You are on page 1of 142

2004, Can Sanat Yaynlar Ltd. ti.

Tm haklar sakldr. Tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda yayncnn yazl izni
olmakszn hibir yolla oaltlamaz.
1. basm: 2004
9. basm: Aralk 2013, stanbul
E-kitap 1. srm ubat 2014, stanbul
Aralk 2013 tarihli 7. basm esas alnarak hazrlanmtr.
Yayna hazrlayan: Faruk Duman
Kapak tasarm: Aye elem Design
Kapak resmi: Murat Glsoy
ISBN 9789750721533
CAN SANAT YAYINLARI
YAPIM, DAITIM, TCARET VE SANAY LTD. T.
Hayriye Caddesi No: 2, 34430 Galatasaray, stanbul
Telefon: (0212) 252 56 75 / 252 59 88 / 252 59 89 Faks: (0212) 252 72 33
www.canyayinlari.com
yayinevi@canyayinlari.com
Sertifika No: 10758

MURAT GLSOY
BYBOZUMU:
YARATICI YAZARLIK
KURMACANIN BLNEN SIRLARI VE HLAL EDLEBLR
KURALLARI

NCELEME

Murat Glsoyun Can Yaynlarndaki dier kitaplar:


Oysa Herkes Kendisiyle Megul, 1999
Bu Kitab aln, 2000
lemlern Sreklilii ve Dier Hikyeler, 2002
Binbir Gece Mektuplar, 2003
Bu Filmin Kt Adam Benim, 2004
Sevgilinin Geciken lm, 2005
stanbulda Bir Merhamet Haftas, 2007
602. Gece, 2009
Karanln Aynasnda, 2010
Tanr Beni Gryor mu? 2010
Baba, Oul ve Kutsal Roman, 2012
Nisyan, 2013

MURAT GLSOY, 1992-2002 yllar arasnda arkadalaryla Hayalet Gemi dergisini


kard. Bu Kitab aln adl kitabyla 2001 yl Sait Faik Hikye Armaann ve Bu
Filmin Kt Adam Benim adl romanyla 2004 yl Yunus Nadi Roman dln
kazand. Bu Kitab aln, Almanyada Stehlen Sie dieses Buch adyla yaymland.
stanbulda Bir Merhamet Haftas birok dile (ince, Makedonca, Rumence,
Bulgarca, Arapa) evrildi. Boazii niversitesinde retim yesi, mhendislik ve
yaratc yazarlk dersleri veriyor; sadece yazmay deil yazmak zerine dnmeyi de
seviyor.
www.muratgulsoy.com
muratgulsoy.wordpress.com

Sreyya Ada ve Yusuf Aliye

Bir insan her zaman hikye anlatcsdr;


kendi hikyeleriyle ve bakalarnn
hikyeleriyle evrili yaar; bana gelen
her eyi onlar araclyla grr ve
hayatn anlatyormu gibi yaamaya
alr.
JEAN-PAUL SARTRE

BYBOZUMU VE YARATICI YAZARLIK


... Belki b u b ilinmeyen to praklarda hayatta kalab ilmek iin b az
teknikler...
Edebiyat metinlerinin insan zihni zerindeki gl etkisini ilk kitap
okumam srasnda hissetmitim. Okumay sktm yld. Yaz tatili srasnda,
koltuumun altna sktrm olduum Milliyet ocuk Klasikleri dizisinin o sert
kapakl minik bir ansiklopedi cildini andran kitaplarndan biriyle kendimi
olduumdan ok daha byk bir yata hissederek gezinirken kafam kurcalayan
soru uydu: Nasl oluyor da bu resimsiz roman okurken, resimli kitaplardan
aldm zevkin ok daha fazlasn alabiliyorum; gzm kapatmama gerek
olmadan bir ryann iinde gibi prl prl hayaller grebiliyorum? Mercan
Adasn okurken sahile vuran dalgalar, kumlarn arasnda oynaan renkli
balklar elimi uzatsam tutabilecek gibi yaknmda hissediyor; romann
kahramanlaryla beraber macerann tadn karabiliyordum. te bu elinizde
tuttuunuz kitap, ocukken sorduum bu sorunun olas yantlarn kapsyor.
Kurmacann bys nedir?
H.E. Bates, ehov kahramanlarnn, yk sona erdiinde bamsz birer
yaama kavutuklarn, okurun yk bittikten sonra onlara ne olacan merak
ettiini ve bu zelliin bizi derinden etkilediini syledikten sonra yle diyor:
ehovun ulamaya alt ereklerden biri de ite budur. Bunu aklamak, bir
analiz ilemine sokmak; bu zelliin yaamsal dokularn zedeleyebilir. Bu, umann
gizlerini renmek iin, bir kuu kesip bimek gibidir. Kesip bitiinizde ise by
bozulur.1
Batesin bu szlerini okurken gzmn nne Da Vincinin bir ku kanad
izimi gelmiti. Ardndan anatomi derslerini betimleyen yalboya tablolar...
Ouz Atay, Batl inceler, biz severiz, diyordu. Bir eyi incelemek, onu
paralarna ayrmak, bu paralarn tek tek ilevlerini ve daha sonra da bir araya
geli biimlerini anlamaya almak demektir. Hangi yntemi izlerseniz izleyin,
incelediiniz konuya neterinizi dedirmek zorundasnzdr. Bugn, gzleyen
akln inceledii eyi deitirdiini biliyoruz. zellikle sanat alannda bu ok daha
belirgin. Edebiyat yaptlar zerine yaplan incelemelerin tm, o yaptlar,
yaratanlarn arzusu ve denetimi dnda bir dntrme ilemine uratr. Bu gibi
incelemeleri okumann bir tr naiflii bozaca sylenebilir. Dorudur. Ancak
naif kalmak isteyen kim? Ben yazyla uramann insan olgunlatran ve
dntren bir sre olduuna inananlardanm. Ancak ilevselci ve yararc bak
asna sahip kimilerinin iddia edebilecei gibi bu srecin hkimi yazar, kurban
okur deildir. Okurlar metni yazarak ve okuyarak (bir baka deyile okurken
tekrar yazarak) metni olduu kadar ve belki de daha ok kendi zihinsel

durumlarn dntrrler.
Gelelim kitabn alt balndaki Yaratc Yazarlk kavramna. Kurmaca
metinler yazmaya baladm ilk gnden beri yazma sreci, kurmacann
olanaklar, yazarn yaratma n gibi konular hep gndemimde oldu. Hem
yazdm metinlere konu oldular, hem de yazma srecimi belirlediler. 1992-2002
yllar arasnda yaymladmz Hayalet Gemi dergisi, bir grup yazma meraklsnn
kolektif abasnn rnyd. On yllk dergicilik deneyiminin bana rettii en
nemli ey, edebiyatn sadece yalnz yaplan bir sanat olmad, ayn zamanda
paylalarak gelitirilen zihinsel bir etkinlik olduuydu. Hayalet Gemi mrn
tamamladktan sonra edebiyata ilikin kolektif alma ortamn nce bir radyo
program, daha sonra da Yaratc Yazarlk atlye almalar srasnda yakaladm.
Yaratc Yazarlk belki lkemiz iin yeni bir alan. ngilizceden birebir yaplm bir
eviri-kavram. Yaratc Yazarlktan benim anladm, edebiyat yazarldr.
Kurmaca bir dnya yaratma abasndaki edebiyat yazarln, dier yazarlk
trlerinden ayrmak iin kullanlan bir terim olduunu syleyebilirim. Bu konuda
verilen derslerin, seminerlerin ve kurslarn says her geen gn artmaktadr.
Yazarlarn ve okurlarn bu oluumlara yaklamlar genelde iki balk altnda
zetlenebilir: yazmann retilemeyeceine inanan, dolaysyla bu tr
etkinliklerin insanlar yanltan giriimlerden baka bir ey olmadn syleyenler
ve bu gr paylamayan, yani kurmaca yazarlnn retilebilir olduuna
inananlar.
Ben kurmaca metinler yazarken bunlarn nasl yaratld zerine de
aratran yazarlardan biri olarak yle dnyorum: Edebiyat bir sanat daldr.
Dolaysyla Yaratc Yazarlk eitimi de bir sanat eitimidir. Resim, yontu,
mzik gibi sanat dallar nasl retilebiliyorsa yazma sanat da retilebilir
olmaldr. Edebiyat sanatnn retilemez olduunu savunmak, ya da
genileterek syleyelim, herhangi bir sanatn retilemez olduunu savunmak,
bu sanatlarn doutan gelen bir yetenekle yapldn iddia etmek anlamna gelir.
Bu trden savlarn ounlukla dhi yazar / sanat hikyeleri ile sslenerek
sunulduuna tank oluruz. Ben yaratmann en temel insani zelliklerden biri
olduuna inanyorum. nsann yaarken kendi varoluunu gerekletirmesindeki
en deerli yollardan birinin yaratmak olduunu ve bunun nne birer engel
olarak dikilen efsanevi yaratc-sanat hikyelerinin insanlar sanata
yabanclatrmak dnda bir ilev tamadn dnyorum.
Elbette, her sanat eitiminde farkl yntemler benimsenebilecei gibi bu
alanda da nasl bir yol izlenecei eitmenlik roln stlenen kiiye gre deiir.
rnein resim renmek iin akademiye gidebileceiniz gibi, usta ressamlarn
atlyelerine de devam edebilirsiniz. Edebiyat da yaratclk asndan dier sanat
dallarndan farkl bir yerde durmuyor bana gre. Sanatsal etkinlii
gerekletirmek iin esin, iedou, yetenek ve adn koyamayacamz birok
zellik kukusuz pay sahibidir. Ancak en az bunlar kadar nemli olan, o sanat
dalnda kullanlan tekniklerdir. Teknikler retilebilir. Eitimi veren kiinin
izledii programa gre yazma teknikleri konusunda deneyim kazandrlabilir.

Ancak iin yaratclk ksm biraz daha farkl bir yerde duruyor. Kiinin psikolojik
mekanizmalar sz konusu olduu iin bu alanda ancak bir farkndalk
yaratlabilir, katlmclarn igr kazanmalarna yardmc olunabilir. Yaratclk
ayrcalkl bir insan grubunun tekelinde deildir. Herkes yazmay renebilir. Bu
tr bir eitim almak isteyen kiinin yazmaya gerekten hevesli olmas balang
iin yeterlidir. Ancak byle bir eitimden geen herkesin yazar olacan iddia
etmek de yersizdir. Her yl akademiden onlarca kii mezun olur. Hepsi ressam,
yontucu, besteci olabilir mi? Ama o sanat konusunda bilgili, deneyimli kiiler
haline gelirler. Bu da az ey deildir. Ayrca bu tr eitim programlar benzer
heyecanlar tayan insanlar bir araya getirdii iin de yararldr. Bu anlamda
yalnz olmamak kiiyi olumlu ynde besler.
Madalyonun bir de br yz var. Yaratc Yazarlk kavramnn ortaya
k, edebiyat alannn geici olarak durduu o bamszlk noktasndan
ticarilemeye doru evriliiyle yakndan ilgilidir. oksatarlk olasl, belli bir
sermaye birikiminin bu alana kaymasna neden olmaktadr. Ancak bu alana
parasal yatrmlar artarken entelektel yatrm geride kalmtr. Edebiyatn ciddi
bir sektr olduu Bat lkelerinde yazar adaylarnn bu alana ounlukla ticari
kayglarla girdiini ve Yaratc Yazarlk eitim programlarnn bu mteri
kitlesinin taleplerine gre ekillendiini syleyebiliriz. lkemizde durum nicelik
olarak farkl olmakla beraber, nitelik asndan benzerlikler gstermektedir. Yayn
piyasasnn palazlanmas ve Batl anlamda oksatarlk mekanizmalarnn
kurulma abalar, staryazarlarn medyada boy gstermeye balamas kimi
zaman edebiyat medyas tarafndan kyasya eletirilmekte, ancak bu gelimeler
yine de ok deiik kesimlerden insanlarn yazmaya eilimlerini besledii
gereini deitirmemektedir. Bu tr eletiriler, ok yazld, biroklarnn n,
para, toplumsal saygnlk gibi itkilerle kitap yaymlatma sevdasna giritikleri ve
ne yazk ki kendilerine benzer heyecanlara sahip yaynclar bulduklar iin
ortaln deersiz kitaplarla megul edildii noktalarnda odaklanmaktadr. Ben
bu tr eletirilere tam anlamyla katlmyorum. Gemi zamanlarn byk
yazarlarnn itkilerinin neler olduunu incelediimiz zaman bu tespitlerin yeterli
olmadn grebiliriz. rnein ehovun geim kaygsyla durmadan yazmasnn
(o kadar ki ehov kendisine bir yk fikri verene belli bir cret demeye kadar
vardrmtr ii) veya Dostoyevskinin kimi yaptlarnn avanslarn bile kumar
masasnda kaybeden biri olmasnn, ortaya koymu olduklar yaptlarn edebi
niteliklerine glge drdn syleyemeyiz. Belki bu nemli yazarlar gibi
itkilere sahip ama niteliksiz yaptlar reten niceleri vard; ya da tam tersine
kendini tamamen edebiyat akyla yazmaya adam nice Salieriler vard, ancak
biz onlar bugn hatrlamyoruz, bilmiyoruz. Kald ki yazarlar, byle anekdotlar
dzeyinde alglamann da edebiyata bir katks olmayacan eklemeliyim.
Gnmzde edebiyat ortam tm bu tartmalarn glgesinde kendini yeniden
retmektedir. Her ne nedenle olursa olsun ok yazlmas, herkesin yazmaya
heves etmesi tek bana olumsuz bir durum yaratmaz. Ancak sorun u ki bunca
yapt yazlmasna ramen, ne bu kitaplar yeterince okunmakta ne de (daha

vahimi) bu kitaplarn yazarlar baka yaptlar okumaktadrlar. Yaptlarn


kaleme aldklar dilde yazlm gemi dnemin ve bugnn yaptlarn
okumayan yazarlarn gerek edebiyat gerekse kurmaca teknikleri konusunda
yeterli dzeye gelemeyecekleri aktr. Bakn Tanpnar ne diyor:
Trkiyede aa yukar altm senelik mazisi olan bir roman vardr ve en
durgun senelerinde, hi olmazsa yirmi roman kar, bugn yaayanlar arasnda halk
tarafndan tannm, eserleri okunan alt yedi romancmz var. yle olduu halde
henz Trk romann Avrupal bir gzle tedkik eden, mevcut temaylleri anlatan,
zayf ve hareketli noktalar gsteren, memleketteki sanata ve hariteki edebiyata
kar olan alakalarn tesbit eden bir tek tenkit tecrbemiz yoktur. Bir tek yazarmz
zahmetine katlanp Trk romann belli bal mmessillerinde okuyup onu
anlamaa almamtr. Bundan vazgetik, gnn eserleri zerinde olsun ciddi bir
mnakaann aldn gremeyiz. Bizzat roman yazanlar da eserlerinin haricinde,
sanatlarna ve arkadalarna dair yaz yazmazlar yahut saylacak kadar az. Ben ok defa
alemimizin bu hali karsnda acaba bizde roman, okuyucu ile yazc arasnda ok
hususi kalmas lazm gelen bir nevi ailevi bir i midir diye dndm. Son
senelerde kendi edebiyatmzla alakamzn ekli o dereceye gelmitir ki, bir
muharririmizden biraz daha genie bir ekilde bahsedebilmemiz iin zavallnn
lm olmas lazm gelir. Tenkidin mersiye ile beraber yrd yegane sanat
hayat bizimkidir.2
Bu satrlarn yazld tarih 1936... Tanpnarn romanmzn altm yllk bir
gemii olduunu sylemesinin zerinden bir o kadar zaman daha geti. Ancak
iaret ettii sorunlar bence bugn tazeliklerini koruyorlar. Belki yaymlanan
yapt ve yazar saylarnda bir art olduu sylenebilir. Ancak yazarlarn
birbirlerini okumamas, kendi sanatlar zerine tartmamalar ve dnce
retmemeleri bugn de zaman zaman gndeme gelen bir sorundur.
Yaratc Yazarlk atlye almalarmda bu kitapta okuyacanz konular
irdeliyorum. Elbette bu seminerlerin ok daha byk blmn uygulamaya
ayryorum. Ancak bu kitab bir ders kitab gibi hazrlamadm. nk ev
devleri, seminerlerimin etkileimli blmn oluturuyor ve tamamen
katlmc grubun yapsna gre ekilleniyor. Bu seminerleri dzenlememde ve bu
kitab yazmamdaki ama, anlatacak hikyesi olduuna inananlara bunlar
kurmaca biimleri altnda nasl yazacaklar konusunda teknik bilgileri ve olas
dizgeleri eletirel bir gzle sunmakt. Bunu yaparken ben de ok ey kazandm,
kendi yazma deneyimimi gzden geirme frsat buldum. Bu kazanmlarm da
Tanpnarn szlerini aklmda tutarak, Bybozumunun okurlaryla paylamak
istedim.
Yazmak, insann tm yaamna yaylan bir etkinliktir. Evet, kimi teknikler
irdelenir, birok ey tartlr... Byle bir eitimden geenler deneyim kazanrlar;
ama bu bir balangtr. Sanat byk bir maceradr. Bu tr deneyimler, kiiye

usuz bucaksz sanat lkesinde yolculuk iin gven ve cesaret verir. Belki bu
bilinmeyen topraklarda hayatta kalabilmek iin baz teknikler... Ondan
sonrasnda kii yalnzdr. Bana neler geleceini kimse bilemez. stelik bu
teknikler ou zaman yazarn yolculuunda karsna engeller ve snrlar olarak
da kacaktr. Onlarla hesaplamak, onlar amaya almak da bu yolculuun
aamalarndandr. Sanat iin kurulan tm cmleler snanmaya, tanmlanan tm
kurallar ihlal edilmeye mahkmdur.

. H.E. Bates, Yaznsal Bir Tr Olarak Ksa yk, ev. Gken Ezber, Bilge Kltr
Sanat, stanbul, 2001.
. Ahmet Hamdi Tanpnar, Bizde Roman, Edebiyat zerine Makaleler, M.E.B.
Devlet Kitaplar, stanbul, 1969.

YAZMAYA BALAMAK
... Bir defter ve kalem... Ve tab ii yalnzlk...
Yazma ve yaratma srecinin incelikleri okurlar iin olduu kadar yazarlar
iin de gizemini koruyan konularn banda gelir. Bir yky ya da roman
okurken satrlardan zihnimize szan ve orada baka bir dnyann kurulmasna
neden olan eyin ne olduunu ou zaman anlayamaz, okuduumuz metnin bir
metin olduunu unutarak, zihnimizin gzyle izlemeye baladmz bu sanal
dnyann olaylarna ve kiilerine kendimizi kaptrrz. Zaten okumaktan alnan
zevk de bu kendini kaptrma halidir. En azndan balangta...
Yazma sreci, yazar iin de benzer bir yanlsamay barndrr. Yazan kii,
her ne kadar tm ayrntlarn kurgulam olsa da, hikyenin sonunda neler
olacan en bandan bilse de metnin bir sahnesini yazarken okurun kapldna
benzer bir yanlsamann iine girerek yazdklarn grmeye / grdklerini
yazmaya balar. Bu git-gellerin iinde yol almak tuhaf ama bir o kadar da zevkli
bir deneyimdir. An gelir yazdnz dnyann efendisi olduunuzu dnrsnz,
an gelir olaylarn denetiminizden kabilecei yanlsamasna kaplrsnz ya da
kimi zaman yarattnz kahramanlarn neler hissedeceklerini tasarlarken onlara
gerek insan muamelesi yaptnz fark eder, arrsnz. Bu deneyimi okur
olarak okuma-yazmay rendiimiz gnden itibaren yaamaya balarz.
Okuduka, metinleri zihnimizde canlandrmak daha da kolaylar; bir sre sonra
yetkin edebiyat metinlerini okuya okuya artk metinde anlatlan olaylar,
betimlenen sahneleri zihnimizde canlandrmann tesine geer, metnin bir btn
olarak iaret ettii baka metinlerle ya da dncelerle ilikiler kurmaya balar,
edebiyat yaptlarnn birden ok katman olduunu fark ederiz.
Peki, yazmaya kalktmzda, ok iyi bir okur olsak bile neden cmleler bir
kaynaktan fkryor gibi akmazlar? Neden o sevdiimiz yazarlar gibi kolaylkla
sayfalar dolduramayz? Neden yazdklarmz okuduktan sonra bize basit ve
zelliksiz grnrler? Bo kda bakarken neden tm gzel ve anlaml cmleler
bizden bucak bucak kamaya balar?
Tm bu sorular, yazmaya yeni balayanlar iin olduka tandk durumlar
iaret eder. Balamak... En zoru da budur zaten. Balamak. Hele yaratma
srecini barndran bir ie balamak, kurallar tanmlanabilir dier ilere gre ok
daha zordur.
Ben burada, yazmann ya da edebiyatn altn kurallarn, gizli formllerini
verme iddiasnda deilim. nk yaratma sreci, kurallar tam olarak
tanmlanabilen bir etkinlik deildir. Yaratmak daha nce var olmayan bir eyi
vcuda getirmek demektir. Kurallar ise ancak var olan eylere baklarak
retilmi ilikiler btndr. Dolaysyla henz yaratlmam bir eyin (henz
yazlmam zgn bir metnin) nasl var olacan tanmlamak da mantkd
grnmektedir. Ancak...
Ancak, edebiyat yaptlar ne kadar zgn olurlarsa olsunlar tamamen

rasgele ve kaotik bir ekilde ortaya km rnler deillerdir. Her edebiyat


yapt kendinden nceki yaptlarla bir iliki iindedir. Dolaysyla var olan
yaptlara bakarak, onlar farkl alardan okuyup deerlendirerek edebiyat
yaptlarnn nasl meydana km olduklarn anlamaya abalayabiliriz. Bu
nedenle okumak, yazmaya balamann ilk admdr diyebiliriz. Hele gnmzde
okurun roln yazarn nne geiren, asl yaratc srecin yazmak deil okumak
olduunu ne sren, dhi yazar yoktur, dhi okur vardr diyen kuramlar
olduu dnlrse bu nermemiz daha da byk bir nem kazanr.3
Okumak, yazma pratiinin ilk admysa ikinci adm yazmaktr. Bu kadar
abuk mu, diye soranlara yantm: Evet, bu kadar abuk. Eer yazmak
istiyorsanz yazarsnz. Kimse size engel olamaz. Ancak yazdklarnz bakalarna
okutmaya kalktnzda veya yaymlatmak istediinizde iin rengi deiir. Ama
imdi daha iin bandayken bunu dnmemeliyiz. Yazmaya yeni balam biri
yaymlatma dncesini aklna ne kadar az getirirse o kadar verimli olur. Bu
kolay bir ey deildir. nk edebiyat yaptlar yazarlarn hem kendileri iin
hem de bakalar iin rettikleri metinlerdir. Bir tr anonim mektuplardr.
Alcs belli olmayan, ounlukla herkese ulamas arzulanan mektuplar.
Edebiyat yazar, yazdklarnn herkesin ilgisini ekecek, herkesin beenisini
toplayacak metinler olduu iddiasndadr. Bugn olmasa bile belki gelecekte, bu
toplulukta olmasa bile baka bir insan grubunda... mutlaka birileri okuyup
anlayacaktr, anlaynca da kanlmaz olarak beenecektir. Bu hayal insan
yazmaya iter, ama yazar yapmaya yeter mi? Bunu kimse iddia edemez.
Yazmaya balam birini bekleyen olas aamalar unlardr: nce yazarsnz,
sonra yazdklarnz okuyacak birilerini bulmaya alrsnz, baarl olamazsanz
(yaymlatamazsanz, insanlarn ilgisini ekemezseniz) yeni metinler yazarken
yava yava olas okurlarn beeni ltlerini dnerek ynnz belirlemeye
balarsnz... ki bu yaratcl tehdit eden durumlardan biridir. Bakalarnn neler
dneceini, ne gibi eletirilerde bulunacaklarn, sizi ciddiye almayacaklarn
dnmeye baladysanz, yaratclnz nasl ortaya koyacaksnz? Burada bir
ikilem olduu ak: Hem edebiyat yaptlarnn baka insanlar iin yazldklarn
sylyoruz hem de yaratcln zgn bir sanat yapt retmekten getiini
iddia ediyoruz. Bu ikilemi amak iin felsefi bir tartma yapmak da kukusuz
yaratc bir sre olurdu ancak benim nerim pratikte bunu nasl aacamz
aratrmaktr.
Yazmaya balamann en gzel yolu bir defter tutmaktr. Bir defter ve
kalem... Ve tabii yalnzlk. Bir ncs, yazdklarnz kimsenin okumayacana
iyice inanmanz. Ancak insann iinde hep bir kuku olacaktr. Deftere gzel ve
deerli eyler yazamama korkusu kimi zaman insann yaratcln kilitler. Bunu
da iki defter alarak baarabilirsiniz! Asl yaymlatacaklarnz, insanlara
okutacanz metinleri ikinci deftere ve aklnza gelen dier her eyi dilediiniz
gibi birinci deftere yazacanza kendinizi inandrmanz yeterli olacaktr. Benim
iin ikinci defter bilgisayarmdr. Artk biroklarnz iin bu byle olacaktr,

bundan eminim. Bu konuyu enine boyuna tartmay sonraki blme


brakyorum.

. Pauline Marie Rosenau, Post-Modernizm ve Toplum Bilimleri, ev. Tuncay Birkan,


Ark Yaynlar, Ankara, 1998.

YAZMANIN MDK ZAMANI


... Aramzda hib ir do a yasasyla aklanamayacak b ir kesi me
o lacak...
Yazma ve yaratma srecini ayrntlaryla tartmadan nce, kendi
deneyimlerimi paylamann yerinde olacan dnyorum. Yaklak yirmi yldr
yazyorum. Gittike artan bir younlukta. Dolaysyla zaman iinde baka birine
dntm: her gn, hemen her saat yazmay dnen, yaznn iinde yaayan
birine... Yazma anlarm da oalarak (kimi zaman yaama anlarmdan alarak)
byd ve hayatm kaplad.
Her yazarn bir alma yntemi vardr, buna kuku yok. Benimkine
gelince... Amacm her zaman kurmaca metinler yazmaktr.4 Ancak yazma
srecimin byk bir blmn bu kurmaca metinler deil onlar iin aldm
notlar oluturur. Defterler ve bilgisayarlar iki ayr yazma ortamdr benim iin.
Dolaysyla, ikili bir yaz hayatm olduunu syleyebilirim.
Kendimi bildim bileli defter tutuyorum. lk balarda zorlanyordum. Eskiden
bu defterlere daha ok mutsuz olduumda yazyordum. Bu yzden de o
defterler ksa bir sre iinde bir yaz defterinden bir tr gnle dnyordu.
Sonradan ap okuduumda beni utandran kararlar, tahliller ve karanlk
dnceler buluyordum sayfalarnda. Bir zaman geldi ve karar verdim:
Defterlerimin kiisel gnlklere dnmesine izin vermeyecektim. O zamanlar
ne kadar da naifmiim, ne kadar acnas eyler hissetmiim, ne kadar kendimi
hrpalamm diyeceim cmlelerle dolmamalyd bu defterler. Son on yldr bu
kararma sadk kaldm syleyebilirim. Bundan sonradr ki defterlerim ileride
gerekten de yazabileceim yklerin, romanlarn taslaklaryla dolmaya balad.
Beni bir ykye ya da romana gtren yol, ksa paralar ve notlarla balar.
Kurgusuna, karakterlerine, atmosferine, slubuna ilikin notlardr bunlar. Bazen
de uzun bir giri cmlesi veya karakterlerden birinin yapaca bir konumaya ait
bir paragraf yllarca orada yapayalnz kalabilir.
Defterlerime, bir eyler okurken, izlerken, hayal ederken aklma hcum
eden dnceleri, kurmaca tasarlarn yazyorum. Hzl hzl... Gzm o anda
beni megul eden eyden ayrmadan, el yordamyla bulduum defterimin bo bir
sayfasna balyorum yazmaya. Gittike irkinleen bir elyazsyla. Tarih falan
atmadan. Defterlerin birinde zaman atlamalarn lmek iin her farkl gn iin
farkl bir kalem kullanmaya karar vermitim. Bir sre uygulayabildim. Ama
hayatta aldm dier birok karar gibi aradan zaman geince bu karar sama
bulmu olacam ki o defter de dierlerine benzedi. Sama bulmadm kararlar
da var tabii: defterlerimde, yazdm kurmaca metinlerde kendimden sz
etmemek gibi. Ancak bu okuduunuz trden denemelerde kendime dair bu
kadar dorudan eyler yazyorum. imdi bu kadar aklkla kendimden sz
etmemin nedeni, benim de bir okur olarak bu tr denemeleri okumaktan zevk
alyor olmam. Yazarlarn yaratma srecine dair sylediklerini kimi zaman

heyecanla, kimi zaman da mahrem bir olaya tanklk etmenin verdii skntyla
ama hep merakla okuyorum. Hatta bu konuda bir ayrm da gzetmediimi
sonradan fark ettim. Sevmediim ya da hi tanmadm yazarlarn yazma
srelerini de en az sevdiklerim kadar heyecanla izliyorum.
Hzla, aniden defterime hamle ettiimi sylemitim. Byle zamanlarda
kalem aramakla dikkatim dalmasn diye bir sredir telli defterler ve bu
defterlerin tellerine sktrabileceim kalemler kullanyorum. Eer
dolmakalemim uzaktaysa hemen bu kalemle notlar alabiliyorum. Bu notlar
yazma ncesi bir dncenin doumuna karlk geliyor. Trensel bir yan yok.
Bir refleks gibi. Akp giden bilinakmn fotorafn ekiyorum sanki.
Bata, defter tutmaya baladm ilkgenliimde defterlerimin birilerinin
eline geecei korkusunu tardm. Yazdklarm benden habersiz okunabilir
kaygsyla onlar en gizli ekmecelerimde tutardm. Ama, bu tavrmla eliecek
biimde herkesin gz nnde yazardm. ay bahelerinde, kafeteryalarda...
Daha sonraki yllarda yazdklarm dosyalayp yaynevlerinde metinlerimi
deerlendirecek birilerini ararken edindiim olumsuz deneyimin etkisiyle olsa
gerek defterlerimi saklamaktan vazgetim. Nasl olsa onlar okunsun diye
yazyordum ve okutacak birilerini bulmakta zorluk ekiyordum. nsanlarn
sandm kadar merakl olmadklarn retmiti zaman. Zaten yazdklarm da
kiisellikten syrlmaya balamt artk. Yine bu duruma zt olarak artk gz
nnde yazmyorum. Garip deil mi?...
Gelelim dier yazma anlarma... almak iin masann bana
oturduumda yanma byk bir bardak su veya ay alrm. Eskiden kahve de
ierdim ama imdilerde ay daha iyi arkadalk ediyor. Mzik de oluyor ou
zaman. (Ama hep ayn mzikler... Bir tr klasik koullanma rnei.) Bir de
notlarmn olduu defter. Eer yeni bir metne balayacaksam her ey biraz daha
zor olurdu eskiden. lk cmlelerin, yazlacak metnin tm dokusunu belirledii
gibi bir saplantm vard. Bu nedenle de gerilirdim. Aklmdaki hikyeyi anlatmak
iin oturduum masann bandan tek satr yazmadan kalktm olurdu. O giri
ksmn, ilk cmleleri dnrken hikye zihnimde eskir, deerini kaybeder, artk
ilgimi ekmez bir hale gelirdi. Bunu amak iin daha az karmak bir teknik
denemeye karar verdim: Yazmaya balklama dalyorum. Bo bir sayfa ayorum
bilgisayarda ve hemen balyorum. lk cmleyi falan beklemeden. Bazen
yazdklarmn tamamn silip batan balyorum. Bazen hibir ey yazmam
olarak kapatyorum bilgisayar. Bazen de ayn metnin birden ok giri dosyas
oluuyor. Ama ou zaman, o eik atlandktan sonra su bardaklar hzla boalyor
(bunu sylemek utan verici ama mademki biz bizeyiz), kllkler doluyor, yaz
remeye balyor. Bazen beni bile hayrete dryor planladm, tasarladm,
kurallarn belirlediim yaznn iindeki dnyann benden bamsz bir gereklik
kazanmaya balamas... Bir sre sonra yazdmn ayrdnda olmadan, tek tek
szckleri, cmleleri dnmeden kendiliinden yaz akmaya balyor. Bu,
yazmann en zevkli ndr.
Bir baka yazya balama n: daha nceden baladm bir metni srdrmek

iin bilgisayarn bana getiim zamanlar... ou metni bir oturumda yazmam.


Gnlere, aylara ve bazen de yllara yaylrlar. Kendiliinden olan bir ey. Belirli
bir yntem izlemiyorum zamanlama konusunda. Bir metnin bitii ou zaman
kendini belli ediyor zaten. Bu ara aamalarda yazmaya balamak yeni bir metne
girimekten ok daha kolay oluyor. nk nce nerede kalm olduumu
hatrlamak ve metnin dnyasna girebilmek iin o na kadar yazdklarm batan
sona okuyorum, dzeltiyorum, deiiklikler yapyorum (rnein bu okumakta
olduunuz yaznn ilk paragrafn yaz bittikten sonra, bu parantezin iindeki
notu da parantezi amadan nceki deiiklikler yapyorum cmleciini
yazdktan sonra ekledim). Eer yazdm ok uzun bir metinse ve sadece bir gn
ara vermisem bir nceki oturumda yazdklarm okuyorum. Bir blm bittikten
ve yeterince sre getiine ikna olduktan sonra tm yazdm blmleri
okuyorum. Bu bazen tm bir alma zamann kaplayabiliyor.
Bu bilgisayar banda geen yazma anlar akamzeri drt sularnda
balayp gecenin ilerleyen saatlerine kadar srebiliyor. Duruma gre deiiyor.
Sonra gn bitiyor. Uykusuz kalmaktan nefret ettiim iin erkenden (gece yars)
yatama girdiimde baucumda o gece okuyacam kitaplar oluyor. Eer
gndz karmak kurmaca bir metin zerinde uratysam asla baka bir
kurmaca metin okumuyorum; para para okuyabileceim deneme ve
inceleme kitaplar ya da ansiklopedi ciltleri alyorum yanma. Bir de yukarda
oka anlattm defterimi. nk en gzel dnceler bu yatmadan nceki
okuma anlarnda geliyor aklma. Onlar da heyecanla not ediyorum. Gece bire
kadar sren bu okuma-yazma sreci nadiren daha uzun oluyor. yi bir uykunun
zihnimi parlattna inanyorum. nk, ryalar en az okuduklarm kadar
yazdklarma kaynaklk ediyor. Sabah kalktmda eer yapabilecek gc
bulursam grdm ryalar da bu deftere yazyorum. Bylece defterim dier
yazdklarm gibi, ryalarla, belki asla gereklemeyecek kurmaca tasarlaryla,
parlak dncelerle (!), yk girileri ve roman zetleriyle dolmu oluyor.
Tkanma anlar olmuyor mu? Aslnda pek olmuyor. nk hep yazyorum.
nsann tm yazdklarn yaymlatma zorunluluu yoksa tkanma da yaamyor.
Yine de yazmakta olduum metnin bir yerlerinde taklabiliyorum. Bu gibi
durumlar daha nce yazdklarm okuyarak ayorum. Bazen de bir resme ya da
baka birinin yazd metne younlamak da zihnimi ayor... rnein bir yk
okuyup ben olsam nasl yazardm diye dnerek birok yararl dnceyi
uyandrdm bilirim. Ya da insanlar... Onlarn sylediklerini dinlerken aslnda
neleri sylemek istediklerini ya da neleri syleyemediklerini hayal etmenin birok
yaratc dnceye kaynaklk ettiini syleyebilirim. Tkankl amann bence
tek yolu, o andaki zihinsel durumu deitirmek. Bunu kolaylkla herkesin
baarabileceine inanyorum. nk zihnimiz hep deiimleri kovalayan bir
alma ekline sahip. Farkllklar, artc durumlar ve biraz da gerginlik insan
zihnini aan etmenler. Yine de alamaz bir noktaya gelmisem o zamana kadar
yazm olduum metni bir kenara koyup yoluma baka metinlerle devam
ediyorum. Belki bir gn dnerim umuduyla... Bu nedenle de en az bitirip

yaymladm miktarda gn na kmam yk ve roman paras


bilgisayarmn sanal klasrlerinde duruyor.
Bir baka yazma deneyimi de u anda yaadma denk dyor: heyecanla
yazmakta olduum bir metne bir sreliine ara vererek baka bir yaz yazmak...
rnein u anda devam etmekte olan yeni kitabmn dosyas bilgisayarmn
arkaplannda ak duruyor. Hikyenin kahramanlar iinde bulunduklar sahneyi
hi bozmadan sabrla szlerimin bitmesini bekliyorlar... Bu bekleyii uzatmak
niyetinde deilim. Birazdan bu dosyay kaydedip kapatacam ve yazmakta
olduum romanma devam edeceim. Belki bu satrlarn okuru bir zaman sonra
(eer tamamlayabilirsem) u anda yazmakta olduum roman okurken tam bu
yazy yazmak iin ara verdiim yerde duraklayp bu yazy hatrlayacak.
Tesadfen... Aramzda hibir doa yasasyla aklanamayacak bir kesime
olacak... Byle garip hisler iinde yazmaya balayacam. Birazdan.

. Tabii, bu cmle elinizde tuttuunuz kitapla eliiyor. Demek ki amacm her


zaman deil ou zaman kurmaca metinler yazmakm!

BR RYA: YARATICILIK
... Peki o kudu umuz nedir ki hayatmz de i tiriyo r...
Seminerlerimde genellikle Yaratc Yazarlk kavramnn ilk bileenini
tartmay sona ayryorum: yaratclk! Seminerlerime katlanlar bu konuyu sona
brakmamdan dolay zaman zaman serzenite bulunurlar. Keke bunlar batan
konusaydk diye. te imdi bu neriler dorultusunda belki de en sonunda
tartmam gerekenleri baa alyorum.
yk ya da roman yazma srecini her zaman rya grmeye
benzetmiimdir. Her ne kadar kitap boyunca kurmacay oluturan eitli
unsurlardan soukkanllkla sz etmeye alacaksam da bana gre yazmak hep
uykuyla uyanklk arasndaki o tuhaf blgede yaanan bir deneyim olmutur.
Her sabah uyandmda, grm olduum ryalar aknlkla gzden geiririm.
Hi gitmediim, daha nceden grmediim, zaten hi var olmam meknlarda,
ounlukla tanmadm insanlarla yaadm trl maceralarn nasl olup da
zihnimde sentezlenmi olduklarn hayretle ve hayranlkla dnrm.
Hayranlm kendi zihnime deil, insan zihninedir. O nedenle bakalarnn
ryalarn da ayn heyecanla dinler, yorumlamaya alrm. Ryalar ve
psikolojisi zerine geni bir bilimsel birikim olduunu tahmin edersiniz. Burada
amacm ne bu kuramlara bavurarak ryalar zerine dnce retmek ne de
bu konudaki znel grlerimle sizi skmak. Sadece Yaratclk dediimde neyi
iaret ettiimi anlatmaya alyorum. Zihnimizin ryalarda yaptn yaratc
buluyorum. Kurmaca yapmay uyankken rya grmeye benzetiyorum. Hepsi
bu.
Biraz nce uykuyla uyanklk arasndaki o tuhaf blgeden sz etmitim. En
az ryalar kadar ilgi ekmi hypnagogia ad verilen uyku ile uyanklk arasnda
yaanan deneyimler yaratclar iin ok da sr saylmaz. Hypnagogia terimi
Fransz Psikolog L.F. Alfred Maury tarafndan 1848de Yunanca hypnos (uyku)
ve agogeus (rehber veya lider) szcklerinden tretilmitir. ounlukla grsel,
kimi zamansa iitsel olabilen bu zengin hayaller geidi, yaanan deneyimin
bilindnn akm olduu dncesini akla getiriyor. J. Fowlesun Yaratk (A
Maggot) adl romannn5 nsznde anlatt romann dou n buna benzer bir
hayaldir: Aklk bir yerin ortasnda at srtnda yolculuk eden bir grup insann
hayali yazarn zihnine dtkten sonra roman yazlr. Aslnda yaratc yazarlarn
srlarn renmekte biz okur olarak ne kadar meraklysak, onlar da bu konuda
ketum davranmak konusunda o kadar kararldrlar. Ancak Fowles gibi usta bir
yazar bu srlardan en zararsz gibi grnenini azndan karyor o nszde. Bir
gndz dnden ok bir hypnagogiac imgeyi andran bir sahne betimliyor.
Yaratcl, yolda bir dme bulup sonra ona uygun bir elbise diktirmeye
benzetenler iin bu tarz bir sre ok yabanc olmasa gerek. Freud Ryalarn

Yorumunda 6 bu srece birka sayfa ile deinerek, bu aamada grlen imgelerin


dsal uyarlarn tetiklemesiyle olutuunu syler ve bu sayede de hypnagogia
aamasna ileri srd katmanl zihinsel toporafyada bir yer aramaktan
kurtulur. Ancak Freudun kuramlarn arlatanca ve satanist samalklar olarak
gren Nabokova gre Freudcu yaklamn en byk suu gerek rya
imgelerinin yerine yorumlarn koymaktr. Nabokova gre Freud, deneyimin
evirisini yapar ve bunu deneyimin yerine koyar. Nabokovun yaratc bir yazar
olarak Freuda bu noktadaki kar k ilgintir. Bu arada, ryalar ve uyku ile
uyanklk arasndaki o gizemli aamay, hypnagogiay yaratcln kayna olarak
grenlerin listesi olduka kabarktr: Aristoteles, Brahms, Puccini, Wagner,
Goethe, Keats, Coleridge, Nietzsche, Edgar Allan Poe, Charles Dickens,
Salvador Dal, Henry Ford ve Albert Einstein. Sadece sanatsal etkinlikler iin
deil, kimi icat, bulu veya problem zmleri iin kimileri hypnagogiay
denetimleri altna almaya almlardr. (Madem bir dipnot gevezeliine
baladk devam edeyim: catlarnn ve patentlerinin says inanlmaz saylara
ulam olan Edisonun yntemi olduka ilgintir. ok youn alan Edison
tkandn hissettii zamanlarda tavan uykusu diye tarif edilen aamaya
gemek iin koltuuna kurulur ve avularnda elik toplarla uyumay
beklermi. Ne zaman ki uyku bastrr, kollar gever, elindeki toplar yere der...
Bu sesle uyanan Edison parlak bir fikirle gzlerini aarm.)
Yazma ya da yaratma sreci her zaman merak konusudur. Biraz cinsellie
benzer. Mahremdir, kiiye zeldir. Utan verici olabilir. Yazarlarn kendilerinden
ve daha da vahimi yaptlarn nasl yarattklarndan sz atklarnda, onlar
dinlerken hissettiim duygu tuhaf bir sknt olmutur ou zaman. Hem bu
itiraflar bana aitmi gibi utanrm hem de bakasnn mahremine tank olmaktan
dolay heyecanlanrm.
lk balarda yazdklarmn birilerinin eline getiini hayal bile etmek
istemezdim. Kendine gvensizliin tesinde anlamlar vardr bu tutumun.
Birincisi ve belki de en nemlisi, yazarln bir Tanr vergisi olduuna dair yaygn
inantr. Evet, yazarlk diye bir ey vardr. Okulu olmayan bir sanat daldr.
Okulu olmad iin kriterleri de yok gibidir. Kitaplar, gazetelerin sanat
sayfalar kitaplarla doludur. Bunlar yazan birileri vardr. Ve bu insanlarn, yani
gerek yazarlarn sradan insanlardan farklar vardr. Seilmi insanlardr deta.
Birounun syleilerini okuduumuzda bu duyguyu glendirecek ifadeler
buluruz: Yazmak benim iin bir yaam biimi, Yazmazsam ldrabilirim,
Yarattm karakterler bazen kendi kendilerine hareket ediyor gibiler, Her
olaydan, her eyden bir hikye kabilir, Yazarken soyunur insan, Yazarken
baka bir leme geiyorum gibisinden ifadeler, bunlar dinleyen sradan okur iin
ne ulalmaz ne mthi bir tanrsalln ifadeleridir. Yar lgn, ekstaz iinde,
hezeyanlarn tutsa olmu, ayaklar yere basmayan, gzleri bizim grmediimiz
dnyalar gren insanlardr yazarlar bizim iin. O nedenle yazarla soyunan bir
insana ho gzle baklmaz. Edebiyat, karl olmayan bir eydir, lkstr, can

sklan zengin kadnlarn ilgisini eken bir eydir. Zaman kaybdr. Bu grler
gemi yzyllarda Bat kltrnde yaygnd. Bizim toplumumuzda da benzer
bir bak as vardr. Tanpnarn aktard anekdotlar var. Kapcsnn onun
roman (bir Kafka romandr) okumasn eletirdiini anlatr: Romanlar hayali
eyler anlatr. Gerek tarihi hikyeler neyse de... Bu gr bugn de birok
okurda mevcuttur. Tarihi romanlarn her dzeyde byk bir okur kitlesi
toplamasnn ardnda bu tr bir bilgilenme (faydaclk) istei yatar. Bir dneme
damgasn vurmu olan Marksist bak asnn uzantlarna gre de durum farkl
deildir: Bilinci ykseltmek, baskc ideolojinin dzenin kendini yeniden
retmekte kulland yanlsamalar deifre etmek iin vardr edebiyat. Daha
farkl bir deyile: Ezilenlerin aclarn ve ezenlerin acmaszlklarn sergileyen bir
misyona sahip olmaldr yazar. Bu noktada emir kipi hkimdir. Ancak o zaman
sanatla uramann (kendini sanat sanmann) bir mazereti olabilir. nsan
utantan ancak o zaman kurtulabilir.
Burada bir eliki varm gibi geliyor nce. Yani yazar adaynn hem
yaknlar, ei dostu grecek diye d kopuyor hem de bu yazdklarn binlerce
kii okusun diye yaymlatmaya abalyor! Bu tamamen toplumsal
koullanmalarla ilgili bir durum. Bir yayncnn yazdklarnz yaymlamay kabul
etmesi metinlerinizin edebiyat snfna dahil olduunun ilk gstergesidir.
Yaymlanmak, onaylanmak demektir. Toplumsal olarak tanmlanm otorite
merkezlerinden birinin metinlerinizi edebiyat olarak tescil etmesi sizi utantan
kurtaracaktr. Bir baka deyile, yazlan metinleri edebiyat olarak tanmlayan
hep bakalardr. nc sanat yaptlarnn hep ge onay grmesinin ok doal
olduunu belirtmeliyim. Ancak, er ya da ge, birileri tarafndan onay gelmek
zorundadr; bugn deilse yarn ya da daha uzak bir gelecekte...
Peki bu utan meselesinde hi doruluk pay yok mudur? Freuda gre
vardr. Freudun 1908de yaymlad Yaratc Yazarlar ve Gndz Dleri7
adl makale u sorularla balar: Yazarlarn bunca hikye yaratrken kullandklar
kaynak nedir, bunca hikyeyi nereden bulurlar, daha nceden varlndan bile
haberdar olmadmz duygularn canl izlenimlerini yaratmak iin nasl bir
yntem kullanrlar? Bu sorular bugn de sorulmaktadr. Hem de en
poplerinden en edebi olanna tm yazarlara istisnasz sorulan ve yant merak
edilen sorulardr bunlar. Yazarlarn bu sorulara verdikleri yantlarn da
ounlukla tatmin edici olmaktan uzak olduunu ekliyor Freud. Bu konuda da
zaman durumu deitirmedi. Yazarlarn, hatta nasl yazd zerine dnen
yazarlarn verdikleri yantlar bile tatmin etmez okurlar. (Hemen bir rnek
geliyor aklma. Nabokov, Lolitaya gelen eletirileri tartt bir yazda, romann8
nasl doduunu anlatr: Gazetede bir haber okur. Fransada doabilimleri
mzesindeki aratrmaclar bir maymunu resim izmeye zorlamlardr.
Maymun eline tututurulmu kmr parasyla kafesinin parmaklklarn
resmetmitir ilk olarak. Bunu okuduumda, der Nabokov, Lolita romannn
hikyesi dt aklma. Romann konusunu biliyor olmalsnz: Ergenlie bile adm

atmam kk bir kza k olmu yetikin bir adamn hikyesidir anlatt.


Romana kaynaklk eden gazete haberi ile hikye arasnda dorudan bir iliki
kurmak g, deil mi?) Yazardan yaptnn yaratma srecine ilikin dorudan
bilgi almak gtr; ya da aldnz bilgiler en az yaptn kendisi kadar
yorumlanmaya gereksinim duyar. Bunun nedeni edebi yaptn btnnn iaret
ettii bilgilerin yazar amasdr. Yazar da, okur gibi, iinde yaad toplum ve
zaman gibi, ortaya kan yaptn unsurlarndan biridir. Olmazsa olmaz bir
parasdr. Metin yazarn i dnyas ile yaad dnyay alglay biiminin bir
rndr. Ama o rn edebi bir yapt haline getiren yine okurun okuma
biimidir.
Bir edebi metnin sosyolojik, antropolojik, psikanalitik, politik okumalarn
yapmak mmkndr. rnein psikanalitik okuma denildiinde seenek
belirir: 1. Metni bir gndz d / bir rya gibi ele alarak yazarn psikanalitik
zmlemesini yapmak; 2. Anlatlan hikyenin kahramanlarna gerek
insanlarm, ruhsal varlklar varm gibi davranarak onlarn psikanalitik
zmlemesini yapmak; 3. Psikanalitik zmlemenin odana okuru
yerletirmek; metnin almlama biiminin aratrlmasndan yola karak okur
olarak kiinin analizini yapmak. Ben her yntemin de uygulanabilir olduunu
dnyorum. Ama edebiyat yaptnn kendisinin (okurun da dahil olduu),
retim aamalarnn psikanalitik zmlemeye indirgenebilmesi iin Freudun
nl makalesinde ne srd varsaymlar kabul etmek gerekir ki bu konuda
temkinliyim. Edebiyatn, psikanalizin sourucu anaforuna kaplp gitmesine raz
olmak durumunda deiliz; ama yine de Freudun savlarn incelemekte yarar
olduuna inanyorum.
Freud, yazarlarn, her insann iinde bir air vardr dediini hatrlattktan
sonra, kendine zg bir dnya kuran ya da en azndan evresindeki dnyaya ait
eyleri kendini mutlu edecek biimde yeniden dzenleyen ocuklarn oyun
oynarken yaratc yazarlar gibi davrandklarn syleyemez miyiz, diye sorar.
ocuklarn oyunlarnn gerek olmadn fark etmelerine ramen onlar ok
ciddiye allar ile yazarlarn yarattklar dnyalar ile ilikilerinin ayn olduunu
iddia eder. Bu noktada ok ilgin bir etimolojik kant da sunar (Almanca bu
ilikiyi korumutur: Spiel, oyun demektir; Lustspiel komedi, zevk veren oyun;
Trauerspiel, trajedi, zen oyun anlamna gelir). Ancak ocuk byrken oyun
dnyas ile yollarn ayrr ve bir gn gelir, eskiden oyunlardan nasl zevk aldna
arr bir zihinsel durumda bulur kendini. Artk ocuk oyunlarndan zevk
almaktan vazgemitir. Bu noktada Freud insan doasnn asla hibir eyden
vazgemediini, sadece bir eyin yerine baka bir eyi koyduunu belirtir. Artk
oyun oynamyordur ama hayal kurmay srdryordur. Hayal etmekten zevk
ald fantezilerdir bunlar. Doyurulmam arzular tatmin edilir bylelikle.
ocuklarn oyunlarn gzlemek kolaydr, ancak insanlarn fantezilerini
renmek zordur. nsanlar bunlar aa vurmaktan ekinirler, utanrlar. Kii bu
gndz dlerini bir tek kendisinin kurduunu sanr, son derece yaygn bir
durum olduunu anlamaz, diyor Freud. imdi yle olmadn biliyor olsak da

fantezilerimize kar tutumumuz deiti mi? ocuk, oyun oynarken arzularnn


tatminine odaklanmtr ve en byk arzusu da byk olmaktr. Oyunlarnda
hep yetikin biridir. Dilediklerini gerekletirip kendini tatmin eder ve bunu
saklamaya gerek duymaz. Oysa yetikin biri iin fanteziler saklanmas gereken
ocuka hayallerdir. Bir eksikliin ifadeleridir. Aslnda makul bir yaama
stratejisi. Bakalarna zayflklarn gstermek kiiyi gndelik yaamnda skntya
sokabilir. Freud, insanlarn fantezilerine dair bilgilerimizin kaynann hastalar,
yani iyilemek iin terapistlerce anlatmaya zorlanan kiiler olduunu syler.
Salkl insanlardan da benzer eyler dinleyeceimizi varsayar.
Bu tarihi makaledeki ilgin noktalardan biri de kiisel farkllklara vurgu
yapmasdr. Koullara, kiilie ve zellikle de cinsiyete gre fantezilerin
farkllklar gsterdiini syleyerek bu motive edici dilekleri ikiye ayrr: ihtirasl
dilekler (kiinin kiiliini ykseltmeye yarayan ihtiraslar, baar) ve erotik
dilekler. Erkeklerde her iki gcn de almak halde bulunduunu, erotik
olanlarn ise kadnlarda baskn itki olduunu syler.
Freud, makale boyunca yaratc yazarn yaratma srecini sradan insann
fantezileriyle kout hale getirmeye zen gsterir. Freuda gre fanteziler
zamanldr: imdi (kiinin asal dileklerinden birini uyandran bir dsal uyar),
gemi (bu tatmin edilmek istenen arzunun ocukluktaki uzants), gelecek (bu
dilei gelecekte yerine getirecek olan fantezi). Ardndan bir rnekle buraya kadar
anlattklarn (daha sonra uzun uzun tartacam hikye etmenin nemini
dorularcasna) canlandrr. ksz bir gencin i bulmay umut ettii bir adrese
giderken yolda kurduu hayalleri anlatr. e kabul edildikten sonra baarl
olduunu, patronun gzel kzyla evlendiini, iin bana getiini hayal eder.
Bylece ocukluundaki mutlu dzene tekrar kavuur. Freud bu rnei
fantezilerin zamanllna rnek olarak verir ve ayn zamanda daha nce iddia
ettii erkeklerin fantezilerinde ihtiras ve erotizmin bir arada oluuna da kant
salam olur. Acaba bu rnekteki ksz genci bir gen kzla yer deitirirsek
onun yolda kuraca fanteziler nasl olurdu? rnein verildii a ve toplumu
dnecek olursak ksz kzn fantezilerinin bir baar hikyesinden ok olas
tehlikelerin tetikledii bir kbusa daha yakn olacan dnebiliriz.
Makalenin ilerleyen blmlerinde dlerle fanteziler arasndaki benzerliin
altn izen Freud, gece grdmz dler srasnda bilmek istemeyeceimiz
utan verici arzularn uyanm olduunu, o yzden de hatrlayabildiimiz
dlerimizin bozulmu / deimi olduunu belirtir.
Makalenin, yaratc yazarlara ayrd blmne bir ayrm yaparak balar.
Malzemelerini neredeyse hazr olarak kendilerinden nceki yazarlardan alan
antik dnem epik ve trajedi yazarlarn popler / ada yazarlardan ayrr. Bir
kurmaca yazar olarak beni heyecanlandran u saptamay yapar: Bu popler
yaptlarda, hikyenin odandaki kahramann zellii, anlat boyunca ona bir ey
olmamasdr. Bir blmn sonunda yaralanm, kan iinde kalm bir kahramann
bir sonraki blmde iyiletirilmi olarak yine galip kaca yeni bir maceraya
yelken atn okurken armayz. Yazarn kahramann yaratrken bir

ocuunkine benzer bir bana bir ey olmaz duygusuyla hareket ettiini


syleyerek bu tr egomerkezli anlatlar hakkndaki gzlemlerini aktarr:
Kahraman her zaman gvendedir. Kahramana hikyedeki btn kadnlar k
olur, insanlar ona yardm edenler (iyiler) ve etmeyenler (ktler) olarak ikiye
ayrlr. Modern psikolojik romanlarda ise yazarn kendi egosunu ksmi egolara
ayrp onlar kiiletirerek yarattndan sz eder. Zola tr edebiyatta
kahramann olaylara katlmadan izleyici olarak o dnyada yaamasnn fanteziler
ile ztlk gsterdiini ancak yazarn ego ieriinin izleyenin rolne yklendiini de
ekler.
Daha sonra, ne srd formlasyonun karmaklndan ekinmememizi
tler; iliki aktr Freuda gre: Yaratc yazarn yaptlar tpk fanteziler gibi
onun ocuklukta oynad oyunun devamdr ve vurgu her zaman yazarn
anlarndadr. lk bata szn ettii, malzemesini baka yazarlardan alan
yazarlarn durumunda ise ayn motif kendini bu mitlerin seim srecinde ortaya
koyar. Yazar u mit yerine bunu, bir efsane yerine bir bakasn yine ayn itkiyle
seer.
Son olarak yaratc yazarlk hakknda bilinmeyen noktalar olduunu kabul
ederek, bu yaptlarn zerimizde duygusal bir etki yaratmakta nasl baarl
olabildiklerini sorar. nk, insanlarn fantezilerini dinlemek bizi iter, oysa edebi
yaptlar zerimizde duygusal etkiler yaratmay baarr. Yazarn bunu nasl
baard en derindeki srdr: Sanatn z, her bir egonun dierlerine kar
hissettii tiksintinin nasl alt edildii ile balantldr. Okurun zihnindeki gerilimi
ortadan kaldrmas ile ilintilidir.
Freudun brakt yerden devam edecek olursak: Bakalarnn fantezileri
bize iren gelir; baka birinin egosu bizi tiksindirir; peki nasl oluyor da yazarn
fantezilerinden ibaret olan edebi yaptlar bu sorunu ayor? Edebiyatn kendine
zg bir alan m var? Son sz syleme eilimindeki bir disiplin olan psikanalitik
bak asyla edebiyata kendine ait bir alan tanmlamak olduka g grnyor.
Biyografi, Edebiyat ve tiraf konulu bir konumasnda Orhan Pamuk,
edebiyatn uygar dnyada toplumun kendine tanmlad bir zgrlk alan
olduunu sylerken, kurmacann toplumsal kabulnn, anlatlanlarn gerek
deil kurmaca olduu yolunda bir konsensusla mmkn olduunun altn
izmiti. Bu gerekten de nemli bir nokta ve okuma gelenei ile snrl. Mevcut
roman kalplarnn birounun antik sylencelerden dn alnm kahramann
yolculuu motifine dayandn dnrsek edebiyat ile yazarn aa vurduu
fantezilerinin ancak bu toplumsal kalplar iinde, tanml, anlalabilir anlatm
biimlerinin kullanlmas ile kabul grdn syleyebiliriz.
Ben ancak kendi yazma srecimi gzden geirerek tm bu sorular kendi
adma yantlayabilirim. lkgenliimde, sevdiim, nemli bulduum yaptlar
vard. Bu yaptlar beni ve hayata bak tarzm, yaama biimimi deitiriyor,
etkiliyor ve ekillendiriyordu. Bir yandan da kurmaca dnyalarda gezinmenin,
yaamann byk bir zevki vard. Yllar getike, yazmann da okumak gibi,
hatta daha fazla zevk veren bir sre olduuna dair bir saplantya dnt

edebiyatla ilikim. zellikle de mutsuz olduum, hayal krklna uradm


dnemlerde yazya, edebiyata doru eilimim art gsteriyordu. Bu anlamda,
fanteziler kuran birinden farkm yoktu belki. Yazmak iyi geliyordu. Saaltc bir
gc vard.
Ama zaman ilerledike, daha ok yazdka, daha gvenle yazmaya
baladka edebiyata daha yakndan bakmaya baladm. Evet, yazyordum ve
insanlar bu metinlerin gerekten de edebiyat olduunu, zevkle okuduklarn ve
benim bir yazar olduumu sylyordu. lk balarda tpk fantezilerinden utanan
biri gibi yazdklarm gizli ekmecelerimde tutuyor, herkesten saklyordum. Bir
sre sonra fark edecektim insanlara bunlar okutmak istediinizde onlarn buna
ok da merakl olmayabileceklerini. Bu da Freudun syledikleriyle rtyor.
Bir sre sonra (insanlar bana yazar demeye baladktan sonra) yazma
srecini ieriden gzlemlemenin zevkini tatmaya baladm. Yazyordum evet ve
neden / nasl bu hikyeleri dlyorum, diye kendime sorular sorarken onlar
irdelemeyi reniyordum. Hatta bu irdeleme biimi yazdklarmn konusu oldu
zaman zaman. rnein, meta-kurmaca kavram burada ortaya kt. Anlatlan
hikyeyi kuatan bir st-anlat, hem anlatlann bir kurmaca olduunu fark
ettiriyor hem de bir baka gereklik dzleminin iinden baklmasn salyordu.
Bir yandan da her zaman gzel bir ilham kayna olarak grdm dlerime de
metinler gibi yaklamaya baladm. Bu ryada neden u nesneyi, olay, kiiyi
grdm de bakalarn deil? Neden bu biimde grdm de baka biimde deil?
yi bir hikyede hibir ey rastlantsal deildir, kurmacada kaza olmaz, kaza
bir hikye konusu olabilir gibi kurallar (!) zaman zaman ve tabii ki canmn
istedii gibi dlerime de uyguluyordum. Bunlarn herhangi bir saaltm ilevi
olabilir mi? Bunu bilemem. Hatta edebiyatn byle bir ilevi olduundan da emin
olamyorum.
Bir kitap okudum ve hayatm deiti9 cmlesinin yaratt etkinin
nedenini dndmde bunun arpc bir giri cmlesi olmann tesinde
edebiyat en gzel zetleyen ifadelerden biri olduunu gryorum. Edebiyat
hayatmz deitirir. Peki okuduumuz nedir ki hayatmz deitiriyor? Ayn
yazar Tristram Shandynin nsznde10 yantlyor bu soruyu: Btn byk
romanlar zaten bildiimiz, ama o konuda byk bir roman yazlmad iin kabul
edemediimiz gerekleri gstermek iin yazlr. Bu bizim okurlar ve yazarlar
olarak hsnkuruntumuz olabilir. Zaten Freuda gre edebiyat bundan baka
nedir ki (!) Parantezin iindeki nlem unu iaret ediyor: Psikanalitik yaklam
her zaman son sz syleyen bir anlatdr. Bunun yz yl sonra alakgnll bir
inceleme ile stesinden gelmek ok zor. Ancak nasl ki okumaktan zevk almak
iin yanlsamaya teslim olmak zorundayz, yazmay srdrmek iin de
yanlsamalar denizine girmekten korkmamalyz. Edebiyatnn varoluu d
kurma ve aktarma cesareti gstermesine baldr. ou zaman kalabalklarca
zavall bir varolu biimi olarak grlen bu durumun salad, garip bir
ayrcalktr. Bu kopu, yazarlarca byk bir yanlsama zerine kurulmu olduu

bilindii iin alakgnll bir yalvara dnr: Herkesin iinde bir air vardr.
Elbette bir yaratc yazarn ihtiyac olan malzeme herkesin iinde vardr ancak
bunlardan hikyeler dillendirme arzusu, taknts ve cesareti herkeste olmak
zorunda deildir.

. John Fowles, Yaratk, ev. Serdar Rifat Krkolu, Ayrnt Yaynlar, stanbul, 2000.
. Sigmund Freud, (1900) The Interpretation of Dreams. The Standard Edition of the
Complete Works of Sigmund Freud, 24 cilt, ed. James Strachey vd., The Hogart Press
and the Institute of Psychoanalysis, Londra, 1953-74, 4-5; Ryalarn Yorumu, ev.
hsan Krml, Alter Yaynclk, Ankara, 2011.
. Sigmund Freud, (1908) Creative Writers and Day-Dreaming. The Standard Edition of
the Complete Works of Sigmund Freud, 24 cilt, ed. James Strachey vd., The Hogart
Press and the Institute of Psychoanalysis, Londra, 1953-74, 9, 143-153.
. Vladimir Nabokov, Lolita: Beyaz Irktan Dul Bir Erkein tiraflar, ev. Fatih
zgven, letiim Yaynlar, stanbul, 2003. Sz konusu yaz bu basmn sonunda yer
almaktadr.
. Orhan Pamuk, Yeni Hayat, letiim Yaynlar, stanbul, 1996.
. Laurence Sterne, Tristram Shandy / Beyefendinin Hayat ve Grleri, ev. Nuran
Yavuz, YKY, stanbul, 1999.

YARATICININ GEN BR RESSAM OLARAK PORTRES


... nk b ir insan tm insanl n zetidir...
1. Resim yapma hazznn knda, bir anda bir harika yaratmann ve bunu
evreme kabul ettirmenin zevki vard elbette. Resmi birilerine
gstereceimi, resmin beenileceini, vlp sevileceimi biliyor, ruhumun
bir yanyla, daha resmi yaparken bu zevklerin geleceini hissediyordum. Bu
beklenti gitgide derinleerek resim yapma nyla birleti ve kalemin kt
zerinde gezindii saniyeleri de bir mutluluk duygusuyla sard.
ocukluundaki resim yapma deneyiminin kaynanda duran itkinin bir
harika yaratmak ve bunu bakalarna kabul ettirmek olduunu syleyen
yazarn saptamalarna baktmda yaratmann bir ynnn altnn izildiini
gryorum. Bir ocuun kendini kabul ettirme istei, doal olarak vlmeyi ve
sevilmeyi ierecektir. Peki sz konusu erikin bir yazar olduunda bu itkiler
deiir mi? Deiirse ne lde deiir? Bana kalrsa bu tip itkilerin niteliinde
bir deiiklik olmayacaktr. Olsa olsa kiinin bu itkileri hissedii ve dile getiriinde
farkllklar olacaktr. Freudun nermeleriyle de uyumlu grnyor: Bakalar
tarafndan kabul edilmenin, vlmenin ve sevilmenin verdii hazzn resim
yapma srecine aktarlmasna iaret etmesi... Bence bu ok nemli bir saptama.
Yaratma srecinin ikincil bir haz mekanizmas olduunu tespit etmi oluyor.
Birincil olan, ocuun bekledii katksz sevgi. Sanat, bu noktada ikincil bir sre
olarak birincil olann yerine geiyor. ocuk-ressam iin byle olan bu durum
erikin sanat iin farkl mdr? Hem evet hem hayr. Bir baka boyutu daha var
yaratcln: meydan okuma! Bir anlamda, var olan gereklie yeni bir bak, yeni
bir anlam, yeni bir deer yklemektir yaratmak.
2. Resim yapa yapa, baka resimlere dikkat ede ede kafam kadar elim de bir
hner edinmeye balamt. Bu hnerle bir aa resmi izerken sanki artk
elim kendiliinden hareket ediyordu. Kalem kdn zerinde hzla
ilerlerken, elimin ektii izgiyi sanki benden ayr bir varln yapt bir
eymi gibi hayretle izlemek zevkliydi. Sanki iime bir bakas yerleiyor ve
resmi o yapyordu. O teki kiinin benim ruhumu kkrtan, zeki, ekici bir
yan vard. Onun kadar parlak ve ekici olabileceime hayretle inanmak
istiyordum. Hayretim srerken aklmn bir baka yan da aacn kvrmlarn,
dalarn yerini, btn resmi denetliyor, bo kdn zerinde hiten var olan
bu eyi ortaya kartmam bana gven veriyordu. Aklm hem kalemimin
ucundayd ve ne yaptm bilmeden iliyordu; hem de hemen geriden ne
yaptm denetliyordu. Arkadan gelen bu ikinci an, bu aklla denetleme n,
eletiri gibi zevkli bir eydi biraz. Ama asl zevk kalemin kendiliinden
izmeye balamas, kk ressamn kendi elinin hareketlerine bakarak kendi
zgrln ve cesaretini kefetme zevkiydi. Kendi dma km, iime

giren ikinci kiiyle buluup bir izgi olmu, kalemimle ktlarn zerinden
karda kzakla kayan bir ocuk gibi kayp gidiyordum.
Bir anda iki olmak. Yaratma sreci, bu tr bir ifadeye indirgenebilir. Resim
yapan el ile onu hayranlkla izleyen akl arasndaki ztlk, bir benlik blnmesini
iaret ediyor. Yaratrken yaanan bu deneyim, tamamen farknda olarak
deneyimlenen bir sre. Ryalarda da byle olmaz m? Kimi ryalarda o
hikyenin hem kahraman hem de izleyicisi olduumuz ok belirgindir. Akln
izledii bir kendinden gei (kendinden kma deseydim daha doru olacakt) sz
konusudur. Hem o, hem teki olabilmek! in ilgin yan, yukardaki parada
anlatld gibi bu, son derece kendiliinden olan bir sre. Herhangi bir zorlama
ya da renme ile ilikili gzkmyor (tabii hner sahibi olacak kadar alm
olmas gerekiyor yaratcnn). Aslnda temelinde bir renme var. Resim
bittikten sonra dllendirilecei bilgisi, ocuun bu deneyimi zevkle yaamasna
neden oluyor. Ama burada anlatlan, dllendirilecei itkisiyle basit bir deve
artlanmak deil. Bir anda iki kii olma deneyimi anlatlyor. Psikolojiden dn
alacamz terimlerle dnrsek benliin iki ayr katmannn karlamasdr bu.
Tm olup bitenleri, yani hiten var eden hner sahibi elleri izleyen akl geriye
ekilmi gibi grnyor. Dikkat etmemiz gereken nokta: akln geriye ekilmi
gibi grnmesi, bir baka deyile var olan gereklii yaratcya hatrlatarak
oyunbozanlk yapmamas, oyunu izlemesi, tamamen ortadan kaybolmamas...
Kimi zihinsel durumu deitiren kimyasallarn neden olduu akl kaybn
hatrlatan bir yn var bu anlatmn. Ancak bu tr kimyasal deitiricilerin
etkisiyle retilen yaptlarn etkisi ne yazk ki kalc olamyor. Rollo May, Yaratma
Cesareti11 adl kitabnda ayrntlaryla tartr bu durumu: len yemeinde
iilmi yarm litre birann etkisiyle gevemi bir zihnin ekerleme yaparken
yazd iirler yine ekerleme yaparken okunacaktr. nk yaratma sreci
gerek bir dnm gerektirir. Kimyasal olarak zihinsel durumu deitirmek
aslnda sadece o kiinin zerinde geici bir etki yaratacak, o anlarda bir kendinden
kma (ex-statis) oluturacaktr. Paragrafa geri dnecek olursak, bir nemli
noktann daha altn iziyor yazar: zgrlk ve cesaret. Yaratmak iin neden
cesarete ihtiya duyalm ki?
3. Aklmla elim arasndaki bu blnmeyle, elimin aklmdan kopup sanki
kendi kendine hareket etmesiyle kafamn durup dururken bir hayal
dnyasna hzla gidivermesi arasnda duyumsal bir benzerlik vard. stelik
kafamn kurduu tuhaf dnyalarn tersine elimin yaptklarn saklamyor,
onlar herkese gsterip vg bekliyor, vgy alp gururlanyordum. Resim
yapmak, varlndan sululuk duymadm bir ikinci dnyaya sahip olmakt.
Rollo May, yaratmann her zaman bir sululuk duygusu ile ilikide
olduunu iddia ediyor. Bu, benim de gzlemlediim bir duygusal durumdur. 3.

paragrafn sonunda deinildii gibi varlndan sululuk duymadan ikinci bir


dnyaya sahip olmak. Freud yaratc yazarln kkeninde insann fantezi kurma
zelliinin olduunu iddia ediyordu. Fanteziler, yani hayal rn ikinci dnyalar,
varlndan sululuk duyduumuz nk tatmin edilmemi arzularmz
doyuran deneyimlerdir. Yukarda da yazar bu yaklam doruluyor: Bir,
varlndan sululuk duyduu, kimselerle paylaamad, kafasnn kurduu
tuhaf dnyalar vardr; bir de, elinin yapt, herkese gsterdii, stelik
karlnda vg ald bir dnya, yani sanat. Geri Rollo May, Freudun
yaklamn egonun gerilemesi olarak niteleyen ve bu yzden de eletiren
varoluu psikoloji cephesinden konuuyor ve yaratcln gerileme ile
zdeletirilmesine kar kyor. Ben Freudun zgn makalesini bu biimde
okumadm belirtmeliyim. Elbette bu ekoller arasndaki tartmalara katlmak
deil amacm; ancak, Mayin tezlerinin de Freudla ok elimediini
dnyorum. Aslnda aralarndaki fark, yaratma srecinin ayr yerlerine
odaklanmalarndan kaynaklanyor. Freud, hikyeleri kurgulama mekanizmasnn
fantezi yaratmaya ve gerekliin yeniden dzenlenii balamnda ocuk
oyunlarna benzediini ileri sryor. May ise yaratc dncelerin, yaptlarn,
problem zmlerinin nasl bir bilisel sre sonunda ortaya ktna
odaklanyor. Matematikilerden, fizikilerden yapt alntlar, uzun sre bir
problemin zm zerinde alan ve sonra yorgun den zihinlerin daha sonra
bambaka bir ortamda, bir ryada (uykuyla uyanklk arasnda) ya da otobse
binerken akla geliini rnekliyor. Gerilim ve daha sonra geveme. Bu bence ayr
bir balamda tartlacak, hatta nrolojik karlklar bulunabilecek bir konu.
Yaratc yazarlarn ve sanatlarn hangi itkiyle sanata balandklarn aklamak
konusunda Freuddan daha aklayc deil. Yine de gerilim meselesini aklda
tutmakta yarar var.
4. Resmettiim eyler, ne kadar hayali bir ev, aa, bulut da olsalar, onlarn
maddi ve gerek bir yan vard. Bu houma gidiyordu. Resmettiim ev, sanki
benim evim oluyordu. Resmedebildiim eye sahip olduumu
hissediyordum. Kefetmek, resmettiim aacn ya da manzarann iinde
olmak, beni baka bir dnyaya, stelik bakalarna da gsterebildiime gre
bir gereklii olan baka bir dnyaya gtrerek imdinin skntsndan
kurtaryordu.
Freudun tezlerinden devam edersek bu alntlar okumamz kolaylaacak.
Freud ocuun oyun oynarken aslnda yapt iin evresindeki nesneleri kendi
arzularn tatmin iin yeni anlamlar ve ilevlerle ykleyerek yeniden
dzenlemesinden ibaret olduunu ve sanatnn da yaptnn bu srecin klk
deitirmi biimi olduunu sylyordu. Resmettii eve sahip olan ocuun
durumu bu bak asyla ok iyi rtyor. imdinin skntsndan, yani ocuu
evreleyen dnyadan bir k yolu olarak resmetmek, oyun oynamak,
yaratmak... Sanat yaptnn maddi ve gerek bir yan olmas dncesi de bir

anlamda sanatn yerini tanmlyor. Gerek deiller, ama yine de bir gereklikleri
var. Platona gre ressamn yapt i gerekliin en alt dzeyinde yer alr.
nk sanatlar gereklii, yani kendileri zaten idealarn birer yansmas olan
eyleri taklit etmektedirler. nl maara benzetmesini yineleyerek sylersek:
nsan, karanlk bir maarada, duvardaki bir atlaktan ieriye yansyan glgeleri
gerek sanmaktadr; gerek eylerin, idealarn birer glgesidir grd. O halde
sanat, bu maarann duvarlarna den glgeleri resmetmeye alan,
dolaysyla gereklikten gittike uzaklaan kiidir. 4. paragrafta iaret edilen
sanat yaptnn ierdii nesnelerin gereklikle ilikileri konusunda yaratcnn rol
olduka ilgin: Resmettiim ev sanki benim evim oluyordu cmlesiyle ifade
edilen tm sanat yaptlar iin geerlidir aslnda. Belki de tersten de kurulabilir
bu cmle. Tpk ryalarmzda grdmz nesneler, insanlar, meknlar gibi...
Onlar ne gerekliin soluk ya da bozuk kopyalardr ne de baka bir lemin
nesneleridir. Onlar ryay gren kiiye aittirler. Bir metin okurken yaadmz
deneyim de bu durumun benzeridir. Ancak yaratma srecinde bir fark vardr:
Resmedebildiim eye sahip olduumu hissediyordum. Sanat yaptnn hayali
dzleminde de olsa bir gereklik retiyorsanz, onun bilgisine de sahip
olduunuz varsaylr. Mkemmel bir aa resmi izen ressamn aac bildii
sanlr. Aslnda ressam aacn nasl izileceinin bilgisine sahiptir; bir baka
deyile izgiler ve renkler bir araya geldiklerinde nasl aa ekline brnrler,
bunu biliyordur. rnei karmaklatrmak mmkn ancak hibir durumda
ressamn gerek aacn bilgisine sahip olduunu syleyemeyiz. Ancak yeni bir
aa bilgisi ortaya koyduu sylenebilir. Bu paragrafn sonunda yaptn iki
sonucuna da deiniliyor: Yaratc sanat hem yeni bir dnyay yaratrken
kefediyor ve yaratt dnyay deneyimleyerek zevk alyor; hem de bu yeni
dnyay bakalarna gsterebiliyor. Bir baka deyile bu tr fanteziler kiinin
utan duymadan haz almasn salyor.
Yaratc Yazarlk Seminerlerimde yukardaki paragraflar tarttktan sonra
katlmclara, bu satrlarn yazar kim olabilir, diye sordum. Hakl olarak bir
ressam olabilir diyenler oktu. Ancak onun bir edebiyat yazar12 olduunu
sylediimde de hi armadlar. nk bu metinde anlatlan her ne kadar
resim yapma deneyimiyse de aslnda bu deneyimin zihnimizde baaryla
canlanmasna neden olan ey bu metnin yaznsal baarsnda gizliydi. Dorudan
sylersek, bir ressamn yapt ii yazl ya da szl bir metin araclyla
anlatmas ya da bu tr bir anlatmda baarl olmas zaten beklenmemeli.
Orhan Pamukun saptamalarn ilk okuduumda bu kitabn n hazrlklarn
yapyordum. Elbette Pamukun teki Renkler adyla yaymlad denemelerinden
oluan kitabn da okumutum. Ancak yukarda alntladm blmleri grnce
aradmn tam da byle bir iebak metni olduunu anladm. nk edebiyat
ie evrilmi bir gzdr. Hem gren hem de grlen kiidir sanat. Grd
kendisi olan, kendisinde grd bakalar olan biridir. Byle bir iebak
metninin, ben sana drstlk gstereyim, sen de bana efkat diyerek balanm

bir an kitabnda karmza kmas aslnda ok artc deil. Bizde romann


zayflklarnn nedenlerini tartt makalesinde Tanpnar, yazarlarmzn hayat
tanmayan, halktan kopuk kiiler olmas ve de Batl yazarlarn etkisinde
yazdklar iddialarn birer birer rttkten sonra yle der:
Mslman ark, psikolojik tecesss pek az tanmtr. Baz umumi fikirlerin
dnda insan ve insan ruhu onu pek az megul etmitir. Kendisini metodik ekilde
derinletirmeye alanlar bulunsa bile, bu bir kltr iin umumi bir terbiye
mahiyetini alacak ekle girmemitir.
[...]
Introspection, bu ie doru evrilmi aratrc gz, gnah kartma krslerinin
dibinde gelimitir.13
Yaptlarmzda yarattmz karakterlerin gereklik kazanmalar iin
nerilen teknikler belki bir gereklik yanlsamas yaratabilir; ancak onlarn
gerekten birer varlk olabilmeleri iin yazarn kendi iine elini uzatp onlar
ekip karmas gerekir. Bunu yapabilmenin yolu da youn bir iebaktan,
zamanla kazanlm bir igrden baka ne olabilir ki... nk bir insan tm
insanln zetidir. Byle bir srecin sonunda yazlm karakterleri nerede
grseniz tanrsnz. Tpk benim gibi dersiniz. te o zaman Hemingwayin
nermesi yerini bulmu olur. Hesaplanarak tasarlanm karakterlerin birer
karikatr olacan sylyor yazar; bana gre gerek karakterler yazarn kendi i
karanlndan ekip kard glgelerdir. Yoksa kendi dnda, kendisiyle hibir
ba olmayan, kt zerinde yaratlm projeler deildir.

. Rollo May, Yaratma Cesareti, ev. Alper Oysal, Metis Yaynlar, stanbul, 1998.
. Orhan Pamuk, stanbul. Hatralar ve ehir, YKY, stanbul, 2004.
. Ahmet Hamdi Tanpnar, Romana ve Romancya Dair Notlar, Edebiyat zerine
Makaleler, M.E.B. Devlet Kitaplar, stanbul, 1969.

SINIRLARIN DYALEKT
... Yazar iki lem arasnda mekik do kuyan b ir hab erci g ib idir...
Bo bir sayfa... Az sonra yazarn kaleminden dklecek szckler belki yeni
bir Su ve Cezay ya da Hamleti vcuda getireceklerdir. Olaslklar sonsuz gibi
grnyor. Borgesin Babil Kitapl adl yksnde adeta bu durumun
tersyz edilmi olduunu grrz. Bu kitaplkta tm harf kombinasyonlarnn
basl olduu sonsuz sayda kitap vardr. Dolaysyla yazlm ve yazlabilecek
tm kitaplarn olduu bir kitaplktr bu. nmzde duran beyaz kt
barndrd sonsuz olaslklarla Babil Kitaplnn ta kendisi olduu iin kimi
zaman saatlerce o boluun iine doru bakarz. Aslnda bo bir kd
anlatmaktadr Borges.
Olaslklarn ak bfesinin nnde duruyoruz ve tabamz neyle
dolduracamz dnyoruz. Bize en yakn duran tatllarla m balayacaz,
yoksa dier seenekleri de deerlendirip sonra karar vermek zere biraz bfenin
nnde zaman m geireceiz? Aklmza gelen ilk cmleyle mi balayacaz,
yoksa bir satran oyuncusu gibi olas hamleleri zihnimizde tasarlayp m
harekete geeceiz? Olaslklarn sonsuz oluu, bir baka deyile snrszlk, bir
sre sonra aslnda bir trl dolduramadmz bir bolua da dnebilir. Hayal
etme yeteneimiz snrszlkla karlatnda gcn yitirmeye balar. nk
hayal gcmzn tpk dier zihinsel yetilerimiz gibi son derece yaamsal bir
ilevi vardr: sorunlara zmler retmek.14 nsann karlat tm snrlar
birer sorun oluturur. nsan, zgrln ve yaamn kstlayan tm bu
snrlarla baa kmak iin zihinsel ilevlerinden yararlanr. Neden-sonu ilikileri
kurmak, bunlardan en nemlisidir. Hemen beraberinde zaman duygusunu
getirir. Nedenlerden sz etmek gemi kavramn, sonulara atfta bulunmak
imdi ve gelecek kavramlarn gerektirir. Gelecei kestirmek insan iin ok
byk bir gtr. Ancak neden-sonu ilikilerini izleyen mantmz gelecek
karsnda ou zaman aresiz kalr. Bir an sonrasn, bir saat, bir gn, bir ay, bir
yl sonrasn hayal edebilmek iin hayal gcne ihtiya duyarz. Hayal gc,
bilindik mantk kurallarn askya alarak zihnin biraz rastlantsal, biraz
kendiliinden, biraz da bilind srelere yaslanarak durumlar tasarlamasdr.
Eldeki verilerle bir tmevarma ilemi yerine, hayali bir tmdengelim yntemi
gibi ya da samaya indirgeyerek durumlara farkl gzle bakmak gibi allmadk
yntemlerle snrlar zorlar insan zihni. Dolaysyla, hayal gcnn etkin hale
gelmesi iin ortada bir sorun olmas gerekir. Bir baka deyile snrlarn varldr,
insana te yeri hayal ettiren. Bo sayfa karsnda tutulup kalmamzn da en
byk nedeni snrszlk karsndaki gszlmzdr. Snrlar ile hayal
gcmz arasnda diyalektik bir iliki vardr. Biri olmadan teki oluamaz.
Ortada bir snr yoksa hayal edilecek bir snrtesi de yoktur.
O halde hayal gc ile etkileim iinde olabilecek bu snrlar tartalm.
Yazarn snrlar neler olabilir? Bu sorunun yantn vermek zor deil, her ey

olabilir. rnein yazarn edebiyata ilikin bilgileri.


Tm sanat dallarnda olduu gibi edebiyatn da amac zgn yaptlardr.
Yazar kendinden nce yazlm onca yapta karn kendi sanatn yaratmak iin
kar yola. i zordur, nk sylenmemi bir ey kalmadn, yeni bir ey
sylemenin artk mmkn olmadn syler evresindekiler. Ama yine de
yazmak bir tutkudur. nsanlar her eye ramen yazmay srdrrler. Yeni bir
yapt retme iddias, bir tr diklenme veya bazen de bir kar k biiminde
kendini belli eder. Yaratmaya kalkan kiinin nndeki engeller ve metnini
evreleyen snrlara kar tek silah hayal gcdr. Birikimin de nemli bir rol
vardr ancak kimi zaman birikim yazara ayakba da olabilir.
Bilimsel alma yntemiyle karlatrrsak ok daha netleecektir birikimin
yaratma srecindeki rol: Bilimci zerinde aratrma yapt konu hakknda ne
kadar ok bilgiye sahipse, dnyada o konuyla ilgili son gelimelerden ne kadar
haberliyse o kadar gl giriir almaya. Amerikay yeniden kefetmeye gerek
yoktur. Dolaysyla bilgisizlik bilimciye zaman kaybettirir. Daha fenas,
bulgularn yaymlamasnn nnde ciddi bir engel oluturur. Makalelerini
yazarken sk bir literatr aratrmas yapmamsa, benzer almalarn oktan
yaplp bitirildiini, hatta yaymlanp bilim birikimine katlm olduunu fark
etmeyebilir. Dolaysyla hem almasn tasarlarken hem de aratrmasnn
sonularn yaymlarken bilgi birikimi bilimci iin yaamsal neme sahiptir.
Edebiyat yazarnn durumu bilimcininkiyle kimi ortaklklar tar. yi bir
yaratc yazarn, ncelikle yazd dili ve edebiyatn iyi bilmesi gerekir. Sanrm
bu herkesin kolaylkla kabul edecei basit bir gerektir. Dili ve edebiyat
renmenin tek yolu da o dilde yazlm yaptlar eletirel bir gzle okumaktan
geer. Ancak ulusal bir edebiyat hibir zaman dnya edebiyatndan yaltlm
deildir. Gerek eviri yoluyla gerekse yabanc dillerden okuyan yazarlarn
kanalyla dnya edebiyat ulusal edebiyata szar. Bu nedenle yazarn kendini
yazd dilin edebiyat ile snrlamamas, dnya edebiyatn da izlemesi gerekir.
Yazar, kendi edebiyat dndaki yaptlar inceleyerek anlatm tekniklerini,
kurgulama biimlerini, konular, temalar, farkl duyarllklar ve tm bunlarn
nasl anlatldn renir. Bunca bilgiye sahip bir yazar bekleyen soru udur:
Bunlar nasl aacam? lk balarda gerekten de her ey sylenmi, tartlm,
denenmi, bitmi gibi gelir insana. Yeni bir metin yazmak gerekten de mmkn
mdr? te bu sorunun yazar zerindeki basks bazen iyiden iyiye artar ve
kiiyi yazamaz hale getirebilir. Birikim, bilim alanndaki ilevinin tersi bir role
brnmtr. Bilgi birikimi, kiinin hayal gcnn nne bir engel olarak
kmtr.
Bu engeli amann yollar elbette vardr. Olmasayd hl yeni yaptlar
retiliyor olur muydu? Bilmezden gelmek, yok saymak veya aldrmamak
yntem olarak benimsenebilir. Cahil cesareti diyebileceimiz bir ruh hali ile
sanatnn kendini iine vermesi, bir sreliine d dnyaya kulaklarn tkayp
kendi hayal gcnn peine taklp gitmesi narsistik bir tavrdr. Yazarn sadece
kendi hayalinde canlananlarn ilgin, yeni, deerli eyler olduu yanlsamasna

kaplmasdr. Bu tavr kimi zaman olumlu sonular verebilir. Ancak yazar


kendini tamamen hayal gcnn egemenliine brakr, ona tapnmaya balarsa
ortaya kan yaptlara bu arpk durum yansyabilir. ou zaman okurlar
yaptlarn okuduklar yazarlarla karlatklarnda hayal krklna urarlar: O
kadar duyarl, entelektel ve olgun kitaplarn yazar nasl oluyor da bu kadar
dogmatik, duyarsz, bencil ve kendini beenmi olabiliyor, diye hayret ederler.
Bana gre bu tip yazarlar, yaratma srecinin o narsistik bileeninin yanlsamasna
kendilerini kaptrm kiilerdir. Bir dnya yaratmak demek baka bir leme
gemek demektir, doru; ancak her iki lem arasnda gidip gelebilen yazarlar
byk yaptlar ortaya koyabilirler. Yazar iki lem arasnda mekik dokuyan bir
haberci gibidir.
ki lem, bir baka deyile edebiyatn iinde yaratlan dnya ile yazarn
yaad gerek dnya arasndaki ilikiler, yaratm srecinde nemlidir. Yazarn
yaad dnya ve hayat hakknda bildikleri de bu srete rol oynar. Bu bilgiler
de yazarn birikiminin bir parasdr. Edebiyatlar her dnem yaadklar an
tm bilgilerini kucaklayacak bir bak asyla dnyay kavramaya almlardr.
Psikoloji, sosyoloji, antropoloji gibi insan bilimleri henz tarih sahnesinde yerini
almadan ok nceleri edebiyat bu bilimlerin aratrma alanlar zerine deerli
katklarda bulunmutur. Bence hl bu ilevlerini bir lde yerine
getirmektedir.15 Ancak gnmzde bilimsel aratrmalarn bulgularn izlemek
neredeyse ayr bir uzmanlk alan haline gelmitir. Dolaysyla gnmz yazar
yaptn olutururken ok daha dikkatli olmak zorundadr. Maddi hatalara
dmemek iin aratrma yapmaldr. Bu gerekliliin farknda olan yazar gerilir.
te bu noktada yaratclk, yine snrlama ile diyalektik bir iliki iindedir. Eer
yazar aratrd gerek dnyann bilgilerini, yaratmak istedii dnyann
gereklii ile sentezleyebilirse baarl olur. Ya da dnyaya ilikin bilgilerinin eksik
olduu noktalarda hayal gc ile yaptn yaratmaya devam eder. Bu durumda
hayal gcn etkin klan, gereklerle kurgulanan dnya arasndaki gerilimdir.
Yaratma sreci elbette sadece bu eksende var olan bir gerilim zerinde
ilerlemez. Her eyden nce yaratma sreci yazarn deneyimidir. Psikolojik bir
deneyimdir. Rollo May, yukarda birok kez andm kitabnda bu srecin
varoluu psikoloji asndan ayrntl bir incelemesini sunarken bu deneyim
srasnda baskn olan duygunun coku olduunu syler. Bir sanat yaptn
yaratmak, kiinin kendini gerekletirme biimidir. Kii kendini d dnyaya kar,
bakalarna ramen var etme abasndadr. Bir yandan da kendini gerekletirme
biiminin kabul grmesini ister. Sonuta, ortaya kacak olan yapt asndan
konuursak: zgn yapt hem kendinden nceki yaptlara benzememeli,
kendinden nce sylenmi eyleri ifade ederek sradanlamamal, hem de
herkesin (yazarn gzndeki ideal okur olan herkesten sz ediyorum) beenisini
kazanmaldr. Ancak beeni, anlama sreci ile ok balantldr. Anlalmayan
yaptlar beeni de kazanamazlar. (Tabii otoritelerin gzel demesi zerine hi
anlalmadan kabul gren yaptlar da vardr; ancak bu durumda herkes o

otoritelerdir, onlar izleyen kitleler deil.) Anlalmak da var olan kalplarla


tanmldr. Yani yaptn ideal okuru, yapt oluturan unsurlar tanyabilmelidir.
Bu noktada da bir gerilim oluur. Yazar mevcut anlatm biimlerini, bildik olay
rglerini ya da mevcut olan edebiyat anlay her ne ise onun gereklerini yerine
getirdii srece anlalabilirliini gvence altna alr, ama bir yandan da zgrce
yazamam olur. te hayal gc burada da kendini gsterecei bir snrla
karlamtr: okurun anlaynn snrlar. Bu, sadece edebiyat beenisi ile snrl
deildir. Tam tersine, pratikte bu gerilim ok arkalardan gelir. Yazarn iinde
yaad an ve toplumun ahlaki, ideolojik tutum ve dnceleri de son derece
canl bir engel oluturur. Edebiyat yazarnn bkp usanmadan toplumun deer
yarglaryla hesaplamasnn bir nedeni de budur. Yaratma srecinin enerjisini
salayan hayal gc kendini en ok snrlayan sorunlarla boumaktadr.
Toplumsal sorunlar konu edinen yaptlarn gl olanlar, yazarlar bu sorunlar
kendi nlerinde birer engel olarak grdkleri iin nemlidirler; bir baka deyile,
yazar yaad dnemin ona bitii rol gerei kimi konular ilemek zorunda
hissederek (siyaseten doru olmak gdsyle) yazyorsa gerek bir yapt ortaya
karamaz, itenlik kaybolmu demektir. O halde Cervantesin, En iyi yntem
itenliktir, derken sz ettii ve gnmzde ska duymaya devam ettiimiz
sanatta itenlik ve drstlkten neyi anladm da belirteyim: tenlik, yazarn
kendisini gerekten snrlayan meselelerle mcadele etmesi demektir. Moda
akmlar, ideolojiler, otoritelerin grleri, okurlarn beklentisi ynnde
yazmamaktr. Tersinden de syleyebiliriz: Tm bunlarla, bu snrlamalarla
arpmasdr.
yk ya da romandan sz ediyorsak, yaratma eylemi kurmacann
yapsndan kaynaklanan zelliklerle de snrlanr. Olay rgleri, dil, bak as,
karakter yaratmak gibi kurmacann asli unsurlar yazarn karsna snrlamalar
olarak da kabilir. Bunlar amak iin yeni biim denemelerinde bulunmak, yeni
anlatm yollar aramak yazarn hayal gcne baldr. Dolaysyla, kurmacann
yapsal zelliklerini nne bir engel olarak koyan yazar, yeni bir yapt ortaya
karmak iin hayal gcn altrmak zorundadr. Snrlarn diyalektii burada
da kendini gsterir: Yazar, biimsel bir hesaplama iinde retirken ieriin de
bu hesaplamaya gre deitiini grecektir. Dolaysyla bu snr mcadelesi de
yeni bir sanatsal alma neden olur. te benim bu kitapta kurmacann
unsurlarn aktarma amacm da yazar adayna bilinen yntemlerin bir haritasn
karmak olduu kadar, yazarken biimsel olarak nelerle arpmak zorunda
kalacan iaret etmektir. Altn izmek istiyorum: Kurmacann birok yerde
tanmlanm unsurlar, renilip uygulanacak formller deil, kendi yaptmzn
izini srerken karmza kan snrlardr. zgn yaptlar ancak byle etin bir
arayn sonucunda ortaya kacaktr. Jale Parlann ok daha gzel ifade ettii
gibi, her byk roman kendinden nceki roman geleneine bir bakaldrdr.16 Bu
nerme, bakaldran romann gelenei bildii ve onunla hesaplat bilgisini de
barndrr.

Bir baka snr da yazarn kendi i dnyasndan kaynaklanr. En ackl olan da


galiba budur. Her insan snrl bir birikime, yetenee, imkna, zamana sahiptir.
Kendini tanmak anlamnda ok yol katetmi olan yazarlar kendi snrlarn da
hissederler. Yaratma srecinin sancs, aslnda yazarn yaratma tutkusuyla bu
snrlarnn farknda oluu arasndaki gerilimden kaynaklanr. Bu sancnn
stesinden gelmek iin hayal gcnden baka silah yoktur yazarn.

. Rollo Mayin daha nce de alntladm Yaratma Cesareti adl kitabnn VI.
Blm, Yaratcln Snrlar zerine baln tayor. Bu blmde gelitireceim
dncenin temelinde Mayin o blmde ne srd tezler var.
. Not etmekte yarar var: Adorno bilimin organize olmasndan sonra edebiyatn
elinde kala kala insan psikolojisi gibi mulak bir bilgi alannn kaldn syleyenleri bile
hor gryor. Geri, bu kitapta sergilediim kurmaca anlay dramatik anlat
kuramlarna dayanyor; dolaysyla bu grlerin dramatik anlatm reddeden
kuramclarla tartlmas ok mmkn grnmyor. Ben edebiyat, anlatnn her
trn insan zihninin hikye etme yetisinin ve gereksiniminin bir uzants olarak ele
alyorum; Adorno ve benzeri kuramlar savunanlar edebiyat ok farkl bir noktada
tanmlyorlar.
. Jale Parla, Don Kiottan Bugne Roman, letiim Yaynlar, stanbul, 2000.

ZHNSEL BR LEV OLARAK KURMACA


... S en d ardayken aramzdan b iri ryasn anlatt...
Gerekliin ne olduu sorusu bilim ve felsefenin alma alanna zaman
zaman farkl boyutlaryla giren temel bir meseledir. Yaamsal nemi olan bir
sorudur. Bu yzden de aratrlmaya devam edilir. Bir trl tatmin edici bir
yantn bulunamay da bir gerektir. Gerekliin ne olduu konusunda tam ve
net bir yantn bulunamay aslnda bu temel sorunun yantlanamaz belki de
sorulamaz bir soru olduuna iaret etse de biz bu soruyu kendimize sormaktan
geri durmayz. nk gerekliin ne olduu sorusunun olas yant, biz kimiz,
neredeyiz, bize ne olacak gibi yaammz yakndan ilgilendiren sorulara yant
ararken bir dayanak noktas oluturur. Tarihsel olarak nce mitolojinin, daha
sonra felsefenin ve en nihayetinde bilimin sylem alannda incelenen bu sorunun
yantn aratrmak deil buradaki amacm. Ama kurmaca ve gereklik diye bir
ayrm yaptm iin gerekliin ne olduu konusunda bir saptamada bulunmak
ve bunu temel alarak devam etmek zorundaym. Bir edebiyat iin gereklik
edebiyatn dndaki her eydir. inde yaadmz, zamana bal olarak devinen
fiziksel dnyadr. Kurmaca ise tm bu fiziksel dnyann dndaki sanatsal
etkinliktir, diyebiliriz. En geni anlamyla sanat rn kurmacadr, gerek
deildir. Ancak, kurmaca yaptlarn baars da gereklik duygusu (ya da
yanlsamas diyelim) yaratmadaki ustalklarna baldr. Benim bu kitapta izini
srmeye altm meselelerin banda da bu konu geliyor: Kurmaca yaptlar,
okurun zerinde gereklik duygusunu nasl yaratrlar? Soruyu farkl bir adan
sorarsak: Yazar, gereklik duygusunu yaratmak iin nasl bir yol izler? Hatta
yaptn ortaya koyduu gereklik yanlsamas bazen ontolojik dzeyini aarak, bir
yanlsama olma zelliinin yan sra bizzat gerekliin inasnda ya da ykmnda
rol alr; yazar byle bir yapt nasl yazabilir? Bu sorular yantlamadan nce
baka bir varsaymda bulunacam ve o varsaym temellendirmeye alacam:
Hikye, temel bir zihinsel ilevdir.
Kurmaca yapmak, hikyeler yaratmak bir anlamda uydurmaktr. Bu
konuda verebileceim ilgin bir rnek var: Altml yllarda epilepsi tedavisinde
yeni bir yntem denenmeye balad. Halk arasnda sara diye de bilinen epilepsi
nbetlerinin nedeni, beynin bir yerinde balayan anormal etkinliin dier
blmlerine yaylarak ksa bir sreliine beyni normal ilevlerini yapamaz
duruma getirmesidir. Bilindii gibi beyin iki yarkreden oluur ve bu iki yarkre
birbirine corpus collasum ad verilen bir sinir yolu ile baldr. Epileptik
maymunlar zerinde yaplan deneylerde bu sinir yolu kesilerek iki yarkrenin
ba koparlm ve bu sayede bir yarkrede balayan epileptik etkinliin beynin
tmne yaylmas engellenmitir. Deneyin sonunda epileptik maymunlarn
gerekten de bu krizleri geirmedii gzlenmitir. Denekler normal yaamlarna
salkl maymunlar gibi devam etmilerdir. Aratrmaclar bu sonulara
dayanarak epileptik insanlarda da corpus collasumu keserek tedaviye balamlar

ve ksa bir zaman iinde ok sayda hastada ameliyatlar gerekletirmilerdir. Bu


hastalarn da epilepsi krizleri dinmitir ancak bir sre sonra baka sorunlar
gzlenmeye balamtr. ki yarkrenin iki ayr beyin gibi almas sonucunda
ok garip davranlar (hayalet organlar, kiilik bozukluklar vd.) ortaya
kmtr.17
Bizi ilgilendiren sonularndan birine bakalm. rnein deneklerin sadece sol
grme alanlarna yanstlan grsel uyarlar adlandrmalar istendiinde bunu
baaramadklar grlmtr. nk sol grme alanlar beynin sa tarafna
bilgiyi iletmekte, denek grdnn ne olduunu sa beyni ile anlamakta ancak
konuarak ifade etmesi istendiinde bunu baaramamaktadr; nk konuma
merkezi sol beyinde bulunmaktadr. imdi bu deneklerle yaplan daha ilgin ve
konumuzla dorudan ilgili olduunu dndm bir deneyi anlatacam:
Deneyin banda, denekten biraz sonra grecei komutlar uygulamas istenir.
Ardndan da denein sol grme alanna YR komutu drlr. Denek
grdklerini uygulamak zere kalkp yrmeye balar. Aratrmac denee
neden ayaa kalkp yrdn sorar. Eer corpus collasumu kesilmi olmasayd
bu denek sa beyni tarafndan alglanan bu komutu sol beynine de iletebilecek ve
sorunun yantn kolaylkla dile getirebilecekti. Ancak imdi bu denekte balant
kesik olduu iin ne yant verecei merak konusudur: Denek soruyu
duyduunda tereddt etmeden Susadm, bir kola imek iin kalktm, yantn
verir. Burada konuma merkezinin bulunduu taraf soruya hemen mantkl bir
yant retmitir. Bilmiyorum, iimden geldi, gibi bir yant vermek kiinin
kendine gvenini sarsacaktr. Sol beyin darya tutarsz bir izlenim vermemek
iin hemen mantkl grnen bir kurgu yapmtr. Deneyin devamnda baka
komutlar da gsterilmitir: GL gibi. Denek glmeye baladnda aratrmac
neden gldn sorar. Karlnda denekten, Sizin durumunuza glyorum,
aylardr bizimle deneyler yapyorsunuz, halinize glyorum, yantn almtr.
imdi bunlar syleyen biri iin garip diyebilir misiniz? Son derece mantkl
grnyor. Oysa kafasnn iinde bir eyler ters gitmekte, d dnyayla
uyumunu hep belli bir dzeyde tutmak iin konuma merkezinin olduu sol
beyin durmadan uydurmaktadr. Bu sayede de kii yaamn salkl bir ekilde
srdrebilmektedir.
Kurmaca yapmak, kurgulamak insan zihninin en parlak yeteneklerinden
biridir. Gereklie anlam vermek iin yaplan bir ekil verme iidir. Bunun nasl
gerekletiini tartmak iin ok sevdiim bir salon oyununu 18 rnek olarak
vermek istiyorum. Oyunu oynamak iin, bir grup insann bir araya gelerek
oyunun kuraln bilmeyen bir kurban bulmas gerekir. nce kurban darya
karlr ve oyuncular kural konusunda bir anlamaya varrlar. Birazdan kurban
ieri girdiinde ona, Sen dardayken aramzdan biri ryasn anlatt. Senin
grevin sorular sorarak bu ryann ne olduunu ve ryay kimin grdn
bulmak, denilecektir. Ve kurban sadece Evet ya da Hayr diye yantlanabilecek
sorular soracaktr. Oyuncular kurban dardayken anlatklar kurallara uygun

olarak sorunun barndrd ana szcn son harfine bakarak yant


vereceklerdir. Szcn son harfi K ve nceki harflerden biri ile bitiyorsa Evet, L
ve sonraki harflerden biri ile bitiyorsa Hayr diye yant verilecektir. Bu ekilde,
kurbann ryay bulma sreci oyuncular tarafndan etkilenmemi olacaktr.
rnein kurban Bu ryada bir hemire var m? diye bir soru sorduunda,
oyuncular sorunun bilgi ieriini yklenen szcn hemire olduunu
anlayacak, szck E harfi ile bittii iin Evet diye yant vereceklerdir. Fakat eer
kurban Bu ryada bir kadn var m? diye sormu olsayd Hayr yantn alm
olacakt. nc bir kural da elikiye dmemek iin kimi zaman son harf
kuralnn askya alnmasdr. rnein yukardaki sorular pe pee soran bir
kurban artmamak iin ikinci soruya da Evet yant verilir.
Ben bu oyunu defalarca ve eitli kurbanlarla (hatta Yaratc Yazarlk
Seminerlerime katlanlarla) oynadm. Her seferinde kurbann kendi uydurduu
sorulara ald rastlantsal Evet ve Hayrlara kar yaratt rya hikyelerini
hayranlkla izledim. Hayranlm insan zihninin hikyeler yaratma konusundaki
ustalnayd. Bir hikye sentezleyicisi olarak alan zihin, edindii az sayda
bilgiyi hzla deerlendirerek ortaya ilgin ve daha nce grlmemi bir rya /
bir hikye karabilmektedir. Oyunun sonunda, kurban hikyesini anlatmay
bitirdiinde bu ryay gren kii hakknda bir tahmin yapmas istenir. Sonra da
gerek ona bildirilir: Bu senin ryand, hepsini sen uydurdun. Bu oyunun, insan
zihninin bir hikye sentezleyicisi olarak altn gstermesinin dnda asl
amac, kurbann psikolojik durumu hakknda bilgi vermesidir. nk daha ilk
sorudan itibaren, kurban sorularn kendi ruhsal durumuna gre semektedir.
lgin bir benzerlii not etmek istiyorum. Bu oyunda kurbana bulmas
gereken bir rya / bir hikye olduu syleniyor. Kurban var olduunu sand bir
hikyeyi bulmaya alrken onu yaratm oluyor. Stephen King, Yazma Sanat
adl kitabnda kendi yazma srecini toprak altnda duran bir fosili karma
ilemine benzeterek anlatyor: Hikyenin tamam oradadr, yazarn yapt, bir
kaz almasyla tek tek kemikleri gn na karp fosilin btnn darda
yeniden oluturmaktr. Tpk bizim rya oyununun kurban gibi, yazar hikyenin
yaratma srecinden nce var olduuna dair bir inan tamaktadr. Elbette King
bunun byle olmadn bilerek ancak bilmezden gelerek yaratmaktadr.19
Rya oyununun, insann iinde bulunduu gereklii nasl kurgulad
hakknda ok iyi bir rnek olduunu dnyorum. Kii, yaad zaman dilimi
iinde edindii bilgileri de bu ekilde yorumlayarak, kurgulayarak gereklii
anlar, gereklii bir anlamda retir. nsan, yaarken bu oyunda olduu gibi
kendini kuatan ortama eitli sorular sorar ve ald yantlar ne yazk ki bizim
oyunumuzda olduu gibi kesin Evetler ve Hayrlar deildir. Hatta bu ekilde
tek szce indirgenebilecek yantlar da almaz. Tam tersine kendini kuatan
gereklik, bir hikyeler yn olarak grnr. rnein, lm nedir? sorusuna
alaca yantlar dinsel hikyeler, bilimsel vakalar ve deneyim aktarmlar
olacaktr. nsann peinde olduu eyin (yaamn motoru olarak

adlandrlabilecek olan temel ilkelerden biri olan) hazza ynelmek ve acdan


kanmak olduu dnlrse sorularna alaca yantlarn da bulanklaaca
kolayca tahmin edilebilir.
Dnya zerinde acdan kamaya ve hazz bulmaya alan insan, yaamn
dierleriyle iliki iinde geirmek zorundadr. tekilere ok eitli dzeylerde
bamldr. Ve iletiim, topluluk halinde yaayabilmek iin yine yaamsal bir
nem tar. nsanlarn ne dnd, ne hissettii, ne bildii nemlidir. Kii
yaad deneyimleri bakalarnnki ile karlatrarak kendi durumunu alglar.
Haz-ac ekseni zerindeki yerini bu ekilde saptar. Bu noktada dil nemli bir
ara olarak karmza kar. Bamzdan geen olaylar, deneyimlerimizi,
yaammz hikye ederek anlatrsak daha kolay anlalacan ok iyi biliriz. Bu,
szl iletiimin yazsz kural gibidir. Hikyenin anlalabilmesi iin, olayn
nerede, ne zaman, kimler (nasl insanlar) arasnda getiinin, anlatcnn olayla
ilikisinin ifade edilmesi gerekir. Elbette ki boluklar kendi zihninde
tamamlayacaktr. nk deneyimle renilmi ok sayda hikye ablonunu
paylarz. Kltrel deneyimle snrl olan bu hikye ablonlarnn saysnn
okluu karmzdakini anlamamz, sevmemizi, onaylamamz kolaylatrr.
O halde belli sayda hikye kalb olduunu iddia edebilir miyiz? imdilik bu
soruya evet yantn vermek istiyorum. Yaam iinde gereksiz olan eyler
genellikle elenir. Enerji, canl iin yaamsal nemi olan kstl bir kaynaktr. nsan
beyni de bedenin dier organlar gibi enerji optimizasyonu kurallarna uyar.
Kullanlacak deerde olanlar daha abuk renilir ve kalclar. Maruz kalma
skl arttka bir hikye kalc ve nemli bir kalp haline gelir. Bu noktada,
bireyin iinde bulunduu ortamn eitliliinin ne kadar nemli olduu
grnyor. Birbirine benzer olaylarn yinelendii bir evrede yaayan birey iin
uzaklarda yaayan bakalarnn deneyimleri ancak yedek hikyeler olarak kalr.
Asl hikye orada o anda yaanlanlarla snrldr.
Kalabalk ve kltrel oulluun hkim olduu kentlerde srdrlen
modern yaam, hikyelerin eitlenmesine neden olur ve iletiimin nemli bir
ara olarak kendini birok yolla ortaya koymasn dayatr. Kii, farkl yaam
biimlerine tanklk ederken, kar karya gelirken, bir arada bulunurken, teki
insanlar hakknda daha fazla bilgi sahibi olmak ister. Bu yine naif bir renme
merakyla deil asal olarak yaamn srdrebilme itkisiyle beslenir. nk
yaam zordur ve bu ar koullar iinde kiinin kendini mutlu edebilmesinin
stratejileri, bu yeni ormann kurallarn, oyuncularn tanmasyla orantldr.
Farkl hikyelerin peinden koan kii iin sanatn birok dal birer iletiim /
eitim arac olarak ilev yklenir. Bu aralar kullananlar kukusuz retimden
ok pay almay becermi ve ok pay almay srdrebilecekleri dzeni korumaya
/ gelitirmeye / kurumsallatrmaya alanlardr. Kurumlar kendi maddi
pratikleri iinde retilen gereklii, kendi hikyelerini dayatrlar. Bu nedenle, kii
zaman zaman birbiriyle elien, kimi zaman uyum iinde olan (aile, devlet, bilim,
din vb. kurumlarn dayattklar) gerekliklerin ortasnda kendi gerekliini
bulmaya alr.

Edebiyatn ve sanatn yaamsal ilevi de buradadr. Sanat, szn ettiim


kurumsal gerekliklere alternatif bak alar salar. Sanatsal bir etkinlikte
bulunan kii kendini ifade ederken bu bulank gerekliklerle ne derece
hesaplarsa, onlarn yaratt yanlsamay ne derece krabilirse o derece sanatn
zgrletirici ruhuna yaklam olur.
Hikyenin en eski ve en gl zihinsel / kltrel aralardan biri olduunu
hikye ettikten sonra yaznn durduu dzleme gemek istiyorum. Yazl olan
ortamn kefiyle birlikte insanln ok nemli bir sorunu, bellek sorunu
zlm oldu. Yaz ncesi alar anmsamyoruz. Kuaktan kuaa aktarlan
bilgi ancak arketiplerle ve mitolojik hikyelerle snrldr. Oysa yaz, nemli bir
kayt aracdr. Hikyelerin kaydedilmesi ise yeni bir sanat insanln hizmetine
sunmutur. Nasl ki yontunun, resmin somut bir malzemesi, gerek dnya
iinde elle tutulur bir ortam vard, yaznn kullanma girmesinden sonra szn
de iine hapsedilebilecei bir ortam bulunmu oldu. Hikyelerin anlatlmasndan
farkl bir eydir hikyelerin yazlmas. nk yazl ortamn olanaklar, ses
ortamnn olanaklarndan fazladr. Yazl olan hikyenin en arpc zellii, insan
zihninin ok gelikin bir ilevi ile tmleik olmasdr. Okumak dediimiz bu sre
kabaca, bir yzey zerindeki iaretlere bakarak birtakm szcklerin, imgelerin,
duygularn zihinde canlandrlmasdr. Metnin bir cmlesini okuduumuzda
zihnimizde tamamen bize zg, bakasnn zihninde olmayacak ekilde bir imge
canlanmaktadr. rnein Fransz Temenin Kadn Sarah, romann okur says
kadar oalmtr, anlatlan hikyedeki sahneler yine bir o kadar kere
canlanmtr. Oysa filmini izlemi olanlar iin Sarah, Meryl Streepin fiziksel
varl ile snrldr. Olaylarn getii meknlar ynetmenin semi olduu
yerlerle snrldr. Ve iin ilgin yan, yaznn bu zgrlk seviyesinin sonsuzluu
yazarn da kapsar. Yani yazar iin de sonsuza yakn bir esneklik sz konusudur.
Her okurun Sarah kendi zihni ile snrldr. Okumann youn bir zihinsel sre
olmasnn nedeni, bu byk zgrlk alan iinde yaratcla izin vermesidir. Bu
anlamda tm edebi eserler okurlar tarafndan tamamlanr.
kinci nemli nokta, yaznn kurmacann snrlarn geniletmesine izin
vermesidir. Okur (dinleyiciden farkl olarak) okuma hzn kendine gre ayarlar.
Tam anlamyla okura hizmet eden bir alandr yazl edebiyat. O yzden, szel
olarak kullanlamayacak ya da anlalmas g olabilecek kimi anlatm aralar,
anlatm biimleri, edebi oyunlar, uzun anlatlar yazl ortamda mmkndr.
Yaznn yaygn olmad dnemlerde hikyeler bellekten bellee aktarlrd.
Uyakl ve ritimli biimlerin kullanlmasnn byle pratik bir nedeni olduunu
syleyebiliriz. Destanlar ve kutsal metinlerin iirsel olmas onlar sadece daha
etkileyici klmaz, ezberlenmesini de kolaylatrr. Yazl ortamn yaygnlamas,
yeni edebi trlerin ortaya kmasna neden olmutur. rnein roman trnn
ortaya kabilmesi iin matbaann yaygnlamas gerekmitir. Elbette hem
matbaa hem de roman modernlemenin sonulardr ancak birbirleriyle bu
biimde bal olduklarn da vurgulamak gerekli. Gnmzde benzer bir durum
internet iin geerlidir. Internetin hiper-metin (hypertext) ad verilen bir anlatm

ortam sunmaktadr. Yaznn iki boyutlu kt sayfasndan kurtulup ok boyutlu


saysal ortama kavumasnn somut halidir hiper-metin. En basit arama
motorundan zgn bir bilimsel makaleye, kiisel sayfalardan ticari sitelere
kullancnn nnde duran artk birbirine balanm bir metinler dnyasdr. Bu
durum izgisel okumann lmn haber veriyor gibi gzkse de modernlik
sonras dnemde ilgin olan, yeninin eskiyi yok etmeye gcnn yetmemesidir.
Daha dorusu yeninin eskiyi yok etmek gibi bir itkiyi tamamas her eyin
ayn anda bir arada var olmasna neden olmaktadr ki bu meselenin sonularn
tartmak bu kitabn snrlarn amaktadr.
Bu blmde, zetleyecek olursak, temel olarak vurgulamak istediim,
hikye anlatmann / kurgulamann insan zihniyle tmleik ve ilksel bir ilev
olduuydu. Ek olarak hikye anlatmaktan metne giden yoldaki kimi nemli
noktalar vurgulamak istemitim. Bu konuya deinmekteki amacm, yaratc
yazarln balangcn oluturan hikye etme yeteneinin baz seilmi insanlara
ait olmadnn, tam tersine tm insanlarda var olan bir yeti olduunun altn
izmekti.

. Myers, Sperry ve Gazzanigann almalar. Roger Sperry bu konudaki aratrmalar


nedeniyle 1981de Nobel dlne layk grlmtr. Sperrynin almalarnn tam
listesine http://people.uncw.edu/puente/sperry/sperrypapers/ adresinden eriilebilir.
. Daniel C. Dennett, Consciousness Explained, Back Bay Books, 1992.
. Stephen King, Yazma Sanat, ev. Pnar cal, Altn Kitaplar, stanbul, 2007.
Yazd her kitap ortalama milyon okura ulaan, neredeyse hepsi sinemaya aktarlan
bu oksatar Amerikan yazarnn bu kitap balamnda anlmasn yadrgayanlar olacan
tahmin ediyorum. Elbette yazdklarnn has edebiyat ya da yksek edebiyat olduunu
iddia edecek deilim; ancak yaptlarnda kurmacann tm unsurlarn baaryla
kullandn, orta snf Amerikan hayatn ve insanlarnn bilindna kaznm korkular
son derece usta bir ekilde yazd iin nemli bir yazar olduunu dnyorum.
Andm kitab gerekten de kurmaca yaptlarn nasl yazld konusunda ok yararl
gzlemler ieriyor. in ironisi u ki King, bu kitabnda yazmak zerine yazlm
kitaplarn hemen hemen hepsinin p olduunu iddia ediyor.

KURMACANIN UNSURLARI 1
... T ab ii b unlarn hepsi b ir yo rumdu...
Kurmaca denildiinde akla hzla geliveren hikye, olay rgs, karakterler,
zaman, mekn, betimlemeler, elikiler, zmler gibi unsurlar nceden tanmlamak
yerine bir metni zmlerken yeri geldiinde tartmay uygun buluyorum.
nce inceleyeceimiz metni yazarn belirtmeden aaya alntlyorum. Daha
sonra irdelemeye geeceiz.
EVDEK
Bugn kar arsaya yl kalaslar kaldrdlar. Kocaman kamyonlar onca kalas iki
saat iinde ald gitti. Hi ayrlmadm pencereden. Annem bir iki kere Ne
oturuyorsun, ortalk sprlecek, dedi: aldrmadm. On yl nceki arsay
dndm durdum. Okul dn bu pencereden top oynayan ocuklara bakardm.
Kz, koca m aryorsun orada? derdi annem, utanrdm. On yl nce annemi de
severdim. Hem byle kasabann insanlarndan korkmazdm. Ben de onlar gibiydim.
Erkeklerin yannda uslu uslu oturur, kadnlarn dedikodusunu dinlerdim. Okulu
bitirdiim yl karya kalaslar ydlar. Arsa sesini yitirdi. Pencereden hep o
kalaslar grdm yllarca. Kn stlerine kar yad, yazn gnete esmer esmer
yandlar. Bugn kaldrdlar onlar. imdi iimde bir umut var. Top oynamaa
gelecek ocuklar bekliyorum.
Annem aadan Yemek hazr, diye bard.
Ackmadm daha. Bekleme sen, ye! dedim.
Sokaa bakyorum. Tek tk geenler var. ou kadn. Yzleri ask, admlar sert.
Bir yerden kavgadan geliyorlar, ya da bir yere kavgaya gidiyorlar sanrsn... Ks ks
yryorlar. Hepsi de kendine gvenen kiiler, belli. Kusur balayacak gz yok
bunlarda. Bzlyorum; iimi bir korku kaplyor. u tokmak gibi herif bizim sokakta
oturan kasap deil mi? le yemeine geliyor olmal. Kime brakm dkkn?
Yetikin raklar vardr. Ceketi yamal bir adama kemikli yerinden yarm kilo eti
onlar yutturur imdi. Bu adam namaz klar m acaba?
Bir kadn geiyor. Tanrm onu, evleri bize yakn. Kocas bir bankada
alyormu. Kpkrmz boyanm. Neler sylyorlar onun iin komu kadnlar, ne
kt eyler. nanmyorum onlara. Hep birini ekitirirler. Gzleri ldar
anlatrken. Onlarn yanndayken kalkp gitmekten korkarm. Gider gitmez beni
ekitirecekler sanrm, inanmyorum onlara ama bu kadn da sevmiyorum. ok
konuur. Ara sra bize gelir. Bizimki dedii kocasn anlatrken bir bak vardr
bana, evlenmedim diye elenir gibi, acr gibi bir bak, sinirlendirir beni. Gene de
birey demem; anlamam gibi dururum. O boyuna konuur. Mdrlere gitmiler
geende. Bir kzlar var karde, bu kadar da olur mu? Neredeyse kucana oturacak
bizimkinin... O kza da acrm ben, u kadna da, kendime de. Neden bu darack
kasabadayz biz? Yoksa btn dnya byle mi? Kitaplarn dedii yalan m?

Kap ald. Baktm annem. Canm skld. Ne ii var burada? Yanmda olmad m
serin kanl dnyorum; acyorum ona. Yal kadn, onun dnyas da bir trl
diyorum. Yanma geldi mi tepem atyor. Aypm, umurumda deil. Sedire oturdu.
Yarn Fatmahanmlar gelecekmi seni grmee, dedi.
Yarn evde yokum ben.
Nereye gideceksin?
Hi, ama yokum evde. kmam. Ka kere syledim sana, evlenmek
istemiyorum ben.
Elalem ne diyor biliyor musun? Eksii var onun, diyor.
Ne derlerse desinler, istemiyorum. Kanc bu? stme varma benim.
Kaarm yoksa. Satarm babamdan kalan ba, tarlay; alr bam kaarm.
Gzleri byd. Kalkt, kapy arpt gitti. Dardan sesini duyuyorum. Rezil
etmiim onu ele gne. Herkes kendini dnyor, ileniyor bana, sesinden belli
alyor da. Ben de alamak istiyorum.
Kiminle evleneceim bu kasabada? Kim anlatyordu geende ip iip gecenin
bir vakti gelir eve. Ayan nme uzatr. kar unlar, der. Le gibi kokar ayaklar.
im bulanyor. Nasl yatlr byle bir adamla?
Sokak kaps alp kapand. Eildim baktm annem. Kim bilir hangi kocakarya
gidiyor? Yaknacak benden, iini dkecek, rahatlyacak. Bense hep burada kalacam,
kendi kendimle. nsan kendine acr m? Ben acyorum.
Kalktm aa indim. Ayakyoluna girdim. knca mutfakta ellerimi sabunladm.
Yemek dolabnda taze baklayla pilv var. Bir tabakta yourt. Yourtla pilv yedim
biraz. Pilv soumu. Olsun, souunu severim ben. Sonra gene odama ktm.
imdi daha iyiceyim. Dolaptan bir kitap aldm. Sedire uzandm. lk yaprakta daymn
ad yazl. ou onun bu kitaplarn, bana verdi. ki yl ngilterede okumu. Bana
ngilizce retirdi. Severdi beni. Kz, erkek olsaydn seni oraya yollardm, derdi.
Babam hi bilmiyorum. Daym da liseyi bitirdiim yl ld. Zaten herey o yl
olmad m? Kalaslar bile o yl geldi arsaya.
Nice sonra kap alnd. Kitab kapayp kalktm. Ayaklarm uyumu. Annem
anahtar m unuttu acaba? Basamaklardan ar ar indim. Necati mi yoksa? Ara sra
gelir, ngilizce devlerini yaptrr. Kapy atm. Oymu. Dmdz taram salarn.
Sar yznde hep o ergenlikler.
Naslsn abla? dedi.
yiyim. Girsene.
Girdi. Kapy kapadm.
Halam nerede? diye sordu.
Bilmem. Komuya gemitir.
Daymn olu bu Necati. Babasndan rendiimi oluna satyorum. Yukar ktk.
Sakal tra da m oluyor ne, kt kt kokuyor. Baktm burun kanatlar oynuyor,
kokluyor. Bu oda evde kalm kza kokar sanrm. Almm ben, duymuyorum.
Masann nne oturdum.
Otursana, dedim.
Karma oturdu. Kitabn, defterini masaya koydu. Bu yl sk sk geliyor bize

Necati. Eskiden pek uramazd. Hem stnde bir sklganlk. Odaya girince hem
seviniyor, hem utanyor gibi. Byd artk, liseye gidiyor.
dev mi var? dedim.
Evet dedi.
Kitaba uzand.
Biliyor musun, karki arsadan kalaslar tadlar. Eskiden ocuklar top oynard
orada, dedim.
Sahi, dedi. (O yana bakt.) Syleyeyim arkadalara. Biz de gelir oynarz.
Kitab, defteri at. almaya baladk. Ben okurken, farkndaydm, dinlemiyor
pek. urama, burama bakyor. En ou gsme. Alt duda ar ar sarkyor. Hele
gzlerindeki bulak bak. Bu mu istek dedikleri? Kitab uzattm.
imdi de sen oku bakalm, dedim.
Topland, nce duda geldi eski yerine; ama gzlerindeki o bulaklk g
arnd. Okumas kt deil. Ben gzlerine bakyorum. Yeil, yeil ya, ipil bir yeil
bu. Tatsz. Nasl denir? te kurbaa yeili, souk. Ergenlikleri de var. nce keskin
dudaklar. Ne irkin ocuk. irkin ama bir ocuk krpelii var onda, ya da bir gen
erkek duyarl. Bacam ondan yana uzatsam diyorum. Uzattm. Kprdarken dizi
bacama srnd. Bir kelimeyi yanl okudu.
yi bak o kelimeye, dedim.
Dzeltti. Yzne kan kyor. imdi kalksam, arkasna gesem, kitaba eilsem,
gsm srtna bastrsam. Kprdamyorum. Ar bir hava var odada. Oysa ilkyaz
daha. Bungun, ar, skntl bir hava bu. Necati hep okuyor. Kurbaa sesi gibi. Nasl
da benziyor kurbaaya. Bir tiksinti, bir bulant kabaryor iimde. Kendimden
ireniyorum. Ses kesildi.
Kalktm pencereyi atm. u skntl hava dalsn.
Bugn hastaym ben Necati, dedim. Sen gelmeden yatyordum. Okuyuun
ok iyi. evirisini sen kendin yaparsn.
Kalkt.
Peki abla, dedi.
Gzlerinde o bulaklk yok artk.
Hava kararrken annem geldi. Aa indim. Mutfak masasnda yemek yedik. Hi
konumadk. Evin iinde yalnz bulak anaklara musluktan damlayan suyun sesi var;
p, p, p... Neden byle olduk biz? Ana-kz deil, sanki yabancyz. Sebebi ne
bunun? Garip treleriyle bu kasaba m, bakalar ne der tasas m?
Yemekten sonra radyo dinledim. Ge yattm. Yatakta kendi kendime yalnzm.
Uyuyamyorum. Oda karanlk. Pancurlar kapal. Gene de bir ocuk alamas
duyuluyor. Uzak, ok uzak bir yerden gelir gibi. Skntl. Sanki gelecek gnlerine
alyor, iim daralyor. Yorgann altna bzlyorum, iyi eyler dnmek
istiyorum. Uyusam da bari dte ksam bu kasabadan. Olmuyor. Biliyorum, bu
gece uykumda stme bir kurbaa srayacak, uzanp uzanp pmee alacak beni.
Dardan ayak sesleri geliyor. Bir sarho baryor. Uyyy, koca arkl Allah, uy!
diyor. Neden tam burada bard bu adam? Korkuyorum. yle bitkin, yle
elimsizim ki. imdi insanlar bana ne isterlerse yapabilirler. Sarho pencereyi ap

yanma uzanabilir. Ama gelmiyor. Sesi uzaklat. Kprye varmtr. Ne dedii


anlalmyor. Yalnz skntl, adamn iini kurutan uzun bir Uyyy! sesi duyuluyor.
imdi yky adndan balayarak inceleyelim: EVDEK. yk adlar neden
vardr? lk sorumuz bu. Ne ie yararlar? Okurun zerinde nasl bir etki
brakrlar? Kukusuz bu sorularn tek bir doru yant olamaz. Ama belirsizlik,
zerine dnmemize engel olmamal. Tam tersine belirsizlikler dnceyi
kkrtmal. yklerin, romanlarn, kitaplarn adlar ncelikle metni birer varlk
yapmaya yararlar. Bir metni dnyadan, dier metinlerden ayran iaretlerden biri
ve en nemlisi o metnin addr. Eer bir kitaptan sz ediyorsak kitabn ad kadar
kapa ve kapakta kullanlan grafik anlatmn da nemi vardr ancak genellikle
bunlarn metnin asli unsurlar olmad kabul edilerek ou zaman yaynevinin
tasarm anlayna gre dzenlenirler. Ayn kitab farkl zamanlarda baka baka
yaynevleri deiik kapaklarla basabilirler. Kimi zaman yazarlar kapakta
kullanlan grsel anlatm da belirleyebilir ve bunu yayncdan talep edebilirler.
Ancak metnin bal / ad metnin bir parasdr. Bir eyin ad biraz da kendisidir.
Bu noktada biraz daha ayrntl dnmeye alalm. Balklar nerelerde
kullanlr? Kitap adlarnda, yk adlarnda, roman blmlerinin balarnda... Her
durumda balktan beklenen, ilgi ekmesi ve o metnin ierii ile uyum iinde
olmasdr. Metinle hi ilgisi olmayan balklar da okuru baka armlara
srkleyebilir, bu durumda gsterilen metnin dndadr. Bu yknn bal ise
yknn ruhuna uygun bir sadeliktedir. yknn ilk paragrafnda EVDEK
szcnn iaret ettii eyi anlyoruz. Evdeki, evde olduu iin, evde o
ekilde var olduu iin, evde kalmln tm arln tad iin silinmitir. O
nedenle de gizlenmitir. Evdeki Sandk, Evdeki Lamba, Evdeki Kz... Evdeki bir
ey. ey. Bu trden bir gizli mesaj tayor bu belirsizlik. Okur olarak tm bunlar
inceden inceye dnmeyiz. Hatta ou zaman bal yle bir okur, sonra da
metnin iine girer ve okuduumuz bal tamamen unuturuz. Ancak metin
ilerledike yazarn neden o ad koymu olduunu hissederiz. Metnin ad,
yazarnn metindeki vurgusunu iaret eder. ou zaman. rnein bu yknn
ad KURBAA PRENS ya da KOCA ARIKLI ALLAH da olabilirdi. Bu
adlarn bizim yky alglaymz tamamen baka ynlere ekecei ak. Birinci
adn masal gndermesi ile okuma biimini naifletireceini; ikinci adn da okurun
ilgisini gereinden fazla ekerek metni okuyup bitirdiinde E, bu muymu?
dedirteceini sylemek mmkn. Evet, kimi zaman yklerin adlar metnin
sonlarndaki bir deyie, duruma, duyguya balanr. Ama burada yknn kalbi
diyeceimiz durum kahramann evdeki varoluudur. O nedenle de ok iyi
seilmi bir ad olduunu syleyebilirim.
lk paragrafla devam edelim.
Bugn kar arsaya yl kalaslar kaldrdlar. Kocaman kamyonlar onca kalas iki
saat iinde ald gitti. Hi ayrlmadm pencereden. Annem bir iki kere Ne
oturuyorsun, ortalk sprlecek, dedi: aldrmadm. On yl nceki arsay

dndm durdum. Okul dn bu pencereden top oynayan ocuklara bakardm.


Kz, koca m aryorsun orada? derdi annem, utanrdm. On yl nce annemi de
severdim. Hem byle kasabann insanlarndan korkmazdm. Ben de onlar gibiydim.
Erkeklerin yannda uslu uslu oturur, kadnlarn dedikodusunu dinlerdim. Okulu
bitirdiim yl karya kalaslar ydlar. Arsa sesini yitirdi. Pencereden hep o
kalaslar grdm yllarca. Kn stlerine kar yad, yazn gnete esmer esmer
yandlar. Bugn kaldrdlar onlar. imdi iimde bir umut var. Top oynamaa
gelecek ocuklar bekliyorum.
Giriler nemlidir. Bu hep sylenir. lk cmleyi bulmadan balayamam
veya Bazen ilk cmleyi bulmak iin aylarca dndm olur veya lk
cmleyi bulmak yknn / romann tamamn yazmak kadar zordur trnden
ifadeleri yazarlardan ska duyarz. Bunlarn hepsi dorudur! nk kiisel
deneyimlerin ifadesidirler. Bunu syleyen yazar eer kendini olduundan daha
karmak biri gibi gstermek iin yalan sylemiyorsa gerekten de bu deneyimi
yayordur ve dolaysyla syledikleri dorudur. Ama doru olmalar hepimiz iin
geerli olduu anlamna gelmez. Ben ilk cmle fetiizmine kendimi
kaptrmamaya altm iin, takldm zaman ikinci cmleden baladm
varsayarm, bylece ilk cmleyi arama gerginliim son bulur ve bir sre sonra o
ikinci cmlenin zaten ilk cmle olduunu anlarm. Ancak ister ilk cmle deyin,
ister ilk paragraf ya da sayfa (hatta bu bir romansa ilk blm), giriler nemlidir.
Giri bir kapdr. Okuru metnin vaat ettii yeni leme davet eden bir kap. O
nedenle giri ksm, ierideki dnyann bir ilkrneidir. Metnin veremeyeceklerini
vaat eden parlak bir giri de en az snk ve stnkr bir giri kadar kt bir
etki yaratr okur zerinde.
te ilk cmlemiz: Bugn kar arsaya yl kalaslar kaldrdlar. Byle bir
cmleyi okuduunuzda ne dnrsnz? ncelikle sabit bir yerden,
muhtemelen bir evden ya da genel olarak bir binadan kar arsaya baktnz ve
oradan kalaslarn kaldrldn. Bu kalaslarn burada ne ii var, diye kendimize
sormayz. nk okur olarak genellikle ok uyumcu bir zihnimiz vardr.
Aklmz dardan kendisine ulaan tm bilgileri hzla sentezleyip neden-sonu
ilikileri iinde anlamlandrmaya alan bir tr hikyecidir. O nedenle de verileri
hzla snflandrr: nemli, nemsiz, gereksiz, ok nemli... Her yeni bilgiyi
eskileriyle karlatrarak onlarn deerini de deitiren dinamik bir mekanizmas
vardr. Dolaysyla ilk cmleyi okuyan zihin ikinci, nc cmleleri bekler,
balamn olumas iin sabrl davranr. Tabii bu sabrn snrlar okurdan okura
deiecektir. Yazardan yazara farkllk gsteren de bu snrlar zorlama
tutkusudur. Kimi yazar metninin herkesi hemen iine almas iin aba sarf eder,
kimileriyse okurunu snayan etrefil girileri tercih eder. rnein Econun Gln
Ad romannn balarnda yer alan uzun ve karmak kap betimlemesi ikili bir
ilev yklenir. Roman bu kapdan gemek iin aba gsteren okuru iine
alacaktr.
Bugn kar arsaya yl kalaslar kaldrdlar. Kocaman kamyonlar onca

kalas iki saat iinde ald gitti. Hi ayrlmadm pencereden. lk iki cmlenin
nc cmlenin varlna hizmet etmesi iin kurulduuna inanan zihnimiz,
hi ayrlmadm pencereden cmlesine geldiinde dikkatini younlatrr. Bir
hikye kiisi ile karlatmz dnrz. Daha da tesi, bu kiinin hikyenin
anlatcs olduunu anlarz. Bu, ok nemli bir andr. Tm kurmaca metinlerin
ortak bir zellii de gerek yazarlar dnda anlatclarnn olmasdr. Kimi
zaman birden ok anlatc kullanlsa da (ki genellikle romanlarda denenen bir
anlatm biimidir) yklerde genellikle anlatc tektir. Tabii bunun birinci tekil
kii, nc tekil kii ya da baka bir kipte (bak as) olmas da nemlidir.
Birinci tekil anlatc her zaman inanlmas en kolay olandr. nk gerek
yaammzda ounlukla hikyelerimizi bu kipte anlatrz. Yukardaki metin
birinci tekil anlatc olduu iin ok daha rahat giriyoruz hikyenin iine. Kk
bir altrma olarak bu paragraf nc tekilden okuyalm:
Bugn kar arsaya yl kalaslar kaldrdlar. Kocaman kamyonlar onca kalas iki
saat iinde ald gitti. Hi ayrlmad pencereden. Annesi bir iki kere Ne
oturuyorsun, ortalk sprlecek, dedi: aldrmad. On yl nceki arsay dnp
duruyordu. Okul dn bu pencereden top oynayan ocuklara bakard. Kz, koca
m aryorsun orada? derdi annesi, utanrd. On yl nce annesini de severdi. Hem
byle kasabann insanlarndan korkmazd. O da onlar gibiydi. Erkeklerin yannda
uslu uslu oturur, kadnlarn dedikodusunu dinlerdi. Okulu bitirdii yl karya
kalaslar ydlar. Arsa sesini yitirdi. Pencereden hep o kalaslar grd yllarca. Kn
stlerine kar yad, yazn gnete esmer esmer yandlar. Bugn kaldrdlar onlar.
imdi iinde bir umut var. Top oynamaa gelecek ocuklar bekliyor.
lk bakta ok nemli bir anlam kaymas olmad gibi grnyor. Ancak tm
bunlar gren, kahramann zihninin iine girebilen bir anlatc olduunu
dndrtyor bize bu kipteki bir anlatm. Bana yle geliyor ki metnin zgn
halindeki kahramana yaknlmz bir para azalm oldu. nk biz de okur
olarak anlatcnn her eyi grd noktadan kahraman / hikyeyi izlemeye
baladk. Artk anlatlanlar sadece kahramann bize fsldad srlar deil.
Kahramanmz artk zgn metinde olduu konumdan biraz daha aada. Benanlatc olduu srada bu hikyenin devamn renmek iin kahramandan baka
gvenebileceimiz kimse yokken imdi baka bir anlatc var; stelik hikyenin
kahramanndan ok daha st bir konumda. Oysa yky okuunuz iin
hikyeyi biliyorsunuz, ok mahrem yerlere doru giden bir yolculuk var. O
nedenle de birinci tekil anlatc elbette daha ok etkileyecektir bizleri.
Gelelim kalaslara. yi bir edebiyat metninde hibir ey rastlantsal deildir.
Kurmaca rnlerde kaza olmaz. Bu nedensellik yazarn ok karmak bir hesap
yaparak yazd anlamna gelmez. Uykuyla uyanklk arasnda yaanan bir
deneyime benzer yazmak. Yazar da kimi zaman neyi neden yazdn, hangi
ayrntnn zerinde daha ok durduunu bilmez. Bazen hi ummadmz bir
biimde geliir yaratma sreci. rnein yazar sadece byle bir arsadan kaldrlan

kalaslara bakarken bu hikyeyi dlemi olabilir; bunu bilemeyiz. Ama yk


yazldktan sonra ayrntlarn nasl kullanldn, her eyin nasl bir simetri
kazandn ve bir estetik yarattn gzlemleyebiliriz.
Kalaslarn on yl nce, hikyenin anlatc-kahraman olan kzn okulu
bitirdii yl getirilmi olduunu reniyoruz girite. Dolaysyla kalaslarn varl
kahramanmzn yaamndaki bir dnemi iaretliyor. Ardndan bu ykdeki
dramatik gerilimi oluturan dier kahramanlarmzdan anne ile karlayoruz.
Hem de iki kere. Bir, imdiki zamanda (Ne oturuyorsun, ortalk sprlecek),
bir de on yl nce henz kahramanmz bir renciyken (Kz, koca m aryorsun
orada?). ki kez annesiyle yaad gerginlie tank oluyoruz. Zaten annenin
sesini imdiki zamanda duyan kahramanmz kalaslarn kaldrlmas nedeniyle on
yl ncesine gitmekte hibir zorluk ekmiyor ve kk bir karlatrma yapyor.
O zaman nasld, annesine tavr neydi, insanlarla ilikileri neydi, imdi nasl;
bunlar anlatyor. Karlatrma yapmak en kolay anlalr anlatm aralarndan
biridir.
lk paragrafn sonuna geliyoruz:
Okulu bitirdiim yl karya kalaslar ydlar. Arsa sesini yitirdi. Pencereden
hep o kalaslar grdm yllarca. Kn stlerine kar yad, yazn gnete esmer
esmer yandlar. Bugn kaldrdlar onlar. imdi iimde bir umut var. Top oynamaa
gelecek ocuklar bekliyorum.
te imdi kahramanmzn psikolojik durumunu, o kalaslarn kaldrln
neden izlediini ve neler hissettiini anlamaya balyoruz. On yl boyunca orada
duran kalaslar gen kzn hayatnn da nne konulmu bir arlk gibi anlatlyor.
Bugn kaldrlyorlar ve kahramanmzn iinde bir umut hissi oluuyor. Bu
nokta nemli. Kalaslar bugn kaldrld iin biz bu hikyeyi dinliyoruz.
yklerde sklkla karlatmz bir durumdur. En sradan olaylarn anlatlaca
yklerde bile hikyenin20 balad gn dierlerinden farkldr. Farkl olduu iin
anlatlmaya deerdir. yle olmasa bile kolay bir balang olduu iin tercih
edilir. te o kalaslarn bugn oradan kaldrlmasnn nemini anlam oluyoruz.
Aslnda basit gibi grnen ama son derece youn bir giri paragraf ile kar
karyayz. Bu giriten unlar reniyoruz: kahramann cinsiyeti, ya, konumu;
anne-kz elikisi; kahramann yaad evreyle elikisi. Bu rendiklerimiz
yknn tamamna yaylacak ok nemli bilgiler ve tek bir sahnede verildiler.
Pencereden bakan kzn i dnceleri. Devam ediyoruz:
Annem aadan, Yemek hazr, diye bard.
Ackmadm daha. Bekleme sen, ye! dedim.
Sokaa bakyorum. Tek tk geenler var. ou kadn. Yzleri ask, admlar sert.
Bir yerden kavgadan geliyorlar, ya da bir yere kavgaya gidiyorlar sanrsn... Ks ks
yryorlar. Hepsi de kendine gvenen kiiler, belli. Kusur balayacak gz yok

bunlarda. Bzlyorum; iimi bir korku kaplyor. u tokmak gibi herif bizim sokakta
oturan kasap deil mi? le yemeine geliyor olmal. Kime brakm dkkn?
Yetikin raklar vardr. Ceketi yamal bir adama kemikli yerinden yarm kilo eti
onlar yutturur imdi. Bu adam namaz klar m acaba?
Bir kadn geiyor. Tanrm onu, evleri bize yakn. Kocas bir bankada
alyormu. Kpkrmz boyanm. Neler sylyorlar onun iin komu kadnlar, ne
kt eyler. nanmyorum onlara. Hep birini ekitirirler. Gzleri ldar
anlatrken. Onlarn yanndayken kalkp gitmekten korkarm. Gider gitmez beni
ekitirecekler sanrm, inanmyorum onlara ama bu kadn da sevmiyorum. ok
konuur. Ara sra bize gelir. Bizimki dedii kocasn anlatrken bir bak vardr
bana, evlenmedim diye elenir gibi, acr gibi bir bak, sinirlendirir beni. Gene de
birey demem; anlamam gibi dururum. O boyuna konuur. Mdrlere gitmiler
geende. Bir kzlar var karde, bu kadar da olur mu? Neredeyse kucana oturacak
bizimkinin... O kza da acrm ben, u kadna da, kendime de. Neden bu darack
kasabadayz biz? Yoksa btn dnya byle mi? Kitaplarn dedii yalan m?
Pencereden bakmaya devam eden kahramanmz bize grdklerini yine i
dnceleri yoluyla aktaryor. Duygu durumlarn ok ak biimde veriyor
yazar: Bzlyorum; iimi bir korku kaplyor. nce drstl kukulu bir
kasab gryoruz, ardndan da bir kadn. Her ikisi de ktcl bir bakla
anlatlyor. Kavgaya gider gibi sert olularndan ve dedikodularndan korkuyor
anlatc. Ancak ikinci tiplemede, kocasn anlatan kadn tipinde biraz daha
ayrntya giriyor yazar. Her ayrntda biz o kadn hakknda bir eyler renirken
aslnda kahramanmz biraz daha yakndan tanyoruz. Hem kahramann
sorunlarn hem de dierlerine bak asn anlamaya balyoruz. Burada nemli
bir ey daha oluyor (Bir kzlar var karde, bu kadar da olur mu? Neredeyse
kucana oturacak bizimkinin...), mstehcenlikle karlayoruz. yknn
dmnde yer alacak olan cinsellik aslnda bu noktadan bymeye balyor.
Kahramanmzn dnceleri ve hatta yaayacaklar, bu kadnn sokaktan
gemesi ve daha nce syledii o szlerle ate alm gibi. te bu, anlatmda
doall salayan, metnin akc ve inandrc olmasn salayan bir zellik.
Paragrafn sonu ise metnin geneline yaylm sorularla bitiyor: Neden bu darack
kasabadayz biz? Yoksa btn dnya byle mi? Kitaplarn dedii yalan m?
Edebiyat yaptlarn derinlikli klan, onlar nemli yapan ey sorduu
sorulardr. Edebiyat, yantlar retmekten ok, sorular oalttnda ilgintir.
Bizler de aslnda sorular sormay reniriz bu metinleri okuyarak. Bazen
yukardaki gibi, sorular aka sorulur, bazen de metni okuduktan sonra iinde
tek bir soru cmlesi olmad halde zihnimizde kendiliinden belirirler.
Yukardaki blmde sorular kahramanmzn aklna doal bir ekilde geliyor,
bilinaknn bir sonucu olarak ortaya kyor ve undan emin oluyoruz: Bu
sorular kahramanmzn sorulardr. Yazarn deil. Bu ayrm metnin
inandrclyla ilgilidir. Eer sorular, dnceleri, iddialar yazarn biz okurlara
iletmek iin yazdn hissedersek kurmacann bys bozulur ve inandrcl

azalr, okuma zevkini kaybedebiliriz. Tabii bunu bir slup denemesi olarak
kullanan yazarlar da vardr.
Devam etmeden nce son bir nokta: Kitaplarn dedii yalan m, sorusunun
iaret ettii bir bilgi daha var ki bunun gittike nasl nem kazandn greceiz.
Kahramanmzn kitap okuyan bir kz olduunu rendik.
Kap ald. Baktm annem. Canm skld. Ne ii var burada? Yanmda olmad m
serin kanl dnyorum; acyorum ona. Yal kadn, onun dnyas da bir trl
diyorum. Yanma geldi mi tepem atyor. Aypm, umurumda deil. Sedire oturdu.
Yarn Fatmahanmlar gelecekmi seni grmee, dedi.
Yarn evde yokum ben.
Nereye gideceksin?
Hi, ama yokum evde. kmam. Ka kere syledim sana, evlenmek
istemiyorum ben.
Elalem ne diyor biliyor musun? Eksii var onun, diyor.
Ne derlerse desinler, istemiyorum. Kanc bu? stme varma benim.
Kaarm yoksa. Satarm babamdan kalan ba, tarlay; alr bam kaarm.
Gzleri byd. Kalkt, kapy arpt gitti. Dardan sesini duyuyorum. Rezil
etmiim onu ele gne. Herkes kendini dnyor, ileniyor bana, sesinden belli
alyor da. Ben de alamak istiyorum.
Kiminle evleneceim bu kasabada? Kim anlatyordu geende ip iip gecenin
bir vakti gelir eve. Ayan nme uzatr. kar unlar, der. Le gibi kokar ayaklar.
im bulanyor. Nasl yatlr byle bir adamla?
Sokak kaps alp kapand. Eildim baktm annem. Kim bilir hangi kocakarya
gidiyor? Yaknacak benden, iini dkecek, rahatlyacak. Bense hep burada kalacam,
kendi kendimle. nsan kendine acr m? Ben acyorum.
Kendine acma izlei anneye acma ve kzma ile btnleerek bizi nemli
bir sahneye balad. Anne-kz tartmasna. Kahramanlar kurmaca metinlerde
bizler gibi karlkl konuurlar. Kimi zaman burada olduu gibi bu diyaloglar
konuma izgileriyle ayrlarak verilir, kimi zaman anlatmn iinde trnak
iaretleri ile kaynatrlarak. Diyaloglarn doal olmas metin iin byk nem
tar ama doal diyalog yazmak sanld kadar kolay deildir. rnein gndelik
konumalarmz bir teybe kaydedip sonra yazya dntrsek ortaya kan
diyaloglarn okunmasnn kolay, zevkli ve anlaml olmadn grrz. Yukarda
da ustalkla yazlm diyaloglara baktmzda dilbilgisi kurallarna uygun,
fazlal, tekrar, eksii olmayan bir konuma gryoruz. Bunu baarmann en
kestirme yolu, yazdnz diyaloglar yksek sesle okumaktr. Bir de tabii uzun
cmlelerden kanmak. kinci nemli nokta da diyaloglarn, kahramanlarn
karakterlerini anlamamz, dier kiilerle yaadklar elikileri gzlemlememiz
bakmndan stlendikleri ilevdir. Biz okur olarak, karakterleri kendimiz tanmak
isteriz. Onlar bir sahnede izledikten sonra haklarnda kendimiz karar
verdiimizde zevk alrz. rnein, bu konumalar anne-kz arasndaki gerginlii

somutlamas, ailenin maddi durumunu ve sorunlarn resmetmesi bakmndan


nemliydi. Hemen her gn bu tr kavgalar eden bu anne-kza biz bugn tank
oluyoruz ve kahramanmzn duygusal durumu hakknda daha iyi fikir sahibi
oluyoruz. Eer, yazar bize bu diyaloglardan karmlayabileceimiz bilgileri
zetlemi olsayd bu kadar etkili olmazd. Kurmacann gc canlandrdklar
sahnelerle yakndan ilgilidir. zetlemek sahnelemekle kyaslandnda ok zayf
bir anlatm aracdr.
Bu alntladmz blmdeki nemli bir baka nokta da Nasl yatlr byle
bir adamla? sorusu. Kahramanmzn evlilik konusundaki dncelerinde
cinselliin en bata geldiini, kasabaya bakp da refah dzeyi veya kltrel
durumu kendisininkine uygun birini bulamad iin deil tensel bir ekicilie
sahip birini gremedii iin evlenmediini anlyoruz. Bu soru cinsellikle ilgili
ikinci noktayd. lkini kocasn anlatan kadndan duymutuk.
Kalktm aa indim. Ayakyoluna girdim. knca mutfakta ellerimi sabunladm.
Yemek dolabnda taze baklayla pilv var. Bir tabakta yourt. Yourtla pilv yedim
biraz. Pilv soumu. Olsun, souunu severim ben. Sonra gene odama ktm.
imdi daha iyiceyim. Dolaptan bir kitap aldm. Sedire uzandm. lk yaprakta daymn
ad yazl. ou onun bu kitaplarn, bana verdi. ki yl ngilterede okumu. Bana
ngilizce retirdi. Severdi beni. Kz, erkek olsaydn seni oraya yollardm, derdi.
Babam hi bilmiyorum. Daym da liseyi bitirdiim yl ld. Zaten herey o yl
olmad m? Kalaslar bile o yl geldi arsaya.
imdi ayrntlara giriyoruz. Ayrntlar nemlidir. Metnin iindeki dnyann
gerekliine ayrntlar sayesinde inanrz. nk taze bakla, pilav dendiinde o
yemekler gzmzn nne gelir. Biz de kahramanmzla birlikte souk pilavla
yourdun tadn alrz. Be duyuya hitap edebilen ayrntlar gereklik duygusunu
artrr. Tabii, kahramann elini tuvalette deil de mutfakta ykamas evin yaps
hakknda da bir imge oluturuyor zihnimizde. Ayrca biraz nceki tartma
blmnn gerginliini biraz azaltmak iin araya girmi bir gei blmdr bu.
Ardndan bir kitap kyor ortaya. Hatrlarsanz kitaplarn dedii yalan m
diye soran kahramanmzn kitap okuduunu daha nce renmitik. O yzden
de hi yadrgamadk. Ancak burada ilgin bir anlatm biimiyle karlayoruz:
lk yaprakta daymn ad yazl. ou onun bu kitaplarn, bana verdi. ki yl
ngilterede okumu. Bana ngilizce retirdi. Severdi beni. Kz, erkek olsaydn
seni oraya yollardm, derdi. Babam hi bilmiyorum. Daym da liseyi bitirdiim
yl ld. nsan iinden byle mi dnr? Kendimizi o kahramann yerine
koyalm. Kitaplmzdan bir kitap alyoruz, sedire uzanyoruz ve iinde liseyi
bitirdiimiz yl kaybettiimiz, bizi seven, bize ngilizce retmi daymzn ad
yazl. dncelerimiz burada yazld gibi bilgi verici olamaz. Bunlar
kahramann kendi kendine dnd cmleler deil, dorudan bize
syleniyorlar. Biz okurlara. Bunu okurken tam adn koyamasak da kahramanla
aramzda ters gitmeye balayan bir eyler olduunu hissederiz. Kahraman sanki

bizim varlmz fark etmi ve bize doru konumaya balamtr. Bu, zellikle
okumakta olduumuz gerekilikte bir yk iin iyi bir ey deil. Ancak
yazarmz bu zayfl ustalkla rtyor: Zaten herey o yl olmad m? Kalaslar
bile o yl geldi arsaya. Her eyin o yl olmasyla bugnn neden nemli olduunu
bize yine kalaslar zerinden hatrlatyor yazarmz. Bylece kalaslar nemli
bir gei nesnesi olarak varlklarn srdryorlar. Srdrecekler de.
Nice sonra kap alnd. Kitab kapayp kalktm. Ayaklarm uyumu. Annem
anahtar m unuttu acaba? Basamaklardan ar ar indim. Necati mi yoksa? Ara sra
gelir, ngilizce devlerini yaptrr. Kapy atm. Oymu. Dmdz taram salarn.
Sar yznde hep o ergenlikler.
Naslsn abla? dedi.
yiyim. Girsene.
Girdi. Kapy kapadm.
Halam nerede? diye sordu.
Bilmem. Komuya gemitir.
Daymn olu bu Necati. Babasndan rendiimi oluna satyorum. Yukar ktk.
Sakal tra da m oluyor ne, kt kt kokuyor. Baktm burun kanatlar oynuyor,
kokluyor. Bu oda evde kalm kza kokar sanrm. Almm ben, duymuyorum.
Masann nne oturdum.
Kitaptan dayya, daydan olu Necatiye gei yapyoruz. Arada yine biz
okurlar bilgilendirme cmleleri olduunu syleyelim: Ara sra gelir, ngilizce
devlerini yaptrr. Bu tr cmleler birinci tekil anlatc iin biraz tuhaf nlyor.
Ancak nc tekil anlatc olsayd hi yadrgamazdk. nk o kipte btn
anlatm bu tr bilgi verici cmlelerden oluur.
imdi bu paragrafta kahramanmzn Necatiyi nasl alglad vurgulanyor.
Onun artk bym (dolaysyla bir erkek) olmas kt koku ile anlatlyor.
nceki blmde kahramanmzn bu kasabann erkeklerini beenmedii de yine
kt kokuyla anlatlmt. Bu anlatmda bir doku oluturuyor ve karakterin
izgilerini netletiriyor. in garibi Necati de kokluyor. Necatinin zerinden
bizler kahramanmzn kendine dair imgesini de zyoruz. Tabii Necatinin
koklama eylemi hayvans bir arm yaratyor ki, bu da nemli. Cinsellik izlei
devam ediyor.
Otursana, dedim.
Karma oturdu. Kitabn, defterini masaya koydu. Bu yl sk sk geliyor bize
Necati. Eskiden pek uramazd. Hem stnde bir sklganlk. Odaya girince hem
seviniyor, hem utanyor gibi. Byd artk, liseye gidiyor.
dev mi var? dedim.
Evet dedi.
Kitaba uzand.
Biliyor musun, karki arsadan kalaslar tadlar. Eskiden ocuklar top oynard

orada, dedim.
Sahi, dedi. (O yana bakt.) Syleyeyim arkadalara. Biz de gelir oynarz.
Burada kalaslar yknn imgesel omurgas olduunu iyice hissettiriyor.
Metne derinlik kazandryor. rnein kalaslar burada sradan bir konumann
iine yerletirilmi. nemsiz bir eyden sz eder gibi konuuyorlar. Oysa biz
kahramanmz iin o kalaslarn ne anlama geldiini ok iyi biliyoruz. Necatiye,
annesine ve de o kalaslarn nemini bilmeyen dier yk kiilerine kyasla biz
kahramana daha yaknz, srdayz.
Kitab, defteri at. almaya baladk. Ben okurken, farkndaydm, dinlemiyor
pek. urama, burama bakyor. En ou gsme. Alt duda ar ar sarkyor. Hele
gzlerindeki bulak bak. Bu mu istek dedikleri? Kitab uzattm.
imdi de sen oku bakalm, dedim.
ykde artmakta olan cinsel gerilimin balangc nemli bir soruya
balanyor. (Bu mu istek dedikleri?) Bu soruyu okuduumuzda iimizden yant
vermeye alrz. Evet, aslnda byle bir ey ya da hayr ama aslnda...
Bocalamaya balarz. Aklmzdaki yantlar bu soruyu karlamamaktadr. nk
soru o hikyenin zelinde ktcl bir tonda anlatlan Necati iin sorulmutur.
Topland, nce duda geldi eski yerine; ama gzlerindeki o bulaklk g
arnd. Okumas kt deil. Ben gzlerine bakyorum. Yeil, yeil ya, ipil bir yeil
bu. Tatsz. Nasl denir? te kurbaa yeili, souk. Ergenlikleri de var. nce keskin
dudaklar. Ne irkin ocuk. irkin ama bir ocuk krpelii var onda, ya da bir gen
erkek duyarl. Bacam ondan yana uzatsam diyorum. Uzattm. Kprdarken dizi
bacama srnd. Bir kelimeyi yanl okudu.
yi bak o kelimeye, dedim.
Dzeltti. Yzne kan kyor. imdi kalksam, arkasna gesem, kitaba eilsem,
gsm srtna bastrsam. Kprdamyorum. Ar bir hava var odada. Oysa ilkyaz
daha. Bungun, ar, skntl bir hava bu. Necati hep okuyor. Kurbaa sesi gibi. Nasl
da benziyor kurbaaya. Bir tiksinti, bir bulant kabaryor iimde. Kendimden
ireniyorum. Ses kesildi.
Kalktm pencereyi atm. u skntl hava dalsn.
Bugn hastaym ben Necati, dedim. Sen gelmeden yatyordum. Okuyuun
ok iyi. evirisini sen kendin yaparsn.
Kalkt.
Peki abla, dedi.
Gzlerinde o bulaklk yok artk.
Kahramann eliik bakn gstermesi asndan ilgin bir blm. Hem
irkin hem ekici bulduu bir delikanl var karsnda. Kurbaa benzetmesinin
doal bir ekilde ortaya kna tank oluyoruz burada. Finalde bu imgenin ne

kadar arpc bir ekilde kullanldna dikkat ekeceiz.


Ayrca burada kahramanmz ilk kez eyleme geiyor. (Bacam ondan yana
uzatsam diyorum. Uzattm.) Dnyor ve yapyor. O na kadar sadece
dnen bir karakterdi, ama imdi dndn eyleme geirdiine tank
oluyoruz. Ardndan, imdi kalksam, arkasna gesem, kitaba eilsem, gsm
srtna bastrsam, dediinde bunlar da yapacak m diye heyecanlanmamzn
altyapsn oluturuyor. Ama eylem tiksintiyle kesintiye uruyor. Kurbaa
imgesi ile birka kez pekitirilen bir sahne olarak sonlanyor.
Hava kararrken annem geldi. Aa indim. Mutfak masasnda yemek yedik. Hi
konumadk. Evin iinde yalnz bulak anaklara musluktan damlayan suyun sesi var;
p, p, p... Neden byle olduk biz? Ana-kz deil, sanki yabancyz. Sebebi ne
bunun? Garip treleriyle bu kasaba m, bakalar ne der tasas m?
Bunca cinsel gerilimi yksek bir sahneden sonra metnin durulmaya
gereksinimi vard. Sessizliin suyun sesi ile betimlenmesi de ok yerinde.
Ardndan yknn anafikri geliyor nk, yine soru biiminde: Sebebi ne
bunun? Garip treleriyle bu kasaba m, bakalar ne der tasas m?
Yemekten sonra radyo dinledim. Ge yattm. Yatakta kendi kendime yalnzm.
Uyuyamyorum. Oda karanlk. Pancurlar kapal. Gene de bir ocuk alamas
duyuluyor. Uzak, ok uzak bir yerden gelir gibi. Skntl. Sanki gelecek gnlerine
alyor, iim daralyor. Yorgann altna bzlyorum, iyi eyler dnmek
istiyorum. Uyusam da bari dte ksam bu kasabadan. Olmuyor. Biliyorum, bu
gece uykumda stme bir kurbaa srayacak, uzanp uzanp pmee alacak beni.
Sessizlik devam ediyor. Kahramanmzn yalnzl bu sessizlikte
cisimleniyor. Kurbaa imgesi burada yapkan, rtk bir cinsel ryay haber
veriyor. Bir yandan da Kurbaa Prens masalna bir gnderme kendiliinden
douyor. Aslnda bu noktann zerinde durmak gerekli: gndermeler ya da bir
baka deyile metinler-araslk. Bir metin baka metinlerin varl ile yeni bir
anlam kazanyorsa o metnin metinler-aras bir zellik tad sylenebilir. Tabii
gnmz okuru ve yazar ok sayda metne maruz kalmaktadr. Dikkat
ederseniz okumutur demiyorum. nk metin szcn yazl olmayan
ortamlardaki anlatlar da iine alacak ekilde genileterek kullanyor bu savlar
ne srenler. Dolaysyla gnmzde metinleri artk tek bana okumann
(trnak iine aldm, nk okumak fiilinin de anlam geniliyor bu kulvarda
yrmeye baladmzda) mmkn olmad syleniyor. Bunlar bu Kurbaa
Prens rnei zerinden dnrsek, bu masal bilen ya da hatrlayan okur,
yknn bu noktasnda o metnin de tadn hissetmi olur. Bu masal bilmeyen
okur iinse yaplan benzetme sadece yknn kendi hikyesi (Necatinin
kurbaaya benzetilerek iticiletirilmesi) ile snrl olarak alglanacaktr. Oysa

gnderme yaplan Kurbaa Prens masalnda prenses kurbaay perek (belki de


cinsel deneyimin deitirici gcnn ifadesidir o p, bir eiktir atlanlmas
gereken) onu yakkl prensine dntrr. Bunu hatrladmz anda bu
yknn kahramannn Necati / erkekler konusundaki o aamad snr
hakknda neler hissettiini daha iyi kavram oluruz. imdi benim bir yazar
olarak ilgilendiim soru udur: Yazar bu imgeyi ne zaman kurgunun bu kadar
asli bir paras olarak dnmeye balam olabilir? Bu gndermeyi farknda
olmakszn yapm olabilir mi? Evet, olabilir. Ama deneyimlerime dayanarak
unu syleyebilirim: Yazar bu imgeyi ilk olarak Necatinin gz renginden ve
yzndeki ergenliklerden yola karak sylemiti. Daha nce dnmemi
olduunu varsayyorum. Sonra bu imgenin Necatiyi tanmlayan
kahramanmzn azna (bilincine) ne kadar yaktnn farkna vararak zerine
gitmitir. nk kahramanmzn bu masal okumu olmas byk olaslktr. O
halde yatmadan nce de o imgelerle dnebilir.
Buradan karacamz sonu, metni yazarken kendiliinden ortaya kan
imgelerin peine taklmamzn bizi kimi zaman daha nceden planlamadmz
ama ok estetik bir noktaya srkleyeceidir.
Dardan ayak sesleri geliyor. Bir sarho baryor. Uyyy, koca arkl Allah, uy!
diyor. Neden tam burada bard bu adam? Korkuyorum. yle bitkin, yle
elimsizim ki. imdi insanlar bana ne isterlerse yapabilirler. Sarho pencereyi ap
yanma uzanabilir. Ama gelmiyor. Sesi uzaklat. Kprye varmtr. Ne dedii
anlalmyor. Yalnz skntl, adamn iini kurutan uzun bir Uyyy, sesi duyuluyor.
Bence mthi bir final. yknn bandan beri yaratt o basit ve her eyin
nceden tahmin edilebilir skm dnyasn kran bir olay oluyor. O sarho neden
baryor, neden orada baryor? Bu sorular soran kahramanmz gibi biz de
gecenin iinde bzlerek korkuyoruz. Yine ayn sorular sorulabilir: Yazar bu
finali ne zaman dnmtr? yky yazmaya balamadan nce bu sahne
aklnda var myd? Bilemiyoruz. Kimi sorularn yantlarn bilemeyiz.
Tabii bunlarn hepsi bir yorumdu. Bir okuma denemesiydi. Farkl okuma
biimleri elbette mmkndr.
Bu uygulamadan sonra Yaratc Yazarlk Seminerlerime katlanlardan nce
yazarn cinsiyetini tahmin etmelerini istedim. Yars kadn, yars erkek olduu
yolunda gr bildirdiler. yknn Yusuf Atlgana 21 ait olduunu akladktan
sonra da u altrmay yapmalarn nerdim: Kahramann cinsiyetini deitirip
yky yeniden yazn. Sonular gerekten ilginti. nk kahramanmz bir
erkek olduunda yakn bir akrabasnn kzyla yaayaca cinsel gerilim zgn
ykde olduundan farkl bir etki yaratyordu. Atlgann yksn okurken akla
gelmeyen ensest armlar kahraman bir erkek olduunda ok daha ak bir
biimde ortaya kyordu. Erkek rolnn iktidar sahibi olmas yknn ynn
belirlemeye balyordu. Farkl gruplara verdiim bu altrmann bir baka ilgin

sonucu da retilen kimi zmlerin tekrarlanmasyd. Erkek kahraman evden


kmayan birine dntren katlmclarn yarya yakn zm topallkta /
ktrmlkte bulmulard. En az bunun kadar nemli bir blm de
ecinselliini yaayamad iin ar bunalmlar geiren evde oturan erkek
kahraman tercih etti. Bunun birka nedeni olabileceini dndm. Gen bir
erkein evden kmamas iin ancak sakat olmas gerekir gibi bir karmn
cinsiyet rollerinin alglanndan ve yeniden retiminden kaynaklandna kuku
yok. Ayrca, cinsel ierikli sahnenin hafifletilmesinde de sakatln nemli bir
ilev yklendiini sylemek gerekli. Fiziksel engelin topallk olarak seilmesini
tetikleyen unsurun yknn giriindeki, kar arsada top oynayan ocuklar
izleyen bir anlatcnn varl olduunu dnyorum. Eer bu imge olmasayd
belki de farkl bir fiziksel engel ile zme varmaya alacakt bu yknn
eitlemesini yazanlar. lgin olan, Evdekini topal bir erkek olarak yeniden
kurguladmzda yknn zgn halinin final blmndeki koca arkl Allah
deyiinin de garip bir ekilde yeniden anlam yklenmesi. Her eyi tam olan,
varoluun tm iktidarn kendinde toplam koca arkl Allaha gnderme
yapldnda evdeki sakatlanm, bu nedenle de iktidar sahibi olmayan erkek
arasnda kurulan iliki bir kat daha anlam kazanyor. Hatta unu sylemek bile
mmkn, yknn zgn halinde kahramanmz bir kadnken bu deyi sadece o
kasabadan, o hayattan kamama durumunu destekliyordu; oysa kahraman
erkek olduunda, yknn finali farkl bir derinlik kazanyor. Belki de yazar
erkek olduu iin bu yknn finalinde gidememe durumu, en byk erkekbaba figryle iaret ediliyor. Ar yorum yapmann sonu yok tabii...
Bu devleri yaptrdm sralarda (hatta kitabn bu blm yazarken)
henz Stephen Kingin On Writing adl kitabn okumamtm. Bybozumunun
ikinci tasla zerinde alrken kitap elime ulat. Bir solukta okuduum bu
kitap, Kingin yazarlk macerasndan ve yazmak isteyenlere nerilerinden
oluuyor. King de kitabn bir ders kitab olarak hazrlamadn ve altrma
sorular vermeyeceini syledikten sonra tek bir altrma neriyor. Hikyesini
verdii bir yknn kahramanlarnn cinsiyetlerini deitirerek yeniden
yazmalarn, hatta sonular kendisine gndermelerini sylyor. Bu altrma
sorusu ile karlatmda ne kadar ardm tahmin edebilirsiniz. Aklma gelen
bir konunun, bir buluun, bir yaklamn daha nceden bir bakas tarafndan
yazlm olduunu grmek ilk kez bama gelmiyor. Bazen daha kts de
olabiliyor: Aklma gelen parlak bir roman fikrini uzun uzadya defterime not
almtm. Aradan epeyce bir zaman getikten sonra okuyacak bir ey
bulamadm iin kvrandm bir gece sevdiim yazarlardan birinin daha
nceden okumu olduum bir romanna gz gezdirmeye baladmda bamdan
aaya kaynar sular indi! Daha nce not ettiim parlak fikrim bu romann
zetinden baka bir ey deildi. O zaman yaadm sarsnt yukarda rneini
okuduunuz kesimeden ok daha ac vericiydi. nk aklma gelen zgn fikri
farknda olmadan bakasndan armtm. O parlak fikri kaybetmi olmam
yeterince zc deilmi gibi bir de u soruyla boumaya balamtm:

Yazdm her ey byle bir okuma-unutma-yeniden kefetme-yani alma


srecinin rnleri miydi? Bu soruyu Hayr diye yantlayp yola devam
etmekten baka bir seenek yoktu tabii.

. Geri ileride ok daha geni bir ekilde tartacam ama yk ve hikye


szcklerini ayn cmle iinde grnce irkilen okurlar iin aklamak istiyorum: Bir
olay anlatmnn ifadesi olarak hikyeyi, hikye anlatan yazl bir trden sz ederken de
yky kullanyorum. Kurmaca anlatlarn ortak zellii hikye anlatmalardr; film,
roman, oyun ve yk hikye anlatan kurmaca trleridir.
. Yusuf Atlgann yaptlarnn ayrntl bir incelemesini merak eden okurlara
nerebileceim bir kitap var: Ali hsan Kolcu, Yusuf Atlgann Roman Dnyas, Toroslu
Kitapl, stanbul, 2003. Yukarda incelediim yk: Yusuf Atlgan, Evdeki, Btn
ykleri, YKY, stanbul, 2000.

KURMACANIN UNSURLARI 2
... Hang i zamanda ve nerede o ldu umuz b ellidir artk...
KPK
Saat beti.
Saatin sesi, duvarlara aslm geyik balarn, doldurulmu kular, yrtklar
zellikle onarlmam antika koltuk yzlerini, gmleri ve kristal aynalar bir
dokunuta geerek Bediann oturduu kk blmeye vard son hzla.
ff, saat be oldu, dedi Bedia. Hazrlanmal yava yava. Sonra kk, sedef
boyal trnaklarn kadife terliinin iinde gezdirdi: Kurumu. ff, kalorifer
yanmyor yine! Saat be oldu. Giyinme, boyanma derken... Kocaman sa
saracaklarnn stnde kaskat bir ltyla duran salarn elledi: Kurumu. Zeynepe
seslenmeli; banyoyu doldursun. Yava yava hazrlanmal. Hazrlanmak, bir
erkee, bir duruma, bir geceye hazrlanmak demek olan gnlerinin (bir yekpare
elmasn bir yln birbirlerini usulca tamamlayan ltl dilimleri: Yeil farlar,
simli oraplar, gl kurusu ruj kalemleri, sedefli trnak cilalar, yz temizleme
stleri, elma kokan kpkl sabunlar, siyah rugan pabular, leden sonralarnn
parlak iskambil katlar, arada gz atlan aynal pudriyerler; gece kulplerine, sabah
krlarna en uygun baklar; kylarda dalp dalp gitmeler, yeni kan arklar,
yamurda giyilen izmeler) herhangi biriydi bugn, yine de takvimde krmz ruj
kalemiyle belirtilmiti. ff!
Zeynep, diye seslendi. Zeeeyneeep! Kzm brak u toz almay da banyoyu
doldur. abuk!
Geliyorum hanmefendi.
Zeynep kapnn yanndaki duvarda asl duran tfeklerin tozunu alyordu.
Geliyorum.
Brak ben alaym tozu, sen banyoyu doldur!
Hi olur mu hanmefendi?
Zeynepin baak rengi Sivasl yznde aknlk, pembelik halinde belirdi: Hi
olur mu?
Neden olmasn? dedi Bedia. Anlamn kendinin de zemedii o
kahkahalarndan birini att. Tutuk, gcn iinde gizliyen bir kahkaha; yava yava
hazrlanan bir gl, anszn alan bir glmseme. Bir keresinde, bir Nianta
dolmuunda (araba onarmdayd o sralar) az yeni inenmi taze simit kokan bir
delikanl dmt yanna. Eli yz dzgn, temiz giyimli bir gen. Elinde kaln bir
kitap vard. Dnemelerde, br eliyle n koltua akl kll kavryor, bacana
dememeye alyordu. Sonra bir yerde yol bitti, indi. nerken gzgze geldiler.
O an nmeyin, demek gelmiti Bediann iinden. Bu dolmu gitsin byle.
Sonra, ok sonra bu olay dndke kahkahay basard. te o kahkaha.
Bir keresinde, oday dolduran zengin konuklarn, gzel kadnlarn, ellerindeki
iki kadehleriyle kelerde oyalanan erkeklerin arasnda, naslsa fark edildiinde,

bunca hazrlanma abasn ustaca yok gsteren dz, siyah giysisiyle birden
belirdiinde, dudaklarndaki kahkaha: Kkrtc, gvenli, scak. Byle becerikli bir ev
kadn olmasaydn nasl bir kadn olurdun bilmem, der Macit arasra, Onun
konuklara dnp Karm halkn iinden gelme bir kadndr. Bakn, tarhana orbasn
hl kendi piirir, kimselere brakmaz, dedii zaman att kahkaha: Kkrtc,
gvenli, scak; biraz tutuk, biraz ksk belki ama mutlaka beklenmedik.
Bedia sabahtan beri gml durduu kuty yastklardan syrld, elini uzatt.
Hi olur mu hanmcm? dedi Zeynep. imdi biter.
Peki peki, dedi Bedia, yine yastklarn arasna gmld. fff! (Sonra, uzun
sredir amaktan kand bir konuyu yeni hatrlamasna) eyyy... eyi
soracaktm Zeynep. Kimmi o adam? Anlald m kim olduu?
Hangi adam hanmefendi?
O adam canm. Hani geende gelmi, beni sormu ya... Bedia hanm kata
gelir falan diye.
Anlalmad, dedi Zeynep. Bilmiyoruz kimmi.
Nasl biriydi, anlatsana.
Bilmem ki hanmcm. Dpedz bir adam ite.
Peki, nerden gelmi, nasl gelmi Hseyinin yanna? Kahveden karken nasl
gelmi de demi?
Zeynep bir olay birka kere anlatm birinin vazgeemedii, bilmeden
ezberledii szcklerle balad:
Hseyin tam kahveden kyormu...
Saat kam?
On felan herhal. O da kalkm peisra. Meer orada otururmu.
Hseyin grmemi yani daha nce. Oturuyormu ama onun ilgisini
ekmemi.
He ya.
Sonra?
Kalkm, peine dm bizimkinin. Hseyin hrsz sanm. Buralar belli
olmaz deil mi hanmcm? Bakarsn hrszdr.
Doru, doru. Ya konumas? Kyl gibi mi konuuyordu?
Birazck kylyd besbelli. Kasketi vard ama bilemeyeceim.
yi dnsene kzm, kafan altr biraz. Nereden tanyormu beni, syledi
mi? Bizim oradan m?
Bilmem ki hanmcm. Sormadk. Tanr misafiri. Bedia hanm greceim
dedi, ne zaman gelir dedi, o kadar. Biz de sormadk. Ama keke sorsaydk, ne biim
adamm o hanmefendi. Hi grmedim ylesini, hi duymadm. nanmayacan,
yatt araf, yastk yzn yudum durdum da yalar kmad. Yastn iine gemi
kir. Yepyeni yzler, pamuklar hep ya iinde kalm. Nasl yam, nasl kirmi bu
byle? Kabahat Hseyinin. Sen kalk tanmadn adam Tanr misafiri diye... Gne
ksn, pamuklar da ykayacam inallah. O ne biim adamm yle...
Zeynep bir yandan geyik balarnn, doldurulmu kularn, kapnn yanndaki
duvara asl tfeklerin tozunu alyor, bir yandan szldanyordu: O nasl kirmi yle...

istemeye gelmitir, dedi Bedia, kestirip att. Babamn akrabalarndan


biridir, diye dnd. Hibirini tanmam grsem! Ka yl oldu? Takvimde ruj
kalemiyle belirtilen bu sradan gn, evliliinin onuncu yldnmyd. Saate bakt:
Bei yirmi geiyordu. Birazdan Macit, krmz gller ve bir prlanta yzkle
kagelirdi. On ylda on yzk. Her yl iin bir yzk, bir deerli ta. Yllar byle
gemiti. On yl olmutu Manisadan kal. Birbirlerine deliler gibi tutkun iki gen.
Biri, imdiki kendisi: Konuklarn hazr mezelerle, lokantalardan getirtilen
yemeklerle arlamay renmi, tarhana orbasn unutmamakla gnenen Bedia.
Manisal iftlik kahyasnn kz. Hl alml. Yalnz artk ince orap giyiyor, kaln
donunu frlatp att. Lastik eldivenlerle toz almay rendi, sonra koku markalarn,
gzalt krklarn giderici zel kremleri, erkeklerin sevdii siyah ksa gecelikleri.
br Macit: Sapsar sal, incecik, Manisal iftinin olu. O zamanki Bediaya
deliler gibi tutkun; imdi alm, durmu oturmu, salar dklm, evlilik
yldnmlerini titiz bir kuyumcunun tam zamannda yollad deerli bir yzkle
hatrlayan saygl koca. Manisay grse tanmazd imdi. Hangi mevsimdi orada?
Gne var myd? Gneyde olduuna gre... Yok canm, gneyde olan Mersindir,
Manisa... bo ver.
Uzun bir sredir ehirler, sonsuz bir otomobil yolunun gereksiz, skc
kesintileriydi Bediann gznde: Lastik iner, motor durur, ite bir ehirdesin.
Hangisi olursa olsun. Oysa insan gidecei yere bir an nce varmaldr. Macit yle
der. Macit on yldr yle der. Hi deimemitir. Niye deiecek? Daha ne olabilir?
te bu koskocaman ev, bu deerli silahlar, Avrupa yolculuklar, Bedia, bu
doldurulmu kular.
fff! dedi Bedia, kuty yuvasndan syrld, ayaa kalkt.
Saat be buuk olacak birazdan. Zeynep! Zeynep! Kzm doldu mu banyo?
Doluyor hanmefendi, siz soyununcaya dolar. Zeynepin sesi yaklat.
Ben giriyorum Zeynep. Sen de git istersen kzm. Macit bey neredeyse gelir.
Peki hanmefendi. Zeynep, hep Peki, demenin anlamsz gleliini
yznde tutmaya alarak sokak kapsna yneldi.
Kim olursa olsun, Macite sylemeliyim, diye dnd Bedia soyunurken.
Banyoda uzun salarn naylon baln iine zenle yerletirdi. Bu sessizlii yle
severdi ki. Elma iei kokan bir toz att banyoya, su kprd. Uzakta bir kap
kapand: Zeynep kt. Saat be buuu vurdu.
Neden daha nce sylemedim sanki? Amaan, nereden de takld kafama?
Canm, Manisadan kim olabilir: Emmisinin olu, ahingilin Osman... Yok canm.
isteyecek mutlaka. Su lkt, pembeydi, dinlendiriyordu. Gzleri kapanacakt.
Kirpikleri buuyla slanm, yle dingin... Derken zil ald.
Hep byle olur, dedi Bedia irkilerek, Macit anahtarn unutmutur yine. Ne
zaman banyoya girsem... Bktm artk.
Hzla, fkeyle frlad banyodan. Bornozuna geliigzel sarnp, terliklerini bile
giymeden kotu. Koridoru geti. stnden szan sular, ince bir iz brakyordu
ardnda. Karanlkta, el yordamyla at kapy: Dars karanlkt! Aalardan, biri
asansr armt. Asansr, sarsla sarsla inerken o, iki kat arasndaki belirsiz

aydnln, mthi korkunun daralan yreine yerletiini duydu. Bir an nce br


kata, akla, gvene ulamak iin parmaklarnn ucunda hafife kalkarak evresine
baknd: Asansrn nda kasketli bir adam duruyordu.
Adam yaklat. Bedia tanyamad; yabanc myd, deil miydi kestiremedi.
Bornozunun ak duran nn kapad hzla. Aada biri bindi asansre. Macit
geliyordu herhalde. Zaman kazanmak iin, bireyler hatrlayabilmek iin, bireyler
dnebilmek iin:
Kimsiniz? dedi Bedia. Tanyamadm birden.
Adam hibir karlk vermeden ylece durdu, ayayla kapy itti biraz.
Kimsiniz? diye haykrd Bedia. mi istiyorsunuz? Zeynep... Arkasna dnd;
Zeynep yoktu. Asansr yukarya doru kt, kat geti.
Bedia, tanmad, tanyamad btn yzlerin, brakt yerlerin, unuttuklarnn,
hatrlamadklarnn acmasz bir parltyla stne doru geldiini grd. Gzlerini
kapad.
Bu sefer yknn adn sona brakalm. lk cmleyle balayalm:
Saat beti.
Saatin sesi, duvarlara aslm geyik balarn, doldurulmu kular, yrtklar
zellikle onarlmam antika koltuk yzlerini, gmleri ve kristal aynalar bir
dokunuta geerek Bediann oturduu kk blmeye vard son hzla.
lk cmlede saatin sylenmesi bu yknn dar bir zaman kesitinde
geeceini haber veriyor. yklerin hayatn iinde belli anlara odaklanmas
alldk bir durumdur. Tabii bunun bir kural olmadn da hemen sylemeliyim.
Peki o halde neden bu yknn ksa bir zaman araln anlataca zellikle
haber veriliyor? yknn tamamn okuduktan sonra sahiden de tm hikyenin
be ile be buuk arasnda getiini, hatta asl olayn saat tam be buukta
gerekletiini anlyoruz. Bu olaya tank olan birinin polise verecei ifade gibi:
Bedia Hanm saat tam bete yatandan kt, hizmetisine banyoyu hazrlatt, bir sre
sonra hizmetiye izin verdi ve banyoya girdi, saat tam be buukta kap alnd ve
esrarengiz yabanc geldi. Hikyemiz aslnda bu kadar ama yine de sorumuzun tam
anlamyla yant olmad bu aklama. Neden Saat beti diye balyoruz? Bu ilk
cmlenin paragraf halinde yalnz braklmas yazarn zel bir vurgu yapmak
istediini de gzler nne seriyor. Ardndan gelen paragraftaki iirsel anlatm
yine zaman zerine. Saatin sesinin ortamdaki eya zerinde yol aln anlatan bu
ifadeler bir yandan da bizi meknn iinde dolatryor. Kurmacann iki unsuru
arabuk ortaya konmu oluyor bylece: Hangi zamanda ve nerede olduumuz
bellidir artk.
ff, saat be oldu, dedi Bedia. Hazrlanmal yava yava. Sonra kk, sedef
boyal trnaklarn kadife terliinin iinde gezdirdi: Kurumu. ff, kalorifer
yanmyor yine! Saat be oldu. Giyinme, boyanma derken... Kocaman sa

saracaklarnn stnde kaskat bir ltyla duran salarn elledi: Kurumu. Zeynepe
seslenmeli; banyoyu doldursun. Yava yava hazrlanmal. Hazrlanmak, bir
erkee, bir duruma, bir geceye hazrlanmak demek olan gnlerinin (bir yekpare
elmasn bir yln birbirlerini usulca tamamlayan ltl dilimleri: Yeil farlar,
simli oraplar, gl kurusu ruj kalemleri, sedefli trnak cilalar, yz temizleme
stleri, elma kokan kpkl sabunlar, siyah rugan pabular, leden sonralarnn
parlak iskambil katlar, arada gz atlan aynal pudriyerler; gece kulplerine, sabah
krlarna en uygun baklar; kylarda dalp dalp gitmeler, yeni kan arklar,
yamurda giyilen izmeler) herhangi biriydi bugn, yine de takvimde krmz ruj
kalemiyle belirtilmiti. ff!
Bu paragrafta hemen kahramanmzla tanyoruz: Bedia. stelik onun
kendi kendine konumasn duyuyoruz ve bununla da kalmyoruz, zihninin iini
de duyuyoruz. Anlatcmz snrl nc tekil ahs bak asn kullanyor.
Daha nceki blmde incelediimiz Evdeki adl ykdeki birinci tekil
anlatcya ok benzeyen ama olanaklar biraz daha geni olan bir anlatm biimi.
Aslnda yazarn sesini duyuyoruz ve yazar kahramanna ok yakn bir noktadan
konuuyor. Onun dncelerini bize nnda aktaryor.
Yazar ayrntlar son derece dengeli kullanarak bize hemen yeni bilgiler
veriyor: Herhangi biriydi bugn, yine de takvimde krmz ruj kalemiyle
belirtilmiti. Neden bugnn nemli olduu belirtilir? Evdeki yksnn de
getii gnn kendine gre bir zelliinin olduunu hatrlayn. Anlatlacak
hikyenin herhangi bir gnn sradan akndan ibaret olmadnn, iine
gireceimiz dnyann ilgin bir nna tank olacamzn bildirilmesinin sk
bavurulan bir tarz olduunu o zaman da sylemitim. Belli ki bugn zel bir
gndr, hem kahramanmzn bildii nedenlerden dolay hem de henz bilmedii
bir nedenle zel bir gn.
Zeynep, diye seslendi. Zeeeyneeep! Kzm brak u toz almay da banyoyu
doldur. abuk!
Geliyorum hanmefendi.
Zeynep kapnn yanndaki duvarda asl duran tfeklerin tozunu alyordu.
Geliyorum.
Brak ben alaym tozu, sen banyoyu doldur!
Hi olur mu hanmefendi?
Zeynepin baak rengi Sivasl yznde aknlk, pembelik halinde belirdi: Hi
olur mu?
Bu diyalog bizi yardmc bir tip ile tantryor, o tip ile kahramanmzn
ilikisini gzler nne seriyor. Bedia ile Zeynep arasndaki mesafe bir snf
ilikisinin ifadesidir. Burada ok ho bir ayrnt olarak Zeynepi tfeklerin tozunu
alrken gryoruz. Hepimizin bildii bir kural vardr: Duvara asl bir tfek varsa
hikyenin bir yerinde o tfek mutlaka patlar. ehovun dile getirdii ve ondan

beri sylene sylene artk bir klie haline gelmi bu dnce ile ifade edilen,
kurmaca yaptlarda hibir eyin rastlantsal olmaddr. Baka bir rnek vermek
gerekirse: Kahramann bir zellii syleniyor, rnein doktor olduu belirtiliyor
ve bir daha bu zellik kullanlmyorsa kurmacann yapsnda bir zayflk
oluabilir. Yani kahramann doktor olmas hikyeye hizmet etmiyorsa bu fazla
bilgi anlatm zayflatr. nk siz bir kere bu bilgiyi verdiinizde okur bunu
belleinin bir kesinde tutmaya balar, tpk dier bilgileri tuttuu gibi. Eer bu
bilgi bir yere balanmazsa okur gereksiz bir ayrnty aklnda tutmu olur. Tabii
sylediim klasik anlamda bir anlat iin geerli. imdi biz de yknn banda
verilen bilgileri biriktirmeye baladk bile. Ama yknn tamamn
okuduumuza gre tfek meselesini hemen zebiliriz. O tfekler hi
patlamayacak. Evet, doru. Ancak yknn sonunda ucu ak braklm da olsa
bir cinayet ilenecei kesin. Ya da bize bunu dndrtecek bir yola giriyor yk.
te bu tfekler de bence orada atmosferin gerilimini hazrlayan rtl
imgelerden biri. Elbette unu diyemeyiz: O tfekler orada olmasayd yknn
sonu farkl biterdi. Hayr, bunu diyemeyiz ama unu syleyebiliriz: O tfekleri
algladmz andan itibaren bu evde bir cinayet ilenirse armayacamz bir
dnsel durumda okumay srdryoruz. Ek bir soru: Bu tfekleri yazar oraya
bizim yorumumuzun farknda olarak m koymutur? Bunu bilemeyiz. Bazen
yazarlar tasarladklarnn ok azn gsterme eilimindedirler. nk bu yntem
okurun zihninde hikyenin gerekliini pekitirir. Tabii yazarn o tfekleri oraya
yerletirmesi zerine baka yorumlar da yapabiliriz: Av merak Macitin snf
atlama hikyesinin taral kkenlerini hatrlatan iaretlerinden biridir. Ayrca,
ortamdaki doldurulmu hayvanlar, Bediann bir zamanlar kanl canl k bir
kadnken imdi ii boaltlm ve burjuva nesneler dnyasnn malzemesi ile
doldurulmu l bir kadna dnmesinin simgesi olarak da ilev grmektedir.
Ancak tm bu yorumlar tfeklerin gerilim atmosferine hizmet etmediini ifade
etmez. nk sanat yaptn oluturan unsurlarn yazar tarafndan nceden
belirlenmi tek bir ilevi yoktur. Bu unsurlarn ou zaman yazarnn bilinli
tasarmn aan rtk, gizil balar vardr.
Neden olmasn? dedi Bedia. Anlamn kendinin de zemedii o
kahkahalarndan birini att. Tutuk, gcn iinde gizliyen bir kahkaha; yava yava
hazrlanan bir gl, anszn alan bir glmseme. Bir keresinde, bir Nianta
dolmuunda (araba onarmdayd o sralar) az yeni inenmi taze simit kokan bir
delikanl dmt yanna. Eli yz dzgn, temiz giyimli bir gen. Elinde kaln bir
kitap vard. Dnemelerde, br eliyle n koltua akl kll kavryor, bacana
dememeye alyordu. Sonra bir yerde yol bitti, indi. nerken gzgze geldiler.
O an nmeyin, demek gelmiti Bediann iinden. Bu dolmu gitsin byle.
Sonra, ok sonra bu olay dndke kahkahay basard. te o kahkaha.
Zeynepin aknl ile dalga geen bu kahkahann anlam zerine
dnyoruz hep beraber. Bedia, yazar ve biz. Bir eyin anlamn zmenin en

gzel yolu gstermektir. Yazar, u u nedenlerden dolay Bedia byle bir


karakterdir ve u ekilde kahkaha atar, deseydi canmz sklmaya balard.
nk hem bir ey grmemi olacaktk, hem de bir gizemi zmenin zevkinden
mahrum kalacaktk. Onun yerine yazar ok daha ustaca bir anlatm teknii
kullanarak bizi gemiteki bir na gtryor. Bu srada ayrntlar yine nemli
ilevler ykleniyor: Az yeni inenmi taze simit kokan, n koltua akl
kll kavryor, bir Nianta dolmuunda gibi ayrntlar bizi hzla ve
baaryla o sahneye gtryor. Sahne kurmak, yazlan metin ister yk ister
roman olsun hikyenin baaryla aktarlmasnda nemli bir rol oynar: Gsterir.
Ardndan paragraf yine o kahkaha ile kapanyor. Kahkaha iin alm bu
parantezin iinde biz kahkahay zemesek de Bedia hakknda ok ey renmi
oluyoruz.
Bir keresinde, oday dolduran zengin konuklarn, gzel kadnlarn, ellerindeki
iki kadehleriyle kelerde oyalanan erkeklerin arasnda, naslsa fark edildiinde,
bunca hazrlanma abasn ustaca yok gsteren dz, siyah giysisiyle birden
belirdiinde, dudaklarndaki kahkaha: Kkrtc, gvenli, scak. Byle becerikli bir ev
kadn olmasaydn nasl bir kadn olurdun bilmem, der Macit arasra, Onun
konuklara dnp Karm halkn iinden gelme bir kadndr. Bakn, tarhana orbasn
hl kendi piirir, kimselere brakmaz, dedii zaman att kahkaha: Kkrtc,
gvenli, scak; biraz tutuk, biraz ksk belki ama mutlaka beklenmedik.
Bu paragrafta da kahkaha zerinden devam ederek kocas Maciti,
toplumsal konumlarn, kocasnn Bedia y nasl grdn, daha dorusu tm
bunlar Bediann nasl yorumladn reniyoruz. Bunlar nc tekil
anlatcdan dinliyoruz ama duyduumuz ses Bediann. Gerekte yazarn ne
dndn duymuyoruz. Yazar kahramannn zihnine bir mikrofon
yerletirmi gibi... Daha sonra bu iki kahkaha parantezi kapanyor ve Zeyneple
Bediay braktmz na dnyoruz.
Hi olur mu hanmefendi?
[Kahkaha ile ilgili geri dnler]
Bedia sabahtan beri gml durduu kuty yastklardan syrld, elini uzatt.
Hi olur mu hanmcm? dedi Zeynep. imdi biter.
Evdeki yksn incelerken karlkl konumalar zerinde durmu; gerek
karakterlerin yaratlmas srecine katklar asndan, gerekse sahnenin
canlandrlmas iin iyi diyaloglarn ok ilevsel olduunu ancak doal diyalog
yazmann grnd kadar kolay olmadn vurgulamtm. Burada da kulaa
son derece doal gelen bir konumaya tank oluyoruz ve ok nemli eyler
reniyoruz: yabancnn varln. Zeynepin bu konudaki ikircikli tavrn...
Adamn yatt yatakta brakt kirin vurgulanmas... Ve daha da nemlisi,
yazarn bizim zerimizde yaratmaya alt gerilim:

Zeynep bir yandan geyik balarnn, doldurulmu kularn, kapnn yanndaki


duvara asl tfeklerin tozunu alyor, bir yandan szldanyordu: O nasl kirmi yle...
Grdnz gibi gerilimi tetikleyecek olan tfekler yine grntde! Hem
doal dekorun bir paras olarak varlar, hem de gerilim nesnesi ilevini
srdryorlar. lk bakta son derece sradan gibi grnen bu anlatmn neden iyi
olduunu anlamamz iin buray dikkatle incelememiz gerekli. Tfekler
grntde, dedim. Bu bir dil srmesi deil. Yazl bir metinde cmleler ve
kelimeler okurun be duyusudur. Bir mekn yaratldktan ve orada bulunan
nesneler bir kez adlandrldktan sonra okurun zihninde oluan grnt zaman
iinde solmaya balar. Eer hatrlatlmazsa o meknda bulunan nesneler
unutulmaya balar. Bu cmlenin ilevlerinden biri, meknn devamlln
salamasdr. Bir baka ilevi de hikyenin kiilerinin eylemlerini anlatmasdr.
Aslnda Zeynepin sadece syleyeceklerini sylemesi salanr, o srada ne yapt
belirtilmeyebilirdi. O zaman okurun zihninde ok duraan, hatta soyut bir tablo
olurdu. Bunun bir tiyatro oyunu olduunu dnn: Zeynep ve Bedia
konuurlarken vitrin mankeni gibi hareketsiz midirler? Mutlaka bedenlerini
kullanarak oyunlarna bir hareket katarlar, hatta bu metinde olduu gibi o
srada bir ile megul olurlar. Hayat dinamiktir, her ey srekli hareket
halindedir. Tiyatro oyunlarnda bu mizansenler ynetmenin tasarmdr;
oyunculuk, k ve dekor gibi baka unsurlar kullanlarak gerekletirilirler.
Tiyatroda dekor srekli sahnede bulunduu iin izleyicinin mekn konusunda bir
sorunu olmaz. Ancak yazl metinde nerede olduumuzu hatrlatan cmleler
sreklilii salar. Akla kt yazlm radyo tiyatrolarndaki zorlama replikler
geliyor ister istemez: Dinleyici sadece mekn deil oyuncularn hareketlerini de
gremez, ayrca srekli bir st-anlatc araya girip onlarn davranlarn da
anlatamaz; dolaysyla, ou bilgi replikler yoluyla aktarlr. imdi bu elimdeki
ba karnna saplayacam ve sonsuza kadar susacaksn, demek zorunda kalr
elinde bakla bir dierini tehdit eden saldrgan.
istemeye gelmitir, dedi Bedia, kestirip att. Babamn akrabalarndan
biridir, diye dnd. Hibirini tanmam grsem! Ka yl oldu? Takvimde ruj
kalemiyle belirtilen bu sradan gn, evliliinin onuncu yldnmyd. Saate bakt:
Bei yirmi geiyordu. Birazdan Macit, krmz gller ve bir prlanta yzkle
kagelirdi. On ylda on yzk.
Bu ekilde balayp bize Maciti tantan blme geliyoruz. Maciti sadece
Bediann zihninin iinden gryoruz. O bir karakter saylabilir mi? Burada ilgin
olan, Bediann yabancnn kimliini ararken gemie srklenmesi. Yllar
takvim onuncu yl saat... Saatin bu kadar net kullanlmas Bediann asl
meselesinin zamanla olduunun iaretlerinden biri. aret demek belki yanl
oldu: yknn zaman meselesini tayan dokusunu oluturmaya yaryor. Daha
sonra te bu koskocaman ev, bu deerli silahlar, Avrupa yolculuklar, Bedia,

bu doldurulmu kular ile zetlenecek yaam kuran Macitten olumsuz bir


tonda sz ediliyor. Bunlar dnen bir kadnn kocasna k olmay
srdrdn syleyemeyiz. Doldurulmu kular gibi hissediyor Bedia. Bylece
bir kez daha ayrntlar ie yaryor. Ancak hayatndan ve Macitin bugnk
halinden honut olmayan Bedia, aadaki sahnede yaamn tm
sorumluluklarn nasl da kolaylkla kocasna devredebildiini ve sonra da
yakndn bize gsteriyor.
Kim olursa olsun, Macite sylemeliyim, diye dnd Bedia soyunurken.
Banyoda uzun salarn naylon baln iine zenle yerletirdi. Bu sessizlii yle
severdi ki. Elma iei kokan bir toz att banyoya, su kprd. Uzakta bir kap
kapand: Zeynep kt. Saat be buuu vurdu.
Neden daha nce sylemedim sanki? Amaan, nereden de takld kafama?
Canm, Manisadan kim olabilir: Emmisinin olu, ahingilin Osman... Yok canm.
isteyecek mutlaka. Su lkt, pembeydi, dinlendiriyordu. Gzleri kapanacakt.
Kirpikleri buuyla slanm, yle dingin... Derken zil ald.
Hep byle olur, dedi Bedia irkilerek, Macit anahtarn unutmutur yine. Ne
zaman banyoya girsem... Bktm artk.
Artk ayrntlarn zenginlii zerinde durmuyorum. Bu blmn banda
gvenilen Macitin ksa bir srede bklm kiiye dnmesini canlandrd iin
nemli buluyorum. imdi bu noktada durup dnelim: Bedia nasl biri?
Tandmz birok insana benziyor, kafas kark, mutsuz... Birok zellik
ekleyebiliriz. Ama en nemlisi, biz artk Bediann nasl davrandn biliyoruz:
evinde, dolmuta, kocasnn yannda, bir partide, hizmetisiyle konuurken,
gemiinde kalm uzak akrabalarna kar... stelik tm bunlar bir-iki sayfa
iinde, okuma zaman ile be-alt dakikada rendik. Gerek hayatta be-alt
dakika iinde bir insan bu kadar yakndan tanyabilir miyiz? Hayr. te
kurmacann yaratt yanlsamalardan biri de budur. Kurmacann iinde
yaratlan karakterlere inanrz. Onlar sadece szcklerden yaplm, yzlerini
bile grmediimiz kiiler olmasna ramen onlara inanrz. Bunun altnda yatan
nedenlerden biri okurken kendimizi o kahramann yerine koyararak onun zihin
gzyle dnyay grmeye balamamzdr. Tabii yazar be duyumuzu harekete
geirecek ayrntlar bize sunduu lde bu zdeleme kolaylar.
Hzla, fkeyle frlad banyodan. Bornozuna geliigzel sarnp, terliklerini bile
giymeden kotu. Koridoru geti. stnden szan sular, ince bir iz brakyordu
ardnda. Karanlkta, el yordamyla at kapy: Dars karanlkt! Aalardan, biri
asansr armt. Asansr, sarsla sarsla inerken o, iki kat arasndaki belirsiz
aydnln, mthi korkunun daralan yreine yerletiini duydu. Bir an nce br
kata, akla, gvene ulamak iin parmaklarnn ucunda hafife kalkarak evresine
baknd: Asansrn nda kasketli bir adam duruyordu.

imdi gerilimin trmanmaya balad bu final blmn inceleyelim. Kap


alnd anda biz ne dndk? ncelikle ters bir eyler olacan sezdik.
Macitin gelmediinden eminiz. Kahramanmz da bizim gibi kukulansa belki
kapy amayacak ve kurtulacaktr. Ardnda ince su izleri brakarak Bedia
koarken keke gitmese, elma iei kp kokulu kadn, yastklar kiriyle
damgalayan yal-kara adamla karlamasa deriz iimizden; ama bir yandan da
gidip kapy amasn, o bilinmezle karlamasn isteriz. nk bu yky
neden okuduumuzu o anda fark etmiizdir. Daha nce sz edilen o kirli adam
gelecek! Bunu hissediyoruz. Polisiye edebiyata da o yzden ilgi duymaz myz?
Bizim bamzdan gemesini arzu etmeyeceimiz o korkun ama bir o kadar da
heyecanl maceralar grmek deil midir bizi srkleyen? Korku ve gerilim
edebiyat insan zihninin ilksel kayg ve endielerini kurcalad iin hep ilgi
ekmitir. Artk gecelerimiz karanlk ve gvensiz deil, doa bizi korkutan bir
yer deil; tam tersine dize getirdiimiz, yok olma tehlikesiyle kar karya bir
yer. O halde gemi zamanda yaam atalarmz korkutan ormanlarn karanlk
gleri imdi kurmaca yoluyla bir kez daha ehlileiyor ama bu srada ilksel
drtlerimizi kurcalad iin de bize garip bir zevk veriyor.22
Adam yaklat. Bedia tanyamad; yabanc myd, deil miydi kestiremedi.
Bornozunun ak duran nn kapad hzla. Aada biri bindi asansre. Macit
geliyordu herhalde. Zaman kazanmak iin, bireyler hatrlayabilmek iin, bireyler
dnebilmek iin:
Kimsiniz? dedi Bedia. Tanyamadm birden.
Gerilimi trmandrmak grnd kadar kolay deildir. Yazarn zamana
gereksinimi vardr ve byle blmlerde her cmle ok daha fazla bir dikkatle
okunaca iin hata yapmamas, dikkati datmamas ve kukulu durumu
srdrecek hamlelerle devam etmesi gerekir. Nitekim burada da Bediann
Macitten yana mitlenmesi ona biraz zaman kazandrm, bizim de o durumda
bir sre daha kalmamza neden olmutur.
Adam hibir karlk vermeden ylece durdu, ayayla kapy itti biraz.
Kimsiniz? diye haykrd Bedia. mi istiyorsunuz? Zeynep... Arkasna dnd;
Zeynep yoktu. Asansr yukarya doru kt, kat geti.
Bedia, tanmad, tanyamad btn yzlerin, brakt yerlerin, unuttuklarnn,
hatrlamadklarnn acmasz bir parltyla stne doru geldiini grd. Gzlerini
kapad.
Paniin boyutlarn alglamamz iin Bediann Zeynepin ktn bir an iin
unutmas iyi bir hamle. Bedia nn hissettii korkunun derecesini gsteriyor.
Bellek korku iinde bir nabz gibi arpyor. Unutuyor, tekrar hatrlyor. Ayrca i
mi istiyorsunuz sorusu bize srekli olarak Bediann gemiine bakn

hatrlatt iin ok ilevsel. Son iki cmledeyse anlatc Bediann iinden


karak bizim de altna imzamz atabileceimiz saptamasn yapyor: Gemi
geri gelmitir. Bu noktaya kadar Bediann iinde olan anlatcnn ondan kopuu
ruhun bedeni terk ediini artrd bana... Bir metin byle olmayacak bir ey
hissettirdii zaman anlyorum onun deerini.
imdi bu noktadan sonra ok ey tartlabilir: Bediann bu sonu hak edip
etmedii nemli bir sorudur rnein. lmle cezalandrlacak kadar kt bir ey
yapmamtr Bedia. Biraz dnnce Bediann bir cinayete kurban gitmi olma
olasl bize zayf gelmeye balar. yk boyunca, kahramann dncelerine de
tanklk etmi, Bediann somut olarak birinden kukulandn grmemitik. Bu
durumda anlatlan hikyeye duyduumuz inan da solmaya balar. O adam
Bediay neden ldrsn ki... Kahkahas yznden mi? Sama... O halde? Snf
atlayarak gemiinden kopmas m? Bu da ok yeterli deil, nk snf atlamak
iin etkin olarak uraan Bediann kocas; kendisi sadece varslln nimetlerinden
yararlanyor. Eer gemiini unutarak snf atlamann cezas lmse bu cezay
nce Macitin ekmesi gerekiyor. O zaman yknn finalini tekrar okuruz.
Adamn Bediay ldrm olduunu nereden kardmz sorarz kendimize.
Cinayeti grdk m? Hayr. Hatta, tam tersine Bedia, tanmad, tanyamad
btn yzlerin, brakt yerlerin, unuttuklarnn, hatrlamadklarnn acmasz
bir parltyla stne doru geldiini grd. Gzlerini kapad gibi mecazl bir
anlatmla bitiyor yk. Bize bir cinayetin ilenmekte olduunu dndren tek
bir ayrnt (parlt!) var; bir ba ya da silah artran bir szck. Sahne o
kadar ustaca kurulmu ki biz bu szc okuduumuz anda olacaklar
zihnimizden tamamlyoruz. Bu sahnenin zerine dndke cinayetin gerek
bir eylem olduundan kukulanmaya balyoruz. Artk kapya dayanan adamn
gerek bir kii deil de bir simge olduunu dnebiliriz. Ama o zaman btn o
gereki anlatmn ayrntlarn ne yapacaz? Bu durumda baka bir zm
dnrz: Belki de adam gelmemitir. Bedia kpkl banyonun rehavetine
dalp uyumaya balamtr. Geri dnp hikyenin bu ek yerini ararz:
Su lkt, pembeydi, dinlendiriyordu. Gzleri kapanacakt. Kirpikleri buuyla
slanm, yle dingin... Derken zil ald.
Buras olabilir mi? Zilin almadn dnrsek, yknn finalindeki cmle
ile ember tamamlanabilir:
Su lkt, pembeydi, dinlendiriyordu. Gzleri kapanacakt. Kirpikleri buuyla
slanm, yle dingin... [...] Gzlerini kapad.
Evet, yazar eer bu tr bir metaforik anlatm benimsemise adamn gelii o
mreffeh hayatn ortasnda grlen gemiin motifleri ile bezeli bir kbustan
baka bir ey olamaz. Keli parantezin iindeki nokta bu kbusun grlme
nndan baka bir ey deil imdi. Ancak bu ykde yazar bizim bu yaptmz

yorumu dorulayacak ya da yanllayacak bir netlik yaratmyor. Bu da yky


sradan bir olay anlatmnn tesine tayor. ki olas gereklik dzlemi arasnda
asl kalyoruz: Kurmaca bir kez daha Tomris Uyarn23 kaleminde farkl
gereklik boyutlar yaratan bir sanata dnyor.
Yaratc Yazarlk Seminerlerimde bu yk incelemesini bitirene dek yazarn
kim olduunu sylemedim. Sonra ayn soruyu sordum: yazarn cinsiyeti ve
yknn yazld dnem. Katlmclar dnemi kestirmekte hi zorlanmadlar
ancak cinsiyet konusunda yine grler yar yaryayd. Hatta bir katlmcnn
yapt u yorum ilgin gelmiti: Bu yazar bir erkek olmal; kadn dnyasn iyi
tanmad iin bir sr ss malzemesi sayp durmu.
Daha nceki yk incelemesinin sonunda vurguladm gibi burada
yaptmz yine bir okuma denemesiydi. Ayn metnin bir baka yorumunu
Selim leriden okuyabilirsiniz. leri, yazsn u cmleyle bitiriyor:
Kpk, hikye sanatnn ssl giysilerini kuandktan sonra hepsini frlatp
atm, gerek bir bayapttr.24
Bu cmle aslnda benim bu kitapta hedeflediim amac da dile getiriyor:
Hikye sanatnn tekniklerini irdeleyelim ve sonra onlar amaya alalm... ki
bybozma abamzn bir anlam olsun!

. Richard Alewynin Edebi Kayg adl yazsn bu konuya daha ok ilgi duyan
okurlara nermek isterim. Korku ve Kayg (dzenleyen Hoimar von Ditfurth, ev.
Nasuh Barn, Metis Yaynlar, stanbul, 1991) adl bir tartma kitabnn ikinci
makalesi.
. Tomris Uyar, Kpk, demeler ve ahmeran Hikyesi, YKY, stanbul, 2003.
. Selim leri, Kpk, ADAM yk, Kasm-Aralk 1995, Say 1.

ZAMAN: NEDEN-SONU ZNCR


... nk kurmaca yazmak b ir anlamda zaman y netmektir...
Zaman gerekten de kurmacann en nemli unsurlarndan biridir. nsan
evresinde olup bitenleri hzla alglayp uygun stratejiler gelitirmek zorunda
olan bir yaratktr. Neden-sonu ilikilerini kavramak insan zihninin en nemli
aralarndandr. Dnyada olup bitenleri bir neden-sonu zinciri iinde kavramak,
hayatta kalmak iin byk bir stnlk salar: daha sonra olacaklar nceden
kestirmek. Neden-sonu zincirinin kurulmas iin de gzlemlenen olaylarn bir
biimde kaydedilmesi gerekir. Bir kurama gre bellein geliimi de tamamen bu
gereksinimden kaynaklanr.25 rnein, geceleri avlanmak zorunda olan
memelilerin grme yeteneklerinin yan sra koku duyularnn da gelimi
olmasnn, karanlkta evre hakknda bilgi edinme gereksiniminin bir sonucu
olduu sylenebilir. Koku duyusunun nemli bir zellii vardr. Bir anda bir
bilgiyi edinmeyi salar. evre hakknda bilgiyi karanlkta toplayan bir yaratk
grme duyusundan ok koku alma yeteneine gvenmek zorundadr. Grme
duyusu bir anda toplamn bilgisini verebilir. Bakarsnz ve ufka kadar her eyi
grrsnz. Sizin varlnz tehdit edecek tm saldrganlar ok ok uzaktayken
saptayabilirsiniz. Ancak milyonlarca yl ncenin memeli hayvanlar iin ortam
son derece tehlikeliydi; gndzleri saklanmak, geceleri saknarak dolamak
zorundaydlar. Bu nedenle de iyi koku alma yetenei olanlar trlerini srdrme
olanana sahip olmulardr (konuyu datmak gibi olacak ama u bilgiyi de
eklemeli: Modern insann atas Homo sapiensin dier insanslarla yarnda ona
stnlk salayan zelliin kpeklerle dostluk kurmas olduu iddia ediliyor;
kpekler ve atalarmz mthi bir ortaklk kuruyorlar, biri avn yerini veya bir
dmann yaklatn haber veriyor, dieri alet kullanma ve stratejik davranma
zellikleriyle sorunlar zyor; sonunda avdan ve gvenlikten iki taraf da payna
deni alyor). Kokunun, bu bir anda bir bilgi zelliinin memelilerde bellein
gelimesinde pay olduu da savlanyor bilimciler tarafndan. Bellek sayesinde
memeli canl daha nce ald kokunun iaretini kullanabiliyor ve karanlkta
nerede olduunu, evresindeki beslenme olanaklarn ya da tehlikeleri
anlayabiliyor. Kokusuna gre tanma yapabilmek iin de canlnn daha nce
kodlad yeri anmsamas gerekiyor. Yani bir bellee gereksinimi oluyor.
Kokularn anlar canlandrmaktaki mucizevi roln hl zaman zaman
deneyimleyebiliyoruz. Bellekte saklanan bilgilerin kodlanmas srasnda birok
gsterge rol oynayacaktr ancak bunlar iinde en yaamsal olan ncelik-sonralk
ekseninin kullanlmasdr. ncelik ve sonralk gibi kavramlarn varl zaman
algsndan sz etmemize olanak tanr.
Okurun bellei okuduu her eyi biriktirmeye balar. Her okuduu
cmleyi nceki bilgileriyle tmletirip, karlatrp eitli sonulara vararak
kaydeder. Bir hikyenin inas, bilgilerin hangi srayla okurun belleine yerletii
ile ilgilidir. Her yeni cmle metnin dnyasnda bir deiim yaratr. Bu deiim

metnin kendine zg zamann oluturur. Tabii anlatlan hikyenin kendi zaman


vardr ve okur bu zamann akn kavrar. Tomris Uyarn Kpk adl
yksnde hikyenin zaman yazar tarafndan zellikle vurgulanmtr. Hikye
saat bete balar ve be buukta biter. stelik anlat, zamann bir-iki geri dn
dnda kesintisiz ve dzenli olarak akt izlenimi vermektedir. Yazarn
hikyedeki zamann akn bu derece kesinlikle vurgulamasnn en byk nedeni
gerilimi ayakta tutmak ve kahramann yaamndaki zaman kavramyla
hesaplat duygusunu yaratmakt. Kurmaca metinlerde ille de zaman bu
ykde olduu gibi bildirmek gerekmediini sylemeye gerek var m? Elbette
yok. Ancak yazarn, anlatt yknn zaman akna hkim olmasnda yarar
vardr. nk zaman boyutu olay rgs ile i iedir. Tabii olay rgs ile
hikyenin ilikisi zerine de tartmamz gerekli ama onu bir sonraki blme
brakarak zaman ile ilgili dnmeye devam edelim.
Evvel zaman iinde, kalbur saman iinde; deve tellal iken pire berber iken; ben
babamn beiini tngr mngr sallar iken... az gittik uz gittik dere tepe dz gittik bir
de dnp baktk ki bir arpa boyu yol gitmiiz...
Bu bilindik tekerleme eklinde sylenen masal girilerini burada anmakta
yarar var. Masallarn bandaki bu giriler dinleyiciye u mesaj verir: Ey dinleyici,
birazdan dinleyecein hikyede olaanst eyler olacaktr, gndelik
yaamnzda algladnzdan farkl bir zaman ve mekn kullanm ile
karlaacaksnz, armayn.26 Bu, aslnda, Umberto Econun szn ettii okur
szlemesine denk gelmektedir.27 Eco, kurmaca okurunun grnmez ve yazl
olmayan bir anlamaya bal kalarak metni okumaya giritiini syler. Kurmaca
metnin gerek olmadnn farknda olmamza ramen okuduklarmz gerekmi
gibi alglamak zere kitabn banda bir anlamaya imza koyarz. te bu, masal
girilerindeki tekerlemenin dayatt gerekst anlatm kabulmz
anmsatan bir durumdur. Evet, masaln masal olduunu biliriz, ama yine de
gzel anlatlan bir masal dinlerken heyecanlanr, duygulanr, zevk alrz. Modern
kurmaca metinler de benzer bir etki yaratmay amalarlar. Metnin kendi zaman
vardr, kendi dnyas, kendi ilikiler btn vardr. Okur olarak bu yanlsamay
batan kabul etmezsek okumann zevkine varamayz.
Kpke dnecek olursak... Hikyenin kendi zaman yarm saat
srmektedir. Ancak biz metni okurken (3-4 sayfalk metnin yaklak okuma
sresi 10-12 dakikadr) geen zaman ile metnin zaman arasnda bir fark vardr.
Baka metinlerle karlatrdmzda bu fark belki de bu ykde ok azdr.
Tersine, bir saatlik bir zaman dilimini ya da bir gnde geen bir hikyeyi anlatan
yzlerce sayfalk kitaplar vardr. Bu rnekte hikyenin zaman dediimiz,
Bediann evinde geen zamandr. Yarm saat iinde Bedia yataktan kalkm,
hizmetisi ile konumu, bu srada banyo hazrlanm, Bedia banyoya girmi ve
ardndan da kap alnm, yabanc gelmitir. Tm bunlar yarm saat iinde olup

bitmitir. Ayrca bu olaylar Bediann evinde yaanmtr. Tek meknda geen bir
hikye. Ancak biz okur olarak sadece bu yarm saat iinde olup bitenleri mi
rendik? Hayr. Hem Bediann gemiine gidip onun kkenine dair bilgiler
edindik, hem geri dnlerle kocasn ve kendisini eitli ortamlarda gzlemledik,
hem de Bediann dier kiilik zelliklerini rendik. Neredeyse bu yarm saati
anlatan hikyede Bediann tm hayatn kavradk ya da bu izlenime kapldk.
yky okumay bitirdiimizde kahramanmz hakknda her eyi bildiimizi
varsaydmz bir dnsel duruma getik. Yani biri kp, Bedia aslnda bir
yandan da ok gzel resimler yapan yetenekli bir kadndr, derse kolayca
kabullenemeyiz bu yeni durumu. Byle bir bilgi bize verilmemitir. Peki bununla
eliecek bir bilgi var m? Yok. Ama bu yeni neri bizim zihnimizde yaratlm
olan Bedia ile elimektedir. Aslnda birka sayfa iinde Bediann kiisel
zellikleri hakknda ok az bilgi edindik ama bu bilgiler yle bir kurgunun iinde
zihnimize yerleti ki artk yk bittikten sonra yeni bir zellii Bediaya eklemek
istemeyiz. Onun karakteri kurulmutur. Karakter yaratmak, belki de
kurmacann en nemli parasdr. Zamann ve meknn kullanm, olay
rgsnn kurulma ekli, gereklii oluturmaya yarayan ayrntlar, ksacas her
ey kurmacada karakterleri yaratmaya hizmet eder. nk karakterler ete
kemie brnp ortaya kmazsa anlatlan hikye okurun zihninde canlanmaz.
Zaman, olaylarn neden-sonu ilikileri iinde kavranmasn salayan bir
unsurdur. Hikyede nce bir ey olur, sonra baka bir ey olur. Olan her ey ya
bir olayn sonucudur ya da baka bir olayn nedenidir. Bir baka seenek de var
tabii. Art arda gelen olaylar, nedensellik ilikisi barndrmamalarna ramen
zamansal bitiiklik ilikisi iinde bir btnsellik yaratabilirler. Bu konuda Hilmi
Yavuzun saptamalarna deinmekte yarar var. Yavuz, Garaudynin, bir sanat
yaptnda biimle ierik arasndaki dzmece, sahte kartln alabilmesi iin,
nce bu yaptn konusunu, onun ieriiyle bir tutmamak gerektiini belirttii
bir bildirisine atfta bulunarak balad makalesinde Vedat Trkalinin Bir Gn
Tek Bana adl romanndan u rnei verir: Romann kahraman Kenan, sevgilisi
Gnselin ondan polis diye kukulandn rendikten sonra intihar eder. Bu
roman okuyan birinin Yavuza bu hikyeyi gereki bulmadn sylemesi
zerine Yavuz bu durumun tipik bir konuyu ierikle zde tutma vakas
olduu saptamasn yapar. Yavuza gre, romann bir konusu, bir de ierii
vardr. nsan zihni Humeun ortaya koyduu gibi zamansal bitiiklii
nedensellikle kartrmaya yatkndr; dolaysyla birbiri ardnca gelen iki olgudan
ncekini neden, tekini sonu saymak gibi bir koullanmas vardr. Yavuz,
romanda Kenann sevgilisi onu polis sand iin intihar etmediini, polis
sandn rendikten sonra intihar etmi olduunu belirtir. Dolaysyla konu,
yani hikye o kadar da basit deildir. Bence makalenin en nemli saptamas
romann nedensellie indirgenmesi ile ilgili blmde gizli:
Roman, ematik bir nedensellie indirgemek, somut gereklie analitik bir
yaklam; bir btnsellik olarak temellendirmekse, diyalektik bir yaklam oluyor.

Nedensellik, aklama ve betimlemeyi; btnsellik ise anlatmay ierir. Nitekim,


Vedat Trkalinin, Kenann intihar nedenini aklamak gibi bir amac yok, hi yok.
Kenann intihar, romann getirdii btnsellik iinde, bize kk burjuva
ideolojisinin kanlmaz tarihsel kn simgeleyen bir olgu olarak anlatlmak
istenmi.28
Elbette romann btnsellii sz konusu olduunda bu saptamalar son
derece yerinde. Ancak roman oluturan sahnelerin kendi ilerinde neden-sonu
ilikileri ile bal olgulardan olutuunu yinelemekte yarar var. Demek ki
yazarn kurmacada gereklii yaratrken sadece neden-sonu ilikileriyle
balanan olgular deil, bir yandan da, zamansal bitiiklik iinde olanlarn
yaratacaklar etkileri de dnmesi gerekir. Zaten yazarn cephesi her zaman
karktr.
Yazarn dnmesi gereken birok ayrnt vardr. Hem anlataca hikyenin
ne kadarlk bir zaman diliminde getiini kurgulamak zorundadr, hem de
kahramanlarn kendi yaamlarnn dnm noktalarn zamansal olarak bilmek
zorundadr. Anlatlan hikyenin ne kadarlk bir zaman aralnda gerekletii ilk
dnlmesi gereken zelliklerdendir. Hikyeniz bir gecede, bir saat iinde
geebilecei gibi tm bir hayata da yaylabilir. Tabii metnin uzunluu burada
nemli bir rol oynar. Bu adan bakldnda roman, ykye gre uzun zaman
dilimine yaylan hikyeleri anlatmak iin daha uygun grnmektedir. Hatta bu
nedenle birok yerde yknn tanmlanrken yaamn ok daha kk bir zaman
kesitine odakland da vurgulanr. Aslnda byle bir gereklilik yoktur. Zaten
trler zerine gelitirilen tanmlar konusunda da tam bir fikir birliinden sz
etmek de gtr. zellikle roman-yk ayrm olduka kafa kartrcdr.
Metnin okuma zamann belirleyen sayfa saysdr. Ortalama bir kitap
sayfasn birka dakikada okuruz. Dolaysyla o bir sayfa iinde anlatlan olay
yaanrken bizim iin birka dakika gemi olur. Burada bir akmama
kukusuz vardr. Atlamalar, kesmeler, geri dnler zaman deitirmek iin
kullanlan yntemlerdir. Sinemada da sklkla kullanlan bu teknikler kurmacann
zamann dzenlemeye yarar.
Umberto Econun Anlat Ormanlarnda Alt Gezinti adl kitab, kurmacada
zaman konusunda ok ayrntl ve aydnlatc bir blm iermektedir. Burada
tamamn zetlemek yerine ilgilenen okurlara kitab okumalarn nermekle
yetineceim. Yine de ilgin bir saptamasna deinmek istiyorum. Eco,
pornografik filmleri erotik filmlerden ayran en nemli zelliin, bu zaman
boyutunun kullanmnda ortaya ktn sylyor: Erotik filmler de dier
normal filmlerin kurgusal zelliklerini tar ancak porno filmlerde o trden
zaman atlamalar olmaz, tm hareketler kesintisiz gerek zamanda sahnelenir,
diyor.
te kural: Bir filmde iki kii Adan Bye gitmek iin gereklikte olduu kadar

zaman harcyorlarsa, pornografik bir filmle kar karya olduumuzu kesin olarak
syleyebiliriz tabii bunun yan sra, cinsel eylemlerin de olmas gerekir; aksi
takdirde, drt saat boyunca bir kamyonda seyahat eden iki kiinin grld Wim
Wendersin Zamann Akndas gibi bir filmin pornografik olmas gerekirdi ki
deildir.29
Gerekten de ilgin bir saptama. Bizim burada tarttmz zaman
kullanm ile yakndan ilgili grnyor. Kurmaca yaptlar gerek yaamn aksine
odaklanm anlatlardr ve gereksiz cmlelerden, sahnelerden arnmlardr; bu
nedenle de okura btnlk duygusu verirler. Bu btnlk metnin estetii ile
yakndan ilgilidir. Dilin kullanm, metaforlar, simgeler, bulular kadar zamann
kullanm da estetik boyutu glendirmeye hizmet eder. Zaman boyutu
zerinde denetimimizi yitirdiimizde ortaya kan metnin ou zaman geveze
bir metin olduunu grrz, en hafifinden hikye sarkm deriz. Bu da
okumay skc bir hale getirir, ama daha kts ortaya kan yaptn estetik
btnlnn bozuk olmasna yol aar ki bu da hi istemediimiz bir
durumdur. Eco nun da vurgulad gibi, kurmaca yaptlarn hepsi hzldr.
Hikyeye hizmet eden sahneler birbiri ardna sralanrken zaman gerek
yaamdaki zamandan ok daha hzl akmak zorundadr. Ancak yazar, bazen
zaman yavalatabilir, nemli bir sahnede zaman uzatabilir ya da tam tersini
yapabilir. nk kurmaca yazmak bir anlamda zaman ynetmektir. Proustun
Kayp Zamann zinde adl romannn has edebiyatn ahikalarndan biri
saylmasnn nedeni de bu olsa gerek.
Anlatnn zamansal yaplandrlmasnn yan sra hikyenin i zamannn
tutarll da nemlidir. Bu tabii ok daha temel, aslnda zerinde uzun uzun
durmaya bile gerek olmayan yazan kiinin saduyusu ile kefettii ve uygulad
bir zelliktir. Anlatlan kahramanlarn (zellikle uzun zaman dilimlerini ieren
bir romanda) hangi ylda nerede, ne durumda olduklarn yazarn net bir ekilde
nceden biliyor olmas, anlatt hikyenin tutarll iin nemlidir. Bunu okura
dorudan yanstmak zorunda deildir, ancak hikyenin bir zaman cetvelinin
nceden karlm olmas ok ie yarar. Karakterler yaratlrken sadece onlarn
kiilik zellikleri, psikolojik altyaplar deil ayn zamanda eitim, meslek, snf,
aile zellikleri, bir baka deyile gemileri hayal edilir. Bunlarn arasnda uyum
yoksa karakter doru bir biimde ortaya kamaz. Gemii tasarlarken de
zamansal tutarllk gzetilir. Tabii anlatlan hikyenin getii zamana zg
ayrntlara hi deinmiyorum. rnein, tarihsel kurmaca ayrca youn bir
alma gerektiren bir alandr. Uygulamalarnn ok olmas bu trn sorunsuz
olduu anlamna gelmez. Hatta bana kalrsa en sorunlu trlerden biridir.
Kurmaca yazarnn tarihi yazarken almak zorunda olduu ideolojik konumun
sorunlarn hi katmadan sadece unu iaret etmek istiyorum: Gemite ya da
gelecekte geen bir hikye anlatlrken kullanlan dil byk bir sorun yaratr.
Yazar ne yaparsa yapsn bugnn diliyle yazmaktadr. Tabii aratrma yaparak

yazd dnemin diline dair incelikleri renip uygulayabilir ama bunu ne kadar
mkemmel yaparsa okunurluu o derece azalacaktr. nk gnmz
okurunun dilinden uzaklam olacaktr. Ayrca bu, szn ettiim mkemmel
bir aratrma ve uygulamann rn olduunu varsaydm metinler iin geerli.
Oysa pratikte yazarn birok bilgiye ulamas da mmkn olmayabilir. Fsun
Akatlnn, son yllarda yaymlanm olan tarihsel romanlarn sorunlarnn
tartld Osmanlya Romandan Bakmak30 adl deerlendirmesini okumanz
neririm.
Hikye, ileriye doru akan dinamik bir yapdr. Okuma sreci boyunca kii
olaylarn akt, bir yere doru gittii hissine kaplr. Olaylarn ak okurun
ilgisini ayakta tutan bir gtr. Akkanlk diye de adlandrlan bu kavram,
hikyenin okunma srecini belirleyen kilit bir unsurdur. leriye doru
okunurken, anlama sreci geriye dnk olarak gereklemektedir. Zihin
okumaya balar balamaz, toplad verilerle hem bundan sonra olacaklar
tahmin etmeye alr hem de hikyenin gemiini renir. Her admda
gerekleen olaylar nceki olaylar anlamay kolaylatrr. Bir hikyedeki her olay
nemlidir. zellikle dramatik anlatlarda her olay bir eye hizmet eder. Bu da
akkanl artrr. kinci nemli kavram da hikyedeki kahramanlarn ve olaylarn
potansiyellerinin gereklemesidir. Bu enerji, metnin balangcnda okuru ileriye
doru ynelten temel gtr. Hikye ilerledike alr ve aldka
balangtaki potansiyeller okurun beklentileri ile uyum iinde gerekleir. Sona
doru yaklaldka muhtemel sonlar birer birer elenir, olas durumlar en aza
iner, bir kader gibi sona varldnda okur bekleyebilecei ama nceden bilmedii
gerekle karlar. Kahramanlar kaderleriyle giritikleri mcadeleyi
bitirdiklerinde karakterleri de tamamlanm olur. Herakleitosun u szn
hatrlatr bu durum: nsann karakteri onun kaderidir. Gerek yaamda kaderle
mcadele ancak lnce biter. Kurmaca bir yaptta ise metnin sonunda
mcadele belli bir noktada bitmi olur. Gerek yaamn bir finali yoktur ama
kurmaca yaptlarda finaller nemlidir. Yine de metnin iinde kahramann kendi
kaderiyle bir mcadele iinde olduunu gryoruz. Tanpnara gre bu, Bat
romann nemli klan, bizde olmayan bir zelliktir. Sahici karakterlerin
yaratlamaynn ve Batl anlamda byk romanlarn yazlamaynn ardnda bu
kltr farkll vardr:
Kadim Yunana hristiyan dnyasnn stn olduu tek nokta buras, bu ie doru
dntr. Onunla kadere kar koyma fikri tamamlanr. Yani kahraman hakiki
manasnda teekkl eder. nsan kendi btnln alr. Eski ark hikyesine byle
bir terbiye yardm etmemitir. Hristiyanlktaki cibilli gnah fikrinin dourduu
hrriyet mcadelesinin eski ark cemiyetlerinde olmad gibi.31
Kurmacada zaman boyutunu tartrken deinmemiz gereken bir baka
nokta da anlatmn kipidir. rnein Kpk adl ykde kullanlan anlatm

yaygn olarak kullanlan dili gemi zamanda hikyelemedir: Hzla, fkeyle


frlad banyodan. Bornozuna geliigzel sarnp terliklerini bile giymeden kotu.
Koridoru geti. stnden szan sular, ince bir iz brakyordu ardnda. Gndelik
konumalarmzda bu kipte kurduumuz cmleler bir olayn gemite olup
bittiini ifade eder. Ancak, bu kipte yazlm kurmaca metinleri imdiki
zamanda geiyormu gibi alglarz. Olup bitenler gzmzn nnde biz
okumay srdrdke canlanmaya devam eder. Bu durum kurmaca gerekliin
en temel yanlsamalarndan biridir.
Bir baka anlatm kipi de geni zamandr. Ayn cmleleri bu kipte okuyalm:
Hzla, fkeyle frlar banyodan. Bornozuna geliigzel sarnp terliklerini bile
giymeden koar. Koridoru geer. stnden szan sular, ince bir iz brakr
ardnda. Bu da olas hikyeleme kiplerinden biridir. stelik bu trden harekete
dayal, merak unsurunun, zirvede olduu blmlerde heyecan artrmaya
yaradn syleyebiliriz. Elbette farkl balamlarda yeni ilevler yklenecektir.
Baka kipler de anlatlarn tamamnda ya da kimi blmlerinde kullanlabilir.
imdiki zaman da bunlardan biridir: Hzla, fkeyle frlyor banyodan. Bornozuna
geliigzel sarnp terliklerini bile giymeden kouyor. Koridoru geiyor. stnden
szan sular, ince bir iz brakyor ardnda. Bu kip de geni zamana benzer bir hz
ve canllk katyor anlatya. zellikle rya anlatmlarnda olduka sk
kullanldn gzlemlediim bir kip.
Baka zamanlarda da anlatmak mmkn tabii:
-Hzla, fkeyle frlamt banyodan...
-Hzla, fkeyle frlayacaktr banyodan...
Ancak uzun bir yky ya da bir roman batan sona bu kiplerde yazmak
okumay gletirir. Yine en en kolay alglanan kip -dili gemi zaman gibi
grnyor.
imdi son olarak u soruyu tartalm: Szn ettiimiz biimiyle zaman
unsurunu kullanmayan ya da zaman boyutunu yok sayan anlatlar mmkn
mdr?
Elbette mmkndr ve de ok sklkla karmza karlar. Hatta diyebiliriz
ki bu tip anlat rnekleri edebiyat yaptlarndan ok popler medyada
mevcuttur. Gndelik yaammz kuatan anlatlar, zaman boyutunu kran ya
da askya alan saysz rnekle doludur. izgi romanlarn, durum komedisi
dizilerinin dondurulmu zamanndan sz ediyorum! Bunlar genellikle belirli bir
zaman dilimine skm sonsuz sayda maceradan oluur. Kk bir zaman
dilimi kurmaca sayesinde sonsuza geniletilir. izgi romanlar, televizyon
dizilerine gre daha ansldrlar. TV dizilerini canlandran oyuncular zaman
iinde yalandklar iin (bazen oyuncular ld ya da diziden ayrld iin)
konuda da zorunlu deiimler olur. rnein Teksas adl izgi romandaki Rodi adl
ocuk sonsuza kadar o yata kalacaktr ama Evli ve ocuklu dizindeki ocuklar
zorunlu olarak bymlerdir. Bu arada ilgin bir deneyim yaadmz da not
edelim: Evli ve ocuklu, Amerikada on yla yaylm bir sre iinde haftada bir

gn olarak yaynlanan bir diziydi; lkemizde, dizinin tamam gnlk olarak


yaynland ve bu yzden on yllk dizi stou bir-bir buuk yl iinde izlenmi oldu.
Dolaysyla, biz bir yl iinde oyuncularn on yl yalandklarn gzlemlemi
olduk. Ayrca bu tr dizilerde her zaman var olan yaklam deiimini de daha
net olarak fark ettik. Elbette televizyonun bir hikye-sunum ortam olarak
zamanla ilikisi ok nemli ve aratrlmaya deer bir konudur ancak bu kitabn
odak noktasn kaydrmamak iin u kadarn syleyerek bu blm kapatmak
istiyorum: ok kanall televizyon, zamansal algy srekli kran ve yeniden kuran
bir ortamdr. Bir yandan her programn ve her filmin kendi i zaman akar, bir
yandan da bunlar reklam, haber ve duyuru iin (ayrca izleyicinin kanal
deitirmesi yoluyla) srekli kesintiye uratlrlar. Reklam ve haber kuaklar da
yine kendi i zamanlar olan anlatlar olduu iin birka saatin sonunda ortaya
mthi karmak bir zaman ak kar. te bu karmaann insan zihni zerinde
yaratt etkiler bence incelenmeye deer.

. Bu konuda ayrntl bilgi iin: James McConkey, The Anatomy of Memory. An


Anthology, Oxford University Press, 1996.
. Masallarn girilerine Tahsin Ycel de deiniyor (Tahsin Ycel, Yaznn Snrlar,
YKY, stanbul, 1999). Tekerlemelerdeki absrd dnya anlatmnn bize tersine
evrilmi bir dnya grntsn sunmakla gerekle dil arasndaki almaz uzakl ve
yaznn gerek karsndaki durumunu daha bir kesinlikle vurguladn sylyor.
. Umberto Eco, Anlat Ormanlarnda Alt Gezinti, Can Yaynlar, stanbul, 1995.
. Hilmi Yavuz, Romann Alglanmas, Roman Kavram ve Trk Roman, Bilgi
Yaynevi, Ankara, 1977.
. Umberto Eco, Anlat Ormanlarnda Alt Gezinti, Can Yaynlar, stanbul, 1995.
. Fsun Akatl, Felsefe Gzlyle Edebiyat, Dnya Kitaplar, stanbul, 2003.
. Ahmet Hamdi Tanpnar, Romana ve Romancya Dair Notlar, Edebiyat zerine
Makaleler, M.E.B. Devlet Kitaplar, stanbul, 1969.

HKYE VE OLAY RGS


... Kral ld ve so nra zntsnden kralie de ld...
yk / hikye ayrm
Hikye ve Olay rgsn tartmaya balamadan nce kitap boyunca
yaptm yk-hikye ayrmna deinmem gerekiyor.
yk ve hikye arasndaki ayrm (ya da tercih) yazmaya baladm
gnden beri aklma taklan konulardandr. lkin, bu ayrmn dilin kullanmna dair
ideolojik bir vurgudan kaynaklandn dnyordum. Bu, balangta byle olsa
bile zaman iinde bu yeni adn (yknn) yeni bir tre dntn
gzlemledim. imdi, hikye szcnn bir olay anlatmn ifade ettiini,
yknn ise hikye anlatmay da ieren daha geni bir edebi tre iaret ettiini
dnyorum. yknn iir ve deneme evrenlerine yaklatka hikye
anlatmaktan uzaklamas bu duruma rnek olarak verilebilir. Buna karn,
gndelik dilde kullanlan Bu filmin hikyesi nedir? ya da Bu romann hikyesi
nedir? sorularnda iaret edilen, gerekten de o sanat ortamlarnda (sinema filmi
veya roman) anlatlan hikyelerdir. stelik tm bu sanat trleri anlattklar
hikyeleri birer olay rgs iinde gerekletirirler. Biz kitab kapattmzda ve
romann anlattklarn ifade etmeye altmzda dilimize gelen, hikyesidir.
Ancak kt bir anlatcnn yapaca ekilde, romanda nce u oldu, sonra yle
bir sahne girdi araya, diye okuduumuz srasyla olaylar anlatmaya alrsak,
romann hikyesini deil olay rgsn anlatm oluruz. Bizi dinleyen de o
kitaptan bir ey anlamam olduumuzu dnr. Bir sonraki blmde bu
hikye / olay rgs ilikisini irdelemeye alacam.
Bu ayrmlarn dier dillerde de farkllklar gstereceini kestirmek g deil.
rnein bizim yk dediimiz tr ngilizcede ksa hikye (short story) olarak
adlandrlyor; bylece bizim kullandmz anlamda bir filmin ya da romann
hikyesinden sz ederken sadece hikye (story32) kavramna bavuruyorlar.
lgin olan, imdilerde short storynin Trkeye ksa yk olarak evriliyor
oluu. ngilizce yazlm bir metinde yazar short story dedii zaman aslnda bizim
yk diye bildiimiz trden sz ediyor; ancak Trkeye ksa yk diye
evirdiimizde yazar genel olarak yk zerine deil de zel olarak ksal
vurgulanan yklerden sz ediyormu gibi oluyor. Bu bir anlam kaymas
yaratyor doal olarak. Bu kaymay engellemek iin iki yol geliyor aklma:
1. Sadece yk szcn kullanmakta srarl olmak. Bunun mantksal
sonucu olarak Trkede de yk trne artk ksa yk demek; bylece
yk szc tek bana kullanldnda olay anlatmn ieren (filmin
yks, romann yks vb.) anlamn korumu olacaktr. Aksi takdirde her
iki kavram da yk szc ile karlanaca iin baz cmleleri

kurmamz, belli dnceleri ifade etmemiz olanaksz hale gelecektir.


rnein bir yknn hikyesinden sz edecekken yknn yks
diyemeyeceimiz iin (yk ile anlatt hikyeyi zdeletirerek) yknn
asli unsurlarndan biri olan hikye kavramndan vazgemi olacaz.
2. Hem hikye hem de yk szcklerini kullanmak. Bylece, olay
anlatmndan sz ediyorsak hikye, yazl bir tr olarak hikyeden sz
ederken yk diyebiliriz. Bu durumda short story yk diye evrilmelidir.
rnein bu kitabn banda alntladm Batesin kitab Yaznsal Bir Tr
Olarak Ksa yk deil aslna sadk kalnarak (The Modern Short Story)
Modern yk diye evrilebilirdi.
Ben ikinci yolu benimsiyorum. Bu kitapta da yk dediim zaman sadece
hikye anlatan yazl kurmaca trn iaret ediyorum.

Olay rg s
Yaratc yazarlk ya da kurmaca zerine yazlm kitaplara gz attnzda,
kurmacann unsurlarnn kimi farkllklar gsterse de u altbalklarda
sralandn grrsnz: Karakter, Olay veya Hikye, Olay rgs, Zaman,
Mekn, Bak As, Diyaloglar, Ayrntlar veya Betimlemeler... Bu unsurlardan
kimilerine deindim. Kimilerini ise daha sonra ayrntlaryla ele alacamz
syledim. Aslnda yapmaya altm, bu unsurlar birbirlerinden ok ayr
balklar altnda incelemek yerine ilk blmlerde olduu gibi rnek metinler
zerinde tamamn bir arada incelemekti. nk kurmaca yaptlarda bu
unsurlar birer forml ya da yapta deildirler. Her yazar kendi dnyasn
yaratrken kendine zg bir yazma alkanl ile ve belki de dile dklmesi ok
da kolay olmayan bir yntemle alr. Hatta birok yazar, aklanmas mmkn
olmayan bir esinle, hibir plan yapmadan yazmaya giritiklerini, kendilerini
anlatnn akna braktklarn, gerek yaratma srecinin byle bir kendinden
geile mmkn olabileceini syler. Bu grn en ar ucundakiler yle der:
Yazar olunmaz, yazar doulur. Ben doutan gelen yeteneklerin bu derece
abartlmas karsnda hep tedirgin olmuumdur. Elbette kiiler aras farkllklar
nemlidir ve bunlarn byk bir blm doutan gelir ya da henz bilinli
olmadmz ocukluk yllarnda ekillenir. Bu kitabn giri blmlerinde hikye
etme yeteneinin herkeste var olan bir zihinsel ilevden kaynakland zerinde
durmutum. Ancak, edebiyat yaptlarnn sadece bu zihinsel ilevin yazya
geirilmi hali olduunu sylemek bir indirgeme olur. Romanlar ve ykler yazl
metinlerdir. Dolaysyla yaznn olanaklarndan yararlanarak szl hikye
etmenin ok zerinde karmaklkta yaplara sahip olabilirler. Konuurken ve
dnrken kullandmz dil edebiyat yaptlarnda alarak baka anlatm
biimlerine dnr.
Burada konuyu datmak pahasna bir parantez aarak szl kurmaca

ortamna deinmek istiyorum. Modern meddah da denilen gnmz stand-up


sanatlarndan sz ediyorum. En baarl rneklerini sergileyen Cem Ylmazn
yapt ii yakndan incelersek baarsn besleyen en nemli zelliin anlatm
biiminin gelikinlii olduunu syleyebiliriz. Konularn ounlukla gndelik
insan ilikilerinden alan Ylmaz, ieriini belirlerken iki nemli k yapmtr.
Birincisi, gemi dnemin gldr anlay ile (didaktik mesajlarla biten
toplumsal hicivle, nl taklitlerine dayal politik talamayla, belden aa
akalarn bayatlyla) hesaplaarak kendisini farkl bir yere koymutur. kincisi,
ben kendi hikyelerimi anlatyorum, diyerek bu farkl yerin kiiselin anlatm
olduunu netletirmitir. Karikatrist olarak, bir gen olarak, bir erkek olarak
bandan geen olaylar ve kltrel gzlemlerini kimi zaman komik olmadklar
halde ironik bir dille canlandrmas (elbette bunu yaparken sahip olduu
sahneleme yeteneini sakl tutarsak) baarsnn ardnda yatan en nemli
bileendir. rnein, televizyonda ocuklara kartondan ev yapmay reten bir
program izleyen kk ve saf bir ocuk olarak baarszln anlatt hikyede
gerekten de bundan nceki gldr geleneimizde var olmayan sade, gndelik
ve sahici bir taraf vardr. Hikyede rol alan tipleri canlandrmadaki baars
gemi dnemin tuluat sanatlarnn ok ilerisinde olan Ylmazn bence asl
baars, bu saydklarmn dnda bir yerde gizlidir. rnein kimi zaman ok uzun
ve sradan izleyicinin cann skabilecek sanatn kaynaklar zerine anlattklarn
dinlenilir klan, onun kurmacann en nemli unsurlarndan biri olan olay rgsn
dinamik deiken bir biimde kullanmasdr; bylelikle anlatsn mizahn o hibir
referans dizgesine bal kalmayan zelliiyle mthi bir uyum iinde kaynatrr.
Bir hikyeyi anlatmaya balar ve hikye ilerlerken birdenbire adeta bilinakyla
bir baka hikyeye srar ya da espri kanal aar. Sonra bu kanaln iinde giderken
aniden bir nc kanal averir. Ardndan bir drdncs, beincisi... Sonra bu
kanallar arasnda gidip gelmeye balar. in gzel taraf bu hikye kanallarndan
biri sahnedeki Cem Ylmazn o andaki zihinsel durumu ile ilgili olurken bir dier
kanal komik bir an, bir baka kanal izleyicilerden biriyle gelitirmeye balad
diyalog olabilmektedir. Ayrca tm bunlarn dnda o anda sahnede yapt
gsterinin kendisini konu edinen bir st-anlat kanal vardr ki meta-kurmacann
tm zelliklerine sahiptir. Kanallar arasnda gidip gelirken hangisinin ne zaman
biteceini, ne zaman bir yenisinin balayacan kestiremeyen izleyicinin tm
zihinsel gcn bu karmak ama bir o kadar da komik anlatm biimini
kavramaya odaklamas gsterisini baarl klmaktadr. te o yzden dier standup sanatlarndan farkl bir yerde durmakta ve bu kitabn kapsamna
girmektedir.
Ancak szl anlatm ortam ne kadar gelikin olursa olsun, yazl kurmaca
ortamlar nitelik olarak, gereklik kurmada salad olanaklar asndan farkl bir
yerde dururlar. Bu olanaklar yazarlar tarafndan nasl kullanlr? Yazarlar,
kurmaca bir yapt yaratrken nasl bir zihinsel sreten getiklerini
dnmeyebilirler. Sk bir n alma ile ok etrefil yaplar da retebilirler;

gerekten de byk bir kendinden geile kalemlerinin kendilerini srkledii


yere doru da gidebilirler. Ama biz, ortaya kan kurmaca yapt
incelediimizde, Evet, deriz, u unsurlar bu biimde kullanlm, bu blm
una karlk geliyor. Eletiri de bu unsurlarn irdelenmesiyle balar ou kez.
Kurmaca bir yapta genel olarak iki ynden yaklaabiliriz: kurmacann anlatt
hikye ve bu hikyeyi anlatma biimi. Bu iki unsurun hikye ile sylemin
kesitii noktada olay rgsnn durduunu dnyorum. Benim buradaki
amacm, eletiri kuramlar erevesinde metinlerin nasl irdelenecei hakknda
dnce retmek deil. Tam tersine, yazmak isteyenlerle kurmacay tartmak.
O yzden Olay rgs zerinde durmann ve bu konuda retilmi
dncelerden yararlanmamzn yerinde olduunu dnyorum. nk olay
rgs, bana gre, kurmacann zn oluturur.
Olay rgs derken neyi kastediyoruz? Tm kurmaca yaptlar hikye
anlatrlar. Bu saptamama itiraz edileceinin farkndaym. Olaysz, hikyesiz
yk, roman ve hatta film rnekleri sralayabilirsiniz. Ancak bu rneklerde bile
aslnda, ok derinde anlatlan (ya da ima edilen) bir hikye olduunu
dnyorum. Sadece teknik anlamda hikye anlatmamay semi yaptlardr
bunlar. Bu tr anlatlar byk bir eitlilik gsterdii iin onlar irdelemek ok da
mmkn grnmyor bu kitabn kapsam iinde.
Kral ld ve sonra kralie ld. Bu bir hikyedir.
Kral ld ve sonra zntsnden kralie de ld. Bu da olay rgsdr.
Bu satrlar Forstera ait.33 Kurmaca zerine yazlm kitaplarda yllardr
alntlanan bu klasiklemi rnek, olay rgs ile hikye arasndaki fark
vurgulamaktadr. Forstera gre hikye olaylarn zamandizimsel (kronolojik)
srasdr ve olay rgs ise olaylar birbirine nedensel ve mantksal olarak
balayan yapdr. Bu basit rnek de bu tanmlara karlk geliyor. O halde
kabaca: Olaylarn kurmaca yapt iinde bize sunulduu sray belirleyen
rntye olay rgs diyoruz. Hikye ise bu olaylarn okurun / izleyicinin
zihninde kurulmu halidir. En yaln biimiyle byle bir ayrm yapabiliriz. Zaman
ve neden-sonu ilikilerini daha nce tartmtk. Burada bir kez daha
vurgulanmas gereken, hikyenin tanmdr. Bir anlatnn hikye olarak
tanmlanabilmesi iin en azndan bir olay veya olu ya da bir eylem olmas
gerekir. O nedenle Kral ld cmlesi bir hikyedir; Kraln erguvan rengi bir
kaftan ve deerli talarla sslenmi bir tac vard cmlesi bir hikye deil
sadece bir betimlemedir.
rnein Kpkn hikyesine gz atalm. Manisal bir khyann kz olan
Bedia, yine Manisal bir iftinin olu Macit ile evlenmitir. Macit yllar iinde
alkanl ve kararll sayesinde zengin olmu, stanbulda bir apartman
dairesinde oturmakta, k davetler vermekte, avclk yapmaktadr. Bedia da bu
yeni hayatnn iinde mutlu bir yaant srdrmekte, zerine den rol

baaryla yerine getirmektedir. Ancak Bedia snf atlam olmann endiesini,


gemiinden kopmu olmann tedirginliini ve burjuva kadnlarn iine dtkleri
tatminsizlii bir arada hissetmektedir. On yldr evlidirler. Macit her yl evlilik
yldnmlerinde bir prlanta yzk hediye etmektedir. Onuncu yldnmlerinin
olaca gne yakn bir zamanda esrarengiz bir yabancnn Bediay arad
anlalr. O gn bu yabanc ortaya kar ve Bedia nn sonu kt olur. Anlatlan
hikye budur ancak okuduumuz yk bundan ok farkldr. Bir baka deyile
bu hikye ok deiik biimlerde (hatta roman trnde) anlatlabilir. En byk
farkllk da olaylarn srasndadr. Yazar yky son yarm saat iinde anlatmay
semitir. ykde ksa zaman diliminin ilevsel olduunu vurgulamtk.
Hikyenin ayrntlarn ise yer yer geri dnlerle, yer yer diyaloglarla, bazen de
bilinak ile aktarmtr. Tm bunlarn aktarlma sras olay rgsn
oluturur. Yani kurguyu... Yeri gelmiken kurgu kavramna da deinmek
gerekiyor. Trkede kurguyu sinema filmlerinin montaj sz konusu olduunda
daha sk kullanyoruz. Kimi kaynaklarda kurmaca kavramnn yerine de
kullanldn grebiliriz. Tm bu kavramlar yabanc dillerden, zellikle de
ngilizceden dilimize evrildii iin farkllklar gstermektedir. rnein sciencefiction kavram eskiden kurgubilim diye evriliyordu, imdilerde ise oturmu olan
deyi bilimkurgu. Burada fiction kavramnn kurgu olarak evrilmi olduunu
gryoruz. Oysa imdi biz (en azndan bu kitapta) fiction kavram iin
kurmacay kullanyoruz. Kurgu szc ise sinema filmleri iin montajlama
aamasn anlatan editing kavram iin kullanlyor. Biraz kavram kargaas
olduunun farkndaym, baa dnp toparlarsak; kurmaca, hikyeyi bir olay
rgsne oturtarak anlatan bir yapttr.
Kpkn hikyesini zetlerken u noktaya dikkat ekmem gerektiini
fark ettim. Hikye, yaplan tanmlamalarda her ne kadar kurmaca yaptn
iinde var olan bir unsur gibi grnse de aslnda sadece ncesinde ve sonrasnda
vardr. Daha dorusu, hikye kurmaca yaptn dndadr: Yazarn zihnindedir
veya okur metni bitirdikten sonra onun zihninde olumutur. Ayrca yazarn
zihnindeki hikye ile okurun zihnindeki bire bir ayn deildir, olamaz. Metin
okunduktan sonra zihinde oluan hikye, kurmaca yaptn zdei deil, olsa olsa
bir izlenimidir. Okurun zihinsel aralaryla yeniden kurulmu, hatta okurun
zihninde var olan hikye kalplaryla tmletirilmi yeni bir anlatdr. Yazarn
durumu ok daha karmak tabii. Hep sorarlar, yazmadan nce bir hikyenin ne
kadarn biliyorsunuz, sonunu nceden belirliyor musunuz, diye. te zor olan
soru da budur. nk her yazarn yazmaya balama n ve yazma sreci
farkldr, bu sre kolayca dile dklebilecek gibi deildir. stelik ayn yazar iin
her yaptta deikenlik de gsterebilir. Ben kendi adma her ekilde balayp
yazdm biliyorum. Ancak en sk ekliyle hikyeyi nceden bildiim durumda
bile yazmaya baladktan sonra ipleri gevek tutmaya zen gsteririm.
Dizginler ok ekildiinde metin ahlanabilir ama salkl bir yolculuk iin
dizginlerin hissettirilmemesi gerekir gibi mecazl bir dncem var bu konuda.

Olay rgsnn nasl kurulduunu bir hikye zerinden tartmann


elenceli olacan dnyorum. Birazdan okuyacanz hikyenin olas
kurgularn tartacaz. Bu noktada kurmaca yaptlarn kimilerinde olay
rgsnn ok sk, kimindeyse ok gevek olduunu sylemeliyim. Dolaysyla
aada tartacam basit rnek sadece olay rgsnn nasl kurulduu
hakknda bir fikir vermek zerine tasarlanmtr. Fark edeceksiniz, olay rgs
zerinde dnrken en ok zaman unsuruyla oynayacaz. Kurgunun amac,
zaman paralamak, metni farkl katmanlarn bireimi olarak tasarlamaktr,
derken Semih Gm34 aslnda burada tam da iaret etmek istediim bir
noktaya parmak basyor. Yazarn olay rgsn olutururken odakland en
nemli unsur zamandr.
Bay Sar haksz yere iten atld gn akama kadar sokaklarda babo dolar ve
sonunda kendini bir meyhanede bulur. Bir sre yalnz bana demlendikten sonra
onun gibi yalnz bana oturan bir adamla (Bay Krmz) sylemeye balar. Bay
Krmz da ok dertlidir. Karsnn kendisini aldattndan emindir. Ancak ne
karsna ne de na haddini bildirecek gte deildir. Zayflnn farkndadr ve
bu durum onu daha da kahretmektedir. Bay Sar da patronunun ne kadar aalk
bir adam olduunu ve kendisini nasl iten kardn anlatr. Bir sre sonra
dmanlarndan nasl intikam alabileceklerini tartrlar. Bay Krmznn aklna
parlak bir fikir gelir. Eer amalar dmanlarn ortadan kaldrmaksa bunu
birbirleri iin yapabilirler. Henz tanm olduklar iin polis aralarndaki
balanty asla zemez. Bay Sar, Bay Krmznn karsnn n ldrecektir ve
cinayet saatinde Bay Krmz bir sr tannn olaca bir yerde bulunacaktr. Daha
sonra da Bay Krmz Bay Sarnn patronunu ayn ekilde ortadan kaldracaktr. Bu
akamdan sonra bir daha da birbirlerini grmeyecekler, herkes kendi yoluna
gidecektir. Bay Sar bu plann benzerini bir filmde izlemi olduunu syler. Bay
Krmz ise bunun durumu deitirmeyeceini, polislerin aklna byle bir olaslk
gelse bile birbirlerini tanmadklar iin yine de cinayetleri zemeyeceklerini
syleyerek Bay Sary ikna eder. Plan uygulamaya karar verirler. ldrlecek
kiilerin adlarn ve i adreslerini birbirlerine ezberletirler ve tarih konusunda
anlaarak ayrlrlar. Bay Sar ertesi gn nalmalarn yapar, ldrecei adam izler
ve tam bir hafta sonra kararlatrdklar biimde adam ldrr. Daha sonra da
kendi gndelik yaamna geri dner. Cinayeti gazetelerden izler. Gerekten de
polis hibir ipucu bulamamtr. imdi tek yapmas gereken bir hafta sonra eski
patronunun ldrlmesini beklemektir. Gnler geer, cinayet saati geldiinde Bay
Sar evinde arkadalarna yemek vermektedir. Aralarnda saygn insanlarn
bulunduu bir davettir. Tanklklar deerli olacak, szne gvenilir insanlar... Ancak
ertesi gn gazetelerde bu konuda hibir haber kmaz. yerini aradnda
patronunun iinin banda olduunu renir. Birka hafta daha beklentiyle geer.
Ancak bir sre sonra aldatldn fark eder. Durduk yere katil olmutur. Kendisini
bu duruma drd iin Bay Krmzdan intikam almaya yemin eder. ldrm

olduu adamn kimliinden geriye doru iz srerek Bay Krmznn adresini bulur.
Cebinde ilk cinayetinde kulland tabancayla evin yolunu tutar. Ancak onu kt bir
srpriz beklemektedir. Bay Krmz byle bir olasla kar nlemini alm ve Bay
Sarnn eklini polise vermitir. Bay Sar yine de Bay Krmzy gafil avlar ve
ldrmeyi baarr ancak pusu kurmu olan polis Bay Sary kskvrak yakalar.
imdi bu hikyeyi zetlediim srada yazarsak olaylar dz bir izgi zerinde
ilerleyecektir. Buna standart olay rgs diyebiliriz. Birok popler roman bu
tr basit bir olay rgsne sahiptir. rnein oksatan gerilim romanlar yazar
Stephen King, kiisel olarak ileriye doru akan olay rgsn sevdiini sylerken,
okurun hep gelecekte neler olacan merak ettiini, olup bitmi olaylar
dinlemekten ok da zevk almadn, karakterlerin gemilerini ok uzun geri
dnlerle vermenin okurun ilgisini datacan iddia eder.35 Belki de byle
izgisel bir anlatm tercih etmek balang iin iyi bir yntemdir. imdi bu
izgisel standart olay rgsn zetleyelim:
1. Bay Sar iyerinde, patron tarafndan kovuluyor.
2. Bay Sar sokaklarda dolayor.
3. Bay Sar meyhanede. Bay Krmz ile tanyor. Dertleiyorlar ve cinayetleri
planlyorlar.
4. Bay Sar cinayet hazrlklar yapyor.
5. Bay Sar cinayeti iliyor.
6. Bay Sar gazetelerden cinayeti reniyor.
7. Bay Sar patronunun Bay Krmz tarafndan ldrlecei gece evinde davet
veriyor.
8. Bay Sar ertesi gn patronunun ldrlmediini reniyor.
9. Bay Sar bir hafta daha bekliyor. Bu srenin sonunda Bay Krmznn
kendisini aldatm olduunu anlyor.
10. Bay Sar Bay Krmznn izini sryor.
11. Bay Sar Bay Krmz ile karlayor. Bay Krmz nce af diliyor, sonra da
polislere onu tarif ettiini, bir an nce kamasn sylyor. Ama Bay Sar
tetii ekiyor.
12. Bay Sar yakalanyor ve hapse atlyor.
Bu olaylarn izgisel akyd. Siz yazar olarak istediiniz yerden anlatmaya
giriebilirsiniz. rnein 11. blmden balayabilirsiniz. Roman bir cinayet sahnesi
ile balyor. Bay Sar silahn Bay Krmzya yneltmitir, Bay Krmz
yalvarmakta, kendini kurtarmaya almaktadr. Ancak Bay Sar fke ve intikam
ile gz dnm biridir. Diyaloglardan tm hikyeyi renmek mmkn tabii,
ancak dier blmleri de yazmak istiyorsanz, burada diyaloglarda sadece baz
engeller atabilirsiniz. Bylelikle okur bu sahnenin ardnda uzun ve karmak bir
hikye olduunu anlar. sterseniz bu sahneyi tm metin iin bir ereve olarak

kullanr, yani Bay Sarya tetii ektirmez, byk bir geri dnle ilk blme
gidersiniz; Bay Sarnn iten atld blme. Dolaysyla olay rgs u
ekildedir: 11-1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12. Burada szn ettiimiz teknik
nemli: geri dn, flash back diye de bilinen analepsis. Sinemada ok sk
kullanlan bu anlatm teknii edebiyat yaptlarnda da karmza kar. Anlatnn
belli bir yerinde kahraman gemiteki bir olay sahneleriyle hatrlad zaman ya
da anlatcnn metin iinde olaylar anlatmay kesip, gemie dnp, oradaki bir
olay anlatp sonra kald yerden devam etmesi eklinde kullanm olana bulur.
Tersi, yani ileriye gidie de flash forward ya da prolepsis denilir.36
Bu olay rgs, hikyenin sona ok yakn bir noktadan balad bir
kurgulama biimidir. Daha da teden balatmak mmkndr tabii. rnein bir
hapishanede (ya da polis sorgusunda) Bay Sarnn bu iki cinayeti ilemesine
neden olan olaylar bir baka mahkma (ya da polise, avukata) en bandan
anlatt bir olay rgs. Bu durumda, tahmin etmesi g deil, olaylarn ak
yle olacaktr: 12-1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12. Byle bir olay rgsn tercih
ettiiniz zaman okurun en bandan sonunu bileceinin farknda olarak yazmanz
gerekecektir. Hitchcock sinemasnda bu, sklkla uygulanan bir yntemdir.
zleyici hikyenin esrarn bandan itibaren bilir ancak yine de olaylar akarken
gerilir. Zor ancak ustalkla uygulandnda sonu alnabilecek bir teknik. Bu tr
anlatlarda olaylarn esrar ve yaanlan macerann ayrntlarndan daha nemli
olan, kahramanlarn psikolojik durumlardr. O nedenle de gerilim hi tkenmez.
Bay Sarnn hikyesine geri dnelim ve baka olay rgleri oluturmaya
alalm. Bir baka balang noktas 7. blm olabilir. Kalabalk bir davet
sahnesi ile balatabiliriz hikyeyi. Bay Sarnn uzun zamandr grmedii
saygn davetlilerin kendi aralarndaki konumalardan kahramanmz hakknda
birok nemli bilgiyi edinebiliriz. Ayrca Bay Sarnn onlara kar taknd gizemli
tavrlar merak uyandrabilir. Konuklar zerinden yaratlacak olan yan hikyeler
roman zenginletirmeye yarayacaktr. Bir sonraki blmde Bay Sarnn tm
gazeteleri tek tek aratrdn, televizyon kanallarnda haberleri kovaladn, en
sonunda umutsuz bir ekilde bir telefon kulbesinden iyerini aradn
grebiliriz. Patronunun hayatta olduunu rendikten sonra kahramanmzn
dt durumu yine geri dnlerle anlatabiliriz. Bay Sarnn, aldatlm
olduunu anlamas iin o na kadar yaanm olan olaylar gzden geirmesi
gerekmektedir. te biz de bu sayede hikyenin ban renmi oluruz. Bu
noktada biz okur olarak Bay Sar ile bir hafta boyunca beraber dnr,
beraberce intikam planlar yaparz. Daha sonra da Bay Saryla beraber harekete
geeriz. Yani blmler u ekilde sralanabilir: 7-8-9-1-2-3-4-5-6-9-10.
Tabii baka sralamalar yapmak da mmkndr. rnein 5. sahne ile, yani
Bay Sarnn ilk cinayeti ile balamak okura gzel bir srpriz hazrlamak iin
doru bir yerdir. Okur, nce Bay Sary soukkanl bir katil olarak tanr, ardndan
bu cinayet yznden yakalanp yakalanmayacan dnrken ortaya Bay
Krmz ile yaptklar anlama kar. Sahneler u ekilde akabilir: 5-6-7-8-9-1-2-

3-4-10-11-12.
Tm bu olas kurgular yazarken sahnelerin ieriklerinin de aka uygun
olarak deiime urayacan belirtmeliyim. rnein hikyenin Bay Krmznn
Bay Sar tarafndan ldrlmesi ile balad ilk kurgumuzda geri dn
sahnelerini okurken sonunu biliyor olacaz. Dolaysyla meyhane sahnesini
yazarken sonraki iki kurguda olduu gibi Bay Krmzy yazamayz. Ayrca, olay
rgs dilediimiz blmleri daha ayrntl veya daha ksa yazmamza olanak
tanr. Tabii metnin uzunluu da nemli bir etkendir. Eer bu hikyeyi bir yk
olarak yazacaksak tm sahneleri eit uzunlukta vermemiz ok da yerinde
olmayabilir. nk ykde nemli olan, bir etki yaratmaktr. Ben bu tr bir
hikyeyi yk olarak yazacak olsam blmlerden birini asl mekn olarak
seerdim. rnein Bay Sarnn intikam almaya karar verdikten sonra Bay
Krmznn izini srd blmden balar ve yknn sonuna kadar o blmde
kalrdm. nk hem Bay Krmznn izini srerken gemi olaylar gzden
geirecektir hem de bu takip srasnda birok duygusal ini-k yaayacaktr.
Bou bouna katil olduu iin yeni bir cinayet ileyecek olmas zerinde
younlardm. Ama bu hikyeyi bir roman olarak yazacak olsam blmlere eit
arlk vermeyi isteyebilirdim.
Olas olay rglerinden sz ederken en ok geri-dn tekniine
deinmitim. Elbette ileri-gitme teknii de kullanmak mmkn. Henz
gereklememi olaylara giditen, gelecekteki sahnelerin nceden
bildirilmesinden sz ediyorum. Bu durumda anlatcnn tm olaylar bandan
biliyor olmas gerekir. Her eyi bilen bir tanr-yazar bunu yapabilir. Ya da
rneklediim ilk kurgudaki gibi Bay Sar olup bitenleri hapishanede birisine
anlatmaktadr ama biz gerei (Lolitada olduu gibi) romann sonuna
geldiimizde anlarz. Geri dn ve ileri gidi (analepsis ve prolepsis) dnda
deinmediim nk tm okurlarn sezgisel olarak bildiklerini dndm
birka teknik daha var. Biri ok sklkla kullanlan kesme tekniidir.
Daha nce (zaman konusunu tartrken) sylediim gibi tm anlatlar
gerek yaamla kyaslandnda hzldr. Hzl olmas zorunludur nk gerek
yaamdaki birok ayrnt anlatda gereksiz ve odak ddr. Hatta hikyenin
anlalmasn gletirir. Yine vurgulama gerei duyuyorum. Edebiyat tarihinde
bu sylediimin tersine rnekler bulmak mmkndr. Bir sokakta olup biten her
eyi (ama her eyi) anlatan bir romanla karlaabilirsiniz rnein. Yazar bir
kafeteryaya oturur ve belli bir zaman dilimi iinde sokakta grd her eyi,
herkesi kaydeder. Geri bu durumda bile gerek sokakta olup biten her ey
kda gememi olacaktr, yazarn algs ve yazma hzyla snrl bir durum
vardr ortada. Ama yine de yukarda szn ettiim anlatlar gerek yaamdan
hzldr teziyle elien bir yapt ortaya kmtr.
Kahramann her nn anlatmamz gereksizdir. nk kurmaca dnya
gerek dnyann aksine belli odaklanmalar, atmalar, younluklar zerine
kurulur. Anlatlan hikyeye hizmet etmeyen olaylardan sz edilmez. ok
sklkla karlarz: Kahramanmz belli bir olaydan sonra bir zaman atlamas ile

baka bir olayn iine girer; ya da anlat baka bir zaman ve meknda devam eder.
Yazar gerekli grd, hikyeye (ya da kitabnn ruhuna) hizmet ettiini
dnd sahneleri yazar, bazen bu blmlerde zaman genletirir, hatta
isterse dondurur, bazen de zaman hzlandrr birok olay atlar. Bir sahneden
dierine, bir blmden bir bakasna hibir aklama yapmadan atlyorsak, kesme
tekniini uyguluyoruz demektir. rnein Bay Sarnn hikyesinde davet
blmn yazdktan sonra ertesi gn Bay Sarnn gazete ve televizyonlarda
haberi arad sahneye getik diyelim. Arada davetin nasl sonlandn,
konuklarn tek tek gidiini, Bay Sarnn uyumasn, sabah uyann ve bunlara
benzer ayrntlar anlatmamza gerek yoktur. Kesip baka bir blme geebiliriz.
Ancak bazen kestiimiz blmlerde olup bitenlerin hikyeye katks olduunu
dnr, gstermediimiz sahneleri zetleriz. Buna da montaj teknii
denebilir.
Farkndaysanz bu blmde senaryo tekniklerinden sz ediyormuum gibi
oldu. Gstermekten, sahnelerden, montajdan sz ediyorum nk. Bu bir
rastlant deil. Aslnda gstermek ve anlatmak kavramlar en eski anlat
biimlerinden biri olan dramadan kaynaklanmaktadr. Yani salt sinemann
edebiyat zerindeki etkisi deyip geemeyiz. Ayrm Platona ait: Mimesis ve
Diegesis. Gstermek ve anlatmak. Dramada da iki anlatm kipidir bunlar. Olaylar
oyuncular tarafndan sahnede canlandrlyorsa yazar hikyeyi gsteriyor
demektir. Bir monolog ya da koro yardmyla olaylar zetleniyorsa yazar hikyeyi
anlatyor anlamna gelir. Yaratc yazarlk kitaplarnn hemen hemen tamamnda
bu ayrmn zerinde durulur ve yazar adayna byk harflerle ANLATMAYIN
(zetlemeyin) GSTERN denilir. Bu, kurmacann altn kurallarndan (!) biridir.
Peki ama bu kural ne ie yarar? Daha dorusu bu iki anlatm aracndan birinin
bu kadar iddetle nerilmesinin nedeni nedir? Aslnda bu sorunun yantn
ilerleyen blmlerde bulacaksnz. rnein ayrntlar / betimlemeler zerine
tartrken atmosferin, meknn ve dekorun ne kadar nemli olduuna
deineceiz. Karakter yaratmak ve diyaloglar blmnde yine sz edeceiz bu
kuraln neminden. Belki imdiden yant vermekte yarar var: Kurmaca bir
yaptta ama bir dnya yaratmaktr. Okur, bu dnyann sokaklar, caddeleri,
evleri, doas, insanlar ve tabii ki bu dnyada geen hikyelerin kahramanlar
gerekten varm hissine kaplsn istenir. Bu yanlsamay yaratmann en kolay
ve en geerli yolu gstermektir. Anlatmak okurun dncesine hitap eder,
bilgileri dorudan iletir ve okurun bu bilgileri belleine kaydetmesi beklenir.
Kurmaca bir metnin gc metni okurun zihninde ne kadar iyi canlandrdyla
yakndan ilgilidir. Olup bitenleri bilen birinin bize zetlemesi ile bizim olaylar
kendi gzlerimizle grmemiz arasnda ok nemli bir fark vardr. Okur olaylar
grerek, hissederek izlerse zevk alr. nk o zaman hikyeyi kendi zihinsel
aralaryla biimlendirecektir. Tpk gerek hayatta olduu gibi... okur
grdklerini yorumlayarak szer ve kendi zihninde bilgiyi sentezler. Bu
nedenle kendi bulduu gereklere daha kolay inanr. Dnyada olup bitenleri
izleriz. Neyin nasl olduuna dnyadan aldmz birok bilgiyi bir araya getirerek

kendimiz karar veririz. Okuduumuz metin iin de geerlidir bu. zellikle


karakterin yaratlmas sreci bu gsterme / anlatma dengesinin ilevsel kullanm
sayesinde baarya ulaabilir.

Anlat ve o lay rg lerinin snrll


Gerek yaamla kurmaca sanat yaptlarnn ilikisi her zaman konuulur.
Bu konuda ok farkl grlere rastlayabilirsiniz. Edebiyat yaam temsil mi
eder, yanstr m, anlatr m, gsterir mi, yoksa yaamdan tamamen kopuk baka
bir lem midir... gibi sorular eitli dzeylerde tartlrlar. Yazarlara
sorduunuzda hepsi ayr yantlar verirler, bu sorulara farkl ynlerden
yaklarlar. Bana sorarsanz edebiyat ile gerek yaam birbirinin yansmas ya da
dorudan temsili deildir. nk kurmaca sanat yaptlar doal deillerdir,
yazarn zihinsel abasnn ve tasarmnn rndrler; oysa yaamn bir yazar
yoktur. Ancak yine de kimi yaptlarn yaama daha yakn olduunu dnrz.
Aslnda sanat yapt iimizde bir yere dokunduu zaman byle dnrz. Belki
de o noktada ok da dnmeden sanat hissederiz. Tm kurmaca yaptlar
hikye anlatrlar. Anlat da diyebileceimiz bu kurmaca yaptlar gndelik
yaamla karlatrmak yolumuzu daha iyi aydnlatacaktr.
Anlatlar kurmacadr, gnlk yaam ise gerektir. Bu konuyu daha nce
tartmtk.
Anlatlar, gnlk yaamdaki olaylardan farkl olarak giri-gelime-sonu
izgisini izlerler. Gndelik yaam ise hep gelime aamasndadr.
Anlatlar odaklanmtr. Gndelik yaam ise danktr. Bir baka deyile,
anlatlarda elikiler youn ve tm metne yaylm durumdadr; gerek yaamda
ise elikiler genelde rtldr.
Anlatlarda her hikye farkldr (zgn olma iddiasndadr); gerek
yaamda ise yaantlar birbirini tekrar eder.
Anlatda bir zm ima edilir ve okur / izleyici bunu merak eder. Gerek
yaamda ise amalar, hedefler gevektir, deikendir.
Anlatlarda zengin olaylar yuma ile karlarz, gerek yaama ou
zaman damgasn vuran olayszlktr.
Anlatlar yaam taklit eder, bizde gereklik duygusu yaratmay
amalarlar. Gnlk yaamda ise olaylara anlam verebilmek iin onlar hikye
kalplarna dkmeye alrz; bylelikle yaam sanat taklit etmi olur.
Bu nedenlerden tr kurmaca yaptlar bizi daha ok heyecanlandrr.
Kurmacada olay rgleri zerine en ok dnce ve forml retmi olan
Amerikan sinema endstrisidir. Amerikan sinema endstrisi ticari kayglarn
sadece konu seimleri ile snrl tutmaz. Ticari sinemann baarsnn ardnda
yatan nedenler sadece birbirinden ilgin konular, birbirinden iyi oyuncularla ve
teknik olanaklarla perdeye tamalar deildir. Hikyenin en kolay ve en etkili
biimde nasl anlatlacan formle etmi olmalardr. Bu formller de olay
rglerine dayanr. Belirli kalplardaki olay rgleri ve klielemi anlatm

aralar bu tr sinemay (popler edebiyatla karlatrarak okuyabilirsiniz bu


blmleri) popler klar. Aslnda yapmaya altklar, sradan insan zihnine
uyumlu bir elence teknolojisi gelitirmektir. O yzden de formlasyonlardan
hi kanmazlar. rnein tm zamanlarn 20 ana olay rgsnn37 listesi:
Aray, Macera, Takip, Kurtarma, Ka, ntikam, Muamma, Rekabet,
Mazlum, Batan karma, Bakalam, Dnm, Olgunlama, Ak, Yasak Ak,
Fedakrlk, Keif, frat, Ykseli, D. Olay rglerinin baka yazarlar
tarafndan da snflandrldn eklemeliyim. rnein, 36 eit olay rgs
tanmlanyor.38 Aslnda bu tr yaklamlar iinde en sadesinin zerinde
younlamakta yarar var. Tek tip Olay rgs! 39 Bu tek tip rg tek szckle
zetlenebilir: atma. Bu yaklam ok sayda Yaratc Yazarlk kitabnda
bulabilirsiniz (ben bu konuyu karakter yaratmak konusunda tartmay uygun
grdm). Gerekten de izlediimiz popler filmleri ve kurmaca yaptlar
dndmz zaman bunlarn dna ok da kolay klamadn grrz.
Ancak bunlar yine de ilgiyle okur veya izleriz. Hatta bu durum popler sinema
/ edebiyat rneklerinde ok daha aka gzlenebilir. Popler bir sinema filminin
daha afiine bakar bakmaz olas hikyeyi veya olay rgs biimini anlarz. Tr
isimleri de bu ayrmlardan domutur. Afie bakarz ve kimin esas kadn, kimin
esas erkek oyuncu olduunu bir rpda anlar, film boyunca neler
hissedeceimizi, o filmin ne tr bir gereklik dzeyinde hikyeyi anlatacan,
filmin sonunda kimin kimle kavuacan bile syleyebiliriz. Ama yine de bu tr
filmler geni kitleleri sinemaya eker. Tpk izgi romanlarn, oksatar edebiyatn
her zaman okur bulmas gibi... nk bu tr rnler vaat ettiklerini yerine
getirmek konusunda ok ustadrlar. Gldreceklerini ya da korkutacaklarn
bandan sylerler ve tm izleyiciler filmin glmeleri gereken yerlerinde gler,
korkmalar beklenen yerlerinde korkarlar. Bu kurmaca yaptlar belli kalplar
zerinde ykseliyor olmasna ramen nasl oluyor da bunca insann ilgisini
ekmeyi baaryorlar? Bu yaptlar izleyenlerin sanat beenilerinin gelimemi
olduunu sylemek yeterli deil bana gre. Bu ok kestirmeci bir yaklam
olurdu. Benim bu konudaki tezim u: Tm bu popler kurmaca rnler insan
zihniyle en kolay ve abuk tmleecek anlatm biimlerini son derece iyi
kullanmaktadrlar. Sunulan kurgunun unsurlarnn izleyici tarafndan nasl
almlanacan bilerek / hesaplayarak retilmektedirler. zleyicinin yapt
anlamlandrabilmesi iin en az aba sarf etmesi hesaplanarak tasarlanm bu
rnler ou zaman insann alt-dzey zihinsel ilevlerini etkinletirirler. Hatta
sinema filmleri gsterime girmeden nce popler sinema izleyicisini temsil eden
bir rnek kitleye izlettirilip beenilmeyen sahneler yeniden montajlanmaktadr.
Geenlerde basnda konu oldu. Sinema filmlerini izleyiciye nceden izleterek
elektrofizyolojik lmler yapan, yani gerilimli bir sahnenin baarsna, izleyiciye
sormadan, kafataslarndan alnan elektriksel iaretleri (EEG) analiz ederek karar
veren bir kuruluun haberleri yaymland. Filmleri retmek iin yaplan maddi
yatrm bydke gie baarsn garantileyecek her tr yntemi kullanmalar

doal tabii... Bu bir endstri. retilen de bir rn. Dolaysyla sanat yapt olma
iddias yok. O nedenle rahatlkla bu kadar u retim biimleri deneyebiliyorlar.
Popler sinemaya deinmemin nedeni, olay rgleri zerine sadece
edebiyat yazarlarnn dnmediinin; tam tersine youn olarak sinema
endstrisinin bu ie el attnn altn izmekti. Burada vurgulanmas gereken u
gerek var: Okurun kolay alglamasn istediiniz bir yapt yaratmak
peindeyseniz bu formller bir noktaya kadar ie yarar. Ya da tersten syleyelim:
Kolay tketilen kurmaca yaptlarn hemen hepsi bu ablonlara (ve daha pek
ok klieye) uygun olarak tasarlanmlardr. imdi belki de bu satrlarn
okurunun kendisine sormas gerekir: Ben ne yazmak istiyorum? Neden yazmak
istiyorum? Kimlerin okumasn istiyorum? Bu sorular da kliedir ancak
drstlkle vereceiniz yantlar sizin bir yazar olarak edebiyatnzn temelini
oluturacaktr.
ok sattrmay / izlettirmeyi amalayan yaklamlarn dnda, anlat
yaplarnn ve olay rglerinin snrl sayda olduu iddialarnda belli bir doruluk
pay da vardr. O da insan zihninin ve kolektif bilindnn belli arketipsel
hikyelerle yaplandrlm olmasndan kaynaklanr. Bu noktada sz Borgese
brakmak yerinde olacak:

D rt evrim40
yklerin says drttr.41 Biri, en eski olan, yiit adamlarn kuattklar ve
savunduklar kale kentin yksdr. Savunanlar kentin demire ve atee teslim
edileceini ve savalarnn yararsz olduunu bilirler; saldrganlarn en nls
Akhilleus, yazgsnn zaferi gremeden lmek olduunu bilir. Yzyllar bysel
eler eklemitir. Ordularn urunda can verdikleri Troyal Helenann gzel bir
bulut, bir glge olduu sylenir; Greklerin iine gizlendikleri tahta atn da bir
grnm olduu sylenir. Homeros da bu masal anlatan ilk ozan deilmi; XVI.
yzylda biri aklmdan hi kmayan u dizeleri brakm ardnda: The borgh
brittened and brent to brontes and askes. Dante Gabriel Rossetti, Troyann
yazgsnn, Parisin Helenaya olan ateli aknn doduu an belirlendiini
dlyordu herhalde; Yeats, Ledayla aslnda bir tanr olan kuunun birletii n
seecektir.
lkine bal bir bakas, bir dn yolculuunun yksdr. Tehlikelerle
dolu denizlerde babo dolatktan ve byl adalarda yolundan alakoyulduktan
sonra thakasna kavuan Odysseusun yks; yeryznn, ykldktan sonra,
yeil ve berrak, yeniden denizden ktn gren ve imenlerin ortasnda bir
zamanlar oynadklar satran talarnn kaybolduunu gren Kuzey tanrlarnn
yks.
ncs, bir arayn yksdr. Bunda, bir nceki biiminin bir
deikesini grmemiz mmkn. ason ve Altn Post; dalar ve denizleri ap
tanrnn ehresini, ilerinden her biri ve hepsi olan Simurgu gren, Acemin

otuz kuu. Gemite btn giriimlerin sonu iyiye varyordu. Biri yasak altn
elmalar aryordu; biri sonunda Graali kazanmay hak ediyordu. Bugn, aray
baarszla uramaya hkmldr. Kaptan Ahab balinay bulur ve balina onu
paralar; James ve Kafkann kahramanlar ykmdan baka ey umamazlar.
Yreklilik ve inantan ylesine yoksunuz ki, bundan byle happy-ending bir
reklam dalkavukluundan te deil. Cennete inanmamz olanaksz, olsa olsa
Cehenneme belki.
Sonuncusu, bir tanrnn kurban ediliinin yksdr. Frigyada Attis kendini
sakatlar ve ldrr; Odin Odine sunulmu olarak, Kendi Kendine, dokuz gece
boyunca aatan sarkar ve mzrak yaralar alr; say insanlar armha gererler.
yklerin says drttr. Bize kalan zamanda onlar anlatmay
srdreceiz, deitirerek.

. Tabii bir de story szcnn history (tarih) kavramyla olan etimolojik ba var.
Franszcada ise durum biraz daha farkl. yk kavramna karlk nouvelle szc
kullanlyor. Bir filmin ya da romann hikyesi anlamnda kullanacaklar zaman da
histoire szcn kullanyorlar ki bu szck tarih anlamna da geliyor. Ayn szck
(history) ngilizcede de var olmasna ramen, o dilde byle bir ilev yklenmiyor.
. E.M. Forster, Aspects of the Novel, New York: Harcourt Brace & World, 1927;
Roman Sanat, ev. nal Aytr, Adam Yaynlar, stanbul, 2001.
. Semih Gm, Yaznn Sarkac Roman, Can Yaynlar, stanbul, 2011.
. Stephen King, Yazma Sanat, ev. Pnar cal, Altn Kitaplar, stanbul, 2007.
. Anlat kuram hakknda daha fazla bilgi iin: H. Porter Abbott, The Cambridge
Introduction to Narrative, Cambridge University Press, 2002.
. Ronald B. Tobias, 20 Master Plots, Writers Digest Books, 2003; Roman Yazma
Sanat, ev. Mehmet Harmanc, Say Yaynlar, stanbul, 1996.
. Georges Polti, Thirty-Six Dramatic Situations, Kessinger Publishing, 2003.
. William Foster Harris, The Basic Patterns of Plot, Norman: University of
Oklahoma Press, 1959.
. Jorge Luis Borges, Drt evrim, Kaplanlarn Altn (1972); Glgeye vg, ev.
Mnir H. Gle, letiim Yaynlar, stanbul, 1994.
. Metin boyunca kullanlan yk szc bence hikye olmalyd. eviri olduu
iin deitirmedim. Bu blmn bandaki yk hikye ayrmna baknz.

BETMLEMELER VE AYRINTILAR
... Ayn cmle iki kez o kunmazdesek yeridir...
Gregor Samsa, bir sabah korkulu bir dten uyannca yatann iinde kendini
korkun bir hamam bcei olarak buldu. Arkas st yatmt. Srt demir bir levha
gibi kaskatyd. Ban yle bir kaldrnca karnn grd: Aman ne kocaman kmbetti
o: koyu renkli, koskoca, blk blk kavisli bir kmbet! Yorgan kmbetin st
blmnden aa doru kaym, nerdeyse yere decekti. Gregorun o koca
bedenine gre acnacak denli incelmi bacaklar rzgra tutulmu gibi titriyordu.
Ne bu bama gelen? diye dnd. D deildi bu. Odas o her zamanki
drt duvar iinde sessizdi. Dorusu, kckt ama, tam bir bekr odasyd.
Masann zerinde rneklik kuma paralar duruyordu. Samsa bir ticaret evinin
gezici memuruydu. Masann yukar blmnde, duvarda, son zamanlarda resimli
bir gazeteden kesip yaldzl gzel bir ereveye koyduu bir resim aslyd. Dimdik
oturmu bir kadn resmiydi bu. Kadnn banda kk krk apka, boynunda da bir
boa vard. Kollarn ta dirseklerine kadar, kabark tyl bir manona geirmiti.
Gregor, pencereye bakt. Yamur inko borulara tp tp diye dyordu. yle
biraz daha kestirsem de, u aptalca eyleri unutuversem, diye dnd. Ama,
olana var myd? Oldum bittim, sana yatmaya alkt. Bu berbat durumdaysa, bir
trl sana dnemiyordu. Davranp yle bir yan dnmee altysa da, her
seferinde, salland salland, arkas st dt. Titriyen bacaklarn grmemek iin
gzlerini yumdu. Belki yz kez yan dnmeyi denedi. En sonunda brne hafif,
ama iine iliyen bir ar sapland ve denemekten vazgeti.
Hay Allahm! dedi iinden, ne biim meslek semiim. Tanrnn gn, ha
babam dola dur! Yazhane yaamna ta karacak bir sr dert. Haydi u ticaret ii
neyse ne ama, u gezi belas ekilmiyor. Tren deitirmek, tren karmak, vakti
zaman belli olmyan, stelik berbat yemekler ekilir ey mi? Sonra, mrn
boyunca bir kere daha grmiyecein o bir sr yeni yeni yzler, ahbap olmaya
frsat bulamyacan bir sr insan! Hepsi de yerin dibine batsn!
Karnnn st blmnde hafif bir kant duydu. Ban daha rahata
kaldrabilmek iin, yatt yerde srne srne karyola demirine yaklat. yle
dikkatle baknca, tam kanan yerde bir anlam veremedii kck, beyaz noktacklar
grd. Ayacklarndan biriyle oray yle bir kayaym, dedi. Ayacn
dokundurmasyla ekmesi bir oldu. Gvdesini bir rperme kaplad.
Yine eski durumuna dnd. Kendi kendine: Hep byle erkenden kalkmak
kadar insan sersemleten bir ey olmaz, insan dediin yle doya doya uyumal. u
dnyada, harem kadnlar gibi gezenler de vardr, leden sonra, her ne zaman,
siparileri yazmak iin otele dnsem bylelerini grrm. Baylar daha hl kahvalt
bandadrlar, insanlk hali, ben de byle bir ey yapmaya kalkversem, kimbilir
neler der bizim ef? Pasaportumu verir elime muhakkak. Hem, belki de bylesi
daha hayrl olur. Anam babam dnp kendimi tutmasam, imdiye kadar oktan
basmtm istifay. Dosdoru gider dikilirdim patronun karsna, aardm azm,

yumardm gzm. Masann stnden yere yuvarlanrd muhakkak. O acaip haller


de ne oluyordu yani? Memurlara bir eyler sylemek istemiye grsn, masann
stne kp oturuveriyor. Dersin, sanki tahta kyor mbarek! Sonra, kula ar
iitiyor diye, cmle lemi etrafna toplamalar da ne oluyor yle! Ne ise. Yine de
btn umutlar suya dm deil. Hele ana babamn ona olan borcunu bir
temizliyeyim ki bu da aa yukar be alt yl bulur bu ii de yzde yz yaparm,
ite o zaman hesabn grrm onun. Ama imdi kalkaym. Be trenine yetimem
gerek, dedi.
Gece masasnn stnde tkr tkr iliyen saatine bir gz att. Hay Allahm!
dedi. Saat alt buuktu. Akreple yelkovan sessiz sessiz ilerliyordu; ok gemeden
yediye eyrek kalacakt. Yoksa saatin zili almam myd? Samsa yatandan
grebiliyordu pekl: zil ibresi tam drdn zerindeydi. Demek, zil almt.
Demek, o ortal birbirine katan zil sesine karn rahat rahat uyumu kalmt.
Rahat m? Ne mnasebet! Uykusu hi de rahat deildi. Ama, yine de uyumutu ite.
Peki ama, imdi ne olacakt?42
Kahramannz sabah uyandnda kendini bir hamambceine dnm
olarak bulacaktr. Anlatacanz hikye bu kadar fantastik olabilir. Biz byle bir
metnin simgesel bir anlatma sahip olduunu bilsek de, hatta o metnin
entelektel yorumlarn yapabilecek kadar incelmi bir okuma kltrne sahip
olsak da ncelikle unu bekleriz: Gregor Samsann bir bcee dntn
grmek! te girite alntladm blmde (belki de edebiyat tarihinin en ok
alntlanan metninde), ncelikle okurun bu gereksinimi karlanyor: Srt demir
bir levha gibi kaskatyd. Ban yle bir kaldrnca karnn grd: Aman ne
kocaman kmbetti o: koyu renkli, koskoca, blk blk kavisli bir kmbet!
Yorgan kmbetin st blmnden aa doru kaym, nerdeyse yere decekti.
Gregorun o koca bedenine gre acnacak denli incelmi bacaklar rzgra
tutulmu gibi titriyordu. lk paragrafta gzmzn nnde dev bir bcek
canland! Daha sonraki paragraflarda da hem bcek betimlemeleri ile hem de
Gregor Samsann gndelik sradan dnceleriyle bizi bu metnin gerekliine
iyice altryor yazar. Yani bir fantazma iin gereklik retiyor. kinci paragrafta
bunun bir rya olmadn belirttikten sonra Samsann odasnn iini somut
ayrntlarla betimleyerek bize bu fantastik hikyenin ok da gereki bir
meknda anlatlacan haber veriyor. Grsel ve iitsel ayrntlar hep gereklik
duygusunu yaratmak iin var: duvara asl resimdeki kadnn ayrntlar, masann
zerindeki kuma paras, inko borulara tp tp damlayan yamur... Ardndan
Samsann bcek halinin betimlemeleri ile Samsann gndelik yaamnn
ayrntlar dnml olarak okura sunuluyor. Bylelikle hem bcee dnme
meselesinin bir metafor ya da bir benzetme olmadna iyice ikna oluyoruz hem
de kahramann gndelik yaamnn gereki ayrntlar sayesinde bu olaanst
duruma daha ok inanr hale geliyoruz. Bu noktada Borgesin bir nerisini altn
kural olarak hatrlatmak isterim: Fantastik bir yk yazyorsanz, yknn

iinde bir tane olaanst e kullann. Onun dnda her ey sradan gereklikle
rtsn. Eer birden fazla olaanst e kullanrsanz yazdnz fantastik bir
yk olmaktan kar ve binbir gece masallarna dnr. Bu saptamann
Poenun tek etki yaratmak tezi ile ne kadar gzel rttn de
hatrlayalm. Poe, yk trn edebiyat iinde tanmlarken, amacn bir
oturumda okunulup bitirilecek uzunlukta ve tek etki yaratmaya ynelik bir
metin yazmak olduunu syler. (Umarm bir oturumda okunup bitirilme
meselesi aklnza taklmtr; ileriki blmlerden birinde yk ve roman
karlatrrken bu konuya deineceiz.)
Edebiyatta kurmaca, szcklerle kurulur. Sinema filmlerinde veya tiyatro
oyunlarndaysa baka anlatm aralar vardr. Sahne, diyalog, dekor, k, oyuncu
seimi ve tabii ki oyuncularn performans (metnin dndaki) tiyatronun anlatm
aralar olarak saylabilir. Sinema da bu aralardan yararlanr. Bunlara kurgu,
mzik, kamera as, objektif seimi, alan derinlii, zel efektler gibi yeni
unsurlar eklendiini de sylemek gerekir.43 Oysa edebiyat anlatlarnda bu
unsurlardan hibirini (saysal ortamlarda yaratlabilecek hiper-metin
uygulamalarn konu dnda tutarsak) kullanamayz. Onlarn yerine eylemlerin
betimlenmesi, konumalarn alntlanmas, ayrntlarn seimi, yorumlar,
imgelem, gemie-gelecee gndermeler yapmak, dil ve szck seimi, olay
rgs hikyeyi anlatmak iin edebiyatta kullandmz aralardr. Aslnda tek
bir ara vardr da diyebiliriz: dil. Saydm unsurlar dilin ilevleri olarak da
grlebilir. Bizim burada meselemiz dilin hangi zelliklerinden yararlanlarak
kurmaca metnin yaratlabileceini tartmak olduu iin snflandrmalardan,
kavramsallatrmalardan yararlanyoruz.
Ik, ses, dekor, kamera as gibi grsel-iitsel sanatlarda kullanlan teknikler
edebiyatta yerlerini betimlemelere brakr. zellikle mekn bilgileri
betimlemeler sayesinde okurun zihnine kaznr. Betimlemelerin ilk ve en nemli
ilevi anlatlan hikyenin nerede yer aldn tanmlamasdr. Okur, birazdan
macerasna ortak olaca kahramann kim olduu ve o anda nerede bulunduu
konusunda hemen bilgi sahibi klnmazsa kurmacann etkileme gc dmeye
balar. Her kurmaca yapt betimlemelerle ilerler. Hikyenin geecei dekor
veya meknn betimlenmesi sadece kurmaca dnyann gerekliini
glendirmekle kalmaz, ayn zamanda kahramann o meknla ilikisini de
tanmlar. Kahramann mekn iinde konumlandrlmas ou zaman hikye
iinde konumlanmas ile zdetir. Oraya dardan gelmi bir yabanc mdr, bir
dman ya da bir konuk mudur, orann sahibi midir, oradan kamaya m
almaktadr gibi sorularn yantlar hikyenin olay rgsn de belirler. Bunlara
ek olarak, gl betimlemeler, karakterin davranlarnn inandrcln da
artrr, dolaysyla karakterin kurulma srecini de glendirir. Karakterin
yaratlmas konusunu en sona brakmtm. Bunun da nedeni tm dier
unsurlarn tek tek karakterin yaratlmas srecine yaptklar katklar nce
tartmakt. nk edebiyatta nihai amalardan biri ve belki de en nemlisi bir

karakter yaratmaktr. Okur eer betimlenen ortam gerek gibi alglarsa,


iinde soluk alp veren eitli eylemlerde bulunan kahraman da daha kolaylkla
benimseyecektir.
Edebiyatta betimlemeler, tiyatroda dekorun, n, sahnenin; sinemada ise
bunlara ek olarak kamera asnn, objektif seiminin ve alan derinliinin yerini
tutar. Szckler okurun gz, kula, eli olmak zorundadr. Be duyuya hitap
eden betimlemeler her zaman yarg bildiren anlatmlardan daha ilevseldir.
Yaratc Yazarlk Seminerlerimde yle bir altrma yaptk: Diyelim ki
anlatacamz hikye bir ktphanede geecek. O halde nce ktphanede var
olan nesneleri ve duyusal unsurlar be duyumuza gre snflandralm.
Katlmclarn yaratt liste aa yukar yle bir eydi:

Ktphane:
KOKU: Rutubet, kt, parfm, cilt, ahap, zamk, toner, toz, ter, sigara,
kolonya, kzartma, mrekkep, jle, sakz, slak giysiler.
DOKUNMA: Cilt, sayfa, masann yzeyi, metal raflar, klavye, masa altna
yapm sakz, deri / plastik / kuma sandalye, cep telefonu tular, yamurluk,
naylon, kalem ucu (sivri), parmaktaki kalem dzl, zamk, kt, anta,
giysiler, salar, ayakkablar, kimlikler, sunta, peete, mendil, mrekkep lekesi,
silgi paracklar, hal yzeyi.
GRNT: Kitap raflar, kitaplar, masalar, insanlar, pencereler, d grnt,
saatler, afiler, bstler, dergiler, merdiven, numaralar, rutubet lekeleri, renkler,
fotokopi makinesi, antalar, okuma odalar, yamurluklar, paltolar, vestiyer,
dn alma blm, asansr, kitap arabas, hal, antalar, ktphane
grevlileri, bilgisayarlar.
SES: Yere den kitap, fsltlar, ksrk, sayfa sesleri, ayakkab tkrts, parmak
trts, burun ekme, yamurluk hrts, damga sesi, glmeler, sakz
ineme sesi, fermuar, klavye tkrts, havalandrma, cep telefonu, fotokopi,
dardan grlt, ku sesi, kalem gcrts.
TAT: Mayonez, kzartma, simit, st, su, sakz, kurunkalem, sayfa
tkrkleme, trnak yeme, ila, gzlk sap.
imdi siz bu listeyi okuduunuzda mayonez, jle, fermuar, ku sesi,
yamurluk gibi ayrntlarn nasl olup da bu listeye girdiini merak etmi
olabilirsiniz. Kurmaca bir metin yazmak, bilimsel bir rapor yazmaktan ok
farkldr. Eer bilimsel bir metin yazyor olsaydk standart bir ktphanede
olmas gerekenleri listelerdik ve hi kimsenin itiraz edemeyecei ayrntlar
ortaya koyardk. Ancak kurmaca bir metin, yazarnn znel deneyimlerinin bir
rndr. Yani siz yazar olarak hikyenizin geecei ktphaneyi hayal
ederken, anszn merdivenden kan bir rencinin antasndaki mayonezli
sandviin kokusunu alabilir, yanndaki kzn sandaki jlenin parlaklna
taklabilir, masalardan birinde yaz yazan bir adamn parmandaki nasr

hissedebilir, uzaklardan gelen bir korna sesi ile irkilebilirsiniz. nk bu sizin


hayalinizdeki ktphanedir. Birazdan orada yaanacak olan hikyenin mekn
budur: bu hikyeye zel (size zel) bir ktphane. Bunlar ne kadar ayrntl
hayal edersek yazacamz metin de o kadar gerekmi izlenimini yaratacaktr.
Sadece bir izlenim yaratmann tesinde bu eler anlatacamz hikyenin iine
kimi zaman yan karakterler olarak, kimi zaman olay rgsn deitiren
uyaranlar olarak katlacaklardr. Elbette yazarken nceden byle bir liste
yapmaya gerek yoktur. Yazma deneyimi arttka, mekn hayal etme yetenei
de geliir; gzlerinizi bile kapatmadan hikyenizin geecei meknlar bylesine
ayrntl hayal edebilirsiniz.
Bu noktada John Gardnern44 savlarna deinmek istiyorum. Gardner
saydmz ilevlere ek olarak betimlemenin kurmacann zne ilikin ok daha
nemli bir grevi olduunu sylyor. Gardnera gre, iyi bir betimleme, yazarn
kendi bilindna eriebilecei ve orada metnin sorgulad eylere dair nemli
ipular elde edecei bir yoldur. yi bir betimleme aslnda simgesel bir anlatmdr.
Bu sav geniletebiliriz: yi bir kurmaca aslnda simgesel bir anlatdr. Edebiyat
basit bir hikye anlatmndan farkl klan, bu tr bir simgesel okumaya
(yazmaya) olanak veren bir zelliinin olmasdr. Ancak bu, yazarn bilinli olarak
oraya yerletirdii simgeler nedeniyle deil, tam tersine bilind bir srecin
sonucunda oraya koymu olduu nesnelerden kendiliinden doar. Bir
simgeselliktir. Metin ilerledike, yazarn bilinci de bu simgeselliin gizlediklerini
adm adm aa karr. Bu bence de ok ufuk ac bir tez. rnein yazarn bir
berber dkknn betimlediini dnelim. Yazar bu betimlemeyi yaparken bir
berber dkknndaki nesnelerin ayrntl bir listesini alt alta yazmann dnda bir
ey yapar: Betimlenen berber dkkn belirli bir ruhsal durum iindeki
gzlemcinin bak asn yanstr. Bu kii yazar da olabilir, yazarn yaratm
olduu bir kahraman da... Gardnern tezini izleyerek yle bir altrma
neriyorum: Olunu savata yitirmi bir babann gznden bir berber dkknn
anlatn. Ancak metinde babann varlndan sz edilmesin. Ne ouldan ne
savatan ne de lmden haberimiz olmasn metni okuduumuzda.
Betimlemelerden sz ederken birdenbire kendimizi farkl bir balk altnda
tartacamz bir konunun gbeinde bulduk: bak as ve karakter. te, bu
kitabn bandan beri vurgulamaya altm noktaya bir kez daha dnyoruz:
Kurmacann unsurlar srekli birbirini besleyen ilikiler iinde devinip duran
dinamik yaplardr. Yazarken de bu bilgiyi aklda tutmakta yarar var. Aksi
takdirde, edebiyat yapt bu unsurlarn mekanik bir bileiminden baka bir ey
olmazd.
Bazen kk bir ayrnt, rnein dereye ykanmak zere braklm bir
kilimin zerinden akan suyun yaratt grsel yanlsamann izini sren bir yk
insanlk durumlarndan birine ad koyabiliyor. Aaya alntladm para, Nursel
Duruelin Geyikler, Annem ve Almanya adl yksnden. Annesi Almanyaya
gidecek olan kk kz son gecelerinde annesinin koynunda alayarak uykuya

dalar. Grd ryadan bir blm:


Kilimlerimizi ykayacakmz. Gkyz masmavi, kularn cvlts derenin sesine
karyor, toprak lk, mis kokuyor.
Kilimlerimizin stnde geyik resimleri var, ku resimleri var, iekler,
yuvarlaklar, izgiler, aprazlar var. Her biri baka renk. Mor, sar, yeil, pembe...
Hadi, diyor annem, tut u kk kilimin ucundan, suya basalm, bir gzel slansn,
tozlar aksn. Kilimin iki ucundan ben tutuyorum, iki ucundan annem, gtrp
derenin ortasna, suyun en ok olduu, en hzl akt yere seriyoruz. Babam, drt
tane byk, yuvarlack ta bulup geliyor, kilimin drt ucuna yerletiriyor. Dere,
kk kilimin stnden akyor. Sonra geride kalan iki kilimi getirip kk kilimin alt
yanna yayyoruz. Babam onlarn da drder kesine ta yerletiriyor. Dere,
kilimlerimizin stnden akyor. Sular aktka geyikler hep ayn yne doru
kouuyorlar. Sularn altnda, kilimin izgileri boyunca dizi dizi kouyorlar.
Kouyorlar, kouyorlar, hep ayn yerde kalyorlar. stlerine eilip suyu
glgelediim zaman bedenleri dalgalanmaya balyor, boynuzlar dalgalanmaya
balyor. Onlarn altndaki izgi boyunca dizilen iekler, yuvarlaklar, aprazlar hep
birlikte halka halka dalgalanyor. ncecik kum tanecikleri savrula yuvarlana
stlerinden geiyor...
Dayanlmaz byle bir gzellie, kimse dayanamaz. Ben de... Tutamyorum
kendimi, derenin en derin olduu yerde kilimlerin stne atlyorum. Suyu,
iekleri, geyikleri, kum taneciklerini, her eyi kucaklamak istiyorum. Kalkp kalkp
atlyorum sulara. Annem kahkahalarla glyor, babam, kydaki teyzem kahkahalarla
glyorlar... SEVN... yalnz sevin var yeryznde. Baka hibir duygu yok. Srtst,
yzkoyun, yan, nasl olursa, yeniden yeniden vuruyorum kendimi sulara... Diplere
tutunmaya alarak ayaklarmla dereyi dvyorum. Durmamacasna, deli gibi...
Geyikler altmdan kayorlar, sonra geri dnp yeniden katlyorlar oyuna. Ben
ayaklarm vurduka sular havaya sryor, sular oynuyor, sular couyor, sular
kahkaha atyor... Sularn kahkahas ovaya yaylyor. Binlerce kk ngrak ayn anda
alnm gibi yanklanyor kahkahalar.45
Kafkann metnine geri dnelim. Bu metnin tiyatro uyarlamasn dnelim.
Tabii modern tiyatronun snrsz yorumlama zgrln iin iine katmyorum,
klasik anlamda sahnede yazarn bize gstermek istedii eyin dev bir bcek
olduunu dnmeyi neriyorum. zel makyaj ve kostm olmakszn bunu
baarmak olduka g ve zahmetli grnyor. Sinemada da zel efektler
sayesinde inanlmaz grntler retmek mmkn.46 Ancak her iki alanda da
yaplacak uyarlamann edebiyat metninin gcn tamayacan syleyebiliriz.
Tm bu sanat dallar bize hikyeyi gstermeyi amalamaktadrlar ancak bunu
yaparken anlatm aralarnn zgn ortamlar kendiliinden baka dzlemlerde
anlamlar retirler. Edebiyat metnindeki betimleme de bize bir sahneyi gsterir,
sinema filmi de; ancak ikisi birbirinden farkl zihinsel srelerimizi etkinletirdii

iin almlama boyutumuz farkl olur. Edebiyatta kurmaca, szcklerle yaratlr,


demitim. Bunun sonucu olarak edebiyat metninin iinde grdmz
nesneler dilsel nesnelerdir. Okurun zihniyle tam bir uyum iindedirler. Aalar
frtnada atrdyordu cmlesini okuduumuzda zihnimizde canlanan grnt
bu cmleyi anlatan bir filmden ya da fotoraftan ok daha farkldr. Tamamen
bize ait bir grntdr. stelik okurun okuma nndaki duygusal durumuyla da
balantldr. Ayn cmle iki kez okunmaz desek yeridir.
zet olarak, betimlemelerin iki temel ilevinin altn izelim: Birincisi,
kurmaca dnyann gerekliini oluturan mekn ve sahne zelliklerinin okurun
zihninde canlanmasn salarlar; ikincisi, yazarn yazd metin iinde henz
kendisinin bile farknda olmad bilind unsurlar harekete geirir, anlatlan
hikyenin bir yk veya bir romana dnmesine hizmet ederler. Bizim iin,
yazarlar iin bu ikinci ilev ok nemlidir. Sanat ayrntda gizlidir. Hem okuyan
iin, hem de yazan iin...

. Franz Kafka, Deiim, ev. Vedat Gnyol, Ata Yaynlar, stanbul, 1973.
. Elbette gerek tiyatroda gerek sinemada yeni araylar ve farkl anlatm aralarnn
kullanm sz konusudur. rnein tiyatroda mzik ve hareketli grntlerin
yanstlmas, ilk akla gelebilecek uygulamalardandr. Yukarda yaptm ayrm aslnda
edebiyatn anlatm aralarnn farklln sergilemek amacn tad iin sinema ve
tiyatro uygulamalarn tartmay gerekli bulmadm.
. John Gardner, The Art of Fiction: Notes on Craft for Young Writers, A. Knopf, 1984.
. Nursel Duruel, Geyikler, Annem ve Almanya, Can Yaynlar, stanbul, 2006.
. Bu arada ilgin bir ayrnt: Kafka, Deiimin basksndan nce yayncsn kesin bir
dille uyarr: Sakn kapakta bir bcek resmi kullanmayn!

BAKI AISI
... Biimsel aray larn g erekli e dair nermelerde b ulunmas...
Gndelik yaamda hikye etmenin ilevlerinden sz etmitim. Kendimizi ve
dnyay hikyelerle anladmz, bu yzden de hikyenin temel bir dil ilevi
olduunu ileri srmtm. Gerek yaamda karlatmz hikyelerin ou ya
birinci tekil anlatcdan ya da nc tekil anlatcdan kaynaklanmaktadr.
nsanlar aras ilikilerde dile gelen hikyelerde bak as anlatan kiiyle zdetir.
Ancak gazete haberlerinde olduu gibi genele anlatlan hikyeler nesnel bir bak
asyla dile getirilirler. Bu basit ayrm, edebiyat sz konusu olduunda kendini
gelitirerek srdrr, yazl ortamn getirdii olanaklarn kullanmyla daha da
karmak bir hale gelir. Hatta anlatnn asli unsurlarndan birine dnr.
Bak as, basite hikyeyi kimin anlattn aklayan bir terimdir. Tpk
olay rgsnn belirlenmesi gibi yazarn yazmaya balamadan nce karar
vermesi gereken bir unsurdur. Kurmaca metinlerde kullanlan belirli sayda bak
as vardr. Bu blmde bir basitletirme yaptm eklemeliyim. Anlatm
biimleri, zerinde ok allm geni bir konudur. Ancak ben daha ok ilham
vereceini varsaydm basit bir ema zerinden gideceim. Tabii bu konu
zerine derinlemek isteyen okurlar olacaktr. O yzden Genettein yapt
ayrm anmakta yarar var:47 Eer anlatc, anlatlan hikyenin karakterlerinden
biriyse buna homodiegetik anlatc; anlatc hikyenin karakterlerinden biri
deilse ve yine de hikyenin tamamn bilerek stten anlatyorsa ona da
heterodiegetik anlatc; homodiegetik anlatc anlatnn kahramanysa buna da
autodiegetik anlatc diyor. Bu tr snflandrmalarn eitlemeleri birok yerde
karnza kabilir. rnein bir baka yararl snflandrma: Grsel Ayta 48
romann anlatm biimini tartrken bir romancnn nce nc tekil kii (oanlatm) ya da birinci tekil kii (ben-anlatm) biimlerinden birini semesi
gerektiini, ardndan da anlatm konumunun belirlenmesi gerektiini sylyor.
Bu anlatm konumlarn snfta topluyor: tanrsal, yansz ve kiisel. Birazdan
okuyacanz snflandrmalarn ou her ne kadar anlat kuramclar tarafndan
ortaya atlm olsalar da edebiyat sz konusu olduunda tm snflandrmalar
bana Borgesin nl hayvanlarn snflandrmas rneini hatrlatr. Keyfiliin
mistik boyutlar kazanabildiini iaret eden ve bu durumun ironisini sergileyen bir
rnektir. Ben burada en kaba ayrm izgilerini izmek istiyorum. En sk
rastlanlan bak alar birinci tekil (ben-anlatc), ikinci tekil ve nc tekildir.
Bunlara biraz daha yakndan bakalm:

Birinci tekil b ak as:


Genellikle anlatc hikyenin karakterlerinden biridir. ounlukla da
kurmacann bakiisidir, kahramandr. Evdeki adl ykde olduu gibi. Bu

anlatmn en byk zellii, gereklik duygusunun ok kolay kurulmasdr.


nk, gndelik yaamda bize birinci elden anlatlanlarn doru olduuna dair
bir inancmz vardr. Eer konutuumuz kiinin yalan sylemesi iin bir neden
yoksa, ifade ettii dnce ve duygularnn doruluundan kukulanmayz. Bu,
kurmaca metinde de benzer bir yanlsama yaratr. stelik kurmaca metinlerde
genellikle kahramanmz u ya da bu biimde bir atmann iine girecei iin
onun syledikleri yer yer itiraf ve sr olarak alglanacaktr. Okur ile kahraman
adeta ayn varolusal dzlemdedirler. Bu anlatmn ilgin bir uygulamas da
gemite ok sk kullanlan okurun farknda olan anlatc modelidir. Ahmed
Midhat gibi yazarlarda ska karlatmz samimi bir sohbet ve dertleme
havas metne hkimdir. Ancak gnmzde bu tr bir anlatm gemiteki zgn
halinin bir parodisi olarak kullanlmaktadr. Tabii bunu kurallatrarak kendimizi
snrlamamz iin de bir neden yoktur.
Birinci tekil kii her zaman hikyenin bakiisi olmak zorunda deildir. Sait
Faikin birok yksnde kahraman ve anlatc ayn kiidir. Ancak kimi
yklerinde bu anlatc-yazar tan olduu olaylar hikye ederek ok yumuak
bir ekilde kendini ikinci plana alabilmekte, bizlere bakalarnn hikyelerini
anlatabilmektedir. Bu, Ahmed Midhat slubuna biraz benzemekle birlikte onun
daha modern bir eitlemesidir. Yazar kimi zaman bir gazeteci gibi davranr. Bir
baka rnek: nl dedektif Sherlock Holmes romanlarnn anlatcs, bakiinin
yardmcs Watsondr. Biz her eyi Watsonn gznden grrz. Watson,
anlatnn karakterlerinden biridir ama asl kahraman Holmestur ve biz
Holmesun aklndan geenleri Watsonla beraber merak ederiz. Finalde
dmler zlrken Holmes her eyi zetler, aklar ama biz hikye boyunca
onun zihninin nasl altna tank olmayz; sadece olgular gzlemleriz. Daha
sonra, Watsonla konuurken o olgularn alternatif bir okumasn yapar nl
dedektif, aslnda her ey basit ve ortadadr yanlsamasn yaratr okurun
zerinde. Biz okur olarak Watsonla ayn dzlemdeyizdir. Dolaysyla Holmesun
Watsona anlatt her ey bize birer aklama ve yorum olarak ular. Watsonn,
Holmesun zeks karsnda duyduu hayranlk, aslnda bir baka anlatm
tekniinin sonucudur. Bir karakteri daha etkileyici klmak iin onun yakn
evresine snk bir karakter yerletirirsiniz. Watsonn sradan akl, Holmesun
stnln daha belirgin hale getirir. Bu tip karakterlere folyo karakter de
deniyor. Holmesu sarmalayan bir karakter olarak Watson... Benzer ikililer, izgi
romanlarda ve televizyon dizilerinde ne ok vardr...
Birinci tekil kii anlatmnn sorunlar da vardr. rnein sadece bir kiinin
grd dnyay renebiliriz. Bir baka deyile, birinci tekilden yazmaya
baladnz bir anlatda sadece o karakterin bilgileri ile snrlanrsnz; onun
olduu sahneleri okura gsterebilirsiniz, dier sahneleri anlatc zetlemek
zorundadr. stelik bu zetlemeyi yaparken nc tekil kiide yazarkenkinden
ok daha dikkatli olmak zorundasnzdr. rnein Evdeki yksn incelerken
mim koyduumuz birka yer vard. Anlatc kahramanmz yk boyunca
iinden dnmekteydi; ancak days ve babas ile bilgi verdii blmde

idncelerinin doallnda bir bozulma olduunu sylemitik. (Dolaptan bir


kitap aldm. Sedire uzandm. lk yaprakta daymn ad yazl. ou onun bu kitaplarn,
bana verdi. ki yl ngilterede okumu. Bana ngilizce retirdi. Severdi beni. Kz,
erkek olsaydn seni oraya yollardm, derdi. Babam hi bilmiyorum. Daym da liseyi
bitirdiim yl ld. Zaten herey o yl olmad m?) O na kadar olduka doal bir
bilinakyla gelmitik. Birdenbire okuru bilgilendirmeyi amalayan bu zetleme
blm ile karlanca hemen sormaya balyoruz: nsan ok iyi bildii eyler
hakknda byle bir bakasna anlatr gibi dnr m? Metnin bu soruyu
sordurtmas, kurmaca dnyann yaratmasn beklediimiz yanlsamann
zedelenmesinden baka bir ey deildir.
Birinci tekil anlatc hikyenin karakterlerinden biriyse, yani anlatlan
hikyenin dnyasnda yayorsa (yukardaki terminolojiyi sevdiyseniz
homodiegetik anlatc diyelim) bir baka snr da kurmaca zamann
kurgulanmas srasnda kendini gsterecektir. Bu anlatc karakter hikyeyi ne
zaman anlatyor? nce bu soruyu yantlamalsnz. Bir seenek: Her ey olup
bittikten sonra anlatyor olabilir. Bu durumda anlatc tm hikyeye hkim
olacaktr. kinci seenek ise hikyenin karakterlerinden biri olan anlatcmzn
hikye yaanrken bir yandan da aktaryor durumunda olmas. te o zaman
anlatcmz gelecee gnderme yapamaz, hikyenin sonunu biliyormu gibi bir
anlatm benimseyemez.
Birinci tekil kii anlatmnn snrlamalarndan biri de baka kahramanlarn
zihinlerinin iine girememektir. Bakalarnn neler dndn ben-anlatcnn
tahminleri ve yorumlar olarak yazabilirsiniz. Ayrca kendi bilgilerinize de
kolayca bavuramazsnz. Ben-anlatcnn dnyay bilme ve alglama ekliyle
snrlsnzdr. Bu sorunu amak iin ben-anlatcy kendinize yakn bir karakter
olarak tasarlayabilirsiniz; tabii eer hikyeniz buna izin veriyorsa. O zaman da
birok okurun (zellikle de kurmaca kltr kt okurlarn) gznde anlatc
kahramannz siz olursunuz. Okurun, anlattnz hikyenin sizin banzdan
gemi olduu yanlsamasna kapldn hayretle fark edersiniz. ou zaman
yazarlar byle bir karklk olmasndan rahatsz olurlar. Kimileriyse bu tr bir
inandrclk dzeyi yakaladklar iin kendilerini baarl sayarlar. Oysa bu ok da
yerinde bir kvan deildir.
Ben-anlatcnz sizden ok uzak biri de olabilir. rnein:
Benim salarm yumuak. Havvann salar kee gibi. Annem ustura ile iki defa
kaztt salarn uzasn diye, ama uzamad, ksa kald. Burnu da yle biimsiz ki!
Yamyass. Tpk okul kitabmzdaki maymunun burnuna benziyor burnu. Hi
sevmiyorum onu. Pis, hrsz.
Annem, bugn onu bir temiz dvd. Tabii dver. Misafir odamzdaki gzelim
halmz kesmi. Deli mi ne? Annem: Kz niye kestin haly? dedi. O: Ku var
halnn iinde, dedi. Beyaz ku. Onu kartacaktm. Grdn ite kuu. Bir Tbe
tbe ana bellemi, onu syler.
Bari bir ie yarasa. Ne olacak grmemi ki! Sen onu brak, teyi kartrsn, beriyi

kartrsn sade. Miskin. stne bir de ar. Sekiz saatte bir bulan iinden
kamaz. Sonra da doymak bilmez. yi vallahi!
Geen gn de ne oldu. Annem misafirlie gitmiti de. Evde yalnz kaldk
bununla. Bizim komu imamn olu Recep evimizin nnden geti. Dnd gene
geti. Ondan sonra da oturdu kar kaldrma, ark sylemeye balad. Nasl da
baryor pis. Bu da oturuyordu sedirde. Bir frlad durup dururken yanmdan.
Korktum. Sonra merak ettim, ne oldu buna diye. Gidip baktm arkasndan. Mutfaa
girmi, pencereyi am el sallyor utanmaz. Anneme syleyeceim ama. Grr
gnn o. Lekeli entarimi sakladm yerden karp anneme gstermesini biliyor
ama. Ne yapaym. Dut lekesi ite. kmad. O kadar uratm. nallah bana bir
bela gelir de kurtuluruz. Allahm unu ldr!
(Vsat O. Bener, Havva) 49
Bu metnin anlatcs bir ocuktu. Naif anlatc da denilebilecek bu tip bir
anlatc ile hikye anlatmann ne kadar zor olduunu tahmin edebilirsiniz.
Dnyaya ilikin bilgileri snrl olan bir anlatcnn aktaraca hikyenin okuru
kucaklayabilmesi iin yazarn ok usta olmas gerekir. Her eyden nemlisi naif
anlatcnn dilidir. Okur hibir cmlede, ocuk byle dnmez ki,50 byle ifade
edemez ki dememelidir. Bu tip bir uygulamann son zamanlardaki baarl
rneklerinden birini aaya alntlyorum:
ben kbrayla ip atlyodum teyzem geldi fehime dedi kuadasna gemi gelmi
gene dedi yarn benle gel de kitap satalm turislere dedi ben istemiyom dedim
daha nce gittim ok yoruldum gel bak gelirsen sana lokma alcam dondurma alcam
dedi istemem dedim ama brs gn cep telefonumu vercem akama kadar
sende kalcak dedi o zaman peki dedim ok istiyodum bende kalsn cep telefonu
kbrayla mekdonalsa gidicektik fidan nurgl felan ileticektik telefonla bi
keresinde kbra babasnn telefonunu ald fidan ilettik kbra fidan arad ben
ebru all siz kimsiniz dedi fidan da inand herkese ebru all yanllkla beni arad
dedi sonra akam teyzem anneme biz yarn fehimeyle gemiye gitcez dedi
kuadasna turisler gelmi ok zenginlermi kitap satcaz dedi annem satamyonuz ki
kzm dedi geen sefer gittiniz de nooldu gitmeyin bu scakta dedi akuka yiyoduk
bahede babam kavedeydi tahir ben de gelcem dedi teyzem tamam gel dedi ne
kadar ok olursak o kadar ok satarz dedi sabah kalktk teyzem boyanyodu annem
ne o kz dedi kitap m satcan koca m bulcan salak tahir kitaplar ben tarm teyze
dedi antay ona verdik ok ard anta otobs duranda bi abi vard hep teyzeme
bakyodu otobste arkamza oturdu tahir kaa satcaz bunlar teyze dedi teyzem
gsterdi stnde cami olanlar be dolar kuru fasulye olanlar on dolar dedi daha
aaa verirseniz gebertirim dedi tahir vermeyiz dedi teyzem yolda bize retti
madam msy trki bok diycez tahir ok gld camiliyi gsterip fayf dolar diycez
kuru fasulyeliyi gsterip ten dolar diycez sonra kuadasna vardk otobsten indik

tahir bize ka para vercen teyze dedi dondurma yedircem ya salak dedi teyzem
bana ne satmam o zaman dedi tahir teyzem kzd dn o zaman kendi bana dedi
tahir ver para dneyim dedi teyzem bana ne dedi paran varsa dn otobsteki abi
(Ayfer Tun, Fehime) 51
Noktalama iaretleri metnin nasl okunmas gerektii konusunda okura yol
gsterirler. Dikkat ederseniz, yazar naif anlatcnn bilinak-gndelik konuma
slubunu tutturabilmek iin noktalama iaretlerini kullanmadan, yarm
cmlelerle anlatsn rmtr. Modern edebiyatn kimi rneklerinde (Ouz
Atay, Tutunamayanlarn bir blm, Joyceun Ulyssesinin bir blm) bu tr bir
yaklam grmekteyiz.
Naif diye nitelediim bu anlatc rnekleri bir yandan da gvenilmez anlatc
diye de adlandrlabilir. Gvenilmez anlatc derken anlattklarna kukuyla
baktmz bir anlatcdan sz ediyorum. Okuduumuz metnin dnyas bu
anlatcnn nesnel olmayan bak asyla arplmtr. Ya da en azndan byle bir
olaslk vardr. rnein birinci tekil anlatc bir lgn, bir yalanc veya bir
dzenbaz da olabilir. Bunlar hep gvenilmez birinci tekil anlatclardr. imdi bu
konuyu neden vurguladm da aklamalym. Kimi zaman metinler kimden
kaynaklandklarna bal olarak farkl biimlerde alglanrlar. Hatta
yorumlanrlar. rnein, Hayat bir trajedidir gibi bir cmle tek bana
okunduunda farkl alglanr; syleyen kiinin imzas bulunduunda ise o kiinin
kimliine bal olarak anlalr. rnein o cmlenin altnda Karl Marx yazyorsa
farkl alglarz, Groucho Marx yazyorsa ayr bir anlam ykleriz. Dolaysyla
edebiyat metinlerinde de anlatcnn (yazarnn demiyorum dikkat ederseniz) ve
dier karakterlerin syledikleri onlarn karakterleri ve hikye iindeki
durumlarna bal olarak alglanacaklardr. Gvenilmez anlatcnn dedikleri de
okur tarafndan onun gvenilmezliine kout olarak yorumlanacaktr.
Birinci tekil anlatc bak asnn iki zel uygulamasna da deinmekte
yarar var. Her ikisi de kendi balarna bir tr olabilecek kadar nemli ve
kklemi anlatm biimleridir: biri gnlk, dieri de mektup biiminde yazlm
kurmaca metinler.52 Bu biimler hem romanda hem ykde sklkla
kullanlmaktadr. Bir sreklilik kurmakta kolaylk salad iin romanlarda daha
sk karmza kmas doaldr. imdi bunlara ksaca gz atalm:

Gnlk
Bu biimde kaleme alnm bir metin gereklik duygusunu kendiliinden
yaratr ancak oluan gereklik dzeyi dier kurmaca yaptlardan biraz
farkldr. Anlatc gnln yazardr (tabii eitli ereve hikyeler gnlk
metinlerini sarmalyor olabilir). Dolaysyla okuduumuz kurmaca yapt bir
metinden ibarettir. Yazl bir metin olduunu saklamayan, tam tersine bunun

altn izen bir biimdir. O halde okurun zihninde oluan ilk gereklik dzlemi,
bu metnin bir gnlk metni oluu ile snrldr. Yani o gnlk metninin iinde
anlatc bir sahne anlatyorsa biz dier kurmaca metinlerde dolaysz olarak
kurulan sahneleri okur gibi okumayz. Hep bir defterin sayfalarnda
olduumuzu biliriz. Elbette yazar ustaca bir anlatmla bu gereklik dzlemini
unutturup, diledii sahnelerin okurun zihninde canlanmasn salayp ardndan
tekrar gnl anmsatabilir.
ounlukla bir deftere yazlmaktadr okuduumuz metin. Biz okur olarak,
kiinin gnl yazma nndayzdr. Hikyeleri onun gnlne yazd
biimiyle reniriz. Anlatcnn baka insanlar ve olaylar zerine yapt
yorumlar kadar kendi i dnceleri ve hesaplamalar da metinde yer alr.
Ancak ne anlatcnn ne de anlatlan hikyedeki teki karakterlerin zihinlerinin
iine girme deneyimini yaarz. Teknik olarak gnlk yazmak, yazan kiinin
zdenetiminde olan bir anlat biimidir. Oysa birinci tekilden kaleme alnm bir
metinde ounlukla okur anlatcnn onunla konuan sesini duyar; kimi zaman da
zihninin iini dinler. Gnlk biiminde kurgulanm bir metinde ise kahramann
bilinli olarak defterine yazmay setii duygu ve dnceleri reniriz. Dolayl
bir anlatmdr bu. Bu bence nemli bir zelliktir.
16 kasm cuma
Bir kadn birdenbire gnlk tutmaya balamsa, ya k olmutur ya
terkedilmitir, demiti Suzan. Defterler evinde da gibi ylmt. Hepsi abimi
unutmak iin. imden yak bunlar Suzan demek geti. Deli deli glyordu
defterlerini gsterirken. Her birinde birka sayfa karalanm. Ne ksa aklar.
Alayacak sandm.
nsan ya kendi kendine konuur, ya kendi kendine yazar. Kendi kendine
konumay makbul saymazlar. Oysa ne fark var ki arada?
Benim yine gnlk tutmaya balamam hi hayra alamet deil.
lk defa Kbrs sava srasnda gnlk tuttum. lkokuldaydm. Babaannem
radyonun bandan ayrlmyordu. Camlar mavi ktla kaplamtk. Sava bitmeden
gnlk tutmay braktm. Ne sama eyler yazmtm gnlme: Sevgili gnlk!
Bugn komandolarmz Kbrsa kt. Yavru vatan Kbrs lkemizin gneyinde,
Akdenizde bulunan byk bir adamzdr. Bir de haritasn izmitim Kbrsn,
stnde Trk bayra dalgalanyor. Yurdumun Akdenizde bir sevinci var!
Unutmuum bir kede gnlm. Abimin eline geti bir gn. Bula bula bunu
mu buldun saklayacak? diyerek duvara frlatt.
Ama o zamanlar ilkokuldaydm abicim!
Sonra 12 eylln ertesinde gnlk tutmaya baladm. nlem stne nlem
koyarak. ki ana tema: Bir, sevgili gnlk! Tarihi gnler yayoruz!! Katil oligari
ynetime el koydu!! ki, abimle Suzan yine benden gizli buluacaklar. Yunustaki
evde, biliyorum.
Bir kaln do, bir ince do, gaml defterim benim; ince do sevgili gnlk, kaln do
katil oligari.

(Ayfer Tun, Suzan Defter) 53


Bu metni altmz gnlk trnn dnda bir uygulama olduu iin
alntlamak istedim. Suzan Defter adl uzun yk iki gnlkten olumaktadr. Biri
yukarya aldm kadn kahramann gnl, dieri yknn erkek
kahramannn gnl. Yazar bu iki gnl kitabn sa ve sol sayfalarna
paralel olarak yerletirmitir. Okur, iki ayr dnyay okumaktadr. Farkl
insanlarn gnlkleri, mektup olmayan mektuplar gibi okunabilmekte,
yaadklar hikyeler kendi bak alarndan verilirken oluan kesiimler ve
elikiler ykye garip bir metafizik boyut kazandrmaktadr. Edebiyat metninin
kendisi, yaam temsil etme gayretinde olmayp (gereklik yanlsamasn
yaratmaktan bir an geri durmayarak) kendi gerekliini yaratrken bize yeni bir
alg kapsn aralamaktadr. Bence edebiyat estetiinin amac da budur: biimsel
araylarn gereklie dair nermelerde bulunmas...
Gnlk biiminde kaleme alnm bir anlatda zaman sorunu da baka bir
boyut kazanr. ou gnlklerde blmler ayr gnlerde yazlan paralardan
oluur. Tarihlenmi olan bu paralar zaman akn iaretler. Bu bir yandan
kurmacann akn salam bir zaman eksenine oturtmaya yardm eder, ancak
te yandan okurun okumakta olduu metnin gemi zamanda bir yerlerde takl
kalm olduunu dnmesine yol aabilir. Okur metni okurken olaylar zihninde
canlanr, diyoruz; okuma sresi boyunca okurun zihninde olaylar imdi ve
burada yaanyor hissi ile canlanr. rnein gnlk metninin zerine 16 Kasm
2001 diye tarih dersek defterin yazlma nn gemite bir yere sabitlemi
oluruz ve okur da srekli bu zaman dilimini referans kabul ederek okur. Her ey
belli bir zaman nce yaanm ve bitmi hissi ile okuma devam eder. Bu zaman
farkn yok etmek amacyla tarihlerin belirleyicilii azaltlabilir. rnein, sadece
16 Kasm Cuma dersek bu her zaman bu yl iinde bir gn olarak okunabilir.
Elbette anlatlan hikyenin belli bir zaman ya da dnem iinden okunmasn
istiyorsanz, hikyenin getii zamann nemli olduunu dnyorsanz
gnln tarihleme frsat yaratan yaps sizin iin kolaylk salayacaktr.
Gnlk biiminde anlatlan bir hikyenin roman ya da uzun yk olmas
daha byk bir olaslktr. Geri bu cmleyi yazar yazmaz ehovun gnlk
biiminde yazd iki sayfalk bir yks aklma geldi.54 Roman ve yk zerine
yaplan genellemeler ve karlatrmalar zerine ileride deineceim iin imdilik
konuyu datmadan devam ediyorum.

Mektup
Mektup da gnlk gibi tanm gerei bir metindir. Yani mektup biiminde
yazlm bir kurmaca yapt okurken, bir metin iinde metin okuduumuzun
farkndayzdr. Yazar da kurmacasnn metin iinde yazl bir metin olduunu
aklndan karmadan yazar. Yazl iletiimin kurallarna uymak durumundadr.

En nemlisi, mektubu yazan biri (ounlukla anlatnn kahraman) ve bir de


alcs vardr. Mektup belirli bir kiiye hitaben yazlmtr. Bu kii anlatlan
hikyelerde rol olan biri olabilecei gibi sadece bir dinleyici de olabilir. kinci
durumda okur ile tam bir akma salanr. Eer mektubun alcs da hikyenin
bir parasysa, o zaman bu karakter de anlat ilerledike kurulur.
17.6.1957 Saliha,
Bugn Cottaya vardk. Acente geldi ama senin mektubun gene yok. Ne
oluyorsun, adresimi yazhanedeki hrszlardan ren demitim? Herhalde cann iki
satr olsun yazmay ekmemitir kralie! Bulmuun bir ad var, kendisi bulunmaz
bir can smr. Bir ekmek aac, cehennemin bir dibinde, dilini bilmedii yabanc
ellerin bir yabancs olarak tanrnn bana buyruk ve ejderha denizlerinde
bouup bir dilim ekmek iin, tanrnn verilerinden yoksun, emi boyun kara
yazsna ve bu arada gene de bir kadn, bir yuva, bir bahe sahibi olarak son
gnlerine de hazrlanp insanlk savan merte vermi temiz bir e ki tanr yr
ya kulum yr dememitir ona, be ay ara ile urad limanda, acente elinden
alnan mektubunu karsnn bulamaz da, btn mrettebatn ad okunarak sra ile
mektuplarn almalar karsnda kk dmesini silkip atarak ve onurlu bir
glle susarak k altndaki kamarasna dner.
Dursun byle ilere metelik vererek senin iin zlr m sanyorsun! Yapma
bulma dnyasdr bu.
Ne ekersen onu biersin. Gze gz, die di. 1. Evin aylk borcunu bankaya yatr.
2. Son taksitlerdir bunlar ve birka aya kadar evin tapusu benim olacaktr. 3. Ka ay
sonra tapuyu alacam bankadan ren ve bana bildir. Bahemi duvarla evirip
gireceim iine. Duvar parasn toplayana dek alrm, yal gnlerimde ev kiras
olmadktan sonra emekli aylm artar da yeter bile. Bahemde ieklerim ve
denizar yerlerden getirdiim tohumluklarmla uraarak ne bir e, ne bir
merhaba, u dar gnlm avutarak beklerim lm gnlerimi yapayalnz. Konu
komular nasl, engelkydekiler beni soruyorlar m? 4. Aylm alr almaz yarsn
bankaya yatr. 5. Manto yapaym deme stndekiler yeter sana. Yoksa bahe
duvarlar iin deil de, senin manton iin mi bu usuz bucaksz denizlerde
tketiyorum gnlerimi? 6. Son mektubun (elli alt) tarihli ve benden bir bluz
istemisin, ne bluzu? Eine, yoldana iki satr esirgeyen karma bluz deil zrnk
almam, yama yok, ben paray u koyu mavi ve sinsi deniz bahelerinden sar
papatyalar olarak toplamyorum. 7. Duvarlar yapmaya baladlar m, nasl gidiyor,
son pazarlk nedir, biti tarihi bir bir istiyorum. Bu son olsun.
Kocan Dursun Kaymak
(Leyla Erbil, ekmece) 55
Leyla Erbilin yukarya bir ksmn alntladm yks, Dursun Kaymak
adl denizcinin karsna yazd mektuplardan olumaktadr. Mektuplarn notlar
ve tebligat, fotoraf, adres kartlar, gazete kesikleri gibi dier eler de bu

yknn dier anlatm aralardr. Farkndaysanz setiim parada mektup


tarihlenmitir. Tarihleme ve zihinsel srelere dorudan tank olamama
konusunda yukarda sylediklerimi burada yinelemek istemiyorum. Belki unu
syleyebilirim: Gnlk kimse okumayacak dncesiyle kaleme alnaca iin
kiinin daha znel davranabilmesine olanak tanrken mektubun tanm gerei bir
alcs olduu iin artk kiiler-aras bir alandayz demektir, dolaysyla znellik
dzeyinde bir farkllk olacaktr. Ancak mektup trnn de baka olanaklar
vardr.
Olas mektuplama durumlar iin Borgesin kulaklarn nlatmaya devam
ederek farkl kurgu seenekleri retelim:
Tek mektup: Bir yk olabilir. Uzun, ok uzun bir mektupsa bir roman
olmas da mmkndr.
Tek kiilik mektup dizisi: Bir kiinin belirli bir kiiye yazd mektuplardan
oluan bir anlat. Bu biimiyle okuru belirli bir gnlke benzeyecektir. Bu
biimde kar tarafn yantlarn grmeyiz. Yukarda alntladm ekmece
adl yk bu snfa dahil edilebilir. Kar tarafn yantlarn biz elimizdeki
mektuplarn balamndan karmlarz. Dolaysyla okurdan byk
boluklar tamamlamas beklenir. Boluklar... Bu aslnda bal bana bir konu
olabilecek kadar nemli bir zellik bana gre. nk tm edebiyat metinleri
bir adan baklnca bir boluk tamamlama oyunu gibidir. Okur bu boluklar
tamamlayarak kurmacann iaret ettii dnyay zihninde btnletirir. Bu
zellik, kiiye zel bir dnyann okurun zihninde olumasn salar;
dolaysyla okurun st dzey bir zihinsel etkinlikte bulunmasna neden olur.
Eitimcilerin, kitap okuyun diye srar etmelerinin de ardnda yatan
nedenler arasnda, okunan metinlerden edinilecek bilgilerin nemi kadar
okumann zihinsel yetileri gelitirme gibi ok yaamsal bir ileve sahip
olmas vardr. Bu konuda son bir not: Boluklarn bu ilevinin deta
uygulamas niteliinde bir metin nermek istiyorum. Yekta Kopann
Meme adl yks.56
oul mektup dizisi: Bir kiinin farkl insanlara yazd mektuplar olarak
kurulabilecek bir anlat. Bu durumun tersi de mmkn tabii: Farkl
insanlarn bir kiiye yazdklar eitli mektuplardan oluan bir metin.
Tekil mektuplama: ki kiinin birbirlerine yazdklar mektuplar dizisinden
oluan bir metin.
oul mektuplama: Farkl insanlarn birbirlerine yazdklar mektuplar.
Bu eitlemelerde dikkatinizi bir konuya ekmek isterim: oul
mektuplamalarda kahramanlar kendilerini seslendirirler. Hikyeleri kendi
alarndan anlatmaktadrlar. Bir tanr-yazar herkesin zihninin iine girmiyor
evet; ama biz yine de farkl insanlarn bak alarn renebiliyoruz. ok sayda
birinci tekil anlatcnn olduu bu tr bir anlatmn en zor taraf tm karakterler

iin farkl anlatm dilleri yaratmaktr. ok sayda karakterin yer ald bir
romanda da benzer bir durum vardr ancak orada karakter yaratmak iin birok
unsurdan yararlanrz. rnein, Oya Baydarn Erguvan Kaps57 adl roman drt
ayr karakterin bak alarnn blmler halinde pe pee verildii bir yapya
sahiptir. Bir baka rnek Yekta Kopann imde Kim Var58 adl kitab. Bu roman
da farkl karakterlerin bak alarndan oluan blmler halinde kurgulanmtr.
Burada andm her iki roman da oklu bak as ile yazlmtr; ancak
romanlarn olay rgs, zellikle de zamandizimsel yaps birbirinden ok
farkldr. rnein imde Kim Var, Orson Cezminin olu Metin Konurun
yamurlu bir gece boyunca evinde babas hakknda dncelere dald bir
ereve hikyenin kucaklad farkl karakterlerin gznden yazlm
blmlerden oluur. Dolaysyla, her bir blmn i zaman romann ereve
hikyesinin zamanndan ve birbirlerinin zamanlarndan farkl akmaktadr. Oysa,
Erguvan Kapsnda blmler dorusal bir zaman ekseninde ilerlemektedir.
zetle, oklu bak as da dier teknikler gibi kurmacann tm unsurlaryla
etkileim iinde yapt belirler.

fade, tutanak, terapi, g nah kartma...


Gnlk ve mektuba ok benzeyen bir baka birinci tekil anlatm da ifade
vermektir. Tm anlat, yarglanan bir kiinin duruma srasnda (ya da
ncesinde) kendini savunmak (ya da itiraf etmek) iin yapt bir konumadr.
Bu, bazen de sann ifadesini yazl olarak verdii bir durum olarak karmza
kar. Kimi zaman da bu bir soruturmadr ve her blmde bir bakas birinci
tekil kii olarak ifadesini verir. Orhan Pamukun Benim Adm Krmz adl
romannda kulland teknik, bu biimi artrmaktadr. Terapi koltuunda
yaplan konumalar ya da gnah karma (ki bizim kltrmzde bunun yerini
derin dost sohbetleri alabilir) konumalar da benzer biimlerdir. Her birinde
anlatc karakter tm yaanp bitmi olan hikyeyi bir bakasna anlatmaktadr.

kinci tekil ki i
Bunlar gideceimiz yerde anlatrsn, deyip kesti.
Gidecektiniz demek, gtreceklerdi. in skt.
Perdelerin altlarn gzden geiren kara kuru sska adama dnd,
Bu kitaplarn hepsini gtreceiz, dedi.
Efendim, yasaklanm bir tek kitap, bir tek dergi bulamazsnz bunlar arasnda,
diyebildin.
Karma sen! dedi sarn. Kes sesini!
ok ey bildiini, tam iz zerinde olduunu, seni sust yakaladn belirtmek
istercesine bakt gzlerine. Odann ortasnda kendine byk nemler vererek bir

aa bir yukar gezinmeye balad.


Sizde yasak kitaplarn bir listesi vardr, diyecek oldun.
Geldi tam nnde durdu. Sarn yzne bir beyazlk indi kt. Dilerini de
gcrdatm olabilir. Elini uzatt. br eli arkasndayd. Vuracak sandn, sakndn
yzn; vurmad. eneni yakalad, avucunun iinde skt. Ar ter kokusu, bir ahr
kokusu burnuna geldi oturdu. ok yaknndayd.
u eneni bouna yorma gzelim, dedi. Kl yutmam ben, anladn m?
eneni yana doru savurdu. Ac ter kokusuyla birlikte yrd, kitap ynnn
banda durdu. Eline bir kitap ald.
Anlamyorum, dedi. Anlamyorum, ne diye sanki bu zararl kitaplar
okursunuz. Zehirliyorlar sizi.
Elinde tuttuu zehirli kitab, ynn stne frlatt.
Ben de severim kitap okumay. Bo zamanlarmda hep kitap okurum.
Sesi yatmt. Gsn kararak yryordu ortalarda.
Bak imdi, sylesem aarsn. imdiye kadar ka kitap okudum, biliyor musun?
Tam iki bin yedi yz seksen drt kitap okumuum. Bu kadar kitap okudum ama
sizler gibi dnmyorum.
Kapnn aznda durup bir elini sallayarak sylemiti bunu. Yrd, geldi,
karnda durdu yine.
Dile kolay, dedi, Tam iki bin yedi yz seksen drt kitap. Ne dersin, ha?
nndeydi. Pantolonunun sa bacanda yaygn bir ya lekesi vard.
Gvdesinden yaylan ar ter kokusu burnunu eziyordu. Ban kaldrp da, bunca
kitap okuduuna kendi de aan bu sarn adamn yzne bakamyordun. inde
bir yerlerin ryor gibiydi. uracnda bir ukur byd durdu. Yine o yarm
baars.
Ulan biz de okuduk! dedi yksek sesle. Biz de yksek okul bitirdik, ne yani!
Kzgnd. Vurmasn bekliyordun.
Bize de sizlere okutulan kitaplar okuttular. Bir sr kitap okuduk. Biz de biliriz
kitabn deerini.
Bunlar derken, ortadaki kitap ynna yaklamt. Ter kokusu, ahr kokusu
uzaklayor diye sevinmitin, ama...
Sizin kafanz bozmular, kafanz! diye bard ve, birden, ynn ucunda, tam
nnde duran krmz ciltli kalnca bir tarih kitabna olanca gcyle bir tekme
yaptrd. Kitap, yeri syrarak kayd, kapnn yannda, duvarda patlad.
Ya bu kafay deitirirsiniz ya da kafanz koparrz, anladn m?
Kede, duvarn dibinde krmz cilt kapandan kopup ayrlan iki yana alp
kalan sayfalar, birbirinin stnden fsltyla kayp kapandlar...
O anda dnyann bir kesinde, akamn o ayrlk saatinde bir iek sessizce ta
yapraklarn kapatp sonsuz uykulara dald; bir gnlne domu, bir gnlk
doyumsuz yaamn tamamlam kck bir iek boynunu bkp ld.
Sonra o ayrlk saati gelmi olmal ki, her eyin altst edildii odalardan uvallara
tka basa doldurulan kitaplarla birlikte seni de alp gtrdler.
Gtrln byle oldu.

(Erdal z, Yaralsn) 59
Birinci tekil ya da nc tekil gibi karmza sk sk kmayan, ok zel bir
anlatm biimidir ikinci tekil anlatc. Okurun zerinde, zellikle ksa metinlerde
hipnotik bir etki yaratabilir. Bir tr telkin gibi... rnein, yukarda ksa bir
blmn alntladm Erdal zn Yaralsn adl roman bu bak asndan
yazlmtr. Birinci tekil ile ayn stnlklere ve zayflklara sahip bir bak as
olduunu syleyebilirim. Alntladm blm olduka dramatik bir sahneyi
anlatyor. Yalnzca karlkl konumalar deil eylemler de var. Dolaysyla
nc tekil anlatc kullanlarak da anlatlabilirdi. Ancak bu roman, bir
hesaplama hikyesi olduu iin kahramann kendi kendine sylenmesi,
yaamna ve gemiine mesafe almaya abalamas ile ok gzel rtyor.
Kahraman kendisini karsna alm konuuyor gibi. Dolaysyla gnlk, mektup,
bilinak ve bunlara benzer dier birinci tekil anlatm biimlerinden farkl bir
stnl var: Kimsenin tank olmad bir hesaplama atmosferi yaratlm
oluyor. Zaten, anlatm teknii ile anlatlan hikye zgn bir uyumu yakalamsa
biz okur olarak acaba bu hikye baka trl nasl anlatlabilirdi diye sormayz.

S nrl nc tekil
Kurmaca yaptlarda en ok kullanlan bak asdr. Tm hikye
kahramann gznden anlatlr. Anlatc-yazar kahramannn omuz bana
yerletirilmi bir kamera gibi (kamerann kahramana uzakl elbette yazarn
tercihidir ve anlatm, slubu, kurguyu etkiler) onun grdklerini aktarr, o
dnyay nasl gryorsa okura o biimde aktarlr. Zaman zaman kahramann
zihninin iine girip onun dncelerini ve duygularn aktarmas da mmkndr.
Anlatlan olaylar bu kahramann alglaryla snrldr. Yazar, dier hikye
kiilerinin zihnine giremez, onlarn dncelerini ve duygularn dorudan
anlatamaz. Ancak nc tekilden anlatlan kahraman bakalar hakknda
karmlarda bulunabilir. Dolaysyla okur da bu kahramann bildikleriyle
snrldr. Yukarda incelediimiz Tomris Uyarn Kpk adl yks de bu bak
asna rnektir.

S nrsz nc tekil
Anlatc, hikyenin tm unsurlarn bilen, istedii anda istedii kahramann
zihninin iine girerek onlarn dncelerini ve duygularn anlatabilen bir tanr
gibidir. Hikyenin getii dnyann tm bilgisine hkim olduu gibi
kahramanlarn gemileri ve gelecekleri hakknda da bilgi sahibi olabilir.
Anlatc-yazar snrsz bilme hakkn kullanarak birden fazla karakterin gznden
anlatabilir hikyeyi. Dolaysyla ok olanakldr. Ancak karakterlerin bak alar
arasnda geiler ok hzl olursa okur hikyeyi izlemekte zorlanabilir.

Romanlarda bazen bu farkl karakterlerin bak alar blmlere ayrlarak verilir.


Klasik romanlarda bu bak asyla yazlm ok sayda rnek bulabilirsiniz.

Nesnel b ak as
Anlatcnn sesi ok gerilerdedir, hatta ou zaman fark edilmez bile.
Anlatc hibir kahramann zihninin iine girerek anlatmaz. Hep dardadr.
Sadece grlebilir ve duyulabilir nesnel dnyay okura aktaran tarafsz bir
konumdadr. yle ki bir anlatcnn olduu ounlukla unutulur. rnein salt
diyaloglardan oluan bir metin... Tiyatro oyunlar (ve tabii senaryolar) bu bak
asndan yazlr. Oyun metninde anlatcnn sesi hissedilmez. Tragedyalarda
kahramanlarn i dnceleri monologlarla, anlatcnn dardan sylemek
istedikleri koro, yardmyla aktarlrd. Ancak sahneler sz konusu olduunda
diyaloglar ve mizansenler yardmyla metin okurun / izleyicinin gznde
canlanr. Senaryolarda da benzer bir anlatm dili vardr. Sinemadaki d ses ve
tiyatrodaki koro, modern dnemde yabanclatrma etkisi yaratmak iin, metnin
asli anlatm aralarndan biri olarak deil de metnin metin olduunu fark
ettirmek ya da gemi anlatm biimlerine gnderme yapmak amacyla zaman
zaman kullanlmaktadr. Bu bak asyla yazlan metinlerde okur kahramann
hareketlerini izleyerek, konuulanlar dinleyerek karakterler ve olaylar
hakknda bilgi sahibi olur. Yarglarn kendisinin oluturduu yanlsamasn yaar.
Yanlsamasn diyorum nk ortada bir anlatc yokmu gibi dursa da aslnda
geride tm kurguyu yapan bir yazar vardr.

Kar k anlatm ve b ilinak


Bandan beri sylediim bir eyi yinelemek istiyorum. Yukarda zetlemeye
altm bak as eitleri ve nasl uygulandklarna dair sylediklerim
genellemelerden ibarettir. Elbette ok farkl yaklamlar retilebilir. Aaya
alntladm metnin bak asn ve anlatm biimini inceleyiniz.
Ben tavanarasndaym sevgilim! diye bard delikten aa doru. Eski kitaplar
bugnlerde ok para ediyor. Bir bakmak istiyorum onlara. Son szlerimi duydu
mu? Oras ok karanlktr; dur, sana bir fener vereyim. yi. Durgun bir gn. Btn
hayatmca srekli bir ilgi aradm sylerdi birisi bana. Glmsediimi gsteren
bir ayna olsayd: biraz da k. Bir yerini krarsn karanlkta. Delikten yukar doru
bir el feneri uzand. Fenerli elin ucundaki k, rasgele, nemsiz bir keyi
aydnlatt; bu eli okad. El kayboldu. Ne dnyor acaba? Glmsedi: Gene mi
dnyor?
Yllardr bu tozlu, rmcekli karanla kmamt. I gren baz bcekler
katlar. Korktu; fakat, yararl olacan dnmek kuvvetlendirdi onu. Belki de
hibir ey sylemeden baarmalydm bu ii. Benden bir karlk beklemiyor. Ona
yardm etmek mi bu? Bilmiyorum, bazen kartryorum; zellikle, bamda

uultular olduu zamanlar. Onun gibi dnmeyi bilmek isterdim. Bana belli
etmemeye alarak izliyor beni. ekiniyor. Acele etmeliyim yleyse. Feneri yakn
bir yere tuttu; annesiyle babasnn resimleri. Aralarnda eski bir ayakkab torbas,
krk birka lamba. Neden hi sevmediler birbirlerini? lecekler diye ylesine
korkmutum ki. Torbay kartrd: Tuvaletle gittiim ilk baloda giymitim bunlar.
Her gece biriyle dar kardm, dansetmek iin. Aman Allahm! Nasl yapmm
bunu? Ellerinin tozunu elbisenin stne sildi. Mor ayakkablarna bakt:
Burumular, kflenmiler. Sol ayana giydi birini: llerim hi deimemi.
Utand; gene de karamad ayandan. Topallayarak bir iki adm att. Sonra
resimlere yaklat, diz kt, yan yana getirdi onlar. Dirseiyle tozlarn sildi biraz.
Beni de, kendilerini de anlamadlar. Ne kadar alamtm. Aada onlara bir yer
bulabilir miyim? Koridorda, sandk odasnda... samalyorum. Onlar unutmadm,
onlar unutmadm. Babasnn yznde gururlu bir somurtkanlk vard. Ayn duvara
asamam onlar. Evin dzenini hzla gznn nnden geirdi. Yan yana olmak
istemezlerdi; mezarda bile.
(Ouz Atay, Unutulan) 60
Bu rnekte nc tekil anlatc ile birinci tekil anlatcnn kaynaarak akc
bir anlatm dili yarattn gryoruz. Bak as ve kullanlan kip anlatnn eitli
blmlerinde farkl ilevler de yklenebilir.
Modern edebiyatta sk sk bavurulan anlatm biimlerinin banda gelen
bilinak teknii, ilk kez 1892de William James tarafndan, bilin durumunu
birbiriyle sk bir nedensellik ilikisi iinde olmakszn armlar yardmyla
dncelerin ak olarak tanmlamak iin kullanlmtr.61 Faulkner, Joyce,
Woolf gibi yazarlar bu teknikte ok nemli yaptlar retmilerdir. Bizdeki en
yetkin rneklerini Ouz Atay romanlarnda bulabiliriz.
Gnmz edebiyatnda gitgide kahramann toplumla veya baka insanlarla
mcadelesi geri planda kalmaya balam, kendisiyle giritii hesaplamalar ve
kahramann psikolojik gerilimi odak noktas haline gelmitir. Edebiyat metnini
yetkin klan zellii, dnya yaratmada gsterdii baardr. Oysa bilinak
teknii kahraman evreleyen dnyadan daha ok kahramann i dnyasn ve
zihinsel srelerini gzler nne serer. Bu bir eliki midir? Hayr. Bu sefer de,
yaratlan i dnyann inandrc olmas beklenir. O nedenle bilinak teknii
farkl yazarlarn elinde mthi bir bilin aratrmas arac haline gelmitir.
Deiik psikolojik boyutlaryla karakterlerin ruhsal deneyimleri edebiyatn
alanna girmitir.
Burada bir noktaya dikkat ekmek istiyorum. Yukarda zetlemeye
altm bak asnn kullanm ve anlatm teknikleri her yazarn kaleminde
ayr bir biim kazanacaktr. Bu teknikler edebiyat metninin dnda bir yerde
duran ve yazarlarn alp kullandklar kendi balarna var olabilecek denli snrlar
belirli nesneler gibi dnlmemeli. Kurmacann teki unsurlaryla organik bir

btnlk iinde var olabilirler. Tekniklerin seimi ve kullanm asndan,


kurmacann bir balang noktas var mdr, diye sorabilirsiniz. Bence kurmaca iki
ayr yerden de balayabilir: Kimi yazarlar nce karakterlerini, kimileriyse nce
hikyeyi hayal ettiklerini, tekinin sonradan geldiini sylerler. Kimileri bir
durumun sorgulanmasnn hayal gcn tetiklediini...

. Grard Genette, Narrative Discourse, trans. Jane E. Lewin, Oxford: Blackwell,


1980.
. Grsel Ayta, ada Trk Romanlar zerine ncelemeler, Gndoan Yaynlar,
Ankara, 1990.
. Vsat O. Bener, Havva, Dost, letiim Yaynlar, stanbul, 1994.
. Alper Cangzn, Oullar ve Rencide Ruhlar (letiim Yaynlar, 2004) adl
romann okumu olanlarn bu blm glmseyerek okuduklarn tahmin
edebiliyorum. Romann be yandaki anlatc kahraman gerekst bir entelektel
bilgi birikimine sahip bir ocuktur. Yazar, olmayacak eyi baarm, inanlmaz,
gerekd bir kahramann bandan geen maceralar yazmtr. Yazar snrlar zorlad,
tersine evirmeyi baard iin edebiyat gzeldir.
. Ayfer Tun, Ta-Kt-Makas, Can Yaynlar, stanbul, 2005.
. Lorna Martens, The Diary Novel, Cambridge University Press, 1985.
. Ayfer Tun, Suzan Defter, Can Yaynlar, stanbul, 2011.
. Anton ehov, Yeni Bulunmu Hikyeler, YKY, stanbul, 2003.
. Leyla Erbil, ekmece, Gecede, Adam Yaynclk, stanbul, 1983.
. Yekta Kopan, Meme, Gece ykleri, Can Yaynlar, stanbul, 2002.
. Oya Baydar, Erguvan Kaps, Can Yaynlar, stanbul, 2004.
. Yekta Kopan, imde Kim Var, Can Yaynlar, stanbul, 2004.
. Erdal z, Yaralsn, Can Yaynlar, stanbul, 1990.
. Ouz Atay, Korkuyu Beklerken, letiim Yaynlar, stanbul, 2004.
. H. Porter Abbott, Narrative, Cambridge University Press, 2003.

KARAKTER
... O zaman s zckten insanlar da b izler g ib i ete kemi e
b rnrler...
Kurmaca edebiyat metninin iki ana bileeni vardr: Hikye ve Sylem. Bak
as, olay rgs, zaman ve dil gibi unsurlar sylemi; olaylar ve varlklar da
hikyeyi oluturur. Varlklar, hikyenin karakterleri ve mekndr. Olaylar ise
olular ve eylemlerdir. u na kadar bu basit snflandrmann ierdii unsurlarn
hepsine az ok deinmeye altm. imdi de karakterden sz edeceim.
Kurmaca metinlerin nemli bir blm, insanlar arasnda geen olaylar
anlatr. ok az sayda farkl rnekle karlarz. Onlarda bile belli bir dzeyde
karakterden sz edebiliriz. Karakterler, szckten insanlardr. Onlar da insan
yapan davranlar ve dnceleridir. Ancak kurmaca bir metin ile gerek yaam
arasndaki varolusal farklar her eyi deitirir. rnein gerek yaamda
karmza kan insanlarn hepsinin bir karakteri vardr. Edebiyat metinlerinde
(veya baka anlatlarda) ortaya kan insanlar ise kimi zaman karakterdirler.
Bazen onlarn tip olduklarn syleyebiliriz. O halde tip ile karakter arasndaki
fark netletirerek balayabiliriz.
Tip, ait olduu kategorinin zelliklerini tayan bir rnektir. Romann ya da
yknn bir yerinde ortaya kan bir doktor veya bir serseri ait olduu bu
kategoriye uygun bir davran sergiler ve olaylarn akna yardmc olur. nemli
olan onun belirli bir doktor ya da belirli bir serseri olmas deil, herhangi bir
doktor veya herhangi bir serseri olmasdr. Bu kiilerin kurmaca iindeki rolleri
oalrsa, anlatlan hikyenin seyrini deitirecek kadar g kazanrlarsa karakter
zellikleri tamaya balarlar. Ancak bazen rolleri ok olmasna ramen tip
dzeyini ap karakter olamayan kiilerle de karlarz. Bu, kimi zaman yazarn
seimidir. Geri yazarlarn bu konuya yaklamlar da ok eitlilik gsterir. Kimi
yazarlar karakter merkezli bir kurmaca anlayn srdrrken kimi yazarlar
olay rgsne arlk veren bir tarz benimserler. Dolaysyla karakterin
yaratlmas sreci bu iki yazar grubu iin farkllklar gsterecektir. Anmakta
yarar var: Hemingway, Yazar roman yazarken yaayan insanlar yaratmaldr,
karakterler deil, insanlar; karakter bir karikatrdr, diyerek tavrn ak bir
ekilde koyar. Bana kalrsa biz bu sz gereki karakter yaratma abas olarak
alglamalyz. Sorumuz geerliliini srdrmektedir: (Hemingwayin
syleyiiyle) Kurmaca bir metin iinde yaayan insanlar nasl yaratabiliriz?
Karakter ya da kahramann nasl yaratlaca hikyenin yapsyla yakndan
ilintilidir. Yukarda Olay rgsnden sz ederken hemen hepsinin dengeatmay hazrlayan gelimeler-dengenin bozulmas ve atma-zirve-zm
izgisini izledii iddiasna deinmitim.62 Bu atma sreci iinde kahramann
davranlar, verdii kararlar, tepkileri ve duygular onun karakterini oluturur.
Dolaysyla anlatnn tamam neredeyse o karakterin olumasna hizmet eder.
Hatta bu yaklamn kendine zg bir terminolojisi de vardr. rnein, hikyenin

tek bir ana karakteri varsa (ki bu tr bir olay rgs oklukla tek ana karakterin
maceras olarak kendini gsterir) bu hikye kiisine protagonist denir. Genellikle
olumlu ana karakterdir. Ona kar olan, yani protagonistin amacna ulamasna
engel olmaya alan bir hikye kiisi varsa ona da antagonist denmektedir. Her iki
terim de eski Yunanca agon kknden tremitir. Agon, yani atma! Bu adan
baktmzda karakterin yaratlmas sreci tamamen hikyeye ve onun
metindeki karl olan olay rgsne baldr. Protagonist ya da ana karakterimiz
bir elikiyle kar karyadr ve iinde bulunduu etrefil durumu zme sreci
zaten hikyenin kendisidir. Kahramanmz doayla, baka kahramanlarla veya
toplumla, ya da modern edebiyatta daha sklkla karlatmz gibi, kendileriyle
atabilirler. rnein igr eksiklii nemli bir atma balangcdr, karakter
kendini yeterince tanmyordur ve yanl iler yaparak kendini sorunlarn
ortasnda bulur. Bir baka atma nedeni, kahramann ahlaki olarak yanl bir
davranta bulunmas ve bu davrann yaratt sorunlar olabilir. Kahramann,
toplumun genel olarak kabul ettii dzenin dna kma eiliminde olmas da bir
tr atma balatabilir. Tabii kahramanmz, affederek, uzlaarak, bedelini
deyerek, igr kazanarak ya da intikam alarak bir zme ynelebilir. Bu liste
elbette uzatlabilir ama benim buradaki amacm, kurmaca yazarln belli bir
yapnn iine oturtmak deil, okurda ynteme dair dnceler canlanmasna
neden olacak ipularndan sz etmektir. Kimi kaynaklarda bu atma ve zm
tiplerini tablolar halinde bulabilirsiniz.
Karakterleri ete kemie brndrmenin en nemli yolu onlarn kim
olduklarn zetlemek deil onlar eylem halinde gstermektir. Yine karmza
Mimesis / Diegesis ayrm kyor. Platonun yapt bu ayrm bana kalrsa
geerliliini halen srdrmektedir. Edebiyatta XIX. yzyl romannda altn
an yaam olan Mimesis, yani hikyenin gsterilmesi en saf eklini tiyatro
sahnesinde (imdi sinemada) bulur; hikyenin kahramanlar izleyicinin gz
nnde hareket etmekte ve konumaktadrlar. Edebiyat metninde farkl anlatm
durumlar vardr: diyaloglar, eylemin bildirilmesi, betimleme ve yorum. Bunlar
Mimetikten Diegetike doru sraladm. diyaloglar, okurun karakterleri
dorudan bir yolla grmesini ve duymasn salar. Dolaysyla en iyi
gsterme yollarndan biridir. Yorum ise anlatcnn zetledii dncelerdir ve
dolaysyla okurun grmesine hizmet etmez. Baka insanlarla karlamalarn,
konumalar, olaylar iinde gsterdikleri davranlar izleyen okur bir sre sonra o
karakter hakknda kendisi bir yargda bulunur. Elbette yazarn aklnda o
karaktere ilikin yarglar nceden vardr. Ancak yazar bunlara sk skya bal
kalmak yerine, yaratmakta olduu karakterlere belli bir lde zgr irade
vererek metnini kurmaldr. O zaman szckten insanlar da bizler gibi ete
kemie brnrler. Modern edebiyatta anlatcnn yorum yapmas neredeyse
terk edilmi bir tekniktir. Okurdan beklenen metnin iinde yaratlm dnyay
kendisinin yorumlayarak yapta katlmasdr. Bu tekniin modern edebiyat
yazarlarnca reddedilmesinin bir nedeni de, Yorumun ahlaki ve ideolojik dnce

dizgelerine dorudan gnderme yapyor oluudur. Ancak gnmzde (belki de


postmodern dnem demeliyiz) kimi yazarlar bu teknii bir parodi ya da pasti
arac olarak kullanmaktadr.
Kurmaca metni okuduka karakter hakknda daha ok fikir sahibi oluruz,
onun geliimini ok daha iyi renir, metin sona erdiinde de gelecekte neler
yapabileceini tahmin edebiliriz. Metin bittikten sonra karakter hakkndaki
dncelerimiz netlemitir. Gerek yaamda ise ounlukla bu sre tersine
iler. Bir insan ne kadar az tanyorsak onun hakknda hkm vermemiz o denli
kolay olur. nsan tandka, onun dnyasna girdike hakknda kesin yarglarda
bulunmamz gleir. nk gerek insanlar kurmaca karakterlerden ok daha
karmak ruhsal varlklardr. Yaam ile kurmaca arasndaki varolusal farkllklar
kurmaca kahramanlar ile gerek insanlar arasndaki uurumu yaratr.
imdi yine kimi snflamalara gz atalm. lki Forstern63 yapt dz
karakter / yuvarlak karakter ayrmdr. Bu ayrma gre tm kurmaca
karakterler kabaca ikiye ayrlabilir.
lki, hikye boyunca, koullar ne olursa olsun karakterlerinde hibir
deiim gzlenmeyen, hikye baladnda ahlaki ve ruhsal olarak hangi
noktadaysa finalde yine o noktada bulduumuz dz karakterler.
kincisi, tahmin edilebilecei gibi hikye boyunca yaad deneyimlerin
etkisi ile deien, gelien, dinamik ya da Forstern deyimi ile yuvarlak
karakterler.
Benzer bir ayrm Hilmi Yavuz64 da yapyor. Yavuz, romanda iki tipden sz
ediyor: verilmi tip ve yaanm tip. Verilmi tipe Goriot Babay rnek
gsteriyor.
Goriot Babay okurken, onun belirli bir durum karsnda nasl davranaca,
nceden verilmitir adeta. Bu yzden de roman okurlarnn, Goriot Baba ne
yapacak, nasl davranacak? diye deil, ama Bakalm bundan sonra daha neler
yapacak? diye dndklerini sanmak yanl olmamal. Goriot Babann insansal
ynsemesinin dorultusu, bu ynsemenin en son kerteye ulaacan gsterir,
aradaki bireysel tarih kesiti, bir tr dolgu niteliindedir. yle de diyebiliriz
sanyorum. Abartlm ve karakteristik ynsemesi nceden verilmi bir insan
tipinin bireysel tarihinin, daha yaanmadan kanlmaz olarak yaanacak bir
bireysel tarih olarak sunulmas. Bir tipin verilmi olmasndan bunu anlyorum.
Tipin yaanm bir bireysel tarihe dayandrlmas ise, belirli bir insansal
ynsemeyi (Goriotda sevgi Grandetde cimrilik) son kertesine kadar
yaayacann nceden verilmemi olmasdr. Burada tipin temellendirilii kadar,
ama ondan da nemlisi, romanda, yaanacak olann, gerek insan yaamndaki kadar
deiik, artc ve izgisel olmayan bir sahihlik tamasdr. Tipin verilmi deil,

ama yaanm olduu roman, belki de, belirli bir insansal ynsemenin, son
kertesine kadar gidecekmi gibi grnrken, buraya varmad, bir yerlerde
takld, giderek tersine evrilmeler gsterdii bu tr bir sahihlik duygusunu ierir.
Tiplerin verilmi ya da yaanm olmasndaki lt, tipin gereklik duygusunu
deil ama sahihlik duygusunu getirmi olmasdr. Bu duygu, tipin verildii deil
ama yaand romanda, anlatlan bireysel tarih, kesitini, nceden varsaylan son
kerteye ulalmay amalayan bir dolgu olmaktan karr.
Forstern snflamasyla rten bu ayrmda gereklik duygusuna kar
sahihliin konmas kayda deer. Ortaya kan yaptn derinlii hakknda nemli
bir kstas neriyor Yavuz.
Bugne dek okuduumuz yk ve romanlar bu snflandrmalar gz
nnde tutarak dnrsek ne gibi sonulara varrz? ada romanlar sz
konusu olunca, hikyenin asl kahramanlarnn genellikle dinamik, dier
karakterlerin ve yardmc tiplerin dz olduklarn syleyebiliriz. ykde ise bu
ayrm ok netletirmek mmkn grnmyor. Daha ksa bir metin olduu iin
ounlukla gerek hikye zaman asndan gerek olaylarn younluu asndan
daha az yerimiz olduu iin bir romandaki gibi ana karakterin psikolojik ve
ahlaki geliimini grmemiz pek kolay deildir. ykde n planda olan, hikyenin
kahramannn yaad deiimden ok, hikyenin yarataca etkidir. Bu etki
romanda olmad kadar vurucudur. ykde genellikle bir olay zerine
odaklanm bir kurgu olduu iin tek bir olayla kahramann karakterinde byk
bir deiim olmas yky farkl bir noktaya getirir. Kssadan hisse karmak iin
anlatlan mesellere benzemeye balar, yaratlan dnyann inandrcl azalr,
metnin arkasnda gizlenen mesaj grnr hale gelir. Elbette her zaman olduu
gibi tersine rnekler bulunabilir.
Hikyelerin kahramanlarnn eylem glerinden hareketle yaplm bir
baka snflamaya gz atalm:
Northrop Frye, hikyelerin kahramann, bizimkinden daha byk, daha kk ya
da kabaca ayn olabilen eylem gcyle snflanabileceini ileri srer. Buna gre:
Kahraman hem dier insanlara hem de dier insanlarn ortamna tr olarak
stnse, ilahi bir varlktr ve onunla ilgili hikye, bir tanr hakkndaki hikye
anlamnda bir mittir.
Dier insanlara ve ortamna derece olarak stnse, kahraman tipik romans
kahramandr; yaptklar olaanstdr ama kendisi bir insan olarak tanmlanr.
Dier insanlara derece olarak stnse ama kendi doal ortamna stn
deilse, kahraman bir liderdir... Birok destan ve tragedyann... kahramandr.
Ne dier insanlara ne de kendi ortamna stnse, kahraman bizden biridir...
Bu bize birok komedi ve gereki kurmacann... kahramann verir.
Bir klelik, beceriksizlik ya da samalk sahnesine tepeden baktmz hissini

uyandracak kadar gsz ya da akl asndan bizden aadaysa, kahraman ironik


tarza aittir.65
Bu snflandrma Aristotelesin nermesinden kaynaklanmaktadr.
Aristotelese gre karakterler belli bir potansiyele sahiptir ve hikye ilerledike
bu potansiyellerini gerekletirirler. Elbette yukardaki snflandrmaya bakan
bugnn okuru, ancak 4. ve 5. snflarn kahramanlarna edebiyat yaptlarnda
rastladn fark edecektir. Ancak tr edebiyatnda ve ilgili sinema yaptlarnda
dier snflarn kahraman tipleriyle karlatmz belirtmeliyim.
Kurmaca bir metinde ama okurun zihninde gerek bir insana aitmi gibi
dnceler uyandran bir karakterin olumasn salamaktr. Edebiyat
kuramclar bir metindeki karakter kurma tekniklerini incelerken aadaki
sorular soruyorlar:66
Karakter nasl betimleniyor?
Karakter kim tarafndan anlatlyor?
Karakterin yaratl metne nasl yaylmtr?
Karakter hakkndaki bilginin kayna ne kadar gvenilirdir?
Karakterin i dnyas hakknda neler reniyoruz?
Karakter hangi kartlklar ve benzerliklerin bir aradal ile izilmitir?
Elbette biz yazarken bu sorular bu ekilde kendimize sormayz. Ancak
sonuta ortaya koyacamz metne bu sorular yneltilebilir. O halde bunlarn
iaret ettikleri konularn pratikte bizim iin neyi ifade ettii zerine
dnebiliriz. zellikle karakterin kim tarafndan nasl anlatlaca yazar iin
nemli bir sorudur ve kurmacann teki unsurlaryla yine organik bir ekilde
baldr. Yazacamz metindeki karakterleri yukarda zerinde durduumuz
gibi ya gstererek, yani dolayl bir biimde ya da dorudan yorumlar ve yarglar
belirterek anlatabiliriz. Bunu seslendiren, metindeki anlatc (bak as
konusunu aklda tutarak okumay srdrn ltfen) olabilir ya da metindeki bir
baka karakter olabilir! Eer sz konusu olan ana karakterimiz ise bunun
yaratl sreci neredeyse tm metne yaylr. Karakter hakkndaki bilgilerin
kayna yine bak as konusuyla ilgilidir. (Naif anlatc konusunu
anmsatmama gerek var m?) Anlatlan hikyeye bal olarak karakterin i
dnyasn belli bir dzeyde yanstabiliriz. Bu sorularn bizde uyandrmas olas
dncelere son bir noktay eklemek istiyorum: Karakterin kartlklar veya
benzerlikler yoluyla, yani karlatrmal olarak izilmesi, nemli ve ilevsel bir
teknik olabilir. nsan akl, greceli konularda karlatrmal olarak dnme
eilimindedir. Hele insanlarn karakterleri sz konusuysa her durumda
kullanabileceimiz bir mihenk ta bulmamz sz konusu deildir.
Her eyden nemlisi, kurmaca bir edebiyat yaptnn amac iyi bir hikye

anlatmaktr. Bunu da ancak iyi bir olay rgsyle ve salam, gereki


karakterlerle yapabiliriz. Getiimiz blmlerde kurgulama, olay rgs ve
ayrntlar zerinde durmutum ve karakter unsurunu en sona saklamtm.
nk bir karakterin ortaya kmas iin kurmacann tm unsurlarna
ihtiyacmz vardr. Amacmz, gerek yaamdan frlam gibi gerek
karakterler yaratmaktr. Ama bunun yolu gerek yaam iinde tandmz
birilerini metnin iine almaya abalamak deildir. Bu, ok kestirme bir yol gibi
grnse de aslnda en zor olandr. Daha nce de sylemitim, gerek insanlar
ok karmak karakterlerdir. Kurmaca yaptn iinde bir karakter ilk grnd
andan itibaren okurun zihninde kurulmaya balar. Okurun zihninde kahramann
canl bir resminin izilebilmesi iin ncelikle onunla zdeleebilecei ortamn
salanmas gereklidir. Yani, karakter ne hissediyorsa okur da bunu
hissedebilmelidir. Hikye ilerledike okur kahraman daha fazla tanyabilir, her
aamada yeni bir zellik kefedebilir ancak tutarszlklar ve maddi hatalar
karakterin btnln zedeleyebilir. nk kahramann davranlar hikyenin
akyla etkileim iindedir. Dolaysyla olay rgs ve karakterin gelitirilmesi
ou zaman st ste biner, birbirini dourur.
Yazdmz kahramanlar kendi hikyeleri iin vardr.
Bir karakter yaratrken kulamda nlayan cmle budur. Anlatnn
karakterleri sadece o sahnede repliklerini sylemek zere bulunan kuklalar
deildir. Hatta kt yazarlarn yapt gibi yazarlarnn dncelerini
seslendirmek iin yaratlm birer eli hi deillerdir. Kimileri bu ayrmn farkna
bir trl varamaz. Yazdklar yklerdeki ya da romanlardaki her eyin kendi
dncelerini aktarmak iin var olduunu sanrlar. Oysa sanat yapt mesaj
ileten bir ortam deildir; yapt, mesajn kendisidir. Kendinden baka bir mesaj da
yoktur ortada. O nedenle yaptlarn tad mesaj aklamaya alan eletiri
ve yorumlar dikkatle deerlendirmek gerekir. Hele en tehlikelisi de yaptn
yazarnn yorumlardr. nk yapt ile yazar ayn varolu dzleminde deildir.
Kimileri yapt yazarn uzants sanma gafletine der. En fenas da yazan kiinin
yle sanmasdr.67 Ayrca metnin gerek yazar ile metnin ima ettii yazar
(implied author) birbirinden farkl kavramlardr. Ayn yazarn kaleminden km
farkl metinlerin baka baka ima edilmi yazarlar vardr; onlarn grleri ve
tutumlar gerek yazarnki ile rtmek durumunda deildir ve hatta gerek
yazarn, yazmakta olduu metnin ima ettii yazar konusunda tam bir denetimi
ve belirleyicilii olduunu sylemek de olas deildir. nk arada ontolojik bir
uurum vardr.
Yaratc Yazarlk zerine yaymlanm kitaplar incelediinizde belli konular
zerinde anlam grndklerini fark edersiniz. zellikle de karakter
yaratlrken yaplmas ve yaplmamas gerekenler konusunda. rnein Holly
Lisle, Bir Karakter Nasl Yaratlr68 adl yazsnda birka nemli noktann altn
iziyor:

Karakterinizi bir ad veya bir fiziksel betimlemeyle tantmaya balamayn;


Karakteriniz bir sorun veya dramatik bir gereksinim ile sahnede belirsin;
Karakterinize sempati deil empati duymalsnz.
Peki ama bunlar uygulamada nasl salarz?
En gzel yol, hikyenin kahramann gemiinden balayarak hayal
etmektir. ster bir yk olsun, ister bir roman, kahramanlarnzn gerek
insanlara benzemesini istiyorsanz ncelikle onlar iin birer hayat hikyesi
yaratmalsnz.69 Siz de yazarken kahramanlarnzn sahte birer kukla gibi
kalmalarn istemiyorsanz onlara birer gemi vermelisiniz. Bu gemi yaamn
izleri, anlatacanz hikyeye mutlaka szacaktr. Dndnz veya
tasarladnz tm ayrntlar metninize sokmaya da almamalsnz. Grnen
ksm, buzdann su zerindeki kk parasdr. Karakterin gemiini
tasarlarken ok nemli bilgiler edinirsiniz. ine doduu aileyi tasarlarken
kahramann sosyoekonomik durumunu, snfsal zelliklerini ve alkanlklarn,
ocukluunu ve eitimini hayal ederken onun kltrel altyapsn, dnyay nasl
algladn renirsiniz. Daha sonra, belirli durumlarda nasl davrandn,
sorunlara nasl yaklatn, nasl zdn, dier insanlarla ilikilerini tm bu
gemie dayanarak bulursunuz. Yazacanz karakteri tanmak iin onunla
zaman geirmeniz gerekir. Bir sre onunla birlikte olmalsnz. Gittiiniz her
yerde, evrenize bir de onun gzyle bakarak o benim yerimde olsayd imdi
burada ne yapard, diye dnebilirsiniz. Hangi yemeklerden holanrd, hangi
filmleri izler, hangi mziklerle coar, hangi olaylara zlr, kimlere hayranlk
duyar, kimlerden nefret eder? Buna benzer sorular hayali syleiler yaparak
dorudan kendisine sorabilirsiniz. Belli bir zaman sonra yant vermeye
balayacaktr, bundan emin olabilirsiniz.
Karakterinizi tandktan sonra (tabii bir roman yazyorsanz ve ok sayda
karakteriniz varsa bu sreci her biriyle tekrarlamanz gerekir, yazmak o yzden
uzun zaman alr) onu okura sunma aamasna gelirsiniz. En gzel yollardan biri
karakteri bir olayn iinde eylemde bulunurken, bir sorunla burun buruna
gelmiken okurun karsna karmaktr. Burada yarattnz atmosferin,
hikyenin asli unsurlarndan biri olan meknn ve ayrntlarn ne kadar nemli
olduunu tahmin edebilirsiniz. Onun hakknda bildiklerinizi aceleyle okura
sunmanz hem metnin akcln azaltr hem de karakterin okurun zihninde
yeterince iyi canlanmamasna neden olur. Hep sylendii gibi anlatmak yerine
gstermeliyiz. nk okur grdklerini yorumlayarak karakteri kendisi
yaratacaktr. Bylelikle edebiyat etkileimli bir sre olarak yaanr. Okurun da
bir hareket alan olmas gerekir. Aksi takdirde, okurdan metninize katlmasn
nasl istersiniz?
zetlemek gerekirse, karakter yaratma sreci kurmacann tm
unsurlarnn devrede olduu karmak bir sretir ve her yazarn tarzna gre
farkl ekillerde ortaya kar. Yapmamz gereken belki de tek ey,

kahramanlarmz ciddiye almak, onlara ve hikyelerine inanmaktr. Kendimizi o


karakterin yerine koyarak (onun iin hayal etmi olduumuz tm gemiini de
yklenerek), hikye iindeki durumla biz kar karya gelseydik ne hissederdik,
ne yapardk, nasl davranrdk, diye kendimize sormamz iyi bir yntemdir. Biz
onlara inanrsak, onlarn peine dersek, bir ksmn planlam olduumuz ancak
tamamn hi bilmediimiz bir lemi onlarla beraber kefedebiliriz.

. William Foster Harris, The Basic Patterns of Plot, Norman: University of


Oklahoma Press, 1959.
. E.M. Forster, Aspects of the Novel, London: Edward Arnold, 1927; Roman Sanat,
ev. nal Aytr, Adam Yaynlar, stanbul, 2001.
. Hilmi Yavuz, Romanda Tip Sorunu 1, Roman Kavram ve Trk Roman, Bilgi
Yaynevi, Ankara, 1977.
. William L. Randall, Bizi Biz Yapan Hikyeler / Kendimizi Yaratma zerine Bir
Deneme, ev. en Ser Kaya, Ayrnt Yaynlar, stanbul, 1999.
. Jahn Manfred, Poems, Plays, and Prose: A Guide to the Theory of Literary Genres,
2002. http://www.uni-koeln.de/~ame.
. Bu konunun almlar eletirmenler tarafndan hep dile getirilir. Yazarn
medyadaki grnme biimi ile yaptnn ilikisi gibi edebiyat sosyolojisinin konusu
olabilecek tartmalar hep bu yapt-yazar ilikisinden kaynaklanr (Semih Gm,
Yaznn Sarkac Roman, Can Yaynlar, stanbul, 2011).
. Holly Lisle, How to Create a Character, http://hollylisle.com/fm/Articles/wc22.html.
. Bu noktada aklayc olduuna inandm bir filme deinmek istiyorum. Blade
Runner adl bilimkurgu filminde tpatp insan zelliklerine sahip olan androidler
anlatlmaktadr. Fabrikada retilen bu yapay insanlar otuzlu yalarn banda yaratlyor
ve belli bir sre altrldktan sonra imha ediliyor. Normal insanlardan tek farklar
birer gemilerinin olmaylardr. Daha sonra bir grup asi androidin varolularn
sorgulay anlatlrken ilgin bir ayrntya deinilir. Bu asi androidler, insan gibi
hissedebilmek iin kendilerine sahte birer gemi yaratmlardr. zerlerinde
uyduruk aile fotoraflar bulunur.

YK VE ROMAN
... Daha tesi? Daha tede edeb iyatn ve insan ruhunun karanlk
co rafyas b a lar...
Aslnda kurmacann unsurlar hakknda sylemek istediklerim bir nceki
blmde son buldu. Daha fazlasn tartmak bu kitabn snrlarn amak
anlamna gelecektir. Amacm, bata da belirttiim gibi kurmaca metinler
yaratmak isteyenlerle beraber dnmekti. Birtakm formller nermek deildi;
ancak baka yazarlar tarafndan iaret edilmi kimi ipularn ve genellemeleri de
tartmaktan geri kalmamaya zen gsterdim. imdi bu kitabn okurlar, Yaratc
Yazarlk konusunda yazlm herhangi bir kitab ellerine aldklarnda yabanclk
ekmeyecek; benim bu kitapta ele aldm konularn ounun belki baka
arlklarda ve farkl sralamalarla yinelendiini grecekler ancak klieler ve
genellemeler konusunda uyank olacaklardr. Amacm, bu konuda eletirel bir
sunum yapmakt.
Kurmaca metinler yazmak isteyenlerin, en azndan bu kitabn okurlarnn ve
seminerlerimin izleyicilerinin amacnn yk veya roman yazmak olduunu
biliyorum. Yine de bu kitap boyunca gerekmedike yk ya da roman demeden,
genel olarak kurmacadan sz etmeye altm. Byle yapmamn en byk
nedeni, yk ve roman trlerini birbirlerinden ok da ayr dnmeyiim. ok
farkl olduklarn iddia edenler, kukusuz iddialarn destekleyecek ok sayda
yk ve roman rnei bulup getireceklerdir. yk ve roman, tek bir ad altnda
toplamak iin kurmaca demem belki biraz anlam kaydrmas yaratmtr. nk
tiyatro ve sinema sanatlar da kurmaca tanm altnda incelenebilir ki ben zaman
zaman aydnlatc olacan dndm rnekleri dnda bu sanat dallarn
dorudan mercek altna almadm.
yk ve roman ayr trler olarak grmediimi sylyorum. Hem det
yerini bulsun diye hem de az sonra okuyacanz blmn anafikrini gzel
yansttn dndm iin bu grm paylaan nemli bir yazardan alnt
yapmama izin verin:
Bu, yknn, romann kk biimlisi olduu anlamna m geliyor? Evet, roman
ile iir, roman ile tiyatro arasnda bir fark vardr, ama yk ile roman arasnda
ontolojik bir fark yoktur. Szck daarcnn olaslklarnn kurban olan bizler, ayn
sanatn, byk ve kk, iki biimini kapsayabilecek bir tek szckten yoksun
bulunuyoruz.70
Yine de bu kadarn syleyip gemek istemedim. Aada yk ve roman
zerine elenceli olduuna inandm grleri zetleyerek, bu konuda
zihinlerde var olan yarglar tekrar sorgulamaya davet ediyorum.

T rleri b irb irleriyle kar la trmann i levi nedir?

Edebiyatn kurallara, ynergelere balanmasnn, hem de bunun bizzat


kurmaca yazarlar tarafndan yaplmasnn yanl bir dnsel / sanatsal duru
olduunu dnmmdr. Ayrca bu tr kesinleyici yaklamlar, yazarlarn
kendi edebiyat izgilerini dayatmalar anlamna gelir ki sanatn zgrlk arayan
ruhuna bir ihanet gibi alglanmas pekl mmkndr. Soru yine de ilgi
ekicidir: Bir yazara roman, dierine yk yazdrtan sanatsal sreler arasnda
bir fark var mdr? Ya okuma biimleri arasnda? ki kurmaca trnn olanaklar
asndan ne gibi benzerliklerden ya da farkllklardan sz edilebilir?
Bu ve benzeri sorular zerinden trlerin karlatrlmasnn o trlerde rn
veren yazarlar ve o trleri okuyanlar asndan anlam, edebiyatn anlatm ve
almlama biimleri zerine dnce altrmalar yapmaktan teye gemez. Her
iki tre de farkl yerlerden bakabilmek ve sanat yorumlamay renmek
kukusuz edebiyattan alnan entelektel hazz artrr. Daha tesi? Daha tede
edebiyatn ve insan ruhunun karanlk corafyas balar. Orada klavuzlardan
medet ummak bounadr.
William ORourkeun yk zerine Morfolojik Mecazlar71 balkl
makalesinde rnekledii elenceli ve zihin ac mecazlardan bazlarn burada
aktarmamn ok yerinde olacan dnyorum.

Omurg al-kab uklu ayrm


Romann, tm ieriini tepeden trnaa birbirine balayan bir iskelet yaps
vardr. yk ise o anlamda kemiksizdir,72 saptamasn gelitirerek unlar iddia
eder:
Roman i iskeleti olan, omurgal bir canlya benzer. yk ise iskeleti
dndan gvdeyi saran kabuklu hayvanlara benzer.
Romanda metin, kas ve dokular gibi iskeletin zerini rterek romann
btnn ortaya karr, iskeleti gizler. ykde, metin iskeletin kendisini
oluturur. Kabuk metni kaplar.
Bu ilgin mecaz, iki tr arasndaki uzunluk sorununa da k tutar: D
iskeleti olan (kabuklu) hayvanlarn doada varabilecekleri boyut snrldr (en
by dev stakozlar), omurgal canllarn ise bu anlamda snrszdr (balina ya
da fil gibi). Bu mecazn olanak verdii bir baka karm da yknn ilksel ve
yaam ans yksek bir tr oluunu aklar. Deien koullara ok daha abuk
uyum salayarak kendini deitirme ve yenileme yetisine sahiptir. Roman ld
m, lyor mu gibi tartmalar zaman zaman gndeme gelse de hikye ld
m, lr m gibi sorular sorulmamaktadr. Bu noktada yaplan mecaz
dndmde yaplacak en arpc karm, yknn zamann geiine daha
dayankl tr olduudur. Dil var olduundan beri en gndelik hikyelerimizden
en gizemli efsanelerimize, kutsal metinlerimizden yksek sanat yaptlarna

kadar hangi kla girerse girsin hikyenin varln ve ilevini hep srdrdn
gryoruz.

Heykel-resim ayrm
ORourkeun omurgal-kabuklu ayrm, boyut meselesini gndeme
getirmektedir. Boyut farkll, roman ve yk trlerini karlatrrken ikinci bir
alm salar. Okurun yk ile kurduu iliki bir cisme bakan kiinin o cisimle
kurduu ilikiye benzer. Bir heykele bakan kii heykeli btnyle bir anda
grebilir. nk heykel btnln bir anda gzler nne serer; somut,
dokunulabilir ve boyutludur. Yaps kendisidir. Oysa resim romana
(omurgalya) benzer, iskeleti iindedir, grnen ksm ile rtlmtr, iki
boyutludur. ki boyutlu oluu ona zeminde sonsuza doru devam etme olana
verir. Bir resmi bir bakta gremememiz gibi romann da tamamn deil
paralarn grebiliriz. skeleti metinle sarmalanmtr. Oysa yknn tamam
gzler nndedir. Frank OConnorn dedii gibi: Romann biimi uzunluu
tarafndan belirlenir; ksa ykde ise uzunluk biiminin bir sonucudur.73

Ceb ir-kalkls ayrm


Bir baka mecaz da matematikten dn alnmtr. Roman dorusal cebire
benzetilirken, metni oluturan unsurlarn birbirlerine dorusal bir ekilde
(toplama ilemi ile) eklemlendikleri vurgulanr. ykde ise nemli olan
unsurlarn toplam deildir. Belli bir yerdeki ve andaki deiimin hzdr.74

Mo da-po pler ayrm


Gnmzde (Amerika iin kurulan bu cmleyi lkemizdeki son yllarda
gzlenen durum iin uyarlayabiliriz) yk moda bir trdr. Daha sanatsal bir
tr haline gelmitir ancak popler olamamtr. Roman popler bir trdr, oksatan bir tr olarak kendini gsterebilmektedir. lkemizde de ok-satmak
zerine yaplan eitli dzeylerdeki tartmalarn hep romanlar zerine
olduunu hatrlamakta yarar var. nk dier dillerin edebiyatlarnda olduu
gibi lkemizde de yk ok-satan bir tr deildir.
yknn moda bir tr oluunun altnda yatan en nemli neden, daha ksa
zamanda ve daha kolay yazlabilmesidir. Byle grnmekle birlikte durum
farkldr.

S ermaye-yo un / emek-yo un
ORourkea gre: retim sreci asndan yk yazmak sermaye-youn bir
sretir. O ksalkta zgn bir edebiyat yaptn ortaya karmak iin yazarn ok

daha fazla entelektel birikime ve yetenee (sermayeye) ihtiyac vardr. Roman


yazmak ise daha emek-youn bir itir. Ayrca yk, profesyonel okuruna ve
eletirmenine ok daha kolay ular. Bir eletirmen, yazarn birka yksn
okuduktan sonra rahatlkla bir yaz kaleme alabilir ama bir romann tamamn
okumadan bunu yapmas mmkn deildir. Roman eletirisi de bu anlamda
emek-youn bir srece benzer.
yk ve romann teknik zelliklerine gnderme yapan baka mecazlar da
vardr. Bir tanesi boks sporundan: yk knock-outla kazanr, roman sayyla...
Buna benzer bir baka aklama: yknn climaxini (zirvesini) metnin iinde
parmanzla gsterebilirsiniz; oysa romanda bu zirveye yaklatnz, sonra da
geride brakm olduunuzu hissedersiniz. Bu tr mecazlarn trleri anlamak
yolunda kesinleyici nermelerden daha yararl olduunu dnyorum. Ama
yine de u apak bir gerek: Tm sylenen mecazlar veya yaplmaya allan
tanmlar geersiz klan roman ve yk rnekleri vardr. Bu durumda tanmlarn
ve anlama abalarnn gereksiz olduunu syleyebilir miyiz?
Bu konuda ilgin bir alma var. 1982de yaplm olan bir aratrmada var
olan yk ve roman tanmlarnn geerliliklerini snamak iin 600 yk ve 300
roman zerinde bir karlatrma yaplyor.75 Varlan sonular:
Mutlak tanmlardan deil ancak eilimlerden sz etmek mmkn.
ykler ile romanlar giri blmlerinin yazm teknikleri asndan
farkllklar gsteriyorlar; rnein belirsiz kiilere gnderme yapan zamir
kullanm daha ok yk girilerinde var.
yklerde, hikye sona yakn bir noktadan balyor. Odak uzakl daha
ksa.
ykler romanlarn aksine, bir konuma cmlesi, bir soru ya da bir ironi
ile bitme eilimi gstererek ak ulu sonlanyorlar.
almada, tm bu saptamalarn birok romanda ve ykde grlmedii de
belirtiliyor. Bunca yapt karlatrdktan sonra aratrmaclarn vard asl sonu
ise gerekten de arpc: yk tanmlarnda sz edilen unsurlardan biri hari
hibiri ayrt edici deildir. O ayrt edici unsur da ksalktr! Bir baka deyile
yklerde var olan ve romanlarda var olmayan tek unsur ksalktr (cmleyi
roman asndan kuracaksak, uzunluktur).
Bu cmleleri okuduumda ben de hemen sormutum: Ne kadar ksa? (Ya
da ne kadar uzun?) Bu sorunun olas yantlarn daha sonra birok kaynakta
buldum ama ok ciddiye aldm syleyemeyeceim. rnein 40.000 ve zeri
sayda szckle yazlm metinlere roman diyebiliriz, desem bu nermeyi
anlaml bulur musunuz? Ben bulmuyorum. Ancak Poenun yapt tanm ok
dndrc buluyorum: Bir oturumda okunabilecek uzunluktaki kurmaca
metinlere yk diyor. lk bata kulaa tuhaf geliyor ancak Poenun yky tek
etki yaratan bir tr olarak tanmlamas ile olduka balantl bir tanm bu. Bir

yandan da ilgin almlara gebe bir tanm: rnein -drt saatlik bir yolculukta
soluk solua okunan bir oksatar kitap, kapanda roman yazsa bile Poenun bu
tanmnn iine giriveriyor! Bir baka akla gelebilecek konu: Bu tanm yazma
zaman asndan yapmak olas mdr? Yani, bir oturumda yazlabilecek kadar
ksa diye bir tanm gelitirmeye kalksak... Saatte en fazla ka sayfa yazlr diye
bouna hesap yapmayn; kimi ar uyuturucu mptelas yazarlar bir
oturumda roman denemelerini yllar nce gerekletirdiler, hem de daktilolarna
kesintisiz kt rulolar takarak. Ayrca o zamanlar bilgisayar ve kelimeilemciler yok! aka bir yana, Poenunki zerine dnlesi bir tanmlama...
Ayrca yukarda alntladm, zetlediim ve deindiim grler yk ve
roman arasnda yaplan karlatrmalarn sonularyd. Oysa roman, tanm
gerei bir kitaptr; yk de tanm gerei (!) bir kitap deildir. O halde
karlatrma yaplabilecek bir baka dzey daha var: roman ile yk kitabn
karlatrmak! u sorular sorabiliriz rnein: Romanlarla yk kitaplarn ayran
genel eilimler nelerdir? yk kitabndaki yklerin birbirleriyle ilikileri
sklatka kitap bir romana m yaknsar? Ya da bir romann blmleri
birbirlerinden uzaklatka, roman yk kitabna m evrilir? Ya bir ereve
hikyenin iine yerletirilmi yklerden oluan romanlar? Ya da bir ereve
hikyenin iine yerletirilmi yk kitaplar? Bu sorular yantlamann ok kolay
olmadn dnyorum. nk, her iki trn de sradan rnekleri zerinden
reteceimiz tm olas yantlarmz zorlayacak sra d rnekler vardr. Ayrca
ykler dergilerde, antolojilerde karmza kt zaman bu sorular aklmza
gelmeyecektir. yk kitab olarak elimize aldmzda durum farkllayor. Kimi
yk kitaplar, yazarnn birbirinden bamsz olarak farkl zamanlarda yazd ve
kimi zaman da dergilerde yaymlatm olduu yklerden oluurken; kimi yk
kitaplar da yazarnn kurgusunu nceden tasarlad biimde ve zgn
balantlar ieren bir dizi ykden oluuyor. Ama, yk kitaplarn
deerlendirirken, kitab hazrlayan bu znel koullar bilmek mmkn olmad
iin trler ve metinlerarasln damgasn vurduu gnmz edebiyatnda
yazarnn kendi kitabn nasl tanmlad tek belirleyici olarak karmzda
durmaktadr. Bu tanmlama hi kukusuz yazarn trlere ve edebiyata bak
asna gre biimlenecektir ve metni bir yere kadar balayacaktr. Sonras
okurlara kalmaktadr.
Bu blmn balna bakp da roman kuram ya da roman ve yk
trlerine ilikin kuramsal yaklamlar bekleyen okurlarn hayal krklna
uradnn farkndaym. Ancak benim bu kitaptaki yaklamm bu tr
irdelemelere izin vermeyecek denli farkl bir zeminde duruyor. Anlatm
tekniklerini kullanarak kendinize zg yk ve romanlar yazarken zaten eletiri
kuramlarn ok da dnmemenizi neririm. Edebiyat ile yaratc yazarn ilikisi
genellikle dier kurmaca metinler zerinden kurulur. Yani yazacanz bir
romana ilham kayna genellikle baka romanlar, baka kurmaca yaptlar ya da
yaamdr. Elbette eletiri kuramlar da kimi zel durumlarda yaratclnz
kkrtabilir. zellikle biimsel araylar sz konusu olduunda... Okuduunuz

(ve yazdnz / yazacanz) kitaplarn hangi kuramsal erevelerde


incelenebileceini renmek iin eletirinin zengin kitaplndan76 her durumda
yararlanmanzda bir engel yok tabii...

. Milan Kundera, Saptrlm Vasiyetler, ev. zdemir nce, Can Yaynlar, stanbul,
1994.
. W. ORourke, Morphological Metaphors for the Short Story: Matters of
Production, Reproduction, and Consumption, Short Story Theory at a Crossroads, ed. S.
Lohafer ve J.E. Clarey, Louisiana State University Press, 1989.
. A. Moravia, Man as an End: A Defense of Humanism, New York, 1966.
. Frank OConnor, The Lonely Voice: A Study of the Short Story, The World
Publishing Company, Cleveland, 1963.
. Kalkls matematiinin trev ilemine karlk gelir.
. H. Bonheim, The Narrative Modes: Techniques of the Short Story, Cambridge,
Eng., 1982; A. Leslie Willson, Constancy and Variation: The Short Story in
Germany, in Wendell M. Aycock (ed.), The Teller and the Tale: Aspects of the Short
Story, Lubbock, Tex., 1982.
. rnein, Berna Moran, Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, letiim Yaynlar, stanbul,
1999; Jale Parla, Don Kiottan Bugne Roman, letiim Yaynlar, stanbul, 2000.

Sonsz
... g ere inden fazla ko nu tum...
Bybozumu bitti.
Temel olarak hikye etmenin insan zihninin ilksel ilevlerinden biri
olduunu, sanat yaptlarnn kaynanda insan ruhunun elikilerinin
bulunduunu, yaratc dncenin kiiyi evreleyen snrlarla kuraca diyalektik
iliki iinde filizlendiini syledim. Yaratc Yazarlk kurslar ve ilgili kitaplarn77
ise eletirel bir gzle okunmas gerektiini savundum. Bu tr kaynaklar yabanc
dillerde ok daha fazladr. Birok kaynakta yk yazmann sekiz aamas, on
admda karakter yaratmak, 100 gnde romannz yazn gibi elenceli
formllere rastlayabilirsiniz.78 Ben bu tip nerileri ciddiye almasam da
okumaktan zevk alrm. rnein John Brainein Bir Roman Nasl Yazlr79 adl
yazsndaki neriler olduka elenceli, zetleyerek alntlyorum:
1. Roman yazn: nce blm blm sinopsisini karn, ardndan 80000
szckten oluan bir blmn yazp ne kadar zamanda yazdnz ln,
bir program yapp ona uymaya aln ve yazabileceiniz kadar ok sayda
szckle yazp bitirin, dzeltmekle uramayn. Romannzn ilk taslan ne
kadar abuk bitirdiinize siz de aracaksnz.
2. Deneyimlerinize dayanarak yazn: evreniz ve yaantnz ne kadar skc
olursa olsun, tek kaynanz deneyimlerinizdir.
3. Asla otobiyografik olmayn: Sakn yazarlar (ya da sanatlar) hakknda
yazmayn.
4. Romannzdaki eylemleri ve olaylar iyi aydnlatlm bir sahnede
gznzn nnde oluyormu gibi anlatn: Okur grsn.
5. Yazdklarnz konuma dili gibi rahat okunabilmeli: Yksek sesle
okunamyorsa kark olmu demektir.
6. Diyaloglar karakterin aynasdr.
7. Roman, bir hikye anlatmaldr.
8. Dramatize edin: elikiler, kartlklar, srprizler olmal.
9. 9. Romanlar propaganda yapmamal.
10. Gerektii zaman bu kurallar krmaktan kanmayn.
Bence bu listenin en gzel nerisi 10. maddesi! Bu gibi ksa yoldan ifade
edilmi ipularnn yararl olup olmadn snamann bir yolu yok. En byk
tehlikesi de sadece bu tr nerileri okumann yazmaya yeterli olaca
yanlsamasna kaplmak. Byle bir liste yerine Oscar Wilden u dncelerine
kulak vermenizi tavsiye ederim:
Sanat gzel eyler yaratandr.

Sanat gz nne serip sanaty gizlemek sanatn amacdr.


Eletirmen, gzel eylerden edindii izlenimi baka bir sluba ya da yeni bir
malzemeye dntrendir.
En alak eletirinin en yce biimi zyaamyksdr.
Gzel eylerde irkin anlam bulanlar, sevimli olamadan yozlamlardr. Bu bir
hatadr.
Gzel eylerde gzel anlamlar bulanlar, kltr ve zevkleri gelimi kiilerdir.
Onlar iin umut vardr. Onlar gzel eylerin salt Gzellik ifade ettii sekinlerdir.
Ahlaka uygun olan ya da uygun olmayan kitap diye bir ey yoktur.
Kitap denen ey ya iyi yazlm ya da kt yazlmtr. Hepsi bu.
On dokuzuncu yzyln realizmden holanmay kendi yzn aynada
grmeyen Calibanin fkesidir.
nsanolunun ahlaksal yaam, sanatnn zne-malzemesi olsa da, sanatn ahlaki,
kusurlu bir ortamn kusursuz olarak kullanlmasndan ibarettir.
Hibir sanat herhangi bir eyi ispatlamak isteinde deildir. Doru olmayan
eyler bile ispatlanabilir.
Hibir sanat etik sempatiler peinde komaz. Sanatnn bu tr eilimler
gstermesi balanmaz bir biimsel zenti ve abartdr.
Sanat hibir zaman karamsar ve marazi deildir. Sanat her eyi ifade edebilir.
Sanat iin dnce ve dil sanatn aralardr.
nsann kt huylaryla erdemleri, sanat iin bir sanat hammaddesidir.
Biim asndan tm sanatlarn en stn rnei, mzisyenin sanatdr. Duygu
ynnden en stn olansa aktrn sanatdr.
Tm sanat ayn zamanda hem yzey hem de simgedir.
Yzeyin altna inen tehlikeyi kabullenir.
Simgeyi okumaya kalkan tehlikeyi kabullenir.
Sanatn aynasnda yansyan, aslnda yaam deil seyircidir.
Bir sanat yapt stne yrtlen fikirlerin ok eitlilii, o yaptn yeni, karmak,
ve canl, yaamsal olduunu gsterir.
Eletirmenlerin fikirlerinin elitii yerde sanat kendi kendisiyle uyum
halindedir.
Yaptna hayran kalmad srece insann; ie yarar bir ey yapmas
balanabilir; ie yaramaz bir ey yapmann tek zryse ona derinden hayran
olmaktr.
Sanat tmden kullanm ddr.80
Bu kitapta deinmedim ama hangi Yaratc Yazarlk kitabna bakarsanz
ayn neriyi greceksiniz: Okuyun. Hatta kimi kitaplarn sonlarnda okuma
listeleri bile yaymlanyor. Ben yle bir liste vermeyi hi dnmedim. Bana gre
okuma zevki herkeste farkl bir yol izleyerek geliir. Edebiyat yaptlar dev gibi
okunmamallar. Okur gerekten zevk ald iin okursa o kitaptan etkilenir.
Ama yine de neri bekleyen okurlar iin bir yntem: Eer bu dilde edebiyat

yaptlar yazmak istiyorsanz, edebiyat geleneini tanmak iin antolojilerden


yararlanabilirsiniz. zellikle yk antolojileri81 edebiyat corafyamz tanmak
iin iyi bir balang noktas oluturacaktr. Bu antolojilerdeki yklerden
beendiklerinizin yazarlarnn dier kitaplarn okuyarak onlarn okuru
olabilirsiniz. Birounun unutulmu ya da u anda gndemde olmadn
hayretle fark edeceksiniz. Magazinlemi edebiyat ortam sizi yanltmasn,
edebiyatn magazin gndeminden ayr akan bir tarihi vardr. Ayrca bu yklerin
yazarlarnn birou ayn zamanda roman da yazmlardr, dolaysyla roman
konusunda da iyi bir balang oluturacaktr bu antoloji dedektiflii. Sonra da
edebiyatmzn kilometre talarn inceledii Berna Morann eletiri kitaplarn82
okumanz neririm. Bu yazarlarn edebiyat iinde nereye oturduunu grm
olursunuz. Tabii unu da eklemem gerekli: Okunan kitaplarn says deil onlarn
okunma younluklar nemlidir. Bazen bir tek kitab derinlemesine okumak bir
ktphane aratrmas kadar ufkunuzu geniletebilir.
Bu kitab hazrlarken, baka yaratc yazarlarn grlerine yer vermedim.
En azndan sanat felsefelerini akladklar ya da yazarlklar zerine sz aldklar
metinleri alntlamadm. Kendi edebiyat izgimi de aklamaya,
anlamlandrmaya almadm. nk asl amacm, bandan beri sylediim gibi
kurmaca yazmak isteyenlerle edebiyat arasnda bir kpr oluturmakt. Yaratc
Yazarlk Seminerlerimde de bu tavrmn daha verimli olduunu gzlemliyorum.
Seminerlerin sonuna geldiimizde katlmclara Sizinle edebiyat arasnda effaf
bir gei unsuru olmaya altm, diyerek veda ediyorum. Her yazlan metni,
kendi izgisi iinde daha iyi nasl yazlabilirdi, yazar yaratmak istedii etkiyi
daha iyi nasl verebilirdi diye sorgulayarak katkda bulunmaya alyorum.
Kendi yaklamm ve slubumla zmler retirsem bunun kimseye yarar
olamayacak, bunu ok iyi biliyorum. Sanat herkesin yalnz bana kt uzun bir
yolculuktur, araylar tamamen kiiye zeldir. Ama ite imdi tm bunlar bir
kitapta topland ve bylelikle ben de gereinden fazla konutum, yer yer
amaladm izginin dna ktm (bir nceki cmlede olduu gibi ahkm
kestiim yerler de oldu). Belki bu kitab okuyanlara kendimi balatmak iin
sz byk bir ustaya brakmalym:
Tanpnar, edebiyat zerine kaleme alm olduu makalelerinde bizdeki
roman sanatn tartr. lk sorduu soru: Bir Trk roman niin yoktur? Bu
soruya o dnemde verilen yantlar nce zetler:
1. Trk romancs toplumla ve hayatla ilgili deildir.
2. Batdan okuduklarnn etkisindedir.
3. Samimi deildir.
Sonra da bu tezleri birer birer rtr. Yazlan romanlar ap incelediinde
ele alnan konularn pekl hayatn iinden geldiini, buray ve bizi anlatma
abasnda olduunu ancak bunda baarl olamadklar saptamasn yapar. Bat
etkisinin tek bana kt bir ey olmadn Fransz edebiyatnn etkisiyle gelien
Rus edebiyatn rnekleyerek kantlar.

Tolstoy, uzun zaman bir Fransz muharririnden her sabah tercme yaparm;
srf onun sanatn kavrayabilsin diye. O halde bizim romanclar, garpllar okumak
ve onlarn tesiri altnda kalmakla neye itham ediyoruz? Tesir etmeyen, iz
brakmayan okumak neye yarar? nsan kendisine ilave etmek iin okur, unutaym
diye deil.
Ayn konular ve teknikleri kullanan ama baarsz olan yazarlar
bilmediimizi, bize byk yazarlarn ulatn syledikten sonra yle devam
eder:
Halbuki tem ayn tem, ema ayn emadr. Arada mevcut fark kk bir fert
farkdr; Dostoyevskinin hvviyetidir, sarasdr, muvazenesizliidir, hastalklardr
ve hilkatn o eriilmez srr, dehasdr.
Daha sonra bence kltr yaammzn kalbinde duran bir sorunu deer:
Roman yazmak isteyen gen bir arkadam bir gn (Anadoluya gidip, kylerde
dolama, kyl ve halk psikolojisini tetkik etmei) istediini syledi. Ne
yapacaksnz? diye sordum: (Roman yazacam ve bu memleketin halkn bu
romanda konuturacam). Hatrma Zolann Paris amele mahallelerinde st ak
ve zarif bir araba ile dolamas geldi. Fakat bu asil hsnniyet karsnda phesiz
ki, bir ey denemezdi. Hatta bu Anadolu ocuuna, Anadoludan daha dn geldiini
bile sylemedim. Dostum, Anadoluda uzun uzadya dolat. Kyly grd, kk
kasabal ile konutu, notlar ald, fotoraflar ekti. Fakat romandan eser yoktu,
sordum, mbhem bir iaretle ve birka kelime ile bahsi kesti. Hakikat u idi ki,
dostum bir vehme kaplmt. Evvel onun anlad gibi bir kyl roman
yaplamazd, belki yeni Rus muharrirlerinin denedii gibi, kyn bir nevi
epopemsi roman yaplabilirdi. Kylden yahut kk ehir halkndan tipler
meydana karabilirdi, bilhassa Gorkinin hikyelerinde yapt gibi. Bunun iin de
Anadoluyu gezmek kifyet etmezdi. nk o hayat sun bir sanat mukavelesi ile
grmek bakadr, onu tabi ekilde yaamak yani baka trl yaamak mmkn
olmad iin o hayat yaamak bakadr. Sonra da hakikaten romanc doan bir
adam, bunu kendi odasnda da yapabilirdi. Dostum, Anadoluda be halk masal
dinledi ve bir nevi etnografya tedkiki yapt ve nihayet mevsime, iklime, tesadf
ettii ruh haletlerine ve kendi hlet-i ruhiyesine gre bir yn da kabl hkm
peyda edip dnd ve roman kald. Kendisine btn ktleyi konuturmak vazifesini
veren bu dostum, bu seyahat yerine kendini derinletirseydi, kendi mtenaks
hakikatlerini ortaya atsa idi, Trk romancl eminim ki, yn- dikkat bir eser
kazanacakt ve belki de yapmak istediini bilmeden yapacakt.
Son olarak da, her okuduumda bana yazma istei, cesareti ve gveni veren
u szleri yazar:

Fakat dostum bu yanl admda hakl idi. Btn genliinde ona bunu tavsiye
etmilerdi: Halka karn, kye, kasabaya gidin... Yalnz orada hakikat vardr... Hi
kimse ona dememiti ki, Sen, tek bana bir realitesin, bu realiteyi bize anlat.
Yaadn saati, duyduun gn, her gn iini paralayan szlar ve her akam sana
yaamak akn veren mitleri anlat, ayrldn yzler, grdn manzaralar... hasret
ve gurbetlerin bize yeter, nk biz biliyoruz, senin benliinde btn bir Trk
iklimi, btn bir Trk cemiyeti, hatta bunlarn arasnda btn bir insanlk var,
onlar konutur, yani kendini konutur. Syleyecein yalan bile bizim iin bir
kymettir. Elverir ki, gzel yazasn. Madem ki roman yazacaksn, evvel, her eyden
evvel bir roman iisi ol. Hayr bunu ona hi kimse dememiti.83

. Trkede henz bu konuda fazla kaynak yok. Birok altrmayla desteklenmi


Sevim Gndzn yk ve Roman Yazma Sanat (Toroslu Kitapl, 2003) aklma
gelen tek rnek. Mutlaka okunmasnda ve hatta zerinde allmasnda yarar olduunu
dnyorum. Bir baka kitap da Salih Bolatn yk Yazma Teknikleri (Papirs
Yaynlar, 2003) adl almas. Bu kitap Bolatn makalelerinden ve evirerek
derledii yaratc yazarlk zerine yazlm denemelerden oluuyor. Okumas
gerekten zevkli. Hemen ardndan Murathan Mungann derledii Yazhane (Metis
Yaynlar, 2003) adl nefis kitap geliyor aklma; sevdiimiz yazarlar neden yazyorum
sorusunu yantlyorlar.
. Hatta, roman yazmak iin paket programlar bile satlyor. nternet zerinde kk
bir aratrma yaparsanz bu tr programlar bulabilirsiniz. Bir tanesini inceledim. Bu
kitapta szn ettiim kurmacann unsurlarn programa yklyorsunuz, yazmak
istediiniz romann trn, atmosferini seip karakterlerinizi belirliyorsunuz, program
da size olas olay rgs seeneklerini sunuyor. Bunlar grp de edebiyatn
otomatize edildiini dnmeyin; bana kalrsa, bu tr programlarn yapt, sizin
defterinizde gerekletireceiniz n almay hzlandrmaktan ve size klieler
nermekten baka bir ey deil. Asl ilgin olan bir yapay zek almas olarak
retilmi kendi kendine yk yazan program ki bu da baka bir kitabn (ya da bilimsel
alann) konusu.
. John Braine, How to Write a Novel: Techniques of Novel Writing (ed. A.S. Burack),
The Writer Inc., 1973.
. Oscar Wilde, Dorian Grayin Portresi, ev. Nihal Yeinobal, Can Yaynlar,
stanbul, 2002.
. eitli yaynevlerinden km, Semih Gmn, Selim lerinin, Enver Ercan ve
dil nemlinin derledii antolojiler ilk aklma gelenler.
. Berna Moran, Trk Romanna Eletirel Bir Bak 1-2-3, letiim Yaynlar,

stanbul,1994.
. Ahmet Hamdi Tanpnar, Edebiyat zerine Makaleler, M.E.B. Devlet Kitaplar,
stanbul, 1969.

Dizin
A
Abasyank, Sait Faik 7, 175
Abbott, H. Porter 149, 197
Adorno, Theodor W. 61
Ahmed Midhat 175
Akatl, Fsun 132
Alewyn, Richard 119
Aristoteles 35, 206
Atay, Ouz 16, 180, 196, 197
Atlgan, Yusuf 99
Ayta, Grsel 174

B
Bates, (Herbert Ernest) 15, 16, 139
Baydar, Oya 189
Bener, Vsat O. 178
Bolat, Salih 223
Bonheim, Helmut 219
Borges, Jorge Luis 57, 158, 159, 164, 174, 187
Brahms, Johannes 35
Braine, John224

C
Cangz, Alper 179
Cervantes Saavedra, Miguel de 63
Coleridge, Samuel Taylor 35


ehov, Anton 15, 16, 19, 111, 185

D
Dal, Salvador 35
Dennett, Daniel C. 68
Dickens, Charles 35
Dostoyevski, Fyodor Mihaylovi 19, 229
Duruel, Nursel 170, 171

E
Eco, Umberto 126, 130
Edison, Thomas A. 35
Einstein, Albert 35
Erbil, Leyla 187
Ercan, Enver 227

F
Faulkner, William 197
Ford, Henry 35
Forster, Edward Morgan 143, 203, 204
Fowles, John 34
Freud, Sigmund34, 35, 37-45, 47, 50-52
Frye, Northrop205

Garaudy, Roger 127


Gardner, John 168, 169
Gazzaniga, Michael 67
Genette, Grard 173, 174
Goethe, Johann Wolfgang von 35
Gorki, Maksim 230
Gm, Semih 146, 209, 227
Gndz, Sevim 223

H
Harris, William Foster 156, 200
Hemingway, Ernest 54, 200
Herakleitos 133
Hitchcock, Alfred 150
Homeros 159

leri, Selim 122, 227

J
James, William197
Joyce, James 180, 197

K
Kafka, Franz36, 160, 163, 171
Keats, John 35
King, Stephen 69, 70, 100, 148

Kolcu, Ali hsan 99


Kopan, Yekta 188, 189
Kundera, Milan 214

L
Lisle, Holly 209

M
Manfred, Jahn 206
Martens, Lorna 181
Marx, Karl 181
Maury, L.F. Alfred 34
May, Rollo 49, 50, 58, 62
McConkey, James123
Moran, Berna222, 227
Moravia, Alberto 215
Myers, Ronald 67

N
Nabokov, Vladimir 35, 38
Nietzsche, Friedrich Willhelm 35

O
OConnor, Frank217
ORourke, William 215, 216, 218
nemli, dil 227
z, Erdal 192

P
Pamuk, Orhan 43, 45, 53, 190
Parla, Jale 64, 222
Poe, Edgar Allan 35
Polti, Georges 156
Proust, Marcel 131
Puccini, Giacomo 35

R
Randall, William L. 206
Rosenau, Pauline Marie 25

S
Sartre, Jean-Paul 13
Sevim Gndz223
Sperry, Roger W. 67
Sterne, Laurence 45
Streep, Meryl 73

T
Tanpnar, Ahmet Hamdi20-22, 36, 54, 133, 228, 231
Tobias, Ronald B. 156
Tolstoy, Lev Nikolayevi 229
Tun, Ayfer 180, 183
Trkali, Vedat 128

Uyar, Tomris 122, 125, 193

V
Von Ditfurth, Hoimar 119

W
Wagner, Richard 35
Wilde, Oscar 226
Wilson, A. Leslie 219
Woolf, Virginia 197

Y
Yavuz, Hilmi 127, 128, 203
Ylmaz, Cem 140, 141
Ycel, Tahsin 125

Z
Zola, mile42, 229

You might also like