You are on page 1of 112

retmen Kitaplar Dizisi

KLASK MANTIKN
TANIM TEORS
Prof. Dr. ABDLKUDDS BNGL

MLL ETM BAKANLII YAYINLARI


retmen K itaplar D izisi: 191

K ita b n ad

KLASK MANTIKIN
TANIM TEORS
Y a yn K odu

93.34.Y.0002.934
ISBN 976.11.0632.X
B a sk y l

1993
B a sk adedi
10.000
D izgi, bask, c ilt

MLL ETM BASIMEV

Y aym lar D airesi Bakanlgnm 20.31991 tarih ve 2629 sayd ya sla n ile 10.000 adet
baslm as uygun grlm , yine Yaym lar D airesi Bakanlnn 27.10.1992 tarih ve 8996
sayl ya sla n ile birinci defa birinci pa rti olarak 5.000 adet baslm tr.

retm en K ita p la r D iz isi

KLASK MANTIKN
TANIM TEORS
(Aristoteles, ibn S n ve Port-Royal
Mantklar ile snrlandrlm olarak)

Prof. Dr. Abdlkudds Bingl

STANBUL, 1993

NDEKLER
NDEKLER / 5
NSZ / 7
BLM I TANIM IN KLSK MANTIKTAK VER /1 1
BLM II TANIMTN MADDES veya BE TMEL / 21
A- ZSEL TMELLER (KLLYY-t ZT ) / 30
a) Cins / 30
b) Ti (Nevi') / 35
c) Aynm (Fasl) / 38
B- LNTSEL TMELLER (KLLYY- ARAZ) / 42
a) Hassa / 42
b) linti (Araz-i Anm) / 44
BLM III ARSTOTELESN TANIM TEO R S / 51
A.a) Aristoteleste Bilginin Aratrlmas ve Tanmn Mahiyeti/ 51
A.b) Aristoteles'in Anlaynda TanmTn spatla Olan lgisi / 56
B- ARSTOTELESTE TANIM IN ETLER / 58
C- ARSTOTELESTE TANIM IN KADELER ve BUNLARIN HLLNDEN DOAN
TANIM HATALARI / 61
D- TANIMLANAMAZLAR / 67
BLM IV : BN SNDA TANIM TEORS / 71
A.a) Bilginin Kazanlmasnda Tamma Olan htiya / 71
A.b) bn Sinda Tanmn Ne Olduu Meselesi ve KAVL- RH / 72
A.c) bn Snda Tanm ile Burhanu Mnasebeti / 77
B- BN SNDA TANIMTN ETLER / 80
B.aj bn Snda sim Asndan Olan Tanm (smi Trf - Adsal Tanm) / 83
B.b) bn Snda Zt Asndan Olan Tanm / 84
1- HADD (ZSEL TANIM) / 85
2- RESM (LNTSEL TANIM) / 88
C- TANIMLARDA MEYDANA GELEN HATALAR / 91
D- TANIMLANAMAZLAR / 94
BLM V PORT-ROYAL MANTIKILARINDA TANIM TEORS / 99
A- TANIM HAKKINDA GENEL DNCELER / 99
B- PORT-ROYAL MANTIKILARINDA SMLERN TANIMI (ADSAL TANIM - LA
DEFINITION DU NOM) /1 0 0
C- PORT-ROYAL MANTIKILARINDA EYLERN TANIMI (LA DEFINITION DE
CHOSE) /10 9
SONU 1115
BBLYOGRAFYA /121

NSZ
Banda ve slm D nyasnda bir 7andan Klsik M antk sahasnda ana kaynak olarak kabul
edilen eserler, defalarca yorum lanarak yeniden dikkatlere sunulurken, le yandan s z konusu
saha ile alkal bir ok eser yaynlanm tr. Bim bunlar Klsik M anttk sahasnda yaplacak
alm alar iin yen i ufuklar almasna zem in hazrlam , im kn salamtr.
B ize gelince, niversiteU, itm edi K lsik M anttk ders olarak okutulm asna ramen, bu konu
ile alakal olm ak zere ne yaplan alm aktm ne de aratrmalarn say bakm ndan yeterli
olduunu sylem ek, iyi niyetli bir dncenin m ahsl olm aktan ileri gidem ez. A ncak, Klsik
M anttk iin ehem m iyeti tartlm az baz kaynak eserlerin dilim ize kazandrlm olm as,
bazlarnn yazldklar dilde Trkiyede ner edilm eleri ve ayrca daha geni bir okuyucu kitlesine
ve m erakllara hitap eden az da olsa baz sekin eserlerin m evcdiyeli m it vericidir.
Bunlarn btnne ilveten son yllarda niversitelerim izde K lsik M antk sahasmda yaplan
bir ka deerli alma, ilim adam larm zn, aym kaynaa dayanam ik i ayr gelenei yni dou ve
bal m antklarn m ukayese ederek, yeni bir senteze gitm e yolunda olduklarn dndrm ekte
dir. Ge de olsa bu tr almalarn balatlm olm as, kendi kltrm z tanma ve yeniden
deerlendirm e yolunda olduka ehem m iyetli baz adm larn atldn ifade eder sanyoruz.
H er ilim sahasnda olduu g ibi m antk sahasnda da "K lsik" ve M odem " kelim elerini,
tarih ak iinde devirlere veya zam ana bal olarak ortaya kan baz hususiyetlerin belirleyicisi
olarak kabl ediyoruz. Klsik M antk" ve M odem M antk" ad altnda yaplan ayrm da farkn,
m ahiyete ait bir fa rk olm ad kanaatindeyiz, y le sanyoruz ki, bunun byle kabl edilmesi
tem elde ilm in gelim esi anlayna da uygun decektir. Hatta ilim ler ilerledike m antm
uygulama alanlar da genileyeceinden, onun bu yen i alanlara en iyi ekilde uygulanabilm e
im knlarnn aratrlmas da srecektir. Bu yolda m antm daha pek ok ilerlem e kat'etm esi ve
m uhteva bakam ndan gelim esi kanlm azdr, yleyse, am zn ilim ve m antk anlaylar ile
lojistik akm larn anlalmas ve anlatlmas, byk lde. Klsik M antm sahasna giren
meselelerin iyice aratrlmasna ve anlalmasna bal olduu svlenebilir.
B u dncelerle Klasik M antn Tanm Teorisi" zerinde almak istedik. Trkiyede bu
teori ile ilgili m stakil bir aratrmann bu gne kadar yaplm am olm asn bir eksiklik olarak
kabl ettik. Bundan cesaret alarak, akln "hkm verm ek" gibi esas am eliyyelerinden birinin
unsurlar olan kavram larla ilgili bu teori zerinde almann daha sonra yapacamz
incelemelerde bize yardm edeceini dndk. Bilindii gibi kavram olmadan nerme, nerme
olm adan kyas olm az.
Gerekte, insann yapc unsuru akldr. nsan bu zsel nitelii sayesinde ozun bilgsene ve
akl yrtm ee kadar ykselebilir. Bunun iin de kavram larn teekklne ihtiya vardr.
H albuki, akln kinat ile m nasebeti ilkin m add varlklarla balar. Bu srede bir ey veya bir
konu hakknda kazanlan htralarn okluu sonula bir tek tecrbe kazandrr. Bylece bir cins
veya bir tr tekil eden eyleri, zihnim izde toplayarak onlar tek bir kavram la ifade ederiz. Tek tek
insan ferilerinden hareketle insan" kavram na ularz, tte bunlar, tecrbe edilebilen hakikatle
rin tasavvurlarn ve teorik bilginin unsurlarn tekil ederler.
Aratrm am zda, Klsik M antn tarih seyri ierisinde yaplm btn almalar ve onaya
koyulm u btn eserleri tamamyla taramam z takdir edilir ki, pratik bakm dan m m kn deildir.
Bu bakm dan alm am z Aristoteles, bn Sin ve Port-Boyal M antklar ile snrladk. M anttk
tarihi sahasnda yaplan aratrmalar, bu ilm in kurucusunun Aristoteles olduunu pheye yer
brakmayacak ekilde ortaya koym utur. O hlde, Klsik Mantn tanm teorisini aratrrken
kurucusundan hareket etm ek tabiidir. Doudan ve batdan aldm z birer rnekle de m eneleri
ayn olan ik i ayr gelenekle meselenin nasl ele alndn ve ne ekilde izah edildiini ortaya
koym aa altk.

8
A yn gelenein m m essili olarak bn Sinay Frbi'ye tercih etm em izin sebebi, O 'nun hem
Frbinin bir bakm a devam gibi kabul edilmesi, hem de Frbiy iyi anlam ak iin bn Sinay
incelem enin gerekli olduu yolundaki grlere itirak ettiim izdendir.
B ir ruhban cem iyetinin baz uyelen tarafndan yazlan ve L A R T D E P EN SE R veya L A
L O G I U E D E P O R T -R O Y A L adlaryla tannan XVII. yzyla ait eser ise, A vrupann her
tarafndan m ehur olduu ve batklarca tam ve m kem m el bir m antk eseri olarak kabul edildii
iin tercih edilmitir.
Port-Royal M antklarndan nce bn Sina'dan s z etm em izin ik i sebebi vardr: Birincisi
A ristoteles'in douda batdakinden ok daha evvel yorum lanp incelenmesi; kincisi ise bn
Sina'nn tarihi zam an bakm ndan P on-R oyal M antklarndan nce olduu iin O nlarn, dolayl
da olsa kaynaklarndan birisi olm a ihtim linin her zam an m evcut olm asdr.
Bvlece be blm halinde onaya koyduum uz bu alm ann giri m ahiyetini tayan birinci
blm nde Tanm m Klsik M antktaki Yeri"ni tyine altk, ikinci blm de tanm kuran
unsurlarn genel bir aklam asn yapm aa gayret ettik. nc blm de A ristoteles'in tanm
teorisini, drdnc blm de ib n Sinann ve beinci blm de de P on-R oyal M oUkdannn ayn
teori ile ilgili grlerini inceledik. Bu suretle Klsik M antk'n Torum Teorisi hakknda bir
kanaate ulatk. Sonu blm nde bu kanaatim izi ifade etlik.
Aristoteles. bn Sin ve Port-Royal M antklarnn Tanm Teorisi hakkndaki grlerini
im knlar elverdii lde asl kaynaklara dayanarak ortaya koym aa zen gsterdik. Yeri
geldike ve gerektike bakalannn eserlerine de bavurmaktan geri kalm adk. Bu eserleri ner
edilm i olduklar ekilde kullandk, bunun iinde kritik m etinler hazrlam a safhalaryla
ilgilenm edik.
Terimlerin dilim izdeki karlklar henz yerlem ediinden, konum uzla ilgili olm ak zere
douda ve batda kullanlan terimlerin atlarn m uhafaza etmee altk. Yine de uygun
grdm z Trke terim leri parenlez ierisinde veya dorudan doruya kullanm aktan
ekinm edik.
G sterdiim iz btn titizliklere ramen, hazrladm z bu esenn ekstzsz ve m kem m el
olduu iddiasnda deiliz. Bununla beraber okuyuculanm zdan eksiklerim iz hususunda bekledi
im iz yapc tenkid ve uyarlarla, bu almann ileride daha ok em ek harcanarak yaplacak olan
almalara bir ekirdek olabileceine inanyor ve bunlarn iyi niyetim ize balanacan
um uyoruz.
20 H aziran 1982

Prof. Dr. A bdulkudds B N G L

I. B O L U M
TANIMIN KLSK MANTIKTAK YER

I. BLM
TANIMIN KLSK MANTIKTAK YER :
nsanlar, btn teki yaratklardan zellikle taklit etmee olaanst
kabiyeti olmalaryla ayrlrlar ve ilk bilgilerini de taklit yoluyla elde ederler
('). Ancak taklit yoluyla renmenin belli bir snr vardr. nsan ilk defa
karlat bir eyin, ne ise o ekilde olmasna hayret etmekle aratrmaa
balar. nk hayter etmek, kendi bilgisizliini tanmaktr (123). Kendi
bilgisizliini tanyan insan, cehaletten kurtulmak iin bilgiyi elde etmee
gayret edecektir. Ne taklit yoluyla elde ettikleri, ne de bilgisinin dier bir ilk
derecesi olan duyumlar, eylerin bilgisini btnyle elde etmede yeterlidir.
Zira bunlar ona hibir zaman eylerin niin yle dlduklann vermezler. Fakat
bunlar, ok defa bir hareket noktas grevini grrler ve dnceye madde
teklif ederler (*).
Dnme, insan dier dugululardan ayran en byk zelliidir nsan
dncesi, toplum iinde fikir ve duygulann kelimelerle naklinden domu
tur. Diyebiliriz ki, bilgi al-veriinde yegne vastalardan biri, dil olmakta
dr. Dncenin kurallar, dilin kurallaryla sk skya baldr. Halbuki dilin
kurallar kltr evrelerine gre deiir. stelik dil. olduka karmaktr.
O
halde, eyann gerek bilgisine ulamak iin bir yandan ispat ilmi
kurmaa ihtiya varken, te yandan, dilde karlalan glkleri amak,
zellikle gnlk dildeki kelimelerin karmaklndan doan ok anlamlla
ve rtl mnlarn aydnlatlmasna are bulmak gerekir. Bunun iin en iyi
are, kendisi ile belli bir fikrin temsil edilmesi istenen kelimelerden yeni bir
dil kurmaktr (45). Bu yeni dil iin, yeni sesler icadetmee de gerek yoktur.
Zira, sahip olmalarn istediimiz anlamlan kendilerine vermek iin, hi bir
anlamlan yokmu gibi farzederek ve bizim kendilerine uygulamak istediimiz
fikri, asl ift anlamlla ve kapalla meydan vermiyecek ekilde dier basit
kelimelerle belirterek, daha nce kullanlan sesler kullanlabilir. Mesel, ok
anlaml olan ruh kelimesini, sanki hi bir anlam yokmu gibi kabl edip
onu sdece, insanda mevcut olan dncenin ilkesi ne uygulayarak, ruh
ile insanda bulunan dncenin prensibini kasdediyorum eklinde, ruh
kelimesini tek bir fikre balamak gibi ()
(1) Aristoteles. POETIKA, (ev. Tunal), lst.-1963, s.16
(2) Kyel. ARSTOTELES ve FRBNN VARLIK ve DNCE RETLER, Ank.
1%9. s.54
(3) Kyel. a.g.e.. s.49
(4) La LOGIOUE de PORT-ROYAL. Rennes-1978, s. 120
(5) a.g.e.. s. 120

12
Bu ekilde bir ismin anlamn tyin etmek, ona bir tanm vermektir.
Adsal Tanm (La Definition du Nom) adn alan bunu, geometriciler son
derece yararlanarak kullanmlardr ().
Bylece bir kelimeyi tek bir fikre balamak, dilin kelime hzinesini
arttrmaktan ok. kelimelerin anlamndaki rty ortadan kaldrmay hedef
almaktadr. Bu da ispat ilmi kuran asl metodun atlaklarm kapatmak iin
bir aratr.
Genellikle kelimeler arasnda, hatta ayn bir kelimede nanslar vardr.
Bunlar belki karlkl konumalarda olmasa bile, bir metin iersinde bizi fikir
kargaasna gtrebilir. Bu bakmdan diyaloglarda anahtar terimi akla
kavuturmak gerekir. A n l^ bir tek ve ak olmayan szler kullanldnda,
bunlarn hangi anlamda kullanlm olduklarnn snrlarn da izmek
lazmdr. ok kk gibi grnen bu durum, bazen ok nem kazanabilir (7*).
Mesel, az gelimi lkelere yardm edilmesi hususunda bir karar alndn
dnelim. Burada az gelimi sznden neyin anlalmas gerektiinin de
ortaya koyulmas gerekir. Ancak bu ekilde sz konusu karan uygulama
imkn bulunabilir. yleyse dncenin bir elbisesinden baka bir ey
olmayan ve onun bir vastas olan dil i (") ona uygun klmak gerekir. Baka
bir ifade ile, Aristotelese gre, varlk ile dnce arasnda domu olan
zdeliin (') i konuma ile d konuma (l0123) arasnda da salanmas
zorunludur
Dnme, eyann zihindeki tesirleri sonucu meydana gelen bir olay ise,
eyann bilgisinin elde edilmesinde kullanlan yegane vastalardan biri dil
olacaktr. Bylece, eyann zihindeki tasavvurlarnn, yni kavramlarn (")
teekkl, ispat ilmin ilk art olarak kabl edilirse, kavramn dil ile ifadesi
olan terimin(a) de onun ilk arac olmas gerekir.
yle grlyor ki, ispat ilmi kurmak iin vazedilen metodun zerinde
duraca ilk eyin kavaram olmas gerekiyor : Bundan dolaydr ki, kavram
felsefesi, Aristotelesin hareket noktasn tekil eder ('*).
( 6) a.g.e., s. 120
( 7) Bkz. Irvng M. Cop, NTRODUCTON to LOGIC, New York-1955, s.84
( 8) S.H.Bolay, ARSTO METAFZ ile GAZZAL METAFZNN KARILATI
RILMASI, st -1980, s. 31
( 9) Kyel, a.g.e., s.6
(10) Bkz. ner, KLSK MANTIK, Ankara-1970, s .l, Kyel, Frbnin Baz Mantk
Eserleri, Dil ve Tarih-Corafya Fak. Dergisi, Cilt XVI. s. 3-4 Eyll-Aralk 1958.
RESA1LU HVANI S-SAF. Beyrut-1957. s.39l
(11) ner, a.g.e.. s. 16
(12) ner, a.g.e.. s. 16

(13) Aladcmir. "Organon Tercmesl- nsz, Ankara-1963. s.9

13
Hakikatin ispat edilemez olduunu iddi eden Sofistlere ramen ('*),
ilkin Sokrates, hemen sonra talebesi Efltun ve daha sonra da O'nun talebisi
Aristoteles'in dnceyi sofistikten kurtarmak gyesini gderek, kavram
bulup ortaya karmalaryla, yni tecrbenin okluunu kavramlarn birliine
irca etmeleriyle (14l516), eyann znn ifadesi olan tanm"a, buradan da ispat
ilme ulama yolunda oldukaa nemli bir adm atlmtr. Bu sretle de
gerek ilmin imknn, kavramlarn kuruluunda ve onlar arasndaki mnase
betlerde arayan bir dnme tekniinin, bir dnme sanatnn () domas
na yol almtr.
Dnce tarihinde onun sanatn, yni "Mantk Bilimini kurma erefi.
Mutlak Filozof (l7189*2) Aristotelese aittir (lg). Onun z mal olan Organonu da
elimizde bulunan ilk mantk denemesi ("), daha dorusu ilk mantk
incelemesidir.
Dnce ve ilmin imknszln iddi ve onan inkr edenlere kar,
dnme ve ilmin imknn mdafaa eden bu eserde, birinci kitap olan
KATEGORYALAR'n kavram incelemesine ayrlmas, bir tesadf olmasa
gerek. Bundan dolaydr ki. kurucusunun metoduna uygun olarak Klsik
Mantk kitaplar, hep kavram incelemesi ile balar.
Klsik anlaya gre mantn temel ta kavramdr ((l). Aristotelesin,
objenin tanmnn bir kelime ile ifadesi olarak kabl ettii kavram (*'), bilfiil
objede gereklemi olan sretin, yine bilfiil olarak insan zihninde kendisini
arzetmesidir (). Aristonun yegne gayesini tekil eden ispat, daha dorusu
kesin bilgiyi ifade eden burhan gerekletirmek iin, kesin olarak trif ve
tyin edilmi, eylerin gerek zelliklerin dellet eden, onlar ifade ve beyan
eden kavramlardan hareket etmek, onlardan balamak zarureti vardr. O
ekilde ki, kesin bilgiyi ifade etmesi bakmndan, kesin delilin nclleri, bu
terimlerden kurulmaldr. Bundan dolay, aslnda bizzat Aristoda var olan
ekil ile, mantn inceledii konulan ksma ayrmak det haline
gelmitir
(14)
(15)
(16)
(17)
(18)
(19)
(2)
(21)
(22)

Bkz. lken. GENEL FELSEFE DERSLER. Ank.-1972. s.68


Alademir. ARSTO'NUN MANTIK ve ILIM ANLAYII, Ank-1974. s.51
La LOGIOUE De PORT-ROYAL. s.59
S.H.Bolay. a.g.e.. s.20
ner. FRANSIZ SOSYOLOJ OKULUNA GRE MANTIIN MENE PROBLEM
Ank.-1977. s.7
Atademir. Organm Tercmesl-I nsz, s. 11
ner, a.g.e., 12
J.Tricot. TRAITE de LOGIOUE FORMELLE, Pars-1973, s.52
Kyel. ARSTOTELES ve FRB NN VARLIK ve DNCE RETRLER,
s.37

14
1 - Kavram (Tasavvurat veya Elfaz Nazariyyesi),
2 - nerme (Tasdkat Nazariyyesi),
3 - Kyas (stidlller Nazariyyesi).
Bu taksim, aklmzn ksm olan faliyetleri zenne dayandrlmakta
dr (")
1 - Kendilerinden tasavvurlarmz sonu olarak kardmz tek bana
eyalarn idrki,
2 - ki terim, yahut iki tasavvur, yahut bir fikrin dier bir fikirle
irtibatnn idrki,
3 - Birinci ve ikinci ksmlardaki ekli ile meydana gelen idrklerimizin
birbirleriyle irtibatnn idrki ().
Daha sonra Pon-Royal mantklar bu u ksm aynen muhafaza
etmekle birlikte, manta drdnc bir blm daha ilve etmilerdir ki bu da
metod blmdr (:5).
Mantn bu blmlerinden biri dierinden bamsz deildir, bilakis sra
ile biri dierine basamak tekil etmektedir. Bunlardan birinci ksmn
aratrlmas ise tanma dayandrlmaktadr. Gerekte mantk, istidll ve
muhakemenin ilk prensibi olarak, bir kere tanm ortaya koymaldr ki,
bununla kavramn sath karakterleri zerinde durma tehlikesini bertaraf
ederek, onu en yakn cinsi ierisinde bulunan dierlerinden ayrtedecek
zne ait gerek karakteriyle tyin edebilme imknn bulsun. Zira ancak bu
suretle eyann gerek bilgisine sahip olabilir (). Bu da, kesin bilgiye
ulamakta gerekli ve ilk adm olmaktadr. O halde bir ilimler metodolojisi
olma iddisnda olan () klsik mantn esas ve tam gyesine ulamak iin,
ilk adm tanm olmaktadr. Bundan dolay da mantk, konulan arasnda,
gerek bir "tanma nasl ulalabileceinin kurallann incelemek zorundadr.
Zira tanm, akln bir ameliyyesi olmaktadr. Bu ynyle, bilinenden
bilinmeyenin elde edilmesinin (), yni akl yrtmenin bilimi olan mantk,
konusu itibariyle tanm" iine ald gibi, akli ameliyyede onu hatadar2345678
(23) Bkz. Ali Sami al-Naar. al-MANTIK al-SR, skenderiye-1955. s.67 Mustafa Galip
ARSTO. Beyrut-1979. s. 127
(24) Bkz. Ali Sami al-Near. a.g.e..s.63.1.H. zmirli, FELSEFE DERSLER st.-1330. s.56.
E.Boirac. LM- MANTIK (ev.R.Nuri). st -1330. s.6 t.Madkur. tf-ll nsz
Kahire-1959. s.z.
(25) Bkz. La LOGIOUE De PORT-ROYAL. s.6 l.141.231.357
(26) Al-Badad. KITAB al-MUTEBER Fil-HIKME. Haydarabat-1357 Cilt: I. s. 37
(27) Atademir. ARSTONUN MANTIK ve LM ANLAYII, s. 95
(28) ner. KLSK MANTIK, s. 3-4

15
korumak gyesini gden (") bu bilimin konularndan birinin tanm olmas,
onun gayesine de uygun dmektedir.
754-755 yllarnda balayan felsef tercme faliyetleriyle slm Kltr
Dnyasna intikal eden Aristo Mant (), nce Frb (870-950), daha
sonra da bn Sn (980-1037) tarafndan dzenli ve plnl olarak ilenip
konulan tasnf edilerek ona son ekli verilirken, tanmn yeri de ak bir
ekilde tayin edilmitir. slm filozoflar zerinde uzun zaman almak
sretiyle bu ilmi tasavvurt ve tasdkat diye ikiye ayrmlardr (). Zira
onlar, bilginin kazanlmasnn iki merhalede cereyan ettii grndedirler.
lk merhalede eya tasavvur edilir, kincide bu tasavvurlar dier tasavvurlarla
balanarak olumlu veya olumsuz ekilde hkmlere ulalr ()
Muhteva olarak Aristonun mantk eserlerinde yer alan, fakat taksim ve
terim olarak bulunmayan tasavvur ve tasdik aynnm, slm dnyasna ilk
kez Frbnn getirmi olmas, kuvvetli bir ihtiml olarak grlrken (>J) bn
Sina'nn Frbye, dier slm mantklannn da bn Sn geleneine
uyduklar anlalmaktadr. O ekilde ki, istisnasz daha sonraki btn slm
mantklarnn mant tasavvuarat ve tasdikat ksmlanna ayrdklarn
grmekteyiz (1). Zira her bilgi veya marifet ya tasavvurdur veya tasdiktir ().
Biz bir gerei kavradmz zaman, ya ona ne olumlu ve ne de olumsuz
hibir hkmde bulunmadan, ne ise o olmas bakmndan, yni mahiyeti
asndan onu gznne getiririz, ki, bu, tasavvur olur, veya ona olumluluk
ya da olumsuzlukla hkmederiz, ki durumda o tasdik olur (*).
Mant akl yrtmenin bir sanat (), bilgilerin btnn idrk etmek
hususunda onu en gzel yardmc () olarak kabul eden bn Sn, mantn293014*678
(29) Gelenbev. BURHAN. st. 1306. s. 4. Kazvini, EMSYYE, st.-1325, s. 3. bn Sin.
al-ARAT ve al-TENBHAT. Kahire-1960
(30) Bkz. M. N. Bolay. Frb ve bn Snda Kavram Anlay, (baslmam doktora tezi)
Atatrk ni. slm limler Fak. Erzurum-1967. s. 4 vd.. Keklik, SLM MANTIK
TARH ve FRB MANTII, tst.-1969-70. Cilt: I. s. 39
(31) Frb. UYUN al-MESL. Kahire-1910. s. 1-3. al-ELFZ al-MUSTA-MELE fi lMANTIK. Beyrut-1946. s. 87. bn Sn. a.g.e.. s. 182-294-198
(32) M.N.Bolay. a.g.e.. s. 13
(33) Bkz. M.N.Bolay. a.g.e.. s. 12
(34) Bkz. Gazzli. M YAR al-LM fi FENN al-MANTIK. Kahre-1972. s. 232 vd..
al-MUSTASF min LM al-USL. Badat-1322. s. 11. Ali Sami al-Near. a.g.e.. s. 66
(33) bn Sin. al-NECT. Msr-1938. (II. bask) s. 3-4-60. al-ART ve al-TENBHT. s.
169-182
(36) F Razi. KELMA GR al-MUHASSAL. (ev. Atay) Ank.-1978. s. 13 Beydv,
METAL al-ENZR al TEVALal-ENVR. St.-130S. s. 14 n er. TANZMATTAN
SONRA TRKYEDE LM VE MANTIK ANLAYII. Ank.-1967. s. 18.
(37) bn Sn. al-NECT. s. 4
(38) K. Razi. LEVAMU'L-ESRAR fi ARH METALUL-ENVR. si -1303. s.2

16
akln ameliyyelerine olan nisbetini, Nahiv lmnin tabii dile, aruz vezninin
iire olan nisbetleri gibi (3tl) gryor ve bu bilimi tasavvur ve tasdik
blmlerine ayrrken, bu blmlerin hangi konularn ihtiva ettiklerini
belirterek bunlar arasnda tanm"n yerini de ak bi ekilde ortaya
koyuyordu. yle ki, tasavvur ilk bilgi olup Had (zsel Tanm) veya
onun yerine geen bir ey ile kazanlr (w). yleyse tanm ile kyas
kendileriyle bir takm yeni bilgilerin elde edildii, yeni bilgilere ulald iki
lettirler (*').
Ancak, tasavvur ve tasdiklerden her bin akl yrtmek sreriyle elde
edilmeye, yni teoriye bal olmayp, bir ksm nceden vakidir (39401423), yni
zarridr (4J), bedhdr ("). O ekildeki akl ameliyye, tanmlanmaya veya
ispat olunmaya muhta olmayan bir ilkede durmaldr (45). Akln ameliyyesi
bunlara dayanmaldr Aksi halde devir ve zincirleme lzm gelir ki, ilmi
imknsz kldndan her ikisi de batldr. Dier taraftan tasavvur ve tasdikten
btn bedhi olsayd, eyann bilgisinden hi bir ey bizim iin mehul
olmayacakt, dolaysyla akl yrtmeye de ihtiyacnz olmayacakt ki, bu da
doru deildir (4). yleyse tasavvur ve tasdikten bazs bedhdir, bazs da
sonradan kazanlan bilgidir.
Boylece zihinde hazr olan bir takm ilk bilgilerden, bir anlamda
prensiplerden hareket ederek, bunlarla ayn anda zihinde hazr olmad iin
mlum da olmayan, dolaysyla aratrlan bilgiye ulaabilmek iin muayyen
bir ekil ve tertip gerekir, tertipsiz olarak bilinenden bilinmiyene zihnin
intikali mmkn deildir. Yni bilinenden hareket ederek bilinmiyene
intikal, tertipten yoksun deildir (4748). Herhalde tanm ve kyas tki bu
tertip tyin ve tesbit edilmi kavramlar arasnda olduuna gre, onlarn her
biri iin kendilerinden te'lif edildikleri maddeleri ve te'lifin kendisi ile
tamanland suretleri vardr (**). Zira herhangi bir maddeden tesadfen ev

(39) bn Sina, a.g.e.. s. 15


(40) bn Sin. a.g.e.. s. 4-60
(41) bn Sin, a.g.e.. s. 3. al-ART ve al-TENBHT. s. 180, RESAILU HVAN al-SAF.
s. 429, K. Raz, a.g.e., s. 17, Ali Sami al-Near, a.g.e., s. 65
(42) bn Sn. al-NECT. s. 60. F. Raz. MEBAHS al-MARIKIYYE Tahran-1966. Cilt: I. s.

11
(43) Gelenbev. HAYE ala MR al-TEHZB. st.-1288. s. 211
(44) K Raz. TAHRR al-KAVD al-MANTIKIYYE fi ARH al-EMSIYYE. st.-1323. s.
8. Gelenbev. BURHAN, s.3
(45) Aristo. KNC ANALTKLER. st.-1967. (ikinci bask) s. 10
(46) K. Raz. a.g.e.. s. 8
(47) bn Sn. al-ARAT ve al-TENBHT. s. 175
(48) bn Sin. al-NECT. s. 3-4

17
veya kursu yaplmas doru olmad gibi, herhangi bir ekilde ev ve krs
yaplmas da doru olmaz. Aksine her biri iin tahsis edilmi bir madde, tyin
edilmi bir suret vardr. Eyann tabiat, kendileri iin tahsis edilmi madde
ve suretin tabiatiyle taayyn eder. Bunlarn ikisinin birden veya herhangi
birinin bozulmu olmas, eyann tabiatm da bozar. te bizi bilinenden
bilinmeyene ulatracak fikir ve istidlllerde de durum byledir (). Onlarn
geerlilii ve tutarlla kendilerine has olan madde ve sretin shhatine
baldr. Onlardan herhangi birinin veya ikisinin birden bozuk olmas, fikir
ve istidlalin de bozuk olmasn gerektirir. Durum byle olunca, her iki
ynden de zihni hatadan koruyacak, akl yrtmenin suret ve madde
ynnden doruluunu salayacak kanunlar, klli kaideleri ortaya koymak
yine mantn, ii olacaktr. Zira mantk, insan zihninde var olan bilgilerle
elde edilmek istenen bilgiye intikalin yollarn reten bir ilimdir (495051234678), bir
letler ilmi () yn metoddur.
Her tasdik iin kendisinden nce zarr olarak en az iki tasavvurun
bilinmesi gerekir (3-). yleyse tasavvur, tasdikten ncedir. Tasdiki meydana
getiren mfret czlerini bilmeyen, tasdikin kendisini nasl bilecektir?
Alem ve hdisin tek tek ne olduklarn bilmeyen kii, lem hdistir
tasdikinin ne olduunu nasl bilecektir? nce bu iki tasavvurun (kavramn)
ne olduunu ortaya koymak, benzerlerinden farkl olan niteliklerini tyin
etmek gerekir. Bunun iin yaplmas gereken ey ise, onlar tanmlamaktan
baka bir ey olmayacaktr (). Bu sebeple tasavvunlar bize kazandran
tanm", mantn konusunu incelerken esas almak gerekir. yleyse Kavl-i
rih 'in (), yni tanmn her eidinin retimi, tasdikin retiminden nce
olmaldr (). Bilgi ilk nce bir takm tanmlardan ibarettir, birbirlerine
balandklar zaman tasdik, akli delil meydana gelir (). O halde tanmlar
ayn zamanda kyasn prensiplerinden, onun hareket noktalarndan birisidir
( ). yleyse tanmn kaideleri kyasn kaidelerinden nce koyulmal,
nelerden ve nasl yaplaca (madde ve sreti) ortaya koyulmaldr ('").

(49) bn Sna, a.g.e.. s. 4. Gazzl. MYR al-LM B FENN al MANTIK, s. 153. 235
(50) bn Sina. al-tART ve al-TENBHT. s. 177
(51) bn Sn. MANTIK al-MARIKIYYIN. Kahire-1910, S.10
(52) Gazzl. MEHAKK al-NAZAR fi al-MANTK, Beyrut-1966. s. 9
(53) . H. zmirli. FELSEFE DERSLER, s. 94
(54) bn Sn. al-ART ve al-TENBHT, s. 184
(55) bn Sn. MANTIK al-MARIKIYYIN. s. 10
(56) Gazzl. MAKASD al-FELSFE. Msr- s. 4
(57) ibn Sn. al-NECT. s. 71. Aristo. IKNCt ANALTKLER, s. 92. TOPIKLER. s. 232
(58) bn Sn. al-ART ve al-TENBHT. s. 186

18
ok defa szn durumlar mnnn durumlarna da tesir eder. Rinun
iin nce mantn, szn durumlarn da incelemesi gerekir (). Szn
mnya delletleri aratrldktan sonra, tanmn maddesi, daha dorusu
onun yap talan incelenmeli ve bunlardan mantn tasavvurt blmnn
maksad olan tanma vanlmaldr (*").
Bu ksa aklamalardan, mantn konularndan birisi olan tanmn, bir
zihin ilemi olduu, her zihin ileminin kendine has bir maddesinin ve bu
maddeden nasl telif edileceini ortaya koyan bir srerinin, bir tertip eklinin
olmas gerektii () anlalmaktadr. yleyse Klsik Mantn Tanm
Teorisin incelerken, onu hem maddesi ve hem de sreri asndan ele almak
uygun olacaktr.59601

(59) bn Sin. a.g.e.. s. 181. S.H.Bolay. a.g.e.. s. 149 vd.


(60) Bkz. Muhammed Hlis. MZAH al-EZHN. lsl.-1324. s. 25. 41
(61) Aristo. TOPKLER. (ev. Atademir). Ist.-I967. s. 213. Gazzli. M YAR al-LM fi FENN
al-MANTIK. s. 235

II. B O LU M
TANIMDIN MADDES VEYA BETMEI

n . BLM
TANIMIN MADDES veya BE TMEL
Basit szler (mfred lafzlar) le ifade edilen ve kendilerine tanm ile
ulalan tasavvurlar ("), eyin mahiyetinin, yni eyi o ey yapan eyin (6)
idrk edilmesi gyesini gtmektedir. eyi o ey yapan ey ise onun zdr.
n
Aristo'ya gre ilk ve esas anlamnda z, "ne bir konu hakknda ne de
bir konu iinde tasdik edilmemi olandr () Bu anlamda bir zn belli bir
varl anlatt, Ona gre sz gtrmeyecek derecede aktr. Zira anlatlan
ey bir ferttir. Bu zlerin ztlar ve dereceleri de yoktur. Azalp oalmaya
elverili deildirler. Bu karlk, kendileri zt vasflan kabl ederler (w). Fert
olarak alnan u insan, u at gibi. nk bunlar ne baka bir konunu
yklemi olabilirler, ne de kendilerini bir konuda arzederler. Zira u insan,
u at" ancak kendi kendine sahiptir, baka ona sahip olamaz. O bakmdan
kendilerine iaret edebildiimiz bu zler lk zler adm almaktadr.
mdi, ilk zler belli bir varl anlattna gre, bir varln bilgisine sahip
olmak iin, onun ferd zn tyin etmek gereklidir. Bu da onun tanm ()
yni onun mahiyetini ve mahiyetini belirleyen sebeplerin ne olduunu
aratrp renmek olacaktr.
Aristoya gre eyin mahiyetinin bilgisine ulamak iin, o eyin kendi
cinsinden ortak olan klli taraf ile onu dierlerinden ayran ferd zelliklerini
tyin etmek gerekir ( ). O halde biz eyin gerek bilgisine z bakmndan
kendisine yklenen umm bir tasavvurdan hareketle ulaabiliriz (**).
lk zlerin biri konu hakknda tasdik edilmemelerine ramen, bu ilk
zleri ihtiv eden ikinci zler (), ilk zler gibi kendilerini bir konud
arzetmcseler de, bir konu hakknda tasdik edilirler (,|). Sz konusu bu ikinci
zler, Aristoya gre cins ve tr dr (). H ra btn yklemler arasnda6234578901
(62) bn Sn. al-ART ve al-TENBtHT. s. 184. MANTIK al-MARKIYYN. s. 10. Ali
Sami al-Naar. a.g.e.. s. 65 .H.zmirli, a.g.e.. s. 102
(63) Suhreverdi. MECMUA fil-HKMETri-LHYYE, tst.-1945. s. 175
(64) Kycl. ARSTOTELES ve FARB'NIN VARLIK ve DNCE RETLER, s. 16
(65) Aristo. KATEGORYALAR. Ank.-1963. s. 2-5
(66) Aristo, a.g.e.. s. 10 vd.
(67) Bkz. Aristo. METAPHYSOUES. (trad. par Tricot) Pans-1951, s. 362
(68) S.H.Bolay. a.g.e.. s. 31
(69) Bkz.. Aristo. BRNC ANALTKLER. (ev. Atademir) st.-1950 s. 212
(70) Aristo. KATEGORYALAR. s. 5
(71) Aristo, a.g.e.. s. 5. METAPHYSOUES. s. 66
(72) Aristo. KATEGORYALAR. s. 5-7

22
sdece bunlar ozu ifade ederler. yleyse ferd zn tabiat, onun kaplam
iinde yer ald "tr" veya "cins" yoluyla aklanrsa uygun bir aklama
yaplm olur (*). O halde bir varln tabiatn beyn etmek, nce, onu bir
snfa dahil ettikten sonra, bu snfn iinde bulunduu cinsini doru olarak
belirlemeye dayanr. "Bu insan"n tabiatn beyn etmek, ilk nce onu "insan
tr" iinde sokup, sonra tr olarak insann iinde bulunduu cinsi olan
"hayvan" belirlemekle mmkn olacaktr. Ancak, fert olan bu insan"
hakknda "bir hayvandr" demekten ise. "bir insandr" demek, daha ak bir
beyn olur. Zira birinci, fert olarak alnan insana nisbetle daha genel olduu
halde ikinci daha zeldir. nk "hayvan" hem "tr olan insan" ve hem de
"fert olan bu insan" hakknda tasdk edildii halde, tr olarak alnan insan",
sdece fert olan "bu insan" hakknda tasdk edilmitir (). yleyse ikinci
zler arasnda tr, cns'ten daha zdr (7S).
Aristo'nun bu fikrinden dolaydr ki. Aristocular, cevher'i birinci, ikinci
ve nc cevherler diye ayrmlardr. Bunlardan birinci cevherler, kendile
rine iaret edebildiimiz "ilk zler"e, yni ahslara; kinciler "trlere,
ncler de "cins"lere karlktr. Zira cinsi varla en uzak olandr. eyin
varl (vcd'u) itibariyle yaplan bu ayrmda, ahslarn ilk cevherler
olmas lyk olandr. Klli mnya dellet eden "cins ve "trn ise darda
iaret edebileceimiz varlklarnn olup olmad tartlabilir, fakat bunlarn
cevher olular ilk cevherleri muhtevi olmalarndandr. "Trk, ferd
cevherin ilk yklemi olduuna gre, cins'ten nce cevher olmas tabidir. lk
cevherlerin tabiat basit, dierleri ise bileik (mrekkeb) tir ().
yle grlyor ki, Aristoya gre ilk zler, her ne kadar asl varl
temsil ediyorlarsa da, ancak ikinci zler vastas ile bilinmektedirler. O
ekildeki, bu ikinci, onlarn hangi nitelikte birer varlk olduklarn tyin
ederler. yleyse bu ikinci zler belli bir varlk anlatmazlar, bunlar daha ok
birer nitelik ifade ederler. nk konu, ilk zde olduu gibi bir tek deildir.
Gerekten tr olarak alnan insan"da, "cins olarak alnan hayvan da bir
oklua yklenmitir {). Ancak bu, mesel, akn ifade ettii gibi mutlak
bir niteliin ifadesi olmayp, ze gre tayin edilen baml (mukayyet) bir
niteliktir. Zira cins de tr de falan nitelikte bir z anlatrlar. Ne var ki. bu
taayynn cinste trdekinden daha byk bir kaplam vardr. nk cins,
tr'den daha fazla bir oklua yklenmitir (7e). Bylece tabiatlar, bir ok734568
(73)
(74)
(75)
(76)
(77)
(78)

Aristo, a.g.e.. s. 7
Aristo, a.g.e.. s. t
Aristo, a.g.e.. s. 10
Bkz. Suhreverd. a.g.e.. s. 131 vd
A rsto. a.g.e.. s. 10
Bkz. Aristo, a.g.e.. s. 11

23
konu hakknda ve sdece o konularn zne has olmak zere tasdik
edildiklerinden dolay cins ile tr. "tmel" (klli) ve "zse!" (zat) drler. Bir
cins ise. dima, haklarnda tasdik edilmi olduu trlerinin ferdi zelliklerini
gsteren bir takm "aynm"larla taksim edilmitir (). O halde cinsin bileik
tabiatnda olduuna gre, ayrmn da cinsi ile ayn sraya koyulmas gerekir
n.
yleyse bir. herhangi bir tarzda nesneye ait olan ilintiler halindeki
yklemlerle, onun mahiyetine deil, herhangi bir ynyle bilgisine sahip
olmamza karlk ('") nesnenin gerek tabiatn, yni mahiyetini, z
bakmndan kendisine yklenen tmellerle bilebiliriz. Bir nesnenin zlk
yklemleri olan bu tmeller sonsuz olamazlar, ber bir eyin zne ait tmel
yklemleri sonsuz olsayd, bu eyin mahiyetinin bilinmesi imknsz olurdu. O
halde, mahiyet bilnebiliyorsa, zlk yklemlerin zaruri olarak sonlu
olmalar gerekir (SI). Zira zlk yklemleri sonsuz sayda olacak olan bir z
tanmlanamaz (*).
Btn bunlardan anlalan udur ki, nesnenin zn ifade etmei hedef
alan cins, tanmn unsurlar arasnda farzedilmi ilk terimdir (**). Bir cinsi,
kendi altnda sralanan trlerine blen ayrmlar, cinsin tabiatnda var
olduu iin, kendisiyle ayn sraya koyulmaldr (). u halde umm bir
tarzda tanm, cins ve ayrmlardan itibaren kurulmutur (*). Yni, bir
konunun tanmnda bulunan terimlerden birisi cins, birisi de ayrm
olacaktr O*7). Ayrm ile cins, trn tanmnda muteber iki terim olduuna
gre f79801238456790), normal tanmda, tanmn tanmlanan unsuru bir tr, tanmlayan
unsuru ise bir cins ve bir ayrmdan mrekkeb olacaktr.
Aristo'ya gre bir konunun mahiyetini ifade etmeyen yklemleri ise
hassa" ve ilintidr (w). u farkla ki, hassa, nesne ile karlanabilir ise de,
ilinti nesne ile karlanamaz. nk ilinti bir tek ve ayn eye hem ait olabilen
hem de ait olmayabilen bir niteliktir (M). Bylece, ferd cevherden hareketle,
(79)
(80)
(81)
(82)
(83)
(84)
(85)
(86)
(87)
(88)
(89)
(90)

Aristo. TOPKLER. s. 184


Aristo, a.g.e.. s. 7
Bkz. Aristo, a.g.e.. s. 39
Aristo. KNC ANALTKLER, s. 56 vd.
Aristo, a.g.e.. s. 58 vd.
Aristo. TOPKLER. s. 182
Aristo, a.g.e.. s. 7
Aristo, a.g.e., s. 225
Aristo, a.g.e.. s. 15
Aristo, a.g.e.. s. 185
Bkz. Aristo, a.g.e.. s. 15
Bkz. Ali Sami al-Near, a.g.e. s. 131, Porhyrios, ISAGOJI, (ev. Atademr) Konya-1948
s. 48

24
eyler arasnda benzerlikler bulup fertleri bir kavram iinde toplayarak
snflar vcuda getirmek, snflan birbirine irca ederek cinslere ulamak,
cinsleri kendi bileik tabiatlarnda bulunan ve kendileriyle ayn sraya
koyduu aymmlarla blerek mahiyetin bilgisini elde etmek, Aristonun
doktrininde mhim bir yer tutmakta ve O nun ilim ve mantk anlaynn
felsef remelini tekil etmektedir
O, sdece ze ait yklemlerle mahiyetin bilgisinin elde edilebileceini
sylerken, bu anlamda en yetkin tanmn tre ait olacan ileri srmekte,
trn tanmnda da cins ve ayrm birer unsur olarak almaktadr (). Bir
konunun her ykleminin, mahiyeti ifade etmiyeceini belirterek, mahiyeti
ifade etmeyen yklemlerin hassa ve ilinti olduuna iaret etmektedir ( )
Aristocu anlayta daha sonra Be Ses, Be Lafz C) Be Mfred
(*) vb. adlarla aratrlan bu tmeller, Aristo'nun mantk ve metafizie ait
eserlerinin trl yerlerinde verdii ksa bilgilere dayanarak. Porhyrios
tarafndan, yine O'nun kuru ve sde slbuyla, fakat anlalmas daha kolay
ve daha toplu bir ekilde SAGOJ adl eserde incelenmitir. Bu genel
fikirlerin azalan kaplam oalan ilcme, veya oalan kaplam azalan ileme
gre ele alnarak incelenmesi, adet bir terimler hiyerarisi meydana
getirmitir.
Porphyriosun daha al-Kindi tarafndan bilinmekte olan sz konusu
eseri. slm dnyasnda manta adeta klsikleen bir ekil veren Frbi ve
daha sonra bn Sn tarafndan da incelenmi, manuk dokuz kiaba (blme)
ayrlrken, bu eserin konusunu tekil eden Be Tmel, tasavvurt ksmnn
mukaddemi, bir anlamda tanmn prensipleri olarak telakki e d ilm i tir O
ekilde ki. tanm bilmek, bu mukaddemleri bilmee dayandrlmtr (*).
bn Sn. tasavvurlar bize kazandran tanm, daha dorusu tanmn her
eidini mantn tasavvurt bahsinde incelerken, Mantknn gyesi.
Kavl-i rih'in temellerini ve bu temellerin nasl birleerek zel Tanm ve
tanmn dier ekillerini meydana getirdiini bilmektir (*) diyor. bn Sn,
nce mufredlerlc sz amak gerekir derken de. "be mfred lafz (,7)
dedii, sz konusu hc tmeli kasdetmektedir. Bylece be tmeli tasavvurt912*456
(91)
(92)
(9))
(94)
(95)

Aristo, a.g.e.. S. 185


Aristo, a.g.e.. s. 15
Bkz. Atademir. sagoji Tercmesi-nsz, s. 22
Bkz. Gazzli. M YAR al-LM l FENN al-MANTK. s 77
K. Raz. TAHRR al-KAVAD al-MANTIKIYYE fi SARH al-EMSYYE. st -1325. s.
55
(96) ibn Sn. al-lARAI ve al-1ENBIHAT. s. IHG
197) bn Sina, a.g.e s. 233

25
blm iinde mtalaa etmektedir. Zira O'na gre, tasavvur ile tasdiki
birbirine kartrmak gzel bir i yapmak deildir. Bunlar ayn ayr incelemek
gerekir. Bu suret (form) asndan olduu kadar maddeleri asndan da
byle olmaldr. yleyse, tanma ulamak isteyen, onun tertibinde muhta
olduu malzemeyi de incelerse, ancak bu konuda yapmas gerekeni
tamamlam olur. u da nemli ki, bu malzemeyi, kendisinden tanmn doru
olarak yaplabilecei ynleri ile incelemek gerekir, btn ynleriyle deil (,s).
bn Sn'ya gre darda varl olan, yahut kendisiyle beraber bulunan
cz'lerinin olmasyla zihinde tasavvuru gerekleen hereyin bir mahiyeti
vardr (""). Dolaysyla bir konunun yklemleri, ya o konu ne ise o olmas,
yni olduu ey asndan kendi zne dahil ve mahiyetini yapc olan hibir
unsurunu darda brakmadan, konunun hakkaiinin btnne dellet eder,
ya da bu anlamda bir dellete sahip olmaz. Birinci anlamda yklem, konunun
mahiyetini yapc olan btn unsurlara tazammun, konunun z zerine de
mutabakat yoluyla dellet eder. bn Sn buna mahiyet zerine dellet eden
(yklem)" adn vermektedir. ("). Eer byle bir dellette yklem mfred
(basit) bir sz olursa, o eyin ismi; eer yklem mfred bir sz olmaz da
murekkeb bir sz olursa, o da eyin tanm olur. Birincisine misl, insandr.
Zira bu. insan fertleri arasnda bulunan ortak bir tabiatn addr. O ekilde ki,
hibiri bu tabiatn dnda deildir. kinciye misl ise konuan hayvan"dr.
Bu da o ortak tabiatn tanmdr ( ").
Konunun mahiyetine dahil ve o mahiyeti yapc olan unsurlarn
btnne kmilen dellet etmeyen ykleme gelince, bu da, mesel, insan
hakknda "tabiatiyle glc". konuan duygulu yklemlerinde olduu gibi,
ya konunun lzm, ya onun zn yapc herhangi bir unsuru, ya da bir
ilintisi zerine dellet eder ('"2). Tabiatiyle glc yklemi, insann
mahiyetine dellet etmeyip, mahiyetinin gerei olan bir niteliine dellet
etmektedir. Konuan duygulu" yklemine gelince, bu insana eit bir
manya dellet etse bile, mahiyet zerine dellet etmemektedir. Zira
duygulu" kavram, mutabakat yoluyla ancak duygu sahibi olan ey,
konuan" kavaram ise yine sadece konumaya sahip olan ey anlamlarna
dellet ederler. "Konuan" ve "duygulu" olann sadece ruh sahibi olan cisim
olacann bilinmesiyle konuan duygulu yklemi baka mnlara da
dellet etse de bu iltizm yoluyladr, tazammun yoluyla deildir (,0}).
Dolaysyla bu dellet mahiyet ve z zerine kmil bir dellet deildir.*1023
( 98)
( 99)
(100)
(101)
(102)
(103)

bn Sn.
bn Sn.
Bkz. bn
bn Sn.
bn Sn.
bn Sn.

MANTIK al-MARIKIYYN. s. 9 vd
al-IARAT ve al-TENBIHAT. s. 202
Sn. MANTIK al-MASRIKIYYN. s. 15
a.g.e.. s. 15
a.e.e., s. 15-16
a.g.e., s. 15

26
bn Sina'nn burada zerine dikkati ektii yapc unsur (mukavvim),
konunun varlnn kendisine muhta olduu ey deildir. O'na gre insann
domu olmas, yaratlm olmas veya siyahln araz olmas bu trdendir.
Ancak O'nun burada sz konusu ettii yapc unsur'dan kasdettii.
kendisinden bir cz'olarak konunun mahiyetine dahil olan ve mahiyetinin
tahakkukunda konunun kendisine muhta olduu eydir. nsan iin cisim
olmak, gen iin ekil olmak, gibi ("*). bn Sn'ya gre bir mahiyetin bu
anlamda yapc unsurlar, aklda mufassal olarak hatrlanmasa bile tasavvur
da mahiyetten ayrlmazlar, onunla beraberdirler. (' )
bna Sina yapc unsurlarda esas karakterin deimediini, ancak say
bakmndan bir eitleme olduunu ileri srer. Buna insaniyet"! misal verir
Zira tr olarak insan, kendi altnda yer alan ahslar ayr ayr yapcdr.
Mahiyet asndan bu ahslar arasnda fark yoktur. Ancak zellikleri
itibariyle birbirlerinden farkldrlar (w). Grlyor ki. bn Sn, bu anlamda
ki yapc unsurdan, bir konunun zsel olan yklemini kasdetmektedir. Daha
ak bir ifade ile. O'na gre, bir konunun mahiyetinin yapc olan yklemi,
ayn zamanda onun zsel yklemidir (IOT).
bn Sn'ya gre bir konunun "lzm yklemi" ise. znn tahakkukun
dan sonra, konunun, kendisiyle nitelendirilmesi gereken eydir. nk o,
konunun znn hakikatine dahil deil, zne tbi olandr ("**). Gerekte,
bir konunun mahiyetinin yapc unsuru ayn zamanda onun lzm" olsa da,
lzm, konunun mahiyetini yapc olmayana tahsis edilmitir. nk bu ikinci
anlama tahsis edilmesiyle lzm, mahiyeti btnleyici olarak tasavvurunda
onunla beraber bulunsa da mahiyetten bir cz deildir (").
Ts, bn Snnn bu konudaki dncelerini aklarken u grlere yer
vermektedir : Lgat bakmndan bir eyin lzm, eyin kendisinden ayrlmas
gereklemeyen, baka bir ifade ile, evin kendisinden ayrlmad eydir. Bu
da ya o eye dahildir, yahut ondan haritir. Birincisi ze ait yapc unsur"
(zti mukavvim), kincisi de eyin daim zelliidir. nk, mahiyetle
beraber bulunmak, ya devaml olur yahut devaml olmaz, herhangi bir
zamanda olur. O halde zsel olanla lzm olan, konu ile beraber bulunmakta
birleirlerse de, zsel olan, mahiyete dahil olmas ile lzm'dan ayrlr.10456789

(104)
(105)
(106)
(107)
(108)
(109)

bn
bn
bn
bn
bn
ibn

Sn.
Sn.
Sn.
Sn.
Sn.
Sn,

al-lART ve al-TENBHT, s. 199 vd.


a.g.e.. s. 203.
al-tART ve al-TENBHT. s. 204 ve 205
a.g.e.. s.205
MANTIK al-MARIKIYYN. s. 14
al-lARAT ve al-TENBHAT, s. 205

27
Terim olarak "lzm, bn Sina'nn dedii gibi, "kendisinden bir cz
olmad halde mahiyeti btnleyen yklemdir ("). Bu anlamda lzm, zsel
deil, ilintiseldr. u var. bn Sn'nn bu tanmna dimi olmayan ilintiler de
girer. Ancak bu tanm zsel olandan ilintisel olan ayrdetmek iin, zsel olan
asndan yaplm bir tanmdr. Yoksa dier ilintisel olanlara nisbetle yaplan
bir tanm deildir.
bn Sn bu anlamda bir lzm yklem iin "genin i alarnn
toplamnn iki dik aya eit olmasn misl vermektedir ('") nk gen
iin bu tip kaideler, blmleri arasndaki iliki ve karlatrma ile mahiyetin
den hari olan eye kyasladr, nk bu, genin birbirini kesen kenar ile
meydana getirilmesinden sonra sz konusudur ("2). ayet, bu ve benzerleri
genin mahiyetini yapc zellikleri olsayd, genin ve benzeri eyler sonsuz
sayda unsurdan bileik olacakt ("3) ki. bu da mahiyetin bilinmesini imknsz
klaca iin doru olmayacakt.
bn Sina'ya gre bir konunun lzm yklemlerinin btn vastasz olduu
iin, yapc olmyan karakterine ramen, mahiyetini yapc olan unsurlarnn
zihindeki varlyla beraber bulunurlar, hatta zihinde onlardan ayrlmalar
imknszdr ("). bn Sn, her halkrda ze ait olan bu anlamdaki lzm'n
vastasz olmas gereine inanr. Bylece mahiyeti yapc olmayan her eyin
tasavvurdan zihinde kaldrlmasn doru bulmaz ("s). Bir saynn dier bir
sayya eit olmas veya olmamas bunyn misllerindendir. O halde bu
karakterde her yklemin bir konuya yklenmi olmas, iin gerekli (lzm)
bir yklemedir. Konudan ayrlmazl da bir baka ey vastas ile deil, konu
ve yklemin yle yle olmasndandr. Konunun znn bu durumu,
yklemin gerekliliini zorunlu klmaktadr
Bylece vastasz gerekli
yklemin konuyu aklamas ile oluan hkm, uzun ispatlara da muhta
deildir
Bir konunun yapc (mukavvim) ve "gerekli (lzm) olmayan
yklemlerine gelince, bunlar konudan ayrlmas caiz olanlardr. Bu ayrlma
nn sr'atli veya yava, kolay veya g olmas msavidir. nsan iin gen,
ihtiyar, ayakta veya oturur, hareket halinde veya skn halinde olmas bu
trdendir ("'). bn Sina'ya gre bu tr yklemlerden bazs tabiat ve iradeye10234567
(110)
(111)
(112)
(113)
(114)

(115)
(116)
(117)

Tsi. ARH al-ARAT ve al-TENBHAT (nr. Sleyman Dnya) Kahire-1960. s. 205


bn Sn. al- AR AT ve al-TENBHT. s. 206
bn Sina, a.g.e., s.207
bn Sina, a.g.e.. s.207
bn Sn. a.g.e.. S.20H
bn Sin. a.g.e.. s.212
M. N. Bolay. a.g.e.. s .104
bn Sin. a.g.e.. s.213

28
aittir, bazs ise haric sebeplerden dolaydr. Yukardaki misller birincilere
aittir. nsan iin hastalk ise haric sebeplerden dolay olandr. Ayn zamanda
bazs yalnz tr'e ait olmakla beraber, bazs trn dnda cins'in de ilintisi
olabilir. Mesel, hareket etmek hem tr'e (insana), hem de cins'e (hayvana)
ait bir ilinti olduu halde neeli" veya kzgn" olmak yalnz tre (insana)
aittir ("*).
Konunun mahiyetinin yapc unsuru zsel" adlandrldna gre,
dierleri ister gerekli ister ayrlabilen (mfank) olsun ilintise! (araz)
adn alacaktr ('").
Grlyor ki, bn Snya gre bir konu hakknda tasdik edilen het
tmel ya zsel'dir, ya ilintiseldir. zsel, konunun zne aittir, dieri ise
onun btnleyicisi durumundadr (1189l2012). zsel tmel, hakknda tasdk edildii
eyin mahiyetinin yapc unsuru oland. Dolaysyla, bn Sn'ya gre zsel
olann tanmnda onun anlam, mahiyetten ayrlmayandr demek doru ve
yeterli olmaz. Zira mahiyetten ayrlmyan bir ok ey, onu yapc olmad
iin zsel deildir. Ayn ekilde, "zsel, vcudda ayrlmayan, dncede
ayrlmas doru olmayan, hatta dncede kaldrlrsa, varlkta kendisiyle
nitelenen eyin batl olmasn gerekli klandr demek de yeterli deildir.
nk bu nitelikte de birok ey vardr ki, yine zsel deildir. genin i
alarnn toplamnn iki dik aya eit olmas gibi Zira bu her genin bir
niteliidir, vcutta ondan ayrlmaz, zihinde de ondan kaldrlamaz. Fakat
zihinde bu nitelii ondan kaldrmak doru olsayd, onu kaldrdmz
takdirde, genin var olmadna hkmetmemiz gerekmezdi. O halde bu
onun zsel bir nitelii deildir. ylese zsel, yalnz hakknda tasdk edildii
konunun mahiyetine giren ve ayn zamanda mahiyetini yapc olandr
Yapc'nn bu anlamnn dnda kalan her ey, bn Snya gre ilintiseldir
(,21). linti, cevher olmad halde, ilintisel olan bazan cevher olabilir, beyaz
ile beyazlk gibi (l22123).
bn Sn, mahiyeti yapc olan yklemlerin, ya cins, ya tr, ya da
ayrm olacan belirtiyor. Bu taksimde, tr. sadece saylar asndan eitli
bir mahiyet zerine dellet eden tmel anlamndadr (l2J).
Konunun mahiyetini yapc olmayan yklemlere gelince, bu tr yklem
ler, yklendii konunun dnda baka bir konu hakknda da tasdk edilirler.
(118) bn Sn. MANTIK al-MARKIYYIN. s. 19
(119) bn Sn. al-lART vc al-TENBHT. s. 213
(120)
(121)
(122)
(123)

RESALU HVANSS-SAF. s . 401 ve 405


bn Sn. al-NECT. s. 7
ibn Sn. a.g.c.. s. 7
bn Sn. MANTIK al-MARIKIYYN. s. 18

29
Bu takdirde ister gerekli, ister ayrlabilen olsun, gelenee gre umm
ilinti (araz- anm); bir konunun neliinin yapc unsuru olmamakla beraber,
yalnz kendisi hakknda tabdk edildii yklemlere ise hassa denilmitir.
bn Sina'ya gre, bu takdirde yklemin, konunun baz fertlerine veya btn
fertlerine ait olmas, konudan aynlamayan veya ayrlabilen olmas msavidir
r> .
Bylece bn Sn da. Aristoda olduu gibi zsel, ikisi ilintisel olmak
zere be tmel yklemden bahsetmektedir. yle ki, Aristonun birinci
zleri muhtevi olduklar iin, kendilerine ikinci z adn verdii ve birer
nitelik ifade ettiklerini syledii iki zsel tmelin (klliyy-i Zti), cins ve
tr'n. bn Sn, znde nedir?" sorusunun cevabnda ortaya ktn kabl
ederken, bu ikisini genellik ve zellik asndan birbirinden farkl tutup,
bunlardan birini dieri ile greli olarak aklamaktadr.
Dier yandan, Arista'da deiik eserlerinin eitli yerlerine serpitirilmi
olan bu kavramlar, Frbye sk skya bal ve O nun bir devam gibi
grnen bn Sn'da olduka tertipli ve derli toplu bir ikilde izah edilirken,
kendi ifadesivle irkin olan deil, ho olan yaplmtr
Daha sora bu gelenee bal slm Mantklar, sz konusu Be
Tmeli nce zsel ve ilintisel diye aynp, zsel tmeller ad altnda
Cins, Tr ve Ayrm; ilintisel tmeller ad altnda da Hassa ve Umum linti
(araz- amm) y (125) incelerlerken, kendi anlaylarnda tanmn tekniine
daha uygun bir tertip ekli ve bir izah tarz ortaya koymulardr.
Bylece Aristo ve haleflerinde, bir konuya yklenen ve tek bir ferde ait
olmayp mterek karakterleri hiz olan tmel yklemler, u zsel, ikisi
ilintisel adyla be olmak zere karmza kmaktadr. Ancak bunlar, bir
konuya ykleme konusunda, umumlik ve husslik asndan birbirlerinden
farkldrlar. Dlaysyla stte kaplam en fazla olandan, altta kaplam en az
olana ulancaya kadar kaplam tketici bir tarzda sralanrken deta bir
kavram hiyerarisi de kurulmu oluyor. Bu sretle bir kavramn yerinin
belirlenmesi. tammn shhati isndan da olduka nemli olmaktadr.
lk defa Porphyros, cins, tur, ayrm, hassa ve ilinti eklinde bunlan
sralarken (12415l26127), byle bir tertibi de ortaya koymu bulunuyordu. Frb ve
bh Sina'nn Be Tmeli sralay ekilleri de Porphyriosa uymaktadr (,27).
(124) bn Sn, a.g.e., s. 20
(125) Bkz. Ebhert, ISAUCt, st-1312, s. 22, Ahmed Cevdet, MtYAR-I SEDT. st.-1303,
s. 11, ner, KLSK MANTIK, s. 26-28
(126) Bkz. Ali Sam al-Near, a.g.e., s. 131
(127) Bkz. Frb, RSLTU CEMal-MANTIKTYYE al-SEMANYYE, Hamldiye No: 812,
vr. 6a, bn Sn, al-Necflt, s. 8

30
Ancak bn Sn UYUN al-HKMEde, Aynm Trden nce zikretmitir
('-*). Ayrmn cins'in tabiatnda bulunmas ve trn kendi z ayrmndan
mstakil olarak var olmasnn mtlak surette imknszl ('") bilindii iin
byle bir tertip yaplm olabilir.
Burada aratrmamzn n blmne gemeden nce konumuzu
ilgilendiren ynleriyle Be Tmeli, Porphyriosun tertip ekline uyarak ve
fakat tanm ve eitlerinin aklanmasna daha uygun olmas bakmndan,
nce zsel ve ilintise!" olmak zere ikiye ayrarak ksaca aklamak
istiyoruz.
A ZEL TMELLER (KLLYY- ZT)
a) Cins (Le Genre) Tanmn unsurlarndan biri ("), hatta lk olarak
kabl ettii cinsi (IJI) Aristo, yle tanmlamaktadr "Cins, ok ve tr
ynnden kendi aralarnda farkl nesnelere z ynnden yklenen eydir
(UJ). Aristo'nun bu tanmn baz mantklar u ekilde ifade ediyorlar
Cins, bir ok trde ortak olan ve cevher kategorisinde onlara yklenebilen
eydir ("). Aristonun bu tanm, ilem asndan yaplm bir tanmdr. Bu
anlamda cins, bir vasflar yndr (,34).
Cins, kendi trnn zsel bir yklemi olup, kendisini trlerine blen
ayrmlar da tabiatnda bulundurmaktadr. Bylece cins, ayrm hakknda
deil, ayrmn kendisi hakknda tasdik edildii eyler (trler) C3') hakknda
tasdik ediliyor (13*). yleyse ayrmlar, cinsin altnda sralanan trlerin
mahiyetine dahil zellikleridir ve cinsin de blc unsurlardr. Bunun iin
Porphyrios cinsi trn kendi altnda ksralanm olduu eydir diye tarif
ediyor (1281930456l37138940). O ekilde ki, bir snf ifade eden cins, kendilerine tr ad verilen
baka snflar ihtiv eder durumdadr (,3). Cevherin yaylan cevher
(porps) ve dnen cevher (esprit)e cins olmas gibi (w). Bu itibarla cins,
trden daha genel olan eydir (14u).
(128) bn Sn. UYN al-HKME, (ne. lken) Ank.-1953, s. 3
(129) Bkz. Aristo. TOPKLER. s. 190
(130) Aristo, a.g.e.. s. 13
(131) Aristo, a.g.e., s. 182
(132) Aristo, a.g.e.. s. 10
(133) Bkz. Tricot. TRATE de LOGIOUE FORMFLLE, (troisieme edition) Paris-1973, s. 66,
ner, a.g.e.. s. 25
(134) Ali Sam al-Near. a.g.e.. s. 129, ner, a.g.e., s. 23
(135) Aristo, KATEGOR YALAR, s. 10. TOPKLER, s. 188
(136) Aristo. TOPKLER, s. 187
(137) Porphyrios. a.g.e.. s. 31
(138) Ali Sam al-Near, a.g.e.. s. 129
(139) LA LOGIOUE de PORT-ROYAL. s. 89
(140) al-Harezm. MEFATH al-ULM. Msr-1342, s. 85

31
Bu anlamlaryla cins, zarri ve cevhere ait bir sfattr. Bu zellii ile de
tanmn esas ve mantk mahiyetin maddesi olmaktadr. O mahiyetin sreti
de tre ait ayrmdr (,4). Bu taktirde mahiyet, Tricotun dedii gibi, tr
tyin edilmi bir cinstir
slm Mantklarnn cins hakkndaki tanmlan daha aktr. bn Sln
cins' yle tarif ediyor : Cins, kendi altnda bulunan ve yalnz sayca deil
hakikatleri veya trleri (UJ) ynnden de eitli olan bir ok ey hakknda,
bunlar znde nedir? diye sorulduunda cevap olarak sylenen tmel
yklemdir" ('). Mesel, insan ve at nedir? diye sorulduunda, cevap olarak
sylenen hayvandr sz gibi (Hi).
bn Sn'nn bu tanm, Frbi-nin bu konudaki anlayna uygun olduu
gibi (,4<>) kendisinden sonra gelen slm Mantklarnda da bu tanma aynen
rastlanmaktadr. (M7)
bn Sn burada, hakikatleri muhtelif kaydyla tr "znde nedir?
eklindeki ifadesi ile de ayrm, hassa ve ilintiyi tanmn dnda brakmtr
(14123l4S146789502). Zira ayrm, hangi eydir? eklindeki soru ile tyin edilirken (M
V) dier
ikisi de zlk yklem deillerdir. Halbuki bir konu hakknda nedir? sorusu
sorulduunda, bu soruya uygun gelecek bir tarzda cevap olacak tabiattaki
btn terimlere zlk yklem gzyle baklmaldr. Mesel, insan hakkn
da onun ne olduu sorulursa, bir hayvan (canl-duygulu) olduunu
sylemek uygun bir cevap olur ('*).
bna Sn, nedir? sorusuyla renilmek istenenin mahiyet olduunu,
mahiyetin ise yapc unsurlarn btnyle tahakkuk ettiini ileri sryor (s).
O halde mahiyetten sorulduu zaman, cevap, mahiyete dellet eder tarzda
olmaldr. Mahiyete dellet eden szleri bn Sn. gelenee uyarak
ksmda mtalaa ediyor (')
(141)
(142)
(143)
(144)
(145)
(146)
(147)
(148)
(149)
(150)
(151)
(152)

Ali Sami al-Naar, a.g.e.. s. 129


Tricot. a.g.e.. s. 66-65
bn Sn. al-NECT. s. 8-9
bn Sn. UYN al-HKME. s. 3. al-ART ve al-TENBHT, s. 233
bn Sn. al-NECT. s. 9
Bkz. Frb. a.g.e.. vr. 6a
Bkz. Ebheri. a.g.e.. s. 2. Teftezan. TEHZB al-MANTIK ve al-KELM, s. 23-24,
Gelenbev. BURHAN, s. 9
Tehanuv. KEFu ISTILAHT al-FUNN, Calcuta-1862, c.I s. 225 K. Raz,
LEVAMUL-ESRAR fi ARH METLUL-ENVAR, s. 72
bn Sn. al-NECT. s. 9. UYN al-HKME. s. 3
Aristo. TOPKLER. s. 10
bn Sn. al-ART ve al-TENBHAT, s. 220
bn Sn. a.g.e.. s. 223

32
1 - Mutlak bir zellikle (hususlikle) dellet eden sz. ismin mahiyeti
zerine tam zsel tanmn (hadd'n) delleti gibi, konuan hayvan" sznn
insana delleti bunu misldir (15J).
2 - Mutlak bir ortaklkla (mtereklikle) dellet eden sz. iinde
muhtelif topluluklar bulunan bir okluk hakknda "bunlar nedir?" diye
sorulduunda sylenmesi gereken cevap buna misldir. At, kz, insan... vb.
nedir? sorusuna karlk "hayvandr" cevabnn dnda ne sylense, bu ne
doru bir cevap ve ne de gzel olur (,M). Zira, hayvandan daha genel olan
"cisim" onlarn mterek mahiyetleri deil, mterek mahiyetlerinden bir
ksmdr. nsan, at... vb. ise bu mahiyeti kapsamayan daha zel delletler
dir. "Hassa", "iradesiyle tabi olarak hareket eden" nitelikleri, at, kz,
insan... vb. hepsinde ortak olsalar bile, yni bunlar hayvann mahiyetini
yapc unsurlar olarak kabl edilse dahi, bunlar tek balarna mahiyete
dellet eder durumda deildirler. Grlyor ki, gzel ve gerek cevap olarak
"hayvan dan bakas kalmaktadr (').
3 - Mahiyet zerine hem mutlak bir zellik ve hem de mutlak bir
ortaklkla ayn zamanda dellet eden sz, mesel, Halid, Ali, Haan... vb.
hakknda bunlar nedir? diye sorulduu zaman insandr" demek, doru
cevap olacaktr (').
te bu delletten mahiyete mutlak bir ortaklkla dellet eden
cinstir (,S7). yleyse cins, mterek hakikatlerin zne ait olmakla, bu
insan" gibi tek bir varlk hakknda sylenen yklem olmayp, bir ok varlk
hakknda sylenen zsel tmeldir ve cins kendi altnda sralanan trlere ayn
suretle mildir. O halde sins yaplacak olan tmel kavram, eitli trler
arasnda ortak olan nitelik gz nne alnarak tyin olunmutur C'8).
Nesnenin zn ifade etmei hedef tutan (') ve ayrmn nesneleri ayn
cins iine giren dier nesnelerden ayrmasna karlk, nesneleri bt
nesnelerden ayran cins
bir oklua yklenen tmeller arasnda en fazla
kaplam hiz olandr (').153467890

(153) bn Sna, a.g.e.. s. 224


(154) bn Sin. a.g.e.. s. 225
(155) bn Sn. a.g.e.. s. 225-226
(156) Bkz. bn Sn. a.g.e.. s. 226 vd.
(157) bn Sn. al-NECT. s. 9. Gelenbev. HAYET'L-BURHAN, s. 63
(158) smail Fenn. LUGATE- FELSEFE. st.-1927. s. 292
(159) Aristo. TOPKLER. s. 182
(160) Aristo, a.g.e.. s. 172
(161) Aristo, a.g.e., s. 187

33
Ozsel Tmelin kaplam, yklendii eye nisbetle teayyn eder. Bu
bakmdan cins ile tr birbirlerini greli olarak da tarif edilmektedirler
Nedir? sorusunun cevabnda vki olan iki yklemden kaplam daha fazla
olan cins, kaplam daha dar (ehass) olan da trdr (-), gibi- nk cins,
zsel nitelikleri eitli olanlara yklendii halde, tr zsel nitelikleri eitli
olmayanlara yklenmitir. Dolaysyla, cinste kaplam oalrken ilem
azalmaktadr. yleyse cinsler, aadan yukarya, trler de yukardan
aaya doru bir sralama tkib ederler (M>). Aadan yukarya veya
yukandan aaya doru olan bu sralann son bulmas, cinslik ve
trlk ynnden bki olan mnlardan dolaydr. Bir de arada bulunan
terimler vardr (IM). Demek oluyor ki, bu k ve ini sonsuz deildir, bir
yerde son bulmaktadr C"5)- Cinsler, kan seride stnde hi bir cins olmayan
cinste son bulur. Eer byle olmasayd, mahiyet, sonsuz sayda paralardan
(czlerden) meydana gelirdi ki, bu zincirlemeye (teselsle) gtrrd.
nk cinsin tabiatnda bulunan ve trn yapc unsuru olan her ayrm,
cinsinin bir ksm olan trn illetidir. Bylece illetleri sonsuz olan bir mahiyet
bilinemez. Halbuki stn cins, altnda sralananlar iin bir balangtr, bir
hareket noktasdr (IM). Trler ise inen tarafta altnda hi bir tr olmayan tre
kadar iner. Eer byle olmasyad, fertler tahakkuk etmezdi. Bunun sonucu
olarak da trden bahsedilemezdi C"7). nk fertler en son trn hareket
noktasd. Nitekim tr de mutlak cinsin iin bir dayanaktr(,M).
Bylece, bu kan ve inen seriye gre cinsin u derecesi ortaya
kmaktadr

1
- Kendi stnde cins bulunmayan fakat altnda cinslerin bulnduu
cins; stn Cins (Cinsi-Ecns. Cins-i l), on kategori gibi.
Kendisinin stnde, kendisinden kaplamca daha fazla bir zsel tmel
bulunan, hibir stn cins olamaz (,6<>). bn Sn'ya gre stn cinslerin hibir
zaman mahiyetini yapc ayrmlar yoktur. Eer byle olsayd, kendi
cevherinde kendinden baka zlerin olmas gerekirdi. O zaman kendisi stn
cins olmazd. Buna karlk stn cinslerin blc (mukassim) ayrmlar1623457*9

(162) Badad, a.g.c.. s. 16-17


(163) bn Sin. al- ART ve al-TENBHT. s. 235. K. Raz. LEVAUL-ESRAR fi ARH
METALUL-ENVR. s. 76. Gelenbev. BURHAN, s. II
(164) bn Sin. a.g.e.. s. 236
(165) bn Sn. a.g.e.. s. 235
(166) bn Hazm al-Endts. al-TAKRB li HADD al-MANTIK. Beyrut-1959 s. 31
(167) K. Raz, a.g.e.. s 76. Tehanuv. a.g.e.. s. 222
(166) Aristo. KETGORYALAR. s 6
(169) Suhre verdi. a.g.e s. 28-131

KLSK MANTIKIN TANIM TEORS F 3

34
vardr unku kendi altnda bulunan greli cinslere blnmektedirler (,70). O
halde, en umm cins, cins olmakla tr olmayan, kendi stnde baka bir
stn cins bulunmayan en genel yklemdir (,71)
2 - Hem altnda hem stnde cins bulunanlar; Orta Cins (Cins-i
Mutavasst), "cisim gibi. Orta cinslerin cins olmas grelidir. Kendi
stlerinde olanlara gre tr, altnda sralananlara gre cinstirler. Kendilerin
den stte olanlara nisbetle kaplamlar daha dar (ehass), kendi altlarnda
olanlara nisbetle kaplamlar daha genitir (eammdir).
3 - stnde cins bulunmakla beraber altnda cins olmayan; Aa
Cins (Cns-i Sfil), "hayvan gibi.
slm Mantklar, altnda ve stnde cins olmyan da Mfred Cins
olarak kabl ederler, "akl gibi (). bn Sn ise, cins in derecelerini
olarak kabl etmi mfred cinsi bunlardan saymamtr. nk mfred cins,
cinslerin dereceleni zincirinde bulunmamaktadr (l7J). O'na gre mantkya
den, en stn cins ile en altta bulunan ve bunlar arasndakilerinin
durumlarn bilmektir (,7<). Zira tanmlarn ve kyasn nclerinin elde
edilmesinde mantk bunlara ihtiya duyacaktr (,75).
stn ve orta cinsler, kan sende kendi altlannda sralananlara
kyaslanrsa, phesiz, kendi altlarnda sralanan trlere ait gerekliklerin
cinsi olduklar gibi, yine kendi altnda yer alan cinslerin de cinsleridirler (,7*).
yleyse btn yksek cinsler, kendi altlarnda sralanan tabi cinsler
hakknda tasdik edilmilerdir (>77). Daha yksek cinsler, altnda yer alan az
yksek cinslerin yklemleridirler. O ekilde ki, yklemin btn ayrmlar,
konunun da ayrmlar olacaktr (l7*). nk, "bir ey bir konuya olduu gibi
bir baka eye de yklendiinden, yklem hakknda tasdik edilmi olan her
eyin konu hakknda da tasdik edilmesi gerekecektir ('). Mesel, canl,
hayvan hakknda da tasdik edilmitir. Bir yandan da hayvan insan
hakknda tasdik edilmitir. yleyse insana, canl da yklenebilecektir.
nk, insan hem "hayvan hem de canldr. Bu durum, birbirlerine1702345689

(170) bn Sn. al-F-II. Kahire-1959. s. 55


(171) Porphyrios. a.g.e.. s. 36

(172)
(173)
(174)
(175)
(176)
(177)
(178)
(179)

K. Raz, a.g.e.. s. 76. Gelenbevi. BURHAN, s. 11


K. Raz. a.g.e.. s. 76
bn Sn. a.g.e.. s. 236
Tus. a.g.e.. s. 237
Crcan. HYE al al-METLlal-ENVR, st.-1303, s. 66
Aristo. TOPKLER. s. 183,
KATEGORYALAR. s. 4
Aristo, a.g.e.. s. 3-9

35
bal olan cinsler arasnda olan bir nisbettir. Yoksa ayr ayn olan birbirlerine
bal olmayan cinslerin ayrlklar da spesifik olarak baka baka olacaktr
Buna karlk birbirlerine bal cinsler iinde hi bir ey onlarn ayrlklarn
ayn ayrlklar olmaktan alkoymaz.
Ancak, bu yklemlerden herbiri, konunun zn ifade etme bakmn
dan eit derecede deildir, insan hakknda canldr demekten ise
hayvandr demek insann mahiyetine dellet asndan ayn deildir. Zira
ikinci onun vastasz yklemi olduu halde, birinci hayvana yklem olmas
vastasyla insann yklemidir, insandan baka trleri de ihtiva etmekte
dir. yleyse "hayvan, insann yakn cinsi, dieri ise uzak cinsidir. Bir
nesnenin z. her bir halde kendi cinsi ile beraber bulunur. Bir nesneyi en
yakn cinsi iine sokmak, onun hakknda btn yksek cinsleri tasdik etmek
olacaktr (,su). O halde mahiyetin bilgisini hedef alan tanm iin, yakn cinsi
belirlemek nemlidir.
b) Tr (Nevi-l'Espece) Aristo'nun cins iin bir dayanak kabul ettii
tr (e), Porphyrios ye tarif ediyor : Cins altnda sralanan ve cinsin z
bakmndan kendisine yklendii eydi" (') Porphyriosun bu tarifi
geneldir, ayn zamanda izfdir. Ayn kategori ierisinde bulunan kan ve
inen serideki terimlerin birbirlerine yklendiklerinde aralarndaki nisbetten
ortaya kan duruma gredir. En genel kaplaml tr ile en zel olan da iine
alr, bu bakmdan geneldir. Frb de al-MANTIK al-SEMANYEsinde
cinsi ve tr ayn blm iinde incelerken, Porpyriosun bu konudaki
izahlarna olduka benzer aklamalar yapmaktadr (|B3). Nitekim bn Sn.
zatnda nedir? sorusunun cevabnda vaki olan Tmel, hakikatleri ve
saylar eitli olanlara deil de, sadece saylar eitli ve fakat hakikatleri
ayn olanlar hakknda sylenir ise, bunun tr adn alacan sylerken (' ) ve
mantklarn, cinsin altnda sralanan ve eitli hakikatleri ihtiv edene de
tr dediklerini belirtirken (lf) buna iaret etmektedir. Ona gre gerek tr,
sadece saylan eitli olan bir okluk hakknda znde nedir? sorusuna
cevap olarak sylenen tmel bir yklemdir (,fM) Mesel, Zeyd, Bekir,
Haan... hakknda insandr demek gibi. Tarifte bn Sn, bir okluk
zerine demekle genel bir idafe kullanm, zihinde ve zihnin haricinde olan18023456

(180)
(181)
(182)
(183)
(184)
(185)
(186)

Aristo. TOPKLER, s. 183


Aristo. KATEGORYALAR. s. 7
Porhyrios. a.g.e.. s. 34
Bkz. Frb. RSALET CEMI I MANTIKIYYET s-SEMANYE, vr. 6a-b
bn Sn, al-ART ve al-TENBHT. s. 233
bn Sn. a.g.e.. s. 233-234
bn Sn. al-NECT, s. 9, Tehanuv, a.g.e.. Cilt: II, s. 1415

36
eyleri de tanma dahil etmitir. Zira, mesel, harite kaydyla sylemi
olsayd, gne gibi yalnz bir ferdi olan trler ile, anka gibi darda varl
olmayan trler tarifin dnda kalrd. Tanmda sadece sayda eitli
kaydnn yer almas ile cins; nedir? sorusunun cevabnda vaki olmak
kaydyla da dier tmel tanmn dnda braklmtr (,>7).
K Razye gre, trn tanmnda her hlkrda, nedir? sorusunun
cevabnda vki olan iki tmelden kaplam daha dar olan tr'dr demek
doru olur (l3B). Nitekim, Port-Royal Mantklarnn bu konudaki izahlar
da, ayn anlam tamaktadr : Onlara gre, kendisinden daha ok genel ve
daha ok mterek olan bir fikir (idee) in altnda yer alan mterek fikirler,
tr adn alrlar (' ). Madde (corps) ile ruh ( l espnt)un cevherin; paralelke
nar ile ikizkenarn drtgenin trleri olmalar gibi.
Trler, yukardan aaya bir sra tkip eder ('") ve kendi altnda hibir
tr olmayan tre kadar inerler ki, bu gerek trdr, yni tr olmakla cins
olmayan trdr
ve altnda fertler vardr. Bu fertler onun dayanak
noktasdr. O ekilde ki, bu ortak karakterler olmasayd, tr ad verilen bir
snf da olmazd.
Grlyor ki. ayn bir kavram, yayld dier genel fikirlere gre cins,
kendisinden daha genel olan bir baka fikre ( l ide) gre tr olabilir. Mesel,
cisim canl cisim ve cansz cisime gre cins, cevhere gre trdr. Ayn
ekilde, drtgen paralelkenar ile ikizkenara gre cins; ekile gre ise
tr dr
Bylece stnde hibir cins bulunmayan stn cinsin altnda yer
alan ilk trlerden itibaren, gerek tre ininceye kadar, arada kalan
terimlerin iki cephesi vardr; Bunlar kendi stlerinde yer alan daha genel
kavramlara gre tr, kendi altlarnda sralanan daha az genel kavramlara
gre de cins olurlar. te bunlara greli tr (Nev-i zf) ad verilmektedir
('). Bu kavramlar, sz konusu zellikleriyle ya greli bir cinsin tr, veya
greli bir trn cinsidirler
mutlak deildirler. yleyse baz greli trler
cins, baz greli cinsler de tr olmaktadr (w).18790234*

(187)
(188)
(189)
(190)
(191)
(192)
(193)
(194)
(193)

Tehanuv. a.g.e.. s. 1416


K. Raz. a.g.e.. s. 79
La LOGIOUE de PORT-ROYAL. s. 89
bn Sina. al-ART ve al-TENBHT. s. 236
ner. KLSK MANTIK, s. 23
La LOGIOUE de PORT-ROYAL, s. 89
Tus. a.g.e.. s. 234
al-BACDAD. a.g.e.. s. 17
Bingl. "Gelcnbevi'nin Mantk Anlay (baslmam doktora tezi), Ank. ni. lhiyyt
Fak. Ankara-1978. s. 49

37
Bu suretle trn gerek ve greli olmak zere ortaya kan iki
eidinden, greli trn, yine kendi gibi greli olana nisbetle dereceleri
vardr:
1 - Trlerin en genel olan ve stn tr (Nev-i l) adn alan: Cisim
gibi.
2 - Trlerin en zeli olan ve alak tr (Nev-i Sfil, Nevl-Enva)
adn alan nsan gibi. Alak trlerin kendilerini blc olan ayrmlar
yoktur. Eer olsayd, onun altnda da trlerin olmas gerekirdi. Buna karlk
bu trlerin hassalan ve ilintileri vardr (''*).
3 - Trlerin bazsna gre daha genel ve bazsna gre daha zel olan ve
orta tr (Nev-i Mutevasst) adn alan : Byyen cisim, hayvan gibi. Orta
trlerin blen (Mukassim) ve yapc (Mukavvim) ayrmlar vardr. Bu
trlerin yapc ayran, onun stndeki yakn cinsini blen ayrm; blen
ayrm ise, altndaki trleri yapan ayrmlardr (*).
Ayrca mantklar, yukarda sralanan her derecedeki tre zt olan ve
mfred tr adn alan trden de bahsetmekte ve buna akl misl
vermektedirler (l0*).
Trn bu ekilde sralannda alak trn gerek tr olduu aktr.
Urmev ve K. Raznn ifadelerine gre be tmelden saylan da budur.
Aksi halde, trlerin be ile snrlanmamas gerekirdi ( ).
Bir anlamda, kendilerine fert ad verilen varlklar iine alan bir varlklar
snf demek olan tr (2on), bir ynyle de tasavvuru cins ile ilgili ve cinse
bitiik olan tr tmel yklemdir. Cevhere ait bir nitelik olmakla cins muhalif
deildir. Ayn cins iinde dier trlerden yalnz kendine has bir nitelik ile
ayrlr, sadece fertleri iermekle cinsten farildir.
Mahiyti cins ile ay tnndan ouluan trler ('), cins iin bir dayanaktr.
Zira cinsler trler hakknda tasdik edilirler ise de, trler cinsler hakknda
tasdik edilmezler (12). Cins ve ayrmn ortadan kalkmas, trn da ortadan
kalkmasn icabettirir. nk bunlar trden nce olan kavramlardr, ayn
zamanda daha ok bilinmektedirler. Tr biliniyorsa cins ve ayran da gerekli
olarak bilinmek zorundadr. Halbuki bilinen cins ve ayran ise bundan1967820
(196)
(197)
(198)
(199)
(200)
(201)
(202)

bn Sn. al-FA-II. s. 55
bn Sn. a.g.e.. s. SS
K. Raz, a.g.e.. s. 80. Tehanuvi. a.g.e.. Cilt: II. s. 1417, Kazvini. EMSYYE, s. 3
Umevi. METALITI-ENVR. st-1303. s. 81. K. Raz. a.g.e., s. 81
Ali Sami al Near. a.g.e.. s. 130
Ali Sami. al-Near. a.g.e.. s. 110
Aristo. KATEGORYALAR. s. 7

38

gerekli olarak trn bilinmesi sonucu kmaz ("3). Cinsler her zaman trden
nce olduklarndan, varlk sralan bakmndan karlkllk yoktur. Mesel,
suda yayan var ise, gerekli olarak hayvan vardr; ama hayvan var ise, suda
yaayann var olmas gerekli deildir (2W). Ayn bir cins iindeki trler ise
zamandatrlar, biri hibir sretle tekinin varlnn sebebi olmakszn varlk
sralannda birbirlerine karlkl olan terimlerdir (20324052067891). te bu karakterleriy
le trler, tanmn ve ilmin konusunun bizzat kendisidirler (**).
c - Ayrm (Fasl-la Difference) Ayrm, ayn bir cins iinde giren
nesneleri dier nesnelerden ayran
ve tanmn unsurlarndan birisi olan
(-"*) ze ait tmel bir kavramdr. Porphyriosun ifadesiyle o, ayn cinse tabi
terimleri, tabi olarak ayran eydir ( ). yle ki, bir cins ierisinde farkl
olan bu terimler, o cinsin altnda yer alan trleri tekil ederler. Bu
zellikleriyle ayrmlar, trden nce olan kavramlardr
Dolaysiyle
ondan daha ok bilinendirler.
Kaplam daha fazla olan cinsin ilem asndan kendisinden stn olan
bir takm snflara ayrlmas, ayrm sayesindedir. yleyse ayrm, kendisiyle
trn ilemce cins zerine stn geldii eydir (2").
Hakikatte cins, her zaman bir taksimin beraber dizili terimleri olan bir
takm ayrmlarla taksim edilmitir (2I22134). O ekilde ki bu taksimde blmler
blnenden farkldr. Aksi nalde sadece cins olurdu, tr olmazd. nk
aynm, bir tmeli ayn cins ierisinde bulunan dier tmellerden ayran, ayrt
edici bir niteliktir (2U). Bu itabarla ayrm en genel anlamyla, hereyin
kendisiyle farkl olduu eydir (2M).
Port-Royal Mantklar bu hususu yle aklamaktadrlar : Bir cins iki
tre sahip olduu zaman, her bir tr fikrinin, cins fikri ierisinde bulunmayan
baz eyleri ihtiyva etmesi zorunludur. Baka bir ifade ile, ayet onlardan
herbiri sadece cins ierisinde olan eyi ihtiva ediyorsa, bu, cinsten baka bir
ey olmayacaktr ve cins, her tre uygun olaca gibi, her tr de dierine
(203)
(204)
(205)
(206)
(207)
(208)
(209)
(210)
(211)
(212)
(213)
(214)

Aristo. TOPKLER, s. 178


Aristo. KATEGORYALAR. s. 56-57
Aristo, a.g.e.. s. 57
Bkz. Tricot, a.g.e., s. 66
Aristo. TOPKLER, s. 33-172
Aristo, a.g.e.. s. 15-178-185
Porphyrios. a.g.e., s. 45
Aristo, a.g.e.. s. 178
Porphyrios. a.g.e., s. 44
Aristo, a.g.e.. s. 184
smail Fennn. a.g.e.. s. 190
Porphyrios. a.g.e.. s. 46

39

uygun olacaktr. Bylece cinsten daha ok herbir trn intiva ettii ilk temel
zsel nitelik, trn ayrm olarak adlandrlmaktadr
Port-Royal
Mantklar, ayrmn tmel bir kavram olduu firkindedirler. nk, bir tek
ve ayn fikir, bulunduu her yerde bu aynm, yni, trn kapsam iine giren
her eyi bize tasvir edebilir ('). Mesel, madde (corps) ile ruh ( l esprit),
cevherin iki trdrler. O halde madde fikrinde, cevher firki ierisinde
olmayan daha fazla baz farkl eylerin olmas gerekirdi, bu ayn ekilde ruh
fikri iin de byledir. O halde madde fikrinde farkl olarak sahip olduumuz
ilk ey "yaylmdr, ayn ekilde ruh fikrinde fazladan sahip olduumuz ilk
ey de dncedir. Bylece, maddenin ayrm yaylm, ruhun ayrm da
dnce olacaktr Yni madde, yaylan bir cevher, ruh ise dnen bir
cevher olacaktr. (7).
yle grlyor ki, ayrmn grevi bir nitelik ifade etmektir. Ancak bu
nitelik ilintisel deildir, zseldir. Ayrm hibir zaman tpk cins gibi, ilintilik
yklemlere katlmamaldr. Zira bir nesnenin ayrmnn bu nesneye hem ait
olmas, hem de olmamas mmkn deildir (21"). O halde ayrm, ayn cins
altna onulmu trleri farkl klan herhangi bir terim deildir, fakat onun
zne katan ve mahiyetinin bir paras olan eydir (2M). Bu anlamda bir
ayrm tre aittir, specifiquetir. Bunlar bir tr farkl klan ve mahiyeti
iinde bulunan ayrmlardr. Bu karakterleri ile ayrmlar tr hakknda tasdik
edilmilerdir (22). yleyse ayrmlar cinsten sonra fakat trden nce olmak
zorundadrlar (u). Bylece ayrmn iki cephesi olacaktr : Birincisi ayrmn
bld cins ile ilgilidir, dieri de kendisinin yapc unsuru olduu tre aittir.
Birinci ynyle ayrm blen unsur, ikinci ynyle de ilemine uygun olarak
tr fikrinin ierisinde ihtiva edilmi olan balca blm, esas fikri yapan
formdur. Bir trn madde ve ruh gibi tek bir kelime ile izah edilebilecei
gibi, cinsi ve ayrm olan iki terimin bir araya getirilmesiyle de izah
edilebilecei, ayrmn bu iki ynl zelliinden ileri gelmektedir f21526789022).
Yaylan cevher, dnen cevher gibi.
Hakikatte ayrmlar tr iindir. Halbuki tr, bazen cins de olabiliyor. Bu
takdirde ayrm, stlerinde kendilerinden daha genel cinsleri bulunan cinsler

(215)
(216)
(217)
(218)
(219)
(220)
(221)
(222)

La LOGIOUE de PORT-ROYAL, s. 91
La LOGIOUE de PORT-ROYAL. s. 91
a.g.e.. s. 91
Aristo. TOPtKLER. s. 178
Porphyrios. a.g.e., s. 46
Aristo, a.g.e.. s. 188
Aristo. a.g.e.. s. 188
La LOGIGUE de PORT-ROYAL, s. 91

40
iin olduu da grlyor. Ancak bu, sz konusu cins, greli tr olduu
iindir, yoksa greli cins olduu iin deildir. Ancak bu durumda ayrm,
greli trn mahiyetine dahil ve mahiyetini yapc zsel bir netelii olacaktr;
greli cins olarak itibar edildiinde ise, ayrm onun blc unsuru olacaktr
En son anlamyla tre, trlerin trne gelince, onun zn blen bir ayrm
yoktur ( ).
Grlyor ki, ayrm, bir taraftan kendi cinsinin tabiatnda bulunan ( )
ve cinsin mahiyetini blc bir netelik iken, dier taraftan da bld cinsin
trne kyasla, onun mahiyetini yapc tmel bir yklemidir ( ). Daha baka
bir ifade ile sylemek gerekirse, ayrm bir trn kendi cinsi ierisinde
bulunan bir paydr ve o, bu cins ierisinde tr kuran fil sebeptir. Mesel
hayvan bir cins ise, bu cinsten konuan insan trnn, kineyen at
trnn ayrmlardr, yni bu iki nitelik hayvan cinsinin tabiatnda bulun
maktadr ve iki ayn trn bu cins ierisindeki ayr ayr hisseleridirler. Bu
nitelikler, kendilerinin ait olduktan trlerde hayvanlk vasfm kurarlar,
bylece bu iki trn hayvan cinsi ierisinde olmalannn da sebebi olurlar.
yleyse bu nitelikler cinsiyeti kurmaktadrlar, cinsiyyetin bulunduu yerde
ayrann illet olmas gerekir, buna karlk cins, ayrann illeti deildir (2234526).
Bu sretle ayn ayrm, biri dierini ihtiva etmeyen iki cinse ait olamaz. Aksi
halde ayn tr de biri brn ihtiva etmeyen iki cins iinde vki olmas
gerekirdi. Ayranlar bir yandan kendi cinslerini muhafaza ederken (227289301), dier
yandan da her bir nesne iin kendi z ayrmndan mstakil olarak var olmak
mutlak srette imknsz olmaktadr (2).
Ayrmn cins ve tr ile olan bu sk mnasebetinden dolaydr ki, Frb,
bir tr cinste mterek dier trlerden cevherinde ayran tmel bir
yklem olarak kabl ettii ayran ('3), cins ve tr kavramlaryla greli
olarak izah eder. Frbnn bir devam gibi grnmesine ramen, slm
dnyasnda btn mantklarn stnde bir hrete sahip olmu olan. bn
Sn (2W), ayrmn, cins ve trde olduu gibi o nedir? sorusuna cevap
olarak deil de, o znde hangi eydir? sorusunun cevabnda sylenen
zsel bir tmel olduunu kabl eder (23). Ona gre ayrm, o hangi eydir?
(223) al-Badad. a.g.e., s. 18. Teftenn. TEHZB al-MANTIK ve al-KELM. s. 3, Devvant,
HAYE al al-TEHZB, s. 27
(224) Aristo. TOPKLER, s. 7
(225) Frb. al-ELFAZ. s. 72. bn Sn. al-tART ve al TENBHT, s. 240
(226) Urmev, a.g.e.. s. 85-86, K. Raz, a.g.e., s. 85-86
(227) Aristo, a.g.e.. s. 188
(228) Aristo, a.g.e.. s. 190
(229) Frb. RSALET CEMl-MANTIKIYYETs-SEMANYE, v. 2b-6b
(230) Keklik, a.g.e.. s. 58
(231) bn Sn, al-NECAT. s. 9-10. al-ART ve alTENBHT. s. 238

41
sorusu ile, hi phesiz, eylik mnsnda mterek olanlar mutlak srette
birbirinden ayran zsel tmeldir (33]). O ekildeki herhangi bir tmelin tr
oluu ayrm ile tahakkuk eder, bu demektir ki ayrm, bir tmeli tr yapmak
iin tek baana yeterlidir (iU). Port-Royal Mantklar ayn dnceden
hareket ederek, ayrm ile trn ayn kaplama sahip olmas gerektiini
sylyorlar. yle ki, trn kullanld her yerde ayrm, ayrmn kullanld
her yerde tr kullanlmaldr. Btn ruhlar dnen, btn dnenler
ruhtur gibi (lu).
Bununla beraber, bir trn btnne ve sadece bu tre uygun olan
hibir ayrmn grlmedii olabilir. Bu takdirde sadece bu tre ait olacak
tarzda birlikte birok ayrm eklenerek, sz konusu tr dierlerinden farkl
klacak ykleme ulalr, bylece ayrm tek bir sfat deil, birlikte birka sfat
olur. Mesel, Platoncular, i )az ruhan varlklar da insanla birlikte hayvan
cinsi ierisinde ayn derecede akll kabl ettikleri iin insann ayrmnda
lml sfatn da eklerler. lml btn hayvan cinsinden olduu iin,
tek bana insana has deildir, akll da ruhani varlklara da ait olacandan,
o da sadece insan trne has olmaktan kmaktadr; fakat, akll lml,
insann has ayrm olmaktadr () ve onunla ayn kaplama sahip olacaktr.
Port-Royal Mantklarna gre, bir cinsi blen iki ayrmn her ikisinin
birden pozitif olmas her zaman zorunlu deildir, bununla beraber birisinin
mutlaka pozitif olmas gerekir. Tpk, birisinin dierinin sahip olmad bir
greve .sahip olduu iki insann biribirnden ayrlmas gibi. Bunlardan birisi
dierinin sahip olmad bir grevi stlenmi ise, ayn vazifeye sahip olmayan
ne olursa olsun hi de dieri deildir (J). Fakat ikisinde de olmayan bir
nitelikle, bu iki insan biribirnden ayrmak mmkn grlmemektedir.
Bir baka ynden ayrm, bazen son tr iin olur, insana nisbetle
konuan gibi. nk insan hakknda hangi hayvandr? diye sorulunca
verilecek cevap kounan olur
Bazen de ayrm, orta tr iin olmasa
dolaysyla, son trn cinsi iin olabilir. Duygulunun ayn zamanda greli
bir tr olan hayvan cinsinin ayrm, dolaysyla insann da ayrm olmas gibi.
Bunun iindir ki, duygulu insann cinsi deildir, bununla beraber, ondan
daha genel olan bir zsel sfatdr (*). yleyse ayrmlardan bazs mahiyete2345678
(232)
(233)
(234)
(235)
(236)
(237)
(238)

bn Sn. a.g.e.. s. 239


Suhreverdt. a.g.e.. s. 340
La LOGIOUE de PORT-ROYAL, s. 91
a.g.e.. s. 91-92
a.g.e.. s. 92
bn Sn. al-NECAT. s. 9-10
bn Sn. al-tART ve al-TENBHT, s. 240

42
eit, bazs ise mahiyetten daha geneldir. Bunlardan, insana nisbetle
konuan gibi mahiyete eit olana yakn ayrm", insana nisbetle hassas
gibi daha genel olana ise uzak ayrm denir. Port-Royal Mantklarnn sz
konusu ettikleri ayran yakn ayrmdr. Yoksa, ikinci anlamyla ayrm, tr
ile aksedilemez. Bylece mesel, Ali Haan, Veli... hakknda hangi eydir?
sorusuna konuan; Ali, at, balk... hangi eydir? sorusuna da hassas
doru cevap olacaktr ('*). bn Sn bundan dolay, her ummnin cins
olamyaca ve o nedir? sorusunun cevabnda vki olamayaca kanatine
varmaktadr
yle grlyor ki, ayrm, kendisiyle cins iinde trn taayyn ettii,
trn zne dahil ve mahiyetini yapc olan bir unsurdur, bir niteliktir. Bu
zellikleriyle dahil olduu mahiyeti en yakn cinsinden ayrr. te gerek bir
tanmda yer alacak olan ayrmn zellikleri, herhalde, bunlar olmaldr.
B LNTSEL TMELLER (KGLLYY- ARAZ)
a) Hassa (Le Propre) : Aristonun nesne ile karlanabilen bir yklemi
olarak nitelendirdii hassa (Ml), nesnenin mahiyetini ifade etmekle beraber,
yalnz bu nesneye ait olan ve onunla karlanabilendir (W2). Sanat renmee
kabiliyetli olmak, insan byledir. Hakikatte bir baka bir nesneye ait
olabilecek eye asla hassa denemez. Bu anlamda hassa mutlak olup, nesnenin
kendisinin dnda kalan btn dier nesnelere kyasla olandr (*)Hassa mahiyeti ifade etse de onun zne dahil deildir, nk mahiyetin
yapc unsuru deildir. yle ki, hassa olmasa da o mahiyet vardr. Buna
karlk o mahiyet varsa, hassa zorunlu olarak var olacaktr. nk hassa,
trden sonradr (*M). te bu noktada hassa ayrmdan farkl olmaktadr.
Hassa bazen mutlak mnda olmayabilir. Bir nesne hakknda zamana
bal olarak ve kendisinden baka baz eylere nisbetle bir tyin de hassa
adn alabilir. nsan iin uyumak ve iki ayakl olmak gibi. ki ayakl
olmak, ayn cins ierisindeki ata ve kze nisbetledir, ama mesel, kargaya
nisbetle deildir. Demek ki konusunun dnda herhangi bir eye ait
olmaktan hibir ey onu alkoymaz. Uymak da byledir. Gerekten insan,
uyuyan bir hayvan ise de, bundan uyuyan her hayvann gerekli olarak insan239401
(239) Gelenbev, ARH-i SAGUC, st.-1275, s. 21. Abdnnafi. FENN-i MANTIK,
(Gelenbev'nn Burhannn erhi) lst.-1297 Cilt: I. s. 116
(240) bn Sn. a.g.e.. s. 240
(241) Aristo. TOPKLER. s. 15
(242) Aristo, a.g.e.. s. 9
(243) K. Raz. LEVAM'al-ESRR fi ARH METALtal ENVR, s. 90
(244) Porphyrios. a.g.e.. s. 52

43
olmas sonucu kmazf"5). Ayn ekilde Aristo geleneine bal slm
Mantklar da hassay mutlak ve izafi olarak ikiye ayrm aktadrlar^).
Be tmelden saylan hassa, mutlak mnda olan hassa olmaldr (247).
yleyse hassa, znde ve cevherinde olmakszn dim bir tre ait olan ve
mrekkeb olmayan bir tmeldir. Bunun iin o, trn hassasdr ("). Hassas
olduu tre yklenmitir. Bu zellikteki hassa, hassas olduu trn yerine
geer (*). nsann bir zellii olarak bilkuvve glen gibi.
bn Sn hassay, "o hangi eydir? sorusuyla bir tek tre dellet eden ve
o trn mahiyetinin yapc unsuru olmyan ilintise! tmeldir4' (-50) diye
tanmlarken, Frbye olduka benzemektedir.
bn Snya gre hassa, bazen tr olmakla cins olmayan en son tr iin
olabilir. nsan hakknda glen gibi; bazen de cins de olabilen greli bir tr
iin olabilir, genin i alarnn toplamnn iki dik aya eit olmas gibi
Bu, gen iin gerekli olan bir hassadr. gen ise cins de olabilen bir
trdr. Zira stnde ekil, altnda ise dier genler vardr. Bu durumda
trn her hassas, cinsin de hassasdr. Ancak, cinsin her hassas trn hassas
deildir, fakat bazen trn ilintisi olabilir, bazen de olmayabilir (*).
Bylece tek bir tr hakknda sylenen ilintise! bir tmel olan hassa (0
bazen hassas olduu tre msavi olur, bu srede de onun btn fertlerini
kapsar. Bu da ya tr iin gerekli olur, ya da gerekli olmaz da ayrlabilen olur.
nsan hakknda, bilkuvve glen birinci anlamda, bilfiil glen ikinci
anlamda hassalardr. Her iki halde de onun btn fertlerini iine alan bir
niteliktir. Bazen de hassas olduu tinden daha zel olur, bu durumda onun
btn fertlerine mil olmaz. nsan iin bilfiil ktip olmak (M) ve
ihtiyarlaynca salarnn armas gibi (*). nk bu. bir zamana gredir,
dolaysyla btn insan fertlerine ait deildir. Ayn ekilde hassa bazen
bileik (mrekkeb) ve bazen basit (mufred) olabilir. nsan hakknda, derisi
tysz birinci eitten, ktip ikinci eitten birer hassadr ("*). Fakat derisi
tyszlk ayn zamanda bir baka eye nsbetle bir tyindir.2467895013
(246)
(247)
(248)
(249)
(250)
(251)
(252)
(253)
(254)
(255)
(256)
(245)

Teftezni. TEHZB al-MANTIK ve al-KELAM. s. 3


Bkz K. Raz, a.g.e.. s. 90
Frb. a.g.e.. vr. 8a
Porphynos. a.g.e.. s. 53
bn Sn, a.g.e.. s. 241 vd. al-NECAT, s. 10
bn Sn, al-NECAT. s. 10
Tus. a.g.e.. s. 242
bn Sin. UYN al-HIKME. s. 3
bn Sin. al-NECAT. s. 10, K. Razi. a.g.e.. s. 90
bn Hazm. a.g.e.. s. 34
Tus. a.g.e.. s. 242. Urmev. a.g.e., s. 90
Bkz. Aristo. a.g.e.. s. 10

44
bn Sina'ya gre eitli nitelikteki hassalar ierisinde en erefli olan,
trn btn fertlerini kapsayan ve tr iin gerekli (lzm) olandr. nk
tanmlarda kendisinden yararlanlan budur. Zira sadece bu. hassas olduu
tre msavidir. Tanmda ise aksedilebilirlik esastr (237).
yle grlyor ki. hassa cinsi ile irtibatl, tek bir tre ait olan, trn
tabiatna karmakla beraber, onun mahiyetinin zne ve cevherine ait
olmayan bir niteliktir. Bununla beraber tr iin zarurdir. Bu zellikleriyle,
sanki mahiyeti ifade etmeyen bir ayrmm gibi grnyor. Bu bakmdan
ayrm ile olan farkl taraflarnn iyi belirlenmesi ve doru olarak tyin
edilmesi gerekmektedir. Bylece, ayrm yerine hassann koyulmasyla
tanmda doabilecek muhtemel bir hataya dlmemelidir.
b) lil olarak ileri srlen nermelerin dayanaklar olan ilk bilgilerden
birisi olarak kabul ettii ilintiyi yle tanmlamaktadr : Ne tanm, ne hassa,
ne cins olmayp nesneye ait olan eydir (238), veya hangisi olursa olsun bir
tek ve ayn eye ait olabilen veya ait olamayan eydir ().
Aristo'ya gre bu tanmlardan kincisi daha gzeldir. nk, birincinin
anlalmas, tanm, hassa ve cinsin ne olduunu bilinmesine bal ise de,
ikinci ilinti teriminin ne ifade ettiini bize bildirmek iin kendi kendine
yeterlidir ( ^ . Ayn bir eye ait olabilme veya olamama" zellii ile ilinti,
hassadan farkl klnmtr Zira konusun.un dnda bir baka eye ait
olabilecek ey, asl mutlak mnda hassa olamaz (26>). Bu karakteriyle,
ilintinin ait olduu konunun varl ilintiye bal deildir^"1). nk ilinti, bir
konunun yok olmasna sebep olmadan meydana kan veya yok olan eydir
(2fJ). Buna karlk ilintinin kendi varl konunun varlna baldr ve ilinti,
ilintisi olduu eyden sonradr. nk ilinti, varla gelmekte, bir mukavvim konuya (cevhere) muhta olan eydir (2M). Bu anlamyla cevherin
zdddr.
bn Sn. bir ok tr hakknda sylenen veya bir ok trn kendi
mnsnda itirk ettii ilintisel tmeldir (257289601346S) diye tanmlad ilintiyi, hassa
ile mnasebet kurarak aklamaktadr : Hassann tek bir konuya ait olmasna
(257)
(258)
(259)
(260)
(261)
(262)
(263)
(264)
(265)

K. Raz, a.g.c.. s. 90,. bn Hazm. a.g.e., s. 34 Tehanuvi. a.g.e.. Cilt: 1. s. 42S


Aristo. TOPKLER, s. 10-15
Aristo, a.g.e.. s. 10. Pophynos, a.g.e.. s. 48, Ali Sami al-Near, a.g.e., s. 131
Aristo, a.g.e.. s. 10-11
Aristo, a.g.e.. s. 9
ner. KLSK MANTIK, s. 27
Porphyrios. a.g.e.. s. 47
Tehanuvi. a.g.e.. Cilt: 1, s. 968, smail Fenni, a.g.e., s. 13
bn Sn. al-NECAT. s. 10-11. UYN al-HKME, s. 3

45
karlk, ilinti bir konu ile birlikte onun dndakilerde de var olabilen bir
ilintidir. Konunun fertlerinin btnn iermesi veya iermemesi, konudan
ayrlmas veya ayrlmamas hususlarnda ( ) hassaya benzemektedir. Mese
l, hayvan iin hareket eden btn fertlerine ait olan, beyazlk btn
fertlerine ait olmayan ilintilerdir. Ayn ekilde, iki iin ift olmak
aynlamayan. insan iin uyumak ayrlabilen ilintilerdir. linti bazen stn
cins iin olur, cevher iin ilk olmak byledir; bazen de en son tr iin olur,
insan iin beyazlk gibi ("). Ayn bir ey, bir tmele kyasla hassa,
kendisinden zel olan baka bir tmele kyasla ilinti olabilir : Yrmek ve
yemek hayvann hassalar olduu halde, insann ilintileridir ("*).
bn Sn'ya gre, bir mahiyet hakknda sylendii zaman ilinti olan bir
tmel kavram, bir mahiyet hakknda sylenmek kaydyla kendi znde
cevher olabilir, "beyaz" gibi ( M ) .
te eylerin tanmlarnn kendilerinden meydana getirildii bu tmel
kavramlar, mahiyete nisbetle, ya sz konusu mahiyetin hakikatinin ayn,
yahut mahiyete dahil olup ondan bir para olarak zsel (zat) olurlar;
veyahut da sz konusu mahiyetin dnda kalmakla ilinti (araz) adn
alrlar. Bu tmellerin, Cins, Tr, Ayrm, Hassa ve linti diye be olduunda,
Aristo geleneine bal hemen btn mantklar ittifak halindedirler Ancak
slm Kltr Dnyasnda baz felsefeciler, Meai Ekolnn byk bir
ounluuna muhalif olarak, bu be klliyi olduu gibi kabul etmemektedir
ler, bilhassa bunlara ilvede bulunmaktadrlar, ahs tmellerden saymak
la onlar altya karmaktadrlar. ahs terimi, al-Kind tarafndan tmeller
den saylmtr (). Frbi, bundan tikel diye bahsetmitir. Daha sonra
hvans-Saf da ahs yine tmellerden kabul etmiler ve bunlardan alt
lafz olarak bahsetmilerdir (17). Onlara gre bu alt tmelden
nitelenen (mevsf) olarak zihnimizin dndaki varlklara dellet etmekte,
denitelik (sfat) olarak mnlara dellet etmektedirler. Birinciler
ahs, cins ve tr; kinciler ise aynm, hassa ve ilintidir (*).
hvans-Saf ahs yle tarif etmektedirler : Duyulardan birisi ile
idrk edilmi olarak kendisinden baka dier varlklar arasnda tek bir varla2678901
(266)
(267)
(268)
(269)
(270)

bn Sini. al-NECAT, s. 11
Bkz. Tusi. a.g.e.. s. 243. bn Sn. al-tART ve al-TENBHT s. 243
bn Sinfi. a.g.e.. s. 244
bn Sn, al-NECAT. s. 11
al-Kind. ASULUJYA, Servili No. 179/1 vr. Ub, al-FELSEFETl-L, Ayasofya-4832/
52. vr. 200a. Bkz. M. N. Bolay, a.g.e.. s. 36
(271) Bkz. RESAL HVANs-SAF, s. 395 vd.
(272) a.g.e., s. 395

46
kendisiyle iaret edebildiimiz lafz (sz)dr (); bu adam, bu aa, bu
duvar... gibi. Bu tarif ile anlatlmak istenen ahs ile Aristonun ilk z diye
nitelendirdii ey arasnda bir benzerlik, hatta ayniyet bulunmaktadr.
hvans-Safya gre ayrm, hassa ve ilinti; cinsler trler ve ahslarn
kendileriyle nitelendirildii bir takm niteliklere dellet eden szlerdir. u
farkla ki, ayrm cevhere ve ze ait, dier ikisinden hassa tek bir tre ait,
dieri de konunun yok olmasn gerektirmeden bir eye ilinti olabilen veya
olmayabilen niteliklerdir (*). Cinsin her nitelii trlerin, trlerin her nitelii
ahslarn zorunlu olarak nitelikleridir; buna karlk ahsn her neteliinin
trn, trn her niteliinin de cinsin nitelikleri olmalar zorunlu deildir (2732475276)yle grlyor ki, hvans-Safnn ahs tmellerden saymalar bir
farkllk ise de, dier tmeller iin kabul ettikleri zelliklerde, Aristocu
gelenee muhalif deildirler
slm Kltr Dnyasnda Aristo Mantnn bir ok unsurunu kabl
ederer, kendi metodlann ortaya koyan Uslcler ile Kelmclann bu
konudaki muhalefetlerine gelince, bunlardan uslclerin, cins ve trn
tanmn tamamen deitirdikleri gibi (27), tanmn elde edilmesinde kullan
lan bu iki tmelin mantklar tarafndan kabul edilen tanmalanna hcum
ettiklerine; kelmclann, zellikle Mutezile ve Earlerin ise mahiyet ve
tmeller hakkndaki grlerini, Aristonun cins ve aynm gibi iki tmele
dayandrd zel tanm (hadd) inkr edecek noktaya kadar vardrdkla
rna iaret ederek yetineceiz. Zira bunlar, bu snrl aratrmamzn sahas
dnda kalmaktadr.
Bu istisnalar dnda, genellikle bo olarak kabul edilen tmellerden
nc oze, ikisinin ilintiye ait olduu hususunda da mantklar ayn fikri
paylamaktadr. Bununla beraber bu taksimde slm Mantklarnn izah
hem tanmn tekniine daha uygun, hem de daha aktr. Port-Royal
Mantklarnn aynm hakkndaki aklamalan ise zellii bakmndan kayda
deer grlmektedir.
Be tmel, biri dierinden daha genel ve daha zel olmakla bir silsile
tekil ederler. Bu silsilede her kavramn derecesi, fertlerin derecesiyle tyin
edilmitir. Ancak tmellerin bir kan ve inen seriye dahil olabilmeleri iin,
aralarnda bir takm ilikilerin bulunmas gerekir. Bylece daha genel olann

(273)
(274)
(275)
(276)
(277)

a.g.e.. s. 395
a.g.e.. s. 396 vd.
a.g.e.. s. 397
Tehanuv. a.g.e.. s. 224
Ali Sami al-Near. a.g.e.. s. 134

47
kendi altnda yer alan daha az genellere yklenmesi hususunda, tmeller
ortak bir nitelie sahip olmaktadrlar. Bu ykleme, konuya nisbetle ya zsel,
ya da ilintisel olmaktadr. Bu ekildeki bir isnadla da zsel ve ilintise!
tanmlar gelmektedir (). Bylece Aristocular, btn bilgilere ait tanmla
malar ile snflamalar buradan karmaktadrlar.278

(278) bn Sn, al-IART ve al-TENBtHT, s. 245

III. BOLUM
ARSTOTELESN TANIM TEORS

III. BLM
ARSTOTELESN TANIM TEORS
A. a) Aristoda Bilginin Aratrlmas ve Tanmn M ahiyeti:
Aristo'ya gre her insanda tabi olarak bilmek istei vardr. Duyumlarn
sebep olduu has, bunun delilidir. nk onlar faydalar dnda da
kendiliklerinden houmuza giderler. Hatta btn duyular iinde bize en ok
bilgi kazandran ve bize en ok fark kefettiren grme duyusu olmasndan
dolay, onu btn geri kalanlara tercih ederiz (*). Ancak, hayvanlar ve
insanlarda ortak olan duyumlar, insanlarda hafzay dourduu halde,
dierlerinde dourmaz. Bunun iin insanlar daha zeki ve iitme duyusuna
sahip olmalarndan dolay renmeye daha kabiliyetlidirler.
Bylece derecelerdeki bilgilerimizin ilk basamanda, duyumlarla ka
zandklarmz vardr. Ne var ki duyumlar, bize ne kadar selhiyetli bilgi
temin ederlerse etsinler, hibir eyin niinini vermezler. Bunun iin
bunlarn bilgilerine hikmet nazariyle baklmaz; buna kanlk onlar hussinin
bilgisinin temelleridirler.
Bununla beraber, ayn bir ey hakknda kazanlan birok hatralar,
sonunda bir tecrbe tekil ederler. Birok tecrb bilgiden, btn benzer
duyumlara uygulanabilen bir tek klli hkm kt zaman, sanat meydana
kar
Bu sretle, ayn cins ierisinde yalnz insan tr, sanata ve
muhakemeye kadar ykselir. Duyumlardan, daha dorusu tecrbeden gelen
bilgilerin hussnin bilgisi olmasna karlk, sanat, btncl eylerin bilgisi
dir. yleyse bilmek ve anlamak yetisi, tecrbeden ok sanata aittir. Sanat
adamlar da tecrbe adamlarndan stndr. nk kincilerin aksine
birinciler sebeplen de bilir. Tecrbe adamnn bir eyin sadece var olduunu
bilmesine karlk, sanat adam niin var olduunu da bilir. Zaten asl bilmek
de sebepleri bilmektir (2Bl), her eyi prensiplerinden itibaren bilmektir.
Esasen ilmin en z vasf da niini gz nnde tutmaktan ibarettir (2U).
yle grlyor ki, biz, bir eyin kendisi dolayisiyle var olduu sebebini
bildiimiz, bu sebebin de eyin sebebi olduunu bildiimiz ve bundan baka
eyin olduundan baka trl olmasnn mmkn olmadna inandmz
zaman, eyin ilmine ilintilik bir ekilde deil, mutlak tarzda sahip olabiliriz.
lm bilginin tabiatnn da byle olduu apaktr (M3)- nk ilim, btncl
bilgiden ibarettir (2W). yleyse niinden ayr olacak olgu deil, hem olgu ve27980134
(279)
(280)
(281)
(282)
(283)
(284)

Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,

METAPHYStOUES, s. 2 vd.
a.g.e., s. S
a.g.e., s. 7
KNC ANALTKLER, s. 40
a.g.e., $- 5-6
a.g.e., s. 79

52
hem de nn bildiimiz vakit bir ilim daha doru ve daha ncedir
Duyumun konusu sadece ferd bir nesne deil, falan nitelikte bir nesne olsa
bile, yine de belli bir yerde ve belli bir anda belli bir nesneyi gerekli olarak
alglamak sz konusu olduundan, niini de ifade eden nitelikte bir bilgiyi
duyum yoluyla kazanmak mmkn deildir. O halde duyumlar, daha
dorusu fertler, ilmin konusu olamazlar (2U). Bu bakmndan ilim, tekil
(ferd) i deil, tmel (kll) i gzetir. Huss hallerin bir okluundan ortaya
kan tmelin byk deeri ise asl sebebi bildirmesidir (2rr). Ksaca lm
bilginin karakteri byle ise, ispat ilmin doru, ilk, dorudan doruya,
sonutan nce ve ondan daha ok bilinen ve sonucun sebepleri olan
ncllerden hareket etmesi gereklidir
yleyse asl mnda ilme sahip
olmak, bu nitelikte ilk prensiplerde sahip olmaktr. te tanm, Aristoya
gre bu prensiplerden birisidir (2<9).
Aristo'ya gre, bizim bir eyin lm bilgisine ulamak iin ortaya
koyduumuz sorular, bildiimiz eylere eit saydadr ve biz kendi kendimize
drt trl soru sorarz : Birinci soru vkann tesbitiyle ilgilidir. Burada falan
yklemin falan konuya yklenmi olup-olmadn tesbit ederiz. Eer vkay
tesbt edersek, ikinci soruyu sorarz: Niin? Bu da yklemin sebebini
aramaktr. nc soru ise, eyin var olup - olmadn aratrmak; nihayet
drdnc soru, eyin mahiyetinin ne olduunu sormaktr (*"). Mesel,
gnein bir tutulmaya mruz kalp-kalmadn aratrmak, vkann tesbitidir. Gnein bir tutulmaya mruz kaldm dorularsak daha ileriye gidip,
niin gne tutulur? diye yklemin sebebini ararz. Mislimize gre,
nc soruda gne var mdr? sorusuyla mutlak mnda eyin var
olup-olmadan aranz. eyin var olduunu renince de tabiatnn ne
olduunu sorarz: Gne nedir? (Ml).
Bylece Aristoya gre bizim bilgimiz bu sorularn cevaplarndan
ibarettir
Gerekte biz, vkay veya bir eyin mutlak mnda var
olup-olmadn sormakla, bunun bir orta terimi olup-olmadn aratryo
ruz. Aristoya gre orta terim sebeptir (3). Sebepler ise ummiyete drt
trldr (*) Bunlar Madd, Sr, Fil ve G sebeplerdir. te., eyin2856790134
(285)
(286)
(287)
(288)
(289)
(290)
(291)
(292)
(293)
(294)

Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,

a.g.e..
a.g.e..
a.g.e..
a.g.e..
a.g.e..
a.g.e..
a.g.e..
a.g.e..
a.g.e..
a.g.e..

s.
s.
s.
s.
s.
s.
s.
s.
s.
s.

75-76
87 vd
79
6
8-25
87
87-88
88
89
108 vd.

53
varln aramak, bu sebepleri aramaktr. Bunun var olduu renildikten
sonra niin ve nedir? sorularna geilir. Ki, bu da orta terimini hangisi
olduunu aratrmaktr. yleyse btn bu aratrmalar, bir orta terimin
olup-olmadn veya hangi orta terimin olduunu aratrmaktr. Orta terim
sebep olduuna gre, bizim btn aratrmalarmzn konusu, sebebi
aratrmaktan ibarettir (*).
Gne bir tutulmaya mruz kalr m? demek, tutulmaya bir sebep var
m veya yok mu? demektir: Bir sebebin var olduunu bildikten sonra da bu
sebep nedir?' in aratrmasna geeriz. Bu aratrmalarda, nesnenin ne
olduu, yni tabiat ile niin var olduu arasnda bir zdelik vardr. nk
bir nesnenin ne olduunu bilmek, onun niin var olduunu, varlnn
sebebini bilmektir (**). Bir nesnenin ne olduunun aratrlmas ise o
nesnenin tanmlanmas demektir. Zira tanm, nesnenin ne olduunu tealluk
eder (*").
O
halde tanmnedir? Tanm, en genel ifadesiyle, bir eyin ne olduunu
aklayan szdr ("*). Tanm, bir eyin ne olduunun ortaya koyulmas ve
eyin ne olduunun bilinmesi demktir (*). Bir eyin ne olduunun
aratrlmas, onun mahiyetinin aratrlmasdr. O halde tanm, eyin
mahiyetini ifade eden szdr ("). eyin mahiyeti, eyi o ey yapan ey, yani
eyin madd veya sr sebebidir. yleyse tanm, eyin kendisi olmas
bakmndan, onu o ey yapan sebenin beyndr ('). Bu da eyin tabiatnn
beyandr. Bir eyin tabiat ise onun ferd cevheridir. O halde eyin mahiyeti,
onun varlndan ayr deildir. nk var olmayan bir eyin ne olduunu
kimse bilemez (Mi). Bir eyin ne olduunu bilmek, onun var olup-olmadn
bilmedike imknszdr (*) Var olduunu bilmeden bir eyin ne olduunu
aratrmak, phesiz hi bir ey aratrmamaktr ( * * ) . Buna karlk, eyin ne
olduu bilindii zaman onun var olduu da gerekli olarak bilinir (*).
Bylece mahiyetin ilk ve mutlak mnda cevhere ait olduu anlalmak
tadr. Buna gre tanm, bize bir cevherin bilgisini kazandran eyidir (**).2956783014
(295)
(296)
(297)
(298)
(299)
(300)
(301)
(302)
(303)
(304)
(305)
(306)

Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,

a.g.e., s. 89
a.g.e., s. 90-102
a.g.e., s. 91
a.g.e., s. 106
a.g.e., s. 93
TOPKLER, s. 7-8-223-228
KNC ANALTKLER, s. 102
a.g.e., s. 100
a.g.e., s. 103
a.g.e., s. 104
a.g.e., s. 100
a.g.e., s. 91

54
yle anlalyor ki, Aristo'nun hareket noktas, kendisinde mahiyet ile
varln aynletii ferd cevherdir (3n7). O, buna ilk z demektedir. Bu
anlamda cevher, ne bir konu hakknda tasdik edilir, ne de kendisini bir
konuda arzeder (*). Bununla beraber cevher, ayn zamanda bir kategoridir.
eyler arasnda benzerlikler bularak, fertlerin bir kavram ierisinde toplan
masndan snflar meydana gelir, snflarn birbirine irca edilmesiyle yksek
cinslere ulalr ki, bunlar kategorilerdir (*). te bu anlamda cevher, ilk
zleri ihtiva eden bir cins, hatta en stn cins olmaktadr. O halde mahiyet
ikinci mnda kategoriye, stn cinslere ait bulunmaktadr. Buna gre
mahiyetin beyn demek olan tanma asl mnsnda ancak z ve cevherde
rastlanmaktadr (,l0). yleyse cevheri bilmek, tanm bilmee dayanmakta
dr.
lk cevherlerin aksine ikinci cevherler bir varl gstermekten ziyade,
falan nitelikte bir mahiyeti ifade ederler (>l). Bu zellikleriyle ikinci
cevherler bir konu hakknda tasdik edilirler (}M). Bylece bir eyin
mahiyetinin bilgisine, yn tanmna ikinci cevherler vastasyla ulalr.
Aristoya gre bir eyi tanyabilmek iin nce o eyin kendi cinsinden
ortak olan klli taraf ile onu dierlerinden ayran zellikleri ayrmak gerekir
('). nk biz ummnin bilgisi iledir ki, huss nesneleri gryoruz, bizim
onlar bilmemiz onlara has bilgiyle deildir (>M). Dolaysyla bir eyin
tanmna onun yakn cinsi ve yakn ayrm ile eriilir. yleyse bir ey'
tanmlamak, onun en yakn cinsi ile en yakn ayrmn aramak demektir. Bu
da en genel kavramlardan en huss olanna doru bir dzenlemiyi, bir
kavram hiyerarisini farzeder. Aristo, byle bir tertibin geekten var
olduuna inanmaktadr. zellikle bitkiler ve hayvanlar leminde bu aka
kendini gstermektedir. Byle bir tertip ierisinde bir kavramn yerini tyin
etmek, onun ilem ve kaplamn tyin etmee dayanr. Bir kavramn ilem ve
kaplamn tyin etmek ise onun tanmn ortaya koymaktr. Bununla beraber
bir hakikatin aklanmasnda ilem daha byk rol oynamaktadr
Bir kavramn ilemi onun kavranabilir muhtevasdr. Bir kavramn
kaplam ise, fertlerinin btndr. Bunlar da cins ve trler olarak sralanrlar
("*). Bu tertipte kan ve inen serinin st tarafta en yksek cins, alt tarafta307891245
(307)
(308)
(309)
(310)
(311)
(312)
(313)
(314)
(315)

Aristo, METAPHYSOUES. s. 377


Aristo, KATEGORYALAR, s. 2-4 vd.
lken, GENEL FELSEFE DERSLER, s. 17
Aristo, KNC ANALTKLER, s. , Bkz. Kyel, a.g.e., s. 64
Aristo, KATEGORYALAR. s. 10-11
Aristo, a.g.e., s. S
Aristo, BRNC ANALTKLER, s. 212, Bkz. S. Bolay, a.g.e., s. 31
Aristo, a.g.e.. s. 212
Atademir, ARSTONUN MANTIK VE LM ANLAYII, s. 103

55
en son tr ile snrl olmas ayn kategori ierisinde bulunan bir mahiyetin
zlk yklemlerinin sonsuz olmad anlamna gelir, bu durum, mahiyetin
tanmn mmkn k'maktadr. nk, zlk yklemleri sonusuz sayda
olacak olan bir mahiyet tanmlanamaz (3,). Dier taraftan, bir eyin maddesi
greli olarak deiebilecei halde, her bir eyi o ey yapan suretin, yn
mahiyetin, o her bir ey iin ayn olarak kalmas lzmdr. Aksi halde ya hi
bir ey tanmlanamaz veya her eyin tanm ayn olurdu (,l7)- nk
olduundan baka trl olabilenin tanm mmkn deildir
En yksek cinsten en son tre doru olan tertip ierisinde, daha stte
olan kavramlar, daha altta olanlar hakknda tasdik edilmilerdir. nk
ayn kategori ierisinde btn stn cinsler, z ynnden tre yklenmek
zorundadrlar (19). Halbuki, bir eyi onun iin ilk ve vastasz yklemi olan
en yakn cinsi iinde koymak, onun hakknda btn zlk yklemlerini
tasdik etmek demektir (3). En yakn aynm ise, ayn cins ierisinde dier
trlerden mahiyeti farkl klan niteliktir. Dolaysyle doru bir tanm, cins ile
ayrmlar vastasiyle tanmlamak zorundadr (Ja). yleyse tanm, en genel
tarzda, bir mahiyettin cinsi ile ayrmndan kurulmutur (3). Gerek cins ve
gerekse ayrm, bir mahiyetin zlk yklemleridir. O halde tanm, ze ait bir
ifadedir (316378920233245678) ve Aristoya gre tanmda z gsteren ifadeye hi bir ey ilve
etmemek gerekir (]M).
Her cins esasl olarak trler hakknda tasdik edilmitir (>:>). Ayrm ise
her zaman cinsin bir niteliini ifade eder ( ). Bunlar trden nce olan ve
daha ok bilinen kavramlardr, tr ise bunlardan daha ok mehldr (3).
Bu bakmdan Aristoya gre gerek mnda sadece trlerin tanm vardr
(">)
Ancak, bir nesnenin z her bir halde kendi cinsiyle bulunduundan,
tanmlarda cinsler tin edilirken, ayn bir kategori ierisinde tertip edilen
(316)
(317)
(318)
(319)
(320)
(321)
(322)
(323)
(324)
(325)
(326)
(327)
(328)

Aristo. KNC ANALTKLER, s. 56-58-62


Kyel. a.g.e.. s. 19
Kyel. a.g.e.. s. 58
Aristo. TOPKLER. s. 94
Aristo, a.g.e.. s. 48-183
Aristo, a.g.e.. s. 15-178-185
Aristo, a.g.e.. s. 225
Aristo, a.g.e.. s. 149
Aristo, a.g.e.. s. 130
Aristo, a.g.e.. s. 100
Aristo, a.g.e.. s. 120-187
Aristo, a.g.e.. s. 178
Aristo, a.g.e.. s. 185

56
seride cins atlamamak, baka bir ifade ile nesneyi en yakn cinsi iine koymak
gerekir. Bu da. btn yksek cinslerin nesne hakknda gsterilmi olmas
anlamna gelir (3M). nk, btn yksek cinsler, tabi cinsler hakknda
tasdik edilmitir. Aksine sadece yksek cins zikredilmekle, tabi cins
gsterilmi olmaz (3W), o halde. Aristo'nun anlaynda tanmm, bir
mahiyetin yakn cinsi ile yakn ayrmn tyinden ibaret olduunu syleyebi
liriz. Zaten tanmn en mkemmel ekli de budur. Bylece, tanm, z ve
cevhere taalluk eden ("). bir eyin mnsn koyan, bir nesnenin neliini
(mahiyetini) ifade eden bir szdr. Bir nesnenin mahiyetini aklayan her sz
tmeldir ve olumludur (*).
Tanmda, tanmlanan tr ile tanmlayan cins ve aynm, onun unsurlar
olup, biri hibir srette dierine yklenmi deildir (MJ). Bunu karlk iki
unsur her zaman aks olunabilirler (32930134356). Biri dierinin yerine koyulmak
sretiyle dnceye ve ifadeye aklk getirilmi olur. te bu karakteriyle
tanm, Aristoya gre bir tezdir (3M), ispatn bir ilkesidir, istidllin hareket
noktalarndan birisidir (J).
A. b) Aristonun Anlaynda Tanmn spatla Olan lgisi:
Aristoya gre bizim nesnenin bilgisi hakknda btn aratrmalarmz
orta lerime tealluk eder (33738940). Orta terim sebeptir. O halde tanm da ispat da
nesnenin sebebini aramaktr. Fakat sebepler farkldr. spatn gyesi niini
aramaktr, tanm ise nediri aratrr. Her iki aratrma da olgunun
tesbitinden sonra gelmektedir
ve dolaysyla nesnenin tabiatnn, yni ne
olduunun aratrlmas ile niin var olduu arasnda bir zdelik varm gibi
grnyor. Zira bir nesnenin ne olduunu bilmek, onun varlnn sebebini
bilmektir O3). Hakikatte, ay tutulmas nedir? yerin ay ile gnein arasna
girmesiyle ayn ktan mahrum oluudur cevab niin burada tutulma
vardr? sorusuna, yer gne ile ayn arasna girdii zaman ayn ndan
mahrum oluu yznden cevabna zdetir (34u). yleyse bir nesnenin ne
(329)
(330)
(331)
(332)
(333)
(334)
(335)
(336)
(337)
(338)
(339)
(340)

Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo.
Aristo,
Aristo.
Aristo.
Aristo.
Aristo.
Aristo,
Aristo,
Aristo,

a.g.e., s. 183
a.g.e.. s. 184
KNCt ANALTKLER,
KNC ANALTKLER,
a.g.e.. s. 92
TOPKLER. s. 39-42
KNC ANALTKLER,
TOPKLER. s. 223
KNC ANALTKLER,
a.g.e.. s. 103
a.g.e.. s. 102
a.g.e.. s. 89

s. 92, TOPKLER, s. 149


s. 91

s. 8
s. 89-90

57
olduunu bilmek, onun niin var olduunu bilmektir (*"). O halde ayn
nesneyi hem tanm, hem de ispat yoluyla bilmek mmkn mdr?
Bu soruya Aristo, bir tek ve ayn nesne bir olmas ynnden ancak bir
tarzda bilinebilir () diyerek, ne ispat olann tanmnn, ne de tanm olann
ispatnn olaca kanatindedir. yle grlyor ki, hi bir zaman ayn bir
eyin hem tanm hem de ispat yoktur (M1). Bunun sonucu olarak, Aristo'da
tanm ile ispatn zde olmadklar, birbiri iinde olmyacaklan sonucuna
varmak gerekiyor.
yleyse tanm ile ispat farkldr, nk, tanm mahiyete, dolaysyla ze
tealluk eder; halbuki, sebebi kendisinden ayr bir ey olmayan zn ispat
yoktur ('"). Bylece Aristo'ya gre tanm, ispat yoluyla kazanlm deildir.
Fakat tanm, dim bir hareket noktas olarak alnabilir (U5)- nk ispatlar
tanmlar vastasyla yaplr ('*).
spat, bir konu hakknda bir yklemin tasdik edilip-edilmyeceini
bildirir (*). Bunu ortaya koyarken, doru, ilk, dorudan doruya, sonutan
daha ok bilinen, ondan nce ve sonucun sebepleri olan ncllerden hareket
etmesi gerekir'' (**). nk ya ilkeler, ilkelerin ilkeleri ve sonsuza kadar
byle giderek ispat mmkn grlecektir veya hareket noktas olarak alnan
ilk hakikatler ispat olunamayan tarzda olacaktr ( uv). Birinci ihtimlde
zincirleme (teselsl) gerekir ki, bu batldr, doru deildir (). yleyse ikinci
ihtimal doru olacaktr. O halde ispatn ilkeleri olan tanmlar iin mmkn
ispatlar yoktur. Zira bir kyasn dorudan doruya ilkesi ispat olunamaz (51).
Bir nesnenin ne olduunu bildiren tanm tmel ve olumludur Buna
karlk, falan yklemin falan konuya ait olduunu veya ait olmadn
bildiren ispat ekilleri (kyas ekilleri) nn btn sonular byle deildir.
kinci ekilden btn kyaslarn sonular olumsuz olduu gibi, nc
ekilden olanlarn sonulan tmel deildir.3412567890

(341)
(342)
(343)
(344)
(345)
(346)
(347)
(348)
(349)
(350)
(351)

Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,

a.g.e., s. 90
a.g.e., s. 92
a.g.e., s. 93
a.g.e., s. 96 vd.
TOPKLER. s. 223
KNC ANALTKLER, s. 84
a.g.e., s. 93
a.g.e.. s. 6
a.g.e., s. 92
a.g.e., s. 10
a.g.e., s. 7

58
spat bir konu hakknda bir yklemin ona ait olarak tasdik, veya ait
olmayarak inkr eder. Halbuki tanmda bir unsur, hibir ekilde dierine
yklenmi deildir (). nk tanm bir tasavvur, ispat ise bir tasdik bildirir.
Tanm hibir eyi ne ispat ne de tasdik eder (3W).
Grlyor ki, tanm ile ispat ne ayn bir eydir, ne de tanmn konusu ile
ispatn konusu zdetir ('"). Bununla beraber Aristoya gre, tanm, ya
ispatn bir ilkesi, ya terimlerinin durumu ynnden farkl bir ispat, ya da bir
ispatn neticesi olur (') yle ki, yukardaki ay tutulmas mislimizi ele
alarak, gerekten yer, ay ile gne arasna girmitir, gneten k alan her
bir ey ile gnein arasna yer girerse o ey ktan mahrum kalr, o halde ay
ktan mahrum kalmtr dedikten sonra, ktan mahrum kalan her ey
tutulmutur, o halde bu durumda ay tutulmutur. diye ilve edersek, bu bir
ispattr, bir tanm deildir. Biz tutulmay tanmlarsak, Ay tutulmas, gnele
onunarasna yerin girmesinden dolay onun ktan mahrum olmasdr deriz.
Bu da terimlerinin dizilii ynnden farkldr. Burada Yerin araya girmesi
ile ktan mahrum olmak ifadelerini tanmn iki terimi olarak kabul
edersek. bu tam bir tanm olmasa, bile, herhangi bir anlamda bir tanmdr
Bu iki terimden birisi, kendisinde orta terim olan kyasta tanm, ispatn
hareket noktas, prensibi olur. Iktan mahrum kalan ey tutulmutur gibi.
Eer bu iki terimden birisi kyasta byk, terim olursa, orada tanm ispatn
sonucu olur. Tutulmak ayn ktan mahrum olmasdr, tutulmak yerin ay
ile gne arasna girmesidir eklindeki ifadeler gibi. yleyse tanm, tek bir
anlamda alnmamtr. Aksine Aristoya gre eitleri vardr.
B ARSTODA TANIMIN ETLER
Madem ki, tanm, en genel ifadesiyle, bir eyin ne olduunu aklayan
szdr ve bu da ya nesnenin ne olduunu, ya da adnn ne ifade ettiini
gstermekten baka bir ey deildir (}M), o halde onun eitlerinden birisi,
ismin ifade ettiini aklayan bir sz olmaldr (7). Bu z ifade edenden
farkldr, nk, srf itibaridir (*). Ancak bundan sadece ad ile ayn anlam
tayan bir sz olduu sonucu karlmamaldr (3). nk byle bir zan, bizi35246789

(352)
(353)
(354)
(355)
(356)
(357)
(358)
(359)

Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,

a.g.e., s. 92
a.g.e.. s. 103
TOPKLER, s 223
a.g.e.. s. 107
KNC ANALTKLER, s. 84
a.g.e., s. 106
a.g.e., s. 106
a.g.e., s. 101

59
hem cevher olmayan, hem de hi var olmayan eylerin de tanm olacana
gtrr. nk, bir ad ile var olmayan eyler de ifade olunabilir. Ayrca,
eer ad ile ayn anlam tayan bir sz, adn tanm, ise, azmzdan kan her
eyin bir tanm olmamasna hi bir sebep olmyacaktr. Bu ise bir samalk
olacaktr. O halde ismin ne ifade ettiini aklayan sz, isim ile ayn anlam
tayan bir sz olmaktan ok, baka bir maksat tamaldr. te Aristoya
gre, ismin ne ifade ettiini aklayan bu tanmdan maksat, bir eye bir ad
verilmesi ynnden onun ne ifade ettii olmaldr. Mesel, gen teriminin
ifade ettii ey, gen ad verilmesi ynnden bir eklin ne olduu olacaktr
C). Bylece varln bilmediimiz eylerin tanmlarnn, bu durumda elde
edilmesinin glne iaret eden Aristo, bir ad ile neyin ifade edildiini
anlatan sz eklinde, syleyebileceimiz ifadenin tanmn ilk tanm
olduuna da dikkat ekmektedir (*')Bu ilk anlamyla tanm, Aristoya gre bir mn veriyor, fakat tasdik ve
ispat etmiyor (). Halbuki ilim bununla yetinmez, eyann kendisi ile megl
olur ve bundan dolay ismin ne ifade ettiinn tesinde, eya hakknda
niin venedir sorularn sorar Niin sorusuna cevap olduu takdirde
tanm, daha dorusu eyin var olma sebebini gsteren bu sz, terimlerin
farkl dizilileri ynnden zn yan ispat olacaktr
nk, atein
bulutlarda snmesinden tr gn grlediini sylediimiz gibi, bir eyin
niin var olduunu sylemekle, ne olduunu sylemek arasnda bir fark
vardr. Zira, Aristoya gre, bize nesnenin niin var olduunu gsteren sz
srekli bir ispattr ("). Halbuki ispatn konusu eyin var olduudur ( ).
Niin yklemin sebebini aramaktr, sebebi aramak da o eyin varln
aramaktr (**). Aksine olarak, bir eyin var olduunu baka, bir eyin ne
olduu da baka bir eydir (w), yleyse gk grlts nedir? Bulutlarda
snen atein grltsdr. Birincinin srekli bir ispat olmasna karlk,
kincisi bir tanmdr, bu ise bir sebep deil, bir sonutur, nesnenin tabiatnn
bilgisidir.
Dier taraftan Aristoya gre, nesnenin tabiat ile niin var olduu
arasnda bir zdelik vardr (M). Gk grlemesi nedir? sorusu ile gk360124578
(360)
(361)
(362)
(363)
(364)
(365)
(366)
(367)
(368)

Aristo, a.g.e.. s. 106


Aristo, a.g.e.. s. 107
Aristo, a.g.e.. s. 107
Aristo, a.g.e.. s. 107
Aristo, a.g.e.. s. 107
Aristo, a.g.e., s. 101
Kyel. a.g.e.. s. 60-61
Aristo. KNC ANALTKLER, s. 101
Aristo, a.g.e.. s. 89

60
niin grler? sorularna verilecek cevaplar, zdetir. Bir nesnenin ne
olduunu bilmek, onu sadece bir ynyle deil, mutlak mnda niin var
olduunu da bilmek demektir (*). Bir eyin ne olduunu bilmek ise bir
tanmdan baka bir ey deildir. O halde bu anlamyla tanm, bir mahiyetin
bilinmesidir. Zira bir eyin ne olduunu mutlak olarak ortaya koymayan bir
tanm, isim ile ayn mny tayan bir szden baka bir ey olmayacaktr (17).
Bylece Aristonun, tanm, adn ifade ettiini gsteren ve nesnenin
ne olduunu gsteren olmak zere ikiye inhisar ettirdiini gryoruz.
Bunlardan birincisi itibari olduundan, gerek tanmn ikinicisi olduunu ve
Aristonun da bunun zerinde durduunu gryoruz.
Bir nesnenin mahiyeti onun zlk ifadeleri ile ortaya koyulmaktadr.
Buna baka bir ey ilve etmek, Aristoya gre faydaszdr. yleyse bir eyin
tanmna en iyi ekilde yakn cins ve yakn ayrm ile eriilir. Bu da en umm
kavramdan en huss kavrama doru sralanan bir kavram zincirinin kabln
gerekli klar. Aristo, byle bir zincirleniin gerekten var olduunu kabl
eder (7'). Hatta o, btn objeler iin bir ve yalnz bir tane doru kavram
zincirinin, doru bir snflamann olduuna inanr (]71). Bylece doru bir
snflama yapabilmek, bir eyin ne olduunu bilmek anlamna gelecektir.
nk, ancak bir doru snflama ile eyin yakn cinsi ve ayrm elde
edilecektir. Zira blme, z iinde hibir eyi unutmamak iin mmkn olan
yegne metoddur (>,}). Kavramlarn karlkl mnasebetlerini gstermeye
yarar, en ferd taayynlere ulancaya kadar en ok umm olanlardan en az
ummye, daha dorusu en zele kestirme ve dz bir yoldan gtrr (4). Bu
suretle bir eyin yakn cins ve ayrmna ulamak onun tanmna ulamaktr
Bununla beraber, blme yoluyla bir zn tanmna ulamak iin Aristo
kaideyi gerekli grmektedir : zn iinde bulunan yklemleri almal,
bunlan sralarna gre dzenleyerek hahgisinin birinci veya ikinci... olduu
nu sylemeli ve nihayet istisnasz bunlarn hepsini almal, hibir eyi darda
brakmamal (). Aristoya gre blme, zayf bir kyas gibi grnse de bu
yolla ispata ulalamaz. Blme yntemi her aratrmaya uymaz, uyar
grnd hallerde bile kullanlmad aktr (369370124577).
(369) Aristo, a.g.e.. s. 90-100
(370) Aristo, a.g.e., s. 101
(371) Ernst Von Aster. BLG TEORS ve MANTIK (ev. Gkberk) st.-1972. s. 77, Kyel,
a.g.e.. s. 64
(372) Aristo. KNC ANALTKLER, s. 119-120
(373) Aristo, a.g.e.. s. 120
(374) Atademir. ARSTONUN MANTIK ve LM ANLAYII, s. 52
(375) Aristo. KNC ANALTKLER, s. 121
(376) Aristo, a.g.e.. s. 121
(377) Aristo, a.g.e.. s. 121. BRNC ANALTKLER, s. 109 vd.

61
C ARSTODA TANIMIN KADELER ve BUNLARIN HLLN
DEN DOAN TANIM HATALARI
Daima bir istidllin hareket noktas olabilen tanm (*) her eyden nce
eyin mahiyetini aklayan bir ifadedir
Byle bir ifade tanmlanan
konunun zne ait yklemlerinin konuya yklenmesi, bylece cinslerle
ayrmlarn zn kategoryas iinde tasdik edilmesi gereklidir (M0). Hem cins
hem ayrm birlikte doru olarak tayin edilmi ise byle bir ifadenin iyi ve
gerek anlamda bir tanm olaca aktr (*). Bunun aksine, tanmlanan
konu ile bunu tanmlayan ifadenin ayn ey olmamas halinde, verilen
ifadenin bir tanm olmayaca aktr (3U). yleyse tanmda z gsteren
ifadeye hi bir ey, hi bir ilintilik yklem ilve etmemek gerekir. nk
byle bir ilve hibir eye yaramaz (u). Zira tanm birok eyde mterek
deil, yalnz bir eye hasdr (0 Halbuki, ilintiler ayn konuya hem ait
olabilirler, hem de olamazlar. yleyse bunlar tam bir farkllk ifade etmezler.
Bylece ilintilerle yaplan bir tanm, baka konulara itirk etmekten uzak
deildir (M5). O halde bir trn tanmnda, onun zn ifade etmesi, yni
zlk yklemi olmas asndan verilen ilk terim cins olmaldr (3W). nk
cins, muhakkak srette eyin zn ifade etmeyi hedef tutar (*"). Geri kalan
terimler, cinse balanmaldr. Bir cins ise dima spesifik aynmlan ile
beraber bulunur (*). yleyse cinsin tabiatnda bulunduuna gre aynm da
cinsi ile birlikte mtlaa edilmelidir. Bylece cins, eyleri, kendi dnda
kalan cinslerdeki eylerden, aynm ise ayn cins iine giren dier nesnelerden
ayracaktr (3W). Bu sretle de, bir eyin cevherine has olan tanm, o eye has
olan aymmlar vastasyla mutd olarak dierlerinden ayrlm olacaktr (3W).
yleyse aynm ile cinsten itibaren trn tanm elde edilecektir (m), doru
bir tanm, ancak cins ve ayrm vastasyla tanmlamak zorundadr (,J). Cins
tyin edilirken, kavram serisinde, trn kendi emsi atlanmamaldr. nk3789012456
(378)
(379)
(380)
(381)
(382)
(383)
(384)
(385)
(386)
(387)
(388)
(389)
(390)
(391)

Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo.
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,

TOPKLER, s. 223. KNC ANALTKLER, s. 8


TOPKLER, s. 223-228
a.g.e., s. 223
a.g.e., s. 225
a.g.e s. 222
a.g.e., s. 130-131
a.g.e., s. 208
TOPKLER, s. 208
a.g.e., s. 136-182
a.g.e s. 182
a.g.e., s. 184
a.g.e., s. 172
a.g.c., s. 35
a.g.c s. 185

(392) Aristo, a.g.e.. t. 178

62
bir nesnenin oz her bir halde kendi ans ile berabar bulunmaktadr. O halde
tanmdaki cins ya en yakn cins olmaldr veya en yakn cinsi tanmlayan
btn ayrmlar, tanmda yer alan yksek cinse balanmaldr. Bu da en
yakn cinsin terim olarak deil, tanmnn alnmas anlamna gelir ki yine tabi
cinsin gsterilmi olmas demek olur. nk bu ekilde hi bir zlk yklem
terkedilmi olmayacaktr (J).
yle grlyor ki, tanmn ilk kural, yakn cinsi ve yakn ayrmn
tanmda kullanlmas ve bunlara ilintise! olan hi bir eyin ilve edilmemesi
dir. Denebili ki, bir tanm, gerek tanm yapan zellik bu ilk kural
olmaktadr.
Ayn bir terimin ayn kategori ierisinde bir tek yakn cinsi vardr.
Ayrm ise onun zne ait, ayrm olduu eyi muhafaza eden, ondan
ayrlmayan bir sfattr, o ekildeki yalnz o karektere aittir ve o karekterin
kendi z ayrmndan mstakil olarak var olmas mutlak surette imknszdr
r )

Dier taraftan, btn terimler iiriinde en ok bilinen cinstir (,,s). Cins


ve ayrm, trden daha ok bilinen ve ondan nce olan eylere aittir. yle ki,
tr biliniyorsa cins ve ayrm da gerekli olarak bilinmek zorundadr (**).
Gerekten bu ikisinin ortadan kalkmas, trn de yok olmasn icebettirir.
yleyse bunlar trden nce olan kavramlardr. Bylece bu ilk kuraln sonucu
olarak, Aristonun anlaynda tanmn u zellikleri ortaya kmaktadr :
1 - Tanm, yalnz tanmlanan konuya hastr (3934569739840) ve konunun btn
fertlerine ayn derecede mildir (W).
2 - Tanmlanan nesnenin dnda kalan hi bir ey, tanmn iinde
deildir. nk yakn cins dier cinslerden, ayrm ise en yakn trlerinden
tanmlanan konuyu temyiz etmitir.
3 - Ayn bir ey iin, gerek mnda sdece bir tanm yaplabilecektir.
Ayn yakn cins iiriinde ayn zellii tayan eyler tr iinde birleecekle
rinden iki ayr ey iin ne bir tek tanm, ne de ayn ey iin iki ayr tanm
mmkn olacaktr (3W). nk eyann her biri iin ancak bir tek z vardr
r> .

(393) Aristo, a.g.e., s. 183


(394) Aristo, a.g.e., s. 190
(395) Aristo, a.g.e., s. 206
(396) Aristo, a.g.e., s. 178
(397) Aristo, a.g.e., s. 40
(398) Aristo, a.g.e., s. 168-182
(399) Aristo, a.g.e.. s. 227
(400) Aristo, a.g.e., s. 176-177

63
4 - Tanmlayan, tanmlanana dimfi zde olacandan (*), bir tanm
zorunlu olarak aks olunabilir (<W
2). Tanmlayan, tanmlanann; tanmlanan da
tanmlayann yerinde kullanlabilirler. Bu bir ifadeye aklk getirmek iin
ba vurulabilecek arelerden birisidir.
5 - Tanmda, tanmlayan tanmlanandan nce bilinmektedir. nk
cinsler her zaman trlerden ncedirler, varlk sralan bakmndan karlkl
lk yoktur (4U). Tr her zaman cins ve ayrmdan daha mehldr (*).
Bylece, tanmn cins ve ayrmdan yaplmasnn sonucu olarak, bir eyi
kendinden daha nce bilinen" ile tanmlamak, tanmn bir art ise, buna
bal olarak u sonulara varlabilir :
a - Zamanda olan iki terimden birisi dierini tanmlayamaz. yilik ile
ktlk gibi. Zira bu iki terim kart (oppos) terimlerdir, kart terimler
ise her zaman zamandatrlar ().
b - Bir ey kendi kendisini tanmda kullanlamaz (**). Mesel, gnei,
gndz grnen bir yaldz diye tanmlamak gibi.
c - Bir taksimin beraber dizili bir terimi, ayn taksimin baka bir terimi
ile tanmlanamaz. Esasen bu terimler, yn ayn cins ierisindeki trler de
zamandatrlar ("). Mesel, tek, itf ile ift, tek ile tanmlanamaz.
nk her ikisi de saynn taksiminin beraber dizili terimleridir (*).
d * Greli olan iki terimden birisi dierinin tanmnda kullanlamaz.
nk bu tr terimlerde birinin bilinmesi dierinin bilinmesine bal olup,
biri dierinden daha nce bilinmeyecektir.
e - Bir st terim, yni daha yksek bir cins, tabi bir cins ile
tanmlanamaz. Gerekte daha yksek cins, tabi cinsten daha nce bilinmek
tedir. Mesel, iyiliin faziletin bir hali alarak tanm gibi, nk fazilet,
her hangi bir iyiliktir (*).
6 - nsan konuan hayvandr mislinde grld gibi, tanmn yalnz
yakn cins ve yakn aynm ile yaplmas, mahiyetin en ak ve en ksa
ifadesidir. Bylece bu tanma, mesel ilim edinmeye muktedir ilvesi,
mahiyetin bilinmesi asndan gereksizdir. Zira bu yklem kaldrlrsa bile,4012356789
(401)
(402)
(403)
(404)
(405)
(406)
(407)
(408)
(409)

Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,

a.g.e., s. 9-13-194
a.g.e.. s. 39
KATEGORYALAR. s. 56
TOPKLER, s. 178
a.g.e., s. 180
a.g.e.. s. 200-201
KATEGORYALAR, s. 56-57
TOPKLER, s. 181
a.g.e.. s. 181

64
geriye kalan, yine z ifade eder. yleyse, tanmdan kaldrldnda geri
kalan ksmnn tanmlanan terimin zn ifade etmesine engel olmayan her
yklem gereksizdir, fazladr (4I). O halde tanmda z ifade eden ykleme
bir ey eklenmeli, tanm veciz olmaldr, lzmundan fazla mll olmama
ldr (4).
7 - Aristoya gre tanmlar yalnz anlalm olmay gerektirirler (4104I2413).
yleyse tanmn bir dier kural da ak olmasdr, karanlk olmamasdr.
yle ki, tanmlarn iinde bulunan terimlerin yerine, gerekirse bunlarn
tanmlan dahi konularak, iyi bilinen bir terime varmadan durulmamaldr
(4). Tanmn akl zerinde durulurken, tanmn kendisinden ok,
tartma konusu olan blmnn izahnn yapmak gerekir (4M). Bu arta bal
olarak da u sonulara varabiliriz :
a - Tanmda esesli (homonim) terimler kullanlmsa, bunun hangi
anlamnda kullanld aklanmaldr (4IS41678920)
b - Tanmda mecaz (4) ve meczl deyimler kullanmamak gerekir (4I<>).
Zira mecz ile sylenen her ey her hangi bir anlamda karanlktr.
c - Tanm ierisinde hi kullanlmayan veya ok az kullanlan bir terime
yer vermemek gerekir (*'*). Bu, bilinmek istenen bir eyi, kendisinden daha
az bilinen bir eye tanmlamak olur. Mesel, arslann tanmnda gazanfer
kelimesini kullanmak gibi.
8 - Aristoya gre zn bilgisi tasdikten kar (42). Tanm ise zn
bilgisini hedef almtr. O halde tanm olumlu olmaldr. nk tanmdan
maksat, bir eyin ne olduunu artaya koymaktr, ne olmadm deil, Dier
taraftan Aristo, ilmi btncle ait olduunu savunmaktadr. yleyse her
tann her zaman btncldr (M1). Bunlarn sonucu olarak tanmn bir baka
kural otaya kmaktadr : Tanm, btncl ve olumlu olmaldr. B zellii
ile de tanm, postlt ve hipotezlerden ayrlr (4).
(410)
(411)
(412)
(413)
(414)
(415)
(416)
(417)
(418)
(419)
(420)
(421)

Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo.
Aristo.
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo.
Aristo,
Aristo,

a.g.e., s. 173
a.g.e., s. 169
KNC ANALTKLER, s. 30
TOPKLER, s. 42
BRNC ANALTKLER, s. 129
TOPKLER, s. 30-31
a.g.e., s. 170
a.g.e.. s. 124
a.g.e., s. 171
KNC ANALTKLER, s. 40
a.g.e., s. 124
a.g.e.. s. 30

(422) Aristo. TOPKLER. s. 213

65

9
- Aristo, bir eyi bilmek iin, bu eyin kendisinden kt unsurlarn
zikredilmesinin yeterli olmad grndedir. Ona gre her bir terkibin
z, yalnz kendilerinden teekkl ettii unsurlardan deil, ayn zamanda bu
unsurlarn birleme tarzndan da ibarettir. Nitekim, bir evi tekil edebilecek
olan malzeme toplanm olsa da henz ortada ev yoktur (*"). yleyse tanmn
da kendine has bir tertip ekli olmaldr ve eyin tanmnda terimlerin dizilii
gelii gzel deil, kabl edilen tertip ekliyle olmaldr.
Aristonun anlaynda tanmn mahiyetini kuran temel zellikler ve
bunlarn sonucu olarak ortaya kan dier hisusiyetler bu tesbit edebildikleri
mizden ibaret ise, bunlardan birinin yok olmas, ya tanm kusurlu klacak, ya
da bsbtn ortadan kaldracaktr. Esasen tanmn temel zellikleri, onun
malzeme olarak yakn cins ve yakn ayrm kullanmasndan domaktadr.
yleyse tanmda cins olarak alnan terimin gerekte cins olmamas,
zikredilen unsurlardan birisinin, yni cins ve ayrmn tanmlanana ait
olmamas, tanmlayann tanmlanann fertlerinden her birine ve yalnz onlara
iat olmamas sonucunu douracaktr k, bu, tanmn kendisinin ortadan
kalkmas, yok olmas iin yeter bir sebep tekil eder
yle grlyor ki
tanmda en byk hatalar, cins ve ayrmn tyini ile ilgili olarak karmza
kmaktadr. yleyse, her eyden nce tanmlanacak olan eyin kendisine
uygun ve kendi zn tayan bir cins ierisine yerletirilmesine ihtimam
gsterilmelidir ( " ) Tanmlanan ey, bir cinse sahip olduu halde onu bir cins
iine koymak veya kendi ait olduu cinsi iine koymak hususunda titizlik
gsterilmemi olmas tanmdaki hatalarn banda gelmektedir. nk,
tanma giren unsurlardan, tanmlanann zn en fazla ifade eden cinstir.
Cinsin tyininden sonra ayrmlar cinse balanmaldr ("'). zellikle tanmla
nan tr ile tanmlayan cins, ayn taksim iinde olmaldrlar. Birisi bir cevher
kategorisi iinde ise brnn bir ilinti, bir grelik... vb. ifade eden bir baka
kategori iinde olmas bir hatadr (425). Dikkat edilmesi gereken bir husus,
ayn isimle ifade edilen eylerin cinsini tyinde titizlik gsterilmesidir. Zira
homonim terimler, bazen biribirine bal olmakszn baka baka olurlar. Bu
durumda her ikisi iin yaplacak tanm baka olacaktr (*27). Mesel, bir gk
cismi olarak gne, bir de bir insan ad olarak Gne, hi bir zaman ayn cinse
girmeyeceklerinden ayn tanm da almayacaklardr. Nihayet, tanmlanan

(423)
(424)
(425)
(426)
(427)

Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo,

a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
TOPKLER,
a.g.e.,

s.12
s.169
s.168
s. 90-91
s.30

KLSK MANTIK N TANIM TEORS F 5

66

terimi, kaplam asndan kendisinden daha dar olan bir cins iinde mulaa
etmek, yine bir hata olmaktadr (*). nk bu, cins yerine baka bir terimin
koyulmu olmas anlamna gelecektir. Ayn ekilde, tanmda cins yerine
ayrmn da koyulmamas gerekir (w). Zira cins ayrmdan daha byk bir
kaplam hizdir (<<0).
Tanmda yer alan ayrm da, tanmlanan eyin btn fertlerine ve sadece
onlara ait bir nitelik olmaldr (43). Konu, has ayrmlar ile tanmlanmaz ise
veya ayrm olmayacak bir terim, mesel cins (4>2) hassa ve ilinti ayrm olarak
verilmi ise, ortada yine gerek bir tanm olmyaca aktr (4M).
Sonu olarak diyebiliriz ki, gerek cins ve gerekse ayrmn tyininde
gereken titizliin gsterilmemesi, yaplan tanmn tanmlanana has ve onun
btn ferlerine eit derecede ait olmayaca ve ayn ekilde bir eyin
kendisinden daha nce ve daha ok bilinen ile tanmlanm olmayaca (4M)
sonucunu douracaktr (4M). Bu da tanmn ortadan kalkmasn gerektirecek
derecede byk hatalara yol aacaktr.
Tanmda zlk ifadelere yaplmamas gereken faydasz ilveler yapmak
(4W
>), bir terimin tekrar etmek sreriyle (4284930156374389012) ayn yklemi bir konuya bir ka
defa yklemek (4:*) ise tanmn veciz olmasna riyet etmeyip, onda sz
uzatmak olacaktr. yleyse bunlar tanmn gzelliini bozan hatalardr.
Tanmlardan maksat, bir eyin ne olduunun bildirilmesi ise, tanmda
kapal bir ifade kullanmak O3"), bir eyi mecz ile (*) veya kendisi veya
kart ile tanmlamak ( '), tanm karanlk klacandan gyeye ulaamaya
caktr. yleyse bu tr tanmlar da hatal olacaktr. Ayn ekilde mrekkeb
kavaramlarn tanmnda, tanmn tanmlanan kadar uzuvdan meydana
getirilip geritilmediine dikkat etmek gerekir, nk, ancak bu takdirde
tanmda zdelik salanacaktr (w ).
(428) Aristo,
(429) Aristo,
(430) Aristo,
(431) Aristo,
(432) Aristo,
(433) Aristo,
(434) Aristo,
(435) Aristo,
(436) Aristo,
(437) Aristo,
(438) Aristo,
(439) Aristo,
(440) Aristo,
(441) Aristo,
(442) Aristo,

a.g.e., s. 92-93
a.g.e., s. 97
a.g.e., s. 93
a.g.e., s. 187
a.g.e., s. 186
a.g.e.. s. 184-187
a.g.e., s. 176-177-178
a.g.e., s. 174
a.g.e., s. 169-173
a.g.e., s. 129
a.g.e., s. 175
a.g.e.. s. 169
a.g.e.. s. 170
a.g.e., s. 180
a.g.e., s. 205

67
Grlyor ki, tanmn kurallarndan hangisi ihll edilirse, orada bir
tanm hatas ortaya kmaktadr. yleyse tanmlarda hataya dmemek iin
her eyden nce, tanmlanmak istenen eyin ak ve seik bir tanmn ortaya
koymak veya ey hakknda daha nce ortaya koyulmu olan bir tanm doru
olarak kabul etmek, bir prensip olarak kabl edilmelidir ("'). Bununla
beraber, Aristoya gre, daha iyi tanmlanmak istenen eyin zn daha ok
ifade eden uygun bir tanm teklif edildiinde, daha nce kullanlan tanm
kecektir. nk ayn bir eyin bir ok tanmlan bulunamaz. Nitekim ayn
konudaki bir kanun daha iyi ise, ncekini yrrlkten kaldrmas dettendir

n.

D - TANIMLANAMAZLAR
Aristoya gre, mademki eyin gerek tanmnn esas, tanmlanacak
olan eyi, bir cins ierisinde mtlaa ettikten sonra, onun mahiyetinin yapc
unsuru olan ayrmn tyin etmektir ("')> yleyse yalnz daima bir cins iine
giren sabit ve bileik (mrekkeb) mahiyetlerin tam tanm yaplabilir.
Olduundan baka trl olmayan hakikatlere tanmlarla ulalr (*).
Olduundan baka trl olabilenlerin ise ne tanm ne de ispat mmkndr
r> .
yleyse bu sistem ierisinde, basit tasavvurlarn, yksek cinslerin,
fertlerin ve bir cins tekil etmeyen tek tek vakalann, tesadfi olgularn
tanm yaplamaz. Zira tekil olann kendisine has z trnn zdr. Bizim
tekili bilmemiz ise kendine has bilgiyle deildir. nk biz ummnin bilgisi
ile huss nesneleri gryor ve onlar biliyoruz ("). O halde ilim klli olana
aittir, fertler ise duyumun konusudur
Bylece duyumlarn dorudan
doruya verileri tanmlanamaz. Basit tasavvurlar ve yksek cinsler ise bileik
bir mahiyete sahip deildirler. Bu adan bunlarn da tam bir tanm
yaplamaz.
Nihayet bir eyin tanm mmkn ise, baka bir ifade ile mahiyet
bilinebiliyor ise. bu eyin ayn kategori ierisinde zlk yklemlerinin sonlu
olmalar gerekir (w). Yklemleri sonsuz sayda olacak olan bir mahiyet de
tanmlanamaz ("'). 435678901
(443)
(444)
(445)
(446)
(447)
(448)
(449)
(450)
(451)

Aristo,
Aristo,
Aristo,
Aristo.
Kyel.
Aristo.
Aristo.
Aristo,
Aristo,

a.g.c.. s. 216
a.g.e.. s. 216
BRNC ANALTKLER, s. 212
KNC ANALTKLER, s. 84
a.g.c.. s. 58
BRNC ANALTKLER, s. 212
KNC ANALTKLER, s. 78
a.g.e.. s. 56
a.g.e.. s. 58-62

IV . BOLUM
BN SNADA TANIM TEORS

IV.BOLUM
BN SNADA TANIM TEORS
A. a) Bilginin Kazanlmasnda Tanm'a Olan htiya :
Bilginin kazanlmasnda biz iki safha katederiz; eyleri nce tasavvur
ederiz, sonra bu tasavvurlar dier tasavvurlarla balayarak olumlu veya
olumsuz ekilde tasdik ederiz. yleyse her bilgi herhangi bir anlamda ya
tasavvurdur veya 4tasdktir
Mesel, genin isminin anlamn
bilmek, veya znn ne olduunu bilmek (45J), insann mahiyetini bilmek
(4V>), bu eylere ait tasavvurlar olup hi birinde tasdik yoktur.
bn Snya gre bilmediklerimiz de bildiklerimize karlktr. O halde
bildiklerimiz gibi, bilmediklerimiz de ya bir ksm tasavvurlar ya da bir ksm
tasdikler olmaktadr (452435S). Bu itibarla bilmediklerimize ulamak konusunda,
bizim aratrmalarmz ya tasavvurlar elde etmee ya da tasdikleri elde
etmee mteveccihtir (456). nk her tasavvur ve her tasdik ya herhangi bir
aratrma sonucu kazanlr ya da nceden sahip olduumuz bir bilgidir (457458960).
Biz bir eyin bilgisini aratrrken genellikle drt ana soru sorarz (45a),
dier btn sorular bu drt ana soru iindedir. Bu sorulardan mutlak veya
mukayyet bir tarzda bir eyin var olup-olmadn aratrmaya ynelik olan
var m? sorusudur, Allah var mdr?, uzay var mdr? konunun mutlak
tarzda kendi znde var olup-olmad aratrlmaktadr; Allah errin
yaratan mdr?, izim sonradan mi yaratlmtr? eklindeki sorularda ise
herhangi bir tarzda, bir eye bal olarak konunun var olup-olmad
sorulmaktadr. Bu da olgunun tesbitine yneliktir. ster mutlak ister
mukayyet tarzda olsun, bu soru ile bilinmek istenen bir tasdiktir (4W).
Aratrmalarmzda ikinci soru nedir? sorusudur. Bu soru ile aratrlan bir
tasdik deil bir tasavvurdur. Bu da ya adm ne ifade ettii, ya da zn ne
olduu ynlerinden olmaktadr. Mesel, Uzay kelimesinin anlam nedir?
demek, uzay adnn ne ifade ettiini aratrmak, nsann var olan hakikati
nedir? demek ise z aratrmaktr t440).
(452)
(453)
(454)
(455)
(456)
(457)
(458)
(459)
(460)

bn Sin. al-NECT. s. 60, al-RAT ve al-TENBHT, s. 169-171


. bn Sn. al-RAT ve al-TENBIHT, s. 182
bn Sin. al-NECT. s. 3-6
bn Sn. al-RAT ve al-TENBIHT, s 181-182183
bn Sin. a.g.e.. s 184
bn Sn. al-NECT. s. 60
bn Sn. a.g.e.. s. 67-68
bn Sn. al-NECT. s. 67
bn Sn. a.g.e.. s. 67-68

72
bn Snya gre mutlak mnda bir eyin var olup-olmadm aratr
mak, ne olduunu aratrmaktan nce gelir (*). nk var olup-olmadm
bilmediimiz bir eyin mahiyetini arat ramayz, bilemeyiz. Halbuki nedir
sorusu ile yalnz mahiyet aratrlmaktadr f4").
Var olduunu rendiimiz bir eyin niinini sormak, aratrmamzn
bir dier merhalesidir. bn Snya gre bu soru ile ya sadece var mdr?
sorusunun cevabnda vki olan tasdikin illeti aratrlr veya kendi znde
varln sebebi aratrlr
Hangi eydir? sorusuna gelince, bu da varln ve sebebini bildiimiz
eyin zne ait sfatlan ile veya hassaslan ile eyi bakalanndan ayn klan
zelliklerini aramaya mtuftur.
Grlyor ki, bunlardan yalnz znde nedir? sorusu, mahiyetin
aratrlmasna mteveccihtir ve bu sorunun cevabnda vki olan sz,
tasavvur oluyor, tasdik olmuyor (**). Mademki her aratrma bir zihin
faliyetidir, yleyse tasavvurlanmz arasnda zihnin bir ksm faliyetleri
sonucu olarak elde ettiklerimiz vardr. te bize bilginin ilk merhalesini, yni
tasavvuru kazandran bu zihin faliyeti, bn Snya gre tanmdr (*).
Daha umm ifadesi ile Kavl-i rih (aklayan sz) dir (*).
A. b) bn Snda Tanmm Ne Olduu Meselesi ve Kavl-i rih :
bn Snya gre genel anlamyla tanm, kendisi ile tasavvurun kazanld
eydir (461423567468970). Daha ak bir ifade ile tanmkendisiyle mehl iken mlm olan
bir takm bilgilerin tasavvurlarn kazanld bir lettir (*"). bn Snnn bu
ifadesi, tanmn gyesi itibariyle olan tanmdr. Zira tanm konusu itibariyle
bir bilgidir, bir eyin ne olduunu ortaya koyar, Tasavvurlarn k a z a n lm a s,
bir eyin ne olduunun aratrlmasna dayanmaktadr. Bir eyin ne olduu
nun aratrlmas ya isminin mnsnn aratrlmas, ya da znn aratrl
mas demektir (**). Bir eyin isminden ne anlaldn ortaya koymak hem
var olan hem de var olmayan iin mmkn olacandan, ismin aklanmas
gerek bir tanm olamaz. Zira gerek tanm, sadece var olan ey iin olur C47).
(461)
(462)
(463)
(464)
(465)
(466)
(467)
(468)
(469)
(470)

bn
bn
bn
bn
bn
bn
bn
bn
bn
bn

Sin,
Sin.
Sin,
Sin.
Sin,
Sin.
Sin.
Sin,
Sin,
Sin,

a.g.e., s. 68
al-ART ve al-TENBHT, s. 220
al-NECT, s. 68
al-NECT, s. 67. Gazzl, M YR al-LM, s. 219
a.g.e.. s. 3-60
al-RT ve al TENBIHT, s. 184, MANTIK al-MARIKIYYIN s 10
al-NECT. s. 60
a.g.e., s. 3
al-NECT. s. 67, KASDETl-MZDEVCE. Kahire-1910 s. 16
KASDETl-MZDEVCE, s. 16

73
Var olan bir eyin ne olduunu bilmek, onun znn yapc unsurlarn,
mahiyetini bilmeye baldr. Bu anlamda nedir sorusunun cevab, yapc
unsurlarn btnyle tahakkuk eden mahiyet ile olmaldr
yleyse
tanm, eyin mahiyeti zerine dellet eden murekkeb bir szdr (" ).
Bylece tanm, herhangi bir soz olmayp, bilkis, ilem ve kaplam tyin
edilmi bir takm terimlerden telif edilmi ve yaplmtr ( ). Bu terimlerden
maksat, tmellerdir. Bir eyin tanmna tmelleri terkip etmek sretiyle
ulalr. Tmeller ise ze ve ilintiye ait olurlar. yleyse tmellerin her
terkibi, bizi mahiyetin gerek bilgisine ulatrmayacaktr. Bunlarn terkibi bir
tek tarzda olmayp aksine bir ka ekilde olabilmektedir (471423744756). Bu bakmdan
bn Sn, z ifade eden tanm dierlerinden ayrp buna, gelenee uygun
olarak Hadd adn vermektedir. O'na gre sadece, kendisi iin mahiyetini
blc ayranlar olmayan ve yalnz ahslan ihtiva eden eyin, yni trn,
hadd ile tanmn elde etmek mmkndr. Bu gye ile nce onun on
kategoriden hangisinin iinde bir cinse ait olduuna baklr, bu cins ierisinde
zn yapc yklemleri alnr, bunlann ncelik ve sonralklar bilindikten
sonra bir araya getirilir, bunlar arasnda mesel, ruh sahibi, hassas cisim
dedikten sonra hayvan da sylediimiz gibi tekrarlann yklem olupolmad aratrlr. Zira bu bazen gzden kaabilir (4). Bu yklemler bir
araya getirildii zaman tanmlanana ykleme ve anlam asndan eit bir eye
ulalr ki, ite bu, hadddir (47<).
Anlam asndan eitlik, tanmlayann, tanmlanann mahiyetinin btn
zerine dellet etmesi, onun hakikatinden hi bir eyi darda brakmamas
dr. Ykleme asndan eitlik ise, tanmlanann yklenebildii her eye,
tanmlayan szn de yklenebilir olmasdr (477478). yleyse bu anlamda tanm,
tanmlayan unsurunun ilem ve kaplam asndan tanmlanana eit olan bir
szdr. Ancak, bn Sn, her iki ynden olan bu eitliin, her zaman var
olmayabileceini, bazen z temyiz eden bir ok yklemden baz cinsler ve
baz ayrmlarn ihmal edilerek eitliin bozulabileceine dikkati eker.
Mesel, insann hadd ile tanmnda, o konuan, len cisimdir demek gibi.
Burada tanmn unsurlar arasnda ykleme asndan bir eitlik olsa bile,
anlam asndan eitlik yoktur, yleyse bu gerek bir hadd deildir, belki
eksik haddir. nk tanmda yakn cinsi yer almamtr (*). Ayn ekilde
(471)
(472)
(473)
(474)
(475)
(476)
(477)
(478)

bn
bn
bn
bn
bn
bn
bn
bn

Sin, al-ART ve al-TENBHT, s. 220


Sin, MANTIK al-MARKIYYN, s. S
Sn, a.g.e., s. 10. al-NECT, s. 3
Sin, al-F-II, s. 31
Sn, al-NECT, s. 78
Sn,, a.g.e., s. 78
Sin. al-NECT, s. 78
Sn, a.g.e., s. 79

74
hayvann hadd ile tanmnda, hayvan ruh sahibi, hassas cisimdir deyip,
iradesi ile haraket eden ifadesini eklememek de eitlii bozar. Zira burada
da yakn aynm tanma koyulmamtr. yleyse gerek bir hadd, tanma
yakn cins ile yakn ayrmn yerletirilmesi ile mmkn olur (4W).
bn Snya gre gerek bir haddda zlk yklemleri terk etmek
sretiyle tanmda ksaltmaya gidilmesine iltifat etmemeli. nk tanma
yakn cins ismi ile veya haddiyle koyulmadka; dier eylerden farkl klmak
hususunda bir tanesi yeterli olsa bile, bine dahi ulasa tre ait btn ayrmlar
yakn cinse balanmadka hadd, hadd olarak tamam olmaz (). nk
ayrmlardan bazsn terk etmek, zn yapc unsurlarndan bazsn rerk
etmektir. Halbuki hadd, zn nvandr, onun beyandr, yleyse hadd,
kendi znde, tanmlad mevcdun sretine tamamiyle eit olarak aklda
hsl olan bir suret olmaldr (*"). Tanm, tanmlanan eyin dierlerinden
farkl oluunu ancak bu ekilde arz eder. Bununla beraber fbn Snya gre,
tanmlarda asl istenen ey temyz (farkl klmak) olmayp, bir eyin
znn ve mahiyetinin aklda tahakkukudur. te bunun iin varl olmyan
bir eyin gerek tanm da yoktur, varl olmayan ey iin, yalnz ismi
aklayan tarzda bir tanm mmkndr ()
Bylece O na gre, tanmlanan eyin mahiyetini gerekletiren btn
yklemleri tanmda yer almaldr. Bu bukmdan o, tanmda ve cins olma
artnn aranmamas grn savunur. Bunun iin nceki filozoflar da
haddin tanmnda o, mahiyet zerine dellet eden szdr demiler, reciz
ve ayrt eden bir szdr dememilerdir (*). Nitekim Frb de zn yapc
unsurlarn ihtiva etmeyen szn hadd olamayaca grndedir (*"). Bu
bakmdan bn Sn, bir eyin hadd ile tanmnda, yalnz ve tek bana
unsurun alma veya tek bana sreti alma, tanmn esas gyesini
gerekletiremeyecei iin, yermektedir, uygun bulmamaktadr (*). Mesel,
gadap, kalbdeki kann gleyandr veya gadap, intikam arzusudur
eklindeki tanmlar bunun iin kusurludur. Bilhassa tanmda unsur ve sretin
ikisi bir arada alnmaldr. bn Snya gre bu anlamda bir tanm, zorunlu
olarak yalnz trler hakknda elde edilir (4W).4798012356

(479)
(480)
(481)
(482)
(483)
(484)
(485)
(486)

bn Sn, a.g.e., s. 79
bn Sn, a.g.e.. s. 79
bn Sn, a.g.e., s. 79
bn Sn, a.g.e.. s. 79
bn Sn, a.g.e., s. 79
Bkz. Frb, RtSALET CEMTI-MANTIKIYYETts-SEMANIYE, vr. 6a
bn Sn, a.g.e.. s. 79
bn Sn, a.g.e.. s. 79

75
bn Sn, haddlerin elde edilmesinde, blmenin faydal olduu grn
dedir. u artla ki, daha genel olan kavramn blc unsurlar, gerek
ayrmlar olmaldr, yn blme, ze ait tmellerle olmaldr. Mesel,
hayvann iki ayakl veya ok ayakl ya blnmesi, onun z asndan
deil, yryen olmas asndandr. Zira hayvan, yryen olduu iin byle
bir blmeyi kabul etmektedir; eer hayvan yryen olmasayd, bu blme
uygun olmazd O7).Halbuki bir eyin zsel yklemleri,onun mahiyetine dahil
ve mahiyetinin yapc unsurlardr t48*).
Bu konuda dikkat edilmesi gereken dier bir husus da blmenin orta
yerde braklmamas, bilhassa genel olan kavramn zn blc ayrmlar
tkeninceye kadar devam edilmesidir/O ekildeki, artk bundan sonra yalnz
razlara veya fertlere blme mmkn olur. Mesel, cevherin blmesinde
insana varlnca durulmaldr. nk insan, artk ktip, cahil, sanatkr... vb.,
sfatlara blnebilir ki bunlar ilintidir; ya da Ahmet, Ali, Mehmet... vb. ne
blnebilir ki, bunlar da fertlerdir (*m).
yle anlalyor ki, bn Snya gre gerek bir hadde ulamak,
tanmlanan eyin mahiyetinin yapc unsurlarnn btn ile olmaktadr.
Zira, Ona gre mahiyeti yapc unsurlarn btn, aklda ayrntlar ile
hatrlanmasa da tasavvurda mahiyete dahildirler ( * * ) . Zaten bu netilikteki bir
tanmn tam hadd adn almas da, ze dahil ve onun yapc unsurlarndan
tertip edilmi olmasndandr (*"). yleyse, bir eyi bu anlamda bir hadd ile
tanmlamak isteyen, nesnenin btn zsel yklemlerim ieren ve onlar
kuatan yakn cinsi tanma yerletirmek zorundadr. Sonra buna yakn
ayrm ilave etmelidir. nsann tanmnda hayvan dan sonra konuanu
ilave edilmesi gibi (*!).
Buna ramen eer tanmda yakn ayrm yer alr, fakat yakn cins ihmal
edilerek yerine uzak dns koyulursa, Ona gre bu eksik hadd olur. Buna
karlk, yakn cins alnr ve fakat ayran ihmal edilerek yerine ilintisel bir
tmel koyulursa, bu taktirde tanm ze ait olmaktan kar, tanmlanann
benzerlerinden farkn ifade eden bir sz olur. nsan hakknda hayvandan
sonra trnaklan geni, derisi tysz, boyu dzgn demek gibi. bn Sn.
tanmn bu ekline tam resm, kmil resm (tam ilintisel tanm) adn
vermektedir. Bu son anlamyla tanmda, ayet yakn cinse yer verilmez ve4879012
(487)
(488)
(489)
(490)
(491)
(492)

bn
bn
bn
bn
bn
bn

Sin,
Sn.
Sn.
Sn.
Sn,
Sn.

a.g.e., s. 79-90
al-ART ve al-TENBHT, s. 18S
al-NECT, s. 80
al-ART ve al-TENBHT, s. 203
a.g.e., s. 18S
KASDETl-MZDEVICE, s. 17

76
yerine uzak cins koyulursa bu da eksik resm (eksik ilintisel tanm) adn
alacaktr (w<). bn Sn'ya gre hadd ve resmlerde ayrmlar anlam ynnden
alnrlar, lafzlar ynnden deil (*~) . Bylece bn Snnn. mahiyeti ifade
edenin dnda bir tanm eklini daha kabul ettii, buradan anlalmaktadr.
Bu da, tanmlanan eyin dierlerinden ayran zelliklerini ifade eden, onu
temyiz eden resm olmaktadr. yleyse tanm, eyin mahiyetini ifade eden
veya eyi dier eylerden temyiz eden bir szdr. Tanmda, tanmlayann
mahiyete olan nisbeti asndan ortaya kan bu farkllklarn btnne mil
olmas bakmndan, bn Sina, tanm ifade eden szlere gelenee uygun
olarak Kavl- rin adn vermektedir (4V'). Bu terim slm Mantklarnda
tanmn btn ksmlarn iine alr (4*). Tanma bu adn verilmesi,
tanmlayana nisbetledir. Kavi (sz) denilmesi, tanmlayann mrekkeb
olmasndan dolaydr (*), nk, tanmlayan yalnz bir tmel terim olmayp
tmellerin birlemesinden meydana gelmektedir. Mtekaddimn mantkla
ra gre bunun bir istisnas yoktur, tanmlayan her zaman mrekkebdir.
Mteahhirn mantklar ise az da olsa bunun bir istisnas olduunu,
tanmlayann bazen mfret de olabilecei grndedirler (4W), burada
mfretden maksat, bir eyin yalnz bir tmel terimi ile tanmlanmasdr. (4W).
Fakat bu ikinci gr, ounluun mteber grmedii bir fikir olup, daha
doru olarak kabul edilen tanmlayann mrekkeb olmas gerektii gr
dr (''). nk, tanmlamak akl yrtmenin bir trdr, her akl yrtme,
bilinmiyeni elde edebilmek iin bilinen bir takm eyleri terkibden ibarettir,
yleyse tanm da mrekkeb olmaldr (*").
bn Snnn tanm hakknda kavl-i rih terimini kullanmas, kendisinin
de tanmlayann mrekkeb olduu grnde olduunu gstermektedir (*'-).
Zira O, al-Fda kavl in mellef bir sz anlamnda kullanldn syleyerek,
hadd ve resnflerin, bazs dier bazs ile kaytlanm olarak alnmak sretiyle
terkibedilen bir takm szler olduunu ifade etmektedir (*). rih denilmesi
ise, tanmn, mahiyeti knhyle aklayan veya tanmlanan, dnda kalan
eylerin btnnden temyiz edici olmasndandr (*).4935678012
(493)
(494)
(495)
(496)
(497)
(498)
(499)
(500)
(501)
(502)
(503)
(504)

bn Sin, a.g.e., s. 17
bn Sin, al-F-III, s. 10
bn Sin. al-lART ve al-TENBHT, s. 184 MANTIK al-MARKIYYN, s. 10
Bingl, a.g.e., s. 55
Fenan. RSALE-i ESRYYE. tsl.1304, s. 26, al-Magnisevi, MUNt-TULLB,
si.-1299, s. 32
al-Edlmev. HULASETl-MtZAN. st.-1301. s. 66
avk. HAYE al al-FENAR, st -1291, s. 77
Fenari, a.g.e., s. 26-27
Fenari. a.g.e., s. 26-27
Bkz. bn Sin, MANTIK al-MARIKIYYIN, s. 34
Bkz. bn Sn al-FA-II. s. 30 vd.
Raz, TAHRR al-KAVtD al-MANTIKIYYE fi ARH al-EMSlYYE, s. 55 alMagnisevf, a.g.e.. s. 32

77

Bylece, bn Snya gre tanmn, ya bir ismin anlamn, ya bir eyin


mahiyetinin ne olduunu aklayan, ya da mahiyeti knhyle aklamasa
bile, bir konu hakknda temyiz ifade eden mrekkeb bir sz olduunu
syleyebiliriz.
A. c) bn Snfi'da Tanm ile Burhann Mnasebeti:
bn Snya gte burhandan nce bilinen ve onun hareket noktasn
tekil eden ilkelerden birisi olan tanmlara (**) burhan ile ulalamaz (**).
nk, tanmlanan ile tanmlayan anlam ve ykleme bakmndan eit
olduklar iin, burhanda byk ve kk terime msavi bir orta terime
ihtiya vardr, bu ise muhldir, imknszdr. Zira, byk terimin orta ve
kk terimlerden ya da daha genel, ya da onlara eit olmas; ayn ekilde
orta terimin kk terimden ya genel ya da ona msavi olmas burhann
artlanndandr. Orta terimin byk terimden daha genel, kk terimden
daha zel olmas hi bir zaman mmkn deildir. Halbuki burhanda sonu,
tanm olursa, konu ve yklemi msavi olacaktr. nk tanmlanan ile
tanmlayann msavi olmas gerekir. Bu da byk terimin kk terime eit
olmas demektir. Bu durumda orta terim byk terimden daha genel
olamayacana gre, kk terimden de genel olmas mmkn olmayacaktr.
Dier taraftan orta terim, kk terimden daha zel olamayacana gre,
kk terimin byk terime eit olmasndan dolay, byk terimden de zel
olmas yine mmkn olmayacaktr. Bylece orta terimin dier iki terime eit
olmasndan baka ihtiml kalmamaktadr (W7). te bu orta terim, ya baka bir
tanm, ya bir resm, ya da bir hassa olacaktr. Tanm olduu takdirde, onun
nasl elde edildii konusundaki problemimiz henz zlmemitir. kinci bir
tanm ile elde edildii kabul edilirse bu, teselsl (zincir!eme)e gtrecektir.
lk tanmla elde edildii kabul edilir ise bu da devir (ksr dng) olacaktr ki
ikisi de batldr. Eer bunun burhann dnda dier bir ey ile kazanld
sylenirse, daha niin yine onunla elde edilmesin de baka yola ihtiya
duyulsun? nk tek bir ey iin iki tam zsel tanmn bulunmas ciz
deildir (MK). Orta terimin tam tanm olmayp resm veya hassa olmas halinde,
ze ait olmayan bir vasta ile zn bilgisine ulalmak istenecektir. Bu da.
daha az bilinen ve zn bilgisinden sonra olan bir ey ile, zn bilgisine
gitmek olacaktr ki, bu da mmkn deildir ('"). nk insann cisim ve506789

(505)
(506)
(507)
(508)
(509)

bn Sn,
bn Sn,
Bkz. bn
bn Sn,
bn Sn.

al-NECT, s. 71 vd.
a.g.e.. s. 76
Sn, a.g.e.. s. 76 vd.
al-NECT. s. 77, Gazzl. M YAR al-LM, s. 243
a.g.e., s. 77

78
hayvan olduu bilinmedike, onun yryen ve glen olduu nasl
bilinecektir?
te bu ve benzeri glklerden dolay tanmn, burhanla
elde edilemeyecei sonucuna varlmaktadr.
Bununla beraber ibn Sn'ya gre tanm ile burhann baz ortak taraflar
vardr (5"). Gerekte biz, niin sorusu ile bir eyin sebebini, ancak var m
sorusundan sonra aratrdmz gibi, nedir sorusuyla bir eyin hakikat ve
mahiyetini de yine var m sorusundan sonra sormaktayz. Bylece, sebebi
bildiren burhan da, mahiyeti bildiren tanm da birer cevaptrlar. Fakat,
niin sorusunun gerek cevab, ze ait illetlerle verilen cevaptr (5105I25134). ze
ait illetler ise zn yapc unsurlardr () yleyse tanm ile burhan u iki
hususta birlemektedirler:
1 - Her ikisi de mutlaka var m? sorusundan, yni bir eyin varlnn
tesbitinden sonra olduklarndan,
2 - Niin? sorusuna karlk gerek cevap, eyin znn yapc
unsurlaryla olduundan. nk, zn yapc unsurlar nedir sorusunun
cevabna da dahildirler (SM)- Mesel, ay niin tutulmutur? diye soruldu
unda, nk, yer, ay ile gne arasna girdiinden ayn yok
olmutur. eklinde cevap veririz. Ayn ekilde, biz, ay tutulmas nedir?
sorusuna, yerin gnele ay arasna girmesi ile ayn nn yok olmasdr.
cevabn veririz. Ancak bn Sinaya gre ay tutulmasnn bu tam tanm,
aratrldnda grlecektir ki, burhanda tek terim, yni onun ncllerinden
bir tek cz olmuyor, bilakis, burhann ncllerinde iki terim, yni iki cz
oluyorlar (5I5). Burhanda bu iki terimden konuya yklenen ilk terim, orta
terim olup tanmda birinci yklemden sonra yklemdir; burhanda ikinci
yklem olan terim ise tanmda ilk yklemdir. Mesel biz, burhanda yle
deriz: phesiz ay ile gne arasna yer girmitir, gneten aydnlanan
herhangi bir ey ile gne arasna yer girer ise onun yok olur, yleyse
ayn yok olmutur. sonra ilve ederiz: I yok olan tutulmutur, o
halde bu durumda ay tutulmutur. Grld gibi burada nce ilk nclde
yerin araya girmesi sonra ikinci nclde n yok olmas yklem
durumundadrlar. Tanmda ise bunun aksine, n yok olmas ilk yklem,
yerin araya girmesi ise ikinci yklem olmaktadr. nk biz ay tutulmas

(510)
(511)
(512)
(513)
(514)
(515)

Gazzl, a.g.e.. s. 244


bn Sn, a.g.e., s. 82
bn Sn, a.g.e., s. 82
bn Sn, a.g.e., s. 84 vd.
bn Sn, a.g.e., s. 82
bn Sn, a.g.e., s. 82

79

nn tanmnda, "ay tutulmas, n yok olmasdr, yenn gne ile ay arasna


girmesinden dolay (5,) deriz ki, bn Snya gre bu, ay tutulmasnn tam
tammdr. ayet, yerin araya girmesi ve n yok olmas ayn ayn ay
tutulmasnn tamm yaplr ise, bunlar tam tanm olmazlar: Ay tutulmas
yerin ay ile gne arasna girmesidir. ve ay tutulmas n yok olmasdr
eklindeki szlerin temyiz ifade ettii kabul edilir ise, herhangi bir tanm
olurlar (317). Bu iki ayn tanmdan kyasta orta terim olan, burhann prensibi
(mebde)dir. Nitekim, gk grlts, bulutlarda snen atein sesidir.,
gadap, intikam arzusudur. eklindeki tanmlarmz da byledir (5,).
Bunlardan kyasta byk terim olan, burhanda neticedir: Ay tutulmas,
nn yok olmasdr, gadap, kalbin kannn galeyndr. tanmlarnda
olduu gibi (5IV). bn Snya gre, tam tanmn czlerinden bazs dier
czleri iin illet olan yerlerde bu duruma rastlanr. Bu takdirde tanm, illete
zg klnrsa, o, burhann prensibi, mlle zg klnrsa o da, burhann
neticesi adn alr. Tam tanm ise, cins ile biraber bu ikisinin btndr ()
Bylece bn Sn, hadd teriminin tek anlam olmayp bir ka anlamda
ortak olduu grndedir. Bunlardan birisi onun ismin anlamn aklayan
sz anlamnda kullanlmasdr. Bu durumda tanm, eyin varl zerine
dayandnlmamaktadr. Konunun var olup-olmad adsal tanmda nemli
deildir. Bir eyin var olduu hususunda phe varsa, onun tanm nce ismin
aklayan sz olarak alnr('21). Eer bir eyin varl doru olarak bilinir ise,
bu takdirde tanm, yalnz isim asndan olmayp mahiyet asndan da olmas
gerekir (22). Burhann prensibi, burhann-neticesi ve bu ikisinin btnnden
meydana gelen tam tanm mahiyet asndan olan tanmlardr(5") Kendisi
iin bir illet, bir sebep olmayan veya illet ve sebepleri cevherine dahil
olmayan eylerin tanmna da hadd ad verilmesi, bn Snya gre hadd
teriminin bir dier anlam olmaktadr ve O, buna nokta ve benzerlerinin
tanmn misl vermektedir('2J). nk, O na gre bunlarn tamm ne yalnz
adn ifade ettii ey asndandr, ne de bu tanmlar burhann prensibi veya
neticesi veya bu ikisinin btndrler(5165789203425) . Bylece bn n, hadd
teriminin be anlamda ortak olduu grn savunmaktadr.
(516)
(517)
(518)
(519)
(520)
(521)
(522)
(523)
(524)
(525)

bn Sn,
bn Sn,
bn Sn.
bn Sn.
bn Sn,
bn Sn,
bn Sn,
bn Sn,
Bkz. bn
bn Sn,

a.g.e.. s. 82
a.g.e., s. 82 vd.
a.g.e.. s. 83
a.g.e.. s. 83
a.g.e., s. 83
a.g.e., s. 83
a.g.e., s. 83
a.g.e., s. 83
Sn, a.g.e., s. 83
a.g.e., s. 83

80
B BN SNDA TANIMIN ETLER
Tanmdan maksat, kendisinin anlalmasyla herhangi bir eyin-ki o
tanmlanandr.-tasavvurunun anlalr olmasdr(52652789301), bu demektir ki, tanm,
tanmlanan eyin tasavuruna, mahiyetine dellet eder. Bir eyin dier eye
delleti ise bazen szle bazen iaretle (szsz) olu^5). aretle olan dellet
mantn konusunun dnda kalr. yleyse tanm, tanmlanan eyin tasavvu
runa dellet eden bir sz olmaldr
bn Snya gre szle olan tanmda, ya kendisiyle onun asndan
tasavvur olunan ey arasnda bir vasta olmaz, ya da bu ikisi arasnda bir
vasta olur. Birincide, tanmn tanmlanana delleti, szn anlam zerine
olan delleti yoluyladr. kincide ise, eyin niteliini ifade eden szn kendisi
zerine delleti yoluyladr. yleyse szn mn zerine delleti, sze ait
olan dellettir, bu ekildeki bir dellet vastasyle de sz, tasavvurdan
kasdolunan mn zerine dellet eder. Zira zihin, ya tek bana szn
anlamndan veya bir kane ile beraber, tasavvurda kasdolunan mnya
intikal eder. te bu mn, her eyden nce ya tasavvuru istenene yklenen
ey trnden, ya da onun yklemi olmayan ey trndendir. O ekildeki, bu
ikinci trden olann tasavvuru, eyin tasavvuruna intizam yoluyla dellet
eder: Oul sylelendiinde babann, haraket eden sylendiinde
hareket ettirenin tasavvur olunduu gibi(5).
Btn bunlar, herhangi bir ynden konumuzu ilgilendirse de, bn
Snya gre tanm (tarif) szn, yklemleri ynnden, zihinde eyin
temsilinin kendisiyle kasdolunan sze tahsis etmek, dierine de baka bir ad
vermek gerekir(H'').
O na gre bir eyin yklemleri ile olan tanm, bazen, yklem yalnz o
eye has olduu zaman, tek yklem olur; bazen de eyin yklemlerinin
beraber terkibiyle olur. Sz konusu yklemler de bazen tanmlanan konunun
znn yapc unsurlar olur, bazen de yapc olmazlar da gerekli (lzm) veya
ilinti (nz) olurlar!0).
Umm ilinti ile olan tanm, tmeli ifade etmeyip, ancak herhangi bir
zaman ve herhangi bir ahs hakknda geerli olur. Tmelin bilgisini ifade
eden tanmlarda umm ilintinin yeri yoktur. Bunlarda geerli olan, z ifade
eden ve z yapan unsurlardr. Bir eyin ilintisi ile tanmnda ise umm ilinti
deil, tanmlanan konunun gerekli olan ilintisi geerlidir('). Bununla
(526)
(527)
(528)
(529)
(530)
(531)

bn
bn
bn
bn
bn
bn

Sn.
Sn,
Sn,
Sn.
Sn.
Sn.

MANTIK al-MARKIYYN, s. 29
a.g.e., s. 29
a.g.e.. s. 29
a.g.e.. s. 29
a.g.e.. s. 29
a.g.e.. s. 29

81
beraber, ilmin konusu tmellerdir. limde geerlilii olan tmel olanlar,
onun yerine geenler ve onun hkmnde olanlardr(532). yleyse bu
durumda, ilmi bilgiyi ifade etmesi asndan, mahiyetin yapc unsurlar veya
konunun gerekli yklemleri ile olan mfred, yahut mrekkeb tanmlar
kalyor(5). Bu dnceleriyle bn Sn, tanmda bazen hassann ayrm
yerinde kullanldna iaret etmek istiyor.
Bylece bn Sn, tanmlayan sz asndan yapt bu taksimiyle tanmn
u drt eidine ulayor:
1 - Mahiyetin yapc unsurlaryla olan mrekkeb olmayan tanm: Bu bir
eyin tek bana ayrm ile olan tanmdr. Tek bana cins ise tanmda uygun
deildir. nk, cins trlerden mterektir, tek bir trne onunla iararet
olunamaz, onunla herhangi bir tarzda dahi olsa trnn tanm
gerekleemez(134). Zira tanm, tek kelime ile, tahsisten baka bir ey ifade
etmez(3'5).
2 - Konunun gerekli yklemiyle olan mrekkeb olmayan tanm: Bu bir
eyin tek hassasyla olan tanmdr. Hassann dnda kalanlar, tek bir konuya
ait olmayp, bir ok konuda ortak olduklarndan, cinste olduu gibi, bunlarla
da tikelleri hakknda tanm gerekleme(536).
3 - Mahiyetin yapc unsurlaryla olan mrekkeb tanm: bn Snya
gre, artlan bulunduu takdirde tanmn bu eidi gerek tanmdr. Bu tam
zsel tanm1' (hadd-i tam) adn almaktadr. artlarndan bazsnn yok
olmasyla bu, eksik zsel tanm (hadd-i nks) veya gerek tanmn blm
olur(5375389).
4 - Mahiyetin yalnz yapc unsurlaryla olmayan mrekkeb tanm: bn
Snya gre, bu eitten tanmlarn artlan bulunduu takdirde, tam
ilintisel tanm (resm-i tam, gerek resm), artlanndan bazs noksan olduu
takdirde eksik ilintisel tanm (resm-i nks) olduklann sylemektedir(5)
Bu drt eit tanmdan ilk ikisi gerek anlamda tanm saylmazlar.
nk, bn Snya gre, aynm ile hassa, kavramlanna izfe olunan
baka bir eye dayanmadka tek balanna hakik birer tanmlayan
deildirler^39). Mesel biz, konuan dediimiz zaman, bu kavramdan
(532)
(533)
(534)
(535)
(536)
(537)
(538)
(539)

bn
bn
bn
bn
bn
bn
bn
bn

Sn,
Sn,
Sn,
Sn,
Sn,
Sn,
Sn,
Sn,

a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,

s.
s.
s.
s.
s.
s.
s.
s.

30
30
30
30
30
30
30
33

82

kendisi iin nutuk olan bir ey anlalr, bu kavramn znn yle yle
olmasndan baka olmasnn mmkn olmad hkm ifade eden bir baka
bilgi ile bildirilmedike, herhangi bir ey olmas mmkn olacaktr. yleyse,
bir trn zn ayrm ile tanm, ya tam olmayan bir tanm olacaktr, ya da
zihnin bir eyden dier bir eye intikalini salayan bir karine vastasyla
olacaktr. Bu durumda da aynm tek bana olmayp bileik olacaktr. Bu
takdirde, konunun yklemleriyle olan gerek tanmn mrekkeb olmas
gerekir(wo). Dier taraftan, bir eyin tanmnda ya onun durumuna, ya da
ztna itibar edilir. Bir eyin durumu asndan yaplan tanm, hi bir zaman
o eyin zt asndan yaplan tanm deildir. Zira, mesel bir ey durumu
itibariyle beyaz, baba, ktip... vb. olabildii gibi, z itibariyle insan olabilir.
ze itibar olunarak yaplan tanm tam veya eksik hadd olur. eyin durumu
itibariyle olana gelince, burada zihin tanmlayan szn tasavvurundan zn
tasavvuruna intikal edebiliyorsa bu resm olur; ayet zihin tanmlayan
tasavvurundan zn tasavvuruna intikal edemiyorsa o zaman bu sz, bir resm
olmayp, eyin mrekkeb bir hassas olurf1*'). nk bu kincisinde,
tanmlanan eyin yalnz kendine has durumuna deil de, kendi dndakilerle
ortak olan durumuna itibar edilerek tanm yaplmtr^42).
Bylece bn Snya gre, zihnin kendisiyle bir eyin tasavvuruna intikal
ettii her tanm mrekkeb bir szdr^3). Kendisine hadd denilen bu sz,
ya ismin asndan, ya da z asndan olmakladr. z asndan olan da, ya
zn yapc unsurlarna, ya da ilintilerine itibar olunur. yleyse tanm, ya
isme ait, ya ze ait ya da ilintiye ait olm aktadr^).
Grld gibi bn Sn tanmn bu taksimine, mesel hayvan; ku, at,
insan... vb. gibi olandr eklinde temsil yoluyla yaplan tanm ile, gemi iin
su ne ise beden iin de ruh odur eklinde karlatrma yoluyla yaplan
tanmlara yer vermemektedir. Zira O na gre temsil ve karlatrma yoluyla
yaplan tanmlar gerek birer tanm deildirler, belki tanm gibi olan, tanma
benzeyenlerdir. Bu konuda olduka yanllklar vuk bulur, ok defa temsil
ile olan tanm vehme yol aar. Mesela, yukardaki rnee bakarak, yalnz
iki veya ok ayakl olanlarn hayvan olduu, aya olmayanlarn hayvan
olmad pekl vehmolunabilir(W5). stelik tanm zann veren bu szler,
kapaldrlar. ayet burada, duygulu cisim olan insan ve hadd gibi olanlar540123

(540)
(541)
(542)
(543)
(544)
(545)

bn
bn
bn
bn
bn
bn

Sn,
Sn,
Sn,
Sn,
Sn,
Sn,

a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,

s.
s.
s.
s.
s.
s.

34
32
32
34
34
31

83
hayvandr denilir ise bu takdirde tanm, gerek tanma dnr ve temsil ile
tanm olma hvviyetini kaybeder. yleyse temsil, bir eyin tasavvuru
konusunda faydal deildir, fakat eyin daha kolay tasavvur edilmesine
yardma olma konusunda faydah olur(M). Kald ki tasavvur olunan eyin
herhangi bir ynden bir benzerinin bulunmas da onun tasavvuru iin gerekli
deildir(7).
B a) bn Sinada sim Asndan Olan Tanm (smi Tarif - Adsal
Tanm):
Daha nce de belirttiimiz gibi bn Snya gre, kendisine hadd (tanm)
ad verilen sz ya eyin ad, ya da eyin zt asndan olm aktadr^).
Birincisi, kendisini bir anlama balayarak, onu kullanan katnda ismin
mns zerine dellet eden mafassal bir szdr^) kincisi ise, kendi
mahiyetinde z tanmlayan mufassal br szdr(). Bylece isim asndan
olan tanm, onu bir mn hakknda kullanana gre olduu halde, dieri eyin
mahiyetine baldr. Bylece, kendisinden hangi mny kasdettiint ortaya
koyduu zaman, bir szn tanm onu telaffuz eden kiiye aittir ve bu ilk
tanmdan, daha sonra syleyecei bir eyle nce kasdettii mndan
meyletmemi olduu srece, bu hususta bir mnakaa da asl sz konusu
deildir(S31)- Adn neyi ifade ettii ile ilgili olarak gerekli olan bir takm
unsurlar telif ettikten sonra, bunlarn btn hakknda benim bu isimden
(szden) kasdettiim anlam budur diyen kii o isme bir tanm vermitir. u
udur eklinde bir ismin tanmn ortaya koyan bu kiinin, ilk nce yapt
tanma, telif ettii mnya has olan veya olmayan tarzda, anlam ynnden
bir ilve yapldnda, bu ilveye iittii zaman ilk yapt tanmdan
vazgemeyip onu savunduu mddete, bu hususta bir tartmaya yer
yoktur(55J). Bunu u mislle aklayabiliriz: Konumas esnasnda insan
ismini kullanan birisine, bundan neyi kasdettii sorulduunda o dzgn
boylu, derisi tysz, iki aya olan hayvandr diye cevap verirse, bu onun
insan adm kullanmas asndan ona verdii ilk tanmdr. Bu konuda hi bir
ynden mnakaaya kimsenin hakk yoktur. nk, hayvanda bu nitelikler
vardr, o bu niteliklerine dayanarak sz konusu tanm yapmtr. nsan da,
kendisi hakknda uygun olan bu sfatlarla bu ada sahip olabilir. Lgat546789012
(546)
(547)
(548)
(549)
(550)
(551)
(552)

bn
bn
bn
bn
bn
bn
bn

Sn,
Sin,
Sin,
Sin,
Sn,
Sin,
Sin,

a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e..

s.
s.
s.
s.
s.
s.
s.

31
31
34
34
34
34
34

84

asndan olan tartmalarn ou da burada sz konusu deildir^"). Fakat,


bu sz konusu tanm bize ulatnda, mesel glen szn de ona ilve
ederek tanm sahibine sen insan sznden boyu dzgn, iki ayakl, derisi
tysz, glen hayvan kasdetmedin mi?, veya dier baz ilaveler yaparak
mesel, yni sen insan adndan, boyu dzgn, iki aya olan, tabi olarak
derisi tysz, yazan... hayvan kasdetmiyor musun? dediimiz zaman, her
ikisi iin de evet onu kasdediyorum cevabn verirse, hi phesiz ilk
tanmn bozmu olur. nk o ilk tanmn bu yklemlerin tmne
dayandrmamt. Bylece o sanki isim hakknda yapt ilk tanmda olmayan
ve isim asndan deil de ismin dellet ettii bilinmeyen zt ynnden bi
takm nitelikleri ismi tanma eklemi oluyor. Bu takdirde ise tanm, isim
asndan yaplan tanm olmaktan km, Fesm ile olan tanmn eksik olan
eidinden bir tanm olmutur(5535456). Bir anlama bal klarak bir ad kullana
nn, isim asndan olan ilk tanmndan herhangi bir yklem karldnda da
geri kalan yine onun yapt ismi tanm olmaktan kacaktr(,v'). Bu her iki
durumda, ortaya kan tanm eyin zne msavi veya ondan daha genel
olabileceinden, ad asndan olan tanmn aksine bunlar hakknda mnakaa
mmkn olacaktr.
Bylece, isim asndan olan tanmn, ismin icmlen dellet ettii mn
zerine daha geni bir ekilde dellet eden bir sz olduunu syleyebiliriz.
Bu eit tanmlarda, tanm meydana getiren blmleriyle, ismin mefhumu
nun z kasdediliyorsa bu ismin haddi , eer tarifte ilintilerine yer
veriliyorsa bu da ismin resmi olmaktadr. Bunun iindir ki bn Sn, isim
asndan olan tanmn, hadd ve resm olunan eyin geerli olduu yerde
geerli olacan belirtmektedir^5*). Tanmlanan konunun yalnz ismi deil,
hakikati da varsa, bu konu iin hem isim asndan hem de hakikat asndan
tanm yapmak mmkndr. Hakikati var olmayan eyler iin de yalnz isim
asndan olan tanm mmkn olmaktadr. Bazen hariteki varlndan
habersiz olarak bir konu hakknda isme ait tanm yapldktan sonra, konunun
g e r e k varl bilinince bu tanm hakikat asndan olan tanma dnr(5575
8)
B b) bn Sina'da Zt Asndan Olan Tanm:

znde bir eyin ne olduunu aklayan mufassal bir sz olan(55) bu


anlamda tanm, bn Snya gre, ya bir eyin mutlak z asndan, ya da
(553)
(554)
(555)
(556)
(557)
(558)

bn Sn, a.g.e., s. 34
Bkz. bn Sn, a.g.e., s. 34-35
bn Sn, a.g.e., s. 35
Bkz. bn Sn, a.g.e., s. 43
Bkz. K. Raz, LEVAMtUl-ESRR fl ARH M ETALlin-ENVAR. s. 98
bn Sn. a.g.e., s. 34

85

z iin olan nelii asndan olmaktadr^"). Dolaysyla bir eyin ozu


asndan olan tanm ya hadd, ya da resm olmaktadr. Bir eyin mutlak
z onun mahiyetidir. yleyse hadd. mahiyetin bilgisine ulatran tanmdr;
resm ise. mahiyetin zn yapc unsurlardan sonra olan ve bazlar
tasavvurda mahiyete dahil olsa bile, onun yapc olmayan herhangi bir nitelii
ile eyin bilgisine ulatran tanmdr.
1
- HADD: Ibn Snda en genel anlamyla Hadd, bir eyin mahiyeti
zerine dellet eden szdr(*). bn Sn rihlerinden Tsye gre,
filozofun bu tanm, haddin zsel tanmdr. Yni haddin haddidir. Ona gre
haddin resm ile de tanm yaplabilir: Hadd, zt zerine dellette mutlak
isim makamna kaim olan szdr^ 1).
Szn mahiyet zerine delleti, onun yapc unsurlarm iermesiyle
mmkndr. yleyse mahiyetin bilgisini hedef alan tanmda, eyann
trlerinden bilfiil bir tr olarak kim olarak eyin mahiyetini yapan ilk
unsurlara iaret etmek, tanma onlar yerletirmek g erek ir^). O halde bu
anlamda bir tanm, yalnz trler iin mmkndr. bn Snya gre burada
trn, stnde cins olan bir tr olmas, itibar bir tr olmas, yahut bilinen
anlamyla bir tr olmamakla beraber, tanm sz konusu olan mahiyete
dellet eden tmel bir mn olmas m savidir^). yle ki, onun mahiyetini
yapc ilk unsurlarnn telif edilmesiyle bunlardan sonra olan gerekli ve
ilintise! niteliklerinden ayn olarak kendi znde mlahaza olunan mahiyetin
tasavvuru hsl o lsu n ^ ). bn Snya gre bir mahiyetin tasavvuru hsl
olsunC*5). bn Snya gre bir mahiyetin zn yapan unsurlardan birisi
dier trlerle de ortak olan cinsi, dieri de yalnz kendisine has olan
ayrm dr^). O na gre, bir eyin ortak ve has olan yapc unsurlar bir
araya gelmedike, o eyin mrekkeb hakikati tamam olm az^') Bundan
aka anlalmaktadr ki, bn Sn, gerek anlamyla haddi, akl mrekkeb
iin mmkn grmektedir. Zira dierleri bu iki unsura sahip deildirler^). 5960123478

(559)
(560)
(561)
(562)
(563)
(564)
(565)
(566)
(567)
(568)

bn Sin, a.g.e., s. 35
bn Sn, al-lART ve al-TENBHT, s. 249, al-FA-VI, s. 57
Ts. a.g.e.. s. 249, tbn Sn, al-FA-VI, s. 60
bn Sin, MANTIK al-MARKIYYN, s. 35
bn Sn, a.g.e., s. 35
bn Sn, a.g.e., s. 35
bn Sn, al-ART ve al-TENBHT, s. 250
bn Sin, a.g.e., s. 251
Ibn Sn, a.g.e.. s!~251. MANTIK al-MARIKIYYN, s. 40-41
bn Sn, MANTIK al-MARIKIYYN, s. 36

86
nk, tanm istenen ey ya basit olur ya da mrekkeb olur(v").
Mrekkeb ise ya sadece aklda, yni dardaki varlndan soyutlanarak
yalnz tasavvurda olur, ya da hem tasavvurda hem de darda olur. Bunun da
kendine has terkip ekilleri vardr(J0). Hariteki her mrekkebin aklda da
mrekkeb olmasna karlk, tasavvurda mrekkeb olan her eyin akl dnda
mrekkeb olmas gerekmez. bn Sn, bunun cins ve ayrmdan meydana
gelen terkb-i tabi olduunu sylemekte(57) ve gerek haddi ite bu
mrekkebe hasretmektedir. Dier mrekkeblerin tanmlarna gelince onlarn
tanmlar, kendi basit bileenlerinin zsel tanmlan varsa, bunlann telifi ile
hadd; basitlerinin zsel tanmlar yoksa, onlann mmkn olan tanmlanmn
telifi ile resm olmaktadr^72). Basitlere gelince, bunlar iin cins ve gerek
ayrm sz konusu olmad iin haklarnda gerek hadd da mmkn
grlmemektedir. Basitlerin tanm, resm iledir^2).
Grlyor ki, hakikatinde bileik olmayan bir eyin hadd ile tanm
mmkn olmuyor. bn Snya gre bu anlamda tanmlanmak istenen her ey
mnda mrekkebdir(*). Bylece haddde tanmlayan sz, tanmlanann
yapc unsurlarnn btnn ya ierir, ya iermez, bunlardan birincisi
hadd-i tam (tam zsel tanm), kincisi uhadd-i nks (eksik zsel tanm)
olmaktadr^72). Mesel biz, insan, mterek mahiyeti asndan tanmlamak
istersek kendisine insan ad verilmi olan bu eyin varl kendisi ile kaim
olan ilk unsurlarna iaret etmek zorundayz. Bu ilk yapc unsurlar ise,
yakn cins ile ayrm dr. yleyse burada cins ile ayrm zorunlu olarak
yer almalar gerekir. Bu sretle de tanmlanann (insann) mahiyeti tamam
olur(m). Bu da onun hayvan ve konuan terimleriyle tyin edilmesidir.
bn Snya gre yakn cins altnda, tek bir tr iin biri dierinden daha genel
ve zel olmayan eit ayrmlar farzedilirse, tam haddde bunlarn btnn
yakn cins ile beraber zikretmek gerekir, nk, tanmlanann znn
btn, bunlann hepsiyledir(5695701234775789). Aksi takdirde, bu, zn bilgisini ifade eden
tam hadd olmayp, temyiz bildiren bir tanm olacaktr(57"). Kendisi ile temyiz
kasdedilen tanmda, bunlardan yalnz biri yeterlidir. Halbuki bn Snya
gre bir eyin hadd ile tanmlanmasndan maksat, temyiz deil(57V), eyin
(569)
(570)
(571)
(572)
(573)
(574)
(575)
(576)
(577)
(578)
(579)

Bkz. bn Sn, a.g.e., s. 36, ls', a.g.e., s. 250


Bkz. bn Sn, a.g.e., s. 36
Bkz. Ts. a.g.e., s. 250. bn Sn. a.g.e.. s. 40-41
Bkz. bn Sn, a.g.e., s. 36-41. Ts. a.g.e., s. 250
bn Sn. al ART ve al-TENBHT, s. 251
bn Sn, a.g.e., s. 249
bn Sn, MANTIK al-MARIKIYYN. s. 35
bn Sn, a.g.e.. s. 35
bn Sn, al-ART vel al-TENBHT. s. 252, MANTIK al-MARIKIYYIN s 40
bn Sn, al-ART ve al-TENBHT, s. 251
bn Sn, MANTIK al-MARIKIYYIN, s. 40

87

znn tasavvurudur, temyiz buna tbi olu^). Eyann hakikatinin


bilgisine ulamak isteyen kimse, mahiyetin yakn cinsi ve ayrmlar dnda,
baka bir ey zerinde durmamaldr!1). Mesel, hayvann mahiyetini
aratrdmzda, onun yakn cinsi olan ruh sahibi cisimden sonra hassas
ve iradesi ile hareket eden gibi birbirine eit iki ayrmn olduu
farzedelirse, tam haddda bunlarn ikisinin de yer almas gerek ir^).
Nitekim, bn Snya gre, insann tanmnda konuan ile birlikte len
sfatn da ekleyenlerin dnceleri buradan kaynaklanmaktadr. Zira onlara
gre len insann ikinci ayrmdr, konuan meleklerle ortak olduu iin
insann tanmnda yeterli deildir(J).
Bylece bn Sn, eer varsa, eit ayrmlardan birinin, bir eyin ne
olduunun knhn tasavvur kasdedilen bir tanmda tanm ksaltmak
maksadyla tanmdan karlmasn hem gzel bulmaz ve hem de tanm
kusurlu klaca kanaatini muhafaza eder(*). O na gre haddde, yakn
cinsin yer almas, tanmm, tanmlanan mahiyetin ortak yapc unsurlarnn
btnne (btn yksek cinslerine) mil olmas iindir ( ). yleyse,
tanmda yakn cinsin yer almamas, tanmm tanmlanann ortak yapc
unsurlarnn btnn iermemesi demek olacaktr ki, bu da hadd ile tanm
kusurlu klacaktr. te bu sebeblerden dolay hadd ile tanm, bazen yapc
unsurlarn btnne mil olmaz da bazsna mil olursa, bu takdirde
hadd-i Naks (eksik zsel tanm) olacaktr. nam konuan dsim veya
konuan cevher diye tanmlamak gibi(w).
bn Snnm, "hadd ismini tam ve eksik hadd hakknda ortaklaa
kullanmas, her iki tanma da ilintisel olan tmellerin karmam olmasn
dandr. u farkla ki tam hadd mahiyet zerine mutabakat yoluyla dellet
eder ve eyin isminin kullanld her yerde kullanlr; bununla beraber isim
mfred, hadd ise mellef olmaktadr^87)- Eksik hadd da mahiyet zerine
dellet eder, ama mutabakat yoluyla deil, iltizam yoluyla dellet eder, ama
mutabakat yoluyla deil, iltizam yoluyla dellet eder. Bu bakmdan Tsnn
de belirttii gibi, nb Sn al - ARAT ve al - TENBHT adl eserinde,
her ikisini de hadd adn verdii ayn balk altnda incelemekte ve bunlar
ayrm amaktadr^). *58123467
(58)
(581)
(582)
(583)
(584)
(585)
(586)
(587)
(588)

Ts. a.g.e., s. 252


bn Sn, a.g.e., s. 56, al-ART ve al-TENBHT, s. 252
bn Sn, a.g.e., s. 252-253
bn Sn, a.g.e., s. 253
bn Sn. a.g.e.. s. 253, MANTIK al MARIKIYYN, s. 56
Ts, a.g.e.. s. 249
Ts. a.g.e.. s. 249
Bkz. Ts. a.g.e.. s. 249
bn Sn. MANTIK al-MARIKIYYN, s. 36

88
Bir eyin hadd ile tanmnda, zorunlu olarak tanmda yer almas
gerekenler, zn yapc unsurlar ile snrl olunca, tam hadd yalnz bir
ekilde elde edilecektir(w). Bu da, kendisine has klnan en gzel tertip
ekliyle, yapc unsurlar bir araya getirmektir. Burada, tanm ksaltmak
veya uzaltmak imkn da olmayacaktr. Bylece haddde belli bir tertip
gereklidir ve hadd ancak bu tertip ile tamam olur. Haddin has tertibi, nce
cinsin koyulmas, sonra ayrmlarnn sralanmas ile mkemmel olmaktadr.
bn Snya gre yalnz bu ekilde tanmlanana uygun bir sret elde
edilebilir(5W). nsann tanmnda nce onun mterek mahiyeti olan hayvan, sonra zel mahiyeti olan konuan yerletirerek insan hayvandr,
konuandr (insan konuan hayvandr.) demek gibi. bn Sinya gre
haddde, kasten, yanlarak veya unutarak cinsin ismini terkederek yerine
onun hadd ile olan tanmn almak, tanm tam hadd olmaktan karmaz.
Yeter ki btn yapc unsurlar (cins veya cinsin hadd ile tanm + ayrmlar)
ve tertip (nce cins, sonra ayrmlar) muhafaza edilsin ('). Ancak ona gre
haddn tanmnda, veciz olmak, mufassal olmak... vb. gibi haddin
varl kendisine bah olmayan bir takm ifadeleri kullanmak hatadr(w).
2
RESM: Tanmda bazen tanmlanan mahiyetin yapc unsurlarna
deil, bilakis, zn oluumundan sonra gelen kavramlara itibar edilirse, bu
tanm hadd olmyacaktr. nk itibar ze ait olana deildir, yleyse tanm
da zsel olmayacaktr, zn bilgisini knhyle ifade etmiyecektir. nsann o
glen hayvandr eklindeki tanmnda olduu gibi(s*3). Bylece bn Sn, bir
eyin kendisine has klnm olan ilinti ve hassalanndan telif edilen bir szle
tanmlanmasna gelenee uygun olarak resm adn verm ektedir^). Ona
gre byle bir sz asl hadd olamaz(5M), ayn zamanda her sz de resm
olamaz. Resmde, bir mahiyetin gerekli yklemlerine (hassaya) itibar
edilmelidir, umm ilinti hi bir zaman tanmda temyiz ifade etmez. Resm ile
tanmlamada mahiyetin dier ahval ve gerekli yklemlerinden mstakil
olarak kendi znde mlahaza olunan belli bir niteliine itibar etmek
gerekir(5*). O halde, btn ze ait olmayan yklemlerden yaplan tanm
resmdir. bn Sn rihlerinden Ts, zsel yklemlerle yaplan tanmda, tam
hadd iin gerekli olan tertip ekline uyulmayan tanmlarn da resm olaca589012346
(589)
(590)
(591)
(592)
(593)
(594)
(595)
(596)

bn Sn, al-ARAT ve al-TENBHAT, s. 253-254


bn Sn, a.g.e., s. 254
bn Sn, a.g.e., s. 255
bn Sn, MANTIK al-MARIKIYYN, s. 35-36
bn Sn, al-ARAT ve al-TENBHl, s. 255
bn Sn, MANTIK al-MARIKIYYN, s. 35
bn Sn, a.g.e., s. 35
Ts, a.g.e., s. 255

89

kanatindedir(w). Halbuki bn Sn, al-FAda, tam hadd hakkndaki


grlerini aklarken, cinsin ayrm zerine tekaddmnn gerekli an
olmadn, ancak daha genel olann daha zel olandan nce olmasnn
normal olduuna iaret etmektedir^'**). Dolaysyla, ayrmn cins zerine
tekaddm ettirilmesiyle yaplan tanm, bn Sinaya gre dieri gibi tam hadd
olmaktadr.
Gelenbev,
Crcannn
de
buna
iaret
ettiini
belirtmektedir^"").
bn Snya gre resmden maksad temyzdir(), yn tanmlanan eyin,
benzerlerinden farkl olduu niteliklerinin ortaya koyulmasdr. Bu itibarla
ok defa temyizi salayncaya kadar nitelikleri artrmak, resmde
faydaldr^"). Bu sretle, resm yoluyla olan tanmda, tanmlayan, tanmlana
n dnda kalanlarn btnnden ya temyiz eder, ya da btnnden temyiz
etmez de bazsndan temyiz eder. Birincisi tanmlanana msavi olduu halde
dieri msavi olmaz. Bundan dolay resm de hadd gibi ya tam olur, ya da
eksik olur. Bunlardan daha iyi olan resm-i tam (tam ilintisel tanm),
daha kt olan da resm-i naks (eksik ilintisel tanun)tr(*2)< Resmin bu iki
zellikte olmas, tanmda kullanlan gerekli yklemlerin tanmlanann
vastasz veya vastal, baka bir ifade ile yakn uzak yklemleri
olmasndandr^3). nk, mesel, insann resm ile tanmnda mmeyyiz
vasf olarak hayrete denin kullanlmas, glenin kullanlmas gibi
deildir. Bylece, hadd yalnz zsel yklemlerden terkip edildii halde,
resmin terkibine ilintisel yklemler de katlmaktadr, resm, zsel ve
ilintisel yklemleri mil olur. bn Snya gre resm yoluyla elde edilen
tanmlarn en gzeli, nce, kendisiyle eyin znn kaytland cinsin iinde
yer ald tanmdr. nsan hakknda, o, iki aya zerine yryen, trnaklan
geni, tabiatiyle glc hayvandr demek gibi. nk tanmda cins yer
alrsa, o, ztn aslna dellet eder, sonra tanm, ona lzm yklemleri ve has
yklemlerinin ilve edilmesiyle tamamlanp597586012304).
Resmin gzel olmasn salyan bir baka hussiyet de, resm ile olan
tanmn, tanmlanan eyin ak bir ekilde ilinti ve hassalan olan yklemleri
ile olmasdr. Zira bir eyin durumu, hem ak hem kapal olarak muhtelif
(597) Bkz. Gelenbev. HAYE alA MR al-TEHZB, lst.-1288, s. 304. bn Salih al-Tokat,
DRRn-NAC, lst.-1287, s. 74-75
(598) Bkz. Gelenbev, a.g.e., s. 304
(599) bn Sn, MANTIK al-MARIKIYYN, s. 40
(600) bn Sn, al-tARAT ve al-TENBHT, s. 254
(601) bn Sina, MANTIK al-MARIKIYYN, s. 39, Ts, a.g.e., s. 255
(602) bn Sin, a.g.e., s. 39
(603) bn Sin, al-tARAT ve al-TENBHT, s. 257
(604) bn Sn, a.g.e., s. 257

90
olursa, ok defa bir ahs iin ak olan bir bakas iin kapal olursa, baz
szler, bir ksmna gre resm olacak bir ksmna gre de resm olmayacaktr.
Mesel, iki dik aya eit as olan ekil gendir eklinde, genin
alarnn hussiyeti ile yaplan resm, bn Snya gre matematikiden
bakas iin tanm ifade etmez(5). nk, muhatap tarafndan ak bir
ekilde bilinmeyen gerekli yklem veya hassann tanmda yer almas,
bilinmeyeni yine bilinmeyenle tanmlamak anlamna gelir ki, bu mmkn
deildir(6).
bn Sn'ya gre, resm ile olan tanmda, tanmn anlalmas ile zihin ya
zorunlu olarak tanmlanan eyin lzm niteliklerinden birisi vastasyla zatnn
tasavvuruna intikal eder, bu takdirde tanm, gerekte hadd yerindedir(), ya
da byle bir intikal gereklemez, bu takdirde tanmda, tanmlanan farkl
klan ve kendi dnda kalanlarla karmamasn sahyan eyin bilgisinin
aklanmasndan baka bir ey arta kalmaz. Byle olunca da tanm, zatn
bilgisine bir ey ilve etmez. Bunlar herhangi bir anlamda bir resm saylsalar
bile hi bir zaman birinci anlamyla resm olamazlar().
bn Sinaya gre basit (mfred) mahiyetlerin hadd ile tanmlan yoktur.
Onlar yalnz resm ile tanmlanabilirler. Bunlann tanmlannda, her ne kadar
mahiyette olmasa bile, vcutta tanmlanan basitin yapc unsurlan ve gerekli
yklemlerine itibar olunur. Bu da onun varln belirleyen maddelerde sret
ve ilintilerin bilinmesi olurC"). Zira vcudun yapc unsurlan, mahiyetin
yapc unsurlan deildir. Halbuki gerek hadd, sadece mahiyetin artlan ve
yapc unsurlanyla yaplr; varln artlar ve yapc unsurlaryla deil(6,u).
Dolaysyla basitleri bu tanm resm olmaktadr, hadd olmamaktadr.
bn Snya gre her hadd ve her resm, mehl olan herhangi bir trde
tanmlamaktr, yleyse tanmn tanmlanandan daha ok bilinen ey olmas
gerekir. Zira, ayn derecede mehl olan ey dierini tammlayamaz. Bunun
iin biribirine greli olan (mteziyif) iki eyden biri, dieri ile tanmlanr
diyenler, yanlmaktadrlar. nk, tanmlayan tanmlanandan nce bilinme
lidir. Halbuki biribirine greli olan iki eyden biri dieri ile beraber ve ayn
anda bilinmektedir. Biribirine greli olmak ifadesi ile kastolunan, biri
dierine kyasla dnlen iki eydir. Mesel, oul baba ya kyasla,
baba da oul a kyasla dnlr. Bunlardan biri mehl olduu zaman,
dierinin tanmnda ondan yararlanlamaz^"). Bu itibarla bn Sn, Porphyri-6057891
(605)
(606)
(607)
(608)
(609)
(610)
(611)

bn Sn, a.g.e., s. 257


MANTIK al-MARIKIYYN, s. 37
bn Sn, MANTIK al-MARIKIYYN, s. 37
bn Sn, a.g.e., s. 45
bn Sn, a.g.e., s. 44
Bkz. bn Sn. a.g.e.. s. 42-43. al-tARAT ve al-TENBIHAT, s. 264-265
bn Sn, a.g.e., s. 265

91

osun, sagojide cins ile tr tanmlarken birini dierine greli klarak bu uci
tmel hakknda yapt aklamalarna baklarak bunu, btn grelilere
temil edip bu konuda hataya dlebileceine iaret etmektedir^6126134).
C TANIMLARDA MEYDANA GELEN HATALAR
bn Snya gre, kendisini kusurlu klaca iin tanmlayan her szde,
saknlmasma riayet etmek gereken bir takm hatalar doabilmektedir.
Bunlarn yerlerinin ve zelliklerinin bilinmesi, tanmlarn kusursuz bir
ekilde ortaya koyulmasna faydal olaca gibi, zellikle diyalektik akl
yrtmelerde hasmn tanma olan hcumlarm da nleyecektir.
Gerek bir tanmda, tanmlanann mahiyetini yapan mterek ve has
yklemlerinin btnnn, yni yakm cins ve ayrmlarnn yer almas,
tanmn yalnz ve sdece tanmlanana ait olmas gerektii iindir, yleyse
tanmda onun sihhatini sarsacak en byk hatalar, ya cins, ya ayrm, ya da
her ikisi ynnden ortaya kmaktadr(6l>). bn Sn, cins ve ayrmlarda ortak
olan hatalarn tam haddle birlikte eksik hadd ve resm ile tammda da ortak
olduuna iaret etmektedir(6M).
Yalnz cins ynnden ortaya kan hatalarn ortak taraf, aslmda cins
olmayan bir terimi tammda cins olarak almaktr. Bu konuda en ok
rastlanan hatalar ise yle sralanmaktadr:
Ayrmn cins yerine koyulmas, ak, sevginin ly amasdr
eklindeki akn tanmnda olduu gibi. Halbuki o, ly aan sevgidir.
yleyse sevgi cins, ly amak ise ayrmdr.
Tanmlanan eyin maddesinin cins yerine koyulmas, krsnn zerine
oturulan aa paralan , klcn kendisi ile kesilen bir demir olduu
eklindeki tanmlan gibi. Bu iki eyin tanmnda madde cins yerine alnmtr.
Bu tr szler, sadece eksik birer aklama durumundadr. Hi bir zaman
doru bir tanm olmazlar. Zira bu tanmlarda, tanmlanana yalnz bir
kesinden baklmaktadr, bu ise mahiyetin bilgisini kazandrmaz(61561). Tanm
yapld anda var olmayan, yok olmu ilk maddenin cins yerine alnmas ayn
tarz hatalardandr. Kln tanmnda, o, yaklm bir aatr demek gibi.
Halbuki kl, hl-i hazrdaki durumu ile aa deildir, belki nceden
yleydi^16).

(612)
(613)
(614)
(615)
(616)

bn
bn
bn
bn
bn

Sn.
Sn.
Sn,
Sn,
Sn,

al-NECAT, s. 87
a.g.e., s. 87
a.g.e., s. 87, Mustafa Galip, BN SN, Beyrut-1981, s. 35
a.g.e.. s. 87
a.g.e., s. 87

92

Bu konuda ortaya kan bir baka hata, btnn tanmnda parann cins
yerine alnmasdr. On saysnn tanmnda, on, be ile betir" sz gibi(6'7).
bn Sinya gre, melekenin kuvve, kuvvenin de meleke yerinde
kullanlmas, tanmlarn ilk unsurlar olan cinsler asndan ortaya kan
hatalardan bir dieri olmaktadr. ffet sahibinin, o, ehvet arzularn yenen
kimsedir eklinde tanmlanmas gibi. Zira, gnahkr da ayn ekilde ehvet
arzularn yenebilir. Bu takdirde melekenin kuvveye olan benzerliinden
dolay, kuvve meleke yerinde kullanlm olmaktadr. nk bn Sinya
gre, meleke sabit bir kuwedir(61"). Ayn ekilde zulmetmee gc olan o,
bakasnn elinde olmakla kendi sahip olamad eyi sahibinin elinden zorla
ekip karmay istek ve miza haline getiren kiidir eklinde tanmlayan
szde meleke kuvve yerinde kullanlmtr. Zira, zulmetmeye gc olan
bazen dil olur, zulm yapmaz, tabiat da byle olmaz.
Cinsin yerinde takma ad (mstear isim) veya tek bir anlamda
kullanlmayan isimlerin kullanlmas, tanm kusurlu klan hatalardan sayl
maktadr. Tanmlanann gerekli yklemlerinin cins yerine alnmas, yahut
trn tanmda cins yerine koyulmas, cins ynnden ortaya kan dier
hatalardr^). Ktlk, insanlarn zulmdr tanmnda, zulm, ktln
bir tr olup cinsi olmad iin tanm kusurludur.
Tanmlarda ayrm ynnden olan hatalara gelince, hassalann ayran
olarak alnmas, cinsin ayrm yerinde kullanlmas, infiallerin ayran zanne
dilmesi bu hatalardan bazlardr. bn Snya gre infaller kat ve iddetli
olduklar zaman eyi bozarlar, halbuki ayrmlar eyi sabit klar ve onun
zn yaparlar(). lintilerin cevherin ayrm olarak alnmalar, keyfiyet
ayranlarnn keyfiyetin dnda, greli ayrmlarn kendisine greli olmayan
bir eyin ayrmlar olarak alnmas(') ve trn kendisinin tanmda ayrm
yerine koyulmas^2), bu ynden ortaya kan dier tanm hatalardr.
Tanmn btn eitleri iin sz konusu olup her iki unsur asndan vuk
bulan hatalan bn Sn, ortak kurallarn ihlli olarak kabul etmekte ve
bunlan yle sralamaktadr:
1
- Bir eyin kendisinden daha kapal olan bir eyle tanmlanmas;
atein tanmnda o, ruha benzer bir cisimdir demek gibi. Halbuki ruh
ateten daha az bilinmektedir.6178920
(617)
(618)
(619)
(620)
(621)
(622)

tbn
tbn
bn
tbn
tbn
tbn

Sn,
Sn,
Sn,
Sn.
Sn,
Sn.

a.g.e., s. 88
a.g.e., s. 88
a.g.e., s. 88
a.g.e.. s. 88
MANTIK al-MARIKIYYN, s. 53
al-NECT, s. 88. al-tARAT ve al-TENBHT, s. 260

2 - Bir eyi kendisiyle ayn derecede bilinen veya kendisinden sonra


bilinen bir ey ile tanmlamak; say teklerden meydana gelen bir okluktur
tanmnda, say ile okluk ayn ey olduklarndan tanm hataldr^23). bn
Sn'ya gre, bu bir eyi kendi kendisiyle tanmlamak demektir. Ztlann
birbirinin tanmnda kullanlmas da bu kabildendir: iftli, teki, iftten
bir eksiltilen saydr eklinde tanmlamak gibi. Biribirine greli olan iki
kavramdan birisinin bilgisi dierinden daha nce olmad iin bunlardan
birini dieri ile tanmlamak, bu anlamda bir baka hatadrO"). Gne,
gndz doan bir yldzdr tanmnda ise, tanmlayann bilgisi, tanmlanan
dan daha sonra olduu iin, tanm hataldr. nk gndz, ancak gnein
domas ile tanmlamak mmkn olmaktadr. Gndz gnein doduu
zamandr^ 25) gibi.
3 - Bu konudaki fahi irkinliklerden birisi de tanmlayan szde, mecz
ve garip lafzlar kullanm aktr^). nk bu tr lafzlar aklanmaya
muhtatr. Dolaysyla, bunlarn tanmlarda kullanlmas, tammlayan sz,
bir dier tammlayan sze muhta klacaktr. Bu durum, tanm kusurlu
klmak iin yeterlidir. yleyse tanmlarda anlamlan herkes tarafndan ak
olarak bilinen mtad kelimeler kullanlmaldr. Hatta kasdedilen anlama
uygun olan mtad bir lafz bulunamyorsa, lgat yolundan sapmadan
kendisiyle kasdolunan anlama dellet etmesi iin bir sz icd edip onu
kullanmak yerinde oIur(27).
4 - htiya ve zarret olmad halde tanm yapanlann tanmda ayn eyi
tekrarlamalan da ayn ekilde hata olmaktadr^62*). Mesel, insamn tanmn
da o, konuan cisman hayvandr demek hatadr, nk cisman kelimesi
gereksiz bir tekrardr. Zira havyann tanmnda o, ruh sahibi, duygulu,
iradesi ile hareket eden cisimdir eklinde cisim yer almaktadr. yleyse
insamn tanmnda hayvan ile birlikte cisman kelimesinin kullanlmas
tekrardan baka bir ey olmamaktadr(6M).
bn Sn, aynca mrekkeb eylerin tanmlarnda ortaya kan kusurlara
da dikkat ekmektedir. O na gre, mesel, bize adletin iffet, ecaat ve
hikmetten mrekkeb olduunu farzedelim. Adleti o, iffet, ecaat ve62345789

(623) bn Sinfi. MANTIK al-MARIKIYYN, s. 42, al-NECT, s. 88. al-ARAT ve


al-TENBHT. s. 261
(624) bn Sn, al-NECT, s. 89, Mustafa Galip, a.g.e., s. 33
(625) bn Sn. al-ARAT ve al-TENBHT, s. 238
(626) bn Sn. a.g.e.. s. 239
(627) bn Sn, a.g.e., s. 262
(628) bn Sn. a.g.e.. s. 262
(629) bn Sn. MANTIK al-MARIKIYYN, s. 36

94

hikmettir9' eklinde tanmladmz zaman tanm kusurludur. nk bundan


adlet iffettir, ayn ekilde ecaattir, ayn ekilde hikmettir, sonucu kmakta
dr. Nitekim insann tanmnda o, canl ve konuandr eklindeki ifademiz
de ayn nitelii tamaktadr. Halbuki adaletin tanm byle deildir, bilkis,
iffet, ecaat ve hikmetten her biri adletin bir paras, yahut bir artdr.
yleyse adletin tanmnda, adlet, iffet, ecat ve hikmetin heyet-i
mecmuasdr demek gerekir^).
Bazen tanmlanan mrekkebin heyet-i mecmuasna iaret edilir, fakat
kendisine has olan ekline iaret ihml edilirse bu da tanm kusurlu klar.
nk mrekkebi, olduu ey klan kendisine has eklidir. Mesel, ev
kerpi, amur ve tahtann btndr eklindeki tanm kusurludur, evin
bilgisini ifade etmez. nk kerpi, amur ve tahtann her terkibi ev deildir.
yleyse bu terkibin kendine has tertip ve niteliini de zikretmek
gereklidir(630631)
Mrekkebin tanmnda, terkibe iaret ederek onu mrekkebin yerine
koymak, bu konuda rastlanan bir baka kusurdut. Mesel, ev kerpi, amur
ve tahtadan bir terkiptir eklinde evin tanm kusurludur. nk ev bir
terkip deil, bir mrekkebdir. Terkip ise evin esasnn bir niteliidir^32).
Nihayet, mrekkebin tanmnda birbiri ile bir araya gelmeyen eyleri bir
araya getirmek; btn, kendisi ile ilgisi olmayan paralarla tanmlamak vb.
bu hususta karlaacamz dier kusurlardr. Yzeyi, izgi ve say,
adleti, ehvet gadap ile tanmlamak gibi(63363457).
D TANIMLANAMAZLAR :
yle anlalyor ki, tam zsel tanm mrekkeb mahiyetlere has
klnmaktadr(<34). nk bn Sinya gre, hadd ile tanmlanan her mn
mrekkebdirC35). Bir ey, hakikat ve mahiyeti asndan tanmlanmak
istenirse ise, yni tanmdan maksat, ayet eyin ztnn tasavvuru ise,
tanmda eyin cins ve ayrmnn yer almas zaruri ve gereklidir^). nk
bunlar, mrekkeb mahiyetin yapc unsurlardr. Halbuki hakikat ve mahiyeti
basit olanlarn yapc unsurlar (Mukavvimat) yoktur(7). yleyse basitler
hadd ile tanmlanamazlar.
(630)
(631)
(632)
(633)
(634)
(635)
(636)
(637)

bn Sn. a.g.e., s. 57
bn Sn, a.g.e.. s. 57
bn Sn. a.g.e.. s. 57
al-Edimevi. SEYFUI-GULLB ARH al MUCNt-TULLB, S.-1284. s. 96
bn Sn, a.g.e., s. 40
bn Sn, a.g.e., s. 35
ibn Sn, a.g.e., s. 14
K. Raz. LEVAMIal-ESRR fi ARH METALal-ENVAR. s. 102

95

yle ki, bir mahiyetin kendini kuran paralan ya yoktur, ya da vardr;


birincisi basit, ikinci ise mrekkebdir. ster basit ister mrekkeb olsun, her
iki halde de bakasnn bileiminde ya bulunur ya da bulunmaz. Bylece
mahiyet drt ksm olmaktadr^"3*) ve bu ksmlara bir ilve de sz konusu
deildir. O halde, kendisinden bakas meydana gelmeyen yni bakasnn
bileiminde bulunmayan basit tanmlanamaz, nk tam tanm iin ayanm
zorunludur, bakasnn bileiminde bulunmayan ey iin ayrmdan bahsedi
lemez. Kendisi iin ayran olmayan ey ise basittir. Kendisinin, bakasnn
bileiminde bulunmamas asndan bu tr basit ile tanm da yaplamaz^*0).
stn cinsler gibi bakasnn bileiminde bulunan basitler, basit olduktan iin
tanmlanamazlar^). Fakat bakasnn bileiminde bulunduu iin kendileri
ile tanm yaplr. nk, stn cinslerin mahiyetini yapan (mukavvim)
ayrmlan yoktur, eer olsayd stn cins, olamazlard, nk stlerinde
baka cinsler olmas gerekirdi(M>), bu da zincirleme (teselsl)yi gerekli klard
ki, mu muhldir(2). Aksine stn cinslerin cevherine en mhim mnlar
dahil olduu iin bunlarn mahiyetlerini blen (mukassim) ayrmlar
vardr(W3). Bu ayrmlar onun altnda sralanan trleri kurarlar. te bu
trlerin mrekkeb mahiyetinin genel cz olarak stn cinsler bunlarn
tanmnda yer alrlar.
Alak tr (nev-i sfil) gibi bakasnn bileiminde bulunmayan mrekkebler, bileik olduklar iin kendileri tanmlanrlar, fakat kendilerinden
bakas meydana gelmedii iin onlarla tanm yaplam az^). nk alak
trlerin kendilerini kuran ayrmlan olduu halde kendilerini blen aynmlan
yoktur. Eer olsayd, kendi altlannda trlerin olmas doru olurdu ki, o
zaman alak tr olamazlard^) . Bu nitelikleri ile alak tr, kendisi
tanmlanr, fakat bakasn ianmlyamaz.
Orta trler gibi (nev-i mutavasst), bakasnn bileiminde bulunan
mrekkebler, mrekkeb olduklanndan dolay kendileri tanmlanrlar, kendi
lerinden balan meydana geldii iin bunlan da tanmlarlar^*). Zira orta tr
ve orta cinslerin hem kendilerini kuran, mahiyetlerini yapan aynmlan, hem
de kendilerini blen ayrmlan vardr(W7). Kendi mahiyetlerini yapan6389401257
(638)
(639)
(640)
(641)
(642)
(643)
(644)
(645)
(646)
(647)

Bz. K. Raz. a.g.e.. s. 102, F. Raz, KELAMA GR, s. 17


Suhreverd. a.g.e., s. 233
bn Sn, al-F-II, s. 55
Gelenbev. HYE al MR al-TEHZB, s. 296
bn Sn. a.g.e., s. 55
K Raz. a.g.e., s. 102
bn Sn, a.g.e., s. 55
K. Raz, a.g.e.. s. 102
bn Sn, a.g.e., s. 55
Bkz. bn Sn. MANTIK al-MARIKIYYN. s. 35 vd.

96
ayrmlar ile tanmlanrlar, kendi altlarnda sralanan trlerin yapc ayrmla
r olan ve fakat kendilerini blen ayrmlarnn olmas ynleri ile de
tanmlarda yer alrlar.
Bylece grlmektedir ki, basitler hari, her mrekkep tanmlanabil
mektedir. ayet bu mrekkebler bakalarnn terkibinde yer alyorsa,
kendileriyle tanm da yaplabiliyor, aksi takdirde kendileri ile tanm
yaplamyor. Burada szkonusu olan, tam tanmdr. O halde stn cinsler,
basit mahiyetler tanmlanamazlar. Ancak bunlar bn Sinya gre eksik
resm ile tanmlanabilirlere*")648

(648) LA LOGIOUE de PORT-ROYAL, s. 101

V . B L M
PORT-ROYAL MANTIKILARINDA TANIM TEORS

KLSK MANTIK N TANIM TEORS

F.7

V. BOLUM
PORT-ROYAL MANTIKILARINDA TANIM TEORS
A TANIM HAKKINDA GENEL DNCELER :
Port-Royal Mantklarna gre btn kavramlar (les idees) zihnimiz iin
ayn derecede ak ve kolay anlalr halde deildirler. Bir ksm bizim iin
ak ve net olduu halde dier bir ksm karanlk, kapal ve anlalmas
gtr(^). Onlara gre, dncemizde ve konumamzda anlalmazlk ve
karklk douran sebeplerden birisi de onlan kelimelere balam olmamz
dr. nk insanlar ou kez ayn eyler hakknda farkl fikirlere sahip
olurlar ve fakat onlar izah etmek iin ayn kelimeleri kullanrlar. Mesel,
filozoflarn fazilet hakkndaki grleri ile ilhiyatlarn fazilet hakkndaki
grleri ayn olmad halde ikisi de fikrini ayn kelimeye, fazilet (la vertu)
kelimesine balamlar ve onunla izaha almlardr(65u). Ayn ekilde
insanlar farkl alarda ayn eyleri ok farkl tarzlarda dikkate almalarna
ramen fikirlerinin btnn ayn kelime altnda benzer klmaktadrlar.
Dier taraftan tabi dilde kullanlan kelimeler ierisine iki anlama
gelebilecek, hatta ok anlaml pek ok kelimeler vardr. Denilebilir ki. btn
diller, snrsz bir ekilde tamamen farkl fikirlerin iareti olan, deiik
fikirlere dellet eden ayn sese sahip pek ok kelime ile doludur^1).
Grlyor ki, ayn bir ses eitli eylere dellet edebilmekdedir(2). yleyse
kelimelerin karmaklndan dolay dnce ve konumalarmzda ortaya
kan bu anlalmazla bir are bulmak gerekir. Bunun iin en iyi re
isimleri tanmlamaktr. Bu, hem yararl ve hem de zorunludur^1). Ancak
isimlerin tanmnn (la definition du nom) eylerin tanm (la definition de la
chose)demek olmadn da belirtmek yerinde olur).
Bylece Port-Royal Mantklar da tanmn iki eidinden bahsetmekte
ve biribirinden farkl telakki ettikleri bu tanmlara deiik blmlerde yer
vermektedirler. Bunlardan birisi olan adsal tanm (la definition du nom),
kavramlarn incelendii birinci blmde ele alnrken, ilimlerde byk
lde kullanlan bir nerme eidi olarak kabul ettikleri eylerin tanm
(la definition de la chose)na da hkmlerin incelendii ikinci blmde yer64950123
(649)
(650)
(651)
(652)
(653)
(654)

a.g.e.. s. 116
Bkz. a.g.e.. s. 118 vd.
a.g.e.. s. 133
LA LOGIOUE de PORT-ROYAL. s. 120
a.g.e.. s. 120, E. Goblot, TRATE de LOGIOUE, Paris-1941. s. 125
LA LOGIOUE de PORT-ROYAL, S. 215

100
vermektedirler^"). Ak mlahazalarla bu ikisinin farkl olduu taraflar
ortaya koyulurken, birbirlerine kartrlmamas hususunda dikkat
ekilmektedir^54).
B PORT-ROYAL MANTIKILARINDA SMLERN TANIMI
(ADSAL TANIM - LA DEFINITION DU NOM)
Port-Royal Mantklar, adsal tanm, gnlk dilde karlalan kelime
lerin karmaklndan doan ok anlamlln ortadan kaldrlmas iin en iyi
are olarak grmektedirler^7). yle ki, tabii dilde var oian sesler, hi bir
anlamlar yokmu gibi farzedilip kendileriyle temsil edilmesi istenilen fikirler
onlara balanarak det yeni bir dil kurulmaldr. Sz konusu sesler bir
anlama balanrken, kendilerine tatbik edilmek istenen fikir, asla ift anlaml
olmayan dier basit kelimelerle belirtilmelidir(45*). Mesel, birok anlamda
kullanlm olmasn gznne alarak, ruhu (lme) kelimesinin kullan
mnda anlam kargaasndan kurtarmak iin, bu kelimeyi sanki hi anlam
yokmu gibi ele alp, ruh ile bizde bulunan dncenin prensibini
adlandryorum diyerek, onu yalnz bu anlamna, yni insanda mevcut olan
dncenin ilkesine tatbik etmek ona bir tanm vermektir, bu tanm bir ad
tanm olup onu gerek tanm olan eylerin tanm ile kartrmamak,
aralarndaki farklar iyice belirlemek lzmdr(45')
nk, insan akll hayvandr, zaman hareketin lsdr gibi
eylerin tanmnda, tanmlanan eyin herkes tarafndan bilinen sradan fikri,
insan, zaman gibi terimlere terkedilir ve bu terimlerin akll hayvan,
hareketin ls gibi dier fikirleri de muhtevi olduu farzedilir, iddi
edilir. Buna karlk ismin tanmnda yalnz sese baklr; sonra bu ses,
kendisi ile ifade edilmek istenen bir fikrin iareti olmaa dier basit
kelimelerle snrlanrf*"). Bylece adsal tanm, bir kelimeye balanan anlam
tarif etmek anlamnda alnmaktadr(MI). O halde ad tanmlan, terimlerin
anlamn tesbt ve tahsis etmek hususunda uzlamalar olup( 2) bunu, baz
filozoflann bahsettii, kendi etomolojisine veya bir dildeki sradan kullanl
na gre bir kelimenin dellet ettii eyin aklanmasn hedef alan
tanmlarla da kartrmamaa dikkat etmek gerekir(44'). nk, lgat6578*0123
(655)
(656)
(657)
(658)
(650)
(660)
(661)
(662)
(663)

a.g.e.. s. 121
a.g.e.. s. 120
a.g.e.. s. 120
a.g.e.. s. 120
a.g.e.. s. 120 - 121
J. Tricot. TRATE de LOGIOUE FORMELLE, Paris-1973, s. 94
E. Goblot, a.g.e.. s. 125
LA LOGIOUE de PORT-ROYAL. s. 121
E. Goblot. a.g.e.. s. 126

101
tanmlar, eylerin tanmlarna benzer; burada kelime, tanmlanmak istenen
bir eydir, bir tecrbe hdisesidir, lgatcmn gayreti kelimenin dildeki
kullanm veya kullanmlarn tesbit edip ortaya koym aktr^). Bir kelimenin
kullanlmakta olan ve kabl edilmi olan anlam coraf ve tarih bir
hdisedir^). Halbuki adsal tanmda tam aksine kelimenin yalnz husus
kullanl sz konusudur. Tanm veren, sz konusu sese balad kendi
fikrinin en iyi ekilde anlalmas iin, bakalarnn da onu ayn anlama
alp-almayacaklanndan kaygya dmeyecek bir ekilde tanmlamaa dikkat
ederC*6). Bylece denilebilir ki, adsal tanmda tanmlanan ad tanmla icat
edilmi olmaktadr(7).
0 halde adsal tanmlan dierlerinden ayran kendilerine has u
zelliklerinden bahsedilebilir:
1 - Adsal tanmlar keyf (arbitraire) d irle r^ ), tanm yapan, bir sese
istedii fikri balamakta serbesttir. Buna karlk, etimolojisine veya sradan
kullanna bal kalarak yaplan kelime tanmlan ile eylerin tanmlan asla
keyf deildirler. nk Port-Royal Mantklarna gre, bizzat kendisinin
ayn olan ve tabiatiyle btn fikirlere dellet edebilen her sesi, benim zel bir
mnda kullanmam iin bana izin verilmitir; yeter ki, herhangi bir fikre
tahsis edilecek olan bir sesi, baka hi bir eyde kartrmakszn ak bir
ekilde tayin etmek hususunda bakalarn uyarm olaymO"). te bu da sz
konusu edilen dier tanmlardan bsbtn farkl bir eydir. Birinde tanm
yapan, bir sesi bir fikre balarken tamamen hr ve kaytsz olmasna karlk,
eylerin tanm, fikirleri kendi varlklarna skm olmasndan dolay, hi bir
zaman insanlarn irdesine dayanmaz. Bu tanmlar, insanlarn istedikleri eyi
deil, tanmlanan konunun kendisine sktrlm olan ideleri ifade ederler.
Buna ramen eer biz, eyleri isteimize bal olarak tanmlamaa kalkarsak
kavramlara ihtiv etmedikleri eyi yklemek gerekir ki, hataya deriz(664578970).
Bylece birine ve dierine bir misl vermek istersek, paralelkenar
(paralielogramme) kelimesini btn delletlerinden soyutlayarak, onu yalnz
bir tek anlama balayp mesel onunla bir geni kast edelim. nk
Port-Royal Mantklarna gre bu hak bize verilmitir. Paralelkenar
kelimesini baka anlama kullanmadmz srece herhangi bir yanllk
yapm olmak da sz konusu deildir. yleyse bir paralelkenarn iki dik
(664)
(665)
(666)
(667)
(668)
(669)
(670)

F. Goblot. a.g.e.. s. 126


LA LAGIOUE de PORT-ROYAL, s. 121
E. Goblot. a.g.e.. s. 126
LA LOGIOUE de PORT-ROYAL, s. 121
a.g.e.. s. 121
a.g.e.. s. 121
a.g.e.. s. 121

102
aya eit alarnn olduunu syleyebiliriz^71). Fakat kenarlan paralel olan
bir ekli simgeleyen bu kelime kendi allm delletine terkedilir ise, yni,
kendisi ile ifade olunan sradan kavramna (idesine) terk edilir ise, birinci
durumda adsal tanm yaparken kenan olan bir ekil olduu anlamn
kendisine baladmz paralelkenar, bu ikinci durumda bir eyin tanm
olacandan verilen tanm bu adan ok yanl olacaktr. nk, kenar
olan bir eklin kenarlarnn paralel olmas imknszdr^72). unu da ilve
etmek gerekir ki, adsal tanmlarda sz konusu olan hrriyet mutlak deildir,
bunun zerine mnakaalar yaplmaktadr(m).
2 - Adsal tanmlarn keyf lmalan, kabul edilmez olmalarna bir neden
tekil etmez. Ne ben u kelimeye u anlam veriyorum diyen kiinin sz
konusu kelimeye o mny vermesini inkr etmee, ne de bu kelimeyi kendi
tyin ettii zel anlamnda kullanmasna itiraz etmee kimsenin hakk vardr
Fakat, eylerin tanmnda her zaman onlara itiraz etmee hakknz vardr,
nk onlar yanl olabilirler, tanm tanmlanan kavrama uygun olmayabilir
3 - Port-Royal Mantklarna gre btn adsal tanmlar prensip olarak
koyulmulardr. Bunun iin onlara itiraz edememekteyiz. Buna karlk
eylerin tanmlar asla prensip olarak koyulmazlar. Onlar, kendileri iin
anlalr olmayan ynlerinden dolay, baz kimseler tarafndan itiraz olunabi
lir gerek nermelerdir. Bu sonula, eylerin tanmlan dier nermeler gibi
ispat edilmi olmaa muhtatrlar. Bizzat kendileri aksiyonlar gibi apak
olmadka asla farzedilmi de olamazlar(74).
Btn bunlara ramen una da iaret etmek gerekir ki, prensip olarak
alnm olmalar asndan itiraz gtrmez olmalanna ramen adsal tanmlar
da izah edilmee muhtatrlar. sim, kendisini adlandrd fikri, tam
mnsyla ifade etmelidir. Verilen tanm ile bir fikre balanan ismin dellet
ettii fikir aracl ile darda bir nesneyi gsterdiine inanlmamaldr, yni
adsal tanm kesinlikle bir nesneyi gstermemelidir^75). Mesel, chimre
kelimesini, Chimere ile tenakuzu mutezammn olan eyi adlandryorum
diyerek tanmlasak, bundan chim6reir herhangi bir ey olduu sonucu
kmaz. Ayn ekilde arlk (pesanteur), bununla, kendisine hi bir ey
tesir etmedii halde ta dren dahil bir prensibi kabul ediyorum diye
tanmlayan kiiye itiraz etmee hakkmz yoktur. Aksine onu memnuniyetle
benimseriz. nk bu tanm bize sylemek istediini aka anlatyor. Hatta 671234*
(671)
(672)
(673)
(674)
(673)

a.g.e.. s. 121
J. Tricot, a.g.e.. s. 94
LA LOGIOUE de PORT-ROYAL, s. 122
a.g.e., s. 122
a.g.e.. s.122

103
tanm yapan arlk kelimesi ile gerek olan bir eyi dahi kastetmi olsa da
yine onu inkr etmee hakkmz yoktur, nk talarda byle bir prensip asla
mevcut deildirO'").
Bylece Port-Royal Mantklar bu konu zerinde olduka uzun
durmakta ve buna gereke olarak da genel felsefede bu hususta ilenmesi
muhtemel iki byk hatay belirtmektedirler. Bunlardan birincisi, adsal
tanmn eylerin tanm ile kartrlmas ve kincisine uygun decek eyin
birincisine izfe edilmesidir^77). kincisi ise, dildeki karanl bertaraf etmek,
ondaki ibhmiyeti kaldrmak ve kelimeleri ak bir ekilde belirlenmi olan
baz fikirlere dellette sabit klmak iin adsal tanmn hemen hemen hi
kullanlmamas
sebebiyle,
onlarn
kendi
karklklar
iinde
terkedilmeleridirC'71). Port-Royal Mantklarna gre, tartmalarn ekserisi
nin sadece kelime tartmalar olmas da bundan ileri gelmektedir. nk
bazen isimler tanmland takdirde kolaylkla tannabilecek olan o fikirlerde
bulunan karanlk ve kapal taraflar ortaya koymak iin adsal tanm yaplm
olsa da tanm yapanlar kark fikirlerdeki aydnlk ve gerek olan taraflar
kullanrlar^) ki, maksad hsl etmekten olduka uzaktr ve bu konuda
ortaya kan dier bir hata olmaktadr.
Bylece genellikle filozoflar inanrlar ki, dnyann en ak ve kesin olan
eyi atein scak olduu ve bir tan ar olduu dur. O ekilde bu, ikisini
inkr etmek bir delilik olacaktr. simler tanmlanmad mddete onlar
buna herkesi inandracaklardr. Yine de onlar tanm yaparken inkr edilecek
olurlar ise, bu konuda ak ve karanlk olan eyler kolaylkla kefedilmi
olacaklardr. yle ki, bu iddi sahiplerine ar ve scak kelimelerinden ne
kast ettikleri sorulduunda, eer onlar scak ile sadece ve yalnz bizde
scaklk hissine sahip olan eyi ve ar ile de hi bir muharrik olmadan
aaya den eyi kast ettiklerini sylerler ise, atein scak ve bir tan ar
olduunu inkr etmek iin aklsz olmak lzmdr eklindeki szlerinde hakl
o lu rlar^ 1).
Eer onlar, scak ile bizim scakl hissettiimiz zaman tasavvur
ettiimiz eye benzer bir nitelie kendiliinde sahip olan eyi ve ar ile de
herhangi bir ey tarafndan itilmeksizin merkeze doru ta gtren dahil
bir prensibe kendinde sahip olan eyi kast ettiklerini sylerler ise, burada
aydnlk ve gerek olan taraflar kullandklarn ispat etmek hi de zor
olmayacaktr^*1). nk, ok aktr ki, ate bizim vcudumuz zerinde678901
(676)
(677)
(678)
(679)
(680)
(681)

a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e..
a.g.e..
a.g.e..

s.
s.
s.
s.
s.
s.

122
123
123
123
123
123

104
meydana getirdii intib ile bize bir scaklk hissi kazandrr. Fakat asla ak
deildir ki, atein yannda olduumuz zaman hissettiimiz eye benzeyen
trden bir scakla ate kendinde sahip olsun veya olmasn. Ayn ekilde ok
ikrdr ki, bir ta brakld zaman aaya der. Fakat hi de ak deildir
ki, o, kendisini aaya iten hi bir ey olmakszn kendiliinden dm
olsun( :) .
Bylece gnlk konumalarda bile sk sk rastland gibi, birinin bir
trl tekinin baka trl anlatt kelimeler zerinde yararsz tartmalardan
kanmak iin adsal tanmlarn neden bahsettii anlalr ise, ite adsal
tanmlar bu konuda byk yararlar sa lar^). Fakat bunun tesinde daha
baka yararlan da vardr: Bu da udur: Bir eyi tanmlarken, o eyi tyin
etmek iin bir ok kelimeler kullanlr ve bununla ekseriya tanmlanan
eyden farkl olan bir fikre sahip olunmaz. Aksine bir ok kelimeler
kullanlarak tanmlanan fikir, tek bir kelimeye balanr. O halde bilhassa lm
eserlerde bu byk kelime dizisini sk sk tekrar etmek bktnc olacaktr. te
bunun iin eyi btn bu kelimelerle anlatrcasna idrk edilen fikir, bir tek
kelime ile ifade edilir ve bu vasta ile btn dierlerinin yerini tutar. Mesel,
eit olarak ikiye blnebilecek saylarn var olduunu idrk etmemiz
sebebiyle, ou zaman btn bu terimleri tekrar etmekten kanmak iin iki
eit paraya blnebilen her sayya ift say ismini veriyorum diyerek, bu
zellie bir ad verilir. Bylece, bu ekilde hazr bir tanma sahip olunduun
da mesel, ift say fikrini aka anlar. Bu da gsteriyor ki, tanmlanm
olan kelime ne zaman kullanlr ise, tanmlanann yerine tanm zihn olarak
ikmet etmek gerekirf6").
Port-Royal Mantklarna gre, tanm ile tanmlanan birbirlerine o
kadar baldrlar ki, dncede biri dierinden ayrlmaz. Dil birini aklaraklamaz zihin tekine onu derhal balar(5).
Byle Port-Royal Mantklar, adsal tanmlarn hem faydal ve hem de
zarri olduuna inanrlar. Ancak, bu tr tanmlarda, tanm gyesinden
uzaklatrabilecek byk hatalar olabileceine de dikkat ekerek adsal
tanmlarn gayesine ulaabilmesi iin bu konuda da baz dnceler ileri
sryorlar yle ki:
1
- Btn kelimeleri tanmlamak zarreti yoktur, baka bir ifade ile, her
kelimeyi tanmlamamak gerekir. nk ekseriya bunun bir faydas olmad
gibi, bu, mmkn de deildir. Baz isimlerin tanmlamak, ounlukla682345
(682)
(683)
(684)
(685)

a.g.e..
a.g.e..
a.g.e.,
a.g.e..

s.
s.
s
s.

123 vd.
124
124
125

105
yararszdr. Zira insanlar benzerlerinden ayrlan ynleri de bir konu
hakknda bir fikre sahip olduktan zaman, ayn dili konuan insanlar ayn bir
kelimenin konuulmasndan ayn fikri ediniyorlar ise, bu takdirde sz konusu
kelimeyi tanmlamak faydasz olacaktr. nk, adsal tanmn esas gyesi,
kelimenin ak ve ayrt edici bir fikre balanmasdr^). Haklarnda btn
insanlann tabi olarak ayn fikre sahip olduktan ok basit eyler hakknda
durum budur. yle ki, sz konusu basit eyler, kelimelerle belirtildii zaman
oraya bazen bir takm mbhem eyler karm olsa da, o kelimeleri kullanan
herkes tarafndan ayn tarzda anlalm olur. nk onlann dikkatleri daima
aydnln mevcut olduu cihete ynelir. Bylece bir kelimeyi bir kavramn
yalnz ak olan ynne iaret etmek maksadyla kullananlar iin, sz konusu
kelimenin tanmnn bir mn ifade etmeyecei aktr(7). Mesel, zaman
kelimesinden tekil edilen farkl nermeler sebebiyle, bu kelimenin dellet
ettii fikir, mbhem hale sokulmutur, ncelik ve sonralk dikkate alnarak
sylenen zaman, hareketin lsdr nermesinde olduu gibi tanm da
yaplmtr. Bununla beraber bu tanm yapanlar dahi zamandan bahsettikle
rinde, onun tanm zerinde durmaz, dier btn herkesin ondan tabi olarak
anladklar eyden farkl bir ey dnmezler. Bylece mesel, bir ad, bir
kaplumbaadan daha az zamanda belli bir mesafe kateder denildii zaman,
buradaki zaman sznden cahillerin anladklar ey, limlerin anladndan
farkszdr^").
Bu mlahazalardan hareket eden Port-Royal Mantklar, daha da ileri
giderek her kelimeyi tanmlamann imknsz olduunu da sylyorlar().
nk, kelimeleri tanmlarken bu kelimelere balamak istediimiz fikri tyin
etmek iin dier kelimelere zarr olarak ihtiyacmz olacaktr, eer her
kelime tanmlanacak olur ise bu bizi zincirlemeye gtrecektir. O halde asl
tanmlanmayan ilkel terimlerde durmak gerekir. yle grlyor ki, ok
tanm yapmak istemek, yeterince tanmlamamak kadar byk hata
olacaktr('""). nk her iki durumda da tanmda olmamas gereken bir rakm
karklklara dlecektir.
2
- Adsal tanlarn gyesine uygun olabilmeleri iin iaret olunan ikinci
gzlem udur: Tanma yeniden ilve edilmesi gereken bir husus bulunmad
takdirde daha nce kabul edilmi olan tanmlarn deitirilmemesi
gerekir^1). Zira kullanm nceden kabl ettii takdirde bir kelimeyi687901
(686)
(687)
(688)
(689)
(690)
(691)

Bkz.. a.g.e.. s. 125


a.g.e., s. 125 vd.
a.g.e.. s. 126
a.g.e.. s. 126
a.g.e.. s. 126
a.g.e.. s. 126

106
anlatmak dima daha kolaydr. Bunun iin matematikiler tarafndan kabl
edilmi olan tanmlan deitirmek bir hata olur.
3
- Bu konuda dikkat edilmesi gereken nc husus da yle ifade
edilebilir: Bir kelimenin tanmlanmas gerektii zaman kelimelerin sahip
olduklan anlamlardan bsbtn uzak mnlar vermemek sretiyle kelimenin
kullanmna imkn nisbetinde uygun dlmelidir. Paralelkenar, izgi ile
biten bir ekildir eklindeki tanmda olduu gibi kelimeye kendi etimolojisi
ne btnyle ters den bir anlam baglanmamaldr("2) . Bu dncenin
sebebi, insanlarn bir fikri bir kelimeye bir kerre balam olmalar sebebiyle
o mnnn kolaylkla bozulamayacadr. Bir kelimeyi tanmlayarak ona
vermek istediimiz yeni mny, eski fikir daima geriye dneceinden
insanlara kolaylkla unutturacaktr^3)- yle ki, daha nce kullanmda hi bir
.anlam olmayan bir kelimeye onlar altrmak daha kolay olacaktr. Bylece
paralelkenar (paralllogramme) kelimesine, nceki kullanmnn aksine,
kenarlan paralel olmayan bir ekil mns kazandrmak, yerine mesel,
bara, izgi ile snrlanm bir ekildir demek daha doru olacaktr^*).
Fakat yalnzca tekine balayabilmek iin iki anlaml kelimeleri bu
anlamlarnn birinden tecrid etmekle iktif edilmelidir. Scaklkn, bizim
atee yaklatmz zaman sahip olduumuz bir his ile atete, bizim
hissettiimiz eye tamamiyle benzer olarak onda dndmz nitelik gibi
iki anlamda mterek kullanlndaki karmaklktan kanmak iin onu bu
fikirlerden birine, mesel, atee yaklatm zaman sahip olduum his
anlamna tatbik edip, bilkuvve scakl ifade etmek iin yakclk (ardeur)
diye yeni bir kelime kullanan kimse gibi("s). Bylece, ister yeni bir ad
kefedilmi olsun, ister eski bir ismin bulank anlam ak bir fikre tahsis
edilmi olsun, her iki halde de tanmlanan isim tanmla ortaya koyulmu,
daha dorusu tanmdan sonra var olmutur. nk, eski bir isim anlam
deitirdii zaman artk o da yeni bir isimdirf**).
Grlmektedir ki, Port-Royal Mantklarnn adsal tanm hakknda ileri
srdkleri btn grleri, zel ve farkl bir anlamda kullanlm olan
kelimelerin tanmlanmasna hasredilmektedir. Bunun iindir ki, adsal tanm
lar hakknda u mtlalar yrtebilmektedirler:
1
- Adsal tanmlar keyf (arbitraire) dir, tanm yapan bir ad istedii
fikrin temsilcisi olarak kullanmakta hrdr, yeter ki bu kelimeyi u anlamda692345
(692)
(693)
(694)
(695)
(696)

a.g.e., s. 127
a.g.e.. s. 127
a.g.e., s. 126
E. Goblot, a.g.e.. s. 125 vd.
LA LOGIOUE de PORT-ROYAL. s. 129

107
kullanyorum diye bakalarn uyarm olsun. Zaten onlar bir ad huss bir
fikre balamakta serbest klan da budur(*).
2 - Bu anlamda, kendi dilini bilen herkes, kendisi iin bir lgat yapabilir,
fakat bakalarnn sz konusu kelimeleri'kendi kulland anlamda kullanma
larn istemee hakk olmad gibi, onlarn kelimelere verecekleri zel
anlamlan izah etmee de mezun deildir(8).
3 - Yalnz, bir kelimenin hangi mnya tahsis edildiine dair bir
plnmz yoksa, onun genel mnsyla alnd izah edilir. Bu ekilde verilen
tanmlar ise asla keyf deildirler, fakat nesnelerin hakikatini deil kullanm
(usage)n hakikatini temsil etmee bal ve mecburdurlar. Eer kullanm
gerek olarak ifade etmiyorlar ise, yni, sz konusu kelimelerin izahi seslere
ve ayn ekilde onu kullanan kimselerin mtad istiml vastas ile ifade
edilmi olan ayn fikirlere dayandrlmyor ise, tannm yanl olduu
deerine vanlr. Port-Royal Mantklarna gre bu tanmlarn hi bir zaman
itirazdan vreste olmadklarm gsteren ey ite bu mlhazadr. nk,
kullanmn terimlere kazandrd dellet hegn mnakaa edilmektedir^*9).
Bylece, kullanma bal kalarak bir kelimenin hangi mnya dellet
ettiini izahi, insanlarn bir takm seslere balamakta mutabk k a ld k la r
fikirlerin aklanmasndan baka bir ey olmayan lgadar oluturan eyler
olm aln sebebiyle, her ne kadar gramercilerin sahas gibi grnyorsa da,
hkmlerimizin hatasz olmas iin bu konuda son derece nemli mlahaza
lar ileri srlebilir^). yle ki insanlar ou kez, kelimelerin her delletini
nazar- itibra almazlar, yni kelimeler, ekseriya grndnden daha fazla
mnya sahiptirler ve kelimelerin delleti aklanmak istenildii zaman,
onlarn zihinde meydana getirdikleri her intib temsil ve tasvir edilmez. Zira
telaffuzda ve yazda dellet etmek, bir sesi gzlerimize veya kulaklarmza
arptrarak zihnimizde ona bal bir fikir meydana getirmekten baka bir ey
deildir. O halde, ekseriya olan udur ki, bir kelime, hatta bir kelimenin zel
anlam olarak grnen fikir, ikinci derecede denilebilecek dier bir ok fikri
ortaya kartr, her ne kadar zihin onlarn izlenimini edinse bile yine de o
fikirlere dikkat edilnez(). Mesel, birisine sen yalan sylyorsun
denildii zaman, bu sz, sz konusu olan konu hakknda ilk fikre delleti
asndan bunun byle olmadn sen de biliyorsun demekten baka bir ey
deildir. Fakat yalan sylyorsun sz ana delletinin tesinde kullanmda
bir hakaret, bir tahkir fikri tar. Bundan da bu sz syleyenin muhatabna697801
(697)
(698)
(699)
(700)

a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,

s.
s.
s.
s.

s. 129
129
129 vd.
130

(701) a.g.e.. s. 130

108
hakaret etmekten endie duymad fikrine rahatlkla gidilebilir. Zaten bu tr
szleri hakaret-miz klan ve kk drc hale koyan ey de budur.
te bu tli derecedeki fikirler, bazen ortak bir kullanm vastas ile
kelimelere balanm deildirler. Fakat bu tr szler, sadece kendilerini
kullananlar tarafndan o tli derecedeki fikirlere balanmlardr. Yni bu
fikirler ancak bu suretle anlamlarna ilve edilmilerdir^). Bunu salayan da
hasseten, szlerimize fikrin bir btnln kazandran ve ayn zamanda
konuan kimselerin hareketlerinin, dncelerinin, hkmlerinin tasvirlerini
ilve etmek suretiyle, mny deitiren, arttran veya klten ses tonu,
jestler, yz ifadeleri ve dier baz tabii iaretlerdir. Bu bakmdan muhatabn
kulaklarnn duyaca derecede yksek sesle konumak yeteriidir diyen
kimse, szn bir paras kadar nemli olarak ses tonunun da mn ifade
ettiini bilmiyor, demektir. Bir fikri retmek iin kullanlan ses tonu
bakadr, tbir yerinde ise dalkavukluk iin kullanlan ses tonu bakadr,
bireyi hatrlatmak iin kullanlan ses tonu bakadr... vb.
Bylece, sesin muhatabn kulaklarna kadar erimesi, delleti asndan
yeterli deildir, bilhassa onun dellet ettirilmek istenen mnsnn ses tonu
vastas ile kulaa arptrlmas, hatta ona nfz ettirilmesi gerekir. Bunun
iindir ki, hi bir kimse birazck kuvvetlice kolundan tutulmu olan bir uan
efendisine kar, beyefendi alak sesle konuunuz, ben sizi iyi iitiyorum
demesini ho karlamaz, nk ton, hakaretin bir parasn tekil etmektedir
ve nakedilmek, iyice yerletirilmek istenen fikri zihinde oluturmak iin
zorunludur().
Port-Royal Mantklarna gre, bu tli derecedeki fikirler, bazen
kelimelere bile balanrlar, nk o fikirler, balandktan kelimeleri telaffuz
eden kimseler tarafndan haliyle vurgulanrlar. Ayn eye dellet eder gibi
grnen terimler arasnda bir ksmm hakaret-miz, bir ksmn tatl;
bazlarn mutevzi, bazlann saygsz... vb. yapan ey ite budur. nk,
ana fikrin tesinde bu farklln sebebi olan dier fikirlerin neye uygun
olacam insanlar artk ona balamlardr^0*). Onlara gre kelimelerin bu
ekildeki ifadelerini, onlarn gerek ve mecz kullanmlarndan ayrt etmek
gerekip70273405).
Bu hususta iaret edilmesi gereken bir dier ey de, hareketler ve
figrlerle ifade edilen fikirlerin basit slpla ifade edilenlerden daha canl ve
daha kuvvetli grnmeleridir. nk, basit slpla ortaya koyulan bir
(702)
(703)
(704)
(705)

a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,
a.g.e.,

s.
s.
s.
s.

130
131
131
131

109
ifadenin ancak plak bir hakikati beyn etmesi yerine, figrl ve hareketli
ifadeler bu temel fikrin tesinde konuan kimsenin ihtirasna da dellet
ederleri6). Bylece ay m bir ses eitli eylere dellet edebiliri7).
Port-Royal Mantklarna gre zamana bah olarak kelimelerde ortaya
kan anlam kaymalarnn baka kelimelerle aklanmas da adsal tanmn bir
dier eididir. lhiyyat sahasnda aratrmalar yapan ibrn din adamlarnn
Incile yaptklar hiyeler bu cinstendir. nk onlar bunu kendileri iin
deil bakalar iin yapmaktadrlarl8).
C PORT-ROYAL MANTIKILARINDA EYLERN TANIMI ILA
DEFINITION DE CHOSE)
Port-Royal Mantklar, eylerin tanmn, adsal tanmdan farkl
telkki etmektedirler, bu ikisinin biribirine kartrlmamas hususunda
dikkat ekmektedirler. nk, adsal tanmlarn prensip olarak alndklarn
dan keyf olmalarna karlk, eylerin tanmlan asl prensip olarak alnmadklanndan dolay bize bah deildirler; bir eyin gerek idesine mahpus ve
onun mahiyetine baldrlar. Bununla beraber eylerin tanmlan, akl
tarafndan tasdik edilmi olmas gereken nermeler gibi telkki
edilmilerdirl9).
Port-Royal Mantklan, eyler iin iki eit tanm kabl ederler:
1 - Bunlardan birincisi tam ve mkemmel bir tanm ekli olup Dfinition adyla karlanmaktadr.
2 - kincisi ise daha az tam olan bir tanm ekli olarak nitelendirilen
Descriptiondur(70678910).
1 - Dfinition, zsel sfatlanyla bir eyin tabiatm aklayan tanmdr.
Bu tr tanmda yer alan zsel sfatlardan mterek olanlar cins (genre),
yalnz tanmlanan eye ait olan huss sfatlar da ayrm (diffdrence) diye
adlandrlrlar7'1)- Bylece insan akll bir hayvandr, ruh dnen bir
cevherdir, cisim (corps) yaylan bir cehredir, Allah mkemmel varlktr
eklinde tanmlar yaplabiliri712).
Port-Royal Mantklarnn verdikleri bu misllerden birincisi hemen
btn mantk kitaplarnda rastlanan ve zsel tannm en ok bilinen
(706)
(707)
(708)
(709)
(710)
(711)
(712)

a.g.e., s. 133
a.g.e., s. 134
a.g.e.. s. 215
a.g.e., s. 215
a.g.e., s. 215
a.g.e., s. 215
Bkz. mer, KLSK MANTIK, s. 26

110
misllerinden biridir. kinci ve nc misller, bal bulunduklar Descartesc grn(7n) birer mahsul olarak kabl edilmelidir. Allah, mkemmel
varlktr eklindeki tanma gelince, kukusuz bu tanm da, Descartesn
grlerinden mlhem ve onun grlerine uygundur. Dier taraftan
Porhyrios da ayrmdan bahs ederken akll ve lmsz olma hussiyetlerini Tannnn kurucu ayrmlar olarak zikr etmektedir(TU). Bu dncelerden
hareket ederek sz konusu tanmda mterek sfat (cins) olarak varlk,
huss sfat (ayrm) olarak da mkemmel kavramlarnn alndklarn
syleyebiliriz. Bununla beraber yine de bu tanmn bir zsel tanm olup
olmayaca mnakaa gtrr. Zira, Allahn herhangi bir cinsi ve herhangi
bir ayrm olmadn ileri srerek, Onun, var olmas bu iki tmele dayanan
herhangi bir zsel, veya bunlardan birine dayanan bir ilintisel tanmnn
olamayacan, O nun iin yaplan tanmlarn bir ad aklayan nitelikteki
tanmlardan farksz olduu grn savunanlar da vardr(7137415).
Port-Royal Mantklar da tanmda yer atan cinsin sdece uzak cins
olmamasna dikkat etmenin yeterli olmayacan, bilhassa tanmlanann
yakn cinsinin tanma yerletirilmesi gerektii grndedirle^716).
Bazen bir ey kendisini tamamlayc (intgrante) blmleriyle de
tanmlana bilir, insan, bir beden ve bir ruhtan terekkp etmi bir eydir
sznde olduu gibi. Bu tr tanmlarda terekkp etmi bir ey ifadesi gibi
baz eyler vardr ki, cins yerini tutar; geri kalan ksm ise ayrm
yerindedir(717718920). Port-Royal Mantklarnn bu tr mrekkeplerin tanm ile
ilgili grleri tbn Snnn bu konudaki grlerini andrmaktadr(7U>).
2 - Description, tanmlanan eyi dierlerinden ayran, onun hakknda
herhangi bir fikir edinmek konusunda onu yeterince belirleyen kendine has
ilintileriyle (hassalanyla) tanmlanan ey hakknda herhangi bir bilgi veren
tanmdr. Bu bir tasvr niteliinde olup, dgfinition dan daha az
mkemmeldir(7v); otlarn, meyvalarm, hayvanlarn kendi ekilleriyle, byk
lkleriyle... vb. basit sfatlaryla tasvr edilmeleri description tarznda olan
tanmlardr; ir ve hatiplerin yaptklar tasvirler de bu trdendir(72u).
Port-Royal Mantklarna gre, hem dfinition ve hem de descripti
on trlerinden bir eyin sebepleri, maddesi, ekli, gyesi... vb. ile yaplan
(713)
(714)
(715)
(716)
(717)
(718)
(719)
(720)

Bkz. Porphyrios, a.g.e.. s. 43-44


Bkz. Gazzli, MYAR al-LM, s. 252
La LOGIOUE de PORT-ROYAL, s. 215
a.g.e.. s. 215 vd.
Bkz. tbn Sn, MANTIK al-MARIKIYYN, s. 41
La LOGIOUE de PORT-ROYAL, s. 216
a.g.e., s. 216
a.g.e., s. 216

111
tanmlar vardr. arklarnn dzenli hareketleri saatleri gstermee has
klnm olan bir duvar saatini, eitli arklardan meydana gelmi olan bir
demir makina diye tanmlamak gibi('-)
Port-Royal Mantklar, iyi bir tanmda zorunlu olarak bulunmas
gereken zellikleri de u madde ile ifade etmektedirler:
1 - Tanm tmel (niverselle) olmaldr,
2 - Tanm sdece tanmlanan eye has olmaldr,
3 - Tanm ak olmahdr(7U).
1 - Tanmn tmel olmas demek, tanmn tanmlanann btn fertlerini
iine almas, btn fertlerine eit derecede yklenebilir olmasdr. Bunun
iindir ki, Port-Royal Mantklarna gre, zaman hareketin lsdr
eklindeki tanm, belki gzel deildir. nk, zaman hareketin ls
olduu kadar, sknun da lsdr. Onun bu yn dierinden hi de az
deildir. yle grlyor ki, yle veya byle (hareket veya skn) halde
olsun, zaman yaratn sresinden baka bir ey deildir!7").
2 - Tanm sdece tanmlanan eye has olmal, yni yalnz tanmlanana
uygun olmal, tanmlanan konunun dnda olan her ey, tanmn da dnda
kalmaldr. Bunun iin elementlerin bozulabilir (paralanabilir) basit bir
cisim diye ortak tanmlan, iyi gibi grnmyor. Zira gk cisimleri de en az
onlar kadar basit olduundan, yeryznde olan benzer deiikliklerin
gkyznde olmadna inanmaya hi de hakkmz yoktur(7M). Bylece bu
tanm sadece tanmlanana uygun olmadndan gzel bir tanm deildir.
3 - Tanmn ak olmas gerekir, yni tanmlanan konu hakknda bizim
daha ak bir fikre sahip olmamza yaramaldr, tanmlanan eyden daha
farkl olmaldr ve ayn zamanda onun tabiatn anlatmak iin mmkn
olduu kadar ondan daha ak olmaldr. Tanmlanann temel hussiyetleri
hakknda bize hak vermee yardm edecek tarzda olmaldr. Port-Royal
Mantklarna gre tanmlarda esas olarak gz nnde bulundurulmas
gereken de budur. Onlara gre Aristotelesin tanmlarnn byk bir
blmnde eksik kalan da budur(,M). Nitekim onlar, Aristotelesin kuruluk,
nemlilik, soukluk, scaklk... gibi nitelikler ile, hayat ve ruh hakknda
yapt tanmlan mkemmel ve ak bulmazla^721734526). Chancelier Bacon, bu
(721)
(722)
(723)
(724)
(725)

a.g.e.. s. 216
a.g.e.. s. 216
a.g.e.. s. 216
a.g.e.. s. 217
Bkz. a.g.e.. s. 217

(726) Bkz. a.g.e.. s. 218

112
tanmlan hakl olarak bir adamn, ayakkab yapan bir canldr eklinde
tanmlanmasndan farksz bulmaktadr(7).
Port-Royal Mantklanna gre bu konuda daha fazla bir ey sylemee
gerek yoktur. Zira tanm, mantk ilkelerinden daha ziyde incelenen
maddenin bilgisine dayanr. yleyse ilimler, tanmlarn yaparken mantn
ortaya koyduu kurallardan ok, ele alnan maddenin bilgisine
dayanrlar().

(727) Bkz. a.g.e.. s. 218


(728) Bkz. a.g.e., s. 218

SO N U

KLSK MANTIK N TANIM TEORS

SONU
Bu aratrmamz gstermektedir ki. Mantk lminin gerek kurucusu
Aristoteles, tanm konusu ile uzun uzadya uramtr. nk tanm, Onun
esas gyesi olan isparin prensiplerindendir ve her zaman onun bir hareket
noktas olabilmektedir.
Aristotelese gre tanm, bir adn mnsm koyan veya bir nesnenin ne
olduunu, yni nesnenin mahiyetini ifade ve beyn eden bir szdr. Bylece
O nun ada ait ve nesnenin mahiyetine ait olmak zere iki eit tanm
kabl ettiini syleyebiliriz.
Ancak, bir ad ile var olmayan bir ey de ifade edilebilir, yleyse adn ne
ifade ettiini ortaya koyan tanm, gerek tanm olamaz. Gerek tanm
nesnenin ne olduunu, nesnenin mahiyetini ortaya koyan tanmdr.
Hlbuki, Aristotelese gre aktr k, bir nesnenin mahiyeti v a rl n d a n
ayr deildir. nk, bir nesnenin ne olduunu bilmek, onun var olup
olmadn bilmedike imknszdr. Var olduunu bilmeden bir nesnenin ne
olduunu aratrmak, phesiz hi bir ey aratrmamakhr.
Oysa, bir eyin varl iki tarzda bilinebilir: Ya eyin ilintileriyle, ya da
eyin sebepleriyle, yni eyi o ey yapan ey ile. lintiler vastasyla bir eyin
mahiyetinin bilgisine ulalamaz, yleyse, ancak bir eyin varlnn sebebi
bilindii zaman, mahiyeti bilinmi olacaktr. Bu ise ayn zamanda, o eyin
ferd ve belirli znn bilinmesidir. O hlde bu anlamda tanm, ze teallk
etmektedir.
Bununla beraber grlmtr ki, Aristotelese gre ilk anlamyla z,
bu insan, u at, bu aa... vb. gibi kendilerine iaret edebildiimiz
varlklara aittir. Ne var ki Ona gre fertler, ilmin konusu olamazlar,
tanmlanamazlar. Aksine, ilk zleri ihtiv eden ikinci zler, ilmin konuudur
lar, tanmlanrlar. lk zler varl temsil etseler bile, ikinci zler vastasyla
bilinirler. Bizim ilk zleri bilmemiz, onlara has bilgi ile deildir. yleyse ilk
zler, tanm vastasyla kendilerini isparin konusu olarak arzederler.
Bylece Aristotelese gre bir eyi tanmlayabilmek ve onun ne
olduunu bilmek iin iki eyi, yni, o eyin kendi cinsinden ortak olan klli
taraf ile, onu dierlerinden ayran kendine has niteliim tyin etmek gerekir.
Bu da, en genel kavramdan en zel olana doru bir kavram dzenlemesini,
det bir kavram hiyerarisini farzeder. yle anlalyor ki, Aristoteles byle
bir tertibin gerekten var olduuna inanmaktadr.
Bu dncelerden hareketle, Aristotelesin, gerek mnda sdece
trlerin tanmnn mmkn olduuna ulatna syleyebiliriz. nk, yakn
cins ve yakn aynm, yalnz tr hakknda sz konusudur. te bu, O nun

116
mrekkeb kavramlar iin ortaya koyduu temel bir t a n m eklidir, daha
dorusu tannm norml eklidir.
Bu karakterleriyle mahiyete ait olan tanm, hem biztih bir ilimdir, hem
de ilmin vastasdr. nk o, bir yandan zn bilgisini kazandrrken, bir
yandan da bize kesin bilgiyi kazandran ispatn prensiplerinden biri olmakta
dr.
Gerek slm Mantklarnn ve gerekse Klsik Bat Mantklarnn
tanm teorilerinin teekklnde en nemli rol, Aristoteles ORGANONumndur. Aratrmamazm drdnc ve beinci blmlerinden, bu anlalmak
tadr. Ayn kaynaktan gelien bu iki ayr anlay arasnda baz farklarn
olduu aktr. Fakat, muhtev ve teferruat ne olursa olsun, Onun tanma ait
fikirleri, hemen hepsinde teorinin zn tekil eder. Gerekte, tanmn
ada ve mahiyefe ait olmak zere yaplan ayrm Aristotelese dayandnhrken, eyin ne olduunu aklayan tanmm en mkemmeli olan, yine O nda
var (dan ekliyle, yakn cins yalan ayrm ile det formlletirilnitir.
. Madkourun da iaret ettii gibi, diyebiliriz ki, daha dzenli ve daha
metodlu olmak zere ibn Snda tanm, Aristoteleste tanmdr. u faikla ki,
bn Sn eyann tanmnda, temyiz ifade eden szleri de her hangi bir
anlamda ta n m kabl etmektedir. Bu da zn bilgisini ifade edenden ayrdr.
Hlbuki, Aristoteles'de gerek tanm, yalnz zn bilgisini hedef almaktadr.
Bunun iin de bn Sn, eylerin ta n m n Aristotelesten faildi olarak nce
Hadd ve Resm adlaryla ikiye taksim ettikten sonra, bunlar da tam ve
eksik diye blerek eya ile ilgili tanmm drt eklini ortaya koymaktadr.
Bu ayrann daha nce Frbde var olduunu gryoruz. Bununla beraber,
Ali Sami ve 1. Madkourun beyanlarna gre, slm Mantklarndaki
Resmin kayna, Galien (Ganos)den gelen descriptiondur.
Port-Royal Mantk! an da eyimin tanmm d^finition ve description diye ikiye ayrrlarken, birincisini slm Mantklarndaki Haddin,
dierini ise Resmin karl olarak almaktadrlar. Onlarn ad tanmlarnn
keyfilii hakknda ileri srdkleri dnceler ise, sanki bn Snnn
dncelerini andryor. nk bn Snda da adlarn tanm tamamen
sebepsiz ve kelimelerin tatbik edildii objelerin hakikatleri ile ilgisizdir.
Btn bunlara ramen, Klsik Mantkn tanm teorisinde, Aristoteles
ten beri deimeyen bir yan vardn Bu da onun, bir kavram snflamasn
Caizeden bir felsefi sistemin tanm teorisi olmasdr. Bundan dolaydr ki, o,
baz glklerle kar karyadr.
Bir kene btn objeler iin byle bir doru sn fla m a n n olduu
iddiasnda olan Aristoteles ve Onun dncesinde olanlarn ne dereceye
kadar haldi olduklar tartma konusudur. Daha Aristoteles hayatta iken bile

117
buna kar kanlar olmutur. Aristocularn zellikle organik alanda, asli
deimeyi kabl etmeyen tabi trlerin sabit ve srekli olduklarna dair
inanlar ise, biyoloji ilmindeki son gelimelerle altst olmutur. S. Mille ve
daha genel bir ifade ile Nominalistlerin, tamamiyle deiik tarzda bir tanm
grne sahip olmalar ve tanm, ferdin karakterlerinin tamam olarak
kabl etmeleri de phesiz kendilerince hakl bir sebebe dayanmaktadr.
Nitekim slm Dnyasnda da, slcler ile Kelmclar, Aristotelesin
anlaynda haddi inkr ederlerken, aym ekilde kendilerine gre hakl
olduklar sebepleri ileri sryorlard.
Fakat btn bunlar, bir teori olarak onun deerinden fazla bir ey
eksiltmez. O, formel mantn yalnz kavrama ait bir teorisi olarak deerini
koruyacaktr. Bir nesnenin tanmnda ise tanm, mantk ilkelerinden ziyade
tanmlanan maddenin bilgisine dayanr. Bunun iin de onun ayna hussiyetleri zerinde durmak yetecektir, yleyse, limlerin konularm ta n m la r k e n
mantk ilkelerinden ok ele aldklan eyin bilgisine d a y a n m a la r tabidir.

B B L Y O G R A F Y A

BBLYOGRAFYA
Abdnnafi: Fcm -I M utak, Cilt: I, stanbul-1297 H.
Abdurrahman al-ic: Mevkf (erheden: CurcAni, Seyyid erif), lstanbul-1292 H.
Ab al-Berekt al-Badd: KHAh al-M ateber B al-HIkme, CUt: I, Haydarabat-1357 H. (1.
bask)
Ahmed Cevdet: Miyr- Scdad, lstanbul-1303 H.
Ahmed Fuad al-Ehvn: saad H Ferfcryfa ai-Smzi Nald Abt O ta n
Maa Hayat
Ferferys ve FcUsifetlU, Kahire-1952.
Ali Sam! al-Ner: ai-Maatk al Sri, tskendenye-1955 (1. bask).
Aristoteles: Metaphysiqne, (trad. par Trieot), Paris-1951.
Kategoryalar, eviren: Hamdi R. Atademir, Milli Eitim Basmevi, Ankara-1963, (2. baslu).
nerme, eviren: Hamdi R. Atademir, Milli Eitim Basmevi, Ankara-1963, (2. bask).
Birtnd Analitikler, eviren: Hamdi R. Atademir, MilU Eitim Basmevi, lstanbul-1950.
tkind Analitikler, eviren: Hamdi R. Atademir, MH Eitim Basmevi, lstanbul-1967, (2.
bask).

Toplkler, eviren: Hamdi R. Atademir, MilU Eitim Basmevi, lstanbul-1967, (2. bask).
Poetlka, eviren: smail Tunal, Remzi Kiabevi, Ykselen Matbaas, lstanbul-1963.
ATADEMR, Hamdi Ragp: Ariston u Mantk ve bkn Anlayd, Ankara niversitesi lUhiyyat
Fakltesi Yaynlan, niversite Basmevi, Ankara-1974.
Isagoji Tercmesi nsz, Atademir Yaynevi, Konya-1948.
Organon Tercmesi-I nsz MilU Eitim Basmevi, Ankara-1963.
al-BEYDY, Abdullah b. mer: MetaHVI-EzAr aU TaviH*T-Envir, erheden: Mahnud b.
Abdurrahman al-tsfahn, lstanbul-1305 H.
BNGL, Abdulkudds: GetenbevTnm Mantk Anlaya (Baslmam doktora tezi), Ankara
niversitesi llhiyyat Fakltesi, Ankara-1978.
BORAC E.: hn-I Mantk, eviren: Reat Nuri, lstanbul-1330 H.
BOLAY, M. Naci: F irib ve tbn S b lda Kavram Anlay, (Baslmam doktora tezi), Atatrk
niversitesi slm limler Fakltesi, Emnm-1976.
BOLAY, S. Hayri: Aristo M etafblil ile Gazzifl M etatUUn Karriatmlmaa, Kalem
Yaynlan, lstanbul-1980.
COP, Irving M.: Introdnction to Logic, New Yofc-1953.
al-CURCN, Seyyid erif Ali b. Muhammed: HAfiye-l Kflbrft alk ark al-Metllal-Evr,
lstanbul-1303 H.
TarK t, lstanbul-1318 H.
al-DEVVN, Celaleddin Muhammed b. Esad: Hiiye i l i ri-Tchrih, stanbul-?.
al-EBHER, Esir'd-Din Mufaddal b. mer: tmnd, lstanfaul-1312 H.
al-FRB: al-ElOz al-Mstamde fi al-Mantk, nereden: Muhsin Mehdi, Beyrut-1946.
Risfiletu CanTIT-Mantkyyetis-Senialye, Hamleliye, no: 812.
Uyn al-Mesiil, Kahire-1910.
FENR, Muhammed b. Hamza: Blsah I Eshiyye, lstanbul-1304 H.
al-GAZZL: Makasld H-Fetteife, M atbaats-Side, Msr-?.
Mehakk al-Nazar fi al-Mantk, nereden: Muhammed Bedrddn al-NisAnl, Beyrut-1966.
Ml*yir al-'thn fi Fcnn al-Mantk, nereden: Muhammed Mustafa AbuVlft, Msr-1972.
al-GAZZL: aFMmtafa Min bm al-Usl, nereden: Muhibullah b. Abd al-ekr, Badd1322 H.
GELENBEVt, smail Efendi: Burhan, lstanbul-1306 H.
Hiiye al-Burhan, lstanbul-1306
Hiiye a li Mir al-Tehzib, lstanbul-1288 H.
arh-i tsauci. lstanbul-1275 H.
GOBLOT, Edmond: TnM de Logtqae, (priface de M. Emile Boutrous), sepilime dition,
Paris-1941.

KLSK MANTIK N TANIM TEORS

122
al-HAREZM, Ab Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Ysuf: Mefetlh al-Ulm, Msr-1342
H.
tbn Hazm al-Endulus: al-Takrib II Hadd al-Mantk ve al-Mcdha) ileyh, nereden: hsan Abbas,
Beyrut-1959.
!bn SNA: Kltfib aFHodfid, ehid Ali Paa, no: 2725/51.
al-lfirfit ve al-Tenbtht, nereden: Sleyman Dnya, Kahire-1960.
KasdetT-Mzdevic*, nereden: Muhibbd-Din al-Hatb, Kahire-1910.
Mantk aFMankyym, nereden: Muhibbud-Dn al-Hatb, Kahire-1910.
al-Necit, nereden: Muhykldm Sabri al-Kurd, Msr-1938.
Hafilin tbn Stnfi (Uyn al-HlIunet), nereden: Hilmi ziy Olken, Trk Tarih Kurumu
Basmevi, Ank.-19S3.
al-tfl, nereden: brahim Madkur, Kahire-1959.
smail Fenni (Ertufin): Lugate-i F dafe, Danl-Funn Edebiyyat Fakhesi Neriyat, Devlet
matbaas, stanbul 1927.
smail Hakk (zmirli): Felsefe Dersleri, Hukuk Matbaas, lstanbul-1330 H.
Kfitlb elebi: Kef al-Zunn, ck: I-II, lstanbul-1975.
al-KAZN, Necmd-Dn mer b. ali: emsiyye, lstanbul-1325.
KEKLK, Hihat: slm Mantk Tarihi ve FfirM Mant, dit: I-II, stanbul niversitesi
Edebiyat Fakltesi Basmevi, Istanbul-1969-1970.
al-KND: Asulujya, Sivrili no: 179/
al-Feisefetul-lJl, Ayasofya, no: 4832/52.
KYEL, Mbahat Trkler: Aristoteles ve FArfibPnln Vakk ve Dnce retileri, Ankara
niversitesi D.T.C.F. Yaynlan, niversite Basmevi, Ankara-1969.
Ffirbtnin Baz Mantk Eserleri, D.T.C.F. Dergisi, dit: XVI, say: 3-4, Eyil-Aralk 1958.
LALAND A.: Vocabulalre Technk]Be et Critlque De la PhUosophle, Dixme 4dition,
Paris-1968.
La Logkue de Port-Royal, (AntoDe Arnauld et Pierre Nieole, La Logkjue ou Lart de Penser),
Par Introduction de Louis Marin, Imprimerie Oberthur, Rennes-1978.
MADKOUR, brahim: Lorganon DAristote dans Le Monde Arabe, (seconde dition),
Librairie Phik>sophique J. Vrin, Paris-1969.
al-if-II Mukaddime, Kahire-1959.
Muhammet Fevzi (Edimev): Seyfl-Gulttb arfa al Mugnlt-Tuilib. lstanbul-1284 H
Hnlsatl-Mizn, Jstanbul-1301 H.
Muhammed Hlis: M rn al-EzhAn, Mahmut Bey Mat., istanbul-1324 H.
Muhammed b. Haan (Magnisevi): MonTt-Tullb, stanbul 1299 H.
Mustafa Glib: Aristo, Mcktebetl-Hill, Beyrut-1979.
bn Snfi, Mektebetl-Hill, Beyrut-1981.
NER, Necati: Fransz Sosyoloji Okuluna Gre Mantm Menei Problemi, Ankra niversitesi
llfihiyyat Fakltesi Yaynlan, niversite Basmevi, Ankara-1977.
Kifisik Mantk, Ayyldz Matbaas, Ankara-1970.
Tanrfmfitan Sonra Trkiyede tm ve Mantk Anlay, Ankara niversitesi llhiyyat
Fakhesi Yaynlan, niversite Basmevi, Ankara-1967.
PORPHYROS: l&agojl, eviren: Hamd R. Atademir, Atademlr Yaynevi, Konya-1948.
al-RZ, Kutbud-Dn: Tahrir al-Kavfild al-Mantkyye C ark al-emslyye, lstanbul-1323 H
Levfiml'ul-Esrfir II arfa MetfiUTFEnvfir, Istanbul-1303 H.
al-RZ, Muhammed b. mer b. Hseyn Fahrud-Din: Kdfima Giri, (ai-Muhassal), eviren:
Hseyin Atay, Ankara niversitesi llfihiyyat Fakltesi Yaynlan, niversite Basmevi,
Ankara-1978.
al-Mebfihis al-Mankyye, dit: I, Tahran-1966. Rcsllu hvfinis-Salfi, Beyrut-1957.
REY, A.: Leon de PhUosophle (Logkjue, Moral et Philosophe Gfinrale), Sineme fidition,
Paris-1923
Seyyid mer bn Slih (Tokatl): DAna-Nfid, lstanbul-1287 H.

123
l-SUHREVERD: Mecnm'a II al-Hlkme al-lhlyye. lstanbui-1945. avk!, Ahmed b. Abdul
lah: Iliiye'al al-FenAr, Matbaa- mire, Istanbul-1291 H.
Taftazni, Sad'd-Din Mesd tbn mer: Tehzib al-Manhk ve al-Kdim, stanbul-?.
al-Tahnuvt (al-Tahnawt), Muhammed b. Al: Ke&Aft Istlaht al-Fun, dit: I-II, Calcta1862.
TRICOT, J.: T raitl de Logkue FormeHe, Trois 6ditk>n, Parls-1973.
al-TSl, Nsrud-Dn: arb al-lgftrit ve al-TenMht, nejreden: Sleyman Dnya, Kahlre-1960.
al-URMEVt, Sircd-Dtn Muhammed b. Eb Bekr: M e tttH 'U M r, tstanbul-1303.
LKEN, Hilmi Ziya: Genel Felsefe Dersleri, Ankara niversitesi lhiyyt Fakltesi Yaynlan,
Ankara niversitesi Basmevi, Ankara-1972.
VlRIEUX-RAYMOND, A.: La Logtqte FonneUe, Paris-1967.
VON A STER, Emst: Bilgi Teorisi ve Mantk, eviren M adt GOkberk, stanbul niversitesi
Edebiyet Faltesl Yaynlan, lstanbul-1972.

You might also like