Professional Documents
Culture Documents
Herin Bergson
DOUBATI
NDEKLER
Birinci Blm
Ahlksal dev.............................................................. 7
kinci Blm
Statik D in ...................................................................91
nc Blm
Dinamik Din............................................................. 187
Drdnc Blm
Son Aklamalar
Birinci Blm
Ah la k sa l d ev
8 AhlksaI dev
Henri Bergson 9
Henri Bergson 11
12 AhlksaI dev
Henri Bergson 13
14 AhlksaI dev
Henri Bergson 15
16 Ahlksal dev
Henri Bergson 17
18 Ahliksal dev
Henri Bergson 19
20 Ahlaksa l dev
Henri Bergson 21
22 Ahlksa1 dev
24 Ahlaksal dev
Henri Bergson 25
26 Ahlksal dev
Henri Bergson 27
28 Ahlksa! dev
Henri Bergson 29
30 Ahlaksal dev
Henri Bergson 31
32 Ahlksal dev
Henri Bergson 33
34 Ahlksa! dev
Henri Bergson 35
36 Ahlksa] dev
Henri Bergson 3 7
38 Ahlksal dev
Henri Bergson 39
40 Ahlksal dev
Henri Bergson 41
42 Ahlksal dev
Henri Bergson 43
44 Ahlksal dev
Henri Bergson 45
46 Ahlaksal dev
Henri Bergson 47
48 Ahlksal dev
Henri Bergson 49
50 Ahlksa! dev
Henri Bergson 51
bu akc ktlenin saf dev olarak tad her eyden bir kelti
elde etmek istediimiz zaman, bu doal eilimlerle karla
yoruz. O halde ahlkn ilk blm ite budur. Dier ahlk do
ann plannda yoktur. Bundan doann zek yoluyla toplumsal
yaamn belirli bir genilemesini ama snrl bir genilemeyi
ngrd yormunu karyoruz. Doa bu genilemenin ilk
yapy tehlikeye atacak noktaya kadar gitmesini isteyemez. Di
er taraftan insann bu ekilde ok bilgili buna karn ok saf
olan doay aldatt durumlar oktur. Doa kukusuz insann
dier canllar gibi sonsuzca remesini istemiti; doa trn
korunmasn bireylerin oalmasyla salamak iin en ayrntl
tedbirleri almt; o halde doa bize zeky verirken onun ayn
zamanda cinsel eylemi sonularndan koparma olanan bula
can ve insann tohum ekme zevkine hayr demeden rn
toplamaktan kanabileceim ngrememiti. nsan toplumsal
dayanmay insan kardelie doru ilerlettii zaman doay
ok farkl bir anlamda aldatmaktadr; ama insan bu ekilde
doay aldatmaktadr nk ekli insan ruhunun ilk yapsnda
nceden biimlenen ve hl bugnk insann doutan ve te
mel eilimleri iinde plann grebildiimiz toplumlar grubun
sk bir ekilde kenetlenmesini ama gruptan gruba gcl bir
dmanlk beslenmesini istemektedirler: Her zaman saldrmaya
veya savunmaya hazr olmak gerekiyordu. Bunun nedeni ku
kusuz doann sava sava iin istemesi deildir. Sitenin snr
larn zorlayan insanln byk srkleyicileri bu ekilde ya
am atlm ynnde yer alm gibidirler. Ama yaama zg bu
atlm yaam gibi sonludur. Bu atlm yol boyunca engellerle
karlar ve art arda ortaya kan trler bu gcn ve hasm
glerin bilekesidirler: Birinci g ileri iter, dier gler ise
yerinde saydrr. Doann elinden kan insan zeki ve toplumsal
bir varlktr ve toplumsall kk toplumlara varmakken,
zeks bireysel yaam ve grubun yaamn korumaya yneliktir.
Ama zek kendi gcyle genileyerek beklenmedik bir gelime
gsterdi. nsanlar doalarnn snrlandrmasyla mahkm ol
52 Ahlaksal dev
Henri Bergson 53
hatlk bir eydir ama nee daha fazla bir eydir. nk nee
hazzn ve rahatln iinde yoktur ama buna karn bunun ikisi
de gcl olarak neenin iinde vardr. Aslnda haz ve rahatlk
durma veya yerinde sayma iken nee ileriye doru yrytr.
Bundan, birincinin biimlendirilmesinin grece kolay olma
sna karn kincinin buna uygun olmad sonucu kmaktadr.
Aslnda zekmz ve dilimiz eylere yneliktirler; onlar iin ge
ileri veya gelimeleri tasarmlamak kolay deildir. Incilin
ahlk temel olarak ak ruhun ahlkdr: En kesin tlerinde
paradoksa ve hatt elikiye dtn sylerken hakl deil
iniyiz? Eer zenginlik ktyse, sahip olduumuz eyleri yok
sullara brakrken onlara zarar vermiyor muyuz? Bir tokat yi
yen kii br yanan uzatrsa, adaletsiz merhamet olamayaca
na gre bu durumda adalet ne olacaktr? Ama bu tlerin,
ortaya yeni bir ruh durumu karma niyeti gz nne alnrsa,
paradoks ortadan kalkar, eliki yok olur. Zengin yoksullar iin
deil, kendisi iin zenginliini terk etmek zorundadr: Ne muth ruhen yoksul olana! Gzel olan, ne yoksun olmak, ne de
kendini yoksun brakmaktr, yoksunluu hissetmemektir. Ru
hun almasn salayan eylemin sonucu, formllerin iine hapsolan ve maddileen bir ahlk saf tinsellie amak ve ykselt
mektir: O halde bu ahlk, dierine gre, bir hareketten alnan
bir enstantane gibi bir eydir. Dada verilen vaazda art arda
gelen ztlklarn derin anlam bu ekilde aa kyor: Size de
diler ki... Ve ben size diyorum ki... Bir yanda kapal dier
yanda ak ahlk. Mevcut ahlk varln srdryor; ama artk
bir geliim srecinde kendini bir an olarak sunuyor. Eski yn
tem braklmyor; ama dinamiin zel bir durum haline gelen
statii iine almasnda olduu gibi, bu yntem daha genel bir
ynteme dhil ediliyor. O halde kesin olarak hareketin ve eili
min dorudan bir ifadesi gerekmektedir; ama onlar statiin ve
hareketsizin dilinde ifade etmek istersek -ki aresiz bu gereki
yorelikiye drecek formllerle karlarz. Incilin baz
buyruklarnn uygulanamazln, diferansiyel hesabn ilk ak
54 Ahlaksal dev
Henri Bergson 55
56 Ahlksal dev
Henri Bergson 5 7
58 Ahlksal dev
Henri Bergson 59
60 AhlksaI dev
HenriBergson 61
62 Ahlksa! dev
Henri Bergson 63
64 Ahlksal dev
HenriBergson 65
66 Abtksaidev
M uyabileceklerdi; ama, bireyselliklerini ortaya koyma eilimfcri nedeniyle, gnn birinde aralarndan, efendiler olduklarn
ileri srecek ve zellikle alt snf bir ekilde ilere dhil olmu
sa, bu snftan bir destek arayacak tutkulu insanlar kacaktr:
Bu durumda, yksek snfa ait olan kiide doutan gelen bir
stnlk kalmayacaktr; by bozulmutur. Politik eitlik sade
ce bir olguysa, bu nedenle istisnalar kabul ediyorsa, rnein
sitede klelii ho gryorsa, bu politik eitlik gereklese bile
istikrarszlnn kanlmaz olmas gibi, politik eitsizlik istik
rarsz bir olgu olduu iin, aristokrasiler demokrasi iinde kay
bolmaya balarlar. -Ama antik adaletin elindeki terazinin den
gesi gibi her zaman geici olan ve mekanik olarak ulalan bu
dengelerle, bant veya l fikirlerini deil ama aksine llemezlik ve mutlaklk fikirlerini uyandran insan haklar arasn
da ok byk bir mesafe vardr. Bu adalet, matematikilerin
syledii gibi, ancak sonsuzda tam olarak tasavvur edilebilir;
belirli bir anda ancak yasaklamalar yoluyla kesin ve kategorik
olarak formlletirilebilir; ama, pozitif olarak sahip olduu ey
lerle, art arda gelen ve her biri kiiliin ve bunun sonucu olarak
insanln daha eksiksiz bir gereklemesi olan yaratmlarla yol
alr. Bu gerekleme ancak yasalar yoluyla mmkndr; toplu
mun rzasn gerektirir. Dier taraftan, adaletin yava yava, ta
rihin belirli bir dneminde toplumun ruh hali sayesinde kendi
kendine olutuunu ileri srmek bouna olacaktr. Bu, ancak
eer toplum bir deney yapmaya karar vermise ileri doru bir
atlm olacaktr; bunun iin deneyin, ikna etmek veya en azn
dan sarsmak iin serbest braklmas gerekir; ve sarsnt her za
man biri tarafndan balatlmtr. Bu ileriye atln arkasnda
hibir yaratc abay gerektirmediini, burada sanatnnkine
benzer bir yaratmn bulunmadn ileri srmek bouna ola
caktr. Byle bir dnce, byk reformlarn ounun nce
imknsz grndklerini ama sonra geree dntklerini
unutmak anlamna gelir. Bu reformlar ancak, ruh hali zaten
gereklemeleri durumunda meydana getirecekleri ruh hali
Henri Bergson 67
68 Ahlksal dev
Henri Bergson 69
70 Ahlksal dev
HenriBergson 71
72 Ahlksal dev
cahkl bir ahlk yap yeni bir mzie benzer yeni bir duygu ya
ratt ve kendi atlmn insanlara ilettii zaman, bu geliim
ancak gerekletikten sonra tanmlanabilir. Bu ekilde zgr
lk, eitlik, haklara sayg zerinde dnlrse, kapal ve
ak olarak ayrt ettiimiz iki adalet fikri arasnda basit bir de
rece fark yerine kkten bir yap fark olduu grlecektir.
nk doann ellerinden kan bir toplumun otomatik denge
sini ifade eden, kapal, grece hareketsiz olan adalet, devin
tmnn baland detlerde kendini gsterir ve bu detler
kamuoyu ve dier adaletin kurallar tarafndan benimsendike,
bu devin tm ardk yaratlara ak olan adaleti de kap
samaya balar. Bylece ayn biim, biri toplum tarafndan veri
len, dieri insan dehasndan kaynaklanan iki maddeye kendini
kabul ettirir. Aslnda pratik olarak bu ikisinin birbirlerine kar
malar gerekirdi. Ama filozof, toplumsal evrimin karakterinde
olduu gibi devin kkeninde de ciddi bir ekilde yanlma kor
kusuyla onlar birbirlerinden ayracaktr. Toplumsal evrim,
daha sonra onu deitirmeye ynelik bir yntemle geliecek bir
toplumun evrimi deildir. Burada gelime ile deime arasnda
ne benzerlik, ne de ortak bir lt vardr. nk kapal adalet
ile ak adaletin ayn ekilde formlletirilen ve dardan bir
birlerine benzeyen ve ayn ekilde buyurucu olan yasalarn iine
girmi olmalarndan, ayn ekilde aklanmalar gerektii sonu
cu kmaz. Hibir rnek, ahlkn ikili kkenini ve devin iki
bilekesini buradaki rnekten daha iyi gsteremez.
Bugnn halihazr durumunda, yalnzca akln buyurucu g
rnmesi gerektii, insanln karnn ahlk kavramlara saf bir
otorite ve isel bir g atfetmekten getii ve son olarak da uy
garlam bir toplumda ahlk eylemin z olarak rasyonel olma
s; bunlarn doru olduundan kukumuz yok. Byle olmasay
d, her zel durumda ne yaplmas gerektii nasl bilinecekti?
Biri itme, dieri ekme olan derin gler buradalar: Karar ala
cakken her defa bu glere dorudan bavuramayz. Byle bir
hareket, bir taraftan genel olarak toplumun ve dier taraftan
Henri Bergson 73
74 Ahlksal dev
Henri Bergson 75
76 Ahlksal dev
HenriBergson 77
78 AhMksaldev
HenriBergson 79
80 Ahlksal dev
Henri Bergson 81
82 Ahlksal dev
Henri Bergson 83
84 Ahlksal dev
Henri Bergson 85
86 Ahlksal dev
her bir ruh, yaam evrimiyle ulalan belirli bir noktay vurgula
maktadr; ve her biri yaratc abann z bile olabilecek bir
ak zgn bir biimde gstermektedir. Bu ayrcalkl ruhlar
ayaklandran ve fazladan bir canllk olan yaratc heyecan bu
ruhlarn evresine yaylmtr: Cokulu olan bu ruhlar, hibir
zaman tamamen snmeyen ve her zaman kendi n bulabi
len bir coku yayarlar. Bugn, bu byk iyilik timsali insanlar
kafamzda canlandrdmz zaman, onlarn konumalarn din
lediimiz zaman ve bu iyilikleri yaparken onlara baktmz za
man, atelerini bize geirdiklerini ve devinimlerinin iine bizi
de soktuklarn hissederiz: Bu artk az veya ok yumuam bir
zorlama olmayp az veya ok kar koyulamayan bir ekimdir.
Ama bu ikinci gcn ilki gibi aklanmaya gereksinimi yoktur.
Simetrik olarak igdye tekabl eden alkanlklarn yar yar
ya zorlamasndan kanamadnz gibi, ruhun heyecan olan bu
ayaklanmasn yok edemezsiniz: lkinde temel deviniz vardr
ve kincisinde ilkinin uzants haline gelen bir ey vardr; ama
her iki durumda da, tamamen ve mnhasran ahlk olmayan
ve ahlknn oluunu incelemesi gerekmeyen glerle kar
karyayz. Filozoflar bu incelemeyi yapmak istedikleri iin, u
anki ekliyle devin karma zelliini kabul etmemilerdir; daha
sonra zeknn u veya bu tasavvuruna istenci srkleme gc
n atfetmek zorunda kalmlardr: Sanki bir fikir bir gn kate
gorik olarak kendinin gereklemesini isteyebilirmi gibi! Sanki
fikir burada bazlarnn saf zeknn stnde ve dierlerinin al
tnda olduu bir eilimler ve zlemler toplamnn ortak zihinsel
karmndan, daha dorusu zihinsel dzleme yansmasndan
baka bir eymi gibi! Kkendeki ikilii yeniden kuralm: Zor
luklar yok oluyorlar. Ve ikiliin kendisi birlik iinde emiliyor,
nk toplumsal bask ve ak atlm yaamn birbirini ta
mamlayan iki tezahrnden ibarettirler ki bu yaam normal
olarak, her birinin, yeni bir trn ortaya kmasnn yapt
gibi, yaratc bir evrim abasn temsil ettii bireyler sayesinde,
bandan beri insan trnn zellii olan ama ayn zamanda
Henri Bergson 87
88 Ahlaksal dev
Henri Bergson 89
90 Ahlksal dev
kinci Blm
STATK DN
92 Statik Din
Bugn geldiimiz bu noktada kendimizi hayvanla karla trsaydk, utancmzn ok byk olmas gerekirdi! ok byk
bir olaslkla hayvan batl itikad bilmemektedir. Bizim dmz
daki bilinlerde olan eyleri pek bilemiyoruz; ama dinsel du
rumlar genelde davranlarla ve eylemlerle kendini gsterdiin
den, eer hayvan dinsellie elverili olsayd baz iaretlerle bun
dan haberdar olurduk. O halde hangi tarafta olduumuza ka
rar vermek zorundayz. Homo sapiens, yani aklla donatlan tek
varlk, ayn zamanda varln akl-d eylere balayabilen tek
varlktr.
lkel bir kafa yapsndan sz ediliyor ki bu yap bugn alt
rklarn ve gemite genel olarak insanln sahip olduu bir
kafa yapsdr ve batl itikad da bu yapnn hesabna yazmalyz.
Bu ekilde baz dnme tarzlarn ortak bir ad altnda topla
makla ve aralarnda baz ilikileri belirtmekle yetinilirse, faydal
ve dokunulmaz bir eser meydana getirilmi olur; faydal, nk
bylece en yksek deere sahip etnolojik ve psikolojik bir ara
trmalar alan iine girilir; dokunulmaz, nk bylece baz
inanlarn ve baz pratiklerin varl yalnzca uygarlk dzeyi
bizden daha dk olan bir insanlkta saptanm olur. Zaten
Levy-Bruhl de nemli eserlerinde ve zellikle sonuncularda bu
ynteme tutunmu grnyor. Ama bu ekilde akla uygunluu
tartlr olan inanlarn veya pratiklerin zeki varlklarca nasl
kabul edildiinin ve hatt nasl hl kabul edilebildiinin bilin
mesi sorununa hi dokunulmam oluyor. Biz bu soruna bir
yant aramaktan kendimizi alamyoruz. Levy-Bruhln kitapla
rnn okuyucusu, bunlardan iyi kt insan zeksnn gelitii
sonucunu karacaktr; doal mantk her zaman ayn olmam
tr; ilkel kafa yaps, bizim kafa yapmzn yerini ald ve bu
gn ancak geri zekllarda rastlanan temel olarak farkl bir ya
pya karlk gelmektedir. Ama bylece bireyler tarafndan yz
yllar boyunca elde edilen dnce alkanlklarnn kaltmsal
hale geldikleri, doay deitirebildikleri ve tre yeni bir dn
ce yaps verebildikleri kabul edilmi oluyor. Hibir ey bu ka
HenriBergson 93
94 Statik Din
Henri Bergson 95
96 Statik Din
Henri Bergson 97
98 Statik Din
Henri Bergson 99
HenriBergson 101
HenriBergson 111
H etri Bergson i 21
126 S ta tik D in
Henri Bergson 12 7
nucu tadm sylyorlard; ve eer sonucun nemli bir inan anlam varsa, nedenin de en azndan eit lde bir anlam
vardr; neden her durumda ayn dzendedir: Bu bir niyettir.
Zihnin bilimsel eitiminin onu bu tarz akl yrtme alkanl
ndan kardndan kukumuz yok. Ama bu tarz doaldr;
uygar insanda varln srdrmekte ve zt bir gcn karsna
dikilmedii her defa ortaya kmaktadr. Rulete para koyan
oyuncunun baary veya baarszl, talihe veya talihsizlie,
yani iyi veya kt niyete atfettiini belirtmitik: Bu oyuncu pa
ray koyduu zamanla bilyenin durduu zaman arasnda geen
her eyi doal nedenlerle aklamaktan geri durmayacaktr;
ama bu mekanik nedenselliin zerine kendisinin seimiyle si
metrik olan yar-istenli bir seimi ekleyecektir: Niha sonu bu
ekilde kendisi de bir seim olan ilk nedenle ayn nemde ve
ayn dzende olacaktr. Zaten, oyuncunun bilyeyi durdurmak
iin elini oynattn grdmz zaman, ok mantk olan bu
uslamlamann pratik kkenini kavram oluyoruz: Bu onun ba
arma istencidir, bu onun, mttefik veya dman bir g kar
snda bulunmak ve oyuna tm ilgisini vermek iin talihte veya
talihsizlikte nesnelletirecei bu istence gsterdii direntir.
Ama, lm, hastalk, ciddi kaza gibi olaylar sz konusu olduu
zaman uygarn zihniyeti ile ilkelin zihniyeti arasndaki benzerlik
ok daha dikkat ekicidir. Dnya Savana katlan bir subay,
askerlerin, top atnn ok daha ldrc olmasna ramen
top mermisinden ok kurunlardan korktuklarna tank oldu
unu sylemiti. Bunun nedeni kurunla kendilerine nian aln
dn hissetmeleriydi ve her biri istemeyerek u muhakemeyi
yrtyordu: lm veya ciddi bir yaralanma gibi benim iin
ok nemli bir sonucu dourmas iin, ayn nemde bir nede
nin, bir niyetin olmas gerekir. Tam da bir top mermisiyle vu
rulan bir asker ilk tepkisinin yle barmak olduunu anlat
mt: Bu ok sama! Tamamen mekanik bir nedenle atlan
ve herhangi bir insan vuracak veya hi kimseye dokunmayacak
bu top mermisinin buna ramen bakasn deil de kendisini
HenriBergson 153
nc Blm
DNAMK DN
tafizik kaygnn ana kayna olan sorular tahrik eder. Bir mis
tik bu sorularn sorulmad kansndadr: Bunlar insan zeks
nn yapsndan gelen isel optik yanlsamalar olduundan, in
sann gr asnn zerine kld lde silinecekler ve
kaybolacaklardr. Benzer nedenlerle, mistik, tanrsalln metafiziksel nitelikleri evresinde felsefe tarafndan biriktirilen
zorluklara da pek aldr etmeyecektir; olumsuzluklar olan ve
yalnzca olumsuzca ifade edilen saptamalarla bir ii yoktur;
Tanrnn olduu eyi grdn zannetmektedir, Tanrnn
olmad eyin grnmne sahip deildir. O halde, filozof
mistii, olumlu olarak sahip olduu eyle yani ruhun gznde
alglanabilir olan eyle hemen kavranan Tanrnn doas ze
rinde sorgulamak zorundadr.
Eer filozof mistisizmi formle dkmek istiyorsa, bu doay
ok abuk tanmlayacaktr. Tanr aktr ve ak nesnesidir: Mis
tisizmin btn katks buradadr. Mistik bu ikili aktan sz et
mekten hibir zaman vazgemez. Betimlemesi bitmez nk
betimlenecek ey ifade edilemezdir. Ama betimlemenin aka
syledii ey, tanrsal akm Tanrdan gelen bir ey olmad
dr: Bu ak Tanrnn kendisidir. Tanry bir kii olarak alan ve
buna ramen kaba bir insanbiimcilie dmek istemeyen filo
zof bu ifadeye balanacaktr. rnein bir ruhu yakabilen, iin
de bulunan eyi tketebilen ve bundan sonra btn yeri igal
edebilen cokuyu dnecektir. Kii bylece bu heyecanla b
tnleir; buna ramen heyecan kendi kendine bu noktaya hi
gelmemitir: Yalnlatrlm, birletirilmi ve younlatrlm
tr. Daha nce sylediimiz gibi, biri, bir tasavvurdan ileri ge
len bir alkant olarak entelektel-alt, dieri fikirden nce ge
len ve fikirden fazla olan ama saf ruh olarak bir bedene sahip
olmak istediinde fikirler halinde alan entelektel-st iki tr
heyecann olduu doruysa, bu heyecan hibir zaman buradaki
kadar dnceyle ykl olmamtr. Beethovenin bir senfoni
sinden daha iyi yaplm, daha bilgince bir ey var mdr? Ama
mzisyen, entelektel dzlemde de sren, dzenleme, yeniden
Drdnc Blm
SON AIKLAMALAR
MEKANK VE MSTK
geriye dnme yoluyla onlar araclyla ayn anda her ikisi olan
asl ve blnmez bir etkinlik zerine mmkn olan iki gr
somutlatrmaktadr. Ayn eyi, igd ve zek iin, hayvansal
yaam ve bitkisel yaam iin, dier birok farkl ve birbirlerini
tamamlayan ikili eilimler iin syleyebiliriz. Ancak, yaamn
genel evrimi iinde, ift biimlilik yoluyla bu ekilde yaratlan
eilimler ou zaman birbirlerinden ayr olan trlerde geliir
ler; bu trler, her biri tek bana bu dnyadaki anslarn de
nerler; edindikleri maddesellik, ilk eilimi en gl, en karma
k ve en gelimi hale getirmek iin glendirmelerini engeller.
Psikolojik ve toplumsal yaamn evriminde ayn durum sz
konusu deildir. Blnme yoluyla oluan eilimlerin buradaki
geliimi ayn insanda veya ayn toplumda olmaktadr. Ve genel
de ancak art arda geliebilirler. ou zaman olduu gibi sayla
r iki ise, ilkin zellikle birine balanlr; onunla az veya ok ile
riye ve genel olarak mmkn olan en ileriye gidilir; daha sonra,
bu evrim sresince kazanlanla, geride braklanlar aranacaktr.
Bu kez ilki ihmal edilerek kincisi gelitirilir ve bu yeni aba
yeni kazananlarla glenmi olarak, ilk eilimi yeniden ele alp
onu daha ileriye gtrnceye kadar srecektir. lem srasnda,
tam olarak bu iki eilimden birinde olunduu iin, sadece o he
saba katld iin, doal olarak sadece onun olumlu ve dieri
nin yalnzca olumsuz olduu sylenecektir: Olaylara byle bir
biim vermek istersek, dieri gerekten birincinin zttdr. Geli
imin iki ztlk arasndaki bir salnmla gerekletii saptana
caktr ve bunun, durumlara gre az veya ok bir doruluk
pay olacaktr-, nk burada durum ayn deildir ve sarka
balang noktasna geri dndnde bir kazan elde edilmi
tir. Buna ramen ifade kesin olarak doru olabilir ve salnmn
tam da ztlklar arasmda olmas mmkndr. Bu, kendi iinde
avantajl olan bir eilim ancak zt bir eilimin eylemiyle lmlaabildiinde olur ve bylece zt eilim de eit olarak avantajl
olmaktadr. O halde bilge bu iki eilimin ibirliini tleyecektir. Birinci eilim koullar onu talep ettiinde devreye gire
DZN
A
apriori, 23, 29, 71, 101, 157,
233, 235, 263
ak ahlk, 35, 53
adalet, 53, 61, 76, 215, 252
ahlk, 9, 30, 31, 32, 33, 35, 43,
45, 46,51, 52, 53, 57,71,
78, 87, 110, 111, 183, 242,
255
alkanlk, 8, 12, 16, 20, 22, 23,
27, 45, 46, 49, 119, 143,
180
ampirik, 100, 233
Ansiklpedistler, 276
Aristoteles, 58, 196, 216
arzu, 13, 19, 20, 41, 125, 138,
189, 220, 272, 281
ak, 35, 38, 85, 89, 190, 209,
211, 225, 227, 232, 253,
261
ak atlm, 85, 89, 211
atlm, 35, 44, 45, 46, 51, 54,
57, 58, 66, 75, 90, 100,
101, 125, 150, 189, 211,
215, 222, 227, 241, 242,
246, 258, 266
B
bellek, 96
biyoloji, biyolojik, 90, 104, 144,
164, 184, 229, 245, 250,
264
Brahmanizm, 198, 200
Buda, 198, 200
Budizm, 198, 200, 201, 203
D
demokrasi, 66, 253
deneyim, 48, 93, 103, 117,
208, 218, 222
doa, 10, 12, 24, 27,34, 35,
37, 40, 47, 49, 57, 60, 64,
73, 84, 85, 87, 96, 108,
114, 117, 121, 128, 129,
136, 142, 143, 144, 147,
149, 152, 155, 171, 173,
176, 182, 183, 188, 191,
200, 202, 209,211,239,
242, 244, 248, 249, 251,
255, 264
Durkheim, Emile, 93, 120, 164
E
enerji, 14, 60, 187, 203, 208,
222, 227, 228, 229, 235,
272, 278, 280
Epikros, 269
evrim, 24, 50, 72, 87, 95, 102,
103, 113, 115, 184, 188,
195, 203, 222, 228, 229,
245, 265
i
James, William, 137, 139, 140,
141, 143, 195, 219
K
Kant, Immanuel, 18, 77, 253
Kinikler, 55 /
ktlk, 63, 118, 162
Ksenophanes, 55
F
felsefe, 21, 28, 54, 58, 69, 74,
81, 96, 112, 117, 147, 157,
181, 196, 198, 201,216,
223, 225, 234, 237, 245,
280
L
Leibniz, Gottfried, 73, 233
Lvy-Bruhl, Lucien, 92, 128,
131, 134
M
H
Hamadryade, 160
heyecan, 36, 39, 40, 42, 43, 44,
46, 48, 54, 75, 86, 137,
142, 194, 205, 206, 225,
227,
229
Hristiyan mistisizmi, 202, 206
i
imgelem, 109, 147
ncil, 53, 56, 70, 214, 217,
220, 253
sa, 56, 214
srail peygamberleri, 30, 68,
214
isten, 19, 32, 35, 44, 65, 126,
154, 159, 255, 264
iyilik, 46, 78, 86, 118, 160,
162, 182
N
Nietzsche, Friedrich, 250
O
organizma, 8, 26, 34, 83, 106,
283
288 Dizin
P
Pascal, 230
Platon, 55, 58, 64, 94, 196,
216,
235
Plotinos, 56, 196, 197
R
Rousseau, Jean-Jacques, 37,
253
S
saf dev, 46, 51
sentez, 264
sezgi, 57, 102, 190, 221, 229,
241, 280
Sokrates, 54, 269
Spencer, 245
Stoaclar, 54, 57, 69
T
Tanr, 30, 43, 48, 54, 68, 88,
167, 179, 180, 195, 197,
205, 2 0 9 ,2 1 1 ,2 1 2 ,2 1 4 ,
Y
Yahudi, 69, 214
yaratc atlm, 76, 177, 201
yaratc evrim, 160, 188
yaratma, 42, 64, 96, 98, 107,
113, 121, 147, 153, 167,
173, 177, 183, 184, 185,
189, 192, 194, 199, 226,
235, 240, 241, 276
yaam atlm, 51, 117, 184,
210, 246
yaamsal atlm, 99, 100, 223,
224,
229
Yunan, 30, 54, 58, 69, 79, 160,
168, 171, 173, 195, 197,
200, 213, 249
z
Zenon, 33, 48, 65, 175
Zeus, 168, 171
zihin, 39, 40, 42, 57, 58, 75,
93, 97, 98, 119, 122, 155,
166
ISBN: 978-975-8717-07-3
9 789758
717071