was not merely sun-worship; the word
Aton was employed in the place of the old word for 'god' (nuter) and the god
is dearly distinguished from the material sun." (Ancak yeni devlet her ne ka
dar Heliopolitan kkenli olsa da sadece gnee tapmyordu. Aton szc
eski tanr szcnn ikamesi idi ve tanr ak seik madde olarak gneten
ayrlyordu.) "It is evident that what the king was deifying was the force, by
wich the Sim made itself felt on earth" (Kraln ilahlatrd gcn, gnein
yeryzne derek verdii gle ayn olduu aka grlebilmektedir."
{Dawn of Conscience, s. 279) -benzer ekilde A. Erman'n da (Msr dini, 1905)
Tanr'y vme ekline ilikin yorumu: "bunlar... gkcisimlerinin kendisini de
il, ilerinde kendilerini ak eden varlklara tapmlmas gerektiini olabildi
ince soyut bir ekilde dile getiren ifadeler."
7 Age, History o f Egypt, s. 374.

34

Musa Bir Msrl di se...

Il IHiyk ihtimalle bu gelime Amen rahiplerinin yeniliki


l>hil. kar takndklar iddetli dmanln etkisiyle gereklrymi,iir. Amenhotep'in iktidarnn altnc ylnda, aralarn1.11-1 dmanlk o derece bymt ki firavun, artk yasak
*l,m, isminde geen Amen ksmn deitirmitir. Amenhotep
veme Ikhnaton adm alr.*"* Ancak yeniliki firavun, artk
clel duyulan tanr ibaresini sadece isminden kartmakla
\H inmez, tm yaztlardan ve hatta babas III. Amenhotep'in
tludan bile sildirir. Ikhnaton ismini deitirdikten ksa bir
''n* sonra Amon'un egemenlii altndaki Teb kentini terk
-dcrek, bakenti, batanbaa yeniden ina ettii Akhetaton
(Ahm'un ufku) adn verdii kente tar. Kentten geriye kalan
kalntlarn bulunduu yerin bugnk ad Tell-el-Amar' dr.9
Kraln takibinden en fazla tanr Amen nasibini almtr
a eak sadece tek bana o da deil. mparatorluun drt bir
y. nnda tapmaklar kapatlm, ibadet yasaklanm ve tap
naklarn mallarna el konulmutu. Hatta firavunun takip hr
s, antlarda ad oul olarak geen "Tanr" szcn tek
lek kaztacak kadar ileri gitmiti.10 Ikhnatonun ald tm bu
8 smin ngilizce versiyonundan yola kyorum (aksi takdirde Akhenaton).
Kraln yeni ismi neredeyse bir nceki ismine benzer bir anlam tar: Tanr
memnun bkz. bizdeki Gotthold, Gottfried isimleri gibi.
* Freud'un Almanca metnine sadk kalnmtr. Trkede Ikhnaton, Akhena
ton ya da Akhenaten'e karlk gelmektedir. Kimi kaynaa gre "Tann'run
hizmetkr" anlamn tar. Almancada Gotthold, Gottfried bu anlamlan
ieren zel erkek isimlerdir. (ev. n.)
9 Burada, 1887 ylnda, tarihsel olarak ok byk nem tayan, Msr hkiimdarlan ile Asya'daki dostlan ve vasallar arasndaki yazmalar bulunmutur.
10 History of Egypt, s. 363.

35

Musa ve Tektanril Din

nlemlerin, bask altna alman ruhbanlar snfnda ve mem


nuniyetsiz halkta, firavunun lmnden sonra ayyuka kan
intikam duygularn krklemesine amamal. Aton dini
ok yaygnlaamam, firavunun kendi evresindeki birka
kii dnda dar bir evre tarafndan kabul grmtr. Ikhna
ton' un akbeti bizim iin bir muamma. Onun lmnden
sonra pek varlk gsteremeyen, ksa sreliine tahta geen
baz kimselerden bahsediliyor. Damad Tutankhaton dahi Teb
kentine dnp adndaki tanr Aton ibaresini Amon ile dei
tirmesi iin zorlanmt. Ardndan, bakomutan Haremhab
1350 ylnda dzeni tekrar oturtuncaya dek lkede anarinin
hkm srd bir dnem balar. Grkemli 18. slale dne
mi silinip gitmi, ayn zamanda Nubye ve Asya'da fethedi
len yerler elden km. Bu karanlk ara dnemde Msr'n
eski dinleri yine yrrle konulmu. Aton dini saf d bra
klm, Ikhnaton'un bakenti yaklp yklm, yeniliki firavu
nu anmak ise su saylm. Aton dinine zg birtakm olum
suz karakteristik zellikleri ne kartimz belli bir amaca
hizmet edecektir. ncelikle efsanelere, byye ve sihre daya
nan her ey bu dinde reddedilmi.11
Artk gne tanrs eskisi gibi kk bir piramit ve ahin
le deil neredeyse dmdz basit diyebileceimiz, yuvarlak
11 Weigall'm (The life and Times of Ikhnaton, 1923, s. 121) (khnaton'un hayat ve
dnemi) dediine gre Ikhnaton birtakm sihirli formllerle gazabndan szmona korunabilinen bir cehennem hakknda hibir ey duymak istemiyor
du. "Akhnaton flung all these formulate into the fire. Djins, bogies, spirits,
monsters, demigods and Osiris himself with all his court, were swept into
the blaze and reduced to ashes." (Akhnaton tm bu formlleri atee verir.
Cinler, umaclar, sihirler, canavarlar, yar tanrlar ve Osiris'in kendisi dahi
tm saray halk ile birlikte alevlerin iine srklenip, kl olup gider.)

36

Musa Bir Msrl di se..,

I>i levhann iinden kan ve insan ellerinde son bulan n


ln l. tasvir edilir. Amama dneminde, tm sanat sevgisine
incinen gne tanrs Aton'a ait baka bir tasvir, onu taruml.ynn bir kiisel imgeye henz rastlanmamtr ve hibir zaIII.m bulunamayacan da emin bir ekilde syleyebiliriz.12
Nihayet lm tanrs Osiris ve ller diyar zerine tek bir
kelimenin dahi edilmedii noktas zerinde duralm biraz.
Ne ilahiler, ne mezar yaztlar o dnem Msrllarn gnln
den geenin ne olduu konusunda herhangi bir bilgi ierir.

I(ylece Aton dininin halk dinine kart olan tutumu tm


.lkl ile gzler nne serilir.13

III
Tiim bunlardan yle bir sonuca varabiliriz sararm: Musa
bir Msrl idi ise ve Yahudilere kendi dinini sunduysa, bu
din Ikhnaton'unki yani Aton dini idi.

12 A. Weigall (age): "Akhnaton did not permit any graven image to be made of
the Aton. The true God, said the King, had no form; and he held to this opi
nion throughout his life." (s. 103) (Ikhnaton, Aton'un put eklinde herhangi
bir suretinin yaplmasna izin vermez. Gerek tanrnn diyordu kral, sureti
yoktur; ve mr boyunca bu grn arkasnda durur.)
13 Erman age s. 70: " Osiris ve onun hkmdarl hakknda tek bir sz bile edil
meyecekti." Breasted, D. of C. (Bilincin afa), s. 291. " Osiris is completely ig
nored. He is never mentioned in any record of Ikhnaton or in any of the
tombs at Amama." (Osiris tamamyla grmezlikten geliniyordu. khnaton'a
ilikin herhangi bir kaytta ya da Amama mezar talarnn hibirinde ad
gemiyordu.)

37

Musa ve Tektannl Din

Az nce Yahudi dinini Msr halk dini ile karlatrdk ve


ikisinin arasndaki kartlklar tespit ettik. imdi ise ar alarm
daki kkensel zdelii ispatlamak amacyla Yahudi dini ile
Aton dini arasnda bir karlatrma yapalm. Bunun zor bir
grev olduunun bilincindeyiz. Amen rahiplerinin besledik
leri kin yznden Aton dini hakknda belki de ok az bilgi
miz var. Musevi dinini ise, son, yani 800 yl sonra srgn
sonras dnemde, Yahudi ruhbanlar tarafndan kayda gei
rildii haliyle tanyoruz. Elimizdeki malzemenin yetersizli
ine ramen, varsaymmz destekleyecek tek tk ipular
elde ettiimizde, bunlar kukusuz ki bizim iin ok byk
deer arz edecektir.
Musevi dininin aslnda Aton dininden baka bir ey ol
mad varsaymmz ispatlamann ksa bir yolu olabilir ki,
bu da bir itiraf, bir bildiri zerinden mmkn. Ancak korka
rm ki bize bu yolun izlenilemeyecei sylenecektir. Yahudi
dininin bir tr kelime-i ahadet'i u ekildedir: Schema Jisroel
Adonai Elohenu Aonai Echod. Msrl Aton (ya da Atum) ismi
tesadfen tbranice Adonai szc ve Sryani kkenli tann
ismi Adonis gibi tnlar, zaman iinde dil ve anlam ortaklna
kavutu ise o halde u ekilde bir evirisini yapmak mm
kn: Dinle srail, bizim tanrmz Aton (Adonai) tek ve esizdir.
Ne yazk ki bu sorunun cevabm verebilmek iin yeterince
yetkin deilim, literatrde de bu konu hakknda fazla bir ey
bulamadm,14 fakat konuyu bu kadar da basit ele almamak
gerekiyor muhtemelen. Zaten tann isimlerine ilikin soruna
tekrar dnmemiz gerekecek.
14 Bu konuya Weigall'de sadece birka yerde deiniliyor (age): "Ra'y batan g
ne olarak tanmlayan Tanr Atum belki de kuzey Suriye'de genel olarak
Aton olarak tapnlan Tann ile ayru kkendendi ve yabanc bir kralie ile ma
iyeti kendilerini bu nedenle Teb yerine Heliopolis'e daha yakn hissetmi ol
mallar " (s. 12 ve s. 19).

38

Musa Bir Msrl di se..

I ier iki dinin arasndaki benzerlikler ve farkllklar, bizi


lu/.l aydmlatmasa da kolayca grlebiliyor. Her ikisi de ka
t l>ir tektannaln biimleri ve dolaysyla her ikisinde orlak olan bu yan sayesinde, ikisini de bu temel karaktere bal.nna eilimi douyor insanda ister istemez. Yahudi tektanrcl baz noktalarda Msrnkine gre daha sert bir tavr ta
knmaktadr, rnein imgeler yoluyla tasviri tamamen ya
saklamas gibi. Asl fark -tanr adlarn bir yana brakrsakYahudi dininin gne kltn tamamyla yadsmas, buna
karn Msr dininin gnee tapmaya halen devam etmesidir.
Musevilii Msr halk dini ile karlatrrken iki din arasnda
prensipte kartlklar olmasnn dnda, kastl bir elikinin
de aralarnda farklla yol at izlenimine kapldk. im
diyse karlatrma yaparken Yahudi dininin yerine, bildii
miz zere khnaton'vtn halk dinine kar kastl bir nefretle ge
litirdii Aton dinini koyarsak bu izlenimimizde hakl oldu
umuzu gryoruz. Yahudi dininin teki dnya ve lmden
sonraki yaam hakknda hibir ey bilmek istemeyiine hak
l olarak armtk; nk bu tarz bir reti en kat tektannclk ile uyuuyordu aslnda. Oysa Yahudi dininden Aton
dinine bir gndermede bulunursak ve lmden sonraki ya
am yadsmann buradan almlandm varsayarsak a
knlmz yok olur. nk khnaton iin halk dinine kar
at savata bu bir gereklilikti, zira lm tanrs Osiris bel
ki de yeryznde mevcut tanrlarn herhangi birinden ok
daha etkin bir role sahipti. Yahudi dininin Aton dini ile bu
ortak paydada bulumas bizim varsaymmz destekleyen
ilk gl kant. Ancak tek kant olmadn da birazdan g
receiz.
39

Musa ve Tektannl Din

Musa Yahudilere sadece bir din getirmemitir; ayn ke


sinlikle snnet detini de yerletirdiini iddia edebiliriz. Bu
gerek, bizim sorunumuz asndan nemli bir anlama sahip
ve imdiye dek hak ettii takdiri hi gremedi. Tevrat'ta ya
zanlar her ne kadar birok kez aksini iddia etse de, bir yan
dan snneti eski zamanlarda tanr ile brahim arasndaki ba
n bir iareti olarak alrken, dier yandan da zellikle mu
allakta kalan bir noktada tann'nn Musa'ya bu kutsal deti
yerine getirmedii iin fkelendiini ve Musa'nn Medyenli
karsnn, tehdit altndaki bu adam (Musa'y) hzl bir ekil
de snnet ederek onu tann'nn gazabmdan kurtard anla
tlr. Ancak bunlar kafamz kartrmamas gereken tahrif
lerdir, daha sonra bu motiflere de gz atacaz. Bylece sn
net detinin Yahudilere nereden geldiine ilikin soruya ha
len tek bir cevabmz mevcut: Msr'dan. "Tarihin babas"
Herodot snnet detinin Msr'da uzun sredir uygulandn
belirtir ve mumyalar ve mezar duvarlarndaki resimler ze
rinde yaplan incelemeler de bu bilgiyi destekler. Bildiimiz
kadaryla dou Akdeniz'de bu deti yerine getiren baka bir
halk yoktu; Samilerin, Babillerin ve Smerlerin snnetsiz ol
duunu tereddtsz kabul edebiliriz. Kenan lkesi sakinleri
zerine Tevrat'm kendisi zaten bilgi verir; Yakup'un kznn
Sichem prensi ile evlenebilmesi prensin snnet olmasna
baldr.15 Msr'da yaayan Yahudilerin snnet detim Mu15 Tevrat geleneini bylesine bana buyruk ve keyfi bir ekilde harcarsak, ii
mize yarad yerlerde destek olarak alp, iimize yaramadnda ise bir ke
nara atarsak ciddi yntemsel eletirilere maruz kalacamzn ve varsaymla
rmzn inandrcln yitkebeceinin bilincindeyiz. Ancak, ar tahrife u
radndan dolap gvenilirliini kaybetmi olduunu kesinlikle bildiimiz
bir malzemeyi kullanabilmenin tek yolu budur. Umudumuz daha sonra izi
ni bulabileceimiz gizli kantlara ulap, hakl kabilmektir. Bir kesinlie
ulamak zaten hi mmkn deil ve ayrca dier yazarlar da ayn ekilde
davranmtr,

40

Musa Bir Msrl idi ise..,

sa'nn yaymaya alt dinin dnda bir yoldan kabul ettik


leri olasln tamamyla aslsz sayarak reddedebiliriz. im
di snnetin genel bir halk deti olarak Msr'da uyguland
n kabul ederek, bir an Musa'nn soydalarn Msr'daki k
leliklerinden kurtarp, Musa'y, onlarn Msr lkesinin d
nda bamsz ve ulusal bilinci yksek bir ekilde var
olmalarm isteyen -ki gerekten de yle oldu- bir Yahudi
olarak dndmzde, kendi abalan, halknn ve lke
nin hizmetkr duygusundan uzaklap, "Msr1m lks haya
tna" duyulan zlemi ama dorultusundayken, bir yandan
onlara, kendilerini bir lde Msrl hissettiren ve daima
Msr' hatrlatacak eziyetli bir deti zorla kabul ettirmeye a
lmasnn ne anlam olabilirdi ki? Hayr, yola ktmz ol
gu ve ona ilave ettiimiz varsaym o derece birbirine bal
ki, u sonuca ulaacak cesareti kendimizde bulabiliyoruz:
Musa Yahudilere sadece bir din deil, ayn zamanda snnet
deti buyruunu da getirdi ise, o halde bir Yahudi deil bir
Msrl idi ve Musevi dini byk ihtimalle Msr kkenli bir
dindi, hatta halk diniyle olan kart zellikleri yznden da
ha sonralan Yahudi dinini de baz nemli noktalarda uyua
ca Aton dini idi.
Musa'nn bir Yahudi deil de bir Msrl olduu varsaym
nn yeni bir bilmece yarattn fark ettik Yahudi olduunda
bizce anlalmas kolaym gibi grnen birtakm davranlar,
Msrl olduunda kavranlmas g hale geliyor. Fakat Mu
sa'y khnaton'un yaad dnemde dnrsek ve onu u
yeniliki firavun ile badatrrsak bu sorun da ortadan kalk
m ve tm sorularmza cevap niteliinde olan bir kant orta
ya km olur. Musa'nn soylu ve yksek mevkiden, hatta
belki de efsanenin de anlatt gibi gerekten kral saray ev
resinden bir adam olduu kabulnden yola kalm. Sahip ol
41

Musa ve Tektanrl Din

duu byk yeteneklerin farkndayd kukusuz, hrsl ve tut


tuunu kopartan biri; belki bir gn halk ynetmek ve impa
ratorlua egemen olmak gibi dleri vard. Firavuna yakn bi
risi olarak, bu yeni dinin temel dncelerini benimsemi ve
onun inanl taraftarlarndan biri haline gelmiti. Firavunun
lm ve dine kar gsterilen tepkileri grdkten sonra tm
mitleri ve hayalleri yklmt; ok deer verdii inanlarn
dan vazgemedii takdirde, Msr'n ona sunabilecei bir ey
kalmamt, vatann kaybetmiti. Bu zor durumda srad bir
kar yol buldu. Hayalperest Ikhnaton, halkna yabanclam
ve dnya imparatorluunun paralanmasna izin vermiti. Bu
durumda yeni bir imparatorluk kurmak, Msr tarafndan hor
grlen dine tapnacak yeni bir kavim arayna girmek Mu
sa'nn enerjik doasna uyan bir pland. Anlalaca zere
kadere kar kp, Ikhnatonun yaad felaketin yaratt he
zimete karn bunlarn iki bakmdan acsn kartmak kahra
manca bir denemeydi. Belki o sralar, belirli baz Sami boyla
rnn yerletii (Firavun Hyksos zamannda) bir snr eyaleti
nin valisiydi (Gosen). Onlar yeni halk olarak tayin etti. Dn
ya tarihini etkileyen bir karar!16Onlarla anlamaya vard, ba
larna geti ve "gl bir elin destei" ile Msr'dan klarn
salad. Tevrat geleneinin anlatlarna tamamen kart bir bi16 Musa yksek mevkide bir memur idi ise bu Yahudilerde zerine ald lider
roln anlamamz kolaylatryor; bir rahip idi ise bu durumda din kurucu
su olarak ortaya kma ihtimali de olas. Her iki durumda da o zamana dek
icra ettii mesleini srdryor olacakt. Saray evresinden gelen bir prens
ise her iki rol de kolayca stlenebilirdi, vali ve rahip. Suya brakl efsane
sini kabul eden, ancak Tevrat dnda gelenekler biliyormu gibi grnen
Flavius Josephus (Antiquitates judaicae) bir anlatsnda Musa bakomutan
olarak Habeistan'da zafer dolu bir sefer gerekletirmitir.

42

Musa Bir Msrl di se..,

.imde Msr'dan kn bar iinde, Msrllar tarafndan ta


kibe alnmadan gerekletii kabul edilebilir. Musa'nn otori
tesi tm bunlar mmkn klmt ve ona engel olabilecek bir
merkezi g de mevcut deildi.
Bizim tasarmmza gre Msrdan k 1358 ile 1350 yl
lar arasna yani khnaton'un lmnden sonraya ve HaremItab tarafndan devlet otoritesinin kurulmasndan ncesine te
kabl etmeliydi.17 G'n tek hedefi Kenan lkesi olmalyd.
Msr iktidarnn knden sonra sava Ermeniler yn
lar halinde lkeyi istila etmi, ykp yamalam ve becerikli
bir halkn lkeyi nasl kendi eline geirebildiini gstermiti.
Bu savalar 1887 ylnda ykk kent Amama'run harabeleri
arasnda bulunan arivdeki mektuplardan biliyoruz. Orada
bu savalarn adlan Habiru olarak geiyordu ve bu isim na
sl oldu ise sonralan oraya zorla yerleen Yahudilere -braniler- taklmtr ama aslnda Amama mektuplarnda kastedi
len Yahudiler onlar deildir. Filistin'in gneyinde -Kenan
lkesinde- u anda Msr'dan gen Yahudilerin akrabalan
olan boylar da yayordu.
Msr'dan kn nedeni olarak tahmin ettiimiz kantlar
snnetin hayata geirilmesine de neden olarak gsterilebilir.
Gerek halklarn gerekse de tek tek bireylerin bu ok eski, ar
tk anlalamayan dete kar nasl bir tutum takndklan bili
niyor. Bu det, onu yerine getirmeyenler iin ok yabanc ge
liyor ve ondan biraz rkyorlar - snneti kabul eden dier17 Bu onu Memeptah iktidar altndaki 19. slale dnemine yerletiren ou ta
rihinin iddiasnn aksine yaklak bir yzyl nceydi. Belki de biraz daha
ge, nk resmi tarih yazcl hkmdarsz dnemi Haremhab dnemine
dahil eder.

43

Musa ve Tektannl Din

leri ise detleriyle vnyorlar. Snnet detini uygulamakla


kendilerini ycelmi hatta asillemi sayyorlar ve bu dete
kirli gzyle bakanlan kmsyorlar. Bugn dahi Trkler
Histiyanlan "snnetsiz kpek diye aalar. Bir Msrl ola
rak snnetli olan Musa'nn kendisinin de bu fikre katld
dnlebilir. Yerini yurdunu birlikte terk ettii Yahudiler,
lkede geride brak Msrllardan daha stn bir kavim
olacakt. Ne pahasna olursa olsun onlarn gerisinde kalma
malydlar. Tevrat'ta da ayrntl bir ekilde ifade edildii gi
bi Musa onlar "kutsal bir halk" haline getirmek istiyordu ve
bunun bir iareti olarak onlan Msrllar ile en azndan ede
er klacak olan deti yerletirdi. Bu tarz kutsanm bir iaret
ile tpk Msrllarn kendilerini dier yabanclardan ayrdk
lar gibi Yahudilerin de dier halklardan aynlp yabana kavimlerle karmalar engellenecekti ki bu da ilerine gelirdi.18
18 Msr' M 450 yl civarnda ziyaret eden Herodot gezi notlarnda Msr hal7
krm ge dnem Yahudi kavmirin. bilinen zelliklerine aknlk yaratacak
denli benzer bir karakteristik zellikten bahseder: "Baz detleri ile ayrldk
lar dier insanlardan, her konuda ok daha dindarlar. Mesela ilk bata te
mizlik sebebiyle uyguladklar snnet; bunun yannda Set siyah bir domuz
olarak Horus'u yaraladndan domuzdan tiksinmeleri ve nihayet inek boy
nuzlu sis'i indtmek istemedikleri iin yemedikleri ve kurban etmedikleri
ineklere kar duyduklar korku. Bu nedenle hibir Msrl erkek ve kadn bir
Yunanly pmez ya da ban kullanmaz, iini ya da taban istemez ya
da Yunanl birinin ba ile kesilmi (aslnda) temiz bir kzn etini ye
mez... bu kirlenmi ve Tanr'ya kendileri kadar yakn durmayan kavimlere
kibirli bir tavrla tepeden bakyorlard." (Erman, Die gyptische Religion, s.
181) (Msr dini).
Tabii ki Hint halknn yaam eklinin katklarn da unutamayz. MS 19.
yzylda yaayan Yahudi air Heinrich Heine'nin "Nil vadisinden srkle
nip gelen azap, eski Msr'n hastalkl inana" dizeleriyle kendi dini hakkn
da ikyet etmesine kim yol amtr?

44

Musa Bir Msrl di se...

Fakat Yahudi gelenei bizim az nce gelitirdiimiz bul


gularn altnda sonralar sanki ezilmi gibi davrand. Snnet
(Jetinin Musa tarafndan yerletirilen bir Msr deti olduu
nu kabul edersek, bu, Musa'nn getirdii dinin de Msr k
kenli bir din olduunu neredeyse kabul etmek gibi bir ey
olur. Fakat bu gerei inkr etmek iin Yahudilerce hakl se
bepler mevcuttu; buna istinaden snnet konusunda da ger
ee aykr bir tutum izlendi.

IV
Bu noktada, bir Msrl olan Musa'y khnaton dnemine yer
letiren, Musa'nn Yahudi halkn seme kararnn, lkenin o
dnemki politik durumundan kaynakland, koruyuculuu
altna ald kavme armaan ettii ya da dayatt dinin M
sr'da henz yeni km olan Aton dini olduu tahminleri
ne dayal varsaymm fazlaca byk, somut olarak ispat et
mediim, bir kesinlikle ne srdm konusunda sulan
may bekliyorum. Ancak bu sulamann haksz olduunu
dnyorum. aresiz kaldm noktay girite zaten belirt
mi, ayn zamanda paranteze almtm ve her seferinde pa
rantez iinde yeniden belirtmem gerekmedii kansndaym.
Eletirel grlerimden bazlar tartmay daha da ileri
gtrebilir. Varsaymmzn ekirdeini oluturan iddia, ya
ni Yahudi tektannclnn Msr tarihinin tektannl dnemi
ne balanmas, baka yazarlar tarafndan da fark edilmi ve
buna gndermede bulunulmutur. Ancak byle bir etkilei
min olduu sonucuna hangi yolla vardklarn hibiri ispat
45

Musa ve Tektannh Din

edemediinden, bu isimleri burada tekrar sayma zahmetine


girmiyorum. Biz kii olarak Musa'ya bal kalrsak, bu du
rumda bizim tarafmzdan tercih edilenlerin dnda olaslk
lar da dnlebilir. Resmi Aton dininin knn, Msr
daki tektannl inan akmm tamamyla yok ettiini kabul et
mek mmkn deil. k yeri olan On'daki rahip okulu y
kma kar dayanm ve khnaton' dan sonraki pek ok nesli
dahi kendi dncelerinin bysne ekmek istemitir. Bylece Musa'nn eyleminin gerek olma olasl, khnaton za
mannda yaamam ve onun kiisel etkisinde kalmam olsa
dahi, On okulunun sadece bir yesi ya da takipisi idi ise de
dnlebilir. Bu ihtimal Msr'dan kn zamann erteler
ve kabul edilen tarihe (13. yzyl) yaklatrabilir, fakat bu
nun dnda bir faydas olmazd. Sz konusu olasl kabul
edersek Musa'nn eylemine ilikin gerekeler kaybolur ve l
keye egemen olan anarinin Msr'dan kta salad ko
laylk ortadan kalkard. 19. slalenin sonraki krallar gl
bir rejim kurmulard. Msr'dan k uygun hale getiren
tm d ve i koullar phesiz sapkn firavunun lmnden
sonraki zamana tekabl etmektedir.
Yahudiler, yzyllar boyunca ilk liderlerinin ve dinlerinin
kurucusu olan Musa'nn muhteem kiilii zerine dnen,
onu aydnlatp bazen de gizemli klan anlatlarn ve efsanele
rin yer ald, Tevrat d zengin bir yazm geleneine sahip
ler. Bu malzemelerin arama, be kitabn arasmda yer alma
yan iyi bir gelenein paracklar serpitirilmi olmal. Buna
benzer bir anlat, Musa'nn ocukken bile sahip olduu hrs
ho bir ekilde dile getirir. Firavun onu bir gn kollarna al
dnda ve oyun oynarken havaya frlattnda yandaki
46

Musa Bir Msrl di se...

ocuk firavunun tacn bandan alp kendi kafasna geirir.


I'iravun bu iaretten irkilir ve sarayndaki bilgelere bavur
makta gecikmez.19 Baka bir yerde Msrl bir bakomutan
olarak Etiyopya'da kazand zaferler anlatlr ve bu zafer
den dolay saray evresinin ya da firavunun kskanlndan
korkarak Msr'dan kat sylenir. Bizzat Tevrat'n kendisi
ona, inandrc bulmay arzuladmz baz zellikler atfeder.
Musa'y fkeli, kolayca sinirlenen biri olarak tarif eder: Ya
hudi iilere kt davranan acmasz bir muhafz nasl l
drd, Yahudi kavminin kendisinin getirdii dinden
uzaklatklarm grdnde tanr (Tur-u Sina) dandan in
dirdii yasa levhalarn byk bir kzgnlkla nasl yerle bir
ettii, hatta sabrszlndan kaynaklanan bir eyleminden do
lay bizzat tanr tarafndan cezalandrld anlatlr; ancak
sz konusu olayn ad verilmez. Bylesi bir zellik Musa'y
ycelten bir tavr olmad iin anlatlar tarihsel gerei yan
styor olabilir. Yahudilerin erken dnemlerde tanrlarna at
fettikleri hrsl, sert ve acmasz olmas gibi baz karakter
zelliklerini aslmda Musa kiiliinin izlerinden aldklar ihti
mali de gz ard edilemez, nk Yahudileri Msr'dan kar
tan grnmez bir tanr deil, Musa'nn ta kendisiydi.
Bizim ilgimizi daha da fazla ekebilecek, ona mal edilmi
bir zellik daha var. Musa "zor konuan" biridir, Firavunla
yapt varsaylan grmeler srasmda kardei olarak ad
geen Aaron'un (Harun) yardmna ihtiya duyacak kadar
tutuk konuur ya da konuma zrne sahiptir. Bu da yine ta
rihsel bir gereklik olabilir ve bu byk adamn fizyonomisi19 Benzer bir anekdot kk farkllklar ile Josephus' da da geer.

47

Musa ve Tektannl Din

ni aa kavuturmakta ie yarar bir katk salayabilir. An


cak farkl ve daha nemli bir anlam da tayabilir. Bu anla
ty, olaydaki hafif deiikliklerle hatrlarsak Musa Sami rka
mensup yeni-Msrl halkyla tercman olmadan, en azndan
ilikilerinin bamda anlaamad farkl bir dil kullanyordu.
Varsaymmz destekleyen yeni bir kant: Musa bir Msrl
idi.
Artk bizim iimiz geici bir sona ulam gibi grnyor.
Musa'nn bir Msrl olduu kabul, ispat edilmi ya da edil
memi de olsa, buradan kartabileceimiz baka bir ey kal
mad. Musa hakknda ve Msr'dan k anlatsn zerine
kutsal kitapta anlatlanlara hibir tarihi bu kadar uzak bir
gelenei kendi eilimleri dorultusunda deitiren dini bir
sylence dnda bir gzle bakamaz. Gelenein eski hali bize
yabanc; bu deiime yol aan amalar saptamak istiyoruz
fakat tarihsel sreleri bilmediimizden karanlkta kalyo
ruz. Bizim yeniden yaplandrdmz kurgumuzda Tevrat'ta
ad geen On bela, Kzl denizden gei, Tur-u Sina dana
yasalarn indirilmesi gibi can alc anlatlara bizim yer ver
mememiz kafalar kantrmamal. Ancak gnmz tarih
aratrmalarnn sonularna ters dtmz grmek de
umursanmayacak gibi deil.
Temsilcisi olarak Ed. M ey ef i20 kabul edeceimiz yeni ta
rihiler nemli bir noktada Tevrat'taki anlatya katlrlar. On
lar da sonralar srail kavmini oluturan Yahudi boylarnn
belirli bir zaman sonra yeni bir dini benimsediklerini kabul
20 Ed. Meyer, Die Israeliten und ihe Nachbarstmme 1906 (srailliler ve komu
kavimleri).

48

Musa Bir Msrl di se..,

ederler. Fakat bu olay Msr'da deil, Sina Yanmadas'nn


ucundaki bir dada da deil, yarmadann dou k ile
Arabistan'm batis arasnda, Filistin'in gney eridinde bulu
na n, kaynak ve kuyu sulan ile nl, Meribat-Quades olarak
adlandrlan bir vahada gereklemitir. Byk olaslkla ya
knlarda bulunan bir Arap boyu olan Medyenlilerden etkile
nerek tanr Yehova'ya tapnmaya balarlar. Muhtemelen di
er komu boylar da bu tanr'ya tapnyorlard.
Yehova kesinlikle bir volkan tannsyd. Ancak Msr'da hi
volkan yoktur ve Sina Yanmadas'ndaki dalar da hibir za
man volkanik olmamtr; buna karn uzun sre etkin olan
volkanlar Arabistan'n bata eridinde mevcuttu. Yehova'nn
yaad yer olarak dnlen Tur-u Sina (Sinai-Horeb) bun
lardan biri olmalyd.21 Tevrat'n urad tm tahriflere ra
men bu tann'nm asl kiilik zellikleri Ed. Meyer'e gre u
ekilde izilebilir: geceleri ortaya kan, gmndan kor
kan, korkun, gzn kan brm bir canavardr.22
Bu dinin kuruluunda tanr ile kavim arasnda arac kii
olarak Musa'nn ad geer. Medyenli din adam uayb'm da
maddr, tanrnn peygamberlii kendisine tebli edildii s
rada onun srlerine obanlk yapmaktadr. Kendisini ei
ten uayb onu Kade'te de ziyaret edecektir. Geri Ed. Meyer
Msr'da kal ve Msrllarn bana gelen felaket hikyeleri
nin tarihi bir ekirdekleri olduu konusunda hi phe duy21 Tevrat'taki metnin baz yerlerinde Yehova'mn Sina'dan inerek Meribat-Quades'e geldii, halen yazldr.
22 Age s. 36, 58. (Meyer 1906).

49

Musa ve Tektannl Din

madiini syler,23 fakat kendisi, tarafndan kabul edilen ger


ei nereye yerletirebileceini ve nasl deerlendirebilecei
ni bilemedii ak. Sadece snnet geleneinin Msr'dan gel
diini kabul etmeye hazr. Bu da eski gerekelerimizi nem
li iki bilgiyle zenginletiriyor. Birincisi Yua'run "Msrllarn
alaylarndan kurtulmak iin" halk snnete davet ettii, kin
cisi ise Herodot'tan bir alntya gre Filistin'deki Fenikelile
rin (muhtemelen Yahudiler) ve Suriyelilerin snneti Msrl
lardan rendiklerini itiraf etmeleridir.24Fakat Musa'nn M
srl olabileceine ilikin tek bir sz etmez. "Bizim bildiimiz
Musa Kadeli rahiplerin atasdr, yani belli bir klt ile ilikilendirilen soyktksel efsanenin kahramandr, tarihi bir ki
ilik deildir. Ayrca (gelenei noktas, virglne kadar tari
hi gereklik olarak kabul edenler hari) onu tarihi bir kiilik
olarak grenlerden hibiri, onu herhangi bir zle donatma
m, somut bir kiilik olarak ortaya koymam ya da yaptk
larna ve tarihte gerekletirdiklerine ilikin bir aklamada
bulunmamtr."25
Buna karn Musa'nn Kade ve Medyen ile ilikisinin alt
n izmekten yorulmaz. "Medyen ve ldeki ehirler ile kay
nam Musa kiilii",26 "Musa'nn bu kiilii ile Kade (Mas
sa ve Meriba) arasmda artk kopmaz bir ba mevcuttur, Mu
sa'nn Medyenli rahibin damad olmas da bu ba pekitirir.
Msr'dan k olay ile olan balants ve en nihayetinde
genlik hikyesi tamamyla ikincil bir neme sahiptir ve sa23
24
25
26

50

Age 49.
Age 449.
Age 451.
Age 49.

Musa Bir Msrl di se..,

dece Musa'nn tutarl bir ekilde sregelen bir efsanenin ii


ne yerletirilmesi ile ilgilidir."27 Musa'nn genlik hikyesin
de mevcut olan motiflerin sonralar tamamen brakldn
da belirtir. "Medyen'deki Musa artk bir Msrl ve firavunun
torunu deildir, Yehova'nm kendisini gsterdii bir oban
dr. On bela anlatlarnda eski ilikilerinden bahsedilmez, oy
sa bunlar etkili bir ekilde kolayca deerlendirilebilirdi ve s
railli olan ocuklarn ldrme emri tamamyla unutulur.
Msrllarn gnde ve yok olmalarnda Musa'nn hibir ro
l yoktur, ad bile anlmaz. ocukluk efsanesinin nkoul
olarak varsayd kahramanca karakter sonraki Musa'da ta
mamen eksiktir; o artk sadece tann'ya hizmet eden, Yehova
tarafmdan doast glerle donatlm, mucizeler yaratan
bir adamdr...28
Gelenein kendisinin dahi ifa tanrs olarak kendisine
demir bir ylan atfettii bu Kade ve Medyenli Musa bizim
tarafmzdan gelitirilen, kavme iinde her trl by ve sih
rin kati suretle yasakland bir dinin yolunu aan muhteem
Msrldan ok farkl biridir. Evrensel tanr Aton, tanrlarn
dalarnda yaayan canavar Yehova'dan ne kadar farksz ise
bizim Msrl Musa da Medyenli Musa'dan o derece farksz
dr. Ve yeni tarihilerin anlattklarna bir nebze de olsa ina
nacak olursak, Musa'nn Msrl olduuna ilikin kurmaya
altmz bam tamamen koptuunu kabul etmemiz gere
kir. Bu sefer, grld kadaryla, balany tekrar kurma
umudu da yok gibidir.
27 Age, 72.
28 Age, 47.

51

Musa ve Tektanrl Din

Ancak beklenmedik ekilde burada da bir k yolu karm


za kyor. Musa kiiliinde Kadeli rahibin tesine uzanan
bir kiinin varln grmek ve gelenein vgyle bahsettii
ihtiamn desteklemek iin gsterilen abalar Ed. Mey erden
sonra da son bulmamtr (zellikle Gressmann). Derken 1922
ylnda Ed. Settin sorunlarmzdan birini byk oranda etki
leyen bir keifte bulunur.29 Hoea peygamber (8. yzyln
ikinci yans) Musa'nn hayatnn dini nderliini yapt asi
ve dik kafal kavminin bir ayaklanmas srasnda korkun bir
sona ulatm anlatan belli bir gelenein izlerini tar. Ayn
zamanda kendisi tarafndan hayata geirilen din bir kenara
atlmtr. Ancak bu gelenek sadece Hoea ile snrl deildir,
sonradan gelen ou peygamberin anlatsnda da karmza
kar, hatta Settin'e gre gelecekteki Mesih beklentilerinin t
mnn temelini oluturmutur. Babil'deki srgn yaamn
dan sonraki dnemde Yahudi kavminde utan verici ekilde
ldrlen Musa'nn llerin arasndan tekrar dirilerek dne
ceine ve piman olan kavmini, hatta sadece kendilerini de
deil baka kavimleri de, sonsuz bir mutluluun dnyasna
gtrecei umudu yeermiti. Ancak Musa'dan sonra gelip
onunla ayn kaderi paylaan bir din nderin varlna ilikin
herhangi bir ipucu yok elimizde.
Tabii Settin'in Tevrat'ta peygamberlerden sz eden yerle
ri doru yorumlayp yorumlamadna karar verecek du29 Ed. Settin, Moses und seine Bedeutungfr die israelitisch-jdische Religionsgeschichte; 1922 (Musa ve Israil-Yahudi din tarihindeki nemi).

52

Musa Bir Msrl di se...

rumda deilim. Fakat hakl ise, kendisi tarafndan tannan


gelenee tarihsel olarak inanr gzlerle bakmalyz, zira bu
anlatlanlar kolayca uydurulacak eyler deildir. Elle tutulur
bir dayanak eksik; ancak tm bunlar gerekten oldu ise, hep
sinin unutulmak istenmesi kolayca anlalabiliyor. Gelenein
tm ayrntlarn kabullenmemiz gerekmiyor. Sellin'e gre
Musa dou rdn'de ittim'de katledilmitir. Ancak bu
noktann bizim takip ettiimiz izlekte sz konusu olmayaca
n birazdan greceiz.
Msrl Musa'nn Yahudiler tarafndan katledildii, onun
tarafndan sunulan dinden de yz evrildii varsaymm Sellin'den dn alalm. Bu kabul, tarihi aratrmalarla da eli
meyecek ekilde amz rmemize izin veriyor. Ancak tm
bu yazarlardan bamsz olarak kendi bamza "kendi yolu
muzda ilerlemeye" cesaret edeceiz. Msr'dan k olay bi
zim de yola k noktamz olacak. Musa ile birlikte kayda
deer sayda bir yn insan yola km olmal, yoksa az sa
yda insandan oluan kk bir topluluk gz ykseklerde
olan bu adamn abalarna demezdi. Byk ihtimalle g
menler bir kavim oluturabilecek gerekli sayya ulaabilmek
iin lkede uzun sre beklediler. Fakat ou yazarn da ka
bul ettii gibi, sonraki Yahudi kavminin sadece kk bir
parasnn Msr'daki kaderi paylatm kabul edersek ya
nlm olmayz. Dier bir deyile Msr'dan geri dnen ka
vim, sonra uzun sredir Msr ile Kenan lkesi arasndaki e
ritte yaayan dier kavimlerle birlemitir. srail kavminin
doduu bu birlemenin anlam yeni, tm kavimlerde ortak
bir dinin, Yehova'mn dininin kabul edilmesiydi, ki bu olay
Ed. Meye/i n grne gre Kade'te Medyen etkisi ile ger
53

Musa ve Tektanrtl Din

eklemiti. Tm bunlarn zerine kavim Kenan lkesine gi


rebilme gcn kendisinde grmtr. Ancak olaylarn bu
gidiat Musa ve dininin rdn'n dousunda bama gelen
felaketle uyumaz, bu felaketin birlemeden uzun bir sre
nce gereklemi olmas gerekir.
Kukusuz Yahudi kavminin douunda farkl eler et
kin olmutur, ancak bu boylar arasndaki en byk fark
oluturan Msrda kallar ve orada yaananlara tank olup
olmadklar olmal. Bu noktay dikkate alarak ulusun iki bile
enin bir araya gelmesi ile olutuu ve bu gereklie uygun
olarak ksa sreli bir siyasi birlikten sonra srail lkesi ve Yuda lkesi olmak zere ikiye ayrld sylenebilir. Tarih, iin
de sonraki kaynamalarn geri alnd ve nceki ayrmlarn
tekrar n plana kartld trnde yeniden yaplandrmala
ra baylr. Bunlarn arasmda en etkileyici rnek bilindii ze
re bir zamanlar Romal olan Cermenler ile bamsz kalan
Cermen lkesi arasndaki snr bin yllk bir aradan sonra
tekrar gn yzne karan Reformasyondur. Yahudi kavmi
sz konusu olduunda eski gereklie birebir sadk bir yeni
den retimden bahsedemeyiz; bu dneme ilikin bilgimiz o
kadar az ki, kuzey lkesinde orann yerlilerinin, gney lke
sinde de Msr'dan geri dnenlerin birbirlerini tekrar bulduk
larn iddia edemeyiz; fakat sonradan gerekleen dalma,
nceden bir birleme olmadan gerekleemez. Bir zamanlar
Msrl olanlarn nfusu byk olaslkla dierlerine gre da
ha az idi, fakat kltrel olarak daha glydler; dierlerin
de eksik olan bir gelenei de beraberlerinde getirdiklerinden,
kavmin gelimesinde daha gl bir etki gsteriyorlard.
54

Musa Bir Msrl di se..

Fakat belki de gelenekten ok daha somut olan bir ey,


daha etkindi. Yahudilik ncesi dneme ait en byk bilmece
Levililerin kkenidir. srail'in on iki boyundan biri olan Levi
boyundan geldikleri sylenir ancak hibir gelenek bu boyun
asl olarak nerede yaadm ya da fethedilen Kenan lkesi
nin hangi parasnn onlara ait olduunu sylemeye cesaret
edememitir. Levililer en nemli rahip statlerine sahiptiler,
ancak yine de rahiplerden ayrlyorlard, bir Levilinin mu
hakkak bir rahip olmas gerekmiyordu; yani bir kast snfnn
ad deildi. Musa'nn kiilii ile ilgili ne srdmz var
saym bizi bir aklamaya yaknlatryor. Msrl Musa gibi
byk bir adamn kendisine yabana bir kavme refakatisi
olmadan yaklamas mmkn deildir. Kendi mahiyetini de,
en yaknlarn, ktiplerini, hizmetkrlarm da peinden getir
mitir muhakkak. Bunlar aslnda Levililerdi. Gelenein Mu
sa'nn bir Levili olduu iddias, Levililerin Musa'nn adam
lar olduu gereinin ak seik saptrldm gsteriyor. Bu
zm, nceki yazmda deindiim gibi, sadece Levililerin
arasnda sonralar Msr kkenli isimlere rastland tespiti
ile desteklenir.30 Musa'nn adamlarnn birounun, Mu
sa'nn kendisinin ve dininin urad felaketten kendilerini
kurtarabildiklerini dnmek pekl mmkn. Nesiller bo
yu oalmlar, iinde yaadklar kavimle kaynamlar fa
kat efendilerine sadk kalm, onun ansn yaatp, reti ge
leneini srdrmlerdir. Yehova'ya inananlarla birletikle;1U Bu kabul Yahudarun erken dnem Yahudi yaznnda Msr etkisi zerine
olan verileriyle uyumaktadr. Bkz. A. S. Yahuda, Die Sprache des Pentateuch
in ihren Beziehungen zum gyptischen, 1929 (Msrla ilikili olarak Tevrat'm
dili).

55

Musa ve Tektanrh Din

ri dnemde etkin, kltr olarak dierlerinden daha stn bir


aznlk oluturmulard.
Ben kendim, Musa'nn k ile Kade'teki dinin kurul
mas arasnda iki neslin hatta belki de bir yzyln getiini
geici olarak kabul edeceim. Dierlerinden ayrabilmek iin
onlar Yeni msrllar olarak adlandracam Yahudilerin, ge
ri dnenlerle yani akraba boylarla Yehova dinini kabul ettik
ten sonra m yoksa daha m nce karlatklarna karar vere
bilecek bir yol gremiyorum. Son sylediim daha olasym
gibi grnyor. Ancak sonuta bu bir fark yaratmyor. Ka
de'te olanlar Musa boylarnn etkisinin inkr edilemeyecei
bir uzlamayd.
Bu noktada bize imdiye dek klavuz olarak en byk
yardmda bulunmu olan snnet detine tekrar dnebiliriz.
Bu det de Yehova dininin emirleri arasndayd ve ayrlmaz
biimde Msrllar ile balantl olduundan, kabul ancak
kendi kutsanmlklanndan vazgemek istemeyen Musa hal
kna -y a da aralarndaki Levililere- verilen bir imtiyaz ola
rak grlebilir. Eski dinlerinden hi olmazsa bu kadarcm
kurtarmak istiyorlard ve buna karn yeni tann'y ve Medyenli rahipler tarafndan onun hakknda anlatlanlar kabul
edeceklerdi. Rahiplerin onlara baka imtiyazlar da kabul et
tirmi olmalar mmkn. Yahudi ritelinin tann'nn adnn
kullanmnda birtakm snrlamalar getirdiini daha nce be
lirtmitik Yehova yerine Adonai denilmesi gerekiyordu. Bu
kural ile bizim anlatklanmz arasmda bir ba kurabiliriz
ancak bakaca bir dayana olmayan bir tahmin bu. Tanrnn
adna konan yasak bilindii zere ok eski bir tabu. Bu tabu56

Musa Bir Msrl idi ise..,

nun zellikle Yahudi yasalarnda neden yeniden yeertildiini anlamak mmkn deil; belki de bu yeni bir motifin etki
siyle gereklemiti. Yasann tutarl bir ekilde hayata geiril
diini kabul etmek gerekmiyor; (Jochanan, fehu, Josua) gibi
birleik isimlerde tanr Yehova'run ad serbeste kullanlabili
yordu. Ancak yine de bu isimde zel bir durum sz konusu.
Eletirel Tevrat incelemelerinin Hexateuch'un* kayna ola
rak iki yazm kabul ettii bilinmektedir. Biri Tanr'nn ad Ye
hova' y (Jahve) dieri de Elohim'i kullandndan J ve E olarak
adlandrlyor. Geri Adonai deil de Elohim, fakat yazarlar
mzdan birinin grne bavuralm: "Bu farkl isimler as
lnda ak bir ekilde farkl tanrlara iaret etmektedir/'31
Snnet detine devam edilmesini, Kade'te dinin kuruluu
srasnda bir uzlamann gerekletiine bir kamt olarak ka
bul etmitik. Buna benzer bir iddiay, ortak bir kaynaa gn
dermede bulunan (kayt ya da szl gelenek) J ve E'nin ben
zer anlatlarndan da kartabiliyoruz. Buna vesile olan ne
den, tanr Yehova'mn bykln ve gcn ispat etmekti.
Musa'nn adamlar Msr'dan k olayna pek byk bir de
er verdiklerinden, bu kurtulu hareketi tanr Yekovaya
borlu olunmalyd ve bu olay geceleri ate stununa dn
en duman stunu, Musa ve adamlarn takip eden dman
larn geri dnen dalgalarm arasnda boulmalarna yol aa
cak ekilde denizin bir sre kurumasna yol aan frtna gibi
* branice kutsal kitabn ilk alt kitab. Tevrat ve Yua'nn kitabndan oluur.
Kaynak: Walter Dietrich, Wolfgang Stegemarm (Hrsg.): Biblische Enzyklop
die. Stuttgart, 1996. (ev. n.)
31 Gressmann, age, 54.

57

Musa ve Tektannl Din

volkan tanrsnn korkun grkemini gsteren bezemelerle


sslenmiti. Bylece Msr'dan k olay ile dinin kuruldu
u dnemler iyice birbirine yaklatrlm ve aralarndaki b
yk boluk inkr edilmi; On Emir'in de Kadete deil volka
nik bir patlama srasnda tanr darun eteklerinde indii ka
bul edilmitir. Fakat bu tasvir Musa'nn ansna kar byk
bir hakszla yol am; halk Msr'dan kurtaran o idi, vol
kan tanrs deil. Bylelikle ona kar bir zr borlu olun
mutu ve bu, Musa'nn Kadee ya da Tur'u Sinaya yerletiri
lerek Medyenli rahibin yerine geirilmesi ile telafi edilecekti.
Bu zm ile kanlmaz ikinci bir nedenin de tatmin edildi
ine ileride deineceiz. Bu ekilde ayn zamanda bir denge
de kurulmu oldu; Medyen'de bir dan tepesinde yaayan
Yehova' mn Msr'a kadar yaylmasna ve Musa'nn varl ve
eylemlerinin buna karn Kade ve dou rdn'e kadar
uzanmasna izin verilmiti. Bylece sonrasnda dinin kuru
cusu, Musa adm ald, Medyenli uayb'n damad olan ki
i ile de kaynatrlm oldu. Fakat bu teki Musa'nn kiili
ine ilikin syleyebileceimiz hibir ey yok - dieri, yani
Msrl Musa tarafndan tamamyla perdeleniyor. Sylenebi
lecek tek ey, belki de Musa'run kiilii zerine Tevrat'ta s
z edilen elikilerdir. Bize onun zorba, abuk parlayan hat
ta iddetli birisi olduu ska aktarlr ve yine de insanlarn
en uysal ve sabrls olduu da sylenir. Son saydmz
zellikler, halk ile birlikte bu kadar byk ve ar ileri ger
ekletirmek isteyen Msrl Musa'run pek de iine yaramaz
d; belki dierine yani Medyenli Musa'ya ait zelliklerdi
bunlar. Sanrm bu iki kiiyi tekrar birbirinden ayrma ve M
srl Musa'nn hibir zaman Kade'te bulunmadm, Yehova
58

Musa Bir Msrl di se..,

iitlim hi duymadn, Medyenli Musa'nn Msr'a hi gel


mediini ve Aton hakknda hibir ey bilmediini kabul etme
lukkna sahibiz. Bu iki kiiyi kaynatrma uruna, gelenek
ya da anlatda Msrl Musa'y Medyen'e getirme grevi diiliin ve bu amala birden fazla aklamann ortalkta do
latm daha nce duymutuk.

VI
srail kavminin en eski tarihini an derecede byk ve hak
sz bir kesinlikle yeniden yaplandrdmza ilikin sulama
lar duymaya hazrlklyz. Bu eletiri, kendi dncemizde
yank bulduundan bize ar gelmeyecektir, iddiamzn za
yf yanlar var biliyoruz, ancak gl yanlan da var. Tmy
le baktmzda tuttuumuz yola devam etmenin doru ol
duu ve bu abaya deeceine ilikin bir izlenim var. Elimi
zi n altnda duran Tevrat, deerli hatta deeri llemez tarili verilere sahip, ancak bu bilgiler birtakm glerin karla
r dorultusunda deitirilmi ve edebi oyunlarla sslenmi.
imdiye dek gsterdiimiz abalar srasnda tahrife yol aan
ykarlardan birini bulabildik. Bu bulgu bize yolumuzun de
vamn gsteriyor. Bu trl karlar ortaya kartmaya de
vam etmeliyiz. Onlar tarafndan gerekletirilen deiimleri
y,rebileceimiz dayanak noktalarmz olduunda, gerekle
ri yanstan paralan gn na kartacaz.
nce eletirel Tevrat aratrmalarnn Hexateuch'un (bizi
sadece ilgilendiren Musa'nn be kitab ile Youa'nn kitab)32
.> Britannica Ansiklopedisi, 11. Bask, 1910. Konu bal: Tevrat.

59

Musa ve Tektann Din

dou hikyesini anlatmalarna izin verelim. En eski kaynak


J, yani yakn dnemlerde kral Davut'un ada rahip Ebjatar
olarak kabul gren Yahvist'e uzanmaktadr.33 Zaman tam
olarak bilinmemekle birlikte, bir sre sonra kuzey kralln
dan uzanp gelen Elohist kaynak olarak gsterilir.34 722'de
Kuzey krallnn knden sonra Yahudi bir rahip J ve
E'den paralan birletirerek, kendi yorumlarm da bunlara
ekler. Derlemesi JE olarak adlandnlr. Bunlara 7. yzylda
szmona bir tapmakta bir btn olarak yeniden bulunmu
olan On Emir kitaplarnn beincisi Tesniye* eklenir. Tapna
n ykmndan sonra (586), srgn yllarnda ve sonrasnda
kitaplar yeniden elden geirilir ve bu dneme "Ruhban yasa
s"** ad verilmektedir; 5. yzylda yapt nihai haline kavu
ur ve o gnden bu yana nemli bir deiime uramaz.35
33 Bkz. Auerbach, Wste und gelobtes Land, 1932.
34 Yahvist ve Elohist ilk defa 1753 Astruc tarafndan ayrlmtr.
* Deuteronomium=ki\eme: Tevrat'n blmlerinden (Musa'nn be kitab) be
incisine verilen ad (Tesniye ya da Yasann tekrar). Kaynak Walter Dietrich,
Wolfgang Stegemann (Hrsg.): Biblische Enzyklopdie. Stuttgart 1996. (ev. n.)
** Priesterkodex: Tevrat yorumu kaynaklarndan bir tanesi. Babil srgnnde
ki rahipler tarafndan ele alnmtr (M 6. yzyl). Kaynak: Walter Dietrich,
Wolfgang Stegemann (Hrsg.): Biblische Enzyklopdie. Stuttgart 1996. (ev. n.)
35 Tevrat'n tbranice son ve kesin halini M 5. yzylda yaam olan Ezra ve
Nehemya tarafndan gerekletirilen Reformlar sayesinde, yani srgn son
ras Yahudilere dosta davranan Pers hkmranl srasnda ald, tarih
aratmalarmca kesin olarak saptanmtr. Bizim hesabmza gre Musa'nn
ortaya knn zerinden 900 yl gemiti. Bu Reform'da tm halkm kutsan
masna ilikin buyruklarn ciddiyetinin alt izilmi, farkl dinlerden olanlar
la evlilik yasa konularak civarda yaayan, dier din mensuplan uzaklat
rlm, asl yasalar kitab olan Pentateuch en son haline ulam, Ruhban ya
sas olarak anlan deitirme almalar tamamlanmtr. Reform kesinlikle
yeni eilimler getirmemi, nceki nerileri alp pekitirmi gibi grnyor.

60

Musa Bir Msrl di se..,

Kral Davut ve dnemine ait hikye byk ihtimalle bir


ada tarafndan kaleme alnmt. "Tarihin babas" Herodot'tan be yzyl nce ortaya km gerek bir tarih eseri.
Bizim kabullerimizle Msr'n etkisini de gz nnde tutacak
olursak bu abann gerekliliini anlayabiliriz.36 Hatta bu eski
dnemlerde yaayan sraillilerin, yani Musa'nn ktiplerinin,
ilk alfabenin bulunmasna katkda bulunduklar tahmini da
hi yrtld.37 nceki dnemlere ilikin sylencelerin ne de
rece eski kaytlara ya da szl gelenee dayandklar ve bu
mnferit olaylarn gerekletikleri zaman ile kaydedildikleri
zaman arasnda ne kadar zaman getii bilgimiz dahilinde
deil tabii ki. Ancak Tevrat metni elimizde bulunduu ek
liyle, kendi kaderi de dahil olmak zere bize yeterince bilgi
vermektedir, iki zt tavrn izlerini Tevrat'ta bulmak mm
kn. Bir yandan gizli niyetleri uruna metni kendi yapsnn
tersine dnnceye dek onu tahrif eden, bozan ve genile
ten dzenlemeler onu ele geirmi, dier yandan da onu g
znden dahi saknan bir dindarlk, paralarnn birbiriyle
uyuup uyumadna aldr etmeden metni olduu gibi
korumak istemi. Bylece metnin neredeyse her paras, bize
aktarlmas istenmeyen bilgilerin ipular olan, gze batan
boluklar, rahatszlk verici tekrarlar, ak seik grlebilen
elikiler ile doludur. Bir metni tahrif etmek, cinayet ileme
ye benzer. Zorluk eylemi gerekletirmekte deil izlerini yok
etmekte yatar. "Tahrif etmek" kavramna, bugn kullanilma36 Kr. Yahuda, age.
37 Resim yasann basks altndaysalar ise hiyeroglif yazy terk etmek iin bir
bahaneleri olur, kendi harflerini yeni bir dilin ifadesi olarak yerletirebilirler
di. - Kr. Auerbach, age, 142.

61

Musa ve Tektannh Din

sa dahi hak ettii iki anlam ykleyebiliriz. Sadece bir eyin


grntsn deitirmek deil/ ayn zamanda onu baka bir
yere tamak, baka bir yere getirmek anlamm da tar. Bu
durumda bir metnin tahrif edildii durumlarn ounda her
ne kadar bilgiler deitirilmi ya da kendi balanmdan
kartlm olsalar da bunlarn geriye itilerek ya da inkr edil
mi bir halde bir yerlerde sakl olduklarnn hesabn yapabi
liriz. Ancak tm bunlar grmek her zaman o kadar da kolay
olmayacaktr.
Ulamak istediimiz nokta, tahrife yol aan karlarn tm
yazl kaytlarn ncesindeki gelenei etkilemi olduu. Bu
karlardan birini, belki de hepsinin iinde en gl olann
biz daha nce kefettik. Kade'teki yeni tanr Yehova'mn baa
getirilmesi ile onun kutsanmas iin bir eylerin yaplmas ge
reklilii domutu. Daha doru ifade edecek olursak: onu bir
yere yerletirmek gerekiyordu. Ona alan amak, eski dinlerin
izlerini silmek gerekiyordu. Bu, orada yerleik olarak yaa
yan boylarn dinleri sz konusu olduunda gerekten baa
rlm gibi grnyor, nk onlar hakknda hibir ey bilmi
yoruz. Oysa geri dnenlerle ileri o kadar da kolay olmam
t, Msr'dan k olaynn, Musa adl kiinin ve snnet gele
neinin ellerinden alnmasna izin vermemilerdi. Yani M
sr'da bulunmulard, fakat oray tekrar terk etmilerdi ve o
andan itibaren Msr etkiinin izlerinin tamamen yok sayl
mas gerekiyordu. Musa adl kii ile ilgili mesele onu Medyen
ve Kade'e yerletirmek ve dinin kurucusu olan Yehova rahibi
ile kaynatrmak suretiyle zlmt. Msr'la olan baa
ilikin en ciddi iz olan snnet olay kalmak zorundayd ancak
yine de bu det tm kantlara ramen inatla Msr'dan kopar62

Musa Bir Msrl di se...

Imaya allyordu. Bu hain geree karn kastl bir eli


ki olarak Msr'dan kta, bir zamanlar Yehova'ran, snnet
kietini ihmal eden Musa'ya fkelendii ve Medyenli kars
nn hzl bir snnet treniyle onun hayatn kurtardnn an
latld o gizem dolu, anlalmaz ekilde ifade edilmi b
lm ele alnabilir! Bu can skc iddiay zararsz hale getirmek
iin yaknda baka bir bulgudan bahsedeceiz.
Ancak bu yeni bir eilimin ortaya kt anlamna gel
mez, her ne kadar Yehova'nm yeni, Yahudilere yabana bir
tanr olduunu dorudan inkr eden abalar grlse de as
lnda var olan eski eilimlerin devamdr. Bu amala kavmin
atalar olan brahim, Ishak ve Yakup'un sylenceleri dikkate
alnr. Yehova bu atalarn da tanrs olduunu doruluyor;
elbette kendisini bu isim altnda kutsamadklarn kendisi iti
raf eder.38
Ne var ki hangi ismi kullandklarm belirtmez. Ve tam bu
rada snnet detinin Msr kkenli olduu iddiasna kar ke
sin bir darbe indirilir. Yehova, deti brahim'e buyurmu, sn
neti kendisiyle sonralar brahim soyundan gelecekler ara
snda bir ban iareti olarak ortaya koymutur. Fakat bu ol
duka beceriksiz bir kurguydu. Birini dierlerinden ayrmak
ve bir eyi dierlerine gre tercih edilir klmak iin tekiler
de olmayan bir nian seilir, milyonlarcasmn aym ekilde
iaret edebilecei bir nian deil. Msr'a gelen bir sraillinin
tm Msrllar, Yehova'dan gelen kardelik duygusu ile kar
dei olarak kabul etmesi gerekirdi. Snnet detinin vatannn
38 Bu yeni ismin kullanm ile gelen snrlamalar bu yolla daha anlalr deil fa
kat daha kukulu oluyor.

63

Musa ve Tektannh Din

Msr olduunu Tevrat' yazan sraillilerin bilmemesine im


kn yoktu. Ed. M eye/in You'da szn ettii yer, bunu ku
kuya yer brakmakszn itiraf eder, ancak ne pahasna olursa
olsun bu gerein inkr edilmesi gerekiyordu.
Dini mitlerin mantksal dizgelere byk nem vermeleri
ni bekleyemeyiz. Yoksa hallan duyarll, atalaryla karlk
l sorumluluklar erevesinde bir antlamaya imza atan, son
rasnda yzyllar boyu bu insanlarla ilgilenmeyen ve aniden,
sonradan gelen nesillere kendini yeniden gstermeyi akl
eden bir tann'nn davranlarm hakl olarak itici bulabilirdi.
Daha garip olan bir tanli'nn dier kavimler arasndan bir
den bire kendine bir kavim "semesi", bu kavmi kendine mal
edip kendisini de bu kavmin tann's olarak ilan etmesidir.
Dinler tarihinde buna benzer baka bir olay yok sanrm. As
lnda tanr ve halk ayrlmaz bir btndr, zellikle de ban
dan itibaren Bir'dirler; ara sra bir halkn baka bir tann'ya
inanmaya baladm duyarz ancak bir tanr'mn baka bir
halk arad hi duyulmam ey. Musa ile Yahudi kavmi
arasndaki ilikiyi ele alrsak, tarihte ei benzeri olmayan bu
olay anlamaya yaklaabiliriz belki de. Musa Yahudi kavmine gelmiti, onlar kendi halk yapmt; onlar onun "seilmi
halk" idi.39
39 Yehova kukusuz ki bir volkan tannsyd. Msr'da yaayanlarn ona tapn
mak iin bir nedenleri yoktu. Yehova adnn Ju-piter (Jovis) tanrsnn adnn
kk ile ayn tnya sahip olduu konusundan etkilenen ilk kii ben deilim.
branice Yehova'run ksaltmasndan tretilen Jocharan (yani: Gotthod, kartaca dilinde edeeri: Hannibal) Johamn, John, Jean, Juan ekliyle Avrupal
Hristiyanlar arasnda en yaygn isimlerden biri olmutur. Italyanlar Giovanni deyip haftann bir gnne de Giovedi adn veriyorlar ise muhtemelen hi
birey ifade etmeyen ya da ok byk bir anlam tayan bir benzerlii ./..

64

Musa Bir Msrl di se..,

sraillilerin atalarnn da ie kartrlmas baka bir ama


daha gdyordu. Kenan lkesinde yaamlard, onlarn ad
lar bu lkenin belirli bir blgesi ile anlyordu. Muhtemelen
kendileri, sonradan g etmi sraillilerin gemi tarihlerin
den tr sahip ktklar, kkenleri Kenan lkesine dayanan
kahramanlar ya da blgenin yerel tanrlar idiler. Gemileri
ni onlara yaslaynca, kendilerini bu topraklara aitmi gibi
gsterebilmiler ve bir lkeyi fethedenlere kar duyulan
dmanlktan da bylece kendilerini saknmlar dr. Tanr
Yehova'nn, atalarnn bir zamanlar sahip olduklar eyleri
onlara geri verdikleri dncesi olduka akllca bir oyundu.
Tevrat metnine sonradan eklenen yazlarda, Kade ismini
kullanmaktan saknmak gibi bir ama hkim olur. Dinin
doduu yer nihai olarak tanrnn da olan Tur-u Sina'dr.
../. gn na kartyorlar. Bylece geni kapsaml fakat olduka belirsiz
perspektifler nmze alr. Akdeniz havzasnn dousunda bulunan lke
lerin karanlk, tarih aratrmalarnca atmlanamayan yzyllarda, civarda
yaayanlar zerinde gl etkiler brakm olan, sk ve iddetli volkanik pat
lamalara maruz kaldklar sanlyor. Evans Knossos'daki Minos saraynn da
bir depremin sonucunda tamamyla yok olduunu varsayyor. O zamanlar
Girit'te, byk ihtimalle Ege dnyasnn tamamnda olduu gibi byk ana
tanraya tapnlyordu. Kendi evini daha g bir kuvvete kar koruyama
dna ilikin alg, eril bir tann'ya yerini brakmak zorunda kalmasna yol a
m olabilir ve bylece volkan tanrs onun yerine geecek ilk tanr hakkm
kendinde grm olmal. Zeus halen "Dnyay sarsan" tanr idi. Sz edilen
karanlk dnemlerde ana tanralarn yerine eril tanrlarn (belki de aslnda
oullan olan?) getii konusunda kuku yok gibi. phe gtrmez bir biim
de ana tanra' nn yerli hali olan, dini k ile tanna'nn kz haline dn
trlen, kendi annesinden mahrum braklan ve kendisi tarafndan dayatlan
bakirelii yznden srekli annelik mertebesinden dlanan bakire Athena'nn kaderi zellikle ok etkileyici.

65

Musa ve Tektanrl Din

Bunun nedeni ok da belli deildir; belki de Medyen etkisi


hatrlanmak istenmiyordu. Ancak dier tm tahrifler, zel
likle de Ruhban yasas olarak anlan dnemdeki deiiklik
ler, farkl bir amaca hizmet ediyorlard. Artk olaylarn arzu
edilen ynde deitirilmesine gerek yoktu, nk bu oktan
gerekletirilmiti. Fakat imdinin yasa ve kuramlarnn ge
miini daha eski zamanlara yaslama, aslnda Musa'nn yasa
lar zerinden meru klma abas vard; bylece yasalar kut
sal ve herkes iin zorunlu olma hakkm kendinde grecekti.
Gemiin izleri her ne kadar bu yolla deitirilmeye allsa
da, bu yntem belirli bir psikolojik temele dayanmaktayd.
Zaman iinde -Msr'dan ktan Tevrat'm Ezra ve Nehemiya tarafndan nihai ekline kavuturulmasna dek yaklak
800 yl geer- Yehova dini gerilemiti, dolaysyla tm bun
lar belki de Musa'nn ilk yayd din ile zde bir denklie
ulat gereini yanstr.
te bu asl sonu, Yahudi din tarihinin ar yazgsnn i
yzdr.

VII
airlerin, rahiplerin ve tarih yazclarnn zerinde altkla
r nceki alara ait tm bu olaylarn arasnda su yzne k
mamas akla yakn ve en insancl sebeplerden tr gerekli
olan bir olay ne kar. Sellin'in peygamberlere ilikin anlat
lardan iz srerek bulduu, byk lider ve kurtarc Musa'nn
katli. Settin'in izleini hayal rn olarak gremeyiz, nk
yeterli derecede olas bir varsaym. khnaton okulundan ge-

Musa Bir Msrl idi se..,

I<'ti Musa, tpk kral gibi hareket ediyor, emirler yadryor,


kendi inancn halka zorla dayatyordu.40 Musa'nn retisi
Ivlki de ustasnnkinden daha sertti, Gne tanrsna yaslan
mak zorunda deildi, On okulu onun yabana kavmi iin bir
y*y ifade etmiyordu. Gerek Musa gerekse de Ikhnaton ayru
kaderi paylar, tm aydm despotlan bekleyen bir kaderdir
bu. Musa'nn Yahudi kavmi de bu derece tinselletirilmi bir
ilini tayabilecek, uygulamalarndan kendi ihtiyalarm tat
min edecek gte deildi, tipk 18. firavun dneminin Msrllan gibi. Her iki olayda da ayn ey vuku bulur, hkmedi
len ve haklar snrlanan kavim ayaklanr ve kendilerine da
yatlan dinin tm yklerini zerinden atar. Fakat uysal M
srllar Firavunun kutsanm kiiliini kaderin ortadan kal
drmasn beklerken, vahi Samiler kaderi kendi ellerinin
arama alp zorbay ortadan kaldrrlar.41
Elimizdeki Tevrat metninin de bizi Musa'nn benzer e
kildeki sonuna hazrlamadm iddia edemeyiz. "l'den
k" anlas -Musa'nn egemenlik dnemini yanstyor olabi
lir- Musa'nn otoritesine kar -Yehova'mn da buyruu ile
kanl cezalandrmalarla bastrlm olan, ciddi bir ayaklan
malar zincirinden sz eder. Bu tarz bir ayaklanmann, bir kez
de olsa Tevrat'm istemedii ekilde son bulabileceini tah
min etmek hi de zor deil. Kavmin dine yze evirii de
Tevrat'ta anlatlr, ancak ayn bir blm olarak tabii ki. Altn
40 O dnemlerde baka trl bir etkileim beklenemezdi.
41 Binlerce yllk Msr tarihinde bir firavunun vahice ortadan kaldrldnn
ya da katledildiinin pek duyulmamas kayda deer. rnein Asur tarihi ile
kyaslandnda, bu aknlk bir kat daha artar. Tabii Msr tarih yazcl
nn resmi karlara hizmet etmi olmas da sz konusu olabilir.

67

Musa ve Tektannl Din

buza'nm hikyesidir bu, orada sembolik olarak grlen


Tevrat levhalarnn yklmas (o yasay inedi"), akllca bir
yolla Musa'nn zerine yklp, onun fkesine mal edilir.
Sonra Musa'nn katledilmesinden piman olunan ve ola
yn unutulmaya alld bir dneme gelinir. Bu dnemin,
Kade' teki karlamayla ayn dneme rastgeldii muhakkak.

Ancak Msr'dan k olay, vahada dinin kurulmas olayma


yaklatrlp, Musa da dinin kuruluunda etkin bir rolde gs
terildiinde, sadece Musa kavminin talepleri karlanmyor,
ayn zamanda Musa'nn vahice katledili gerei de baar
l bir ekilde inkr edilmi oluyordu. Gerekte Musa'nn ha
yat ksaltlm olsa dahi Kade'te olanlarla ilgisinin olmas
pek ihtimal dahilinde deil. Bu olaym zamansal dizgelerini
zme denemesine girimemiz gerekir. Biz Msr'dan k
18. firavun dneminin yklndan sonraya (1350) yerletir
dik. O sralar ya da biraz daha ge gereklemi olmal, n
k Msrl tarihiler Msr'dan k'tan sonra gelen yllar
anari dnemi ve 1315'e kadar lkeyi yneten Horemheb ik
tidarna yerletirirler. Kronolojinin bir sonraki ve tek daya
na srir (srael)'e kar kazanlan zafer ve onun tohumlar
nn yok edilmesiyle vnen Merneptah dikilitadr (12251215). Ne yazk ki bu yaztlarn deerlendirilii kuku uyan
dryor, srail boylarnn o dnemlerde dahi Kenan lkesinde
bulunduklarnn ispat olarak grlyorlar.42 Ed. Meyer bu
dikilitatan yola karak ve hakl olarak daha nceden kabul
edilenin aksine Merneptah'm, Msr'dan k olay dnemi42 Ed. Meyer, age, 222.

68

Musa Bir Msrl di se..,

in firavunu olamayaca sonucunu kartr. Msr'dan k


olay daha nce gereklemi olmal. k olay dneminde
iktidarda olan firavunun kim olduu sorusu bu durumda
anlamsz gibi grnyor. O dnem saltanat aras bir dneme
denk geldiinden, firavun yoktu. Fakat Merneptah dikilita
nn kefi de srail boylarnn Kade'te ne zaman birletikleri
ne ve dinin ne zaman kabul edildiine ilikin herhangi bir
ipucu vermez. Kesinlikle syleyebileceimiz tek ey, her e
yin 1350 ile 1215 tarihleri arasmda gerekletiidir. Bu yzyl
ierisinde tahminimize gre Msr'dan g, giri tarihine ol
duka yakn olup Kade'teki olaylar ise ikinci tarihe ok da
uzak deildir. Bu dnemin en byk ksmnn bu iki olayn
arasna tekabl ettiini kabul etmek istiyoruz. nk bizim
daha uzun bir sreye, Musa'nn katlinden sonra geriye d
nenlerin hrsnn dinip Musa'nn adamlarnn, Levililerin Ka
de'teki uzlamay gerekletirecek kadar etkin olabildikleri
bir zaman aralna ihtiyacmz var. ki nesillik sre, yani 60
yl ucu ucuna yeterli gelebilir bunun iin. Merneptah dikilita
ndan karm yapmak bizim iddialarmz iin ok erken ve
bizim dnme eklimize gre bir kabul baka bir kabul ge
rektirdiinden, bunun tartmamzn zayf bir halkasn su
yzne karttm kabul etmeliyiz. Ne yazk ki Yahudi kavminin Kenan lkesine yerlemesine ilikin tm bilgiler ite
bylesine mulak ve karktr. srail dikilitann zerindeki
ismin yazgsnn peine dtmz ve sonralar srail kavmi altnda birleen boylarla ilgili olmad bilgisi bize kalan.
Habir-lbrani ismi de Amama dneminde bu kavme veril

mitir.
69

Musa ve Tektanril Din

Kavimlerin ortak bir dini kabul edip birleerek bir ulus


haline gelmeleri hangi zamanda olmu olursa olsun, dnya
tarihi iin neredeyse nemsiz bir eylem olabilirdi bu. Sz ko
nusu yeni din olaylarn ak iinde silinebilir, Yehova yazar
Flaubert'in de belirttii zere tahtndan indirilmi tanrlarn

katnda yerini alr ve kavminin, Anglosaksonlar tarafndan


uzunca bir sre aranan on deil on iki boyunun tamam "yok
olup" gidebilirdi. O zamanlar Medyenli Musa'nn yeni bir
kavmi kendisine sunduu tanr Yehova, muhtemelen hibir
ynden muhteem bir varlk deildi. Kaba, acmasz bir ye
rel tanr, iddetli ve kana susam; peinden gelenlere iin
den "st ve baln" akt lkeyi vaat etmi ve onlardan "kl
cn keskinlii" ile orada yaayanlarn kkn kurutmalarn
istemiti. Tevrat metninin bu kadar deitirilmesine ramen,
yine de Yehova'ran asl varlm ortaya koyabilecek kadar
ksmnn kalmas artc aslnda. Dininin gerek bir tektannclk olup olmad dahi kesin belli deil ki dier kavimle
rin tanrlarnn tanrlk mertebelerini reddedebilsin. Kendi
tanrlarnn dier tannlann hepsinden daha gl olmas
muhtemelen onlara yetiyordu. Ancak olaylar bu tarz izleklerden beklendiinin aksine baka bir yol izlemi ise bunun
tek bir nedeni olabilir. Msrl Musa, kavmin bir ksnma tin
sel dzeyde daha yksek bir tanr, tek ve tm dnyann h
kimi fikrini hediye etmiti, hem sevgisi hem gc esiz ben
zersiz olan, tm ayinlere ve bylere dman, insanlar iin
drst ve adil bir yaam en kutsal hedef olarak ngren bir
tanr. Her ne kadar Ator dininin etik ynne ilikin bilgimiz
eksik de olsa, khnaton'un yaztlarnda dzenli olarak kendi
sini "Ma'at iinde yaayan" (doruluk ve adalet) biri olarak
70

M usa Bir Msrl di se...

nitelemesi bouna deildir.43 Kavmin ksa bir sre sonra Mu


tki'nin retilerini bir kenara brakp, onu ortadan kaldrma
lr byk olaslkla uzun vadede etkin olamamtr. Gelenek
geriye kalmt ve Musa'nn baarszlna ramen etkisini
.neak yzyllar sonra gsterebilmiti. Tanr Yehova, Kade'te Musa'dan kaynam alan kurtulu hareketinin kendi
sine mal edilmesiyle hak etmedii bir erefe nail olmutu,
tincak bu gasp'n bedelini ar bir ekilde deyecekti. Yerine
getii tanr'mn glgesinin arl kendi varlndan daha
^iil olmaya balamt; dinin geliim srecinin sonunda
kendi varlnn ardndaki unutulmu Musevi tanr'snn
varl ne kmaya balamt. Sadece bu tanr'mn var oldu
u fikrinin, srail kavminin her trl darbeye dayanabilme
sini saladna ve bugne dek onlan hayatta tuttuuna
kimsenin kukusu yok.
Musevi tanrsnn Yehova'ya kar kazand son zaferde
I .evililerin paym tespit etmek zor. Onlar Musa'nn dnemin
de Kade'teki anlama yaplrken, pelerinden gittikleri tan
rlarn en canl ansyla Musa'dan yana olmulard. Yzyllar
boyu kavimle ya da onlarn ruhban snf ile i ie gemiler
di ve detleri gelitirmek ve gzetmek, bunlarn dmda kut
sal yazlar korumak ve kendi amalar dorultusunda d
zenlemek rahiplerin asl ileri olmutu. Ancak Musa'nn eski
retilerince reddedilen tm o kurban adaklar ve trenler,
aslnda sadece by ve sihirden baka bir ey deil miydi?
I l Kasideler sadece tanr'mn evrenselliini ve biricikliini vurgulamaz, ayn za
manda tm yaratlanlara kar duyduu sevgi dolu ihtimamn anlatr, doa
sndan sevin ve gzelliinden zevk alnmasn telkin eder, Bfcz. Breasted, The
Dawn o f Conscience.

71

Musa ve Tektanrh Din

Bylece halkn arasndan Musa soyuna bal olmayan fakat


karanln iinde yava yava serpilen, byk ve gl bu
gelenein etkisi altnda kalm adamlar ortaya km ve bu
adamlar yani peygamberler, bu eski Musevi retisini yorul
madan ylmadan yaym, tanr'run kurban sunumlarn ve
yaplan ayinleri kmsediini, kendisine inananlardan sa
dece inan dolu, dora ve adil bir yaam ("Ma'at") talep et
tiini anlatmlar. Peygamberlerin abas uzun soluklu s
rekliliini korumu; eski inanc tekrar canlandrmaya al
tklar retiler Yahudi dininin kalc ieriini oluturmu
tur. Yahudi kavmi iin byle bir gelenein geriye kalm ol
mas ve her ne kadar byk, yabanc bir adam dardan te
vik etmi olsa da ona hayat veren byle adamlarn yetimesi
byk bir onurdur.
Msrl soyunu kabul etmeseler dahi Musa'nn Yahudi din
tarihi iin anlamn benimle ayn deerde gren konunun uz
man aratrmaclarnn dncesine dayanmsam yukarda
szn ettiim ifadelere pek de gvenmezdim. rnein Sellin unlar sylyor:44 "Demek ki Musa'nn asl dinini, yay
maya alt ahlakl tek tanr inancm, bandan itibaren
kavmin kk bir parasnn mlkiyeti olarak grmemiz ge
rekir. Bu dinle resmi kltte, ruhban snfnn dininde, kavmin
inancnda batan beri karlaabilmeyi beklememeliyiz. Ba
ndan itibaren hesap edebileceimiz tek ey, bir zamanlar
ruhlan ateleyen kvlcmlarn yer yer karmza kmas, er
ya da ge zel birtakm olaylardan ya da Musa'nn tinselli
inden ok etkilenmi kiiler ok daha gl bir ekilde fikir44 Age, 52.

72

Musa Bir Msrl di se...


r i ini
l.lk

tekrar ortaya kartmcaya ve bu tinsellik daha geni


kitlelerini etkisi alfana alncaya kadar lmeden Mu-

ii'nin fikirlerinin her yerde inanc ve ahlak etkilemi olma'im umabiliriz. Eski Yahudi din tarihine byle bir bak a
cyla baklmal, Kenan lkesinde yaayan halkn ilk be yz
ylna ilikin tarihi belgeler zerinden karmza kan dine
)'<>re Musevi dinini ina edenler, olduka ar yntemsel bir
ktaya derler." Volz ise ok daha ak szldr:45 "Mutu'un dev eseri ilk balarda ok az anlalm ve doru bir
Mckilde uygulanmamtr, ta ki yzyllar getike hayatn ii
lir

her geen gn daha youn bir ekilde nfuz edip bu yal

nz adamn yaptn devam ettiren, benzer tinsellikteki b


yk peygamberlerle karlancaya dek."
Bylelikle aslnda Msrl Musa kiiliini Yahudi tarihi
klamna oturtmak olan iimin sonuna gelmi bulunuyonn. Vardmz sonucu ksaca zetleyecek olursak: Bu tari

hin bilmen kililerine -ulus oluturmak zere bir araya gelen


iki halk kitlesi, bu ulusun kmesi ile oluan iki devlet, Tevrat

Ltynaklarnda geen iki tanr ad- biz iki tane daha ekliyo
ruz: ilki dieri tarafndan bastrlm ve sonra kendisini bas
trann arkasndan zaferle tekrar ne kan iki tane din, her
ikisi de Musa adyla anlan ve kiiliklerini birbirinden ayr
mamz gereken iki tane din lider. Ve tm bu kililer ilkinin,
y.ini kavmin bir ksmnn dierini hi etkilemeyen, travmatik
olarak deerlendirilebilecek bir olayla yz yze geldii ger
deinin zorunlu birer sonucu. Bunun tesinde deinilecek,
.klanacak ve iddia edilecek birok ey olabilir. Aslnda anr> Paul Volz, Mose, Tbingen 1907, s. 64.

Musa ve Tektannl Din

cak o zaman tamamyla tarihsel olan incelememize duydu


umuz ilgi merulatnlabilirdi. Bir gelenein asl doasnn
nerede yatt ve sahip olduu bu zel gc nereden ald,
tek tek byk adamlarn dnya tarihi zerindeki byk etki
lerini reddetmenin imknszl, kaynaklarnn bazlarndan,
zellikle de dini olanlarndan gerek insan gerekse de halkla
r kleletiren gte fikirlerin ortaya kt ihtiyalardan sa
dece somut olan eleri kabul edip, insan hayatnn bu muh
teem eitliliine kar ne tr bir gnah ilendii - tm bun
lar zel olarak Yahudi tarihinde ileyebilmek cazip bir grev
olabilirdi, incelememi bu ekilde devam ettirmek 25 yl nce
Totem ve Tabu'da ileri srdm fikirlerimle bir balant kur

mam gerektirir. Fakat bunu yapacak gc kendimde bula


myorum.

74

Ill
MUSA, KAVM
VE TEKTANRILI DN

BRNC BLM

n Aklama I
1938 Marti ncesi
Kaybedecek hibir eyi ya da ok az eyi olan birinin creti
ile salam sebeplere dayandrlm bir karardan ikinci bir
kez vazgeiyorum ve rtago'da (cilt XXIII, say 1 ve 3) Musa
zerine szn ettiim iki incelememe ilave olarak henz
yaymlamadm son bir para sunuyorum. Gcmn yet
meyeceini bildiimi o zamanlar belirtmitim, tabii bununla,
ilerleyen yamla beraber yaratc yeteneklerimin zayflama
sn kastediyor,1 ancak yan sra baka bir engel zerine de
dnyordum.
Tuhaf bir dnemde yayoruz. aknlk iinde, ilerleme
nin barbarlkla ibirlii yaptn gryoruz. Sovyet Rus
ya'da bask altnda tutulan yaklak 100 milyon insann ha1 Yatm Bernard Shaw1m insanlarn ancak 300 yama geldikten sonra yaptkla
rnn hakkn verebildikleri savm paylamyorum. Hayat artlarnda temel
den birok deiiklik yaplmad srece, sadece yaam sresinin uzamas ile
bir yere varlamaz.

77

Musa ve Tektannl Din

yat standartlarm ykseltme abas veriliyor. Din denilen


"afyon"u ellerinden alacak kadar cesur ve onlara belli bir l
de cinsel zgrlk verecek kadar akllca davranld, ancak
buna karlk korkun bir bask altnda tutularak her trl
dnce zgrl ellerinden alnd. Benzer bir zulm al
tnda Italyan halk da dzen ve sorumluluk duygusu ile ei
tiliyor. Alman ulusu sz konusu olduunda ise, neredeyse
tarih ncesine dayanan bu barbarln tekerrrnn herhan
gi bir ilerleme dncesine dayanmadan da gerekleebile
ceini grmek, sknt yaratan bir derdin hafiflemesini sal
yor. Ne de olsa bugn muhafazakr demokrasiler kltr ala
nndaki ilerlemenin bekileri haline geldiler ve gariptir ki
Katolik kilisesi, bir kurum olarak sz konusu kltrel tehli
kenin yaylmasnda gl bir direni gsteriyor. O ki, dn
ce zgrlnn ve gerei bulma yolundaki her trl iler
lemenin bugne dek en amansz dman idi! Biz burada Ka
tolik bir lkede, ne kadar srecei belli olmasa da Katolik ki
lisesinin korumas altnda yayoruz. Fakat bu koruyuculuk
var olduu srece kilisenin dmanlm kazanacak herhan
gi bir ey yapmamann kaygsn tayoruz tabii ki. Bu kor
kaklk deil, dikkatli olmakr; hizmetine girmekten saknd
mz yeni dman, baa kmay oktan rendiimiz eski
dmandan ok daha tehlikeli. Bizim yrttmz psika
naliz aratrmalarna, Katolik inanc zaten yle ya da byle
kukulu bakyor. Haksz olduklarm iddia etmek istemeyiz.
Biz yaptmz almalarn neticesinde, din insanl etkile
yen bir nevroza indirgendiinde ve dinin muazzam gcn
hastalarmzda grdmz nevrotik bask ile edeer bir
ekilde akladmzda, egemen glerin fkesini zerimize
78

Musa, Kavmi ve Tektaml Din

,ektiimizden erniniz. Aslmda yeni bir ey sylemeyeceiz,


eyrek yzyl nce bunlarm hepsini yeterli sklkta akla
mtk, ancak tm bunlar o gnden bu yana unutulmu ve
I>ugn yeniden tekrar etmemiz ve tm dinlerin kurulular
na rnek tekil eden bir modelle aklamamz bouna olma
yacaktr. Muhtemelen psikanaliz alannda almamz yasak
lanacaktr. Kilise bu tarz zorbaca yntemlerin ok da yaban
cs deil, hatta bakalarnn da bu metotlar kullanmasn as
lnda daha ok kendi haklarna ynelik bir taciz olarak gr
yor. Ancak uzun mrm boyunca bana gittiim her yerde e
lik eden psikanaliz doduu ve byd ehirden daha de
erli bir yurt bulamad kendisine henz.
ikinci bir engel, dardan gelen tehditler yznden Musa
ile ilgili yaptm almann son ksmm yaynlatamayacana sadece inanmyor, bunu ayn zamanda biliyorum. Kendi
me, korkumun temelinde kendi kiiliime verdiim ar
nemin yattn syleyerek sz konusu zorluu ortadan kal
drmak iin son bir denemeye giritim. Byk ihtimalle Mu
sa ve tektanrd dinlerin kkeni hakknda yazdklarm yetki
lilerin pek de umurunda olmayacaktr. Fakat bu konudaki
yargmn doruluuna pek de gvenmiyorum. adalar
mn bana ac vermek iin bulunacaklar yarglar, onlarn k(iilk ve sansasyon yaratma merakndan kaynaklanacaktr.
Yani bu almam kamuoyuna duyurmayacam, fakat bu
yazmam iin bir engel tekil etmez. zellikle iki yl nce ka
leme aldm iin, bundan sonra sadece zerinde biraz al
arak nceki dier iki yazya eklemem yeterli olacaktr. Bylece gizlilik iinde sakl kalacak, ta ki gn na korkusuzca
ykabilecei bir dnem gelinceye dek ya da benimle benzer
79

Musa ve Tektanrl Din

sonu ve fikirleri paylaan birisi kp da bir zamanlar, daha


karanlk dnemlerde benimle ayn dncelere sahip olan
biri vard deyinceye kadar.

n Aklama II
1938 Hazirannda
Musa adl kii zerine yaptm incelemeler srasnda beni
zellikle rahatsz eden glkler -gerek kendi isel kaygla
rm gerekse de dandan gelen engeller- yazdm bu n
c son metnin birbiriyle elien, hatta birbirini ortadan kald
ran, iki farkl n aklama ile balamasna kendiliinden yol
ayor. nk ikisinin arasnda geen ksa zamanda yazy
kaleme alan yazarn d koullar temelden bir hayli deiti.
Eskiden Katolik kilisesinin korumas altnda yayor ve bu
metni yaynlatarak bu koruyucuyu yitirince, Avusturya'daki
psikanaliz taraftarlan ve rencilerine bir alma yasa ge
tirilmesine yol amaktan korkuyordum. Ve sonra birdenbire
Alman istilas gerekleti; Tevrat'n szleri ile ifade edecek
olursak Katolikliin "sallanan bir buday baa"dan farkl
olmad anlald. Sadece dnce eklimden dolay deil
artk ayn zamanda "Irk"mdan dolay da izlendiimi kesin
likle anladm iin, kk yalarmdan itibaren 78 yl bana
yurt olan kenti byk bir sevinle terk edip gittim.
Gzel, zgr ve yrekli Ingiltere'de scak bir ekilde kar
landm. Ho bulunan bir misafir olarak artk burada ya
yorum, zerimdeki bask kalkt ve yeniden konuup yaza
80

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

bildiim iin nefes alyorum - neredeyse, istediim ya da zo


runda olduum gibi dnebildiim iin diyecektim. Yazd
m son blm kamuoyuna sunma cesaretini kendimde bu
luyorum.
Artk d engeller yok, olsa dahi en azndan sinip geri e
kileceim engeller deil bunlar. Buraya geleli birka hafta ol
du ve bu sre zarfnda geliimden memnuniyet duyan dost
larmdan, hi tanmadm yabanclardan ve hatta kendi ho
nutluklar iin benim burada zgrle ve gvene kavutu
umu bildirme gerei duyan ilgisiz insanlardan selam ta
yan saysz mektup aldm. Buna ilave olarak bir yabanc iin
olduka artc bir ekilde, benim ruhsal kurtuluum ile ilgi
lenen, sa'nn yolunu neren ve srail'in gelecei konusunda
beni aydnlatmak isteyen baka trde mektuplar da aldm.
Tm bunlar yazan bu iyi kalpli insanlar beni pek de tara
myor olmallar; fakat Musa zerine yaptm bu alma e
viri yoluyla kendi yurttalarm arasnda bilinir hale gelirse
yeterince baka insan tarafndan da bana u anda gsterilen
ilgiyi kaybedeceimi dnyorum.
Politik deiimler ve bulunduum yeri deitirmek de
yaadm i glkler konusunda hibir ey deitiremedi.
Tpk nceden olduu gibi imdi de kendi iim konusunda
gvensizim, yazar ile yapt arasnda olmas gereken birlik
ve aidiyet bilincini zlyorum. Sonucun doruluundan
phe ettiimden deil. Bu gveni eyrek yzyl nce Totem
ve Tabu'yu yazdmda, 1912'de edindim ve o gnden bu ya

na gven duygum sadece daha da glendi. Dinsel olgularn


sadece bireyin nevrotik semptomlarndan, insan topluluu
nun ok eski yaants ierisinde oktan unutulmu anlaml
81

Musa ve Tektanrh Din

olaylardan, saplantl karakterlerini bu olaylara borlu ol


duklarndan ve yani tarihi gerekliklerinden aldklar g ile
insanlar etkileyebildiklerinden yola karak anlalabilir ol
duundan bir daha hi kuku duymadm. Ancak Yahudi

'

tektanrcl iin sarf ettiim szlerin setiim bu rnei ka-

ntlayp kantlamadklarn kendime sorduumda gvensiz-

ligim ortaya kyor. Musa adl kiiden yola karak giriti-

im inceleme iin benim eletirim baparma zerind,e dengesini kurmaya alan bir dans gibi grnyor. Suya brakl efsanesinin psikanalitik yorumuna ve bundan yola ka
rak Sellin'in Musa'nn sonu zerine ileri srd varsaym
lara gei yapamasaydm tm bunlarn yazlmadan kalmas
gerekirdi. En azndan imdi cesaret ediyorum.

Musa zerine yaptm ikinci, salt tarihsel incelememin


sonularn zetleyerek balyorum. Yeni bir eletiriye ta
bi tutulmayacaklar, nk onlardan yola kan ve yine
onlara dnen psikolojik tartmalarn n koullarn olu
turuyorlar.

Tarihsel nkabul
Bizim ilgimizi eken olaylarn tarihsel arka plan yle: 18.
hanedanln fetihleri ile Msr bir dnya imparatorluu ha
line gelir. Bu yeni smrgecilik anlay her ne kadar tm
82

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

halkn olmasa da egemen ve ruhani alanda etkin st snfn


yani dinsel grlerin geliiminde kendini gsterir. On'daki
(Heliopolis) gne tanrs rahiplerinin etkisi altnda, belki
Asya'dan gelen uyarlar ile de glenerek, belli bir lke ve
kavime ait olmak gibi snrlamalarn olmad, evrensel bir
Tanr Aton fikri doar. Gen firavun IV. Amenhotep ile bu
lann fikrini gelitirmek dmda baka yce bir ama tanma
yan bir firavun hkmdar olur. Aton dinini devlet dini hali
ne getirir, sayesinde evrensel tanr Tek tanr haline dnr;
dier tanrlar hakknda anlatlanlar ise yalan dolandr. B
yk bir inatla sihre dayal dnme ekillerine kar koyar,
Msrllar iin byk deer tayan lm sonras yaam ya
nlsamasn bir kenara atar. Sonralar bilimsel kavrayn or
taya koyaca gerekleri alas bir nseziyle grerek gne
nlarnn sahip olduu enerjinin yeryzndeki her trl ya
amn kayna olduunu kefeder ve kendi tanrsnn gc
nn sembol olarak gnee tapar. Yaratltan tr duydu
u sevin ve M uafa uygun olarak srdrd hayatndan
(doruluk ve adalet) dolay kendine vgler yadrr.
Bu, insanlk tarihinde tektanrh bir dine ilikin ilk ve belki
de en saf olaylardan biri olarak; douunun tarihsel ve psiko
lojik artlarna daha derin bir bak hak ediyor. Ancak Aton
dini hakknda bize kadar fazla bir bilginin ulamamas iin
aba gsterilmi. Ikhmtondan sonra gelen gsz firavunlar
zamannda dahi meydana getirdii her ey yerle bir olmu.
Kendisi tarafndan bask alfana alman ruhban snfnn intika
m onun ansna kar fkesini kusmu, Aton dini ortadan
kaldrlm, kfir olarak damgalanan firavunun saray yklp
talan edilmitir. M 1350 dolaylarnda 18. hanedanlk silinip
83

Musa ve Tektanrl Din

gitmi; ksa sreli bir anari dneminden sonra 1315'e kadar


lkeyi yneten bakomutan Haremhab lkeye yeniden d
zen getirmitir. khnaton'un reformlar ise unutulmaya yz
tutmu bir dnem olarak kalmann tesine gidememitir.
Bunlar tarihsel olarak saptanabilenler, imdi ise artk bi
zim varsaymlarmz balyor. khnaton'a yakn duran insan
larn arasnda o zamanlar birok2 kiinin tad bir ad olan
Thothmes admda bir adam bulunuyordu - isminin ok da
byk bir nemi yok, nemli olan ismin ikinci ksmnn -mose olmas. Thothmes, yksek bir mevkiiye sahipti, Aton dini

ne itenlikle inanlardand fakat kuruntulu firavuna karn


enerji ve tutku doluydu. Bu adam iin khnaton'un ve kendi
dininin ortadan kaldrlmas, tm beklentilerinin sonu anla
mna geliyordu. Msr'da ancak bir kaak ya da dnek olarak
yaamma devam edebilirdi. Belki de bir snr blgesinin va
lisi olarak, birka nesil nce oraya yerlemi olan Semit bir
kavim ile ilikisi olmutur. Hayal krkl ve yalnzln ver
dii aresizlik ile oradaki yabanclara ynelmi, yitirdikleri
ni onlarda telafi etmeye, onlar kendi kavmi haline getirerek,
ideallerini onlar zerinde gerekletirmeye alm. Kendi
sine elik eden adamlaryla birlikte Msr' terk ettikten son
ra, onlar snnet simgesi ile kutsam, onlara yasalar getir
mi, Msrllarn henz bir kenara att Aton dininin reti
lerini yaym. Belki de Musa adl bu adamn koyduu kural
lar, efendisi ve hocas khnaton'unkilerden ok daha sertti,
hatta khnaton'un skca tutunduu gne tanrs On'dan bi
le destek almaktan vazgemi olabilir.
2 rnein Tel-el-Arnama'da atlyeleri bulunan heykeltran ad da byleydi.

84

Musa,, Kavmi ve Tektannl Din

Msr'dan k tarihi olarak 1350'den sonraki firavunsuz


dnemi kabul edebiliriz. Kenan lkesinin istilasna kadar
olan sonraki dnemler olduka mulak. Tevrat bildirilerinin
karanlkta brakt, daha dorusu bu dneme ilikin yarat karanlktan gnmz tarih aratrmalar iki gereklie
ulamtr. E. Sellin tarafmdan ortaya kartlan ilk gereklik,
Yahudilerin Tevrat'ta da belirtildii zere gnn birinde
inatla ve sz dinlemez bir ekilde yasa koyucular ve liderle
rine kar isyan ettikleri, onu katlederek onun tarafmdan
kendilerine dayatlan Aton dinini tpk bir zamanlar Msrl
larn yapt gibi bir kenara attklardr. Ed. Meyer tarafmdan
saptanlan dier gereklik ise, bu Msr'dan geri dnen Yahu
dilerin daha sonra Filistin, Sina yarmadas ve Arabistan top
raklarnda yaayan, kendilerine akran olan boylarla birle
tikleri ve aym yrede sulak bir blge olan Kade'te Arap k
kenli Medyenlilerin etkisi altnda yeni bir dini, volkan tanrs
Yehova'ya tapnmay kabul ettikleridir.
Bu iki olaym kendi aralarndaki iliki ile Msr'dan k
olay ile ar alarmdaki zamansal iliki pek de kesin deil. Ta
rihsel dier bir referans noktasn Firavun Memeptah'a
(1215'e kadar) ait, Suriye ve Filistin'e yaplan seferleri arla
trken "srail'"i kaybedenler arasmda gsteren bir dikilita
gstermektedir. Bu dikilita'a ait tarih terminus ad quem* ola
rak kabul edilir ise Msr'dan k olayndan itibaren tm s
recin gereklemesi iin yaklak bir yzyllk zaman dilimi
(M 1350 sonrasndan 1215 ncesine kadar) geriye kalyor.
* Bir olaym gereklemesi iin verilen biti (son) tarihi. Kaynak: Duden A-Z;
'Fachlexikon f r Studium, Ausbildung und Beruf. Dudenverlag; Mannheim, Leip
zig, Wien, Zrich 2006. (ev. n.)

85

Musa ve Tektannh Din

Fakat yazgsnn peinden srklendiimiz srail isminin he


nz bir kavim ad olmama ve bizim de aslmda ok daha ge
ni bir zaman aralna sahip olduumuz ihtimali de var.
Sonraki Yahudi kavminin Kenan lkesine yerlemesi kuku
suz ki hzlca gerekleen bir fetih deildi, aksine adm adm
ilerleyen ve daha uzun bir zamana yaylan bir sreti. Merneptah dikilitandan bamsz bir ekilde hareket ettiimiz
de Musa'nn dnemini3 bir insan mr (30 yl) kadar grebi
lir ve bunun zerine Kade'teki4 birlemeye kadar iki nesil,
hatta daha fazlasnn getiini varsayabiliriz; Kade ve Ke
nan lkesine doru yola kma arasndaki sre ksa olmal;
nceki tezimizde de grld zere Yahudi geleneinin
Msr'dan k olay ile Kade'te dinin kuruluu olay arasn
daki sreyi ksaltmak iin geerli gerekeleri vard; oysa ki
aratrmalarmz dorultusunda tam da bunun tersi bizim il
gimizi ekmektedir.
Ancak bunlarn tamam henzhalen tarih, bizim tarih bil
gimize ilikin boluklar doldurmak iin hr deneme, mago'daki ikinci incelemenin baz yerlerinin tekrardr. Biz Mu
sa'nn bana gelenler ve onun, Yahudilerin hmyla sadece
sona ermi gibi grnen retileri ile ilgileniyoruz. 1000 yl
civarnda yazlm fakat daha eski kaytlara dayand kesin
olan Yehovist'teki anlaya gre Kade'te gerekleen birle
me ve din kurma olaylar srasnda duruma bir anlama e
lik eder ve bu anlamada her iki tarafta halen birbirinden
ak bir ekilde ayrlabilmektedir. Taraflardan birinin tek
3 Bu Tevrat metninin 40 yllk l gei anlatsna tekabl edebilirdi.
4 Yani yaklak olarak 1350 (40)-1320 (10) Musa, 1260 ya da sonras Kade, Merneptah dikilitanda 1215'ten nce.

86

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

derdi, tanr Yehova'nn yeni ve yabana oluunu inkr etmek


ve halkn ona daha byk bir teslimiyet gstermesini sala
makt; dier taraf ise Msr'dan kurtulu olaym ve liderleri
Musa'nn muhteem kiiliine ilikin deerli anlan yitirmek
istemiyordu ve gerek gereklii gerekse de sz konusu olan
bu adam gemi tarihin yeni ifadesinde bir yere oturtmay
baarmlard, en azndan Musa dininin grnrdeki simge
si olan snneti ellerinde tutabilmiler ve bu yeni tanr adnn
kullanmna birtakm snrlamalar getirebilmilerdi. Bu ta
leplerin temsilcilerinin Musa'nm adamlarnn soyundan
olan, Musa'mn adalar ve yurttalarndan sadece birka
nesil sonra gelen ve canl hatralarla onun amsma halen ba
l Levitlerdi. Yehovist ve sonradan rakibi olacak olan Elohist'e ait olduunu dndmz edebi sslemelerle dolu
ifadeler tpk, altnda eskiden yaanmlarn gerek bilgisi
nin, Musa dininin doasnn ve bu byk adamn katledilii
nin bilgisinin sonraki nesillerden gizlenerek, sanki sonsuz
huzura gmld trbeler gibidirler. Ve biz sreci doru
zebildiysek ayet, o halde olayn esrarengiz bir yam kal
mam demektir; ancak Yahudi kavminin tarihinde Musa b
lmnn kesin sonu olabilirdi pekl.
Ancak garip olan, bunun byle olmamas, kavmin bama
gelen sz konusu bu olaym en gl etkilerini daha sonra
gstermesi, yzyllarn gemesi ile birlikte yava yava ger
eklie nfuz etmesidir. Yehova karakterinin civar kavimlerin ve boylarn tanrlarndan ok farkl olduu pek olas de
il; tpk kavimlerin kendi ar alarmda kavga etmeleri gibi o
da dier tanrlarla bouuyordu, fakat biz Yehova'ya inanan
birinin o zamanlar Kenan lkesinin, Moab ya da Amalek vs.
87

Musa ve Tektannl Din

yerlerdeki tanrlar ve bu tanrlara inanan kavimlerin varl


n inkr etmeyi aklndan bile geirmeyeceinden yola kma
lyz.
khnatot ile parlayan tektannclk fikri yine karanla g

mlecek ve uzun bir sre, daha orada kalacakt. Elephantine


adasnda, Nil nehrinin ilk alayan yaknndaki bulgular a
rtc bir ekilde yzyllardr orada yaayan, iindeki tap
nakta, ana tanr Yahu'rmn yan sra birinin ad Anat-Yahu
olan iki tanraya daha tapnldn, Yahudi bir askeri kolo
ninin olduunu gsteriyor. Bu Yahudiler elbette ki anavatan
larndan kopmular, dindeki tm o gelimelerden uzak kal
mlard; Kuds'teki yeni trelerin bilgisini onlara ileten Pers
egemenlii (5. yzyl) olmutur.5 Eski dnemlere bakarak,
tanr Yehova'mn Musevi tanrs ile bir benzerliinin olmad
n syleyebiliriz. Aton tpk yeryzndeki temsilcisi, asln
da rnek ald, atalar tarafndan kendisine miras kalan h
kmranlnn kn hibir ey yapmadan ylece izleyen
firavun Ikhnaton gibi bar yanls idi. Yeni yerleim yerleri
ni zorla ele geirmek isteyen bir kavim iin elbette ki Yehova
ok daha uygun bir tanryd. Ve Musevi tanrsnda tapnma
ya deer olan her ey bu ilkel kitlenin anlaynn olduka
uzandayd.
Daha nce de belirttiim gibi -v e dier aratrmaclarn fi
kir birliini de tank gstermitim- Yahudi dininin gelii
minde merkezi olan olgu, tanr Yehova'mn zamanla kendi
karakterini kaybedip Musa'nn tanrs, Aton ile benzerlik
5 Auerbach: Wste und gelobtes Land (l ve vlen lke). Bd. II, 1936.

88

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

gstermeye balamas olmalyd. Uc bakta iki tanr arasn


da byk deer tayormu gibi grnen farklar halen mev
cut, fakat bunlarn nedenini aklamak kolay. Aton, Msr
topraklarnn henz gvende olduu mutlu bir dnemde
hkm srmeye balamt ve hatta imparatorluk sallanma
ya baladnda dahi ona inananlar, sz konusu rahatszlk
lara srtlarm evirip, yaratlarm kutsayarak, tm bunlarn
zevkini kartmaya devam etmiler.
Yazg Yahudi kavmini saysz snavdan geirmi ve onla
ra ac dolu tecrbeler brakm, tanrs sert ve zalim, ayn za
manda karanlk olmu. Tm lke ve kavimlere hkim evren
sel tanr karakterini tamaya devam etse de gelenein Msr
llardan Yahudilere gemesi gerei, Yahudilerin tanr Yehova'nn seilmi kavmi olmalar ve bunun onlara ykledii
zel sorumluluklar nedeniyle ayrca dllendirilecekleri ek
bir ifadede ortaya kar. Her eye gc yeten bir tanrmm se
ilmi kavmi olup bahtsz yazgsn zc tecrbelerle bir
letirmek Yahudi halk iin kolay olmam olmal. Fakat k
lan yoldan dnlmemi, tann'ya ilikin kukular bastrmak
iin kendi sululuk duygularm oaltmay semi ve belki
de tm bunlarn sonunda dindarlarn bugn de yaptklar gi
bi "Tann'mn sorgulanmazl karan'"na iaret etmilerdir.
Tann'nn Asurlular, Babilliler, Persler gibi kendilerini bo
yunduruklar altna alan ve onlara kt davranan zorbalar
srekli olarak yemden tretmesine alacak olsa dahi, tm
bu kt dmanlarn yenilgiye urayp, imparatorluklarnn
yok olup gitmesi tann'mn gcnn bir ispatyd.
89

Musa ve Tektanril Din

Sonraki Yahudi tann's nemli noktada eski Musevi


tanr's ile edeer hale gelir nihayet, ilk ve en nemli nokta,
gerekten de baka bir tanr'mn varlnn dahi dnleme
yecei ekilde biricik tanr olarak kabul edilmesidir. Ikhnaton'un tektanncl bir kavmin tamam tarafndan ciddiye
alnm, evet, hatta kavim bu fikre o derece balanmt ki bu
fikir tinsel yaamlarnn ana temas haline gelmi ve baka
hibir ey ile ilgilenmez olmulard. Ruhban snf bu nokta
da hemfikirdi, fakat rahipler sadece onu kutsama trenlerini
ina etme iiyle urarken kavmin iinde, Musa'nn tanr's
na ilikin dier iki retiyi tekrar canlandrmaya alan yo
un akmlarla ters dmlerdir. Peygamberler, tann'nm
ayin ve kurbanlar kmsediini ve sadece kendisine ina
nlmasn ve doruluk ve adalet iinde bir yaam srdrl
mesini istediini bkp usanmadan bildirmiler. Ve l yaa
mnn kolayl ve kutsallna vgler yadrmlarsa, bu
kesinlikle Museviliin ideallerinin etkisi altnda kalmalarn
dan tr olmutur.
Yzyllara uzanan bir kltr hayatnda daha yksek bir
tinsellie ulamann, kendiliinden olan bir gelime ile ger
ekletii kabul yetebilecekken, Musa'nn, Yahudi tanr's
tasarsnn son ekline ilikin etkisini belirtmek gerekte ge
rekli mi sorusunu sormann artk zaman geldi. Tm bilme
celerimize bir son verecek olan bu olas aklamaya dair sy
leyebileceimiz iki ey var: ilki, bunun hibir ey aklamad
dr. Ayn koullar, phesiz byk yeteneklere sahip Yu
nan halknda tektanncla yol amam, aksine oktannc
dinin yumuamasn ve felsefi dncenin balamasn sa
lamtr. Anladmz kadaryla tektannclk Msr'da geli
90

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

miti, tanr kocaman bir dnya imparatorluuna snrszca


hkim olan bir firavunun yansmasyd. Yahudilerde ise si
yasi durum, zel bir kavmin tanrs fikrinden evrensel dn
yaya hkim bir tanr fikrine gei iin olduka uygunsuzdu
ve bu kk ve gsz ulus nasl oluyor da kendilerini yce
efendinin tercih ettii gzde ocuu olarak grme cretim
kendilerinde buluyorlard? Bylece Yahudilerde tekanncln douuna ilikin soru cevapsz kalr ya da bu, bu kavmin
zel dini dehasnn bir ifadesidir gibi bildik bir cevap ile yetinilebilir. Bilindii zere deha dediimiz kavranamaz bir
ey'dir ve hibir eyin sorumluluunu tamaz ve bu neden
le de dier zmlerin hepsinde sonusuz kalnmadan, by
le bir aklamaya bavurmamak gerekir.6
Bunun dnda, Yahudi kaynak ve tarih yazclnn bu
kez kendisiyle de elimeden, byk bir kararllkla biricik
tann fikrinin kavime Musa tarafndan getirildiini iddia et
mesi ile bize zaten yolumuzu gsterdii gerekliiyle kar
larz. Bu kesinliin inamlrlma ilikin bir itiraz var ise, bu
da, ruhbanlar tarafndan zerinden geilmi, bizim nmz
de duran metinde Musa'ya fazlasyla gndermede bulunul
masdr. Gerek kurumlar gerekse de ak bir ekilde sonraki
dnemlere ait ayinlere ilikin dzenlemeler, ayan beyan
zerlerinde bir otorite kurma niyeti, ile Musevi yasalar ola
rak gsteriliyordu. Bu, kukusuz bizim phe duymamz
iin yeterli bir neden, fakat bu metinleri bir kenara atmak iin
yeterli deil. nk bu tarz bir abartnn daha derinde yatan
6 Ayn ekilde Stratfordlu William Shakespeare zerine de dnp tanlmas
gerekir.

91

Musa ve Tektannl Din

sebebi gn gibi ortadadr. Ruhbanlarn anlatm kendi imdi


ki zaman ile erken Musevi dnemler arasmda bir sreklilik
kurmak istiyor, tam da bizim Yahudi din tarihinde en ok
dikkat eken gereklik olarak grdmz, Musa'nn yasa
lar koyduu dnem ile sonraki Yahudi dini arasmda ncele
ri Yehova'ya tapnmayla doldurulan ve ancak sonralar ya
va yava kapatlan bir boluk olduunu inkr etmek istiyor
lar. Tevrat metninin tabi olduu zel muamele srasnda ge
riye bunu ispatlayan yeterli sayda veri kaldndan, tarihsel
doruluu kuku gtrmemesine ramen, ruhbanlar ellerin
deki tm kozlar kullanarak bu sreci reddediyorlar. Ruh
banlar metni yemden ele alrken, tpk yeni tann Yehovay
atalarn tanrs haline getiren tahrif eilimine benzer bir ey
denerler. Ruhban kodeksine ilikin bu motif dikkate alnd
zaman, gerekten Musa'nn kendisinin Yahudilerine tektanrc dnceyi getirdii inancna ilikin iddiamz esirgemek
bizim iin olduka g olacaktr. Rahiplerin kukusuz o d
nem henz bilmedikleri, Musa'nn bu fikre nereden kapld
n bildiimiz iin Yahudilere tektannclm Musa tarafn
dan getirildii fikrini onaylamak bizim amzdan daha ko
lay olacaktr.
Bu noktada birisi kp Yahudi tektannclnn Msr k
kenli olduunu iddia etmemizin ne gibi bir faydas var gibi
bir soru ortaya atabilir? Bu durumda sorun sadece bir para
geriye itilmi olacak; tektannc dncenin geliimiyle ilgili
bilgimiz artm olmayacaktr. Buna verilecek cevap, sorunun
bir kazan salamak deil, aratrmak olduudur. Ve belki
de gerekten, olanlar su yzne kartrken, bir eyler de
reniriz.
92

Musa, Kavmi ve Tektanrih Din

B
Uyuklama Dnemi ve Gelenek
Yani, tek tanr fikri ve bysel bir etkisi olan trenlerin bir
kenara braklmasnn ve tanr adna insanlardan uymas is
tenilen etik taleplerin, ilk nceleri pek ses getirmeyen fakat
uzun bir aradan sonra etkisini gsteren ve nihayet kendi s
rekliliini kabul ettiren Musevi retileri olduunu itiraf et
meliyiz. Bylesi gecikmi bir etki nasl aklanabilirdi ve bu
na benzer durumlar baka nerelerde karmza kabilir?
ilk akla gelen birok farkl alanda bulunabilecekleri ve
muhtemelen envai eit ekilde meydana gelmeleri, az ok
kolay anlalabilmeleridir. rnein Darwin'in evrim teorisi
gibi daha yeni bir bilimsel teori'yi ele alalm. lk nceleri ac
masz bir ekilde reddedilmi, yllar boyu iddetle zerine
tartlm fakat gereklie gtren byk bir adm olarak
kabul grmesi bir nesilden daha uzun zaman almamtr.
Darwin'in kendisi ise Westminister'e gmlmek ya da adna

bir ant mezar dikilmesi onuruna nail olur. Bu tr bir olayda


zlecek fazla bir ey yok. Yeni gerek duygusal direnilere
yol am, ki bunlarn hepsi de Darwinin pek de sevilmeyen
retisinin lehine ileri srlen kantlarn rtlebildii bir
takm nedenlere dayandnlabilmektedir; dnce uruna
yaplan savalar zaman alr, bandan itibaren dncenin
taraftarlar ve muhalifleri vardr, ilkinin says gibi nemi de
sonunda stnl ele geirinceye dek, gittike artar; sava
93

Musa ve Tektanril Din

sresi boyunca neyin sz konusu olduu hi unutulmaz.


Tm srecin bu kadar uzun bir zamana ihtiya duymas bizi
neredeyse hi artmyor, kitle psikolojisine ilikin bir sre
cin sz konusu olduu dncesine yeterince deer vermi
yoruz belki de.
Tek bir bireyin ruhsal hayatnda bu srece tamamyla te
kabl eden benzetmeler bulmak hi de zor deil. Bu, birisi
nin belirli kantlarn temelinde gerek olarak kabul etmesi
gereken bir eyi yenf renmesi, fakat bunlarn kendi arzula
rnn tersi dorultusunda olmas ve kendisi iin deerli oldu
una inand baz grleri inciten bir durumun olumas
dr. O kii ilk bata duraksayacak, sz konusu Yeni'de ku
kular uyandracak nedenler arayacak ve bir sre kendisiyle
savap sonunda kendisine u itirafta bulunacaktr: kolaylk
la kabul etmesem de, buna inanmak bana tuhaf grnse de
sanrm bu byle. Ben'in zihinsel almalarnn gl duy
gusal basklarn altndaki itirazlar alt etmesinin zaman ald
n bylece renmi bulunmaktayz. Bu durum ile bizim
anlamaya altmz durum pek byk bir benzerlik gs
termiyor.
imdi deineceimiz rnein ise bizim sorunsalmzla
ok daha az ortak yn var. Korkun bir kaza yaayan, rne
in bir tren kazasm grnrde sa salim atlatan birisinin ka
zay unutup normal hayatna dnd ok olmutur. Ancak
ilerleyen haftalarda, sadece yaad oktan, sz konusu sar
sntdan ya da onu eskiden her ne etkiledi ise tm bunlardan
yola klarak tretilebilen birtakm ruhsal ve motorik belir
tiler ba gstermeye balar. imdi artk "travmatik bir nev
94

Musa, Kavmi ve Tektarml Din

roz'"a sahiptir. Bu hi kla gelmeyen, yani yeni bir durum


dur o kii iin. Kaza ile, ilgili belirtilerin ilk defa ortaya kt
m zaman arasnda geen sreye bulac hastalklarn patolo
jisine de ak bir gndermede bulunularak "uyuklama dne
mi" denilir. Bununla balantl olarak, travmatik nevroz ile
Yahudi tektannclnn aralarndaki kkten farkllklara
ramen yine de bir noktada gr birliine vardklarm fark
etmemiz gerekir. Bu, uyuklama (kuluka dnemi) diyebile
ceimiz bir durumdur. Bizim kesinlemi kabulmze gre
Yahudi din tarihinde, Musa dininin kmesinden sonra, tektannc fikrin, detlerin bir kenara atldnn ve etiin abart
l bir ekilde dile getirilmesinin sz konusu bile edilmedii
uzunca bir sre var. Bylelikle sorunumuzun zmnn
zel bir ruhsal durumda aranmas gerektii olaslna hazr
lanrz.
Gelecekte Yahudi kavmini oluturan iki tarafn yeni bir
dinin kabul iin bir araya geldikleri srada Kade'te olanla
r nceden ifade etmitik. Msr'dan gelenlerin gznde, M
sr'dan k olay ile Musa'nn kiiliine ilikin anlar gemi
dneme ait anlatlara eklemeyi gerektirecek kadar gl ve
canl idi. Belki de Musa'nn kendisi ile tanan kiilerin to
runlar idiler ve ilerinden bazlar kendilerini halen Msrl
gibi hissederek Msrl isimleri tayorlard. Fakat liderleri ve
yasa koyucularnn bana gelen yazgya ilikin anlar silip
atmak iin geerli sebepleri vard. teki taraf iinse bu yeni
tann'y kutsamak ve yabanclm inkr etmek yetkin bir
amat. Her iki tarafta eskiden bir dine sahip olduklarn ve
bu dinin ieriini inkr etmek gibi ortak karlara sahipti.
95

Musa ve Tektanrl Din

Bylece sz edilen ilk uzlamaya varlm, muhtemelen de


bu uzlama ksa bir zaman iinde yazya dklmt; M
sr'dan gelenler yazy ve tarih yazclna olan ilgiyi bera
berlerinde getirmilerdi, fakat tarih yazclnn, acmasz
gereklii dile getirme sorumluluu olduunun farkna var
malar ok uzun zaman alacakt, ilk bata anlatlarn kendi
ihtiyalar ve eilimleri dorultusunda oluturma konusun
da vicdanlar rahatt, sanki tahrif kavramn hi duymam
gibiydiler. Bundan dolay ayn konunun yazya dklmesi
ile szl aktarm, yani gelenek, arasnda bir kartlk oluabilmiti. Yaznda anlatlmayan ya da deitirilen ksmlar
gelenekte olduu gibi kalm olabilir pekl. Gelenek tarih
yazclnn bir yandan tamamlaycs iken dier bir yandan
da elikisi idi. Tahrife yol aan eilimlere pek de baml
deildi, belki baz yerlerde bu etkiye tamamen kapalyd ve
bu nedenle de yazyla sabitlenmi anlatlardan ok daha ger
eki olabilmiti. Ancak yazndan daha kararsz ve belirsiz
olmas, bir nesilden dier nesile azdan aza aktarlrken
eit eit deiimlere ve dnmlere maruz kalmas, gve
nilirliini sarsyordu. Bu tr bir gelenein farkl ekillerde
yazglar olabilirdi. Yazn tarafndan alaa edildii, yazl
anlatlarn yannda herhangi bir iddiasnn olamad, za
man getike snkleip bir glge haline geldii ve nihaye
tinde unutulmaya yz tuttuunu beklemek daha byk bir
olaslk. Fakat baka yazglar da mmkn; bunlardan bir ta
nesi gelenein kendisinin yazl bir anlat haline gelmesidir
ve dier yazglar hakknda ise ilerleyen srelerde sz ede
ceiz.
96

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

Kafamz kurcalayan Yahudi din tarihinde uyuklama d


nemi olarak geen fenomenden sz ettiimizde, resmi tarih
yazclnda kastl olarak inkr edilen olaylarn ve ierikle
rin aslnda gerekte hi kaybolmad aklamasn nerebili
riz. Haberler halkn arasnda azdan aza yaylan bir gele
nein iinde varln srdrmtr. Sellin'in byk bir ke
sinlikle belirttii zere Musa'nn sonuna ilikin, resmi kayt
lara ters den ve gereklie ok daha yakn duran bir gele
nek de mevcuttu hatta. Sanrm Musa ile birlikte yok olup
gitmi baka olaylar, Musevi dininin Musa'nn adalarnn
birou tarafndan kabul edilemez gibi grnen baz ierik
ler iin de ayn eyleri kabul edebiliriz.
Ancak burada karmza kan dikkat ekici durum, gele
neklerin zaman ierisinde zayf dmek yerine, yzyllar
getike daha da glenmeleri, resmi kaytlar zerine sonra
dan yaplan ilemlerin arasna szp sonunda kavmin dn
ce ve eylemlerini kesin bir ekilde etkilemek iin kendilerin
de yeterli gc bulmalardr. Bu sonucu mmkn klan art
larn neler olduu u aamada bizim bilgimiz dahilinde de
il elbette.
Bu gerek o kadar gze arpyor ki, tekrar ele almak iin
kendimizi sorumlu hissediyoruz. Bizim sorunsalmz bu ger
ein iinde sakl yatmaktadr. Yahudi kavmi kendisine Mu
sa tarafndan getirilen Aton dinini terk etmi ve komu kavimlerin Baalim'inden* pek de farkl olmayan baka bir tan
rya tapnmaya balamt, ilerideki eilimler gsterdikleri
* Eski Ortadou blgesinin ve Kartacailarn batanns olan Baal birok yerel
tanrya blnp oalabiliyordu. Bu yerel tanrlara Baalim ad veriliyordu.
Kaynak: www.Jewishencyclopedia.com. (ev. n.)

97

Musa ve Tektanrl Din

tm abalara ramen bu utan verici durumu saklayamamlardr. Fakat Musa'nn dini iz brakmadan yok olup gitme
mi, geride bir tr an belki de karanla gmlp arptlm
bir gelenek brakmt. Ve byk bir gemie dayanan bu ge
lenek, ayn zamanda arka planda etkisini srdrmeye de
vam etmi, ilerleyen zamanla birlikte insanlarn ruhlarm ele
geirmeye balam ve nihayet tanr Yehova'y Musevi tann'sna dntrmeyi ve Musa'nn uzun yzyllar nce y
rrle sokulan ve sonradan terk edilip gitmi dinini tekrar
canlandrmay baarm. Akbeti bilinmeyen bylesi bir ge
lenein bir kavmin ruh dnyasna bu kadar gl bir ekilde
ilemi olmas bizim alk olduumuz bir durum deil, iin
de kendimizi evimizde gibi hissetmediimiz bir kitle psiko
lojisinin etki alannda bulunmaktayz. Baka alanlardan da
olsa benzerlikler, benzeri bir tabiata sahip gerekler peinde
yiz. Bunlarn bulunabileceim dnyoruz.
Yahudilerin arasmda Musa dinine dnme hazrlklarnn
balad dnemlerde Yunan halk olduka zengin bir efsane
ve kahramanlk mitleri hzinesine sahipti. Konularm bu ef
sanelerden alan her iki Homeros destannn 9. ya da 8. yzyl
da doduklar sanlyor. Bugn sahip olduumuz psikolojik
grlerle Schliemann ve Evans'dan uzun zaman nce u so
ru sorulabilirdi: Yunanllar Homer ve Attikli byk yazarla
rn bayaptlarnda iledikleri tm bu sylencelerin konulannm nereden buluyorlard? Bunun cevab yle olmalyd: Bu
halk bir ihtimal erken dnemlerinde tarihi bir felaketle so
nulanan ve efsanelerde karanlk bir gelenein srp gittii
olduka parlak ve kltrel alanda iek am bir dnem ya
am. Gnmzde yaplan arkeoloji aratrmalar, o zaman98

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

l.r fazla ileri gidilmi saylabilecek olan bu tahmini, sonrala


r onaylamtr. Arkeoloji, Yunan anakarasmda muhtemelen
M 1250'den nce son bulan muhteem Minos-Miken uy
arlnn tanklklarn ortaya kartmtr. Sonraki dnem
Yunanl tarihilerde bunlara ilikin bir referans neredeyse
yok gibidir. Bir kez, Giritlilerin denizlere egemen olduklar
bir dnem olduu, bu dnemdeki kraln adnn Minos ve sa
raynn adnn Labirent olduuna deinilir; hepsi bu, yazar
larn ele aldklar gelenein dmda ondan geriye kalan ba
ka hibir ey yok.
Almanlar, Hintliler, Finliler gibi baka halklarn da halk
efsaneleri bilinir hale gelmitir. Bunlarn da dou hikyele
rinin tpk Yunanllar da sz konusu olduu gibi benzer art
lar tayp tamadn aratrmak edebiyat tarihilerinin ii.
Sanrm aratrma olumlu bir sonu verecektir. Bizim benim
sediimiz koul udur: Sonrasnda phesiz zengin, anlaml
ve muhteem, belki de hep kahramanca grlmesi gereken,
gemite kalm bir tarih vardr, fakat bu tarih o kadar uzak
bir zamana aittir ki, sonraki kuaklara onun ancak karanlk
ve eksik geleneinin bilgisi kalr. Destann edebi tr olarak
unutulup gitmesine aknlkla baklyor. Belki de bunun
aklamas destann domasna zemin hazrlayan koullarn
bir daha olumamasyd. Eski malzeme tamamlanm ve
sonraki tm olaylar iin tarih yazcl gelenein yerine ge
mitir. En byk kahramanlklar dahi bir destana ilham kay
na olmaya yetmemitir, Byk skender kendi dneminde
bir Homeros bulamayaca konusunda yaknrken haklyd.
oktan gelip gemi dnemler insanlarn hayal dnyasn
da byk ve gizemli bir ekicilie sahiptir. nsanlar kendi
99

Musa ve Tektanril Din

imdiki zamanlarndan memnun olmadklar srece -ki ge


nelde m em n un deillerdir- gemie dnerler ve bu kez altn
bir aa ait hi bitmemi bir ryay srdrebileceklerim
umut ederler.7 Muhtemelen, yansz olmayan bir bellek tara
fndan huzur dolu mutlu bir dnem olarak yanstlan kendi
ocukluklarnn bysnn halen etkisindeler. Bizim gele
nek dediimiz gemiten, daha ok eksik ve bulank anlar
kalm ise bu sanat iin zel bir ekicilie sahiptir, nk
bu durumda anlarn boluklarm kendi hayal dnyasyla
doldurma ve tekrar retmek istedii dnemi kendi niyetine
gre oluturma bamszlna sahiptir artk. Gelenek ne ka
dar belirsiz hale gelmi ise, yazar iin o derece kullanldr
diyebiliriz neredeyse. Yani gelenein yazn iin tad ne
me amamalyz ve destan olma koulu ile kurulan analoji
Yahudilerde, Yehova kltn eski Musevi dini anlamnda
dntrenin Musa gelenei olduuna ilikin bize yabana
gelen kabul benimsemeye bizi daha meyilli hale getirmek
tedir. Fakat aslmda bu iki olay da birbirinden fazlasyla fark
l. Birinde sonu bir yazm, burada bir din ve sonuncu durum
iin gelenein teviki ile destan'm sz konusu olduu duru
mun buna koutluk gsteremeyecek bir sadakat ile kuruldu
unu varsaymtk. Bylece bizim durumumuzda yaplmas
gereken bir sr i daha var ve bu daha uygun benzerliklere
ihtiya duymamz da hakl gsterecektir.
7 Bu durum Macauley'in, Lays ofAncient Rome'unun (Antik Roma'nm Durumla
r) temelini oluturur. Bu kitapta yazar, kendi ann vahice srdrlen si
yasi mcadelelerine zlerek dinleyicilerine atalarnn zverileri, birlik bera
berlik ruhu ve vatanseverliinden bahseden bir arkc rolne brnr.
1 00

Musa Kavmi ve Tektannl Din

c
Benzerlik
Dikkat eken bu srece ilikin Yahudi din tarihinde grebil
diimiz tek tatmin edici benzerlik ok ilgisiz gibi grnen bir
alanda bulunur; fakat olduka eksiksiz, zdee yakndr.
Orada yine uyuklama fenomeni ile karlanz, anlalmaz,
aklama gerektiren olgular ve sonradan unutulan nceki ya
antnn koullan ortaya kar. Ve ayn ekilde mantkl d
nmenin ruhunu aarak kendini dayatan basknn karakte
ri de, rnein efsane'nin douunda gz nnde bulundu
rulmayan bir zellik ortaya kar.
Dini fenomenler doal olarak kitle psikolojisine dahilken,
bu benzerlik psikopatolojide insan nevrozlarnn oluumun
da yani bireysel psikolojiye ait bir alanda karlanr. Bu ben
zerliin ilk bata dnld kadar artc olmadn
hatta bir aksiyoma tekabl ettiini greceiz.
Nevrozlarn nedenleri arasnda pek byk bir anlam at
fettiimiz nceden yaanp sonradan unutulmu izlenimleri
Travmalar olarak adlandryoruz. Nevrozlarn etiyolojisinin

travmatik olarak ele alnp alnmayaca konusu ak kalma


l. Buna yaplan direk itiraz, nevrotik bireyin en eski tarihin
de her zaman kendini belli eden bir travmann ortaya kartlamaydr. Genellikle sz konusu olan, mtevaz bir ekil
de, tm bireyleri hedef alan ve srad olduklar halde onlar
tarafndan normalletirilen, bylelikle zme kavuturulan
101

Musa ve Tektannl Din

yaanmlklar ve arzulara kar gsterilen srad ve anor


mal tepkilerden baka bir ey deildir.
Bu balamda iki nokta ne kyor. Birincisi nevrozun ge
liiminin her yerde ve her seferinde erken dnem ocukluk
izlenimlerine dayanmasdr.8 kincisi "travmatik" denilen
durumlarn olduu muhakkak, nk normal bir ekilde du
rum zlememi, erken dneme dayanan bir ya da daha
fazla izlenimden kaynakland iin, bu izlenimler olmasa,
bu nevruzlarn yaanmayaca yargsna varlabilir. Bizim
niyetimiz dorultusunda, aradmz benzerlii sadece bu
trdeki travmatik olaylarla snrl tutmamz yeterli olacakta.
Fakat iki grup arasndaki boluk kapatlamaz deil. Her iki
etiyolojik koulu tek bir potada eritmek pekl mmkn; sa
dece neleri travmatik olarak tanmladnza bal. ayet yaantlanan sadece nicel bir etkenin neticesinde travmatik bir
karakter kazanyor ise, yani her durumda yaant srad,
patolojik reaksiyonlara yol atnda su fazla beklentide ya
tyor ise bnyenin birinde travma olarak etki brakann ba
ka bir bnyede bu etkiyi gstermesi gerekmedii bilgisine
kolayca ularz. Bylece birbirini takip eden, birinin eksikli
ini dierinin tamamlad iki etkenin etiyolojik tatmin iin
bir araya geldii, genel olarak her ikisinin birlikte hareket et
tii ve sadece hattn her iki ucunda basit bir motivasyonun
sznn edilebildii sralama adn verebileceimiz bir fikir
ortaya kar. Bu gzlemden sonra travmatik ve travmatik ol8 Yani, bu aratrmalar ve hesaba katklardan bu ilk dnemler kartldnda
bazlarnn yapt gibi Psikanalize bavurulduu iddias anlamsz.

102

Musa, Kavmi ve Tektanrl Din

mayan etiyolojik farkllklar bizim tarafmzdan aranan ben


zerlik iin nemsiz bir ekilde bir kenara brakabiliriz.
Yine de kendimizi tekrar etme tehlikesine karn, bizim
iin anlam ifade eden benzerlikleri ieren gereklikleri topar
lamak yararl olabilir. Gereklikler unlar: Aratrmamz so
nucu, bir nevrozun fenomenleri (semptomlar) olarak adlan
drdklarmzn, tam da bu nedenle etiyolojik travma dedii
miz belirli yaanm lklarn ve izlenimlerin sonulan olduu
ortaya kt. imdi ise nmzde bizi bekleyen iki dev var:
tiki, bu yaanmlklarn ve kincisi de nevrotik belirtilerin
ortak karakterini bulmak, bu srada belirli kalplan kullan
maktan kanmaya gerek yok.
Birinci noktaya istinaden: a) Bu travmalarn tm 5 ya
na kadar olan erken ocukluk dnemine aittir. Dil yetisinin
balad dneme ait izlenimler zellikle ilgi ekici; 2-4 ya
aras periyot en nemlisi gibi grnyor; doumdan sonra
duyarllk dnemlinin ne zaman balad tam olarak belirle
nemiyor. b) Sz konusu yaanmlklar aslnda tamamen
unutulmu, hafza yoluyla ulalamayan, ska tek tk hatra
artklar yani gizli Ikalrm hatralar tarafndan blnen, geli
memi bellek yitinr periyoduna tekabl ediyor, c) Cinsel ve
saldrgan tabiatl izlenimlere ve phesiz Ben'in erken d
nem hasarlarna (narsistik krlganlklar) dayanyorlar. Bu
kadar kk oculklann sonralar olduu kadar (cinsel eyle
mi sadiste yanl anlamlandrmalan) keskin bir ekilde cin
sel ve tamamyla saldrgan eylemler arasmda aynm yapama
dklarm belirtmek gerekir. Cinsel eylem nnn stnl
tabii ki fazla dikkat ekici ve teorik bir zemine ihtiya du
yuyor.
103

Musa ve Tekiannh Din

Bu nokta -ilk 5 yl iinde erken dnem yaanmlkla


rn olmas, unutulmuluk, cinsei-saldrgan ierik- birbirine
sk skya baldr. Travmalar ya kendi bedeninde ya da du
yusal alglarla, genellikle grlm ve duyulmu olan ze
rinden yaanlan deneyimlerdir, yani yaanmlklar ya da
izlenimlerdir. Her nokta arasnda, psikanalitik almann
rn olan, kendi bana unutulmu yaanmlklarn bilgisi
ni veren, daha hassas fakat doru olmayan bir ifadeyle ya
anmlklar tekrar bellee tayan bir kuram ile balant ku
rulur. Bu kurama gre insanlarn cinsel yaamlar, yaygn ka
nnn aksine -ya da sonralar buna tekabl eden eylem- yak
lak 5 yandayken son bulan bir erken ieklenme evresi ge
irir ve bunun zerine cinsel alanda herhangi bir gelimenin
olmad hatta ulalan noktadan bir gerilemenin grld,
sz konusu kuluka evresi -ergenlie kadar- balar. Bu re
ti, i reme organlarnn geliimi anatomik olarak incelendi
inde de onaylanr; insann 5 yanda cinsellii olgunlam
bir tr hayvandan geldiini tahmin ediyor ve cinsel yaam
daki gecikme ve iki ynl balangcn en derinlerde insanlk
tarihi ile balantl olduu kukusunu douruyor. Bu tr bir
uyuklama ve cinsel olarak gecikme evresine sahip tek hay
vansal varlk insanm gibi grnyor. Primatlar zerinde
incelemeler yapmak -ki bildiim kadaryla henz yaplma
d- kuramn snanmas iin art. Bellek yitimi periyodunun
cinselliin bu erken dnemine denk dmesi psikolojik ola
rak duyumsanmayacak bir durum deildir. Belki de bu olgu,
bir anlamda aslnda insani bir ayrcalk olan ve bu ekilde ba
kldnda tpk beden anatomimizin belirli envanter parala
104

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

n gibi ilkel zamanlarn kalnts (survivai) eklinde grnen


nevroz olaslnn gerek koulunu oluturuyordur.
kinci noktaya istinaden, nevrotik fenomenlerin ortak
zellikleri ya da zel durumlar: iki noktann alt izilmeli.
a)

travmann etkileri iki trldr, olumlu ve olumsuz. lk

abalar travmay tekrar ne kartmak iin, yani unutulan


olay hatrlamak ya da daha dorusu onu gerek klmak,
onun tekrarm yeniden yaantlatmak iin, bu nceden yaa
nan duygusal bir iliki dahi olsa, benzerini baka bir kii ile
benzer bir iliki iinde yeniden yaamak iin gsterilenlerdir.
Bu abalan Travmaya Saplanma ve Travmay Yineleme basks
eklinde zetleyebiliriz. Bu abalarn tm normal diye ad
landrlan Ben'in iine alnp, gerek gerekeleri, tarihi kken
leri unutulmasna ramen hatta bundan dolay aym eylere
srekli eilim gstererek Ben'e deimez karakter zellikleri
verebilir. Bylece bugn unutulmu olsa dahi ocukluunda
annesine an derecede bal bir adam, hayatn balanabile
cei, kendisini besleyen ve elinden tutan bir kadn aramakla
geirebilir. Erken ocukluk dneminde cinsel bir ayartmann
nesnesi olan bir kz ocuu, sonralan yaayaca cinsel haya
tn tekrar tekrar bu tarz tacizleri tahrik etmek zerine kura
bilir. Nevroz sorunsalna ilikin bu tr incelemeler zerinden
karakter oluumunu anlamaya altmz ak.
Olumsuz tepkiler tersi bir hedefi takip ediyor, yani unu
tulan travmaya ilikin hibir eyin hatrlanmamas ve tekrar
lanmamas zerine kendini kuruyor. Bunlan Savunma tepki
leri olarak zetleyebiliriz. Sz edilen tepkiler kendilerini tu
tukluk ve fobilere kadar varabilen kanma eylemleri olarak or

taya koyarlar. Bu olumsuz tepkiler de karakterin oluumun


105

Musa ve Tektannl Din

da olduka gl etkilere sahiptirler; aslnda bunlar da kar


tlan gibi travmaya saplanmalardr, sadece kart eilimlere
sahiptirler. Nevrozlarn belirtileri daha dar anlamda, birinin
zerinde dierinin baskn hale geldii travmalardan kaynak
lanan her iki eilimin bir araya geldii uzlamac oluumlar
dr. Tepkilerin bu kartlndan, normal koullarda hibir
sonuca varmayan elikiler doar.
b)
Tm bu fenomenler, yani gerek belirtiler, gerekse
Ben'in snrlamalar ve kalc karakter deiiklikleri saplant
zellii tarlar; bu, gl ruhsal bir younlukta reel d dn
yann taleplerine uyumlu, mantkl dnmenin yasalarna
itaat eden dier ruhsal srelerin rgtlenmesinden olduka
bamsz olduklan anlamna gelir. D gereklikten hi etki
lenmezler ya da ok az etkilenirler, d gereklik ya da onun
psikolojik temsilleri ile ilgilenmezler, dolaysyla her iki ta
rafla kolayca aktif bir elikiye derler. Ayn anda devlet
iinde devlettirler, ulalamayan, ibirliine yanamayan an
cak normal olarak adlandrlan dierini ap kendine hizme
te zorlayabilecek bir parti gibidirler. Bylece tm bunlar ger
ekletiinde isel psikolojik gereklik d gerekliin zeri
ne hkmranln kurar, psikozun n alr. Bu derece ile
ri gitmeyen durumlarda dahi, bu balantlarn pratikteki
karln grmezden gelmek neredeyse mmkn deildir.
Bir nevrozun egemenlii altnda bulunan kiilerin yaamsal
tutukluklar ve glkleri toplum iin nemli bir etkendir ve
bu tutukluk ve glkler gemiin erken dnemlerine ait bir
parasna taklp kalmalarnn dorudan davurumudur.
Peki, bu benzerlii de gzeterek bizim zellikle ilgimizi
ekmesi gereken u uyuklama devresi de nedir? ocuklua
106

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

ilikin bir travmann ardmdan evrotik bir patlama gerekle


nebilir, belirtilerini gelitirip, savunma abas iinde olan bir
,( cukluk nevrozu. Uzun bir sre kalabilir, dikkat ekici rahatf/.Iklara yol aabilir, fakat gizli bir ekilde seyrini srdrp
I.rkna vanlamayabilir de. Nevrozda genelde savunma abam ar

basar; yine de her halkrda yara izlerinin oluumuna


benzer Ben'sel deiimler bki kalr. ok nadir durumlarda

(.ocukluk nevrozu kesintiye uramadan yetikin nevrozunda


devam eder. ocukluk nevrozunun szm ona seyri bozul
mam bir geliim dneminden tremesi, uyuklama evresinin
.raya girmesiyle desteklenen ya da onu mmkn klan bir s
re daha sk karlalan bir durumdur. Nihai nevrozun trav
mann ge kalm etkisi olarak belirdii dnm ancak ileri
de kendini gsterir. Bu durum ya ergenlik dnemine girilme
si ile ya da bir sre sonra vuku bulur. lk durum, yani fiziki ol
gunluun etkisiyle glenen igdlerin ilk balarda savun
masz bir ekilde malup olduklar sava yeniden balatabil
mesiyle, dier durum ise savunma srasnda oluan tepkilerin
ve Ben'deki deiimlerin yeni yaamsal fonksiyonlar yerine
getirebilmek iin, yani kendini savunabilmek iin reel d
dnyann talepleri ile verdii sava srasnda byk abalar
sonucu kazanabildii rgtlenme eklini korumak isteyen
Ben arasnda byk elikilere decek kadar yetersiz kalma
syla oluur. Travmaya kar gsterilen ilk tepkiler ile hastal
n sonradan patlak vermesi arasmda bir uyuklama evresinin
olmas nevroz iin tipik bir zellik olarak kabul edilmelidir.
Bu hastalk bir iyileme denemesi olarak, travmann etkisiyle
dalan Ben'in paralarn geriye kalan dier paralarla yeni
den bartrp, d dnyaya kar gl bir btn haline d
107

Musa ve Tektannl Din

nmeye alt bir aba olarak da grlebilir. Ancak bu tr


bir deneme psikanalizin yardm olmadan ok nadir du
rumlarda baarl olur hatta bu durumlarda dahi her zaman
baarya ulamaz ve sklkla Ben tamamyla tahrip olur, da
lr ya da Ben'den erkenden koparak travmann egemenliine
giren parann Ben'i tarafndan tmyle ezilir.
Okuyucuyu ikna edebilmek iin saysz nevrozlu hayat
.hikyesini ayrntl bir ekilde burada anlatmak gerekirdi.
Ancak konunun geni kapsaml ve zor oluundan tr bu
nu yapmak, bu incelemenin karakterini tamamen ortadan
kaldrrd. Bu durumda-inceleme nevroz retilerine ilikin
bir teze dnp ve hatta bu durumda da ihtimal ki sadece,
psikanalizin retimi ve uygulamasn yaamsal grev ola
rak edinmi az sayda kiinin ilgisini ekecekti. Oysa ben da1 1 geni bir evreye hitap ettiim iin, okuyucularn yukar
da ksaca deinilen uygulamalara imdilik belirli bir inan
gstermelerini rica etmek dnda yapacak bir eyim yok, ki
bu kabul benim tarafmdan onlarn karsna kartlan so
nulan, sadece, kendi nkoullan olan retiler doru kt
nda kabul etmeleri gerektii ile balantldr.
Yine de nevrozun sz edilen baz kendine has zellikleri
ni ak seik grmemizi salayan mnferit bir olaydan bah
sedebilirim. Tabii mnferit bir olaydan her eyi gstermesini
bekleyemeyiz ve bizim benzerlik kurmaya altmz olay
dan epeyce farkl olmas da hayal krkl yaratmamaldr.
Kk burjuva ailelerinde pek sk rastland gibi ok k
k yalarda anne ve babas ile yatak odasn paylaan bir
olan ocuu, dilinin henz yeni yeni zld bir yata
108

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

dzenli olarak anne ve babia arasnda geen cinsellie tank


(>lma, baz cinsel eylemleri ggrme, daha ok ise duyma frsaln yakalamt, lk d azmasnn hemen akabinde patlak
veren ileriki bir nevrozda em erken ortaya kan ve en ok ra
hatszlk veren belirtidir uylku bozukluu. Geceleri duyduu
seslere kar an derecede Ihassaslar ve bir kez uyandktan
sonra tekrar uyuyamaz halle gelir. Bu uyku bozukluu tam
anlamyla bir uzlama belirttisidir, bir yandan sz geen ge
ce alglarna kar bir savtunmamn davurumu, dier bir
yandan da uyank kalarak sz edilen izlenimleri dinleyebil
mek iin bir denemedir.
Bu tarz gzlemlerle erkten bir dnemde saldrgan bir e
kilde erkeklii uyanan ocuk, kk penisini eliyle uyanp,
yerine getii baba ile zdeleerek anneye farkl cinsel sald
rlarda bulunmaya balar. Bu durum nihayet annesi tarafn
dan penisine dokunmas yasaklanncaya ve annesi buna de
vam etmesi durumunda onu babasna ikyet edip, babas
nn onun gnahkr penisimi kesip alacan ocua syleyinceye kadar srp gider. Bu idi edilme htan ocuun ze*
rinde inanlmayacak kadat gl, travmatik bir etki brakr.
ocuk cinsel eylemlerine son verir ve ocuun karakteri de
iir. Babasyla zdeleeceine, ondan korkmaya, ona kar
edilgen olmaya balar ve kendisi iin cinsel anlam ieren her
trl bedensel terbiyeye kar birtakm yaramazlklarla ba
basn kkrtr, yle ki bu srada kt muameleye maruz ka
lan anne ile zdeleebilir. Anneye ise gittike artan bir kor
kuyla, sanki onun sevgisi olmadan bir an bile yaayamaya
cakm gibi balanr, onu baba tarafndan tehdit olarak gr
d idi edilme tehlikesine kar bir snak gibi grr.
109

Musa ve Tektanrlt Din

Bylece dikkat ekici rahatszlklardan uzak kalan uyuklama*


evresini Oedipus kompleksinin bu deiimi iinde geirir.
rnek bir renci olur ve okulda baar gsterir.
Buraya kadar travmann dolaysz etkisini izleyip uyukla
ma evresinin gerekliini teyit ettik.
Ergenlik dneminin balamasyla aikr nevroz patlak
verir ve nevrozun ikinci ana belirtisi olan cinsel iktidarszl
aa kartr. Olan penis duyarllm yitirir, penisine do
kunmaya dahi yanamaz, bir kadma cinsel gzle bakp yak
laamaz hale gelir. Cinsel faaliyeti erken dnemde anne ve
babas arasnda geen cinsel birlemeleri gzlemlemekten
kaynakland ak seik belli olan, sadist-mazoist fantezi
lerle ssl ruhsal tatminden ibarettir. Ergenlik dnemi ile
birlikte erkeklik duygusundaki gl ne k, babaya kar
duyulan kzgn nefret ve ona kar gsterilen bakaldrda
harcamr. Bu u durum, babayla kurulan, kendini yok etme
ye kadar varan bu dncesizce iliki ocuun hayatnda da
baarszla ve d dnyayla srtmelere yol aar. Babas
meslei konusunda kendisini zorlad iin i hayatnda hi
bir ey baaramaz. Arkadalklar kuramaz, yneticileri ile iyi
bir iliki gelitiremez.
Tm bu belirtiler ve beceriksizlikler iinde, babasnn l
mnden sonra nihayet bir kadn bulduunda varlnn e
kirdeini oluturan, kendisine yakn olan herkesin iini zor
latran karakter zellikleri ne kar. Tam anlamyla bencil,
baskc ve zorba, aka bakalarn bask altma alma ve kr
ma ihtiyacnda olan bir kiilie brnr. Hatralarnda baba
sn yaatt imgenin, yani bir zamanlar kk olann cin
sel motiflerden tr uzaklat baba zdeleiminin tekrar
110

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

>.mlanmas ile babasnn tpatp kopyas olmutur. Bu b


lmde, travmann dolaysz etkileri ve uyuklama evresi olay
nn yan sra nevrozun belirgin eilimleri olarak tarif ettii
miz, bastrlm olann tekrar geri dnn de grebiliyoruz.

D
Uygulama
Iirken dnemde yaanan travma - Kendini savunma - Uyukl.ma evresi - Nevrotik rahatszln patlak vermesi - Bastrl
m olann ksmen tekrar geriye dnmesi: bir nevrozun geli
imi iin oluturduumuz forml bu ekilde. Okuyucuyu,
insann soy yaamnda da tpk bireylerin hayandakine
benzer srelerin gerekletiini kabul etme admm atmaya
davet ediyorum. Yani soy yaamda da cinsel-saldrgan ie
rikli sreler kalc izler brakm, fakat bunlar ounlukla
savunmaya geilerek unutulmu, sonralar, uzun bir uyukla
ma evresinin ardndan etkilerini gstermeye balam, mey
dana gelileri ve eilimleri bu belirtilere benzer olaylar yarat
mlardr.
Sz edilen bu sreleri tahmin edebileceimize inanyo
ruz ve bu belirtilere benzeyen sonularnn dinsel fenomenler olduunu gstermek istiyoruz. Evrim fikrinin ortaya k
ndan bu yana insan trnn tarihsel bir gemiinin olduu
ve bu gemi bilinmediinden, daha dorusu unutulduuna
kuku duyulmadndan, bu tarz bir son neredeyse bir n
111

Musa ve Tektannl Din

doru deeri tar. Etkin ve unutulmu travmalarn gerek bi


rey yaamnda gerek soy yaamnda, aile ii yaantsna da
yandn renmemiz, bunu ok arzu edilmi, nceden n
grlmemi, imdiye dek olan deinmelerimizden beklen
meyen bir katk olarak selamlayabiliriz.
Bu iddialarm eyrek yzyl nce Totem ve Tabu (1912)
adl kitabmda dile getirmitim ve burada sadece bir tekrar
la yetineceim. Yaplanma Ch. Darwin'in bir grnden yo
la kyor ve Atkinson'un bir tahminini de kapsyor. Bu var
sayma gre, ilkalarda insanlar her biri gl bir adanun
egemenlii altnda bulunan kk srler halinde yaarlar
d. Tarihi tam olarak belirlemek mmkn deil, bizim bildi
imiz bunun jeolojik dnemlerden ncesine rastladdr.
Byk ihtimalle sz edilen dnemde insan dil geliimini
henz ilerletememiti. Tayin edilen kaderin ilk insanlarn t
mn, yani atalarmzn hepsini ilgilendirdiini kabul et
mek, kuranm nemli bir paras.
Tarih, sanki bir kez gereklemi gibi muhteem bir yo
unlukla anlatlr, oysa ki gerekte yzyllara yaylm ve bu
uzun srete saysz kez tekrar etmitir. Erkeklerin iinde en
gls srnn efendisi ve babas gibi davranr ve gcn
snr tanmadan, zorbaca kullanrd. Gerek kendi srsnde
ki ve belki de dier srlerdeki kadnlar ve kz ocuklar ol
mak zere tm dii varlklar onun malyd. Babalarnn ks
kanln zerine eken oullarn yazgs ise ard; ya ld
rlyor ya idi ediliyor ya da srden kovuluyorlard. K
k topluluklar halinde yaamak ve kadnlan kararak elde
etmek zorunda braklyorlard; bylece bazlar ilk srdeki
baba'nn konumuna benzer bir konuma gelebiliyorlard. An-

112

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

e sevgisi ile konman, babann yalanmasn frsat bilen ve


baba ldkten sonra onun yerine geen en kk oullar iin
doallkla ayncalkl bir durum sz konusuydu. Gerek daha
byk oullarn kovulmas gerekse de en kk oulun ter
cih edilmesine ilikin yansmalar bugn sylence ve masal
lardan kartabiliyoruz.
Bu tr bir "sosyal" rgtn deiiminde atlan dier ke
sin adm, kovulan, topluluk halinde yaayan oullarn bir
araya gelip, babalarn yenmeleri ve dnemin trelerine gre
onu i i yemeleridir. Bu tr bir yamyamlktan tiksinme
mek lazm, zira bunun kkeni ge dnemlere kadar uzanr.
Asl olan, tpk amzn ilkelleri, kendi ocuklarmzda ol
duu gibi psikanalitik aratrmalar sonucu saptayabildii
miz duygusal tavrlar bu ilk insana da atfedebilmemizdir.
Yani babadan sadece nefret edip korkmuyorlard, onu rnek
alp ona sayg da duyuyorlard ve gerekte her biri babann
yerini almak istiyordu. Yamyamca grnen bu eylemi, ba
bayla zdelemeyi salayabilmek iin onun bir parasn
kendine mal etme denemesi olarak anlamak gerekir.
Babann ldrlmesinden sonra erkek kardelerin kendi
ar alarmda, her birinin tek bana ele geirmek istedii baba
nn miras iin kavga ettikler; uzun bir 'srenin getiini var
saymamz gerekir. Bu savalarn dourduu tehlikeler ve ba
arszlklarn ortaya kmas, birlikte ortaya konulan zgr
leme eylemine ilikin anlar ve srden kovulurken aralannda ortak yaananlardan doan ortak duygusal ba nihayet
aralarmda bir birlii, bir tr toplumsal szlemenin oluma
sn da salar. Bylelikle igdlerden vazgeii iinde tayan
sosyal bir rgtlenme biimnin ilk ekli ortaya kar, kar
113

Musa ve Tektannl Din

lkl sorumluluklar kabul edilmi, yklmaz (kutsal) saylan


belirli kurumlar devreye sokulmu, yani ahlak ve adaletin te
melleri bylece atlmtr. Kardelerden her biri babann yeri
ne geme, anne ve kz kardelere sahip olma idealinden vaz
geer. Bylece ensesi tabusu ve d evlilik yasa ortaya kar.
Babann ortadan kaldrlmas ile boalan otoritenin byk bir
blm kadnlarn eline gemi, anaerkil dnem balamtr.
Babaya ilikin hatra "kardeler birlii" dneminde yaama
ya devam eder. Gl, belki de imdiye dek hep korku duyu
lan bir hayvan babann yerine geirilmitir. Bu tr bir tercih
bize yabanc gelebilir, ancak insann daha sonralar kendisi
ile hayvanlar arasnda at uurum, ilkellerde ve hayvan fo
bisini baba korkusu olarak okumamz gereken ocuklarmz
da da sz konusu deil. Totem hayvan ile kurulan ilikide,
baba ile balangta kurulan duygusal ilikideki elikili du
rum tamamyla korunur. Totem bir yandan klann bedenlemi atas ve koruyucu ruhu olarak kabul ediliyor, ona tapn
mak ve onu korumak gerekiyor, dier yandan da bir zamanlarki ilk babann kaderi onun da kaderi oluyordu. Klan ye
lerinin tamam tarafndan elbirlii ile ldrlr ve i i ye
nirdi (Robertson Snith'e gre Totem leni). Bu byk len
gn gerekte birleen oullarn zafer kutlamalaryd.
Peki, bu ilikiler balammda din nerede durmaktadr?
Babann yerini ikame edene taplmas, totem treninden kay
naklanan elikili durum, anma trenlerinin hayata geiril
mesi, inendiklerinde cezas lm olan yasaklardan yola
karak - totemizmin iinde, dinin insanlk tarihinde ilk ortaya
k eklim grebildiimizi sylemeye tmyle hakkmz
var ve bylece dinin oluumundan itibaren sosyal oluumlar
114

Musa, Kavmi ve Tektanrh Din

ve ahlaki sorumluluklar ile olan balantsn da teyit edebili


riz. Dindeki dier gelimelere burada sadece ksaca deine
biliriz. Kukusuz bu da insan trnn kltrel geliimine ve
insan topluluklarnn kuruluundaki deiikliklere paralel
bir ilerleme gsterir.
Totemizmde karlatmz bir sonraki ileri adm, tapn
lan varln kiiselletirilmesidir. Hayvanlarn yerini, kke
nini aka toteme dayandran insan tanrlar alr. Tanr ya ha
len hayvan ya da en azndan hayvan suretindedir yahut to
tem tanr tarafndan tercih edilen onun ayrlmaz elikisidir
veya sylence tann'nn sadece bir n aamas olan totem
hayvannn tanr tarafndan ldrlmesine izin verir. Bu ge
limenin kolayca belirlenemeyen bir yerinde byk ana tan
ralar ortaya kar, byk ihtimalle onlar, kendileriyle bir
likte uzun sre var olacak olan ve var olan tanrlardan nce
varlard. Bu arada byk toplumsal bir devrim gerekleir.
Anaerkil dzen ataerkil dzen tarafndan ortadan kaldrlr.
Bu yeni babalar tabii ki hibir zaman ilk babann kudretine
ulaamazlar, ou srlerden de byk birlikler halinde bir
likte yayorlard; aralarnda iyi anlamalar gerekiyordu,
sosyal szlemeler ile snrlandrlyorlard. Bir ihtimal ana
tanralar ataerkil dzenin snrlandrld dnemde haklar
yenilen annelerin telafisi iin oluturulmulard. Erkek tanr
lar ilk bata byk ana tanralarn yannda bulunan oulla
r olarak ortaya km, ancak sonralar baba grnmnn
belirgin hatlarn almaya balamlard. oktannc dneme
ait sz konusu erkek tanrlar ataerkil dnemin ilikilerini
yanstrlar. Sayszdrlar, birbirlerini karlkl engellerler, za
man zaman stn bir tanrnn buyruuna girerler. Ancak bir
115

Musa ve Tektannl Din

sonraki adm, bizi burada asl megul eden konuya, yani ka


ytsz artsz egemenlii elinde bulunduran tek, biricik baba
tanrnn geri dn konusuna gtrr.
Bu tarihsel zetin boluklar olduunu ve baz noktalarda
gvenilir olmadn itiraf etmek gerekir. Fakat insanln ilk
tarihine ilikin kurammzn yapsn hayal rn olarak g
renler, malzemenin kendi iinde yatan zenginlii ve kantlayc gcn hafife alm olurlar. Burada bir btn haline ge
tirilen totemizm, erkek topluluklarnn birlii gibi, gemie
ait byk paralarn tarihsel olarak gerekliklerine tanklk
eder. Geriye kalanlar ise-lmsz deyilerde var olmaya de
vam etmilerdir. Bylece inananlarn sembolik biimde tan
rlarnn kan ve etlerini kendi bedenlerine mal ettikleri Hris
tiyanla kabul trenlerinin, ayin olarak totem yemek len
lerini anlam ve ierik olarak byk bir sadakatle tekrarlad
birok yazarn dikkatini ekmitir. Unutulan bu ilk alar
dan artakalanlarn ou kavimlerin sylence ve masallarnda
varlklarm srdrm ve ocuk psikolojisi zerine yaplan
psikanalitik incelemeler ilk dnemlere ait bilgilerimizin ier
dii boluklar doldurmak iin beklenmedik bir zenginlikle
bu malzemelerden faydalanmtr. Bu kadar byk bir nem
tayan baba ilikisinin anlalmasna katkda bulunmak iin,
sadece hayvan fobilerine, baba tarafndan yenilip yutulma
gibi bize tuhaf gelen korkuya ve dehet verici byklkteki
idi edilme korkusuna deinmem yeterli. Bizim kuram
mzda uydurulmu ya da geerli birtakm temellere dayan
drlmayan hibir ey yok.
nsanln ilk tarihine zg betimlemelerimize tmyle
inanlr bir gzle bakldnda, reti ve ayinlerden kartla
bilecek iki e belirlenir: bir yandan ailenin gemiine sapla116

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

rap kalma ve btmun kalntlar, dier yandan gemiin yeni


den yaplandrlmasyla unutulann uzun aralardan sonra
geriye dnmesi. Bahsi geen son e imdiye dek grmezden
gelindi ve bu nedenle de anlalmad, imdi ise en azmdan
etkileyici tek bir rnek ile onu ispatlamaya alacaz.
Gemiten geri gelen her bir parann zel bir gle ken
dini gerekletirdii, insan kitlelerinin zerinde ei benzeri
olmayan bir gte etki gsterdii ve mantkl itirazlar kar
snda gsz kald kar konulmaz bir gereklik talebinin
olduu zellikle ne kartlmaya deer. Credo quia absr
dm* tarzmda bir yaklam. Bu tuhaf karakter ancak psikoz-

lulann geirdikleri hezeyan rnekleri ile kavranabilir. Heze


yan dncesinde, gerekliin bir parasnn yattm, bu
parann geri dnerken birtakm deiimlere ve yanl anla
malara maruz kalmak zorunda olduunu, hezeyana duyu
lan zorunlu inanan bu gerekliin ekirdeinden trediini
ve kendisini saran yanlglarn da iine yayldm oktan an
ladk. Tarihsel olarak adlandrabileceimiz gereklie ilikin
bu tr bir ieriin, psikoz belirtilerinin karakterini tamala* Credo quia absrdm: "nanyorum, nk mantksz". Hristiyan teolojisinde
kullanlan bir deyim. Tertullian ya da Augustinusa ait olduu sylense de bu
nun kesinlii belli deil, zira ilgili kaynaklarda herhangi bir ize rastlanmyor.
Hristiyanln en eski konularndan olan bir yanda tarihe dayanmak zorun
daki vahiy ile dier yanda tekrar eden tecrbeler sonucu vaflan akl arasn
daki ilikiye istinaden sylenen bir deyimdir. Bu iliki ile ilgili olarak bu de
yim olas iki u hkmden birini verir: Tanrnn olunun var oluu, armha
gerilerek lm ve tekrar dirilii dneminde her trl insan akima aykr ol
duundan, Hristiyan inana sadece dimetrik eliki iindeyken rasyonel akl
iin doru ve mantkldr.
Kaynak: Hau R.: PONS-Wrterbuch fr Schule und Studium Latein - Deutsch,
Verlag PONS, s. 7, 2011. (ev. n.)

117

Musa ve Tektannl Din

rina ramen kitlesel olaylar olarak yallmln lanetinden


kendini kurtarm dinlerin inan dizgelerinde de var oldu
unu kabul etmemiz gerekir.
Hayvan totem, yannda srekli tad elikisi ile insan
tanrya doru olan tereddtsz gelimeyi bir kenara brakr
sak, dinler tarihinin baka hibir parasnda tektanrclm
Yahudilie girii ve Hristiyanlkta devam etme sreci kadar
ak seik grnmemitir bize (Hristiyan Evangelistlerin
drdnden her biri halen sevdii bir hayvan tar yannda).*
Firavunun dnya egemenliine imdilik tektanrclk fikri
nin ortaya kmasn salayan zemin olarak bakarsak, bu d
ncenin kendi topraklarndan ekip alnarak baka bir kavi
me aktarld, uzun bir uyuklama evresinin ardndan bu ka
vim tarafndan sahiplenildii, yine bu kavim tarafndan de
erli bir hazine gibi korunduu ve seilmilik onurunu bu
kavime armaan ederek kavimin yaamm ayakta tuttuunu
gryoruz. dllendirilmenin, inayetin, nihayet dnya ege
menlii umudunun yatt bu din, ilk babann dinidir. Yahu
di halknn oktan vazgetii bu son arzunun hayali, bugn
dahi bu ulusun dmanlarnn, "Zionlu bilgelerin"** yemin
lerine olan inanta yaamm srdrmektedir. lerleyen b* Evangelistler: sa'nn hayatm ve retisini yayan ve bir ksm ndi yazarlar
arasnda kabul edilen kiilere verilen ad. Sembolik olarak Matta melek, Markus aslan, Yahya kartal ve Lukas boa olarak resmedilir. (ev. n.)
** Zionlu Bilgelerin protokol: Yahudi kart, eletirel yazn. Yahudilerin dnya
egemenliini ele geirmek istediklerini kantlamaya alr ve 20. yzyln
banda bilinmeyen bir yazar tarafndan farkl kurmaca metinlerin bir araya
getirilmesi ile oluturulmutur. Yahudi kart komplo teorilerinin en etkini
dir. Kurmaca olduklar birok kez ispatlanmasna ramen gelitirilen bu te
orilerin zgnlne ve gerekliine gnmzde de skca balanan Yahu
di kartlan vardr. Kaynak: www.Jewishencyclopedia.com. (ev. n.)

118

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

tmlerde, Msr'a dayanan tektanrc dinin kendine has zel


liklerinin Yahudi kavmini nasl etkilediini ve by ile gi
zemcilii reddederek, dnsel alandaki ilerlemeleri tevik
ederek, onlar yceltmelere davet ederek kavmin karakterini
srekli olarak belirledii, kavmin gereklie sahip oluun
dan duyduu mutlulukla, seilmi olmann bilinci ile ken
dinden gemi bir halde entellekte verdii byk deere ve
ahlaki olan nemsemeye nasl ulat ve bu kavmin hazin
yazgs ile reel hayal krklklarnn tm bu eilimleri nasl
glendirdiini anlatacaz. Bu gelimeyi ise imdilik baka
bir ynden ele alacaz.
lk babann tarihsel haklarna tekrar kavumas byk bir
admd, fakat son adm olamazd. Tarih ncesine dayanan
trajedinin teki paralan da kabul grp benimsenmek iin
rpnyorlard. Bu sreci harekete geiren etkenin ne oldu
unu kartmak pek kolay deil. Geriye itilen ieriin geri
dneceinin ncs olarak gittike byyen bir sululuk
duygusu Yahudi kavmini, belki de o dnemin kltrel dn
yasn btnyle egemenlii alfana alm gibi grnyor. Ni
hayet sz edilen bu Yahudi kavminden biri kp, siyasi-dini bir provokatrn hakl edasyla yeni bir dini, yani Hristi
yanln kendisini Musevilikten kopartp ayrabildii bir fr
sat yakalar. Tarsuslu bir Roma Yahudisi olan Paulus bu su
luluk bilincini yakalayp, ilk tarihsel kkeninin kaynana
doru geriye tar. Buna "Mevrus gnah" adn verir; bu g
nah tann'ya kar ilenmi bir sutur ve ancak lmle temiz
lenebilir. Bylece mevrus gnah ile birlikte lm de dnya
ya gelmi olur. Gerekte bu lmcl cinayet sonralan tanr
latrlan ilk babaya kar ilenmitir. Ancak cinayet eylemi119

Musa ve Tektannl Din

nin kendisinden bahsedilmiyor, onun yerine bu eylemin ke


faretinin nasl denecei hayal ediliyordu; bu nedenle de bu
hayal, bir kurtulu mjdesi (ncil) olarak karland. Tan
r'ran olu susuz olmasna ramen kendisini ldrtm ve
bylece herkesin suunu zerine almt. Bu kiinin bir oul
olmas gerekiyordu, nk Baba'ya kar ilenen bir cinayet
ti. htimal ki oryantalist ve Yunan gizemci gelenekleri de
kurtulu fantezisi zerinde etkin olmutu. Ancak cinayetin
nemli bir ksmnda Paulus'un kendi pay vard. Paulus tam
anlamyla dindar bir insand; gemiin karanlk izleri yre
inde daha bilinli alanlara szmak iin hazr bir halde, sabr
szlkla bekliyordu.
Kurtarcnn susuz yere kendim kurban etmesi mantkl
dnldnde anlalmas zor, akas karlara uygun
bir tahrifti; nk cinayette suu olmayan biri kendini ldrterek katillerin suunu nasl stlenebilirdi ki? Tarihi gerek
likte bu tr bir eliki mevcut deildi. "Kurtarc" asl sulu
dan, babay yenen kardeler etesinin liderinden bakas ola
mazd. Byle bir baisyanknn ya da elebann olup olmad
m bir karara balamak kanmca hi gerekmez. Gerekle
memesi olas, ancak erkek kardelerden her birinin iinde
kendi bana bu eylemi gerekletirme, bylelikle kendine
zerk bir konum salama ve topluluk iinde yok olmak ze
re olan babayla zdelemenin yerini ikame edecek bir arzu
nun yattm gz nnde bulundurmak gerekir. Byle bir
eleba yoktu ise, sa gereklemeyen bir arzunun hayalinin
mirass idi; ayet var idi ise bu durumda sa onun takipisi
ve reenkamasyonu idi. Ancak burada hayal gcnn ya da
unutulmu bir realitenin geri dnnn sz konusu olmas
120

Musa, Kavmi ve Tektanrdi Din

fark etmez. Ne olursa olsun her durumda kahraman tasar


mnn, her zaman babaya bakaldran ve bir ekilde onu l
dren kahramann kkeninin bu noktada sakl yattm g
ryoruz.9 Dramda kahramann baka durumlarda zor ispatlanabilen "trajik su"unun gerek gerekesi de budur. Yunan
dramasmda kahramann ve koronun ite bu asi kahraman
ve kardeler etesini canlandrd kuku gtrmez ve Orta
ada tiyatro oyunlarnn Passion hikyesinin* canlandrl
mas ile yeniden balamas da manidardr.
nananlarn Mesih'in kanm ve etini kendi bedenlerine
mal ettikleri Hristiyanlktaki kutsal komnyon kutlamalar
nn eski totem lenlerinin ieriini tekrar ettiklerini nceden
sylemitik, tabii ki sadece yumuak, tapnmay dile getiren
yanyla, yoksa saldrgan anlamda deil. Baba ilikisine ege
men olan elikili durum, dinin geirdii yeniliklerin getirdi
i nihai sonda kendini aka gsterir. Szde baba-tann ile
barmay ngren bu yenileme hareketi baba-tanny tahttan
indirip yok etmitir. Musevilik bir baba-dini idi, Hristiyanlk
bir oul-dini olmutu. Eski baba-tann sa'nn karsnda arka
9 Bmest Jones Boa'y ldren tanr Mitra'nn bu davran ile vnen eleba
n temsil edebileceine dikkat ekiyor. Mitra kltyle gen Hristiyanln
nihai zafere ulaabilmek iin uzun sre birbirleriyle mcadele ettikleri bili
nir.
* sa'nn aclan: Passion ad altnda Hristiyanlkta ncelikle sa Mesih'in ekti
i aclar ve Kuds'te yaayan Romallar tarafndan armha gerilii ile birlik
te lm anlalmaktadr. Bu olayn ncillerdeki anlatmna Passionsgeschich
te (sa'nn ektii aclarn hikyesi) ad verilir. Kaynak: Duden -Z; Fachlexi
kon fiir Studium, Ausbildung und Beruf. Dudenverlag; Mannheim, Leipzig,
Wien, Zrich 2006. (ev. n.)

121

Musa ve Tektannl Din

plana geer, oul Isa ise onun yerine geer; tpk bir zaman
lar ad geen ilk alarda her oulun zledii gibi. Musevili
i srdren Paulus ayn zamanda Museviliin ykcs da ol
mutu. Kukusuz ki baarsn ilk etapta insanln sululuk
bilincinden kurtulu fikrini ortaya atmasna borluydu, fakat
dier yandan da bu yeni dinin evrenselliini, tm insanlar
kapsayabilecek ekilde kavminin seilmiliine ve bunun
ak gstergesi olan snnetten vazgeiine borlu idi. Paulus'un att bu admda Yahudi evrelerinde yapt yenilik
lere kar gsterilen direnie duyduu intikam duygusu pay
sahibi olsa bile ayn zamanda bu admla, eski Ator dininin
karakteri yeniden canlanm, dinin yeni sahibi olan Yahudi
kavmine geerken urad snrlama ortadan kalkmt.
Baz ynlerden bu yeni din, eski Yahudi dinine karn
kltrel bir gerileme anlamna geliyordu, tpk alt snflar
dan gelen yeni insan kitlelerinin girmek istedikleri yerlere
zorla ya da izin verilerek girdiklerinde hep sz konusu oldu
u gibi. Hristiyan dini Museviliin dnsel alanda bin bir
abayla ulat yksek seviyeyi koruyamad. Artk kat bir
ekilde tektanrc deildi, evre kavimlerden saysz sembo
lik ayini alm, byk ana tanray tekrar canlandrmt ve
oktannclktaki tanr suretlerinin ou effaf bir maskenin
ardmda, alt kademelerde de olsa kendine yer bulmutu. Her
eyden nemlisi Aton dini ve onun ardllar gibi, sonraki iki
bin yl boyunca byk bir engel tekil edecek olan batl
inanlara, byye ve gizemci elere kendini kapatmamt.
Hristiyanln sevinci Amon rahiplerinin bin be yz yl
lk bir aradan sonra ve daha geni bir alanda tanr khnatos'a
kar kazandklar bir zaferdi. Ancak yine de Hristiyanlk,

122

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

din tarihi asndan, yani bastrlm olann yeniden dn


ile bir gelime kazanm, Musevilik ise bu andan itibaren bel
li lde bir fosile dnmt.
Tektannc fikrin zellikle de Yahudi kavmi zerinde bu
derece derin etki brakabilmi olmas ve Yahudi kavminin
inatla bu fikre nasl olup da tutunmu olduunu anlama a
basna deer. Samnm bu soruya cevap vermek mmkn.
Yazg, Yahudi kavmine ilk an bu byk ve elem eylemini,
baba katlini, Yahudi kavminin Musa kiiliinde muhteem
bir baba temsilini tekrar etmeye kalkmas ile yaknlatrmt. Tpk nevrozu kiilerde yaplan psikanalitik alma
larda ska meydana geldii gibi, sz konusu durum hatrla
mak yerine "eylemek" idi. Musa retisinin kendilerine ha
trlama uyarsnda bulunmas zerine eylemlerini inkr ede
rek tepki gsterirler, byk babay kabul ettikleri noktada
kalmlar ve sonrasnda Paulus'un ilk a srdrd yer
de, giri kapsn kendi yzlerine kapamlard. Baka byk
bir adamn katlinin Paulus'un yeni dinsel yaratsnn k
noktasn oluturmas nemsiz ya da tesadfi deildir. Juda'daki az saydaki taraftarn, kendisini tanrnn olu ve ge
lecei bildirilen Mesih olarak kabul ettii, ki sonralar Musa
iin yazlan ocukluk hikyesinin bir ksm ona da atfedilmiti; fakat gerekte sa hakknda bildiklerimizin kesinlii
Musa'nn kendisi hakknda bildiklerimizden fazla deil. n
cillerde geen o byk retici olup olmadn ya da kii
olarak anlamm lm olmas gerei ile koullara borlu
olup olmadm bilemediimiz bir adamdan bahsediyoruz.
Havarisi olan Paulus'un kendisi de onu tanmamt.
123

Musa ve Tektanrh Din

Sellin tarafndan gelenein izlerinden yola klarak kabul

edilen, tuhaf bir ekilde gen Goethe tarafndan da herhangi


bir kant olmakszn benimsenen Musa'nn Yahudi kavmi10
tarafndan katli, bizim kurammzn vazgeilmez bir paras,
ilk ada unutulan sre ile tek tanrnn din kimliinde son
radan tekrar ortaya k arasnda nemli bir balant haline
gelir.11 Musa'mn katlinden dolay duyulan pimanln dn
yaya tekrar gelecek ve kavmine kurtuluu salayacak, onlara
vaat edilen dnya egemenliini getirecek olan Mesih d
nn drtsn yaratm olmas ho bir sandr. Musa ilk Me
sih idi ise, bu durumda sa onun yedei ve halefi olmutu;
bylelikle Paulus belirli tarihsel bir hakllkla halklara u e
kilde seslenebilecekti: Bakn, Mesih gerekten de geldi, ken
di gzlerinizin nnde katledilmiti oysa ki. O halde sa'nn
tekrar diriliinde de bir para tarihi gereklik yatar, nk o
tekrar dirilen Musa, onun ardmda yatan ilkel sr topluluk
larnn geri dnen atas idi, nurlandnlm ve oul olarak ba
bann yerine gemiti.

Allagelmi bir direnle baba'ya kar ilenen cinayeti


inkr etmeye devam eden zavall Yahudi kavmi zaman ieri
sinde bunun bedelini ar dedi. Srekli u sulamaya ma
ruz kaldlar: Siz bizim tanrmz ldrdnz. Ve bu sitem
doru tercme edildiinde aslnda hakl bir sitemdir. Dinler
tarihine istinaden u anlam tar: Siz tanny (tanrnn ilk im
gesini, ilk babay ve onun yeniden dirililerini) katlettiinizi
itiraf etmek istemiyorsunuz. Bu szlere u ekilde bir ilave ya
10 ldeki srail. Weimar edisyonnun 7. Basks, s. 170.
11 Bkz. Bu konuya ilikin olarak Frazer'e ait nl aklamalar, The Golden Bough
(Altn dal), Ksm UI, The Dying God (len Tanr).
12 4

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

plabilirdi: Biz de elbette aytusm yaptk fakat biz itiraf ettik


ve o gnden bu yana cezamz tamamladk. Yahudi dman
lnn Yahudi soyundan gelenlere srekli ynelttii sula
malarn tamam benzer ekilde her zaman hakl birer nedene
tabii ki dayanamaz. Halklarn Yahudilere kar besledikleri
youn ve srekli dmanln elbette birden fazla nedeni ol
mal. Bir sr sebep sralayabiliriz, bazlar yoruma ihtiya
duymadan ak seik bir gereklikte kaynam bulur, bir ks
m ise daha derinlerde yatar; bunlarn kkenleri zel motif
ler olarak benimsemek isteyeceimiz gizli kaynaklarda bulu
nur. Bu ilk sulamalarn, arasnda, yaadklar lkelere duy
duklar yabanclk sulamas kukusuz en zayf olandr,
nk bugn Yahudi dmanlnn yaygn olduu yerlerin
ounda Yahudiler o yre halknn en eski kesimlerim olu
turur ya da eskiden Yahudilerin kendileri imdi orada yaa
yanlarn yerindeydiler. rnein bu Kln kenti iin sz konu
sudur zira Germenler bu kenti igal etmeden nce Yahudiler
buraya Romallar ile birlikte gelmilerdi. Yahudi dmanl
na ilikin dier gerekeler daha gldr, yani genellikle
baka halklarn iinde aznlklar halinde yaamalar durumu
gibi, nk kitleler birlik duygusunu glendirebilmek iin
darda duran bir aznla kar beslenen dmanlk duygu
suna ihtiya duyar ve bu darda braklanlarn sayca az ol
mas onlarn bask altna alnmalarna yol aar. Ancak Yahu
dilerin sahip olduu iki farkl zellik var ki bir trl affedilemiyor. tiki, kendilerine "ev sahiplii" yapan halklara gre
baz alardan farkllk tamalar. Aslnda taban tabana zt
deiller, nk Yahudiler dmanlarnn da iddia ettii e
kilde Asyallar gibi yabana bir rkn mensubu deiller, hatta
125

Musa ve Tekianrtl Din

ounlukla Akdeniz'de yaam halklarn kalntlarndan bir


araya gelmilerdir ve Akdeniz kltrnn miraslardr.
Ancak yine de tanmlanamaz bir biimde kuzey halklarn
dan farkldrlar ve kitlelerin hogrszl tuhaftr ki te
mel ayrmlardan ziyade kk farkllklara kar kendini ok
daha gl bir ekilde ortaya koyar. kinci zellik ise ok da
ha etkilidir bu konuda, yani tm basklara inatla kar koy
malar, en zalim kymlarda dahi kklerinin kurutulamay,
hatta i hayatnda iddial olmak gibi bir beceriyi ok daha
fazla ortaya koyabilmeleri ve izin verildiinde her trl kl
trel baarya deerli katklarda bulunmalardr.
Yahudi dmanlnn daha derinlerde yatan gerekeleri
uzun zaman ncesine dayanr, halklarn bilindmda etkin
dirler ve bana gre bu gerekelerin okuyucuya ilk bata inan
drc gelmemesi beni artmaz. Baba-tannnn ayrcalklar
tannan ilk ocuu olarak kendini ortaya koyan bir halka kar
ve sanki Yahudilerin bu talebi yerine getirilmi gibi teki
halklarn duyduu kskanln bugn hl alamad id
diasnda bulunmaya cesaret ediyorum. Bunun haricinde Ya
hudilerin kendilerini dierlerinden ayran detlerin arasnda
snnet deti sevimsiz, korkutucu bir etki brakr ki muhte
melen bu durum korku duyulan idi edilme tehdidi ile
aklanabilir ve bylece ilk alarn unutulmak istenen ge
miinin bir parasna temas eder. Ve nihayet bu sralamann
en ge ortaya kan gerekesi udur: unutulmamal ki bugn
Yahudi dmanl ile uraan halklarn tm henz tarihin
ge dnemlerinde, genellikle de kanl basklar altnda, zorla
narak Hristiyan olmulardr. Sz edilen halklarn "tam an
lamyla vaftiz edilmediklerini'' syleyebiliriz, Hristiyanln
126

Musa, Kavmi ve Tektanrd Diri

ince badanas altnda kalmlardr, tpk barbar bir oktannela biat etmi atalar gibi. Kendilerine dayatlan yem dine
kar duyduklar kini dindirememiler fakat bu kini Hristi
yanln geldii kaynaa ynlendirmilerdir. ncillerde, Yahudilerin arasnda geen ve aslnda sadece Yahudi'ler zeri
ne kum lu bir hikyeden bahsediliyor olmas gerei ilerini
kolaylatrm. Sahip olduklar Yahudi dmanl aslnda
Hristiyan dmanldr ve bu iki tektannl din arasnda i
selletirilmi olan ilikinin, Alman Nasyonal Sosyalist Devrimi'nde her iki dine kar beslenen dmanca hareketlerde
kendi ifadesini bulmasna amamak gerekir.

E
Zorluklar
Nevrok sreler ile dini olaylar arasndaki benzerlii yuka

rda anlattklarmz ile kurabildik sanrm ve bylelikle dini


olaylarn tahmin edilemeyen kkenine gndermede buluna
bildik. Birey psikolojisinden kitle psikolojisine geite farkl
tabiatta ve deerde iki zorluk ortaya kt ki imdi bunlara
eileceiz. lk zorluk, burada dinlerin sahip olduklar zengin

fenomenlerden sadece bir tanesini incelememiz, dierlerine


k tutmamamzdr. Ne yazk ki bu yaznn yazar bu rnek
ten fazlasn veremeyeceini zntyle kabul etmek duru
munda, nk aratrmann bu eksikliini gidermek iin bil
gi daarc yetersiz kalmaktadr. Snrl bilgisine dayanarak
127

Musa ve Tektanrl Din

belki unu da ekleyebilir; Muhammed'in dini de, Yahudilerinkirin ksaltlm bir tekrar gibi grnyor, Musevilie bir
yknme gibi ortaya kmtr. Hatta zamannda Muhammed peygamberin kendisi ve halk iin Musevilii kabul et
me niyeti varm gibi grnyor. Biricik byk ilk babaya
tekrar kavumak Araplarn zgvenlerini olaanst ekil
de artrm, onlarn byk dnyevi baarlara imza atmalar
n salam fakat ayn zamanda onlan yormutur. Allah se
tii kavime kar kendisini, bir zamanlar Jahve'nin kendi
kavmine kar gsterdiinden ok daha minnettar gstermi
tir. Ancak bu yeni dinin isel geliiminde ksa bir sre iinde
bir duraklama balar, bunun nedeni belki de Yahudi dini sz
konusu olduunda dinin kurucusunun katledilmesinin yol
at derinlikten Mslmanln yoksun oluudur. Dou
nun rasyonel gibi grnen dinlerinin ekirdeinde aslnda
atalarn klt yatar bylece gemiin yemden yaplandrl
masnda da erken bir aamada durmulardr. Zamanmzn
ilkel halklarnda yce bir varln dinin biricik ierii olarak
kabul edildii doru ise, bu, dini geliimin krelmesi olarak
ele alnabilir ve bu durumu psikanaliz alannda belirlenen
saysz ahi nevroz vakas ile ilikilendirebiliriz. Gerek din
alannda gerekse de nevroz vakalarnda geliimin neden ta
mamlanmadm her iki durum iin de henz anlamaktan
uzaz. Bu halklarn bireysel becerilerini, eylemlerinin do
rultusunu ve genel sosyal ortamlarm tm bunlarn sorumlu
su haline getirmeyi dnmek zorundayz. Aynca elde var
olanlar dorultusunda oluan aklamalar ile yetinip henz
128

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

olmam olanlar aklama abasnn beyhude olduu, psika


naliz almalarnn en yerinde kurallarndan biridir.
Kitle psikolojisine geite yaanan ikinci zorluk ok daha
nemlidir, nk temel nitelik tayan bir sorunu ortaya
karr. Ortaya kan soru, "halklarn yaamnda etkin olan ge
lenek burada hangi biimde mevcut" sorusudur ki bu soru
birey iin sz konusu deildir nk bireyde bilindnda
yatan gemie ait ara izlerinin varl ile bu sorun zlm
tr. Gelin biz tarihteki rneimize dnelim. Kade'te yaanan
uzlamay, Msr'dan geri dnenlerin sahip olduklar muaz
zam gelenein yaamaya devam ediine dayandrmtk. Bu
olay herhangi bir sorun ihtiva etmez. Bizim kabulmze g
re bu trden bir gelenek o dnemlerde yaayanlara iki ya da
nesil ncesi atalarndan aktarlan szl anlatlarn bilinli
hatr alarma dayanmaktayd ve atalar ise ilgili olaylarn iin
de bizzat yer almlar ya da tank olmulard. Ancak sonraki
yzyllar iin de bunun sz konusu olduunu, yani gelene
in her zaman normal yollarla aktarlan, atadan toruna ge
mi bir bilginin temeline sahip olduunu syleyebilir miyiz?
Bu trden bir bilgiyi koruyup szl olarak aktaran kiileri
eskiden olduu gibi belirlemek artk mmkn deil. Sellin'e
gre Musa'nn katli gelenei ruhban evresinde yazya dklnceye dek hep mevcut idi ve ancak bu yazl ifade ekli
Sellin'in gelenei ortaya kartmasn mmkn klmt. Fa
kat bu gelenek sadece ok az kii tarafndan biliniyor olma
lyd, halkn ortak mal deildi. Peki, bu, gelenein etkisini
aklayabilmek iin yeterli midir? Az sayda kiinin sahip ol
duu bu tr bir bilgi, kitlelere ulatnda onlar zerinde
129

Musa ve Tektannl Din

bylesine byk bir etki brakacak gte midir? Daha ok


sanki her eyden habersiz kitlede de, az saydaki kiinin sa
hip olduu bu bilgiye bir ekilde yalan olan ve gelenek ifa
edildiinde ona karlk gelen bir ey olmal gibi grnyor.
lkaa ait u benzer olaya yneldiimizde yargya var
mak daha da gleiyor. Bildiimiz zelliklere sahip bir lkbabann var olduu ve onun sonrasnda nasl bir yazgyla
karlat geen binlerce yl ierisinde kesinlikle unutulup
gitmi, dolaysyla Musa olayndaki gibi szl bir gelenekten
de bahsetmek mmkn deil. O halde hangi koullarda bir
gelenekten sz edilebilir ki? Byle bir gelenek hangi biimde
var olmu olabilir?
Karmak bir psikolojik olaym iine dalmak istemeyen ya
da hazr olmayan okuyucularn iini kolaylatrmak iin aa
daki incelemenin sonucunu nceden aklayacam. Birey
ile kitle arasmda gelenek asndan neredeyse mkemmel bir
uyum sz konusu, kitlelerde de gemiin etkisi bilinsiz am
izlerinde sakldr.
Bireyde her eyi net bir ekilde grdmz sanrz. Er
ken yaantlanann an izleri sadece zel psikolojik bir du
rumda bireyin iinde sakl kalr. Tpk bastrlm olanlar na
sl ki hep biliniyor ise, birey de sz konusu yaantlanann
hep farkndayd, diyebiliriz. Bir eyin nasl unutulduu ve
bir sre sonra tekrar nasl aa kt konusunda psikanaliz
sayesinde de kolayca glendirdiimiz, belirli tasanlar olu
turduk. Unutulan silinmiyor, sadece "geriye itiliyor", an iz
leri her dem taze bir halde mevcut, fakat "kart yklemeler"
tarafndan yaltlm drmdalar. Dier entelektel srele
130

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

rin trafiine katlamazlar, bilinsizdirler, bilince ak deiller


dir. Bastnlm olarnn baz paralarnn sreten kendilerini
ekmeleri, anmsamaya ak olmalar, zaman zaman bilinte
ortaya kmalar fakat bu durumda da tpk dieri ile balan
ts olmayan bir yabanc cisim gibi yaltlm olmalar da sz
konusu olabilir. Bu ekilde olabilir fakat ille bu ekilde olma
s gerekmiyor, bastrma eksiksiz tamamlanm da olabilir ve
biz de byle bir durumun sz konusu olduundan yola ka
rak incelememize aadakilere dayanarak devam edeceiz.
Bastrlm olan, bilince kadar kma eilim ve abasn
kendinde korur. Hedefine 3 koulda ular: 1) "Kart ykle
melerin" gc, Ben olarak adlandrlan, dierim sarmalayan
hastaln geirdii sreler sayesinde zayfladnda ya da
uyku halindeyken hep olduu gibi bu Ben'in iindeki ykle
me enerjisinin farkl dalm sz konusu olduunda; 2) Ge
riye itilenlerde asl kalan gd paralan zel bir ekilde g
lendiklerinde, ergenlik dneminde yaanan sreler buna en
iyi rnektir; 3) hayatm gnlk aknda bir zaman gelip, bas
trlm olana onu tekrar diriltecek kadar benzer izlenimler,
yaantlar ile karlaldnda. Sonra henz gereklemi
olan, bastrlm olann uyuklayan enerjisi ile glenir ve ge
riye itilmi olan da gnlk olarnn peine taklarak, onun ver
dii destek ile etkin hale geer. Sz edilen bu durumun
hibirinde o zamana dek bastrlm olan przsz, olduu
gibi bilince yansmayan, aksine her seferinde kart ykleme
lerin henz tam anlamyla onu yenemedii direncin etkisini
ya da henz yaanhlanarun etkisini destekleyen tahriflere ya
da her ikisine izin verilmek zorundadr.
131

Musa ve Tektannl Din

Psikolojik bir srecin bilinli y;a da bilinsiz olup olmad


fark bize, bizi ynlendiren b i iaret ve dayanak olarak
hizmet etti. Bastrlm olan bilinsizdir. Bu cmlenin tersi
nin de mmkn olmas, yani bilinli (bl.) ve bilinsiz (blsz.)
nitelikleri arasndaki ayrm, Ben'e ait ve bastrlm ayrm ile
aksayd, bu bizi sevindirecek bir kolaylk olurdu. Ruh
dnyamzda bu tr yaltlm ve bilinsiz eylerin olduunu
bilmek gerei dahi, yeni ve yeterince nemli. Gerekte bu
durum olduka karmaktr. Bastrlm olanlarn hepsinin
bilinsiz olduu doru, fakat do;ru olmayan Ben'e ait olan
larn hepsinin bilinli olduudur. Bilmem, psikolojik bir s
rece sadece geici olarak katlan yzeysel bir nitelik olduu
na dikkatimiz ekilir. Bu nedenle amalarmz dorultusun
da "bilinli" kavramn "bilinli olimaya ak" kavram ile de
itirip bu nitelie "nbilinli" (lbl.) adn vermek zorunda
yz. Bu durumda Ben temelde n bilinli (sanal bilinli), an
cak Ben'in paralar bilinsiz dermek daha doru olur.
Bu son tespitimiz imdiye dek bel baladmz nitelikle
rin ruh dnyamzn karanlklarnda ynmz bulmakta bi
ze yetmeyeceini retiyor. Bu durumda nitel deil harici ve
ona zel bir nem atfedecek olan, ayn anda genetik baka bir
ayrm bulmalyz. imdi birok merci, alan, blgenin bir araDas leh und das Es: Sigmund Freud tarafndan 1923'te yaynlanan bir yaz. Freud bu yazsnda Ruh ve onun ileyi biimi hakknda yeni bir model geliti
rir. Buna gre Ruh dnyas adm adm brbirinden treyen tane merti ta
rafndan belirlenir: Es/Ich/ber-ich (Id/Bten/st-Ben kimi kaynaklara gre
d /Ego /Sper Ego). d, hemen tatmin edlilmek isteyen organik igdlerin
ruhsal temsillerini ierir. Ayrca basnlm olan da kapsar: nceleri bilinte
yatan tasanlar, id d dnyadan kopuktur;, d dnyann etkisi ile d'den Ben
meydana gelir. Ben alg ve motorik becerileri sayesinde d dnyaya girii.. /.

132

Musa, Kavmi ve Tektanrl Din

ya gelmesinden oluan bir aygt olarak ele aldmz ruh


dnyamz asl Ben adrn vereceimiz ile d* adn verecei
miz bir dierinden ayracaz. d daha yaldr, Ben, d'in
iinden d dnyann da etkisiyle pk bir kabuk gibi geli
mitir. d'in iinde bizim ilkel gdlerimiz yatar, d'in iin
deki tm sreler bilinsizce akar. Ben, daha nce de deinil
dii zere n bilincin alan ile kendini kapatr, ierisinde nor
malde bilinsiz kalan paralar tar. d'in ierisindeki psiko
lojik sreler, Ben'e hkmedenlerden ok farkl ak ve kar
lkl etkileim yasalarna gre iler. Gerekte bizi yeni gr
lere ulatran ve bu grleri hakl kartm olan, bu farkl
lklar kefetmemiz oldu aslnda.
Bastrlm olan, d'in kapsamndadr ve onun mekaniz
malarna da tabidir, sadece douu ynnden ondan ayrl
maktadr. Farkllk, Ben'in d'in iinde gelimeye balad er
ken dnemde meydana gelir. Ardndan d'in ieriklerinin bir
ksm Ben tarafndan alnr ve n bilin dzeyine kartlr, di
er ksm ise bu geiten etkilenmez ve asl bilinsiz olan ola
rak d'in iinde geriye kalr. Fakat Ben oluumunun devam
eden aknda belirli psikolojik izlenimler ve olaylar bir sa
vunma sreci tarafndan darda braklrlar; n bilinli ola
nn karakterinden, tekrar d'in eleri haline indirgenecek e
kilde yoksun braklrlar. te d'in iinde "geriye itilen" par. salar ve d'in ihtiyalarn dnceye dayal olarak makul bir ekilde tat
min etmeye alr. Ebeveynler ile kurulan zdelik sonucu Ben'den st-Ben
oluur. st-Ben, Ben'e kar taknd saldrgan tutum ile onu eletirir; Ben ise
bu saldrgan tutuma karn sululuk duygusu ile tepki verir ve bunu genel
likle bilinsizce yapar. (ev. n.)

133

Musa ve Tektanrl Din

alar bunlardr. Her iki ruhsal alan arasndaki trafie ilikin


olarak ise, bir yandan d'in iindeki bilinsiz seyrin n bilin
li olann dzeyine kartlp Ben'e mal edildiini ve dier
yandan da Ben'in iindeki n bilinli olann tersi yolu izleye
rek d'in iine tekrar yerletirilebildiini sanyoruz. Sonrasn
da Ben'in iinde zel bir blgenin, "st-Ben" blgesinin ken
dini ayrmas, bizim u anki ilgi alanmzn dmda kalyor.
Tm bunlar basit olmaktan olduka uzak gibi gelebilir, fa
kat ruhsal aygtn mekn anlayna bir kere altktan sonra,
tm bunlar gz nnde canlandrmak o kadar da zor olmaz
artk, ilave olarak u noktay da belirtmeliyim ki, burada ge
litirdiimiz psikolojik konunun beyin anatomisi ile uzaktan
yalandan alakas yoktur, sadece tek bir yerde ona temas
eder. Herkes kadar benim de hissettiim, bu tasarnn tek tat
min etmeyen yan ruhsal olaylarn dinamik tabiat konusun
da hibir ey bilmememizde yatyor. Bilinli bir tasary n
bilinliden, n bilinliyi bilinsiz bir tasardan ayran bir de
iimden baka bir ey olamaz, ama belki de psikolojik ener
jinin farkl dalm da olabilir diyoruz kendimize. Ykleme
lerden ve ar yklemelerden bahsediyoruz, fakat buna ili
kin her trl bilgiden ve hatta ie yarar bir varsayma yne
lik bir belirtiden dahi yoksunuz. Bilin konusu ile ilgili ola
rak ise kkeninin algda yattm da ekleyebiliriz. Ac, do
kunma, iitme ve grme uyarlarnn algsyla meydana ge
len her trl duyu daha ok bilinlidir. Dnme sreleri
ve d'de buna tekabl eden her ne ise, znde bilinsizdir ve
Bilince, grme ve iitme alglarndan kalan an krntlar ile
balant kurarak, dil yetisi zerinden giri yapmak isterler.
134

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

Dil'den yoksun olan hayvanlarda bu ilikilerin daha basit ol


mas gerekir.
Eskiden yaanm travmalarn izlenimleri, ki biz onlardan
yola kmtk, n bilince ya hi tanmazlar ya da bastrma
sonucu d-konumuna geri getirilirler. Bu durumda am kaln
tlar bilinsizdir ve d'in iinden etkilerini gsterirler. Bizzat
yaanm olaylar sz konusu olduunda seyirlerini yetkin
bir ekilde takip edebileceimize inanyoruz. Ancak, bireyin
psikolojik yaamnda sadece kendi yaanmlklarnn deil
ayn zamanda doum srasnda beraberinde getirdii ierik
lerin, filogenetik meneiden gelen paracklarn, yani bir ar
kaik mirasn da etkin olabilecei olaslna odaklandmz
da, tm bunlara yeni bir glk eklenir. Bu durumda, sz
konusu arkaik miras nerede meydana gelir? Neleri ierir?
Kantlan nelerdir? sorulan akla gelir.
Buna verebileceimiz ilk ve en gvenilir cevap, tm canl
varlklarda olduu gibi bu arkaik mirasn belirli eilimler
den olutuudur. Yani kendi geliimi srasnda belirli do
rultulara sapma, kimi tahriklere, izlenimlere ve uyanlara
zel bir biimde tepki gsterecek yeti ve eilimlere sahiptir.
nsan soyunun tek tek bireylerinde bu ynden farkllklar or
taya kt tecrbelerle grldnden, arkaik miras bu
farkllklan da kapsar ve ilgili farkllklar bireyin bnyesel un
suru olarak kabul edilir. Tm insanlar en azndan erken d
nemlerde yaklak olarak aym eyleri yaantladklanndan,
tepkilerim de aym ekilde verirler ve bu tepkilerin de arkaik
miraslarnn bireysel farkllklarnn iinde hesap edilip edi
lemeyecei kukusu doabilir. Bu kuku yersizdir; bu aynl135

Musa ve Tektannl Din

m var olduu gereklii arkaik miras hakkmdaki bilgimizi


zenginletirmez.
Halbuki psikanalitik aratrma bizi dnmeye sevk eden
baz sonulara ulamtr. lki dilsel gstergelerin genellii
zelliidir. Bir nesnenin baka bir tanesi tarafndan sembolik
olarak temsiline -tpk eylemlerde olduu gibi- ocuklarm
zn hepsi ainadr ve bize sanki doalm gibi gelir. Bu dili
nasl rendiklerini ocuklarmza ispat edemeyiz ve ou
zaman renmenin imknsz olduunu da itiraf etmemiz ge
rekir. Yetikinlerin sonradan unuttuklar bir ilk bilgiden sz
edilir. Geri ayn sembolleri ryalarnda kullanr ancak psi
kanalizci kendisine yorumlamad srece onlar anlamaz,
hatta yorumlandnda dahi bu tercmeye pek inanmak iste
mez. Bu sembollerin iine iyice yerlemi olduu, ska kul
lanlan deyimlere bavurduunda, asl anlamlarm yitirdik
lerini itiraf etmesi gerekir. Bu semboller diller arasndaki e
itlilie de aldn etmezler; aratrmalar belki de bu sembol
lerin her yerde bulunduklarn, tm halklarda ayn oldukla
rm gsterecektir. Yani dilin gelitii dnemlerden kalm bir
arkaik mirasn sz konusu olduu bir durum ile kar karyayz, ancak halen baka bir aklama yapmaya da kalkabi
liriz. Burada dilin tarihsel geliimi srasnda kendi kendileri
ne meydana gelmi olan tasanlar arasndaki dnsel iliki
lerin sz konusu olduunu ve bu ilikilerin bireysel dil geli
iminin gerekletii her yerde, her seferinde tekrar etmek
zorunda olduklarn syleyebiliriz. Dolaysyla drt yetisin
de de olduu gibi dnme yetisinin mirasndan sz ederiz
ve bu ise bizim sorunsalmza yeni bir katk salamaz.
136

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

Ancak psikanaliz aratrmalar, nemi asndan imdiye


dek anlatlanlar aan baka bilgileri de gnna kartm
tr. Eskiden yaanan travmalara gsterilen tepkileri inceledi
imizde, asl yaantlanana tam olarak uymadn, aksine filogenetik bir rnek olaya ok daha uygun olan ve sadece bu
olaym etkisiyle aklanabilecek bir biimde uzaklatklarn
artc bir ekilde tespit ederiz. Nevrozlu ocuun Oedipus
ve idi edilme kompleksleri srasnda ebeveynlerine kar
davranlarnda, bireysel olarak haksz gibi grnen ve an
cak filogenetik yolla, daha nceki nesillerin yaanmlklar
ile kurulacak iliki sayesinde kavranabilen tepkilerin oka
rneine rastlanr. Bu konuda dayanak olarak kullandm
malzemeyi toplu halde kamuoyuna sunmak kayda d e e r bir
aba olurdu. Bu malzemenin kantlayc gc bana, bir son
raki adm ap, insann arkaik mirasnn sadece yetileri deil,
daha nceki nesillerin yaanmlklarna ilikin ierikleri ve
an izleri tadklar iddiasnda bulunabilecek derecede b
yk grnyor. Bylece arkaik mirasn gerek kapsam ge
rekse de nemi anlaml bir ekilde pekitirilmi olur.
Duruma daha yakndan baktmzda uzun sredir, atala
rn yaanmlklarndan kalan an izlerinin kaltmnn, do
laysz anlatm ve rnek yoluyla eitimin etkisinden bamsz
oluu sanki sorgulanamazm gibi davrandk. Bir halkn iin
de eski bir gelenein srmesinden, bir halkn karakterinin
oluumundan bahsettiimizde zihnimizden geen genellikle
anlat yoluyla yaylan bir gelenek deil, kaltm yoluyla ge
en bir gelenekti. Ya da en azmdan ikisinin arasnda bir ay
rm yapmayp, bylesi bir ihmalkrlk ile nasl bir pervaszl
a kalktmz kavrayamadk. Ancak, sonradan kazanlan
137

Musa ve Tektanril Din

zelliklerin sonraki nesillere kaltm yolu ile aktarlmas ko


nusunu tamamen yadsyan biyoloji biliminin bu gr bi
zim iimizi zorlatrmaktadr. Fakat yine de biyolojik gelii
min iinde yer alan bu faktrden vazgeemeyeceimizi b
yk bir tevazu ile itiraf ediyoruz. Geri iki durum iin ayn
ey sz konusu deil, birinde kavramas zor olan, sonradan
kazanlm zellikler, dierinde ise somut, d izlenimlere ait
an izleri bahis konusu edilmektedir. Ancak znde birini di
erinden ayr olarak dnemeyeceimiz anlalrdr herhal
de. Bu tr ara izlerinin varlklarm arkaik mirasta srdr
dklerini kabul edersek,-birey ve kitle psikolojisi arasndaki
uurumu ap, halklara da tek bir nevrozluya yaptmz
muameleyi yapabiliriz. Arkaik mirastaki an izlerine ilikin
olarak u sralar, filogenetikten tretilmeyi gerektiren psikanalitik aratrmalarn kalntlar dnda daha gl kantlara
sahip olmadmz itiraf etmek gerekse de, bu kant bu tr
bir sav ileri srmemizi salayacak kadar da gl grn
mektedir. Dier trl, ne psikanalizde ne e kitle psikoloji
sinde varmak istediimiz yere bir adm dahi yaklaabiliriz.
Dolaysyla kanlmaz bir pervaszlk sahip olduumuz.
Bununla birlikte baka bir ey daha gerekletiririz. Eski
dnemlerde insan ile hayvann arasnda insan kibrinin fazla
ca at uurumu daraltyoruz. Hayvanlarn yeni hayat ko
ullarna bandan itibaren sanki eski, uzun zamandr aina
larm gibi uyumlu davranmalarm salayan sz edilen i
gdlerine ilikin aklama ise, tecrbeyi kendilerince bu ye
ni varolua tadklar yani atalarnn yaanmlklarnn an
larn kendi ilerinde sakladklar olabilir. nsan denilen hay
138

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

vanda da temelde ok farkl olamazd. Hayvanlarn bu tr i


gdlerine, farkl kapsam ve ierikte olsa da insanda arkaik
miras karlk gelir.
Bu grlerden sonra insanlarn -ilgili zel yollarla- bir
zamanlar bir lk babaya sahip olduklarn ve onu katlettikle
rini her zaman iin bildiklerini sylemekte bir saknca gr
myorum.
Burada cevaplandrlmas gereken iki soru daha var. Bi
rincisi bu tr bir ara arkaik mirasa hangi koullar altnda ka
tlmtr; kincisi hangi durumlarda etkin hale gelir, yani
d'in iindeki bilinsiz halinden bilince, deimi ya da tah
rif edilmi olarak dahi olsa, hangi durumlarda nfuz eder?
lk sorunun cevab kolayca verilebilir: Olay yeterince nemli
ya da yeterli sklkta kendisini tekrar etmi ise ya da her iki
si de. Baba katli olaymda her iki koul da gereklemitir.
kinci soru iin unu belirtmemiz gerekir: Saysz etken gz
nnde bulundurulabilir, tm etkenlerin bilindik etkenler
olmas gerekmez, baz nevrozlardaki aka benzer ekilde
kendiliinden bir ak da dnlebilir. Ancak unutulan an
izlerinin, olayn gnlk reel tekrar sayesinde uyandnlmasrun etkin bir neme sahip olduu kesin. Musa katli sonrasn
da sa'ya kar szde adaletin tecellisi olarak ilenen cinayet
de bylesi bir tekrard; yle ki bu olaylar sebeplerin nne
geer nihayetinde. Sanki tektanrclm douu bu olaylar
dan yoksun kalamazm gibidir. airin dedii gibi:
"arklarda yaar lmsz, yaamda yok olup gider."12
12 ekiller, "Yunanistan tanrlar".

139

Musa ve Tektannh Din

Son olarak, psikolojik bir gereke zellii tayan bir not 1


dmek istiyorum. Sadece anlat zerine kendim kuran bir
gelenek, dini olgulara zg saplant karakterini douramazd. Dardan gelen her haber gibi dinlenir, yarglanr ve du
ruma gre reddedilirdi, mantkl dnmenin saplantsn- j
dan kurtulma ayrcaln asla tadamazd. Dini gelenekte i
aknlkla ve imdiye dek anlamadan izlediimiz zere, ge
ri dndklerinde kitlelerin zincirlerini zorlayacak derecede
gl etkiler yaratmadan nce bastrlmann, bilindmda
bir sre bekleme serveninin yazgsn tecrbe etmesi gere
kiyor. Ve bu ftkir> olaylarn gerekten de bizim anlatmaya a
baladmz ekliyle ya da en azndan benzer ekilde gerek
letiklerine inanmamz iin byk nem tayor.

140

KNC BLM

ZET VE TEKRAR
Bu incelemenin imdi balayan blm geni kapsaml ak
lamalar ve zrlerle kamunun hizmetine sunulamaz. Asln
da ilk blmn sadk, ounlukla szc szcne tekra
rndan baka bir ey deil, baz eletirel incelemeler zaman
zaman ksaltlm ve Yahudi kavminin bu zel karakterinin
nasl olutuu sorunsalna dayanan ilaveler artrlmtr. Bu
tarz bir anlatm biiminin amaca uygun olmaktan uzak oldu
unu ve estetik olmadm biliyorum. Ben kendim de bu an
latm biimini tereddtsz tasvip etmiyorum.
Peki, o halde neden bundan kanmadm? Bunun cevab
n vermek benim iin kolay, ancak itiraf etmek zor. Bu al
mann her eye ramen allmn dndaki ortaya k hi
kyesinin izlerini silebilecek gce sahip deildim.
Gerekte bu inceleme iki kez yazld. lk kez birka yl n
ce, yaynlama olaslmn olduuna inanmadm bir yerde,
Viyana'da yazld. Yanda brakmaya karar vermitim fakat
huzura kavuamayan bir ruh gibi bana eziyet vermeye ba
lad ve tm yazya psikoanalitik bir giri nitelii tayan
141

Musa ve Tekianrlt Din

("Musa, bir Msrl") ve bunun zerine kurduum tarihsel


yap ("Musa bir Msrl idi ise...") olmak zere iki parasn
kendi bama hazrlayp, dergimiz mago'd a yaynlamaya
karar verdim. ncelemenin asl yakksz ve tehlikeli ierie
sahip blm olan tektanrcln douu ve dinin kendi yo
rumu ksmn kullanmay o zamanlar hi dnmyordum.
Sonra 1938 Martnda beklenmedik bir ekilde Alman istilas
balad ve beni yurdumdan ayrlmaya zorlad. Fakat yazy,
bu almalarn halen hogr ile karland yerlerde ya
ynlatp, psikanalizin bir yasan deleceim endiesine ili
kin kaygdan kurtulmam da salad. ngiltere'ye gelir gel
mez gizli kalm bilgeliimi dnyaya sunma denemesi ben
de kar konulmaz bir istee dnt ve incelemenin n
c blmn, yaymlanm olan dier blmlerle ilikilendirerek gerekli deiiklikleri yapmaya baladm. Bunun iin
tab ki, elimdeki malzemenin dzeninde ksmen de olsa de
iiklik yapmam gerekiyordu. Bu malzemenin tamamm
ikinci dzeltmede kullanmay baaramadm ne yazk ki; di
er bir yandan eski malzemeden tamamen vazgemeye de
karar veremedim ve bylece ilk anlatmn bir blmnn ta
mamm deitirmeden ikinci blme ekledim ve buna bal
olarak yazlanlarn geni lde tekrar olmas gibi bir salan
ca dodu.
Her eye ramen, anlatm biimimin doruluu konusu
bir kenara braklr ise, irdelediim konular o kadar yeni ve
nemli ki, okuyucularn, zerinde durduum konulan iki
kez okumak zorunda kalmalarnn bir talihsizlik olmayaca
dncesi ile teselli bulabilirim. Baz eyler vardr ki onlan
birok kez aa vurmak gerekir ve ne kadar sylense de az
142

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

dr. Fakat bir konuda durmak ya da ona tekrar dnmek oku


yucunun zgr iradesine kalmtr. Okuyucunun nne ay
n kitab iki kez koymak gibi bir hileye bavurulmamahdr.
Bu kusur kendinde grlmesi gereken bir beceriksizliktir.
Bir yazarn yaratc gc ne yazk ki her zaman istencinin pe
inden gitmez; yapt kendince eyler ve ska yazara kar ba
msz olmaya, hatta yabanclamaya balar.

. a) srail Kavmi
e yarar malzemeyi alp yaramaz olan bir kenara atan, ve
paralan tek tek psikolojik olaslklarna gre bir araya geti
ren bizimki gibi bir yntemin ve bu tr bir tekniin, gerek
lii bulmakta gvenli olmad kesinlikle biliniyor ise, bu
tarzda bir almaya neden kalkld hakl olarak sorula
caktr. Bunun cevab, incelemenin varaca sonuca baldr.
Tarihi-psikolojik bir incelemeden duyulan beklentiler byk
lde yumualdnda, her daim dikkate deer olan ve
gnlk olaylar akabinde gzlemleyenin tekrar karsna
kan sorunsallar belki de akla kavuturabileceiz. lk a
larda Akdeniz havzasnn evresinde yaam olan kavimlerin arasmda Yahudi kavminin bugn adn srdren ve z
bakmndan da hl ayakta duran, neredeyse tek kavim ol
duu bilinmektedir. rneine az rastlanr bir diren gcyle
talihsiz olaylara ve eziyetlere kar koymu, kendine zg bir
karakter oluturmu ve tm bunlarn yan sra dier tm
halklarn derinden antipatisini kazanmtr. Yahudilerin bu
yaama gcn nereden aldklarm ve karakterlerinin yazg143

Musa ve Tektannh Din

lan ile nasl bir balant iinde olduunu daha iyi anlamak
istiyoruz.
Bu amala Yahudilerin dier halklarla ilikisine egemen
olan bir karakter zelliklerinden yola kabiliriz. Kendilerini
ok fazla nemsediklerine, kendilerini dierlerinden daha
soylu grdklerine, kendilerinin daha yce olduklarna ve
ou detleri ile ayrldklar dier halklardan stn, oldukla
rna inandklarna kuku yok1 Bunun yannda sanki deerli
bir hzineye gizliden gizliye sahiplermi gibi hayata kar
duyduklar bir gven, bir tr iyimserlik, dindarlarn tevekkl
olarak adlandrdklar bir duygu ruhlarm ayakta tutuyor.
Bu davrann nedenini ve gizli hzinelerinin ne olduu
nu biz biliyoruz. Onlar kendilerini gerekten de tann tarafn
dan seilmi halk olarak gryorlar, tann'ya ok yakn dur
duklarna inanyorlar ve tm bunlar onlarn gururlu ve z
gvenli olmalarm salyor. Elimizdeki gvenilir bilgilere
gre Helenistik dnemde dahi bugn olduu gibi davramyorlarm yani Yahudilik o dnemde kendini tamamlam ve
buyruklarnda ya da yanlarnda yaadklar Yunanllar, Ya
hudilerin bu nevi ahsna mnhasr tarzlarna, tpk bugn
Yahudileri barndran "ev sahibi halklar" gibi tepki gster
milerdi. Diyebiliriz ki, Yahudilerin kendilerinde hak olarak
grdkleri stnle Yunanllar da inanmt sanki. Korku
duyulan babann sevilen gzde evlad olduunuz ak ise bu
durumda dier kardelerin kskanl aknlk yaratmama
l ve bylesi bir kskanln nerelere varabileceini biz, Yu
1 Eski dnemlerde Yahudileri "Czzaml (bkz. Manetho) olarak aalamak bel
ki de trnun yansmas idi: Bizden o kadar uzak duruyorlar ki, sanki biz ciizzamlyz."

144

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

suf ve erkek kardeleri hakkndaki Yahudi efsanesinde ok


gzel bir ekilde grrz. Dnya tarihinin ak da Yahudi
kstahlm hakl kartr niteliktedir, nk ileride tanr in
sanlara bir Mesih ve kurtarc gndermeye karar verdiinde,
yine bu kiiyi Yahudi kavminin iinden semitir. Bylece di
er kavimlere unlar syleme frsat domu olabilirdi: Ger
ekten de hakllarm, onlar tanr tarafndan seilmi olan ka
vim. Ancak byle olmad, bunun yerine sa Mesih sayesinde
kurtulular, onlardaki Yahudi nefretini daha da besledi, bu
srada Yahudiler, sa'nn kendi aralarndan seilmesi ile geli
en bu ikinci kez seilmilik durumundan pek bir yarar sa
layamamlard nk kendileri kurtarc sa'y zaten tan
mamlard.
Daha nceki aklamalarmza dayanarak Yahudi kavmine, tm geleceklerini tayin eden bu anlaml karakteristik
zellii kazandran adamn Musa olduunu artk iddia ede
biliriz. Musa Yahudilere tann'nn seilmi kavmi olduklar
gvenini vererek, onlarn zgvenini artrmtr, onlar kut
sam ve kendilerini dier kavimlerden ayrmakla ykml
klmtr. Dier kavimlerde sz konusu olan zgven duy
gusunun eksiklii deildi. Tpk gnmzde olduu gibi es
kiden de her millet kendini bir dierinden stn gryordu.
Ancak Yahudilerdeki zgven Musa sayesinde dini bir da
yanaa sahip olmu, dini inanlarnn bir paras haline gel
miti. Kendi tanrlar ile kurduklar o derin iliki sayesinde
tanrlarnn grkeminden de pay alp nasiplenmilerdi. Ve
Yahudileri seen ve Msr'dan kurtaran tanrnn arkasnda,
muhtemelen o srada grevini yerine getirmi olan Musa ad
l kiinin durduunu bildiimizden unlar syleme cesareti145

Musa ve Tektanrl Din

ni kendimizde buluyoruz: Yahudileri yaratan Musa adnda


ki bu adamd. Bu halk direncini ve fakat ayn oranda, zama- i
randa yaatlm ve halen yaatlmakta olan dmanl bu <
adama borludur.

b) Byk Adam
Peki, tek bir insann farkl bireyler ve aileleri bir araya getire
rek bir kavim oluturacak, bu kavme nihai karakterini vere
cek ve binlerce yllk yazgsn belirleyecek denli srad bir
etki brakabilmesi nasl mmkn olmutu? Bu tr bir kabul,
yaratclk mitlerinin ve kahramanlk efsanelerinin domas
na sebep olan dnme ekline doru geri atlan bir adm, ta
rih yazclnn tek tek kiilerin, hkmdarlarn ya da fatih
lerin eylemlerinin haber verildii zamanlara bir geri dn
deil midir? Yeni an eilimi, insanlk tarihinin srelerini
daha ok sakl, genel ve anonim sebeplere, ekonomik koul
larn zorunlu basksna, beslenme alkanlklarndaki deii
me, malzeme ve aletlerin kullammmdaki gelimelere, nfus
art ve iklim deiiklii sonucu gerekleen glere dayan
drma ynndedir. Bu srada, kiilere tek balarna, byk
ihtimalle aa vurulmas gereken ve daha ok tesadfi bir
ekilde ilgili kiilerde ifadesini bulan, kitlesel eilimlerin s
s ya da temsilcisi olmaktan baka bir rol biilmez.
Bunlar kukusuz meru bak alandr, fakat bizim d
nme organmz ile dnya dzeni arasmda, nemli bir
uyumsuzluun olduunu dnerek, varmamz gerektire146

Musa, Kavmi ve Tektann Din

eek bir frsat sunuyor. Her olayn kantlanabilir tek bir nede
ninin olmas, bizim o buyurgan nedensellik ihtiyacmz tat
min ediyor. Ancak bizim dmzdaki gereklikte bu durum
hi de yle deildir; daha ok sanki her olay birbiriyle ilinti
li sebeplerin etkisi olarak gsteriyor kendisini. Bizim incele
memiz, olanlarn gz ard edilemeyecek karmaasndan rk
m bir halde, balantlardan birinin tarafm tutarak, var ol
mayan, sadece daha kapsaml ilikilerin paralanmas sonu
cu olumu kartlklar kuruyor.2 Yani belirli bir olay ince
lerken tek bir kiinin olayn zerindeki etkisi dier her eyi
glgede brakyor ise vicdanmzn, sz geen bu retinin
kabul ile ilgili genel, anonim etkenlerin nemini elimizin
tersiyle evirdiimizi, bamza kakmas gerekmez. Prensip
te her ikisine de yetecek kadar yerimiz var. Geri tektanncln douu srasnda az nce sz edilen sebep, yani bu ge
limenin farkl milletler arasnda yakn ilikilerin kurulmas
ve byk bir imparatorluun inasna bal olmas dnda
baka bir sebep gsteremeyiz.
Yani bu "byk adam" m sebepler zincirindeki ya da da
ha dorusu sebepler rgsndeki yerini koruyoruz. Ama
belki bu onur payesini hangi koullar altnda verdiimizi
sormak pek de yersiz olmayacaktr. Bu sorunun cevabnn
ok kolay olmadm grmek bizi artt. Bir insann bizim
2 Ancak, sanki dnya o kadar karmaktr ki ortaya atlan her trl iddia bir
yerde bir para gereklie tekabl etmek zorunda demek istemiim gibi bir
yanl anlalmaya maruz kaldm, ki bu duruma kar kyorum. Hayr, d
nce eklimin gereklikte karl olmayan bantlar ve ilikileri belirleye
cek zgrl kendinde saklar ve bu yetiye de akta ki olduka deer ver
mektedir, nk bilimsel etkinliin gerek iinde gerekse de dnda ondan
zengin bir ekilde yararlanmaktadr.

147

Musa ve Tektanrl Din

an deer verdiimiz zelliklere ok byk lde sahip ol


mas gibi bir cevap akas her ynden isabetsiz olur. rne
in gzellik ve kas gc ne kadar imrenilirse imrenilsin kim
seyi "byk" yapmaz. O halde bunlar ruhsal nitelikler, psi
kolojik ve tinsel ncelikler olmak zorunda. Son syledikleri
mizden, yani bir insan sadece bir alanda olaanst bir ekil
de ok baarl ise, bunun dmda bir baarya sahip deilse,
srf bu tek baar yznden ona byk adam deyip diyeme
yeceimiz tereddd dodu. Bir satran ustas ya da bir m
zik aletinin virtzne deil tabii ki, ancak mkemmel bir
sanat ya da aratrmacya da kolayca denilmez. Byle du
rumlarda o byk bir air, ressam, matematiki ya da fiziki,
u ya da bu alanda r aan biri demek daha uygun olur fa
kat byk bir adam demekten kanacaz. rnein Goethe'yi, Leonardo da Vinci'yi, Beethoven'i hi tereddt etme
den byk adamlar olarak gryorsak, onlarn muhteem
yaratlarna kar duyduumuz hayranln dmda bizi ha
rekete geiren baka bir ey daha olmal. Bu tr rnekler yo
lumuza kmasayd, bu durumda fatih, komutan, hkmdar
gibi ilerle uraan adamlara ncelikle "byk adam" deme
dncesi doard byk ihtimalle ve onlardan kan baar
larn bykln, etkilerinin gcn takdir ederdik belki
de. Fakat bu da tatmin edici deildir ve gerek adalan ge
rekse de kendisinden sonra gelenleri etkilediklerini inkr
edemeyeceimiz bir sr ie yaramaz kii zerine vard
mz yarglar tarafndan rtlr. Baarl olacaklarna mut
suzluk iinde yok olup giden byk adamlarn sayca fazla
lm dikkate alrsak, baar da bykln gstergesi ola
maz.
148

Musa, Kavmi ve Tektarml Din

Bylelikle imdilik "byk adam" kavramnn belli bal


tek bir ierii peinde koma abasnn bo olduu eilimini
gstereceiz. Baz insani zelliklerin boyutlarnn, an geli
iminin, "Byklk" kavramnn asl szck anlamna ol
duka yakn bir ekilde kolayca kullanm ve bu kavramn
keyfi bir ekilde benimsenmesidir bahis olan sadece. Aynca
bu byk adamm znden ziyade, onun evresindeki insanlan nasl etkiledii sorusunun bizi daha ok ilgilendirdiini
hatrlayalm. Ancak bu incelemeyi olabildiince ksaltacaz,
nk bizi hedefimizden uzaklatracakm gibi grnyor.
O halde bu byk adamm, kiilii ve uruna sava verdi
i fikir olmak zere, evresindeki insanlan iki yolla etkiledi
ini kabul edelim. Bu fikir kitlelerin hayallerindeki eski bir
imgeyi vurguluyor ya da hayalini kuracaklan yeni bir ama
belirliyor ya da baka ekillerde kitleyi peinden srklyor
olabilir. Bununla birlikte -ve bu kesinlikle asl sz konusu
olan durum- kiilik tek bana etkili bir faktr ve fikir, olduk
a az bir rol oynuyor. Bu byk adamm nemli olduu ko
nusu ile ilgili zaten bir an bile kuku duymadk. nsan kitle
lerinde, hayranlk duyulabilecek, nnde eilinebilecek, ta
rafndan ynetilebilecek hatta aalanabilecek bir otorite ih
tiyacnn mevcut olduunu biliyoruz. Tek bana bireylerin
psikolojisinden, kitlenin bu ihtiyacnn nereden ileri geldii
ni renmitik. Bu, herkesin ocukluundan beri iinde ta
d baba zlemidir, sylencenin kahramannn yenilgiye u
rattn dnerek vnd ayn babaya duyulan zlem
dir. Ve artk bu byk adama atfettiimiz tm zelliklerin
babann zellikleri olduunun, tarafmzdan aresizce ara
nan byk adamn varlnn sz konusu rtmeden do
149

Musa ve Tektanrl Din

duunun bilgisi uyanr. Dncelerdeki kararllk, istencin


gc, eylemlerin iddeti, ama her eyden nce bu byk
adamn tek bana hareket edii ve zgrl, dncesizli
e kadar varabilen tanrsal kaytszl baba imgesinden gel
mektedir. Ona hayranlk duymak gerekiyor, ona gven du
yulabilir ancak ondan korkmamak da mmkn deil. o
cukken babann dnda "byk adam" kim olabilirdi ki
cmlesinden yola kmalydk aslnda!
Musa kiiliinde Msrllarn angarya ilerinde alan za
vall Yahudi iilerine gnln aan, onlara sevgili ocuklar
gzyle bakt gvenini vermek iin karlarna kan id
det dolu bir baba imgesi idi kukusuz. Ve kendileriyle anla
maya varacak, onlara deer veren, ona tapnmaya devam et
tikleri srece onlara bakacana sz veren biricik, ebedi ve
her eye kadir tanr tasars da Yahudileri az etkilemi ola
maz. Byk ihtimalle Musa adndaki adamn imgesi ile onun
tanrs arasndaki imgeyi ayrt etmek onlar iin pek de kolay
deildi ve bu konuda hakllard aslmda nk Musa, fkesi
ve acmaszl gibi kiiliine ait izgileri kendi tanrsna at
fetmi olabilir. Ve bir gn gelip de Yahudi kavmi kendilerin
den olan bu byk adam katletmi ise yaptklan ey sadece
insanlk tarihinin ilk zamanlarnda tanr kraln karsna
kan bir yasann crmn tekrar etmekti ve bizim de bildi
imiz zere bu ktcl eylem ok daha eski bir imgeye da
yanmaktayd.3
Bylece bir yandan bu byk adamn grnts her ne
kadar tanrsallk mertebesine kadar ykselse de, dier yan
3 Bkz. Frazer age.

150

Musa, Kavini ve Tektanrl Din

dan unu unutmamalyz ki baba da bir zamanlar ocuktu.


Musa adl adamn temsil ettii bu byk din fikir, anlattk
larmza gre onun kendi mal deildi; bu fikri kendi firavu
nu da olan Ikhnaton'dan devralmt. Ve din kurucusu ola
rak bykl kuku gtrmez ekilde kantlanm olan fi
ravun da belki annesi tarafndan ya da baka yollarla -yakn
ya da uzak dou- kendisine ulaan bildirilerin uyanlarm iz
lemiti.
Zincirin halkalarm takip edemeyeceiz ancak bu halka
nn ilk paracklan doru algland ise, bu durumda tektann
dncesi tpk bir bumerang misali meneisi olan toprakla
ra dnmt. Sz edilen yeni fikri tek bir kiinin eseri ola
rak grmek ksr bir durum gibi geliyor. Muhtemelen bu fi
kirde bir sr insann emei ve katks vard. Dier trl se
bepler halkasn Musa'da kesip atarak, ardndan gelen ve bu
fikri gelitiren Yahudi peygamberlerinin abalarm boa
kartmak akas hakszlk olur. Tektanncln tohumu M
sr'da yeerip filizlenmemiti. Halk ar ve talepkr dini ze
rinden silkeledikten sonra aym ey srail'de de gerekleebi
lirdi. Fakat Yahudi kavminin iinden, solup gitmek zere
olan gelenei canlandran, Musa'nn uyan ve koullarm ye
nileyen ve kaybettiklerinin yerini doldurmadan soluklanma
yan adamlar srekli ortaya kyordu. Yzyllarca devam
eden srekli aba ve nihayet biri, Babil srgnnden nce ve
dieri sonra olmak zere iki byk reform sayesinde bir halk
tanns olan Jahve, Musa'nn Yahudilere tapnmalar iin da
yatt tanrnn eklini alr. Ve ayet, Yahudi kavmi haline
gelen bir kitlenin iinden, seilmiliin ayrcalna ve belki
de benzer byklkteki kimi dllere karlk Musa-dininin
151

Musa ve Tektanrl Din

glklerini zerine almaya hazr bu kadar ok kiinin k


mas, bu Yahudi kavminin tektannc fikre olan yatknlnn
ispatdr.

c) Tinsel Geliim
Bir halkta kalc ruhsal etkiler brakabilmek iin, onlara tan
rsal bir merdi tarafndan seilmi olduklar gvencesini ver
mek yeterli deil akas. Bu halkn buna inanmas ve bu
inantan karmlarda bulunmas gerekiyor ise bu durumu
bir ekilde ispat etmek gerekir. Musa-dininde Msr'dan k
olay bunun ispat idi; tanr ya da onun adna Musa, Yahudi
kavmine kar gsterilen bu ltufa bkp usanmadan gnder
mede bulunmulardr. Olaylarn arusru canl tutabilmek iin
Paa yortusu* ortaya km, daha dorusu eskiden var olan
bir yortunun ierii bu anlar ile doldurulmutu. Ama yine
de sadece bir an idi, Msr'dan g olay bulank bir gemie
aitti. O dnemin imdisinde ise tanrnn ltfunun iaretleri
pek azd, kavmin yazgs daha ziyade tanrnn gazabna ia
ret ediyordu. lkel kavimler tanrlar grevlerini yerine getir
mediinde, onlara zafer, mutluluk ve refah salamadklarn
da, tanrlarn grevlerinden uzaklatrr ya da onlar kendi
leri terbiye ederdi. Hkmdarlar da taunlardan farkl bir
muameleye maruz kalmamlardr; bu noktada ortak bir k* Paa yortusu: Yahudi leminin en nemli bayramlarndan biridir. Msr'dan
g olayn yani Yahudi kavminin Msr esaretinden kurtuluunu hatrlatmak
zere 15-22 Nisan tarihleri arasnda kutlanr. (ev. n.)

152

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

kenden geldiklerine ilikin eski bir zdelik ortaya kyor.


Modem uluslar da, devletlerinin grkemi toprak ve para
kaybma yol aan bir yenilgiye uradnda hkmdarlarn
kovarak uzaklatryorlard. Fakat Yahudi kavmi, tanrlar
tarafndan kt muamele grdke nedense tanrlarna daha
da balanmlardr ve bu bizim imdilik incelemeden braka
camz bir sorunsaldr.
Geri, bu durum Musa-dininin, kavmine, seilmilik bi
linci sayesinde oluan zgvenin pekitirilmesi dnda ba
ka bir eyler getirmedii zerine eilmemiz iin bizi isteklendiriyor. Ve bir sonraki sebebi bulmak gerekten de ok kolay.
Bu din Yahudilere olduka grkemli bir tanr tasans ya da
daha alakgnll bir ifade ile grkemli bir tanrnn tasars
n getirmitir. Byesi bir tanrya inanan onun bykln
den paye alabilir, kendisini daha ycelmi hissedebilirdi.
nansz biri tarafndan bu ok kolay anlalabilir bir ey de
il fakat baz ayaklanmalar ile can gvenliini yitirmi bir l
kede yaayan bir ngilizin gururu ele alndnda bunu anla
mak kolaylaacaktr belki de, nk bu ngilizin gururunu
kk bir lkenin sakini hibir zaman anlayamayacaktr.
nk Britanyal yabana bir lkedeyken sann tek bir teli
ne dokunulduunda, kendi Government'inin (Devletinin) he
men bir sava gemisi gndereceini ve ayaklananlarn bunu
pekl bildiklerini, fakat bu kk devletin elinde de sava
gemisinin bulunmadn hesaba katar. British Empiref dan
(Britanya mparatorluu'ndan) duyulan gururun kkeni, b
yk bir gvenlik, her bir Britanyalnm tadn doyasya kart
t bir koruyuculuk duygusunun bilinte yatmasdr. Gr
kemli bir tanr tasarsnda da durum buna benziyordur ihti
153

Musa ve Tektanrl Din

mal ki ve dnyann ynetiminde tanrya yardm etmek sz


konusu olamayacandan, tanrnn grkemi karsnda du
yulan gurur seilmiliin gururu ile akr.
Musa-dininin emirleri arasnda bir tanesi ilk bakta pek
anlalmayan bir deere sahiptir. Tanrya ilikin bir suret ya
ratma yasadr bu, yani grlemeyen bir tanrya tapnma
zorunluluu. Musa'nn bu noktada Aton-dininin katlm
da atm tahmin ediyoruz; belki de sadece tutarl olmak is
tiyordu, bylece tanrsnn ne ad ne de sureti vard, belki de
bu durum bynn kt amal kullanmna ynelik bir n
lemdi. Fakat bu emir benimsendiinde ok daha derinlere
uzanan bir etki brakmalyd. nk bu soyut denilebilecek
bir tasanya karn duyusal alglarn geride braklmas anla
mna geliyordu, dnselliin duyulara kar bir zaferiydi
bu, daha kati bir deyimle igdlerden bir vazgei ile bu
nun zaruri sonulan.
lk bakta pek anlalr grnmeyeni inandrc bulmak
iin insan kltrnn geliiminde benzer bir karakter ta
yan olaylan hatrlamak lazm. Aralarnda en eski ve belki de
en nemlisi, ilk am karanlnda kaybolup gitmitir. Ola
yn artc etkileri, bizim ona inanmamz salyor. Nevrozlu ocuklarmzda ve yetikinlerimizde ve gerekse de ilkel
halklarda "Dncenin kudreti"ne olan inan olarak adlan
drdmz ruhsal olayla karlarz. Bizim yorumumuza g
re ruhsal, burada dnsel eylemlerin d dnyay deitir
mek zere uyguladklar etkinin gzde bytlmesidir. Te
melde kullandmz tekniin ncl olan her trl by as
lnda bu nkoula dayanmaktadr. Szcklerin her trl sih
ri de, bir ismin bilinmesi ve sylenmesine bal gce olan
154

Musa, Kavmi ve Tektaml Din

inan da bu alana aittir. "Dncelerin kudretinin " dn


sel alanda srad ilerlemelere yol aan, insanln dil gelii
minden duyduu gururun ifadesi olduunu sanyoruz. Bylece duyu organlarnn dolaysz alglarm konu edinen alt se
viyedeki ruhsal etkinliklerin aksine tasarlarn, anlarn ve
sonularn belirleyici olduu ruhsal alann yeni bir hkm
ranl kaplarn aar. Kukusuz insan olma yolunda atlan
en nemli admlardan birisi idi bu.
Daha sonralar karmza ok iyi anladmz bir olay
kar. Burada takip etmemiz gerekmeyen, ksmen pek de bil
mediimiz dsal nedenlerden tr anaerkil toplum dzeni
ataerkil dzenden ayrlmt, tabii o na kadar hkm sren
hukuksal ilikilerin alaa olmasna neden olmutu. Bu dev
rimin yanklar Aiskhylos'un Orestes'inde halen srer gibi
dir. Ancak anadan babaya doru olan bu ynelim ruhsal ala
nn duyusal alana kar zaferini de yani kltrde bir gelime
yi ifade eder, nk analk duyularn oluumu ile kendini
gstermiti, babalk ise bir sonu ve nkoul zerine kurul
mu bir kabuldr. Dnme srecini duyusal alglarn ze
rinde tutan tarafl tutum, ar sonular douran bir adm gi
bi grnmektedir.
Yukarda ad geen iki olaym arasndaki bir zamanda bi
zim din tarihinde incelediimiz konuya ok daha yakn
nc bir olay gerekleir. nsan "tinsel", yani duyularla,
zellikle de yzdeki duyu organlar ile kavranamaz olan fa
kat yine de kuku gtrmez hatta an gl etkiler gsteren
gleri benimseme zorunluluu hisseder. Dil'in kantlarna
gvenecek olursak tinsellik hareket eden havay kendine r
nek almtr, nk tin adm rzgar esintisinden alr (animus,
155

Musa ve Tektannl Din


spiritus, branicesi: ruach). Bylece tek bir insann tinsel pren
sibi olarak ruhun kefi de gereklemiti. Gzlemler hareket
eden havay, lmle son bulan insann nefesinde bulmutu;
bugn dahi len birisinin ruhunun bir esinti gibi bedeni terk
ettii sylenir. Artk insana ruhlar leminin kaplar alm
t, insan kendinde kefettii ruhu doada var olan dier her
eye teslim etmeye hazrd. Tm dnyaya yeniden can veril
miti ve ok sonra gelen bilimin dnyay ruhlardan tekrar
kurtarmak iin yapacak olduka ok ii vard, hatta bugn
dahi bu ii henz tamamlayamamtr.
Musevi yasa ile tanr, tinselliin daha yksek bir basa
mana yerletirilmi tanr tasarsna ilikin daha sonra dei
neceimiz birtakm deiikliklerin de n almt bu yolla.
Ancak ncelikle bu yolun nn at benzer baka bir etki
zerinde duracaz. Tinsellikte gerekleen bu tr ilerleme
lerin hepsi kiinin zgvenini glendirir, daha gururlu hale
getirip duygusalln bysne kaplan dierlerinden kendi
ni stn grmesini salar. Biliyoruz ki MuSa Yahudilere se
ilmi bir halk olmann yksek hissiyatm vermiti, tanrnn
maddesel olmaktan uzaklatrlmas ile yeni, deerli bir par
a Yahudi kavminin gizli hzinesine eklenir. Yahudiler ruha
ni ilgilerini srdrmeye devam ettiler, Yahudi milletinin ba
na gelen politik felaket onlara, ellerinde geriye kalan tek
ey olan yazm geleneinin deerini bilmeyi retmitir. Ku
ds'teki tapman Titus tarafndan yklp dklmesinden
hemen sonra Rabbi Jochanan ben Sakkai, Jabne'de ilk Torah
okulunu ama iznini almtr. Sonrasnda ise Yahudi kavmini bir arada tutan, kutsal yaz ve dank halk bir arada tut
mak iin gsterilen manevi abadr.
156

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

Bu kadar genel olarak zaten biliniyor ve benimsenmi du


rumda. Ben sadece, Yahudi varoluunun bu karakteristik ge
liiminin Musa'nn ngrd tanr'ya gzle grnr bir su
rette tapnma yasa ile balam olduunu eklemek istedim.
Dnsellie, Yahudi halknn manevi abalan ile yakla
k 2000 yl boyunca ncelik tannmas tabii karlksz kal
mad; bu kas gc geliiminin bir millet ideali olarak grl
d kabala ve iddet eylemlerine duyulan eilime set
ekmitir. Yunan halknn ulat ruhsal ve bedensel eylem
lerin eitimindeki uyumdan Yahudiler yoksun braklmt.
Bu iki eliik durumun arasndan daha yksek deere sahip
olam semilerdi en azndan.

d) Drtlerden Kopu
Tinsel alandaki bir gelime ile duygusalln bastrlmasnn
bir kiinin ve bir halkn zgvenini neden artrd ylece
kabul edilip anlalr bir ey deil. Bu durum belirli deer l
lerini ve bunlar idare edecek olan bir kii ya da merciyi
ngrr. zme ulamak iin birey psikolojisinde karla
tmz bir olay ele alacaz.
Bir insani varln iindeki d cinsel ya da saldrgan bir
doaya sahip olan igdleri talep ediyorsa, bu durumda en
kolay ve doal olan dnme ve kas aygtnn hizmetinde
bulunduu Ben'in onu bu durumdan bir eylemle kurtarma
sdr. igdnn bu ekilde tatmini Ben tarafndan Haz ola
rak alglanr ki bu durumda tatminsizlik de kukusuz hazszlm kayna haline gelir. Ancak Ben'in d engelleri dikkate
157

Musa ve Tektanrl Din

alarak igdleri tatmin etmeyi ihmal etmesi de sz konusu


olabilir ki bunlar Ben'in ilgili eylemin kendisi iin bir tehlike
arz edeceini anlad durumlardr. Tatmine bu ekilde uzak
durmak, dardan mdahale ile igdlerden vazgemek,
bizim deyimimizle gereklik ilkesine boyun emek, hibir
ekilde haz verici deildir. Drtnn gc, enerjinin baka
alanlara kaydrlmas ile drlemeseydi, igdlere yz
evrilmesi kalc bir hazszla yol aabilirdi. Dier, bizim
hakl sebeplerle isel dediimiz nedenlerden tr de ig
dlerden bir vazgei sz konusu olabilir. Bireysel geliim s
rasnda engelleyici glerin bir ksm d dnyada iselleti
rilir, Ben'in iinde kendisini gzlemleyerek, eletirerek ve
kendine yasaklar koyarak dierine kar konumlandran bir
merci oluur. Biz bu yeni merci'ye st-Ben adn veriyoruz.
Artk Ben, d tarafndan talep edilen igdlerin tatminine
gemeden nce, sadece d dnyann tehlikelerini deil stBen'in itirazn da gzetmek zorundadr ve igdlerin tat
minini ihmal etmek iin daha fazla sebebi olacaktr. Ancak
igdlerden d nedenlerden tr vazgemek sadece haz
almamaya yol aarken, isel nedenlerden, yani st-Ben'e ita
at etmekten dolay vazgemek daha farkl ekonomik etkiler
dourur. Bu tr bir vazgei Ben'de kanlmaz bir hazszln tesinde Ben'de bir haz, ayn zamanda yedek bir tatmin
salar. Ben kendisini ycelmi hisseder, igdden vazgee
bilmesi ile nemli bir baarya imza atm kadar gurur du
yar. Kazanlan bu hazzn ileyi mekanizmasn anladm
za inanyoruz. st-Ben bireyin davranlarn hayatnn ilk
dnemlerinde gzetmi olan ebeveynlerin (ve yetitirenle
rin) halefi ve temsilcisidir; st-Ben bu davranlar neredey
158

Musa, Kavmi ve Tektaml Din

se deitirmeden devam ettirir. Ben'i srekli baml klar,


onun zerinde srekli bir bask kurar. Ben ise tpk ocuklu
undaki gibi efendinin sevgisini riske atmamaya alr, ka
bul grln kurtuluu ve tatmini, sitemlerini ise vicdan
azab olarak alglar. Ben, st-Ben iin igdlerinden vazge
i gibi bir fedakrlkta bulunmu ise, bunun karlnda
mkafat olarak onun tarafndan daha fazla sevilmeyi bekler.
Bu sevgiyi kazanmann bilinci kendi iinde gurur duymasn
salar. Otoritenin henz st-Ben olarak iselletirilmedii
dnemde tehditkr sevgi kayb ile igdsel isten arasnda
ki iliki bu ekildeydi. Anne-babaya duyulan sevgiden tr
bir igdden vazgeilebilmi ise gven ve tatmin duygusu
oluuyordu. Bu ad geen ho duygu gururun asl narsist ka
rakterini ancak otoritenin kendisi Ben'in bir paras olduktan
sonra kazanabilmitir.
gdlerin tatmininin salanmasna ilikin bu aklama
bizim incelediimiz olaylarn yani tinselliin ilerlemesi ile
birlikte z g v en in artn anlayabilm em iz iin nasl bir kat
kda bulunur? Grnen o ki ok az. Durum ok farkl gr
nyor. Sz konusu olan igdden vazgei deil ve sevgisi
uruna kurban verilen ikinci bir kii ya da merci de yok. K
sa bir sre iinde iddialardan kincisi iimizde bir tereddde
yol aar. Denilebilir ki uruna fedakrlkta bulunulan otori
te sz konusu byk adamdr ve bu byk adam Babaya
olan benzerlii sayesinde etkili olabildiinden, kendisine kit
le psikolojisinde st-Ben rolnn biilmesine armamak
lazm. Bu Musa adndaki adamn Yahudi kavmi ile olan ili
kisi iin de geerli olur. Ancak dier bir noktada baka do
159

Musa ve Tektannl Din

ru dzgn bir benzerlik kurulamyor. Tinsellikte ilerleme de


mek, dorudan duyusal alglarn yerine daha yksek zihin
sel srelerin yani anlarn, dncelerin, sonu kartmala
rn lehine karar vermek demektir. rnein duyular yolu ile
kamtlanamasa da babaln annelikten daha nemli olduu
na karar vermek. Bu nedenle ocuk babann adm tamal ve
adm yaatmaldr. Ya da: frtna ve ruh gibi grnmez olma
sna ramen en byk ve gl tanr bizim tanrmzdr. Cin
sel ya da saldrgan bir igdsel talebi reddetmek ise ok
bambaka bir eymi gibi grnyor. Dnsellik alannda
ki baz gelimelerde rnein baba hukukunun zafer kazan
masnda, neyin daha yksek grlmesi gerektiinin ltle
rini bien otorite de belli deildir. Bu durumda baba sz ko
nusu olamaz, nk baba ancak ilerlemeden sonra otorite
haline geliyor. Yani insanln geliiminde duyusalln ya
va yava dnsellik tarafndan bastrld ve insanlarn bu
trde her trl gelimeden gurur duyduklar ve kendilerim
yceltilmi hissettikleri fenomeni ile kar karyayz. Ancak
bunun neden byle olmas gerektiim syleyemiyoruz. Son
ralar dnselliin bir de tamamen muammalarla dolu duy
gusal bir fenomen olan inan tarafndan yenildiine ahit
olacaz. te u nl Credo quia absrdm* budur ve bunun
gereklemesini salayan her kimse, buna yce bir baar g
zyle bakmaktadr. Belki de tm bu ruhsal durumlarda, or
tak olan baka bir eydir. Belki de insan zor olana yce diyor
dur ve sahip olduu gurur alm bir zorluun bilinci ile ar
trlm bir Narsisizimdir.
* Bfcz s. 45. (ev. n.)

160

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

Btn bunlar kesinlikle pek de verimli aklamalar deil


ve Yahudi halknn karakterini belirlemi olann ne olduu
na ilikin aratrmamz ile uzaktan yakndan alakas olmad
iddia edilebilir. Bu bizim menfaatimize olurdu, ancak bizi
ileride daha ok megul edecek bir gereklik var ki tm bun
larn bizim sorunsalmzla ilgisi olduunu aka gsteriyor.
Tanrnn suretini yapma yasa ile balayan bu din, yzyllar
getike kendisini igdlerden vazgei zerine kuran bir
dine dnr. Bu cinsel perhizi dayatyor anlamna gelmi
yor, cinsel zgrl fark edilir ekilde kstlamakla yetini
yor. Fakat tanr cinsellikten tamamen arndrlr ve etik m
kemmelliin ideali haline yceltilir. Ancak etik demek ig
dlerin kstlanmas demektir. Peygamberler tanrnn halkn
dan adil ve erdemli bir yaam srmeleri dnda baka bir
ey istemediklerini, yani bugnk ahlak anlaymz tarafn
dan dahi erdemsizlik olarak yarglanan igdsel tatminden
uzak durmalar konusunu anmsatmaktan yorulmazlar. Hat
ta tanrnn kendisine inanma zorunluluu dahi bu etik ko
ullarn ciddiyetinin ardndan gelir. Bylelikle igdlerden
vazgei bandan itibaren dinin iinde yer almasa da, dinde
muhteem bir rol oynuyor gibi grnmektedir.
Bir yanl anlamay nlemek iin burada bir itiraz dile ge
tirmek gerekir. Her ne kadar igdlerden vazgei ve onun
zerine kurulmu olan etik, dinin asl konusu olmasa da yi
ne de dine genetik olarak en derinden baldr. Bir dinin ilk
biimi olarak tandmz tektanrclk, sistemin vazgeilmez
eleri olan, tabii igdlerden vazgemek dmda bir an
lam tamayan bir dizi yasa ve yasak getirir beraberinde, ya
ni toteme tapnma, toteme zarar verme ve ldrmeme yasa161

Musa ve Tektanr Din

ru, devlilik, kabilede ok arzulanan annelerden ve kz


kardelerden vazgemeyi, kardeler birliinin btn yeleri
nin ayn haklara sahip olmas ise saldrgan rekabete olan ei
limin snrlandrlmasn kapsar. Bu hkmlerde ahlaki ve
toplumsal dzenin balang evresini grebiliyoruz. Burada
iki farkl motivasyonun kendini kabul ettirdii gzden ka
maz. ilk iki yasak, babann ortadan kaldrlmas motivasyo
nuna uyar, ayn zamanda onun istencini de srdrr; kar
deler birliinin eitlii olan nc yasak, babann istencini
bertaraf eder, babann ortadan kaldrlmasnn ardndan olu
an yeni dzeni daimi ayakta tutabilme ihtiyacna kendini
yaslar. Aksi takdirde kanlmaz olarak eski duruma tekrar
dlrd. Bu noktada toplumsal yasaklar, dorudan dini
ilikiler zerinden kurulan yasaklar diyebileceklerimizden
ayrlr. Tek bir insann ksa sreye sktrlm geliiminde
btn bu olup bitenin ekirdek paras tekrarlanr. Burada
da sz konusu olan ebeveynlerin, esas olarak ise snrsz,
elindeki g ile ceza tehdidi olan babann iktidardr; bu ikti
dar ocuu, kendisine neyin izin verilip, neyin yasak oldu
unu da belirleyen igdlerinden vazgemeye zorlar. o
cukta "uslu" ya da "yaramazlk" denilen ey, sonralar top
lum ve st-Ben ebeveynlerin yerine getiinde "iyi" ya da
"kt", erdem ya da erdemsiz olarak adlandrlacaktr; fakat
aslnda halen neden ayndr, yani babann basksn ikame
eden, bu basky yaatmaya devam eden igdden vazge
itir.
Tuhaf bir kavram olan "kutsallk" zerine dtmzde
bu grler baka bir derinlik kazanacaktr. Bir eyi baka bir
eye gre daha deerli, nemli ve anlaml klp ne kartt
162

Musa, Kavmi ve Tektarurl Din

mzda bize "kutsal" gelen aslnda nedir? Kutsal olann di


ni olanla ba aikr, bu ba keskin bir ekilde vurgulanr;
dini olan her ey kutsaldr, din olan kutsalln ekirdeidir.
Dier taraftan din ile pek de alakas olmayan kiilere, ku
ramlara, eylemlere ve daha birok baka eye kutsallk ka
rakterinin atfedilmesine ynelik harcanan youn abalar bi
zim yarglarmza ket vuruyor. Bu abalar kendini ayan be
yan belli eden amalara hizmet etmektedirler. Bu amalan
belirleyebilmek iin kutsalla skca tutunan yasak karakte
rinden yola kacaz. Kutsal olan, uras ak ki dokunulmamas gereken bir ey. Kutsal yasakta gl duygusal bir vur
gu vardr ancak aslmda rasyonel bir nedensellie oturtul
maz. nk rnein insann kz ya da kz kardei ile ensest
ilikiye girmesi dier cinsel eylemlerden neden daha ar bir
su olsun ki? Bize bunun nedeni sorulduunda, duygular
mzn tamamnn buna kar ktn duyanz. Ancak bu, ya
sa akladmz deil, sadece bu yasa doal grmekten
kaynaklandn gsterir bize.
Bu tarz bir aklamadn Hiliim kantlamak kolay. Bizim
en kutsal duygularmz incitir grnen ey eski Msrllarn
ve dier erken dnem kavimlerinin hanedan ailelerinde ge
nel det, kutsanm treydi diyebiliriz. Firavunun kz karde
ini ilk ve en soylu kars olarak grmesi doald ve firavun
larn sonraki halefleri olan Yunanl Ptolemeler de bu rnee
yknmekten ekinmezler. Buraya kadar ensestin -bu du
rumda erkek karde ile kz karde arasnda- sradan lml
lerin yoksun brakld ancak tannlan temsil eden krallara
tannan bir imtiyaz olduu gr ar basyor, tpk bu tr
ensest ilikilere yz evirmeyen Yunan ve Cermen sylence
163

Musa ve Tektannl Din

lerinin dnyasnda olduu gibi. Bizim yksek soylular sn


fnda da birbirine denk olma ilkesinin korku iinde korun
masnn bu eski ayrcalktan geldiini tahmin edebiliriz ve
Avrupa'nn en yksek sosyal snflan arasmda nesiller boyu
srdrlen ensest sayesinde Avrupa'nn sadece bir ya da iki
hanedan ailesi yesi tarafndan ynetildiini syleyebiliriz.
Tanrlar, krallar ve kahramanlar arasnda ensestin oldu
una ilikin bilgi, enseste kar duyulan ekimserlii biyolo
jik olarak aklamak ve ensest dncesini, eler aras cinsel
ilikinin zararlarn hatrlatmak iin onu karanlk bir bilgi
olarak sunmak isteyen baka bir denemenin de zmne
yardmc olur. Ancak eler aras cinsel ilikinin tehlike arz
edip etmediinin kesin olmamas bir yana bunun ilkel ka
vimler tarafndan alglanarak buna kar nlem alnmas za
ten sz konusu bile deil. Akrabalk dereceleri arasmda en
seste izin verilen ve yasaklananlarn belirlenmesi srasndaki
kesinsizlik ayn zamanda enseste kar duyulan ekimserli
in asl nedeni olarak "doal bir duygu'"un kabul edilmesi
ne de pek destek vermez.
Tarih ncesine ilikin kurduumuz yap bizi baka bir
aklama yapmaya zorlamaktadr. Olumsuz ifadesini ensest
ekimserlikte bulan d evlilik yasa babann istencine ba
lyd ve babann ortadan kaldrlmasndan sonra bu isten
devam etmitir. Duygusal vurgusunun gcn ve rasyonel
gerekliinin imknszln, yani kutsalln buradan alr.
Umutla, kutsal yasaa ilikin yaptmz tm dier inceleme
lerin tpk ensest yasanda olduu gibi ayn sonuca, yani
kutsal olamn ilk babamn sregelen istencinden baka bir ey
olmad sonucuna ulamasn bekliyoruz. Bylelikle kutsal
164

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

lk kavramn aklayan szcklerin o anlalmaz elikisine


de k tutulmu olunur. Bu babayla olan ilikiye egemen
olan elikidir. "Sacer" szc sadece "kutsal", "kutsan
m" anlamna gelmez, ayn zamanda bizim "melun" ve
"menfur" olarak evirebileceimizi anlamlan da ierir ("auri
sacra fames").* Ancak babann istenci sadece dokunulmasna
izin verilmeyen, el stnde tutulmas gereken bir ey deil
di, ayn zamanda ac dolu bir igdden vazgeie zorlad
ndan rpertici bir eydi. Musa'nn snnet detini getirerek
kavmini "kutsad" iddiasn iitmisek, bu iddiann derin
anlamm artk imdi kavrayabiliyoruz. Snnet, bir zamanlar
ilk babann sahip olduu katksz otoriteye dayanarak oul
larna dayatt idi edilmenin sembolik ikamesidir ve bu
sembol kabul eden her kim ise, en ac verici fedakrlklara
mazhar olsa da babann istencine boyun emeye hazr oldu
unu gstermi oluyordu.
Etie dnecek olursak, sonu olarak unlan syleyebili
riz: Kurallarnn bir ksm aklc bir ekilde, toplumun bireye,
bireyin topluma ve bireylerin birbirlerine kar haklarm s
nrlandrma ihtiyacna kendini dayandrr. Fakat etikte bize
muhteem, gizemli, mistik bir ekilde doalm gibi gelen
ey, sahip olduu bu karakteri dinle olan balantsna, baba
nn istencinden domasma borludur.
* Auri sacra fames: "Altna duyulan tiksindirici alk." Aziz Paulus'un dile ge
tirdii ekliyle paraya kar duyulan arzunun tm ktlklerin anas olduu
ifadesi. (I Timoteyus 6:10). Ayn zamanda Virgilius'un da kulland bir de
yimdir. Brigitte Schaffner: Fames. In: Der Neue Pauly (DNP). Band 4, Metzler,
Stuttgart, 1998. (ev. n.)

165

Musa ve Tektanrl Din

e) Dinin erdii Ge reklik


Ne imrenilecek eydir, biz inan yoksunlar iin daha yce
bir varln mevcudiyetine inanm aratrmaclar! Bylesi
byk bir ruhun dnyada karlaaca hibir sorun yoktur,
nk dnyann tm dzenini kendisi yaratmtr. nanlla
rn retileri, bizim ancak kotarabildiimiz zahmetli, gariban
ve paralar halindeki aklama denemelerimiz ile kyasland
nda nasl da kapsaml, ayrntl ve ebedidir! Kendisi etik
mkemmelliin ideali olan tanrsal tin insana bu idealin bil
gisinin tohumunu ve ayn zamanda kendi varlm bu idea
le uygun hale getirme akm da ekmiltir. nsanlar dolayszca
neyin daha yce ve asil ve neyin daha alak ve adi olduunu
sezmektedir. Duygusal hayatlar ideale olan mesafelerine
gre ayarlanmtr. Tpk gnee yaklaan bir gezegen gibi
ona yaklatklarnda byk bir tatmine ularlar ve gneten
uzaklaan bir gezegen gibi ondan uzaklatklarnda ar bir
znt onlar cezalandrmaktadr. Tm bunlar bu kadar ba
sit ve sarslmaz bir ekilde tespit edilmitir. Belirli hayat tec
rbelerinin ve dnyaya ilikin gzlemlerin bu trden yce
bir varln varsaymm benimsememizi imknsz klmasn
dan biz ancak znt duyabiliriz. Sanki dnyann yeterince
sim yokmu gibi, bir de bize tanrsal varla inananlarn bu
nu nasl baardklarm ve bu inancn "akl ve bilimi" aan
gcn nereden aldm anlamak gibi yeni bir grev verilir.
Bizi imdiye dek megul etmi olan daha mtevaz sorun
sala geri dnelim. Yahudi halknn byk ihtimalle gnm
ze kadar korumay baard nevi ahsma mnhasr karakte
166

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

rinin nereden geldiini akla kavuturmak istiyorduk


Musa adndaki adamn bu karakteri halka, kendilerinin di
er kavimlerden daha stn olduklarna inanacak ekilde
zgvenlerini artran bir din vererek, nakettiini saptam
tk. Dier kavimlerden uzak durarak kendilerini korumu
lard. Karun karmas ok rahatszlk vermiyordu, nk on
lar bir arada tutan, ey, belirli entelektel ve duygusal miras
lara, ortak bir ekilde sahip olmalarndan ileri gelen manevi
bir nedendi. Musa dini bu etkiye sahipti nk 1) halkn bu
yeni tann tasarsnn grkemine katlmasna izin veriliyordu,
2) nk bu kavmin bu byk tanr tarafndan seildiini ve
zel ltfunun kendilerine gsterileceini iddia ediyordu, 3)
nk halk tinsellikte admlar atmaya zorluyor, yeterince
anlaml olan bu adlmn tesinde entelektel almaya ve i
gdlerden vazgeii salayan dier tm yollarn almasn
salyordu.
Bu bizim vardjmz sonu ve geri almak istediimiz hi
bir ey olmamasna ramen yine de bunun bizi bir ekilde
tatmin etmediini gizleyemeyeceiz. Sebep sonu ilikisi
sanki kurulamyor, alda kavuturmak istediimiz olgu
bizim akladmzdan daha farkl bir boyutta gibi grn
yor. imdiye dek yaptmz tm incelemelerin tm sebeple
ri deil de sadece yzeyde belirli bir katmam aralamas ve
bunun ardnda kefedilmeyi bekleyen baka, ok daha an
laml bir nedenin yatmas olas mdr? Yaamda ve tarihte se
beplerin srad karmaas gz nne alndnda bylesi bir
olasla hazrlkl! olmalyz.
167

Musa ve Tektannlt Din

Daha derin olan bu nedene aada belirtilen aklamala


rn belirli bir yerinde gelebilmektedir. Musa dini etkilerim
dolaysz deil, tuhaf dolayl yollardan gstermitir. Bu, etki
sini hemen gstermedii anlamna gelmez, etkisini tmyle
ortaya koyabilmek iin uzun bir zamana, yzyllara ihtiyac
vard, nk bir halkn karakterinin oturmasndan sz edi
yor isek bu kendiliinden anlalr. Aksine snrlama Yahudi
din tarihinden aldmz ya da dier bir deyile iine yerle
tirdiimiz bir nedene dayanr. Demitik ki, Yahudi halk bir
sre sonra Musa-dinini terk etmiti - tam olarak m brak
mlard yoksa baz hkmleri srdrmeye devam etmiler
miydi, bilemiyoruz. Kenan lkesinin igal edilmeye allp
orada yaayan kavimlere savald uzun zaman boyunca
Yehova dininin teki Baalim kltlerinden pek de farkl olma
dn varsayarsak, sonralar bu yz kzartc gereklii rt
bas etmeye alan tm eilimlerin gsterdikleri abalara
ramen tarihsel bir zemin zerine kendimizi oturturuz. An
cak Musa-dini iz brakmadan kaybolup gitmemitir, kendisi
ne ilikin karanla gmlm ve tahrif edilmi bir tr an
geride kalmt, bu an belki de ruhban snfnn tek tk ye
lerinin ald eski notlar tarafndan desteklenmiti. Ve arka
plandan hemen etkin olmaya balayan, zamanla ruhlar ze
rinde daha fazla g kazanan ve nihayet tanr Yehova'y Mu
sa'nn tanrs haline dntren ve uzun yzyllar nce y
rrle sokulan, sonra yz evrilen Musa'nn dinine tekrar
hayat veren ey byk bir gemie ait olan bu gelenektir.
Gelenein bu trden bir baar gsterebileceini doal
olarak kabul etmemiz gerekiyor ise, hangi varsaym zorun
lu olarak reddedemeyeceimizi bu incelemenin daha nceki
bir blmnde belirtmitik.
168

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

f) Bastnlm Olantn Geri Dn


Psikanaliz aratrmalarnn ruhsal yaama ilikin bize ret
tii olaylarn arasmda bunun bir yn benzerine rastlamak
mmkn. Benzerlerinin bir ksm patolojik, dier ksm ise
normalliin eitliliine sokulmaktadr. Ancak bu ok da
nemli deildir, nk ikisinin arasndaki snr pek de kes
kin deil, mekanizmalar geni apta ayn ve ilgili deiimle
rin Ben'in kendisinde mi gerekletii, yoksa Ben'e kar ya
banc bir duru sergileyip, sonrasnda belirti olarak m nite
lendirildikleri ok daha nemlidir. Halihazrda mevcut oan
bol miktarda malzemenin arasndan ilk bata kiilik geliimi
ne ilikin olan vakalar ne kartacam. Gen kz kendisini
annesine mukabil en u kartlklara sokmu, annesinde ek
sikliini hissettii btn zellikleri kendisinde gelitirmi ve
kendisine annesinihatrlatan tm zelliklere engel olmutur.
unu eklememe izin verin, erken yalarda her kz ocuu gi
bi annesi ile zdelemek istemi, imdi ise enerjisi ile anne
sine kar kmaktadr. Ancak bu kz eer evlenir ise, kendi
si kadn ve anne olduunda, dman olarak grd anne- <
sine gittike benzediine ve sonunda at anne zdeliini
gzden kamayacak kadar yemden oluturduuna ama
malyz. Bu durumla olanlarda da karlarz ve hatta de
hasnn doruunda sert ve kl krk yaran babasn kesinlikle
kmseyen byik Goethe dahi yalannca babasnn kiilii
ne ait baz yanlarn kendisinde gelitirmeye balar. ki kii
nin arasndaki ztklarm fazlasyla keskin olduu durumlar
da sz geen mesele ok daha dikkat ekicidir. Almyazs,
169

Musa ve Tektanrl Din

ie yaramaz bir babann yaranda bymek olan gen bir


adam ilk bata babasna inat alkan, gvenilir ve drst bir
insan olarak kendini yetitirir. Ancak hayatnn zirvesinde
karakteri deiiverir ve sanki nceleri hep saknd bu baba
y kendisine rnek alrmasna davranmaya balar. Bizim
konumuzla olan balanty kaybetmemek iin, bu tarz bir ge
liim srecinin bamda her zaman babayla erken ocukluk
dneminde bir zdeleme olduunu aklmzda tutmalyz.
Bu zdeleme, sonrasnda bir kenara atlr, kendiliinden
telafi edilir ve sonunda kendini tekrar gerekletirir.
lk be ylda yaanlananlarm hayat zerinde sonrasnda
hibir eyin kar koyamad belirgin etkilerinin olduunu
uzun zamandr herkes biliyor zaten. Bu erken dnem izle
nimlerinin olgun dnemlerdeki tm etkilere kar kendileri
ni ne ekilde dayattklar ile ilgili sylenecek kayda deer bir
sr ey var, ancak buras yeri deil. Fakat kendini zorla da
yatan en gl etkinin, ocuun psikolojik aygtnn henz
tam ardam ile alglamadn varsaydmz bir dnemde
karsna kan izlenimlerden kaynakland pek bilinmez.
Bu kuku gtrmez bir gerek; bu gerek bize o kadar yaban
c geliyor ki, bunu anlamay kolaylatrmak iin fotoraf ek
mek misalinden yola karak karlatrma yapabiliriz, foto
raf ekerken, ekilen fotorafn kendisi geliigzel bir ekil
de ertelenerek baslr ve fotorafa dnr. Her eye ramen
hayal gc geni olan bir airin, airlere zg o yiitlikle bi
ze pek de rahatsz gelen bu kefi yapmaya nceden kalkt
n belirtmeliyiz. E. T. A. Hoffmann kendi yaznnda kullan
d zengin miktardaki varlklara ilikin suretlerin, henz
anne kucanda bir st ocuu iken posta arabas ile yapt
170

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

bir haftalk bir seyahat srasmda edindii imgelerin ve izle


nimlerin deiiminden geldiine balar. ocuklar iki yan
da yaayp arlamadklar eyleri ryalarn dnda hatrla
mak zorunda deiller. Tm bunlar ancak psikoanalitik bir te
davi ile ortaya kabilir, ancak hayatlarna ileride herhangi
bir zamanda zorunlu drtler olarak girer, davranlarn
ynetir, belli sempatiler ve antipatiler gelitirmelerine yol
aar, sklkla gereki temellere oturtulamayan sevi seimle
rini belirler. Bu gereklerin bizim sorunsalmza hangi iki
noktada temas ettiini grmemek mmkn deil. ncelikle
zamann uzakl4 asl belirleyici sebep olarak grlr, rne
in ocukluk anlarnda "bilinsiz" olarak snflandrdmz
hatrann zel durumu. Tm bunlardan, srail kavminin ruh
sal yaantsndaki gelenee atfetmek istediimiz durumla bir
benzerlik bekliyoruz. Bilinsiz olann tasarmm kitle psiko
lojisine yedirmek pek kolay olmad tabii ki.
Tarafmzdan aranan, fenomenlere ilikin dzenli katk
nevroz oluumuna yo aan mekanizmalardan gelmektedir.
Nevrozda da erken ocuklukta yaanan belirgin olaylar ne
kar, ancak vurgu zamanda yatmaz, olaya kar koyan sre
ce gsterilen tepkide yatar. ematik bir ifade ile: Yaanlananlarm akabinde tatmin araynda olan igdsel bir is
ten doar. Ben ya istencin byklnden uyutuundan
ya da bu istente bir tehlike grdnden, tatmine yana
maz. Bu nedenlerden ilki kincisine gre daha eskiye daya
nr, ancak her ikisi de tehlikeli bir durumdan kanmay n
4 Burada da sz bir aire brakalm. Sevgilisi ile arasndaki ba aklamak iin
unlar kurgular: Yaanm yllarda ya kz kardeim ya da kanmdm (Goethe,
Weimar basksnn IV. Cildi, s. 97).

171

Musa ve Tektannh Din

grr. Ben bastrma srei ile tehlikeye kar kendini savu


nur. igdsel tahrik bir ekilde engellenir, buna yol aan se
bep ve bu sebebe ilikin alglar ve tasarlar unutulur. Ancak
sre bununla bitmez, igd ya gcn korumaya devam
etmitir ya gcn tekrar toparlar ya da yeni bir vesile ile ye
niden diriltilir. Talebini yineler ve normal bir ekilde tatmin
edilmeye giden yol bizim bastrlm olma yaras olarak nite
lendireceimiz durumdan dolay kapal olduundan, kendi
sine zayf olan herhangi bir yerde telafi tatmin diyebilecei
miz duruma doru giden bir yol aar, bu telafi tatmin ise
Ben'in rzas ve fakat anlay da olmadan kendisini belirti
olarak ortaya koyar. Belirti oluumu ile ilgili tm fenomenler
hakkyla "Bastrlm olann dn" olarak tarif edilebilir.
Ancak onu izen karakter, geri dnenin, esas olay karsnda
urad geni apl tahriftir. Anlattmz son grup gerek
ler ile gelenee olan benzerlikten bir hayli uzaklatmz d
nlebilir belki de. Fakat bylelikle igdden vazgei so
runsallarna yaklam isek bundan tr; pimanlk duy
mak gereksizdir.

g) Tarihsel Gereklik
Tm bu psikolojik anti parantezleri, Musa-dininin Yahudi
kavmine etkisini ncelikle gelenek olarak gsterdiini daha
inandrc klmak iin atk. Belirli bir olasln tesine ihti
mal ki gidemedik. Ancak varsayalm ki her eyi eksiksiz bir
ekilde kantladk; yine de sanki talep edilenin nicel deil sa
dece nitel faktrn karlayabilmiiz izlenimi kalrd. Bir di
172

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

nin ve kukusuz Yahudi dinin de oluumunu ilgilendiren


her eyde bizim henz akla kavuturamadmz bir grkem yatmaktadr. Baka bir nedenin daha etken olmas gere
kir, ei benzeri az bulunan ve ayn trden olmayan, biricik
olan ve kendisinden doup kan din gibi ayn boyutlara sa
hip bir neden.
Konuya ters taraftan yaklamay deneyelim. lkel insann
dnyann yaratcs, kabilenin reisi ve kendisine bakan bir
tanrya ihtiya duyduu bizim iin anlalr bir durum. Sz
konusu bu tanr, gelenein az biraz halen szn ettii l
m atalarn gerisinde bir yerdedir. Sonraki dnemlerin in
san, mesela bizim zamanmzn insan da ayn ekilde dav
ranr. O da yetikin olsa dahi ocuksu kalr ve korunmaya
muhtatr; tanrnn desteinden yoksun olmayacan d
nr. Bu kadar tartmasz aktr fakat neden sadece tek bir
tanrnn var olmas gerektii, neden oktanrclktan tektanncla atlan admn etkin bir anlam edindiini anlamas da
bir o kadar zor. nanl kimsenin tanrsnn byklnden
pay ald kesin ve tanr ne kadar byk ise onun himayesi
ne duyulan gven de o derece artacaktr. Ancak bir tanrnn
gcnn zorunlu n koulu onun biricikliini oluturmaz.
Kavimlerin ou batannlannn yceliini, kendisine tabi
olan dier tanrlara hkmetmesinde grmler ve baka tan
rlarn mevcudiyeti onun byklnde herhangi bir eksil
meye yol amamtr. Bu ayn zamanda, tapnlan bu tanr
nn evrenselleip, tm lke ve kavimleri kucaklamas ile
mahremiyetin kaybedilecei anlamna da geliyordu. Ayn
zamanda kendi tanrnz yabanclarla paylap tanr tarafn
dan tercih edildiinin ihtiyat ile yetinmek gerekiyordu. Biri
173

Musa ve Tektannl Din

cik tanr tasarsnn tinsel alanda bir gelime olduu ileri s


rlebilir, ancak bu noktay bu derece anlamlandrmak mm
kn deil.
Tm bunlarn motivasyonunu salayann ne olduuna
ilikin mevcut boluk iin dindar insanlarn yeterli bir akla
mas var. Biricik tanr dncesi, uzun sre gizli kalan, niha
yet kendini gsteren ve sonrasnda kendisiyle birlikte herke
si ekip, alp gtren ebedi gerekliin bir paras olduun
dan insanlar zerinde bu derece etkin bir ekilde tesirli ol
mutur. Bu trden bir nedenin gerek konunun gerekse de
ulalan baarrm byklne uygun olduunu itiraf etme
miz gerekir.
Biz de bu zm kabul etmek isterdik Ancak bir nokta
da tereddt ediyoruz. Dindarlarn bu argman iyimserideast bir n koula dayanmaktadr. Bunun dnda insan
zihninin gereklie ilikin zel hassas bir sezgiye ve insanm
ruhsal yaamnn, gereklii kabullenmek zere zel bir ei
lime sahip olduu pek de tespit edilemedi. Biz daha ok ter
sini, zihnimizin herhangi bir uyar almadnda hemen ka
rtm ve gereklie aldr etmeden bizim dlerimizi kar
layan eylere inanmaktan daha kolaynn olmadm tecr
be ettik. Bu nedenle az nce sylediklerimizi onaylarken bir
snrlandrma getirmemiz gerekir. Dindar insanlarn zm
lerinin de gereklii tadna inanyoruz ancak maddesel
deil, tarihi gereklii tayor. Ve bu gereklii geri dn
nde renen belirgin bir tahrifi dzeltme hakkm kendi
mizde gryoruz. Bu demektir ki, bugn byk tek bir tan
rnn var olduuna inanmyoruz, aksine ilk alarda, o za
manlar ok grkemli grnmesi gereken tek bir kii vard ve
174

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

bu kii sonra insanlarn belleinde tanr katma ykseltilip


geri dnmtr.
Musa-dininin ilk bata bir kenara itilip, yan unutulduu
nu ve sonra gelenek kimliine brnerek kra yaptn
daha nceden benimsemitik. imdi ise bu srecin o zaman
lar ikinci kez gerekletiini kabul edeceiz. Musa kavme,
biricik tanr dncesini getirdiinde, bu yeni bir ey deil,
insann alarnda yaad, insanlarn bilinli hafzasndan
oktan km bir olayn yeniden dirilii idi. Ancak ok
nemliydi, insanlarn hayatlarnda derinlemesine deiim
lere yol am ya da balatmt, yle ki insan ruhunda gelenekvari, kalc birtakm izler braktna inanmamak elde
deil.
Tek bana bireylerin psikanalizinden, en erken izlenimle
rin ocuun henz konuma yetisine sahip olmad dnem
lerde edinildiini, bu izlenimlerin bilinli bir ekilde hatr
lanmadan, bir zaman gelip baskc bir karakter tayan etki
lerle ortaya ktn renmitik. Tm bunlarn insanln en
erken yaanmlklar iin de geerli olduunu sylemekte
haklyz. Bu etkilerden bir tanesi biricik byk bir tann d
ncesinin ortaya k olurdu, geri bu dnce tahrif edil
mitir ancak bsbtn hakl bir anmsama olduunu kabul
etmek zorundayz. Bu trden bir dnce baskc bir karak
tere sahiptir, ona inanlmas gerekmektedir. Tahrif edilmi
hali yeterli geliyor ise, bu durumda ona hezeyan diyebiliriz,
gemi olann geri dn ise bu durumda ona gereklik de
mek zorundayz. Ruhsal hezeyanda da bir para gereklik
yatar ve hastann inanc bu gereklikten yola karak heze
yan dolu bir rtye brnr.
175

Musa ve Tektannl Din

imdi anlatacaklarm sonuna kadar, birinci blmde yap


tm aklamalarn biraz deitirilmi tekrar.
1912 ylnda Totem ve Tabu'da bu tarz etkilerin olumaya
balad bu eski durumu yaplandrmaya altm. Bu sra
da Ch. Darwin, Atkinson, zellikle de W. Robertson Smithin
kuramlarndan faydalandm ve psikanalizin verileri ve belir
tileri ile kombine ettim. Darwin'den insanlarn kken olarak
kk srler halinde ve her bir srnn tm diilerini ken
di boyunduruu altna alan ve oullan da dahil olmak ze
re gen erkekleri cezalandran ya da ortadan kaldran, yal
ca bir erkein zorbaca hkmranl altmda yaadklar var
saymn aldm. Bu anlatlanlarn devamnda ataerkil dze
nin, babaya kar birleen, onu yenip birlikte babalarm yi
yen oullarn ayaklanmas ile son bulduunu Atkinson'dan
aldm. Robertson Smith'in totem teorisine balanarak, sonra
snda baba srsnn totemik karde birliine yerini brak
tn varsaymtm. Birlikte bar iinde yaayabilmek iin
zaferin sahibi olan erkek kardeler, uruna babalann ldr
dkleri kadnlardan vazgemi ve d evlilii yasallatrmlard. Baba iktidar yklmt, aile yaants anaerkil hukuka
gre dzenleniyordu. Oullarn babalarna kar takndkla
r duygusal tavr sonraki gelimelerin tamamnda gcn
korumutur. Babann yerine belirli bir hayvan totem olarak
kabul edilmi; ilgili hayvan kabilenin atas ve koruyucusu
olarak benimsenmi, zarar verilmesi ve ldrlmesi yasak
lanmt ancak ylda bir kez kabilenin erkekleri bir len ye
meinde toplanp baka zaman bu derece yceltilen totem
hayvanm paralayarak hep birlikte yemilerdir. Kimse bu
yemee katilmamazlk edemezdi, babann katlinin kutlarula176

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

rak tekrar edilii idi bu, ve ayn zamanda sosyal dzenin, ah


lak kurallarnn ve dinin de kaynam oluturmaktayd. Ro
bertson Smith'te geen bu totemik len yemei ile Hristi
yanlarn Rabbani yemekleri arasndaki benzerlik baz yazar
larn dikkatim benden nce ekmiti.
Ben Totem ve Tabu' da sylediklerime bugn hl smsk
tutunuyorum. Yeni nesil etnologlar Robertson Smith'in savla
rm az birlii ile bir kenara iter ve tekilerin bir ksm da
bundan olduka sapan teoriler ne srerken, kitabmn son
raki basklarnda grlerimi deitirmediime ilikin sert si
temlere maruz kaldm. Sz konusu bu gelimelerden haber
dar olduumu belirtmek durumundaym. Ancak ne bu yeni
liklerin doruluundan ne de Robertson Smith'in yanlm
olduundan emin deilim. Bir eliki bir eyin rtld
anlamna, bir yenilik ise illa ki bir gelime olduu anlamna
gelmez. Ancak her eyden nce ben bir etnolog deil, bir psikiatristim. Psikanalitik almalarm srasnda iime yaraya
cana inandm etnolojik kaynakay seip alma hakkna
sahibim. Dhi Robertson Smith'in ilerinde psikanalizin psi
kolojik malzemesi ile temas eden deerli noktalar, psikolojik
malzemenin deerlendirilmesine ilikin balantlar buldum.
Rakipleri ile ise hi karlamadm.

h) Tarihsel Geliim
Burada Totem ve Tabumm ieriim ayrntlar ile tekrar ede
mem, fakat sz konusu varsaylan ilkel dnem ile tek tannc177

Musa ve Tektannh Din

ln zafer kazand tarihsel dnemler arasndaki uzun me


safeyi doldurmakla ykmlym. Kardeler klan, anaerkil
dzen, d evlilik ve totemcilikten oluan topluluk oluturul
duktan sonra, "Bastrlm olann dn" olarak nitelendiri
lebilecek bir gelime yaand. "Bastrlm olan" kavramn
burada asl anlam dnda kullanacaz. Sz edilen tek bir
kiinin ruhsal yaantsnda bastrlm olanla edeer klma
ya altmz, kavimlerin yaamlarnda gelip gemi, yitik,
alm olan bir ey. Bu geip gitmi olann karanlkta kald
dnemde hangi psikolojik halde bulunduunu ncelikle
syleyemeyeceiz. Tek bir birey psikolojisine ait kavramlar
kitle psikolojisine tamak bize pek de kolay gelmeyecek ve
"kolektif' bilind kavramn ileri srdmzde herhangi
bir ey elde edeceimize inanmyorum. Bilind olann ie
rii zaten kolektiftir, insanlarn genelinin mlkndedir. Yani
ncelikle benzerliklerden yola karak yardm alacaz. Bu
rada kavimlerin yaantsnda incelediimiz sreler, psiko
patolojiden bize tandk gelen olduka benzer ancak yine de
ayns olmayan srelerdir. Nihayet ilgili ilkel dnemlerdeki
psikolojik vurgunlarn miras haline geldiini, her yeni nesil
de yeniden kazanlmasnn gerekli olmadn sadece diriltilmeye ihtiya duyulduunu kabul ediyoruz. Burada kuku
suz "doutan getirilen" dil yetisinin gelitii dnemden ge
leni tm ocuklarn herhangi bir renime tabi tutulmadan
aina olduklar ve dillerin farkllna ramen tm halklarda
bir olan simgesellik rneini dnelim. Kesin konuabilmemiz iin gerekli olan eksiklikleri ise psikoanalitik aratrma
larn sonularndan elde ederiz. ocuklarmzn nemli pek
ok durumda kendi yaanmlklarna uygun den tepkile178

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

ri gstermedikleri, tpk hayvanlarda olduu gibi igdleri


ne gre davrandklar ki bunun ancak filogenetik mirasla
aklanabileceini reniyoruz.
Bastrlm olann geri dn yavaa gerekleir, kesin
likle kendiliinden deildir aksine insanlarn kltrel haya
tn oluturan yaam koullarndaki tm deiimlerin etkisi
nin altndadr. Burada ne bu bamllklarn zetini verebili
rim, ne de bu geri dnn aamalarn boluklar halinde s
ralayabilirim. Baba, ilkel srde olduu kadar snrsz olma
sa da, yeniden ailenin reisi olur. Totem hayvan belirgin bir
ekilde yerini tanrya brakr. Uc bata insan suretindeki tan
r henz hl hayvann kafasn tamaya devam eder, sonra
lar kendi tercihi ile bu hayvana dnr, sonra bu hayvan
kendisi iin kutsallar ve sevgili refakatisi haline gelir ya da
tann artk hayvan ldrmtr ve ardndan onun lakabn
tar. Totem hayvan ile tann arasnda genellikle tanrlatr
mann n basama olarak bir kahraman ortaya kar. Yce
bir batann fikri insanlarn kafasna erken bir dnemde, ilk
nceleri siluet halinde, insanlarn gnlk hayatlarna pek ka
tlmadan yerlemie benziyor. Kabile ve kavimlerin daha b
yk birlikler halinde birlemesi ile tanrlar da aileler kurar ve
hiyerarik bir dzenle rgtlenirler. Aralarndan bir tanesi
daima, tanrlar ve insanlarn batanns haline yceltilir. Ar
dndan ekimser bir tavrla bir sonraki adm atlr ve tek bir
tannya taprulmaya balanr ve nihayet biricik bir tannya
tm kudret teslim edilir, yan sra baka tanrlarn varlna
gz yumulmaz. Ancak bu yolla ilk srnn babasnn sahip
olduu grkem yeniden canlandrlp ona kar atfedilen
duygular tekrar ortaya kabilirdi.
179

Musa ve Tektanrh Din

Bu kadar uzun zamandr zlenen ve yolu gzlenen bir


varlk ile bir araya geliin etkisi cokuluydu, tpk Sina Da'ndaki yaztlarda belirtildii gibi. Hayranlk, huu ve onun
gznde ihsana ulaabilmekten duyulan minnet - Musa-dini tanr babaya kar sz konusu olumlu duygularn dnda
duygu tanmaz. Bu varln kar konulmazlna duyulan
inan, onun istencine tabi olma, sr babasnn aresiz, sin
dirilmi olunda da mutlak olamazd; hatta ancak ilkel ve ocuksu olma erevesi iine yerletirildiinde tamamyla anla
lr hale gelir. ocuksu heyecanlar yetikinlerdekinden ok
farkl llerde youn ve..tketilmeyecek kadar da derindir,
dolaysyla sadece dini aknlk bunu geri getirebilir. Bylece
tannya duyulan sadakatin esriklii ilk babann geri dn
ne gsterilen sonraki tepkidir.
Baba-dininin yn bylelikle tm zamanlar iin taahht
edilmi, ancak geliimi bu noktada durmamta. Baba iliki
sinin znde duygusal bir eliki vardr; bip zamanlar oul
larn hayranlk duyulan ve korkulan babay ldrmek zere
harekete geirdii dmanln zamanla ortaya kmas ka
nlmazd. ldrc baba nefretinin Musa-dininde dorudan
yeri yoktu; bu nefrete kar ancak gl bir tepki verilebilir
di. Bu dmanla kar duyulan sululuk duygusu, tannya
kar ilenen gnah ve gnah ilemeye devam edildiine ili
kin duyulan vicdan azab. Peygamberler tarafndan durma
dan canl tutulan, ksa bir sre iinde dini dzenin yerleik
bir ierii haline gelen bu sululuk duygusu, kendisini baarl bir ekilde maskeleyen, daha yzeysel baka bir nedene
dayamyordu. Kavimin durumu iyi deildi, tanrnn inayeti
180

Musa, Kavmi ve Tektannh Din

ne baladklar umutlan gereklemiyordu, tanrnn seilmi


kavmi olduklar hayalinden vazgemek o kadar da kolay de
ildi. Bu mutluluktan vazgememek demek, her bir kiinin
kendi gnahkrlndan dolay hissettii sululuk duygusu,
tanrnn inayeti iin biilmi kaftand. Yasaklan inendiin
den tanr tarafndan cezalandrlmaktan daha iyisi hak edil
miyordu ve doymak bilmeyen ve ok derinlerden gelen bu
sululuk duygusunu tatmin etme ihtiyac iinde yasaklar git
tike sert, utandrc ve kltc hale getiriliyordu. Ahlaki
bir ileciliin bu yeni sarholuu iinde yeni igdsel vaz
geilere varlyordu ve bu da kavime en azndan dier eski
kavimlere ksmet olmayan, reti ve hkmlerle etik bir y
celik kazandrmtr. Bu ycelie giden geliime birok Ya
hudi dininin ikinci esas karakteri ve ikinci byk baars g
zyle bakar. Bizim anlattklarmzdan, bu ikinci karakterin
ilki ile yani tek tann dncesine nasl bal olduunun
kartlmas gerekiyor. Ancak bu etik kkeninin, bastrlan tann dmanlndan duyulan sululuk duygusunda yattn
inkr edemez. Bu eilim saplant nevrozlarnn tepkilerinin
geliimi srasnda grlen sona ermemi ve sona ermeyecek
olan karakteri tar; cezalandrmann gizli niyetlerine de hiz
met ettii tahmin edilebiliyor.
Sonraki gelimeler Yahudilii ayordu. lk baba trajedi
sinden geriye kalp tekrar dnenin Musa-dini ile hi ilgisi
yoktu. O dnemin sululuk duygusu uzun zamandr sadece
Yahudi kavmi ile snrl deildi, boucu bir huzursuzluk, ne
deni hibir zaman bilinemeyecek olan bir belann nsezisi
olarak tm Akdeniz halklarn sarmt. Gnmz tarih ya
zcl antik medeniyetin yalandndan bahseder; sanrm
181

Musa ve Tektannl Din

bu, sz konusu halklarn keyfini bozmakta yer yer neden ol


mu ve katkda bulunmutur. Bastrlan duruma ilikin ak
lama Yahudi leminden gelmitir. Etraftaki tm yaklamla
ra ve hazrlklara aldrmakszn ruhunda bilginin uyand
kii, kendisini Roma vatanda Saulus olarak adlandran, yi
ne bir Yahudi olan Tarsuslu Paulus idi: Tann-babay ldr
dmz iin bu kadar mutsuzuz. Ve bu bir para gerei
sevinli bir mjde almann hezeyan dolu rts ile kavraya
bilmesi kesinlikle anlalr bir ey: Bizi gnahlarmzdan
arndrmak iin, bizden birisi kendi hayatm feda ettiinden
beri tm sularmzdan kurtulduk. Bu ifade de tabii ki tanr
nn ldrlmesinden sz edilmiyordu, fakat ancak ldr
len bir kurbanla gnahtan arnmay salayan bir su yine an
cak bir cinayet olabilirdi. Ve hezeyan ile tarihi gereklik ara
sndaki balant kurbann tanrnn olu olduu konusunda
bir kesinlik salyordu. Kaynan tarihi gerekliklerden
alan bu g sayesinde bu yeni inan tm engelleri aar; mut
luluk verici seilmilik inancnn yerini zgr klan kurtulu
inanc alr. Ancak babann katli gerei insanln belleine
geri dnerken, tektanncln ieriindeki direnlerden ok
daha byklerini amak zorundayd; ayrca daha gl bir
tahrifi de gze almas gerekiyordu. Bylece ad verilemeyen
su aslnda siluet halindeki bir ilk gnah dncesi ile yer
deitirir.
lk gnah ve kurban verilmesi ile salanan kurtulu d
ncesi Paulus tarafndan kurulan yeni dinin temel direkleri
olmutur. lk babaya kar kan kardeler birliinde gerek
ten de cinayet eyleminin eleba olan ve bunu tetikleyen biri
nin olup olmad ya da bu kiinin kendi kiiliini kahra182

Musa, Kavmi ve Tektannl Din

manlafarmak amaayla sonralar airlerin hayal gcnde yarathp gelenee sokulup sokulmad bir yana braklmak
zorunda. Hristiyan retisi Yahudiliin erevesini yerle bir
ettikten sonra birok baka kaynaktan eler alm, saf tektannclm baz hatlarndan vazgemi, detlerin birok ay
rntsnda geri kalan Akdeniz halklarna tpatip ayak uydur
mutur. Sanki Msr Ikhnaton'un miraslarndan yeniden
alyormu gibiydi. Bu yeni dinin baba ilikisinde yatan o es
ki duygusal eliki ile baa kma ekli dikkate deer. Geri
asl mesele tann-baba ile barmak, ona kar ilenen suun
kefareti idi, fakat bu duygusal ilikinin dier yannda da su
u zerine alan oul, babann yannda ve aslnda babann ye
rine kendisi tanr olmutu. Baba dininden yola kan Hristi
yanlk bir oul dinine dnmt. Baba'y yok etmek zo
runda olma belasndan kaamamt.
Yahudi kavminin sadece bir ksm yeni retiyi kabul
eder. Kabul etmekten kananlara bugn hl Yahudi denil
mektedir. Bu ayrm ile dierlerinden ncesine gre daha da
keskin bir ekilde tecrit olurlar. Yahudilerin dnda Msrl
lar, Yunanllar, Suriyeliler, Romallar ve nihayet Germenleri
de iine alan bu yeni din cemaati tarafndan tann'y ldr
dklerine ilikin sitem dolu szleri duyacaklardr. Bu site
min tam versiyonu u ekilde olurdu: Tann'y ldrdkleri
gereini kabullenmek istemiyorlar, oysa biz bunu itiraf
edip, bu sutan anndk. Bu sitemin ardnda ne derece byk
bir gerekliin yattm grmek ok kolay. Tann'y ldr
dklerini bir ekilde tahrif ederek dahi olsa kabul etmekle ile
birlikte atlacak olan adm Yahudilerin neden atmadklan
zel bir aratrma konusudur. Bylelikle belirli lde trajik
183

Musa ve Tektannl Din

bir suu zerlerine alm oldular; bu suun karln ar


bir ekilde demek zorunda kaldlar.
Bizim incelememiz Yahudi kavminin kendisini tanmla
yan nitelikleri nasl kazandna bir nebze de olsa k tut
mutur belki. Bugne dek bu niteliklerin nasl olup da ken
disini bireysellik olarak koruduu sorunsaln pek de aydn
latamadk. Ancak bu trden bilmecelerin kusursuzca cevap
landrlmasn beklemek ne istenebilir ne de beklenebilirdi.
Elimden gelen her ey, girite belirttiim snrlar dahilinde
konuya bir katkda bulunmak olmutur.

184

Bir halkn, oullarnn arasnda en by sayd bir adam


elinden almak, severek ya da kolayca yaplacak bir ey deildir,
zellikle kendiniz de bu halktansanz. Fakat gereklik araynda,
hibir g, szde milli karlar uruna bizi yolumuzdan alkoyamaz
ve konuyu akla kavuturmaya alrken tm bunlarn bizim
daarcmza da faydas olabilecei beklentisi iinde olabiliriz
elbet.
Freudun, Totem ve Tabudan 25
yl sonra yazd ve en tartmal
kitaplarndan biri olan Musa ve
Tektanrl Din, Musann Yahudi
olmad, gerekte Eski Msr asll
olduu, Msrl bir tektanrc olan
Akhnetonun yakn takipisi hatta
bizzat kendisi olabilecei iddialar
zerine temelleniyor. Bu iddialar
aklayan ana blme ilave
olarak ele alnan son bir blmde
ise, tarihsel olaylarla ilgili hipotez
retme arac olarak psikanalitik
teori zerinde duruluyor.
Yahudi halknn birok zelliini anlama, zellikle de dinin yapsna
<yeni bir bak kazanma frsat yakalayan ve nceki kitaplar Totem
ve Tabu ve Bir Yanlsamann Geleceinde dile getirdii dn
celerden yola kan Freud, Musa ve Tektanrl Dinde bu d
ncelerini daha adil bir forml ile gelitiriyor. Bulgusu ise
yle: Dinin gc gerekliine dayanr, ancak bu gereklik maddi
deil, tarihidir.

You might also like