Professional Documents
Culture Documents
1. Blm
Bir Dakika,
Beni Nereye Gtryorsunuz?
13
* * *
BT ara, Mjdat ve Halit Aabeyle birlikte yanmda duran Hrriyet gazetesi yaz ileri md
rne dndm (Nezih Demirkent):
"Ahi, gazeteniz yazar artk olup biteni; hem bu
benim iin bir savunma da olur," dedim.
Bylece Hrriyet'in desteini alm olacak
m
Yaz ileri mdr rahat grnyordu. Hi
dnmeden,
"Sen hi merak etme, gereken her ey yapla
caktr," dedi.
(Dedi ama, Selimiye'den salverildiimde tu
tuklanma haberim dnda benimle ilgili en ufak
bir yaz yaynlanmam olduunu rendim.)
Bavullar gelmeye balad. Buradan sonra ne
reye gideceimi, beni nelerin beklediini bilme
diimden, bavulum ne kadar ge grnse o kadar
iyidir, diye dnyordum. Ho, zaman kazan
makla elime ne geeceini de bilmiyordum ya,
gene de artk ynelmi olduum belirsizlie do
ru gidiimi geciktirebilmenin peindeydim. Ama
o konuda da ansszdm ite; bavulum ilk birka
bavulla birlikte kp gelmiti. Bozuldum. G
zmle izliyordum, yaklat, yaklat; alaym m,
almayaym m, alaym m almayaym m... A l
madm. nmden geip gitti. Bavulum nmden
yedi-sekiz kez geti. Mjdat kendininkini alm,
beni bekliyordu. Bavullarn alan gidiyordu. Ba
vullar iyice azalmt. Mjdat,
"Seninki nerede?" dedi. "kmad m?"
Ona durumu aklamak yerine, bilmiyorum
diye dudak iareti yaptm.
Biraz daha zaman geti. Yanmdaki polislere
15
dndm:
"Benim bavulumu Mjdat alsm, ubeye ba
vulla germeyeyim," dedim.
Polisler kabul ettiler. Hemen bavulumu
aldm, Mjdat'n el arabasna koydum. Ar ar,
amaszca hareket ediyordum, havaalanndan ay
rlmak istemiyordum. Polis yle bir kolumu
drtt. Mjdat, Halit Aabey, ben ve polisler hi
konumadan dar ktk.
Beni tanyanlar oluyordu; glenler, el salla
yanlar...
stme bir sululuk duygusu yapmt, kurtulamyordum. Suratm askt. Gzlerim srekli
tandk birilerini aryordu.
k kapsnda sivil polis daha belirmiti.
Mjdat'la ptk. Gzlerine baktm, ayrldk.
Saat be buua geliyordu.
Ak mavi, sivil plakal, ksa burunlu bir mi
nibse bindim. Kapnn karsna denk gelen yer
deki koltua oturdum; ofrn arkasna, cam ke
narna. Yanma pasaport ilemlerimle ilgilenen
polis oturmutu. Bir tanesi en ndeki tek kiilik
koltua, elinde Akrep tayan -drt polis de ar
kamdaki koltuklara yerletiler. in ciddiyetini bi
raz daha hissettim.
ndeki polis, telsiziyle talimat geti:
"...numaradan ...numaraya..."
Biraz sonra yant geldi:
"Dinlemedeyim."
"Mdrm, mal aldk, yola kyoruz."
"Anlald, tamam."
Hareket ettik. nmzdeki araba, iindeki
drt kiiyle sivil plakal beyaz bir Renault'ydu.
16
17/2
26
33/3
* * *
36
yaparm!"
Dokuz-on hcrenin hibirinde hareket olma
d. Ben de gnlsz, sprmeyi braktm, pleri
beklemeye baladm. Kimsenin kmldamadn
grnce polis sinirlenmiti:
"Ulan plerinizi dar kartn! Vatan haini
Tark Akan toplayacak!"
O da ne? l k kez biri bana Vatan haini' diyor
du... Szler kulamda yankland...
Zaman geiyordu, ama hl hibir hareket
yoktu. Sinirine hkim olamayan polis, bir numa
ral hcrenin kapsna sk bir tekme att ve anaavrat kfre balad. Bir bana dnyor, "Vatan ha
ini!" diye baryor, bir hcrelerden yana dnyor,
kfrediyordu. Sonra en utaki hcrelerden onu
lgna eviren ses duyuldu:
"Memur bey, ben sprrm... Tuvaletleri de
ykarm... Ama ona yakmaz..."
Hi bu kadar gururlandm anmsamyo
rum... Boazm dmlenmiti...
Polis fkeyle o sesin geldii yere yneldi. Bir
yandan da,
"Hangi hcreden geldi lan o ses? K i m lan o?"
diye kpryordu.
Araya girdim:
"Arkadalar, olay bymesin, karn pleri
nizi, ben temizlerim."
br hcrelerden de sesler ykseliyordu:
"Olmaz Tark Abi, sen brak, biz temizleriz..."
"pmz kartmayacaz..."
Polis sinirden ve aresizlikten olduu yerde
kalakalmt. Ne yapacana karar vermek iin
dnyordu. Hakaret ederek hcrelere doru
49/4
Hseyin dnd.
"Sen imdi onu ar, 'A. Bey ierisi ok scak,
O. Bey (Kemik Kran) bizim kapmz hep ak
brakrd, gene ak kalsa olmaz m?' de. Kapy
ak brakrsa gerisi kolay. Yava yava yanma
szarsn."
Bu arada sorgu iin adlar okunmaya ba
lamt. ocuklar sorguya gitti, ortalk sakinleti.
Kapy aldm, gzetleme deliinden seslendim:
"Memur bey, memur bey!.."
A., bir sre getikten sonra yantlad:
"Ne var?"
"Bir dakika bakar msnz?"
"Ne var Tark?"
"erisi ok scak; dn btn gn O. arkada
kapmz ak brakt. Gene ak kalabilir mi?"
Polis A., ksa bir sre sonra kapmz ap git
t i . Hseyin'le mutlu mutlu baktk, planmzn
birinci blm tamamlanmt bile. Yatak gene
sedirin zerindeydi; ikimiz de oturduk. Benim
ayaklarm kar duvara dayalyd. Sohbet ediyor
duk. Saat dokuz ya da on olmalyd. Hseyin,
"Kebap yiyelim mi?"
"Samalama olum."
"Dur yahu, telalanma. Sen lene doru
A ' n m yanma sz. Biraz sohbetten sonra beni de
ar. Eh, sen aktrsn, gerisi sana kalyor; yle
oyna ki az sulansn. Gerisini bana brak."
Saat on bire kadar bekledik. Ben ieride ha
zrlanyordum. Zaman gelince kafam yava ya
va dar karttm. A. salondaki telli kulbede
oturmu gazete okuyordu. Kafasn kaldrd, beni
grd.
62
3. Blm
Buras
Selimiye
tanmadm anlamt:
"Sigara iin..."
Glmsedim. Gzmn nne kk deliin
azndaki sohbetimiz geldi. Dev-Yol Marmara so
rumlusu. alacak ey: ncecik bir ocuktu.
Selimiye'nin kapsna gelmitik.
Selimiye Klas'nn ana kaps vard: Ku
zeyde A kaps, paalarn girdii B kaps ve ara
larn giri k yapt C kaps. C kapsnn sa
nda ve solundaki i k i kulbede polis ve asker
bekliyordu. Kapnn tam karsna, caddeyi ge
tikten sonra balayan byk bo bir alann zeri
ne bir sahra adr kurulmutu; ieride analar-babalar bekleiyordu. Her kede askerler vard.
Arabalar durdu. Polisler indiler. evrede pek
ok polis vard. Biz de arabadan indik. Silah tor
basn benden aldlar. Elleri bal arkada nde,
ben arkada, on-on be metre yksekliinde, bir
kanadna normal boyutlarda bir kap alm dev
bir kapdan girdik.
Sa tarafta bir kadn bir erkek polis gryor
dum, ikisi de resmi giyimliydi. Bir yzba bana
bakt. Sol tarafta Amir Odas' yazyordu. Hemen
yanndan, balarna birer askerin oturduu birbi
rine birletirilmi tahta masalar balyordu. As
kerlerin nnde kaim dosyalar vard. Ortadaki
byk merdivenin balangcna, ziyaret kartlar
nn verildii bir masa yerletirmilerdi. Oradaki
herkes bana bakyordu; dost-dman birok ba
k stme yapt.
stmz aradlar. Masalarn nnden teker
teker getik. n kayt yapld. Arabalarla birlikte
96
97/7
tuklandm."
Birden rahatlamtm; glmeye baladm. Na
sl glyordum, nasl glyordum, kafam yerlere
deiyordu. Ilgn anlatyordu ben glyordum:
"Atatrk Kltr Merkezi'nde Hrrem Sultan'm galasndan sonra tm sanatlar Lalezar'a
gittik. Bu arkadala biraz ge saate kaldk, saat
ikiye yaklarken acele bir taksiye bindik. Gider
ken taksi yolda bozuldu, saat ikiye be-on dakika
vard. Taksiden indik, baladk taksiyi itmeye.
Taksi alr almaz ofr gaza bast gitti. Cadde
ortasnda kaldk. Biz de baladk yrmeye. On
dakika sonra bir askeri ciple bir subay geldi, 'Ha
yrdr yahu, nereye byle, gelin bakahm buraya,'
dedi. Biz de bindik cipe, doruca buraya."
Sinirim bozulmutu, glmekten katlyor
dum. Gldke kendime geliyordum aslnda. Se
limiye'de kalacam anladmdan beri stme
km olan tanmsz gerginlikten azar azar kur
tuluyordum.
Biraz sonra tuvalette elimi yzm ykadm.
Uzun zamandr ilk kez sabun kullanyordum. Ka
rk, kk bir ayna paras bile vard. Alaturka bir
tuvalet; kapsnda asl olan askeri bir battaniye
kap grevi yapyor. Hcre drt metreye iki-
metre kadard. Bir kar geniliinde i k i metre
uzunluunda bir penceresi vard, dar doru ge
niliyordu, yani V eklindeydi; duvarn kalnl o
kadar fazlayd ki kolumu iine soktuumda yar
sna bile gelmiyordu. Parmakhk ya da bir pence
re kapa yoktu. Buradan Selimiye'nin temelinin
ne kadar salam ve duvarlarnn ne kadar kaln
olduunu anlamak mmknd. Bu yarktan s102
113/8
Hemen yaklat.
"Selmn aleym, sen Tarik Aan misun,
hocelmiun, cemi olsin."
Tam bir Laz. Hepsini bir arada ve abucak
sylemiti. Elini demir parmaklktan dar kar
d, el sktk. Mthi kuvvetli biriydi. Ksa boy
luydu ama halter alm gibi bir grn vard.
"Tark Abi, beni asacaklar, asacaklar beni; ye
di ocuum var, yedi bebem var... Ah anam ah,
ah!"
Demire kafasm vurmaya balad.
"smail, dur, sakin ol," dedim; bir yandan da
kafasn tutmaya alyordum:
"O kadar kolay deil adam asmak. Daha bu
nun Meclis'i var, karar var, temyizi var, sakin ol."
smail hi oral olmuyordu. Asker omzumu it
t i , hcreme girdim. Demir kap takrtl seslerle
stme kapand. www.cizgiliforum.com
* * *
4. Blm
124
ekilecei tarih
Karar tarihi
134
: Bayram
: Gney Film
: Ylmaz Gney
: 91134-618
: stanbul, Bursa, zmir,
Konya, Eskiehir, Mersin,
Adana, Bingl, Gaziantep,
Urfa, Diyarbakr, Ankara.
: 1980-1981
-.17.12.1980
Ylmaz Aabey, sparta Yar Ak Cezaevi'ndeydi. Gider gitmez ayrntlar ayarlamt; gece
yarsna doru hapishane mdrnn telefonun
dan grebildik. Telefonu atm, kar taraftan
birine,
"Ben Tark Akan, Ylmaz Gneyle grmek
istiyorum. Yarm saat sonra yeniden arayacam,"
deyip hemen kapattm.
Yarm saat sonra yeniden aradmda Ylmaz
Aabey telefonun br uundayd.
"Sansrden kt Ylmaz Aabey, gzmz ay
dn, gemi olsun..."
Ylmaz Aabey havalara umutu, ok sevin
miti.
"Hepimize hayrl olsun Tarkm, yarn ya
da br gn sparta'ya gel..."
Sonra telefonu kapattk.
O gece Ankara'daki arkadalarmla bir evde
sabaha kadar kafa ektim. ok neeliydim.
Ertesi gece Ankara'dan kp, sabahn ilk sa
atlerinde sparta'ya vardm. sparta Yar Ak Cezaevi'ne ilk geliimdi. evresi uyduruk dikenli
tellerle evrili, byke, sar bir binayd. Daha ka
pya gelir gelmez anladm ki btn gardiyanlar
beni bekliyordu. Ylmaz Aabey'den duymu ol
malydlar. Byk bir sevgi gsterisiyle karlan
dm. Beni hapishanenin mutfak tarafndan ieri
soktular; kocaman bir mutfakt, uzun uzun, gri
renkte masalar ve sandalye yerine de banklar var
d. Ocaklar kapkarayd ve kazanlar grdm en
135
yakalad:
"Ne oldu, beenmedin mi?" diye sordu. "Kt
m oynuyorum dersin?"
l k gnler kem km ediyordum, ama gene ka
rakterle ilgili byle bir uyumazlmz srasnda,
"Evet Ylmaz Aabey, kt oynuyorsun!" de
meye cesaret edebildim.
Birden durdu; ciddileti:
"Haklsn Tark," dedi. "Bu hevese bir son
vermek gerek. Benim iim kamerann arkasnda.
Oyunculuk artk bir kenarda beklemeli; senaryo
ve ynetmenlik benim iim..."
O gnden sonra bir daha karmda hi oyun
culuk yapmad, ama karakterlerin yaps hakkn
da gnlerce konumaya devam ettik.
Btn grmelerin, tartmalarn, karlkl
deerlendirmelerin ardndan Ylmaz Aabey, 'Yol'
(Bayram) filminin senaryosunu tam sekiz kez
yazd. Sekizinci senaryoyu hapishaneden ben alp
getirdim. Senaryonun arkasna yle yazmt:
"Artk ok yoruldum. Baz yerleri daktiloya
ekemedim. Siz halledin. Baarlar."
Bir gn,
"Nasl hallediyorsun? Sekiz ayr senaryo, se
kiz farkl hikye; iin iinden nasl kacaksn?"
diye sormutum.
"Diyelim, yedi senaryonun kesien sahnele
rinden birini alyorum: Abbas daa kyor. Yedi
senaryoda da Abbas daa kyor. Ama her biri
farkl. Bunlarn hepsini ayr ayr yere seriyorum,
bir sandalyenin stne kyorum, hepsine tepe
den bakyorum. Yukardan baknca her eyi daha
net gryorum. Hangi hikye daha gzelse onu
138
duruldu!'"
Donup kalmtk.
"Fato, bize sylemek istemediin bir ey mi
var? Skynetim'in ii mi bu? Ltfen; bilmek is
tiyoruz."
"Hayr, byle bir ey yok. Tamamen Ylmaz'm
karar. Erden Kral arkadamz ynetmenlikten
alnmtr, baka da herhangi bir olay yok."
Figranlar uyandrdk:
"Bavul topla."
Herkes bavullar toplad. Sokaa kma ya
sa kalkar kalkmaz otobslerle stanbul'a dn
lecekti. Hibirimiz olup bitenlere inanamyorduk.
Ylmaz Aabey nasl olurdu da filmi durdururdu?
Kimseye bir ey syleyemiyorduk.
Yeilam zaten kaynyordu, her kafadan bir
ses kyordu. Kimi, Erden Kral ynetmenlikten
nasl alnr, diyor, k i m i de film durdurulduu iin
seviniyordu.
Ortalk karmakarkt.
Ylmaz Aabey bir hafta sonra Moda'daki evi
ne geldi. Sabah saat yedide ziyaretine gittim.
Ylmaz Aabey, elinde tuttuu byk bir kon
yak kadehiyle kapy at. Sabah sabah konyak i
mesine armtm. Kedi, karnnda kocaman bir
yara bandyla yerde baygn yatyordu, Ylmaz
Aabey de ona bakyordu... Ben de baktm... Uzun
bir aradan sonra,
"Tark, bak u kediye, bak, annem gibi," dedi.
Donup kalmtm. Ne demek istediini gnler
sonra anlayacaktm.
Neden sonra oturduk, konumaya baladk.
Gerekten Ylmaz Aabey durdurmutu filmi.
141
147
5. Blm
Ertesi gn,
"Hcrede scak su akyor," dendi.
Haftalar sonra i l k kez ykanmaya karar ver
dim. Kafam bit kaynyordu. Benden baka kimse156
161/11
163
6. Blm
Yeniden
Dardaym
165
ykar..."
"Abi kafamda bit var. Sirke ve bit kaynyor
stm bam... Tellan baa kaca i deil. Gel
uradan bir bit ampuan alalm," dedim.
"Sen karma, o gereini yapar," dedi.
Boaz Kprs'nn zerinden geerken s
tanbul'u seyrettim; muhteem bir ehirdi buras,
dnyann en gzel ehriydi. stanbul'a tepeden
bakmak belki ok az insana nasip olacak bir ayr
calkt ama insann gz balanyordu da grm
yordu ite...
Galatasaray Hamam'nn nne gelmitik.
Aabeyim elinde byke bir torba tayordu.
eri girerken sordum:
"O torba ne torbas?"
"Sana temiz klk getirdim."
Birden durdum. Demek ans eseri karla
mamtk yolda.
"Salverileceimi nereden biliyordun? Hem
de bugn, bu saatte?"
"Eazla uzatma; yr!"
Ortada benim bilmediim bir eyler dnyor
du. Bu adam bir eyler kartrmt, ama ne yap
tn anlayamamtm.
Tas, takunya, su. Konumalar hamam iinde
yanklanyordu. Selimiye kmyordu aklmdan
ama gene de sular dktke rahatlyordum. Tel
lak, tepemde dikilmiti; kafam ellerinin iine al
m, durmadan kartryor, i k i elinin trnaklarn
birbirine srterek kafamdaki bit ve sirkeleri kr
maya alyordu. Saatlerce urat. Sonra bir ara,
"Yeter artk, pestilim kt, baylacam," de
dim.
170
172
174
7. Blm
Bir eyler Yapmak Zaman
izin vermeyelim."
Az sonra yine caddedeydim. Yaamm bir o
yana bir bu yana savruluyordu. Dncelerim ge
ne altst durumdayd. Yryordum. Az nce din
lediim eylere bir anlam vermeye alyordum,
ama aklm daha da karyordu.
Savc yeminli ifade almsa ne olmutu yani?
Bu neyi deitirirdi? Ama gvendiim bu i k i
insan dinlemeden de ekip gidemezdim. Aklm
ne kadar karrsa karsn, bu yeni olasl de
erlendirmem gerekiyordu.
* * *
dm."
"Peki okumadn m?"
"Nasl okuyaym Abi? Korkudan dm patla
m. Bamda polisler. Her kafadan ayr bir kfr,
ayr bir tehdit. nm grecek halim yoktu k i . "
"Peki, Askeri Savclk'ta ne oldu? Orada da
ayn ifadeyi imzalamsn."
"O zaman ben Marmaris'teydim. Beni aryorlarm, haberim yok. Cumartesi gn Marma
ris'te beni yakaladlar, tutuklu olarak stanbul'a,
Selimiye'ye getirdiler, tktlar hcreye. Pazartesi
gn savcnn karsna ktm. Adam balad ba
na barmaya, 'Ulan neredesin, seni aryoruz!' fa
lan diyor, ama niye beni aradklarn bilmiyorum.
Savc esip yap grledi, sonunda, 'k odadan
dar, bekle orda!' dedi. ktm. Biraz sonra a
rd. 'Siyasi ube'deki ifadeni kabul ediyor mu
sun?' dedi. 'Evet,' dedim. 'At o zaman uraya im
zan!' dedi. Attm, ktm..."
Cebimden Osman'n ifadesini kardm, ver
dim. Okuduka aknlktan gzleri byd.
"Yok Tark Abi, yok byle bir ey, yemin ede
rim ben bunlar sylemedim."
"Osman, seni mahkemeye ardklar zaman
bu ifadeyi soracaklar, o zaman ne diyeceksin?
"Reddederim Abi..."
Akam Orhan Aabeyle Burhan Aabey'e
olan biteni anlattm. Benim kadar ardlar. Os
man'n sz verdii gibi ifadesini mahkemede de
reddedip etmeyeceini sordular. Onlara emin ola
mayacamz syledim. Burhan Aabey, Os
man'n mahkemede ifadesini reddetmesi duru
munda yalanc tanklktan tutuklanaca gerei183
* * *
185
8. Blm
Mahkemede
* * *
190
196
B i r t r l a k l m datamamtm, gzlerimin
nemlenmesini de nleyemiyordum. K a l k p gide
y i m , d e d i m k e n d i kendime, ayaa k a l k m a k ze
reyken Orhan Aabey'in gzkapaklar hareket
lenmeye balad. Kendine gel Tark, kendine gel,
kendine gel... D i l e r i m i skyordum, bartlarm
kafamn iinde yanklanyordu.
Gzlerini yava yava at, bakt, bakt, bakt.
Sonra ksk, yava b i r sesle:
" M u m snyor Tark, m u m snyor..." dedi ve
gzlerini kapad.
28 ubat 1986
...ve hepimiz yllar sonra beraat ettik.
28 Nisan 1987
Bu k i t a b yazmaya karar v e r d i m .
28 ubat 1997
l k e m , artk rahatlad, sklan ember k r l d ,
28 ubat 1997'yi de, 11 E y l l 2001 faciasn da gr
d; ne m u t l u bana rahatm.
28 ubat 2002
198