Professional Documents
Culture Documents
Luigi Pirandello
Aylak Adam 71
Roman 27
Kitabn zgn Ad: Uno, Nessuno e Centomila
2015 Aylak Adam Kltr Sanat Yaynclk
ISBN: 978-605-9115-07-0
Sertifika No: 27938
T m haklar sakldr. Yayncnn yazl izni olmakszn
hibir yolla oaltlamaz.
1. Basm: ubat 2015
BRNC BLM
1
Kann ve Burnum
kaybetmediimi sylemiti.
Hak ettii bir vgnn nce kendisinden esirgendiini, ardn
dan kendisine cmert bir armaan gibi sunulduunu grp de sinir
lenmeyecek biri var mdr, bilemiyorum. Dudaklarmn arasndan
hn dolu bir "Teekkr ederim" szld; ortada ne zlmem ne de
vnmem iin herhangi bir neden bulunmadndan emin bir tavrla,
bu ufak kusurlara herhangi bir nem atfeonedim; gel gelelim uzun
yllar burnumu hi deitirmeden, hep ayn burunla ve ayn kalar,
ayn eller, ayn bacaklarla yaayp da hepsinin kusurlu olduunu an
cak evlendikten sonra fark edebilmem devasa ve olaanst bir nem
rayordu.
"Aman nasl da ardm! Kadn milletinin nasl olduu bi
linmez mi sanki? Kocalarnn kusurlann kefetmek iin zellikle
yaratlmlardr onlar."
Ah tabii, ite bu -kadnlarn byle olduklarn inkar ettiim
falan yok. Gel gelelim ben de, af buyurun, o zamanlar bana syle-
10
11
12
il
Ya Sizin Burnunuz?
13
14
15
.. Ptt!"
Beni sakin bir tavrla, parmayla iaret ederek yanna ar
masnn ardndan:
..Affedersin, annen senden sonra baka ocuk dourdu mu?"
diye sordu
.. Hayr, ne benden nce baka bir ocuu oldu, ne de benden
sonra," diye yantladm . ..Tek ocuum. Niye sordun?"
"nk," dedi, "eer annen senden sonra bir kez daha dourmu olsayd, kesin erkek olurdu."
..Ya, yle mi? Sen nereden biliyorsun?"
'
16
111
Yal mz Olmamn Gzel Bir Yolu
Ne yazk ki
karm, bana byle seslenir olmutu: Nedenini ise daha sonra anlayacaksnz.
2
17
"
18
19
iV
ve
yalnz kalmaktan.
Bu, size deliliimin ilk belinisi gibi mi geldi?
Belki de zerinde yeterince dikkatlice dnmediinizdendir.
Deliliin nceden beri iimde olabileceini inkar etmemekle
birlikte, gerekten yalnz kalabilmenin tek yolunun bu syledii
min olduuna yalvanrm inann.
Yalnzlk asla sizi de kapsamaz; sizi daima darda brakr
ve sadece evrenizde yabanc birinin var olmasyla milmkndr:
Nerede ve kiminle olursanz olun, tamamyla yok saylmal ve siz
de etrafnzdakileri tamamyla yok saymalsnz ki arzu ve duy
gularnz kayg verici bir belirsizlik iinde yitik, havada ylece
asl kalabilsin ve kendinizi kantlama arzunuz tamamen ortada
kalkarken, bilincinizin itenlii de yok olsun. Sadece kendisinin
yaad, sizinse var olduuna dair en ufak bir iz veya sese rast
layamayacanz bir yerdedir gerek yalnzlk ve nitekim orada
yabanc olan da sizsinizdir.
te bu ekilde yalnz kalmak istiyordum. Ben olmadan. ok
tandr tandm ya da tandm dndm o ben olmadan
20
21
22
23
O Yabancnn Peinde
24
25
VI
Sonunda !
26
VII
Hafif Bir Es inti
27
28
ama
grebiliyordum.
Ve ite bu: Yaptm deneyi basit bir oyuna indirgeyen bu
gerei anladmda, aynadaki yzm anszn acnas bir tebessm
denemesine giriti.
"Ciddi ol, geri zekal!" diye bardm ona. "Ortada glecek
bir ey yok!"
Kendiliinden patlak veren bu fkeyle birlikte aynadaki g
rntmn yz ifadesi aniden deiti ve bu deiiklii hi vakit
kaybetmeden kendisini gsteren yle akn bir kaytszlk izledi
ki bedenimin orackta, karmda, aynada buyurgan ruhumdan ay
rldn grmeyi baardm.
Ah, sonunda! te orada!
Peki kimdi o?
Bir hi. Hi kimse. Birilerinin gelip kendisini almasn bekle
yen, hayli ypranm zavall bir beden.
29
risi onu Flik ismiyle arrken, bir bakas istee bal olarak Flok
diyebilirdi. Hibir ey bilmedii gibi, onunla ilgili hibir ey de
bilinmiyordu: Yaam olmak iin yayor fakat yaadn bilmi
yordu; kalbi atyordu fakat o bunu bilmiyordu; nefes alp veriyor
du fakat o bunu da bilmiyordu; gz kapaklarn ap kapatyordu
fakat bunun farknda deildi.
Kzl salar"na; hareketsiz duran solgun ve sert ifadeli yzii
ne; birer uzatma iaretini andran kalarna; zerine sarmtrak
lekeler adeta rastgele delinmie benzeyen korneasyla yeilimsi
gzlerine; akn, ifadesiz baklarna; o saa doru yamuk ama
yine de gzel kartal burnuna; azn gizleyen kzlms byklarna;
hafif belirgin ve salam enesine baktm.
te byleydi: O hayvan bu ekilde yaratmlard; baka bir
vcut yapsna sahip olmak onun elinde deildi. Tabii grnm
n ksmen deitirebilir, rnein o byklar tra edebilirdi; gel
gelelim imdilik byleydi. Zamanla kel kalabilir ya da ak salara,
krk ya da sarkk bir yze, disiz bir aza sahip olabilirdi; bedeni
bandan geecek felaketler sonucu hasar grebilir, camdan bir
gz ya da tahta bir baca da olabilirdi ama imdilik byleydi.
Kim bu? Ben miyim? Ama baka birisi de olabilirdi! Herhangi
birisi olabilirdi orada duran. O kzl salar, uzanna iareti gibi kalar
ve saa doru yamuk burun, bana ait olabilecei gibi baka birinin
de olabilirdi. Orada yle duran, neden ille de ben olacaknm ki?
Hayatm yaarken, bana ait hibir grnty temsil etmi
yordum. O halde neden oradaki bedeni ille de bana ait bir grn
tym gibi kabul etmeliydim ki?
Orada karmda duruyordu; neredeyse var olmayan, rya
larmda beliren hayal rn bir grnt gibiydi. Ve ben kendi
mi pekala bu ekilde tanmayabilirdim de. Ya kendimi hi aynada
grmemi olsaydm? O tanmadm yabancya ait kafann iinde
ille de kendi dncelerimi greceim diye peinden gitmi olmaz
mydm o zaman? Tabii ki yle ve daha neler neler. Dnceleri
nin o renkteki o salarla ne alakas olabilirdi ki? Sonuta o sa-
30
31
32
VIII
O Halde?
1.
2.
3.
4.
5.
6.
SONULAR:
imdili k yalnzca
i kisi:
1.
2.
34
KNC BLM
1
Ben Varm ve Sizler de Varsnz
37
38
39
il
Yani?
40
3an kadnlar,
41
42
43
44
111
zninizle
46
IV
Tekrar Affedersiniz
47
48
49
v
Sabit Fikirler
50
VI
Hyr, imdi Anlatacam
51
ufack bir hayvanck; ama sizde olmayan yle bir eye sahip ki!
Srekli ayakta durmaktan -ayakta durmak derken, yalnzca
iki ayak zerinde dunnaktan bahsediyorum- yorulmutu; krk
n oktan yitirip incecik derisiyle kalakaldndan, dier hayvan
lar gibi yere uzandnda da rahat edemiyor, aksine her bir yan
acyordu. ite bu noktada aalar fark etti ve onlardan yarar
lanarak, zerine rahata onrabilecei bir nesne yapabileceini
anlad. Sonra plak keresteden bu nesnenin de yeterince rahat
olmadn grp, oturaca yere yumuak bir eyler koyabilecei
ni dnd; kimi hayvanlarn derisini yzd, bazlarnn ynn
krpn; keresteleri deriyle kaplad, deriyle kerestelerin arasna da
yn doldurarak kendine bir yasnk yapnktan sonra keyifle sandal
yesine kuruldu ve:
"Oh be, nasl da rahat oldu!" dedi.
Saka kuu, perde ubuuna asl kafesinde, perdelerin ara
snda tp duruyor .. lkbaharn yaklamakta olduunu mu hissetti
ne? u an arlm eken ve sakann tn duyar duymaz g
crdamaya balayan sandalyeye dnen ceviz aacnn dallar da
ayn eyi sezmi olmal!
Kafese hapsedilmi ku ile sandalyeye dntrlm aa,
belki de bu ,t ve bu gcrt araclyla birbirlerine dertlerini
anlanyorlardr, kim bilir.
VII
Evin Konumuzla Ne lgisi Var?
53
VIII
Darda, Ak Havada
54
55
IX
Bulutlar ve Rzgar
56
Minik Ku
sesleri.
Evler ina etmek iin da oyup aalar kesiyorlar. Orada,
57
58
XI
ehre Dn
59
60
61
62
XII
u Sevgili Genge
63
64
65
66
"
67
Ve kaarcasna uzaklat.
Anlyor musunuz? Genge'sinin o dier sa eklini daha ok
beendiinden, stelik de ylesine emindi ki salarn ne kendisi
nin ne de benim beendiim o dier ekilde taramaya devam edi
yordu. Genge'si onu beeniyordu ya, gerisi botu; kendisini seve
seve feda ediyordu. Ne yani, kmsenir bir ey mi? Bu yapt,
bir kadn iin gerek ve byk bir fedakarlk gstergesi deil mi?
Onu ite bu kadar seviyordu!
Sonunda her eyi tm aklyla anlaynca korkun bir ks
kanlk penesine dmtm -kendimi kskandm falan d
nmeyin ne olur; yok daha neler artk, gleyim bari!-, kendimi
deil, aslnda ben olmayan birini; karmla arama giriveren -yal
varrm bahsettiim bu eyin etkisiz, anlamsz bir glgeden ok
daha fazlas olduuna inann; onun yznden etkisiz, anlamsz
bir glgeye dnen asl bendim ite; bedenimi ele geirerek ken
disini karma sevdiriyordu- bir budalay kskanyordum sevgili
dostlar.
yice dnn bakalm: Karm benim dudaklarm aracly
la aslnda baka birini pmyor muydu? Benim dudaklarm m
dedim? Hayr, o da deil! Nereden de benim oluyor o dudaklar!
Her eyden nce, pt o dudaklar gerekten de benim miydi?
Peki ya kollaryla sard beden benimki miydi? O beden her ne
kadar gerekten benim, ne kadar gerekten bana ait olsa da, ya o
kollaryla sard ve sevdii adam ben deilsem?
yice dnn bakalm: Eer ki karnzn, kollarnn arasn
daki bedeniniz araclyla aklndaki ve kalbindeki baka birinin
tadna baktn, ondan zevk aldn, onunla sevitiini anlasanz
kendinizi kalleliklerin en ince dnlmilyle yaralanm ve iha
nete uram hissetmez misiniz?
Peki benim durumumun bundan ne fark vard ki? Benim
durumum bundan daha da ktyd! nk yukarda tarif ettiim
dier durumda, karnz yalnzca -cretkar konuacam, af buyu
runuz- sizinle seviirken baka biriyle seviiyormu gibi yapyor;
68
69
NC BLM
72
1
Zorunlu Delilikler
73
il
Keifler
vzlnsn artryor.
Ne adm ne de medeni durumum ruhuma yarar niteliktey
74
75
76
zerime
geliyorlard.
Ailemin hikayesi ! Ailemin, yaadmz bu ehirdeki hikaye
si: Hi aklma gelmemiti ama bakalarna gre daima iimdeydi
bu hikaye; onlar iin bu ailenin son bireyiydim ve iimde, be
denimde ve zerinde hi dnmediim kim bilir hangi davran
ve dncelerimde ailemin damgasn tayordum -oysa bakala
rnn iimde, yry, gl ve selamlay tarzmda izlerini grp
bir rpda tand bir damgayd bu. Hayatn iinde bir adam,
herhangi bir adam olduuma inanyordum; gnbirlik yaayan,
kafas serseri dncelerle dolu aylan nde gideni olduuma...
Fakat hayr, yle deildim ite: Kendimce herhangi birisi olabilir
ken, bakalarnn gznde byle olmam mmkn deildi; baka
lar iin, kendisine pek ok hedef belirlemi -ki aslna bakarsanz
benim ne bir hedefim vard ne de olmasn nemsiyordum- bir
adamdm; bylece sradan, herhangi bir adam olabileceime dair
inancmn -dier bir deyile aylaklmn- bana ait olduunu d
neduraym, bakalarna gre hi de benim falan deildi: Bana
babam tarafndan verilmiti; babamn zenginliinden kaynaklanyordu; stelik hayli acmaszd da nk babam..
77
111
Kkler
-o
78
79
iV
Tohum
80
81
82
83
VI
yi Yrekli Zalim Oul
kolay kt.
"Evet," dedim, "ne i yapyorum?"
Bunun zerine bir sr" bana dik dik bakan Dida, sonunda
rltl bir kahkaha patlatt.
84
85
86
VII
Herkes in Gerekli Bir Parantez
87
88
89
90
91
VIII
Biraz Alalalm
92
Moscarda!
bei birden dnp bakacaktr size; gel gelelim her biri sizin ona
93
94
IX
Parantezi Kapatalm
95
96
ki Ziyaret
97
ama.
98
DRDNC BLM
1
Ma,rco di Dio ile Kans Diamante Benim in
Nasl diler?
Ve o da yle cevaplayabilir:
"Evet. Ben Marco di Dio'yum."
"Bu yoldan m yrrsn hep?"
"Evet. Bu yoldan."
"Bu da senin karn Diamante mi?"
"Evet. Karm Diamante."
"Bu yolun ad byle byle mi?
"Evet, byle byle. Bu yolun zerinde pek ok ev, pek ok
enine yol ve pek ok lanba vesaire vesaire var."
101
102
Su kildeydi.
rencisinin iinde, vgye deer bir biimde ebediyen kile
sabitlenmi o gerekd grnty alp da anlk, vg almaya
cak bir eyleme dntrme drtsnn doabileceini aklndan
ucundan bile geirmeyen usta, bir yaz gn len saatlerinin bo
ucu scanda, stdyoda ter iinde aklndaki o grubun grnt
sn mermere aktarmaya alyordu.
Kilde hayat bulan sahte ocuun o tatl, uysal glmsemesi
ne sahip olmak istemeyen gerek ocuun koyverdii imdat l
n koup gelen ahali, Marco di Dio'yu o boucu scakta, iinde
anszn beliren o hayvani drtden yol at bir eylemi yaparken
sust yakalad.
103
1 04
105
106
107
il
Batan Aaya
1 08
-aman
109
111
Noter Senedi
yordu.
"Ha.Ia orada m? 24 numarada? Noter Stampa'y hepiniz ta
nyorsunuz, deil mi?"
Ha tamam, bylece yanl gelmediimizden emin olabiliriz.
Noter Stampa orada duruyor ve hepimiz tanyoruz onu. Her ey
yolunda m? Yazhanesinde girdiimde ise nasl bir ruh hali iinde
olduumu tahmin edemezsiniz. Af buyurun ama, herhangi bir bel
geyi hazrlatmak iin bir noterin yazhanesinden ieri girmek, size
dnyann en doal ilerinden biri gibi geliyor ve stelik hepiniz de
bu noter Stampa'y tandnz sylyorken, bunu nasl tahmin
edebilirsiniz ki zaten ?
O gn oraya, ilk deneyimi yapmak iin gittim diyorum size.
1 10
111
"
"
112
"
113
Her eyi berbat etmemek iin, ara verme karar alarak, noter
Stampa'nn geici ve hzn verici gerekliine dnmek zorunda
kaldm.
"Evet benim," dedim ona abucak. "Ben olsam gerek, Noter
Bey. Eve gelince, babam Francesco Antonio Moscarda'dan kalan
tm miras gibi, bu evin de benim olduunu tasdiklemek size zor
gelmeyecek, deil mi? Tabii ! Ev u anda bo, Noter Bey. Zaten
ufak bir ev, anlarsnz ya ... Be ya da alt oda, iki de ayak yolu
-byle deniyor deil mi? - var, ah nasl da ho o ayak yollar ...
Uzun lafn ksas ev bo, Noter Bey; yani keyfime gre deyebili
rim. o halde imdi sizden ricam ...
1 14
du. imdi siz bunun zerine, glp glmediini grmek iin gidip
bir ann suratna bakar, sonra da bana gelip onu glerken grmedi
inizi sylersiniz. Atn suratna baklr m yahu? Adar suratlaryla
glmezler ki! Nereleriyle glerler bilir misiniz, Noter Bey? K
laryla. Evet evet, sizi temin ederim ki adar yrrken, grdkleri
baz eylere ya da akllarndan geen komikliklere klaryla gler
ler. Eer bir at glerken grmek isterseniz, kna bakn yeter!"
Ona bunlar sylememin hi de gerekli olmadn biliyo
rum. Aslnda her eyi biliyorum ben. Gel gelelim, o anda iinde
bulunduum ruh haline geri dndmde, tm o kiilerin bakla
rn zerimde hissediimin, bana korkun bir yenilgiye uradm
dndrdn hatrlyorum; bana kendim olarak tanyama
dm ve asla tanyamayacam fakat zerime yapmalarn en
gelleyemeyeceim yeni bir imge verdiklerini gryordum; delice
eyleri yalnz telaffuz etmek deil, bizzat delilik yapmak geliyordu
iimden; evet, delilik yapmak diyorum, sokaklarda yuvarlanmak
ya da dans edercesine admlarla oradan oraya sramak, bir uraya
gz krpmak, bir buraya dil karp grdklerimle alay etmek. ..
Oysaki aksine, yolda ciddi, ylesine ciddi admlarla ilerliyordum
ki. Ve sizlerin, hepinizin de byle ciddi ciddi yrdnz gr
mek ne kadar gzel...
1 15
iV
Ana Cadde
116
117
Malubiyet
belli ederdi.
Oysaki hepsi orada benim iin byk bir evkle alyorlar
d; sergiledikleri bu byk gayretle, aslnda bir tefeci olduuma
dair ehir sakinleri arasnda yaylan o acmasz algy daha da vur
gular gibiydiler sanki. Zira byk bir evkle yapnklan o i ne
deniyle onlara mteekkir olup vglerimle gnllerini almaya
hazr olmak yerine, bunu kendime yaplm bir hakaret olarak
alglayabileceim dncesi, hi kimsenin aklndan gemiyordu.
Nasl da sert, can skc, kasvetli bir ortam vard o banka
da! Sral byk oda boyunca akp giden buzlu camdan bl
melerin her birinde be adet gie vard; gielerin kanatklarnn
erevesi de kendileri gibi sar renkteydi; oraya buraya salm
mrekkep lekeleri, gielerden birinin duvarnda olumu atlaa
yaptrlan kllt eritler, pimi topraktan kahverengi tulalarn
oluturduu ve her oda boyunca ilerleyen zemin, her gienin
nnde yaltaklananlar, insana hzn veren o koridor, her odada
118
1 19
120
--Quantor
121
122
123
124
t s
1 26
VI
Hrszlk
O raf, odada tek bana kalr kalmaz hemen bir kabus gibi
zerime zerime gelmeye balad. Adeta canlymasna, ykn
tad tm belgelerin kimsenin klna zarar vermeyecei antik
muhafzymasna rahatsz edici varln hissediyordum; nasl
da eski, ar ve gveliydi!
Ksk gzlerle nce ona, hemen ardndan da evreme bakn
dm.
Pencere; zeri hasr eski bir sandalye; ondan daha da eski,
plak, siyah, tozla kapl bir masa: Baka da bir ey yoktu ieride.
erevesi pasl, toz kapl camlardan ieri szlen lgn gn
, dardaki demir parmaklklar ile pencerenin bakt andaki
kan krmz kiremitlerin grnmesine zorlukla msaade ediyordu.
atnn kiremitleri, pencere panjurlarnn boyal ahab, o
kirli camlar, hep cansz nesnelere zg o durgun dinginlie sa
hipti.
Gzmn nne, belgeleri almak iin raflarn arasnda gezinen
babamn yzklerle sarl elleri geldi; tm o yzkleriyle, balmu
mundan yaplm gibi beyaz tombul elleri ve parmaklarnn zerin
deki o kzl tyleri yeniden grr gibi oldum; olanca dikkatiyle evrak
dosyalarn tarayan cam gibi, mavi ve ktcl gzlerini grdm.
Bunun zerine, o ellerin hayaletini zihnimden silebilmek
iin gzlerimin nnde siyahlar iindeki kendi bedenim belirdi ve
127
1 28
1 29
130
VII
Patlama
"Tefeci! Tefeci!"
Bu duyduklarm karsnda glmsyordum. Tamam kabul
ediyorum, biraz solgundum; gel gelelim yine de ruhumun derinle
rinde byk bir haz duyumsuyor, azmn zevkten sulanmas ze
rine ara ara yutkunuyordum da. Sadece zaman zaman baklarm
bir eylerin zerinde sabitleme ihtiyac duyuyor ve umursamaz bir
dalgnlkla o derme atma evin kapsndaki ana kirie bakyordum;
kendimi o manzarann iinde kaybedip biraz soyutlayabilmek iin
yapyordum bunu: Eminim ki byle bir anda baklarn kaldrp
da o ana kiriin ne kadar da hznl durduunu dorulamak hi
kimsenin aklna gelmeyecektir; sokaktaki grltnn hibir ne
mi yoktu o kiri iin; orasnda burasnda birka delik gzlenen,
svas dklm o gri badanal kiri, dier eyalarla birlikte evden
karlan eski bir lazmln bir komodinin zerine konarak, soka
n ortasnda herkesin gz nnde sergilenmesinden benim gibi
utan duyarak kpkrmz kesilme ihtiyac hissetmeyecekti.
Fakat bu dikkatimi datarak kendimi olup bitenden soyut
lama keyfi az daha bana pahalya patlyordu. Zorunlu tahliyenin
bitmesinin ardndan kars Diamante ile birlikte evden kan Mar
co di Dio'nun gzleri, o darack yolda bir yetkili memur ile iki
zel korumann arasnda durmu kirii incelemekte olan kiinin
ben olduumu fark edince, kendini tutamayp o eski heykeltra
ekicini zerime frlatt. Eer yetkili memur beni zamannda tu
tup kendine doru ekmese orackta lmem iten bile deildi. ki
koruma, o bar ar ve kargaann arasnda fkeli baklarm
zerine diktiim o ala yakalamak iin vakit kaybetmeden ha
rekete geseler de byyen kalabalk onu koruyor ve bana kar
isyana hazrlanyordu; ite tam o srada, noter Stampa'nn ofisin
den hatrladm o kara kuru, eci bc, hrpani ama saldrgan
grnml gen, sokan ortasna ylm eski psk eyalarn
arasnda duran masann stne neredeyse tek bir hamlede zpla
yp fkeli el kol hareketleri yaparak barmaya balad:
"Durun! Durun! Dinleyin beni! Noter Stampa'y temsilen
buradaym! Dinleyin beni! Marco di Dio! Marco di Dio nerede?
132
pek
ok
133
12
1 34
BENC BLM
1
Kuyruunu Kstrm Kpek Gibi
137
138
il
Dida'nn Kahkahas
139
140
141
"
142
111
Bibi ile Konuuyorum
143
144
145
IV
Bakalarnn Bak
146
147
148
O Gzel Oyun
149
150
VI
arpma ve karma
151
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
VII
Ama Bu Arada Kendi Kendime yle Diyordum
nu
aniden?
153
VIII
Yaayan Nokta
154
ses
tonu onu
..
sordum.
Nitekim amacma ulanm; fkeyle.
"Bir de km 'H41A m?' diye soruyorsun ha sevgili dosrum!
Raftaki evrak yle karmakark bir halde brakmsn ki tekrar
dzene sokmak en az iki aymz alacaktr."
Bunun zerine btn ciddiyetimi taknp Dida'ya dndm
ve, "Grdn m, canm, bir de tm bunlar bir akadan ibaret
sanyordun!" dedim.
Dida pheyle nce bana, sonra Quantorzo'ya, sonra yine
bana balen ve sonunda kaygyla, "Laf uzatma da syle, ne yaptn
ki sen?" diye karlk verdi.
Elimle beklemesini iaret ettim. Daha da ciddi bir tavrla Qu
antorzo'ya dnp, "Demek Sinyor Firbo raf dank buldu, yle
mi? Peki imdi bana orada ne bulduumu sormay neden denemi
yorsun bakalm?" diye sordum.
Ve ite bu szlerim zerine Quantorzo kanepede orurduu
kvranmaya balad; iine dt aknlktan kp dikkatini
yeniden toplamak iin deil, ona soruyu meydan okuyan bir
ses
ses
155
156
nnzdan, olup biten her eyden haberdar olmam iin, ille de oraya
gelmem gerekmiyor."
Gzmn ucuyla baktm Quantorzo, bana olduka sol
gun grnyordu. (Yalnz dikkat, burada hep bana gre Quan
torzo'dan bahsediyorum fakat belki de karmdaki Dida'ya gre
Quantorzo'dur; kim bilir belki Dida'ya da kendi Quantorzo'su
ok solgun grnyor ve karm bunun fkeden kaynaklandn
dnyordur; oysa ben, benimkinin korkudan renginin attna
yemin edebilirim.) Her halkarda, gerekten de ellerini gsnn
zerine gtrp gzlerini kocaman aarak, "Demek ieride muh
birlerin var, yle mi? Bize gvenmiyor musun yani?" diye sordu.
"Gveniyorum, gveniyorum; ieride muhbirlerim falan da
yok," dedim onu abucak teskin edebilmek iin. "Yapnnz eylem
lerin darda nasl bir etki yarattklarn gzlemliyorum ve bu bana
yetiyor. imdi cevap ver bakalm: Sen ve Firbo, yapnnz her ite
babamn koyduu kurallarn uyguluyorsunuz, doru mu?"
"Hem de harfi harfine!"
"Bundan phem yok. Gel gelelim sizler, stlendiiniz grev
gerei kendinizi emniyete alm durumdasnz: yle ya, biriniz
genel mdr, dieriniz adli danman. Babamsa talihsiz bir ekilde
aramzdan gp gini. Durum byleyken, bankann faaliyetlerine
ilikin olarak kent halkna kimin hesap verdiini bilmek istiyo
rum."
"Kim hesap veriyor da ne demek?" dedi Quantorzo. "Kim
olacak, biz tabii! Ve tam da bu yzden, yani hesap verenler biz
olduumuz iin, kimi dncesizce davranlarda bulunup yine
ilere karmayacandan emin olmak istiyoruz; daha ar konu
mamak adna dncesizce,. demekle yetindiime de ayrca dik
katini ekerim."
nce parmam sallayarak itiraz ettim; ardndan sakin bir
tavrla ekledim:
"Sylediklerin doru deil. Eer babamn kurallarn harfi
harfine uyguluyorsanz, h1$3p verenler sizler deilsiniz. Ancak ba-
157
158
159
1 60
161
istemiyorum, bilesin!"
"Ama msaadenle bakalarnn umurunda! Byle yaparak
kendininkinin yan sra bakalarnn karlarna, karnnki ve ka
ynpederininkine da zarar vermi olacaksn."
"Hi de yle deil! Bakalar ne istiyorlarsa yapsnlar; isti
yorlarsa paralarn bankada tutmaya devam etsinler. Ben kendi
param ekiyorum."
"Yani bankay tasfiye etmek mi istiyorsun?"
"Bu konulardan bir bok anladm yok benim! Tek bildiim
istediim, stiyorum anlyor musun? Param ekmek istiyorum,
o kadar!"
imdi daha iyi anlyorum ki giritiimiz bu az dala, byle
soru cevap eklinde karlkl atma, iki amansz rakip arasnda
geen gerek bir boks man andryordu; birbirine lmcl dar
beyi vurmak iin yeri geldiinde saldran, gardn alan, yeniden
vuran, taraflarn esasl bir yumrukla rakibi yere sereceinden
162
emin olduu bir mat bu; her bir okkal kar yumruun ardndan
dvlerden biri, rakibin pes etmeye niyeti olmad srece vu
rumaya devam etmenin gereksiz olduuna karar verinceye kadar,
aralksz devam edecei ortadayd. in en gln yan ise, fke
dolu bu bar ar srasnda gayriihtiyari rakibin yzne kadar
kalkan ama demeyen gerek yumruklarn varlyd; vuruurken
dileri fkeyle kilitliyor, burunlar bir saa bir sola doru arplp
duruyor, kalar atlyor ve bedenleri sinirden batan aa tir tir
titriyordu.
kez ard ardna tekrarladm stiyorum" stiyoum s
riyorum .. dan oluan son yaylm ateiyle Quantorzo'nun direncini
iyice krm olmalydm ki ellerini dua edermiesine kavuturdu
unu fark enim.
"Hi deilse sebebini renebilir miyim? Neden byle ani
den fikir deitirdin?"
Onu bu halde grmemle birlikte, adeta bir ba dnmesi his
settim. Ona ve karma, yani bana bal olan bu iki kiiye, inatla
savunduum ve her ikisi iin de nemli sonular olan bu karar
mn sebeplerini, orada ve o anda, yani birisi byle yalvarmakta,
dieri ise olanlar endie ve korku dolu baklarla izlerken ak
lamaya almam imkanszd. Nitekim o an iimde arapsa gibi
birbirine dolanm olduklarn hissettiim o sebepler, uzun uzad
ya ve hayli sancl zmlemeler sonucunda biimlenmi ve olu
mulard ve aslnda benim iin dahi ok anlalr deillerdi; tek
bana yaptm keiften bu yana iimdeki lolukta akp duran
n o korkun srarna duyduum fkenin huzursuzluundan
zorla koparlp alnmlard: Duygularnn allageldik taml ve
doluluundan emin olup kr gibi yaayan tm o bakalar iinse
orada olmaya devam edecekti o karanlk. Davranlarmn ardn
daki sebeplerden yalnzca bir tanesini bile aklamaya kalkmam
halinde, her ikisi tarafndan da bir daha geri dn olmayacak
ekilde delinin biri olarak damgalanacam hemen anlamtm:
rnein, ksa sre ncesine kadar
kendimi hi grmeyiimden;
1 63
164
1 65
ALTINCI BLM
1
Yz Yze
169
1 70
171
il
Bolukta
172
lard: Karm kaybetmeme neden olmu olsa da; hana aksine tam
da bu nedende dolay ok nemliydi kefim.
"Doru ki ne doru!"
Korkun olan kefimin kendisi deil, doruluunu ispat edi
eklimdi. Geriye kalan dier tm ayrntlarsa -haydi ama, yle
te- gln dahi grnebilirlerdi: Aniden Quantorzo ile birlik
te ban alp gidii, tefeci olduumu sanan insanlarn gznn
nnde yaptm o budalalklardan geri kalacak nitelikte deildi
hani.
Peki nasl olup da bu duruma dmtm? Nasl olup da hi
bir eyi ciddiye alamaz hale gelmiti m ? Ksa sre nce iimde o
iddetle patlamasna yol aan yaraya ne olmutu?
Sahiden yahu. O yara nereye kayboldu? imde mi hala?
Kendime dokunduumda, ellerimi skarken, evet, diyordum,
ite ben, benim bu ama gerekten kime diyordum bunu ? Ve
kim iin? Yalnzdm. Koca dnyada bir bamaydm. Kendim iin
bile yalnzdm. Sa kklerime kadar titrememe yol aan o rperti
annda, sonsuzluu ve bu sonsuz yalnzln verdii dondurucu
souu duyumsuyordum.
Kime ben diyebilirdim? Bakalar iin, asla benimkilerle
ayn olmayacak bir deer ve anlam ierdiini ; benim iinse, ba
kalarnn bylesine dnda bir ben sahiplenmemin, bu boluk
ile bu yalnzln verdii dehete dneceini bildiim halde, bi
rilerine ben dememin ne anlam olabilirdi?
173
111
Kendimi Zorda Brakmaya Devam Ediyorum
1 74
175
iV
176
inanlmaz
son
hz
177
Dnebilirim."
"
Aniden dnd.
"Bitirip de ne diyecekmisin yahu! Samalyorsun sen! "
"Gayet sakinim," dedim altn izerek. "Size, niversitede ileri bir seviyeye kadar okuyup da sonra gerisini getiremeyip olduu
yerde braktm pek ok konu olduunu sylemek istiyordum.
Afallam halde yzme bakt.
"Pek ok konu da ne demek? Ne anlama geliyor bu?"
1 78
179
180
za
181
VI
Glme steimi Bastrrken
182
1 83
YEDNC BLM
1
Karmaklk
1 86
1 87
il
lk Uyan
11
188
189
111
ieklerin Arasndaki Albpadar
1 90
az
191
1 92
193
iV
Aklama
194
195
196
197
198
199
200
201
VI
Rahatszlk Veren Piskopos
202
ve
bal
203
VII
Monsenyrle Grme
puslu o iki byk pencerenin yle sonsuz bir hzn vard ki ...
204
os
206
207
sert bir tavr taknmak gerek. Sana gelince, yazgn seni ok ama
ok ac ekmeye mahkQm ermi; yle ya, baban dnrsek...
Ah zavall, ne byk ktlkler yapt! Senin ebedi cezan, babanla
ilgili dncelerin olsun; Sinyor Firbo ve Sinyor Quanrorzo'ylaysa
brak ben mcadele edeyim! Btn yetkilerini elinden almak m
istiyorlar? Onlar icabna bakacamdan hi phen olmasn !"
Piskoposluk Saray'ndan ayrlrken, brn yetkilerimi elim
den almak isteyenlere kar zafer kazanacamdan emindim fakat
ruhumu saran bu kesinliin ve zaferimin bedeli olarak, Piskopos
ve Rahip Sclepis ile yaptm anlama ile vaat ettiim yeni iler
beni ileride nasl biri olacama dair, sonu olmayan hir kukular
denizinin ortasna atmt: Yersiz, yurtsuz, ailesiz, rlplaktm.
208
VIII
Beklerken
209
210
"Bir tane var," dedi. "Byk bir tane. Dolabn en alt ekme
cesinde. Onu bana uzatr msnz, ltfen?"
ekmecede bir sr fotoraf vard. Bazlar eski bazlar
yeni birok fotorafn gsterdi.
"Hepsi l," dedim.
Aniden dnp bana bakt.
"l m?"
"Her ne kadar canl grnmek isteseler de. . . "
"Bu glmsediim fotoraf da m yle?"
"Ve u dnceli grndnz de, u gzlerinizi yere dik
tiiniz de ... "
"Ama ben burada hayattayken, nasl l olabilirler ki?"
"Ah evet, hayattasnz siz: nk u anda kendinizi grm
yorsunuz. Aynann karsna geip kendinize baktnz anda ise
arnk yaamyor olacaksnz."
"Nedenmi o?"
"nk eer kendinizi grebilmek istiyorsanz, hayatn ta
kendisini bir an iin de olsa durdurmanz gerekir. Fotoraf maki
nesinin karsna getiinizdeki gibi. Orada poz veriyorsunuz siz.
Ve poz vermek, bir an iin de olsa bir heykele dnmek demek
tir. Hayat ise hi durmadan hareket eder ve bu nedenle kendisini
asla gerekten de gremez."
"Yani yaarken aslnda kendimi hi gremediimi mi syl
yorsunuz?"
"Benim sizi grebildiim gibi asla. Ben tabii ki sizi deil, yal
nzca bana ait bir imgenizi gryorum. Siz ise yaadnz srece
kendi imgenizi, anlk ekilmi birka fotorafnzda grebilirsiniz
belki -ki o da mutlak nitelikte olmayacaktr. Hana muhtemelen
o fotoraflar sevimsiz bir srpriz gibi grnmlerdir gznze.
Kim bilir, o fotoraflarda grdnz sama sapan baz hareket
ler yapan kiiyi tanmakta, kendinizle zdeletirmekte glk
ekmi dahi olabilirsiniz."
21 1
"Doru."
"Kendinizi ancak poz verdiinizde, yani bir heykele dnt
nzde tanyabilirsiniz. Hayatta olan bir kii ise yaamakla me
guldr ve kendini gremez. Kendini tanmak, lmek demektir. Siz
yalnzca buna deil tiim aynalara uzun uzun bakp duruyorsunuz
nk aslnda yaamyorsunuz; yaadnz bilmiyor, yaayam
yor, yaamak istemiyorsunuz. Kendinizi tanmay gereinden fazla
istiyor ve tam da bu yzden yaamyorsunuz."
"Hi de yle deil! Aksine, bir anlna dahi olduum yerde
durmay baaramam ben."
"Ama kendinizi daima grmek istiyorsunuz. Hayatta)'ken
yaptnz her eylemde. Her davrannzda, her hareketinizde
kendi grntnz hep gznzn nnde sanki. Ve t:hamml
szlnz belki de bundan kaynaklanyor. Siz, hissiyatnzn kr
olmasn istemiyorsunuz. Onu gzlerini srekli ak tutmaya ve
karsna koyup durduunuz aynada kendisini grmeye mecbur
ediyorsunuz. Ve hissiyatnz a)'nada kendisini grd an donup
kalyor. Srekli bir aynann karsnda yaamak mmkn deildir.
Aksine, kendinizi asla grmemek iin aba gsterin derim. Zira
ne kadar urasanz da kendinizi :sla bakalarnn sizi grd bi
imde tanyamayacaksnz. O halde kendinizi sadece kendiniz iin
tanmanzn ne anlam var ki? Hatta ileride neden ille de aynann
size iade ettii o grntye sahip olmak zorunda olduu .. zu an
layamaz duruma bile gelebilirsiniz."
Gzlerini bir noktaya dikip uzunca bir sre dnd.
Bu konumann ve ruhumdaki tarifsiz ikencelerle ilgili an
lattklarmn ardndan, onulmaz yalnzlmzn o sonsuzluk ka
dar uzun gelen anda, korkun olduu kadar da ak ve net bir
biimde, tm gerekliiyle benim gibi onun da gzlerinin nilne
seriliverdiinden eminim. Her nesnenin grnts, bizi rkn
bir ekilde soyutluyordu. Ve bu yalnzln ortasnda ona dar
dan bakp bir ekilde snflandrnn dierleri onu kim bilir nasl
gryorlarken, kendisinin dahi yaadn gremedikten sonra,
212
213
2 14
215
216
SEKZNC BLM
219
220
il
Yeil Yn Battaniye
221
222
gelecektir hakim bey. Bunu gayet iyi bilirim ben. Benim iin her
ey oktan sular altnda, hakim bey! Kendimi taan nehrin orta
sna attm ve imdi ise iinde yzdke yzyorum ite. Ve artk
ne kadar uzaktaym bir bilseniz! Sizi neredeyse gremiyorum bile.
Kendinize iyi bakn, hakim hey, kendin ize iyi bak n ! "
Olduu yerde donup kalan hakim, yzme iyilemesi miim
kn ol mayan bir hastaya bakar gibi bakt. Onu bu iler acs du
rumdan kurtarabilmek umuduyla glmsedim; iki elimle tutup
bacaklarmn stnden kaldrdm battan iyeyi ona bir kez daha
gstererek, incelikle sordum:
"Affnza snarak soruyorum ama, yeil rengiyle bu yn bat
taniye sizce de gerekten gzel deil m i ? "
223
111
Teslimiyet
224
225
yntem buydu.
Fakat bu rahip, sahip olduu g ve engin bilgiyle gerein
den fazla gururlanyordu. Bakalar iin yaad halde kendisi iin
de
226
iV
cakn. Eer isim bir ey ise; eer isim, bizim dmzda bize veril
mi tm eylerin bizde biim bulduu kavram ise; ve eer ismin
olmad yerde herhangi bir kavram da ekillenemiyor ve ismi
227
228
229