Professional Documents
Culture Documents
azar
DiN
PSiKOLOJS
Osman Pazarl
DiN
PSKOLOjlSi
N SZ
Din messesesi insanlk kadar eski bir gemie sahiptir. Fizik, kim
ya, biyoloji ve matematik gibi ilimler yzyllarca evvel bamsz birer
ilim haline gelmiler, fakat insanlarn mukadderiyatyle ilgili din proble
mi bugne kadar dinler tarihi ve felsefe sistemleri iinde kapanp kal
m ve asl metotlarn bulup mstakil bir ilim halinde meydana ka
mamtr. Fazla olarak XVIII. ve XIX. yzyllarda ilmin ve ,tekniin ge
limesine bakarak dinin nemini ve. insanlarn hayatnda oynad byk
rol inkar edenler bile tremitir. nsanlar ilimden ve mantkl dn
meden nce, inanmlar ve bu inanlara gre hayatlarna istikamet ver
milerdir.
Yzylmzda durum ok deimitir. nsan yalnz madde ve tabiat
tan ibaret sayan, onun manevi, deerlerini kmseyen karc ve mad
deci cereyan, toplumlar ve fertleri byk buhranlara ve huzursuzlukla
ra srklemitir. Fertlerin olduu gibi toplumlarn hayatnda da bozu
lan dengeyi yeniden kurmak, sarslan dzeni tabii haline getirmek iin
tek are olarak dine dn hareketleri balamtr. Din messesesinin
pozitif metotlarla incelenmesi, ruhsal ve sosyal ynlerinin bir tabiat ola
y gibi tetkik ve tahlil edilmesi bu zaruretlerden domutur. Bu aratr
malar din psikolojisi, din sosyolojisi, dinler corafyas gibi yeni ilim dal-'
larnn domasna sebep olmutur. Din psikolojjsi pozitif bir ilim olmak_
amacndadr ve bu sebeple gzlem ve deney metotlarn kullanacaktr.
Her yeni ey gibi bugn bu ilim etrafnda da geni aratrmalar ve
tartmalar yaplmaktadr. Kitabmz bu yeni ilmin kuruluuyle, yap
lan aratrma ve tartmalar zet olarak Trk ve slam aydnlarna ta
ntacaktr. lmi zihniyete sahip olmayan veya geleneki baz kimselerce
din, kutsal ve ilahi bir kanun olduundan, onun tetkik ve tahliline l
zum yoktur. Halbuki slam felsefesi tarihi, slam byklerinin mebde ve
mead, nbvvet, mucize, itikat gibi en yksek din meselelerini tam bir
fikir hrriyeti iinde mnakaa ettiklerini gsterir ve bu hal hi bir su
retle dinin kutsallm ve bykln sarsmaz. Esasen salam temel
lere dayanan bir yap, tetkik ve mnakaadan korkmaz. Tabiattaki var
lklarla canllar ve insanlar da birer yaratk olduklar halde onlar ze
rinde yoplan aratrmalar, incelemeler meru ve tcbii griiliirken elin
prcb]'.,ni zerinde bunun zanrl oiclu[!;nu iddin c:,tnck ald11 aytin bir
NSZ
OSMAN PAZARLI
KNC BASILI N
Din Psikolojisi, ciddi eserler iin sevinilecek bir ilgi ile karlanarak
ikinci defa baslmaktadr. Bu baslta eserin baz blmleri geniletilmi
ve konular daha ak ve retici hale getirilmitir. Eserden yeteri kadar
faydalanmak iin, okurlarmzn hi deilse lise derecesinde felsefe ve
sosyoloji bilgilerini tazelemeleri gerektiini hatrlatmak isteriz. Son za
manlarda yaynladmz slamda Ahlak ve Dinler Hakknda Tarihi ve
Sosyal ncelemeler adl, kitaplarmz bu alanda birbirlerini tamamlayan
bir btn tekil ederler. Bu eserlerimiz her derecedeki okullarn din ders
ler:1 iin de yardmc ve kaynak kitap hizmetini grernktir.
lf indekiler:
BLM
I.
BiLGi VE iNAN
Bilgi ve Sezgi, 9 slamda Bilgi ve Sezgi Anlay, 10
nanlar, 12 nancn Amilleri, 19.
BLM
Hkm ve
BLM
;<:_ f.O.M
Y
. ', L\l
Vf.
Bl.M VII.
BLM
Dizin, 268.
Bibliyografya, 271.
Birinci Blm
Bilgi ve nan
BLG VE SEZG
'Geni manada bilgi (connaissance) insan uuruna konu olan her ey
demektir. Malumat, ilim, marifet szleriyle ifade edilir. Zihin, bilgiyi iki
yoldan kazanr: Sezgi (hads = intuition) yolu ile; istidlal (muhakeme =
raissonnement) yolu ile.
Sezgi, vastasz olarak dorudan doruya elde edilen bilgidir, Bu bil
gi objektif {nesnel) varlklar iin duyu organlaryle, ruhsal olaylar iin
de iebak (mahede-i enfsiye - introspection) ile elde edilir. Kar
mzdaki bir cismi grmek gz organyle, sylenilen sz duymak kulak
organyle olur. Bir heyecan duymak, Sleymaniye camiini gz nne ge
tirdiini bilmek, uurun kendini gzlemesi suretiyle elde edilen bilgi
dir. Bu bilgileri elde etmek iin baka bir bilgiye ihtiya yoktur. Bir mu
hakeme ve istidlal yaplmaz. Gidimli (discursif), vastal bilgi ise, baka
bir bilginin yardmyle elde edilen bilgilerdir. Bir hkmden dier bir
hkme gei suretiyle yaplr. Bu trl bilgilere muhakeme ve istidlal
suretiyle elde edilen bilgiler denir. Mesela tl:J-i:t grrrgk, .elte.. yolda
mak ve <Jg}!!LJ'J?e,ir.
old11JI1u. ta.mma};. se:z:ginin. YE:I"c!ii bH15.i.dir. lt'aJqt
.
'b-tirin t_r_k.jgirin JJe .Q1l.11,.. na.sl . yapld J:akklilda itiplardan
bginle11 l:ilgi toplayarak renne, .nuhaterne ile. elde edilen
vaf'a!i::Bii:J:ulgidir. jlrnI2E--egc:liis_i_:y()!1.. fis!il<r_a., , :::. !iirneyarm)., .. de
d ksiy9.r1_ Alil ... tmc!pgelim) yolu ile.. yaplan btn istidlalleryas
tal bilgi iine_girerler. Mspt (pozitif) ililer ve ilim kanunlar vasta
l- bilgiler .. snfna girerler.
,/eyi
Sezgi_ise zihinde halen hazr olan bir idrak konusunun bilavasta (do
laysz immediat) olarak bilinmesidir. Onun iin slami eserlerde bu
bilgiye marifet-i huzuriye de derler.
Psikoloji ve felsefede sezginin trl ekilleri vardr:
Deneysel (Empirique) Sezgiler:
10
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
11
DN J?SfKOLOJS
12
HKM VE NANLAR
Hkmler (Yarg = Jugement):
DN PSKOLOJS
13
14
DN PSKOLOJS
dr. nanlar insanda bir yakin (certitude) ile bulunurlar. Yani hkm
halinde ifade edilen nermede hi bir phe ve ereddt bulunmaz ..
a) Bu inan bazen tamamen bir akli ispat sonunda meydana gelir
(matematik ispatlar gibi).
b) Bazen de bir otoritenin veya ehadetin eseri olur. Grmediimiz
halde Avustralya'nn varlna inanmak gibi.
c) Hissi sebeplerle de inan meydana gelir. Annenin olunun iyili
ine inanmas gibi.
2. nanta uphe (doute) yoktur. Hkmler mspet olsun, menfi ol
sun, kesin olarak verildii zaman inan vardr. Fakat bir eye inan
. mak veya inanmamak hususunda deliller msavi olursa o zaman zihin
tereddt iinde kalr. Buna phe denir. phe, mspet veya menfi e
kilde kati hkm... vermez.
nan, hkmn mevzuu ve mahmulne btn kaplamyle amil olur
sa, buna kesin bilgi (yakin) denilir. F;kat verilen hukm ksmen. olursa
yani, tasdik kati deil de, ihtimali olursa buna da zan (rey = opinion)
denir.
3. Kant, iman ve itikat hakknda yle der:. Umumiyetle denebilir
ki, her fiil ve hareket bir iman .tazammun eder. Fakat kati surette ispat
olunmu hakikatlerden bahsolunduu vakit, iman ve itikat kelimesi kul
lanlmaz. nk bunlarn, yani itikada ait hkmlerin kabulnde insa
nn ihtiyar lazmdr. Buradaki hkm, iradi ve muhtar bir fiil gibi m
lahaza olunabilir. Kafi saikler olmad halde karar verilirse, yahut ih
tiyari bir fiile day.anarak karar alnrsa o zaman itikat vardr. Bu mana
iman kelimesiyle ifade olunur. tikat, yani rza ve kabuln esas ihti
sastan, ameli: fayday mucip alakadan hasl olan ferdi saiklerden, ameli
akln zaruretlerinden ibaret bulunur: lmen messes bulunmaz ve delil
lere dayanmaz. Bu sebeple imana bir mevki vermek iin ilmi bilgiyi il
gaya mecbur oldum. (Ameli akln tenkidi). Fransz filozofu Main de
Biran (1766-1824) ise itikad hkmn mukabili sayar. tikat, igd gibi
dir. Bir fiil olmad gibi, ne taamle, ne de istidlale tabi olan bir ka
naate itikat denilir. ngiliz filozofu David Hume, itikad spontane (tabii)
bir vaka olarak kabul eder.__ Q..,yumlarn verdii hayallerin ve tasavvur
larn insann iinde kendiliinden canlandr, der. Amerikal filozof W.
James de yle der: Amel ve fikir her trl nazarJ akln stndedir.
Hakikat, nazari. formllere gre aranmaz. Fiil ve amellerin verdii neti
celere, gsterdii baarlara gre doru veya yanltr. Fikirler bize ver
dikleri emirlerle ve fiillere rehberlik etm. eleriyle 'hkmolunurlar. Bu g
r, itikattr ve ameli hayatta baarya ulatrma kuvveti olarak ayr bir
deer tar. Faal. ruhlar, phesi az olan, itikat eden ruhlardr. pheci
ruhlar ise atl ve hareketsiz olurlar.
DN PSKOLOJS
15
16
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
17
hl;;
xnai
18
DN PSKOLOJS
vecit, fena) her yakinin mebdeidir, insilah bize tabi deildir, ona hazr
lanmak lazmdr. Bu da ilim ve fazilet, tehzib-i nefs ile mmkn olur.
2. !skenderiye felsefesinin bu insilah, yakin ve bedaheti akln te
sindeki mutlak ile kaim klyor. Hristiyanlkta imann ii ise bsbtn
bakadr. Saint Paul'e gre iman, ncil'in talimatn uyan bir akln eseri
deildir. Bir itimat hissi, bir Allah sevgisi ihtiyacdr. O, iradenin bir ese
ridir, sa ile lahuti hayat yaamak iin iradesiyle insan maddi ve cismani
hayat terk eder: .Artk yaayan ben deilim, bende Mesih yayor. man
bu suretle nefsi tamamen kavrar, tecdit ve yeniden tevlit eder ve ona yeni
bir hayat verir. Lakin insan kendi selamet ve necatnn amili deildir,
iman ona Allahtan gelir ve onun ruhunu tasfiye ederek onda bir ruhani
insan tevlit eder.
3. Saint-Augustine (354-430 M.)* imann her alanda tesirini aklar
ken iman- diniyi iman- akliye (yak.in) raptetmek ister: nsan nefsi ya
kin ihtiyacn tatmin etmedike rahat edemez, phecilik insan ihtiyacyle
baramaz. phecilik birtakm elimeleri iinde tar, nk .ben phe
edersem bende gerek Him ideali var demektir. Descartes'n, phe edi
yorum yleyse varm! sz de buradart gelir.
man ile ilim birbirleriyle beraber bulunurlar, her bilgi bunlar bir
birleriyle birletirir. Bilmek nedir? Bir eyi zaruri klan ne ise onu akl
ile idrak etmektir. Fakat bundan evvel, bilgi konusu olan bir eyin var
ln kabul etmek lazmdr ki bilgi hasl olabilsin. tte nceden bir idrak
konusunun kabul, marifette ilk admdr. uurumuzda ruhi hallerin cere
yan ettii bir gerekse de bunun dndaki duyulurlar aleminin gerek
varl yani yakin 'Olmas ancak iman ile olur. Bundan dolay duyulurlar
aleminin gerek varl, tasavvurdan evvel bir iman meselesidir. Demek
ki ilim olmadan iman olmak mmkndr, fakat iman bulunmadan ilim
bulunmak mmkn deildir. Dinde gaye ne ilimsiz itikattr, ne de itikatsz
ilimdir. Belki ilme mntehi iman veya imana uygun ilimdir. lme asl
konusunu veren bu iman- ilmiye, iman- dininin iki vehile benzerlii
vardr. t:nan, dini bir fiil-i iradedir ve aka mtevakkftr. Hayr bilmek
iin sevmek ve istemek lazmdr. Kezalik iman- dini dahi:.kendi konu
sunu ve eklerini kendi haricinde bulur ki bu da ilham ile verilen meta
fizik hakikatlerdir.
4. Ortaa Hristiya: felsefesinde iman, bir tecrbedir, d hayat tec
rbelerine refakat eden ahlaki ve manevi bir tecrbedir. Eskilerde ahlaki
hayat ilme tabidir: Bilen yapar. - Sokrat). Ortaa Hristiyan felsefe
sine gre ise iman, illinden ncedir, iman ile ilim kar karya deildir.
(*) Romal mrik bir l;&kimin oludur. Kartaca'da okudu. nceleri Mani
cheisme dininde idi, sonra bir papazla grerek Hristiyan oldu. Allah'n Si
tesi, rade-i Cz'iye eserleri vardr.
DN PSKOLOJS
19
NANCIN AMLLER
Hkmler_ temelinde inan vardr. nan, hkmlerde kesinlik sa
layan: hr turl phe ve tereddd kldran bir rza ve teslimiyettir.
nan, zihnin bir ilemidir. Bu ilemde zihin bir taraftan konu ile
yklem arasnda bir mnasebet bulunduuna inanr, dier taraftan. da
bu mnasebetin gerek ve doru olduunu kabul ve tasdik eder. Zihni
bu iki ekil mnasebeti kurmaya zorlayan amiller nedir? Bu noktay
aklamaya alan grler drt ksmda toplanabilir: Zihniyeciler, ira-
deciler, hissiyatlar, sosyolojik grler.
Zihniyecilerin Gr:
20
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
21
Hissiyat Teoriler:
DN PSKOLOJS
22
DN PSKOLOJS
23
24
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
25
kinci Blm
Dini Olayn Addamas
DN KELMESNN ETL MANALARI
limler tanm veya tarif ile balarlar. Dini olayn aklanmasndan
nce din sznden ne anlamak lazm olduunu belirtmek gerekir. n
k bir ilmin gerek bir inceleme alan, yani kendine zg ve baka bir ilmin
konusu olmayan . kendi zel olaylan olmazsa ve bu olaylar kesin izgi
lerle dier olaylardan ayrlmazsa bu ilim bamsz bir ilim olamaz. O hal
de nce Din denilince ne anlamak lazmdr, bunu grelim.
Din kelimesi etimoloji bakmndan eitli kaynaklara atfedilmekte
dir. Bunlar noktada toplamak mmkndr:
1. Din sz Arami ve brani dillerinden Arapaya gemitir. Bu dil
lerde hkm manasn bildirir.
2. Kelimenin asl Arapadr ve rf, adet manasm bildirir.
3. Farsadr ve bugnk din manasrn bi1dirir.
Kur'an- Kerimde 1. sure iindeki (Malik-i yevm-id-din; Fatiha suresi,"!)
szne dayanarak baz slam tefsircileri (Beyzavi, Razi, Taberi) bu keli
meyi ceza ve mkafat manasna almay uygun grmlerdir. Kelam ule
masnn ou dini, Allah tarafhdan vazedilen (vaz'un ilahiyyun), salik
lerini dnya ve ahireHe' necata gtren itikat ve amellerden ibaret bil'
kanundur diye tarif etmilerdir. Fakat kelime, mezhep ve eriat kef
meleriyle iltibaslar gsterdiinden Kur'an-. Kerimde din kelimesi, i\.1
lah indindeki din olarak tasrih edilmitir.
slamda din kelimesi f; eye amildir:
L slamn be arl (Aliahm birlii, Hazreti Muhammed'in peJgaJ:Y.
berlii, namaz, oru, hac, zekat); 2. Muamelat; 3. Ahlak (szde v;, ite dr}
ruluk). Bundan baka Cenab- Peygamberin vahy ile, evliyann llha,r, l'E
bildirdikleri, akla dayanan sair ulum-i slamiye de dini ilimler ad a.
tmda toplanr.
Bat aleminde din kelimesinin karl religion'dur. Bu kelime L. tince religere ve religare kelimelerinden gelir. Birletirmek, balamak
manasn bildirir. E,'ski Romallarda (mesela, Lucrece'de) kelime baz fiil
leri yapmak mecburiyeti, yahut insanlar arasnda birlik kuran rabta, ma-
DN PSKOLOJS
27
DNN TARFLER
slamda Yaplan Tarifler:
yol, millet gibi manalar alr. Fa
Din kelimesi Arapada bor, itaat,
,
kat biz din deyincP. Ulu Tanr ile kullar arasndaki mnasebetleri
reten ahkam ve evamirin tmn anlarz.
1. slamda dinin klasik tarifi yledir: Din, ilahi bir kanun olup
reit (akil, bali) olan kimseleri maddi ve manevi hayatlarnda hayr
l yola gtren bir delidir, Allah Taala tarafndan vaz'olunmu bir ka
nundur (Ahmet Hamdi Akseki).
- slamda bir dinin, din ismini alabilmesi iin art lazmdr:
a) lahi kitaba bal ve dinin konusunun Ulu Tanr tarafndan vaze
dilmi olmas,
b) nsanlarn maddi ve manei hayatnda iyi yolu gsterecek, te
kamlne hizmet ile insanln saadetini ve aralarnda kardelik kura
cak hkmleri tamas,
c) Hrriyet, adalet ve eitlik gibi etkenleri (faktrleri) haiz olmas
(Yusuf Ziya Yrkan).
slam iin din, Tanrnn buyurduklarnn Peygamberimiz tarafndan
bildirilen ve insanlar tarafndan inanlp gdlen yol demektir. Ve Am_n
t esasna dayanr. Ulu Tanrnn .son olarak kurduu ve Tanr Elisi
Hazreti Muhammed'in btnl ile bildirdii dine slam dini, Msl
manlk denir. Dnerek, kendi iradesiyle hak ve hayr olduklarna i:r;an
dklar, iman, ibadet ve amel bildirilerini kabul ederek doru yolu tu
tanlara ise selamete ermi manasnda Mslman denir.
2. Dier iaret ve beyanlarn bazlar yledir:
l
-).;.;.: : Din ii'h bir kanun olup, akl sahibi
.::t:'-'-'L
- >- .,_:;J\}j\
.,-;:.,,....,._
..
..
I
..
.::-:.1 ;;
C{U
G] t.::i; _:": ; {L'..;!\ \iC.:.c,):,\\j \ (Al-i mran
r .,, ,.,.'1-; \;
,.
suresi, 19) Kabule elverili din, ancak din-i slamdr. Bl hakikati baz
....- ..
.,,.
....
,...
.. \
...
DN PSKOLOJS
28
/;\}t.J:
. ,
'.r
.., , -J'.. ,.
v'
:,---. .-12
.. '-!-,-.J;J,\,
A,
...... \
DN PSKOLOJS
29
30
DN PSKOLOJS
14. Din, insann ,mtenahi olan ruhunun, mutlak ruh olarak tann
masndan doar. Bundan da inirah, saadet ve hrriyet fkrr (Hegel).
15. Din, srekli bir irade, btun kuvvetlerin son kaynadr. (Brinton).
16. Din, insann kaderiyle buna zt kuvvetler arasnda ahenkli bir
sentez kurmak ihtiyacdr (Reville).
17. Din, bizi ihata edenlerle yle bir ahenk haline koyar ki, bu sa
yede mmkn olabilen bilgi, ak ve ifade bakmndan en yksek bir in
kiafa mazhar luruz (Davidson).
18. Din, ferdi ahsiyetleri ve tabiatlar tanzim eden bit kuvvet ola
rak kabul edilmelidir (Auguste Comte).
19. Din, bizim kozmik ve ebedi kanunlar hakknda btn bildikle
rimize sal!m ve normal bir ruhla cevap vermektir (Myers).
20. nsan medeniyetlerinin btn alarnda, saysz ekillerine ra
men yalnz bir din vard_ ve. hi bir zaman birden fazla olamad. Bu d.
hayr dini, daha dorusu, insa:pn ifasn arzu ettii manevi vazifeler
dinidir: Hakikati tanmak, gzellii sevmek, hayr ilemek... (F. Buisson).
21. nsandaki btn kaprislere ve ihtiraslara sonsuzluk duygusu ha
kim olduu zaman din balar (E. Renan).
22. En son tahlilde dinin gayesi Allah deil, hayattr: Daha geni,
daha zengin, daha tatmin edici _bir hayat. Dini temayllerin hayat ak
vardr (J. H. Leuba).
1
1
23. Dinde temel unsur, insan benliinin ,btn faaliyetleriyle ve tm
halinde Tanr ile iliki kurmasdr (Fenomenoloji Felsefesi):
24. Din ferdi ve sosyal trden her trl ayinler, duygular ve itikat
larn tmdr (Dinler Lgati, R. Pike).
25. Din bir kutsala inanmak ve onunla mnasebet kurmak iin ya
Kutsal ise, insan aan ve onda tazim ve sayg uyan
plan davranlardr.
_
dran varlktr (Kutsal, R. Otto).
26. Din in3anlarn kutsal bildikle eylede mnasebet kurmalar
dr. Burada ktsal, Zil-ti-ahsi bir varlk olarak alnr. Eer Allah ve stn
hayr gibi tabiatst man;llarda alnrsa o zaman din Allah veya stn
hayrla mnasebetten ibarettir (Encyclopaedia Britannica, c. 9).
27. Din, ruhi ve manevi varlklara inanmaktr (E. B. Tayior). Bu
tarif iptidai kavimlerin ve politeizmin inanlarna uygun derse de Bu
dzme, KonfyusuL.a uymaz.
28. Din neyecan ile yorulmu olan bir ahlaktr (Matthew Arnold).
Bu tarif en yksek ahlak ahipleri i rnek alarak yaplmtr. Halbuki,
eski dinlerde insar; :,u_ban etm.el.. sc,r,e lin baz gunlerinde ahlaks,zLa
izin vermek. dul kadm]arn gor ,h:esi gi_oi inar.iar da ;irdF. Eski Babi1
ile Mekska'daki Aztel!lerin mlernJe aLJ.'-, s:' .'lr yoktu.
DN PSKOLOJS
31
29. insan ile btn evren arasnda krulan ahenge inanmak zerine
dayanan heyecan dindir (J. E. Mac Taggort).
30. Dinden benim anladm birtakm adetler ve ayinler deil, belki
btn dinlerin temelinde bulunan ve bizi Halik Taala ile kar karya
getiren hakikat ve aktr (Gandhi).
Bu eitli tarifler dikkatle okunduu zaman dinin ok ynl, kkleri
tarihte olan geni ve byk bir messese olduu anlalr. lerde yapi
lacak analizlerle bir dereceye kadar bu geni alana girmeye alacaz.
DN OLAYININ ANALZ
Ferdi ve Sosyal Gerek Olarak Din:
Din; insanla beraber var olan ve yaayan bir gerektir, ferdi ve sos
yal bit .realitedir. nsann yaradlna bal, tarihin her devrinde ve
dnyann her kesinde fertlere ve toplumlara hakim olan ilahi bir ka
nundur. Daha nce yaptmz tariflerde gsterildii zere slam, ayet-i
kerime, hadis-i erif ve dier beyanlar ile bu hakikati ak olarak teba
rz ettirmitir.
Din bir realitedir, o her trl felsefi ve ilmi dncelerden nce var
olmu ve insanlarn yaaylarn sevk ve idare etmitir. nsanlar, ale
min ilk sebebi nedir? diye sormadan nce, kendi yaaylarn ve kendi
kaderlerini dnmler ve aramlardr. nsan bir tabiat iinde yaama
:-a mecburdur. Bu itibarla dini ve felsefi telkinler almadan nce, kendi
::Caderine hakim olan kuvvet ve kudreti duymaya ve anlamaya balar.
nsann kendi kaderine hakim olan bir kuvvetin varln duymas, di
mn ilk tohumlarn tekil eder. Yani insan, tabii bir eilim ve duygu
:..:.e kendine gre bir dini' hayat yaamaya balar. Bu bakmdan din, sun,
:elsefi bir teori olmayp bizzat kendisi bir realitedir, faat kendisinden
oirok teoriler doan bir realitedir. Din, bizim kaderimize tesir eden
kuvvetlere inanmak ve bu inan sonunda onl.ara kari zel davranlar-.
'a bulunmaktr. Bu ifade yeryznde yaam ve yaamakta olan btn
dinlere amil bir tarif olabilir. nsan, inanmak ihtiyacndadr. Bu, onun
efsini korumak ve yaamak igdlerine bal tabii ve .ffri bir duy
,, sudur. Bu bakmdan slam, dini vaz- ilahi" olarak kabul etmekle b
. ak bir gerei ifade etmitir. Halik Taala, insan yaratrken ona ver'
.
.
dii ftri kabiliyetler ve irsiyet sermayesi ile beerin ftratna dindar
:U> niteliini de ilave etmitir. Din felsefeleri ve teolojiler ite bu ftri
istidadn aklanmasndan ibarettir.
1. Din, insanlarn hayatnda byk tesirleri olan ve ok kullanlan
:erimlerden biridir. Bununla beraber onun tarifi ve mahiyeti zerinde
kesin bir aklamaya varlamamtr. Bunun sebebi, din meselesjnin tr-
DN PSKOLOJISI
32
fade sadeletirilmitir.
DN PSKOLOJS
33
din, evrensel ve sosyal bir olaydr ve her halde bunun bir sebebi ola
caktr.
Din, yalnz sosyal bir. olay da deildir. Beliti ferdi .bir olaydr da.
Hatta btn dini duygulardan kurtulmu olan kimselerde dahi ayn iz
bulunur. Gerek sonsuzluk duygusuyle olsun, gerek evrensel dzen duy
gusuyle olsun, gerek teselli ve mit duygusu ihtiyac ile olsun, herkes
baz. derecede dinin ferdi bir olay olduunu anlar: te hem sosyal bir
olay, hem de ferdi bir olay olan byle bir olgunun her halde bir kay
na vardr. Bunun kaynan zamanmz felsefesi ispat vacip delillerin
de aramaktadr. Bizim Cenab- Hakkn varl hakkndaki. itikad zm
nen kapsam olan hi bir sezgimiz, verilerimiz olmasa ne kyas ile, ne
endksiyon ile Cenab- Hakk bulmamz mmkn olmaz. Ne ncel ola
rak, ne tecrbi olarak biz Cenab- Hakk bulamayz. Fakat bizde varl
mza bal bir ekilde. Cenab- Hak fikri nceden bulunur ise analiz
sayesinde, endksiyon sayesinde bu fikir bize aklanm olur. Bylece
muhakeme ederek Cenab- Hakk, vacib-l-vcut, evrenlerin dzenleyi-
cisi, bir ahlak kurucusu., sonsuz derecede yetkinlik ile nitelenmi bir mev
cut olarak kefetmi oluruz ();eni lm-i Kelam, c. 2, . 45). Dini olay
bu grnyle bir taraftan toplumlarn kltr ve medeniyetleri ile il
gilendii gibi, dier yandan ahlak, eitim, sanat gibi .deer yarglaryle
yakndan iliki kurmaktadr. Din olaynn btn aamalar ile anlala
bilmesi iin bunlarla ilikileri hakknda ksa bir aklama yapmak ye
rinde olur.
Dini Olayn Nitelikleri:
Evvelce yaptmz tariflerde, Batdaki din tarifleri arasnda religion
kelimesinin aslnn religare olduunu sylemitik. Bu kelime Latincede
ek ve ba anlamna gelir ki hayli manaldr. Gerekten tarihte grlan
btn dinler, insanlarn kutsal bildikleri bir eylerle iliki kurmalardr.
nsan yaratl itibaryle dini bir yaratktr. Bu nokta yeryznde gel
mi ve gemi btn dinlerin kabul ettii bir gerektir. nsan her ada
kutsal bir ey bulmu ve ona ina11.m ve balanmtr. u halde her din
de temel kavram, bir kutsal ile iliki kurmaktr. _imdi u soruyu sora
biliriz: Bu iliki nasl bir eydir? Bu ilikinin en gze grnr ve genel
ekli ibadet olarak grnmektedir. Halk ynlarnn byk ounluu,
din denilince cami ve kiliselerde yaplan belirli ibadet ekillerini anlarlar.
Halbuki ibadetlerin yannda inanlar, ahlaki eylemler ve ilemlerle top
lum yaayn dzenleyen hkmler de vardr. Buna kutsar kitaplarla
din kurucularn ve trl dini tekilat da katmak lazmdr. Bundan dola
ydr ki din olay incelenirken yalnz ibadetler deil btn ablak, inanlar
3
DN PSKOLOJS
34
dsturu gibi.
2. Bir dinin din olarak var olabilmesi iin srf dini mahiyette olan
ve baka hi bir ilmin konusuna girmeyen kendine zel bir yapya sa
hip olmas lazmdr ki, bu da bir Allah veya kutsi varlk duygusunu
DN PSKOLOJS
35
36
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
37
DN HTYACI
Buraya kadar dinin eitli tarifleriyle onun ferdi ve sosyal nitelikte
ve ok ynl bir olay olduu.nu gstermeye altk. imdi u sorunun
cevabn vermeye alalm: Acaba ilimlerin ve tekniin gelim.esiye din
ler ortadan kalkacak m veya tek din haline dnecek midir? Yahut,
hava ve su gibi insann yaams iin gerekli ve zorunlu bir ihtiya m
dr? Veya insann kalp, gz, kulak gibi yapsna bal, ondan ayrlmaz
bir varlk mdr?
Din, fertler ve toplumlar iin en byk bir ihtiyatr. Bu gel'.ei
.tarih ve sosyoloji de teyit eder. Tarihte dinsiz yaayan bir toplum g
rlmemitir. Acaba insanlardaki bu din ihtiyac tabii ve zaruri bir ihti
ya mdr, yoksa bazlarnn iddia ettikleri gibi, gelecekte insanlar yal
nz ilim ve tekniin gelimesiyle yaayarak din ihtiyacndan kurtulacak
lar mdr? Bu soruya tarihi ve sosyolojik delillerle cevap vermeden n
ce, bu alanda yaplan mspet gzlemleri ve deneyleri konuturmak la
zmdr.
1. Amerika'da psikoloji aratrmalar dairesi efi, ruh ve akl has
talklar hekimi Dr. Henry Link'in bu alandaki aratirmalar nemli ve
dikkate deer olduundan, nce onu dinleyelim:
Ben bir ksm meslektalarm gibi balangta din ve din ,meselele
riyle ilgilenmez, gnlk ilerimle ve hastalarmla megul olurdum. 15
yl zarfnda 4 bin kadar hasta muayene ve tedavi ettim. Hastalarmn
ou evde geimsizlikten, mesleklerinde baarszlklarndan ikayet edi
yor, etrafndakilerle anlaamadklarn, kili.setle rendikleri dini telkin
ler ve kaidelerle ilmi ve teknik ilerlemeler arasnda uyumazlktan dert
yanyorlard. Bu hastalklar her yerde ve her snf halk arasnda rastla
nan sinir ve ruh bozukluklardr. Fakat hen bu hastalara yaptm tav
siyelerin ounun dini mahiyette olduklarna dikkat ettim. Zaten halkn
ou da ilmi izahlardan ziyade bu dini ve ahlaki mahiyetteki tavsiyele
ri anlyor ve tatbik ediyorlard. te benim din meseleleriyle megul ol
matn bu ilmi ve mesleki zaruretlerle balad. Doktor bundan sonra New
York Psikoloji Aratrmalar Dairesi'nde birka yl alarak 15.321 ka
dn ve erkek zerinde inceleme ve aratrmalar yapt. 73.226 psikoloji
testi tatbik etti. Bu aratrmalar sonunda u sonuca vard: Bir dine ina
nan ve mabetlere devam eden kimselerde ahsiyet ve karakter, dine kar
lakayt olan ve mabede gitmeyenlerden daha salam ve stndr" (Dine
Dn, s. 22). Doktora gre abetler ilimden daha stn olan hakikat
lerin, akldan daha yksek deerlerin ifade vastalardr.
2. 1 ekim l967'de Istanbul'da toplanan Ruh Sal Hekimleri Kon
gresinde okunan rapora gre memleketimizde halkn yi:tzde elliye yakn
DN PSKOLOJ-S
38
!;)p:
DN PSKOLOJS
39
40
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
41
42
DN PSKOLOJS
DN VE AHLAK
Din ile ahlak birbirlerinden ayrimaz bir btn meydana getirirler.
Dini emirlerin byk bir ounluu, ahlaki emirlerden ibarettir. Ahlak
sz din olmaz ve her din insanlar ve toplumlar ahlakl yaamaya zor
lar. u halde dini olayn niteliini kavramak iin ahlak ile dinin iliki
leri hakknda da birka sz sylemek gereklidir.
1. Ahlak, hayrn ve vazifelerin ilmidir. Din ise, insann stn ve
mukaddes l?ir varlk ile iliki kurmasdr. Gerekte din ve ahlak vazi
feleri baktrtndan farkl iseler de, gelimelerinde beraber yrrler ve
aralarndaki mnasebet pek skdr. Bu yakn mnasebet, birok dinler
de grlmekte ve dinde ahlaka verilen mevki dolaysyle baz zellikler
kazanmaktadrlar. Ezcmle; Budizm, Brahmanizm, Hristiyanlk dinle
rinde ahlaki ideallere verilen mevki birbirlerinden farkldr. Dinlet ta
rihinde grlen byk dinleri birbirlerinden ayran iki esasl nitelik (va
sf) Vc,lrd!: 1. nsann aderine hakim olan kudret karsnda alnn va
ziyet; 2. Hayat. sevk ve idare iin ortaya attklar hkmler ve emirler
dir. Bu iki nitelikten birincisi dini inantlar, ikincisi ise ahlak mey
dana getirirler. Byk dinlerde bu iki ksm birbirleriyle ahenkli bir sis
tem tekil edecek ekilde mminlerine arz edilmitir. Bunun iindir ki,
birok din bilginleri, her dinde ahlakn mhim bir rkn (temel) oldu
unda ittifak etmiler, fakat din ve ahlakn birbirlerinin ayn olduunu
id_dia etmemiierdir. Ancak Amerikal psikoloji profesrlerinden Ames,
Dini Tecrbenfn Psikolojisi adl eserinde, din ile ahlakn ayn ey ol
duunu savunmutur. Amerikal profesr, dini, en yksek sosyal deer
lrin uuru suretinde tarif eder ve bir toplumda ladini olan kimseleri
ssyal deerleri benimsemeyen, dindar kiileri de sosyal deerleri zm
seyen ve benimseyen kiiler olarak kabul eder. Bu grte aklanmas
mkl olan nokta, ilahi ile insani, tabii ile tabiatst (supernaturel)
arasndaki kesin fark bulup gsterememesidir. Dier bir psi'kolog da (Dr.
Link) dini, en ulvi varlk olan Allah'a ve O'nun koyduu ahlaki nizama
inanmak eklinde anlar.
Din ile ahlak birletirmek isteyenlerin, her eyden nce, birbirle
rinden ayr olan bu alemlerin aynln gstermeleri gerekir. Bu ise
bugn iin ispat imkansz olan felsefi bir sorundur. Bu sebeple biz, ah
lak ve dinin sk .rabtalarna ramen ayn ey olduklarn kabul ede
meyeceiz. Hatta daha ileri giderek unu da ilave edebiliriz ki, ahlakl
DN PSKOLOJS
43
bir kimsenin koyu bir dindar olmas art olmad gibi, dindar olan bir
kimsenin de yzde yz faziletli olmad grlmtr. Din ve ahlak, in
sana ayr ayr emirler verir ve hareket kaideleri gsterirler. Esasnda
bir ve ayn deildirler. Din, akln mdahalesiyle gelitike ahlakileir,
fakat hi bir zaman ayn olamaz (Ahlakn Alan: Palmer).
Almanlardan Max Mller'in nemli kitab Dinin Menei v:e Teka
ml Hakknda Okumalar eserinde, C. P. Tiele'in Din Bilgisinin Ele
manlar adl kitabnda ise dinin ikel insann sonsuzluk ile mnase
betnden doduu varsaym (faraziyesi) savunulmutur. Profesr Jevons
ise sihir ile fetiizmin dinden tamamyle ayr olduunu, sihir ve fetiiz
min ferdi, dinin ise sosyal bir olay olduunu savunurlar. Ayrca Profesr
Pratt ile Durkheim da dinin ahlak olmadn, fakat sosyal yaayin din
ve ahlaka etkili olduunu kabul ederler.
slam, ahlaka byk nem verir ve onu dinin zarf. sayar. Hazreti
Peygamber, Ben mekarim-i ahlakiyeyi tamamlamak iin gnderildim
sz ile slamda ahlaka verilen nemi gstermitir. slam ahlak rasyo
nalist-teolojik ahlak sistemleri iine konulabilir. Ehl-i snnet, ahlak di
nin bir rkn saymlar, kitap ve snnette tebli edilen emirlere aynen
uymulardr. Mutasavvflar ve filozoflar ise ksmen Sokrat ahlakna ba
lanmlar, yahut iyi fiiller ve amellerle ruhu tasfiye ve tehzip yollar
n gstermilerdir. slam ahlak genel izgileriyle kitap ve snnete da
yanmakla beraber akl tatmin eder. Her ahlaki kaide, ferdin ve toplu
mun hayr, selameti iindir. Ahmet Naim merhumun slam dininde ahla
kn yerini belirtmek iin u szlerini okuyalm:
Bizde imann temeli ve destei akldr. Gerek Allahn varlna, ge
rek Hazreti Peygamber Efendimizin peygamberliine ve bu sfatla bil
dirdiklerine inanan her Mslman, her halde istidlal (uslamlama) tari
kine ba vurarak bu hakikatlere kani oluyor.
Yine slam dininde akla ak olmayan iman srlar yoktur. Hi bir
kimseye, "Akln alsn almasn her halde iman ile mkellefsin, iman me
selelerini mnakaaya akln salahiyeti yoktur" denilmemitir, denilemez
de. O derecede ki, akln delaleti ile, en geni istidlaller ile, imann te
melleri hakknda vicdani kanaat, Kur'ann vahy-i ilahi, Hazreti Muham
med'in Allah tarafndan gnderilen bir peygamber olduuna itm.inan (ke
sin bilgi) hasl olduktan sonra bile dini naslarla akli delil arasnda bir
atma bulunduu grlrse daima dini nass tevil etmek cihetine gi
dilir. Bu gibi ahvalde, btn slam ulemasnn ittifak vardr. Asl iman,
akli istidlale dayand iin nass tevil ile zahirinden hemen anlalan
manay terk etmek lazm grlmtr. Zira bu takdirde nassa itibar et
mek, asl fer'e feda etmektir, diyorlar. slam dininin medeniletirme va
zifesini o kadar sratle ve en mkemmel surette baarmasndaki hikme-
DN PSKOLOJS
44
DN PSKOLOJS
45
46
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
47
48
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
49
50
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
51
52
DN PSKOLOJS
cuk n artk gndlik ihtiya haline gelir. ocuk, disiplin altna gir
mekten holanmaz. Fakat ailenin devaml zorlayc tesirleri altnda di
siplin ve. dzen iinde yaamak iiyadn kazanr. Bu disiplin kaideleri
nin tm din ve onun koyduu ahlaki nizamdr .. u halde disiplinli ve
iyi- itiyatlar sahibi genler, dolaysyle dini eitim ve retim grm
olurlar. Mabetler ile okullar daha yksek ve ilmi esaslarla bu itiyatlar
takviye ederler. rendikleri mspet ilimlerin kanunlaryle ilahi kanun
larn bir ve ayn olduklarnn akl yoluyle ispat edildiini anlarlar.
8. Hindistan'n byk lideri Mahatma Gandhi sk sk u szleri tek
rar ederdi: Dua ve ibadet olmasayd ben oktan ldrrdm. nsanla
rn bir ksm Cenab- Hakkn kendilerine gsterdii en byk necat ve
salah yolunu bilmezler. Hayatn gelip geici ve gnlk heveslerine ka
plrlar. ocuklar ve genler de skun ve saadetlerini salayacak olan
bu byk yolu kolay bulamazlar. Aileler kk yatan itibaren ocuk
larna dua, ibadet, ahlaki nizama uymak itiyatlarn kazandrmaya a
lmaldrlar. Bu itiyatlar genlerde hem dini hayat kuvvetlendirir, hem
de onlarda kuvvetli ve salam bir ahsiyet ve karakterin teekklne
yardm eder. ocuk biraz byynce aile basksnn tesirinden kurtu
lur, hatta yanl ve ar basklara, zorlamalara mukavemet eder. K
kten kuvvetli itiyatlar kazanmam ise, aile otoritesi ile evreden ge
len bozucu cereyanlar birbirleriyle atma haline girerler. Ve bu hal
genlerde daha byk buhranlar yaratr; disiplinsiz, zayf karakterli, p
heci fertler haline girerler. Bask ve otorite tesirlerinden kurtulan gen
lerin din eitiminde alnacak ilk tedbir, ikame kanununun tatbikidir.
kame kanunu, genliin yaama nizamna uygun decek metotlarn kul
lanlmas demektir. Bu da az beenilen itiyatlar ve davranlar yerine,
daha ok beenilen ve arzu edilen hareketler ve davranlarn tevik edil
mesi ve kolaylatrlmasdr. Dier yol da, tesiri gittike azalan yasak
layc, korkutucu emirler ve hkmler yerine, daha cazip, fakat fayda
l misaller ve rnekler vermektir. Mesela spor, mzik, sinemaya git
mek gibi hareketleri yasaklamak yerine, bunlar da dinin temellerinden
olan ahlaki nizama gre dzenlem':k tedbirlerine ba vurulur. Hulasa
genliin din eitiminde dini hayat, kkten kuvvetli itiyatlar vermek
le balar. Onlarn alarnn gerektirdii ekilde daha cazip ve msa
mahal tedbirlerle ahlaki nizama intibak etmelerine yardm edilir.
DN PSKOLOJS
53
54
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJ.S
55
din kltr kurmaya kafi gelmez. Taklit olaylarn birok yazarlar sos
yal veraset szyle ifade ederler. u halde ocuk ve fertler taklit yolu
ile sosyal verasete sahip olurlar*. Bundan u sonuca varlr ki, toplum
larda kutsal ile dkutsal (profane) ;3yrm tamamyle itimai tesirlerle
meydana gelmitir. Kutsal, toplumun himaye ettii ve yasaklarla koru
duu bir yaay kuraldr. Durkheim bu ayrmdan faydalanarak dinin
meneini kutsal ve dkutsal ayrmlarla (tabu gibi) gstermek istemi
tir ( Din Hayatnn ptidai ekilleri eseri). Geri dinlerin harici ekil
lerinde geleneklerin ve adetlerin yeri byktr. Bu. itibarla Durkheim ile
Levy Bruhl'n teorileri bu nemli noktay belirtmekle din psikolojisi
ne byk yardmda bulunmulardr. Dinlerde nemli bir yer tutan lm
ve lmezlik fikri karsnda Msrllar piramitleri yaptlar. Hristiyanlar
ve slamlar ulu mabetler ina ettiler. Fakat onun yannda her toplum
kendi karakterini buna ilave etti. Hristiyanlar, aslnda Yunanca ve La
tince olan kutsal kitaplarn kendi dilleriyle ifade ettiler. ranllar Zen
davesta'nn dilini braktlar. Museviler braniceyi brakp spanyolcay
kullandlar. slamlardan Arap olmayanlar da kendi dilleriyle dualarn
yaparlar. Bu olaylar dinin sosyal ksmnda adetlerin ve geleneklerin nem
li yerini belirtir. Burada itiyat kanunlarnn eserleri aikar olarak ken
dini gsterir. Dinler, kendilerini topluluklara arz ederlerken o toplumda
yaayan yerlemi itiyatlara sayg gstermilerdir. Ezcmle slamlarda
Kabe, Hacer-i Esvet Araplarn mriklik devrinden kald halde slam
da da kutsal yerler arasna girmitir.
Taklit bahsine son verirken bir noktay daha belirtmek lazmdr. Za
manmzda milletleraras mnasebetler ok arttndan, toplumlarn da
birbirleriyle karlkl adet ve geleneklerin mbadelesine baladklar g
rlmektedir. Mesela, Amerika'da Zenci mziinin stnl, Fransz mo
dasnn dier milletlere rnek olmas, n
. giliz sporunun dier uluslara
yapt tesirler gibi. Bunun iki sebebi vardr: Biri insann tabii olarak
telkin almaya mstait bir yaratk olmas, ikincisi de insann akll bir
yaratk olmasdr. Dier cihetten din liderleri birer yenileyici ve inklap
insanlardr. Toplumlarda srp gelen mu:\)afazakar ve tekrarlayc ge
lenekleri ve adetleri ykp yerine yeni ekiller ve gelenekler koyarlar.
Eski alarda Hristiyanlk geleneklerinin biroklar zamanmzda dei
mitir. Bunda din byklerinin ve akln byk tesirleri olmutur. slam
da dahi zamann tebeddl ile ahkamn tebeddl lazm gelir, kaidesi
vardr.
4. Dinde yenilik yapanlar ladini olanlar deildir . Bilakis toplumun
geleneki grleri yerine ferdi din uurunu ve bu uurun hrriyetini
(*)
56
DN PSKOLOJS
DN ZMRELER
Dini vakalar ve olaylarn incelenmesinde toplumlardaki dini zm
relerin tetkiki de faydal olacaktr. Prof. Pratt Dini nanlarn Psiko
lojisi> adl eserinde bu nemli inclemeyi ele almtr. Almanlardan Ba
ron von Hgel, Dinin Mistik Eleman adl eseriyle Pratt'n yapt
tetkike baz farklarla katlmtr. Bu tasnifte dikkat edilen l, fertler
de grlen dini davranlardr. Dini davranlar bakmndan toplumlar
da fertler zmre iinde toplanabilirler: 1. Muhafazakarlar zmresi,
2. Aklclar zmresi, 3. Mistikler zmresi.
Muhafazakarlar Zmresi:
DN PSKOLOJS
57
DN PSKOLOJS
58
DN PSKOLOJS
59
nc Blm
DN PSKOLOJS
61
62
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJSNN ZELLKLER
Din psikolojisinin kurucularn grdkten sonra imdi bu yeni ilmin
tad baz zellikleri belirtmek lazmdr. Bu zellikler yardmyle din
psikolojisi, genel psikoloji ve felsefeden ak olarak ayrlm olacaktr.
1. Din psikolojisi, genel psikolojinin bir kolu olarak deney meto
duna, yani gzlemlere, anketlere, aratrmalara ba vuracaktr. Byle yap
mazsa din psikolojisi pozitif bir ilim olamaz, metafizik veya teoloji olur.
Bu anlay sebebiyledir ki, din psikolojisinin kurulmas ancak son yz
ylmzda mmkn olmutur. Dinler, insanlarla beraber her toplumda
yaad halde binlerce yldan beri bu ilim, neden kurulamamtr? Bu
nun sebebi udur: Medeniyetlere hakim olan ilimci zihniyet (pozitivizm),
her eyi tabiat kanunlaryle izah etmek istemi, dini yaay ihmal et
mitir. Buna karlk din adamlar da dinlerini en mukaddes bir hazine
sayarak onun tecrbe tahtas ve tartma konusu olmasna raz olma
mlardr. Bylece din ile ilmin arasna lzumsuz bir gerginlik ve a
tma sokulmutur. Zamanmzda ise yukarda gsterdiimiz gibi, bu ger
ginlik kalkm ve din psikolojisi zerine Birleik Amerika, Almanya ve
Fransa'da birok deerli eserler yaynlanmtr. Bizde bu alanda henz
esasl bir eser yoktur.
2. Din psikolojisi, din felsefesi, dinler tarihi ve din sosyolojisine ir
ca edilemez. Gelecek blmlerde gsterdiimiz zere bu ilimlerin her
biri kendi bakmlarndan dini olay aklamaya uramlar, fakat dini
hayatn zn tekil eden dini hissi ve din uurunu metotlu bir ekilde
aratrmamlardr. Din psikolojisi, bu bilgi kollarndan faydalanr. Bu
DN Ix.:iKOLOJS
63
ra
ri ;
64
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
65
DN PSKOLOJS
66
Bkz: Watson,
Pavlov'un
eserleri.
DN PSKOLOJS
67
68
DN PSKOLOJS
. DN PSKOLOJS
69
DN PSKOLOJS
70
DN PSKOLOJSNN METOTLARI
<>ntolojik 1'fetot:
Yukarda belirttiimiz zere, din psikolojisi henz yeni kumlmakta
olan bir ilimdir. Her yeni ey gibi o da birok itir.azfara ;;:;-tenkitlere
uramaktadr. Modern fels!i?fe _sistemlerinden Fnoinenoloji cereyan, qjn
psikolojisinin pozitif bir ilim olarak kurulal_!1ayacan iddia eder. Ve. onun
--yine metafizik bir grle ele alri-n iser. Fenomenolojinin anlad
bu _iin. cereymma Fenom_ieloj' dinio denilir. Kitabmzn ba tarafn
dakf sezgi blmn.de--bu cereyann rasyonel bir sezgiye dayandn gs
'te;mitik. . Bt -sezgi, Mutlak' dolaysz olarak kavrar. Yukarda ou felsefi
.. bir psikioji olarak gstermi isek de, amzda birok taraftarlar ol
-duundan, fikirleri zerinde biraz durmak lazmdr. Zama,mzda feno
menoloji cereyannn nemli temsilcilerinden olan Max Scheler* din fel
sefesi hakknda yazd byk kitabnda (Vom Ewigen Gefhle in
Menschen = nsanlarda Ebedilik Duygusu Hakknda) deneysel din psi
kolojisine iddetle hcum eder. Onun iddiasna gre, din psikolojisi, asl
din konsunu ele almamtr. Balca itirazlar unlardr:
1. Din psikolojisi asl konusuna ynelmedii iin bugn bir mana
tamamaktadr. Scheler'e gre, btn ruhsal faaliyetlerde bir konuyla m
nasebet kurma (intentionnalite) vardr. Bu mnasebet. kurulmazsa, ince
'lenece.k konu da ortadan kalkar. Fenomenoloji felsefesinde ok kullan
lan bu terimi iyi anlamak lazmdr. Bu felsefenin kurucusu Husserl, in
tentionnalite terimiyle, faaliyette bulunan bir ruhun herhngi bir eyle
iliki, mnasebet kurmas eklinde anlar. Bu hrhangi bir ey d, ger
ek olan realitedir, varlktr. Genel izgileriyle bu iliki, ekilde olur:
,
() Max Scheler (1874-1928), fenomenolojiye bal modern Alman fllozot
lanndandr. Eucken ve Husser.l'ln izinden yrttr. 9 eser yazmtr.
DN PSKOLOJS
71
. 1. urun herhangi bir varlkla ruhsal bir iliki kurmas-2.... ,_y,,m .ken-:.
. di yaratt bir eyle mteal (akn) bir., ilikf ku'finas; rnein, mantk
've matematikte, bir genin iliki uuru, onu meydana getirmektedir ki,
buna dourucu tarif denfr; iki da doruu veya iki yldz ar.asnda .bir
doru dnmek de byledir. Gerekte byle bir izgi olmad halde,
zihin onu var farzeder. Fenomepoloji gr en ok bu mana zerinde
durur, 3. Rulun, gerei kendisinin yaratt e_klinde bir uura sahip ol
mas yolundaki anlaytr ki, buna ontolojik iliki diyebiliriz. . Max Scheler,
deneysel din psikolojisinde bu vasflar grmemeiddir.
2. Konusunu bulamayan bu ilim, metotlarn da tayin edememitir.
nk bir ilimde .konu bilinmezse ona uygun metot da bulunmaz. u
halde konusu belli olmayan bir din psikolojisi de mevcut olamaz.
Fenomenolojinin hareket noktas budur. O halde dini olay hangi yol
dan incelemelidir? imdi bu felsefenin bu konuya verdii cevab g
relim.
Fenomenolojinin Din Anlay:
72
DN PSKOLOJS
otN PSKOLOJS
73
74
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
75
76
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
77
78
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
79
Euzbesmele
Kelime-i ehadet
Kelime-i tevhit
mann artlar
slamn artlar
Kur'an nedir?
Kur'an ka ayettir?
Kur'an ka yla indirildi?
Peygamberimizin ad
Hadis nedir?
Peygamberimizin doduu tarih
Peygamberimizin annesinin ad
Pey_gamberimizn babasnn ad
BiLEN
BiLMEYEN VEYA
YANLIS BiLEN
253
229
100
128
156
166
67
77
201
82
98
140
131
178
202
331
303
275
265
3.64
354
230
249
333
291
300
80
DN PSKOLOJS
DN PSOLOJS
81
DN PSKOLOJS
82
DN PSKOLOJfsf
gg
DNN KAYNAI
Yukariki bahislerde dinler hakkndaki nodern anlaylarn psiko
loji, sosyoloji ve antropoloji alanlarnda cereyan ettiini gstermitik.
A!}tropoloji,
.. iJJ.all_ ilm,i ..dha.. d.ors.u. .rihte
insann - geirdii evrim aa,,.,,-- ---- ..
.
malarn inceleyen bilgi koludur. Bu aratrma
ayn zamanda
tarihi bir
metottur. Antropolojide dinlerin kayna ilkel toplumlarn incelenmesiy
le elde edilmek istenilir.
Dinin kayna XIX. yzyln son yarsnda filozoflar ve psikologla
r ok megul etmi ve birok teoriler ortaya atlmtr. Bu alanda ileri
srlen fikirleri balca iki blm iinde toplamak mmk
. ndr: Teka
mlc teoriler, tarih metodu.
1 '-'
84
DN PSKOLOJS
Natrizm (Tabiatlk):
- r dinin kaynan, tabiatta bulunan _maddi eyaya veya kuv
vetlre tapmakta ve kiiletirmekte arar. Srnatrel ve Mutlak'n varl
n kabul etmedii gibi, yaradl (hilkat) fikrini de kabul etmez. Bu
teori materyalizme. yakndr..Tarihi gelimenin cereyannda ilahi kud
retin tesirlerini de inkar ederler. eitli ekilleri vardr:
.. 1. Augu"ste Comte'a gre dinin Hk ekilleri putperestlik = feti
chisme,,dir. Feti kelimesi aslnda Prtekizce feitio kel.imesinden gelir.
Kelime sonradan Latinceye yapma manasna factitus ola:ak gemitir.
Bunlar, baz ufak eyalardr i, onlarn iinde sihirli kuvvetler tayan
ruhlar saklanr.
2. Yldz efsanesi. Almanlardan Max Mller (1823-1900), Allah fik
rini ffriin temaasndan ..karr. Yeryznde gnein birok varlkla
ra hayat verdiini. dnen Mller, gklerde daha birok gnelerin bu
lunduunu ve bunlarn tabiatst bir varlk olduklarn dnerek. en so
nunda ilahi bir kudrete ulamak ister. Sonrdan yzylmzn banda
Mller'in fikrine dayanlarak yldzlar mitolojisi,. ad verilen bir teori
kurulmu ve dinin kaynann yldzlara tapmaktan doduu iddia edil
mitir.
3. 'totemcilik. Buna sosY,olojik teori de denilir. Bu teori Durkheim'
in'Din": liayatiriTri ptidai. ekilleri> eserinde ortaya atlmtr. Tot.em .
-esasn.da klana adn. veren bir hayvandr. Bu hayvan (kurt, aslan, tim
sah gibi) kabileye ismini verir. Sonradan totem, fertlerden ayrlarak ka
bilenin hamisi, gemite ve. gelecekte kabilenin hayatn koruyan ger
ek bir realite eklini alr.
4. Bycl){. _(sihirbazlk). ngiliz ve .baz Fransz sosyoloji ekolle
rinegre ili-dinden, din de sihirden domutur. Sihir, dini bir nitelik
- t,ayari bazi gizli :tedbirler ve vastalarla tabiat kuvvetlerini kullanabil
mek ve bu yoldan grnmeyen aleme ait kuvvetlerle temasa gemek.h
neridir. Fakat ngiliz antropoloji bilgini James George Frazer (Altn Dal
eseri)
daha baka bir yol tuttu: nsan, nce sihirle balar, sonra hner.
!erinin her zaman tesirli olmadn grnce, dua ve niyaza dner. te
bu safhada din dodu. Ayn zamanda tabiata tesir etmek iin onlar an
lamaya alJt. lim de bu suretle dodu> der.
amzda Fransz sosyologlarndan Levy-Brhl ile Mauss ve Hubert
ise din ile bynn tek ve ortak bir kkten geldiini kabul ederler. Bu
na karlk yine !<;ansz sosyologlarndan Georges Gurwith ise eserle
rinde din ile byffrin birbirlerine irca (indirgenmesi) kabil olmayan
jki gerek olduu fikrini savunur. Bylece dinin kayna pozitif metod
. !arla zlmesi imkan olmayan bir problem olarak ortada durmaktadr.
Son,_(a dinin ilahi bir kanun olduunu kabulden baka zm yolu kal.
. ----maaktadr.
DN PSKOLOJS
85
Animizm (Canlclk):
Bu teori, tabiat yerine insan ruhunun hareket noktas alnmasyle
dinirrdodttunu iddia eder. Btn varklarda bir ruhun varln veya
bam-si ruhlar aleminin varln kabul eder. H. Spencer'in manizm de
nilen grnde dinlerin kayna, len ecdat ruhlarna (man) tapmaktr.
ngilizlerin antropoloji bilgini Edward Burnet Taylor (1832-1917),
ilk Ayinler adl eserinde her insann bir e-ruha sahip olduunu ve
bu inancn ryalardan, 'suda akseden hayallerden, baylmalardan, lm
lerden doduunu iddia eder. Bu hallerde e-ruh, insan bedeninden
kar. Baz hallerde geri dner. lkel insan, et:raf11daki baz eyann ve
varlklarn da hareket ettiklerini grnce, kyaslama yoluyle bunJar da
e-ruhlarm hareket ettirdiini sanr. lkalarda oktanrlar, ite bu ec
. dat ruhlarna tapmaktan domutur. Sonradan insan toplumlarnda g
rld gibi, bu t.anrlar arasnda bir hiyerari (derecelenme) kurar. Bu
hiyerarinin en yksek derecesini igal eden tanr, tektanrclk fikrinin
kayna olmutur. Taylor'n bu teorisi talebesi tarafndan tenkit edile
rek yeni bir teori ortaya atlmtr.
Cahiliye devrinde Araplarda. dahi animizm. itikad yaamtr. Evren
deki olaylar iyi ve fena ruhlarn eseridir. nsanlara faydal ruhlara '"er
vah- tayyibe", zarar verenlere de "ervah- habise" denilirdi. Arap yarmadasnn sszl onlarda animizm itikadnn daha kuvvetle yerlemesine
sebep olmutur. Bu gizli ruhlarla mnasebette bulunanlarn ilmine "ira
fet" veya "kehanet" denilirdi. Bunlar hastalara efsun yapar, davalar z
mek iin ok atar, hrszlar bulmak iin kum stne frr, remil atar,
iplere dmler yaparak okurlard. Sara, nzul, cinnet gibi hallerde bu
kahinlere ba vurulurdu. ];iva,yete gre bu kahinler Hareti Peygamberin
geleceini de haber vermilerdi. Kularn umasndan, hayvanlarn ayak
izlerinden, kurban kemiklerinden ve hayvan kanlarndan manalar ka
rrlard (M. emsettin, tahiyat Fakltesi Mecmuas, No. 4, 1926).
86
DN PSKOLOJS
rak dinin ilk kaynann tek varlk a inanmak olduu fikri kuvvet bul
maya balamtr. Bu fikirlerin slam bakmndan nemi byktr. nk
slamlk, ilk peygamberlerden beri tek Tanry kabul ve puta tapmay
batl sayar. Dinin kayna alanndaki bu yeni grler slami inanlarla
uygunluk halindedir. Yalnz u farkla ki onlar ilk kutsal varla stn
varlk derler, biz ise Allah deriz. imdi bu yeni cereyann nasl dodu
unu ve fikirlerini grelim.
Dinlerin Kayna Allah Fikridir:
C\.l.
DN PSKOLOJS
87
DN PSKOLOJS
88
DN PSKOLOJS
89
DN PS KOLOJ S
90
DN PSKOLOJS
91
Drdnc Blm
Din Duygusu ve Din uuru
DUYGULAR
Dinin en temel eleman dini duygudur. Evvelce dinin tariflerinde g
rld zere din, tabiatst kutsal bir varla sevgi ve sayg ile ba
lanmaktr. u halde her eyden nce dn duygunun iyi anlalmas ve
onun dier duygulardan ayrt edilmesi lazmdr. Bu maks!t!e. e.sl konu
ya girmeden nce duygular (hissiyat) hakknda ksa bir aklama yapa
cak, ondan sonra din duygusunun mahiyetini ve gelimesini gstermeye
alacaz.
Duygu (His) Nedir?
Duygu, iinde haz ve elem unsuru bulunan her eit ruhsal olaylar
dr. Haz hoa giden bir hal, elem ise, hoa gitmeyen bir haldir. Sevdi
imiz bir kitab okumak houmuza gider, sevmediimiz bir yemei ye
mek de houmuza gitmez. Haz, hoa gitmenin, elem; de hoa gitmeme
nin iaretleridir. Duygularm en ilkeli ve gze batan ekli, heyecanlar
dr. Zihinde ve organizmada sarsnt ve dzensizlik douracak surette
kendini belli eden duygulara heyecan (emotion) denir. badette bir m
minin duyduu iddetli hisler bir heyecandr. Heyecanlar iddetli, fakat
gelip gici duygulardr.
Heyecanlarn, iddeti azalm ve srekli ekillerine duygu - his
(sentiment) denir. Hislere az veya ok miktarda zihni unsurlar (tasav
vurlar) da karm bulun:ur. efkat ve hrmet, utanmak, vicdan azab,
din ve sanat sevgileri, ana-baba sevgileri birer duygudur ..Duygular
snf iinde toplanrlar:
1. Bencil (egoist) duygular,
2. Benci-zgeci (elsever) duygular,
3. deal ve yksek duygular.
Bencil duygular, kendini beenmek ve sevmek, oyun ve para sevgi
si, tecesss, mlkiyet, saadet aramak gibi duygulardr.
Benci-zgeci duygular da ferdi, insanla ve toplulua balayan duy
gulardr. Yar benci, yar elsever duygulardr. Bunlarn temeli sempati
DN PSKOLOJS
93
94
DN PSKOLOJS
DN HS
Duygulanma Yetiklii:
. Aristo insan tarif ederken, nsan, akll bir hayvandr demiti. Bu
sz, insan dindar bir yaratktr veya insan dindar olmaya mstait bir
yaratktr, eklinde dahi kabul edebiliriz. Yukarda hisler hakknda bil
gi verirken duygularn ftri ve tabii kabiliyetler olduunu gstermitik.
Bir meyve yiyen kimse bundan holanr. Bu duygu maddi bir etki ile
meydana gelen bir haz ve lezzettir. Ayn zamanda yenilen eyin bir mey
ve olduunu idrak eder. Bu da zihne ait bir faaliyet ve bilgidir. Bir ezan
sesi, gzel bir mzik de insann houna gider. Bu da manevi bir tesirle
meydana gelen bir zevktir. nsan dnyaya gelirken irsi birtakm kabi
liyetleri (yetiklik) de beraber getirir. Bunlar psikolojide eilimler, i
gdler, temel duygular ad altnda gsterilir.
Herhangi bir tesir karsnda duyarlk ve duygulanmak insanda ft
ri bir istidat ve kabiliyettir. Din duygusu da bir insann kutsal tand
varlk karsnda duygulanmas ve duyarldr. Bu bakmdan dini his de
dier duygular gibi insann tabiatna ve yaradlna bal bir duygudur.
Duygulanma retilmez, bakasndan alnmaz. nsann yaradlna ba
ldr. nsann tabiat ve yaradl herkeste ve her yerde birdir. Ruhsal,
(*) Claude Bernard, byk biyoloji alimi. Hayatn imi-fizik bir sonu
olmadn deneylerle aklamtr. Te.crbi Hekimlie Giri eseri nemlidir.
DN PSKOLOJS
95
'
..
..
DN PSKOLOJS
96
DN PSKOLOJS
97
98
DN PSKOLOJS
bir kudretin varln anlar. Onun iin kainat, byk ve ezici kuvvetler
topluluudur. Bu kuvvetler bir dzen ve tertip iinde cereyan ederler.
Gecelerin, gndzlerin, mevsimlerin ak tam bir intizam iinde olur.
ocukta bu idraklerin uyanmas ben (ene) ve ben olmayan (laene) ay
rlnn uurudur. Bu kudretler onun mukadderatna hakimdirler. Kainat
ona kendinden stn, evresindek_i btn kuvvetlerden de stn byk
bir kudret halinde grnr. ocuk kendi mukadderatna hakim, stn
bir kuvvetin varlna inanr. Ona kar hem sevgi besler, hem de kor
ku duyar. Din duygusunun ham ve belirsiz bir ekilden karak din uu
ru haline gelmesi bu deneylerle olur.
te bu suretle insan dnceden ve ilimden nce, yaayarak, deney
ler yaparak dini hayat yaamaya balar. nsanlar din felsefesi kurul
madan ok nce dini yaaya balarlar. Bu yaay, ahlak ve sanat duy
gularyle yakndan ilgilidir. Eitim, telkin ve dini messeseler bu ya
ay takviye ettike dini hayat geliir, ykselir. Bu tesirler iyi tanzim
ve idare edilmezse olumsuz ynde ilerler. Din uuru kklemeden za
yflar ve sner. Dini hayat, insanda kiiliin gelimesiyle ba baa y
rr. nsan ahsiyeti denilen benlik duygusuyle din uuru birbirlerini tak
viye ederler. Dini duygularn bu gelimi ekilleriyle dier soyut fikir
leri de birbirinden ayrmak lazmdr. nsanda kutsallk ve din uuru ya
nnda vazife, hak, adalet, hayr gibi birtakm soyut kavramlar daha var
dr. Bu ilkeler, yani hak, vazife gibi kavramlar, din duygusunun akl ve
deney ile beslenmi kollardr. Bilgi ile beslenir ve yaarlar. Din duy
gusu ise ftridir. Onda duygu unsuru galiptir. rnein, insanda hak ve
adalet fikri yannda hak ve adalet, hayr sevgisi de bulunur. Bunun gi
bi dini fikirler ve dogmalarn yannda dini hisler de yaarlar.
Amallk:
Dier nemli bir nokta da, din duygusuyle amallk duygusunun ya
knldr. Din duygusu en basit eklinden balayarak ,ilahi aka kadar
ulaan bir histir. Bu duygu organik ve ftri bir halden balayarak ull
hiyet uuruna ulaan bir histir. Organik ve lauuri bir halde balaya
rak Mutlak ile birleme amacn gder. Bu bakmdan bir ideale ynel
mi olan bir i kuvvettir.
Bu amallk davrannn temeli, duygular blmnde aklanan yak
lama-uzaklama (cazibe-dafia) alayndadr. Bu olay insann ftratnda
sakl olan mdir bir fikirin eseri olarak gstermitik. Bu olay insan
organizmasnda cereyan eder, uur ve irademiz dnda, fakat belirli bir
amaca gre iler. Bu amac dnme ve iradeden malnm olan hcre
lerin ortaya koymas mmkn deildir. Bu ama ancak insann da Halik
olan Kudret-i Fatrann eseri olabilir. Bundan baka btn canllarda
DN PSKOLOJS
99
DN DUYGUSUNUN GELMES
Psiko-fizyolojik Teori:
Din duygusunun gelimesi hakknda deneysel psikoloji metodunu kul
lanarak yaplan akfa.ma'ya psiko-fizyolojik aklama diyeceiz. Bu teo
ri F\ansz psikologlarndan Theodule Ribot (1831-1916) tarafndan orta
ya konulmutur. Rihct, felsefede psikolojiyi fizyoloji ile aklayan bir
ekoln lrnrucusudur. Din psikolojisinin henz kurulmad ada, pek
ok taraftar toplayan bir teoridir. Bugn dahi din duygusunun geli
mesi hakkmda ileri srd baz fikirler doru ve yerinde bulunmak
tadr. Ribot, Duygularn Psikolojisi adl eserinde dini hissi ele alarak
onu tamamyle fizyolojik ve pozitif metotlarla incelemi ve dinler tari
hinden ald rm:klcrk grlerini ispat etmek istemitir. Din psikolo
jisinin kurucular blm.nde saydmz modern psikologlar ise Ribot'
mm teorisini kabul etmezler. Onu pozitivizme fazla bal, dini olay iyi
::r2.n.Jr, bit g/r. sayarlar
100
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
101
102
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
103
104
DN . PSKOLOJS
ileri derin: bir analize tabi tutulur. Din, sanki bir din felsefesi eklini
alr. Fakat din, hi bir zaman bir felsefe olmamtr. nk felsefe yal
nz akl yoluyle alr. Felsefenin ibadeti ve ayinleri yoktur. Din ise
vahiy ile mukaddes kitab kabul eder. badeti ve ahlak, temel direkle
rinden sayar. Felsefe kuru bir aklcdr. Dinler ise sevgi ve ak- ilahi
yi de ilerinde yaatrlar.
2. Dini hislerde akln, muhakemenin gittike artmaya balamas id
detli bir reaksiyon dourmutur ki buna mistisizm denir. Mistisizm, Tan
rnn ilim ve akl yoluyle deil, sezgi (a).{ ve mkaefe) ile, kalp yo
luyle (i yaay) bilineceine inanr. Mistisizm, btn evrensel dinler
de vardr.
Akl yolu, byk dinler arasnda aykrlklar yaratr. Hristiyanlk ,
ile slamlk arasnda itikatta, yani din felsefesi alannda grlen ayr
lklar bundandr._ Fakat dini his btn dinlerde esastr. Adeta dinleri bir
letiren en temelli elemandr. Hulasa, psiko-fizyolojik ve sosyolojik teori,
din duygusunun gelimesi bakmndan hayli nemli bir grtr. Fakat din
duygusunu korku heyecanna balamas ve gelimesini yalnz tabii ve
sosyal artlara tabi kmas doru deildir. Korku heyecan insanlarda
ve hayvanlarda mt:rektir. Eer din duygusunun menei: korku olsay
d, insanlarla ayn evrede yaayan hayvanlarda da bu duygunun uyan
mas gerekirdi. Bu da gsteriyor ki, din duygusu, insana mahsus ve ba
ka bir duyguya irca. (indirgenmesi) imkansz olan ftri bir duygudur.
nsann btn hayati fonksiyonlarna amil temelli bir histir.
Bu teori sade ve ,basit olduundan anlalmas kolay ise de dinlerin
ok ynl olan niteliklerini gstermekten uzaktr. Yukarda Metod b
lmnde gsterdiimiz zere, dinlerin ilk ekilleri totemcilik deil, tek
tanrclktr. Ribot'nun bu teorisi son aratrmalardan sonra rabetten
dmtr.
UUR VE DN UURU
Din veya uluhiyet uuru, din duygusunun daha yksek ve olgun
eklidir. Din duygusu insann yaradlna bal tabii ve ftri, fakat ba
sit bir duygudur. Bu duygu henz dini mahiyet tamayan bir dindar
lk kabiliyetidir. Din duygusunun din uuru veya uluhiyet uuru haline
gelmesini yle bir misalle aklayabiliriz: nsan gnde bir iki defa ack
ma duygusu duyar. Bu, insann yapsna bal doal bir duygudur, bir
beslenme ihtiyacdr. Bundan sonra eitli besinler bedene girer, birok
organlarn yardmyle zmsenir, sindirilir. Kan haline gelerek vcudu
besler. Din ve uluhiyet uuru da byledir. Din duygusu, birok eleman
larn katlmalan ve karmlaryle karmak, olgun bir topluluk meyda-
DN PSKOLOJS
105
na getirir ki, bunu din ve uluhiyet uuru ile ifade ediyoruz. Yukarda
dini duygu blmnde gsterildii zere, bu duygu insanda yaama ih
tiyac ve evreyle ilikiler sonunda kendinden stn ve kendi mukad
deratna hakim bir kudretin varlm duymak, sevgi ve sempati, korku
ve iltica duygularyle kararak yksek bir duygu mahiyetini alr. Bu
duygularn karmas ayn zamanda kutsallk duygusunun domasna da
sebep olur. Dinler tarihi buna ait birok rnekler vermektedir. Mesela,
ilkellerin dini saylan totemizmde, totem mukaddestir, hem sevilen ve
hem korkulan bir varlktr. Totem, btn klan halknn mterek atas
dr. Her fert onun soyundan gelir. Onun iin klan fertleri bu mte
rek atalarn severler. Klan halk, kzd zaman klann bana felaket
ler yadran totemden korkarlar, onun kzgnln gidermek iin kur
banlar keser, ayinler yaparlar. Korku ve sevgi duygularnn bu karmna kutsallk duygusu denilir.
Din duygusu, ftri ve ilkel haldeyken akln ve tecrbenin mda
halesi yoktur; fakat olgun bir ekle gelince akln ve tecrbenin mda
halesi balar. nsan, ilim ve tecrbeyle, mantki analizler yaparak bu ba
sit kabiliyete akli kavramlar da ilave eder. Dier cihetten aile ve top
lum, eitim ve telkinlerle ferdin uuruna belirli ve messes itikatlar ve
dogmalar (naslar, akideler) alamaya balar. Artk fertte belirsiz din
duygusu yerine belirli itikatlar ve ahlaki kurallarla beslenen bir uur
teekkl eder ki, buna din uuru ad verilir. Din uuru belirli itikat
ve ahlak kurallarn dier hkmleri 'eklinde yaatan irade, iman ve
kavramlara sahip olan, tabiatst, kutsal varlkla sevgi ve tazim duygu
laryle mnasebette olan ruhsal bir haldir. Mesela bir kimsenin dua et
mesi basit bir ekilde, yani ekil ve merasime tabi olmadan baland
kutsal varlkla bir mnasebet kurmaktr.
Evvelce psiko-fizyolojik ve sosyolojik teoriler blmnde uurun bu
gelime safhalarn olduka geni bir ekilde aklamtk. imdi uur hak
knda ksa bir aklama yaptktan sonra din uurunun geirdii evrim
aamalarn daha yakndan gstermeyP. alacaz.
uurun Tarifi:
uur, insann iinde geen ruhsal olaylar hakknda bilgi edinmesi-
dir. fsikolojide insann iinde geen ruhsal olaylarn tmne de uur. de
nilir. Bu bilginin konusu bazen iinde geen ruhsal hallere (sevmek, mer
hamet, utanmak gibi), bazen de dtan gelen tesirlere ait olur. rnein,
dershanede nmzdeki kitab ve defteri grmek d alemden bir tesir
le meydana gelen uur halidir. Bu uur hali aile duygusu, ahlak sev
gisi gibi uur hallerinden farkldr. nk bunlar daha ziyade insann
iinde doan ve yaayan hallerdir. Bunlarn hepsi ruhsal uur ad al-
106
DN PSKOLOJS
uurun ilk derecesi basit ve ilkel bir uur halidir. Bu uur bula
nk ve az gelimi bir uurdur. ocukta ve yksek hayvanlarda gr
len bir uur derecesidir. ocuk ve hayvan d varlklar grr, fakat he
nz benlikle benlik dn birbirinden ayramaz. Kendi . ruhsal benlii
hakknda bilgisi yoktur. Krda otlayan bir at, yamurdan ve rzgar
dan mteessir olur, fakat tedbir almay, reaksiyon gstermeyi dne
mez. Bunun gibi ocuk da eline bir ey batrlrsa alar, fakat nne
kan bir tehlikeyi (rnein, pencereden sarkmak vb. gibi) fark edemez.
uurun bu derecesi semek ve ayrmak zelliine sahip deildir.
uurun bu derecesi ilkel kavimlerde de grlr. Levy Bruhl ile
Durkheim ve ngiliz antropoloji ekol kurucusu Taylar, bu alanda geni
aratrmalar yapmlardr. lkel insanlarn hayatlar kk ocuklara ben
zer. Hayal glerinin yaratt ruhlarn, cinlerin darda, eyada yaad
na inanrlar. Antropomorfizm ve animizm inanlar bu suretle domu
tur. Hulasa uurun bu derecesi u zellikleri tar: a) ocuk, ilkel insan
ve yksek hayvanlar yaarlar, byrler; fakat benlikle benlik dn ay
ramazlar, aralarnda bir karlatrma yapamazlr; b) Kendi benlikleri
hakknda olduu gibi benlik d (d alem) hakknda bilgileri pek az
dr; c) Ahlaki uur yoktur, hayr ile erri henz birbirinden ayramazlar.
uurun kinci Derecesi:
'Medeni ve ileri toplumlarda terbiye ve retim faaliyetleri, toplumlarn eitli tesirleri (aile, arkada, evre) ocuklar abuk yetitirir, uurun bulank ve belirsiz hali kaybolarak ikinci derecesi balar. Vcutla
birlikte beyin de geliir. ocuk kendi vcuduyle d alem arasnda ay
rl kavrar. Be_nlik ile d benlik birbirlerinden ayr grlr. Fertler
de muhakeme ve analiz yapmak kabiliyeti balar. Fakat evre mna
sebetlerinde bencilik hakimdir. Fertler bakalar ile ilikilerini kendi
DN PSKOLOJS
107
108
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
109
110
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
Beinci Blm
Lauur ve Din Psikolojisi ile lgili limler,
Semavi Dinler
LAUUR = ENKONSY AN
Liluur Nedir?
Did: hayatta la.uurun yerini tayin etmek iin nce a.uur hakknda
k!.:<1 bir aklama yapmak gerekir. Lauur terimi Trkemizde enkon
r;iy,1).1 (inconscient), gayri me'ur, bilind gibi szlerle ifade edilir. Biz
a1klamalarmzda daha ok lauur ve enkonsiyan szlerini kullmacaz.
Lauur, uurdan mahrum olan ve kendisine uur katks olmayan ve
fakat sonradan hakknda uur edinilmesi mmkn olan ruhsal olaydr.
Liq1::ur halleri en ak bir ekilde hafza olaylarnda grlebilir. Sahip
olduumuz gayet geni hatralar kmesinin bu anda aricak bir para
sm uurumuzda yaatrz. Dier byk ksm ise enkonsiyan alanda yat
maktad.r. Alkanlk ve itiyatlarla yaplan birok hareketler hakknda
Ltahi uurumuz yoldur. uuraltnda yaayan trl istekler ve hatralar
da ryalarla kendilerini gsterirler. ok istediimiz, fakat gerekletire
n_ediimiz arzular la.uura kapanrlar. Bunlar uykuda serbest kalarak
i'ya halinde meydana karlar. Komplekslerde ve psikozlarda* grlen
haller de byledir. La.uurun analizi Freud'un psikanaliz metodundan son-.
ra mmkn olmutur. Freud, psikanaliz incelemesine nce insann r
yalarnn tahliliyle balar. Herkes ne kadar manasz ve sama olursa ol
sun ryalarn olduu gibi anlatr. Ryalarn bu d grnleri atka
sn,Ja gizli kalan ve ou duygusal neviden olan derin ve mantki ma
mJ.ar psikolog tarafndan meydana karlr. te bu izahlar ryann asl
manas ve sebebidir. Bu sebeple mantki bir aklama ile uur alanna
karlnca kii, kendisini tazyik eden siknt ve rahatszlklardan kur
tulur, ferahla kavuur. uur alanna karlan bu duygular iradenin ve
eitimin tesirleriyle toplum iinde yeni bir davran ekline uyar, ruh
sal bozukluklar azalr. Lauurun varl trl tartmalara konu olmak
tadr. Behaviorisme,, existantialisme grleri, onun olaylarn gzlemine
( ) Psychose = ruh hastas. Kendi iine kapanktr, baka!aryle temas
tan kaar, iradesi zayflamtr, manyaklara benzer.
DN PSKOLOJS
113
DN PSKOLOJS
114
DN PSKOLOJS
115
nel ekim kanunu, Einstein'n izafiyet teorisi ile uzay fiziindeki bilin
meyen kozmik nlar (radyasyon), biyolojide irsiyet olaylar bunlardan
dr. kinci sebep, ilimlerde sebepleri aklanamayan ve deneyle ispatla
namayan hipotezlerin (faraziye) ve nazariyelerin (teori) mevcut bulun
mas, ilimlerin bunlara iddetle muhta olmakla beraber henz kanun
larnn bulunmam olmasdr. Atom teorisi, tekaml teorileri gibi.
2. Modern psikoloji de dier mspet ilimler gibi bu zorluklar kar
snda bulunmaktadr. Fazla olarak ve bunlara ilaveten psikolojide iki
zor, llmez mesele daha meydana kmaktadr: a) Maddi ve uzvi alem
le ilgili olan beyin ve sinir sisteminin yaps, ileyii hakkndadr. Mo
dern ilim bu konular zerinde henz kesin bir deney ve aklama yap
maya muktedir olamamtr Onun iin psikolojide behaviorisme, spritua
lisme, psychanalisme gibi okullar meydana gelmitir. Ve bunlar bugn
srekli olarak atma halindedirler. b) Psikolojinin karlat ikinci
zorluk, lauurun (inconscient) ruhsal hayatta. oynad roln neminin
gn getike daha ok belirmekte olmasdr. Ruhsal alanda bugn ge
rek sinir sistemi, gerekse lauur hakknda birok olaylar mahede edil
mekte ve deneyler y,.plmaktadr. Fakat bunlarn kesin aklamalar, ya
ni sebep-netice ilikileri bulunup kesin izahlar henz yaplamamtr. Bu
sebeple bu alanda dahi hipotezler ve teorilerle yetinmek zarureti ba
gstermektedir.
Bu aklamalardan maksadmz udur: Dini hayatta ilham, hidayet,
mistiklik gibi olaylarda lauurun byk nemi vardr. Din psikolojisi
nin bu konuyla ilgilenmesi zarureti de bundan domaktadr. Kitabm
zn hidayet, zht ve takva, vecit ve istirak blmleriyle teoloji ve fel
sefe blmlerinde la.uurun tesirlerine ksaca temas edilecektir. imdi mo
dern grlere dayanarak lauurun dini hayatta nemini ve yerini belirt
meye alalm:
3. slam alemi lauur fikrine yabanc deildir. Kelam ve felsefe ki
taplarmzn hemen hepsinde ilham- rabbani, hidayet, kalbe dolan nur
szleriyle anlatlmak istenen fikir, bugnk psikolojide lauur hadiseler
ad altnda toplanmtr. slam mutasavvflar mkaefe, ilham, mana
aleminde grmek szleriyle yine la.uurun tesirlerini anlatmak istemi
lerdir.
Byk slam mtefekkiri Gazali, hya-l-Ulum, El-Munkzu min-ed
Dalal, Bidayet-l-Hidaye eserlerinde kalp gz, kalpte doan nur, altn
c his gibi szlerle la.uurun tesirlerini, dini hayattaki nemini pek iyi
gstermitir. Byk slam mutasavvflar ve mesela, Muhyiddin-ibnel-Ara
bi, Mevlana gibi slam mistiklerinde dahi la.uur hali Mutlak'a ulamak
iin bata gelen bir metot olarak mtalaa edilmitir. Ancak bu dahiyane
grler, dini bir adan ele alnarak gstrilmi, bu suretle teolojik bir
J.16
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
117
DN PSKOLOJS
118
DN PSKOLOJS
119
120
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
121
122
DN PSKOLOJS
DN FELSEFELER'i
Din psikolojisi yakn zamanlara kadar din felsefesi eklinde .incelendi. Felsefe bakmndan ele alnd zaman dini olayn inceleme metodu
ct'eitii gibi, olaylarn aklama yollar da baka olur. Bununla beraber
din psikolojisi felsefeden tamamen ayrlamaz ve onun nazm fikirlerine
muhtatr.' Din psikolojisinin, din felsefesiyle olan yakn ilikisini gster
mek iin zel karakterde iki rnek vereceiz. Bu rneklerle din mesele
sinin bir felsefe sistemi iinde nasl aklandn gstermeye alacaz.
Emile Boutroux (1845-1921):
Modern Fransz filozoflarndan Emile Boutroux'nun lim ve Din,
Tabiat Kanunlarnn mkan adl iki nemli eserinde, din felsefesi hak
knda dikkate deer fikirler ve grler ortaya atmtr. Filozofun bura
da savunduu fikirler, zetle yledir:
1. Boutroux'ya gre alemdeki gerek sebepler ve mnasebetler, de
terminizmin gsterdii sebeplilik (causalite) ilikileri deil, amallk
(gaiyet = finalite) mnasebetleridir. Gerek sebeplerle aklama ve izah
prensipleri estetik ve moral neviden olmaldr:. Artk determinizm or
tadan kalkm, onun yerine hrriyet ve ihtiyar gelmitir. Boutroux y
le der: Hayrn ve gzelliin zaferi, tabiat kanunlar denilen dar em-
DN PSKOLOJS
123
124
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
125
gTnfig
kcikd::
126
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
127
SEMAV DNLER
Din probleminin eitli ynleri hakknda bilgi vermek ve gnlk ya
ayta ve kitaplarda ok rastlanan semavi dinler ile temel fikirleri hak
knda ksa bir aklama yapmak faydal olacaktr. Dinlerin temel kural
lar, buyruklar ve yasaklar, ibadet ve muamelata ilikin kurallar kut
sal kitaplarnda bildirilmitir. Kutsal kitaplar, Allah tarafndan peygam
berlere vahiy yoluyle gnderilmi, onlar da insanlara tebli etmilerdir.
Kur'an- Kerim'de bildirilen ve hak dini gsteren dinlere Semavi Dinler
denilir.
Kutsal Kitaplar:
Kitap ( .:,, ) kelimesi aslnda yazd ve bir araya toplad mana
sna gelen ketebe ( ..,S-) kelimesinden gelir. Cem'i ktp ( c,:S' ) tr.
Ktb-i mukaddese drttr: Tevrat, Zebur, ncil, Kur'an. Kur'ana Mus
haf da denilir. ve u_' yazlm bir ey demektir. Yaz.l eyle
rn mecmuas da mushaf ( ) tt.
Tevrat ( .:,\Jj ), brani dilinde eriatn talimi manasndadr. Zebur
( .>y, ) ise ( Zebr ( .;:, = yazmak) kelimesinden gelir ve yazlm ki
tap manasndadr. Mezamir ( !,;,) kelimesi de gzel mzik ve iir
demektir.
1. Hristiyanlar Tevrat ve Zebur gibi eski ktb-i semaviyeye Ahd-i
Atik ( 2 = ancien testament) derler. ncil ( J.-:?\ ) kelimesi ise as
len Yunanca evangelium kelimesinden gelir. Arapaya geerken bu ke
lime ndl eklini almtr. Hristiyanlar nazarnda bu kelime Ahd-i Ce
dit'ten yalnz Metta, Markos, Luka, Yuhanna'nn kitaplarna tahsis edil
mitir ve yalnz bunlara ncil denilmitir. Fakat mecazi manada dier
btn ncillere de ncil denildii vakidir.
Kur'an kelimesi de Arapada fu'lan ( J:,w) vezninde olup, karae
{ [_; ) ve kraet ( ) fiilinden mastardr. Tilavet ( WJ) manasna
gelir. Lgat manasnda cemi ve toplama manalarna da gelir. Kur'an-
Kerim'in bundan baka Furkan ( :)i) ) , Tenzil ( J:_;:; ) , Hak ( j,-), M
bin ( C:.';-:--" ), Hda ( ,s ) gibi elliden fazla ad vardr:
2. Hristiyanlar, Hazreti sa'dan nce gelen mukaddes kitaplar mec
muasna Ahd-i Atik derler ki says otuz dokuza kadar kar. Yahudi ge
leneine gre ise Ahd-i Atik ksma ayrlr: Tevrat, Yeua (yani peygam
berlerin menkbeleri), hagiografa (yani Tevrat d, tarih, hikmet vs.'ye ait
eserler); Kur'an- Kerim'de ad geen Tevrat, Hazreti Musa'ya nispet
edilen be kitap (esfar- hamse) tr. Hristiyanfar Ahd-i Cedit denilen
drt ncil'den baka Pavlus, Petrus, Yuhanna, Yahuda gibi Hristiyan
azizlerinin birok mektuplarn da Ahd-i Cedit iine koymaktadrlar. Ahdi
DN PSKOLOJS
128
HIRSTYANLIK
Hristiyanlk teslisinde (trinite) rkn, yani ekanim-i selase un
lardr: a) Akl: Eb, b) Nutuk*: bn-ul-lah (sa), ilm-ul-lah, kudret-ul-lah,
c) rade (iradet-ul-lah, ruh-ul-kuds, mahabbet-ul-lah) dir.
sa, ncil:
sa'ya Jesus-Christ denilir. Christ kelimesi Yunanca Khristos keli
mesinden gelir. Bu kelime mnci, fidye-i necat ile kurtaran adam (re
dempteur), Le Messi (Mesih) szleriyle karlanr. Bu sebeple sa'ya sa
yi Mesih (Jesus-Christ) dahi tesmiye olunur. Chretien (Hristiyan) ke
limesi buradan gelir.
Christ kelimesinin Franszca Jolivet lgatine gre, karl Oint
tir. Manas, Allahn temyiz ve stfa (arnm) buyurduu adamlar de
mektir. Yunanca Khristos kelimesinin karl bu szdr.
Jesus, A1lahn olu, kurtarc manasnadr; Kristos kelimesi aynca
sa'nn armha gerilen heykeli karlnda kullanlr.'
Katolik, Ortodoks:
Katolik kelimesi Yunanca evrensel = alemmul de.mektir. Bunu
ilk kullanan Antakyal Patrik Ignatius (M.S. 107) tur. Ortodoks kelime
si ise hakikatlere uyan manasnadr; yani Hristiyanlkta gerek ha- .
kikatlere ve asl dine uyanlar manasna gelir. Hristiyanlkta Katolik ve
Ortodol:s ayrl 857 ylnda balamtr. Roma Papal, Bizans Patrii
< *) Nutuk, Kelam: Felsefe tarihinde Allah ile alim uasnda bir vastadr.
brani dilinde hikmet, femde hakim olan Kudret'tir. Eflatun'da idea, AristO''da
akl, Kelam'dr. Tasavvufta kelime, belirli ve cevher cinsinden gerekt.ir.
DN PSKOLOJS
129
y'a
130
DN PSKOLOJS
Hristiyanln Esas tikatlar:
DN PSKOLOJS
131
132
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
133
Madde XIX - Altnc cevabmz oldur ki, her kim ki bu dine kar
silahl ola cevaba kadiriz.
Madde XX - Yedinci hccetimiz oldur ki, sa'nn zamanndan
yz on sekiz (318) yl geinceye kadar sa dinini tanmadlar. O zama
nn milletleri, hkmetleri birok Allahlara ve putlara taparlard. Silah
la sa dinini battal etmeye altlar, iptal edemediler, belki kuvvet bul
du. O zamandan imdiye kadar kuvvetlendi, eer Allahn rzas byle
olmasa idi byle olmazd.
Fatih, bu itikatnameyi dikkatle okduktan sonra dinlerine istedik
leri gibi devama msaade etti. Onlar hal srleri halinde slamlara zu
lm ettikleri halde, slam dininin vicdan hrriyetine en geni manasyle
yer veren Dinde ikrah yoktur,, ayetine uyarak geni serbestlikler yer
di. Bu msamaha ve vicdan' hrriyeti, slam dininin ulviliini anlatan
bir hccettir.
slmhk le Hristiyanlk Arasnda Farklar:
134
DN PSKOLOJS
YAHUDLK VE SRALOGULLARI
srailoullarnn kutsal kitaplarna Ahd-i Atik (eski ahit) denir ki,
hepsi 39 para kitaptan ibarettir. Bunlar da byk blmde gsteri
lir: 1) Musa'nn kanunlar ve emirleri: Tevrat (Torak, Pantetk) budur,
2) Jeua; peygamber ve tarih menkbesi, 3) Hagiografa, yani bu iki k
sm dnda kala; btn dini gelenesel kurallar ve emirler. Hristiyan
aleminde slamdan baka btn semavi kitaplara Bible denilir. srail'in
ayrca Talmud adl byk ve nemli bir kitab vardr. Ahd-i Atik, Mus.a'
ya peygamberlik verilmesini yle anlatr: Musa, kaynatas Midyan ka
hini Yetron'un srsn gdyordu ve sry ln arkasna gtrd
ve Allah'n da Horebe'ye geldi ve Rabbin melei bir al ortasnda ve
ate alevinde ona grnd. Allah ona alnn ortasndan seslenip dedi:
"Musa; Musa! buraya yaklama! arklarn ayandan kar! nk ze
rinde durduun yer kutsal topraktr!" ve dedi: "Ben babann Allah, b
rahim'in Allah, shak'n Allah, Yakup'un Allahym!'" ve Musa yzn
rtt. nk Allaha bakmaya korkuyorc;lu,> (Ahd-i Atik, k, bab 3).
srailoullarnn tanrs Yehova'dr. Yine k blmnde bu nokta
yle anlatlr: Musa, Allaha dedi: "te srailoullarna geldiim zaman
onlara Atalarmzn Allah beni size gnderdi dersem ve onlar bana
Onun ismi nedir derlerse. ne diyeyim?" Ve Allah Musa'ya dedi: "Ben,
ben ,lanm!" ve dedi, "srailoullarna byle diyeceksin: Beni size Ben m
gnderdi. Yehova Ben'im! E.bediyen ismim bu! Ve adan aa anlmam
budur" (Ahd-i Atik, k, bab 3).
Ahd-i Atik'in Tesniye blmrin 6. babnda Allahn birlii yle bil
dirilir: Dinle ey srail! Allahmz Rab, bir olan rabdr.' Ve Alla.hn Rab
bini btn yreinle ve btn cannla ve btn kuvvetinle seveceksin!
Ve bugn sana emretmekte olduum bu szler senin kalbinde olacaktr.
Yahudi dinin esaslar 1180 ylnda Endlsl filozof Meymunid ta
rafndan 13 maddede zetlenmitir (bkz. Dinler, Osman Pazarl).
1. Yahudilik iki temel doktrine dayanr: a) Monoteizm inanc, ya
ni tektanrni varlna inanr, b) Bu inanc insanlara yaymak ve
retmek iin srailoullar seilmitir. srailoullar bu iki temel fikri bir
letirerek yle ifade ede;rler: 'Dinle ey srail, Tanrmz odur, Tanrmz
birdir. srailoullar yeryznde tektanncl ilk kuranlar olduklarn
iddia ederlerse de, yaplan tarihi aratrmalarla bu inancn daha nce
leri Msr'da doduunu ve Hazreti Musa'nm Msr'da yaarken Msr
kahinlerinden istifade ettiini gstermektedir. Msr firavunlarndan III.
Amenofis, Msr'daki btn putlar ve mal;etleri, heykelleri kaldrtm
ve putperestlii yasak etmitir, Ezcmle Luxor mabedinde bu tem.izlii
uygqlamtr. !srailoullanmn anlad Tanr, yalnz, &ekin. ve sevgili
DN PSKOLOJS
135
kavmi olan Yahudilii tercih ettiinden dolay inhisarc bir din olarak
kalmtr.
2. Yahudilerin mukaddes kitab Tevrat'tr. srailoullar, Tevrat'n
Tanr tarafndan dorudan doruya Hazreti Musa'ya yazdrldna ina
nrlar. Fakat son yllarda yaplan aratrmalar gstermitir ki Tevrat,
ncil gibi sonradan trl deiikliklere uratlmtr. Tevrat esfar- ham
se (be sifr) denilen be blmden ibarettir: a) Tekvin (bap 1-11) Haz
reti Yusuf'a kadar; alemlerin yaradl destan, insanlarn ilk suu, Tufan;
(bap 12-50) Hazreti brahim'in ve oullarnn hikayeleri; Hazreti shak, Ya
kub'un hayatlar ve Yusuf'un Msr'da yaaylar. b) k: (bap 1-18) Haz
reti Musa, Msrllarn srailleri altrmalar, srail'in Msr'dan k
, firavun ve ordusunun helaki; (bap 19-40) Allahn Tur danda Musa'
ya evariiri aereyi bildirmesi. c) Levililer: Ayin ve merasime ait usuller;
kurbanlar, kahinler, temizlik kanunlar, bayramlarn tanzimi. d) Say
lar: srail'in Tur dandan kalkp rdn lkesine girmesi, kavmin ade
di, sbtlar, arazinin taksimi, Musa'nm am'a gnderdii elilerin ahvali.
e) Tesniye: Baz ahkam, Hann'un vefat, Yusuf'un hilafeti beyanndadr.
f) Tevrat'tan baka Yeua, Hakimiler, Rut kitaplar, Yehuda Kral Yeua
zamannda kahinler tarafndan neredilmi bir eser olup, Musa'nn l
mnden bahsettii. ve Musa'nn zarnaninda henz mevcut olmayan birok
adetlere iaret ettii iin o zamanki ilahiyatlarn bozulmu dinl slah
etmek maksadyle yazdklar blm.
3. Sina danda Tanr, Musa'ya emirlerini bildirdi: Bu emirlere On
Emir = Evamir-i Aere denilir ki Yahudiliin anayasasdr. Tevrat bu
nu yle anlatr: cTann buyurdu: Seni Msr diyarndan, esaret evresin
den karan Tanr Yehova benim. Karmda baka tanrlarn olmayacak
tr. Kend iin oyma put, yukarda glrt-e olann yahut aada ve yer
de olann, yahut yerin altnda, sularda olann hi suretini yapmayacak
Slll ve otlara ibadet. etmeyeceksin! nk ben seriin Tanrn Rab (Ado
nai); benden nefret edenlerden babalarn gnahn ocuklar zerinde n
c. nesil zerinde ve drdnc nesil zerinde arayan ve beni seven ve
emirlerimi
tuumlann binlercesine inayet eden kska:p. bir Tanrym.
136
DN PSKOLOJS
Altnc Blm
Hidayet, Zht ve stirak, Teoloji
HDAYET, HTDA
slam aleminde olduu gibi Bat dnyasnda dahi zht ve takva, hi,
dayet, vecit ve istirak olaylar eskiden ,beri yardr. Ve pek ok dikkati
ekmitir. Ancak din psikcrlojisinin kurulmasndan sonra bu olaylarn da
ha ilmi bir ekilde tetkiki ve izah areleri aratrlmtr. Evvelce be
lirttiimiz zere din psikolojisi gzlemler ve aklamalarla geliecektir.
Vecit ve istirak, hidayet gibi olaylar ise din psikolojisi iin son dere
cede somut ve deerl bir aratrma alan hazrlamtr. Son yllarda Ba
t dnyasnda yaynlanan bWn din psikolojisi eserleri bu alanda yap
lan anketler ve incelemelerle doludur. imdi bu inceleme ve aratrma
larn altnda ve srasyle hidayet, zht ve takva, vecit ve istirak
olaylarn inceleyelim.
Hidayet ve ihtida doru yola erimek, Hak yoluna ulamak mana
larna gelir. Mslman, dualarnda Ulu Tanrsna niyaz ederken kendi
sinin Hak yoluna ulamasn istirham eder. Kur'an Kerim'in birok yer
lrinde, dalalette kalanlarn, fasklarn hidayete erimelerinden bahsolu
nur. Fatiha suresinin 5. ayetinde '<,; 'i,1:, (..:.; (Fatiha suresi, 5) niyaz
ile Cenab Bariden. doru yola eritirilmemizi tazarru ve niyaz ederiz.
Din psikolojisi bakmndan hidayet olay pek nemlidir. Hidayet ve
ihtida, din uurunun kemale ermesiyle olur. Deneysel incelemeler iin
geni rnekler ve misaller hazrlar. Din uuru, sbjektif olmas bakmn
dan gzlem ve deneylere pek elverili deilse de, hidayet olay bu uu
run insana verdii hareketler ve davranlar, hatta deimeler bakmn
dan objektif mahedelere geni imkanlar hazrlar.
Trkede hidayet, ladini hayat yaayan bir ferdin dindar bir hale
,gelmesi, gnah ve maaside:q. . syrlarak hak yoluna tevecch etmesidir.
Yani, bir halden dier bir hale gei, batldan hakka tevecch, davran
larn deimesi manalarn ifade eder. Lisanmzda bir de ihtida kelime
si vardr ki bu da mrik veya Hristiyan, Musevi olan bir ahsn eref-i
slam ile merref olmasn ifade eder. Din psikolojisi bakmndan her
ikisi de bir deimeyi, bir halden dier hale gemeyi bildirir. Ve her iki
si de birbirine yakn ruhsal mekanizmaya sahiptirler. Onun iin biz ak
lamalarmzda daha ok hidayet kelimesini kullanmay tercih ediyoruz.
138
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
139
140
DN PSKOLOJS
!)N PSKOLOJS
141
beple hidayet olaylarn esasl bir tasnife tabi tutmak son derece mkl
olmutur.
ncs, hidayette lauur ruh faaliyetleri vardr. Ruhun derinlik
lerinde yaayan duygular ve inanlar burada bir kaynama ve mayalan
ma devri geirir, sonra herhangi bir tesirle kpan frlatp atan bir
buhar gc gibi uur alanna karlar. Burada Rabbaniyet sevgisi ve il
ham- Rabbaninin asl sebep olduu birok psikologlar tarafndan kabul
edilmektedir (Pelet, Penidot gibi). Kitabmzda lfuur ve din blmle
rinde bu noktaya deinmitik. Bu sonular tespit e!tikten sonra imdi
Bat dnyasnda ve slam aleminde grlen baz hidayet ve ihtida olay
larn grelim.
htida Olaylar:
1. Protestanlardan Swedenborg (1688-1772), byk bir alim, kimya
ger, mhendis ve madenci olarak devrinin yksek bir fen adamyd. 1743
ylnda Londra'da bulunurken kendisine Allah'n hitap ederek, Seni in
sanlara mana aleminin ilmini retmek iin setim; bundan sonra in
sanlara reteceklerini sana bildireceim diye seslendiini iddia etti. Bu
suretle yalanc bir peygamber rolne balad. O zamanlar ya 55 idi, id
diasna gre, melekler vastasyle Allah'tan emirler alyor, fazla olarak
alem-i gayb da gryordu. Ona gre mspet ilimlerin kanunlarn koy
duklar maddi alemden baka manevi bir alem daha vardr; onun ka
nunlar mspet ilimlerce mehuldr. Bu mana alemi Eflatun'un bize
rettii idealar dnyas gibidir. Bizim grdmz ve yaadmz mad
di alemin temeli bu mana alemidir. Ayr bir kilise at, yeryznde ye
ni bir sa olduunu iddia etti. Mritlerine alem-i gayba ait mahedele
rini syler ve fakat gayp alemiyle herkesin temas edemeyeceini, bu
yolun tehlikeli olduunu da ihtar ediyordu.
2. Mehur. Pascal (1623-1662) da hidayete erenler arasndadr. F'i
ziki ve matematikidir. Hava basnlar hakkndaki nemli kanunu ke
fetmitir. Babasnn lm, hemiresinin manastra kapanmas sonucu ru
hi buhranlar onda hidayet safhasn hazrlad ve 16'54 ylnda her 'eyini
terk ederek manastra ekildi (Port-Royal) *. Orada pozitif ve ilmi ara
trmalardan syrlarak mana ve teoloji alemine iltica etti. Fikirleri .Bir
TaraJnn Mektuplar ve Dnceler adl eserlerinde aklanmtr.
Pascal_ yle diyordu: Allah :kl ve ilim yoluyle deil, kalp, sezgi yo
luyle bulunur. Bizim ilimlerimiz. Allahn varln da, yokluunu da is( *) Port-Royal, Fransa'da bir mariastrda toplanan alim ve filozoflardan
ibaret bir ekoln addr. Felsefe, mantk, gramer alannda Qnemli almalar
yapmlardr.
142
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
143
144
DN PSKOLOJS
halde her eyi bilen bir alim olarak ortaya kyor. Ksacas, eyh-i Ek
ber, ilham ve mkaefe yoluyle her eyi aracsz olarak bilmeye bal
yor. bn Rt, Muhyiddin'in hretini duyunca onu yanna artm, ku
caklayp alnndan ptkten sonra, Evet! demi, Muhyiddin de buna,
Evet, hayr! diye cevap vermiti. Bu cevaba can sklan bn Rt, ona
u suali sorar: . lham ve ke ile nasl bir netice elde ettin? Bu bizim
mantk dncelerimize uyuyor mu? Muhyidqin u cevab vermi: Evet,
hayr! Evet ile hayr arasnda ruhlar bedenlerinden, boyunlar gvdele
rinden ayrlrlar. bn Rt, bu ocuun cevaplarndan ok memnun ol- m, byle yksek bir deha ile grmeye muvaffak olduundan dolay
Allaha kretmiti.
Hidayet Olaynn Aklanmas ve Sebepleri:
Hidayet ve ihtida olaylarnn aklanmas, yani hidayetin hangi se-,
beplerin tesiriyle meydana geldii psikologlar tarafndan aratrlmtr.
Bu aratrmalar eitli alanlarda yaplmakta ve zerinde geni tartma
lar olmaktadr. Hidayet, vecit ve. istirak hallerinin sebepleri hakkn
da kesin sonulara henz varlmamtr, birok noktalar hala aratrma
konusu olmaktadr. Biz bu alanda ileri srlen fikirleri u yolda zet
leyebiliriz:
1. Din psikolojisi hakknda nemli bir eser yazm olan Profesr Be
nito, ihtida ve hidayet olaylarn, typologie ad altnda snflara ayrdk-
tan s9nra bunun sebeplerini harici (exogene) ve dahili (endogene) se
bepler olarak ikiye ayrmaktadr. Buna karlk teoloji, ulemas, hidaye
tin ilham Rabbani: ile vaki olduunu, dier sebeplerin tali derece
de rol oynadn ileri srmtr. Din psikolojisi, pozitif metotlar kulla'."
nan ve olaylar gqzlem ve deneylere ba vurarak aklayan bir ilim ola
rak, her eyden nce hidayet ve ihtida olaylarn da pozitif metotlarla
incelemek zorundadr. Bu sebeple Rabbani-metafizik sebepleri bir tara
fa brakarak olaylara ve istatistiklerin toplumlarda gsterdii deime
lete bakalm.
2. Biz, hidayet ve ihtida olaylarnn sebeplerini noktada topla
yacaz: a) Nefse ve uura ait _i sebepler, b) D sebepler, c) Sosyal se
bepler.
Her eyden nce uray belirtelim ki, bu saylan sebepler arasnda
en esasl olan i sebeplerdir. Yani insan uurunda ve lauurunda mey
dana gelen buhranlar ve deimelerdir. Dier iki sebep, yani d sebep
lerle sosyal sebepler insan uurunda meydana gelen hareketleri ve de
imeleri hzlandrr, geciktirir veya beslerler. Evvelce vermi olduu
muz rnekler de bu gr takviye etmektedir. Dardan ve toplumdan
;ne gibi tesirler gelirse gelsin, neticede ihtida olay ferdin nefsinde vaki
DN PSKOLOJS
. 145
146
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
147
ZHT VE TAKVA
Zht, lgatte terk etmek, dij:py;Lv.e_.nefsaniyetten .rabeti kesmek
demektir. Takva ise saknmak, Allahtan korkup menhiyat ve measidei
(yasak, fena) itinap etmek manalarna gelir. slamda riyazat, mcade
le terimleri de zht ve takvaya yakn manalarda kullanlr. Zht ve
takva, din psikolojisi kadar ahlak da ilgilendirir. Hidayete erien, yani
ladini hayattan dini hayata geen kimselerin ou, zht ve takvaya mey,.
lederler. Keza birok tarikatler de zht. ve takvayla balarlar.
Tarifler ve Aklamalar:
1. Zht ve takva yalnz dinlere ma.hsus deildir. Ahlakta, felsefede
dahi kullanlan bir terimdlr, Geni manasrida .zht ve takva, insann ta'."
bil igdlerie ve eilimlerine. engel olmasdr; nsann nefsinin arzu
larn malup etmesi, kr .itah ve ihtiraslarna gem vurara.k onlar ira
denin kanunlarna itaat tmeye zorlamasdr. Eski Yunan stoalar .,as-
148
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
149
150
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
151
;.,.:;.,,,;q
VECT VE STRAK
Tarifier:
152
DN PSKOLOJS
duygu olup, kiiyi tam bir, hareketsizlie mahkum eder. Kesif bir tema
aya gmlm olan fert, bu esnada d alemle btn temasn kaybe
der. Daha ok histeri (sinir hastal), mistik cokunluklarda grlr
(s. 134).
Vecit ve istirak kelimeleri Trkede esrime szyle ifade edilir.
'a) Felsefe tarihinde: Yeni Eflatuncularda ve en ok Plotin'de ruhun Tan
rda kaybolmas ve tek = vahit ile birlemesidir. b) Psikolojide: Mut
lak ile birlemek suretiyle en stn saadete (saadet-i uzma) ulamak
duygusuyle nitelenmi olan bir ruhsal haldir. c) Patolojik psikolojide:
Psikozlarda grillen ruhsal bir haldir ki, baklarn sabit olmas, hare
ketsizlik, duyarln kaybolmas ve stn bir saadete ulamak duygu
laryle beraber bulunurlar (Felsefe Szl, Osman Paza.rl).
2. Son yllarn nemli filozoflarndan E. Boutroux da vecit ve is
tirak yle tarif eder: Ruhta kemal-i mutlak olan varlktan, sonsuz,
ezeli ve ebedi mutlaktan ibaret deruni bir mevzu ile birlemek, yek
vcut olmak hali meydana gelir. man, mutlak ancak sureti halinde ya
kalar. Burada ise ruh kendini kendine vermekle, masivadan tecerrt et
mekle kendisinin kemalini duyar. nk kendisini verdii de bizzat ha
yat ve varlktr. Tanr ile vastasz olarak birlemek iin kendinden d
ar kan, zat- mutlakta eriyip kaybolduuna uur hasl eden nefsin
tabiatst bir halidir (Dikkatin Psikolojisi'nden).
3. Vecit ve istirak halinde bedende grlen deiiklikler unlar
dr: Tam bir hareketsizlik ve durgunluk vardr. Kan dolam ve tenef
fs azalr. D alemle mnasebetler kesilir. Hissiyat bakmndan ise ru
hun btn faaliyetlerine hakim olan ve szle tarif olunamayan bir saa
det ve inirah duygusu hasl olur. Zihnin muhakeme bakmndan d alem
hakkndaki idraklerilrnybolur, duyu organlar maddi varlklar seemez.
Yalnz ruhta canlanan mutlak varlk hakkndaki sezgisiyle yaar. Da
ry grmeden ieriyi grr, onun sesini ve emirlerini duyar.
Hulasa vecit ve isti,rakn iki cephesi vardr: a) Biri menfi cephe
sidir ki bu benlik (ene) ve ahsiyetin mahiv ve hela.kidir. Duyulurlar
(mahsusat) alemiyle her trl alakalarn kesilmesidir. Duyu organlar
nn, idrak, dikkat, muhakeme. gibi zihin faaliyetlerinin iptalidir.
Die
ri r:spet cephesidir ki, kendi mevzuuna tasarruftan balayarak onunla
birlik tekil .. etmesidir. nsan pasif bir halde bulunur. Srf murakabe
den, srf aktan ibaret kalr. Nefsani ,kuvvetler fena bulur (fena fillah).
Ferdi uur muvakkaten kalkar. Ferdi irade yerine irade-i ilahiye hakim
olur.
ay
DN PSKOLOJS
153
154
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
155
bir noktaya dikilmitir. Dier bir ksmda ise mumn ipnotize edilmi
gibi hareketsiz ve dalgndr. Bazen de Mevlevi dervilerinde olduu gibi
muttarit ve srekli hareket hali vardr.
Vecit halinde zihin faaliyetine gelince, bazlarnda grme ve iitme
duyumlar atl kald halde baz hallerde de grme ve iitme olaans
t iddet kazanmakta ve hatta bazlar mutlakn temaasna ulatkla
rn iddia etmektedirler.
Vecit ve istirak hallerinin tasvir ve izahlar hakknda en dikkate
deer nemli eser zikredebiliriz: 1. H. Delacroix'nin Din ve man,
1922, 2. Hebert'in Ul'.lhiyet, 1907, 3. J. H. Leuba'nn Dini Mistisizmin
Psikolojisi, 1925. Kitabmzn erevesi, bu eserlerde zikredilen olaylar
ve rneklei birer birer saymaya elverili olmadndan, ancak birka
rnek vermekle yetineceiz. Vedt ve istirak haline den kimseler iki
trldr: Aydn .ve bilgin olanlar, aydn ve bilgin olmayanlar. Aydn
ve bilgin olmayan kimseler arasnda ocuklar ve .az tahsil grm er
kekler ve k:adnlar da v.ardr: Biz vereceimiz rnekler arasinda daha
ok aydn ve bilgin kimseleri s-eeceiz: nk bu gibi insanlar, kendi
iinde geen deimelerle trl duygu ve fikirleri daha iyi tahlil ede
bilirler, olaylar daha iyi ve tarafsz gzle mtalaa edebilirler.
3. Fen doktoru ve Lozan niversitesi Kimya Profesr Louis Pelet,
Din v.e Din Duygusu adl kitabnda kendisinin maruz kald vecit ve
istirak hallerini yle anlatr: Ben fizik ve manevi bakmdan normal
bir insanm. Gerek derslerim, gerekse ilmi aratrmalarm bakmndan
ok megul bir kimse olduum muhakkaktr. Birok sosyal yardmla-:
ma ilerinde de alrm. Bu sebeple ortann stnde sinirli bir adam
saylrm. Ben hayatmda 12 defa, vecit hali geirmi bir k,imseyim. o
cukluumda 2-3 defa, dierleri de hidayete (yani dindarlm kuvvetle
nince) ulamamdan sonra oldu. Bu mkerrer haller, dolaysyle vecit ve
istirak hallerini daha iyi tanmak ve incelemek imkanna sahip oldum.
Son vecit halleri 1925-1931 yllar arasnda oldu. Bamdan geenlerden
birkan ksaca syleyeyim: 9 yandaydm. Annem bir i iin be yz
metre kadar uzakta bir komuya beni gndermiti. Gzel bir yaz gny
d .v e bir meydandan geiyordum. uursuz bir surette itaat ettiim bir
kuvvet tarafndan kaldrlm gibi olduumu sanarak birden durdum. Gz
!erimi ge kaldrdm zaman gklerin aldn ve etrafn kla dol
duunu grdm. Yukarda byk bir koltua birisinin oturduunu, et
rafnda beyazlar giymi ar bal kimselerin bulunduunu grdm. O
zamanki ocuk aklmla bunun Allah, Hazreti sa ve havariyun olduunu
sandm. Koltuun etrafnda melekler uuuyorlard. Kendimi ok hafif
lemi hissediyordum. Birka adm attmda kendimi uuyor sandm. Tek
rar durdum. O zaman grdm manzara birden kayboldu. Uzun ylla.f
bu grdklerimi kimseye sylemedim. Herkesten sakladm. imdi bu ola-
156
DN PSKOLOJS
y dndm zaman onu yle izah ediyorum: Her eyden nce ken
dimin hangi sebep ve saikle vecit haline getiimi bulamyorum. nk
hayatmda hastalk veya baka nemli bir ey gemedi. Fakat gkte gr
dm manzara okuduum, tarih kitaplarnda ve kiliselerde grdm
manzaralar ve resimlerden alnan intibalard. Taht ile dier kimseler ise
keza renkli resimlerde grdm manzaralarn hatralar olabilirdi. Tan
rnn ve sa'nn oturduu koltuun okuduum kolejin mdr odasnda
grdm koltuk olmas pek mmknd.
En uzun ve saatlerce sren vecit ve istirak hali 24 haziran 1929'da
oldu. Bu sralarda ok materyalist dnen, fakat kymetli bir bilgin olan
bir filozof arkadamla din meseleleri hakknda iddetli mnakaa ve
ihtilaf halindeydik. 24 haziran 1929 gn Fransa'nn merkezindeki bir
ehirde ilmi bir toplantya katlmtk. Gece de Rostand'n Cyrano de
Bergerac piyesini _grmeye gitmitik. Temsil devam ederken saat 20-21'de
birden beni tuhaf bir saadet ve rahatlk duygusu kaplad. Bana yle ge
liyordu ki, kalbim genilemi ve btn gsm doldurmutu. Vcudu
mun dier ksmlar ise yok olmu gibiydiler. Maddi neviden hi bir ey
hissetmiyordum. Tarn manasyle bir huzur ve skunet iinde bulunuyor
dum ve bu saadeti karmamak iin de kprdamaya cesaret edemiyor
dum. Zekam ve muhakemelerim ok canlanmt. Temsili byk bir dik
katle takip ediyordum. Sahnedeki aktrler ve seyirciler bana ok uzak
larda grnyorlar, fakat konuulan eyleri byk bir vuzuhla duyuyor
dum. Etrafmdaki manzara ve eya normalden fazla bym, vazh bir
ekil almt. Dier taraftan da zihnim filozof arkadamla ihtilaf halin
de olduum meseleleri dnyordu. Birden mnakaa konusu olan b
tn meselelerimizin cevaplarn bulmutum. Halbuki daha ,nce bunlar
zerinde ok dndm halde hi bir ey zememitim. Temsil bit
tikten ve perde indikten sonra herkes gibi ben de ktm. Fakat ayn is
tirak hali yatncaya kadar devam etti. Kan..e,time gre, vecit ve isti
rak lcH, insan yalnz bana olunca daha tehlikeli olmakta, topluluk ve
cemaat iinde ise daha tesirli ve latif olmaktadr. Vardm dier sonu
da udur: Hafif neviden olan istiraklar ou zaman hende gzel bir m
ziin arkasndan vaki olmaktadr.
4. Din psikolojisinin kurucularndan Th. Flournoy, kitabnda bir ar
kadann vecit ve istirak halini yle anlatr: M. E., bilgili ve aydn
bir matematikidir. tikad zayft. Grne baklrsa maddeten ve ma
nen tam bir shhat halindedir. Bu shha't halindyken bir da gezintisi
esnasnda bir vecit ve istirak hali geirmitir ki, kendisi bunu yle ak
lamaktadr: "Birdenbire kendimin stne ykseldiim gibi bir his duy
dum. Ayn zamanda Ulu Tanrnn beni her taraftan kuattn ve kud
retinin, ltfunun iime dolduunu duydum. Heyecanm o kadar iddet
liydi ki, arkadalarma zorlukla beni beklemeden, ilerlemelerini anlata-
DN PSKOLOJS
157
L_
158
DN PSKOLOJS
MSTKLK - MSTSZM
Mistisizmin Tanm ve Etimolojisi:
Mistisizm (mysticisme) kelimesi teolo3ide ve felsefede ok kullan
lan bir fikir cereyann gsterir. ns.an aklnn mantk ve muhakeme yo-,
luyle eriemedii ilahi ve tabiafst hakikatleri kalp yoluyle tanmas
veya derin bir sezgiyle bulmas yoludur. Bu kelime Trkemize gizem
cilik szyle tercme edilmektedir. Daha eskiden srriye, srrilik sz
leriyle ifade edilmitir. Baz yerlerde grld zere, mistisizmin tasav
vuf szyle tercm,esi yerin.de deildir. ne kelimelerin kaynaklar bir
birine yabanclr. Tasavvuf saf ve saffet kelimelerinden* yapld hal
de mistisizm, eski topluluklarn ounda grlen bir eit riyazat ve nefis
terbiyefnallnde yaamtr. slam tasavvufu ise _slami geleneklere gre
kurul:r;_--'lan orijinal bir felsefe sistemidir. Bu sebeple mistisizmi tas.avvtf
szyle ifade etmek ve ikisini ayn saymak doru olmasa gerektir. Bu
koiiiida Bat eserleri tasavvuf kelimesini soufisme szyle ifade eder
ler. Olsa olsa tasavvufu, geni manada ele alnan mistisizmin mstakil
ve orijinal bir kolu saymak daha yerinde olur.
1. Mistisizm kelimesi, eski Yunanca musterio sznden gelir. Son
radan bu kelime Bat dillerine mystere olarak gemitir. Gizli bir ey,
bakasna sylenmesi uygun olmayan bir haber, ibret verici bir olay,
gizli bir srr ifade etmek eklinde halk dilinde kullanlmaktadr.
Kelimenin teoloji alannda kullanlmas da hayli eskidir. En eski a
lardan beri baz toplumlarda gizli ayinler ve tarikatler grlmtr. H
ristiyanlktan nce mriklerin (paganisme) baz gizli ayinleri vard. Eski
Fenikelilerde ve Romallarda dahi bu gibi gizli ayinlerin yapldn ta
rihler gstermektedir. te bu alarda bu gibi ayinler iin dahi mystere
sz kullanlmaktayd. Fakat uraya dikkat etmelidir ki, burada . kulla
nlan sr kelimesinin bugnk mistisizmin tad mana ile bir ilikisi
yoktur. Miladn V. yzylnda Hristiyan yazarlarndan Dionysius bu ke
limeyi teolojiye sokmu ve az ok bugnk manaya yakn olarak kul
lanmtr. Bu tarihten sonra mistisizm, felsefede ve teolojide ok kullan
lan dini, felsefi bir cereyan bildiren bir terim olmutur.
(*) Sof, sofa, suffa'dan geldiini syleyenler de vardr. (Bkz: Risale-i Ku
eyri_ye).
159
DN PSKOLOJS
'
'
-;i<U
160
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
161
162
DN PSKOLOJS
hayet izzet lezzeti odur. O ilmi ne ehl-i zahire izhar edilir, ne de ehl-i
batna ifa etmek olur. Ol ilim ancak Mevla ile abd arasnda kalr (Min
hac-l-Fukara, smail Ankaravi).
7. Bu ilim hi bir stadn retemeyecei bir irat ile insan Tan
rya ulatrr, onunla birletirir, ol kimse huzura gelip huu ve hudu ile
mteeddip olup Mevlasndan haya eder. Onda ol halinde hicab- nura
niye kalr. Bu hicap ancak kutsinin hakiki aklar iin kaldrlr. Bun
larn ruhlarnn safiyetiyle murakabe derecelerinin kudretiyle deruni be
sateti dahilinde dolarak hakikate nfuza kabil ve mstait olurlar. - Sa
fil mertebede fertlere hakikat grnen umur artk zulmani bir rtyle.
rtlr ve zevahirden ibaret bulunur. Bilakis onlara umumi ve zulmani
grnen umur ilahi ziyafete davetli olana ruhun itirak ettii bir mut
lak vahdet ve nihayetsiz nur gibi kendini gsterir (Marifetname).
8. Erbab- tasavvuf terk-i dava ve kitman- mana vacip olanlardr.
Cemi kibar namahrem ve ayardan esrar- Hakk istitar etmilerdir. A
yar beeriyet damna giriftar olanlardr. Erbab- tasavvuf fevkalbeeri
ye zevk bulanlardr. Onda mealim-i insaniye muzmahil alaim-i nefsaniye
mtelaidir. Bu mertebeye varan kimse Haktan gayri kimse grmez. Ta
savvuf bil-klliye Cenab- Hakka irtibat, ryet-i halk zahiren ve bat
nen skat eylemektir. Akn srr Hakka lahik olur. Kenduyi satvet-i nur-i
ilahide fena bulur (Minhac-l-Fukara).
Mistik Hallerin Analizi:
DN PSKOLOJS
163
DN PSKOLOJS
164
DN PSKOLOJS
165
eref gibi maddi eylere kar duyulan incizaptr. Ak- ruhani ise ilim,
hayr, vazife gibi yksek ve manevi konulara kar duyulan sevgidir.
Bat dnyas da ak hakknda buna benzer ayralar yapmlardr..En
ok kullanlan ayrma yledir: a) Benci ak: Yalnz kendi yararn ama
bilen sevgi eklidir ki, cinsler rasmdaki ak ile servete, mala veya di
er maddi konulara ynelmitir. Buna, ak yerine muhabbet demek da
ha ygun olur. b) Elsever ak: Bu da nefsinden gayri aileye, vatan ve
millete, dine, hayrl ilere ve sanata kar1 aktr.
Muhabbet, kalp ve ruhun bir eye meyletmesidir: Ol eyde kemali
idrak eyledii iindir. Muhabbet, bidayet-i ak olup ak onun nihaye
ti olmutur. Ak hak bir marazdr ki a yakar, ak ise onunla if
tihar eder (Marifetname).
2. A.k- ilaM, zat- hakk zatiyle grp muhabbet-i zatiyesiyle ken
di zatna ak olmaJ,dr. Burada ak, saf ve srr bir aktr, nk grn
meyen varlklara ve bilhassa tabiatst varla kar duyulan sevgi ve
temayldr. Bu sebeple insanlara veya maddi varlklara kar duyulan
sevgiyi sfli ve adi sayarlar; Ak- ilahiyi de stn, yksek grr ve
tek .etken kabul ederler.
3. Ak ile arzunun fark vardr. Akta kendisine sebep olan eyin
dncesi vardr. Arzuda ise nefsin ancak kendine ve ahsna uuru var
dr. Evvelkinde harici, ikincisinde deruni unsurlar galiptir. Arzu ani, ge
lip geici bir vakadr. Ak ise bilakis devaml ve kkl bir temayldr.
Hatta bir tek ak, devaml ve az ok faslal arzulardan ibaret birtakm
vakalarla kendini gsterir. Eflatun meh.ur Ziyafet diyalogunda ak,
gzelliin insanda husule getirdii bir eit cazibe . olarak gsterir. Fa
kat hakiki gzellik maddi ve cismani gzellik deildir. Manevi ve akli
olan gzelliktir. Eyada, tal;,iatta ve mahlukatta grlen gzellik, harici,
basit grnlerden ibarettir. Asl gzelliin kabataslak glgeleri, grn
tleridir. Filozof, glgelerin akndan kurtularak idealar aleminde bulu
nan gerek gzellie, ilah aka ulaanlardr.
B.
166
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
167
tan
168
DN PSKOLOJS
Yine ayn esrde fena-yi mutl;ik zahir ve batn olarak ikiye ayrlr:
Fena-yi mutlak oldur ki emr-'i Haktan bir emir ve bir an abde ms
tevli olur. Hakkn olmas abdin olmasna galip olur. Bu fena zahir ve
batna mnkasim olur. Amma fena-yi zahir, yani fenann kem_ali oldur
ki, Cenab- Hak kendi ef'al ile tecelli eyleye. Ol abd bu mertebede nef
sinin ve gayrinin iradesini, fiilini grmez ola, illa hak ile gre, ondan
sonra muameleyi Allah ile ahzeyleye; fena-yi batn oldur ki, abde kefo
lur. Kah tecelli-i sfat- Rabbani, kah mahede-i envar- azime-i zat-
Sphahi, pes bu mahededen batna emr-i Hak mstevli ola, hatta ons
da havadis :ve vesavisten ve evsaf- beeriyesinden bir ey kalmaya, bil
klliye evsaf- hak ile- muttasf olup, kendiliinden mnselih ola.
RASYONEL TEOLOJ
Theologie terimi, ilahiyat, ilm-i tevhit, felsefe-i ilahiye szleriyle ter
cme edilebilir. Teoloji vcut ve sfat- ilahiyeden bahseden ve metafi
ziin kolu olan bir irnctfr. Leibniz bu kelime karlnda theodicee s
zn kullanrd. Bununla er karsnda ilahi adaleti gerekletirecek de
laili toplayan ilmi anlatmak istemitir. Btn insanln ve btn felse
fe sistemlerinin yakndan ilgilendikleri en byk konu, daha dorusu
meselelerin meselesi Allahtr. slam dnyasnda halkn gnlk haya
tnda en ok kulland sz de Allah kelamdr. Dinler, Allah mefhumu
na dayanrlar. Felsefe sistemleri ve ilmi aratrmalar en sounda sebep
lerin sebebi, varlklarn halik olarak Allah'a istinat ederler. Allah ko
nusu, btn yollarn kendisinde nihayetlendii geni bir meydandr.
Felsefi konularla megul olmayan, zihni analiz ve. sentezlere alma
yan kimseler iin mesele basittir. Mukaddes kitaplarda bildirildii ka
dar bilgi yeter, fazlas insan artr, pheye gtrebilir. Bir bakma
bu sz dorudur; nk insan zihni ancak idraklerle ve bir zaman, me
kan erevesi iinde bilgi edinir. Bilgiler artl ve izafidir. nsan dima
ancak olaylar ve bunlar arasndaki mnasebetleri kavrayabilir. Allah
ise zaman ve mekandan mnezzeh, tabiatst ve hadisatl; kyaslanama-.
yan bir varlktr. Mteal ve halik- kldr. Bu sebeple Allah' bilmek
ve kavramak insan zihni ijn mmkn deildir. Allah,. iman konusudur.
Tartma konusu olmaz.
Bu grlerin yannda u noktalar da karmza kar: Mukaddes ki
taplar, Cenab- Hakkn zat ve sfatlar hakknda insanlar aydnlatm
lardr. slam ulemas Cenab- Barinin varl, zat ve sfatlar hakknda
etrafl aratrmalar ve mnakaalar yapmlardr. Bu da gsteriyor ki,
Allah hakknda dnmek, insam dinsizlie veya pheye drmedii
gibi, iman ve itikadn salam temellere istinat ettirilmesi bakmndan za-
169
DN PSKOLOJS
..,,
....
...
,,...,_..:.>)
,-:........
...
".",
,. .
t?:-,\J ;;:
...
,,
....
. ,,
..,
,,\
.:
. . ..
DN PSKOLOJS
170
il3J0J#.'{; \:;;.{(!!
DN PSKOLOJS
171
172
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
173
DN PSKOLOJS
174
DN PSKOLOJS
175
DN PSKOLOJS
176
DN PSKOLOJS
177
SLAM TEOLOJS
slamdan nce Araplarda Allah Fikri:
Hazreti Peygamberden nce Araplarda el-Lat isminde bir mabudun
bulunduu bir ksm tarihiler ve arkeologlar tarafndan ileri srlm
tr. Cahiliye devrinde Araplar Allah'a ilah, Aramiler de ala.ha derler
di. Bat dillerinden Franszcada Dieu, ngilizcede God, Almancada Gott
denilir. Araplar zaman- cahiliyette ilah adn verdikleri tanryla dier
12
178
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
179
DN PSKOLOJS
180
DN PSKOLOJS
181
182
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
183
184
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
185
186
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
187
imdi Gazali ve E'ariye ile dier mezhepler arasnda Allah fikri hak
knda meydana gelen baz ayrlklar ve mnakaalar zetleyelim: Bun
lardan en nemlisi Matridiye mezhebidir ki, Trkistan'da Trkler ara
snda yaylm bir felsefi grtr. Bugn de yaamakta devam et
mektedir.
1. Matridiye'ye* gre sfat- ilahiyeden tekvin sfat, Allah'n s
fat- ezeliyesine ilave edilir. Bu sfat halk, ihya, rzk, imate sfatlar
n da camidir. Bu sfatlar E'arilerce mahluk, Matridiye'de kaimdir.
Alem deiken (mtegayyer), Allah ise deimez (layetegayyer) olduu
na gre bu ikisi arasndaki alakay ispatlamak iin bu sfat konulmutur.
2. htiyar meselesinde E'ariye, kisp teorisini kabul ederken, Mat
ridiye ihtiyara ait messir fiiller olduunu kabul eder. Biz irade ve
ihtiyarmzla fiil ve harekette bulunuruz ve bundan dolay mkafat ve
mcazata layk oluruz.
3. Btn ef'al-i beeriyE' Allah'n rzasyledir. Fakat Allah yalnz hay
r murat eder, erri murat etmez.
4. Allah, kullarn bir eyle mkellef klnca ona gerekli istitaat
(g, kudret) da verir.
E'ariye ve Gazali ile Mutezile'nin fikirleri arasnda da baz farklar
vardr. Gazal, Mutezile'nin sfat- ilahiyeyi inkar etmeleri, aslah esas
n (yani, Allah'n, kullarna en muvafk fiilleri vacip klmas) kabul et
meleri fikirlerine kar gelmitir. Kerramiler ile Hanbeli taifesinin Al
lah hakknda cisim ve cevher tabirlerini. kullanmalarn tenkit eder. An
cak bunlar, cisim ve cevher szleriyle bizatihi var olan bir mevcut
anlarlard. Gazali ise Sufiyedendir. O, alemin mahluk olduunu bilir, n
k kendisi halik olan Allah' dondan doruya bilirdi. Kitaplarnn bir
ok,yerlerinde halik ile mahluk arasnda herhangi bir mabehetin var
ln kati olarak reddeder. Ona gre Allah'n en temel vasf, kayyum
olmaktr. Yani, Cenab- Hak kendiliinden , ar olan, kendine yetendir.
Dier mahluklar ise ancak onun vesilesiyle var olanlardr. Gazali ancak
bu vasfta bir mabehet kabul eder. Gazali eserlerinde Allah' tenzihte
ifrata gitmenin avam halk Allah' inkara srkleyeceini belirtir'. Ak
sine olarak belirsiz ve tavsifi mahiyette kelimeler kullanmann da ''n1a:."
ri tebih ve tecsim yollarna dreceini syler. Halka anlayabilecei
kadar sylemeli, fazla derinliklere gitmemelidir.
Gazali hya-l-Ul1m kitabnda bilhassa Kalbin esrar blmnde
kalbin bildii Allah' nasl tandn anlatr ve tasavvufi grlerini ta, *) Ebu-Mansur Muhammed bin Muhammed-l-Matridi (Vefat: H. 333,
M. 945). Nesefiler de buraya baldr.
_188
DN PSKOLOJS
Yedinci Blm
badet ve Dua, slamda Rasyonalizm
BADET
badet Nedir?
slam dini iman ve amel olarak iki ynden mtalaa edilir. Ameller
de ibadet ve muamelattan ibaretti. man, insann maneviyatn yapar,
ameller de insan kemale ulatrr. Kalbe ait olan iman, btn dinlerde
mevcut ise de ameller dinlerin zelliklerine gre .deiir. Her dinin ken
dine mahsus ibadet ve vazifeleri vardr.
Allah'a kar kulluk ve ballmz szler ve hareketlerle ifade et
meye ibadet denilir. badet, Cenab- Hakka hem kran borcunu de
mek, hem de ball ve sevgiyi gstermek iin yaplan fiil ve hare
ketlerdir. slamda ibadet, kitap ve snnetle mminlere emredilmitir.
1. Psikoloji bakmndan ibadetin nemi udur:
a) nsan, btn varlyle, yani hem ruhu, hem bedeniyle dini ha
yat yaar. Vcut ile uur hayat birbirleriyle sk mnasebettedirler. Bi
rinde meydana gelen bir hareket, dierine de tesir eder. nsan bedeni
de Tanrnn bir. eseri olarak belirli ekilde hareketler ve davranlarla
Tanrya kar kran ve sevgisini ifade etmelidir. Vcudun bu hareket
leri onda ibadet alkanln (itiyadn) uyandrr. Bu hareketler srek
li olarak yaplmazsa itiyat teekkl etmez. tiyat namaz, oru gibi iba
detleri tabii ve kolay hale getirir.
b) badetler keyfi deil, belirli zaman ve erkana tabi hareketler
ve fiillerdir. Belirli zamanlarda mminleri Tanrsyle kar karya ge
tirerek onda diri hissinin kuvvetlenmesine sebep olur. Bir din toplulu
una (mmet) mensup olduunu unutulmayacak ekilde ruhuna nake
der. Gnlk megale ve faaliyetler arasnda tanrya yneli gibi nemli
bir vazifenin bulunduunu insanlara hatrlatr. nsan dnyann kk
ihtiraslarndan sk sk kurtarp Tanr huzuruna davet eder, vicdan mu
hasebesine arr. Ruhunun temizlenmesine hizmet eder. Ruhlara hu
zur ve inirah verir.
2. Kuvvetli, cokun hisler ve heyecanlar kendilerini hareketler ve
fllerle ifade ederler. iddetli bir keder, alama ve dvnmeyle; sevin
ler de sevinme, zplamalarla kendini ifade ederler. badetler, dini his-
190
DN PSKOLOJS
DjN PSKOLOJS
191
192
DN PSKOLOJS
camileri evresindeki medreseler de hem ibadet yerleri, hem de ilimlerin tedris ve talim yerleriydi.
Tarihin btn devirlerinde, btn cemaatlerde ibadet vardr. Bu iba
detlerin yapld en eski mabetlerin harabeleri bugn dahi grlmekte
dir. Bu da bize din messesesinin bykln ve ibadete verilen nemi
gsterir.
slamda badet:
slam, ibadeti farz- klmtr. slam iin necat ve saadet yolu ibadetle
kaimdir. Mmin, Allah'n rzasn ve mafiretini kazanmak iin ibadetle
mkelleftir. Dini hayatn tam olarak yaanmas iin u dstura riayet
rttr: g'6:5{.f;Q\.J...:_tj; Cenab- Hak, mminlerine felah ve ne
cat yolunu ibadet olarak gsterir. slamda zorlama yoktur. Hal ve art
lara gre herkesin ibadetini yapmasna imkan vardr. Mesela sava ve
hastalk gibi hallerde ibadetin tehirine cevaz vardr. Bunun gibi byk
fabrikalarda ve iyerlerinde mminlerin gruplara ayrlarak ibadetlerini
ifa etmeleri ve retimi aksatmayacak tedbirler almalar mmkndr.
badet, kalbi fenalklardan, kt eilimlerden temizleyerek insan ah
laknn ykselmesine hizmet eder. badet, karakteri de salamlatrr. G
nlden ve iten Allah'a tevecch eden mmin yalandan, tembellikten,
gnahtan kanr; slamn koyduu dini ve ahlaki esaslara samimiyetle
balanr ve inanr. badet, insann kendine gvenini artrr, metanet ve
cesaretini takviye eder.
imdi ibadet hakknda slamn emirlerinden baz rnekler verelim:
c ,;,,Y, -'C-:-
/}
,......,
(. )) ,..-:/
:.,.,-;
,;
DN PSKOLOJS
193
- 0'.1.i ?,t:)_0\f/,S:
brahim, o
halde, Allah' brakp da size hi bir fayda ve zarar veremeyecek olan
putlara tapar msnz? Size de, Allah' brakp taptklarnza da yazklar
olsun! Akl etmiyor musunuz? dedi (Enbiya suresi, 66, 67).
- :_it:;;A,ru.:.W Dorusu bu Kur'anda, kulluk eden kimselere
bildiri vardr (Enbiya suresi, 106).
- S}.Ji.:;
""'
.. (f;r
. 1\j,:;JJ.cz\li
., ... ,
. .., Ey putper'estler! Siz Allah' brakp sa
dece birtakm putlara tapyor, asl olmayan szler uyduruyorsunuz (An
kebut suresi, 17).
-l\;i;.:,j:;
l/5'.JG,- ')J\;',1S.:.'...""='iJi-,
Ey irsao-
ullar! Ben size, eytana tapmayn, o sizin iin apak bir dmandr,
bana .kulluk edin, bu doru yoldur, diye bildirmedim mi? (Yasin suresi, 60),
_ - ;/0f':h;J{:::; Cinleri ve insanlar ancak bana kulluk etmeleri
iin yaratmmdr (Zariyat suresi, 36):
> . -..,
("',. ..... -:::- , .,":':,:-, \...... ., .,,.-:;;
.,,.
-.,.. . ,,_..,
l..-i;'
.,-1:1.:'l; :;4.'.;,,_tW'l; .y\,...J,;..::;\ w ,:(,'\; \ '1 St!_,;:J - Ya Mu.,
haruned De ki: Ey inkarclar! Ben -sizin yaptklarnza tapmam. Benim
taptma da sizler tapmazsnz. Ben de sizin taptnza tapacak deilim.
Bepim taptma da sizler tapnyorsunuz (Kafirun suresi, 1-5).
-:.;<{ Ancak sana kulluk ederiz,. (Fatiha suresi, 5).
,..
...
,,
DUA
Dua ve niyaz ibadetin bir parasdr. Mminlerin Tanrya hitap et
meleri, ona yaklamaya almalan iin yaplar bir cehttir. Tanrya k
ranlarn bildirmek, h:.rnd . sena etmek, afv mafiretini dilemek, ru
hun Tanrya tevecchdr.
13
194
DN PSKOLOJS
Duann Konusu:
1. Duann ilk konusu Tanrya perestitir, ak ve hrmetini ifadedir. Peresti ve hrmet her akl insann en yksek kemal olana ve yal
nz ona borlu olmasndan ileri gelir. Bizim btn ruhi melekelerimizin
onda hissesi vardr: Dnce ve akl, sonsuzluk ve ilahi azamet karsn
da hiliini ve kkln tanr; irade, en yksek kadir-i mutlak kar
snda aczini kabul eder. Kalp de rahman ve rahim olan bu sonsuz ve
tkenmez efkat ve gufran kayna karsnda snrsz bir sevgi ve ba
llk duyar.
Hulasa duada hrmet, itaat, sevgi gibi esasl zellik vardr. Dua
nn birinci konusu Ulu Tanrya bunlar ifade etmektir.
2. Bunlardan sonra Ulu Tanrnn insanlara yapt sonsuz ltuf ve
ihsanlara kar hamd sena etmek, kranlarn bildirmek vardr. Bile
rek veya bilmeyerek yaplan birok hatalardan (masiyet) dolay Tan
rdan af istemek ve bunu tamir ederek nefsini slah edeceini vaat et
mek vardr. Buna tevbe ve istifar da denir.
3. Bundan sonra Tanrdan dnya ve ahirette efaat ve muavene
tini niyaz etmek vardr. Etrafmz saran binlerce zorluklara, bizleri teh
dit eden tehlikelere, grnr grnmez kazalara ve belalara kar hima
yesini, dua etmek suretiyle dileriz. Bu zorluklara kar koymak, baar
l iler yapmak iin kuvvet ve kudret ihsan etmesini bekleriz.
Dua Nerede ve Nasl Yaplr?
1. Dua her yerde ve her zaman, uzun, ksa, szl ve szsz yap
labilir. Dua iin bir kural ve bir merasim, yahut parlak cmleler veya
derin bir bilgi art deildir. Alim ve cahil, kyl, ehirli, kadn, erkek,
byk, kk herkes Tanrya dua edebilir. Ancak dua ederken kalbin
temiz olmas, kt niyetlerle dolu bir ruhla olmamas arttr. Duada ru
hun samimiyetle dolu olmas gerektir. Tanrya dua ederken er ve k
tlk istenmez. ahsi kaprisler (sinemaya gitmek, kumarda kazanmak
gibi) iin de dua edilmez. Kendi irade ve gayretimizle elde edebilece
imiz eyler iin de Tanrya dua etmek abestir.
2. Her yerde dua edilebilir; sokakta, trende, otobste, yazhane ve
dairelerde, okullarda, fabrikalarda, dada ve ovada, ehirlerde ve ky
lerde, gndz ve gece ... her zaman ve her yerde dua edilebilir. Namaz
.da) kutsal yerlerde, dini trenlerde de dua edilebilir. Fakat duann en
makbul ekli, skunet iinde, insann kendi ruh skunetiyle ba baa kal
d zaman yaplandr. Grlt ve hayat mcadeleleri srasnda ruh s
kunetini salamak zorlar. ocuklarn sabah ve akam evinde duaya
altrlmalar bu bakmdan faydaldr.
3. Duann bir forml eklinde olmas art deildir. Bir ocuun ve
kylnn kendi dili ve ifadesiyle Tanrya yalvarmas da duadr. Bunun
DN PSKOLOJS
195
DN PSKOLOJS
196
DN PSKOLOJS
197
198
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
199
SLAMDA RASYONALZM
Din felsefe deildir, fakat her dinin bir felsefesi vardr. Din psiko
lojisi de aklamalarnda zaruri olarak felsefi grlerden faydalanmak
tadr. slamiyet, semavi dinlerin en sonuncusu ve mkemmeli olarak ken
dine mahsus bir dnya grne sahiptir. Biz burada slam elsefesi ve
qm-i kelamn konular olan meseleleri ele almaktan ziyade, din psiko
lojisini ilgilendiren baz temel ilkeleri aklamaya alacaz. Bu izahat
zorunlu olarak slamda temel felsefi grlere temas edecektir.
slam, Aklc. Bir Dindir:
Rasyonalizm (rationalisme), felsefe tarihinin en byk ve geni bjr
felsefe sistemidir. Bu felsefe, insanda akl denilen bir cevher kabul eder.
Akl btn ruhsal faaliyetlerin stnde bulunan ftri, ilahi bir kuv
vettir.
slam dini aklc bir dindir. Akl, dinin temeli ve desteidir. Dinimiz bunu ;_,;fjJ.2:;t_i..i;;)s.:; Akl olmayann dini de yoktur sz ile
ifade eder. slam,, bykleri, slamiyeti fiti ve evrensel bir din olmak
la beraber onun temelinin nazari, akli>, yani akl ve muhakeme oldu
unu gsteilerdir. Hatta baz er'i hkmler akla aykr derse akl
yolunun tercih edilmesini kabul etmilerdir. Ehl-i snnetten aznlkta
olan bir ksm fukaha bu esasa muhalif iseler de ounluk delil-i akliye
nem verilmesini isterler. Akl ile nakil att zaman iki- zm yolu
gsterilmitir. Birinci yol, menkul olan hakikatin anlalamayacan ka
bul ederek hakikatin Cen:ab- Hakka mevd olduunu bildirerek doru
luunu kabul etmek yoludur. kinci yol, nakilde beyan bu:yurulan mese
lenin akl ile uygunluunu salamak iin -'-Szlk kurallarna uymak ar
tyle- nakli tevil yoluna gitmekten ibarettir> (Din Dersleri: Hamdi Ak
sekili). slam aklcl, akln mahsul olan ilim ve medeniyetin terak
kisinin rehberidir. Toplumun ve insanln hayrna olan her yenilik s
lamn z maldr. Akla bu kadar byk deer veren bir dinde medeni
yet ve kltr dmanl aramak slam dinini anlamamaktr.
slamda Akl Anlay:
slami eserlerde akla eitli manalar verilmitir. Lgat manasnda
kal: akl, ba, takyit etmek- manalarna gelir; Bat dillerinde akl sz
ratio, intellectus, intelligentia> kelimeleriyle ifade edilmitir. Yeni Ef-
DN PSKOLOJS
200
olgitve
_____
DN PSKOLOJS
201
Bu tarife gre de akl, hak ile batl kesip ayran bir alet ve vas
tadr. Bir eyi kesen kimsenin elindeki kesme vastas, yani baktr.
3. Akl, nefis, zihin ayn eydir, birdir. Ancak bu ey idrakler yap
t zaman akl, mutasarrf olduu iin nefis, idrake mstait olduu iin
de zihin tesmiye olunur. Bazlar da akl, hakayik- eya kendisiyle bi
linen eydir demilerdir. Akln yeri bir ksmna gre ba, bazlarna g
re de kalptir.
4. bn-i Sina ile dier baz mtefekkirlere gre de akl, nefs..:i na
tkann (kem, keyf, ayn, vaz gibi) avarz- maddiyeden soyut klliyat
ve cziyat idrak eden bir kuvvetidir.
5. Mfredatn beyanna gre akln iki manas vardr: a) lmi kabu
le hazr ve mstait olan ku".'vet, b) Bu kuvvet sayesinde insann mste
fit olduu ilim. Hazreti Ali'nin 'tF;:;_;.}i.i 'tarifinde ise yukarda
birinci maddedeki .ilmi kabule hazr kuvvet akl-i matbu, ikinci madde
deki insann mstefit olduu ilim akl-i mesmudur.
6. mam Gazal, hya-lUlumunda akl ile nefsi, ruh ile kalbi te
half-i itibarat ile ismi deien bir ey-i vahit gibi telakki eder. Kl
liyat- eb-l-Baka da akl, eyann hsn ve kubh, kemal ve noksan
gibi sfatn bilmektir der.
7. Ahmet Naim Bey, Nefsin suver-i zihniyeyi, maaniyi tasavvur ede
rek onlar baz kavanhe tebaan yekdierine raptetmek zere haiz ol
duu kuvvettir der. Bu kuvvetin hal-i fiilde olmas (yani, maaniyi id
rak ve taakkul etmesi) dr. Yahut, failiyet-i nefsiyenin fiil ve amelini
mdebbir olan kavaninin kendiler,idir. Hulasaten kuvve-i zihniyenin fai
liyet-i munzamas .diye tarif olunursa bu tariflerin kaffesini cami olur.
8. Nefs-i natka ol nefs-i kldr ki akl-i klln cevahirinden sa
dr olmutur (Marifetname).
- Nefs-i natka cisim ve. cismani deildir. Zira her cisim ve cismani
mnkasimdir (Knal-zade).
- Nefs-i insaniye (buna nefs-i natka ela denir) tegaddi, tenemmi,
his ve hareket ile beraber idrak, tenkit, muhakeme ve taakkul kabiliye
tine de maliktir (Kamus-i Felsefe).
nemli dil bilginlerimizden ve son yllarda Kur'an- Kerimin Trk
eye evirisini yapan Besim Atalay merhum da yle der: slamiyet ak
la ve tefekkre byk nem verir. Kur'an- Kerimde en az 48 yerde
akl, 19 yerde anlamak, 18 yerde fikir, 5 yerde tezekkr, 7 yerde tedeb
br kelimesi gemektedir. Bu kelimelerin hepsinde anlamak ve dn
mek kavramlar vardr (Hayat mecmuas, 1963).
Hulasa ark aleminde akln tarifi hakknda kesin bir karar yoktur.
eitli tariflerin hepsi ksaca u noktada toplanrlar: Nefsi natkadr,
nefs-i natk;:nn bir kuvve-i mahsusasdr, yahut ilim, ve taakkuldr.
202
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
203
insan zerine tesiri veya Allah'n tabiatst bir ilhamyle insan zihnine
ilka ettii hakikatler diye tarif olunur. Allah'n mukaddes kitaplar ve
emirlerle kullarna tebli ve ilan edilmek zere peygamberlerine bildir
dii hakikatlerin tm vahiy ve ilham ile olur. Amerikan Felsefe Sz
l bu kelimeyi ilahi iradenin insanlara ulatrlmas ve teblii ek
linde aklar. Semavi dinler bu tebliin muhtelif ekillerde. olduunu gs
terir: Ya bir hakikatin ruha dorudan doruya ilkas, lafzi tebligat; ya
da ryet, mahede veya uyku, vecit ve istirak yollaryle olur. Bu teb
ligat mutat olmayan ekiller ve vastalarla yaplr, tabiattaki inceleme ve
aratrma yollarndan tamamyle ayrdr. Din psikolojisinde dini hayatta
lauurun ve toplumlarn fert zerine yapt tesirler kaynaklar bakmn-.
dan vahiy ve ilham ile izah olunabilir.
Dinler tarihinde. grlen vahiy ekillerine gelince, Kur'an- Kerim,
Allah Taala tarafndan Cebrail Aleyhisselam vastasyle Hazreti Muham
mede tebli edilmitir. Haktr, hi bir kelimesi deitirilemez ve hi bir
phe kabul etmez. ncil de Hristiyanlara gre ayn zellikleri haizdir.
Hindular Vedalarn ilahi ilhamlarna inanrlar. Museviler Ahd-i Atik'a,
Persler ise Avesta'nn ilhamlarna inanrlar. Eflatun, airlerin ilah il
hama mazhar olduklarn kabul ederdi*.
Vahiy Hakknda Ayet ve Hadisler:
1. Ayetler:
- '_t:'j.i iii;; Sizi onunla inzar etmem iin bu Kur'an bana vah
yolundu (El-En'am suresi, 19).
/.(.f ,:{ 1
.,.., /.,,;!1
..,.
, /_,,. / /_..,-"'))_,/,;
- ;;, ..:r,:--t..:.;):__G.:,_;,__;.{\:\l:.;jqj:. B'z bu Kuran
vahyetmek suretiyle en gzel beyan sana kssa olarak anlatacaz. Hal
buki sen daha evvel bundan haberdar olmayanlardandn (Yusuf su
resi, 3).
- /i_Jp'..J';-i.,::.i;p,)(jJf;}:; Ve bylece ehirlerin anas ile et
rafndakileri inzar etmen iin biz sana Kur'an Arapa olarak vahyettik
(E-ura suresi, 7).
"''' .
.,.,.. /''( ? /Pu.,' ,.v./;;>,c...
V h'
t'
- .:i::::'1;..::;J:,.,) .! ..<J;.;:.., ...,,-J:.;;10:-:.\;0..:; a y sure y-
>
(*) Vahiy ve nbvvet hakknda slam filozoflarnn grleri iin bkz. sHl.m Felsefesi Dersleri, Cavit Sunar.
DN PSKOLOJS
204
,.,,,...,,
' :-).:: . up
- \kU'..J- _. \'._.;;;\i\)j;J.
kuds benim kalbime nefes etti (fledi) ki bir kimse ecelini ve rzkn
bsbtn bitirmedike katiyen lmeyecektir. Allah'tan korkunuz, Rzk
nz aratrmakta gzel bir yol tutunuz>.
- rv":'j !r'7:''\...,).-1 j(.K,i_;i..,: Cibril bana gelir, benimle ko
nuur. Nitekim birinize arkada gelip konuur, onu arada bir engel ol
makszn grr>.
...
,...
.,. ,.....
Akl ve Nur:
slami eserlerimizde akl gibi ok kullanlan kelimelerden biri de
nurdur.
Nur kelimesi, lgat manasnda k, ziya, zav karln gsterir. Bu
kelimenin slam aleminde zel bir yeri vardr. nk bazen Genab- Hak
bir nur halinde dnld gibi, Kur'an- Kerimde ayrca Nur sure.
si vardr. Daha birok yerlerde nur kelimesi gemektedir. Ezcmle Nur
suresinde Hak Taala gklerin ve yerin nurudur buyurulmutur. slam
ulemasndan kelamclar nuru Cenab- Barinin insanlar doru ve iyi yo
la sevk etmesinin bir remzi olarak gsterirler: 'Yine baz tasavvuf ehli
(mesela, mevlitte olduu gibi) nbvvet nurunun Hazreti Adem'den ba
layarak btn enbiyaya verildiini, oradan Hazreti Muhammed'e ve son
ra da Hazreti Ali'ye getiini sylerler.
Felsefe tarihine bakld zaman, ran'daki Maniheizm dininin Hr
mz-Ehriman ikiliinde nur-zulmet dn grlr. Eflatun'da dahi
ruh alemi olan idealar dnyas nurlar iindedir. Bunlarn glgeleri olan
cisimler alemi ise karanlktadr; Yeni Eflatuncularda hayr ideas olan
Allaf, saf bir nurdur. Aristo'da ise nur ve k faal bir kuvvetti.r. Her
halde Eflatun ve Aristo'dan sonra da nur hakknda kesin bir ey syle
nememi, bazlar bunu kuvvet, bazlar da bir cevher olarak kabul et
milerdir. Aristo'ya dayanarak Ortaa felsefesinde nur meselesi yle
aklanrd: lk illet (illet-i ula) olan Allah, k kuvvetini nce akla,
DN PSKOLOJS
205
DN PSKOLOJS
206
Felsefede Rasyonalizm:
slam dininin rasyonalist bir din olduunu, slam bilginlerinin akl
anlaylar,n gstermeye altk. imdi Bat felsefesinde rasyonalizmin
yerini ve deerini ksaca gsterelim: Rasyonalizm, insanda duyu organ
larndan ve bedenden mstakjl olarak bir akl melekesi kabul eder. Bu
akl her trl deneyden mstakil halde insanda ftri olarak bulunur ve
akl her trl metafizik hakikatleri anlayabilir.
Kainatta ebedi ve ezeli hakikatlerle beraber objektif hakikatler ve
d alem de vardr (rasyonalizm realist: Descartes gibi). Yahut bu ob
jektif hakikatler bize grnd gibidir (rasyonalizm idealist: Kant gi
bi). Rasyonalizm fikirlerine yle devam eder: Akln temel prensipleri
(aynilik, yeter sebep prensipleri) insanda doutan vardr, hissiyatn ne
mi azdr: nsan mantki dnen bir makinedir. Akl insana mahsustur,
hayvanlarda akl yoktur. Rasyonalistlerden bazlarna gre (Descartes gi
bi) akl insanlara eit olarak verilmitir. Metotlu bir ekilde kullanlr
sa her hakikati kavrayabilir. nsanlarn yanlmalar, akllarn iyi kullan
mamalarndan, yani inceleme ve aratrma metotlarnn yetersizliinden
ve bozukluundan ileri. gelir. yi kullanlabilen akl, hakk batldan, hayr
erden tefrik ve temyiz eder. Akl sayesinde ferdi hazlar ve menfaatler
den daha umumi ve .manevi menfaatlere geilebilir. nsan akln iyi kul
lanrsa genelleme ve yalnlamalarla (tecrit ve tamim) btn hayatn ve
insanln en umumi ve soyut menfaatlerine, yani ideallerine ulaabi
lir. Ahlaki hayatn manivelas imdiki ve zel bir dzen (nizam) anla
yndan en genel ve evrensel bir nizama gei suretiyle ilemektedir.
Genel izgileriyle fikirlerini sylediimiz bu rasyonalist gr eski
alatda Sokrat, Aristo, Eflatun gibi filozoflarn, ortaada Dou ve Ba
tdaki btn byk filozoflarn temel kavramlardr. Bunlara ayrca dog
matik rasyonalizm denilir.
Sekizinci Blm
slamda Temel lkeler
SLAM SPRTUALZM
Spiritualizm:
Yksek dinimizin rasyonalizmden sonra ikinci ilkesi ruhun varln
ve ebediliini kabul etmektir. Bu gre felsefede spiritualisme (ruhu
luk) denilir. Mspet bir ilim olan bugnk tecrbi psikoloji ruh so
runlaryle megul olmaz. Bunu metafizik bir sorun olarak konusu dn
da brakr. Metafizik sorunlar arasnda ise ruhun varl ve mahiyeti,
bedenle :mnasebeti nemli bir konu olarak ele alnr. Bu psikolojiye spi
ritualist psikoloji denilir. uraya dikkat etmelidir ki, deneysel psikoloji
ruliu inkar etmez. Deney konusu olmadndan incelemeleri dnda b
rakr. Bu metafiziin iidir, oraya karmam der.
Tecrbi psikolojinin bu tutumu bize garip gelmemelidir. Bugnk
pozitif ilimlerin hepsinin tutumu byledir. Fizik ve kimya ile biyoloji
de mspet bir ilim olarak byle hareket ederler. Onlar da maddenin
deiimlerini, etki ve tepkilerini, yani olaylarn incelerler ama, madde
nin mahiyeti, menei ve cevheriyle megul olmazlar. Biyoloji de hayat
cilayfarni inceler, fakat hayatn mahiyeti ve menei sorununu aratr
maz. Bu incelemeleri felsefeye, yani metafizie brakr.
L Ruh (esprit, l'ame) btn ruhsal .olaylarn temeli olan bir pren
"siptir, mebde,-i .fikirdir. Ruh kelimesi birok zaman akl ve hayat keli
meleriyle kartrlr. Rasyonel psikolojide ruh, madde, hayat gibi bir cev
her olarak kabul edilir. J.3,l1 nvL,ahsna mnhasr, maddeye ve bede' ni davranlara irca kabil olmayan lir varlktr. slam, yevm-i ahirete,
bas had-el-mevte (tekrar dirili) iman eder, spiritualizm, gayr-i maddi
bir ruh ilkesini kabul ederek maddi alemden ayri bir ruh alemi tanr
ve bu suretle bu teori slami itikatlarla birleir.
2. Spiritualizm btn alemin z ve cevherinin ruh olduunu kabul
etmekle materyalizm ile taban tabana zttr. Spiritualizm, idealizm ve
realizmden de farkldr. dealizm ve realizm, bilginin kayna hakknda
ortaya atlan iki bilgi teorisi (epistemologie) dir. Spiritualizm ise varl
n mahiyeti hakknda kurulan bir sistemdir. Mesela Leibniz bir spiri
tualisttir, nk o, maddeyi idraki kabil olmayan bir enerjiye, yani ruha
irca eder. Spiritualizm, materyalizme yalnz alemin ruh cevherinden ol-
208
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
209
dinc deil, bir yk, bir engeldir. Hikmete. (sagesse) ve fazilete (vertu)
ulamak iin en ksa zamanda beden yknden kurtulmak lazmdr. n
sc:n _::h rnelekeden yaplmtr: a) stekler., itahlar: Ruhun en
aa par:sdn:, merkezi mide ve barsaklardr. Bunun fazileti itidaldir;
- -b}: Ces.aret (ecaat): Ruhun ortasdr, harekete srkler. Kalpte bulunur,
faz.ileti kuvvettir; c} Akl, zihin: Ruhun en yksek ve lmez (layemut)
paasdr; vazifesi insan idare etmektir. _Kafda bulunur, fazileti hik
r.r_ttir. Paralarn her birinin de kendilerine gre kazanabilecei bir bil
gi ve ak vardr. tahlar yalnz madde ve duyulurlar (mahsusat) ala
nnda kaldklarndan verdikleri bilgiler zan (conjecture) dr. Cesaret ve
ecaatin bllgisi oy (rey - opinion) dur. Akl ise idealar lemie ulaabilir. Yani hakikati ve gerek varlklar alemini kavrayabilir.
steklerin, itahlarn duyduu ak baya, dnyalk, duyulurlar ale
mine aittir. Akl ise gerek ak, gerek gzellii duyabilir ve tanya
bilir. u halde fazilet nasl meydana gelecektir? Her ruh parasnn ken
dinden stn olana tabi olmasyle; ruhun parasnn ayr ayr dzen
lenmesinden adalet meydana gelir.
Ksa_ca sylediimiz bu fikirler iyi kavranld takdirde slam eser
lerde tesadf edilen baz fikirlerin ve grlerin anlalmas kolaylam
ola_caktr.
Yenialar Spiritualizmi:
Tarihte spiritualizmin muhtelif ekilleri vardr. Bu tartmalar din
psikolojisini ilgilendirmediinden zerinde durmayacaz. Bizi ilgiendi
ren ksm, amzda spiritualizmin ald son ekiller ve varlan sonu
lardr. Yalnz eski spiritu.alizmin birka. nemli ismini hatrlatmakla ye
tineceiz.
1... Descartes, insan bedenini bir makine sarar, hayvanlarda rul kc
bul etmez. Ruh insanlarda bulunan, dnen, phe eden bir varlktr.
Beden, madde alemine aittir, madde ve ruh diye iki cevher vardr. Buna
ikicilik (snaiye = dualisme) denilir. Descartes'tan sonra Malebranche,
Leibniz, Spinoza da spiritualizmi savunmulardr.
2. Yeni zaman.. spiritualiz:nine _fam spiritualizm = spiritualisme in
tegrale,. denir. Bu spiritualizm eski spiritualizmin iki hatasn gsterir:
Ruhu mstakil bir cevher telakki etmeleri; ruhu bedenden tamamen ms
takil ve ayr bir varlk olarak kabul etmeleri. Yeni spiritualizm ise, ru
hu, dinamik, yani kudret ve faaliyet olarak kabul eder. Yeni spiritualizm,
ruhu speklasyon yoluyle deil, yeni psikolojinin yapt analizler ve
deneyler yoluyle aklar. Yeni zaman spiritualizmi de iki ksmdr: a) Ras
yonalist spiritualizm, b) Sezgici spiritualizm.
. 3. Rasyonalist spiritualizm XIX yzylda Main de Biran (1766-1824)
tarafndan mdafaa edilmitir. Yapt uzun inceleme ve aratrmalar so14
210
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
212
DN PSKOLOJS
213
kemale tefhim iin tarif ve tersim eyleyp dediler ki, nefs-i insani bir
cevher-i basit-i gayr-i cism - cismanidir (Ahlak- Alai, 124):
Modern psikoloji, uur ve hayatn maddeyle izahnn imkansz oldu
unu gsteriyor. nsanda esasl unsur birleiyor: Organizma ve mad
de,_ruhsal hayat, sosyal hayat. Bu elemann fertlerde trl oranlarda
birlemesinden ve kaynamasndan insan kiilii (ahsiyeti) douyor. Bu
ahsiyet, maddi ve sosyal tesirler karsnda srekli bir mcadele (ceht)
halinde bulunur. te bu mcadelenin uurda yansmas (inikas) ruh fik
rini douruyor.
Modern felsefe ve spiritualizm, ruhun bekasn kabule mtemayildir.
Byk dinler, slamiyet, Hristiyanlk, Brahmanizm de ruhun bekasna
kaildirler. Eflatun, Descartes, Malebranche, Spinoza, W. James, Bergson
ruhun bekasn kabul ederler, nk ruhun dima veya bedene irca ka
bil olmadndan diman inhilali ile ruh lmez, derler. Birok millet
lerde tenash (metamorfoz) vardr.. slam, tenasb kabul etmez. Son
yllarda byk gelimeler gsteren metapsiik ise ruhun varl zerine"'
-kifrulan ayr bir bilgi ve deney kolu olmutur.
214
DN PSKOLOJS
Bugn dinleri ayr olduu halde bamsz devletler halinde yaayan Trk,
ngiliz, Fransz, Alman gibi milletler ayrl henz zihinlerde doma
mt. slamiyet mmet idealiyle bu geni topluluklar manevi bir bir
lik halinde toplad. Roma imparatorluunun gerekletiremedii birle
tirme kudretini slamiyet gerekletirdi. mmet fikri, btn Mslman
lar karde yapt. Ayr rklardan ve ayr gelenekleri olan topluluklar,
hukuk ve devlet idaresine itirak bakmlarndan eit bir hale getirdi.
Mlkn temeli de adalettir. Bu fikirler etrafnda birleen mmet-i Mu
hammed dier toplumlara nazaran stn ve son derecede mtesanit bir
topluluk meydana getirdi.
Kimsenin phe etmedii hakikat udur ki, slam diyar, medeniyet,
kltr, idare bakmndan o alarda dnyann en ileri ve parlak mede
niyet diyaryd. mmet ideali, o alarda, bugnk milliyet uurunun
vazifesini grm olan yksek bir mefkuredir. slam dininin temel kav
ramlarndan biri de mmet birliidir.
2. slam dini tektanrc ve insariyetidir. Bu karakter, Yahudilik ve
Hristiyanlkta bir arada bulunmaz. Yahudilik, tektanrcise de, inhisar
c ve dardr. nk onun tanrs (Yehova) yalnz Beni sraihn tanr
sdr. Bu sebeple srailoullar, kendinden baka dinlere istihfafla bakar
lar. Binlerce yllk bir maziye sahip olduu halde bugn bile yeryzn
de salikleri 12-13 milyonu gemez. slamiyetin ilkalarnda Medine Ya
hudilerinin Hazreti Peygambere kar takndklar tavr da bundan ile
ri gelir. Hristiyanlk, Yahudilie nazaran daha insaniyeti ise de, tek
tanrclk kavram eksiktir. nk Hristiyanlk eb, ibn, Ruh-l-Kuds
kavramlarn, yani teslis esasn bir tek tanrda bir!etirmek gibi bir e
limeye dmektedir. Bu anlay monoteizm deil, oklukta birlik ara
yan bir teslis (trinite) tir.
3. slam dini ise monoteizm gibi tek ve hakim bir fikir etrafnda
birok doktrinleri bir araya toplayp terkip etmek gibi pratik ve kav
rayc bir karakter tar. Kavranmas kolay, akla uygundur.
Bu geni ve terkipi itikatlar ile muamelat ve ahlaka ait hkmler
kolay ve abuk birleir, akl daha kolay tatmin ederler. Buna iman ile
eriatn ittihat ve itilaf diyebiiriz. Bundan kan sonu udur ki, slami
ilkelerle ahlak ve yaay kurallar salam temellere dayand gibi, sos
yal messeseleri de (devlet, hukuk, aile, eitim gibi) ayn temeller ze
rine salam bir ekilde tesis etmitir.
4. slamda kitap ve snnet, bugnk ilimlerin tarihi tenkit ad
verilen aratrma ve inceleme metotlarna tamamyle uygun bir karak-
ter tar,
Hristiyanlk ve Musevilikte kutsal kitaplarn toplanmas ve metin
lerinin tevsik edilmesi birok tartmalarn konusu olmutur ve olmak
tadr. nk bugnk tarihi metot veya tarihi tenkit, yalnz rivayet-
DN PSKOLOJS
215
ir
SLAMDA PSKOLOJ
Melekeler:
'slami eserlerde dinin vicdani, manevi olan ksmlarna sk sk temas
edilmitir. Bu arada nefis, nefs-i emmare, zahir' ve hatmi hasseler gibi
terimlere mracaat edilmekte, -itikadiyata, ahlaka ait baz nmli kom1..
lar bu melekelerle aklanmaktadr. slamn da bir psikolojisi vardr. Bu
psikoloji bir taraftan Yunan filozoflarnn tesiri altnda kalm, diei
yandan da slam akaidi ile birletirilmek iin deimelere uramtr. Bu
gnk psikoloji anlayyle deeri az olmakla beraber bu konu zerinde
ksa bir aklama yapmak zarureti vardr.
1. slam psikolojisi nefiste kuvvetler, melekeler (faculte) kabul eder.
Meleke sz (bir fiil ve hareketi yapmak veya yapmamak hususundaki
216
DN PSKOLOJS
kudret veya tabii istidat) szyle ifade edilir. Bu mana genel olarak
alnrsa baz cansz cisimler ve maddelerin fizik ve kimyasal vasflarna
hassa,, vasf = propriete denilir. Cisimlerde erimek, arlk, genlemek
hassalar gibi. Hayvanlarda ve organik yaratklarda ise fiil ve vazife
(fonksiyon) karl olarak kullanlmtr. Bitkilerin teneffs, hayvan
laraa hazm (zmseme), teneffs, hareket fiilleri bir vazife-i hayatiye
dir. Psikolojide ise meleke bir cinsten olan ruhsal olaylarn topluluu
dur. Bu cins olaylar ayr melekeler tarafndan sevk ve idare edilirler, bir
birlerine irca edilemezler. Mesela hafza olaylarnn melekesi zakiredir.
Seyyit erif Crcani melekeyi yle anlatr: Meleke, nefste rasih (sa
bit) bir sfattr. yle ki, ef'alden bir fiil sebebiyle nefiste bir heyet ha
sl olur ki ona keyfiyet-i nefsaniye denilir. Bu keyfiyet-i nefsaniye seri
z-zeval olduka halet namn alrlar. Halet, mtekerrir ve nefs-i nat
k:;nn annla mmaresesi keyfiyeti kendinde rasih ve batiy-yz-zeval olun
caya kadar devam ederse meleke olur. Meleke, fiile kyas olunursa ad
adet veya hulk olur:o.
2. Yukardaki anlay birok slam ulemas tarafndan kabul edil
memitir. nk Crcani burada melekeyi itiyat yerinde kullanmtr.
Oysa melekeden maksat, keyfiyet-i nefsaniyenin kendileri (ruhsal' kabi
liyetler) veyahut bunlara balang olan faaliyet-i ruhiye olup bunda us
ret (zorluk) zeval ve adem-i imkan mlahazalar yoktur.
Halbuki bunun yerine kuvve teriminin kullanlmas ulemaca da
ha uygun bulunmutur. O zaman kuvvet, kuvve = puissance terimi
bir ey hasl deilken husule salih olmasn> ifade eder ki, bu mana
nn iine istidat, imkan- istidat szleri de girebilir. Kuvve, nutuk ola
rak bir fiilin ilkesi anlamnda da kullanlr. Bu fiil ister muhtelif, ister
gayr- muhtelif, ister uur ve iradeyle, ister uursuz ve ir;:desiz olsun.
slam ulemas kuvveti, meleke karl olarak aldndan dolay kuvve-i
faile, kuvve-i akle, kuvve-i mfekkire, kuvve-i hafza, kuvve-i cazibe gi
bi terimleri bol bol kullanmlardr. Bu sebeple slam psikolojisi, ekseri
yetle meleke szn nefsi natkann kuvvetleri olarak kullanmtr. Biz
de meleke yerine kuvvet, kuvve szlerini kullanacaz.
3. Bizde kudemann kuvvetleri taksim etmeleri psikolojinin bugn
k taksimine benzemez. Bunlar kuvvetleri drde ayrmlardr:
a) Nefs-i felekiyedir ki, onlarca kendisinden tek bir fiil sadr olur.
Bu fiili hakknda uur ve iradesi vardr.
b) Tabiat-i unsuriyedir ki ondan sadr olan fiil yine vahittir. Bu
nun ilkesi hakknda uur ve irade yoktur. Bu kuvvete bugn biz doal
kuvvet diyoruz.
c) Kuvve-i hayvaniyedir ki, ondan muhtelif ef'aL sadr olur. uur
ve iradeye makrun sayarlar.
DN PSKOLOJS
217
d) Nefs-i nebatiyedir ki, ondan muhtelif ef'al sadr olur. Fakat bun
lara uur ve irade makrun deildir. Bugn biyolojide ilev, vazife, fiil
denilen olay budur.
4. Seyyit erifin taksimi ise baka trldr. Mtekelliminden ol
duundan nefs-i felekiyeyi kabul etmez. Kuvay e ayrr: a) Kuvay-i
nefs-i nebatiye: Bugnk tabii kuvvetler, yahut fiil ve vazifeler karl
kullanltr; b) Kuvay-i nefs-i hayvaniye: Bugnk psikolojide i
gdler (eilimler, ynetiler), irade, duyarlk (hassasiyet) karl aln
mtr. Bunlara kuvay-i nefsaniye dahi denir; c) Kuvay-i nefs-i insaniye:
Bugnk anlamda zihin kuvveti denilen 'kabiliyettir. Bunlara kuvay-i
akliye dahi denilmitir. Kuvay-i akliye klliyat (en yksek kavramlar)
idrak ettii zaman kuvve-i nazariye = raison theorique fikir sanatla
rn (ilim ve edebiyat gibi) rey ile edillesinden istihra etmeleri itiba
ryle kuvve-i ameliye = raison pratique adn alrlar. slam etbbas da
kuvvetleri tabiiye, hayvaniye, nefsaniye olarak e taksim ederlerdi.
nsandaki Kuvay-i Nesaniyenin Tasnifi:
nsandaki kuvay-i nefsaniye ikiye ayrlr: Kuvve-i mdrike, kuvve-i
muhartike veya faile.
Kuvve-i mdrike, zahire ve batna olarak ikiye ayrlr. Kuvve-i md
rikenin zahire ksm be hasseye (be duyum = meair-i hamse), batna
ksm da be hatmi (deruni) hasseye ayrlrlar.
Kuvve-i faile ve muharrike de baise ve mbaire olarak iki byk
blme ayrlr.
1. Kuvve-i baise (ki kuvve-i evkiye, kuvve-i nzuiye dahi denilir)
denilen kuvvet, bugn eilim (temayl, meyelan = inclination) denilen
i kuvvettir.
2. Kuvve-i baise benci ve ahsi menfaati olursa kuvve-i eheviye,
kuvve-i behimiye veya nefs-i emmare* isimlerini alrlar. Eer saldr
ma, korunma ve zarardan vikaye amacyle ilerse kuvve-i gazabiye, kuv
ve-i sebuiye, nefs-i levvame isimleriyle adlandrlr.
3, Kuvve-i mbaire --ki kuvve-i failenin bir koludur vcut ve
organlarda trl hareketlere sebep olan fizyolojik kuvvettir. Bu kuvvet
btn vcut hareketlerinin dorudan doruya, vastasz sebebidir, ida
re edici illetidir. Hareketlerin bir de vastal sebebi vardr ki bu da ta
savvur = rep:resentationdur. Bu iki sebep arasnda evk = arzu, irade
gibi iki kuvvet daha vardr. Bunu basit bir rnekle aklayalm: Camiye
gitmek hareketi evvela zihinde 'tasavvur edilir. bu tasavvur (fikir, d( *)
tiha (appetit). arzu, ehvet; Arapada atfet kelimesi karldr.
Maddi ve beden arzularn kaffesine ehevat denilir. ehevatn vcut iin elzem
ve zarur'1 olan ksmna ihtiya denilir.
218
DN PSKOLOJS
nce) insana irade evki veriyor. rade hasl olunca kuvve-i mbaire
harekete gelip, camiye gitmeyi yaptryor, yani iradeli fiil ve hareket
meydana geliyor.
4. Kuvve-i mdrike: Kuvay-i nefsaniyenin biri de mdrike kuvveti
dir, demitik. slam ulemas bu kuvvetin ilemesini anlatmak iin nce
idraklerin . ve bundan meydana gelen kavramlarn eitlerini aramlar
dr: 1. Bir kavram ya. klli ya czi olur. Cziler de ya suret veya
mana> olurlar. Bir varlktan duyu organlaryle elde edilen duyum
hayal = image surettir. Mana ise bu duyumdan karlan idrakler
dir. Yani bu varlk hakknda evvelce edinilen duyumlarn birlemesiy
le meydana gelen hatra ve idraktir. 2. Bu suretle e ayrlan kavram
lardan her birine mahsus birer kuvve-i mdrike, birer de kuvve-i hafza
farz edilmitir.
Klli ve czilerden karlan manalar idrak eden kuvvet akhdr.
Hafz .da mebde-i feyyaz,.dr.
Duyu organlarnn verdikleri suretleri, yani duyumlar idrak eden
hiss-i mterek-tir. Hafz da hayahdir.
Meani-i cz'iyeyi idrak eden kuvvet vehimdir. Hafz da hafza
veya
zakire>dir.
DN PSKOLOJS
219
KLLYAT DAVASI
Ortaalarda psikoloji ve filyoloji bilgisi az olduundan insan idraki
nin mahiyeti ve bilhassa klli (tmel) kavramlarn meydana gelii, aklan
mas mkl bir mesele meydana g_etiriyo:rdu. Her eyden nce Aristo'
nun, Cziyata ilim lahik olmaz, ilim klli olandr prensibine sadk ka
lnyordu. Akl da cziyat ve mahhasat idrak edemez ve ancak kl
liyat bilir deniliyordu. Cziyat idrak eden duyumlardr. O halde bir
eyin sureti aklda hasl oluyorsa o suret, yalnz idrak olunan mnferit
eyin deiJ,. onun cinsinden olan birok eylerin de sureti olmak lazm
geliyordu. te bu dnceden suret-i cinsiye ve suret-i nev'iye tarifleri
meydana geldi ve bunlarn hepsi iin de mahiyet terimi kabul edildi.
Bizim d alemden aldmz idrakler (da, deniz, cami gibi) zihne ol
duu gibi girmez. Bizim gerekte bildiklerimiz bu eyann suret-i zih
niyeleridir, diye dnlyordu. Eya harite mstakilen mevcuttur, ya
ni ayandr. Zihinde ise bunlar surettir diyorlard. Seyyit erif Crcani
bunu iyi anlamt: htilaf vcud-i hakiki ile vcud-i ;ihni arasndadr.
Bu iki nevi varlk gerekten qirbirinin ayn mdr, deil midir; vcud-i
zihni gerekten vcud-i hakikiyi gerektirir mi?
Ehl-i snnet vcud-i hakikiyi kabul eder, fakat vcud-i zihniyi ka
bul etmezler. Bu sebeple kendileri ismiye snfndandr. Eflatun v
cud-i hariciyi kabul ederken Aristo bunu reddeder. Klliyat davasnn
temeli de bu gr ayrlndad:r. Kad Adudiddin, Mevakfnda, zihin
de mevcut olan eylerin tasavvurlardan ibaret olduunu anlattktan son:..
ra, Acaba harite vcudu olmayan eyleri tasavvur edebilir miyiz, ede
mez miyiz? sualini ortaya atyor ve meseleyi uzun uzadya mnakaa
ediyordu. slam filozoflar bu suale, Evet tasavvur edebiliriz diye ce
vap verdiler. Biz itima-i nakizeyni (mmteni, vcut ve adem gibi) ta
savvur edemiyor muyuz? dedikten sonra, Harite vcudu olmayan ey-
220
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
221
{*)
Isagoci: Yunanca balang. giri,. Aristo Mantna balang olarak
medreselerimizde okutulurdu.
Dokuzuncu Blm
Metapsiik, Mucize
METAPSK OLAYLAR
Metapsiiin Tarifi:
Bu kelime Yu::mca .. aslndan olup ruhsal olaylarn tesinde kalan
olaylar diye ifade edilebilir. Metapsiik bugn iin pozitif bir ilim de
ildi:r. Nev'i ahsna mnhasr ayr bir aratrma koludur. Bu bilgiye
bazen parapsikoloji dahi denilir. Metapsiik terimini Charles Richet icat
etmitir. Bizde bu alanda kurucu ve yayc olarak merhum Dr. Bedri
Ruhselman'n adn zikredebiliriz. nl psikologlar bugn metapsiii u
ekilde tanmlarlar:
Tabii hayatta veya zihin hayatnda bugnk ilmi metotlarmzla ak
lanmas mmkn olmayan btn olaylara metapsiik ve parapsikoloji
denilir.
F'ransz psikologu H. Pieron Psikoloji Lgatinde (s. 218) metapsii
i yle tarif eder: Grnte tabiatst saylabilecek olaylara ait ara
trma ve incelemelerin tmdr. Btn olaylarnda bugn insanlar iin
mehul saylan akll birtakm kuvvetlerin dahalesi grlmektedir.
1960 ylnda yaynlanan metapsiie ait bir eserde u tarif_ grlmek
tedir: Tabii hayatta veya zihin hayatnda bugnk ilmi metotlarmzla
aklanmas mmkn olmayan btn olaylara metapsiik veya parapsi
kofoji denilir. Terimi Trke ifde etmek istersek ruh-tesi, ma-bad-er
ruhio demek uygun olur.
Meselenin nemi:
Metapsiik olaylarn inkar edilemeyecek surette trl deneyler, g
rnlerle gereklemesi ortaya nemli bir mesele kard: Bir tarafta
pozitif ilimler var, bunlarn tatbikat ileri bir teknik ve endstri mey
dana getirdi. Bunlarn hepsinin temelinde bugnk pozitif ilimlerin ka
nunlar var. Bu kanunlar sebep ve netice mnasebetlerine dayanrlar.
Metapsiik olaylar ise bu kanunlara ta:mamyle aykr olarak meydana
gelen olaylar gsteriyor. O halde metapsiik olaylar ilimlerin dnda m
kalacaktr?
XVIIL-XIX. yzyllarda insanlk pozitif ilimlerin mutlak stnl-
DN PSKOLOJS
223
DN PSKOLOJS
224
DN PSKOLOJS
225
DN PSKOLOJS
226
Falclk:
DN PSKOLOJS
227
DN- PSKOLOJS
228
Medyum:
Medyum, snr sistemleri fevkalade hassas, yaplan tesir ve telkin
lere mukavemeti pek az kimsedir. Medyum, bizim duyu . organlarmz
la duymamz ve almamz mmkn olmayan en hafif titreimleri, atmos
ferdeki kozmik nlar ve radyasyonlar yakalayabilen kimsedir. Medyum,
organizmann ve bedenin araclndan abuk kurtulabilen, yani ruhi
intikal = degagement) i daha abuk ve kolay olan kimsedir.
Medyumhiun en basit ekli, herkeste grlebilen bir haldir. Buna
dalgnlk, kendini unutmak denilir. Ancak baz suni vastalar ve are-:
lerle dalgnlk artrlabilir ve bu suretle insanlar telkin ve tesir altn
da braklabilir. Biraz zayf sin,irli (en ok kadnlar) kimselerin 'gzleri
nne bir kristal yuvarlak konup, buraya devaml bakmas sylenir. ri
tal kymetli prlanta bir yzk, bir frldak, mihveri etrafnda dnen
bir ayna ve parlak bir cisim konup buraya srekli bakmas salanr. Bun
dan maksat, o kimsenin dikkatini bir yere toplamak, etrafla alakasin
kesmektir. O zaman k,_ ', telkine ok msait bir hale gelir. Bu normal
insanlara uygulanan telkin yoludur.
pnotizma yolu ise bunlardan bakadr. Burada sje (yani, deneye
tabi kii) d alemle ilgisini tamamyle kesmi, tamamyle kendi j ale
mine dnmtr. Bunun iin ya deneyi yapan doktor veya uyutma ka
biliyeti fazla operatr kendi manyetik kuvvetleriyle sjeyi uyutur, ya
hut sjeyi telkin ve tesir altnda brakarak fikirler sylenir.
1. Medyum, ruhlar aleminden gelen mesajlar alan kimsedir. Med
yun:lar ou doutan bu ite kabiliyetli kimselerdir. Fakat talim, ter
biye ve temrinlerle de medyumlamak veya mevcut medyumluk hassa
sn artrmak kabildir. Hindistan'daki fakirlerin, in ve Tibet'teki yogi
lerin bizdeki Rufailerin ve dervilerin bu ekilde yetitikleri malumdur.
Ruhlar bedenin ve maddenin esaretinden kurtarmak iin eskilerin
seyr sluk dedikleri alt kural vardr. ki _unlardr:
a) Taklili taam, b) Taklil-i menam, c) Taklil-i kelam, d) Uzlet-i
enam (yabanc kimselerden uzaklamak), e) Zikr-i mi.idam (mtemadi
yen Allah' anmak), f) Tevecch-i tam (Allah'a tam ve kat balanmak,
rnasivay terk).
2. Medyumlar ipnotize edildikten sonra bsbtn baka bir ruha sa
hip olurlar. Bunlardan bazlar unlardr: Bilmedikleri dilleri konuur-.
lar, yazlar yazarlar, grmedikleri l kimselerin imzalarn atarlar, re
simlerini yapar, gitmedikleri memleketlerin hayatn sylerler; doktor ol
:madklar halde hastalklar tehis eder, tedavilerini sylerler, olacak ey
leri nceden haber verirler.
Ruhlarla temasa yine medyumlar arac olurlar. Bunlarn ekilleri de
unlardr: Mesajlar kuiak vastasyle duyma, kalemle yazma, ilham ala-
DN PSKOLOJS
229
rak syleme; masann ayan vurma, fincan hareket ettirme, rya (ta
bii, suni) gibi yollardr. Btn bu hallerde medyum trans halinde
dir. Etrafla alakasn kesmitir. Bu tecrbelerde kat, kalem gibi eyler
hazrlanr. Bazen kat ve kalemin kendi kendine hareket ederek yaz
dklar da grlmtr.
3. spritizma deneylerini bu ilerde tecrbeli bir kimsenin idaresi
arttr. Bunun nedeni ikidir: Biri sahte medyumlar gereklerden ayr
maktr. Gerek medyum uyutulduu zaman nabz at deiir. Bir ks
m kaskat kesilir, nefesi darlar. kinci nokta, tecrbe srasnda med
yuma kt ruhlarn musallat olarak tecavzde bulunmas halidir ki, bu
da ara sra grlen hallerdendir.
Telekinezi:
Telekinezi, herhangi bir eyi maddi bir vasta olmadan uzaktan ha
reket ettirmek demektir. Eyalar, bitkiler, hayvanlar veya insanlar ze
rine uzaktan tesir yaplr ve ona bir hareket verilir. Telekinezi, hayatta
bulunan kimseler tarafndan yapld gibi, medyumlar araclyle ruh
lar tarafndan da yaplabilir. Hayatta bulunan kimseler tarafndan tele
kineziyi uygulayanlar, hastalar dokurmak, flemek veya konumak su
retiyle iyi ederler, gerisr = ifa verenler vardr. Dua ve bedduadan,
nazardan doan sonularla Rufai dervilerinin yaptklar olaanst hal
ler de buraya girerler.
lm kimselerin ruhlar tarafndan yaplan' telekinezi de aporlar,
rapslardr. Apor, ruhlar tarafndan bir eyann bir yerden dier bir ye
re naklidir. Raps ise ruhlar tarafndan karlan grltler ve vurulan
darbelerdir. Telekinezi halk arasnda daha ok manyetizma olaylar ola
rak b!linrr.ektedir.
1. Telekinezi olaynn sebebi, .insan vcudundan yaylan elektrik ve
manyetik (iriknatsi) kuvvetlerdir. Bu kuvvet, baz insanlarda daha faz
ladr. Bilhassa gzlerde bulunur. Bu bir seyyale (akm) dir. ok eskiden
beri insanlarca bilinirdi. Metapsiiin kurucusu Doktor Mesmer de ilk
tecrbelerini manyetizma zerinde yapmt. Bu kuvvet baz hayvanlar
da da vardr. rnein, baykuun gzlerinden kan manyetik kuvyet ser
eleri durdurur ve eker. Ylanlarn da manyetik kuvvete sahip olduk
lar, hatta byk ylanlarla gz gze gelen kularn cansz bir halde y
lanlarn nlerine dtkleri grlmtr.
2. Leibzig niversitesinde profesr tarafndan yaplan deneyde
bir medyum, uzaktan, cam bir fanus iinde asl olan bir kreyi hare
kete getirmitir. spritizma ve manyetizmaclarn Londra'da yaptklar
milletleraras bir toplantda, bu farklar len bir alet gsterilmi ve tec
rbeleri yaplmtr. slam dnyasnda manyetizma ve ispritizma olayla-
DN PSKOLOJS
230
DN PSKOLOJS
231
Von Reichenbach:
Mesmer'den sonra Almanya'da Von Reichenbach (Rayhnbah) adn
daki kimyager ve sanayici bilgin de nemli bir metapsiikidir. Von
Reichenbah'n fikrine gre manyetik akm, toprakta (arzda) toplanr. Bu
mknats. kuvvet insann baz organlarnda bilhassa gzlerde kendiri gs
terir. ,Sinir sistemleri bozuk baz kimselerde, yani histeriklerde man-
232
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
233
te
234
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
235
MUCZE
Mucize:
Mucize, Arapada insan akln ve kudretini aciz brakan demektir.
Bat dillerirl'e Latince miraculum kelimesinden le miracle olarak ge
mitir. Lgatte harikulade bir ey, fevkalade (olaanst) bir hal ma
nasna gelir. ngilizce ve Franszcada ayn kelime kullanlr. Almanca
1
da wunder szyle ifade olunur. Mucize kelimesi harika sznden fark
ldr. Harika, Peygamberden sadr olmaz, adetullahn haricinde ve he
nz sebebi aklanmayan garip ey manasna gelir. Deha kelimesi de ha
rika szyle ifade olunur. Bir r>eygamberin peygamber olduu onun gs
terdii mucizelerle anlalr. Mucize, peygamberlik davasnda bulunan
zatn bu davasnd_a doru olduunu ispat iin Allah'n kudretiyle gs
termeye muvaffak olduu harikulade eydir. Bunlar o eit harikalar ve
akllara durgunluk verecek eylerdir ki, onun gibi bir eyi baka hi bir
kimse yapamaz.
slamda ve Batda Mucizenin Tarifleri:
L Mucize enbiya-yi izam hazeratndan sadr olan harikuladeye tlak
olunur ki hasm-i mnkir teaddi ve inkara mbaderet eyledikte aciz kl
mak iin izhar eder (Kamus tercmesi).
2. eref-i vahy-i ilahi ile merref enbiya ve mrselin hazeratnn
dava-yi nbvvet ve risaletle sdk- makallerine (doruluklarna) eha
det iin yedlerine takat-i beerden hari, adeta tabiatn mutat nizam
na muhalif olarak zuhur eden emr-i garip ve fiil-i aciptir. Nev-i be
er mislini vcuda getirmekten aciz olmakla ona mucize tesmiye olunur.
(Nakd-l-Kelam, s. 30).
;_t....-;,;;j_C;,_+:-,: f',_i...-,J,tj\1',::' t:.l(;.J:J;' 2, Mucize, allan i
lerin stnde bir harika olup, nbvvetlerini tasdik amacyle ve Allah'm
emriyle peygamberler tarafndan izhar olunur (Tenkih-l-Kelam, A. Har
puti).
3. Halk aciz ve taaccpte brakp imana gelmelerini mucip olan ah
val. - Min tarafillah zahir olan ahval, ayat-i kerime. - Evliya-yi izam
tarafndan sadr olana keramet denilir. Keramette dava-yi nbvvet yok
tur. Zaman- bi'setten evvel zuhur edip, peygamberlie delalet edecek ah
vale ise irhas denilir (Kamus tercmesi).
4. Alemde insan kudretinden stn bir fiil ve tesirin tezahr gi
bi mlahaza olunan ey; hayret verici vaka (Felsefe Lgati).
5. Eyaya ve umumiyetle messes nizama mugayir olarak ilahi ira
de ile bazen vaki olan hadise (Aquinolu Sen Thomas).
236
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
237
238
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
239
yoloji ile bunlarn ziraat, tababet, corafya, zooloji, jeoloji, botanik gibi
trl kollardr. Bu ilimler yalnz grlen, llen, deney konusu olan
olaylarla megul olurlar. Kainat canl ve cansz varlklarn nitelikleriy
le bunlar arasndaki etki ve tepki mnasebetlerinden doan deimeler,
yani olaylardan ibaret grrler. Var olan, bilinen yalnz olaylardr ve
bunlarn deimeleridir. Bunlarn hepsi zel bir ilmin konusudur. Kai;_
natta bunlar dnda baka bir ey yoktur. Her ey ilimler tarafndan
incelenmektedir. Deney konusu olmayan esrarengiz hi bir kuvvet
yoktur.
Kainatta olaylar birbirlerini kovalarlar. Bir olay dierini, o da ba
ka birini meydana getirir. Yani evren bir olaylar zincirinden ibaret ola
rak devam eder. Yalnz uraya dikkat etmelidir ki, olaylar meydana ge
tiren yine baka bir olaydr. Metafizik veya tabiattesi kuvvet deildir.
limlerdeki bu anlaya, determinizm = muayyeniyet, .. gerekircilik
denilir.
Determinizmin forml udur: Kainatta (evrende) her eyin bir se
bebi vardr. Sebepsiz bir ey olmaz. Her olayn sebebi yine kendi cin
sinden baka bir olaydr. Baka bir olay meydana getiren birinci olaya
sebep, ondan meydana gelen ikinci olaya eser (netice) denilir. Sebep ile
netice arasnda matematik bir oran vardr. Sebep meydana gelince eser
de zaruri olarak meydana gelir. Eserde sebepten fazla bir ey bulunmaz.
lmi bilgilerin .en iyi ifadesi kanundur. Kanun, hadiseler arasnda
deimez, zorunlu ve sabit mnasebetleri ifade eden bir nermedir. Di
er bir ifadesi de yledir: Kanun, sebep denilen bir olayla eser (netice)
denilen olay arasndaki zaruri mnasebeti ifade eden bir formldr.
Fizik, kimya ve biyolojideki olaylar determinizm esasna gre ka
nunlara balanmtr. Psikoloji ve sosyolojide de birok olaylar kanun
lara baldr. Fakat henz ak olan ksmlar vardr. Matematik (arit
metik, cebir, geometri, trigonometri, fonksiyonlar) ilimler de rasyonel
ilimlerdir. Bu ilimler olaylarla deil, varlklarn ve olaylarn nicelik (ke
miyet) mnasebetleriyle megul olurlar. Aksiyomlar, tarifler, postulat
lar gibi akldan doan prensipler zerine dayanrlar. Formlleri kati ve
geneldir. spata yararlar; matematikte ispat edilmeyen eyler kabul edil
mez.
Bu aklamay yapmaktan maksadmz, ilimlerin ve matematiin ger
eldiini kabul ettikten sonra mucizenin ne suretle mmkun olabilece
ini sormak ve aratrmaktr.
Kainatta sk bir determinizm hakim ise; yani her ey illet ve eser
mnasebetlerine tabi ise, o halde mucize mmkn deildir. lmen ka
bul imkanszdr. nk mucize, tabiat kanunlarna aykr olan ahval
ve hadisat demektir.
240
DN PSKOLOJS
241
DN PSKOLOJS
16
242
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
243
244
DN PSKOLOJ'S
Onuncu Blm
Din Psikolojisi Alannda almalar
FLOZOFLARDA DN ANLAYII
Bundan nceki blmlerde ve zellikle din psikolojisinin kuruluu
bahsinde bu alanda alanlarn fikirlerine ksaca temas etmitik. Din
felsefeleri ksmnda ise Max Scheler, Boutroux, Dilthey gibi filozoflarn
dncelerini aklamtk. Din olaynn her ynden incelenmesi bak
mndan bu fikirlerin ayr bir nemi vardr. Bu grten hareket ede
rek, nce slam filozoflarnda din sorununun nasl ele alndn gste
recek ve sonra da Kant'tan balayarak dier nemli din bilginlerinin sis
temlerini ve din psikolojilerini zetleyeceiz.
slam Filozoflarnda Din Anlay:
Din sorununun btn ynleriyle aklanabilmesi iin Douda ve Ba
tda teoloji alannda ortaya atlan fikirleri bu blmde zetleyeceiz. Bu
rada nce slam filozoflarnn din anlaylarna temas edecek, bundan
sonra modern Bat felsefelerindeki grleri zetleyeceiz .
. slam filozoflarnda dinin psikolojik ve sosyolojik incelemeleri yapl
mam, dini problemler daha ok din felsefesi ve teoloji meseleleri olarak
ele alnmtr. slam filozoflar .her eyden nce Yunan felsefesinin hak
ve hakikti gsterdiine inandklarndan bunlarn fikirleriyle slami aki
deleri uzlatrmak istemilerdir. Aristo'daki mahluk olmayan ezeli madde
ile Allah'n halik olmak sfatn arac birtakm nefisler, felekler kabul
etmek suretiyle tevil yoluna gitmilerdir. Bundan sonra nbvvet, ahret
gn, alemlerin yaradl gibi teoloji meselelerini kop.u olarak alm
lardr.
1. slam filozoflarnn ilki saylan El-Kindi (801-873) Meaiye filo
zoflarndandr ve Aristo ile Eflatun'u birletirmek istemitir. Felsefenin
amac Allaha ulamaktr; o sfatlarn sfat, hikmetlerin hikmetidir. slam
teolojisinde savunduu balca fikirler unlard: a)' Alem mahluktur, fakat
Allahri alemleri yaratmasnda birok araclar vardr. Btn stn var
lklar alttakilerine etki yaparlar. Ancak ilk sebep (illet) varlk mertebe
sinin en st derecesinde bulunduundan sonuca tabi olmaz. b) Evrende
her ey birbirine sebep, sonu balaryle baldr. Btn faaliyetler ger
ek akla aittir. Bu akl maddeyi kullanr. Bu1 kullanma, maddi alemle
Allah arasnda arac olan nefis ve ondan kan_f.lklr__!!m.,Lil olur:
c) nsan nefsi, bu klli nefisten doar. Manevi bir cevher olmas bak-
246
DN PSKOLOJS
mndan bedenden mstakildir; insan nefsi, yok olmayan basit bir cev
herdir. d) Evrenin temelinde be esas eieman vardr: Madde, ekil, hareket, zaman, mekan.
2. Byk Trk filozofu Farabi (870-950) Aristo'nun Meaiye oku
luna baldr, fakat Aristo'nun slam inanlaryle badamayan noktala
rnda kendine mahsus tezler ve tevil yollar bulmutur. Aristo'ya gre ilk
madde ezeli ve ebedidir, Allah tarafndan yaratlmamtr. Farabi'ye gre
ise maddenin ezeli olmas Allahtan sudur etmi olmasndandr. Aristo'da
maddenin halik olmad halde Farabi'de Allah alemleri hr olarak ya
ratmtr. Bu sebeple maddenin de balangc Ve sonu vardr. Madde ezeli
ve ebedi deildir. Cenab- Hak vacib-l-vcut ve en yksek kemal sahi
bidir. Saf akl ve saf hayrdr. Cenab- Bariye izafe edilen sfatlar tebih
yoluyle gsterilir ve mecazi manada anlalr. Farabi, Allah, btn kai
natn stnde mutlak ve akn bir varlk olarak kabul eder. Bu son de
recede soyut ve akn Allah gryle insan arasndak boluu da ukul-i
aere (on akl) ve nfus-i felekiye teorisiyle doldurmutur.
3. bni Sina (980-1037) ortaan en byk filozofudur, felsefesinde
rasyonalizm ile tecrbecilik (ampirizm) i birletirmitir. Grlerinde ras
yonalizmden rakyeye doru bir ynelme grlr. Din alannda u drt
noktay inceler: a) Yaradl, b) Allahn ilmi, c) Ahret (maad), d) Pey
gamberlik. Allah halktr, ibda edicidir, ihdas edicidir, ilk sebep ve zaruri
varlktr. Sudur nazariyesi gereince her ey Allahtan kmtr. lk kan
ilk akl dr. Allah ve ondan kari akllar yalnz kllileri (tmel) bilir
ler, cz'ilerle (tikel) ilgilenmezler. Fakat feleklerin nefisleri vastasyle
cisimler zerine etkiler yaparlar. Aristo gibi bni Sina da Allahta selbi
sfatlar kabul eder. Allah birdir, basttr, ezeli ve ebedidir, sabittir, saf
fiildir, bedeni yoktur, zdd yoktur, srf iyilik ve kemaldir. Allah zatn
bilir ve bilmesi varl gerektirir. Allah hem zatn, hem zatndan baka
larn da bilir. Bu esastan sonra bni Sina Allahn mspet sfatlarn da
kabul eder. Maad, ahret ise lmden sonraki hayattr. Ruhlarn sudur
ettikleri ilk prensibe dnmeleridir. bni Sina'da ruh manevi bir cevherdir,
basittir, yok edilemez. Bedenin yok olmasndan sonra da yaar. Nebi Al
lahtan haber getiren btn peygamberlere denilir. Peygamberler, ilahi
hakikatleri insanlara dini bir sembolizm iinde anlatralr. Peygamberler,
alemlerde bulunmayan kutsal bir sezgi gcne (kuvve-i kudsiye) sahip
tirler. Bu sezgi kuvvetiyle faal akl ile temasta bulunur- ve bu sebeple
hakikati kavrarlar. Bu manada vahiy, bu kutsal kuvvetin insanlara bah
edilmesinden ibarettir. Melekler de feyezan halindeki bu eit kuvvet
lerden olup hakikatle temas halindedirler. Peygamberler haberleri me
lekler vastasyle alrlar.
4. Endlsl filozof ibni Rt (1126-1198) Meaiye filozoflarndan
ise de yenieflatunculuktan da fikirler almtr. Aristo felsefesini Avru-
DN PSKOLOJS
247
248
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
249
irade-i cz'iye. sorunlar bahis konusu edilmitir. Kant, .ameli akl ve ira
deyi inceieyerek ullhiyete ve metafizie geer. Kant'm gerek Allah',.
idealin hizmetinde olan hrriyettir, hayra doru giden iradedir. Onun
iin de ancak ahlak ile tamamen birletii zaman dorudur. Burada ame
li akl metafizik istidatlara sahip olan bir kabiliyet olmaktadr.
Kant, Hristiyanln inanlarn Ameli Akln Tenkidi,, kitabnda
esasl bir tetkikten geirerek birok noktalarn zayf bulduundan, te
vil yoluyle aklamaya almtr. rnein, Hazreti sa ve Allah'n o
lu akidesini ahlakn kemale ermesi eklinde aklar ve ona benzeyerek
ahlakn gerekleeceini iddia eder. Kitab- mukaddesin tarihi ksmla
rna ehemmiyet verir. Mukaddes kitabn ahlak kitab olmak zere zel
liini kaybetmemesi lazmdr der.
Kant, din meselesin Ameli Akln Tenkidi kitabnnHkmn ten
kidi ksmnda girdi. Hayatnn sonuna doru da Akln Snrlar inde
Din adl bir bror yaynlad, Kant'n din hakkndaki dncelerini bu
iki eserde gryoruz.
1. Kant'a gre metafizik yapan meleke hkmdr. Bundan dolay
dr ki hkmn tenkidi bahsine nc kritik ad verilir. En geni ma
nasnda hkm, zel bir fikrin, genel bir kavram iinde erimesidir. Bu
hkm de iki trldr. Bazen genel hkm verilmitir ve bu hkm tec
rbenin verdii ,herhangi bir ey zerine uygulanr. Byle hkmlere be
lirli hkmler denilir. Bazen de zel ve czi terim verilmitir. O za
man genel terimi bulmak sorunu ba gsterir. te bu trl hkmlere
de teemmll hkm denilir. Hipotezleri ve teorileri kuran hkm e
killeri teemmll hkmler nevindendir. Bu nedenle bu hkmler ya
pc deil, tanzim edicidir. Tabiat, ileyiinde daima ksa yolu seer. Teem
mll hkm ise nazari akldan ayr olarak akln ve hareketin prensibi.
vazifesini grr.
2. Eya ve tabiat bir amalla gre dzenlenmitir. Teemmll
hkmn esas gayesi, tabiattaki bu amall bulmaktr. Bu amallk bir
ok ekiller altnda grlrse de Kant bunlar iki blmde toplar: Bi
rincisi, eyann ayr ayr ald amallklardr ki, bu gzellie ynel
mektir. Kant, Hkmn Tenkidi kitabnn yarsn bunu gstermeye ay
rr. kincisi bir eyin teekklne messir olan umumi kanunlardr ki,
bu daha ok organik varllarda ve canllarda grlr. Zihi bir kez bu
amallklar yakalaynca bunu derhal genelletirir; tabiat bouna ile
mez, her eyin bir amac vardr. Bu amalarn hiyerarisinde insan en
yksek amatr. Fakat b insan ahlaki insandr. nsanda fizik nizamla
ahlaki .nizam birleir. Bu, maddeten dnyada mmkn deilse de aklen
mmkndr.
3. Bu amallk fikri, alemdeki ve insandaki nizama gre hiyerar
inin en yksek derecesinde akl ve nazm Allah fikrine ular. Allah,
250
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
251
sezgidir.
l. Bergson, din ve ahlak problemini birbirinden ayrlmaz f ayar ve
252
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
253
254
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
255
DN PSKOLOJS LE URAANLAR
William James (1842-1910):
Din psikolojisi hakknda en temelli incelemelerden biri Amerikal fi
lozof ve psikolog William James tarafndan yaplmtr. Bu aratrma bu
gnn psikolojisinin temel kurallarna uygun olduu gibi, pozitif meto
du kullanmas bakmndan da ayr bir _nem tamaktadr. William James,
Dini Tecrbenin Tenevvleri = The Varieties of Religious Experience
adl kitabnda din psikolojisi alannda yeni bir terkip (sentez) yapmay
denemitir. Kitabnn isminin altna koyduu a study in Human Nature
sznden anlalaca zere filozof, insan tabiat hakknda bir inceleme
yapmak amacn gutmektedir. James, amzn en yksek ve leerli
P!'>ikologlarndan biridir. Geni bir bilgiye, esasl' mahede ve aratrma
metotlarn katar, idealist bir anlayla sk tenkit ve aratrmay birle
tirir. Psikolojinin Prensipleri adl dier kitab da eserlerinin en by
dr. Bu eserde filozof, psikolojinin birok sorunlar hakknda yeni g
rler ortaya koymakta ve bunlar inceleme metotlar da daima verimli
ve faydal olmaktadr. 1897'de nerettii nanmak radesi ve Halk Fel
sefesi Hakknda Denemeler adl kitabnda deneye dayanan bir felsefeyle
idealizm grn birletirmeye urayor ve o zamandan balayarak din
felsefesinin ve sorunlarnn temellerini aratrmak teebbsnde bulu
nuyordu.
Yukarda sylediimiz yeni kitab ise tamamyle din meselesine tah
sis edilmitir ve burada dinin btn psikolojik cephesini gstermeye u
ramtr.
William James, Amerika'da din alannda yaynlanan yeni eserleri
(Leuba, Starbuck, Coe gibi) de ele alyor ve en ziyade hal tercmeleri,
hatralar zerinde duruyor (otobiyografi, biyografi). Bu neriyatn ok
geni ve zengin olduunu ve bir kitapta bunlarn toplanmasnn imkan
sz olduunu gryor: James, din kelimesine kendi anlad zel bir ma
na veriyor ve ancak bu cepheden meseleyi inceleyeceini tasrih ediyor.
James, dini yle tarif eder: nsanlarn ilahi (divin) diye tandklar var
lk ile mnasebetlerinde duyduklar hisler, yaptklar hareketler ve dav-
256
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
257
258
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
259
260
DN PSKOLOJS
la1. Dini olmayan dier uurlu hallerde buna benzer olaylar mevcut de
ildir. Dini karakter, insann hayatnin btnyle temasa gelmesinden,
btn dini yaayta da bu hayat btnlnn yaamasndan ileri ge
lir. Bundan dolay da din olaylar, evvelce insanda bulunmayan bir vah
det ve enrji kazandrr. Mistik denilen de ou aman d mai:zarasy
le btn dini tecrbede grlen muayyen bir ekilden ibarettir.
Dini Hayat Bakmndan Fertlerin Tasnifi:
Bu aratrmalarn verdii dikkate deer sonulardan . biri, din uu
runun gsterdii byk eitlenmeler ve deimelerdir. Bu eitlenmele
ri birka byk tip (rnek) iinde toplamak mmkndr. Bunun iin
birbirine zt iki snf dindar ele almak lazmdr: , Salim
normal ruh
lar, hasta = anormal ruhlar. Mariz ve hasta ruhlar, skun ve v.ahdete
varabilmek iin bir istihale geirmeye, bir buhran veya ihtidaya muh
ta olanlardr. Salim ve salam ruhlar ise dolaysz bir sadakat ve inki
afla gayelerine ulaan kimselerdir. William James, salim kimselerin ya
adklar dini hayata, tabii olanlar (natralizm), hasta ve anormal ruh
larn dinine salvationizm (kurtulu bekleyenler)* ad verir. Bu iki snf
dipdarlar arasnda birok dereceler ve farklar vardr.
Normal ve shhatte olan ruhlarn dindarl, hayatn parlak (nurlu)
olan taraflarnda durur. Karanlkta kalan dier taraflar vehim telak
ki ederler. Kendileri iin yeter derecede aydnlk olmayan taraflarn
da er ge aydnlanacana kanaatleri vardr. Kainatta hakim olan
ahenk ve kudrete byk gvenleri vardr. Bu kanaat Hristiyanla nis
petle Helenizmde, Protestanlara nispetle Katoliklerde, Cermen rkna nis
petle Latin u:knda daha fazla grlr. Modern alarda ise bu cereyan
ve gven, Spinoza ve Rousseau'da, Emerson, Parker'de grlr. Ame
rika'da metodistler ile slahatlarn (reformist) hareketleri arasnda ak
bir tezat meydana getirir. Ezcmle ruhi kltr (mind-cur) hareketi de
nilen cereyan byledir. Bu usul insanlar hem bedeni, hem de ruh ala.n
da slah ve terbiY:eye urar, onlara durmadan elemin gelip geici ol
duu, alemde her eyin aslnda parlak ve mkemmel olduu fikrini tel
kin eder. Korkular ve endieler kalplerden kovulmal, alemi ve kainat
durmadan sena ederek onda huzur ve iyilie tevecch fikirleri takviye
edilmelidir.
Hasta ruhlar ise ahenksizlik ve aclar iinde kvranrlar. uur ei
i bu eit tecrbelerle bir kere daralm ve klmtr. Alem bo
ve manasz grnr. Hayatn yarn neler hazrladndan korkarlar. Ruh
DN PSKOLOJS
261
262
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
263
264
DN PSKOLOJS
DN PSKOLOJS
265
266
DN PSKOLOJS
DN
PSKOLOJS
267
DZN
A
Abdlmelik b. Habib 207
Adler 29
Hz. Adem 36, 184
Ahmet Naim 43, 44, 199
Akseki, A. Hamdi 27, 28,
168, 197
Hz. Ali 149, 198, 202, 235,
243
Allier 117
d'Alviella, Goblet 21, 103
Ames 42
Ankaravi, smail b. Ahmet
12, 147, 160
St. Anselme 19, 169
Arimet 10
Aristo 94, 118, 126, 197,
202, 203, 215, 216, 217, 219,
241, 242, 259
Atalay, Besim 199
St. Augustine 18
B
Bakllani, Ebu Bekir
15,
182, 208, 217
54
Baldwin 46
Barret, W. 229
Barnes 48
Barth 63
Bellak, Robert N. 121
Benito 143
Bergson, Henri 16, 91, 95,
108, 117, 144, 159, 205, 207,
210, 237, 248, 250
Bergen 10, 48
Berkeley 126
Bernard, Claude 94
Bestami, Bayezid 142
Beyzavi 26
Bilmen, . Nasuhi 178, 233
Binte 104
de Birnd, Maine 19, 141,
207
Blondet; Charles 82
Blondel, Maurice 174
Boirac, Emile 230
Bolye 238
de la Boullaye, Pinard 88
Bossuet 195
Boutroux, Emile 61, 113,
122, 123, 124, 151, 217, 237,
241
le Bras, Gabriel 118
Brochart, Victor 21
Brockman 48
Brinton 30
Bruhl, Levy 55, 62, 84, 121,
157, 159
Brunschvicg 171, 249
Bucher, Maurice 140
Buisson, F. 30
Bunyan 254
Buchner 205
c
Carington, Heymans 228
Carnegie 51
Carpenter 117, 141
Carrel, Alexis 110
Cehm b. Safvan 177, 195
Cevdet Paa 20
Charcot 153, 231
Coe 61, 117, 138
Comte, Auguste 33, 36, 38,
79, 123, 126, 140
Cooley 54
Copernik 74
Cousin, V. 159, 199, 205
Crisman, 48
Crosset 231
Crookes 212, 229
el-Cheni, Mabed 177, 195
Crcani, Seyyid erif 15,:
198, 213, 214, 216, 217
ieron
27
Demokrit 217
Descartes 10, 15, 21,
163, 169, 203, 210
Diderot 171
Dilthey, Wilhelm 70,
126, 241
Dionysius 157
Dorul, mer Rza 38
Dostoyevski 170
Dougal, Mc. 54
Driesch 237
Dumensil 87
Durkheim, Emile 29,
55, 62, 106, 117, 121,
262
126,
125,
43,
249,
E
Hz. Ebu Bekir 149
Ebu Bekir, Kad 11
Ebu Klabe 149
Eb-l-Maali 208
Eckhart 78 ,
Eddington, A. S. 61
Eflaki, Ahmet 227
Eflatun 76, 140, 164, 169,
201, 20 203, 205, 21 261
Einstein, Albert 110, 115,
238
El-Kindi 225, 242
Elmal, Hamdi 169, 178
Emerson 257
Erzurumlu . Hakk 152,
166
Eshalaryos, Yenadiyos 129
el-E'ari, Eb-l-Hasan Ali
b. smail 163, 180, 185
Eucken, Rudolf Chr. 257,
258
F
D
le Dantec 171, 205
Davidson 30
Delacroix, H. 62, 90, 95,
154
269
DN PSKOLOJS
Flournoy 19, 95, 155, 262,
263
Framm 83
Frazer, S. G. 62, 91
Freud, S. 62, 112, 113, 114,
117, 231
Foerster 75, 108
Fursac, R. 90
G
Gabriel le Bras 119
Gandhi 31, 35, 52
Gazali 21, 39, 115, 139, 147,
177, 182, 185, 186, 198, 208,
242
Gallewar 63
de Gasparin, Kont 230
Geley 30
Gelenbevi 11, 164
Gillon 62
Gilson 67
Girgensohn 15, 89, 95, 117
Goblot 159
Goetenburg 220
Gordington, R. H. 62
Guenot 237
Gurwitche, G. 85, 122
H
Haeckel 123, 205
Hall, Stanley 61, 67
Hanbeli 149, 167
Harputi, A. 232
Hartmann, Van 11, 29, 113,
116
Harun 137
Hauer 61
Hebert 154
Hegel 30, 71, 126, 170, 171,
247
Herder, Johnn G. 61
Hemedan!. 36
Heymans 212
Hirschfield 234
Hocking, H. 74
Hffding 21, 61, 258
Hoecknig, W. E. 54
Hoffmann 75
d'Holbach, Baron 171
Horney 83
Hudgson 229
Hume, David 19, 233
Husserl 10, 76
Hgel, Van 56, 159
t
bn-l-Arabi 115, 142, 222
bn Rt 132, 215, 218, 226,
243
bn Sina 23, 162, 198, 202,
218, 241, 242
Hz. brahim 137
hvan- Safa 226
Ignatius 127
Isfahni, Eb-l-Kasm Ragp
. 208
Hz. sa 127, 128, 133, 141,
212, 258, 259
zmirli . Hakk 26, 32, 199,
240
yad, Muammer, 208
J
DN PSKOLOJS
270
o
Oliver 223
Hz. Osman 235
Otto, R. 68, 87
klid 238
Hz. mer 141, 149, 235
p
Palmer 43
Parker 257
Pascal, Blaise 21, 22, 140,
170
S. Faul 18
Pavlos 127
Pazarl, Osman 39, 55
Pelet 140, 154
Penido 89, 140
Penist 121
Petros 127
Pettazoni 87
Pfister 61
Pieron, H. 16, 128, 150,
155, 219
Pike, R. 30
Plotinus 91, 151
Porphyrius 218
Poincare 18, 239
Pratt 40, 41, 49, 53, 56, 117,
137, 138
Preyer, Wilhelm 62
Price, Josiah 62
Rabier, Elie 10
Ravaisson 205
Razi, Fahreddin 16, 26, 208
Reichenbach, Von 228
Reinke 237
Renan, E. 30
. Renouvier, Chrles 21
Reville 30
:ij.ibot 54, 89, 97, 103, 104,
153, 159
ibli 235
Taberi 26
Tauler 76
Taylor, Ed. Burnet 30, 61,
62, 106
Teftazani 218
Thomas, St. 19, 76, 86, 232
Tiele, C. P. 43
Tolstoy 102, 141, 251
Tsteri, Sehl b. Abdullah
142
Tyrrel, George 57
u
Sabatier, Auguste 29
Underwood 117
Sanctis 69
Sartre, J. P. 171
v
Scheler 126, 241
Schleiermacher 29, 61, 78, Vaugham, Ernest 141
260, 261
Verlain, Faul 141
Schelling 257, 261
Voltaire 170
Scheler, Max 61, 95, 97,.
98, 99, 100, 120, 122, 242
w
Schmidt 57
Schopenhauer 105, 113
Wach, J. 121
Schroeder 49
watson 72, 225
Sehl bin Abdullah 142
Wells, H. G. 80
Siebere 62
Westermack 62
Simmel 71
Weber, Max 121
Smith, Basworth 234
Wundt, W. 29, 61, 89, 260
Sokrates 18, 24, 43, 51,
169, 203
y
Spencer, Herbert 62, 77,
123
Yahya b. Muaz 186
Spinoza 19, 23, 81, 169, 172, Hz. Yakup 137
206; 210, 257, 262
Yazr, Hamdi 20, 162
Starbuk 49, 50, 52, 138, 249 Yehuda 127
Stendhal 61
Yeua 137
Yrkan, Yusuf Ziya 233,
Stengars 234
257
Straus, Levy 87
Yuhanna 127
Swendenborg 140
Hz. Yusuf 137
Sullivan 83
BBLYOGRAFYA
ihya-l-Ulfrm-id-Din imam Gazali.
lUu;ifetame--""E'rtUI'UlTit:r" ifa1fn-Hakk.
El-Milel ven-Nihal ehristani.
Ahlak,.--Ami---Kmatza-cte-Ali"'Efendi.
Minhac-l-Fukara smail Ankaravi.
Yeni lm-i Kelam smail Hakk zmirli.
litkmll""-Esa:slarr---Ab-met-Naim.
islam Dncesi Hilmi Ziya lken.
Metalip ve Mezahip A. Hamdi Elmall.
Din ve Ahlakn ki Kayna H. Bergson.
lim ve Din E. Boutroux.
isHima Giri Prof. Muhammed Hamidullah.
Mslmanlk Yusuf Ziya Yrkan.
jsla.uJ...p.ia-i-, Ahmet Hamdi., Akseki.
By: Bllim ve Din Malinowski.
Din-.ve.. BHim-Ber-trand. Russel.
ilim B:kmndan slamiyet M. Zerrin Akgn.
lim, Ahlak, iman M. Rahmi Balaban.
Din Sosyolojisi Mehmet Taplamacolu.
Felsefe-i slamiye Tarihi smail Hakk
zmirli (notlar).
Mfstisizm Henri Serouya.
u Bilinmeyen nsan Dr. Alexis Carrel.
Tarih Boyunca ilim ve Din A. Adnan
Advar.
Psikoloji ve Din Cari Gustav Jung.
nan e Hareket Bakmndan Din Terbi
yesi Neda Armaner.
Ruh ve Kainat Dr. Bedri Ruhselman.
ocuk Psikolojisi ve Din Duygusu Pierre
Bovet.
Kur'an ve Hadiste man Esaslar Hse
yin Atay.
nsan lminin Bugnk Konular E. Brehier - S. Evrin.
EW\lnkzunii-ed:ij'alarma:m-aa:zali.
Hissiyat Ruhiyat Ribot - M. ekip Tun.
nsanlar Uyann! Dr. Alexis Carrel.
Le Sentiment Religieux et la Religion
Louis Pelet.