You are on page 1of 238

HAZIRLAYAN

alar Keyder

stanbul
Kresel ile Yerel A rasnda

Hazrlayan: alar Keyder


stanbul
Kresel ile Yerel Arasnda

Metis Yaynlar
ipek Sokak 5, 34433 Beyolu, stanbul
Tel: 212 2454696 Faks: 212 2454519
e-posta: nfo@metiskitap.com
www.metiskitap.com
Yaynevi Sertifika No: 10726
stanbul
Kresel ile Yerel Arasnda
Hazrlayan: alar Keyder
ngilizce Basm: stanbul
Between the Global and the Local
Rowman & Littlefield Publishers, Inc.
Metis Yaynlar, 1999, 2013
eviri Eser Sungur Savran, 1999
lk Basm: Kasm 2000
Drdnc Basm: Ekim 2013

Dizgi ve Bask ncesi Hazrlk: Metis Yaynclk Ltd.


Bask ve Cilt: Yaylack Matbaaclk Ltd.
Fatih Sanayi Sitesi No. 12/197-203
Topkap, stanbul Tei: 212 5678003
Matbaa Sertifika No: 19131

ISBN-13: 978-975-342-291-8

HAZIRLAYAN:

a la r Keyder

stanbul
Kresel ile Yerel Arasnda
KATKILAR:

A LA R KEYDER, AYFER BARTU,


TANIL BORA, YAEL NAVARO-YAIN,
JEN N Y B. W HITE, AYE N C ,
M ARTIN STOKES, SEM A ERDER

eviren:

Sungu r Savran

m etis

YAYINCININ NOTU:

Bu kitapta yer alan makaleler, Tanl Bora ve Sema Erder'inki hari, ilk kez ngilizce'de yazlp yaymlanm,
Sungur Savran tarafndan Trke'ye evrilmitir. Bu
metinlerden Ayfer Bartu, alar Keyder, Yael NavaroYan ve Aye nc'ye ait makaleler, bu evirilerin ya
zarlar tarafndan son ekli verilmi haliyle yaymlan
maktadr.

N D E K L E R

I GR
1 Arka Plan
alar Key der 9
II KMLK POLTKASI VE KLTR
2 Eski Mahallelerin Sahibi Kim?
Kresel Bir ada Tarihi Yeniden Yazmak
Ayfer Bartu 43
3 Fatih'in Istanbulu
Siyasal slam'n "Alternatif Kresel ehir" Hayalleri
Tanl Bora 60
4 Kltr Kehanetleri: Yerelliin Toplumsal nas
Yael Navaro-Yan 78
5 slam i Moda
Jenny B. White 97
III MCADELE MEVZLER
6 stanbullular ve tekiler
Kreselcilik anda Orta Snf Olmann Kltrel Kozmolojisi
Aye nc 117
7 Kltr Endstrileri ve stanbul'un Kresellemesi
Martin Stokes 145
IV UZLAMA MEKNI
8 Enformel Konut Piyasasndan Kresel Konut Piyasasna
alar Key der 171
9 Nerelisin Hemerim?
SemaErder 192
10 ki Semtin Hikyesi
alar Keyder 206
SONU
alar Keyder 223

KATKIDA BULUNANLAR HAKKINDA

Ayfer Bartu, Ko niversitesi'nde antropoloji okutmakta, halen atalhyk etnografyas zerine almaktadr.
Tanl Bora, Toplum ve Bilim dergisi editrdr. Trkiye'deki milli
yeti ve dini hareketler zerine birok makalesi ve kitaplar bulun
maktadr.
Sema Erder, Marmara niversitesi'nde akademisyendir. stanbul'un
gmenleri zerine makaleleri ve mraniye zerine bir kitab bu
lunmaktadr.
alar Keyder, Boazii niversitesi ve Binghamton'da New York
Eyalet niversitesinde sosyoloji dersleri vermektedir. New Pers
pectives on Turkey dergisinin editrln yrtmektedir.
Yael Navaro-Yan, Cambridge niversitesi'nde sosyal antropoloji
dersleri vermektedir. Trkiye'de devletin kimlik ve kltr politikala
r zerine monografik bir alma hazrlamaktadr.
Aye nc, Boazii niversitesi'nde sosyoloji okutmaktadr. Spa
ce, Culture and Power: New Identities in Globalizing Cities balkl
kitabn editrln yapmtr. New Perspectives on Turkey dergi
sinin editrln yrtmektedir.
Martin Stokes, Chicago niversitesi'nde mzik blmnde ders
vermektedir. The Arabesk Debate: Music and Musicians in Modem
Turkey balkl bir kitab bulunmaktadr.
Jenny B. White, Boston niversitesi'nde antropoloji okutmaktadr.
Trkiye zerine birok makalesi ve Money Makes Us Relatives:
Womens Labor in Urban Turkey balkl bir kitab bulunmaktadr.

GR

ARKA PLAN
alar Keyder

Miras

DER kresel kentlerden farkl olarak, stanbul her zaman bir dnya
kenti olmutur: bin be yz yldan fazla imparatorluk bakenti olan bu
ehrin efsanevi grkemini, nce Avrupa, ardndan da Balkanlar ve
Ortadou haset dolu gzlerle izlemitir. Modem aa kadar stanbul,
yalnzca servetiyle deil, salt byklyle dahi Bat'daki btn b
yk kentsel yerleim birimini glgede brakyordu (Girouard 1985).
Kentin, ynettii imparatorluun gcn yanstan bykl ncele
ri bir hayranlk konusu olmutu. Ama zamanla bu lek, Avrupa'nn
sylemine sratle yerlemekte olan ekonomik manta meydan oku
yan bir facia gibi grlmeye balad. stanbul'un zenginlii, gnn
doldurmu bir istibdadn rn olan patolojik bir vaka gibi alglan
yordu. Kendi tebaasn yamalamaya dayanan bu istibdat, an han
tallam bir gvdenin incecik bacaklar zerinde ayakta kalmasn g
vence altna alyordu (Valensi 1993). Bylelikle Rumlarca polis,
mslmanlarca Dersaadet, Balkan halklannca ise arigrad, yani "im
paratorun ehri" olarak anlan stanbul, yalnzca tketim boyutuna in
dirgenmi, dev bir vampir haline getirilmi oluyordu.
Aslnda stanbul btn tarihi boyunca tanmsal imparatorluklann,
yani Bizans ve OsmanlI'nn, bakenti olmaktan te baz zelliklere sa
hip olmutu. Elbette vergi topluyor ve sarayn ve brokratlarn gr
kemli hayatna olanak salyordu; zanaatkrlan, alimleri ve dalka
vuklan cezbediyordu; imparatorluun ayakta kalmasnn gvencesi
olan byk bir asker nfusuna ve lkeyi yneten bir brokratlar ordu
suna ev sahiplii yapyordu. Ama ayn zamanda benzersiz bir corafi
konuma sahipti. Konstantin bakentini douya tamadan nce dahi,
ehrin bir ticari geit noktas olarak hayati bir nem tad anlal
mt: stanbul Boaz Karadeniz ticaretinin anahtaryd, Hali ise

10

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

mkemmel bir doal liman. Ortadou ile Avrupa, Balkanlarla Bat


Asya arasnda her uzun mesafe yolculuu kanlmaz olarak stan
bul'dan geiyordu. Tabii kentin ekonomisi de bu ayrcalkl konumu
nu yanstacakt: eski ehrin eksenleri, rhtmlarna ve antrepolarna ve
uzak diyarlardan gelen tacirlerin giri k yapt sur kaplarna ba
l olarak biimleniyordu (Mantran 1962). stanbul sadece ithal malla
rn tketicisi deildi; ayn zamanda blgenin en byk pazar yeriydi.
Dnyann drt bir yanndan tacirler ve seyyahlar buraya alverie ge
lirdi. Piyasalarnda in'den, Hint'ten, ran'dan, Kafkasya'dan, Rus
ya'dan, Msr'dan ve Suriye'den, ayn zamanda Balkanlardan, Ceneviz
ve Venedik'ten ve daha da batdan gelen ok eitli mallar bulunurdu.
Bir imparatorluk bakenti olarak yaad tarihin byk blm bo
yunca, corafi konumu bu kenti Hindistan ile Bat Avrupa arasndaki
en byk kalc pazar yeri haline getiriyordu.
mparatorluun ve ticaretin bu iki farkl mant srekli etkileim
iindeydi; bazen birincisi kincisini bouyordu. Tarmsal imparator
luklar ticarete ancak tahamml edebilir ve bu faaliyeti dzenleyebil
mek arzusuyla yanar tutuurlar. Tacirleri kontrol etmek kolay deil
dir; bunlarn faaliyetleri, bir imparatorluk mantnn iinde kolayca
tahayyl edilemeyecek trden bir ekonomik pratie yol aar. stelik,
tccann ve bankerlerin servet birikimi, imparatorluun hkim snflannnki ile rekabet edecek dzeye ulaabilir. Bu nedenle, imparatorluk
kendi mantnda bir yumuamaya izin vermedii srece ticaret, an
cak imparatorluklarn zayflad noktada zincirlerinden kurtulur: Bi
zans (Necipolu 1995) ve Osmanl imparatorluklarnn son dnemle
rinde olduu gibi. Ne var ki bu sadece bir katr: peinden hukuki ve
kurumsal bir altyap gelmezse geici bir zgrlk olarak kalr. stan
bul, kendisini yneten her devlet dneminde de, ticari faaliyetin
parametrelerini kontrol etmeye ynelik politik abalarn arl altn
da ezilmitir. Bunun sonucu enformel ekonominin farkl biimlerde
ortaya kmas, yani politik kontrolden kama ya da bunun etrafndan
dolama abasn yanstan bir sermaye birikimi kalb olmutur.
Ondokuzuncu Yzylda Kreselleme

Ondokuzuncu yzyln ikinci yansnda stanbul bir imparatorluk dev


letinin destei olmakszn gelien bir liman ehrinin btn donanm
na kavutu (Keyder, zveren ve Quataert 1993). Birinci Dnya Sava'nn eiine gelindiinde bir milyon nfusu ve ekonomik frsatlarn

ARKA PLAN

11

cezbettii 130 bin yabanc tebaas ile canl bir metropol haline gelmi
ti. Bizans'n son yllarnda d ticari ilikilerde Cenevizliler ve Vene
dikliler nde geliyordu; Osmanl hkimiyetinin son dneminde ise
ok eitli kkenlerden, Akdeniz'in ve Bat Avrupa'nn her yanndan,
ama ayn zamanda Trki, Tatar ve Rusya'da yayan baka etnik k
kenlerden Levantenler ehri doldurmutu. Bunlann stanbul'a dolu
malarnn esas nedeni, ticaret ve yabanc sermaye hacminde ei grl
memi bymeydi; ama stanbul ayn zamanda okuluslu bir impara
torluun, Balkanlardan, Araplardan, Anadolu'dan ve Kafkaslardan
eitli gruplarn rgtlendii, komplolar kurduu, okula gittii, risale
ler yaynlad politik, kltrel ve eitsel merkeziydi. Bu yeni nfus
aknn ehri istila etmesinden nce dahi, stanbul her zaman gele
neklerin birbirine karmadan yaad ve bir arada var olduu bir din
ler ve diller mozaii olmutu. Mslmanlar, Rumlar, Yahudiler, Ermeniler yan yana yaam, ama hemen hemen hibir zaman birbirle
rinden kz alp vermemilerdi; farkl cemaatlerin sekinleriyle Os
manlI iktidarnn karlkl sessiz bir anlamas sonucunda, dini ve
kltrel hayatlar korporatif denebilecek bir blmlenmeye uruyor
du. Britannica Ansiklopedisinin 11. basm stanbul'un nfusunu y
le anlatyor:
ehrin nfusu, farkl rklardan, eitli milliyetlerden, deiik dillerden, bir
birlerinden kolayca aynlabilen klklardan ve atma iindeki inanlardan olu
an artc bir mozaik grnm sunuyor. Bu, hi kukusuz ehrin insan man
zaras denebilecek yanm benzersiz biimde ilgin klyor, ama katksz bir top
lumsal kaynamay, ortak bir toplumsal hayatn gelimesini de olanaksz kl
yor. (van Millingen 1910,8)

Osmanl ynetimi etnik gruplan birbirinden ayn tutmakta, i hi


yerarilerini muhafaza etmekte ve saraya kar sorumlu klmakta ge
nellikle baarl yollar bulmutu. Bu "millet" sistemi, imparatorluun
daha duraan dengeleri iinde iyi ilemiti, ancak ondokuzuncu yz
yln ok daha kresellemi dnyasnda, gcn yitirmi bir merkezi
iktidar altnda, Osmanl eski stten tavrl etnik korporatizmini sr
drmekte glklerle karlat. Devletin modernizasyonu ereve
sinde, hukuk reformlannda tescil edilen yeni bir vatandalk anlay
geleneksel dengeleri zaten sarsmt. Etnik gruplarn Avrupa siste
miyle eitsiz btnlemesinin krkledii bir baka modem ideoloji,
milliyetilik, yeni tr bir kentsel atmaya yol ayordu. Buna ek ola
rak, farkl stratejileri ve planlan olan Ingilizler, Franszlar, Ruslar ve
Almanlar arasnda hkimiyet iin youn bir rekabet hkm sryor,

12

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

bunlara yakn duran gruplar birbirleriyle dalayor, btn bunlar Ba


bIali'ye idari tahditler getiriyordu. Brokratlarn yzyllardr yerle
mi alkanlklar ve Devleti Muazzama'nn dnsz rekabeti, geni
leyen bir piyasa belirlenimli dnya ekonomisi dinamiinin hukuki ve
kurumsal ereveyle btnletirilmesini gletirmekte birleiyordu.
Ama en nemlisi uydu: byk devlet rekabeti, tam da ehrin nfusu
bu kadar blnm olduu ve sivil topluma benzer herhangi bir or
tamda olaca gibi birlikte davranmas beklenemeyecei iindir ki
kendine bylesine verimli bir toprak bulabiliyordu. stanbul, hem
corafi hem de demografik bakmdan blnm bir ehirdi. ktidar
odaklan arzu etseydi bile iktidar piyasalann zerk biimde ileyebil
mesi iin gerekli matrisi oluturabilecek derecede adem-i merkezile
tirmek zor olurdu. Belediyeler, ticaret odalan, ticaret borsalan, mason
localar ve kltrel dernekler gibi "sivil" kurululann baanl biimde
oluturulmas, potansiyel olarak iktidann keyfi mdahalelerine kar
bir arlk yaratabilirdi. Ne var ki, bunlar sadece belirsizliklerle dolu
bir hukuki ve kurumsal ereve iinde almak zorunda braklmakla
kalmyor, ayn zamanda belirli etnik ya da dini cemaatlerin ksmi karlanyla zdeleir hale geliyordu. ehrin ileleri dzeyinde en ka
bataslak belediye zerkliini amalamaktan teye gitmeyen projeler
dahi, byk devlet rekabetinin ve onun kskana muhafaza ettii
dengelerin krkledii blnmeler karsnda dalp gidiyordu (Ro
senthal 1980).
Temellerin rkl ve dengelerin oynakl stanbul'un olabi
lecei lde bir dnya kenti olmasn engelliyordu: kent farkl kl
trleri bir araya getirmek bakmndan bir zenginlik sergiliyordu ama
grnrdeki bu canll tayan ekonomi rk bir temel zerinde
ykseliyordu. rnein Msr'la karlatrldnda, dorudan yabanc
sermaye yatrmlarnn dzeyi ya da finansal btnleme son derece
zayf (Pamuk 1987). Ticaretin fiziksel altyapsn oluturan liman te
sisleri bir trl gnn standartlarna uygun hale getirilmiyordu. De
miryollarnn gelii de gecikmiti: Sofya-Viyana hatt 1888' de al
mt; imparatorluun bakentini Anadolu'ya balayan dou hatt ise
Ankara'ya ancak 1892'de ulaacakt. Blge asndan ticari rolnn
yadsnamaz biimde bymesine ramen, stanbul ondokuzuncu yz
yln teki kentsel merkezlerinde burjuva birikiminin yaratt mimari
evre salamlna hibir zaman kavuamad. Kukusuz ondokuzun
cu yzyl slubunda ina edilmi, oturakl ve karanlk yzl birka
banka binas grmek mmknd; antsal lekleriyle "ulusal" miras

ARKA PLAN

13

larn yanstan sefarethaneler vard; ve tabii dnemin kresel burjuva


zisinin tercih ettii Parizyen ya da talyanvari art nouveau mimari
(Barillari 1996). stanbul'un bankerleri, tacirleri, ehri ziyaret edenler
ya da farkl eilimlerden mlteciler kendileri iin malikneler, apart
manlar, oteller, kulpler, restoranlar, kafeler ve bunlarn yan sra ah
laki bakmdan daha kukulu elence meknlar yaptrtyorlard; ama
btn bu faaliyet, tarihsel olarak eski ehre gre "teki taraf olan, ya
banc sluplarn nfuz etmesine izin verilen, zamanla btn yabanc
larn ve sosyo-ekonomik bakmdan ykselmekte olan gayrimslimle
rin yerletii Pera'nn (Beyolu) dar, karanlk, kh tozlu, kh amurlu
sokaklarna zgyd (Cezar 1994). ehrin byk blm, yani eski
mahalleler, esas olarak konutlardan ibaretti. Geri bu dnem boyunca
mahalli bir mimari slup gelimedi deil: tipik "Osmanl evi"nin hat
lar da Avrupa'daki akmlarn etkisini gittike daha fazla tar oldu.
Ama eski ehrin ehresini yenilemeye izin verecek kadar yaygn bir
refah dzeyi mevcut deildi.
lkel dzeyde de olsa kent planlamas ve kentsel yenilenme politi
kas araclyla bu yeni gelimelere btnsel, hatta ksmi bir mantk
la biim verme ynndeki abalar kentin yeni blmnde younla
yordu ve baars snrl kalacakt (elik 1986). Aslnda, asfalt yollar
ve kaldrmlar, havagaz ve tramvay trnden kentsel altyapnn geli
mesi rasgele bir biimde kente benek benek dalyordu: ok sk kul
lanlan "Dounun Parisi" benzetmesini bir kez de stanbul iin yapa
bilmek tam bir iman meselesiydi. Sen Petersburg gibi bir imparator
luk bakenti sfrdan balayarak ina edilirken, Bombay (smrge t
r olsa da) antsal bir grkeme brnrken, skenderiye smrgecile
rin birikiminin bujuva binalarnda yansmasna izin verirken, stan
bul'un dnm eitsiz ve yarm yamalakt. Kentsel dokuda pek az
sreklilik grlyordu: yeni ina edilmi modem binalarn yan ban
da izbe gibi yerler varln srdryordu; Arnavut kaldrml yollar,
sonunda toz toprak meydanlara alyordu. mparatorluun politik
mant hi kukusuz zayflam ve sarslmt; ama bir trl devrilemiyordu. Devlet gelimelere kendine ait bir projeyle yn verecek ka
dar gl ya da kararl deildi; ama bir yandan da ayrcalklarn terk
etmeye raz gelmiyordu. Bu durumun sonucu, ondokuzuncu yzyln
dnya ekonomisinin bir uzants olarak evrilmekle birlikte yal bir
imparatorluun belirsizliklerle dolu parametreleri erevesine skp
kalm, onunla huzursuz biimde bir arada varolan, liman kenti tar
znda bir zerklik alanyd. Politik iktidar onaylamadka ya da hi ol

14

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

mazsa olan biteni grmezden gelmedike, liman kenti potansiyelini


gerekletirmek zordu.
Dnyann byk kentlerinin belirli bir dnem boyunca bir miktar
zerklik elde ettikten sonra belirli bir lke zerinde egemenlie sahip
olan devletlerin politik mantna teslim olmak zorunda kaldnn
saptand bir dnya-tarihsel ema erevesinde bakldnda, ondokuzuncu yzyl sonunun, zellikle evre lkelerde, kentlerin kendi
kendini ynetmesi potansiyelinin artna tank olduu grlr. Ger
ekte bu dnem, kapitalist dnya ekonomisinin evreye yaylma tarz
konusunda, merkez lkeler dndaki kentlerin belirli bir ekonomik
dzenin ileri karakolu roln oynayaca, yeni tketim ve retim al
kanlklarn temsil edecei ve lkenin geri kalann zaman iinde uy
garlatraca bir ideal modele tekabl eder (Basu 1985). Bu tr bir
aktarma kay rolnn gerekleebilmesi iin bu kentlerin, in'deki
antlama limanlar modelinde olduu gibi (Murphey 1970), iinde
bulunduklar politik balamdan yaltlmas gerekir. Bu ondokuzuncu
yzyl gelimesi, bir bakma, ortaan sonunda feodal ortamn ba
anda yeni bir ekonomik ve hukuki dzenin bayraktarlan olarak orta
ya kan Avrupa kentlerinin bamszlna bir geri dn temsil
eder. Ne var ki, aynen modem an balangcnda belirli bir lke
zerinde egemenlie sahip olan devletlerin oluumunda olduu gibi,
Birinci Dnya Sava, onun ardndan dnya pazannn paralanmas
ve nihayet gsz imparatorluklann yerini daha gl ulus-devletlerin almas, bir kez daha kentsel zerkliin sonunu ilan edecekti.
stanbul'un bu kentsel zerklik modeline uyumu son derece geri
bir dzeyde oluyordu, nk bu kent (imparatorluk snrlar iindeki
zmir, Beyrut ya da skenderiye'den farkl olarak) salt lke iinden
mallan toplayp uzak mesafe pazarlara yollayan bir liman ehri deil
di; aslnda stanbul hibir zaman nemli miktarda ihracat yapmam
t. Tam tersine, btn imparatorluk bakentleri gibi ithalat ve tketi
ci bir kent olmutu. Bir imparatorluk bakenti olduu iin de Birinci
Dnya Sava sonrasnda ulus-devletin gelimesi srecinde orantsz
bir bedel deyecekti. Serbest ticarete dayal bir dnya ekonomisinin
kurucu eksenlerinde yaanan erozyonun etkisi ile snrl kalmyordu
gelimeler; blgesel gelimeler de aleyhteydi. Ve nihayet tarih sahne
sine yeni kan Trkiye Cumhuriyetinin kuruculan ehri aktif biim
de yaltacaklard. stanbul Trk-Yunan sava sresince, yani 1922'ye
kadar tngilizlerin, Franszlarn ve talyanlann igali altndayd. Ama
bu gler kalc bir ynetim oluturma ynnde hibir adm atmad

ARKA PLAN

15

lar. ehri uluslararas bir kent haline getirme projesi yan gnll bir
dnce olarak kald. Ksa dnemli bir ynetim perspektifine katkda
bulunan bir ek faktr, Sovyetler Birlii'ndeki i savatan kaan beyaz
Rus mltecilerin stanbul'a akn etmesiydi: ynetimin ald btn
tedbirler, ounluu 1922 sonuna kadar Rusya'dan ayrlm olan bir
milyon dolaynda Rus'un gvenli biimde evki ve yerletirilmesi
zerinde younlamt (Johnson vd. 1922, Criss 1993). sava ve
Sovyetler Birlii'nin kuruluu ayn zamanda Karadeniz'in fiilen ka
panmasnn ve stanbul'un i leminin yararlana geldii krl transit ti
caretin sona ermesinin habercisiydi.
Baka bakmlardan, sava ve imparatorluun blnmesi stanbul'
un artk eskiden olduu gibi Balkanlar, Filistin, Suriye ve Irak kar
snda metropol rol oynamayaca anlamna geliyordu. zellikle d
nemin sonuna doru smrgecilik kart duygular kabarmaya bala
dnda, dnyann btn mslmanlan asndan simgesel bir halife
grevi de stlenmi olan Osmanl padiah artk hkmran deildi.
Hilafetin ilgas ile birlikte stanbul, dnya mslmanlar iin artk
herhangi bir zel anlam ifade etmemeye balad; slami aydnlar bu
ehre artk kltrel ve politik bir Mekke olarak bakmaktan vazgee
ceklerdi.
stanbul'un kresel rolnde nemli bir boyut iki uygarln kesi
me noktasndaki konumundan kaynaklanyordu: Batl seyyahlar ken
ti Dou'ya alan kap olarak grmlerdi, mslmanlar ise Bat'nn
igal edilmi ama btnyle fethedilmemi bir u beylii gibi. Azla
ra sakz olmu klieye gre stanbul iki kta ve iki uygarlk arasndaki
kpryd. Ama tarihte sk sk grld gibi, bu ayrcalkl konum
olumsuz biimde, yani bir eklemlenme olarak deil bir kopukluk ola
rak yaanmt. Konstantin bakentini douya tayal ve varisleri Yu
nan geleneini Latin geleneine tercih edeli beri bu konuda bir ikirciklilik ve gerilim var olmutu. Zamanla, Roma ile Konstantinopolis
arasndaki rekabet bir i ekime olmaktan ok teye geti: KatolikOrtodoks blnmesinin hatlarnda iki uygarlk arasndaki farkllk g
rlmeye balad. Geri OsmanlIlarn kkeni Asya idi, ama buna kar
lk (Bizans'n topraklarn ve idari yapsn zahmetsizce devralan) Os
manlI devleti Balkanlar zerinde younlayor ve Avrupa'da Orto
doks iktidarn yeni bir cisimlemesini temsil ediyordu. Bylece stan
bul iki dinin merkezi haline geliyordu: Ortodoks patrikleri arasnda
primus interpares (eitler aras birinci) olan Rum Ortodoks Patrii s
tanbul'da ikamet ediyordu, imparatorluun sadk bir bendesiydi ve

16

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

sisteme iyice entegre edilmiti. Patrie stanbul'da kalma hakkn ta


nyan Osmanl padiah Fatih Sultan Mehmet, Rumca renecek, bir
rivayete gre Ortodokslua gemeyi aklndan geirecek ve kendisini
Truvallann, tanmlanmam bir Avrupa'dan intikamn alacak kii
olarak ilan edecekti. Osmanl devleti dneminde, stanbul yzyllar
boyunca en byk Rum Ortodoks ehri olmay srdrd. Yunanis
tan'n ondokuzuncu yzylda bamszln elde etmesinden sonra,
stanbul'un zengin ve sofistike Rumlar, Yunanistan'n srdrd
yaylmac politikaya teslim olmak bir yana, Osmanl mparatorluu
nu ift-uluslu bir devlet olarak yeniden biimlendirme yolunda bir
proje bile gelitireceklerdi (Augustinos 1977).
Elbette, bunun yan sra Osmanl mparatorluu, dneminin slami devletleri arasnda rakipsizdi. Her ne kadar simgesel bir nitelikle
olsa da, padiah onaltnc yzylda Kahirenin fethedilmesinin ardn
dan Halife sfatn resmen stleniyordu. Saray adm adm Mslman
lk asndan kutsal olan nesnelerin koruyucusu haline gelecekti. Onsekizinci yzylda Avrupa'nn yaylma sreci uygarlk farkllna da
yanan bir dnce tarzn evrensel hale getirince stanbul yeni bir an
lam kazanacakt: atma sertletike, dnya mslmanlan yeni dire
ni simgeleri arayna girdike, Hilafet daha ciddiye alnr olacakt.
Birinci Dnya Sava'ndan nce, anti-emperyalist mcadele dalgas
zerinde ykselmeye alan farkl eilimlerdeki slami hareketler
ehri kendilerine mekn yapacaklard. Bat'ya muhalefetleri bir uygar
la muhalefet nitelii tad iin, bu hareketler, nc dnya milli
yetilii trnden modemlemeci (ama anti-emperyalist) hareketlere
musallat olan ikirciklilik ve ikilemlerden saknmay baaryorlard.
Osmanl dnemi stanbulu, Bizans'n Konstantiniyyesi'nden daha
az kozmopolit deildi ama etnik farkllklarn ilkinde daha ak seik
tanmlanm ve korporatif kategoriler halinde rgtlenmi olduunu
sylemek mmkndr. Bu devlet korporatizmi, milliyeti ideolojiler
ondokuzuncu yzylda imparatorlua ithal edilene kadar baanl bi
imde ilemi olmakla birlikte, modernleme abalarna kar yerelci
tepkilerle baa kmak ok daha zor olmutur. Modernleme abalan
genellikle saraydan ve hkim evrelerden kaynaklanyor, ama "so
kak" tarafndan etkili biimde pskrtlyordu. Onyedinci ve onsekizinci yzyllar boyunca, kendini zaman iinde slami olarak tanmla
maya ynelen bir gelenek adna gsterilen yerelci tepki, Osmanl l
kesine hzla mdahale etmeye balayan Bat'y taklit etme yolundaki
eitli abalann karsnda bulduu almaz bir engel oluturmutu.

ARKA PLAN

17

Devlet ondokuzuncu yzylda tepeden bir modernleme konumunu


benimseyince, yerelcilik adna direni kendini politiklemi bir slam
olarak tanmlamakta gecikmeyecekti. stanbul, zsel kartlklarn
(Dou-Bat, Islam-Hristiyanlk, yerel-kresel) sava alan haline gel
di. stanbul'un yerlileri, birbirlerine karlkl olarak kuku ve fkeyle
bakan kamplara blndler. ayet stanbul ideolojiler haritasnda tut
makta olduu simgesel yerde bulunmasayd, bir uzlama ve senteze
ulalmas mmkn hale gelebilirdi; ama stanbul tam da bu simgesel
konumu dolaysyla kltrel dzeyde kresel bir kentti ve blnmele
ri keskinletiren de bu simgeselcilikti.
Kemalizmin kilemleri

Ulus-devletin kuruluunun stanbul iin yeni koruyucu snrlar izme


si ve ulus inas adna stanbul'un yarasn sarmas beklenebilirdi.
Unutulmasn ki ulus denilen ey, kresel olan yerel olduu dn
len ortama iselletirmektir. Ne var ki, her ikisi de Kemalizmin se
kinlerinin kendilerine zg milliyeti bak asndan kaynaklanan iki
nedenden dolay bu gereklemeyecektir. Birincisi, OsmanlI'nn, ve
zellikle stanbul'un, fiilen yaad modernleme tr, bu topraklarn
rn olan bir sre gibi grlmyordu, nk bu sre kaplanlarn
doas yznden kukuyu davet ediyordu. Baka biimde sylersek,
Batllam olan toplum kesimleri gayrimslim olduuna gre, bun
lar "gerek" ulusun bedeni zerinde zararl bir ur, hatta bir parazit gibi
grlp reddedilebilirdi. izgiler byle ekildiinde bu unsurlarn
mslman yol arkadalar da sadece bu topraklarn rn olmadklar
iin deil, ayn zamanda bile bile bakalarna hizmet eden kompra
dorlar olduklar iin de elin tersiyle bir kenara itilebilirlerdi. kincisi,
modernist Kemalist dnya grne gre, yerel olan da slama ve do
laysyla ortaa karanlna ball dolaysyla muteber deildi.
deal yaklamda yerel olan keskin biimde din d olmalyd, gelene
in kusurlarndan arnm olmakla birlikte btn erdemlerini tama
lyd, yani pozitivizm ve ilerleme asyla alanmaya hazr ve istekli
olmalyd.
Bu bak asnn sz konusu iki boyutu, stanbul'un bir yandan
Batllama deneyimini, bir yandan da slam'n yksek kltr alann
daki birikimini nemsiz hale getiriyordu. Bu son derece sahici tarihle
ri dlama temelinde ina edilecek bir ulus idealini ileri srmekle, Kemalistler kendi projelerini gerekd ve gereklemesi imknsz bir

18

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

noktaya tayorlard; tabii stanbul da annlmas gereken btn mu


hayyel engelleri cisimletiren odak haline geliyordu. stanbul'un ge
miinin ulusal imgelemin inas srecinden dlanmas konusunda
Kemalistlerin hissettii bu ihtiya, Kemalizmin parlak yllarnda Ankara-stanbul diyalektiinin kltrel boyutunu oluturuyordu. Ne var
ki, stanbul'un konumunun ve ekonomik statsnn mant Kema
listlerin idealinin ksa srede sulandrlmasn gerektirdi: 1970'li ylla
ra gelindiinde stanbul'un ekonomik stnl gnlszce de olsa
kabul edilmiti. Adm adm sulandrlm olan milliyeti modemizm,
o noktadan itibaren stanbul'un kltrel mirasna hep damgasn vur
mu olan o tandk hkim diyalektie teslim olacakt. Yani stan
bul'un, barnda gsterili biimde Dou-Bat ikilemini tayan kre
sel kent stats, Kemalistlerin ar Batllama dlerini parampara
edecekti.
Kemalizmin doruk noktasn oluturan 1923-1950 aras dnem,
stanbul'a Ankara'daki sekinlerin milliyeti projesini dayatyordu.
Bu dayatmann en nemli boyutu, smrgecilik kart duygularn,
yeni cumhuriyetin kuruluuna elik eden etnik arndrmaya (eski o
kuluslu imparatorluun halklarnn birbirinden ayntrlmasna) tercmesiydi. stanbul nfusunun bileimi, ondokuzuncu yzyln ikinci
yarsnda hem imparatorluk dndan alman g, hem de ekonomik
frsatlarn^ cazibesiyle taradan bakente akan imparatorluk tebaas
Hristiyanlarn, zellikle de Rumlann gelii dolaysyla deimiti.
1890'l yllara gelindiinde gayrimslim nfus ounluktayd; 1914'
te Balkan Sava mltecileri geldikten sonra ise mslmanlar nfusun
%55'ine ulatlar (Toprak 1982, 65). Her ne kadar stanbul halk
(1896'da Ermenilere ynelik bir istisna dnda) etnik atmalarn d
nda kalm olsa da, 1923'te Yunanistan ve Trkiye mslman ve Or
todoks nfusun mbadelesi konusunda anlamaya vard (Pentzopoulos 1962). stanbul Rumlar bu zorunlu gten muaf tutulmutu ama
ehre son dnemde gm olanlarn ou stanbul'a savatan nce
yerlemi olduklarn kantlamakta zorlanyorlard. Sonunda ehrin
Hristiyan nfusu 1914'te 450.000'ken 1927'de 240.000'e, toplam n
fus ise bir milyondan 700.000'e dmt. Bunu izleyen onyllar gay
rimslim nfusu kentten uzaklatrmaya ynelik ilan edilmemi bir
politikaya tank olacakt. Kemalist devlet milliyetiydi, ama ulusun
kurucu bileenlerinin tanmlanmasnda ikircikli bir tavr vard. Genel
likle anayasal bir tanmdan ziyade etnik bir tanma yatkn davranyor
du; ideolojik dayanak gerektiinde ise, devletin yksek sesle ilan etti

ARKA PLAN

19

i laiklie ramen din de tanmlayc bir unsur olarak iin iine soku
luyordu. Bu dorultuda sava hazrlklar srasnda gayrimslimler
srgne yollanyordu; 1955'de devletin kkrtt nmayilerde Rum
larn malna mlkne saldrlyor; 1964'te stanbul Rumlarna kar
gsteriler dzenleniyor ve Yunan vatanda olan Rumlann ehri terk
etmesini zorunlu klan bir yasa kabul ediliyordu. 1980'li yllara gelin
diinde Rum nfus iki binin altna, Ermeniler 50 bine, Yahudiler ise
25 bine dmt. stanbul, nfusunun %99'undan fazlasnn mslman olduu sylenen Trkiye'nin genel nfus dengelerini yanstmaya
balamt.
Cumhuriyet'in ilk iki onylnda, nfustaki azalma ve bileim dei
iklii ehri, tccarnn, iadamlarnn, zenaatkrlannm ve esnafnn
nemli bir blmnden yoksun klyordu. Bunun ardndan bakentin,
Anadolu bozkrnn hibir zellii olmayan bir pazar kasabasna ta
nmas, gen cumhuriyetin fiziksel ve kltrel yatrmnn nemli bir
blmnn stanbul'un aleyhine ileyecek bir biimde Ankara'ya y
nelmesi anlamna geliyordu. Ulusal radyo ebekesinin merkezi yeni
bakentte kuruluyordu; yan-resmi yazl basn da (gazete satnn ve
lke apnda yazl malzeme tketiminin byk blm hl stanbul'
dan kaynakland halde) Ankara'ya tanyordu. Kltrel olarak mik
rop bulamam yeni bakente yerleen cumhuriyetin kurucular, pi
yasa ilemlerinin kurumlamasna dayanan her tr kentsel zerklie
dmandlar. Ekonomiyi kontrol etmeyi hedefliyorlard. Bunlar, Kemalistlerin iki sava arasnn liberalizm kartlyla ve smrge kar
t milliyetiliiyle paylatklar projelerdi. Ne var ki, bunun yan s
ra, lkenin (ezici ounluu stanbullu olan) yeni yneticileri stan
bul'a, sanki kendilerinin milliyeti projesine ikircikli bir ball olan
bir yozlama ve komplo merkeziymi gibi kukuyla yaklayorlard.
stanbul, sanki uzak durmakta ok zorlandklar bir gnah temsil edi
yordu: Bizzat Mustafa Kemal bu gnahn bysnden kamak iin
ehri be yl boyunca hi ziyaret etmeyecekti. Ne var ki, milliyeti ruh
hali yava yava erozyona uradka, stanbul Ankara'nn politik se
kinlerinin yeniden gzdesi haline gelecekti. Belki, bir Fransz gazete
cisinin yapt gibi "la mort d'stanbul'dan (stanbul'un lmnden)
sz etmek abartlyd (ama bkz. Eldem 1993), ancak bu aamaya ge
lindiinde kent kozmopolit karakterinden ok ey yitirmiti; olduka
yoksul ve yaltlm bir ulus-devletin nde gelen kentinden baka bir
ey deildi artk.
kinci Dnya Sava'nn son yllarnda baz temel deiiklikler

20

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

meydana gelmeye balad. Birincisi, hkmet, yabanc dman bir


adm atarak, kentin gayrimslim iadamlarna sava vurgunu krlar
vergilendirme bahanesiyle bir Varlk Vergisi uygulad, deyemeyen
leri de kentin dna srerek cezalandrmaya yneldi. Bu tedbir hk
mete olan gveni sarsma baarsn salad: sava biter bitmez byk
sayda Yahudi ve Rum iadam lkeyi terk etti. Daha nemlisi, sava
srasnda ktlklar ve karaborsadan elde edilen krlar yeni bir taral
zengin tipi yaratmt. Bu yeni zenginler st snflara intisap aray
iinde stanbul'a gelmeye baladlar (bkz. Blm 6). Bunlar daha son
ra ard arkas kesilmeyecek bir gn ncleriydi. Zamanla onlarn
yerini krsal nfusun daha yoksul kesimleri alacakt. Bu insanlar ise
st snfa intisap falan deil i aramaya geliyordu. Bunlarn, gemi
annn gururuyla hayatndan memnun yaayan ehrin toplumsal ya
amna girmesiyle, metropoln milliletirilmesinde geri dnlmez bir
adm atlm olacakt.
lkenin sava sonrasndaki kalknmas politik karar mekanizma
larnca sk bir ekilde denetleniyor, ithalat, yabanc sermaye ve dviz
yakndan denetim altnda tutuluyordu. Bu dnemde stanbul kararl
biimde bir tara kenti olarak kalacakt. Trk lirasnn konvertibilitesi
yoktu; dolar tutmak cezai nlem gerektiren bir sutu. Dnyayla klt
rel alveri bir sekinler kesiminin tekelindeydi. 50'li yllarn tamam
boyunca (yabanc devlet adamlarnn resmi ziyaretleri dnda) stan
bul'da gerekleen dnya apnda nem tayacak tek kltrel olay
Hilton otelinin alyd (uluslararas ne sahip birka sima bu ala
katlmt). Bir baka be yldzl otelin almas iin 70'li yllarn ba
n beklemek gerekecekti. 70'li yllara kadar yayma balamayan
(baladnda da devlet kanalnn resmi haberleriyle bombardmana
girien) televizyonun yokluunda yabanc medyaya ve bamsz ha
ber kaynaklarna ulamak mmkn deildi. Yeni domakta olan ulu
sal topluluk iin duyulan evk, kentin kozmopolit mirasn un ufak
ediyordu. Gn poplizmin gnyd.
Kalknmac politikalar erevesinde stanbul, mali tevik tedbir
leri araclyla zendirilen ve uluslararas rekabetten korunmu bir
yeni kuak byk lekli zel imalat sanayiinin ayrcalkl merkezi
haline geliyordu. 1973'e gelindiinde, on iiden fazla istihdam eden
btn zel imalat kurulularnn %44' stanbul'da toplanmt ve
bunlarn zel Trk sanayiinin toplam istihdam hacmi iindeki pay
%5 l'di (zmucur 1976). Bu bymeye, kent merkezinde ve evresin
de ok daha byk sayda emek youn ve kk lekli imalat ve ti-

ARKA PLAN

21

caret firmas elik ediyordu. Eklemeye gerek yok ki, ithal ikameci sa
nayinin rnleri iin orta snf talebinin en byk blm de stanbul'
da younlamt. Hzl bir ekonomik genileme ve kaotik byme s
recine tank olan bu onyllar boyunca, Ankara'daki hkmetler stan
bul'un adm adm ktlemekte olan fiziksel altyapsna ve azalan mali
kaynaklarna ilikin tedbir almakta yetersiz kalyorlard (Danielson
ve Kele 1985). lkenin politik hayat asndan en nemli konu ky
lln parlamenter politikaya entegre edilmesiydi; bu yzden kt
kaynaklar eitli trden tarmsal sbvansiyonlara aktarlyordu. Bu
sbvansiyonlar krsal kalknmay hzlandryordu. Bunun sonularn
dan biri de hzl kentleme ve zellikle stanbul'da gecekondulama
nn gelimesiydi.
Milliyetilik Sonras Gelimeler

1980 bir dnm noktas olacakt: sadece ulusal kalknmann kresel


temelleri artk ortadan kalkt ve gelecek ne kadar ipotek altna al
nrsa alnsn milliyeti projenin artk devam ettirilemeyecei aka
ortaya kt iin deil, ayn zamanda iktidar ele geiren askeri reji
min btn deerleri ayaklar altna alan tavr karsnda gemi dne
min yce idealleri kntye urad iin de. Yapsal uyum, liberalizasyon ve zelletirmeler, sermayenin uluslararaslamasnn artk
yadsnamayacak bir gereklik olduunu ortaya koyuyordu. Her tr
ulusal dzenlemenin etkisinin kstlandn, sermayenin kresel
mantna gerek anlamda meydan okumann mmkn olmadn,
yatrm yerlerinden tketim kalplarna, arsa retiminden inaat uygu
lamalarna kadar uzanan bir yelpazede maddi dnyann izgilerinin,
gittike artan bir lde, kresellemenin hzlanan akmlarna sratle
entegre olan zel sermayenin tercihleriyle belirlenmekte olduunu,
zamanla herkes kabul etmeye balad. Siyasi iktidara den, bunun bi
lincine ulaarak, sermayeyi cezbetmek ve onun iin uygun koullar
yaratmak iin elinden geleni yapmakt.
Trkiye'nin 1980 askeri darbesini izleyen dnemde yaad eko
nomik liberalizasyon ve yapsal uyum deneyimi olduka baarlyd
(ni 1993). Darbe, Uluslararas Para Fonu tarafndan tavsiye edilen
ve ekonomiyi daha byk akla ve liberalizasyona kavuacak bi
imde yeniden yaplandraca umuduyla uygulanan Ortodoks politi
kalarla zdeletirilen bir rejimi yerletiriyordu. Bu politikalar hem
devlet sektrn arpc biimde kltmeyi, hem de Trkiye ekono

22

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

misini kresel kapitalizmin bir rnek mant iine yerletirmeyi he


defliyordu. stanbulu, yabanc sermayeyi cezbetmek amacyla, kre
sel bir kent olarak konumlandrma hedefi, sz konusu proje ereve
sinde ender olarak gndeme geliyordu. Bu amala gelitirilen (ama
baarya ulaamayan) bir proje, stanbul'u merkez alan bir Karadeniz
ekonomik ibirlii blgesinin oluturulmasyd. Uzun vadede Avrupa
Topluluu ile tam yelii hedefleyen gmrk birlii ise, stanbul ve i
lemi asndan uluslararas bir rol ngrmekle birlikte, burada hedef
lenen rol tabi bir konumu temel alyordu.
stanbul'u blgesel bir merkez haline getirme projeleri ille de yan
lt denemez ama izlenen politika bu projelerin gereklemesini sa
layamad. stanbul tarih boyunca her zaman Balkanlarn, Karadeniz
blgesinin ve Ortadou'nun en byk pazan olmutur. Bu gnmz
de de geerlidir. Ondokuzuncu yzyl boyunca stanbul'un transit ti
caretteki rol dnya ticaretinin bymesine paralel olarak artmt;
kent ayn zamanda ticaretin, bankalarn ve sigortacln finansman
asndan dnya ekonomisinde yeni bir hkim konuma kavumutu.
Yabanc iadamlar kente yerleiyor ve ticaret odalarnda rgtleni
yorlard; hem ticaret borsalan, hem de vadeli borsalar alyordu; ya
banc bankalar blge merkezleri iin stanbul'u seiyordu. zellikle
Birinci Dnya Sava ncesindeki iki onyl boyunca Almanya, Orta
dou zerinde Ingiltere ve Fransa ile rekabete girime abalarnda
merkez s olarak stanbul'u seiyordu. Alman politikas, imparatorlu
un dalmasndansa itaatkr bir yan-smrge olarak muhafaza edil
mesi ynnde eilim gsteriyordu.
Trkiye'nin 1980'li yllarda yaad alma paralel olarak stan
bul da ulusal kalknmacln parlak yllarnda byk lde unutul
maya yz tutan blgesel roln yeniden elde etmeye aday gibi gr
nyordu. Petrol fiyatlarnn art ticarete ve inaat sektrne byk
canllk kazandryordu. stanbul ayn zamanda Ortadoulular iin bir
turizm merkezi haline geldi. Arap bankalan Bat finans dnyasyla
balantlardan yararlanmak amacyla ubeler atlar. Iran ile Irak ara
sndaki uzun sava, sava blgesiyle Avrupa arasnda arac rol stle
nen tccar ve iadamlan asndan nemli frsatlar yaratt. Bunun ya
n sra, Ortadou'nun finans ve st dzey hizmet alanlarnda gelenek
sel merkezi olan Beyrut, i savan penesinde kvranyordu. Bu kon
jonktrde stanbul blgesel bir hizmet merkezi olarak sivrilebilirdi,
ama Arap lemi ile Trkiye arasndaki politik ve kltrel gvensizlik
ortam bu yndeki gelimeleri engelledi. Teknoloji ve corafyann

ARKA PLAN

23

olanakl kldn, politik sekinlerin birbirinin rakibi konumundaki


uluslararas ittifaklar ve birbirinden farkl zlemleri nlyordu. Sovyetler Birlii'nin zlmesiyle birlikte ikinci bir frsat doacakt. lk
tepki bir kez daha heyecan ve yksek dozda iyimserlikti. Trki cum
huriyetlerle gerek ve muhayyel dini ve dilsel balar ve Gney Kaf
kasya sz konusu olduunda Osmanl dneminin ortak miras ne
karlyordu. Gerekten de, kargaa dolu ilk yllarda, Avrupa ve Ame
rika henz atee ellerini uzatma konusunda ok ekingen davranrken
ve Rusya blge zerindeki hkimiyet emellerini yeniden ortaya koya
mayacak kadar istikrarszken, Trkiye'nin hem Kafkasya'da hem de
Orta Asya'da nfuz ve ticari stnlk bakmndan gl bir aday ol
mas akla yakn grnyordu. stanbul, Trki ve Kafkas cumhuriyet
lerinin sekinleri iin, iktisadi ayrcalklar elde etmek isteyen Batllarla buluma noktas haline geldi. Hkmet Bat ile Orta Asya ara
snda bir diplomatik arabuluculuk rolne ulaabilmek amacyla kon
feranslar dzenledi. Bu ilk iyimserlik dneminin esas kalc miras
ekonomik alanda ortaya kacakt: Trk iadamlar, Romanya'dan
Kazakistan'a uzanan, Rusya ve Ukrayna'y da iine alan btn bir
corafi alanda, kck frnlardan byk alveri merkezlerine ka
dar bir dizi alanda yatrm yapyordu. Byk yatrmclarn ou s
tanbul kkenliydi; retici hizmetleri ise ehrin finans ve hizmet sek
trleri tarafndan salanyordu.
Bu dnemde paralel olarak yrmekte olan ekonomik dnm,
dolayl yollardan da olsa uluslararas ilikiler alanndaki resmi nitelik
li giriimlerden yararlanyordu. Yine de, stanbul iin blgesel bir ro
l gvence altna alan, zel giriimdi. hracat atlmnn da baarl ol
mas stanbul'da dnya pazarna dnk yksek sayda firmann kurul
mas anlamna geliyordu. Daha da nemlisi, ulusal kalknmac d
nemde Trkiye'den uzak duran yabanc irketler, devletin liberal sy
leminden dolay ikna olarak Trkiye'de yatrm yapmaya ve ube a
maya yneliyorlard. D yatrmn byk blmn cezbeden ve ih
racatn ounu yapan, tek bana stanbul'du. Baka liberalizasyon r
neklerinde de grld gibi, finans sektr dnya ekonomisiyle ilk
btnleen kesim olacakt. Yabanc bankalarn ubeleri, dviz brolari, leasing ve sigorta irketleri, fon yneticileri ve menkul kymetler
borsas ard ardna faaliyete geiyordu (nc ve Gke 1991). On
line dviz ticareti, elektronik transfer olana ve bankamatikler de
bunlarn hemen ardndan devreye girecekti. Yerli bankaclkta kk
ve uzmanlam bankalardan oluan yeni bir kuak, ihracat patlama

24

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

sndan ve ekonominin d dnyadan bor almas konusunda artan ola


naklardan yararlanmak amacyla bu alana giriyordu. Uluslararas ban
kalarn ve ticaret irketlerinin yan banda, Boaziine bakan ayrca
lkl noktalarda be yldzl oteller ykseliyordu. 1980'li yllarda s
tanbul, kumarhane kapitalizminin ve yupi keyfinin kendine zg bir
versiyonunu yayordu.
Modem ofis bloklarnn ve be yldzl otellerin yan sra stan
bul'un merkezine bu yllarda yeni yerleen bir baka bina tr de var
d: st gelir grubuna hitap eden alveri merkezlerinden ve dnya
markalarnn butiklerinden oluan lks tketim tapmaklar. Kentin
yksek gelirli blgelerinde ana caddelerin cazibesi artyordu; buralar
da bir gezintiye kp ya da bir kahvede oturup kresel trdeliin iz
dm olan, balamndan koparlm bir kentsel mekn yudumlama
havasna girmek mmkn hale gelmiti. Yeni alveri merkezleri,
teki dnya kentlerindeki st dzey kentsel ticaret merkezlerinin tpa
tp burnundan dm gibiydi. Perakende ticaretin uluslararaslamas sektrn lks mallar ucundan balyor, sonra byk maazalara ve
Avrupa tr dev hipermarketlere sryordu (Tokatl ve Boyac
1997). Ayn talebe cevap olarak fastfood zincirleri de mantar gibi bit
ti (McDonald's, Burger King, Pizza Hut); bunlar ksa sre iinde Trk
taklitlerince izlenecekti; bu da ayn baarl modele bir mahalli renk
kazandryordu.
Hzla byyen bu fast food sektrne ek olarak, dnyann eitli
lkelerinin mutfan ve uluslararas mutfa stanbul'a tayan ve en
talepkr kozmopolit dama bile tatmin edecek kalitede bir dizi resto
ran ald. Avrupa'nn eitli lkelerinin mutfan temel alan resto
ranlar eskiden beri mevcuttu; imdi bunlara in, Japon, Kore, Tay
land, Hint, Meksika ve Ajantin lokantalar ve Kaliforniya mutfa gi
bi moda olmu yemek trlerini sunan restoranlar ekleniyor. Trkiyeli
ya da Trkiye'ye yerlemi yabanc eflerin yan sra, rotasyon yoluy
la dnyay dolaan nl efler de stanbul'un yemek yenen mahalleri
ni dzenli olarak onurlandryorlar. zellikle elence sektrnde tam
bir patlama yaanyor. Gece hayat o kadar canl ki hafta sonlan trafik
sabahlara kadar skyor; bu durum karsnda International Herald
Tribne gazetesi, stanbul'un gece hayat zerine bir yazsna "Avru
pa'da En yi Saklanan Sr" baln atyor. Konser sanatlar turneye
ktklarnda artk stanbul'da da duruyorlar; her yl dzenli olarak Ni
san ile Ekim arasnda uluslararas sinema, opera, klasik mzik, caz ve
tiyatro festivalleri yaplyor. stanbul Bienali, giderek uluslararas ser

ARKA PLAN

25

gi takviminde bir yer igal etmeye balyor. stanbul'un uluslararas


kongreler asndan tercih edilen bir mahal haline geldii syleniyor.
New York Times, Wall Street Journal ve Financial Times gazeteleri
nin stanbul'da daimi brolar var; bu gazetelerin muhabirleri, lkenin
politikas ve ekonomisi zerine haberlerin yan sra, festivaller, sanat
faaliyetleri ve gnlk hayat zerine de dzenli olarak yazyorlar. Bu
yazlarda oryantalist klielerden uzak, ehri kendi mantyla kabul
eden bir ton hkim. Trkiye'nin yllk 10 milyona yakn turistinin o
u stanbul'dan geiyor ya da orada kalyor; bu insanlarla birlikte e
hir, Cumhuriyetin kuruluundan bu yana hi olmad kadar, kresel
kolektif bilincin bir paras haline geldi.
Burada yeni olan, stanbul ile dnya arasndaki bu karlkl birbi
rinin farknda olma durumu. Trkiye'nin insan gnmzde yirmiden
fazla ulusal televizyon kanal arasndan seim yapma ansna sahip.
Kablolu televizyon ve anak antenler oalyor. Her trl program
yapan dzinelerce FM radyo istasyonu dinleyicinin dikkatini ekme
rekabeti iinde. Yabanc gazete ve dergiler yaygn olarak satlyor;
Trk yazl basn, zellikle zel bir okuyucu kitlesine sahip olan
renkli ve gsterili dergiler byk bir patlama yayor. Bu noktaya
ulamak kolay olmad, gerekte devlet bu konuya sempatiyle yakla
mak bir yana, yayn tekeli ve sansr konusundaki ayrcalklarn koru
mak iin mcadele etti. Ama sonunda teknolojiye ve halkn basksna
teslim olmak zorunda kald. Unutmamak gerekiyor ki, zel televiz
yon kanallar ve radyo istasyonlar balangta "korsan" yayn yapma
ya baladlar, ancak zamanla hukuki bir statye kavuabildiler.
Kresellemenin retimi

Kresellemi tketim kalplarnn ve onlara elik eden kltrel gs


tergelerin kucaklanmasyla ve her tr kltrel akmn lkeye tanma
syla piyasa dzeyinde ortaya kan hatn saylr dnme ramen,
stanbulda olup bitenler kresellemenin ekonomi politii asndan
hazin bir yetersizlik iindedir. retim ve istihdam alanlarnda, gele
neksel "kresel kent" modelinde ngrlen trden bir maddi deiim,
stanbul'da ancak ar ar yrmektedir; denebilir ki, belki de farkl
trden sonulan olacak farkl bir ekonomik kreselleme biimi ya
anmaktadr.
1980'li yllann liberalizminin stanbul iin nemli politik sonu
lan olmutu: zellikle kentsel zerklie yaklam deimi, bu da s

26

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

tanbul belediyesinin kenti yeniden ina etmek asndan mali kaynak


edinmesini salamt. 1980'li yllarda stanbul, Cumhuriyet tarihinin
herhangi bir aamasnda olduundan ok daha yksek dzeyde mer
kezi devlet finansman elde ediyordu (Heper 1987). O zamann bele
diye bakan olan Bedrettin Dalan stanbul'a zel giriimci temelde
bir yeniden yaplanmay zorla benimsetiyordu. Dalan'm projeleri, hz
l gn berbat ettii stanbul'un, lkenin nde gelen kenti olmaktan
karak yeni bir tahayyle dayanan bir dnya kenti haline dnmesi
nin dinamiini ve erevesini yaratyordu. Otuz yldan uzun bir sre
dir rafa kaldrlm bir dizi kentsel yenileme projesi uygulamaya ko
nuldu: kent merkezinde ondokuzuncu yzyldan kalma bir dizi ma
hallede geni lekli ykmlara giriildi; yzyllardr merkeze yerle
mi bulunan kk imalat kurulular yerlerinden atld. Hali ve Bo
az kylarna sahil yollar yapld (bunlarn her ikisi de byk lekli
yatrm gerektiren projelerdi). stanbul sratle kltrel tketime gre
biimlenmi bir kent haline geliyordu: antsal yaplarn ve ehrin tari
hini canlandran restore edilmi mahallelerini ieren snrlan tanm
lanm turizm blgesini, yeni yaplm olan otellerden hareketle ziya
ret etmek kolaylamt. Modem, teknolojik donanma sahip, kresel
ilevler gz nne alnarak tasarlanm ofis binalanmn younlat
ulu'slararaslam bir ticari blge beliriyordu siluet olarak. 1980'li yl
lar boyunca stanbul, Trkiye'nin dnya sahnesine kyla tanmla
nan srecin, vitrini ve kaps olacakt.
Ne var ki liberal belediye bakan btn bunlar yaparken, kente
yeni gm gruplarn semen olarak ezici bir arla sahip olduu
nu unutuyordu. zel sektr kucaklarken halk ihmal etmiti. 1989
seimlerinde eski trden bir poplist olan sosyal demokrat Nurettin
Szen belediye bakan seildi. Yeni bakan kreselleme sylemine
kukuyla yaklayordu. Onun dneminde izinsiz yaplamaya rtl
bir af getirildi ve bylece kente yeni g aklar tevik edilmi oldu.
Belediyenin kaynaklar byk lde gecekondu blgelerine hizmet
tamaya ayrld. 1990'l yllarn banda sosyal demokratlar daha n
ceki ulusal kalknmac bak alarn deitirerek yeni dnya dzeni
nin erevesini kabul etmeye ve Avrupa parlamenter soluna yakla
maya baladlar. Buna bal olarak 1994 seimlerinde Szen'in aday
l kendi partisi tarafndan engellendi. Parti onun yerine kusursuz bir
kresel ynelii olan, ama hibir politik ya da idari deneyimi olmayan
bir aydn, Zlfi Livaneli'yi aday yapt. Dnya Bankas'nda da hizmet
vermi eski bir teknokrat olan ANAP aday lhan Kesici de stanbul'un

ARKA PLAN

27

gelecei iin kresel bak asnn gl bir savunucusuydu. Bu iki


aday, stanbul'u kresel bir kent haline getirmek olarak zetlenebile
cek bir ortak program zerinden birbirleriyle yararak oylarn toplam
%40'n elde ederken poplist sol ve sa partiler ve onlardan kopmu
olan gruplar oylarn te birini alyor, Refah Partisi'nin aday seim
den %23 oyla birinci srada kyordu.Yeni belediye bakan Tayyip
Erdoan yolsuzlua kar kan, kamu ahlakn ve sosyal adaleti savu
nan bir programla kazanmt seimi. Kreselleme alternatifinin zel
giriimci boyutuna ilikin yaklam ise, hem seim srasnda, hem de
bakanlk grevini yrtrken hep ikircikli oldu (bkz. Blm 3). Mil
liyeti sol poplizmin ardndan gelen bu ikirciklilik, stanbul'un se
kinlerinin sonu alc bir kentsel zel giriimcilik yoluna girmesine
olanak yaratacak bir bak asnn ortaya kmasna engel olan unsur
lardan biri olmutur. Kaynaklarn ve sylemin bir kreselleme proje
si yolunda seferber edilmesinde, son iki belediye bakannn grev s
resi boyunca belirgin biimde ortaya kan yetersizlik, kreselleme
potansiyeli asndan, stanbul'un pasif bir konumda kalmas anlamn
tamtr. 1990'dan bu yana gereklemi olan kreselleme, kentsel
giriimciliin yardm olmakszn ortaya kmtr.
Daha hzl bir deiimi durduran sadece yerel politika deildi. s
tanbulluluktan duyulan gurura ve artan kendilik bilincine ramen,
Ankara'dan zerkleme eriilememi bir hedef olarak kalmtr. So
run, idari kararlann verilmesi ya da gelirler zerindeki kontrol dze
yinde olmaktan ziyade baka yerden kaynaklanmaktadr: politik ikircikliliklerin ve istikrarszln, stanbul'un bunlarn yokluunda ya
rarlanabilecei frsatlar zerindeki olumsuz etkileridir asl mesele.
Aslnda, dnyann ve blgenin politik durumu stanbul'u, bir btn
olarak blge asndan retici hizmetlerini Trkiye dndaki pazarla
ra ynelik olarak verebilecei bir "kresel kent" haline gelme konu
sunda bulunmaz bir frsatla kar karya brakmt. Ama lkenin i
lemine gven veren bir ortam yaratma konusundaki eksiklii dikildi
bu frsatn karsna. Trkiye hep istikrarsz grnyordu, hkmetle
ri kararl bir politika izleyemiyor, sermayeyi cezbedebilecek altyapy
yaratmak iin gerekli kaynaklan bu alana tahsis etme konusunda is
teksiz davranyor, lkenin etkin bir idari ve hukuki yapy oluturma
kapasitesi gven vermiyordu. Hep blgesel apta ve lke iinde so
runlarla bouuyordu: Arap lkeleri Trkiye'ye Bat'ya yakn durdu
u iin hep gvensizlik duymutu, Rusya Trkiye'yi Orta Asya ve
Kafkaslarda bir rakip olarak gryordu, Yunanistan ise Trkiye'nin

28

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

Avrupa ile balarm glendirme yolundaki btn abalarn dinamit


lemek iin elinden geleni yapyordu. Avrupa Birlii'ne tam yelik ko
nusundaki belirsizlik istikrarszlk grnmn glendirmekteydi;
1996 banda Gmrk Birlii resmen yrrle girdiinde bile Anka
ra'daki hkmetlerin yaratt izlenim bu antlamay ksa sre iinde
yeniden mzakere masasna tayacaklar yolundayd (Keyder 1993).
Siyasi partilerin saysnn okluu ve hibirinin ounluu ele geirememesi yznden hkmetler krlgan koalisyonlara dayanyor ve
kararl admlar atamyorlard. eride Krt blgelerindeki isyan hare
ketine kar devam eden sava, bte aklarna ve enflasyona, devlet
etelerinin hukuku ayaklar altna almasna yol ayordu. Hukuk siste
mi acil bir reform ihtiyacn hissettiriyordu: i leminin byk oun
luu, yolsuzluu, ar ileyii ve ihlaller karsnda caydrc bir nite
lik tamamas yznden yarg yolunu kullanmaktan vazgemiti.
Yarg reformunun yaplamamas ve polisin yolsuzluu konusundaki
son derece yaygn inan, devletin, GATT, Dnya Ticaret rgt, ILO,
Avrupa Birlii ya da Avrupa insan Haklan Mahkemesi'nin talepleri
karsnda yabanc sermaye, uluslararas ticaret, fikri mlkiyet haklan, evre, i hukuku ve insan haklan konusunda yasalar hazrlayarak
gsterdii iyi niyeti btnyle anlamszlatnyordu. Btn bunlar as
lnda yerleik karlar ve toplumsal yapnn ataleti karsnda devletin
elinin kolunun balanmasndan ziyade, politik sekinlerin kendileri
nin, keyfi mdahale olanaklann ortadan kaldrarak krl himayeci
ilikilere girmelerini engelleyecek bir hukuki gven ve medeni haklar
ortamnn yaratlmas konusunda duyduklar isteksizlii yanstyordu.
Kresel kent kavram, ilk formle edildiinde birka varsaym
zerinde ykseliyordu (Friedmann 1986, Sassen 1991). Sermaye k
reseldi, meknsal olarak rgtlenii ise hiyerarik: dnya apnda,
sermayenin kontrol ilevlerini ve retici hizmetlerini salayan ig
cn banndran kentler bu hiyerariyi yanstmaktayd. Kresel kent
ler uluslarst bir dzeyde retici hizmetleri salyorlard; en tepedekiler, ikinci bir dzeyde yer alan ve blgesel nem tayan kentler
zerinde hkimiyete sahiptiler; bunlar da sadece yerel bir nemi olan
kentlerle balant iindeydiler. Kresel kontrol ilevlerinin ve ulusla
raras mterilere hitap eden retici hizmetlerinin younlat en st
dzeydeki kentlerde, bu tr hizmetlerin ekonominin en dinamik sek
trn oluturmas, yatrm ve igc iinde ortalamadan daha byk
bir pay almas beklenir. Bu model, imalat sektrnde istihdamn azal
makta ve hizmetlerin genilemekte olduu bir sanayi-sonras (post-

ARKA PLAN

29

endstriyel) gelimenin varln varsayar. Kresel kentler asndan


bakldnda baarnn gstergesi, kontrol ilevleriyle bantl zel
trden yksek katma deerli hizmetlerin varldr.
Hi kuku yok ki stanbul bu adan bir dnm yaamtr. Pa
zarlama, muhasebe ve ynetim, telekomnikasyon, banka ve fnans,
ulatrma, sigortaclk, bilgisayar ve veri ilem, hukuk hizmetleri, au
diting, danmanlk, reklam, tasarm ve mhendislik alanlarnda canl
ve gelien bir hizmet sektr mevcuttur. Dnya apnda ulusan ir
ketler bu sektre joint venture'lar, dorudan yatrm ve lisans yollary
la girmi durumdadr. Bu yatrmn bir blm, btnyle Trkiye
pazarna ynelik olmaktan ziyade, ulusan irketlerin blgesel mer
kezlerinin stanbul'da kurulmas biimini almaktadr. Bir sonraki aa
ma stanbul'da yerleik bu retici hizmetleri ssnn blgenin geri
kalan yerlerinde ulusan operasyonlara araclk yapmasdr. Belirle
yici neme sahip finans, sigortaclk, gayrimenkul hizmetlerinde is
tihdam edilen alan says 1980-1990 arasnda 100 bin artm, hiz
met sektrndeki pay %10,3'ten 13,9'a, stanbul'un toplam istihdam
iinde ise %5,3'ten %7,1'e ykselmitir (Aksoy 1996). (Buna karlk
New York ve Londra iin bu oran %17-18 arasndadr; bkz. Sassen
1991.) Bu insanlar, stanbul'un yeni gelimekte olan ticari blgelerin
de uluslararas tarza uygun olarak camla kaplanm, yksek binalarda
almaktadr. Ne var ki belirsizlikler, ikirciklilikler, hukuki ve fizik
sel altyapnn yokluu btn bu gelimeyi yavalatmaktadr.
Kresel kent konumunun yukandakiyle balantl bir baka bo
yutu, kresel bilgi ak sisteminin eklem noktalan arasnda gvenilir
bir balant kurarak kpr ilevi gren bilgi altyapsdr (Castells
1989). Bu alanda da hkmetlerin ulatrma ve iletiim sektrlerinde
zelletirmeye girime konusundaki isteksizlii ve beceriksizlii s
tanbul'un ansn azaltmaktadr. Bu iki sektrde ileri teknolojiyi yaka
lamak ok nemlidir; oysa kamu kurululan her iki alanda da yetersiz
kalmtr. Gzle grlen ihtiya artna ramen (90'l yllarda yurtdndan gelen havayolu yolculannn saysndaki yllk art oran %1520 arasnda olmutur; bkz. Devlet istatistik Enstits, 1996,443), ha
valiman kapasiteleri ok ge geniletilmitir; on be yl nce tamam
lanm bir bina, 2000 ylna kadar o gne gre drt katna km bir
trafie hizmet vermekteydi. 80'li yllarda yenilenen ve modem tekno
lojiyi yakalayan telefon sistemi, hibir yeni yatrm yaplmakszn an
cak ayakta tutulabilmitir; bunun sistem zerinde yaratt basn his
sedilmektedir. irketlerin sk sk yer deitirdii bir kentte 1987-1996

30

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

arasnda tek bir telefon rehberi yaymlanmamtr; 1996'da yaymla


nan rehber ise irket adres ve telefonlarna yer vermemektedir. Belki
en anlaml gsterge nternet'in durumudur. Yasalar Trk Telekom'a
uydu balantlar zerinde tekel hakk vermektedir; irket, Internet
hizmeti vermek zere zerk bir birim oluturmutur. Ne var ki, kurdu
u hat (trunk line) yeterli kapasiteye sahip olmad iin balant ku
rulabildii zaman dahi ilemler son derece yava olmaktadr. Byk
irketlerin kendi dorudan (ve yasad) uydu balantlarn kurmak
tan baka yapabilecekleri bir ey yoktu; te yandan bir dizi "korsan"
irket halka hizmet vermeye giriiyordu.
Bu koullar yabanc sermayenin de uzak durmasna yol amtr.
Yabanc yatrmclar temkinli davranmaktadr; ulusan irketlerin
yatrmlar dalgalanma gstermekte, kendi kendini besleyecek bir s
re iin yetersiz kalmaktadr. Yaplan yatrm ounlukla Trkiye'nin
i pazannn yaratt frsatlar, nde gelen kentinden hareketle deer
lendirmeyi hedeflemektedir. Gmrk birliinin, ekonominin yeniden
yaplanmas ve d pazarlara erime bakmndan byk nem tayan
yabanc sermayeyi cezbetmesi bekleniyordu. Avrupa irketlerinin d
k cretlerden ve deneyimli bir snai igcnden yararlanmak iin
lkeye yatrm yapaca, Avrupa'ya ynelik bir ihracat platformu ya
ratma fikrinin ise Japon ve Kore sermayesini cezbedecei mit edili
yordu. 1990'l yllarda dnya apnda, zellikle de Latin Amerika ve
Asya'nn "kalknmakta olan" lkelerine ynelik dorudan yabanc ya
trmlarn hacminde byk bir art yaandn aklda tutmalyz.
Trkiye'ye gelince, corafi avantajlarna ve gmrk birliinin Avrupa
pazarlarna giri olana yaratmasna ramen, yabanc sermaye ak
bir milyar dolar seviyesinin altnda dalgalanm, en yksek seviyeye
1996'da 1.1 milyar dolarla ulamtr (ki bu dnya aknn %0.3'ne
tekabl etmektedir). ili, Arjantin ve Meksika'da dorudan yabanc
yatrmlar toplam sermaye oluumunda %10 ila 20 arasnda bir paya
sahipken, Trkiye'de bu oran %2'dir. Yabanc birey ve fonlarn borsada hisse senedi alm trnden portfy yatrm ise nemsiz bir dzey
de kalmtr (Birlemi Milletler 1997). Yani formel ekonomi byk
lde gvenli i pazarlara yneliini srdrm, ekonomik kresel
leme beklentilerine uygun bir yeniden yaplanma ise potansiyelin
ok altnda kalmtr.
Dengeyi belirleyen sadece yabanc sermayenin uzakta durmas
deildi. stanbul'un yeni bir ynelii benimsemekte baansz kald
duygusu yaygnlanca yerli kapitalistler de kresel kent ilevlerini

ARKA PLAN

31

hedefleyen bir stratejinin izlenmesi iin almaktan vazgetiler. Ken


tin i leminin ve politik sekinlerinin elele byle bir stratejiyi benim
semesi, kresel sermayeyi stanbul'un kresel kent ilevleri iin ge
rekli maddi ve hukuki koullan salayabilecei konusunda ikna ede
bilmek iin hayati bir nem tayordu. Kentin bu biimde "konumlan
mas", teknolojik adan an akkanla yatkn olan pek hassas ser
mayeyi kente yerleme ve burada kalma bakmndan ikna etmekte ie
yarayabilirdi.
Enformel Kreselleme

stanbul'un dnm kresel kent modeli beklentileri asndan ye


tersiz olmutur. Blgesel rol snrl kalm, hizmetler alanndaki ile
vi esas olarak lkenin geri kalan blmne ynelmitir. Bilgi teknolo
jisi yava gelimi, modem trden hizmetler anlaml bir sermaye biri
kimine ya da istihdam artna yol aacak bir nc sektr haline gel
memitir. Ama te yandan kent son derece canl gelimektedir: vitrin
lerdeki lks mallar, ofis binalar ve st dzey konut alanlar, sokaklar
da tehir edilen gsteri tketimi; btn bunlar yalnzca Trkiye eko
nomisinin i bymesi tarafndan krkleniyor olamaz. Bu elikinin
aklamas, ulusan maddi aklarn, kresel kent literatrnde ng
rlmemi, politik ortamn belirsizlikleri tarafndan biimlendirilmi,
farkl, enformel, geici trden bir younlamasnda yatyor. Bu alter
natif kresellemenin iki boyutu var. lki "yasad" aklarla ilgili: s
tanbul kara para aklama ve uyuturucu ticaretinde ana merkezlerden
biri haline geliyor. stanbul kara para aklayan tek kent deil, ama dev
let uluslararas kurulularn saydamlk ve finans sektr denetimi ko
nularnda yeni dnya standartlarna uyulmas yolundaki taleplerine
uygun tedbirler alma konusunda ok ar davranyor. Trkiye, kumar
haneler ve inaat irketleri, hatta banka sistemi araclyla kara para
aklanmasna kar ar gevek bir tavr iinde olmas dolaysyla sk
sk eletiriye maruz kalmtr; baka biimde syleyecek olursak, fi
nans sektrnn ikinlii ve yksek krll ksmen her gn dnyay
dolaan kayna belirsiz milyarlarca dolar paradan alnan pay yzndendir. Gerekten de 1998 yl boyunca siyasi gndemi igal eden ba
lca konu, kara para dolamndan kaynaklanan ve hibir snr tanma
yan rvetilik biimini alan siyasi yolsuzluklar olmutur.
Yolsuzluun bu kadar yaygn olmasn olanakl klan, farkl man
tklarn bir arada yaamasdr. Uzun sren poplizm uygulamas, vaz

32

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

geilmesi g politik tahsis mekanizmalar yaratmt. Tamamlanma


m liberalizasyon ise politik gcn piyasa avantajna tercmesi a
sndan mkemmel bir frsat yaratyordu. Eski sistem yklrken byk
para kazanmak mmknd: politik sekinler, gerekli yasal ereveyi
oluturmak ya da bunu yapmaya zorlandklarnda yeterli bir inanla
uygulamak konusunda ii bu yzden bu kadar ardan alyorlard.
Yolsuzluun bir ksm, bata uyuturucu olmak zere yasad malla
rn ticaretini olanakl hale getiren bir ortamn oluumu ynnde etki
yaratmaktadr. Kayna gsterilemeyen parann byk blm, Av
rupa'ya giren uyuturucunun, baz bulgulara gre %75'inin Trkiye
yoluyla tanmasndan kaynaklanyor. Bu konuda rakamlara gven
mek g olmakla birlikte, bir gazete haberi yllk uyuturucu kaak
l miktarn 55 milyar dolar olarak veriyordu (Cumhuriyet, 29 Ara
lk 1997). 2000 ylnda ise bu rakam 100 milyar dolar olarak gazetele
re geti. Bu rakam abartl olsa da kr oranlarnn yksek olduu ve
lkede kalan katma deerin nemli bir blmnn, uyuturucu ticare
tinin k noktas olan ve balca oyuncularn yerlemi olduu stan
bul'da kald tahmin edilebilir.
Beklenmedik bir kresellemeye yol aan ikinci unsur da baka
bir enformel faaliyettir; stanbul'un Rus ve Dou Avrupa tccarlar
iin bir pazar yeri olarak eski konumunu yeniden elde etmesinden
kaynaklanr. Tmyle tek yanl olan bu ticarette, stanbul'a "turist"
olarak gelen yabanc tccar ounlukla tekstil rnleri satn alarak
bunlar gya "yolcu beraberinde", "bavul iinde" lkesine tar (Blac
her 1997). Bu tr uydurma yntemlere bavurulmas zorunluluu, po
litik mercilerin yeni dnya koullarna uygun mevzuat ve kurallar ge
litirmekte gsterdikleri isteksizlik ya da beceriksizlikten kaynakla
nr. Ylda 5-10 milyar dolara ulat hesaplanan bu ticaret, kayt d
kalmas anlamnda enformeldir. (Bu rakam resmi aklarla karla
trmak yararldr: 1996 ylnda Trkiye'nin resmi, kayt altndaki ihra
cat 25 milyar dolar civarnda, GSYH's ise 170 milyar dolard. stan
bul'un ulusal gelir iindeki pay 50-70 milyar dolar arasnda hesapla
nyordu.) Bu sektrn ayrt edici yan kk lekli, esnek organizas
yonlardr: ok sayda tccar, gl bir rekabet iinde, dk kr marj
laryla alr. Yetkililer imdilik bu sektre mdahale etmedilerse
bunun nedeni sektr evresinde yaygn bir kar ann olumu ol
masdr. Sz konusu olan, sadece ihracat noktas olarak alan 5 bin
dolaynda dkknn yaratt istihdam ve gelir deildir; ayn zamanda
bunlarn balant iinde bulunduklar, her biri kk atlyelerinde on

ARKA PLAN

33

ila yirmi arasnda ii altran kk giriimcilerden oluan hazr gi


yim imalatlar da sektrn bir bileenidir. Tekstil sektr gemite
olduu gibi gnmzde de stanbul ekonomisinin en hzl byyen is
tihdam sektrdr. 1980'li yllarda bu sektrde 130 bin yeni i yaratl
m, sektrn toplam istihdam iindeki pay 1980 ylnda %10,7 iken
1990'da %15,5'e ykselmitir. Bu hesaba gre imalat sanayii istihda
mnn yars bu sektrde younlamaktadr (bkz. Aksoy 1996, 24).
Bunun yan sra, Rusya'dan ve teki eski Sovyet cumhuriyetlerinden
gelen tccara hizmet veren geni bir otel, lokanta, elence, ulatrma
ve banka sektr sz konusudur. Ne var ki, devam edip etmeyecei
belirsiz olduundan, daha kalc yaplar ortaya kmamaktadr. Tam
tersine, vergiyi n planda dnen devlet yetkilileri, brokratik ya da
mali kstlamalar getirme ynnde herhangi bir giriimin bu faaliyetin
bir baka dnya pazar kentine kamasna yol aacan bildikleri hal
de, belirli aralklarla bavul ticaretini denetim altna alma tehdidini sa
vurmaktadrlar.
Bu tr enformel para ve mal aklar stanbul'un dnya ekonomi
sindeki yeni roln biimlendirmekte hi kukusuz bir rol oynamakla
birlikte, bu tarz bir uluslararaslama ekonomik alanda, milliyetilik
sonras olmann dnda, hi de post-endstriyel ya da postmodem bir
yneli anlamna gelmez. Aslnda bu faaliyetin varl ulusal mekn
zerinde kontroln zlmesinin ve devlet dzenlemesinin artan l
de ortadan kalkmasnn bir rndr. Ne var ki, uyumsuzluklardan
ve geici olabilecek arbitraj frsatlarndan yararlanarak, doan atlak
larda varln srdren bir faaliyettir bu; kresel kent modelinde n
grlen trden bir yaplanma dinamii ierdii sylenemez. aret et
tii yn, kentin tarihsel varolu tarz iinde, modem dnem ncesi
grm olduu ileve, yani uluslararas bir pazar yeri olma ilevine
benzer. Bu alanda stanbul'un karlatrmal stnl, dk kr
majlan ve esneklikten, bir de geni Trkiye pazarna erime olana
ndan kaynaklanr. Yeni tr bir hizmet ya da bilgi ekonomisinden zi
yade, imalat kapasitesine ve dkknclk potansiyeline dayanr.
Buraya kadar sylenenler, stanbul'un kresellemenin etkilerini
hissettiini, kresel para, sermaye, insan, fikir, gsterge ve bilgi ak
nn younlamasn yaayan bir yer olma anlamnda kresellemekte
olduunu ortaya koyuyor; ama modelde ngrld tarzda bir kre
sel kent haline gelmiyor stanbul. Ulusal snrlar tesinde blgeye re
tici hizmetleri verme ynnde bir lde bir yapsal deiim yaan
makla birlikte, dnm, ulusal ilevlerden ziyade kresel ilevlerin,

34

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

imalat yerine hizmetlerin deiimin ynn belirlemeye baladnn


iddia edilebilecei kadar ileri gitmi deil. Bunun nedeni frsat yoklu
u deil; gerekte, tarihi ve corafyas gz nne alnrsa, kentin k
resel bir rol oynamak asndan ansnn yksek olduu sylenebilir.
Bu ans snrlayan daha ziyade politik alandan gelen tahditlerdir: po
plist politikalarn devam etmesi, lke apnda liberal bir erevenin
yerletirilmesi konusunda gnlszlk, yerli giriimcilerin tutarl ve
birletirici bir bak as gelitirememeleri. Farkl eilimlerin bir ara
ya gelmesinin sonucu ise kamusal yokluun orta yerinde zel zengin
liin gsterisidir: amurlu yollarda Ferrari'ler ve Porsche'ler, en son
mimari slupla yaplm ok katl i merkezlerinde srekli elektrik
kesintisi.
Reel Kreselleme

leri lkelerde Fordist refah devletinin, evre lkelerde ise kalknmac


poplizmin kmesiyle birlikte, gelir dalmnda, tketim kalplarn
da ve hayat tarzlarnda doan eitsizlikler herkesin malumu. stanbul
sz konusu olduunda, btn kresel kentlerde olduu gibi, hem kent
halknn kresellemi faaliyetlere katlm asndan, hem de dn
m geiren fiziksel meknlar bakmndan gelime an lde eitsiz
olmutur. Bu eitsizlik, daha eski bir literatrn tasvir ettii modemgeleneksel atmasyla benzerlikler tayan ve kresellemecilerle
yerelciler arasnda yerellik ve kimlik konulannda younlaan bir kl
trel atmaya paralel olarak gelimekte ve onu beslemektedir. Eit
sizlikler, nfusun kk bir blmnn dnya ekonomisinin dour
duu yeni dinamiklerle hzla btnlemesinden doarken, ounluk
ise bu btnlemeye, yaratt maddi olanaklardan yararlanmakszn
tank oluyor ve tepki gsteriyordu. Dnya pazaryla balant kuran gi
riimciler, bankaclar, bilgi sektr alanlar, veri tacirleri, serbest
meslek erbab, yeni paradigmayla kolayca btnlemek zere eitil
milerdi ve dnyadaki benzerleriyle ayn cret ve gelir dzeylerine
ykseliyorlard; buna karlk daha nceki bir dnemin rn olan or
ta snflar ve ister rgtl ister enformel sektrde alsnlar, ister va
sfl ister vasfsz olsunlar, ister srekli ister geici ilerde alsnlar,
btn iiler, kaybeden konumundaydlar. stelik, daha nceki dne
min orta snflara yarar bir gelir ve stat salayacak "eli yz dz
gn" i olanaklar artk domuyordu. Baka bir ekilde sylendiin
de, kresel dzenin btnln yitirmi meknlannda, kent nfusu-

ARKA PLAN

35

nun bir blm merkez lkelerin nfusuna benzemeye balarken, o


unluk dlanm oluyordu; stelik, modernist ada atmosferi belir
leyen sisteme entegre olma vaadinin postmodern ada geerli olma
d bilinci de iin cabasyd.
Greli olarak eitliki biimde geni bir yelpazeye hitap etmi
olan sosyal hizmetler, st gelir gruplan asndan hzla zelleiyordu:
ana okulundan yksek retime kadar zel okullar mantar gibi oal
yor, pahal salk kurululan ortaya kyordu. Kamu hizmetleri ise
ktleiyordu; bte ksntlan ile birlikte, okul ve hastane binalanmn
bakm bile yaplamyor, retmenler ve salk elemanlan dk me
mur maana mahkm oluyor, varolan kapasite talebi karlamaz hale
geliyordu. Tketici mallannda ve hizmetlerde bir eitlenme yaan
yor, toplumun kayma ile geri kalan arasndaki tketim olanaklar
eitsizlii, gze batacak kadar belirginleiyordu, iki blmeli bir top
lum ortaya kyor, hayat tarzlar ve tketim kalplan mekn iinde
birbirinden ayntnlabildii lde aralanndaki mesafe byyordu.
Konut alanlan da bu kopuu yansyordu: kresellemeciler iin ina
edilen yeni siteler pahalyd, dandan giri kontrol altndayd, peyzaj
almas yaplmt. Gecekondu blgeleri ise, zellikle kente yeni ge
lenler iin mantar gibi artyordu (bkz. Blm 8). Restoranlar, gece
klpleri, konser salonlan, sergi meknlan, smflann kltrnn tke
tim dolaymyla yeniden tanmland bir srece katkda bulunuyor
du.
Bu sylenenler, orta katmanlarn zaman iinde kresel tketim
kalplarna katlmad anlamna gelmiyor. Ancak bu ar ileyen bir
sreti ve Anadolu'dan kente yoksul insanlarn g devam ettii iin
de gzle grlr bir baar salayamad. Krt blgelerindeki i sava
dolaysyla kylerinden srlen bu insanlar, stanbul'a poplist sosyal
koruma mekanizmalarnn ortadan kalkm olduu bir anda geliyor
lard. Kresel kent literatrnde, bu tr bir gn (rnein New
York'a Orta Amerika'dan g) etnik biriblmne ve toplumsal ku
tuplamaya yol aaca beklentisi vardr. New York rnei alndn
da lke dndan gelip kente yerleen insanlarn says ylda 70 bin do
layndadr; dolaysyla kentin nfusu gzle grlr bir lde artma
mtr. Bunun sonucu olarak yeni gelenleri istihdam hiyerarisine
massetmek mmkn olmu, gerek anlamda dlanm olan nfus ke
simi (Lash ve Urrynin [1994] kulland terimle "kendi iine dnm
getto" [impacted ghetto]) sabit bir dzeyde kalmtr. Oysa stanbul
her yl New York'un kat gmeni massetmek zorundadr. Top

36

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

lumsal hiyerarinin tepesinde yeni bir bilgi sekinleri katmannn do


uunun, hiyerarinin alt basamaklarnda ok farkl trden kiisel hiz
metleri sunan bir igcne ihtiya yarataca beklentisi vardr. retici
hizmetleri sunan firmalarn, temizlik eleman, kurye ve baka trden
dk vasfl personel ihtiyac, bu igc talebinin sadece bir blm
n oluturacaktr. Talebin byk blm, ileri derecede bireylemi,
yksek gelirli meslek sahiplerinin farkllam tketim kalplarndan
kaynaklanacaktr. Bu insanlar, emek youn yntemlerle retilen, ben
zersiz zellikler tayan lks mallar talep ederler; be yldzl oteller
den turizm acentalar ve kaliteli butiklere, farkl uluslarn mutfaklar
n temsil eden lokantalardan ofr, bodyguard ve kpeklerini dolat
racak insanlara kadar eitli trden hizmetlere ihtiya duyarlar; dola
ysyla farkllam bir hizmet sektrnn olumasnn ekonomik po
tansiyelini yaratm olurlar. Birincil, yani kresellemi sektr yeterli
itilimi salayamazsa, bu "suda byyen halkalar" etkisi snrl kalr.
Her yl 200 bini akn, okuma yazmas bile snrl insann kente akt
gz nne alnrsa, stanbul'dan daha canl bile olsa, herhangi bir k
resel kent dinamiinin igc piyasasnda bu aka yeterli bir talep ya
ratabileceini ummak an iyimserlik olurdu. Bu yzden, impacted
ghetto benzeri dlanm bir durumda, ama ok farkl bir kltrel or
tamda yaayan bir nfus kesiminin says artmakta, bu kesim kentin
politik hayatna damgasn vuracak lde arla kavumaktadr.
Bu tartma nda, ekonomik dnm ve istihdam yaps gz
nne alndnda, stanbul'a bir "ikili kent" olarak deil bir "bln
m kent" olarak bakmak daha gereki olacaktr. Kentin bir bl
mnde, ister formel ister enformel biimlerde olsun, kresel maddi
aklar gereklemekte, bunlar snf oluumu, tketim kalplan ve ya
ratlan istihdam bakmndan beklenen sonulan retmektedir. Ancak
kentin bir ikinci blm vardr ki, burada yaayan insanlar bu aklar
dan byk lde kopuktur; maddi yaam eski dzenleme tarzlan
erevesinde, enformel sektrde, gecekondu mahallelerinde, kentin
evresinde neredeyse ayn birer kasaba oluturan ortamlarda, kente
gn ncesinden kalan ve gle birlikte belirli bir dnme ura
m olan toplumsal alar araclyla srdrlr.
Farkl alanlarn byle ayrt bir ortamda, kamusal meknn
zelletirilemedii, etkileimin kanlmaz olduu durumlarda ortaya
atmalar kar. Son yllarn btn byk ideolojik savalar kamusal
meknn kontrol ve bundan treyen kamu ahlak anlay zerinde
younlamtr: okullarda trban sorunu, camilerin nereye yaplabile

ARKA PLAN

37

cei, reklam panolarnda plaklk, meyhane ve kafelerin sokaa ma


sa koymas tartmas (bkz. Blm 2), sokakta rock mzii alnmas,
bu tr tartmalar arasnda yalnzca en arpc olanlardr. Kukusuz
dlanma ile kat bir ahlaklk arasnda birebir bir mtekabiliyet yok
tur, ama siyasi slam byk lde kamu ahlak ve kltrel atma
zerine var olan kayglar yanstan bir dil yaratmay amalam (bkz.
Blm 4) ve toplumun kysnda kalm nice insann desteini almay
baarmtr. Bunun sonucunda, Batllama taraftarlarnn programn
tarihsel olarak tanmlam olan laik modernleme sylemi, kreselle
menin olumlu biimde sahiplenilmesinin hizmetinde herhangi bir ks
mi ve politize sylem konumuna indirgenmi olmaktadr. Aktr ki
bu kutuplama, hem laiklie bal kalan, hem de marjinalize olmu
kesimleri cezbetme potansiyeline sahip bir muhalefet gndeminin
oluturulma ansn zayflatmaktadr.
Kresellemenin etkisi ve yaratt deiimlerden toplumun fark
l kesimlerinin farkl lde nasiplendii gerei gz nne alnmad
takdirde, toplumsal ve kltrel gerilimlerin younlamasn kavra
mak gleir. Ama belki bundan da nemlisi, atmann doasm ve
ifade edili tarzn nitel biimde deitiren gsterge ve simgeler ak
nn younlamasdr. Medyadaki patlama, politik fikirlerdeki, evreci
akmlardan insan haklarna deiik konulara ynelen eitlenme, dn
ya markalan ve kresel sluplara yneli, btn bunlar, kentsel giri
imcilikten etnik harekedere ve politik direnie kadar uzanan deiik
platformlarda kullanlabilecek bir dizi simge ortaya karmtr. Kre
selleme politik ve kltrel balam ylesine deitirir ki, her ey
kendini, kresel bir damga tayan iaretleri gz nne alarak ve kul
lanarak, kresel lekli protesto biimlerine bavurarak (kresel l
ekte rgtlenmi devlet-d kurululann son dnemin kentsel hare
ketlerinde tuttuu yer), kresel forumlara seslenerek, kresel medya
da kendini snayarak ifade etmek zorundadr. Yerel, yerli, farkl karlarca gerek ve gelenee uygun olarak sunulan her ey, kentin kresel
konumlanmasnn nda yeniden tanmlanmak ve snanmak zorun
dadr (bkz. Blm 2 ve Blm 4). Kentin modem ve kresellemeci
sekinlerinin, yanl olduunu, mahkm edilmesi gerektiini dn
dkleri melez trden yaam tarzlarn dlamak iin yeni bir szle
ihtiya duy malan bu yzdendir (bkz. Blm 6). Islami hareketin al
ternatif bir kresel kent projesi retmek zorunda kalmas (bkz. Blm
3) ve kendi saflannda yaad istihdam ve tketim farkllamasna
kaytsz kalamamas (bkz. Blm 5) bu yzdendir. Balangta kente

38

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

yeni gm insanlann acsn ifade etmek iin gelitirilmi olan bir


mzik trnn bugn kendini "dnya mzii"nin gelien bir jann ola
rak sunmak zorunda kalmas da bu yzdendir (bkz. Blm 7).
Ne var ki, belirli bir dzeyde kent hl "yumuak"tr, istendii gi
bi yorulabilen bir nitelik tar: maddi, kltrel ve politik bakmdan
birbirinden ok farkl nfus kesimlerini barnda eritir; gerilimler
kaybolur, ortaya etkileim kar. Mekn kutuplar ama ayn zamanda
heterojen kesimler ayn mekn iinde bir arada var olmay srdrr.
Kltrel miras zerinde ak sava verilmez, pazarlk yaplr. Evet ba
z savalar yaplr ama uzlamalar da doar. Devleti milliyetiliin
yayd "ortak kar" yanlsamasnn tehiri, baz bakmlardan olumlu
sonular dourmutur: kresellemenin etkisi altnda domakta olan
yeni kltrel, politik ve simgesel cemaatler, atmalarn aka orta
ya konulabilmesini olanakl klar. Yeni sahnede i yapabilmek iin
yeni beceriler gelitirilir, yeni bir dil renilir. Bu belki de uygar dav
rann, kent yaamnn olmazsa olmaz koulu olan uygar bir kltrn
habercisidir. Bu kitapta bir araya getirilmi olan makaleler, atma
ve bir arada yaama, gerilim ve pazarlk arasndaki etkileimin eitli
boyutlarn ortaya koyuyor, kresellemenin sorunlar nasl bytt
n ve etkileimi nasl daha da acil hale getirdiini gsteriyor.

Kaynaklar
Aksoy, A., 1996, Kreselleme ve stanbul'da stihdam, stanbul: Friedrich
Ebert Vakf.
Augustinos, G., 1977, Consciousness and History: Nationalist Critics o f Greek
Society, 1897-1914, Boulder, Colo.: East European Quarterly.
Barillari, D., 1996, Istanbul 1900: Art Nouveau Architecture and Interiors,
New York: Rizzoli.
Basu, D. K., 1985, The Rise and Growth o f the Colonial Port Cities in Asia,
Lanham, Md.: University Press of America.
Blacher, P. S., 1997, "Les 'shop-touristy' de Tsargrad ou les nouveaux russophones d'Istanbul", Turcica 28, ss. 11-52.
Castells, M., 1989, The Informational City, Oxford: Blackwell.
elik, Z., 1986, The Remaking o f Istanbul: Portrait o f an Ottoman City in the
Nineteenth Century, Seattle: University of Washington Press.
Cezar, M., 1994, "Ondokuzuncu Yzylda Beyolu Neden ve Nasl Geliti?",
XI. Tarih Kongresi, VI. Cilt iinde, ss. 2673-90, Ankara: Trk Tarih Kuru
mu.

ARKA PLAN

39

Criss, N. B., 1993, gal Altnda stanbul, 1918-1923, Istanbul: iletiim Yayn
lan.
Devlet istatistik Enstits, 1996, Ankara.
Danielson, M. M. ve R. Kele, 1985, The Politics o f Rapid Urbanization: Go
vernment and Growth in Modem Turkey, New York: Holmes & Meier.
Eldem, E., 1993, Review of S. Yerasimos (der.), Istanbul 1914-1923, capitale
d un monde illusoire ou l'agonie des vieux empires, Paris: Autrement, 1992,
New Perspectives on Turkey 9, ss. 154-57.
Friedmann, J., 1986, "The World City Hypothesis", Development and Change
17, no. 1, ss. 69-83.
Girouard, M., 1985, Cities and People: A Social and Architectural History,
New Haven, Conn.: Yale University Press.
Heper, M. (der.), 1987, Democracy and Local Government. Istanbul in the
1980s, Beverley, United Kingdom: Eothen.
Johnson, C. R. vd., 1922, Constantinople Today: The Pathfinder Survey o f
Constantinople, New York: Macmillan.
Keyder, 1993, "The Dilemma of Cultural Identity on the Margin of Euro
pe", Review 16, no. 1, ss. 19-33.
Keyder, ., E. zveren ve D. Quataert (der.), 1993, Port-Cities in the Eastern
Mediterranean, Review zel Says (K); Trkesi: Dou Akdeniz'de Li
man Kentleri 1800-1914, stanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlan, 1994.
Lash, S. ve J. Urry, 1994, Economies o f Sign and Space, Londra: Sage.
Mantran, R., 1962, Istanbul dans la seconde moiti du XVlle sicle: essai
d'histoire institutionnelle, economique et sociale, Paris: Maisonneuve.
Murphey, R., 1970, The Treaty Ports and Chinas Modernization: What Went
Wrong ?, Ann Arbor: University of Michigan Center for Chinese Studies.
Necipolu, N 1995, "Byzantines and Italians in Fifteenth Century Constanti
nople", New Perspectives on Turkey 12, ss. 129-43.
nc, A. ve D. Gke, D 1991, "Macro-politics of Deregulation and Micro
politics of Banks", M. Heper (der.), Strong State and Economic Interest
Groups: The Post-1980 Turkish Experience iinde, New York: de Gruyter,
ss. 99-118.
ni, Z., 1993, "The Dynamics of Export-Oriented Industrialization in a Se
cond Generation NIC: Perspectives on the Turkish Case", New Perspectives
on Turkey 9, ss. 75-100.
zmucur, S., 1976, "Istanbul li Gelir Tahminleri, 1950-74", B.. Ekonomi
Dergisi4-5, ss. 51-65.
Pamuk, S., 1987, The Ottoman Empire and European Capitalism, 1820-1913:
Trade, Investment, and Production, Cambridge: Cambridge University
Press.
Pentzopoulos, D., 1962, The Balkan Exchange o f Minorities and its Impact
Upon Greece, Paris: Mouton.
Rosenthal, S. T., 1980, The Politics o f Dependency: Urban Reform in Istanbul,
Westport, Conn.: Greenwood.
Sassen, S., 1991, The Global City, Princeton, N.J.: Princeton University Press.
Tokatl, N. ve Y. Boyac, 1997, "Internationalization of Retailing in Turkey",

40

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

New Perspectives on Turkey 17 (Sonbahar), ss. 97-128.


Toprak, Z., 1982, "La population d'Istanbul dans les premires annes de la
Rpublique", Travaux et recherches en Turquie iinde, Paris: Peeters, ss.
63-70.
United Nations, 1997, World Investment Report, New York.
Valensi, L., 1993, The Birth o f the Despot: Venice and the Sublime Porte, Itha
ca, N. Y.: Cornell University Press.
Van Millingen, A., 1910, "Constantinople", Encyclopaedia Britannica, 11. Ba
sm, 7. Cilt iinde, New York: Encyclopaedia Britannica, ss. 3-9.

KMLK POLTKASI
VE KLTR

ESK MAHALLELERN SAHB KM?


Kresel Bir ada Tarihi Yeniden Yazmak
Ayfer Bartu

Dnya tarihinin ekirdei artk dnya sistemlerinin evrimi ve ya


ylmas deildir; kresel btnlemeyi tevik eden glerle yerel
zerklii yeniden yaratan glerin sregiden gergin etkileimidir.
Bu, kresel btnlemenin kendisi lehine ya da aleyhine bir mca
dele deil, daha ziyade bu btnlemenin koullan zerine bir m
cadele. Bu mcadele hibir ekilde sona ermi deil; gelime pati
kas da, Bat'nn kresel btnlemeyi harekete geiren yaylmas
nn dinamii tarafndan nceden belirlenmi deil... Bu meselele
rin ortaya kard soru, bireylerin, toplumsal gruplann, uluslarn
ve kltrlerin kimliini kimin ya da neyin kontrol edecei ve ta
nmlayaca sorusudur.
BRIGHT ve GEYER
"Birleik Bir Yirminci Yzyl Dnya Tarihi in"

Kreselleme yerel farkllklann silinmesinin habercisi deildir;


tuhaf bir ekilde tam tersi dorudur: kreselleme yeri, mahalli ve
farkll yeniden geerli hale getirmekte, bunlarn yeniden kuru
luunu salamaktadr.
WATTS
"Anlam Haritalamak, Farkll Belirlemek,
Kimlii Hayal Etmek"

30 HAZRAN 1995 tarihinde stanbul'da "Kent ve Toplumsal Tarih


Mzeleri" baln tayan bir atlye topland. Trkiye Ekonomik ve
Toplumsal Tarih Vakf tarafndan dzenlenen bu toplant, stanbul'da
bir toplumsal tarih mzesi kurulmas projesine ilikin sorunlar tart
t. nde gelen bir tarihi, bu tr bir mze konusundaki "zihinsel mese
leleri" ele ald konumasnda, toplumsal tarihin bir mze balamn
da yazlmasnn ve temsil edilmesinin soranlarn ve glklerini tar
tt. Konumasnn sonunda bu tr zorlu meselelerin stesinden gel-

44

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

menin ynteminin "gemite olan biteni hatrlamann uygun bir yolu


nu bulmak" olduunu belirtti ve ekledi: "stanbul ehri iin kurulmu
bir toplumsal tarih mzesinin, doru ele alnd takdirde, bu tr bir
zihinsel devrime olas katksn abartmak hemen hemen mmkn de
ildir."1
Son zamanlarda yaplan almalar, tarih, bellek ve gemiin nes
nel ve sabit kavramlar olmadn, iinde yaamakta olduumuz ann
politikas erevesinde zerinde mcadele verilen ve pazarlklar y
rtlen kavramlar olduunu ortaya koymu bulunuyor (Boyarin
1994, Herzfeld 1991, Lowenthal 1990). Lovventhal'in (1990, 1) belirt
tii gibi, "Bellek, tarih ve eski dnemlerin kalntlar gemie k tu
tarlar. Ama onlarn ortaya kard gemi olup bitenden ibaret deil
dir, byk lde bizim kendimizin, seici bir erozyon, unutkanlk ve
icat araclyla yarattmz bir gemitir."
1980'li yllarn ortalarndan bu yana stanbulu "kresel" bir kente
dntrme konusunda yaylmakta olan bir konsenss mevcut. Ayn
zamanda baka kentlerle rekabet anlamna gelen bu kampanya ere
vesinde, bir kentin kltrel kimlii ve yaratt imaj kilit bir role sa
hiptir; yerlerin zgl niteliklerini vurgulamak nem tamaktadr
(Harvey 1993). Bizans ve Osmanl-slam tarihsel miras dolaysyla
stanbul bu rekabette zel avantajlara sahip: Bir kez daha "Bat'daki
Dou ve Dou'daki Bat" olarak, "ark'a alan kap" olarak pazarlanabilir.
Bir kentin kimlii ve ayrt edici zellikleri bu sre iinde gittik
e daha byk nem kazanmakla birlikte, bunlar ayn zamanda tart
mal konulardr. zellikle stanbul gibi eitli, ok katmanl gemi
leri olan bir kent sz konusu olduunda, hangi gemiin muhafaza
edilecei, seferber edilecei ve pazarlanaca hayati nem tayan po
litik sorunlar haline gelmektedir. Bu blmde, stanbul'un tarihsel mi
ras zerindeki mcadeleyi ve bu eitli gemilerin gnmz politi
kas iinde nasl yeniden biimlendirildiini ele alacam. Gemiin
farkl okunularnn kltrel miras zerinde gnmzde yaplan tar
tmalara nasl k tuttuu ve bunlar nasl biimlendirdii zerinde
odaklaacam; gemiin ve kalntlarnn tartmal anlamn incele
yeceim. Bu tartmalar araclyla, ayn zamanda, kltrel mirasn
farkl gruplarca hem yerel hem de kresel topluluklara hitap ederken1
1. Aksi belirtilmedike, bu ve bundan sonraki atflar ve betimlemeler alan almas
srasnda tuttuum notlardan alnmadr.

ESK MAHALLELERN SAHB KM?

45

nasl simgesel bir sermaye olarak kullanldn aratracam. Ayr


ca, tarihsel mirasn ve tarihsel eserlerin korunmasnn stlendii kar
mak anlamlar zerinde de duracam: Tarihsel miras ve tarihsel de
erler nelerden oluur? Hangi miras, kim iin korunmaktadr? Tarihin
kurulmasn, korunmasn ve/veya bastrlmasn salama gc kim
dedir? Bu tarihin sahibi kimdir? Bu sorulara cevap vermek amacyla,
stanbul'un kltrel miras zerindeki mcadeleleri, ehrin ilk "Avrupailemi" semti olan Beyolu'nun (Pera'nn) korunmas ve yeniden
canlandrlmas zerine son dnemde yaplan tartmalarda ortaya
kt biimiyle ele alacam.2
Pera
stanbul'un tek hareketli semtleri olan Pera ve Galata hibir lkeye ait deildir,
ama ayn zamanda her lkeye aittir: buralarda her lke kendi yasalarm uygular,
kendi ibadetini yapar, kendi parasn kullanr, kendi mektuplarn kendi datr.
eitli bankalar, konsolosluklar ve sefaretler, arlar, kiliseler ve apeller, bu
arada belirli gnlerde semaya duran Mevlevi dervileri hep buraya yerlemitir.
Sakalar, hamallar, insan akam yemee ktnda, Bathtaki yal hanmlar mi
sali, keyifli bir tahtrevan yolculuuna karan adamlar; Amavutlar, Kk As
ya'dan gelmi oduncular, Acem merkep srcleri, Hrvatlar ve yerli Trkler,
dnyada ei grlmemi okdilli bir nfus olutururlar. Sokakta satlan eylerin
ya da konuulan dillerin hepsini sayacak olsaydm, sayfalar boyu devam edebi
lirdim ama bunlar kimsenin ilgisini ekmezdi (Elliot 1893,12).

Pera onnc yzylda bir Ceneviz ticaret kolonisi olarak kurul


mutu. Bizans mparatorluu'ndan zerkti ve blgedeki ticaret yolla
rn kontrol ediyordu. BizanslIlar bu blgeye, Yunancada "te", "ok
uzak" anlamna gelen bir kelimeyle "Pera" diyorlard (Rosenthal
1980). Pera "ok uzak"t, nk corafi bakmdan imparatorluk ehri
ne gre Hali'in teki yakasnda yer alyordu ve nk BizanslIlarn
denetiminde deildi. OsmanlIlar onbeinci yzylda stanbul'u fethet
tiklerinde, bu Ceneviz kolonisi yeni hkmdarla bir ittifak kuracak
ama bir ticaret kolonisi olarak zerkliini koruyacakt. mparatorlu
un yerli aznlklar, Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler buraya ondokuzuncu yzyln banda tanacak. Pera nfusunun hkim unsuru,
(stanbul'a yerlemi AvrupalIlarn, bazlan teki aznlklarla evlilik
2. Bu yazda Pera ve Beyolu adlarn birbirinin yerine kullanyorum. Bu terimlerin
farkl anlamlan ve tarihleri olmakla birlikte, yazy uzatmamak iin burada adlandrma ve
snrlandrma konusundaki politikalan ele almyorum.

46

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

lerden olma torunlar olan) "Levanten"lerin yan sra, imparatorluun


bu g ayrim slim halklaryd.

OsmanlIlar iin Pera stanbul'un "alafranga" kesimiydi. Ondokuzuncu yzyla gelindiinde Pera kentin finans ve elence merkezi ha
line gelmiti. Elilikler burada almt; Orient Express'in yolcular
iin yaplan Pera Palas Oteli de buradayd. Ondokuzuncu yzyln so
nunda OsmanlIlar stanbul'u "Batl" bir kente dntrmeye abalar
ken, Pera kentsel reform asndan deney alan olarak seilecekti. Bu
rada uygulanan reformlarn kentin geri kalan blm iin model ol
mas isteniyordu (elik 1986, Rosenthal 1980). Her ne kadar planla
ma baarya ulaamam olsa da, Pera kentin ilk "Avrupai" semti ola
cakt: Modern yaamn simgeleri olan ihanlar, bankalar, tiyatrolar,
oteller, byk maazalar, ok katl apartmanlar mimari evrenin h
kim unsurlar haline gelmiti.
Osmanl mparatorluundan Trkiye Cumhuriyeti'ne geile bir
likte stanbul lkenin bakenti konumunu yitirdi. Yeni cumhuriyetin,
laikliin ve aydnlanmann simgesi haline gelen yeni bakent Anka
ra'ya kart olarak stanbul, yozlam Osmanl mparatorluu'nun ve
slami temellerinin simgesi olarak grlyordu. Ama bu dnemde bi
le Trkiye burjuvazisi iin Pera "uygarln" ya da "stanbul'daki Avrupa"nn simgesi olarak kalyordu. Zaman iinde nfusundaki deiim (gayrimslim aznlklar kenti ve lkeyi terk ediyorlard) gz n
ne alnrsa, kendi iinde, imparatorluktan ulus-devlete geiin de bir
simgesi olarak grlebilir (Arkan 1993).
1980'li Yllarda Pera'nn Yenilenmesi
stanbul'un yeni zenginlii ve zgveni ifadesini sanat ve kltrde buluyor. s
lam ve Osmanl sanatna yeni bir dknlk geliiyor, stiklal Caddesi yine on
dokuzuncu yzylda, o kozmopolit gnlerinde, sokaklarnda Franszca konuu
lurken, ad Grande Rue de Pera iken sahip olduu zarafetini kazanyor. (P.
Mansel, Financial Times eki, "stanbul and the Olympics", 24 Haziran 1993)

Robins ve Aksoy'un (1995, 6) belirttikleri gibi, bu Financial Ti


mes muhabirinin stanbul'da gzledii ey aslnda grlmesi istenen
eydi: kentin, "uluslararas alanda kabul ve tannmas asndan uy
gun", "zarif1, "kozmopolit", "sorunlarndan arndrlm" bir imgesi.
Harvey'nin (1989) belirttii gibi:
Pek az eyin metalatrmadan kaabildii, hipermodemitenin hzlandrl
m dolam koullannda metalatnlamayacak kadar, bir tketim nesnesi hali

ESK MAHALLELERN SAHB KM?

47

ne getirilemeyecek kadar her eye baskn kabilecek kadar byk ve kapsayc


bir ey yoktur. Dev mimari projeler, hatta ehirlerin ya da kentsel alanlarn b
tn piyasa nesneleri olarak sunulabilirler.

1980'li yllarn balarnda Dalan n ele almaya giritii zorlu so


run buydu: Dalan "stanbul'u, an gemi tarihinde yatan yorgun bir
ehir olmaktan kararak 21. yzyl iin vaatlerle dolu bir metropol
kente dntrmek" iin aba harcyordu (Keyder ve nc 1994,
409). 1980'li yllarn ok reklam yaplm bir dizi kentsel yenilenme
projesi ile birlikte stanbul, tketim konusu bir seyirlik gsteri haline
geliyordu.
Beyolu, bu kentsel yenilenme projelerinde ayrcalkl bir yer tu
tuyordu. Beyolu iin nerilen dev mimari proje bir yeniden canlan
drma projesiydi. Bu projeye gre, semtin ana arteri olan stiklal Cad
desi (caddenin ad, cumhuriyetin milliyeti ynetiminin kentsel yer
adlarn nasl dayattn yanstyor), bir yaya blgesi haline getirile
cek, buna karlk ona paralel olarak alacak bir baka arter, Tarlaba Caddesi, ara trafii bakmndan eski ehri evrenin ana meydan
olan Taksim Meydan'na balayacakt. Tarlaba Caddesi'nin alma
s, ondokuzuncu yzyldan kalma bir sr binann yklmasn ve o
unlukla harabe durumunda bulunan bu binalarda yaamakta olan
binlerce insann baka yerlere yerletirilmesini gerektiriyordu.
"Tarlaba ykm" olarak anlan bu olay 1980'li yllarda kamusal
tartmaya hkim olacakt. Bu tartmann nde gelen taraflar bir
yanda Dalan, teki yanda ise Dalanm stanbul konusundaki projeleri
ne ba muhalefeti oluturan Mimarlar Odas'yd. Her ne kadar o za
manlar bu tartma "modemlemeciler" ve "korumaclar" arasnda ge
iyormu gibi sunulduysa da, ben burada bu ikili modelin tesine ge
ilerek, st rtl biimde var olan daha karmak ve ok katmanl
anlamlarn incelenmesi gerektiini ileri sreceim. Mimari mirasn
ne anlama geldii konusundaki mcadele farkl dzeylerde okunabi
lir. Bir dzeyde bu mcadele, tarihin, gemiin ve bunun kalntlar
nn nasl gncel politik kavgalarda simgesel sermaye olarak kullanla
bileceini gstermektedir. Bir semtin yeniden canlandrlmas yolun
daki her giriimde olduu gibi, bu rnekte de gemiin belirli bir tarz
da okunmas ve yorumlanmas sz konusuydu. Beyolu'nun gemite
neye benzedii, hangi Beyolu'nu kim iin yeniden canlandrmak ge
rektii, Beyolu'nun kim iin neyi temsil ettii gibi sorular kritik poli
tik konular haline gelmiti. Farkl aktrler ve gruplarn gemi ve g
nmz konusunda farkl anlatlar vard; fiziksel evre konusundaki

48

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

hikyeler, toplumsal, politik ve kltrel ortam hakkndaki yorumlar


olarak i gryordu. Bir baka dzeyde, mimari evre zerindeki bu
mcadele, stanbullularn kent kltr, kendilik ve kentsel kimlik t
rnden kavramlar, "Trk", "Avrupal", "stanbullu" olmann ne anla
ma geldii sorusunu cevaplayabilmek amacyla tartmakta olduu,
mzakereye giritii ve yeniden formle etmeye alt bir bala
mn acil sorunlarn ortaya koyuyordu.
Dalan iin Beyolu, temizlenmesi, rehabilite edilmesi ve ksmen
de yklmas gereken bir yerdi. nerilen cadde ama projesi, kent
merkezinde trafik skklna bir zm getirecek ve blgeyi fuhu
ve uyuturucu kaaklndan kurtaracakt. Tarihi eserleri koruma
asndan herhangi bir ilkenin ileri srlmesi, kalknmann ve stan
bul'un bir "dnya kenti"ne dnmesinin nnde bir engel olarak g
rlyordu. Dalan yle diyordu: "Eer tarihi eserleri korumak kalkn
maya engel olacaksa biz buna karyz. Tarlaba'nda tarihi eser say
lacak bina yok. En azndan bizim yktklarmz tarihi eser deil. Yk
ma devam edeceiz" (ok 1987,78-79).
Mimarlar Odas iin ise ykma kar verilen mcadele Dalan ve
partisince temsil edilen neoliberalizme kar politik muhalefetin bir
simgesi niteliini tayordu. Her ne kadar onlarn abas esas olarak
ykmlarn yasad nitelii ile toprak speklasyonu konusundaki kay
glar zerinde younlasa da, grubun kendi iinde farkl grler de
mevcuttu. Oda bakannn o dnemde syledii gibi: "Yaptklar ken
ti okuluslu irketlere satmaktr. Buralar zel karlara satlacak, baz
yerlere ok katl otoparklar yaplacak, bu da trafik sorununu zmek
bir yana blgeye daha fazla trafik akmasna yol aacak." Bazlan ise
ykm taraftarlannn kulland dilin rk yanlanndan kayglanyor
du: "Bunlar ehir planlamaclndan bir ey anlamadklan gibi ayn
zamanda da rklar. Bu binalar Ermenilerin, Rumlann binalan diye
yktlar. Biri kt, zerine Trk bayra sanlm bir buldozerin ze
rinde konuma yapt."
Bazlan bu binalann esiz bir mimari miras olduunu ileri sr
yordu. Mimarlardan biri yle diyordu: "Bu mimari, bir sentezi temsil
eder; ne Avrupa mimarisidir, ne Osmanl. Levanten mimarisidir." Bi
nalan ykmdan kurtarabilmek iin mimarlar alternatif bir turizm pro
jesi ne srdler. Mimari deerinin yan sra bu "sentez"in kentin b
tn iin bir servet olarak kabul edilebileceini iddia ediyorlard:
"Buras kentin, ayn dnemden iyi korunmu binalann bir arada bu
lunduu tek blgesi. stanbul, Avrupa'da Dou kltrn tayan bir

ESK MAHALLELERN SAHB KM?

49

kenttir, bundan yararlanmalyz" (yazarn notlarndan).


Sol evrelerde bu konudaki blnmeyi gz nne alacak olursak
tartma daha da karmaklamaktadr. Soldaki baz insanlar iin bu
binalar bir baka gemii temsil ediyordu. Beyolu'nun mimari mira
s, bir "sentez" olmaktan ziyade, ondokuzuncu yzyl Avrupa kapita
lizminin ve onun yerel halkla ittifaknn bir simgesiydi. Osmanl mparatorluu'ndaki Avrupa'y canlandryordu belleklerde. te nl ro
manclardan birinin ykmlar konusunda o zaman syledikleri:
"Eski stanbul yklyor, mahvoluyor" diye dnenler var. Mahvolan Peradr. Pera'nn da Trklkle alakas yoktur. Bana kalrsa bunlarn yklmasnda
hi saknca yoktur. Zaten buralarn tamam Ermeni mimarlar tarafndan yapl
mtr. Bat tarznda eserlerdir... Tamam taklit yaplardr. Yklmas ok byk
bir kayp deildir. Esaret zamannn eserleridir. Bir Hindistan'da nasl ngiliz
yapsnn nemi yoksa, Osmanl Bankas'nm, Dyun-u Umumiye'nin Genel
Mdrleri'nin, yabanc yatrmlarn Trk temsilcilerinin oturduu, Yahudi aile
lerinin bannd ve zellikle fuhu yuvas olarak kullanlan bu yerlerin korun
mas gereksizdir. Yani tamamen yabanclarn oturduu Osmanl Devleti ieri
sindeki Avrupa'y andran bu yerler Trk kltrnn rn deillerdir.

Buradaki plak milliyetilik ve yabanc dmanl arpcdr ve


hem Trkiye'de milliyeti projenin gcn, hem de bu milliyetiliin
Avrupa'yla ilikisinin mulakln gsterir. 1980'li yllara kadar Tr
kiye'de sola nc dnyac bir milliyetilik hkimdi; o kadar ki, sa
dan ve soldan Batllamaya kar tepkileri birbirinden ayrt edebil
mek bile bazen g oluyordu. Her ne kadar Osmanl mparatorluu
hibir zaman kelimenin dar anlamnda smrgelememi olsa da, ti
caretle uraan yerli gayrimslim topluluklarn kazand arac ko
num dolaymyla Avrupa pazarlarna eklemlenmiti. Dorudan bir s
mrgeciliin olmad bir durumda bunlarn ilikileri Avrupa'nn Os
manlI'ya nfuz etmesini salyordu. Galata ve Pera, hem fnans mer
kezi, hem de bu ticari faaliyetleri yrten ailelerin oturduu semtler
olduklar iin bu nfuzun simgeleri haline gelmilerdi. Milliyeti ha
reket her ne kadar Avrupa uygarlyla zdelemeye istekli olsa da,
ayn zamanda kendini Avrupa emperyalizmiyle bir mcadele olarak
tanmlyordu. Bunu sonucunda yerel gayrimslim aznlklar bu em
peryalizmin bir simgesi haline geliyor ve "etnik arndrmann" hedefi
oluyorlard.
Beyolu tartmasyla i ie bir baka anlat dizisine baktmz
da, Beyolu'nun neyin simgesi olduu konusunda farkl yorumlar g
rrz: Beyolu bir "uygarlk" ve "zarafet" simgesidir; Beyolu bir

50

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

"batakhane"dir; Beyolu "yabanc" bir kltrel mirastr. Kendilerini


kentin gerek sahibi gibi gren gerek stanbullular iin Beyolu,
kentin birok baka semti gibi, "kentin kyllemesi"ni temsil eder.3
Her ne kadar milliyeti program kylnn yeni ulus-devletin ekirde
i olarak kabul edilip yceltilmesine dayanyorduysa da (ki bu gn
mzde de byledir), bu kyller bir kez kente gelip yerleince kentli
ler iin durum farkllayordu. Bu kronolojiye gre, kentteki deiim
1950'li yllarda krdan kente gle balyordu. Kent Anadolulular ta
rafndan "fethedilmiti". nl bir stanbullu aileden gelen yal bir
adam bu deiimi yle anlatyor:
stanbul, 1950'li yllarda, Fatih Sultan Mehmed'in zaferinden be yz yl
sonra yeniden fethedildi. Anadolu'nun igali altnda kald. Buraya uyum sala
mak yerine bu insanlar benim ehrime kendi medeniyetlerini getirdiler. Emi
nim ki bunlarn hibiri hayatlarnda bir kere bile bir sergiye gitmemilerdir. B
tn dndkleri bir yazlk alabilmek iin yeterli paray biriktirmektir. Lahma
cun4 yiyenler memleketi olduk. Elli sene nce stanbulda lahmacunun ne oldu
unu bile bilmezdik, bilsek bile pizza derdik ona.

Buras "yitik bir kent"ti, "Anadolu'nun igali tarafndan fethedil


miti"; Beyolu artk bir zamanlarn "sadece k ve kibar hanmefendi
ve beyefendilerin" grld Grande Rue de Pera's ile ayn yer de
ildi. Bu yceltilmi tarih iinde, Beyolu bu "yitik kent"e duyulan
nostaljinin alan haline geliyordu. Beyolu'nun gemiinin bu ycel
tilmi ve nostaljik versiyonu o dnemde ok popler hale gelen "nos
talji" edebiyatyla uyum iindedir. 1980'li yllardan bu yana eski Be
yolu zerine bir ok-satar bolluu yaanmaktadr. Bu kitaplarn ya
zarlar ve okuyucular blgeyi canlandrmak ve eski Beyolu'nun elegansn yeniden yaratmak iin bir eyler yapmak gerektiinde hemfi
kirdirler. Bunun sonucu olarak eer Beyolu'nun yeniden canlandrl
masna katks olacaksa, ykmlara kar kmazlar. Blgede yaam
olan bir yazar yle diyordu:
Beyolu eskiden parfm ve susam kokard. imdi lahmacun kokuyor. Be
nim ocukluumda "Beyoluna kmak" bir olayd. Tra olunurdu, temiz, k
kyafetler giyilirdi. Beyolu bir medeniyet gstergesiydi. Eer bu ykmlar ve

3. Kentsel manzaradaki bu deiimi anlatmak iin daha yaygn olarak kullanlan te


rim arabesk tir. Bkz. Stokes 1992 ve bu kitabn 7. Blm.
4. Trkiyenin gneydousunun tipik yiyeceklerinden olan ve Arap mutfayla z
deletirilen lahmacun, stanbul'a g eden Anadolulular arasnda ok poplerdir. Lah
macun ayn zamanda kentin st ve orta snflarnda bir fkenin simgesi haline gelmitir.

ESK MAHALLELERN SAHB KM?

51

stiklal Caddesinin trafie kapatlmas o eski ambiyans, havay geri getirecek


se, o zaman hi itirazm yok.

Ama birounun da bu yeniden canlandrma giriimi konusunda,


sosyolojik denebilecek bir eletiri temelinde kayglan vard. Bir za
manlar Beyolu'nu benzersiz klan, insanlanyd; binalarn korunmas
ya da restore edilmesi beyhude bir abayd, nk artk bu binalarda
ayn insanlar oturmuyordu ve dolaysyla blgenin "ruhu" yoktu.
Canlandrma giriiminden d krklna uram eski bir mahalle sa
kini bakn nasl ikyet ediyor:
Paris'teki kahvelere benzer yerlerdi buralar. nsanlarn oturup sohbet etti
i, toplantlar yapt, i grmeleri yapt, arkadalaryla bulutuu. Beyolu'ndaki yeni kafelerde o dnemi yeniden yaratmaya alyorlar. Ama ayn de
il ite. Eksik olan ey o zamanki ruh, o yok. Ben yzyl banda, Pera'mn altn
anda burada yaamak isterdim, Yahudilerin, Franszlarn, Rumlarn, Ermenilerin hep bir arada yaad gnlerde.

Beyolu hakknda yaygn bir baka anlat ise "batakhane" versi


yonuydu. Bazlar sekinlik iddialarna pek aryorlard. Yirmi
yl boyunca Beyolu'nda yaam bir aktr yle diyordu: "Beyolu
her zaman kentin en gzde batakhanelerinden biri olmutur ve halen
de yledir. nsanlarn hangi sekinlikten bahsettiklerini anlamyorum
dorusu. Burasnn temizlenmemesi iin de hibir neden gremiyo
rum. Ykmlara hibir itirazm yok dorusu."
Dalan'n projelerine ok kar olan ve aktif olarak mcadele eden
biri, bir orta yol pozisyonu benimsiyordu. Ona gre,
Bize Beyolu'nun ne nostaljik ne de batakhane versiyonu gerekli. Bize
milli ve temiz bir Beyolu lazm. nsanlar gitti diye binalar da ykalm demek
olmaz. Biz ne Frenkiz ne de Levanten. Bu binalar restore edip, turistlerin hiz
metine sunmamz lazm. Biz evsahipleri, Levantenler de misafirlerimiz olmal.

"Frenkler" ve "Levantenler" ile zdeletirilen bu kltrel miras


"ulusal" bir Beyolu yaratmak zere sahiplenilebilirdi.
Btn bu farkl pozisyonlar, insanlarn bu ortama atfettikleri e
itli anlamlarn karmak bir tablosunu koyuyor ortaya. Beyolu ney
di? Bu mimari evre neyi temsil ediyordu? Bir "kltrel miras" oldu
u sylenebilir miydi? Eer byleyse korunmaya deer miydi? Bu
semtin korunmas ve/veya yeniden canlandrlmas asndan hitap
edilmesi gereken kitle kimdi? Baz insanlar eski Beyolu'nun temsil
ettii eylerden dolay ykmlar savunuyorlard. Birounun yeniden
canlandrma giriimi konusunda kayglan olsa bile. Bazlan blgenin

52

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

eskiden tad anlam dolaysyla ykmlara karydlar, mimari de


erini ve turizm potansiyelini vurguluyorlard. Ama hangi Beyolu,
kimin Beyolusu, kim iin sorulan yine de anlaml sorular olarak ka
lyordu.
Islami Tahayylde stanbul'un ve Pera'nn Tarihsel Miras

Osmanl gemiin ve stanbulun poplaritesi ve canlan Islami sy


lemde ok farkl bir biime brnr. Kendisini Osmanl gemiine
kart olarak tanmlayan Kemalist projeye kar kan Islami hareket
o gemii yeniden canlandrmak ve diriltmek ister. Osmanl tarihinin
bu okunuunda, Osmanl olan her ey slami ideolojinin bir simgesi
haline gelir ve laiklie meydan okumak asndan gl bir politik
ara olarak kullanlabilir. slamclarn hedefi, yitirilmi olan "anl
Osmanl gemii" diriltmektir, imparatorluun anl bakenti stan
bul, bu yeniden canlanma asndan kilit nemde bir simgedir.
slamc sylemin kentteki deiimlerin kronolojisi zerine ileri
srd eyler, laik kampn nerdiinden olduka farkl bir biim
alr. Onlar iin kentin "gerek" tarihi Konstantinopolis'in 1453'te Fa
tih Sultan Mehmet tarafndan fethedilmesiyle balar. Bu tarihsel anla
tda stanbul, Osmanl (siz bunu Islami diye okuyun) hkimiyetinin
organik birliini ve adaletini temsil eder. Ondokuzuncu yzyln Bat
llama reformlarnn ncesinde kalan dnemiyle ehir bkir bir safl
cisimletirir. Bu gr, slam Tarih, Sanat ve Kltr Aratrma
Merkezi tarafndan stanbul: Gemie Bir Bak balyla yaymla
nan bir fotoraf albmnde arpc biimde dile getiriliyor:
Bunlar kimseye almam efsaneler, bilinmez gzellikler ehrinin batl
lamaya henz balad dnemlere ait baz hayaller. stanbul, yahut o zamanki
adyla "Der Saadet", iinde yaayanlar mutlu klacak bir yaama estetiinin za
manla olutuu bu ehir gerekten bir saadetler beldesiydi... Her semtinin g
zellii, havas, manzaras dierlerinden bir baka olan bu ehirde, yaplar ve in
sanlar gnlk hayatn kendi tabilii iinde byl bir btnlk meydana geti
rirdi. ada birok nl ehirde belirli merkezlerde birleen geni bulvarla
rn, byk parklarn, fskiyeli meydan havuzlarnn, saraylarn, bidelerin, ta
kprlerin, ehircilik mantna gre geometrik bir dzen iinde sralanmasn
dan doan huzur bozucu basks stanbul'da yoktu... Fotoraflarda artk batl
bir ehir olma srecine balam stanbul'u o zamanlar hl yaayan otantik g
zellikleriyle bir arada greceksiniz. (Ihsanolu 1992,6-7-8; altn ben izdim.)

ilk kent reformu uygulamaya konulduunda Pera'nn Batllama


savunucular iin bir dzen ve modernlik simgesi olduu gz nne

ESK MAHALLELERN SAHB KM?

53

alnrsa, slami sylem erevesinde eski uyumun bozulduu ilk yer


olarak burann gsterilmesi hi de artc deildir. Bir slamc ayd
nn dedii gibi, "Bugn 'kltr', 'medeniyet miras', 'nostalji' gibi laf
larla stanbul'un medeniyetinin ve sekinliinin simgesi olarak pazar
lanan Pera aslnda bizim ada ehir problemlerimizin ortaya kt
yerdir" (Mftolu 1995,9).

stanbul'un "Yeniden Fethi": 27 Mart 1994 Yerel Seimi


Kltrel analiz ve eletiri asndan eylerin ya
da olaylarn anlamlan zerindeki mcadele, poli
tikann merkezi kurucu unsurudur.
Marcus ve Fischer, Anthropology as Cultural Critique

Beklenebilecei gibi, yukarda ele aldmz gerilimler en ak biim


lerine seimler srasnda brndler. Mart 1994 yerel seimi bu kim
lik ve aidiyet sorunlar zerinde kapsaml olarak duruyordu. Aada
ki blm, seimin kapsaml bir analizi olma iddiasn tamyor; kam
panyada bu sorunlar asndan nemli temalarn ve bunlarn Beyolu
iin zgl anlamnn ksmi bir tartmasn yapacaz.5
Seim kampanyasnda Refah hari btn partiler kresel kent
projesini benimsediklerini ilan ettiler. CHP aday Livaneli seimin ko
nusunu, stanbul'un bir "Ortadou" kenti olmasyla bir "Avrupa" ken
ti olmas arasnda yaplacak bir tercih olarak niteledi. "Adil dzen" ve
"yeni bir dnya" sloganlaryla Refah, kresel kent projesinin dlad
gruplara hitap eden tek partiydi. Refah, "ehrin gerek sahipleri" ola
rak and insanlar, "ehri ikinci kez fethetmeye" aryordu.
Seim sonulan laik evreler iin bir skandal oldu. Refah, stan
bul bykehir belediyesi ve ou ile belediyesi de dahil olmak ze
re, byk kentlerin ounda seimleri kazanmt. stanbul'un kaderi
artk kentin daha nceki "sahipleri" tarafndan deil, evre mahallele
re yerleen "darlkllar" tarafndan belirlenecekti. Seimlerden son
ra laik evrelerin urad ok geneldi ama Beyolu belediyesi seim
sonulan en byk tartmaya yol ayordu. Kentin bu elence mer
kezinde, barlann, lokantalann ve gece kulplerinin younlat bu
semtte seimi Refah'm kazanmas laikler iin inanlmas g bir olay5. 1994 yerel seimlerinin stanbul balamnda incelenmesi asndan bkz. Blm 3
ve 4.

54

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

di. Bu zafer farkl gruplar iin ok farkl anlamlara geliyordu. Laikler


iin en rktc kbus gereklemiti. Gazeteciler "yeni Beyolu"nu,
"Refah sonras" Beyolu'nu grmek iin buraya dolutular. Byk la
ik gazeteler "Beyolu'nda imdi Ne Olacak?", "Refah'tan nce Be
yolu", "Ya imdi?" gibi balklar tayan makale ve yaz dizileriyle
doluydu. Tandklar stanbul tarihe karyordu; Beyolu ise bu dei
imin gze en ok arpan kamusal alan olacakt.
Ancak Refah iin Beyolu'nun anlam ilgin bir gelime gstere
cekti. Beyolu kozmopolit yozlamay temsil etmekle birlikte, ayn
zamanda Refah'n birok kampanya temasn bir araya getiren temel
bir simge haline geldi. Parti yneticileri iin Beyolu, farkl hayat
tarzlarnn bar ve uyum iinde bir arada var olmas olarak tanmla
dklar "Osmanl modeli"ni pratikte ortaya koymak asndan hayati
nem tayan bir frsatt. Bir kez bu tarih yorumu kabul edildiinde,
Beyolu Osmanl modelini canlandrmak iin mkemmel bir ortam
d. Hogrye dayanan Osmanl (siz bunu slami okuyun) ynetimin
de farkl gruplarn kozmopolit tarzda bir arada var oluunun simgesi
olmutu Beyolu, ve ite bu uyumlu Osmanl gemiini yeniden can
landrmak iin hl en ideal yerdi. Refah'n kendini sunu tarz, kendi
sinin de aynen Beyolu gibi herkesi kucaklayacan ileri srmesine
dayanyordu. Beyolu'nun yeni belediye bakan Nusret Bayraktar,
hem kampanya srasnda hem de seimlerden sonra bu temann srek
li altn iziyordu. Blgedeki btn sinagog ve kiliselere yapt ziya
retler seim kampanyasnn en dikkat ekici olaylar arasndayd. Se
imlerden sonra, 13 Nisan 1994'te Turkish Daily News ile yaplan bir
grmede, bu hogr ve oulculuk temasn vurguladktan sonra
Bayraktar yle diyordu: "lk icraatim Ermeni kilisesinin nndeki
pleri toplatmak oldu. Bu durumda Refah sadece slamn partisi na
sl denebilir?"
Semti Geri Almak: Farkl Stratejiler

Seim sonras dnem farkl gruplarn Beyolu'nu geri almak ve bu


semte yeni anlamlar kazmak konusundaki farkl stratejilerine sahne
oluyordu. Bu farkl stratejilerin bir analizi yoluyla kentin kimlii,
gemii ve bugn konusundaki sylemlerin toplumsal pratikte nasl
cisimleip ortaya ktn grmek mmkndr.
En sert politik mcadelelerden biri Refah'n Taksim Meydan'na
bir cami ve slami kltr merkezi yapma plan zerinde oldu. Bu

ESK MAHALLELERN SAHB KM?

55

meydann seimi ve cami iin dnlen somut yer rastlant deildi.


Cami, Rum Ortodoks Kilisesi'nin karsna yaplacak ve Taksim
Meydan'nda Trk milliyetiliinin simgesi olarak ykselen Atatrk
Kltr Merkezi ile rekabet edecekti. Ashworth'n (1990) belirttii gi
bi, milliyetilikle tarihsel korumaclk arasnda zellikle sk bir iliki
vardr. Ulus-devletler gemiin milliyeti yorumlan zerinde yksel
mitir; "tarihsel miras" olarak kabul edilen eyler byk lde bu yo
rumlar tarafndan belirlenir. Milliyetilerin tarih yorumuna ve stan
bul'un tarihsel miras konusundaki fikirlerine kar kan slamc ha
reket, ulusal miras konusunda resmi versiyondan farkl ve ona kart
bir alternatif versiyon yaratt. stanbul'un tarihsel miras ve kimliinin
bu alternatif okunuu, Taksim'e cami projesinin savunulmas srasn
da Bykehir Belediye Bakan Tayyip Erdoan tarafndan vurgula
nacakt. Erdoan'a gre yaplmak istenen, stanbul'un Islami kimlii
nin ne karlmasyd. Yeni Zemin dergisinde 30 Mart 1994'te yayn
lanan bir grmede belediye bakan yle diyordu: "Taksim stan
bul'un turizm asndan ok nemli bir blgesidir. Buray ziyaret
ederken bir slam ehrinde olduunu hissetmeli insanlar. ehrimizin
tarihi ve kltrel dokusunu yava yava ortaya kardmzda stan
bul'u ziyaret eden turistler mslmanlann yaad bir ehirde olduk
larn anlayacaklardr."
Taksim'e yaplmas dnlen cami konusunda verilen mesajlar
karmak bir nitelik tayordu ve farkl olanaklar cisimletiriyordu.
Parti yetkilileri asndan cami stanbul'un gerek tarihsel mirasm ve
misyonunu temsil ediyordu; hem kent apnda taraftarlarna, hem de
kresel bir toplulua hitap etme asndan harekete geirdikleri bir
kltrel kaynak ilevini gryordu. Laikler asndan cumhuriyetin
laik ideallerine vurulmu son darbeydi bu: Mimarlar Odas bakannn ifadesiyle, "Taksim'de verilecek bir kimlik meydan sava" sz
konusuydu. Osmanl gemiin yumuatlm bir versiyonunu canlan
drp pazarlama peinde olan finans sektr ve devlet asndan ise,
Taksim'e dikilecek bir cami Trkiye'nin Avrupa Birlii'ne ye olma
ansn tehlikeye atabilirdi.
Turizmle uraanlar projenin turistik potansiyeli hakknda syle
nenleri abartl buluyorlard. Bir seyahat acentas yetkilisi unlan sy
lyordu:
Islami miras grmek isteyen turistler zaten tarihi yarmadaya gidiyor, ger
ek ve antsal slam mimarisi orada. Bakan semenlerini memnun etmeye al
yor ve de bunun iin turizmi bahane olarak kullanyor. Aynca kim demi ki

56

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

turistler buraya camileri grmeye geliyor diye? stanbul'u Bizans ya da Hristi


yan miras grmek iin ziyaret ediyorlar. Beyolu'na geldiklerinde baz kilise
lere ve Galata Kulesi'ne gidiyorlar o kadar.

Taksim camii zerindeki tartma, Refah yetkililerinin tarihi yar


maday evreleyen Bizans surlarnn yklacan akladklar bir d
neme rastlamt. Bir parti yetkilisi amac gayet plak biimde ortaya
koymutu: "Biz Bizans stanbulu'nu istemiyoruz." Tarihsel koruma
nn kresel apta kabul gren bir olgu olarak belirdii, herkesin "b
tn dnemlere ve uygarlklara ait antsal mimariyi koruma ynndeki
kresel abaya katlmasnn" beklendii (Herzfeld 1991,121) bir a
da, Refah'n bu nerisi slami evreler iinde de, dnda da bir dizi
tartmaya yol aacakt. Tartlan birok mesele vard: kimin tarihsel
miras, kim iin korunacakt; kltrel liberalizm ve hogr (laiklerin
takld, en kt kbuslarn gerek hale getiren balca konu buydu);
turizm asndan potansiyel sorunu (ehri esas olarak Hristiyan klt
rel miras nedeniyle ziyaret eden turistleri arlayan bir kentte, Bi
zans'n kltrel mirasnn bir blmn ykma fikri). Bu ykmn tam
da Trkiye resmen Avrupa Birlii'nde daha salam bir yer edinmek
iin rpnrken nerilmesi sorunlar daha da bytyordu. Zamann
babakan Tansu iller ertesi hafta stanbul'da surlarn nnde bir ba
sn toplants dzenleyecek, konumasnda bu kltrel mirasn tarih
sel deeri zerinde duracakt.
Refah'n Beyolu'ndaki zaferi farkl gruplar iin farkl anlamlara
geliyordu. Refah asndan bu "Osmanl modeli"ni canlandrmak iin
bir frsatt. Bakalar ise bu zaferi altklar Beyolu'nun sonu olarak
gryorlard. Ama her iki taraf iin de Beyolu kilit bir simgeydi.
Semt sakinlerinin ounluu ise bu koputan son derece rahatszd.
Onlar asndan mesele her zamanki gibi siyasetti. ou insan bu dei
imden sz ederken bir yolsuzluk sylemi kullanmay tercih ediyordu.
Bir dkkn sahibi laiklerin etkinlikleri konusunda fke kusuyordu:
Bu Beyolu'nu kurtarmaya soyunanlardan hibiri burada yaamyor, ve
burada yaamann ne olduunu da bilmiyor. Onun iin bunu ayr bir dnem gibi
gryorlar. Bu insanlarn hepsi alyor, hepsi yolsuzluun iinde, ama tahmi
nim Refah daha akll aralarnda. "Refah sonras" diye bir ey yok burada. Bu
dardakilerin problemi. Hayat burada devam ediyor.

Galata Kulesi yaknndaki bir kahvehanenin sahibi ise yle sy


leniyordu: "Doru, birok renci geliyor. Bize bu binalann tarihi bi
nalar olduunu sylyorlar, ama bunun yaran ne? Bilmek istediim
bu." Bu kahve, evresindeki binalann lm ve belgelenmesi ama

ESK MAHALLELERN SAHB KM?

57

cyla orada bulunan mimarlk rencileriyle dolup tayordu. Kahve


sahibine gre bu artk allm bir manzarayd. renciler geliyor, bi
nalarn fotorafn ekiyor, resimlerini iziyor, sonra kendisiyle bu bi
nalarn "tarihi deerini" tartyorlard. Kendisi rencilerin abasn
takdir ediyordu, ama binalarn "tarihi deeri" konusunda daha Prag
matik bir yaklam vard. "Tamam, turist geliyor ama sadece kuleye
kyorlar. Hepsi bu. Para harcayacaklar hibir ey yok. Bu binalarn
bize hibir yaran yok."
Sonu

Her ne kadar kentler arasndaki yeni yanta bir kentin "kltrel kimli
i" maddi ve simgesel sermaye olarak byk nem tayor olsa da, bu
kimlikler "kentin z olarak tanmlanan bir gemite ebediyyen belir
lenmi olmaktan uzaktr, tarihin, kltrn ve siyasi iktidann srekli
etkisine tabidir" (Hail 1989,70). Kltrel miras, korumaclk ve tarih
sel eserlerin muhafazas mcadele alanlan haline gelir, gemi, im
diki an ve gelecek bu mcadele iinde srekli olarak (yeniden) yaplandmlr ve (yeniden) biimlendirilir. Bu blmde zetlemi oldu
um eitli tavrlar, ittifak ve stratejiler, kltrel mirasn ve tarihsel
koruma/canlandrma faaliyetlerinin kazand karmak anlamlan or
taya koymaktadr. Bu mcadeleler yalnzca gemiin (yeniden) ta
hayyl edilmesi yoluyla deil, ayn zamanda gnmzn kresel po
litikas ve yerel kimlikleri tarafndan da biimlendirilir. Kreselleme
zgl mahallerde cisimleir ve zgl toplumsal, kltrel ve tarihsel
balamlarda yeniden biimlenir. stanbul mzesi konusundaki atlye
deki tarihinin dilini kullanrsak, "gemite olan biteni hatrlamann
uygun bir yolunu bulmak", ayet gemi, imdiki an ve gelecek daha
bir rnek, daha homojen olsayd daha kolay olacakt.
Beyolu zerine verilen mcadele "kimiz/kimdik" sorularn gn
deme getirir. "Trk", "Avrupal", "modem" olmann anlam, neyin
"yerel", neyin "kresel" olduu gibi konular, bu mimari evre dolaymyla tartlr ve mcadele konusu olur. Kresel ve yerel olann eza
manl olarak (yeniden) biimlenmesi bu binalar evresindeki sylem
sel ve maddi pratik zerinde younlar. Bu binalar bazen "Trk"tr,
bazen "Avrupal", bazen "Levanten"; bazen "bizinT'dir, bazen "teki"
dir, "tekinin "dir.
Bu kresel btnleme anda, stanbul'u ziyaret eden bir ondokuzuncu yzyl seyyahnn kendi gnnde dedii gibi, Beyolu hl

58

ISTANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

"hibir lkeye ait deildir, ama ayn zamanda her lkeye aittir". Farkl
aktrler iin farkl gemileri ve imdiki anlar cisimletirmektedir.
Herzfeld'in (1991) baka bir balamda syledii, stanbul iin de geerlidir: Antsal tarihin Beyolu'nda yeri vardr, ama Beyolu'nun bir
ok tarihi vardr ve Beyolu bu tarihler iinde bir yerdir.

Teekkr

Bu blm, farkl biimler altnda, Kaliforniya niversitesi, Berkeley,


Antropoloji Blm'nde seminerlerde ve ikago niversitesi'nde d
zenlenen Ortadou Tarih ve Teori Konferans'nda sunulmutur. Bu
seminerlere ve konferansa katlanlara, bu almann ilk versiyonlar
na yaptklar katklar iin mteekkirim. Beni eletirdikleri ve cesa
retlendirdikleri iin zel olarak u kiilere teekkr borluyum: Nezar
AlSayyad, Sandra Cate, Nadim Copty, Kathleen Erwin, Chris Ertel,
Mia Fuller, Aleks Goll, Nelson Grabum, Aylin Kntay, Laura Nader, Alan Pred, Nancy Scheper-Hughes, Seteney Shami, Sibel ZandiSayek. Makaleyi Trkeletiren Sungur Savran ile ilgisi ve sabr iin
alar Keyder'e aynca teekkr etmek isterim.

Kaynaklar
Arkan, O., 1993, Beyolu: Ksa Gemii, Argosu, stanbul: letiim Yaynlan.
Ashworth, G. J. ve J. E. Tunbridge, 1990, The Tourist-Historic City, Londra:
Belhaven.
Boyarin, J. (der.), 1994, Remapping Memory: The Politics ofTimespace, Min
neapolis: University of Minnesota Press.
Bright, C. ve M. Geyer, 1987, "For a Unified History of the World in the Twen
tieth Century", Radical History Review 39, ss. 69-91.
elik, Z., 1986, The Remaking o f Istanbul: Portrait o f an Ottoman City in the
Nineteenth Century, Seattle: University of Washington Press.
Elliot, F., 1983, Diary o f an Idle Woman in Constantinople, Leipzig: Collection
of British Authors, Tauchnitz Edition.
Glersoy, ., 1987, "Dou'ya Giden Teknede Bat'ya Kouyoruz", ehir, 17
Temmuz, ss. 46-49.
Hail, S., 1989, "Cultural Identity and Cinematic Representation", Framework
36, ss. 69-70.
Harvey, D., 1989, The Condition o f Postmodemity: An Enquiry into the Ori-

ESK MAHALLELERN SAHB KM?

59

gins o f Culture Change, Oxford: Blackwell (Trkesi: Postmodernliin Du


rumu, stanbul: Metis, 1997).
------ 1993, "From Space to Place and Back Again: Reflections on the Conditi
on of Pstmodemity", J. Bird, B. Curis, T. Putnam, G. Robertson ve L. Tickner (der.), Mapping the Futures: Local Cultures, Global Change iinde,
Londra: Routledge, ss. 3-29.
Herzfeld, M., 1991, A Place in History: Social and Monumental Time in a Cre
tan Town, Princeton, N. J.: Princeton University Press.
thsanoh, E., 1992, stanbul: Gemie Bir Bak, stanbul: Research Center for
Islamic History, Art and Culture.
Keyder, . ve A. nc, 1994, "Globalization of a Third-World Metropolis: Is
tanbul in the 1980s, Review 17, no. 3, ss. 383-421.
Lowenthal, D., 1990, The Past is a Foreign Country, Cambridge: Cambridge
University Press.
Marcus, G. ve M. Fischer, 1986, Anthropology as Cultural Critique: An Experi
mental Moment in the Human Sciences, Chicago: University of Chicago
Press.
Mftolu, F., 1995, "stanbul'un Perian Hali ve Islah almalar", Nehir
(Mart), ss. 8-12.
Robins, K. ve A. Aksoy, 1995, "Istanbul Rising: Returning the Repressed to Ur
ban Culture", European Urban and Regional Studies 2, no. 3, ss. 1-3.
Rosenthal, S. T., 1980, The Politics o f Dependency: Urban Reform in Istanbul,
Westport, Conn.: Greenwood.
Stokes, M., 1992, The Arabesk Debate: Music and Musicians in M odem Tur
key, Oxford: Clarendon.
ok, A., 1987, "Hepsini Ykacaz", Bedrettin Dalan ile Sylei, ehir, 1
Mart, ss. 78-79.
Watts, M. J., 1991, "Mapping Meaning, Denoting Difference, Imagining Iden
tity: Dialectical Images, and Postmodern Geographies", Geografiska Annaler!3 B , ss. 7-23.

FATH'N STANBUL'U
Siyasal slam'n
Alternatif Kresel ehir" Hayalleri
Tanl Bora

1994 MAYIS sonunda stanbul'un fethinin 542. yldnm vesilesiyle


dzenlenen dadaal len, Refah Partisi'nin kimliiyle, hal ve dav
ranlaryla, ksacas cibilliyetiyle ilgili tartmalar ksa sreliine ye
niden ne kard, merak ve endieleri gcklad. RP'nin stadyum dolu
su kalabal siyasal rakipleri asndan rktcyd... "Temsili" Fa
tih Sultan Mehmet, kadrga ve leventlerin telsizli belediye grevlileri
eliindeki resmi geidi, veya Bizans savas kyafetli figranlarn
helikopterle stada gelen Erbakan' Refah selamyla karlamalar ko
mik ve sakildi... Stadyumdaki elence ve "heyecan" peindeki gen
kz ve olanlarn "modem" grntsyle Ulubatl Haan dublrlmehterli manzaralar arasndaki tezat medyann azna laykt... Bize
bu fotoraf karelerini sunan Fetih leni, RP'nin siyasal ynelimleri
bakmndan kilit nemdeki stanbul "meselesine" dikkatimizi ekti.
stanbul, RP'nin siyasal iktidar mcadelesinde en nemli kale. Zira
buras -medya araclyla bize hep hatrlatld zere- sermaye ege
menliinin yld baehir. stanbul, RP'nin ykseliinin en nemli
simgesi; RP'nin iktidara uzannn sergilendii vitrin ve snand
yer. stanbul'un bir "dnya ehri" hviyeti kazanarak kreselleme s
recine eklemlenmesi "davas" karsndaki duruu, RP'nin byk ser
maye ve sistemle mnasebetini aa kartacak, dahas o mnasebe
tin anahtar olacak. Burada da mesele, RP'nin bu dava ile fetihi ener
jisini nasl meczedeceidir...

FATH'N STANBULU

61

1. Konstantinopolis-lstanbul

stanbul, Trk milliyetiliinin ve slamclnn popler tarih anlat


snda vaadedilmi topraktr: Hazreti Muhammed -ki Allah isteseydi
stanbul'un fethinin tabii ki kendisine nasip olmu olacana inanlrKonstantinopolis'in bir gn "byk bir kumandan ve askerleri" tara
fndan fethedileceini mjdelemi ve neredeyse Osmanl sultan Fa
tih'i tarif etmitir. stanbul, gerek Peygamberce mjdelenmi oluuyla
gerekse Osmanl-lslam uygarlnn emperyal hegemonyasnn mer
kezi ve simgesi oluuyla kutlu bir ehirdir; "dnyann ve slam lemi
nin gzbebei"dir. Ancak slamc tasavvura gre slam ehri olarak
stanbul, yitmi, yitirilmi bir stanbul'dur. Zira slamclara gre mo
dernleme ve (yani) Batllama, stanbulun kimliini dejenere etmi
tir. stanbul'un gzelliini yitirmesi de Batllama srecine balanr:
arpk yaplamann milad, 18. yzyl sonlarnda Batllama ak
myla birlikte Taksim-Pera'da balayan imar faaliyetidir.1 Cumhuri
yetin zoraki modernletirme politikas, Ankara'y yceltirken stan
bul'u iyice "harcam", kiiliksizletirmeye almtr. slamc edebi
yat Mustafa Miyasolu, Cumhuriyet romannn uzun bir dnem bo
yunca stanbul'u konu almadna, tasvir etmediine dikkat eker.12
te stanbul'un bu dejenere manzaras, slamc ideoloji asn
dan, stanbul'u yeniden fethe muhta klar. slamc ve milliyetimuhafazakr siyasal literatrde stanbul'un yeniden fethi, 50'lerden
beri gzde bir temadr. 50'lerde sa entelijensiyann nemli merkezle
rinden olan stanbul Fetih Cemiyeti, bilhassa 1953'te stanbul'un fet
hinin 500. yldnm vesilesiyle younlaan faaliyetleriyle, eski s
tanbul (slam ehri olarak stanbul) nostaljisini bir tr "i-irredentizme"dntren yeniden fetihi sylemin ncs saylabilir. Milliyet
i ve slamc kanatta, 60'lardan 1980'e uzanan dnem boyunca "stan
bul'u kurtaracak nesli (Fatih'in neslini) bekleme" motifi ilenmi; Arif
Nihat Asya'nn Fetih Mar iiri, "Fatih'in stanbul'u fethettii yata
sn" nakaratyla,3 genlik ajitasyonunun en revataki malzemelerin
den biri olmutur. Refah Partili stanbul Bykehir Belediye Baka
1. Ferruh Mftolu, Nehir, Mart 1995 (18), ss. 8-12.
2. Nehir, a.g.y., ss. 20-21.
3. "Yr: hl ne diye oyunda oynatasn / Fatih'in stanbul'u fethettii yatasn; Bil
mem neden gndelik ilerle teltasn / Fatih'in stanbulu fethettii yatasn; Sen ki bur
lara bayrak olacak kumatasn / Fatih'in stanbul'u fethettii yatasn; Yr - hl ne diye
kendinle savatasn / Fatih'in stanbul'u fethettii yatasn"

62

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

n Tayyip Erdoan da seilmeden nce "karanl aydnla amak an


lamnda stanbul'un ikinci fethi"nden sz ediyordu.4 Bir slamc tefsi
re gre, zaten Hazreti Muhammed, "Konstantiniyye'nin Fatih Sultan
Mehmed Han'n haricinde ikinci defa fethedileceini, bu fethin 'mane
vi' olacan, silah kullanlmayacan" mjdelemitir.5
1994 Mart'ndan beri stanbul Belediyesi slamc bir belediye
bakannn ynetiminde. RP, seim dzleminde gerekleen yeniden
fethi toplumsal ve kltrel dzeyde rgnletirmeyi, stanbul'u yeni
den zlenen stanbul yapmay hedefliyor. Yani stanbul'un yeniden
"Fatih'in stanbulu" olmasn... Bu hedefin esas, stanbul'un slam
ehri kimliini vurgulamaktr. ehrin modem yznn vitrini olan
Taksim'e bir cami veya "slam Kltr Merkezi" ina etme projesi bu
gayretin simgesel odan oluturuyor: "stanbul turizminin pf nok
tas o blgedir. O blgeye gelen kii bir defa, o merkezi grdnde
bir slam kentinde olduunu anlayacak... ehrimizin tarih ve kltrel
dokusunu yava yava ortaya karnca yle zannediyorum ki, stan
bul'a gelen turist, halk mslman olan bir ehre geldiini anlaya
cak."6 Tayyip Erdoan'n 1995 Kurban Bayram'nda hacdan dndk
ten sonra stanbul'la Mekke'nin karde ehir olmasn gndeme getir
mesi de, yeniden fetih yolunda simgesel bir hamle saylabilir.
slamc ideoloji asndan, Fatih'in stanbulu'nun iki simgesel
vehesi var: 1) Osmanl (slam diye okunuyor) hegemonyasnn sim
gesidir. RP'nin ve slamc hareketin tabannda hkim olan tahayyl
budur. 2) slamn adaletinin ve oulculuunun simgesidir - elbette
yine Osmanl/slam hegemonyasnn kurduu bir oulculuktur bu.
"Sivil toplumcu" veya "liberal" diyebileceimiz baz slamc aydnla
rn paylat bu bak asndan, stanbul "oulcu sivil toplumun
ideal sitesi"dir.7 Bu izgideki bir aydn grubu, stanbul'u slam ve or4. Hrriyet, 26.12.1993.
5. /ttihad- slm, Mays 1995, s. 1.
6. Tayyip Erdoan, Yeni Zemin, Mart 1994, s. 12.
7. Nehir, a.g.y s. 17. Bir parantez: Batc-liberal diyebileceimiz entelijensiya da,
kendince Fatih'in Istanbulu'na hayranlk duyuyor. Bu kesimin vurgulad vehesiyle Fa
tih'in stanbulu, hem "sahiden" oulculuuyla hem de en nemlisi Bat'ya aklyla y
celtiliyor. Bu baka gncel rnek olarak Yeni Yzyl gazetesinde son Fetih leni mna
sebetiyle yazlanlar gsterilebilir: "Fatih Bat'ya gl bir mantkla, aklclkla ve zlemle
gzn dikmitir" (buna karlk RP'liler Bat'ya "fkeyle, anlamaya almadan, hakkn
veremeden" bakmaktadrlar) (Muharrem Aydn-Ayfer Tun, 31.5.1995). Ahmet Altan da
Fatih'in "hayat boyunca 'acaba hristiyan olsam m' diye dnp, saraynn bahesinde
annesi iin bir kiliseyi hep ak tuttuunu" vurgulayp, imdi ise "Hristiyanla en ok
dman olmu bir kesimin Hristiyanla en yakn padiah alklamas"ndaki paradoksa
dikkat ekiyor (Yeni Yzyl, 31.5.1995). Bu sylenenlerde de slamclarn "Fatih'in Istan-

FATH'N STANBULU

63

todoks lemine hkmeden bir Balkan metropol olarak dlyor:


Halen 250 milyon mntesibi olan ortodoks dnyann din ve manevi merke
zinin stanbul Fener Patrikhanesi olmas alt izilmesi gereken bir husustur. s
tanbul OsmanlIlar tarafndan fethedildiinde uzun vadeli ve geni vizyona daya
l bir politikann sonucu olarak Fatih Sultan Mehmet, Bizans imparatorunun erguvani cbbesini stanbul patriine giydirmi ve onu ortodoks hristiyan lemi
nin din ve siyas lideri iln etmiti. Bu yksek statye uygun olarak Patrik, Os
manlI Saray terifatnda eyhlislam'la ayn dzeyde arlanm ve resm tren
lerde Sultan'm verdii murassa asy elinde tamtr. Kukusuz bu temel din
faktr ve bunun siyas hayatta gsterecei muhtemel etkiler bugn de nemini
korumaya devam etmektedir. Nitekim Balkan dillerinde -szgelimi Bulgar
ca'da- stanbul'un ismi hl 'arigrad'dr; yani Sezar'm ehri. OsmanlI'nn ev
rensel slam adaletinin temel ilkelerine bal yrtt bu hristiyan siyasetinin
bugnn konjonktrnde yardmc bir faktr olmas iin birok neden var. stan
bul, ortodoks dnya iin bugn de arigrad olmaya aday merkez bir ehirdir.8

Fatih'in stanbulu'nu bir Trk-slam egemenlii olarak zleyen


lerde de, Mslman-Trkln mutlak egemenliinin himmetine ve
yce gnlllne indirgenmi himayeci, kayrmac bir oulculuk
anlay mevcuttur. stanbul, yabanc/gayrimslim unsurlara "rezer
vasyon sahas" ayrarak onlar muhafaza ediiyle vlen MslmanTrk adaletinin gurur verici rneidir. Yukarda deinilen stanbul
Fetih Cemiyeti'nin saygn bakan, mimar ve yazar Ekrem Hakk Ayverdi, Fethin a deitirici ynn burada arar: Ortaa'da ele gei
rilen bir beldenin halknn esir edilip satlmas dettendir, oysa Fatih
"ahaliyi ancak suret hrriyetinden mahram edip; uzun vadelere ba
lanm taksitlerle fidye vererek kurtulmalarn" salamtr. zel stat
tand Rum Patrikini makamnda ziyaret ederek felsef tartmalar
yapm, Galata'daki Cenevizlilere din ve ticaret serbestisi vermitir;
hatta Ermeniler bekalarn Fatih'in kendileri iin bir Patriklik ihdas et
mi olmasna borludur.9 Ancak Ayverdi'nin prototipi olduu hima
yeci oulculuun ("efendinin oulculuu"), "l bir kltrel miras
anlay dzeyinde bile Fatih ncesi stanbul'a verdii deer ok d
ktr. Ayverdi, stanbul'u, Bizans'n sanatn "sun'i ve deersiz" g
ren OsmanlI'nn neredeyse sfrdan imar ettiini ve sanat eserleriyle
bulu" mistifikasyonunun simetrik kart bir mistifkasyon var.
8. Ali Bula, vd., Yeni Dnemin Eiinde, Bosna Dayanma Grubu, stanbul, 1992,
ss. 17-18. Bu nokta, "alternatif metropolleme" veya "alternatif kreselleme" tasarmlan
asndan ilgiye deer. Bkz. 3. altblm.
9. Ekrem Hakk Ayverdi, Makaleler, stanbul Fetih Cemiyeti, stanbul, 1985, ss.
332-5.

64

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

donattm anlatr. stanbul'u "bnyesinin istedii tamamlayc slba


kavuturanlar" mslman Trkler olmutur. Ayverdi, Fatih'in ilk na
maz kld ve bir emperyal meydan okuma ifadesi olarak camiye e
virdii ve slamc tasavvurda halen simgesel nemi byk olan Ayasofya'y ("kilise kasvetinden cami nuruna kavuan mbed") bile; ata
fatl -"lzuhsuz"- iriliiyle, Osmanl Trk mimarisinin huzur verici
sadelii ve i uyumuyla kyaslanamayacak, nemsiz bir eser olarak
tasvir eder.
"Fatih'in stanbulu" tahayylnn iki vehesi arasndaki eliki
nin gncelliini hi yitirmeyen rnekleri olarak Patrikhane ve Ayasofya tartmalar gsterilebilir. Milliyeti ve slamc alglayta Pat
rikhane, bir yandan, onun kendi barnda "barnmasna" izin veren
Trk-slam adaletinin gururudur; hatta yukarda deinildii gibi stan
bul'u Ortodoks dnyasnn merkezi rolne sokabilecek diplomatik bir
kozdur - ki bu kozu kullanmay cumhurbakanl dneminde Turgut
zal da denemiti. Dier yandan Patrikhane, "stanbul'u kaybetmeyi
hl hazmedemeyen" hristiyan ve ortodoks dnyasnn intikamclnn bir aletidir, bir beinci kol faaliyetidir. Kimi RP temsilcilerinin s
tanbul'daki seim kampanyasnda Patrikhane'ye iyi niyet ziyareti d
zenlemesinden yaklak ay sonra Fatih ilesinde yenilenen seim
lerde RP mitinglerinde "vur vur inlesin, Patrikhane dinlesin" slogan
atlmas; sadece konjonktrn veya reel politika taktiklerinin deil bu
izofrenik alglayn da gstergesidir. (Eyp'n RP'li Belediye Baka
n Ahmet Gen, 15 Temmuz'daki br mitingte "Fatih' in topunu Butros
Gali'nin mensubu olduu ortodoks Hristiyanln merkezi olan Fener
Patrikhanesi'ne evirdiklerini" syledi. slamc "kitle" asndan da
neticede Patrikhane'ye en uygun grlen pozisyon "topun az olma
l...) Ayasofya tartmas ok daha hararetlidir. Fatih stanbulda her
kiliseyi deil, az sayda kiliseyle birlikte bilhassa ve ilkin Ayasofya'y
camiye evirmitir; Ayasofya'nn camiye evrilmesi mslman Tr
kn / Islamm hristiyan Bat'ya galip gelmesinin simgesi sayld
iin, bu "ihtida"dan feragat edilmesi "efendinin oulculuu"nun ba
lar arasna giremez, tersine Ayasofya'nn camiliinin "iptali" hristiyan Bat intikamclnn zaferi olarak alglanr. Dolaysyla 1935'te
mzeye dntrlm bulunan Ayasofya'y yeniden ibadete ama ta
lebi yeniden fetihi sylemin bayra olacaktr.10 Bugn de RP'li ve
dier partilerdeki milliyeti-muhafazakr milletvekillerinin rezervin
10. Fetih Mar airi, milliyeti-muhafazakr ajitatr Arif Nihat Asya, stanbul'un

FATH'N STANBULU

65

de, Ayasofya'nn yeniden ibadete almas dorultusunda kanun tek


lifleri daima hazrdr ve bunlar reel politik adan uygun anlarda tehdit
veya pazarlk unsuru olarak gndeme getirilir.11
Fatih'in stanbulu'nun Islami egemenlik vehesiyle oulculuk
vehesi arasndaki elikiye son bir rnek olarak, Bizans surlar tart
masn hatrlayalm. Tartma, RP Genel Sekreteri Ouzhan Asiltrk'
n stanbul'da "salam olan surlarn koruma altna alnmas, tamamen
harabe halindeki surlarn ise yklarak temizlenmesi gerektiini" sy
lemesiyle balad. Belediye Bakan Tayyip Erdoan da surlarn ka
deriyle ilgilenenleri "domuzdan yana olmak"la sulayarak "surlar sa
vunmak Bizans'tan yana bir tavr almaktr. Biz, Bizans havasnda bir
stanbul istemiyoruz" dedi. Bat Trakya'daki cami tahribatlarna atf
yaparak, ehrin "yabanc" kltr mirasn misilleme taktii iin kulla
nlacak bir koza indirgedi: "Onlar benim ibadethanelerime ne kadar
sayg gsterirlerse ben de onlarn surlarna o kadar sayg gsteri
rim."12 Bu aklamalar byk tepki grd ve RP ynetiminin stan
bul'un kresel ehir olma potansiyelini riske sokacayla ilgili yarg
larn bariz kant sayld. Mimar Prof. Metin Szen, UNESCO'nun
dnya miras listesine ald surlarn "stanbul'un dnya kenti ilan
edilmesinin nedenlerinden biri olduunu" syledi.13 slamc entellektellerden de bu "vandal" eilime tepki gsterenler oldu: "stanbul,
yedi tepe zerine kurulmu camileri, medrese, hamam, mektep, trbe
ve aevleriyle, elimizde kalm en byk hazinedir. Bu hzineye sa
hip kmak, daha nceki eserleri ykmak anlamna gelmez. Bu toprak
larda yaama hakkmza sayg duymaktr bunun anlam."14 Bu tepki
ler karsnda Tayyip Erdoan da yumuama gerei duydu ve surlarn
"ihmal" edilebileceine dair szlerinin ncelik meselesiyle ilgili oldu
unu aklad: "Bu surlar tarih bir vakaya iaret ediyor ve korumakla
ykmlyz. Ama nce slam eserlerini imar edip meydana karma
mz lzm. Bundan sonra surlar onarmamz mmkn."15
fethinin 1964'teki yldnmnde, mitingte toplulua yle hitap etmiti: "Bu iki defa m
barek gnde hnkrmz, kendisini Cuma namaz iin, Fethin simgesi stanbul Ayasofya'
sna gtremeyen bizi torunlua kabul edebilir mi?" (Onlar Bu Dilden Anlar, Didakta
Yaynevi, Ankara 1970, s. 67).
11. 1995 Mays'nda da Ayasofya'da (stelik "kilisenin d dehlizi" anlamna gelen
"Narthex" adl grup tarafndan sahnelenen!) bir modem dans gsterisi dzenlenmesi milliyeti-muhafazakr kamuoyunda tepkiye yol at ve sonunda gsteri iptal edildi.
12. Milliyet, 27 Aralk 1994.
13. Hrriyet, 30 Aralk 1994.
14. Fehmi Koru, Zaman, 27 Aralk 1994.
15. Hrriyet, 8.1.1995. Ouzhan Asiltrk de "hayvanlarn ve ayyalarn mekn" ha-

66

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

Grlyor ki Fatih'in stanbul'u imgesi, slamclkla milliyetilik


arasndaki kesime noktalarndan biridir, milliyeti-muhafazakrlk
kimliinin gl bir teel motifidir. slamc sylemin milliyetilii
nin en bariz "yer"lerinden biri, stanbul... slamc ideoloji, gerek "s
lam'n en son ve tek baehri"16 sfatyla stanbul'u ve onun ahsnda
Trkiye'yi slam leminin merkezi gibi tasarlamasyla, gerekse Bat'
mn "son Trk devleti"ne dnk komplolarnn kronik tehdidine ma
ruz sayd stanbul'u paranoyaka bir beka kaygsyla kollamasyla,
milliyetilik ve milli devlet ideolojisini yeniden retiyor. (Bu milli
yeti bak, hilfetin ve slamn cemaati-mmeti millet kavramnn
bu yzyl banda milli devlet ideolojisiyle ikame edilmi olmasyla
hesaplaan slamclar da tedirgin ediyor.) deolojik dzeyde gl
duran -hatta belki de glenen- slamclk-milliyetilik teeli, siyasal
dzeyde geviyor: RP'nin dadaal Fetih lenleriyle Fatih'e ve
"Mslman Trkln" tarihi gaz ve cihad misyonuna sahip kmas
milliyeti hareketi rahatsz ediyor. lkc basn iki yldr RP'nin bu
"gaspn" epey sorun ederek Fetih'in (Trk damgas tamas gereken)
"gerek" ruhundan uzak kutlanmasndan yakmyor.
Bu anlam karmaasnda ve gl tehdit ve komplo algsnn varl
nda, slamcln zlenen stanbul ryas, Fatih'in stanbul'u, ancak
Bizans'tan (Bat'dan) "tamamen" kurtulunduu, daha dorusu Bizans
(Bat) ele geirildii oranda tamamlanabilir - yoksa stanbul her k
esinde barndrd tehdit ve komplolarla bir kbustur onlar iin...
2. Fatih-Harbiye

stanbul'un slamc siyasal muhayyileye sunduu kbus-rya ikilii,


stanbul'un zel simgesel anlamndan te, umumiyetle "byk ehir"
olgusuna zg o gz kamatrc vaadkrlk ile acmasz kaotiklik ara
sndaki gerilimi de yanstyor. Kukuyla bakt metropolde "sahte
sosyallik", "yalnzlk dnyas", "sosyal aidiyet balan kalmam, me
kanik ilikilerle rlm insanlar"17 gren muhafazakr yaklam s
lamcln ou kesimlerinde sabittir. stelik stanbul herhangi bir
metropol deildir; bir yerlerinde hl dejenerasyon ve fesat yuvas Bi
zans'n "cini" saklanmaktadr.
line gelen Siyavu Paa Klliyesi'ni rnek vererek nceliin bu gibi "kendi eserlerimize"
verilmesi isteinde olduunu belirtecekti (Vakit, 20 Ocak 1995).
16. ttihad- slm, Mays 1995, s. 2.
17. Yaln Akdoan, Nehir, a.g.y., s. 32.

FATH'N STANBULU

67

Refah Partisi'nin stanbul Belediye Bakanln kazanrken iz


dii en belirgin profil, byk ehrin kaybedenlerine, stanbul'un "periferisine" hitap etmesiydi.18 stanbul'un "kresel ehir" yzn ancak
vitrine bakar gibi ve elbette biraz da fkeyle seyrederken metropoli
ten labirentte kaybolma korkusunu yaayan yoksul gecekondu halk,
Sosyal Demokrat Parti'nin "kresel ehir" kimliine uygun bir aday
ve mesaja ynelerek kendilerini ihmal etmesinin de etkisiyle, dlan
mlklarna, korkularna ve fkelerine tercman olan RP'ye yneldi.19
Seim kampanyasnda gecekondunun meruiyetini sadece RP aday
Tayyip Erdoan savundu. Seim arefesinde, bizzat kendisinin orman
dan yer aarak alt kaak konut yapmaya teebbs etmekten hkm
giydii ortaya kt. Geri bu konutlar olduka lkst - bu nedenle
medyada "gecekondu deil villakondu" tehisi yapld ve Tayyip Er
doan'a "Tayyip Aa" ad takld. Ancak hukuken gecekondu olan ko
nutun konforu nedeniyle "villa" olarak kodlanmas, gecekonducular
nezdinde Tayyip Erdoan'n imajn ve meruiyetini zedelemedi. Za
ten medyada gecekonducular hi de yoksul ve ezilen bir kesim deil,
ehrin arsa rantna elkoyan zorbalar olarak takdim eden bir kampanya
yrrlkteydi (bylelikle arsa mafyasnn toplumsal kimlii, onun ta
rafndan smrlen btn gecekondu halkna temil ediliyordu); ge
cekonducular, kendilerine yneltilen "bunlar aslnda zengin" melindeki sulamann aynsna maraz kalan Tayyip Erdoan'a "igdsel"
bir empatiyle yaklatlar. Erdoan'n, bu kaak konutta "sadece" kira
c olduunu akladktan sonra, insanlan stanbul'a ge>mecbur bra
kan sorunlar zlmeden gecekondu yapanlarn sulanamayacan
sylemesi ise empatiyi sempatiye dntrd.
Tayyip Erdoan'n bazen biraz da bkn "stanbul delikanls"
eds, stanbul'un kenar mahallelerine ("periferisine") hitap eden bu
profili tamamlad. Kasmpaa gibi "derin stanbul "un tipik eski (d
klemi geleneksel) mahallelerinin birinden geliyordu; amatr k
mede Camialt ve ETT takmlarnda futbol oynayarak "halk stanbulu" folklorunun nemli bir riteline katlmt (lakab "Beckenbauer"
imi; Bal bir idol - ama "teknikte" Bat dzeyine erimilii simge
18.
stanbul'un yoksul ve proleter semtlerinde RP'ye ynelim Korkut Boratav'n
1991 ylnda ynettii anket almasnda da grlyor: stanbul ve Anadolu'dan Snf
Profilleri, Tarih Vakf Yurt Yaynlan, stanbul 1995,5. Blm.
19.16 Mart 1994 stanbul yerel seim kampanyasnda partilerin imaj ve mesaj "eko
nomisine" dair mkemmel bir tahlil: Zeki Cokun, "stanbul Neyi Seti?", Birikim, Nisan
1994(60), ss. 11-29.

68

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

liyor). Trkiye'nin Batl ve modem kimlii zerine titreyen nl bir


TV talk showcusunun "mahalle jargonuyla hitap eden", "bitirim ba
kan" "Tayyip Efendi"yi "nimetlerinden yararlanmasndan dolay s
tanbul'da yaayan, ama stanbullu olamamlar temsil ettiini" syle
yerek horlamas;20 tam da "Tayyip Efendi"ye kitle destei salayan
kimlik imajnn altn iziyordu. "Kresel ehir stanbul" imgesine
kar bu imgenin dlad veya marjinalletirdii21 insanlara ve ma
hallelere bir "halk stanbulu" imgesi evresinde kimlik kazandrmak,
RP'nin stanbul stratejisinin nemli bir dayana oldu.
Tayyip Erdoan RP'de "sosyal demokratik" zellikler de tayan
yeniliki kanadn nde gelen temsilcilerinden biri; ve stanbul'da
RP'nin yerel ynetim politikasnn uygulamalar arasnda yoksullara
ve "periferi"ye sosyal telafi hizmetleri gtrmek de var. Ancak RP'nin
"kresel ehir stanbul" projesinin dlayc dereglasyon eilimine
ynelttii eletiri, modem hayat tarzn ve kozmopolitlii hedef alan
zc bir kltrel tepkide younlatka, "sosyal demokratik" imalar
kolaylkla faizan bir karaktere brnebiliyor. Tpk sermayeyi "faiz
ci Yahudi"ye indirgeyen faist anti-semitizmin yapt gibi... ehrin
merkezlerinin st snflarn olaanst eitsiz hiper-tketimcilii
dorultusunda "uzmanlamasna" dnk tepki, elence kart bir ah
lakla dnebiliyor; modem site mimarisiyle kendini yaltan lks
muhitlerin dlayclna tepki, anti-pltokratik (zengin dman)
"kr bir fke halini alabiliyor. Prototipik numunesi stanbul'un Ana
dolu tarafndaki Sultanbeyli gecekondu mahallesi olan Islami getto
oluumlarnn, byle bir "kr" fkenin hem tepkisel sonucu hem de
jeneratr olmas mmkndr. Giderek, "kresel ehir"in bir vehesi
olarak gelien uluslararas sanat-kltr etkinlikleri, bir yanyla hedo
nist yozlamann, bir yanyla da "ecnebi ve gvur" kltr istilasnn
alametleri saylarak dmanlatnlabiliyor. (70'lerde de stanbul'un
fethinin yldnm trenleri iin bulunamayan byk bir kaynan
"Batc" Uluslararas stanbul Kltr ve Sanat Festivali'ne akmas,
milliyeti ve muhafazakrlarn yaknma konusu olmutu.) RP'nin, hi
tap ettii tabanda kk salan bu eilimleri "okayan" uygulama ve me
sajlarn rnekleyelim: Tayyip Erdoan'n seim ncesinde genelevle
20. "Gerek" stanbullularn darlkllara dnk "baka stanbul yok aslanm" dik
lenmesini de ekleyerek... (Cem zer, Hrriyet Pazar Eki, 30 Ekim 1994).
21. Bu dlama zerine bir tartma iin bkz. Tanl Bora, "stanbul'un Seimi", Biri
kim, Aralk 1993 (56),ss. 3-11.

FATH'N STANBULU

69

ri kapatacan kesin bir dille sylemesi... Belediyeye ait elence yer


lerinde ve Turing kurumundan devralnan kklerde iki satnn
durdurulmas... Erdoann baleyi ahlaksz ("belden aa sanat") bul
duunu ve kendilerine bal bir birim olsayd finansman ayrmayaca
n aklamas...22 Eyll 1994te Cemal Reit Rey konser salonunda
yaplan bir toplantdan sonra sanat odalarnda toplu namaz klnma
s... Ylbamn Batl ve yoz bir det olduu aklamalar dolaysyla
1994/95 ylba elenceleri zerinde dolanan tehdit havas...
stanbulun modern kozmopolit ehresine kar yrtlen bu kl
trel "cihad", slamc hareket asndan yeniden fetih programnn bir
parasdr. Bu cihadla, "fesat yuvas Bizans" hortlatan Bat taklitisi
zmrelere kar "derin stanbulun" direnci berkitilir: "Arkasnda itiy
le diskotekten diskotee koturan kzlan seyredip mitsizlie dme
yin... stanbul, hibir errin ve lanetin bulaamayaca, iffetini boza
mayaca bir mn kentidir. Bu kentin, bata Karacaahmet olmak
zere, mezarlklannda binlerce veli yatar. Ve semasnda her vakit na
mazda binlerce ezan okunur."22 RP bylelikle, kltrel dzeyde stan
bulun asrlk "Fatih-Harbiye" ikileminin23 "genileyen" yeniden re
timini salar. Fatih-Harbiye ztlnn ierdii halk-sekinler ikilii
nin siyasal gndermelerini de, yerel seimlerden sonra stanbul Valisi
Hayri Kozakolunun yapt k salamt. Devlet sekinlerinin
nemli simalarndan Kozakolu, "Trkiye'nin Batya alan yz"
olan stanbul'u slamclarn "ele geirmesi" zerine doan huzursuz
luu yattrmak iin "stanbul halknn huzurunu bozdurmam" diye
rek Valiliin Belediye zerindeki denetim yetkisine dikkat ekmi;
ba ak kadn almayan minibsn ruhsatnn iptal edileceini, Taksim'e cami yaplmas iin Antlar Yksek Kurulu'nun izni gerektiini
hatrlatmt.24
Fatih-Harbiye ztlnn yeniden gl bir ivme bulmasnda, RP
nin modemleme/Batllama srecinin ok daha bariz bir simgesi
olan Beyolu ilesinin belediye bakanln kazanmas nemli bir et
kendir. Zira Beyolu, teden beri milliyeti ve muhafazakr edebiyat
ta kozmopolit dejenerasyonun ve yabanc kltr istilasnn kalesi sa
22. Haluk Nurbaki, Vakit, 20 Kasm 1994.
23. Fatih, stanbul'un geleneksel kltrn yaatan mslman semtlerinin, Harbiye
ise modemleen/Batllaan yeni semtlerinin simgesidir. Peyami Safa, Fatih-Harbiye
(1931) romannda, bu iki dnya arasnda bocalayan kahramannn kiiliinde Trkiye'nin
kltrel kimlik bunalmn ilemitir.
24. Sabah, 1.4.1994.

70

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

ylr. 1940'lar-70'ler dneminin popler Trk-slamc ajitatr Os


man Yksel Serdengeti, Beyolu'nu "mikrop yuvas" olarak tasvir
etmiti: "1453'ten beri stanbul Trklerin elindedir. Bunun bir istisna
s var! Beyolu... Beyolu, imparatorluun beyninde bir illet gibiydi.
Frengi illeti... Beyolu, garp emperyalizminin giri kapsdr... Dn
imparatorluun barna bir bak gibi saplanan Beyolu'nun vazifesi
henz bitmemitir. Beyolu Anadolu'nun gz nurunu, aln terini, belsuyunu, Trk milletinin, ark milletlerinin kann emiyor... Beyolu,
milli bnyeyi kemiren bir frengi illetidir."25 imdi bu "mikrop yuva
sn n slami bir yerel ynetimin eline gemesi, neredeyse stanbul
Bykehir Belediyesi'nin ele geirilmesine denk bir simgesel anla
ma sahiptir. RP'nin Beyolu'nu, bu semti simgeleyen ve btn ehrin
-biraz da "aykr"- elence merkezi olan stiklal Caddesi'nde hi g
rlmeyen hatta bu caddeyi "tketen" pek oklarnca varl bile bilin
meyen yoksul gecekondu mahallelerinin oylaryla kazanmas; bu
simgeselliin yannda, "kresel ehrin" merkez-periferi mekn formatm younlatrp, sktrarak kolaja dntrmesinin trmandrd
elikileri de vurguluyor. RP'nin Beyolu Belediye Bakan Nusret
Bayraktar'n ilk bir buuk yllk icraat yeniden fetih "esprisi"ne uy
gun: Beyolu'ndaki meyhaneler, barlar, sair elence yerleri ve stiklal
Caddesi olaan hayatn srdrmekte; yeni fatihler ise buralardaki, ar
tk "zmmileip"26 majinalleeceklerini dndkleri "yeni-Cenevizlilere" serbesti tanyarak Fetih mitolojisinin "tutarl" bir imitasyonunu
yapmann tadn karmaktadrlar. Elbette zaman zaman -lokantalarn
sokaa iskemle-masa kartmalarna maraz kartmak gibi hareketler
le- glerini hatrlatmaktan da geri kalmadan... Sadece galip olmak
tan gelen bir tahamml veya bir zamanlama taktii mi? Yoksa 30'lann, 40'larn romantik muhafazakr yazan Remzi Ouz Ank'n dikkat
ektii, modernliin (Walter Benjamin'in dikkat ektii flneur "kuv
vetinin"27) cazibesi mi, biraz da?: "Niin Beyolu'nda bu kadar insan
var? Niin bu bask, gne grmez yerlere memleketin ocuklan bu
kadar kouyor da, mesela Aksaray semtinin gnele, ak hava ile
25. Mbetsiz ehir, Gr Yaynlan, stanbul, 1992 (ilk bask 1949), ss. 113-4.
26. Zmmi, slam hukukunda, mslmanlarla savata yenildikten sonra istemeden
de olsa mslman toplumu iinde yaamaya devam eden, tabi konumda ama zel haklara
sahip gaynmslimlerin statsdr.
27. Modernliin ehir ve sokaklarla varettii bu kuvvete ve cazibeye dair aynca
bkz. Marshall Berman, Kat Olan Her ey Buharlayor, letiim, stanbul, 1994, 3. B
lm.

FATH'N STANBULU

71

cennetleen yerleri yangn yeri halinde? Niin kahve dediimiz sefil


birikinti yeri tipi, stanbul taraflarnda pusu kurmutur da gazino tipi
yalnz Beyolu'nda var? Niin Trk ocuu anas, bacs, refikas, ni
anlsyla dinlenmek, konumak isterse Beyolu'ndaki yabanc atla
rn misafirperverliine snabiliyor da iinden kt stanbul semti
nin hibir kesinde o skneti, o hrriyeti bulamyor? nk tede
tesamh (indulgerce) var; insann, vatandan kendi gezme, elenme
ve dnmesini tanzim etmesinde selhiyet hakk, hrriyeti orada es
ki bir an'ane! Evet, bu levanten, bu kozmopolit, bu Bat, Orta Avru
pa'y yarm yamalak taklit eden, iinde Trkten ok Trkten gayr bu
lunan, Trkeden ok Franszca konuulan bu yerlerde tesamh var
dr da Trkn ocuu buralara kouyor... Bir ay paras mukabilinde
satn alnan o skn ve hususiyet stanbul semtinde yalnz iki yerde
bulunabilir: Mezarlkta, cami avlularnda!"28
3. Merkez-Periferi

Modernliin cazibesi ve gc (ki kapitalizmin gcdr), stanbul'u bir


"kresel ehir" olmaya itmesiyle de, slamclarn muhayyilesinde bir
kbus-rya gelgitini harekete geiriyor. Kreselleme denilen sre,
zamansal ve meknsal balarndan koparak akkanlaan sermaye
dngsnn dm noktalan olarak ehirleri ne kartyor. "Ulusal
ekonomi" balamndan zlen Trkiye sermayesinin kreselleme
srecine eklemlenmesindeki temel tutamak -eski terminolojiyle "ana
ihra mal"-, stanbul'un byle bir dm noktas olarak rgtlenme
sidir.29 1994 bandaki yerel seim kampanyasnda btn partilerin s
tanbul bykehir belediye bakan adaylan "kresel ehir" projesini
benimserken, bu projeye en uzak duran ve o dorultuda ileri srlen
ilkelere ve hedeflere muhalefet eden aday, RP aday Tayyip Erdo
an'd. Yukarda 2. altblmde deinilen g ve gecekondu tartmas
bunun rneidir: Btn adaylar -sosyal demokratlar dahil- stan
bul'un "kresel ehir" olabilmesi iin edinmesi gereken altyapsal ve
beeri kaliteleri dren g ve gecekonduyu kriminalize ederken,
Tayyip Erdoan bunlar merulatran bir tutum izlemiti. ehrin "periferi"sinde odaklaan rgtlenmesi ve anti-kozmopolit zc-yerlici
28. Trksz, 1932; Meseleler, Hareket Yaynlan, stanbul, 1974 iinde, ss. 181-2.
29. Bkz. alar Keyder, "stanbul'u Nasl Satmal?", Ulusal Kalknmacln flas
iinde, Metis Yaynlan, stanbul, 1993, ss. 90-101.

72

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

bakyla da RP "kresel ehir" projesine kart konumlanyordu.


Ancak Fransz atasznn dedii gibi, "taht asilletirir"... RP'liler
stanbul Bykehir Belediyesi ynetimine geldikten sonra ister iste
mez iktisadi akln hkmn yrtmeye baladlar - ehri bir iktisadi
iletme gibi dnme zorunluluundan onlar da azde deil. Tayyip
Erdoan seildikten yaklak alt ay sonra, New York'ta katld bir
uluslararas konferans srasnda "stanbul'a gn nlenmesi iin Os
manlIda olduu gibi vize dnlebilecei"nden sz etti.30 Yerel se
imlerin birinci yldnmnde slamc Nehir dergisinin hazrlad ve
Bykehir Belediyesi'ne proje, mavere, vs. katks veren entelek
tellerin, teknokratlarn yaz yazd "stanbul: Kimliini Arayan e
hir" balkl dosyada, en az kimlik meselesi kadar altyap, g gibi
"maddi" megapoliten sorunlara arlk verildi. Prof. Ferruh Mftolu, gecekondu aflanna asla bavurulmamas, stanbul dnda yeni ca
zibe merkezleri yaratlarak gn nlenmesi gereini savundu. "G
men insann dnyasna egemen olan kuralszlk, kanunsuzluk, deer
(sizlik) ve lszlk" (Davut Dursun) vurgulanarak kyleme/taralama probleminin alt izildi, g eden insanlann ehirliletirilemediinden yaknld. "'12 milyon stanbullum' syleminin zerine bina
edilecek poplizmin... belediye btesi zerinde onanlamayacak ce
samette bir 'kara delik'e zemin hazrlayaca" uyars yapld.31 RP'nin
yan resmi yayn organ Milli Gazete'de Mehmet evket Eygi, stan
bul'un "yeniden fethinin" birinci yldnmne gelinirken, belediye
ynetimini "ehirliliin" icap ettirdii incelik ve grg deerleri a
sndan eletiren bir kampanya yrtt. "Gecekondu ve krsal blge
lerdeki taral dini"ne kar "sekin ve estetik birikime sahip" slamn
ne kartlmasn savundu. Baka slamc gazeteciler de "elitist" ve
"ikici" Turing Kurumu'ndan devralnmasma sevindikleri Yldz,
Emirgn gibi tarihi kklerin bu sefer de gayr ehil ellere braklma
mas dorultusunda Tayyip Erdoan' uyardlar. (Nitekim bu tesisle
rin dzenlenmesi ii Mehmet evket Eygi'ye verildi. Bir slamc ya
zar, Turing Bakan elik Glersoy'un sekinciliini "stanbul'u s
tanbullulardan korumak" olarak tanmlamt. "stanbul'u stanbullu
lardan koruma" misyonu, Eygi'nin ahsnda "alternatif' bir estete
emanet edilmi oldu.)32
"Yeniden fethin" zerinden bir yl getikten sonra ykselen, Is30. Sabah, 21.8.94.
31. Atilla zdr, Vakit, 13 Ocak 1995.
32. Hikmet Gndoan, Vakit, 9.2.1995.

FATH'N STANBULU

73

tanbui'u taral "barbarlardan" -mslman da olsalar-esirgemeye d


nk bu aalar, RP'nin sistem (devlet ve sermaye) nezdinde "akredite" olma stratejisiyle de ilikili kukusuz. RP sekinleri, sistem se
kinlerine, ayaktakmn haddin ald noktada dizginleyeceklerini,
varo fkesinin iktidarn vitrinini datmasna ve mahremine dalmas
na meydan vermeyeceklerini de ima etmi oluyorlar. stanbul, RP'nin
akreditasyon pazarlnn kilit yeridir (26 Mart seimlerinde RP'nin
baarsnn yaratt paniin esas olarak stanbul'u ele geirmesinden
doduunu hatrlayalm). Her eyden nce, Trkiye'de byk serma
ye esasen stanbul sermayesi olduu ve kendisini Istanbul'da/lstanbul'
la yeniden rettii iin byledir bu. Byk sermayenin kendisini lstanbulda/stanbul'la yeniden retmesi ve bylelikle stanbul'u bir d
m noktas olarak rgtlemesi, onun kreselleme srecinin Trki
ye'deki "iletkeni" olmasnn da uradr. Dolaysyla RP zirvesi, b
yk sermayeyle uzlat -uzlamak zorunda olduu- oranda "kre
sel ehir" projesiyle de uzlamak durumunda. Bunun sadece taktik bir
uzlama olmadn da vurgulamak gerek. Trkiyede slami burjuva
zinin kimi unsurlar "Anadolu orta bujuvazisi" apn oktan at,
hatta kendi merkez-tara elikisini de retmeye balad. slami b
yk burjuvazinin kreselleme eilimine ve "kresel ehir"in imkn
larna srt evirmesi sz konusu olamaz. Bu da RP'yi "kresel ehir"
projesine eken bir etkendir.
RP'yi "kresel ehir" projesine balayan bir baka kk, lideri Erbakan'n ektii sanayilemeci/bymeci ideolojinin tohumlandr. B
yk ("sper") iktisadi gce erimek MSP/RP gelenei iin her zaman
byleyici bir hedefti (Ruen akr Refah Partisi adnn da tesadfi
olmadna dikkat ekiyor); "ar sanayi" tesisleri ve yksek teknoloji
rnleri daima RP'nin bakedeki ikonlan arasnda yer ald. Geri
Erbakan ve yakn evresi hl sanayi toplumu paradigmasna iman et
mi grnyor, ama RP'nin yeni teknokratlar kua iktisadi g ve
teknoloji mukaddeslerini post-endstriyel evreye uyarlamaya yatkn
dr. Dolaysyla stanbul'u, byk bir sermaye ve iktisadi g birikimi
salayacak bir "tesis" olarak tasarlamak, RP'nin ekonomist ideolojisi
ne hi yabanc deildir. Tayyip Erdoan kapatacan syledii Karaky'deki genelevlerin yerine "Balkanlar'm en byk elektrik ve elekt
ronik merkezini kurma" iddiasn dile getirirken,33 sanayi toplumu il
mihalinden post-endstriyalizmin nuruna gei aamasnda gibiydi.
33. Hrriyet, 26.12.1993.

74

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

Adil Dzen ideologu Sleyman Karaglle elektroniin temsil ettii


ara aamay oktan katetmitir: stanbul'un "sanayi merkezi olmaktan
karlp uluslararas ticari merkez haline getirilebileceini; OsmanlI
larda ve BizanslIlarda olduu gibi uluslararas ilmi merkez yaplabile
ceini; dnyann en byk borsasnn burada kurulabileceini" syl
yor.34 Mslman edebiyat Mustafa Kutlu, stanbul'un kresel ehir
olmasna dair hevesini, olduka somut ngrler ve nerilerle ortaya
koyuyor. "Balkanlar, Karadeniz havzas, Ortadou ve Trki devletle
rin cazibe merkezi" olarak stanbul'un, Los Angeles, ikago, Paris,
Frankfurt, Rotterdam, Hong Kong benzeri, "ikinci kademe" dnya
ehri konumuna gelebileceini sylyor: "Bunun iin stanbul'un n
celikle yaanabilir, gvenlikli, temiz bir kent grnmne kavumas
lazmdr. Ayrca yksek nitelikli insan gcn kendisine ekebilmelidir. En yakn hedef olarak stanbul'un uluslararas dzeyde bir ilim,
sanat ve kltr merkezi haline getirilmesi dnlmelidir."35 Kutlu'ya
gre stanbul'un bu konuma gelmesi, "Osmanl dnemindeki konu
muna benzer bir seviyeye karlmas'' demek olacaktr. Birinci altblmde aktardmz, "mslman ve ortodoks lemine hkmeden Bal
kan metropol stanbul" tasarmn da hatrlarsak, "alternatif' bir ide
olojik anlam yklenerek "kresel ehir" projesinin pekl benimsenebilir olduu sonucuna varabiliriz. Alternatif anlam esas itibaryla,
"kresel ehrin" slami ve/veya yeni Osmanl bir blgesel hegemon
yann simgesi, hatta bu hegemonyann kurulmasnn nemli bir arac
olarak tasarlanmasdr. Bu yndeki tasarmlarda stanbul, belki Samuel Huntington'n "medeniyetler atmas" balamn dndren
bir jeokltrel odaktr;36 ama slam lemini dnyadan tamamen yal
tacak bir kar-merkez olarak ngrldn sylemek de zor. Buna
karlk stanbul'un Balkanlar', Kafkasya'y ve Gney Rusya-Ukrayna'y celbeden bir blge metropol olmas halinde (ki bu iktisadi a
dan gayet gereki bir ngr olduu gibi, Ortodokslua hitap eden
slamc alternatif kresel ehir tasanmlannm da ufku iinde olmal
dr); muhtemelen gayrimslim gmen cemaat oluumlarn da bera
berinde getirecek olan bu kozmopoliten gelimenin, slami dnya
ehri projesiyle nasl telif edilebilecei merak konusudur.
Kresellemenin fragmanlatran, zamansal ve meknsal kolajlar
34. Ruen akr, Ne eriat Ne Demokrasi, Metis Yaynlan, stanbul, 1994, s. 147.
35. Nehir, a.g.y., s. 29.
36. Jeokltr kavram iin bkz. Immanuel Wallerstein, Jeopoiitik ve Jeokitr, z
Yaynclk, stanbul, 1993.

FATHN STANBULU

75

yaratan etkisinin stanbul'a yansmas slamc entelektellerin dikka


tinden kamyor. Davut Dursun, bir stanbul'la deil stanbullar'la
kar karya bulunduumuzu saptarken Bizans stanbulunu, slamOsmanl stanbulu'nu, modem dnem stanbulu'nu, tara stanbulu'nu
ayrt ediyor. Sorunlarn kayna olarak tara stanbulu'nu gsteriyor;
"Osmanl-slam stanbul'u gibi camilerle, trbelerle deil modem ihanlan, gkdelenler, elence yerleri, byk oteller, fnans merkezle
ri" ile dolu olan modern stanbul'u (Pera, ili, Mecidiyeky, Levent,
Maslak, Bebek) "eytanlatrmadan" anyor - kanlmazln kabullenmiesine. "stanbul'un aslnn Osmanl-slam kimliini yanstan
ksm" olduunu vurguladktan sonra, Surii stanbul'un "esas" stan
bul olarak korunmasn istiyor.37 "Senin stanbul'un sana, benim s
tanbul'um bana!.." Kolaj kabullenmek, metropol ve "kresel ehir"
olgusuna "intibakn" bir gstergesi. RP'nin "kresel ehir" kavramna
intibaknn bir rnei de, Ocak 1995'te hkmetin stanbula ilikin
baz nemli ynetim yetkilerinin (Boazii ve ime suyu havzalarnn
imar ve korunmasyla ilgili) merkezi hkmete devredilecei ile ilgi
li aklamasna (iller "stanbul'un meselelerine el koyuyorum" de
miti) gsterdii tepkiydi. Bu dzenlemeye sadece RP'nin yerel ikti
darn kstlayan bir siyasi giriim olmasyla deil; stanbul'un "dnya
ehri" olmasn engelleyen yozlam ve himayeci "Ankara"nn mer
keziyetiliini pekitirmesi nedeniyle de kar kld. Tayyip Erdo
an bu mdahaleye, stanbul'un sorunlarnn yerel yasama erki olu
turularak, nem ve etki bakmndan ulusal lee denk politikalara
dayanak salayacak zel yasa kartlarak zlebilecei gryle
karlk verdi.38 Ksacas, tam da "kresel ehir"ci bir sylemin argmantasyonuyla...
Beri yandan "kresel ehir" projesine uyum salama eilimi, Refah'n kitle destei asndan riskleri de beraberinde getiriyor. "Kre
sel ehir" projesi, "modern stanbul"un "derin stanbul"a ve halk stanbulu'na galebe almas, onlar marjinalletirmesi demek - ve yuka
rda da grdmz gibi, tara Istanbulu'nun yine dlanmas, hatta
kimi bakmlardan yine kriminalize edilmesi demek. Btn bunlar da,
ehri ncelikle dev bir rant kayna olarak "deerlendiren" mantn
ve ileyiin slami kisve altnda srmesi demektir. O kisve, 2. altblmde deinildii gibi kolaylkla faizan mecralara da akabilecek,
kltrel kimlik tatminine dnk bir imge ve ritel rts oluyor. sla37. N e h ir, a.g.y., ss. 14-15.

38. A d a /K e n tliy im , 1995/2, ss. 50-1.

76

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

mi basnda BtT'lerin (Belediye ktisadi Teekklleri) ekiciliinden


ve "ok hzl bir naylon-paravan irket kurulmas sreci yaandn
dan" bahsederek geriye "effaflk adna... Belde-i Tayyibe'ye,39 fuka
ra ocuklanna merasimlerle defter kalem datma merasimlerindeki
aleniyet... snnet gsterileri..." gibi eyler kaldndan40 dem vuran
yazlarn yer almas, halk Istanbulu'nda doabilecek huzursuzluklar
haber veriyor.
Sonuta, orta vadede slamc hareketin stanbul tasarmlan gibi
kimlii de muhtelif stanbullar arasnda blnmeye aday grnyor.
slamc benlik, Bizans' fethetmi olmann anakronik zgveniyle Bi
zans'n yeniden ihds edilmek istendii kaygs arasnda da blnme
ye devam ediyor. Egemen iktisat ve iktidar akl asndan aresiz ba
lanlan kresel ehir projesini idare etmenin zorluklan, slamcln
teknik-medeniyet, "refah-felh" gibi ideolojik ikiliklerini ve ayrca snfsal-toplumsal ayrmalarn derinletirecek. Fatih'in stanbulu da
olsa, metropol kaosu, galiba tek hkme kutsiyet tanyor: "Senin stan
bul'un sana, benim stanbul'um bana"...
39. Tayyip, Osmanlcada iyi, gzel, ho anlamna geliyor. slamclar arasnda, Kuran'dak "Beldetn Tayyibetn" ifadesiyle kastedilenin stanbul olduu tefsiri yaplmtr
(Sebe': 15). stanbul Fetih Cemiyeti Bakan Ekrem Hakk Ayverdi de lmnden az n
ce, 1982'de, OsmanlI'nn elinde "hrabezr stanbul'un belde-i tayyibe olduunu" yazm
t (a.g.e., s. 158). Bykehir Belediye Bakan'nn ad, tslamclann muhayyilesinde s
tanbul'la ilgili bir dizi mistik "derin" anlam harekete geirmeye elverili!
40. Atilla zdr, Vakit, 13 Aralk 1994.

Kaynaklar
Akdoan, Y 1995, N e h ir 18 (Mart).
Ank, R. O., 1974, Meseleler, stanbul: Hareket Yaynlan (orijinal basm:
1932).
Ayverdi, E. H., 1985, Makaleler, stanbul: Fetih Cemiyeti.
Boratav, K., 1995, stanbul ve Anadolu'dan Snf Profilleri, stanbul: Tarih
Vakf.
Bula, A., 1992, Yeni Dnemin Eiinde, stanbul: Bosna Dayanma Gmbu.
akr, R., 1994, Ne eriat Ne Demokrasi, stanbul: Metis Yaynlan.
Cokun, Z., 1994, "stanbul Neyi Seti?", Birikim 60 (Nisan), ss. 11-29.
Dursun, D., 1995, Nehir 18 (Mart).
Kutlu, M., 1995, Nehir 18 (Mart).
Mftolu, F., 1995, Nehir 18 (Mart).

FATH'N STANBULU

77

Safa, P., 1931, Fatil-Harbiye, stanbul: Semih Ltfi.


Serdengeti, O. Y 1992, Mabetsiz ehir, stanbul: Gr Yaynlan (orijinal
basm: 1949).
Tanpnar, A. H., 1972, Be ehir, stanbul: Babakanlk Kltr Mstearl.
Tapper, R. ve Tapper, N 1987, "Thank God We're Secular", L. aplan (der.),
Studies in Religious Fundamentalism iinde, Londra: Macmillan, ss. 51-78.
Wallerstein, I., 1991, Geopolitics and Geoculture: Essays on the Changing
World-System, Cambridge: Cambridge University Press (Trkesi: Jeopoli
tik ve Jeokltr, stanbul: z Yaynclk).

KLTR KEHANETLER:
YERELLN TOPLUMSAL NASI
Yael-Navaro Yan

Kim "Trkntr?

BR HKYEYLE balayacam: 1994 ylnn Mart aynda bir gn


leden sonra birbirinden habersiz olarak Ayasofya Mzesi'ni ziyarete
giden iki kadn arasnda geen bir olay konu alyor bu hikye. O d
nemde Ayasofya zerine kamuoyunda bir tartma yaanmt. Bilin
dii gibi, Ayasofya ilk bata bir Bizans kilisesi olarak yaplm, Os
manlIlar stanbul'u fethedince camiye dntrlm, nihayet Cum
huriyetin ilk yllarnda da mze haline getirilmiti. O gnden bu yana
slamclar Ayasofya'nn yeniden cami haline getirilmesini talep eder
dururlar. Ayasofya turistlerin stanbul'da grmesi gereken yerler liste
sinde en st srada yer alr. ou laik Trk ziyareti iin Ayasofya
"gemi gnn" bir mzesiyken, buray dolaan bir slamc muhteme
len binann bir cami olduu gnlerin yasn tutmaktadr.
Anlatacam hikyenin getii gn, biri arafl, teki ise ba
ak olan iki kadn Ayasofya Mzesi'ne girmek zere kuyrukta bekle
mektedir. Ksa sal olann zerinde dizine kadar bir etek, bedenini
saran bir bluz ve ksa bir ceket vardr. araf giyen dier kadna dne
rek bunun bilet kuyruu olup olmadn sorar. arafl kadn ok a
rr, hayretler iinde, "Trke biliyor musunuz?" diye sorar. Sorudan
biraz rahatsz olan ksa sal kadn, "Evet," der, "Trk'm." "Aaa!" der
arafl kadn: "Hi Trke benzemiyorsunuz. Ben yabanc sanmtm
sizi." teki kadn cevap verir: "Siz de hi Trk'e benzemiyorsunuz.
Ben de sizi Arap sanmtm." arafl kadn cevap verir: "Elhamdllah Trkz ve mslmanz." Ksa sal kadn "Biz de yleyiz," der. Bu
kadnlarn her ikisi de, yaam tarz temelinde yalnz kendisine "yedili
i" yaktrrken, karsndakine "yabanclk" atfediyordu.

KLTR KEHANETLER

79

Yazma bu hikyeyle balamamn amac, "Trkln" ierii ko


nusunda dile getirilmi bu tr bir anlamazln, ada Trkiye'nin
kamusal kltrnde son derece yaygn olduunu vurgulamak. Trki
ye'nin insanlar, gnlk hayat pratiklerini Pierre Bourdieu'nn "habi
tus" kavramnn ima ettii bilind alanda yaamann tesinde kendi
kltr"lerini soyut olarak dnr ve tartrlar. Kitabn bu blm,
"Trkiyenin yerlisi" olmaya ilikin kart sylemlerin toplumsal cin
siyet politikas asndan anlamn ele alacaktr. Benim saha aratr
mam yapmakta olduum dnemde, "yerlilik" terimi an lde yo
ruma tabi tutulmu bir terimdi. "Yerlilik"te yer kavramna, yani "yerellie" ya da o topraklarda kklemi olmaya ilikin rtl bir gn
derme vardr. 90'l yllarda bu kavramn kart olarak "yabanclk"
kullanlyordu. Ama bu kavramn ierii (ya da imleneni) konusunda
da bir fikir birlii yoktu. 90'l yllarda Trkiye' de "yerlilik" kavram
nn anlam zerindeki tartma ok genilemiti. "Trkiye'nin yerlisi
olmann" ya da "yerli gibi davranmann" ne anlama geldii zerinde
anlamazlk ok youndu. Tartmann en keskin olduu alan laikslami kimlik politikas tartmas ekseniydi.
Hayat tarzlarnn kamusal temsili asndan slam'n laiklie mey
dan okuyuunun kadnlarn konumu zerinde odaklat bir sr deil.
Gerekten de, kadnlarn ne giydii, sokakta nasl davrand, ne l
de rtnd, slam'a balln ve laiklik yanls dzenin ne lde
reddedildiinin en nemli gstergesi haline gelmitir. Laiklik yanls
ve slamc kadnlar, aralarndaki sorunlar akla kavuturmaya ve
zmeye alrken hayat tarzlarn organik biimde "Trkiyeli ol
mak" temelinde savunmak zorunda olduklarn kefedeceklerdi. Bunu
yaparken bu kadnlar genellikle siyasi kartlarnn yaam tarzn ken
di "yerellik" tanmlarnn dnda tutacaklard. 1980'li yllarda, slam
c kadnlar araf benimsemelerini merulatrmak iin milliyeti
sylemin bir varyantndan (yani Trk-slam sentezinden) hareket ede
ceklerdi.1Trkiye'nin, onlara gre "uzun yllardr Batllama tarafn
dan bastrlm" olan "yerel kltr"n canlandrdklarn iddia edi
yorlard. slamclara gre rtnmeyen kadnlar, lkenin geleneklerine
uygun davrantan sapmlar, Bat'y taklide ynelmilerdi; artk Tr
1.
"Trk-slam sentezi" Trk milliyetiliinin bir versiyonudur. Hem baz Islamclarca, hem de baz Trklk yandalarnca savunulmaktadr. Trkiye asndan Trkl
ve slama bal bir miras vurgular ve Avrupa'y dlarken, ayn zamanda Trkiye iin
de "Trklk d" ve "gayrimslim" olduu dnlen btn unsurlar da dlamaktadr.

80

Is t a n b u l , k r e s e l

i l e y e r e l a r a s in d a

kiye'nin yerlisi gibi davranmyorlard.


slamclarla politik ve etik mcadelelerinde, laik feministler ba
langta kendi hayat tarzlarn slamclarnkine rakip bir "yerellik"
sylemi temelinde savunmalar gerektiini fark edemediler. Birok
feminist iin Batllama, kadnn slam'n snrlama ve basklarndan
kurtuluu anlamna geliyordu. Ne var ki, slamclarn etkilerini artr
dklarn grdke, laik feministler de ikna edici olabilmek iin Trki
ye'ye "yerlilik" erevesinde bir aidiyetleri olduunu iddia etmek zo
runda olduklarn anladlar. "Trkiye'nin yerel kltr" zerine onlar
da kendi sylemlerini yarattlar. Bu kadnlar, haklar ve zgrlkleri
konusundaki taleplerinin aidiyet ya da yerlilie ilikin anlatlar arac
lyla dile getirilmesi gerektiini kefettiler.
ayet Raymond Williams'm ngiltere iin yapt gibi, Trk toplu
mu iin kltr kavramnn toplumsal tarihini yazacak olsaydk, kltr
kavram zerinde bir kamusal atmann n plana kt tarihsel d
nemlere iaret ederdik. Trkiye tarihinin belirli dnemlerinde, kltr,
bilind, kendiliinden uygulanr, yaanr bir ey olmaktan karak
ayn zamanda kamusal planda tartlacak, ayrntl tarzda incelene
cek, sorgulanacak ve soyutlanacak bir kavrama dntrlmtr. Bu
etnografik alma byle nemli bir dneme ilikindir: 1990'l yllarn
ortasnda, Refah Partisi'nin stanbul belediyesini kazand dnemde,
yerel kltr kavram kamusal tartmada yeniden bir sorun haline gel
mitir. Cumhuriyet'in kurulu yllan, 1920'li ve 30'lu yllar, "Trkiye'
nin kltr nedir?" sorusuna ilikin tartma asndan nemli bir d
nemdi. Benzer ekilde, 1990'l yllar da, Refah Partisi'nin Trkiye tipi
bir demokraside en byk parti haline gelmesiyle bu tartma yeniden
gndeme gelmitir. Bir kez daha, snflan, cinsleri ve ideolojik farkllklan aan bir tarzda, insanlar birer antropolog kesilmi, Trkiye'nin
yerlisi olmann ne olduunu, "gerek Trk" olmann ne tr bir gnlk
davran tarzm, sokakta yrme biimini, giyim kuam, yabanclarla
konumay gerektirdiini, ya da "Trkiye'nin yerellii"nin ne tr bir
dnya grn, inanc ya da devlet ynetimini gerekli kldn tart
maya balamtr.
Trkiye'nin kamusal kltrnde zaman o kadar hzl, deiim o
kadar belirgindir ki, burada sunacam etnografik malzemenin belirli
bir tarihsel konumla ilgili olduu iyi anlalmaldr: 27 Mart 1994'te
Refah Partisi stanbul'da ve baka birok ilde belediye seimlerini ka
zand. Bu blmn kapsam bu seimleri nceleyen ve onu izleyen bi
rer aylk sreler boyunca "yerel kltr" konusunda hkim konumda

KLTR KEHANETLER

81

olan bir kamusal sylemi incelemekle snrldr.


Etnografk ayrntlar sunmadan nce, Trkiye zerine "ilerici"
ya da grececi denen aratrma sylemine bir itirazm belirtmek isti
yorum. Bu yaklam, Batllamann Osmanl mparatorluu ve Tr
kiye zerindeki sarsc kltrel etkilerini eletirmek arzusuyla, sonun
da laiklik yandalarna kar slamc hareketi neredeyse ycelten bir
tavra ulamaktadr. rnein Kevin Robins (1996, 66) yle yazar:
"Modem Trk kimlii Bat kltrnn asimilasyonu tarafndan biimlendirildii kadar, 'ayn zamanda, eitli olumsuzlamalann da
rndr': Trk toplumu, 'bastrma sanatnda deneyimli hale gelmi
tir'." Yazar daha sonra 1980'li yllarda, Islami hareketin ykseliiyle
birlikte, "psiik bask kaldrld anda, yitirilmi kimlikler ve dene
yimler yeniden kazanlmaya balad," der (74). Bu anlatmda bir "ge
lenee uygunluk" sylemi mevcuttur. Bu sylem, Trkleri, kendileri
ni "uygarlatrma" abalan dolaysyla, teki mslman gruplardan
ok daha fazla takdir etmekle birlikte, Trklerin Avrupal olmadn
ve hibir zaman olamayacan her daim vurgulayan, Batllaarak
kendileri asndan zsel olarak geerli olan (mslman ve Doulu
olmay) bir kenara atmakta olduklann syleyen oryantalist anlatm
lara benzemektedir.
Bu yazda "yerelci etnografya" ile tartyorum. Bu terim Adam
Kuper tarafndan, antropolojinin grevini, "yerli kltr"nn tasviri
(anlalan yerlilerin kendileri bunun ne olduunu bilmemektedir) ya
da "yerlinin bak asnn" gn yzne kartlmas olarak kurumsal
latrm olan bir antropoloji eletirisi olarak gelitirilmitir (Kuper
1994, 544). Son dnemin yerelcileri Edward Said'in (1978, 1999) a
lmalarndan epeyce etkilenmilerdir (Said, Trkiye'de slamc ay
dnlarn belki de en sevdii Batl yazardr). Bu yerelciler, yerlilerin
hayat konusunda izilen arkiyat betimlemeleri sorgularken, para
doksal biimde, kendileri de incelenen "yerel kltr" konusunda Bat
llama ncesi bir "hakikat"in varln ima ve tasvir etmektedirler.
Bu literatrde "yerel kltr" hakkndaki arkiyat ya da Batl betim
lemeler, yaratlm kavramlar olarak eletirilirken, yerel ifadeler, ye
rel pratikler ve dnya grleri, sanki bu nyargl imajlarn ardndaki
"gerein" ya da "hakikatin" ta kendisiymi gibi sunulurlar. Yani da
ha nceki temsil biimleri yanl temsil biimleridir ve antropologun
grevi "yerli kltrnn hakikati"ne sadk bir anlat yaratmaktr. Oy
sa neyin yerli olduu, neyin yerel kltr olduu son derece tartmal
meselelerdir.2 Gerekten de, blmn banda aktarm olduum y

82

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

knn de gsterdii gibi, harekederini yerliliin saydam yansmalar


ya da "bir yerin kltrel ya da yapsal hakikati olarak incelediimiz
insanlarn kendilerinin "yerlilik"le ilgili rakip sylemleri vardr. Fark
l yerlerin yerlileri olarak, yerlilik roln stlenebilir, yerlilii benim
seyebilir, bir araf ya da ilemeli bir bluz gibi giyebilir, bir fes ya da
sakalla ifade edebiliriz. Bu koullarda, yerelci etnografn yerel ya da
yerli diye saptad ey, yerel kltr ve yerlilik hakknda belirli "haki
katleri" biimlendiren, baka "hakikatleri" yadsyan, milliyeti ve/
veya slamc bir syleme benzeyebilecektir.
Elbette bu, benimsenmi yerliliin, bunu uygulayanlar ya da iselletirenler asndan tad varolusal gcn nemsiz olduu an
lamna gelmez. Bilinli ya da bilindnda benimsenmi olsun, kim
likler sanki gerekmi veya gelenee uygunmuasna yaanr ve his
sedilirler.23 araf ancak son zamanlarda benimsemi olan Trk ka
dnlarnn, kimlikleri dolaysyla laik kurumlardan dlandklarnda
bunu o kadar ac yaamalar bu yzdendir. Bunun gibi, anneleri ve an
neanneleri rtnd halde kendileri kamu iine pantolon ve tirtle
kmay tercih eden kadnlar da "kendi gerek benliklerini bastrm"
gibi hissetmezler: blucini ve bluzu kendi hakiki benliklerinin bir par
as gibi grrler. Yani yerelci antropologlar, inceledikleri Bat-d
toplumlardaki milliyeti hareketleri farkna varmadan yeniden ret
mi olmaktadrlar.4 "Dou-Bat" ikiliini gerek kabul eder, Batlla
ma srecinde en az deimi unsurlar "yerlinin bak as"nm rnek
leri olarak ele alrlar. Bu gibi aratrmalarn "ilerici" kltrel grece
cilikleri, sz konusu lkelerin kltrel bakmdan muhafazakr hare
ketleriyle tehlikeli biimde rtr.
Benim etnografk stratejim "yerel kltr zerindeki sylemsel
mcadeleleri incelemektir. Dolaysyla konu, Trkiye'nin yaam ol
duu, devlet tarafndan dayatlm Batllma ve laikleme srecinde
neyin kltrel olarak bu topraklara daha fazla ait olduu deil, uzun

2. Rena Lederman (1989), Mendiler'in kendi ilerindeki mcadeleye dikkat eke


rek, btnsel kltrel anlatm benimseyen yaklamlarla tartmaya giriir. Benim d
nce izgim de onun burada atfta bulunduum almas dorultusundadr.
3. Vincanne Adams (1996), Sherpalar'm AvrupalIlarla devam eden ilikilerine by
le yaklar. Gnmzde Sherpalar'm Batl turistin gzne gzel grneceini varsaydk
lar "Sherpalm" altndaki "gerek Sherpa"y arayacana, Adams "sanal Sherpa" adn
takt Sherpa'y tahlil eder.
4. Antropolojik almalar ile milliyeti sylemler arasndaki rtmenin bir eleti
risi iin bkz. Spencer (1990).

KLTR KEHANETLER!

83

yllarn Batllama hareketlerinin ardndan neyin imdi "yerel" ola


rak formle edildiidir.
Kbus ykleri

Mart 1994 belediye seim kampanyalar kltr politikas alanndaki


bir rekabete dayanyordu. 1994 balarnda Refah Partisi'nin kazanma
ans belirginlemeye balaynca, btn dier partiler kendilerini Tr
kiye'de laikliin gelecekteki tek gvencesi olarak ilan etmeye giriti
ler. Cumhuriyet dnemi boyunca bir slamc grubun nemli bir resmi
iktidar odan ele geirecei az saydaki rnekten biriydi bu. Rakip
leri, Refah Partisi'nin "Atatrk'n kurduu devletin" anlamn ve birli
ini tehdit etmekte olduu iddiasndaydlar.
Seimi Refah Partisi kazannca, endie ve panik ieren bir belir
sizlik havas dodu. Bir slamc parti stanbul belediyesini ele geirdi
ine gre Trkiye'de hayat nasl deiecekti? Cumhuriyet'in kurulu
yllarnda bym olan yal bir kadn yksek tansiyondan ikyet
ediyordu.5 niversite rencisi bir gen kz "moralinin sfra indii
ni" belirtiyordu. Birka gn boyunca birok insan Refah Partisi'nin
ynetecei semtlerden gemekten korkar oldu. Hi kimse stanbul so
kaklarnda hayatn nasl olaca konusunda bir fikre sahip deildi.
Toplumsal histeri dnemleri yaratc muhayyilenin harekete ge
mesine yol aar. stanbul'da olup bitecekleri korku iinde beklerken
insanlar eitli akalar yapmaya, hikyeler anlatmaya baladlar; Refah'n zaferi, kartlan tarafndan, byk lde mizah, daha dorusu
kara mizah araclyla iselletirildi. Bu, ciddi endielere kaplm
insanlarn keyfini yerine getirmek amacyla, beklenen bir felaketi
abartarak gln derecede komik hale getiren trden bir mizaht. Laik
sylem slam konusundaki gcn, mizah ve rivayetin byle gayri
resmi bir ekilde retilmesiyle de salyordu. Dahas slamclar da
kendileriyle ilgili olarak gelitirilen bu sylem tarznn farkndayd
lar. Onlar da yant olarak laiklik yandalannn mbalaal "kbus"lan
diye niteledikleri bu tarz hakknda akalar yapyorlard.6
5. Bu ve bundan sonraki gnderme ve betimlemeler, dnemin olaylar srasnda tut
mu olduum notlardan alnmtr.
6. rnein, gen slamc aydnlar iin kurulmu bir eitim vakf olan Bilim ve Sanat
Vakf yelerince kanlan aylk dergi Blten'm seim sonras Mart-Nisan 1994 says
(cilt 5, say 34) u bal atmt: "Kbus: 13. Cumadan sonra en heyecanl serven: 27
Mart".

84

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

Mizah ve rivayet alan, sylemsel bilgiyi, Walter Benjamin'in


(1968) kastettii anlamda, ani "parlamalar" biiminde yanstr. aka
lar ve dedikodu "bir tehlike annda parlayan bellein" (255) anlk g
rntleri gibidir. Mizah ve rivayet, gemi cumhuriyeti sylemsel
biimlerin gnmzdeki tortulann, bilinli konumalardan daha
fazla belli eder. Elimdeki etnografk rnekler, laik akalarda ve dedi
koduda, slam'n, "ada" ve "uygar" deerlere kar "yerel" ve "yer
li" deerlerin canlandrlmas ynnde bir aba olarak kavrandn
gsteriyor. imdi laiklik yandalarnn, iktidara gelen slamc beledi
ye bakanlannn yerellik ve yerlilik kavramlarna ilikin mizahi ng
rlerinden rnekler vereceim.
Refah Partisi'nin seimleri kazanmasn izleyen gnlerde, laiklik
yanda bir iadam yle diyordu: "Kyafetim hazr. Zaten sakalm
var. Bir tespih aldm m, tamam!" Esnaftan biri, yannda alanlara
soruyordu: "Bana syleyin, ne renk araf istiyorsanz toptan aldra
ym." Baz insanlar kadn tandklaryla sokakta karlatklarnda, ar
tk slami klk kyafet giymeksizin gezmeye kamayacaklarn sy
leyerek taklyorlard onlara. nl bir erkek yazar kafasna memnuni
yetle sark takabileceini belirtiyordu: "Hi olmazsa kelim grn
mez!" diye de ekliyordu. Laiklik yandalarnn akalarnn ou bu
ekilde klk kyafet ve grnle ilgiliydi. Gerekten de laiklik yan
dalarna gre slamclarn yapaca en nemli eylerden biri klk k
yafet alannda Bat tipi giyim kuam yerine "slam i" kyafetin dayatlmas olacakt. Bu sylemsel armda slami klk kyafet gelene
e ve yerel otantiklie, Batl klk kyafet ise modem ve ada olana
balanyordu.
Seimleri izleyen hafta boyunca, laiklik yandalan Islamclann
iktidan devralmas konusunda birok ironik sz syleyecekti: "Ne
gzel - artk geceleri uyuyacak Trkiye! Barlarda, meyhanelerde e
lence artk yok!", "Elbet yeni elence tarzlan buluruz. Belki de der
viler gibi dnp huu ekmeye balarz." stanbul'un barlarnda, restoranlannda, kafelerinde, sinemalannda, tiyatrolannda, diskolannda
elenmek yerine "slami" ya da "yerel" tarzda bir araya gelmeye ve
elenmeye zorlanacaklanndan korkuyorlard. Laiklik yandalan en
ok da "slami kurallar"n uygulanmas yoluyla kadnlarn hayatnn
kstlanmas beklentisi iindeydiler. slam okelilik ve rtnme ile
zdeletiriliyordu. Gen bir banka alan, yznde vahim bir g
lle yle diyordu: "Kadnlann almasna izin vermeyecekler, ka
dnlar evde oturacak, oy vermeyecek, rtnecek." Bu gen kadn pek

KLTR KEHANETLER

85

pahal olmayan bir barda kendi bana oturmu konuuyordu. "Bu darda son gecelerimden biri olacak." Laiklik yandalar seim sonu
larnn oku altnda, kendilerini olabilecek en kt eylere hazrlaya
bilmek iin, mizaha bavurarak rahatlamaya alyorlard.
Bir anti-topya beklentisinin byle mizahla ifadesi gerek bir hu
zursuzluu yanstyordu. Bir dizi temel sorun esas endie kaynan
oluturuyordu. Bu endieleri hissedenler iin slam ya da yerel kltr
sadece belirli zgl eyler anlamna geliyordu. akalarn ortaya koy
duu gibi, kamu iinde kadnlar iin rtnme zorunluluu, laiklik
yandalarnn bilin aknda "slami dzen"in artrd ba ko
nuydu. iki ve elence konusunda kstlamalar da slam konusundaki
inanlardan bir dieriydi. En nemlisi, kadnlarn kamusal hayat ze
rinde bir kontrol oluturulaca tahayylyd. Gndelik kamusal dav
rana ilikin btn bu simgeler laiklere gre, Trkiye'yi "ada me
deniyet seviyesi"ne getiren Atatrk dneminde geride braklmt.
Bunlar yeniden canlandrmak isteyen bir hareket, tarihsel olarak al
m olan yerel, modem ncesi ya da slami kltrel alkanlklar ye
niden gn yzne karmaya alacakt. Bir bakma, bu laiklik yan
dalarnn oluumunda "kltrel bakmdan geleneklere uygunluk"
hep bedenin (zellikle kadn bedeninin) kamusal alanda disiplin alt
na alnmasyla bantlyd (bkz. Gle 1991). Onlarn tahayylne g
re slam esas olarak buydu.
Bu zgl etnografik balamda daha bir nemle iaret edilmesi ge
reken nokta cinsiyet zerindeki vurgunun arlyd. Toplumsal olu
umlarn cinsiyet ykl bileenine duyarl olanlara bu mesele, yani
sz konusu kriz dneminde laiklerle slamclar arasndaki kltrel
farklln cinsiyet sorununa bu denli endekslenmi oluu, artc
gelmemeli. Laik stanbullulara gre, slamclarn en nemli "farkll
" kadnlara dayatacaklar disiplin ve ahlaklkt. Tuhaf biimde, s
lam'a uluslararas alanda uygulanan tekiletirme sylemlerinde (ki
bunlar stanbul'un laiklik yandalarn ve slamclarn da ilgilendirir)
slam, kadnlara ilgisi bakmndan dier sosyo-kltrel alanlarn te
sine geer. slam cinsiyet konusunda takntl olarak resmedilir, sanki
teki sosyo-kltrel alanlar daha az takntlym gibi.
stanbul'a aina olmayanlar, eer mslman kltrlerde neyin
yerli ya da otantik olduuna dair bu tr nyarglara sahiplerse, araf
giyme zorunluluunun, okeliliin ya da kamu alannn denetlenme
sinin hayal edilmesinin dahi, mslman bir lkenin vatandatan iin
neden bu kadar kabul edilemez olduunu kavrayamayabilirler. Tuhaf

86

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

bir ekilde, Trkiye vatandalarnn birou da slami ynetimden


beklenmesi gereken eyler konusunda Batklarda varolan bu nyarg
lar belirli biimlerde paylarlar. Ama hatrlayabildikleri kadaryla,
yerli laiklik yandalarnn bildii bir ey vardr: bu kadar byk kt
lklerin anas gibi grdkleri dini dzen kendi lkelerinde hibir za
man varolmamtr. Onlann zihinlerindeki armlarda Trkiye te
ki mslman lkelerden, zellikle ran ve Suudi Arabistan'dan farkl
olmutur. 1990'h yllarda, slamc kart gsterilerde laiklik yanda
larnn sk sk bard sloganlardan biri "Trkiye Iran olmayacak!"
oldu. Laiklik yandalarnn okulda ezberlemi olduklar gibi, Ata
trk'n getirdii kltrel reformlar arasnda 1925'in, fesi, sar, cp
peyi yasaklayan, pee taklmamasn resmen tevik eden klk kyafet
reformu da vard. O zamandan beri kent hayatnda Avrupa'nn yerli
letirilmi modas izleniyor. Aslnda bunlara "Batl" ya da "Avrupal
lam" demek de doru deil, nk bunlar artk Trkiye'de hayatn
asli bir yn. Kadnlarn pantolon, dar etek ve kazak giymeleri, gn
mzn slamc kadnlarnn giydikleri araf ya da manto kadar Tr
kiye'ye aittir. Ama cumhuriyet kurumlan tarafndan yetitirilen insan
lar iin Trkiye'nin Batllama sreci iinde ar ar iselletirilen
Avrupa tarz modernlie kart olarak, sank, araf ve pee gibi giysi
ler halen slam ya da Trkiye yerelinin simgesi olarak alglanmakta
dr. 1994 seimlerinin semenleri stanbul sokaklannda ok fazla ar
afl ve trbanl insan grmeye alk deillerdi. O zamanlar birok
kadn sokaa karken barts takyor olsa da, bunun herhangi bir
resmi dayatmayla ilgisi yoktu; Anadolu'nun kk kentlerinden ya da
kylerinden stanbul'a g etmi ailelerin kadnlarnn ounun takt
bartsnn de ille dini bir anlam olmas gerekmiyordu. Laik s
tanbullular kentlerini, birok elence yeri, barlar, restoranlar, kafeler,
kumarhaneler, gece kulpleri olan bir metropol olarak grmeye al
mlard. ki imek sosyal hayatn bir parasyd. Kadnlarn gittikle
ri yerlerin ou zellikle gndzleri (bazen de geceleri) onlara akt.
ou kadn ev dnda alyordu. Kentsel orta snf sosyal hayatnn
bu tr gstergelerinden hareketledir ki, laik stanbullular "gelenee
uygunluk" ya da "Islama dn" trnden zorlamalar konusunda ha
yal glerini nceden altrmaya balamlard.
Laik stanbullularn slamclarla kartlklarn zel olarak kadn
larn kamusal alanda disiplin altna sokulmalar sorunuyla zdele
tirmelerinin elbette tarihsel bir aklamas da vardr. Ulus-devletin
oluum yllarnda Atatrk "yeni Trkiye"yi gemiinden ve komu

KLTR KEHANETLER

87

mslman lkelerden ayrma konusundaki abas erevesinde ka


dnlar lehine iki nemli reform gerekletirmiti: oy hakk ve Trki
ye'nin kadnlan iin Bat klk kyafetinin kurumsallatnlmas - yine
simgesel bir admd bu (Kandiyoti 1987). Bugnn laiklik yandalannn tarihsel bilincinde, "Trk kltr" Osmanl-slami gemiinden
zellikle cinsiyet ekseni zerinden aynmtr. lerleme konusundaki
bu laiklik yanda anlatya gre, Trkiye kendi yerel kltrn redde
derek, zellikle kadnlan "kurtarma" bakmndan "uygar" bir yakla
m benimsemitir. Yeni ulus-devletin karakter oluumu dneminde,
teki devlet ve tarihler karsnda kadn sorununa o kadar ok simge
sel anlam yklenmiti ki, gnmzn laiklik yandalannn kendileri
ni yerel kltrden ya da slam'dan bir kez daha cinsiyet temelinde ayntrmalanna hi amamak gerekir.
Burada stanbul'un laik orta snfnn slam konusundaki kamusal
tahayyln, slam' arkiyat tarzda kuran yaklamlarla, zellikle
bunun gnmzn Bat toplumlannda kitlesel iletiim aralarnda di
le geli biimiyle ortak bir titreim iinde olduu dnlebilir. rne
in Trk laiklik yandalarnn slam anlaylarn Said'in arkiyatlk
(1978, 1999) ve Haberlerin Anda slam (1981) kitaplarnda eletir
dii malzemeyle karlatrn. Gerekten de, Cumhuriyet Trkiyesi'nin laik rejimleri altnda kurumsallatrlan ve poplerletirilen s
lam imgelerinin ve gnmzde laiklik yandalannn slam hakkmdaki fikirlerinin, gemiin ve gnmzn arkiyatlklanndan etkilen
mi olduunu sylemek mmkndr. Daha da tuhaf olan, Trk Islamclanmn da slam konusunda arkiyat bir syleme yaklamalandr; baka bir deyile, daha dindar mminler olma heyecan iinde,
Trk Islamclan kendilerini arkllatrmaktadrlar. Trkiyede laikIslamc kltr politikasnda cinsiyete bu kadar vurgu yaplyorsa, bu
nun nedeni slam konusundaki iselletirilmi arkiyat sylemlerin
bu kadar kkl biimde cinsiyet temelli olmasdr.
Ayn zamanda, laik stanbullularn, Bat AvrupalIlara olduka
benzer biimde, o dnemde kendi tarzlarnn "kltrel" olmad ko
nusunda bir kanya sahip olduklarn belirtmek de gereklidir. Onlarn
yaratt imgeye gre "kltr" kavram slamclara uygulanabilirdi:
gnde be defa namaz klyorlard, dini bayramlar kutluyorlard, Kuran' Arap alfabesinden okuyorlard, Islami klklar giyiyorlard, vb.
Buna karlk, laik stanbullular kltr atklarn dnyorlard.
Onlar modemdi, uygard, kresel normlara ulam, yerel sapmalar
geride brakmlard. Laiklik yandalannn Refah Partisi'nin belediye

88

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

seimlerindeki kampanyasnn, teki partilerden farkl olarak "kltr"


ile ilgili olduunu dnmeleri bundandr. Refah'm kendilerini "yerellemeye iteceinden korkuyorlard. Oysa, slamclarn belediyele
rin bana geiini izleyen ilk iki aydan sonra, laiklik yandalan yerel
kltr konusundaki sylemlerini deitirecek ve eer halk karsnda
ikna edici olmak istiyorlarsa, kendilerinin de kendi tarzlannn "yerel"
olduunu ortaya koymak zorunda olduklann kavrayacaklard.
Rivayet mi. Gerek mi?

Seimleri izleyen dnem sadece mizah ve hikye deil, bol bol da ri


vayet retti. Seim sonulannn aklanmasn izleyen iki hafta bo
yunca Refahlann halk sokak ortasnda taciz ettiine dair sylentiler
yayld. Birok insan eve sokak atmas hikyeleriyle dnyordu.
29 Mart 1994 gn, yani seimden iki gn sonra duydum ki "birka
adam ehrin orta yerinde ba ak kadnlara yaklaarak byle dolaa
mayacaklarn sylemiler". Orta yal bir adam ise "ocuk parkna
ba ak giden bir kadna oraya bartsz giremeyeceini sylemi
ler," diyordu. Refahn zaferini izleyen o gergin gnlerde insanlar ku
laktan kulaa yaylan bu sokak olaylarn konuuyorlard. rnein
ben yle bir ey duydum: "Saryer'de belediye otobsne binmekte
olan bir kadn ba ak olduu iin otobse kabul edilmemi." Bir de
sarkl ve cppeli adamlarn bir banliy treninde erkek ve kadn yol
cular ayr kompartmanlarda toplamaya altn anlatyorlard.
Yazl ve grsel basn da sylentilerin yaylmasna katkda bulu
nuyordu. 1 Nisan 1994 tarihli Cumhuriyet gazetesinde u haber yer
alyordu: "Yobazlar stanbul'da otobs kard. Ortaky'de dn bir
otobs durduran sarkl ve cppeli 4 saldrgan, ierideki kadnlan in
dirdikten sonra erkekleri de tehdit ederek, 'haremlik-selamlk' dzeni
ne uymalann istediler," diyen makale yle devam ediyordu: "RP'nin
stanbulda Bykehir'i garantilemesi ve 16 ile belediye bakanl
n kazanmasnn ardndan 'eriat yanls eteler'in gen kz ve kadnla
ra ynelik saldmlan yeni boyutlar kazanarak sryor." Dier laik ga
zete ve televizyonlar da benzer haberler veriyorlard. Bu haberler ola
y yaayan insanlann basn telefonla arayarak anlattklarna dayand
rlyordu. Ama kulaktan dolma bilginin tesinde, bunlarn basnda da
yer almas rivayetin gcn teyid etme, dorulama ve glendirme et
kisi yaratyordu.
Sylenti kltrel ya da tarihsel bir bolukta retilip tketilmez.

KLTR KEHANETLER

89

Tartmaya altm udur ki, o dnemde Refah kartlan ehirde


hareket zgrlklerinin kstlanmasndan ikyet ediyor ya da bu tr
uyanlan kulaktan kulaa yayyorduysalar, bu ayn zamanda olay ol
madan nce bundan korktuklar iindi. Refah yetkilileri ehirde her
hangi bir deiiklik yapmaya girimeden ok nce laik stanbullular
"slamc bir ynetim altnda neler olaca" konusunda yan aka tah
minler yrtmeye balamlard bile. Zizek'e (1995) benzer biimde,
bu tarihsel anda laik stanbullulann Refah Partisi'nin baansn bu bi
imde yorumlamalar iin koullarn olgunlam olduunu ileri sre
ceim. Yetmi yllk Trkiye Cumhuriyeti'nin modernleme projesi
nin dayankszl hakknda korku mu duyuluyordu? Hi kuku yok,
byle bir korku vard. Ama nemli nokta udur: Refah Partisi daha
kendini uygulama alannda gstermeden nce, laiklik yandalannca
"slamclk" konusunda nceden varolan bir sylemle karlanyordu.
Laiklik yandalan korkulanm kamusal hayatn cinsiyet temelinde k
stlanaca biiminde ifade ediyorlard. Refahlann eriat yerletire
ceklerini hayal ediyorlard; eriat ise onlann kafasnda sululann eli
nin ayann kesilmesiyle cezalandnld bir hukuk dzeniydi. Ms
lman ailelere domu olan btn Trk kadnlannn rtnmek ve eve
kapanmak zorunda kalacandan korkuyorlard. Refah Partisi seimi
kazannca, bu tr yorumlar iin ortam zaten hazrd. Burada kendi
kendini dorulatan, ngr tr bir mekanizma da iliyordu. slam ve
slamclk hakknda tekiletirici sylemler Refah'm iktidara gelme
sinden nce byk lde balamt; bu sylemler zaman iinde ta
rihsel sonu dourma kabiliyetine sahip olduklarn gsterdiler. Ger
ekten de, akalar olayn gereklemesinden nce anlatlyordu. Sy
lenti ve gerek bilgi geldiinde, bu, belirli bir laiklik yanda toplulu
un slam konusundaki kltrel tahayylnde hassas bir noktaya de
iyordu. Birok insan asndan, anlatlan hikyeler slamclar ve be
lirli bir yerlilii dayatma abalan hakknda zaten varolan bir duygu
bileimine denk dyordu. Burada anlatlan olaylar bir sylemin
gereklik zerindeki ksmi etkileri hakkndadr. slam konusuna dair
hkim laiklik yanda sylem, slam'n ne olduunu tahayyl etmekle
kalmam, bunu gerekte retmeyi de baarmt.
1994 Martnda stanbul'un gnlk hayatnda kadnlar sokakta
cinsel tacize uramaya alkt, ama slam'n rtnmeye ilikin kural
larna uyup uymadklar burada zel olarak etkili deildi. Erkekler ve
kadnlar kamu ulam iin ayn aralar kullanyor, yan yana oturuyor
ya da ayakta duruyorlard. Kamusal alana kadnlarn girmesi ancak

90

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

pek az sayda rnekte gayri resmi kurallarla engellenmiti: Bunlarn


arasnda geleneksel kahvehaneler, baz meyhane ve barlar, baz okul
lar ve camiler saylabilir.
Sz ettiim sylentiler kadnlarla erkeklerin kamusal alanda, ka
dnlarn giyimi temelinde ya da meknn fiziksel olarak ayrlmas
evresinde dnyor. "slam bu mudur? "Trk yerel kltr" bu mu
dur? Trkiye'nin "yerlisi" olmak bu mu demektir? Ya da Trkiye Ba
tllamaya balamadan nce durum bu muydu? Kimi kltr aratr
mac ve eletirmenlerinin ileri srd gibi bunun "bastrlm ye
rerin gstergesi olduunu dnmyorum; bu, uzun yllar sren Ba
tllama srecinden sonra hem laiklik yandalan, hem de slamclarca "Trkiye'nin yerlisi" diye yeniden kurulan, yeniden formle edi
len, ina edilen eydir. nk slamclann yeni detleri ok byk l
de gnmzn rndr, Osmanl mparatorluu dneminin ya da
peygamberin zamannn hayat tarzlanyla pek fazla ortak yanlan yok
tur. Oysa sz ettiim gnlerde taciz sylentisi, sylem, olay, her ey
i ie gemiti. Kadmlann kamu iindeki grnne o kadar ar bir
simgesel anlam yklenmiti ki, kriz annda harekete geildiinde, s
lam ve yerellik kavramlan baz slamclar iin dahi tam da bu anlama
gelmeye balamt.
Laiklik yandalannn nyarglanna farkl tepki verenler de vard.
Beyolu belediyesi zabtasndan bir amir bir gn bana "bunlan yapan
biz [yani Refah'n kadrolan] deiliz" diyordu. Seimlerden birka
gn sonra Beyolu belediye binasnn koridorunda oturuyorduk. Re
fah Partisi yetkilileri byk bir nee iinde binaya yerlemekteydi.
Zabta amiri az nce stiklal Caddesi'ndeki bir grevden dnmt.
"Sarkl, cppeli drt adam ellerindeki sopalarla mini etekli kadnlan
dvyorlarm. Onun iin anldk," dedi. "Bu tr olaylar olunca, bi
zi [Refah kadrolann] suluyor insanlar. Aslnda, bu sankl adamlar
provokatr. Kamuoyunu bize kar kkrtmaya alyorlar." Zabta
amiri, yeni belediyenin birka baka grevlisiyle birlikte tacizcileri
Beyolu Emniyet Amirlii'ne teslim etmiti. Refah yetkilileri bu
olaylardan kayg duyuyor, zellikle partinin byle eylerle ilikilendirilmesini istemiyorlard. Daha iktidara yeni gelmilerdi; kentin yne
timinde etkin bir alma sergileyebileceklerini gstermek istiyorlar
d. Belediye bu i iin vard. Oysa "provokatrler" laiklik yandalannn "slami dzende olabilecek eylerin z" konusundaki sylemle
rini gncelletirmeye yaryordu. Refah Partisi'nin, daha pragmatik bir
yaklamla iktidarda kalmay nemseyen baz yetkilileri iin kartla-

KLTR KEHANETLER

91

nnn bu korkulanm doru olmadn kantlamak nemliydi. Asln


da, o gnlerde konutuum Refah yneticilerinden ya da alanlarn
dan pek ou, laiklik yandalarnn kendilerini sktrmaya alt
keye hapsolmak istemiyor, sz, araf m mini etek mi, Coca Cola
m limonata m gibi tartmalardan baka konulara kaydrmaya aba
gsteriyorlard.
Esas Meseleler

Seim sonulannn aklanmasndan sonraki birka ay boyunca, "la


ik" basnn gazetecileri yeni belediyelerin almalaryla urap dur
dular. Yeni belediye bakanlan, demokratik bakmdan hak ettikleri
koltuklarnda muzafferane oturuyor, dikkati zerlerine ekecek eyler
yapyorlard. Cumhuriyet tarihinde nemli iktidar odaklarnn ilk kez
slamclarn eline gemi olmasnn yaratt aknlk iinde, yeni
belediye bakanlannn daha "slami" bir stanbul yaratma konusunda
ki hayallerini aklayarak elendikleri gibi bir izlenim douyordu.
"Laik" basn mensuplaryla yeni "slamc" belediye bakanlan arasn
daki (ulusal televizyon kanallannda ve gazetelerde aynntl biimde
yaynlanan) bu ilk etkileimde, slam ve yerellik konusundaki laiklik
yanda sylem yeniden harekete gemiti. Belediyelerde Refah y
netimi bir gereklik haline gelince, gazeteciler yeni belediye bakanlanna sadece belirli trden sorular yneltmeye baladlar. stanbul'un
yeni belediye bakan Tayyip Erdoan'n halka ilk kez hitap ettii ve
silelerden birinde gen bir televizyon muhabiri u soruyu soruyordu:
"Beyolu'ndaki genelevleri ne yapmay dnyorsunuz?" Yeni ba
kan o gnlerde kkrtc bak asn aklamaktan keyif alyor gibi
grnyordu: "Genelevleri kapatacam, oralarda alan kadnlan da
huzur evlerine yerletireceim." Seim sonulannn resmen aklan
masndan bir gn sonra, bir byk laik gazetede stanbul polisinin bir
yetkilisi halka teminat veriyordu: "Belediyeler ancak salk kurallanna uygunluk asndan denetleme yapabilir. Tek bana kapatma yet
kisi yoktur" (Milliyet, 1 Nisan 1994). Genelevler sorunu, o gnlerde
Ortadou'nun tek laik devletinde bu artc seim sonulan hakkn
da haber gemek iin stanbul'a en yabanc gazetecilerin gnde
minde de st sralara yerlemiti. Fransz haber dergisi L'Express'in
muhabiri 2 Nisan 1994'te Beyolu'nun yeni belediye bakan Nusret
Bayraktar'la grme yaparken ben de odadaydm. Sora farkl sorul
duunda, cevap da farkl oluyordu. Fransz gazeteci yle sordu: "Ge

92

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

nelevler sorunu gndeminizdeki ana maddelerden biri mi yoksa basn


bu ii abartyor mu?" Belediye bakan durumu izaha alt: "Gene
levler bizim birinci deil, ikinci deil, en son meselemizdir, ilk icraat
larmz rutin olacaktr. Mahalleleri gezip, 'ihtiyalarnz nedir' diye
soracak ve bu ihtiyalar karlayacaz."
Ama laik basn genelevlerin gelecei konusundaki tehlikeyi bele
diye bakannm niyetlerinden bamsz olarak o kadar byk bir me
sele haline getirmiti ki, gerekten de bakann ilk icraatlanndan biri
Beyolu'nun genelevlerini genel bir denetimden geirmek oldu.
Gazeteciler Beyolu'nun yeni belediye bakanna u soruyu da
soruyorlard: "Resmi binalardan Atatrk'n resimlerini kaldracak
msnz?" Fransz gazeteci ise soruyu baka biimde sordu: "Yoksa
Atatrk'n yan bana Fatih'in resmini mi asacaksnz?" Sorulardan
rahatsz olan Nusret Bayraktar derhal sze girdi: "Biz byle ekilci
liklerle ilgilenmiyoruz." stanbul valisi de bir basn toplantsnda hal
k rahatlatmaya alyordu. "Resmi kurulularda belli kiilerin odala
rnda bir Atatrk fotorafnn bulunmas gerekir. Atatrk fotorafn
indirdii takdirde hakknda ilem yaparz" (Milliyet, 1 Nisan 1994).
Yeni belediye bakanlan grevlerini devralrken, devir teslim t
renleri konusunda byk patrt yaratlyordu. Haberlere gre, "Refah
Partili bakanlar, namaz klp mevlit okutup kurbanlar kestirerek g
revlerini devraldlar. SHP'li ve CHP'li bakanlar ise Atatrk antlarna
elenk koyduktan sonra greve balad" (Cumhuriyet, 1 Nisan 1994).
stanbul'un yeni belediye bakannm belediye meclisini a tarz da
eletirilecekti. Usule gre belediye meclisi yeleri Atatrk'e sayg du
ruu yapp istiklal Mar'n sylerlerdi. Tayyip Erdoan ise treni dua
okuyarak ayordu. Olaya ok kzan Beikta'n CHP'li belediye ba
kan dua okunurken yeleri sayg duruuna geirmeye alt. yeler
istiklal Mar'n okumaya getiklerinde, belediye bakan da ayaa
kalkmak zorunda kald. Ama kendini tutamayp lenlere sayg ama
cyla ayakta durmann bir Bat deti olduunu syleyerek hncm ala
cakt. "Sayg duruu dediinizin ne faydas var llerimize," diyecek
ti {Milliyet, 16 Nisan 1994).
Unutmayalm ki, bu tartma iinde, "yabanclk" ve "yerellik"
arasnda benzer bir sylemsel ayrm, srasyla "laiklik" ve "slam" ile
rttrlmekteydi. Laiklik yanda gazetecilerin gznde, slamc
bir hareketin, Atatrk'n resmi ya da istiklal Mar gibi laik simgele
rin yerine, Fatih'in resmi ya da dua gibi Islami simgeleri geirmesi
beklenirdi. Bu rnekte Refahl belediye bakannm kendisi bu ikili

KLTR KEHANETLER

93

sylemi eylem iinde yeniden retmi oluyordu. len insanlara sayg


iin ayakta durmay, gya Trkiye'nin geleneklerine uygun dua oku
mann kart olarak, bir "Bat gelenei" olarak tanmlamakla, beledi
ye bakan yabanc olanla yerel olan arasnda yaplan laik ayrm uy
gulamaya sokmu oluyordu.
Bir baka grmede, bir televizyon muhabiri, Refah Partisi'nin
Hanmlar Komisyonu temsilcisine u sorulan soruyordu: "Kadnlann
giyim kuamna kstlama getirecek misiniz? steyen mini etek giye
bilecek mi?" Refah'm temsilcisi Sibel Eraslan ise u cevab veriyordu:
"Sosyal bilimcilerden ortalama Trk vatandann genel deerleriyle
ilgili aratrma yapmalann isteyeceiz. Sonulan deerlendirip, ona
gre uygulamalar getireceiz." Bylece, kamu iinde grne ilikin
normallii "genel yerel deerler" konusunda szde nesnel bir deer
lendirmeye balayacaklarn sylemi oluyordu. Bu, st rtl bi
imde, mini etein "Trk geleneklerine uygunluk" kategorisinin d
nda kalmas anlamna gelmektedir.
Gerekten de, Refah'n seimleri kazanmasn izleyen o gnlerde,
genelevlerinin gelecei, Atatrk resimleri ve mini etek, gazetelerin
gndeminin st sralarnda yer ald. Medya araclyla bu kayglar te
levizyon izleyicilerine yaylyordu. Bu sorunlar, laiklik yandalaryla
slamclar arasndaki kltrel farkn gstergeleri olarak tartlyordu.
Tartma dnp dolap modernliin, "uygar olmann", "ada uy
garlk seviyesinde olmann bu tr simgelerinin geleceine geliyordu.
Laiklik yandalarnn kayglan bir yanyla doru kacak, ama
saldn kolaylkla pskrtlecekti. Beyolu'nun yeni belediye bakanmn ald ilk tedbirlerden biri, meyhanelerin sokak ya da kaldnmdaki masalann kaldrtmak oldu. Meyhane sahipleri ierinin grlme
mesi iin vitrinlerine ieriyi gstermeyen trden perdeler koymakla
ykml tutuldu. Bu yasak, poplist bir retorikle gerekelendiriliyordu: danda yemek yiyemeyecek yayalar bylelikle sokakta daha ra
hat dolama imkn bulacakt. Olaydan birka gn sonra laiklik yan
dalan Nevizade Soka'nda bir oturma eylemi rgtlediler, masalan
dan kararak iki imeye baladlar. Sokakta dostlanyla oturup i
ki imeyi bir hak olarak savundular. Beyolu'ndaki elence yerlerinin
ak havadaki blmlerinin zorla kapatlmas mmkn deildi, nk
bunlann ak kalmas ynndeki talep ok glyd. Belediye baka
n birka hafta sonra sokaa masa konulmasn kabul etmek zorunda
kald.
Bu olay unu gsteriyor: "Yerellik zerine sylem"in belediyenin

94

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

icraatnn gereklemesi zerindeki etkilerinin bir etnografyasn


olutururken, meseleye tarihsel bakmdan ok zgl bir tarzda yakla
lmas gerekmektedi. nk seimleri izleyen birka ay, daha sonra
ki dnemden ok farkl olmutur. ok youn geen ilk ay boyunca,
sylem gereklik zerinde olduka youn bir etki yapacakt. Daha
sonraki aylarda ise, meknn ve kurumlarn paylalmasyla birlikte
sylem dalmaya balad ve yerini, popler bir kltr kavramnn or
taya kmasna izin verecek bir pazarlk srecine brakt. Baka bir
deyile, balangtaki tavrlar, slam ve yerellik konusunda gemite
oluturulmu ngrlerle yklyd. Ama kentin ilerinin ynetimi
alannda kltrler aras ilikiler kanlmaz olarak gelitike, mesele
ler ok daha somut bir temelde pazarlk konusu haline geldi. Zaman
getike, yeni belediye yerleik hale geldike, mcadelenin her iki
yannca da seimlerden nce ya da seimler srasnda ngrlemeyecek yeni meseleler n plana kacakt.
Yamur bombas konusu buna iyi bir rnektir. stanbul ehri,
zellikle son on yl boyunca kronik bir su yetersizlii sorunuyla kar
karya olmutur. Mart 1994 ncesinde stanbul belediyesi be yl bo
yunca SHP'nin dindeyken, belediye bakan (yamur buludan olu
turmaya yarayan) yamur bombas kullanlmas iin talimat vermiti.
Kentin civanndaki barajlar bylece doldurulacakt. 1994 Nisan ortalannda barajlardaki su seviyesinin kritik bir noktaya kadar alald
bilgisi alnd. Gazeteciler ellerinde kasetleriyle Refahl belediye bakann soru yamuruna tutmak iin kotular. "Yamur bombas kulla
nacak msnz?" Bakann cevab, "O geen sene denendi, ie yarama
d. Bugn baz vatandalanmz yamur duasna kacak" eklindeydi.
Ertesi gn gazetelerde ve televizyonda maneer alay doluydu: "Re
fahl Bakan Yamur Duasnda". Bakan, 19 Nisan gn Cumhuriyet
gazetesinde yaymlanan bir grmede yle diyordu: "Boa para
vermek yerine yamur duasna karz. Anadolu'da yamur duas hep
olumlu netice vermitir. Tarih boyunca bundan netice alnmtr." So
run, Refah' eletirenler tarafndan bir alay konusuna dntrld.
Bunlar belediye bakannn bu teknolojiyi kullanmay reddetmesini
"geri zihniyet"inin kant olarak gryorlard. Bylece, yeni bir konu
yeni bir tartma yaratyor, kimliklerdeki kltrel farkllk bunun ev
resinde yeniden tanmlanyordu. Bu kez mesele kadnlarn grnm
ya da kamu alann kullanmasyla deil, teknolojiyle ilgiliydi. "Ya
mur bombas" gstereni evresinde laiklik yandalan "uygarlk" ve
"gerilik" arasnda sylemsel bir farkllk yarattlar. O gnlerde, sim-

KLTR KEHANETLER

95

gesel bir yamur duas dzenlendi. stanbul'da son birka yl yamur


bakmndan ok ansl olduu halde kimse bunu o yamur duasna at
fetmedi.
Yerel Kltrn Tarihsel Olarak nas

slam kltr kime gre "yerel kltr"dr? Islam kadnlarn gr


nmleri ve kamu alann kullanlar zerinde bir kontrol gstergesine
dntren nedir? Refah ynetiminin stanbul'un bir gerei haline
gelmesiyle balayan kltr tartmasnn bata ortaya kan zellikle
rine eilmekle, bu blmde, Islami belediye ynetimlerinin, yerel
kltrn manas konusunda laik sylem zerinden hareket ettiini or
taya koymaya altm. Islami politikann bir lde laiklik yandala
rnn bir rn ya da negatif yansmas olduunu ileri srdm; Islami
politika, laiklik yandalarnn tekiletirme eylemleriyle iliki iinde
ve ona tepki olarak gelimektedir. Yukarda verilen rnekler, laiklik
yanda sylem tarafndan belirlenmi kltr parametreleri ve dili er
evesinde almak zorunda olan slamclarn karlatklar ikilemle
ri sergiliyor. Laiklik yandalan bu erevenin kendi aleyhlerine ile
diini grnce sylem zaman iinde deiecekti. Gerekten de, se
imden sonraki ilk birka ay boyunca slamclar esas olarak kartlannn korktuu eyleri gerekletirmekten baka bir ey yapmamtr.
Elimdeki etnografik veriler, ayn zamanda belediyelerin gnbe
gn srdrdkleri icraatn da olanakllk koullannda deiiklikler
yarattn ortaya koyuyor. Belirli durumlarda slamclar laiklik yandalannn kendilerini sktrmaya alt keden kurtulmaya al
yorlard. Refahlar her noktada elikili stratejik admlar atarak, la
iklik yandalannn kaygl beklentilerini bazen domluyor, bazen de
yanllyorlard. Ne var ki bunu hep siyasi kartlaryla iliki iinde
yapmaktaydlar. Kimlik politikas zerine son dnemde yaplan al
malarn ileri srd gibi, kimlik oluumu ve gndelik pratik her za
man ilikiseldir, her zaman olumsuz bir tekine referansla oluturulur
(Devji 1992). Refahl yneticiler belediye icraatlan srasnda, stan
bul'daki allm (ya da "yerel" denebilecek) bir dizi baka hayat tar
zyla uzlamak zorunda kaldlar. Bir baka deyile, temsil etmekten
ok gurur duyduklar o "gelenee uygunluk", kentin sakinlerinin
nemli blmnn gnlk yaamna denk dmyordu. Bylece, g
nmzde belediye almalarndan kaynaklanan kltrler aras etkile
im daha nce "gelenee uygunluk" konusunda hkim olan sylemin

96

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

dnda baz olanaklar dourmu oldu. Kltrel, ideolojik ve dini


farkllklarn tesinde kurumsal ve kamusal meknn paylam, ister
laiklik yanda, ister slami alanda olsun, Trk kltr kavramnn
kendisinin sorgulanmasna yol at. Daha nce de sylediim gibi, la
iklik yandalarnn kendi hayat tarzlarn Trk geleneklerine uygun
gsterme ynndeki sylem deiiklii bunu daha da glendirdi.
Yerel kltre ya da yerlilik kltrne kar gsterilen antropolojik du
yarllk, ou zaman, kltrlerin iinde olutuu tarihsel dinamizmi
grmezlikten gelir ve yerel kltr kavramnn ima ettii gnlk mca
dele ve tartmay ihmal eder. Bu blmde sylenenler, iktidar ve tari
hi, yerel kltr konusundaki aratrmalarmzn merkezine yerletir
me ynnde bir abadr.

Kaynaklar
Adams, V., 1996, Tigers o f the Snow and Other Virtual Sherpas: An Ethnog
raphy o f Himalayan Encounters, Princeton, N. J.: Princeton University
Press.
Benjamin, W., 1968, "Theses on the Philosophy of History", Illuminations iin
de, New York: Harcourt, Brace & World, ss. 255-66.
Devji, F. F., 1992, "Hindu/Muslim/Indian", Public Culture 5, No. 1, ss. 1-18.
Gle, N., 1991, Modem Mahrem, Istanbul: Metis Yaynlan.
Kandiyoti, D., 1987, "Emancipated but Unliberated? Reflections on the Tur
kish Case", Feminist Studies 13,no. 12, ss.317-38.
Kuper, A., 1994, "Culture, Identity and the Project of a Cosmopolitan Anthro
pology", Man: The Journal o f the Royal Anthropological Institute 29, s. 3.
Lederman, R., 1989, "Contested Order: Gender and Society in the Southern
New Guinea Highlands", American Ethnologist 16, no. 2, ss. 230-47.
Robins, K., 1996, "Interrupting Identities: Turkey/Europe", S. Hall ve P. du
Gay (der.), Questions o f Cultural Identity iinde, Londra: Sage.
Said, E. W., 1999, arkiyatlk, Istanbul: Metis Yaynlan.
------ 1981, Covering Islam: How the Media and the Experts, Determine How
Wee See the Rest o f the World, New York: Pantheon; Trkesi: Haberlerin
Anda Islam, Istanbul: Babil, 2000).
Spencer, J., 1990, "Writing Within: Anthropology, Nationalism, and Culture in
Sri Lanka", Current Anthropology 31, no. 3, ss. 283-300.
Zizek, S., 1995, The Sublime Object o f Ideology, Londra: Verso; Trkesi: de
olojinin Yce Nesnesi, stanbul: Metis, 2001.

SLAM MODA
Jenny B. White

STANBUL'DA bir belediye otobsnde, Islami tarzda uzun, ak renk


mantolar giymi, trbanl gen kz, ayakta durmu, "Kurtulu" di
zisinin nceki akam gsterilen blmn tartyorlar. Hepsi ayn fi
kirde: en sevdikleri sahneler atllarn ve otalarn gsterildii sahne
ler. TRT'de oynayan dizi elbette her zamanki gibi Atatrk'n kahra
manlk ve baarlarna vglerle dolu ama ayn zamanda slami sah
neler de ieriyor. Yl 1987. slama bylesine ak bir deinme, Cum
huriyetin kuruluundan itibaren laiklii ilke edinen devlet medyas
iin pek olaan saylmaz. Elbette televizyon seyircisi iin slamiyet
ile Cumhuriyeti deerlerin bir bileimi hi de tuhaf bir ey deil. Bir
ok lkede olduu gibi Trkiye'de de insanlarn ounluu gnlk
hayatlannda grnrde badamayacak bir dizi inanc przsz bi
imde birletirirler: hem namaza dururlar, hem oy kullanrlar; okulda
bilim ve yurttalk bilgisi eitimi grrler, evde ve mahallede slami
deerlerle eitilirler; hem zekt verirler hem vergi; cami imamna di
nin u ya da bu konuda ne dediini sorarlar, hukuki meseleleri devlet
dairesinde ya da mahkemede zerler. Vergi dairelerinde iri harflerle
yle yazar: "Vergilendirilmi kazan kutsaldr."
1980'li yllarda yeni olan, slami grnt ve ideallerin devlete
desteklenmesi oldu. Cumhuriyet dneminde laik eitim, Osmanl d
neminin birbirine gevek balarla balanm etnik yapsnn yerine,
yarm yzyldan uzun bir dnem sonunda, yeni bir Trk vatandal
dokusunu geirmi, "cemaatin yaratt kstlamalardan zgrlemi
bireyler, arasal akln hkimiyetine giren bir szleme toplumunun
aktif yeleri" (Kazancgil 1991, 355) olan insanlar yaratmtr. Bu an
layta, slamiyet insann zel hayatna ait bir meseledir, btnleme-

98

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

nin harc m illiyetiliktir.

Atatrk'n gerekletirdii kapsaml laik reformlar halkn farkl


kesimlerince farkl derecelerde zmsendi. Fesin yerini kasket ald
(Avrupa tipi apka ksa bir sre moda olduktan sonra, kenar namaz
srasnda sorun yarattndan terk edildi). Sekin kentli kadnlar Bat
tipi giysiler giymeye, niversiteye gitmeye, meslek hayatnda ve ka
mu ilerinde erkeklerle rekabet etmeye baladlar. Krsal blgedeki
kadnlar ise bartlerini takmaya, tarlada almay kolaylatran al
varlarn giymeye devam ediyorlard, ama yzlerini ancak kye ara s
ra bir yabanc gelirse rtyorlard. Devlet tarafndan kylerde grev
lendirilen ba ak Batllam kadn retmen rnekti: ya taklit edi
liyordu ya da hakknda dedikodu ediliyordu.
En nemlisi, eriat ve teki slami kurumlar ilga edilmi, din ile
ri devletin denetimine girmiti. zel olarak kadnlar asndan bakl
dnda, oy hakk elde edilmi, boanma kolaylam, miras hakk ve
teki medeni haklar hi olmazsa kt zerinde elde edilmiti. Eitim
sizlik, toplumsal akkanln zayfl, kaynaklardan yoksun olma,
okuma yazma orannn dkl, hukuk sisteminin ve devletin ile
yii konusunda bilgi eksiklii ve ilikilerin zayfl, krsal blgelerin
insanlarn geleneksel davran kalplarna ve zengin toprak sahipleri
ve yerel brokratlarla patronaj ilikilerine mahkm ediyordu. Kadn
lar asndan boanma ok ender grlen bir eydi; kadn-erkek, kim
se yeni "haklar"n ne biliyordu ne de kullanabiliyordu. Bu koullar
altnda, slamiyet gnlk hayatta bir ahlaki ereve oluturmaya de
vam ediyordu.
slamiyet 1950 ylnda, Trkiye ilk ok partili seim denemesine
giritii zaman kendine meru bir politik ses buldu. Muhalefetteki
Demokrat Parti, ksmen geleneksel blgeci ve dini balara hitap ede
rek ve toprak sahipleriyle kyller arasndaki patronaj ilikilerini ken
di amalarna koarak iktidara geldi. O gnden bu yana, 1960, 1971
ve 1980 yllarnda yaanan darbenin tesinde, iktidara gelen ya da
koalisyon orta olan geni bir partiler yelpazesi temelinde, toplumun
bu unsurlar Trkiye'nin ynetimine, ya bir siyasi parti iinde yer ala
rak ak biimde ya da varl aka itiraf edilmeksizin, iktidarn ku
lislerinde, ona dardan ortak olarak sessizce katlmlardr.
1980'li yllarda, iddetli biimde paralanm siyasi ve toplumsal
dokuyu yeniden biimlendirmek amacyla idareyi ele alan askeri h
kmet, toplumu ok korkulan sosyalist ve komnist planlardan uzak
latrmak amacyla slm tutarl bir reete olarak parlatmaya karar

SLM MODA

99

verdiinde, bu sessizlik nihai olarak ortadan kalkacakt. Diyanet leri


Bakanlnn btesinde gerekletirilen dev artlar sayesinde dev
let tarafndan desteklenen imam hatip okullarnn ve Kuran kurslar
nn saysnda bir patlama yaanyordu. Devlete bylece bir din as
yaplmasna ramen, laik deerleri muhafaza etmeye ynelik bir den
ge aray vard. Resmi televizyon kanallarnda slami programlar
gsterilir oldu. Ayn zamanda bu kanallar, saylan hzla artmakta olan
zel kanallarla rekabet edebilmek iin Amerikan dizileri yaynlamaya
yneldiler, cinsel programlar ve plaklk asndan bir yumuama
gsterdiler.
Kadn sorunlannda devletin gl bir destei vardr. Bu, cumhu
riyetin kuruluundan itibaren kadnlara belirli haklar getiren ve kamu
politikalaryla destek veren devlet feminizminin bir devamdr. An
cak devletin baz organlan, yaynlan ve uygulamalan araclyla ka
dnlara slami muhafazakrlarca atfedilen geleneksel rol glendire
cek bir faaliyet gstermektedir. Devlet televizyonu aynca haftalk va
azlar yaynlamakta, bunlann bazlan kadnn anne ve ev kadn rol
nn nceliini vurgulamaktadr. Bu eliik faaliyetler, hem kadnla
rn toplumdaki yeri konusunda kart grlere sahip siyasi partilerin
belirli bir anda iktidan paylamakta oluundan, hem de 1980'li ylla
rn Turgut zal ynetiminin mirasndan kaynaklanmaktadr. slam'n
siyasi bakmdan liberallemesinde kilit bir rol oynayan zal, yneti
minin her dzeyinde slami politikaclara yer veriyordu. Bu da devlet
brokrasisinin ideolojik yapsnn eitlenmesine, slam-laiklik tart
masnn kurumlamasna yol ayordu.
1980'li yllarda, nce askerlerin, ardndan zal'n stratejisi, Dou'da Krt ayrlklna ve Kuzey'den ve Trkiye'nin kendi snrlan
iinden kaynakland dnlen komnizm tehdidine bir alternatif
olarak slam'n sesini duyurmasn zendirmekti. Bunun sonucunda
ortaya kan politikalar, Trk solunun askerin basks ve souk sava
n sona ermesi dolaysyla ykma uramasyla birleince, slami mu
hafazakrln szel ve simgesel dzeylerde sesini ykseltmesini
zendiriyor ve merulatryordu. zal ynetiminde Trkiye ayn za
manda denetlenmi ekonomik kalknma ve ithal ikamesi politikalar
n da terk ederek ekonomik bakmdan kaplarn kresel piyasalara
ayordu. Alan bu kaplardan ieri, yeni frsatlarn yan sra tketim
toplumunun hrs ve gelir dalmnda gittike daha arpc hale gelen
farkllklarn kztrd toplumsal eitsizlik konusunda glenen
kayglar da giriyordu (White 1994).

100

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

Bu eitsizliin en fazla gze arpt yer, on milyona varan nfu


suyla bir megapol haline gelmi olan stanbuldu. stanbul, birok ba
kmdan, ok yzl ve ok katmanl postmodern kentin timsaliydi. Bir
dizi modernist deneyin kllerinden ve kzlerinden domutu: krlar
dan kitlesel bir kaa yol aarak kentleri yeni g etmi olanlarla dol
duran tarmn mekanizasyonu, mhendislik alanndaki zaferleri ve in
san ihtiyalarn ngrmede ve gelitirmede urad baarszlklarla
kent planlamas, insann ebedi deerler ve yerel aidiyet arzularna
meydan okuyan bir aklc ilerleme ve teknoloji inanc, bu deneylerin
balcalaryd. 1980'li yllarda modernist umutlardan geri kalan kz
ler, Trkiye ekonomisinin yeni alm olan kaplarndan ieri doru
esen kapitalizm rzgrnn krklemesiyle yeniden alevlenecekti.
Ekonomik liberalizasyon bir yandan zenginlik yaratyor, bir yandan
da bir umutla kentlere g etmi milyonlar arasnda yeni toplumsal
ykselme beklentilerine yol ayordu. 1980'li yllardan bu yana stan
bul, sadece kresel piyasada retim art bakmndan deil, moderni
zasyonun ve onun dmen suyunda gelen kresel kltrn (bunu baz
lar yerel kltrel deerlere bir tehdit olarak gryorlar) giri noktas
olarak da Trkiye'nin dnyaya alan kaps haline gelmitir. Bylece,
Trklerin birounun umutlan, maddi ve teknolojik ilerleme zerinde
odaklam olsa da, iman aklcla ye tutan simge ve inanlar teme
linde ekillenmektedir. Islami giyim kuamn simgeselletirdii mslmanlk, postmodern kentte yukan doru toplumsal akkanln
inandnc bir yolu haline gelmitir. Aka dindar ve siyasi bakmdan
slamc olmak sadece kabul edilebilir bir ey deil; ayn zamanda (ba
z evrelerde) modadr da.
1970'li yllarla 1990'l yllann siyasi slm ya da slamcl ara
sndaki temel farklardan biri burada yatyor. 1970'li yllarda slamc
kadrolar tketim toplumu kart bir tavr sergilemekte ve greli ola
rak majinal kalan tek bir parti (Milli Selamet Partisi) araclyla ikti
dar mcadelesi vermekteydiler. 1990'l yllarda bu kadrolann yne
timde birden fazla iktidar taban mevcut: bu taban Refah Partisi olabi
lir ya da merkez sa partilerde kar arlk olarak ortaya kabilir.
Ayrca baka alardan da, ekonomik alann yan sra popler kltr
de ve entelektel sylemde de meruluk kazanm drmdalar.
slami gruplar, btn eitlilikleri iinde, mesajlarn yaymak
amacyla bir basn ve medya gelitirmi drmdalar. Bu alar, nce
likle erkekler ve giderek artan lde kadnlar iin gvenilir toplum
sal ykselme yollan aacak biimde rgtlenmi ve profesyonelce

SLM MODA

101

dzenlenmi durumda. Bu alar araclyla krediler veriliyor, i an


lamalar salanyor, toplumsal hizmet sunuluyor, politika ve medya
da ifade olanaklar yaratlyor. slami kurallara gre giyinmi kadn
lar, alyor, niversiteye gidiyor, kendi dergilerini yaynlyor, s
lamc gazetelerde ke yazarl yapyor, slamc bir televizyonda ha
berleri okuyor ve seimlerde kap kap dolaarak propaganda faaliye
tine katlyorlar. 1980 ncesinde kapal geleneksel ailelerin kzlar
iin bu tr faaliyetler hayal dahi edilemezdi. slamiyetin saygnlk ka
zand bu yeni dnem bunlar olanakl hale getiriyor.
Siyasi bakmdan (ve giderek ekonomik bakmdan da) slamc ol
mak moda haline geliyor ve baarya giden yolla bunun arasnda bir
ba kurulmaya balyor. Bu, ifadesini, gittike daha yaygn biimde
kullanlan, hatta gsteri iin giyilen, btnyle kentsel hayata zg
yeni bir slami giyim kuam tarznda buluyor. Uzun mantolaryla ve
byk boy bartleriyle tesettr modas, zaman zaman pahal bir gi
yim tarz olabiliyor. Tesettr defilelerinde mankenler podyumda do
larken slami sekinler not tutuyor, gazeteciler de olan biteni izli
yor. slami moda artan baarsnn bir iareti olarak artk sokaa ta
m durumda: ne de olsa baar daha fazla baar getirir. stanbul'un
en modem semtlerinden Badat Caddesi'nde pahal dkknlarn vit
rinlerini inceleyen tesettrl kadnlarn yaratt tablo, ekonomik s
knt iinde yaayanlara, siyasal slam'n ie yarad mesajn yollu
yor. slami giyim bir stat simgesi haline geliyor; kiisel imann iare
ti olmann tesinde bir ey, ama ille politik bir simge anlamn tam
yor. imdi artk, siyasi slam, sosyo-ekonomik slam ve elbette kiisel
slam arasnda bir ayrm yapmak gerekli.
Siyasi slam'n nderleri, yani slamclar, genellikle hem slami
hem de toplumu reformlarla iyiletirmek isteyen kent kkenli aydn
lardan oluuyor. Taban, Batya dnk politikalarn sonucu olarak gr
d ekonomik adaletsizlik ve ahlaki rmeye kar tepki iinde.
Trk kltrnn ve ekonomisinin, modernliin iine aktlaca bir
kanal olarak dnlen bir ahlaki ereve olmakszn kresel piyasa
glerine almasnn sonularna dikkat ekiliyor: medyada plak
lk, onca yoksulluk varken grmemie bir servet ve maddiyat bir
gsteri, genlerin her yanda mantar gibi biten bar ve restoranlarda
serbeste bulumas sonucunda aile deerlerinin k gibi sonu
lar. slamclar, slami dnceyi, bazen Bat edebiyatndan ve dn
cesinden de yararlanarak, modem sorunlara cevap verebilir hale getir
mek iin faal biimde aba gsteriyorlar.1Modernlie gidite altema-

102

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

tif bir slami yol arayanlarn says az deil.


Ne var ki slamclar, kendileri bir paras haline gelmi olsalar da
piyasann etkisine ve kendilerininki de dahil olmak zere imajlarn
Faustvari bysne kar kuku beslerler. Bu ok da bo bir kayg de
ildir. Fikirler piyasas mesajlarn paralar, oaltr, son tahlilde su
landrr; modernlemeden yana karlar ile anti-modernist savunma
igdlerinin i ie geii ise, eitli deerlere iaret eden bir gster
geler dizisi olan tesettrde ifadesini bulan bir anlamlar okluuna yol
aar. Kresel ile yerel, tutarl bir gndem veya imaj erevesinde de
il, kltrel geleneklerin ve toplumsal sylemlerin olumsal bir eklek
tizmi iinde birleir.
slamclar, ekonomik adaleti tesis etmeyi amalayanlardan, laik
devletin yerine slami eriat temel alan bir devleti geirmeye kararl
fundamentalistlere kadar uzanan bir dnce yelpazesi olutururlar.
Siyasal ideolojinin hizmetine koulmu slami simge ve deerler,
(kendileri ideolojik bakmda birok farkllk gsterebilen) tasavvuf!
tarikatlardan Refah Partisi rneinde cisimleen siyasi partilere kadar
ok farkl biimlere brnebilir. Ancak, slami kurallara gre giyinen
kadnlarn hepsi ya da dindar erkeklerin tamam ille de bir tarikata
yedir ya da Refah Partisi'ne oy veriyordur diye de dnlemez. En
radikal kesimler bir yana braklrsa, halkn ok byk blmnde
pragmatizm, milliyetilik ve demokratik srelere ballk ok gl
bir damardr.
slami toplulukta artan lde i farkllama, slami giyim aracl
yla yaratlan simgeselcilikte bir eitlenmeye yol aar: ayn giyim
farkl anlamlarn ve kimlik konumlarnn taycs olabilecei gibi,
baz giyim tarzlar da simgesel olarak birbirine daha yakn hale gele
bilmektedir. Tesettr baz durumlarda bir siyasi ideoloji olarak sla
ma ballk dolaysyla benimsendii halde, ayn zamanda sosyoekono-mik stat ve zlemler tarafndan da derinden etkilenmektedir.
Dinine bal birok mslman, zellikle gen kadnlar, politikaya ya
da siyasi slama ak biimde hibir ilgi gstermeksizin, zaman iinde
bu giyim tarzn benimsemeye ynelmitir. Politik ama geri plana
dt ve tarzlar eitlendii lde sosyo-ekonomik farkllama gi
derek daha belirgin olmutur. Tesettr bir kategori deil bir sretir;
bu niteliiyle de kendi baarsnn kurban olmutur.1

1.
rnein Meeker'm (1991) Trkiye'nin yeni mslman aydnlan hakkndaki tar
tmasna baklabilir.

SLM MODA

103

Orta yal dindar bir kadn olan Fatma'nn kocasnn bir oto tamir
atlyesi var. Fatma bir gn beni, ounlukla Karadenizlilerin yerleti
i bir ii snf semti olan mraniye'de bir dne gtrd. Kadnlar,
erkeklerin gznden uzakta, bir camide toplanmt. Kadnlarn he
men hepsi kapal giyinmiti: kyller geleneksel klklar olan uzun
araflan ve beyaz pamuklu bartleri iindeydi; tekiler ise ky
arafnn kentlemi ve slamilemi bir versiyonunu benimsemiler
di. Mzik alyordu; birka gen kz ara ara utanga bir tarzda oynu
yordu. Herkes leblebi ve kabak ekirdei yiyor ve sohbet ediyordu.
Ayn semtte bir baka dn ise bir restoranda yaplyordu. Er
kekler st kattayd kadnlar ise ikinci katta. Araya bir perde aslmt.
Bu kadnlar da slamilemi bir giyim iindeydi, ama giysilerin kalite
si ve tarz arpc biimde farklyd. Damadn babasnn taksileri var
d, baka iler de yapyordu; yani hali vakti yerindeydi. hayatndaki
bu baan hem dnn btn tonuna, hem de tesettrn tarzna (ren
grenk pastel keten mantolar, altn ilemeli ipek earplar) yansmt.
Kyllerin yerini gelinle damadn yatlan ve aileleri almt. Mantolann ceketlerini kanyor, yksek sesle alnan canl bir alaturka m
zik eliinde iveyle, hatta lgnca dans ediyorlard. Damadn kz
kardei ve erkek kardeinin kans, gz kamatmc pembe ya da mavi
renkte, kat kat katlanm trbanlarla ayn kumatan yaplma uzun ve
zarif kesimli elbiseler giymilerdi; trban ile kadnn bedenini sk s
kya saran elbise kesintisiz biimde i ie geiyordu. Bu bileimin b
rakt etki, allm tesettrden artc derecede farklyd.
Tesettr kiisel imann ifadesi olmaktan teye bir anlam tama
yabilir. Fatma hayat boyunca hep uzun bir manto ve barts ile do
latn belirtiyor; kynde alt giyim bu. Ama zel bir tarzda di
kilmi kuma mantolar ve normalden ok byk bartleri, yeni bir
tarz; bunlar kentte renilmi eyler. Fatma ve mraniyeli komulan
iin tesettr, kendilerinin geleneksel giyim tarznn klam kentsel
versiyonu ve dinine imanna bal bir mslman kadnn rtnmesi
gerektiine dair inancn bir ifadesi. Zaten Fatma her zaman merkez
sol partilere oy vermi; kendisini ilgilendiren meselelerde, rnein
belediye hizmetleri ya da hayat pahall sz konusu olduunda, en
sorumlu onlarn davrandna inanyor nk. 1994 yerel seimlerin
de oyunu bu kez babakan Tansu iller'in Doru Yol Partisi'ne ver
mi. nk ona gre merkez sol partiler verdikleri sz tutmamlar,
rvet yemiler, halka hizmet gtrmemiler. Fatma ba ak, bt
nyle modern bir kadn olan iller'e hayran.

104

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

1995 ylna gelindiinde Fatma'nn ailesi de komular da Refah'


n performansndan btnyle d krklna uramlard ve bir al
ternatif aray iine girmilerdi. Aslnda Refah'n politika ile slm
birletirme tarz onlar rahatsz ediyordu. Siyasi slam'a kukuyla ba
kyorlar, meruiyetini sorguluyorlard. Bykbabas kyn imaml
n yapm olan Fatma, "Biz bugne kadar da mslmandk, onlar ne
redeydi?" diye soruyor. "Bu millet hep mslmand. Sanki bir tek on
lar mslman ! Peki biz neyiz?"
Trkiye'nin teki mslman topluluklar, rnein slama yakla
mlar geleneksel Snni uygulamalarna gre daha ak grl olan
Aleviler ve Bektailer de slamclarn Snni uygulamalar ve inanlar
konusundaki vurgusundan rahatszlar. Bu rahatszlklarn da slamc
olmayan partilere oy vererek ifade ediyorlar. Muhafazakr tarikatla
rn, rnein Nakibendilerin ve Nurcularn baz kesimleri, Refah Partisi'nin parti politikas dolaysyla verdii pragmatik tavizlerden ra
hatszlk duyuyor ve kendi partilerini kurma almalar yapyorlar.
slamc mesajn paralanmasnn, sulandrlmasnn ve sistemin bir
paras haline gelmesinin tohumlan, 1980'li yllarda, slamc hareke
tin politik, ekonomik ve sosyal alanlarda badndrc bir baar elde
ettii o ilk dnemde atlmt.
Politik Moda

Tesettrl kadnlann kulland byk boy earplar genellikle Bursa


ipeinden yaplr, el basks ya da boyamasdr, incelikle ilenmi i
ek motifleriyle bezenmitir. Bu gzel iekli earplar sanki bir ipek
ve polyester denizidir; kadnlann srtlanndan sarkan gen kumalann bazlan nefis iek buketleriyle, birou da pastel renkte soyut
motiflerle sslenmitir: badndrc bir gzellii vardr bunlann.
Hatrlyorum, 1970'li yllarda da bir semt pazannda, alveri torbalann taze sebze ve meyvelerle dolduran ehre yeni gelmi ii snf ka
dnlarnn beyaz pamuklu bartlerinin kenanndaki boncuklann in
sana sonsuz gelen eitlilii de ayn derecede bam dndrmt.
Kylerde giyilen trden sade pamuklu bartleri yetmili yllarda,
kentsel kltre giden estetik yoldaki bir sonraki aama olan kare pol
yester earplardan bile daha yaygnd. Uzun mantolar ve normalden
byk earplar son derece ender grlrd. stelik bunlar bugnkn
den farklyd: manto hemen hemen yere kadar uzanrd; earplarda
motif yoktu, ounlukla sade bir mavi hkimdi; bunlar giyenler de

tSLAMt MODA

105

genti, muhtemelen Milli Selamet Partisi'ne desteini gstermek iste


yen rencilerdi. Gnmzde ise "kyafet" olarak anlan ey, modas
olan gerek bir tarzdr; mantonun kesimine, earbn desenlerine ve
katlannn alarna ve ayrntlarna zen ve dikkat gsterilir. Artk
gerek bir moda ile kar karyayz, yalnzca bir protesto simgesiyle
deil.
1987 ylnda bir camide dzenlenen bir nian treninde gen bir
kadn hatrlyorum. lk bakta teki kadnlara ok benziyordu: geni
ince siyah mantolar ve byk beyaz pamuklu bartleri giymilerdi;
bu hem geldikleri yrenin kyafetiydi, ama hem de kente g etmi bu
insanlar iin slama kiisel ballklarnn nianesi. Bu giysiler genel
likle alvarn ve gsterisiz taklarn zerine giyilir. slam kiinin gs
teri yapmasna kar olduundan hi makyaj yaplmaz. Kadn yakn
ma geldiinde, yksek topuklu pabular giydiini, zerinde bir elbise
olduunu, gsnde bir zincire taklm, ap en azndan on santimet
re olan dev bir kolye olduunu, ve btn bunlarn zerine, kyl man
tosuna benzetilmek iin aba gsterilmi siyah bir deri palto olduu
nu fark ettim. Yzne hafif bir makyaj yapmt. Srtnda, belinin alt
na kadar sarkan ok byk ipekli bir earp vard. ok kt - slami
bir klkt bu. Birisi kulama ok zengin bir adamla evli olduunu f
sldad. ok uzun kalmad; sadece birka kiiyle konuacak kadar kal
d, sonra izini yitirdim. Siyasi slam'n simgelerinden birou, sosyo
ekonomik stat simgesi olarak sradanlamt.
eitli trden earplara taklan adlar da bu gelimeyi yanstr.
Yetmili yllarda hem kyllerin, hem ehre yeni g etmi olanlarn
taktklar pamuklu earba "barts" denirdi. Yetmili yllarn so
nunda baz gen kadnlar devletin niversitede derse girerken bar
ts taklmasn yasaklayan kararma meydan okumaya baladlar.
Mavi bartleri ve uzun mantolar statkoya kar muhalefet ve mey
dan okuma anlamna geliyor, ayn zamanda MSP'ye destek vermek
demek oluyordu. Cumhuriyet'in kurulu dneminde fesin yasaklan
masndan ve arafn kaldrlmasndan beri siyasi slam'n giyim ku
am araclyla kendini ilk kez simgesel biimde ifade etmesiydi bu.
Erkekler de, bata sakal ve byklarnn biimi araclyla olmak ze
re, politik ideolojilerini kiisel zelliklerle ortaya koymaya baladlar
(bugn dahi sakal ve byk biimi kiinin politik tavrn doru biim
de yanstr). San ve tyn kapatlmas ve biimlendirilmesi, benim
senen siyasi deerlerin sergilenmesi bakmndan alar boyunca uy
gulanmtr (Delaney 1994, Olson f995).

106

ISTANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

"slami moda"daki artan farkllama sadece giyim kuamda bir


farkllktan daha te bir eydir. Ali Yaar Sarbay (1994), bu farklla
mann ve tutarl bir slami tarz kapsayan bir st-imajn mevcut olma
masnn eklektik postmodern tketim kltrnn bir yansmas oldu
unu ileri srer. Postmodern tketim kltrnde, slami simgelerin
anlam ve gc, bir kolaj erevesinde snrsz sayda imaj destekle
mek ya da yaratmak zere aktarlabilir. Bu rahatszlk ve bir st-imaj
aray, hlenim'm Temmuz-Austos-1995 saysnda, ikisi kadn
gen mslman aydn arasnda geleneksel ve modem kltr bala
mnda giyim kuam kltr zerine bir tartma esnasnda ele aln
mtr.2 Katlmclarn birka, modem zihniyette estetiin ahlak geri
plana ittiini ileri srmektedir. Modem kyafetler estetik seime ola
nak tanyacak biimde hazrlanmakla birlikte, bu sadece kr iin ya
plmakta, kyafetin ahlaki boyutu btnyle grmezlikten gelinmek
tedir. Tartmaclar, bireysel bir imaj araynda ortaya bir sorun kt
n belirtmekte, imajn her eyden nemli hale geldii durumda i
selletirilmi bir grup kltrnn gelimeyecei konusunda bir uyan
yapmaktadrlar. Kadn tartmaclardan biri yle demektedir: Msl
man sekinler be yldzl otellerde, snnet dnlerinde, nian tren
lerinde sosyal hayata daha fazla katldka, "tipik" olarak anlabilecek
kyafetlerden rahatsz olmaya balyor, kendi giyimleri araclyla
bir izlenim yaratmay ve iletiim kurmay arzuluyorlar. Geleneksel
toplumda daha az insan vardr ve grlmek ya da bir izlenim yarat
mak ayn derecede nemli deildir. Ama modem hayatn anonim
akkanl iinde, "otobste bir yabanc ile karlatnzda, o kii is
ter istemez grnyle baz bakmlardan sizin dnyanzn bir paras
haline gelmektedir." Ona gre, kadnlarn cumhuriyete kadar bir gi
yim dili vard. Ama moda st snflarca dayatlr. Yeni Kemalist st
snfn, brokratlar ve subaylarn karlar salarn amaya baladlar.
imdi mslmanlar kendilerinden ekilip alman giyim tarzlarna ye
niden itibar kazandrmaya ve st snfa ait olan moday yeniden ele
geirmeye almaktadrlar.
Trkiye'de dil, giyim kuam, sa, mzik, hepsi, gerek tarihsel ola
rak, gerek gnmz toplumunda, politik ideolojiye hizmete koul

2.
Tartmaya katlanlar unlard: Peyami Sanat Galerisinin sahibi ve yneticisi Peyami Grel; Modernleme Srecinde Moda ve Zihniyet (letiim Yaynlan, stanbul,
1994) kitabnn yazan Fatma Karabyk Barbarosolu; gazeteci yazar Aye Bhrler; otu
rumu yneten izlenim editr lhan Kutluer.

SLAM MODA

107

mutur. slamclar Osmanl mparatorluu'nun simgelerini ve mehter


mziini canlandrmlardr. Laik sekinler, bir politik ifade tarz ola
rak Bat'nn klasik ve popler mziini desteklerler. Kentli ii snf
arabesk ve esinini hem Bat'dan hem Dou'dan alan Trk popu dinler.
(Stokes 1992). slami gazeteler Arapa kkenli kelimelerle dolu, Os
manlI Trkesine ok daha yakn bir Trke kullanrlar. Atatrk, Os
manlI Trkesini bu tr "yabanc" unsurlardan arndrarak halkn ko
numakta olduu Trkeye daha yakn bir dil yaratmak iin Trk Dil
Kurumu'nu kurmutu. slamclarn dndaki yaynlar bu "yeni Trk
e'mi kullanrlar. slami aratrmaclar cumhuriyet ncesi dneme
duyduklar ilgiyi giderebilmek iin Osmanl arivlerinin muhafaza
edildii yerleri doldururlar; laik sekinler ise sivil toplumu ve Cum
huriyetin kaderini tartr.
Sivil Toplumlarn atmas

1970'li yllardan bu yana, kentsel slamn simgelerini ve dilini bu den


li deitirecek ve younlatracak ne olmutur? klim deiikliinin
izi, zal hkmetinin politikalarna ve 80'li yllarn balarnn sosyal,
politik ve ekonomik liberalizasyon ve almnn sregiden sonular
na kadar srlebilir. Ekonomik liberalizasyon slami sekinlerin poli
tik ve ekonomik alanlarda aka rgtlenmesini ve rekabete girime
sini tevik etmitir. Ne var ki, slamn 80'li yllardaki cazibesi ayn za
manda, ordunun bir yandan solu bastrrken bir yandan da slami Trk
toplumundaki atmalarn yaralarn sarmak iin bir derman gibi g
rerek nn amasnn bir sonucudur. Solun bu ekilde tketilmesi,
slami gruplarn, geleneksel olarak sosyal demokratlarn zerinde
durduu toplumsal eitsizliin ve smrnn eletirisini stlenmele
rine izin vermitir. Sol aydnlar darmadankken, slamclar mkem
mel bir rgtlenme iine giriyorlar, baka gruplarn beceremedii bir
denge yaratarak iktisadi baarlarn sosyal adalet arlaryla birleti
riyorlard.
Ordunun siyasi ifade zgrln bastrm olmasna ve bu tr
basklar zaman zaman hl ortaya kmasna ramen, genel olarak si
vil toplum ok canldr. Bu ksmen 80'li yllarda ekonominin d yat
rm ve ticarete almasyla slamc, laik ve pragmatist bir i leminin
ykseliine baldr. adamlar demekleri kurulmakta ve glenmektedir. Bunun yan sra tarih ve sanat vakflar, insan haklan gruplar,
evre rgtleri, kadn kurululan, dostluk, kltr ve insani yardm

108

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

dernekleri, blgesel ve dini kurulular mevcuttur. Toplumdaki ideolo


jik blnmeler ifadesini farkl derneklerde bulmaktadr. Farkl slam
c, liberal ve milliyeti gruplar, kamuoyunu, yaynlar, dergiler, kitap
lar, aratrma enstitleri ve benzeriyle etkilemeye almaktadr. Bu
gruplardan bazlan oulcu uzlamaya yatkndr; slamc-laik tart
masnn her iki yannda yer alan baz baka gruplar ise daha az hog
rldr ve kar taraf lke platformundan dlamak amacyla mca
dele etmektedir. Ama bunlarn ounluu bu amalanna ulamak iin
mcadelelerini demokratik ve son tahlilde oulcu bir erevede ver
mekte ve bylece bu erevenin glenmesine katkda bulunmakta
drlar. zellikle sola yatkn laik gruplarn (bu geleneksel solu kapsa
mamaktadr) ve slamc gruplarn poplerlii artmtr: bunlar Trk
toplumunun ne ynde geliecei konusunda sz syleyebilecek bal
ca rakipler haline gelmitir.
Refah Partisi'nin 1994 yerel seimlerindeki baarsndan sonra,
zellikle kentsel orta snf kadnlar rgtlenmeye baladlar. Bu ka
dnlar slami san varsaylan toplumsal gndeminin en fazla kendi
hayat tarzlarn snrlandrdn dnyorlard. Kadn rgtlerinin
ye saysnda bir patlama yaand; rgtlerin kendileri ise emsiye
kurulular altnda bir araya geldiler. stanbul'da ada Yaam Des
tekleme Demei'nin Beikta ubesinin bir toplantsna katldm. Der
nek 1989 ylnda feminist ve evreci bir ynelile kurulmutu. 1993'
ten bu yana, baka birok feminist rgt gibi, laiklik, demokrasi ve si
yasi slama kar olma konulan zerinde ok daha youn olarak duru
luyordu. Beikta ubesi yerel seimlerin hemen ertesinde alan alt
ubeden biriydi. Toplant bir ilkokulun bodrum katnda, olduka ge
ni ve iyi denmi toplant salonunda yaplyordu. Giriteki holde s
tanbul rencilerince yaplm ve dle layk grlm sanat yaptlanndan oluan bir sergi dzenlenmiti. Bu sanat yaptlarnn arasna
merubat ve kek servisi yaplmak zere bir masa konmutu. Toplant
ya katlan 65 kiinin (bunlarn onyedisi erkekti) yalan yirmi ila elli
arasnda deiiyordu. Herkes ok iyi giyimliydi, zellikle salar ok
bakmlyd. Verilen ara esnasnda merubat imekte olan birka ka
dnla konutum. Hepsi ev kadnyd; hibiri daha nce politik faaliye
te katlmamt; hepsini harekete geiren seim sonulanyd.
Lobi faaliyetinin ve rgtlenmenin temel ilkelerini anlatmas iin
bir hukuk profesr anlmt. Bir eit hzlandnlm kurs gibiydi
toplant. Biri laiklik, teki ise Trk kimlik aray zerine iki toplant
dzenlenecei anons edildi. Pek sekin birine benzeyen avukat, iki

109

SLAM MODA

saat boyunca, hi not kullanmakszm, ar ar ve tane tane konutu.


Salonda bulunan trden insanlarn bu faaliyete ilgi duymasnn kendi
sini arttn belirtti. nk ona gre, eskiden siyasi partilerin ilgi
lendii bu tr sorunlarla uramak iin i baa dyordu; liberal ve
medeni insanlar daha faal olma ihtiyac iindeydiler; profesyonelce
almal, somut olmal, iin tekniini renmeli, para harcamalyd.
Haklann yarg yoluyla nasl savunulabilecei konusunda rnekler
verdi. Ama ayn zamanda sivil toplumun ak tartma, eitim ve bir
likte yaama anlamna geldiini de vurgulad.
Salondakiler kendisini dikkatle dinlediler ve ikinci blmde il
giyle birok soru sordular. Gen bir adam, "Bartsne kar yarg
yoluna nasl bavurabiliriz?" diye sordu. Salondan bir kadn lafa ka
rt: "Ama ben buna katlmyorum. Onlar beni bir eye zorlamyorlar
ki, ben onlar [belirli bir tarzda giyinmeye] neden zorlayaym?" Ba
ka bir kadn, "Bu ok tehlikeli: Bu insanlara kar yumuak davran
maya iter bizi," dedi. Sonra hep bir azdan konumaya baladlar: Bu
durum, duyduklar korkuyu, hogr eksikliini, ikirciklilii ve son
tahlilde Trkiye'deki tartmalarda var olan oulculuu ortaya koyu
yordu. "Kanun varsa, kanuna uyulmal." "Ben de plak ksam soka
a, demokrasi var m diyeceim?" "Bunlar demokrasinin esnekliin
den yararlanarak bize farkl bir ideolojiyi dayatmak istiyorlar."
Akam dokuzda insanlar hl pr dikkat dinliyorlard. Avukat ra
hatlatc szler sylyordu: "Anayasada laiklie ilikin baz hkmler
vardr ki bunlar deitirilemez. Onun iin, teorik olarak, slamc parti
ler iktidara gelseler de baz eyler yasa yoluyla deitirilemez. Anaya
sa Mahkemesi'nde dava alabilir. Toplumsal deiikliklerden korunabilmek iin, eitime ve ekonomik deiikliklere ihtiya var."3 a
yet, kendisi bir niversite retim yesi olan toplant bakan mda
hale etmeseydi, belli ki toplant gece yanlarna kadar uzayacakt.
Sivil toplum gruplan arasnda en rgtlleri slamc gruplar. s
lamclar eskisi gibi majinal deil artk. Laik benzerleri gibi, slamc
gruplar da baz yelerinin hogrszlne ramen, sisteme kar
hasmane bir tavr iinde olmaktansa katlma ynelik bir yaklam
iindeler. Islamclann bir kar-sekinler ve kar-kltr olduu sy
lenebilir; birka merkez sa siyasi partide iktidan paylayorlar, ayn-

3.
Gerekten de Refah Partisi 1995 ylnda anayasann devletin din esasna dayand
rlmasn yasaklayan maddesinin kaldrlmas iin mecliste baarsz bir giriimde bulun
mutu.
\

11 o

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

ca kendi partileri var. Bunun sonucunda parlamentoda temsil edili


yorlar, birok belediyeyi kontrol ediyorlar; devlet brokrasisinde
adamlar var; eitli gazeteleri, dergileri, radyo ve televizyon istas
yonlarn ellerinde tutuyorlar; bol bol okuyucusu olan ve sayg gren
aydnlar var, ayrca imam hatip okullarnn hem erkek, hem kz me
zunlar artan lde brokrasiye katlyor, niversitelere giriyor; ken
di izgilerinde bir ii konfederasyonlar ve iadamlar demekleri var;
slami bankalar ve irketleri var. slamc kadnlar da seferber edilmi
durumda. slamc faaliyetlere katlm, alt snflardan dindar kadn ve
kzlarn niversiteye gitmesini, toplumsal olarak ykselmesini ve po
litik olarak aktif olmasn mmkn klm durumda. niversitelerde
trban takma hakk iin rgtleniyor, gsteriler dzenliyorlar. Bazla
r yazarlk yapyor, kendi dergilerini yaynlyor (Acar 1991, Arat
1991).
Refah Partisi sivil toplumu kullanyor ve ondan yararlanyor. Po
plerliini sivil toplum sorunlarn dile getirmesine borlu: eitim
olanaklar, istihdam, evrenin korunmas, niversitelerde barts
takma hakk evresinde yaplan tartma gibi. Ama baarsnda can
alc rol oynayan faktr, kulland rgtsel yntemler. Potansiyel
semenlerini bir araya getiren ok eitli trden demekler rgtlyor;
toplu snnetten diki ve Kuran kurslarna kadar bir dizi alanda parasz
ya da dk fiyatla hizmet salyor. teki partilerden farkl olarak,
Refah halka mesajn iletmek iin ilk planda medyadan yararlanmak
yerine yz yze alyor. Parti militanlan, semenlerle yaa, cinsiye
te ve hemehrilie gre eletiriliyor. Parti, mahalle, blge, kltr gi
bi insanlan karlkl yardmlama erevesinde birbirine balayan,
madalyonun ters yznde de karlkl sorumluluu tayan balardan
sonuna dek yararlanyor. Bu bir bakma kamu alann zelletiriyor,
aksine bir durum var olsayd kamusal bir ortamda yabanclarla ya da
formel bir rgtle uramaya ne kapasitesi ne de istei olacak bir dizi
insan (rnein ii snf kadnlann) politik srece tayabiliyor.
Geleneksel, milliyeti Anadolu tccanndan oluan eski tabannn
yan sra, Refah gnmzde son dnemde kente gm ve yeni ei
tim grm insanlan da polititk ve ekonomik sahnede temsil ediyor.
Dolaysyla, orta ve alt snflarn bunalmasna yasland kadar, yk
selen beklentileri de kullanyor. Bu hem gcnn kayna, hem de
Ail topuu Refahn. Fatma'nn komularnda da grdmz gibi,
insanlar Refah Partisi iktidarnda hayatlarnn iyilemesini bekliyor
lar. Bu gereklemeyince semen yzn baka yne dnebilir. Sos-

SLAM MODA

111

yo-ekonomik slam ve kiisel slam siyasi slam'dan bamszdr.


Bunlarn yaratt deiim dinamii kendilerine zgdr.
Yine de, Fatma ve komular byk ve giderek genileyen bir ta
ban temsil ediyorlar. 1950'li yllardan itibaren, tarmsal retimin ar
tan mekanizasyonu, devletin sanayiyi tarmsal kalknmann aleyhine
desteklemi olmas ve krsal blgeleri kentlere balayan karayolu e
bekelerinin yaplm olmas, kentsel merkezlere byk lekli g
akmlan yaratmtr. 1950'de Trkiye nfusunun sadece %18,7'si
kentlerde yayordu. Bugn ise lkenin 60 milyon nfusunun %60'
kentlidir. Bu yeni kentsel snflar tarann alt orta snfyla hem slami
deerlerde temellenen bir hayat tarzn, hem de refah dolu, teknolojik
bakmdan ileri bir toplumda yaama arzusunu paylayorlar. 1980li
yllarda zal'n hkmeti dneminde iktidara gelen ve imdi Refah
Partisi'nin liderleri olan slami teknokratlar ite bu snflarn saflarn
dan kmtr; bunlar, son zamanlara dek laik sekinlerin hkim oldu
u bir lkenin kysnda kalm insanlardr. Bu insanlar da, aynen laik
sekinler gibi, modem bir lkenin maddi refahndan pay almak arzu
sundadrlar. Ancak, Bat'nn teknolojisine deer verdikleri halde, ah
laki ve toplumsal deerlerin Batllamasn benimsememektedirler.
Refah Partisi bu fikirleri temsil edebilen tek parti deildir; gnmz
de benzer grleri savunan eski ya da yeni baka partilerce yava ya
va bir kenara itilmektedir. Bu da postmodem fikirler arsnda anla
mn ve kimliklerin blk prk oluunun yeni bir rneidir.
Blk Prk Mesajlar

Son zamanlarda stanbul belediyesi snrlan iine alman eski bir gece
kondu mahallesinde Denizli ailesi, mahallenin ve kendilerinin yaad
ekonomik kalknmayla birlikte sadece alt yl iinde bir dnm
yaam durumda. Osman Denizli ve kans Hatice 80'li yllarn ihracat
patlamasndan yararlanarak, evlerinde bir fason atlyesi kurmular,
komu kadnlara kazak rdrmler, bu mallar fason-taeron hiyerar
isinin basamaklanndan geerek ihra edilmi. Tccar gzyle bakl
dnda kazandklar para ok mtevaz olarak grlebilir, ama ekono
mik bakmdan ve mahalledeki konumlan bakmndan ailenin durumu
nu dzeltmeye yetecek bir paradr bu. Bir gecekondu yaptrmlar,
evin eyasn yenilemiler, sonunda bir ikinci kat kmlar ve eve ta
pu almlar. Ailenin giyim kuam tarz muhafazakrd. Anne ve k
z bol, gsterisiz klklar (etekler, kazaklar) giyiyorlard; etrafta erkek

112

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

olduunda (buna baba da dahildi) balarna geleneksel pamuklu ky


ii bartlerini geiriyorlard. Ramazanda oru tutuluyordu. Kzlar
ylda bir Kuran kursuna yollanyordu. Ama her gn namaz klnmyor
du. Dini ideolojiyi nemsemek bir yana, gnlk hayatlarnda dinin
artlarn yerine getirmeleri dahi sz konusu deildi. Mahalle simge
sel standartlan bakmndan olduka homojendi. Tesettrl kadn bin
de bir grlyordu; birka tane de ba ak dolaan kadn vard.
90'l yllarda ksmen kotalar, ksmen de hkmet politikalan so
nucu giyim eyalar ihracat yavalaynca, Denizli ailesi baka bir y
nelie girecekti: aile ikinci kata tanyor, sokak katma iki dkkn ya
plyor, biri bir bakkala, biri de bir bfeye kiraya veriliyordu. Yani
mal sahibi haline gelmi, mahalle llerine gre zengin olmulard.
1994'te kendilerini son defa ziyaret ettiimde, arada evlenmi olan
byk kzlan Emine'nin mahallede ba ak dolatm, vcudunu s
k sk saran bir kot pantolon ve geni olsa da belinden ksa bir kazak
giydiini grnce ardm. Buna karlk nianlanm olan kz karde
i tesettrl dolayordu. Mahalleden bir gen kz eve urad, zerin
de ksa kollu bir tirt vard, ayana bir ort geirmiti! Btn mahal
le ekonomik bakmdan gelimi, yeni binalanyla, dkknlanyla, yollanyla neredeyse tannmayacak hale gelmiti. Mahalle sakinleri de,
aynen Denizli ailesi gibi, yeni ekonomik ykselilerini farkl biimde
dile getiriyor, kyden kente gm insanlarn baar ve staty ifade
etmek iin bavurabilecei iki rakip dilden birini simgesel temsil a
sndan seiyordu. Bu diller ne yerel, ne de kreseldir. Bunlar yerel ve
kresel kltrel elerin birer melezidir. Geleneki bir dilbilgisi dolaymyla anlalabilir klnan modernist amalar ile modernist bir dil
bilgisi dolaymyla anlalabilir klnan geleneki amalar. Btn e
likileri sakl kalmak kaydyla. slam ve Me World, modern Trk kl
trnn simgesel suretinde akntlarn yartran iki gl ay gibidir.
Emine Denizli grc usul bir evlilie evden kaarak meydan
okuduktan sonra kendini kstlayc bir geleneksel evliliin iinde bul
mu. Kadnlar, pasif biimde de olsa romantik ilikilerin cinsel ba
kmdan ekici nesneleri imajyla sunan romantik ak yklerinden ve
pop mzik paralarndan hl ok heyecan duyuyor. Bu kadn imajla
r ve bunlara elik eden beklentiler ve snrlar, yerel olarak stanbul
hayatnda yansmas pek az olan kresel imajlardr. Ama yine de Emi
ne'nin eliik kltrel geleneklerin melezlemi bir sentezini oynama
sna drt oluturuyor bunlar.
Trk toplumunun slamc-laik aynm evresindeki artan kutup-

slm moda

113

lamasma ramen, giyim kuamn simgeselcilii ak biimde mer


kez izginin sertlemesinin ve eperlerin bulanklamasnn yks
n anlatyor. slamc politik konum, sosyo-ekonomik akkanlk sa
lamaktaki baars yznden sistemle btnleiyor ve mesaj, yayld
lde sulanyor. Yukar doru akkanlk slamc davann ekicili
ini artryor olsa da, slami modann cazibesi ve servet ve tketime
olan dknl, slam'n tketim toplumu ve sosyal adalet konusun
daki ilkeleriyle kar karya geldii iin ayn zamanda hareketin me
sajn sulandrmakta ve blk prk hale getirmektedir.
Yoksullar onyllardr olduu gibi bugn de pragmatiktirler; veri
len mesaja ve yaratlan frsata gre, kah saa kah sola oy verirler. Son
zamanlarda slamclara kayan destee ramen simgelerin dili, an
muhafazakr Fatih semtinin kalbinde dahi bu pragmatik ikirciklilii
ortaya koymaktadr. Elbette tesettr gemie gre daha yaygndr.
Ama kolsuz bir elbiseyle sokaa km gen bir mahalle sakini bu
gn bile Fatih'te az rastlanr bir grnt olsa da, on yl nce hi duyul
mam bir ey imdi az da olsa gereklemektedir.
Otobsteki slamc kzlar romantik sahnelerden ziyade iktidar ve
milliyeti kimlik simgelerine yaknlk duyuyorlard. Ne var ki, onla
rn simgesel alan da en az Emine'ninki kadar elikilerden rlmt.
Baka tesettrl kzlar, olanlarla sokakta ya da parkta flrt ediyor,
pyor, ele ele dolayor, partilerde iveli danslar yapyor ve gste
rili tesettrl elbiselerin, iyi bir kocann, iyi denmi bir evin haya
lini kuruyor. "Ak" da, "kapal" da, sosyal stat ve ykselme bak
mndan inandrc yollar: her ikisi de potansiyel olarak, ii snf ka
dnlarna kaplar aabiliyor; her ikisi de kadnlarn roln, yerelkresel ayrmndan hareketle kolayca tahmin edilemeyecek biimler
de kstlayabiliyor. Trk kadnlan modernist aynaya (ya da Sanbay'n
syledii gibi postmodernist aynaya) baktklannda, hepimiz gibi, ih
tiyalarnn zerine arzulannn grntsnn dtn, "ben" sim
gesel dilinin "biz"in oklu dilleriyle yantn gryorlar.

Kaynaklar
Acar, F., 1991, "Was die Islamische Bewegung fr Frauen so anziehend macht:
Eine Untersuchung ber Frauenzeitschriften und eine Gruppe von Studen
tinnen", A. Neusei, . Tekeli ve M. Akkent (der.), Aufstand im Haus der
Frauen: Frauenforschung aus der Trkei iinde, Berlin: Orlanda Frauenver
lag, ss. 73-92.

114

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

Arat, Y., 1991, "Zum Verhltnis von Feminismus und Islam: berlegungen zur
Frauenzeitschrift Kadn ve Aile", Aufstand im Haus... iinde, ss. 93-106.
Delaney, C 1994, "Untangling the Meanings of Hair in Turkish Society", Ant
hropological Quarterly 67, no. 4 (Ekim), ss. 159-72.
Kazancigil, A., 1991, "Democracy in Muslim Lands: Turkey in Comparative
Perspective", International Social Science Journal 128, ss. 343-60.
Meeker, M., 1991, "The New Muslim Intellectuals in the Republic of Turkey",
R. Tapper (der.), Islam in Modern Turkey iinde, Londra: Tauris, ss. 189219.
Olson, E. A., 1985, "Muslim Identity and Secularism in Contemporary Turkey:
'The Headscarf Dispute"', Anthropological Quarterly 58, no. 4 (Ekim), ss.
161-69.
Sanbay, A. Y., 1994, Postmodemite, Sivil Toplum ve slam, stanbul: letiim
Yaynlan.
Stokes, M., 1992, The Arabesk Debate: Music and Musicians in Modem Tur
key, Oxford: Clarendon.
White, Jenny B. 1994, Money Makes us Relatives: Women's Labor in Urban
Turkey, Austin: University of Texas Press.

III

MCADELE MEVZLER

STANBULLULAR VE TEKLER
Kreselcilik anda Orta Snf Olmann
Kltrel Kozmolojisi
Aye nc

STANBULLU KtMDlR? Ya da daha genel olarak bakarsak Beyrutlu,


ya da Parisli ya da New Yorklu kimdir? Heterojen bir nfusu olan ve
eitli kltrlerin birbirine kart btn kozmopolit kentler gibi, s
tanbul da bir rneklikten ziyade tezatlarn diyardr. Bir mozaiin ke
narlan sert paralan misali, ounlukla birbirinden ayn den top
lumsal gruplann ve kltrlerin bir arada var olduu bir oulluktur.
Nfusunun drtte baka yerde domu bir gmenler kentidir. Bu
anlamda, "stanbullu kimdir?" sorusu retorik bir soru olmaktan teye
gidemez. Gerek stanbullu bir "mit"tir.
Barthes'n (1972) belirttii gibi, amzn mitleri klasik efsaneler
gibi uzun, sabitlemi anlatlarda dile gelmez, anlamlan apak ve do
laysyla "doal" gibi grnen cmleciklerde ve ismin hallerinde ifa
desini bulur. Bunlar ifadelerini dilde bulurlar ve bu sayede hkim bir
kltrel sylemin, gndelik varoluun gizli kelerini igal ederek,
kendini evrensel ve ideal olarak sunmasn salarlar. yleyse "stan
bullu" kavram, terimin Barthes'ta kazand anlamda bir mittir. Gn
lk hayatta, dostlar arasndaki konumalarda, gazete yazlannda, tele
vizyon yorumlannda, haftalk dergilerin fotoraf alt yazlannda, a
kalarda srarla ve tekrar tekrar kullanlan bir dil oyunudur. stanbullu
szc, gnlk deneyimle zaten "bilinen" ve bu yzden sylenme
den anlalan bir dizi ayncal, sekinlii, yetkinlii ayn anda hem
younlatran, hem antran bir terimdir. Saysz ve srekli yer de
itiren bir kltrel hiyerariler metropolnde, stanbullu szc
sekin kltr ile halk kltr arasndaki snrda nbet beklemektedir.
Belki denebilir ki, antik ya da modem, dnya apnda bir stat ka
zanm btn kozmopolit kentler, "sekin" kltrn bir iareti olan in
celik ve beeninin oklu ve nansl ayrmlarnn bir taycs olma ni-

118

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

tetikleriyle, kendi adlan evresinde bu tr bir mitik anlam gelitirmi


lerdir. Bu anlamda, stanbullu olmak, her yerde, btn metropollerde
g ilikilerine tabi olan kltrel hiyerarilerin dilsel ifadesi trnden
daha genel bir olgunun bir boyutudur. Ancak stanbulluluk ayn za
manda, tarihsel zaman ve yer iinde yer alan bir dizi ayrt edici klt
rel dolaym araclyla zerinde daha aynntl dnlmeyi gerekti
ren zgl bir mittir. nk ada mit yaratm, kendileri homojen bir
topluluk olmayan yaratc ve kullanclarn varln varsayan bir kl
trel faaliyettir. Hegemonik bir kltrn sylemsel yaratlan, yaan
m deneyimin ve gnlk hayatn pratiinin erevesi iinde srekti
olarak sarslr ve yeniden pazarlk konusu olur; stanbullu dilsel teri
minin kltrel ierik ve anlam kazan yollan, kentin deien sosyopolitik tablosu ile i ie gemitir.
Benim stanbulluluk olgusuna duyduum ilgi, gnlk varoluun
dinamiinin yerkrenin farkl kelerinden kltrel akmlann eitli
liiyle yorulduu ve biimlendirildii gnmzle balantldr. s
tanbul'un bugnk tablosunda, badndrc bir dizi "kreyellemi"
(kresel-yerel) ikon, imaj ve ses biribirine kanarak, hi olmazsa ka
musal alanda, yerleik kltrel hiyerarileri baa klamayacak bir
tehditle kar karya brakmaktadr. Bu yeni karmaklk dzeninin
ortaya kard meseleler, gnmz metropollerinde yaanan dene
yimin "deiim" ve "geicilik" ynlerini, sekin kltr ile halk klt
r arasndaki snrlarn bulanklamasn, dnyann her yanndaki
kentlerde bunun yaratt "paralanma"y ve "kltr krizi"ni vurgula
yan muazzam bir literatre esin kayna olmutur. Buradaki amacm,
bu literatrn ortaya kartt btn sorunlar taramak deil.1 Ben
yalnzca stanbulluluk olarak anlan sylemsel yarat zerinde odaklaarak, bu kavramn, yaanan gerekliin dokusunda bulanklama
tehlikesi geiren kltrel snrlara nasl tutarllk ve politik bir mantk
kazandrdn ortaya koymaya alacam.
stanbullu szc, gnmz stanbulu'nda gnlk hayat ieri
sinde dolama ktnda, nasl ierik ve anlam kazanyor? Bu soruya
yant vermenin yollarndan biri, "tekiler"in oklu ve deiken tiple
mesinin farkl metinsel balamlarda nasl ilediini aratrmaktr. Bu
anlamda, stanbulluluun birlik ve btnln hayal etmek iin,
"tekiler"in varl geici olarak da olsa gerekli olduu iindir ki,
Bakhtin'i izleyerek, kelimenin anlamnn hibir zaman nihai hale gel
1. Bunu baka bir yerde yapmaya almtm: bkz. nc (1997).

STANBULLULAR VE TEKLER

119

medii, donmad varsaymndan yola kacam. Ama gndelik ha


yatn nemsiz ayrntlarnda gizlenmi olan ve sradan varoluun deneyimsel dnyasnda yeniden ve yeniden pazarlk konusu yaplan
"tekiletirme" srelerinin, "otorite"yi temsil eden tarih kitaplar, bi
yografiler, iirler ve benzeri metinler araclyla yakalanmas ve kav
ranmas gtr. Benim burada benimseyeceim strateji, hkim top
lumsal dzenin, evrenselci "hava basma"ya dayanan balonlarn alay
ve gln drme yoluyla patlatan popler mizaha ynelmek ola
cak. Ayrcalkl sz sylemenin kibar dnyasna, yerleik simgesel hi
yerarileri ihlal etmek ve oyun yoluyla bunlar baaa evirmek
zere mdahale eden popler mizah, Bakhtin'in "karnavalesk" olarak
and alana aittir.2 Bakhtin'in "karnaval mecaz, halk enliklerinin
(Mardi Gras, faing, fuarlar, vb.) az bozukluuna ve edepsizliine
dayanr. Bu, dzenin geici ve hogrlebilir bir tarz iinde askya
alnmasdr. Bakhtinin (biimsel hiyerarinin askya alnd, resmiciddi kltrn kutsal ve arbal unsurlarnn snrsz bir enlik ve ne
e araclyla otoritelerinden yoksun klnd) "karnaval meydan"
ile bantl grd muhalif dnya gr, stanbul'un halk kltrn
deki karln, gndelik sohbetlerde retilen ve yeniden retilen, ne
redeyse hi tkenmeyecek izlenimi veren akalarn yan sra, gnlk
gazetelerin, popler dergilerin ve mizah dergilerinin sayfalarnda ya
ymlanan ve ok byk eitlilik gsteren karikatrlerde bulmaktadr.
Bu blmde, stanbul'da izgiye dayal mizahn canl ve verimli
dnyasn ele alarak tartmay, sylem alannda hkim olan ayrmla
rn ve hiyerarilerin debdebe ve gsteriine alay yadran bir dizi kari
katr zerine yerletireceim. stanbul'un izgi dnyasnda bu tr ka
rikatrler hep varolsa da ierdikleri mizahi deer, iinde yer aldklar
dneme zgdr. Dn komik duran karikatrler bugn bayatlamlar
dr. Bunun nedeni, karikatrn, mizahn baka trlerinde de olduu
gibi, tandk bir gstergeler ve simgeler dnyasna yaslanmas, bir an
lk bir aknlk yaratmak amacyla beklenen anlamlarla oynamas ve
bylelikle okuyucuyu bir tebessme srklemesidir. Bu anlamda ka
rikatr, iinde yaanan ann kltrel sylemine "mdahale eder"; yani
gndelik bilin denen karm biimlendiren ve dzene sokan "mute
ber" kodlan kavrar, damtr ve vurgular ki hiciv ve mizah yoluyla
bunlarn balonunu patlatsn, maskelerini drsn. Mizah daima ken
dini sarmalayan kltrel sylemle diyalog iindedir. Ayn anda hem
2. Bakhtin'in yapt ile Gramsci'ninki arasndaki iliki iin bkz. Brandist (1966).

120

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

saduyuyu, hem de onun mulaklklarn ve tutarszlklarn gndeme


getirir.
Mizahn bu ift sesli sylemini kullanarak, birbirine bal nok
tay ortaya karmaya alacam. lk nokta, stanbul'un karikatr
dnyasnda, kyden kente genler hakknda gelitirilen stereotiplerle dalga geen karikatrlerin srarla, tekrar tekrar izilmi olmasyla
ilgilidir. Kentin tarihinde deiik dnemlerde izilmi karikatrlerden
yararlanarak, incelik ve kibarla ynelik alayn yan sra aidiyet ve
yerlilik kavramlarna ynelik alayn da nasl varolan "gmen" stereotipleri evresinde ina edildiini ortaya koymaya alacam. Bura
da gelitireceim akl yrtme, gmenin tek bir tipleme iinde stanbullu'nun diyalojik tahayylnde iki temel bileeni bir araya getirdii
ynnde olacak. Kyden gelen, bir yandan, olumsuz zelliklerin ta
ycs olarak ilev grr ki stanbullu olmann incelikleri ve ayrcalk
lar bunun bir yansmas olarak kavranabilsin. te yandan, kyden
kente yeni gelen, istilac bir yabanc olarak ilev grr; onun kentteki
varl hakl gsterilemeyeceine gre, stanbullular asndan kendi
yerliliklerinin ve ahlaki stnlklerinin temeli olacak kesintisiz bir
kronoloji yaratlm olur.
Bunun ardndan, son onyl boyunca yaratlan ve yeniden yarat
lan son dnem "gmen" tiplemesinden hareketle, gnmz Istanbulu'nun kltrel dnyasnda, "gmen"in, kltrel hiyerari ve stnl
n btn incelik ve nanslann tek bir btn ve btnletirici dla
ma kategorisinde toplamak zere seferber edilen mutlak bir teki ha
line getirilmi olduunu ortaya koyacam. Bylelikle, stanbulluluk
mitinin, sekin kltrn iareti olan beeni ve kibarlk alanyla olan
bann kopmu olduu, aidiyet ve yerlilik yan anlamlarndan yoksun
kald trnden cretkr bir gr ileri srm olacam. Bylece,
bu mit artk yalnzca olumsuzlar ve dlar. Gndelik olann dzeyin
de, gerekliin yaayan dokusunu bir stanbullular ve gmenler iki
lii halinde kesmeye ve yeniden biimlendirmeye yarar.
Son nokta ise daha kapsamldr. Mit yaratmann yaratclarn ve
kullanclarn varln varsayan bir kltrel sre olmasyla ilgilidir.
Gnmzn mitleri, klasik efsanelerin yaratclar gibi anonim deil
dirler. Kyden kente gm insanlarn kltrne ilikin hkim stereotipler ve tiplemeler, bunlar tanmlayan "muteber" bir orta snf kl
tr olmakszn dnlemez. Oysa "orta snf yaam tarz" salam ve
deimez bir ey deildir; kreselcilik anda gittike daha fazla
erozyona urayan ayrntl bir ayrcalklar ve farkllklar sistemine da

STANBULLULAR VE TEKLER

121

yanr. Bu anlamda, stanbul'un neoliberal atmosferinde kyden gelmi


insanlarn mutlak teki olarak temsilinin orta kesim ya da snflan
ayrt eden snr izgilerinin yeniden tanmlanmas iin gnmzde ve
rilmekte olan mcadelenin bir boyutu olduunu ileri sreceim.
Deiik dnemlerden seilmi karikatrlerin okunmas aracl
yla ite bu noktalara et kemik kazandrmaya alacam. Ancak s
tanbul'a ve onun bannda sregiden "tekiletirme" srelerine ge
meden nce, karikatrlerin metinsel malzeme olarak kullanm konu
sunda birka ey sylemek gerekli grnyor.
Karikatr Okuma Konusunda Metodolojik Bir Uyar

ster aka ya da nkte, ister karikatr band ya da karikatr, her tr mi


zah esas olarak yerleik, saduyuya dayanan anlam hiyerarileri ze
rine bir oyundur. Mizah yazan ya da izer, gereklii dzenli ve n
grlebilir klan saduyumuzun temelindeki yerleik, herkes tarafn
dan varsaylan anlam kategorilerinden yola kar. Birbiriyle hi ba
damayacak referans erevelerini st ste getirerek, sanat btn
kategorilerin kirli ve keyfi olduunu tehir eder, hiyerarinin dayatt
dzeni bulanklatrarak okuyucuda bir tebessme yol aar. Bir a
knlk ve kahkaha an boyunca, bir kltrel sylemin paralar ve sim
geleri oradan koparak bir baka sylemde yeniden monte edilmi,
kltrel hayatn her ynnn iinden klamazcasna karma ve ift
anlaml nitelii, her tr kltrel biim, simge ve anlamn tersyz edi
lebilecei gerei ortaya konulmu olur. Bu anlamda, mizah yerleik
simgesel hiyerariler zerinde ykselir ve oyun araclyla bunlar s
tnde ykc etkide bulunur.
Karikatrn zgll, byk kent hayatnn, zengin bir imgeler
ve gstergeler ynnn bir araya getirilerek anlatlmasnda, bunlarn
gl grsel bir younlama iinde eklemlenmesinde yatar. Ne var ki,
grsel gsterge sistemlerinin maddi referans dnyasyla ancak dolayl
iliki iinde olduu akldan karlmamaldr. Bu, zellikle ilk bakta
dilsel biimlere gre ok daha dolaysz ve berrak biimde kavranabi
lecei izlenimini douran karikatrler ya da karikatr bandan ele
alndnda nem kazanan bir noktadr. Oysa gnmzde teorik ola
rak da ifade edildii gibi, grsel olan, dilsel olarak dolaymlanr ve
denetlenir (Jenks 1995, 1-24). Yani, ortada szckler ya da anlatlar
olsun olmasn, dil grsel olan iin hayati bir dolaymdr. Grsel olan,
dilsel-sylemsel biimlerden kopanlamayacak anlamlar yaratan kar

122

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

mak bir sreci harekete geirir. Bu aslnda grsel gstergelerin polisemik (yani iinde i grdkleri dilsel-sylemsel alana bal olarak
farkl anlamlara ak) olduunu sylemenin baka bir yoludur.
Karikatrleri yorumlama abasnda, grsel metinlerle alyor
olmann karmaklklarnn yanma bir de mizahn z olan anlamlar
zerinde oyun oynama eklenir (rn. Palmer 1994, 93-103). Grafik sa
nat grsel gstergelerin polisemik doasn kullanarak gndelik
sylemdeki anlamlarn ayn anda hem hatrlatr, hem de bunlar ze
rinde oynar. Mizahn ie yarayabilmesi iin, mizah sanatsnn ve
okuyucunun ayn simgesel haritalar ve gsterge sistemlerini payla
yor olmalar gerekir. izgiye dayal mizah, en iyi rneklerinde, kari
katrcnn kurduu ve okuyucuyu katlmaya davet ettii incelikli bir
oyundur.
Bu almada zerinde odaklaacam karikatrler, ortaya koy
duklar anlamlarla incelikli bir biimde oynamaktan ziyade sradan
tekrarlarla ve ngrlebilirlikleriyle dikkati ekiyorlar. Bu tr karika
trlere gazetelerin, dergilerin, albmlerin ya da brorlerin herhangi
bir sayfasnda rastlayabilirsiniz. Bunlar, tam da akla getirdikleri du
rumlar ve tiplemelerin stanbul'daki gnlk hayat deneyimi ile i ie
olmalarndan tr, hemen ilk bakta glmsemeye yol aabilecek
kadar basittirler. Mizahi deerleri, gnlk hayatn nemsiz ayrntla
rna, byk politikaya deil gndelik politikaya yaslanr. Bu bakm
dan, terimin geleneksel anlamnda politik karikatr deildir bunlar:
mizahi deerleri stanbul'un gndelik kltrnden kaynaklanr.
Bu tr karikatrleri bu blmn amalan asndan ilgin klan,
birlikte ele alndklarnda, nfusunun yans yan cahil olan bir kentte,
izgi ve szckler araclyla, hi durmakszn srp giden "sayg
sz" bir diyalog oluturmalandr. Ama mizahi unsurlan dorudan
doruya durumlara bal olduu ve yaanan gerekliin somutluu
na, zgllne, imdisine ve buradalna anm yapmaya dayal
szel-grsel kodlara yasland lde, bunlarn, hedefledikleri oku
yucu kitlesinin dilinden baka bir dilde yazl szcklere "tercmesi"
tuzaklarla dolu bir i haline gelir. Bu tuzaklardan kanmak ne kadar
imknsz olursa olsun, bunlan daha en batan kabul etmek en hayrl
s. Benim yaptm seim ve burada yapacam yeniden okumalarda
"yazarn sesi", hem stanbul'da gnlk hayat zerine izilmi geni
bir karikatr arivi zerinde bir sredir almakta olan bir aratrma
cnn sesidir, hem de baz karikatrclerin almalarndan ve mizah
duygularndan zevk alan birinin sesi.

STANBULLULAR VE TEKLER

123

Hacaalar stanbul'un Karikatr Dnyasn stila Ediyor

stanbul'un kltrel ve politik hayatnda karikatrn, yz yldan daha


uzun bir tarihsel gelimesi vardr. Ben bu tarih iinden, stanbul kari
katrnde hacaann ortaya kt 1940'l yllardan balamay tercih
edeceim. Hacaa, karikatrde sk rastlanan bir trn (yeni zengin,
kariyerist, hrsl tip, vb.) kltrel ve tarihsel bakmdan zgl bir versi
yonudur ve esas zelliini ok fazla ekonomik sermayeye ancak ok
az kltrel sermayeye sahip olmasnda bulur. Servetin gsterii bi
imde tehirine, "kltrel beeni" eksikliinin getirdii sorunlara ili
kin mizah trlerinin varyantlarna btn toplumlarda rastlanr. Bu tr
mizahn allm temas, slk ya da sahtelik kavramyla elele giden
bir ar tketim halidir. stanbul'un karikatr sahnesinde bu tarz mi
zahn ncleri ondokuzuncu yzyln sonlarna kadar uzanmaktadr.
1940'l yllarn stanbulu'nda hacaann kltrel zgll, k
keninden ve sahte dindarlndan kaynaklanr. Hacaa teriminin ya
ps, aalyla zenginlik, iktidar ve patronaj ilikilerini, hacl ile de
dindarl artrr. Geleneksel toplumun bu iktidar, servet ve din
darlk timsali Anadolulu ahsiyetinin stanbul'da nasl denizden k
m bala dnd, nasl servetine ramen hor grld, karikat
ristlere zengin bir malzeme sunmakla kalmam, hacaa karikatrle
rinin saysndan ve kendini tekrar etmesinden anlald kadaryla
1940'l yllarn stanbullularna byk keyif de vermitir.
Bu karikatrlerde, alvarn ve gevek giysilerin rahatna alk ha
caann koca gbei ve gds, ehrin pantolonuna ve kravatna bir
trl smaz. Hacaann karsnn bedeni de yeni elbiselerinden frla
d iin o da kocas kadar rahatszdr, ama yeni "ehirli" roln oy
narken aile servetini tehir etmek ve tketmek niyetiyle hep ok ss
ldr. stanbul'da ailenin erefini ve itibarn artran artk hacaann
cmertlii deil, kars tarafndan ynlendirilen gsteri tketimidir.
Anadolu'da ne kadar sayg grrse grsn, byk serveti kendisine
stanbullularn kapsn amaya yetmez, nk gerekli sosyal incelik
lere ve "kltrel beeni"ye sahip deildir. Su gibi para harcasa da
"kltrszlk" gsterisi yaparak gln duruma der. stanbul, aa
ya haddini bildirir. Ama elbette biraz da sempatiyi hak etmektedir,
nk artk stanbul'da erkek cinsinin ortak kaderini paylamaktadr.
stanbul'a gelir gelmez kocasna itaatkrln zerinden atan ve drdr
yoluyla hep daha fazla ey tketmek isteyen irret karsnn bitmek t

124

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

kenmek bilmeyen taleplerinden bunalmaktadr. Bylelikle, hacaa


nn stanbul'a geldiinde iktidardan d zel alana da tamakta, t
ketim alannda kars ipleri eline geirmektedir (bkz. ekil 6.1).
Hacaa karikatrlerinde ayn derecede anlaml bir baka tema
sahte dindarlktr. Hac- n ekinin yan anlamlan zerinde oynanarak,
hacaa, ister oryantal dansz, rv yldz, telekz, isterse sekreter ol
sun, gen kzlarn peinden koan ehvet dkn bir iko olarak tas
vir edilir (bkz. ekil 6.2). Grnteki dindarl ve muhafazakrl
yla ehevi arzular arasndaki badamazln vurgulanmas ama
cyla, srekli olarak barlarda, gece klplerinde, dansinglerde resmedi
lir. kiyzll, bir yandan slam'n iki ve gayri meru seks konu
sundaki ilkelerini savunmasnda, te yandan her ikisini de zevk- safa
ile tatmasnda yatar. Hacaann ktle ileyen aklna, sahipsiz b
tn kadnlar kolayca tuzaa drlecek birer seks objesi gibi gr
nr; kozmopolit stanbul ehrinin gece hayat onun kafasnda ayp ve
gnah kavramlarn artrr.
Daha geni bir tarihsel perspektiften deerlendirildiinde, haca
a karikatrlerinde grlen birok tekil unsurun izi, stanbulun kari
katr sahnesinde ta 19. yzyl sonlanna kadar srlebilmektedir. En
erken nc rneklerde, zellikle yzyln dnmnde, bu tarz genel
likle metropoln Avrupallam sekinleriyle daha mtevaz orta s
nflan arasndaki kltrel snriann mzakeresi amacyla kullanlyor
du. Avrupa tarz adabmuaeretin doru biimde uygulanmasnda
(yani, Avrupa'nn detlerini gz kapal taklit etmek anlamnda "an
Batllama" olarak nitelenebilecek bir yaklam iinde deil de, orta
snf yaam tarzna uygun tevazu ve rabta erevesinde uygulanma
snda) ortaya kan belirsizlikler, stanbul'da karikatr sanatnn ba
langcndan itibaren muazzam bir hiciv kayna olmutur. Daha sonra
Cumhuriyet'in ilk onyllan boyunca, saysz karikatr kamusal alan
da, sokakta, plajda, tramvayda edepli davrann incelikleri zerinde
younlaarak tevazu ile gsteri arasndaki belirsizliklerle dolu izgi
yi konu edinecekti. Kamusal alanda cinsler arasndaki davran kalp
larn hicveden karikatrler, Cumhuriyet dneminin gelimekte olan
orta snflarnn, edep snrlarn amakszn AvrupalInn detlerini
nereye kadar benimseyebilecei sorusuyla yakndan ilikiliydi.3

3. Walter Amburst (1996), Msr'da 1930'lu yllarn mizah basnnda ok benzer te


malarn yer aldn ortaya koymutur. Bkz. rnein ss. 75-86.

STANBULLULAR VE TEKLER

125

ekil 6.1
Bay Yeni Zengin Bu yaz tam Bykada'da geirmenin sras...
Bayan Yeni ZenginAcaba?..
Evet, Beyz liralk kkler be bir liraya kiralanyormu!..

126

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

ekil 6.2
Sevgilim, stanbul dilberleri iin hereyin ba para imi, yle mi?
Bilmem, ben yle maddi dnenlerden deilim.. Para sonunda da olur.

STANBULLULAR VE TEKLER

127

Hacaa stereotipi nemlidir, nk zaten varolan bir dizi motifi


(para/zevk, sahte dindarlk/gerek ahlak, tarallk/kozmopolitlik,
Anadolu/stanbul) birletirerek btn bunlar tek bir olumsuz "teki"
iinde younlatrr. 1940'h yllarn Istanbulu'nda hacaa karikatr
leri yalnzca beeni ve davranlarn hicvedilmesine dayanmaz, ayn
zamanda "gerek" stanbullulann kltrel sermayesini Anadolu'dan
akmakta olan servetin vlgerliine kar korur. Bu anlamda, hacaa
larn stanbul'un karikatr sahnesini igal edii, stanbul'un orta snf
larnn somut bir tr an tketim meraklsna, sonradan grmelere
kar bir kltrel sava vermekte olduu bir tarihsel ana rastlar.
Gnmzde kltrel savan ate hatt yer deitirmitir: artk
kentin daha alt katmanlannn an tketiminin vlgerliidir konu.
Bylece, her ne kadar zevk yoksunu bir an tketim hl stanbul'un
karikatr sahnesinde ok gl bir tema olmaya devam etse de, sonra
dan grmelie bal bir vlgerliin cisimlemesi niteliindeki haca
a stereotipi artk geri planda kalmtr. Bu tiplemenin gn gemi
rnekleri, insanlara artk komik deil bayat gelmektedir.

Arabesk Kltr stanbul'u stila Ediyor

Bundan sonra ele alacam karikatr tr, 1980'li yllardan olacak.


Bu dnemde stanbul'un arabesk kltr, baz gen karikatristlerin
slubu ve lezzeti daha ncekilerden farkl olan almalarna yeni bir
malzeme oluturacaktr. 1960'l ve 70'li yllar boyunca stanbul'un sa
nat hayatnda karikatr toplumsal eletiriyle eanlaml bir hale gel
miti: gzel sanatlar, mimari, grafik tasarm ve benzeri alanlarda ni
versite eitimi grm birok sanat, karikatr kent yoksullarna
eriebilmek iin potansiyel bir ara olarak benimsemiti. Kapitalist
adaletsizlik, emek smrs, halk kitlelerinin ezilmesi gibi evrensel
temalar karikatr sanatna hkim olmutu. Bu temalar, dnemin "soyut-minimalist" izgi slubuyla ele alnyordu.
1980'li yllarn deien kltr ikliminde, 1960'l ve 70'li yllarn
dorudan politik mesajlar tayan karikatr, dnemin hkim neolibe
ral atmosferine ayak uyduramyordu. stanbul imdi artan d yatrm
dalgasnn ve patlayan ihracatn sayesinde, Trkiye'nin dnya piyasa
laryla yaad hzl btnlemenin ykselen byme kutbu haline
gelmiti. Neredeyse akamdan sabaha kentin vitrinleri dnyann drt
kesinden gelmi yabanc mallarla dolmutu. Taksitli sat yaygnd.

128

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

Gnmzde, yoksul mahallelerindeki semt pazarlarnda, tepeden sar


kan, dantelli kadn i amarndan tirtlere ve sahte markal blucin
lere kadar hayal edilebilecek her trden ucuz giyim eyasnn altnda,
tezghlarda Tayvan'dan elektronik aletler, Almanya'dan sofra eyas
trnden mallar bulmak mmkndr. Sanki herkes hareket halinde
dir: stanbullularn deyiiyle, arabesk kltr ehri istila etmitir.
Arabesk etiketi, bir eyin katk, melez, derme atma olduu an
lamna gelir; kitsch'in zel bir trne verilen addr.4 Terim ilk kez
1960'l yllarn sonu ile 1970'li yllarn banda doan ve stanbul'a
yeni gm halk kesimleri arasnda byk bir poplarite kazanan
melez bir mzik tr iin kullanlmtr (zbek 1991, Stokes 1992,
Markoff 1994). Bat ve Msr mziinden alet ve ritmleri kartrarak
hem Trk halk mziinin, hem klasik musikinin yerleik kalplarna
meydan okuduu iin devlet radyo ve televizyonunda yasaklanan ara
besk mzik, 1970'li yllarn byyen kaset sanayii araclyla bir pat
lama yayordu. nl arabesk arkclarnn yldz ve sevilen kahra
man olarak evirdii filmler, hem stanbul'un, hem de dier byk
kentlerin kenar mahallelerindeki sinemalarda kapal gie oynuyordu.
Bu sre iinde, arabesk terimi baka yan anlamlar kazanyor, bir m
zik tr ve bir tr film olmann tesinde, bunlar seven halk kesimleri
nin kltrel alkanlklarn ve hayat tarzn nitelemek iin de kullanl
maya balyordu. Arabesk sevenler, artk "arabesk kltre" sahip in
sanlar olarak grlyordu: sradan, baya, ama en nemlisi (Mary
Douglas' [1966] hatrlarsak) arada derede kalm ve dolaysyla kir
lenmi ve de kirleten bir kltr. Arabesk arklar, arkclar ve filmler
sadece sanatsal anlamda yerleik an snflandrma kategorilerine uy
mamakla kalmyor, ayn zamanda bu kategorileri kirletiyordu. Ben
zer tarzda, arabesk kltre sahip insanlar, yani kyden gm, stan
bul'un eperinde yaayan dk gelirli kalabalklar, kent hayatnn ne
4. Claudio Lomnitz'e (1966) gre, Meksika'da naco, Bolivya ve Peru'da cholo ve
Ekvador'da mano terimleri, benzer biimde katklk ve melezlik arm yapar ve zel
bir kitsch trne iaret eder. Lomnitz, bu terimlerin smrge dnemi kastlaryla ykl ol
duunu, balangta Amerika yerlileri ve daha genel olarak kylle kar horlayc bi
rer terim olarak kullanldn, ama bu ilk kullanmlarndaki "kaba" ve kltrsz" anlam
larnn 1970'li yllarda deimeye baladn belirtiyor. Trke'de arabesk de 70'li yllar
da yaygn kullanma giren yeni bir etikettir. Trk ulusunun "efendisi" olarak anlan ky
ly artracak bir yk yoktur. stanbul'un karikatr hayatnda kyl hibir zaman bir
hiciv konusu olarak nem tamamtr. 1960'l ve 70li yllarn soyut politik mizahnda,
kylnn plak ayaklan gelecein proletaryas ve radikal gc olarak tad potansiye
lin simgesidir.

STANBULLULAR VE TEKLER

129

zaketini renemedii halde kaba bir ticari akgzll benimse


mi, kendi geleneksel kyl hayatlarnn masumiyetini, safln ve
sahiciliini yitirmi, ama buna karlk cahillikten kurtulamam, yani
iki cami arasnda binamaz kalmlard. Arabesk kltr kavram, sahte
bir kendilii, ok deer verilen deerlere aykn, onlara meydan oku
yan melez bir dnyay hatrlatr. Ne kendi ne kyl olduu iin yersiz
kalm bir kltrdr, hem bir kalntdr hem marjinaldir. Ama ayn za
manda snrlan belirsiz ve izgileri kank olduu iin tehlikelidir de.
Arabesk kltrn belirleyici z, yani melezlii, stanbullu'nun klt
rn ayn anda hem zsel bir ey haline getirir, hem de tehdit eder.
1980'Ii yllarn syleminde "safkan" stanbullu tehdit altnda yaayan
bir trdr.
1980'li yllarn karikatristleri iin, arabesk etiketinin bir sr an
lam antrmas, kelime oyunlar asndan zengin bir hazine olu
turur. 1980'li yllarn banda mizah dergilerinde n kazandktan son
ra pahal, renkli dergilere gei yapm olan gen bir sanatnn, Latif
Demirci'nin karikatrleri bu yeni mizah tarznn lezzetini tar. De
mirci'nin karikatrleri maddi nesnelerle doludur: kapitalist metalar
dnyasyla btnlemedeki hevesi yermek niyetiyle sanat bu nesne
leri keyifle aynntlandnr. stanbul'un alt snflarnn, modernliin
maddi gstergelerini yanl biimlerde bir araya getirdii iin vlger
olarak grlen arabesk dnyasna girerek bu insanlarn yaadklar e
likilerden nasl bihaber olduklarn, gndelik hayatlarnn paras
olan, grnte birbiriyle hi ilgisi olmayan nesne, kelime ve imajla
rn yaratt kakafoniye nasl aldrmadklarn ortaya koymaya alr.
Demircinin mizah dolu izgileri, bada kurup oturmu tespih
eken adam Kaliforniya yazl tirt iinde mkemmel bir huzur
iinde gsterir (ekil 6.3). Evin kz kahve ikram ederken iki kadn k
zn klna hi aldrmaz, ok doal bir eymiesine "travesti"liinden sz ederler (ekil 6.4). Arabesk kltrn hicve dayal bi
imde temsili yoluyla Demirci okuyucunun kendisinin, ahlaki ilkele
rin ihlaline ve neyin kabul edilemez olduuna dair anlaynn katego
rik snrlaryla da dalga gemektedir. Ama mizahnn esas arpc y
n, arabeski, tek bir toplumsal kesim ya da snfa indirgenemeyecek
bir tarzda yeniden tanmlamasdr. k i klnn altna Nike marka
spor orap giymi viskisini yudumlayan i adam (ekil 6.5) ya da
damdan ardaktan bir araya getirilmi uyumsuz nesnelerle dolu bir
meknda oturan aydn (ekil 6.6), aaladklar eyin, arabesk klt
rn birer paras haline gelirler.

130

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

Latif Demirci'nin izgisi ve mizah anlay kendine zg olmakla


birlikte, ele ald temalar 1980'li yllann karikatrnn nemli bir
blmnde mevcuttur. Arabesk etiketini, hem modernliin maddi
kltrn yetersiz ve ksmi bir tarzda bir araya getirdii iin vlger
olarak grlen zel bir kentsel estetik tarz anlamnda, hem de stan
bul'un, kendi memleketlerinde yaadklar kyl kltrndeki kkle
rini kaybettikten sonra kitle tketimine hevesle saldrmaya balayan
btn bir halk kesimini hedef alan ve kmseyen bir kategori anla
mnda alayla ele alan saysz karikatr yaplmtr. Ne var ki bu mizah
trnn yenilii ksa sre iinde anacakt. Bu, ksmen, terimin anla
mnn deimesinin sonucuydu: kelime, artk kentin alt snflarn he
def alan ayrmc bir terim deildir, st snflarda da grlen kitsch t
r bir estetii ya da estetik yokluunu anlatmaktadr.
Bir farkllk terimi olarak ya da bir farklln yokluunu anlatan
bir terim olarak, arabesk szcne balangta anlamn kazandran,
alt snf ya da kesimlerle zdeletirilen kitle tketimine bal bir tr
vlgerlikti. Bu yeni tr bir "alt kaval, st ihane" ar tketim bii
midir: orijinaline hi zen gstermeyen bir taklide dayanr, ahabn
yerine formikay, ipein yerine polyesteri geirir. Bu anlamda, bu te
rimin gnlk dilde dolamnn hzlan, stanbul'un dnya ekonomi
sine alnn ve tketici mallan piyasasnn yaad patlamann va
rolan kltrel hiyerarilere yeni tr bir tehdit oluturduu belirli bir
tarihsel anla akmtr: zenginler arasnda zevk yoksunu an tke
timden farkl olarak, alt snflar arasnda an tketimin vlgerliidir
sz konusu olan. Kelimenin klasik anlamnda "sonradan grme"ler,
ince zevkleri taklit eder, her birine parasal deer bierek kltrel hi
yerarilerin anmas tehdidini yaratrlar. Buna karlk, arabeskin
vlgerlii zevk hiyerarilerini btnyle grmezlikten geldii iin
tehlikelidir. Bu anlamda, aalayc arabesk terimi artk tek bir top
lumsal kesim ya da snf ile snrl tutulamaz, nk zevkliliin bt
nyle grmezlikten gelinmesi artk zenginler arasnda da grlmeye
balamtr. 1980'li yllarn sonuna gelindiinde, neoliberalizmin r
n olan yeni birikim ve toplumsal hiyeraride ykselme kanallar s
tanbul'da yeni bir zenginler kategorisini ortaya kartm bulunuyor.
Ne var ki bu yeni bir "sonradan grme" tryd, beeni konusuna hi
mi hi aldrmyordu. Bu insanlar yeni servetlerinin zevk- safasn ya
amakta, kendi melez yaplarndan keyif duymaktadrlar; Franszcadaki nouveau riche (yeni zengin) teriminin ierdii trden toplumsal
stat kayglan bu insanlan rgalamaz. Baka bir adn yokluunda,

STANBULLULAR VE TEKLER

ek il 6.3

131

T>
e k il 6 .4

STANBULLULAR VE TEKLER

ek il 6.5

133

134

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

ek il 6.6

STANBULLULAR VE TEKLER

135

arabesk terimi bu yeni sendromu da ifade etmek zere genilemitir.


Terim artk sadece yeni bir zengin trn deil, rnein, hi ekinme
den, yz kzarmadan, zevklerde incelii grmezden gelen yeni bir
politikac tipini de tanmlar.5
1990'l yllarn ortalarnda arabesk szc Trk toplumunda ha
yatn her alann mustarip eden bir genel rahatszl betimleyen ve
saptayan kapsayc bir terim haline gelmitir: arabesk demokrasi, ara
besk ekonomi, arabesk politikaclar, vb. Btn bu alanlarda sorun,
"ne o, ne de o" diye tanmlanabilecek bir belirsizlik ve yozlama duru
mudur. Meral zbek'e (1996, 212) gre, arabesk teriminde "nihayet
Trk toplumunun kimlik sorununu ifade edebilecek bir isim bulmu
oluyoruz."
Ne var ki, 1980'li yllarn sonlarna doru mizah dergilerinin say
falarnda yeni bir terim grlmeye balar: maganda. Zamanla bu te
rim gnlk dilde dolamaya ve yaygnlk kazanmaya yz tutar. Bura
da adlandrlan, stanbul'un yaratt bir mutlak "teki", bir estetik
anormalliktir.
Maganda'nn stilas

Maganda szc, gen bir karikatrcler grubu tarafndan icat edil


mitir. Bu karikatrclerin her eyi alaya alan slubu ve mizah, Gr
gr, Limon, Hbr, Leman gibi haftalk mizah dergilerinin gen okuyu
cular arasnda ok abuk tutuluyordu. Bu tr dergilerin mrnn
uzunluu, ya yirmibei amayan bir okuyucu topluluunun ruh du
rumunun deikenliine ve gen karikatr sanatlarnn blnme ve
yeni dergiler karma eilimine baldr. Gen okuyucular, deien
modaya ve en sevdikleri karikatriste bal olarak bir dergiden dieri
ne yneldike, yeni dergiler kar ya da batar. Ama rekabetin ok g
l olduu bu piyasada ok dk sayda derginin ayakta kalabilmesi
ve ou derginin mrnn ksa olmas aldatc olabilir. nk stan5. Bu sendromun en iyi rnei belki de Turgut zal'm kendisiydi. Basnla plajda g
rerek, mayosuyla ve sarkan gbeiyle resim ektirerek ve ertesi gn btn gnlk ga
zetelerin birinci sayfasna geerek yerleik kltr dnyasn oka uratyordu. ster Ame
rikan rock yldzlarnn ister arabesk arkclarn olsun, popler konserleri izleme frsatn
hi karmyor, n srada karsyla el ele oturarak keyif sryordu. Eklemeye gerek yok
ki, "beeni" ve "protokol" konusundaki bu kaytszlk, kimilerince "arabesk" nitelemesi
ne uygun grlerek teessfle karlanyor, kimilerince ise kltr alannda demokratikle
me rnei olarak alklanyordu.

136

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

bulun mizah basnnn tiraj son on yldr olduka istikrarl kalm,


ayda yaklak bir buuk milyon gen insan bu dergileri almtr. Top
lam aylk dergi tirajnn on-onbir milyon aras olduu tahmin edildii
bir lkede bu, kmsenecek bir say deildir.
Bu mizah dergilerinde alan ve/veya bu dergilere izen gen ka
rikatristler ile bunlarn okuyucular, ok farkl bir toplumsal ve sy
lemsel ortam olutururlar. Bu ortam tanmayanlar iin buras sanki
yabanc bir lkedir. Burada srekli olarak yeni kelimeler, deyimler,
izgi sluplar icat edilir, sonra yeniliklerini yitirerek yerlerini yenile
rine brakr. Bu anlamda, toplumun sradan yetikinlerinin dnyasn
da "argo" olarak, toplumsal hayatn gzlemcilerince ise "zel kod"
olarak nitelenen bu dnya, aslnda yaanan (ama sradan yetikinlerin
dnyasnda adlandrlmadan kalan) deneyimlerin kavranmas ve ad
landrlmas srecinin bir parasdr. Maganda ite bu tr bir icat edil
mi addr. Szck hem son derece farkl durumlarda retilen ve yeni
den retilen bir tiplemeyi, hem de bu karikatrlerle ilintili bir izgi t
rn betimlemek iin kullanlr.
Mizah dergilerinin balangta sz d kodlaryla izdii magan
da tipi, kaba kuvvete yaslanan, bedeni kll, cinsel itah hi dinmek
bilmez, iine girdii toplumsal evrelerin kltrel ortamn zehirleyen
ve kirleten bir tiptir. Szcn allm anlamnda sosyo-kltrel bir
tipi temsil etmekten ziyade, yaratclarnn izgi dilinde, maganda,
toplumsal varln dokusunda karlalan ama dile getirilmemi ola
rak kalan bir kltrel olguyu ortaya koyar. Bu yzden, 1990'l yllarn
banda, terimi yaratan karikatristler, magandamn ne olduunu sz
cklerle anlatmalar istendiinde, bunu sradan okuyucuya yle ak
lamlardr:
Duygu terbiyesizidir, estetik anzadr maganda. Cahilliin, kabaln, son
radan grmeliin, ne oldumculuun, yiten, giden, bozulan tm deerlerin ucu
be karldr. Onu biz yarattk. imizdeki hayvandr. Potansiyel tehlikedir.
Sala zararldr. AIDS mikrobudur. Onun bymesine izin verdik. Lekedir,
kmaz. Pet ie gibidir. Erimez, yok olmaz.
Her cinsten, her snftan, her rktan olabilir maganda. Bulacdr, sirayet
eder. Hem ldrr, hem srndrr, hem alerji yapar. Maganda evrenseldir
(maalesef) (Hrriyet Pazar Eki, 12 Ocak 1992).

Ne var ki, karikatrlerde maganda hep erkek olarak, ou zaman


da cinsel bakmdan uyarlm olarak izilir. Yani eer maganda iine
girdii btn ortamlarda "alerjik bir tepki" uyandran bir "estetik sap
ma" ise, en itici hali cinsel olarak uyarlm durumda olduu zaman

STANBULLULAR VE TEKLER

137

ekil 6.7
ortaya kar (bkz. ekil 6.7). Bu, sapk cinsel tahayyl ve cinselliini
baya biimde ifade edii yoluyla hayatmza girdii, bize itici geldi
i, bizi taciz ve rahatsz ettii andr. Btn bunlar ayrntl izgilerle
aka betimlenir. Maganda, insani bir tensellii ve cinsel davran
tanmlayan kltrel kodlardan yoksun biri olarak gsterilir. Bu an
lamda, maganda "iimizdeki hayvan"dr, mutlak tekidir; fiziksel i
renlii, aalk cinsel drtlerin cisimlemesidir.
Maganda karikatrlerinin belirtik cinsel ierii ve bu karikatr
lerde kullanlan izme tarz, Trkiye'de yazl ve szl yaynclk sek
trnde 1990l yllarda ortaya km olan daha geni eilimlerden

138

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

kopartlamaz. Bugn stanbul, evlerin %90'nm renkli televizyona sa


hip olduu bir kenttir. stanbul'un reklam sektrnn okuluslu ir
ketlerle ortak giriime almasndan bu yana televizyon reklamlar ye
ni bir albeni kazanmtr. Cosmopolitan'dan Penthouse ve Playboy'a,
moda dergilerinden ev dekorasyon dergilerine, ok sayda kue k
da baslm dergi gazete bayilerinde birbirleriyle yanyor. Her iki bi
nadan birinin damna yerletirilmi anak antenler, zel kanallan ev
lerin oturma odalarna tamakta, ekrandan, gzel insanlarn yaad
parlak, temiz, dzenli bir dnyann pnltl imgelerini yanstmaktadr.
Maganda karikatrleri bu dnyann antitezi olarak yorumlanabilir; ya
da karikatrist Mehmet aam, yaptmz bir grmede geriye
dnp bakarak syledii gibi, "magandalar pnltl, ltl imajlara bir
cevapt. Biz aslnda buyuz'dedik, tekrar tekrar izerek".
Belki ayn derecede nemli olan ey, 19901 yllarn stanbulunda
cinselliin seyredilebilir hale gelmi olmasdr. Yalnzca on yl nce
derme atma birtakm sinemalara zg olan grsel tensellik imgeleri,
imdi birbirleriyle yar halinde televizyon kanallan araclyla in
sanlarn oturma odalanna kadar girmitir. Yani stanbul genliinin
ounluu asndan cinsellik artk yalnzca grngsel varolu dn
yasnn, olduu gibi kabul edilen ama zerinde konuulmayan bir bo
yutu deildir. Grlebilir olann alanna girmi, kamusal nesnelliin
alannda tannr hale gelmi ve dolaysyla yeniden pazarla ak bir
nitelik kazanmtr. Genelevlerde, pomo filmler gsteren sinemalarn
arka koltuklarnda yaanan cinselliin dnyas ile cinsler aras iliki
lerin, dokunmay yasaklayan kat kurallarn ynlendirdii "kamusal"
dnya arasnda varolan kltrel snrlarn salaml, cinselliin yay
gn dzeyde seyredilebilir hale gelmesiyle paralanyordu. Bu anlam
da, maganda tiplemesi, cinselliin yaanmasnn estetiini ve cinselli
e izin verilmesinin kltrel kodlarn, seyrederek kefetme sreci
iinde oluan yeni bir genlik kltrnn rndr.
Mizah dergilerinin sayfalarndan gndelik dilin sylemselliine
doru geirdii yolculuk iinde, maganda etiketi dizginlenmemi bir
cinsellik armn bir lde yitirmitir. Terim, her eyden nce iti
ci bir insan anlamna gelir: Bu insan yalnzca zevksiz deil tatsz, yal
nzca baya deil saldrgan biridir. stanbul kaset piyasasnda 1991
ylnda ok-satanlar listesinin doruuna ykselmi bir rap parasnn
szleri rnek alnabilir:

STANBULLULAR VE TEKLER

139

Tkrmezsen, geirmezsen, yerleri hi pisletmezsen


Aksrmazsan, tksrmazsan
Byklan hi uzatmazsan
Kaln altn zincir takmazsan
Yakan bann amazsan
Olur mu senden maganda
mezsen, kafay bulmazsan
Evde kann dvmezsen
Her yl iki ocuk yapmazsan
Koluna altn saat takmazsan
Kadnlara laf atmazsan
Otobste, minibste fortuluk yapmazsan
Olur mu senden maganda?
Yakr m sana?

Bu ark szlerinde maganda, birok olumsuz zellii tek bir


mutlak tekinin ahsnda younlatran bir etiket haline gelmitir: geyirme, tkrme, kadn dvme, an alkol, laf atma, taciz etme... By
lelikle maganda, neredeyse rksal bir dizi zelliiyle kaldnmda, tra
fikte, yan banzdaki koltukta ya da masada karnza kabilecek,
insan rahatsz edecek bir varlktr. Ayn kasetteki bir baka ark, s
tanbul'da magandalardan kurtulmann nasl olanaksz hale geldiini
anlatr:
Krlarda, barlarda, lks otellerde
Maxim'de Taksim'de artk her yerde
Jogging'de, aerobikte, bodybuilding'de
Toplantda, kulplerde, tuvaletlerde
Altn semer giyse bile maganda yine maganda

yleyse, 1990'l yllarn stanbullulan artk arabesk kltr sine


ye ekmilerdir ama bu sefer de grnte bambaka trden bir ol
guyla kar karyadrlar. Farkl, nk magandann zellikleri aktif
bir biimde insanlann hayatna girmesidir, arabeskte olduu gibi pa
sif bir katklk deildir sorun. Bu terimlerin, inili kl servenleri
iinde, nasl eitli ve bazen de elien anlamlar kazanabileceini
gstermek bakmndan son bir rnek yararl olacaktr.
Hrriyet bir gn arka sayfasn stanbul'da grlen yeni hayat
tarzlarna ayrmt. ehrin kenarnda, zenginlerin yaad bir semtin
havadan ekilmi fotoraflarnn ssledii yaz okuyucularna, me
zunlar cemiyetlerinden konferans alarna, ithal mal yupilikten slami mahallelere kadar stanbul'un sekinlerinin yaamndan kesitler

140

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

veriyor, bu arada birok nlnn de isimlerini sayyordu. Sayfay ha


zrlayan gazeteciler, konunun uzman baz kiilerin sylediklerini de
aktararak bu insanlar stanbul'un "postmodern kabileleri" olarak nite
liyorlard. Yaznn sonunda ise "Ve Magandalar..." altbal altnda
ulatklar sonucu aktaryorlard.
Ve Magandalar...
Postmodern kabilelerin oluumunun olmazsa olmaz kurallarndan biri de
"hali vakti yerinde"lik. Bu kaideyi bozan tek kabile ise magandalar.
Megapolleen stanbul'un varolanna gle tanan geleneksel kltr kent
kltryle harmanlandnda ortaya kan arabesk kltrn yeleri bu magan
dalar... Uzun boylu bir gemie de sahip deiller. Toplumun yirmi yllk bir ih
tiyacna cevap veriyorlar.
Magandalann bir araya gelmeleri de bir aidiyet. Ama yine dier postmo
dern kabilelerin aksine, ne siteleri, ne dnce sosyeteleri ne de markalan var.
Bu lmpen kabilenin birliktelii tribnlerde, mahalle kahvelerinde ve ge
celeri yaplan sokak piyasalarnda oluuyor (Hrriyet, 13.12.1995, s. 19).

Bu pasaj nemli, nk bir yandan maganda szcnn gazete


cilik syleminde de kendine bir yer bulduunu, hi beklenmedik ba
lamlarda yeniden tanmlanarak dolama sokulduunu gsterir; bir
yandan da, 1990'l yllarn stanbulu'nun kltrel kozmolojisinin ta
mamn zl biimde ifade ettii iin anlamldr. stanbul artk, kre
sellemi imaj ve szcklerin ak temelinde dnmtr; bu dn
m, tandk olann yeniden yorumlanmasn salayan yeni senaryola
r mmkn klar. Bylece, ngilizce "postmodern" szcnn Trk
e "kabile" ile bir araya gelii, gnmz stanbulu'nun deneyim alan
na katldnda, ortaya "maganda kabilesi" gibi yeni bir bileim k
maktadr. Ama bu pasajda kullanlan szcklerin, ok farkl kaynak
larn ve kklerini ancak kozmopolit bir akademik uzman tespit ede
bilir. Trke'nin gnlk kullanmnda bu pasajda anlalmayacak hi
bir ey yoktur. Bu durum bize ayn zamanda Gramsci'nin, saduyu
nun "tuhaf bir biimde katk" olduu yolundaki zl deyiini hatr
latr: saduyu varolan erevelere smayan eyleri mlkedinerek
kendi kapal dairesinde btnletirir.
Tartma

Bu blme Barthes'n mitolojileri ile balam, ardndan bu kavram


stanbulluluk olgusunu kavrayabilmek amacyla kullanmtm. stan
bulluluun, gndelik deneyimin formsuz boluunu anlaml bir ger-

STANBULLULAR VE TEKLER

141

eklie dntren ve kapsama ve dlama pratiklerine k tutan bir


sylemsel yarat anlamnda bir mit olduunu ileri srmtm. Genel
kabul grmesi, "doall", kavram gze grnmez hale getirir ve
ideolojik klar. Bu haliyle, Gramsci'nin "saduyu" ya da yaanm de
neyimin temelinde yatan "kendiliinden felsefe" dedii dnyann bir
parasdr.6 "Normal saduyu"nun glnl mizah araclyla tek
bir anda gze grlr hale gelir. Bu yzden, stanbullu mitolojisinin
nasl oluturulduunu ve dolama karldn, "teki" stereotipleriyle alay eden bir dizi prltl karikatr okuma yoluyla deifre etme
ye ynelmitim.
Analitik bakmdan, akl yrtmemin ana direi stanbullu kavra
mnn anlamnn hibir zaman nihai bir biime kavuarak donmad,
kyden kente genler konusunda politik bakmdan sylenenlere
bal olarak hep oluum halinde olduu fikriydi. Bu gmenlerin s
tanbul'da bulunmalar benimsenmiyor ve dolaysyla istila, kuatma
ya da saldn gibi mecazlar araclyla younlatrlm biimde ifade
ediliyordu. zerinde odaklatna her bir tiplemede (hacaa, ara
besk, maganda) ehrin esas sahibi, yani stanbullu, yeniden canlanr,
yeniden kavranr.
Bu stereotiplerden her biri, kendi dneminin tarihsel atmosferiyle
i ie geliir. Bunlarn zaman iindeki sralann, tek boyutlu bir de
iim izgisi stnde ilerleyen aamalar olarak yorumlamak yanl
olur. stanbul'un karikatr hayatnda belirli mizah trleri okuyucuyu
kavrar, tekrar tekrar izilir, daha sonra bunlarn modas geer. Bu, sa
dece bunlarn temellerini yaanan gerekliin dokusunda bulmalarn
dan deil, ayn zamanda mizahn belirli bir zaman diliminde ierii
ne denli sarsc olursa olsun, bir sre sonra toplumun esas kltrnn
paras haline gelerek farkl bir "tarz" ya da "tr" gibi alglanmasn
dan kaynaklanr. Bylelikle, belirli bir zaman diliminde ok komik
olan karikatrler, zerinde oynadklar ift anlamllklar "tmyle do
al" gibi grnmeye, saduyunun bir paras haline gelmeye bala
dka bir sonraki zaman diliminde hi de komik grnmezler. Gramsci'ye gre, saduyu "tuhaf bir biimde katk"tr, nk alternatif g
rleri ve nesneleri ylesine mlkedinir ki, bunlarn zglln ve
antagonistik ieriini yumuatr ve ntralize eder. Bu anlamda, bu b
lmn yazlmakta olduu 1997 ylnda, maganda karikatrleri artk
6. Barthes'n mitolojileri ve Gramsci'nin hegemonya kavram zerine bkz. Hebdige
(1993).

142

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

arpclklarn yitirmilerdi. Maganda kelimesi ise gndelik dille y


lesine btnlemiti ki, daha nce alntlam olduumuz pasaj bt
nyle saduyunun bir ifadesi gibi durmaya balamtr.
Peki, bu aalayc etiketler ve bunlarn temsil ettii stereotipler
bize bunlarn yaratclar ve kullanclar hakknda ne sylyor? stan
bullu szcnn srekli dolamda tutulmasnn, terimin geleneksel
anlamyla "bir sekin kltrn korunmas" demek olmad (hi ol
mazsa bana) ok ak grnyor. Szcn, Bourdieu'nn anlamnda
iki rakip ekonomik ve kltrel sekin kamp arasndaki snr muhafa
za sorunu ile ilgili olduu da bence dnlemez. Bu, daha ziyade, iki
cephede srmekte olan bir kltrel savan bir parasdr. Cepheler
den biri zenginlerin zevk yoksunu an tketimine, teki ise alt snf
larn kitle tketiminin vlgerliine kar almtr. Bu niteliiyle bu,
bir "orta yol"un pazarln salamaya alan kltrel bir mcadele
nin bir parasdr. Bu orta yolun parametreleri, orta snf bir hayat tar
zn oluturur.
Dolaysyla belki de bataki sorumu yeniden biimlendirmem ge
rekiyor. zerinde durmu olduum karikatrler, kreselcilik anda
stanbul'un orta kesimlerinin ya da snflannn kltrel atmosferi hak
knda zgl herhangi bir bilgi salyor mu bize? Kyden kente gen
insann, stanbul'un kibarln yanstan bir darlkl olmaktan, ahlaki
iticilii, rksal armlar yapacak tarzda, bedenine kaznm bir mut
lak teki haline dntrlmesi, yukarda belirttiim gibi, son on yl
iinde olmutur. Maganda etiketinde, marjinallik ya da yoksulluk
imas hemen hemen ya da belki hi yoktur. Maganda, stanbul'da var
l dahi itici bulunan, btn ve btnleyici bir tekidir. Benimsenebilecek bir teorik senaryo, bu durumu stanbul'un orta snflannn bir
"krizine" atfederek yorumlamaktr. Bu kriz bir yandan, orta snf ha
yat tarznn ekonomik temelini sarsacak liberal politikalarn rn
dr; bir yandan da, bu hayat tarznn yeniden retiminin simgesel te
mellerini andrma tehdidini yaratan kltrel akmlann. Bu balam
da, orta snf hayat tarznn "daralmakta" ya da "ortadan kalkmakta"
olduunu vurgulayan bir literatrn gelimekte olduu hatrlanmal
dr. Fear of Falling (D Korkusu, Ehrenreich 1989) ve Falling
from Grace (Gzden Dmek, Newman 1988) gibi kitaplarn sadece
balklar deil, ierikleri de bunu ortaya koymaktadr. stanbul sz
konusu olduunda, "zevk yoksunu vlger an tketimciliin" orta s
nf hayat tarzn tekilerden ayran birok gsterge ve iareti silmi ol
duuna pek kuku yoktur. Yani maganday stanbul'un orta kesimleri-

STANBULLULAR VE TEKLER

143

nin "d korkusu"na tepkisi olarak grmek mmkndr.


Ama belki de mesele bundan daha karmaktr. nk orta snfn
dnyas sadece tketim alannda ayrcaln gstergeleriyle belirlen
mez, ayn zamanda ahlakla da bantldr, irdelemi olduum stereotipler ve tiplemelerde nemli ve anlaml olan, tketme tarzlarn ahla
ki zelliklerle ilikilendirme biimleridir: bunlarn gc, beeniye
ilikin ayrmlar, dzenbazlk, sahtelik, katklk, sapklk ve benzeri
ahlaki zelliklerle ilikilendirmelerindedir. Bu anlamda, cretkr bir
gr savunarak, bu hiper tketim anda, stanbul'da orta snf ha
yat tarzn tekilerden ayran gsterge ve ayrcalklarn saysz, srek
li yer deitiren bir oklu hiyerariye doru zlmekte olduu bir za
man diliminde, stanbullu mitolojisi bu gsterge ve ayrcalklar ahla
ki bir zeminde yeniden kurmaktadr. stanbul'un orta snflarnn dn
yasnda ve dilinde, magandalar, manevi deerlerin buharlamasnn
hem nedeni hem de ifadesi olmaktadr. Bu anlamda, stanbullu miti
nin srekli gndemde tutulmas, bir gerileme ya da gzden dmenin
ifadesi olarak deil, kreselcilik anda metalar, ahlak ve tketim
arasndaki ban yeniden mzakeresi ve yeniden kurulmas ynnde
ileyen aktif bir srecin bir boyutu olarak yorumlanabilir.

Kaynaklar
Armbrust, W., 1996, Mass Culture and Modernism in Egypt, Cambridge:
Cambridge University Press.
Barthes, R., 1972, Mythologies, New York: Hill & Wang; ada Sylenler, Is
tanbul: Metis Yaynlan, 1998.
Brandist, C , 1996, "The Official and the Popular in Gramsci and Bakhtin",
Theory, Culture and Society 13, no. 2, ss. 59-74.
Douglas, M., 1966, Purity and Danger, Londra: Routledge and Kegan Paul.
Ehrenreich, B., 1989, Fear o f Falling: The Inner Life o f the Middle Class, New
York: Pantheon.
Hebdige, D., 1993, "From Culture to Hegemony", S. During (der.), The Cultu
ral Studies Reader iinde, Londra: Routledge.
Jenks, C. (der.), 1966, "Fissures in Contemporary Mexican Nationalism", Pub
lic Culture 9, no. 1, ss. 55-68.
Markoff, I., 1994, "Popular Culture, State Ideology and National Identity in
Turkey: The Arabesk Polemic", . Mardin (der.), Cultural Transitions in the

144

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

Middle East iinde, Leiden: Brill, ss. 225-35.


Newman, K., 1988, Falling from Grace: The Experience o f Downward Mobi
lity in the American Middle Class, New York: Free Press.
nc, A., 1997, "The Myth of the 'Ideal Home' Travels Across Cultural Bor
ders to Istanbul", P. Weyland (der.), Space, Culture, and Power: New Identi
ties in Globalizing Cities iinde, Londra: Zed, ss. 56-72.
zbek, M., 1991, Popler Kltr ve Orhan Gencebay Arabeski, stanbul: leti
im Yaynlan.
------ 1996, "Arabesk Culture: A Case of Modernization and Popular Identity",
S. Bozdoan ve R. Kasaba (der.), Re-Thinking the Project o f Modernity in
Turkey iinde, Chicago: Chicago University Press.
Palmer, J., 1994, Taking Humor Seriously, Londra: Routledge.
Stokes, M., 1992, The Arabesk Debate, Music and Musicians in Modem Tur
key, Oxford: Clarendon.

KLTR ENDSTRLER
VE STANBUL'UN KRESELLEMES
Martin Stokes

GUSTAV MAHLER senfonilerini birer "dnya" olarak adlandrdn

da, bu ifade tarznn, yzyl sonu Viyana senfonik mziinin alan d


nda da uygulanabilir olabilecei muhtemelen hi aklna gelmemi
tir. Oysa herhangi bir mzik parasnn bir dnyay ierdii ya da sy
lemsel olarak "kurduu" fikri, geni apl tarihsel ve coraf deneyim
lerin izlerini tad dncesi, derin armlar yapacak bir fikirdir.
Mzik, insann kendisi ile baka bir yer arasnda gzerghlar kurma
snn, keifler yapmasnn ve ufkunu geniletmesinin, varolan top
lumsal ilikiler ile ideal ilikileri seslendirmesinin ("sound out" etme
sinin), kendisini bakalaryla ilikilendirmesinin bir aracdr. Bakala
ryla ilikilerimize ilikin tahayylmzn iinde yer ald kanallar
ve snrlan oluturan kltrel gler, mzikte zel olarak gl bir bi
imde grlr. Bu, en azndan Bat Avrupa'da, en ileri ifadesini 19.
yzyl sonu senfonisinde bulan yaygn bir zerk sanat ideolojisinin
sonucudur. Bu mziin grnrde hibir "kar" peinde olmamas,
onu gerek politik koullara balayan kilit mekanizmayd (Wolff
1987). Mahler'in "dnyalar" eitli ve heterojendi, ama kendi mzik
tahayylnn ve orkestra efinin disiplinli denetimine tabi tutulmu
tu. Bu "dnyalar", yeryzn, kresel apta hkim g olan sanayi
lemi Avrupa'nn doruklarndan izleyerek, Viyana'nn ilerici senfo
nik geleneinin "evrensel" zelliklerine sarslmaz bir imanla sahip
karak, Avusturya bujuvazisinin yzyl dnmndeki bak asn
yanstr.
Mzik ayn zamanda, insann kendini zaman ve meknda daha
blnm bir tarzda konumlandrmasnn bir arac olabilir. Bu teknik,
daha ziyade, modemiteyi bir geicilik, melezlik ve yersizlik olarak

146

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

yaayan yerinden yurdundan olmu, diyasporaya km halk kesim


lerine zg bir tekniktir. Paradigmatik rnei Yeni Dnya'nn popler
mzii olan (bkz. Gilroy 1993) bu mzikal biimlerde, atlaklar gze
grnr haldedir; kpr kpr bir dans ritmi dnda btn bir arada tu
tan hibir ey yoktur. "Cut'n'mix" ("kes ve kartr") olarak anlan b
tnletirme teknii (Hebdige 1979), retim srecinin kendisinin yre
inde varolan kopu ve tutarszlklara ve rnein 19. yzyl sonu Vi
yana senfonisinde ileyen trden herhangi bir "st" dzenleyici ilkeye
tabi olmayan, bu tr bir ilkeyle badatrlabilecek nitelik tamayan
bir eitlilie iaret eder tarzda ortaya koyar kendini. Bu retken ko
pular ve tutarszlklar, klelik ya da igc gnn daha ada bi
imleri sonucu ortaya km olan yerinden yurdundan olma dene
yimlerini vurgular. Bu da, bu halk kesimlerini bu kadar zor koullarda
ve birok durumda zorla yerinden etmi olan hegemonik rk ya da
kltr kavramlarna muhalefet iin bir odak noktas oluturur.
Mzik insanlarn kendilerini konumlandrmalar iin aralar ya
ratr ve zaman ya da mekna ilikin belirli ereveler iinde konumlandnlabilir. Bu ereveler, senfoni orkestrasnda olduu gibi antsal
bir teknolojiye de yaslanabilir, bir transistorlu radyodan ya da bir ve
ya iki insan bedeninden baka hibir eye gerek gstermeyebilir de.
Mziksel antsallkla ilikili tekniin iktidar, daha esnek mzik tek
nolojileri evresinde dzenlenmi (bu ille de byle olmak zorunda de
ildir) gndelik direni teknikleri araclyla kolaylkla datlabilir
ve pskrtlebilir. Bu anlamda teknoloji mzik deneyimine yaamsal
biimlerde etki yapar. Dolaysyla, insanlarn kendilerini ve baka in
sanlar zaman ve mekn iinde konumlandn tarzlarn da etkiler.
Mzik sanayiinin kresellemesi gz nne alndnda bu daha
da ak hale gelir. Gnmzde mzik deneyimi, bir yanda kreselle
en medya kltrleri ile te yanda bu kresellemeye yant olarak orta
ya kan yaratc bir "konumlandrma" arasndaki karmak mcadele
ye konu olmutur. Denklemin iki yan karlkl olarak birbirini belir
lemektedir. Kltrel emperyalizm teorisyenlerinin "kltrel monoton
lama" konusunda ileri srdkleri grlerin aksine, birok dnrn
de iaret etmi olduu gibi, kreselleme yerel olan silmekten ziyade
retmektedir (bkz. Hail 1993, 308). Slobin'in (1993) yararl terimleri
ni kullanarak syleyecek olursak, sz konusu yerel, altkltrn, kltrlerarasmn ve stkltrn nevi ahsna mnhasr bir konjonktrn
den kaynaklanabilir. Bat Avrupa'nn byk kentlerinde gnmzde
moda olan Afro-Keltik sound sistemleri ya da Keltik kkenli Kanadal

KLTR ENDSTRLER

147

bir New Age balad arkcs olan Loreena McKennittin 1996 stanbul
Mzik Festivalindeki baars bunun rnekleridir. Kresel medya pa
zarlamas uzmanlan, belirli pazarlara hitap edebilmek ve belirli pazar
lama stratejilerinin ileyiini kolaylatrmak amacyla belirli yerellik
kavramlar gelitirirler (bunlann banda dnya mzii konusundaki
Batl anlay ve uygulama gelir). "Yerelliin retimi" konusundaki
bu kresel uygulama zellikle mzik alannda geerlidir (Guilbault
1993, Cohen 1994, Langlois 1996). Daha sonra, "yerel olan" konusun
daki bu dayatlm anlaylann karsna, kendileri baka trden d
glerin rn olan gerek yerel ya da blgesel mzik dnyalan kar,
onlara meydan okur ya da onlar sahiplenir. Bu anlamda kresel gler
bir lkenin mzik sanayiini, devletin bu alana mdahalesini, kitle ileti
im aralar dnda mzik yaplmasn tevik de edebilir, engelleyebi
lir de.1Kreselleme konusunda ilk balarda yaplan tartmalara elik
eden trden ikiliki mantn (iyi/kt, oulcu/homojenletirici gi
bi), bu durumun karmakln kavrayabilmesi kolay deildir. ayet
kresellemeye makro ve mikro yaklamlar, diyalektik ve tarihsel
olarak hareketli bir iliki iinde birlikte ele alnrsa, mikro boyutu
makronun basit bir izdm ya da anarik trden bir yadsmas ola
rak gren kolayc ikiliki yaklama dme tehlikesinden kanm
oluruz. Mzik ile kreselleme arasndaki ilikiye bu tr bir yaklam,
bu blmde syleneceklerin arka plann oluturuyor.
Bat'ya Kar Dou

Yirminci yzyl Trk mziinin tarihi, mziin Trkiye'yi ve Trkleri dnyada nereye yerletirdii konusunda birbiriyle atan fikirlerin
bir tarihi gibi okunabilir. Mziin Dou-Bat atmasnn ortaya k
t bir alan olarak ele alnmas, zellikle, Tanzimat dneminden iti
baren iyice yerlemi bulunan alaturka/alafranga tartmalarndan
bellidir. Bugn de bu konu zerinde srekli tartlmaktadr. Bir m
zikal jannn Dou mzii mi, Bat mzii mi, yoksa evrensel mzik

1.
Bu konuda zellikle Manuel'in (1990) Hindistan'n kuzeyinde 1970'li yllarn or
talarnda kaset teknolojisinin giriiyle birlikte mzik sektrnn geirdii deiim konu
sundaki zmlemesine baklabilir. Kaset retimi burada ok canl bir yerli sanayinin
oluumunu mmkn klmtr. Manuelin biraz iyimser yaklamnn karsnda, Malm ve
Wallis'in, bir dizi kk lkede mzik sanayiini ele alan nl almasna baklabilir. Bu
yazarlar, korsan kasetiliin gl bir yerli sanayinin gelimesini engellediini ortaya ko
yarlar.

148

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

mi olduu tartmalar, devlet sbvansiyonu ve korumas talepleriyle


elele gitmekte, ou zaman glkle gizlenen ovenist politik gn
demlerin teviki iin kullanlmaktadr. Hseyin Sadettin Arel'in,
1920'li yllardan 40l yllara kadar Bat'nn oksesli beste teknikleri
ile Dou'nun makama dayanan, tek sesli tekniklerinin badatrlma
sn hedefleyen ve etki yaratan deneylerinde olduu gibi, Bat'nn icra
teknikleri, baka tr mzik malzemesine hkim olabilir, onu disiplin
altna alabilir. Klasik Trk musikisinin, melez bir enternasyonalizmi
temsil ettii sulamasyla srarl bir ideolojik saldrya maruz kald
bir dnemde, Arel bu mziin evrensel bir statye sahip olduunu
vurguluyordu. Arel'e (1969) gre klasik Trk musikisi, tarihinde Do
u'nun mzikal enternasyonalizminin bir paras olmutu; bugn de
ayn derecede kolaylkla yzn Bat mziine dnebilirdi. Bylece,
tam da Kemalist aydnlarn o kadar ateli biimde arzulad bir tarz
da, Trk kltrn ("hars") Bat uygarlna ("medeniyet") balaya
bilirdi.
1970'li ve 80'li yllarda, arabesk bunun tam tersini mkemmel bi
imde kantlayacak, Bat'nn eitli popler ve klasik janrlann ve icra
tarzlarm, makama dayanan, tek sesli bir Dou/Trk biimi ereve
sinde eritecekti. Bunun sonucu olarak da Kemalist aydnlar tarafndan
yerden yere vurulacakt. Arabeskin en az Dou mzii olduu kadar
Bat mzii de olduu fikrini en ok savunanlar, istisnasz bu ideolo
jik saldrya ve bu saldrnn, zellikle 1980'li yllarn sonuna dek dev
let radyo ve televizyonundan dlanmas biimindeki pratik sonular
na kar savunma niteliinde tepki verenler olmutur. Bir mzik tr
ne katkda bulunmak, Trkiye'nin ve Trklerin dnyadaki yeri konu
sunda bir gre katlmak, bir iddiada bulunmak anlamna da gelmek
tedir.
Ne var ki, bu katlm hi de kolay bir i deildir. Trk mzii ile
ilikisi iinde Dou-Bat semiyotii deimez bir nitelik tamaz, kar
mak pazarlk srelerinin rn olarak ortaya kar. 1996 ylnda bir
gece ge vakit, brahim an'n piyasa iin hazrlamakta olduu yeni,
popler bir kasetin {Bir Avu Trk, Cokun Plak, 1996) kayd esna
snda gzme arpan bir ayrnt, "miksaj masasnn mikro-politikas"
nn2 toplumsal ve corafi meknlar bakmndan nasl karmak ko
2.
Burada, Chris Waterman'in Popler Mzik Aratrmalar Demei'nin (Associati
on forthe Study of Popular Music - IASPM) Berlin'de toplanan 1991 Uluslararas Konfe
ransna sunduu bildirisindeki yararl forml dn alyorum.

KLTR ENDSTRLER

149

numlanmalar yarattna iyi bir rnek oldu. brahim, halk mzii ve


pop mzik kaset yapmnda altyap olarak bilinen ey iin (hem per
deli, hem de perdesiz trden) akustik gitar kullanmaya karar vermiti.
Bu, ses teknisyeninin, arkcnn ve yapmcnn o ana kadar aklna
gelmeyen bir miksaj sorunu yaratyordu. Eer gitarn sesi ykseltile
cek olursa, ortaya kan Bat mzii oluyordu: yani samimi, oksesli,
grupa paylalm sosyo-mzikal srelerin rn olan bir ey. Tersi
yaplacak olursa, ortaya Dou mzii kyordu: yani arkcnn st
ten, tek sesli, baskc sesinin kendini hissettirmesi. kinci bir mesele,
balama ile gitarn badatrlmasyd: bu iki aletin ses benzerlii ba
z anlarda iki farkl tonalitenin (balama mikrotonal ve tek sesli, gitar
ise eit aralkl ve tonaldir) aka atmas sonucunu douruyordu.
Gitarn sesi mi kslmalyd yoksa balama, gitarn eit aralklarna
uyacak tarzda m alnmalyd? Bir kez daha, yaplacak seim, mzi
in bileiminde Ba eleriyle Dou elerine verilecek greli ar
lkla ilgiliydi. Bu seim, bir dzeyde, olduka farkl iki ayr pazar ara
sndayd: bir yanda Karadeniz'den kente gm insanlar otantik bir
mzik aray iindeydi; te yanda gen yata bir kentli dinleyici kit
lesi, kulaklarna (brahim'in kulana da) daha modem gelecek bir sound peindeydi. Bu, ayn zamanda, politik ve ahlaki anlamla ykl iki
farkl alternatif arasnda bir seim olacakt. Kimse karar veremiyordu
(belki de saat ok ilerlediinden dolay); sonunda benim hakemliime
bavurdular.3
Bu anlamda, sound maniple edilebilir ama politik anlamlaykl
bir simgesel farkllk fonu oluturabilir (Bat mzii, Dou mzii,
Trk mzii, vb.). Popler mzik kltr, bu ina edilmi farkllklar
la baa kma bakmndan bir dizi stratejiyi olanakl klar; bunlarn hi
yerari, sentez, eritme ve benzeri ilikiler iine yerletirilmesini sa
lar. Sound'un toplumsal bakmdan maniple edilebilirlii, mziin ic
3.
Hatrladm kadaryla saat mthi geti. Kafamda yatp uyumaktan baka bir ey
yoktu. Herkesin gitar temel alan bir sound'u tercih ettiini, ama brahim'in daha nceki
paralarndan bu kadar keskin bir kopuu gze alamadn seziyordum. Dolaysyla, so
nunda zaten varlacak noktay ben dile getirmi oldum, o kadar. Gitarla balama arasn
daki atma bilinli olarak zlmemi ekilde brakld: ben ahsen tampere ve tampere
olmayan [tempered ve untempered] ses aralklarnn atmasndan her zaman zevk duy
muumdur. Prodktr, balama ile gitarlarn tam bir uyum iinde olmasn istiyordu. Bu
da balamann tarznn deitirilmesi anlamna gelecekti. brahim bunun kendi anlayna
gte melodiyi bozacana inanyordu. Ben de brahim'i destekledim, prodktre kar
ktm. Anlaml bir biimde, ses teknisyenine gre, bu, esasnda bir Bat mzii yapsna
sahip olan paraya bir Trk mzii "lezzeti" katyordu. Sonunda bunda karar klnd.

150

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

rasnn babelas olan semiyotik kaamakta yatar. Srekli tekrar iste


yen bir icra jannnda, yorumun otoritesi haline gelmek hep zordur, ra
kip yorumlan dlamak ise gtr.4 Bunun politik gc, mziin ka
mu alannda dolamnn denetlenmesinin, kontrol altna alnmasnn
son derece zor olmasnda yatar. Bu da mzik teknolojisindeki hare
ketlilikten ve mzik retiminin aralannn esas olarak kolektif bir ni
telik tamasndan ileri gelir.5
"Kresel" stanbul ve Ulusal Tahayyl

Bu tr bir tartmada Dou, Bat ve Trkiye gibi terimler ("yerler")


nemli olsa da, Trkiye'de mzik deneyiminin bir baka kilit mekn
daha vardr: stanbul. Mzik hayat stanbul'un sayca byk, zengin
aznlklarndan ciddi ekilde etkilenmitir. Bu aznlklardan Bat Av
rupa'nn, Amerika'nn ve Ortadou'nun popler janrlann geni Trk
dinleyici kitlesine tantmaya istekli, giriim ruhuna sahip ve yetenekli
elemanlar kmtr. Tanzimat devrinden itibaren, stanbul'un mslman ve gayrimslim bujuvazisinin artan lde g kazanmas, pa
yitaht, mzik, popler tiyatro, dans ve iki evresinde odaklaan bir
elence kltrnn merkezi haline getirmiti. Kltrel araclk yapma
yeteneine sahip giriimci gayrimslimlerin varl, Ankara'nn 1923'
te yeni Trkiye Cumhuriyeti'nin bakenti olmasndan sonra da stan
bul'un kentsel popler kltrn merkezi; konumunu srdrmesini sa
lad. Trkiye'nin popler basn, sinema ve mzik sanayileri, bylece
balangtan itibaren stanbul'un, hl gazetecilikle, sinemayla ve
mzikle zdeletirilen semtlerine yerlemiti: srasyla Babali, Yeilam ve Unkapan.
stanbul ayn zamanda gerek nfus, gerek servet bakmndan Tr
kiye'nin merkezidir. Kentin 1950'li yllardan beri badndrc bir
hzla bymesi, cumhuriyet dneminin tarihine damgasn vuran ge
nel politik-ekonomik koullar temelinde anlalabilir. Marshall Plan'ndan balayarak Bat'dan gelen krediler, an retim yapan ve git
tike daha baml hale gelen bir ekonominin oluumunda, nfusun
4. Bu nokta 1990'l yllarn banda yapsalclk-sonras mzikoloji literatrnde ik
na edici tarzda ileri srlmtr. Bu konuda zellikle Susan McClarey, Lawrence Kramer
ve Carolyn Abbate'nin Solie (1993) iinde yer alan katklarna baklabilir.
5. Bu yaklam, Theodor Adomonun kltr sanayii konusundaki (hl ok etkili
olan) mekanistik ve deterministik eletirisine kart olarak, Walter Benjamin'in yaptna
yaslanr. Bkz. Middleton (1990,64-99).

KLTR ENDSTRLER

151

ve ar sanayinin, Bat pazarlarna ulamann kolay olduu blgeler


de younlamasnda ve krsal nfusun kitlesel biimde bu blgelere
akmasnda nemli rol oynuyordu. Kemalist aydnlarn ayakta kalabi
lecek bir ulusal alternatif yaratma ynndeki abalarna ramen, k
resel sermayenin hareketlerine bel balam olan yerli ticaret bujuvazisinin karlar ar basyordu.6 Son on yl boyunca gerekletirilen
yapsal uyum, (Baka Ortadou lkelerinde de olduu gibi) sreci
kkletirecekti. "Braknz yapsnlar" tr iktisat politikalarnn dev
letin reformist geleneine kar siyasi zaferinin kilometre talan 12
Eyll askeri darbesi ve onu izleyen liberal hkmetler olacakt. Bu
yllar, kentin nfusunun arpc bir tempoda artt ve hem kentin
kendi iinde, hem de kent ile Trkiye'nin geri kalan arasnda (Snmez'in kaamaksz ortaya koyduu gibi), servetin badndriic bi
imde kutuplat yllard.
Bu dnemde stanbul dramatik bir tarzda ulusal tahayyl iinde
kendine bir yer edindi. Devlet geleneinin ulusal imgeler zerinde en
azndan bir lde denetime sahip olduu dnemde, stanbul'un port
resi Osmanl gemiinin bir kalnts olarak iziliyor, bu imgenin mo
dern bir ulusa unutmas gereken eyleri hatrlatmas hedefleniyordu:
kapal, gizleyici, irrasyonel, mutlak ve "slami" bir imgeydi bu. Anka
ra ise bunun antiteziydi: Yeniden yaratlm bir Anadolu geleneini
(slamn kabulnden nceki dnemin gelenei) cisimletiriyor, ak,
srlarn ortaya koyan, rasyonel ve laik bir imge tayordu. stanbul
hayran edebiyatlar, rnein Ahmet Hamdi Tanpnar ile Yahya Ke
mal Beyatl, Trk edebiyatnn klasiklemi eserleri arasnda ok
nemli bir yer tutmaya devam etmekteydiler, ama bu istisnai bir du
rumdu: onlarn kapal ve armlarla ykl edebi sluplar, Cumhu
riyetin reformculuunun doruk noktasnda tevik edilmekte olan
Anadolu edebi gerekiliinin idealletirilmi modelleriyle kartlk
iindeydi. Benzer bir sre mzik alannda da yaand, ama burada
1948'den itibaren ideologlarn eline gemi olan devlet radyosunun
yardm nemliydi. Temelini Anadolu'nun aletlerinde ve trlerinde
bulmakla birlikte yeniden formle edilmi, byk orkestra ve korolar
tarafndan icra edilmesi ve Bat'nn beste tekniklerinden yararlanlma

6.
Keyderin 20. yzyl Trkiye tarihi konusundaki analizi, Kemalist ordunun ulusal
politik hayata dramatik mdahalelerinin ardndaki sreklilii kaydeder. Buradaki zet an
latm byk lde kendisinin State and Class in Turkey (1987) balkl almasna yas
lanmaktadr.

152

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

s bakmndan modernletirilmi ve rasyonelletirilmi bir mziksel


gelenekti sz konusu olan. Bir blmn yalnzca entelektel sekin
lerin benimsedii, bazlar ise ok daha geni bir kitleye malolan ok
byk sayda mzik tr, kimi "kentsel", kimi kozmopolit, kimi slami ya da Osmanl diye damgalanarak, ok sistematik tarzda olmasa
bile sk bir ekilde kamu hayatndan dlanyordu.
1983'ten itibaren ise bu sre tersine dnecekti. stanbul liberal,
poplist ve "kresel" trden yeni bir politikann hem timsali, hem de
uygulama alan haline geliyordu. Liberal evrelerin hayranlkla yak
lat bir kent olarak stanbul, yneticilerince artan lde kozmopo
lit bir eritme potas, Dou ve Bat kltrlerine ait en iyi eylerin boy
atabilecei bir buluma noktas olarak sunulmaktadr. Poplist politi
kalarn kavak noktas olarak stanbul'un Osmanl-slam mirasnn
vurgulanmas, Trklerin dnya sahnesinde en byk oyuncular ola
rak bulunduu muzaffer bir devr-i saadeti artrma yoluyla liberal
hkmetlerin birok politikasna meruiyet salamtr. Kent yneti
cilerinin hedefledikleri kresel konumun imajn yaratmak asndan
stanbul sadece Avrupa ve Ortadou'nun ticari evrelerini deil, Av
rupa ile ykselmekte olan Orta Asya pazarlarn da birbirine balayan
kpr olarak sunulmaktadr. "stanbul'u satmann" (Keyder 1992) bu
yeni yollan, ister halkla ilikiler ister imaj ynetimi alanndan bakl
sn, kararllkla ve etkili biimde izlenmitir. Kentin byk uluslarara
s etkinliklere (Temmuz 1996'daki Habitat konferans ve Olimpiyat
lar) ev sahiplii yapma konusundaki giriimler devam etmektedir. s
tanbulu slami mirasn nostaljik bir mekn halinde yeniden biim
lendirme konusundaki iddial proje, 1980'li yllann ortasnda ANAP'l
Bedrettin Dalan tarafndan balatlm, daha sonra, kapatlan Refah
Partisi'nin belediye bakan Recep Tayyip Erdoan tarafndan srd
rlmtr.
stanbul'un yneticileri bu politikay izlemek amacyla ellerinde
ki her tr arac kullanmlardr. Mzik bu abann ikincil ama dikkate
deer bir boyutunu oluturur. 1980'li yllardan itibaren zal'n TRT'de
balatt kadrolama, devletin yeniden yaratt Anadolu geleneine
kar kentsel sanat mzii geleneine artan lde bir ncelik tann
masna ve bir dizi arabesk arkcnn devlet televizyonunda canl ya
yna kmasna yol at. Bu, stanbul'un mziidir, ama daha arba
l, modem, biraz da nezihletirilmi biimde alnmaktadr; stanbul'
un gazinolarnda dinlenebilecek icra tarzndan ok farkldr. Refah
belediyesinin Beyolu'nda yapt "temizlik" operasyonunda nemli

KLTR ENDSTRLER

153

bir olay iek Pasaj'nm, Mehmet Barlas tarafndan verilen ve rekla


m yaplan bir Trk sanat mzii konseriyle almas olmutur (Kozanolu 1995, 107). Kozanolu'nun ortaya koyduu gibi, Beyolu'nda
yrtlen temizlik, kenti "uluslararaslatrmay", turistlere ve yaban
c i adamlarna uygun hale getirmeyi, Emniyet Genel Mdr Nec
det Menzir'in ifadesiyle "kravatl beyefendiler"in gnl huzuruyla do
laabilecekleri bir yer yapmay (Kozanolu 1995, 107) amalyordu.
Bir yeri "turistlere uygun" hale getirmek Trkiye'de (baka lkelerde
de) temizlik anlayn yerletirmek ve halka d grn nemset
mek iin kullanlan bir aratr: Ama, her eyden nce, turistleri
memnun etmek deil, yerli halk adam etmektir. Bir dizi yorumda be
lirtildii gibi, Beyolu'ndaki temizlik operasyonu Refah'n stanbul
konusundaki daha genel plannn bir parasyd: Ama sistematik
imar planlar araclyla ticari karlara ncelik vermek (Kozanolu
1995, Robins ve Aksoy 1995) ve bunun yan sra, sadece gz boyama
dzeyinde olsa da, "slami" bir kent yaratmakt. Belediye 1996 yln
da "stanbul arklar" ve "stanbul Trkleri" adl iki albmn piya
saya kmasna n ayak oldu (Cemre). Bu albmler 1980'li yllarn
TRT'sini hatrlatr biimde, modernletirilmi, bir lde nezihletirilmi bir icraya dayanyordu. Albmlerin kapanda, stanbul'un arki
yat tarzda izilmi bir silueti zerine albmlerin adlan ngilizce ola
rak da yazlmt. Beyolu'nda olduu gibi, bu CD'ler de i tketime
ynelik olarak, Refah'n temiz, dzenli, turistlere ve uluslararas top
lulua hitap eden bir stanbul'u temsil ettii mesajn tayordu.
Ulus-devlet sonras hayat yceltenler, ykselen kresel ekono
mide yerelliklerin, kentlerin ve blgelerin esas aktrler haline gelii
ne olumlu bir ey olarak bakyorlar. Ulus-devletin ve onunla bantl
olarak modemitenin paradigmatik biimlerinin gerilemesini kutla
mak yerine (elbette bunlann da problemli yanlan vard), belki de dn
yann, kentlerin ve blgelerin, kendini ak biimde postmodem ola
rak niteleyen teorinin eitli versiyonlannda olduu gibi yceltilmesinin kimin karlanna hizmet ettiini sormamz gerekir (bkz. zellikle
Robins 1993). Bu kresellemeden kim kazanl kyor, kim kaybe
diyor? Bu sre iinde ulus-devletin birdenbire yok olmu olduunu
mu varsaymalyz?
Trk popler mzii zerine bir tartma, stanbul tr bir kentte
kresellemenin sonularn ele almak asndan yararl ve eletirel
bir a salayabilir. Bu blmn geri kalan ksmnda bunu temel
noktaya deinerek yapacam. Bunlardan ilki, medya alanndaki libe-

154

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

ralizasyonun ve byk okuluslu irketlerin Trkiye'nin medya piya


sasna girmesinin sonularyla ilgili. Aksoy ve Robins'i (1996) izleye
rek, bu gelimenin sonucunun medya sektrnde tepede bir younla
ma ve boucu bir konformizmin douu olduunu gstermeye ala
cam. kinci nokta, Trk popler mzii alannda ulus-devletin ne
minin devam etmekte oluu ile ilgili. nc nokta ise, Trkiye'de
mzisyenlerin ve mzik sanayiinin kresellemeye nasl yant verdi
inin dikkatli bir ekilde incelenmesi gerektii gereiyle ilgili. Yerel
olandan kresel olana hi de dorusal bir gelime grlmemektedir;
kresellemenin sonucunun mzik alannda katlm artrmak deil,
tersine bunun olanaklarn kstlamak, hatta nn kesmek olmu ol
mas mmkndr.
Oereglasyon ve Younlama

1990 ylnda sistematik tarzda balatlan medya dereglasyonu, zel


likle (bugn Trkiye apnda says neredeyse drt bine ulam ola
bilecek) FM radyo istasyonlar araclyla yeni bir blgesel ve kent
sel campanillismo (rtkanlk) biiminin gelimesine yol amtr.
1980'li yllarn ortalarndan itibaren, kentin liberal ve slamc beledi
yeleri bu kentsel aidiyet duygusunu biimlendirmek ve etkilemek iin
ok ey yaptlar. Tam da ayn dnemde, Trkiye'nin telif haklan mev
zuatn Avrupa ve Amerikan mevzuatlanyla uyumlu hale getirmek
iin giriimler balatlyordu. Ama, Wamer Bros ve PolyGram'in
Trk medya pazanna girmesinin koullann hazrlamak ve MESAM
ve POPSAV gibi, byk Trk mzik irketlerinin aktif desteiyle ku
rulmu olan ve mzik icraclannn haklann korumay hedefleyen ku
rulularla ibirlii iine girmekti.
1987'den itibaren, be byk kaset irketi (Raks, Nora, Plaksan,
Foneks ve Uzelli) korsan kasetilie kar daha etkili bir telif haklan
dzenlemesi iin lobi yapmaya baladlar. Arzu edilen yasa 1989'da
kt. Bu yasa, byk ve kk irketler arasnda zaten balam olan
aynmay hzlandnyordu. Bykler olduka az sayda ama an de
recede ok satan bir dizi kaset retimine younlamt (bu dnem bo
yunca kra gemek iin 40 bin sat yeterken nl arkclar 2 milyo
na kadar sat yapyordu7); kk irketler ise ok daha geni bir yel
7.
1989'da Unkapam'nda kk firmalarla yaptm grmelere dayanan bu saylar
Nazife Gngr'n (1990, 31) verdii rakamlarla uyuuyor.

KLTR ENDSTRLER

155

paze zerinden daha dk sermaye yatrmyla daha uzmanlam pi


yasalara (Karadeniz, Alevi, Krt, vb. piyasalarnda yaklak 40 bin
sa bekleniyordu, baarl rneklerde ise bu say 200 bine kadar yk
selebiliyordu) kaset retimi yapyordu. Bu kk irketler, byk l
de, emeklerinin karlnda genellikle hi para beklemeyen mzik
icraclarnn srtndan para kazanyorlard. 1990'h yllarn ortalarna
gelindiinde, Raks hemen hemen btn nl yldzlan kendine bala
mt; MESAM araclyla daha sk bir telif haklan mevzuat ve uy
gulamas ynnde giderek daha sonu alc bir lobi dzenleyecek hale
gelmiti; kentin stratejik noktalannda at Raksotek dkknlanyla
perakende piyasasnda kendi markasn sunarak ticari varln belli
edecek konuma ulamt; rakiplerini fiyat krma yoluyla piyasadan
dlama kapasitesine erimiti.8
Raks hemen hemen bir tekel durumuna gelmi olmakla birlikte
(Trkiye piyasasnn %75'ine hkimdir), stratejisi hl salam temel
lere oturmu deildir. Yeni albmlerin pazarlanmasnn ve promosyo
nunun maliyeti srekli ykselmektedir. Mzisyenlerin en nlleri ar
tk Avrupa'da ya da Amerika'da en ileri teknolojiye sahip stdyolarda
kayt yapmaktadr. Televizyonun en nemli mzik kanalna (Kral T V )
sistematik olarak kmak son derece pahal bir eydir; oysa nemli bir
yeni albmn tek etkili reklam yolu budur. irketlerin, albmn k
n izleyen bir ay iinde 400 bin adet kaset ve CD'yi (1995'te Mirkelam'n Her Gece'sinin ulat say) istenilen yere ulatracak bir da
tm sistemine ihtiyalar vardr. PolyGram gibi dev bir okuluslu ir
ket ile ortaklk kukusuz etkili bir stratejidir, ama Raks-PolyGram or
taklnn baars Trk telif haklan mevzuatnn Avrupannkine gs
terecei uyuma9 ve zel radyo istasyonlanndan telif haklarnn ger
ekten toplanabilmesini salayacak bir mekanizmann oluturulmas
na baldr.
Medya sektrnde dereglasyon ve (CD ve mzik kplerinin re
timinde younlaan) yeni teknoloji 1990'l yllarda yepyeni sound'lann ortaya kmasyla sonuland. Ancak bunu piyasann tepesinde bir
younlama izleyecekti. Raks-PolyGram tr bir irketin operasyonel
8. Raksn S-Mzik blmnn yneticisi Sacit Suhabey ile 23 Temmuz 1996'da ya
plm grme. S-Mzik, Raks'n elit arabesk blmdr: brahim Tatlses, Zeki Mren,
Blent Ersoy, Kayahan ve birok bakalarnn albmlerini yaynlar ve datr. (Tatlses'
in "Klasikleri"nin tek bana 6 milyon satt sanlmaktadr.)
9. Ne var ki, Avrupa'nn telif hukuku kendi iinde uyumlu olmaktan uzaktr. Bkz.
Laing(1992).

156

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

stratejisi, ok yksek sata ulaan az sayda albm retmektir. Bu b


yk bir sermaye yatrmn gerektirdiinden kolay kolay risk alna
maz. nsanlarn 90'l yllarn ortalarna damgasn vurmu popler
mzisyenlerden, sanki bunlar bileik, irketlemi bir medya ahsiye
tinin farkl boyutlarymasna sz etmelerine armamak gerekir.
Sonu, rnleri bir onyl ncenin arabesk sanayiine oranla ok daha
homojen ve normatif olan byk irketlerin lehine bir konsensstr.
Bir kez daha, serbest piyasann kendiliinden eitlilik retmediinin
kantdr bu (Cloonan 1996).
Ulusarclk ve Devlet

Ulus-devletin kurumlannn artk medya sektr iin tutarl korumac


politikalar izlemekten aciz olduu fikrinin moda olduu gnler ok
geride kalm saylmaz. Oysa, aralarnda Trkiye'nin de bulunduu
ok byk sayda ulus-devletin kurumlannn kresel medya alanna
artc derecede etkili biimde mdahale edebildii bugn aktr.
Bu mdahalenin eski modernist devletiliin bir kalnts olduunu ve
kresellemenin nlenemez ykseliinin bunu silip spreceini d
nmek olduka yanl grnmektedir. Olsa olsa bunun tam tersi do
rudur. ster otoriter olsun, ister olmasn, gl devlet geleneine sahip
lkelerde, uydu antenler, kiisel bilgisayarlar, kasetalarlar ya da vi
deo aletleri, devlet iin zorlu sorunlar yaratmtr ama bu sorunlara
dahiyane ve etkili yantlar bulunmutur.101
lk bata gze arpmayan bir baka yn de udur: Birok Avrupa
devleti (en belirgin olarak sve ve Fransa), mzik alannda kota siste
mi politikas uygulamakta, bu da lkenin mzik sanayiinin yaratlma
snda ve korunmasnda olduka baarl olmaktadr. Tanzanya'da
(1970'li yllardan itibaren bu lkede yerli mzik iin % 100 kota uy
gulanmtr), Jamaika'da ve Antil adalarnda kullanlan kota sistemle
ri, her bir lkede gl yerli mzik sanayileri yaratm, bunlarn rn
leri baarl bir ihracat atlmna girimitir.11 Birok Avrupa rnein
de, devlet yaynclk kurumlan halkn beenisini biimlendirmek ba
lo.
ran'n uydu yaynlarm denetleme abas nldr. Almanyann internet pornog
rafisini denetleme konusundaki eitli giriimleri, o szde anarik ulusan iletiim mek
nnn devletler tarafndan denetimi konusunda nemli bir ders kitab rnei olarak sivril
mektedir.
11.
nc Dnyada kotalar ve mzik sektrnde ihracat sanayilerinin yaratlmas
konusunda bkz. Malm ve Wallis (1992) ve Guilbault (1992).

KLTR ENDSTRLER

157

kmndan uluslararas kablo ve uydu kanallarndan ok daha byk


bir rol oynamaktadrlar. ngiltere bu adan nemli bir rnektir (Cloonan 1996). Trkiye'de sansrn dolayl biimleri hl devam etmekte
ve nemli sonular yaratmaktadr. Krte televizyon yayn endiesi
dolaysyla MTV'nin Trkiye'nin yer istasyonlarn kullanmasnn ya
sakland gayet iyi biliniyor. Kral TV bu boluktan yararlanarak, he
men hemen btnyle i mzik pazarna younlam, son derece ba
arl bir alternatif oluturmay becermitir.
Ayn zam anda, milliyetiliin de barutunu tketmekten uzak ol
duunu kaydetmemiz gerekir. Birok gzlemcinin iaret ettii gibi,
milliyetilik gnmzde ada kresel dzenden dlanm olanlann
bavurduu bir protesto biimi, (Michel Ignatieffin nl formln
kullanrsak) uluslararas bir "kibarlk rejimi"ne kar kan memnuni
yetsiz gen insanlann bir hareketi niteliini tamaktadr. Trkiye'de
san, Berlin'de kurulmu olan bir Trk-Alman grubu olan Cartel'i ve
ald rap mziini barna basmas, kresel kltr akmnn, bu r
nekte Almanya'da kaydedilmi, pazarlanm ve datma verilmi bir
rnn, Trkiye'de anti-entemasyonalist duygulan nasl iddetle krkleyebildiinin arpc bir rneidir. yleyse, kresellemenin
iyimser teorisyenlerine biraz eletirel mesafeyle yaklamak iin iki
ak neden saptam oluyoruz: Kreselleme, bykleri kkler kar
snda kayrmakta ve yle grnyor ki, iddetli etnik ve milliyeti
duygulan oluturma ve biimlendirme ynnde ciddi etkide bulun
maktadr. Belki de yeniden formle edilmi, daha liberal ve kltrel
bakmdan daha az dlayc bir devlet anlay, iinde bulunduumuz
duruma tek gereki politik yant olacaktr; gerekten de Avrupa'da
sola eilimli birok aydn, Habermas' izleyerek, bu pozisyona yak
lamaktadr (bkz. Geulen 1995).
Drt Popler Mzisyen

Bu blmn sonunda, Trkiye'de profesyonel mzisyenler ve mzik


sanayii asndan kreselleme srecine ilikin farkl pozisyonlan
temsil eden drt ahsiyeti rnek olarak ele alacaz. Bu drt kii, M
nir Nurettin Seluk, Cem Karaca, Orhan Gencebay ve Mirkelam ola
cak. Bu drt isim, basit, tek ynde ilerleyen bir srete drt ayn aa
maya tekabl etmez. Aslnda tam tersi dorudur. Bu isimler, olsa ol
sa, Trkiye'de halk tarafndan sevilen mziin kresel btnlemeye
(ya da herhangi baka bir eye) doru baarl biimde ilerleyen bir

158

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

eymi gibi grlmesinin btnyle olanaksz olduunu kantlar. Ben


bu isimleri, Stuart Hall'un tavsiyesine uygun olarak, kresel olan ile
yerel olann farkl "eklemlenmelerini" gzden karmamak iin ve
kresel ile yerelin bu bulumasnn stanbul'un nasl zgl biimlerde
tahayyl edilmesine yol atm ortaya koymak amacyla setim.
Mnir Nurettin Seluk (1900-1981),12 1926 ylnda HMV ile ilk
kaydn yapt andan itibaren Trkiye'de popler mzik piyasasnda
nde gelen isim olmutur. Klasik ehir musikisi geleneiyle balant
s dolaysyla Kemalist kltrel ve politik gelenein aparatiklerinin
gznde makbul biri haline gelememitir. alma hayatnn byk
blmnde (1942'den 1976'ya) stanbul Belediye Konservatuan'na
bal olmu olsa da, Trk popler mzii zerindeki en nemli etkisi,
Konsevatuar cra Heyeti yneticisi sfatyla radyodan naklen yaynla
nan konserler dzenlemesinden, lkenin gen sinema sanayiine mzi
kal filmler araclyla katkda bulunmasndan ve HMV ile yapt
plaklar araclyla Trkiye'de ilk kez byk kitleler tarafndan ara
nan hit'lerinden kaynaklanr. (Bu plaklar arasnda, geleneksel ehir
musikisi repertuvarndan seilmi arklardan on be plak ve kendi
bestelerinden yaplm ikiyzden fazla plak vardr.)
Mnir Nurettin Seluk'un bugn geerli imgesi, byk lde,
genellikle zerinde durulmam olan reformcu rolne, "Trk musiki
sine Bat giysileri" giydirmi olmasna baldr (Kulin 1996). Armoni
alannda yapt deneylerin ve halkn kulana daha tamdk gelen Or
tadou'nun popler ses kullanm tarzm bel canto tekniklerini kapsa
yacak ekilde geniletmesinin yan sra, ayn zamanda, arkcnn,
kendisine elik eden mzisyenlerle birlikte oturduu eski usuln yeri
ne, nde ayakta durarak okuduu daha modem bir iblmn ilk kez
uygulayan o oldu.
Gnmzde Mnir Nurettin nostaljisi ksmen arklarnn elli ye
di tanesinin Cokun Plak tarafndan yeniden kaydedilmi olmasndan,
ksmen de bugn tarihi yeniden yazmak isteyenlerin, Kemalist anlay
tarafndan bir kenara itilmi olan kltrel ahsiyetleri canlandrmak
tan byk bir keyif duymalarndan kaynaklanmaktadr. Bu yorum iki
temel noktay gzden karr: Birincisi, byk lde HMV'ye yaslan-

12.
Bilgi kaynaklarm Kulin (1996), Rona (1970) ve Cokun Plakm son dnemd
yaynlad CD dizisinin kapaklarna Orhan Telmen tarafndan yazlan notlardr. Bu ok
nemli ahsiyet konusundaki ikincil kaynaklar yok denecek kadar azdr. John Morgan
O'Connell'n yayma hazrlamakta olduu biyografi byk bir boluu dolduracaktr. Bu
ksa taramadaki baz olgular teyid etmi olmasndan dolay kendisine mteekkirim.

KLTR ENDSTRLER

159

mas, Mnir Nurettin'in Trkiye'deki hretinin yaratlmasna katkda


bulunduu gibi, 1926'da reklam ok yaplan mzik renimini bir
burs karlnda Fransa'da (rivayete gre Paris Konservatuar'nda)
srdrmesini salamtr. kincisi ise, Trk mziini Batllatrmak
bir yana, Avrupa'nn tiyatro mziinin, Msr'n mzikallerinin, Ar
jantin'in tangosunun Trke aranjmanlan araclyla dnyann o d
nemde yaygn bir dizi tarzn, deyim yerindeyse, "yerliletirmitir".
Tarihinin bu erken aamasnda mzik sanayii, kayt ve datm mali
yetleri o dnemde greli olarak dk olduundan, yerel farkllklar
silmek yerine yerel piyasalarda faaliyet gstermeyi uygun gryordu.
Geni halk kitlelerine hitap eden piyasa, kkl olarak yeni anlaylar
getirmekten ziyade, ithal edilmi mzik tarzlarn 20. yzyln ilk yar
snda Akdeniz'in dousunda yaygn olan icra tarzna zmseyen
"aranjman"larla alyordu, ilk rock, aa ve ngilizce sylenmi par
alarn yaylmaya balad 1960'l yllarn ortalarna kadar, Odeon,
Pathe, HMV ve Columbia'nn listelerine bu tarz hkimdi.
lk Trk tango bestecisi Necip Celal'in ark szlerinin stan
bul'un gzelliklerine hasredilmi olmas belki de arpc bir nokta
dr.13 20. yzyln ilk yarsnn popler repertuarnda tekrar tekrar ele
alnm bir mekn olarak stanbul ve onun gzellikleri, btn bu d
nem boyunca ulusan akmlan yerelletirmekte nemli bir rol oynu
yordu. Murat Belge'nin ortaya koymu olduu gibi, kanto, modern ve
planl bir ulam sisteminin stanbul'un toplumsal ve mimari dokusu
nu temelden deitirdii, kentin burjuvazisinin etrafl bir gezi ve se
yahat kltr gelitirmekte olduu bir dnemde domutur. stan
bul'u artk eskiden tahayyl edilemeyecek bir tarzda grmek ve yaa
mak olanakl hale gelmiti. 20. yzyln ilk yansnda popler arklann szlerinde, sadece kenti dolaabilmekten ve gzleyebilmekten,
ayrca kamu ulam sayesinde flrtlerin ve yasak ilikilerin yaana
bilmesinden doan, elle tutulur heyecan yanstan bir stanbul temas
hkimdir (Belge 1983).
Modemitenin teorisyenlerinin vurgulam olduu gibi, modem
deneyim melankolik bir eydir, nk insana ynn artr ve gei
cidir. stanbul'u modernliin simgesi haline getiren gler, ayn za
manda sre iinde kanlmaz biimde yitirilen eylere nostaljiyi de
douracakt. Pierre Nora'mn etkili formln kullanrsak, daha 1940'
13.
zellikle ilk yaynlad, 1928'de kaydedilen "Boazda Renkler Her Gecesi
dikkat ekicidir. Bkz. Akgn (1993).

160

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

l yllarn sonuna gelindiinde stanbul bir "lieu de mmoire", bir "an


mekn haline gelmiti. Popler mziin ark szlerinde stanbul
oktan anlarn, uzaklarda kalm, eriilemez stanbulu haline gelmi
tir. (Bunun en iyi rnei, Mnir Nurettin Seluk'un 1948'de Yahya
Kemal Beyatl'nn bir iirinden yapt nl Aziz stanbul'dur.) B
lent Ersoy'un 1996'da okuduu, tartmalara yol aan yeni Aziz stan
bul yorumu, hi kuku yok, Mnir Nurettin'in stanbul arklarnda
var olan bu st rtl nostaljiye yaslanmaktadr. Bu nostalji gn
mzde bile etkili bir kltrel ve politik g olmay srdrmektedir.
Kresel olan ile yerel olann bu zgl eklemlenmesinde stanbul bir
referans noktas olarak merkezi bir konuma sahipti.
Gnmzde ou uzman, Cem Karaca'y (doumu 1945) Trk
rock mziinin atas gibi grecektir. Rock sz konusu olduunda s
tanbul'un bu konudaki durgunluu dikkat ekicidir. Cem Karaca
1960'l yllarn banda ilk gruplaryla birlikte ounlukla ngilizce
rock'n roll paralan sylyordu. Elvis'in ve Bili Haley'nin etkisi,
1950'li yllann sonlarnda esas olarak sinema araclyla yaylyor,
ou stanbul'un kk burjuvazisinin ocuklar olan, bir blm Ka
dky'de oturan, bir blm de Cem Karaca'nn durumunda olduu
gibi, gayrimslim aznlk ailelerden gelen ve stanbul'un gzde ya
banc okullanndan mezun olan bir dizi taklitinin ortaya kmasna
yol ayordu.14Trk toplumunda ayncalkl bir konuma sahip olmalanna ramen, bu insanlarn pikap, plak, gitar, amplifikatr, vb. bulabil
mek iin ok yaratc olmalar gerekiyordu. Bunun iin Avrupa seya
hatleri yapmak gerekiyordu; ama o zaman bile kambiyo denetimi ve
ithalat kstlamalar bir sr kurnazl gerekli hale getiriyordu'. M
nir Nurettin Seluk, ihtiyac olan teknolojik kaynaklara stanbul'da
eriebilmiti; rock ve pop mzisyenlerinin ilk kua ise enstrmanla
rn, uygun konser ve kayt donanmlarn bulabilmak iin Avrupalara
tanmak zorundayd. Arabeskten farkl olarak rock iin stereo kayt
olanaklar gereklidir; bunlarn en ilkel rnekleri bile Trkiye'ye 1970'
li yllann ortasndan nce gelmemitir.
Cem Karaca da dahil, bu mzisyenlerin birou iin Avrupa'da
yaam huzursuz ve yabanclatnc bir deneyim olmutur. Trk rock'

14.
Cem Karaca'nn babas Azerbaycan'dan gme bir ii Mslmand, annesi ise
Bakrkyl bir Ermeni. Karaca stanbul'un gzde okulu Robert Kolej'e gitmiti. Burada,
Anne Ellingsen ile birlikte yapm olduumuz kendi grmemize (23 Temmuz 1996) ve
Akn Ok ile yaplm (bkz. Ok 1996) bir grmeye dayanyorum.

KLTR ENDSTRLER

161

inin 1970'li yllarda sol eilimler gstermi olmas dolaysyla, Cem


Karaca'mn Avrupa'ya son gidii 1980'li yllarda iltica iin olmutur.
Srgn hayat ancak 1980'li yllarn sonunda, Cem Karaca, zal'n
politikasn destekleyen demeler verdiinde sona erecektir. Bu da es
ki hayranlann ok sarsmtr. Mzik sanayii az sayda arkcy (en
bata Erol Bykbur ve Ajda Pekkan') Amerikan rock ve pop mzi
inin Trke szl paralarnn yorumcusu olarak ne karmt.
Balangta bunlarn arasnda Cem Karaca ve Apalar da vard. Apa
larla birlikte doldurduu, pop tarzndaki Resimdeki Gzyalar byk
bir skse yaratyor ve 600 bin satyordu.
Ne var ki, bu mzisyenlerin stanbul'un yabanc okullarnda oku
malar ve yurtdnda seyahat ve okuma frsat bulmalar, 1960'l yl
larda orta snf genlerinin politik radikallemesinin Trkiye'nin kl
trel hayatm etkilemesine yol at. Avrupa'nn ve Amerika'nn sistem
kart kltr ile zdelemi olmalar, bu hareketlere Trkiye'den
zgl bir katk yapma ve Trkiye'de de dinamik ve radikal bir sistem
kart mzik kltr yaratma ynnde bu insanlarda gl bir arzu
douruyordu. Bu abalarnn daha da arpc olmasn salayan, Erol
Bykbur'un (onlarn bak asndan) klece aranjmanlarna kar
ykselttikleri muhalefet ve devlet tarafndan tevik edilen Trk mzi
i trleri konusundaki honutsuzluklaryd. TRT'nin radyoya ve tele
vizyona en harcalem gruplarn kmasna izin vermesi, bu insanlarda,
kendilerinin bir misyona sahip olduklar duygusunu glendirmitir.15
Cem Karaca ve birok ada asndan bu, gerek stanbul'un,
gerekse Anadolu'nun enstrman ve tekniklerini Bat rock'nmkilerle
badatrmaya yneldikleri deneysel bir sre balatacakt. Cem Karaca'nn bir dizi grupla, srasyla Kardalar (1969-1972), Moollar
(1971-1974) ve nihayet Dervian (1974-1978) ile yapt almalar,
bu srecin farkl aamalarn oluturuyordu. Bu gruplardan her biri,
keyboard, gitar ve bateriyi, yayl tanbur, balama, kabak kemene ve
eitli Trk ritm enstrmanyla bir araya getirerek esas olarak rock'n
ritm ve dokusu etrafnda rlm paralar almann eitli yntemle
rini yaratyordu. Anadolu ak geleneinden ozanlarn (zellikle Ak
hsani ve Ak Mahzuni gibi politik olarak solda olan kent kkenli
aklarn) trk szleri, temel esin kaynaklarndan biriydi. ronik bi
imde, bu gruplarn devlet kart milliyetilii ve 1960'l yllarn son
15.
stisnalar, Mazhar-Fuat-zkan, Bar Mano ve Hrel'di. Erkin Koray'm,
Moollar'n ve Cem Karaca'mn TRTye kmas sz konusu bile edilemiyordu.

162

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

larnn sistem kart kltryle zdelemeleri baz bakmlardan b


yk lde lkenin kuramlarna balyd. Anadolu rock' alanlarn
birou devlet konservatuarlarndan yetimiti. Baka birou iin ol
duu gibi Cem Karaca asndan da, askerlik yapmak, Trkiye'yi ve
Anadolu'nun mzik kltrnn eitliliini daha iyi tanma frsat ya
ratacakt. Gazetelerin at yarmalar, bu mzisyenlerin Anadolu
turneleri araclyla lkede mehur olmas bakmndan vazgeilmez
bir nem tayordu.
Anadolu'nun, Avrupa kentlerinde yaam bu insanlar iin ne ka
dar etkileyici olduu gz nne alndnda, Anadolu rock'mn trk
szlerinde ya da mzikal referanslarnda stanbul'un arlkl bir yer
tutmamas ok da artc deildir. Oysa bu mzii yapanlarn hemen
hemen hepsi stanbul'da domu ve bymlerdi. stanbul meknlan
sadece Cem Karaca'nm sol airlerden, Nazm Hikmet'ten ya da Orhan
Veli'den ald szlerde geer, bunun dnda hi gemez. Burada Av
rupa ve Amerika'nn sistem kart kltryle balant kurma biimini
alan kreselleme, bylelikle stanbul'un deil btn lkenin bu m
zie zg bir bak asn yaratyordu.
stanbul, arabesk mzikte ilgin bir biimde yeniden ortaya ka
caktr. Bu mzik tr 1970'li ve 80'li yllarda ykc bir "Doululuu"
olduu gerekesiyle hep mahkm edilecekti; oysa arabeskiler kesin
likle kozmopolit bir bak asna sahiptir. Arabeskiler arasnda bel
ki de en nls Orhan Gencebay'dr (doumu 1944).16 Gencebay,
kendi hayatndaki en nemli etkiler olarak Bach ve Elvis'ten sz eder,
arabesk etiketini (tam da kendi mzii arabesk olarak snflandnlacaksa, tek esin kaynann Arap mzii olmamasndan dolay) redde
der; ilk mzik hocasnn memleketi Samsun'da babasnn arkada
olan Krml bir mlteci olduunu, bu kiinin Sovyet mzik sistemi
iinde yetimi olduunu ve kendisine de klasik Bat mzii teknikle
rini btnyle rettiini vurgular. Gencebay'n 1940'l ve 50'li yllar
da popler olan mzikle daha ok ortak noktas vard. 1960'l yllarda
popler olan mzie oranla, bu mzik, eldeki malzemeyle yetinmeyi
ve ok farkl trden malzemeleri (Bat rock', radyoda alnan trden
Anadolu trkleri, Msr ve Lbnan radyosunda alman mzik) Tr
kiye'nin en tipik ve tanabilir enstrman olan balamayla alnabile-

16.
Orhan Gencebay ile grme, 4 Austos 1995. Ayrca zbek'in (1991) mkem
mel almasndan ve yaymlanm bir dizi baka grmeden (zellikle Boom, 1992;
Cumhuriyet, 1996) yararlandm.

KLTR ENDSTRLER

163

cek hale getirmeye alkt. Anadolu rocklannn yapt gibi yerli


bir mzik trn uluslararaslatrmak yerine, arabesk, eitli trden
"egzotik" mzikleri yerliletiriyordu. Arabesk "her eyi" kapsamaya
hazr, hi olmazsa potansiyel adan "her eyi" iselletirebileceine
inanlan bir mzik trdr.
Ama arabesk her eyden daha fazla, Trkiye'nin 1970'li yllarn
ortalarndan itibaren ykselie geen kaset sanayiinin yaratt bir
rndr.17 45 devirli plak ve uzunalarlardan farkl olarak, kaset tek
nolojisi greli olarak ucuz ve esnekti, yani talebe hzla yant vermeyi
mmkn klyordu. 1960'l yllarn sonunda talep, artan lde, ky
den kente g eden kitlelerden kaynaklanyordu. Orhan Gencebay'n
ilk paras, Columbia tarafndan yaynlanan Bir Teselli Ver, 1969'da
kt ve 600 bin satt. Kyden gm bir proletaryann kentleme z
lemlerine dorudan doruya hitap eden bir mzik olarak ekicilii,
Anadolu rock'mm demokratik ve kyl yanls zlemleriyle tam bir
kartlk oluturuyordu. Kaset retimi Trk sermayesinin hkim oldu
u bir mzik sanayiini olanakl klyordu. Bu piyasaya az sayda b
yk firma hkim olacakt ama saysz kk giriim de sz konusuy
du. Bu kk irketlerin bir blm (rnein Gencebay'n 1973'te
kurduu Kervan gibi) popler mzisyenlerin kendi giriimlerinin r
nyd. Arabesk, devlet radyo ve televizyonundan zenle dlanyor
du. Buna karlk, ticari datm asndan devlet bu mzie hogr
ile yaklaacakt: yasaklanmas iin yeterli bir mekanizma yoktu, ste
lik arabeskin politik bakmdan yattrc szleri, muhtemelen bir teh
dit olarak deerlendirilmiyordu. TRT'nin pek benimsedii donuk tar
za rtl biimde kart olarak, arabesk, gazinolar ve ucuz kaset sat
lar araclyla byk bir patlama yayordu. Bu koullar altnda, k
k firmalarn esas ticari ilevi, arkclar iin bir reklam arac olu
turmak ve refakati mzisyenlere zaman zaman dk bir cret de
mekti. Bu insanlar hayatlarn kasetlerin telif haklarndan deil, sah
nede mzik icra ederek ve baka trden kk ticari giriimlerden el
de ediyorlard.
yleyse arabesk, stanbul'da faaaliyet gsteren bir ulusal mzik

17.
zbek (1991,123-24, not 38) Trk kaset sanayii hakknda u tarihsel bilgiyi ve
rir: lk Trk firmas enalar, ana okuluslu irketlerin yan sra, 45 devirlik plaklarla
1962'de ie balar. Kaset teknolojisinin girii sonucunda ilk Trk kasetleri 1976'da Plak
san tarafndan retilir ve datlr. Kayt teknolojisi gelitike ve Trkiye'ye tandka
baka firmalar da bu alana girer. 1978'de, daha sonra Raks olacak olan Sabra kurulur,
1980 sonrasnda ise Teletrans, Uzelli, Nora ve Bantsan.

164

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

sanayii ile kyden kente gm insanlar arasndan ykselmekte olan


bir snfn gelirine bal bir ulusal elence kltr arasnda kendine
zg bir yer tutan bir mzik tryd. Bir mzik tr olarak, byk l
de kentin mziiydi, kent hakknda bir mzikti. Trkiye dndan
ok eitli tarzlar kucaklamt: Bunlar arasnda Msr'n film mzii
de vard, ama esin kayna bununla snrl deildi. Canl mzik ortam
larndan (zellikle bir trkcnn balama eliinde ald mzik
ortamndan) ve Trkiye'nin resmi medyasnn yaynlad mzikten
alk olunan icra adabna uygun icra ediliyordu. Gencebay arklar
nn szleri geni bir alana yaylmaktadr: Bu arklarda yabanclama,
ayrlk, baarszlk, uzakta duran, maniplasyonlara bavuran bir
sevgili tarafndan aalanma gibi, olduka soyut ama iddetli ruh du
rumlar anlatlr. Byk kent (bu ou zaman rtl olarak, bazen de
aka belirtilerek stanbul'dur) arabesk filmlerde dramatik ereveyi
oluturur. Ayn zamanda, (ounlukla erkek olan) kahraman nihai fe
laketine srklemek bakmndan, arabesk dramda standart bir rol
olan "modem" iveli kadn gibi, tehlikeli arzularn bir mecaz ilevini
grr.
Her ne kadar Gencebay son dnemde kendini bir rock mzikisi
tarznda yenilemi olsa da, mziinin Anadolu rock'ndan ok ayn bir
tarihesi vardr. Cem Karaca aka Trkiye'nin ii hareketinin ya
nnda yer almken, Gencebay tr nl arabeskiler, aktif ya da pasif
tarzda, poplist liberal sa destekleme eilimi iinde olmulardr.
Gencebay'n zal destekledii iyi bilinen bir eydir. 1980'li yllarn
sonunda TRT'nin radyo ve televizyon yayn tekelinin adm adm orta
dan kaldrlmasndan yarar gren arabeskilerin byk blm de
Gencebay gibi zal'a destek vermitir. Cem Karaca Trk mziinin,
uluslararas sistem kart kltrn sound'lar ve deerleriyle bulua
bilecek bir tarzn yaratmaya alrken, Orhan Gencebay bunun tam
kart bir amatan hareket etmitir: uluslararas bir sound ortamnn
yerliletirilerek Trk dinleyicisine sunulmas. Mnir Nurettin Sel
uk'ta olduu gibi, ama bu kez bujuvalar iin deil proleterler iin,
stanbul bir kez daha ikircikli, sorunlu bir modemitenin nemli bir
simgesi haline gelir.
Arabesk ile Trk popunun en son tr arasndaki sreklilik unsur
lar, bir dizi Trk aydnnca tartma konusu yaplmtr. Mirkelam ile
Orhan Gencebay arasnda birok ortak yn mevcuttur. Her ikisi de u
anda hkim durumda olan sac politik sekinler tarafndan destek
lenmekte ve (kendileri politikayla ilgilenmediklerini syleseler de)

KLTR ENDSTRLER

165

bu destee destekle karlk vermektedirler. Her ikisi de erken yata


mzik dersi alm, aileleri araclyla Trk mzii dnda eitli tr
den mziklerle tanmlardr. Aktr ki, her ikisi de hzla deimekte
olan mzik teknolojilerini olduka tandk mzik geleneklerine uygu
lamaya ak olmulardr: "rave" ve "techno"nun llerini hatrlatan
ama ehirlerde yaygn Trk oyun havalarndaki geleneksel ritmlerden
de iz tayan ritmik kalplar; Trk sanat mziinin melodik lleri
etrafnda rlm arkcnn sesine ynelik bir tarz. Her ikisi de belir
li bir eklektik zellik gsterir. Gencebay kklerinin rock'ta yattn
ve Bach konusundaki bilgisini ne srerek bir "Dou" mzisyeni ola
rak snflandrlmasna kar karken, Mirkelam brahim Tatlses'e
duyduu hayranl itiraz konusu yapar.18 Bu ayn zamanda yapsal
uyum srecinde yaratlm olan zengin bir burjuvazinin ve bu snfn
gayet gsterili biimde safasn srd servet ve bo zamana yk
nenlerin kltrel zlemlerine hitap eden bir mziktir. Arabeskte oldu
u gibi, stanbul (ya da stanbul'un, ad verilmemi bir altkenti) Mirkelam'm Her Gece klipinin erevesini oluturur. arknn szleri ise
yalnzln ve arzunun soyut bir szl zerine kuruludur.
Deien, bu mziin teknolojik ve snai temelidir. Gencebay hl
giriimci bir bireycidir, kendi dnyasn ve servetini yaratm al
kan bir kr-kent gmenidir. Mirkelam ise pek bir "kii" deil, daha
ziyade, kendi szcklerini kullanacak olursak bir "proje"dir ve kar
mak, incelikli bir snai makinann rndr.19 Her ne kadar Gence
bay da bir ticari projenin rn olmak bakmndan (bkz. Karakayal
1995) Mirkelam'dan geri kalmasa da, mzii byk lde zaln
ok destekledii kk iletme atmosferinin rndr. Gencebay'n
filmlerinde ve ark szlerinde, bir ak ve bireysel mcadele diline
sarmalanm biimde, zal'n yaymaya alt "al sen de kaza
nrsn" trnden bir ideolojik mesaj grmek g deildir. Mirkelam
ise ok baka bir tavra hitap eder, bu tr bir tavr oluturur. Kendisi
nin de bilinli olarak farknda olduu gibi, Mirkelam bir retici deil
bir rndr ve ars bir milli piyango zihniyetini yanstmaktadr:
18. Mirkelam hakknda bu ve baka ayrntlar, Hulusi Tunca'nn (1995) gazeteci s
lubuyla kaleme alm olduu "Mirkelam Nereye Kouyor?" balkl almasndan aln
mtr.
19. Birlikte alt plak irketinin tarz danman Serra DAutry'nin ifadesiyle,
"Amerikan kltr dnyann her yanna yaylm olduu iin, biz de biraz Ayhan Ik',
biraz bir ingeneyi, biraz Che Guevara'y, biraz da Freddie Mercury'yi hatrlatan bir tip
yarattk" (Tunca 1995,50).

166

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

Mzik sektr, herhangi birini seip tornadan geirerek lkenin po


pler kltr sahnesine karabilir. Bu neden ben olmayaym?
Elbette arkclarn byk ounluu Gencebay'm eritii ne ve
servete kavuamayacaklarn bilmektedirler. Ama hi olmazsa onun
arklarn alabilirler. (1980'li yllarda hangi gazinoya ya da kulbe
gitsem, kendine zg Orhanclarla karlardm.) Arabesk mzik
yapmann katlmc potansiyeli zal trnden "braknz yapsnlar"clara ok hitap ediyordu. Gnmzn medyas bu potansiyeli si
lip sprmtr. Gencebay'm arklarn eline bir balama alan her
hangi birinin almas mmkndr ama gnmzde balama olduka
pahaldr; gitar, zellikle kitlesel retim konusu olan akustik gitar Beyolu'nda her yerde satlr ama yine de ucuz deildir. Elektro gitar ise
el yakacak kadar pahaldr. Bu alana katlmak iin, insann ya erken
dnem Anadolu rock'lan gibi bit pazarlarn dolap ucuz ve gn
gemi bir alet bulmas ve bu aleti deneysel biimlerde kullanmas
(bu yaklam dneyesel mzik yapan Zen grubunca benimsenmitir)
ya da 500-600 dolar sayp en ilkel ithal mal bir elektro gitar san al
mas gerekir. Arabesk'in sunduu katlmclk frsat artk tkenmi
tir. stanbul imdi ehrin kpr kpr rock barlarna girebilen mziksel
varsllar ile tek bir balama almak iin bile kendilerine gre bir servet
harcamalar gereken mziksel yoksullar arasnda blnmtr.
Kresellemenin vadettii eitli dnyalar, bir bakma sadece az
sayda insana aktr; buna karlk, ok daha fazla sayda insan bu
dnyalara eriemeyecekleri, sadece seyircisi olabilecekleri duygusuy
la yaamaktadr. Mziin bu gerekle karmak bir ilikisi vardr. Yu
kardaki ksa hayat hikyelerinin rnekledii gibi, son birka onyl s
resince, insanlarn dnya, lke ve stanbul'a ilikin yerlerini tahayyl
etmesinin farkl yollarnn taycs olmutur. stanbul'da Mnir Nu
rettin Seluk'un, Cem Karaca'nn, Orhan Gencebay'm, Mirkelam'n
kasetleri hemen hemen her kebamda satlmaktadr. Aslnda, daha
nce sz edilen tepedeki younlama olgusuna ramen, bugn kaset
ve CD piyasasnda, radyoda ve televizyonda on yl ncesine gre,
hem nicel anlamda daha fazla mzik hem de daha nitelikli mzik
mevcuttur. Ama birok insan iin, televizyonun karsnda oturmann
dnda, bu mzik trlerine katlabilmek iin gidilebilecek meknlar
muhtemelen azalmaktadr. Kreselleme teorisyenleri, daha geni bir
dnya ile bulumakta olan insanlar ile eskisinden daha da dar bir dn
ya ile kar karya kalanlar arasnda ortaya kmakta olan uurum
zerine de biraz dnseler iyi olur.

KLTR ENDSTRLER

167

Kaynaklar
Aksoy, A. ve K. Robins, 1996, Peripheral Vision: Cultural Industries and Cul
tural Identities in Turkey.
Akgn.F., 1993, Yllar Boyunca Tango 1865-1965, Istanbul: Pan Yaynevi.
Arel, H. H., 1969, Trk Musikisi Kimindir?, stanbul: Milli Eitim Basmevi.
Belge, M., 1983, "Trkiye'de Gnlk Hayat", Cumhuriyet Dnemi Trkiye An
siklopedisi iinde, cilt 3, stanbul: letiim Yaynlan, ss. 836-75.
Cloonan, M., 1996, "Popular Music and the Nation-State: Towards a Theorisa
tion", Paper given at IASPM/Critical Musicology Conference, Oxford Broo
kes, England.
Cohen, S., 1994, "Identity, Place and the Liverpool Sound", M. Stokes (der.),
Ethnicity, Identity and Music: The Musical Construction o f Place iinde,
Oxford: Berg.
Gencebay, O., 1981, sylei, Trkiye Yazlar, s. 54.
------ 1990, "Benim Mziim Kurallara isyandr", Boom 2, no. 4, ss. 34-35.
Geulen, E., 1995, "Nationalisms: Old, New and German", Telos 105, ss. 2-20.
Gilroy, P., 1993, The Black Atlantic: Modernity and Double Consciousness,
Londra: Verso.
Guilbault, J., 1993, World Music in the West Indies, Chicago: University of
Chicago Press.
Gngr, N., 1990, Arabesk: Sosyokltrel Adan Arabesk Mzik, Ankara: Bil
gi Yaynevi.
Hail, S., 1992, "The Question of Cultural Identity", S. Hall, D! Held ve T.
McGrew (der.), Modernity and its Futures iinde, Oxford: Polity, ss. 274316.
Hebdige, D., 1979, Subculture: The Meaning o f Style, Londra: Methuen.
Karakayal, N., 1995, "Orhan Gencebay Projesi", Toplum ve Bilim 67, ss. 13656.
Keyder, ., 1987, State and Class in Turkey: A Study in Capitalist Develop
ment, Londra: Verso.
------ 1992, "stanbul'u Nasl Satmal?", stanbul 3, ss. 80-85.
Kozanolu, C., 1995, Pop a Atei, stanbul: iletiim Yaynlan.
Kulin, A., 1996, Bir Tatl Huzur: Fotoraflarla Mnir Nureddin Seluk, stan
bul: Sel Yaynlan.
Laing, D., 1992, "'Sadness', Scorpions and Single Markets: National and Trans
national Trends in European Popular Music", Popular Music 11, no. 2, ss.
127-40.
Langlois, T., 1996, "The Global and the Local in Algerian Rai", Popular Music
15, no. 3 (Ortadou zerine zel say, der. R. Davis and M. Stokes), ss. 25973.
Malm, K. ve R. Wallis, 1992, Media Policy and Music Activity, Londra: Routledge.
Manuel, P., 1990, Cassette Culture: Popular Music and Technology in North

168

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

India, Chicago: University of Chicago Press.


Middleton, R., 1990, Studying P opular M usic, Milton Keynes: Open Univer
sity Press.
Nora, P., 1989, "Between Memory and History: les lieux de memoire", N. Da
vis ve R. Stam (der.), Representations: Special Issue on Memory and Coun
termemory 26, ss. 7-25.
Ok, A., 1994, 68 lklar, stanbul: Broy Yaynlar.
zbek, M., 1991, Popler Kltr ve Orhan Gencebay Arabeski, stanbul: leti
im Yaynlan.
Robins, K., 1993, "Prisoners of the City: Whatever Could a Postmodern City
be?", E. Carter, J. Donald ve J. Squires (der.), Space and Place: Theories o f
Identity and Location iinde, Londra: Lawrence & Wishart, ss. 303-29.
Robins, K. ve A. Aksoy, 1995, "Istanbul Rising: Returning the Repressed to Ur
ban Culture", European and Regional Studies 2, no. 3, ss. 223-35.
Rona, M., 1970, Yirminci Yzyl Trk Musikisi, stanbul: Trkiye Yaynevi.
Slobin, M., 1993, Subcultural Sounds: Micromusics o f the West, Hanover:
Wesleyan.
Solie, R. (der.), 1993, Musicology and Difference: Gender and Sexuality in M u
sic Scholarship, Berkeley: University of California Press.
Snmez, M., 1996, stanbul'un ki Yz: 1980'den 2000'e Deiim, Ankara: Ar
kada Yaynevi.
Tunca, H., 1995, Mirkelam Nereye Kouyor?, stanbul: A Yaynlan.
Wolff, J., 1987, "The Ideology of Autonomoust Art", R. Leppert ve S. McClarey (der.), Music and Society: The Politics o f Composition, Performance
and Reception iinde, Cambridge: Cambridge University Press, ss. 1-12.

IV

UZLAMA MEKNI

ENFORMEL KONUT PYASASINDAN


KRESEL KONUT PYASASINA
alar Keyder

BU BLM stanbul'da konutun ve mekn retiminin deien biim


leriyle ilgili olacak. Kentin kinci Dnya Sava sonras gelimesini
dnemde ele alacam: krdan kente gn, eski kent merkezinin
evresinin gecekondularla kuatlmasyla sonuland erken aama;
ulusal kalknmann orta snfn konut alanlarnda farkllamaya yol
at bir ara dnem; ve kresellemenin bir dizi paralayc dinamii
harekete geirmekte olduu bugnk durum. Bu evre arasnda za
man iinde birbirini izleme bakmndan bir sra olsa da, kincisi bala
dnda birincisi sona ermiyor; son evrede ise hem evredeki gece
kondulama, hem de orta snf farkllamas devam ediyor. Sonuta
ortaya kan manzaray belirleyen de bunlarn bu ekilde, kontrpuanl bir evrim gstermi olmalar, bunlarn birbirleriyle karmak
etkileimi olmutur.
Tarihsel Arka Plan ve Kentlemenin Ekonomi Politii

nc Dnya metropolleri arasnda, "kaak", yasad konut oran


bakmndan stanbul hep ilk sralarda olmutur. Verilen oran hesapla
ma yntemine gre deimekle birlikte genellikle %50'nin zerinde
dir. "Kaak" kavramnn bu balamda nasl tanmland da pek ak
deildir: "kaak" derken, konutlann mevcut mevzuata uygun olarak
yaplmadklarna atfta bulunulmu oluyor, ama hayli geni bir yelpa
zesi var bunun. Baz durumlarda yap, kamu arazisi ya da zel arazi
zerinde ina edilmi oluyor: fiilen igalcilik ortaya kyor. Baka
baz durumlarda ise, yap imar mevzuatn ihlal ediyor: tarm topra

172

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

zerinde ya da park ve bahelere tahsis edilmi alanda (yeil alanda)


ina ediliyor. Ya da yap belediye ynetmeliklerine uygun olmayan
biimde, gerekli denetim yaplmakszn ve ruhsat alnmakszn, yetki
li makamlann belirledii mhendislik, salk, estetik ve yerleim ku
rallarna uyulmakszn ina edilmi olabiliyor. Ancak bir ey ok
aktr: stanbul'un nfusunun 20. yzyln ikinci yarsnda bir mil
yondan on milyona ykselii, esas olarak kaak yaplarn yaygnl
sayesinde mmkn olmutur. lk olarak bu tr bir gelimenin ereve
sini oluturan hukuki ve politik balam ele alacak, ardndan da bu z
gl kentsel byme tarznn toplumsal ekoloji asndan sonularm
tartacam.
Kentlemenin nemli bir boyutu, topran konut yapm amacyla
zorunlu olarak mlk edinilmesidir. Toprak kukusuz zel (kurgusal)
bir metadr; bunun anlam, topran basit bir ticaret meta olarak ka
bulnn g olmasdr (bkz. Polanyi 1957). Ancak, kelimenin dar an
lamnda kapitalist birikimin balamasndan nce, topran zel olarak
mlk edinilmesinin mmkn hale gelmi olmas gerekir: az sayda ve
kabul edilebilir nitelikte kstlamaya tabi de olsa, btnyle gelimi
bir kapitalizmin nkoulu zel toprak mlkiyetidir. Kapitalizm ncesi
toplumlarda hkim olan hukuk sistemleri, toprak kullanm asndan
genellikle kamunun esas olduu anlayna dayanrd. Osmanl tmparatorluu'nda toprak, ak ve kesin biimde bir zel kiiye ya da bir
vakfa ait olduu kabul edilmemi olduu srece, devlete ait saylrd.
Ekime alm topraklar zerinde, vergisi denmek kouluyla, ifti
nin tasarruf hakk (intifa hakk) mevcuttu. Devlet mlkiyetindeki top
raklar zerinde kyller hak iddia edebiliyordu; vergileri denmek
kouluyla, kylnn bu topraklardan faydalanma hakk olduu kabul
edilirdi. Ama bu, zel mlkiyet olarak grlmezdi. Kentsel blgeler
de ise evler ve baheler genellikle zel mlkiyet olarak tescil edilirdi.
Ne var ki, tarih ve folklorik anlatlar ar servet birikiminin iktidar sa
hiplerinin haset ve gazabn ektiine ve sonunda sz konusu zengi
nin mlkszletirilmesine yol atna ilikin saysz rnekle doludur.
Gerekte toprak zerinde hibir hak gvenceye balanmamt. Dola
ysyla, Osmanl mparatorluu'ndaki mlkiyet kategorileri, daha son
ra uyum iine girmeye zorlandklar kapitalist toplumda olduundan
ok farkl bir anlam tayordu.1Bu, zellikle "devlet arazisi" diye an
lan mlkiyet tr iin geerliydi: teki btn kategorilerden arta ka
1. Klasik Osmanl toprak sistemi konusunda bkz. nalck (1973).

ENFORMELDEN KRESELE

173

lan topraklan kapsayan bu tr, devletin toplumsal hayat iinde sregiden varln merulatran bir hukuki kurguydu. Tebaann bak a
sndan, toprak mlkiyeti, devlet tarafndan elde tutulan bir alandan
kopanlmas ve devlete kar korunmas gereken ve her an devlete ye
niden kaptrlabilecek olan bir eydi. Ne denli gvence altnda oldu
u, gler dengesine ve topra eline geirmi olann maharetine ba
lyd. Ama mlkiyet zerinde ileri srlen hak, daha geni ahlaki hak
kavramyla uyumlu olduu lde soranlar asgari dzeyde kalyordu.
Devletin yceliine dayanan geleneksel mlkiyet anlaylarn
dan, bireysel mlkiyete ve zel birikime ilikin vazgeilmez haklara
gei hibir yerde kolay olmamtr. evre lkelerde en sk grlen
durum, lkenin smrgeletirilmesi sonrasnda bu yeni dzenin dayatlmasyd. Az sayda rnekte ise, dardan dayatlan modernizasyon,
lke yneticilerinin Bat llerine daha yakn bir zel mlkiyeti ka
bul eden yasalar geirmesi biimini alacakt. OsmanlIlar da bu rnek
lerden biriydi. Ancak gerek devlet sekinleri, gerekse toplumun eit
li kesimleri asndan, kylnn topra kullanma hakkna dayanan
bir ekonomik ahlak terk etmek gt. Ondokuzuncu yzyl Osmanl
modernizasyonu, bu ikirciklilii yanstan yeni yasalan gndeme geti
riyordu: bu yasalar bir yandan topra bir meta olarak kabul ediyor ve
bireysel mlkiyet olarak tescil edilmesini mmkn klyor, te yan
dan toprak mlkiyetinin zel ellerde toplanmasna ve ticaretine say
sz kstlama getiriyordu. Modernlemeye ynelik mevzuat destekle
yen toplumsal gler bir avutu ve ounlukla yabanc, smrgeci ya
da komprador nitelemesiyle dlanmaya adaydlar. Yani, toprakta
zel mlkiyet fikri dahi, yabanc kltrel kalplarn dardan dayatlmasyla zdeletiriliyordu.
Yerleim yerleri dnda kalan ve tarm amacyla kullanlmayan
topraklar devlete ait kabul edilirdi. zel mlkiyet dnda kalan top
raklarn yaygnl gz nne alndnda, mlkiyet rejiminin mo
dernlemesi ynndeki admlarn, devletin mlkn byk blm
nn maliki haline geldii bir durum yaratmas anlalabilir. Bugn da
hi, Trkiye'nin corafi alannn yaklak te ikisi devlet mlkiyetin
dedir.
Cumhuriyetten sonra, Ermeniler ve Rumlar tarafndan terk edil
mi olan mal mlkn kamulatrlmasyla birlikte devlet mlkiyetin
deki toprak miktar artt. 1915 ile 1925 arasnda, toplam iki milyonu
akn Ermeni ve Rum ya ldrld, ya lkeden kovuldu, ya Trkiye
dnda kalan Trk nfusla mbadele edildi ya da kendi isteiyle lke

174

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

den ayrld. mparatorluun son dneminde, kentsel nfusun varlkl


katmanlar iinde Hristiyan nfus kendi boyutlarna oranla ok yk
sek bir paya sahip hale gelmiti. Bunlardan geriye sadece oturduklar
evler deil, kentlerin iskn edilmi blgelerinin yaknnda sahibi ol
duklar araziler de kalmt. Bu arazinin byk blm kamulatrld,
ama bir blm de artk lkede yaamayan eski Osmanl uyruklarnn
hukuki mlkiyeti altnda kald. Bu insanlar genellikle vatandalk
haklann kaybetmi olduklarndan maliki olduklar araziyi satamyorlard. Bu tr mlkiyeti gvence altna alabilmek iin karmak birta
km hukuki dzenlemelere gidildi. Bu dzenlemenin sonucunda, r
nein lkeyi terk etmi olan bir Rum'un gayrimenkul fiilen kamu
topra saylm oluyordu.2
Kente G Balyor

1950'li yllardan nce, iskn edilmi kentsel blgeleri evreleyen ka


mu arazisinin satn alnmas ynnde hibir basn yoktu. 1920'li yl
larla 1945 arasnda kentsel nfus sabit kald. ou kent iin bu Birin
ci Dnya Sava ncesindeki nfusun altnda bir nfus demekti. O
gnlerin stanbulu'nda, kentsel dokuyla iie gemi bir biimde ge
ni meyve baheleri ya da mandralar grmek hi de artc bir ey
deildi. Bu kentsel tarmn byk blm, terk edilmi arazide, lke
den ayrlm Hristiyanlarn topraklarnda ya da mlkiyetin kamuya
gemi olduu ve kimsenin bir hak ileri sremedii tarihe kanm
vakf arazilerinde3 yaplyordu. Aslna baklacak olursa, modem a
ncesi teki Avrupa kentlerinin sur ii nfus younluuyla karlat
rldnda, stanbul, birok seyyahn gzlemlemi olduu gibi, youn
lamam, seyrek bir yerleim tablosuna sahip olmutur.
stanbul'da nfus patlamas 1950'li yllarda balar. 1950 ylnn
bir milyonu akn nfusu, 1970'e ulaldnda milyona, 1975'te
drt milyona, 1985'de alt milyona, 1995'te dokuz milyona yksel
mitir. 1945i izleyen yarm yzyl boyunca yllk art hz olarak %4
2. 1923 tarihli Nfus Mbalelesi anlamasnn hkmleri de bu yndeydi. Bkz.
Pentzopouos (1962) ve Alexandris (1983).
3. Vakf, slam hukukuna gre geliri belirli bir amaca tahsis edilen bir kurulutur;
vakfedilen mlk sata karlamaz. Osmanl tmparatorluu'nda ama ounlukla devle
tin mdahalesinden kurtulmakt. nk bir mlkn, zel, miras yoluyla aktarlabilen bir
malikne haline getirilmesi durumundan farkl olarak, vakfedilmesi halinde msadere
edilmesi mmkn deildi.

ENFORMELDEN KRESELE

175

ila 5 aralnda kalan bu bymenin byk blm kyden kente g


ten ve kente yeni gelenlerin daha yksek bir doum oranna sahip ol
masndan kaynaklanyordu. Gecekondular nce kentin iskn edilmi
blgelerindeki bo alanlara yapld. Ne var ki, kent ii arazinin sala
yabildii potansiyel, savan bitimini takiben kente akan devasa g
dalgasnn yaratt ihtiyac karlamak asndan tmyle yetersizdi.
Ayrca gecekondularn ok gz nnde kurulmas da gecekonducular
asndan pek istenir bir ey deildi. Dolaysyla, yerleim iin kulla
nlan arazi doal olarak kentin iskn edilmi blgelerinin hemen d
ndaki evre oldu. Buralarda, toprak fiili olarak sahipsiz araziydi.
Kyden yeni gelmi bu insanlar kente yerlemeye baladnda
ortaya kan tablo, kent planlamaclar asndan tam bir kbustu: hu
kuki gvenceye sahip zel mlkiyet altndaki arazi ile gayrimslimlerce terk edilmi topraklarn, zerinde kimsenin hak ileri srmedii
vakf arazisinin, eski tanmsal topraklarn ve en nemlisi farkl trden
kamu arazisinin i ie gemi olmas dolaysyla, imara alm yerle
im blgeleriyle gecekondu blgeleri hi beklenmedik noktalarda bir
sarmak gibi i ie giriyor, ehrin en zengin semtlerinde bile villala
rn ve lks apartmanlarn yannda virane gecekondular ykseliyordu.
"Kaak" yerleim en ok, karlalan direncin asgari dzeyde kald
yrelerde geliiyordu. Bundan dolay, ortaya kan yerleim dzeni,
dnyada grlm en dk younluklu ve seyrek yerleim dzenle
rinden biri olacaktr. Bugn stanbul metropoliten blgesi, Dou-Bat
ekseninde, Marmara Denizi sahiline paralel olarak, eni on ila yirmi ki
lometre arasnda deien bir erit boyunca uzanan yz kilometrelik
bir mesafeyi kapsamaktadr.
Bu tr bir gelimeyi mmkn klan temel etken, devletin bir kapi
talist mlkiyet ilikileri rejimi kurmakta yetersiz kalmas ya da istek
siz olmasdr. Kentin evresinde potansiyel yerleim iin kullanlabi
lecek arazinin byk blmnn "maliki" sfatyla, devletin nnde
politika olarak kabul edebilecei birka seenek vard. Bu seenekler,
farkl zamanlarda farkl kar gruplarnca ileri srld ve savunuldu.
Sonuta, kamu otoritesi, hareketsizlie teslim oldu, gelimeleri ngrebilen bir politika oluturmad. Kukusuz bu stratejinin salad
avantajlar vard, ama bu ayn zamanda kentin bir kargaa iinde geli
mesine ve yasal/kaak ayrmnn ortaya kma katkda bulundu. Bir
u zm, devletin kamu mlkiyetindeki araziyi, buralarda yerleimi
etkin biimde yasaklayarak korumas olabilirdi. Bu strateji muhteme
len kentin yasal blmnde bir younluk yaratr ve (Bat kentlerinde

176

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

ki "slum"lar andran) yoksul bir i kent yerleim dokusu karrd or


taya. Bu strateji ayn zamanda kyden yeni gm halkn kamu ara
zisinden dlanmas iin cebre dayal tedbirler alnmasn gerektirirdi
ki bu da ancak otoriter bir rejim altnda srdrlebilecek bir politika
olurdu. teki uta yer alan zm ise, kamu arazisinin en yksek fi
yat verene satlmas olabilirdi; bu seenekte, konut sorununun z
m kapitalist piyasaya braklm olurdu. Bu iki u strateji hibir za
man olas bir alternatif olarak tartma konusu yaplmamtr. Bu iki
sinin arasnda, her biri farkl derecede toplum mhendislii gerekti
ren birka baka seenek mevcuttu. Bunlardan biri, topran sbvan
siyonlu fiyatlarla bireylere ya da kooperatiflere aktarlmas olabilirdi.
Bir bakas, bir kamu irketinin kiralk konut ina etmesi olabilirdi.
Her iki seenek de ara ara tartld, sosyal demokrat ya da devleti
eilimlerce savunuldu, ama pek az sayda projede uygulamaya konul
du. Bu projelerin gerekleme dzeyi de asgaride kald. Buna kar
lk, poplist himayecilik ilikilerinin yaratt atalet hkim politika
haline geldi.
Poplizm, kamu topraklarnn piyasa alannn dnda tutulmasn
da somutlayordu. Baka bir deyile, poplist uygulama, toprakta
zel mlkiyeti d dnyann bir dayatmas olarak gren bak asyla
akyordu. Milliyetiliin ve bamszln hi olmazsa bir lde
Avrupa uygarlna kar ulusal kltrn savunulmas olarak merulatnlmas gerektiinden, yeni cumhuriyetin devlet sekinleri (baka
gelimekte olan lkelerde, hatta Avrupa'nn gneyinde olduu gibi;
bkz. Leontidou 1990), kapitalist piyasa ilkelerini hibir zaman i hu
zuruyla savunamamlardr. Dier yandan, bireylerin, kamu topran
zel kiilerce mlk edinilmeyi bekleyen bir ey gibi grdkleri bir du
rumda, devlet de malik olarak meru bir statye sahip olamyordu.
Devlet sekinleri, kapitalist birikimin ilkelerini kabul etmekle
zel mlkiyete dayal bir piyasann dolu dizgin ileyiini kstlayacak
bir ekonomik ahlakn ihtiyalarn karlamak arasnda gidip geliyor
lard. Smrgecilik sonras dnemin meruiyet mekanizmalar, libe
ralizm ya da piyasa kart bir tavr ynnde en azndan szde bir ba
ll gerekli kldndan, piyasann engelsiz biimde ileyebilmesi
iin kamu mlklerinin sata karlmasnn hakl gsterilebilir olma
d dnlyordu. Ayrca, yeni Trk devletinin harcnda, bizatihi
daha nceki dnemde topra bir meta haline getiren mevzuatn kabu
lnden en fazla yarar grm olan toplumsal gruplarn elindeki top
ran byk bir blmnn kamulatrlmas da vard. Nihayetinde,

ENFORMELDEN KRESELE

177

Hristiyan nfusun lkeden kovulmas bamszlk hareketinin dile


getirilmemi hedeflerinden biriydi. Halkn kamu arazisini mlk edin
mesi milliyeti sylemi pekitiriyordu. Bylece, ulus-devletin kurulu
u ve egemenlii ile liberal modelin savunucularnn lke dna ko
vulmu olmas, (baka eylerin yan sra) topran gerekten de ticaret
d kalmas gerektii yolundaki popler anlayn zaferi anlamnda
yorumlanabiliyordu. Bu koullarda, topran aka metalatnlmas
ynndeki bir giriim, yeni devletin meruiyetinin erozyona uramas
anlamna gelebilecekti.
Politik himayecilik ilikileri ise, karar verme pozisyonunda olan
larn politik mantna hitap eden, daha karc bir gd oluturuyor
du. Patronaj ilikilerinin etkili bir mekanizma oluturabilmesi iin,
kamu arazisinin tahsisine ve yeni yerleim birimlerine sunulacak ka
mu hizmetlerinin dzenlenmesine ilikin kurallar kastl olarak mu
lak braklmalyd. Kurallara bal bir datm ya da tahsis, politikac
larn kente yeni gm gruplarn himayecisi olarak tekil pazarlklara
girebilmelerini imknsz klacaktr. Bir baka deyile, politikaclar
ounlukla, halktan destek elde etmek, bu destein srmesini sala
mak ve bylece kendi ellerini glendirmek amacyla, keyfi bir tahsis
mekanizmasnn yaratt ayrcal ellerinde tutmay tercih ediyorlar
d. Topran enformel biimde mlk edinilmesi, bu tr himayecilik
ilikilerinin srdrlebilmesi iin bir nkouldu.
Kentin Yasal ve Yasad Alanlara Blnmesi

Kent toprann igaline, tahsis edilmesine, giderek bu toprak zerin


deki yaplamaya ilikin btn bu sre belirsizliklerle rlmt. Bu
belirsizlik, bir ev yapldktan sonra da sryordu, ta ki evi yapan bir
tapuyla hukuki gvenceye kavusun. "Kaak", yasad yaplama
orannn ykseklii, bu gvencenin kolayca verilmediinin kantdr.
Aslnda, srecin daha ileri aamalarnda dahi, imar mevzuat o kadar
byk belirsizliklerle doludur ki, ehrin tarihi blmleri ve byk
apartman bloklarnn hkim olduu "modem" semtler dnda, bir in
aatn tamamlanp tamamlanmad bile her zaman tartma konusu
yaplabilir. Evin geniletilmesi ya da ilave kat klmas gibi hususlar,
resmi tutumun gidiatna balanmtr. Bir seim ncesinde, poplist
bir belediye bakan imar mevzuatnn uygulanmayaca ynnde s
t rtl bir mesaj verirse, mevcut binalara yeni katlar eklemek zere
youn bir inaat faaliyeti balayabilir. inde insanlarn yaad bir

178

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

evin (daha inaat halinde olsa dahi), kameralarn btn lkeye yaya
ca yrek paralayc grntler pahasna polis marifetiyle yklma
s, politik nedenlerle ok daha dk bir olaslk olmutur.
Arazi igali genellikle kolektif bir eylem olmutur: karlnda
hak ettii giriimcilik getirisini (parasal dl ya da politik destek bii
minde) alan giriimciler tarafndan rgtlenen enformel bir ortaklktr
sz konusu olan. gal edilen toprak ounlukla, ister merkezi devle
tin, ister vilayetin, isterse belediyelerin olsun, kamu mlkiyetinde ol
duundan, toprak sahibine denecek bir piyasa fiyat sz konusu de
ildir. Ancak, bu alanda yetkili devlet grevlilerine, bu yasad igali
grmezden gelmelerini salamak iin rvet demek gerekir. oun
lukla rvet, resmi makamlarla atmann, igalciler sz konusu ara
ziye fiziksel olarak yerleene ve politik olarak glenene kadar erte
lenmesini salar. Bu aamadan sonra ise bunlarn buradan atlmalar,
resmi makamlar asndan maliyeti yksek ve halkta tepki yaratacak
bir giriim olacaktr.
Kolektif eylem yerleimden sonra da devam eder. Bunun, yerlei
min resmilemesi srecinde merkezi yer tutan bir boyutu, kamu hiz
metlerinin salanmas konusundaki kampanyalardr (bkz. Blm 9).
Aslnda, bir mahallenin oluumunun hemen ardndan belediye hiz
metleri de salanmaya balar. stanbul'un eperinde, ileri derecede
zerklie sahip yeni belediyeler kurulduunda, semenler nezdinde
poplerlik kazanma kaygs nedeniyle belediyelerin bu tr hizmetleri
eninde sonunda sunmas daha da bir gvence altna alnm oldu. Ka
ak inaata kar resmi makamlann uyank bir tavr iinde olmasnn
pek az rnei vardr: bir mahallede, hatta tek bir evde insanlar yaa
maya balad andan itibaren resmi makamlann ykma girimesi
olaslnn ok ciddi biimde gerilediinin ilgili btn taraflar farkn
dadr. Koullar izin verdike yeni katlann klmas, birka seim d
nemi sonrasnda, bir gecekondu mahallesinin ok katl apartmanlar
dan oluan bir blgeye dnmesine dayanan yaam dngs kanyordu ortaya. 1960'h yllarda kapsaml bir aratrmaya konu olan ilk
gecekondu mahallesi olan Hisarst bunu doruluyor (Karpat 1976).
Hisariist bugn, tek bir otomobilin zor geebilecei kadar dar sokak
lara bakan drt ya da be katl binalarn marur biimde ykseldii bir
mahalle haline gelmitir. Bu zel rnekte, hzl gelimenin ardndaki
temel faktr ehrin merkezine yaknlk olmutur. Baka gecekondu
mahalleleri ise neredeyse zerk kasabalar gibi gelimilerdir. Burada,
kentsel bir hiyerari iinde ikinci ya da nc derece yerleim dzey

ENFORMELDEN KRESELE

179

lerinden beklenebilecek orta dzey btn fonksiyonlar ve hizmetler


(ve bu arada istihdam olanaklar) mevcuttur. Aslnda, stanbul'u, bu
tr gecekondu blgelerinin, snrl bir organik birlii olan bir kme
leme olarak dnmek ok da yanl olmayacaktr. Yeni gecekondu
blgeleri, halihazrda kentin en dn oluturan emberlere, a zerin
deki yeni dm noktalar olarak, dizisel bir tarzda eklenmektedir.4
Yasal/yasad yap ayrm zamanla stanbul'un ekolojisine dam
gasn vuran toplumsal ve blnmeyle akmaya balad. Bir konutta
yaamak, byk kent hayatnn ilk ve tanmlayc unsuruydu. Kltrel
bakmdan yaltlmalarnn ve stanbul'un yerlileri tarafndan hor g
rlmelerinin yan sra, kente yeni genler bir de konutlarnn kaak
oluu nedeniyle devletle baa kmak zorundaydlar. Gecekondu sa
kinleri, kendilerine bir arazi edinip zamana yaylacak o inaat sreci
ne girdikleri andan itibaren "yasalarn dnda yaayanlar" diye tanm
lanabiliyorlard. Birou iin, gerekten, her ne kadar ou sonulan
madan kalm da olsa, yasal kovuturmalar vard. Kent planlamacla
rnn ve mimarlarn odalar da, stanbul medyas da bu insanlara yasa
d biimde yaadklarn hatrlatyordu srekli olarak. Devletin tem
sil ettii ve gayrimenkulle ilgili yasa ve ynetmeliklerde cisimleen
hukuki dzen kente yeni gm bu insanlar sulu durumuna yerle
tiriyordu; bu resmi dayatma doal olarak kanlmas, evresinden
dolalmas, yenilmesi ya da rvetle almas gereken bir yk olarak
grlmeye baland. Devletin mlkiyet rejimi konusunda tutarl bir
tavr taknmaktaki isteksizlii, piyasa mantnn tam olarak uygulan
mas konusundaki tutumun ikirciklilii, metalamann ahlaki bir eko
nomi anlayyla huzursuz biimde bir arada varoluu sonuta insan
larn kimliklerini ekillendiriyor, devletten uzak durmann en temel
gd haline geldii hayat alanlar yaratyordu. Sulu yerine konulma
bu insanlann varoluunu tanmlayan unsur haline geliyor ve resmi
makamlarla her tr ilikilerini etkileyerek onlar atmac bir ideoloji
benimsemeye srklyordu. Kentin yeni sakinleri kent dnyasn,
mlkiyetin dardan ithal edilmi bir yasayla dzenlendii bir yaban
c hukuk sistemi olarak gryorlard. Bylece, kavramsal dnyalar,
Batl ile yerli, yabanc ile "bizden" olan, dandan dayatlm olan ile
"kendi geleneimiz" eksenlerinde blen btn vektrler, kendilerine
4.
Bu olgu ABD'de, altkentlerin (suburbs) birok fonksiyon asndan kendine ye
terli merkezler haline geliine, yani u-kent (edge-city) olarak anlan gelimeye denk d
er.

180

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

meknsal bir izdm buluyorlard: burada, gerek anlamda kent ile


kaak olarak igal edilmi alan, gerekten kent olmayan, gecekondu
kar karya geliyordu.5
Kyden kente genlerin "kentlileme" sreci, yerletikleri me
knn yasallamasna paralel olarak yryordu. Devlet sadece kolay
baa klamaz bir hukuki engel deildi; ayn zamanda temel modern
letirici gt. Halk, kitleleri yabanclatran, rahatsz eden ve diren
meye iten bir tarzda dntrmeye alyordu. Bu dayatmac tavr ve
kentin bu insanlar iin eriilemeyen boyutu kolayca birbirleriyle z
deletiriliyordu. Bylelikle, yasalla kavuma srecindeki engelle
rin devlet politikalanndan kaynaklanyor olmas, devlet tarafndan
srdrlen yukardan modernletirme ile gnlk yaam deneyimi
iinde kendi dinamikleriyle meydana gelen evrim arasnda zaten
mevcut olan gerilimi bir kat daha artryordu.
Kyden kente genlere balangta hogr gsterildi, ne de ol
sa kentteki kyllerdi: hadleri bildirilebilir ya da iinde debelendikle
ri kltrel boluktan ekip karlabilirdi - elbette ehirli olmay
rendiklerinde ya da renebilirlerse. Ne var ki, toplumsal ve coraf
akkanln hz, balangta ngrlm olan ba edilebilir dn
m hznn ok tesine geecekti.6 Kyden gelenler kendi politikala
rn, kendi yaam dnyalarn, kendi kamusal meknlarn oluturduk
a, bu yeni yaratlan biimlerle doma byme stanbullularn mo
dem olarak kabul ettii eyler arasndaki badamazlk yaygn bir tar
tma konusu haline gelecekti. Genel kan, ortaya blnm bir kentin
kt ve blnme izgilerinin fiziksel mekndaki yasal/yasad b
lnmesinin izgileriyle rtt ynndeydi. Zaman iinde, bu alg
lama yerini bir kuatlmlk korkusuna brakacakt; nk gecekon
5. Yael Navaro-Yan'n "yerli" kavramnn kuruluuna ilikin tartmas burada
nem tamaktadr. Bkz. Blm 4.
6. Kyden kente genlerin yukardan modernleme projesine entegre edilememele
rinin maddi nedenleri ok aktr: devleti kalknma tasarmnda ngrlen ekonomik d
nm yeterince hzl gereklemiyordu. Sarsntsz bir modernleme beklentisinin teme
linde ekonominin harekete geirici g olaca varsaym yatyordu. Kyden gelenler,
modem ekonomiyle btnleme yoluyla modem toplumsal dzenin bir paras haline ge
lecekler, farkl bir politikaya angaje olacaklar, ulusal kapitalizmin homojenletirici klt
rne ak hale geleceklerdi. Ne var ki, gelimekte olan ekonomi, kendisinden beklenen
emme kapasitesini yaratmakta baarsz kalyordu. Kyden gelenler i bulmasna buluyor
lard, ama fabrikalarda deil. ou, hzla bymekte olan enformel sektre katlyordu.
Bu da kalknma modelinin baarszln kantlyor ve d krkl yaratyordu. Bylece,
konutlarn yasad ("kaak") stats, ou zaman istihdamn yasad ("kaytd) niteli
ine denk dyor ve modem sektre kar duyulan yabanclamay glendiriyordu.

ENFORMELDEN KRESELE

181

dunun hkimiyetinin damgasn vurduu bir politika ve kltr kar


snda sekinlerin modern dnyas gnbegn marjinal bir konuma d
yordu.
Orta Snf Yerleiminde Deiim

Nfus artna, ulusal kalknmann yaratt iktisadi dnme ve


kinci Dnya Sava sonrasnda dnya apnda gelien tketim stan
dartlaryla tankln artmasna bal olarak, kentin "yasal", iman ta
mamlanm alan da orta snfn talebine uygun biimde geniliyordu.
Burada bir farkllama eilimi geerliydi: Gelimenin yn, kentin
eski blmlerinde toplumsal bakmdan heterojen mahallelerden, yeni
kurulmu, daha homojen semtlere doruydu. Bu eilim, daha karma
k hale gelmekte olan bir ekonomiyle uyumlu bir meknsal blnme
yi yanstyordu. stanbul, ithal ikameci sanayilemeye dayal ulusal
kalknma srecinin greli olarak baarl bir rneinin byme kutbu
haline geldike, ailelerin geliri artyor, tketim kalplan deiiyor,
byyen orta snf dayankl tketim mallarna hcum ediyordu. B
tn bunlar konut alannda yeni bir talep kalbn douruyordu. Bir pat
lama halini alarak seramik duvar ve yer karolan ve kromaj shhi tesi
sat malzemeleri endstrisinin mamulleriyle donatlm byk mutfak
ve banyolar, gelimekte olan "orta sn f semtlerinde yeni ina edil
mi apartman bloklannn talep ettii standard oluturmaya balad
(nc 1988).
Bu orta snf konut talebi, tartmasz biimde zel mlkiyet olan
(veya o hale getirilen) araziler zerinde ina edilen yeni yaplarla kar
lanmaktayd. Anadolu yakasnda ve daha az sayda olmakla birlikte
Avrupa yakasnda Marmara sahiline paralel giden banliy tren yolu
boyunca, OsmanlI'dan kalma kkler olduka yaygnd. Bunlarn hep
si geni baheler iinde yaplmlard. 1960'l yllarda, imar mevzuat
nn bu kklerin arsalarnn blnebilmesine izin verecek ekilde de
itirilmesi ynnde ar bir bask uyguland. Bunun sonucunda, es
kiden tek bir ahap kkn bahesi olan bir arsa zerinde, birka tane
be ila on katl apartman ina edildi. Kilit gelimelerden biri kat ml
kiyetini tesis eden bir yasann kabul oldu. O zamana kadar bir apart
man dairesi zerindeki mlkiyet, kooperatifilik ilkelerine uygun bi
imde dzenlenmiti: her bir kat maliki, binann zerinde ina edildi
i arsada hisse sahibiydi. Yeni hukuki dzenlemeyle birlikte, gelien
orta snflar kendi evlerinin gerek anlamda maliki oluyordu. 1960'l

182

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

yllarda, kentin d eperindeki mstakil evdense, yeni yaplm bir


apartmanda bir daire satn almak orta snfn en nemli zlemi haline
geliyordu.
naatlar genellikle taradan gelmi mteahhitlerce yaplyordu.
(Mteahhitler arasnda Lazlann okluu, Karadeniz blgesinin ondokuzuncu yzyldan itibaren stanbul'a inaat sezonunda mevsimlik
g veriyor olmasndan kaynaklanyordu.) Mteahhit, yeterli serma
yeye sahip olmalyd, ama daha da nemlisi, inaatta altrlabilecek
usta, kalfa ve iileri bulma bakmndan yeterli ilikileri olmalyd.
Bunlar da genellikle kendi hemehrileri oluyordu. Mteahhitler ge
nellikle kk lekli iler alyordu. Bir yandan arsa durumu, bir yan
dan da talebin zellikleri, byk lekli inaat faaliyetleri iin uygun
bir ortam oluturmuyordu. Eski Osmanl kkleri yklyor, arazinin
malikleri (bunlar genellikle bir eski stanbul ailesinin varisleriydi)
katlarn yans karlnda arsay mteahhide veriyordu. Mteahhit,
iletme sermayesi elde edebilmek amacyla, daireleri inaatn tamam
lanmasndan nce, hatta tercihen temel atma annda satmaya al
yordu. Aslnda, konut alm alannda rgtl bir kredi piyasasnn bu
lunmad koullarda, kat sahibi olmak isteyen orta snf alclann dai
relerin bedelini iki- yl zerinden demesini olanakl klan bu sis
tem, taksitli deme bakmndan varolan tek yntemdi.
Bir de, daha az nemli olmakla birlikte, "konut kooperatifleri"
uygulamas vard. Bunlar, genellikle, meslek sahibi olan, resmi ma
kamlarla bir tr ayrcalkl iliki kurabilen kiilerce kuruluyordu. Ti
pik olarak yaplan uydu: merkezi brokrasiden ya da belediyeden bi
nleri, belirli bir kamu arazisinin kooperatife devredilebilecei konu
sunda bilgi szdnyordu. Kooperatif yeleri balangta arazinin satn
alnmas iin belirli bir miktar deme yapyor, ondan sonra da inaat
devam ettii srece aylk aidat dyordu. Bu frsattan yararlanan
meslekler arasnda subaylar, hakimler, gazeteciler, doktorlar dikkati
eken gruplard. Deiik meslekten insanlara korporatist tipten ayncalklar tannmas, yukanda sz edilen himayeci ilikilerin yan sra,
kendi kendini dzenleyen piyasalara yaslanan liberal anlaytan ka
nmay tercih eden politik rejimlerde sk rastlanan bir zelliktir.7 Bu
tr kooperatiflere ruhsat verilmesi, daha yukanda betimlediimiz po
plist, himayeci ilikilere dayanan tarzn devam niteliindeydi. Hzl

7.
Avrupa'nn gneyinde korporatizm zerine geni bir literatr mevcuttur. rnek
olarak bkz. Wiarda (1973).

ENFORMELDEN KRESELE

183

byme dneminde her yeni inaatn byk bir pay ald kentsel ran
tn bir blmne bylece arkas gl bir takm meslek sahipleri de el
koyuyordu. Aslnda, konut yaplar bu dnemde orta snf birikiminin
temel arac haline gelmiti.
Orta snf semtlerinin gelimesi kentsel corafya asndan zgl
nitelikler tayordu. zel mlk olan bahelerin parsellenmesi daha zi
yade Marmara sahili boyunca, en ok da Anadolu yakasnda gerekle
iyordu. Buna karlk, kamu arazisi zerinde yaplamaya giden koo
peratifler esas olarak Avrupa yakasnda Boaz'n tepelerinde (Levent,
Etiler) faaliyet gsteriyordu. Orta snf yerleiminin bu iki arlk
merkezi, stanbul'un kentsel ekolojisi iinde, gecekondulamann kar
kutbunu oluturuyordu. Bu ikisinin birlikte oluturduu arlkla
karlatrldnda, eski stanbul mahallelerinin "mutena" semer ha
line gelmesi ynndeki faaliyet, modem standartlara uygun gibi gr
len konutlarn salanmas asndan ihmal edilebilir bir lekte kal
yordu. Bylece, yeni yaplm binalarda daire almaya gc yetenler
tandka terk edilen eski stanbul mahalleleri (rnein Fatih, Laleli,
Beikta), sosyo-ekonomik bakmdan ar ar ama kanlmaz bi
imde gerilemekte olan bir kesimin yerletii daha ucuz, daha az gz
de semtler haline geldi. Beyolu'nun yaknnda, kiralann en yksek
olduu semtler (ili, Nianta) dahi, bir sre sonra bu "snf dme"
srecine teslim olacakt.
Gecekondular anlattmz bu orta snf yerleim alanlarndan
dlanmt. Bir baka deyile, 1950 ncesinde bir blgenin mlkiyet
yapsnda btn topraklar zel mlkiyette ise ve araya kamu mlkiye
tinde ya da kamulatrlm hibir arazi paras girmiyorsa, 1970'li
yllarn sonuna ulaldnda o blgenin tablosu modem apartmanla
rn ykseldii btnyle orta snf bir semt grnmnde olacaktr.
Ya da ev sahibi olmak isteyen orta snf mensuplan erken davranp
"kooperatif1temelinde bir yaplama saladlarsa, aksi takdirde gece
kondu yaplamasna sahne olacak olan sz konusu blge kaak yap
lamaya kapal kalm olacaktr. Kentin, bazlan gittike yoksulla
makla birlikte hibir zaman virane haline gelmeyen (Bat'daki "slum"
lara benzemeyen) eski mahalleleri ve bazlan gecekondulamayla iie gelien baz baka apartman yaplama blgeleriyle birlikte bu s
z edilen merkezler, kentin eperindeki kaak yaplamaya kart ola
rak, "yasal" (ya da kent planlamaclann dilinde "imarl") stanbul'u
oluturmaktadr.
Orta snf yerleiminin farkllamasna dayanan bu dnem, ulusal

184

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

kalknmayla akr: mimari dil, ikinci Dnya Sava sonras Avrupasnm apartman mimarisinin krk bir versiyonuydu, ama mimari ve
teknik standartlar daha dkt. Mteahhitler ou zaman daha nce
denenmi bir tasarma yaslanyorlar, bir mimarn katksn gereksiz
gryorlard. naat faaliyeti emek youn bir nitelik tayor, dk
cretli, vasfsz, kente yeni gm iilerin istihdamna dayanyor
du. inaat malzemesi lke iinde retiliyordu. Bu sektrn rnleri
iin talep o kadar hzl byyordu ki, kaliteye hibir zaman dikkat
edilmedi. Korumac bir d ticaret rejimi, ithal mal inaat malzemesi
nin kullanmn olanaksz klyordu.
Bylelikle oluan orta snf semtlerinde konutlar eski stanbul'un
konut standartlarna gre daha konforluydu. Ama estetik adan ok
ciddi sorunlar vard. Malzemenin dk kalitesi, peyzaj almasna
hi dikkat edilmemesi ve binalarn girii ve holleri (bunlar ou za
man tam bitirilmeden braklyordu) konusundaki kaytszlkla birleince, ortaya kan yaplar, sim pek anlalmam bir idealin baarsz
taklitleri gibiydi.
Kresellemenin Etkisi

1980'li yllarda stanbul'da ortaya kan yeni meknsal gelimeler k


resellemenin etkisini yanstyordu: kentin dnmn biimlendi
ren, sermaye, mal, insan, bilgi ve gstergelerin ulusar aknn yo
unlamas olmutu. Ekonominin serbestletirilmesi ve devlet sekin
lerinin poplist mdahalesinden gnlszce ve yarm yamalak da ol
sa vazgeilmesi, kendi kendini dzenleyen bir piyasa sisteminin yer
letirilmesinin zorunlu nkoullaryd. Kresellemeyi oluturan
aklarn, piyasa olmakszn tam anlamyla gereklemesi mmkn
deildir. Mekn retimi alannda, bu koul topran yasal yaplama
ya almas olarak somutlayordu; bu da konut alannda kapitalist i
letmelerin etkisinin artmasn ve buna bal olarak byk inaat ir
ketlerinin ykselmesini olanakl klyordu.
Topran yaplamaya daha kolaylkla alnn temelinde kamu
grevlilerinin artan lde nfuz ticaretine bavurmas ve arazi kulla
nmna ilikin baz yasalardaki hkmlerin yumuatlmas yatyordu.
Bu erevede, hkmet kentin yakn evresindeki geni alanlarn
imar durumunu akla kavuturmaya ikna ediliyor, ardndan bu top
raklar byk mteahhitlere ya da bankalara satlyor ya da aktarlyor
du. Hukuki bakmdan durumu hzla zlen topraklar arasnda vakf

ENFORMELDEN KRESELE

285

arazileri ve lkeden ayrlm olan Rumlara ait topraklar yer alyordu.


Boazii kylarnda inaat yasan geveten bir yasa kabul ediliyor
du. Baz durumlarda, mteahhitler ellerindeki araziyi btnletirmek
iin zerine gecekondu yaplm arsalarn enformel sahiplerinin elin
de olan "tapu"lan satn alyorlard.
Daha nceki dnemin kk lekli alan mteahhitlerinin re
kabeti piyasasyla karlatrldnda, 1980 sonras dnemin mteahahitleri btnyle farkl bir trd. Bir dzine byk irket (rnein
ENKA, Maya, Dou, vb.), petrol fiyatlarnn ykseldii dnemde Or
tadou lkelerinde ve Libya'da stlendikleri iler sayesinde deneyim
kazanmlar ve bu hzl birikim temelinde, ithal ikamesi dneminin
rn olan dev holdinglerle i hacmi bakmndan rekabet edebilir du
ruma gelmilerdi. Piyasada doan frsatlar karsnda bu holdingler
de (rnein Ko ve Alarko) harekete geiyor, yksek krlar vaat eden
mteahhitlik ilerine giriyorlard. Mali liberalizasyon dolaysyla
bankaclk sektr hzla dnya piyasalaryla btnletii iin, stan
bul'un inaat sektrnde kr olanaklar yatrm fonlar iin bir ekim
merkezi oluyor ve bir yatrm balonu oluuyordu. Yabanc mteahhit
firmalar, hazrladklar ortak giriim paketleriyle, iin bir blmn
elde etme karlnda dolar cinsinden kredi elde edilmesini garanti
ediyorlard. 1980'li yllarn enflasyonist ortamnda konut piyasas, si
yasi yozlama, kapitalist gelime ve uluslararas finansn kesime
noktasnda yer alan, stanbul'un en krl sektr haline geliyordu.
Yaplamaya alan yeni arazinin, sektre akan yeni fonlarn ve
yeni giriimcilik enetjisinin bir blm, uluslararaslamakta olan bir
ekonomiden beklenebilecei gibi, ofis bloklar, alveri merkezleri,
be yldzl oteller ve sergi alanlar trnden i meknlarna yneli
yordu. Ama bunun yan sra bu inaat irketleri, ekonominin dnyaya
almakta olmasnn bir sonucu olarak ykselen orta snfn kresellemeci zlemlerine yant vererek byk konut projelerine de giriyor
du. Kresellemekte olan bir ekonominin etkisi altnda, stanbul hzla
"yuppie" tipinde bir iadam ve serbest meslek sahibi topluluu yara
tyordu. Daha nceki dnemin greli olarak arbal ve milliyeti ynelili orta snfndan farkl olarak bu yeni gruplar ok daha varlkl
ve "gebe" bir yaam tarzna sahipti (Lash ve Urry 1994), dnyann
teki kresel kentlerine seyahat ediyor, uluslararas bir beeni sahibi
haline geliyorlard. Artk ak olan ekonomi, bu insanlann daha on yl
nce hayal bile edilemeyecek tketim alkanlklarnn mptelas ha
line gelmesini mmkn klyordu. Mallarn kresellemesinin ve ken

186

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

di akkanlklarnn yan sra, gstergelerin serbest ak ve ekranlar


dan her eve yaylan grnt ve bilgilerin kresel dolam, bunlar ni
tel olarak farkl standartlarda bir konut meknna zlem duymaya te
vik ediyordu.
Yceltilmi imajlarn yaylmasna reklamlar nemli katk yap
yordu (nc 1997, Aksoy ve Robins 1995). Yzme havuzlan, oyun
alanlan, hemen yaknda golf sahalan olan, peyzaj almas yaplm
doal ortamlarda yaratlan temiz meknlara ilikin uluslararas zlem
satlan artnyordu. Dnyaca zengin ve nl insanlann evleriyle ayn
stilde, ithal mal malzemeyle uluslararas standartlarda ina edilmi
byk villalann, lks apartman dairelerinin reklam, ada hayat tar
z kavramyla yaplyordu. En cazip reklam da, bu maddi olanaklarn
vaat ettii hayat tarzlannn, toplumun geri kalanndan yaltlm me
knlarda yaanabileceiydi. Bu sitelerin her biri kendi kendine yeterliydi: alveri merkezleri, kulpleri, hatta okullar vard. stelik, eh
rin btn pisliinden, kargaasndan, grltsnden uzak, gvenli du
varlarla korunmu bir hayat srdrmek mmknd. An iyimser bir
tantma brorne gre, bu sitelere trafii hzl yollardan abucak
ulamak da mmknd.8Pazarlama ile rportaj arasndaki izgiyi bu
lanklatran yeni bir tarz ile televizyonlarda ve parlak dergilerde bu
yeni tr evlerin i dekorasyonuna ve denmesine ilikin haberler de
bu reklam faaliyetine katkda bulunuyordu.
Gvenlik kapl siteler elbette stanbul'a zg deildir: yle anla
lyor ki, gelir dalmnn bozulmas ve Birinci Dnya tr lks t
ketim ve hayat tarzlannn toplumun geri kalan blmnn eriemedi
i meknlarda tadna varlmas ynndeki talep evrensel bir kalp ya
ratm durumdadr. Bu tr gvenlik kapl sitelerin poplizm sonras
toplumsal kutuplamann mekndaki ifadesi niteliiyle ektii ilgiyi
aklayan da bu evrensel yaygnlktr. Zenginlerin meknsal olarak
toplumdan ayn yaamasyla zdeletirilen lks gsteri tketimi, s
tanbul'da da yeni dzenin en gze arpan, zerinde en ok tartlan
boyutu olmutur. Bu siteler, yalnzca on yl nce bo arazi olarak du
ran ya da gecekondu blgesi olan topraklara doru hzla yaylmtr.
Ne var ki, poplizm sonras gelimeler yelpazenin sadece bir

8.
Bu tr bir sitenin reklam klibinin gsterildii bir sinema salonunda, ehrin merke
zine arabayla on be dakikada ulalabilecei sylenince seyirciler kahkahalarn tutama
dlar. stanbulun gnbegn ktleen trafiinde, ie gidi geli zaman gz nne alnd
nda ehir dnda yaamann ekicilii ciddi biimde azalmaktadr.

ENFORMELDEN KRESELE

187

ucuyla snrl deildir. Kamuoyunda ve bilimsel aratrmalarda ne ka


dar dikkat ekerse eksin, st gelir dzeyinde lks sitelerin ortaya
k, daha alt gelir dzeylerinde ok katl sitelerin artan pay yannda
nemsiz kalr. Arsa piyasas zerindeki sk denetimin gevetilmesiy
le paralel biimde, toplu konut konusunda gelien talep, hkmet ze
rinde, kamuya ait topraklarn bir blmn byk apartman bloklar
nn ina edilmesi amacyla zel ya da yan kamusal inaat gruplanna
tahsis etme konusunda bir bask yaratyordu. evre belediyelerine,
kendi beldelerindeki kaak yaplamann hukuki statsn normal
hale getirebilmeleri amacyla daha yksek bir zerklik tannmas bu
sreci hzlandnyordu. Baz durumlarda, 1980'li yllarda bu amala
kumlmu olan kamu kuruluu Toplu Konut idaresi kendisi inaata gi
riiyordu; baz durumlarda ise belediyeler, kendilerinin hazrladktan
plana uyulmas kouluyla tekil kooperatiflere toprak tahsis ediyor, bu
kooperatiflere devlet sbvansiyonlu kredi salanyordu. Ne var ki po
tansiyel pazar o kadar geniti ki, bu furyadan pay almak zere iin ii
ne zel mteahhitlik irketleri de giriyordu. Ortaya kan rn, genel
likle, her birinde drt ya da be daire olan on ila yirmi katlk binalar
dan olumu bir sitedir. Ortak alanlarda peyzaj almas asgari d
zeyde tutulmutur. Altyap epeyce batan savmadr. meknlar ol
duka genitir (standart yz metre kare dolayndadr), ama kaba bir i
ilikle tamamlanmtr. Buralann sakinlerinin apartman hayatna terfi
etmekten dolay duyduu, i meknlarn temizlii konusunda gster
dikleri titizlikte somutlaan gurur da olmasa, bu binalar "inaat halin
de" grnm verirdi. (Apartman hayatnn yaratt gurur duygusu
nun bir baka gstergesi, herkesin kendi evini daha iyi hale getirmek
iin gsterdii srekli abadr. Bundan dolaydr ki, son dnemde ti
caret sektrnn en hzl gelien alanlarndan biri, kiinin kendi evine
yenilikler getirebilmesi iin gerekli her trl malzemenin satld b
yk maazalar olmutur. Bu alana uluslararas maaza zincirlerinden
-rnein Gtzen, Bauhaus, Mr. Bricolage- byk lde sermaye ak
mtr.
Yeni yaplama devasa leklere ulamaktadr: Bu tr siteler ken
ti evreleyen bir halka gibidir; her biri kent merkezinden yaklak bi
rer saat uzaklkta olan bu siteler zamanla kendi balarna birer merkez
haline gelme potansiyelini tayor. En st dzeydeki meslek sahibi
gruplar dnda, orta snfn daha alt katmanlnnda istihdam, corafi
bakmdan ok daha danktr. Kentin kenar blgelerine taman baz
byk irketler zaman zaman yeni iyerlerine yakn konut blgelerin

188

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

de kendi personelleri iin apartmanlar yaplmas faaliyetine katlm


lardr. Bu siteler en azndan birka yz dairelik byklkte olur. s
tanbul'un merkezinin yaklak krk kilometre gneybatsnda bulunan
Beylikdz iyi bir rnektir. Burada yaklak elli bin nite konutun in
aat halinde olduu belirtilmektedir. Benzer bir gelime, pergelin te
ki ucundaki Yakack'ta ortaya kyor. Burada fiyatlar son derece d
ktr. 1997 yaznda daire fiyatlar 10 bin ila 15 bin dolar arasnday
d. Taksitle sat mevcuttur. Kooperatif yelii, Toplu Konut daresi
araclyla ucuz kredi salanabilmesi anlamn tamaktadr.
Bu dnm olanakl klan balca faktr, devletin, bugne ka
dar kaak yaplamaya yol aan yasal kstlamalar gevetmesi olmu
tur. Devlet, baz durumlarda kamu arazisinin belediyelerce devralnmasma izin vererek, baz durumlarda yeni imar planlarnn hazrlan
mas yoluyla, bazen de yalnzca topran yasal durumunu akla ka
vuturma yoluyla, yeni alanlarn konut inaatna almasn salam
tr. ehrin evresindeki gecekondu mahallelerinin yerini dk mali
yetli ok katl apartmanlarn almas, stanbul'un gnmzdeki yap
lamasnn ana dinamiidir. Bu, gecekondu halknn kendi iinden ge
lien taleple rtmektedir. yle grnyor ki, eski yasal/yasad ay
rmndan ziyade, bugnk ayrm izgisi gecekonduda kalanlarla ok
katl apartmanlara geebilenler arasnda izilmektedir. Kyden yeni
genler elbette gecekondu blgelerine akmakta ve yasad olmakta
drlar. Ama bir baka grup, muhtemelen gmen ailelerin ikinci kua
(bunlar genellikle kk giriimci deil, cretle alan insanlar
dr), daha nceki dnemin bir teorisinin beklentilerini gecikmeli de
olsa dorulayarak yasal kentin saflarna katlmaktadr. Bu yeni yasal
konumun eski gmen ailelerin politik ve kltrel ynelii zerindeki
etkileri izlenmeye deer. Bunun, ve yan sra, ky ok andran bir fi
ziksel ortamdan dikey bir modemiteyi temsil eden yeni bir ortama ta
nmann toplumsal hayat zerindeki etkisinin, kresel/yerel diyalek
tii asndan nemli sonular douraca sylenebilir.
inde yaadmz dnemin iki baka zelliine de deinmek ge
rekir. Bunlardan birincisi, merkez lkelerin kresel kentlerindeki ile
ayn toplumsal katmana hitap eden ve ayn tr sosyal stat ve hayat
tarz kayglarna cevap veren bir sre iinde, i kentin baz yoksul
mahallelerinin mutena semt haline getirilmesidir (gentrificatio). Ne
var ki, Trkiye balamnda bireyselleme sreci baka lkelerdeki
kadar hzl gelimemitir. Meslek sahibi insanlar arasnda tek bana
yaayan ok sayda insan yoktur. te yandan kiisel hizmetler, yaban-

ENFORMELDEN KRESELE

189

cx mutfaklan temsil eden lokantalar, sanat galerileri ya da barlar gibi


alanlarda da pek fazla bir gelime yoktur. Gvenlik kapl siteler, aile
lere, zellikle de ocuklu ailelere hitap ettii iin daha yaygndr. Hiz
metler sektrnde hiyerarinin st kademelerinde alan insanlarn
ounluu, bu tr aile fertlerinden olumaktadr. Yani yoksul mahal
lelerin mutenalatrlmas olgusu mevcuttur, ama imdilik Boaz sa
hilindeki baz semtlerle (bkz. Blm 10) ve Beyolu'nun kk bir
kesimiyle (bkz. Blm 2) snrl kalmtr.
Yelpazenin teki ucunda, nitel bakmdan ok daha nemli bir ge
lime vardr. Kent topraklarnn yasad igalinin ve kaak yapla
mann, nihayetinde politik nedenlerle yasallatrldn yukarda gr
mtk. Bu tr yasallama ard ardna gelen birka imar affn kapsa
dnda, zellikle daha erken aamada gelimi olan gecekondu bl
gelerinde, evlerin yerini zamanla, tek tek dairelere blnm ya da
drt katl binalar almtr. Enformel giriimciler mal sahibi, gecekon
dular ise orta snf tarzn taklit eden kentsel konutlar haline gelmitir.
Yine de bu konutlann tapusu yoktur, i meknda da, d (ortak) me
knlarda da pek fazla deiiklik olmamtr. Nfus younluu art
makta, ama bu, toplumsal ilikiler zerinde pek fazla iz brakmamak
tadr. Byle bir binada oturmann, bamsz bir evde oturmaya gre
hibir zellii yoktur. Aslnda nfus younluunun art, kendini ki
ralk nitelerin saysnn ykselmesiyle ortaya koymakta, bu da ky
den yeni gm daha yoksul ailelerin buralara yerletiini gster
mektedir. 1960'l ve 70'li yllarda kentin ekiciliine kaplarak g
edenlerden farkl olarak, 80'li ve 90'l yllarda g edenleri Anadolu'
daki ortamlarndan koparan, ekonomik ve politik krizler, zellikle de
Gneydou ve Dou'daki savatr. Bu yeni gmenler stanbul'a peri
an bir halde geliyorlard. Kyleriyle hibir balar kalmam olduu
iin, balang aamalar iin bir destek ummalar mmkn deildi.
Dolaysyla balarn sokabilecekleri yerler alak gnll olmak zo
rundayd. Kendi balarna kamu arazisini igal ederek konut yapma
gibi bir olanaklar da yoktu. Bu yzden, gecekondu mahallelerinde
nfus younluunun artmasyla birlikte gnmzde yaanan dn
m, evre lkelere zg bir yoksul mahalle oluumu ("slum"lama)
olarak grlmelidir.

190

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

Sonu

stanbul'un ekolojisi yeni ynlere doru evriliyor: Konut alanlarnn


geliimi ve evrenin oluumu kentin kendi tarihi ile kresel belirle
nimlerin karmak bir rntsnn etkisi altnda biimleniyor. Kal
knma ulusal bir nitelik tarken snf kutuplamas nispeten hafifti:
Korporatist ve poplist uygulamalar eitsizlii snrlandryor, orta s
nfa kentsel rantn bir blmn elde etme olana yaratrken, kyden
kente genlere de igal sonucu zerinde konut dikilebilecek arsa
salyordu. O zamanlar esas ayrma, imarl blgelerle gecekondu
mahalleleri arasndayd; bu da modern olanlarla tekiler, stanbullu
larla Anadolulular arasndaki kltrel kopuun maddi temellerini sa
lyordu (bkz. Blm 6). Ulusal kalknmann sona ermesiyle birlikte,
gelir blmnde ve tketim kalplarnda eitsizlik ok daha belirgin
hale gelmi, bu da konut meknlarnn keskin biimde birbirinden ay
rmasn getirmitir. Byk irketlerle balantl "uluslararas burju
vazi" kendisi iin kresel emaya uygun villalar yaptrmaktadr. Ayn
zamanda, Istanbullu/taral ikiliine damgasn vuran belirgin bln
me artk geersizlemitir, nk stanbul'un orta snfnn kendini
tekilerden ayrmak iin benimseyerek kltrel sermayesi haline ge
tirmi olduu alafranga davran kalplan artk kimseye fazla itibar
getirmemektedir. Kentsel sekinlerin Batllam anlayyla ulusal
bir kltr yaratma projesi artk ok fazla inandmclk tamyor. Ky
den kente g edenlere gelince, bunlar oktan stanbul'un sayca o
unluu haline gelmi durumdadr. Kentin politik ve kltrel hayat
na damgalanm vurmulardr. Ama bundan da nemlisi, bu insanlar da
kendi aralarnda farkllamlardr. Bunda, kente g tarihi, servet bi
rikimi farkll, nasl bir ite altklar, kltrel ve politik yneli
rol oynamaktadr. Bu, yeni belirmekte olan konut biimlerine de yan
syor: ok katl toplu konutlar, apartmanlaan gecekondular, yoksul
lap viraneleen gecekondular, btn bunlar ve baka biimler, gece
kondu mahallesi sakinlerinin yerleme biimlerinin farkllatn
gsterir. Kresellemenin maddi ve kltrel etkisi, kapitalist tarzda
farkllama trlerinin ortaya kmas ynnde olmutur.

ENFORMELDEN KRESELE

191

Kaynaklar _
Aksoy, A. ve Robins, K., 1995, "Istanbul Between Civilization and Discon
tent", New Perspectives on Turkey 10, ss. 57-74.
Alexandris, A., 1983, The Greek minority o f Istanbul and Greek-Turkish Rela
tions, 1918-1974, Athens: Center of Asia Minor Studies.
nalck, H., 1973, The Ottoman Empire: The Classical Age, New York: Praeger.
Karpat, K., 1976, The Gecekondu: Rural Migration and Urbanization, Camb
ridge: Cambridge University Press.
Lash, S. veJ. Urry, 1994, Economies o f Signs and Space, Londra: Sage.
Leontidou, L., 1990, The Mediterranean City in Transition: Social Change and
Urban Development, Cambridge: Cambridge University Press.
nc, A., 1988, "The Politics of the Land Market in Turkey", International Jo
urnal o f Urban and Regional Research 12, no. 1, ss. 38-64.
------ 1997, "The Myth of the 'Ideal Home' Travels Across Cultural Borders to
Istanbul", A. nc ve P. Weyland (der.), Space Culture and Power: New
Identities in Globalizing Cities iinde, Londra: Zed, ss. 56-72.
Pentzopoulos, D., 1962, The Balkan Exchange o f Minorities and its Impact
Upon Greece, Paris: Mouton.
Polanyi, K., 1957, The Great Transformation, New York: Rinehart.
Wiarda, H. J., 1973, "Toward a Framework for the Study of Political Change in
the Iberic-Latin Tradition: The Corporative Model", World Politics 25
(Ocak), ss. 206-35.

NERELSN HEMERM?
Sema Erder

"Eski" stanbul'dan "Yeni" stanbul'a

stanbul eskiden beri hareketli ve kozmopolit bir nfusa sahip bir g


kenti olagelmitir. Ancak 1950'lere kadar stanbul'da yaayanlarn
karmak zellikleri genel olarak "kendilik" platformunda birlemek
te ve kentteki eitlilik ise, tarihsel mirasn kente tad "dinsel" mo
zaiin farkllklaryla alglanmaktayd. Bu dneme kadar stanbul'da
yaayan "etnik" gruplan daha ok mslman olmayanlar arasnda
bulmak mmknd. Ama stanbul'da yaayan mslman nfus gibi
Ermeni, Rum ve Yahudi gruplan da hem "kentli" hem de "Istanbullu"ydu. Bunlann konumlan da hem kuramsal, hem de hukuksal dz
lemde, btn taraflar iin belirgindi.
1950 sonrasnda ise stanbul sadece hzla nfus kazanmam ayn
zamanda eski kentte yaayan nfusun allm eitlilii de deiime
uramtr. stanbul bir taraftan zorunlu ve gnll d gle msl
man olmayan nfusunu kaybetmi, dier taraftan hem saysal olarak
byk, hem de niteliksel olarak farkl bir i gn van noktas haline
gelmitir. Bu dnemdeki gelimeler kenti dinsel olarak homojenle
tirmi, mslmanlatrm ama karmakln azaltmamtr. Ancak
bu karmakln alglanmas kolay olmam ve kentte birok gerili
min yaanmasna neden olmutur.
Eski kentin kozmopolit yaamna alk olan "eski" kentlilerin ilk
algladklar deiiklik, stanbul'a yeni yerleen "kyller"le, d g
le gelen Balkan gmenleri olmutur. Uluslararas anlamalarla Tr
kiye'ye gelen Balkan gmenlerinin kente gelileri ve yerlemeleri
daha ok kamu otoritelerinin dzenledii kurallar erevesinde ger
ekletii iin bu gruplar "sorun" olarak alglanmamtr (An 1995).
Ancak kentlilerin en alk olmad ve en ok yadrgadklar g

NERELSN HEMERM?

193

"kyl" g olm utur. "K yller", kente gelileri, yerlem eleri, ko

nut edinme biimleri, yaam tarzlar ve yaptklar iler bakmndan,


"eski" kentliler tarafndan en ok yadrganan ve "sorun" olarak gn
deme getirilen grup olmutur.
stanbul'da uzun sre "kentli-kyl" ikilemi zerinde younlaan
ve kentlerin kyllemesi sylemiyle beslenen kltr fark konusu
gndemde kalmtr. 1980'lere kadar kamuoyunu, kentle ilgili kurum
lan ve akademik evreleri, balangta homojen bir grup olarak algla
nan kyllerin kentle "btnlemeleri" sorunu igal etmitir. Kylle
rin btnlemesi sorunu da, daha ok bu gruplarn yaam biimlerinin
deimesi ve giderek eski kentlilere benzemeleri olarak alglanmak
tayd. Uzun bir sre kentte yaanan btn sorunlar "kyl" gne ve
"kyllerin" kentsel yaama uyum gstermemelerine balanmtr.
Kentin evresindeki "kylere" ve eski tarm alanlarna tamamen
kendi abalan, kendi ilikileri ve kendi kaynaklanyla yerleen kyl
ler uzun bir sre kentin merkezinde yaayan kentli gruplann erkekleri
iin "ucuz ve uysal ii", kadnlan iin eitilmeye muhta "ucuz" hiz
meti, politikaclan iin, onlara dokunulmad srece kendilerine oy
veren bir "oy deposu", kamu yneticileri iin "yurttalar" kadar kap
risli ve talepkr olmayan "halk" anlamna geliyordu. Btn bu gruplar,
bir sre iin de olsa kentte btn sorunlara karn, gerekte "uyum"
iinde yaadlar.
Ancak 1980'lerden sonra "halkn plajlara hcum edip vatandalann denize girmesine engel olduu" yava yava hissedilmeye bala
mtr. Bu deiim nce yerel politik aktrlerde, daha sonra da kentte
ki gruplamalar ve kentsel hareketlerde belirginleti. Btn bunlar
bugn artk stanbul'daki toplumsal eitlenmenin "kentlilik-kyllk" ekseninden uzaklatn ve farkl boyutlar kazandn gster
mektedir.
1983 seimlerinden sonra kent ynetimine seimle gelen politik
kadrolarn hem toplumsal konumlan, hem de kentle ilgili sorunlan ta
nmlaytan "eski kentliler" iin olduka yeni bir olguydu. Bu yeni
politik kadrolann uygulamalarndaki farkllk eski kent merkezini ve
orada yaayanlan byk lde etkiledi. Yeni politik liderler eskiler
den farkl olarak "eski stanbullu" deildi. stelik, bu gruplann "ta
rallk" kompleksine de sahip olmadktan, aksine kendilerini biraz da
ycelttikleri "kkenleriyle" tanmladklan gzleniyordu. Bu yeni y
neticiler, "kyl" gn yadrgamadklan gibi, kendi misyonlarn
aka, "kente gelen hemehrilerinin sorunlann zmek" diye tanm

194

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

lyorlard (Koksal ve Kara 1990). Nitekim bu yeni yneticilerin aldk


lar kararlar ve yaptklar uygulamalar, daha ok kente yeni yerleen,
yeni ounluun sorunlarn zmeye dnk oldu.
Buna bal olarak dikkati eken bir baka olgu da, kentte kkene
dayal, snfsal temele oturmayan, kapsayc, ok amal, farkl top
lumsal katmanlar ieren esas olarak gvene ve dayanmaya dayanan
enformel rgtlenmelerin arlnn artm olmasdr. Bu gruplama
lara mahalle yaamndan, meslek gruplarna ve hatta siyasal partilerin
iindeki yarmalara kadar birok alanda karlamak mmknd.
Buna bal olarak kentteki gerilimlerin ve atmalarn nitelii de de
imitir.
Kyllerin ve kente g eden dk gelirli gruplarn kentteki n
celikli mcadelesi yerleme abas olmutur. Balangta, kente yer
leme mcadelesi yapanlarn "zabta", "polis" ve "jandarma"yla at
malar yadrganm daha sonralar bunlar kentteki gnlk yaamn bir
paras haline gelmitir. Bu hareketler, daha sonra da merulama is
tei, kentin dier kesimleriyle eklemlenme, minimum altyap ve hiz
metleri elde etme taleplerini ifade etmenin en etkili yolu olarak de
vam etmitir. Bugn artk kentin evresinde yaayan gruplarn bu tr
taleplerini gsterilerle ifade etmelerine btn kent halk ve kamu y
neticileri almtr.
Ancak son dnemlerde kentteki hareketlerin niteliinde deime
ler gzlenmektedir. "Etnik" kken ve inanlar dzleminde homojenletirildii sanlan bu "mslman ve Trk" kentinde bugne kadar
rastlanmayan lde kkene dayal gruplamalar dikkati ekmeye
balamtr. Bu gruplamalarn bir kesimi gndelik yaamla ilgili da
yanma gruplan nitelii gstermekle birlikte, bir kesiminin kltrel,
etnik, dinsel kimlikle ilgili talepler nitelii tad ve hatta bu istekle
rin zaman zaman kitlesel gsteriler biimine dnt de gzlen
mektedir.
Snfsal olarak heterojen olan kentteki bu gruplamalar ve hare
ketler nitelik itibariyle ou zaman kentte yaanan ortak meknn so
runlaryla ilikilidir. Ayn yerleme biriminde yaayan tm katmanla
r kapsayan bu hareketleri, toplumsal yeniden retim alanyla ilikili
"kentsel toplumsal hareketler" olarak kabul etmek mmkndr (Castells 1977, Eckstein 1989, Lowe 1986, Mingione 1981, Fuentes ve
Frank 1989). Bu hareketler, kente g eden gruplarn, zellikle dk
gelirli gruplarn kente yerleimi tamamen kendi olanaklaryla ve ken
di oluturduklar enformel iliki alaryla gerekletirmelerinin ve

NERELSN HEMERM?

195

bunun yaratt kentsel eitsizliklerin bir sonucu olarak yaygnlk ka


zanmtr.
Dayanmadan Enformel rgtlenmeye

Kentteki kkene dayal akrabalk ve hemehrilik temeline dayal ili


kilerin varl kyl gnn ilk evrelerinden bu yana bilinmekteydi.
Ancak balangta bu ilikilerin sadece, "kyllere" has olduu, ky
den getirdikleri kltrn devam olduu, bu ynyle "geleneksel" ve
"geici" olduu dncesi hkimdi. Bu ilikilerin dayanmac iliki
ler olmas ve g edenlerin kente yerleme ve kentsel yaamla eklem
lenme sorunlarn zc nitelii kamu otoritelerinin ykn de b
yk lde hafifletmekteydi.
Kentsel kurumlar ve formel ynetim, uzun bir dnem, sadece
kentin merkezi iin ileyen bir makina oldu. Kentin merkezinde yaa
yanlar, uzun sre kentin evresindeki yerleme alanlarn "krsal" ve
bu alanlarda yaayanlan da "kyl" olarak kabul ettiler. Kamu yne
timlerinin buralarla ilikisi de uzun sre "geleneksel" ynetim anlay
yla, bu alanlar birer "jandarma blgesi" gibi kabul ederek devam et
ti. Dolaysyla bu yeni krsal alanlarda kendine zg kurumlan ve kurallan olan bir ortak "yerel" yaam kuruldu (Smith 1987, Williams
1987, Leeds 1994, vd.).
Bir sre sonra kentin btnn de etkisi altna alan bu enformel
iliki alanmn yaygnlamasnda iki nemli etkenin rol oynad d
nlmektedir. Bunlardan birincisi ok hzl g ve kentleme sreci
ni yaayan Trk kentlerindeki mevcut kentsel kurumlann bu ge du
yarsz olmas ve kentlemenin tamamen formel kurumlann dnda
gereklemesidir. Kentlerin evresindeki eski krsal alanlann kentsel
arsa haline dnmesi, mevcut poplist siyasal sistemin yaratt orta
mn da desteiyle tamamen enformel piyasa kurallanyla gerekle
mitir. Bugn kentin yaklak yansn oluturan yeni yerlemeler ne
kamu nclnde planl, ne de kurallan aka belirli piyasa kuralla
nyla olumutur. Kentin evresindeki alanlar gizil piyasann olutur
duu enformel kurallar, kurumlar ve ilikiler sisteminin hkim oldu
u, kendine zg bir ortak yaamn srd meknlar haline dn
mtr (Erder 1996).
Bu alanlarda ve kentte oluan kendine zg "yerel" yaamn nite
liklerini, dinamiklerini, kurallann ve btn bunlarn burada yaayan
lar zerindeki etkilerini anlamak, ancak burada varolan karmak ili

196

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

ki alarn kavramakla mmkn olabilmektedir. Bu nedenle, stanbul'


da, "yererin kuruluu, Pahl'in ve Saunders'in szn ettii, kentsel
sistemde rol oynayan kurumlann, aktrlerin ve kentlemenin yaratt
yeni tabakalama sisteminin gzlemlenmesi, bunlann greli olarak
belirgin olduu toplumlara gre daha zor olmaktadr (Pahl 1970 ve
Saunders 1981).
kinci etken, Trk tarmsal yapsnn zellikleri ve kentlere olan
gn niteliidir. Trkiye'deki tarmsal yap esas olarak kk kyl
le dayanmakta ve tarmda yaayan gruplar ise gelir dzeyi, iletme
bykl, retimdeki konum ve gndelik yaam bakmndan eitli
lik gstermektedir (Keyder 1989, Boratav 1955, vd.). Bunun yan s
ra, eski bir g ve kltr merkezi olan Trkiye'nin etnik yap olarak
karmakl ve eitlilii de bilinmektedir (Andrews 1992). Kentlere
btn bu blgelerden kitlesel ve zincirleme gle gelenlerin kltrel
zelliklerinin de birbirinden farkl olmas kanlmazdr. Bu nedenle
krsal alanlardan gelenlerin tmn homojen gruplar olarak kabul et
mek mmkn deildir. stelik gn kitlesel g hareketi olmas top
lumsal, ekonomik ve siyasal olarak erozyona uram olan blgeler
den her toplumsal katmandan gruplarn g etmesine neden olmakta
dr. Bu blgelerden g edenler sadece yoksul kyller deil, o blge
de yaayan toprak sahipleri, kentliler, kasaballar, sermaye sahipleri,
orta snflar, hatta o blgelerin politik kadrolar da olabilmektedir.
Zincirleme g ise, g srecinde bireylerin g edecekleri yer
hakkndaki bilgiyi, g srecindeki destei, kendilerinden nce g
etmi olan yaknlarndan almalar anlamn tamaktadr. Bu tr g
sreci bir taraftan ayn blgeden ve katmandan gelenlerin kentte k
melenmelerine, dier taraftan gn kaynan oluturan blge ile
ilikilerinin srmelerine neden olmaktadr. Olduka esnek bir g t
r olan bu gle kente gelenler kentsel alanlardaki ekonomik kon
jonktre duyarl olabilmektedir. Bu g, kk kylln hkim ol
duu krsal yapnn salad olanaklarla gn hzn belirleyebil
mekte ve hatta g edenlere kentte baarsz olmalar durumunda geri
dnme olana da vermektedir. Krsal alanlarn kadn, ocuk, yal gi
bi aktif olmayan nfusa az gelirle yaama olana vermesi bu ilikiyi
artrmaktadr. Dolaysyla bu tr bir g kr-kent arasndaki etkileimi
ve ilikiyi artrmaktadr (Hoddinot 1983 ve Grieco 1995).
Kitlesel g, ayn blgeden kaynaklanan farkl toplumsal kat
manlar kente tarken, zincirleme g ayn toplumsal katmana men
sup olanlar arasnda youn ilikinin srmesine neden olmaktadr.

NERELSN HEMERM?

197

Bunlar kentte ayn yreden gelenleri kapsayan, daha ok karlkl g


vene dayanan, enformel iliki alarnn domasna uygun bir ortam
hazrlamlardr. Kentin mevcut kurumsal yaps yeni g edenlere i,
konut, salk, sosyal gvenlik gibi kentsel yaamn asgari gereksin
melerini de karlamaynca bu ilikilerin varl g eden gruplar ba
kmndan ok daha nemli olmutur.
stanbul'da kkene ve gvene dayal "akrabalk" ve "hemehrilik"
ilikilerini sadece kyller arasnda deil, kent kkenli, eitim gr
m, toplumsal konum olarak daha avantajl olanlann arasnda da
gzlemlemek mmkn olmaktadr. Dier taraftan kyller ve dier
dk gelirli gmenler bu g sayesinde bir taraftan kendileriyle ay
n konumda olan yaknlarn, dier taraftan ayn yreden gelen ancak
farkl katmanlardan gelen "hamilerini" bulabilmilerdir.
Nitekim stanbul'da yerel politikadaki kadrolar, ayn yreden ge
lenleri kapsayan iadamlar demekleri, yaynlar, dzenlenen elence
ler gibi birok gsterge bu tr ilikilerin sadece yoksullar ya da gece
kondulular arasnda olmadn gstermektedir. Btn bunlar da va
rolan enformel iliki alarnn sadece yoksullarn arasnda olan "da
yanma" ilikilerinden daha farkl olduunu gstermektedir.
Bu blmden sonra aktarlacak bilgiler stanbul'un evresinde ye
ni kurulan bir blgede yaplan alan aratrmasnn sonularna dayan
maktadr (Erder 1996). Bu alan aratrmas, kente g eden gruplarn
kente yerleirken, konut ve i piyasasna girerken ve gnlk yaamla
rn srdrrken kullandklar iliki alan konusunda baz ipulannn
yakalanmasna yardmc olmutur.
"Nerelisin Hemerim?

Son krk yldr yaanan kitlesel g sreci stanbul'a eitli dnemler


de, lkenin eitli blgelerinden gelen ve kente gelirken getirdikleri
"kltrel" zellikleri birbirinden farkl olan gruplann kente yerleme
sine neden olmutur. Bugn stanbul'da yaayanlarn yzde 40', ye
tikin nfusu temsil eden hane halk reislerinin ise yaklak yzde
20'si stanbul doumludur (Gkay ve Shorter 1993). Sz konusu
alan aratrmasnn yapld yerde yaayan hane halk reislerinin ise
yzde 1l'i stanbul doumludur.
Kitlesel g srecini yaayan kentlerde genellikle yeni yerleen
ler yerleikler tarafndan direnle ya da dlanmayla karlarlar. Bu
tr direncin de yeni gelenler arasnda dayanmay artran etkenlerden

198

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

biri olduu bilinmektedir. Ancak stanbul'da bundan olduka farkl


bir srecin yaand anlalmaktadr. Bunda bir taraftan kentteki s
tanbul doumlu nfusun kkl, buna karlk gelen nfusun say
sal bykl ve eitliliinin etkisi vardr. Ancak bunun yan sra,
kentteki eski stanbullu sekinlerin mslman olmayanlarnn d g
yoluyla kentten ayrlm olmasnn, mslman sekinlerin ise yeni
bakent Ankara karsnda gszlemi olmasnn da nemli etkisi
vardr. Sonuta, kente yeni gelen gruplarn her biri, kentin yerlilerin
den bir diren grmeden ve tarallk duygusunu yaamadan kendi
iliki alarn kurarak yerleebilmilerdir. Kent iindeki yarma da
stanbullularla yeni yerleen gruplar arasnda olmaktan ok, yeni yer
leen hemehri gruplar arasnda gereklemektedir.
Kkene dayal ilikilerin, g edenlerin hem kendilerini, hem de
birbirlerini tanmlamakta kullandklar ve kentte kurduklar yeni ili
kileri iin anlaml ilikiler anlalmaktadr. Bu alan aratrmasnn ya
pld blgede yaayanlar, yaklak yirmi yldr stanbul'da yaama
larna karn kendilerini ne "stanbullu" olarak tanmlamakta, ne de
stanbul'da "yabanc" hissetmektedirler. G edenlerin kente yerle
me srasnda somut bir stanbullu grubuyla karlamam olmalar ve
kentin merkezinde yaayan kendileriyle ayn yreden gelmi olan
"hamilerini" bulmu olmalan yeni yerletikleri bu kentte kendilerini
"yabanc" olarak hissetmemelerine neden olmaktadr.
G eden gruplarn kente gelirken tadklar en nemli kurum,
aileleri ve akrabalk ilikileridir. Akrabalk ilikileri g edenler iin,
kuruluu, ileyii, kurallar belirgin ve yerleiklemi bir kurum olma
nitelii tamaktadr. Ancak bu kurumun tanm, kapsam ve anlam
nn gle gelinen blgenin ve mensup olunan toplumsal katmann
zelliklerine gre eitlendii de aktr. Bu ynyle aratrma yap
lan blgede birbirinden ok farkl nitelik tayan akrabalk tanmlary
la karlalmtr. Bunun yan sra zincirleme g srecinin seicilii
nedeniyle g edenler alk olduklar akrabalk ilikilerini kentte ay
nen srdrme olanana da sahip olamamlardr. Bu da stanbul'daki
akrabalk ilikilerinin biimini, younluunu ve hiyerarisini byk
lde deiiklie uratmtr.
Hemehrilik ilikileri ise akrabalktan ok farkl olarak g eden
gruplarn kentte kurduklar yeni ilikilerdir. Bu ynyle bu ilikilerin
kuruluu, biimi, kapsam ve hiyerarisi akrabalk ilikileri gibi ta
nmlanm ve belirgin deildir. Nitekim grme yaplan hanelerin
hemen tm kentte "hemehrileri" olduunu belirtmi olduklar halde

NERELSN HEMERM?

199

sadece bir kesimi bu ilikilerin iindedir. Hemehrilik ilikisinin ku


rulmas iin ayn kkenden gelen bakalarnn da varl gereklidir,
ancak yeterli olmamaktadr. Bunun yan sra, bu gruba ulama olana
nn ve ihtiyacnn da olmas gerekmektedir. Bu nedenle zincirleme
g sreci, bu ilikilerin olumas ve akrabalar dndaki ayn kken
den gelenlerin iliki kurmasna elverili bir ortam yaratmaktadr.
Buna bal olarak, "hemehrilik" kavramna atfedilen anlam da
byk bir eitlilik gstermektedir. Baz gruplar iin hemehrilik sa
dece tandklar ve ilikide bulunduklar kk bir grup, dier bir ke
simi iin kentte varolduu zannedilen ayn kkene sahip olanlarn t
mn kapsamaktadr. Bu ereve iinde "hemehriler" bir kesimi iin
ilikide bulunduklar ayn mahallede yaayan 5-6 hanelik bir komu
luk grubu ya da kendi kylerinden gelenlerin tm, yani somut olarak
algladklar bir grup, dier bir kesimi iin ise daha geni ve soyut bir
grup anlamn tamaktadr.
Hemehrilik ilikilerinin younluu, biimi ve nitelii de buna
bal olarak eitlilik gstermektedir. Esas olarak kente g ettikten
sonra kurulan bu ilikilerin birbirinden niteliksel olarak farkl olduu
anlalmaktadr. Bu ilikiler, esas olarak kentte yaanan deneyimlerle
kurulmakta, genilemekte ve biim almaktadr. Bu ilikilerin soyut
bir aidiyet duygusundan, haberlemeye, gndelik ve yz yze ilikiye
kadar deien biimleri olduu gzlenmektedir. Hemen her hane iin
bu ilikilerin anlam, kapsam, ilevi ve younluu farkl olabilmekte
dir. Buna bal olarak da ilikilerin srdrld meknlar farkllk
gstermektedir.
Hemehrilik ilikilerinin Deien Biimi ve Mekn

En yaygn ve youn "hemehrilik" ilikisi biimi, enformel konut


alanlarnda "komulukla" birlikte gelien ve younlaan ilikilerdir.
Bu tr ilikiler daha ok enformel kanallarla ve yine "hemehrileri"
araclyla, yerlemeye uygun alanlar hakknda bilgi sahibi olanlarn
bir arada yaamalan sonucu domaktadr. Bu gruplar arasnda akra
balk ya da ayn kyden olma gibi eskiye dayal ilikiler olabildii gi
bi, salt tesadflerin yardmyla bir araya gelenlerin olmas da sz ko
nusudur. Bu ilikiler, igal, konut yapm ve yerleme sreci gibi ol
duka zor ve kamu otoriteleriyle mcadeleyi de gerektiren riskli bir
dnemde gerekletiinden gvene dayal ve kent koullarnda de
nenmi ilikilerin en nemlilerinden biri olmaktadr.

200

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

Bu ilikiler, daha ok haneler aras ve ev ii ilikiler biiminde


srmektedir. Bu nedenle de bu ilikiler, yerlemeden sonra daha ok
gndelik yaamla ilgili konularda sren yardmlama, dayanma ve
gven ilikisi biimine dnmektedir. Bu ilikilerin en nemli zel
lii kadn ve ocuklarn da dahil olduu ilikiler oluudur. Dolaysy
la bu ilikiler, kent koullarnda yeniden tanmlanm akrabalk iliki
lerine benzemektedir. Ancak bu ilikiler, akrabalar arasnda da olsa,
geleneksel akrabalk ilikilerinden formasyonu, iliki biimi, hiyerar
isi ve iliki konulan bakmndan farkldr. Bu ilikileri Eisenstadt ve
Roniger'in tanmlad "kurgusal akrabalk" ilikilerine benzetmek
mmkndr (Eisenstadt ve Roniger 1984). Bu ilikilerin haneler ara
snda ve ev iinde sren yz yze ilikiler olmas nedeniyle kapsad
hane says kstldr. Bu gruplann kentin dier kesimlerinde, hatta
kendileriyle ayn mahallede oturan hemehrileriyle ilikileri ve hatta
onlann varl hakknda bilgileri bile olmayabilmektedir.
Hemehrilik ilikilerinin ev dna kt durumlarda ilikilerin
nitelii, kapsam ve konulan deiiklie uramaktadr. Bu durumda
hemehrilik ilikileri daha ok erkekler aras iliki biiminde srmek
tedir. Burada en yaygn iliki tr ayn kyden gelen erkekler arasn
da sren ilikilerdir. Ev dna kldnda hemehrilik ilikisine katlanlann says artmakta, buna karlk younluu azalmakta, iliki ko
nulan ve rnts deiiklie uramaktadr.
Ev dnda sren hemehrilik ilikilerinin en nemli mekn kah
veler olmaktadr. Kahveler, yakn-uzak akraba dndaki erkekleri
kapsayan dolaysyla daha geni bir evreye yaylabilen ilikilerin
srdrld meknlar olarak nem tamaktadr. Birka tr hemeh
ri kahvesinden sz etmek mmkn. zellikle, belirli bir bykle
ulam olan hemehri gruplarnn olduu gecekondu mahallelerinde,
her hemehri grubuna ait kahvelere rastlanmaktadr. Bu kahveler da
ha ok atfedilen hemehri grubuna mensup erkeklerin gndelik olarak
bulutuu, mahalleyle ilgili sorunlarn tartld, haberlemenin sa
land, i olanaklaryla ilgili bilgilerin aktarld meknlardr. Bu
kahvelerin mdavimleri arasnda, hemehri gruplarnn liderlerini,
mahalledeki enformel liderleri ve yerel politik kadrolarn mensuplar
n bulmak mmkndr.
kinci tr hemehri kahveleri, hemehri grubunun yine zincirleme
g sreciyle ayn meslek grubunda younlamalar durumunda orta
ya kmaktadr. Bu ilikiler de akrabalk ve akrabalk benzeri ilikiler
den farkldr. Bu ilikilerin mekn da ev dndadr ve erkekler ara

NERELSN HEMERM?

201

snda srmektedir. Ancak bu ilikiler mahalle dzeyini amakta, kent


dzeyinde ve daha geni bir erkek grubunu kapsamaktadr. Ancak bu
radaki iliki konular daha ok mesleki dayanma ilikisine benze
mektedir. Bu tr meslek gruplarnn devam ettii kahveler, daha ok
kentin greli olarak daha merkezi konumunda i olanaklarna yakn
yerlerde olmaktadr.
Hemehrilerin iliki kurduklar bir baka mekn ise "demek
ler" dir. Hemehrilerin formel "demek" olarak rgtlendikleri durum
larda, katlmclar, dayanma konulan ve iliki biimleri daha farkl
olmaktadr. Bu tr demeklerin saylannn art kentte hemehri ili
kilerinin yerleikletiini gstermektedir (Kurdolu 1989). Bu tr r
gtlenmeler hemehrilik ilikilerinin "akrabalk" tanmnn tamamen
dna kt, daha soyut, daha genel dayanma konularn kapsayan
bir rgtlenme biimi olarak dikkat ekmektedir.
Dernekler arasnda en dar kapsaml olanlan ayn kyden gelenle
rin ya da ayn mahallede oturanlarn geldikleri kye yardm amacyla
kurduklar demeklerdir. Bu derneklerin amac ve hedefledii kii sa
ys daha belirgindir. Bu tr demeklere de hemehrilerin oturduu ko
nut alanlarnda rastlanmaktadr. Bu derneklerin kurucular daha ok
mahallenin kurulmasna yardm etmi olan yerel enformel liderler ya
da o yreden g etmi olan gruplarn "ileri gelenleri" olmaktadr. Bu
demeklerin lokalleri, o mahallede oturanlarn bir araya geldii toplan
ma yerleri olmakta ve bu nitelikleriyle yukarda sz edilen hemehri
kahvelerine benzemektedir. Ancak bu demeklerin formel olmalar ne
deniyle hem mahalle sorunlan ve hem de hemehrilerin soranlaryla
ilgili olarak yerel resmi kuramlarla ilikilerde nemli rolleri de ol
maktadr. Alevilerin son dnemlerde saylan artan yan dinsel toplan
ma meknlan da (Cem evleri) bu tr demeklerin lokalleridir. Bu der
nekler, kentte son dnemlerde zellikle dinsel olarak dlanm Alevi
graplanna, bu taleplerini aka ifade etmeleri ve zaman zaman gste
riler yoluyla kitleleri mobilize etme imknn vermektedir.
Buna karlk baz demekler, daha genel ve soyut hemehrilik an
layyla daha ok kiiyi kapsamay amalamaktadr. Bu demeklerin
gerek kuruculan gerekse mdavimleri genellikle o hemehri grubu
nun sekinleri olmaktadr. Bunlar arasnda ayn yreden gelen grupla
rn kent kkenli olanlan, iyi eitim grm olanlan, iadamlan ve
kente g ettikten sonra baarl olmu gmenleri de vardr. Bu der
nekler baz yeleri iin ayn yerden gelenlerin ve benzer konumda
olan hemehrilerin iliki kurduklan, haberletikleri, memleket ye-

202

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

inekleri yedikleri, kendi aksanlanyla rahatlkla konutuklar, arkla


rn syledikleri, elendikleri, "kltrlerini" rahatlkla yaadklar
yerler olmaktadr. Bu dernekler yaknlar araclyla kentteki baanl
"hemehrileri hakknda bilgi vermekte, kentin farkl yerlerinde yaa
yanlar arasnda iletiim kurulmasn salamakta ve kentte kendi "ha
yali cemaatlerini" kurmaya almaktadrlar (Anderson 1993). Bu
dernekler dzenledikleri geceler, piknikler, futbol karlamalar ara
clyla kentte yaayan hemehrilerin senede birka kez bir araya
gelmelerini salamaktadr.
Bu tr derneklerin bir baka nemli ilevi ise politiktir. Bu der
neklerde, farkl politik partilere mensup olan siyasetiler de bir araya
gelmekte ve kendi hemehri gruplarn politik amala mobilize etme
ye almaktadrlar. Bu derneklerin en nemli zellii kendi ilerinde
farkl eilimlerde politikaclar barndrmalar ve gerek yerel yne
timlere gerekse merkezi ynetime gelen farkl eilimdeki partilere,
politikaclara ya da yneticilere ulamada "hemehrilik" ilikilerini
kullanmalardr. Bu demekler az sayda yeye sahip olmakla birlikte,
genellikle kendilerini kentteki "anonim" bir hemehri grubunun tem
silcileri olarak grmektedirler. Bu dernek yneticileriyle yaplan g
rmelerde kentteki hemehri saylaryla ilgili olarak verdikleri bilgi
lerin genellikle gereklikten uzak, hayali ve abartl saylara dayan
mas dikkat ekmitir.
stanbul'da ve aratrma yaplan blgede hemen her hemehri gru
buna ait dernein kurulmu olduu bilinmektedir. Ancak yukarda s
z edilen alan aratrmas srasnda grme yaplan hane halk reisle
rinden sadece kk bir kesiminin bu demeklerin varlndan haberi
olduu gzlenmitir. Haberi olanlarn iinde de yalnzca ok kk
bir kesimin bu demeklerle ilikisi vardr. Bunlar da ou zaman o ma
hallelerin politik liderleridir. Bu da bu demeklerin mdavimlerinin
farkl bir katmana mensup olduunu gstermektedir. Bu dernek lokal
lerinin kentin ya da ilenin merkezinde olmas da bu faaliyetlere kat
lm iin zel bir abay gerektirmektedir. Buralara ancak bu faaliyet
lere katlacak kadar vakti ve enerjisi olanlar katlabilmektedir. Dola
ysyla bu derneklerin hedefledii "hemehri" grubu daha geni ol
makla birlikte bu tr demeklerin faaliyetlerine srekli olarak katlabilenlerin says daha az, younluu daha dk olmaktadr. Ancak bu
derneklerin kent yerel politikasndaki etkisi olduka nemli olabil
mektedir.

NERELSN HEMERM?

203

Dayanmadan G ilikilerine

Son krk yldr stanbul'a gelen g, Trkiye'nin farkl kltrel orta


mndan, farkl yapsal zelliklere sahip blgelerinden gelenlerin kent
te kmelemeleri sonucunu dourmutur. Bu gruplarn gerek g s
rasnda gerekse gten sonra kentte yaadklar deneyimler kentte
kendine zg "yerel" ilikilerin kurulmasna neden olmutur. Bu
gruplarn kente yerleme, konut edinme ve i bulma konusunda geir
dikleri deneyimlerin eitliliine bal olarak birbirinden farkl gve
ne dayal dayanma ilikileri kurduklar anlalmaktadr.
Bu ilikilerin belirgin bir kalb ve rnts olmayan kaledioskopik ilikiler olduu gzlenmektedir. Ayn hemehri grubu iinde bile
farkl katmanlar ieren, farkl leklerde, farkl rntler sz konusu
olabilmektedir. Bu ilikiler, Leeds'in de gzlemledii gibi esnek ve
brokratiklememi "yerel" ilikiler olarak gerek gndelik sorunlarn
zmnde, gerekse kriz hallerinde acilen devreye girebilmektedir
(Leeds 1994, 214-18). Bu hemehri gruplarnn bir kesimi zellikle
mahallelerde gzlenen akrabalk benzeri ilikiler ve komuluk iliki
leri, kente yerleme sreciyle kstl, gevek ve geici dayanma
gruplan olabilmektedir. Ancak bu ilikiler, sorun ortaya ktnda
kitleleri mobilize edilebilen toplumsal hareketlere de taban olutura
bilmektedir. zellikle enformel konut alanlarndaki birok talep bu
yolla, kamu otoriteleri tarafndan alglanabilir talepler haline gelmek
tedirler. Ancak kentsel kaynaklann ktl nedeniyle tm taleplerin
karlanamamas hemehri gruplar arasnda yanmaya neden olmak
tadr.
Dier taraftan, kentteki bu tr gruplamalann yaygnl ve zel
likle dk gelir gruplar iin yaadklan alanlarda talep ifade etme
nin ve karln elde etmenin tek yolunun buradan gemesi kentte
enformel iliki alarna dayal bir kamusal yaamn olumasna ve
yerleiklemesine neden olmutur. Btn hemehri gruplannn enfor
mel liderleri, mahalle kuruculan ve yerel politik kadrolar, kurumlarla
olan ilikilerini, himayeci, kayrmac kanallarla kurmaktadrlar. Bu
koullar kentte, Eisenstadt ve Roniger'in szn ettii himayeci iliki
lerin kamusal alana yaygnlamasna uygun bir ortam oluturmutur
(Eisenstadt ve Roniger 1984,203-19).
Gvene dayal ilikilerin zel yaamdan kalkarak kamusal yaa
ma hkim olmasnn nemli bir sonucu bu ilikilerin salt dayanma

204

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

ilikisinden kp g ilikileri haline gelmesidir. Nitekim bu alan


aratrmas srasnda da bunun eitli derecelerdeki rnekleriyle kar
lalmtr. Kente g ve yerleme sreci srasnda akrabalarna,
kyllerine ya da daha geni bir "hemehri" grubuna nclk etmi
olanlarn "dier" grup yeleriyle olan ilikileri incelendiinde bu ili
kilerin salt dayanma ilikisinden te bir "g" ilikisi haline dn
tn gzlemlemek mmkn olabilmektedir.
Dier taraftan, btn hemehri gruplarnn kentteki kt kaynakla
ra ve kamusal olanaklara ulamada eit ansa sahip olduklarn iddia
etmek mmkn deildir. Bu nedenle, bu ilikiler baz hemehri grup
lan iin avantaj ve kentsel sistemle eklemlenmenin bir yolu olmakta,
bir kesim iin ise dlanmann bir yolu olabilmektedir. Bu niteliiyle
ilk bakta salt dayanma ilikisi gibi alglanan bu ilikiler kamusal
yaama dayanma gruplarnn yarmas ve hatta atmas olarak
yansmaktadr (Leeds 1994, 222-24). Bu yanmay kentteki yerel po
litikada yanan partiler arasnda ve hatta ayn partilerin iindeki grup
lamalarda aka gzlemlemek mmkn olabilmektedir. Bu yar
mada, yaknlan yerel iktidarda olan gruplann ve devletin resmi ideo
lojisiyle ve resmi diniyle uyumlu olan gruplann avantajl olduklan,
buna karlk "dierlerinin" dland aktr. rnein Snni gruplar
hemen btn iktidarlar dneminde altyap, cami ve dini eitim veren
okullar gibi taleplerini karlamakta avantajl olmalanna karn, Alevi
gruplann, yerel iktidarda gl olduklarnda bile ayn avantaja sahip
olamadklann sylemek mmkndr.
Dolaysyla kentteki bu hemehri gruplannn bir kesimi iin kent
te yerleme sreciyle kstl ve dolaysyla geici ilikiler sz konusu
olabilir. Bu gruplar muhtemelen kentin "yeni stanbullular" olacak
tr. Ancak bu ilikilerin varl baz hemehri gruplan iin, zellikle
en ok direnle karlaanlar iin dlanma anlamna gelmektedir. Do
laysyla bu ilikiler, bu gruplar iin kalc ve yerleikleen ilikiler
haline dnebilecektir. Bunlann da kentin yeni etnik gruplann olu
turmas sz konusudur.

Kaynaklar
Anderson, B., 1993, Hayali Cemaatler. Milliyetiliin Kkenleri ve Yaylmas,
stanbul: Metis Yaynlan.
Andrews, P. A., 1992, Trkiye'de Etnik Gruplar, stanbul: Tmzamanlar Ya
ynclk.

NERELSN HEMERM?

205

Boratav, K., 1995, sta n b u l ve A n a d o lu 'd a n S n f P rofilleri, stanbul: Tarih


Vakf, Yurt Yaynlan.
Castells, M., 1977, The Urban Question, Edward Arnold, Londra.
------ 1983), The City and the Grassroots, Edward Arnold, Londra.
Eckstein, S. (der.), 1989, Power and Popular Protest: Latin American Social
Movements, Berkeley C. A. University of California Press.
Eisenstadt, S. N. ve L. Roniger, 1984, Patrons, Clients and Friends, Cambridge
University Press.
Erder, S., 1996, stanbul'a Bir Kent Kondu: mraniye, stanbul: letiim Ya
ynlan.
Francis, E. ve J. Hoddinot, 1993, "Migration and Differentiation in Western
Kenya", The Journal o f Development Studies, cilt 30, no: 1, ss. 115-45.
Fuentes, M. ve A. G. Frank, 1989, "Ten Theses on Social Movements", World
Development, cilt 17, no: 2, ss. 179-91.
Gkay, G. ve F. Shorter, 1993, "Who Lives with Whom in Istanbul", New
Perspectives on Turkey, no: 9, ss. 47-73.
Grieco, M., 1995, "Transported Lives: Urban Social Networks and Labour Cir
culation", The Urban Context, A. Rogers ve Steven Vervolec (der.), Berg
Publishers, Oxford/Washington D.C., ss. 189-212.
Koksal, S. ve N. Kara, 1990, "1980 Sonrasnda Yerel Siyasetin rgtlenmesi",
Toplum ve Bilim, no: 48-49.
Keyder, ., 1989, Trkiye'de Devlet ve Snflar, stanbul: letiim Yaynlan.
Kurdolu, A., 1989, "Kentleme Srecinde Hemehrilik Demekleri. stanbul
rnei", Yksek Lisans Tezi, Marmara niversitesi.
Leeds, A., 1994, "Locality Power in Relation to Supralocal Power Institutions",
Anthony Leeds: Cities, Classes and the Social Order, der. Roger Sanjek,
Cornell University Press, ss. 209-231.
Lowe, S., 1986, Urban Social Movements, MacMillan Press, Londra.
Mingione, E., 1981, Social Conflict and the City, Basil Blackwell, Oxford.
Pahl, R., 1970, Whose City?, Penguin Books, Londra.
Sannders, P., 1981, Social Theory and Urban Question, Hutchinson, Londra.
Smith, D., 1987, "Knowing Your Place: Class, Politics and Ethnicity in Chica
go and Birmingham: 1890-1983", N. Thrift ve P. Williams (der.), Class and
Space: The Making o f Urban Society iinde, Routledge and Kegan Paul,
New York, ss. 226-305.
Williams, P., 1987, "Constituting Class and Gender: a Social History of Home,
1700-1901", N. Thrift ve P. Williams (der.), Class and Space:... iinde, Ro
utledge and Kegan Paul, New York, ss. 154-204.

10

K SEMTN HKYES
alar Keyder

Laleli

ocukluumun byk blm Laleli'de geti. Laleli, kabaca ikiyz


metreye beyz metre byklnde bir dikdrtgen oluturan bir
semttir. Bizans dneminin, saraydan kentin Trakya'ya ve Avrupa'ya
alan ana kapsna giden ana caddesi zerinde yer alr. Saraydan
uzakl iki kilometre dolayndadr. Ticaret merkezine, arya, deniz
kysna, BabIali'ye, Cumhuriyet dneminin rn stanbul niversitesi'ne yakn mesafededir. Bizans'tan OsmanlI'ya ve Cumhuriyet Trkiyesi'ne kadar hep meskn bir semt olmutur. 1910'lu yllardan itiba
ren, tarihi yarmaday boydan boya kesen bir tramvay hatt Laleli'den
de geerdi.1
Laleli bandan beri iyerleri yakn olduu iin brokratlarn, ni
versite mensuplarnn ve esnafn rabet ettii bir semt olmutu. stan
bul'un ou semti gibi, Laleli de neredeyse dzenli aralklarla yangn
felaketleri yaam, bazen byk zarar grmt. Ayn zamanda eski
stanbul'un, yangna dayankl inaat malzemesinin en erken kullanl
maya baland semtlerinden biridir. zellikle 191 l'deki byk yan
gndan sonra, ahap evlerin yerini yaygn olarak tuladan yaplm ev
tipi yaplar almaya balamt. ki sava aras dnemde, baz baheli
ahap kkler yklm, yerine apartmanlar yaplmt. 1950'ye gelin
diinde pek az mstakil ev ya da bo arsa mevcuttu.
Binalar genellikle drt veya be katlyd. Her katta iki daire vard.
Sokaktan mtevaz bir fuayeye girilir ve ortadaki bir merdivenden yu
kar katlara klrd. Dairelerin i tasarm asndan hol merkezi bir
yer tutard. Soba buraya kurulurdu. (Kentin yeni semtlerinden farkl
olarak bu apartmanlarda kalorifer yoktu.) Sokaa bakan tarafta otur1. Laleli'nin tarihinin derli toplu bir anlatm iin bkz. Kuban (1994).

K SEMTN HKYES

207

ma odas ve misafir odas olurdu; ortada bir koridor, arka tarafta ise
yatak odalan ve baheye bakan bir balkon. Mutfak ve banyo, kinci
Dnya Sava ncesindeki dnemde, henz Amerikan tipi tesisat stan
dart hale gelmeden nce Avrupa'da genellikle olduu gibi, olduka il
keldi.
Binalar bitiik nizamd. Ama arkada, daha nceki mimariden kal
ma, apartman sakinlerinin ortak kulland aal bir bahe olurdu.
Kapcnn iki gzlk mezbelesi bu baheye alrd. Kapclar kente
gn ilk ailelerindendi; binay temizler, apartman sakinlerinin al
veriini yapar ve en nemlisi her bir dairenin bahedeki kmrln
den dairelere kmr ve odun tarlard. Kapcnn kars ya da kzlan
evlere temizlie giderlerdi. Aslnda, kitle gn nceleyen bu d
nemde, kyden gelenlerin nemli bir blm (bunlann ou, Osman
lI'dan beri geleneksel olarak stanbul'a g veren Bat Karadeniz'den
gelirdi), ev iinde alrd. cretlerin dkl, Laleli'de oturan or
ta snf ailelerin birounun, daireler fazla geni olmad halde, yatl
hizmeti tutabilmesini aklayan bir faktrdr.
1945'i izleyen ilk yllarda Laleli'de hayat ok kapalyd. Genel ha
vay kstl ekonomik olanaklar ve saygdeer hayat tarzlar belirliyor
du. Erkekler sabahlan ie, kamu ulam aralanyla veya yryerek gi
derlerdi. Akamlan da saat fazla ilerlemeden eve dnerlerdi. Kadnlar
arasnda da danda alan says oktu. Memuriyet ve retmenlik
en yaygn mesleklerdi. Sk sk misafirlie gidilirdi. Gndz kadnlar
birbirlerini ziyaret ederdi; gece de erkeklerle birlikte misafirlie gidi
lirdi. Misafirlie gidilecei zaman haberci olarak yollanan ocuk, ka
py tklatarak anne-babasnn kahve imeye geleceini haber verirdi.
Tabii "eer msaitseniz," diye eklenirdi. Ama kimse kimseyi kolay
kolay reddetmezdi.
1950'li yllarda yollar asfaltlanmt ama pek kimsenin otomobili
yoktu. Semt sakinleri esnafla ahbapt. Her sokakta bir kk bakkal,
kasap dkkn ve bazen de bir tuhafiyeci bulunurdu. Her mahallede
bir frn vard. Laleli'nin hemen yanbandaki Aksaray'da bir pazar
vard. Buradan taze meyve-sebze, balk, bakliyat, vb. gnlk olarak
alnrd. Buzdolab nadirdi. O yzden kimse fileleri doldurmazd.
Alveri iin ylda birka defa tramvayla Beyolu'na ya da Taksim'e
klrd. Kapal ar'ya ve Mahmutpaa'ya ise ayda bir iki kere gidi
lirdi.
Menderes'le birlikte hzl bir deiim balad ve kapal dengeler
zlmeye yz tuttu. Elbette, stanbul'a gelmeye balayan g, ithal

208

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

ikameci sanayilemenin ilk admlan ve toplumsal farkllama hassas


dengeleri zorlamaya zaten balamt, ama kentsel mhendislie me
rakl olan Menderes, sreci hzlandran nemli bir etken oldu. Mende
res zellikle kamu ulamna kar antipatisi ve otomobillere, geni
caddelere merak ile 1955 ile 1958 yllan arasnda stanbul'a damgas
n vurdu. Tarihi semtlerde geni apl ykma giderek alt eritli yollar
yaptrd. Meydanlan trafiin hzl akn salayacak biimde yeniden
dzenletti. En arpcs, semt yaamnn ve yaanabilir kent leinin
simgesi olan tramvay kaldrtt. Laleli'nin iki ucundaki Aksaray ve
Beyazt meydanlan ard ardna kiiliksiz trafik ak alanlanna dn
trld. Aksaray ars ile birlikte, Yenikap'da bulunan, dar sokaklan ve ondokuzuncu yzyldan kalma evleri ile dikkati eken Rum
mahallesi de ykld. Yeni yaplan sahil yolu ise Laleli'nin deniz tara
fndaki komu mahallelerinin iinden geerek bu yerleim blgesini
de yerle bir etti.
Menderes'in stanbul'a el atmasyla ayn gnlerde, 6-7 Eyll
1955'te, hkmet tarafndan kkrtlan (resmi versiyona gre ise, Se
lanik'te Atatrk'n evinin bombalanmasna tepki gsteren) kalabalk
lar, Rumlarn malna mlkne saldrm, yamaya girimi, dkkn
larn ykm, kiliselerini yakmt. (Bizim evden iki blok uzaklktaki
bir kilisenin yangnndan kan kvlcmlar, arka balkonumuza kadar
savrulmutu.) Daha sonra anlald ki, 6-7 Eyll olaylar kent planla
mas adna daha da kararl bir saldrnn n habercisiydi. ehrin, yo
un bir Hristiyan nfusun yaad semtlerinin orta yerinden yollar
geirilecekti. 1950'li yllarn ikinci yars, eski stanbul iin ok-etnili
birlikte yaamann sonunu ilan ediyordu. Rumlarn (yani nfus sa
ymlarnda ana dilini Rumca olarak belirtenlerin) says, 1955'ten
1965'e kadar 65 binden 35 bine decekti. Yani byyen stanbul n
fusunun %5.2'sinden %2'sine (DE 1958, 1968). 1965'e gelindiinde,
stanbul'da tarihi yanmadada yaayan gayrimslim says parmakla
gsterilecek kadar azalmt.
stanbul'un nfusu 1955'te 1.3 milyonken 1960'ta 1,5 milyona
ykseldi, ama otomobil says 17 binden 35 bine yani iki katma k
mt (DE 1966). Trafik arttka arka sokaklar da trafie ald. Bu da
sokak hayatnn rahatln ve teklifsizliini ortadan kaldrd. Herke
sin alk olduu bakkal, kasap ve frnn yan sra, ticaretin hzla b
ymesinin ifadesi olarak yeni dkknlar almaya balad. Laleli'nin
ilev deiimine uramas kanlmazd. nk eriilmesi ok kolay
bir semtti ve gayrimenkul fiyatlar ok dkt. Daha istikrarl bir d

K SEMTN HKYES

209

nemde buraya yerlemi olan kiraclarn maalar enflasyonla erozyo


na uramt. Apartman sahipleri kiraclar karamadklar iin bina
lar satma yoluna gittiler. Btn bu gelimeler, ayn zamanda, eski
semt sakinlerini de buradan ayrlmaya tevik ediyordu. Dayankl t
ketim mallaryla tanan, daha yksek kaliteli tesisat ve kaloriferi z
leyen, gelir dzeyleri nisbi d gstermeyen sakinler, eskiden ka
mak ve kentin yeni gelimekte olan orta snf semtlerine tanmak isti
yorlard. Berman'n (1983) New York'un Bronx blgesi iin syledik
leri Laleli'de de etkili olmaya balamt.2Laleli'den aynlamayan aile
ler, devlet memurlarnn ve sabit gelirlilerin 1960 sonrasnda yaadk
lar yaygn snf dme dalgasndan nasibini ilk alan nclerdi.
Bana gelen bu snf dme sreci erevesinde, Laleli'nin kent
sel ekoloji iinde oynad rol, kentsel politik iktisadn dnmn
yanstr tarzda deiti. Laleli'nin ticarileme srecini tanmlayan ilk
faktr, kinci Dnya Sava sonras Fordizminin hkim sektr oto
motiv oldu. Benimsenen kalknma projesi erevesinde devleti mo
dellerden vazgeiliyor, zel giriim ve bireysel ihtiyalarn koullar
n yaratmay semeye ikna edilmiti. Amerikan hegemonyasnn bi
imlendirdii hayat tarzlar ve tketim kalplan hkim hale geliyordu.
Kamu ulamnn kamyon ve otomobil ulam lehine ihmali bu mo
delin bir boyutuydu. Yerli otomobil retimi ancak 1970'li yllarda
balayacakt. 1950'li yllarda yalnzca ABD'den otomobil ithal edili
yordu. 1960'l yllarda ise ilgi artan lde Avrupa markalanna kaya
cakt. Bu balamda otomotiv sektr ekonominin nc gc olmasa
bile hayati bir rol oynuyordu. Yollar yaplyor, benzin istasyonlan ku
ruluyordu. En nemlisi, yedek para dkknlan ve oto tamir atlyele
ri dev bir gelime gsteriyordu. Birok insan yedek para ithali ve sa
tndan servet yapyordu. Laleli, kentsel dokunun bana gelen bu fe
laketten krl kt: 1960'l yllarn ortalarndan itibaren burada ok
sayda oto galerisi ve yedek para satan bir dizi dkkn ald. Bekle
nebilecei gibi, bu yeni ticaret dalnn esnaf ve mterileri semtin in
san bileimini deitiriyordu. Bu faaliyete bal olarak artan trafik
yollan tkyor ve Laleli'nin daha nceki dneminde grlen kapal ve
sokakla i ie hayat tarzna lmcl bir darbe vuruyordu.
Bir sonraki aamada, kentsel rantn basnc kendini hissettirdi.
2.
Berman (1983), Robert Moses'm yapt, Bronx'u boylu boyunca kesen otoyol ya
plmam olsayd dahi, Bronx'lular baarya ulanca mutlaka baka yere "kamak" iste
dikleri iin, geleneksel bir semt olarak Bronx'un mahvolacan nasl kavradn anlatr.

210

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

Yukarda belirtildii gibi Laleli, Topkap Saray, nemli camiler, Ka


pal ar ve eski stanbul'un turistik bakmdan ekici btn merkez
lerine yrme mesafesindeydi. stanbul adm adm uluslararas turiz
min bir paras haline geldike, Laleli'nin bulunduu mevkinin yarat
t olanaklar, otel sektrndeki giriimcilerin gznden kamyordu.
Ama mimari evre youn bir doku oluturuyordu; yani bu amala b
yk otellerin ina edilebilmesi mmkn deildi. Bunun yerine eski
apartmanlar, gemiin bahelerini de yutacak biimde yeniden ina
ediliyor ve azami elli odalk vasat oteller haline getiriliyordu. Buraya
gelenler daha ok snrl bteyle seyahat eden, heybesinde ucuz se
yahat rehberleri tayan turistlerdi. Laleli, kendini bu turistlerin ihti
yalarn karlayacak biimde yeniden dzenliyordu: Hediyelik eya
satan dkknlar, lokantalar, derme atma gece kulpleri, diskolar a
lyordu. Sonra, hi beklenmedik bir ey oldu, ortaya yeni bir turizm
ve gelir kayna kt.
Petrol krizi Laleli'ye hem nimet, hem felaket getirdi. Londra'nn
be yldzl otellerinin Arap mterilerin igaline urad lafnn k
t tarihlerde, stanbul da Ortadou'nun yeni petrol zengini lkelerin
den gelen daha az varlkl, daha hesapl bir bteye sahip turistlerin
akmna urad. O tarihlerde Trkiye'nin Ortadou ile ilikileri hibir
zaman olmad kadar iyiydi. zellikle Lbnan i sava ve Beyrut'un
yaad glkler nedeniyle, Arap sermayesi artan lekte, zellikle
gayrimenkul ve finans sektrlerine akmaktayd. Ticari ilikiler art
yordu. Trkiye'nin mteahhit firmalar, Krfez lkelerinde ve Libya'
da ok sayda byk ihale alyordu. Bu youn ilikiler, Arap orta s
nflarnn bir blmn Trkiye ve stanbul'a yaklatryor, bu da yal
nzca Arap mterilere hizmet vermeye dnk birtakm yeni otel ve
lokantalarn almasna yol ayordu. Laleli, 1970'li yllarn sonuyla
1980'li yllarn balannda, bu tr turizmin merkezi haline gelecekti.
Turizm hkim ekonomik faaliyet dal olsa da, ticaret alannda,
zellikle altn mcevherat ve ipek ticaretinde de nemli bir gelime
oluyordu. Esnaf Arapa reniyor, kuyumculara ve tekstilcilere Arap
turistlerin zevkine gre imalat yaptnyordu. Dkknlarda ve otellerde
btn levhalar Arapa yazlr olmutu. Sayca artan lokanta ve pasta
neler, mutfak kltr Araplannkiyle akan Gneydoulular ie al
yordu. Arap lkelerindeki elence programlan benzeri programlara
yer veren gece kulpleri hzla artyordu. Gazeteler sarholuk sonunda
kan kavga haberleriyle doluydu. Laleli, fahielik ve uyuturucu tica
reti de dahil, her trl baya iin bir araya topland ucuz bir elence

K SEMTN HKYES

211

merkezi haline gelmiti.


Bu gelime 1980'Ii yllarn banda doruuna ulat. Artk Laleli
btnyle deimi, tamamen ticarilemi bir semt haline gelmiti.
Laleli adnn kendisi, insanlara ucuz ve aa kalite mal ve hizmetle
rin sunulduu bir ortam hatrlatyordu. Herhangi bir dnya kentinde
olabilecek trden lmpen bir kentsel gerekliin ifadesi Laleli'de so
mutlanyordu. Sonunda, bu kaderi deitiren belirleyici faktr, petrol
fiyatlarnn dmeye balamas oldu. Ne var ki, Arap turistlerin says
azalmaya balar ve Laleli daha nceki, kk, pahal olmayan oteller
den oluan, daha az uzmanlam konumuna geri dnmeye hazrlanr
ken, dnyadaki gelimeler stanbul ve Laleli iin yepyeni bir frsat ha
zrlamaktayd.
Laleli'nin Arap turizm dalgasnn ortadan kalkmasndan sonra
kendini bambaka bir biimde yeniden yaratmasna benzer bir sre
pek az semtte grlmtr. 1990h yllarn ortasna gelindiinde, yirmi-yirmibe blokluk bir kentsel alana skm Laleli'den kaytd
yntemlerle yaplan ihracatn deeri, ylda 5 ila 10 milyar dolar ara
snda tahmin ediliyordu. Semt batan baa binlerce kk dkknla
dolmutu. Ayrca her katnda perakende sat yaplan birok bina var
d. Oteller dnda mevcut btn binalar ksm ksm ayrlarak dk
knlara dntrlmt. Levhalar bu kez Rusa yazlyordu. Dk
knclar ve otellerin resepsiyonistleri ise Rusa, Romence, Lehe,
Bulgarca konumay renmilerdi. Bu yeni turist trne Rusa'da
shop-turistiy deniyordu. Bavul ticareti yapmak zere Laleli'ye akn
edenler, Dou Avrupal, Rus, Moldoval, UkraynalI ve teki eski
Sovyet cumhuriyetlerinden gelen insanlard.3
Dou Avrupa ve Sovyetler Birlii'nde komnizmin k Tr
kiye'de byk bir frsat gibi grld. 1990'da Karadeniz ibirlii An
lamas imzaland. Uzun vadeli hedef, Karadeniz'e sahili olan lkeler
arasnda bir ticaret bloku yaratmakt. Trkiye, stanbul'un blge iin,
fnansal ve baka trden yksek katma deerli hizmetler sunan bir ko
muta merkezi haline geleceini hayal ediyordu, ilk birka yl, Rusya'
nn muhalefetine ramen, bu tr bir zlemin temelleri olduu izleni
mini douracak gelimelerle geti. Ama istikrarszlk iinde debele
nen Trkiye devleti, bu projeyi ileri tayacak siyasi iradeyi gstere
miyordu. Olaylar stanbul'u, tarih boyunca tam olduu konuma,

3.
Deniz Yenal, Binghamton'daki New York Eyalet niversitesi Sosyoloji Blm'nde bu ticaret hakknda doktora almas yrtyor. Ayrca bkz. Blacher (1997).

212

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

yani piyasa dzeyinde, kk lekli transit ticaretinin merkezi olma


rolne yeniden kavuturacakt. Bu alandaki baar ise politik yapnn
desteiyle deil, daha ziyade ona ramen gerekleiyordu.
Bavul ticareti glasnost dneminde, gayri resmi dzeyde ve kk
lekli olarak balad. Turistler otobslerle stanbul'a geliyor, plastik
torbalarna ve valizlerine doldurduklar giyim eyalarn satp para ka
zanmak zere memleketlerine gtryorlard. Ama birka yl iinde
ticaretin hacmi byd, younlama balad: Bazlan iki haftada bir
olmak zere dzenli olarak stanbul'a gelen tccarlar, bu amala d
zenlenen arter uaklann kullanp, satn aldklan mallan da memle
ketlerine hava yoluyla gndermeye baladlar. demeler nakit olarak
yaplyordu. Bu tccarlar Moskova'ya dndklerinde, mallann bu i
iin oluturulmu bir pazarda toptan satyorlard. Bavul ticareti, sade
ce grnrde gayri resmi idi: Miktan, muhtemelen Trkiye'nin resmi
ihracatnn te birine ulayordu. Ama bu faaliyetin "bavul ticareti"
olarak ele alnmas, her iki tarafn resmi makamlannn da iine geli
yordu. Bir baka deyile, satn alnan mallar turistlerin seyahat sra
snda edindii eya gibi muamele gryor, bylece gmrk beyann
dan ve vergiden muaf tutulabiliyordu.
Laleli, yine otel, lokanta ve gece kulb hizmeti vermeye devam
ediyordu. zellikle balang yllarnda fuhu da nemli bir yer tutu
yordu. Zamanla oteller bavul ticaretinin bir uzants haline geldi. Tc
carlar paket halinde anlama yapyor, kaldklar oteli ayn zamanda
geici depo olarak kullanyorlard. Bir kez kurulan temas, genellikle
srdrlyordu. Trk dkkn sahipleri, son derece esnek alan ve
ne sipari gelirse gelsin birka gn iinde teslimat yapan imalatlarla
ibirlii halindeydiler. Laleli'deki dkknclar, stanbul'un baka
semtlerindeki atlyelerle alyordu. Bu atlyelerde ounluu kadn
olan alclarn verdii evsafa uygun giyim eyas retiliyordu. Ticare
tin hemen hemen tamam (biraz kuma, ou giyim eyas olmak
zere) tekstil ve daha kk lekte deri eya dallarnda younlam
t. Birok bina alveri merkezine dnmt: onlarca dkkn bura
larda mallarn sergiliyordu. Ulalmas daha zahmetli olan st katlar,
blgede alanlarn yaad bekr odalar olarak kullanlyordu. o
u Krt olan hamallar, byk giyim eyas paketlerini yakndaki kar
go irketlerine tamak zere kebanda bekleiyordu. Paketlerin
yaplmas iin gerekli ambalaj malzemesi, sokaklara kurulmu saysz
tezgahta satlyordu.
Bu yeni grnmyle Laleli modem dnem ncesinin pazaryeri-

K SEMTN HKYES

213

nin ok byk lekte bir yeniden douu haline gelmi oluyordu.


(Osmanl dnemi stanbulu'nda bunlardan bol bol vard.) Az sayda
malda uzmanlamt; esas olarak toptan ticaret yaplyordu; balant
kurulan kiiler ve mteriler istikrarl davranyordu, pazara yeniden
geleceklerine gveniliyordu. evrede, gerekli hizmetleri sunan han
lar ve kervansaraylar da mevcuttu. pek yolu benzetmesi eitli biim
lerde anlaml oluyordu. Devletlerin snr tesi ticareti kstlama ve d
zenleme kapasitelerini yitirmekte olduu bir dnyada, "gayri resmi"
dzenlemelere bir dn vard. Bunun esas avantaj, krtasiyecilii ve
resmi denetimi ortadan kaldrmasyd. Piyasann hkim olduu kre
sel ticaret iinde, Laleli yeni bir ticaret yolunun nihai dura olarak
son derece baarl biimde yeniden yaratlmt. Artk bir semt deil,
blgesel bir pazard.
Arnavutky

1980'li yllarn bandan beri Amavutky'de oturuyorum. Bu ad, yle


anlalyor ki, padiahn 15. yzylda buraya Arnavutlar yerletirme
sinden kaynaklanyor. Boaz sahilindeki birok yerleim birimi gibi,
Arnavutky de tepelerden szlerek denize dklen bir derenin ev
resinde kurulmu. Vadinin her iki yanndaki dik yamalar koya doru
alalyor. Yamalara destek olarak yaptrlm olan kadim duvarlar
arasndan geen sokaklar kotun izgilerini izliyor. Eski derenin yata
zerine Amavutky' Boaz'n stndeki tepelere balayan bir yol
yaplm. Arnavutky Bizans ve Osmanl dnemlerinde hep bir sahil
yerleim birimi olmutur. Tepelerde eskiden ba ve baheler vard;
son birka yla kadar ise yamalardaki ayrlarda inekler odard. De
niz kenar eskiden balklarnd. imdi tavernalar ve kafeler ehrin
merkezinden gelen insanlara hizmet veriyor. 19. yzylda atl araba
kullanm yaygnlamaya balaynca, insanlar Amavutky'de oturup
ilerine buradan gidip gelmeye balamlar. Yzyln sonunda vapur
seferi balatlm. Birinci Dnya Sava ncesinde, Boaz sahilindeki
yerleim birimlerini ehrin merkezine balayan bir tramvay hatt ya
plm. Eskiden bir Ermeni'ye ait olan tepe stnde bir arazide Ameri
kan Kz Koleji'nin kurulmas da Birinci Dnya Sava ncesine rast
lar.
Btn gzelliine, mevkiine ve ehre yaknlna ramen, Amavutky olduka mtevaz konutlarn bulunduu bir semt olarak kal
mtr. Deniz kenarnda baz Osmanl brokratlarnn yallan, tepeler

214

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

de geni bahelerin iine ina edilmi birka kk olmasna ramen


19. yzyln sonlarnda hkim olan konut tarz, ykselmekte olan
Rum orta snf ailelere ait iki ya da katl evlerden oluan youn bir
dokuydu. stanbul'daki kiliselerin en byklerinden olan, Akdeniz'in
deniz ticareti kiliseleri geleneine benzer bir tarzda ina edilmi Orto
doks Rum kilisesi, gzelliiyle, o dnemde bir orta snfn yksel
mekte olduunun tan gibidir. Evlerin ou 1887 ve 1908 yangnla
rnda harab olmu ve sonra yeniden ahap olarak yaplmtr. Bu k
k semtin sekin tacirlerine ait birka ta ev de mevcuttu (ahabn
kural olduu stanbul'da ta evler zenginlik belirtisiydi). Amavutky
etnik bakmdan karma bir semtti. Rumlar ounluktayd. Kilisenin
bulunduu meydandaki Rum okulunun binas hl ayaktadr. Eskiden
Ermeni okulunun bulunduu yerde imdi bir devlet okulu vardr.
Rumlarn hkim unsur olduu mahalle demei ve spor kulbnn lo
kalleri, kiliseye ait binalardayd (Artan 1993; bkz. Johnson vd. 1922).
Yzyln banda nfusu birka bin kiiden ibaret olan Arnavutky, imparatorluun ky kasabalarnda grlen baz dinamikleri ser
gilemitir.4 ou ky kasabasnda 19. yzyl (bu eilim byk liman
kentlerinde daha da glyd), ticarilemenin artna ve bir Rum orta
snfnn byyne sahne oluyordu. Belli bir kozmopolitlik ve bir
arada yaama kltr yaratsa bile, bu etnik farkllama ayn zamanda
srtmelere yol ayor, farkl etnik gruplar arasnda zaman zaman
tertipli iddet hareketlerine dnen bir eliki douyordu.
Birinci Dnya Sava srasnda stanbul'un Rum nfusu zerinde
aktif bir bask uygulanmad. Ama 1914 ile 1924 arasnda birok H
ristiyan lkeyi terk etti. Yunanistan'la 1923-24'teki zorunlu nfus m
badelesi stanbul'un "yerleik" sakinlerine uygulanmyordu (Alexandris 1983, An 1995). Bu yzden, Cumhuriyet sonras Amavutky'
n nfusu ne azalmt, ne de etnik bakmdan pek fazla deimiti.
Gemi gnlerin liman kenti atmosferi iki dnya sava aras dnem
de semtin sakin yaamnda srp gidecekti. Nfus artmyordu, bilei
mi de istikrar gsteriyordu. Grnte sava dnemi vurgununun ola
anst bir yntemle vergilendirilmesini amalayan, ama aslnda
gayrimslimleri cezalandrmay hedefleyen nl Varlk Vergisi
(1942) bile Amavutky'e fazla bir zarar vermeyecekti: Semt sakinle
ri, vergi memurlarnn gazabn ekecek kadar zengin deildi.
4.19. yzyl liman kentleri, Keyder, zveren, Quataert (1993) iinde ele alnmakta
dr.

K SEMTN HKYES

215

stanbul'un btnnde olduu gibi, burada da etnik hogr Ye bir


arada yaama kltr, 1950'li yllardan sonra yerini karlkl gven
sizlie ve iddete brakacakt. 1960'l yllarda hkmet, uzun sredir
stanbul'da oturmakta olan Rumlar arasndan ayn zamanda Yunan
vatanda olanlar lkeden snrd ediyordu (Demir ve Akar 1994).
Trkiye 1974'te Kuzey Kbrs' igal ettikten sonra, daha birok Rum
lkeyi terk etti. 1998'de Amavutky'de 15-20 civarnda Rum aile ya
amaktayd.
Rumlarn Amavutky'den ayrl, Karadeniz'den stanbul'a gelen
g dalgasyla ayn zamana rastlyordu. Baz binalarn doru drst
tapusu yoktu; bazlan vakflara aitti ve sata karlamyordu. Snrd edilen Yunan vatandalannn mal mlklerinin devir ilemlerine
kstlamalar getirilmiti. 1960'l ve 70'li yllarda bo tepelerde toprak
igalleri oldu, gecekondular yapld. Bir sr evin mlkiyeti de kaba
kuvvet ve zorla gasp edildi. Aratnlmas olanaksz olan, ama yallann kapal biimde hissettirdikleri bir tarihsel gelime iinde, eskiden
Rumlara ait byk miktarda gayrimenkul Karadenizli gmenlerin
eline gemi oldu.
stanbul'un her yerinde yaanan kaak yaplama Amavutky'de
de ortaya kyordu, ama farkl bir biim altnda. Burada gecekondu
lama snrlyd; bunun yerine, eski konut stoku devroluyordu. Bunla
rn ou, iinde tek bir ailenin yaad ahap evlerdi. Amavutkyn
kendine zg mimari dokusunu koruyabilmi olmasnn nedeni tam
da budur. Yeni gmenler, yzyl dnmnde belli belirsiz bir art nouveau tarznda ina edilmi bu yaplan ykp yerine kat kat blnm
beton yaplar dikemeyecek kadar yoksuldular.' Aynca, her evin arsas
kkt, dolaysyla bu dnmden anlaml bir kr elde etmek mm
kn deildi. Mahallenin byk blmnde eski ve yoksul yaplar
ayaktayken, restorasyona girimeye niyetlenecekler de bundan eki
niyorlard. Amavutky dk kiralanyla yoksul bir semt olarak n
lendi. Bylelikle, 1960'h ve 70'li yllarda stanbul'a damgasn vuran
beton ve tula yaplama dalgas iinde, Amavutky'n fiziksel gr
nm hemen hemen el dememi olarak kald.
1980'den sonraki yeni mevzuat eski evlerin d grnmn de
itirmeyi yasaklyordu. Yeni yasaya gre, Boazii havzasnn tama
m, tarihsel sit alan olarak tanmland. Eski ahap binalarn restoras
yonu iin uzun bir brokratik ilem sonrasnda izin almak, evin dn
da orijinal halinde muhafaza etmek gerekiyordu. Yani eski yap yk
lacak, yeniden beton ve tuladan ina edilecek, sonra zerine eski ah

216

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

ap cephe ivilenecekti. Zamanla grld ki, bu yaklam yoksul aile


lere ait yaplarn st snflarca ele geirilmesinin reetesi haline geldi.
(ngilizce'de "gentrification" olarak adlandrlan bu sreci Trke'de
"mutenalama" olarak anabiliriz.)
Mutenalama srecine katlanlann toplumsal kkeni deiik co
rafyalarda arpc biimde ayn kalyor.5 Bunlar, kendilerini eski orta
snflardan ayracak bir simgesel sermaye stoku yaratmak isteyen
meslek sahibi yeni orta snflardr. Bunlar iin, kent deer verilmesi
gereken bir kltrel mirastr, eitlilii ve toplumsal heterojenlii
zerine titrenmesi gereken deerlerdir. Standart konut ortamlaryla
(altkent [suburb] evleri ya da, stanbul'da olduu gibi, apartman dai
releri) orta snf semtlerini skc bulmaktadrlar. nsann bakkala ma
nava ve kahvehanelere giderek esnafla ahbaplk edebilecei bir ma
hallenin nostaljik atmosferi bu insanlar iin ekicidir. Amavutky, bu
tr henz dile getirilmeye balanmam zlemler iin mkemmel bir
ortamd. Her eyden nce, eski Osmanl evlerinin youn bir ekilde
ayakta olduu ender mahallelerden biriydi. Sakinleri sokakta karla
tklarnda birbirleriyle selmlayorlard. stelik Boaziindeydi, bu
her zaman ekici bir ey olmutu. Ve en nemlisi evlerin mtevaz
boyutlar ve yaps sayesinde birok insann btesine uygundu.
stanbul'da meslek sahibi insanlar 1980'li yllarda yupileiyordu.
Ekonominin dnya ile daha derin bir btnlemeye almas yeni ge
lir olanaklar ayordu. D ticaret ve yabanc yatrmlar artyor, ban
kaclk sektr fnansal liberalizasyon sayesinde bir patlama yayor
du. Bazlan dnya piyasalanna dnk olmak zere, yeni hizmet dallan geliiyordu. Bankaclk, reklamclk, eitim sektrlerinde ve med
yada alan gen insanlar, ilk kez kendi kazandklan parayla kendile
rine, kendi setikleri, kendi oluturduklan kimliin bir ifadesi olacak
tarzda bir konut tasarlayabiliyorlard.6
Yeni yaam slubu, 12 Eyll askeri darbesi ve solun dnya apn
daki dankl sonucunda, poplist milliyetiliin ar yk eitimli
sekinin srtndan kalkarken olanakl hale geliyordu. On yl nce kr
sal poplizmi yceltenler imdi evlerinin duvarlarna, Osmanl dne
mi stanbul hayatn tasvir eden arkiyat tarzda gravrler asmaya
balamlard. Osmanl mimarisine ve tarzna ilikin izimlere ve eski
5. New York konusunda bkz. Zukin (1989).
6. Kue kda baslm dergiler bu olgunun sahte sosyolojik analizleriyle dolup ta
maktadr. nemli ipular veren erken bir tartma iin bkz. Kozanolu (1992).

K SEMTN HKYES

217

fotoraflara yer veren kue kda baslm yaynlar piyasaya kt.


Konstantiniyye adn tayan bir dergi bayilerde satlmaya balad.
(Konstantiniyye, Osmanl dneminde stanbul iin kullanlan bir ad
d; kentin Bizansl gemiini hatrlatt iin Cumhuriyet dneminde
pek kullanlmamt.) Kentin okkltrl gemiini zlemle yad et
mek ve stanbullu olmaktan gurur duymak moda haline geldi. Yoksul
mahallelerde restorasyon yaparak oray mekn edinenlerin prestij a
sndan nem verdikleri eylerden biri de hl Osmanl havas tayan
bir mahalleye yerlemekti. Tercihen hl kullanlan bir kilise ya da si
nagog olmalyd mahallede. Amavutky'n yan sra, Boaz sahilinde
bu koullara sahip baz baka mahalleler de yaklak ayn zamanda
"kefedildi". Ortaky ve Kuzguncuk balca rneklerdir. Bu eilimi
gsterenler, standart orta snf konutu apartman dairesinden ziyade
bir eve yerlemeyi tercih ediyorlard. Byk servet sahiplerinin Boaziindeki eski Osmanl yallarn restore etmesiyle ortaya kan ihti
aml rneklerle karlatrldnda, Amavutky'de restore edilmi
bir evde oturmak ok daha mtevaz bir davrant, ama ayn zamanda
da bunun daha otantik grnd kuku gtrmezdi.
Amavutky'n evresindeki bo alanlarda gerek kapitalist yap
lama balaynca, mutenalama yeni bir atlm yapacakt. Yeni inaa
ta getirilen kstlamalar, Boaz manzaras olan binalarn fiyatn yk
seltiyordu. Kk arsalarn birletirilmesi yoluyla inaat ruhsat elde
etme konusundaki baar da byk kazan getiriyordu. Yksek kr
olasl mteahhitleri cezbediyordu. Son on yl iinde Amavutky
srtlarnda daha nce grlmemi lde bir inaat faaliyeti balad.
Bunlarn arasnda birka gvenlik kapl site de yer alyor. Sitelerden
birinde yirmi-yirmibe villann yan sra, tenis kortlar ve yzme ha
vuzu da mevcut. Her bir villa 2 milyon dolar civarnda. teki siteler
biraz daha mtevaz: daha az gsterili olan buralar ise 500 bin dolara
satlyor. Bunlar yasal yntemlerle satn alnm arazi zerinde yerle
ik mteahhitlerce ina edilmi yaplar. Mteahhitler, son derece zah
metli ve muhtemelen brokrasinin kilitlerinin ancak byk masrafla
alabildii bir sre iinde, tek tek arsalarn sahiplerini arayp bula
rak satn alm olmallar (bu arsalarn birou lkeyi terk etmi olan
Rumlara aitti). Yeni kurulan sitelerin sakinleri de, Amavutky'n
eteklerindeki mutenalama srecini yaratan kresel ekonomik btn
leme dalgasnn rnleridir, ama bunlarn gelirleri daha yksektir,
irket hiyerarisinin daha st basamaklarna trmanmlardr. Srtlarda
yaayanlar, banka genel mdr yardmclardr; eteklerde yaayanlar

218

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

ise reklam metin yazarlar.


Btn bu gelime, Amavutky sakinlerinin ortalama gelir ve ser
vet dzeyinin ykselmesi anlamm tasa da, mahallenin merkezi ile
Amavutky srtlarndaki siteler arasnda fazla bir kaynama yaan
mamtr. Eski mahalle iinde daha gen, kendi aralarnda daha farkl
lk tayan, hatta Bohem tarzda yaayan bir topluluk, kk ahap ev
lerde, peyzaj almas yaptrmadan, khya ya da kapc olmakszn
yaamakta. Fakat bu tr mutenalama yava ilerlemektedir. Amavut
ky hl karma ve eitlilie dayanan bir nfusa sahiptir. Gelir ve ha
yat tarz bakmndan semt sakinleri arasnda an farklar vardr. Eski
kahvehaneler hl dolmaktadr, yalnz ayn zamanda gnbirlik ii
ler iin ii pazar ilevini de grmekte olan sala kahve kapand. So
kak hayat devam ediyor. Esnaf hl mahallenin hayatnda n safta.
Baz eski bakkallar daha lks bir tarza gemi durumda. Kivi, avoka
do ve her tr yabanc lks mallar satan yeni spermarketler alyor.
Mahallenin bir Ermeni sakini tarafndan iletilen eski bir kahveci
dkkn, cumhuriyet ncesi dneme bilinli olarak yknyor. Nos
talji tacirleri beklenebilecei gibi kendisini som yamuruna tuttuun
da, dkkn sahibi mslmanlarla hristiyanlar arasnda ban iinde
bir arada yaamaya ilikin yklerle kendinden umulan sylyor. Bir
antikac dkknnn yan sra, klasik mzik eliinde uluslararas
mutfaklardan rnekler sunan yeni kafeler ve mteri ekmekte baar
l bir dizi gece kulb var. Bunlardan biri Etyopya yemekleri yapyor,
Afrika rock mzii alyor; bir bakas yeni sentezler zerine uzman
lam, kresel bir sound tayan bir bileimi, rnein Laz cazn din
leyicilerine sunuyor; bir ncs ciddi Trk rock mziinin "in" me
kn. Hatta bir "wine bar bile mevcut.
Bu yeni tr elence meknlaryla karlatrldnda, sadece Bo
az kysnda yemek yemek amacyla ehirden gelen mteriye hiz
met veren eski tarz balk restoranlar gemi bir dnemin simgeleri gi
bi duruyor. Hzla sahip deitirmelerinden de anlalabilecei gibi,
bunlar tam bir gerileme yayorlar. Bu eski restoranlara gelen daha
geleneksel mterilerden farkl olarak, yeni tarz elence yerlerinin
mterisi daha gen, daha "modern". Bunlar ya Amavutky' mutenalatranlar ya da salt Amavutky'de olmak iin gelmi olanlar. Za
ten Arnavutky'n kendisi, eski dnyann teki kentlerinin yenilen
mi eski mahalleleri gibi, tketilecek bir meta haline gelmi durumda.
Bu tketimin ayrlmaz bir paras, gemi zamanlann mtehayyil
kozmopolit dnyasnn yeniden yaratlmas. Aslnda, bu civarda yaa

K SEMTN HKYES

219

makta olan ok sayda yabanc, yeni bir kozmopolitliin de gelimesi


ni salyor. Bu yabanclar ya Arnavutky'deki Robert Lisesi'nde, ya
Bebek'teki Boazii niversitesi'nde grev yapyor olabilir. Ya da bir
aratrma enstitsnde aratrma yapan renciler olabilir. Veya yolu
buraya dm misafir air ya da sanatlar olabilir.
Bu, Amavutky'n 19. yzylda oynad roln gnmzdeki e
deeridir. O zamanlar da Amavutky, stanbul'un bir dnya kenti ola
rak oynad rolden kaynaklanan, ama bu rol iin vazgeilmez olma
yan bir nfusu barndryordu. Birinci Dnya Sava'ndan sonra kuru
lan ulus-devlet stanbul'u da dnk kimliinden vazgemeye zorlar
ken Amavutky'n nfusunu ve toplumsal yneliini ylesine dei
tirdi ki, sonunda bu semti kentteki herhangi bir semtten ayrmann im
kn kalmad. Amavutky'de artk kente yeni gm, yoksul, tutucu,
ie dnk birtakm insanlar yayordu. Ancak, 1980'li yllardan sonra,
stanbul'un almas, bilgi hizmet sektryle bantl bir yeni meslek
sahibi orta snf yaratan yeni ekonomik ve kltrel aklar, Amavut
ky'n bir mutenalama sreci iinde yeniden canlanmasna yol at.
yle grnyor ki, u anki gelime, yava yava da olsa, bu dn
m doal sonucuna ulatracak bir potansiyel tayor.
Kreselleen Bir Kentte Mahallelerin Yeniden Yaratlmas

Kentlerin ilevleri, dnyadaki yerlerine bal olarak dnr. Bu, s


rekli deien bir balam erevesinde, daimi bir yeniden ina sreci
dir; ayn zamanda kentsel ekolojiyi de srekli yeniden biimlendirir.
Farkl semtler, kentin toplam konumu tarafndan koullanan ilevleri
yerine getirmek zere yeniden ve yeniden farkl biimlere girer.
1980'li yllara kadar stanbul bir nc dnya metropolyd: daha
nceki dnemlerde tam olduu kresel ve uygarlklar aras rol,
ulusal kalknmann yaratt zorunluluklarn glgesinde kalmt. Da
ha ekonomik bir dnm balatmadan nce bile, ulusal ina impara
torluun eski bakentinin dokusundan kozmopolitliin kalntlarnn
ayklanmas olarak anlalyordu. Bylece, ideolojiye ncelik verme
ynndeki bilinli bir giriim erevesinde, nfusta deiiklikler eko
lojik deiimi nceliyordu. Laleli vakasnda, "milliletirme" ekolojik
deiimin ynn belirlemek bakmndan byk bir etki yapmad.
Belki stanbul'a yeni yollar almas kararnda ve gzergh seiminde
Rum mahallelerinin imha edilmesi istei rol oynam olabilir. Ama
vutky'de ise, semtin gayrimslim sakinlerinin ulus-devletin politika-

220

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

lan sonucunda lkeyi terk etmesi bir koruma etkisi yaratyor, teki
blgeleri hzla deien bir ehirde bu semtin OsmanlI'dan kalma bir
ke olarak ayakta kalmasn salyordu. Ulusal kalknma srecinde
deien snf dengeleri her iki semtin bileimini de deitirecekti: Arnavutky, kyden kente genlerin bir blmnn bannd bir blge
haline geliyordu; Laleli ise, devlet merkezli, duraan eski orta snf
dzenini yitirerek kentin genileyen ticaret merkezinin bir paras ha
line geliyordu.
Trkiye'nin 1980'li yllarda dnya apndaki aklara daha byk
lde almasyla birlikte daha hzl bir dnm balad. stanbul
doal olarak insan, para, mal ve simge aklarnn younlamasnn
en derinden hissedildii odak noktas oldu. Farkl semtler bu aklarn
etkisini farkl biimlerde hissedecekti. Laleli sz konusu olduunda,
turizm dolaysyla insan aklar ve bunun yan sra kk lekli tica
ret gelimenin ana itici gcn oluturuyordu. Bunu, kresel ekono
minin yeni yaratlm bir meknnda yaanan hzlandrlm bir mal
aknn zgl bir versiyonu izleyecekti. Laleli, varln snr an
mal aklar zerinde devlet kontrollerinin kaldrlmasna borlu olan
bir enformel pazar blgesi haline geldi. Bu ulus an ticaret, berabe
rinde nemli bir insan akn da getirdi: bunlar ounlukla eski Sov
yet cumhuriyetlerinden gelen kadnlard. Bu da melez bir ticari klt
rn oluumuna, yeni bir ortak dile ve hatta karma evliliklere yol a
yordu. Kreselleme Laleli'nin stlendii ticari roln salamlamas
na yol amt, ama artk bu rol blgesel bir dzeye ykselmiti.
Amavutky bir konut blgesi olarak kaldndan, 1980'li yllar
dan sonra yaad dnm daha yava oldu. Burada, kresel aklann etkisi, kendini yeni olumakta olan orta snf gruplarnn yeni kl
trel stratejiler benimsemesi dolaymyla ortaya koydu. Kentin hzla
dnen ekonomik hayatnn, en bilgi youn hizmet sektrlerinde a
lan bu temsilcileri, kendilerini kltrel bakmdan farkl bir grup ola
rak kurarken, teki kreselleen kentlerdeki benzerlerine ok yakn
bir davran iine girdiler. Amavutky'n mutenalamas srecinde
yolu aanlar bilinli bir kozmopolit konumla btnletirilmi cumhu
riyet ncesi Osmanlc kltr geleneine sarlyor ya da bu tr bir ge
lenei yeniden yaratyorlard. Bu rnek de gsteriyor ki Amavutky
artk ancak 1980 sonras dnemin kreselleen kentlerinde, benzer
toplumsal gruplarn kltrel stratejilerini betimleyen bir model ere
vesinde anlalabilir.

K SEMTN HKYES

221

Kaynaklar
Alexandris, A., 1983, The Greek Minority o f Istanbul and Greek-Turkish Rela
tions, 1918-1974, Atina: Center of Asia Minor Studies.
Ari, K., 1995, Byk Mbadele, Istanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlan.
Artan, T., 1993, "Amavutky", Dnden Bugne stanbul Ansiklopedisi iinde,
cilt 1, stanbul: Tarih Vakf Yaynlan, ss. 313-16.
Berman, M., 1982, All That is Solid Melts into Air, New York: Simon & Schus
ter.
Blacher, P. S 1996, "Les 'Shop-Touristy' deTsargrad ou les nouveaux russophones d'Istanbul", Turcica 28, ss. 11-52.
Demir, H. ve Akar, R., 1994, stanbul'un Son Srgnleri, 1964'te Rumlarn Simrd Edilmesi, Istanbul: iletiim Yaynlan.
Devlet statistik Enstits, 1958, 1955 Nfus Saym, Ankara: Babakanlk
Matbaas.
------1966, 1965 statistik Yll, Ankara: Babakanlk Matbaas.
------ 1968,1965 Nfus Saym, Ankara: Babakanlk Matbaas.
Johnson, C. R., vd 1922, Constantinople Today: The Pathfinder Survey o f
Constantinople, New York: Macmillan.
Keyder, ., 1987, State and Class in Turkey: A Study in Capitalist Develop
ment, Londra: Verso.
Keyde, ., zveren, E. ve D. Quataert (der.), 1993, Port-Cities in the Eastern
Mediterranean, Review zel Says (K).
Kozanolu, C., 1992, Cilal maj Devri, stanbul: iletiim Yaynlan.
Kuban, D., 1994, "Laleli", Dnden Bugne stanbul Ansiklopedisi, cilt 5 iinde,
stanbul: Tarih Vakf Yaynlan, ss. 187-89.
Zukin, S., 1989, Loft Living: Culture and Capital in Urban Change, 2. basm,
New Brunswick, N. J.: Rutgers University Press.

SONU
alar Keyder

ESKDEN nc Dnya olarak anlan lkeler topluluunda, kresel

leme, toplumsal deiim paradigmas olarak modernlemenin yerini


almtr. Bu deiikliin nedenlerinden biri, ulus-devletin vaad ettii
modernlemeyi salamaktaki baarszldr; bir baka neden ise,
ulus-devletlerin tabi olduklar btn uluslararas aklarn yadsna
maz biimde hzlanm olmasdr. imdiye kadar ulusal corafya ile
snrl olarak kabul edilmi (ve modernlemenin szcs olarak gr
len) devlet ile (rtk olarak gelenein ataletini temsil ettii ima edi
len) toplum arasndaki etkileime bal grlm olan toplumsal d
nm alanna bugn hkim olan, bu uluslararas aklardr. Geli
mekte olan dnyann metropollerinde halk ulusan aklar hevesle
kucaklamaktadr. Bu halk sadece daha zengin, daha eitimli, payla
lacak kresel kltre daha alkn (19. yzyl kresellemesinin sz
lne bavuracak olursak, Franszca deyimle daha volu, yani ge
likin) olmakla kalmaz; ayn zamanda, bu akmlarn aktarlmasn ve
elde edilmesini salayacak teknoloji ve altyap balantlarna erime
olanaklarna sahiptir. Bu metropollerin kresellemesinde ortaya
kan ana gerilim, kendilerini iinde bulduklar balamn ifte belirleni
minden kaynaklanr. Bunlar, bir uluslararas para, mal, insan, bilgi ve
gsterge ak ann bir parasdr; bu nitelikleriyle bu metropollerin
kresel bir sistemin ulusan alan erevesinde ele alnarak incelen
mesi gerekir. Ama te yandan, kendi devletlerinin corafi hkimiyeti
ve yasalannn egemenlii altndadrlar. Bu, zellikle de devletin g
cnn gerilemekte olduu bir dnemde, zorunlu olarak kreselleme
nin nnde bir engel olarak ykselmese de, kresel aklann farkl
balamlarda kabul edili tarzn etkileyen, her biri kendine zg pa
zarlklarn gerekletii anlamna gelir.
Devletin gcnn azalmas, kentsel dzeye, daha nceki dne
min poplist politikalarnn sona ermesi biiminde tercme olur. Bu
da politik ve ideolojik istikrarszlklar yaratr. Bu, kresel aklann

224

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

tutkulu biimde kabul ile birleince, nc Dnya metropolleri k


resel an btn atmalann bir dev aynasnda yanstmaya balar:
Sistem entegrasyonu asndan bakldnda, bunlar, kresel sistemin
daha zerk ileyii ile ulus-devletlerin normatif tarzda ifade edilen
tercihleri arasnda ortaya kan ynetim atmalardr. Toplumsal en
tegrasyon dzeyinde ne kan ise, kresellemi snflar ile dlan
m ve bu yzden kendilerini yerel marjinallie mahkm hissedenler
arasndaki byyen kutuplamadr. Bu kutuplama, kreselleme ile
yerelcilik, liberalizm ile cemaatilik arasndaki politik ve ideolojik
mcadelelerde dile gelir. Ulus-devletin politikasn artan lde bu
mcadele belirler.
Kresel kentler, kresel aklar zerindeki hayati kontrol ilevle
rini stlenen insanlar ve ticari birimler bu tr kentlerde bulunduu
iin, kresel lekte gerekleen ekonomik yeniden yaplanmay, is
tihdam yapsn ve nfus ve snf oluumu dzeylerinde bunlara bal
olarak ortaya kan deiimleri bire bir yanstrlar. Bu kentler, kresel
aktrlere (bunlar ister retici, ister tketici olsunlar), bilgi ve zevkler
zerinde kontrol, simgesel stat gstergelerinin yaylmas ve finansal
kaynaklarn ak trnden hizmetler sunarlar. Kresel kentler, retici
hizmetleri salayan sektrlerin nceliini yanstan zgl bir istihdam
yaps gelitirirler. stihdamn yaps, yalnzca retici hizmetleri ala
nnda sofistike ve yksek cretli ilerin varl tarafndan deil, ayn
zamanda bu tr birincil istihdamn ikinci dereceden etkileri tarafndan
da belirlenir: Post-Fordist bir dnyada yksek gelir sahipleri bir dizi
farkllam retim ve hizmet faaliyetini ieren emek youn tketim
kalplarna eilim gsterirler. Byk eitlilik gsteren yiyecek ve gi
yecek sunan butikler, zel restoranlar, arkteriler; zel yapm ve ba
km gerektiren mutenalam konutlar; sipari zerine yaplan mobil
yalar; dadlar, hocalar, bodyguardlar gibi kiisel hizmetler; bo zaman
ve elence faaliyetleri. Btn bu alanlardaki istihdam, tketim al
kanlklar Fordist ve kalknmac an eski orta snfna gre arpc
farkllklar gsteren bir yeni toplumsal katmann varlndan kaynak
lanmaktadr. Bir yanda bu yeni kresel snf ve onun lks ihtiyalar
na yant verenler arasnda, te yanda ise bunlar ile "eski" orta snf ve
ii snf arasnda sregiden toplumsal alveri, kresel kentleri tah
lil ederken kullanlacak temel ereveyi oluturan bir dizi atmann
ve pazarln temelinde yatar. yleyse, kresel kent kavramlatrmas
yalnzca dnya sisteminde ortaya kan politik-ekonomik deiim
evresinde odaklaan bir ey deildir; ayn zamanda, yeni metropol

SONU

225

lerde toplumsal yap, uzlama ve atmann analizi asndan da


nemli sonulan vardr.
Ne var ki stanbul'un yeni dnemdeki geliiminin ve atmalar
nn esas olarak kresel kent perspektifinden kavranabileceini ileri
srmek mmkn deildir. Her ne kadar, tarihi ve corafyas sayesin
de stanbul, kresel ekonomide nemli bir kavak haline gelme anla
mnda bir kresel kent olma potansiyeli tayor olsa da, bu potansiyel
byk lde gereklememi halde durmaktadr. Kitabn giri bl
mnde anlatlm olduu gibi, bu frsatn deerlendirilmemi olmas
nn nedenleri, her eyden nce, bir kentin kresel kent konumuna ka
vuabilmesi iin gerekli olan hukuk ve altyap koullarnn politik ne
denlerle yerine getirilmemesine baldr. Liberalizmin balangta
yaratt dolu dizgin heyecann ardndan Trkiye'nin politik dn
m yarm kalmtr; hem i, hem d politikada istikrar yakalanama
m, yabanc sermaye lkeye akma bakmndan gnlsz olmutur.
Bunun sonucunda, stanbul'un kresel ekonomi iindeki yeri, politik
engellerin enformel dzenlemeler araclyla baaryla ksa devreye
getirilmesi yntemiyle gelimitir: "Kara para" akmlan, uyuturucu
ticareti trnden "yasad" faaliyetler, "enformel" uluslararas ticaret
gibi. Bu faaliyetler, tam da milliyeti-devleti bir hukuki ve politik or
tamdan liberal-entemasyonalist bir ortama geiin tamamlanamamasndan kaynaklanmakta, yolsuzluun boy verdii, yasal olanla olma
yan arasndaki kaygan gri alanda srdrlen ksa vadeli, yksek riskli
faaliyetlerin gelimesini tevik eden bir ortam yaratmaktadr. stan
bul'un corafi avantajlann dahiyane yntemlerle kullanmakla birlik
te bu faaliyetler, kresel kentlerin uzmanlk alann oluturan, finans,
hukuk ve bilgi alanlarnda salanacak retici hizmetlerine elverili bir
altyapnn, istikrarl bir i ortamnn ve igc arznn yokluunu tela
fi edemez. Sz konusu faaliyetler ayn zamanda, hayat tarzyla, tke
tim alkanlklaryla, politik eilimleriyle, fikri ve maddi karlaryla,
genellikle byk irketler tarafndan formel temellerde yrtlen faa
liyetlere dayanan kresel kent anlayndan arpc farkllklar gste
ren bir kresel aktr tipi yaratr.
te yandan stanbul'daki deiim srelerini, kresel kent kavra
mna hi bavurmakszn anlamak da zor olacaktr. Vadettii parlak
gelecek ve maddi dllerin de ekiciliiyle, bu kavram politikaclar
ve farkl bak as yaratclar iin, lehinde ya da aleyhinde tavr al
nacak bir referans noktas haline gelmitir. Kavramsal dnyalarn y
lesine deitirmitir ki, daha nceki dnemin poplist ve kalknmac

226

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

terminolojisini, kentin geleceini ve kaderini belirlemede kresel al


ternatiflerin ve ikilemlerin oynayaca rol konusunda bilinli oldukla
rn gsterecek bir syleme tabi klmaktadrlar. Muhafazakr politika
clar dahi kresel kent kavramn kucaklamakta, ancak kreselleme
ye elik eden kltrel deiim karsnda savunmac ve yerelci bir ko
num benimsemektedirler. Maddi boyutu kltrel boyuttan koparma
konusundaki abalar, birka kuak nce Batllamay reddederken
teknolojinin hkimiyetinde bir modernlemeyi benimseyen milliyet
ilerin blnm konumunu hatrlatmaktadr.
Kresel kent bilinci, stanbul sakinlerinin gnlk duyarllklarn
da da u vermektedir. stanbul'un dnyann byk kentlerinden biri
olduu, Habitat ya da Olimpiyatlar gibi etkinliklere ev sahiplii yap
may hak ettii ynnde yeni gelien bir bilin mevcuttur. Kltrel
yneliler zerinde yrtlen tartmalar, kamu alannn anlam zeri
ne atmalar, grnrde uzlaamayacak kadar sert gese dahi, yine
de kentin ulusal snrlarn tesine taan bir rol oynamasnn mukadder
olduuna ilikin ortak bir varsayma dayanmaktadr. Yalnzca i dn
yas kresel byk irket bujuvazisinin uluslararas slubunu benim
semekle kalmyor, sradan insanlar da gelecein yceltilmesini payla
yorlar.
stanbul, kresel kent konumuna ulaamam olabilir, ama yo
unlaan aklarn toplumsal ve meknsal deiim zerindeki ekono
mik ve kltrel etkisi hi aralksz srmektedir. stanbul, hem etkinin
boyudan, hem de yol at atmalann younluu dolaysyla, kre
sellemenin ok ynl etkilerinin gzlenmesi asndan belirgin bir
laboratuvar nitelii kazanmtr. atma, kresellemenin devam et
mesi lehinde ya da aleyhinde olma biimini almaz; daha ziyade, kre
selleme atmann doasn deitirir, politik mcadeleler iin bir
balam ve dil yaratr. Farkl konumlann, iinde tanmland ortam
haline gelir. Ulusal kalknma dneminde anlalan ieriiyle "mo
dernleme" iin de geerli olduu gibi, kreselleme hem kar konu
lamaz bir maddi gc temsil eder, hem de kamusal syleme hkim
olur.
Kreselleme ynelii, yerelci ve savunmac konumlann kendile
rinin de bugnk varolulannn kresellemeye bal olduunu ve
onun tarafndan biimlendiini ileri srer. Ayfer Bartu'nun blm,
kresel kamuoyunda stanbul iin bir imaj yaratma zorunluluu er
evesinde, kltrel mirasn nasl bir mcadele konusu haline geldii
ni gsteriyor. Her bir sei farkl politik ve kltrel konumlann deir

SONU

227

menine su tayacana gre, ok katmanl bir gemiten hangi eler


korunacak, hangileri vurgulanacaktr? Kreselleme nne kan her
eyi silip sprrken, stanbul farkl pazarlklar iin nasl ambalajlanacaktr? Farkl aktrlerin gnlk mcadeleleri tarafndan biimlen
dirilen, ama ayn zamanda belediye seimleri gibi etkileri hissedile
cek dnm noktalarnda ortaya kan tercihlerce etkilenen bu somlar
srekli gndemde kalmaktadr. Kentin deien yz, kresellemenin
tanmlad parametreler erevesinde, farkl toplumsal gruplarn ge
rek kendileri iin, gerek kent iin bir kimlik oluturma amacyla yap
tklar pazarlklarn sonucu olarak biimlenmektedir.
Yael Navaro-Yan, bu kimlik politikasnn doas zerinde
odaklayor. zellikle de stanbullularn cumhuriyetin yksek modernizme sarld gnlerden miras ald, slam-laiklik konusundaki h
kim kutuplama zerinde younlayor. Yeni cumhuriyet modernle
me ile gelenekilik arasnda uzlamaz bir atma olduu kabul ze
rinde ykseliyordu. Gelenekilik ise slam dini ile zdeletiriliyor
du. Bu, kendi kendini yenilgiye mahkm eden bir tavrd: nk yerel
ve yerli olan her ey slam'a atfediliyor, bylece laiklik d dnyadan
gelen bir dayatma konumuna dyordu. Hi kukusuz bu, Islami ha
reketin srmesini istedii bir zdeletirmedir. Bu da laiklik yanllar
n kendilerinin de yerel ve yerli olduunu kantlama abasna iter. Na
varo-Yam'n hedef olarak ald yaklam, gemite modernleme
nin, gnmzde ise kresellemenin ciddi biimde kk salm ve laik
lik asndan bir toplumsal taban oluturmu olduu bir balamda, s
lam'n gerek "yerli" kltr olarak kabulndeki kolayclktr. Bu an
lamda, kresellemenin etkisi altnda ulusal kimliklerin zld bir
ortamda, laik, liberal ve "kresel" bir hayat tarznn savunucular yani Batllam stanbullular- iin kolayna kap devletin kanatlan
altna snmak yerine mcadelelerini sivil arenada vermelerinin zo
runlu olduu sonucuna ulamlardr.
Islami akmlar Cumhuriyetin modernist ideallerine direnmiler
dir, ama bunda ne yalnzdrlar, ne de birlik iinde. Tanl Bora, impara
torluk dneminden kalma ve Islami tarih yazmnn karmak mirasn
ele alyor. Bu tarih yazm, stanbul'un kresel bir konuma sahip ol
may hak ettii grn savunur. Bu hak, ya stanbul'un an zne,
yani mminler iin vaad edilmi bir kent olmasna, ya da Osmanl d
neminin kozmopolitizmine balanr. Islami yazarlar stanbul'a bakar
ken ikircikli hissederler: stanbul mbarek bir ehirdir, ama ayn za
manda ok fazla Batllk akar stnden. Refah Partisi 1994 seimleri

228

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

ni kazandnda stanbul'u bir kresel kent olarak sunan bir sylem


benimseyerek Osmanl tarihini bu amala canlandrmaya yneldi.
Ama slami hareketin sekinlerinin stanbul'un kresel rol konusun
daki konumlan, siyasal slm kyden kente yeni gm insanlann
gznde cazip klan poplist sylemle elimektedir. slami hareket
stanbul'un politik hayatnda kendini ifade etme olanan bulduka,
tam da mcadele etmeyi hedefledii glerin etkisi altnda blne
cekti. Baz slami dnrler kreselciliin kendilerine uygun bir ver
siyonuna sanlr ve stanbul'u o projenin merkezi kenti olarak parlat
maya alrken, bazlan poplist bir yerelciliin snrlar iinde kal
yorlard. Jenny White'm blm, stanbul'u, slam ile laiklik ya da k
resel ile yerel arasnda kurulacak basit kartlklarla aklanamayacak, "ok ynl ve ok dzeyli" kent trnn bir temsilcisi olarak ele
alyor. White, laiklik yandalarnn slami olarak nitelemekle yetin
dikleri sosyal tabann nasl blnm olduunu ortaya koyuyor. B
tn bu insanlan birletirir gibi grnen slami giyim kuamn, zellik
le de kadnlann bartsnn ardnda, toplumsal aidiyet, ekonomik
olanaklar ve ideolojik konum bakmndan farklar mevcuttur. Liberalizasyon dnemine damgasn vuran arsz tketimcilik, dnyann her
yerinden gelmi mallarn dkknlarda satlyor olmas, slami sosyal
tabanda da kendini tekilerden ayrma ve klk ynnde bir eilimde
yansmaktadr. Ayn zamanda, kreselleme kendi gelime dinamii
ne sahip olan sivil toplumun zerklemesi anlamna gelir. Bu dinamik
ise artk eski ikiliklerden hareketle oluturulmu kategoriler aracl
yla kavranamaz. stanbul asndan, kreselleme, ulus-devletin
modernist denklemlerinin iine smayacak bir toplumsal ve ideolo
jik blnme yaratmtr.
Kreselleme farkl topluluklar ok eitli trden kltrel akm
larla kar karya getirir. Bu akmlar, atmamn doasn, savunma
hatlarn, uzlama ya da sertleme potansiyelini biimlendirir. stan
bul'un kresellemesinin savunucular, ekonomik dnmn dalgas
zerinde ykselme olanana sahip toplumsal gruplardr. Bunlar ken
dilerini, kresel mesajn ayrcalkl muhataplar, medya ve gsterge
aklarnda mevcut olan kltrel gstergelerin "badndrc debdebe"sinin maniplatrleri ya da tketicileri olarak grrler. Aye nc
bu gstergelerin gemite ve gnmzde kentin teki sakinlerinden
(kyden kente gm kltrsz insanlardan) farkl olarak, gerek s
tanbullunun tanmlanmas iin nasl kullanldn aratryor. stan
bul'un yerlisinin zelliklerinin doas, tekiletirilmi olana atfedilen

SONU

229

kltrszle uygun biimde deiim gsteriyor. Mizah, zellikle ka


rikatr, hem varsaylan fark sergilemekte, hem de Istanbullu'nun ko
layc zgvenini sarsmaktadr. nc, medeniyet kurallarn bilme
mekten ahlaki bakmdan iticilie kadar uzanan bir yelpazede, yeni
gmenlerin dlannm doasn, popler mizahta, ok satan dergi
lerin karikatrlerinde, tarihsel aamalar bakmndan izliyor. Kresel
lemenin btn yerleik hiyerarileri altst ettii, her ey metalat
iin yeni zenginlerin de en nadir kltrel mallara bile eriebildii bir
ada, stanbul'un yerleik orta snf, kendine son bir mevzi olarak,
kltrn ve beeninin bayala ve an tketime kar savunulmas
n bulmutur. Ahlaki bakmdan aa grlrken, kresellemenin
sunduu snrsz mal ve gsterge potansiyelini smren "maganda"lan yerden yere vurmay kendine i edinmitir.
Martin Stokes, stanbul'un, artan lde kresel aklar tarafn
dan biimlenen zevklere uyum salayabilmenin sanclaryla kvranan
mzik sanayiini inceliyor. Popler mzik de, kresel olann "yerel"
olan srekli rettii ve yeniden rettii bir erevede, paralanm
bir yaam dnyas balamnda kendini bir yere yerletirmesinin bir
arac haline gelir. Dou ve Bat mzikleri arasnda modernleme sy
leminin tanmlad plak kutupsallk temeli veri alnrsa, ulusallk
sonras dnem bu keskin ayrma meydan okuyan bir dizi jannn ve ka
tegorinin doumuna tank olmutur. Ne var ki Stokes, kreselleme
nin geni bir eitlilik yelpazesi yarataca konusundaki iyimser bek
lentilerin abartlmamas gerektii kansndadr, nk ulusan irket
lerin yaylmas, medya okuluslularnn yerel mzik retimini ele ge
irmesi anlamna gelecektir. Kresel irketler, byk pazarlara hitap
etme potansiyeline sahip mzik trlerini desteklemekte, eitlilii
dlamaktadrlar. Yani kresel popler kltr akmlan tketimin, gs
terilerin yelpazesini geniletmekte, ama ou insan bu akmlann biimlendirilmesine katlma olanaklanndan yoksun kalmaktadr.
stanbul Hristiyan halkn lkeyi terk etmesinin ardndan etnik e
itliliinin bir ksmn yitirmi oldu. Ama kyden kente g yoluyla
gelenler, lkenin kendisinin bir etnik mozaik oluu dolaysyla, kente
yeni bir heterojenlik kazandrd. Ne var ki, bu yeni heterojenlik ok
daha az reklam yaplan bir ey oldu. Eer bugn stanbul'un medeni
nezaketten yoksunluundan sz edilebilirse nedeni elbette bu heterojenliktir. Ama bu zellik stanbul'a ayn zamanda kaba bir canllk
katmaktadr. Balangta, kyden yeni gelenlerin kente asimile olaca
ve kavramsal bir kentsel homojenliin bir paras haline gelecei

230

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

umuluyordu. Ne var ki, son zamanlarda kltrel birliin cephesinde


ortaya kan atlama, mezhep, etnik aidiyet, hemehrilik temellerinde
bilinli biimde oluturulmu ve ina edilmi alt kltrlere yaslanan
alann ok daha byk ihtimaller haline gelmesine yol amtr. Se
ma Erder, ulus-devletin denetimindeki zayflamann nasl kimlik poli
tikas temelli hareketlere yol atn, bu hareketlerin ayn zamanda
kent ekonomisi ve belediyecilik bakmndan gelimelere damgasn
nasl vurduunu ortaya koyuyor. Kyden kente genler, beraberle
rinde aile, akrabalk ve hemehrilik balar biiminde, bir toplumsal
a kurma sermayelerini de getirirler. Bu ilikiler, kamu hizmetleri el
de etmek iin, konut bulmak ya da inaat yapmak iin, sermaye ya da
i bulabilmek iin, ksacas kenti kullanabilmek iin seferber edilir.
teki kresel kentlerde de olduu gibi, g hibir zaman sona ermez.
Bu yzden, hemehrilie dayanan ilikiler, stanbul'la g edenin
memleketi ve Bat Avrupa'daki gmenler arasndaki kolay temaslar
araclyla glenir ve yeniden retilir.
Sekizinci blmde, kente g dnemindeki dnm sreci iin
de stanbul'un konut mimarisini ele aldm. stanbul arazi igaline da
yanan gecekondu mahallelerinin yaylmas yoluyla genilemitir.
Ama toprak mlkiyetine ilikin hukuki rejimin tarihesinin zgll
dolaysyla bu konutlarn yasallamas olduka kolay olmutur. Ken
tin eperindeki bu mahallelerin yan sra, modernlemenin en canl
dneminde ehrin iindeki orta snf yerleimlerinin de hem kalitesi
ykselmi, hem de ehrin corafyas iindeki yeri deimitir. Bunun
sonucunda kentin meknsal farkllamasnda kkl bir deiiklik
meydana gelir. Bugn, kresel lks konut modellerinin etkisi altnda,
yeni konut biimleri, zellikle kresellemi orta snfa ideal yerleim
biimi gibi grnen gvenlik kapl sitelerde villalar ve farkl bir stat
grubu iin, mutenalam "Osmanl evi" gndeme gelmitir. Daha
sonra onuncu blmde stanbulun iki semtinin cumhuriyetin kurulu
u ve ulusal kalknma dnemlerinde yaad tarihi ele alarak kresel
lemenin bu semtlerin toplumsal ve ekonomik ilev ve karakterlerini
nasl deitirdiini gstermeye altm. Bu aba, kentin tarihinin
getii ana evreler (cumhuriyetin kuruluu, ulus-devlet temelli mo
dernleme, kreselleme) araclyla kentsel ekolojide ortaya kan
deiiklikleri gstermeye ynelik.
Btn bu blmleri kesen ortak bir tema, mekn boyutunun top
lumsal kimliin ve atmalarn biimlenmesinde oynad nemli
rol. Toplumsal sreler kentsel mekn yaratr ve daha sonra gelime

SONU

231

sini bu yaratlm meknda srdrr, bu mekn tarafndan biimlendi


rilir. Kimlikler yalnzca toplumsal yapnn rnleri deildir; bireyler
ve toplumsal gruplar, iinde yaadklar fiziksel mekn tarafndan do
laysz biimde birbirlerine balanrlar. Bu mekna anlam atfetme a
bas iine girerler, meknn geirdii dnm onlar da biimlendi
rir. Kamu alanna atfedilecek anlamlar konusunda atma kanl
mazdr. Burada sz edilen "kamu alan" hem somut, hem de soyut
tur: meydanlar ve radyo yaynlarm kapsar, trenleri, basn ve bilbordlan, andan ve enlikleri. Sava, zel olarak mlk edinilemeyen,
ama yine de herkes tarafndan kullanlan meknn tamam zerinde
verilir. Kukusuz kentin ayrt edici zellii de budur: herkese payla
lmas gereken bir meknda eitli, atan karlann mevcudiyeti.
stanbulla ilgili olarak en fazla ilgi oda olan ey, kamu alan ko
nusundaki slami ve laik temsil biimleri olmutur. Bu temsil biimle
ri, modem ile geleneksel ya da kresel ile yerel arasndaki daha geni
tartmalardan kaynaklanr ve onlarla iliki iindedir. Gze grnen
dzeyde, her iki tarafn konumu da ok temel noktalara dayanmakta
ve uzlama mmkn grnmemektedir. Aslnda, stanbul'un Avrupa'
nn muhayyilesindeki, Bat ile Dou'nun ezeli ve ebedi sava alan gi
bi alglanan simgesel konumu, uzlamazlk grntsn daha da kes
kinletirir. Bu kitaptaki makaleler, modem olan nasl geleneksel olan
biimlendirdiyse, kresel olann da yerel olan biimlendirdiini ileri
sryor. Farkl uygarlklar aras atmalar konusundaki dnceler
tartmann sertliini krklyor olabilir; ya da kresel ideolojik fark
llklar stanbul'u kendilerine bir sahne olarak semi olabilir. Btn
bunlar meselenin ciddiyetini artrarak her iki taraf da olmas gereken
den daha uzlamaz tavrlara srkleyebilir. Gerekte ise, taraflar k
resel ile yerel, Bat ile Dou arasnda hatlar belirgin bir tartmaya tutuamayacak kadar i ie gemitir, kendi iinde blnmtr.
Militan anlamyla ele alndnda, "yerel" kavram ilerin yerel
tarzda yrtlmesi, fiziksel ortamn kirlenmemi gibi grlmesi, z
gl bir kltr gibi anlamlar tar. Kresel/yerel diyalektiinin maddi
eklemlenmeleri fiziksel meknda, kentsel alann oluumunda, kent
sakinlerinin mimari mekn kullan tarznda, onunla kurduklar ili
kide, ona atfetikleri anlamlarda aka gzlemlenebilir. Elbette, yerel
olarak kavramlatnlan her eyin aslnda yeni ve yeniden yaratlm
olduu dorudur. Gnmzde gecekondu mahallesinde ya da ehrin
merkezinde varolan fiziksel mekn da, gnlk yaam da daha nce
mevcut deildi. Gelenee uygunluk talebinde bulunuluyorsa, bu, sz

232

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

konusu talebin mcadeleye katlanlann bir blmnn gerek ihti


yalarna karlk vermesindendir. Bu ihtiyalar, kresellemenin kl
tryle yzyze gelindiinde, yeni kimlikler oluurken ortaya kar.
Ne boyutta olursa olsun benzer bir toplumsal blnmlk sergileyen
ve bir btn olarak kentin imaj konusunda farkl gruplarn farkl yak
lamlara sahip olduu btn kentlerde olduu gibi, stanbul'da da
kenti kimin tanmlayaca sorusu hayati bir nitelik tar. Hayatn e
itli alanlarnda, farkl biimlerde (giyim kuam, mizah, mzik) s
rekli olarak iddialar ileri srlmekte, yeniden ve yeniden dile getiril
mektedir. Kentsel giriimciler ve imaj parlatclar, ktalar birbirine
balayan, art-alan (hinterland) olduu varsaylan blgelere eriebilen ve onlar hkimiyeti altnda tutan, retici ve tketicilerin talep etti
i btn kolaylklarn salanm olduu, kpr kpr bir kent imajn
yaymaya alyorlar. Enformel ve/veya yasad i yapan giriimciler
iin, stanbul'un kresellemesi tatl krlarnn kayna olabilir ama
bunun reklam yaplmamaldr. Eski tarz politikaclar iin stanbul,
patronaj ilikileri ve rant elde edilmesi asndan bulunmaz frsatlar
yaratan bir nc Dnya mega kentidir. Kentin sakinleri, zellikle
de kresel irketlerin ve kresellemi tketimin eriim alan dnda
kalan semerde yaayan ve alanlar ise, bu projelerden ve uygula
malardan pasif biimde etkilenmektedirler. Artk pamuk ipliine ba
l duran namuslu bir yaam savunma ve koruma abas iindedirler.
Bu aba, toplumsal dayanma ve sosyal adalet zlemleri biiminde
davurulur, ama ifadesini, alar boyunca sregelmi hkimiyet ve
ezme ilikilerini srdren bir kltrel gelenekilikte bulacaktr.
*

Kreselleme, kresellemi sektre aralksz katlmlarn olduu, ge


ri kalanlarn saflarnn gittike zayflad dzenli bir ikilik mi yara
tr? Yoksa kresellemenin yaratt maddi dnm zorunlu olarak
snrl ve kendi iine kapaldr da, ortaya kresellemi bir adack ile
dlanm ve ona muhalefet eden bir art-alan arasnda srekli bir b
lnmlk m kar? Bu sorularda rtk olarak mevcut olan ikilik,
kresellemenin blnmenin doasm nasl deitirdiini grmezlik
ten gelmektedir. erilenler ve dlananlar arasndaki izgi srekli ye
niden izilir. Bu anlamda stanbul'un politik hayat, tam da kyden
kente genlerin toplumsal entegrasyonuna ilikin sorunlar kresel
lemenin dev aynasnda byd iin uygarlk farkllna ilikin bir

SONU

233

boyut kazanmtr. Sosyal entegrasyon sorunlar 1950'li yllardan, ya


ni kente kitlesel gn balamasndan bu yana varolmutu. Ne var ki,
ulusal kalknma dneminde, atma, himayeci ilikiler araclyla
birbirleriyle yar halinde olan partilerin politik yatana kanalize
edilmiti. deolojik blnme ortaklaa bir kalknmac paradigmann
snrlan iinde kalyor, tartma esas olarak sekinin ayncalklanndan
yoksun klnmasnn temposu zerinde yryordu. Kresellemenin
koullaryla ilgili kavramlar ve konumlar, ideolojik pozisyonlan daha
keskin, karlkl uzlamalan daha g hale getirir. Konumlann gittik
e katlamas, katlmclara, yattrma ve uzlatrma tr daha umut
verici toplumsal sreleri unutturur. zlenecek politika asndan
maddi uzlamalara ulalm olmas bile (rnein Beyolu belediye
siyle meyhaneler arasnda kaldrma masa yerletirilmesine ilikin
tartmada olduu gibi), kltrel ve simgesel konularda keskinliin
yumuamas iin bir gvence olmaktan kar.
Elbette bu, uzlamalara hi ulalmad anlamna gelmez. Kent,
farkl konumlann su geirir, esnek, karlkl uzlamaya ak olduu
bir dzeyde, kendine pratik bir ileyi tarz bulur. Bunun rnei, s
tanbul'un 1994'ten beri slamc partilerce ynetilmesinde grlebilir.
Yine de kresellemenin yaratt kutuplama btnyle gerektir:
gelir dzeylerinde, hayat tarzlannda, tketim kalplannda ve artan l
de meknda blnmeler ortaya kmtr. Baz mahallelerde halk
biraz daha ucuz ekmek satn alabilmek iin kuyrua girerken, baz
semtlerde zenginlik her trl atafatl yntemle sergilenmektedir. Bir
yandan evsiz sokak ocuklarnn says her gn artarken, te yandan
lks cipler mantar gibi oalmaktadr. ehrin yle blgeleri vardr ki,
iyi bir fotoraf usta bir kadrajlamayla ektii fotorafn Kabil'de e
kildiini ne srebilir; baz baka blgeleri ise herhangi bir Avrupa
kentinin modem mahallelerinden ayrt etmek mmkn deildir. stan
bul gibi, farkl toplumsal statden ve snflardan insanlarn ayn konut
meknnda i ie ve bir arada yaamasna ilikin anlarn hl bellek
lerde olduu bir kentte, meknn ayrmas ve bugn kural haline gel
mi olan dlayc yerleim kalb, yeni ve sarsc bir olgudur.
Kutuplama kresellemenin temel bir zellii olarak grld
nde, slamn nasl bir mecaz haline geldiini anlamak kolaylar.
Barber'n kitabnn (1995) nl bal "Cihat ile McWorld Kar Kar
ya", atmann slam ile dnya kltrnn homojenlemesi arasn
da olduunu ima ederken kresellemeden kaynaklanan kltrel kar
makl tam dora olarak yanstmyor olsa da, yine de slam'n te

234

STANBUL, KRESEL LE YEREL ARASINDA

mel rakip olarak grlmesinin mecazi karakterini doru biimde sap


tamaktadr. Bunu sadece slam'n el altnda oluuyla ya da kklemiliiyle ya da "geleneksel" kltrn tek bana din dolaymyla temsil
edilebilecei gereiyle aklamak mmkn deildir. Btn bu iddia
lara kar klabilir: el altnda olan baka ideolojiler de mevcuttu; slamn yeni biimi ise, milliyetilik ncesi dnemin greli olarak ie
dnk cemaatleri arasnda yaygn olan halk Islamndan ciddi farkl
lklar gstermektedir. Hayr, bunun nedeni, slam'n kendisinin kre
sel bir atlm yapm olmasdr. Tartmann erevesinin kreselle
me olgusunu gz nne almasn gerektiren bir balamda, slam, ho
mojenlemi bir kresel kltr ile ayn corafi alan zerinde inandr
c tarzda iddias olan bir pozisyonu temsil etmektedir. Eer slam be
lirli bir baar kazanmsa, bunun nedeni tam da yerel kzgnlklarn
iinde anlam kazanabildii kapsayc bir ereve sunabilmesidir. Islamm kitleleri seferber edebilen bir dnce tarz olarak baarsnn ar
dnda bir uygarlk projesi deil, yerel olann savunulmas ihtiyacn
dile getirecei varsaylan bir kzgnlk szln salamaktaki etkin
lii yatar. stanbul, bu tr bir mecazi seferberliin ayrcalkl mekn
haline gelmitir.
Kreselleme paradigmasnn kavramlar, snf oluumu ve eko
nomi politik temelli atma kavramlarnn yerine kltrler aras m
cadele ve kltrel dlamaya dayal analizleri geirme eilimi gste
rir. Ancak kreselleme konusundaki mcadele toplumsal yapnn d
nmndeki atlaklarla akmakla kalmaz; ayn zamanda belirtik
biimde politik bir mcadeledir. stanbul ulusal gelirin te biri ile
yans arasnda bir paya sahiptir; lke nfusunun altda biri bu kentte
yaar. Bu yzden de stanbul'un politik mcadeleleriyle lke apnda
ki politika ou zaman rtr. Ulusal apta ileri srlen politik prog
ramlar dolayl ya da dolaysz biimde stanbul iin belirli bir imaj ve
belirli tasardan ierir; stanbul apnda yaplan politikann kendisi de,
zellikle kresel kent kampanyas, ayn zamanda bir ulusal program
anlamna gelir. Daha nceki dnemin btn tandk atmalan yeni
bir szlk araclyla ifade edilmeye baladka, kreselleme mo
dernlemenin yerine getike, stanbul, kresellemeyi oluturan b
tn akmlann dm noktas olduu iin, yeni bir merkezi konum ka
zanmaktadr. Uluslararas burjuvazinin ve Trkiye'nin yeni meslek
sahibi ve ynetici snflarnn stanbul'un ruhunu fethetmek iin ver
dikleri kavga, aslnda ayn zamanda lkenin gelecekteki ynelii ze
rine verilen bir mcadeledir.

SONU

235

Modernlemecilerden farkl olarak, kreselleme cephesi ille de


ulusal zmlere bel balamaz. Bu insanlarn ballklar ve karlar
esnektir; kresel lekte, ayn soydan olan sanal topluluklarn yesidirler. Kamunun salayaca hizmetlere duyduklar ihtiyac asgariye
indiren hayat tarzlar dahi, hibir taahhde girmek istememelerinin iti
rafdr. Ofis binalar elektronik sensrlerce korunur; koskoca bir body
guard, ofr ve kapc ordusu emirlerindedir; zel hayatlar sitelerinin
yksek kaplarnn ardnda geer. Btn bunlar, bir kendi iine ekil
menin, mcadeleye girme konusunda bir isteksizliin belirtileridir.
Mike Davis'in (1990) ileri srd gibi, bu tr zellemenin mantksal
sonucu militarizasyon olabilir; ancak enformel biimde kresellemi
sektrn uzak dnyas dnda bu henz gereklemi deildir.
Ne var ki kalc biimde blnm bir kenti ngren bu bak a
s an karamsar olabilir. Metropoller kendi kendilerini yeniden yap
landrmaya mahkmdurlar. Deien maddi gler ve koullar, her
eyden nce onlara etki yapar, onlar tarafndan gelitirilir. Son iki onyl boyunca, bu yeniden yaplanma sreci kresellemenin hkimiyeti
altnda yrmektedir. stanbul'un btn sakinlerinin hayadan kanl
maz biimde dntke, bunun dolaysz etkisi gerekten de mcade
lenin saflarnn sklamas ve yerel boyutun militan bir tarzda yaratl
mas olmutur. Ama taraflann sanki ayn dnyada yaamad bu du
rumun geici olduundan kuku duyulamaz. Eer kresellemenin
arl hkim duruma gelirse, atma da daha tandk bir ehreye b
rnebilir; dnsel ve fiziksel bakmdan paylalm bir mekn ze
rinde bir blm mcadelesi haline gelebilir. Eer kreselleme,
modernlemenin ulat en yksek aama olarak kabul edilirse, mo
dernist bakn iyimserlii ile toplumsal ve meknsal farkllamann
ktmserlii arasndaki atma bir kez daha gndeme yerleecektir.
Bat kentlerinin tarihinden bildiimiz gibi, bu ikileme verilebilecek
tek bir yant yoktur. Byk tarihsel akmlar hem toplumsal, hem de
meknsal farkllama alanlarnda altst olulara yol aar; modemitenin vaadleri de biim deitirir. Bugn yapabileceimiz tek ey, iin
de yaadmz na bir tehis koymaktr.

Kaynaklar
Barber, B. R., 1955, Jihad v McWorld: How the Planet is Both Falling Apart
and Coming Together, New York: Times Books.
Davis, M., 1990, City o f Quartz, Londra: Verso.

HAZIRLAYAN

a la r Keyder

stanbul
Dnyann en eski ve en byk ehirlerinden biri olan stanbul
balamnda kreselleme srecinin etkileri inceleniyor bu kitap
ta. Dou ile Bat arasnda, slam ile Laiklik arasnda bir kprdr
stanbul, ya da bunlar arasndaki bir mcadelenin arenas olarak
dnlr sklkla. Bu kitapta bir araya gelen yazarlar, bu tr kli
elerin tesinde, kentin ruhu ve kentte yaayanlarn kimlikleri
zerinden srp giden bir mcadelenin biimlendirdii daha kar
mak bir stanbul gryorlar: Kresellemeyle deien bir stan
bul ve kresellemenin kente tad dnmlere kimi direnen
kimi anlamaya, uyum salamaya alan, bozup yeniden ekil
lendiren "stanbullular"...
Ayfer Bartu, Tanl Bora, Sema Erder, alar Keyder, Aye nc,
Martin Stokes, Jenny White ve Yael Navaro-Yan, katklaryla,
politikadan kltre, mizahtan mzie, kamusal alandan konutla
ra, kentin atma ve uzlamlarla dolu yakn gemiine k tutu
yorlar; "sorunlar ve elikiler yuma stanbul'un bugnne dair,
zengin kuramsal / kavramsal aralara sahip bir harita kyor or
taya...

Metis Edebiyatd
ISBN-13: 978-975-342-291-8

789753 422918

Metis Yaynlar
www.metiskitap.com

You might also like