You are on page 1of 298

HEINRICH ZIMMER

HiNT SANA Ti VE UYGARLIC!NDA


MiTLER VE SiMGELER

KABALCI YAYINEVI: 218


Antropoloji, Arkeoloji, Mitoloji Dizisi: 23

Heinrich Zimmer 1890'da Greifwald'da dodu, 1943'te New


York yakasndaki New Rochelle'de ld. 1939'da Oxford'da
ders vermek iin Heidelberg'deki profesrlnden istifa etti.
Sonunda New York'daki Columbia niversitesi'nde dersler
verdi. Ani lm zerine ders notlar ve almalar joseph
Campbell'in editrlnde Hint Sanat ve Uygarlgnda Mitler ve
Simgeler, Kral ve Hortlak ve Hint Felsefeleri balklaryla kitapla
trld.
joseph Campbell mitler zerine almalaryla tannr. l 904'te
New York'ta dodu, Columbia niversitesi'nde eitim grd.
Ortaa yazm zerine uzmalat ve master derecesini aldk
tan sonra almalarna Paris ve Mnih niversitelerinde devam
etti. 1929'da New York'a dnd ve 1934'ten 1972'ye kadar
Karlatrmal Edebiyat dersi verecei Saral Lawrence Kole
ji'nde greve balad. llk zgn almas The Hero With a Thou
sand Faces (Kahramann Sonsuz Yolculuu, Kabalc Yaynevi,
2001) klasikleti. joseph Campbell 1987'de yaama veda et
mitir.

Heinrich Zimmer
Myths and Symbols in Indian Art and Civilization
Bollingen Foundation, Princeton University Press, 1946
Hint Sanat ve Uygarlnda Mitler ve Simgeler Kabalc Yaynevi, 2001
(Akal Ajans araclyla)
Birinci Basm: Mays 2004

Teknik Hazrlk: Zeliha Gler


Kapak Dzeni: Serdar Bal
Yayma Hazrlayan: Sekin Erdi

KABALCI YAYINEVI
Himaye-i Etfal Sok. 8-B Caalolu 34110 !STANBUL
Tel: (0212) 526 85 86 Faks: (0212) 513 63 05
www. kabalci.com. tr
yaynevi@kabalci.com.tr

KTPHANE BlLGl KARTI


Cataloging-in-Publication Data (CIP)
Zimmer, Heinrich
Hint Sanat ve Uygarlnda Mitler ve Simgeler
. Dinsel inanlar 2. Budizm 3- Hinduizm
4. Hint Edebiyat 5. Hint Sanat
ISBN 9 75-8240-69-2
Bask: Yaylack Matbaaclk San. Ltd. ti. (0212) 56 7 80 03
Litros Yolu Fatih San. Sitesi No: 12/19 7203 Topkap-ISTANBUL

HEINRICH ZIMMER

HNT
SANATI VE UYGARLIGINDA
MTLER VE SMGELER
EDTR: JOSEPH

CAMPBELL

eviren: Gl aal Gven

KABALCI YAYINEVi

NDEKLER
EDiTRN NSZ, 7
BLM BiR

SONSUZLUK VE ZAMAN, 9
1. KARINCALAR'IN TREN

.............................................................................

2. YENDEN Dol:;uM ARKl


3. YAAMIN BLGELl:;i

.........................................................

..

..

17

.......... ....

27

............ . .................... ..............................................

BLM iKi

VINU MiTOLOJiSi, 33
1. VNU'NUN MAYA's
2. VAROLU SULARI

. 33

.............. ................................................................. .

. .

...................... ... . ......................... ................................

37

3. HiLK SULAR! ..........................................................................................

46

4 . HNT SANATINDA MAYA

............................................................. .............

65

BLM

YAAMIN MUHAFIZLARI, 7 1
...... ......................... ...........

71

2. TANRILAR VE TAITLARl

...........................................................................

81

3. Y LAN VE Ku

. .

l. YILAN, VNU VE BUDHA'NIN DESTEKS

................... ... ........................... ................................ .........

4. YILANIN DENETLEYCS OLARAK VNU


5. NLFER

...............................................

.....................................................................................................

85
90

104

6. FL. ............................................................... :............................................... 118


7. KUTSAL IRMAKLAR

. .

.............. ..... .................................. .. ................. ......

125

BLM DRT

IVA'NIN KOZMiK HAZZI, 141


l. "TEMEL BiiM" VE "OYUNBAZ TEZAHRLER"

.................. ................

141

2. GENLEYEN BM GRNGS
3. YA-AKT

.....................................

149
156

...................................................................

4. YcE TANRl

.......................................................

5. vA'NN DANs

16 9
1 72

........................................................

6. GRKEMN EHRES
7. KENTN YKcs

........................................................

............................................................

1 98

20 9

BLM BE
TANRIA, 215

1. TANRIA'NIN KKEN
2. MCEVHERLER ADASl

215

.....................................................

......................................

SONU, 245
DiZiN, 251

RESMLER, 261

22 4

EDTRN NSZ

Heinrich Zimmer'in (18 9 0-1943), ABD'ye geliinden iki yl sonra


anszn zatrreeden lmesi byk bir kayp oldu. Kariyerinin kesin
likle en verimli noktasndayd. Hzla olgunlamakta olan projelerine
tanklk eden iki sandk dolusu notu ve kad ardnda brakt. Co
lumbia niversitesi'nde vermekte olduu dersler, kitaba dntrle
rek yaymlanmak zere kabaca daktilo edilmi ve dzenlenmi hal
deydi; Hint tbb hakknda bir kitap yan yarya tamamlanmt; Sans
krite almalarna giri niteliinde bir kitabn ana hatlar izilmiti;
mitoloji zerine popler bir almaya balanmt. Ktphanesinin
ve dosyalarnn her yerine dalm Almanca, ngilizce, Sanskrite ve
Franszca yazlm notlar ieren bir sr kat, yazlacak makaleleri,
yaplacak aratrmalar, hatta savan sona ermesinden sonra Hindis
tan'n zgl mahallerine yaplacak aratrma gezileri olduunu dn
dryordu. Alkanlklarna abucak ayak uydurduu yeni lkesinin
entelektel mirasna katkda bulunmaya ynelik byk bir coku var
d iinde. Ancak anszn hastalanp yedi gn iinde bu dnyadan g
t srada, temposunu yeni yeni hzlandrmaya balamt.
Birdenbire kesintiye urayan bu almalarn elden geldiince b
yk blmn unutulup gitmekten kurtarma abasna derhal giriil
di. Hint Sanat ve Uygarlnda Mitler ve Simgeler adl bu kitap,

1942

nda Columbia niversitesi'nde verilen bir dersin notlar zerinde


yaplan alma sonucunda ortaya kt. Daktilo edilmi ders notlar
na, snfta doalama yaplan ayrntl anlatmlar ve iki yz akn
bir dizi diyapozitif eklenmiti. Btn bunlarn bir kitaba dnm
hatr saylr bir yeniden _yazma, yeniden dzenleme, ksaltma ve ge-

H i NT SANATI VE UYGARUCINDA M iTLER VE SiMGELER

niletme almasn gerektiriyordu. Bu yeniden yaplandrma al


mas iin gereken malzemenin ogunu, Dr. Zimmer'le yaplan sohbet
lerin anlar saglad. Byle bir kaynagn olmadg yerlerde ise, onun
en ok sayg duydugu otoritelere bavurdum.
Dr. Ananda K. Coomaraswamy kitabn tamamlanmas iin bir dizi
ek not hazrlama nezaketini gsterdi. Yapug eklemeler keli paran
tezler iinde verildi ve AKC harfleriyle belirtildi; hi kukusuz bu ek
lemeleri Dr. Zimmer de gnlden onaylard. Resim 55'in basks ve
kitabn bandan sonuna kadar yapug tashihler iin de Dr. Cooma
raswamy'ye minnet borluyum.
Dr. Zimmer herhangi bir basl kitap iin art olan alntlar, an
malar ve gndermeleri belirtme ihtiyacn kiisel belgelerinde dogal
olarak duymadndan, saysz mit ve grsel malzemenin kaynaklar
nn izini srmek gibi son derece karmak bir sorumluluk editrn
omuzlarndayd. Resimleri semek, dzenlemek ve tanmlamakta bana
yardmc olan ve el yazmasnn ilk taslan okuyan Columbia ni
versitesi'nden Dr. Marguerite Block'a, fotoraflarn-birounun kay
naklarn bulmam saglayan Bay ve Bayan Nasli Heeramaneck'e, bir
ok mitin Sanskrite orijinallerine ulamakta nerileriyle bana yol
gsteren Leyden niversitesi'nin eski mensuplarndan Dr. David Fri
edman'a ve asl aratrma iinin byk bir blmn yerine getiren,
el yazmas ve prova basklar zerine emek harcayan ve ayrntlarn
bktrc yknn sorumluluunu stlenen Bayan Peter Geiger'e teek
kr etmek istiyorum. Swami Nikhilananda ktphanesini at ve tav
siyeleriyle yardmc oldu. Bayan Margaret Wing, el yazmasnn son
iki prova basksn gzden geirdi. Bu dostlarn cmerte sunduklar
yardmlar olmasayd bu kitap asla ortaya kamazd.

New York, 28 Ekim 1945

]oseph Campbell
8

BLM BiR
SONSUZLUK VE ZAMAN

KARI NCALAR'I N TREN

tndra ejderhay, cennetin sularn gbeinde esir tutarak bir bulut ylan
nn uzuvsuz ekliyle dalarda reklenmi dev titan vahice ldrd . Tanr,
yldrmn biimsiz bklnlerin tam ortasna frlatt; canavar kuru bir

saz

de

meti gibi parampara oldu. Sular serbest kald ve bir kez daha dnyann her
yerinde dolamak zere eritler halinde yeyznde akmaya balad.
Bu sel yaam seliydi ve herkese aitti. Tarla ve ormann zsuy ve damarlar
da akan kand. canavar hrsl, bencil, koca gvdesini gkyz ve yeyz

ara

snda tutarak herkes iin yararl olan eyi smrp durmu. ama imdi yok
edilmiti. Sular bir kez daha akyordu. Titanlar yeralt dnyasna ekiliyor, tan
rlar ise hkmranlklarn yeniden kurmak zere dnyann merkezindeki da
n zirvesine dnyordu.
Ejderhann egemen oldu dnem boynca tanrlarn yce kentinin gr
kemli kkleri yklp gitmiti. tndra'nn ilk ii bunlar yeniden yaptnnak oldu.
Gklerin btn tanrlar kurtarclar olarak ona vgler dzyordu. Zaferinden
duydu byk gurur ve kudretinin bilinciyle alabildiine coan tndra sanat
ve zanaat tanrs Vivakarman huzuruna ararak, tanrlarn kralnn ei ben
zeri olnayan ihtiamna yarar bir saray ina etmesini buyrdu.

Mucizevi bir yetenee sahip olan Vivakarmar bir yl iinde saraylar ve


baheleri, glleri ve kuleleriyle harikulade, l l bir ikametgah ina etmeyi ba
ard. Ancak inaat ilerledike tndra'nn talepleri gitgide daha ayrntl, kafa9

H iNT SANAT/ VE UYGARL//NDA MiTLER VE SiMGELER

snda oluan grler gitgide daha kapsaml olmaya balamt. Ek teraslar ve


pavyonlar, daha ok glet, daha ok koru ve daha ok elence alan isteyip du
ruyordu. tndra ne zaman inaata bir gz atmaya gelse tasarlanmas gereken
yeni yeni grler ona alyordu. imdiden aresizlie den ilahi zanaatkar yu
kardan yardm istemeye karar verdi. htiras, ekime ve aaann hakim
olduu karmak tanrlar dann ok stnde ikamet eden Evrensel Tin'in saf
tecessm olan demiurgos Brahma'ya bavurdu.
Vivakarman gizlice daha yksek makama bavurup da durumunu anlat
t zaman Brahma onu yattrd. "ok yaknda yknden kurtulacaksn" de
di. "Huzur iinde evine dn." Daha sonra, Vivakarrnan hzla lndra'nn kenti
ne inerken, Brahma da daha yce bir kata doru yola koyuldu. Yaratc olarak
onun bir eyleyeninden baka bir ey olmad Yce Varlk'n, yani Vinu'nun
huzuruna kt. Vinu kutlu skununda ona dinledi ve yalnzca bayla onay
layarak Vivakarman'n dileinin gerekleeceini bildirdi.
Ertesi sabah erkenden haclara zg deneiyle bir brahmin ocuk, lnd
ra'nn kapsnda belirerek, kendisinin kral ziyarete geldiinin bildirilmesini
buyurdu. Muhafz hemen efendisine kotu; efendisi ise bu uurlu ziyaretiyi
bizzat karlamak zere sarayn giriine koturdu. ocuk ince yaplyd, on ya
larndayd ve bilgeliin ltsyla parlyordu. tndra, baklar vecd halinde
sabitlenmi bir grup ocuun arasnda onu hemen tand. Olan siyah, ltl
gzlerinin yumuak bir bakyla

ev

sahibini selamlad. Kral kutsal ocuun

nnde eildi ve ocuk da onu can gnlden kutsad. Birlikte tndra'nn salo
nuna ekildiler; burada tanr bal, st ve meyve sunarak konuuna trensel bir
biimde ho geldin dileklerini sundu ve ona yle dedi: "Ey Mbarek ocuk,
buraya geliinin nedenini anlat bana."
Gzel ocuk, uurlu yamur bulutlarnn ar ar grldemesine benzer
derin ve yumuak bir. sesle yant verdi. "Ey Tanrlarn Kral, ina ettirdiin
muhteem saraydan haberdar oldum ve kafamdaki baz sorular sana sormaya
10

SONSUZLUK VE ZAMAN

geldim. Bu zengin ve geni ikametgah tamamlamak ka yl srecek? Vivakar


man'n daha ne gibi tasarn harikalar yaratmas gerekecek? Ey Tanrlarn En
Ycesi" -ocuun ltl yznde hafif, belli belirsiz bir tebessm belirdi
"senden nce hibir tndra senin tasarladn trden bir saray tamamlamay
baaramamt."
Zafer sarholuuyla dolup taan tanrlarn kral, henz bir ocuk olan bu
olann, kendinden nceki tndralar bildiine ilikin szleriyle iin iin eleni
yordu. Yznde babacan bir glmsemeyle sorusunu sordu: "Syle bana o
cuk! Grdn -yoksa iittiklerin mi desek- tndralar ve Vivakarmanlar o
kadar ok mu?"
Mucizevi ziyareti ban sallayarak soukkanllkla onaylad. "Evet, ger
ekten de onlardan pek ok grdm." Sesi, inekten yeni salm st kadar lk
ve tatlyd, ama szckleri tndra'nn kann dondurmutu. "Sevgili olum" diye
devam etti ocuk, "Senin baban, yeryznn btn yaratklarnn atas ve
efendisi olan Yal Kaplumbaa Adam Kayapa'y tanrdm. Ve senin bykba
ban, Brahma'nn olu olan Gksel Ik Huzmesi Marii'yi tanrdm. Marii, tan
r Brahma'nn saf ruhundan yaratlmt; tek zenginlii ve hameti, lekesiz ya
am ve dindarlyd. Aynca Vinu'nun gbek deliinde byyen nilferin a
nakyapraklanndan yaratlan Brahma'y da tanrm. Ve Vinu'nun -yaratc ile
rinde Brahma'ya destek olan Yce Varlk- kendisini de tanrm."
"Ey Tanrlarn Kral, evrenin korkun bir biimde zlp erimesini de bili
yorum. Her bir dngnn sonunda tekrar tekrar her eyin yok oluunu gr
dm. O korkun zamanda her bir atom paralanarak balangta her eyin
ortaya kt ilksel, saf sonsuzluk sularna dnr. Ardndan her ey tam bir
karanlkla rtl ve canl varln her trl izinden yoksun olan okyanusun u
suz bucaksz, ilkel sonsuzluuna geri dner. Ah, ne kadar evrenin gp gitti
ini ya da engin sularn biimden yoksun derinliklerinden sil batan tekrar
tekrar ykselen yaratmlarn saysn kim bilebilir? Dnyann hi bitmeyecek
11

HiNT SANAT! VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

gibi birbirini izleyen gemi alarnn saysn kim verebilir? Ve her biri kendi
Brahma'sn, Vinu'sunu ve iva'sn barndran, yan yana var olan evrenlerin
sonsuz genilik.teki uzayn kim aratrabilir? Btn bunlardaki lndralar kim
sayabilir- bu saysz dnyann her birinde ayn anda hkmranlklarn sr
dren, yan yana var olan btn o lndralar; onlardan nce gp gitmi olanla
r; hatta verili bir izgi halinde birbirini izleyerek birbiri ardna tanrsal kral ko
numuna ykselen ve birbiri ardna gp gidenleri? Tanrlarn Kral, senin
hizmetkarlarnn arasnda yeryzndeki kum tanelerini ve gkyznden d
en yamur damlalarn saymann mmkn olabileceini dnen baz
insanlar var, ama btn bu lndralar hi kimse sayamaz. Bilenler'in bildii ite
budur."
"Bir lndra'nn yaam ve krall yetmibir kainat devri srer ve yirnisekiz
lndrann sresi doldu zaman, Brahma'nn bir Gn ve Gecesi gemi olur.
Ancak bir Brahmi'nn varoluu, Brahma Gn ve Gecesiyle lldnde, yal
nzca yz sekiz yldr. Bir Brahma'y dier bir Brahma izler; biri batar, sonraki
ykselir; bu sonu gelmeyen dizi anlatlamaz. Bu Brahmfilarn saysnn bir sonu
yoktur - ndralarn saysndan sz etmeye bile demez."
"Peki, herhangi bir anda yan yana varolan ve her biri bir Brahma ve bir
lndra barndran evrenler: bunlarn saysn kim kestirebilir: En uzak grnn
tesinde, gelen ve giden, d uzay dolduran evrenler sayszdr. Vinu'nun be
denini oluturan dipsiz, saf sularda kck tekneler gibi yzerler. Bu bede
nin her bir gzeneinden bir evren kabarr ve szar. Bunlar sayabileceini mi
sanyorsun? Btn bu dnyalardaki -u anda varolan

ve

gemi dnyalarda

ki- tanrlar sayabilecek misin?"


ocun sylevi srasnda salonda bir karnca gruhu ortaya kmt. Ka
rncalar trensel bir havada, askeri bir dzen iinde, yaklak drt metre geni
liindeki bir kol halinde demede yryordu. ocuk onlar fark etti, durdu

ve

dikkatlice bakt, ardndan anszn nlayan bir kahkaha att, ancak bunu he-

12

SONSUZLUK VE ZAMAN

men iddetli bir biimde hissedilen iednk ve dnceli bir skunet izledi.
"Neden gldn?" diye kekeledi lndra. "Bir ocuk kisvesi altndaki gizemli
varlk, kimsin sen?" Marur kraln boaz ve dudaklar kurumu, sesi atalla
mt. "Kimsin, ey yanltc sise brnm Erdemler Okyanusu?"
Grkemli ocuk yeniden konumaya balad: "Karncalar nedeniyle gl
dm. Ancak bu neden sylenemez. Bunu aklamam isteme benden. Keder
tohumu ve bilgelik meyvesi bu sr iinde sakldr. Bu, dnyasal kibir aacn bir
balta gibi sarsan, bu aacn kklerini skp karan ve onu yerle bir eden sr
dr. Bu sr, cehalet iinde el yordamyla yryenlerin lambasdr. Bu sr, btn
alarn bilgeliinde gmldr ve azizlere bile ok ender olarak gsterilir. Bu
sr, lml varolutan vazgeen ve bunu aan ilecilerin soluduu havadr; ar
zu ve gururun batan kartt dnyaperestlere gelince, sr onlar mahveder."
ocuk glmsedi ve sessizlie gmld. lndra ta kesilmi, ona bakyor
du. "Ey Brahma'nn olu" diye hitap etti, tavrnda artk yeni ve gzle grlr bir
alakgnlllk vard, "Senin kim olduunu bilmiyorum. Sen Bedenlenmi
Bilgelik gibi grnyorsun. alarn srrn, karanl datan bu akla bana."
Bylece retmesi istenen ocuk, sakl bilgelii tanrya at. "Karncalan
grdm ey lndra, uzun bir tren alaynda sra halinde yryorlard. Bir zaman
lar hepsi de birer tndra'yd. Tpk senin gibi; her biri bir zamanlar dindar amel
lerin erdemi sayesinde tanrlarn kral konumuna ykselmilerdi. Ama imdi,
pek ok yeniden doumdan sonra, her biri bir kez daha birer karnca oldu. Bu
ordu, eski tndralar ordusudur.
"Dindarlk ve yce ameller, dnyann sakinlerini gksel kklerin muhte
em krallna ya da Brahma ve iva'nn daha yce alanlarna, hatta Vinu'nun
en yce katna kadar ykseltir; ancak kt ameller onlarn ku ya da haarat
ol veya domuzlarn ya da vahi hayvanlarn rahminden veya aa ya da b
cek olarak yeniden bedenlenmesine yol ap, onlar aadaki dnyalara, strap
13

HiNT SANAT! VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

ve elem kuyularna hapseder. Kiinin mutluluu ya da kederi yaamasnn ve


bir efendi ya da bir kle olmasnn nedeni kendi amelleridir. Ameller kiiyi bir
kral ya da bir brahmin konumuna getirir, onun bir tanr ya da bir tndra ya da
Brahma katna ulamasn salar. Ve yine ameller araclyladr ki, kii hasta
la yakalanr, gzellie kavuur, bedensel bozulma yaar ya da bir canavar ola
rak yeniden doar."
"te bu srrn btn z budur. Bu bilgelik, cehennem okyanusunun
kar kysndaki saadete giden gemidir."
"Saysz yeniden doum dngsndeki yaam, bir dteki grye benzer.
Ycelerdeki tanrlar, dilsiz aalar ve talar bu fantezideki grntler gibidir.
Ancak zamann yasasn lm ynetir. Zaman tarafndan grevlendirilen lm
her eyin efendisidir. Bu dn varlklarnn iyilii ve ktl, sabun kpk
leri kadar krlgandr. Sonu gelmez bir dng iinde iyilik ve ktlk birbirinin
yerini alr. Bu nedenle bilge bu ikiliin dna, ne iyilie ne de ktle baldr.
Bilge hibir ekilde, hibir eye bal deildir."
ocuk bu dehetengiz derse son verdi ve sessizce

ev

sahibine bakt. Tan

rlarn kral, btn gksel ihtiamna karn, kendi nezdinde bile nemsizlie
indirgenmiti. Bu arada salonda baka bir artc grnt belirdi.
Yeni gelen, bir eit mnzevi grnmndeydi. Kafas keelemi ve birbi
rine dolanm salarla kaplyd; beline siyah geyik derisinden bir petamal dola
mt; alnna beyaz boyayla bir iaret yaplmt; otlardan yaplnu adi bir
gnelik kafasn glgeliyordu ve gsnde garip, dairesel bir kl demeti uza
mt: dairenin evresine el srlmemiti, ama ortadaki kllarn ou dklm
gibi grnyordu. Bir Azize benzeyen bu adam hemen lndra'ya ve ocua do
ru

yrd, ikisinin arasnda yere meldi ve bir kaya gibi hareketsiz ylece

kald. Ev sahibi tavrn biraz da olsa yeniden taknmay baaran kral lndra,
nnde eilerek ona saygsn gsterdi, ball eki st ve dier yiyeceklerden ik
ram etti; daha sonra tereddt ederek ama saygyla, bu hain konuundan ra14

SONSUZLUK VE ZAMAN

hatlamasn istedi ve ona ho geldin dedi. Bunun zerine ocuk kutsal adama
yneldi, bizzat tndra'nn sormak istedii sorular ona sordu.
"Nereden geldin ey Kutsal Adam? Adn ve. seni buraya getiren ey nedir?
imdiki evin neresidir ve bu ottan gneliin anlam nedir? Gsndeki o kl
tutam neyin alametidir: neden dairenin evresi o kadar younken, ortas nere
deyse plak? Ey Kutsal Kii, bu sorulara cevap verme nezaketini gster. ren
mek iin sabrszlanyorum."
Yal aziz sabrla glmsedi ve ar ar cevaplamaya balad. "Ben bir
brahminim. Adm Kll'dr. Ve buraya tndra'y grmek iin geldim. mrmn
ksa olduunu bildiim iin eve ait olmamaya, bir ev yapmamaya, evlenmemeye
ve bir geim kayna aramamaya karar verdim. Ba dilenerek yayorum. G
neten ve yamurdan korunmak iin bamn zerinde bu ottan gnelii tayorum."
"Gsmdeki kldan daireye gelince, o, dnyann ocuklar iin bir ac kay
nadr. Mamafih bilgelii de o retir. Bir ndra'nn dyle birlikte bir kl
kopar. Merkezdeki tm kllarn dklmesinin nedeni budur. u andaki Brah
ma'ya ayrlan dnemin dier yars da sona erdiinde, ben kendim de leceim.

Ey Brahmin ocuk, bu da gnlerimin sayl olduunu gsteriyor; o zaman bir


ein ve ocuun ya da bir evin ne anlam var ki?
"Byk Vinu'nun gzkapaklarnn her bir krpmas, bir Brahma'nn g
n ifade eder. Brahma'nn katnn altndaki her ey, biinlenip hemen
sonra yeniden dalan bir bulut kadar ksa mrldr. te bu nedenle kendi
mi yceler ycesi Vinu'nun ei benzeri olmayan nilfer ayaklar zerinde
meditasyona adarm. Vinu'ya inanmak, kurtuluun saadetinden te bir ey
dir; nk her zevk, gksel olanlar bile, bir d kadar krlgandr ve Yceler
Ycesine inancmzn keskinliine yalnzca zarar verir."
"Bana bu muhteem bilgelii en yce ruhani klavuz, huzur baheden iva
retti. Kurtuluun saadet dolu saysz biimlerinden hibirini tatma zlemi
15

H i NT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

ekmiyorum: ne tannlann en ycesinin gksel kklerini paylamak ve onun


sonsuz varlnn zevkine varmak, ne beden ve klk olarak ona benzemek, ne
de onun muhteem tznn bir paras haline gelmek, hatta tarifsiz z tara
fndan tamamen zmsenmek var gzmde.

Kutsal adam anszn duraksad ve gzden kayboldu. o, tanr iva'nn ken


disiydi; imdi dnyasallk tesi meskenine geri dnmt. Ayn anda, aslnda
Vinu olan brahmin ocuk da yok oldu. Kral, kafas karm ve akn bir hal
de tek bana kald.
Kral lndra dnd tand; bu olaylar ona sanki bir dte yaanm gibi
geliyordu. Ancak artk gksel ihtiamn daha da bytmek ya da saraynn ya
pmn srdrmek ynnde hibir arzu duymuyordu. Vivakarman' hLI:zuruna
ard. Tatl szlerle karlad zanaatkfu:a iltifatlar etti, nne mcevherler ve
deerli hediyeler yd, ardndan onu cmerte kutlayarak evine gnderdi.
Kral lndra artk balanmay arzuluyordu. Bilgelii edinmiti ve tek istedii
zgr olmakt. Saraynn debdebe ve gsteriini oluna brakt ve vahi doada
kei yaam srdrmeye hazrland. Bu karar onun gzel ve tutkulu kraliesi
afyi yasa bomut.
Istrap ve byk bir aresizlik iinde gzya dken aI, lndra'nn saray
rahibi ve ruhani danman, Byl Bilgeliin Efendisi Brihaspati'ye bavurdu.
Ayana kapanarak, kocasn bu kesin karardan vazgeirmesi iin ondan yar
dm diledi. Byleri ve marifetleriyle gksel glerin evrenin idaresini titan ra
kiplerinin elinden almalarna yardm eden tanrlarn bu becerikli akl hocas,
zevkine dkn, teselli bulmaz tanrann yaknmasn dnceli bir tavrla
dinledi ve anlayl bir biimde bayla onu onaylad. Bir bycnn tebess
myle tanrann elini tutt ve onu kocasnn huzuruna. gtrd. Ardndan
manevi akl hocal roln yerine getirerek, ruhani yaamn erdemleri hakkn
da, ama ayn zamanda dnyasal yaamn erdemleri hakknda da olan bilgece
bir sylev verdi. Her iki erdeme de gereken itibar gsterdi. Konusunu son de16

SONSUZLUK VE ZAMAN

rece ustaca gelitirdi. Soylu renci, lndra'nn bu ar kararn ho grmeye ik


na edilmi ve kralie, ltl mutluluuna yeniden kavumutu.
Bu Byl Bilgeliin Efendisi Brihaspati, bir zamanlar lndra'ya dnyaya
nasl hkmedeceini retmek iin ynetim zerine bir risale yazmt. im
diyse evliliin idaresi ve stiategemleri zerine bir risale yazmt. Srekli yeni
ve farkl bir biimde kur yapmann ve sevgiliyi kalc balarla skca balamann
tatl sanatn anlatan bu paha biilmez kitap, yeniden bir araya gelen iftin evli
lik yaamn salam temeller zerine oturtuyordu.
Tanrlarn kralnn snrsz gururundan tr nasl utan duyduunun,
ar ihtiras hastalndan nasl kurtulduunun, hem dnyasal hem de ruhani
bilgeliin marifetiyle sonsuz yaamn srp giden oyununda doru rolnn bi
lincine nasl vardnn hikayesi ite bylece sona erer.c>

YENDEN

DoG U M

ARKI

Hindistan'n mit ve simgeler hazinesi muazzamdr. Son derece


zengin metinler ve ok sayda mimari eserdeki ince ayrntlar ylesi
ne boldur ki, onsekizinci yzyln sonundan bu yana aratrmaclarn
bunlar hi durmakszn dzenlemelerine, evirmelerine ve yorumla
malarna karn, imdiye kadar hi fark edilmemi ya da bilinmeyen
masallara, anlam ortaya karlmam imgelere, henz anlalamam
etkileyici niteliklere, yorumlanmam estetik ve felsefi deerlere sk
sk rastlamak olasdr. t ikinci binyldan itibaren Hint gelenekleri
kesintisiz bir sreklilik iinde kuaktan kuaa aktnlmtr. Aktarm

<>

Brahmavaivarta Pur'ina, Krina-canma Khanda, 47.50-161 .


17

HiNT SANAT! VE UYGARLIC I N DA MiTLER VE SiMGELER

temelde szl olduu iin bize ancak geni ve zengin gelimenin ku


sursuz olmayan bir kayd kalmtr: son derece uzun ve verimli olan
baz dnemler ok

az

belgelenebilmitir; pek ok ey, artk bir daha

geri getirilemeyecek ekilde yitip gitmi durumdadr. Ancak elyazma


s onbinlerce sayfa hala dzenlenmeyi bekliyor olsa da, halihazrda .
Bat'da ve Hindistan'da ayr basmlar yaplarak yaymlanm byk
yaptlarn says o kadar fazladr ki, hi kimse bir mrlk sre iin
de hepsini gzden geirmeyi hayal bile edemez.
Bu miras bir yandan muazzam, te yandan blk prk olmasna
karn temel zelliklerin basit, tutarl bir ereve ierisinde sunulma
sn mmkn klacak derecede trde bir yapya sahiptir. Dolaysyla
bu kitapta ana alanlar ve sorunlar, baat simgeleri ve Hint mitleri
nin bereketli dnyasnn en nemli zelliklerini gzden geirmemiz,
hatta belli bir oranda derinletirmemiz olasdr. Egzotik biimler a
rtc srlarn ortaya koyduka kanlmaz olarak doacak metodolo
ji ve yorumlama sorunlarn karmza ktka ele alacaz. lin en
bandayken bunlarn stesinden gelinemez; nk bizimkinden ok
farkl olan bu gelenein kiiliklerine, slubuna, olaylar zincirine, te
mel anlaylarna ve deer ltlerine henz aina deiliz. Bu kitap
arka zg anlaylar, Bat iin bildik. olan snrlandrc erevelere
sktrmak niyetinde deil. Bunlarn muazzam yabancl, varoluun
ve insann muammalarna kendi yaklammzn bilind snrlama. larn aka anlayabilmemiz iin ortaya konmaldr.

Az nce anlattmz muhteem Kanncalar'n Treni hikayesi, bi


zim iin tandk olmayan bir mekann ve zamann, yabancs olduu
muz nabz atlarn sunuyor bize. Mekan ve zaman kavramlarnn ge
nellikle belirli bir gelenek ve uygarln snrlar ierisinde mutlak
olduu kabul edilir. Toplumsal, siyasal ve ahlaksal meselelerde kes-

18

SONSUZLUK VE ZAMAN

kin bir anlamazlk iinde olan insanlar tarafndan bile geerlilikleri


ender olarak tartlr veya sorgulanr. Bunlar kanlmaz, renksiz ve
nemsiz grnr; nk tpk suda yzen balk gibi biz de bunlarn
iinde hareket eder veya yaarz. Bilgimiz bunlarn tesine ulaamad
iin zgl niteliklerinin bilincinde olmakszn bu kavramlarn
iinde varolur ve bunlarda skr kalrz. Bu nedenle Hindistan'n
mekan ve zaman anlay ilk bata biz Batllara tuhaf ya da anlamsz
gelecektir. Batl grn temelleri bizim iin o kadar tandktr ki,
eletirel bakmzdan kaar. Bu temeller bizim deneyimimizin ve tep
kilerimizin yapsn oluturur. Dolaysyla bunlarn genel anlamda
insansal deneyimin temeli ve gerekliin a}rrlmaz bir paras olduu
nu kabul etmeye egilimliyizdir.
Marur ve muvaffak lndra'nn yeniden eitiminin artc hika
yesi, Bat'nn sosyolojik ve psikolojik dnne girdiini syleye
meyeceimiz kozmik dng grlerini -zamann sonsuzluu iinde
birbirini izleyen kainat devirleri, mekann sonsuzluunda birbirinin
ada olan kainat devirleri- kullanr. "Ezeli ve ebedi" Hindistan'da
btn dncenin yaam ritmini bu yaygn genilemeler verir. Do
um ve lm ark, ortaya kma emberi, tasarlanann gerekleme
si, nihayet bulma ve yeniden dogma emberi, yaygn syleminin sra
dan bir unsuru olduu kadar, felsefenin, mitler ve simgelerin, dinin,
siyasetin ve sanatnn da temel bir temasdr: yalnz bireyin yaamn
_
da deil, toplumun tarihinde ve kainatn aknda da geerli olarak
kabul edilir. Varoluun her an, arkaplannda bu btnlk olduu d
nlerek llr ve deerlendirilir.
Hinduizm mitolojilerine gre her bir dnya dngs drt yugaya,
yani dnya ana blnmtr. Bunlar Yunan-Roma geleneinin drt
ayla karlatrlabilir ve bu gelenektekine benzer ekilde, dng

19

H i N T SANATI VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

ilerledike ahlaksal mkemmellikte gerileme olur. Klasik alar adla

r madenlerden alrken (Altn, Gm, Pirin ve Demir), Hindu


alarnn adlar Hint zar oyunundaki drt attan gelir: Krita, Treta,

Dvapara ve Kali. Her iki durumda da bu adlar agr, geri dndrle


mez bir sral ak iinde birbirini izleyen dnemlerin greli erdem
lerini akla getirir.

Krita, yapmak anlamna gelen kri

fiilinin gemi zaman ortacdr;

szck anlamyla "yaplm,, tamamlanm, baarlm, kusursuz" de


mektir. B u byk dl, btn kan kazanan zar atdr. Hint anlay
na gre, btn ya da btnlk dncesi, drt rakamyla zdeleti
rilir. "Drt eyrek," btnlk anlamna gelir. Btn ve kendine yeter
li her eyin drt "eyrei"

(catuh-pdda)

(pada)

olduu kabul edilir. "Drt aya"

zerinde saglamca durmaktadr. Dolaysyla btn a

larn ilki olan Krita Yuga mkemmel ya da "drt eyrekli" yugadr.


Dharma, yani (balangtan nce sanal olarak varolan, ama daha sonra
dnyann varolu alanlar, enerjileri ve varlklarnda tezahr eden)
dnyann ahlaksal dzeni bu dnemde, tpk kutsal bir inek gibi drt
ayann zerindedir; evrenin organizmasndaki her yere yaylm ya
psal bir unsur gibi yzde yz ya da drt eyrek halinde etkilidir. Bu
yuga srasnda erkekler ve kadnlar erdemli doar. Yaamlarn Dhar
ma tarafndan ilahi bir biimde buyrulan grevlerin ve devlerin ye
rine getirilmesine adarlar. c> Brahminler azizlik mertebesindedirler.

[Dhanna: Lex aetema, ideal ya da mutlak Adalet veya Doruluk, Yunanca

xaocruv, Platon ve Luka 12:3'deki gibi bir bireye ait olan bu Adaletin
uygun blm, bireyin "kendi-adaleti" (sva-dhanna), yani kendi yaratlnn
kendisi iin belirledii grev, toplumsal ilev ya da devdir -AKC.)

Editrn Notu:

Dr. Ananda K. Coommaraswamy, Dr. Zimmer'in brakt

malzemeye bir dizi aklayc not ekleme nezaketini gsterdi. Bunlar keli

20

SONSUZLUK VE ZAMAN

Krallar ve feodal efler, gerek kraliyet tutumunun idealleri dorultu


sunda hareket ederler. Kyller ve kentliler iftilik ve zanaatla ura
rlar. Alt tabakalar, kle snflar itaatkarlkla yasalara saygl davra
nrlar. En alt tabakadan kklere sahip kiiler bile kutsal yaam dze
nini gzetirler.
Ancak dnya organizmasndaki yaamn ileyii hz kazandka,
dzenin temeli sarslr. Kutsal Dharma eyrek ller halinde ortadan
kaybolurken, kart yerini salamlatrmaya balar. Treta Yuga, ite
bu nedenle zar atndaki le adlandrlr. Treta, l ya da z,
eyreklerin dr. Bu szck etimolojik olarak Latince
ngilizce

trefs,

three

tres,

Yunanca

szckleriyle balantldr. Treta Yuga srasnda

tpk insan toplumunun gvdesi gibi evrensel gvde de btn erdemi


nin ancak drtte n koruyabilir. Drt kasta uygun yaam tarzlar
yava yava bozulmaya balamtr. Artk devler insan eyleminin
kendiliinden yasalar olmaktan km, renilen eyler olmutur.
Dvapara Yuga, kusurluluk ile kusursuzluk, karanlk ile k ara
sndaki tehlikeli dengenin adr. smi, "iki" anlamna gelen

dvi, dva,

dvau dan gelir (Latince duo, Franszca deux,


duo, Rusa dva yla karlatrlabilir). Bu zar

Yunanca

'

'

ngilizce

deuce,

atndaki ikidir. Dvapa

ra Yuga srasnda, grnen dnyada Dharma'nn drt eyreinin yal


nzca ikisi hala etkilidir; dierleri geri getirilemeyecek ekilde yitiril
mitir. Etik dzenin inei, drt ayann zerine salam basmak ya
da ayann zerinde gvenle durmak yerine, artk yalnzca iki
ayakla dengede durmaktadr. Toplumun ideal, yan-ilahi konumu za
rar grmtr. Deerlerin hiyerarisinin bilgisi yitirilmitir. Ruhani
dzenin kusursuzluu artk insan ve

evrensel

yaam

parantezler iinde sunuldu ve A.K.C. harfleriyle tanmland.

21

harekete

HiNT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

geirmez. Tm insanlar, brahminler ve krallarn yan sra tacirler ve


klelerde dnyasal mlklere ynelik ihtiras ve heveslerle krlemi,
nefsi yadsmay gerektiren kutsal grevleri yerine getirmekten ka
nan, acmasz ve agzl kiiler haline gelmitir. Ancak ibadetlerin
eksiksiz bir biimde yerine getirilmesi, adaklar, oru ve ileci uygu
lamalarla baarlabilecek olan gerek azizliin nesli tkenmitir.
Son olarak Kali Yuga, yani Dharma'nn tm gcnn ancak yzde
yirmibeine sahip olan karanlk a sefil bir biimde srer. Bencil,
hrsl, kr ve umursamaz unsurlar artk galip ve egemen durumda
drlar. Kali, her eyin en kts demektir; aynca "srtme, kavga,
anlamazlk, sava, atma" (kal-aha'ya girmek, "srtmek, kavga
etmek") anlamna gelir. Zar oyununda kali kaybeden attr. Kali Yu
ga'da, insan ve onun dnyas en kt durumundadr. Ahlaksal ve top
lumsal rme, Vinu Purana 'nn bir blmnde yle tanmlanr:"'
"Cemiyet, mlkn rtbeyi belirledii, servetin erdemin tek kaynana
dnt, kan ile koca arasindaki tek ban tutku, yaamdaki baa
rnn kaynann sahtekarlk, tek elence kaynann cinsellik olduu
ve dsal hilelerin isel dinle kantnld bir aamaya geldiinde... "
- ite o zaman Kali Yuga'da, yani bugnn dnyasndayz demektir.
linde bulunduumuz dng iin bu an ! 18 ubat 3102 Cuma g
n balad hesaplanmtr.
Dharma'nn eksiklii, Kali Yuga'nn ksa, tam olarak belirtmek ge
. rekirse 432,000 yl srmesinin nedenidir. Ondan nce gelen ve ahlak
sal z olarak onun iki kat gcnde olan Treta Yuga'nn, son an iki

Hindu mitolojisi ve geleneine ilikin klasik bir kaynak, bizim dnemimizin


ilk binylna aittir. H. H. Wilson tarafndan evrilmitir (Londra, 1840). Yuka
rdaki metin, IV. Kitap, 24. Blm'deki uzun bir betimleyici blmden ksal
tlarak alnmtr.

22

SONSUZLUK VE ZAMAN

kat uzunluunda, yani 864,000 yl srd belirtilir. Buna karlk


Dvapara Yuga, Dharma'nn drt eyreinden ne sahip olduu iin
Kali birimi uzunluunda, yani 1 ,2 9 6,000 yldr; Krita Yuga, yani
Dharma'nn "drt eyreklik" dnemi 1,728,000 yl srer. Bylece ge
nel toplam 4,320,000 yl, yani bir Kali Yuga sresinin on katdr. Bu
tam dngye Maha-Yuga, yani "Byk Yuga" ad verilir.
Bin mahayuga -insansal hesaba gre 4,320,000,000 yl- Brah
ma'nn bir tek gnn, bir tek kalpay oluturur. (Brahma'nn altnda,
ama insanlarn stnde olan) tannlann hesabna gre bu dnem
onikibin gksel yldan oluur. Bylesi bir gn, yaratl ya da evrim

(sriti), bir evrenin ilahi, akn, tezahr etmemi Tz'den douuyla


balar ve evrenin zlmesi ve yeniden zmsenmesiyle (pralaya),
Mutlak'la karp onunla yeniden birlemesiyle sona erer. erdii
tm varlklarla birlikte dnyann alanlan bir Brahma gnnn sonun
da ortadan kaybolur; bunu izleyen gece boyunca, yeniden tezahr et
mek iin kuluka halindeki tohum olarak varolurlar. Brahma'nn ge
cesi de, gn kadar uzundur.
Btn kalpalar aynca ondrt manvantara'ya ya da Manu-aralna
blnr;<!> bunlarn her biri yetmi ir mahayugadan oluur ve bir tu
fanla sona erer.'1' Bu aralklar adlarn Nuh'un Hindu karl olan

"' Sanskritede, bir sesli harften nceki u harfi v'ye dnr; bu nedenle
"'

ma

nu-antara (Manu-aral) manvantaraya dnr.


71 x 4 994 eder, bu 6 mahayugalk bir arta neden olur. Bu nedenle yle
=

bir dzenleme yaplr. On drt manvantarann birincisinden nce bir krita


yuga uzunluunda (yani 0.4 mahayuga) bir afak vaktinin gerekletii var
saylr ve her manvantaray eit uzunlukta bir alacakaranlk izler. 0.4 x s
994 +

6.

ooo, yani 1000 mahayuga ya da bir kalpa. Bu karmak hesap,

balangta ayn olan iki sistem arasnda egdm salamak amacyla

23

1-INT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

Manu'dan alr. u anki dnem, Manu Vaivasvata Arahg adn tayor:


"Ik Saan'n Olu Manu," "Gne-Tanr Vivasvant'n Oglu Manu."6
Bu, Brahma'mn u an yaadg gnn yedinci manvantarasdr; Brah
ma'nn bu agmn kapanna kadar yedi manvantara daha geecektir.
Ve bu imdiki gn, Varaha Kalpa olarak adlandrlr: Yabandomuzu
Kalpas;" bunun nedeni Vinu'nun bugn bir yabandomuzu olarak be
denienmesidir. Bu "bizim" Brahma'mzn mrnn ellibeinci ylnn
ilk gndr. Bu gn -yedi tufan sonra- bir sonraki zlmede sona
erecektir.
Her kalpann gelimesi ve zayflayarak kmesi, agr agr ve
durup dinlenmeksizin dnen muazzam dngler iersinde birbirine
benzer biimde defalarca yinelenen mitolojik olaylarla belirlenir.
Tanrlarn, evrenin kendilerine ait alanlarndaki otoritelerini kurduk
lar zaferleri; titanlar ya da (vey kardeleri olan ve onlar alaag et
mek iin her an. tetikte bekleyen) krt-tanrlar tarafndan maglup
edildikleri yenilgi, k ve tahribat aralklar; dnyann kurtarcs
olarak orada belirmek ve tanrlar geri getirmek iin bir hayvan ya da
insan biimi alan avatdr'lar,> yani Yce Varlk'n, Vinu'nun beden-

kullanlmaya balanm gibi grnmektedir; bu sistemlerden biri mahayuga


arklarnn kronolojisine, dieri ise dnemsel evrensel tufanlar geleneine
dayanmaktadr.

Her bir manvantara, adn tufan kahramannn zel tezahrnden alr. ln


sanlgn u anki soyunun atas olan Manu Vaivasta, balk olarak bedenlenen
Vinu tarafndan tufandan kurtarld. Babas, Gne Tanr Vivasvant't.
Vivasvant, Gne Tanr'nn Yedik addr. lran'n Zerdt geleneinde ayn
ad, ilk lml olan Yima'nn bir atas olarak ortaya kar; Sanskritede bu
kii Yama olarak adlandnlr. Tufann kahraman ve ilk lml sonu olarak
ayn ezeli varln iki yorumudur.

o1>

Avatara, "ini," "gitmek, atlamak, szlmek" anlamna gelen trf kkyle,


24

SONSUZLUK VE ZAMAN

lenmeleri: bu mucizeler, meydana geldiklerinde her ne kadar esiz ve


nefes kesici gibi grnseler de aslnda srekli dnp duran bir zincir
deki deimez balantlardan baka bir ey deildir. Asla farkllama
yan bir srecin tipik anlardr ve bu sre dnya organizmasnn ke
sintisiz tarihidir. Bunlar, Brahma'nn bir gnnn basmakalp progra
mn oluturur.
Her bir kalpann afanda, Vinu'nun gbek deliinden kan ve
iek aan bir nilferden Brahma yeniden doar. imdi yaanan Vara
ha Kalpa'nn ilk Manu-aralnda Vinu, henz yaratlm Yeryz'n,
derinliklerin iblisi tarafndan karld denizin dibinden kurtarmak
iin bir yabandomuzu olarak aaya indi. Drdnc aralkta ya da
manvantarada Vinu, yce bir fil kral bir deniz canavarndan kurtar
d. Altncda, Samanyolu Okyanusu'nun alkants olarak bilinen koz
mik olay meydana geldi: dnyann egemenliini ele geirmeye niyet
lenen tanrlar ve titanlar, Evrensel Deniz'den lmszlk lksiri'ni
karmak iin geici bir atekes imzaladlar. Yedinci manvantarann u
anki mahayugas srasnda, iki byk Hint destannda betimlenen
olaylarn meydana inanlr. Rcimciyana'da anlatlanlarn u anki dn
gnn Treta anda, Mahabhcirata'dakilerin ise Dvapara'da getii
kabul edilir.
Geleneksel metinlerin, betimledikleri ve gklere kardklar olay
larn her drt milyar yzyirmi milyon ylda bir, yani her kalpada
tekrar tekrar ba gsterdii gereine ancak nadiren deindiini gz
nnde bulundurmak gerekiyor. Bunun nedeni, ksa mrl bireyin
bak asyla bu kadar muazzam bir durumun geici olarak gz ard

"aa, aaya" anlamna gelen ava- nekinin birlemesinden olumu bir


szcktr.

25

HiNT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

edilebilecek olmasdr. Ama bu durum btnyle ve kesin bir biim


de yok saylamaz; nk ksa mrl birey kendi ruh gleri srasn
da bir ekilde, bir yerde, u ya da bu maske altnda bu inanlmaz de7
recede uzun srenin btn ak boyunca iin iine kanm durum
dadr. Yabandomuzu Bedenlenii ya da Avatannda Vinu'nun amelleri
nin Puranik<1> anlatlanndan birinde, mitin byk anlannn dngsel
olarak yinelenmesine ynelik geliigzel bir gnderme yer alr. Ko
lunda, denizin derinliklerinden kurtarmakta oldugu Yeryz tannas
n tayan Yabandomuzu ona yle der:
"Seni byle her tadmda ...

"

Benzersiz, dnm noktas oluturan tarihsel olaylara (rnein


Isa'nn gelii ya da baz belirleyici ideal kmelerinin ortaya k ya
da insann doga zerinde egemenlik kurmas srasnda icatlann uzun
zamana yaylm geliimi) inanan Batl zihne gre, ezeli ve ebedi tan
nnn bu ciddiyetsiz yorumunun nemsizletirici, yok edici bir etkisi
vardr. Insana, onun yaamna, yazgsna ve devine ilikin bizim
yargmza ikin olan deer anlaylann reddeder.
nsanolunun bak asndan bir Brahma'nn mr ok uzun g
rnr; ancak bunun da bir sonu vardr. Bu mr yalnzca Brahma ge
ce ve gndzlerinden oluan yz Brahma yl srer ve byk ya da
evrensel bir zlmeyle sona erer. Daha sonra yalnzca . dnyann
gzle grlr alan (yeryz, gkyz ve aralanndaki uzay) degil,

<1>

Puninalar, efsanevi bilge ve air Vyasa tarafndan derlendii kabul edilen mi


tolojik ve destans bilgilerden oluan kutsal kitaplardr. Onsekiz Puriina (pu

riina, "kadim, efsanevi" demektir) vardr ve her biri, bir dizi !kinci! Puranayla
(upapuriina) birbirine balanr. Byk destanlar, Riimayana ve Mahabluirata,
bu !kinci! Puriinalar arasnda saylmaktadr.

26

SONSUZLUK VE ZAMAN

btn varolu alanlan, hatta en yce dnyalar bile yok olur. Her ey
ilahi, ilksel Tz'de erir. Daha sonra bir baka Brahma yzyl iin b
tn bir yeniden zmsenme durumu geerli olur; bunun ardndan
311,040,000,000,000 insan yl sren yeni bir dng balar.

YAAM I N BiLGELG
Kat bir ekilde izgisel, evrimsel olan Ueoloji, paleontoloji ve
uygarlk tarihince szde kantlanan) zaman dncemizin modem in
sana zg bir ey olduunu unutmak, bizim iin son derece kolaydr.
Hindulannkinden ok bizim dnme ve alglama yollarmza ve bi
zim fiili geleneimize yakn olan Platon ve Aristoteles dneminin Yu
nanllar bile bylesi bir gr bizimle paylamyordu. Aslna bak
lrsa bu modem zaman dncesini ilk tasarlayann Aziz Augustine
olduu anlalyor. Onun bu anlay, daha nceden geerli olan kav
ram karsnda kendini ancak yava yava kabul ettirmiti.
The Augustinian Society'nin, Erich Frank tarafndan<!> yaymlanan
bir tebliinde gerek Aristoteles gerek Platon'un btn sanat ve bilim- .
lerin birok kez en yksek noktasna ulatktan sonra yitip gittiine
inandna iaret edilir. "Bu filozoflar" der Frank, "kendi dnceleri
nin bile, daha nceki dnemlerin filozoflarnca bilinen dncelerin
yeniden kefinden ibaret olduuna inanrlard." Bu inan sonsuza

uza-

"' E. Frank, Saint Augustine and Greek Thought [Aziz Augustine ve Yunan D
ncesi] (The _Augustinian Society, Cambridge, Mass., 1942, Harvard Coope
rative Society'den temin edilebilir), bkz. s. 9-10.

27

HiNT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

nan bir Hint felsefesi geleneiyle, yani alarn dngs araclyla


ifa edilen ve yeniden ifa edilen, onarlan, yitirilen ve yeniden onar
lan ezeli ve ebedi bir bilgelik geleneiyle bire bir rtr. Frank,
"Augustine'e gre insan yaam yalnzca bir doa sreci deildi" der.
"Benzersiz, tekrarlanamayan bir grngyd; gerekleen her eyin
yeni ve daha nce hi meydana gelmemi olduu bireysel bir tarihe
sahipti. Bylesi bir tarih anlay Yunanl filozoflar iin bildik deil
di. Yunanllarn, kendi dnemlerinin tarihini aratran ve betimleyen
byk tarihileri vard; ancak ... evrenin tarihini, her eyin dnemsel
dngler halinde yinelendii, dolaysyla gerekten yeni hibir eyin
asla olmad doal bir sre olarak gryorlard. " Bu kesin olarak
Hindu mitoloji ve yaamnn temelini oluturan zaman dncesidir.
Evrenin tarihi, evrimden zlmeye doru dnemsel geiinde, yava
yava ve amansz bir biimde gerekleen yozlama, paralanma ve
kn biyolojik sreci olarak dnlr. Ancak yalnzca her eyin
btnyle yok olmasndan ve ardndan ebedi kozmik gecenin snrsz
lnda yeniden kulukalanmasndan sonra evren kusursuz, bozulma
m, gzel ve yeniden domu olarak bir kez daha ortaya kar. Bu
nun zerine, zamann ilk tik takyla birlikte, geri dndrlemez sre
yeniden balar. Yaamn kusursuzluu, insann en yce azizce davra
n ve bencillikten uzak saflk -bir baka deyile, Dharma'nn ilahi
nitelii ya da enerjisi- ideallerini kavrama ve zmsemeye ynelik
yetkinlii srekli bir gerileme gsterir. Ve bu sre boyunca en a
rtc hikayeler yaanr; yine de kainat devirlerinin sonsuz dng
snde daha nce defalarca gereklememi hibir ey meydana gel
mez.
Bireyin ksa mrn, hatta rksal yaamyksn aan bu geni
zaman-bilinci, Doa'nn kendisinin zaman-bilincidir. Doa yzyllar
28

SONSUZLUK VE ZAMAN

deil, alar -jeolojik, astronomik alar- tanr ve dahas onlarn


tesine geer. zerinde kprdanp duran egolar onun ocuklandr,
ama onun asl ilgilendii ey trlerdir; meydana getirdii, bytt
ve sonunda lecek olan (dinozorlar, mamutlar ve dev kular gibi) e
itli trlerin dnyada bulunduu alar, onun mrnn ksa birer
anndan baka bir ey deildir. Hindistan -kendi zerine kulukaya
yatan Yaam gibi- zaman sorununu, bizim astronomi, jeoloji ve pale
ontoloji bilimlerimizdekilere benzer bir biimde dnemler halinde
dnr. Hindistan, zaman ve kendisini ksa mrl ego asndan
deil, biyolojik adan, trler asndan dnr. Ego yalanr: trler
ise yaldr, ayn zamanda sonsuza kadar gentir de.
te yandan biz Batllar, dnya tarihini insanolunun yaamyk
s olarak grrz; zellikle de ailenin en azametli yesi olarak kabul
ettiimiz Batl nsann. Yaamyks herhangi bir varoluun benzer
siz, taklit edilemez parasn grme ve temsil etme, daha sonra onun
anlam ve yn verme zelliklerini ortaya karma biimidir. Biz egola
r, bireyleri ve yaamlar dnrz, Yaam' deil. Asl istediimiz
doann evrensel oyununda insansal kurumlan en son noktasna ka
dar gelitirmek deil, benmerkezci bir inatla kendimizi oyunun dn
da deerlendirmek, bu ekilde konumlandrmaktr. Grece gen olan
fiziksel ve biyolojik bilimlerimiz u ana kadar geleneksel hmanizmi
mizin genel eilimini hi etkilemedi. Aslnda bu bilimlerin barndr
d olas felsefi ierimlere ilikin farkndalmz (bu bilimlerin ev
rim anlatsndan karmay sevdiimiz "ilerleme" dersini bir kenara
brakacak olursak) ok dk dzeydedir, dolaysyla Hintlilerin mi
tolojik kainat devirlerinde bylesi bir eyle karlatmzda duygu
sal anlamda tam bir soukluk yaarz. Muazzam yugalar yaamn an
lamyla doldurmay beceremeyiz, nk byle bir eye hazrlkl de29

H i NT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

gilizdir. Gezegende insan yerleiminden nce gerekleen ve bunu ta


kip edecegi beklenen uzun jeolojik aglara ilikin anlaymz ve d
uzayn tanmlanmasna ve yldz koridorlarna ilikin astronomik ra
kamlarmz bizi bir dereceye kadar bu grnn matematiksel etki
alanlarn kavramaya hazrlam olabilir; ancak bunlarn insan yaa
mna ilikin uygulamaya ynelik bir felsefeyle ilikisini hissetmemiz
pek mmkn olmuyor.
Sonu olarak Puranalardan birini okurken, bu blmn banda
aktarlan o gz kamatrc anonim mite rastlamak benim iin mthi
bir deneyim oldu. O bo say demetleri, anszn yaamn dinamiz
miyle doluverdi. Bu saylar felsefi deger ve simgesel anlamla canlan
d. Anlatm ylesine canl, yarattg etki ylesine glyd ki, anla
mn kavramak iin hikayeyi zmlemeye bile gerek kalmad. Alna
cak ders ok akt.
lki byk tanr, Vinu ve iva, dagdaki tanrlarn kral lndra'ya
verdikleri bu dersle, miti dinleyen insanolunu aydnlatr. Muamma
lar zen ve ocuksu dudaklarnn arasndan bilgelii sunan Mucize
ocuk, btn alara ve pek ok gelenege ait peri masallarnda ortak
olan arketipal bir kiiliktir. Sfenks'in muammasn zen ve dnyay
canavarlardan kurtaran Kk Kahraman'dr. Benzer bir arketipal kii
lik de egonun ihtiraslar ve yanlsamalarnn tesinde, kiiyi zgr
letiren, mlklerin baglarn, strap ve arzunun balarn skp atan
bilgelie deger veren ve bunu aktaran lhtiyar Bilge'dir.
Ancak bu mitte retilen bilgelik, uzayn ve zamann sonsuzluu
na ilikin son sz sylenmeden nce tamamlanm saylamazd. Yan
yana varolan saysz evren vizyonu ve sonu gelmez lndra ve Brahma
dizileri dersi bireysel varoluun tm deerini yok eder. Bu mit, sun
duu snrsz, nefes kesici gr ile onun tam ztt olan ksa mrl
30

SONSUZLUK VE ZAMAN

bireyin snrl rol sorunu arasnda bir dengenin yeniden kurulmas


n salar. Brihaspati, yksek rahip ve tanrlarn ruhani klavuzu, Hin
du bilgeliinin bedenlenmesi olarak tndra'ya (yani bizzat bize, kafas
karm bireye) her alana hak ettii eyi nasl vereceini retir. Za
mann iinde srekli dnp duran lmsz sonsuzluun ilahi, gayri
ahsi varolu alann tanmamz salanr. Ama ayn zamanda bireysel
varoluun grevleri ve zevklerinin ksa mrl alanna sayg duy
may da reniriz; uyuyan bir ruh iin d naslsa, bunlar da yaayan
insan iin ylesine gerek ve elzemdir.

31

BLM K
VNU MTOLOJS

V i N u ' N u N MAYA's
Sonu gelmez tekrarlanma ve amasz yeniden retim grs, mu
zaffer lndra'nn kendisine ve hametine ilikin deneyimsiz anlayn
nemsizletirdi ve en sonunda yok etti. Onun devaml bytt ina
projeleri kendine gvenen, doal ve vakur bir ego kavram iin uy
gun bir ortam salamt. Ancak grnn dngleri geniledike,
binyllarn anlara, kainat devirlerinin gnlere dnt bilin d
zeyleri ald. nsann ve kendisi gibi grece nemsiz tanrlarn snr
l yaratl anlamn yitirdi. Egonun ykleri ve zevkleri, sahip ve
yoksun olduklar, insann mrnn btn ierii ve ileyii gerekd
nn iinde zld. Daha ksa bir sre nce ona nemli gibi gr
nen her ey, fiziksel varlktan yoksun imek gibi, doan ve
len fani bir hayalden baka bir ey deildi artk.
Bu dnm, lndra'nn bak asndaki bir kaymayla gerekle
miti. Perspektifin genilemesiyle, yaamn her cephesinde bir deer
kaymas olmutu. Bu tpk -yaklak yetmi yllk ksa insan mr
mz asndan bakldnda ebedi olan- dalarn, binlerce yllk bir
perspektiften grlmesi gibi bir eydi. Bylesi bir sre iinde dalar
bile dalgalar gibi ykselir ve alalrlar. Yerleik olan, hareketli olarak
grlebilir. Byk amalar gzler nnde erir gider. Deerli olarak
tanmlanabilecek btn deneyimler anszn ekil deitiriverir; zihin
33

H i NT SANATI VE UYGARLI C I N DA M iTLER VE SiMGELER

kendini yeniden ynlendirmekte, duygular ise salam bir zemin bul


makta glk eker.c
Hindu zihni, "gelip geici, srekli deien, ele gemez, srekli
dnen" gibi dnceleri "gerekdlk"la ve bunun aksine "bozulmaz,
deimez, kalc ve lmsz" gibi dnceleriyse "gerek"le ilikilen
dirir . Bir bireyin zihninde akp duran deneyimler ve alglamalar her
hangi bir geniletici, deersizletirici grye maruz kalmad sre
ce, sonu gelmez yaam dngsnde (samsara, yeniden doum embe
ri) belirip kaybolan dayanksz yaratklar o birey tarafndan son dere
ce gerek olarak kabul edilir. Ancak fani nitelikleri ayrt edildii anda
bunlar neredeyse gerekd eylermi -bir yanlsama ya da serap,
duyularn bir aldan, son derece kstlanm, benmerkezci bir bilin
cin uydurmas- gibi grnmeye balar. Bu biimde anlald ve de
neyimlendii zaman dnya Maya-maya, yani "Maya'nn znden"dir.
Maya, "sanat"tr: yani insan eliyle yaplm bir eyin, bir grnn
retildii sanattr."'

Maya szc etimolojik olarak "lme"yle balantldr. "l-

4>

Sanskritede "o udur" ifadesi genellikle "o una dnr" eklinde kullan
lr (bhavati). Asti ("o udur") szcnn kullanm, daha ok mantksal
karmlarla snrl kalr (rnein tat tvam asi, "sen usun; u sensin"). Benzer
bir ekilde "dnya ya da evren" anlamna gelen Sanskrite szck, jagat sz
c, gam, yani "gitmek, hareket etmek" kknn deiime uram halidir;
jagat, "hareket eden, gelip geici, srekli deien" anlamna gelir.

'I'

[Mayii, tam olarak yapann gc ya da sanatdr, Jacob Boehme'nin anlad


anlamda "By"dr: "O, her dnyada bir anadr ve her eyi o eyin isten
cinin mekbiiminde yapar. O, anlayn kendisi deil, bu anlaya gre ya
ratan dii yaratcdr ve kendisini hem iyiye hem ktye verir ... sonsuzluk
tan beri her eyin zemini ve desteidir... Ksacas: By, lsten-tin'deki
etkinliktir." (Sex Puncta Mystica, V -AKC.]

34

V!NU MlTOLOJlSl

mek ya da izmek (rnein bir binann zemin planm ya da bir eklin


d izgilerini izmek gibi); retmek, biimlendirmek ya da yarat
mak; gz nne sermek" anlamna gelen mel kknden tremitir.
Maya, biimlerin llmesi, yaratlmas ya da sergilenmesidir; maya
bir yanlsama, hile, kurnazlk, aldatma, el abukluu, sihirbazlk ya
da byclktr; yanltc bir imge veya grnt, hayal, gz aldan
masdr; maya ayn zamanda her trl diplomatik hile veya kandrma
amacyla yaplan her trl siyasal kurnazlktr. Tanrlarn maya's,
kendi kurnaz zlerinin eitli ynlerini istedikleri zaman sergileme
yoluyla eitli biimler alma gleridir. Ancak tanrlarn kendileri de
daha byk bir maya'nn -balangta farkllamam, her eyi yara
tan ilahi Tz'n kendiliinden dnmnn- rndr. Bu byk
maya yalnzca tanrlar deil, onlarn etkinlik gsterdii evreni de
retir. Uzayda ayn anda varolan ve her biri zaman iinde birbirinin
yerine geen tm evrenler, varlk dzlemleri ve bu dzlemlerin gerek
doal gerek doast yaratklar, varln bitip tkenmez, zgn ve
ebedi kaynandan gelen tezahrlerdir ve mclycl'nn bir oyunuyla tecel
li ederler. Tezahr etmedii dnemde, kozmik gecede maya almay
brakr ve gsteri sona erer.
Maya, Varolu'tur: hem farknda olduumuz dnyadr hem de ge
lien ve yok olan evrenin sras geldiinde gelien ve yok olan birer
paras olarak bizizdir. Ayn zamanda Maya, bu gsteriyi yaratan ve
harekete geiren yce gtr: Evrensel Tz'n dinamik yndr. Do
laysyla ayn anda hem sonu (kozmik ak) hem de nedendir (yarat
c g). Neden olduunda akti, yani "Kozmik Enerji" olarak tanmla
nr. akti szc, "yapabilir olmak, mmkn olmak" anlamna gelen

ak kknden gelir. akti, "iktidar, yeterlik, yetenek, yeti, kudret,


enerji, kahramanlk, muhteem g, tertip etme kudreti, ilahi kudret,
35

HiNT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

deha, bir szck ya da ifadenin gc ya da anlam, nedenin gereken


sonucunu yaratmak iin nedene ikin olan kudret; demir bir mzrak,
cirit, karg, ok, bir kl"tr; ahti diilik organdr; ahti bir tanrnn
etkin kudretidir ve mitolojik olarak onun tanras-zevcesi ve kralie
si olarak kabul edilir.
Maya-akti, Nihai Varlk'n dnyann koruyucusu, diil, matemal
yan olarak kiiletirilir; bu ynyle, yaamn gzle grlr gerekli
inin kendiliinden, sevgi dolu kabuln temsil eder. Gelip gei
ciliin tm deneyimlerine elik eden straba, fedakarla, lme ve
yoksunluklara katlanarak, tezahr edilen biimlerin hezeyann onay
lar, o, bu hezeyann kendisidir, bu hezeyan temsil eder, bundan tat
alr. O, yaamn yaratc sevincidir: yaayan dnyann gzellii, hari
kal, ayartcl ve batan kartcldr. Damla damla iimize s
zar -ve kendisi de, bizzat- varoluun deiken ynlerine boyun eer.
Maya-akti, Havva'dr, "Ezeli ve Ebedi Dii," das Ewig-Weibliche dir;
'

elmay yiyen, eini de bunu yemesi iin ayartan ve elmann ta kendisi


olandr. Kalc, sonsuza kadar geerli ve mutlak bir ilahi arayta olan
eril Ruh ilkesinin bak asndan, balca gizemdir.
Yani Maya-akti-Devi (devi: tanra) karakteri ok ynl olarak
mulaktr. llahinin aralarnda doal bir balant olan tezahrleri ola
rak evrene ve bireye (makro ve mikrokozmos) analk eden Maya, ar
dndan hemen kendi dayanksz rnnn sarglar iinde bilinci bo
ar. Ego bir aa, rahatsz bir kozaya taklmtr. "evremdeki her
ey" ve "benim kendi varoluum" -d ve i deneyim- bu ince dokun
mu kuma enine ve boyuna geen ipliklerdir. Maya'nn artmaca
larn son derece gerek olarak kabul ederek kendi kendimiz ve evre
nin etkileri karsnda heyecana kaplr, aldatlmann, arzunun ve l
mn ikencelerine katlanrz; oysa aklmzn alabildiklerinin hemen
36

VINU MiTOLOJiSi

tesindeki (ezeli hatmi gelenekte temsil edilen ve ileci, yogik deneyi


min snrsz, birey-tesi bilincine kadar bilinen) bir bak asndan
Maya -yani bal olduumuz dnya, yaam, ego- bulut ve sis kadar
ele geirilemez ve uucudur.
Hint dncesinin amac her zaman karmaann srrn renmek
ve eer mmknse bilinli varlmz sarmalayan duygusal ve anlak
sal kvrmlan yararak dardaki gerekliin iine girmek olmutur.
llahi ocuk ve binyln Bilge'sinin grnmeleri ve retileri aracl
yla gzleri aldnda lndra'nn akln elen aba da buydu.

VA R O LU S U LA R I
Hindu mitolojisi Maya muammasn gzde canlandrlabilecek bir
biimde, barndrd felsefi ierimlere sradan zihnin bile ulamasn
salayacak resimli bir metinde ele alr. Masallar muazzam bir szl
iletiim geleneiyle kuaktan kuaa aktarlmtr; bunlar bugn ok
farkl biimlerde karmza kar. Bu farkl biimlerin byk bir b
lm edebi anlatlarda sabitlenmi ve deimez hale gelmitir; dier- .
leriyse yazya dklmemi folklorun akkan biimini korumaktadr.
Hikaye, yan-tanrsal bir ileci olan Narada'y anlatr. Narada, bir
zamanlar dorudan doruya Yce Varlk'tan, Maya'snn srrn kendi
sine retmesini istemi. Bu Narada, Hinduizm mitolojisinde, "ken
din.i adama yolunda" (bhakti-marga) gzde bir mmin rneidir.<1>

<>

Bhakti-marga'nn, yani llahi Varlk'n sonsuz inayetine itenlikle, alakgnl


llkle teslim oluun ilk klasik belgesi Bhagavad Gita'dr. Dharmann evren
37

HiNT SANAT# VE UYGARLIC/NDA MiTLER VE SiMGELER

Kendini her eyden yoksun brakt uzun sreli ve ateli ilecilik d


nemine karlk olarak Vinu, inzivaya ekildii yerde Narada'ya g
rnm ve bir arzusunun gerekleecegini sylemi. O, alakgnll
bir ekilde iten arzusunu dile getirdigindeyse tanr onu szcklerle
degil, ypratc bir servenle egitmitir. Masaln edebi versiyonunu,
u andaki biimini Hinduizmin ortaagnda, yani yaklak IS drdn
c yzylda alm Sanskrite bir derleme olan Matsya Purana'da bulu
yoruz. Hikayenin Vyasa adnda bir azizden aktarldg belirtiliyor.
Bir grup kutsal kii, ormandaki inziva yerinde, saygdeer mnzevi
Vyasa'nn evresinde toplanrtt. "ilahi ezeli ve ebedi dzeni anlyorsun" de
diler ona, "bu nedenle bize Vinu'nun Maya'snn srnn da aklayabilirsin."
"En Yce Tann'nn Maya'sn kim anlayabilir, kendisinin dnda? V
nu'nun Maya's bysn hepimizin zerine yayar. Ben size ancak o ok eski
gnlerden kalma, bu Maya'nn kendine mahsus, bilhassa retici bir durumda
etkisini nasl gsterdiini anlatan bir masal aktarabilirim."

ve insan zerinde daha etkili olduu erken alarda izlenen yollar ya da


teknikler (marga), Kali Yuga'da artk insan ihtiyalarna cevap veremez hale
geldi. Karma-marga, yani ritel ve mesleki etkinlik yolu ve jniina-marga, yani
ilahi olann ve onun insann en derin benliiyle zdeliinin sezgisel kavran
, bu dnemde yerini bhakti-marga'ya, yani cokuyla kendini adama yoluna
brakr. Mmin, Vinu'da ounlukla da Krina ve Rama bedenlenmeleri ya
da avatdr'lannda temsil edilen ilahi olann kiiletirilmesi nnde dindar bir
sevgiyle eilir.

[Bhakti'nin szck anlam "katlma," "paylama" dr; bhakta

ise, bu durumda

tannya kendi payn veren kiidir; zellikle kiinin kendisini vermesi eklin
de ortaya kan bu verme eylemi, tpk Mira Bai'nin nl dizelerinde olduu
gibi, ak ifade eder:

"Veriyorum bsbtn, son zerresine kadar,


Akm, hayatm, ruhumu, her eyimi."
38

AKC]

VINU M!TOLOJ!Sl

Konuklan can kulayla dinliyorlard. Vyasa sze balad:


Bir zamanlar, Kamadamana adnda gen bir prens yaann; kendini "Ar
zulan Evcilletiren" anlamna gelen adnn ruhuna uygun bir ekilde davran
maya, ileci yoksunluklarn en etinlerini yaayarak mrn geirmeye ada
m. Lakin onu evlendirmek isteyen babas gnn birinde ona yle demi:
"Kamadamana, olum, senin neyin var? Neden bir e alnyorsun? Evlilik, bir
erkein arzularnn tmnn gereklemesini ve kusursuz mutlulua ulama
y salar. Kadnlar mutluluun ve refahn kaynadr. yleyse git sevgili olum,
arnk bir yuva kur."
Delikanl babasna duyduu saygdan dolay hi sesini karmam. Ama

kral fikrinde srar edip onu defalarca uyarnca Kfunadana u szlerle karlk
venni: "Sevgili babacm, ben tadm isme uygun ekilde yaamak istiyo
rum. Bana, hem bizi hem de dnyadaki her eyi sarp sarnalayan Vinu'nun
ilahi kudreti ifa edildi."
Soylu baba durumu yeniden gzden geirmek iin yalnzca bir an durakla
m ve hemen ardndan kurnazca, sunduu nedeni kiisel zevke dayandr
maktan vazgeip, vazifeden dem vunnaya balam. "Bir erkein evlenmesi ge
rekir" demi, "ocuklar olsun diye - bylece atalar alemindeki ecdadnn ruh
lar yeni nesillerin yiyecek sunulanndan yoksun kalmaz ve tarif edilemez sefa
let ve aresizlie dmezler."
"Sevgili babacm" demi delikanl, "Ben binlerce yaamdan geldim ge
tim. Yzlerce kez lmn ve yalln strabn yaadm. Kanlarn oldu, birlik

telii ve yoksunluu tandm. Ot ve allk olarak, srngenler ve aalar olarak


var oldum. Srlar ve yrnc hayvarlar arasnda dolatm. Yzlerce kez bir

brahmin, bir kadn, bir erkek oldum. iva'nn gksel kklerinin saadetini pay
latm; lnszler arasnda yaadm. Aslna baklrsa insanst trler de dahil
.olnak zere biimini almadm tek bir tr bile kalmad. Bir iblis, bir goblin,
dnyasal hazinelerin bir muhafz oldum; nehir sularnn ruhu oldum; gksel
39

H i NT SANATI VE UYGARLIC I N DA M iTLER VE SiMGELER

bir bakire oldum; iblis-ylanlarnn arasnda bir kral da oldum. Her defasnda
kozmos, Tann'nn biimden muaf z tarafndan yeniden zmsenmek iin
zlp eridi, ben de yok oldum ve ardndan evren yeniden dodu, bir baka
yeniden doum dizisinden gemek zere ben de varolua dahil oldum. Tekrar
tekrar varolu yanlsamasnn kurban oldum - ve bunu bir e alarak yaptm
da oldu."
"Brakn da size" diye szn srdrm delikanl, "sondan bir nceki
bedenleniimde bama gelen bir eyi anlataym. O varoluumda adm Suta
pas, yani 'ileleri Hayrl Olan'd; bir ileciydim. Vinu'ya, Evrenin Hakimi'ne

olan cokulu ballm bana onun inayetini kazandrd. Pek ok ada yerine
getirmemden holanan Yce Varlk, gksel ku Garuda'nn zerine oturmu
durumda, fani gzlerimin nnde beliriverdi. 'Sana bir ltufta bulunacam'
dedi. 'Dile benden ne dilersen!'"
"Evrenin Efendisi'ne yle cevap verdim: "Benden honutsan, izin ver de
Maya'n idrak edeyim."
"'Benim Maya'm anlayp da ne yapacaksn?' diye karlk verdi tanr. '.Bu
nun yerine sana uzun mr, toplumsal mevki, servet, salk, haz ve cesur ev
latlar vereyim.'"
"Bunlar, dedim, benim asl dileimin geitirilmesi olur."
"Tarn devam etti: 'Hi kimse benim Maya'm anlayamaz. Bugne kadar
hi kimse anlayamad. Onun sfrn idrak edebilecek kimse kmayacak. Uzun,
ok ok uzun zaman nce, Narada adnda, bir tanr kadar kutsal bir kahin ya
ard, tanr Brahma'nn z oluydu, bana byk bir cokuyla balyd. Tpk se
nin gibi o da inayetirni hak etti ve ben tpk imdi sana grndm gibi ona
da grndm. Ona bir ltufta bulunacam syledim, o da senin dile getirdi
in arzuyu dile getirdi. O zaman Maya'mn srrn daha fazla kurcalamamas
konuunda onu uyarmama karn, tpk senin gibi o da

srar

etti. Ve ona unu

syledim: "tedeki suya dal, o zaman Maya'mn srrna ereceksin." Narada he-

40

VINU MiTOLOJiSi

men gle dald. Yeniden yzeyde belirdiinde artk bir gen kzn bedenindeydi."'
Narada sudan Benares mihracesinin kz Suila, yani "ffetli Olan" olarak
kt. Ve gen kzlnn balangcnda olduu o dnemde babas onu komu
Vidarbha mihracesinin oluyla evlendirdi. Bir gen kz bedenine giren kutsal
kahin ve ileci, akn tm zevklerini doyasya tatt. Zaman geldiinde Vidarb
ha'nn yal mihracesi ld ve Suila'nn kocas tahta kt. Gzel kralienin
birok olu ve torunu oldu ve ok mutluydu.
Lakin gel zaman git zaman, Suila'nn kocas ile babas arasnda byk bir
husumet ortaya kt ve bu dmanlk, korkun bir savaa kadar vard. ok
iddetli geen tek bir muharebede oullar ve torunlarnn birounu, babasn
ve kocasn kaybetti. Bu kym renince byk bir kederle bakentten ayrlp
muharebe meydanna gitti, burada grkemli bir yasa brnecekti. Ve devasa
bir odun yn hazrlanmasn, akrabalarnn, aabeylerinin, oullarnn, yeen
leri ve torunlarnn cesetlerinin bu yna yerletirilmesini, sonra da yan yana
olacak ekilde kocas ve babasnn bedenletinin ynn en tepesint.. konulma
sn emretti. Odun ynn tututurmak iin mealeyi kendi elleriyle att ve
alevler ykselmeye balad anda haykrd: "Olum, olum!" Alevler kkre
meye baladnda, kendisini muazzam atein iine att. Alevler hemen snd;
ate bir gle dnt. Ve Suila kendisini sularn ortasnda buldu

ama yeni

den kutsal Narada olarak. Ve azizi elinden tutan tanr Vinu, onu billur glden
kartt.
Tanr'yla azizin kyya kmasndan sonra, Vinu, mphem bir tebessmle
sordu: "lmne gzya dktn bu oul da kim?" Narada akn ve utan
m bir halde dikiliyordu. Tanr szn srdrd: "Bu benim Maya'mn sureti
dir, kederli, kasvetli, lanetlenmi. Ne nilferden doan Brahma, ne teki tanr
lar, tndra, hatta iva onun dipsiz derinliini anlayabilir. Anlalmaz olan sen

neden ya da nasl bilesin?"


41

HiNT SANAT! VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

Naradit kusursuz inan ve balln srdrmek ve btn gelecek zaman


larda bu deneyimi hatrlamasn salayacak inayete sahip olmak iin dua etti.
Dahas girdii gln, bir erginlenme kayna olara{\ kutsal bir hac yeri olmasn,
suyunun -azizi byl derinliinden ekip karmak zere iine giren tanrnn
sonsuza kadar srecek gizli varl sayesinde- tm gnahlar ykayp artma
gcyle donatlmasn istedi. Vinu bu dindarca dilekleri kabul etti ve o anda
gzden kaybolarak Samanyolu Okyanusu'ndaki kozmik meskenine ekildi.
"Sana bu hikayeyi anlatmamn sebebi" diye szlerine son verdi Vinu, ile
ci

Sutapas'n nnde gzden kaybolmadan nce, "Maya'mn srrnn anlal

maz ve bilinemez olduunu retmekti. Arzu edersen, sen de suya dalabilir ve


bunun neden byle olduunu anlayabilirsin."
Bunun zerine Sutapas -ya da sondan bir nceki bedenleniindeki Prens
Kfunadana-gln sularna dald. Narada gibi o da bir gen kz olarak yzeyde
belirdi ve bylece baka bir yaamn kumayla sarnd.

Bu hikaye, mitin ortaaa ait edebi bir versiyonudur. Hikaye,


Hindistan'da bir eit ocuk masal olarak bugn bile anlatlr ve o
u kii kk yalardan itibaren bunu renir. Ondokuzuncu yzyl
da Bengalli aziz Ramakrina, bu masaln popler biimini bir mesel
olarak retisinde kullanmt.4> Bu meselde kahraman yine rnek
mmin Narada'dr. ok uzun sren ile ve ibadet uygulamalaryla
Narada, Vinu'nun inayetini kazanm. Tanr, inzivaya ekildii yerde
azize grnm ve ondan bir dilek dilemesini istemi.
... "Bana

Maya'nn byl kudretini gster" diye yakarm Narada; tanr

da, "Gstereceim. Beninle gel" diye yant vermi; ama gzel bir biimde kvr
lan dudaklarnda ayn mphem tebessm varm.

<>

The Sayings of Sri Ramakrishna (Mylapore, Madras, 938), Kitap IV, Blm 22.
42

VINU MiTOLOJiSi

Vinu, ormandaki bir aklkta bulunan inziva hcresinin ho glgesinden


ald Narada'y, kavurucu gnein acmasz nlan altnda metal gibi parlayan
plak bir dzle gtrm. ok gemeden ikisi de korkun bir ekilde susa
m. Gz kamatnc k altnda, telerde minik bir kyn

saz

damlarn se

miler. Vinu sormu: "Oraya gidip bana biraz su getirir misin?"


"Elbette, ey Tannn" diye yant vermi aziz. ve uzaktaki kulbelere doru
komaya balam. Tanr bir kayann glgesine ekilip onun dnn bekle
meye koyulmu.
Narada kye vardnda ilk kapy alm. Kapy gzel bir bakire am ve
kutsal kii, daha nce hi hayal etmedii bir ey yaam: kzn gzlerinin b
ysne kaplm. Bu gzler ilahi Tanns'nn, dostunun gzlerine benziyormu.
Durup kalm ve uzun uzun bakm. Niin geldiini tamamen unutmu. Nazik
ve iten gen kz, ona ho geldin demi. Sesi, Narada'nn boynuna geirilmi
altn bir ilmek gibiymi. Sanki bir dteymiesine kapdan ieri girmi.
Evin sakinleri ona saygyla,

ama ksmen utanga bir biimde davranyor

mu. Kutsal bir kii olarak itibarla, ama her naslsa, sanki bir yabanc deilmi
gibi karlanm; sanki uzun zamandr uzaklarda olan eski ve saygdeer bir
dostlarym gibi muamele grm. Onlarn sevin dolu ve soylu tavrlarndan
etkilenen Narada orada kalm ve kendini tmyle evinde gibi hissetmi. Hi
kimse ona geliinin nedenini sormam; ezelden beridir ailenin bir yesiymi
sanki. Ve bir sre sonra, kendisine kapy aan kz babasndan istemi; ailede
ki herkesin kendisinden bekledii de buymu zaten. Ailenin bir yesi olmu
ve bir kyl evinin bildik yknllklerini ve basit zevklerini onlarla payla
m.
On iki yl gemi; ocuu olmu. Kaynpederi lnce evin reisi olmu ve
ondan miras kalan topra ilemi, srlar beslemi ve tarlalar ekmi. Onikinci
yl, yamur mevsimi allmadk biimde iddetli gemi: nehirler kabarm, te
pelerden sular iddetle akm ve kk ky ani bir selle boulmu. Geceleyin
43

H i NT SANATI VE UYGARLIC I N DA MiTLER VE SiMGELER

saz kulbeler ve srlar srklenip gitmi ve herkes kamaya balam.


Bir eliyle karsna sarlp, dieriyle iki ocuuna destek olan, en kn
de omuzlarnda tayan Narada -da hzla yola koyulmu. Zifiri karanlkta ya
murun kamya benzeyen darbeleri altnda yryerek, kaygan balk zerin
de, girdap yapan sularn iinde savrularak ilerlemi. Aknn bacaklarn iddetle
zorlad iin yk dayanamayaca kadar arm. Bir an tkezlediinde k
k olu omuzlarndan kayp, kkreyen gecenin iinde kaybolup ginni.
Umutsuz bir lkla, Narada en k yakalamak iin dier iki ocuunu b
rakm, ama arnk ok gemi. Bu arada sel dier iki ocuu da uzaklara srk
lemi ve daha o bu felaketin farkna varamadan yanndan karsn da alp f!P
trm, sonunda onun ayan da yerden kesip tpk bir aa kt gibi akn
nda srklemeye balam. Bilincini yitiren Narada bir kayann zerinde dur
mu. Kendine gelip de gzlerini an zaman geni bir balkl su yzeyi gr
m. Tek yapabildii gzya dkmek olmu.
"ocuk!" Neredeyse yreini durduracak tandk bir ses duymu. "Bana
getirecein su nerede kald? Yarm saattir burada bekliyorum."
Narada arkasna dnm. Sularn yerine, gn ortas gnei altnda parla
yan l grm. Tanrnn yannda durduunu fark etmi. Hala glmsemek
te olan byleyici dudaklarnn zalimce kvrmlar bir soruyla aralanm hafife:

"imdi benim Maya'mn srrn anlayabiliyor musun?"

Erken dnem Vedalar dneminden gnmz Hinduizmine kadar


su, Hindistan'da ilahi zn gzle grlebilir bir tezahr olarak ka
bul edilmitir. .Kadim bir ilahi "Balangta her ey ksz bir deniz
gibiydi" der<1> ve bugne kadar gndelik ritelde kullanlan en basit
ve yaygn nesnelerden biri, ilahiliin varln temsil eden ve kutsal

"' Rig Veda,

129.3- Aynca bkz.

a.g.e., X

vb.
44

121.8., Satapatha Brclhmana,

XI.

1 .6.1.,

VINU MiTOLOJiSi

bir imgenin yerine sunulan su dolu bir testidir. Su, ibadet sresince
tanrnn bir ikametgah ya da taht (pftha) olarak kabul edilir.
Bu iki Narada hikayesindeki en nemli zellik sularn gerekle
tirdii dnmdr. Bu, Maya'nn bir ileyii olarak da okunabilir;
nk sular, Vinu'nun Maya-enerjisinin balca maddelemesi olarak
grlr. Yamur, bitki zsuyu, st ve kan biiminde doada dolaan
yaam verici element sudur. Akkan deiim kudretiyle donatlm
maddedir. Bu nedenle mitlerin simgeciliinde suya dalmak, Maya'nn
gizemine dalmak, yaamn nihai srrnn peine dmek anlamna ge
lir. Bir insanolu olan mrit Narada bu srr renmek istedii za
man tanr, yant herhangi bir szl ifade ya da kuralla aklamad.
Bunun yerine yalnzca suyu iaret etti - bir erginlenme unsuru ola
rak.
Snrsz ve bozulmaz nitelikteki kozmik sular, ayn anda hem her
eyin kusursuz kayna hem de korkun mezardr. Bir z dnm
araclyla derinliklerin enerjisi aa kar ya da geici yaam ve s
nrl ego bilinciyle donanm bireysellemi biimler alr. Bir sreli
ine bunlar canlandrc bir zsuyla besler ve yaatr. Daha sonra
bunlar acmaszca ve ayrm gzetmeksizin, doduklar anonim ener
jiye geri dndrmek zere yok eder. Maya'nn, yani her eyi yutan
evrensel rahmin etkinlii, nitelii budur.
Bu korkun, ama iyicil ikirciklilik, Hindu simgecilii ve mitoloji
sinin tamamnda egemen bir zelliktir. Bu, Hindu ilahilik anlaynda
temel bir yere sahiptir. Yalnzca Yce Batanr ve onun Maya's deil,
bu muhteem gelenein kalabalk panteonlarndaki her tanr bir para
dokstur: hem yardmc olmaya hem de yok etmeye, hem ihsanlarda
bulunmaya hem de kyc bir darbeyle bunlar geri almaya mukte
dirlerdit.
45

H i NT SANAT! VE UYGARLIGINDA MiTLER VE SiMGELER

H L K S U LA R !
Maya simgecilii, kudretli bir bilge olan Markandeya'nn, evrenin
zlp yok olmas ve yeniden yaratlmas arasndaki tezahr etmeme
dnemindeki akl d servenlerini betimleyen muhteem bir mitte
daha da gelitirilir. Mucizevi ve tuhaf bir rastlant sonucu, Markande
ya Vinu'yu bir dizi arketipal dnm iinde grr: nce kozmik
okyanusun gl grnmnde, daha sonra suda boylu boyunca uzan
m bir dev olarak, ardndan kozmik bir aa altnda tek bana oyna
yan ilahi bir ocuk olarak, son olarak da soluunun sesi dnyann ya
ratl ve yok oluunun byl ezgisi olan heybetli bir yabankaz
olarak.<t>
Mit, kozmik dzenin drt yuga boyunca yava, ancak geri dnd
rlemez bir biimde bozulmasnn gzden geirilmesiyle balar. Kut
sal Dharma, dnyadaki yaamda eyrek eyrek grnmez olur, ta ki
kaos ba gsterinceye kadar. nsanlar sonunda tamamen ehvet ve k
tlkle dolu hale gelir. Artk iinde aydnlatc iyilik (sattva) olan
kimse kalmaz: ne gerekten bilge bir insan, ne bir aziz vardr; haki
kati dile getiren ya da onun kutsal kelamna gvenen hi kimse kal
mamtr. Szde kutsal olan brahmin, bir aptaldan farkszdr. lleri
yan gerek bilgeliinden yoksun ihtiyarlar, genler gibi davranma
ya alrken, genler genliin drstlnden yoksundur. Toplum
sal snflar kendi ayrt edici, onurlandrc erdemlerini. yitirmilerdir;
retmenler, prensler, tacirler ve hizmetkarlar hepsi de genel bir pes
payelik iinde karmakark olmulardr. Ulvi yceliklere ykselme

<>

Matsya Pur'ina, Cl.XVII. 13-25.


46

VlNU MiTOLOJiSi

istenci kalmamtr; efkat ve sevgi balar yok olmutur; dar bir


bencillik anlay hkm srer. Birbirind_en ayrt edilemez budalalar,
bir eit yapkan, naho hamur oluturmak zere bir araya toplar.
Bu felaket baa geldiinde, bir zamanlar uyumlu bir ekilde dzenlen
mi nsanlk Kenti, dnya organizmasnn tz, dzeltilemeyecek bir
biimde bozulmutur; artk evrenin zlme zaman gelip atmtr.
ember kendi kendini tamamlamtr. Brahma'nn bir gn ge
mitir. Vinu, dnyann ilk bata saflk ve dzenlilikle iinde dodu
u Yce Varlk, imdi ypranan kozmosu kendi ilahi tzne geri dn
drme ihtiyacn gitgide daha ok duyraktadr. Bylece evrenin yara
tc ve koruyucusu ykc gcn ortaya koyma noktasna gelmitir:
ksr kaosu yutacak ve en tepedeki Brahma'dan, evrensel bedenin gizli
hkmdar ve kozmik yaam ruhundan, son imene varncaya kadar
btn canl varlklar iinde eritecektir. Tepeler ve nehirler, dalar ve
okyanuslar, tanrlar ve titanlar, cinler ve ruhlar, hayvanlar, gksel
varlklar ve insanlar, hepsi Yce Varlk tarafndan tekrar ele geirilir.
Ykm srecine ilikin bu Hint anlaynda, Hint ylnn dzenli
ak -sellere yol aan yamurlarn ardndan kavurucu scaklk ve ku
raklk- ylesine yceltilir ki, artk varoluun srdrlmesine deil,
yok edilmesine yol aar. Ltufkar bir ibirlii iinde birbirini
izledikleri zaman genellikle olgunlatrc olan s ile besleyici olan
nem artk yok edici niteliktedir. Vinu sonsuz enerjisini gnee akta
rak son korkun etkinliine balar. Bizzat gnein kendisi olur. Kz
gn, yutucu nlaryla, hareketli her eyin bakn zerine eker.
Tm dnya kurur ve kavrulur, toprak atlar ve derin yarklar arasn
dan ldrc bir scaklk alevi, yeraltndaki derinliklerin ilahi sular
n yalayp geer; bu sular yakalanp yutulur. Gerek yumurta biimli
kozmik bedenden gerek iindeki yaratklarn bedenlerinden yaam z47

HiNT SANAT/ VE UYCARUC/NDA MiTLER VE SiMGELER

suyu bsbtn kuruyup ekildigi zaman, Vinu, rzgara, kozmik ya

am soluuna dnr ve tm yaratklarn iinden canlandrc havay


ekip karr. Evrenin sararp solmu z kurumu yapraklar gibi bu
kasrgaya kaplr. Srtnme, bir karmaa iinde dnp duran madde
leri tututurur; tanr atee dnr. Her ey dev bir yangnn alevleri
iinde kalr, ardndan iin iin yanan bir kle batar. Nihayetinde Vi
nu, devasa bir bulut biiminde, dnyann yangnn sndrmek iin
st gibi tatl ve saf bir yamur boaltr. Dnyann kavrulmu ve ac
eken bedeni sonunda nihai rahatlamann, son tkeniinin, Nirvana's
nn zamannn geldiini anlar. Yamura Dnen Tanr'nn seli altn
da, evrensel afakta doduu ilksel okyanusa geri dner. Dourgan
rahim-su, tm yaratln kllerini iine geri alr. Temel elementler,
bir zamanlar doduklar farkllamam svnn iinde erir. Ay, yl
dzlar eriyip gider. Ykselen dalga, sonu gelmez bir su tabakasna d
nr. Bu, Brahma'nn bir gecesinin araldr.
Vinu uyur. Bir zamanlar kendi organizmasndan kan aa trma
nan bir rmcek gibi onu iine geri ekerek tanr, evren an yeni
den yutar. Okyanusun lmsz tznde tek bana, ksmen batan, ks
men yzen dev bir figr olarak, tembel tembel uzanmann tadn ka
rr.

Ona bakacak, onu anlayacak kimse yoktur; ona ilikin hibir bil

gi yoktur, kendi iindeki bilgi dnda.


Bu dev, "Maya'nn Efendisi" ve boylu boyunca uzand okyanus,
tek bir zn ikili tezahrdr; nk insan biiminde olduu gibi ok
yanus da Vinu'dur. Dahas Hindu mitolojisinde suyun simgesi ylan

(naga) olduu iin Vinu genellikle, tehlikeli bir ylann, en gzde


simgesel hayvan olan "Sonsuz" ylan Ananta'nn bklmleri zerine
oturmu olarak resmedilir. Dolaysyla yalnzca bu devasa antropo
morfik biim ve snrsz doa gc deil, srngenin kendisi de Vi48

V!NU MiTOLOJiSi

nu'dur. Kozmik Kii evrensel geceyi kendi lmsz tznn ylan ok


yanusunda geirir.
Tann'nn iindeki ey kozmostur, tpk annesinin iindeki doma
m bir bebek gibi ve burada her eyin ilksel kusursuzluu yeniden
ina edilir. Darda yalnzca karanlk var olsa da, ilahi d grenin
iinde, evrenin ne olmas gerektiine ilikin ideal bir gr geliir.

Gerileme, kargaa ve felaketten kurtulan dnya, yeniden uyumlu ak


na geri dner.
Ve imdi, bu byleyici dnem srasnda -masala gre- fantastik
bir olay meydana gelir:
... Markandeya adnda kutsal bir kii tanrnn iinde, huzurlu dnyann
zerinde, amasz bir hac gibi, dnyann ideal grsnn aydnlatc grnt
sn zevkle seyredeek dolar. nl bir mitsel kiilik olan Markandeya sonsuz mr bahedilmi bir azizdir. Ya binleri amtr, yine de kocamaz bir
kudreti ve uyank bir zilni vardr. imdi Vinu'nun bedeninin iinde dolaa

rak, bilgelerin ve rencilerinin dindar eylemleriyle ereflenen kutsal

inziva

yerlerini ziyaret eder. Tapnaklarda ve kutsal yerlerde ibadet etmek zere du


rur ve dolat diyarlardaki insanlarn dindarl, yreini mutlulukla doldunr.
Ama o an bir kaza meydana gelir. Amasz, sonu gelez gezintisi srasnda
salam yapl ihtiyar farkna bile varamadan her eyi kapsayan tanrnn azn
dan dar kayverir. Vinu dudaklar aralk olarak uyumakta; Brahma gecesin
de derin, tnlayan, ritmik bir sesle soluk alp vermektedir. Ve akn aziz, uyu
yann devasa azndan derek, tepe taklak kozmik denize dalar.
llk bata Vinu'nun Maya's nedeniyle Markandeya uyuyan devi deil, yal
nzca son derece karanlk, her eyi kapsayan yldzsz gecede ok uzaklara ka
dar uzanan okyanusu grr. aresizlie kaplr, hayat iin endielenir. Sratp
durduu karanlk sularda debelenirken kara kara dnr, durumu kafasn
da evirip evirir ve kuku duymaya balar: "Bu bir d m? Yoksa bir yanlsa49

H i NT SANAT! VE UYGARLIINDA MiTLER VE SiMGELER

mann bys altnda mym? Son derece thaf olan bu durum kesinlikle be
nim hayal gcmn rn olmal. nk bildiim ve uyumlu akn gzlemle
diim kadaryla dnya, imdi anszn urama benzedii byle bir yok oluu
hak etmiyor. Gne yok, ay yok, rzgfu yok; dalarn tm yok olmu, dnya
ortadan kaybolmu. Kendimi iinde bulduum bu evren de neyin nesi?" ...

Azizin bu sorgulayc dnceleri Maya fikri, Hin ularca alglan


d ekliyle "Gerek nedir?" sorusu zerine bir eit yorumdur.
"Gereklik" bireyin bir ilevidir. Bireysel bilincin zgl erdemleri ve
snrllklarnn sonucudur. Aziz, kozmik devin iinde gezindii sra- .
da kendi doasna uygun bulduu bir gereklii alglam ve bu ger
ekli gvenilir ve hakiki olarak kabul etmiti. Ancak bu dnya as
lnda yuyan tanrnn zihnindeki bir d ya da grden ibaretti. Tam
tersine, gecelerin gecesinde, tanrnn ilksel tznn gereklii, azizin
insansal bilinci iin afallatc bir serap gibi grnr. "Bu imkansz"
diye dnr, "gerek olamaz."
Hindu felsefesi retileri ve yoga uygulamas eitiminin amac,
bireysellemi bilincin snrlarnn almasdr. Mitsel masallar, filo
zoflarn bilgeliini aktarmay ve yoga deneyimleri ya da sonularn
popler, resimli bir anlatyla gzler nne sermeyi amalar.> Doru<1>

Yuc kknden gelen yoga szc, "balamak, bir araya getirmek, boyun
durua sokmak, birlemek ya da kavumak, zihni younlatrmak ya da sa
bitlenmek, herhangi birine herhangi bir eyi vermek, ihsan etmek, bahet
mek" anlamna gelir. Yoga, kat bir ruhsal disiplindir; kiinin nefsinin gleri
zerinde hakimiyet kurmas, oklt gler kazanmas, doann baz zgl
gerine egemen olmas ya da son olarak (ve zellikle de) Tann veya Evren
sel Ruh'la birlemeyi baarmas iin yaplr.
Yogann temel aamas unlardr: () sabitlenmi dikkat (dharana), (2) te
fekkr (dhyana) ve (3) vecd (samddhi). [Bu aama, Avrupal consideratio,

contemplatio ve excessus ya da raptus ile rtr -AKC.] Dikkat, uzun bir s50

V!NU MiTOLOJiSi

dan doruya sezgiye ve hayal gcne hitap eden bu masallar varolua


getirilen bir yorum olarak herkes iin ulalabilir niteliktedir. Bunlar
net bir biimde yorumlanmam ya da aklanmamlardr. Temel ki
iliklerin diyaloglar ve konumalar, felsefi keif ve yorum anlar
ierir, yine de hikayenin kendisi asla aklanmaz. Mitolojik eylemin
anlamna ilikin hibir ak yorum yoktur. Hikaye, dinleyicinin sez
gisine, yaratc hayal gcne hitap ederek aktarlr. Bilindm hare
kete geirir ve besler. Hint mitolojisi szden ok olaydan kaynakla
nan bir dokunakllk ve etkiyle, yoga deneyiminin gizli bilgelii ve
ortodoks dinin popler arac olarak ilevini yerine getirir.
Dolaysz bir etki salanacana hi phe yoktur, nk masallar
bireysel deneyim ve tepkilerin rn deildir. Bu masallar, dindar
topluluun ortaklaa almas ve dnmesi sonucu retilmekte, ko
runmakta ve denetlenmektedir. Birbirini izleyen kuaklarn srekli
yenilenen onayyla geliirler. Anonim bir yaratc sre ve ortaklaa,
sezgisel bir kabul araclyla yeni bir anlam yklenerek, yeniden bi
imlendirilirler. Esasen bilinalt bir dzeyde etkili olur, sezgiye,
re yalnzca tek bir nesneye yneltilir. (Yoginin kiiliine ve amacna uygun
olarak, somut ya da soyut, lml ya da ilahi, herhangi bir nesne seilebilir.)
eitli fiziksel dzenlemeler yapmak gerekir, megin denetimli duru, de
netimli soluk alp verme, perhiz, llllk tik ama, tm psiik enerjilerin
tek bir noktada yogunlatnlmas ve bilincin o nesneyle btnyle zdele
mesidir; bu zdelemeye Samadhi denir.
Yoga, Patancali Aforizmalan'nda (kar., Swami Vivekananda, Raja Yoga, New
York, 897, 920), Bhagavad Grta (kar., Swami Nikhilananda evirisi, New
York, 944) ve at-akra-nirpana ve Pdduka-pancaka da (Anhur Avalon'un
'

[Sir john Woodroffe] giri ve yorumuyla yaymlanan iki temel eser, The Ser

pent Power, gz. ge. 3. bas., Londra, 931) betimlenir. Geni bir tanma iin
bkz. W. Y. Evans-Wentz, Tibetan Yoga and Secret Doctrines (Oxford Univer
sity Press, 935).
51

HiNT SANATI VE UYGARLIINDA MiTLER VE S i M G ELER

duyguya ve hayal gcne hitap ederler. Ayrntlar, kendilerini belle


e iler, derinlere szar ve psienin daha derin katmanlarn biimlen
dirirler. zerinde kafa yorulduu zaman bu masallarn nemli epi
zodlan, bireyin deneyimleri ve yaamsal ihtiyalaryla eitli deiik
anlamlan gzler nne sermeye elverilidir
Hindistan'n mitleri ve simgeleri aklla dnlp kavranmaya,
duraan anlamlara indirgenmeye kar direnir. Bylesi

yaklamlar

yalnzca bu mit ve simgelerin bylerini ortadan kaldm . nk


bunlar Yunan edebiyatndan tandk olduumuz mit ve simgelerden Homeros'un tanrlar ve mitleri, Aiskhylos, Sophokles ve Euripi
des'in Atina trajedileri- daha arkaiktir. iirsel dehalar tarafndan ye
niden biimlendirilen Yunan edebiyat eserlerinin byk ounluu
bireysel yaratmlardr ve bu bakmdan geleneksel biimleri ele alma
ya ynelik ada giriimlerimize benzerler. Shelley ve Swinbume'n
ya da hepsinden nemlisi Wagner'in yaptlarnda olduu gibi, Yunan
llarn Homeros sonras rnlerinde de daima eski mitolojik sikkele
re yeni anlamlar, bireysel deneyime dayanan yeni varolu yorumlar
basmaya ynelik bir aba vardr. te yandan Hint mitlerinde nm
ze lmsz, anonim ve ok ynl bir uygarln sezgisi, ortaklaa
bilgelii serilir.
Bu nedenle herhangi bir Hindu mitini yorumlamaya alan kii
nin ekingen davranmas gerekir. Bir grnmn al

r{'n,

bir ba

kasnn kapan olmas riski her zaman vardr. Deneyimi ve gelene


inin bir paras olarak Hindu dinleyicinin aina, Batl okuyucunun
ise yabancs olduu ayrntlarn aklanmas gerekir; yine de kesin
yorumlarda bulunrnaktan kanmak gerekir.

Bu nedenle saygl

davranarak, Markandeya'nn mkl durumunun kendi kendini anlat


masna izin vermeliyiz.
52

VINU MiTOLOJiSi

... Sularn engin geniliinde ve umutsuzluk noktasnda terk edilen aziz


sonunda uyuyan tanrnn biiminin farkna vard; ii aknlk ve cokulu bir
sevinle doldu. Ksmen batm durumdaki muazzam biim, sulan yarp kan
bir da silsilesini andryordu. inden gelen harika bir kla parlyordu. Aziz,
varln hissettii eyi incelemek zere yaknna doru yzd ve onun kim ol
duunu sormak zere dudaklarn henz aralamt ki, dev onu yakalayp he
men yuttu ve Markandeya bir kez daha ierinin tandk manzarasndayd.
Bylece Vinu'nun dnn uyumlu dnyasna anszn dnveren .Mar
kandeya'nn kafas son derece karmt. Ksa, ancak unutulmaz olan deneyi
minin yalnzca bir eit g olduunu dnyordu. Ancak elikili bir bi
imde o, yani snrl bilincinin yorumlama glerini aan her trl gereklii ka
bul etnekte baarsz olan insanolu, imdi ilahi varln evrensel dnn bir
kiisi olarak ilahi varln iine alnmt. Ama anszn Yce Varolu'un bir g
nmyle -iinde ve kendi bana, her eyi kapsayan yalnzl ve suskunluu
iinde- kutsanan Markandeya'ya gre bu ifaat da ayn ekilde bir dten
baka bir ey deildi.
Markandeya eski yaantsna geri dnd ve brakt yerden devam etti.
Eskisi gibi geni dnya zerinde kutsal bir hac olarak dolat. Ormanlarda ile
eken yogileri gzledi. Pahal kurbanlar sunan, brahminlere pek ok hediye ve
ren soylu balar ban sallayarak onaylad. Kurban ritellerini yneten ve

etkili bylerine cmert karlklar alan brahminleri seyretti. Grd btn


kastlar, asl grevlerine dindarca balyd ve gzlemledii Yaanun Drt Aama
s'nn kutsal dizisi, insanlar arasnda harfiyen uygulanyordu.<1> Olaylarn bu

<1> Hindu yaam dzeninin Drt Aamas (drama) unlardr: () renci (brah

macdri) aamas, yani genlik: ifa edilmi bilgelikte ustalam bir rahibin ru
hani klavuzluu altnda akirtlik, yaam ritelleri zerine ayinsel bir ergin
lenme olarak dinsel alma, iffet ve itaatle damgalanan bir aama; (2) ev sa
hiplii ve aile reislii aamas (grihastha), yani erkeklik: evlilik yaam, oluk

53

H iNT SANATI VE UYGARLIGINDA M iTLER VE SiMGELER

daha golan Markandeya, yen br yzyl


ideal ilerleyiiyle olduka memnun
ra dt.
ven iinde dolamak zere yeniden yolla
daha uyuyann azndan kaya
Ancak bu srada farkna varmadan bir kez
Bu kez rktc karanlkta
rak zifiri karanlk denize tepe taklak yuvarland.
n altnda huzur iin
ve sessiz su-lnde k saan bir bebek, bir incir aacn
etki
de uzanm tannya benzeyen bir ocuk grd. Ardndan yine, Maya'nn
siyle, Markandeya tek bana olan kk ocuun muazzam okyanusun orta

snda hibir korkuya kaplmadan neeyle oynadn grd. Aziz byk bir
meraka kapld, ama gzleri ocuun gz kamatrc ihtiamna dayanamad,
bu nedenle gvenli bir mesafede kalarak, bu zifri karanlkta yzerken onun
zerine kafa yormaya balad. Markandeya derin derin dnyordu: "Byle
bir eyi daha nce -ok ok nce- bir kez daha grdm hatrlar gibiyim."
Ama sonra zihni, ucu buca olmayan okyanusun dipsiz derinliinin bilincine
vard ve dondurucu bir korkuya yenik dt.
tlahi ocuk klndaki tann yumuak bir sesle ona seslendi: "Ho geldin,
Markandeyal" Ses, uurlu bir yamur bulutunun ezgili gmbrtsnn de
rin, yumuak tonuna sahipti. Tanr onu yattrd: "Ho geldin Markandeya!

ocuk sahibi olma, miras alnan meslein srdrlmesi, tanrlara ve atalara


kar olan ayinsel vazifelerin yerine getirilmesi, brahminlerin ruhani otorite
sine itaat; brahminlerin ve kutsal kiilerin hediyelerle desteklenmesi; (3) inzi
va aamas (vanaprastha), yani ruhani olgunluk: dnyasal mlkleri ve (oul
larn ergenlik ana gelmesiyle) aile hayatn terk etme, ormanda bir keye
ekilme, mnzevi varoluunda iednme, ileci uygulamalar ve basit yaama
yoluyla ruhu dind eilimlerden anndnna, zihni dindarca altnnalara
odaklama, yoga uygulamas, insan ve evrendeki Ezeli ve Ebedi'yi hayata ge
irme; (4) evsiz dilencilik (sannyasi) aamas, yani yallk: nziva kulbesini
1

.ve ormandaki saf ve mutlu yaam terk etme, evsiz bir dilenci olma , yollarda
grnte amaszca dolaan, ama aslnda yeniden doumun dnyasal ba
ndan zgrleme yolunda olan dilenci azizin ilecilii .

54

VINU MiTOLOJiSi

Endielenme ocuum. Korkma. Buraya gel."


Saygdeer, ezeli ve ebedi aziz kendisine "ocuum" diyen ya da azizliine
ve soyuna gndenne yapan herhangi bir unvan kullanmakszn yalnzca adyla
seslenen kiilerin olduu gnleri artk hatrlamyordu bile. Olduka gcenmi
ti. Bitkinliine, yorgunluktan ac ekmesine ve gerekten zayf bir durumda ol
masna karn, bir fke nbetine kapld. "Benim vakarnu, aziz karakterimi
gnnezden gelmeye ve ileci orularm araclyla iimde biriken byl kud
ret hazinesini kmsemeye cret eden de kim? Binyla eit saygdeer yam
hie sayan kim? Bylesi bir onur knc muameleye alkn deilim ben. En yce
tanrlar bile bana ender grlen bir sayg gsterir. Brahma bile bana bu saygsz
tavrla yaklamaya cesaret edemez. Brahma bana kibarca hitap eder: beni, "Ey
Uzun Yaam kii" diye am. imdi felakete davetiye karan, kendisini
krlemesine ykm kuyusuna frlatan, bana yalnzca Markandeya diyerek yaa
mn tehlikeye atan da kim? Kimdir lm hak eden?"
Aziz bu ekilde gazabn dile getirirken kl bile kprdamayan ilahi ocuk
szne balad. "ocuk, ben ebeveyninim, senin baban ve bynm, b
tn yaam veren ilksel varlm. Neden yanma gelmiyorsun? Senin atan iyi
tannn. Bir oul sahibi olabilmek iin gemite ok iddetli ilelere katlanmt.
Benim inayetimi hak etti. Kusursuz azizliinden honut kaldm iin benden
bir dilekte bulunmasn istedim; o da senin, yani olunun tkenmez bir mre
sahip olmasn ve hibir zaman yalanmamasn diledi. Baban yaratlnn gizli
tzn biliyordu ve sen bu tzden dodun. imdi temel, her eyi ieren koz
mik sulara uzanm olarak ve burada aacn altnda bir ocuk olarak beni gr
me ayrcalna erimenin nedeni de bu."
Markandeya'nn yz sevinle aydnland. Gzleri, alan tomurcuklar gibi
byd. Alakgnll bir teslimiyet iinde, O'nun nnde eilmeye alt ve
yalvard: "zin ver de, senin Maya'nn srrn, imdi bir ocuk halinde sonsuz
denizde uzanp oynamann srrn reneyim. Evrenin Efendisi, hangi adla bili55

HiNT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

niyorsun? Senin, btn varlklarn Yce Varlk' olduuna inanyorum; nk


baka kim, senin var olduun gibi var olabilir?"
Vinu cevap verdi: "Ben, llksel Kozmik Kii, Narayana'ym. O, sulardr; ilk
varlktr; o, evrenin kaynadr. Bin tane kafam

var.

Kendimi kutsal sunularn

en kutsal olarak aa vururum; kendimi insanlarn sunularn yeryznden,


gkyzndeki tanrlara tayan kutsal ate olarak aa vururum. Ayn anda
kendimi Sularn Efendisi olarak aa vururum. Tanrlarn kral lndra'nn kis
vesine brnm olarak lmszlerin en nde geleniyim. Her eyi yeniden var
eden ve bir kez daha zp yok eden yl dngsym. Ben ilahi yogr, harika
gz aldatmacalan yapar kozmik jonglr ya da sihirbazm. Kozniik yoginin b
yl aldatmacalan yugalar, yani dnyann alardr. Evrenin grngsel ileyi
inin serabnn bu sergilenii, benim yaratc ynmn iidir; ama ben ayn za
manda ben girdabn, o zamana kadar sergilenmi her eyi emen ve yugalar ge
idine bir son veren ykc kasrgaym. Var olan her eye bir son veririm. Benim
adm Evrenin lm'dr." ...

Vinu'nun bu zifasnda, Markandeya, Narada'dan ok daha imti


yazl gibi grnr. Her iki aziz de Vinu'nun Maya'snn esas yn
olan suya dalmt; Narada bile bile, Markandeya ise kaza eseri. Sular
her ikisine de "te-taraf," "btnyle farkl yn," totaliter aliter'i
gstermiti. Ancak ateli ball ve sevgi dolu teslimiyeti (bhakti)
iinde grnte tanrnn gizli tzne olduka aina olan Narada ba
ka bir varolua, yeni bir dnyasal strap ve sevin karmaasna gir
di. Bu dnm onu, ateli ileciliinde yok saymaya ve stesinden
gelmeye alt balarla balad. Sular onu varlnn bilind ya
nna gtrd; ona, iinde hala capcanl kalm, abasnn arl ne
deniyle bilincinde perdelenen zlemleri ve tutumlar bulunduunu
gsterdi. Yalnzca bir anlna . dald zaman onu ezen o artc de
neyimden kard ders "Sen aslnda olduunu sandn kii deil56

VlNU MiTOLOJiSi

sin"di.<1>
Markandeya ise farkl karakterde bir kutsal kiiydi. Uyuyan tanr
nn bedenindeki dnya-dne giren aziz, her zaman baki kalan aziz
hac olarak roln oynamaktan honut olmasna, insansal ilikilerin
ideal durumu nedeniyle sevin duymasna karn, pek ok kiilik
iinden yalnzca bir tanesiydi. Serabn mucizesini idrak ederek Mayii.
bysn amaya ynelik saplantl bir zlemi yoktu.
Markandeya tanrnn azndan dar kayd zaman anlalabilir
ve katlanlabilir varoluun dna dt. Kendisini Byk Hilik'le ay
n anlama gelen eyle, usuz bucaksz denizin muazzam lyle ba
baa buldu. Bildii dnya ortadan kaybolmutu. Birbiri ardna, tek
4>

Bu Hindu mitinin benzetmeleri psikoloji -bilincin ve bilindnn psikoloji


si- asndan ilgin, sezgisel bir okumaya da olanak verir. Maya kozmik bir
terim olarak bu kadar psikolojik nitelikte olduuna gre aslnda bu yakla
m, dier tm yorumlar arasnda en uygun olandr denebilir.
Evrenin bireyselletirilmi, farkllatrlm biimleri -yeryznn yan sra,
gkyz ve yeralt dnyalarnn daha yksek ve daha alak alanlan- derin
liin ekilsiz sv elementiyle desteklenir. Hepsi ilk svdan evrilir, geliir ve
onun dolamyla varln srdrr. Ayn ekilde, bireysel, bilinli kiiliimiz,
farknda olduumuz psie, toplumsal olarak ve tek bamza kaldmzda
sahneye koyduumuz karakter rol, zihinsel ve duygusal bir mikrokozmos
olarak bilindnn sv elementiyle desteklenir. Bilind byk blmyle
bilinmeyen, bilinli varlmzdan farkl, eitimli kiiliimizden daha geni,
daha yabanc, bununla birlikte onun derin temeli olarak bu kiilii destek
leyen ve onunla birleen, onun iinde dolaan canlandrc, esinleyici ve sk
sk da rahatsz edici bir sv olarak, bir gizilgc tensil eder.
Su, derinlerdeki bilind unsuru temsil eder ve Narada rneinde kusursuz
azizlik iin rpnan bilinli kiiliin gz ard edip bir kenara ittii her eyi eilimleri, tutumlar- banndnr. Her ne kadar alglanm, sezilmi, bilinli
olarak yaama geirilmi bir karakterden kopup km olsa da, bireyde var
olan yaamn ve doann aynn gzetmeyen, kapsaml gizilgcn gsterir.

57

H i NT SANATI VE UYGARLI C I N DA M iTLER VE SiMGELER

bir zn elikili, badamaz nitelikteki iki ynn deneyimledi ve


insansal zihni bu ikisini birletirmekte baarsz olunca, Vinu ona
ztlarn zdeliini, Tanr'daki her eyin temel birliini retti.
O'nun tek tznden kaynaklanan, Tanr'da geliip yok olan her ey,
yine o tek kaynakta erir gider.
Vinu, ilk nce kendisini dipsiz sularn sonsuzluunda ve yldz
sz gecenin iinde tek bana olsa da korkmayan ocuk olarak gste
rip, daha sonra da yal azize "ocuk" diye hitap ederek ve grnte
ikisinin hi karlamamasna karn, eski bir dostu ya da akrabasy
masna onu ismiyle ararak Markandeya'ya ztlarn zdeliini
retir.
Maya'nn srr ztlarn zdeliidir. Maya, birbiriyle tutarsz ener
jilerin, birbiriyle elien ve birbirini yok eden srelerin e zamanl
ve art arda tezahrdr: yaratm ve ykm, evrim ve zlme, tanr
nn isel vizyonunun yaln dsel mutluluu ve strap veren hilik,
boluun deheti, grkemli sonsuzluk. Maya, her eyi reten ve her
eyi geri alan yl dngsdr. Birbiriyle badamayanlar bir araya
getiren bu "ve" balac Maya'nn Efendisi ve Kullancs olan, enerjisi
Maya olan Yce Varlk'n temel karakterini ifade eder. Ztlar temelde
tek bir z, tek bir Vinu'nun iki yndr. Bu mitin kendini dine ada
m Hindu'ya aklamaya alt bilgelik de budur.
.. . ocuk derinden tnlayan sesiyle devam etti ve szler dudaklarnn ara
sndan harika, ruhu okayan bir ak halinde dkld: "Ben kutsal dzenim

(dharma), ben ileci gayretin (tapas) kor gibi yanan ateiyim, varoluun gerek znn kendini ortaya koyabilmesini salayan tm o grnmler ve er
demlerim. Ben Btn Varlklarn Yaratc ve retici Efendisi'yim (pracapati),
kurban ritelinin dzeniyim ve adm Kutsal Bilgelik Tanrs'dr. tahi k olarak
kendimi, rzgar ve toprak olarak, okyanuslarn suyu olarak ve drt bir yana
58

V!NU MiTOLOJiSi

uzanan, drt bir yanda aaya ve yukarya yaylan uzay olarak aa vururum.

Ben llksel Varlk ve Yce Snak'm. u ana kadar var olnu, var olan ve var
olacak her ey benden kaynaklanr. Evrende grebilecein, iitebilecein ya da
bilebilecein ne varsa beni orada ikamet eden O diye tanr. Birbirini izleyen
dngler sresince, kozmosun varolu alanlarn ve yaratklarn kendi zm
den retim. Bunu yreinle dn. Ezeli ve ebedi dzenimin yasalarna itaat
et ve bedenimin iindeki evrende mutlulukla dola. Brahma benim bedenimde
yaar ve tm tanrlar ve kutsal kahinler de. Beni tezahr eden, ama tezahr et
tiren bys tezahr etmemi kalan ve kavranamayacak olan O diye tan. n
sansal yaamn amalarnn -duyularn tatmini, refah peinde koma ve kutsal
grevlerin dindarca yerine getirilmesi- tesindeyim, yine de dnyasal varolu
un uygun hedefleri olarak bu amac gsteririm."
Sonra hzl bir hareketle llksel Varlk, kutsal Markandeya'y azna gtrd
ve yeniden devasa gvdesinde yitip gitsin diye onu yutt. Bu kez azizin yrei
uhrevi saadetle ylesine doluydu ki, daha fazla dolamak yerine tenha bir k
ede dinlenmek istedi. Burada tek bana sessizlik iinde kald ve "lmsz
Yabankaznn arks"n neeyle dinledi: balangta zar zor iitilebilen, gizli,
yine de ieriye ve darya yaylan Tanr'nn yaam soluunun evrensel ezgisi.
Markandeya'nn duyduu ark uydu: "Brndm pek ok biime. Ve kay
bolduunda gne ve ay gzden, yzerim sularn engin geniliinde zarif hare
ketlerle. Ben Yabankazym. Ben Tanrym. zmden meydana getiririm evreni
ve yaarm onu sona erdiren zaman dngsnde."

Kozmik yabankaz figryle birlikte bu ezgi ve ark, Tann

tarafndan dindar aziz Mii.rkandeya'ya yaplan bir dizi arketipal ifaa


tn sonuncusudur. Hindu mitolojisinde yabankaz genel olarak Brah
ma'yla ilikilendirilir. Tpk lndra'nn bir file, iva'nn Nandi ad ve
rilen bir kze, iva'nn olu sava tanns Skanda-Kii.rttikeya'nn bir
tavuskuuna ve "Tanna"nn (devi) bir aslana binmesi gibi, Brahma da
59

HiNT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

atmosferde muhteem bir yabankazyla szlr. Bu tat ya da binek


ler (vahana), bizzat ilahi bireylerin hayvan dzlemindeki tezahrleri
dir. Kaz, antropomorfik olarak Brahma'da tecessm eden yaratc ilke
nin hayvan maskesidir. Aslnda kusursuz ruhanilik araclyla ula
lan mutlak zgrln bir simgesidir. Bu nedenle yeniden doum
esaretinden zgrletii kabul edilen Hindu ileci, dilenci kei veya
azizin "yabankaz" (hamsa) ya da "en yce yabankaz" (paramahamsa)
mertebesine ulat sylenir. Bunlar gnmz Hinduizminin Orto
doks retmen-azizlerine verilen yaygn lakaplardr. Yine de yabanka
znn neden bu kadar nemli bir simge olduu konusuna biraz daha
derinlemesine girmemiz gerekiyor.
Yabankaz (hamsa), yaam biiminde btn varlklarn iki ynl
doasn arpc ekilde sergiler. Suyun zerinde yzer, ama ona ba
ml deildir. Su aleminden ayrlp saf ve lekesiz gkyznde, hava
da kanat rpar; burada da tpk aadaki dnyada olduu kadar ken
di evindedir. Uzayda uarak, mevsimlerin akyla beraber gneyden
kuzeye g eder. Dolaysyla stteki gksel ve alttaki dnyasal alanlar
arasnda , ikisine de bal olmadan gidip gelen zgr bir gezgindir.
Yabankaz azulad z;aman yeryznn sularna konar, arzulad za

man da ykseklerdeki bolua dner. Bu nedenle bireyde ierilmesine

ve ikamet etmesine karn, bireysel yaamn olaylarndan her zaman


muaf olan ve bu olaylara ilgisiz kalan ilahi z simgeler.
Bir yandan yeryzne baml olan, yaam sresi, erdemler ve bi
lin anlamnda snrlandrlm, ama te yandan ilahi zn bir tezah
r olarak snrsz, lmsz, gerek anlamda alimi mutlak ve kadiri
mutlak olan yabankaz gibi bizler de iki ayn alann yurttalaryz.
linde lmsz, stn birey ekirdei tayan lml bireyleriz hepi
miz. Fiziksel doamzn somut kaba erevesinin snrlayc, bireysel60

V!NU MiTOLOJiSi

letirici tabakalamalar ve yaam verici psiemizin ince yapraklaryla


rtl olan Benlik (atman), temelde koullandrma katmanlarnn s
re ve etkinliklerinden etkilenmez, soyutlanm ve uhrevi saadete bo
ulmu olarak kalr. Bunun farknda olmayan bizler gayri maddi,
ilahi, ycelmi, ama ayn zamanda deiime urayan, deneyimlere,
sevinlere ve aclara, yok olmaya ve yeniden domaya maruz kalan
varlklarz.
Makrokozmik yabankaz, evrenin bedenindeki ilahi Benlik, kendi
sini bir ark araclyla aa vurur. Soluunun ritmini altrmalar

(prdnayama) araclyla denetledii zaman Hintli yoginin iittii so


luk alp verme ezgisi, "isel yabankaz"nn bir tezahr olarak kabul
edilir. Soluk almann ham, vermenin ise sa sesini verdii sylenir.
Dolaysyla onun ad aralksz sylendiin.de, ham-sa ham-sa, isel
varlk, yogi rana kendini ifa eder.
Markandeya ite bu arky, En Yce Varlk'n soluk alp-veriini
dinliyor. Tenha bir yerde tek bana oturmasnn ve dnyann akn
artk umursamamasnn, etrafta dolap insan ilikilerinin ideal duru
munu gzlemekten zevk almamasnn nedeni de bu. Sonsuz, ama zevk
veren gezintinin bysnden kurtulmu, gksel manzarada srekli
yer deitirme zorlanmndan azat olmu durumda. Hayal edilebile
cek en ilahi ezgi, onun btn dikkatini zerine ekiyor.
sel yabankaznn arksnn aklayaca son bir sn: daha vardr.

"Ham-sa, ham-sa" diye ark syler, ama ayn zamanda "sa-ham, sa


ham" da demektedir. Sa, "bu," ham ise "ben" anlamna gelir, alnacak
ders "Bu, Benim"dir. Ben, yani snrl olan bir bilince sahip, yanlg
lara boulmu, _ Maya'nn bys altndaki insansal birey, gerek ve
temel bir biimde snrsz bilin ve varolua sahip olan Bu ya da
O'yum, yani Atman'm, Benlik'im, En Yce Varlk'm. Psie ve bede61

H i NT SANAT! VE UYGARLlINDA MiTLER VE SiMGELER

nin ileyiini ve olaylarm son derece gerek ve kanlmaz olarak ka


bul eden fani bireyle zdeletirilemem. "Ben zgr ve ilahi olan
O'yum." te soluk alp-vermenin her annda insana verilen soluun
iinde ikamet ettii O'nun ilahi doasn hissettiren ders budur.
Bu arkyla Markandeya'nn neyin "gerek" olduuna ilikin ku
kulan sona erdi. Tann, arksnda, "Brndm pek ok biime" der.
Bu demektir ki, Maya'snn yaratc enerjisiyle llahi Varlk biimini
deitiriyor ve saysz fani bireye ve evrene -rnein Markandeya'nn
bir parasn oluturduu evrene- dnyor. "Ve" diye akyor
muhteem ku, "kaybolduunda gne ve ay gzden, yzerim sularn
engin geniliinde zarif hareketlerle."
Dolaysyla aina olduu dnyadan dipsiz bucaksz okyanusun yl
dzsz gecesine dt zaman azizi olduka artan ve rahatsz eden,
gerekliin elien grnmleri, artk onun gznde uzlam ve z
delemi durumdadr. "Ben Tanrym" ve "Ben Yabankazym." Oyun
baz biim deitirmeleri makrokozmos olan yce Tek Varlk'm ve
insandaki -mikrokozmos- en derin ilkeyim; soluun ezgisinde ifa
edilen ilahi yaam ilkesiyim. Ben Tanr'ym, her eyi kapsayan koz
mik dev ve Benlik'im, insandaki yok edilemez ilahi yaam merkezi
yim. "Evreni kendi zmden meydana getiririm ve onu zp yok
eden zaman dngsnde ikamet ederim." Birbirini izleyen kozmik g
rler araclyla Maya'nn ileyii Markandeya'ya ifa edilmiti. Na
rada bu gizemi kiisel bir d-dnm araclyla deneyimledi,
ancak Markandeya, oyunun mucizesine evrensel boyutta tank oldu.
Mit, kainat devrinin zlmesinin betimlenmesiyle balamt,
imdi yeniden varolmann anlatlmasyla sonulanr:
... Su biimindeki En Yce Varlk, iin iin yanan bir enerjiyi kendinde top
lad ve biriktirdi. Ardndan snrrsz kudretinde, evreni yeniden retmeye karar
62

VINU MiTOLOJiSi

verdi. Bizzat Evrensel olan En Yce Varlk eter, hava, ate, su ve topraktan olu
an be elementiyle evrenin biimini tasavvur etti. Usuz bucaksz ve zarif ok
yanusa durgunluk hakimdi. Suya giren Vinu okyanusu hafife hareketlendir
di. Su dalgaland. Dalgalar birbirini izledike aralarnda kk bir yank olutu.
Bu yark uzay ya da eterdi; gzle griilmez, elle tutulnazd, be element arasn
da en hafif olanyd; sesin elle tutulmaz, gzle grlmez duyu niteliinin tay
csyd. Uzay yankland ve bu sesten ikinci element olan hava, riizgfu' biimin
de ykseldi.
Rzgar, kendiliinden harekete geirici kudret, bymek iin uzay kul
land. Uzayn her yerine yayld, yorulnak bilmeden drt bir yana uzand, ge
niledi. iddetle eserek, vahice fleyerek sular kabartt. Meydana gelen kar
maa ve srtnmeden nc element ate -yolu is ve klle kararm gl
bir tanr- dodu. Gitgide byyen ate, kozmik sularn byk bir blmn
yuttu. Ve suyun ortadan kaybolduu yerde, geriye ok gl bir boluk kald
ve bu boluktan gkyznn yukar alan meydana geldi. Elementlerin kendi
znden kmasna izin veren Evrensel Varlk, imdi gksel uzayn oluumunu
sevinle seyrediyordu. Brahma'y dourmann hazrl iinde zihnini toplad.
Kozmik okyanusta kendi kendisinden zevk almak Yce Varlk'n doas
dr. imdi kozmik bedeninden lekesiz, gne gibi parlayan, som altndan bin
lerce yapra olan tek bir nilfer ortaya kartt. Ve bu nilferle birlikte Evrenin
Yarata Tanrs'n, genileyen ve iin iin yanan yaratm enerjisiyle ldayan al
tn nilferin ortasnda oturan Brahma'y dourdu . ...

Brahma'nn konumu ve rol, nefsine ve evrenin glerine tama


men hakim olan kusursuz bir yogiye verilir. Ateli ileler araclyla
arnm ve erginlenme araclyla manevi olarak kutsal bilgelie ye
niden domu bir insanolu ne zaman yce aydnlanmaya ular ve
tm yogilerin en stn haline gelirse, Yce Varlk tarafndan tm
saygnl tannr. Evren yeniden evrilirken, yaratmn sonraki sre63

HiNT SANATI VE UYGARLIC I N DA M iTLER VE SiMG ELER

leri onun sorumluluuna braklr.


Brahma drt yzldr ve yzleriyle drt bir yne bakar ve tm
evren alann denetler.
Brahma'nn nilferi, kutsal gelenekte ustalk kazanm bilgeler ta
rafndan "yeryznn en yce biimi veya yn" olarak adlandrlr.
Nilfer, toprak elementinin simgeleriyle belirtilir. Toprak ya da Nem
tanrasdr. Bu Toprak'tan, nilferin zsuyuna doymu, kutsal yaln
dalar ykselir: Himalayalar, Sumeru da, Kailasa da, Vindhya
dalan. Sumeru ya da Meru dnyann merkezi zirvesi, evrenin

ana

mili, dikey eksenidir. Kailasa, cinlerin (yakalar) kral olan tanr Ku


bera'nn ikametgahdr; aynca iva'nn en gzde dinlenme yeridir.
Kuzey Hindistan ovasn, dalk Dekkan blgesinden ayran Vindhya
dalan, gnein gkkubbedeki gnlk geiine balamak zere do
duu zirvedir. Tm bu zirveler eit eit tanrlarn, gksel ve insa
nst varlklarn ve dindar kiilerin arzularnn giderilmesini sala
yan hnerli azizlerin meskenidir. Dahas bu dalardan akan su, lm
szlk iksiri kadar yararldr. Bu su, kutsal hac merkezleri olan ne
hirlere akar. Ve bu nilferin lifleri, dnyann deerli madenlerle dolu
saysz dadr. Dtaki tayapraklar, yabanc halklarn ulalamaz k
talann simgeler. Tayapraklannn altnda, iblisler ve ylanlar yaar.
Ancak perikarpn merkezinde, drt yana doru uzanan drt okyanu
sun orta yerinde, Hindistan'n da bir paras olduu kta yer alr.
... Dnceye dalm tanrnn Maya gcnden, drt yugann hametli dn
gsn balatmak zere evrenin tm engin d bylece yeniden dodu. Da
ha nce gp gitmi ve bundan sonra doacak olanlarla zde, u anda kay
nan canl tzyle nemli ve ltl olan bir baka dng, tatl afakta alacak
bir ekilde geniledi. ...

64

V!NU MiTOLOJiSi

4
H NT SANATI N DA M AYA
Hindistan'n bat kysndaki tepelerde, Bombay yaknlarnda bulu
nan Bhaca'da, l ikinci yzyldan kalma bir Budist maara manastr
vardr. Giriin sanda, tanrlarn kral lndra'y gsteren muhteem
bir kabartma bulunur. (Resim ). lndra, tm dnyasal fillerin gksel
atas, yamur getiren muson bulutunun hayvan biimli arketipi olan
dev fil Airavata'nn zerine oturmutur. Kabartmann st ksmnn
hemen hemen yarsnda grnen aadaki dnyayla karlatrld
nda tanr ve binei muazzam boyuttadr. Alttaki blm ufak, oyun
cak misali figrlerle kapldr. Ortada, etraf itle evrili bir kutsal
aa yer alr. Solda bir saray sahnesi grlr: emsiyenin altnda saz
dan rlm bir tahta oturan kral, mzisyen ve rakkaseleri seyret
mektedir. Havaya kalkm gvdesiyle gksel fil, frtnann kar ko
nulmaz fkesini simgeleyecek ekilde, yolunun zerinden skt b
yk bir aacri gvdesini tamaktadr.
Bu Bhaca kabartmas, belirgin bir "dsel slup"la yaplmtr ve
ta oymadan ok, plastik sanat rn bir resmi andrr. lnce, yine de
gz alc, akc, kuvvetli hatlarla, erken dnem belgeleri bugne ka
dar bulunamam uzun mrl bir kadim gelenee tanklk eder. Fi
grler kayadan doar ve bulut benzeri bir maddenin zarif kabartla
rymasna, ince, dalgalanan katmanlar halinde kayay kaplar; yle
ki, yekpare kayadan yontulduklar halde bir eit serab akla getirir
ler. Tan tz, sanki hafife yaylan akntlarn konturlarna dn
m gibidir. ekilsiz, farkllatrlmam, anonim kaya, sanki kendi
sini bireysellemi ve canl biimlere dntrme srecine girmi gi
bidir. Bylece temel Maya anlay bu sluba yansmtr. ekilsiz,
65

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

ilksel maddede yaayan biimlerin grnmesini temsil eder; dnyasal


olsun, ilahi olsun, tm varoluun grngsel, serap benzeri niteliini
tanmlar.
Ancak Evrenin Maya olarak grnm, Hindistan'da bilinen tek
dnya yorumu deildir. Aslna baklrsa bu deneyim biimi, Cayna
mezhebinin retileriyle bugne kadar ulaan ve genel olarak tarih
ncesi dnemlerde, Hindistan altktasnda Ari-ncesi topluluklar ara
snda gelimi olabilecek, daha eski, kat bir ekilde somutu, dalis
tik inan sistemine kar l birinci yzylda kazanlm hatr saylr
bir zaferi temsil eder.
Cayraclarn nfusu, 1 93 1 'de, ounluu byk kentlerde yerle
mi varlkl tccar, banker ve dkkan sahiplerinden oluan 1,252,105
kiiyle snrlyd - ruhbanlardan olumayan bu mreffeh topluluk, s
ra d lde kat, hem kadn hem erkek ileri dzey ilecilerden olu
an bir i evreye maddi destek veriyordu. Ama bir zamanlar Cayra
clar ok kalabalkt ve retileri, Hint dncesinin tarihinde nemli
bir rol oynamaktayd. Son byk peygamberleri olan Mahavira (.
yaklak t 500) Budha'nn (l 563-483) ada ve ok daha eski bir
Cayra peygamberi olan, Cayra kurtarclarnn yirmincs olarak
kabul edilen Parvanatha'nn (l 872?-772?) mritiydi. Kurtarclarn
yirmiikincisi olan Neminatha'nn, ondan 84,000 yl nce yaad
sylenir. llk kurtarc Riabhanatha, dnyann daha nceki bir evre
sinde, kar kocalarn birlikte ikiz olarak doduklar, her birinin alt
mdrt kaburga kemiine sahip ve iki mil boyunda olduu bir ada
var olmutu. Yzyllar boyunca Cayraclk, ortodoks Hinduizmle yan
yana gelimeye devam ederek lS beinci yzylda gcnn doruuna
ulat. Ancak Mslman istilalar ve katliamlar nedeniyle, yedi yz
yl kadar sonra (zellikle, 1297-8'de Gucarat blgesinin "Kanl" Alaed66

VINU MITOLOJ!Sl

din tarafndan fethinden itibaren) mezhep srekli bir biimde zayfla


d. Caynacln bugnk neredeyse tortullam durumu, kahinleri
tarafndan ok nceden bildirilmiti: dnyada erdemin zayflamasyla
birlikte, alarn dngsnn yava, tersine evrilemez ak boyunca
gerek din, srekli olarak nemini yitirecekti, sonunda dnya mutlak
bir rmenin iine girdiinde, o da yok olacakt. Son Cayna keii
Duppasahasri, son rahibe Phalguri, ruhban olmayan son Caynac
erkek Nagila, kadn ise Satyari adn tayacaktr.<1>
Caynacln temel nitelii, dnyann doasna ilikin muazzam ve
mutlak bir ktmserliktir. Madde kesin olarak ruhun bir dnm
deil, devaml varolan, somut ve sklp atlamaz, atomlardan olu
an ve (kil gibi) birok biim almas mmkn bir tzdr. Maddeden
farkl olarak, onun iinde yer alan ve bir maya gibi onu ekillendir
mek zere maddenin iinde ileyen, uygtuapada saysz (dnya
gerekten de onlarla doludur) ve maddenin kendisi gibi asla zlp
yok olmayacak olan ey ruhlardr (cva, "canlar"). Cayna dinsel uygu
lamasnn amac bu Ovalar, maddeyle olan i ieliklerinden kurtar
maktr (madde "civa olmayan," acfva'dr). Bu amaca ulamak iin ay
rntl ve yumuak bir biimde kademelendirilmi bir yaam kuralla
r ve ibadet sistemi, din adam olmayan kiiyi ileri dzey bir ileci
nin nihai mertebesine yava yava ulatracak ekilde dikkatle uygula-

<>

Cayna dngsnn, Vinu'nun Maya dnyasndan farkl olduuna burada


deinmemiz gerekiyor. Evren asla yok olmaz, ancak bitmek bilmez uzun
lukta bir dehet dneminden sonra, yava yava dzelmeye balar, ta ki
Cayna dini yeniden ortaya kncaya, insanlarn boyu uzayncaya, evren g
zelleinceye ve halihazrda varolan her ey gerilemenin yeniden balayaca
kusursuz durumuna geri dnnceye kadar. Kar. Bayan Sinclair Stevenson,
The Hearth of]ainism (Oxford University Press, 1915).
67

H i NT SANATI VE UYGARLIC I N DA MiTLER VE SiMG ELER

nr. Her eylemin yeni yeni engellerin birikimini ortaya kartt gz


nne alnrsa, insan eylemeye ve yapmaya devam ettii iin zincire
vurulmu durumdadr; bu nedenle zafere giden yol mutlak eylemsiz
liktir. Bu mertebeye drstlkle ve yava yava ulald zaman, l
mn ba gsterdii ana gelindiinde, her trl Aciva izi silinecektir.
O zaman Civa mutlak serbestlie (kaivalya, "kusursuz soyutlanma")
kavuur. Caynaclar tarafndan, bu durum herhangi bir nihai Evrensel
Tz'n iine yeniden zmsenme olarak grlmez; nk her eyi ii
ne alan, ikili-olmayan bir varlk durumunu kabul etmezler. Tam ter
sine bireysel Civa, yani Monad, serbest braklm bir balon misali,
evren organizmasnn doruuna ykselir, orada -her biri dnyann
tavannda mutlak anlamda kendi bana varolan ve kendine yeterli,
hareketsiz durumdaki- btn dier balonlarla birlikte ylece kalr.
Kusursuzlam olanlarn her birinin kulland uzay snrszdr. Ku
sursuzlam olanlar tam bilinlidirler. <1>
Kusursuzlama mertebesi, yani Kaivalya, tanrlarn denetimi altn
daki dnyasal alanlarn ok tesinde ve yukarsnda olmasna karn,
Caynaclk (ruhani aydnlanmann daha yksek hedeflerine eriilince
ye kadar, gndelik ilerinde ruhban snf dndaki sradan halka yar
dm ve teselli iin) yaygn ev ibadetlerine Hindu panteonundan baz
tanrlar da katmtr. Ancak bunlarn belirgin bir biimde daha alak

"' Evren, Cayna mitolojik simgeciliinde kadn ya da erkek olabilen, insan bi


iminde bir dev, Kozmik Dev olarak tasvir edilir. Bedeninin alt blmnde,
belinden ayak tabanlarna kadar yeralt dnyalar, araf ve iblislerin
ikametgahlar yer alr. nsanlarn dnyas bel hizasdr. Kocaman gs, bo
yun ve kafada gkyz bulunur. Moka ("zgrlk, serbestlik"), Saf Ovala
rn yeri, ban stdr. Moka'nn tarih ve yeniden dou dngleriyle ilikisi, izimsel olarak yle gsterilir:
68

VINU MiTOLOJiSi

bir varlk tarzn paylat dnlr. Ynettikleri dnya gibi onlar


da geici varoluun maddi ykleriyle arlamlardr. Ve bu arlk,
bu kalc maddesellik, Cayna sanat eserlerindeki tasvirlerine de yans
mtr.
Resim 2, tanrlarn kral, gksel raca lndra'nn Caynac bir imge
sini gsteriyor. Bu yaklak 15 850 ylna ait bir eserdir; Elra'da,
uurum kysndaki kayalklarda oyulmu yekpare bir tapnakta bu
lunmaktadr. Tm dnemlerin Cayna sanat kuklaya benzer bir so
ukluk, ksrlk ve katlkla tanmlanr. Bazen popler sanatla yakn
akrabal ona belirgin bir canllk ve enerji kazandm: imgeleri o
unlukla halkn az gelimi tabakalarnn kulland feti figrleri an
drr. Cayna sanat, tpk icra ettii ve yorumlad reti ve yaam
deneyimi gibi arkaik, muhafazakar, kat niteliktedir - herhangi bir
seyreltici igr tarafndan katkszl bozulmamtr. Hibir ey
farkllatrlmam, akn, zarif tzde zlmez. Hibir ey nihayetin
de yok olmaz. llksel madde ve yaayan, ac eken ruhlar arasndaki
ebedi tezat asla zlmez.
Tanrlarn kral lndra, heybetli, neredeyse tehditkar bir arlkla,
binei olan filin zerinde oturmaktadr. Her iki yannda birer
hizmetkar vardr ve bir "dilek aac"nn (ka!pa-vrika) glgesindedir:
lndra'nn cennetinin sakinleri, yaamn bu aasl simgesinin dalla
rndan arzularnn meyvelerini -mcevherler, deerli giysiler ve ki
bir ve zevkin dier ho nesneleri- toplamaktadr. Ancak tanr, aa
ve onlarn verebilecei her ey maddeselliin arlyla ykldr.
Bu yaptn berrak konturlar ve bezemelerinde kayann din ve salam
direnii istenen sonucu elde etmeye yarar. Heykelin ta katln ko
rur. Burada grdmz ey, mineral, bedensel arlktr. Ta zarif,
fani bir eye dnmez, bulut benzeri bir geiciliin izi bile yoktur
69

H i NT SANATI VE UYGARLI C I N DA M iTLER VE SiMGELER

burada. Yaam kudreti arlk ve csse anlamnda, hatr saylr bir


gerekilik, iirsellikten bsbtn yoksun bir dindarlkla ifade edilir.
Burada bitki-hayvan doasnn heybeti ve gzellii vardr, ama bu
lmsz bir tanrnn daha yce tarzyla sunulmutur. Bu lndra, Cayra
azizinin etki alanndan kamaya alt bedensel, canl dnyann iri
yan ve salam bnyeli efendisidir. zgrle kavuabilmek ugruna,
keiin fiziksel anlamda kendi kendini cezalandrmada en sra d a
rlklara kamaya zorlanmasna pek amamak gerek.
Bu hayal gcnden yoksun, yavan dindarla kar elde edilen
r ac bir felsefi ve psikolojik zafer, Bhaca sanatnn zarif, seraps
etkilerinde kendini gsterir. Burada kendini aa vuran dnyann ta
mam zlp erir, ama yine de baki kalmasna izin verilir - "tpk
hafif bir esintiyle uup gidecek yanm bir ip gibi."

70

BLM
YAAMIN MUHAFIZLARI

Y LA N ,
V N U V E 8 U D H A' N I N DESTE K S
Doma ve zlme mitleri, insansal saadetin v e kederin byk
dnyasn sanal bir yok-varla indirgeyen souk ve acmasz bir gay
ri ahsiliin evresinde dnse de, geleneksel halk inanlar yaam ya
nlsamasna iten bir sempati duyan tanr ve cinlerle doludur. Bilge
Narada ile bilge Markandeya'ya, Maya'nn elle tutulamazlnn by
l deneyimleri ihsan edilmitir. te yandan milyonlarca insan d
andan bir kafes iersinde yaayp abalar. ilevleri, balangta dn
yay biimlendiren kozmogonik kudretin yerel ve srekli etkinliini
denetlemek olan ok sayda gsterisiz muhafz figrn elik ettii
yaamlarnda, bu figrler tarafndan ayartlr, kuatlr, desteklenir
ve rahatlatlrlar. Topran glerini, yeryznn mineral zenginlik
lerini, deerli madenleri ve mcevherleri temsil eden cinler (yaha);
gl ve gletlerin karasal sularn, rmak ve okyanuslar kiiletiren
ve ynlendiren ylan kral ve kralieler (naga, ndginf); kutsal rma
n, yai Ganga'nn (Ganj), Yamuna'nn (Canna), Sarasvati'nin tanr
alar; aa perileri, yani bitkiler dnyasnn koruyucu azizeleri olan
aa tanralar (vriha-devatd); balangta kanatl olan ve bulutlarla
arkadalk eden, yeryznde yamur getiren eski dostlarn cezbetme
glerini bugn bile koruyan kutsal filler (naga
71

"ylan" iin kulla-

H i NT SANAT! VE UYGARLI C I N DA MiTLER VE SiMGELER

nlan szcn ayns): btn bunlar, dnyann ocuklanna dnyasal


mutluluun tm nimetlerini -bereketli rn ve sr, zenginlik, bol
ocuk, salk, uzun mr- balar.
Yok edici gnein korkun ss Hindistan'da lmcl bir kudret
olarak kabul edilir. te yandan ferahlatan iyi veren ay, yaamn s
na ve kaynadr. Ay, sulann denetleyicisidir; evrende dolaan, b
tn canl varlklan hayatta tutan sular da cennet ikisi, tannlann nek
tan Amrita'nnc dnyasal karldr. iy ve yamur bitki zsuyuna,
zsu inek stne, st de kana dnr: Amrita, zsu, st ve kan tek
bir iksirin farkl durumlanndan baka bir ey deildir. Bu lmsz
svnn kasesi ya da kadehi aydr. Ve bu lmsz svnn yeryznde
ki en arpc ve genel olarak yararl tezahr byk rmaklar, zellik
le de kutsal rmaktr: Ganj, Canna, SarasvatL
Hindistan mitolojisi, sulann hayat verme gcnn kiilemeleri
asndan ok zengindir. Bunlar arasnda en nemlisi, bizzat evrenin
yce reticisi olan Vinu'dur. Onun ardndan zevcesi ve kraliesi Pad
ma ("Nilfer") gelir - aynca Lakmi ve ri ("Zenginlik," "Servet,"
"Gzellik,'' "Erdem") diye de adlandnlr. Vinu ve Padma, Hint tap
naklannda, yaratlm dnyadaki canl sulann oyununu temsil eden
ok sayda yerel cinle yakn iliki halinde tasvir edilir.
Deogarh tapnandaki gzel bir kabartma (Resim 3) Vinu'yu koz
mik ylan Ananta'nn (Vinu Anantaayin) bklmleri zerinde uzan
m olarak gsterir. Yaklak !S 600 ylna ait Gupta slubundaki bu
$

A,

"olmayan", Mrita ise "l" anlamna gelir; bu szck, etimolojik olarak

Yunanca ambrosia'yla ilikilidir.

[Kar., A. M. Fowler: "A Note on apow,"

Oassical Philology, XXXVII, ubat

942 ve "Expressions for 'Immortality' in

the early Indo-European languages, with special reference to Rig-Veda, Ho


mer and the Poetic Edda," Bitirme tezi, Harvard -AKC.]

72

YAAMIN MUHAFIZLARI

yapt, yce tanrnn on avatarn, yani bedenleniini tek tek sayarak


betimleyen Puranik anlatlarla ayn dneme aittir. Antropomorfik fi
gr, bu figrn yatan oluturan ylan bklmleri ve bu ylann
zerinde durduu su, tek bir ilahi, ebedi, kozmik tzn, tm yaam
formlarnn temelini oluturan ve bu formlarda ikin olan enerjinin
teslis tezahrleridir.
Tanr, sanki kendi iindeki evren dnn iine ekilmiesine za
rif, rahatlam bir durula, rehavetle uzanmaktadr. Ayann dibinde
ki mtevaz yer Hindu eine, Nilfer tanras, zevcesi LakmI-rI'ye
ayrlmtr. Tanrann sa eli Vinu'nun ayan tutmakta, sol eli ise
bacan hafif hafif okamaktadr. Bu, geleneksel olarak Hindu kadnc
nn efendisinin ayaklarna tapnmasnn bir parasdr.
Tanrnn gbek deliinden, ayak ucundaki tanrann e-tezahr
olan bir nilfer byr. iein tayapraklarnda, drt yzl demiur
gos Brah?1a oturmaktadr. Yukarda, Hindu panteonunun en nemli
tanrlar sralanr. Drt yzl Brahma'nn sandaki figr, fili 'ya bi
nen lndra'dr. Bir kzn zerinde oturmu havada szlen ift ise,
iva ile refikas "Tanra"dr. Sa kede, olan ocuuna benzer, ok
sayda profili verilen bir figr seilir; bu byk bir olaslkla alt
yzl sava tanrs Skanda-Karttikeya'dr.
Aada be erkek ve bir kadn figr yan yana dizilmitir: gr
ne gre bunlar Mahabhcirata destannn kahraman olan be Panda
va prensi ve ortak eleridir. Bunlar, Vinu'nun inayetine mazhar ol
malaryla nlendikleri iin onunla ilikilendirilirler. Byk destana
gre, kraliyet topraklarn bir kumar oyununda kuzenleri Kaurava
lar'a kaptrrlar. Sonra onu geri alma mcadelesinde, bizzat Yce Tan
r'nn desteini alrlar. Onlarn yoldalar Krina olarak insan biimi
ne brnen Vinu, prenslere danman ve sava arabacs olarak hiz73

H i NT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

met eder. Vinu son arpmann balangcnda, liderleri olan Arcu


na'ya Bhagavad Gftii'nn mukaddes gretisini ifa eder, bylelikle onu
yeryznde muzaffer klmann yan sra, Arcuna'ya ezeli ve ebedi z
grlk de verir - Deogarh kabartmasnda, grne baklrsa en orta
daki karakter Yudhithira'dr; solundaki iki kii Bhima ve Arcuna, sa
gndakiler ise, ikizler Nakula ve Sahadeva'dr. Beinin ortak kars
Draupadi ise kede yer alr.<P
imdi yeniden byk ylan-yatak sorununa dnecek olursak, Hint
ikonografisinde ylan simgesi konusunu bir btn olarak gzden ge
irebiliriz. Vinu'nun omuzlar ve ba, imi boyunlara sahip dokuz
ylan bayla evrelenmi ve korunmaktadr. Bu ok bal ylan, ant
ropomorfik uyuyann hayvan dengidir. Sonsuz (ananta) olarak adlan
drlr, ayrca bu ylana Artk, Tortu (ea) da denir. Yeryznn, yu
kardaki ve yeraltndaki blgelerini ve btn canllarnn derinlikle
rin kozmik sularndan biimlendirilmesinden sonra arta kalan tortu

yu temsil eden bir figrdr. Yaratlan dnya sularnn zerinde y


zer; yani imi boyun blgeleri zerinde dengelenirler. ea, yery
znde srnen tm ylanlarn kral ve atasdr.
imi boyunlaryla ylanlar, omuzlar ve ba evreleyen bir kal
kan grnmndedir, bu Hint sanatnda ylan-cinlerin karakteristik
<1> Bu kahramanlarn kendileri de birer bedenlenme olarak grlr. Yudhithi

ra, Yaamn Kutsal Dzeni olan Dharma'nn insan tezahrdr. Bhima,


Rzgar Tanrs Vayu'yu temsil eder; tek bir atmaya girdii hasmlarnn li
derini (hileyle) uyluklarndan vurup paralad, elindeki kocaman demir
sopasyla tanm. Arcuna, lndra'nn insan dengidir. Nakula ve Sahadeva, ikiz
"Binici Tanrlar" olan Avin'in bedenleniidir (Yunan Dioskur'lannn Hindu
paralelidir). Son olarak, DraupadI, tanrlarn kraliesi ve lndra'nn zevcesi
lndranI'nin tpa tp aynsdr. Be erkek kardele yapt oklu evlilii, Brah
min geleneinde sra d ve istisnai bir rnektir.
74

YAAMIN MUHAFIZlARI

zelliidir. Kuzeydou Hindistan'daki Nalanda'da bulunan byk Bu


dist manastr-niversite'sinde yrtlen kazlarda, tipik bir tasvir or
taya karld (Resim 4). Bu, yaklak 15 beinci yzyla ait, ge Gupta
dneminin olgun klasik slubunda bir yapttr. nsan biimini alm
ylan prens ya da naga sa eline asl duran bir tespihle derin dn
ceye dalm, dindarca bir tefekkr iinde oturmu olarak betimlen
mektedir. Arkasndan karakteristik bir hale yaylr: bedenin bir bl
mn oluturan ve baa siper olan deiik boydaki imi kobra bo
yunlar. Kimi zaman ylann kvrml gvdesi srttan aaya doru
iniyormu gibi betimlenir. Ya da yine kala blgesinde, insan figr
nn bir deniz kznnkine benzer ylankavi biim ald da olur.
Ganj'n Yeryzne ni mitini tasvir eden (bu blmn sonunda ele
alacamz) muazzam bir kabartmada, biri dii biri erkek, byle iki
figr grlebilir (Resim 27-8).
Nagalar, insandan stn cinlerdir. Sualt cennetlerinde yaar, r
maklarn, gllerin ve denizlerin diplerindeki mcevher. ve inci kak
mal, gz kamatrc saraylarda yaarlar. Pnarlarn, kuyularn ve
kk gllerin dnyasal sularnda depolanan yaam enerjisinin beki
sidirler. Ayrca derin denizin zenginliklerine -mercanlar, istiridyeler
ve inciler- de muhafzlk yaparlar. Kafalarnda deerli bir mcevher
tadklar kabul edilir. Zekalar ve ekicilikleriyle nl ylan pren
sesler birok Gney Hintli hanedannn atalan olarak kabul edilir: so
yaacnda bulunan bir naginl ya da naga kiiye belirli bir gemi sa
lar.
Nagalarn nemli bir ilevi, "kap muhafzl"dr (dvara-pala).
Bu nedenle Hindu ve Budist tapnaklarnn grkemli kaplarnda sk
sk grlrler. Bu rolde kendilerinden beklenen doru tutum, nezaret
ttikleri tanr ya da Budha'ya dindarca balanmalar (bhahti), onun i75

H i NT SANATI VE UYGARLIGINDA MiTLER VE SiMGELER

sel grsne cokuyla ve sevgiyle younlamalardr. Bu gibi popler


tanrlarn Budist ya da Hindu tasvirlerinin ne temelde ne de ayrntda
birbirinden farkl olmadn grmek son derece ilgin ve nemlidir;
nk Budist ve Hindu sanat -aynca Budist ve Hindu retisi<!>- Hin
distan'da temel olarak birdir. Prens Gotama Siddhartha, yani t altn
c ve yedinci yzyllarda retisini yayan "tarihsel Budha," Hint uy
garlnn balamnda kalan ve bu uygarl peinen kabul eden, ma
nastr temelli bir reformcuydu. Hindu panteonunu asla yadsmad
gibi, aydnlanma

(moka, nirvana)

araclyla zgrlemeye dayanan

geleneksel Hindu idealinden de ayrlmad. Onun zgl eylemi, muaz


zam bir kiisel deneyim temelinde Maya'nn tuzaklarndan kurtulma
ya ilikin ezeli ve ebedi Hindu retisini reddetmek deil, yeniden ta
nmlamakt. Kendi zel disiplin kurallarnn uygulanmas iin kurdu
u yeni dilenci keiler tarikat, pek ok tarikat arasnda yalnzca bi
riydi. u szleri syledii rivayet edilmektedir: "Her eyin Bilincin
de Olanlarn nceden girdii kadim Yolu, Eski Yolu grdm, ite be
nim izlediim yol da bu.""'
Byk nem tayan btn Hint azizleri gibi Gotama da Mutlak
Hakikat'in insansal bir arac olarak yaarken bile byk sayg grd.
lmnden sonra, ans mitin allm donanmlaryla donatld. Ve
Budist mezhep yaygnlap, temelde bir manastr tarikat olmaktan,
byk lde dind/sekler bir cemaate dnt zaman,6 byk
kurucu, izlenecek rnek olma zelliini gitgide yitirdi

(ruhban

o>

Kar., Ananda K. Coomaraswamy, Hinduism and Buddhism (The Philosophical


Library, New York, t.y.).
"' Samyutta Nikaya, II. 6. Aktaran Coomaraswamy, a.g.e. , s. 45-6.
o
6

Bu yann binyl sonra Hristiyanlk tarihinde de yinelenecek bir gelimeydi.


76

YAAMIN MUHAFIZLAR!

snfnn dndan olan bir kiinin, ailesel grevlerini savsaklamadan


bir ileciyi rnek almas olanakszd) ve sayg duyulacak bir simgeye
-yanl yolda olan her varlkta rtl olarak bulunan aydnlanmann
kurtarc gcnn simgesine- dnmeye balad. Budha'nn dnemi
ni izleyen ve Mslmanlarn Hindistan'daki istilalarna kadar sren
altn yzyllar boyunca Budizm ve Hinduim ortak etkilenimlere
uyarak, grlerini ve igrlerini dei toku ederek yan yana geli
ti. Ge dnem Budist sanatnda bereketli topran, gklerin ve cehen
nemin eski eytani ve ilahi varlklarnn arasnda en st yere sahip Mutlak'n en yce kiilemesini temsil eden- Mukaddes Olan' gr
rz.
Hindistan'daki en eski ta antlar, Maurya dnemine (l 320-185),
zellikle de imparator Aoka'nn (! 272-232) r ac hkmranl
na aittir. Aoka, Budist inancn sonradan kabul etmiti ve inanl
maz derecede kudretli bir koruyucuydu. Topraklar Hindistan'n ku
zeyini tamamen kapsayacak ekilde Afganistan, Kemir ve Dekkan' da
iermekle kalmyor; gneyde Seylan'a, batda ise Suriye ve Msr top
raklarna kadar misyonerler gnderiyordu. lmparatorluunun drt
bir kesinde saysz manastr kurdu; aynca Budist kutsal emanet ta
pnaklar olan dagaba ve stpalardan da seksen bin tane yaptrd
varsaylr. Resimli Hint mit ve simge gelenei ilk kez onun dnemi
nin kalntlar arasndan cokun bir biimde gn na kmt.
Ancak Aoka dneminde anszn ortaya kan ve ardndan hzl bir
art gsteren eserlerin olgunluk ve karmaklndan, kusursuzluk
derecesinden ve eitliliinden, daha nceki yzyllarda da (fildii ve
ahap gibi bozulabilir malzemeden yapld iin kendi gzmzle
gremesek bile) Hindistan'n dinsel sanatn tayan rman kuvvetli
bir biimde aktn kabul etmemiz gerekiyor. Sani'deki "Byk St77

HiNT SANATI VE UYGARU C'.; I N DA MiTLER VE SiMG ELER

pa"nn (Resim 63) son derece ayrntl bezenmi kaplarn ve Bhar


hut, Bodhgaya ve Amaravati'nin bugn ykk haldeki tapnaklarn ya
pan zanaatkarlar, genelde ta ilemiler ve yeni mezhebin zel gerek
sinimleri ve zel efsanelerini, kendi geleneksel zanaatlarnn kadim
motiflerine baaryla uyarlamlardr. Geen blmde ele aldmz
serap benzeri lndra tasviri, l ikinci yzyla ait bir Budist manastr
nn giriini ssler. Nagalar, vrika-devatalar, yakalar ve yakiniler
(ylan krallar, aa tanralar, toprak cinleri ve onlarn kralieleri) ,
Budist inancn antlarnda kesinlikle son derece boldur. Ayrca merke
zi tapnak veya Aydnlanm Olan'n imgesi balamndaki konumlar
nn, Mutlak'n ortodoks Hindu kiiletirmeleri olan Vinu ve iva'yla
birlikte sergiledikleri konumlarndan pek farkl olduu da sylene
mez. rnein Resim 5 , Seylan'daki Ruanveli dagabasna kan uzun
merdivenin dibinde duran bir nagay gsterir. Bu zarif prens, yaam
srdrlebilir klan yeryz sularnn yar ilahi ylan-tecessm ve
muhafz olarak her iki elinde d'e, kiisel olarak sorumlu olduu, bit
kisel bereketin simgelerini tutar. Sol elinde bir aa, sa elinde ise
bir su testisi, iinde ok gzel bir bitki byyen bolluk ana var
dr. Ylan prensin kap bekisi ve mmin olarak bu tutumu, Budist
sanatn en erken dnemine kadar uzanr.
Hindistan'da Budha ile naga arasnda, Bat'nn kurtarcya kar y
lan simgeciliinde altmz tarzda bir uzlamaz eliki bulunmaz.
Budist gre gre doann tm cinleri, bedenlenmi kurtarcnn g
rn zerine en yce tanrlarla birlikte sevin duyarlar; yeryz
yaamnn sularnn birincil kiilemesi olarak ylan da bu anlamda
istisna deildir. Evrensel retmene hizmet etmeye hevesli olarak,
onun nihai aydnlanmaya doru ilerleyiini byk bir yardmsever
likle izlerler; nk o yeryznn, gkyznn veya yeraltnn var78

YAAMIN MUHAFIZIARI

lklan diye ayrt etmeden, btn varlklar kurtarmak iin gelmitir.


Dogann esaretinin stesinden gelmi kurtarc ile bu esaretin ken
disini temsil eden ylan arasndaki bu yce uyumu vurgulayan zel
bir Budha tipi vardr; bu tip, Kamboya ve Siyam'n Budist sanatnda
arpc bir biimde tasvir edilir (Resim 7). Anama zerindeki Vinu
imgesi gibi (Resim 3) bu Budha da geleneksel Hindu naga tanmlama
snda yaplan zel bir degiikligi temsil eder (Resim 5). Bu Budha ti
pi, Hindistan'n sanat eserlerinde gerek anlamda grlmez, yine de
onu aklayan efsane, en erken Hint Budist geleneginin bir parasn
oluturur ve Seylan'n saygdeger Budist toplulugu tarafndan muhafa
za edilen ortodoks kanonda sekin bir yere sahiptir. Bu efsane, Gota
ma'nn aydnlanmaya ulamasndan ksa bir sre sonra meydana gel
digine inanlan bir olaya dayanr.<1>
... Mukaddes Olan, Bilgi Gecesi'nin son nbetinde, baml treyiin srr
nn gerek anlamn kavrad zaman, onun alimi mutlakla ulamasyla onbin
dnya birden kkredi. Ardndan, aydnlanmasnn saadeti iinde Nairancana
rmann kysnda, Bo aacnn [Bodhi agac, "Aydnlanma Agac"] dibinde bada kurarak yedi gn boyunca oturdu. Ve btn bireysellemi varolu
un esaretine ilikin yeni kavrayn btn canl varlklarn zerine bysn
yayan doutan cehaletin kader belirleyici kudretini, doum, ac ekme, zayf
dme, lm ve yeniden doumun sonu gelmez dngsn zihninde iyice evi
rip evirdi. Derken yedinci gnn sonunda doruldu ve biraz tedeki byk
bir banyan aacna, "Kei oban Aac"na doru yryerek, onun dibinde
bada kurdu ve aydnlanmasnn saadeti iinde yedi gn de burada oturdu.
Bu srenin sonunda yeniden kalkt ve banyan aacnn altndan ayrlarak
nc bir byk aacn yanna gitti. Yine oturdu ve yedi gn boyunca yce
<I>

Maha-vagga, i.

1-3.

79

H i NT SANATI VE UYGARUGINDA M iTLER VE SiMGELER

dinginlik mertebesini burada deneyimledi. Bu nc aaca -efsanemizin

aac- "Ylan Kral'n, Mualinda'nn Aac" ad veriliyordu.


Tehlikeli bir kobra olan Mualinda, kkler arasnda bir delikte barnyordu.
Budha uhrevi saadet durumuna geer gemez, Mualinda, mevsimi olmamakla
birlikte byk bir frtna bulutunun toplanmaya baladn alglad. Bunun
zerine, kapkara meskeninden sessizce kt ve gvdesinin bklrnleriyle, Ay
dnlanm Olan'n mukaddes bedenini yedi kez sard; boynunu devasa bir bi
imde iirerek bu mukaddes kafay bir emsiye gibi rtt. Yedi gn yedi gece
yamur yad, rzgarlar esti, ama Budha meditasyon halinde kald. Ve nihaye
tinde yedinci gn bu mevsimsiz yamur sona erdi; Mualinda bklmlerini
gevetti, zarif bir gence dnt ve birletirdii ellerini alnna koyup dnyann
kurtarcsnn nnde eilerek ona ibadet etti.

Bu efsanede ve Mualinda-Budha imgelerinde, kart ilkelerin ku


sursuz bir uzlamasn grrz. Doumu ve yeniden doumu gdle
yen yaam gcn simgeleyen ylan ve bu krlemesine yaam istenci
nin fatihi, yeniden doum balarnn koparcs, ebedi Akn'a giden
yolun klavuzu olan kurtarc burada dncenin tm dalitelerinin
tesinde, gzn grebilecei en uyumlu birlik iersindedirler. Mon
Kmerlerin (Siyam ve Kamboya'da, IS dokuz ila onnc yzyllar)
Mualinda-Budhalarndan bazlar Budist sanatn en muhteem baya
ptlar arasnda yer alacak dzeydedir. Zarif, uhrevi, ksnl bir eki
ciliin dsel, ince gzelliine sahip olan bu yaptlar, kusursuz bir
ruhanilik ile dingin mesafeliliin karmdr. Aydnlanma deneyi
miyle ie dnmenin, yaamn esaretine galip gelmenin, yce huzurun,
Nirvii.na-zgrlemesinin verdii saadet, imgenin her bir zerresine s
zar ve bir lt, incelik, efkat ve tatllk yayar.
Kimilerine gre Budha retisini yaymaya balad zaman insan
larn bu retiyi btnyle kabul etmeye hazr olmadn ok ge80

YAAMIN MUHAFIZLARI

meden fark etmiti. Onun evrensel Boluk (nyata) grsnn ar


ierimlerinden rkmlerdi. Bu nedenle Budha daha derinlikli gerek
lik yorumunu, insanlk anlamaya hazr hale gelinceye kadar onu g
ven iinde saklayacak olan nagalara emanet etti. Sonra insan mritle
rine, elikili gerek hakknda bir eit deneysel eitim ve yaklam
olarak, Budizmin Hinayana blmlemesi ad verilen, grece rasyonel
ve gereki retisini sundu. Ylan krallarn byk bilge Nagarcu
.
na'ya, yani "Nagalarn Arcuna'sna," her eyin boluk (nya) olduu
na ilikin hakikati ifa etmeleri iin yedi yzyl gemesi gerekti. Ve
ancak ondan sonra insanlk Mahayana'nn tam gelimi Budist reti
lerini tanmaya balad. <1>

TA N R I LA R V E TA ITLARI
lsa'nn doumundan nceki son yzyllardan kalma Budist antla
rnn -Hindistan ikliminin elverisizlikleri ve tarihin ini klar ne
deniyle gnmze ulaabildikleri kadaryla- olduka kesintisiz dizile
rileriyle karlatmz her yerde, ylan cin tasvirleri, bereketin, re
fahn ve dnyasal saln bir ok dier ilahi koruyucusuyla balant
l olarak karmza kar. Bunlar Budha'nn retisinin krd ve yok
ettii eitli ynleriyle -yararl ancak kr- yaam enerjisini kiileti
rirler. Dindarca younlama, derin inan ve vecd tutumlar iinde,
onlarn tesine giden zor yolu .iaret edenin tapnana bekilik eder-

Hinayana ve Mahayana Budizmi zerine bir tartma iin bkz. Ananda Coo
maraswamy, Buddha and the Gospel of Buddhism (New York, 1916).
81

H i NT SANAT! VE UYGARLIGINDA MiTLER VE SiMGELER

ler: dnyaya bal yaamn glerinin tecessmleri, ileciliin ve z


grlemenin ustasna ibadet ederler.
Bu figrler arasnda en arpc alanlan, genellikle karakteristik
bir durula betimlenen ehvetli aa tanralar ya da perileridir: bir
kolu bir aa gvdesine sarlm, dieriyle bir dal aaya eken tan
ra, gvdenin kklerine yakn bir blmn hafife tekmeler (Resim
1 9 ). Bu merak uyandrc allm kalp bir dourganlk ritelinden
tremitir. ok eski bir inana gre doa, insan tarafndan harekete
geirilmelidir; retken glerin byl aralarla yan-uyku halinden
uyandrlmas gerekir. zellikle Hindistan'da bir kz ya da gen kadn
tarafndan dokunulmad ya da hafife tekmelenmedii srece iek
amad dnlen belirli bir aa (aoka) vardr. Kzlar ve gen ka
dnlar, doann matemal enerjisinin insanda tecessm olarak kabul
edilir.

Onlar btn yaamn Byk Ana'snn minik benzerleri,

dourganlk damarlan, tm diriliiyle yaamn kendisi ve yeni nesil


lerin potansiyel kaynaklardr. Aaca dokunarak ve tekme atarak bu
glerini aaca aktarrlar ve onun iek ap meyve vermesini salar
lar. Dolaysyla aacn yaam enerjisini ve dourganln temsil
eden tanrann kendisi de tam da olmas gerektii ekilde, bu byl
dourganlk duruu iersinde betimlenmitir.
Resim 19 'daki aa tannas, bir filin stnde tasvir edilmitir.
Antropomorfik figr ile hayvan figr arasnda bu tip bir iliki
kurulmas Hint ikonografisinin yaygn bir zelliidir. Aada yer
alan hayvan simgesinin, insan figrn tad anlam kartlr ve
bu simge "tat" (vahana) diye adlandrlr. Tanrnn enerji ve niteli
inin bir e-tasviridir. Benzer ekilde iva da kz zerinde tasvir
edilir; "Tanra," yani onun ei-zevcesi ise aslann zerindedir. Oul
lan, ayn zamanda "Engellerin Efendisi ve Ustas" (vignevara) olarak
82

YAAMIN MUHAFIZL\RI

da adlandrlan "iva Ordularnn nderi ve Efendisi" fil bal tanr


Ganea, bir farenin zerinde oturur (Resim 53). Ganea, bir fil olarak
balta girmemi ormanda engellerin arasndan hi durmadan ilerler,
ama fare de engellerin stesinden gelebilir ve dolaysyla fiziksel an
lamda elikili olmakla birlikte, bu koca gbekli fil bal devasa tanr
iin o da uygun bir binektir. Fil allar ezerek, aalan bkp k
knden skerek, rmaklar ve glleri kolayca geerek ilerler; fare ise
kilitli tahl ambarlarna girebilir. Bu ikisi Ganea'nn Yol'un btn
engellerini kolayca aabilme kudretini temsil eder.
Tm cinlerin (yakalar) efendisi Kubera genellikle melen bir
adamn zerinde dururken tasvir edilir. Yaygn lakab "Binei ya da
tat insan olan"dr (nara-vahana). Kubera ve yardmclar dourgan
lk, zenginlik ve refah cinleridir ve esas olarak toprakla, dalarla ve

yeraltndaki deerli ta ve maden hazineleriyle ilikilendirilirler. Ari


ncesi, asl yerli gelenekten bu yana, Hint evinin koruyucu tanrlar
dr; Hindu ve erken dnem Budist folklorunda hatn saylr bir rolle
ri vardr. Tpk kobra balarnn nagann insanst olmasna iaret
etmesi gibi, ayann dibindeki insan-tat da, Kubera'y btn dier
insanst kral ve prenslerden aym. Esasen tat bizim belirli bir sa
nat eserinde tasvir edilen figrn kim olduunu anlamamz salayan
belirleyici bir unsurdur.
Bu dzenleme Hindistan kaynakl olmayp, erken bir dnemde
Mezopotamya'dan alnmtr. Resim o, bir Asur tanrs olan Assur'u,
bir ejderhann bana, bir aslann n penelerine, bir kartaln penesi
eklinde arka ayaklara ve bir akrebin kuyruuna sahip olan karma bir
canavarn zerinde dururken ya da yrrken gstermektedir. Tanr,
eitli kutsal varlklarn simgeleriyle olduu kadar, gne, ay, lker
takmyldzlar ve Vens gezegeni tarafndan da kuatlm durumda83

HiNT SANAT/ VE UYGARUC/NDA MiTLER VE SiMGELER

dr. Bu eserdeki karma canavar, Hint sanatndaki vahanann yerini i


gal eder ve ayn ilevi gerekletirir. Mezopotamya sanat eserlerinde
bylesi bir dzenleme en azndan I 1 500 ylna kadar gerilere uza
nr. Hindistan'n en erken dnem yaptlannda (I drdnc ve n
c binyllara ait lndus Vadisi Uygarlna ait yaptlarda),<!> bylesi bir
tat grnmez.
Belirleyici "tat"n kkeni, kadim Yakndou'nun resim teknii
veya resimli arilatma dayanan yazsnda aranmaldr. Hiyeroglifik,
resimsel yazlarn -Msr ve Mezopotamya yaztlarnda korunduu ve
brani ve Fenike alfabelerinin temelini oluturduu zere- ortak uyla
mna gre, balangta nesneleri temsil eden karakterler, fonetik de
erleri ifade etmek iin kullanlyordu. Daha sonra belirsizlii nle
mek iin bir baka simge, ilk iaretin referansn tanmlayan bir "be
lirleyici" eklendi. Benzer bir ekilde bu tanr imgelerinde, antropo
morfik figrn yaln kral ya da kadn biimi biraz belirsizdir; refe
rans, alta eklenen bir belirleyici ya da paralel simgeyle tanmlanmak
tadr.
Greceimiz gibi bu hayvan tat, kesinlikle Hint simgecilii ze
rindeki. Mezopotamya etkilerinin tek rnei deildir. Daha erken bir
dnemde, Dicle ve Frat rmaklarnn denize dkld yerle Hindis
tan'n bat kylar arasnda bir deniz trafii gelimi olmaldr. Me
zopotamya uygarlklarnn ilk merkezleri, bu rmaklarn deltasnn
yaknlarnda, ran krfezinin bandayd. Buradan Hindistan'a gitmek
yalnzca birka gn srmeliydi. Ve etkilerin tek ynl olmayp, her
iki uygarln da birbirinden etkilendiine ilikin kantlarmz var.
Erken dnem bir Hint alfabesi, Brahmi yazsr, l yaklak 800 ylla-

<!>

Kar. s. 108-111.
84

YAAMIN MUHAFJZ!ARI

rna ait bir Sami yaz slubundan uyarlanmt ve Babil'e giden Hintli
tacirleri anlatan bir Budist masal vardr. Babil bu hikayede "Baveru"
olarak anlr. Hindistan'dan giden adamlarn, bir tavuskuunu sergile
yerek, bu batl kentin sakinlerini byk bir aknla drdkleri
anlatlr.

YI LAN V E Ku
Erken dnem Mezopotamya sanatndan gelen ve Hindistan gele
neklerinde bugne kadar varln koruyan motifler arasnda, birbiri
ne dolanm iki ylan deseni de vardr. Bu kadim figr, ylan cinler
iin dikilen adak levhalarnda yaygn bir biimde grlr. Nagakal
ad verilen, eitli ekillerde ylan biimleriyle sslenmi bu ta tab
letler, ocuk isteyen kadnlarn adak armaanlardr. Tapnak avlula
rna, ky ve kasabalarn girilerine, kk gllerin yaknna veya
kutsal aalarn altna yerletirilirler (Resim 8). Kk gllerde naga
larn yaadna inanlr.
Heykeltra bylesi bir ta tamamladktan sonra ta, su elementi
nin yaam gcyle dolmas iin alt ay kadar kk bir glde bekleti
lir. stelik ayn nedenle bu ta bir ritel ve byl yntemlerle

(mantra) ilenir. Daha sonra ta tercihen bir Bo inciri [Asnam incir


aac) ya da nimba aacnn altna yerletirilir. Bu iki aa genellikle
bir arada yetiir ve evli iftler olarak kabul edilirler. Ylanlarn, kk
ler arasndaki topran nemini mesken tuttuklarna inanlr.
Resim 8'de grlen nagakallar, Gney Hindistan'n Mysore eyale
tinde yer alr. Bunlar ssleyen kabartmalar ok eitlidir. Bazlar y85

HiNT SANATI VE UYGARLlINDA MiTLER VE SiMGELER

lan kuyruu ve insan bedenine ve imi kobra balarndan bir haleye


sahip olan deniz kzna benzer bir ylan kraliesini gsterir; omuzla
rnn zerine kaldrd iki ylan ocuu destekleyen kollarn g
snde kavuturur. Dierleri imi boyun blgeleriyle pek ok baa
sahip bir ylan gsterir. Yzleri birbirine dnk, ak dolu bir kucak
lamyla birbirine dolanm Mezopotamyal ylan iftini gsteren ka
bartmalar da vardr.
Mezopotamya'da bu figr, 1.aga Kral Gudea'nn kurban kadehin
de yer alan ok erken dnem bir desende kendini gsterir (Resim ) .

l yaklak 26oo'lere, Smer dnemine ait bu yaptta, birbirine do


lanm ve yzleri birbirine dnk tandk ylan iftlerini grrz. Bu
motif son derece uzak bir dnemde, Arilerm geliinden bile nce
Hindistan'a ulam olmaldr. Vedik olmayan, Ari-ncesi, asl yerli
baz dier zellikleriyle birlikte bu desen, en bata Orta ve Gney
Hint folklorunda olmak zere, tutucu yerel geleneklerde bugne ka
dar korunmutur. Arkaik Smer gemiine ait bu altn kadehte
olduu gibi yaayan Hint geleneklerinde de bu efsanevi ylann klasik
rakibinin efsanevi ku olmas ok ilgintir.
Kral Gudea'nn kadehinde, kartal penelerinin zerinde ayakta du
ran ve bir aslann n penelerine sahip, kanatl, ku benzeri ve sava
maya hazr bir ift canavar grlr. Tpk ylanlarn yaam veren,
dourganlatrc yeryz sularn temsil etmesi gibi, bu tr ku-var
lklar, gkkubbeyi -yce, gksel, ruhani alemi- temsil eder. Bu ku
varhklar, ylan gleriyle ezeli ve ebedi bir ekime iindedirler ve
bu nedenle, onlarla arketipal bir simgesel rakip ifti olutururlar,
ku-varlklar gkyznn, ylanlar ise yeryznn savunucusudur.
Kartal, Yunanllarn mitolojisinde Gk Baba'ya, Zeus'a aittir. te
yandan ylanlar Zeus'un zevcesi Toprak Ana Hera'ya baldr. Bu iki86

YAAMIN MUHAFIZIARI

sinin ekimesini betimleyen eitli mitolojik hikayeler vardr. rne


in Zeus ile lml bir kadn olan Alkmene arasndaki gizli bir ili
kinin rn olan Herakles, henz beikte bir ocukken, kskan Hera,
ylan hizmetkarlarn onu ldrmekle grevlendirir; ancak Gk Ba
ba'nm kk olu onlar katletmeyi baarr. Yine Homeros'un llya
da'sna gre, Troya kuatmas srasnda bir gn bir araya toplanm
Yunan kahramanlara bir kartal grnr. Ku gkyznde ar ar s
zlr ve penelerinde yaral bir ylan tar. Rahip-kahin Kalkhas, bu
grnty, Yunanllarn Troyallar zerindeki zaferine iaret eden
uurlu bir kehanet olarak yorumlar. Ona gre ylan parampara eden
gksel ku, Yunanllarn ataerkil, eril, gksel dzeninin, Asya ve
Troya'nn diil ilkesi zerindeki zaferinin simgesidir. Bu diilliin
tipik belirtisi ok gzel ve keyfine dkn Asya tanras Afiodit ve
onun, Troya savann da nedeni olan ahlaksz eylemleridir: Afrodit,
Menalaos'un kans Helen'i, ataerkil, eril dzene uygun olarak yapt
evlilik balarn koparp , kendi setii kii olan Paris'le yatmaya ikna
etmitir.
Kartal ve ylann bu ikili simgesi, alar boyunca varln koru
yan bir canlla sahiptir. Bat'da Nietzsche'nin lte Byle Dedi Zer

d t'yle modem edebiyatta yeniden ortaya kt grlr; burada


kartal ve ylan, filozofun "Yalnz Bilge"nin iki hayvan yoldadr. On
lar, "Gnein altndaki en gururlu hayvan ve yine gnein altndaki
en akll hayvan . . . " diye tanmlar. tk stinsan'n temel erdemlerinin
tecessmleri olarak, Yeni a'a giden yolu aacak olan yeniden birle
mi gleri simgelerler.
Byk bir olaslkla bu simgecilik kadim Smer kral Gudea'nn
kadehinden ok daha eskidir. Bununla birlikte Mezopotamyal Smer
uygarlnn, bu kalplam figrn bir yandan batya, Yunanistan ve
87

HiNT SANATI VE UYGARUCINDA MiTLER VE SiMGELER

modem Avrupa'ya, te yandan da kadim Hindistan'a ve biraz daha ge


bir dnemde, daha da uzaktaki Endonezya'ya ulamasn saglayan bir
beik ilevi grmesi de pekala mmkndr. lki ylan Mezopotam
ya'da ifa tanrs Ningishzida'nn simgesi olarak kabul edilirdi; nite
kim Yunanistan'da da tp tanrs Asklepios'la btnletirildi. Bugn
bu iki ylan tp mesleginin simgesi haline gelmitir.
Ylan, yatagnda akan bir rmak misali yerde srnr; toprakta ya
ar ve kaynagndan fkran bir pnar gibi, deliginden kar. Toprak
Ana'nn derin gvdesinden kan yaam suyunun bir tecessmdr.
Toprak, yaamn ezeli anasdr; tznden btn yaratklar besler ve
yine hepsini yutar; ortak mezardr. Dogurdugu yaama gksel meka
nn snrsz zgrlgn vermekten kanarak, onu sk sk kucaklar.
Tam tersine gklerin sonsuzlugu bagmsz tinin zgr dalgalanna,
topragn prangalarndan kurtularak bir ku gibi zgrce gezinmesine
iaret eder. Kartal, maddenin esaretinden kurtulmu ve yar saydam
eterin iinde szlen, yakn akrabas yldzlara, hatta onlarn da s
tndeki yce ilahi varlga kadar trmanan bu daha yce, ruhani ilkeyi
temsil eder. te yandan ylan, hayat-madde varolu alanndaki yaam
gcdr. Ylann, depolanabilen bir canllga sahip oldugu kabul edi
lir; deri degitirmek yoluyla kendi kendisini yeniler, dinletirir.
Bat geleneginde ku ve ylann ruhani ekimesi yaygn olarak an
lalm ve vurgulanmken, Hindistan'da simgelendigi ekliyle bu
uyumazlk kesinlikle doal unsurlarla snrldr: yeryz sularnn
sv enerjisine kar gnein gc. Gkyznn kavurucu gnein s
syla alev alev yanan, topragn nemini kurutan, "ak renk tyl" (su

parna), altn kanatl, grifon benzeri efendisi; her eyi besleyen topra
gn glendirici svsnn bedenlenii ve muhafzna iddetle, acma
szca ve sonsuzcasna saldrr. Kua, "nagalar ya da ylanlar ld88

YAAMIN MUHAFIZLARI

ren" (nagantaka, bhucagantaka), "ylanlar yutan" (pannagaana, naga

ana) denir. Tam ad, "yutmak" anlamndaki gri kknden gelen Ga


ruda'dr. Ylanlarn yorulmak bilmez yok edicisi olarak, zehrin etkile
rine kar mistik bir kudrete sahiptir; bu nedenle folklor ve gndelik
ibadette ok kullanlr. Hindistan'n Orissa eyaletindeki Puri'de, y
lanlar tarafndan sokulan kiiler Byk Tapnan ana salonuna alnr
ve burada gksel kuun bysyle dolu bir Gamda stununa sarlr
lar. Gamda, genellikle kanatl, insan kollu, akbaba bacakl ve kvrk,
gagaya benzer bir burunla tasvir edilir. lki etkileyici rnek, Si
yam'daki bir merdiven trabzannn st parasnda yer alr (Resim 9 ):
bir ift dev ylann kalkm balarnn zerinde muzafferane duran
gl kuvvetli iki kk gamda, ele geirdikleri kurbanlarn pene
leriyle kavramlardr. <1>
Gamda, Yce Tanr Vinu'nun tat, yani vahanasdr. Onu omuz
larnda tar; bu srada tanr da havaya kaldrd elinde, hasmna sa
vurduu keskin kenarl sava diskini, "Grmeye Deer"i (sudarana),
bin telli kzgn gne diskini, ark (akra) tar. Kamboya mimari
sinde yalnzca Vinu deil, onun btn tapna Gamda tarafndan
desteklenir. Ku oaltlm ve yapy tayan karyatid dizileri zeri
ne sralanmtr. Tapnak, Vaikuntha'nn, tanrnn gksel konutunun
dnyasal bir kopyas olarak kabul edilir.
<>

Gandhara'nn (Kuzeybat Hindistan, I birinci yzyldan, IS drdnc yz


yla kadar) Helenistik Budist sanatnda, gen Ganymede'yi alp karan Yu
nan-Roma biimli kanal, Zeus, gen bir niiginfyi kanp yiyen gne-ku Ga
ruda eklindeki Hint temasn temsilen kullanlr. [Hem (sonradan cokulu
bir dii figre yerini brakan) Ganymede hem de naginI, Tin tarafndan ya
kalanp onun iinde asimile olan Psie'nin simgeleridir, kar. Coomaras
wamy, "The Rape of a Nagi," Baston Museum of Fine Arts Bulletin No. 35, 36,
1937 -AKC.]
89

H i NT SANATI VE UYGARLIC I N DA MiTLER VE SiMG ELER

Dolaysyla Vinu (Nietzsche'nin Zerdt' gibi) ezeli ve ebedi ra


kiplerinin her ikisiyle de balantlandrlr. ea, yani kozmik sulann
temsilcisi ve her ne olursa olsun btn sulann kayna olan Sonsuz
ylan, onun hayvan temsilcisidir; ama aynca muzaffer ilke, ylann
dman Garuda da yledir. Bu, nedeni olan bir elikidir; nk Vi
nu Mutlak'tr, her eyi ieren llahi z'dr. Btn dikotomileri kap
sar. Mutlak, kutuplam tezahrlerinde farkllam hale gelir ve
dnyann ileyiindeki yaamsal gerilimler bu kutuplam tezahrler
araclyla ortaya karlr ve srdrlr.

4
YI LAN I N D E N ETLEYCS O LARAK V N U
Vinuyu kozmik ylann antropomorfik karl olarak ele aldk
tan sonra imdi de onun, ylan gcnn denetleyicisi rolnde ortaya
kt nemli bir mitolojik epizodlar dizisini gzden geirmemiz ge
rekiyor.
Vinu'nun avatarlannn byk dngleriyle balantl olmayan ol
duka yaltlm bir mit Filin Kurtanl'dr.<1> Bu olayn bir tasviri,
Deogarh'n Daa-Avatar Tapnandaki bir kabartmada yer alr (Resim
13). Nilfer saplar ve kkleri arasnda yiyecek arayan muhteem bir

fil suyun iinde ok fazla ilerler ve elementin dibindeki ylanlar onu


yakalar ve balar. Bou bouna abalayan devasa hayvan, sonunda Y
ce Tann'nn yardmna bavurur. Vinu, Garuda'nn srtna oturmu
olarak hemen belirir. Vinu'nun hibir ey yapmasna gerek yoktur;

<>

Bhagavata Puriina, VIII . 2-3.


90

YAAMIN MUHAFIZU\RI

orada bulunmas bile yeterlidir. Kudretli ylan kral, kraliesiyle bir


likte derhal saygyla eilip balln gsterir. Ylanlar, Evrenin
Tanr Efendisi'nin nnde diz kerler ve kurbanlarn ona teslim
ederler. Filin aya hala ylanlarn gl bklmleri arasnda kstrl
.
m durumdadr. Klasik Gupta dnemine (lS drt ila altnc yzyllar)
ait bu antta, Garuda'nn melee benzer bir grn vardr. Vi
nu'nun deerli talarla bezeli bir tac ve drt kolu vardr.
Daha gelimi bir mit, nc bedenleni ya da avatar mitidir:
Vinu'nun bir yabandomuzu biiminde ortaya k.<1> Bu rnekte, y
lan gcnn denetim altna alnmasnn hikayesi, evrensel evrimin
byk dngsyle btnlemitir. Olayn, u andaki kalpamn afa
nda gerekletii kabul edilir ve Yabandomuzu Tarafndan Yaratl
olarak adlandrlr.
Yeryz henz varlk bulmu ve dnya-sahnesi, evrimin muhte
em dramas iin dzenlenmi durumdadr. Sert yzeyde scakkanl
yaratklar belirecek ve daha sonra insanolunun tarihi tomurcuklana
caktr. Bir gln sakin yzeyindeki bir nilfer gibi ya da bilind- .
nn karanlndaki insan bilinci gibi imdi yeryz de kozmik derin
liklerin sulan zerinde, taze ve saf bir biimde huzurla dinlenmekte
dir.
Ancak evrimin ileyii, gerilemelere de maruz kalr. Hint gr
ne gre bu ileyi, En Yce Tanr'nn mdahalesini gerektiren, tekrar
tekrar ortaya kan krizlerle kesintiye uramaktadr. Evrim izgisine
kart ileyen, onu dnemsel olarak durduran, yutan ve ekil verilmi
olan geri alan, srekli tehditkar bir kar aknt vardr. Bu g, kla
sik Hindu mitolojisinde dnyann derinliklerinin dev ylan kisvesin-

<1> Vinu Purana, l.

4.

91

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

de tasvir edilir. Zaman'n bugnk gnnn erken afanda, yeni to


murcuklanan dnyann, kozmik denizin yzeyinden alnp en dipteki
derinliklere srklenmesi ite byle oldu.
Vinu'nun devasa bir yabandomuzu biimini almas da ite tam bu
aamada gerekleti. Yabandomuzu, dnyasal varolu alanna ait olan,
yine de bataklklarda yiyip ien ve su elementine aina olan scakkanl
bir hayvandr. Vinu kozmik denize bu biimde dald. Hayvan bii
minde bedenlenen Yce Tanr byk ylan kraln hakkndan gelip onu
ayaklan altnda ezerek -dman, birletirdii elleriyle sonunda ken
disinden aman dilemektedir- henz ok gen olan Toprak Ana'nn g
zelim bedenini kucaklad; uzun sivri diine tutunan gen Toprak
Ana'y yeniden denizin yzeyine kard.
Tecessm etmi mutlak olarak Vinu, aslnda suyun ylan ilkesiy
le uyumazlk halinde deildir; yine de buna benzer simgesel epizod
larda tanr, ylann eylemine mdahale etmek zorunda kalr. Ylann
denetim altnda tutulmas gerekir, nk evrenin evriminin ilerleme
sini tehlikeye atmaktadr: aslna baklrsa Vinu'nun her eyi kapsa
yan tzn temsil eder, ama ilkel bir farkllama dzeyi sz konusu
dur. Kozmik dngnn ilerki bir aamasnda kendi snrlarnn dn
da faaliyet gstererek, dnyay balang gnlerinin biimden yok
sun, bilind durumuna geri dndrmekle tehdit eder. O dnemde
evren yoktur, bir tek gece ve sonsuz denizin bitmez tkenmez uykusu
vardr. Vinu -incelediimiz rnekte, bir yabandomuzunun scakkan
l, hayvan biiminde- Dnya Yaratcs ve Koruyucusu biimini ala
rak ve bu rol oynayarak, kendi tznn bu geri dndrc eilimi
ne kar koyar.
Bu olay Gvalior Udayagirisi'ndeki IS 440 ylna ait bir kabartma
snda gz kamatrc bir biimde betimlenmitir (Resim 1 2) . Burada,
92

YAAMIN MUHAFIZLARI

kahraman yabandomuzunun cesaretini izleyen gksel varlklar, -hiye


roglifler ya da ivi yazs simgeleri gibi- kadim Mezopotamya tarz
desenlere benzer ekilde, dzenli sralar halinde dizilidir. Bu ok hay
ret verici, ama henz aklanamam bir durumdur. Aslna baklrsa,
klasik Hindu slubunun btnyle farkl biimleri arasnda, aka ve
ok gl bir ekilde kadim Yakndou hiyerogliflerinden etkilenmi
bu kat, ssleme amal kompozisyonun tek bana ortaya k kar
snda, bugne kadar aknln belirten kimse de olmamtr.
Ylan ilkesinin dman ve denetleyicisi olarak Vinu'nun nc
rnei, onun en yaygn bedenlenii Krina'nn yaam yksyle ba
lantl olarak aktarlr. Masal, Vinu Purdna'da<1> anlatlr ve son derece
nemli mit-motifleriyle dolu olduu iin enine boyuna gzden geir
meye deer niteliktedir.
Anlat, Krina'nn dnyaya geli koullarnn zetlenmesiyle ba
lar."' Her zamanki gibi titanlar ya da iblisler tanrlara kar bir zafer
kazanmtr, gler dengesini yeniden kurmak iin bir kurtarc-be
denlenme domaldr. Tekrar tekrar ortaya kan krizlerin bu zgl
rneinin, bizimkinden hemen nceki yugann bitiminde, yani l
31 02'de sona eren Dvapara Yuga'da rtaya kt kabul edilir. Bir ib
lisler rk, yeryznn tm yzeyine yaylm ve tanrlar tahtlarn
dan indirerek, bir dehet, adaletsizlik ve dzensizlik hkmranl
kurmutu. Bizzat kozmosun yaam sreleri tehdit altndayd. Kor
kun ykn altnda ezilen Yeryz tanras, sonunda bu acya taham
ml edemez oldu. Merkezi da ve evrenin ekseni olan Meru Dann

"' Vinu Purana, V. 7.


'I'

A.g.e., V.

Kar. s. 21-2.

1 -4.

93

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

zirvesine trmand ve burada, bir ricac olarak Tanrlar Heyeti'nin hu


zuruna kt.
... Brahma ve tanrlarn nnde Yeryz tanras yerlere kapand. "Ate
Tanrs, altnn pederahi koruyucusudur" dedi, "Gne Tanrs da ineklerin
koruyucusu. Benim mfik koruyucum Vinu'dur. Btn dnya ona sayg du
yar."

"Tanrlarm, lnl varlklarn aleminin zerinde bir iblis srs dolayor.


Gece gndz kentler inleyip alyor, toprak tutuup yanyor. Bu alak kiilerin
says, adlar verilemeyecek kadar ok; btn yugalar boyunca zayflklaryla
nlenmi iblisler kudretli krallarn aileleri iinde yeniden dodular ve btn al
aka amellerini rahatlkla gerekletiriyorlar. Vinu tarafndan ldrlen o ad
km ifri Kala.nemi bile geri dnd. imdi ad Kamsa, Kral Ugrasena'nn olu.
Bedenim bu adaletsizliklerle ylesine yklendi ki, artk onlar tamaya daya
nanuyorum. Kirilerimi harap ediyorlar. Ey Kudretli Olarlar, beni kurtarn; b u
ile ilgilenin, yoksa Derinliklerin dibine kadar batp gideceim."
Brahma dinledi. Tanrlar, onu tanray kurtarmas iin uyardlar. Brahma
konutu:
"Ey Tanrlar! iva, Sizler ve Ben -btn varlklar- Vinu'nun birer para
sndan baka bir ey deiliz. Vinu'rtun snrsz tznn tezahrlerinin srekli
deien bir gelgitle hareket ettirildiini biliyorz. iddet ve zayflk, dzen ve
kudretin yerini alr; onun inayetinin srekli artan ve azalan bir ak vardr. y
leyse gelin hep beraber -Vinu'nun konutu olan- Samanyolu Okyanusu'nun
kylarna gidelim ve orada En Yce Varlk'a Yeryz'nn bu ikayetini ve dile
ini alakgnlllkle bildirelim. nk ok sk olarak grdmz gibi V
nu, znn kck bir zerresini -kendi hazznn bir tezahrnden baka
bir ey olnayan- dnyaya indirmekte her zaman isteklidir; bylece Gn'n
dzenli akn tekrar tekrar yeniden kurar."
Bu nedenle Brahma, Yeryz ve tm tanrlarla birlikte Vinu'ya bavurdu.
94

YAAMIN MUHAFIZLARI

Simgesi gne-ku Gamda olan En Yce Varlk'n nnde eilen Brahma, me


ditasyonla zihnini dzene koydu ve En Yce Varlk'a hamt etti.
"Saysz biimi ve koluyla Vinu'ya, eit eit yz ve ayaklarna sayglar
olsun! Sonsuz Olan'a, ayn anda evrenin tezahr, koruyucisu ve zlerek
yok olnas olana sayglar olsun! Sen duyularn kefedebileceinin ok
tesinde bir kavranlmazla sahipsin. Kendi zn itibariyle muazzamsn. Her
eyin kksn. Ruhu -konuma ve duyularn doduu ve doaca ilksel t
z- sen dourdun. Ey Her eyin En Ycesi Olan, bize merhamet et! Senin
esirgemene sumak iin gelen Yeryz burada! Sonu olmayan son, balangc
olmayan balang, btn varlklarn nihai sna olan senden, kendisini ar
yknden kurtarman diliyor. Yeryzne dnen iblisler, onun tatan kirilerini
harap ediyorlar. Bizzat ben, lndra ve dier tm tanrlar senin tavsiyeni istirham
ediyoruz: syle bize, ey Tanrm ve lmszlmzn z, syle bize ne yap
nialyz?"
Vinu, biri ak biri koyu renkte iki tel sa bandan kopartt ve o anda, k
ydaki toplulua hitap etti:

"Bamdan koparttm bu iki tel sa Yeryz'ne inecek ve onu yknden


kurtaracak. Btn tanrlar da aaya onun yanna gidecek ve her biri kendi
znn bir blmyle Yeryz'n iblislerin istilasndan kurtaracak. DevakI
diye bir prenses var, Vasudeva'nn kars, o da insanlar arasnda bir tanra gi
bidir. Benim koyu sa telim, onun rahminin sekizinci meyvesine dnecek.
Ona ineceim ve ondan doacam ve iblis Kfilanemi'yi, u andaki bedenlenii
Kamsa'da bir kez daha ldreceim."
Vinu ortadan kayboldu ve tanrlar, dizlerinin zerine kerek, Grn
mez'e ballklarn sundular. Sonra hepsi birden Meru Dann zirvesinden
indiler. ...

Sa telleri daha o anda kahraman kurtarc karde iftine dnt.


Koyu tel Krina oldu; ak renkli olan da, Krina'dan daha byk ve
95

H i NT SANAT! VE UYGARLIINDA MiTLER VE SiMGELER

daha zayf olan vey karde Balarama oldu - onun annesi de, Vasude
va'nn bir baka kans olan Rohini'ydi. Kamsa her ikisini de katlet
meye alt, ama mucizevi oyunlarla kurtarldlar. ocukluklarn,
inek obanlarndan oluan bir kabilede, dmandan saklanarak geir
diler. Burada, iyi ve yaln halkn ocuklar arasnda, srleri gderek
ve ormanlarda ve tarlalarda oynayarak, Hindu mit ve tefekkrnn
gzde bir temasna dnecek ekilde huzurlu yllar geirdiler. Bu
dnemle btnletirilen ocukluk eylemleri dngs, dnya mitoloji
leri arasnda en byleyici blmlerden biridir.
... Kk kurtarc, ocuk benzeri kisvesinden beklenmeyecek eylemlerde
bulunup obanlar defalarca hayrete drd, yine de tanrln onlara hi
aklamad. Sonunda uursuz depremi ve olmas yakn baka bir ktlk gibi
grngleri yanl yorumlayan topluluk -srlerini, arabalarn ve her eylerini
toplayp, kutsal Yamuna rmann kysna, Kamsa'nn bakenti Mathura'nn
tam karsndaki byk Vrindavana ormannn gvenliine gtler. <1> Burada,
arabalar ve itlerden oluan hilal biimli bir kamp kurdular, srlerini ayra,
ocuklarn oynamaya saldlar ve ezelden beri srdrdkleri yaanu devam et
tiler. llahi emanetleri Krina yeni evresini byk bir memnuniyetle karlad,
iyi yreklilikle orman kutsad ve ineklere iyilik ihsan etti. Yazn en acmasz
dneminde olmalarna karn, ayrlarda -sanki yamur mevsimindeymi gibi
taze otlar belirdi. ...

lml bir anadan doduu zaman bir insanst kurtarcya yak


an ey, yerlemek iin setii evreye uymaktr. Dardan bakld
nda, baka herkes kadar Maya'nn ana dm gibi grnr. Der
ken anszn insanst bir eylem ya da jest, onun doast zn ele
<1>

Bugn, Canna kysnda, Muttra'nn tam karsnda yer alan modem Brin
daban kenti. Buras, Vinu-Krina ibadetinin byk bir merkezidir.
96

YAAMIN MUHAFIZLARI

verir. Vrinda ormanndaki Krina'nn durumu da byleydi. Daha k


k bir ocukken, evinin yaknndaki rman sularnda ikamet eden
Kaliya adnda bir ylan kralla karlamas ve onu alt etmesi bu tr
den bir olaydr.
... Krina ve kardei Hama, sr allarnda oynuyor ve bu.alara gz kulak
oluyorlard ve krlarda kouturarak imenlerden ve yapraklardan demetler ya
pyor, kr ieklerinden elenkler ryorlard. Yapraklardan davullar yapyorlar
ve Krina flt alyordu. Glerek, hoplayp srayarak, kah tek balarna, kah
ikisi birlikte, kah dier ocuklarla beraber kocaman aalarn arasnda gezini
yorlard.
Kk bir keif gezisinde tek bana dolat srada Krina, rman, su
yun kprerek beyazlat, girdap yapan bir yerine geldi. Bu, nehre doru ei
len tm aalar zehirli, alev gibi soluuyla yakan byk ylan kral Kaliya'nn
sualt barnann blgesiydi. Bu korkun barnan zerinden uan kular bile
kavruluyor ve dp lyorlard.
Yedi yandaki servenci Krina, bu tehlikeli yere geldi ve merakla suyun
dibine bakmaya balad. "Burada, silah zehir olan" diye dnd kara kara,
"hain Kaliya yayor. Ona boyun edirmitim.<1> Eer onu serbest brakrsam,
usuz bucaksz okyanusun iinde yok olup gidecek. Bu Kaliya nedeniyle, b
tn Yamuna, buradan denize kadar safln yitirmi durumda. Ne insanlar ne
de srlar susuzluklarn giderebilir bu sularda. yleyse bu ylanlar kralnn
hakkndan geleceim ve bu topraklarn sakinlerini onun srekli korkusundan
kurtaracam. Ben onlar mutlu ve zgr klmak ve ktlk yollarnda yaayan
habisleri ce.alandrmak iin dnyaya indim. Tamam - imdi suyun zerine
eilen geni dall aaca trmanacam ve suya atlayacam."
ocuk, petamaln skc balad, aaca trmand ve uzun bir sramayla
<1> Yaklaan arpmaya bir gnderme.
97

HiNT SANATI VE UYGARLIC I N DA MiTLER VE SiMGELER

suyun derinliklerine atlad. Suya arpmasyla Derinlikler sarsld. Alev alev ya


nan su, btn ky boyunca uzanan aalara srad ve onlar tututurdu. Gk
kubbe tutumu gibiydi. Ardndan Krina avularnn iiyle suya vurdu ve bu
hi beklenmedik grltyle kendisine meydan okunan ylan kral, fkesinden
gzleri kpkrmz kesilmi, boynu lmcl zehirle imi halde deliinden frla
d. filiya'nn evresi bir sr krmz ylan savayla kuatlmt. Yzlerce y
lan kralie ve ylan bakire ona elik ediyordu. Ildayan inci gerdanlklarla ss
l kvranan gvdeleri, saysz balarn tayan dalgalanan bklmleri zerinde

ykselirken parldyordu. Ylanlar zehirlerini Krina'nn zerine pskrttler.


Zehir salglaryla dolu azlaryla Krina'y srdlar ve onun kollarn ve bacakla
rn bklmleriyle sardlar.
Dehet iinde olan biteni izleyen kk bir grup sr oban, Krina'nn
hareketsiz, kendinden gemi, ylanlar ynyla sarmalanm bir halde suya
battn grd. Dehete kaplarak evlerine kotular. "Krina, delilik nbetiyle,"
diye haykrdlar, "filiya'nn inine atlad. Ylan kral onu yutuyor. Koun! Yardm
edin!"
Sr obanlar nehre doru koarken, karlar ve ocuklar da pelerinden
gidiyordu. Aalarn arasnda tkezleye tkezleye koarken, "Eyvah, eyvah ne
relere gittin?" diye alayordu kadnlar.
Balarama ba ekiyordu. insanlara, suyun dibinde ylanlarn bklmleriy
le sarmalanm, gszce yatan Krina'y gsterdi. ki olann babalk ve anal
Nanda ve Yaoda, ocuklarnn yzn grnce korkudan donakaldlar. Du
rup bakan dier kadnlar gzya dktler ve umutsuzca kekelediler. "Kfili
ya'nn derinliklerinde hepimiz yanna geleceiz" diye feyat ettiler; "nk
sensiz allarmza dnemeyiz gzel olumuz! Gnesiz bir gn neye benzerdi
ya da aysz bir gece, stsz inek nasl olurdu, Krina'sz evlerimiz neye benzer?"
Balarama, anal Yaoda'nn bayldn, kalbi krk Nanda'nn da rmaa

98

YAAMIN MUHAFIZlARI

baktn grd. O anda Krina'nn ilahi yaratlna ilikin gizli bilgisi nedeniy
le, Balarama, ie ileyen bir biimde bakarak, ona seslendi: "Tanrlarn tlahi
Efendisi, neden bu insansal zaaf gsteriyorsun? Kendi ilahi znn bilincinde
deil misin? Sen evrenin merkezisin, tanrlarn dayana, yaratc, yok edici ve
dnyalarn muhafzsn. Evren senin gvdendir. insanlarn yanna iniimizden
beri akraban olan bu insanlar, sr obanlar ve karlar, umutsuzluktan kah
roldular. Onlara ac! Bebek ve ocu oynadn; insansal zayfl gsterdin. Ar
tk sonsuz kudretini sergile; dorul ve gl dmanna itaat ettir!"
Bu szler Krina'nn kulaklarnda nlad. Ona gerek zn hatrlatt. Y
znde bir glmseme belirdi ve gzleri ar ar ald. Kollar kprdand; elleri,
btn bedenini saran bklmleri dvmeye balad. iddetli bir silkinile ba
caklarn ylan bklnlerinden kurtard ve serbest kalrken ayan ylan kraln
zerine koydu. Dizini kaldrd ve bu kudretli ban zerinde dans etmeye ba
lad. canavar ne zaman boynunu geriye ekmeye alsa, gksel ocuk onu ezi
yordu; bu defalarca tekrarland, ta ki sonunda ylan gittike gszleip ken
dinden geinceye kadar. Krina, byk kral kan kusuncaya ve bir sopa gibi
hareketsiz ylece uzanncaya kadar dansn srdrd.
Efendilerinin inenmi kanl kafasn seyreden kralieler o anda Krina'ya
u szlerle yalvardlar: "Tanrlarn tahi Efendisi, Evrenin stn Hkmdar,
seni imdi tandk! Dnyay aan bykln vmeye kim layk olabilir? in
saf et, kralmzn hayatn bala!" (Resim 14).
Bitip tkenen Kaliya, bu dua zerine biraz toparland ve kekeleyen bir ses
le muzaffer olana yakard: "Ben yalnzca doamn gereini yapyordum. Beni bu
kadar gl yaratan, beni zehirle donatan sensin; ben de buna uygun davran
dm. Eer tersini yapsaydm, her yaratn kendi trne uygun ekilde davran
mas gerektiine ilikin senin koydun yasay inerdim; evrenin dzenine
meydan okurdum ve bu nedenle cezay hak ederdim. Oysa imdi, bana vurur
ken bile, beni en yce nimetle, elinin dokunuuyla kutsadn. Gcm krld,
99

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

zehrim tkendi; sana yalvarrm canm bala ve ne yapmam gerektiini syle


bana."
Krina balayalyla yant verdi: "Bundan byle Yamuna'nn sularnda
deil, okyanusun enginliinde yaayacaksn. Haydi, yola k! Dahas sana Ga
ruda'nn, btn ylanlarn ba dman ve uzayn snrlarnda benim bineim
olan altn gne-kuun, benim dokunduum senin cann balayacan bil
diriyorum."
Ylan kral eilerek selam verdi ve halkyla beraber okyanusa ekildi. Sr
obanlar, mucizevi bir ekilde yaama dnen Krina'y kucakladlar. Etrafnda
sevin gzyalar dkerek, rmar sularn yeniden ltufkar niteliine dnd
ren amelini kutladlar. Sr obanlarnn vgleri, onu gklere karan bir cilve
. lemeyle evresini saran kadn ve kilarn pohpohlamalar arasnda kahraman
ocuk, Batan Aa En Yce'nin bedenlenii, kamp ateinin ve ineklerin yan
na dnd.

Bu ok sevilen ve sk sk tekrarlanan masal, pek ok anlamla yk


ldr ve hikayenin birok farkl bak asndan yorumlanmas mm
kndr. Din tarihi asndan bu, yerel bir doa tanrsnn, Yamuna r
_
manda yaayan bir iblisin, suyun tininin, yattrlmas ok zor
olan fke dolu bir kudretin denetim altna alnmas ve yerinden edil
mesi anlamna gelir. llkel bir ylan-kltnn yerini antropomorfik
bir ilahi kurtarcya ibadet etme ald. Krina araclyla, yerel bir ib
lis klt, yaygn, genel Vinu, yani Yce Varlk klt iinde eritildi
ve dolaysyla genel geerliin kavramlar ve sezgilerini temsil eden
daha st bir simgesel anlamla ilikilendirildi.
Yunan mitolojisinde ve din tarihinde benzer bir durum Apol
lon'un, Delphoi'nin yerel ylan efendisini denetim altna almas ola
ynda grlr. Bu piton, kayadaki derin bir atlaktan ifaatlarda bulu
nuyordu; gl duman iine eken bir rahibe, Pythia, gizli szleri
100

YAAMIN MUHAFIZLARI

seslendirmeye balad: Delphoi Kahininin kehanetleri. Ama daha son


ra byk tanr, Apollon, ejderha-iblise meydan okudu ve onu alt etti;
vahice ldrp, yerine geti. O gnden sonra Delphoi, gnein g
cne bal ve aydnlanma, bilgelik, lmllk ve lllkle btnle
tirilen antropomorfik Olymposlunun tapna oldu. Daha yce, gk
sel bir ilke, dnyasal varln yerini almt -ama yine de onu t
myle silmedi. Rahibe, eski grevinde kald; yeryznn ltufkar g
c hala insanolunu uyarmaya devam ediyordu; Delphoi Kahini iine
devam etti. Ancak imdi tapnan koruyucusu ve sahibi, ilkel bir
yeryz iblisi deil, bir Olymposluydu: Pytho'nunv tanrs Apollon.
Benzer bir ekilde, Kahya da Krina tarafndan yerinden edilmiti.
Ancak bu rnekte iblis ldrlmedi; yalnzca kudretinden feragat etti
ve uzak denizlere ekildi, bylece sr obanlarnn kurduu kampla
temsil edilen insann pastoral yaam, onun zehrinin ateiyle zarar
grmeyecekti. Krina'mn burada oynad rol bir yok edici deil, bir
arabulucu rolyd. Ylann ldrc soluuna kar yaamdan yana
karak, insanl bir tehditten ve tehlikeden kurtard, yine de ykc
gcn haklarm tamd; nk bu zehirli ylan, tpk dindar sr o
banlar gibi Yce Varlk'n bir tezahryd. Tann'mn znn daha
karanlk ynlerine aitti, ancak her eyi reten, birincil, ilahi tzden
ortaya kmt. lnsaioluna btnyle olumsuz grnen bu varolu
un tamamen ortadan kaldrlmas olas deildi. Krina yalnzca snr
layc bir dzenleme yapt, "iblisler ve insanlar arasnda dengeli bir
hkme vard. nsanlk aleminin iyilii iin Kahya daha uzak bir varo
lu alanna gnderildi, ama gerek doas gerek kudreti asndan de
.
imeden kalmasna izin verildi. Dnme uratlsa, ktl azal-

Delphoi'nin eski ad -yn.


101

H iNT SANAT! VE UYGARLIC I N DA MiTLER VE SiMG ELER

tlsa ya da tamamen yok edilse, insansal ve eytani, retici ve ykc


enerjiler arasndaki karlkl oyun kesintiye uratlrd - bu da, En
Yce Varlk'n asla istemeyecei bir sonutu.
Vinu'nun dnyann koruyucusu olarak rol, evrenin yaam sre
cinde etkin olan kart enerjiler arasndaki bu arabuluculuk ilevini
de kapsar. Vinu yok edici, ykc glerin zorbaca etkisini kstlar.
Bunu, avatarlarndan herhangi biriyle dnyaya inerek, genel ykm
tehdidinde bulunan korkun gleri denetim altna alp onlara boyun
edirerek ve sonunda, kartlarn ie yarar dengesini yeniden kurarak
yapar. Yine de Yce Varlk, her eyi kapsayan Tz olarak, sular
aleminin iblisleriyle temelde uyumazlk halinde deildir. Aslna ba
klrsa en nde gelen tezahrlerinden biri ea, yani kozmik ylandr.
Bu nedenle Vinu'nun insan avatar olan ve Kaliya'nn itaat eden Kri
na'nn, ylan cinlerin tipik zellikleriyle tasvir edilebilmesine ama
mamz gerekir.
Resim 6 , Krina'y naga simgesiyle bir arada gsterir. Bu, Ben
gal'de bulunan bronz bir heykeldir; 15 dokuzuncu yzyln ilk yars
nn Pala slubunun bir rneidir. Tanrnn drt kolu vardr ve elinde
disk (akra, sudarana) ve demir sopa (kaumodakr) tutar. Vinu'nun
iki kraliesi de hemen yakndadr: ri-lakmi, dnyasal refah tanra
s ve kart, konuma, ark ve bilgeliin koruyucusu Sarasvati.<1> Bu
iki tanra, ayn erkein kars olan iki kadnn olmas gerektii gibi
birbirlerine rakiptirler. lerinden biri ne zaman bir insana ltufta
<1> Sarasvati (Sarasvati rma) ayn zamanda bedenlenm bilgelik ve ifaat olan

Brahma'yla da balantldr. Brahma'nn zevcesi, erginlenmeyi balatan Rig


Veda'dan belirli bir kutsal duann antropomorfik tecessm olan Savitri'dir.
Bu dua, llahi Eneji'ye seslenir, onu ruha girmeye ve ruhu teslim almaya a
m.
102

YAAMIN MUHAFIZI.AR!

bulunsa, dieri bu insandan uzaklar: bilge varlkl olmaz, varlkl


da bilge deildir. Ancak Vinu'nun ayann dibinde ikisi de ekime
li ibirliine boyun eer. Burada gen tann-bedenleniinin ekicilii,
kozmik varln ihtiamyla karktr. lnsan grnm, btn kadn
lann ve gen kzlarn yreklerini akla dolduran -nce ocukluunda
sr obanlar arasnda, daha sonralar prenslik saraylarnda- Kri
na'y ortaya karr. te yandan arkaplan oluturan naga simgesi,
kahraman-kurtarcnn, insansal varlyla mutlu olanlardan ve ey
lemleriyle hayrete denlerden saklad ilahi yaradln temsil
eder. Bu, onun gerek karakterinin iareti, insan maskesinin arasn
dan soluk alp veren tindir. nk insan avatar kartlarn bir kar
mdr. lkili doamzn bilincinde olmasak bile bizler de byle bir ka
rmdan oluuruz: bizler, ayn anda hem snrlanmam, koullanma
m, ilahi Benlik, hem de kiisellik-deneyimi ve ego-bilincinin rtp
gizleyici zellikleriyizdir.
Krina'nn vey kardei Balarama'nn durumunda naga karakteri
gl bir ekilde vurgulanr. O bizzat ea'nn insan olarak tecess
m, ksmi bir bedenlenitir ve bu karakter zellikle hikayenin sonun
da sergiler. Balarama dncelere dalm olarak, okyanus kysndaki
bir aacn altnda otururken tasvir edilir; bu srada azndan kocaman
bir ylan kar, kahraman-kurtarcnn insan bedenini hareketsiz bra
kr. Bu onun ea doas, derin sulara dnen gizli yaam-zdr. De
vasa dalgalanmalarla yolunda ilerler, ylanlar ona vgler dzer. Bu
byk konuu, kendi yce Benliini, evrensel sularn ylann selam
lamak zere okyanus bile gl bir ylan biimi alarak kabarr. llahi
kahramann ylan z, Derinliklerin ekilsizliine ekilir - bir insan
avatarn yolda ve destekisi olarak stlendii geici rol baaryla
tamamladktan sonra, kendisine dner.
103

H i NT SANATI VE UYGARLI G I N DA MiTLER VE SiMGELER

Bat mitolojilerinde de benzer temalar bulunur, ancak onlarda kar


tlk zlmez. Yan-ilahi kahraman, Gk Baba Zeus'un olu, dolay
syla da ilahi enerjilerin bir paras olan Herakles yeryz ylanlar
nn amansz dmandr. Daha ocukken, yal yeryz tanras He
ra'nn beiine gnderdii ylanlar boar. Sonralan, neredeyse yenil
mez nitelikte ykc bir canavar olan -denetimsiz yaam gc, bede
ninden koparlan her bir kafann yerine yedi kafas byyen
Hydra'y alt eder. srndan kurtulamamasna karn, !sa da ylann
ban ezer.
Bat'da, dnyada yeni bir a balatmak zere gkten inen kahra
man-kurtarclar, ylan kudretinin denetimsiz, hayvansal yaam g
cnden stn bir ruhsal ve ahlaksal ilkenin tecessmleri olarak kabul
edilir. te yandan Hindistan'da ylan ve kurtarc, tek, her eyi kapsa
yan ilahi tzn iki temel tezahrdr. Ve bu tz, kutuplam, kar
lkl olarak uzlamaz ynlerinin ikisiyle de badar. Tzn iinde bu
ikisi uzlar ve birleir.

N L F E R
tlahi yaam tz evreni dourmak zereyken, kozmik sularda g
ne kadar parlak, som altndan, bin yaprakl bir nilfer byr. Bu,
evrenin rahminin kaps ya da geidi, onun girii ya da azdr. Bo

zulmaz doasn vurgular bir biimde altn olan bu nilfer, yaratc


ilkenin ilk rndr. tk olarak demiurgos Brahma'y dourmak ze
re alr. Daha sonra perikarpndan, yaratlm dnyann kalabalklar
kar. Hindu anlayna gre sular diidir; Mutlak'n matemal, dour104

YAAMIN MUHAFIZLARI

gan yndrler; kozmik nilfer de onlarn reme organdr. Kozmik


nilfer "Topragn en yce biimi ya da yn," aynca "Nem Tanra
s," "Yeryz Tanras" olarak adlandrlr. Ana Tanra olarak kii
letirilir ve Mutlak, onun araclgyla yaratma balar.
Bu tanra, Vedalarn daha erken dnem, l)lasik geleneinde yer al
maz. <1> Nilfer bitkisinin kendisi gibi o da Hindistan'n bitki rts
nn bir rndr; bu nedenle kuzey lkelerinden akan Ari istilaclara
yabancdr. RigVeda'nn -ve yalnzca Ari, brahmin geleneginin en es
ki edebi ant- binaltmsekiz ilahisi arasnda, Nilfer Tanrasna ya
zlm bir tane ilahi bile yoktur, ilahilerde sz gese bile ok kk
bir yer tutar. Vedik panteonun tannlan arasnda da grnmez.
Bu tanrann varlgnn kantn ieren ilk edebi yapt, grece ge
dneme ait bir ilahi, Khilalar ya da "Ekler" denilen, kadim Rig Veda
klliyatna eklenen ilahilerden biridir.'!' Burada, yirmidokuz stanzada
bir yandan vlr, bir yandan da betimlenir. En nemlisi, Hindu mi
toloji ve sanatnn daha da ge, "klasik" dneminde onu tanmlayacak
zellikler, bu erken dnem ilahisinde ilan edilir. lstilaclann rahiple
rinin onun tannmasn kabul etmeye tenezzl etmesinden ok daha
nce halkn gznde yer edinmesi olaslk d grnmyor. Hindis
tan'n temel kltr-formlar kadar lmsz olan Nilfer Tanr, temel
bir degiime ugramakszn, ezelden gelip ebede gitmektedir.

"' [Daha dorusu, zgl olarak bir tanna olarak yer almaz. Ancak Vasitha,
yani Agni, Uva!'nin dnyasal karl olan nilferden doar, bu nedenle
Agni'nin deimez lakab "nilferden doan"dr (kar., Rig Veda VI. 16. 13 ve
VII. 33. 1i) ve bu nilfer daha sonra tanra Padma olur -AKC.]
'I' Khila, rio. 8. Kar., I. Scheftelowitz, "Zeitschrift der Deutsch-Morgenliindisc
hen Gesellschaft," Bd. 75 (1921), s. 37 vd.: Burada ilahi evrilmi ve zmlen
mitir.
105

H i NT SANAT! VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

Rig Veda'ya eklenen bu apokrifal ilahide, Nilfer Tanras'na iki


klasik ad, ri ve Lakmi verilmi durumdadr ve mmkn olan her
ekilde nilfer simgesiyle btnletirilmitir. "Nilferden doan"

(padmasambhava), "bir nilferin zerinde duran" (padmethitd),


"nilfer renkli" (padmavarna), "nilfer kalal" (padma-r) , "nilfer
gzl" (padmdksr), "nilferlerle dolu olan" (padmini, pukarnini), "ni
lfer elenkleriyle sslenmi" (padmamalini) diye vlr. Yerli Hin
distan'n pirin tarmnn koruyucu tanrs olarak "Gbreye Sahip
Olan" (kanini) diye adlandrlr. lki olu amur (kardama) ve Nem

(ciklita), bereketli bir topran ierdii unsurlarn kiilemeleridir.


Nilfer tanras "bal gibi"dir (madhavi) ve "altn, inekler, atlar ve
kleler" salad sylenir. "Altn ve gm elenkler" takar. Salk ,
uzun mr, zenginlik, ocuk ve n baheder. n, bir baka olunda
kiiletirilir.<1> "Altndan yaplm" (hiranyamayf), "altn ltl"dr

(hiranyavamd); altn kadar bozulmaz, gzel ve deerlidir. Hariva11ab


hci ve vinupatni, "Vinu'nun Sevgili Zevcesi" olarak adlandrlr.
Dier tanrlarn, hayvan simgelerinin zerinde insan biiminde
tasvir edilmeleri gibi Padma ya da Nilfer tanras da bir nilferin
zerinde durur veya oturur. Vinu nasl srekli olarak Samanyolu
Okyanusu'yla ilikilendirilirse, o da bu iekle ilikilendirilir. "Nil
feri aziz klan" (padmapriyci) tanra, erken dnem Budist stpalarnn
-Sani ve Bharhut'taki (I ikinci ve birinci yzyllar)- grkemli bir
biimde sslenmi kaplar ve parmaklklarna yontulmu en temel fi
grler arasndadr. Bharhut'ta bulunan Resim 1 5'teki tasvirde klasik

"' Hindu krallann, kralieleri ve dier e-zevceleriyle evlenmelerinin yan sra,


krallk servetlerinin ve talihlerinin tecessm olan rt-Lakm!'yle de evlen
dikleri sylenir. Bu "Krallk Talihi" (raca-lakmI), Kader'in oyunuyla onlar
yzst brakt zaman, kral hkmranln yitirmeye mahkmdur.
106

YAAMIN MUHAF!ZlARI

durularndan birinde grlr. Bereket kasesi olan su dolu bir testi


den be nilfer tomurcuu kar; bunlardan ikisi, tanrann her iki
yanndaki bir ift fili tar. Filler kalkk hortumlarndan, glmseyen
ve sa eliyle dolgun gslerini matemal bir iyicillikle kaldran do
urganln koruyucu azizesi geni kalal tanrann -Gaca-Lakmi,
"Fillerin Lakmi'si"- bandan aa nazik bir biimde su dkerler.

Rig Veda'ya eklenen ilahi ona seslenir: Pracanam bhavasi mata,


"Sen ki yaratlm varlklarn anassn" ve Ana olarak kama, "Top
rak" diye adlandrlr. Dolaysyla eski Toprak Ana'nn zel bir yn
ya da yerel bir geliimidir: dnyann ok geni bir blmnde yay
gn bir biimde tapnlan ve kadim Yaknd9gu'da, Akdeniz ve Karade
'
niz topraklarnda ve Tuna vadisinin her yerinde saysz heykel ve re
simleri bulunan Bakr ann byk ana tanras. Erken dnem S
mer-Sami Mezopotamya'nn nl tanralarnn kz kardei ya da ben
zeridir; dolaysyla Hindistan ile Batl mit ve simge geleneinin kay
naklar arasnda Ari-ncesi bir balanty oluturur.
Nilfer tanrasnn arkaik bir imgesi, Basarh'da, t yaklak
nc yzyla ait bir kil levhada karmza kar (Resim 6). Her iki
yannda iki nilfer iei ve tomurcuu olduu halde, bir nilfer kai
desi zerinde durur. Kollarnn st ksmna pazbentler ve zengin, in
ci kakma bilezikler takar - bunlar, dnemin teki antlarnda da g
rlen Hindu ssleridir. Ancak onun karakteristik hayvan-yoldalar
olan filler burada grlmez; bunun yerine -Hindistan iin son derece
az bulunur ve artc bir zellik olarak- kanatlar vardr.
Bat geleneginde yaygn olan kanatlar, Vinu'nun kua benzer ta
ycs Gamda dnda, Hint tanrlarnn ve insanst varlklarnn
zellikleri arasnda yer almaz. Genel olarak Hindistan'daki ilahi var
lklar ya grnr bir destek olmakszn uzayda szlr ya da tatlar
107

HiNT SANAT/ VE UYCARUC/NDA MiTLER VE SiMGELER

tarafndan tanr. te yandan antik Mezopotamya sanatnda tanrlarn


ya da cinlerin kanatl olmas adettendir. Bu Hint figr, bu gelenekle
olan balanty gstermektedir. Bizim Batl tanrlarmzn kanatlar
nn ya da Yunan zafer-tanralarnn olduu kadar Hristiyan melekle
rin de tredii alan ite bu gelenektir.
Hindistan ile lki Irmak lkesi arasndaki, arkaik dnemlerde ge
litiini dndmz ticari ilikiye dikkati ekmi ve ksaca ele al
mtk.<!> lndus rma. boyunca yaplan bir dizi kaz kadim Hindistan
tarihinin o zamana kadar hi kuku duyulmam bir blmn ans
zn ortaya serince, 92o'lerde bu konu arpc bir biimde dikkatleri
zerine toplad. O zamana kadar Dicle-Frat ve Nil bizim iin hep uy
garln afan temsil etmiti. imdiyse Hindistan bir anda kp
kendi hakkn talep etmeye balamt. Son derece gelikin kadim
kentler kefedildi; bunlar, l yaklak 2500 ylnda doruuna vard
anlalan ileri bir uygarla ilikin pek ok kant sunuyordu. Bu uy
garlk gerek Msr gerek Smer uygarlndan ok daha byk bir
alana yaylmt. Aratrlan temel kaz yeri olan Mohenco-Daro,
Harappa ve anhu-Daro'dan ilk ikisi Sir John Marshall'n ynetimin
de Hindistan Arkeolojik Aratrma Enstits tarafndan, ncs ise
Amerikan arkeologu Dr. Emest Mackay tarafndan kefedildi. Elde
edilen gz kamatrc bulgular, uygarlk tarihine, ortaya koyduu
sorunlar ve salad taze ipular asndan byleyici olan erken bir
rnek daha ekleyerek Dou arkeolojisinde yeni bir r.at.'!'
lndus Vadisi Uygarlnn erken tarihi, henz anlamlar zleme<I>

Kar. s. 84-5.

"' Sir john Marshall, Mohenjo-Daro and the Indus Civilisation (Londra, 1931), ok

geni ciltlik bir eser. Emest Mackay, The Indus Civilisation (Londra, 1935),
ok daha ksa bir anlat.
108

YAAMIN MUHAFIZIARI

yen hayvan figrleri ve resimsel efsaneler tayan baz karakteristik


ve yanlgya yer vermeyen mhrlerin yaylmyla kantlanmaktadr
(Resim 21-3). Bunlar harabeler arasnda ok yaygn bir ekilde bulu
nurlar ve kuku gtrmez bir biimde Hindistan rndrler; hatta
kadim Elam'n bakenti Susa'da ve Mezopotamya'daki eitli kaz yer
lerinde, Kral 1. Sargon (l yaklak 2500) ncesi neme ait olarak ta
rihlendirilebilecek tabakalarda benzersiz rnekler de bulunmutur.
Kadim Mezopotamya kenti Enunna'da (Badat'n altmbe kilometre
kadar kuzeydousundaki Tell Amar), Erken Hanedan Dnemi (l
yaklak 3000-2550) ad verilen dneme ait bir tabakada, Harappa ve
Mohenco-Daro mhrlerinden baka hibir yerde grlmeyen fil ve
gergedanlarn resmedildii bir ss kua tayan bir mhr silindiri
bulundu.et> mlek bezemelerindeki ve biimlerindeki rtmeler,
Hint kalntlar arasndan karlan, grne gre Msr'a ait olan
boncuklar ve hayli fikir verici teki baz kant paralar, l nc

binyl gibi ok ski tarihlerde -boyutlarn tahmin etmek olanaksz


bile olsa- bir eit ticaretin gerekletiini ortaya koymaktadr.
Kuyular, kanallar ve su oluklar -salam, ayrntl , zenle kollara
ayrlm, neredeyse modem nitelikte bir kanalizasyon sistemi- Mo
henco-Daro kentinin kalntlarnn en arpc zelliklerinden biridir.
Bu gelikin kanalizasyon sistemi, yksek bir konfor dzeyine iaret
etmektedir. Piirilmi tulalardan ina edilen yaplarn byk oun
luunun sradan konutlar veya dkkanlar olduu anlalmaktadr. Bu
binalar uygun boyutlu odalara ayrlr. Her evin kendi kuyusu ve ban
yosu vardr; evden ktktan sonra yan sokaklardaki daha byk la-

<>

H. Frankfort, Tel! Asmar, Khafaje, and Khorsabad (Oriental Institute Commu


nications, No. 4, Chicago, 1932).
109

HiNT SANAT/ VE UYCARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

gm ukurlarna baglanan st rtl atk su kanallar bulunur. Mo


henco-Daro'daki konutsal ve kamusal mimari, ayn dnemin Msr'n
dan ve Mezopotamya'sndan ok daha gelimi niteliktedir.
Mohenco-Daro'da kazlan saysz evin altyaps ve d izgileri ara
snda, bir tapnak ya da kamusal ibadet yeri olduunu dndrecek
kadar byk llerde hibir yap bulunmadn gzlemlemek son
derece ilgintir. te yandan Mezopotamya'daki kazlarda, tapnak yer
leri an derecede belirgindir. Bununla birlikte Mohenco-Daro kenti
nin merkezinde, ok byk bir ykanma havuzu ieren grkemli bir
binann altyaplar kefedildi. Zemin katn iki buuk metre derininde
olan sarncn boyu oniki metre, genilii de yedi metreydi; d duva
rn kalnl iki buuk metreden fazlayd; dou taraf boyunca bir s
r oda sralanmt. Byk bir olaslkla bu yap yalnzca sekler
amalarla kullanlmyordu: ok gl bir ekilde, ge dnem Hindis
tan'n yaygn dininin, kutsal rmaklarn kylarnda ve tapnak klli
yelerinin merkezinde bugn de bulunan saysz kutsal ykanma yerle
rini hatrlatyor. Buralar gnahlardan, ktlklerden ve her trl st
raptan arnmaya yarayan hac mekanlardr. Grne gre burada,
Mohenco-Daro'nun ykanma yerinden gnmzn rmk tapnaklarna
doru ilerleyen kesintisiz bir gelenein izini buluyoruz.
Uzun binyllar boyunca etkisini gsteren srekliliin dier kant
lar arasnda kz arabalar ve ara gerelerin biimlerinin yan sra,
fil evcilletirme sanat da yer alr. Mohenco-Daro mhrleri, filin bi
linen en eski tasvirlerini sunarlar. Hayvan hem evcil hem de efsanevi
rolleriyle sergilerler - bu yaklam da daha sonraki klasik Hint gele
neindeki durumla rtmektedir. Fil, bir yiyecek yalann nnde
dururken betimlenmitir, yleyse ev yamnda da bir rol oynam
olmaldr.
1 10

YAAMIN MUHAFIZ1ARI

lndus Vadisi dinsel simgeleri arasnda en arpc olan -bugn bi


le Hinduizm tapnaklarnda en yaygn ibadet nesnesi olan, evrenin
retken eril-enerjisini temsil eden ve yce tanr iva'nn simgesi
olan- fallustur (Resim 25).<1> Bunun yan sra eril simgenin btnleyi
cisi, Mohenco-Daro'da olduu gibi modern Hindistan'da da, sanda
nilfer olan Nilfer tanrasdr (Resim 24). Aina olduumuz mater
nal jestiyle gslerini sergiler; bunlar evrene ve varlklarna yaam
veren bereketli stn kaynadr.
Yani artk Nilfer-ri-Lakmi tanrasnn varoluunun en erken
dnem edebi kant Ari Rig Veda klliyatna eklenen ge ve apokrifal
bir ilahi olsa da, dnyann anas olan bu tanrann aslnda kuzeyden
inen istilaclarn geliinden ok nceleri Hindistan'da etkili olduu
anlalyor. lndus Uygarlnn tanra kraliesiyle birlikte geri plana
itilmesi, kat bir biimde ataerkil olan sava-obanlarn gelii ve
kendi ataerkil tanrlarn yerletirmeleri sonucunda gereklemi ol
maldr. Ana, nilferinden sklp atld, yerine Brahma oturtuldu ve
-Vinu Anantaayin tapnanda olduu gibi (Resim 3)- brahmin eli
i gibi daha dk bir konuma indirildi. Bununla birlikte yerli halkn
kalbindeki stn yerini korudu ve yzyllar iinde Vedik ve Veda n
cesi geleneklerin tedrici birlemesiyle, yava yava onurlu konumuna
geri dnd. Tanra, erken dnem Budist sanatnn antlarnda her

yerde grlr ve klasik dnem yaptlarnn tamamnda muzafferane


bir biimde sergilenir. Tanra bugn, Dou'daki en byk gtr.
Her yerde hazr ve nazr olan nilfer, insansal zellikleri grn
medii zamanlarda bile tanrann varlnn bir iaretidir. Eril tanr
larn onun geleneksel durularn kopya etmesi de hi ender bir du-

<>

Kar. Resim 29-30 ve aynca bkz.

s.

144-8.

H i NT SANATI VE UYGARLICI N DA MiTLER VE SiMGELER

rum deildir. Tanrann "elde nilfer" (padma-hasta, padmapanf)


olarak bilinen karakteristik bir duruu, Mahayana Budizmi ikonogra
fisinde, Budhalarn lmsz yardmclar olan Bodhisattvalarn en b
y olan evrensel kurtarc PadmapanI ("Elde Nilfer") tarafndan
benimsenir. Bu mfik kiiletirmenin ok gzel, kk, bakr bir
heykeli, lS dokuz ya da onuncu yzyl klasik Nepal sanatnn ince ve
zarif slubunu yanstr (Resim 18). Sa el, "ltuf ihsan etme jesti"

(varada-mudra) iinde aadayken, sol elde nilfer simgesi vardr.


Parmaklarn arasndan geen sap krlmtr ve dirsee kadar yoktur.
Ama bu durum heykelin gzelliini bozmaz. Konturlarn ve llerin
tatl ezgisinde ve duruun zarif ahenkinde, Bodhissattva'nn erdemleri
gerektii gibi ifade edilir. Heykel, onun sonsuz rahmet ve efkatinin,
doast ruhaniliinin ve meleksi byleyiciliinin tecessmdr.
Hint Budist geleneinde, PadmapanI ya da Avalokitevara, ikircik
li ya da ok ynl bir karakterdir. Vinu gibi o da Maya'nn efendisi
dir ve diledii anda diledii ekle girmenin ilahi kudretine sahiptir.
Durumun gereklerine gre erkek ya da kadn ya da hayvan olarak g
rnebilir; "Bulut" (valahaka) ad verilen mthi bir kanatl at ya da
bir bcek gibi grnebilir. Tezahr etme tarz, aydnlanma aracly
la kurtulu yolunda yardm etmek istedii zel canl grubuna bal
dr. PadmapanI, inli Budist tanra Kwan-yin ve Japon tanra Kwan
non'un Hindu prototipidir; Bodhissattva'nn bu Uzakdou versiyo
nunda dii karakter egemendir - sanki figr, arketipal doasna dn
yor gibidir.
Yalnzca "elde nilfer" pozisyonu deil, nilfer kaidesi de, Nilfer
tanrasndan alnp baka glere verilmitir.

Bitkiler aleminden

uyarlanan ve hiyeroglif yazsndaki belirleyici tarznda rI-LakmI'nin


antropomorfik imgesinin altna "yazlan" resimsel ara, binyllarn
1 12

YAAMIN MUHAFIZlARI

ak iinde, balangta tek gndermesi olan tek tanradan, Hindu ve


Budist panteonlannn dier ilahi ya da doast figrlerinin anlatm
larna aktarlr. Bu yeni atamalarn belki de en artc olan, Mahl
yana Budizminin en yce diil kiiletirmesi olan Pracna-Parami
ta 'nnkidir.
Nirvana'ya gtren bilgelik (pracna), en yce erdemdir (parami

ta): Budhalann, btnyle aydnlanm olanlarn asl zdr ve olu


makta olan Budhalann, Bodhisattva'nn, onu kusursuzlua ulatrmas
gerekir. Onnc yzyl Cava'sndan muhteem bir heykelde, bu s
tn nitelii antropomorfik simgeletirilmesi iinde gryoruz (Resim
20). Nilferin tanrann altnda ve sa elinde olduu kadim Nilfer
tanras deseni radikal bir anlam dnmne uramtr. Olgun Bu
dist ve ge dnem Hindu kavraylarnn etkisi altnda, dnyasal var
lklarn ve mutluluun, bereketin ve yeryzne bal yaamn

ana

tanras, kozmik uyuyann -dnyann dn kuran Vinu'nun- kan


s-zevcesi ve vcut bulmu enerjisi, burada dnyay aan uyankln
en yce temsilcisine, Dou'nun tm ikonografilerinin en ruhani dii
simgesine dnmtr.
Pracna-Paramita, "Aydnlatc Aknsal Bilgeliin (pracna) Erde
minin (paramita) Dorua Van"dr.4> Ya da kutsal yorumlarca kabul
edilen bir baka etimolojik aklamaya gre, o "imdi gitmi ve
teki Kyya (para) yerlemi (ita) olan Aydnlatc Bilgelik (prac
na) dr Bu teki Ky ya da Uzaktaki Ky -bizim durduumuz, hare
"

ket ettiimiz ve konutuumuz, arzu tarafndan esir alndmz, ac-

4>

Pracna, etimolojik olarak Yunanca progn-sis [eyler hakknda, eylerin ken

dilerinden gelmeyen bir bilgiyi ima eer: Sanu:nii, yani gzlem yoluyla edini
len amprik bilgi yerine a priori bilgi -AKC] ile balantldr.
1 13

HiNT SANAT/ VE UYGARUC/NDA MiTLER VE SiMGELER

ya maruz kaldmz, cehalete battmz- Bu Ky'nn kart olarak,


nihai hakikat ve aknsal gereklik alandr. Dolaysyla bizim Nilfer
tanras, ezeli Toprak Ana, Antik an Tanrlar Anas, fiziksel dz
lemde retken enerji ve yazg dediimiz ey, imdi Pracnii-Piiramita
nitelii altnda yceltilmi ve gerek bireysellemi bilincin gerek bi
yolojik, insansal ve tanrsal varln kozmik ok katllnn yok edi
liini (nirvana) temsil eden aydnlanma (bodhi) araclyla ulalan
ruhani alemin kraliesi haline gelmitir. Pracna-Paramita, Budhalann
ve dnyaya duyduu efkat nedeniyle, saysz varl yeniden doum
dngsnden kurtarmak iin, kendi nirvanasn erteleyen PadmapanI
Avalokitevara gibi "byk Bodhisattvalarn" (mahabodhisattva) z
nn kendisidir. Pracna-Paramita bir yandan dnyasal, hatta gksel va
rolulardan alnan zevkin yok oluunu, bireysel devamlla ynelik
her trl zlemin son buluunu temsil ederken; te yandan da (ama
bu da ayn uyann farkl betimlenii demektir) bizzat tm snrlay
c, farkllatrc zelliklerden yoksun olan o, her eyin sert, yok edi
lemez, gizli doasdr.
Budist ve Hindu anlaylarnn muhteem bir uyum iinde birbiri
ne kart ortaa Tantrik dnemin Budizmine gre, kurtarclar
olarak yeryzne gelen ve ac eken hastalan kurtarmak iin azap yer
lerine bile inen ya da cennetlere hkmeden ve her yere aydnlanma
araclyla kurtulu retisini yayan, sonsuz bir kurtarclk gre
vinde mucizeler reten ve gerekletiren byk Bodhisattvalar ve ta
rihsel Budhalar (tarihsel Prens Gotama artk birok Budha tezahr
arasndan yalnzca biri olarak kabul edilmektedir), aslnda "Balang
larn Budha's" (adi-buddha) veya yine "Evrenin Efendisi" (lokea) ad
verilen Tek Aknsal Devaml z'n malanndan baka bir ey de
ildir. Budist panteonunda bu llksel Budha, Hinduizmdeki En Yce
1 14

YAAMIN MUHAFIZLARI

Varlk'nkiyle hemen hemen ayn konuma sahiptir. O tm geici g


rnlerin tek kayna - tek gerek gerekliktir. Ondan kan Budha
lar ve Bodhisattvalar, tpk Vinu'dan kan avatarlar gibi evrenin g
rngsel serabnn iine girerler. Ve nasl Lakmi, Hindu Tanr'nn
zevcesiyse, Pracna-Paramita da Evrensel Budha'nn diil yndr. Y
ce bilgeliin yol gsteren ve aydnlatan etkin enerjisi (akti) olarak,
yalnzca Adi-Budha'nn zevcesi deil, tm kurtarclarn hayat veren
erdemidir. Budhalar ve Boshisattvalar, onun faaliyetinin grngsel
varoluun ayna-alanlarndaki yansmalarndan baka bir ey deildir.
O, Budist Yasa'nn anlamnn, hakikatinin kendisidir.et>
Pracna-Paramita heykelinin yanndaki nilfer zerinde bir el yaz
mas grnr. Brahma, drt bal ruhani demiurgos, sk sk ellerinde
Kutsal Veda el yazmalaryla tasvir edilir; "Pracna-Paramita Metinleri"
ad verilen yazmalar, Budha'nn akn bilgeliinin edebi tezahrdr.
Sz konusu heykelde bu el yazmalar, Brahma'nn kendisinin yerini
almtr. Dolaysyla kendiliinden retici enerjinin kadim anakyap
raklar, onu aan bilgeliin, Maya'nn bysnn tesine alan
bilgeliin simgesini tamaya balamtr. Dnyann nilferi, btn
canl varlklarda ikin olan naif cehaletin karanln datan aydn
lanmann simgesini tar. Balangta sonu gelmez bir dizi halinde
varlklar ve varolular douran nilfer simgesi, artk Nirvana'nn
kudretli bilgeliini tamaktadr: gkyznde olsun, yeryznde ol
sun, btn bireysellemi varolua bir SOI). veren Kelam'.
zetlemek gerekirse: tpk nilfer tanrasnn altndaki bitkisel
<P

Pracna-Paramita'ya adanm metinler, IS ilk ve ikinci yzyllara kadar uza


nr. Budizmin aknsal idealizm felsefesi, Nagarcuna'nn ve dierlerinin re
tisi, Pracna-Paramita anlayna dayaldr; gnmz Tibet, in ve Japonya
Budizmi de byledir.
1 15

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMG ELER

simge tarafndan tanmlanmas, sol elinde nilfer ieini tamas gi


bi, Pracna-Paramita da deimez bir biimde nilfer tahtla tanmlanr
ve sol elinde el yazmasn tutar. Tpk Lakmi'nin Vinu'nun zevcesi
olmas gibi Pracna-Paramita da akn Evrensel Budha'nn zevcesidir
ve onun doasn -snrlanma ve bireysellemenin yok olup gittii
aydnlanma iindeki ezeli ve ebedi, bahtiyar sknetinin doasn
temsil eder. 1..akmi, hayat baheden, canll arttran iyicil ynnde
yaamn evrensel anasdr; benzer ekilde, Pracna-Paramita da yeniden
doumun sonu gelmez lmcl dngsnden kurtuluu veren aydn
latc bilgelik nlarn yayar - aknsal yaamn ve gerekliin teces
sm ve kayna olarak bu yaam ve gereklii verir.
Bu Cava heykeli, Hint kkenli ou heykel gibi, gerek boyutla
rndan kktr; ancak antsallk ve ekicilii muhteem bir ekilde
kendinde birletirir. Hafife keskin kavisli bir kalkan eklindeki arka
plann, aydnlanmann ruhani enerjisini yayan incecik alevlerden olu
an bir kenar vardr. Oval ba, muazzam, gsterili saltanat tacyla
grkemli bir biimde uzamtr. Tam oval halede, aknsal zn s
tn Boluk'unu ifade eden bir eyler vardr. Yz, kusursuz bir simet
riye sahiptir ve kadn gzelliinin mkemmel bir rneini sunar.
Parmaklar, nedensellik dngs, yaam dngs, ac ekme ve lm
zerine meditasyona iaret eden bir jestle birbirine dokunur. Pracna
Paramita, Sophia'nn, yani aydnlatc bilginin anas ve kaynann
Budist versiyonudur.
Son derece marur bir soyutlama olan bu tasvirin ayn zamanda
belki de bir portre figr olmasna da deinmek gerekiyor. Cava ve
Kamboya'nn Hindu ve Budist hkmdarlar ve prensleri arasnda,
lmden sonra veya yaarken "kutsama heykelleri" yaptrma gelenei
vard. "Kutsama heykelleri"nde, soylu kii, kutsal bir varln, bir
116

'iA.A.MlN MUH\HZ.lARl

Hindu tannnn ya da Budha'nn giysileri, sslemeleri ve simgelerini


kuanm olarak, onlar gibi tasvir edilirdi. nsann, lmden sonra
ilahi, dnya tesi ze dnm varsaymna iaret etmek ya da yaa
yan soylunun en yce zden ktna, onun bir bedenlenii, yansma
s ya da avaran olduuna iaret etmek iin soylu kii insanst var
lkla zdeletirilirdi. Buradaki dnce prensin ve temelde tm var
lklann, hepimizin, ilahi yaratc zden doduumuz, En Yce Var
lk'n birer paras olduumuzdur. Bu, daha ge dnem Hinduizm ve
Budizmin srarla vurgulad bir kavramdr ve daha nceki temel
kavramlann mantksal bir sonucundan baka bir ey deildir. Bu
dnce, Upaniadlarn felsefesinde gelien ve klasik Hindu mitoloji
sinin resimsel yazsyla ortaya konulan monistik dnce -yani insa
nn l Benlii'nin (iitman), Evrensel Benlik'le (brahman) zde olduu
dncesi- iinde ima edilmektedir.
Bu Pracna-Paramita figr, belirli bir Cava kraliesinin ilahileti
rilmesini kutlayan bir "kutsama portresidir." Byk bir olaslkla bu
Singasari hanedanndan Kralie Dedes'tir. 1 220'de ynetimdeki kral
bir servenci olan Ken Arok tarafndan tahttan indirildi; Ken Arok,
Kralie Dedes'le evlendi ve R.acasa Anuvra-bhumi unvanyla tahta k
t. Fetihlerini 1 22ideki lmne kadar srdrd. Yani bu heykel, ni
lfer kaidesinin ve elde nilfer duruunun muazzam bir biimde hal
ka aitlemesidir. Eskiden yalnzca byk Toprak Ana'ya, dourgan
Doa'ya zg olan nitelikler, artk her prens ve kralienin zellii ol
mutur.
Son olarak burada nilfer, bizim gerek birer Budha, akn sonsuz
alann rnleri veya yansmalan olduumuz dncesini ifade eder.
Aydnlanmam olanlar yalnzca Maya'y, yanltc biim ve kavramla
rn farkllatrlm alemini grr; oysa aydnlanm kiiler tarafn1 17

HiNT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

dan her ey farkllatrmann tesindeki Boluk olarak deneyimlenir.


nsann doutan gelen akn nitelii, bu nilfer tahtnn insan h
kmdarlara da verilmesiyle vurgulanr. nsann doas gerei ilahi
olan znn srn, anlamas son derece g olan, kendi kendimizle il
gili bu nihai gerei aklmzda tutmaya bizleri tevik etmek iin
aka ortaya konur.

Fil
llahi glerin antropomorfik simgelerinin altna yerletirilen bir
"belirleyici" olarak fil, Bharhut'daki erken dnem Budist kabartmala
rnda grlen yaygn bir zelliktir. Tanrlarn ounun adlar belir
tilmemitir ve tanmlanamazlar; bazlar belirli yakalarn ve yakinl
lerin -bereket ve varln koruyucusu olan dii ve erkek toprak cinle
ri- adn tar. Bir ift filin Nilfer tanras figryle btnletiril
mesi de, ikinci ve birinci yzyl Budist sanatnn (Bharhut ve San
i; kar., Resim 1 5) bir zelliidir. Buradan itibaren, Hindu ve Budist
ikonografisinin muazzam ak iinde, gneyin ge dnem Hindu ta
pnaklarna kadar izi srlebilir. Bu Hindu minyatrlerinde ve gn
mz popler resimlerinde srekli olarak ortaya kan bir motiftir.
Dahas Mohenco-Daro'nun -yalnzca Hindistan'n deil , insan uygarl
nn erken dnem sanat eserlerinden olan- ilk dnem mhrlerinde
bazen bir yemliin nnde duran bir fil betimlenmitir; ancak hayva
nn simgesel anlamna ilikin hibir ipucu verilmez. Elbette unu so
rabiliriz: bu heybetli biimin ilevi ve yananlam nedir?
Bu soruyu yantlama konusunda dinsel antlar pek yardmc ol
maz, ama filin evcilletirilmesi ve bakmn anlatan geleneksel tp an s

YASAMIN MUHAFIZI.ARI

siklopedilerinin incelenmesinden pek ok ey renilebilir. Fil sahibi


olmak, krallar iin bir zorunluluk gibi grnyor. Filler vahi ya
amda avlanyor ve yakalanyor, ardndan sava amal olarak orman
daki koruma altna alnm blgelerde ya da garnizonlarda muhafaza

.
ediliyorlard - ar ve son derece hareketli svari birlikleri, bir eit
ayakl zrhl tmen olarak hizmet ediyorlard; bunun dnda, devlet
binei ya da by amal olarak hizmet etmek zere kraliyet ahrlar
na yerletirilen filler de vard.<1>
Konuya ilikin allm ansiklopedi Hastyayurveda, yani "Fillerin

(hasti) Uzun mrllnn (tiyus) Gizli Bilgelii (veda)"dr. Bu, ne


sir blmlerinin yam sra 76oo' akn msra ieren bir derlemedir.
Bunun dnda, bir dizi arpc mitsel ayrnt ieren daha ksa bir me
tin olan "Filler zerine Oyunbaz Risale" (mtitangalrla) vardr.
rnein ikinci yapttan,"' Ak Renk Tyl Olan'n (suparna), Ga
ruda'nn, yani altn kanatl gne-kuun, zamann balangcnda orta
ya ktnda fillerin de doduunu reniyoruz. Gksel kuun yu
murtasn krp kt anda, Brahma, yani demiurgos, iki yarm yu
murta kabuunu eline alm ve bunlara yedi kutsal ezgi (saman) oku
mutu. Bu tlsml ezgilerin erdemiyle Airavata, yani sonradan lnd
ra'mn binei olacak olan kutsal fil domutu.
Airavata ad, anne tarafndan gelen bir ad gibidir - sanki, henz

"' [Vedalarda fil kraliyet ihtiamnn bir simgesidir ve lndra "sanki bir fil gibi
dir;" bu simgecilik, Ganea'da da varln srdrr ve Budha, birden ok
kez fil diye adlandrlr -AKC.]
"' Mcitangalflci, I. Der. T. Ganapati Shastri, Trivandrum, Sanskrit Series, No. X,
1910 (Almancaya eviren, H. Zimmer, Spiel um den Elefanten, Mnih ve Berlin,
1929). Hastyciyurveda'nn Shivaddattasharman tarafndan bir derlemesi,
Anandashrama Sanskrit Series, No. 26, Poona, 1894.
1 19

H iNT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE S i MGELER

kefedilmemi bir gelenee gre, bu fil, lravatI adndaki bir diinin


oluydu. lrravadi'nin, Burma'nn en byk rma ve can daman ol
duunu biliyoruz; ayn zamanda, Pencab'daki byk bir rman, llii
vI'nin adlarndan biridir. Dahas Ira, su, iilebilir her trl sv, st,
nektar, kozmik Samanyolu Okyanusu'nun ierdii sv anlamna ge
lir. O zaman Iravatf, "Svya (ira) Sahip Olan" anlamna geliyor olabi
lir. Buradaki (diil) "O" zamiri, rman kendisi olabilir; nk r
maklar ve sular diil, matemal, besleyici tanrsal varlklardr ve su,
diil bir elementtir.
Soy aacn bir adm daha ilerletirsek: Ira ("Sv"), Daka, yani
"Hnerli Olan" diye adlandnlan, Brahma, yani Varlklarn Yaratc
Tanns'na (praca-pati) paralel ve ilevleri asndan ksmen zde bir
arkaik yan tanr ya da yaratc-tanrnn kzlarndan biridir. Baka bir
balamda lr., yine baka bir eski yaratc-tanr ve yaratklarn babas
olan Kayapa'nn, Yal Kaplumbaa Adam'n kralie-zevcesi ve bu an
lamda btn bitki yaamnn anas olarak tannr.
Dolaysyla Airavata, annesi araclyla, kozmosun yaam-sv
s'yla birok ynden ilikilidir. Bu iliki, Airavata adnn hem -lnd
ra'nn silah olarak kabul edilen- gkkuan hem de belirli bir im
ek tipini adlandrmak iin kullanlmas gereiyle daha da belirgin
leir: bunlar, iddetli frtna ve yamurun en arpc ldayan teza
hrleridir.
Airavata, Brahma'nn sa elindeki yumurta kabuundan kan ilk
ilahi fildi; onun peinden yedi erkek fil daha kt. Sonra Brahma'nn
sol elindeki kabukta sekiz dii fil belirdi. Bu onalt fil eleti ve hem
gkyzndeki hem de yeryzndeki fillerin atalan oldular. Ayn za
manda Dig-Gacalar, yani "uzayn (dik) drt ynnn filleri (gaca!ar)"

1 20

YAAMIN MUHAF!ZlARI

oldular.<1> Bunlar, drt bir ynden ve drt nokta arasnda evreni des
teklerler.
Filler, evrenin karyatidleridir. Bu zellikleriyle, Elra'daki kaya
oyma iva tapna, "Kailasa Da Tanrsnn Tapna"nda (Resim
26) sekin yerlerini alrlar. Bu tapnak, Hindu dinsel mimarisinin b
yk klasik antlarndan biridir. l sekizinci yzylda yaplmtr.
Baka hibir yerde filin -gergedan, su aygr ve teki kaln derili hay
vanlardan daha eski alara ait olan kadim bir dev mastodon trnn
hayatta kalmay baaran tek temsilcisinin- grkem ve ihtiamnn bu
kadar uygun ve vakur bir ifadesi yoktur. Bu figrlerde, hem gereki
hem de antsal olan filin karakterim; ilikin, Hindularn bu gl hay
vanla uzun ve yakn yoldaln kantlayan canl bir duygu vardr.
Airavata ve ei Abhram'nun kkenine ilikin bir baka ve tmy
le farkl anlat da nl Samanyolu Okyanusu'nun alkants mitinde
kendini gsterir."' Tanrlar ve titanlar bin yl boyunca devlerini ye
rine getirdikten sonra, evrenin stnden ilgin bir kiiletirmeler ve
simgeler karm domaya balad. llk figrler arasnda Nilfer tan
ras ve st beyaz fil Airavata vardr. Son olarak, st beyaz bir a
nakta Amrita'y, yani lmszlk iksirini tayan tanrlarn hekimi
belirdi.
"Beyaz fil" denilen -aslnda ak renk ya da pembemsi benekler ta
yan albinolar olan- bu fillere zel bir deer verilir, nk Evrensel
St'ten doan atalarnn kkenini hatrlatrlar. Bunlara, filin zel b
ysel erdemiyle yksek bir mertebe bahedilmitir, bu erdem, bulut-

<1> Sanskritede, szck sonundaki k harfi, bataki bir sesli harften nce g'ye
'I'

dnr; bu nedenle dik-gacii, dig-gacii olur.


Mahiibhiirata, I. 7 vd. Aynca Vinu Puriina, I. 9, Matsya Puriina, CCXLIX, J-38,
vb. Kar. s. 25-6.
121

HiNT SANAT/ VE UYGARL/CINDA MiTLER VE SiMGELER

!ar retme erdemidir. Airavata'nn zevcesi olan Abhram'nun ad bu


zel gce iaret eder: mu, "biimlendirmek, imal etmek, birletirmek
ya da dokumak" anlamna gelir; abhra ise "bulut" demektir. Abhra

m, "Bulutlar reten," "Bulutlar Dokuyan ya da Birletiren" demek


tir - zellikle yaz scann kavurucu dneminin ardndan bitkilerin
bymesini hzlandran iyicil muson bulutlarn retmektedir. Bunlar
ortada gzkmedii zaman kuraklk ba gsterir, ekinler bymez ve
genel bir ktlk yaanr.
Mitolojik balanglarn o harikulade anda, ilk bataki sekiz fi
lin yavrularnn kanatlar vard. Bulutlar gibi onlar da gkyznde
zgrce dolayorlard. Ancak bunlardan bir blm pervaszlk ne
deniyle kanatlarn yitirdi ve bu muhteem rk sonsuza kadar yery
znde kalmaya mahkum oldu . Hikaye, bir fil srsnn, bir aziz-ile
cinin ani gazabna hedef olmak talihsizliine uradn anlatr - son
derece kolay incinir ve kolay fkelenir duyarl bir yaradllar oldu
u iin ileciler, olaanst bir saygyla yaklalmas ve sonra son
derece ihtiyatl muamele edilmesi gereken kiilerdir.
... bu tasasz, kanatl filler gnn birinde, Himalayalar'n kuzeyinde dev bir
aacn bir dalna kondular. IJ"rghatapas, yani "Uzun ileler" adnda bir ileci
de aacn altnda oturmutu ve rencilerine ders verdii o anda, artk zerin
deki yk tayamayarak krlan dal, rencilerinin kafasna dt. Birka l
d, ama en ufak bir kayg duymayan filler tekrar uup bir baka dala yerleti
ler. fkeli aziz onlar iddetle lanetledi. Bundan sonra onlar ve tm rklar ka
natlarndan yoksun kaldlar ve topraa bal kalarak insana hizmet ettiler. s
telik dahas da vard: havada babo dolama yetileriyle birlikte -bulutlann ve
tm tannlarn zellii olan diledikleri ekle girme- ilahi kudretleri de ellerinden
alnd.il>

"' Matangalrla, .
122

YAAMIN MUHAFIZIAR!

Atlarn da balangta kanatlan olduu sylenir. lndra, serbeste


dolaan hayvanlar uysallatrmak iin yldrmlaryla kanatlarn ko
partt, bylece ilahlarn ve yeryznn kral-savalarnn sava ara
balarm ekebileceklerdi.'I' Dahas -karl zirveleri bulutlara karan ve
bu nedenle, kimi zaman hangisinin bulut hangisinin da olduu ayrt
edilemeyecek kadar bulutlara benzeyen- kule gibi. ykselen sradalar
bile balangta kanatlydlar; aslna baklrsa, onlar da bir eit bu
luttu. lndra, yeryznn sallantl yzeyini arlklaryla salamla
trmak iin uma kudretini onlarn elinden ald. 6
Airavata, lndra'ya aittir, yani filler de krallanndr. Gz kamatr
c tren alaylarnda, kraln simgesel binekleridir; savata ise arp
mann stratejisinin belirlenecei gzetleme kulesi ve hisar olarak hiz
met ederler. Ama fillerin en nemli ilevi ilahi akrabalarm, bulutla
r, gksel filleri cezbetmeleridir. Dolaysyla Hindu krallar, tebaala
rnn refah iin fil beslerler ve beyaz bir filin hediye edilmesi, halk
arasnda hkmdarn itibarm drr.
Ancak komu kralln ektii aclara ynelik acmadan esinlenen
tam olarak bylesi bir amel, sondan bir nceki yaamnda Budha'ya
atfedilir. O dnemde bir Bodhisattva, yani Budha olma yolundaki kii
olarak, prens Vivantara adyla domutu.<1> ztarafszlk, fedakarlk,
cmertlik ve efkat gibi en yce deerleri benimseyerek, babasna ait
beyaz fili, kuraklk ve ktlk eken bir komu lkeye verdi. Bunun
zerine tebaas kendilerini ihanete uram ve terk edilmi hissederek

'I'

Ava-;.ikitsita, I. 8. (Kar., Jayadatta Suri, The Ava-vaidyaka, Kalkta 1887;

ek.)
6

Ramiiyana, V. 1 .

<>

"Her eyi (vivam) kurtaran (tara)." Bu adn Pali biimi, Vessantara'dr.


123

H i NT SANATI VE UYGARLIC I N DA M iTLER VE SiMGELER

onu srgne gnderdiler. Bu son derece sevilen bir masaldr ve "Bud


ha'nn Eski Yaamlarnn Hikayeleri" (Cataka) arasnda anlatlr.'!' Bu
dist resimlerinde ve kabartmalarnda sk sk betimlenir; en erken tas
virler, I birinci yzylda yaplan Sani'nin Byk Stpa'snn kapla
rnda yer alr.
Yamura, ekinlerin bereketine, sr ve insanlarn dourganlna
ve kralln genel refahna adanan yllk bir ritelde , srekli Nilfer
tanrasyla ilikilendirilen beyaz fil, nemli ve arpc bir rol oynar.
Bylesi bir enlik, Hastyayurveda'da betimlenir.ti Fil, sandal aacn
dan elde edilen hamur tutkalyla beyaza boyanr ve ardndan bakente
doru ilerleyen vakur bir tren alaynn bana geer. Hizmetkarlar,
kadn giysileri giyen ve soytarca, mstehcen ifadelerle ve nkteli
szlerle cmb yapan erkeklerdir. Bu ritelistik dii klyla, koz
mik dii ilke , doann matemal, retken, besleyici enerjisi onurland
rlr ve mstehcen szlerin bu ritelistik sylenii araclyla yaa
yan gcn uyumakta olan cinsel enerjisi harekete geirilir. (Bu iki
aracn birlikte ortaya knn izini btn dnyada grebiliriz.) So
nu olarak kralln hem mlki hem de askeri erkan bu file tapnr.
Metin una iaret eder: "Eer file ibadet etmezlerse kral ve kraliyet ,
ordu ve filler, mahvolup gitmeye mahkmdur, nk bir tanrya say
gszlk edilir. Bilakis, eer file ibadet ederlerse onlar karlar ve o
cuklaryla birlikte lkeyi, orduyu ve filleri de refaha kavutururlar.
rnler zamannda byr; yamur tanrs lndra, yamuru zanannda
gnderir; ne salgn hastalk kar ne de kuraklk olur. Pek ok oul

"' Bkz. The ]ataka, ar Stories of the Buddha's Former Births, Piili dilinden birok
evirmen tarafndan yaplan eviriyi derleyen, E. B. Cowell, cilt 1-IV (Camb
ridge, 1895-1 907). Yukandaki hikaye sonuncu ciltte yer alan # 54]'dir.

v. 22.

124

YAAMIN MUHAFIZLARI

ve pek ok srla birlikte yzyl boyunca (tam bir yaam sresi) ya


arlar ve salam bir dle sahip olurlar. Kim bir ola sahip olmay ar
zularsa olu olur ve servet ve teki mallara olan zlemler gerekle
ir. Toprak, deerli maden ve mcevher hazineleriyle dolup taar."
Yani saygszlk edilmemesi gereken tanrsal bir varlk olan file
ibadet edilmesi sonucunda insanlara, dourgan ve su ve servetle dolu
olan Nilfer tanrasnn, rI-Lakmi'nin, Talih ve Refah'n, Toprak
Ana'nn elinde tuttuu btn dnyasal ltuflar ihsan edilir. Hayvann
simgesel nitelii ve nemi, tanrsal bir varlk olarak onurlandrld
zaman kullanlan iki unvannda da son derece ak bir biimde dile
getirilir: rI-gaca "rI'nin Fili" ve Megha, yani "Bulut" olarak anlr.
Bir baka deyile fil, yeryznde yryen bir yamur bulutudur. B
yl varlyla, atmosferin kanatl bulutlarnn yaklamasn salar.
Dnyasal fil bulutuna gereince ibadet edildii zaman, gksel akraba
lar onurlandrldklarn hisseder ve lkeyi bol yamurla dllendir
mek yoluyla minnetlerini ifade etmek zere harekete geerler.
rI'nin Fili'nin bir baka ad da "Airavata'nn Olu"dur. Oul, mit
ve simgeler dilinde babann "benzeri," "alteregosu," "canl kopyas,"
"baka bir bireyletirmede babann z" anlamna gelir.

KUTSAL 1 R M A K LA R
Dnyasal bolluk gleri arasnda ar derecede kudretli olanlar
rmaklar, zellikle de Ganj , Canna ve SarasvatI'nin heybetli sular
dr. Hindularn Prayag adn verdikleri Allahabad kentinde Ganj'n
ak sar sular, Yamuna'nn koyu mavi sularyla karr; buras, bin125

HiNT SANAT/ VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

!erce yldr nemli bir hac yeridir. Irmaklar diil tanrsal varlklar,
yiyecek ve yaam veren analardr; bu nitelikleriyle de klasik dnemin
sanat yaptlarnda en yaygn tasvir edilen tanrsal varlklar arasnda
ne kmlardr. Ylan pren.sler ve teki doga cinleri gibi tapnak gi
rilerinde kap muhafzlarnn alakgnll rolnde yerletirilir ya da
kutsal mahallerin iindeki nilerde yer alrlar. Su kular ve yaban
kazlarnn eliginde, kaplumbagalarn, deniz canavarlarnn ya da ni
lferlerin zerinde, ateli bagllk (bhakti), tatl istirahat ya da merha
metli koruma durularndaki heykelleri, kimi zaman tanra ri-Lak
mi'nin heykellerinden ayrt etmek ok g olur.
Ge ortaag Bengal sanatnn, onikinci yzyl Sena hanedan slu
bundaki muhteem bir megi, zarif bir agrballk ve merhametli
bir istirahat duruunda tanra Ganga'y tasvir eder (Resim 7). Ben
gal heykeltralgnn baat malzemesi olan siyah sabuntandan yon
tulmutur. Ganga, "hem zenginlik (sukha-da) baheden hem de sela
met (moka-da) saglayan ana" olarak tannr; (bu dnyada) mutlulugu
ve (tednya iin de) umudu temsil eder. Klleri ya da cesedi sularna
atlan kiiyi btn gnahlarndan arndnr ve onun gksel bir saadet
aleminde tanrlar arasnda yeniden dogmasn temin eder. Byk Ben
gal eyaletinin ana can damar, insanlarn saglk ve zenginliginin kay
nag olarak Ganj , insanlarn kapsnn eigine kadar gelen somutla
m ilahi inayettir. Pirin yetitirilen topraklara bereket getirir ve
gndelik sabah ritelinde onun verimli sularnda ykanan mminin
yregini saflkla doldurur.
Bizzat iva, Puranalardan birinde onu ven bir ilahi syler."' " O ,
baglanmann kaynagdr. . . . Bir gnahkarn milyonlarca dogumu

<1>

Brahmavaivarta Purc'ina, Krina-canma Khanda, 34,

126

13

vd.

YAAMIN MUHAFIZLARI

boyunca biriken gnah ynlar, onun buusuyla ykl bir rzgarn


tek bir dokunuuyla yok olur. . . . Ate nasl ya tketirse, bu akarsu
da ktnn gnahlarn yle yok eder. Bilgeler, Ganj'n basamakl ta
raalarn binek olarak kullanr; zerinde Brahma'nn yce gklerinin
tesine geerler: tehlikeden azade, gksel arabalara binerek, iva'nn
konutuna giderler.

Ganj'n suyunun yannda son nefesini veren

gnahkarlar, btn gnahlarndan arnrlar: iva'nn hizmetkarlarna


dnr ve onun yannda yaarlar. Onun ekline dnrler; asla l
mezler - evrenin btnyle zld gn bile. Ve eer bir kiinin
cesedi bir ekilde Ganj'n sularna decek olursa, o, bedeninin gze
neklerinin says kadar yl Vinu'nun yannda yaar. Eer bir adam
uurlu bir gne Ganj'da ykanarak balarsa, ayak izlerinin saysna
eit yllar boyunca byk bir mutluluk iinde Vinu'nun gksel dn
yas Vaikuntha'da yaar."
Ganga, Hindistan'n btn rmaklarnn prototipidir. Byl kur
tarma gcne -daha dk bir dzeyde olmakla birlikte- lkedeki b
tn su ktleleri de sahiptir. Bengal'deki ok gzel, siyah bir heykelde,
hem gksel hem de yeryzne ait canllk ve tatlln tecessm ola
rak tasvir edilir. Salk ve bolluun, arballk ve cesaretin kiile
mesidir. Ssl bir saltanat tac alnn evreler; bir gerdanlk gsn
ssler; kua ve petamalnn zengin sslemeleri ve zincirleri bolluk
ihsan eden erdemine iaret eder. Kendisine tat olarak hizmet eden
bir deniz canavarnn (makara) zerinde durur. Yzeyi hafif bir mel
temle hareketlenmiesine, muazzam rman yumuak alkantlar
salam ve zarif bedeninin zerinde oynar. Tpk bir Bengal gelini ya
da gen ve mutlu bir ev kadn gibi yeni yaam retmek ve evi ynet
mek iin dnyaya gelmi gibidir. Irmak tanrasnn heykelinde, Hin
du kyl yaamnn pastoral, dnyasal yn -evrenin canl organiz127

H i NT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

masnda hkm sren ilahi kudretlerle dindarca birlii; evredeki


dnyann yaln mucizelerinde tanrnn zarif oyununu kabul edii- te
cessm eder.
Tanra Ganga'nn bedeniyle fiziksel temasn, mminin doasn
kendiliinden dntrmek eklinde byl bir etkisi vardr. Sanki
simyaya dayal bir arnma ve bakalama sreci araclyla mminin
dnyasal doasnn adi madeni tasviye olur; mmin, en yce ezeli ve
ebedi alemin ilahi znn tecessmne dnr. Az nce aktarlan
ilahide bu alem, yine iva'nn ilahi biimi olarak iva'nn gksel ko
nutu imgesiyle tasavvur edi_lmiti. Bunun, insann dnyasndan uzak
bir ey olarak deil, en kk varoluun bile z, yaamn her annn
kayna olarak grlmesi gerekir. Bizzat Ganj'n, dorudan bu alem
den karak akt -ve dolaysyla onun mukaddes aknda kalbin
Balang ve Son mekanna geri gtrld- kabul edilir. ounluk
la Ganj'n Vinu'nun ayak baparmandan geldii sylenir: Ganj , Na
rayana'nn, yani Samanyolu Okyanusu'nun ilahi yaam-tznn antro
pomorfik kiilemesinin dev gvdesinden karak akar.
Hindistan sanatnda bugn de varolan en yaygn kabartma-heykel
-btn zamanlarn en gzel ve arpc kabartmalarndan biri- Ganj'n
cennetten yeryzne iniini betimleyen byk ve nl bir mitin tasvi
ridir (Resim 27). Gney Hindistan'n kavurucu gneinde dikey ola
rak ykselen muazzam bir kayalk duvar, tm de kompozisyonun
ortasnda yer alan byk bir yara doru birleecek ekilde oyulan
tanrlar, titanlar, cinler, ylan prensler, insanlar ve hayvanlarla dol
durularak muazzam bir bayapta dntrlmtr. Genilii yir
miyedi metre, ykseklii dokuz metre olan ve yz akn figr ieren
bu tablo, Madras yaknlarnda Mamallapuram'da, Hint okyanusu ky
sndaki bir dizi dier artc heykel arasnda ykselir. Bunlar, ye128

YAAMIN MUHAFIZLARI

dinci yzylda Gney Hindistan'n Pallava krallar tarafndan yrt


len muazzam bir sanatsal ve dinsel giriimden gnmze ulaan ya
ptlardr. Bu giriimin amac bir grup etkileyici doal kayalk ve ka
ya kitlesini, hepsi de yekpare kayalara oyulmu irili ufakl bir tap
naklar demetine dntrmektir.
Ganj'n nii, gereki bir slupla yaplmtr. Dahas bugn,
merkezi dikey yarn hemen zerindeki dz kaya tabakasnn st ke
siminde , bir dizi hazrlanm kanal buluyoruz: ilk bata burada, yak
lak on metre karelik, all duvarl bir sarn yer alyormu; kaya
dan oyulmu basamaklar yerden buraya kadar ykseliyor. Anlalan
belirli enliklerde sarn dolduruluyor ve su, bir elale biimindeki
yarktan bir da aknts gibi -cennetten Himalayalar'a dklen, ora
dan da yeryzne inen Ganga'y temsilen- aktlyormu.
Bu mit, Ramayana'da aktarlr.<!> Bu, baz insanst azizlerin
mucizevi kudretini ven bir masaldr. Bu azizlerden ilki, gney Hin
distan'n koruyucu azizi, lkenin o kesiminin smrgeletirilmesinde
nemli bir rol oynad kabul edilen Agastya'dr. lyi yrekli, okuluk
sanatnda kimsenin eline su bile dkemeyecei byk bir filozof ola
rak betimlenir. Vedik geleneinde, iki byk tanrnn, Mitra ve Varu
na'nn tohumlarndan doduu sylenir. Vindhya dalar gnn bi
rinde , ar gururdan, gnei bile glgede brakacak ve onun yolunu
engelleyecek kadar kendilerini bytnce, bu kudretli ileci, istenci
nin byl gcyle, kendisinin nnde eilmelerini salayarak, onla
ra boyun edirdi ve bylece dnyay kurtard.
zellikle sindirim yetenei araclyla gerekletirdii harikalar-

<1> Ramiiyana, I. 38-44; aynca Mah.bh.rata, Vana pavan 108-109; yine Bhagavata

Purana, IX, 9.
129

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

la nldr. rnein,
... bir ko biimine giren ve kendisinin kesinlikle hazmedilmez olduuna
inanan bir eytan, zalimce bir hile gelitirmiti: kendisini bir et yemeine d
ntren bu habis yaratk, erkek kardeinin kendisini zavall bir kurbana
sunmasna izin veriyordu. Ve dmannn midesine ulat anda, yemei su
nan kardei banyordu: "Haydi, dar karde!" Bunun zerine eytan anszn
dar frlyor ve kurban patlyordu. Ancak bu hileyi Agastya'ya kar denedi
inde aldanan kendisi oldu; nk -bir ekilde gne enerjisi ve onun

gney Hindistan'daki kzgn kavurucu kudretiyle ilikili olan- aziz, bu


lezzetli yemei hemen sindirdi. teki "Haydi, dar karde!" diye seslendiin
de, kck bir geirmeden baka hibir ey dar kmad.

Agastya gnn birinde bu sindirim enerjisinin kavurucu tropikal


gne ssn byk bir snavdan geirdi: btn bir okyanusu yuttu.
Niyeti iyiydi ve eylemi cesurcayd, ama bu eylem, yeryzn ve b
tn varlklarn yaam veren elzem sudan yoksun brakma gibi bir
sonuca yol at. Bu, gksel rmak Ganga'nn, bir tr Samanyolu'nun
gkyznden inmesini gerekli kld. Hikaye, baz brahmin keileri
nin kutsal ileci ibadetlerini srekli olarak bozarak onlar kzdran
bir grup iblisten sz ederek srer. Bu iblisler kovalanarak okyanusa
kovuluyor, ama geceleri her zamanki kadar din bir halde yeniden or
taya kyor ve kutsal adanlan yeniden taciz ediyorlard. Keiler a
resizlik iinde tannm azize bavurdular. Agastya, okyanusu yutarak
tek bir hamleyle sorunu ortadan kaldrd. Ancak artk yeryz sudan
yoksun kalm ve zerindeki btn yaratklar yok olma noktasna
gelmiti. nsan yardm etmeyi ok istese bile, kimi zaman ortadan
kaldrd sorundan ok daha byne yol aabilir. Snrsz sindi
rim ateiyle, Agastya'nn durumunda da ite olan buydu.

130

YASAMIN MUHAFIZIARI

Bu korkun kurakla bir son vermek, bir baka insanst azizin


payna dt. Bu kahraman, yani dindar kral Bhagiratha, kkeni Manu
Vaivasvata'ya<1> kadar uzanan uzun bir krallar soyunun evladyd; ste
lik daha nceki bir baka mitsel felakette yok olan kalabalk atalarnn
kllerini ve ruhlarm yattrmak ve onurlandrmak iin suya ok faz
la ihtiyac vard.

... stencini gksel gler zerine dayatmaya ve onlar gksel Ganj' serbest

brakmaya, dnyann imdadna yetimesi iin onu gndermeye zorlamaya ka


rar verdi. Krallnn ynetimini nazrlarna emanet ederek, gneyde iva'ya
adanm nl bir hac merkezine, Gokarna'ya, yani "nein Kula" ad verilen
yere gitti. Burada, binyl boyunca, kendisine en iddetli yoksunluklar uygula
d. Ylmaz bir kararllkla, kendi kendisine uygulad bedensel eziyetler aracl
yla, insanst enerjiyi kendinde toplad. Kollann havaya kaldrarak (rdha
''
vabahu), "be ateler kefareti"ni (pancatapas) uygulad. ! Sonunda bu ileci
atlanmadan honut olan ve etkilenen Brahma, Bhagiratha'nn kusursuz ileci
liinden tatmin olduunu bildirerek, ona bir dileini gerekletirme szn
verdi. Bunun zerine kral soyundan gelen aziz, tanrdan Ganga'nn yeryzne
inmesini istedi.
Brahma buna raz oldu, ama iva'nn inayetini kazanmak gerektiini bildir
di. nk muazzam su arlyla gkyznn bu kudretli rma dosdoru ye
re dklrse, bu akl almaz byklkteki su kitlesi yeryzn yarabilir ve par
alayabilirdi. elalenin btn arln bana alarak birinin bu felaketi nle
mesi gerekiyordu ve bylesi bir ameli yalnzca iva gerekletirebilirdi. Brahma,

<1>

'!'

Oudh (Ayodhyd)'da hkm sren, en nl ismi Rdmayana'nn kahraman


Rama olan Gne Hanedan.
ileci, acmasz gnein altnda, her biri drt ynde olmak iere drt b
yk atele kuatlm olarak oturur.
131

H i NT SANAT! VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

Bhag!ratha'ya, Yce Tann insafa gelene ve gksel tahtndan ayrlana kadar i


lelerini srdrmesini tavsiye etti . ...

iva, yani llahi Yogi, rnek alnacak bir tanr ve bailecidir. Hi


malayalar'n yalnz bir zirvesinde muhteem bir yaltm iinde, dn
yann kayglarna ilgisiz, katksz ve kusursuz meditasyon iinde,
kendi ilahi znn billur berraklndaki yce Boluk'una dalm ola
rak oturur. Onu rahatsz etmek, onu bu dnyasal sorunda ibirliine
zorlamak, ancak bir kahramann yapabilecei bir itir.
... Bhagiratha, sorununun doasn tam olarak anlamt; Himalayalar'a kt
ve orada oru tutarak, kuru yapraklarla, sonunda yalnzca su ve havayla besle
nerek, her iki kolu da havada tek ayak stnde durarak, btn isten gcn
tanrya younlatrarak bir baka kefaret yl daha geirdi. iva sonunda azizin
bysne karlk verdi, onun nnde belirdi ve dileini kabul etti. Kudretli
tanrnn ba, rman aknn btn gcn karlad. Ban yukarsndaki
karmakark kvrck salar, elale halinde dklen aknty yakalayp yavalat
t; bu salarn labirentinde dolanan aknt, gcn kaybetti. Sular zarif bir bi
imde Himalayalar'a dkld ve sonunda muhteem bir biimde Hindistan
ovalarna akarak, yeryzne ve btn yaratklarna yaam ihsan eden nimetler
getirdi.

Bu mitle vlen ey, ileci isten gcnn kadiri mutlakldr.


Nefse uygulanan eziyetlere katlanarak yogi, muazzam bir psiik ve fi
ziksel enerji hazinesi biriktirir. Onda evrensel yaam gc ylesine
bir kavurucu akkor oda halinde younlar ki, tanrsal varlklarda
kiileen kozmik ilahi kudretlerin direnme gcn eritir. Younla
m bu enerji birikimine tapas, bedensel s ad verilir. <1> Bu dzeye

<1>

Tapas szc lngilizce "tepid" [lk, scaka] szcyle uzaktan da olsa


132

YAAMIN MUHAFIZIARI

getirilen s, tapas, kendi kendini dearj etme tehlikesi getiren yksek


bir elektrik ykne benzer. Anszn ldadg zaman, her trl dire
nii yarp geer ve eritir.
Bylesi bir s enerjisinin retimi, depolanmas ve bysel ama
larla kullanm, yoga uygulamasnn en kadim biiminin amacdr."'
Veda mitlerinde, bizzat tanrlar tarafndan, pek ok amala bu tr
enerji kullanlr. Tanr-yaratc kendi kendisini str ve bu arada ev
reni retir: isel akkorlama, terleme biiminde bir yaylm dogurma
ya da kozmik yumurtay atlatmak yoluyla.
Nefse uygulanan eziyetler altnda mutlak kaytszlg korumak, in
sanoglunu insan dogasnn acil gereksinimleri ve snrlamalarnn stne karr. Onu, kozmik glerin stn enerjisinin dzeyine yksel-

balantldr.
[Tapas coku, gayret, akkor haline gelmedir; ancak asla gnahlan silme, "ke
faret," anlamna gelmez; gne "sdan kzaran (tapati)"dir. Tapas, ille de fi
ziksel ileleri gerektirmez, zihinsel veya mesleki etkinlikleri de anlatabilir. ]a
iminiya Upaniad Brahmana !II. 32. 4'den, gelien snn, "l Benlik" (antarit
man), Philo'nun isel vou;, Evt}Epov xa nrnvpooEvov nvrna. (Fug.
133) gibi yanan bir ate olduu aktr; s, bizim i Gneimizin ssdr. Nihai
etki, altnn yksek sl bir fnnda saflatnlmasna benzer ekilde, "suttee"
uygulamas, kendiliinden yanp kl olmas bir mimesis olan ilk SatI'nin (i
va'nn kans) rneinde olduu gibi ve ykseldii rece bedeni tkenen
Dabba'nn ge ykseliinde (Udana 93) olduu zere bedeni tketmek
olabilir -AKC.]
Bugn Tibetli Budist yog'iler tarafndan uygulanan s retme ve depolama
sanat (kar. tapas, tibet, turno) betimlemesi iin bkz. Alexandra David-Neel,
Mystiques et magiciens du Tiibet (Plon, Faris, 929).
[Fiziksel snn retimi, baz Avrupal mistikler tarafndan da deneyimlenmi
tir, ancak bu etkinin denetim altnda tutulmas yalnzca Dou'da baanlm
gibi grnmektedir -AKC.]
1 33

H i NT SANATI VE UYGARLlINDA M iTLER VE SiMGELER

tir. lnsan, dnyasal mutluluk ve kedere kar doann glerinde i


kin olan ve mitolojik olarak tannlann duygusuz suretlerinde kiile
tirilen o yce kaytszlkla donatr. Bu yan-ilahi, kendine tarafsz g
l tutum, ilahi kozmik gleri, insanst arzular, doann dzeninin
normal akn geersiz klan arzulan gerekletirmeye zorlar.
Ganj'n lnii, devasa Pallava kabartmas, sanat tarihilerinin gn
mzde "kesintisiz anlat" adn verdii bir uylama gre tasvir edil
mitir. Yalnzca hikayenin can alc an, bir dizi olayn sonucu ya da
dramatik doruu deil, birbirini izleyen diziler halinde, tarihin bir
ok farkl an yan yana tasvir edilmitir. Olaylarn doruk an sahneyi
oluturur ve resme egemen olur, ama ayn alana birtakm yan-sahne
ler de eklenmitir. Bu yan-sahneler, arpc, en nemli ana yol aan
belirleyici aamalarn tantm niteliindedir. Ilginin odakland asl
nokta bu temel andr.
Ganj kabartmasnn ana blm, gksel akarsuyun iniidir. Bu
sahne, byk kaya duvarn tam ortadaki yarnda tasvir edilmitir.
Sular, yukardaki sarntan (artk varolmayan bu sarnc gzmzde
canlandrmak durumundayz) byk bir hzla aaya dklr. Akar
suyla kaplanm devasa bir ylan kral yukarya doru hareket eder,
gl ylan gvdesi, ar hareketlerle kvrlmaktadr; ylan balar ve
imi boyunlarndan oluan halenin kalkan altnda, vecd iinde bir
dindarlkla sevince boularak suyu selamlar (Resim 27). Onun pein
den, bhaktiye benzer bir duruta, cokulu bir esriklik ve dindarca
saadet iinde bir ylan kralie gelir. Yine onun altnda, bedenini ta
yan dev hayvan biimli bir ylan cin vardr. Bu arada her yandan tan
rlar, gksel varlklar, iblisler ve cinler, insanlar ve hayvanlar, yer
yzndeki yaam kurtaracak mucizeyi grmek iin gelmektedir.
Ancak yarn solunda, alt dzeyde, zamansal olarak bu son olay134

YAAMIN MUHAFIZIARI

dan nce gelen bir sahne vardr. Burada, nnde melmi bir azizin
bulunduu bir tapnak grrz (Resim 28). Bu aziz, yoga duruunda,
oru tutmaktan sskalam, younlamaya gmlm, Brahma'nn
ltfunu kazanmaya alan Bhagiratha'dr. Belirgin ve zarif bir slupla
yaplm, ayn anda hem gl hem de ince olan, ayrntdan kanan,
inandrc ve etkili bu tasvir, ileci cokunun son derece etkileyici bir
betimlemesidir. Bhagiratha, burada tipik Pallava sluplu kk bir ta
pnak olarak betimlenen Gokama'nn tapnann nnde melmi
tir. stte, kapal, ssl pencereli, yksek kubbeli atl, yatay bir ya
p vardr. At nal biimli pencere pervazlarndan dary izleyen yz
ler grnr. Bunlar, tanrlarn gksel saraylarnn sakinlerinin melek
yzleridir (gandharvamuhha). Tapnak anlamna gelen devahu!a, de-u!,
"bir tanrnn evi" demektir: bir tapnak, tanrnn gksel konutunun
dnyasal bir kopyas ya da simgesidir.
Bhagiratha, iednk bir durutadr. Tanrnn belirmesi iin yal
varmaktadr. Tapnak kapsnn teki yannda, yoga duruunda otur
mu iki ileci daha vardr. (Balar bugn tahrip olmu durumdadr.)
Bunlar, Bhagiratha'nn ileci eitimde onu izleyen rencileri ya da
hizmetkarlardr. Temrinlerin en can alc anna ulalmtr. Azizin
sebatkar younlamasndan etkilenen tanr, tapnan karanlk i kesi
minden o anda blirmitir.
Hindistan'n gneyindeki Gokama'da, bu Brahma'ya yakar sahne
si, kabartmann alt kenarna yakn bir yere yerletirilmitir. En ste
doru, ortadaki yarn solunda, Himalaya'nn tepesinde iva'ya yaka
r tasvir edilmitir. (Bu, Resim 2ide grlebilir.) Sakall aziz yine
Bhagiratha'dr. Oru tutmaktan bir deri bir kemik kalm bedeniyle,
tapas-yogann tipik durularndan birinde, parmaklar sk sk birbi
rine kenetlenmi olarak kollarn havaya kaldrm (rdhavabahu),
135

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

stuna benzer bir katlkla tek aya zerinde durmaktadr. Ve yine ,


ateli abasnn amacna henz ulam durumdadr. iva, drt kollu,
muazzam bir suret halinde, alttaki elini ltuf ihsan eden bir jestle
uzatm (varada-mudra) ve hizmetkarlarnn (gana) ccemsi, koca g
bekli tinlerinin eliinde, onun nnde tezahr etmitir. Tanrnn ka
fas, karmakark salardan oluan muazzam bir tala kuatlmtr.
Elindeki simgeler net bir biimde ayrt edilememekteqir: kocaman,
asaya benzer sopa, onun zpkn (trila) ya da mzra olabilir.
Azizin sanda iki byk su kuu, suya doru kanat am iki ya
bankaz vardr. Aada bir tanr ve tanra uzayda szlrler ve gz
lerinin nndeki mucizeyi sevinle selamlarlar. Boynuzlu bir geyik
de suya doru koturmaktadr. Kabartmann sol yarsnn geri kalan
blmnde, yukardan aaya kadar, neeli varlk kmeleri ve her
trden hayvan yer alr. Aslanlar ve geyikler ormandan kp gelirler.
Atletik yapl titanlar ve iblisler almla yrrler. Himalaya srada
larnn daha yksek bir dzeyinde, bir erkek ve bir dii aslan yan yat
m, mucizeyi seyretmektedir. Gksel iftler, suyun alayarak dk
ln selamlamak zere havada kvrak bir ekilde yrmektedir.
Maymunlar, vahi doada kouturmaktadr.
Etkileri asndan hem cretkar hem de hassas olabilen belirgin ve
enfes bir biimde canl slupla, eitli yaam biimleri -tanr, titan,
insan, hayvan- kusursuz bir biimde farkllatrlm ve tasvir edil
mitir. ok kk zellikleri ve ayrntlar grmezden gelen bu sanat
yapt, sz konusu varlklarn tutumlarn, tipik hareketlerini veya
durularn ortaya koymay amalar. Btn yaratklarn temel akraba
l zerinde srarla durur. Hepsi de tek bir yaam haznesinden k
m ve ister gksel ister yeryzne bal olsun eitli dzlemlerde
tek bir yaam enerjisi tarafndan desteklenmilerdir. Burada sz ko136

YAAMIN MUHAFIZ!ARI

nusu olan, Hindu felsefe ve mitinde her yerde karmza kan monis
tik yaam grnden esinlenmi bir sanattr. Her ey canldr. Evre
nin tamam canldr; deien tek ey yaamn dereceleridir. Her ey
ilahi yaam tz ve enerjisinden geici bir bakalam halinde kar.
Hepsi de, Tanr'nn Maya'snn evrensel gsterisinin bir parasdr.
Sol tarafn en alt dzeyinde, gksel rman suyunun iddetle akt
yere yakn bir yerde bir grup insan tasvir edilmitir. Bunlar, rma
n kysna gelen gen brahminlerdir. Ortadaki brahmin, omzunda
su dolu bir testi tar. Gnahn tm lekelerini silip atan kutsal suda
az nce ykanan bir baka brahmin, uzun salarn burarak kurutmak
tadr.
Irman kar kysnda bir fil ailesi, devasa bir erkek file elik
eden daha ufak bir dii fil ve anne-babalarnn bacaklarnn arasna s
nm bir grup fil yavrusu vardr. Byk filin ilerisinde, sarp bir
kayalk zerinde tnemi, kaytsz ve younlam halde suyun ak
n seyreden bir ift maymun vardr. Bunlarn stnde, ku bacaklar
ve kanatlaryla yar insan, yar ku olan, kinnara ya da kimpurua'lar
denen, adlar "ne eit (kim) insanolu (nara, purua)" anlamna gelen
bir ift efsanevi yaratk vardr. Kinnaralar gksel mzisyenlerdir. Bu
trden yaratklarn, kusursuzlua (siddha) ulaan dnyasal azizlerin
insanst varlklarla arkadalk ettii Himalayalar'n ykseklerindeki
yan-gksel bir blgede yaadklar kabul edilir. Daha da stte, ele
riyle birlikte hzla uarak yaklaan baka kinnaralar ve tela iindeki
tanr kmeleri grnr.
Bu kabartmalardan birka yzyl nce yaplan Bhaca'daki lndra ka
bartmasnda olduu gibi<!> kaya kendisini , k saan bulut kmesi mi-

<1> Kar. s. 65-6 ve Resim .

137

H i NT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

sali srklenen, uarcasna geen canl figrlerin son derece etkili bir
geidine dntrr. Anonim, farkllamam tz kendisini tm var
lklarda ortaya koyar. Figrler, ilahi zle retilir ve harekete geiri
lir, tannnn kozmik dnn serap-kiilikleri, yaamdaki kr bir
zevkle, Maya'nn bys ya da cazibesiyle ldarlar. Tann ve tanna
lardan oluan gksel iftler, hafife ilerlerler. Dnyasal yaratklarn
arlk ve csselerini paylamazlar. Zarif zihinsel malzemeden (k

ma), yani dlerimizin ve hayallerimizin figrlerini veya yogi ve din


dar mminin younlam isel vizyonunda ortaya kan ilahi gr
nleri oluturan malzemeden yaplmlardr. Onlar ehvet uyandran
ruhanilikle, zarif, dnyad bir ksnllkle dolu meleksel figrler
dir. Onlardan salan k, bedenlerinin dokunarak hissedilmezliinin
ihtiamndan

aldklar

zevktir.

Onlarn

bedensel

bedensizlii,

Maya'nn ycelmi bir biimidir. Bedensel ekiciliin ezgili, mzikal


nitelii, uzuvlan ve konturlannn hassas bir biimde balanmas ve
sevinli canllyla verilmitir. Ayrt edici bedensel zellikleri ola
bildiince gz ard edilmitir; eril ve diil figrler, cinsiyet farkllk
lannn izin verdii lde birbirine benzer; ayn zarif ekicilik ve
dnyad saadet tinine sahip olarak tasarlanm ikiz kz ve erkek kar
deler gibidirler.
En stte, kayann st kenannn yaknnda, yukarya kaldrdklar
balaryla mucizeye yaklaarak onu selamlayan ve ona ibadet eden pek
ok tanr tasvir edilmitir: gne diski sayesinde ayrt edilen gne
tanns ve tecessm etmi enerjisi ya da zgl erdemi (akti) olan kra
lie zevcesinin eliinde muhteem tacyla bir baka tanr. Belirli bir
ayrtrmaya gitmemizi salayacak hibir zglletirici ayrnt ya da
zellik grlmez. Bu, resmi, dikkat datc kk zelliklerle ykle
mekten kanan bir sluptur. Sunduu ey, yaam yeniden canland138

YAAMIN MUHAFIZLARI

ran bu deneyimi paylaan btn varlklar kaplayan baskn hayranlk


ve sevin hissidir.
Ateli ballk ve dindarca esriklie yaplan bu zel vurgu, ortada
ki yarkta betimlenen devasa, yosun kapl ylan kral tarafndan sa
lanmtr. Bu ylan kraldan resmi tamamen kaplayan ve btn figrle
re canllk kazandran dinsel bir coku havas yaylr. Btn kk
zellikleri bastran idealist slup hayret verici bir yalnla ular ve
kendini adamann arbal, ciddi ve ileci ruh halini, gizli bir gle
dolu olan dingin hameti ortaya koyar. Ellerini bir hayranlk j estiyle
kavuturan Naga kral ve kraliesi, antn tamamnda dile gelen bu
duygunun -bu ant ortaya karan ve nnde toplanan izleyici-hacla

rn iini dolduracak olan du gun- ifadesine nclk ederler: Tan


r'nn bereketinin, Tanr'nn sevincine boulmu dnyaya ak kar
snda duyulan hayranlk.

139

BLM DRT
ivA'NIN KOZMK HAZZI

"TE M E L B M " VE "OYU N BAZ TEZAH R LER"


Brahman szc ntrdr:<!> Mutlak, ayrt edici cinsiyet nitelikle
rinin, her ne olursa olsun btn snrlayc, bireyletirici zelliklerin
tesindedir. O, mmkn olan her trl erdemin ve biimin her eyi
ieren akn kaynadr. Brahman'dan, yani Mutlak'tan, bireylemi
biimlerden oluan bizim dnyamz, snrlamalar, kutuplamalar,

dmanlklar ve ibirliiyle tanmlanan bizim ar kovan gibi ileyen

<1>

Brahman (ntr) ve Brahma (eril) birbirine kantnlmamaldr. Birincisi akn


ve ikin Mutlak'tan sz eder; ikincisiyse Demiurgos'un antropomorfik bir
kiilemesidir. Brahman, metafizik bir terimken, Brahma mitolojiktir.
[Sanskritede, dilbilgisel cinsiyetin her zaman fiziksel cinsin bir iareti olma
dnn anlalmas gerekir. Cinsiyet ileve, cins ise biime gnderme. yapar;
bu nedenle bir birey bir bakmdan erilken, bir baka bakmdan diil olabilir.
rnein Pracapati'den (retici, eril) "hamile" olarak sz edilebilir, Mitra "Va
runa'y dller," Brahman (ntr) yaamn "rahmi" olarak grlebilir ve Hristi
yanlktaki gibi "bu adam" ve "bu kadn" eit derecede Tann'nn gznde di
ildir. Kaytsz ansz ve ayn zamanda dilbilgisel olarak ntr olsa bile Brah
man, bu tr btn aynmlann temelidir; tpk Tekvin'de "Tann'nn sure
ti"nin "eril ve diil" bir yaratmda ifade edildii gibi. Genel anlamda eril cinsi
yet etkinlik ve hareketi, diil cinsiyet edilgenlii ve durgunluu, ntr ise du
raan ya da mutlak bir durumu ima eder. Srasyla eril ve diil olan z ve do
a, mantksal olarak farkl, ancak ne biri ne de teki olan, ne eril ne de diil
olan "Tann'da bir"dir -AKC. ]
141

H i NT SANAT! VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

ampirik deneyim dnyamz retmek zere Doa'nn enerjileri kar.


nsann hayal gc ve duygulannn doal eilimlerine uygun ola
rak Mutlak, ibadet amalaryla, yaygn bir biimde kiiletirilir. Zi
hinde yce, antropomorfik bir ilah, dnyadaki yaam srelerinin her
yere yaylan hkmdan olan, "Tanr" olarak tanmlanr. Bu "Tanr,"
evrimin, korumann ve zlerek yok olmann Maya-mucizesini ger
ekletirendir.
Daha nce Vinu'yu bu rolde grmtk; imdi, iva simge
ciliini incelemek zorundayz. Hindu panteonunun tanrlar arasnda,
ancak zgl ilevler, etkinlikler ya da doann belli ksmlaryla ok
yakndan btnlemeyenler kiilemi Mutlak'n tecessmleri olarak
hizmet edebilir. Ate Tanrs, zellikle de Ate elementinin belli bir
yn olan Agni,<> be elementin hepsinin Kaynak'n temsil edemeye
cek kadar zgl niteliktedir. Benzer bir ekilde Rzgar Tanrs Vayu
da, zellikle hareket halindeki Hava elementinin temsilcisi olarak ay
rmtr, dolaysyla Evrensel'i temsil edemez. lndra ncelikle bulut,
frtna ve yamur tanrsdr. Yaratc Brahma, Koruyucu Vinu ve Y
kc iva'dan oluan en yce Hindu lemesinin bir yesi olmasna
karn, Brahma figr bile yeterince tatmin edici deildir. nk
Hindu mitolojisinde Brahma evrenin yaam srecinin yalnzca olumlu
ynn kiiletirir; asla rettii eyin yok edicisi olarak betimlen
mez. Tek ynl bir ekilde yalnzca yaratc evreyi, saf ruhanilii
simgeler. Mutlak'n kiilemi biiminde, karlkl olarak badamaz
bir dolu tutum ve etkinlik vardr, bu Mutlak'n elikili, her eyi
kapsayan doasnn temsiline uyar, ancak Brahma, mitlerinde bylesi

"' Agni szc, etimolojik olarak igneous [atele ilgili], ignite [tututurmak/tu

tumak] , ignition [yanma] szckleriyle ilikilidir.


142

lVA'NIN KOZMiK HAZZI

bir ikircikli, kendi iinde uyumaz, esrarengiz karakter sergilemez.


te yandan Vinu ve iva'nn yan sra, Dnya'nn Ana Tanras da
ayn anda hem korkun hem de merhametli, hem yaratc hem de y
kc, hem tiksindirici hem de ekici olarak tahayyl edilir. Bu anlam
da her de Nihai Toplam' temsil etmeye mkemmel bir biimde
uygundur.
iva ve Vinu, gnmz Hinduizminde ayn byklkteki tanrlar
olarak kabul edilir: Yce'nin, srasyla ykc ve koruyucu maskeleri
ya da tutumlardr.<!> Vinu, mitlerinde iva'ya "dnr," btn var
lklar ve eyleri dnemsel zlmeye doru gtrrken, "iva"nn
klna brnr. te yandan Brahma yalnzca Koruyucu'nun yaratc
ilevinin bir aracs, Vinu'nun gbek deliinden doan nilferin ze
rinde oturan ilk-doan Varlk -kesinlikle Yce Tanr'nn bir eiti de
il, Vinu'nun demiurgosa zg enerjisinin antropomorfik bir tezah
r- olarak betimlenir.'!'
<>

'I'

[Bu maskeler aslnda Harihara kavram ve ikonografisinde, yani Vinu-i


va'nn mixta persona'snda [birlemi maske] bir araya gelmitir -AKC.]
Bu durum Vedik dnemde (I yaklak 1500-1000) yoktur; bu dnemde,
tann Brahma bilinmez, Vinu ve iva ise ancak grece nemsiz roller oynar
lar. iva o dnemde Rudra, "Gln Hata" adyla tannr. Belki de Vinu ve
iva-Rudra yerli, Ari ncesi, Vedik olmayan panteonlarda nemli fgrlerdi
ve fatihlerin yakn gemite yerletirdikleri zel gelenekte yava yava kabul
edilmeye balamlard.
[Bununla birlikte, Vedik dnemdeki Agni-Brihaspati "Brahma," yani tannla
nn Yksek Rahibi ve dolaysyla kesinlikle tann Brahma'dr -AKC.]
Brahma mitolojisi, Brahmanalar dneminde (l yaklak 1000-700) gelimi
ve Ortodoks Ari dncesinin bir rnym gibi grnyor. Brahma, bir
dnem, en yksek Brahman'n kiilemesi olarak hizmet etti, ama en gl
dneminde bile iki rakip, Vinu ve iva, ona kar hzla stnlk kazand.
Popler Hinduizmin zaferiyle (Klasik, ortaaa ait ve ada dnemlerin sa143

H i NT SANATI VE UYGARLI CI NDA MiTLER VE SiMG ELER

Vinu deil de iva sahnenin merkezinde yer ald zaman, kii


lemi Brahman rol, lm ve ykmn rengini tar. nk Vinu
yaamn daha ho niteliklerine ilikin bir anlay uyandrrken -ve
bylece yaratc-koruyucu karakterini en iyi ekilde rneklerken- i
va'nn kat ilecilii, yeniden doum ayrlarn kasp kavurur. Onun
varl, aclarn ve zevklerin renk cmbnn etkisini yok eder ve
bunlar aar. Buna karn bilgelik ve huzur ihsan eder, yalnzca kor
kun musibetler deil , muazzam iyilikler getirir. Tpk Vinu'nun ay
n zamanda bir ykc olmas gibi, iva da bir yaratc ve koruyucu
dur; doas, canl dnyann tm kutupsallklarn ayn anda hem aar
hem de kapsar.
iva'nn karlkl olarak badamaz ilevleri ve ynlerinin bollu
u, ibadet edenlerin ona yzlerce adla seslenmesi gereinde de ken
dini gsterir. Yirmibe ya da bir baka gelenee gre, onalt "oyun
baz tezahr"yle (lfldmrti) betimlenir. Zaman zaman, arpc ynleri
nin bee indirildiini de grrz: () lyicil Tezahr (anugrahamrti) ,
(2) Ykc Tezahr (samharamrti), (3) Aylak Dilenci (bhikatanamrti),
(4) Danslarn Tanrs (nrttamrti), (5) Yce Tanr (maheamrti).
Uzun listeler oluturan unvanlar arasnda unlar yer alr: Sanda Ay
Olan Tanr (candraekhara), Ganj'n Taycs (gangadhara), Fil
lblis'in Katili (gacasamhara), Tanra Uma'nn Ei ve Sava Tanrs
Skanda'nn Babas (somaskanda), Yar Kadn Olan Tanr (ardhandriva

ra), Zirvenin Tanrs (ikharevara), Hekimlerin Tanrs (vaidyandtnat yaptlannn yan sra Puranik ve Tantrik metinlerde, byk Destaniarda
ve Upaniadlann baz pasajlarnda kantland zere) birlikte, Brahma ke
sinlikle Vinu ve iva'nn altnda yer alr. Modem Hindu ya Vinu'nun, ya i
va'nn ya da Tanna'nn mminidir; ciddi ibadette Brahma'nn artk hibir
rol yoktur.
144

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

ha), Zamann Yok Edicisi (kalasamhara), Srlarn Tanrs (paupa


ti), Ltufkar (ankara), Uurlu (iva), Gln Hata (rudra).
Ancak iva tapnaklarndaki ibadetin en temel ve yaygn nesnesi
fallus, yani lingamdr. Tanrnn bu biiminin izi, neolitik dnemde
ilkel ta simgelere ibadet etmeye kadar srlebilir. Mohenco-Daro'da
bilec lingam, ge dnem Hindu ikonografisinde kullanlan teki
nemli simgelerle yan yana grlr (Resim 25). Lingam, iva'nn eril
yaratc enerjisine iaret eder ve tnrnn tm dier tasvirlerinden
farkl olarak, "sabit ya da deimez" (dhruva), "temel biim" (mla

vigraha) olarak adlandrlr. Lingamla karlatrldnda dier btn


tasvirler ikincil nemlilikte kalr.
Antropomorfik heykeller "hareketli" (cala), "enlik ya da tren fi
grleri" (utsavamrti), "enlik elencesi imgeleri" (bhogamrti) olarak
tannr. Bunlar, kutlamalarda geit alaylarnda tanr ya da ibadet
edenlerin eitilmesi amacyla tapnaklarn salonlarna veya koridorla
rna yerletirilir. Ana tapna kuatan ya da oraya giden koridorlarda
diziler halinde duran bu heykeller, tanrnn eitli ynlerini ya da te
zahrlerini sergiler ve haclar- iin retici bir resim galerisi olutu
rur.
Bombay yaknlarndaki, Hindu dinsel sanatnn en etkileyici ve
gzel antlarndan biri olan byk Elephanta yeralt kaya oyma maa
ra tapna, iva'nn birok antropomorfik tasvirinin yan sra onun
zengin mitolojisinden sahnelerle sslenmitir. Geni tapnan ana sa
lonu, yaln, antsal, kare biiminde bir mekandr; drt bir yannda,
her biri bir ift gksel kap bekisi tarafndan korunan drt giri var
dr (Resim .2 9). eride , drt bir yana her eyi reten enerjisini yayan

<I>

Kar.

s.

111-2.
145

HiNT SANATI VE UYCARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

lingamn yaln simgesi vardr. Ana ta heykel olarak bu lingam, en i


tapnak blmnn, kutsallarn kutsal ya da "rahim evi"nin (garbha

griha) merkezini oluturur. Tapnak yapsnn en gizli kesinde, ye


ralt maarasnn, yaam odan oluturarak hametle dikilir.
Eril yaratc enerjinin simgesi olarak lingam sk sk birincil diil
yaratc enerji simgesi yoniyle birlikte sunulur; bu durumda, yoni,
lingamn iinden ykseldii kaideyi oluturur. Bu, evrende yaam
reten ve srdren yaratc birliin tasviri olarak i grr. lingam
ve yoni, iva ve tanras, iki cinsin uzlamaz, ancak ibirlii halin
deki glerini simgeler. Kutsal Evlilikleri (Yunanca Hieros-gamos),
dnya mitolojisinin farkl geleneklerinde eitli biimlerde tasarlanr.
Onlar arketipal anne-baba, Dnyann Anas ve Babas, ztlar iftlerinin
ilk rnei, imdi retken uyum iinde birleen ilksel, kozmogonik
gerekliin ilk atallandr. Yunanllar tarafndan Gk Baba ve Top
rak Ana, Zeus ve Hera, Uranos ve Gaia biiminde, inliler tarafndan
ise T'ien ve Ti, Yang ve Yin olarak bilinirler.
lingamn kkeni hakknda retici bir hikaye anlatlr. 'I' Bu hika
ye ge dnem, Gney Hindistan ortaa geleneince bilinen belirli
bir az bulunur fallik imgenin aklanmas esnasnda aktarlr (Resim
30). iva bu mitte Hindu kutsal lsnn dier iki yce tanrsna,
'I'

[Ateli lingam, Axis Mundi'nin bir biimidir ve yoniye, sunaa, Toprak'a,


Ate'in anasna nfuz eden ve onu dourganlatran k ya da yldnmla

( vacra, kerauns) denk tutulabilir - nk "k, retici gtr:" Hristiyanlk


taki, lsa'nn douunun anlatld daha eski tablolarda, yukardaki G
ne'ten, Toprak tanrasnn Olu'nu dourduu maarann iine uzanan
In olarak tasvir edilir.
iva-lingamn ve kltnn kkeninin bir dier nemli Puranik versiyonu
iin bkz. F. D.K. Bosch ve aynca benim Yakas II, Washington, 928, s. 44,
45'de alntladm dier kaynaklar -AKC.]

146

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

Brahma ve Vinu'ya kar anlk bir zafer kazanm olarak betimlenir


ve bu zafer, edebi kalntlara bakacak olursak, gerek, tarihsel bir ge
limeyle rtr. nk erken dnem ve klasik Puranalarda,<> iva,
evrenin yeniden zmsenmesi an yaklatnda Vinu tarafndan be
nimsenen bir ilev ya da maskeden baka bir ey deildir. Ancak Pu
ranik mitin daha sonraki bir katmanlatrlmasnda'I' iva'nn, yara
tm, koruma ve imha gibi byk dnya roln bamsz olarak ve
tek bana yerine getirmek zere ne ktn grrz.
"Lingam'n Kkeni" (lingobhava)6 miti tandk olduumuz bir ilk
sel durumla balar: evren yoktur, zlme ile yaratm arasndaki

can

sz aralkta, yalnzca su ve yldzsz gece vardr. Sonsuz okyanusta ev


rim sonucu ortaya kacak btn tohumlar, btn gizilgler,
hareketsiz bir farkllamamlk halinde durmaktadr. Bu yaam sv
snn antropomorfik tecessm olan Vinu -onu daha nce grd
mz gibi- kendi znn tznde bir yukan bir aa yzp durmak
tadr. Parlayan bir dev biiminde, mukaddes enerjisinin srekli lt
snda aydnlanm olarak sv elementin zerinde uzanmaktadr.
Ama imdi yeni ve artc bir olay gerekleir:
... Vinu, anszn bir baka parldayan grnm farketti ve bu ey, bir g
neler galaksisinin ltsyla parlayarak, n evikliiyle ona doru yakla
maktayd. Bu, evrenin biimlendiricisi, drt bal olan, yog'ik bilgelikle dolu
Brahma'yd. Yeni gelen glmseyerek, uzanm deve sordu: "Sen kimsin? Ne-

<>

Vinu Purana, Matsya Purana, Brahma Purana ve dierleri.

'I'

Marhandeya Purana, Kurma Purana.

Annales du Musee Guimet, Bibliotheque d'etudes, tome 27: G. jouveau-Dubre


uil, Archeologie de Sud de l'Inde (Geuthner, Paris, 1941), tome Il, lconograp
hie, s.

24-5.

147

H i NT SANAT! VE UYGARLI I N DA MiTLER VE SiMGELER

reden dodun? Burada ne yapyorsun? Ben btn varlklarn ilk atasym; Ben
Kendi Kendisinden Doanm."
Vinu ayn fikirde deildi. "Tam tersine" diye itiraz etti, "evrenin yartcs
ve yok edicisi olan asl benim. Onu zaman zamar yaratr ve yok ederim."
ki kudretli varlk, birbirinin iddialarn snamaya ve tartmaya baladlar.
Ve ebedi bolukta ekiirken, o srada okyanustan alevle talanm bir linga
mn doduunu fark ettiler. Lingam hzla byyerek sonsuz uzaya yayld. ki
tanr, tartmaya son vererek, aknlkla ona baktlar. Ne yksekliini ne de
rinliini lebiliyorlard.
Brahma dedi ki: "Sen aaya doru dal; ben de yukarya doru uacam.
Haydi, iki ucnu kefetmeye alalm."
ki tanr iyi bilinen hayvan biimlerini aldlar; Brahma yabankaz, Vinu da
yabandomuzu oldu. Ku gklere utu, domuz diplere dald. Ters ynlerde iler
lediler ve ilerlediler, ama ikisi de ucna ulaamad; nk domuz inerken ve
Brahma trmanrken, lingam bydke bymt.
Az sonra, bu muazzam fallus

patlayarak ald ve nie benzer yarkta ayak

ta duran lingamn efendisi, iva, evrenin yce gc belirdi. Brahma ve Vinu


hayranlkla nnde eilirlerken, o kendisinin her ikisinin de kkeni olduunu
belirtti. Aslna baklrsa kendisini bir stn-iva olarak tantt: Brahma, Vinu
ve iva, yani Yaratc, Koruyuc ve Yok Edici lsn kendisi ayn anda ieri
yor ve douruyordu. Lingamdan domalarna karn, onlar yine de srekli ola
rak lingamn iinde kalyorlard. Onun birer paras, Brahma sa tarafta, Vinu
sol tarafta olnak zere onun bileeniydiler, ama ortada iva-Hara, "Yeniden
zmseyen, Geri Alan veya Alp Gtren" vard ...

Bu nedenle iva, her eyi barndran temel element olarak lingam


da bytlr, glendirilir, geniletilir. Ykcnn rol, artk temel
tezahrnden yalnzca biridir. Yce iva'da, Yaratc Brahma ve Koru
yucu Vinu'yla yan yana, Yok Edici iva da varolur.
148

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

G E N LEYE N B M G R N G S
imdi bu mitolojik dncenin tasvir edildii anta bir gz atalm
(Resim 30). Birka yl nce, o srada mzenin yeni sahip olduu bu
sanat yaptn grmek zere Paris'teki Musee Guimet'yi ziyaret ettim.
Bu anta ilikin miti nceden biliyordum. Ve nnde durup baktm
srada, anszn teki Hindu ant ve simgelerinin de karakteristik zel
lii olduunu kavradm bir eyin -zel bir slup grngs- far
knda olduumu yava yava anladm, bu en arpc ve en nemli
Hindu yaptlarndan bazlar dnda hibir yerde karlamadm es
tetik bir etkiydi. Bunu, "byyen ya da genileyen biim grngs"
diye adlandrmak istiyorum.
Artk bu zel antn, duraan, deimez, somut boyutlara sahip
bir ey olarak grlmek, okunmak ya da anlalmak amacyla yapl
madndan ok eminim. Daha ok masalda ne srlen eye uygun,
byyen bir ey olarak anlalmak zorunda. Brahma-yabankaz yuka
rya uar ve Vinu-yabandomuzu aaya dalarken, bu stun hala

uza

maktadr. Heykelin yalnzca mitsel bir olayn ansn yaatmak ya da


bu olay anmsatmak iin deil, aslnda bu olayn gerekleme sreci
ni sergilemek iin yapld sylenebilir. Brahma ve Vinu hzla ters
ynlerde uzaklarken tan tz, onlarn hareketini de geride braka
cak bir hzla geniler. Kat bir kaya aka, byme enerj isiyle canla
nr. Yan tarafndaki nie benzer yark, iindeki antropomorfik grn
ty aa karmak iin gerek anlamda geniliyormu, alyormu
gibi grnr. Kat, duraan ta kitlesi, zanaatkarn zarif ustalyla,
dinamomorfik, katmerli bir olaya dntrlmtr. Bu bakmdan
sanat yapt, bir heykel olmaktan ok bir sinema yaptna benzer.
149

H i NT SANATI VE UYGARLIGI N DA MiTLER VE SiMGELER

Her eyin dogdugu, byd, zayflad, yok olduu amansz


bir srecin ak dnda, deimeyen hibir eyin, daimi hibir eyin
bulunmad gr -yaamn, bireyin ve evrenin tamamen devingen
olduu dncesi- (daha nce gdgmz zere) ge dnem Hindu
izmin temel anlaylarndan biridir. Bunu Karncalar Geidi masaln
da kefetmitik. Bu, Maya anlaynn zdr. Bu anlay, canl dn
yann tm zelliklerinin ve yaratklarnn, Dans Tanrsnn uzuvlarn
dan yaylan anlk ltlar olarak yorumland kozmik iva'nn Dan
snda yeniden inceleyeceiz. Byyen ya da genileyen biim grn
gsnde, bir ta anta bu tipik Hindu "btnyle devingen"liini yan
stan bir etki kazandrlmtr; kaygan zaman unsuru, sezilemez ak
yla bir ta blokunun deseni ve zne ilenir.
Bu etkinin bir kez farkna varnca, onu tekrar tekrar kefedebili
riz; nk Hindu zanaatkarlar zarif ustalklarn zgr bir biimde
kullanmlardr. rnein Resim 31 'de grlen Badami'deki nl ka
bartmay ele alalm. Erken alukya sanatnn bir rn olan IS altnc
yzyla ait bu yapt, Vinu'yu beinci avatarnn biiminde, yani ani
den byyerek kozmik deve dnen pigme olarak tasvir eder. Hika
yeye gre, gl bir iblis ya da titan, kk tanrlarn hepsini tahtla
rndan indirmiti ve dnyay bu korkun durumdan kurtarmak iin
her eyin z, evrenin koruyucusu Vinu -daha nce de sk sk yapt
ve daha sonra da sk sk yapaca gibi- aknsal dinginliinden
kozmik olayn karmak alanna indi. lndra'nn annesi ve lndra'nn
karde tanrlarnn annesi iyi kadn Aditi'den doarak, bodur bir o
cuktan daha iri olmayan bir pigme brahmin olarak ortaya kt. Ve et
kileyicilikten uzak, daha ok tuhaf olan, brahminlerin kullandna
benzer bir gnelik tayan bu kk figr, gln bir biimde iblis
zorbann huzuruna kt ve ondan bir iyilik istedi.
150

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

... Tek arzusu, o kk admlaryla admlk bir yerdi. Ancak bu durum


karsnda elenen titan, bu kk iyilii bahettiinde bir de ne grsn?
Kudretli bir biimde genileyen, uzuvlan byyen tanr, ilk admyla gnein
ve ayn tesine geti, ikinci admyla evrenin snrlarna ulat ve ncsyle
de geri dnerek, ayan yenilgiye uratt dmannn kafasnn zerine
koydu. ...

Badami kabartmasnda, hem pigme hem de sonsuz bir biimde ge


nileyen dev biimi, srasyla mucizenin balangcn ve ileyiini an
latmak uzere yan yana tasvir edilmitir. Fatih, ya onu ezmek ya da
(Varlk' kabul etmesi ve ona ibadet etmesi halinde) Vinu'nun aya
nn dokunuuyla onu kutsamak zere dmannn kafasna basmak
zeredir. Gitgide bymekte olan tannmn bedeni tacyla birlikte,
sanki uzayn snrlarn yanp geecekmiesine, kompozisyonun st
ksmn doldurur. Hindu felsefesince kavrand ekliyle, btn yara
tklanyla birlikte evrenin tamamnn hareketli nitelii, bu etkileyici
merkezi figrde verilmektedir. Yaptn tamam duraan bir simge
olarak deil, bir olay olarak okunmal ve alglanmaldr; bu gerek
anlamda sregiden bir eyin temsilidir. Zamann nitelii, tan hare
ketsiz maddesine nfuz eder. Ak ve byme, mineral maddeyi, sonu
gelmeyecekmi gibi genileyen bir organizmaya dntrr.
Bombay yaknlanndaki Parel'de, muazzam bir iva heykeli vardr;
heykelde bu kendine zg yontusal etki, zellikle arpc bir ekilde
salanmtr (Resim 32). IS 6oo'e ait, beyaz granitten yaplma yakla
k 3 metre yksekliindeki byk blok, bir yol yapm srasnda te
sadfen ortaya kanld. Heykeldeki ayrntlar tamamlanmam du
rumdadr. Altta, ortada, her iki aya zerinde (samap.dasth.naka)
salam bir ekilde duran dev bir tanr figr vardr. Havaya kaldrd
ve tespih tutan sa eliyle retme jesti (vy.khyana-mudra) yapar.
151

H i NT SANATI VE UYGARLIC I N DA M iTLER VE SiMGELER

Aada duran sol eliyle tuttuu nesne, heykelin birok kk ayrnt


s gibi, tamamlanmam durumdadr ve bu haliyle, tanmlamamz
iin yeterince net deildir. Figr belden bileklere kadar uzanan; st
taraftan dikkatlice katlanarak tutturulmu irice, ste smsk yapan
bir petamal giymektedir. Gs ve omuzlar plaktr. Figr, bilezik
ler ve kolyeyle sslenmitir. Balk, tanrlarn byk yogisinin gele
neksel ylm, karmakark sandan oluur.
Bu tanrdan ykselerek ikinci bir tanr, sol elinde Brahma'ya zg
bir eyi -dilenci ilecilerin su kab (kamandalu)- tayan ve sa eliyle
meditasyon jesti (dhyana-mudra) yapan bir benzeri kar. Ardndan
bu ikincisinden, on kolunu ta oluturacak bir yarm daire halinde
uzatan bir ncs belirir ve simgesel eyler tar: bir kl, bir tes
pih ve ayrt edilemeyen birka nesne, bir kement, bir kalkan, sapl
yuvarlak bir nesne ve bir su testisi - bunlar bir yandan eytani gle
ri alt eden kozmik kahramann, te yandan da ruhaniliin temsilcisi
arketipal ilecinin simgeleridir. Tm de ok ynl iva'ya uygun
nesnelerdir.
Ancak lingama benzer bir stun oluturan bu merkezi figr,
sa ve sol yanlarnda boy gsteren dier figrlerle desteklenir. Bun
lar iddetli, yine de arbal bir itkiyle, her iki yne doru alan
dallar gibidir. Byk bir olaslkla yzleri, bedenleri, giyimleri ve
zellikleriyle bizzat tanrya benzeyen, onun refakatileri, mritleri ve
hizmetkarlar olan ganalar temsil ederler. Bazlar mzik aletleri, bir
tambur ve flt tar. Antn en alt ksm, kabataslak yontulmu, ile
rinden yalnzca biri hemen hemen tamamlanm bu tip be figrle do
ludur. Bunlar iva'nn mritlerinin be hizmetkarna' denk gelir ve
her hizmetkar tek bir bireyle temsil edilir. Merkezi stunun st iki
figrnn her iki yannda, bu iki figr birbirinden doup byrken,
152

lVA'NIN KOZMiK HAZZI

oluum halindeki yanal biimler motifi gl bir ekilde ifade edilir.


Burada merkezi tanrnn benzerleri, her iki elleriyle merkezdeki tanr
nn jestlerini (mudra) tekrarlar ve zde simgeler sergilerler. Uu
durumundaki bacaklaryla, eksendeki iva stunundan ileri doru
kar, kaynak noktalarndan darya szlrler. Yzleri, snki merkez
le ikin zdeliklerini dorulamak istercesine, ona dnk kalr.
Bu arpc antsal eserde, en aza indirilmi aksesuarlar, an dere
cede basit sluptadr: dz yzkler, bileklik ve pazbentler. Birok
Hindu (isel tahayylden doan ve bunu amalayan) heykelinde tasvir
edici ayrntlar ve ssleme zellikleri kendilerini ylesine belirgin
bir biimde hissettirirler ki, o paray duraan bir teferruat saplant
syla adeta boarlar; elimizdeki rnekte ise, din, k saan, neredey
se baka her eyi silen bir e!an'n [canllk] lehine, ayrntlar byk
bir gayretle geri plana atlmtr. Bu kabartma, asla sona ermeyen bir
sre olarak kavranmas gerektii gibi, gz tarafndan da byle okun
maldr. Muazzam granit blok, yzeyi boyunca bir nabz gibi atan ve
ykselip alalan atletik organizmalarn yaam gcyle, hem dikey
olarak hem de yanlamasna genilemekte gibi grnmektedir.
Yedi temel figrn fiziksel kudreti, grkemli gslerinde toplan
mtr. Bunlar aslana benzeyen, geni omuzlu, ince belli Hindu kahra
mannn, Hint stinsam'mn (mahapurua) sahip olduu tipik gsn
ve aynca nefes alma altrmalaryla eitilmi ve yaam elementi pra

na'y, "Soluu," sonsuz bir miktarda iinde tutabilen kusursuz yogi


nin geni gsnn gzel birer rneini sunarlar.
Bu para bir "iva Trimrti,"<1> iva'nn grn ya da ynn

<>

[Kesin bir "Trimrti" (Ekapada-mrti) deil, daha ok bir Mahea-mrti, ay


n zamanda bir Teslis: Bkz. T. A. G. Rao, Elements of Hindu Iconography, Il,

153

ss.

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

(tri-mrti) gzler nne serecek ekilde katmanlara ayrlmasnn sunu


mudur. iva Purdnalan, Mutlak'n kiilemesi olan bu tanrnn, nce
kozmik maddenin guna ya da niteliinin ilki olan sattva ynyle sknet ve dinginlik- tezahr ettiini belirtir. iva bu tezahr evre
sinde Vinu'dur. O srada ilahi z, hibir yaratc itkiyle harekete ge
memi olarak, kendi iinde ve kendi kendine dinlenmektedir; btn
nitelikler ve enerjiler, hareketten yoksun bir uyum durumunda bir
birlerini dengelemektedir. Ancak Mutlak'n bu duraan, uyuuk duru
u, bu kendi iine kapal, her eyi barndran uykusu daha sonra hare
kete dnecektir: nilfer sudan ortaya kar, Brahma varolua alr,
evren evrilmeye balar. Vinu olarak iva, yaratc Brahma'y -antn
dikey eksenindeki merkezi figr- dourur. Bu, tanrnn guna ya
da niteliin ikincisi olan racas ynyle -etkinlik, ateli enerji ve co
ku- tezahr etmesidir. Burada

E Yce Varlk, kendi

tznden grn

gsel dnyay retir. Son olarak nc yn, yani Kala-Rudra, yarat


lan her eyi boan, her eyi yutan Zaman yn geliir. Bu, iva'nn
evrenin dnemsel zln getiren, kesinlikle ykc yndr. Ka
la-Rudra, ilahi tzn tamas ynyle -karanlk, engelleme, fke,
kasvet ve strap nitelii ya da ilkesi- ynyle kiilemesidir.
iva, Mutlak'n tmlnn bir kiilemesi olarak grld za
man, Yce Tanr (mahevara) diye adlandrlr. Bu kabartmada tasvir
edilen ite bu iva'dr. Merkezi stundaki teslis, ayn tzn tutu
mudur; ikincil figrler ise, bu tzden yaylan be element ve dnya
nn biimleridir. <1> Bu nedenle bu antta yer alan btn figrler ayn

382-385. Bu, yzlerden hibirinin gerekten Vinu ya da Brahma'nn tasviri


deil, bizzat iva'nn eitli ynlerinin tasviri olduu anlamna gelir -AKC.)
<>

Samkhya felsefesine gre, kozmik madde (prakriti), guna (sattva, racas,

tamas) iinde tezahr eder, ardndan bunlar be elementi retir, be ele154

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

ehre ve zelliktedir; birbirlerine benzerler, nk nihai olarak ayn


ve tektirler. Hindu felsefesi ve aydnlanm Hindu ortodoksisi, mito
lojinin ok sayda tanr ve insanst varlkla dolu olmasna karn,
temel olarak monistik, tektanrcdr. ok saydaki ilahi grn as
lnda yalnzca uzmanlamalar, zgl erdemleri, tutumlar, bileenleri
ve farkl yzleri temsil eder. llahi'nin kendi bak asndan (yogann
aydnlanmasyla eriilen bir konumdan) deerlendirildiinde, varolu
un grnte elikili ynleri -yaratl, devam edi, zlme- k
ken, anlam ve son bakmndan tektir. Bunlar, katmanl olarak ken
dini gstermesine karn, nihayetinde kendi zerinde yapyormu gi
bi gzkt btn deiikliklerin tesinde olan ve bunlardan etki
lenmeyen tek bir ilahi tzn ya da yaam enerj isinin deien grn
gsel ifadeleridir. Bu birliin anlalmas, Hindu bilgeliinin amac
dr. Maya enerjisinin akkan oyunu karsnda kafas karmayp, en
strap verici tezahrlerini bile sevinle karlama kudreti, bu gr
n zaferi ve tesellisidir. Hindu bilgelii, Hindu dini, kanlmaz yok
oluu ve lm biimlerini kozmik bir senfoninin karanlk notalar
olarak kabul eder; bu muhteem mzik, elikili bir biimde, Mut
lak'n yce dinginlii ve sessizliidir. Tm deneyim anlarna, yaam
larmzn ve dnyalarmzn yzeylerini paralayan aclar ve felaket
lerden ok daha derin bir Dionysos'a zg nee sinmitir. Pare!'deki
bu harika, granit bayaptta olduu gibi Hindu ruhunda da, tezahr
sre-srekli evrim hareketlilii ile ezeli ve ebedi varln dingin,
duraan skuneti arasnda nihai, olaanst bir denge vardr. Bu ant,
her eit zttn tek, akn kaynaktaki btnyle birlii ve badamas
n retmeyi amalar. Ztlar bu kaynaktan dar boanr ve sonra

mentin eitli kanmlan da btn grngsel biimleri douracaktr.

155

H i NT SANATI VE UYGARLIC I N DA M iTLER VE SiMGELER

yine iine gmlrler.c

i VA-AKT
Mutlak'n uzlamaz, ama yine de ibirlii yapan zt iftlerine ay
rurlmasn betimlemenin eitli yollar vardr. En eski ve en yay
gnlarndan biri, cinslerin ikiliine dayanr: Gk Baba ve Toprak
Ana, Uranos ve Gaia, Zeus ve Hera, in felsefesinde Yang ve Yin gibi.
Bu, Hindu ve ge dnem Budist geleneklerde zel olarak vurgulanarak
gelitirilmi bir uylamdr; bu geleneklerde ekillerdeki dsal sim
geletirme her ne kadar arpc lde erotikse de, btn biimlerin
yananlamlar neredeyse tmyle alegoriktir. Bu canl, resimli kutsal
yazlara ilikin okumalarn en ayrntl ve aydnlatc olanlar, Tantra
lardr - Hinduizmin en ge byk dneminin ivac okullarn temsil
eden dinsel metinler. Varlk alanlarn reten ilk iftte ilahi zn,
retken ynyle kiiletirildiini ve verimli zyansma iin kutupla
trldn gzden karmamalyz.'!'
<1>

[Baka bir deyile

bu

kabartma,

Tannln

(lvara,

kuris olarak)

gerekletirilmesinden nce gelen ve doasndan ("brahma-rahim"den) her


eyin tpk bir anneden gelir gibi doduu (bkz. Mahevarananda'nn Ma

hiirtha-mancari'ni, metin s. 44), isel doas "tezahr etmi ve tezahr etme

mi olan"n (vyaktavyakta), yani tek bir zn iki doasnn birlii olan ilk
zn, Sadaiva'nn tasviridir. Bu "Yce Kimlik"te, btn kartlar ekimek
sizin barnr, rnein sat ve asat; 'tO uv ve 't'O T] ov ve bu durum (moka),
ayn ekilde "zt iftlerden", rnein insann Cennetten Kovulma sonucu el
de ettii iyi ve kt bilgisinden gelir -AKC.]
'I'

[Kar. Heinrich Zimmer'in "Some Aspects of Time in Indian Art," joum. Indi-

156

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

Tanr ve Tanra'nn erotik oynama durumunda gsterilmesinin


gz kamatrc bir rneine, zevcesiyle birlikte iva'y tasvir eden
bir Bengal kabartmasnda rastlanr (Resim 34). Tanra, sa koluyla
omzuna sarld tanrnn sol uyhiunda otururken, tanrnn sol kolu
yumuak bir ekilde onun beline dolanmtr. Kat ve maskeye benze
yen iki ehre, youn bii: heyecanla birbirine bakmaktadr. Derin ve
sonsuz bir cokuyla dolu baklar, grnte iki olmalarna karn,
temelde bir olduklarnn gizli bilgisiyle doludur. Mutlak, hi kuku
suz evren ve yaratklarnn iyilii iin bu dalitede aklanmtr ve
grngsel dnyay tanmlayan tm yaam kutupsallklar, uzlamaz
lklar, g ve element ayrmlar bu daliteden tremitir. Bu muhte
em ift, ayak ve kol bileklikleri, pazbentler, deerli gerdanlklar ve
kraliyet talaryla donatlmtr. Ilahi yaratc enerjiyi simgeleyen ni
lfer tahtnda otururlar. iva'nn kvrlm sol ayann altnda kk
bir nilfer yast grnr; ilahi iftin ayaklarnn altnda bylesi iki
yastk daha vardr. Aada, ikisinin havyan tatlar (vahana), yani
Tanra'nn aslan ve iva'nn kz Nandi dinlenmektedir.
iva'nn drt kolu vardr. Biriyle zevcesine sarlr, dier ikisiyle
atall zpknn (bir kahraman olarak sahip olduu silah) ve tespihini
(ileci olarak simgesi) tutar; ikisi birlikte etkin ilke ile tefekkrn,
dadnklk ile iednkln onda bir araya geliini simgeler.
!kinci sa eliyle de, gsnn altnda bir nilfer bitkisinin ince sa
pyla sarmalanm ve nilfer yapraklaryla talanm bitki sapna ben
zer bir simgeyi tutar. Bu, tanrnn retici znn simgesi olarak lin
gamdr. Tanr bu simgeyi sessizce tanraya sergilerken, tanra da

an Society of Oriental Art, I, 933, zellikle s. 48; ve benim "Tantric Doctrine o f


Divine Biunity": Annals Bhandarkar Research Institute, 9, 938 -AKC.]
157

HiNT SANATI VE UYGARLl<.'.;INDA M iTLER VE SiMGELER

sol eliyle bunun tamamlaycsn, oluklu, kabark, dbkey bir sim


geyi havaya kaldrr.
En altta sada, ok kk bir boyutta, oullan olan fil bal Gane
a, "Ordularn (gana) Efendisi (ia)" grlr;<!> bu tanrnn borusu,
salyangoz kabuu, ayakl bir tahtn yannda durur. Ilahi iftin di
er olu Skanda-Karttikeya, tam karda, solda, sol elinin parmakla
ryla bir davulu alarken ve bann arkasnda bir klc savururken
tasvir edilmitir. Bu ikisinin hemen stnde, heykeli yaptran ve tap
naa balayan kiinin ve ailesinin portreleri vardr, kavuturduklar
elleriyle iekler sunarlar. Kompozisyonun iva tarafnda yer alan ba
baya iki olu elik ederken, Tanra'nn tarafnda da anne ve iki kz
vardr. Bylece insan iftinin de ilahinin mistik birliine dahil oldu
u gsterilir; onlar da tek bedendir.
Nilfer tahtnn her iki yannda -ilahi iftin gs hizasmda
gksel refakatiler, ellerindeki sineklikleri aaya dnk tutarak du
rurlar. Tyden yaplm sineklikleri tutan bylesi tayclar'!' genel
likle grkemli bir ekilde oturan krallarn yanlarnda dikilir, ama bir
kural olarak ellerindeki sineklikleri havada tutarlar. Bu rnekteyse

[Ganea, Rig Veda'daki Agni-Brihaspati'ye, "Ordularn Efendisi"ne (yani Ma


rutlarn, Soluklarn ve ruhun Glerinin ordularnn efendisine) karlk gelir
ve Skanda srasyla Sacerdotium (brahma) ve Regnum'u (katra), yani Sradan
Halk'n (via) "ordularn" temsil eder. Ganea'nn fil ba, Atharva Veda'da
Gne'e ve Brihaspati'ye atfedilen "flsel hamet" (hastf-varcas) ve "g"e kar
lk gelir. Dolaysyla Ganea, genellikle belirtildii gibi "halk kaynakl" deil,
hiyerari kaynakl bir kavramdr. Kar., aynca Alice Getty, Ganesa, Oxford,
1926 -AKC.]

'I'

Hindustani, cauri, Sanskrite camari'den tretilmi, o da yak anlamna gelen

camara'dan gelmitir. Sineklikler, bu Tibet yk hayvannn beyaz kuyruun


dan yaplr.
158

!VA'NIN KOZM!K HAZZI

dindarca esrime nedeniyle refakatlann ylesine akllar karmtr


ki, kendilerine verilen grevi yerine getirmeyi bile unutmulardr.
Aslna baklrsa t_ann ve zevcesinin birbirlerine bakarken sergiledikle
ri duygular, ister insan olsun ister ilahi varlk, bu sahneyi izleme ay
rcalna sahip olan btn figrleri etkilemitir. Yalnzca balar
ve sineklik tayclar deil, ou gksel mzisyenlerden oluan i
va'nn hizmetkarlar ordusu da yce bir saadetle doludur. Tahtn ze
rinde, erevenin en tepesinde yer alan yz, kutsal iva mekanlannda
ve iva tapnaklannn kaplarnn zerinde yaygn bir biimde kar
lalan bir iblis maskesi sslemesidir. Bu,, Kirtti-mukha, "Grkemin
ehresi" ad verilen ktlklerden koruyucu bir aratr; ilevi dinsiz
lii nlemek ve mmini korumak olan, tanrnn korkun ynnn
bir tezahrdr.
Bu klasik Tanr ve Tanra temas Hindu sanatnn ta ve bronz
antlarnda eitli ekillerde tekrar tekrar ortaya kar. Tann ve Tan
na, Mutlak'n kendini ilk ifa ediidir; eril, Sonsuzluk diye bildii
miz edilgen ynnn, diil ise harekete geirici enerj inin (ahti), Za
man'n hareketliliinin kiilemesidir. Grnte kart olmalanna
karn, zde birdirler. Kimliklerinin gizemi burada simgelerde ifade
edilir. Tann, Pare! antnda katmanl olarak grdmzdr; lin
gamn "kk figr"nde ikamet edendir. Tanna ise yonidir, srekli
. dnen kainat devirlerinin, sonsuzbir biimde genileyen uzayn, canl
hcredeki her bir atomun ana-rahmidir. Tanna'ya "Evrensel Kudret"

(ahti), " Dnyann En Gzeli" (tri-pura-sundari) denir, mit dnya


snda Uma, Durga , Parvati, Kali, amunda, Gauri, HaimavatI, Vind
hyavasini olarak bilinir. Tpk Tann'nn her erkekte canl bir karl
nn olmas gibi, Tanra'nn da her kadnda canl bir karl var
dr.
159

HiNT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

Ancak bu oturmu iftler, gizemi sunularnda duraandr. Daha


hareketli -byyen ve genileyen biimi tasvirinde tipik bir biimde
Hintli olan- bir simge, muazzam bir etkililie sahip ri Yantra,
"Uurlu Yantra," "Yantralarn zerindeki Yantra" tarafndan sunulur
(Resim 36). Grnte geometrik bir aygttan baka bir ey olmama
sna karn, bu karmak izgisel kompozisyon, meditasyona bir des
tek olarak dnlm ve tasarlanmtr - daha kesin bir biimde
sylemek gerekirse, sonsuzluk ve zamann kutupsal oyununun ve
mant sarsan elikisinin younlam bir biimde tasavvur edilme
sinde ve isel olarak birebir deneyimlenmesinde yardmc olarak kul
lanlr. Ancak bunun anlamnn zlmesi ve etkilerinin zihinde dene
yimlenmeye balamas iin, bakan kii, bu kon,pozisyondaki ksa ve
zl tasvirin Dou metafiziinin temel ilkeleriyle olan ilikisini anla
mak zorundadr. Bu kompozisyon, Hindu mit ve simge dnyasnn
btn anlamn tek bir anda zetler.
yleyse balang olarak u soruyu soralm: "Yantra" teriminin
anlam nedir? Sanskritede -tra soneki, ara ya da aletleri ifade eden
adlarn ekiminde kullanlr. Szgelimi khan "kazma" demektir, khani
"kazmak ya da kkn karmak"tr; khanitra, "kazmak iin kullan
lan bir ara, bel, apa, kazma, krek, oluk amakta ve tohum ekmek
zere delik kazmakta kullanlan ilkel bir sopa" anlamna gelir. Benzer
ekilde (etimolojik olarak "mental"le [zihinsel] balantl olan) man
"dnmek ya da aklda olmak" demektir; dolaysyla mantra "zihin
lerimizde bir eyi uyandrmak ya da retmek iin kullanlan bir
ara," zgl olarak da "bir tanrnn grntsn ve isel varln ak
la getirmeye ya da aklda uyandrmaya yarayan kutsal bir kural ya da

160

!VA'NIN KOZMiK HAZZI

byl bir tlsmdr."c Buna uygun olarak, yantra da yam yapmakta


kullanlan bir aratr.
Peki ama yam ne anlama gelir? "Gem vurmak, boyun edirmek,
ynetmek, denetim altna almak. Yam fiili, bir element ya da varlkta
ikin olan enerji zerinde denetim kazanmak demektir. Dolaysyla

yantra da, birincil anlamnda, her tr makineyi -yani sanayi ncesi,


teknik ncesi anlamnda makine- ifade eder: sulama iin su toplayan
bir baraj , bir kaleye ta frlatan bir mancnk - insan istencinin belir
li bir amac iin enerji salamak zere ina edilen her trl mekaniz
ma. Hindu ibadet geleneinde "yantra," ibadet aralarnn, yani idol
ler, resimler ya da geometrik diyagramlarn genel addr. Bir yantra
() llahinin belirli bir kiilemesinin ya da ynnn tasviri, (2) Bir
tanrya ynelik dsal ibadet aralarndan (idol, kokular, sunular,
yksek sesle dile getirilen dualar) sonra, yrein derinliklerinden ta
pnma modeli, (3) Benlii, yavaa deien ierikleriyle, yani btn
deiim evrelerindeki tanryla zdeletirirken, bir grnn yava
yava gelimesi iin bir eit plan ya da program olarak hizmet ede
bilir. Bu nc durumda yantra hareketli unsurlar barndrr.
yleyse bir yantrann, psiik gleri bir desen zerinde younla
trarak denetim altna almay ve bu desenin tapnann tasavvur gcy
le yeniden retilmesini amalayan bir ara olduunu syleyebiliriz.

<>

Balangta mantra szc yalnzca zihinlerimizde bir ey retmekte kulla


nlan szel bir ara anlamna geliyordu. Bu aracn da bir gce sahip olduu
dnlyordu. Bir szck ya da kural -rnein "demokrasi" ya da "iyilik"zihinsel bir varlk ya da enerjiyi temsil eder; onunla zihinde bir ey retilir,
belirginletirilir. Mantra-akti terimi, szcklerin bir kural ya da etkili bir slo
gan iinde bir araya getirildii zaman sahip olduu bu byl ge iaret
etmek iin kullanlr.

161

HiNT SANAT! VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

Yantra isel tasavvurlar, meditasyonlar ve deneyimleri harekete geir


mekte kullanlan bir makinedir. Sz konusu desen, tapnlacak tanr
ya, kavranacak insanst varla ilikin duraan bir gry art
rabilir ya da bir srecin halkalar veya basamaklar gibi birbirinden
byyen ve alan bir dizi tasavvur gelitirebilir.
Bu ikincisi daha deerli, daha ilgintir ve erginlenmi kiiden da
ha byk taleplerde bulunur. Bu, iki ynde iler: ncelikle bir evrim
ak olarak ileriye, ardndan, daha nce kazanlan grlerin etkisinin
ortadan kaldrld bir yok etme sreci olarak bir kez daha geriye
doru. Yani bu ileyi, dnyann evrilmesi ve tersine bir yok etme
sreciyle sona erdirilmesinde Mutlak'n tezahrnn aamalarn ya
da ynlerini kk apta da olsa yeniden ifade eder. Dahas mminin
tasavvur kudretinin, yaratl ve zlmeden oluan bu ikili sreci iki
ekilde takip etmesi gerekir: bir yandan zamansal ve uzaysal bir ge
lime, te yandan da uzay ve zaman ayrmn aan bir ey -uzlamaz
ynlerinin tek ve biricik z'de ayn anda varolmas- olarak. Dolay
syla bir yandan hareketli diyagramlar desenin merkezinden evreye
doru srekli bir genileme srecini ima eder ve ilerleyii iin bir
zaman ak talep ederken, te yandan bunlar, ayn anda ortaya konu
lan varlk derecelerinin hiyerarisi ya da aamalar olarak kavranma
ldr; bu hiyeraride en yce deer merkeze yerletirilmitir. Bu dere
celer, Mutlak'n, Maya-akti'nin grngsel dzlemindeki eitli d
nmlerini veya ynlerini simgeler<!> ve bununla birlikte insann ru
hunun ve bedeninin yapsnn resimsel bir zmlemesini sunar; n
k dnyann ekirdei olan En Yce z (brahman), insann varoluu-

Maya ve akti tanmlar iin kr.

s. 34-7.

162

lVA'NIN KOZMiK HAZZI

nun z olan En Yce Benlik'le (atman) zdetir.'!' Bu nedenle yantra


tarafndan yaratlan tasawurlar, meditasyonlar ve deneyimler yalnz
ca ilahi zn evrenin retim ve ykmndaki yansmalar olarak deil,
ayn zamanda (dnya sreleri ve evrim aamalar insan organizmas
nn yapsnda ve tarihinde kopya edildii iin) mminin psiesinden
yaylan rnler olarak kabul edilmelidir. Yoga uygulamasyla birlikte
kullanldnda yantra diyagramnn ierii, yoga deneyiminin dere
celeri araclyla, gndelik naif "cehalet" (avidy.) durumundan ie
doru bir ilerleyile, Evrensel Benlik'in (brahman-.tman) kavranma
sn salayan bilin aamalarn temsil eder.
_
Btn yantra diyagramlarnn tipik zellii, ri Yantra unsurlar
dr (Resim 36): () Dzenli bir desene uygun olarak krlm dz iz
gilerden oluan kare bir d ereve, (2) ortak merkezli daireler ve

'I'

Brahman, her eyde yaayan Yaam'dr, [Heraklitos'un "daima yaayan Ate''i,


Platon'un "daima reten Doa"s -AKC.] "Asla domaz, asla lmez, ne n
ceden yok olmutur ne de ilerde yok olacaktr. Domam, ezeli ve ebedi,
daimi ve ilksel olan O, gvde paraland zaman paralanmaz." (Bhagavad

Gftc'i, 2. 20). Bu "O," kendi bireysel varoluumuzun kk olarak iednk


olarak deneyimlendiinde, Atman (Benlik) olarak adlandrlr. Dsal, evren
sel ak destekleyen biim olarak sezildiinde, O, Brahman'dr (Mutlak).
Brahman-Atman, hepimizin iindeki Tm, insan akln aar, insan hayal g
c onu kavrayamaz ve betimleyemez; yine de iimizdeki (atman) Yaam'n
kendisi olarak deneyimlenebilir veya kozmosun (brahman) Yaam' olarak
sezilebilir.
"O'nun kavranamaz olduunu bilen kavrar;
O'nu tasavvur eden, O'nu kavrayamaz.
Bilen kiiler iin O bilinemezdir,
Bilmeyenlere bilinirdir." (Kena Upaniad, 2. 3.)
[Bu nedenle ancak yadsmalarla, Histiyan dinbiliminde olduu gibi docta
ignorantia'yla (cehalet retisi) bilinebilir -AKC. ]

163

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

stilize nilfer yapraklarndan oluan bir dzenleme, (3) i ie gemi


dokuz genin ortak merkezli bir kompozisyonu. Kare ereve, Tant
rik gelenekte "titrek" (iirita) olarak adlandrlr, yani souktan titre
mekte olduu gibi. Bu ilgin tanm, erevenin simgesel anlamna de
il, biimine gnderme yapar. "Tit:rek" erevenin temsil ettii ey,
drt bir yne alan drt kaps, her bir giriin nnde birer sahanl
ve mihrabn yerden yksek zeminine uzanan birka basamaklk bir
merdiveni bulunan kare biimli bir mihraptr. Bu mihrap, tanrnn
tahtdr (pitha) ve mminin yreinin merkezi olarak dnlmeli
dir. Sonuta mminin zgl varoluunun, ezeli ve ebedi, yce Benli
inin ilahi ekirdeinin simgeletirilmesi olarak anlalmas gereken
kendi zel "Seilmi Tanrs" (ita-devata) ite burada ikamet eder.c
"Titrek" izginin kare mihrabn drt duvarna iaret etme zellii,
temel izgisel desen renkler ve biimlerle dolu olduunda zellikle
belirgin hale gelir. Ayrntlarla bezenerek son derece 'gzel resimlere
dntrlen Lamaistik bir dairesel desenler geleneinin (mandala)
bitmez tkenmez bir muhteem biimler hazinesi rettii Tibet'te
yaygn durum budur. Bu kuzey Budist gelenei Hindu -zellikle de
iva-akti- dnceleriyle dolu retilerin etkisi altnda gelimiti.
rnein Resim 3ide grlen, kutsal Lhasa kentinden ok gzel bir
tapnak-tavan sslemesinde kusursuz bir yantra diyagram yer alr,

"' ["Ezeli ve Ebedi Benlik": Yani benliin lmsz Benlii ve Lideri, belirli bir
erkek ya da kadndaki Ortak lnsan; btn ibadetler nihayetinde ona yne
liktir. "O sensin." "Kim ki, 'O biridir, bense bir bakas' diye dnerek her
hangi bir tanrya 'teki' olarak snr, o bilmez." (Brihadaranyaka Upaniad, !.
o.) "Kimi basit insanlar vardr ki, Tanr'y orada, kendilerini de burada diye
dnrler. Bu byle deildir; Tanr ve ben biriz." (Meister Eckhart, Pfeiffer,

4.

s. 469) -AKC.]

164

!VA'N!N KOZMiK HAZZI

ancak diyagramda lta-devata'nn konumunda bir Budha figr ve ba


tan sona Budist ayrntlar vardr. Sslemenin merkezindeki kiiletir
me ilk, ezeli ve ebedi Adi-Budha ya da Vairoana'dr. Ondan hareketle
drt yne ve aradaki drt noktaya, renkleri, jestleri ve zellikleri
farkl olan sekiz adet sureti ya da znn tezahr yaylmaktadr.
Bunlar, deitirilemez Mutlak'tan kp dnyaya giden zgl bileen
lere iaret eder. Evreni aydnlatan ve genileten bu suretler kozmik
iein merkezinde olarak tasvir edilirler. Kozmik iein merkezi de
kare mihrap iinde yer alr ve drt ynn her birinde titizlikle yapl
m resimli kaplar ykselir. Bunlarn tesinde daha nemsiz gr
nmler, kap muhafzlar, trensel emsiyeler ve lamac kltn teki
simgeleri vardr. Son olarak, yaratlm evrenin nilferinin en d ke
nar, eitli renklerde altmdrt tayapraktan oluan muazzam bir i
ek tac olarak resmedilmitir.
Budha figrnn ne1!1ini anlamak ve aklamak iin bir an dur
mamz gerekiyor. Kusursuz Bodhisattva'nn ya da Budha-zihninin ba
k asndan yalnzca tek bir z, yani Budhalk, aydnlanmann kendi
si, Maya-cehaletinin btn rnleri ve sonulan aldktan sonra ger
ekletirilen ve ulalan o betimlenemez durum ya da z vardr. Bu,
deneyim ve bilgileri, tanmlanabilir snrlan ve zellikleri farklla
trmann tesindeki katksz "ylelik" ya da "u Olma"dr . Bu, tat
ha-tii, szcn tam anlamyla, "'yle' (tathii) olma durumu (tii)"dr.
Tathii, "evet, yledir, yle olsun, amin" anlamma gelir. Bu gndelik,
iten bir onaylamadr. Dolaysyla tatha-ti, "ylelik" terimi, Nirvana
aydnlanmasnn, gerekten gerek tek durum ya da zn, bozulamaz
ya da zlp yok olmaz olan tamamen olumlu ynn temsil eder.
Bilinliliin tm dier durumlar ina edilir ve bir kez daha zlr
- duyu deneyimleri, dnebilme ve duygularla uyanklk durumu,
165

H i NT SANAT! VE UYGARLIC I N DA MiTLER VE SiMGELER

aklanamayan grntleriyle d durumu, hatta "daha yce" deneyim


durumlar. Ancak tatha-ta durumu tahrip edilemez; nk ayn anda
Mutlak'n deneyimi ve gerekliidir. Ve bu durum "boyun emez"

(vacra) diye adlandrlr; nk ister fiziksel iddetle, ister eletirel


analitik dncenin gcyle olsun blnemeyecek, paralanamayacak,
zlmeyecek ve hatta tahrip olmayacak niteliktedir.

Tatha-ta iin mmkn olan tek antropomorfik simge, boyun e


mezlik deneyimine erien Budha'dr. Ve en uygun simgesel nesne ya
da ara da Gk Baba'nn, daha sonralar da tanrlarn kral lndra'nn
silah olan yldrmdr. Buna uygun olarak yldrm (vacra, "boyun
emez" iin kullanlan szckle ayn), kendisini Vacrayana, "Kar
Durulmaz Yldrmn Tat," "Akn Gerein Boyun Emez Hakika
tine Giden Yol" diye adlandran zel bir Budist reti okulunun sim
gesidir. Vacra burada ikonografik sslemenin mmkn olan her ye
rinde yaygn bir biimde kullanlr. Kt glerin kovulmasnda kul
lanlan byl bir asa ya da kutsal metinlerin anlatmnda zaman ia
retlemek iin kullanlan ngran sap olarak ortaya kar (Resim
47). Lhasa'daki tapnak tavanndaki desende, sekiz vacra ortadaki Bud
hay, nalt vacra ondan kan sekiz yansmay, otuziki vacra da koz
mik nilferin d kenarn evreler. Ayn zamanda bu, Vacra-dhara,
"Boyun Emez Tz ya da Silah (vacra) Tutan ya da Kullanan (dha

ra)" olarak bilinen son derece nemli, simgesel bir Budha-tipinin te


mel zelliidir. Bu figr, Gerekliin ylelik'inin Yce Kiilemesi
olarak deerlendirilir; dolaysyla Vacra-sattva, "z ya da Varl

(sattva) Boyun Emez Tz Olan" olarak adlar:drlr. Tpk Hindu tan


rlarn hayvan "belirleyicileri"nin zde, tadklar antropomorfik bi
imlerle zde olmalar gibi, Vacrayana mezhebinin bu en yce sim
gesinde de boyun emez yldrm onu elinde tutan Budha'yla zdetir.
166

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

Grngsel dnyay reten ve koruyan Mutlak'n bir simgesi ola


rak, Vacradhara-Vacrasattva, nilfer tahtna oturmu olarak tasvir edi
lir. Balangta tanra Padma'ya -evrenin anas ya da yanisi-<1> zg
bir iaret ve "tat" olan bu nilfer lmsz, boyun emez, ezeli ve
ebedi Tz'n retkenlik kudretinin (akti) simgesidir. Dolaysyla ni
lfer zerindeki ya da iindeki bir Budha, Zaman evrenine nfuz eden
ve onu kalc klan aydnlanmann zn simgeler.
Bu gizemin, Hindu Tanr ve akti'si desenine dayanan farkl bir
simgesiyle, Tibet ikonografisinde yaygn bir biimde karlalr: di
il karlna smsk bir ekilde sarlan Vacradhara (Resim 35). Bu
yerleik davran Tibetede "Yab-Yum" olarak bilinir. Byk bir yo
unlama ve zmsenme iinde birbirine karp birleen iki figr,
asla bozulmaz bir sknetin hakim tavr iinde nilfer tahtnda otu
rur. Her ikisi de kral Bodhisattvalarn mcevherli giysilerini ve tala
.
rn tar. lfa edilmi Mutlak'n iki yn olan Sonsuzluk ve Za
man'n, Nirvana ve Samsara'nn nihai zdelii herhalde bundan daha
grkemli bir samimiyetle tasvir edilemezdi.
imdi rl Yantra'ya geri dnersek, soyut izgisel tasarm iinde
ayn temel ifti alglayabiliriz. ekilde birbirine geen, bei aaya,
drd de yukarya dnk dokuz gen vardr. Aaya dnk gen,
yaniye karlk gelen diil simgedir; buna "akti" ad verilir.'!' Yuka-

<!>
'I'

Kar. s. 104-118.
Ayn ekilde Yunan szckbilimcilerine gre Yunanca delta harfi (yukan
ya bakmakla birlikte) diili simgeler: "El.ta., Etool.ov yuva.xnov" Aynca
Avrupa ingeneleri, simge dillerinde, kadn cinsini genlerle belirtir; bu, on
lara kadim anavatanlan olan Hindistan'dan gelen bir kullanmdr. Bir evin
sakinlerinden ne bekleyebileceklerini arkadalanna haber vermek iin evin
itine ya da kap pervazna gizlice koyduklan iaretler arasnda, ierideki ka-

167.

HiNT SANATI YE UYGARLICINDA MiTLER YE SiMGELER

rya dnk gen, erkei, lingam anlatr ve "ate" (vahni) olarak ad


landrlr. Vahni, tecas'la e anlamldr, "ateli enerji, gne ss,
kraln grkemi, ilecinin tehditkar cokusu, scakkanl organizmann
beden ss, tohumda younlam yaam gc" demektir. Dolaysyla
vahni genleri tanrnn zn, akti genleri de zevcesinin diil
zn anlatr.
Dokuz says, Mutlak'n, evrimin birbirini izleyen aamalarnda
derecelendirilmi kutupsallklarda, kozmik ve diil enerjilerin yarat
c etkinliklerinde farkllat sradaki ilksel ortaya kn anlatr.
En nemlisi Mutlak'n kendisinin, Gerekten Gerek'in tasvir edilme
dii olgusudur. O tasvir edilemez; nk biim ve ll)ekann tesinde
dir. Mutlak, younlama halindeki mmin tarafndan, btn genle
rin karlkl oyunu iinde bir gzden kaybolma noktas, "damla"

(bindu) olarak tasavvur edilmelidir. Bu Bindu, bir nevi g-noktas


dr, tm diyagramn geniledii, grlmez, ele gemez merkezdir. Ve
imdi, akti genlerinin drd, tasvir edilen vahni karlklaryla
balantlanrken, beincisi ya da en iteki, gzle grlmez Nokta'yla
birlemek zere akta kalr. Bu, llk akti'dir, aknsal iva'nn zevce
si, saf, dingin Brahman'n, Byk Kaynak'n diil bir tezahr olarak
yaratc enerjidir.
iva-akti heykelleri gibi, ri Yantra da, ibirlii halindeki kart
larn dur durak bilmez bir etkileimi olarak, gerek evrensel gerek bi
reysel dzeyde Yaam' simgeler. Yukardan genileyen be diil
gen ve aadan doan drt eril gen, kesintisiz y'lratm srecini an
latr. Kesintisiz bir imekler silsilesi gibi birbirlerinin iine dalar ve

dnlann saysn bildirmek zere izdikleri bir ya da daha ok gen de


vardr.

168

!VA'N!N KOZMiK HAZZI

ezeli ve ebedi retkenlik ann yanstrlar - yine de bu geometrik sa


kinliin duraan bir deseninde sergilenen bir hareketliliktir. Bu, dn
yann grngsel serabnn srrnn bir anahtan olan soyut bir diyag
ramda tasvir edilen arketipal Hieros Gamos ya da "Mistik Evlilik"tir.

4
YcE TAN R I
Eril ve diil ilkelerin bu kutupsall, Hindu simgesel sanatnn
en muhteem belgelerinden birinde, l sekizinci yzylda yaratlan,
klasik dnemin bir bayapt olan byk Elephanta'nn iva-Tesli
si'nde ifade edilmitir (Resim 33). Bu yapt, tapnan ana idol deil
dir; tapnaktaki temel ibadet nesnesi Resim 29'da grlen ta lingam
dr. <1> Aslnda ana tapna kuatan, yeraltndaki bu muazzam kaya oy
ma salondaki bir dizi kabartmadan yalnzca bir tanesidir. Buna karn
kolay kolay bir benzeri bulunamayacak bir sanat yaptdr. Tasvir et
tii ey, tam olarak Mutlak'n grngsel varoluun dalitelerinde
kendini ortaya koyma gizemidir; bunlar eril ve diil kutupsall
tarafndan insan deneyiminde kiiletirilir ve doruuna vanr.
l imgenin ortadaki ba, Mutlak'n tasviridir. Grkemli ve y
ce olan bu ba, dier ikisinin iinden kt ilahi zdr. Bu varln
sa omzunun zerinden, iva'nn, Yce Tann'nn (mahadeva) eril pro

filj merkezi biimden karak srekli olarak byr - kavisli konturla


;_,_nda eril kudret, isten gc ve meydan okuma vardr; marurluk,
yiitlik ve fke enesi, aln ve burnunun dibinde parlamaktadr; eril

Bkz. s.

146'claki tartma.
169

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMG ELER

bilinlilik bklm bykta sergilenir. Buna uygun olarak, ortadaki


maskn solunda diil ilkenin profili yer alr - tarif edilemez bir eki
cilie sahiptir, doann batan karc gcdr, tomurcuk ve meyve
dir, bir byleyicilii vardr ve olas btn tatllk vaatleriyle dolup
taar. Kadnln bu ayartc maskesinde, duyularn 'btn zevkleri
vardr: das Ewig-Weibliche [Ezeli ve Ebedi Dii] (Faust'u Franszcaya
eviren ilk kii olan Gerard de Nerval, bu evrilemez terim iin Fran
szca ho bir karlk yaratmt: le charme eternel).
Ancak ortadaki ba, yce, dsel bir mesafelilik iinde kendi iine
kapaldr. Bu kaytszl sayesinde, uzlamaz zelliklerini sergileyi
lerini btnyle grmezden geldii sa ve solundaki iki figrn jest
lerini susturur. Ortadaki kiilemeden kesintisiz bir biimde doan
ve evrilen bu iki farkllam profil kabartma halinde tasvir edilir
ken, onlar douran merkezi ba, ortada tam olarak yontulmutur.
Yerinden oynatlamaz, gl, merkezi biim marur ve dingin tasal
sessizlii iine gmlmtr ve muhteemdir, iki yanal ehrenin be
lirgin zelliklerinden stndr, onlar eritir ve kendi iine katar:
kudret ve holuk, saldrgan dinlik ve umutlu isteklilik. Aknsal
dinginliiyle muhteem, kapsaml, gizem dolu bu figr, onlara bo
yun edirir ve ezeli ve ebedi hareketsizlikte onlarn yaratc gerilimi
nin etkilerini siler. Yan figrlerin kutupsallndan habersiz, kendi
muazzam arlna kaytsz olan muhteem Orta, Bindu'nun bu gr
kemli grn,4> dnyann Maya'sn sonsuza kadar reten ilkel, ar
ketipal kutupsall sakin bir biimde geersiz klar. Grne gre
onlarn etkileiminin zevkini ve aclarn hibir biimde hissetmez.
Anlalan bu belirsiz varlk insan bilincine yansd ekliyle evrenin

<1> Bindu: "damla," yani Mutlak, kar. s. 168.


170

IVA'N!N KOZMiK HAZZI

ve yaayan bireyin srelerini hibir biimde bilmez. En azndan


kudretli kaytszlnda, etkilenmemi bir biimde hareketsizdir - ay
n ekilde insann en iteki Benlik'i, Atman' da, boyun emez Var
lk'n sarp sarmalayan klflarn aclarnn ve zevklerinin, organik
ve psiik srelerinin orta yerinde, umursamazcasna ylece durur.
Ortadaki ba, Sonsuzluk'un yzdr. Hibir eyde srar etmeden,
aknsal uyum iersinde harmanlanm bir biimde iki yanndaki ifte
varoluun tm glerini kendi bnyesinde barndrr. Kat skunetin
den dar zaman ve yaam sreleri srekli olarak akmaktadr - ya
da grnte akmaktadr: Orta'nn bak asyla, akan hibir ey
yoktur. Sonsuzluk'un yznn yce huzurunda, duygu dolu iki ka
bartma-profil, buluta benzer bir hal alr. Uzay ve zaman sahnesindeki
oyunlar, k ve glge oyunu kadar aslsz bir etki verir hale gelir.
Kalc bir biimde kendilerini her iki ynde de gsteren -yine de ara
lksz bir biimde ktklar zn kendisi tarafndan tmyle gz ard
edilen- bu iki profil dnyadaki byk gsterinin yapmclar ve y
netmenleri gibidirler, sonsuz sayda oyuncuda kendi kendilerini yeni
den retirler. Bu byk gsteri yalnzca "cehalet"imizle (avidya) izle
nir niteliktedir; uyanm gzn nnde ortadan kaybolur. Vardrlar
ve yokturlar. Duman gibi, kendileri ve yaratmlar gelir geer, akar
ve yiter gider. Bu, Maya'nn gerek doas, yani -ister kiisel ister
ortaklaa, ister tarihsel ister kozmogonik olsun- yaamn, bizim bi
reysellemi, snrl, dayanksz bilincimiz tarafndan bizler uyank
ya da uykudayken, hatrlar ya da unuturken, eylemde bulunur veya
ac ekerken, ellerimizi eyler zerine koyarken, ama kendimiz kendi
avcumuzdan kayarken deneyimlenen grngsel karakteridir.
lki profil olagelmektedir; evren olagelmektedir; birey olagelmek
tedir. Ama hangi anlamda olagelmektedirler? Gerekten olmakta m171

HiNT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

drlar? Ortadaki maske, hibir eyin olmad, hibir eyin gelip ge


medii, deimedii veya bir kez daha zlp yok olmad Ezeli ve
Ebedi'nin hakikatini ifade etmeyi amalar. llahi z, tek gerek, kendi
iindeki Mutlak, en iteki En Yce Benlik'imiz kendi yce Boluk'una
gmlm, alimi mutlak ve kadiri mutlak, her eyi ve her yeri kap
sayan olarak kendi iinde ikamet eder. Bu, Atman-Brahman'n portre
sidir. Ve Maya'nn elikisi de buradadr: evren ve kiiliklerimiz de
merkezden doan, ancak onun tarafndan grmezden gelinen bu eril
ve diil profiller kadar -ama daha fazla deil- gerektir. Brahman ve
Maya bir arada varolurlar. Maya, Brahman'n srekli ztezahr ve
zdeiimidir - bir yandan onun kendini ifa edii, te yandan onun
ok renkli, gizleyici peesidir. Btn dayanksz eylerin her dzeyde
saygnl da buradan gelir. Onlarn genel toplamna bu nedenle,
Maya-akti-Devi kuralyla En Yce Tanra, Tanrlarn ve Yaratklarn
Anas ve Yaam Enerjisi olarak ibadet edilir.

iVA' N I N DAN S I
Lingam'n efendisi, akti-Devi'nin kocas olan iva ayn zamanda
Nataraca, yani "Danslarn Kraldr."
Dans kadim bir by biimidir. Dans normal tesi glerle do
natlm bir varla dnerek glenir. Kiilii dnme urar. Yo
ga gibi, dans da esrimeye, vecd haline, ilahinin deneyimlenmesine,
kiinin kendi gizli doasn kavramasna, ilahi zle birlemeye yol
aar. Hindistan'da dans, meditasyon tapnaklarnda uygulanan kor
kun ilelerle -oru, nefes altrmalar, mutlak iebak- yan yana
172

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

serpilip gelimitir. By yapmak, bakalarm etkilemek iin kii n


ce kendi kendisini bylemek zorundadr. Ve bu, dua, oru ve medi
tasyonla olduu gibi dansla da gerekletirilir. Bu nedenle iva, yani
tanrlarn bayogisi, ister istemez ayn zamanda dansn da efendisidir.
Pandomim dans, dansy, ister iblis, ister tanr, isterse dnyasal
varlk olsun kiiletirdii her kimse ona dntrmeyi amalar. r

nein sava dans, onu icra eden erkekleri sava lara dntrr; on
larn savala ilgili erdemlerini uyandrr ve onlar korkusuz kahra
manlara evirir. Avn baarl gemesini uman ve bunu temin eden av
seferi dans-pandomimi, btn katlmclar iyi nianc avclar yapar.
Doa gleri uyuukluk halinden verimlilie arlr, danslar bitki
rts, cinsellik ve yamur tanrlarm taklit eder.
Dans, bir yaratm eylemidir. Yeni bir durumu dourur ve dans
y yeni ve daha yksek bir kiilie davet eder. Kozmogonik bir ilevi
vardr; bu ileviyle, dnyay biimlendirebilecek uyku halindeki
enerjileri uyandrr. Evrensel bir lekte, iva, Kozmik Dans'dr;
"Dans Eden Tezahr"nde (nritya-mrti), kendisi kendisinde tecessm
eder ve ayn anda Ezeli ve Ebedi Enerji'nin tezahrn ortaya koyar.
lgnca, srekli dnnde toplanan ve yanstlan gler, dnyann
evriminin, devamllnn ve zlp yok oluunun gleridir. Doa
ve btn yaratklar, onun ezeli ve ebedi dansnn sonulardr.
iva-Nataraca, IS on ve onikinci yzyllara ait, Gney Hindis
tan'daki bir dizi ok gzel bronz heykelde tasvir edilmitir (Resim

38). Bu figrlerin ayrntlar, Hindu geleneine gre, karmak bir re

simsel alegori balamnda okunmaldr. Sa st elin, ritm tutmaya


yarayan, kum saati benzeri kk bir davul tad grlr. Bu, ko
numann arac Ses'i, ifaatn, gelenein, byl szlerin, sihrin ve
ilahi hakikatin aktarcsn artrr. Ayrca Ses, Hindistan'da, be
173

H i NT SANATI VE UYGARLIC. I N DA MiTLER VE SiMGELER

elementin ilki olan Eter'le ilikilendirilir. Eter, ilahi Tz'n temel ve


fark edilmesi zor olan en yaygn tezahrdr. Evrenin evriminde
Eter'den tm dier elementler, Hava, Ate, Su ve Toprak ortaya
kar. Bu nedenle Ses ve Eter birlikte yaratln ilk, hakikate gebe an
n, temel, kozmogenetik kudretinde Mutlak'n retken enerjisini anla
tr.
Parmaklan yarm-ay eklinde (ardhacandra-mudra) duran sol st
el, avcunda bir alev dili tar. Ate, dnyann ykmnn elementidir.
Kali Yuga'nn sonunda Ate, yaratl gvdesini ykacak ve ardndan
boluk okyanusu tarafndan sndrlecektir. Dolaysyla burada, ha
vada asl duran ellerle, kozmik dans oyununda yaratm ve ykmn
dengelenii anlatlmaktadr. Kartlarn bir acmaszl olarak Akn,
esrarengiz Efendi maskesiyle unu gsterir: yok etmeye ynelik doy
maz bir itaha kar yorulmak bilmez retim, Alev'e kar Ses. Ve bu
korkun oyunun alan, tanrnn dansyla gsterili ve korkun bir ye
re dnen Evrenin Dans Sahas'dr.
Koruma ve huzur baheden "sakn korkma" jesti (abhaya-mudra),
ikinci sa elle sergilenirken, gs hizasndaki dier sol el, havaya
kaldrlm sol ayaa iaret eder. Bu ayak Azat Etmek'i anlatr ve m
minin sna ve selametidir. Mutlak'la birlie ulamak iin tapnla
cak eydir. Bu ayaa iaret eden el bize iva'nn olu, Engellerin Kal
drcs Ganea'y hatrlatacak ekilde, filin ne uzanm hortumu ya
da "el"ini taklit eden bir biimde tutulur.
Tanr, cce bir iblisin yere kapanm bedeninin zerinde dans
ederken tasvir edilir. Bu Apasmara Purua, "Unutkanlk ya da Dn
cesizlik (apasmara) ad verilen lblis ya da Adam (purua)"dr.<1> Bu ib-

<1> Tamil dilindeki ad, yine dncesizlik ya da unutkanlk anlamna gelen Mu174

lVA'NJN KOZMiK HAZZI

lis, yaamn krlnn, insann cehaletinin simgesidir. Bu iblisin


denetim altna alnmas, gerek bilgelie ulalmasnda yatmaktadr.
Gerek bilgeliin olduu yerde dnya esaretinden azat edili vardr.
Bir alev ve k halkas (prabha-mandala) tanrdan kar ve onu
kuatr. Bunun, evrenin ve yaratklarnn yaam5al srelerini, iinde
ki dans eden tanryla hareketlenen doann dansn anlatt sylenir.
Ayn zamanda bunun Bilgelik enerjisini, Her ey'in kiilemesinden
dansla kan hakikatin bilgisinin aknsal n anlatt da sylenir.
Alev halesine atfedilen bir baka alegorik anlam da kutsal AUM ya da
OM hecesidir.'1' Vedik vglerinin ve byl szlerinin kutsal dilin
den doan bu mistik sz ("daima," "amin"), btn yaratln bir ifa
desi ve onaylanmas olarak anlalr. A - byk deneyim dnyasyla
birlikte, uyank bilin durumudur. U - dn belirsiz ekillerine ili
kin deneyimiyle birlikte, d gren bilin durumudur. M - tm de
neyimin yce bir deneyimsizlik saadeti, bir potansiyel bilin kitlesi
iinde zlp eridii dsz uyku, doal durgunluk, farkllamam
bilin durumudur. Bu harfin, yani A, U ve M'nin telaffuzunu izle
yen Sessizlik, tezahr etmemesi iinde kusursuzlam st-bilincin
btnyle llahi Gereklik'in saf, aknsal zn yanstmas ve onunla
birlemesidir - Brahman, Atman, Benlik olarak deneyimlenir. Bu ne
denle AUM, evresini saran sessizlikle birlikte, bilinli-varoluun b
tnnn ses-simgesi ve ayn zamanda onun memnuniyetle onaylanma
sdr.
Alev halkasnn kkeni byk bir olaslkla iva-Rudra'nn ykc
yndr; ancak iva'nn ykm, nihayetinde Azat Etmek'le zdetir.

yalaka'dr.
'!'

A ve U birleerek O'ya dnr.

175

H iNT SANATI VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

Kozmik Dans olarak iva, "be etkinlii" (panca-hriya) iinde


ezeli ve ebedi enerjinin bedenlenii ve tezahrdr: () Yaratl (sri

ti), dan dkme ya da ama , (2) Koruma (sthiti), srme, (3) Ykm
(samhara), geri alma ya da yeniden zmseme, (4) Gizlenme (tiro
bhava), Hakiki Varlk'n grn maskeleri ve kisvelerinin, mesafeli
liin, Maya'nn gsterisinin ardnda gizlenmesi ve (5) Mminin iyi
likle (anugraha) kabul, yoginin dindarca abasnn onaylanmas, 'ifa
eden bir tezahr araclyla huzurun bahedilmesi. llk ve son
ikisi, ibirlii halindeki karlkl uzlamazlk gruplar olarak eleti
rilmilerdir; tann hepsini birden sergiler. Ve bu sergileme yalnzca
ezamanl olarak deil, birbiri ardna da yaplr. Bunlar, tanrnn elle
ri ve ayaklarnn durularnda simgeselletirilir - yukardaki el s
rasyla "yaratma ," "koruma" ve "ykm;" Unutkanlk'a saplanm ayak
"gizlenme" ve havadaki ayak "iyilik"tir; "fil eli" bu nn dier iki
siyle balantsna iaret eder ve bu ilikiyi deneyimleyen ruha huzur
vaat eder. Be etkinliin her biri, her ann nabzyla ezamanl olarak
ve zamann deiimleri aracliyla birbiri ardna tezahr ettirilir.
Elephanta'nn iva lemesi'nde grdmz, yaratc gcn ku
tupsalln temsil eden iki etkileyici profil, Mutlak'n dinginliini
anlatan tek, suskun, merkezi bala dengeleniyordu. Ve biz bu simge
sel ilikiyi Sonsuzluk ve Zaman elikisinin belirtisi olarak okuduk:
dingin okyanus ve hzla akan su sonuta ayn deildir; yok edilemez
Benlik ve lml varlk zde ayndr. Bu harika ders, salnan uzuvla
rn ard arkas kesilmeyen, muzafferane hareketinin, ban dengesi ve
maskeye benzer ehrenin hareketsizliiyle arpc bir kartlk iinde
olduu iva-Nataraca figrnden de karlabilir. iva, Kala'dr, yani
"Siyah Olan"dr, "Zaman"dr; ama ayn zamanda, Maha-Kala, yani
"Byk Zarnan"dr, "Sonsuzluk"tur. Nataraca, yani Danslarn Kral
176

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

olarak vahi ve inayet dolu jestleri, kozmik yanlsamay tetikler; uu


an kollan ve bacaklaryla gvdesinin salnm, evrenin srekli yara
tln-ykmn, doumu kesin bir biimde dengeleyen lm, yak
laan her doumun sonu olan yok oluu retir - aslnda bunlarn
kendisidir. Koreografi zamann topacdr. Tarih ve ykntlar, gne
lerin patlay, jestlerinin yorulmak bilmez salnma silsilesinden
kan ani ltlardr. Ortaan kk bronz heykellerinde yalnzca tek
bir evre veya hareket deil, bu kozmik dansn btnl de mucizevi
bir ekilde verilir. Mahii.yugalann ya da Byk Kainat Devirlerinin
durdurulamaz, tersine evrilemez dngsel ritmi, Efendi'nin topukla
rnn darbeleri ve vurularyla belirlenir. Ama bu arada yz, etkileyi
ci sakinlii iinde kalr.
Dinginlikle dolu esrarengiz maske, drt esnek kolun fnl fnl d
nnn zerinde durur, dnya alarnn temposunu tutan drt enfes
bacaa aldr bile etmez. Egemen suskunluunda her eyden uzakta
duran tanrnn ebedi znn maskesi, kendi enerjisinin bu heybetli
gsterisinden, dnyadan ve ilerleyiinden, zamann akndan ve dei
ikliklerinden etkilenmez. Bu ba, bu yz, bu maske ilgisiz bir seyir
ci gibi aknsal soyutlanmas iinde durur. le dnk, kendi iine g
mlmenin saadetiyle dolu olan tebessm, ok incelikli bir ekilde,
gizlenmi denemeyecek bir alayclkla ayak ve ellerin anlaml jestleri
ni yalanlar. Dansn mucizesi ile bu anlaml bir ekilde anlamsz eh
renin dingin sessizlii arasndaki bir gerilim, yani Sonsuzluk ile Za
man'n gerilimi, Mutlak ile Grngsel'in, lmsz Benlik ile fani
Psie'nin, Brahman-Atman ile Mii.yii.'nn -suskun ve karlkl birbirini
yadsyan- elikisi vardr. nk hibiri sanld btnlkte deil
dir, te yandan ikisi, yani grlmez olan ve grlr olan kusursuz
bir biimde ayndr. lnsari, kendine zg kiiliinin btn nitelikle-

177

HiNT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

riyle bu daliteye kayg ve zevkle balanr; bununla birlikte, fiilen ve


nihai olarak dalite yoktur. Cahillik, tutku, bencillik, en yce z'n
(billur berraklnda ve zaman ve deiimin tesinde, strap ve
esaretten bamsz olann) deneyimini paralayp, bireysel varolular
dnyasnn evrensel yanlsamasna dntrr. Bu dnya, btn ak
kanlna karn yine de vardr

ve asla sona ermeyecektir.

Gney Hindistan'n dans eden bronz figrleri, deneyimler ve duy


gularla srklenen kiiliin, suskun, her eyi bilen Benlik'le olan e
likili zdelii zerinde durur. Bu figrlerde , saadet iersinde d
gren suskun ehre ile uzuvlarn tutkulu kvraklnn kartl,

an

lamaya hazr olanlar iin Mutlak ve onun Mii.yii.'sn tek bir dal-tesi
biim olarak tasvir eder. Biz ve Ilahi, tek ve aynyzdr, tpk bu sal
nan uzuvlarn canllnn, anlan savuran Dans'nn kesin ilgisizli
iyle tek ve ayn olmas gibi.
Ancak Gney Hint bronz heykellerinde tasvir edildii ekliyle
dans tanrs hakknda sylenecek daha baka eyler de var.
iva'nn salar uzun ve kark, ksmen aaya salnm, ksmen
bir eit piramite tutturulmu haldedir. Bu, tanrlarn rnek yogisi
nin sadr. By kudretine ulaan normal tesi yaam enerjisi, ma
kas dememi san bu yabanllnda barnr. Benzer ekilde plak
elleriyle bir aslann enesini paralayan ve bir putperest tapnan a
tsn deviren Samson'un nl kudreti de kesilmemi sandadr. Dahas, bylerini konser sahnesinde icra eden bycleri, cinleri ve
harikulade tlsmlara sahip iblisleri dnecek olursak, mziin afsu
nu, aslan yeleli bir virtz gerektirir. Kukusuz Ezeli ve Ebedi Di
i'nin, das Ewig-Weibliche, le charme eternel'in kadns ekiciliinin,
ehvetli cazibesinin byk blm gzelim salarnn kokusunda,
dalga dalga dklnde, ihtiamndadr. te yandan bitkiler-hayvan178

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

lar aleminin retken glerine srt eviren, mutlak ileciliin ruhani


yoluna girmek iin yaamn, cinselliin, topran ve doann retici
lik ilkesine bakaldran kiinin ilk i olarak salarnn kaznmas ge
rekir. Salar dklm ve artk retim zinciriyle hibir ba kalma
m yal bir adamn ksrln taklit etmelidir. Kafasnn yapraklar
m soukkanllkla feda etmelidir.
Hristiyan rahibi ve keiinin tepesi kaznm kafas, bedensel is
teklerden bylesi bir vazgeiin iaretidir. (Evliliin, azizce mevkiyle
badaamayacak bir ey gibi dnlmedii baz tarikatlarda rahipler
kafalarnn tepesini kaztmaz.) Budist aziz-yogiler ve din adamlar, r
nein Lohanlarn saysz inli portresinde tasvir edildii zere,c> sa
larm bsbtn kaztrlar. Bu trden kaznm kafalar, Maya'mn ya
am dngsnn retkenlik itkisinin "ekicilii"ne"' meydan okumay
artrr. Yoga ruhsallnn zaferini temsil eden bu "Saygdeer
Olanlar," kei yeminlerini ederek ve ileci kurallara uyarak btn
batan kartmann stesinden gelirler. Gnll kellikleriyle, byme
ve deime mevsimlerinin tesindeki huzura doru ilerlemilerdir.
Resim 49'daki inli Budist din adamnn yzndeki muzaffer ifade ne
redeyse eytanidir. Nefsin denetim altna alnmasyla kazanlan, etkili
bir sakinlii ve normal tesi yoga yetilerinin manyetizmasyla lda-

<1>

Sanskrite ariant, arahant'tan gelen ince lohan, Japoncada rakan'a dn'

r. [Kk arh, muktedir, nitelikli, saygdeer olmak demektir: Rig Veda'da


ve Brahmanalarda arhana, nitelik, deer, lnszln nkoulu ve Gne
kapsna kabul edilmenin kanlmaz artdr; Budizmde arhatta, bir Arhat
olma durumu, Budhalkla edeerdedir -AKC.]
'I'

Latince fasdnosum, orijinal olarak ve szlk anlamyla, kokular alemine,


zellikle cinselliin byleyici kokusuna -rnein anak yapraklann aan
ve dllenmek isteyen tomurcuklarn kokusuna- gnderme yapar.

179

H i NT SANAT! VE UYGARLl I N DA M iTLER VE SiMGELER

yan, meydan okuyan kudreti yanstr. Bu, dnyann btn zincirlerin


den kurtulan, yaamn sonu gelmez, anlamsz kendini retiminin k
leliini aan, titiz bilginin keskin klcn kullanarak insanl bitkiler
ve hayvanlar aleminin itkiler ve zorunluluklarna balayan btn ba
lardan kendisini zgrletiren kiinin hayali bir portresidir. Bu "Say
gdeer Olan" kazand denetim araclyla muazzam bir kudret
edinmitir. Richard Wagner'in, Der Ring des Nibelungen'inde [Nibelun

gen Yz] seslendirilen tanrlarn, titanlarn ve Nibelung ccelerinin


tnlayan ezgisine kulak misafiri oluruz: "Nur wer der Minne Macht ent
sagt . . . " - "Kim ki, akn ve cinselliin kudreti ve bysne srtn
evirir, sahibine snrsz kudret kazandran Yzk' ele geirecektir."
!ster Budist, ister Caynac, isterse Brahmin olsun, doann bala
rndan ve dzeninden kurtulu iin abalayan Hintli ileci, iddetli
zikenceler uygulamak yoluyla, isten glerini ve dayankllklarn
lszce snayan ve artran, kendileri iin dnyada acmasz bir kud
ret kazanmaya alan titanvari mitolojik iblislerin edeeri haline
gelir - tek fark ruhani bir amac olmasdr. Ruhani insan, maddi ev
rene hkmetmenin ayartclnn ok tesindedir, bununla birlikte
kozmik efendilik hedefine zlem duyar ve ona doru ilerler. Budha,
bir Driya Imparatoru'dur (akravartin), ama siyasal, fiziksel deil,
ruhani dzlemde. Ve fatihlerin de tanklk ettii gibi ister ruhani, is
ter siyasal olsun, ister azizce ister titanvari olsun efendiliin nkou
lu, Wagnerci Alberich yasas, yani Nibelung'tur. Gerek yogiler gerek
tiranlar, ezeli, kozmik sularn ok eski bilgeliini dile getiren o gk
sel bakirelerin, Ren nehrinin kzlarnn verdii dersi almlardr bu, srtst yatm Vinu'nun bilgeliidir: Nr wer der Minne Macht

entsagt . . .
Kafann kaznmasnn nemine ilikin bir ders, Budha'nn "byk

180

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

aynl nn
"

(maha-abhinikramana) hikayesinde de izlenebilir.

... Budha, son bedenleniinde (Bodhisattva olarak aydnlanmaya ula

aca, bylece Budha'ya, evrensel kurtarcya dnecei bedenlenii)


girmi ve soylu bir evin olu olarak domutu. Ancak hayatta kalmasn ve
gl bir kral, bir "dnya imparatoru" (akravartin) olmasn istedii bu se
kin ocuu her trl hayal knkl tehlikesine kar korumak isteyen babas,
olunun gzlerinin varoluun zc ynnn en ufak bir iaretini bile grme
mesine zen gsterdi. Mamafih zaman geldiinde iaretler belirdi. Byleyici
saraynn ho marzarasndan insanlarn gerek yaam dnyasna yapt drt
ksa gezi srasnda duyarl ve son derece sezgili gen prens, nce yal bir
adam, ardndan hastalktan periar olnu bir kii, ardndan bir ceset ve son
olarak da dnyadan elini eteini ekmi bir ileci-bilge grd. Yaamn Dahi
si'nin sunduu bu erginlenmeyi derhal kavrad ve kabul etti. ilecinin gr
nnden esinlenerek, daha o gece babasnn sarayndan ayrld. Topran cin
leri, nal sesleri uyuyan kenti uyandrmasn diye, atnn toynaklarna yaptlar.
Sadk arabacs ilerledi. Kentin retici tanrs, bakentin kaplarn neeyle, an
cak skunet iinde ardna kadar at. Ve binici, babasnn krallnn snrn
oluturan geni rman zerinden srayarak, lmllere ve tanrlara balat
c aydnlanmay getirecek servene doru ilerledi. ..

Oluum srecindeki Budha'nn snrn dna atlamasnn ardndan


ilk ameli, Burma'daki Pagan kentinin byk Ananda Tapnann on-

Yaamn Dahisi, yaamn her annda mmkn olan btn erginlenmeyi, if


aatlar ve mesajlar yaymaktadr. Ama yine bu ayn Dahi, Doga ynn kul
lanarak, bizi dogal krlk ve sagrlk (avidya, cehalet, maya) gibi degerli bir
yetenekle donatr, bu nedenle artk kendimizi WOB [Wisdom of the Bud
dha; Budha BilgeligiJ. istasyonuna ayarlamay baaramayz. Bu ayar sorunu,
bizim iin ok byk bir zorluk olarak kalmaya devam etmektedir.

181

H i NT SANAT! VE UYGARLI C I N DA MiTLER VE SiMGELER

birinci yzyla ait iki heykelinde tasvir edilir. (Resim 44-5). Budha,
prenslik bayla uzun ve gzel salarm kesti.il> En eski kanonik Bu
dist kaytlarnda, l ikinci yzylda Seylan'da yazld sanlan Pali
Kanonu'nda, bu olay aadaki muazzam anlatmla dile getirilir:'!'
... Dnd ki, "Benim bu rglerim bir kei iin mnasip deil; ama bir
Mstakbel Budha'nn san kesmeye uygun kimse de yok. Bu nedenle onlan
klcmla kendim keseceim." Ve sa eliyle bir palay kavrayarak, sa topuzunu
sol eliyle yakalad ve tacyla birlikte kesip att. Bylece salar iki parmak uzun
luunda kald. Yaad srece bu uzunluk deimedi ve sakal da bununla l
lyd. Ve bir daha hi san ya da sakaln hi kesmesi gerekmedi.
Ardndan Mstakbel Budha sa topuzunu ve tacn yakalad ve havaya fr
latarak u szleri syledi:
"Eer bir Budha olacaksam, gkyznde kalsnlar; olmayacaksam, yere
dsnler." .
Sa topuzu ve mcevherli sar havada bir fersah kadar ykseldi ve orada
durdu. Ve Sakka,0 tannlann kral, ilahi gzleriyle bunlar grd, uygun bir m
cevher kakmal mahfazaya yerletirdi ve mahfazay "Ta Tapna" olarak
Otuz Tanr'nn Cenneti'ne koydu . ...

"' [Birok dier szel ya da grsel kural gibi Bodhisattva'nn kaznm kafas
nn da Brahmanik ilk rnekleri vardr; "Sa topuzunu, 'Dnya cennetine
daha hzl ulaabilelim" diye dnerek, baar iin kestiler." (Taittirtya Sam

hitil, VII. 4. 9) -AKC.]


'I'

Yaymclarn izniyle yenid,en basan Henry Clarke Warren, Buddhism in Trans

lations (Harvard Oriental Series, 3), Cambridge, Mass . : Harvard University


Press, 1896, s. 66, Pali dilindeki]ataka ya Giri adl eserin bir evirisidir.
0 Sakka (Pali dili) akra'ya karlk gelir (Sanskrite), yani tanr, lndra demektir.

Sa topuzunu yakalayan Sakka, Resim 45'in st sol kesindeki uan figr


dr.

182

lVA'NlN KOZMiK HAZZI

"Kestii sa bir sr gzelim kokuyla ylesine tatl,


Bu lnsanlann fi onu gf?yzne doru hzla.frlatt:
Ve orada tann Vasava, bin gzl tann,
nnde eilerek altn ma/Jfazada onlan yakalad.

Resim 44 , kendi klcyla san kesen Bodhisattva'y gsteriyor.


Resim 45'te, mcevherli sangyla birlikte sa topuzunu, havaya frlat
madan hemen nce iki eliyle tutmaktadr ve o srada u dilekte yo
gunlamtr: "Eger bir Budha olacaksam, gkyznde kalsnlar . . . "
Gksel sarayna, Otuz Tanr'nn Cenneti'ne szlmekte olan lndra,
saygl bir ekilde mcevher kakmal mahfazay tamaktadr. Mahfa
zada, ruhani aydnlanmaya, yce vazgeie ynelik belirleyici adm
simgeleyen paha biilmez kutsal emanet bulunmaktadr. Zevk ve iba
det tutumu iindeki sagdaki dii figr, lndra'nn kraliesi-zevcesi,
aktisi ya da tecessm etmi enerjisi lndrani-ai, yani tanrlarn kra
liesidir.
Kaidenin zemininde, nilfer tahtn (padmasana) kenarnn altnda,
sadk saray hizmetkar ve arabac anna tasvir edilir. anna, Efendisi
byk ayrla ktg srada, grevli olarak Bodhisattva'nn dairesi
nin eiginde uyuyordu ve ona elik etti; at Kanthaka'y dizgininden
ekerek yol gsterdi. anna'nn artk geriye kalan tek ilevi ikametga
ha geri dnmek ve efendisinin anne-babasna, ogullarn sonsuza ka
dar yitirdiklerini bildirmek olacaktr. Prens, krallk haklarndan
vazgemitir. Bodhisattva adsz, anonim ilecinin yurtsuz yuvasz yo
luna girmitir. Gotama'nn aray artk yaam ve lm dngsnn
tesindeki Mutlak olacaktr.
... Mstakbel Budha san kestikten ve kraliyet giysilerini, ileci dilencinin

183

HiNT SANAT! VE UYGARLIC I N DA MiTLER VE SiMGELER

<1>
turuncu-sar cbbesiyle deitirdikten sonra, sadk arabacsnn gitmesine
izin verir: "anna, git anneme ve babama syle, ben iyiyim." anna da Mstak

bel Budha'ya itaat eder ve onu sa tafafna almaya dikkat ederek, yanndan
"'
ayrlr. Ancak orada duran ve olup bitenleri dinleyen at, yani Kanthaka, bu
acya dayanmay baaramaz. Oradan uzaklatrlrken, "Efendimi bir daha asla
gremeyeceim" diye dnr, kalbi durur ve lr. Otuz Tanr'nn Cenne
ti'nde, tanr Kanthaka olarak yeniden doar ...6
.

Hikayenin bu blmne, son derece duygulu bir ekilde kaidedeki


minicik bir at figryle gnderme yaplr. Srtnda efendisini deil,
yalnzca eyerini tayan bu muhteem hayvann byk znts,9 ya
ln, anlaml bann kvrm ve havaya kalkm sa nayann yalva
r, sanki itiraz eder hali saduyulu, zarif, anlaml, ateli ve yaam
biimlerine kar sevecenlikle dolu olan Hint vcut dilinin ok ho
bir rneini sunar.
Resim 4 6 , Bharhut harabeleri arasnda bulunan l ikinci yzyla
ait Budist tapnandaki bir stundan ayrntdr. Bu, kurtarlm sa
<1>

lnsan toplumunun snrlarnn dna kanlar, balangta idam edilecekleri


yere gtrlen cezalandnlm sululara giydirilen bu turuncu-san giysiyi g
nll otarak giyerler [tpk ok stn dmanlara kar arpmaya mutlak
.
lm iin yola kan Racput valyesinin giydii din adamnn safran rengi
giysileri gibi. Bir "Vazgeici" olan kiiye cenaze treni dzenlenir; sannyasf,
Sufilerin "yryen l" adm verdikleri eydir -AKC.]

'I'

Bu, saygdeer bir kii, guru, aziz, ikon, tann ya da tapnma nesnesine yak

Warren, s. 67.

lamann ve yanndan aynlmann allm trensel biimidir.


6

[ At bedensel tatn, "binici" ise Tin'in simgesidir; ikincisi artk bedenlen


"

"

melerinin sonuna geldiinde eyer bo kalr ve tat zorunlu olarak lr.


Bodhisattva'nn vazgeii, tm dier sannyas!'ler gibi gerekte bir lmdr
AKC.]

184

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

topuzu tapnann al annda lndra'nn krallnn bir tasviridir.


Sol st kede, yeni kurulmu, kubbeli tapnakta u yazt yer alr: de

vadhamma sabha bhagavato cda-maha, "Budha'nn tanrlarn gerek


yasas salonu, sa topuzu (cda) enlii (maha)." lki yanda yer alan
iki tanr, ibadet pozisyonundadr; sa e,lini havaya kaldrm olan sol
daki, kutsal emanetin dibine bir nilfer iei sunusu frlatmaktadr Yedik olmayan Hint buyruuna uygun olarak: "Kii, bir tanrsal var
ln (ikon ya da teki tapnma nesnelerinin) huzuruna bir demet i
ek (pupancali) sunusu yapmakszn asla yaklaamaz." Gksel kkle
rin dier sakinleri, sevin ve cokuyla, saraylarn pencere ve terasla
rndan trenleri izlemektedir. Bu arada aada, lndra'nn saraylarnda
yaayan Apsaras ad verilen gksel gen kzlar, danslar ve arkclar
grlr; onlar . da mzik eliinde yaptklar bir dans gsterisiyle,
enlikte kendi paylarna deni yapmaktadrlar. Her zaman gen, her
zaman ekici olan bu periler, lndra'nn cennetinin sakinlerinin hare
mini olutururlar. Erdemli ve dindarca tavrlarnn dl olarak lnd
ra'nn cennetteki dnyasnda yeniden doan mukaddes ruhlarn, her
zaman arzu uyandrc ve istekli sevgilileridir. Apsaraslar bedensel
zevkleri ve ak mutluluunu ilahi bir lekte ve mthi bir gksel
uyumla kusursuz bir biimde datrlar. Bedensel akn tamamyla
dnya tesi niteliinin, Dnyasal Ak'tan farkl ve onun kart olan
llahi Ak'n tecessmdrler.<t> Dnyasal Ak, doas gerei, drama
ve gerilimlerle, aklar arasndaki yanl anlamalar, tartmalar ve uz
lamalarla doludur ve kusursuz evlilik dzenlemesinin bile doasnda
yer alan trden arbal, itaatkar teslimiyetin kanlmas pek mm-

<>

rnein Titia'n nl resminde, "Kutsal ve Dnyasal Ak"ta betimlendii


gibi.

185

HiNT SANAT\ VE UYGARLl<'.ilNDA M iTLER VE SiMGELER

kn olmayan gizli kokusunu tar. Apsaraslar'I' "Doann Masumiye


ti"ni, "Gzya Dklmeyen Mutluluk"u, "Pimanlk, Kuku ya da
Sonradan Doacak Kayglar Olmakszn Bedensel Doruk Noktas"n
temsil eder. Cinslerin karlkl ekiciliine ilikin daima-yeni kadim
gizemin retici rahibeleri, bu gizemin mucizevi derinliinin -renkli
tekdzeliinin, tekrarlanan donukluunun ve yce samalnn- kut
lanmasna ve i yznn kavranmasna ynelik ok eitli etkinlii
' ak eden "gizem uzmanlar"dr. Her ne kadar Budha'nn zaferi onla
rn bizzat kudret ve varlklarn yadsmak ve yok etmek olsa da Doa
ve Yaam'n tam da bu gleri, Mstakbel Budha'nn yce vazgeiini
ve denetimini cokuyla selamlarlar. Onun kararl admn, salarn
kesmesini kutsar, kendi kendisine ynelik, eninde sonunda

btn

cennetleri ve cehennem ukurlarn, ekici ve korkun btn sakinle


riyle birlikte -hepsinin yalnzca kendi bitkisel, hayvansal, duygusal
dnsel eilimlerimizin yansmalar, seraplar, dsallatrmalar ol
duunu gstererek- geersiz klacak, yok edecek, dpedz rtecek
denetim altna alma servenine kmasn takdis ederler.
Erken dnem kaytlarda , Mstakbel Budha'nn "bir sr gzelim
kokuyla ylesine tatl" olan salarn kestikten sonra onlarn "iki par
mak uzunluunda ve saa doru kvrk, bana yapk" durduunu
reniyoruz. Kesilmi, kvrck lleler, gnmze kadar Budha imge
sinin geleneksel sa biimi olarak gelmitir. Sekizinci yzyl Cava's
nn klasik Budist sanatnda, bu kural sadakatle uygulanmtr; Boro
bodur'un muazzam mandala yapsnn st koridor ve teraslarna sra
lanm ezeli ve ebedi dnya tesi Budha heykelleri buna tanklk eder.
Yine Kamboya'nn Mon-Kmer yaratmlarnda da bu motif deimez

'I'

[slami cennetin perileri ya da hurileri gibi -AKC.]

186

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

biimde ve ustalkla kullanlmtr. Bu motif en iyi yaptlarda, etkile


yici lde basit, soyut ve anonim bir ssleme yzeyine dntrl
mtr. rnein bu motif, bir zamanlar Paris'teki bir sergide grd
gm maskeye benzer bir Budha portresinde son derece esinleyici bir
ereve oluturuyordu (Resim 48). Bu, avu iinden byk olmayan,
zamann, yamurun ve topran andrd, bir sonbahar yaprag ka
dar kuru ve ince bir paradr. Ama Budha'nn en bilgili ve arbal skuneti ve duruuyla nefes kesici- maskelerinden biridir. Tm yara
tklarn aclarn anlamas ve bunun nedenini kavramasyla acnn te
sindedir. Kurtarc bilgelii ortaya koyar. Bal bana acnn kkeni
olan btn fani varlklarn ve eylerin krlganl, bu tarifsiz yze
nfuz etmi, onu dntrm, hemen hemen onu tahrip etmitir. Yi
ne de -bu kuru yaprak- hala karmzdadr, zerine eklenen bu
fazladan gszlk onu daha da glendirmitir: yce kaytszl ve
yz izgilerinin dinginliiyle, ac ve dknln kudretini yok eder.
Burada kendi ykm hkmn uygulayan zamann yorulmak bilmez
ileyileri, Budha'nn Bilgelii'nin kurtuluu getirdii kederli Samsa
rann .kt yazgs, insan ruhunun bu deerli belgesine son rtuu
yapmak iin, ad bilinmeyen sanatyla ibirligi yapmtr.
Resim 5o'de Kamboya'dan bir baka Budha ba grlyor. Bata
portreye zg bir yalnlk vardr. Yine de yce, gksel bir ezgiye,
etkileyici bir biimde, gz alc ayrntlardan yoksun oluuyla kendi
sini ortaya koyan belli belirsiz bir ahenke sahiptir. Ve bu yumuak
bir biimde tnlayan sessizlik, zellikle kafatas ve san ilenmesin
den gelir. Paris'teki Musee Guimet'de toplanm bir Kamboya kolek
siyon arasnda Budizmin znn bu gz kamatrc simgesini ilk
grdm zaman hatrlyorum: bu yapttaki son derece olaanst
bir eyle arplmtm. Mstakbel Budha doduu zaman, brahmin
187

HiNT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

kahinlerinin, yeni doan ocuun yz zelliklerine bakarak, onun


dnyay fethedeceini kehanet ettikleri ve topraklarn ya Evrensel
Kral (akravartin) ya da Evrensel Kurtarc (tathiigata) olarak ynete
ceini bildirdikleri sylenir. te bu kaderi belirleyen o fizyonomi
dir. Bu, dnyann btn krallklarn reddeden kiinin maskesidir. Ve
kafamda bu dnceyle yznn izgilerine baktm srada, dnce
lerim (Napoleon'un 8o6'da Prusya'ya kar kazand zaferin ansna
verilen adla) Place jena'daki Musee Guimet'den uzaklaarak, Sen neh
rinin karsndaki Napoleon'un mezarna, ehitler Kubbesi'ne kayd
ve gzlerimin nnde bir baka maske, bir baka Fatih'in, Budha'nn
profili duruyordu. Bylesi balarda, ileciliin simgesel ve belirgin
iareti, yce ruhaniliin bir simgesine dntrlmtr.
nsan organizmasnn tylerine kar ileci dmanlk ok ar
dr, hatta u bir mezhep olan Caynaclkta, din adam olan bir kiide,
her neresinde olursa olsun ty kesinlikle hogrlmez. Din adaml
na kabul ritelinin bir blm , ba ve bedende uzayan her bir tyn
eksiksiz biimde kaznmasndan oluur. Yani ban tepesinin kaznma"
s dncesi, burada en son snrna kadar geniletilmitir; buna uy
gun olarak da Caynacln hayattan vazgeme dncesi, akln alama
yaca kadar arpc boyutlara varr. Arkaik, kktendinci ve katksz
retilerine uygun olarak Caynaclar bedensel eziyet dzenlerini yle
sine tasarlarlar ki, kanlmaz olarak bu temrinler ileriki yalarda
mutlak bir oru sonucu lme kadar ular. Bedenin yiyecek gerek
sinmesine de ty meselesinde olduu gibi yaklalr: yaam ilkesine
kar bakaldr, sonuna kadar zorlanr.
Ancak ileci yaamn ruhani, hatta dnyasal dlleri yksek olsa
da iva, "bir sr gzelim kokuyla ylesine tatl" olan salarn ne t
ra eder ne de keser. Bedensel kstlama ve yoksunluun bu simgesel
188

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

ve etkili aralarndan yararlanmay reddeden ilahi dans ve bayogi,


sonsuza kadar sa kesilmeyen erildir. Genellikle bir eit piramit
oluturacak ekilde bir araya toplanan karmakark salarnn uzun
bukleleri, yorulmak bilmez dansnn muzafferane, iddetli cokusu s
rasnda gever, saa ve sola doru savrulmu iki kanat, bir eit hale
oluturacak ekilde -byl dalgalanlarnda, bitkisel yaamn ta
knl ve kutsalln, retken Maya'nn dourgan glerinin ekicili
ini, albenisini, arbal halini yayarcasna- dalrlar.
iva'nn salar, genellikle kk simgesel figrlerle dolu olarak
betimlenir. Tasvirlerinde en sk rastlananlar unlardr: ( ) Gkyzn
den yeryzne indii srada, bann zerinde tad Ganj tanras
nn minicik bir figr,<1> (2) sarho edici bir ikinin hazrland tatu
la iekleri, (3) lmn simgesi olan bir kafatas - gerek iva'nn, ge
rek maiyetinin ve krallnn bir parasn oluturan daha nemsiz
tanrlarn ta mcevheri ya da aln ss (Ykm Tanrsnn Memento

mori'si [lm anmsatan bir nesne]), (4) Sanskritede "hzla ien,


hevesle byyen," ama ayn zamanda, tpk hilal biimindeki ay gibi,
annesinin gsne yapm, haftadan haftaya hzla byyen "yeni
domu bebek" anlamna gden iu diye adlandrlan bir hilal.
iva, zellikle evrenin yok oluunda Mutlak'n kiilemesidir. s
tn-lm'n tecessmdr. Yamantaka, yani "Evcilletiricinin Sonu
nu Getiren, lm Tanrs Yama'y yenen ve yok eden" olarak adland
rlr. iva, Maha-Kala'dr, yani Byk Zaman, Sonsuzluk, zaman, b
tn alan ve ag dnglerini yutandr. Btn eyleri, btn varlkla
r ve btn tannlan, billur berraklndaki, hareketsiz -her ne olursa
olsun her eyin meydana geldii- Sonsuzluk okyanusunun iinde -

4>

Kar. s. 132.
189

HiNT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

zp eriterek, grngsel ritmi ve girdab hilie indirger. Ancak ar


dndan bir kez daha iu, yani bebek, hilal eklinde ay olarak iva ,
tepeden trnaa zevke, grlebilecek en umut vaat eden eye, yumu
ak ama kar konulmaz yaam vaadi ve yaam gcne dnr. Ay,
yani iu, bitkiler alemini ve ayn altnda yetien ve byyen ne var
sa hepsini, aynca ayn stndekl lmszleri de canlandran ve by
lece anlan iyicil kozmik grevlerini yerine getirmeye uygun hale ge
tiren lmsz yaam svsnn kadehi olarak kabul edilir. iu olarak
iva, bu kadehtir, bu aydr.
Yani grne gre iva iki zt eydir: arketipal ileci ve arketipal
dans. Bir yandan Btnyle Dinginlik'tir - kendi iine, btn ay
rmlarn birbirine kart ve zlerek yok olduu ve btn geri
limlerin dinlenmede olduu Mutlak'n boluuna gmlen iednk
sakinlik. Ama te yandan da, Btnyle Etkinlik'tir - yaamn lgn
ca, amasz ve oyunbaz enerjisi. Bu ynler, mutlak anlamda dal
olmayan, nihai bir Gereklik'in dal tezahrleridir. Bu ikisi, iva ta
pnaklarnda yan yana tasvir edilir: aydnlanm olanlarn, Budhala
rn, bilginlerin ve yogilerin bildii gereklik ve hala dnyann by
s altnda olan Maya'nn ocuklarnn keyfini kard gereklik yan
yana durur.
lndus Uygarlndan -Yedik Arilerin geliinden nce var olan bir
dindarln, Nil'in piramitleri kadar eski, kadim bir dindarln yan
klar olarak yaklak alt binyllk bir koridordan- bize kadar ulaan
pek az kalnt arasnda, Tann'nn bu iki ynnn daha o zamandan
ortaya konduunu grmek son derecede ilgintir. Resim 42, Mohen
co-Daro buluntularndan, yz olan ve fallusu sertlemi, topukla
n birbirine deecek ekilde bir yogi gibi oturan, plak, boynuzlu bir
tanrnn oyulduu kk bir fayans tabletini gsteriyor. Bu kii kol-

190

!VA'NIN KOZMiK HAZZI

larnda birok bilezik, banda da yelpaze biiminde byk bir balk


tar - belki de bu bir balk deil de toplanm, karmak salardr.
Kk bir tahtn ya da sunan zerine oturur, evresinde iki antilop,
bir fil, bir kaplan, bir gergedan ve bir manda grlr. (st kenar bo
yunca uzanan kabartma ekillerin ne olduu anlalamamaktadr.) Bu
figr, en ok iva-Paupati'yi, yani "Hayvanlarn Efendisi"ni and
rr.el> Bu arada, Resim 4'de grlen anlaml basz ve kolsuz heykel
de, iddetle iva-Nataraca'y akla getirir. Bu para, lndus Vadisi kent
lerinden Harappa'da bulundu. Ba kayptr; kollar da yle; sol bacan
dizi, baldr ve aya da yoktur. Bu uzuvlarn tm ayr olarak yapl
m ve sonra, bulunduunda paralanm olan, tkalarla gvdeye tut
turulmutur. Ama sokulduklar delikler aka grlebilir. Anlalan
heykel, ii kolaylatrmak amacyla, tekpara bir ta blokundan oyul
mamtr ve bu olaslk, kayp uzuvlarn duru ekline ilikin bir
ipucu da verir. Bunlar bedene smsk yapk olamazlar; belki de t
kalar sayesinde saa sola oynayabiliyorlard. (Mohenco-Daro ve Ha
rappa'daki ocuk oyuncaklarnda byle hareketli paralar vardr. r
nein, Resim 4fe baknz.) zellikle nemli olan yer, sol baldrn
uylua eklendii noktadr: bu nokta dizin zerindedir. Bu konum,
ayan zemine basmadn dndrr; bir dans duruunda olduu
gibi havaya kaldrlm durumda olmalyd. Aslna baklrsa, bu arka
ik heykelin, ekil olarak daha ge dnem Nataraca tipindeki heykel
lerden pek de farkl olmayan bir dansy tasvir ettiine inanmak iin
her trl nedene sahibiz.'l' Burada drt bin yldan az olmayan bir d-

"' l<ar., Sir john Marshall, Mohenjo-Daro and the Indus Civilization (Londra,
1931), c. l, :s. 52-6'daki tartma.
'I'

Indus Uygarl sanat, daha ge dnemin ok kollu heykeller eklindeki


doulu geleneini bilmiyordu. Ortaada Hindistan'da gelitirilen bu ara,

191

H i NT SANAT! VE UYGARLIINDA MiTLER VE SiMGELER

nem boyunca bir gelenek srekliliinin ok deerli belirtisiyle kar


karya olabiliriz. istilac Ariler epizodunu, kendi ortodoks Vedik
tanrlarndan oluan tanrlar da panteonunu yerletirmelerini, daha
erken dneme ait Hint biimlerinin yava yava diriliini ve Vinu,
iva ve Tanrann, lndra, Brahma ve onlarn maiyetine kar zafer
kazanarak gc belirgin bir biimde yeniden ele geirmelerini, Hint
ruhunun lmsz tiyatrosunda meydana gelen muazzam olay diye
grmemiz gerekir.
Simgeler ve simgesel figrlerin yaam gc, hele Hindistan'nki
gibi son derece tutucu, geleneksel bir uygarlk tarafndan aktarld
zaman, bitmez tkenmez niteliktedir. nsanln geliimi, insansal ku
rumlarn bymesi, din, erdemler ve ideallerin ilerleyiine ilikin
geleneksel tarihlerimiz, yeni k noktalarn arkaik, arketipal biim
lerin gcne dn olarak tanmlamak yoluyla, ok sk olarak bu du
rumu yanl anfatr."' Genellikle, Hindistan tarihinin byk blm
boyunca olduu gibi, sreklilie ilikin kantlar znt verici lde
eksik olabilir; biimlerin tasvir edildii malzemeler -byk lde
ahap ve kil- dayankszd ve bunlar tmyle yok olup gitti. Dahas
gnmzden yzyllarca ve yzyllarca nceki dneme ait szl gele
nekleri ve halk enliklerinin geici zelliklerini ayrntlaryla yeniden
ina etmemiz uygulamada mmkn deil. Elimizde yalnzca yaayan

ikonografik iletiim olanaklarm muazzam lde zenginletirmitir.


'I'

["Meru bir simgenin bin yl boyunca canl kalmakla kalmayp, binlerce yllk
bir kesintiden sonra yeniden yaama dnebileceine aran kii kendisine,
simgenin bir parasn oluturan ruhani dnyadan gelen gcn ezeli ve ebe
di olduunu hatrlatmaldr. . . . Bu, bilen ve isteyen ve zaman geldii anda
ve yerde kendisini ortaya koyan ruhani gtr." (Walter Andrae, Die ionische

Saule, Bauform oder Symbol?,

1933,

Schlusswort) -AKC.]

192

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

bugn ve tesadfen korunmu baz kutsal emanetler var - ancak bu


kutsal emanetler byk lde toplumun daha st, resmi evrelerine
ait: peki, bir btn olarak insanolu iin nasl yetkin bir gr suna
biliriz? Elle tutulur kantlar her ortaya klarnda -Harappa, Mo
henco-Daro ve anhu-Daro'daki kazlarla birlikte anszn nmze
alm olanlar gibi- tarihilerin asla kuku duymad srekliliklere
kant oluturmalaryla akllara durgunluk veriyorlar. Ve gemie ili
kin yarglarmzda daha alakgnll bir deerlendirme yapmaya zor
lanyoruz. nsanlk tarihinin belgelenmemi saysz yzyllarndan bi
rinde ya da dierinde dnyann kazlmam tepelerinden biri ya da di
erinde, ok yaln bir gerek, ortaya karld takdirde olas en d
k seviyede sorgulanan inancmz rtecek bir gerek kp kma
yacandan asla emin olamayz. I nc binylda, bilginlerimizin
ancak ok daha sonralar evrildiini dnd biimlerin varlna
ilikin kantlar nemsiz diye bir kenara atlamaz, atlmamaldr da.
Bu kantlarn sregitmeye ilikin araladklar gr alan, ilerleme ve
deiim hakknda syleme alkanlnda olduumuz her eyi tama
men yalanlamazken, en azndan kabul edilmi grmze bir kar
gr salar - bu kar gr ok byk zaman dilimleri boyunca
varln koruyan ruhani sreklilikleri akla getirir.
Bu nedenle halka ait ve belki de ezeli tanrnn, iva'nn canl gele
neklerini, sonsuza kadar kaybolup gitmi olana ilikin belirli bir an
layla aratrmamz gerekir.<1> Gnmzde dans Eden iva'yla iliki
lendirilen birok mit ve efsane bulunabilir. Bunlar gemite nereye
kadar izleyebileceimizi, topraa gml yzyllar hayalimizde yeni<1> Aka grlyor ki, Sanskrite ad, Siva, Ari ncesi gemite bu figre verilen
ad olamaz; ancak Siva baka bir adla mevcut olabilirdi. "Siva"nn anlam,
"Ltufkar, Balayc, Mukaddes Olan"dr.

193

H i NT SANAT! VE UYGARU<'.;INDA MiTLER VE SiMGELER

den yaatp yaatamayacamz asla bilemeyeceiz. Yalnzca byk


bir olaslkla bu geleneklerin muazzam derecede eski olduunu syle
mekle yetinelim.
ncelikle Tann'nn iyicil ve gazap dolu tezahrleriyle rtecek
ekilde iki temel ve kart dans eidi vardr. Tandava, ateli, iddet
li dans, patlayc, yok edici bir enerjiyle tututurulan, tahribat tetik
leyen hezeyanl bir taknlktr. te yandan lasya, yumuak, iirsel
dans, tatllkla doludur ve efkat ve ak duygularn temsil eder. iva
her ikisinin de kusursuz staddr.
iva, yumuak yzyle Paupati, yani "Srtma, Sr Sahibi.
Hayvanlarn Efendisi"dir. !ster vahi olsun, ister evcil, tm hayvan
!ar (pau) onun srsndendir. Dahas tm insanlarn ruhlar, bu s
rtman "sr"dr. Dolaysyla lsa'nn erken dnem Hristiyan sa
natnda tasvir edilen'!' "lyi oban" figrnden aina olduumuz, sr
sn gzeten sevecen srtma simgesine iva'nn mminleri de ai
nadr. obann srsnn bir yesi olarak ibadet eden kii, bu gr
kemli tanrnn iyicil ynnn farkna varr.
Bylece, pau terimi, "iva'nn bir izleyicisi, bir Ruh" anlamna
gelmeye balamtr. zgl olarak, pau, henz din alannda ilerleme
mi, iva mminlerinin genel ve en alt derecesindeki kiiyi anlatan
bir terimdir. Ruhani anlamda byle bir kii, bir hayvan kadar kafa
szdr ve tanr tarafndan gdlmelidir. Bu nedenle pau, ruhani ev
rimde daha yksek olan kiiye, vfra'ya, yani "Kahraman"a kart dere
ceyi temsil eder.
Daha t altnc yzyl gibi erken bir dnemde, vfra teriminin, fe-

'I'

rnein Roma yeralt mezarlklanndaki resimlerde ve nl Ravenna mo


zaiklerinde.

194

!VA'NIN KOZMiK HAZZI

odal destann kahraman silahorunu, soylu savay, sava meydanla


rnn ve iblisler ve canavarlara kar giriilen mitsel mcadelelerin
kahramann anlatmak iin kullanlmasndan vazgeilmiti. nceki
kullanm, Mahabharata'nn feodal savalarnn kahramanlar ve cana
varlar ve iblislerin fatihi Ramayana'nn Rama's tarafndan temsil edi
liyordu. Ancak rnein altnc yzyl ismi olan Mahavi:ra'da<1> anlal
d ekliyle, vfra, kendi nefsine uygulad ileci yoksunluklarn i
kenceleri arasnda, d kaynakl batan karmalar ve ayartmalar, hat
ta lm tehditleri arasnda btnyle kaytsz duran, hasar grmez i
leci kahramana iaret eder.
iva'nn mritleri arasnda mminin vra-derecesi, kusursuzla
m ileciyi, doann glerinin fatihini, sr doasn am ve ile
ciliinin mkemmeliyetinde bizzat iva'nn bile eiti olmu "muzaf
fer" kiiyi anlatr. Vra, kusursuz yogiye, gerek bir ruhani stin
san'a, artk yalnzca bir insan-hayvan olmaktan kurtulmu "insan-kah
raman"a dnmtr.
llahi enerjilerin iddetli, lgnca fkrmas olan Tandava-dans,
ykc enerjileri uyandrmak ve dman mahvetmek iin yaplan bir
eit kozmik sava-dansn artran zellikler tar; ayn zamanda,
muzafferin zafer dansdr. Bu balamda retici olan, bir fil biimini
alm byk bir iblisi denetim altna alan iva'y betimleyen bir mit
vardr. Hasmn kendisiyle birlikte dans etmeye zorlayan tanr, kur
ban dp lnceye kadar dans etmeye devam eder, ardndan onun
derisini yzer, postunu bir pelerin gibi zerine kuanr ve son olarak
<1>

Cayna retisini yeniden canlandran Mahavira, Budha'nn adayd.


[Ama Mahavira, "byk Kahraman," zaten Rig Veda'da lndra'nn lakabdr
ve ima edildii zere (-cit) o bir "Fatih"tir (cina) ve bu lakaplar hem Caynac
lk'da hem de Budizm' de miras alnmtr -AKC.]

195

HiNT SANAT! VE UYGARUCINDA MiTLER VE SiMGELER

da bu kan damlayan ganimetin iinde korkun bir zafer dans icra


eder. Fil-iblisin (gacasura-samhara) yok edilmesini kutlayan muzaffer
savay tasvir eden, ge dneme ait olmakla birlikte muhteem bir
heykel, Gney Hindistan, Perr'daki onyedinci yzyl Nataraca tap
nanda grlebilir (Resim 39). Bu, son derece gelimi bir slupta
yaplm, mthi ustalkl bir yaratmdr. Tanr, kafataslarndan olu
an bir elenk takar ve tacnda da bir kafatas vardr. stteki iki eliy
le, filin derisini gerer. Bunlarn hemen yanndaki dier iki elinde, bi
ri kement (paa) dieri de kanca (ankua) olmak zere bir . ift silah
tar. nc iftte ise kurbannn bir dii ve dansnn tempo tuttu
u, kum saatine benzer kk bir el davulu vardr. En alttaki iftte
ise aall bir zpkn (trila) ve gezgin dilencilerin ba ana

(bhikapatra) vardr. Hezeyanl enerjisini basklayan arbal, yava


admlarn tadn karrken tanrnn yznde hlyal, ama yine de
dikkatli, sinsi bir mesafelilik ifadesi vardr.
Fil derisi iinde dans eden bu iva, tanrnn "korkun ya da gazap
dolu grn"dr (ghora-mrti). llahi dans, tyler rpertici bir ha
le gibi, avnn derisiyle kuatlmtr. Kurbannn heybetli kafas ko
caman kulaklaryla birlikte altta sallanr; kk kuyruk en tepede g
rnr; drt aya yanlardan sarkar. eride tanr, ll, ar ve usta
lkl dansnda sekiz kolunu uzatr. Zpkn ve kahraman-hkmdara
zg dier simgesel silahlar, tanrnn yce mesafeliliinin simgesi
olan ileci ba anayla birlikte tanr. Kvraklyla kertenkeleye,
incelii ve zarafetiyle ylana benzer.
Bu desen, kutupsal kartlarn kusursuz, esrarengiz bir karmn
temsil eder. Burada, yaam glerinin diyonizyak belirsizliini, mp
hem tebessmn sezebiliriz. Paralanan kurbann kan damlayan, ty
ler rpertici yzlm ganimet-derisi, kasvetli bir fon oluturur. Ka-

196

!VA'NIN KOZMiK HAZZI

lidasa'nn bir iirinde,<1> sevgili kocasnn bu dvn ve daha sonra


ki dansn izleyen Tanra-Zevce'nin bile, bu korkun grnt kar
snda telaa kapld sylenir. Bu grnt her yannn rpermesine
neden olmutur. Yine de uursuz fonun aksine, ll arballkla
rnda hareket eden kvrak, ince ve zarif, ilahi ve din uzuvlar parl
darlar ve bunlarda, genliin ilk atletik glerinin gzel masumiyeti
vardr.
Hindu hitabet sisteminin dokuz "ruh durumu" ya da "nitelik"in
den (rasa) drd -en az drd- bu tasvirde harmanlanmtr. Bunlar
"kahraman" (vira), "vahi" (raudra), "byleyici" (ringara) ve "tik
sindirici"dir (bibhatsa); nk iva yaamn her trl ynn barnd
rr ve sergiler, dans, kartlarn olaanst bir karmdr. Dans,
yaamn kendisi gibi, korkun ve uurlunun bir bileimi, ykm,
lm ve yaamsal zaferin, yaamn yanarda patlamalarnn bir arada
bulunmas ve birlemesidir. Burada Hindu zihni iin bildik olan,
Hindu sanatnda her yerde belgelenen bir karm vardr. Bu karm,
btnl iinde grngsel yaammzn btn iyilik ve ktlkle
rini, gzellik ve dehetlerini, sevin ve aclarn ieren llahi'nin bir
ifadesi olarak grlr.
Fil postu iinde dans eden iva'nn onyedinci yzyl Gney Hin
distan'na ait bir baka tasviri, Madura'nn "Byk Tapnak"nda orta
ya kar (Resim 40). Ancak burada hareket, ask yzl bir ciddiyette
dondurulmutur. Muzaffer tanrnn hezeyanl dans,

byleyici,

eytani kvrakln yitirmitir; bunun yerine t_ehditkar mesafeliliin


ve dehet verici ihtiamn duraan denebilecek ifadesiyle kar kar

<1>

Meghadata, "Bulut Haberci" (ev. Arthur W. Ryder, Everyman's Library says


iinde, Shakuntala and Other Writings.)

197

HiNT SANAT/ VE UYCARL/C/NDA MiTLER VE SiMGELER

yayzdr. Tarn, kendi yalnz ihtiamna ekilmi ve gmlm gibi


grnr. Bu hantal, grece cansz slup, bir nceki esere deil, ok
uzun bir zamandr sren, ilkel, yerel el ustalna yakndr. Maddenin
arl, tan katl ve ayrntlardaki sofu yalnlk bu eserde kendi
ni belirgin bir biimde hissettirir. Kat malzemeyi uuan seraplara,
ilahi grnlerin bednlerinin incelikli doasn ifade eden yce bir
fantasmagoriye nasl dntrdn bildiimiz daha erken dnemle
rin incelikli sanatc burada silinip gitmi ve yerini bir kez daha ilkel
idol ve ilkel fetiin kat, elle tutulur maddesine brakmtr.
Fil-lblis'i hibir silahla vurmadan, hibir lmcl yara amadan,
yalnzca kendisiyle birlikte dans etmeye zorlayarak ldren bu arpc
Dans Eden Tanr motifi, Westem'in "Hzl ve l'nn Dans" motifi
ni anmsatr. Bir grup sska hayalet, pembe yanakl bir bakire ya da
gl bir asker klnda din Genlik'i dansa davet eder ve ince, bir
deri bir kemik hayaletler, kurbanlar tkeninceye kadar dans srd
rrler. Fani, snrl birey, ezeli ve ebedi ykm glerine denk deil
dir. Ama te yandan ykm -iva- sonu olmayan yaamn yalnzca
olumsuz yndr.

G R K E M N EH RES
Bir zamanlar Calandhara adnda byk bir titan kral vard. Nefsine uygula
d srad ilelerin sayesinde, kendisinde kar konulmaz gler biriktirmiti.

,z,

Gupta sanat, alukya sanat, Badami sanat, Ratrakta sanat, Elra ve


Elephanta sanat, Pallava sanat ve Mamallapurall?- sanat.

198

IVA'N!N KOZ.MIK HAU.l

.dunlarla donanm olarak, btn yaratlm alanlarn tannlarna kar gelmi ve


onlar tahtlarndan ederek kendi dzenini kurmutu. Aalayc iktidar, zor
baca, savurgan, evrenin geleneksel yasalarna kar umarsz, aalk ve
tamamen bencilceydi. Muazzam ve an bir gururla calandhara, Yce Tan
n'nn, dnyann yaratcs, koruyucusu ve ykcs iva'nn kendisine bir ha
berci-iblis gndererek meydan okudu ve onu kk drd.
calandhara'nn habercisi, ilevi ayn tutulmasna yol amak olan bir cana
var, Rfilu'ydu .. <f>
.

Ay -gndzn kavurucu gnei tarafndan yaamsal svlar ekil


dikten sonra, bitki ve hayvanlar alemini tazeleyen serin tlerini ak
tan gecenin bu zarif aydnlatcs- yaam veren ilkenin bir temsilcisi
dir; ay, tanrlarn Amrita, yani lmszlk iksiri itikleri k saan
kadehtir. Rahu'nun ltuf ihsan eden kreyle ilikisi, tanrlar ve titan
larn, dnyann ilk gnlerinden itibaren Amrita, yani lmsz yaam
iksirini samak iin Samanyolu Okyanusunu alkalad, tarih ncesi
an en eski dnemlerinden beri vard. Rahu, ikinin ilk yudumunu
ald, ama Vinu'nun bir darbesiyle derhal ba uuruldu. ecek,
onun azndan ve boazndan getii iin bunlar lmsz oldu, ama
kesik gvde, rme glerine yenik dt. Bir yudum daha iebil
mek iin can atan kafa, o gnden beri iksirin kadehinin, yani ayn pe
inde koup durmaktadr. Ay yakalayp yuttuu zamanlar ay tutul
mas meydana gelir; ama bu iksir ana, (onu alkoyacak bir mide

[Bu, ok karmak qir konudur. Bkz. rnein Wlly Hanner, "The Pseudo
planetary Nodes of the Moon's Orbit in Hindu and Islamic lconographies,"
Ars Is!amica iinde, V, 1 938 ve benim, Yakas, II, Washington, 1931 , Bl. 4, The
Makara. Gne ve lm olarak ocuklarn hem reten hem de yiyen tann
nri Korkun Yz olarak Kirttimukha, Yunanca Gorgoneion ve ince T'ao
t'ieh, "Obur"la e anlamldr. -AKC.]
199

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

artk kalmad iin) yalnzca azdan ve boazdan geer ve sonra ye


niden ortaya kar. O zaman bu kovalamaca yeniden balar. Rahu
daha sonra Calandhara tarafndan Yce Tanr'y aalamak iin gn
derildi.
... O dnemde iva, yalnzln ve iednk ileci yaamn evlenmek iin

terk etme noktasndayd. Tanra, yani iva'nn lmsz akti'si, ondan bir
dnem ayr kaldktan sonra, ksa bir sre nce, da kral Himalaya'nn gzel,
aya benzer kz Parvati ad ve biimiyle yeniden domutu. Uzun, nilfer gzle
riyle ok gzel yzl, zarif belli ama geni kalal, birbirine yaslanan kusursuz
yuvarlak gsleriyle -"tpk ykl bir meyve aac gibi, gslerinin ikiz kre
lerinin arlyla iki bklm olmu"- Evrenin Hanmefendisi, ezeli ve ebedi
Efendisi olan Tanr'nn ahsyla yeniden birlemek ve Sava Tanrs olacak bir
olu, Skanda'y dourmak iin bu insansal bedene girmiti. Haberci lliihu'nun
getirdii meydan okuma mesaj, iva'nn ltl bir mcevher olan gelininden,
"Btn Dnyalarn En Gzel Bakiresi"nden vazgemesini ve daha fazla patrt
etmeden onu varoluun yeni efendisine, titan zorba calandhara'ya vermesini
bildiriyordu. ...

Bu hikayeyi yazya dken ve aktaran brahmin-din adamnn bak


asndan bu kstah talep, eytani krln, katksz megalomanln
bir iareti olarak grnr. iblis-titann, Maya'nn ann bir parasn
oluturan ikincil tanrsal varlklarn mertebesinde olan ve dnya or
ganizmasnn enerjilerinin belli biimlerini temsil eden gl bir ya
ratktan baka bir ey olmadn dnen, iva'nn ivara, "Tanr,"
Mutlak'n kiilemesi olduunu bilen ortodoks bir mmine bu durum
baka trl grnebilir mi? Ancak grkemli mit ve uygulamann b
yk gelenei tarafndan onaylanan bir bak asndan Calandhara'nn,
"gasp"nn (Maya krallnn geici efendisinin) tal:::bi kesinlikle

200

!VA'NIN KOZMiK HAZZI

meru, hatta son derece gereklidir ve buna doal bir ey olarak bakl
maldr. nk eer ta mcevheri, yani Kadn da kazanlmayacaksa
evrenin fethinin ne yaran olur ki?>
Bir lke ya da kent fethedildii zaman yamalanr ve kazanlan ga
nimet nesneleri "kadnlar ve altn"dr. Fethedilen topraklarn diil il
kesinin temsilcilerinin -Toprak Ana'y, fethedilen topran bereketini
tecessm ettiren ilkenin- mlkiyetini ele geirmeksizin fatih kendini
pek de muzaffer gibi hissedemez. Fethedilen lkenin rahmini trensel
bir biimde dllemelidir;

mitsel

dnceye gre,

askeri

fethi

nihayetine erdiren eylem budur. Bu nedenle Byk lskender Perslere


boyun edirdii zaman, gen fatih kraln kralieleri ve kzlaryla ev
lenirken, maiyeti ve ordusunun ileri gelenleri soylularn kzlarm al
mlard. Zafer, mit kuralnn dnyasal olarak yeniden hayata geiri
liiyle nihayetine erdirilmiti. Oidipus, farknda olmadan yal ve et
kisiz Thebai kral, babas Laios'u ortadan kaldrdktan ve ardndan
kenti canavar Sfenks'in lanetinden kurtardktan sonra, annesi olduu
rastlant eseri anlalan dul kralie lokaste'yle evlenerek tahta km
t. Ve bunu doal bir ey olarak, baka bir deyile, yerleik bir ritel

<1> [Dolaysyla bizzat lndra sk sk, zaferin onun ele geirilmesine bal olduu

ve bu nedenle tanrlarn ve titanlarn uruna daima mcadele ettii Gand


harva'nn kans Vac' batan karrken tasvir edilir. Vac, kraliyeti, iktidar ve
grkemi temsil eder; ama onun batan kanlmas bir ihlaldir ve Rig Veda ve
Atharva Veda'nn ok iyi bilinen ilahilerinde "Brahman'n kans"nn iade edil
mesi gerektii vurgulanr, yani Regnum tarafndan Sacerdotium'a, Kral'n fi
at'qn meru bir biimde yalnzca Sacerdotium'un aracs ve vekili olarak
aka ifade edilebileceini kabul eden bir boyun eme eylemiyle iade. Ca
landhara'nnki, Dr. Zimmer'in syledii gibi, bir "zorbalk talebi dir ve kral
olarak deil, szm ona zorba olarak Calandhara'nn evrenin efendiliine
ynelik eytani talepleri lanetlenir -AKC. ]
"

201

H i NT SANAT! VE UYGARLIC I N DA M iTLER VE SiMGELER

olarak yapmt. Herhangi bir ak sz konusu deildi, Freudculann


ok dkn olduklar tutkulu ya da yumuak ilikiye hi ihtiya yok
tu. Oidipus, toprak ve diyarn kiilemesi olan kraliyet kadnnn
mlkiyetini ele geirmemi olsayd, Thebai'nin gerek efendisi ola
mayacakt. Ayn ekilde Calandhara da, " Dnyann En Gzel Di
isi"ni (tripura-sundari) fethetmese, onunla evlenmese ve onun efendi
si olmasa, evrenin gerek efendisi olmayacakt. Ona, kozmik akti'ye,
gzellik ve ezeli ve ebedi genlik ilkesinin yaayan tecessmne sahip
olmas nihai ama, en yce dldr. O, iblis-devler ile tanrlar ara
sndaki, dnya egemenliine ynelik sonsuzcasna srp giden eki
mede daima arzu edilen, kazanlan ve yeniden kaybedilendir.$
Ancak Purana mitleri, Hint dini ve felsefesinin belirgin bir biim
de kahramanlk sonras, anti-trajik olan bir a tarafndan yeniden
biimlendirilmi olarak bize ulat. Hikayelerin kendileri muazzam
biimde eskiydi. Bugnk biimlerini almadan nce, harika serven
ler yzlerce yl boyunca defalarca anlatld. Hindistan uygarl bu
arada muazzam dnmlerden geti: feodal beylerin kahramanlk
alan, iddetli ruhani aray dnemleri, soylu cmertliin ve en us
talkl sanatln o altn alar, istila felaketleri -Hunlar, lslam sa
valar, Bat ordular- bu zengin topran ezeli, inatla yaayan ilk
mirasnn defalarca paralara ayrlp, defalarca yeniden bir araya gel
mesi. Daha yakn alara -elimizdeki materyallerin ounluunu
oluturan ve deyim yerindeyse gemiin muazzam mirasnn sansr
cs ve dzeltmeni olan alar- ruhun dindar ve aka kahramanlk
kart nitelii damgasn vurmutur. Eski masallar, "Her Yerde Ha Tannlar ile devler arasnda, Dnyann En Gzel Bakiresi, iek ve genlik,

sonsuz yaamn altn elmalarnn muhafz olan Freya'ya sahip olmaya yne
lik Eddik-Wagnerci ekimeyle karlatnn.
202

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

zr ve Nazr Bilinmeyen"den ok Mutlak'n u ya da bu ilahi kiile


mesine -Vinu, iva, Tanna- hararetle tapnan mezhepi din bilgin
leri, tarafndan gzden geirilmi, yorumlanm ve deiiklie ura
tlmtr: ve bu mminler yalnzca kendi zel tanrlarnn saygnl
na zen gstermekle kalmam, alkanlklann deitirmeye ura
mayan sekler insann sevinleri ve aclanna da tamamen pheyle
yaklamlardr. Kadim masallann onlara ait versiyonlan, yaamn
etkin ve korkun enerjileriyle dolup taan, "kadnlar ve altn"a yne
lik sava araylarnda abalayan ve baarsz olan iblis-zorbalann
krlkleri, tutkunluklan ve megalomanlklan zerinde insann iine
kasvet verecek derecede uzun sre dururlar. Yunan ya da Nordik mi
toloji ve dramada birer trajedi olarak karmza kacak (ve artk unu
tulmu, daha erken dnem Hint biimlerinde, en azndan trajik acma
ve dehet kvlcmyla tutumas gereken) servenler, bu dindar eller
tarafndan "tanrnn grkemini daha da yceltmek adna," ad majorem

dei gloriam, mezhepi gizem oyunlanna dntrld. Burada Trajik


Kahraman, kozmik lekte, Dev Budala olarak ortaya kar.<1>
Bu nedenle btn yaamn en yce ganimeti zerinde hak iddia
eden Calandhara'ya, dnyay fetheden zorba-iblise kar pek az yakn-

<1>

Bu bizi din bilginlerinin ok ender olarak birinci elden r veya sanat ret
mi olduu gzlemine gtrr. Yaamn belirsiz ve kararsz zelliklerine ba
klar, dogmatizmleri nedeniyle daralmtr. (Eitimlerinin bir sonucu ola
rak) mitlerle uraan her kii iin temel zorunluluklar olan kinizmden ve o
samimi ve ocuksu, tehlikeli masumiyetten yoksundurlar. Kii eer nceden
belirlenmi nyargya kaplmak ve baz yaamsal, son derece ironik ve rahat
sz edici igrlerle temasn koparmak istemiyorsa, onun entelektel ve
sezgisel kalbnn hi deilse bir ksmn oluturmas gereken "ahlakdlk"
yetisinden de yoksundurlar (ve bu yoksunluk onlarn zorunlu erdemi, g
revidir).

203

HiNT SANAT! VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

lk duymamz -yalnzca kozmik anlamda dudak bkmemiz- beklenir.


Bu iddiay, kendi en yce insansal umudumuz ve abamzn bir kar
l olarak deneyimlememiz gerekir. Tam tersine bizler tanrnn m
minleri, ocuklar ve iyiliklerinden yararlananlar olduumuz iin bu
zorbaca iddiada alglamamz gereken tek ey, haddini bilmezlik, za
limlik, kfr ve kendini dev aynasnda grme samaldr. Hikaye
nin bir sonraki dnm noktas, cesurca olmasa da "olumlu" olan bu
tutumda bizi desteklemek ve ardndan bize ok gl bir muska ya da
klt-nesnesi, "Grkemin ehresi" (hfrttimuhha) tavsiye etmek zere
tasarlanmtr; bu muskann tm gerek inananlar, evlerimizi ve y
reklerimizi, a gzl dnyann zorba glerine kar savunmas ilahi
olarak garantilenmitir .
... Rahu, Calandhara'nn Tanna'nn kendisine verilmesine -evrenin ak

ti'sinin zorbann bakraliesine dnmesine- ilikin talebini dile getirdi


i an, iva bu heybetli meydan okumaya kar durdu. ki ka arasndaki nok
tadan -aydnlanma merkezinin yer ald ve ileri dzey kahinin ruhsal

gznn ald bu noktaya "Hakimiyet Nilferi" (acna-akra) ad ve


rilir- tanr, dehet verici bir g patlanas fkrtt; bu patlama hemen kor
kun, aslan bal bir iblisin fiziksel biimini ald. Canavarn korku yaratan be
deni, doyurulmaz alnn iaretini verecek ekilde ince ve sskayd, yine de
kudreti devaml esnek ve aka kar konulmazd. Bu grntnn boazn
dan kan kkreme bir gk grltsne benziyordu; gzleri ate gibi yand;
karmakark yelesi, hem enlemesine hem de boylamasna uzayda geni bir
alana yayld.<1> Rahu korkudan dona kald.

<>

Vinu mitolojisinde de buna benzer bir an vardr; Altn Giysi adnda bir iblis
kral (hiranya-kaipu) tannnn kudretine meydan okur. Vinu, kraln saray
nn bir stunundan "Yan nsan, Yan Aslan" bir tezahr (narasimha, Vi204

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

Bununla birlikte, haberci Rahu, doast glere yaranma yntemlerinin


erbabyd. Bedenlenmi gazap patlanas ona doru atlnca, yaplabilecek tek
hamleyi yapt: Kadiri Mutlak'n, iva'nn kendisinin herkesi koruyan babacan
lna ve hayrseverliine snd. Bu yeni ve ok zor bir durum yaratt; nk
tanr hemen canavarn ricacy paralamasna engel oldu ve yan aslan yaratk,
ac verici bir alkla, onu doyuracak uygun bir yiyecek olnad gereiyle yz
yze kald. Yaratk, tanrdan kendisine bu ikenceyi yattrabilecek bir kur
ban vermesini istedi. ...

Hint mitolojisinde ,Vedalardan itibaren, bu g-ilkesi aralksz ola


rak yinelenir durur: ne zaman bir iblis, bir tanrnn emriyle, u ya da
bu nedenle meru avn serbest brakmaya zorlanrsa, onun yerine bir
bakasnn konulmas gerekir. Bu yeni gcn algn yattracak ve
dnyann uzak diyarlarnda kalmasn saglayacak yeni bir kurban su
nulmaldr. inde bulundugu durumda iva yaplmas gerekeni yapt .
... iva, canavarn kendi ayak ve elleriyle beslenmesi gerektiini syledi. Kr
agzlln bu inanlmaz bedenlenii derhal bu akl alnaz ziyafete giriti.
Yaratlndan gelen alyla kendinden geerek yedi ve yedi. Yalnzca el ve
ayaklarn deil, kollaryla bacaklarn da yuttuu halde yine de durmak bilme
di. Diler, kendi gbeini ve gsn, boynunu kemirmeye devam etti, ta ki
yalnzca yz kalncaya kadar. ...

Bu canavarda tecessm etmi olan Yce Varlk'n gazab, iva-Rud


ra (rudra, "Uluyan, Kkreyen"; bu, iva'nn Vedik addr ve onun
dnyay yok edici ynne gnderme yapar) biiminde, yaratlm ev
reni dnemsel olarak yok eden Evrensel Tanr'nn, dnyann sonunda

nu'nun drdnc bedenlenii ya da avatan) iinde aniden ortaya kar ve


kafr dinsiz bir rpda parampara edilir.
205

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

her eyi kle dntren ve ardndan sel gibi akan yamur tarafndan
sndrlen kozmik atein gazab ve aldr. Bu nedenle bu fantastik
manzara, tanr iin ho ve temel bir anlama iinde olduu bir grn
tyd. Memnuniyet iinde, "Sen benim sevgili olumsun" diye ses
lenmi olabilir,
... "senden son derece honudum." Bu kan donduran, kabusumsu sah
neyi sessizce, ama mthi bir zevkle izledi, ardndan, kendi tznn kendini
yok edici gcnn bu canl tezahrnden duyduu memnuniyetle, kendi ga
zabnn bu yaranna -kendi bedenini, yz dnda tm paralarn tek tek
yok eden bu yarata- glmsedi ve merhametle yle dedi: "Sen bundan by
le, 'Grkemin ehresi' (kirttimukha) olarak anlacaksn ve sana bundan byle
srekli benim kapmda yaaman emrediyorum. Kim ki sana ibadeti ihmal
eder, benim inayetimi kazanamaz."

<1>

Kirttimukha (Resim 51), nceleri iva'nn kendisinin zel bir sim


gesi ve iva tapnaklarnn lentolarnda belirgin bir unsurdu. (Resim
34 zerine tartmamzda,'!' kompozisyonun en stndeki "Grkemin
ehresi"ne dikkati ekmitik.) Demek ki bir sre sonra "ehre," Hin
du tapnaklarnn eitli ks:rnlarnda, ayrm gzetmeksizin, ktl
kovmak iin uurlu bir ara olarak kullanlmaya baland; genellikle
dekoratif ss kuaklarna eklendi. Kirttimukha ayrca iva'nn dank
salarndan oluan tacnda da kendini gsterir - bu byk olaslkla
hikayenin, canavarn iva'nn llelerine taklmakla dllendirildii
bir baka versiyonuna uygun olarak yaplm bir eydi. Bu konumda
Kirttimukha, heykellerin st sslemeleri iin bir tepe ssne doru
<>

Skanda Purana, Cilt II, Vinukanda, Karttikamasa Mahatmya, Blm 17. Kar.
Rpam I (Kalkta, ubat 1 920), s. 11-19.

'!'

Kar. yukarda, s. 156-9.


206

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

evrildi ve bundan sonra halenin zirvesinde (prp.bh.-mandala), heykel


lerin srtnda "htiam Kaps" (prabh.-torana) olarak resmedilmeye
baland. Srekli yinelenmeyle birlikte, Kirttimukha gelenekselleti
ve bir sre sonra , genellikle kendisiyle ayn ilevi yerine getiren bir
ift deniz canavanyla (makara) birleti. Yunan geleneindeki Gorgon
ba gibi (ama grdmz gibi btnyle farkl bir efsane arkapla
nyla) Kirttimukha esasen ktlklerden koruyucu bir iblis-mask,
kap eiinin tyler rpertici, korku verici muhafz olarak hizmet
eder. Ancak ibadet eden kii -Ortodoks mmin- "ehre"yi gven ve
inanla selamlar; nk Kirttimukha'nn bizzat tannnn tznn etkin
bir paras, onun koruyucu, iblisleri yok edici gazabnn bir iareti
ve aracs olduunu bilir.
zellikle Cava sanatnda "Grkemin ehresi" dikkate deerdir.
Orada iva'nn maiyetinin dier grotesk ve tehditkar yaratklaryla sopalarla (ilkel silah, fallik simge) silahlanm iblisler, bilezik olarak
ve geleneksel "kutsal iplik" yerine (efendileri gibi) ylanlar taknm
ifritler- yan yana resmedilir (Resim 52).<1> Hinduizmi ortaada be
nimseyen Cava halknn asl yerli zellikleri, ayn anda hem dehet
verici hem de mizahi nitelikleriyle, bu figrlerde kendini gsterir. Bu
trden tanrlar, heykeller, ykm gleriyle bir eit akac iliki iin-

<>

Kutsal iplik (upavrta), btn st-snf Hindular tarafndan taklr. Bu, sol
omuzdan sa kalaya kadar bedeni saran lifli pamuklu bir ipliktir. llk
olarak, genellikle sekiz ila on iki yalannda gerekleen erginlenme trenin
de gurusu tarafndan ocua taklr.
[Cabala Upaniad da akland gibi "kutsal iplik" Stratman'n, Iplik-tinin
dsal ve gzle grlen simgesidir; evrendeki tm bireysel varolular, tpk
mcevherler gibi bu iplie asldr ve tm de kopmz bir biimde kaynak
lanna baldr -AKC.]
'

207

HiNT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMG ELER

dedir. nl ve sevilen ilahi glerin "teki yzn," gazap dolu y


nn (ghora-mrti) temsil ederler. Gereince yattnldklarnda, by
lesi varlklar yaam destekler ve hastalk ve lm iblislerini ko
varlar.
Bu ikircikli, bilgece tasvir tarz , ivac panteonun tamamnn be
lirgin zelliidir. Bu biimlerde, yaamaya deer harika bir mizah
vardr. rnein ok sevilen ve on derece popler olan, "Ordularn
Efendisi"ni, iva ve Yce Tanra'nn ekici olu ve tanrnn gsteri
li maiyetinin ba Ganea'y ele alalm. Resim 53 tipik bir tasvirdir Cava'dan deil, Hindistan topraklarndan bir eser. st kelerde,

ma

iyetin (gana)"' iki yesi umakta, kaidede de tanrnn tat (vahana)


fare melmi oturmaktadr. Fare, tahl ambarn gvenli klan btn
engelleri ap ky evlerinin pirinlerini yedike ve fil de canglda
nne kan bitki rtsn ezip kklerinden skerek heybetle yr
meye devam ettike Ganea, "Engellerin Efendisi" de (vighna-fvara)
mminin yolunu aar. Her trden giriimin banda ona dua edilir.
Sol elinde, ya beslendii pirinle ya da mminlerinin zerine boalt
t mcevherler, inciler ve mercanlarla dolu bir anak tar. iman
ve varlkl Ganea, dnyasal zenginlik ve refahn datcsdr.
Tanrann bu koca gbekli, kar durulmaz oluyla nden yzle
en kii mukaddestir, ama bu tanrnn srt evirdii kiinin vay hali
ne! Resim 54, Ganea'nn srtn gsteren lS onnc yzyla ait bir
Cava eseridir. nden yaklaan ateli mmini selamlayan uurlu, yar
dmsever yn (sundara-mrti) mizah ve nazik iyi niyetle dolu oldu-

.., Ganea, "Ordularn Efendisi" ad, gana (ordu, hizmetkarlar) ve ia (efendi)

szcklerinden oluan bileik bir addr. Sanskritede, a ve i yan yana geldi


inde, e'ye dnr.
208

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

u halde, madalyonun teki yz, korkun-ykc evresi (ghora-mr

ti), yalnzca yaam yollar kapal kalanlarn bildii obur dilerini ser
gileyen tyler rpertici, vahi bir canavardr. Bu canavar Kirttimuk
hadr, "Grkemin ehresi"dir, kutsal olan iin bir koruma, dinsiz
iin ise, Rahu'ya ynelene benzer bir gazap iaretidir.
Kirttimukha'ya Vanaspati,<1> yani "Ormanlarn Efendisi-Tini, Yaba
nlln Koruyucusu, Bitkiler Aleminin Kral" ad verilir. Orman, ev
tanrlar ve ky tanrlarnn himayesi altndaki ky ve evin gvenli
blgelerinin aksine her eit tehlikeyi ve iblisleri, dmanlar ve has
talklar barndrr. Kirttimukha, caydrc ve koruyucu bir simge i
levi grd Cava tapnaklarnda sevilen bir sslemedir. Bu canavar
her trl ktle kar bire birdir. Etkileyici amelinde simge
letirilen ilke bir kez zihinle kavrandktan ve duyu organlarnca
zmsendikten sonra insan dnya canglnn en derin karanlklarnda
gerek ruhsal gerek fiziksel felakete kar koruyacaktr. Felaket annda
Tanr'nn varln, onun mdahale etmeye ve dmanlarn bile sun
duu korumayla rahatlatmaya hazr oluunu, lmdeki yaam eliki
sini ve kiinin kendini Tanr'ya teslim etmesindeki bilgelii temsil
eder.

K E NT N Y I K I C I S I
Devi'nin, "Tanra"nn gizemlerine dnmeden nce, "Sabit veya
Temel Figr" lingam olan yce tanrnn "enlik Ynleri"nden birine
<1>

[Balangta ve yerinde olarak, Agni'nin, Kirttimukha'nn vahi, Varunya y


nyle zdeletirilebilecek adlarndan biriydi -AKC.)
209

H i NT SANATI VE UYGARLIC I N DA MiTLER VE SiMGELER

daha gz atalm. Resim 55, iva'y Tripurantaka , yani " Kentin ya


da Kalenin Sonunu Getiren" kisvesi altnda gsteren, Elra'daki, IS
sekizinci yzyla ait bir kabartmay gsteriyor. Bu, tm dnyann fa
tihi ve zgrletiricisi olarak Tanr'dr.
Kadim bir Vedik anlayna gre , evren dnyadan (tri!oka) olu
ur: () Yeryz, (2) orta uzay ya da atmosfer, (3) gkRubbe ya da
gkyz. Bunlara " Kent" (tripura) ad verilir.c Tripurantaka ola
rak iva, Kent'e bir son (anta, lngilizce "end" [son] szcyle
ilikilidir) verir. Hikayeye gre, tarihin ak iinde bir kez daha
iblisler, titanlar ya da kart-tanrlar (asura), dnyann hakl hkm
dalarnn vey kardeleri ve ezeli ve ebedi rakipleri, kralln diz
ginlerini ele geirmilerdi. Her zamanki gibi Calandhara'ya benzeyen,
yllar boyunca ok iddetli zdisiplin altrmalar sayesinde zel
gler edinmi hain ve becerikli bir zorbann nderliindeydiler. Bu
zorbann ad Maya'yd.'I' Ve yaratlm kozmosun tamamn eline ge
irdii zaman, bir tanesi gkkubbede, biri yeryznde ve biri de ara
daki atmosferde olmak zere byk kale ina etti. Bir by yard
myla kalesini bir tanede birletirdi - bu, fiilen saldrlamaz nite
likte tek bir muazzam eytani-kaos ve dnya-tiranl merkeziydi. Ve
yoga gc araclyla, muazzam kalesini, tek bir okla delinmedii
takdirde asla fethedilemez hale getirdi. Dnyann birletirilmi bu
eytani kalesini delebilecek kadar byk bir yay ekebilecek gce sa
hip bir oku yaamyordu, zaten byle birini hayal etmek bile mm
kn deildi. Yamur ve yldrm tanrs, tanrlarn efendisi lndra,

Dolaysyla Yce Tanna'ya, Dev'i'ye, btn yaratl Enerjisi'nin diil kiile


mesine, " Kentin En Gzeli [Gzel Diisi]" (tripura-sundan), yani Evrenimi
zin Hanmefendisi denir.
"' Maya'yla kantnlmamaldr.

210

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

Ate Tanrs Agni, Rzgar Tanrs Vayu, hepsi de etkili, iyi uzmanlar
d, ama byle bir greve uygun deillerdi. Byk tanrlarn, artk
cennetlerinden korkun bir srgn boluuna yollanan Meru Dann
parlak sakinlerinin hibiri, bu savunmalar paralama gcn toparla
may umut bile edemiyordu.
Yedik gelenee gre iva uzun zaman nce bir avcyd ve bir ok
ve yayla silahlanmt. ok erken bir dnemde -iskan edilmemi can
gldan farkl olan insan yerleimlerinin koruyucular- Tanrlar
dann sakinlerinin saygn ve yce topluluunun hala dnda olduu
zamanlarda iva, ormann tanrs, yaban hayvanlarnn efendisi olarak
kabul edilirdi.'!' Bu ilkel silahyla ormanda gezinirken, onlarn antro
pomorfik koruyucusu olarak grlrd. Ayn zamanda buralara yer
leen ve ky binalarnn tesini ok tehlikeli yerlere dntren haya
letler ve hortlaklarn da efendisiydi. Maiyeti, l ruhlardan oluuru
ve bunlar, uluyarak onun peinden giderlerdi.<!>
iva'nn yay gemite iyi bilinen ameller gerekletirmiti. rne
in yaratklarn ilksel babas Pracapati, kz, gzel bakire afak'la en
sest ilikiye girmeyi arzuladnda (ilk baba ile ilk kzn ok ok eski
bir yks), tanrlar tarafndan mdahale etmesi ve yayn kullanarak
snrlarn aan atay cezalandrmas iin arlan iva olmutu. Ve

'I'

Yunan Dionysos'un Zeus'un nezaretindeki yce toplulukla olan erken d


nem ilikisiyle karlatnn. lskender dneminde, Yunanllar iva'y Diony
sos'la denk tutuyorlard.
llerin Efendisi olarak iva, Nordik tann Wode-Wodan'a, "Vahi Avc"ya
yakndr; bu tann, kkreyen ruh-maiyetinin eliinde, "Vahi Av"a giderdi.
Avrupa putperestlerinin Hristiyanlamasyla birlikte Wodan'n esirgeyici y
n, K Dnencesi zamannda, btn mminlerine nimetler datarak at
lann tepesinde hzla dolaan Aziz Nikolas'ya (Noel Baba) aktanld.
211

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMG ELER

imdi yine, evrenin ilahi dzenini yeniden kurmak iin mdahalesi


istenen de odur. Bu kez ii, tek bir atla, iblislerin evrensel kalesi
Tripura'y yok etmektir.
Elra kabartmas, ilahi okuyu, aha kalkm hayvanlannn ekti
i bir hava arabasnda ileriye doru szlrken gsterir. Sol el yay
kaldm; krd dirseiyle, ipi sa kulann memesine doru tam
olarak alncaya kadar eken sa el de gl silahn henz atelemi
tir. Bu jestin ihtiam, muhteem sonucunun habercisi gibidir. i
va'nn arabacs, arbal ve gzel, drt bal Brahma'dr. Ciddi dik
kat ve gven dolu byleyici bir ifadeyle Brahma, grevine younla
mtr. Bu arada din ve dinamik, herakles-misali kahraman, dnyasal
savalann younluundan ve arlndan yoksun olsa da, bir im
ein hafiflii ve kar durulmaz kudretiyle, duraan katlktan uzak,
hzl ve muzafferane bir jestle kabartmann arkaplanndan ne doru
frlamaktadr. Byl iblis atosu der ve halk yeniden unutulmu
lua ger; dnya, bir kez daha ktln andan kurtarlmtr; ta
rih dngs yeniden akna dner. nemsiz tutkular ve agzllk
lerle zalimlemi korkak, yine de korkun Ego'nun zorbalklarna,
tek bir vurula son verilir. Aknsal kaynaklanndan yeniden zgrce
akmaya balayan evrensel varolu enerjileri btn dnyay sarar ve
kozmos, yeniden reyen yaam duygusuyla ark syler. Tpk lin
gam gibi bu ok da iva'nn enerjisinin aracdr: bu ikisi ayn eydir.
Byk iva tapnaklarnn duvarlannda bu yce tanrnn kahra
manca amelleri tasvir edilir. Gerek szl gerek edebi gelenekte bun
lar tekrar tekrar anlatlr. Hac yerlerinde, kutsal mekanlarda ve tap
naklarda rahipler ve bilgeler, dnyann mitolojik tarihinin ak iin
de tanrnn urann genel grnmn sergilerler. Yine de dingin
lik ve saadetin tesinde dingin, mutlu, akn, bilinemeyen ve biline212

IVA'NIN KOZMiK HAZZI

meyecek olan, Tanr ve Tanra'nn, Lingam ve Yoni'nin, Ok ve Tri


pura'nn !kili mucizesinin bile tesinde, Bir !kincisi Daha Olmayan
Tek, Mutlak bulunur. Bu, btn heykellerde ve masallarda anlatlmak
istenen Brahman-Atman'dr. Bu, gzle grlmez, yine de genlerin
gzle grlr btn karmlar araclgyla gretilen Bindu'dur."' Bu,
Genileyen Biim Grngs'nn durdurulamaz bir gle ilerlemesi
ni saglayan canllktr. Brahman, gebe ntr bir btnlktr - ne dii
ne erkek, ne iyi ne kt, ama dii ve erkek, iyi ve kt. iva onun ki
ilemesidir. Dnp duran Yogi-Tanr'nn uzuvlarndan yaylan her
lt, iva'nn yayndan kan her ok, bu ebedi dinginlik ve huzurun
ilahi tzyle zdetir ve bunun en kusursuz megidir.

<1> Kar. yukarda, s. 168.

213

BLM BE
TANRIA

TAN RI A' N I N K K E N
Kittimukha'nn hikayesi, bir tanrnn iddetli duygusunun, zerk
bir canavar eklinde yanstlabilecegini veya dsallatrlabilecegini
gsterir. Bu tr grnlere, Hindistan'n mitolojik tarihsel kaytla
rnda bol bol rastlanr. iva'nn ykm gc, onun gazap dolu "ordu"
gruhunun evresine toplanmasn hzlandm: Tanrnn Vedik adlan
drlmasna uygun olarak "Rudalar" diye tannan bir sr mini mini
iva'dr bunlar. Devl'nin, Yce Tanra'nn fkesi, gz dnm bir
aslan ya da kaplan olarak yanstlabilir. Resim side, insanlar yok
eden gazabnda bir sava meydanna ehvetle saldran kara bir iblis
eklinde grnr; bu, Dnyann Anas'nn yok edici ynnn cisim
lemesidir. Ayn ekilde bir lanet de kiiletirilebilir. Vedik sonras,
brahmanik din bilginleri dneminde gelien iyi bilinen bir mite gre
tanrlarn kral lndra, kozmosun sularn bklmleri arasndan kur
tarmak iin kol ve bacak gibi uzuvlar olmayan ejderha Vritra'y
vahice katlettigi zaman korkun bir gnah iledi. Tanr ve titanlar
brahmin kastnn bir yesi olarak kabul eden bu yorumcular, Vrit
ra'nn katledilmesinde, lndra'nn mmkn olan tm sularn en utan
vericisinden, yani bir brahminin katlinden sorumlu oldugu hkmn
verdiler. Suunun lanetinin kiilemesi olan azl bir ogre tarafndan

215

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

kovalanan tanr-kahraman betimleyen bir mit geliti.<!>


"Tanra'nn Olaand Tznn Metni"nde (devf-mdhatmya) kay
dedilen muhteem bir mitte, bizzat Tanra'nn ilk grnnn nede
nini aklamak iin bu yanstma ya da dsallatrma ilkesi11e bavu
rulur."' Heyette toplanan btn tanrlarn toplu gazaplarndan doan
denetim altna alnamaz yce bir sava-bakire olarak betimlenir. Bu
mucizeye neden olan ey tanrlar asndan yine o karanlk anlardan
biriydi;
... bir iblis-zorba dnyay yok etmekle tehdit ediyordu. Bu kez Vinu ya da
iva'nn bile yardm olmad. Titan, muazzam bir manda biimindeki Mahia
adnda korkun bir canavard.
Tannlar, Brahrui'nn nderlii altnda, Vinu ve iva'ya snmlard. Mu
zaffer iblisle yaadklarn anlatmlar ve iki Her eyden Yce'nin yardmn di
lemilerdi. Vnu ve iva gazaba geldiler. Dier tannlar da, fkelerinin gcyle
kabararak, ayaklandlar. Ve hemen iddetli gleri azlarndan ate halinde
dkld. Vinu, iva ve tm tann1ar enerjilerini, her biri kendi doasna gre,
alev dalgalan ya da akntlar halinde gnderdiler. Bu ateler birleerek, gitgide
byyen ve bu arada yava yava yourlaan kocaman bir alev bulutuna d<1>

'l'

[Ayn zamanda yaratm eylemi olan ilk kurbanda, Vritra'nn paralanmas ki bu ekilde "tek" olan "birok"a dntrlmtr- lndra'nn ve tannla
nn ilk gnahdr (hilbia); bu gnah nedeniyle Regnum, "Brahmanlann So
ma'yla ima ettikleri, belli bir iecein tzsel dnm dnda kimsenin tat
mad eyi imekten uzak tutulmutu"r; bu gnahn, biroun bir tekin
iinde nihai olarak yeniden btnletirilmesiyle telafi edilmesi gerekmekte
dir. Evrim ve ie kapanma sreleri, bir kiinin yaam boyunca ister ritel
olarak grnr bir biimde icra edilsin ister zihinsel olarak gerekletirilsin,
Kurban'da srekli yeniden temsil edilir.
Mcirhandeya Purcina, 81-93- Bu Purana, Tanna'nn karakterini ve amellerini
betimleyen birok mit derlemesinin en nlsdr.
216

TANRIA

nt. Sonunda Tanra'nn biimini ald. Tanra'nn onsekiz kolu vard.


Evrenin yce enerjisinin bu en uurlu kiilemesine, btn glerinin bu
mucizevi birleimine baknca tanrlar sevindiler ve hepsinin ortak uniudu ola
rak ona ibadet ettiler. Onda " Kentin En Gzel Bakiresi"nde

(tripura-sun

dan), ilksel, srekli Dii'de, eitli kiiliklerinin belirli ve snrl glerinin t


m gl bir ekilde birlemiti. Byle bir ezici btnleme, kadiri mutlaklk
anlamna geliyordu. Tam bir teslimiyet ve tamamen gnll kendini adama jes
tiyle, tanrlar enerjilerini ilksel akti'ye, balangta her eyin kn kaynaa,
Tek Gce geri vermilerdi. Ve sonu evrensel kudretin balangtaki durumu
na dnecek ekilde mthi bir yenilenmesi oldu. Kozmos ilk olarak kesin bir
biimde farkllam alanlar ve glerden oluan bir sisteme dnt za
man, Yaam Enerjisi, bir sr farkl teza.hre blnmt. Ancak imdi bun
lar glerini kaybetmiti. Hepsinin

anas, ilksel matemal ilke olarak Yaam

Enerjisi'nin ta kendisi, onlar yeniden zmsemi, yiyerek evrensel rahme al


mn. Arnk varlnn tamlyla hareket etmeye hazrd. ...

Resim 56, ge dneme ait bir Devf-Miihiitmya el yazmasndan bir


resimdir; titan-eytann ortadan kaldrlabilmesi iin tanrlar heyeti
nin kozmik olarak nem tayan eitli eril -soylu, yiit, kahraman
ca- tutumlarndan vazgeme, gnll olarak mevkilerini teslim etme
jestlerini tasvir eder. Hepsi de kendi zgl enerjilerini ve zellikleri
ni ieren eit eit silahlarn, aralarn, sslerini ve simgelerini Y
ce Tanra'nn eline verirler. Bizzat kendilerinin de doup gelitii,
her eyi kapsayan kaynakta, imdi tmyle farkl doalar ve farkl
eylem gleriyle birlemektedirler. Sol st kede ileke iva yer
alr, atall zpkn Tanra'ya uzatmaktadr. Sa stte, iva'nn
tam karsnda, ba anan ve Vedalarn byl bilgeliinin el
yazmalarn brakan drt bal Brahma durur. Resmin nplannn tam
ortasnda, Tanra'ya bir kl ve bir kalkan uzatan Zaman Tanrs Ka217

H i NT SANATI VE UYGARLIC I N DA MiTLER VE SiMGELER

la yer alr. Onun sanda Tanra'nn efsanevi babas, kznn binecei


aslanla birlikte , da kral Himalaya durur.
Resim 5 9 , "Manda-iblisi katleden Tanra"nn (devi mahidsura

mardinf) bir tasviridir. Bu , ok zenli ve canl Pallava slubunda, ye


dinci yzyla ait, Mamallapuram'dan bir kabartmadr. Pallava dne
minin eserleri, son derece hareketli olmakla birlikte , son derece yu
muaktr; imdi szn ettiimize benzer zalimce olaylarla dolu sah
neleri tasvir ederken, Pallava yaptlar doruk anndan kanma eili
minde ve meseleyi ll ve dolayl bir biimde anlatma araynda
drlar. Burada Tanra, aslann zerine binmi ve sevin iindeki tan
rlarn eliinde ilerlerken tasvir edilir. Devasa ve grotesk dman,
somurtkan bir ehreyle yere eilmektedir. Nihai zafer betimlenmez.
Yine de zafer soru iaretine mahal brakmayacak derecede kesindir.
Tm tanrlarn silahlarn kuanm ve onlarn vg ilahileriyle y
reklenmi bu parlak amazon, evrenin tm olumlu glerinin temsilci
sidir. eytan daha imdiden aresiz durumdadr; karanl, iddeti ve
fkeyi hatrlatan koca kafas ve sopas dmek zeredir .
... nce titann ordusunu yok eden Tanra, bu gl manda-biimini bir
iple balad. Mamafih manda bedeninden kp bir aslan biimine giren iblis
kat. Tanra hemen aslann kafasn kesti, ama zdnm mmkn klan
Maya enerjisi sayesinde, bu kez kll bir sava biimine giren Mahia bir kez
daha kat. Tanra bu yeni tecessm bir ok yamuruyla insafszca delik de
ik etti. Ama ardndan iblis, bir fil olarak onun nnde dikildi ve devasa hortu
munu uzatp Tanra'y yakalad. Onu kendisine doru srkledi, ama Tanra
bu hortumu bir kl darbesiyle kesip paralad. blis o srada en sevdii biime
-yani toynaklaryla inedii evreni sarsan dev mandaya- dnt. Ama Tanr
a alayl bir ekilde tebessm etti, sonra onun btn bu hilelerine ve aralar
na gk grlts kadar yksek kahkahalarla gld. Gazap dolu olarak bU an

218

TANRIA

duraklad, sakin tavryla esritici, canlandrc ilahi yaam gc ikisiyle dolu bir
ana dudaklarna gtrd ve bu benzersiz ikiyi yudumlarken gzleri kpkr
mz

oldu. Boynuzlaryla dalan kknden sken manda-iblis kstaha b

rerek bu boynuzlan Tarna'ya savurdu, ama Tanra oklaryla bunlar toza e


virdi. Bren canavara haykrd: "Brmeye devam et! Ben boazm bu lez
zetli ikiyle doldururken bir sre daha bar seni budala. Tannlar az sonra se
vinten haykracaklar ve sen geberip ayaklarmn dibine deceksin."
Bu konumay yapt srada Tarna havaya srad ve iblisin boynuna atla
d. Onu yere yatrd ve zpknn boazna dayad. Dman bir kez daha manda
. bedeninden ayrlmaya, azndan kll savann bedenini kannaya davran
d; ama yakaland zaman henz yan yarya km durumdayd. Tanra, ok
hzl ve korkun bir darbeyle ban koparttnda yans mandann bedeninde,
yans dardayd; sonra ld. ...

Bu canl dnmler dizisi, dsallatrma ya da yanstmann ayrt


edici mitolojik zelliinin kusursuz bir rneidir. Maya gcn kul
lanan manda-iblis, yaamsal enerjisini yeni biimlere yanstr. Saldr
ganl, ihtiras, zafer kazanma arzusuyla, hayatta kalabilmek iin bir
biri ardna biim deitirir. Yanstmalarn karakteri, kullanlan ener
jinin doasndan ileri gelir. iva'nn gazab, Kirttimukha biimini be
nimsedi. Tanrlar topluluunun gazab, birok kollu yenilmez tanr
ay yaratt. Bu nedenle dnya-zorbasnn, yllar boyu sren insanlk
d ilecilik ve nefis hakimiyeti almalaryla toplad, tanrlar
yerlerinden indirip, evreni dize getirmesine yetecek kadar gl nor
mal tesi enerjiler de hzla ve akllca ekilden ekile giriyordu.
Beden ve ruhun yaamsal enerjisi, tahrik edildiinde dar akar,
iinde bulunulan durumun doasna bal olarak gazap dolu veya iyi
cil, eytani veya ilahi biimlerde dsallatrlr. Evrenin sava mey
dan, byle geici dsallatrmalara ya da yanstmalara sahip tanrlar-

219

H i NT SANATI VE UYGARUCINDA M iTLER VE SiMGELER

la doludur. Dahas evrenin kendisi de, bir dnmden -Mutlak'n


bir dnm ya da dsallamas- baka bir ey deildir. iva'y
kutsayan mitlerde, akti, kocasnn yaamsal kudretinin cisimleme
sidir. Yaygn Vinu kuralna gre Tanra, kozmik altn nilferin ant
ropomorfik karldr: Vinu, nilfer anan yaratr ve bylece
evrim, dnyann alanlarnn yava yava ortaya k balar - bu
alanlar daha sonra aslnda enerji dnmlerinden baka bir ey ol
mayan yaratklarca iskan edilir deildir. Srtst uzanm Vinu, ken
dinden darya uzay gndermek ve ardndan bunu evren sreciyle
doldurmak yoluyla, aka kendi iinde barndrd gleri yanst
maktadr. Dnya sreci, Vinu'nun dnn cisimlemesidir.
Bu ders, tanr deil de snrl varlklar olan bizlere uygulanmak
yoluyla psikolojik olarak da okunabilir. Bizim kendi aktimizin (ya
amsal enerji) aralksz yansmas ve dsallatrlmas, bizim "kk
evrenimiz," bizim kstl varolu alanmz ve yakn evremizdir, bizi
etkileyen ve ilgilendiren her eydir. Bizler kaytsz, ntr ekran, sine
ma figrleriyle, ruhumuzun ie ynelik dnn dramasyla doldurur
ve renklendirir, sonra da onun arpc olaylarnn, zevkleri ve felaket
lerinin kurbanna dnrz. Kendi iinde deil, ama bizim onu alg
ladmz ve tepki gsterdiimiz ekliyle dnya, bizim

kendi

Maya'mzn ya da yanlgmzn rndr. Dnya, eytani ve iyicil bi


imler ya da grnler reten ve yanstan, neredeyse kr yaam
enerjimiz olarak tanmlanabilir. Bu nedenle bizler Maya-akti'mizin
ve aralksz rettii sinema filminin tutsaklaryzdr. Ne zaman ya
amsal, ihtirasl meselelerin karmak ana taklp iin iinden ka
maz hale gelsek, kendi tzmzn yansmalaryla urayoruz dernek
tir. Bu, Maya'nn bysdr. Yaratc, yaam ortaya karan, onu
srdren enerjinin bysdr. Bilgisizliin, "daha iyi bilmemenin"

220

TANRIA

bysdr.
Bu sylediklerimiz doru olduu srece, fkeli ve sava halindeki
Hindu tanrlar tarafndan yanstlan ekiller ve figrler son derece
aklayc bir psikolojik igry temsil ederler; aslnda bunlar bir
felsefe ve bir metafizik olarak tanmlanabilir. En Yce Varlk,
Maya'nn tanrs ve efendisidir. Geriye kalan bizler -daha kk tan
rlar, iblisler, insanolu- kendi bireysel Maya'mzn kurbanlaryz.
Krl, tutkusu ve saplantlaryla bize bulaan kendi canllmzn
kurbanlar oluyoruz. Bu bynn psiemizdeki sreleri bizim dene
timimizin tesindedir; bunlara olan tepkilerimiz zorunlu olarak yap
tmz eylerdir. Dolaysyla durumumuz, Maya-akti'nin yaam
destekleyen, yaam hzla aktan bysne bir klelik ya da baml
lk olarak tanmlanabilir. Durum byle olmasayd, bizim bireyler ol
mamz da olanakszd; ne bir tarihe sahip olabilirdik ne de yaamy
ksne. Kiisel yaammzn z, bizim yaam yanlsamamzdr.
lndra, kendi kiisel Maya's tarafndan, kendi ihtiamna inanmaya
srklendi ve kendisini kraliyet sarayn gittike b.yyen boyutlarda
ina ettirmeye zorunlu hissetti. nsan bylesi bir byden, kendi i
aktisinin esaretinden, varoluun amalan ve hedeflerinin Maya'sn
dan, evresindeki nesnelerin rengini belirleyen ltl ekicilik ve r
ktclk, korku ve haz tonlarndan kurtarmak btn byk Hint fel
sefelerinin temel amacdr. nsan dncesinin ieriini aklayan, s
nflandran, tanmlayan ve sistemletiren, katksz anlamda anlaksal
uralar olan ada Bat felsefelerinin tersine, yogann dnceyi a
knlatran deneyimlerine dayanan Hint bilgelii, insan doasnn b
tnyle yapsal dnmn ve kiinin gerek kendisine gerek dnya
ya ilikin yepyeni bir farkndala ulamasn amalar. Hint dnce
si, insanlar, kendi aktilerinin yanstma ve dsallatrmalarndan 221

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

kendi Mayalarnn kendi znel, grngsel, duygusal "gereklikleri


nin" rnlerinden- kurtarmay amalar. Arad ey, Maya'nn klesi
ni En Yce Varlk'a, gerek Vinu gerek iva'da kiileen Tanr'ya denk
olacak ekilde Maya'nn efendisine dntrmektir. Hint felsefesi cid
di bir biimde -ve sonu almaya ynelik bir kararllkla- yoga ve ay
dnlanma araclyla insanlar, lndra gibi kendi Maya'larnn anda
tutsak kalan tanrlarn bile tesine geecek ekilde ilahiletirmeye a
lr.
Hint sanat simgeleri, Hint felsefe ve mitiyle ayn gerei dile geti
rir. Bunlar, ayn kutsal ilerleyi yolu zerindeki insansal enerjileri
ayn yapsal dnm amacna ynelten iaretlerdir. Bu bakmdan
Hint mit ve simgelerinin aratrmaclar olarak grevimiz, Hindis
tan'n felsefi retilerinin soyut anlaylarn, simgecilik ve sanatn
figr ve desenlerinde billurlaan ve aklanan eylere ilikin bir eit
entelektel yorum olarak anlamak ve te yandan simgeleri de Hindis
tan'n nihai olarak deimez bilgeliinin resimsel yazs oarak oku
maktr.
rnein Resim 58'deki gibi bir rnekte, manda-iblisi paralad
srada Tanra'nn zgl tutumunun anlamn kavramaya almalyz.
Bu, Durga Mahiasura-mardini'nin byk bir olaslkla en gz kama
trc tasviridir. Klasik Cava sanatna ait bir yapttr. IS sekizinci yz
yl ve daha sonraki yzyllarn klasik Cava sanat gney Hindis
tan'dan dodu. Tohumlarn, Malabar kysndan yelkenlilerle gelen
gmenler att. Yalnzca Cava sanat iin deil, ayn zamanda Kambo
ya'nn erken dnem Kmer sanat iin de Hindistan topraklarnn Palla
va slubu rnek oluturdu; stelik, kolonyal bayaptlarn, anavatan
daki baarlarla karlatrlabilecek gzellikte olduu sylenebilir.
Dahas Pallava sanatnn zgl eilimleri, Cava'nn klasik Hindu sana-

222

TANRIA

tnn hedefleri ve slubunda varlgn srdrr. iddet ve gaddarlk


unsurlarndan kanlr, bunlar yumuatlr, azaltlr; etkileyici, do
ruk noktasn temsil eden unsur, dingin bir ihtiama yceltilir; eh
vet, tinsel bir byleyicilik ve zarafete dogru inceltilir. Buradaki f
keli manda-dman gibi bir iblisin kocaman . gvdesinde, tehditkar
iddetten eser bile yoktur; neredeyse dostane bir grne indirgen
mitir. Titan ylesine yumuatlmtr ki uysal, serinkanl, gevi ge
tiren, hantal trn en gzel iftlik hayvan rneine dnmtr. Ve
son bir kurtulu umuduyla manda-biiminden dogmaya balayan a
resiz iblis-sava, zenli sa ekliyle, grotesk bir kadns gzellik
sergiler. Kaderini btnyle-Tanra'nn ellerine brakmtr.
Tanra, iblisi sandan yakalamtr, lmcl vuruu, dnyay
kurtaracak grkemli darbeyi indirmek zeredir. Ancak bu mthi di
inin yz izgilerinde fkenin izine bile rastlanmaz; ezeli ve ebedi sa
kinliinin dinginliine dalmtr. Her ne kadar uzay ve zamandaki ey
leminin baarya ulamas kanlmaz olsa da Tanra'nn ehresindeki
ifade, bu eylemin nemini kltr, hatta hie indirir. Ona gre, kur
tarc rolnde kendi grn de dahil olmak zere, bu evrenin btn
ak , kozmik bir dn bir parasndan baka bir ey degildir. Yce
ilahi varlk olarak Tanra bir biime giriyor ve evrenin d-oyunun
da bir rol oynuyor, bu blmn etkileyici doruk annda barol b
yk bir keyifle yerine getiriyorsa da, kendi dnde kahraman rol
oynayan ve bu arada yalnzca d grdnn bilincinde olan biri gi
bi davranr. Temel olarak ve bilinli bir ekilde bu varlk, kendi mu
zaffer tezahrne kar btnyle ilgisiz kalr. Canl ve zarif, hlyal
ve dalgn olan grkemli ehresi, bu bakmdan dans eden iva'nn es
rarengiz maskesiyle karlatrlabilir.

223

H i NT SANATI VE UYGAR U C I N DA M iTLER VE S i M G ELER

M C EV H E R LE R A DAS I
iva ve Devi, iva ve pek ok adl zevcesi -Kali, Durga, Parvati,
andi, amunda, Uma, Sati, vb.- Mutlak'n ilksel ikili-kiilemesi
olarak kabul edilir. iva ve Devi, ntr Brahman' eril ve diil ilkele
rin ztlgna ilk dntrenlerdir. Edebi dinsel Tantra gelenegi, bir
birlerine dnml olarak greten ve sorular soran bu ikisi arasnda
sonu gelmez bir diyalogu temsil eder. Bu diyalog araclgyla Brah
man'n gizli z insan zihnine aklanr ve bu ze ritel ve yogayla
yaklama aralar hakknda bilgi verilir - Maya'nn aktisi tarafndan
glgelenen bireysellemi insan bilincinin doal, doutan snrllk, larnn tesine geen yoga ve bu snrllklar iinde kalan ritel.
Tekte-lki'nin kutsal birliinin birok tasviri vardr. Resim 34'
daha nce ele almtk. Resim 60, iva ve kralie-zevcesini Kailasa da
ndaki da evlerinde otururken gsterir. iftin kusursuz dinginlii
ve sonsuz uyumu, bu kabartmada, bir iblisin onlarn Tanrlar Da'n
sarsma giriimine gsterdikleri tepkiyle vurgulanr. Bu yapttaki k
t karakter, Ramayana'da Rama'nn dman olan Ravana'dr; ilahi
glerin byk bir dman olarak yeralt dnyasna hapsedilmi ve
iva'nn kule gibi ykselen dann arlyla orada tutulmaktadr.
Burada anszn kamaya alrken grlr. Da sallamakta, yaratt
sarsnt hissedilmektedir. Tanra zarif, yan-yatar durumda, sanki ani
bir korkuya kaplm gibi iva'nn kolunu yakalar. Ancak yce tanr
kprdamaz ve soukkanllkla ayan smsk basmaya devam eder.
Parvati'nin canl kayg jestine karn, evreni yirmi koluyla sallayan
iblisin bozamad bir gvenlik havas hakimdir. llahi iftin karakte
rinin kant olarak burada kozmogonik dngnn tekrar tekrar ortaya

224

TANRIA

kan hareketli savalarndan birinde, bir kahraman-tezahr aracl


yla tanrsal ilkenin arpc bir zaferini deil, asla ele geirilemez ih
tiamlarnn dramatik olmayan, neredeyse buna tamamen kart, bir
grntsn grrz. Onlar tm dnyasal - hatta insanst-eytani
saldrlarn tesinde, tmyle gvendedir. Bu , Elra'daki Kailasanatha
Tapna'ndan bir sekizinci yzyl eseridir.
Resim 6'de yer alan onsekizinci yzyl minyatrnde, iva ve
Parvati yine o sessiz dinlenme yerlerinde ba baa grlr: bu kez bir
balay atmosferi sezilir. iva'nn hayvan tasviri ve tat st beyaz
kz Nandi nplandadr. iva'nn zpkn arkaplanda grlr. Tanr,
brahmin-ilecinin, siyah antilop derisinden tipik petamalna sarn
m ve kvrck salarna bir hilal takmtr; bileziklerin ve dier al
lm sslerin yerini ylanlar almtr. Aklarn yata, yoginin kla
sik oturak rts olan bir kaplan postudur. Yalnz eril ve diil ztl
nn deil, ayn zamanda ileci ve mkemmel koca-ak ztlnn bu
rada aldn grrz. Her ne olursa olsun tm kutupsallklar, bu
sonsuz, dnya merkezli saadet sahnesinin gksel dal-olmayan dali
tesinden trer. Kailasa , kalbin dadr; yaam atei, yaratcnn enerji
si, ezeli ve ebedi kaynann gayretiyle hzla yanar ve zamann nab
zyla ayn anda bu yrekte atar. Burada Yaratan ve Yaratlan birdir,
Sonsuzluk ve Yaam tek ve ayn eydir. Buras esrikliin, kozmogo
nik esrikliin da, maaras, yatadr; dnya ve btn yaratklar
asla lki olmayan Tek'in yeniden atallanmasndan ortaya kmaktadr.
Bu kusursuz ak saadetinin sevecen havas, Hindu, Tanr ve Zevcesi
sahnelerinin tipik zelliidir. Ayrca ivac Budizm okullarnn ve Ti
bet'in Lamaclnn tanrlar ve zevceleri tasvirlerindeki genel kalbn
da iva ve Devi'den trediini gryoruz.
iva ve Tanra tek bir zn kutupsal ynleridir ve bu nedenle

225

H i NT SANAT! VE UYGAR U C I N DA MiTLER VE SiMGELER

uyumazlk halinde olamazlar; Devi:, iva'nn gizli doasn ifade eder


ve onun karakterini ortaya koyar. Bu dncenin artc bir ifadesi,
ivac gelenein Kamboya'daki ge dnem geliiminde kendini gs
terir; burada, lingam simgesi drt bir yana alr ve kudretini temsil
eden dier figrlerle birlikte Tanra'y da ortaya koyar. Resim 64
gzel bir rnek oluturur; burada Tanra'nn on kolu ve be kafas
vardr, bu son zellik, iva'nn evrensel egemenliinin simgesidir,
nk be kafas onu, drt kafal Brahma'nn stnde bir konuma ge
tirir. Bu diil figr, fallik stunun z, yaratc enerjisi, aktisidir.
Bu ge dnem gelimenin, en yce Budist simgesi olan stpann
kout evriminden esinlenmesi de mmkndr. Yzyllar boyunca Bu
dizm ve Hinduizm zde etkilere boyun eerek ve kendilerine zg
farkl ikonografi sistemlerinde zde fikirleri ifade ederek yan yana
serpilip gelimitir. Stpa, lingamdan ok farkl bir eydir. Bu genel
likle Budha'nn bir kemiinden oluan ve aydnlanma araclyla yok
olmaya ulaan kiiyi simgeleyen bir kutsal emanettir. Evrensel ruha
ni imparatorluun emsiyesiyle talanan son derece yaln, tmyle
anonim bir yap olarak, tm kavramlarn ve ekillerin tesinde olan
Nirvana durumunun temsilcisidir. Resim 62, Bedsa'daki, l yaklak
1 75 yllarna ait bir aitya'nn, yani Budist kilisesinin salonunu gste
riyor. Bu ant doal ortamdaki bir kayaya oyulmutur. Fiilen belgele
nemeyen daha erken yzyllarn ahap yaplan modelinde yaplmtr;
iki yannda koridorlar bulunan ve yann dairelik bir alanla biten b
yk bir sahndan oluur. Koridorlar sahndan stunlarla ayrlr (bu
stunlar ina edilmemi, kayadan oyulmutur) ve yann dairelik alan
la dnerek birleir. Bir sunan yerine yaln, sert, dingin, muhteem
ve rktc grnen basit bir stpa grrz. Salonun kendisinde de
ssten eser yoktur; Burada en erken dnem Budist yaam dzeninin

226

TANRIA

priten sertlii ok anlaml bir ekilde yanstlr; Nirvana idealine ve


deneyimine younlamann iddeti, biim dnyalannn her trl
oyun nerisini yzeysel, oyalayc ve ilgin olmayan bir eye dn
trr. Daha sonraki dnemlerin stpalannn zenginlii bununla tam
bir ztlk iersindedir. Resim 65, Acanta'daki yedinci yzyl bana ait
bir yapy gsteriyor. Nirvana'nn, insan anlaynn tesindeki, tm
dnyasal ve gksel biimlerin tesindeki olumsuz, rktc kabuu,
imdi olumlu ekirdeini ortaya koynaktadr - Mutlak'n bedenlen
mi ve kiilemi tz olan Aydnlanm Olan'n, akn Kurtanc'nn
grnm. Katksz ylelik, u Olma snrlaycln tesinde, nite
leyici zellikler ve karakteristikler bedeninde kalmakla birlikte onun
la tek olana yansr. Ve lingamdan, erilliin bu ar simgesinden De
vi'nin grn bile yeni bir kavrayn (yani Tann ve Tanra'nn,
Mutlak ve Grngsel Doa'daki yansmasnn, nihai olarak tek oldu
u kavray) sarsntsn beraberinde getirir; yleyse bu stpa antro
pomorfik bir Budha'nn Nirvana'dan, anonim boluktan ani bir
biimde kn, nihai aydnlanmann altnda, dnceyi akn
latran "teki Kynn Bilgelii" (pracna-piiramitii) deneyiminde,
nihai kutupsalln -Nirvana ve Samsara, zgrlk ve Esaret
ortadan kalktn aka gzler nne serer. Nirvana'ya zg dingin
lik ve biim dnyalarnn vahi oyunu tek ve ayndr. Akas bu, i
vac kavrayn Budist bir paralelidir. Ortaa Hindistan'nn zengin
ruhsal topranda bu iki sistemin dosta ortak gelime yzyllar bo
yunca hatr saylr bir etkileime girmesi olasl ok yksektir.
Daha kat bir gelenee bal olanlara fazla ssl ve belirsiz gelebi
lirse de sonraki simgeler iin sylenecek ok ey vardr. Anlam ve
imalarn derinlii ve bolluu, sanki yzeylerde bir krlma ya da
anma meydana geliyormuasna, bu simgeler araclyla gn 227

H i NT SANAT! VE UYGARLIG I N DA MiTLER VE SiMGELER

na kmaktadr. O zamana kadar zihne yasaklanan duygu ve dnce


derinliklerinden doan grntleri hayranlkla izleriz. Duygular ve
yarg gleriyle, o zamana kadar ya tiksindirici ya da absrd grn
m olabilecek her eyin muazzam bir biimde uzlatrlmas , canl
egonun, nihai huzurun her eyi kapsayan, her eyi onaylayan, her e
yi yok eden yaam ve lm rahmine kar son direniini de zer.
iva simgecilii Tekte-lki'nin gizemine, akti tapnmasnn tm
dier Hindu geleneklerinden ok daha derinlemesine dalar. iva sim
geletirmesini zellikle ilgin ve aydnlatc yapan da bu zelliidir.
Ztlarn birlii motifi burada keskin uyumlar eliinde en iyi etkiyi
verecek ekilde dzenlenir. Ancak ierimleri tam olarak kavramak
iin yalnzca kendi kaynaklarmzla yetinemeyiz; belirli minyatrler
ve bunlarla rten edebi metinlerde betimlenen son derece derin bir
ivac-Tantrik gelenei incelememiz gerekir. Resim 6 6 , . "Mcevherler
Adas" (mani-dvipa) ad verilen eyin bir tasviridir. Minyatr, her ay
rntsnda simgesel anlamlarla doludur. Birbirleriyle birlik iinde,
birbirinden byyen, birbirini destekleyen ve durduran ztlar iftini
ortaya koyar. Bu resmin, ergin-mmine isel tefekkrnde yol gste
recek bir model ya da rnt olarak hizmet etmesi amalanmtr. Bu
bir yantradr. Mminin, bu resmin isel grsnde anlalmasna izin
vermesi, ardndan da bunun zerinde younlamas gerekir. !ini bu
resmin anlaml zellikleriyle doldurmas ve bunlarn gerek evrenin
gerekse kendi varlnn doasnn gizli zn, hakikatini ve batni
gerekliini ortaya koyduklarn anlamas gerekir.
.

llk bata , yaam-tz okyanusunun koyu mavi , dingin sulan var

dr. Wagner'in Rheingold unun preldnde ve sularn evrensel yangn


'

sndrd Gtterdammerung'un sondan bir nceki l izgisinin


yattrc pasajnda bunlarn ezgisi dile getirilir. Bu ilksel halinde

228

TANRIA

ezeli ve ebedi yaam okyanusudur. Ve tpk Vinu mitolojisinde koz


mik ylan ve uzanm yatan Vinu olarak betimlenen okyanusun, dal
galarnn zerinde yzen kozmosun nilferini dourmas gibi burada
da sonsuz yaam-enerjisinin muazzam denizi, bu nektar okyanusu, bu
lmszlk iksiri (amrita-.mava) de, tam ortasndaki gizemli bir
aday ortaya karr.
Okyanus, "Mantkd Usuz Bucakszl" temsil eder. Kendi iin
de uyku halinde ve tm olanaklarla dolu geni bir alandr. atan
btn ztlarn tohumlarm, ibirlii halindeki tm uzlamazlk iftle
rinin btn enerjilerini ve zelliklerini ierir. Ve bu enerjiler burada,
merkezde, Ada'da younlar ve evrilir. Burada uyku halinde, suskun
durumdan yaratla doru hareket ederler.
Evrensel bilinci temsil eden okyanus, temel olarak btn uzam
oluturan ve bunu izleyen btn evrim ve gelime aamasn sala
yan, her yerde hazr ve nazr, zarif eter (.k.a) elementiyle karlat
rlabilir. Kendisini evreleyen bu svnn tersine Ada metafizik G
Noktas olarak kabul edilir. Yaylan, alan, genileyen ve snrl bi
lincimizin ve evrenin elle tutulur alanna dnen "Damla" (bndu),
ilk damla diye adlandrlr.
Ada, altn bir daire eklinde tasvir edilir. Kylar, toz haline geti
rilmi prlantalardan (mani) yaplmtr - Ada'nn ad bu nedenle Ma
ni-dvipa'dr. iekli aalarla ssldr ve ortasnda btn dilekleri
yerine getiren (cint.mani), bir eit lapis philosophorum [filozof ta]
denilebilecek deerli tatan yaplma bir saray ykselir. Sarayn iin
de, mcevherli bir tente (mandapa) vardr; altnda, mcevher kakma
l altn bir tahtn zerinde, Evrensel Ana (cagad-amb., m.tar), "
Dnyann ya da Kentin En Gzeli" (tripura-sundan) oturur. O, Bin
du'nun, evrensel ilahi tzn dinamik gcnn younlam Dam-

229

H i NT SANATI VE UYGARLI C I NDA M iTLER VE SiMGELER

la'snn enerjisi, tanradr. Tanra'dan, gkyz, yeryz ve aradaki


uzay olmak zere dnya-alam varlk bulur.
Tanra yaratc olduu iin rengi krmzdr. Krmz etkin renk
tir. O, evrenin evrimini tasarlayan ve gerekletiren ilksel enerjidir.
Ona vimara-akti ad verilir; vimara, "kararllk, akl yrtme, tasar
lama;" akti ise "enerji" demektir. Tanra, bizim iin tamdk olan
Maya'dr: md, "lmek, (marangoz ya da inaat gibi) tasarlamak"
demektir. O, dnyann gizilgc ve matemal lsdr. Her eyi
kapsayan ilahi Tz asndan deerlendirildiinde o yalnzca bir
"Bu"dur; aslna baklrsa, ayrmam, gizli btnlkten ilk doan
"Bu"dur; "Bu"nun en kusursuz rneidir, Tanra'nn iinden dodu
u yce, ilahi Benlik-deneyiminin bildii ilk saf deneyim nesnesidir.
lnsann, sonradan (evrim zincirinin sonlarnn bir rn ve halkas
olarak), "madde" adm verecei eyi, aslnda Yce Benlik'le zde olan
,eyi, ilahi Bilin ncelikle yalnzca bir "Bu" ya da "teki" olarak de
neyimledi. Yava yava Maya'mn ilemesiyle, "Bu" Zihin tarafndan
Kendisinden farkl ve Kendisinin dnda bir ey olarak deneyimlen
meye balad; btn bir "tekilik" olarak deneyimlendi. Bu deneyim,
dnyann yaratlyla zdeti.
Mcevherler Adas'mn taht salonunda Tanra elinde, onun sava
, iblisi katleden tasvirlerinden tandmz drt silah ya da ara tu
tar. Silahlarn burada psikolojik bir anlam vardr ve ruhani dzeyde
anlalmalar gerekir. Tanra ok, yay, kement ve vendire tar. Ok
ve yay, irade gcne iaret eder. Kement -vahi hayvanlar yakalayan
ve sava meydannda ani basknda dman balayan ilmek- bilgiye,
nesnelerini skca yakalayan ve sabitleyen anlan temel gcne iaret
eder. Binein ya da yk hayvannn uyarlmasnda kullanlan vendire

230

TANRIA

eyleme iaret eder.c


Mcevherler Adas'nn taht salonunun iinde krmz renkli tanr
a, alt yanl tahtta birbirinin zerine uzanm iki hareketsiz, az ok
cesede benzer eril figrle oturur. Her ikisi de Mutlak olarak iva'y
temsil eder. stteki figre Sakala iva ad verilir. Sakala; bileik
isimdir; kal., "herhangi bir eyin en kk bir paras, bir zerre, bir
nebze, bir atom," zellikle de "ayn bir evresi," sa ise, "ile" demektir.
Ay evrelerinin says onaltdr: Sakala, btn evrelerine sahip olan
ay, "btn, toplam, tam, hepsi"dir - yani Dolunay'dr. Sakala'nn
kart, nikala, yani "evrelerden ya da birleen paralardan yoksun
olan"dr; gerekte var olduu halde, alglanamayan, elle tutulamayan,
grnrde olmayan Yeni Ay'dr. Dolaysyla stteki figr Sakala iva,
alttaki ise Nikala iva'dr: yani stteki figr btn gerekliiyle
Mutlak, alttaki ise onun akn, uykudaki, suskun durumu, yalnzca
gizilg halidir.
Psikolojik adan yorumlandnda stteki iva her eyi kapsayan,
alimi mutlak st-bilintir; alttaki ise yine her eyi barndran, ama
grnte bo, tam hareketsizlik durumunda olan en derin bilind
dr. Bu ikisi, her eyi ieren ve yanstan ve iinde btn ayrmlarn

<1>

Ok ve yayn bir baka simgesel anlam daha vardr. Yay, zihin anlamna gelir;
be ok gnderir - be duyu organ. Bunlarn her biri, kendisine tekabl
eden ses, dokunma, k, tatma ve koku nesnesine gnderilir. Duyular ve
bunlara karlk gelen nesneler zde unsurlardan oluur, yani: Eter (iitme
ses), hava (dokunma-dokunulabilirlik), ate (gr-k), su (tatma-tat) ve
toprak (koklama-koku). Be duyu organnda barnrken bu unsurlarn, "za
rif madde" (kma), maddi, elle tutulabilir alanda karlaldnda "kaba
madde" (sthla) halinde olduu sylenir. Bu temel benzeme ve ortak kay
naktan geln;eleri nedeniyle duyu organlarnn her biri kendi nesnesini kav
rama yetisindedir.
231

H i NT SANATI VE UYGARLIC I N DA M iTLER VE SiMGELER

ve kartlklarn yok olduu ve dinginlie kavutuu Mutlak'n, bir


biriyle uzlamaz, ama yine de eit derecede geerli ynleridir. Mut
lak, hem btnlk hem boluk hem her ey ve hem de hibir eydir.
O, tm enerjilerin kayna ve mahfazas, ayn zamanda kesin hareket
sizlik, btn uyuklayanlarn en uykucusu, derin ve sessiz olandr.
stteki Sakala iva, kendi evrensel enerjisiyle, aktiyle, Tanray
la, diil etkin ilkeyle, evrenin etkili ve maddi nedeniyle, farkllam
unsurlar ve varlklar douran Maya'yla bedensel temas iinde oldu
u iin gerekleme durumundadr. Sakala iva, banda ayn hilalini
tar. Bu ay, hilalin bu kk ora, burada sesin ilk dile getiriliini
simgelemektedir, yani ses nitelii araclyla alglanan elementin ilk
tezahr olarak anlalmaldr: eter, uzay, be elementin en hafif olan
ve ilk doan. Duyu alglamasnn ana elementi olarak, ilk olan eterle
btnlemi bu "ses" (nada), Kudret Durumu'nu temsil eder. Kendi
iine dalan yogi tarafndan deneyimlenir. Kendisini kalp atlarnda
ortaya koyar. Ve mikrokozmos sonu olarak makrokozmosla zde
olduu iin yogi Nada'y, bu Kudretin Sesi'ni duyduu zaman, Mut
lak'n kalp atn dinliyor demektir; bu, yoginin ksa mrl bede
ninde kendini ortaya koyduu ekliyle evrensel Yaam Kudreti'dir.
Yogi artk bizzat Mutlak'n nihai deneyimine ok yakndr.
Mcevherler Adas'nn her bir ayrnts, gzde canlandrlmay ve
yrein en derin kelerinin bir yn olarak anlalmay gerektirir.
Sakala iva, tnlayan Kudretin Sesi'yle birlikte nabz gibi atar, nk
etkin, yaratc, diil ilkeyle yakn temas halindedir. O, katksz bi
lin, iten gelen z-Aydnlanma (sva-prakiia) olduu iin beyazdr.
Onun zerindeki Tanra, Sakala iva'nn kendi enerjisi (akti), kendi
sini hem varlk hem oluum anlamna gelen evren olarak ortaya koy
masnda ona yardmc olur. O kendi iinden ldayan Benlik'in leke-

232

TANRIA

siz ruhsalldr; Tanra ise btn ekillerin ekillendiricisidir. Tan


ra'nn dourduu ekilleri aydnlatan Sakala iva'dr.
Ama imdi bu Sakala iva'nn altnda bir bakas, onun ikizi veya
benzeri Nikala iva uzanr. Gzleri kapaldr ve bu figr, renksiz de
nebilecek kadar beyaz ltl deildir. Nikala, "paralar olma
yan"dr. Bir erkek hakknda kullanldnda "ypranm, kocam, ih
tiyar" anlamna gelir. Bir kadna yneltildiinde, "ocuk sahibi ola
mayan, ksr" anlamna gelir. imdi iva hakknda kullanlrken hi
bir eyin olup bitmedii durumdaki Mutlak'a iaret eder. Nikala i
va, deimeyen, ksr, oalmaya ve kozmogonik dnme ynelik
her tr enerji itkisinden yoksun Mutlak'tr. Bu, yce canszlk, temel
ve nihai hareketsizlik, yce boluk olarak Mutlak'tr; burada her ne
olursa olsun kprdayan ya da titreen hibir ey yoktur.
Nikala iva, "l beden, ceset" (ava) olarak adlandrlr. Sans
kritede bu iki adn, ava ve iva'nn yan yana geliinde anlaml bir
oyun vardr. Buradaki szck oyunu, Sanskrite yaz slubunun bir
zelliine dayanr ve kavrand zaman, Mcevherler Adas'nn bu
simgesel kiilii anlamnn ok incelikli bir zmlemesini verir.
Klasik DevanasgarI yazsnda, temel iaretler a seslisi eklenerek sessiz
harfleri temsil eder. rnein

va; a'y i'ye dntrmek


ava da

f iareti

i,

<f

Ttrcf,

eklenir:

llf

a, 9

ijCf olarak yazlr; bir baka deyile, iva adnn yazlndan

iin

fiareti

vi Dolaysyla iva

karlrsa, geriye kalan ava olacaktr. Bu

fveya

i olmakszn iva

bir cesetten, ava'dan baka bir ey olmaz. Dolaysyla bu canlandr


c sesli harf-iaret ya da i, Tanra, akti, hareket ve yaamn yce
temsilcisi deil de nedir? Mutlak (brahman) kendi iinde bu harekete
geirici, canlandrc enerjiden, retici kozmogonik itkisinin (maya)
bu iaretinden yoksun bir ceset olarak grlr. Alman filozof Hegel,

233

H i NT SANAT! VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

byk yapt "Evrensel Tin llkesinin Grngbilimi"nin (Die Phaeno

mologie des Geistes) o mthi sonu blmnde, ayn Nihai'ye das leblo
se Einsame, "cansz Tek Bana Olan" diye gnderme yapar. Dolaysy
la ava durumunda, Maya'dan yoksun Brahman olarak kabul edilen
iva, (Tezahr sz konusu olduu srece) hibir ey yapamaz; o hi
bir eydir; o, en saf Hilik'tir.
Mcevherler Adas'nn taht odasnn resminde, stteki diil figrle
bedensel temas halindeki Sakala iva'nn tersine, Nikala iva krmz
yaam enerjisinden kopmutur. Diil enerjiden ayr olmas nedeniyle
o i'den yoksun olandr, ava'dr, bir cesettir. Bu nokta, resimde oldu
u gibi, retide de vurgulanr. Vurgu, Tanra'nn arball ve
yce erdeminin altn izer. O , dnyay reten Maya'dr; bizim birey
sel, hzla geip giden yaamlarmzn anasdr. Bunun anlam udur,
her ne kadar her eyin bir sonunun olduu ve aclar ve sululukla,
kusurlar, gaddarlklar ve absrd ballklarla dolu olan yeniden do
um girdabna yakalansa da yaamlarmz yine de ilahi enerjinin esiz
tezahrdr. Evrensel yaam sreleri araclyla ilahi, grngsel
gereklie dnmektedir. Bizim algladklarmz ya da deneyimle
diklerimiz ne olursa olsun ve biz onlar nasl alglyor olursak olalm
-ister grkemli, ister kasvetli- gerek kendimiz gerek dnyamz, her
ey ilahi enerjinin gerek sonsuzluunun kendini ortaya koyuudur.
Dolaysyla -o na ifade ederse etsin, ne olursa olsun Maya'nn yce
kutsalldr.
Kanlmaz olarak strap eksek de, btn eksikliklerimizle, yine
de bu bereketli gsterinin paralarn olutururuz. Bizler Mutlak'n
yaylmalar, ocuklaryz: bizler onun . iinden ktk; bizler onun ku
candayz; yitirilemeyiz. Bireysel olarak her eit felaketten geer ve
sonunda yok oluruz. Ayn zamanda bireysel olarak Tanr'nn lmge-

234

TANRIA

si'nin krlmalaryz. Kendi iinde ve kendi bana Mutlak' aramaya,


ilk ve nihai hareketsizliinde bir ceset gibi serilmi yatan Mutlak'n
peinde komaya ihtiyacmz yok; nk yaam znn kendisi, Mut
lak'n enerjisi, evremizdeki her eyde tezahr eder, Tanra'nn, ak
ti'nin, Ana'nn dntc gc sayesinde O gzlerimizin nnde,
her yerdedir. Her ey lgncasna bir hzla lmn bilinsizliine s
rklenir; Tanra bitip tkenmez rahminden bir kez daha yeni bir ya
am boaltr. Filozoflar, varolu zerinde tartmlardr; ileciler ise
Ceset'in mthi arayna girmek iin varoluu aalam, ondan vaz
gemilerdir: bununla birlikte Mutlak'n kendisi, hareketli yn
iinde, oyunbaz, yorulmak bilmez enerji olarak yaammzdr, bize
ve akn dnce ve eylemlerimizin sonularna dnmtr. Dn
yann dindar ocuklar olarak Tanra'ya ibadet ettiimiz zaman,
llah'a olan yaknlmz yogilerinki kadardr. Onlar en derin Ben
lik'lerinde, durgun bir hareketsizlik, yce dinginlik, akn huzur du
rumunda Mutlak' kavrarlar. Ancak bizler Maya'nn, Dnya'nn ocuk
lar olduumuz oranda, Mutlak'zdr .
Mcevherler Adas'nn verdii ders, ruhani olmayan eilimlerimi
zi gnte temize karmasyla ilk bata bizim gururumuzu okaya
caktr; ama zerine yeniden dndmzde, btnyle kabullenme
tutumuyla bu muazzam lde diyonizyak, ahlak tesi, byk apl
Onay'n, sonu olarak ilecinin btnsel yaam-olumsuzlamas kadar
vahi , onun kadar hain olduunu hemen kavrarz. Hindistan'da d
nce sarkac arlklar, insanlk d ular arasnda gider gelir; bu
srada insanlk d tutumlar ima eder ve insanlk st amalara ia
ret eder. Bir yandan yaam dnn bir uyanla darmadan edilmesi
gereken korkun bir kabus olarak kabul edildii en sert ileci nitelik
teki reti ve uygulamalarda yaamn ktmser bir eletirisini bulu-

235

H i NT SANATI VE UYGARLIGINDA M iTLER VE SiMGELER

ruz. nsansal varolu, dnyann bys ve peesinin tesindeki, in


sanst, tanr-st, kozmik-tesi varlk alanna ulamak zere yce
bir atlayla geride braklmas gereken bir srama tahtasndan baka
bir ey deildir. Ama te yandan burada, bu Tantra simgeciliinde,
gerei, ilahi gereklii perdeleyen, Benlik'i bireysel kiilik serabnn
ardnda, ksa mrl evren gsterisinin ardnda perdeleyen ayn
Maya bir ekilde o Benlik'in, Mutlak'n kendisidir - katksz tin, ka
tksz saadet. Ksacas Maya, Mutlak'n hareketli yndr. Dolaysyla
her ey tek ve bir ilahi zn bir ifaat, bir tezahr, bir zellemesi
dir. Bu, dnyasal alandaki her eyin ylesine byk apl, ayrmsz
bir biimde kutsanmas anlamna gelir, artk yogaya, ilecilik yoluyla
ycelmeye hi gerek kalmaz. Dnyann ocuklar eer her eye yalnz
ca onun kendisini daima deien-sonsuza kadar sren zifaatnn ay
rlmaz paras olarak bakmay baarabilirse, ilahiyle dorudan temas
halinde olurlar. ivac Tantra felsefesinin rettii buna benzer simge
lerde eski "kasvetli ve kederli grnl lanetli Maya," Narada'nn
Maya'nn bysn deneyimlemesine izin verirken bizzat Vinu'nun
biim verdii haliyle ok yol alm cokun azizler iin bile stesin
den gelmenin etin olduu byk kudrete sahip Maya, artc bir
yn kazanr: anszn Mutlak'n ilahi enerjisinin ifaatna, bedenlenme

sine dnr. Btn zellikleri ve deneyimleriyle yaam, btn o za

yflklar ve ekimeleriyle evren, iimizdeki ilahi Benlik'i perdelese


bile kutsal ve ilahidir. Maya'nn peesinin, evrenin byl serabnn
hemen ardnda Mutlak vardr. Ve Maya'nn enerjisi, hareketli ynyle
kesin bir biimde bu Mutlak'n enerjisidir. akti, Tanra, Nikala i

va'dan doar ve bylece cansz beden, tpk tam bir kre halindeki ay

gibi, gizilglerinin tamamn ortaya koyabilecektir.

figr -Nikala iva, Sakala iva ve akti-Maya- birbirinin ze-

236

TANRIA

rine yatm olarak, ister yukarya ister aagya dogru , bu sraya gre,
evreni ortaya karmas ve yeniden zmsemesi srasnda Mutlak'n
evrilii ve iine kapan olarak yorumlanabilir. Nikala iva, Mut
lak'tr, olayn ve degiimin tesinde, hareketsiz, uykuda, bo olan,
kendi iinde ve kendi bana ilahi zdr. Sakala iva, Mutlak'n evre
nin farkllamasna ynelik sonsuz gizilgcn gsterdigi durumdur.
akti-Maya, Mutlak'n kendisini ortaya koymasn, duragan yatnn
retken enerjiye dnmesini saglayan enerjidir. Dolaysyla resmi
aagdan yukarya dogru yorumladgmzda Mutlak, yn ya da aa
ma araclgyla evrilir: eylemsizlik, tam hareketsizlik ve boluk kut
bundan, sonsuz etkinlik ve hareketli farkllama kutbuna, yaratkla
ryla dolup taan ve her eit biimi barndran evrene dogru. te
yandan yukardan aagya dogru yorumlandgnda bu figr, ksaca
ergin-yoginin normal bilinten, Benlik'in kavranna dogru gelime
sini ifade eder. Duyularn deneyimlerinden, anlagn farkndalgndan,
nce bireysel-st bilincin tamlgna, Sakala iva'nn ltl ve katk
sz zne ve sonra da nihayet katksz Boluk'ta, yce suskunlugunda
kendi kendinin bilind olan Nikala iva'da tam bir ie gmlmeye
dogru giden yolun ana hatlarn izerler.
Bu simgesel rnt btn zelliklerin, snrlamalarn ve niteleme
lerin tesinde tam bir ie dnme srecinde, ergin-yogi'ye klavuzluk
etmeyi amalar. Bu psikolojik sre zaman ve uzayda gerekleir. An
cak zaman ve uzay bizim bireysel, snrl bilincimizin snflandrma-
larndan, insansal alglama ve kavraymzn en ilkel snrlamalarn
dan baka bir ey degildir ve akn Mutlak'a uygulanamazlar. Usta
yoginin insansal zihnine -normal bireysel bilincin Maya'sndan (en
.
tepedeki akti) balayp en yce Benlik'in deneyimine (alttaki ava)
ilerleyen- uzlamaz durumlarn bir dizisi ya da evresi gibi grnen

237

H iNT SANAT! VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

ey, Mutlak'n bak asndan kesinlikle bir dizi degildir. Bu yal


nzca tek, biricik ve ezeli ve ebedi zn ynleridir. Hakikat boluk ve
doluluk, her ey ve hibir eydir. Bu hakikat zerine yogunlaarak er
gin kii nihayetinde bireysel kiiliin evrensel Benlik1e temel zdeli;ini an

layacaktr. Kendi iinde lml olan ile yok edilemez olann tek oldu
unu bilecektir. Deien eyin, deiimin zerinde olan eyle rt
tn kefedecektir. Bylece sonunda kendi geici, krlgan varolu
unun Maya'snn, Ezeli ve Ebedi-Benlik'in hareketli bir yansmas ol
duunu kabul etmeyi renecektir.
Mcevherler Adas resminde akti, yani ilahi enerji, elinde tuttu
u el yazmasnn, yani Vedalarn kutsal bilgeliinin buyruklar do
rultusunda evreni ortaya karan demiurgos Brahma'nn allm otu
ruuna benzer bir ekilde oturur. Dolaysyla Tanra burada yce ya
am enerjisinin ok olumlu, ar derecede iyiliksever, katksz an
lamda yaratc ynn gsterir. O "Dnen akti" (vimara-akti),
yani evrenin yava yava ilerleyen evrimini zmleyip tasarlayandr.
Ancak yaam enerjisi sonu olarak yaratc olduu kadar ykcdr da:
Tanra da yledir. Yaam, yaamdan beslenir. Sonunda, her yaratk
bir bakasnn yiyeceine dnr. Yalanan ve len kuan yerini,
hi zaman kaybetmeden daha gen olan kuak alacaktr. Tanra iyi
likle birine ihsan ettii eyi, bir bakasndan geri alacaktr. Bu zengin
ve anlaml Mani-dvipa rntsnn simgesini, Mcevherler Adas
Tanras'n incelerken, insan bir eyin eksik kald hissine kaplabi
lir - en azndan Mutlak'n bak asndan; nk Brahma'ya benzer
Vimara ynyle Tanra son derece iyicil, hayrsever ve parlaktr.
akti-Maya yaam gcnn yalnzca olumlu ynn sergiler. Artk
madalyonun arka yznn Hint mit ve sanatnn korkusuz dnyasnda
nasl betimlendiini de grmemiz gerekiyor.

238

TANRIA

Tanra'nn, diil doasyla , yeterince ak bir biimde , yaam


stlenen, yaam besleyen, matemal ilkeyi temsil ettii sylenebilir;
bu noktay, yani Tanra'nn olumlu ynn daha fazla vurgulamaya
hi gerek yok. Ancak bunu dengeleyen olumsuz yn, dourduu ya
ratklar geri alan ve yeniden yutan, her eyi yok eden ilevi, gerein
ce ifade etmek gerekirse, canl dehetin sarsntsn yaatr. Bu amala
Kili, Siyah Olan eklinde betimlenir. K.li: "Zaman" anlamna gelen
kala szcnn diil biimi - her eyi douran, her eyi yok eden,
ak srasnda, varolua gelmi her eyin, kendi payna den yaa
mn ksack bysnn sona ermesinden sonra yeniden gp gitme
sine yol aan Zaman.
IS 800 civarnda yaam, ortodoks Vedantik dal-olmamann Aki
nal Thomas' olarak tanmlanabilecek, tannm filozof ve din bilgini
ankaraarya'nn yazd, Kali'ye adanm nl bir ilahi vardr. Bu fi
lozof, Tanra'nn ateli bir mminiydi. Bu ilahide, Tanra'ya nce
klasik tarzda, "O, enerji biiminde btn dayanksz varlklar meske
nine alandr"<!> szleriyle, znn bolluunu verek seslenir. Bunun
zerine Tanra kendisini anlatr:
"Kim ki yiyecek yer, benim tarafmdan yedirilir;
Kim ki gzleriyle dnyaya bakar,
Kim ki soluk alp verir,

Evet aslnda kim ki syleneni iitir,


Btn bunlar benim tarafmdan yaptrlr."

O, "yiyecekle dolu olan, aza atlr her eye bol bol sahip olan"dr

(anna-prna). Sa elinde, ender mcevherlerle ssl altn bir kepe


<>

Yd devf sarvabhteu akti-rpena samsthiti.

239

HiNT SANA T/ VE UYGARLIC/NDA MiTLER VE SiMGELER

tutar,4> sol elinde de evrendeki tm ocuklarna "tm yiyeceklerin en


iyisi" (parama-anna) olan tatl pirinli st verdii bolluk kasesini tu
tar. Ama artk, hemen sonraki stanzada, ankaraarya, bu Tanra'y
teki ynne gre betimler: bolluun deil lmn, terk ediin ve
dindarln ruhani yolunun simgelerini tutan drt eli vardr. Bunlar,
(kurban yakalayan ve boan) kement, (kurban lme srkleyen) de
mir kanca, tespih ve dua kitabdr. ankaraarya ona seslenir:
"Kimsin sen, Ey En Gzel! Ey Uurlu Olan
Elleri her ikisini de tutan: hem zevk hem ac?
Her ikisini: lmn glgesi ve lmszlk iksiri,
Senin efkatin mi, Ey Ana!"

Baka bir deyile, yaratc ve ykc ilke tektir. Her ikisi de, evre
nin yaamyks ve tarihi srecinde tezahr eden ilahi kozmik enerji
iersinde uyum iindedir.
Yrtc Kara Kali'nin saysz tasviri, Evrensel Ana'nn, Alma Ma
ter'in, "lmn Glgesi"nin bu tmyle olumsuz ynn betimler.
Resim 68'de sskalam, kemikli parmakl, frlak dili, doyurulamaz
bir ekilde a, tyler rpertici bir acuze gibi grnr - soukkanl,
benmerkezci, yalln bencillii iinde, inat bir khnemilik iin
de ve saplantl derecede oburdur. mrmzn sonuna kadar hepimi
zi penesine alan -irin bebei alatan ve annesinin tatl yaam st
n imek iin onun memesine yaptran- yaama ynelik alk, bura
da kendisini en tiksindirici, iren ama yine de, o irin bebein se
vimli jesti kadar kendiliinden, "doal" ve masum dnm iinde
gsterir. Tanra, kurbannn i organlaryla beslenmektedir. Ve do<>

Anmayan maden olarak altn, yaamn, n, lmszln, gerein sim


gesidir.
240

TANRIA

an varlklar arasnda kim onun kurban olmamtr ki? Kam yarar


ve snmekte olan cann son soluuyla ttmekte olan barsaklar -en
ok sevdii eyi- itahla yer. Ve o srada bir alev halesiyle, Dans
eden iva'mn halesiyle kuatlmtr: bunlar bir dnya-dneminin

(kalpa) sona eriiyle her eyi kle dntren evrensel yangnn dille
ridir. Ancak bu diller, daha da teye giderek, dnyay dur durak bil
meden yalar: nk yaam, yaamla beslenir. Her yeni doan yarat
n dnyaya girmesiyle, bir bakas topraa geri dnmektedir.
Tpk Yaratc gibi Ana akti de bir okyanusla evrelenmi ve
onunla destekleniyor olarak tasavvur edilir. Tantra metinlerinde,
onun bilinen eklinin ayrntlarm veren ok canl bir betimleme var
dr. akti, bir kan okyanusunda yzen teknede ayakta durmaktadr.
Kan, dourduu, yaatt ve yeniden yuttuu dnya ocuklarnn da
marlarndaki yaam zsuyudur. Orada dikilir ve doynak bilmez du
daklarna gtrd bir kafatas1-anaktan, bu sarho edici lk kan-i
kiyi yudumlar. Bu, Mcevherler Adas'nn ve billur berraklndaki
mavi sularnn krmz hanmefendisinin "teki yz"dr.
Tanra'mn tek bir ynnden ok, onun znn btnnn tasvi
rin konusunu oluturduu her seferde, tasvir edildii biimde onun
bu ikircikli karakterinin kendini gstermesi zorunludur. Baka bir
deyile olumsuz, lmcl zelliklerin vurgulanmas gerekir. "Evre
nin Alannn En Gzeli" olarak, bir ve tek "dii," bu grkemli,
harikulade figr, irsnn arzular ve zevklerinin tecessm, tm z
lemlerin ve btn dncenin arketipal nesnesidir. akti-Maya'mn

tam nemini temsil edebilmesi iin Ruh'umuzun bu batan karc,


her daim byleyici Ezeli ve Ebedi Dii'sinin siyaha boyanmas, ya
am simgelerinin yam sra, ykm ve lm simgeleriyle rtnmesi
gerekir.
241

H i NT SANATI VE UYGARLIC I N DA MiTLER VE SiMGELER

Resim 67'de, Siva-Sava zerinde ayakta duran KalI'nin Tantrik bir


tasvirinde, Tanra'nn bu btncl yn grlebilir. Burada da nce
ki tasvirdeki gibi altgen bir platform vardr, ama bu kez ne Mcev
herler Adas ne de billur gibi Bitmez Tkenmez Yaam Okyanusu g
rlr. Bunun yerine etrafa salm kemikler ve kafataslar vardr,
yrtc hayvanlar lelerden beslenmekte, yabani geyikler evrede do
lamaktadr. Hindu Tanrlar Da'nn bir grup tanrs, solda, arkap
landa dehet iinde kmelenmi, Dnyann Karanlk Hanmefendi
si'nin bu grnn korku iinde seyrederler. Tanra tepeden trna
a siyahtr. ieklerden oluan bir elengin yerine, Tanra boynun
dan dizlerine kadar uzanan, kesik balardan oluan bir kolye takm
tr. Sa elinde, fiziksel soykrmn ve ruhsal kararlln simgesi olan
klc tutar; bu kl bireysel bilincin peesi olan yanlg ve cehaleti
keserek yarar. Dier sa elinde allmadk bir simge, yaam ipliini
kesen makas vardr. Ancak iki sol elinde, bereket veren ana ve eze
li ve ebedi retimin simgesi nilferi tutar.
Bu tanrann ayann altnda yine iki Siva vardr. Alttaki Siva sa
kall plak bir ileci olarak tasvir edilmitir; yaam veren ve yaam
alan enerji olan Sakti'yle temas halinde olmamas nedeniyle cansz ve
uykudadr. Bu, Btnsel Boluk olarak Mutlak'n Tamlk', ite Byle

Dedi Zerdt'te Nietzsche'nin deyiiyle sylersek "lmszlk iin


l" (tat var Unsterblichkeit) olan Sava'dr. Onun zerinde, gen ve ya
kkl, sanki bir dteymi de uyanmak zereymi gibi hafife kpr
danan ikizi uzanr. Bu canl Siva, kendi znn tecessm olan ve bu
nedenle, kendisini Ykc olarak ifa eden Tanra'nn ayann tema
syla hareketlenir; dorulmaya ve sol elini havaya kaldrmaya balar.
Tanra, bedenlenmi ykmdr - retici, yaam tayan Ewig-Weiblic

he, le charme etemel tarafndan gerekletirilen sonu gelmez ykm.


242

TANRIA

Tanr ve Zevcesi'nin ezeli, ak dolu birliinin en sevilen simgele


rinden biri, kan damlayan eller ve kurbanlarnn kafalaryla sslen
mi, Efendisinin srtst uzanm, cesede benzer bedenini ineyen,
Kara Tanra, KalI'dir (Resim 69). Tanra, Tekte-lki'nin dii orta,
sadk .zevcesi, Hindu mit ve uygarlnn ideal e-zevcesidir, yine de
a ve tek erkeinin hareketsiz bedenini iner. lmle kararmtr
ve dili dnyay yalamak zere dardadr; dileri tiksindirici yrtc
hayvan dileridir. Bedeni kvrak ve gzel, stle dolu gsleri b
yktr. elikili ve dehet verici ekilde, bugn Hint kltnn en se
vilen ve en yaygn kiiletirmesidir. Mukaddes Ana'nn lekesiz, iyilik
dolu figrnn karanlk ilke, sonunda ban ezecei ylann zehirli
yavrular, d duvarlarda ve kilisenin kulelerinde toplaan cehennem
tohumlar ve gargoyle yavrular tarafndan kirletilmedii gotik kated
ralin glgesinde yetitirilen biz Batllarn gznde, Hindistan'n Ana
s, ezeli ve ebedi Hindistan'n dnyay yaratan-yok eden, yiyen-yenile
nin btncllnn bu korkun-gzel, efkatli-lmcl simgeletir
mesi, hi de sevilebilecek bir tanra gibi grnmez. Bununla birlikte
diyalektiinde zengin Hegelci ierimler sunan Tantrik felsefe ve sa
nattan bir eyler renmemiz mmkndr. Hindistan yaratc dn
cesinin son byk dneminin ac gerekle yz yze, yine de dnyay
onaylayan, muazzam derecede hayat dolu retimlerinin tamamnda
Tanra, korkun gzelliinin btnl iinde bize sunulur. Metinle
re eklenen ve Tantrik mminin yetkin deneyimlerine meydan okuya
rak yoga-tasavvurlar klavuzu olmay amalayan yantra benzeri re
simlerde -eer biraz durursak- biz de gzellik-ve-irkinliin tesinde
bir mucizeden, lm ve doum artlarn dengeleyen bir huzurdan
sz edecek bir eyleri kefedebiliriz.
U noktada olduu sylenebilecek Efendisini ineyen Tanra

243

H iNT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

simgesi aralarndaki ilikinin bir baka iaretiyle, "Yar Dii iva "yla

(iva ardha-nari) dengelenir (Resim 70). Burada uzlamaz ilkeler tekli


evrenin ve onun sakininin, yani insann, yaratltan ikili doasnn
temsilcisi tek bir organizma, bir eliki oluturmak zere birleirler.

244

Hint sanat ve uygarlnda mitler ve simgeler zerine bu ksa ve


tamamlanmam tartmay genel bir gzlem ve ardndan, on yl ka
dar nce ilk rastladmdan bu yana en sevdiklerim arasnda bulunan
kk bir meselle tamamlamak istiyorum.
Gzlemim u; bizim Hristiyan Bat geleneimizin, putperestlerin _
bilgeliini, kendisine ait bir ey olarak sevdii ve tapt vahiy klli
yatyla eit grmeyi ok uzun zamandr reddetmekte olduu gayet iyi
biliniyor. Tanrsal esinle yazldn kabul ettii kitaplar unlarla
snrl, ilk Hristiyan topluluunun drt yesi tarafndan kaleme al
nan Drt lncil, Aziz Pavlus tarafndan, Selanik ve Kapadokya'daki ve
Roma ve Korintos'un dou kesimlerindeki belirli kk, sapkn eski
Yahudi topluluklara hitaben yazlm mektuplar, dier havariler tara
fndan baka topluluklara yazlm (yazldklar dnemde dikkat ek
meyen, ama dnemin pazarlanabilir tm ok satanlarndan daha uzun
mrl olmaya ve daha ok ilgi toplamaya yazgl, sanki daktilo ya
da teksir edilmi katlara benzeyen) birka nemsiz mektup ve btn
bunlarla birlikte esrarengiz, bir bakma hezeyanl denilebilecek Vahiy
Kitab; bu Hristiyan klliyatna, srgnden geri dnen Yahudi lider
ler tarafndan biimlendirildii ve sslendii ekliyle (kendi kskan,
fkeli Tanr'larnn bir yaamyksn de ieren) Seilmi Halkn ef
sanevi tarihinin ok farkl kabilesel kaytlar da eklenebilir. Bizler,
insan ruhunun her eyi kapsayan klavuz kayna olarak bunlar, yal
nzca bunlar kabul etmek zorundayz. Yine de putperest geleneinde .
de bir k, "doal k," vahiy hakikatinin snkletirilmi bir eit
yansmas olabileceine ilikin yar-liberal, ekingen ve ihtiyatl bir

245

H i NT SANATI VE UYGARUC'.;JNDAM ITLER VE SiMGELER

kabullenme de var.
Antik an en aydnlanm, erdemli ve dindar ruhlar, putperest
olmalarna ve vaftizden ve Tanr'nn lncil'inden yoksun kalmalarna
karn cehennem kuyusunun sakinleri deillerdi. Yeralt dnyasnn
evresinde gezinen Dante, onlarla eytani Cehennem'in tyler rperti
ci i kesimlerinin giriinde, ama yine de oradan tmyle ayr, bir e
it iirsel, Cennetsel lobide karlat. O d evrede Sokrates ve Pla
ton'u, Demokritos, Diyogenes, Anaksagoras ve Thales'i, Empedokles,
Heraklitos, Zenon, Diyoskoridos, Orpheus, Cicero, Livius, Seneca,
Euclid, Ptolemaios, Hippokrates ve Galenos'la birlikte Helenistik fel
sefe ve bilim zerine Mslman otoriteleri lbn Sina ve lbn Rd',
sonra bunlarn yan sra Nuh ve Musa'y, lbrahim, Habil, Kral Da
vud, Yakup ve oullarn , Rael'i, hatta bilge Mslman hkmdar
Selahaddin Eyyubi'yi grd; dahas Yunan mitolojisinin birok kahra
man ve dindar figr de oradayd: Troyal Hector, .Aeneas ve Caesar,
Penthesilea, Electra, Lucretia ve daha pek oklar.<1>
Kurtarcy armha geren Yahudiler, ehitleri idam eden Romal
lar, Hallarla savaan Mslmanlar gibi, Hristiyanln tarihsel d
manlar arasnda bile erdem, bilgelik ve esin bulunduu gerei -baz
dar fikirli, fanatik, Kalvinist kaynakl belirli Protestan mezhepler ta
rafndan reddedilse de- ortaa Hristiyanlnn geni fikirli, orto
doks retisince hep kabul edilmi, bugne kadar, Roma Katolik Kili
sesi tarafndan savunulmutur. Rnesans dneminde, ortodoks seici
liinin son duvarlarnn yklmaya yz tuttuu Ovidius, Homeros,
Kabala ve Kur'an'n Hristiyan hareketin kutsal yazlaryla temel bir
uyum iersinde grlmeye baland (Pico della Mirandola figrnde

<1>

Infemo, Canto iV.


246

SONU

arpc biimde tasvir edilen) bir zaman dilimi bile yaanmt. Sim
geler eitliliinin ardnda evrensel dzeyde tutarl, muazzam derece
de ince ve karmak bir insansal bilgelik gelenei sevinle tannd ve
neredeyse "Tek Gerek lnan"n muhafzlarnca bile resmen kabul
grd.<1>
Bu kitaba, Hassidi geleneinde, "gentile" [Yahudi olmayan] din ve
yaam dnyalarnda geni dnceli, korkusuz bir servene kan
bireye nihai, zarif bir anlay sunan mizahi bir Yahudi meselini anla
tarak son vermek istiyorum. Bu hikayeyi'!' on yl kadar nce ilk oku
duum zaman, neredeyse on yldr -Tantralar ve Puranalardaki ara-

.>

[Extra ecclesiam nulla salus, au pied del la lettre olarak alnmamas gereken,
zor bir Hristiyan retisidir. Unutulmamaldr ki, "Kim tarafndan sylenmi
olursa olsun, Kutsal Ruh'tai gelen her ey gerektir." (St. Ambrose, Korin
toslulara Birinci Mektup, 2:3., Aziz Akinal Thomas tarafndan da onaylan
mtr, Sum. Theol. 1-II, og l ve .]; buna uygun olarak Aziz Thomas bile put
perest filozoflarn retilerinden Hristiyanlk gereklerinin "dsal ve olas
kantlarn" salyor diye sz edebilmiti ve ayn ey o gnlerde haklarnda
hi bilgi olmayan Hint ve in metafizikileri iin de geerlidir. Tm temel
dinbilim nermeleri, rnein "tek z ve iki doa" (srasyla alamaz ve ala
bilir), ardndan yine "iimizde iki yn olmas" (srasyla lmsz ve lml)
retisi tm ortodoks geleneklerde ortaktr. "Btn Yaztlar, benlikten z
grleilmesi iin yalvarr." (lnsansal yorumlamann yanlabilirliine maruz
olan) dinler zorunlu olarak vurgu ve sluplar asndan farkllk gsterir,
ancak tmnn aklad yanlmaz hakikat ise tektir ve hangisi olursa ol
sun, "folklor" de dnda kalmamak zere, ortodoks kaynaklara dayanan
bir Philosophia Perennis (et Universalis) Summa'snn [(Evrensel) Ezeli Hik
met Kitab] yazlmas gereken zaman gelmektedir. Aldous Huxley'in Philo
sophia Perennis'i, bu ynde bir adm oluturur; baka bir deyile "kiliselerin
yeniden birletirilmesine," ama bu terimin genellikle kullanldndan daha
geni bir anlamda birlemeye doru atlm bir admdr -AKC.]
.., Manin Buber, Die Chassidischen Bcher (Hegner, Hellerau, 928), s. 532-3.
247

H i NT SANAT! VE UYGARLJCJNDA M iTLER VE SiMG ELER

tmnalanmla baglantl olarak Hint kutsal diyagramlar ve Mandalala


r zerine yaptm akademik almalarm sonunda, Hindu mit ve
simgelerinin binlerce yllk ruhani hazinesi kendisini yava yava ba
na ifa etmeye baladg andan itibaren- zaten onun szleri dogrultu
sunda yaadgm kefettim. Bu, Polonya'nm bakenti Krakov'un bir
gettosunda yaayan Rabbi jekel'in oglu Rabbi Eisik hakknda ksa bir
hikayedir. lkence dolu uzun yllardan inanc sarslmadan km ve
Tanr'nn dindar bir hizmetkar olarak kalmt.

... Bir gece, bu dindar ve inanl Rabbi Eisik uyurken bir d grd; d
onu ok uzaklara, Bohemya'nn bakenti Prag'a gtrp, ona Bohemya krallar
nn atosuna giden byk kprnn altnda gml gizli bir hazineyi kefet
mesi gerektiini gsterdi. Rabbi aknd ve gidiini geciktirdi. Ama ayn d
.

bir kez daha grd. nc ardan sonra cesurca cbbesini kuanp yola
koyuldu.
Gidecei kente varan Rabbi Eisik, kprde askerlerin gece gndz nbet
beklediini kefetti; bu nedenle kaz yapmaya cesaret edemedi. Ancak her sa
bah oraya dnd ve kprye bakarak, nbetileri seyrederek, dikkat ekme
den ta ustaln ve topra inceleyerek karanlk kene kadar oralarda aylak
aylak dolat.

En

sonunda

nbetilerin

kumandan,

yal

adamn

sebatkarlndan hayrete derek yanna yaklat ve ona nazike, bir ey

mi

kaybettiini, yoksa birinin gelmesini mi beklediini sordu. Rabbi Eisik ksaca


ve kendinden emin bir ekilde grd d anlattnda, subay geriye ekile
rek gld.
"Sahi mi zavall dostum!" dedi; "Demek btn bu yolu yryerek pabu
larn

eskitmenin tek nedeni bir d? Akl banda bir insan bir de inanr

m? Bak imdi, ben de dlere inanan biri olsaydm, u anda yaptm iin tam
tersini yapyor olnalydm. Seninki kadar budalaca, phesiz ayn derecede
bo bir hac yolculuu yapmam gerekiyordu - seninkinden tek fark, tam tersi
248

SONU

ynde olmas olurdu. Sana kendi dm anlatmama izin ver."


Sevimli bir subayd, o korkun byna karn Rabbi ona sndn hissetti.
"Bir ses duydum" dedi Bohemyal Hristiyan muhafz subay, "bana Kra
kov'dan sz ederek oraya gitmemi ve ad Jekel olu Eisik olan bir Yahudi rabbi
sinin evindeki byk hazineyi bulmam emretti. Hazine, Jekel olu Eisik'in
ocann arkasndaki kirli bir kede bulunuyormu!" diye bir kez daha gld
yzba ldayan gzleriyle. "Krakov'a gittiimi, erkeklerin yarsnn adnn Ei
sik, dier yarsnn da Jekel olduu o gettodaki tm evlerin duvarlarn yktm
bir dn! stne stlk bir de Jekel olu Eisik!" Ve yapt bu harika espriye
tekrar tekrar gld.
Gsterisiz Rabbi byk bir dikkatle dinledi ve ardndan nnde eilip bu
yabanc dosta teekkr ederek uzaklarda kalm evine geri dnd, evinin o ih
mal edilmi kesini kazd ve btn sefaletine son verecek hazineyi buldu.

Parann bir ksmyla, bugne kadar ismini tayan bir dua evi ina ettirdi.

Yani tm sefalet ve skntlara son verecek gerek hazine asla uzak


larda deildir; uzak yerlerde aranmamaldr; kiinin kendi evinin

en

derin kelerinde, yani kendi benliimizde gml durmaktadr. Ve


varoluumuzun yapsnn yaam ve s veren merkezinde, ocan ar
dnda, yreimizin derinliklerinde ylece yatar - tek yapmamz gere
ken, onu kazp karmay becermektir. Ancak garip ve kalc bir olgu
vardr, araymzn rehberi olan isel sesimizin anlam tuhaf bir me
kana, yabanc bir lkeye, uzak bir diyara yaplacak inanl bir yolcu
luktan sonra bize ifa edilir. Ve bu garip ve kalc olgu , bir baka ol
guyla birlikte ilerler; kendi esrarengiz isel mesajmzn anlamn bi
ze ifa edecek kii, baka bir dine ve yabanc bir rka mensup biri ,
bir yabanc olmaldr.
Kprdeki Bohemyal yzba , i seslere ya da dlere inanmaz,
ama yine de uzaktan gelen yabancya, onun ilelerini sona erdirecek

249

H i NT SANAT! VE UYGARUCINDA MiTLER VE SiMGELER

ve araynda baarya ulamasn salayacak eyi syler. Bu mucizevi


eyi bilerek yapmaz; tam tersine, Rabbi'nin yaamnda dnm noktas
oluturacak bu bilgiyi, kendi fikrini savunduu srada, farknda bile
olmadan verir. Hindu mitleri ve simgeleri ve uzaklardaki bilgeliin
dier iaretleri de ayn ekilde bizlere kendimize ait hazineden sz
eder. Bunu iittiimiz zaman, kendi varlmzn unutulmu kele
rinde onlar kazp karmamz gerekiyor. Ite o zaman, bulduklarmz
ektiimiz skntlara bir son verecek ve evremizdeki herkesin yarar
lanabilecei yaayan tinin tapnan dikmemizi salayacaktr.

250

DiziN

Aristoteles, 27
Asklepios, 88
Assur, 83
Asur, 83

Abhram, i21 , 122


Adi-Budha, 1 15,165
Afrodit, 87
Agastya, 129, 130
Agni, 105, 142, 143, 158, 209, 21 1
Aa Tannalan, 71, 78, 82
Airavata, 119, 120-5
Aynca bkz. Samanyolu

Ava-ikitsita, 1 23
Ava-vaidyaka, 123

Avin, 74
Ate, 63, 142, 174

Okyanusu'nun alkants

Atharva Veda, 158, 201

Aiskhylos, 52
Akdeniz, 107
Alaeddin, 67
Alkmene, 87
Allahabad, 125

Atman, bkz. Benlik


Atman-Brahman, bkz. Brahman
Atman

Amrita, 72, 121, 199

AUM, 175
Avalokitevara, bkz. Padmapani
avatar, 24, 38, 73, 90, 91, 102, 103,

Aynca bkz. lmszlk iksiri


Ana Tanna, 105, 107, 1 13, 143
Aynca bkz. Yeryz Tanras,

Axis Mundi, bkz. Lingam, Meru


Aydnlanma (bodhi), 63, 68, 76-

115, 1 17, 150, 205

9,101, 112, 114-6, 155, 165, 167, 181,

Tanra, Nilfer Tanras

183, 204, 222, 226, 227

Ananta (ea, kozmik ylan), 48,

Aydnlanma Aac, 79, 85


Aziz Augustine, 27
Aziz Nikolas, 211

72, 74, 79, 90, 102, 103

Andrae, Walter, 192


antik mhrler, 109, 110, 118
Apasmara Purua (dncesizlik
iblisi), 174
Apollon, 1 00, 101
Arcuna, 74, 81

Babil, 85
Badat, 109

251

HiNT SANAT! VE UYGARLIGINDA M iTLER VE SiMGELER

Brihaspati, 16, 17, 31, 143, 158


Buber, Martin, 248
Budist panteonu, 113, 114
Budizm, 77, 81 , 112, 1 14, 15, 1 17, 179,
187, 195, 225, 226
Byk lskender, 201

Balarama (Rama), 103


Bengal, 42, 102, 126, 127, 157
Benlik, 61, 62, 103, 7, 133, 163, 164,
17-8, 230, 232, 235-8
Bhagavad Gitti, 74, 163
Bhdgavata Purana, 90,129
Bhagiratha, 1 35
Bhakti, 37
Bharhut, 106, 1 18, 184
Bhima, 74

Calandhara, 199, 200, 202, 203,


204, 210
Canna, 71 , 72, 96, 125
Aynca bkz. Yamuna
Cava, 113, 16, 1 17, 186, 207, 208,
209, 222
Caynaclk, 66-9, 70, 8o, 188
Cehennem, 246
charme etemel, le [Ezeli ve Ebedi
Dii] , 170, 178, 242
Aynca bkz. das Ewig-Weibliche
Cinler (yakalar, yakiniler), 64, 71 ,
78, 83, 118, 181
Aynca bkz. Kubera, Ylan Cinler
Cowell, E. B., 124

Bilgelik, 13, 58, 113, 175


Bilind, 51, 91, 231, 237
Bindu, 168, 170, 213, 229
Aynca bkz. Mutlak
Bo (Bodhi) aac, bkz. Aydnlanma
Aac

Bodhi, bkz. Aydnlanma


Bodhisattva, 1 12-5, 123, 165-7, 181-4
Aynca bkz. Padmapani, Pracna
Paramita

Boehme, jakob, 34
Bombay, 65, 145, 151
Bosch, F. D.K., 146
Boluk, 81, 118, 132, 172, 237, 242
Brahma, 12, 23-7, 30, 40, 47, 48. 59,
60, 63, 64, 73 . 102, 104, , 115,
119, 120, 127, 135, 141-4, 147-9, 152,
154, 192, 212, 216, 217, 226, 238
Brahman, 117, 141 , 144, 162, 168, 172,
175, 213, 224, 234
Brahman-Atman, 163, 172, 177, 213
Brahma Purana, 147
Brahmavaivarta Purana, 126, 17

alukya, 50
anhu-Daro, 108, 193
anna, 183, 184
ileciler, bkz. Agastya, BhagTratha,
ihtiyar Bilge Adam, Narada,
Markandeya, iva, Sutapas, Vyasa

in felsefesi, 156
ingeneler, 167
Dabba, 133
252

DiZiN

dagaba, bkz. Stpa


Daka, 1 20
Daa-Avatar, bkz. Deogarh
David-Neel, Alexandra, 133
Dekkan, 64, 77
Delphoi, 100, 101
Demiurgos, bkz. Brahma
Deogarh, 72, 74, 90
Der Ring des Nibelungen, 180

Euripides, 52
Evans-Wentz, W. Y., 51
Evren, 28, 40, 48, 50, 55, 56, 57, 59,
62, 63, 66, 67, 68, 91, 99, 114, 137,
174, 188, 200, 210, 217, 219, 241,
247
Evrensel Budha, 115, 116
Evrensel Dng, 1 1 , 14, 19, 22, 258,
56-9, 62, 64, 67, 79, 91, 92, ll 6,
179, 183, 189, 212
Evrim, bkz. Evrensel Dng
Ewig-Weibliche, das [Ezeli ve
Ebedi Dii], 36, 170, 178, 242
Ayrca bkz. le charme eternel
Ezeli ve Ebedi Dii, 241
Aynca bkz. das Ewig-Weibliche,

Devaki, 95
Devi, bkz. Tanra, DevT-mahatmya
Devi-mahatmya, 216, 217
Dharma, 20-3, 28, 37, 46, 74
Dicle-Frat, 84, 108
Aynca bkz. Mezopotamya
Dionysos, 155, 211
Dioskur, 74
Diil I!ke, 87, 159, 169, 170, 201 , 224,
225, 232, 239
Draupadi, 74

le charme eternel

Fil, 83, 90, 91, 107, 1 10, 119, 121, 124,


125, 144, 196-8, 235
Filozof Ta, 229
Fowler, A. M., 72
Frank, Erich, 27, 28
Frankfon, H., 109
Freya, 202

Eckhan, Meister, 164


ego, 29, 30, 33, 37, 45, 1o3, 125, 156
1]3, 175, 228
Elam, 109
Elde Nilfer, bkz. PadmapanT
Elra, 198, 210, 212, 225
En Yce Varlk, bkz. Tanra, iva,

Gaia, 146, 156


Gandharvamukha, 135
Ganea, 83, 119, 158, 174, 208
Ganga, 71 , 126-9, 130, 31
Ganj, 71, 72, 125, 126, 127, 128, 129,
131 , 134, 144, 189
Ganj'n inii, 75, 128, 129, 134

Vinu

Endonezya, 88
Eril I!ke, 36, 159, 169, 224
Enunna (Teli Amar), 109
Eter, 63, 88, 174, 232
253

H i NT SANATI VE UYGARLIC I N DA MiTLER VE SiMGELER

Histiyanlk, 108, 179, 194, 245, 246,


247
Himalaya (da kral), 200, 218
Himalayalar, 64, 122, 129, 132, 135-7
Hinayana, 81
Hindu felsefesi, 50, 1 17, 137, 151, 155
Hindu mitolojisi, 91, 105, 117, 142,
155
Hindu retisi, 76
Hindu panteonu, 68, 73. 76, 1 13, 142
Hinduizm, 19, 37, 38, 44, 60, 66, 77,
111, 114, 117, 143, 150, 156, 207, 226
Hiyeroglifler, 93, 112
Homeros, 246
Huxley, Aldous, 247
Hydra, 104

Ganymede, 89
Garuda, 40, 89, 90, 91 , 95, loo , 107,
119
Gokama, 131, 135
Gorgon, 207
Gotama Siddharta (tarihsel
Budha), 79, 1 14, 183
Gk Baba, 86, 87, 104, 146, 156, 166
Gksel Kkler, 9, 13, 16, 39, 185
"Grkemin ehresi", bkz.
KTrttimukha

Gtterdammerung, 228
Gucarat, 66
Gudea (Laga Kral), 86, 87
Gne Hanedan, 131
Gne-Ku, bkz. Garuda
Gne-Tann, bkz. M itra, Vivasvant
Gvalior Udayagiisi, 92

htiyar Bilge Adam (iva'nn


tezahr), 14, 30
llahi ocuk, 37, 54, 55
llahi z, 60, 90, 99, 117, 118; 128,
138, 154, 156, 163, 169, 172, 236, 237
llahi Yogi, 132
llahiler, 44, 105, 1 06, 107, 126, 128
Aynca bkz. Atharva Veda, Rig

hamsa, bkz. Yabankaz


Harappa, 108, 109, 191 , 193
Harihara, 143
Hartner, Wlly, 199
Hastyayurveda, 119, 124
Hava, 48, 63, 142, 174

Veda

Havva, 36
Hayvanlann Efendisi (Paupati iva'nn Tezahr),. 191, 194

Indra, 9, 10-9, 30, 31, 33, 37. 41, 56, 59,


65, 69, 70, 73. 74, 78, 95, 119, 120,
123, 124, 137, 142, 150, 166, 182,
183, 185, 192, 201, 210, 215, 216,
221 , 222
lndrani, bkz. ai
lndus Uygarl, 84, 108, , 190

Hegel, G. F. W., 233, 243


Helen (Troyal), 87
Hera, 86, 104, 146, 156
Herakles, 87, 104
Heraklitos, 163, 246
254

DiZiN

Iokaste, 201
Ira, 1 20
Iran, 24
Iravati, 1 20
Irravadi, 1 20
Isa, 26 : 81 , 104, 146, 1 94
jouveau-Dubreuil, G.,

Kinnara, 137
Kirttimukha, 159, 204, 206 , 207,
209, 215, 219

Kmer, bkz. M on- Kmer


Kozmik iek, l 05
Aynca bkz. N i lfer
Kozmik Dev, 50, 62
Kozmik Gece, 23, 28, 35, 49, 50, 147
Kozmik Okyanus, 1 1 , 46 , 48 , 49, 54,

147

62, 63, 97, 147, 148 , 1 89, 229

Kailasa dag, 64, 121, 224, 225


Kailasanatha, bkz. El a ra
Kainat Devirleri, 12, 19, 28, 29, 62,

Kozmik Sular, 45, 55, 63, 90, 9 1 , 104,


1 80

kozmogonik dng, 224


Kralie Dedes, 1 1 7
Krina, 17, 38 , 73. 93-9, 95, 100-3, 1 26
Kubera (Yakalann kral), 64, 83

159, 1 77

Kaivalya, 68
Kala (iva'nn tezahr), 176
Kalanemi, 94, 95
Kala-Rudra (iva'nn tezahr) ,

Kurma Pur'ina, 147

Kutsal Evlilik, 146 , 1 69


kutsal inek, 20, 94
Kutupsallk, 156 , 157, 1 68, 1 6 9,

154

KalI, 239, 242, 243


Kaliya, 101, 102
Kamadamana, 39
Kamboya, 79, 80, 89, 1 1 6 , 1 86 , 1 87,

170,

176 , 1 96 , 225, 227

Kwannon, 1 1 2
Kwan-yin, 1 1 2

222, 22 6

Kamsa, 94
Kanthaka (Budha'nn at), 1 83,1 84
kaos, bkz. Kozm ik G ece
Karadeniz, 107
Kanal, 83, 86, 87, 88, 89
Aynca bkz. G aruda
Kayapa (Yal Kaplumbaa
Adam), 1 1 , 120
Ken Arak, 1 1 7
Kendini Adama, 37, 38

Lakmi-rI, bkz. Nilfer Tan ras


Lamaclk, 1 65, 225
Uasa, 1 64, 1 66
Lingam, 145, 146 , 147, 148 , 152 , 157,
159, 1 68 , 1 69, 209, 212, 213, 226 ,
227

Lohanlar,

179

Mackay, Emest, 108


255

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA MiTLER VE SiMGELER

241
Maya-akti-Devi, 172
Aynca bkz. Maya, akti, Tanra
Maya-akti-Devi, 36

Madras, 128
Mahayana, 81, 195
Mah:ibhiirata, 25, 26, n 121, 129, 195
Mahavira, 66, 195
Mahayana, 81, 113
Mahevarananda, 1 56
Mahia, bkz. manda-iblis
makara (deniz canavarlan), 1 27,
207
Mamallapuram, 1 28
manda-iblis, 218, 219, 222
Mandala, 248
Aynca bkz. rT-Yantra, Yantra
Mani-Dvipa, bkz. Mcevherler

Megha, 125
Meru (Sumeru), 64, 93, 95, 211
Mezopotamya, 83-8, 93, 107-9, 110
Msr, 77, 84, 108, 109, 110
Mitra, 129, 141
Moka, bkz. Aydnlanma
Mohenco-Daro, 109, 1 10, 1 1 1 , 118,
145, 190, 191, 193
Mon-Kmer, 80, 186
Mualinda, 80
Musa, 246
Musee Guimet, 147, 149, 187, 188
Mutlak, 23, 77, 78, 90, 104, 105, 141 ,
142, 1549, 162, 165-9, 172, 174-8,
183, 189, 190, 200, 203, 213, 220,
224, 227, 231-8, 242
Aynca bkz. Bindu, Brahman

Adas

Mantra, 85, 160


Manu, 23-5
Manu Vaivasvata, 24, 131
Manvantara, 23, 24, 25
Maii, 11
Markandeya, 46, 56-9, 61 , 62, 71
Markandeya Purana, 147, 216
Marshall, Sir john, 108, 191
Matangalila, 119, 122
Mathura, 96
Matsya Purana, 121, 147
Maya, 34-7, 45-8, 50, 56-8, 61, 62, 65-7,
71 , 76, 96, 112, 115, 117, 137, 138,
142, 150, 155, 162, 165, 170-2, 176-9,
189, 190, 200, 210, 21 9, 220, 221,
224, 230, 232-7
Maya (iblis-titan), 210
Maya-akti, 36, 162, 220, 237, 238,

Atman, ilahi z, Tz, Boluk,


Kozmik Sular

Muyalaka, 175
Mslmanlk, 66, 77, 246
Mcevherler Adas, 224, 228, 230-5,
238, 241 , 242
Ayrca bkz. Kutsal Evlilik, Ztlar,
Kutupsallk, iva-akti, Yantra

Mysore, 85
nada (Kudretin Sesi), 232
Naga, bkz. Ylan Cinler
256

DiZiN

Nagakallar, 85
Nagarcuna, 115
Nagini, bkz. Y lan Ci n ler
Nairancana, 79
Nakula, 74
Nalanda, 75
Nanda, 98
Nandi, 157
Narada, 37, 38, 40-5, 56, 62, 71

Padma, bkz. N i l fe r Tanras


Padmapani, 112, 114
Pali Kanonu, 182
Pandava prensleri (Mahabharata),
73
Parvanatha, 66
Faris, 133, 147, 149, 187
Faris (Troyal), 87
Parvati, 224, 225
Perr, 196
Platon, 20, 27, 163, 246
Pracapati, 58,120, 211
Pracna-Paramita, 113-7
Purc'inalar, 26, 30, 126, 147, 202, 248
Puri, 89
Pythia, 1 00

Narayana (Kozmik Kii Vinu'nun tezahr), 56, 128


Nataraca (Danslann Kral iva),
173, 176, 191. 196
Neminatha, 66
Neolitik Dnem, 145
Nerval, Gerard de, 170
Nietzsche, Friedrich, 87, 90, 242
Nikala iva, 231-7
Nil, 108, 190
Nilfer, 64, 72, 90, 105, 106, 112, 113,
158, 204
Nilfer Tannas (Lakmi-ri), n
105-7, 111-5, 118, 121, 124, 125
Nirvana, 80, 114, 167, 226, 227
Nuh, 23, 246
-

Rahu, 199, 209


Rama (Krina'nn Kardei), bkz.
B a l ar ii ma

Rama (Ramayana'nn kahraman Vinu'nun avatan), 131, 195,224


Ramakrina, Aziz, 42
Rc'imc'iyana, 25, 26, 123, 129, 131, 195,
224
Rao, T. A. G., 153
Ravana, 224
Rheingold, 228
Rig Veda, 44, 102, 105, 106, 107, ,
158, 179, 195, 201
Riabhanatha, 66
Rohini (Balarama'nn annesi), 96
.

Oidipus, 201 , 202


OM, 175
Ovidius, 246
kz (Nandi), 59, 73. 82, 157, 225
lmszlk lksiri, 25, 64, 121, 199,
229
257

H i NT SANATI VE UYGARLIC I N DA M iTLER VE SiMGELER

Smer, 86, 87, 107, 108

Ruanveli, 78
Rudra (iva'nn tezahr), 143

a, 16, 183
akti, 35, 167, 168, 200, 202, 204,
217, 220, 228, 232-8, 241 , 242
akti-Devi, 172
ankaraarya, 240
ava (iva'nn tezahr), 233, 234,
237, 242
ea, 103
iu (iva'nn tezahr), 189
iva, 12-6, 30, 39, 41, 59, 64, 73. 78,
82, 83, 94, , 121, 126-8, 131-6,
142-8, 150-9, 168, 169, 172-8, 188,
189, 190-9, 200-8, 210-9, 220, 2228, 231 , 233, 234, 241 , 242
iva Puriinalan, 154
ivac panteon, 208
iva-akti, 164, 168
iva-Teslisi, 169
i-Lakmi, bkz. N ilfer Tanras
rt Yantra, 160, 163, 167, 168

Sa topuzu (Budha'nn), 182, 183,


185
Sahadeva, 74
Sakala iva, 231, 232, 233, 234, 236,
237
Sakka (Indra), 182
Samadhi, 51
Samanyolu Okyanusu'nun
alkants, 25, 121
Samsara, 34, 167, 227
Sani, 106, 118, 124
SarasvatI, 71, 72, 102, 125
Sargon, 1., 109
Satl, 133
Saviti, 102
Seylan, 77, 78, 79, 182
Singasai, 117
Siyam, 79, 80, 89
Skiinda Puriina, 206
Skanda-Karttikeya, 59, 73, 158
Sonsuzluk, 159, 167, 171, 176, 177,
189, 225
Sophokles, 52
Stpa (dagaba), 106, 226, 227
Su, 63, 72, 174
Sumeru, bkz. Meru
Suriye, 77
Susa, 109
Sutapas, 40, 42
Stratman, 207

Tanna, 73, 82, 105, 106, 111, 112,


128, 144, 157-9, 172, 192, 197. 200,
203, 204, 208, 209, 210, 213-9,
220, 222-7, 230, 232-9, 240-3
Aynca bkz. Toprak Ana, Yeryz
Tanras, Ganga, DevT, N ilfer
Tanras, Maya, Maya-akti
DevT, ParvatT, Pracna-Paramita,
SarasvatT

Tantik felsefe, 236, 243


tapas, 58, 122, 131-5
258

DiZiN

Teslis, bkz. iva-Teslisi


Ti, 146
Tibet, 51, 115, 133, 158, 164, 167, 225
T'ien, 146
Toprak, 58, 63, 64, 174
Aynca bkz. Toprak Ana, Yeryz

Varolu, 5, 35, 37, 53


Varuna, 129, 141
Vasudeva, 95, 96
Vayu, 142, 211
Vedalar, 44, 105, 205, 217, 238
Yedik panteon, 105, 192
Vens, 83
Vindhya dalan, 64, 129
Vinu, 10-6, 24-6, 30, 33, 38, 39, 40-9,
53, 56, 58, 63, 67, 71-4, 78, 79, 89,
90-6, 100, 102, 103, 106, 107, 1116, 127, 128, 142-4, 147-9, 150, 151 ,
154, 180, 192, 199, 203-6, 216, 220,
222, 229, 236
Vinu Purana, 22, 91, 93, 121 , 147
Vivasvant, 24
Vrindavana, 96
Vritra, 215, 216
Vyasa, 26, 38

Tanras

Toprak Ana, 86, 88, 92, 107, 114,


117, 125, 146, 156, 201
Tz, 23, 27, 35, 68, 102, 166, 167, 174,
216, 230
Tripurantaka (iva'nn tezahr),
210
Troya sava, 87
Tufan, 23, 24
Upaniadlar, 117, 133, 144, 163, 164,

207
Upapurc'ina, 26
Uranos, 146, 156
Urvai, 105

Wagner, Richard, 52, 180, 228


Warren, Henry Clarke, 182, 184
Wilson, H. H., 22

stn-lm (iva'nn tezahr),


189

Yabandomuzu, 24, 25, 26, 91, 92,


93, 148, 149
Yabandomuzu Kalpas, 24
Yabankaz (hamsa), 46, 59, 60, 61 ,
62, 136, 148, 149
Yab-Yum, 167
Yakndou, 93, 107
Yamuna, 71 , 100, 125
Yang, 146, 156

Vacra, 166
Vacradhara, 166, 167
Vacrasattva, 166, 167
Vacrayana, 166
Vahana, 82, 83, 84, 89, 157, 208
Vaikuntha, 89, 127
Vairoana, 165
Vanaspati, bkz. KTrttimukha
259

H i NT SANATI VE UYGARLICINDA M iTLER VE SiMGELER

Yuga
Dvapara, 20, 21 , 23, 25, 93
Kali, 20, 22, 23, 38, 174
Krita, 20, 23
Maha-, 23, 25, 177
Treta, 20-2
Yunan mitolojisi, 86, 87, 88, lOo,
108, 146, 203, 207, 246
Yce Varlk, bkz. Benlik, Vinu
Ylan Cinler, 74, 81, 85
Aynca bkz. Ananta (ea),

Yantra, 160, 161 , 163, 164, 228


Yaratc, 142
Yan Dii (ardha-nari - iva'nn
tezahr), 244
Yaam, 28, 29, 53, 70, 74, 163, 168,
181, 186, 203, 225, 232, 238
Yal Kaplumbaa Adam, bkz.
Kayapa

Yeyz Tannas, 26, 93, 94, 104,


105
Yin, 146, 156
yoga, 50, 51, 54, 133, 135, 155, 163, 179,
210, 221 , 222, 224, 236, 243
Yogiler, 37, 61 , 63, 132, 133, 138, 147,
152, 153, 173, 176, 178, 179 . 180,
189, 190, 195, 225, 232, 235, 237
Yoni, 146, 159. 167, 196, 235
Yudhithira, 74

Kaliya, M ualinda

Zerdt, 90
Zeus, 86-9, 104, 146, 156, 211
Ztlar, 58, 146, 155, 224, 225, 228, 229

260

RES MLER

. Indra; taraa kabartmas,


Bhaca'daki Vihara'da, I
yaklak 200.

2. Indra; Elra'da Cayna maara tapna, IS yaklak 800.

Ananta'mn zerindeki Vinu; Deogarh tapna,

15 yaklak

600.

4. Naga (Ylan Kral); Nalanda'daki Budist medresesinin


ykntlan arasnda bulunmutur, yaklak lS 600.

5. Naga (Ylan Kral); kap muhafaz, Seylan'daki Anurad


hapura'da, Ruanveli Dagabas'nda IS V-VIII. yzyl.

6. Krina (Vinu'nun avatan); n-LakmI ve


Sarasvati'yle birlikte, bronz, yaklak 2.7 m,
Bengal, s yaklak 825.

7 . Budha; Ylan Kral Mualinda ta


rafndan korunurken, Kamboya,
s XIV. yzyl.

8. Nagakallar (ylan figrleriyle sslenmi adak tabletleri);


re'deki Anekal'da, s XVII-XVIII. yzyl.

g.

Myso

Gandalar ve Nagalar; Siyam'daki bir merdiven urabzanndan, s


yzyl.

XII-XIV.

o. Hayvan-tatnn zerindeki Assur; Asur kabartmas, I yaklak


yzyl.

VII.

. Kap muhafz olarak ylan iftleri ve ku-canavarlan gsteren Laga


Kral Gudea'nn kurban kadehi; Smer, I yaklak 2600.

12. Vinu'nun Yabandomuzu Avatan


(varaha avatara); Yeryz Tanna

s'n kurtanrken, Gvalior Udayagi


risi'ndeki devasa kumta kabartma,
s 440.

1 3 . Vinu'nun Avatar: Filin


Kurtarl; Deogarh tapnan
dan bir kabartma, s IV-VI.
yzyl.

1 4 . Ylan Kral Kaliya'y denetim altna alan Krina (Vinu'nun


avatar); R.i\cput tablosu, Kangra, XVIII. yzyl sonlar.
.

15. Padma (tanra "Nilfer"); refakat


isi fillerle birlikte, Bharhut'taki Stpa
nn kalntlarndan bir ssleme, I Il-1.
yzyl.

1 7.
Ganga (tanra
"Ganj"); siyah sabunta
heykel, Bengal, s XII.
yzyl.

1 6. Kanatl Tanra; pimi


toprak, Basarh, III. yzyl.

18. Padmapani (Bod


hisattva "Elde Nil
fer" ya da Avalokite
vara); bakr heykel,
Nepal, s lX. yzyl.

1 9 . Aa Tanras
(vriha -devata) ;
Bharhut'taki Stpa
nn kalntlarndan,
s II-1. yzyl.

20. Pracna-Paramita; Cava, IS yaklak 225.

21-2). eitli hayvan biimleri ve henz anlam zlmemi yazlardan oluan


sabunta mhrler; Mohenco-Daro (lndus Uygarl), l 3000-2000.

24. plak Tanra; pimi toprak (y.


(lndus Uygarl), l 3000-2000.

10

cm), Mohenco-Daro

25. Lingam; Mohenco-Daro (lndus Uygarl), l 3000-2000.

26. Fil karyatidler; Elra'daki Kailasa Tapna'nn kaidesi, mevcut ka


yadan oyulmu, IS VIII. yzyl.

27. Ganj'n !nii; Mamallapuram,

IS VII.

yzyl balan.

28. Gokarna'da Bhagiratha; stteki resimden detay.

29. Lingam tapna ve Kap Muhafzlar; Elephanta, IS VIII . yzyl.

30. Lingam'n Kkeni; Gney Hindistan, IS XIII. yzyl.

3 .

Vinu'nun

beinci

Avatan

32.

iva-teslis ve Hizmetkarlar;

Kozmik Pigme'nin bymesi ("

Pare! (Bombay yaknlan), IS yak

Adm" efsanesi); Badami, IS VI.

lak 600.

yzyl.

33- "Yce Tarn" (mahea) olarak iva; Elephanta,

IS Vlll.

yzyl.

34. iva-akti; Bengal, IS X. yzyl.

35. Yab-Yum; Tibet,

IS XVIII.

yzyl.

36. rI-Yantra.

37. Kozmik Nilfer; Tibet'te, Lhasa'da tapnak tavan sslemesi, IS XVIII. yz


yl sonlar.

38.

iva,

(natariica);

Dans

Tanrs

bronz, Gney

\:\.\\.\.l\.\s
. \.\., \S '..\\'l

39. iva, Fili Katleden (gacasamharamrti); iva


Viratevar tapnaindan oymal stun, Perr, IS
XVI L yzyl.

1..-

40. iva, Fili Katleden (gacasamharamrti);

Siva Sundarevar tapnandan oymal stun,


Madura, s XVII. yzyl.

41 . Dans; kollarn, bacak

larn ve kafann balanmas


iin gerekli dzenlemeye
sahip
(lndus

heykel,

Harappa

Uygarl),

3000-2000.

42. Tann ("Hayvanlann Efendisi?"); sabunta mhr zerine

oyma, Mohenco-Daro (lndus Uygarl), I 3000-2000.

43. Oynar eklemli oyuncak; gvdeye balanm ve hareketli

bir baa sahip, Mohenco-Daro (lndus Uygarl), l 30002000.

44. Sa topuzunun kesilii;


Ananda Tapna, Pagan (Bur
ma), s x. yzyl.

46. ndra'nn Cenneti'nde Kutsal


Emanet Sa topuzu enlii; Bhar
hut'tan stun detay, y. 1 75.

45 . Sa topuzunun mucizesi;
Ananda Tapna, Pagan (Burma),
s x. yzyl.

47. Vacra; ngrak sap, Kambo


ya, s XII-XIV. yzyl.

48. Budha ba; Kamboya,

49. Lohan (Budist din adam);


mlek, in, Tang dnemi.

s XI-XII.

yzyl.

50. Budha ba; Kamboya, s XI-XII.


yzyl.

51 . Kirttimukha ("Grkemin ehresi"); Cava,

52. iva'nn ordusunun bir yesi; Cava,

s XIII.

yzyl.

yaklak 875.

53-

yl.

Ganea, arkadan grnnde


Kirttimukha'yla; Cava, s XIII.
yzyl.
54.

Ganea; Hindistan,

s XVII.

yz

55.

iva-Tripurantaka (" Kentin Ykcs"); Elra, IS VIII. yzyl.

56: Tanna'nn Kkeni;


yazmasndan.

XVIII.

yzyln sonlarna ait bir Dev Mahatmya el

57. Tanna'nn Gazab; Racput tablosu, Can okulu, 15 XVII. yzyl.

58. Canavar manday katleden


Tanra (devf-mahiiisuramardi
nf); Cava, IS VIIL yzyl.

59: Canavar manday katleden Tanra (devf-mahiasuramardinf); Mamallapu


ram'daki bir maara tapnandan, IS VIL yzyl.

60. Kailasa dann altnda esir tutulan Ravana'yla birlikte iva ve Parvati; El
ra'daki kaya-oyma Kailasanatha tapnandan, 15 VIII. yzyl.

6 . iva ve Parvati; Riicput tablosu, Pahai okulu, IS yaklak 1 800.

6 2 . aitya salonunun ii; Bedsa, I yaklak 1 75 .

6 3 . "Byk Stpa;" Sani, l III-I. yzyl.

64. Tanna'y ifa eden Lingam; Kam


boya, s xv. yzyl.

65. Budha'y ifa eden Stpa;


Acanta'daki bir aitya salonun
dan, IS VII. yzyl .

66. Mcevherler Adas; Racput tablosu, 15 yaklak 8oo.

67. iva-ava'nn zerindeki Kal; Kangra tablosu,

15 yaklak

1 800.

68. Yrtc Kal; Kuzey Hindistan, 15

XVII-XVIII.

yzyl.

69. iva'nn zerinde dans eden Kal; ada dnem.

70. iva-Ardhanar ("iva, ya dii"); bir biim iinde birlemi iva ve Parvat,
Kangra, IS XIX. yzyl balan.

You might also like