You are on page 1of 501

Kltrlerin Yorumlanmas

Clifford Geertz
(1926-2006)

Alannda byk bir etki yaratm olan Amerikal antropolog.


II. Dnya Sava srasnda donanmada grev yaptktan sonra Antioch
Collegete ve Harvard niversitesinde felsefe alannda ihtisaslat.
1960-70 yllar arasnda Chicago niversitesinde antropoloji
okutmasnn ardndan Princeton niversitesinde toplumbilim
profesr olarak alt. Simgesel ya da yorumsamac antropoloji olarak
adlandnlan akmn bu alandaki nc ismi olan Geertz, edebiyattan
gnlk yaama kadar geni bir aratrma sahasn antropoloji disiplini
iinde irdeledi. Gneydou Asya ve Kuzey Afrikada yapt almalar,
kltr miras alnm kavramlar yoluyla iletiimde bulunan insanlar
dizgesi etrafnda kuran ve yeniden kuran bir anlayn temellerini att.
Bugne dek onlarca dile evrilen balca yaptlar arasnda The Religion
of Java (1960), slam Observed, Religious Development in Morocco and
1ndonesia (1968), Negara: The Theare State in the Nineteenth Centura
Bali (1980), Works and Lives: The Anthropologist As Author (1988) ve
Available Light: Amhropological Reflections on Philosophical Topics (2000)
saylabilir. Yazann Dost Kitabevi Yaynlar arasnda daha nce kan
eseri: Yere! Bilgi; Trkesi: Kudret Emirolu (2000).

Hakan Gr, A nkara niversitesi D T C F ngiliz Dili ve Edebiyat blmnden mezun oldu. Srasyla TrkIngiliz Kltr D em ei ve Bilkent niversitesi Hazrlk O kulunda ngilizce retmenlii yapt. O rta Dou
Teknik niversitesinde ngilizcenin yabanc dil olarak retimi alannda eviri retimi konusu ile yksek
lisansn, A nkara niversitesi Sosyal Bilimler Enstitsnde Trkenin yabanc dil olarak retimi alannda
szlk oluturma almas ile de doktorasn tamamlad. A . . Sosyal Bilimler Enstitsne bal Trkenin
retimi blmnn lisansst programnda retim eleman olarak grev yapt. Halen akadem ik almalanna Alm anyada devam etmektedir.

G eertz, C liffo rd
K ltrlerin Y orum lanm as
ISBN 9 7 8 -9 7 5 -2 9 8 -4 1 9 - 6 / Trkes; H akan G r / Dost K itabevi Y aynlar
Mays 2 0 1 0 , A n ka ra , 4 9 6 sayfa
A n lro p o lo ji-K lt r A ntro p olo jisi-E tno g ra fya -D izin

KLTRLERN YORUM LANM ASI

Clifford Geertz

DOST
kitabevj

T he nterpretation ofCultures
CLIFFORD GEERTZ
Basic Books, A Member of the Perseus Books Group, 1973
First published in the United States by Basic Books
A Subsidiary of Perseus Books L. L. C.

Bu kitabn Trke yayn haklan


Dost Kitabevi Yaynlarna aittir.
Birinci Bask, Mays 2010, Ankara

ngilizceden eviren, Hakan Gr

Teknik hazrlk, Mehmet Dirican - Dost ITB


Bask ve cilt, Pelin O fset Ltd. ti.;
Ivedik Organize Sanayi Blgesi, Matbaaclar Sitesi
588. Sokak No: 28-30, Yenimahalle / Ankara
Tel: (0312) 395 25 80-81 Fax: (0 3 1 2 )3 9 5 25 84
D ost Kitabevi Yaynlan
Merutiyet Cad. No: 37/4 Yeniehir 06420, Ankara
T e l (0312) 435 93 70 Fax: (0312) 435 79 02
ivxmv.dostyayinevi.com bi/gi@dost^ayinevi.com

indekiler

2000 Basmna nsz


nsz

7
11

I.
K sm
1

Youn Betimleme: Yorumsal Bir Kltr Kuramna Doru

17

II.
Ksm
2
3

Kltr Kavramnn insan Kavram zerindeki Etkisi


Kltrn Geliimi ve Zihnin Evrimi

51
74

III.
Ksm
4
5

Kltrel Bir Dizge Olarak Din


Ethos, Dnya Gr, Kutsal Simgenin Analizi

109
152

6
7

Ritel ve Toplumsal Deiim: Ja v a dan Bir Omek


ada Bali de sel Dnm

169
198

IV .
K sm
8 Bir Kltrel Dizge Olarak deoloji
9 Devrimden Sonra: Yeni Devletlerde Ulusuluun Kaderi
10 Btnleyici Devrim: Yeni Devletlerde
lksel Duyarllklar ve Sivil Siyaset
11 Anlam Siyaseti
12 Gemiin Siyaseti, Gelecein Siyaseti: Yeni Devletlerin
Anlalmasnda Antropolojinin Kullanm Hakknda Baz Notlar

221
264
285
342
359

V.
Ksm
13 Ussal Yaban: Claude Levi-Straussun
almalar zerine Bir nceleme
14 Balide Kii, Zaman ve Davran
I 5 D erin Oyun: Balililerin Horoz Dv zerine Notlar

377
393
446

2000 Basmna nsz

T m n o n yl k ad ar n ce, efsaneletirilm i altm l yllarn balarnda


kalem e aldm bu m akaleleri derlem e iine yetm ili yllarn balarnda
giritiim de, onlar yazann ben olm am dnda ne tr bir ortak noktalar
bu lu ndu u ndan em in deildim . B un lardan bazlar birka yl altm
Endonezyay konu alyordu; birka tan esi benim saplant haline getirdi'
im kltr dncesini konu alyordu; dierleri din, politika, zam an ve
evrim zerineydi. Z am anla bunlar arasnda en byk ne - y a d a kt
n e - k av u acak olan d a (M arkslm ileri gelenleriyle dierlerini kuru
kalabalk gibi gsterm ekteydi) B ali halk arasnda yaygn bir yere sahip
olan horoz dv n n d ah a derin anlam lar h akkm d aki old u ka tu h af
bir m akaleydi. Bir araya geldiklerinde bir btn oluturuyorlar myd - bir
kuram , bir bak as, bir yaklam ?
Bu i iin, m antk bir yana, bir balk bile yoktu elim de. M eaning
and Culture (A n lam ve Kltr) adn verm eyi d nm tm am a Basic
B o o k staki editrm ve m akaleleri derlem e fikrini de ilk dile getiren kii
olan m erhum M artin K essler hakl olarak bu n d an pek h olan m ad -s r f
balk olsun diye nerildii ok belliydi ve konu h akknda bir fikir verm ekten u zak t- ve beni genel bak am gzler n ne serecek uzun,

analitik bir tantm yazm aya ynlendirdi. G en el bir bak am n bu lu n


du u ndan haberim olm adn syledim . O d a (o zam anki editrler de
editrd dorusu), A rarsan bulursun, dedi. Bylece, Y oun Betim lem e:
Y orum sal Bir K ltr K uram n a D oru balkl blm oluturdum ; bu
arad a d a hem bir bak as hem de o zam an dan beridir koruduum bir
slogan kefetm i oldum .
lerin bu biim de tersine sralan - n ce yazy yazyorsunuz, ardndan
d a ne h akknda yazdnz kefediyorsunuz- tuhaf, h atta sam a grn e
bilir, am a, bence, en azndan ou zam an, kltrel antropolojide stan dart
yordam bu. Yksek lekli bilim ve yksek lekli teknikler kullandklarn
ileri srenler bir yana, zenle kodlandrlm ve dizgeli biim de uygulan
m yordam lar yoluyla denetleyeceim iz ok iyi ekillendirilm i fikirlerle
yola kmayz. Gittiim iz uzak yrelere ya d a -b u g n lerd e d ah a d a sk
o la ra k - dah a yakn blgelere neleri in celem ek isteyeceim ize ve bunlar
nasl inceleyeceim ize ilikin birtakm genel kavram larla gideriz. Sonra,
gerek ten de, bunlar inceleriz (ya da, d ah a ok, d ah a ilgin olduklarn
kefettiim iz b ak a eyleri incelem eye koyuluruz) ve bunun ardndan da
aslnda her ikisi de yanltc olan notlarm z ve anlarmz gzden geir
meye girierek bir eyleri netletirecek ya d a bir eyler h akknda bize ya
d a bakalarna ait yerleik grlerde yararl revizyonlara yol aabilecek
neler kefetm i olabileceim izi bulm aya alrz. Bu srecin rn olan
yaz d a b u n a uygun olarak aratrm a nitelikli, kendi kendisini sorgulayan
bir yazdr: yazy ekillendiren ey de son rad an blm lerden olum u bir
kitap biim inde dzenleniinin ve izleksel m onografilerin tesinde, o
yaznn retim ine n ed en olan olaylardr.
Eserin bu tam am lan m a aam as -y e n id en bir yerlere gidiim ize ya
d a b a k a k o n u larla ilgilenm eye balaym za k a d a r - tam am lan m as
son u olarak hem ok nem li hem de el abu kluuna getiriliveren bir
itir. nem lidir, nk bu son aam a olm adnda elimizde bir btne
gereksinim duyan paracklar, taslaklar ve ksack zetler kalakalr. El
abu klu u ierir, n k birbiri ard n a geliveren yaplar san k i gven
duyularak onaylanm , zerinde uzun sre dnlm bir tez gibi sunar.
A ntropolojik tartm alar -Kltrlerin Yorumlanmas da kesinlikle bu trden
bir tartm a - tpk onlar gerekli klan sendelem eler gerekletikten sonra
getirilen bahanelere benzerler.
A k la ister n ced en ister son rad an gelm i olsunlar, genel ifadeler benim youn b etim lem e blm nde oluturm aya zorunlu brakldm
trden ifadeler (bu, eserim in hem yn hem de etkisi asn dan ok iyi

o ld u )- antropolojide yalnzca belirli sorgulam alara ilikin yorum lar olarak


anlam tam aktadr, tpk kitabn geri kalann oluturan lar gibi. Bunlard an ayrldklarnda ise bir eyler v a at ed en notlar, bom bo kutular, olas
olaslklar olarak gzkrler. Dzeni bozulan bir Jav a cenaze trenine, Bali
halknn zam an ve kim lik kavram larna, glge oyunlarna ya d a H indu
geleneklerine ve, elbette, horoz dv zerinden hayvanlar yoluyla
yanstlan stat rekabetinin kendine zg m elodram na ilikin paralar bu
daha genel ifadelere yalnzca youn betim lem e blm nde deil, Kltrel
Bir Dizge O larak D in , K ltrel Bir Dizge O larak deoloji ve K ltrn
Geliim i ve Zihnin Evrim i gibi blm lerde de sahip olduklan dndrm e
gcn ve inandrcl kazandrm aktadr. lk balardaki kararszlm a
karn, ite size kitap derseniz kitap, blm derseniz blm ler; stelik
btn olarak d a bilgilendirici bir ritm e sahip.
Kitap yaymlanal neredeyse eyrek yzyldan fazla oldu. H em dnyada
hem de antropolojide gerekleen o n ca eyin ardndan kitabn yeniden
baslm as belki de o zam anlar balattm konulardan bazlarnn izlenmeye
deer olduklarnn gstergesi olabilir. N e olursa olsun, ben hl onlarn
peindeyim .
Clifford G eertz
Princeton
A u stos 1999

nsz

Bir antropolog, titiz bir yaym cnn zorlam asyla, yksek renim ini tam arnlad zam an izleyen on be yllk sre iinde neler yaptn ya da
yapm aya altn bir tr gem iin m akaleleri sergisi biim inde derlemeye
baladnda, karsna iki zor karar km akta: neler ierilmeli ve ierilenler
de on lara yakacak bir biim de nasl ele alnm al. T oplum bilim dergileri
ne yazlar yazan bizlerin iinde bir yaym lanm am kitap yer alm akta ve
gittike artan sayda toplum bilim ci de bunlar yaym lam akta; hepim iz de
bugnk halim izle gem iteki halim izden d ah a iyisini yapabileceim izi
hayal eder ve kendi alm am z zerinde baka bir editrn kalkm asna
asla taham m l edem eyeceim iz dzeltm eleri gerekletirm eye hazrda
bekleriz. Kiinin kendi yazlarnn girift yapsndaki ekilleri bulup karm a
ya abalam as o ekilleri kendi yaam nda bulup karm as kadar rktc
olabilir; her ey olup bittikten sonra, deseni dokuyuverm ek - ben aslnda
unu dem ek istem itim - old uka youn bir drtdr.
B en bu kararlardan ilkini, bu koleksiyona yalnzca kltr kavram yla
-a k ta n ya d a dolayl bir b iim d e- ilikili olan m akalelerim i alarak kar
ladm . Bu m akalelerin byk ounluu, aslnda, kuram sal tartm alar
olm aktan ziyade grgl alm alar niteliinde, nk toplum sal yaam n

ivediliklerinden ok fazla uzaklatm da huzursuzlayorum . F ak at bu


m akalelerin hepsi de, tem el olarak, her bir rnek durum da, kltrn ne
olduuna, kltrn toplum yaam n da ne rol oynadna ve kltrn
doru drst nasl incelenebileceine ilikin belirli -b azlarn a gre de
tu h af- bir gr dah a da ileri gtrm eyi am alam akta. K ltrn yeniden
tanm lanm as bir antropolog olarak benim belki de en kalc ilgi alanm
olutursa da, ayn zam an da youn olarak ekonom ik gelim e, toplum sal
rgtlenm e, karlatrm al tarih ve kltrel ekoloji alanlaryla d a ilgilen
dim ; bu ilgi alanlarna, kydan keden deinilm eleri dnda, burada yer
verilm edi. Bylece, ilk bakta bir m akaleler derlem esi olan bu alm a,
um duum dorultuda, bir tr tez haline gelecektir - bir som u t analizler
serisi boyunca gelitirilen bir kltr kuram tezi. O ld u k a dank bir
m eslek yaantsnn ve ard n d an d a yazdm g ib i... biim indeki bir
eletirisi olm aktan ziyade, bu kitabn dile getirecei bir gr var.
kinci kararla baa km ak biraz dah a zor oldu. G en el olarak, yaym
lanm eserler hakknda kolay kolay deim eyecek bir gre sahibim en azndan, eer ok fazla deiiklie gereksinim duyuyorlarsa, belki de
hi yaym lanm am alar gerektii iin; bunlarn yerine her eyi hale yola
so k acak yepyeni bir eyin yazlm as d ah a hayrl olur. A yrca, kiinin eski
tarihli alm alarna farkl grlerini ekleyerek kendi yanl yarglarn
dzeltm esi de b an a pek drstlk gibi gelmiyor; bu d a insann m akaleleri
derlerken sergilem eye alt dnce geliim ini glgelem ekte.
A n cak , btn bunlara karn, tartm ann znn ciddi biim de etk i
lenm eyecei durum larda, her eyi ilk bata yazld biim de brakm ann
ya m odas gem i bilgileri bo yere verm ek anlam n tayaca ya da
hl geerli olan bir gr artk gncelliini yitirmi bir olaylar setiyle
ilikilendirerek zayflataca durum larda son rad an gerekletirilecek bir
p ara dzenlem e savunulabilir.
A ad a yer alan m akalelerde iki yerde bu grleri uygun bularak
ilk yazdklarm zerinde baz deiiklikler gerekletirdim . B u n lardan
ilki, kinci K sm da kltr ve biyolojik evrim konulu iki m akalede oldu;
zgn m akalelerde verilen fosil tarihleri artk kesinlikle eskim i durum
dayd. Fosillere ynelik tarihler, genel olarak, artk d ah a d a eski tarihlere
uzanyor ve bu deiiklik karsnda zgn grlerim de hibir deiiklik
olm adna gre d ah a yeni tahm inleri m akalelere eklem ekte bir zarar
grm edim . Bugn arkeologlar drt ya d a be m ilyon yl n cesine tarihle nebilen fosilleri bulup karrken tm dnyaya A u stralop ith e cin elerin
bir m ilyon yl n cesin e k ad ar uzandklarn ilan etm ekte bir anlam yok.

kincisi, D rdn c K sm da, Btnleyici D evrim balkl X . B l m le


ilikili; burada, m akalenin kalem e alnd 1960larn ban d an beri ger
ekleen -d ey im yerindeyse- tarih ak p aragraflardan bazlarnn tu h af
biim de yorum lanm asna yol am akta. N sr ldne, P akistan ikiye
blndne, N ijerya fed eratif yapdan syrldna ve K om nist Parti de
Endonezya sahnesinden ekildiine gre, sanki btn bunlar gereklem e
mi gibi yazmay srdrm ek grlerin doallm glgelem ek olur; oysa,
ben bu grlerin h l geerli olduklarn dnyorum - H in d istan da
artk N eh ru nun kendisi deil de kz iktidarda olsa ve M alay Cum huriyeti
genileyerek M alezya Federasyonu haline gelm i olsa bile. Bu nedenle,
bu m akalede iki trden deiiklik gerekletirdim . Birincisi, tm celerin
zam anlarn deitirdim , tm celer kattm , bir iki yere dipnot yerletirdim
ve m etnin san ki son on yl hi gereklem em i izlenim i verm esini e n
gellem eye altm . F ak at grm gelitirm e ynnde m etnin znde
hibir ey deitirm edim . kincisi, rnek olarak aldm tarihlerin her
birine m akale yazldndan beri gerekleen gelim elerin anlatld ksa
bir p aragraf ekledim ve bu ekilde, hi deilse, bu gelim elerin m akalenin
dah a eski tarihli olaylar balam nda ele ald konular asn dan geer
liliinin srdn gsterm ek ve bir kez d ah a R ip V an W in k le etkisini
datm ak istedim . U fak tefek yazm ve dilbilgisi hatalarnn dzeltilm esi
(ve tutarllk asndan gnderm elerde bulunm a biem inin deitirilm esi)
dnda, kitabn geri kalan hi deitirilm edi.
A n c ak , u anki kon um um u olabildiince genel bir ad an ortaya
koym a abasyla yeni bir blm -b irin ci blm ekledim . Blm lerde
ele alnan kon ulara ilikin grlerim geen on be yl iinde evrim g e
irdii iin, aslnda belirli konularn bu giri blm nde ortaya konulm a
biimiyle yeniden yaym lanan m akalelerin bazlarnda ortaya konulm a
biim i arasnda baz farkllklar grlm ekte. lk balarda ilgimi ek en baz
konular - rn ein , ilevselcilik- bugn zihnimde d ah a az yer tutarken
d ah a son ralan ilgimi eken baz konular - rn ein , gstergeb ilim - imdi
dah a fazla yer tutm akta. F ak at kronolojik bir sralam a yerine m antksal
bir sralam ada su nulan bu m akalelerdeki dnce eilim i b an a tutarl
grnm ekte ve giri blm de bu dnce eilim inin ne olduunu dah a
net ve dizgeli bir biim de belirtm e abasn tem sil ediyor: ne sylem ekte
olduum u sylem e abasn.
1) Washington Irvingin bir yksnde yer alan, 20 yl uyuyan ve uyandnda dnya
konusunda hibir bilgisi olmayan karakter, (.n.)

zgn m akalelerde yer alan teekkr blm lerinin tm n kaldr


dm. B an a yardm edenler yardm c olduklarn ve hem de ne k adar ok
yardm c olduklarn biliyorlar. T e k um udum bunu benim de bildiim i
im diye kadar anlam olm alar. Y arattm karkla adlarn bir kez
d ah a kartrm ak yerine, izin verirseniz, tu h af bir yol izleyerek, dnyann
hibir yerinde ei benzeri olm adna inandm trden bir akadem ik
alm a ortam n b an a salayan olaan st akadem ik kurulua teek
kr edeceim : eitim grdm H arvard niversitesi T op lu m sal likiler
Bl m ne, on yl boyunca retim grevlisi olarak altm C h icago
n iv e rsite si A n tro p o lo ji B l m ne ve h alen alm a k ta olduum ,
Prin ceton daki Y ksek A ratrm alar E n stits ne. A m erikan niversite
dizgesinin uuk ya d a eskisinden beter olm akla suland bir dnem de
benim tek syleyebileceim, benim am dan adeta bir kurtarc olduudur.

Ksm

Youn Betimleme:
Yorumsal Bir Kltr Kuramna Doru

i
Philosophy in a New Key balkl kitabnda, S u san n e Langer, belirli fikir
lerin en telektel alan a inanlm az bir gle giri yaptklarn belirtir. Bir
an d a o kadar ok sayda tem el sorunu zm lerler ki san ki btn tem el
soru n lar zm leyecekm i, b t n b u lan k kon ular n etletirecekm i
gibi bir izlenim brakrlar. H erkes yepyeni bir pozitif bilim in sihirli kaps,
etrafnda kapsam l bir analiz dizgesinin oluturulabilecei kavram sal bir
od ak n oktas olduunu dnerek bu fikirlere drt elle sarlr. Bir sreli
ine kendisi dnda her eyi bir kenara itiveren byle bir m uazzam fikir
m odasnn aniden ortaya knn nedeni, L an gera gre, b t n duyarl
ve ak tif zihinlerin bir an d a on u kullanm aya ynelm eleri gereidir. O n u
her balan tda, her am a iin kullanr, on un kat anlam nn olas uzant
larn, genelletirm e ve trevlerini teker teker deneriz .
A n cak, bu yeni fikre ainalk kazanmamzn, bu fikrin kuram sal kav
ramlarmzn genel daarcnn bir paras haline gelm esinin ardndan,
beklentilerim iz on un gerek kullanm alanlarna ynelir ve fikrin ar
poplerlii son a erer. Birka ateli taraftar onun evrenin anahtar olduu
grnde direnmeyi srdrrse de, onlar kadar sabit fikirli olm ayan d
nrler bir sre sonra fikrin gerekte rettii sorunlara eilmeye balarlar.

O n u uygulamaya ve uygun olduu alanlarda ve geniletilebildii lde


geniletm eye alrlar; uygun olm ad ya d a geniletilem edii durum larda
da kullanm am ay seerler. G erekte, zgn bir fikir, entelektel zrhmzn
deim ez ve uzun sreli bir paras haline gelir. Fakat o bir zamanlar sahip
olduu heybetli, ok ey vaat eden, uygulanm as durum unda sonsuza kadar
kalacakm grnts veren boyutundan artk eser yoktur. Termodinam iin
ikinci yasas, doal eleme prensibi, bilinalt m otivasyon kavram ya d a re
tim yollarnn rgtlenm esi her eyi aklam az, h atta insana zg eylerin
tm n bile aklam az, am a yine de bir eyleri aklar. V e bizim ilgimiz de
ite bu eyin ne olduunu bulmaya, fikrin ne kavutuu ilk anlarda ortaya
kard birok sahte bilim iinden syrlmaya kayar.
A sln da, bunun tem el dzeyde n em tayan btn bilim sel kavram
larn gelim e biim i olup olm adn bilm iyorum. A m a, hi kuku yok
ki, bu kalp kltr kavram na uym akta - unutm ayalm ki, antropoloji
disiplininin btn bu kavram evresinde geliti ve bu kavram n egem en
liini snrlandrm ak, belirlem ek, ierm ek ve bu egem enlie odaklan m ak
antropoloji disiplinini gitgide artan oranlarda ilgilendirmekte. A ada yer
alan m akalelerin tm de, kendi farkl tarzlarnda ve eitli ynlerden,
kltr kavram nn boyutlarnn m evcut yapya uydurulm as ve bylece
onu baltalam ak tan ziyade srekliliinin garantilenm esiyle ilgilenm ekte.
B t n bu m akaleler, bazen im a yoluyla, ou zam an d a yalnzca geli
tirdikleri zel analiz yoluyla, E. B. T ylora ait olan ve hayal edebilm e
gc inkr edilem ese bile bence ortaya koyduundan ok d ah a fazlasn
bulanklatran en karm ak b t n kavram nn yerine geebilecek, d a
raltlm , zel am al ve - b e n c e - kuram sal ad an d ah a gl bir kltr
kavram n dile getirm ekte.
K lt r k on u su n d a T ylor tr hazr kuram lar ortaya atm an n n e
d en olabilecei kavram sal batakl en belirgin klan ey, antropolojiye
ynelik olduka iyi genel tantm lar arasnda kalm ay srdren, C lyde
K lu ck h oh n un M irror for M an adl eseri. K avram a ilikin blm nn
neredeyse yirmi sayfasnda, K luckhohn kltr u biim lerde tanmlam ay
baard: (1) bir halkn yaam biim inin tam am , (2) bireyin kendi
grubundan elde ettii toplum sal kalt , (3) bir dnm e, hissetm e ve
in an m a yolu, (4) davran tan bir soyutlam a, (5) antropolog asn
d an bir grup insann gerekte davran biim leri kon usu n da bir kuram ,
(6) toplu halde renm e iin bir d ep o , (7) yeniden su yzne kan
sorunlar karsnda bir lnletirilm i ynelim ler seti , (8) renilm i
d avran , (9) davrann dzgsel dzenlenii iin bir m ekanizm a , (10)

hem d evreye hem de dier insanlara uyum salam ak iin bir teknikler
seti, (11) bir tarih keltisi ; ayrca, belki de um utsuzluk sonucu, bir
harita, bir elek, bir dizey olarak benzetm elere dn. Bu tr bir kuram sal
danklk karsnda, en azndan kendi iinde tutarllk tayan ve, dah a
nem lisi, tanm lanabilir bir gr tayan, bir p ara snrl olm asnn yan
sra tam am en de stan dart saylam ayacak bir kltr kavram bile (ak
as, K lu ckh oh n un kendisinin de farkna vard gibi) bir gelim e saylr.
Eklektikliin kendi kendisini rtm esinin nedeni, h areket etm esinin
yararl olaca tek bir yn bulunm as deil, birden ok yol bulunm asdr:
bir seim yapm a gerei ortaya kyor.
Benim benim sediim ve aadaki m akaleler yoluyla d a yararllm
gsterm eye altm kltr kavram tem el olarak gstergebilim sel bir
kavram . M ax W eber gibi ben de insann kendi rd anlam llk anda
otu ran bir hayvan olduu grne inanarak, kltr bu alarn kendisi
biim inde alglyorum ; bu nedenle de kltr analizi bir yasa arayan d e
neysel bir bilim deil, anlam arayan yorum sal bir bilim. Benim peinde
olduum ey, akla kavuturm ak, yzeysel anlalm azlklar karsnda
toplum sal ifadeleri anlam l klm ak.

II
lem selcilik, yntem bilim sel bir dogm a olarak, toplum bilimleri asn
d an asla fazla bir anlam ifade etm edi ve birka tan e old uka iyi ilenm i
konu dnda -S k in n e rn davranl, zek testleri ve d ierleri- byk
lde yok olm u saylr. F ak at bt n bunlara karn nem li bir sav bu
lunm aktayd ve bu sav da, bizler karizm ay ya d a yabanclam ay ilem ler
asn dan tanm lam aya alm a kon usun da neler h issedersek hissedelim ,
belirli lde gcn korum akta: bilim in ne olduunu anlam ak istiyor
sanz, her eyden n ce on u n kuram larna ya d a bulgularna ve kesinlikle
de onu savunanlarn neler sylediklerine bakm ayp onu uygulayanlarn
neler yaptklarna bakm alsnz.
A n tropolojide -y a d a en azndan toplum sal an tro p o lo jid e- uygula
m aclarn gerekletirdii eyin ad etnografya. V e de etnografyann ne
olduunun ya d a d ah a kesin olm ak gerekirse etnografya yapyor olmak
nedir kon usunun anlalm as yoluyla, antropolojik analizin bir bilgi biim i
olarak ne anlam a geldiini kavram a yolunda ilk adm lar atlabilir. A n cak,
h em en belirtm ek gerekir ki, bu bir yntem sorunu deil. Bir bak asna

-a k ad e m ik bak a sn a- gre, etnografya yapm ak, ilikiler kurm ak, bilgi


salayacak kiileri sem ek, m etinleri kopyalam ak, soyaalar tutm ak,
bir gnlk tutm ak ve bun a benzer eylerdir. F ak at etnografya giriim ini
tanm layan ey bu tekniklerin ve geleneksellem i yordam larn hibiri
deildir. O n u tanm layan ey, varln oluturan entelektel abadr:
G ilbert R ylen kulland kavram kullanrsak, youn betim lem e k o
n u su n d a kapsam l bir giriim.
Rylen youn betim lem e gr, on un deyimiyle Le Penseu^'n1
ne yapt b iim in d eki gen el am al soruya yn elik yakn tarih li iki
m akalesin de (Collected Papers balkl eserinin ikinci cildinde yeniden
yaym landlar) ortaya kyor: T h in kin g and R eflecting ve T h e Thinking o f T h o u g h ts . D iyelim ki, dem ekte, iki olan sa gzlerini hzla
krptrm akta. O lan lardan birinde bu istem d bir tik; dierinde de bir
d ostla bir sr paylaldnda gnderilen m uzrca bir gz krp. Bu iki h a
reket, yaln birer hareket olarak, birbirinin ayndr; bu hareketlere ynelik
grngclk tem elli, gzlem ci olan ben asndan gerekletirilen bir
gzlem yoluyla hangisinin tik hangisinin ise gz krpm a olduunu, h atta
ikisinin de tik m i yoksa gz krpm a m olduklarn an lam ak olanakszdr.
F akat, fotoraf ekilem ese bile, tik ile gz krpm a arasndaki fark ok
byktr; gzndeki tikin yanl an lam a son ucu gz krpm a olarak alg
lanm as talihsizliini yaam herkesin bildii gibi. Gz krpan kii iletiim
kurm akta, hem de olduka n et ve zel bir yoldan iletiim kurm aktadr:
(1) bilerek, (2) belirli bir kiiyle, (3) belirli bir m esaj iletm ek iin, (4)
toplum sal ad an yerleik bir dzg uyarnca ve (5) etraftakilerin bilgisi
olm adan. R ylem belirttii gibi, gz krpan kii iki eyi gerekletirm i,
gzn krptrm ve gz krpm, oysa tiki olan kii tek bir eyi gerek
letirm itir - gz krptrmtr. Y aplan eylem in bir srrn paylalm as
sinyali yerine getii bir toplum sal dzgnn var olduu bir konum da,
gzleri bilerek krptrm ak gz krpm adr. te size gerekenler: bir tutam
davran, bir p ara kltr, ve -k a rn z d a !- bir jest.
A n c ak bu yalnzca balang. Diyelim ki, diyerek d evam eder Ryle,
nc bir olan var ve o d a arkadalarn haince alaya alm ak iin
am atrce, beceriksizce, ap ak belli olsa d a birinci olann gz krpn
taklit etm ekte. n c olan elbette bunu ikinci olann gz krpm as
ve birincinin de tiki biim inde yapacaktr. T e k farkla ki, bu olan aslnda
ne gz krpm akta ne de tiki var; yalnzca bir bakasnn, kendince, kom ik
1) Dnr, (.n.)

bir biim deki gz krpm a abasn alaya alm aktadr. B urada d a toplum sal
ad an yerleik bir dzg m evcuttur (olan ab a gstererek, ar lde
vurgulayarak gz k rp acak , belki bu arad a suratn da buruturacaktr palyaolarn sradan n u m aralan ), tpk m esajn d a var olm as gibi. F ak at
im di bir srr paylam ak deil, alaya alm ak sz konusudur. Eer b ak alan
on un gerekten de gz krptn dnrlerse, projesinin tam am geri
tepm i olacaktr - bakalarnn on u n tiki olduunu zannetm eleri d u
rum undaki son ulard an d ah a farkl son ular elde etse bile. Bu kon uda
d ah a da ileri gidebiliriz: kendi taklit yeteneinden habersiz olan nc
olan evde aynann n nde altrm a yapabilir; bu durum da tik son ucu
gzn krptryor, gz krpyor ya d a alaya alyor deildir, yalnzca pro
va yapm aktadr. O ysa bir kam erann, radikal bir davranbilim cinin ya
d a protokol anlam lara in an an birinin gzyle o yalnzca dier bakalar
gibi hzla gzlerini krptrm aktadr. o k farkl seenekler olas -b e lk i
de sonsuz say d a - ve h epsi de m antk erevesinde. rnein, ilk bata
gz krpan olan aslnda sr nitelii tayan hibir ey yokken byle bir
eyin var olduuna bakalarn inandrm ak iin yalan cktan gz krpm
olabilir; bu durum da d a alaya alan olann neyi alaya ald ile prova ya
pann neyin provasn yaptna ynelik betim lem elerim iz bu durum lara
uygun olarak deiiklik gsterecektir. Fakat, konu u ki, Rylen altrm a
yapann (prova yapann, gz krpann, tiki olann) gerekletirdii eye
(gzlerini ab u cak krptrm ak) ilikin zayf betim lem esi ile yapt
eyin (bir arkadann m asum bir kiiyi gizemli bir eylerin var olduuna
inandrm ak iin yalancktan gz krpm asn alayc bir tarzda taklit etm e
nin altrm asn yapm as) youn betim lem esi arasnda etnografyann
hedefi yatm aktadr: tiklerin, gz krpm alarn, alaya alm alarn, alaya alm a
altrm alarnn (ve h atta bir kltrel kategori olarak nasl ki gz krpm alar
tik olm am a zellii tayorsa kendileri de o k ad ar gz krpm am a zellii
tayan sfr biim li tiklerin bile) retildikleri, alglandklar ve yorum
landklar ve bunlar o lm ad an d a retilm elerinin, alglanm alarnn ya
d a yorum lanm alarnn sz konusu bile olam ayaca, katm anlan m bir
anlam yaplar sradzeni aslnda varln srdrm ektedir - insan gz
kapaklaryla bir eyler yapsn ya d a yapm asn.
O xfo rd felsefecilerinin kendileri iin uydurm aya bayldklar kk
yklerin ou gibi, b tn bu gz krpm a, sahte gz krpm a, alayc sahte
gz krpma, prova trnden alayc sahte gz krpm a konusu bir para yapay
grnebilir. D ah a grgl bir not eklem ek am acyla, burada - n cesin e ak
layc herhangi bir yorum eklem ekten bilerek k a n a rak - kendi alanlm -

dan tipik olm ad pek de sylenem eyecek bir alnt eklem ek istiyorum ;
am acm , didaktik am alarla ne kadar dengelenm i olursa olsun, R ylen
rneinin bir etnografnn arasndan srekli yolunu bulm aya abalad
trden birikim lendirilm i karm ve karm a yaplarnn old u k a kesin
bir betim lem esini saladn gsterm ek:
Franszlar [muhbirin ifadesine gre] henz ulamt. Buras, yani kasaba
ile dalarn ortasndaki M armusha blgesi arasnda yirmi kadar kk
karakol oluturup krsal blgeyi denetimleri altnda tutabilmek amacyla
karakollar yksek yerlere yerletirdiler. Fakat btn bunlara karn g
venlii -zellikle de gece olduunda- temin edemiyorlard, bu nedenle
de mezrag, yani ticaret anlamas, yasal adan szmona bozulmu olsa
da aynen daha nce olduu gibi devam etmekteydi.
Bir gece Cohen (kendisi Berberi dilini akc konuur) Marmushadayken
yaknlardaki bir kabileyle ticaret yapan baka iki Yahudi mal almak iin
yanma geldi. Baka bir komu kabileye ait Berberiler Cohenin yerine zorla
girmek isteyince C ohen tfeiyle havaya ate at. (Aslnda, Yahudilerin
silah tamalar yasakt; am a o sralar her yan yle karkt ki birok
Yahudi yine de silah tayordu.) Bu da Franszlarn dikkatini ekince
saldrganlar kat.
Fakat ertesi gece geri dndler; ilerinden biri kadn klna girmiti
ve kapy alarak bir eyler uydurdu. Cohen kukuland ve kadn ieri
almak istemedi, ama dier Yahudiler sorun deil canm, alt st bir
kadn ite dediler. Kapy atklarnda saldrganlar ieri dald. Konuk
iki Yahudiyi ldrdler, am a Cohen yandaki odaya snmay baard.
Soyguncularn btn mallar boalttktan sonra onu dkknla birlikte
yakmay planladklann iitti; bunun zerine kapy at ve elindeki sopay
deliler gibi savurarak pencereden kamay baard.
Sonra, yaralarn sardrmak iin karakola kt ve Yzba Dumari
adndaki yerel kom utana ikayete gitti; ar-, yani ondan alnan maln
drt ya da be kat fazlasn istediini anlatt. Soyguncular henz Fransz
otoritesine boyun ememi bir kabilenin yeleriydi ve Franszlara kar
ak direni sergiliyorlard. Cohen mezrag gerekletirdii M armusha ka
bilesinin eyhiyle birlikte, kabile kurallanna gre, zaten eyhin kendisine
verilmi saylan hasar tazmin edebilmek iin izin istedi. Yzba Dumari
bunun iin resmi bir izin veremiyordu -nk mezrag ilikisi Franszlarca
yasaklanm t- ama szl olarak izin verdi ve, Eer ldrlrsen bu senin
sorunun olur, dedi.

Bylece, eyh, Yahudi ve tepeden trnaa silahl kk bir Manmha kabilesi grubu on ya da on be kilometre tedeki isyanc blgesine
girdi; bu blgede elbette tek bir Fransz bile yoktu ve gizlice yaklaarak
soyguncu kabilenin obann karp srsn aldlar. ok ksa bir sre
sonra soyguncu kabilenin yeleri at srtnda pelerine takld - tepeden
trnaa silahl ve saldrmaya hazr bir halde. A m a koyun hrszlarmn
kim olduunu grnce duraksadlar ve, Pekl, konualm dediler. Neler
olup bittiini -yani adam larndan bazlarnn C oheni soyup iki Yahudiyi
ldrdn- inkr etmiyorlard ve M armushalarla ciddi bir kan davas
balatp igalci glerin gz nnde geliigzel arpmaya hazrlkl
deillerdi. Bylece iki grup orada binlerce koyun arasnda konutu,
konutu, konutu ve sonuta verilen zarar karlnda be yz koyun
zerinde anlat. A rdndan bu iki silahl Berberi grubu sry aralarna
alarak dzln iki yamacnda atlaryla sraland ve Cohen simsiyah giysisi,
kck apkas ve ayanda terlikleriyle tek bana koyunlarm arasna
dalp tek tek, olduka da abuk saylacak bir hzla, deme karlnda
en iyi koyunlar semeye balad.
Bylece Cohen koyunlarn ald ve M arm ushaya koyunlanyla dnd.
Uzaklarda olsa da, Franszlar yukarlardaki karakollarndan onun geliini
iittiler ( Me, me, m e" diyordu C ohen byk bir mutlulukla, koyunlarn
anmsayarak) ve dediler ki, Bu da ne demek oluyor? Cohen de yle
dedi: te bu benim 'ar'." Franszlar onun gerekten de yaptn syledii
eyleri yaptna inanmadlar ve onu isyanc Berberilerin casusu olmakla
sulayp hapse attlar, koyunlarna da el koydular. K asabada ondan uzun
sre haber alam ayan ailesi ldn zannediyordu. A m a bir sre sonra
Franszlar tarafndan serbest brakld ve evine dnd, fakat koyunlar
olmadan. Sonra kasabadaki Albaya, yani btn yreden sorumlu olan
Fransza gidip ikyetini iletti. A m a Albay ona yle dedi: Bu konuda
hibir ey yapamam. Benim sorunum deil.
O ld u k a ksa, ie iinde bir n ot biim inde aktarlan bu m etin, benzer
biim de su n ulacak birok benzer m etinde de grlecei gibi, en tem el
trden etnografya ile ilgili betim lem enin bile ne k ad ar ok ey ierdiini
- b u betim lem enin ne kadar inanlm az dzeyde youn o ld u u n u - gzler
nne serm ekte. B u rada derlenenler de dahil olm ak zere, tam am lanm
antropoloji yazlarnda bu gerek -yan i, verilerimiz olarak adlandrdmz
eyin gerekte baka insanlarn kendilerinin ve yurttalarnn ne oldu k
larna ve neyin peinde olduklarna ynelik yaplarnn yaplar olm as

ger e i- gzlerden saklanr, nk bizim belirli bir olay, riteli, gelenei,


fikri ya da eyin kendisinden n ce arka plan bilgisi olarak im a edilen
her ne varsa on u kavrayabilm em iz iin bize gerekenin ou dorudan
incelenir. (Bu k k olayn 1912de F a sn ortalarndaki tepelik arazide
gerekletiini ve yine orada, 1968 ylnda aktarldn ortaya koym ak
bile bizim o n a ynelik anlaym zn byk blm n belirlem ek olur.)
B u n da yanl olan bir ey yok ve zaten gereklem esi de kanlm az. F akat
bizleri antropolojik aratrm ay m evcu tta olduundan d ah a ok gzlem e
dayan an ve ok d ah a az oran lard a yorum sal etkinlie tem ellenen bir
aratrm a biim inde grm em ize yol am akta. S om u t tem elin kknde,
b t n giriim in -e e r var ise - ekirdeinde, bizler zaten yorum lam ada
bulunm aktayz; d ah a da kts, yorum lar yorum lam aktayz. G z krp
stne gz krp.
O halde, analiz dem ek anlam yaplarn -R yle bunlara yerleik dzgler
dese de bu bir p ara yanltc bir ifade, nk aslnda yazn eletirm eninin
giriim ine benzerlik gsteren bu giriim in btnn n ifre uzm annn gi
riim i gibi grnm esine n eden o lu y o r- birbirinden ayrm ak ve toplum sal
tem el ve anlam larn belirlem ek dem ektir. B urada, bizim m etnim izde, bu
tr bir ayrm sam a, durum u oluturan, birbirine benzem eyen yorum
erevesini belirlem ekle ie balayacaktr: Y ahudi, Berberi ve Fransz;
ardndan, o zam anlar, o yerde, bunlarn birlikte varolularnn, iinde
dizgesel yanl anlam alarn geleneksel biim i toplum sal kaba kom ediye
indirgedii bir durum u nasl (ve neden) rettiini gsterm eye geecektir.
C o h e n i ve on u n beraberinde C o h en in iinde ilev grd btn o
eski toplum sal ve ekonom ik ilikiler kalbn sekteye uratan ey, dillerin
karm asndan baka bir ey deildi.
Bu gereinden fazla sktrlm aforizm aya ve m etnin kendisinin ay
rntlarna d ah a son ra yeniden dneceim . u an nem li olan n okta ise,
yalnzca, etnografyann youn betim lem e olduu. Etnografyann gerekte
kar karya olduu ey -v e ri toplam ann d ah a otom atikletirilm i rutin
leriyle uram ad zam anlarda (elbette bu ii de yapm as gere k ir)- saysz
karm ak kavram sal yapdr; bunlarn ou d a birbirlerine ya eklenm i
ya da kilitlenm i halde, ilk bakta tuhaf, dzensiz ve aprak yaplardr.
Etnografn n ce bunlar nasl kavrayacan, ardndan d a kullanacan
tasarlam as gerekir. V e bu, etnografn etkinliinin en m akul nitelikli alan
alm as dzeyinde geerlidir: bilgi salayanlarla m lak at yaplm asnda,
ritellerin izlenmesinde, akrabalk ilikilerinin ortaya karlm asnda, m l
kiyetin el deitirm esinin izinin srlm esinde, hane halknn saylm asnda

(...) gnln tutulm asnda. Etnografyay gerekletirm ek bir elyazmasn


okum aya (yorum unu yaplandrm a anlam nda) benzer - yabanc bir
dilde, solm u, eksiltilerle, tutarszlklarla, kukulu dzeltm elerle ve tarafl
yorum larla dolu, am a sesin kaydedilm i grafikleri yerine ekillendirilm i
davrann geici rnekleriyle yazlm bir elyazmas.

III
Kltr, yani zerinde allan bu belge, u halde, kam usal niteliktedir,
tpk talam a niyetli bir gz krp ya d a koyunlara kar sah te bir baskn
gibi. K avraysal olm asna karn, birilerinin kafasnn iinde var olm az;
fiziksel olm am asna karn, gizemli bir varlk deildir. A ntropoloji alannda
sonu gelm ez olduu iin tkenm ez zellik tayan ve kltrn znel mi
yoksa n esn el mi olduunu ele alan tartm a - v e on un beraberinde de
karlkl entelektel aalam alar ( id ealist!- m ateryalist! ; an lk ! d av ra n ! ; izlen im ci!- o lg u c u !) - tam am en yanl anlalm tr.
nsan davran sim gesel eylem -tp k kon um ad a fonasyonun, boyada
pigm entin, yazda satrn ya da m zikte sesin yapt gibi, anlam landrc
bir ey lem - biim inde grlm eye baladnda (ou zam an d a byle gr
lr: gerek gz krpm alar d a yok deil) kltrn kalplandrlm davran
m yoksa bir durum m u olduu ya d a h atta bu ikisinin bir karm m
olduu sorusu anlam n yitirm ekte. T ala m a am al bir gz krp ya da
koyunlara ynelik sah te bir baskn k on u sun da sorulabilecek ey bunlarn
varlkbilim sel statsn n ne olduu deil. Bunun bir elde kaya gibi som ut,
dier elde de dler gibi soyut bir eyin olm asndan bir fark yok - her
ikisi de bu dnyaya ait eyler. Sorulm as gereken, anlam larnn ne olduu:
oluum larnda ve tem silcileri yoluyla sylenm ekte olan ey nedir - alay
m, m eydan okum a m, alayslam a m, hiddet mi, zppelik mi, gurur mu?
Bu aikr bir gerek gibi grnebilir, am a onu bulanklatrm am n eitli
yollar var. B un lardan biri kltrn kendisine zg glere ve am alara
sahip bam sz sperorgan ik bir gereklik olduunu hayal etm ek, yani,
onu m addeletirm ek. D ieri de kltrn bizlerin tanm lanabilir u ya da
bu toplulukta gerekleirken gzlemlediimiz d ah a davransal yaplardan
olutuunu ileri srm ek, yani, onu indirgem ek. F ak at bu iki karklk
bugn de varln srdrse ve hi kukusuz d aim a bizlerle k alacak olsa
bile, ad a antropolojide kuram sal karkln tem el kayna bunlara bir
tepki olarak d oan ve gnm zde ok rabet gren bir gr - yani, onun

n de gelen savun ucularn d an W ard G o o d en o u gh n szleriyle, kltr


insanlarn zihinlerinde ve kalplerinde [konum lanm tr]
Budun-bilim , bileensel analiz ya d a bilisel antropoloji (bu terim bolluu anlalm azln ne kadar derin olduunu gsterir) adlaryla anlan bu
dnce ekolne gre, kltr psikolojik yaplardan oluur ve bireyler ya
d a birey gruplar d a davranlarn bun a gre ynlendirir. G oodenough ,
bu kez hareketin tam am nn klasik od a haline gelen bir m etninde, Bir
toplum un kltr, bir kiinin o toplum un yelerince kabul edilebilir
bir tarzda davranabilm ek iin bilm esi ya d a inanm as gereken eylerden
olu ur, dem ekte. V e kltrn ne olduuna ynelik bu gr, kltr
betim lem enin ne olduu -d izgesel kurallarn kalem e alnm as, izlenmesi
durum unda bu biim de h areket etm eyi, (fiziksel benzerlik bir yana) yerli
kabul edilmeyi salayacak bir etnografya tabanl ilem sel s re - gr
izlem ekte. Bu yolla, ar znelcilik ar biim selcilikle eletirilir ve
beklenen son u doar: belirli analizlerin (bunlar snflandrm alar, p a
radigm alar, tablolar, aalar ve dier im gelem eserleri halinde gelirler)
yerlilerin gerek te ne dndklerini m i yanstt, yoksa onlarn ne
d n d klerin e ilikin yalnzca toplum sal ad an d en k am a tem elde
farkl, akllca benzetim ler m i olduklar kon usundaki tartm ay balatr.
Bu yaklam , ilk bakta, benim burada gelitirdiim yaklam a onunla
kartrlabilecek kadar yakn grnebilecei iin, on lan neyin birbirinden
ayrdn netletirm ek yararl olacaktr. Eer, bir anlna gz krplarmz
ve koyunlarmz bir kenara brakp, diyelim ki, bir B eeth oven kuartetini
tu h af olsa bile am alarm z asn dan old uka iyi bir kltr rnei olarak
ele alrsak, sanrm kim se bu kuarteti on un partisyonuyla, onu alm ak
iin gereken beceri ve bilgiyle, icraclarnn ya d a dinleyenlerinin on dan
anladklaryla ya da, indirgem eciler ile som utlatrclar da yeri gelm iken
dikkate alarak, on un zel bir icra biim iyle ya d a m addesel varl aan
bir tr gizemli varlkla bir tutm ayacaktr. B u rada kullandm hi kim se
ifadesi belki biraz ar olabilir, nk her zam an baz uyum suzlarn olm as
kanlm az. F ak at bir B eeth oven kuartetinin zam ansal ad an gelitirilen
ton al bir yap, belirli bir m odele dayan an sesin tutarl bir biim de dizilii,
yani, ksacas, mzik olduu ve on un herhangi bir kim senin, on u alm ak
d a dahil olm ak zere, herhangi bir kon udaki bilgi ya d a in anc olm ad,
birok insann bir an durup d n d kten son ra kabul edecei trden
bir nerm e.
K em an alabilm ek iin belli baz alkanlklara, becerilere ve yete
neklere sahip olm ak, kem an alm aya uygun ruh hali iinde olm ak ve

(fkralarda d a getii gibi) bir kem an a sahip olm ak gerekir. A m a kem an


alm ak ne bu alkanlklar, beceriler, bilgi ve dierlerinden ne de (bu
kavram m ateryal kltre inananlar pek de benim sem ekteler) kem ann
kendisinden olum akta. F asta bir ticaret anlam as yapabilm ek iin belirli
eyleri belirli yollardan yapabilmeli (rnein, bir yandan K urandan A rapa
sureler sylerken bir yan dan d a kabilenizin bir arad a toplanm , dindar
erkek yelerinin gzleri nnde bir kuzunun boazn kesebilmelisiniz) ve
belirli psikolojik niteliklere (her eyden nce, uzaklardaki eylere ynelik
bir arzuya) sahip olmalsnz. A m a bir ticaret anlam as ne boaz kesm ektir
ne de bu arzu, am a yeterince de gerektir, tpk d ah a n ceki bir olayda
M arm usha eyhimizin C oh en den aslnda uyuz ve tam am en deersiz koyun
postlar aldklarn rendii yedi akrabasn bu hrszlktan tr idam
etm esinde grld gibi.
Kltr kam usaldr nk bir anlam a sahiptir. N eyin gz krpm a anlam
tadn bilm eden ya da fiziksel ad an gznz nasl krpacanz bil
m eden gerek ya d a talam a anlam nda gz krpamazsnz; koyun alm ann
ne dem ek olduunu ve bunu nasl gerekletireceinizi bilm eden de koyunlara baskn dzenleyem ez ya d a dzenlerm i gibi yapam azsnz. F akat
bu tr gereklere dayan arak nasl gz krplacan bilm enin gz krpm ak
olduu ya d a nasl koyun alnacan bilm enin koyun alm ak olduu
son u cu n a varm ak youn betim lem eleri zayf betim lem elerle kartrm ak
kadar byk bir karklk, gz krpm ay gz kapan n kaslm a h arek et
leriyle ya d a koyunlara ynelik bir baskn ynl hayvanlar m eralardan
takip etm ekle bir tutm ak olacaktr. Biliselcilik tabanl yanlg -y an i,
kltrn (hareketin bir dier tem silcisi Step h en T ylerdan bir alntyla)
m atem atik ve m antnkilere benzer biim sel yntem ler tarafndan analiz
edilebilecek [yazar edilm eliyi kastetm ekte] zihinsel fenom end en olu
tu u - kavram n etkili bir kullanm asndan ne kadar ykcysa, yanl bir
dzeltm e biim inde yansd davran ve idealist yanlglar asndan
da o k ad ar ykc. Belki de, biliselci yanlgnn hatalar d ah a gelim i ve
arptm alar d a fark edilm esi d ah a zor olduu iin, ok d ah a fazla ykc.
H u sserlin ilk alm alaryla W ittgen stein n son alm alarndan b e
ridir, anlam n kiisellik kuram larna genelletirilm i saldr o kadar byk
lde m o d em d ncenin bir paras haline geldi ki burada bir kez dah a
gelitirilm esine gerek yok. A sl gereken ey, bu haberin antropolojiye
ulatndan em in olm ak; zellikle de, kltrn toplum sal adan yerleik
anlam yaplarndan olutuunu ve insanlarn d a bu yaplar yoluyla gizli
bilgileri paylam a ve bu paylam aya katlm a ya d a hakaretleri alglayp

bunlara yant verm e gibi eyleri gerekletirdiini sylem enin, kltrn


bir kiinin zihninin, kiiliinin, bilisel yapsnn ya d a baka eylerin psi
kolojik bir grngs olduunu sylem ekten ya da kltrn T antrizm ,2
genetik bilimi, eylemin gelien biimi, araplarn snflandrlm as, U m um i
H u k u k ya d a (C o h en in kendisine verilen zarara ilikin savlarn dile
getirirken kulland ar kavram na W esterm arckn getirdii tanm da
olduu gibi) koullu bir kfr olduunu sylem ekten farkl olm adn
netletirm ek nem li. Fas gibi bir yerde baka trden gz krpm alara ya da
b ak a trden koyun gtm elere alarak bym bizleri insanlarn neyin
peinde olduklarn an lam ak tan en fazla alkoyan ey, bili denen eyin
nasl ilediinden habersiz olm am z deil (oysa, zellikle de, varsaym a
gre, bili on lar arasnda d a bizler arasnda olduu gibi iler grdne
gre, bu bilginin azna sahip olm ann byk yarar d okun acak tr), o n la
rn eylem lerinin birer gsterge olduu evreni yeterince tanmaymzdr.
W ittgen stein d an sz alm ken, kendisinden bir alnt yapabiliriz:
Bizler (...) baz insanlardan sz ederken onlarn bizler asndan saydam
olduklarn syleriz. A ncak, bu gzlem asndan, tek bir insann bile
baka biri asndan tam bir muamma olabilecei nemlidir. Tam am en
tuhaf geleneklere sahip bir lkeye geldiimizde -v e stelik o lkenin dilini
biliyor olduum uzda- bunu reniriz. H alk anlamayz- (Birbirlerine ne
dediklerini bilmediimiz iin de deil stelik.) O nlara alamayz.

IV
A sla tam olarak baaram adm z cesaret krc bir i olan alm ak, kiisel
bir deneyim nitelikli etnografya tabanl aratrm ay oluturur; kiinin,
daim a ar llerde, altn hayal ettii tem eli form le etm e abas da
bilim sel bir giriim nitelikli antropolojik yaz aam asn oluturur. Bizler
ya d a en azndan ben, yerliler haline gelm eyi (bu zaten tehlikeli bir sz
cktr) ya d a onlar taklit etm eyi am alam ayz. Y alnzca rom antiklerle
casu slarn bunu yapm ak iin bir nedenleri olabilir. Bizim am aladm z
ey, kon um a kavram ndan ok d ah a geni bir ierim asndan, onlarla
iletiim kurm ak - stelik bunu yapm ak da, yabanc olm ayanlarla bile,
genellikle dnldnden ok d ah a zor bir itir. Eer b ak a biri iin
2) Budizmin IS 7. yzylda gelien yeni bir biimi, (.n.)

konum ak gizemli bir sre gibi grnyorsa, der Stanley C avell, bunun
nedeni bir bakas ile konum ann yeterince gizemli grnm em esi olabilir.
B u ad an bakldnda, antropolojin in am ac, in san sylem i evrenini
geniletm ektir. Bu elbette onun tek am ac deil - eitm e, elendirm e,
danm anlk salam a, ahlaksal ilerlem e, insan davranlarndaki doal
dzeni kefetm e de dier am alan ; ayrca, bunun ardndan koan tek
disiplin de antropoloji deil. Fakat, bu, kltre ilikin gstergebilim sel
bir kavram n zellikle ok uyum lu olduu bir am a. Y orum lanabilir gs
tergelerin (ben ise yerel kullanm lar gz ard ederek bunlara sim geler
dem ekteyim ) etkileim sel dizgeleri olarak kltr bir erk deil; toplum sal
olaylarn, davranlarn, kurum larn ya da srelerin nedensel biim de
atfedilebilecei bir ey deil. K ltr bir balam , b tn bunlarn iinde
anlalabilir -y a n i y o u n - bir biim de betim lenebilecekleri bir ey.
Egzotik (bizler asn dan egzotik) olanla -B erberi atllarla, Y ahudi sey
yar satclarla, Fransz lejyonerlerle- o nl antropolojik sourm a, bylece,
bizim birbirimizle algsal ad an iliki kurm a yeteneim izin gizemliliini,
bizlerden gizlem ekte kullanlan o donuk ainalk duygusunu gzler nne
serecek bir gere. Sradan olana -h i de alkn olmadmz biim ler ald
yerlerd e- bakm ak, ou zam an ileri srlenin aksine, insan davrannn
keyfiyetini ortaya karm az (F asta koyun hrszln saygszlk olarak
deerlendirm enin keyfi bir yn y o k ), fakat kendisini yaplandran yaam
biim ine gre anlam n deiiklik gsterm e derecesini ortaya karr. Bir
halkn kltrn anlam ak onlarn norm alliini, zelliini azaltm akszm ,
gzler nne serer. (Fasllarn neler yaptklarn izlemeyi ne kadar ok
baarrsam , o in sanlar d a o kadar m antkl ve o k ad ar tekil grnr hale
gelir.) O n lar eriilebilir hale getirir: onlar kendi banallikleri erevesine
yerletirerek donukluu o rtad an kaldrr.
G en ellikle fazlasyla sradan bir yaklam la olaylar aktr n bak
asn dan grm ek olarak, fazlasyla akadem ik bir yaklam la verstehen3
yaklam olarak, ya d a fazlasyla teknik bir yaklam la emic analiz4
olarak adlandrlan bu m anevra, insan, ou zam an, antropolojinin uzun
m esafeden zihin okum a etkinliinin ya d a ssz ad a hayali kurm ann bir
trevi olduunu dnm eye ynlendirir ve bu m anevra, bir dzine batk

3) Anlama, alglama, (.n.)


4) Bir toplumun yerlisi olan insanlar o toplumun kltr hakkna emic anlaya sa
hiptir. Bir toplumun dndan gelen bir kii -rnein bir antropolog- o toplumun kltr
hakknda etic anlaya sahiptir, (.n.)

felsefenin enkazlarn geip gitm ek isteyen bizler asndan, bu nedenle


byk titizlikle uygulanm as gereken bir m anevradr. A n tropolojik yo
rum lam ann ne olduunu ve bu yorum lam ann gerek dzeyini kavram a
asn dan hibir ey, baka halklarn sim ge dizgelerini form le ediimizin
aktre ynelik olm as gerektiini sylem enin ne anlam tadn - v e ne
anlam tam ad n - tam olarak an lam aktan d ah a gerekli deildir.5
Bunun tad anlam , Berberi, Y ahudi ya da Fransz kltr betim
lem elerinin bu halklarn kendi yaadklarna uygun grdkleri yaplar,
balarndan geenleri tanm lam ak iin kullandklan formller cinsinden
oluturulm as gerektiidir. Bunun tam ad anlam , bu trden betim lem e
lerin kendilerinin Berberi, Y ahudi ya d a Fransz olduklar - yani grnte
betim ledikleri gerekliin bir paras olduklardr; bunlar antropolojiktir,
yani, gelim ekte olan bir bilimsel analiz dizgesinin bir parasdr. Bu be
timlemeler belirli bir adlandrm aya ait olan kiilerin kendi deneyimlerini
m aruz braktklar yorum lam alar asn dan oluturulm aldr, nk bu
betimlem eler bu niteliklerin betimlem eleri olm a am acn tarlar; bu betim
lemeler antropolojiktir nk, aslnda, onlan uygulayanlar antropologlardr.
N orm al olarak, incelem enin am ac ile bir eyin incelenm esinin apayn eyler
olduunu bu kadar da zahm et edip dile getirm ek gerekm em ekte. Fiziksel
dnyann fizik olm ad ve A Skeleton Key to Finnegans Wake ile Finnegans
Wakein6 ayn ey olm ad yeterince ak. Fakat, kltr incelem esinde
olduu gibi, analiz hedefin derinlerine indike -yani, bize bilgi salayanlarn
neler yaptna ya da neler yaptn dndmze ilikin yorumlanmzla ie
balar ve ardndan bunlan dizgeletiririz- (Fastaki) kltrn doal bir gerek
lik oluu ile (Fastaki) kltrn kuram sal bir varlk olm as arasndaki izgi
silikleme eilimi gsterir. Bunlardan kincisinin iddet, onur, kutsallk ve
adaletten kabile, mlkiyet, efendilik ve eflie kadar her eye ilikin (Fasl)
kavraylarn bir aktrn gznden betim lenm esi biim inde sunulmasyla
izginin siliklem esi dah a da artar.
K sacas, an trop olojik yazlarn kendileri birer yorum dur, hem de
ikinci ya d a nc elden. (T an m gerei, yalnzca bir yerli birinci
5) Yalnzca baka halklarn deil: antropoloji kendisinin de bir paras olduu kltr
ele alabilir ve gitgide artan dzeyde de bunu yapmaktadr; byk neme sahip olsa da,
tuzak nitelikli ve olduka zel ikincil dzeyde sorunlar da beraberinde getirdii iin,
bunu imdilik bir kenara brakacam.
6) Finnegans Wake (1939) James Joyceun en son eseridir. A Skeleton Key to Finnegans
Wake (1944) ise Joseph Campbell ile Henry Morton Robinson tarafndan Joyceun bu
eserini zmlemek amacyla yazld, (.n.)

elden yorum larda bulunabilir: o, on un kendi kltrd r.)7 Bu nedenle,


antropolojik yazlar birer kurm acadr; yanl, gerekten uzak ya da yalnzc a san k i biim inde dnlm deneyim ler olm alar an lam nda deil
de oluturulm u bir ey , biim lendirilm i ey olm alar an lam n d a
kurm aca - fic tio szcnn zgn anlam nda kurm aca. 1912 ylnda,
F asta, Berberi bir lider, Y ahudi bir t ccar ve Fransz bir asker arasndaki
ilikilerin aktr tem elli betim lem esini yaplandrm ak kesinlikle iyi p lan
lanm bir eylemdir ve, rnein, on dokuzuncu yzyl F ran sasn d a tipik
bir Fransz doktor, on un aptal ve zinaya yatkn kars ve kadnn sorum suz
arasndaki ilikinin benzer bir betim lem esini yaplandrm aktan hi
de farkl saylmaz. Bu ikinci durum da aktrler hi var olm am ve olaylar
d a aslnda hi gereklem em i olarak gsterilirken ilkinde gerek olarak
ya d a gem ite gerek olarak gsterilm ektedirler. Bu d a nem siz bir fark
saylm az; aslnda, tam d a M ad am e Bovarynin k avram akta zorland bir
fark. A m a kon unun nem i M adam e Bovarynin yksnn yaratlm ,
C o h en in yksnn ie yalnzca not edilm i olm asnda yatm am akta.
Bunlarn yaratllarnn koullar ve am alar (tarz ve nitelikleri bir yana)
fark gsterm ektedir. A m a biri ne k ad ar fictio - bir yapm - ise, dieri de
o kadar yledir.
A ntropologlar u gerein her zam an -o lm alar gerektii g ib i- farknda
deiller: kltr ticaret n oktasnda, bir tepedeki k arakol n oktasn da ya da
koyunlarn doland yerlerde var olsa bile, antropoloji kitaplarda, m a
kalelerde, derslerde, mze sergilerinde ya da gnm zde bazen film lerde
var olm aktadr. Bun un farkna varm ak, tem sil biim i ile anlam l ierik
arasndaki izginin kltrel analizde en az resim san atn d a olduu kadar
izilemez olduunu anlam aktr; ve bu gerek de antropolojik bilginin
nesnel statsn tehdit eder grnm ektedir, nk kaynann toplum sal
gereklik deil, akadem ik san at olduunu sylem ektedir.
Bir teh dit oluturduu kesin, am a tehdidin ii bo. Etn ografn bir
anlatm nn nem li olm a sav onu kalem e alann uzak yerlerdeki ilkel
gerekleri yakalayp tpk bir m aske ya d a yontu gibi kendi lkesine getir

7)
Hangi elden olma sorunu, bir kez daha, karmak. Baka antropolojik alm
lar, (rnein, Levi-Straussun eserlerine dayanan antropolojik eserler) elbette, drdnc
elden ya da daha st bir sralamadan olabilir; bilgi salayclar da ou zaman, hatta
alkanlk gerei, ikinci elden yorumlarda bulunurlar - bunlar yerli modeller olarak bilinegelmitir. Yerli yorumun daha st dzeylere kabilecei okuryazarlk bulunan kl
trlerde -ak la Mariple balantl olarak bn Haldun, Birleik Devletlerden de Margaret
Mead geliyor- bu konular aslnda daha da kark bir hal alyor.

m e yeteneine deil, bu tr yerlerde neler olup bittiini netletirebilm e,


bilinm eyen geri planlardan ortaya kan aina olunm adk eylemlerin doal
olarak m eydana getirdii aknl - n e tr in sanlar b u n lar?- azaltm a
dzeyine dayanr. Bu d a baz ciddi dorulam a sorunlarn ya d a -e e r
doru lam a bylesine yum uak bir bilim iin fazlasyla sert bir terim
olm aktaysa (ben deer bim e terim ini yelerim )- d ah a iyi anlatm lar
d ah a kt olan lard an nasl ayrt edeceim iz sorunlarn dourur. A m a
iin erdem i de buradadr zaten. Eer etnografya youn betim lem eyse ve
etnograflar d a betim lem eyi gerekletirenlerse, o halde, on a ilikin h er
h an gi rnekte belirleyici soru -b u ister bir alan alm asnn yergisi olsun,
ister M alinow ski boyutlarnda bir m o n o g rafi- gz krpm alar tiklerden
ve gerek gz krpm alar hileli olan lard an ayrt edip edem ediidir. Bizler
yorum larm z ikna yetenei yorum lanm am bir veri btn, radikal
dzeyde zayf betim lem eler asn dan deil, bilim sel hayal gcnn biz
leri yabanclarn yaam laryla tem asa geer hale getiren erki asn dan
lmeliyiz. T h o re au nun syledii gibi, Zanzibardaki kedileri saym ak iin
dnyann bir ucuna gitm eye demez.

V
im di, bu nerm e, yani in san davrann incelem eye b alam ad an nce
in san davrann bizi ilgilendiren niteliklerden arndrm ann bizim
karm za olm ad, bazen ok d ah a geni bir sav a dntrlm ektedir:
yani, bizi ilgilendiren yalnzca nitelikler olduuna gre, bizim -m e rak iin
olm as d n d a- davranla hi am a hi ilgilenm em iz gerektii savna. Bu
gre gre, kltrn en etkili biim de ele aln tam am en sim gesel bir
dizge biim inde grlm esiyle (burada asl n em tayan kendi bildii
gibi olm as), unsurlarnn yaltlm asyla, bu unsurlar arasn d aki isel
ilikilerin belirlenm esiyle ve ardndan d a dizgenin btnn genel bir
biim de -evresin d e yapland asl sim gelere gre, bir yzey ifadesi haline
geldii derinlerdeki yaplara gre ya d a dayand ideolojik prensiplere
g re - karakterize etm ekle gerekleir. K ltrn ne olduuna ilikin
renilmi davran ve zihinsel grng kavram lan karsnda belirgin bir
gelim e saylm asna ve ad a antropolojide en gl kuram sal grlerin
bazlarna kaynaklk etm esine karn, eylere ilikin bu sk skya kapal
yaklam b an a gre kltrel analizi on un gerek hedefinden, gerek ya
am n gayr resm i m antn dan uzak tutm a tehlikesini (ve gideren artan

llerde on un tarafndan sollanm a tehlikesini) tam aktadr. Bir kavram


ruhbilim ciliin h atalarn d an k u rtarm akta ve hem en ardndan d a onu
em atizm in h atalarn a m aruz brakm akta hibir anlam yok.
D avran ciddiye alnm al ve bu i de hatasz yaplm al, nk kltrel
biim lerin boum lanm aya kavum as davran ak -y a da, d ah a kesin
sylem ek gerekirse, toplum sal eylem -yoluyla gerekleir. K ltrel biim
ler elbette boum lanm ay eitli rn biim lerinde ve eitli bilin dzey
lerinde bulm akta; fak at bunlar anlam larn birbirleri arasnda tadklar
herhangi bir znl ilikiden deil, sregelen yaam biim inde oynadklar
(W ittgenstein olsa kullandklar derdi) rolden alm aktadr. C oh en , eyh
ve Yzba D um arinin birbirlerinin am alarna k an tklannda yaptklar
d a aynen buydu - ticaret peinde kom ak, onurlann korum ak, egem enlik
salam ak; bu d a gzlerimiz n ndeki pastoral dram ay oluturuyordu.
D ram a da, bu nedenle, onlarn bu yaptklar h ak k m d ayd. Sim ge diz
geleri kendi alarn dan neler ya d a nerelerde olurlarsa olsunlar, bizler
soyutlanm varlklar btnsel kalplar biim inde sralandrarak deil,
olaylar inceleyerek bu dizgelere erimekteyiz.
B u n u n bir dier anlam da kltrel bir betim lem e iin tutarlln
tem el bir geerlik testi olam ayacadr. K ltrel dizgelerin en alt dzeyde
bir tutarllk derecesine sahip olm alar gerekir, aksi halde, on lara dizge
diyemezdik; gzlem yoluyla da norm alde ok d ah a fazlasn sunarlar. A m a
bir paranoyan kuruntularndan ya d a bir dolandrcnn yksnden
dah a tutarl bir ey de yoktur. Yaptm z yorum larn gc, ou zam an
zorunlu brakldklar gibi, onlar bir arada tu tan ban sklna ya da
dile getirilm elerindeki kendinden em in yaklam a dayandrlam az. B en
ce, kltrel analizin inandrclna, gerek varlna kim senin pek de
inanm ad biim sel dzenin kusursuz betim lem elerinin yapsndan dah a
fazla zarar veren bir ey d ah a yoktur.
Eer antropolojik yorum nelerin olup bittiine ilikin bir yorum olu
turm aktaysa, o halde, onu olup bitenlerden -o n u , sz konusu zam an ya
d a m ek n iin d e-, belirli insanlarn sylediklerinden, yaptklarndan, o
in sanlara yaplanlardan, dnya ilerinin d ev asa btn n den ayrm ak,
onu kendi uygulam alarndan ayrp b o a karm ak olur. H erh angi bir
eye -b ir iire, bir kiiye, bir tarihe, bir ritele, bir kurum a, bir to p lu m aynelik iyi bir yorum bizleri yorum lanan eyin m erkezine gtrr. Bunu
gerekletirm eyip de bizleri baka yerlere -k e n d i zarafetine, yazarnn
aklllna ya d a Eukleidesin betim ledii trden dzenliliin gzelliine
hayranlk duyacam z bir n o k tay a- gtrdnde, kendi znl ekici

yanlarna sahip olabilir; am a gerek am acn - koyunlara dair b t n bu


anlatlanlarn ne anlam tadn bulup k arm an n - gerektirdii eyden
bam baka bir eydir bu.
Koyunlar konu eden bu uzun anlatm -o n larn szm ona karlm as,
tazm inat olarak devredilm esi, politik am ala el onlara k o n u lm as- tem el
olarak toplum sal bir sylem dir (ya d a sylem di) - d ah a n ce belirttiim
gibi, birden fazla dil kullanlarak ve szck kadar eylemlerle gerekle
tirilmi olsa bile.
K en disin e ait 'ar zerinde hakkn savunarak, C oh en , bir ticaret a n
lam asn harekete geirdi; savunulan hakk kabullenen eyh, hakk i
neyenlere m eydan okudu; sorum luluu kabullenen kar kabile tazm inat
dedi; hem eyhlere hem de tccarlara buralarda kim in efendi olduunu
gsterm e en d iesin i tayan Franszlar em peryalist yzlerini gsterdi.
H er trl sylem de olduu gibi, dzg davran belirlem ez ve gerekte
olanlarn olm alar gerekm eyebilirdi. Sm rge devlet asn dan yasad
olduunu gz n ne alarak, C oh en , hakkn aram ak ta srarc olm am ay
seebilirdi. B en zer n ed en lerd en tr, eyh, C o h e n in h ak arayn
reddedebilirdi. Fransz otoritesine h l direnen kar kabile koyunlara
yaplan baskn gerek kabul edip pazarlk yapm ak yerine arpm ay
seebilirdi. Franszlar, d ah a becerikli ve d ah a az huysuz olsalard (daha
sonralar M areal Lyautey kom u tasn da bu hale de geldiler), C o h e n in
koyunlara sahip olm asna izin verebilir, ticaret yapsnn devam etm esine
ve kendi otoritelerini snrlandrm asna gz yum abilirlerdi. B aka olas
lklar da sz konusu: M arm ushanlar Franszlarn h areketini katlanlam az
bir h akaret olarak deerlendirip Franszlara kar koym ay seebilirlerdi;
Franszlar yalnzca C o h en in stne ullanm ay deil, eyhin kendisini
de dize getirm eyi seebilirlerdi; C o h e n in kendisi de isyanc Berberiler ile
davetsiz m isafir askerler arasnda kalndnda A tlas blgesinin bu yksek
alanlarnda ticareti srdrm enin artk kendisini at son ucu n a varabilir
ve kentin dah a iyi ynetilen blm lerine ekilebilirdi. A m a burada nem li
o lan n okta F a sta neler olduunu ya d a olm adn betim lem ek deil. (Bu
basit rnekten yola karak, toplum sal deneyimin devasa karm aklklann
geniletm ek olanakl.) B u rad a nem li o lan nokta, antropolojik yorum un
nelerden olutuunu gsterm ek: toplum sal bir sylem erisini izlemek,
onu incelenebilir bir biim e sokm ak.
E tn ograf toplum sal sylem i kaydeder ; onu kaleme alr. Bunu yapar
ken, sylem i yalnzca kendi olutuu an d a gerekleen geici bir olaydan
kaytlarnda var olan ve yeniden yaplandrlabilecek bir anlatm a d n

trr. eyh uzun zam an n ce ld - Franszlarn deyimiyle pasifletiril


m e srecinde ldrld; onu pasifletiren Yzba D um ari F ran sann
gneyinde sava ganim etleri arasn d a yaam ak ta; C oh en de geen yl
ksm en snm ac, ksm en hac, ksm en de artk lm ek zere olan bir aile
by olarak yuvasna, sraile gitti. Fakat onlarn altm yl nce A tlas
blgesinin bir yaylasnda birbirlerine, benim kastettiim geni anlam da,
syledikleri eyler -k u su rsuz dzeyde olm asa d a in celenm ek zere
kaydedildi. Paul Ricoeur -ey lem in kaydedilm esi dncesinin tam am n
kendisinden alp bir p ara d eitird im - Yaz neleri sabitler? diye sorar.
Konum a olaynn deil, konumann sylenmesi - burada konum a
nn sylenmesinden anladmz ey, sylemin amacnn bileeni olan
amal da vurmadr; bunun sayesinde sagen - syleyi - A u S'Sage - yani
szceleme, szcelenen - haline gelmeyi ister. Ksacas, bizim yazdmz
ey konumaya ait noem a (dnce, ierik, z) olmaktadr. Konuma
olaynn anlam, am a olay anlam nda olay deil.
B u n u n kendisi o k ad ar d a sylenm i deildir - nasl ki O xfordlu
felsefeciler kk yklere snyorsa, grngsel olanlar d a uzun t m
celere snrlar; am a, yine de, old uka retken sorum uza, Etnografyac
ne yap ar? sorusun a d ah a n et bir yant verm em izi de salam ak ta diye
yazar.8 Bu d a old uka artc bir keif, gncel yazn kon u su n da bilgili
biri asn dan da inandrcl olm ayan bir keif gibi grnebilir. F ak at
sorum uzun stan dart yant gzlem ler, kaydeder, analiz eder olduuna
gre -k o n u y a bir tr veni, vidi, vici yak lam - bu yantn ilk bakta gr
lenden d ah a derin anlam lar olabilir; bunlardan biri de bilgi araynn bu
aam asnn aslnda olanakl olm ayabilecei ve bu aam alarn otonom
operasyonlar olarak aslnda var olam ayabileceidir.
D urum ok d ah a nazik, nk, belirtildii gibi, bizim kaydettiim iz
(ya d a kaydetm eye abaladm z) ey, aktrlerini bizlerin (ok m arjinal
ya d a zel durum lar dnda) oluturduu, dorudan eriim e sahip old u
umuz ham birer toplum sal sylem deil; bizim kaydettiim iz ey, yalnzca

8)
Ya da, bir kez daha, kaydeder. Etnografyann byk blm aslnda filmlerde
plaklarda, mze sergilerinde ya da benzerlerinde deil, kitaplarda ve makalelerde bulu
nabilir; ama onlarn iinde bile elbette fotoraflar, izimler, planlar, tablolar ve benzerleri
yer alr. Temsil kiplerine ynelik zbilinlilik (bu kiplerle yaplan deneyler bir yana) ant
ropolojide byk bir eksiklik.

onun, bize bilgi salayanlarn anlam am z iin yol gsterebilecekleri kk


bir p aras.9 D urum grnd kadar ciddi deil, nk, aslnda, btn
G iritliler yalanc deil ve bir eyleri an lam ak iin de her eyi bilm ek g e
rekmiyor. F ak at antropolojik analizin kefedilm i gereklerin kavram sal
kullanm olduu biim indeki grn old uka ak sak grnm esine de
yol am akta, iinde yer aldklar m addesel karm aklktan arndrlm ,
sim etrik dzeyde saydam nitelikli anlam lar sunabilm ek ve ardndan da
bunlarn varolularn dzenin kendiliinden oluan prensiplerine, insan
zihninin -y a d a devasa, nsel <weltanschauungen'in10- evrensel niteliklerine
atfetm ek, var olm ayan bir bilim sanki varm gibi d avran m ak ve b u lu n a
m ayan bir gereklii hayal etm ektir. K ltrel analiz anlam lar zerinde
tahm inler yrtm ek, tahm inleri deerlendirm ek ve d ah a iyi tahm inler
iin aklayc son ulara varm aktr (ya d a olm aldr) - A n lam lar lkesini
kefedip on u n cisimsiz alannn haritasn karm ak deil.

VI
u halde, etnografya tabanl betim lem enin zellii bulunm aktadr:
yorum laycdr; yorum lad ey toplum sal sylem in akdr; sz konusu
yorum lam a bu trden sylem in sylenilenini evresindeki yok olm aya
yz tutan durum lardan kurtanp onu incelenebilir terimlerle sabitlem ekten
olum aktadr. Kula oktan yok oldu ya d a deiti; fakat, iyisiyle ktsyle,
The Argonauts o f the W estem Pacific11 varln srdrm ekte. A m a bu tr
betim lem enin ayrca bir drdnc nitelii bulunm akta - en azndan benim
uygulam alarm da: m ikroskobik olm as.
Bu, elbette, toplum lann tam am nn, uygarlklann, dnya olaylannn ve
benzerlerinin byk lekli antropolojik yorum lam alarnn bulunm ad
anlam na gelmiyor. A sln da, analizlerimizi genelin dikkatine sunup onlar
oluturm am z hakl karanlar d a -k u ram sal anlam larnn yan sra - bu
biim de geniletilm eleri. A rtk o koyunlar um ursayan kim se kalm ad,
9) Antropologun kendisine bilgi salayan insanlar kiiler deil de nesneler olarak
grme drtsn glendirdii lde, katlmc gzlemi kavram yararl olmaktadr.
Ama, antropologun kendi zihninde kendi rolnn ok zel ve kltrle snrlandnlm
doasn bloke etmesine ve kendisini konudan kan olan bir konuun tesinde grmesi
ne yol at dzeyde de kiinin aleyhine ileyen en gl kaynaklardan biri olmaktadr.
10) Dnya grleri, (.n.)
11) Malinowskinin 1922de yazd kitap, (.n.)

h atta C o h e n bile (aslnda, belki de bir tek C o h e n ). T arih kendisine zg


silik dnem elere, kck bir o d ad a byk grltye sahip olabilir,
am a bu k k olayn on lardan biri olm ad kesin.
B u n dan karlacak anlam u: antropolog, tipik olarak, bu tr dah a
geni y oru m lam alara ve d a h a soyut analizlere o k k k kon u larla
olan ok geni ainalklar asn dan yaklar. B akalarnn -tarih ilerin,
ekonom istlerin, siyasetbilim cilerin, toplum bilim cilerin- d ah a gvenilir
o rtam lard a k arlatk lar byk gerek lik lerin aynlaryla karlar:
Erk, D eiim , nan, B ask, Em ek, T u tk u , O torite, G zellik, id d et,
Sevgi, Prestij; am a bunlarla balarndaki byk harfi kaldrm aya yetecek
kadar aprak balam larda -M arm u sh a gibi yerlerde ve C o h e n inki gibi
y aam lard a- karlar. H epsi de yeterince in san ca olan bu deim ezler,
hepim izi rkten bu kocam an szckler , bu trden yaln balam larda
yaln bir biim e girer. A m a avantaj d a buradadr zaten. D nyada zaten
yeterince derinlik yer alm akta.
F a k a t koyun ykm zn d zen in d e yer alan etn o grafy a tab an l
m inyatrler koleksiyonundan - e itli ifadeler ve an ekdotlardan oluan
bir e itlem ed en - ulusun, o dnem in, ktann ya d a uygarln duvar
boyutlarnda kltr h aritalarn a nasl ulalaca konusu som utluun ve
m akul zihnin erdem lerine yaplacak m phem dokundurm alarla kolaylkla
atlan p geilem ez. A n trop oloji gibi, Kzlderili kabileleri arasnda, Pasifik
adalarn da ve A frika boylannda doup ardndan byk am alarla benim
senen bir bilim asndan, bu konu byk bir yntem bilim sel sorun halini
ald ou zam an d a beceriksizce ele alnan bir konu bu. A ntropologlarn
yerel gereklerden genel grlere geilerini hakl karm ak iin ortaya
koyduklar m odeller, aslnda, gsterilen abann b altalam asn dan an tro
poloji eletirm enlerinin - rn ek boyutlara kafasn takm antropologlann,
llere kafasn takm psikologlarn ya d a toplam lara kafasn takm
ekon om istlerin - akim a gelebilecek her eyden d ah a fazla sorum lu.
B u m odeller arasn d a en gze arp an ikisi unlar: Jonesville dem ek
A B D dem ektir biim indeki m ikro kozm ik m odel ve Easter A d as bir
deney vakasdr biim indeki doal deneyim m odeli. H er ikisi de birer
kum zerresi ya d a olasln uzak sahilleri.
Jonesville dem ek A m erika dem ektir (ya d a A m erika dem ek Jonesville dem ektir) biim indeki yanlgnn yanlg olduu o k ad ar aikr ki
bu rada aklanm as gereken tek konu insanlarn b u n a inanm ay nasl
baardklar ve bakalarnn d a b u n a inanm asn nasl bekleyebildikleri.
U lusal topluluklarn, uygarlklarn, byk dinlerin ya da benzerlerinin

szm ona tipik nitelikli kk k asab alard a ve kylerde zetlenm i


ve basitletirilm i bir halde bulunabilecei dncesi apak sam alk,
in san n k k kasabalard a ve kylerde bulduu tek ey (ne yazk ki)
yalnzca kk kasaba ve ky yaants. Eer yerelsellem i, m ikroskobik
alm alar gerekten de d ah a byk dzeyde geerlilikleri asn dan bu
trden bir d ayan ak n o ktasn a -y a n i kk ortam larda k oca bir dnyay
yakalayverdikleri g r n e- dayan salard zaten hibir ilinti olm azd.
A m a, elbette, byle bir gre dayan m am aktalar. alm an n yerini
alm ann hedefi oluturm am aktadr. A n trop ologlar kyleri (kabileleri,
kasabalar, m ahalleleri...) incelem ezler; antropologlar kyler iinde a
lrlar. Farkl eyleri farkl yerlerde inceleyebilirsiniz ve baz eyleri de
- rn ein , sm rge egem enliinin yerleik ahlaksal beklenti erevelerine
neler y ap tn - en iyi olarak kendi snrl yerel ortam n da inceleyebilirsi
niz. A m a, bu, yerin kendisini incelediiniz eyin kendisi yapm az. Fas ve
Endonezyann uzak blgelerinde baka toplum bilim cilerin d ah a m erkezi
yerlerde boutuklar trden sorularla boutum - rn e in , insanlarn
insanla ynelik en gz doym az savlarnn nasl olup d a grup gururunun
vurgularnda yer ald soru su yla- ve aa yukar ayn son u lara ulatm ,
in san buna bir boyut ekleyebilir -toplum bilim lerin u anki l ve zmle
yaklam nda ok gerek duyulan bir b o y u t- am a hepsi bu. O rtak bir
iftinin tropik yam ur altnda topra ileyiini ya d a Fasl bir terzinin
yirmi vatlk am puln altnda k aftan lara nak ilem esini grdkten
son ra kitlelerin sm rlm esi kon usuna giri yapacaksanz, bunun belirli
bir deeri olabilir. A m a bu sayede konunun btnne sahip olacanz (ve
bu sayede trel adan d ah a az imtiyazl olanlara tepeden bakabileceiniz,
ahlaksal ad an d ah a ykseklerde bir konum elde edeceiniz) kavram
yalnzca m edeniyetten ok uzun sre uzak kalm birilerinin aklna gele
bilecek bir fikir olabilir.
D oal laboratuvar kavram d a benzer dzeyde berbat; hem benzet
m enin yanl olm asndan tr -p aram etrelerd en hibirinin ynetilebilir
olm ad ne tr bir laboratuvardr b u ra s?- hem de etnografya tabanl
alm a yoluyla top lan an verilerin dier trden toplum sal sorgulam alar
yoluyla toplananlardan d ah a saf, ya d a d ah a nem li, ya d a d ah a som ut,
ya d a d ah a az koullu (en ok tercih edilen szck de tem el) olduu
anlam na geldii iin. K ltrel biim lerin byk doal eitlilii, elbette,
hem antropolojinin byk (ve ie yaramaz) kayna hem de antropolojinin
en derin kuram sal ikilem inin tem eli: bu tr bir eitlilik insan rknn
biyolojik birliiyle nasl badatrlabilir? F akat, bu, eretilem eli anlam da

bile, deneysel bir eitlilik deil, nk gerekletii balam kendisine


bal olarak deikenlik gsterm ekte ve uygun bir ilev yazabilm ek iin
de yleri x lerden ayrt etm ek (bunu gerekletirm eye alanlar bulunsa
bile) olanakl deil.
O edipu s kom pleksinin T robrian d lar arasnda gelim ediini, T ch am bulide cinsiyet rollerinin tepetaklak olduunu ve Pueblo Kzlderilileri
arasnda saldrganlk olm adn (karakteristik olarak, yerlilerin tm de
bu duygudan arnm t - G ney dn d a) gsterm eyi am alayan nl
alm alar, am pirik geerlilikleri ne olursa olsun, bilim sel ad an test
edilmi ve onaylanm hipotezler deildir. Bunlar, tpk bakalar gibi olan,
bakalar iin izlenen yollarn izlendii ve bakalar kadar sonusuz n ite
likte yorum lar ya d a h atal yorum lardr; bunlar fiziksel deney otoritesiyle
ku atm a giriim i de yalnzca yntem bilim sel bir el abukluu. Etnografya
tabanl bulgular ayrcalkl deildir, yalnzca zeldir: hakknda bir eyler
iitilen baka bir diyar. O n lar bunun daha tesinde (ya d a gerisinde) bir ey
ler olarak deerlendirm ek hem kendilerini hem de toplum bilim asndan
yaln birer ilkellikten ziyade kalclk ieren anlam larn arptm ak olur.
H ak kn d a bir eyler iitilen baka bir diyar: uzaklardaki koyunlara
ynelik basknlarn (gerekten de iyi bir etn ograf bunlarn ne tr koyunlar
olduklarnn ayrntsna d a girebilirdi) uzun uzadya betim lenm elerinin
genel ilintiye sahip olm alarnn nedeni toplum bilim sel dnceyi onu
besleyecek som ut malzemeyle birlikte sunm asdr. A n trop ologu n bulgu
larnn nem li yan bu bulgularn karm ak zgll, koula balldr.
Snrl balam larda gerekletirilen uzun vadeli, ounlukla (am a her
zam an deil) nitel, old uka katlm c ve hem en hem en saplant dzeyin
de ayrntl alan alm as yoluyla retilen bu tr m alzem eler sayesinde,
ad a toplum bilim lere m usallat olan m ega kavram lara -m eru lu k, m o
dernizasyon, btnlem e, atm a, karizm a, yap (...) anlam verilecek
m akul gereklik yoluyla yalnzca on lar hakknda gereki ve som ut bir
biim de deil, ayn zam anda, d ah a d a nem lisi, on larla birlikte yaratc ve
hayal gc asn dan zengin bir biim de dnm e salanabilir.
Etnografyann m ikroskobik doasnn ortaya koyduu yntem bilim sel
sorun hem gerek hem de nemlidir. A m a uzaklardaki bir yreyi dnyann
tam am ya d a bir sis odasn n toplum bilim sel dengi olarak deerlendir
m ekle de zm e kavuturulam az. zm e kavuturulm as -y a d a en
azndan m akul snrlar iinde tu tu lab ilm esi- iin toplum sal eylemlerin
kendilerinden fazlasna ilikin yorum lar olduklarnn ve bir yorum un
nereden geldiinin on un nereye gitm eye zorlanabilecei kon usunda b e

lirleyici nitelik tam adnn anlalm as gerekir. K k gerekler byk


konular, gz krpm alar bilgikuramn, koyunlara yaplan basknlar devrimi
anlatr, n k byle yapm alar istenir.

VII
Bu d a bizi, son olarak, kuram kon usu n a getirm ekte. H erhangi bir konuya
-yazn san at, dler, belirtiler, k lt r- yorum sal yaklam larda bu lu n
m ann rahatsz edici gnah bu yaklam larn kavram sal boum lanm aya
direnm e eilim i sergilem eleri - y a d a direnm elerine izin verilm esi- ve bu
yzden de dizgeli deerlendirm e kiplerinden kurtulm alardr. Bir yorum u
kavrarsnz ya d a kavram azsnz, anlam n grrsnz ya d a grmezsiniz,
onu kabul edersiniz ya da etmezsiniz. K endi ayrntlarnn ivediliine skp
kalm bir yorum kendi kendisini onaylayc olarak ya da, d ah a kts,
on u su n an kiinin szm ona gelim i duyarlklar tarafndan onaylanm
o lara k su n u lu r; on u n sylem ek isted ik lerin i ken d isin in k iler dn d a
kalanlar balam nda dile getirm eye ynelik her trl giriim gln bir
taklit olarak nitelendirilir - antropologun ahlaksal svg iin kulland
en iddetli terim kullanlacak olursa, etnikm erkezli olarak.
N e kadar ekingen bir tavrla olursa olsun (geri ben bu k on u da hi
de ekin gen saylm am ), kendisini bilim dal kabul eden bir alan alm as
asndan, bu sz konusu bile olam az. K ltrel bir yorum un kavram sal
yapsnn rnein biyolojik bir gzlem in ya da bir fizik deneyinin kavram sal
yapsndan d ah a az dzeyde form le oturtulabilir olm asnn ya d a aka
gsterilebilecek deer bim e ilkelerine d ah a az yatkn olm asnn hibir
nedeni yoktur - bu trden form le dayandrm alarn gerekletirildii
terim lerin, tam am en var olm am alar sz konusu olm asa da, bu trden
yatknlklar tayabilm esi dnda. st rtl kuram lara m ahkm uz,
nk onlar ifade etm e gcnden yoksunuz.
A yn zam anda, kltrel yorum un baz niteliklerinin kltrel yorum un
kuram sal geliim ini dah a d a zorlatrdn kabul etm em iz gerekm ektedir.
Bu niteliklerin ilki, kuram n, kendilerini hayal gcne dayal soyutlam aya
kaptrabilen bilimlerde olan a kyasla yere d ah a salam basan bir konum da
kalm asnn gerekm esi. A ntropolojide yalnzca ksack m uhakem e sram a
lar etkili olm a eilim i gsterir; d ah a uzun olanlar m antksal dlere, bi
im sel simetri ieren akadem ik karkla kaym a eilimindedir. Bilinmedik
bir sim gesel eylem evrenine girme gereksinim in ekiciliiyle kltr kuram

alannda teknik ilerlem enin gereksinim leri arasndaki gerilim, kavram a


gereksinim iyle analiz etm e gereksinim i arasndaki gerilim, son u olarak,
hem doas gerei ok byk hem de tem el olarak b ertaraf edilem ez tr
dendir. A sln da, kuram sal gelim e ne k ad ar ilerlerse gerilim de o kadar
derinleir. K ltrel kuram n ilk koulu u: o, kendi kendisinin efendisi
deildir. Y oun betim lem enin sunduu ivediliklerden syrlamaz nitelikte
olduu iin, kendi isel m ant asn dan kendi kendisini ekillendirm e
zgrl old uka snrldr. Baarya ulam ak iin planlad genellik,
soyutlam alarnn geni alan n dan deil, farkllklarnn krlganlndan
kaynaklanr.
V e bunun ardndan d a kltre (...), kltrlere (...), bir kltre ilikin
bilgimizin basit bir grgl gerek biim inde artnda grlen tuhaflk
gelir: bu bilgi ani ham leler biim inde artar. G itgid e artan bulgularn
gitgide ykseli gsteren erisini izlem ek yerine, kltrel analiz gitgide
dah a fazla cesaret isteyen dallarn balantsz am a tutarl ardklndan
oluur. alm alar baka alm alar stne kurulur - dierlerinin brakt
n o k tad an devam etm e anlam nda deil, d ah a fazla bilgiye ve d ah a iyi kav
ram lara sahip olarak ayn konularda d ah a derinlere dalm alar anlam nda.
C id d i saylabilecek her bir kltrel analiz taptaze bir balan gla balar ve
entelektel gdsn tketm eden n ce baarabildii yere k ad ar gider.
n ced en kefedilm i gerekler h arekete geirilir, n ced en form lletirilmi hipotezler snanr; am a ilerleyi zaten kantlanm teorem lerden
yeni kantlanm olan lara doru gereklem ez; hareket, kiinin en tem el
dzeydeki kavray el yordam yla arayndan bunu zaten baard ve
oktan at biim indeki sava doru gerekleir. Bir alm a, kendisinden
n cekilerden d ah a fazla (bu ne anlam tarsa tasn), dolaysz olm as
durum unda gelim e saylabilir; fak at kendisinden ncekilerin om uzlar
stnde ykselm ek yerine, on lara m eydan okuyarak ve onlarn m eydan
okum alarn a m aruz kalarak, on larla yan yana ilerler.
D ier nedenler bir yana, ite bu n eden den tr m akale -iste r otuz
sayfadan ister yz sayfadan o lu su n - kltrel yorum lar ile onlar ayakta
tu tan kuram larn sunulabilecei doal tr olarak grlm tr ve, yine bu
nedenle, insan bu alan d a dizgeli tezler arayacak olursa, ksa zam an sonra
hayal krklna urar bulm as durum unda hayal krkl d ah a d a b
yk olacaktr. Bu alan d a en van ter nitelikli m akaleler bile ok azdr - en
azndan bibliyografya oluturm a abalarna yetm eyecek dzeydedir. T em el
kuram sal katklar yalnzca zgl alm alarda yer alm akla kalm az -b u
h em en her alan iin geerlid ir- ayn zam anda d a kuram lar bu alm a

lardan soyutlam ak ve onlar kltr kuram denebilecek bir biim de bir


araya getirm ek de ok gtr. K uram sal form lletirm eler hkm ettikleri
yorum larn o kadar gerisinde gezinirler ki onlar olm akszn fazla bir anlam
ifade etm ezler ya d a fazla ilgi ekm ezler. B un un byle olm asnn nedeni
genel nitelik tam alar deil (genel deillerse kuram sal d a deillerdir),
fakat, uygulam alarndan bam sz olarak ifade edildiklerinde, ya sradan
ya d a bom bo grnm eleridir. nsan etnografya tabanl yorum asn dan
bir uygulam ayla balantl olarak gelitirilm i kuram sal bir saldry ele
alarak -a sln d a bu alan kavram sal adan bu biim de ilerlem ek tedir- onu
d ah a net bir biim e sokabilir ve on a d ah a geni bir ilinti katabilir; ancak,
insan, kltrel yorum un genel kuram diye bir ey yazamaz. Ya da, dah a
dorusu, yazabilir am a bu n da pek az yarar olabilir nk burada kuram
oluturm a grevi soyut dzenlilikler kodlam ak deil, youn betim lem eyi
olanakl klm aktr; eitli vakalarn btnn genellem ek deil, vakalar
iinde genellem eye gitm ektir.
V akalar iinde genellem eye gitmeye bazen, en azndan tp ve psikoloji
alanlarnda, klinik karm ad verilir. e bir gzlem ler setiyle balayp
bunlar egem en bir yasa altnda snflandrm ak yerine, bu tr bir karm
bir (olas) imleyenler setiyle yola kar ve b unlan anlalabilir bir ereveye
oturtm aya alr. ller kuram sal tahm inlerle eletirilir, am a belirtiler
(lldklerinde bile) kuram sal zellikler asn dan taranrlar - yani,
tehis edilirler. K ltrn incelendii durum larda, im leyenler belirtiler
ya d a belirti bekleri olm ayp sim gesel eylem ler ya d a sim gesel eylem
bekleridir ve am a d a tedavi deil, toplum sal sylem in analizidir. F akat
kuram n kullanlm a biim i -b ariz olm ayan anlam lar a ra m a - ayndr.
Bylece, yolumuz kltrel kuram n ikinci k ouluna km akta: kuram ,
en azndan terim in en kat anlam asndan, kestirim ci deildir. T eh is
koyan kii kzamk tahm ininde bulunm az; kiinin kzamk olduuna karar
verir ya da, en fazla, bir kiinin olduka ksa sre son ra kzam k olacan
nceden grr. Fakat, yeterince gerek saylacak bu snrlam a genellikle
hem yanl anlalm akta hem de abartlm aktadr, zira kltrel yorum
lam an n yalnzca durum gerekletikten son ra gerekletii anlam n
tad dnlm tr: yani, ykdeki kyl gibi, nce ite ate ap
delikler am akta, sonra d a evrelerine h ed ef izmekteyiz. Bu trden bir
eyin bol m iktarda gerekletiini, hem de bazen sekin evrelerde ger
ekletiini inkr etm ek zor. A m a inkr edilm esi gereken bir konu varsa,
o d a bunun kuram n kullanm na dair klinik bir yaklam n kanlm az
son ucu olduudur.

Klinik tr kuram sal formlletirmede, kavram sallatrm ann, deneysel


kullanm larn sonularn planlam aya ya d a belirlenmi bir dizgenin gelecek durum larna ynelik karm da bulunm aya deil, zaten m evcut olan
konulann yorum larn retm e grevine ynelik olduu dorudur. Fakat
bu da kuram n yalnzca gem iin gerekliklerine uymas (ya da, dah a dik
katli olunursa, gem iin gerekliklerinin inandrc yorum larn retmesi)
gerektii anlam n tamaz; gelecein gereklikleri karsnda da hayatta
kalm as -en telek tel adan hayatta k alm as- gerekir. Bizler birdenbire
ortaya kveren gz krpm alara ya da koyunlara baskn dzenlem e olay
na ilikin yorumumuzu bunlar gerekletikten sonra, bazen de ok sonra,
form lletirsek de bu trden bir yorumu olanakl klan kuram sal ereve,
yeni toplum sal fenom enler gzler nne serildike savunulabilir yorumlar
retmeye devam edebilmelidir. nsan youn betim lem e aam asnda her
trl abaya -aik r ve yzeysel olann tesin d e- neler olup bittiine ilikin
genel bir aknlk havasnda -ayam z salam zemine basm aya alrkenbalasa bile, insan ie entelektel adan elleri bom bo olarak d a balam az
(ya da balam am aldr). K uram sal fikirler her bir vakada tam am en yeniden
yaratlmazlar; daha nce belirttiim gibi, balantl dier alm alardan al
np sre iinde rafine edilir ve yeni yorum sal sorulara uygulanrlar. Bu tr
sorunlar asndan yararl olam azlarsa kullanlmalar sona erer ve bir lde
terk edilirler, yararl olmaya, yeni anlaylar sunm aya devam ederlerse, daha
fazla ayrntlandrlrlar ve kullanlmay srdrrler.12
Y orum sal bir bilim de kuram n nasl ilev grdne ilikin byle bir
gr, deneysel ya d a gzlem sel bilim lerde betim lem e ile aklam a
arasnda grlen ayrmn burada ok d ah a greli bir dzeyde, kaydetm e
(youn betim lem e) ile belirtim ( teh is) arasn d aki -y an i, belirli
toplum sal eylem lerin ait olduklar aktrler asn d an sahip olduklar
anlam ortaya koym ak ile yapabildiim iz kadar ak bir biim de bu yolla

12)
Kabul etmek gerekir ki, bu bir idealletirme. Kuramlar klinik kullanmda ende
olarak reddedildikleri, bunun yerine gitgide tuhaf, retkenlikten uzak, zoraki ya da man
tksz bir hal aldklar iin, bir avu insan dnda (geri bunlar da en tutkun olanlardr)
herkes onlara ynelik ilgisini yitirdikten uzun sre sonra da varlklarn srdrrler. A s
lnda, antropoloji asndan, tkenmi fikirleri literatr dna karmak retken fikirleri
literatre katmaktan daha nemli bir sorundur; bu nedenle de insann tercih edecein
den ok daha fazla kuramsal tartma yapc olmaktan ziyade eletireldir ve lmek zere
olan kavramlarn cenazesini geciktirmeye adanm meslekler bile sz konusudur. Alanda
ilerleme gerekletike, insan bu trden bir yabani ot ayklama iinin etkinliklerimizin
daha az gze arpan bir paras haline geleceini umuyor. Ama, imdilik, eski kuramlarn
lp gitmektense ikinci basklarn yapmay tercih ettikleri bir gerek.

elde edilen bilginin iinde bulunabilecei toplum hakknda ve, bunun


d a tesinde, bu trden toplum sal yaant h akknda neler gsterdiini
belirtm ek ara sn d ak i- ayrm biim inde ortaya konar. ifte grevimiz,
deneklerim izin eylemlerine, toplum sal sylem in sylenm i olanna bilgi
salayan kavram sal yaplar ortaya karm ak ve bir analiz dizgesi yaplan
drm aktr; bu dizge yoluyla neyin genel olduu, olduklar ey asn dan
on lara neyin ait olduu konular in san davrannn dier belirleyicileri
karsnda n p lan a kacaktr. Etnografyada kuram n grevi, sim gesel
eylem in kendisi hakknda -y an i, in san yaam n da kltrn rol h akk n
d a - syleyeceklerinin ifade edilebilecei bir sz daarc salam aktr.
D ah a temel konularla ilgilenen birka ynlendirici para dnda, kuram
burada derlenen m akalelerde bu biim de ilemektedir. ok genel, akadem i
iinde kotanlm kavram lar ve kavram lar dizgesi repertuvan - btnlem e,
ussallatrm a , sim ge, ideoloji, ethos, devrim , kimlik, eretile
m e, yap, ritel, dnya gr, aktr, ilev, kutsal ve elbette
kltr kavram nn k en d isi- yaln olaylan bilimsel adan uzdilli klma
abasyla youn betimlem e etnografyasnn btnne ilenm ekte.13 Burada
am a kk am a youn dokulu gereklerden geni sonular karm ak; ko
lektif yaam n yaplandrlm asnda kltrn rolne ilikin geni bildirimleri,
bunlan karm ak zgllerle ilikilendirerek desteklem ek.
Byle olun ca da, en yakn gzlem sel dzeye k ad ar inen de yalnzca
yorum sal olm am akta: bu trden bir yorum un kavram sal ad an dayand
kuram d a bunu gerekletirm ektedir. Rylen gz krpm alarla ilgilenm esi
gibi benim C o h e n in yksyle ilgilenm em de aslnda baz ok genel
k av ram la rd a n k ay n ak lan d . D illerin k arm as m o d eli -to p lu m sa l
anlam azln kltrel biim lerin zayflk, belirsizlik, eskilik ya d a ihm al
son u cu n d a ilev grm eyi kestiklerinde gerekleen bir ey deil, tpk
talam a am al gz krpm alar gibi, bu trden biim ler allm adk d u
rum lar ya d a allm adk am alar tarafndan allm adk biim de ilem eye
zorlandklarnda gerekleen bir ey olduu g r - benim C o h e n in
yksnden kardm bir ey deil. M eslektalan m , rencilerim ve
ben d en ncekilerin ynergesiyle ynlendirildiim bir ey bu.

13)
Bunu izleyen blmlerin byk ksm Fastan ziyade Endonezya'y ele almak
ta, nk byk blm ok yakn zamanlarda derlenen Kuzey Afrika malzemelerimin
taleplerini karlamaya henz yeni baladm. Endonezyadaki alan almas 1952-1954,
1957-1958 ve 1971de gerekleti; Fastaki ise 1964, 1965-1966, 1968-1969 ve 1972de
gerekleti.

Bizim m asum grnm l iedeki n o t, Y ahudi tccarlarn, Berberi


savalarn ve Fransz yneticilerin anlam erevesinin, h atta bunlarn
birbirlerine karlkl m dahalesinin sergilenm esinden d ah a te bir ey.
T op lu m sal ilikiler kalbnn yeniden biim leniinin, yaan an dnyann
koordinatlarn yeniden dzenlem ek olduu tartm as m evcu t imdi.
T op lu m u n biim leri kltrn zdr.

VIII
Bir H in t yksnde - e n azndan benim dinlediim k ad an y la bir H int
y k s n d e- dnyann bir platform zerinde ykseldiini, bu platform un
bir filin srtnda olduunu, filin de bir kaplum baann srtnda durduunu
renen bir ngiliz, kaplum baann neyin stnde durduunu sorm u
(belki de bir etnograft; onlar byle davranrlar). B ak a bir kaplu m ba
ann srtnda. Peki ya o kaplum baa? A a, Sahib, bun d an son ras hep
kaplum baa artk.
D urum aslnda bu n d an ibaret. C oh en , eyh ve D u m ari arasndaki
karlam a kon u sun da d ah a ne k ad ar k afa yorm ann yararl olabileceini
bilm iyorum (gereken sre artk m uhtem elen ald ); am a, bunu ne kadar
uzun bir sre yaparsam yapaym , konunun tem eline asla yaklaam aya
cam d a adm gibi biliyorum. H akkn d a yazlar yazdm hibir eyin
tem eline yaklaabilm i de deilim , ne aadaki m akalelerde ne de baka
yerlerde. Kltrel analiz, doas gerei, tam am lanm az niteliktedir. stelik,
d ah a da kts, ne k ad ar derine inerse o kadar az d a tam am lanm kalr.
Bizimkisi en belirgin savlar en sallantl tem ellere otu ran tu h af bir bilim;
bu bilim iinde el aldnz kon u da bir yerlerde varm ak, hem kendinizde
hem de b ak alan n d a greceinizin o bir eyleri yanl yapm akta olduu
nuz duygusunu youn latrm aktan b ak a ie yaram az. A m a, bu, youn
sorularla zeki in sanlan bezdirm enin yan sra, etn o graf olm ann ta kendisi.
B u n dan kanm an n eitli yollan var - kltr folklora dntrp
derlem ek, zelliklere dntrp saym ak, kurum lara dntrp snf
landrm ak, yaplara dntrm ek ve on un la oynam ak. A m a bunlar birer
ka. G erek u ki, kiinin kendisini kltrn gstergebilim sel kavram na
ve yorum sal yaklam d a b unun incelenm esine adam as, aslnda, kiinin
etnografya tabanl sav, W . B. G allienin artk ok iyi bilinen terimini
kullanm ak gerekirse, gerekte doruluu tartlabilir olarak grm eye
adam asdr. A ntropoloji, ya d a en azndan yorum sal antropoloji, yle bir

bilim ki ilerleyiini tartm alarn gitgide rafine olm as deil, anlam ann
kusursuzluu belirlem ekte. G itgide iyiye giden ise bizim birbirimizi bez
dirirken sergilediimiz kesinlik.
nsann dikkati tek bir taraf yznden tartm a zerine odaklandnda
bunu grm ek ok zor. B urada m onologlann pek az deeri var nk rapor
edilecek bir son u sz konusu deil; srdrlecek bir tartm a bulm ak
bile zor. B u rada derlenm i m akaleler bir deere sahipse, bu deer onlarn
sylediklerinden ziyade tank olduklarndan kayn aklanm akta: yalnzca
antropolojiye deil, ayn zam an da toplum alm alarnn geneline, in san
yaam nn sim gesel biim lerine ynelik ilgide byk bir art var. Bir za
m anlar urasnlar diye felsefecilere ve yazn eletirm enlerine terk etm ek
ten fazlasyla m em nun kaldmz anlam , o kaypak ve kt tanm lanm
sah te varlk, artk geri gelip disiplinim izin m erkezine yerlem i durum da.
M arkslar bile artk C assirerden alntlar yapm akta; O lguculuk yanllar
d a K en n eth B u rketen.
Btn bunlarn ortasnda benim konum um bir yan da znelcilik, dier
yan da d a kabalizm e kar direnm ek, sim gesel biim lerin analizini som ut
toplum sal olaylara ve durum lara, sradan yaam n kam usal dnyasna
elim den geldiince yakn tutm aya alm ak ve bunu d a kuram sal for
m lletirm eler ile betim sel yorum lar arasndaki balan tlarn karanlk
bilim lere snlm ak suretiyle bozulm alarn engelleyecek bir biim de
dzenlem ek oldu. Bu kon ularda tam bir nesnellik olanaksz olduuna
gre (ki bu gerekten de byle), en iyisinin kiinin duygularm serbest
brakm as olaca biim indeki grten oldum olas etkilenm em iim dir.
R obert Solow un belirttii gibi, bu tpk unu sylemeye benziyor: kusursuz
den ecek dzeyde m ikropsuz bir ortam olanaksz olduuna gre, biz iyisi
m i am eliyatlarm z lam da gerekletirelim . Y apsal dilbilim, bilgisayar
m hendislii ya d a baka tr bir ileri dnce biim inin bizlerin in san
lar tanm am za gerek k alm ad an onlar anlam am za olan ak salayaca
sav lan da beni etkilem iyor. K ltre ynelik gstergebilim sel bir yaklam
en abu k biim de rtm enin bir yolu d a on un bir sezgicilik ve sim ya
karm na kaym asna izin verm ek olabilir - sezgiler ne kadar gzel dile
getirilirse getirilsin; sim ya ne k ad ar m o d em gsterilirse gsterilsin.
o k derinlerde yatan kaplum baalar bulm a aray iinde, kltrel
analizin yaam n som ut gereklerinden -in san larn her yan da katldk
lar politik, ekon om ik ve katm an lam aya ilikin gerekliklerd en - ve bu
gereklerin dayan d biyolojik ve fiziksel gerekliliklerden u zaklam a
tehlikesi srekli m evcut. B u n a kar ve bu ekilde de kltrel analizi bir

tr toplum bilim sel gzelduyuculua dntrm eye kar tek savunm a, bu


tr analizi her eyden n ce bu tr gereklikler ve bu trden gereksinim ler
kon u su n da eitm ek. Benim ulusuluk, iddet, kimlik, insan doas, m e
ruluk, devrim , etnik nitelik, kentlilem e, stat, lm , zam an hakknda ve
her eyden n ce de belirli halklarn bu trden eyleri bir tr kavranabilir,
anlam l ereveye oturtm ak iin gsterdikleri belirli abalar hakknda
yazdklarm bylece gerekleebildi.
T op lu m sal eylem in sim gesel boyutlarna -sa n a ta , dine, ideolojiye,
bilime, hukuka, ahlaka, sad u yu ya- bakm ak duygusallktan arndrlm
biim lerin yce bir alan uruna yaam n varolusal ikilem lerinden uzak
lam ak deildir; bunlarn tam ortasna dalm aktr. Y orum sal antropolojinin
asl grevi bizim en derin sorularm za yant verm ek deil, baka vadilerde
b ak a koyunlar gdenlerin verdikleri yantlara erimem izi salam ak ve
bylece bu yantlar insann neler sylediine ilikin son radan danlabilir
kaytlara eklem ektir.

Ksm

Kltr Kavramnn
nsan Kavram zerindeki Etkisi

K abile halklar tarafn d an kullan lan fikirlere ilikin yakn tarih li L a


Pensee Sauvage balkl alm asnn sonlarna doru, Levi-Strauss, bilimsel
aklam ann, zihnimizde canlandrm aya ynlendirildiimiz gibi, karm ak
olann basit olan a indirgenm esinden olum adn belirtir. Bun un yerine,
o n a gre, bilim sel aklam a d ah a anlalabilir bir karm akln d ah a az
anlalabilir bir karm aklk yerine gem esinden oluur. nsann in celen
m esi asn dan bence biraz d ah a ileri gidebilir; aklam ann ou zam an
basit resim ler yerine karm ak resim ler koym aktan ve bu arad a d a her
naslsa basit olan lara yakan ikna edici akl bir biim de korum aya
ab alam ak tan olutuunu ileri srebiliriz.
Zarafet, sanrm , genel bir bilim sel ideal olm ay srdryor; am a top
lum bilim lerinde gerekten yaratc gelim eler, ou zam an, bu idealden
uzaklaldnda gerekleirler. Bilim sel ilerlem e genellikle bir zam anlar
gzel saylabilecek dzeyde yaln bir kavram lar seti olarak grnrken,
bugn dayanlm az dzeyde basite indirgeyen bir kavram lar seti olarak
grnen eyin gelien bir karklndan oluur. te bynn bu biim de
bozulm asnn ardm dandr ki anlalabilirlik ve dolaysyla d a aklam a
gc, L e v i-S trau ssun deindii karm ak am a kavranlam azn yerine

karm ak am a kavranlabilirin yerletirilm esi olaslna dayan acaktr.


W h iteh ead bir keresinde doa bilimleri iin u zdeyii nerm iti: Y a
lnl ara am a o n a gvenm e. T op lu m bilimleri iin de unu nerebilirdi:
K arm akl ara ve onu dzenle.
K ltr incelem eleri san ki bu zdeyiin peinden gidiliyorm u gibi bir
gelim e gsterdi. K ltre ilikin bilim sel kavram n ykselii A ydnlanm a
anda b aat konum da olan insan doas grnn - b u gr, hakknda
ne sylenirse sylensin, hem n et hem de y aln d - o rtad an kaldrlm as ve
bunun yerine hem d ah a karm ak hem de byk lde d ah a az netlik
ieren bir grn getirilm esiyle dorua ulat, ya d a en azndan bunun la
balantlyd. Bu gr netletirm e, insann ne olduu kon u su n da an la
labilir bir aklam ay yeniden yaplandrm a abas, o zam an dan beridir
kltre ynelik bilimsel dncelerin tem elinde yatm akta. Karm akln
peinde koup o n u d ah a n ce hayal ettiklerinden ok d ah a byk bir b o
yutta bulm alarnn ardndan, antropologlar, bu sefer de onu dzenlem ek
gibi zorlu bir abaya giritiler. V e iin sonu d a henz ufukta grnm em ekte.
A ydnlanm a ana hakim olan in san grne gre, insan tam am en
doann bir parasyd ve - B a c o n n srarlar ve N ew ton n rehberliinded oa bilim lerinin kefettii genel yaplanm a tektipliini paylam aktayd.
Ksacas, N ew ton n evreni kadar gzel dzenlenm i, onun kadar deimez
ve hayranlk uyandracak dzeyde yaln bir in san doas sz konusudur.
Y asalarn dan bazlar belki farkl olabilir, am a yasalar vardr; deim ezlii
nin bir blm yerel uygulam ann ayrntlar tarafndan apraklatnlm
olabilir, am a deim ez olduu kesin.
L ovejo y un (burad a on u n tum turakl analizini izlem ekteyim ) A y
dnlanm a dnem i tarihilerinden olan M asco u d an yapt bir alnt bu
durum u sradan bir yazarn her zam anki szn esirgemez yapsyla gzler
n ne serm ektedir:
Sahne dzeni [farkl zamanlarda ve yerlerde], aslnda, deiir, aktrler
giysilerini ve grnmlerini deitirirler; fakat isel devinimleri insanlarn
ortak arzularndan ve tutkularndan kaynaklanr ve etkilerini de krallk
larn ve halklarn deiiklikleri iinde retirler.1
Bu gr km sen ebilecek trden deil; biraz n ce o rtad an kald rm a ya deinm i olsam da, bunun a d a antropolojik d n ceden
1) A. O. Lovejoy, Essays in the History of Ideas (NewYork, 1960), s. 173.

tam am en silindii de sylenem ez. Giysileri ve ortam lar ne olursa olsun,


insanlann insan olduklar kavram n yerini baka treler, baka yaratklar
alm deil.
Fakat, bu haliyle, A ydnlanm a dnem inde ortaya kan insann doas
kavram nn baz ok dah a zorlukla kabul edilebilecek anlam lan bulunm ak
tadr - bunlann banda da, bu kez Lovejoyun kendisinin szleriyle, u
gelmektedir: H erhangi bir eyin anlalabilirliinin, dorulanabilirliinin
ya d a onaylanm asnn belirli bir aa, rka, ruh haline, gelenee ya d a koula
ait insanlarla snrl olm as, gereklie ya da deere sahip deildir, ya d a akl
sahibi bir insan asndan bir nem tamaz.2 nsanlar arasnda hem zamana
hem de yere bal olarak inanlar ve deerler, gelenekler ve kurum lar a
sndan var olan byk, ok eitli farkllklar insann doasnn aklanm as
asndan aslnda bir nem tamaz. nsan doas yalnzca insann iindeki
gerek anlam da -kalc, genel, evren sel- insana zg nitelikleri kaplayan
ve apraklatran eklem elerden, h atta arptm alardan oluur.
G nm zde kt bir hrete sahip bir m etinde, D r. Jo h n so n a gre,
Sh akespearein dehasnn ardnda yatan gerek uydu: O n un karakterleri
belirli yerlere ait olan ve dnyann geri kalan tarafndan uygulanm a
yan gelenekler tarafndan, zaten yalnzca kk sayda insan zerinde
etkili olabilecek alm a ya da m esleklerin zellikleri tarafndan, ya da
gelip geici m odalarn ya da geici dncelerin ilinekleri tarafndan
deitirilm ezler.3 R acin e de klasik tem al oyunlarnn baarsn unun
kant olarak grm ekteydi: Parisin zevki (...) A tin a nn zevkiyle rtyor; benim izleyicilerim baka zam an larda Y un an istan n en kltrl
snflarnn gzlerini sulandran konularn aynlarndan etkilen m ekte.4
Jo h n so n kadar ngiliz ve R acine kadar Fransz birinden geldii iin
kom ik grnm esi gerei bir yana, bu trden bir grn sorunu, zam an
dan, m ek n d an ve koullardan, alm alardan ve m esleklerden, gelip
geici m od alard an ve geici fikirlerden bamsz, sabit bir insan doas
grnn bir yan lsam a olabilecei ve insann ne olduunun aslnda
insann nerede olduuyla, kim olduuyla ve nelere inandyla ok ya
kndan balantl olduu iin b tn bu nlardan ayr tutulam az bir nitelik
tayabileceidir. Bu tr bir olasln var olabilecei dncesi de kltr
kavram nn ykselie gem esine ve in san a ynelik tekdzeliki grn

2) A.g.e., s. 80.
3) Preface to Shakespeare, Johnson on Shakespeare (Londra, 1931), s. 11-12.
4) lphigeremn nsznden.

inie gem esine yol at. M odern antropoloji baka neleri ileri srerse
srsn - v e u ya d a bu zam an da ok eyi ileri srd de gr lm ek tegeleneklerin ya d a belirli m eknlarn hi deitirem edii insann aslnda
var olm ad, h atta hi var olm ad ve, d ah a da nem lisi, doas gerei
de asla var olam ayaca sav n d a kararldr. M a sc o u n u n aktrlerinin
gerek kiiler olarak sokak giysileriyle dolanm alarn, m esleklerinden
arnm alarn, san attan uzak bir sam im iyetle anlk tutkularn ve ezberden
dile getirilm eyen arzularn sergilem elerini gzlem leyebileceim iz hibir
sah n e gerisi yok, olam az da. R ollerini, oyun culuk biim lerini, h atta
oyunlarn deitirebilirler; fakat, S h ak esp earein kendisinin de belirttii
gibi, sergilem eden asla vazgem ezler.
Bu durum , insann doal, evrensel ve sabit nitelikleriyle trel, yerel ve
deiken nitelikleri arasndaki hatt belirlem eyi byk lde gletirir.
A sln da, bu trden bir h att oluturm ann insann durum unu tah rif e t
m ek ya da, en azndan, onu ciddi lde yanl deerlendirm ek anlam na
geleceini gsterir.
B alide karm za kan trans durum unu ele alalm . Balililer ar d
zeyde kendinden gem e durum larna kaplr ve bu esn ad a da her trden
tuhafl sergilerler - canl tavuklarn kafasn srarak koparr, kendilerini
baklar, kendilerini lgnca oradan oraya atar, tu h af sesler kanr, mucize
trnden denge becerileri sergiler, cinsel ilikiyi taklit eder, dk yer ve
b u n a benzer eyler yaparlar; hem de bizim uykuya dalm am zdan dah a
kolay ve d ah a an i bir biim de. T ran s durum u her trenin ayrlmaz bir
parasdr. Bazlarnda elli ya d a altm kii birbiri ardna tran sa geebilir
(bir gzlem cinin belirttii gibi, birbiri ardna patlayan havai fiekler gibi) ,
bu durum dan be dakika ile birka saat son ras gibi srelerde kar ve
neler yaptn kesinlikle anm sam azlar; bu insanlar, hibir ey an m sa
m am alarna karn, geirdikleri bu deneyim in bir insann yaayabilecei
en olaan st ve tatm in edici deneyim olduundan em indir. Bu tr bir
eyden ve antropologlarn kefettii, inceledii ve betim ledii d ah a bin
lerce benzer tu h af olaydan insan doas h akknda neler renm ekteyiz?
B ali halknn zel bir tr varlk olduklarn, G n ey D enizi M arsllar
olduklarn m? T em elde bizlerden farkl olm adklarn, yalnzca bizim
sahip olm adm z baz tu h af am a aslnda rastlan tsal geleneklere sahip
olduklarn m? A sln d a zel yeteneklere sahip olduklarm ve h atta ig
dsel olarak farkl ynlerde ilerlediklerini mi? Ya d a in san doas diye bir
eyin var olm adn ve insanlarn yaln olduklarn, insanlarn yalnzca
kltrleri onlar ne biim de ekillendiriyorsa o olduklarn m?

H epsi de tatm in edici olm aktan uzak bu trden yorum lar arasnda,
in san a ilikin d ah a uygulanabilir bir kavram a giden yolu bulabilm ek iin
antropoloji abalam ak ta; bu insan kavram nda kltr - v e kltrn d e
iken lii- bir kapris ya d a nyarg olarak gz ard edilm ek yerine dikkate
alnacaktr ve yine bu kavram a gre antropoloji alannda hakim olan
insanln tem el birlii prensibi bo bir ifadeye dntrlm eyecektir.
nsan d oasn a ynelik tekdzeliki bir grten uzaklam ak gibi byk
bir adm atabilm ek, in san zerine yrtlen alm alar asndan, cennet
bah esini terk etm ek gibidir. K ltrn zam an ve uzam iinde gsterdii
eitliliin yalnzca bir vitrin ve grn sorunu, yalnzca sahn e dekoru
ve kom edi m askeleri sorunu olm ad grn korum ak ayn zam anda
insanln znde olduu kadar kendi ifadesinde de eitlilik sergiledii
gr n k orum ak dem ektir. V e bu d n ceyle birlikte de baz sk
balanm h alatlar gevetilm ekte ve tehlikeli sulara doru hi de rahat
olm ayan bir yolculuk balam aktadr.
T eh likeli, nk eer byk ile yazlan n san n, geleneklerinin
arkasn d a , altn d a ya da tesin d e aranm as kavram terk edilip de
bunun yerine, artk byk harfle yazlm ayan in sann bu geleneklerin
iinde aranm as gerektii kavram getirilirse, insan tam am en gzden
yitirme riski dom aktadr. nsan ya hibir iz brakm adan kendi zam an ve
uzam iinde bir ocu a ve kendi ann kusursuz bir tutsana dnr
ya d a d evasa, T olstoyvari bir orduya asker olarak katlp H egeld en bu
yana kapld o berbat tarihi belirlenim ciliklerden birine ya d a dierine
bular. Bu sapnlarn her ikisini de toplum bilim lerde yaadk ve bir
lde h l yaam aktayz - bunlardan biri kltrel grecilik bayra al
tnda ilerlerken dieri de kltrel evrim bayran tam akta. A m a, ayn
zam an da - v e d ah a yaygn b o y u tlard a- kltrel kalplarn kendilerinde,
insann varoluunun ifade asn dan kalc olm asalar d a karakter asn
dan ayrt edici olan tanm layc unsurlarn arayarak bun lardan kanm a
abalar da sergilem ekteyiz.

II
nsan kendi geleneklerinin ortasn a yerletirm e abalar eitli ynlere
sapt, farkl taktikler benim sedi; am a bunlarn tam am , ya d a neredeyse
tam am , tek bir btnsel entelektel strateji ad altnda ilerledi: ben
buna, hi deilse can n a okuyabileceim bir hedefim olsun diye, insan

yaam ndaki biyolojik, psikolojik, toplum sal ve kltrel unsurlar arasn


d aki ilikilerin katm anbilgisel kavray diyeceim . Bu kavraya gre,
insan bir tab ak alar bileenidir; bu tab akalard an her biri kendi altndaki
tab aka zerine eklenm i haldedir ve kendi altndakileri de destekler. n
sann analizi yaplrken, tab akalar tek tek soyulur; bu tab akalarn her biri
kendi b an a eksiksiz ve indirgenem ez nitelik tar ve altn d a d a bir dier,
old u ka farkl tab ak a yatm aktadr. K ltrn trl eit renkli tabakasn
kaldrn, altn d an toplum sal rgtlenm enin yapsal ve ilevsel tabakas
kar. Bunlar d a teker teker kaldrrsanz karnza bunlar destekleyen ve
olanakl klan psikolojik unsurlar - tem el gereksinim ler ya d a benzer
le ri- kar. Psikolojik unsurlar d a kaldrrsanz elinizde in san yaam nn
tm yapsnn biyolojik tem elleri -a n ato m ik , fizyolojik, nrolojikkalr.
Y erleik ak ad em ik disiplinlerin zgrlklerini ve egem enliklerini
tem in etm esi bir yana, bu tr bir kavram sallatrm ann ekici yan, ileri
kolaylatryor gibi grnm esiydi. K lt r n in sann d oasn da gerekli
ve indirgenem ez, h atta stn bir bileen olduunu ileri srebilm ek iin
insann kltrnn elinde m evcu t tek ey olduunu gsterm ek gerek
miyordu. K ltrel gerekler kltrel olm ayan gereklerin oluturduu
zem inde, bu zem ine kan m alarn a ya d a zem ini kendilerine katm alarna
gerek k alm ad an yorum lanabilirdi. nsan sradzensel dzeyde katm anlanm bir hayvan, bir tr evrim sel kalntyd ve insann tanm nda her bir
katm ann -b u n la r organik, psikolojik, toplum sal ve kltrel olabilir- bir
grevi ve doruluu tartlm az bir yeri vard. nsann gerekte ne old u
unu grebilm ek iin, uygun olan ok farkl bilim lerden -an trop oloji,
toplum bilim , psikoloji, biyoloji- bulgular tpk bir kum a iindeki pek
ok kalp gibi birbiri stne eklem em iz gerekiyordu; ve bu yapldnda,
kltrel tabakann, in san a zg tek tab ak an n byk nem i doal olarak
ortaya kacakt, tpk insann gerekte ne olduuna ilikin bize kendi b a
na anlatacaklarnn d a ortaya km as gibi. O n sekizinci yzylda, insan,
kltrel kostm lerini kardnda ortaya kan plak usavurucu olarak
grlm ekteydi; on dokuzuncu yzyln sonuyla yirminci yzyln bandaki
antropoloji ise bu kltrel kostm stne geirdiinde yceltilm i bir
hayvan biim ini alan in san grn getirdi.
Som u t aratrm a ve zel analiz dzeyinde, bu byk strateji, ncelikle,
kltrde evrensel nitelikleri, dnya ap n d a ve zam an iinde gelen ek
lerin eitlilii karsnda her yerde ayn biim de bulunabilecek grgl
tekbiim lilikleri avlam aya giriti; ikinci olarak d a bu trden evrensel
nitelikleri, bir kez bulunm alarnn ardndan , in san biyolojisi, psikolojisi

ve toplum sal rgtlenm esinin yerleik sabitleriyle ilikilendirm e abasna


giriti. Eer baz gelenekler dnya kltrnn darm adank k atalo gu n
dan b t n yerel deikelerin ortak nitelii biim inde bulup karlabilirse
ve ardndan d a bunlar kltralt dzeylerde eitli deim ez gnderm e
noktalaryla kesin bir biim de ilikilendirilebilirse, o zam an hangi kltrel
zelliklerin insann varoluu asndan gerekli olduunun ve hangilerinin
de yalnzca beklenm edik, ikincil ya d a dekor niteliinde olduunun belir
lenm esi dorultusunda en azndan bir p ara ilerlem e kaydedilebilirdi. Bu
yolla, antropoloji, biyoloji, psikoloji ya d a toplum bilim tarafndan benzer
yollardan salanan boyutlarla uyum lu olan, insan kavram nn kltrel
boyutlarn belirleyebilirdi.
z asn dan bu tam am en yeni bir fikir deildir. Consensus gentium
(btn insanln fikir birlii) kavram -d oru , gerek, adilane ya d a ekici
olduklarnda btn insanlarn fikir birliine varacaklar baz eylerin b u
lunduu ve bu nedenle de bu eylerin gerekten de doru, gerek, adilane
ya d a ekici olduklar k av ram - A ydnlanm a dnem inde m evcuttu ve
m uhtem elen btn dnem lerde ve iklim lerde de eitli biim lerde var
oldu. Bu, binlerine eninde sonunda m alum oluveren fikirlerdendir. Fakat,
m o d em antropoloji iindeki geliim i - n c e C lark W isslerin 1920lerde
evrensel kltrel kalp diye adlandrd ayrntlandrm ayla balayp
krkl yllarn balarnda Bronislaw M alinow skinin bir evrensel rgtsel
tipler listesi sunm asyla devam etti ve ardndan d a G . P. M urdock tarafn
dan ikinci D nya S av a esnasnda gelitirilip bugn de etkisini yitirmeyen
kltrn ortak paydalar seti g e ld i- yepyeni bir eyler katt. Consensus
gentium kuram clarnn belki de en ikna edici olan saylabilecek C lyde
K luckh oh n, kendi ifadesiyle, kltrn baz ynleri belirgin biim lerini
yalnzca tarihsel ilineklerin bir sonucu olarak alrlar; dierleri de evrensel
olarak adlandnlm ay hak eden gler tarafndan biim lenirler kavram n
katt.5 B u n a gre, insann kltrel yaam ikiye ayrlr: tpk M asco u nun
aktrleri gibi insann N ew tonvari isel devinim lerinden bam sz olan
blm ve bu devinim lerin kendilerinin ortaya k olan blm . Bu d u
rum da karm za kan soru da u olm akta: on sekizinci yzyl ile yirminci
yzyln tam ortasnda kalan bu yap gerekten de ayakta kalabilir mi?
A y ak ta kalp kalam ayaca kltrn kltralt gerekliklere yerleik
grgl dzeyde evrensel ynleri ile bu biim de yerleik olm ayan grgl
dzeyde deiken ynler arasndaki ikiliin yerleik hale getirilip sr5) A. L. Kroeber (yay. haz.), Anthropology Today (Chicago, 1953), s. 516.

drlebilm esine bal. V e bu d a (1) nerilen evrensellerin yalnzca bo


kategoriler deil, yerleik evrenseller olm alarn, (2) yalnzca derinlerdeki
gereklikler ile m phem b alara sahip olm ayp belirli biyolojik, psikolo
jik ya d a toplum bilim sel srelerde tem elleri olm asn ve (3) insanln
tan m n da - b u tanm la karlatrldnda ok d ah a fazla sayda olan
kltrel zellikler kesinlikle ikincil dzeyde nem tarlar- tem el unsurlar
olarak ikna edici bir biim de savunulabilm elerini gerektirir. Bu koul
gz nne alndnda, b an a kalrsa, consersus gentium yaklam snfta
kalm akta, insann durum unun tem el niteliklerine doru ilerlemek yerine,
on lardan uzaklar gibi grnm ektedir.
Bu gereksinim lerden ilkinin -y an i nerilen evrensellerin nem li evren
seller olm alar gerektii, bo ya d a boa yakn kategoriler olam ayacaklar
k o u lu n u n - karlanm aynm nedeni, karlanam ayacak olm as. rnek
olarak, d in , evlilik ya d a m lkn grgl evrenseller olduklarn
ileri srm ek ile onlara zel bir ierik kazandrm ak arasnda m antksal bir
eliki bulunm akta, nk bunlarn grgl evrenseller olduklarn sy
lem ek bunlarn ayn ierie sahip olduklarn sylem ektir ve ayn ierie
sahip olduklarn sylem ek de aslnda byle bir ierie sahip olm adklar
gereiyle karlam aktr. Eer din genel anlam d a ve belirginlikten uzak
bir biim de tanm lanrsa - rn ein , insann gereklie en tem el ynelim i
o lara k -, bu durum da, ayn zam anda bu ynelim e oklu koula bal bir
ierik atfetm ek sz konusu olam az; nk kendilerini kaybetm i haldeki
A ztekler arasnda gereklie dnk en tem el ynelim i oluturan ey - i n
san kurbanlarn gslerinden kesilip karlan ve h l arp an yrekleri
gkyzne k ald rm ak - vurdum duym az Zuniler arasndaki bu tr bir y
nelim i oluturan ey -y c e yam ur tanrlarna kranlarn belirtm ek iin
toplu ca dans etm eleri- deil. H indularn saplantsal trencilii ve gevek
tem elli oktanrcl, gerek anlam da gerein gerekte neye benzedii
kon usu n da S n n i slam n uzlam az tektanrclk ve kat legalizm ile g e
litirdii grten tam am en farkl bir gr dile getirir. D ah a az soyutluk
tayan kon ulara kadar inm eye alp K lu ck h oh n un yapt gibi lm
d en sonra yaam kavram nn evrensel olduunu ya d a M alinow skinin
yapt gibi T a n rm n takdiri kavram nn evrensel olduunu ileri srsek
bile, karm za dolaysz bir eliki kar. lm den sonra yaam kavram
genelletirm esinin K onfys inanrlar ve C alvinciler, Zen Budistleri ve
T ib et Budistleri asndan benzerlik tadn gsterm ek iin, bu kavram n
en tem el terim lerle savunulm as gerekir - aslnda o k adar genel terimlerle
ki sahip olabilecei her trden etkiyi de bu arada neredeyse yitirir. A yns

her trden T an rm n takdiri kavram iin de geerli; bu kavram kan atlar


altnda hem N a v ajo yerlilerinin tanrlarn insanlarla ilikilerine ynelik
kavram larn barndrabilir, hem de T robrian d kavram larn. V e durum
din kon u su n da n aslsa evlilik , ticaret ve A . L. K roeberin olduka
yerinde bir kullan m la sah te e v ren seller o lara k ad lan d rd dier
btn kavram lar iin de geerlidir - grnte ok som ut bir konuya
benzeyen snak kavram na k adar. D nyann her yerindeki insanlarn
iftleip ocuk yapyor olm alar, benim olan ve senin olan gibi kavram lara
sahip olm alar ve kendilerini u ya d a bu biim de yam ur ve gneten
korum alar ne yanl ne de, baz bak alarna gre, nem sizdir; fakat
bunlar in san a ilikin olup on a ok benzeyen ve on un Srad an A d a m
tr bir karikatrn den olum ayan bir portrenin izilebilm esinde fazlaca
yardm c olm am aktalar.
Benim u an a kadar yeterince netletirdiim i dndm ve birazdan
d ah a d a n etleecek olan grm , in san olarak in san kon usunda - in s a
nn ok eitli ynleri olan bir hayvan olm as d n d a- hibir genellem e
yaplam ayaca ya d a kltr alm alarnn bu trden genelletirm elere
katk salayacak hibir eyleri olm ad deil. B enim grm e gre, bu
tr genellem eler, kltrel evrensellerin B aco n tarz bir arayla, aslnda
var olm ayan bir consensus gentium arayyla, dnya halklar arasn d a bir
tr kam uoyu yoklam as gerekletirilerek kefedilem ez ve bunu gerek
letirm e abas da, yaklam n aslnda kansn diye tasarland trden
bir grecilie ynelm esine n ed en olacaktr. K lu ckh oh n yle yazm akta:
Zuni kltr snrllk getirm eye byk deer verir; Kvvakiutl kltr
bireyin tehirci niteliini cesaretlendirir. B un lar kart deerlerdir; fa
kat, bunlara bal kalarak Zuni ve K w akiutl halk evrensel bir deere
ballklarn sergilem ektedir: bir kiinin kltrnn apayr dzglerinin
deerli grlm esini.6 Bu katksz bir kaam ak, am a kltrel evrenseller
tartm alarnn genelin den d ah a kaam ak deil, yalnzca d ah a belirgin.
Fakat, son u olarak, H erskovitz gibi ahlakllk bir evrenseldir ve bir tr
gereklik standarddr, tpk gzellikten zevk alnm as gibi dem em ize
ve biraz dah a zorlarsak, on un bir son raki tm cesinde syledii gibi, bu
kavram larn ald birok biim yalnzca onlar ortaya koyan toplum larn
belirli tarihsel deneyim inin rndr dem em ize yardm c olabilir m i?7
in san bir kez tekdzelikilii terk etti mi, h atta -consensus gentium kuram6) C. Kluckhohn, Cu/ture and Behavior (New York, 1962), s. 280.
7) M. J. Herskovits, Cultural Anthropobgy (New York, 1955), s. 364.

c ilan g ib i- ksm en ve pek kararsz bir biim de olsa bile bunu bir kez terk
etti mi, grecilik gerek bir tehlikedir; bu tehlikeden saknm ann tek yolu,
in san kltrnn farkllklarn, Zunilerin kstlaycl ile K w akiutllarn
tehirciliini doru ve eksiksiz bir biim de karlam ak ve bu farkllklar
kiinin in san kavram dahilinde benim sem ek, bu farkllklar m phem ,
gereksiz yinelem eler ve etkisiz bayalklarla grm ezden gelm em ek olabilir.
E lbette, ayn zam an da nem li o lan kltrel evren selleri ifade e t
m enin gl, consersus gentium yaklam nn karsnda duran ikinci
gereksinim in, yani bu trden evrenselleri biyolojik, psikolojik ya d a toplum bilim sel srelere dayandrm a gereksinim inin yerine getirilm esini de
engellem ektedir. A m a i bunun la d a bitmiyor: kltrel olan ve kltrel
olm ayan unsurlar arasndaki ilikinin katm anbilgisel kavram latrm as
bu trden bir tem elin oluturulm asn d ah a d a etkili bir biim de g le
tirir. Bir kez kltr, tin, toplum ve organizm a kendi iinde eksiksiz ve
otonom , apayn bilim sel dzeylere dntrld m , bunlar tekrar bir
araya getirm ek ok zordur.
B u n u yap m aya alm a n n en yaygn yolu deim ez g n d erm e
n o k talar olarak adlandrlan eyin kullanm olabilir. Bu stratejiyi dile
getirenlerin en nllerinden biri olan ve krkl yllann b alan n d a T a lc o tt
Parsons, K luckhohn, O . H . T aylor ve bakalar tarafndan retilen T ow ard a C om m o n L an gu age for the A reas o f the Social S c ie n c es balkl
m em orandum dan bir alnt y ap acak olursak, bu gnderm e noktalar
toplum sal dizgelerin doasn da, bileen bireylerin biyolojik ve p si
kolojik doasn da, bu bireylerin yaayp hareketlerini gerekletirdikleri
harici durum larda, toplum sal dizgeler iindeki egdm gereksinim inde
[bulunabilir]. [Kltr] iinde (...) bu yap odaklar asla gz ard edilmez.
Bun lar bir biim de ad ap te edilm eli ya d a dikkate alnm aldr.
K ltrel evrenseller bu kam lam az gerekliklere verilm i kristalize
yantlar, bunlarla badam an n kurum sallatnlm yollar olarak grlr.
u halde, analiz, varsaylan evrenselleri derinlerde yatan, gerek kabul
edilen gerekliliklerle eletirm ekten, bu ikisi arasnda bir tr uyum luluk
olduunu gsterm eye ab alam ak tan oluur. T op lu m sal dzeyde, bu tr
yadsnam az gereklere dn k gnderm e, btn toplum larm -v arlk lar
n srdrebilm ek i in - kendi yelerini retm eleri ya d a m al ve hizmet
tem in etm elerinin gerektii, bylece de bir tr aile biim inin ya d a bir
tr ticaret biim inin evrenselliinin gerekletii yolundadr. Psikolojik
dzeyde, kiisel gelim e gibi tem el gereksinim lere -dolaysyla d a eitim
kurum larnn her yerde m evcut o lm asn a- ya d a O edipus kom pleksiyle

balantl sorunlar gibi tm insanlar ilgilendiren sorunlara -dolaysyla


d a cezalandrc tanrlar ile balayc tanralarn m evcu diy etin e- s
nlr. Biyolojik adan , m etabolizm a ve salk sz konusudur; kltrel
adan, yem ek yem e gelenekleri ve tedavi sreleri sz kon usudur vs.
B u rada izlenecek yol, derinlerde yatan u ya d a bu trden in san gereksi
nim lerine bakp ardndan kltrn evrensel olan bu ynlerinin, yeniden
K lu ckh oh n un benzetm esini kullanrsak, bu gereksinim lere gre biim
lendirilm i olduklarn gsterm eye alm aktr.
B urada, sorun, aslnda, genel bir biim de bu tr bir uyum un var olup
olm ad deil, fazlasyla gevek ve belirsiz bir ahenk olup olm addr. Baz
in san kuram larn bilim in (ya d a saduyunun) bizlere insann varoluu
iin birer gereksinim olduunu syledii eyle ilikilendirm ek zor deil,
am a bu ilikiyi dolam basz bir biim de dile getirm ek ok d ah a zor. H e
m en her kurum ok eitli toplum sal, psikolojik ve organik gereksinim e
hizmet etm ekle kalm az (bylece, evliliin yalnzca toplum sal nitelikli
rem e gereksinim inin bir refleksi olduunu sylem ek ya d a yem ek yeme
geleneklerinin m etabolik gereksinim lerin bir refleksi olduunu sylem ek
gln olm ak iin m alzem e yaratm aktr), ayn zam an da var olduklar
d nlen aradzey ilikileri herhan gi bir kesin ve snanabilir yoldan
ifade etm enin de hibir yolu yoktur. lk bakta grnenin aksine, bu ra
da, biyoloji, psikoloji ve h atta toplum bilim kavram larn ve kuram larn
kltr analizine uygulam a (ve elbette bunun tam tersini gerekletirm e)
ynnde ciddi hibir ab a bulunm am aktadr; tek m evcut olan d a kltrel
ve kltralt dzeylerin szm ona gereklerini yan yan a yerletirm ek ve
bylece de bunlar arasndaki bir tr ilikinin - t u h a f bir biim lendirm e
t r n n - salayaca m phem bir duyguyu harekete geirm ektir. Burada
hibir kuram sal btnlem e sz konusu olmayp yalnzca apayr bulgulann
bir ballam - ste lik o d a sezgisel t rd en - sz konusudur. Bu dzeyler
yaklam n kullanarak, deim ez gnderm e n oktalarn harekete g e
irerek bile, kltrel ve kltrel olm ayan unsurlar arasn d a asla gerek
anlam d a ilevsel balan tlar oluturam ayz; yalnzca az ya d a ok dzeyde
ikna edici m eksem eler, koutluklar, nermeler ve eilimler oluturabiliriz.
A n cak , consensus gertium yaklam nn kltrel ve kltrel olm ayan
grngler arasnda, bunlar aklayabilecek trden nem li evrenseller
ya d a zel balan tlar retem eyeceini ileri srerken yanlyor olsam bile
(kabul etm ek gerekir ki, birok antropolog da bunu sav u n acak tr), bu tr
evrensellerin insann tan m n da m erkezi unsurlar olarak alnp alnm aya
ca, insanla ynelik bir en st dzeyde ortak p ayd a grn n bizim

istediim iz ey olup olm ad sorusu karm zda durm aktadr. Bu, elbette,
artk bilim sel bir soru olm aktan kp felsefi bir soru olm akta; fakat insan
olm ann ne anlam tadnn znn, in san kltrnn u ya da bu
h alka zg olm ayp evrensel olan zellikleri yoluyla en belirgin biim de
ortaya konulduklar dn cesi bizlerin paylam ak zorunda olm adm z
bir nyargdr. Bu tr genel gerekleri -in san larn her yerde bir tr d in e
sahip old u k larn - veya u ya d a bu dinsel grngnn zenginliini Bali
halknn transn ya d a H in t ritelizmini, A zteklerin insanlar kurban
edilerini ya d a Zunilerin yam ur d an sn - kavrayarak m insan kavrayacaz? Evlilik den en eyin evrensel olm as gerei (eer bu doruysa)
H im alayalard a grlen ok-kocallkla, A vu straly ann fan tastik evlilik
kurallaryla ya d a A frik adaki B antularn ayrntl balk paras dizgeleriyle
ilgili gerekler kadar bizler kon usunda d a derin bir yorum salam ak ta
mdr? C rom w ellin kendi zam annn en tipik Ingilizi olduu nk ta
m am en esiz olduu yorum u bu balantya uygun debilir: genel adan
in san olm ann ne anlam tadna ilikin en bilgilendirici aklam alar
d an bazlar insanlarn kltrel niteliklerinde -fark llk larn d a- m evcut
olabilir; antropoloji bilim inin insan kavram nn oluturulm asna - y a da
yeniden o lu tu ru lm asn a- tem el katks da, o halde, bize bu niteliklerin
nasl bulunacan gsterm ekte yatabilir.

III
Sz konusu olan in san tan m lam ak olduunda antropologlarn kltrel
niteliklerden uzak durup bunun yerine hi de sorun karm ayan evrensel
lere snm alarnn tem el nedeni, in san davrannn d ev asa eitliliiyle
kar karya kaldklarnda, bir tarihselcilik korkusundan, onlar her trl
ilintiden m ahrum klacak k ad ar sarsc bir kltrel grecelik girdabnda
yollarn yitirm e korkusun dan kurtulam am alandr. Bu tr bir korkunun
nedensiz olduu d a sylenem ez: R uth B en ed ictin Pattem s o f Culture
baln tayan ve m u h tem elen bu lkede yaym lanm en popler
antropoloji kitab olm a zelliini koruyan kitab, bir grup insann yapm a
eilimi sergiledii her eyin bir baka grup tarafndan sayg duyulm ay hak
ettii biim indeki tu h af sonucuyla, belki de M arc B loch un tekil eyleri
renm enin heyecan olarak adlandrd eye kiinin kendisini fazlasyla
kaptrm as son ucu n d a kendisini sokabilecei tu h af durum un en arpc
rneini oluturur. A m a bu korku bir cdr. K ltrel bir grngnn

grgl ad an evrensel olm ad srece insann doas h akknda bir ey


leri yan slam ayaca kavram , orak-hcre anem isi (sickle-cell anem ia)
evrensel olm adna gre bize insanlarn genetik sreleri kon usunda
hibir ey anlatam az dncesi kadar m antkl olabilir. Bilim alannda
nem li olan, grnglerin grgl ad an yaygn olup olm adklar deil
dir -y o k sa B ecquerel uranyum un tu h af davranlaryla bu kadar ilgilenir
m iydi?- am a nem li olan d a tem ellerini oluturan doal sreleri ortaya
koym alarnn salanp salanam ayacadr. C enneti tek bir kum tanesinde
grm ek yalnzca airlerin baarabilecei bir hner deildir.
K sa c a s, benzer g r n g ler a ra sn d ak i an lam l n itelik leri deil,
farkl grngler arasn d aki dizgeli ilikileri aram am z gerekm ekte. V e
bunu etkili bir biim de yapabilm ek iin de in san varoluu n u n eitli
ynleri arasn d aki ilikilerin k atm an b ilgisel ynn sen tetik olan la
deitirm em iz gerekiyor; yani, biyolojik, psikolojik, toplum bilim sel ve
kltrel unsurlarn analizin niter dizgeleri iindeki deikenler iinde
ele alnabilecei bir kavrayla. T o p lu m bilim lerde ortak bir dilin olu tu
rulm as yalnzca term inolojilerin egdm ya da, dah a beteri, yeni, yapay
terim lerin getirilm esi sorun undan ibaret deil; alann btnn e tek bir
kategoriler setinin em poze edilm esi sorunu da deil. B urada sorun, farkl
tipte kuram lar ve kavram lar kiinin bugn apayr alm a alanlarnda
taklp kalm b ulgulan kapsayan anlam l nerm eleri form lletirm esine
olan ak salayacak biim de btnletirebilm ek.
B u tr bir btnlem eyi antropolojik ynden balatp ardndan in sa
na ilikin d ah a kesin bir grnm e varm a abasn d a iki gr nerm ek
istiyorum. B un lardan biri, kltr, im diye kadar ou zam an sz konusu
olduu gibi, som ut davran kalplarnn -gelen eklerin , kullanm larn,
greneklerin, alkanlk k m elerin in - kom pleksleri biim inde grm enin
en iyi yol olm ad, en iyi yolun, kltr davrann ynlendirilm esi iin
bir denetim m ekanizm alar -p lan lar, tarifeler, yn ergeler- (bilgisayar
program clarnn terimiyle program lar) seti olarak grm ek olduudur,
ikinci fikir de insann aslnda kendi davrann dzenlem ek iin bu trden
genetikst, dtan gelen denetim m ekanizm alarna, bu trden kltrel
program lara tam am en bam l olan bir hayvan olduudur.
B u fikirlerin ikisi de yeni deil, am a hem antropolojide hem de dier
bilim dallarndaki yakn tarihli eitli gelim eler (sibernetik, bilgi kuram ,
m olekler genetik) bu fikirleri bir yandan dah a kesin ifadelere yatkn hale
getirtirken, bir yan dan d a onlara d ah a nce sahip olm adklar dzeyde
grgl d estek salad. V e kltr kavram ile in san yaam n da kltrn

rolnn bu trden form lletirilm elerinden kan ey, bir uzam dan dierine ve bir zam an dan dierine, kendi davran iindeki grgl ortak
nitelikleri deil, tem silcileri sayesinde kendi doal kapasitelerinin genilii
ve belirsizliini kendisinin gerek baarlarnn darlna ve zgllne
indirgeyen m ekanizm alan vurgulayan bir insan tanmdr. Bizim hakkmz d aki en nem li gereklerden biri, son u ta, bin eit yaam yaam ak iin
doal ynden donatlm bir biim de balam am z am a son u ta bunlardan
yalnzca birini yaam am z.
K ltre ilikin denetim m ekanizm as gr in san d ncesinin
tem el olarak hem toplum sal ya d a kam usal olduu -d o a l ortam nn evin
bahesi, pazar yeri ve ken t m eydan o ld u u - varsaym yla balar.
D nm ek kafa iindeki gereklem elerd en olum az (kafa iindeki
ve baka yerlerdeki gereklem eler dnm enin olum as iin gereklidir
e lb e tte ); dnm ek, G . H . M ead ve dierlerinin anlam l sim geler adn
verdikleri ey - o u zam an szckler am a ayn zam anda da jestler, izimler,
mzikal sesler, saat gibi m ekanik gereler ya d a m cevherler gibi doal nes
n eler- iindeki bir trafiktir. A nlam l simgeler, aslnda, yaln gerekliinden
alnm ve deneyim e anlam katm ak iin kullanlan her eydir. H erhangi
bir bireyin bak asn dan, bu tr sim geler byk lde belirlenm i
zelliktedir. Birey doduu zam an bu sim gelerin topluluk iinde zaten
geerli olduklarn grr ve bu sim geler, bireyin katksnn olduu ya da
olm ad baz eklem eler, karm alar ve ksm i deiikliklerle varlklarn
birey ld k ten sonra d a srdrrler. Birey yaad srece bunlar ya da
bu n lardan bazlarn ou zam an kendiliinden am a bazen de bilerek ve
zenle kullanr, am a her seferinde de ayn am a sz konusudur: yaad
olaylara bir yap kazandrm ak, Jo h n D ew eynin canl ifadesini ku llan acak
olursak, yaanm eylerin sregelen sreci iinde kendi yolunu bulm ak.
nsann bu dnyada tavrn belirleyebilm ek iin bu trden sim gesel
aydnlan m a kayn aklarn a byk bir gereksinim i vardr, n k kendi
bed en in d e y ap sal o lara k k k lem i, sim g esellik ten uzak k ay n ak lar
ok dank bir k yaym aktadr. D ah a alt dzey hayvanlarn davran
kalplar, en azndan ok d ah a byk bir oranda, kendi fiziksel yaplar
tarafn d an belirlenm itir; genetik bilgi kayn aklar onlarn eylem lerini
ok d ah a dar bir eitlilik snryla dzenler. yle ki, bu snr ne kadar
dar ve ne k ad ar fazla eksiksiz ise hayvan d a o k ad ar alt dzeydedir, in san
asn dan, d ou tan belirlenm i o lan ey, byk dzeyde genel yant
kapasiteleridir; bu kapasiteler, ok d ah a fazla esneklii, karm akl ve
her eyin yolunda gittii ender durum larda davrann etkililiini olanakl

klsalar da, onu ok d ah a az dzeyde dzenlenm i biim de brakrlar. O


halde, bu d a tartm am zn ikinci ynn oluturm akta: kltrel kalplar
-an lam l sim gelerin rgtl dizgeleri- tarafndan ynlendirilm ese, insann
d avran kesinlikle ynetilem ez olurdu; anlam sz eylem lerin ve patlak
veren duygularn kao su n d an oluur, deneyim i kesinlikle ekilsiz olurdu.
B u trden kalplarn birikim lenm i btnl o lan kltr yalnzca insan
deneyim inin bir ss deildir, in san deneyim inin zgllnn balca
tem eli olan kltr bu deneyim iin gerekli bir kouldur.
A n trop oloji iinde byle bir konum u destekleyici nitelik tayan en
etkili kan tlardan bazlar eskiden in sann soyu -H om o sapiensin prim at
gem iinden k u rtu lm as- olarak adlandrlan eye ilikin anlaym z
d aki yakn tarihli gelim elerden gelir. Bu gelim eler iinde byk
nem e sahiptir: (1) fiziksel evrim ile insann kltrel geliim i arasndaki
ilikilere dair ardk grn terk edilerek bir rtm e grnn ya da
etkileim sel grn benim senm esi; (2) m odern in san en yakn atalar
arasndan reten biyolojik gelim eler btnnn merkezi sinir sistem inde
ve zellikle de beyinde gerekletiinin kefedilm esi; (3) insann -fiziksel
a lard an - eksik, tam am lanm am bir hayvan olduunu, in san grafik
ad an in san olm ayanlardan en ok ayrann katksz renm e yetenei
olm aktan ziyade (bu yetenek ne kadar byk olsa da) insan olarak ilevini
yerine getirebilm esinden nce ne tr eyleri ne lde renm esi gerektii
olduunu anlam am z. B un lardan her birini srasyla ele alalm .
in san n biyolojik ve kltrel geliim i arasndaki ilikilere ynelik g e
leneksel gr bunlardan ilkinin, yani biyolojik geliim in, henz kincisi,
yani kltrel geliim balam ad an n ce her ad an tam am lanm olduu
ynndeydi. Yani, bir kez d ah a katm anbilgiseldi: insann fiziksel varl,
genetik eitlenm e ve doal ayklanm ann sradan m ekanizm alar yoluyla,
anatom ik yapsnn bugn bulduum uz konum a az ya d a ok dzeyde
ulat n o k tay a k ad ar evrim leti; ard n d an k ltrel geliim balad.
nsann soyolusal tarihinde, belirli bir aam ad a, bir tr m arjinal genetik
deiim in sann kltr retip tam asn a olan ak tand ve bu n o ktad an
sonra d a in sann evrenin basklarna uyum am al tepkilerinin biim i
genetik deil, kltrel nitelikliydi. D nya zerine yayldka, souk ik
lim lerde krk, scak iklim lerde de yalnzca rtnm esine yetecek eyler
giydi (ya d a hibir ey giym edi); evre ssna bal o larak dou tan gelen
tepki kiplerini deitirm edi. K alt olarak edindii yrtclk gcn silahlar
yaparak geniletti ve avladklarnn d ah a fazlasn hazm edilebilir hale
getirm ek iin yiyeceini piirdi. ykn n devam nda, bir tr bir zihinsel

eii am asnn ardndan, kendisinden sonra gelenlere ve kom ularna


retm e yoluyla (Sir Edw ard T aylorm klasik kltr tanm n kullanrsak)
bilgi, inan, yasa, ahlak, gelenek aktarabilir ve bunlar atalarn d an ve
kom ulanndan renm e yoluyla alabilir hale geldiinde, insan in san oldu.
Bu byl ann ardndan, hom inidlerin geliim i yzyllardr olduu gibi
fiziksel organik deiim e deil de neredeyse tam am en kltrel birikime,
trel uygulam alarn yava yava gelim esine dayand.
B u rada tek sorun byle bir byl ann var olm u grnm em esi. En
yakn tarihli tahm inlere gre, yaam n kltrel kipine gei Homo trnn
m ilyonlarca yln ald; ayrca, bu biim de zam ana yaylan bu gei tek
bir ya d a bir avu m arjinal genetik deiiklikle deil, bu deiikliklerin
uzun, karm ak ve yakndan balantl bir dizgede olum asyla gerekleti.
G nm z grne gre, Homo sapiensin -m o d e rn in san n - k en d i
sinden n ceki sapiem ler iinden evrim lem esi yaklak drt m ilyon yl
nce, bugn artk herkese bilinen A ustralopithecinelerin -G n e y ve
D ou A frik ann m aym unsu in san larn n - ortaya km asyla kesin olarak
balad ve yalnzca iki ya d a yz bin yl n ce sapiens in kendisinin or
taya km asyla sonuland. Bylece, kltrel ya d a dilerseniz nkltrel
etkinliklerin en azndan tem el biim leri (basit alet yapm , avlan m a ve
benzerleri) A ustralopithecinelerin bazlar arasnda m evcut grnrken,
benim kltrn balangc olarak tanm ladm dnem ile bugn bildiimiz
biimiyle insann ortaya k arasnda bir milyon yl akn bir rtm e sz
konusuydu. K esin tarihler - b u tarihler kesin deil ve d ah a fazla aratrm a
da bu tarihleri u ya d a bu ynde deitirebilir- ok nem li deil; nem li
olan, bir rtm enin olm as ve bunun uzun bir sreyi kapsam as. nsann
soyolusal tarihinin son aam alar (en azndan, u an a gre son aam alar)
kltrel tarihin ilk aam alar ile ayn byk jeolojik dnem de -B u zu l
a d en en d n e m d e - gerekleti. nsanlarn doum gnleri olabilir, am a
insann bir doum gn yok.
Bunun tad anlam , kltrn -s z n gelii- tam am lanm ya d a n e
redeyse tam am lanm bir hayvana son radan eklenm ek yerine, o hayvann
kendisinin retim inde bir m alzem e ve tem el nitelikte bir m alzem e oldu
udur. Buzul a boyunca kltrn ar, kararl, neredeyse buzul hzyla
gerekletirdii bym e evrim lem ekte olan Homo zerindeki ayklam a
basklarnn dengesini, on un evrim inde tem el bir ynlendirici rol oyn a
yacak biim de deitirdi. A letlerin kusursuzlam as, rgtl avlan m a ve
toplam a uygulam alarnn benim senm esi, gerek aile yapsnn balangc,
atein kefedilm esi ve, en nem lisi, henz ayrntlarn izlemek ok zor

olsa bile, ynelim. letiim ve zdenetim iin anlam l sim ge dizgelerinin


(dil, san at, mit, ritel) kullanm nn artm as, in san asndan, uyum gs
term eye zorunlu kalaca yepyeni bir ortam yaratt. Kltr, birbiri ardna
gelen ok kk adm lar yoluyla, birikim haline gelip gelitike, nfus
iinde bu n d an yararlanm aya en yatkn bireylere -e tk ili avcya, ylm ayan
toplaycya, yetenekli alet yapm csna, becerikli lid ere- sem e bir avantaj
saland, ta ki bir zam anlar kk beyinli, insanncesi bir Anstralopithecus
olan varlk byk beyinli ve tam anlam yla insan olan Homo sapiens halini
alan a kadar. Bu kltrel kalp b eden ve beyin arasnda pozitif bir geribil
dirim dizgesi yaratt ve bu dizgede bu unsurlardan her biri bir dierinin
ilerlem esini ekillendirdi; bu dizgede gitgide artan alet kullanm , elin
deien anatom isi ve korteks zerinde baparm an grevinin artm as
arasndaki etkileim d ah a grafik rneklerden yalnzca bir dieridir. M al
retim i, toplum sal yaantnn dzenlenm esi ya d a duygularn ifadesi iin
kendisini sim gesel adan dolayl program lann ynetiim ine brakan insan,
farknda olm ad an d a olsa, kendi biyolojik kaderinin doruk aam alarm
belirledi. Bire bir anlam da, geri old u k a kastszca olsa da, insan kendi
kendisini yaratt.
D ah a n ce belirttiim gibi, Homo trnn bu kristallem e aam asnda
anatom isinin btnn de -k a fa ta s eklinde, dilerinde, baparm ann
boyutunda ve dierlerinde- birtakm nem li deiiklikler olm asna karn,
en nem li ve byk lekli deiiklikler belli ki m erkezi sinir sistem inde
gerekleenlerdi; nk bu dnem de in san beyni, zellikle de nbeyin,
gnm zdeki en ar boyutlarna u laacak biim de byd. Bu kon uda
teknik sorunlar karm ak ve tartm aldr am a tem el nokta u: A ustralopithecineler bizim kinden byk lde farkllk tam ayan bir gvde ve
kol konfigrasyonuna sahip olsalar da, pelvis ve bacak oluum u d a en
azndan gnm zdeki yapya uygunluk ierse de, onlarn kafatas k ap asi
teleri gnm zn kuyruksuz m aym unlarnn sahip olduklarndan ok az
ileriydi - bir dier deyile, bizim kapasitem izin te biri kadard. G erek
insan n in san dan gerek anlam d a ayran ey, belli ki, beden yaps deil,
sinirsel dzenleniinin karm akldr. K ltrel ve biyolojik deiim ara
sndaki rtm e dnem i, anlalan, ok byk lde sinirsel geliim den
ve belki de bununla balantl eitli davranlarn -ellerin hareketlerinin,
iki ayaa dayal hareketin ve d ierlerin in- incelik kazanm asndan olutu;
btn bunlar iin tem el anatom ik yap -h a re k e tli om uzlar ve bilekler,
genilem i bir kala kem ii ve d ierleri- zaten salam bir biim de o lu tu
rulm utu. K en di bana bu belki de pek artc olm ayabilir, fakat, dah a

n ce sylediklerim le birletirildiinde, insann nasl bir hayvan olduu


kon u su n da baz son u lan iaret etm ektedir; bence bu son u lar hem on
sekizinci yzylda varlan son u lardan hem de yalnzca on ya d a on be
yl n cesinin antropolojisinin son ularn dan ok uzakta.
D ah a kab a dile getirirsek, bu son u kltrden bam sz in san doas
diye bir eyin var olm adn gsterm ektedir. K ltrden yoksun insanlar
G old in gin Sineklerin Tanrs rom anndaki kendi hayvani igdlerinin
vah i aklna kaplan akll yabaniler olm ayacaktr; A ydnlanm a dnem i
ilkelciliine zg d oann asl insanlar ya d a klasik antropolojik kuram n
kastettii gibi her naslsa kendilerini bulm ay baaram am znl adan
yetenekli m aym unsular d a olm ayacaktr. K lt rden yoksun in sanlar pek
az yararl igdye, pek az tanm lanabilir hisse sahip kullansz ucubeler
olacaktr - stelik de hibir entelekte sahip olm ayacaklardr: bom bo
zihin boluklaryla. M erkezi sinir sistem im iz - v e en nem lisi de onun
tem el laneti ve grkem i konum undaki n eo k ortek s- byk lde kltrle
etkileim i sayesinde byd iin, anlam l sim ge dizgeleri tarafndan
salan an rehberlik olm akszn davranlarm z ynetm eyi ya d a yaam
mz dzenlem eyi baaram az. Buzul a n d a bize o lan ey uydu: kendi
davranlarm z zerindeki ayrntl genetik denetim in dzenliliini ve
am azln terk edip bunun yerine kendi davranlarm z zerinde d ah a
genellem i - a m a d ah a az gerek say lam ay acak - bir genetik denetim in
esnekliini ve uyarlanabilirliini kabul etm ek zorunda kaldk. Eylemlerimi
zi gerekletirebilm ek iin gereken ek bilgiyi salayabilm ek zere, bunun
karlnda, kltrel kaynaklara -an lam l sim gelerin birikim haline gelmi
fo n u n a - gitgide artan dzeylerde gvenm em iz gerekti. Bylece, bu tr
sim geler yalnzca biyolojik, psikolojik ve toplum sal varlmzn ifadeleri,
aralar ya d a balantlar deiller; bunlar, bu varln nkoullar. nsan
olm adan kltr de olam az, buras kesin; am a ayn ekilde ve d ah a da
nem lisi, kltr olm ad an in san olam az.
zetle, bizler kendim izi kltr yoluyla tam am layan eksik, tam am
lan m am h ayvan larz; stelik , gen el an la m d a k lt r yoluyla deil,
k lt r n ok zel biim leri yoluyla tam am lyoruz: D o b u a ve Jav al,
H o p i ve talyan, st sn f ve alt snf, ak ad em ik ve ticari. n san n byk
renm e kap asitesin e, esnekliine ou zam an hayranlk duyulur, am a
d ah a d a n em li o lan n o k ta in san n belirli bir ren m e trne ar d
zeyde bam lldr: k av ram lara eriilm esine, sim gesel anlam n belirli
dizgelerinin kavranm a ve uygulanna. Kunduzlar baraj ina eder, kular
yu va yapar, arlar yiyecein yerini belirler, babu n lar toplum sal gruplar

oluturur, fareler iftleirler: h epsi de stn bir biim de genlerin e k o d


lanm o lan ve d gd lerin uygun kalplar -o rg a n ik kilitlere soku lan
fiziksel a n a h ta rla r- tarafn d an h arek ete geirilm i ynergelere dayan an
ren m e b iim leri tem elin d e olur, in sa n la r d a b araj ya d a b arn ak
in a eder, yiyecein yerini belirler, toplum sal gruplar olu tu ru r ya da
cinsel am ala eler bulurlar - am a b t n bun lar izim lere ve ayrntl
tasarm lara, av lan m a bilgilerine, ah lak dizgelerine ve estetik yarglara
k od lan m yn ergeler d oru ltu su n d a gerekletirirler: bir ekle sahip
olm ayan yeten ek leri k alp lan d ran kav ram sal yaplar.
Bir yazarn ok byk isabetle belirttii gibi, bizler bir bilgi boluu
iinde yaam aktayz. Bedenim izin bize syledikleri ile yaayabilm ek iin
bilm emiz gerekenler arasnda kendi kendim ize doldurm am z gereken bir
boluk bu lu nm akta ve biz de bu boluu kltrm z tarafndan salanan
bilgilerle (ya da yanl bilgilerle) doldurm aktayz. n san davran n d a
dou tan d en etlen en ile kltrel ad an d en etlen en arasndaki snr iyi
tanm lanm am ve belirsiz bir snrdr. Baz eyler, her trden am a iin,
tam am en igdler tarafndan denetlenir: nasl ki bir balk nasl yz
leceim renm eye gerek duym uyorsa, bizler de nasl soluk alnacan
kltrel a d an renm eye gerek duymayz. D ierleri hem en h em en
kesinlikle byk lde kltreldir; baz insanlar m erkezi planlam aya
inanrken bazlarnn d a serbest pazara in anm asnn nedenini genetik
tem ele dayanarak aklam aya kalkmayz - geri buna kalkm ak olduka
elenceli bir alm a olabilirdi. nsanlarn karm ak davranlarnn n ere
deyse tam am , elbette, bu ikisinin karlkl etkileimli, dorusallktan uzak
sonucudur. K on um a kapasitem iz kesinlikle doutan ; ngilizce konum a
kapasitem iz de kesinlikle kltrel. Bizi honut eden drtlere glm se
memiz ve sevim siz olan lara ka atm am z kesinlikle bir l de genetik
adan belirlenm ektedir (kuyruksuz m aymunlar da kt kokular karsnda
suratlarn buruturur); fakat alayl glm sem e ve talam a am al ka
atm an n d a eit lde kltrel ad an belirlendii de kesin - bunun
bir rneini belki de Balililerin deliler tanm gsterebilir: B ali h alkna
gre, bir deli, tpk bir A m erikal gibi, ortad a glnecek bir ey yokken
glm seyen biridir. Yaam m zn genlerim iz tarafndan oluturulan tem el
zemin p lan lan -k o n u m a ya da glm sem e k ap asitesi- ile bizlerin aslnda
gerekletirdii kesin davran -b elirli bir ses tonuyla ngilizce konum ak,
nazik bir toplum sal durum karsnda sr saklar gibi glm sem ek- arasnda
ok karm ak bir anlam l sim geler seti yatm aktadr; bu setin ynlendir
mesiyle bizler ilkini kinciye, zem in plann etkinlie dntrm ekteyiz.

Fikirlerimiz, deerlerim iz, eylemlerimiz, h atta duygularmz, tpk sinir


sistem im izin kendisi gibi, kltrel rnlerdir - aslnda doarken beraberimizde getirdiim iz eilim lerden, kapasitelerden ve niteliklerden im al
edilm i rnler, am a eninde son un da birer im alat. C h artres K atedrali ta
ve cam dan yaplmtr. A m a yalnzca ta ve cam dan olum az; bir katedraidir, am a yalnzca bir kated ral olm akla kalm az, ayn zam an da belirli bir
toplum un belirli yeleri tarafndan belirli bir zam an da in a edilm i belirli
bir katedraldir. O n u n ne anlam tadn anlam ak, ne olduunu k av ra
m ak iin ta ile cam n genel niteliklerinden olduka fazlasn ve btn
katedrallerin ortak noktalanndan ok dah a fazlasn bilmeniz gerekir. Ayn
zam an da - v e bence en n em lisi- katedralin so n u ta bir arada tuttuu
T an r, in san ve m im arlk arasndaki ilikilerin zel kavram larn - n e de
olsa katedralin yaplm asn salayan bunlar o lm u tu r- anlam anz gerekir,
in san lar sz konusu olduun da durum bu n d an farkl deil: in sanlar da,
en son bireyine kadar, kltrel rnlerdir.

IV
N e tr deiiklikler gsterirlerse gstersinler, insann doasnn tanm
konusunda A ydnlanm a dnem i ile klasik antropoloji tarafndan benim se
nen yaklam larn ortak bir yan bulunm aktadr: her ikisi de tem el olarak
tipolojiktir. Bu yaklam lar insann bir m odel, bir ilk rnek, P latonik bir
fikir ya d a A ristoteles tarz bir biim olarak grn tsn izmeye abalar;
bu adan, gerek insanlar -siz, ben, Churchill, H itler, Borneolu kelle
av c s- yalnzca birer yansm a, arptm a, yaklaklk olm aktayz. A y dn
lanm a yaklam nda, bu tem el tipin unsurlan, gerek insanlardan kltrn
sslem elerinin syrlp atlm as ve geriye neyin -d o a l in san n - kaldna
baklm asyla ortaya konulacakt. K lasik antropolojide ise, kltrdeki ortak
niteliklerin saptanp karlm as ve ardndan ortad a ne kaldna -u zlaan
in sa n - baklm asyla ortaya kon ulacakt. H er iki durum da da, sonu, b i
limsel sorunlarn geneline yaplan tipolojik yaklam larn tm nde varlan
son u la ayndr: bireyler arasn d aki ve bireylerin oluturduu gruplar
arasndaki farkllklar ikinci p lan a atlr. Bireysellik tuhaflk olarak, farkl
olm ak da gerek bilim in san iin tek m eru incelem e kon u su n dan - d e
rinlerde yatan, deim eyen, dzgsel tip lem ed en - ilineksel sapm a olarak
grlr. Bu tr bir yaklam da, ne k ad ar titizlikle form llendirilm i ve
beceriklilikle savunulm u olursa olsun, yaayan ayrntlar l b asm ak a

lplk iinde boulur: bizler m etafiziksel bir varln, byk ile yazlan
in san n arayndayz ve bu uurda d a aslnda karm za kveren kk
i ile andm z insan, o grgl varl feda etm ekteyiz.
A n cak , bu tr bir feda edi gereksiz olduu k ad ar baarszdr. G enel
kuram sal anlay ile k oula bal anlay arasnda, zeti gren gz ile
ayrntlara zen gsteren keskin bir gz arasnda hibir kartlk yoktur.
A sln d a, bilim sel bir kuram -b ilim in k e n d isi- belirli gr n g lerd en
genel nerm eler karm a gcyle yorum lanm aldr. nsann bir btn
olarak neye karlk geldiini kefetm ek istiyorsak, bunu an cak ve ancak
insanlarn ne olduklarnda bulabiliriz; ve insanlarn olduklar ey de, her
eyden nce, ok eitlidir. te bu eitlili i-o n u n boyutlarn, doasn,
temelini, anlam larn- anlam ak yoluyla kendisine zg zdek ve gereklie
sahip bir in san doas kavram n yaplandrm aya yaklaacaz; bu kavram
d a istatistiksel bir gsterim den dah a fazlasn ve ilkelcilik yanls olanlarn
dlerinden d ah a azn ierecek.
Nihayet, m akalem in balna gelirsek, ite bu noktada kltr kavram
nn in san kavram zerindeki etkisi yer alm akta. D avran denetleyecek
bir sim gesel gereler, bedend bilgi kaynaklar seti olarak grldnde,
kltr, insanlarn znl ad an ne olabilecekleri ile aslnda teker teker
ne haline geldikleri arasndaki balanty salar. nsan haline gelm ek birey
haline gelm ektir ve bizler de kltrel kalplarn, sayesinde yaam larm za
biim , dzen ve yn verdiim iz tarihsel ad an yaratlm anlam dizgele
rinin rehberlii altnda birey haline geliriz. V e bu srece katlan kltrel
kalplar d a genel deil, zeldir - yalnzca evlilik deil, kadnla erkein
neye benzediklerine, elerin birbirlerine nasl davranm alar gerektiine
ya d a kim in kim inle evlenm esinin uygun olacan a ilikin belirli bir k av
ram lar seti; yalnzca d in deil, karm a arkna, oru ayininin nem ine
ya d a sr kurban etm e uygulam asna duyulan in an. nsan ne yalnz
ca -A y d n lan m a ann am alad g ib i- d outan gelen kapasiteleri
asn dan tanm lanr, ne de ad a toplum bilim lerin ounun yapm aya
alt gibi yalnzca gerek davranlar yoluyla tanm lanr; in san bunlar
arasndaki balantyla, birincinin kinciye dntrlm esi biimiyle, genel
olanaklarnn zel perform anslarna odaklan m asyla tanm lanr. nsann
doasn ne k ad ar bulank olursa olsuninsann kariyerinde, o kariyerin
karakteristik izgisinde seebiliriz ve kltr bu izginin belirlenm esinde
yalnzca bir unsur olsa da, asla en az nem li unsur deildir. N asl ki kltr
bizleri tek bir tr olarak ekillendirdiyse - v e hi kukusuz bugn de ekillendiriyorsa- bizleri ayr bireyler olarak da ekillendirm ektedir. N e hi

deim eyen altkltrel bir ben, ne de yerleik bir kltrleraras anlam a


olan bu nitelik gerekte ortak olan noktam z.
in tuhaf, geri zerinde dnldnde o kadar tu h af deil, bu
gerei biz antropologlardan n ce deneklerim iz gayet ak bir biim de
anlam a benziyor. rnein, alm alarm n ounu yrttm Ja v a da,
in sanlar ak a yle dem ekteler: nsan olm ak Jav al olm aktr. K k
ocuklar, k ab a insanlar, aptallar, akl hastalar, alenen ahlakszlar iin
ndurungdjaua denir, yani henz Javal deil. ok aynnt ieren bir etiket
dizgesi asn dan hareket etm e yeteneine sahip olan, mzik, dans, dram
ve tekstil tasarm yla balantl narin estetik alglam alar tayan, her bir
bireyin iedn k bilincinin durgunluun da yaayan ilahi varln ince
telkinlerine tepki verebilen norm al bir yetikin ise sampur djawa, zaten
Ja v a l , yani zaten insandr, in san olm ak yalnzca soluk alm ak deildir;
insan olm ak kiinin soluk aln yoga benzeri altrm alarla denetlem esi ve
bylece soluk alm a ve soluk verm e annda T an rnm kendi adn syleyen
sesini iitebilm ektir - hu A llah . nsan olm ak yalnzca kon um ak deil,
uygun szckleri ve ifadeleri uygun toplum sal koullarda uygun ses tonuyla
ve uygun k aam ak dolaylam ayla syleyebilm ektir. nsan olm ak yalnzca
yem ek yem ek deildir; yem ek yem ek belirli biim lerde piirilmi belirli
yem ekleri tercih etm ek ve bunlar tketirken de kat bir sofra adabn
izlemektir. H a tta in san olm ak h issetm ek deil, tam am en Jav allara zg
olan (ve aslnda evirisi de olanaksz olan) duygular - sabr , tarafszlk,
teslim iyet , sayg- hissetm ektir.
B u rada in san olm ak Y aln nsan olm ak deildir; in san olm ak belirli
trden bir insan olm aktr ve elbette in sanlar farkllk gsterir: Javallar,
B am bak a tarlalar, bam baka ekirgeler, derler. T op lu m iinde farkl
lklar alglanr - bir pirin iftisinin in san ve Jav al haline gelm esi bir
m em urun in san ve Jav al haline gelm esinden farkldr. Bu bir hogr
ve trel grecelik konusu deildir, nk in san haline gelm enin tm
halleri de eit dzeyde hayranlk uyandrc kabul edilm ez; rnein, yerli
inlilerin bunu gerekletirm e biim i youn bir ekilde h or grlr. K onu
u ki, farkl yollar bulunm aktadr; ve im di antropologun bak asna
d n e ce k olu rsak, bu farkl yollarn -(a s ln d a bu biim de olduklarn
savu nm ak zorunda kalm ay istem eyeceim , yaktrlm baz etiketleri
sralam ak gerekirse) H intlilerin ustalnn, H indularn saplantllklarm n, Franszlarn usuluunun, Berberilerin anarizm inin, A m erikallarn
optim izm inin- dizgesel bir biim de gzden geirilm esi ve analizi yoluyla
in san olm ann ne olduunu ya d a olabileceini bulacaz.

K sacas, eer insanlkla yz yze karlam ay istiyorsak, hem eitli


kltrlerin hem de her bir kltr iindeki eitli trden bireylerin gerek
karakterini skca kavram ak iin ayrntya inmemiz, yanl ynlendirici
etiketleri, m etafiziksel tiplem eleri ve ii bo benzerlikleri am am z gerekm ektedir. Bu alanda, genele giden yol, bilim in am layc yalnlklarna
giden yol, zel, koula bal, som ut olan la ilgilenm ekten gem ekte; am a
bu ilgi de deindiim kuram sal analizler -fiziksel evrim analizleri, sinir
sistem in in ileyiinin analizleri, to p lu m sal rg tlen m en in analizleri,
kltrel k alp lam an n analizleri ve ben zerleri- d oru ltu su n d a ve en
nem lisi de bunlar arasndaki karlkl etkileim asn dan dzenlenm eli
ve ynlendirilm eli. Bu d a dem ektir ki, alm as gereken yol, gerek bir
A ray gibi, korkutucu karm aklklar arasndan gem ekte.
R obert Lowell Bir anlna yalnz brakn on u derken antropologdan
deil de insann doasn sorgulayan tu h af bir aratrm acdan, N ath an iel
H aw thorn ed an sz eder:
Bir anlna yalnz brakn onu,
Ve bakn grn nasl da kafasn
ne eer, derin derin dnr, dnr,
gzlerini bir kymk parasna dikmi,
bir taa, sradan bir bitkiye,
sanki ipucuymu gibi.
Tedirgin gzlerini kaldrr,
sinsi, yenilgiye uram, belli ki honutsuz
gerek ve nemsiz olana dair
derin dnmenin sonunda.8
K en di kymklar, talar ve sradan bitkileri zerine eilen antropolog
da gerek ve nem siz zerine derin derin dnr, derinlerine bakar ya
da baktn dnr, ksa bir sreliine de olsa, hi de em in olam adan,
kendi kendisinin rahatsz edici, deiken grntsne bakar.

8) For the Union Dead iinde, Hawthome, s. 19. Farrar, Straus & Giroux Inc. ve
Faber & Faber Ltd.in izniyle yaymlanmtr. Robert Lowell 1964.

Kltrn Geliimi ve Zihnin Evrimi

Zihin kendi kendisinin mekndr ifadesi, kuram clarn yorum la


yaca gibi, doru deil, nk zihin eretilemeli anlam da bile bir
m ekn deil. Bunun aksine, satran tahtas, platform, akadem isye
nin masas, yargcn krss, kamyon srcsnn koltuu, stdyo ve
futbol m asas onun meknlar. Bunlar insanlarn aptalca ya da akllca
altklar ve oynadklar yerler. Zihin alamaz bir ekrann ardnda
alan ya da elenen bir dier kiinin ad deil; iin yapld ya da
oyunlarn oynand bir dier yerin ad deil; iin yerine getirildii bir
dier aletin ya da oyunlarn oynand bir dier gerecin ad da deil.
G IL B E R T RYLE

I
D avran bilim lerinin entelektel tarihinde, zihin kavram tuhaf, ikili
bir rol oynad. Bu tr bilim lerin fen bilim lerinin yntem lerinin organik
alanna dorusal bir uzants olduunu dnenler onu eytans bir szck,
olduka kah ram ans bir nesnellik idealine ulam ay baaram ayan btn
o yntem lere ve kuram lara gnderm ede bulunan bir szck olarak kullan
dlar. Kavray, anlay, kavram sal dnce, im ge, fikir, duygu, dnce,
fantezi gibi terim ler anlklk yanls olarak, yani, bilincin znelliiyle
kirlenm i olarak dam galand ve bunlar kullanm ak d a bilim sel cesaretin
zc bir baarszl olarak hor grld.1A m a, bunun tersine, fiziksel bir
kon u dan organik bir konuya ve en nem lisi de in sanla ilgili bir konuya
geii kuram sal yaklam ve aratrm a yordam nda ok eitli son ulara
sahip revizyonlarn habercisi olarak grenler zihin szcn uyarc
bir kavram , bunlar on arm ak tan ziyade ilerindeki h atalara dikkatleri
ekm esi, pozitif bilimin snrlarn geniletm ek yerine bunlar vurgulam as
am alanm bir kavram olarak deerlendirdiler. Bu tr dnrler a

1)
M. Scheerer, Cognitive Theory, Handbook of Social Psychology iinde (Reading
Mass., 1954).

sndan on un tem el ilevi, bu kiilerin, in san deneyim inin nem li dzen


boyutlarna sahip olduu ve bu boyutlar fiziksel kuram n (ve, ayn oranda,
fiziksel kuram m odel alan psikolojik ve toplum sal kuram larn) dikkate
alm am ay setii inanlarna m phem denecek dzeyde tanm lanm am a
sezgisel ad an da geerli bir ifade kazandrm ak olm utur. S h errin gton n
uzam sal dnyam zda bir hayaletten d ah a h ayalete grd plak
zihin im gesi - yaam da tek nem li olan ey: arzu, zevk, gerek, ak,
bilgi, deerler- bu kon um un som ut bir rnei olarak hizmet grr; tpk
Pavlovun, sylenene gre, laboratuvannda anlklk yanls szckler sarf
eden rencilerine ceza kesm esinin bunun tam tersini gereklem esi gibi.2
A sln da, baz istisnalar olsa da, zihin terimi, kullanm yasakland
nda bile, bilim sel bir kavram olarak deil de retorik bir gere olarak ilev
grm tr. D ah a kesin olm ak gerekirse, bir sreci tan m lam ak yerine bir
korkuyu iletm ek - v e bazen de istism ar e tm e k - ilevini yerine getirmitir:
bir yan da znelcilik te yanda d a m ekanizm korkusunu. C lark H ull bu
n o k tad a bizleri ciddi bir tavrla uyarm akta: Insanbiim sel znelciliin
ve on un tehlikelerinin tam am en farknda olduu anlarda, en dikkatli ve
deneyim li dnrn bile kendisini on un batan karm alarnn kurban
olarak bulu verm esi olasdr. A rdndan da, bir n koru m a olarak, bizleri
btn davranlar sanki bir kpek, albino bir san ya da, en gvenlisi, bir
robot tarafndan retilm i gibi grm e stratejisin i nerir.3 G o rd o n A llport
bu tr bir yaklam da insanlk onuru asn dan bir tehdit grdn
ak a syleyip u ikyetini dile getirir: zlem ekte olduum uz m odeller
ahlaklln zn oluturan uzun erimli ynelim den yoksun. (...) M akine
lere, san lara ya d a bebeklere ynelik bir iptila bizleri insan davrannn
ikincil, im gesel ya d a genetik zelliklerini abartm aya [ve] merkezi, gelecek
ynnde ya d a sim gesel zelliklerini km sem eye ynlendirir.4 in san a
ilikin alm alara m u sallat olan hayaletin bu trden kartlklar ieren
betim lem eleri karsnda, in san davrannn ynsel grnm lerinin ikna
edici bir analizini sunm a istekleri ile nesnelliin bilim sel ilkelerini karla
m a istekleri arasnda blnp kalm bir grup psikologun, yakn tarihlerde,
2) C. Sherrington, Man on His Nature, II. basm (New York, 1953), s. 161. L. S. Ru
ble, Psychiatric and Psychoanalytic Considerations of the Problem of Consciousness,
Brain Mechanisms and Consciousness iinde, yay. haz.: E. Adrian vd. (Oxford, Ingiltere,
1954), s. 444-467.
3) C. L. Hull, Principles ofBehavior (New York, 1943).
4) G. W. Allport, Scientific Models and Human Morals, Psychol. Rev. 54 (1947):
182-192.

kendilerini znel davran lar olarak adlandrm ak gibi old u k a ciddi


bir hileyle kar karya kalm alarna am am ak gerekir.5
Zihin kavram sz konusu olduunda bu durum byk lde talih
sizliklerle dolu, nk olaanst dzeyde yararl olan ve onu tam olarak
karlayacak hibir terim -b elk i de artk pek kullanlm ayan tin d m d abulunm ayan bir kavram da hem en bir slogana dntrlm ekte. D ah a da
talihsiz bir yn, bu terimi bylesine sakatlayan korkularn byk lde
temelsiz olm alar, N ew ton yanls devrim tarafndan yaratlan ve zdek
ilikle ikicilik arasnda sregelen byk sahte souk savan soluklaan
yanklarndan ibaret olm alan. Rylem syledii gibi, m ekanizm bir c,
nk m ekanizm korkusunun dayand varsaym a gre, bir golf oyuncusu
sanki ayn an d a hem balistik yasalanna, hem de golf kurallarna uygun
davranp bir yandan da zarif bir oyun karam azm gibi, tek ve ayn olayn
m ekanik yasalar ve ahlak prensipleri tarafndan ynlendirildiini sylemek
sanki eliki oluturuyor.6 A m a znelcilik de bir c, nk znelcilik
korkusu d a benzer biim de tu h af bir varsaym a, geen gece sizin ne rya
grdnz, bir dizi sam a heceyi ezberlerken ya da bebeklikten itibaren
lanetlenm e7 doktrini hakknda ne dndnz siz bana anlatmadnz
srece bilemeyeceime gre, bu trden zihinsel gereklerin oynadklar role
ilikin gelitirebileceim her trl kuram n bildiklerimle ya da bildiimi
dndklerimle bu zihinsel gereklerin benim davranm da oynadklan rol
arasnda sahte bir insanbiimsel benzerlik tamas gerekecektir varsaym
na dayanr. Lashleynin metafzikiler ve tannbilim ciler [zihin] hakknda
m asallar uydurm ak iin o kadar ok yl harcadlar ki zam anla birbirlerinin
fantezilerine inanr hale geldiler biim indeki sivridilli yorum unun tek
yanl taraf, ok sayda davran bilimcinin de ayn trden kolektif otizme
kapldklann eklemeyi unutm asdr.8
Zihni yararl bir bilimsel kavram olarak yeniden canlandrm ak am a
cyla en ok nerilen yntem lerden biri, onu bir eylem ya d a orta haline

5) G. A. Miller, E. H. Galanter ve K. H. Pribram, Plans and the Structure of Behavor


(New York, 1960).
6) G. Ryle, The Concept ofMind (New York, 1949).
7) Infant damnation. Bebeklerin daha doduklar anda iyi olan gerekletirme
kadar kt olan da gerekletirme kapasitesine sahip olduklar biimindeki gr. Bu
nedenle, din eitiminin olabildii kadar kk yalarda verilmesi gerektii vurgulanmak
tayd. (.n.)
8) K. S. Lashley, Cerebral Organization and Behavior, The Brain and Human Behavior" iinde. Yay. haz. H. Solomon vd. (Baltimore, 1958).

dntrm ektir: Zihin zihinlemektir, bir organizm ann bir btn olarak
tutarl bir biim de reaksiyonudur... [bu gr] bizleri ksr ve fel edici bir
metafiziin balarndan kurtanr ve verimli olabilecek bir alanda ekip bi
memize olanak verir.9 Fakat bu tedavi okullarda sk sk dile getirilen - v e
daha en bandan doru olm ayan - adlar bir kiiyi, yeri ya d a eyi gsteren
szcklerdir anlatm na ters dm ekte. A dlarn niteliksel terimler -y an i
varlklan ya da etkinlikleri deil de kapasiteleri ve eilimleri iaret eden sz
c k ler- olarak kullanlm alan ngilizcede standart ve yeri doldurulam az bir
uygulam a olm asnn yan sra, hem doal hem de bilim seldir.10 Eer zihin
buna uyacaksa, inan , um ut ve hayrseverlik unsurlarnn da berabe
rinde on a uymas gerekecektir, tpk n ed en , g , yerekimi , gd ,
rol ve kltr gibi. Zihin zihinlemektir bir lde kabul edilebilirse de,
bilim bilimlem ektire katlanm ak biraz d ah a zor.11 A m a sper ego sper
egolam aktr biraz tu h af kam akta. D ah a da nemlisi, zihin kavram n
evreleyen kanklk perdesinin bir blm nn gerekten de kiileri, yer
leri ve nesneleri adlandran adlarla gerekletirilen yanl m eksem eden
kaynakland doru olsa da, bu karkln tem el nedeni yaln dilbilimsel
gereklerden ok dah a derin kaynaklar. S on u olarak, zihin szcn bir
eyleme dntrm ek on u ksr ve fel edici bir m etafizik karsnda hi
de korum ayacaknr. M ekanistler gibi znelciler de sonsuz kaynaklara sahip
insanlardr ve gizemli bir etkinliin yerine gizemli bir varl yerletirmek
ok basittir, tpk retrospekt 12 rneinde olduu gibi.
Bilim sel ad an bakldnda, organizm ann bir b tn olarak tepkisi
diyerek zihni davranla bir tutm ak, zihni hayaletten d ah a hayalete bir
varlkla bir tutup onu yararsz bir biim de boa km kabul etm ek olur.
Bir gereklii baka bir gereklie dntrm enin onu bir gerekdla
dntrm ekten d ah a savunulur olduu kavram doru deildir: bir tav
an by yoluyla bir a ta dntrldnde nasl o rtad an kayboluyorsa,
tek boynuzlu ata dntrldnde de o rtad an kaybolacaktr. Zihin
bir beceriler, eilimler, kapasiteler, eitim ler, alkanlklar derlem esidir;
D ew eynin ifadesiyle, zihin, hazrda bekleyen ve yoluna kan her eyle
tem asa geen etken ve istekli bir artyetiim i iaret ed er .13 V e bu haliyle
9) L. A. White, The Science ofCulture (New York, 1949).
10) Ryle, The Concept ofMind.
11) White, The Science of Culture.
12) ngilizcede retrospect szc hem ad hem de eylem olarak kullanlabilmek
tedir. (.n.)
13) J. Devvey, Art as Experience (New York, 1934).

de zihin bir eylem ya da bir ey deildir; zihin, beliriini baz eylem lerde
ve baz eylerde bulan dzenli bir nitelikler dizgesidir. Rylem dile getirdii
gibi, eer sakar bir ad am yanllkla tkezlerse, eylem lerini zihninin ile
yiine atfetm eyi doru bulmayz; am a bir palyao bilerek tkezlediinde,
unu sylem eyi uygun buluruz:
Palyaonun akllln onun tkezleyip yuvarlanmas gsterebilir. Tpk
sakar insanlar gibi aya taklr ve yuvarlanr - tek farkla ki, o bilerek ve
birok provann ardndan, tam gereken anda, ocuklarn onu grebilecei
bir yerde ve kendisine zarar vermeyecek biimde tkezlenip yuvarlanr,
izleyiciler onun sakar gibi grnmesini alklar ama onlann alklad ey
palyaonun kafasnn iinde gerekletirilen fazladan bir baanm deildir.
Palyaonun grnr baaranna hayran kalrlar, fakat bu baanm a da gizli
isel nedenlerin bir etkisi olmasndan tr deil, becerinin bir uygulan
olmasndan tr hayran kalrlar. Unutmamak gerekir ki, beceri bir eylem
deildir. Bu nedenle de beceri tank olunabilir ya da olunamaz bir eylem de
deildir. Bir baarmn bir becerinin bir uygulan olduunu kabul etmek,
aslnda, onu bir kamera tarafndan aynca kaydedilemeyecek bir unsurun
altnda deerlendirmektir. Fakat bir baanm da uygulanan bir becerinin bir
kamera tarafndan aynca kaydedilememesinin nedeni, onun gizemli ya da
hayalet tr bir gerekleme olmas deil, daha en batan bir gerekleme
olmamasdr. O bir nitelik ya da nitelikler kompleksidir. Ve bir nitelik de
grlebilecek ya da grlmeyecek, kaydedilecek ya da kaydedilmeyecek
trden bir unsur deildir. Nasl ki grltl konumann kendisi grltl ya
da sessiz deilse -nk sayesinde grltl ya da sessizin belirtebilecei
trden bir terim deildir- ya da nasl ki baansna yatknlk ayn nedenden
tr kendi bana katlanlabilir ya da katlanlamaz deilse, ak ya da isel
operasyonlarla uygulanan beceriler, zevkler ve eilimler de kendi balanna
isel, tank olunabilir ya da tank olunamaz olamazlar.14
Benzer bir gr nesneler iin geerlidir; efsaneye gre, inli adam n
evinde patlak veren yangn sonucunda ortaya kan yanm dom uzdan,
metafizik anlam dnda, piirilmi diye sz edemeyiz -o tu ru p onu yemi
olm asna karn - nk piirme bilgisi diye adlandrlan zihinsel bir ye
tenein uygulanm asndan kaynaklanm am tr. A rtk ii renen inlinin

14)
Ryle, The Concept ofMind, s. 33. Alnt Bam es & Noble Books and Hutchinso
Publishing Group Ltd. izniyle yaplmtr.

bu kez evini bilerek yakm as sonucunda rettii bu tr bir ikinci dom uza
piirilmi diyebiliriz, nk, ne kadar ham dzeyde olursa olsun, bu trden
bir yetenekten kaynaklanm tr. Bu trden yarglar, grgl olduklar iin,
yanl olabilir; bir adam yalnzca palyaoluk yaptn dnrken gerek
ten de tkezlemi olabilir ya d a biz yalnzca yandn dnrken domuz
gerekten de piirilmi olabilir. Fakat, m esele u ki, zihni bir organizmaya
atfettiimizde ne o organizm ann eylemlerinden ne de onun rnlerinden
sz ediyoruz; bu durum da, o organizmann eitli trden eylemleri sergi
leme ve eitli trden rnleri retm e kapasitesine, yatknlna, onun
niteliine deinmekteyiz bu kapasite ve yatknl elbette kiinin bazen
bu tr eylemleri gerekletirdii ve bu tr rnleri rettii gereinden
karmaktayz. Bu kon uda m addesel dnyann dnda olan bir ey yok;
yalnzca, niteliksel terim lerden yoksun bir dilin insan davrannn bilimsel
betim lem e yoluyla analizini yapm asn olaanst dzeyde zorlatrdn,
kavram sal geliimini engellediini gsterir bu; tpk A rapeshlerin dilinde
saylar gsterirken bir, iki, iki ve bir, bir kpek (yani drt), bir kpek ve
bir, bir kpek ve iki, bir kpek ve iki ve bir, iki kpek... denm esi ve say
saym ann bu kadar sorunlu hale getirilip m atem atiksel gelim enin sekteye
uratlm as gibi. yle ki, insanlar iki kpek ve iki kpek ve iki kpek (yani
yirmi drt) nerm esinin tesine gem enin byk aba gerektirdiini
bildikleri iin dah a byk btn m iktarlar iin ok deyiverm ekteler.15
A ynca, byle bir genel kavram sal ereve dahilinde, hibir indirgemeci
varsaym da b ulun m ad an insann zihinsel yaam nn biyolojik, psikolojik,
toplumbilim sel ve kltrel belirleyicilerini tartm ak olanakldr. Bu byle,
nk bir ey olm ak, bir kapasiteye sahip olm ak ya d a bir eye yatkn
olm ak, yani bir varlk ya d a bir baarm olm am ak, indirgem eye yatkn
deildir. R ylem palyaosu durum unda, hi kukusuz, yanl bir biim de,
palyaonun yuvarlanm asnn koullandrlm refleksler zincirine indir
genebilir olduunu syleyebilirdim , am a becerisinin de bu biim de indir
genebilir olduunu syleyemezdim, nk on un becerisinden kastettiim
tek ey on un yuvarlanabilirliidir. Palyao yuvarlanabilir iin, basite
indirgese bile, (bu organizm a) (betim lenen refleks serilerini retebilir)
yapabilir denebilir, am a yapabiliri tm ceden kardm zda on un ye
rine bir tek baarabilir , kapasitesin e sahiptir vb. gelebilir; bu d a bir
indirgem e deil, yalnzca eylem den kaynakl biim den balayp sfattan
15)
M. Mead, Comment, Discussions in Child Development iinde; (yay. haz.)
Tanner ve B. Inhelder (New York, tarih belirtilmemi), 1: 480-503.

trem i ya d a ad d an trem i bir biim e doru tinsel geitir. Becerilerin


analizinde dikkate deer tek ey, bunlarn sinir dizgesinin karm akl,
bastrlm sergilem e istei, sirkler gibi toplum sal rgtlenm elerin varl
ya d a gldr am acyla sakarlklarn taklit edilm esi trnden bir kltrel
gelenein varl gibi eitli unsurlara bal (ya d a b un lard an bamsz)
olabileceidir. Bir kez niteliksel gsterim ler bilim sel betim lem eye kabul
edildi mi, uygulanan betim lem e dzeyindeki kaym alarla b ertaraf ed i
lemezler. V e, bu gerein kabul edilm esinin ardndan, ok sayda sahte
sorun, uydurm a konu ve gerekd korku kolayca bir kenara braklabilir.
Tretilm i atklardan bu trden bir kanm a belki de hibir sorgula
m a alannda zihinsel evrimin incelenm esinde olduu kadar yararl deildir.
G em ite klasik antropolojik yanlglarn hem en tm nn -etnikm erkezlilik, insann esiz olm asyla fazlasyla ilgilenme, yaratc yollardan yeniden
yaplandrlan tarih, sperorganik bir tarih kavram , evrim sel deiim in
nsel aa m alar- ykn tayan in san zihninin kkenlerini aram a a
lm as gzden dm eye ya d a en azndan ihm al edilm eye balad. F akat
m eru sorular - v e insann nasl olup d a zihne sahip olduu da m eru bir
so ru d u r- yanl alglanm yantlar yznden geersiz klnyor deil. En
azndan antropoloji asndan, zihin nedir? sorusuna verilecek niteliksel
bir yantn av an taj, klasik ekim eleri yeniden canlandrm am za gerek
kalm adan klasik bir konuyu yeniden am am za izin verm esidir.

II
S o n yanm yzyl iinde insan zihnine ynelik -h e r ikisi de yetersiz- iki g
r geerliliini korudu. B un lardan ilki, F reud un birincil olarak ad lan
drd trden insan dnce srelerin in -o rn atm a (substitution), tersine
evirm e, younlatrm a ve dierleri- on un ikincil olarak adlandrd
srelerden -ynlendirilm i, m antksal ad an dzenlenm i, uslam lam al
ve dierleri- soyolusal ad an nce geldii tezidir.16 A ntropolojinin snr
lar dahilinde, bu tez, kltr kalplarn ve dnce kiplerini tanm lam ann
olanakl olduu varsaym na dayan r.17 Bu tr bir varsaym da, en azndan
16) S. Freud, The Interpretation of Dreams, ev.; The Basic Writings of Sigmund
Freud iinde; (yay. haz.) A. A. Brill (New York, 1938), s. 179-548; S. Freud, Formulations Regarding Two Principles o f Mental Functioning, Collected Papers of Sigmund Freud
iinde (Londra, 1946), 4: 13-27.
17) L. Levy-Bruhl, Primitive Mentality (Londra, 1923).

belirli balam larda, B a td a bildirim sel usavurm a alannda ok etkili bir


biim de uygulanan m odern bilim in kltrel kaynaklarna sahip olm ayan
in san gruplar, bu n d an tr, bu kaynaklarn hizmet ettii idrak etm e
k apasitesin den de yoksun kabul edilirler; san ki A rapesh lerin bir , iki
ve k p ek szcklerinin kom binasyonuyla snrl olm alar m atem atiksel
zeklarnn bir nedeni deil de sonucuym u gibi. Eer, ardndan, bu gre
kabile dzeyindeki halklarn sahip olduklar yetersiz kltr kaynaklarn,
idrak etm e am acyla, Batl halklara oranla dah a az sklkla, d ah a az srarla
ve d ah a az nem li dzeyde kullandklar biim indeki geersiz grgl g e
nelletirm eyi eklersek, birincil dnce srecinin ikincil dnce srecini
soyolusal ad an iledii nerm esinin bu genelletirm eyi tam am lam ak
iin yapm as gereken en son yanl, kabile dzeyindeki halklar insanln
ilkel biim leri, yaayan fosiller olarak grm ektir.18
Bu hatalar dokusuna bir tepki olarak insann zihinsel evrim ine ynelik
ikinci gr ortaya kt: insan zihninin -zellikle de m odern biim iylevaroluu kltrn edinilm esi iin bir n koul olm akla kalm az, kltrn
geliim i de zihinsel evrim iin n em tam tr.
Kular kanatlara sahip olmak iin yrmeye yarayan bir ift bacaktan
vazgetiler. Bu da eski bir yetinin bir parasn dntrerek yeni bir yeti
ekledi. (...) Buna karn, uak insana daha nce sahip olduklarndan
hibirinin ortadan kalkmasna ya da hatta zayflamasna gerek kalm adan
yeni bir yeti verdi. Hibir grnr bedensel deiime, zihinsel kapasitede
hibir deiiklie yol am ad.19
Fakat bu tartm a d a iki sonu ierm ekte; bunlardan biri, yani insanln
tinsel birlii doktrini, antropolojik aratrm alar ilerledike gitgide artan
sayda grgl dorulam a buldu. Fakat dieri, yani kltrn ortaya kn
18) Ayrca, bu nerme, Hallowellin de dile getirdii gibi (A. I. Hallowell, The Recapitulation Theory and Culture, yeniden basm Culture and Experience, A. 1. Hallowell
[Philadelphia, 1939], s. 14-31) Haeckelin gnmzde reddedilen ve ocuklarn, psikozlu
kiilerin ve yabanlarn dncelerinde varsaylan koutluklarn otizmin soyolusal n
celiinin kant olarak kullanld yineleme yasas tarafndan da desteklendi. Birincil
srelerin ikincil srelere zgeliimsel adan bile ncelik tamadklar ynndeki g
rler iin bkz. H. Hartmann, Ego Psychology and the Problem of Adaptation", ev.;
ksaltlm biimiyle Organization and Pathology ofThought iinde, yay. haz.: D. Rappaport
(Nevv York, 1951), s. 362-396; ve H. Hartmann, E. Kris ve R. Lowenstein, Comments
on the Formation of Psychic Structure, The Psychoanalytic Study of the Child iinde (New
York, 1946) 2: 11-38.
19) A. L. Kroeber, Anthropology (New York, 1948).

daki kritik n okta kuram, gitgide artan dzeyde zayf bir durum a geldi.
Benim grebildiim kadaryla, gnm zde herhangi bir saygn antropolog
tarafndan ciddi dzeyde sorgulanm ayan insanln tinsel birlii kuram yalm zca ilkel dn grnn tam kart konum undadr; insanln dnya
zerinde yaayan m evcut rklan arasnda dnce srelerinin temel doas
asndan hibir dikkate deer farkllk olm adn savunur. M odern zihin
tipinin varoluu kltrn edinilm esi iin n koul olarak kabul edilecekse,
kltrn btn ada insan gruplan tarafndan evrensel dzeyde edinilmi
olmas, elbette, tinsel birlik doktrinini basit olarak gereksizce yinelenen bir
ifade haline getirir; ama, gerek anlam da gereksizce yinelenen bir ifade olsun
ya d a olm asn, grgl geerliliine ilikin etnografya ve psikoloji tabanl
kantlar da ezici arlkta birer nerm edir.20
K ltrn ortaya kndaki kritik n okta kuram na gelince, bu kuram a
gre, kltre sahip olm a kapasitesin in geliim i prim atlarn soyoluunda
ani, ya hep ya hi tr bir oluum du.21 H om inid haline geliin yeni, tam
olarak belirlenem eyen tarihinde zel bir an d a gen ya d a anatom i asndan
m uhtem elen kk de olsa tatsz bir organik deiiklik -m u h tem elen
korteks y ap sn d a- gerekleti ve bu deiiklik son u cu n d a ebeveynleri
iletiim kurm a, ren m e ve retm e, farkl duygular ve tutum larn
sonsuz zincirinden bir genellem eye u lam a yeteneine sahip olm ayan
bir hayvan bu yetenee sahip oldu ve bunun ardndan bir alc ve verici
olarak h areket edebilm eye ve kltr adn verdiim iz birikime b alad .22
O n u n la birlikte kltr dodu ve bir kez doduktan sonra da kendi yoluna
koyularak insann dah a sonraki organik evrim inden tam am en bamsz bir
biim de byr hale geldi. M odern insann kltr yaratm a ve kullanm a
kapasitesi, yani on un en ayrt edici nitelii, yaratlm a srecinin tam am
radikal bir nitel farklla ulaan a k adar ilerleyen m arjinal nitel deiiklik
lerden biri olarak kavram sallatrlr, tpk akcln hi yitirm eden ss
derece derece azaltlan suyun sfr derecede aniden donm as ya da pist
banda bekleyen bir uan yeterli hza ulaarak u ua gem esi gibi.23
A m a biz burada ne sudan ne de uaklardan sz ediyoruz; aynca, sorun
da u: kltrlenm i insan ile kltrlenm em i insan arasna bu grn ima
20) C. Kluckhohn, Universal Categories of Culture, Anthropology Today iinde;
(yay haz.) A. L. Kroeber (Chicago, 1953), s. 507-523; ayrca bkz. Kroeber, Anthropology,
s. 573.
21) Kroeber, Anthropology, s. 71-72.
22) A.g.e.
23) A.g.e. \ White, The Science of Culture, s. 33.

ettii trden keskin bir hat gerekten de izilebilir m i ya da, eer rneksem elerden yola kacaksak, daha tarihsel bir yaklam, rnein m od em in
O rtaa ngilteresinden itibaren hi kesinti olm adan, aam alar sonucunda
ortaya k dah a uygun olm az myd? A ntropolojinin fiziksel dalnda,
nceleri yalnzca G ney A frikada rastlanrken gnm zde olduka yay
gn alanlarda bulunan A ustralopithecine fosillerinin hom inidlerin geliim
izgisindeki boluklar doldurm aya balam alanyla birlikte, insanln sanki
aniden albaylktan tugenerallie terfi ettirilmi ve bir gecede rtbe alm
gibi ortaya kverdiine ynelik kukular da artt.24 Y aklak ya d a drt
milyon yl ncesine denk den st Pliyosen ve alt Pleyistosen dnem lerine
ait bu fosiller ilkel ve gelimi m orfolojik niteliklerin arpc bir mozaii
ni gzler nne serm ektedir; bu m ozaikte en arpc zellikler m odem
insanm kine arpc dzeyde benzeyen bir pelvis ve bacak formasyonuyla
bugn yaayan kuyruksuz m aym unlarn sahip olduundan bir para daha
gelimi bir kafatasna ilikin kapasitedir.25 lk eilimler insan benzeri iki
ayaa dayal hareket ieren dizge ile kuyruksuz m aym un benzeri beyin
arasndaki bu balanty A ustralopithecinelerin hem hom inidlerden hem
de pongidlerden tam am en ayr, tipik olm ayan ve talihsiz bir geliim izgisini
yansttklan biiminde yorum lamak ynndeydi; ancak, gnmzde herke
sin zerinde uzlat nokta H ow ellsn vard sonucu izlemektedir; buna
gre, ilk hom inidler kk beyinli, henz iki ayak zerinde hareket eder
olm u, protoaustralopith insanslard ve bizim insandan kastettiimiz ey
de bu grupta dah a byk beyin ve ayn biim de deiiklie uram iskelet
dizgesi biim inde ortaya kan ikincil adaptasyonlar temsil etm ektedir .26

24) W. W. Hovvells, Concluding Remarks of the Chairman, Cold Spring Harbor


Symposia on Quantitative Biology 15 (1950): 79-86 iinde.
25) Australopithecinelerin ilk kefedilileri konusunda bkz. R. A. Daart, Adventures
uith the Missing Link (New York, 1959); yakn tarihli bir alma iin bkz. P. V. Tobias,
The Taxonomy and Phylogeny of Australopithecines, Taxonomy and Phybgeny of Old
World Primates with Reference to the Origin of Man iinde; (yay. haz.) B. Chiarelli (Torino,
1968), s. 277-315.
26) nsans szc ile hem insanlarn hem de pongid kuyruksuz maymunlarn (go
ril, orangutan, empanze ve gibbon) dahil olduklar, bugn yaayan ya da nesli tkenmi
olan hayvanlarn sper-soyu kastedilmektedir; hominid ise insann dahil olduu ama
kuyruksuz maymunlarn dahil olmad, bugn yaayan ya da nesli tkenmi hayvan
lar soyu iin kullanlr. Tipik olmayan konusu iin bkz. E. Hooton, Up From the Ape,
gzden geirilmi yeniden basm (New York, 1949); uzlama konusunda, bkz. Hovvells,
Concluding Remarks of the Chairman. Australopithecinelerin ilk hominidler olduk
lar ifadesinin, bence, bugn deitirilmesi gerekmektedir.

A a yukar dik bir konum da duran, kk beyinli hominidler, elleri de


hareket iin tahsis edilm ekten kurtulunca, aletler rettiler ve m uhtem elen
kk hayvanlar avladlar. A m a, rnein, A vustralya yerlilerininkiyle
kyaslanabilir bir kltr gelitirmi olabilmeleri ya da 500 santim etrekplk beyinlerinde m odern anlam da bir dil gelitirmi olm alar neredeyse
olanakszd.27 Bu nedenle de, A ustralopithecinelerde tu h af bir in san
trn grmekteyiz; bu insan, belli ki, kltrn baz unsurlanna -b asit
dzeyde alet yapm na, dank nitelikli avlan m a ya ve belki de gnm z
kuyruksuz m aym unlarnnkinden daha fazla am a gerek konum adan ok
daha az dzeyde gelimi bir iletiim dizgesine- sahipken dierlerine sahip
deildi ve bu durum d a kritik nokta kuramnn geerlilii konusunda ciddi
kukular dourm aktadr.28 A slnda, Homo sapiers beyni A ustralopithecine
beyninden yaklak kat byk olduuna gre, insanda korteksin geni
lem esinin byk blm kltrn balangc ncesinde gereklemeyip
bu balangtan sonra olagelmitir; bu da, eer kltr kapasitesinin nicel
adan kk am a nitel ad an m etastatik - suyun donm as g ib i- bir
deiikliin birimsel sonucu olduu dnlecekse, aklanm as zor bir
durum dur.29 A rtk insanlarn ortaya kna rtbe atfetm ek grn
uygulam ak yanltc olaca gibi, sanki kltrn kendisi de, insana kout
olarak, birdenbire varolm u gibi kltrn ortaya k tr laflar etm enin
geerli olup olm ad da ayn dzeyde kukuludur.30
atk n cel h atann bir iareti olduuna gre, son ularn dan biri
geerli grnrken dierinin geerli grnm em esi gerei, zihinsel evrim
ile kltrel birikimi tam am en ayr iki sre olarak gren ve ilkinin kincisi
27) Genel bir inceleme iin, bkz. A. I. Hallowell, Self, Society and Culture in Phylogenetic Perspective, The Evolution of Man iinde, (yay. haz.) S. T ax (Chicago, 1960), s.
309-372. Geen on yl iinde bu tartma gitgide artan bir hzla ve netlikle ilerledi. eitli
gndermeler iin bkz. R. L. Holloway ve Elizabeth Szinyei-Merseten envanter nitelikli
bir makale: Human Biology: a Catholic Review, Biennial Review of Anthropology iinde,
(yay. haz.) B. J. Siegel (Stanford, 1972), s. 83-166.
28) Yakn tarihli antropolojik almalar nda kritik nokta kuramna ilikin ge
nel grler iin bkz. C. Geertz, The Transition to Humanity, Horizons of Anthropology
iinde, (yay. haz.) S. T ax (Chicago, 1964), s. 37-48.
29) S. L. Washbum, Speculations on the Interrelations of Tools and Biological
Evolution, The Evolutior ofMar's Capacity for Culture iinde, (yay. haz.) J. M. Spuhler
(Detroit, 1959), s. 21-31.
30) A. I. Hallowell, Culture, Personality and Society, Anthropology Today iinde,
(yay. haz.) A. L. Kroeber (Chicago, 1953), s. 597-620. Karlatrma iin A. I. Hallowell,
Behavioral Evolution and the Emergence of the S e lf, Evolution and Anthropology: A
Centennial Appraisal iinde, (yay. haz.) B. J. Meggers (Washington, D.C., 1959), s. 36-60.

balam ad an tam am landn sav u n an tezin kendisinin yanl olduunu


gsterm ez. V e, eer durum buysa, tinsel birlik doktrinini baltalam ad an
- n k , bu doktrinin yokluunda, tarih, antropoloji ve toplum bilim in
byk blm n p e atm am z ve in san ile on un trleri kon u su n da
psikosom atik bir genetik yorum la yeni batan balam am z gerekecektir3 bu tr bir tezden kurtulm am z salayacak bir yol bulm am z gerekli hale
gelm ektedir. H em (grup) kltrel ilerlem e ile d ou tan gelen zihinsel
kapasite arasndaki nem li herhangi bir ilikiyi inkr edebilm em iz, hem
de gem ite bu trden bir ilikinin varln onaylayabilm em iz gerekir.
B u tu h af, iki b a l g rev i b a arm a n n yolu b a sit bir tek n ik hile
olarak gr lebilecek am a asln d a n em li bir yn tem bilim sel yeniden
ynelim o lan bir yaklam d a yatm aktadr: d ah a in celikle d e recelen d i
rilm i bir zam an izelgesinin seilm esi ve bu izelge yoluyla bir E osen
n -in san ssn d an Homo sapiens t rn n km asn salayan evrim sel
deiiklik aam alarn ayrt edebilm ek. K ltr k ap asitesin in ortaya k
nn aa yukar ani, bir an d a geliiveren bir olay olarak m yoksa yava
ilerleyen, srekli bir geliim olarak m grlecei kesinlikle, en azndan
ksm en kesinlikle, elim izdeki zam an izelgesinin birincil birim lerinin
boyutuna bal olacaktr; ok uzun zam an dilim lerine gre l m y apan
bir jeo lo g asn dan , prim atlarn evrim inin b t n farkllam am nicel
bir y ou n lam a gibi grnebilir. A sln d a, kritik n o k ta kuram kart
gr, uygun biim de seilm em i bir zam an izelgesinden tretildii
eletirileri k arsn d a, d ah a n et bir biim de dile getirilebilir - bu tr
bir zam an izelgesinin tem el aralk lar yakn zam anl evrim sel tarihin
dzgn bir analizinin yaplabilm esi iin fazlasyla genitir, tpk in sann
olgu n lu a geiini onyllar tem el alarak in celeyecek k ad ar sam alay an
bir biyologu n yetik in lii o c u k lu u n an id en d n m d e n gem esi
olarak grm esi ve ergenlii tam am en atlam as gibi.
Zam ana ilikin konulara dnk bu trden zensiz bir yaklam a gzel bir
rnei, insan kltrne ilikin derecelendirm enin deil de trde farkllk
biim indeki grn desteklenm esinde ok sk kullanlan bilimsel veriler
oluturur: insann en yakn akrabalan olan pongidlerle ve zellikle de em
panzeyle karlatrlmas. Bu gre gre, insan konuabilir, simgeler kulla
nabilir, kltr edinebilir am a em panze (ve, daha da geniletm ek gerekirse,
d aha az gelim i hayvanlann tm) bunu yapamaz. Bu nedenle, insan bu
adan benzersizdir ve dn sz konusu olduunda da karmza srekli
31) Kroeber, Anthropobgy, s. 573.

yukar ynde ilerleyen bir sreklilik deil, bir seri sram a km aktadr.32
Fakat, bu gr, pongidler insann en yakn akrabas olsalar bile, yakn
szcnn ok esnek bir terim olm as ve evrimsel bak asndan gereki
bir zam an izelgesi olm as durum unda insanlarla pongidlerin aslnda hi de
yakn olm adklar, en son ortak atann en azndan bir st Pliyosen (ve kt
olaslkla bir st O ligosen) olup soyolusal farkllam ann o zam andan beri
srekli artan bir hzla d evam ettii gereini gz ard etm ektedir. em p an
zelerin konum am alar gerei hem ilgin hem de nemli olsa da, gerekten
konum ann ya hep ya hi tr bir olgu olduu sonucunu karm ak bir ila
krk milyon yl aras bir sreyi tek bir zam an anna indirgem ektir ve ayn
biyologun ergenlii atlam as gibi sapiens ncesi hom inid izginin tm n
atlam aktr. H ayatta olan hayvanlara ynelik trleraras kyaslama, dikkatle
gerekletirilirse, genel evrimsel eilimlere ilikin karm lar iin meru ve
-a sln d a - yeri doldurulam az bir geretir; am a, nasl ki n snrl dalga
boyu fiziksel lm lerde ayrm olanakl klyorsa, insann hayattaki en
yakn akrabalarnn en iyi olaslkla uzak kuzenler (atalar deil) olm as da,
aratrm a yalnzca gnmze kadar gelmi biimler arasndaki kartlklarla
snrlandrldnda, insansdaki evrimsel deiim in llm esinde incelik
kazanm a derecesini snrlandrm aktadr.33
Eer, tam aksine, hom inid soyoluun u d ah a uygun bir zam an i
zelgesine yayar, in sanslarn yaylndan beri ve zellikle de Pliyosen
dnem inin son un a doru Australopithecus'un ortaya kndan bu yana
in san yznn grnnde nelerin deitiine dikkat edersek, zihnin
evrim sel geliim inin d ah a ince bir analizi olanakl hale gelir. D ah a da
nem lisi, bu durum da, organik gelim enin son a erm esinden ok zam an
n ce kltrel birikim in gereklem ekte olduu iyice belirginletii gibi,
bu tr bir birikim in byk olaslkla bu gelim enin son aam alarnn
ekillenm esinde ak tif bir rol oynad d a ortaya kar. U an icadnn
hibir grnr fiziksel deiiklie, (doutan gelen) zihinsel kapasitede de
hibir farklla yol am ad belli ki doru olsa da, tatan alet ya da kaba
dzeyde yontm a gereci yapldnda byle bir durum sz konusu deildi;
bunun hem en ertesinde, hem dik bir duruun, sayca azalm dilerin
32) L. A. White, Four Stages in the Evolution of Minding, The Evolution of Mani
iinde, (yay. haz.) S. T ax (Chicago, 1960), s. 239-253; bu gr ok yaygndr.
33) Tarihsel varsaymlar retmek amacyla ada biimler arasndaki kyaslamalarn
olduu gibi kullanmnn tehlikelerine ilikin genel bir tartma iin bkz. G. Simpson,
Some Principles of Historical Biology Bearing on Human Organisms", C old Spring Harbor Symposia on Quantitative Biology 15 (1950): 55-66 iinde.

ve baparm an d ah a egem en olduu bir elin, hem de in san beyninin


bugnk boyutuna ulam asnn m m kn olduu grlr.34 A le t yapm
el becerisine ve ngrye n celik verdii iin, alet yapm nn balam a
snn seim basklarn deitirecek biim de rol oynam olm as gerekir;
yle ki, nbeynin hzl geliim i n p lan a getii gibi, byk olaslkla,
toplum sal rgtlenm e, iletiim ve bu dnem de gelitiine in anm ak iin
nedenler bulunan ahlaksal dzenlem e de hem kltrel hem de biyolojik
deiim arasn d a gerekleti. Bu tr sinir dizgesi deiiklikleri yalnzca
nicel de deildi; nronlarn birbirleriyle balan tlarnda ve ilev grm e
biim lerindeki deiiklikler saylarndaki arttan ok d ah a byk nem
tam olabilir. Fakat, ayrntlar bir yan a -b u n larn byk blm nn
de bir karara balan m as gerekm ektedir-, m esele u ki, m odern insann
dou tan gelen genel oluum u (eskiden d ah a basit bir yaklam la in san
doas olarak adlandrlan ey) artk hem kltrel hem de biyolojik bir
rn olarak grnm ektedir, nk, anatom ik ad an bize benzeyen in
sanlarn yava yava kltr kefettiklerini dnm ek yerine, yapmzn
byk bir blm nn kltrn bir sunucu olduunu dnm ek m u h te
m elen d ah a dorudur .35
iklim, arazi oluum u ve bitki rtsndeki hzl ve radikal eitlilikleriyle,
Pleyistosen dnem i, uzunca bir sredir insann hzl ve etkili bir biim de
evrimsel gelim e gsterm esi iin ideal kabul edilm ektedir; imdi de, bu
dnem in kltrel evrenin seim de bulunm a srecinde doal evreyi git
gide artan dzeylerde desteklem i olduu grlmektedir. Bylece, hom inid
evrimi ei grlm edik bir hzla gerekleti. Buzul a, grne baklrsa,
yalnzca aln hatlarnn incelip ene kem iinin kld bir dnem ol
m akla kalm ad, bu dnem de en grafik dzeyde insan saylabilecek, insana
zg zelliklerin neredeyse tam am ekillendi: kafann tm yle tem eli
oluturduu sinir dizgesi, ensest-tabu temelli toplum sal yap, sim geler ya
ratm a ve kullanm a kapasitesi. nsanln bu ayrt edici zelliklerinin uzun
sredir varsayld gibi seri halinde deil, birbirleriyle karm ak bir etkileim
halinde ve birlikte ortaya ktklar gerei insan dnnn yorum lan
m asnda istisnai bir nem e sahiptir, nk insann sinir dizgesi yalnzca
insann kltre sahip olm asn olanakl klm akla kalm ayp ayn zam anda
insann -e e r ilev grecekse- zaten bu biim de davranm asn da ak tif bir
biim de talep eder. M antksal ve genetik alardan kendisinden nce gelen
34) Washbum, Speculation on the Interrelation.
35) A.g.e.

organik tem elli kapasiteleri desteklem ek, gelitirmek ve yaym ak yerine,


kltr, bu kapasitelerin bileeni grnmndedir. Kltrsz bir insan byk
olaslkla znl adan yetenekli olsa da, tam anlamyla gereklemem i bir
kuyruksuz m aym un olm aktan ziyade, tam am en zihinden yoksun ve sonu
olarak ilev gremez bir ucube olacaktr. Byk lde benzedii lahana
gibi, insan kltrnn erevesi dahilinde ykselie geen Homo sapiens
beyni bu kltrn dnda uygulanabilir olam az.36
A sln da, bu trden som atik ve som atik-st grngler arasndaki
karlkl yaratc iliki tipi, prim at geliiminin tam am nda ok nem li g
rnm ektedir. H erhangi bir (yaayan ya da nesli tkenm i) alt-hominidin
gerek anlam da kltre - sayesinde bireylerin dnyalarm tanmladklar,
duygularn ifade ettikleri ve yarglarda bulunduklar (...) dzenlenm i
bir anlam lar ve sim geler dizgesi biim indeki dar an lam d a- sahip oldu
unun sylenip sylenemeyecei, elbette, kukuludur.37 Fakat, kuyruksuz
m aym unlarn ve m aym unlarn, yaltlm lk iinde, duygusal olgunlua
ulaam ayacak, en nem li baanm kapasitelerinin byk blm n taklide
dayal renme yoluyla elde edemeyecek, biyolojik olm ayan bir miras olarak
nesilden nasla aktan lan apayn, trlere gre deiken, kolektif toplum sal
gelenekleri gelitirem eyecek kadar eksiksiz toplum sal yaratklar olm alan
gnm zde kesinlik kazanmtr.38 D eV oreun m evcut m alzemenin zetine
ynelik grlerinde grld gibi, prim atlar kesin olarak bir toplum sal
beyine sahiptir.39 Bylece, bu trden kltrel gler tarafndan etkilenmesi
ncesinde, gelierek insann sinir dizgesini oluturan yapnn evrimi olumlu
bir biim de toplum sal gler tarafndan ekillendirildi.40

36) Kurt ocuk ve dier yabani fanteziler konusunda bkz. K. Lorenz, Comment,
Discussions on Child Development iinde, (yay. haz.) J. Tanner ve B. Inhelder (New York,
tarih yok), I: 95-96.
37) Bkz. bu kitapta VI. Blm.
38) Yaltlmlk konusu iin bkz. H. Harlow, Basic Social Capacity of Primates, The
EvolutionofMans Capacity for Culture iinde, (yay. haz.) J. Spuhler (Detroit, 1959), s. 4052; taklide dayal renme konusunda bkz. H. W. Nissen, Problems of Mental Evolution
in the Primates, The Non-Human Primates and Human Evolution iinde, (yay. haz.) J.
Gavan (Detroit, 1955), s. 99-109.
39) B. I. DeVore, Primate Behavior and Social Evolution (yaynlanmam, tarih
yok).
40) Baz primat alt memeliler de kesinlikle toplumsal bir yaam biimi srdrdkleri
iin bu sre byk olaslkla primatlarn tmnden ncesine aittir. Ancak, baz kularla
bceklerin toplumsal davran daha az yakn ilinti tamaktadr, nk bu cinsler insann
geliim izgisine teet konumdadr.

A ncak, te yandan, Homo sapiens ncesi insanda sosyokltrel ve bi


yolojik srelerin basit dzeyde bamszln inkr etm ek de tinsel birlik
doktrinini reddetm ek anlam n tamaz, nk, hom inidin yz hatlanndaki
tre zg farkllam a Homo sapiens1in Pleyistosen civarnda neredeyse
tm dnya yzeyine yaylmasyla ve o zam anlar varln srdren Homo
trlerinin neslinin tkenm esiyle kesildi. Bylece, m od em insann ortadan
kndan beri hi kukusuz baz kk evrimsel deiiklikler gerekletiyse
de, btn yaayan insanlar tek bir politipik trn parasn olutururlar ve,
bu halleriyle de, ok dar snrlar dahilinde anatom ik ve fizyolojik farkllklar
sergilerler.41 retken yaltlmlm zayflam m ekanizm alannn kom binas
yonu, bireysel cinsel olgunlua eriim sresinin uzamas ve kltr birikimi
nin uyarlam ac bir unsur olarak tad nem in onun seici bir unsur olarak
tad rol neredeyse tam am en ele geirm i olmas, hom inidlerin evrim
hznda o kadar ar bir arta neden oldu ki insanlarn alt gruplar arasnda
doutan gelen zihinsel kapasite asndan herhangi bir nem li deiikliin
geliiminin engellendii grlm ektedir. Homo sapiensin dolam basz zaferi
ve buzullarn gerilem esi sayesinde, organik ve kltrel deiim arasndaki
ba tam am en kesilm ese de en azndan byk biim de azald. O zam an
dan beri de, insann yz hatlarnda gerekleen organik evrim neredeyse
yrme hzna inerken, kltrn geliimi gitgide artan bir hzla ilerlemeyi
srdrd. Bu nedenle, kltr renme, korum a, iletme ve dntrm eye
ilikin [doutan gelen] kapasiteleri sz konusu olduunda, Homo sapiensin
farkl gruplar eit dzeyde yetkin kabul edilmelidir42 biim indeki grgl
tabanl genellemeyi koruyabilmek iin, insan evrimine ynelik yanm kalm,
kendine zg tr ya d a hom inid geliiminin btn aam alar boyunca
kltre ilikin sem eci olm ayan bir rol gerek kabul etm ek gereksizdir.
T insel birlik artk gereksiz bir yineleme olmayabilir, am a hl bir gerek.

III
D avran bilim lerindeki - t u h a f biim de gecikm i olsa d a - d ah a yreklen
dirici gelim elerden biri, fizyolojik psikolojinin, refleks em ecinin m u ci

41) M. F. A. Montagu, A Consideration of the Concept of Race, Cold Spring Harbor


Symposia on Quantitative Biology 15 (1950): 315-334 iinde.
42) M. Mead, Cultural Determinants of Behavior", A. Roe ve G. Simpson, (yay.
haz.), Culture and Behavior (New Haven, 1958) iinde.

zelerince yaratlm uzun sreli esaretten kendisini kurtarm aya ynelik


abasdr. Bir duyum sal itepinin sinapslarm oluturduu labirent iinde
bir m otor sinir ycelim ine doru ilerleyiini betim leyen geleneksel tablo,
en nl savu nucusunun, insannkiler bir yana, bir serenin ya d a oban
kpeinin davranlarnn btnleyici ynn aklam ak iin yetersiz
olduunu belirtm esinden eyrek yzyl sonra, revizyondan geiriliyor.43
Sh errin gton n zm , her eyi bir araya getiren hayaletsi bir zihindi
(H ullm zm ise dah a az gizemli saylm ayacak bir otom atik santraldi) .44
Fakat, bugn d ah a gvenilir bir yap n p lan a km akta: sinir etkinliklerinin ritmik, kendiliinden, m erkezi ynden ilerleyen kalbna ynelik
kavram - bu kalba ikincil drt konfigrasyonlar eklenirken bu kalptan
otoriter dzenleyici kom utlar km aktadr. A k tif bir organizm a slogan
ile ilerleyen ve C ayal ile N n un 45 kapal devre am lam as tarafndan
d estek len en bu yeni gr, hem beyin hem de m adun nitelikli nronal
bir araya gelilerin sregelen srelerinin titizlikle ayarlanm bir davran
kalbn retm ek iin em irleri sem e, deneyim leri belirlem e ve karlklar
dzenlem e biim ini vurgular:
Merkezi sinir dizgesinin ileyii sradzensel bir konudur; yksek dzey
lerdeki ilevler dorudan nronlar ya da motor birimler gibi nihai yapsal
birimlerle ilgilenmeyip, bunun yerine, kendilerine ait nispeten otonom
yapsal birliklerine sahip olan daha alt dzey kalplar ileterek ilev g
rr. Ayns, motor nronlarn nihai hedefine kadar uzanmayp, nceden
mevcut olan, nceden ekillenmi merkezi egdm kalplarn etkileye
rek, arptarak ve bir biimde deitirerek ileyen duyumsal girdi iin de
geerlidir; sz konusu merkezi egdm kalplar da kendi arptmalarn
dizgenin daha dk dzeyleri zerine dayandrr ve bu byle srp gider.
Bu halde, nihai kt, znl adan uygulanan uyarm kalplarnn -b u n
lar girdinin birebir kopyalan deildir- arptm a ve deiikliklerinin bu

43) C. Sherrington, Man.


44) C. L. Hull, Principles.
45) L. De No, Cerebral Cortex Architecture, The Physiology of the Nervous System
iinde, (yay. haz.) J. F. Fulton (New York, 1943); J. S. Bruner, N euralM echanism sinPerception, The Brain and Human Behaviour iinde, (yay. haz.) H. Solomon vd. (Baltimore,
1958), s. 118-143: R. W. Gerard, Becoming: The Residue of Change, The Evolution of
Man iinde, (yay. haz.) S. T ax (Chicago, 1960), s. 255-268; K. S. Lashley, The Problem
of Serial Order in Behavior, Cerebral Mechanisms and Behaviour iinde, (yay. haz.) L.
Jeffress (NewYork, 1951), s. 112-136.

sradzensel dzende aktarlmasnn sonucudur. Girdinin yaps ktnn


yapsn retmeyip yalnzca kendi balarna yapsal bir rgtlenmeye sahip
olan znl sinirsel etkinlikleri deitirir.46
O to n o m dzeyde uyarlm , sradzensel biim de dzenlenm i bir
m erkezi sinir dizgesine ynelik bu kuram , d ah a d a ileri gtrlm esiyle,
hem Sh errin gton m obankpein in tepenin yam acndaki dank sry bir airaya top lam akta sergiledii canl yetkinliin psikolojik bir gizem
olm a niteliini azaltm ak, hem de in san zihnini oluturan beceriler ve
eilimler kom pleksi iin gvenilir bir nrolojik destek salam ak asndan
deerli olabilir; m antksal bir kant izleme yeteneinin ya da konum a
yapm aya d av et edildiinde b o calam a eilim inin, kendilerini biyolojik
ynden destekleyecek -koullan drlm ya d a dier t rlerd e- bir refleks
em ecinden fazlasna gereksinim i vardr. H ebbin de dile getirdii gibi,
d n n d ah a yukar ve d ah a aa evrim sel dzeyleri kavram nn
kendisi m erkezi sinir dizgesinin otonom luk derecesinde kyaslanabilir bir
derecelendirm eyi iaret etm ektedir:
Soyolusal gelimenin bir zelliinin, baz evrelerce zgr irade olarak
bilinen eye ilikin gitgide artan kantlar olduunu sylersem, umarm,
biyolojiyle uraan bilimadamlarn ok etmem; benim rencilik gn
lerimde buna H arvard yasas da denmekteydi ve anlam da iyi eitilmi
her deney hayvannn, denetimli uyarma altnda, kendi bildiini oku
yacayd. D aha bilimsel bir anlatmla, daha st dzeydeki hayvanlar
drtye daha az bamldr. Beyin, etkinlii ieri ileten girdi tarafndan
daha az denetlenir; bu nedenle, davrann, hayvann iinde bulunduu
duruma baklarak tahmin edilmesi de gleir. Hayvann eitli uya
rmlar -bunlara uygun olarak eyleme gemeden n ce- bir sreliine
bekletm e yeteneinde ve am al davran grngsnde kavraysal
etkinliin daha byk rol grlebilir. D aha st dzey bir beyinde daha
fazla otonom etkinlik ve daha fazla seicilik -hangi ierimleyici (afferent) etkinliin dnce akndaki, davrann denetimindeki baat,
sregelen etkinlikle btnletirilecei konusundaki seicilik- gerekleir.
G eleneksel anlamda, denein evrenin bu parasyla ilgili olduunu,
u parasyla ise ilgilenmediini syleriz; bu adan, daha st dzeydeki

46)
P. Weiss, Comment on Dr. Lashleys Paper, Cerebrcd Mechanisms in Behavio
iinde, (yay. haz.) L. A. Jeffress (New York, 1951), s. 140-42.

hayvann daha bol eitlilik ieren ilgi alanlar vardr ve yaanan ann ilgi
ekip ekmemesi de davranta daha byk bir rol oynar - bu da hangi
drtye tepki verilecei ve tepkiyi neyin oluturaca konularnda daha
fazla ngrlemezlik anlamn tar.47
B u evrim sel eilim lerin -d ik k a ti o d ak lam ak , ilgi alan larn e it
lendirm ek, am ac k orum ak ve, gen el olarak, m evcu t du ru m u n k arm a
klklaryla olum lu biim de ilgilenm ek k o n u su n d a yeten ein gitgide
artm as- b tn in san d a bir araya gelerek in san en a k tif-a y n zam anda
d a tah m in edilm esi en z o r- organizm a halin e getirir. K lu ck h o h n ile
M urraynin insan beynindeki egem en sreler adn verdikleri srelerin
ar dzeydeki anlalm azlk, esneklii ve kapsam ll - b u yetenek leri
fiziksel a d an olan ak l klan s re le r- en azndan selen terelere k ad ar
izi sr lebilecek tan m lan abilir bir soyolusal gelim enin so n u cu d u r.48
M erkezi bir sinir you n lam as -y a n i bir b e y in - b u lu n m am asn a ve bu
n ed en le de h ayvan n eitli paralar greli bir bam szlk iinde ilev
grm esin e, her birinin kendisine ait duyum sal, nral ve m otor unsurlar
setlerine sahip olm asna karn, m tevaz deniz analar, deniz anem onlar
ve benzerleri yine de artc dzeylerde znl sin irsel etkin lik d e i
m esi sergiler: gndz saatlerin d e aln an gl bir d rt n n ardndan ,
bu nu izleyen gece esn a sn d a h arek e t gelebilir; d eneysel olarak ar
drtye m aruz braklan baz m ercan lar bu n u n ard n d an birka d ak ik a
sreyle h id d etlen m eyi andran, kendiliinden bir coku n lu kla ld ar
lar; dzenli aralk larla verilen uyarclar da, h l tam o larak bilinm eyen
bir b ellek biim i yoluyla, farkl k aslard a bir etkinlik ed g m n e ve
zam an iinde etkinliin kalplam bir biim de yeniden ortaya km asna
yol a ar.49 D ah a st dzeydeki om u rgallard a (kabuklular vb.) oklu
yollar, derecelenm i sin aptik potansiyeller ve tetiklen en tepkilerin tm
gr lm ektedir; bunlar, rn ein karid esin yreinde old uu gibi, isel
ilevlerin am az bir dzende d en etlen m esin e o lan ak salar. D ah a alt

47) D. O. Hebb, The Problem of Consciousness and Introspection, Brain Mechanics and Consciousness" iinde, (yay. haz.) E. Adrian vd. (Oxford, 1954), s. 402-417.
Gndermeler karlmtr.
48) C. Kluckhom ve H. Murray, (yay. haz.), Personality in Nature, Society and Culture (New York, 1948); H. Bullock, Evolution of Neurophysiological M echanism s",
Behavior and Evolution, (yay. haz.) A . Roe ve G. Sim pson (New Haven, 1958), s.
165-177 iinde.
49) Bullock, Evolution.

dzeylerdeki om urgallarn geliiyle birlikte hem ikincil duyum sal ve d


zenleyici unsurlar, hem de bun lar arasn d aki n ron al iletm e - y a n i beyin
tem elli refleks e m e - kusursu zlar.50 V e, so n olarak, sinir dizgelerinin
tasarm n d a tem el yeniliklerin b t n -y a n i k ap al ilm ikler, d ah a st
dzey ilm iklerin d ah a alt o lan lara katlm as ve ben zerleri- m uh tem elen
m em elilerin geliiyle gerekleti; m em elilerin geldii zam an dilim inde
n beynin en azndan tem el farkllam alar d a gereklem itir.51 levsel
ad an , bu srecin tam am en d ojen sinir etkinliin in n isp eten sab it bir
gen ilem esi ve eitlen m esi sreci ve bun un ard n d an d a d ah a n celeri
d ah a izole, bam sz bir biim de h arek et ed en p aralar h alin dek i s re
lerin m erkezilem esi sreci olarak grn m ektedir.
A n cak , m em elilerin tre zg farkllam as esnasnda -y a n i zellikle
prim atlarla hom inidlerin gelim esi esn asn d a- ne trden bir nral evrimin
gerekletii k onusu hem dah a az aktr hem de d ah a fazla tartm aldr.
Bir yanda, G erard m sav m a gre, deiiklikler neredeyse tam am en nicel
dzeyde, beyin boyutunun hzla artm asnn d a gsterdii gibi nron s a
ysndaki katksz arttayd:
En arpc biimiyle primat hattnda grlen ve insanla sonulanan daha
fazla kapasite kazanmlar, birim ya da kalplardaki gelimelerden ziyade,
yalnzca sayca arta dayanm aktadr. Byyen beyin hacm inin -h a tta
belirli alanlarda ve ilevlerde bile olsa (rnein, dil m otor blgesinde ve
kon u m ad a)- daha zengin baaranna kout olduu bilinen bir ey sz
konusu; bunun nasl iledii ise o kadar ak deil, ikincil belirtim (ki
bu da gereklem ektedir) olmakszn gerekleen katksz sayca art
yeni kapasiteleri yaratamayp yalnzca eski kapasiteleri younlatrr gibi
grnebilir, fakat durum byle deildir. (...) Beyinde, anatom ik nron
nfusunun art fizyolojik nron rezervi zerindeki snr ykseltir ve
bylece daha fazla seicilik eitliliine, daha fazla analiz zenginliine
ve deitirilebilir ve anlaya dayal davran kom binasyonuna olanak
salar.52

50) A.g.e., Gerard, Becoming.


51) Bullock, Evolution"; K. H. Pribram, Comparative Neurology and the Evolution of Behavior, Behavior and Evolution iinde, (yay. haz.) A. Roe ve G. Simpson (New
Haven, 1958), s. 140-164.
52) Gerard, Becoming; aynca bkz. R. W. Gerard, Brain and Behavior, The Evolu
tion o/M ans Capacity for Culture iinde, (yay. haz.) J. Spuhler (Detroit, 1959), s. 14-20.

N e var ki, Bullock, d ah a st dzeydeki hayvanlarn ve insann sinir


dizgesinin bilinen nrofizyolojik m ekanizm alar ya da m im ari asn dan
hibir nem li farkllk gsterm em esine karn, bu gr asn sert bir
biim de sorgular ve gelim i organizm alardaki d avran ayrntlarnn
aklanabilm esi iin henz kefedilm em i sinir ilevleri param etreleri
nin, ynlar halindeki nronlar arasnda ortaya kan fizyolojik ilikiler
dzeylerinin aratrlm as ynnde kesin bir bask olduunu da belirtir:
D aha st dzey merkezlerin nronal mekanizmalarnda temel olarak yeni
unsurlar gsteremesek bile, bunlarn byk lde genilemi becerileri
nin yalnzca saydaki byk arta ve bunlar arasndaki karlkl balant
lara atfedilebilir olduunu varsaymak zor - eer ki, bu, kendi bana yeni
nitelikler ve mekanizmalar oluturmuyorsa. Grne gre, biroklarnn
ilk kestirim olarak varsaydklan ey, evrimde artan davransal karmak
lktaki temel unsurun nronlarn says olduudur - hatta, bu art yeni
davran dzeylerine olanak tanyan bir tr kritik ktleyi gerektirir (...)
[fakat] aka grld gibi, nronlarn says davran karmaklyla
o kadar az badam aktadr ki ok az aklam a getirebilmektedir, eer ki
bizler henz tanmlanabilir olmayan belirli trden nronlarn ya da -b u
da ayn kapya kar- nral mimarinin daha yeni trden zelliklerinin
ilerlemenin nemli katm an olduklarn eklemezsek. (...) Ben, bizim u
anki nron fizyolojimizin, karmsal haliyle, bu davran aklayacana
inanmyorum. Evrimsel ilerlemedeki temel unsur yalnzca hcrelerin
ve balantlarn says deildir. (...) Umudumuz, nronal dizgelerin yeni
parametrelerinin kefinde yatm akta.53
Konuya uzak biri asndan, bu kartln belki de en arpc yn, her
iki tarafn d a kendi grlerinin katksz eitlem eleri hakknda bir para
tedirgin ve belli belirsiz de olsa m em nuniyetsiz olm alar ve grlerinin
bir lde kendilerine bile inandrc gelm em esidir. Bir yan da beynin
boyutu ile davransal karm aklk arasndaki ilikinin doasnn aslnda
hi de net olm ad ve ikincil belirtim hakknda baz silik gzlem lerden
olutuu kabul edilm ektedir; te yan da d a gelim i sinir dizgelerinde
yeni m ekanizm alarn bariz yokluu karsnda ak bir aknlk ve o r
taya kan n iteliklere ynelik um utlu m rldanm alar grlm ektedir.
M em elilerin zihinsel kapasitesin deki m addesel art yalnzca ve basite
53) Bullock, Evolution.

nron nfusundaki net arta atfetm enin saflk olaca kon u su n da fikir
birlii diye adlandrlabilecek bir durum sz konusudur. Bu radaki fark,
taraflardan birinde kukularn artan beyin boyutu ile d ah a zengin baarm
arasndaki koutluun yine de ortaya kt gereinin vurgulanm asyla
su skunlam aktadr; bu arada, dier tarafta da, kukular, bu koutluun
tatm in edici dzeyde aklanabilir grnm esini salayacak bir eylerin
eksik olm as gereinin vurgulanm asyla d ah a gl dile getirilm ektedir.
Bu konu, sonuta, G erardn nerdii biimiyle, baanm n, birbirinin
ayn birimlerin basit oalm asyla gerekten de gelitii bilgisayar devreleri
zerindeki alm alarn ilerlemesiyle ya da, Bullockun nerdii gibi, sinir
hcreleri arasndaki kimyasal farkllklarn daha fazla incelik kazanm as
yoluyla netletirilebilir.54 Fakat, bu sorunun zm ne giden asl yolun,
bu yaklam larn her ikisinde de m evcut olduu grlen ve st dzey
hayvanlarda sinir dizgesinin ileyiine ilikin olarak tam am en doutanc
nitelik tayan kavram latrm ann terk edilm esinde yatm as daha byk bir
olaslk. Prim atlarda genilem i nbeynin, gelimi toplum sal rgtlenm e
biimlerinin ve, en azndan Australopithecinelerin ellerine alet alm alannn
ardndan, kltrn kurum sallam kalplarnn ayn anda ortaya km as
gsterm ektedir ki, biyolojik, toplum sal ve kltrel param etreleri seriler
halinde -birinci param etre kinciden nce gelir, ikinci ncden nce, ve
bu byle srp gid er- ele alm aya ynelik standart yordam tedbirsizdir. T am
aksine, dzeyler olarak adlandrlan bu aam alar karlkl olarak balantl
grlmeli ve topluca ele alnmaldr. Bu yaplrsa, merkezi sinir dizgesi iinde
arayacamz, prim atlarn geneli ve insann zelinde yinelenen nral uya
rmn otonom alanlarnn arpc gelim esi iin fiziksel bir taban hizmetini
grecek trden yepyeni nitelikler, aslnda, bu alanlar m antksal ve genetik
adan ncl olarak nitelendirseydik aryor olacam z niteliklerden farkl
olacak ve bu nedenle de yalnzca znl fizyolojik param etreler asndan
tam bir aklam a gerektirecektir. Belki de oranlardan ok ey bekliyoruz;
ya da, en azndan, ok fazla ey olm asa bile, yanl eyleri.
A sln da, in san sz konusu olduunda, insann m erkezi sinir dizgesi
nin en arpc zelliklerinden biri, sinir dizgesinin davran belirlerken
sergiledii ve yalnzca kendiliinden oluan param etrelerin snrlarnda
etkinlik gsteren greli eksikliidir. G enellikle, bir hayvan ne k ad ar alt
dzeydeyse, teh d itk r bir drtye znl yoldan b alan tl bir dizi
gerekletirilm i etkinlikle tepki gsterm e eilimi de o k ad ar fazladr; bu
54) R. W. Gerard, Brain and Behavior; Bullock, Evolution.

etkinlikler, bir arad a ele alndklarnda, greceli olarak basm akalp hale
getirilm i -b u renilm em i dem ek deildir- sav a ya d a sv tepkisini
oluturur.55 nsann bu tr bir drtye znl tepkisi, te yandan, dank,
eitli younluklarda bir korku ya d a h iddet uyarlm asndan oluur ve
bu n a bazen otom atik olarak n ced en ayarlanm , iyi tanm lanm d a v
ran ardlklar elik eder.56 K orkutulm u bir hayvan gibi, korkutulm u
bir insan da kaabilir, saklanabilir, diklenebilir, anlam azlktan gelebilir,
sakinleebilir ya d a pan ikten tr aresizlie kaplarak saldrabilir; am a
insann durum unda bu tr bariz eylem lerin tam anlam yla ekillendiril
m esi genetik ablonlar tarafndan deil de ncelikle kltrel ablonlar
tarafndan ynlendirilm ektedir. H er zam an tan sal nitelikler sergileyen
cinsiyet alannda -b u ra d a davrann denetim altnda tutulm as eeysel
bezden tkrk bezine, m erkezi sinir dizgesinin baatlna doru ilerleryerleik etkinlik ardlklarndan uzaklap genelletirilmi tahrik ile cinsel
kalplarn artan esneklii ve deitirilebilirliki ynnde ilerleyen benzer
bir evrim sel eilim grlm ektedir; bu eilim kon usun da insann pek de
haksz saylm ayacak dzeyde toplum sal bir ne sahip olan cinsel uygula
m alar eitlilii m antksal bir uzanty tem sil ediyor gibi grn ecektir.57

55) K. Lorenz, King Solomons Ring (Londra, 1952).


56) D. O. Hebb ve W. R. Thompson, The Social Significance of Animal Studies ,
Handbook of Psychology (Reading, Mass., 1954), s. 532-561 iinde. Birbirinden ayr (ama
ilikisiz de olmayan) kartl - renmeye dayanan davran kalplar ile dayanma
yanlar arasndaki kartlk; doutan gelen (yani, genetik adan programlanm bir fizik
sel srecin sonucu olan) davran kalplar ile doutan gelen olmayanlar arasndaki kar
tlk; esnek olmayan (basmakalp hale getirilmi) davran kalplan ile esnek (deiken)
olanlar arasndaki kartlk - birbirine kartrmak iin igd teriminin olduu gibi
kullanm, bir davran kalbnn doutan olduunu sylemenin, bu davran kalbnn
kendi ifadesinde deimez olduunu sylemek anlamna geldii biimindeki yanl yargya
varlmasna yol amtr. (Bkz. K. H. Pribram, Comparative Neurology and Evolution
ve F. A. Beach, The De-scent of Instinct, Psychol. Rev. 62 [1955]: 401-410.) Burada,
znl terimi - dsal teriminin kart olarak- renme sorunlarndan ya da bu tr
esnekliklerden bamsz olarak, byk lde -ya da en azndan say bakmndan- do
utan gelen nitelie dayanr grnen davran karakterize etmek iin kullanlmaktadr.
57) F. A. Beach, Evolutionary Aspects of Psycho-Endocrinology, Culture and Behavior" iinde, (yay. haz.) A, Roe ve G. Simpson (New Haven, 1958), s. 81-102; C. S.
Ford ve F. A. Beach, Pattems of Sexual Behavior (New York, 1951). Fakat, bu genel eilim,
insan-alt primatlarda zaten yerleik grnmektedir: Baz [erkek] empanzelerin iftle
meyi renmeleri gerekmekte. Cinsel adan olgunlam ama deneyimsiz erkeklerin ift
lemeye hazr diilerle bir araya getirildiklerinde belirgin biimde cinsel adan uyarlma
belirtileri gsterdikleri ama iftlemeyi gerekletirmek iin gsterdikleri abalarn genel
likle baarsz olduu dile getirilmitir. iftlemeden habersiz erkek iftleme eyleminde

Bylece, apak bir atk halinde, artan bir otonom luk, sradzensel
karm aklk ve sregelen m erkezi sinir dizgesi etkinliinin egem enlii, bu
trden bir etkinliin m erkezi sinir dizgesinin kendi yaps -y a n i znl
o la ra k - tarafndan ayrntl bir biim de belirlenm esiyle el ele gitm ekte
dir. B t n bunlar, biyolojik ve sosyokltrel deiim arasndaki rtm e
dnem inde gerekleen nral evrim deki dah a nem li gelim elerden baz
larnn, m erkezi sinir dizgesinin baarm kapasitesin i gelitiren am a onun
ilevsel kendi kendisine yeterliliini azaltan niteliklerin grnm esinden
olutuunu ortaya kabilir.
Bu bak asn a gre, zihinsel ileyiin tem el olarak beyin ii bir
sre olduu, insann bu sre sayesinde icat etm eyi baard eitli
yapay gereler tarafndan ikincil olarak desteklenebilecek ya d a glendirilebilecek bir sre olduu biim indeki "kabul grm fikir olduka
h atal grnm ektedir. Bun un aksine, egem en nral srelerin tam am en
belirlenm i, uyarlam ac ad an yetkin tanm larnn znl param etreler
trnden ifade edilm esi olanaksz olduuna gre, in san beyninin ileyii
tam anlam yla kltrel kayn aklara bam l olm aktadr; ve bu kaynaklar
da, son uta, zihinsel etkinliin yardm clar deil, bileenleridir. A sln da,
bariz, kam usal bir eylem niteliini tayan, nesnel m ateryallerin am al
d en etim in i ieren d n m e, m u h tem elen in san lar a sn d a n tem el
niteliktedir; ve de rtl, kiisel bir eylem niteliini tayan ve bu tr
m alzem eleri kullanm ayan dnm e de, yararsz olm asa bile, tretilm i
bir yetenektir. O kul ocuklarnn hesap yapm ay renm e yollarnn da
gsterdii gibi, kafadan toplam a ilem i yapm ak aslnda saylar kalem k a
tla, say ubuklar kullanarak top lam aktan ya da, geleneksel yntem le,
el ve ayak parm aklarn sayarak top lam aktan aslnda d ah a karm ak bir
zihinsel beceridir. Y ksek sesle okum ak kiinin kendi kendisine o k u m a
sndan dah a tem el bir ilerlemedir; kiinin kendi kendisine okum a yapm as
aslnda yalnzca O rta a d a ortaya km bir uygulam adr.58 K on u m a
kon usunda d a benzer bir gr sk sk dile getirilir; en sa f olduum uz

kendisine den rol yerine getiremez grnmektedir ve empanze trnde biyolojik


adan etkili iftleme iin byk lde altrma ve renmenin gerekli olduu sy
lenmektedir. Yalnz balarna yetitirilmi erkek kemirgenler iftlemeye hazr bir diiyle
karlatklar ilk seferde normal bir biimde iftlemektedir. (F. A. Beach, Evolutionary
Changes in the Physiological Control of Mating Behavior in Mammals, Psychol. Rev. 54
[1947]: 293-315.) empanzelerde genellemi korku ve hiddetin canl betimlemeleri iin
bkz. Hebb ve Thompson, Social Significance.
58) Ryle, The Concept ofMind, s. 27.

anlar dnda, hepim iz Forestern kk yal bayanna benzeriz - ne


sylediimizi grene kadar, ne dndm z bilemeyiz.
Kim i zaman, bu son grn kart olarak, hem karlatrmaya daya
nan kantlar hem de afazi konusundaki literatr, dncenin konum adan
nce geldiini, konum a iin koullu olm adn net bir biim de gsterir59
gr dile getirilir. Fakat, kendi asndan doru olsa bile, bu gr burada
edinilen genel konum u, yani insan kltrnn insan dncesi asndan
destek deil, bileen olduunu, eitli nedenlerden tr baltalam am aktadr. Birincisi, insan alt hayvanlarn usavurm ay bazen artc bir etkinlik
dzeyiyle, konum ay renmeksizin renm eleri insanlarn da bunu ya
pabileceklerini kantlam az; tpk bir farenin taklit yoluyla renm e ya da
altrm ann aracl olm adan d a iftleebilm esinin bunu bir em panzenin
de yapabileceini kantlam am as gibi. kincisi, afazi h astalan konum ay ve
konum ay benim sem eyi renm i ve ardndan d a konum a kapasitesini
yitirmi (ya da, dah a genel olarak, ksm en yitirmi) insanlardr; bunlar
konum ay hi renem em i insanlar deildir. ncs, ve en nemlisi,
seslendirilmi konum a anlam nda konum a nceden de var olan bir kl
trel ortam a braklan bireylerin elindeki tek kam usal ara olm aktan ok
uzaktr. Bardak ve su m usluklar gibi kltrel nesnelerin farkl kom binas
yonu ve avcu zerinde dokunsal duyum lann (Bayan Sullian tarafndan)
bilerek yaplandrlm as yoluyla dnmeyi renen H elen Keller rnei
ya da birbiriyle eleen bloklann iki kout hattnn yapsndan yola karak
sra saylan kavram n gelitiren ve konum a ncesi dnem de bulunan bir
ocuk, gerekli olann herhangi trden bariz bir simge dizgesi olduunu
gsterm ektedir.60 zellikle insan asndan, dncenin temel olarak kiisel
bir sre olduunu dnm ek insanlann akl yrttklerinde gerekletir
dikleri eylerin neredeyse tam am n gzden karm aktr:
imgesel dnme, evrenin bir imgesini yaplandrmak, modeli evreden
daha hzl iletmek ve evrenin de modelin davrand gibi davranaca
tahmininde bulunmaktan daha ilerisi ya da gerisi deildir. (...) Bir sorunun
59) Hebb, Problem of Consciousness and Introspection.
60) Sra saylar konusunda bkz. Problems in the Evolution of Mind, Quart. Rev.
24 (1949): 28-42. nsanlann normal olarak anlalabilir bir biimde konumay kendi
kendileriyle, sessizlik iinde konumay renmeden nce yksek sesle ve bakalaryla
konuarak rendikleri grnn ne konumaya ilikin motor konulu bir kuram ne de
btn rtl hayal gcnn hayal edilen dnyalar asndan gerekletii trnden bir
gr iermediinin aka belirtilmesi gerekli olabilir.

zmne giden ilk adm [evreye ait] uygun niteliklerin bir model ya da
imgesini oluturmaktr. Bu modeller bedenin organik dokulanndan paralar
ve insan tarafndan salanacak katla kalem ya da dier gereleri de ieren
birok eyden yaplandrlabilir. Bir model oluturulduktan sonra, bu mo
del eitli varsaymsal koullarda ve snrlamalar altnda ynlendirilebilir.
Organizma bu durumda bu ynlendirmelerin sonucunu gzlemleyebilir
ve gzlemlemenin olanakl olmas iin de bunlar evre zerinde uygula
yabilir. Bu gre gre, bir havaclk mhendisi, rzgr tnelinde yeni bir
uak modelini ynlendirdii zaman dnmektedir. A ra kullanan bir kii,
parman bir haritadaki bir izginin stnde gezdirdii zaman dnmek
tedir ve parma otomobilin uygun ynlerinin bir modeli ilevini grrken
harita da yolun bir modelidir. Bu trden dsal modeller karmak [evreler]
hakknda dnmek iin sk olarak kullanlr. rtl dncede kullanlan
imgeler, modeller oluturmak iin kullanlmas gereken organizmann fizyokimyasal olaylarnn mevcudiyetine dayanmaktadr.61
D n cen in kafa iindeki gereklem elerden deil de sim gesel m o
dellerin durum ve srelerinin dnyadaki durum ve srelerle eleti
rilm esinden olutuunu sav u n an bu grn tad bir dier anlam da
zihinsel etkinlii b alatan n drt eksiklii, onu son a erdirenin de drt
kefi olduudur.62 Parm an haritann zerinde gezdiren srcnn
bunu yapm asnn nedeni, gitm ekte olduu yere nasl gidilecei bilgisinden
yoksun olm asdr ve bu bilgiye eritiinde de yapm akta olduu eylemi
brakacaktr. M hendis rzgr tnelindeki deneylerini m odel uann
yapay olarak oluturulm u eitli aerodinam ik koullarda nasl d av ran
dn bulm ak iin gerekletirir ve bunu bulduu an da deneyi bitirir.
C ebinde bozukluk arayan bir adam bunu yapar, nk elinde bozukluk
yoktur ve aram ay eline bozukluk geirdiinde keser - ya da, elbette,
cebinde bozukluk olm ad iin projenin tm nn beyhude olduu ya da
aram a eyleminin kendisi buna dem eyecek kadar zahm etli63 olduu iin
projenin hi de ekonom ik olm ad son u cun a vardnda. G dlenim sel
problem ler (bunlar d a n k nn b ak a bir anlam n ierm ektedir) bir

61)
Rev. 63
62)
(1953):
63)

E. Galanter ve M. Gerstenhaber, On Thought: The Extrinsic Theory, Psychol.


(1956): 218-227.
J. A. Deutsch, A N ew T y p e of Behavior Theory, British Journal of Psychology 44
304-317.
A.g.e.

yana, bildirim sel usavurm a anlalm az ile balar veya sorgulam ann terk
edilm esiyle ya d a anlalm azn bir son uca ulam asyla son a erer. D
nm se! dncenin ilevi (...) bir tr belirsizlik tayan bir durum u net,
tutarl, yerleik ve uyum lu bir durum a dntrm ektir.64
zetle, insann idrak etm esi, bildirimsel usavurm a anlam nda, belirli
trden kltrel kaynaklarn organizma tarafndan -h erh an gi bir n ed en legerek duyulan evresel drtlerin retilm esi (kefedilmesi, seilmesi) iin
uygun bir biim de ynlendirilmesine dayanr. V e bu aray organizmann
genetik kaynaklardan tr gerekte eriebildii bilginin yksek dzeydeki
genelliinden tr d aha ivedidir. H ayvan ne kadar alt dzeydeyse, d avra
nsal baanm ncesinde evreden aynntl bilgiler alm a gereksinim i de o
kadar dktr; kulann um ay renm eden nce aerodinam ik prensip
lerini snam ak iin rzgr tnelleri ina etm eleri gerekmez - bu prensipleri
zaten bilirler . nsann benzersiz yan, ou zam an ne kadar farkl trden
eyleri renebileceine gre ifade edilmitir. M aym unlar, gvercinler ve
h atta ahtapotlar ara sra d a olsa renebildiklerini kantladklar olduka
in sanca eylerle aklmz kantrsalar bile, genel bir adan bakldnda,
bu gerek kendi bana yeterlidir. Fakat tem el kuram sal adan, insann ne
kadar ok eyi renm ek zorunda olduu gereinin vurgulanm as da n em
lidir. nsann, ne kadar evcilletirilmi ve genellikle dayankl olursa olsun,
kltrden bamsz bir biim deyken fiziksel adan varln srdremez bir
hayvan olaca ou zaman dile getirilmitir.65 A yn zam anda zihinsel adan
da varln srdremez olaca ise seyrek bir biim de dile getirilmektedir.66
B t n bunlar insan dncesinin duygusal yan iin olduu kadar
anlksal yan iin de geerli. Bir seri kitap ve m akalede, H ebb, insann
sinir dizgesinin (ve d ah a az bir seviyede d ah a alt dzeydeki hayvanlann
sinir dizgesinin) esasl bir baarm iin bir n koul olarak, en uygun d
zeyde m evcut evresel drtlerin old uka srekli bir akna gereksinim
duyduu biim indeki ilgin kuram gelitirdi.67 Bir yandan, in san beyni

64) J. Dewey, Intelligence and the Modem World, (yay. haz.) J. Ratner (New York,
1939), s. 851.
65) rnein W. La Barre, The H uman Animal (Chicago, 1954).
66) Fakat bkz. J. Dewey, The N eed for a Social Psychology, Psychol. Rev. 24 (1917):
266-277; A. 1. Hallowell, Culture, Personality and Society.
67) D. O. Hebb, Emotion in Man and Animal: A n Analysis of the Intuitive Process
ofRecognition, Psychol. Rev. 53 (1946): 88-106; D. O. Hebb, The Chrganization of Behavi
or (New York, 1949); D. O. Hebb, Problem o f Consciousness and Introspection; D. O.
Hebb ve W. R. Thompson, Social Signifkance of Animal Studies.

hibir girdi olm aynca, belirsiz sreler boyunca b o ta kalabilecek, bir


elektrik m otoru tarafndan iletilen bir hesap m akin esi deildir; bunun
yerine, insan beyninin, eer etkili bir biim de ilev grecekse, en azndan
uyank olunan saatlerde srekli eitlilik gsteren girdi yoluyla stlmas ve
alr halde tutulm as gerekir .68 te yandan, insann d evasa znl duy
gusal hassasl dnldnde, bu tr bir girdi gereinden fazla youn,
gereinden fazla eitli, gereinden fazla rahatsz edici olam az, nk, o
zam an, bu n un ardndan duygusal knt ve dnce srecinin tam bir
ykm gelir. H em c an sknts hem de histeri usavurm an n dm andr.69
Bylece, insan en duygusal olm ann yan sra en ussal h ayvandr ger
einden tr, srekli duygusal dengesizlikten, tutkularn en ar ular
arasnda srekli gidip gelm elerden saknm ak iin korkutucu, hiddetlendirici, telkin edici vb. drtlerin ok dikkatli kltrel denetim i -tab u lar,
d avrann hom ojenletirilm esi, tu h af drtlerin bildik kavram lar yoluyla
hzla u ssallatrlm as- gerekir.70 Fakat, insan aklcl dzeyde kalc duy
gusal etkinletirm enin olduka yksek dzeyde olm am as durum unda da
etkili bir biim de ilev grem eyecei iin, bu tr etkinlikleri srdrebilecek
ve srekli olarak deikenlik gsterecek trden duyum sal deneyim lerin
m evcut olm asn salayacak kltrel m ekanizm alar d a gereklidir. C e
setlerin ok iyi tanm lanm balam lar (cenazeler vb.) dnda aka
sergilenm esi kart kurum sallam dzenlem eler, tu h af denecek dzeyde
gergin hayvan bir lm ve bedensel ykmn neden olduu korkulara kar
korum aktadr; otom obil yarlarn izlem ek ya d a bunlara katlm ak (bu
yarlarn tm de pistlerde yer almaz) ayn korkular az tadyla uyarr.
B oks m alar d m an ca duygular canlandrr; skca kurum sallatrlm
kiileraras bir yaknlk bu duygular hafifletir. Erotik drtler, grne
baklrsa, sonu olm ayan bir seri dolam bal beceri yoluyla coturulur; am a
bu drtlerin ayaklanm aya dnm esi de aka cinsel etkinliklerin kiisel
dzeyde sergilenm esinde srar edilerek dizginlenir.
Fakat, bu olduka basite indirgemeci rneklerin gsterdiklerinin aksine,
insanda alr halde, iyi dzenlenmi, net bir biimde dile getirilmi bir duy
gusal yaamn baanlm as yalnzca dhice bir geresel denetimin salanmas,
68) D. O. Hebb. Problem o f Consciousness and Introspection.
69) P. Solomon vd., Sensory Deprivation: A Revievv, American Journal ofPsychiatry
114 (1957): 357-363: L. F. Chapman, Highest Integrative Functions of Man During
Stress, The Brain and Human Behavior iinde, (yay. haz.) H. Solomon (Baltimore, 1958),
s. 491-534.
70) D. O. Hebb ve W. R. Thompson, Social Significance of Animal Studies.

duygunun bir tr akllca yrtlen mhendislik sonucunda ynlendirilmesi


sorunu deildir. Bunun yerine, bedensel duyumun genel, dank, sregelen
akna zgl, bariz, kesin bir biim kazandrm a sorunudur; doal olarak,
maruz kaldmz sezgideki srekli deiimlere tannabilir, anlam l bir dzen
kazandrm ak ve bylece hem hissetmemizi hem de ne hissettiimizi bilm e
mizi salayp buna gre hareket etmemizi olanakl klm ak sorunudur bu:
Zihinsel etkinlik (...) temel olarak bir kiinin evresindeki dnyay kar
lama biimini belirler. S a f duyumun -kim i zaman strap, kimi zaman
zevk- hibir birlii olmaz ve bedenin gelecekteki straplar ve zevkler
asndan yeniliklere akln yalnzca basit yollardan deitirir. nsan
yaamnda asl nemli olan, anmsanan ve sezilen, korkulan ya da aranan,
hatta hayal edilen ve kanlan duyumdur. Bize bildiimiz d dnyay
veren ey, hayal gc tarafndan yorulan algdr. Ve dncenin srek
lilii de apayr sezi tonlarna sahip tutumlara verdiimiz duygusal tepkiyi
dizgesel hale getirip bireyin tutkularnn belirli bir alann belirler. Dier
bir deyile, dncemiz ve hayal gcmz yoluyla, yalnzca duygulara
deil, ayn zamanda bir duygular yaamna sahip oluruz.71
Bu balam d a, zihinsel grevim iz d d n yad aki olaylarn kalplar
h akknda bilgi toplam aktan , bu olaylarn kalbnn duygusal nem ini,
duygusal anlam n belirlem eye doru kayar. Sorunlar zm ekle deil,
duygulan netletirm ekle ilgileniriz. Yine de, kltrel kaynaklann, kam usal
sim gelerin uygun bir dizgesinin varl, bu tr bir sre asn dan olduu
k adar bildirim sel usavurm ann varl asn dan d a nem lidir. V e bu n e
denle, ruhsal durum lar, tutum lar, hisler ve benzerlerinin -b u n la r
duyum lar ya d a gdler balam nda deil, durum lar ya d a koullar b ala
m nda duygulard r- geliimi, korunm as ve son a erm esi insanlarda temel
adan kiisel bir etkinlik oluturm az, tpk bildirimsel dnm e gibi. Yol
h aritas kullanm ak S an Fran ciscodan N ew Y orka kadar olan yolumuzu
tam olarak belirlem em izi salar; K afk ann rom anlarn oku m ak m odern
brokrasiye ynelik apayr ve ok iyi tanm lanm bir tutum belirlememizi
salar. U abilen uaklar tasarlam a yeteneini rzgr tnellerinde ediniriz;
gerek anlam da korkuyla kark sayg hissetm e kapasitesini kilisede geli
tiririz. Bir ocuk iinden saym adan n ce kendi parm aklarna gvenir;

71)
S. Langer, Feelirg and Form (New York, 1953), s. 372. zgn metindeki itali
yazlar korunmutur.

sevgiyi yreinde hissetm eden n ce teninde hisseder. Y alnzca fikirler


deil, duygular d a in san d a kltrel rnlerdir.72
nsanda znl duygunun zgllnn bulunm am asndan yola kl
dnda, insann sinir dizgesine en uygun dzeyde uyarm a aknn salan
m as gereinden fazla ile gereinden az gibi iki ar u arasnda ger
ekleecek ihtiyatl bir d olan m ad an ok d ah a karm ak bir operasyondur.
Bu sre, bunun yerine, duyum sal gere yoluyla giri yapan unsurlarn ok
ince bir biim de dzenlenm esini ierir; bu, bir kez daha, gereken drtleri
yalnzca dikkatle beklem ekten ziyade, ak tif bir biim de aram a sorunudur.
N rolojik ad an bu dzenlem e, m erkezi sinir dizgesinden gelen ve alc
aktivitesini deitiren itepiler tarafndan baarlr.73 Psikolojik adan,
ayn sre alglam ann tutum sal denetim i asn dan dile getirilebilir.74
A m a asl nokta, duygunun sim gesel m odellerinin rehberlii olm akszn
insanda egem en alanlarn ya da zihinsel setlerin yeterince kesinlikle oluturulam yor olm asdr. Bir karara varabilm em iz iin, nesneler h akknda
neler hissettiim izi bilm emiz gerekir; neler hissettiim izi bilm ek iin de
hissin yalnzca ritel, mit ve sanatn salayabilecei kam usal imgesi gerekir.

IV
Zihin terim i bir organizm ann belirli bir nitelikler seti iin kullanlr.
Say m a yetenei zihinsel bir niteliktir; kronik neelilik gibi; tpk - g d
lenim sorununu burada tartm ak olanakl olm adysa d a - agzllk gibi.
Bu nedenle de zihnin evrim i sorunu ne yanl alglanm bir m etafizik
tarafndan retilm i sah te bir konu ne de yaam n han gi n o ktasn d a g
rnm ez bir ruhun organik m ateryale katldn kefetm e konusudur. Bu,
organizm alarda belirli trden yeteneklerin, kapasitelerin, eilim lerin ve
zelliklerin geliimini izlemek ve bu trden niteliklerin dayand unsurlar
ya da unsur tiplerini betim lem e konusudur.

72) insan dnnn anlksal ve duygusal ynne hizmet eden kltrel simge
trleri farkllk sergileme eilimindedir - bir yanda dolambal dil, deneysel yollar, mate
matik ve dierleri, dier yanda da mit, ritel ve sanat. Fakat bu kartlk ok keskin belirlenmemelidir; matematiin duygusal, iir sanatnn da entelektel kullanmlar vardr ve
zaten aradaki farkllk da nemli olmayp yalnzca ilevseldir.
73) R. Granit, Receptors and Sensory Perception (New Haven, 1955).
74) J. S. Bruner ve L. Postman, Emotional Selectivity in Perception and Reaction,
]. Personality 16 (1947); 69-77.

A n tro p o lo ji alan n d a s rdrlen yakn tarihli alm alar, in san n


zihinsel niteliklerinin genetik ad an kltrden n ce geldii ve insann
gerek yeteneklerinin de bu n ced en var olan niteliklerin kltrel yol
lardan iirilm esini ya d a uzantsn tem sil ettikleri biim indeki m evcut
grn yanl olduunu gsterm ektedir.75 nsann biyolojik evrim inin
nihai aam alarnn kltrn bym esinin ilk aam alarn dan sonra ger
ekletii biim indeki bariz gerek gsterm ekted ir ki, tem el , s a f ,
koullandrlm am trden bir in san doas -in san n d ou tan gelen
yaps an lam n d a- ilevsel ad an kullansz o lacak denli tam am lan m a
m niteliktedir. A letler, avlanm a, aile rgtlenm esi ve d ah a sonralar da
san at, din ve bilim insan bedensel ad an ekillendirdi; ve bunlar, bu
nedenle, insann yalnzca varoluu asn dan deil, varolusal gereklii
asn dan d a gereklidir.
n san n evrim in e ilikin bu eld en geirilm i g r n uygulan,
kltrel kaynaklarn insan dn cesi asn dan aksesuvar deil, bileen
olduklar varsaym na yol am aktadr. Soyolusal adan d ah a alt dzey
deki h ayvanlardan d ah a st dzeydekilere doru ilerledike, davran
belirleyen ey m evcut drtler asn dan gitgide artan ak tif tahm in edi
lem ezlik olm aktadr; bu eilim, grnrde, psikolojik ad an da sinirsel
etkinliin m erkezi olarak ilerleyen ve art gsteren karm akl ile ege
m enlii destekler. D ah a alt seviyedeki hayvanlar dzeyine kadar, otonom
merkezli alanlarn bu bym esinin en azndan byk bir blm yeni nral
m ekanizm alarn geliimi asndan aklanabilir. H er ne kadar, anlalaca
gibi, nronlarn saysndaki art, tek bana, insanda zihinsel kapasitesinin
geliim ini tam olarak aklam ak iin yeterli olabilse de, insann byk
boyutlardaki beyni ile insan kltrnn birbiri ardna deil, birlikte ortaya
kt gerei, sinir yapsnn evrim indeki en yakn tarihli gelim elerin

75)
ok eitli biimlerde kullanlan zihin ve kltr gibi kavramlar kullanrken
soyolusal basamaklarda bu terimlerin ne kadar derinlere gtrlecei -yani tanmlarnn
ne kadar geni tutulaca- karan byk lde bir gelenek, siyasa ve zevk sorunudur.
Burada, belki bir para tutarsz bir biimde, ama yine de yaygn grnen kullanma uygun
olarak, zihin ve kltr iin kart seimler yaplmtr: zihin, geni anlamda, maymunla
rn iletiim kurmaya ya da farelerin labirentleri zmeye ilikin renilmi kapasitelerini
ierecek biimde tanmlanmtr; kltr de, dar anlamda, yalnzca alet yapm sonrasnn
simgesel kalplarn ierecek biimde tanmlanmtr. Kltrn im ve gstergelerin an
lamnn renilmi kalb olarak tanmlanmas ve yaayan organizmalann dnyasnn
tamamna yaylmas gerektiine ynelik grler iin bkz. T. Parsons, A n Approach to
Psychological Theory in Terms o f the Theory of Action, S. Koch, (yay. haz.) Psychology:
A Scudy of a Science (New York, 1959), 3: 612-711 iinde.

hem daha karm ak egem en alanlarn devam na olanak tanyan hem de bu


alanlarn znl (doutan gelen) param etreler asndan eksiksiz biim de
belirlenm esini gitgide artan llerde olanaksz klan m ekanizm alarn
ortaya kndan olutuunu gsterm ektedir. nsann sinir dizgesi kendi
otonom , sregelen etkinlik kalbn oluturm ak iin, kesin bir biim de,
kam usal-sim gesel yaplarn eriilebilirliklerine bamldr.
Bu d a insann dnm e srecinin ncelikle ortak kltrn nesnel
m alzem eleri asn dan gerekletirilen bariz bir eylem olduunu ve ancak ikincil dzeyde kiisel bir konu olduunu gsterir. H em bildirim sel
usavu rm a hem de hissin form lletirilm esi asn d an -a y n zam an da
da bunlarn gdlerle kaynam as a sn d a n - insann zihinsel sreleri
gerekte akadem isyenin m asasn da ya d a futbol sah asnda, stdyoda ya
d a kam yon srcsnn koltuunda, platform da, satran tah tasn d a ya
da yargcn krssnde gereklem ektedir. Soyutlam a yanllarnn kl
trn, toplum sal rgtlerin, bireysel davrann ya d a sinir fizyolojisinin
kapal dizge dayankll savlar bir kenara brakldnda, in san zihninin
bilim sel analizi alanndaki ilerlem e, davran bilim lerinin tm nn ortak
saldrsn gerektirm ektedir; bu tr bir saldrda her bir bilim in bulgular
tm kuram sal deerlendirm elerin srekli olarak yeniden deerlendirmeye
alnm asn gerekli hale getirecektir.

III.
Ksm

Kltrel Bir Dizge Olarak Din

Belirli bir lisan konumakszn konum aya ynelik her trl giriim,
tanmlanm bir din olm ayacak bir dine sahip olm a abasndan daha
beyhude deildir. (...) Bylece, bugn yaayan ve salkl grnen
her din ayrt edici bir zellie sahiptir. Tad g, kendi zel ve
artc m esajndan ve bu m esajn yaam a kazandrd eilimden
oluur. A t ufuklarla ortaya att gizemler iinde yaanlacak bir
dier dnyadr; ve iinde yaanlacak bir dier dnya da - o n a tam a
men gemeyi um sak da um m asak d a - bizim bir dine sahip olm aktan
kastettiimiz eydir.
S A N T A Y A N A , Reason in Religion

I
ikinci D nya S a v a n d an bu yan a gerekletirilm i din konulu an trop o
lojik alm ann iki nitelii, bu tr bir alm a, ilk sav atan hem en nce
ve onun ardndan gerekletirilenlerin karsna karldnda, bana tu h af
geliyor. B u n lardan biri, byk nem e sahip hibir kuram sal ilerlem e yap
m am olm as. A ntropolojik alm a, atalarnn kavram sal serm ayesinden
geiniyor, bu serm ayeye belirli bir dzeyde grgl zenginlik dnda ok az
ey katm akta. kincisi de belirledii kavram lar ok dar anlam da tan m
lanm bir entelektel gelenekten alp kullanm as. Karm zda Durkheim ,
W eber, Freud ya da Malinovvski durm akta ve alm alarn herhangi birinde
bu stn kiilerin bir ya d a ikisinin yaklam izlenm ekte; stelik bu d a bu
deerli dnrlerin ulatklar aam aya ynelik doal bir eilim in ya da
gvenilir betim sel verilerin artm olm asnn gerekli kld birka m arjinal
dzeltm eyle yaplyor. A m a, kesinlikle, hi kim senin aklndan, analitik
fikirler iin, bu in san lan n yaptklar gibi baka yerlere -felsefeye, tarihe,
h ukuka, edebiyata ya d a dah a zor bilim lere- b akm ak gem iyor. V e,
ayrca, b an a yle geliyor ki, bu iki tu h af nitelik birbiriyle ilikisiz de deil.
N a sl ki dinin an tro p o lo jik a d an in celen m esi asln d a gen el bir
durgunluk hali sergiliyorsa, bu in celem en in klasik kuram sal tem alar

kon u su n da ilave ufak deiiklikler retm ek yoluyla yeniden harekete


geeb ilece in d en de kukuluyum . A ta y a tap n m an n yallarn yasal
otoritesini destekledii, dine kabul alklarnn cinsel kim liin ve yetikin
statsn n yerlem esi iin birer ara olduu, ritel gruplam alarn politik
m uhaliflikleri yanstt ya da m itlerin toplum sal rgtlenm eler iin kay
nak salayp toplum sal ayrcaln ussallatrlm asn salad trnden
ok bilinen nerm eler iin tutup d a b aka bir ayrntl vakay d ah a ortaya
koym ak elbette hem m eslein iinden hem de dndan birok insan,
antropologlarn, tanrbilim ciler gibi, kesin olan kan tlam aya kendilerini
ad ad k larn a n ih ayet ikna etm eyi b aarabilir. S a n a t alan n d a, kabul
grm u stalarn baarlarnn bu biim de yeniden ortaya kon ulm asna
akadem ik tutuculuk ad verilir; ve sanrm bu ad bizim illetimiz iin de
uygun. N e zam an ki, Leo S tein bergin deyimiyle, allagelm i becerilerin
ortaya kon ulm asndan gelen o gzelim baar duygusundan vazgeip k eif
iini olanakl klacak dzeyde belirsiz sorun lara yneliriz, ite o zam an bu
yzyln birinci eyreindeki o byk insanlarn alm alarn yalnz yeni
d en yaatm akla kalm ayp on lara denk nitelik de tayabilecek alm alar
baarm ay d a um ut edebiliriz.1
B unu gerekletirm enin yolu, bu alanda toplum sal antropolojinin yer
leik geleneklerini terk etm ek deil, bunlar geniletm ektir. D ncem ize
onu snrlandrm a derecesinde egem en olan bu in sanlardan en az d rd
n n katlm lar -D u rk h e im m kutsal olann doasn a ilikin tartm as,
W eberin Verstehenden yntem bilim i, Freudun kiisel ritellerile k olektif
riteller arasnda kurduu koutluk, M alinow skinin dinle saduyu ara
sndaki ayrm a ilikin in celem eleri- b an a gre, her trl yararl an tro
polojik din kuram iin kanlm az balan g noktalardr. A m a yalnzca
balan g noktalar. Bunlarn tesine gidebilm ek iin onlar kapsadklar
ad a dnce balam ndan ok d ah a geni bir balam a yerletirmeliyiz.
Bu tr bir yordam n tehlikeleri aikr: keyfi, eklektiklik, yzeysel kuram
oluturm alar ve katksz bir entelektel karklk. A m a, ben, en azndan,
dah a genel biim de antropolojiye dnk olarak, Janow itzin yeterliin
basks olarak adlandrd eyden ka iin b ak a bir yol grem iyorum .2
alm alarm zn yer ald kavram sal erevenin bu trden genile
m esi ynnde alrken, elbette, birok ynde ilerleyebiliriz ve belki de

1) L. Steinberg, The Eye is Part of the Mind, Partisem Reviev 70 (1953): 194-212.
2) M. Janowitz, Anthropology and the Social Sciences, Current Arthropology 4
(1963): 139, 146-154.

en nem li balang sorunu, Step h en L eacock un3 atl polisi gibi, bunlarn
tm ne doru ayn an d a yola koyulm aktan kanm aktr. K en di am dan,
abalarm Parsons ve S h ilsin izinden giderek dinsel analizin kltrel
boyutu olarak adlandracam eyi gelitirm ekle snrl tu tacam .4 K l
tr terim i im diye k ad ar gndergelerinin okluundan ve gereinden
fazla birlikte kullanld, salam tem elli m phem likten tr toplum sal
antropoloji evrelerinde belirli bir kt n dzeyini yakalam bulunuyor.
(G eri bu nedenlerden tr n ed en toplum sal yap ya d a kiilikten
dah a fazla m ustarip olm as gerektiini de tam olarak anlayabilmi deilim.)
N e olursa olsun, benim bal kaldm kltr kavram nn ne oklu gndergeleri ne de, grebildiim kadaryla, herhangi bir srad m phem lii
bulunm akta: bu kavram sim gelerde yer alan anlam larn tarihsel ynden
aktarlm bir kalbn, sayesinde insanlarn iletiim kurduklar, iletiim i
srdrdkleri ve yaam a ynelik bilgilerim ve tutum larn gelitirdikleri,
sim gesel biim lerde ifade edilen ve bir kalt olarak edinilen kavraylar
dizgesini iaret etm ekte. Elbette, anlam , sim ge ve kavram gibi terim
lerin her eyden nce yorum a gereksinim leri var. A m a zaten genilem e,
genlem e ve yaylm a d a ite tam bu n o k tad a devreye giriyor. Eer Langer
anlam kavram , tm eitlem eleriyle birlikte, zam anm zn b aat felsefi
kavram dr derken, gsterge, sim ge, dzanlam , anlam landrm a, iletiim
(...) bizim dolam daki [entelektel] stokum uzdur derken haklysa, bel
ki de, toplum sal antropolojinin, zellikle de dini incelem ekle ilgilenen
parasnn, bu gerein farkna varm asnn zam an geldi.5

II
A nlam ele alacam za gre, ie bir paradigm ayla balayalm : yani, kutsal
simgelerin bir halkn ethosunu -yaam larnn tonunu, karakterini ve ni
teliini, onun ahlaksal ve estetik biem ini ve ruhsal d urum u n u - ve dnya
grn -insan larn olup bitenlerin gerekliine dair edindikleri izlenimi,
dzen konusundaki en kapsam l fikirleri- sentezlem e ilevi grdnden.
Dinsel inan ve uygulam ada, bir grubun ethosu dnya grnn betim
ledii gerek durum a ideal uyum salam bir yaam biim ini temsil ettii

3) Stephen Leacock (1869-1944). ngiliz asll Kanadal yazar, (.n.)


4) T. Parsons ve E. Shils, 1muard a General Theory ofAction (Cambridge, Mass., 1951).
5) S. Langer, Philosophical Sketches (Baltimore, 1962).

gsterilerek entelektel adan aklcl hale getirilirken, dnya grnn


duygusal adan ikna edici hale getirilmesi de onun byle bir yaam biimini
barndracak biim de iyi dzenlenm i bir gerek durum un imgesi olarak
sunulmasyla olur. Bu karlamann ve karlkl onaylam ann iki temel etkisi
vardr. Bir yanda, ahlaksal ve estetik tercihleri, bunlar belirli bir yapya
sahip bir dnyadaki kesin, kabul edilmi yaam koullar olarak, gerekliin
dntrlem ez biim ini alm saduyu olarak betim leyerek nesnelletirir.
te yanda, dnyann kendisi hakkndaki bu grleri, derinden hissedilen
ahlaksal ve estetik hisleri kendi gereklerinin deneyimsel kant olarak
kullanarak destekler. Dinsel simgeler belirli bir yaam biim i ile zgl (ou
zam an da bariz) bir metafizik arasnda tem el bir uyumu formlletirir ve
bunu yaparak d a her birini dierinin dn alnm otoritesiyle srdrr.
D ile getirm e yntem i bir yana, bu kadar belki de kabullenilebilir.
D inin in san eylem lerini dlen en bir kozm ik dzene gre ayarlad ve
kozm ik dzenin im gelerini insan deneyim i dzlem ine yanstt kavram
hi yeni deil. F ak a t bu zel m ucizenin -g rg l a d a n - nasl baarld
d a - b u k on u da hi deilse bir fikrimiz olsun d iy e- neredeyse hi aratrl
maz. Yalnzca yllk, haftalk, gnlk tem ele gre, baz insanlar tarafndan
ise neredeyse her sa a t yapld bilinir; bunu sergilem ek iin de elimizde
d ev asa bir etnografya literatr m evcuttur. A m a on a ilikin analitik bir
aklam a salam am za olanak tanyacak kuram sal ereve, soy kesimlemesi, politik ardllk, istihdam salam a ya d a ocuklarn toplum sallatrlm as
iin salayabileceim iz trden bir aklam a m evcut deildir.
B u nedenle, iyisi mi, paradigm am z bir tan m a indirgeyelim , nk,
tanm larn hibir ey oluturm am ak gibi kt bir nleri olsa da, eer yeterince dikkatli yaplandrlrlarsa, dncenin yararl bir ynelim ini -y a da
yeniden y n elim in i- salayabilirler; bylece, tanm larn geni bir alm
yepyeni bir aratrm a izgisinin gelitirilm esi ve denetlenm esi iin etkili
bir yol olabilir. T an m lar barizlik gibi yararl bir yne sahiptir: zellikle bu
alan d ak i tartm alarda daim a uzdilliliin yerini tu tan dolam bal dzya
znn yapm ad bir biim de anlam yklenirler. u halde, d ah a fazla sze
gerek kalm adan, bir din:
(1) bir simgeler dizgesidir; (2) insanlarda gl, yaygn ve uzun sre kalc
ruhsal durumlar ve gdlenimler oluturacak biimde hareket eder; (3) bunu
baarmak iin genel bir varolu dzenine ilikin kavraylar formlletirir (4)
ve bu kavraylar yle bir gereklik havas ile bezer ki (5) ruhsal durumlar ve
gdlenimler esiz bir biimde gereki grnrler.

Bir simgeler dizgesidir...


B u rad a sim ge terim ine o k ad ar byk yk dm ekte ki bu n d an ne
kastettiim ize net bir biim de karar verm em iz gerekir. Bu kolay bir i
saylmaz, nk, tpk kltr gibi, sim ge de ok sayda eye gnder
m ede b u lu n acak biim de kullanlm aktadr - ou zam an da ayn anda
birden fazla eye.
B ak a ellerde, birilerine baka bir eyi anlam landran her ey iin kul
lanlr: kara bulutlar gelm ekte olan bir yam urun sim gesel habercileridir.
D ierlerinde yalnzca u ya da bu trden aka geleneksel gstergeler
iin kullanlr: krmz bayrak tehlike sim gesidir, beyaz ise teslim iyet.
D ah a bakalarnda dorudan ya d a bire bir biim de dile getirilem ez olan
dolayl ve figratif bir biim de ifade ed en bir eyle snrldr - bylece,
bilim de deil de iirde sim geler oluur ve sim gesel m antk d a yanl bir
adlandrm adr. Fakat, dah a d a bakalannda, bir kavram iin bir ara grevi
gren h erhangi bir nesne, eylem, olay, nitelik ya d a iliki iin kullanlr
-k avray , sim genin an lam d r- ve benim burada izleyeceim yaklam
d a bu.6 Yazl, tasarm lanm , bir seri ta biim inde dizilmi, h atta bir bil
gisayarn program kartlarna ilenm i 6 says bir sim gedir. A m a h akknda
konuulan, grselletirilen, endieyle h av ad a ekli izilen ya d a sevgiyle
boyna aslan H a ya d a G u ern ica ad verilen uzun, boyal bir tuval, ya
d a churinga ad verilen bir p ara boyanm ta,7 gereklik szc ve
h atta -m ek biim birim i de birer sim gedir. B tn bunlar birer sim gedir
ya da, en azndan, sim gesel unsurdur, nk bunlar kavram larn som ut
form lletirmeleri, alglanabilir biim lere sokulm u deneyim den karlan
soyutlam alar, fikirlere, tutum lara, yarglara, beklentilere ya d a in anlara
ilikin som ut dzenlemelerdir. Bu durum da, kltrel etkinlik -sim geciliin
olum lu ierii oluturduu etk in lik - alm asn stlenm ek, toplum sal
analizi P latonik bir glgeler m aaras uruna terk etm ek, igzlem sel bir
fizyoloji ya da, d ah a d a kts, kuram sal bir felsefenin anlk dnyasna
girm ek ve orada sonsuza dek Bililer , Ballklar , stem ler ve dier
kaypak varlklarn labirenti iinde gezinm ek deildir. K ltrel eylemler,
sim gesel biim lerin yaplandrlm as, kavranm as ve kullanm en az d i
erleri k ad ar toplum sal olaylardr: en az evlilik k ad ar kam usal ve tarm
kadar d a gzlem lenebilir olaylardr.
6) S. Langer, Phisolophy in a Neu Key, 4. basm (Cambridge, Mass.: 1960).
7) Avustralya yerlileri arasnda, (.n.)

A n cak , tam am en de ayn ey deillerdir; ya da, d ah a kesin olm ak


gerekirse, toplum sal olaylarn sim gesel boyutunun kendisi, psikoloji gibi,
kuram sal ad an bu olaylardan grgl btnlkler olarak soyutlanabilir.
Y ine de, K en n eth B u rken bir ifadesini kullanrsak, ev ina etm ek ile
ev ina etm ek iin bir plan izm ek arasn d a bir fark vardr ve evlilik
yoluyla ocu k sahibi olm ak kon u su n da bir iir okum ak ile evlenm ek
yoluyla ocu k sahibi olm ak ayn ey deildir.8 Evin ina edilm esi plann
rehberliinde ilerlese de ya d a - d a h a az dk bir olaslk la- ocu k sah i
bi olm a gdlenim ini iirin okunm as salam olsa da, sim gelere sahip
trafik ile nesnelere ya d a in sanlara sahip trafii birbirine kartrm am a
kon u su n da bir eylerin sylenm esi gerekir, nk nesneler ve insanlarn
kendileri sim ge deildir - ne k ad ar sklkla sim ge olarak ilev grrlerse
grsnler.9 Kltrel, toplum sal ve psikolojik evlerin, iftliklerin, iirlerin
ve evliliklerin gnlk yaantsna ne kadar derinden karm olursa olsun,
bunlar analiz esnasnda birbirinden ayrt etm ek ve bunu yaparken de her
birinin genel zelliklerini dier ikisinin norm alletirilm i artyetiim leri
(background) karsnda izole etm ek yararl olur.
K ltr kalplar, yani sim gelerin dizgeleri ya d a kom pleksleri asn
dan, bu rada bizim iin birincil ncelik tayan genel zellik, bunlarn
dsal bilgi kaynaklar olm alardr. D sal terim i ile yalnzca - rn e in
genlerin a k sin e - bunlarn, insanlarn iine doduklar, iinde birbirinden
ayr m eslekleri srdrdkleri ve ldkten son ra arkalarnda devam eder
bir biim de braktklar ortak anlaylarn araznel dnyas trnden,
bireysel organizm alarn snrlarnn d n d a yattklarn kastediyorum .
Bilgi kaynaklar terim i ile de yalnzca -g en ler g ib i- bunlarn bir ayrn
tl tasarm ya d a ablon saladklarn ve bu yolla d a kendileri dndaki
srelere kesin bir biim verilebildiini kastediyorum . N asl ki bir D N A
ip lik iin d ek i dzenlem e o rgan ik ilevi ek illen d iren yapsal a d an
karm ak proteinlerin sentezi iin kodlanm bir program , bir ynergeler
seti salarsa, kltr kalplar d a bu tr kalplar kam usal davran ekil

8) K. Burke, The Phibsophy of Uterary Form (Baton Rouge, La.: Louisiana State
University Press, 1941), s. 9.
9) Simgeleri kendi gndergeleriyle bir tutma ya da simgelerin bu gndergelerden
olutuklarn ileri srme biimindeki bir dier yanllk da -zellikle de Cassirer gibi
neo-Kantlar arasnda sk rastlanr buna- bir o kadar zararldr. zellikle bkz. E. Cassirer,
The Phibsophy ofSymbolic Forms (New Haven: 1953-1957), 3 cilt. Yeni Zen ustalarndan
birinin unlar syledii varsaylr: nsan parmayla ay iaret edebilir, ama parma ay
zannetmek iin aptal olmak gerekir.

lendiren toplum sal ve psikolojik srelerin oluturulm as iin salarlar.


Bu iki durum da bilginin tr ile bu bilginin iletilm e biim i byk farkl
lk sergilese de, bu gen ve sim ge karlatrm as bildik toplum sal kalt
karlatrm asnn zorlam a bir rn eksem esinden teye gider. Bu, aslnda,
nem li bir ilikidir, nk genetik ad an program lanm srelerin, daha
alt dzeylerdeki h ayvan lard aki srelerle kyaslandnda, in san lard a
byk lde genelletirilm i olm as gereinden tr, kltrel adan
program lanm sreler bu kadar nem lidir; insan davrannn bilginin
znl kaynaklar tarafndan gevek bir dzende belirlenm esinden tr
de dsal kaynaklar bu k ad ar yaam saldr. Bir baraj ina etm ek iin bir
kunduza gereken tek ey uygun bir yer ve uygun m alzem elerdir - onun
yordam kipini fizyolojisi ekillendirir. Fakat, ina konularnda genleri sessiz
kalan insann ayn zam an da baraj yapm ann ne dem ek olduuna ynelik
bir kavraya gereksinim i vardr; bu kavray d a yalnzca sim gesel bir
kayn aktan -b ir ayrntl tasarm , bir ders kitab ya d a barajlarn nasl ina
edildiini zaten bilen birinin k o n u m as- ya da, elbette, grafik ya d a dilsel
unsurlar kendisine barajlarn ne anlam tadna ve barajlarn nasl ina
edildiine ilikin bir kavray salayacak biim de ku llanm aktan alabilir.
Bu nokta, bazen, kltrel kalplarn m odeller olduklar biim inde
dile getirilir; yani, bunlar sim ge setleridir ve birbirleriyle olan ilikileri de
fiziksel, organik, toplum sal ya d a psikolojik dizgeler iindeki varlklarn,
srelerin ya d a b ak a eylerin ilikilerini, bunlara koutluk kurm ak ,
b u n lan taklit etm ek ya d a benzetim yoluyla m odel alm aktad r.10
F akat, m odel terim inin iki anlam bulunm aktadr - bir eyin anlam
ile bir ey iin an lam - ve bunlar ayn tem el kavram n ynleri olsalar da
analitik am alar iin aralarndaki ayrmn belirtilm esi gerekir. Birincisinde
vurgulanan ey, sim ge yaplarnn ynlendirilm esi ve bylece bunlarn,
aa yukar yakn bir biim de, n ced en m evcut, sim gesel olm ayan dizge
lere kout hale getirilm esidir; tpk bir hidrolik kuram gelitirm ek ya da
bir izim oluturm ak yoluyla barajlarn nasl ilediklerini kavram am zda
olduu gibi. K uram ya d a izim, fiziksel ilikileri, bunlar anlalabilir hale
getirecek biim de -y a n i yaplarn zet bir biim de ifade ed e re k - m odel
alr; bu, gereklie ait bir m odeldir. kincisinde vurgulanan ey, sim gesel
olm ayan dizgelerin sim geseller iinde ifade edilen ilikiler asn dan yn
lendirilm esidir; tpk bir hidrolik kuram nda belirtilen belirtim ler ya da
bir izim den karlan son ulara gre bir baraj ina etm em iz gibi. Burada,
10) K. Craik, The Nature ofExphnation (Cambridge, 1952).

kuram , rehberlii altnda fiziksel ilikilerin dzenlendii bir m odeldir: bu,


gereklik iin bir m odeldir. Psikolojik ve toplum sal dizgeler iin ve nor
m alde kuram lar olarak deil de doktrinler, m elodiler ya da alklar
olarak adlandracam z kltrel m odeller iin bu durum hi farkl deil.
G en lerin ve ait m odel olm ayp yalnzca iin m odel kon um undaki dier
sim gesel olm ayan bilgi kaynaklarnn aksine, kltrel kalplarn znl bir
ikili yn vardr: toplum sal ve psikolojik gereklie hem kendilerini on a
gre ekillendirerek h em de onu kendilerine gre ekillendirerek anlam ,
yani nesnel kavram sal biim kazandrrlar.
A sln da, gerek sim geleri anlam l biim lerin dier trlerinden ayr
tu tan d a bu ikili yndr. in m odeller, gen rneinin de gsterdii gibi,
dnya dzeninin tam am n d a bulun m aktad r; n k nerede bir kalp
ieren bir iletiim varsa, bu tr program lar, basit m antkta, gereklidir.
H ayvanlar arasndaki izlenim tabanl renm e belki de en arpc rnektir,
nk bu tr renm enin ierdii ey, uygun bir davran ardklnn
m odel bir hayvan tarafndan renen bir hayvann bulunduu bir ortam da
o to m atik sunuluunu ierir. ren en hayvan, eit dzeyde otom atik bir
biim de, bu hayvanda genetik olarak in a edilm i belirli karlk setlerini
h arekete geirir ve d en geler.11 Biri nektar bulm u ve dieri de n ek tan
arar kon um da olan iki arnn iletiim sel dans, bir p ara farkl olsa da, kar
m ak biim de kodlanm bir dier rn ektir.12 H atta, C raik, d ad an inen
d ered en denize uzanan yolu ilk olarak bulup ardndan gelen d ah a byk
h acim deki su iin kk bir kan al dzletiren incecik su akntsnn da
bir tr iin m odeli ilevi grdn ileri srer.13 F ak at ait m odeller saye
lerinde bak a srelerin kalplanabilecei kaynaklar salam ak iin deil,
bu trden kalplandrlm sreleri tem sil etm ek iin, bunlarn yapsn
altern atif bir yoldan ifade etm ek iin ilev gren dilsel, grafik, m ekanik,
d oal vb. s reler- ok d ah a enderdir ve belki de yaayan hayvanlar ara
snda bir tek in sanla snrldr. Srelere, etkinliklere, ilikilere, varlklara
ve benzerlerine ynelik bir set ile bunun bir program olarak ilev grd
- b u ekilde program program lanan n bir betim lem esi ya d a kavray, bir
sim gesi olarak grlebilir- bir dier set arasndaki yapsal uyum un alg
lanm as in san dncesinin zdr. Sim gesel form lletirm enin olanakl

11) K. Lorenz, KingSolomons Ring (Londra, 1952).


12) K. von Frisch, Dialects in the Language of the Bees, Scientific American, Aus
tos 1962.
13) Craik, Nature of Explanation.

kld, iin m odeller ile ait m odellerin karlkl deitirilebilirlii bizim


dnm zn ayrt edici zelliidir.

...insanlarda gl, yaygn ve uzun sre kalc ruhsal durumlar ve


gdlenimler oluturacak biimde hareket eder...
Dinsel simgeler ve simge dizgeleri asndan, bu karlkl deitirilebilirlik nettir. nsezi araynn14Kzlderililere kazandrd dayankllk, cesaret,
bamszlk, sebat ve tutkulu isteklilik, onun sayesinde yaam aya abalad
gsterili erdem lerin aynsdr: bir yan dan bir esinlenm e duygusu elde
ederken bir yandan d a bir yn duygusunu dengelem ektedir.15 M anulann
seansnn iinde, provasn gerekletirdii yerine getirilmemi ykmllk
bilinci, gizlenen sululuk ve -b ir itiraf elde edildiinde d e - kam usal utan
duygusu ile onun m lkiyet bilincine sahip toplum unun srdrlm esini
salayan trden grev etiinin altnda yatan hislerin ayns srdrlr: bir
balanm a elde edilmesi vicdann tav edilmesini ierir.16V e kendisine gre
kutsalla giden yol saylacak bir biim de bir lam bann alevine gzlerini
diken bir Jav al m istii dllendiren zdisiplin, huzurlu bir yaam srdre
cek bir adam iin gerekli olan duygusal ifadenin titiz denetim i konusunda
onu eitir.17 nsann kiisel bir koruyucu ruh, bir aile ham isi ya d a her yerde
m evcut bir T a n n kavrayn gerekliin karakterinin zet formlletirmeleri
olarak m yoksa byle bir karakter yoluyla gereklii retm enin ablonlar
olarak m grd byk lde keyfi -in san n ait m odelin mi yoksa iin
m odelin mi vurgulanm asn istediine bal bir k o n u - grnm ektedir. Sz
konusu som ut sim geler -b olu k tan ortaya kveren herhangi bir m itolojik
figr, evin lm yelerinin sanki in sanlan eletirir gibi at kirilerinden
sarkan kafataslar ya da, sessiz bir biim de, m uam m al klasik iiri okuyan,
cisimsiz bir skunetteki ses- bu iki ynden birini iaret etm ektedir. H er
ikisi de dnya iklimini ifade etm ekte ve onu ekillendirm ektedir.
Bunu, tapnan kiiye apayr bir nitelikler seti (eilim ler, kapasiteler,
eilim ler, beceriler, alkanlklar, ykm llkler, yatknlklar) vererek
ekillendirirler; bu set kiinin etkinlik akna ve denetim inin niteliine

14)
15)
16)
17)

Vision quest. Kzlderililerde amanla giri sreci, (.n.)


R. H. Lowie, Primitive Religion (Nevv York, 1924).
R. F. Fortune, Manus Religion (Philadelphia, 1935).
C. Geertz, The Religion of Java (Glencoe, 111., 1960).

sreen bir nitelik verir. Bir nitelik bir etkinlii ya d a olay deil, sergilenm ekte olan bir etkinliin olasln ya d a belirli durum larda gerekleen
bir olay betim ler. Bir inein gevi getirenlerden olduu sylendiinde
ya d a bir adam n sigara iicisi olduu sylendiinde, inein u an d a gevi
getiriyor olduu ya d a adam n u anda sigara iiyor olduu sylenm em ektedir. G evi getirenlerden biri olm ak zam an zam an gevi getirm e eilimi
sergilem ektir ve sigara iicisi olm ak d a sigara im e alkanlna sahip
olm aktr. 18 Benzer ekilde, dindar olm ak dindarlk olarak adlandrabile
ceim iz bir eyi sergilem ek deil, bu trden eylem leri sergilem eye yatkn
olm aktr. K en d i balam lar iinde dindarln zn oluturan Kzlde
rilinin becerisi, M anularn utan m aya verdikleri nem ya d a Javallarn
sessizlie verdikleri n em iin de bu byledir. Bizlerin genellikle zihinsel
zellikler ya da, D escartes yandal grm ezden gelinirse, psikolojik
gler adn verdiim iz (her ikisi de itiraz edilem eyecek trden terimler)
bu tr bir grn erdemi, bunlar kiisel duyum un her trden karanlk ve
eriilemez alanndan karp cam n knlganlnn, kadn yam alnn ve,
eretilem eye g eecek olursak, ngilterenin nem liliinin yer ald, y ete
rince aydnlk olan ve gzlem lenebilir eylerin bulunduu dnyaya getirir.
D insel etkinlikler sz konusu olduunda (ve bir m iti ezberlem ek de
kiinin kendi parm an eklem inden kesm esi k adar dinsel bir etkinliktir),
iki farkl nitelik gerekletirilir: ruhsal durum lar ve gdlenim ler.
G dlenim belirli trden eylemleri sergilem ek ve belirli trden durum
larda belirli trden duygulan yaam ak ynnde kalc, kronik bir eilimdir;
sz konusu trler her durum da d a ok heterojen ve olduka eksik
tanm lanm snflar halindedir:
Bir kiinin kibirli olduunu [yani kibir tarafndan gdlendiini] duy
duumuzda, o kiinin belirli bir biimde konumasn (yani kendisinden
ok sz etm esini), hep n plana kmaya almasn ve bakalarnn
meziyetleri hakkm daki konum alardan uzak durmasn bekleriz. Kendi
baarlar hakknda pembe hayallere dalmasn, gemiteki baarszlk
larndan kanmasn ve kendi baarlarn planlamasn bekleriz. Kibirli
olmak bu ve buna benzer biimlerde davranma eilimi gstermektir. Ayn
zamanda bu kibirli kiinin belirli durumlarda belirli sanc ve heyecanla
hissetmesini bekleriz; sekin bir kii onun adn unuttuunda hayal krk
lna uramasn, rakiplerinin bana gelen talihsizlikleri duyduunda da
18) G. Ryle, The Concept ofMind (Londra ve New York, 1949).

yreinin hop etm esini ve onun havalara umasn bekleriz. Fakat incin
me ve neelenme duygular, kibirli olmay, bbrlenmeye zg kamusal
eylemler ya da hayal kurmaya zg kiisel eylemlerden daha dolaysz bir
biimde iaret ediyor deildir.19
A yns dier b t n gdlenim ler iin geerlidir. Bir gd olarak,
abartl cesaret, lde a kalm ak, dm an kam pna tek ban a saldr
d zenlem ek ve askeri b aar dncesiyle h eyecan lan m ak gibi kalc
eilim lerden oluur. A h lak sal tedbirlilik ar yem inlere deer verm ek,
ciddi kam usal itiraz karsnda gizli gnahlar itiraf etm ek ve m phem ,
genelletirilmi sulam alarda bulunulduunda kendisi sulu hissetm ek gibi
yerlemi eilim lerden oluur. Serin kanl sakinlik de kiinin her koulda
duruunu korum as, lml duygusal sergilem eler karsnda bile tepkisiz
yaam ak ve belirli niteliklerden yoksun nesneler h akknda ieriksiz d
ncelere dalm ak trnden kalc eilim lerden oluur. Bylece, gdler
ne eylem lerden (yani am al davranlardan) ne de duygulardan oluur;
gdler belirli eylem trlerini sergilem e ya da belirli duygu trlerine sahip
olm a yatknldr. V e, bir kiinin dindar olduunu, yani din tarafndan
gdlendiini sylediimizde, sylem ek istediim izin bir paras -g e r i
yalnzca bir p a r a s- ite budur.
Sylem ek istediim izin bir dier p aras da, bu kiinin, uygun biim
de uyarlandnda, bizim bazen saygl , arbal ya da dindar gibi
rtm ece terim lerle bir araya getirdiim iz belirli ruhsal durum lara y atk n
l olduudur. F ak at bu tr genelletirilm i adlandrm alar sz konusu
niteliklerin d evasa grgl eitliliini genellikle gizlem ekte ve, aslnda,
bunlar, bizlerin kendi dinsel yaantm zn byk blm ne hakim olan
allm adk dzeydeki gri ton a zmleme eilimini sergilem ektedir. Ruhsal
durum larn farkl zam anlarda ve farkl yerlerde m eydana getirdii kutsal
sim geler cokudan m elankoliye, zgvenden kendi kendine acm aya, iflah
olm az akaclktan kat bir ilgisizlie k ad ar uzanr - dnyadaki saysz m it
ve ritelin cinsel erkini saym azsak. N asl ki dindarlk olarak adlandrabile
ceim iz tek bir gdlenim tr yoksa, dindar olarak adlandrabileceim iz
tek bir ruhsal durum tr de yoktur.
R uhsal durum ve gdlenim ler arasndaki tem el fark, gdlenim lerin yneysel nitelikler olduu yerde ruhsal durum larn yalnzca leksel

19)
A.g.e., s. 86. Barnes & Noble Books and Hutchinson Publishing Group Lt
izniyle alnmtr.

nitelikler olm asdr. G dler ynsel bir kalba sahiptir, belirli bir btnsel
yn betimler, belirli trden, genellikle de geici bir son uca doru hareket
ederler. F ak at ruhsal durum lar yalnzca younluk asn dan deikenlik
gsterir: hibir yere gitmezler. Belirli durum lardan kaynaklanrlar am a
hibir son u tan sorum lu deillerdir. T p k sis gibi, kp kalkarlar; tpk
koku gibi, etraf kaplayp dalrlar. M evcut olduklannda her eyi kaplarlar:
eer kii zgnse her ey ve herkes skc gelir; neeliyse her ey ve herkes
ahane grnr. Bylece, bir kii ayn an d a kibirli, cesur, istekli ve bamsz
olabilse de, ayn an d a ak ac ve ilgisiz, cokun ve m elankolik olam az.20
A yrca, gdler uzunca bir sre kalc olsalar d a ruhsal durum lar yalnzca
az ya d a ok sklkla gerekleir, ou zam an anlalm az nedenlerle gidip
gelirler. A m a, bizim am zdan, ruhsal durum ile gdlenim ler arasndaki
belki de en nem li fark, gdlenim lerin n eden olm ak zere tasarlan
dklar hedefler asn dan anlam l klnm alar , ruhsal durum larn ise
iinden kayn aklanm ak zere tasarlandklar koullar asn dan anlam l
klnm alardr. G dleri sonular asndan yorum larken ruhsal durum
lar kaynaklar asndan yorum lanz. Bir kiinin alkan olduunu syleriz
nk baarl olm ay istem ektedir; endieli olduunu syleriz nk n k
leer bir felaketin m evcut tehdidinden haberdardr. V e yorum lar kusursuz
olduunda da bu durum sz konusudur. T an rnn am alarn a ynelik bir
kavrayla sarm alandnda hayrseverlik H ristiyan hayrseverlik halini
alr; T a n rnm doasn a ynelik belirli bir kavraya dayandrldnda
iyim serlik H ristiyan iyimserlii halini alr. N avah o larn alkanlnn
dayan ak noktasn, gereklik m ekanik dzeyde ilediine gre gereklik
zorlanabilirdir inanc oluturur; N avah olarn kronik korkularnn dayanak
noktasn, gereklik nasl ilerse ilesin, hem ok byk lde kudretli
hem de feci lde tehlikeli olduu in anc oluturur.21

Bunun iin genel bir varolu dzenine ilikin


kavraylar formlletirir.
Bizim dinsel olarak tanm ladm z nitelikleri m eydana getirip ta
nm layan sim geler ya d a sim ge dizgeleri ile bu nitelikleri kozm ik bir

20) A.g.e., s. 99.


21) C. Kluckhohn, The Philosophy of the Navaho Indians, Ideobgical Differences
and World Order iinde, yay. haz.: F. S. C. Northrop (New Haven, 1949), s. 356-384.

ereveye otu rtan sim geler ya d a sim ge dizgelerinin ayn olm asnn bizi
artm am as gerekir. n k , saygyla kark bir korku halinin laik deil
dinsel olduunu sylerken, onun G ran d C an y on a yaplan bir geziden
deil de m ana gibi her eyi ieren bir ruha ynelik bir kavraya sahip
olm aktan kaynaklandndan baka neyi kastediyor olabiliriz? Y a d a belirli
bir ilecilik durum unun dinsel bir gdlenim olduunu sylerken, kilo
verm ek gibi koullu bir am acn deil de N irvan a gibi koulsuz bir am acn
gerekletirilm esine ynlendirildii dnda neyi kastediyor olabiliriz? Eer
kutsal sim geler insanlarda ayn an d a nitelikler m eydana getirip onlar -n e
kadar dolayl, anlalm az ve dizgesiz olursa o lsu n - dzenli dnceler
biim inde form lletirm eseydi, o zam an, dinsel etkinlik ya d a dinsel d e
neyim in grgl ayrt edici nitelii var olm azd. Bir kiinin golf kon usunda
dindar olduu sylenebilir, am a bu sporu tutkuyla ifa ettii ya d a Pazar
gnleri oynad iin deil; ayn zam an da golfu baz stn gereklerin
sim gesi olarak d a grm elidir. Bir W illam S teig karikatrn de ergenlik
andaki kzn gzlerine bakp S en d e yle bir ey var ki, Ethel, ban a
dini duygular hissettiriyor, diye m rldanan ergenlik andaki olann
da, pek ok ergen gibi, kafas karktr. H erhangi bir dinin gerekliin
tem el doas h akknda onaylad ey aprak, s ya d a ou zam an aksi
huylu olabilir; am a, eer bizim genellikle ahlaklk olarak adlandrdmz
trden uygulam alarn ve trel hislerin yaln bir derlem esinden ibaret o l
m ayacaksa, bir eyleri on aylam as d a gerekir. Eer bugn dinin m inim al
tanm n yapm am z gerekseydi, bu tanm , kuram sal ayrntlardan u sanan
G o od y nin son zam an larda bizleri yeniden benim sem eye ikna etm eye
abalad, T ylorm nl tinsel varlklara in an m a tanm olm az, bunun
yerine, Salv ad o r de M ad ariagan m T a n rnn deli olm ad biim indeki
greli dzeyde m tevaz d ogm a olurdu.22
Elbette, genellikle, dinler bu n d an ok d ah a fazlasn onaylar: bizler,
Jam e sin de dile getirdii gibi, inanabildiim iz her eye inanrz ve yapabilseydik her eye inanrdk.23 G rne baklrsa, en az katlanabildiim iz ey
de bizim kavray kudretim ize ynelik bir tehdit, bizim sim geleri yaratm a,
k avram a ve kullanm a yeteneim izin bizleri yanltabileceinin im a edil
m esi; zira, bu gerekleecek olursa, bizler, d ah a n ce de belirttiim gibi,
kunduzlardan bile dah a aresiz bir durum a deriz. nsann doutan gelen

22) J. Goody, Religion and Ritual: The Definition Problem, British Journal of
Psychobgy 12 (1961): 143-164.
23) W. James, The Principles ofPyschology, 2 cilt (New York, 1904).

(yani genetik adan program lanm ) tepki verebilm e kapasitelerinin ar


genellii, yaygnlk ve eitliliinin tad anlam udur: kltrel kalplarn
yardm olmakszn, insan ilevsel adan eksik olurdu; hem de -tp k temel
h aklardan yoksun braklm bir ocuk g ib i- ne yazk ki potansiyellerinin
tam am n kullanm as engellenm i yetenekli bir kuyruksuz bir m aym un
bile olam ayp spazm tr itepiler ve m phem duygular sergileyen, yn
duygusundan ya d a zdenetim g c n d en yoksun olan bir tr ekilsiz
can av ar olurdu, in san sim gelere ve sim ge dizgelerine ylesine gl bir
biim de bam ldr ki bu bam llk on un yaratksal kalcl asn dan
belirleyici niteliktedir ve, son uta, bu sim gelerin yaam n u ya d a bu
ynyle baa kam ayabileceklerinin im a edilm esi karsnda sergiledii
duyarllk, iinde en derin trden endienin dom asna n ed en olur:
[insan] u ya da bu ekilde hayal gcnn baa kabilecei her eye uyum
salayabilir; am a Kaosla baa kamaz. nk insann karakteristik ilevi
ve en byk deeri kavray, en byk korkusu da yorumlayamayacaklaryla -h alk arasndaki adyla esrarengiz ile- karlamaktr. Bunun
yeni bir nesne olmas gerekmez; yeni nesnelerle zaten karlamakta ve
zihinlerimiz zgrce ilev grdnde de bunlar -kesin olm asa bile- en
yakn rnekseme yoluyla annda anlam aktayz. Fakat zihinsel bask
altndayken en kusursuz denecek dzeydeki bildik eyler bile birden
bire dzensiz bir hale gelebilir ve iimize korku salabilir. Bu nedenle de
bizim en nemli deerimiz daim a doada, dnya zerinde, toplum iinde
ve yapm akta olduumuz eylemlerdeki genel ynelimimizin simgeleridir:
Weltanschaung ve Lebensanschauungumuzun24 simgeleri. Sonu olarak,
ilkel bir toplumda, gnlk bir ritel sradan etkinliklere, yemek yemeye,
ykanmaya, ate yakmaya ve dierlerine, ayrca tam am en trensel etkinliklere katlr; nk, kabile olma duygusunu yeniden dile getirme ve
kozmik koullar tanma gereksinimi srekli hissedilmektedir. Hristiyan
A vrupada, Kilise, insanlarn asl kavram lar konusundaki uzlamalarn
dnmeseler bile sergilemeleri iin her gn (baz mezheplerde her saat)
diz kmelerim salad.25
Yalnzca yorum dan deil, ayn zam anda yorumlanabilirlikten de yoksun
olaylar kargaas olarak tanm layabileceim iz kaos, in san asn dan
24) Dnya Gr ve Yaam Gr, (.n.)
25) Langer, Phibsophy in a Neu Key, s. 287. talik yazlar zgn metne aittir.

n o k tad a tehdit oluturur: analitik yeteneinin snrlarnda, katlanabilm e


gcnn snrlarnda, ahlaksal kavraynn snrlarnda. aknlk, strap
ve denetlenem ez bir trel atk duygusu, yeterince younlarsa ya da
yeterince uzun sreli olursa, yaam n kavranabilir olduu ve bizlerin akln
yolunu izleyerek yaam iinde kendim izi uygun biim de ynlendirebi
leceim iz nerm esine kar radikal m eydan okum alardr; kalc olm ay
um ut eden - n e k ad ar ilkel olursa o lsu n - her bir dinin de bu m eydan
okum alarla bir ekilde baa km aya alm as gerekir.
Bu konu arasnda m od em toplum sal antropologlar tarafndan en
az incelenm i olan ilkidir (geri Evans-Pritchardn allarn neden baz
A zandelerin tepesine kp dierlerine km ediine ilikin klasik almas
dikkate deer bir istisnadr) .26 nsanlarn dinsel inanlann anorm al olaylan
ya da deneyimleri -lm , ryalar, zihinsel kalar, yanarda patlam alan ya
da evlilikte sadakatsizlik- en azndan aklanabilirlik potansiyeline sahip
olaylar ve deneyimler haline sokm a abalar olarak dnm ek bile, Tylorculuu ve dah a da beterini anmsatyor gibidir bu. A m a, en azndan baz
insanlarn -byk olaslkla da ou in san n - akla kavuturulm am
analiz sorunlann akla kavuturulm am bir halde brakm aktan, yalnzca
dnyann d ah a tu h af niteliklerine aptalca bir hayretle ya d a arbal bir
duyarszlkla bakp bu niteliklerin yaam n d ah a sradan gereklikleriyle
nasl badatrlabilecei konusunda ne kadar fantastik, tutarsz ya d a saf
olursa olsun baz kavram lar gelitirm ekten uzak duram adklar grnr bir
gerektir. Kiinin olaylar aklam ak iin kulland gerete, kiinin grgl
dnyay aklam ak (aklam a isteyen konulan aklam ak) iin sahip olduu
edinilmi kltrel kalplarda (saduyu, bilim, psikolojik kestirim, mit) her
trl kronik bozukluk derin bir tedirginlie ynelme eilimi sergiler - din
sel inancn sahte bilimsel gr -h a k l o lara k - tahtndan indirildiinden
beridir, zannettiim izden ok daha yaygn bir eilim ve ok dah a derin bir
tedirginlik bu. U nu tm am ak gerekir ki, ateizmin bakiisi Lord Russell bile,
bir keresinde, T a n n nn varl sorunu kendisini asla rahatsz etm em i olsa
da, belirli m atem atiksel aksiyom larn m phem liinin akln zvanadan
karm akla tehdit ettiini dile getirmiti. V e Einsteinn kuantum m ekanii
konusunda yaad srekli honutsuzluk da, onun, kendi ifadesiyle, T anr
evrenle kum ar oynuyor biim indeki -h i kukusuz, dinsel bir tem ele d a
y an an - gre inanam ayna dayanyordu.
26)
1937).

E. Evans-Pritchard, Witchcraft, Oracles and Magic Among the Azende (Oxford

F ak at bu m antkllk aray ile grgl grngler deim ez bir biim de


anlalm az kalm a tehdidini tadklarnda gerekleen m etafiziksel endie
ata ok daha m tevaz entelektel dzeylerdedir. K endi alm am da bile,
dah a ok canlclk yanls olan bilgi kaynaklarm n gerek T ylor yanllar
gibi davrandklarn grdm de d ah a n ce tahm in edebildiim den ok
dah a fazla arm tm . Bu in sanlar inanlarn srekli olarak grngleri
ak lam ak iin kullanyor gibiydi: ya da, d ah a kesin olm ak gerekirse,
grnglerin kabul edilmi em alar dahilinde aklanabilir olduuna ken
dilerini inandrm ak iin alyordu, nk, gelitirdikleri ruha sahip olm a,
duygusal dengesizlik, tabularn inenm esi ve cad lam a varsaym larna
yalnzca m inim al dzeyde ballk sergiliyorlard ve sz konusu durum un
gereklerine bal olarak d a bu varsaym inandrc buluverdikleri ayn
trden baka bir varsaym la deitirm eye fazlasyla hazrlklydlar. H a
zrlkl olmadklar tek ey ise bu varsaym on u n yerini alabilecek baka
hibir varsaym yokken terk etm ek, olaylar kendi akna brakm akt.
V e, stelik, bu sinirsel-bilisel duruu kendi yaam lan zerinde -a sln
d a hi kim senin yaam zerin d e- pratik bir tavr tam ayan grngler
asndan benimsediler. T u h a f biimli ve olduka byk bir apkal m antar
bir m arangozun evinde birka gn gibi ksa bir srede (bazlarna gre
de birka saa t iinde) bitiverince, insanlar kilom etrelerce ted en srf bu
m antar grebilm ek iin geldi ve herkesin de b un a ynelik bir aklam as
vard - kimi canlclk yanls, kimi hayvanoluuluk yanls, kimi de bu
ikisiyle alakasz aklam alar. Fakat bu apkal m an tan n Radcliffe-Brovvnn
kastettii an lam d a bir toplum sal deere sahip olduunu ya d a toplum sal
d eere sah ip bir eylerle, A n d am a n larm au sto sb cei gibi, tem silci
saylabilecek bir eylerle herhangi bir biim de balantl olduunu ileri
srm ek de zor.27 ap k al m antarlarn bizim yaantm zda oynadklar rol
ile Javallarn yaam larnda oynadklar rol aa yukar ayndr ve sradan
olaylar sz konusu olduun da Jav allar bu m antarlarla bizim ilgilendii
miz kadar ilgilenirler. T e k farkla ki, bu seferki m an tar tu h a f, garip,
esrarengizdi - aneh. V e tuhaf, garip ve esrarengiz eylerin de aklanm as
gerekir ya d a aklanabilir olduu kans korunm aldr, in san , byyebi
leceinden be kat d ah a fazla bym bir apkal m an tar karsnda
yalnzca om uz silkem ez. Bu tu h a f m antar, en geni anlam da, haberini
alanlar asn dan karm lar - ste lik nem li k arm lar- tayordu. Bu
27)
1952).

A. R. Radcliffe-Brown, Structure and Function in Primitive Society (Glencoe, 111

insanlarn dnyay anlam aya ynelik en genel yeteneini tehdit ediyor,


d oaya ynelik in anlarnn ilerlii, gereklik stan dartlarnn geerlilii
hakknda rahatsz edici sorularn sorulm asna n eden oluyordu.
Bu, insanda, bilisel kaynaklarnn baarsz olabilecei ya d a sezginin
yalnzca akut haliyle belirdii biim indeki tedirginlik uyandran duygu
yu ortaya karan tek eyin, ya d a en genel eyin, olaan st olaylarn
an id en p atlak verm esi olduunu sav u n m ak an lam n a gelm ez. nsan
kronik dzeyde huzursuz klan ve son u ta d ah a dengeli bir tan sal simge
aknn ynlendirildii ey, d ah a yaygn olarak, doann, kiinin kendi
sinin ve toplum un eitli ynlerini kavram a kon u sunda, baz ele gem ez
grngleri kltrel ad an form lletirilebilir gerein snrlarna sokm a
kon usunda kalc, srekli bir biim de yeniden yaan an zorluktur. S rad an
in san deneyim ini kalc bir m etafiziksel endie balam nda tu tan ve in
sann tu h af bir dnyada srkleniyor olabilecei trnden belli belirsiz
am a her zam an zihnin gerilerinde bir yerlerde gizlenen kukular douran
ey de g nlk yaam n sradan olaylar srasnda kalc bir artyetiim
gibi yerleen, onaylanm bilginin greli de olsa belirlenm i snrlarnn
tesinde y atan eydir:
[Iatmul halk arasnda] karakteristik bir entelektel sorgulama konusu
olan bir dier konu da suyun yzeyindeki krklk ve dalgalarn doasdr.
Gizlice sylendiine gre, insanlar, domuzlar, aalar, otlar -dnyadaki
btn nesneler- yalnzca dalgalarn birer rneidir. H atta bu konuda
bir fikir birliine de varlm gibidir - her ne kadar bu dnce yeniden
yaama dnme kuramyla belki eliiyor olsa da; bu kurama gre, len
kiinin ruhu Dou Rzgr tarafndan bir sis olarak nehirden yukar ta
nr ve len kiinin olunun karsnn rahmine yerletirilir. Her ne olursa
olsun, yine de, karmzda krklk ve dalgalara neyin neden olduu
sorusu durmaktadr. Dou Rzgrnn bir totem olduuna inanan klan
bu konuda karann vermitir: sivrisinekleri savuran Rzgr bu ii gerek
letirmektedir. A m a dier klanlar dalgalar kiiletirmitir ve dalgalarn
rzgrdan bamsz bir kii (Kontum-mali) olduunu sylerler. Daha baka
klanlarn da daha baka kuramlar vardr. Bir keresinde Iatmul yerlile
rinden bazlaryla sahile inmitim, ilerinden birinin oturmu, prdikkat
denize bakm akta olduunu fark ettim. Rzgrsz bir gnd am a alak bir
dalga kumsalda knlyordu. Bu klann totem atalar arasnda kiiletirilmi
bir gong yer almaktayd; bu gong rmaktan aa doru szlerek denize
erimiti ve dalgalara neden olann da o olduuna inanlyordu. Yerli hi

rzgr esmezken kumsalda krlan ve klan mitinin gerekliini sergileyen


dalgalara bakyordu.28
Y aam n belirli bir kalbnn anlam lln nesnesiz ad lar ile adsz
nesnelerin k ao su n a dnm e tehlikesiyle kar karya b rak an ikinci
deneyim sel m eydan okum a -strap ekm e so ru n u - olduka geni l
de incelenm i ya d a en azndan betim lenm i durum dadr; bunun tem el
n ed en i ise, kabile dinlerine ynelik alm alarda, bu alm alarn iki
od ak noktasn oluturan eye byk dikkat sarf edilm esi: hastalk ve
yas tutm a. Bu ar durum lar evreleyen duygusal havaya ynelik on ca
ilgiye karn, L ien hardtn D in ka dini tartm as gibi birka istisna dnda,
M alinow ski tarafndan ortaya konulan kaba haldeki gven duym a kuram
k on usunda ok az kavram sal ilerlem e kaydedildi: bu kuram a gre, din,
kiinin durum lara ve duygusal gerilim e k atlan m asn a yardm c olur ve
bunu da ritel ile doastn e inanm a dnda hibir grgl k yolu
sunm ayan bu tr durum ve km azlardan bir ka yolu sala [m ak ] bi
im inde gerekletirir.29 N a d e lin -o ld u k a kuru bir ifad eyle- iyimserlik
tanrbilim i olarak adlandrd bu yaklam n yetersizlii, elbette, rad i
kal olm asdr.30 M eslek yaants boyunca, din, m uhtem elen insanlar
rahatsz ettii k ad ar neelendirdi de; din, in sanlar sorunlu bir h ayat
yaam ak zere doduklar gereiyle dorudan, gzn bile krpm adan
yzlemeye zorlad gibi, in sanlar -b ir kez d ah a Malinovvskinin szle
riyle- um udun b o a km ad ya d a arzularn yanltm ad , ocuksu,
m asals t rd en d n yalara d a yn len d irerek bu tr k arlam alard an
28) G. Bateson, Naven, 2. basm (Stanford, 1958). Ancak, bu tr bir bilisel ilginin
kronik ve akut biimlerinin yakndan ilikili olduu ve bunun daha allmadk gr
nmlerine verilen tepkilerin daha alldk olanlarla baa kma sonucunda yerleik hale
gelmi tepkiler rnek alnarak yaplandrld da Batesonm betimlemesinden anlal
maktadr; Bateson yle devam eder: Bir keresinde bilgi kaynaklarmdan birini fotoraf
plakalarnn tabedilmesini seyretmeye davet ettim. nce plakalarn banyosunu gerek
letirdim ve ardndan da orta kuvvette kta, ak banyoda tabettim; bylece bilgi kayna
grntlerin ar ar belirmesine tanklk edebildi. ok ilgilendi ve birka gn sonra
da bu ilemi dier klanlarn yelerine gstermeyeceim konusunda bana yemin ettirdi.
Kontum-mali onun atalarndan biriydi ve fotoraf tabetme ilemini krklklarn gerek
anlamda grntye alnmas olarak grd iin de bunu klann srrnn ifa edilmesi
olarak deerlendiriyordu."
29) G. Lienhardt, Divinity and Experience (Oxford, 1961), s. 151 ve bunu izleyen
sayfalar: B. Malinovvski, Magc, Science and Religion (Boston, 1948), s. 67.
30) S. F. Nadel, Malinowski on Magic and Religion, Man and Culture iinde, yay.
haz.: R. Firth (Londra, 1957), s. 189-208.

kanm alarm salam tr.31 H ristiyan Bilim i m uhtem el bir istisna olarak
bir kenarda tutulursa, ister byk ister k k olsun, yaam n strap
verdii nerm esinin byk bir evkle onaylanm ad, h atta bazlarnca
tam anlam yla yceltilm edii pek az din vardr:
O , kadim bir soya sahip bir aileden gelen yal bir [Ba-lla] kadnyd.
Leza, kuatc olan, bu aileye kar tavr ald. O henz daha ocukken
annesini ve babasn ldrd ve ilerleyen yllarda da onunla balantl
insanlarn tm ld. Kadn kendi kendine yle dedi: Kucam a aldklarma bir ey olmaz artk herhalde. A m a hayr, onlar bile, ocuklarnn
ocuklar bile ellerinden alnd. (...) te, o an, T an ry bulma ve btn
bunlarn ne anlam a geldiini sorma konusunda kar konulmaz bir karara
vard. (...) Bylece, yollar amaya, lke lke dolamaya balad; aklnda
hep u dnce vard: Dnyann sona erdii yere ulap orada T an ry
bulacam ve ona unu soracam: San a ne yaptm ki beni bu ekilde
cezalandryorsun? Dnyann sona erdii yeri asla bulam ad, fakat
hayalkrklna uram asna karn arayna bir son da vermedi; farkl
lkelerden geerken insanlar ona sordular: Buralara ne iin geldin, yal
kadn? Ve her seferinde u yant aldlar: Lazay aryorum. Lazay m
aryorsun! N eden? Kardelerim, bana bunu mu soruyorsunuz! Bunca
lke iinde benim kadar strap ekmi biri daha var mdr?. Ve insanlar
bir kez daha soruyordu. Nasl strap ektin? Bu ekilde. Yalnzm.
Grdnz gibi, tek bana bir kadn; ite halim ! Ve onlar da u yant
verdi: Evet, gryoruz, ite halin! Dostlarndan ve kocandan mahrum
mu kaldn? Dierlerinden farkn ne; Kuatc O lan her birimizin srtnda
oturuyor ve biz de silkinip onu srtmzdan atamyoruz. Kadn arzusuna
asla ulaam ad; kalbi krk bir kadn olarak ld.32
D insel bir sorun olarak strap ekm e sorunu, elikili gibi grnse de,
straptan nasl kanlaca sorunu deil, nasl strap ekilecei sorun u
dur; fiziksel acnn, kiisel kaybn, dnyevi yenilginin ya d a bakalarnn
ektikleri acy hibir ey yap am ad an dnm en in nasl katlanlabilir, ta
ham m l edilebilir bir eye, yani strab ekilebilir bir eye dntrlecei

31) Malinowski, Magic, Science and Religion (Boston, 1948), s. 67.


32) C. W. Smith ve A. M. Dale, The Ila-Speaking Peoples of Northern Rhodesia (Lond
ra, 1920), s. 197 ve sonraki sayfalar, P. Radin, Primitive Man as a Philosopher (New York,
1957), s. 100-101 iinde gemektedir.

sorunudur. B a-lla kadn bu abasn d a baarsz oldu -b e lk i de baarsz


saylm azd- ve ban a gelenler kon usunda ne yapacan, nasl strap
ekeceini bilm edii iin de kafas karm ve um utsuz bir biim de yok
olup gitti. W eberin A n lam Sorun u diye adlandrd eyin d ah a anlksal
ynleri deneyim in nihai aklanabilirliini on aylam a halini aldnda,
dah a duygusal ynler de on un verdii nihai strab on aylam a sorunu
halini alm aktadr. D in bir y an da bizim analitik fikirleri form lletirm eye
ilikin sim gesel kaynaklarm zn kudretini gerekliin btnsel eklinin
o to riter bir kavrayn a balark en , dier y an d a d a duygular -ru h sa l
durum lar, hisleri, tutkular, ballklar, d uygular- ifade etm eye ilikin,
yine sim gesel nitelikli kaynaklarm zn kudretini on un yaygn anlam nn,
doal niteliinin ve halinin benzer bir kavrayna balam aktadr. O n lar
benim seyebilenler asn dan ve onlar benim sem eyi srdrebildikleri s
rece, dinsel sim geler, hem bu insanlarn dnyay kavram a yeteneklerine,
hem de dnyay kavram alar, bu dnyaya ister som urtarak ister neeyle,
ister acm asz ister saygsz bir slupla katlanm alarn salayan duygularna
kesin bir anlam kazandrm alarn tem in eder.
Bu bilgiler nda, N avah o larn genellikle ark sylem e olarak ad
landrlan nl tedavi alklarn ele alalm .33 Bir ark -N av ah o larn farkl
am alar iin yaklak altm farkl arks m evcuttur am a bunlan n tm de
bir tr fiziksel ya d a zihinsel h astal o rtad an kaldrm aya ad an m tr-
tem el aktrn yer ald bir tr dinsel psikodram adr: ark syleyen ya
d a tedavici, h asta, bir de h astan n ailesi ve dostlarn dan olu an bir tr
karlkl koro. B t n bu arklarn yaps, dram ann konusu birbirine
o ld u ka benzer. U tem el sahne vardr: h astan n ve izleyicilerin arnd
rlm as; yinelenen ilahiler ve ritel ynlendirm eler yoluyla h astad a salk
durum unun, uyum un yeniden yerine gelm esi talebinin dile getirilm esi;
hastann Kutsal H alk ile zdeletirilmesi ve son uta tedavisi. A nndrm a
alklar zorla terletm e, zorla kusturm a ve benzerlerinden oluur; am a,
h astan n hastaln fiziksel yollardan kovm aktr. Saysz denebilecek ila
hiler tem el olarak basit, yinelenen istek tem elli ifadelerden oluur (h asta
iyilesin , artk iyileiyorum vb.). S o n olarak, h astan n K u tsal H alkla
ve bylece kozm ik dzenin geneliyle zdeletirilm esi kum stne izilen
ve K u tsal H alk uygun m itsel ortam lard an birinde betim leyen resim ler
yoluyla gerekletirilir. arky syleyen kii hastay resm in stne yerle

33)
C. Kluckhohn ve D. Leighton, The Navaho (Cambridge, Mass., 1946); G. Reic
hard, Navaho Religion, 2 cilt (New York, 1950).

tirir; ku tsal ekillerin ayaklarna, ellerine, dizlerine, om uzlarna, gsne,


srtna ve kafasn a d okun d uktan son ra h astann bedeninde bu blgelere
dokunur ve bylece tem elde in san ile kutsal varlk arasnda bedensel bir
zdelem e saylabilecek bir iliki kurar.34 Bu, ark sylem enin doruk
noktasdr: R eich ard n ifadesine gre, ted avi etm e ilem inin tam am
ruhani bir geiim e benzetilebilir; bu esn ad a in san d a m evcu t olan h asta
lk ile ku tsal varlkta m evcu t olan kudret her iki ynde trensel dokuya
nfuz eder ve hastalk kudret tarafndan etkisizletirilir. H astalk terleme,
kusm a ve dier arndrm a alklarnda akp gider; N av ah o lu h astann,
ark syleyen araclyla, kutsal kum resim lere dokunm asyla d a salk
akp gelir. ark sylem enin sim gecilii, belli ki, insann strap ekm esi
zerine od ak lan m ak ta ve strap ekm eyi anlam l bir balam a oturtarak,
ifade edilebilm esi, ifade edilm esi sayesinde anlalabilm esi ve anlalm as
sayesinde katlanlabilm esi iin bir eylem kipi salayarak strap ekm eyle
ba etm eye abalam aktad r. ark sylem enin ayakta tutm a etkisi (en
yaygn h astalk tberkloz olduu iin de zaten ou durum da yalnzca
ayakta tutabilir), son u ta, h asta kiiye, sayesinde sorununun doasn
kavrayabilecei ve d ah a geni bir dnyayla ilikilendirebilecei bir szck
daarc salam aya dayanr. T pk bir ha treni, B u d ann babasnn
sarayndan knn canlandrlm as ya d a dier dinsel geleneklerdeki
bir Oedipus Tyrannos35 perform ans gibi, ark sylem e de, tem el olarak,
youn ya d a b ertaraf edilem ez byk acnn varlnn ortaya koyduu
duygusal anlam szln m eydan okum asn a kar koyacak gte, gerek
anlam d a in san a zg ve katlanlabilir bir strabn belirgin ve som ut bir
im gesinin sunulm asyla ilgilenir.
Istrap ekm e sorunu kolaylkla ktlk sorunu haline gelm ektedir,
nk, ekilen strap yeterince arsa, en azndan strap eken in k en
disine -h e r zam an olm asa d a - genellikle ahlaksal ad an hak edilm em i
grnm ektedir. A m a bu ikisi tam am en ayn ey deildir - bence, W eber,
insan deneyim inin eitli ynlerinin tek, seici bir kayn aktan kar bi
im de algland tektanrl gelenekte insann ektii strabn dorudan
T a n rnn iyiliini yanstm as grnden fazlasyla etkilenerek, H ris
tiyan ideolojisin in D o u d ak i ikilem lerini genelletirirken bu gerei
tam olarak anlayam ad. n k , strap ekm e sorunu bizim disiplinsiz
duygu b irlik le n ni bir tr askeri dzene sokabilm e yeteneim ize ynelik
34) Reichard, Navaho Religion.
35) Sophoklesin oyunu, (.n.)

tehditlerle ilgiliyken, ktlk sorunu d a salam ahlaksal yarglarda bulunm a yeteneim ize ynelik tehditlerle ilgilidir. K tlk sorun unda sz
konusu olan ey, sim gesel kaynaklarm zn duygusal yaam m z ynlendirm e kon usundaki yeterlilii deil, bu kaynaklarn eylemimizi ynlen
dirm ek iin ie yarar bir trel ltler, dzgsel rehberler seti salam a
yeterliliidir. B uradaki sorun, doruyla yanla ilikin kavraylarm z bir
anlam tayacaksa, ilerin olm a biim i ile ilerin olm alar gereken biim
arasndaki farktr: eitli bireylerin hak ettiini dndm z ey ile
elde ettiklerini grdm z ey arasndaki fark, grngy u etkileyici
drtlk zetlem ektedir:
Yamur adaletli olanlarn stne yaar
Bir de adaletsiz olanlarn stne;
A m a daha ok da adaletli olanlara,
nk adaletsiz olanlar sahiplenir adaletli olann emsiyesini.
Ya da, bu drtlk, farkl biim lerde, Eski A h it ile Bhagavadgitaya
c an k atan bir kon un un ifade edilm esi asn dan fazlasyla ciddiyetsiz
geliyorsa, Ja v a d a alt yan akn herkes tarafndan bilinen, sylenen ve
sk sk yinelenen aadaki klasik Jav a iiri konuyu -a h la k sa l buyruklar
ile m ad desel dllen dirm eler arasn d aki uyum suzluu, olm a biim i
ile olm alar gereken biim arasndaki tutarszl- ok d ah a zarif bir
biim de belirtm ektedir:
Dzensiz zamanlar grecek kadar yaadk
yle ki, herkesin kafas kark.
nsan bu delilie katlmaya katlanamaz,
A m a bunu yapmazsa da
Yamadan payn alamaz
Ve sonuta alk eker.
Evet, Tanrm , yanl yanltr:
N e kadar m utlu unutanlar,
N e kadar da daha mutlu anmsayanlar ve derin kavray olanlar.
D insel adan kltrl olm ak iin tanrbilimsel adan zbilinli olm ak
d a gerekm ez. D enetlenem ez trel atkya, kiinin ah laksal kavraynn
ah lak sal deneyim i asn d an yetersiz old u u biim in d ek i tedirginlik
uyandran duyuya ynelik ilgi, ilkel olarak adlandrlan din dzeyinde

olduu kadar, uygarlam olarak adlandrlan din dzeyinde de capcanl.


L ien h ard tn D inkalar iin betim ledii dnyada ayrm lara ilikin k av
ram lar seti bu ad an nem li bir rn ektir.36 Birok halk gibi D inkalar da
K u tsal V arlkm yer ald gkyz ile insann yaad yeryznn bir
zam anlar bitiik olduuna, gkyznn yeryznn hem en yukarsnda
yer aldna ve yeryzne bir iple bal olduuna inanrlar; bylece, in
san lar bu iki ortam arasnda diledikleri gibi dolaabiliyordu. l m diye
bir ey yoktu ve ilk erkek ile ilk kadna gnde yalnzca bir dar tanesi
veriliyordu; bu d a o zam anlar on lara yetiyordu. Bir gn, kadn -e lb e tte ihtiras yznden izin verilenden d ah a fazla dar ekm eye karar verdi ve
hrstan k aynaklanan acelecilii ve igzarlyla, kazara, apasnn sapyla
K utsal V arla arpt. Buna gcenen K utsal Varlk ipi kopard, gnm zn
uzaklardaki gkyzne ekildi ve insan d a kendi yiyeceini elde etm ek
iin alsn, hastalk ve lm le karlasn ve Y aratcsnn varlnn
kaynandan ayr olm ann ne dem ek olduunu yaayabilsin diye kendi
bana brakt. A n cak , D inkalar asn dan bu bildik yknn anlam ,
K u tsal K itap ta Y aratl yksnn Y ahudiler ve H ristiyanlar asndan
tad anlam kadar, vaaz biim inde deil, betim seldir:
Bu ykler hakknda yorumlarda bulunan [D inkalar], bazen, iinde bu
lunduu kt durumdan tr nsan ok iyi anladklarn sylemekte
ve Kutsal Varln en kk bir hatadan tr ona yakn olmann fayda
larndan Insan mahrum kldna dikkatleri ekmektedir. Kutsal Varla
apayla vurma fikri (...) genellikle bir tr elence konusu olmaktadr; yle
ki, sanki yk, olaya atfedilen sonular aklayamayacak kadar ocuksu
bulunuyormu gibi. A m a uras aka belli ki, Kutsal Varln insanlardan
uzak durmasnn yksnn amac, insan davrannn dzeltilmesine
ynelik bir ahlak yargs nermek deildir. Am a, gnmzde Dinkalarca
bilinen bir durumu betimlemektir. Gnmzde insanlar -d ah a sonra ilk
erkek ve ilk kadnn olduu gibi- aktif, zorlayc, sorgulayc, toparlaycdr.
A m a insanlar ayn zamanda da strap ekmeye ve lme yatkn, etkisiz,
cahil ve yoksuldur. Yaam gvenilmezdir; insanlann hesaplamalar oun
lukla hatal kar ve insanlann deneyim yoluyla eylemlerinin sonularnn
tahmin ettiklerinden ya da tarafsz kabul ettiklerinden olduka farkl
olduunu renmeleri gerekir. nsan standartlanna gre nispeten nemsiz
saylabilecek bir hatadan tr Kutsal Varln insanlardan uzaklamas,
36) A.g.e., s. 28-55.

tarafsz insan yarglar ile Dinka yaamnda olup bitenleri denetlemek iin
var olan Kudretin eylemleri arasndaki kartl gsterir. (...) Dinkalara
gre, ahlaksal dzen, sonuta, ou zaman insanlarn gznden kaan,
deneyim ve gelenein ksm en ortaya koyduu ve insan eylemlerinin
deitiremedii prensiplere gre yaplandrlr. (...) u halde, Kutsal V ar
ln uzaklamasn anlatan mit, bilindii biimiyle varolu gereklerim
yanstr. Dinkalar byk lde denetimleri dnda olan bir evrende yer
almaktadr ve bu evrende olaylar en aklc insan beklentileriyle eliebilir.37
Bylece, ktlk sorunu ya d a belki de ktlk hakkndaki sorun
dem ek g erek ir- tem el olarak strap ekm e sorunuyla ya d a strap e k
m e hakkndaki aknlkla ayn trdendir. Belirli grgl olaylarn tu h af
donukluu, youn ya d a etin acnn suskun duyusuzluu, d evasa a d a
letsizliin anlalm az aklanam azl belki de dnyann ve dolaysyla da
in sann dnyadaki yaam nn hibir gerek dzene -h i b ir grgl dzen
lilie, hibir duygusal biim e, hibir ahlaksal tu tarlla- sahip olm ad
kukusunu uyandrm aktadr. V e bu kukuya verilen dinsel yant da her
du ru m da ayndr: in san yaam ndaki bariz m phem likleri, bulm acalar
ve atklar aklayacak, h atta kabullenecek gerek bir dnya dze
ninin im gesinin -sim geler y olu yla- form lletirilm esi. G sterilen aba
inkr edilem ez olan -y a n i aklanm am olaylar olduunu, yaam n ac
verdiini ya d a yam urun adilane olanlar zerine y ad n - inkr etm ek
deil, aklanam az olaylarn olduunu, yaam n katlanlam az olduunu
ve adaletin de bir serap olduunu inkr etm eye yneliktir. A h lak d
zenini yaplandran prensipler ve, aslnda, L ien h ard tn dile getirdii
gibi, anorm al olaylara ynelik tam am en tatm in edici aklam alar ya da
duygunun ifadesin e ynelik etkili biim ler in san larn gz nden ayn
biim de kaabilir. D ah a nem lisi, en azndan dindar bir kii asndan,
bu kaam akla bir aklam a getirilir; bu kaam aklk, yaam n sam a
olduuna ve yaam d an ahlaksal, entelektel ya d a duygusal bir anlam
karm a abasnn gereksiz olduuna ilikin prensiplerin, aklam alarn
ya d a biim lerin var olm ad gereinin yerini tutar. D inkalar srdkleri
yaam n ahlaksal m phem liklerini ve elikilerini kabullenebilir, h atta
bunlar zerinde srarla durabilirler, nk bu m phem likler ve elikiler
uzak duran K u tsal V arlk m itinin resm ettii ya da, L ien h ard tn dedii
gibi, grntledii gerekliin ah laksal yapsnn nihai deil, aklc,
37) A.g.e.

d oal , m an tksal (burada in san istedii sfat seebilir, nk hibiri


gerek anlam d a uygun deildir) sonular olarak grlm ektedir.
H er bir kattrc yn iinde A n lam Sorun u (bu ynlerin aslnda
her bir zel durum da nasl kattrdklar, analitik, duygusal ve ah laksal
erksizlik anlam arasnda ne tr bir karlkl etkileim olduu b an a bu ala
nn tam am ndaki karlatrm al aratrm alarda -W e b e r bir y a n a - balca
sorun lardan biri gibi gelm ekte) bir yan da insan dzlem inde ceh alet, ac
ve adaletsizliin kanlm azln on aylam ak ya d a en azndan tanm ak,
dier y an da d a bu usdlklarn dnyann btnn n nitelii olduunu
inkr etm ekle ilgilidir. V e hem bu on aylam a hem de inkr, dinsel sim ge
cilik -in sa n n varolu alann iinde bulunduu anlalan d ah a geni bir
alanla ilikilendiren bir sim gecilik- asn dan gerekletirilir.38

...v e bu kavraylar yle bir gereklik havasyla bezer k i...


F ak at bu rada etkileyici bir soru karm za km akta: nasl oluyor da
bu in kra inanlyor? N asl oluyor d a dindar kii yaanlm dzensizlie
ilikin sorunlu bir alglam adan tem el dzene ilikin az ya d a ok yerleik
bir kanya geiyor? D insel balam da in an m a ne an lam a geliyor? D inin
antropolojik analizini gerekletirm eye ynelik abalar evreleyen tm
sorunlar arasnda, belki de en sorunlusu ve bu nedenle de genellikle
psikolojiye -y a n i sosyal antropologlarn doal yapsndan uzaklatrlm
bir D urkheim clk erevesinde b aa kam adklar grngleri srekli
gnderdikleri o gsterili, aforoz edilmi d isiplin e- srgn edilm ek zoruyla
en sk kanlan budur. F ak at sorun o rtad an kalkm ayacaktr; sorun yal

38)
Fakat, bu, her bir toplumda herkesin bunu yapt anlamna gelmez; nk, lm
sz Don Marquisnin bir keresinde syledii gibi, gerekten de sahip olmay istemedike
bir ruha sahip olmanz gerekmez. Dinin insana zg bir evrensel olduu biimindeki sk
iitilen genelletirme, elimizdeki tanmyla ya da ona benzer bir tanmla, dinsel diyebile
ceimiz kltrel kalplarn tamamen eksik olduu hibir insan toplumunun bulunmad
biimindeki ve muhtemelen de doru (ama mevcut kantlarla da kantlanamaz) olan
nerme ile btn toplumlardaki btn insanlarn, terimin herhangi bir anlaml kulla
nmnda, dindar olduklar biimindeki kesinlikle doru olmayan nerme arasnda bir
karklk barndrr. Am a dinsel stenime ynelik antropolojik almalar yeterince ge
limemiken, dinsel yanszla ynelik antropolojik almalardan eser bile yok. Bir para
daha ince hale gelen Malinowski Vahi Bir Toplumda inanma ve nanmazlk (hatta
inan ve ikiyzllk) balkl bir kitap kaleme aldnda din antropolojisi olgunlua
erimi olacak.

nzca psikolojik deildir (zaten toplum sal hibir konu yalnzca psikolojik
deildir) ve bu sorunu ele alm ay baaram ayan hibir antropolojik din
kuram da bu ad hak etm ez. O ld u k a uzun bir zam andr Prens olm adan
H am leti sergilem eye alm aktayz.
B an a kalrsa, bu konuya ynelik her trl yaklam a, dinsel inann
gnlk y aan td an yola kan B aco n vari bir tm evarm deil - n k o
zam an hepim iz bilinem ezci o lu ru z- bunun yerine bu yaanty d n t
ren otoriten in kabullenilm esini ierdiini aka kabul ederek balam ak
en iyisi. aknlk, ac ve ah laksal atknn -A n la m S o ru n u n u n - var
olm as insanlar tanrlara, eytanlara, ruhlara, totem tr prensiplere ya
d a yam yam ln tinsel etkililiine ynlendiren eylerden biridir (dierleri
de san c bir gzellik duygusu ya d a kudretin etkileyici biim de alglanm a
sdr) , am a, bu inanlarn dayand tem el olmayp, bunun yerine, onlarn
en nem li uygulam a alandr:
Dnya durumunu doktrinin tanmlaycs olarak gsteririz, asla dnya
durumunun kant olarak deil. Belsen ilk gnahn olduu bir dnya
resmeder, am a ilk gnah Belsen gibi tezahrleri aklayacak bir varsaym
deildir. Bizler belirli bir dinsel inan onun btnsel dinsel kavray
iindeki yerini gstererek kantlarz; bir dinsel inan bir btn olarak
otoriteye gndermede bulunarak kantlarz. Otoriteyi kabul ederiz, n
k onu iinde tapndmz, bizlerden olumayan bir eyin efendiliini
kabul ettiimiz dnyada bir noktada kefederiz. Otoriteye tapnmayz,
fakat huu uyandran eyleri tanmlayan otoriteyi kabul ederiz. Bylece,
birileri tapnma olasln Reform kiliseleri yaantsnda kefedip Incili
de otoriter olarak kabul edebilir ya da Rom a Kilisesi yaantsn kefedip
papann otoritesini kabul edebilir.39
Bu, elbette, kon unun H ristiyanca bir ifadesidir, am a bu yzden hor
grlm em esi gerekir. K abile dinlerinde otorite geleneksel betim in ikna
kudretinde yatar; m istik dinlerde duyutesi deneyim in kan t gerektirm ez
gcnde; karizm atik dinlerde olaan st bir kiiliin hipnoza dayal eki
ciliinde. F ak at dinsel kon ularda otoriter bir kriterin kabullenilm esinin,
bu kabulleniten kaynakland dnlen esinlem e karsnda ncelik
kazanm as bir kitab olan ya d a bir papaz snf olan dinlerde de dierle -

39)
A. Maclntyre, The Logical Status of Religious Belief, Metaphysical Beliefs iin
de, yay. haz.: A. Maclntyre (Londra, 1957), s. 167-211.

rinde olduundan d ah a az dzeyde deildir. Belki de dinsel p e rsp e k tif


olarak adlandrabileceim iz eyin tem elinde yatan tem el aksiyom her
yerde ayndr: bilecek olann n ce inanm as gerekir.
Fakat dinsel perspektif ten sz etm ek, anlam gerei, baka perspektif
ler arasnda bir perspektiften sz etm ek dem ektir. Bir perspektif bir grm e
kipidir - grm e szc burada ayrt etm e , anlay , an lam a ya da
kavram a gibi geni anlam laryla kullanlm aktadr. Bu p erspektif yaam a
belirli bir bak biim i, dnyay yorum lam ann belirli bir tarzdr, tpk ta
rihsel bir perspektiften, bilimsel bir perspektiften, estetik bir perspektiften,
bir saduyu perspektifinden, h atta dlerde ve sanrlarda karm za kan
tu h af perspektiflerden bahsettiim izde olduu gibi.40 Bu durum da, soru,
ncelikle, dinsel p e rsp e k tifin , genel adan, dier perspektiflerden ayr
bir biim de ne olarak ele alnd ve, kincisi de, insanlarn bu perspektifi
nasl benim sedikleridir.
Eer dinsel perspektifi insanlarn dnyay yorum lam ak iin kullandk
lar dier balca perspektiflerin nn -sa d u y u sal perspektif, bilimsel
perspektif ve estetik p ersp ektif- oluturaca artyetiim in nne yerleti
rirsek, zel karakteri d ah a keskin bir biim de ortaya kar. Saduyuyu bir
grm e kipi olarak farkl klan ey, Sch u tz'un belirttii gibi, dnyann,
dnyann nesnelerinin ve srelerinin, basite, grnte olduklar gibi
kabullenilm esi -b u n a bazen n aif gerekilik de d e n ir- ve bu n a bal
pragm atik gd, bu dnyay kiinin pratik am alarn a uydurm ak ya da,
bunun olanaksz olm as durum unda, kiinin kendisinin on a uym ak iin
dnyay etkilem e isteidir.41 N esilden nesile aktarlan in at gerein
40) Estetik tutum ya da doal tutum da, olduu biimiyle, tutum terimi de be
nim burada perspektif olarak adlandrdm eyin bir dier, belki de daha yaygn terimi.
[lki iin, bkz. C. Bele, Art, Londra, 1914; kincisi iin, terimin zgn hali Husserle ait
olsa da, bkz. A. Schutz, The Problem of Social Reality, Collected Papers iinde cilt 1 (Lahey,
1962).] Fakat, gl znelci yananlamlarndan, vurguyu bir aktr ile bir durum arasnda
ki belirli trden iliki -simgelerin araclk ettii bir iliki- yerine bir aktrn varsaymsal
isel durumuna kaydrma eiliminden tr bu terimden kandm. Bu, elbette, dinsel
deneyimin grngsel bir incelemesinin, araznel, aknsal olmayan, gerek anlamda bi
limsel terimlerle oluturulsa [rnein, W. Percy, Symbol, Consciousness and Intersubjectivity, Journal of Philosophy 15 (1958): 631-641] dinsel inann tam olarak anlalmas
iin gerekli olmad anlamna gelmez; tad anlam, yalnzca, bunun burada benim ilgi
odam oluturmaddr. Grnm, gnderim dizgesi, durum, ynelim, duru,
zihinsel set ve benzerleri de analizcinin konunun toplumsal ynlerini mi, psikolojik
ynlerini mi, yoksa kltrel ynlerini mi vurgulamay istediine bal olarak bazen kul
lanlan terimlerdir.
41) Schutz, The Problem of Social Reality.

sim gesel kavraylar asn dan ekillendirildii iin, elbette, kltrel bir
rn olan gnlk yaam dnyas bizim eylemlerimizin yerleik sahn esi
ve belirlenm i hedefidir. T p k E v erest D a gibi oradadr; yaplm as
gerek en de, eer in san bir eyler y ap lm as g erek tiin i hissediyorsa,
on a trm anm aktr. Bilim sel perspektifte ortad an kaybolan ite tam bu
belirlenm iliktir.42 Bilerek kuku duym a ve dizgeli sorgulam a, pragm atik
g d n n tarafsz gzlem uruna askya alnm as, dnyay saduyunun
gayr resm i kavraylar ile ilikileri gitgide artan dzeyde problem atik
haline gelen biim sel kavram lar asn dan analiz etm e abas - bunlar
dnyay bilim sel adan k avram a giriim inin iaretleridir. Estetik tutum
kural altnda, belki de, en derinlem esine incelenm i persp ektif tr olan
estetik perspektife gelince, bu perspektif n aif gerekiliin ve pratik ilginin
ertelenm esinin farkl bir trn ierir, yle ki, insan, gnlk yaam n
niteliklerini sorgulam ak yerine bu yaam grnlere byk bir hevesle
dayanm a, yzeylere kaplm a, nesnelere -y a d a sk kullandmz gibi kendi
kendilerine- bir sourm a uruna gz ard eder: S an a tsal yanlsam ann
ilevi, gibi olm ak deil (...) tam aksine, in antan kopm adr - duyum sal
niteliklerin ite san dalye, bu benim telefonum (...) ve dierleri gibi her
zam anki anlam lar olm adan dnlm esidir. (...) nm zde duran eyin
dnyada hibir pratik nem i olm ad bilgisi on un bu trden grnm leri
ne dikkatim izi vermemizi salam aktadr.43 V e tpk saduyusal ve bilimsel
(ya d a tarihsel, psikolojik, san atsal) perspektifler gibi, bu perspektif, bu
grm e biim i de bir tr gizemli D escartes kim yasnn rn olmayp,
aslnda kendilerini saduyunun som ut dnyasndan ayr tutm ak yoluyla
yalnzca katksz grnm n baarabilecei zel bir trden uzszll
benim seyen tu h af yarm nesneler -iirler, dram alar, heykeller, senfonileryoluyla dolaym lanr, h atta yaratlr.
D insel perspektif saduyusal perspektiften farkldr, nk, dah a nce
belirtildii gibi, gnlk yaam n gerekliklerinin tesine, bu gereklik
leri dzelten ve tam am layan d ah a geni gerekliklere geer ve dinsel
perspektifin tanm layc zellii bu d ah a geni gerekliklere gre eyleme
geilm esi deil, bunlarn kabullenilm esi, b un lara in an duyulm asdr.
Bilim sel perspektiften farkldr, nk, gnlk yaam n gerekliklerini,
dnyann belirlenm iliini bir olaslksal varsaym lar girdabna dnen
kurum sallam bir kukucu lu k tan tr deil, d ah a geni, varsaym sal
42) A.g.e.
43) S. Langer, Feelingand Form (New York, 1953), s. 49.

olm ayan gerekler olm ann ne anlam tad asn dan sorgular. Slogan
tarafszlk deil, stenim dir; analiz deil, karlam adr. S a n a tta n fark
da, gerekilik sorun u ndan ayrlmay etkilem ek, bilerek bir benzerlik ve
yanlsam a h avas retm ek yerine, ilgi alann gereklerle derinletirm esi
ve bir m utlak gereklik h avas yaratm aya alm asdr. D insel perspektif
ite gerekten gerek denebilecek bu anlam a dayanr ve bir kltrel
dizge olarak dinin sim gesel etkinlikleri de bu anlam retm eye, youn la
trm aya ve laik deneyim in uyumsuz esinlem eleri karsnda olabildiince
dokunulm az klm aya adanrlar. A n alitik bir ad an bakldnda, dinsel
eylemin zn oluturan d a belirli bir sim geler kom pleksini -form lletirdikleri m etafizii ve nerdikleri yaam biim in i- inandrc bir otoriteyle
doldurm aktr.
Bu d a bizi, son unda, ritel k on usuna getirm ektedir. n k dinsel an
laylarn geree sadk ve dinsel bildirim lerin salam olduklar ynndeki
bu kan, bir biim de ritel -y a n i kutsal d av ra n - iinde retilir. K u tsal
sim gelerin in san lara kazandrd ruhsal durum ve gdlenim ler ile bu n
larn in sanlar iin form lletirdii varolu dzeninin genel kavraylar
bir tr trensel biim de -g e r i bu biim bir m itin anlatlm as, bir khine
danlm as ya d a bir m ezarn sslenm esinden te bir ey olm ayabilir- bir
biriyle karlar ve birbirini glendirir. Bir ritelde sim gesel biim lerin
tek bir setinin aracl altnda birleen yaanlan dnya ile hayal edilen
dnyann ayn dnya olduu ortaya kar ve, bylece, S an ta y an ann
bu blm n giriinde yer alan yazsnda deindii gibi, kiinin gereklik
hissinin yapsal d nm retilir. T anrbilim in ancn yaratlm asnda bir
rol oynasn ya d a oyn am asn -b ilim adam nn grevi de bu konular u ya
d a bu biim de dile getirm ek d eild ir- dinsel kan in san dzlem inde, en
azndan ncelikli dzeyde, dinsel grenein som ut eylemleri balam ndan
km aktadr.
A n cak , grnrde ne k ad ar otom atik ya d a trel olursa olsun (gerek
anlam d a otom atik ya d a yalnzca trel olursa dinsel olm az), her trl
dinsel ritel ethos ile dnya grn n bu sim gesel kaynam m ierse
de, bir halkn ruhsal bilincini ekillendiren de byk lde d ah a ayrntl
ve genellikle de d ah a kam usal riteller olm aktadr - yani, ilerinde bir
yan da byk bir ruhsal durum ve gdlenim eitlilii, te y an da byk
bir m etafiziksel kavray eitlii barndranlar. Singer tarafndan ku lla
nlm yararl bir terim i kullanrsak, bu tam anlam yla gelim i trenler
kltrel perform anslar olarak adlandrlabilir ve bunlarn hem dinsel
yaam n niteliksel ve kavram sal ynlerinin in an an asn dan bir araya

geldii noktay hem de bunlar arasndaki etkileim in tarafsz gzlem ci


tarafndan incelenebilecei noktay tem sil ettikleri belirtilebilir:
M adras Brahmanlar (ve aslna baklrsa Brahman olmayanlar da) ne
zaman bana Hinduizmin bir niteliini gstermek isteseler, daim a yaam
dngsndeki, bir tapm ak festivalindeki ya da dinsel ve kltrel per
formanslarn genel alanndaki belirli bir alk ya da trene deindiler
ya da benden bunu grmemi beklediler. Mlakatlarm ve gzlemlerim
sresince bunun stnde dndmde, Hinduizm hakkndaki daha
soyut genellemelerin (hem bana ait olanlarn hem de iittiklerimin) bu
gzlemlenebilir perform anslara dayanlarak dolayl ya da dolaysz bir
biimde kontrol edilebileceklerini buldum.44
Elbette, bt n kltrel perform anslar dinsel perform ans deildir ve
dinsel olan perform anslarla san atsal, h atta politik o lan lar arasn d aki
izgiyi izm ek uygulam ada o k ad ar da kolay deildir, nk, toplum sal
biim ler gibi sim gesel biim ler de oklu am alara hizm et edebilir. A m a,
kon u u ki, bir p ara zm leyecek olursak, H intliler - ve belki de btn
h alklar- kendi dinlerini ziyaretilere ve kendilerine sergileyebilecekleri
bu apayr perform anslara indirgenm i olarak dnr grnm ektedir.45
F ak at sergilem e kipi bu iki tan k tr asn dan radikal dzeyde farkldr
ve bu gerek de din in san san atnn bir biim idir grn savunanlar
tarafndan gzden karlm aktadr.46 Ziyaretiler asndan, dinsel per
form anslar, d urum un doas gerei, yalnzca belirli bir dinsel perspektifin
sunulm as olabilir ve bylece de estetik ad an takdir edilebilir ya da
bilim sel ad an ayrntyla incelenebilirken, bunlar katlm clar asndan
dinsel perspektifin canlandrlm as, m addeletirilm esi, gerekletirilm esi
olarak grlr - yalnzca neye inanyorlarsa o n a ait m odeller deil, on a
in an m ak iin de birer m odeldirler. Bu esnek dram larda, in sanlar kendi
grntledikleri biim iyle in anlarna ularlar.
B u n a bir rn ek olarak, B a lid en grlm eye deer nitelikte teatral
bir kltrel perform ans ele alalm ; bu rada R an gd a ad n d a berbat bir
cad B arong adnda neredeyse sevim li bir can avarla trensel bir kavgaya
44) M. Singer, The Cultural Pattern of Indian Civilization, Far Eastem Quarterly
15 (1955): 23-26.
45) M. Singer, The Great Tradition in a Metropolitan enter: Madras, Traditional
India, yay. haz.: M. Singer (Philadelphia, 1958), s. 140-182 iinde.
46) R. Firth, Elements ofSocial Organization (Londra ve New York, 1951), s. 250.

tu tu m ak tad r.47 G en ellikle, am a bir lm tap m a k utlam asn d a hep


olduu zere, bu dram a m askeli bir d an stan oluur; yal bir dul, fahie ve
bebekleri yiyen bir kii olarak resm edilen cad yeryzne salgn hastalk
ve lm sam ak iin geldiinde karsna sakar bir ay, ap tal bir kpek
yavrusu ve kasla kasla yryen bir in ejderhasnn bir tr karm
olarak betim lenen can av ar kar. T e k bir erkek tarafndan canlandrlan
R an gd a iren bir figrdr. Gzleri san ki ikin birer yumru gibi alnndan
dar frlar. D ileri yanaklarn kaplayacak biim de filin dileri gibi yukar
kvrlrken kp ek dileri de en esin den aa sarkar. Sararm salar
karm tr. G sleri kupkurudur ve bu sarkk kupkuru eylerin ular
kllarla kapldr; aralarndan da, san ki sosisler gibi, barsak dizileri sar
kar. U zun kzl dil bir alev dilim i gibidir. D an s ederken l gibi bembeyaz
renkte ve yirmi be santim lik pene gibi trnaklara sahip ellerini oynatr
ve m etalik bir kah kah ann elik ettii sinir bozucu lklar atar. Sirklerin
kom edi blm lerinde at kostm giyip biri n de dieri de ark ada duran
iki ad am d a olduu gibi iki kii tarafndan canlandrlan Barong apayr bir
grngdr. Y apa gibi, oban kpeklerine zg tylerinden lo kta
parldayan altn ve m ika ssler sarkar. ieklerle, kuaklarla, tylerle,
aynalarla ssldr, in san san d an yaplm a bir de kom ik sakal vardr.
O d a bir eytan olm asna karn, on un d a gzleri dar frlam tr ve
R an gd ayla ya da on uruna ynelik hakaretlerle karlatnda o d a uzun
trnakl penelerini grlm eye deer bir hiddetle savurur. T u h a f biim de
kvrlm kuyruundan sallan an anlarn sesi on un korku salan grn
m n bir lde yum uatr. N asl ki R an gd a eytani bir imgeyse Barong
d a kaba kom edi tr bir im gedir ve bu ikisi arasndaki atm a d a kt
olan ile gln olan arasndaki (son uca balanam ayan) bir atm adr.
G z doym az ktlk ile dk dzeyde kom edi arasndaki bu tu h af
kon trpuan btn perform ansn zn oluturur. Byl beyaz giysisini
skca sarm an R an gd a ayaklarn sryerek ar ar ilerler, kim i zam an
dncelere dalarak ya d a kararsz kalarak ylece durur, kim i zam an

47)
Rangda-Barong kilisi ok yetenekli birtakm etnograflar tarafndan enine boyu
na betimlenmi ve analiz edilmitir; ben bunu burada ematik biiminden daha tesinde
sunmaya yeltenmeyeceim. [Bkz. rnein J. Belo, Bali: Rangda and Barong (New York,
1949); J. Belo, Trance in Bali (New York, 1960); B. DeZoete ve W. Spies, Dance and
Drama in Bali (Londra, 1938); G. Bateson ve M. Mead, Balinese C haracter (New York,
1942); M. Covarrubias, The Island of Bali (New York, 1937).] Benim bu kiliye ynelik
yorumlarmn ou 1957-1958 civarnda Balide gerekletirdiim kiisel gzlemlere da
yanmaktadr.

d a birdenbire ileri atlr. G irdii an (ta basam aklarn oluturduu ksa


m erdivenin tepesinde yer alan kap azndan karken n ce o korkun,
uzun trnakl parm aklar grnr) korku dolu gerilim ieren bir andr;
en azndan bir ziyareti asn dan; sanki herkes bir an d a panik iinde
kom aya balayacak gibidir. R angda da, vurm al alglarn lgnca patrts
arasnda B aron ga h akaretler yadrrken, korku ve h idd etten ldrm
gibidir. H atta deliler gibi koturm aya bile balayabilir. Baz durum larda
R angdalarn algclarn iine daldklarna ya d a tam bir kem eke iinde
etrafa saldrdklarna tank oldum ; yaklak yarm dzine k ad ar izleyici
tarafn d an zorla zaptedilm eleri ve yeniden yn lendirilm eleri gerekti.
ldrp koca bir kyde saatlerce terr estiren ve deneyim lerinden tr
kalc olarak akln yitiren R an gd a oynatclarndan bahsedildiini de iit
tim. F ak at R an gd a ile ayn trden m ana benzeri ku tsal gle ykl (Bali
dilinde sakti) olan canlandrclar R an gd a canlandrcs gibi trans haline
geen Barong belli ki ciddilem e kon usun da byk zorluk ekm ektedir.
Em rindeki eytanlarla (bu eytanlar d a kendilerine zg, zarafetten uzak
kabalklaryla elenceye katk da bulunurlar) birlikte coar, o an alm yor
olsa bile m etal ksilofonun stne uzanr ya d a ayaklaryla davul alar, n
yarsyla bir yne, arka yarsyla d a baka bir yne h areket eder ya d a iki
p arad an oluan bedenini tu h af biim lerde eip bker, v cu d u n a k on an
sinekleri kovar ya d a havay koklar ve genellikle de kendini beenm i
liin bo gururuyla glm e krizleri iinde kaslarak dolanr. A ralarndaki
kartlk kesin deildir, nk R an gd a d a bazen, B aron gun stndeki
aynalar parlatr gibi yaparken, bir anlk bile olsa, kom ikleir ve Barong da
R an g d ann grnm esinin ardndan byk lde ciddileir, tedirginlikle
on a doru penelerini savurur ve son un da on a dorudan saldrr. Kom ik
ve kork utucu unsurlar srekli olarak ve k at bir biim de birbirlerinden
ayr tutulm azlar; rnein, dngnn bir blm ndeki tu h af bir sah n e
de d ah a dk rtbeli birka cad (R an gd ann m ritleri) yeni dom u
bir ocu u n cesedini izleyicilerin hayret dolu baklar arasn d a oradan
oraya atarlar. Y a da, bir o k ad ar tu h af bir sahn ede, bir yan dan bir grup
m ezar kazcs tarafndan o rad an oraya savrulurken bir yan dan d a srayla
lklar atp ard n d an d a histerik k ah kah alar savuran ham ile bir kadnn
grnts feci halde kom ik grnr. Korku ve grltl am atann bu ikiz
tem as iki kah ram an d a ve on lan n sonsuz, bir trl son ulanm ayan g
m cadelesinde en yaln ifadesini bulm aktadr; fakat bu tem alar dram ann
tm doku su na incelikli bir biim de ilenm itir. Bu tem alar - y a da, d ah a
dorusu, bu tem alar arasndaki ilikiler- dram ann konusudur.

B u rada bir R an gd a-B aron g perform ansnn ayrntl betim lem esini
yapm aya alm ak gereksiz. Bu tr perform an slar ayrntlarda byk
farkllklar sergilem ekte, pek de yakndan ilikili olm ayan birka p ara
d an olum aktadr; zaten yaplar d a o k ad ar karm aktr ki kolay bir zet
karlm asn d a olanaksz klarlar. Bizim u anki am acm z asn dan
vurgulanm as gereken asl n okta u: bu dram a, Balililer asndan, yalnzca
izlenecek bir gsteri deil, ayn zam anda d a rol alnm as gereken bir riteldir. A ktrleri izleyicilerden ayran ve canlandrlan olaylar girilemez bir
yanlsam a dnyasna yerletiren hibir estetik m esafe yoktur; eksiksiz bir
R an gd a-B aron g karlam as son a erene kadar d a bu karlam ay d e s
tekleyen grubun yelerinin byk ounluu, ou zam an d a neredeyse
tam am , perform ansa yalnzca hayal gleriyle deil, bedensel olarak da
katlm olur. Benim saym m a gre, B elonun rneklerinden birinde yet
m i be k adar insan -k ad n lar, erkekler ve o c u k lar- etkinliin herhangi
bir aam asn d a rol alm aktadr ve katlm clarn otuz ya d a krk k adar
olm as d a allm adk bir ey deildir. Bir perform ans olarak, bu dram a
tpk kitlesel bir ayin gibidir, am a M urder in the Cathedral'deki gibi bir
sunulu d a deildir: bu bir yaklam adr, geride durm a deil.
Ksm en, ritel dnyasna bu giri, seilm i kyllerin canlandrd e
itli destekleyici roller -d a h a nemsiz cadlar, eytanlar, trl eit efsanevi
ve m itsel fig rler- araclyla gerekleir. A m a, byk lde de, hazr
bu lu n an lan n ok byk bir kesim inin olaan st dzeyde gelim i psiko
lojik ayntrm a kapasitesi yoluyla gerekleir. H erhangi bir R angda-Barong
m cadelesin in kanlm az bir nitelii ya da drt dzineden birka d
zineye kadar ulaabilecek sayda izleyicinin eytanlardan birine kaplm as,
birbiri ardna patlayan havai fiekler gibi48 iddet dolu bir trans haline
gem eleri, palalar kaptklar gibi am ataya katlm ak iin kouturm alar
dr. T pk bir panik gibi bir an d a yaylveren kitlesel trans hali Balili bireyi
genellikle iinde yaad sradan dnyadan alp R an gd a ile B aron gun
yaad o hi de sradan olm ayan dnyaya savurur. T ran s haline girmek,
Balililere gre, baka bir varolu dzeninin eiini gem ektir - trans iin
kullanlan imdi szc genellikle olm ak biim inde evirisi yaplan am a
d ah a basit olarak haline gelm ek biim inde de evirisi yaplabilecek
dadi szcnden tretilm itir. stelik, her ne nedenle olursa olsun, bu
ruhsal geii gerekletirm eyenler de gelim elere katlrlar, nk trans
haline girenlerin lgnca etkinliklerinin tam am en denetim den km asn
48) Belo, Trance in Bali.

fiziksel snrlam alar uygulayarak -srad an kiiler sz konusu olu n ca kutsal


su dkerek, rahipler sz konusu olunca byler y ap ara k - denetlem ek bu
kiilerin grevidir. D oruk noktasn a erim i bir R an gd a-B aron g alks,
saylar gitgide azalan trans haline girm em i kiilerin, bkp usanm adan
(ve, grne gre, hem en her zam an baarszlkla), saylar gitgide artan
trans halindeki kiileri denetlem eye abaladklar bir kitlesel lgnln
kenarnda gezinir ya d a en azndan gezinir gibi grnr.
Stan d art biim inde -e e r stan dart bir biim i olduu sylenebilirseperform ans hoplayp zplayan ve srekli stn ban dzelten B arongun
grnm esiyle balar; bu, ardndan gelecekler karsnda genel bir hazr
lktr. A rdndan, perform ansn dayand ykyle balan tl eitli m itsel
sah n eler gelebilir - a m a bunlar d a her zam an ayn sahn eler d eild ir- ve,
nihayet, Barong ve ardndan d a R an gd a yeniden grnr. arpm a b a
lar. Barong, R an g d ay lm tapnann kapsna k ad ar srer. A m a onu
tam am en yok etm e gc yoktur ve bu kez de R an gd a on u kye doru
kovalar. En son unda, sanki R an gd a nihayet kazanacakm gibi grn r
ken, trans haline gem i baz in sanlar ellerinde palalaryla ayaa frlayp
B aron gun yardm na koar. A m a onlar R an g d aya yaklarken (R angda
bu esn ad a m editasyon iin on lara srtn dnm tr), kadn zerlerine
yrr, sakti beyaz bezini savurur ve onlar baygn halde yere serer. R angda
bunun ardndan telala tapnaa dner (ya d a tanr) ve orada, fkeli
kalabaln grem eyecei bir yerde, ylp kalr; bilgi kaynaklarnn sa
lad bilgiye gre, halk onu byleine aresiz bir halde grecek olursa
ldrebilir. B arong palal danslar arasnda gezinir ve sracakm gibi
dilerini tak rdatarak ya d a sakaln srterek onlar uyandrr. D anslar,
hl trans altnda, bilinlilik haline dnerlerken R an gd ann ortadan
yok olm asna hiddetlenirler ve on a saldram adklar iin de ellerindeki
palalar (trans altnda olduklar iin zararsz bir biim de) aresizlik iin
de kendi gslerine dayarlar. Bu n o k tad a her zam anki katksz am ata
kopar: kalabaln her iki cinsiyetten yeleri avlunun drt bir yannda
trans halin de kendilerini baklam aya, birbirleriyle boum aya, canl
tavuk ya d a dk yemeye, am urun iinde kaslarak yuvarlanm aya ve
benzeri hareketleri yapm aya balar. Bu arada, trans iinde olm ayanlar
d a ellerindeki palalar alm aya ve onlar en azndan bir p ara denetim
altnda tutm aya alrlar. Bir sre sonra, trans halindekiler, birer birer,
kom a haline geer ve rahiplerin kutsal suyunun onlar bu kom a halinden
karm asyla d a byk sava son a erer - bir kez d ah a tam bir beraberlik.
R angda ele geirilm em itir, am a hibir eyi de ele geirem em itir.

Bu ritelin anlam nn aran aca bir yer, ritelin canlandrd mitler,


ykler ve bariz inanlar derlem esidir. Fakat, bunlar d a ok eitli ve
deikendir - baz in sanlara gre, R an gd a, S iv a nm kt ei D u rgann
yeniden h ay ata d n m biim idir; b ak alarn a gre, on birinci yz
yl Ja v a s n a ait bir saray efsan esin d ek i figrlerden biri o lan K ralie
M ah en d rad attadr; d ah a d a bakalarna gre, B rahm an R ahibi olarak
cadlarn ruhani lideri ayn zam anda insanlarn ruhani lideridir. Barongun
kim (ya d a n e) olduuna ilikin grler de bir o k ad ar farkl ve ok
dah a belirsizdir - am a bunlarn Balililerin dram ay alglaylarnda ikincil
bir rol oynad grlr. Bu iki figrn gerek perform ans balam nda
doru dan karlam as yoluyla, kyl, kendisini ilgilendirdii kadaryla,
bu ikisini gerek karakterler olarak tanr. O halde, bu figrler herhangi
bir eyin betim lem esi deil, kendisidir. Kyller trans haline getiklerinde
kendileri de bu gerek durum un var olduu ortam n bir paras haline
gelirler - nadi. K endisi R an gd a haline gelmi bir ad am a R an gd ann gerek
olduunu dnp dnm ediini (benim bir zam anlar yaptm gibi)
sorm ak insanlarn sizin ap tal olduunuz kukusuna kaplm alarna neden
olm ak dem ektir.
Bylece, ritelin ierdii dinsel perspektifin altn d a yatan otoritenin
kabullenilm esi, ritelin kendisinin canlandrlm asndan kaynaklanr. Bir
ruhsal durum ve gdlenim ler seti -b ir e th o s- m eydana getirerek ve
kozmik dzenin bir im gesini bir dnya g r - tek bir sim geler seti y o
luyla tanm layarak, bu perform ans, dinsel inann iin m odel ve ait m odel
ynlerini birbirlerinin aprazlam alar haline getirm ektedir. R angda korku
(ayn zam anda d a nefret, tiksinti, zulm, deh et ve, burada perform ansn
cinsel ynlerini ele alam am olsam da, ehvet) duygusu uyandrr; am a
ayn zam anda d a bu duyguyu betim ler:
C ad figrnn Bali halknn hayal gc asndan tad ekicilii
aklam ann tek yolu, Cadnn yalnzca korku salan bir figr olmadn,
korkunun ta kendisi olduunu anlam aktan geer. Elleri, o upuzun, deh
etli trnaklaryla kurbanlarn yakalayp kavramaz aslnda, oyunlarnda
cady canlandran ocuklar ellerini bu ekilde kullansalar bile. Fakat,
cad kollarn avu ileri grnecek bir biimde ap parman da geriye
doru bker; Bali dilinde bu harekete kapar denir ve Balililer bu terimi
aatan den bir insann irkilmeyle kark tepkisi iin kullanrlar (...)
Ne zaman ki Cadnn korkutucu olduu kadar kendisinin de korktuu
nu grrz, ite o zaman onun cazibesini, o kll, itici, kocam an dili ve

yapayalnz haliyle, ara sra da yksek sesle rktc kahkahasn atarak


dans ederkenki dokunakll aklam ak olanakl hale gelir.49
V e kendi ad n a Barong yalnzca kahkahaya n eden olm akla kalm az,
gln bir ruhun Balililere zg versiyonunu yeniden canlandrr - akaclk, sergilem ecilik ve, korkuyla birlikte, belki de yaam larnn baat
gds olan ar bir zarafet sevgisinin apayr bir kom binasyonu. R angda
ile B aron g arasnda srekli gerekleen m cadelenin kanlm az olarak
berabere son ulanm as, bylece, buna in an an Balililer asndan, hem
genel bir dinsel kavrayn form lletirilm esi hem de bunun kabullenil
m esini hakl karan, h atta gerekli klan inanlr deneyim dir.

Ruhsal durumlar ve gdlenimler esiz bir biimde


gereki grnrler.
A m a hi kimse, hatta bir aziz bile srekli dinsel simgelerin formlletirdii bir dnyada yaamaz; insanlarn ou da o dnyada yalnzca bir anlna
yaar. Saduyusal nesnelerin ve gnlk eylemlerin her gnk dnyas,
Schutzun dedii gibi, insan deneyiminde en st sralarda yer alr - en som ut
biimiyle kklerimizin bu dnyada yer almas, bu dnyann doal gerek
liini (belirli paralann ne kadar fazla sorgularsak sorgulayalm ) ender
olarak sorgulayabilmemiz ve bu dnyann bask ve gereksinim lerinden ok
az kaabilmem iz asndan st sralardadr.50 Bir insan, h atta byk insan
gruplan, estetik adan duyarsz, dinsel adan ilgisiz ve biim sel bilimsel
analizi srdrme asndan da donanmsz olabilir, am a bir yandan tam am en
saduyudan yoksun olup bir yandan da hayatta kalam az. Bylece, dinsel
ritellerin m eydana getirdii nitelikler en nem li etkilerine -b ir insann
bak asn d an - ritelin kendisinin snrlan dnda, bireyin plak ger
eklik dnyasna ynelik kavrayn renklendirm esi esnasnda sahiptirler.
Kzlderililer arasnda grlen d aray, M an usun gnah karm as ya
da Ja v a nn m istik altrm asn belirginletiren zel nitelik bu halklann
yaam alanlarn dinsel alann tesinde ele geirirken hem b aat bir ruhsal
durum hem de karakteristik bir hareket anlam nda bu alanlara apayn bir
biem getirir. R angda-Barong arpm asnn betim ledii biim de, kt
49) G. Bateson ve M. Mead, Balinese Character, s. 36.
50) Schutz, The Problem of Social Reality, s. 226 ve bunu izleyen sayfalar.

olanla kom ik olann i ie gemesi, her gndelik Bali davrannn ok geni


bir blm n canlandrr; gndelik Bali davrannn byk bir blm ,
ritelin kendisi gibi, saplant tr bir akaclkla evrelenm i sam im i bir
korku havas ierir. D in toplumbilimsel adan ilgintir - kaba pozitivizmin
deyimiyle toplum sal dzeni betim ledii iin deil (kald ki, betimliyor olsa
bile bunu d a hem ok dolayl hem de eksik yapm aktadr), evre, politik
erk, zenginlik, hukuksal ykm llk, kiisel ballk ve gzellik duygusu
gibi onu ekillendirdii iin.
D insel perspektif ile saduyusal perspektif arasndaki ileri geri gidip
gelm eler aslnda toplum sal sah n edeki en bariz olaylardan biridir - ayn
zam anda, tm de bunun gereklem esine saysz kereler tanklk etm i
sosyal antropologlar tarafndan en fazla ihm al edilen olaylardan biri olsa
da. D insel inan genellikle bir bireyin tpk ikam et yeri, m esleki rol,
akrabalk konum u ve benzerleri gibi hom ojen niteliklerinden biri olarak
sunulm utur. Fakat, kiinin tam am n iine alp o kiiyi b aka bir varolu
kipine dntrd ritel iindeki dinsel inan ile ayn deneyim in g n
lk yaam n ortasndaki solgun, yalnzca anm sanan yansm as biim indeki
dinsel inan kesinlikle ayn ey deildir ve bunun farkna varlm am as
da bir p ara karkla yol am tr - zellikle de ilkel-dn sorunu
olarak adlandrlan konuyla balantl olarak. rnein, yerli d ncenin
doas kon u sun da Levy-Bruhl ile M alinow ski arasndaki sorunun byk
blm bu ayrm n tam am en alglanm am olm asn d an kaynaklanr:
nk, Fransz felsefecinin vahi halklarn zellikle dinsel bir perspektif
ed in irk en b en im sedikleri gereklik gryle ilgilendii n o k talard a,
Polonya asll ngiliz etn o graf bu halklarn kat bir saduyusal perspektif
edinirken benim sedikleri gereklik gryle ilgilenm ekteydi.51 Belki
tam olarak ayn eyden sz etm ediklerinin her ikisi de, belli belirsiz de
olsa, farkna vard, am a asl yanllar bu iki d n ce biim inin - y a da,
benim sylem eyi tercih ettiim biimiyle, bu iki sim gesel form lletirm e
biim in in - nasl bir etkileim de olduunu tam olarak aklayam am alaryd; bylece, Levy-Bruhln vahileri, felsefecinin son rad an getirdii
itirazlara karn, tam am en m istik karlam alardan olu an bir dnyada
yaam a eilim i gsterirken, M alinow skinin vahileri de, etnografn dinin
ilevsel nem ini vurgulam asna karn, tam am en pratik uygulam alardan
olu an bir dnyada yaam a eilim i gsterirler. Kendileri istem eseler de

51)
Malinowski, Magic, Science and Religion; L. Levy-Bruhl, Hou> Natives Think (New
York, 1926).

birer indirgem eci haline geldiler (bir idealist zdeki olduu k adar indirgem ecidir d e ), nk in sann dnyaya baknn radikal lde kart
yollar arasnda, kolay denebilecek bir tarzda ve ok sk olarak hareket
edebildiin i grem ed iler; bu k art yollar birbirinin d ev am olm ayp
kltrel boluklar tarafndan birbirinden ayrlm aktadr ve bu boluklar
zerinde de her iki ynde K ierkegaard tr sraylar yaplm as gerekir:
Gereklik vurgusunu atfedebileceim birok farkl, sonsuz anlam alan
olduu kadar saysz trden farkl ok deneyimi de bulunm akta. Bunla
ra baz rnekler verelim: dler dnyasna sray biiminde, uykuya
dalm ann oku; sahne oyunlar dnyasna gei biiminde, tiyatroda
perde kalktnda geirdiimiz isel dnm ; resimsel dnyaya gei
biiminde, bir tablonun nnde grsel alanmz ereve iinde yer alanla
kstlanmaya braktmzda tutumumuzdaki radikal deiiklik; bir fkra
dinlediimizde, ksa bir sreliine de olsa fkrann kurm aca dnyasn
bir gereklik olarak kabullenmeye hazr olduumuzda ve bu gereklik
karsnda gnlk yaammz geirdiimiz dnya sam alk karakterini
edindiinde bir kahkahayla ifade edilen kararszlk ykl rahatlama; oyun
dnyasna gei biiminde, bir ocuun oyuncana sarlmas ve benzerleri.
Fakat, tm eitlilikleriyle dinsel deneyimler de -rnein, dinsel alana
sray biiminde, Kierkegaardn anlk deneyim i- bu tr bir okun
rnekleridir, tpk bilim adamnn bu dnyada olup bitenlere her trl
istekli katlmn yerine tarafsz [analitik] bir tutum yerletirme karan gibi.52
S a f din ile uygulanan din arasnda, szm ona gerekten gerek
ile karlam a ve bu karlam ann ortaya kar grnd eyin yla
sradan deneyim in gzlem lenm esi arasnda yer alan nicel farkn ayrdna
varlm as ve bu farkn incelenm esi, bu nedenle, bizleri, bir Bororo ben
bir p ap a an m dediinde ya d a bir H ristiyan ben bir g n ah k rm
dediin de ne denilm ek isten d iin i an lam aya yn len d irecek ve bunu
d a sradan dnyann tu h af fikirlerin oluturduu bir bulutun ardndan
gzden kaybolduu bir ilkel gizemcilik kuram ndan ya d a dinin yararl
kurm acalar derlem esine dnt bir ilkel pragm atizm den d ah a iyi baa
racaktr. Percyden aldm p ap aan rnei yerinde bir rnektir.53 nk,

52) Schutz, The Problem of Social Reality, s. 231.


53) W. Percy, The Symbolic Structure of Interpersonal Process, Psychiatry 24
(1961): 39-52.

Percynin belirttiine gre, burada hi de tatm in edici olm ayan nokta,


B ororonun kendisinin gerekten de bir papaan olduunu dndn
(nk b ak a p ap aan larla elem eye kalkm az), bu ifadesinin yanl
ya d a sam a olduunu (nk, belli ki, Bororo ben bir p ap aan m n
onaylanabilm esi ya d a yalanlanabilm esine benzer biim de onaylanabilir
ya da yalanlanabilir bir trden snf yelii tartm as getirm em ektedir)
sylem ek ya d a bunun bilim sel ad an yanl am a m itsel ad an doru
olduunu sylem ektir (nk bu d a bizi pragm atik kurm aca grne
gtrr; bu gr de, gerei sunm a aam asnda, bu gerein kabulleniini m itten esirgem edii iin kendi iinde elim ektedir). D ah a tutarl
bir bak altnda, bu tm cenin, dinsel perspektifi oluturan anlam n
sonsuz alan balam nda ve saduyusal perspektifi oluturan ayn alan
balam nda fark bir an lam a sahip olarak grlm esi gerekli olacaktr.
D insel perspektifte, Bororom uz g erek ten bir p ap aan d r ve uygun
ritel balam olm as durum unda d a dier pap aan larl a -srad an aalar
arasnda cism en u u an sradan p ap aan lar deil, kendisi gibi metafiziksel o la n la rla - eleebilir . Sad u yu sal perspektifte, bence, yelerinin
p ap aan totem olarak algladklar bir klan a ait olm as anlam nda, bir
p apaandr; bu yelikten, dinsel perspektifin ortaya koyduu biimiyle
gerekliin tem el doas balam nda, belirli ah laksal ve pratik sonular
kaynaklanr. K endisinin bir p ap aan olduunu syleyen bir adam , eer
bunu norm al bir sohbette sylyorsa, m it ve ritelin sergiledikleri gibi,
kendisinin papaan larla bir olduunu ve bu dinsel gerein baz nem li
toplum sal anlam lar olduunu sylem ektedir biz p ap aan lar bir arada
durmalyz, birbirimizle evlenm em eliyiz, sradan p apaanlar yememeliyiz
gibi; nk bunun aksini yapm ak tm evrenin zne kar hareket etm ek
olur. Dini, en azndan sk sk, toplum sal ad an bylesine gl yapan
da yakn eylem lerin bu biim de nihai balam lara yerletirilm esidir. Bu
yerletirm e, ou zam an radikal dzeyde, saduyuya sunulan m anzarann
tm n deitirir - bu manzaray dilsel kullanm tarafndan sunulan ruhsal
durum ve gdlenim lerin kendileri tam am en pratik (ilerin gerekte
olduklar durum dnldnde benim senebilecek en m antkl kip ve
gdlenim ler olarak) grnecek biim de deitirir.
D insel kavraylarn tanm lad anlam erevesine gerek anlam da
sram ak ii (bu im ge belki de gerekler asn dan fazla atletiktir kaym a d ah a uygun olabilir) tam am landktan sonra -a rtk ritel de sona
erdiine ve saduyu dnyasna geri dnldne g re - bir insan -e e r ki,
bazen olduu gibi, deneyim i kavram akta h ata yap m azsa- deiir. V e o d e

iirken saduyu dnyas d a deiir, nk artk yalnzca onu tam am layan


ve dzelten d ah a geni bir gerekliin ksm i biim i halinde grlm ektedir.
Fakat, bu dzeltm e ve tam am lam a, baz karlatrm al d in ren ci
lerinin alglayacaklar biim de, balam asn dan her yerde ayn deildir.
D inin sradan yaam a katt eilimin doas, sz konusu dine ve in an an
kiinin kabullendii kozmik dzenin zel kavraylar tarafndan in an an
kiide m eydana getirilen belirli niteliklere gre farkllk sergiler. Byk
dinler dzeyinde, organik ayrt edici nitelik genellikle fanatiklik d ere
cesin de kabul edilir ve kimi zam an d a srarla vurgulanr. A m a, en basit
folklorik ve kabilesel dzeylerinde bile - b u dzeyde dinsel geleneklerin
bireysellii ou zam an canlclk, anim atizm , totemizm , am anizm ,
atay a tap n m a ve din etnograflarnn verilerini canszlatrm ak iin
kullandklar dier btn yavan kategoriler gibi kuru yaplara indirgen
mitireitli insan gruplarnn deneyim geirdiklerine inandklar eyden
tr davranlarnn kiisel karakteri aktr. S ak in bir Jav al sululuk
duygusuyla ykl M an u sta artk kendisini rah at hissetm eyecektir; tpk
eylem yanls bir Crow yerlisinin sakin Ja v a d aki durum u gibi. V e d n
yadaki btn cad lara ve ritel palyaolarna karn, R an gd a ve Barong,
korku ve neenin genelletirilm i deil, tam am en tekil betim lem eleridir.
nsanlarn inandklar ey insanlarn ne olduklar kadar eitlidir - tersine
evrildiinde de ayn etkiye sahip bir nerm e bu.
D inin deerinin ahlaksal ya d a ilevsel alard an deerlendirilm e
sini olanaksz klan ey, dinsel dizgelerin toplum sal dizgeler (ve kiilik
dizgeleri) zerindeki etkisinin bu zelliidir. A z nce A ztek kkenli bir
kurban treninden kagelm i bir adam nitelendirecek trden bir ruh
sal durum ve gdlenim ler ile K ach in a m askesini az n ce karm bir
adam nitelendirenler birbirinden old uka farkldr. A yn toplum iinde
bile, kiinin bir keh an et alksndan ve herkesin katld bir lenden
yaam n tem el yaps h akknda rendii eyler toplum sal ve psikolojik
ileyi zerinde old uka ters etkiler brakacaktr. D in k on usunda bilimsel
bir eyler yazm ann tem el yntem bilim sel sorun larndan biri, ky ateisti
ve ky vaizi tim sallerini ve bunlarn d ah a kltrl edeerlerini ayn
an d a bir k en ara brakm ak ve bylece belirli dinsel inanlarn psikolojik
anlam larnn n et ve tarafsz bir k altnda ortaya kabilm esini salam ak
tr. V e bu gerekletirildiinde, dinin iyi m i yoksa k t m , ilevsel
m i yoksa ilevsiz mi, egoyu glendirici m i yoksa endie retici mi
olduu trnden sorular, olm alar gerektii gibi, tpk karabasan lardak i
can avarlar m isali yok olurlar ve kii belirli durum larda belirli deerlendir

m eler ve tam larla ba b aa kalr. Elbette, u ya d a bu dinsel savn doru


m u olduuna, u ya d a bu dinsel deneyim in gerek m i olduuna, ya da
gerek dinsel savlar ile gerek dinsel deneyim lerin gerekten de olanakl
olup olm adklarna ilikin hi de nem siz saylm ayacak sorular kalr. Fakat
bilim sel perspektifin kendi kendisine getirdii snrllklar dahilinde, bu
tr sorular, yantlanm ak bir yana, sorulam azlar bile.

III
Bir antropolog asndan, dinin nem i, on un bir birey ya d a bir grup iin
dnya, ben ve bunlar arasndaki ilikiye ynelik genel am a ayr kavray
larn -d in in ait m o d e li- ve kkl, bir o kadar ayr zihinsel niteliklerin
kavraylarnn -d in in iin m o d eli- kayna olarak hizmet grm e k ap a
sitesinde yatar. Bu kltrel ilevlerden de onun toplum sal ve psikolojik
ilevleri kaynaklanr.
D insel kavram lar zellikle m etafiziksel balam larnn tesine g ee
rek bir genel gr erevesi salarlar; bu ereve yoluyla ok geni bir
deneyim yelpazesine -en telek t el, duygusal, a h la k sa l- anlam l bir biim
kazandrlabilir. H ristiyan, N azi hareketini D artyetiim i balam nda
grr; bu balam , n edensel anlam da, bu h areketi aklam asa d a onu
ahlaksal, bilisel, h atta duygusal bir an lam a yerletirir. Bir A zan de bir
sam anln bir dostun un ya d a akrabasn n stne yklm asn som ut ve
olduka zel saylabilecek bir cadlk kavram balam nda grr ve bylece
hem felsefi ikilem lerden hem de belirlenmezciliin psikolojik geriliminden
kanm olur. Bir Jav al b ak a kltrlerden alp yeniden iledii rasa
(his-duyu-duygu-anlam ) kavram nda koreografik, tat alm a duygusuna
ilikin, duygusal ve politik grngleri yeni bir k altnda grm enin
bir yolunu bulur. Kozm ik dzenin bir zeti, bir dinsel inanlar seti, ayn
zam anda d a toplum sal ilikilerin ve psikolojik olaylarn sradan dnyas
iin bir aklam adr. O n lar kavranabilir klar.
F akat, bir ak lam ad an d a te, bu tr in anlar ayn zam an da bir
ablondur. Y alnzca toplum sal ve psikolojik sreleri kozm ik terimlerle
yorum lam akla kalm azlar -z a te n bu byle olsayd dinsel deil psikolojik
in an lar o lu rla rd - ayn zam an da bun lar ekillendirirler. lk g n ah
doktrininde ayn zam an da yaam a ynelik bir tutum nerisi, yinelenen
bir ruhsal durum ve kalc bir gdlenim ler seti gizlidir. A zan de cadlk
k av ray larn d an y aln zca gr n r ilin ek lerin ilin ek olm ad k larn

anlam ay deil, ayn zam anda bu sahte ilineklere onlara neden olan u n
su rd an tr nefretle tepki verm eyi ve o kiiye kar da uygun kararllkla
yaklam ay renir. Rasa, bir gerek, gzellik ve iyilik kavram olm asnn
yan sra, ayn zam an da tercih edilen bir yaam biim i, bir tr duygudan
yoksun tarafszlk, bir arbal ilgisizlik eitlilii, sarslm az bir skunettir.
Bir dinsel ynelim in rettii ruhsal durum ve gdlenim ler bir halkn
laik yaam nn kat nitelikleri stne trem i, soluk bir k tutm aktadr.
u halde, dinin toplum sal ve psikolojik rolnn izini srm ek, aslnda,
belirli ritel eylem ler ile belirli laik toplum sal balar arasnda bantlar
bulm a sorunu deildir - her ne k ad ar bu bantlar elbette var olsalar da
ve zellikle h aklarnda syleyebilecek yeni bir eyler tasarlayabildiim iz
srece devam l aratrlmay hak etseler de. D ahas, bu, insann gerekten
gerek kon usun daki kavram larnn - n e kadar kesin olsalar d a - ve bu
kavram larn in sanlarda m eydana getirdii niteliklerin aklc olana, pratik
olana, insanca olana ve ahlaksal olana ilikin duyularn nasl renklendirdi
ini anlam a konusudur. Bunu ne lde yaparlar (nk birok toplum da
dinin etkileri old uka snrlanm grnrken bazlarnda d a tam am en
yaygn grnm ektedir), ne derinlikte yaparlar (nk baz insanlar ve
insan gruplar laik dnya karsnda dinlerine hafife brnrken bakalar
d a in anlarn - n e kadar nem siz grnrse g r n s n - her bir durum a
uygular grnrler) ve ne kadar etkili yaparlar (nk dinin nerdikleri
ile insanlarn gerekte yaptklar arasndaki boluun genilii kltrler
arasn d a byk deikenlik gsterir) - btn bunlar karlatrm al din
toplum bilim i ve psikolojisinde nem li konulardr. D insel dizgelerin k en
dilerinin gelim e derecesi bile byk lde eitlilik gsterm ektedir ve
bu d a yalnzca tek bir evrim sel tem ele dayanm am aktadr. Bir toplum da
nihai gerekliin sim gesel form lletirilm esinin ayrm tlandrlm a dzeyi
olaan st karm aklk ve dizgesel boum lanm a derecelerine ulaabilir;
toplum sal ad an d ah a az gelim i olm asa da, bir b aka toplum da, bu tr
d en form lletirm eler gerek an lam d a ilkel kalabilir: p ara blk inan
artklarnn ve tek tek imgelerin, kutsal reflekslerin ve tinsel resimyazlann
yalnzca dzensiz bir yn biim inde. B u rada rnek olarak A vu straly a
lIlar ile Bushm anlar, T o rad jalar ile A loreseleri, H opiler ile A pacheleri,
H in d u larla Rom allar, h atta talyan larla Polonyallar dnm ek bile
dinsel konular ifade derecesinin benzer karm aklklara sahip toplum lar
arasn d a bile bir sabit olm adn grm ek iin yeterlidir.
B u nedenle, dinin antropolojik ynden incelenm esi iki aam al bir
ilem dir: birincisi, dinin zn oluturan sim gelerde yer alan anlam larn

dizgesinin analizi ve kincisi de bu dizgelerin toplum sal-yapsal ve p sik o


lojik srelerle ilikilendirilm esi. Benim din alannda srdrlm on ca
ad a antropolojik alm a karsnda duyduum m em nuniyetsizlik, bu
alm alarn ikinci aam ayla ilgilenm elerinden deil, birinci aam ay yok
saym alarndan ve bylece de aklanm as en ok gereken eyi olduu gibi
kabul etm elerinden kayn aklanm akta. A tay a tapnm ann politik ardll
dzenlem edeki roln, kurban lenlerinin akrabalk ykm llklerini
tan m lam adaki roln, keh an etin toplum sal denetim i glendirm edeki
roln, ruha tapnm ann tarm sal uygulam alar yeniden program lam adaki
roln ya d a dine kabul etm e alklarnn kiiliin olgunlam asn yn
lendirm edeki roln tartm ak asla nem siz bir giriim deildir ve ben de
bunlarn terk edilm esini, yerlerine egzotik in anlarn sim gesel analizinin
rahatlkla iine katlabilecei trden yavan bir kabalizm getirilm esini
neriyor deilim . F akat, bu konulara, ataya tapnm ann, hayvan kurban
etm enin, ruha tapnm ann, keh an etin ya d a dine giri alklarnn dinsel
kalplar olarak neler olduklarna ilikin en genel ve saduyuya ynelik
grle yaklam ak d a bence pek gelecek v aat etm em ekte. N e zam an ki
sim gesel eylem in kltrllk asn dan bugn toplum sal ve psikolojik
eylem iin sahip olduum uzla kyaslanabilir bir kuram sal analizine sahip
oluruz, ite o zam an toplum sal ve psikolojik eylemin, iinde dinin (ya da
san atn, bilim in, ideolojinin) belirleyici bir rol oynad ynleriyle etkili
bir biim de baa kabiliriz.

Ethos, Dnya Gr,


Kutsal Simgenin Analizi

I
D in asla yalnzca m etafizik deildir. B tn halklar asndan, tapnm ann
biim leri, aralar ve nesneleri derin bir ah laksal ciddiyet h avas iinde
etrafa yaylr. K u tsal olan, iinde znl bir ykm llk duygusunu b a
rndrr: sad ak ati yalnzca yreklendirm ekle kalm az, onu talep eder; e n
telektel onay yalnzca kazandrm akla kalm az, duygusal ball zorunlu
klar. ster m ana, ister Brahm a, ister K u tsal T eslis olarak form lletirilsin,
dnyevi tesi olduu gerekesiyle bir kenara ayrlann, in san davrannn
ynlendirilm esinde d ah a geni anlam lar olduunun dnlm esi k a
nlmazdr. A sla yalnzca m etafizikten olum ayan din, asla yalnzca trel
de deildir. A h lak sal diriliinin kaynann, gerekliin tem el doasn
ifade etm ekte kulland sad ak atte yatt dnlr. Byk bir zorlayc
g tayan olm alnn gereki nitelik tayan olurd an kaynakland
hissedilir; bu yolla, din, in san eylem inin en zgl gereksinim lerini insan
varlnn en genel balam laryla ilikilendirir.
Y akn zam anl antropolojik tartm alarda, herhangi bir kltrn ah
laksal (ve estetik) ynleri -deerlendirm eye ynelik u n su rlar- eth o s
terimiyle bir arad a zetlenirken bilisel, varolusal ynler iin de dnya
gr terim i uygun grlm tr. Bir h alkn ethosu, yaam larnn tonu,

karakteri ve nitelii, bu yaam n ah laksal ve estetik biem i ve ruhsal d u


rum udur; ethos, insanlarn kendilerine ve yaam n yanstt dnyalarna
yaklam lardr. nsanlarn dnya gr, vakalarn yaln gereklikleriyle
gzlerine nasl grnd, doa, ben ve toplum a ynelik kavram larnn
gzlerine n asl grn d dr. n san larn dzene ilikin en kapsam l
trden grlerini ierir. D insel inan ve ritel birbirleriyle karlar ve
birbirlerini karlkl olarak onaylar; ethos, dnya grn n betim ledii
vakalarn gerek halinin sezinlettii bir yaam biim ini tem sil ediyor oldu
unun gsterilm esi yoluyla entelektel ad an aklc hale getirilir. Dnya
gr de vakalarn gerek gidiine ilikin bir im ge biim inde -b u tr bir
yaam biim i de bunun otan tik bir ifad esid ir- sunulm ak yoluyla duygusal
ad an kabul edilebilir hale getirilir. Bir halkn benim sedii deerler ile
kendisini iinde bulduu genel varolu dzeni arasndaki anlam l ilikinin
sergilenm esi, bu deerler ya d a bu dzen nasl alglanrsa alglansn, btn
dinlerde gerekli bir unsurdur. Bir din, b ak a ne olursa olsun, ksm en, her
bir bireyin kendi yaam n yorum lam ak ve kendi hareketlerini dzenle
m ek iin kulland genel anlam lar serm ayesini korum a abasdr (bariz
ve bilinli bir biim de tasarlanm bir ab a trnden ziyade, kesin ve
d orudan hissedilen bir aba).
F ak at, an lam lar yalnzca sim geler iinde d epo lan abilir : bir h a, bir
yarm ay ya d a ku tyl bir ylan. R iteller iin d e dram atize edilen ya
d a m itlerde ilikilendirilen bu din sel sim geler, bazen, ilikili olduklar
kiiler asn dan , dnya h akk n d a bilinenleri, bu dnyann salad
duygusal yaam n niteliin i ve zerinde olduum uz srece bu d n yad a
nasl yaan aca n zetler. Bylece, k u tsal sim geler, bir varlkbilim ve
evrenbilim i bir estetik ve ahlakllk ile ilikilendirir: kendilerine zg
k u d retleri, en tem el dzeyde g erek d eer ile zd eletirm e, b ak a
d u ru m lard a yalnzca gerek o lan eylere kapsam l bir dzgsel anlam
kazan d rm a y eten ek lerin d e yatar. B u t rd en sentezleyici sim gelerin
says her kltrde snrldr ve k u ram sal ad an bir h alkn h erh an gi bir
m etafiziksel gn d erged en bam sz, tam am en o to n om bir deer sistem i,
varlkbilim siz bir etik oluturab ilecein i d n ebilsek de, asln d a, byle
bir halk d a bulabilm i deiliz. D n ya gr ile eth o su bir dzeyde
sentezlem e eilim i, m an tk sal a d an gerekli o lm asa bile, en azndan
grgl a d an zorlaycdr; felsefi ad an gerekelendirilm i o lm asa bile,
en azndan p ragm atik a d an evrenseldir.
V arolu sal ile dzgsel arasndaki bu blnm eye bir rnek olarak,
Paul R ad in in ihm al edilm i klasik eseri Primitive M an as a Philosopher

iinde bulduum , Jam es W altern O g lala (Siou x yerlisi) kabilesindeki


bilgi k ayn aklarndan birinin sylediklerine ilikin bir alnty verebilirim:
O glalalar dairenin kutsal olduuna inanrlar, nk byk ruh dnyada
ta dnda her eyin yuvarlak olm asna neden oldu. T a, yok ediin
tamamlaycsdr. Gne ve gkyz, dnya ve ay, tpk bir kalkan gibi
yuvarlaktr - geri gkyz bir anak gibi derinlie de sahiptir. Soluk alan
her ey bir bitkinin sap gibi yuvarlaktr. Byk ruh her eyin yuvarlak ol
masna neden olduuna gre, insan daireyi kutsal kabul etmek zorundadr,
nk daire doada ta dnda her eyin simgesidir. Daire ayn zamanda
dnyann snrn oluturan emberin simgesidir ve bu nedenle de orada
yolculuk eden drt rzgrn simgesidir. Gn, gece ve ay gkyznde bir
daire dngsnde gider. Bu nedenle, daire, bu zaman ayrmlarnn simgesi
ve dolaysyla da btn zamann simgesidir.
Bu nedenlerden tr, Oglalalar, tipilerini1 ve kamp yaplanmalarn
daire biiminde oluturur ve btn trenlerde daire olup otururlar. Daire
ayn zamanda cipi ile barnan simgesidir. Eer bir kii ssleme iin bir
daire yaparsa ve bu daire herhangi bir biimde blmlenmemise, bunun
dnya ve zamann simgesi olarak anlalmas gerekir.2
B u rad a iyi ile kt arasn d ak i ilikinin ve bu ik isinin gerekliin
d o as iin d ek i yerinin in ce bir form lletirm esi b u lu n m ak ta. D aire
ve yu varlak biim , gne ve ta, b arn ak ve sav a, estetik, ah lak sal ve
varlk bilim sel an lam a sahip ayr snflarn kilileri biim inde ayrm lanr.
B u ifad en in ak lan m as atipiktir: ou O g lala asn d an ister d o ad a
bulunm u, ister bir buffalo derisine boyanm , ister bir gn e d an sn da
canlandrlm olsun, daire yalnzca olduu gibi kabul edilm i aydnlatc
bir sim gedir: an lam igd sel olarak sezilse de bilinli olarak yorum
lanm az. A m a, analiz edilsin ya d a edilm esin, bu sim genin ku dreti on un
kapsaycln da, yaam dzenleyiindeki verim liliinde yatm ak tadr.
T e k rar tekrar, ah lak sal bir an lam a sahip d oal bir biim o lan ku tsal
d aire d n cesi, O g lalalarn iinde yaad dnyaya uygulandnda
yeni an lam lar retir; srekli olarak, on larn y aam larn da b a k a trl,
tam am en farkl ve tam am en farkl o ld u klarn d a d a kavran lam az gr
n ecek unsurlar birletirir.
1) adr, (.n.)
2) P. Radin, Primitive Man as a Philosopher (New York, 1957), s. 227.

nsan bed en i ile bitki sapnn, ay ile kalkann, tipi ile kam p dzeninin
ortak yuvarlakl bu in sanlara m phem dzeyde dnlm am a youn
biim de hissedilen bir anlam salar. V e bu anlam l ortak unsur da, bir kez
soyutlatrld m, artk ritel am alar iin kullanlabilecektir - rnein, bir
bar treninde toplum sal dayanm ann sim gesi olan piponun bilinli bir
biim de kusursuz bir daire iinde elden ele dolatrlm asnda, bu biim in
kusursuzluunun ruhlarn iyi ynn ortaya karm asnda grld gibi,
ya da, ah lak sal deneyim in tu h af atk ve anom alilerini m itolojik adan
anlam landrm ak iin, kiinin yuvarlak bir tasta iyinin ktye salad
stnl grm esinde olduu gibi.

II
Bir dilsel sistem i oluturan ey, bir tr dzenli btn biim inde rlm
kutsal sim geler km esidir. D ine bal olanlar asndan, bu tr bir dinsel
sistem gerek bilgiye araclk eder - yani, zorunluluk gerei, yaam n
yaanm as iin gerekli koullara ait bilgiye. zellikle de bu sim gelerin,
dnyann pek ok kltrnde olduu gibi, tarihsel ya da felsefi adan
eletirilm edikleri durum larda, sim gelerin form lletirdii ahlaksal-estetik
dzgleri gz ard eden, uyumsuz bir yaam biim i izleyen bireyler, kt
birileri olarak nitelendirilm eseler de, aptal, duyarsz, eitimsiz ya da, en u
boverm ilik durum unda, deli olarak grlrler. A la n alm am gerekletirdiim Ja v a da, k k ocuklar, ahm aklar, grgszler, akl h astalar
ve rezil den ecek derecede ahlakd d avran an lar iin henz Jav al deil
denir; henz Jav al olm am ak da henz in san olm am aktr. T rel olm ayan
davran alk d olarak nitelendirilirken d ah a ciddi sular (ensest,
byclk, cinayet) varsaym sal bir akl yanlm as biim inde aklanr;
dah a az ciddi olanlarda sank dzen nedir bilmiyor yorum uyla karlanr,
din ve bilim iin kullanlan szck ayndr. Bu yolla, ahlakllk basit
gerekilik, pratik erdem havas tar; din de bu trden davrann saduyu
olaca bir dnyay resm ederek uygun davran destekler.
Bu tr davran saduyudur, nk ethos ile dnya gr arasnda,
onaylanm yaam biim i ile varsaylan gereklik yaps arasnda bunlarn
birbirlerini tam am ladklar ve birbirlerine anlam kazandrdklar basit ve
tem el bir uyum olduu dnlr. rnein, Ja v a da, bu gr insann sk
sk kullanldn iittii tjotjog kavram ile zetlenir. T pk bir anahtarn
kilide uym as gibi, istenen sonucu verecek ilacn h astala deva olm as

gibi, erkein evlendii k ad n a denk dm esi gibi (yoksa boanrlar) tjotjog


kavram nn d a uyumlu olm as beklenir. Eer sizin grnz benim ki ile
uyum luysa ikimiz iin kullanlan eylem szc tjotjog olm aktadr; eer
adm n tad anlam benim kiiliime uym aktaysa (ve eer b an a iyi ans
getirirse), tjotjog olduu sylenir. Lezzetli yiyecek, doru kuram lar, iyi
davran, rah at bir evre, sevindirici son ularn hepsi tjotjog olm aktadr.
En geni ve en soyut anlam yla, iki birim arasn d a tjotjog olm as iin, rasttam alarnn her birine kendi balarnayken sahip olam adklar bir nem
ve bir deeri atfedecek tutarl bir yapy oluturm as gerekir. B u rada im a
edilen kon trpuan tem elli evren grnde nem li olan, ayr unsurlarn
birbirleriyle olan doal ilikileri, bir n o ta oluturup uyum suzluktan kanm ak iin nasl dzenlenm eleri gerektiidir. V e, nasl ki uyum durum unda
so n u ta doru ilikiler de sabit, kesin ve bilinir trdense, din de, uyum
gibi, son uta bir tr pratik bilimdir - tpk sesin iinden mziin retilm esi
gibi gerein iinden deeri retir. zel anlam da, tjotjog Javallara zg bir
fikirdir, am a insan eylemleri kozmik koullara gre ayarlandnda yaam n
gerek anlam na kavutuu anlay yaygn bir anlaytr.
Y aam biim i ile kutsal sim gelerin form lletirdii tem el gereklik
arasndaki bu tr bir kon trpuan kltrden kltre deikenlik gsterir.
N av ah o lara gre, skunet dolu tem kinlilii, srekli bir kalcl ve ar
bal tedbirlilii dllendirici bir etik inanlmaz dzeyde kudretli, m ekanik
dzeyde dzenli ve de ok tehlikeli bir dnya im gesini tam am lam aktadr.
Franszlara gre, m antksal bir legalizm, gerekliin ussal yap tad,
ilk prensiplerin net, kesin ve deim ez trden olup bu nedenle yalnzca
som u t durum larda alglanm alarnn, ezberlenm elerinin ve karsam al
bir biim de uygulanm alarnn gerektii anlayna bir yanttr. H indulara
gre, gelecekteki bir yeniden hayata gelite kiinin toplum sal ve ruhsal
statsnn kiinin u andaki eylemlerinin ve doasnm bir sonucu olaca,
aknsal bir ahlaksal belirlenim cilik k ast sistem ine bal ritel tabanl
bir grev-tre ba tarafndan tam am lanr. K en di ban a ele alndnda
dzgsel ya d a m etafiziksel yan keyfidir; am a bir arada ele alndklarnda
zel trden bir kanlm azlk tayacak bir getalt olutururlar; N a v ah o
dnyasnda bir Fransz tresi ya d a Fransz dnyasnda bir H int tresi
yalnzca h ayalci grn ecektir, nk kendi balam n da sahip olduu
doallk havasyla basit gereklikten yoksun olacaktr. Y aam n gerekleri
sz konusu olduunda, bu tr bir trenin otoritesinin tem el kayna da
bu gereklik h avas, yaanm as gereken gerek yolu betim lem e havasdr.
B t n ku tsal sim gelerin ileri srdkleri ey, insan iin iyi olann gereki

bir biim de yaanm as gerektiidir; birbirlerinden farkl olduklar konu


ise yaplandrdklar gereklik grnde yatm aktadr.
A n cak , kutsal sim geler yalnzca pozitif deerleri deil, negatif deerleri
de dram atize eder. Y alnzca iyinin varlna deil, ktn n varlna ve
bunlar arasndaki atm aya d a iaret eder. K tlk sorunu den en ey,
dnya gr terimleriyle, ykc glerin gerek doasn ben iinde ve
dnda form lletirm e, cinayeti, rn alnam am asn , hastal, d ep
rem leri, yoksulluu ve basky bunlarda bir tr anlam grr hale gelecek
biim de yorum lam a konusudur. K t olan tem el ad an gerekd ilan
etm ek - H in t dinlerinde ve H ristiyanln baz versiyonlarnda olduu
g ib i- sorun un pek de srad saylm ayacak zm lerinden biridir; dah a
sk olarak da, ktlk gerei kabul edilip pozitif anlam da nitelendirilir ve
buna ynelik bir tutum -teslim iyet, ak tif m uhalefet, hazc ka, kendini
sulam a ve pim anlk ya d a m erham et iin m tevaz bir y ak ar- d oa
sndan tr aklc ve uygun olarak buyrulur. B t n doal felaketlerin
(lm , hastalk, rn alnam am as) bir in sann bir dierine duyduu
nefret nedeniyle cadla bavurm asnn m ekanik son ucu olarak grl
d A frikal A zan deler arasnda, ktle ynelik tutum , dolaysz ve
pratik bir tutum dur: cad n n kefedilm esi iin gvenilir biim de yerleik
bir hal alm keh an et ve kiinin saldrsn terk etm eye zorlanm as iin
kantlanm toplum sal bask yntem lerinin kullanlm as, bunun baarsz
olm as d urum unda d a kiinin ldrlm esi iin etkili intikam bysnn
uygulanm as. M elanezyal M anuslar arasnda, hastalk, lm ya d a parasal
baarszln hane ruhunun ahlaksal duyarlln rahatsz eden gizli bir
srrn (zina, hrszlk, yalan sylem e) son ucu olduu anlay, ktlkle
aklc bir biim de b aa km ann yolu olarak, halk iinde itirafta bu lu n
m a ve pim anln vurgulanm asyla desteklenir. Jav allara gre, ktlk
denetlenm em i tutkud an kaynaklanr; ktle tarafszlk ve zdenetim
yoluyla direnilir. Bylece, bir h alkn dllendirdii eyler ile korktuu ve
nefret ettii eyler o halkn dnya grnde betim lenir, dininde sim
geletirilir ve so n u ta d a yaam nn tm niteliinde ifade edilir. H alkn
ethosu hem kabullendii asalet tr asn dan hem de lanetledii basitlik
tr asn dan ayrdr; bu, ethosun ayplar, erdem leri olarak stilize edilir.
u halde, bir dinin toplum sal deerleri desteklem e gc, o dinin sim
gelerinin bu deerlerin ve bu deerlerin gereklem esine m u h alif eden
glerin tem el bileenler olduklar bir dnyay form lletirm e yeten e
inde yatm aktadr. D inin gc, in sann hayal gcnn, M ax W eberden
bir alnt yaparsak, olaylarn yalnzca gereklem eyip ayn zam an da bir

an lam a sahip olduklar ve bu an lam d an tr gerekletikleri bir ger


eklik im gesini yaplandrm a gcn tem sil eder. D eerler iin bu tr bir
m etafiziksel tem ele duyulan gereksinim younluk asn dan kltrden
kltre ve bireyden bireye byk farkllk gsterm ektedir; fakat, kiinin
kendi stenim i iin bir tr gereksi tem el arzulam a eilim i kesinlikle
evrensel grnm ektedir. Y aln grenekilik h erhangi bir kltrde pek az
in san tatm in edecektir. R ol eitli zam anlarda ve eitli bireyler asn
d an ne k adar farkllk gsterirse gstersin, din, ethos ile dnya grn
kaynatrarak, bir toplum sal deerler setine belki de zorlayc olabilm eleri
iin en ok gereken eyi verir: bir nesnellik grnm . K u tsal ritellerde
ve m itlerde, deerler, znel insan tercihleri olarak yanstlm ayp belirli
bir yapya sahip bir dnyada yaam a iin gerekli koullar olarak em poze
edilirler.

III
Bir halk tarafndan ku tsal kabul edilen sim geler (ya d a sim ge kom pleks
leri) byk eitlilik gsterir. A vustralyalIlar arasnda olduu gibi ayrntl
toplum a kabul etm e alklar; M aoriler arasnda olduu gibi karm ak
felsefi ykler; Eskim olar arasnda olduu gibi dram a tr sam an g ste
rileri; A ztekler arasnda olduu gibi zalimce in san kurban etm e alklar;
N av ah o lar arasnda olduu gibi sert ted avi trenleri; eitli Polinezya
gruplarnda olduu gibi byk kom nal lenler b tn bu kalplar ve
ok d ah a fazlas u ya da bu halk asn dan o halkn yaam hakknda
bildiklerini en gl biim de zetlem ektedir. N o rm al koullarda tek bir
kom pleks de yoktur: Malinovvskinin nl T robriandllar bahecilik ve
ticaret ritelleriyle eit dzeyde ilgilenir grnrler. Jav allarn ki gibi
karm ak bir uygarlkta -b u uygarlkta H indu, slam ve paganlk kkenli
etkiler ok g l d r- eitli sim ge kom plekslerinden herhangi biri ethos
ile dnya grnn btnlem esinin ynlerinden birinin iareti olarak
seilebilir. F ak at Ja v a deerleri ile Ja v a m etafizii arasndaki ilikiye belki
de en n et ve en dolaysz kavray kazandran ey de ayn zam an da dinsel
bir alk olan, kkleri en derinlere uzanan ve ok gelim i san at biim
lerinden birinin ksa bir analizi olabilir: glge-kukla oyunu ya d a vajang.
G lge oyununa bu adn verilm esinin nedeni, deriden kesilip altn
rengine, krmzya, m aviye ve siyaha boyanm dz kuklalarn beyaz bir
perde zerinde geni glgeler biim inde oynatlm asdr. K uklac, yani

dalang, perdenin n nde, bir rtnn stnde oturur, arkasnda gamelan3 algclar yer alr, kafasnn yukarsndan d a bir ya lam bas sarkar.
n nde yatay durum da bir muz aac dal uzanm aktadr; bu dala, her
biri kaplum baa baasndan yaplm tutm alarndan kuklalar asldr. T ek
bir gsteri btn gece srer. O yun ilerledike, dalang, kendisine gereken
karakterleri aa daln d an alp ii bitince eski yerine yerletirir; k arak
terleri ellerinden birine alp kafa hizasnn yukarsnda kaldrarak k ile
perde arasnda tutar. Perdenin dalang tarafnda -gelen eksel olarak burada
yalnzca erkeklerin oturm asn a izin verilir- in san kuklalarn kendilerini,
glgelerinin arkalarndaki perdede yansm asn grebilir; perdenin br
yan ndan -b u ra d a kadnlarla ocuklar o tu ru r- in san yalnzca kuklalarn
glgelerini grebilir.
D ram atize edilen ykler ou zam an H in t epii M ah ab aratadan
alnp bir p ara uyarlanm ve Ja v a ortam n a yerletirilm i blm lerdir.
(Bazen R am ayanad an ykler de dram atize edilir am a bunlar o kadar
popler deildir.) Bu dng iinde tem el karakter grubu yer alr. Birinci
olarak, Siv a ile onun kars D urga liderliinde tanrlar ve tanralar vardr.
Y unan epiklerinde olduu gibi, tanrlar tektip biim de erdem li o lm ak tan
ok uzaktr, in sanlara zg kusurlara ve tutkulara sahiptir ve bu dnya
ileriyle de zellikle ilgilenir grnm ektedir. kinci olarak, krallar ve asiller
yer alr; bunlar, kuram sal olarak, gnm z Javallarnn atalardr. Bu
asillerin iki nem li grubu Pendaw alar ve Koraw alardr. Pendavvalar nl,
kah ram an be kardetir: Y udistira, Bim a, A rju n a ve ikizler N a k u la ile
Sadew a. Bunlara sklkla genel bir danm an ve koruyucu olarak Visnunun
yeniden hayata dn olan K risna elik eder. Yz kiiden olu an Korawalar, Pendaw alann kuzenleridir. Pendaw alardan N gastin a Kralln gasp
etm ilerdir, bu tartm al lke zerinden srdrlen m cadele uatangn
tem el tem asn oluturur: Bhagavadgitada anlatld biim iyle, ak rab a
lar arasnda byk B rataju d a S a v a y la son ulan an bir m cadele srer.
Bu m cadelede K oraw alar Pendaw alar tarafndan bozguna uratlr. V e
nc olarak, zgn H indu karakterlere yaplan Jav al eklem eler yer
alr; bunlar Pendavvalarm bazen hizm etisi bazen de koruyucusu olarak
srekli yan nda yer alan kom ik karakterler Sem ar, Petruk ve G aren gtir.
dier ikisinin babas olan Sem ar aslnda gereinden fazla insanbiim li bir
tanrdr, tannlar kral Siv ann erkek kardeidir. Btn Javallann ilk ortaya

3)
Gamelan orkestras Gneydou Asyaya zg, vurmal alglarn arlkta oldu
bir orkestradr, (.n.)

klarndan zam ann son una kadar koruyucu ruhu olan bu kaba ve sakar
kom edyen belki de vajang m itolojisinin btnn de en nem li figrdr.
W ajangn aksiyon karakterleri de tiptir: kon u m a blm lerinde
m uhalif iki asl grup kar karya gelip aralarndaki konular tartr (dalang
b t n sesleri taklit e d e r); k avga blm lerinde, diplom asinin baarszla
uram as zerine, iki asil grubu kavga eder (dalang bir yan dan kuklalar
birbirine vururken bir yan dan d a sava seslerini sim gelem ek am acyla
ayayla bir an a v u ru r); bir de kaba kom edi sahneleri yer alr. B u rada
palyaolar asilleri, birbirlerini ve, eer dalang akll biriyse, dinleyicilerden
bazlarn ya d a yerel erk sahibi kiileri alaya alrlar. G en el olarak, bu
tr blm gece boyunca eit biim de datlr. H itab etin olduu sahneler
genellikle balara doru, kom ik sahn eler ortalara doru, sava sahneleri
de sonlara doru yer alr. S a a t dokuzdan geceyarsna kadar, eitli krallk
larn politik liderleri birbiriyle kar karya gelir ve yknn erevesini
ifade eder - bir vajang kahram an kom u kraln kzyla evlenm ek ister,
igal altndaki bir lke bam szlk ister vb. G eceyarsndan saat yaklak
e kadar, eitli trden zorluklar belirir - kzla bir b akas d a evlenm ek
istem ektedir, em peryalist lke sm rgesine zgrlk verm eyi reddeder.
V e, son olarak, btn bu zorluklar h av a aydnlanrken son bu lacak olan
son blm de, kanlm az olarak sava yoluyla zm lenir. S av a ta kah ra
m anlar zafere ular - bunun h em en ardndan d a baarlan evliliin ya da
kazanlan zgrln kutland ksa bir tren gelir. B atda eitim grm
Jav allar genellikle vajang bir son atayla kyaslam aktadrlar; vajang bir
tem ann aklan m asyla alr, ard n d an bu tem ann gelitirilm esi ve
aynntlandrlm as gelir ve zm ve zetlem eyle sonlanr.
Pek fazla d nm eden yaplan ve B atl gzlem cilere tu h af gelen bir
dier kyaslam a da wajang ile Sh akesp earein tarih konulu oyunlan arasn
dadr. Saraylarda geen ve habercilerin girip kt uzun, ciddi sahneler,
orm anda ya d a yolda geen ksack, soluk solua balan t sahneleri, ikili
oynam alar, bu dnyann trel deerleriyle ykl kaba, sradan bir dili
kon uan, byk asillerin eylem biim lerini alaya alan palyaolar, onur,
adalet ve grev hakknda bo konum alar yapan asiller ve, sonuta, Shrewbury ve A gin cou rtta geen savalar gibi, yenilgiye urayanlarn yenilm i
olsalar d a hl soylu kald nihai sava - b tn bunlar S h ak esp earein
tarih konulu oyunlarn akla getirm ektedir. F ak at w ajangn dile getirdii
dnya gr tem el olarak hi de Elizabeth dnem ine zg deildir. Bu,
insan eylemlerinin tem el dekorunu salayan prensliklerin ve dier glerin
d dnyas deildir; bu, his ve isteklerin i dnyasdr. G ereklik benin

dnda deil, iinde aranr; sonu olarak, wajangm dram atize ettii ey,
felsefi bir siyasa deil, m etafizik bir psikolojidir.
Jav allar asn dan (en azndan J a v a nn ikinci yzylla beinci yzyl
arasndaki H indu-B udist dnem inin etkisinin bugn de hakim olduunu
d nen Jav allar asn dan ), znel deneyim ak, tm grngsel iv e
dilii iinde ele alndnda, evrenin genelinin bir m ikro-evrenini sunar;
dnce-duygu dnyasnn akkan i blgelerinde m utlak gerekliin
yansm asn grrler. Bu tr bir isel bak tr dnya grn en iyi
biimiyle Jav allan n yine H in d istan dan aldklar ve yine ilgin bir biim de
rasa olarak yeniden yorum ladklar bir kavram ifade etm ektedir. R asa ba
lca iki anlam tar: sezi ve an lam . Sezi olarak, Jav allan n geleneksel
be duyusundan -g rm e, iitme, konum a, koku alm a ve h issetm e- biridir
ve bizim be duyu anlaym zn ayr tuttuu sezinin ynn ierir:
dille tat alm a, bedenle dokunm a ve yrekle duygusal sezi - m utsuzluk
ve m utluluk gibi. M uzun tad on u n rasasdr; nsezi bir rasadr; ac bir
rasadr, tpk tutku gibi. A n lam olarak, rasa, Jav alla n n iletiim inde ve
toplum sal etkileim inde ok nem li olan, satr aralarn okurcasna dolayl
ifadeleri ve dokun d urm ak im alar gsterm ek iin bir m ektuptaki, bir iir
deki, h atta sradan bir k on um adaki szcklere uygulanr. V e davransal
eylemlerin geneline de ayn biim de uygulanm aktadr: kesin anlam , dans
hareketlerinin yan-anlam sal sezisini, nazik h areketleri ve dierlerini
gsterm ek iin. A m a bu ikinci, anlam bilim sel anlam da, ayn zam an da da
nihai n em anlam n tar: kiinin m istik ab a yoluyla ulat ve netlii
yoluyla d a dnyevi varoluun btn m phem liklerinin zm e ulat
en derin anlam . R asa, dem iti en kon ukan bilgi kaynaklarm dan biri,
yaam la ayndr; yaayan her ey rasaya sahiptir ve rasaya sahip olan her
ey yaar. Byle bir tm ceyi evirm ek iin iki eviri gerekir: yaayan her
ey hisseder ve hisseden her ey yaar; yaayan her eyin anlam vardr
ve anlam olan her ey yaar.
K asann hem sezi hem de an lam anlam na gelm esinden yola
karak, Jav allar arasnda bu konu zerinde d ah a fazla kafa yoranlar her
eyin balanabilecei, znel deneyim in old uka kapsam l bir grngsel
analizini gelitirm eyi baarm tr. T em el olarak sezi ve anlam ayn ey
olduuna gre ve bu nedenle de znel adan kabul edilen nihai dinsel
deneyim ayn zam an da nesnel adan kabul edilen nihai dinsel gerek
olduuna gre, isel alglam ann grgl bir analizi ayn zam anda dsal
gerekliin m etafizik bir analizini verir. Bu kesinletirildiine gre - v e ger
ekletirilen gerek aynm latrm alar, kategoriletirm eler ve balantlar da

ou zam an ince ve ayrntl olduuna g re - insan eylem lerinin ahlaksal


ya d a estetik bir bak asn dan dikkate alnm asnn karakteristik yolu,
on u yaayan bireyin duygusal yaam n dan geecektir. Bu eylem ister ie
riden kiinin kendi davran olarak, ister dardan baka birinin hareketi
olarak grlsn, doru olan bir ey varsa, o d a kiinin anlay ne k adar
derinse o kiinin ah laksal kiiliinin de o kadar yce ve dsal ynnn,
giysilerinin, hareketlerinin, kon um asnn ve buna benzer eylerin de o
k ad ar gzel olacadr. Bu nedenle, kiinin duygusal varlnn idaresi
on u n tem el sorunu halini alr ve baka her ey de bunun asn dan nihai
dzeyde ussallatrlr. R uhsal ad an aydnlanm in san kendi psikolojik
dengesini iyi korur ve onun dizgin istikrarn korum ak iin de srekli aba
gsterir. sel yaam , sk sk kullanlan bir benzetm eye gre, dibi rah ata
grlebilecek durgun bir su birikintisi gibi olm aldr. Bylece, bireyin
ilk am ac duygusal devinim sizliktir; nk tutku ham bir duygudur ve
ocuklara, hayvanlara, delilere, ilkellere ve yabanclara uygundur. A m a
kiinin nihai am ac bu am ac sz konusu devinim sizlik olanakl klar
tinsel gizemlerin bilinm esidir: nihai rasan n dorudan anlalm as.
Jav a dini (ya da en azndan onun bu deikesi) sonuta mistiktir: T an n ,
tinsel disiplin yoluyla, benin derinliklerinde sa f rasa olarak bulunur. V e
Ja v a tresi (ve estetii) de hazc olm akszn duygu-m erkezlidir: duygusal
arballk, belirli bir duygu yalnl, tu h af bir isel skun et kabul gren
psikolojik durum dur, gerek an lam d a asli bir kiiliin iaretidir. nsan
gnlk yaam n duygularnn tesine geip hepim izin iinde yatan gerek
sezi-anlam a ulam aya abalam aldr. M utluluk ve m utsuzluk, ne de olsa,
ayn eydir. K ah k ah a attnzda da gzya dkersiniz, aladnzda da.
V e, ayrca, bu ikisi birbirinin habercisidir: u an m utlu am a dah a sonra
mutsuz; u an m utsuz am a dah a sonra m utlu. A klc, ihtiyatl, bilge insan
m utluluk iin abalam az, onu haz ile hsran arasnda sonsuza dek gidip
gelm ekten kurtaracak bir dingin tarafszlk iin abalar. Benzer ekilde, bu
ahlaklln neredeyse tm n ieren Javallara zg etiket ani hareketler,
yksek sesle kon um a ya d a irkilmeye neden olm a gibi her trden kararsz
eylem yoluyla bir bakasnn denge durum unu bozm am a buyruu etrafnda
kuruludur, nk bu yaplrsa kardaki kii de ayn biim de davran acak
ve bizim dengem izi bozacaktr. D nya gr cephesinde, yoga benzeri
m istik teknikler (m editasyon, m um a gzlerini dikerek bakm ak, szck ya
da szck beklerini tekrarlam ak) ile duygular ve onlarn hastalkla, doal
nesnelerle, toplum sal kurum larla ve benzerleriyle ilikilerine ynelik ok
karm ak kestirim sel kuram lar yer alm aktadr. Ethos cephesinde, arlk

ierm eyen giysi, kon um a ve harekete, kiinin hem kendisinin hem de


karsn dakin in duygusal du ru m u n d ak i k k deiiklikler asn dan
duyarlla ve davrann sabit, n ced en tahm in edilebilir bir nitelik ta
m asna vurgu yaplr. Bir Jap o n atasz, Kuzey iin yola karsan kuzeye
git, der, douya, batya ya d a gneye sap m a. Bylece, hem din hem de
trel, hem gizem cilik hem de nezaket ayn am ac iaret eder: hem kiinin
kendi iinden hem de d ardan gelebilecek rahatszlklara kar koruyucu
o lacak nyargsz bir dinginlik.
F akat, H in d istan n aksine, bu dinginlik d n yad an ve toplum dan
ekilerek deil, toplum un iindeyken salanm aldr. Bu, bu dnyaya ait,
h atta pratik bir gizemciliktir, tpk m istik bir toplum un yesi olan iki Javal
tacir arasn d a getii varsaylan aadaki kon um ada belirtildii gibi:
Dedi ki, toplum insana dnyevi eylere ok fazla nem vermemeni, gnlk
yaama ilikin eylere fazla aldrmaman sylemekteydi. Bunu gerek
letirmenin ok zor olduunu syledi. Anlattna gre, kars onunla
ayn fikirdeydi am a henz bunu gerekletiremiyordu; rnein, o bunu
hi umursamazken kars hl otomobile binmekten holanyor; oysa, o
bunlarsz da yapabilir. Bu i ok uzun sreyle almay ve meditasyonu
gerektirir. rnein, yle bir hale gelmelisin ki biri kuma satn almaya
geldiinde satn alp almamas seni endielendirmemeli (...) ve ticaret
sorunlarna duygularn kartrmayp yalnzca T an ry dnmelisin.
Toplum insanlar T an ry a dndrmeyi ister, gnlk yaam a dnk her
trl gl ballktan uzak durur.
(...) N eden meditasyon yapyordu? Dedi ki, srf yreini huzura kavu
turmak, iine huzur vermek iin, kolaylkla zlmeyesin diye. rnein,
eer kuma satyorsan ve zgnsen ve belki de sana altm rupiye mal olan
bir kuma krk rupiye satabileceksen, eer biri gelirse ve senin de akln
karksa, hibir ey satm a o zaman. (...) Dedim ki, peki neden toplant
yapyorsun, neden evinden meditasyon yapmyorsun? O da dedi ki, her
eyden nce toplum dan uzak durarak huzur elde edemezsin; toplum
iinde kalman ve insan iine karman gerekir, am a yreinde huzurla.
M istik-grngsel dnya gr ile etiket merkezli ethos arasndaki bu
kaynam a majang iinde eitli yollardan ifade edilir. Birincisi, en dolaysz
biimiyle, bariz bir ikonografi olarak grnr. O yundaki be P endaw ann,
bireyin tinsel gizemler h akknda bilgi elde etm ek iin tek bir blnm em i
psikolojik g halinde bir araya getirm esi gereken be duyuyu tem sil

ettikleri dnlr. M editasyon, yaptklar her eyde tek bir birey gibi
d avran an kah ram an kardeler arasndaki k ad ar ibirliini duyulardan
ister. Y a d a kuklalarn glgeleri insann dtan grnr davranlaryla ve
kuklalarn kendileri de insann i kiiliiyle zdeletirilir; bylece, hem
insanda hem de kuklalarda davrann grnr kalb derinlerde yatan psi
kolojik gerekliin dolaysz bir sonucudur. K uklalarn tasarm nn d a ak
sim gesel anlam lar vardr: B im ann krmz, beyaz ve siyah sarongunda,
krmz genellikle cesareti, beyaz safl ve siyah d a iradenin deim ezliini
anlatr. O y una elik eden gam elan orkestrasnn ald eitli paralarn
her biri belirli bir duyguyu sim geler; ayns dalang tarafndan oyunun b e
lirli yerlerinde sylenen arklar iin de geerlidir. kincisi, bu kaynam a
ou zam an rn ek bir yk olarak ortaya kar, B im ann berrak su yu
aray yksnde olduu gibi. O n u lm sz yapaca sylenen bu suyu
ararken, birok can avar ldrdkten sonra, kendisine tpatp benzeyen
am a kk parm ayla ayn boyda olan bir tanryla karlar. T patp
kendisi olan bu tanrnn azndan ieri girdiinde, tanrnn bedeninin
iinde en ufak ayrntsna k ad ar dnyann tam am nn yer aldn grr
ve o bedenden ktktan son ra d a tanr on a berrak su diye bir eyin
olm adn, kendi kudretinin kaynann kendi iinde olduunu syler;
bunun ardndan Bim a m editasyona ekilir. V e ncs, oyunun ahlaksal
ierii bazen kyaslam a yoluyla yorum lanr: dalangn k uklalar zerindeki
m utlak denetim inin T an rnn insanlar zerindeki m utlak denetim ine
kou t olduu sylenir; ya d a nazik kon um alarla iddetli savalarn bir
birini izlem esinin m odern uluslararas ilikilere kout olduu sylenir diplom atlar konum ay srdrdke bar hkm srer, am a grm eler
kesildiinde de sava gelir.
A m a ne ikonlar, rnek ykler, ne de ahlaksal m eksem eler Jav a sen
tezinin w ajangta ifade edilm esinin tem el yoludur; nk, oyun, bir btn
olarak, hem ahlaksal hem de gerek anlam da, bireysel znel deneyim in
bir dram atizasyonu olarak alglanm aktadr:
[Bir ilkokul retmeni] vajangm asl am acnn isel dnce ve duygu
nun bir resmini izmek, isel duyguya dsal bir biim vermek olduunu
syledi. D aha da nemlisi, onun, bireyin iinde yaanan ve ne istedii ile
ne yapmas gerektiini dnd arasnda gerekleen sonsuz atmay
resmettiini syledi. Diyelim ki, bir ey alm ak istiyorsun, ite, ayn za
manda iinden bir ey bunu yapmaman syler, seni engeller, seni denetler.
Bunu yapm ak isteyen eye irade denir; bunu kstlayan ey de egodur. Bu

trden btn eilimler her gn bireye zarar verme, onun dncelerini


yok etme ve davranlarn bozma tehdidini srdrr. Bu eilimlere goda
denir; bir eyi kaplayan ya da batan karan bir kimse ya da bir ey an
lamm tar. rnein, insanlarn yemek yedii bir kafeye gidersin. Seni
kendilerine katlmaya davet ederler, sen de iten ie m cadele etmeye
balarsn - onlarla birlikte yemeli miyim (...) hayr. Zaten yemek yedim ve
yersem ar sknt verir. (...) A m a yemek de yle lezzetli grnyor k i ...
Wajangta eitli istek, arzu ve dierleri, saylan yz olan Korawalar
tarafndan temsil edilir ve kiinin kendi kendisini denetleyebilme yete
neini de bunlarn kuzenleri, be Pendawa ve Krisna temsil eder. Bunun
nedeni, bylece yklerin izleyenlere gerek grnm esini salam ak,
rasa iindeki soyut unsurlarn izleyicileri cezbedecek ve onlara gerek
grnmesinin yan sra isel mesajn da iletebilecek som ut dsal unsur
larla temsil edilebilmesini salamaktr. rnein, vajang sava doludur ve
tekrar tekrar gerekleen bu savan da her bir kiinin znel yaamnda
temel drtleri ile denetlenmi drtleri arasnda sregelen isel sava
temsil ettii dnlr.
Bir kez d ah a, bu form lletirm e byk lde zbilinlidir: sradan bir
in san anlam n ayrca yorum lam akszm uajangm tadn karr . Fakat,
nasl ki daire O glala yaam n dzenlerse - S io u x birey on un anlam n
aklayabilsin ya da aklayam asn; h atta, byle bir aklam a getirm ekle
hi ilgilenm ese b ile - ayn ekilde vajang iindeki kutsal sim geler de - m
zik, karakterler, eylem in k en d isi- sradan Jav a yaam n a bir biim verir.
rnein, byk Pen daw ann her biri farkl trden bir duygusalahlaksal ikilem i tem sil etm ektedir; bu ikilem Javallarn tem el erdem le
rinden bir ya d a ikisi evresinde yaplanr. En bykleri olan Yudistira
gereinden fazla efkatlidir. lkesini etkili bir biim de ynetem ez nk
birisi topran, servetini, yiyeceini on d an istediinde srf acd iin
hem en veriverir ve kendisi de kudretsiz, yoksul ya d a a kalr. D m an
lar onu kandrm ak ve ad aleti uygulam asndan kurtulm ak iin srekli
onun bu efkatliliinden yararlanrlar. te yandan, Bim a, sabit fikirli,
dediim dedik biridir. Bir kez bir karara vard m onu son u n a k ad ar izler;
hi bak a yne bakm az, vazgem ez, yolda oyalanm az - kuzeye gider .
S o n u ta, srekli tela iindedir ve aslnda p ekl kanabilecei belalara
bular. n c karde, A rjuna, kusursuz lde adildir, iyiliinin kayna
ktn n karsnda olm as, in san lan adaletsizlikten korum as, hakl iin
cesaretle sav am ak tan ekinm em esidir. Fakat, hataya denlere kar hi

m erham etli, hi anlayl deildir. H er trl in san etkinlii iin kutsal


bir ahlaksal yap uygular ve bu yzden de ad alet adna souk, sert ya da
zalim ce davranr. Bu erdem ikilem inin zm ayndr: m istik k av
ray. nsann durum unun gerekliklerinin gerek an lam d a kavranm as
yoluyla, yani m utlak rasanm gerek anlam da alglanm asyla, Y udistiranm
efkatini, B im anm eylem e gem e hevesini ve A rju n an m ad alet duygu
sunu gerek an lam d a ahlaksal bir grnm halinde birletirm e yetenei
edinilebilir; bu grnm deiken dnyasnn tam ortasn a bir duygusal
tarafszlk ile bir isel huzur getirir, am a bir yan dan d a bu tr bir dnya
iinde dzen ve ad alet iin m cadeleye izin verir ve bunu talep eder. V e
oyunda Pendaw alar arasndaki sarslm az dayanm a -birbirlerini srekli
olarak erdem lerinin h atalarn d an k u rtarm alar- bu tr bir birlem eyi
gsterm ektedir.
Peki ya kiiliinde birok kartlk bir araya gelm i gibi grnen -h e m
tanr hem de palyao, hem insann ruhunun m uhafz hem de insann
hizmetisi, isel ynden bakldnda ruhsal ad an en erdem li am a dsal
ad an bakldnda d a en k ab a grnm l o la n - S em a ra ne dem eli? n
sann aklna bir kez dah a tarih konulu oyunlar ve bu sefer F alstaff geliyor.
Sem ar da, F alstaff gibi, oyunun kahram anlar iin sim gesel bir babadr.
Sem ar da, F alstaff gibi, im an, kom ik ve dnya ileri kon usunda bilgedir;
yine F alstaff gibi, Sem ar d a kendi ahlakdl iinde dram ann on ayla
d deerlerin genel bir eletirisini salar grnm ektedir. Belki, her iki
figr de, din fanatiklerine ve ah lak m utlakyetilerine kar ileri srlen
ar kibirli iddialara ram en, in san iin tam am en uygun ve kapsam l bir
dnya grn n olanakl olm adn, m utlak ve nihai bilgiye eriildii
bah an esin in gerisinde in san yaam nn usdlna dnk sezginin, bu
usdln snrlanam az olduu gerekesiyle sregittiini anm satr. Sem ar
ise soylu ve eitim li Pendaw alara kendi m tevaz, hayvans kkenlerini
anm satr. nsanlar tanrya dntrm eye ve m utlak dzenin yer ald
ilahi dnyaya bir uu gerekletirerek doal olaslklar dnyasna bir son
vermeye, bitm ek bilmeyen psikolojik-metafzik m cadeleyi son a erdirmeye
ynelik her trl abaya direnir.
Bir vajang yksnde, Siva, Pendavva ile Koraw alar bir araya getirm e
ve aralarnda nihayet bar salam a giriim i iin m istik bir retm en
olarak yeniden hayata gelir. O ld u k a d a baarl olur, am a bu kez de
Sem ar on a kar kar. Bu nedenle A rju n aya S em a r ldrm e grevi
verilir; bylece, Pendaw alar ile Koraw alar bir araya gelebilecek ve sonsuza
dek srecek m cadelelerini bitirebilecektir. A rju n a ok sevdii S e m a r

ldrm ek istem ez am a iki kuzen grubu arasndaki farkllklara adilane bir


zm bulunm asn d a istedii iin S em a r ldrm eye gider. Sem ar ona
yle der: Dem ek, benim her yere senin pein sra gelmem in, san a sadakat
gsterm em in ve seni sevm em in ardndan b an a byle d avranyorsun. Bu,
oyunun en dokunakl noktasdr ve A rju n a ok utanr; am a ad alet fikrine
de sadk kalarak grevini yerine getirm ekte kararldr. Sem ar yle der:
Pekl, ben kendim i yakaym yleyse. Bir ate yakar ve atein iine
yrr. A m a lm ek yerine tanrsal bir biim e dntrlr ve m cadelede
S iv a y yener. A rdndan, Koravvalar ile Pendaw alar arasndaki arpm a
yeniden balar.
Belki b tn halklar herhangi bir dnya grnde bylesine gelim i
bir usdlk anlam n ve dolaysyla d a ktlk sorun unun tem elden
zm lenem ezliini grm em ektedir. A m a, bir kat, bir palyao, bir
cadlk in anc ya d a ilk g n ah anlay biim inde olsun, insann dinsel ya
da ahlaksal yanlmazlna ynelik beklentilerin bom boluunu anm satan
bu tr sim gelerin varl belki de tinsel olgunluun en yaln iaretidir.

IV
H em toplum sal bilim lerde hem de felsefede, son birka yl iinde gitgide
artan dzeylerde popler hale gelen, insann sim geler, kavram lar yaratan
ve anlam arayan bir hayvan olduu biim indeki gr hem dinin analizi
hem de din ile deerler arasndaki ilikilerin anlalm as asndan yeni bir
yaklam balatm aktadr. Y aam dan bir anlam karm ak, yaam a bir biim
ve dzen kazandrm ak drts, belli ki, d ah a bildik biyolojik gereksinim ler
kadar gerek ve ivedidir. V e, durum byle olunca, sim gesel etkinlikleri
-d in , san at, id eo lo ji- yalnzca grndklerinden baka bir eyin sahte
ifadeleri -an lay am ad bir dnyada yaayam ayacak bir organizm a iin
ynelim salam a a b a la r- olarak yorum lam aya d evam etm ek gereksiz
grnm ektedir. Eer sim geler, K en n eth B urken ifadesiyle, durum lar
ieren stratejilerse, o halde, insanlarn durum lar nasl tanm ladklarna ve
bu durum larla nasl uzlatklarna dah a fazla dikkatimizi vermemiz gerekir.
Bu tr bir vurgulam a, inan ve deerleri psiko-biyolojik ve toplum sal
balam larndan alp bir sa f anlam dnyasna getirm ek anlam na gelmez;
bu tr bir vurgulam a, bu tr inan ve deerlerin sim gesel m alzemeyle
ilgilenm ek iin tasarlanm kavram lar balam ndaki analizinin n plana
karld anlam na gelir.

B u rada kullanlan kavram lar, yani ethos ve dnya gr m phem dir


ve kesin olm aktan uzaktr; bunlar bir tr n-kuram m , dah a uygun bir an a
litik erevenin, um ulan odur ki, ncleri konum undadr. Fakat, bunlarla
bile, antropologlar, davrann dzgsel dzenlem esine karan gerekli
sreleri engellem ek yerine, netletirebilecek deerler alm asn a bir
yaklam gelitirmeye balyorlar. D eerlerin incelenm esine dnk, grgl
adan ynlendirilmi, kuram sal adan kapsam l, sim geleri vurgulayan bir
yaklam n neredeyse kesin bir sonucu, ahlaksal, estetik ve dier dzgsel
etkinlikleri bu tr etkinliklere deil de yalnzca m antksal kon ulara d a
y an an kuram lar yoluyla betim lem eye alan analizlerin inie gem esidir.
O n lardan bu hakk esirgeyen aerodinam ik yasalara karn, uan anlar gibi,
m uhtem elen insanlarn ezici bir ounluu da, profesyonel felsefecilerin
d oacl yanlg k on usun daki iyice irdelenm i - v e kendi alarn dan
h ata sz - dncelerine ram en, geree ilikin alan lard an dzgsel ve
srekli son ular karm aktadr (ve dzgsel alan lard an d a geree ilikin
sonular karm aktadr, nk ethos ile dnya gr arasndaki iliki d a
ireseldir) . G erek kltrler asn dan gerek toplum larda yaayan gerek
insanlann davranna hem drts hem de geerlilii ynnden bakan bir
deer kuram na yaklam , bizleri, ilerinde snrl sayda klasik konum un
tekrar tekrar ifade edildii ve bunlar n erecek ok az eyin bulunduu
soyut ve olduka skolastik grlerden uzaklatracak ve deerlerin neler
olduklar ile nasl ilediklerine ilikin srekli artan bir kavray srecine
ynlendirecektir. D eerlerin bilim sel analizine ynelik bu giriim bir kez
balatld m, felsefi etik tartm alar byk olaslkla d ah a fazla anlam
kazanr. Bu sre ah laksal felsefenin yerine betim sel etiin yerletirilm esi
deil, A ristoteles, Spinoza ve G . E. M ooreun elindekinden bir para dah a
gelim i bir grgl tab an n ve kavram sal ereven in ah lak felsefesine
salanm asdr. A n tropoloji gibi bylesine zel bir bilimin deerlerin analiz
edilm esindeki rol, felsefi aratrm ann yerine bir bakasn yerletirm ek
deil, bu aratrm ay geerli klm aktr.

Ritel ve Toplumsal Deiim:


Java dan Bir rnek

A n trop olojin in birok alan n d a olduu gibi, ilevselcilik -iste r RadcliffeBrow nn verdii ad la toplum bilim sel isterse M alinow skinin verdii adla
top lu m sal'psikolojik o lsu n - dinin toplum iindeki rolne ynelik yakn
tarihli kuram sal tartm alara hakim olm a eilimi sergilem ekte. lk olarak
D urkh eim n The Elementary Forms o f the Religious Life ve RobertsonSm ith in Lectures on the Religion o f the Semites adl eserlerinden d oan
toplu m b ilim sel yaklam (ya d a, ngiliz an tro p o lo glarn tercih ettii
adyla, toplum sal antropolojik yaklam ) in ancn ve zellikle de ritelin
bireyler arasndaki geleneksel toplum sal balar glendirdiini vurgular;
bir grubun toplum sal yapsnn o yapnn dayand toplum sal deerlerin
ritel ya d a m istik sim gelenii yoluyla glendirilm esini ve kalc hale
getirilm esini vurgular.1 Frazer ve T ylor ncleri olsa d a en ak ifadesini
M alinow skinin klasik haline gelmi Magic, Science and Region adl eseriyle
bulan toplum sal-psikolojik yaklam dinin birey iin ne yaptn -bireyin
deimez, kapsayc ve zorlanabilir bir dnyaya ynelik bilisel ve duygusal

1)
E. Durkheim, The Elementary Forms of the Religious Life (Glencoe, 111., 1947); W
Robertson-Smith, Lectures on the Religion of the Semites (Edinburgh, 1894).

taleplerini nasl karladn ve dinin doal olaslklar karsnda bireyin


bir isel gvenlie kavum asn nasl olanakl hale getirdiini- ne karr.2
Bir arada, bu iki yaklam , bizim ok eitli toplum larda dinin toplum sal
ve psikolojik ilevlerini gitgide d ah a ayrntl olarak anlam am za olanak
salam tr.
A n cak , ilevsel yaklam n en az etkili olduu konu, toplum sal d e
iimle ilgilenm ek olm utur. eitli yazarlar tarafndan belirtildii gibi,
denge h alin deki dizgelere, dengeleim e ve zam andan bam sz yapsal
resim lere yaplan vurgu, istikrarl bir denge iindeki tam am en b t n le
ik toplum lar lehine bir eilim e ve bir halkn toplum sal kullanm n ve
geleneklerin ilevsiz anlam lar yerine ilevsel ynlerine vurgu yapm a ei
limine yol aar.3 D in analizlerinde, bu statik ve tarihsel olm ayan yaklam,
toplum sal yaam da ritel ile inana ilikin biraz an tutucu bir gre yol
am aktadr. Cadlk gibi eitli dinsel uygulamalarn kazan ve kayplar
konusunda K luckhohn4 ile bakalarnn uyarc yorum larna karn, dinsel
kalplarn ykc, btnleyici olm ayan ve psikolojik adan rahatsz edici
ynleri yerine, uyum salayc, btnletirici ve psikolojik adan d es
tekleyici ynlerini, dinin toplum sal ve psikolojik yapy yok etm ek ya da
dntrm ek yerine onu hangi yolla koruduunu vurgulam a eilimi gitgide
artan dzeylerde grlm ektedir. Deiim in ele alnd yerlerde, rnein
Redfieldm Y ucatandaki almasnda, bu deiim byk lde paralanm a
biiminde olmutur: A zalan izolasyon ve homojenlikle kout gitm ekte gibi
grnen Y ucatandaki kltr deiiklikleri temel olarak eittir: kltrn
dzensizlii, dnyevileme, bireyselleme.5 Fakat kendi din tarihi bilgimize
ynelik gelip geici bir bilgi dinin geneli iin bylesine p o zitif bir roln
onaylanm as kon usunda tereddde kaplm am za neden olur.
Bu blm n tezine gre, ilevsel kuram n deiim le b aa km ay
baaram am asn n tem el nedenlerin den biri, toplum bilim sel ve kltrel
sreleri denk dzeylerde ele alam aydr; neredeyse kanlm az bir b i
im de, bu ikisinden biri ya d a her ikisi birlikte ya ihm al edilm ekte ya da
dierinin yansm as haline gelecek biim de feda edilm ektedir. Y a k lt
rn toplum sal rgtlenm elerin bir trevi olduu dnlr (bu yaklam
2) B. Malinowski, Magic, Science and Religion (Boston, 1948).
3) rnein bkz. E. R. Leach, Political Systems of Highland Burma (Cambridge, Mass.,
1954) ve R. Merton, Social Theory and Social Structure (Glencoe, 111., 1949).
4) Baknz C. Kluckhohn, Navaho Witchcraft, Peabody Museum Papers, No. 22
(Cambridge, Mass., 1944).
5) R. Redfield, The Folk Culture ofYucatan (Chicago, 1941), s. 339.

birok A m erikan toplum bilim cisinin yan sra ngiliz yapsalclarnn da


zelliidir) ya d a toplum sal rgtlenm e biim leri kltrel kalplarn davransal dzenlem eleri olarak deerlendirilir (bu d a M alinow ski ile birok
A m erikal antropologun yaklam dr). H er durum da, d ah a az kullanlan
terim dinam ik bir unsur olarak ortad an kalkm a eilim indedir ve karmz
d a kltre ilikin ok ey ieren bir kavram (kltr d en en bu kapsam l
b t n ...) ya d a toplum sal yapya ilikin fazlasyla kapsam l bir anlay
( toplum sal yap kltrn bir yn olm ayp zel bir kuram erevesinde
ele alm an belirli bir halkn kltrnn btndr) kalm aktadr.6 Byle
bir durum da, kltrel kalplarn toplum sal rgtlenm enin biimleriyle
kusursuz dzeyde eleik olm ay b aaram am asn d an kayn aklanan top
lum sal deiim deki dinam ik unsurlar byk lde form lletirm eden
yoksundur. E. R. L eac h in yakn zam an larda dile getirdii gibi, Biz ilevse k ile r gerekte prensip olarak tarihsel kart deiliz; yalnzca tarihsel
m alzem eleri kavram larm z erevesine nasl oturtacam z bilmiyoruz.7
levsel kuram n kavram larn, bunlan tarihsel m alzem eyi dah a iyi ele
alr hale getirir klabilm ek iin yeniden gzden geirm ek insan yaam nn
kltrel ve toplum sal ynlerini analitik ad an birbirinden ayrm ak ve
bunlar bamsz am a karlkl olarak birbirine bam l unsurlar olarak ele
alm ak tan balayabilir. H er ne kadar yalnzca kavram sal ad an ayrlabilir
olsalar da, bu durum da, kltr ve toplum sal yap birbiriyle ok geni d
zeyde btnlem e kiplerini gerekletirilebilir halde grlecektir; bunlar
arasnda ebiim li kip yalnzca snrlandrc bir durum dur - toplum sal ve
kltrel ynler arasnda yakn bir dzenlem e yapm aya yetecek kadar uzun
sre istikrarl kalabilm i toplum lara zg bir durum . Birok toplum da, bu
ikisi arasnda, anorm al bir olay yerine, aa yukar radikal sreksizlikler
bulm ay bekleyebiliriz. D eiim in tem el itici glerinden bazlarn d a bu
sreksizliklerde bulacam z ileri srm ekteyim .
K lt r ile toplum sal dizgeyi birbirinden ayrm ann yararl yollarndan
biri - a m a kesinlikle tek yolu d e il- kltr anlam n ve sim gelerin sral
dzeni olarak dnm ek (toplum sal etkileim bu dizge yoluyla gerekleir)
ve toplum sal dizgeyi de toplum sal etkileim in kalb olarak grm ektir.8 Bir

6) M. Fortes, The Structure of Unilineal Descent Groups, American Anthropologist,


55 (1953): 17-41.
7) Leach, Political Systems ofHighlard Burma, s. 282.
8) T. Parsons ve E. Shils, Touard a General Theory of Action (Cambridge, Mass.,
1951).

dzeyde, inanlar, anlam l simgeler ve deerler erevesi bulunm aktadr ve


bu ereveye gre de bireyler dnyalann tanm lar, duygularn ifade eder
ve yarglarda bulunurlar; dier dzeyde, etkileim sel davrann devam
eden sreci yer alr ve biz bun a toplum sal yap deriz. K ltr, insanlarn
deneyimlerini yorum lam ak ve eylemlerini ynlendirm ek iin kullandklar
anlam yapsdr; toplum sal yap d a eylem in ald biim , gerekte m evcut
olan toplum sal ilikiler adr. O halde, kltr ve toplum sal yap, yalnz
c a ayn olgu dan kan farkl soyutlam alardr. Biri toplum sal eylemi onu
gerekletirenlere gre tad anlam asn dan dikkate alrken, dieri de
toplum sal eylem i on un bir toplum sal dizgenin ileyiine katks asn dan
dikkate alr.
K lt r ile toplum sal dizge arasndaki ayrmn doas, bunlara zg
kart btnlem e trleri d ikkate alndnda d ah a d a netleir. Bu k ar
tlk, S o ro k in in m an tksal-an lam l b t n lem e dedii ey ile yine
on u n nedensel-ilevsel bt n lem e dedii ey arasndadr.9 K ltrn
m antksal-anlam l btnlem esiyle insann B a c h tan bir fg bir K atolik
d ogm ad a ya d a genel grelilik kuram nda bulduu trden bir btnlem e
kastedilm ektedir; bu bir biem , m antksal anlam , anlam ve deer birlii
dir. T op lu m sal dizgenin zellii olan nedensel-ilevsel btnlem e ile de
insann b t n paralarn tek bir nedensel a biim inde bir araya geldii
bir organizm ada bulduu trden bir btnlem e kastedilm ektedir; her bir
p ara dizgeyi iler tu tan yanstc bir n edensel em berin bir unsurudur.
Bu iki btnlem e tipi birbirinin tpatp ayn olm ad iin ve birinin
ald belirli bir biim dierinin alaca biim i dorudan iaret etm edii
iin, bu ikisi arasn d a ve bu ikisi ile bir n c unsur arasnda doal bir
uyum suzluk ve gerilim m evcuttur - bireyde bizim genellikle kiilik yaps
olarak adlandrdm z gdlenim le balantl btnlem e kalb udur:
Bu ekilde dnldnde, bir toplumsal dizge, tam am en somut bir
toplumsal eylem dizgesinin yaplanmn ynnden yalnzca biridir.
Dier ikisi bireysel aktrlerin kiilik dizgeleri ile kiilerin eylemlerinde
yer alan kltrel dizgedir. Bu nn her biri, hibirinin kuramsal olarak
birine ya da dier ikisine indirgenememesi asndan, eylem dizgesinin
unsurlarnn dzenleniinin bamsz bir oda olarak dikkate alnmaldr.
Kiilikler ve kltr olmasayd mantksal olanaklar arasnda toplumsal
dizge diye bir eyin yer alm ayacandan yola klarak, her biri dier
9) P. Sorokin, Social and Cultural Dynamics, 3 cilt (New York, 1937).

ikisi asndan vazgeilemez niteliktedir. Fakat, bu karlkl bamllk


ile birbirinin alanna girme durumu indirgenebilirlikten ok farkl bir
konudur; indirgenebilirlik, bir dizge snfnn nemli niteliklerinin ve
zelliklerinin -kuram sal ad an - dierlerinden biri ya da ikisine ilikin
kuramsal bilgilerimizden tretilebilir olduu anlamn tayacaktr. Dayanak
erevesi asndan da ortaktr ve bu gerek de birbirleri arasndaki
dnm leri olanakl klar. Fakat, burada tanm lanan kural dzeyinde,
bunlar tek bir dizge oluturmazlar - bu durum baka bir kuramsal dzeyde
nasl bir sonu verirse versin.10
Bu d ah a dinam ik ilevselciliin kullanlln sergilem ek am acyla,
ilevini tam olarak yerine getirmeyi baaram ayan zel bir ritel durum una
bu yaklam uygulayacam . Ritel kalbn m antksal-anlam l kltrel
ynlerini nedensel-ilevsel toplum sal-yapsal ynlerden ayrt etm eyen
bir yaklam n bu ritelin baarszln uygun biim de aklayam ayn,
bu ayrm yapan bir yaklam n d a sorunun nedenini d ah a belirgin bir
biim de nasl analiz edebildiini gsterm eye alacam . A yrca, bu
tr bir yaklam n dinin toplum iindeki ilevsel rolne ynelik basite
indirgeyen bir grten - b u gr bu rol yalnzca yap koruyucu bir rol
olarak g r r- kanabildii ve bunun yerine dinsel inan ve uygulam a
ile toplum sal yaam arasnda d ah a kapsam l bir ilikiler kavray getirdii
ileri srlecek. T arihsel m alzemeler byle bir anlaya yerletirilebilir ve bu
nedenle de dinin ilevsel analizi deiim sreleriyle d ah a uygun biim de
ilgilenecek ekilde geniletilebilir.

Ortam
Burada betim lenecek olan olay, M erkez Ja v a nn dousunda kk bir ka
saba olan M odjokutod a gerekleen bir cenazedir. Y aklak on yalarnda
bir olan birdenbire ld. lm , her zamanki aceleci, bastrlm, am a
yntem li denecek dzeyde etkin bir Jav a cenaze treni ve gm m e rutiniyle
karlanaca yerde, ok uzun bir sre toplum sal skntlara ve ciddi bir psi
kolojik baskya neden oldu. Javallann nesillerden beridir lm sonrasndaki
zor sreci sa salim atlatm alann salayan inan ve riteller kompleksi al
lagelmi etkinliini bu kez sergileyemedi. N ed en sergileyemediini anlam ak
10) T . Parsons, The Social System (Glencoe, 111., 1951), s. 6.

iin de bu yzyln ilk yllardan itibaren Ja v a da gerekleen toplum sal ve


kltrel deiiklikleri bilm ek ve anlam ak gerekir. H er eyin tersine gittii
bu cenaze, aslnda, ada Endonezya toplum unun u ya da bu biim de
niteliini oluturan geni kartlklarn, yapsal zlmelerin ve yeniden
btnlem eyi salam a abalarnn yalnzca mikro dzeyde bir rneiydi.
Ja v a nn, zellikle de kyl nfusun dinsel gelenei H int, slam ve
yerli G neydou A sya unsurlarnn bir bileim idir. I blgelerdeki eltik
alan larn d a, H ristiyanlk dnem in in ilk asrlarnda, byk, m ilitarist
kkenli krallklarn dom asna adaya H indu ve Budist kltr yaplarnn
szm as elik etti; o n beinci ve on altnc yzyllarda kuzey sahilinin lim an kentlerinde uluslararas deniz ticaretinin yaygnlam asna da slam
yaplarnn girii elik etti. Kyl halk arasn d a kendilerine yer edinen
bu iki dnya dini M alezya kltrnn etkin olduu alann btnne
dam gasn vuran canlclk yanls geleneklerle kart. S o n u ta da H indu
tanr ve tanralarnn, slam peygam ber ve azizlerinin, yerel ruhlarn ve
eytanlarn kendileri iin uygun bir yer bulm akta gecikm edii dengeli bir
m it ve ritel badatrm acl olutu.
Bu badatrm aclk iindeki merkezi ritel biim i slametan ad verilen,
kom n dzeyinde bir lendir. D insel nem e sahip neredeyse b t n d u
rum larda -y a am dngsnde gei nitelii tayan noktalarda, tatillerde,
rn dng snn belirli aam alarn da vb - biim ve ierik asn dan
yalnzca ufak tefek farkllklarla dzenlenen slam etan lard a am a, hem
ruhlara ikram larda bulunm ak hem de yaayanlar iin toplum sal m ek a
nizm ann ortak yem ek etkinliini salam aktr. H er biri belirli bir dinsel
anlayn sim gesi niteliinde olan ve zel olarak hazrlanan yiyeceklerden
olum u yem ek tek bir ekirdek ailenin bayan yeleri tarafndan piirilir
ve oturm a odasn n ortasn a serilen rtler stnde ikram edilir. Evin
erkek reisi sekiz ya d a on k ad ar bitiik h an enin erkek reisini d avet eder;
yaknlardaki ve uzaklardaki kom ulara eit davranlr. Ev sahibinin
lenin ruhani am acn aklayc bir kon um a yapp A rap a ksa bir dua
okum asnn ardndan her bir kon u k yiyeceklerden aceleyle, ad eta gizlice
birka lokm a alr ve yiyecein geri kalann d a muz yapraklarndan bir
sepete sarar; yiyecei ailesiyle paylam ak zere evine dner. Sylenilene
gre, ruh lar paylarn yiyecein k o k u su n d an , yaklan t ts lerd en ve
M slm anlarn d u asn d an alm aktadr; in san katlm clar d a paylarn
yiyecein m ad desel varlndan ve toplum sal etkileim den alrlar. Bu
sessiz, dram atik olm aktan uzak, kk ritelin iki son ucu vardr: ruhlar
m em nun edilir ve kom uluk dayanm as glendirilir.

ilevsel kuram n sradan yasalar bu tr bir yapnn analizi iin olduka


uygundur. Slam etan m hem blgesel tabanl bir toplum sal yapnn etkili
biim de btnlem esi iin gereken gerek deer tutum larn ayarlam ak
hem de kyl bir nfusa zg entelektel tutarllk ve duygusal istikrara
ilikin psikolojik gereksinim leri yerine getirm ek iin ok iyi tasarlanm
olduu kolayca gsterilebilir. J ava ky (ylda bir ya da iki kez ky apnda
slam etan lar dzenlenir), esas olarak, corafi ad an bitiik am a olduka
zbilinli, otonom , ekirdek ailelerden oluur; ailelerin ekon om ik ve
politik adan birbirlerine bamll slam etan d a sergilenenle aa yukar
ayn nitelie sahiptir. Y oun em ek gerektiren eltik tarm ile kuru tarm
s recin in getirdii talepler teknik ibirliinin zel kiplerinin devreye
girm esini gerektirir ve baka durum larda kendi kendisine yeter durum
daki ailelerin bir topluluk ruhuna sahip olm alarn salar - bu topluluk
ruhunu d a slam etan n et bir biim de glendirir. H indu-Budizm , slam
ve canlclkm eitli kavram sal ve davransal unsurlarnn yepyeni ve
neredeyse hom ojen bir dinsel biem oluturacak biim de yeniden yorum
lanm a ve dengelenm e yollarn dikkate aldm zda d a kom n apndaki
len yaps ile Ja v a krsal yaam nn koullar arasndaki yakn ilevsel
ayarlam a ok d ah a belirginleir.
A m a, gerek u ki, Ja v a nm en cra blm leri dnda, adan n tam a
m nda, hem kydeki toplum sal btnlem enin basit blgesel tem eli hem
de bu btnlem enin kltrel hom ojenliinin badatrm ac tem eli son
elli yl iinde srekli oyuldu. N fu s art, kentlem e, pazar ekonom isine
dnm e, m esleksel farkllam a ve benzerleri bir araya gelerek ky top
lum sal yapsnn geleneksel balarn zayflatt ve bu yapsal deiikliklerin
ortaya km asna elik eden doktrin rzgrlar d a d ah a erken bir dnem e
ait dinsel inan ve uygulam a tektipliini bozdu. Ksm en Jav a toplum unun
giderek byyen karm aklnn son ucu olan ulusuluk, M arkslk ve
slam i reform un birer ideoloji olarak ortaya km as yalnzca bu inanlarn
ilk olarak grld ve her zam an ok gl olduu byk kentlerde etkili
olm akla kalm ayp ayn zam anda d ah a kk kasabalard a ve kylerde
de derinden etkisini gsterdi. A sln da, gnm zde Ja v a d ak i toplum sal
deiim in byk bir blm , belki en uygun biim de, bireyler arasndaki
(ya da aileler arasndaki) ncl btnleyici balarn corafi yaknla gre
dile getirildii bir d urum dan bu balarn ideolojik yaknla gre ifade
edildii bir durum a kaym a olarak nitelendirilebilir.
K ylerde ve k k k asa b alard a bu id eo lo jik deiiklikler, byk
lde, yerli dinsel badatrm acln slam c ynlerini vurgulayanlar

ile H indu ve canlclk yanls unsurlar vurgulayanlar arasndaki gitgide


genileyen ayrm biim inde belirdi. Bu farkl altgelenekler arasnda baz
farkllklarn slam n geliinden beridir var olduu dorudur; baz bireyler A rap a ilahi sylem eye zellikle yatkn olurken ya d a zellikle slam
hukukunu renirken, dierleri de H indu m istik uygulam alarda ya da
yerel ted avi tekniklerinde d ah a becerikli olm utur. A m a bu kartlklar
Javallarn, ritel kalplar -y a n i slam etan lar- sadakatle korunduu srece,
ok eitli dinsel kavram lara kolaylkla hogr gsterm eleri sayesinde
yum uad; uyarlandklar her trl toplum sal blnm lk kent ve kk
k asaba yaantsnn baskn ortak nitelikleri tarafndan kapatld.
A n cak , 1910 son rasn d a, byk k en tlerd ek i ekon om ik ve politik
ad an gl ticari snf arasn d an slam m odernizm inin (ve bu n a kar
gl tutucu tepkilerin) ve dinsel ulusuluun ortaya km as nfusun
d ah a tutucu unsurlar arasnda slam n dlam ac, badatrm ac kart
bir in an olarak grlm esini glendirdi. Benzer ekilde, bu kentlerdeki
m em urlar ve gitgide genileyen proleter snf arasnda ortaya kan d n
yevi ulusuluk ile M arkslk d a badatrm ac yapnn slam n cesi (yani
H indu-canlclk yanls) unsurlarn glendirdi; bu gruplar bu unsurlar
prizm izgisindeki slam a kar bir dengeleyici unsur olarak karlam akta
ve bunlardan bazlarn da kendi politik fikirlerini yaplandrm ak iin genel
bir dinsel ereve olarak benim sem ekteydi. Bir yanda, dinsel inanlarn
ve uygulam alarn d ah a byk lde M u h am m ed in ulu slararas ve
evrensel doktrinlerine dayandran d ah a zbilinli bir M slm an ortaya
karken dier yanda d a miras ald dinsel gelenein m ateryalinden -d a h a
slam c unsurlar su stu rarak - genelletirilm i bir din dizgesi tretm eye
abalayan dah a zbilinli bir d o u ta n a ortaya kt. V e santri ad verilen
ilk in san ile abangan ad verilen ikinci in san arasndaki kartlk gitgide
d ah a keskin hale geldi; gnm zde de M od jokuto blgesinin tam am nda
balca kltrel ayrm oluturm aktadr bu.
Bu kartlk zellikle k asab ad a nem li bir rol oynar hale gelmitir.
Su lu eltik tarm nn teknik gereksinim leri ve kentli yaam n karm akl
karsnda ky idaresinin geleneksel biim lerinin etkinliinin azalm as
sonucunda aileleraras ibirliini zorunlu klan basklann ortadan kalkm as
badatrm ac ky yapsnn toplum sal desteklerini ciddi biim de zayflatr.
H er bir kii yaam n -o f r, tccar, m em ur ya d a ii o la ra k - kom ularnnkinden aa yukar bam sz bir biim de kazandnda, kom u
topluluun n em ine inanc doal olarak zayflar. D ah a ok farkllam
bir snf dizgesi, d ah a brokratik ve kiisellikten uzak ynetim biim leri

ve toplum sal artyetiim asn dan d ah a fazla heterojenlik ayn nedene yol
am a eilim indedir: kat corafi balar yerine dank ideolojik balarn
vurgulanm asna. K asabal in san asn dan, santri ile ab an gan arasndaki
ayrm d ah a d a keskin hale gelir, nk bu ayrm on un tem el toplum sal
referans olur. Y alnzca bir inan farkll olm ak yerine kiinin toplum sal
kim liinin bir sim gesi halini alr. K iin in ne tr arkadalara sahip olaca,
ne tr rgtlenm elere katlaca, ne tr politik liderlii izleyecei, kendisinin ya d a olunun ne tr bir in sanla evlenecei bu ideolojik atallan m a
tarafndan byk lde etkilenecektir.
Bylece, kasabad a - a m a yalnzca kasabad a d a d e il- kltrel snflan
drm ann deim i bir erevesi dahilinde dzenlenm i yeni bir toplum sal
yaam yaps ortaya km aktadr. Elitler arasnda bu yeni yap oktan
o ld u k a gelim i bir durum a geldiyse de, k asab a halknn ounluu
arasnda h l oluum srecindedir. zellikle kampong den en ve sradan
Javallarn kk bam bu evlerde karm akark bir gruh iinde yaadklar
kalabalk kenar m ahallelerde, kentsel yaam n geleneksel biim lerinin
gitgide zlm eye ve yeni biim lerin de gitgide yaplanm aya balad bir
gei toplum u grlebilir. Kyden indim k ente (peasants-com e-to-tow n)
niteliindeki bu blgelerde (ya d a kyden kente inenlerin ocuklarnn
ve torunlarnn yaad bu blgelerde), R edfieldn folk kltr srekli
olarak kentsel kltre dntrlm , am a kentsel kltr de dnyevi ,
bireysellem i ve kltrel ad an rg tlen m em i gibi olum suz ve
kalnt terim lerle kesin biim de karakterize olm am tr. K am ponglarda
gereklem ekte olan ey yeni bir yaam tarznn yaplandrlm as olsa da,
bu, geleneksel yaam yollarnn o rtad an kaldrld anlam na gelm ez; bu
alt snf m ahallelerinin niteliini oluturan kesin toplum sal kartlk, b a
site, bir kltrel anlam ann yitirilmesinin deil, henz tam am en baarl
saylm ayacak bir arayn, d ah a genelletirilm i ve d ah a esnek inan ve
deer kalplar araynn bir iaretidir.
Endonezyann byk blm nde olduu gibi, M o d jo k u tod a da, bu
aray, byk lde kadn kulpleri, genlik rgtleri, sendik alar ve
bunlarla resm i ya d a gayr resm i yolla balantl olan dier dayanm a
t rlerin in yan sra, k itlesel siyasal p artilerin top lu m sal b alam n d a
gereklem ektedir. Bu partilerden birka tane bulunm aktadr (geri son
yaplan [1955] seim lerde saylar byk lde azald) ve her biri de
eitim li kentli elitlerin -m em urlar, retm enler, tccarlar, renciler
v b .- ynetim indedir; bu partilerin her biri birbirleriyle yar kyl yar
kentli kam pong sakinlerini ve kyl nfusu politik ynden kendi yanna

ekebilm ek iin rekabet iindedir. V e neredeyse istisnasz bir biim de, bu


partiler san tri-aban gan ayrmnn bir ya d a dier yarsna seslenm ektedir.
Bu siyasal partiler ve rgtler kom pleksi arasnda yalnzca ikisi bizim
acm zdan n em tam aktadr: byk, slam tabanl bir siyasal parti olan
M asju m i ile etkin bir slam kart siyasal-dinsel klt olan Permai.
M asjum i aa yukar sava ncesi slam c reform hareketinin vrisi
konum undadr. En azndan m odernlik yanls santri entelektellerin y
nettii M odjokutoda, slam da K uran a dnn toplum sal bilince sahip,
antiskolastik ve bir para pritanist bir versiyonunu tem sil etm ektedir.
Dier M slm an partilerle birlikte, ayn zam anda Endonezyada imdiki
laik cumhuriyetin yerine bir slam D evleti kurulmasn desteklemektedir.
Fakat bu idealin anlam tam olarak n et saylmaz. M asjum inin dm anlar
partiyi abanganlar ile M slm an olm ayanlarn cezalandrlaca ve slam
hukukunun emirlerini harfi harfine uygulamaya zorlanacaklar hogrsz
ve O rtaaa dnk bir teokraside diretmekle sularken, M asjum inin lider
leri de slam n yaps gerei hogrl olduunu ve tek isteklerinin aka
slam inancna dayanan, yasalar K uran ve H ad isin retileriyle uyumlu
bir ynetim olduunu ileri srm ekteler. H er ne olursa olsun, lkenin en
byk M slm an partisi olan M asjum i, santri topluluunun deerleri ve
beklentileri adna ulusal ve yerel dzeylerde balca szclerinden biridir.
Perm ai ulusal dzeyde o k ad ar etkili deil. U lu sal bir parti olm asna
karn old u ka k k bir parti ve ok dar alan lard a etkili. Fakat, M odjo k u to blgesinde nem li bir parti haline geldi ve ulusal dzeyde sahip
o lam ad klarn a yerel dzeyde sahip oldu. T em eld e, Perm ai, ab an gan
kken li dinsel yaplarn M arkslkla k ayn am asn d an oluur. A k a
dile getirilen bir Bat, kapitalizm ve em peryalizm kartln kyl dinsel
badatrm aclnm karakteristik, dank unsurlarndan bazlarn res
m iletirm e ve genelletirm e abasyla birletirir. Perm ai toplantlar hem
ttsleri ve sim gesel yem ei (slam n dualar olm akszn) ile eksiksiz
slam etan kalplarn hem de m odern parlam enter yordam izlem ektedir;
Perm ai bildirileri takvim e ve saybilime dayal k eh an et dizgeleri ile m istik
retilerin yan sra snf atm asnn analizini de ierir. Perm ai sylevleri
de hem dinsel hem de siyasal kavram lar ayrntlandrm aya yneliktir.
M o d jo k u tod a Perm ai ayn zam anda kendi zel uygulam alar ve by
lerine, gizli bir ifreye ve liderlerinin toplum sal ve politik yazlarndaki
blm lerin kabalistik yorum larna sahip bir ted avi kltdr.
F ak at Perm ainin en belirgin zellii gl bir biim de slam kart ol
masdr. slam n dardan getirilmi, Jav allan n gereksinim ve deerlerine

uygun olm ayan bir rn olduunu ileri sren bu klt, s a f ve zgn Jav a
inanlarna geri dnlm esini istem ektedir; bun d an kastedilenin de slam
unsurlarndan arndrlm yerli badatrm aclk olduu anlalm aktadr.
B u n a kout olarak, bu klt parti hem ulusal hem de yerel dzeylerde laik
evlilik ve cenaze alklarn desteklem eye balam tr. M evcu t durum da,
H ristiyanlar ile Belili H indular dnda, herkesin evliliini M slm an
riteline gre yasallatrm as gerekiyor.11 C enaze alklar bireysel bir
konu olsa da, badatrm acln uzun gem iinden tr bunlar d a slam
gelenekleriyle ylesine kaynam tr ki gerek anlam d a slam i deerler
ierm eyen bir cenazeyi dzenlem ek olanaksz grnm ektedir.
Perm ainin slam i olm ayan evlilik ve cenaze trenleri aray yerel
dzeyde iki farkl biim ald. B un lardan biri yerel ynetim grevlilerine
bask yaparak bu tr uygulam alara izin verilm esini salam ak, kincisi de
kendi yelerine bask uygulayarak slam i unsurlardan arndrlm ritel'
leri kendi istekleriyle gerekletirm elerini salam akt. Evlilik sz konusu
olduunda baar zaten batan engellenm ekteydi nk yerel yneticilerin
merkezi ynetim in ynergelerinden tr elleri kollar balyd ve kltn
en fazla putlatrlan yeleri bile ak a gayr m eru bir evlilie cesaret
edem edi. Y asad a bir deiiklik olm adka, Perm ainin evlilik biim lerini
deitirm e konusunda pek az ans vard - geri abangan taraftar muhtarlarn him ayesi altnda resm i trenler uygulam aya ynelik birka baarsz
aba d a olm ad deil.
C enazeler sz konusu olduunda durum biraz farklyd, nk b urada
yasa deil gelenekler devreye girmekteydi. Benim alanda olduum dnemde (1952-1954), Perm ai ve M asjum i arasndaki gerilim byk lde artt.
B u n u n nedeni, ksm en, Endonezyann ilk genel seim inin yaklam as ve
ksm en de souk savan etkilerinin hissedilm esiydi. A yn zam anda eitli
olaylar d a etkili oldu - rnein, Perm ainin ulusal liderinin M u h am m ed i
aka sahte peygam ber olm akla sulad biim indeki sylenti; bir M asjumi liderinin blge bakentinin yaknlarnda gerekletirdii bir konum ada
Perm aiyi Endonezyad a bir piler nesli yaratm ay am alam akla sulam as
ve byk lde san tri karsnda ab an gan deerleri tem elinde gerek

li)
Aslnda, Javada evlilik alklarnn iki blm bulunmaktadr. Genel bada
trmacln bir paras olan birincisi gelinin evinde gerekleir ve buna bir slametan ve
gelin ile damat arasndaki ok ayrntl, trensel bir karlama da dahildir. Ynetim
indinde resmi tren yerine geen kincisi ise slam hukukuna uygun olarak o blgenin
din grevlisinin ya da naibin brosunda gerekleir. Bkz. C. Geertz, The Religion of Java
(Glencoe, 111., 1960), s. 61-203.

letirilen ve ok sert geen bir m uhtarlk seim i gibi. So n u ta, iki arada
bir derede kalm endieli bir brokrat olan yerel ynetici M odin btn
kyn din yetkililerini toplantya ard. Dier birok grevinin yan sra,
M odin, geleneksel olarak cenazelerin gereklem esinden de sorum ludur.
Ritelin tam am n ynlendirir, yas tutan in sanlara defin ilem inin teknik
ayrntlarn retir, K uran okum aya nderlik eder ve m ezar banda len
kii iin bir kon um a yapar. Yerel grevli M odinlere -b u n larn byk
ounluu kylerin M asju m i lid erleriyd i- bir Perm ai yesinin lm esi
durum unda yalnzca lenin adyla yan kaydedip evlerine dnm eleri
talim atn verdi; ritele katlm ayacaklard. nerdiinin aksini yaparlarsa,
sorunlarn balam as durum unda sorum lu olacaklar ve kendisinin de
yardm larna kom ayaca uyarsnda bulundu.
17 Tem m uz 1954 tarihinde, Perm ainin ak tif ve azimli yelerinden biri
olan K arm an n yeeni Paidjan benim de yaam akta olduum M odjokuto
kam pongta birdenbire ldnde m evcut durum buydu.

Cenaze
Bir Ja v a cenazesine hakim olan hava, histerik bir m atem , dizginlerinden
boanm bir alay ya d a len kiinin bu dnyadan ayrlna yaklan
znt dolu atlar h avas deildir. Bun un yerine, cenaze, sakin, sergilem eci olm ak tan uzak, neredeyse ruhsuz bir uurlam adr; artk olanak
k alm ay an bir ilikin in k sa, ritu elletirilm i bir terk edilii. G zya
dklm esi ho karlanm az ve kesinlikle tevik edilm ez; tm aba, ii
hem en bitirm eye, kederin zevkiyle zam an yitirmemeye yneliktir. C enaze
ilem inin teferruat, her yan dan b astran kom ularla gerekletirilen n a
zik, resm i toplum sal etkileim , yaklak yl boyunca eitli aralklarla
gerekletirilen bir seri anm a slam etan - Jav allan n ritel dizgesinin tm
m om entum u kiinin ciddi bir duygusal rahatszlk yaam adan strap dolu
anlar am asn a yneliktir. n k , yas tutanlarn, cenazenin ve cenaze
sonras ritelin bir iklas -irad i bir duygudan yoksunluk, nyargsz ve statik
bir aldr etm em e h a li- duygusu yaratt sylenir; kom u grubu iin
de rukur - kom nal uyum saladndan sz edilir.
A sli tren z olarak slam etan n bir dier versiyonudur ve defin t
reninin zel gereksinim lerine gre uyarlanm tr. lm haberi blgeye
duyurulduunda, m ahalledeki herkes yapm akta olduu ii brakp hem en
lenin ardnda braktklarnn evine kom aldr. K adnlar kselerle pirin

getirir; bu pirin slam etan olarak piirilir. Erkekler tah tad an m ezarta
yontm aya ve bir m ezar kazm aya balarlar. K sa sre son ra M odin gelir ve
etkinlikleri ynlendirm eye balar. B ed en trenle hazrlanan su kullan
larak akrabalar tarafndan ykanr (hem len kiiye olan sevgilerini hem
de kendilerini ne k ad ar iyi denetlediklerini gsterm ek am acyla ykam a
ilem ini yaparken cesedi kucaklarnda tu tarlar); ardndan m uslin kum aa
sarlr. M odinin liderliinde, yaklak bir dzine santri be on dakika kadar
cesedin banda durup A rap a dualar okur; bunun ardndan, eitli ritel
etkinlikler arasnda, beden trensel bir yryle m ezarla gtrlr ve
o rad a d a n ced en belirlenm i yollardan defnedilir. M odin len kii iin
mezar banda bir konum a yapar, bir M slm an olarak grevlerini anm
satr; ve lm n genellikle iki ya d a saat son rasnda cenaze son a erer.
C enazenin geri kalan, lm izleyen ilk gn, ilk yedi gn, ilk krk gn
ve ilk yz gnde lenin geride braktklarnn evindeki anm a slam etanlar
ile devam eder; sonra, lm n birinci ve ikinci yllarnda birer slam etan
ve, son olarak da, bedenin artk toza dntne ve yaayanlarla lenler
arasndaki boluun m utlak hal aldna inanlan bininci gn.
Paidjan ldnde devreye sokulan d a ite bu ritel kalpt. afak
sker skm ez (lm sabahn erken saatlerinde gerekleti), enite K a r
m an, olann yaknlardaki bir kentte bulunan ebeveynlerine bir telgraf
ekerek Jav allara zg bir dille oullarnn h asta olduunu bildirdi. Bu
saknm daki am a, bu insanlarn yava yava durum un farkna varm alarn
salayarak lm n etkisini yum uatm akt. Javallar, duygusal hasarn,
bir hsrann ne k ad ar ciddi olduundan deil, geliinin ani olm asndan,
hazrlkl olm ayanlar artm a kudretin den kaynaklandn d n r
ler. A sl korkulan ey, strap deil, o k tur. A rd n d an , ebeveynlerin
birka saate kadar geleceklerini dnerek, K arm an, trene balam as
iin M o d in i artt. B un un yaplm asnn nedeni de, kuram sal olarak,
ebeveynler gelene k ad ar bed en i defnetm ek dnda y ap acak pek fazla ey
brakm am akt; bylece, gereksiz yere gerilimi paylam am olacaklard. En
ge saa t on a kadar her ey bitm i olacakt; zc bir olay, am a riteller
uyarnca sessizce kap atlan bir olay.
A m a, ban a dah a sonra anlattna gre, M odin, K arm an m evine gelip
de Perm ainin siyasal sim gesinin yer ald posteri grnce K arm ana riteli
gerekletirem eyeceini syledi. N e de olsa K arm an baka bir dinin
yesiydi ve M odin de bu din iin geerli cenaze ritellerini bilm iyordu;
on un tek bildii, slam diniydi. Sen in dinini aalam ak istem em , dedi
dindar bir h avad a. T a m aksine, senin dinine byk sayg duyuyorum ,

nk slam da hogrszlk yoktur. A m a ben senin ritelini bilmiyorum. H ristiyanlarn kendi riteli ve kendi uzm an (yerel papaz) vardr,
am a Perm ai ne yapar? B edeni yakarlar m yoksa? (Bu, H indu gm m e
uygulam alarna yaplan sinsice bir gnderm eydi; belli ki, M odin bu kon u
m adan byk zevk alm aktayd.) M odinin anlattna gre, K arm an btn
bunlara ok zld ve akas ard, nk Perm ainin ak tif bir yesi
olm asna karn old uka bilgisiz saylrd. Partinin M slm anlara zg
cenazelere kar srdrd bask kam panyasnn asla som ut bir sorun
olarak karsna kabilecei ya d a M o d in in treni ynetm eyi gerekten
de reddedebilecei aklna bile gelm em iti. K arm an aslnda kt bir adam
deildi, dedi M odin, yalnzca liderlerinin elinde kolayca aldatlan biriydi.
A rtk iyice sinirleri bozulan K arm an n yan ndan ayrldktan sonra,
M odin, dosdoru blge yneticisine kp doru davranp davranm adn
sordu. Y netici zaten onun en dorusunu yaptn sylem ekle ykm lyd; bu destei de arkasna alan M odin evine dndnde K arm an
ve on u n aresizlik iinde gittii ky polisini karsnda buldu. K arm an n
kiisel dostu olan polis m em uru, M o d in e, uzun zam andr geerli olan
geleneklere gre, herkesi ayrm gzetm eden gm m ekle ykm l old u
unu, o kiinin kendi politik grn paylap paylam adna d a asla
aldr etm em esi gerektiini syledi. A m a yerel yneticinin de desteini
arkasna alan M odin bunun artk kendi sorum luluu olm adnda direndi.
A n cak , diye nerdi, eer isterse K arm an m uhtarn brosuna gidip dindar
bir M slm an olduunu ve M o d in in olan slam geleneklerine gre
gm m esini istediini belirten bir belgeyi m uhtarlkta yazabilir ve ardndan
d a iki tann huzurunda m uhtara imzayla onaylatp H km etin mhryle
m hrletebilirdi. Dinsel inanlarm resmi yollardan terk etm esine ynelik
bu neri karsnda K arm an hiddetlendi, bir Jav ald an beklenm eyecek
biim de evden dar frlad. N e yapacan dnerek evine vardnda
d a olann lm haberinin ilan edildiini ve b tn m ahallen in tren iin
toplan m akta olduunu grd.
M o d jo k u todaki pek ok kam pong gibi, benim iinde yasadm kam pong d a rasgele denebilecek bir yapda gruplam dindar san trilerden ve
ateli ab an gan lard an (ve her iki taraf, o k ad ar ateli olm asa da, yalnzca
destekleyenlerden) oluuyordu. K a sab ad a insanlar yaayabildikleri yerde
yaamaya, bulduklar kiilerle kom uluk yapm aya zorunludur; buna karn,
krsal alanlarda m ahalleler, h atta kyler, hl tam am en ya abanganlardan
ya d a san trilerden oluur. K am p on gd a santrilerin ounluu M asjum i
yesiydi ve abanganlarn ou d a Perm ai taraftaryd; toplum sal yaam da

d a bu iki grup arasndaki toplum sal etkileim en dk dzeydeydi. Pek


ou ya kk lekli ticaretle urasan ya d a el emeiyle yaam n kazanan
insanlar olan ab an gan lar her gn, le sonrasnn ilerleyen saatlerinde,
K arm an n yol kenarndaki kah vehanesinde buluup, Ja v a daki kk
k asabalard a ve kylerde ok sk grld gibi, h av a kararana kadar
sohbet ederdi; ounlukla terzilerden, tccarlard an ve d kkn sahiplerinden olu an santriler ise genellikle santrilerin ilettii dkknlardan
birinde benzer am alarla toplanyorlard. Fakat, yakn toplum sal balarn
eksikliine karn, cenaze esn asn d a blgesel birliin sergilenm esi hl
her iki grup tarafndan d a kanlm az bir grev olarak kabul ediliyordu;
btn Ja v a ritelleri arasnda, m uhtem elen, cenaze en yksek katlm
zorunluluu ykleyendir. len kiinin yaknlarnn evi merkez alndnda
k ab aca tanm lanm bir em ber iinde yaayan herkesin trene katlm as
beklenir; bu rnekte de herkes katld.
D urum byle olunca, saa t sekiz civarnda K arm an n evine vardm da
bah en in iki ayr kesinde huzursuzca m elm i iki grup erkekle, evin
iinde giysileri hl zerinde duran bedenin yannda tedirgince fsldaan
bir grup kadnla ve slam etan hazrlam a, bedeni ykam a ve konuklar kar
lam ann her zam anki sessiz tela yerine genel bir kuku ve tedirginlik
havasyla karlam am aslnda hi de artc saylmazd. A b an gan lar evin
yaknnda gruplam t; aralarndan K arm an m eldii yerden bo gzlerle
uzaklara bakarken k asaban n Perm ai B akan ve Sekreteri konum undaki
S u b jok o ve Sastro (bu ikisi o zam anki kam pon gta ikam et etm iyorlard)
sandalyelere oturm u, san ki oraya ait deilm i gibi duruyorlard. Santriler
yaklak on be m etre uzakta bir hindistancevizi palm iyesinin glgesinde
gruplam t ve m evcut sorun dnda her ey h akknda alak sesle sohbet
etm ekteydiler. Bu neredeyse hareketsiz tablo bildik bir dram adaki beklen
m edik bir araya benziyordu, sanki film tam ortasnda durdurulm u gibiydi.
Y ak lak yarm sa a t son ra b irk a ab an g an gn ls zce m ezar ta
yapm ak zere tah ta yontm aya ve birka kadn da y ap acak d ah a iyi bir
ey olm ad iin kk iek buketleri derlem eye balad; fakat ritelin
tkanp kald ve kim senin bir sonraki adm n ne olacan bilm edii
ortadayd. G erilim yava yava artt. nsanlar gnein gkyznde gitgide
ykselm esini tedirginlikle seyrediyor, arad a srada d a bom bo bir yz ifa
desiyle otu ran K arm an a bakyorlard. D urum un ne kadar zc olduu
konusunda m rldanm alar duyulm aya balad (Bu gnlerde her ey siyasal
bir sorun , diye ban a doru d nerek hom urdand seksen yalarnda, gele
neklerden yan a bir adam , artk politik bir sorun haline gelm eden lm ek

bile yasak) . S on u n d a, saat 9.30 gibi, A bu adnda gen bir terzi durum
tam am en iinden klmaz bir hal alm adan bir eyler yapm aya karar verdi:
ayaa kalkp K arm an a da kalkm asn iaret etti; bu, sab ah tan beridir bir
eyler yapm aya ynelik ilk ciddi hareketti. M editasyon halinden kan
K arm an da iki grubun arasndaki alan geip A b u yla konum aya gitti.
A sln da, A bu, kam pong iinde old u ka zel bir kon um a sahipti. D in
d ar bir santri ve sadk bir M asjum i yesi olm asna karn Perm ai grubuyla
d ah a fazla balan ts vard, nk terzi dkkn K arm an n kah v eh a
nesinin hem en arkasm dayd. S ab a h akam diki m akinesinin bandan
kalkm ayan A bu, bu grubun gerek an lam d a yesi olm asa da, yaklak
on m etre teden, alt yerin arkasndan sk sk sze karrd. O n u nla
Perm ai grup arasnda din kon ularnda gerilim in sregeldii doruydu.
Bir keresinde, lm den son rasna ilikin inanlarn sorduum da, alayl
bir dille bunu A b u ya sorm am gerektiini, nk onun kon unun uzm an
olduunu sylediler; lm den sonrasna ilikin tam am en sam a olduuna
inandklan Islam i kuram lar hakknda da onu aka alaya aldlar. Yine de,
bu in sanlarla arasn d a bir tr toplum sal ba vard ve bu km az am aya
ab a gsterenin o olm as d a belki de m antklyd.
N eredeyse le o lacak , dedi A bu. ler byle gidem ez. B ak a bir
santri olan U m ar M o d in le konum aya gnderm eyi nerdi; belki gel
meye ikna edilebilirdi - bir p ara yum uam olabilirdi. Bu arada, o da
l bedeni ykayabilir ve sarm a ilem ine balayabilirdi. K arm an bunu bir
dneceini syledikten son ra iki Perm ai lideriyle tartm ak iin kendi
tarafna dnd. Birka d akika sonra ok istekli el kol iaretleri ve kafa
sallam alarn ardndan K arm an geri dnd ve ksaca konutu: T am am ,
yle yapalm . N e hissettiini anlyorum , dedi A bu. B en yalnzca en
gerekli olanlar yapp slam d a olabildiince iin dnda tutarm . San trileri toplad ve birlikte eve girdiler.
Yaplm as gereken ilk i bedenin soyulm asyd (kim senin ii tam aya
elverm edii iin h l yerde yatyordu). A m a o zam ana k ad ar beden o l
d u k a katlam t ve bu d a giysilerin bir bak la kesilerek karlm asn
gerektirdi - bu, herkesi, zellikle de etrafta top laan kadnlar derinden
etkileyen allm adk bir ilem di. San triler son u n da bedeni giysilerden
kurtarm ay b aard ve ykanm aya hazr hale getirdi. A b u ykam a iin
gnlller olup olm adn sordu; T an rnn byle bir ii deerli kabul
edeceini de ekledi. A m a, norm alde bu grevi stlenm eleri beklenecek
akrabalar o kadar ok sarslm ve kafalar d a o k ad ar karm t ki gele
neksel yollarla bedeni kucaklarn da tutm ay kabullenem ediler. nsanlar

um utsuzca birbirlerine bakarken bir sre dah a geti. Son un d a, K arm an m


grubunun bir yesi olsa d a akrabalardan biri olm ayan Pak S u ra olan
ku can a ald; korktuu ak a belli oluyordu ve koruyucu bir by
m rldanm ay d a ihm al etm iyordu. Jav allan n defin ilem ini hzla ger
ekletirm elerine getirdikleri bir aklam a da len kiinin ruh unun evde
dolanm asnn tehlikeli olm asdr.
A n cak , ykam a ilem i b alam ad an n ce, birileri tek bir kiinin yeterli
olup olm ad sorusunu ortaya att - genellikle kii olm uyor muydu?
A b u d a dahil olm ak zere hi kim se bundan em in deildi; bazlar
kii olm asnn geleneksel olduunu am a byle bir zorunluluk bulunm a
dn dnyordu. Bazlar d a saysnn gerekli olduu fikrindeydi.
O n d ak ika k ad ar sren ateli tartm alarn ardndan olann bir erkek
kuzeni ile olanla bir akrabal bulunm ayan bir m arangoz Pak S u ra ya
k atlacak cesareti bulabildi. M odin roln elinden geldiince gerekle
tirmeye abalayan A b u bedenin stne birka d am la su serpitirdi ve
beden old u k a rasgele bir tarzda ve kutsanm am suyla ykanm oldu.
F ak a t bu ilem tam am lan d k tan son ra d a ilem ler duraklad, nk,
slam yasalarna gre, bedenin deliklerine yerletirilm esi gereken pam uk
p aralarnn nasl hazrlanacan hi kim se bilm iyordu. K arm an n kars
ve len ocu un ann esinin kz kardei belli ki bu kad arn a k atlan am ad
ve kendisini koyvererek grltl bir biim de dvnm eye balad - byle
bir eye, katldm yaklak bir dzine Jav a cenazesinde d ah a nce hi
tank olm am tm . H erkes bu gelim e karsnda d ah a d a hznlendi ve
kam pong kadnlarnn ou kadn susturm ak iin telal am a beyhude
bir abaya giriti. B ah ed e oturan erkekler grnte sakin ve etkilen
m em i grnseler de, d ah a en ban d an beridir m evcu t olan u tan dolu
tedirginlik yerini korku dolu bir um utsuzlua brakyor gibiydi. Bu ekilde
alam as hi ho d eil, dedi birka ad am bana. H i uygun d eil. te
o an d a M od in kageldi.
F ak at h l fikrini deitirm i deildi. A yrca, yaptklaryla sonsuza
kadar lanetlenm eye d avet kard gerekesiyle A b u yu uyard. Eer
ritelde bir h ata yaparsan Kyam et G n hesabn verm ek zorunda k a
lrsn, dedi. Sen in sorum luluun olur. Bir M slm an iin defin ciddi
bir kon udur ve Y asaya uygun olarak, o Y asay iyi bilen biri tarafndan
uygulanm aldr, bireyin kendi iradesine gre deil. A rd n d an d a Perm ai
liderleri S u d jo k o ve S a stro ya cenazede ynetim i ele alm alarn nerdi,
nk ikisi de parti en telekteli olduklarna gre Perm ainin ne tr
cenaze gelenekleri izlediini de biliyor olm alyd. Sandalyelerinden hi

kalkm ayan iki lider herkesin beklenti ykl baklar altnda bu neriyi
bir sre grt ve son un da d a reddetti; skntl bir ifadeyle, trenin
nasl yaplacan gerekten de bilm ediklerini sylediler. M odin omuz
silktikten son ra ekip gitti. O rad a hazr bulunan lardan biri, K a rm a n n
bir arkada, bedeni evden karp gm m eyi ve riteli falan d a unutm ay
nerdi; ileri bu haliyle brakm ak ok tehlikeliydi. Bu ah an e neri kabul
edilir miydi bilem iyorum , nk tam bu an d a len ocuun annesiyle
b abas kam ponga girdi.
O ld u k a arbal grnyorlard. l m den habersiz saylm azlard
nk, babann daha sonra bana anlattna gre, telgraf aldnda bundan
zaten kukulanm t; o ve kars kendilerini en ktsne hazrlamlard ve
vardklarnda d a soukkanl saylrlard. K am ponga ulap da kalabal g
rnce korkularnn yerinde olduunu anladlar. Karm ann alamas bir para
azalan kars len olann annesini grnce onu teselli edenlerden syrlp
lklar atarak ablasn kucaklam aya kotu. Bir saniye gibi bir srede, her
iki kadn da lgn bir histeriye kapld; kalabalk hem en araya girerek ikisini
ayrd ve kam pongun ayr ularndaki evlere gtrd. O n lan n dvnmeleri
ise hzn hi kaybetm eden devam etti; tedirginlik ykl yorum lar da iyice
artnca, defin ileminin u ya d a bu biimde halledilmesi gerei dodu - hem
de olann ruhu binlerini esir alm adan nce.
A m a im di de anne sarlm adan nce olunun bedenini grm e iste
inde srar ediyordu. B aba nceleri bunu kesin bir dille yasaklad, sinirli
bir ses tonuyla alam ay kesm esini em retti - byle bir davrann olunun
teki dnyaya alan yolunu karartacan bilm iyor muydu? A m a kadn
srar edince, son unda, K arm an m evinde, olann yatt yere getirdiler.
K adn lar onu fazla yaklam asn diye tutm aya altlarsa da ellerinden
kurtuldu ve olann cinsel organn pm eye balad. A n n d a kadnlar ve
kocas tarafndan uzaklatrldysa d a o henz bitirm ediini haykryordu;
kadn arka odaya tadlar. O rad a gzlerini bir noktaya dikip sakinleti.
Bir sre sonra -M o d in in pam uklarn nereye yerletirileceini gsterecek
kadar esneklik tanm asyla bedenin nihayet sanlm asnn ard n d an - kadn
artk iyice akln karm gibiydi; bahede dolanarak hepsi de on a yabanc
olan insanlarn elini skp her birine K usu rum a bakm ayn, kusurum a
bakm ayn, dedi. Bir kez daha zorla zaptedilm esi gerekti; insanlar, T oparla
kendini; dier ocuklarn d n - olunun ardndan m ezara gitm ek mi
istiyorsun? diyordu.
B ed en artk sarlm t ve hem en m ezarla gtrlm esi nerildi. Bu
noktad a, K arm an, olann babasnn artk trenin yasal sorum lusu olarak

yerini aldna inand iin, adam n yan na gitti. Bir hkm et grevlisi
olarak M odinin babaya yaklam ak konusunda kendisini zgr hissetmediini aklad; fakat M odin renm ek istiyordu: olunun nasl gm lm esini
isterdi islam i yoldan m b aka yollardan m? Bir p ara afallayan baba u
yant verdi: slam i yoldan elbette. B en pek dindar saylm am am a H risti
yan da deilim ; lm sz konusu olduunda d a defin slam i yoldan olmal.
T am am en slam i. A bu bir kez d ah a M o d in in babaya doru dan y ak laa
m adn aklad; am a A b u zgr biri olarak, dilediini yapabiliyordu.
Elinden geldii kadar yardm c olm aya altn am a baba gelm eden
n ce de slam i hibir ey yapm am aya gayret ettiini syledi. H av ad a bu
k adar fazla gerginlik olm as, siyasal ayrlklarn bu k ad ar fazla sorun a yol
am as ok ktyd. A m a ne de olsa cenaze kon usun da her eyin n e t
ve yasal olm as gerekirdi. Bu, olann ruhu iin nemliydi. Santriler, bir
para neeli bir h avad a, bedenin yannda dualarn okum aya balad ve
beden m ezarla tanp her zam anki tarzda defnedildi. M odin ocuklar
iin uyarlanm biim iyle m ezar bandaki konum asn gerekletirdi ve
tren nihayet tam am land. A krab alard an biri ya d a herhangi bir kadn
m ezarla gitm edi; am a eve dndm zde - s a a t leden sonray epey
gem iti- nihayet slam etan sunuldu ve P aid jan n ruhu da m uhtem elen
tek i dnyaya gitm ek iin kam pongdan ayrld.
U gn sonra, gece vakti, ly anm ak iin dzenlenen slam etanlarn
ilki dzenlendi; am a bu slam etana santrilerden tek bir kii bile katlm ad
gibi bir yas riteli olm asnn yan sra bir Perm ai siyasal ve dinsel kltne
dnt grld. K arm an, geleneksel tarzda, dzgn bir Ja v a dili ku l
lanarak, bunun P aid jan m lm n anm a am al bir slam etan olduunu
ilan etti. Perm ai lideri Sudjoko hem en araya girip, Hayr, hayr, bu yanl,
dedi. n c gn slam etan n d a in sanlar yalnzca yem ek yer ve len kii
iin de uzun dualar eder. Biz ise kesinlikle byle yapm ayacaz. A rdndan
d a uzun, dnp dolap ayn konuya gelen bir kon um a gerekletirdi.
H erkesin lkenin felsefi-dinsel tem elini bilm esi gerekir, dedi. Diyelim
ki, bu A m erikal [beni iaret etti; benim orada olm am dan hi de m em nun
deildi] gelip de size yle sordu: bu lkenin tinsel tem eli nedir? V e siz de
bilem ediniz - utanm az mydnz?
Bu konu zerinde d evam ederek, B ak an S u k arn o nun yeni cu m h u
riyetin resm i ideolojik tem elini o luturan Be N o k ta snm (Tektanrclk, T op lu m sal A d alet, nsancllk, D em okrasi ve U lusuluk) m istik bir
yorum u tem elinde m evcu t ulusal politik yapy hakl karm aya giriti.
K arm an ve dierlerinin de yardm yla, bireyin, devletin yalnzca kk

bir m odeli olarak grld ve devletin de bireyin geniletilm i bir imgesi haline geldii bir m ikro-m akro evren kuram gelitirdi. Eer devlet
dzenlenecekse, o halde, birey de dzenlenm elidir; biri o lacak sa dieri
de olm aldr. D evlet b akan m n Be N o k tas devletin tem eli olduuna
gre, bu durum da, be duyu d a birey iin tem eldir. H er ikisini uyumlu
klma sreci ayndr ve bizim de bunu bildiimizden em in olm am z gerekir.
T artm a din, felsefe ve siyaset konularna da uzanarak (h atta, benim
erefim e, R osen berglerin idam nn tartlm asn d a iererek) yaklak
yarm saat kadar srd.
K ah ve iin ara verdik ve tam Su djo k o yeniden balam ak zereyken
P a id jan n sessizce ve ifadesizce o tu rm ak ta o lan babas, san k i ken d i
kendisini ikna etm eye alyorm u am a pek de um utlu deilm i gibi,
aniden konum aya balad. K a b a kentli aksanm h ogrn, dedi, am a
bir ey sylem eyi ok istiyorum . O n u affetm elerini diliyordu; birazdan
tartm alarna d evam edebilirlerdi. P aid jan n lm nn ardndan iklas
[nyargsz, vak u r] olm aya alyorum . O n u n iin yaplabilecek her
eyin yapldna ve lm n n herkesin ban a gelebilecek bir olay o l
d u u n a em inim . H l M o d jo k u toda kaldn, nk yaad yerdeki
insanlarla yzlemeye, her birine neler olduunu anlatm aya henz cesareti
olm adn syledi. Sylediine gre, k an s da artk eskiye gre biraz dah a
iklas hissediyordu. A m a gerekten zordu. K en di kendisine srekli bunu
T a n rnn byle istediini syleyip duruyordu, am a bu ok zordu, nk
bu gnlerde insanlar artk her kon u da fikir birlii iinde deildi; biri bir
ey sylerken bir bakas baka bir ey sylyordu. H angisinin doru oldu
unu anlam ak, neye in anacan bilm ek zordu. C enazeye katlan btn
M od joku to halkna m innettar olduunu ve her ey birbirine kart iin
de zldn syledi. Ben pek dindar saylm am . M asjum i deilim , Perm ai de deilim . A m a olum un eski usullere gre defnedilm esini istedim .
U m arm kim senin duygulan in cinm em itir. Bir kez d ah a, iklas olm aya
altn, kendi kendisine bunun T a n rnn istei olduunu sylediini
anlatt, am a bu ok zordu nk bu gnlerde iler ok karkt. O lu nu n
lm esinin n ed en gerektiini an lam ak ok zordu.
K iin in duygularn bu ekilde herkesin iinde dile getirm esi -b en im
deneyim lerim e g re -Ja v a lla r arasnda ok allm adk bir eydir ve artk
kalplam geleneksel slam etan rn tsnde buna (ya d a felsefi veya
politik tartm alarda) yer yoktur. O rad a bulun an larn tm baban n
bu kon um as karsnda old u k a sarsld ve strap ykl bir sessizlik
oldu. So n u n d a Su d jo k o yeniden konum aya balad, am a bu kez olann

lm n ayrntlaryla anlatm aya balad. P aidjan ilk kez atelendiinde


K arm an S u b jo k o yu gelip bir Perm ai bys yapm as iin artm t.
A m a olan byye yant verm em iti. So n u n d a on u h astan ed e bir er
kek hem ireye gtrdler. O rad a bir ine yapld am a yine de durum u
ktleti. K an kusm aya ve kaslm aya balad -b u ralar Su b jok o olduka
baarl bir biim de can lan d rd - ve sonra da ld. Perm ai bysnn
neden ie yaram adn bilm iyorum , dedi, d ah a n ce ie yaram t. Bu
kez olm ad. N ed en bilm em ; stnde ne kadar dnrseniz dnn bu
tr eyler aklanam az. Bazen ie yarar bazen de yaram az. Bir sessizlik
d ah a oldu; on dakika kadar daha siyaset tartldktan sonra daldk. Baba
ertesi gn evine dnd ve ben de d ah a sonraki slam etanlarn hibirine
d avet edilm edim . Y aklak drt ay son ra alan d an ayrldm da K arm an n
kars yaadklarnn etkisinden hl tam am en kurtulam am t, santriler
ile abanganlar arasndaki gerilim artm t ve bir Perm ai ailesinde bir lm
gerekletiinde neler olacan herkes m erakla bekliyordu.

Analiz
M alinowski, D inin btn kaynaklar iinde, yaam n en st ve nihai krizi
- l m - en byk nem e sahip olan d r, d er.12 O n a gre, lm , h ayatta
kalanlarda sevgi ve nefretten oluan ikili bir tepkiyi, insann varlnn
psikolojik ve toplum sal tem ellerini tehdit eden, hayranlk ve korku kar
m derin bir duygusal karm aay aa karr. H ayatta kalanlar len kiiye
duyduklar sevgiden tr on a yaknlarken lm n getirdii korkun
d nm den tr de o n d an uzaklarlar. C enaze alklar ile bunlar
izleyen yas uygulam alar, hem lm e ram en balar koparm am a hem de
balar derhal ve kalc bir biim de koparm a ve yaam aya devam etm e
iradesinin um utsuzluk dourucu eilim i karsnda galip gelinm esini sa
lam aya dnk, atk ykl istekler evresinde odaklanr. lm sonras
ritelleri h ayatta kalanlarn o ortam dan panik iinde kam a drtsne ya
d a lenin ardndan m ezara gitm e drtsne boyun em esini engelleyerek
insan yaam nn srekliliini salar:
Ve duygusal glerin oynadklar bu oyuna, yaam ve lm arasndaki bu
en st dzeydeki ikileme, din admn atar; din, pozitif inanc, rahatlatc
12) Malinovvski, Magic, Science and Religion, s. 29.

gr, lmszlk temelli kltrel adan deerli gr, bedenden


bamsz ruh grn ve lmden sonra yaamn sreklilii grn
getirir. lm sonrasnda gerekleen eitli trenlerde, lenin anlmas
ve anm sanm asnda, atalarn ruhlarna tapnm a uygulamasnda, din,
hayatta tutan inanlara bir beden ve biim kazandrr. (...) Ayn ilevi
grubun tamam asndan da yerine getirir. H ayatta kalanlar bedenlerle
ilikilendiren ve onlar lmn gerekletii yere eken lmle balantl
trenler, ruhun varlna, ruhun yararl etkilerine ya da kt amalarna,
eitli anm a ya da kurban etme trenlerinin birer grev olduuna duyu
lan inan - btn bunlarda, din, korku, keder ve ahlaksal bozukluun
merkezka glerine kar direnir ve grubun sarslm dayanma ruhunun
yeniden salanmas ve moralinin yeniden kazandrlmas iin en kuvvetli
ara haline gelir. Ksacas, din, burada gelenein engellenmi igdlerin
yaln negatif tepkisi karsndaki zaferini perinler.13
Bu tr bir kuram asndan, yukanda sunulan rnek aka baz zor
sorunlar dourm aktadr. G elenek ile kltrn engellenm i igd kar
sndaki zaferi neredeyse hi denecek dzeyde kald gibi, sanki ritel
de toplum u btnletirm ek yerine blm ekte, kiilikleri onarm ak yerine
dzensizletirm ekteydi. Buna, ilevselcilerin -D u rk h eim geleneini mi
yoksa M alinowski geleneini mi izlediine bal olarak iki biim den birine
b r n ecek - hazr bir yant bulunm akta: toplum sal p aralan m a ya da
kltrel ahlak yitimi. Hzl toplum sal deiim Jav a toplum unun dzenini
bozdu ve bu da btnleik hale gelm em i bir kltre yansd; nasl ki gele
neksel ky toplum unun birleik durum u birleik slam etana yansm aktaysa,
kam pongdaki bozulan toplumsal dzen de az nce tanklk ettiimiz cenaze
ritelinin bozulan slam etanm a yansm aktadr. Ya da, farkl bir biim de dile
getirirsek, kltrel bozum a toplum sal blm lenmeye yol at; salam bir
halk geleneinin yitirilmesi bireyler arasndaki ahlaksal balan zayflatt.
B an a yle geliyor ki, bu iki ifadeden hangisi alnrsa alnsn, bu grte
yanl olan iki ey var: bu gr toplum sal (ya d a kltrel) uzlamazl
toplum sal (ya d a kltrel) p aralan m a ile bir tu tm akta; bu gr hem
k lt rd en hem de toplum sal yap d an bam sz rolleri esirgeyerek bu
ikisinden birini dierinin yalnzca bir yan etkisi olarak deerlendirm ekte.
H er eyden n ce, kam pong yaam basit an lam d a dzensiz olarak
nitelendirilem ez. Bizim toplum um uzda d a olduu gibi, gl toplum sal
13) A.g.e., s. 33-35.

ekim eler dam gasn vursa bile, yine de birok alan d a old u ka etkili bir
biim de ilerlem esini srdrr. Eer ynetim , ekonom i, aile, katm anlam a ve toplum sal denetim le balantl kurum lar P aid jan n cenazesinde
olduu k adar kt ileseydi, kam pong asln d a iinde yaanm as ok zor
bir yer haline gelirdi. A m a, kentsel karkln baz tipik belirtileri - k u
m arn, k k ap ta hrszlk ve fuhu olaylarnn artm as g ib i- bir lde
m evcut olsa da, kam pong toplum sal yaam kesinlikle k n eiinde
deildir; gnlk toplum sal etkileim , defin ilem i evresinde od ak lan d
n grdm z bastrlm hiddet ve derin kararszla ayak uydurarak
tekliyor d a deildir. K am pon gu n pek ok yesi asndan, ou zam an,
M o d jo k u tod aki yar kentsel ortam m addesel d ezavantajlarna ve gei
niteliine karn uygulanabilir bir yaam biim i sunm aktadr; Ja v a daki
krsal yaam n betim lem elerinde bol bol kullanlan btn bu duygusallk
karsnda, ky sz konusu olduunda d ah a fazlasn sylem ek herhalde
olanakl deildir. A sln da, en ciddi dzeyde rahatsz edici unsurlarn d in
sel inan ve uygulam alar -slam etan lar, tatiller, tedavi, byclk, klt
gruplar ve d ierleri- evresinde grupland grlr. B u rada din yalnzca
gerilim in toplum un herhangi bir kesim indeki yansm as deil, gerilimin
hem m erkezi hem de kaynadr.
F a k a t gerilim kayn a olm asn n n ed en i, m iras aln a n in an ve
ritel k alplarn a o lan balln zayflam as deildir. P aid jan n lm
evresinde gerekleen ekim enin nedeni, btn kam pong sakinlerinin
cenazeler kon usunda ortak, olduka btnleik bir kltrel gelenei pay
lam alaryd. S la m eta n kalbnn doru ritel olup olm ad, kom ularn
b u n a k atlm ak zorunda olup olm ad klar ya da ritelin dayandrld
d o a st k av ram larn geerli olup o lm ad klar k o n u su n d a h erh an gi
bir ta rtm a b u lu n m u y o rd u . K a m p o n g la rd a hem sa n trile r hem de
ab an g an lar asn dan , slam e tan gerek bir ku tsal sim ge olarak gc n
k oru m ak tadr; lm le k arlam a asn d an h l an lam l bir ereve
salam ak tad r - h atta ou in san iin de anlam l tek erevedir. R itelin
baarszla uram asn dnyevilem eye, d in d en u zaklam an n yaygn
lam asn a, gelen eksel korum a in a n la r n n artk ilgi ekm em esin e ya
d a dzgszle atfedem eyiz.
Bence, bunun yerine, bunu toplum sal yapsal (nedensel-ilevsel)
boyutta m evcut olan btnlem e biimi ile kltrel (m antksal-anlam l)
boyutta m evcut olan btnlem e biim i arasndaki sreksizlie -b u s
reksizlik toplum sal ve kltrel p aralanm aya deil, toplum sal ve kltrel
anlam azla yol am ak tad r- atfetmeliyiz. Bir para deyimsel olsa da, daha

som ut terim lerle anlatrsak, sorun toplum sal ad an kam pong halknn
kentli am a kltrel ad an hl kyl olm asnda yatm aktadr.
Ja v a kam pongunun bir tr gei toplum unu tem sil ettiini, kam pong
yelerinin de neredeyse tam am en kentlilem i elitler ile neredeyse tam a
m en geleneksel yapda rgtlenm i kyller arasnda skp kaldn zaten
belirttim . K atlm da bulunduklar toplum sal yapsal biim ler genellikle
kentsel biim lerdir. K rsal yreye zg neredeyse tam am en tarm a dayal
m eslek yapsnn yerine byk lde farkllam bir m eslek yapsnn b e
lirmesi; birey ile ussallam merkezi ynetim brokrasisi arasnda kiiliksel
bir tam pon grevi gren yan kaltsal, geleneksel ky ynetim inin tam am en
o rtad an kalkm as ve bunun yerine m odern parlam enter dem okrasinin
d ah a esnek biim lerinin gelm esi; kam pongun, kyn aksine, potansiyel
ad an bile yeterli bir varlk oluturam ayp yalnzca bam l bir alt paras
haline geldii ok snfl toplum un evrim lem esi - btn bunlar kam pong
insannn hayli kentsel bir dnyada yaadn gsterm ektedir. T oplu m sal
adan, onunki Gesellschaft14 bir varolutur.
F ak at kltrel dzeyde -a n la m dzeyinde- kam pong sakini ile kyl
arasnda ok d ah a az kartlk yer alr; bu kartlk kam pong sakini ile
kentsel elitin yesi arasnda ok dah a fazladr. K am pong insannn ballk
hissettii inan, ifade ve deer kalplar -o n u n dnya gr, ethosu,
etii ya d a bakalarkylnn bal olduklarndan yalnzca ufak tefek
farkllklar gsterir. R adikal dzeyde dah a d a karm aklaan bir toplum sal
evrede, kyl toplum da kendisine ya da ebeveynlerine yol gsterm i olan
sim gelere gzle grlr bir biim de sarlm aktadr. P aid jan n cenazesinin
evresinde gelien psikolojik ve toplum sal gerilimi trm andran da zaten
bu gerek oldu.
R itelin dzensizlii, alkya katlanlar arasndaki, alknn anlam na
ilikin tem el bir belirsizlikten kaynakland. En basit anlatm yla, bu belir
sizlik, slam etan oluturan sim gelerin hem dinsel hem de politik nem e
sahip olm alar, hem kutsal hem de dinsel olm ayan bir anlam yklenm i
olm alar gereine dayanyordu. K arm an n kendisi de dahil olm ak zere,
K arm an n bahesine gelenler olum lu eyle balantl kutsal nitelikli bir
etkinlie mi yoksa laik bir iktidar kavgasna m katldklarna em in deiller
di. te, bu nedenle, yal adam (aslnda kendisi m ezarlk bekisiydi) bana
bugnlerde lm enin politik bir konu olduu serzeniinde bulundu; ite, bu
nedenle, ky polisi P aid jan gm m eyi reddettii iin M o d in i dinsel deil
14) Toplum; toplumsal, (.n.)

politik adan taraf tutm akla sulad; ite, bu nedenle, ideolojik ballklan
birdenbire dinsel uygulam alarn karsna engel olarak dikilince dinsel
kltr eksik K arm an aknla urad; ite, bu nedenle, A bu, dzenli bir
cenaze gerekletirm e uruna politik farkllklardan vazgem e isteklilii ile
kendi kurtuluu adna kendi dinsel inanlarn tehlikeye atm a isteksizlii
arasnda kararsz kald; ite, bu nedenle, anm a alks, siyasal ekim e ile
neler old u u n a ynelik uygun bir aklam a bulm a am al dokunakl bir
aray arasn d a gidip geldi - zetle, ite, bu nedenle, slam etann dinsel
kalb, pozitif in an ve kltrel ad an deerli in an araya girm eye
kalktnda sendeledi.
D ah a nce de vurguland gibi, santri ile abangan arasndaki ekim e
nin gnm zdeki ciddiyeti byk lde yirminci yzyl Endonezyasnda
u lu su to p lu m sal h arek e tlerin o rtay a k m asn d an kayn aklan r. Bu
hareketlerin doduu byk kentlerde, ilk balarda eitli trler grl
m ekteydi: in rekabetiyle m cadele etm ek iin tccarlarn oluturduu
topluluklar; kltr tarm alanlarndaki sm rye kar direnen iilerin
sendikalar; asl kavram lar yeniden tanm lam aya alan dinci gruplar;
Endonezyann m etafizik ve ahlaki kavram larn netletirm eye alan
felsefe tartm a gruplar; Endonezya eitim dizgesini yeniden canlandrm ak
iin abalayan okul dernekleri; ekonom ik rgtlenm enin yeni biim lerini
bulup karm aya alan, ibirlii iindeki topluluklar; Endonezyann
san atsal yaam n da bir R n esan sa doru ilerleyen kltr gruplar; ve,
elbette, H o llan d a yn etim ine kar etkili bir m uh alefet olu tu rm aya
alan siyasal partiler. F akat, zam an ilerledike bam szlk m cadelesi
tem el olarak elit nitelikli bu gruplarn hepsinin gitgide d ah a fazla enerji
sini alm aya balad. H er birinin farkl am ac ne olursa olsun -ek o n o m ik
yaplanm a, dinde reform, san atsal R n e sa n s- bu am a dank bir siyasal
ideoloji iinde eridi; bt n bu gruplar d ah a fazla toplum sal ve kltrel
ilerlem e iin nkoul olarak tek bir am ala ilgilenir hale geldi: zgrlk.
1945 tarihinde devrim baladnda, siyasal alan dndaki fikirlerin ye
niden form lletirilm esi dikkate deer dzeyde yavalam t ve yaam n
birok yn de youn biim de ideolojik nitelik kazanm t - bu eilim
sav a sonras dnem de de srm ektedir.
Kylerde ve kk kasaba boyutundaki kam ponglarda, ulusuluun
ilk, kendine zg aam asnn yalnzca kk bir etkisi oldu. A m a hareket
tekil hale gelip de son u ta zafere doru ilerledike, kitleler de etkilen m e
ye balad ve, belirttiim gibi, bu etkinlem e ounlukla dinsel sim geler
yoluyla gerekleti. B yk lde kentlilem i elitler kyllerle olan

balarn karm ak siyasal ve ekonom ik kuram balam nda deil de -z ate n


bunun krsal ortam d a pek az anlam o lu rd u - o rad a zaten m evcut olan
kavram lar ve deerler balam nda salam latrdlar. Elitler arasndaki asl
snr izgisi, kitlelere yaklam larnda slam c doktrini tem el alanlar ile bu
tr bir yaklam iin yerli badatrm ac gelenein genel anlam d a felsefi
ad an arndrlm asn tem el alanlar arasna byle bir izgi ekildii iin,
ksa srede krsalda san tri ve ab an gan yalnzca dinsel deil, ayn zam anda
siyasal kategoriler haline geldi; bu iki terim, belirm eye balayan bamsz
toplum un rgtlenm esine dnk bu iki dank yaklam n taraftarlar
iin kullanld. Siyasal zgrln elde edilm esi parlam enter dem okraside
hizipi siyasetin nem ini glendirince, san tri-aban gan ayrm, en azn
dan yerel dzeyde, parti m an evralan srecinin yer ald tem el ideolojik
eksenlerden biri haline geldi.
Bu gelim enin yaratt etki, siyasal tartm alarn ve dinsel uygula
m ann ortak bir dilde yaplabilm esi olm utur. K u ran d an oku n an bir dua,
T a n r y a kran duygularnn iletilm esinin yan sra, siyasal ittifakn da
onaylanm as haline gelm ektedir; yanan bir tts, kiinin ku tsal in an
larnn yan sra, kiinin laik ideolojisini ifade etm ektedir. G nm zde
slam e tan lara rit eld ek i eitli u n surlarn ve bu un su rlarn g e r e k
nem inin heyecanla tartlm as, belirli bir uygulam ann gerekli mi yoksa
art m olduunun tartlm as, santriler dua etm ek iin gzlerini havaya
diktiklerinde ab an gan lan n huzursuz olm as ve ab anganlar koruyucu bir
by yaptklarnda d a santrilerin huzursuzlamas dam gasn vurm aktadr.
G rdm z gibi, lm halin de geleneksel sim geler, toplum sal kayp
karsnda hem bireyleri glendirm e hem de in san lara farkllklarn
anm satm a, olum lu olm a ve hak edilm eyen straba ilikin geni kapsam l
in san ca tem alar ve hizipi m uhalefet ve parti m cadelesin e ilikin dar
kapsam l toplum sal tem alar vurgulam a, katlm clarn sahip oldu klan
ortak deerleri glendirm e ve kin ve kukularn ayarlam a eilimi g s
terir. Ritellerin kendileri siyasal ekim e malzemesi haline gelir; evlilik ile
lm n kutsallatrlm a biim leri nem li parti k on u lan n a dntrlr.
Bylesine ku kucu bir kltrel ortam da, kam pon gd a yaayan sradan
Jav al, belirli bir olay karsnda uygun tutum unu belirlem e, belirli bir
sim genin belirli bir toplum sal balam a uygun anlam n sem e asn dan
gitgide artan glklerle karlam aktadr.
Siyasal anlam larn bu biim de dinsel anlam lara m dahale etm esinin
doal son u cu d a gereklem ektedir: dinsel anlam larn siyasal anlam lara
m dahalesi. H em siyasal hem de dinsel balam larda ayn sim geler ku lla

nld iin, insanlar genellikle parti m cadelesin in yalnzca parlam enter


m anevrann sradan akn, dem okratik ynetim iinde gerekli olan al-ver
taktiklerini deil, ayn zam an da tem el deerler ve son ular kon usundaki
kararlan da ierdiini dnm ektedir. zellikle kam pong halk, ynetim in
yeni cum huriyeti biim lerinde ak a kurum sallam olan iktidar iin
ak m cadeleyi tem elde dinsel olan prensiplerin farkl trlerini resm i
olarak yerletirm e m cadelesi olarak grm ektedir. Eer abanganlar baa
geerse, K u ran hocalarnn derslere girm esi yasaklanr. Eer santriler
baa geerse, gnde be vakit nam az klmamz gerekecek. ik tid ar iin
yaplan seim m cadelesin de grlen norm al ekim e, neredeyse her
eyin tehlikede olduu gr yznden sertlem ektedir: iktidar ele g e
iren grubun eer kazanrsak lke bizim dir biim indeki grnn, bir
adam n dile getirdii gibi, devlete kendi tem ellerini yerletirm e hakk
bulunm aktadr. Bylece, siyaset bir tr kutsal yn kazanm aktadr - r
nein, M o d jo k u tonun banliylerindeki bir kyde bu biim de yaratlan
gerilim den tr seim in iki kez yaplm as gerekti.
Deyim yerindeyse, kam pong insan kendi asli ve tali kavram lar ara
snda skp kalm durum dadr. T em elde m etafizik nitelikli grlerini,
kader, strap ve ktlk gibi tem el problem lere yantn nasl formlletiriyorsa, laik iktidara, kendi siyasal haklarna ve beklentilerine ynelik
savlarn d a ayn biim de form lletirm eye zorland iin, toplum sal ve
psikolojik ad an etkili bir cenaze trenini ya d a dzgn yryecek bir
seim i gerekletirm ekte zorluklarla karlam aktadr.
F ak at bir ritel yalnzca bir anlam kalb deildir; ayn zam an da bir
toplum sal etkileim biim idir. Bylece, kltrel m phem lik yaratm asnn
yan sra, dinsel bir kalb nispeten az dzeyde farkllam bir krsal artyetiim den kentli bir b alam a getirm e abas d a toplum sal atm aya zemin
hazrlam aktadr, nk kalp tarafndan sergilenen toplum sal btnlem e
tr toplum un genelindeki tem el btnlem e kalplanyla uyumlu deildir.
K am p on g halknn gnlk yaam da dayanm ay salam asnn yollar ile
slam etann bu dayanm ay korum aya d evam etm esinde srar etm e biim i
arasn d a byk fark bulunm aktadr.
D ah a n ce de vurguland gibi, slam etan , tem el olarak, blgesel
tabanl bir riteldir; aileler arasn d aki balca ban blgesel yaknlk
ba olduunu varsayar. Bir kom u grubu baka bir kom u grup karsnda
(siyasal, dinsel, ekon om ik alardan) nem li bir toplum sal birim olarak
grlr; bu n d an yola karsak, bir ky baka bir kyn, bir ky grubu
dah a bak a bir ky grubu karsnda yledir. K a sab ad a bu kalp byk

l de deim itir. n em li toplum sal gruplar eitli unsurlar yoluyla


tanm lanr - snf, siyasal ballk, ura, etnik kken, blgesel kken,
dinsel tercih, yas, cinsiyet, ikam et yeri. Yeni tr kentsel rgtlenm e farkl
balam lardan d oan kart gler arasndaki titiz dengeden oluur: snf
farkllklar ideolojik benzerlikler tarafndan yum uatlr; etnik ekim eler
ortak ekonom ik karlar tarafndan; siyasal m uhalefet, d ah a n ce de gr
dm z gibi, ikam et yeri tem elindeki yaknlk tarafndan. F ak at btn
bu oulcu dengelem eler arasnda, kentsel yaam n b alca toplum sal ve
kltrel belirlem elerine karn slam etan deim eden kalr.
Bylece, kutsam a talep eden bir durum d oduunda -y a a m d n g
snde bir gei, bir tatil, ciddi bir h a sta lk - uygulanm as gereken dinsel
biim toplum sal denge parasyla birlikte deil, buna kar harekete geer.
S lam etan gnlk yaam iinde grup ekim elerini belirlenm i snrlar
dahilinde tutan, yakn zam anlarda tasarlanm toplum sal yaltm m ek a
nizm alarn gz ard eder, tpk elikiden kayn aklanan gerilim leri aklc
den ecek dzeyde etkili bir biim de dengeleyen kart gruplar arasndaki
toplum sal btnlem enin yeni trem i biim lerini de gz ard ettii gibi,
in san lar kanm ay yeleyecekleri bir yaknla zorlanr; ritelin top
lum sal varsaym lar (hepim iz kltrel ad an bir arada duran hom ojen
kylleriz) ile aslnda sz konusu olan (bizler deerler asn dan ciddi
anlam azlklar olm asna karn zorunluluk gerei bir arada yaayan eitli
trlerden insanlarz) arasndaki uyum suzluk derin bir huzursuzlua yol
aar - tpk P aid jan n cenazesinin, ar d a olsa, bunun bir rneini o lu
turm as gibi. K am pongda slam etan dzenlem ek, gitgide artan bir dzeyde,
in sanlara dram atik bir eylemi sahneye koym ak yoluyla glendirdikleri
balarn artk onlar en em patik biim de bir arada tutan balar olm adn
anm satm aya yarar. Bu balar, ideoloji, snf, m eslek ve siyaset tem ellidir
ve bu raksak balar artk blgesel ilikiler iinde yeterince zetlenem ez.
zetle, P aid jan m cenazesinin bozulm as tek bir kaynaa balanabilir:
anlam n kltrel erevesi ile toplum sal etkileim in kalplam as arasnda
ki uyumsuzluk, kentsel ortam da kyl toplum sal yapsna gre ayarlanm
dinsel bir sim genin srdrlm esinde srar edilm esinden tr olu an bir
tutarszlk. ster toplum bilim sel ister toplum sal-psikolojik trden olsun,
statik ilevselcilik bu trd en bir tutarszl izole etm eyi b aaram az,
nk m antksal-anlam sal btnlem e ile nedensel-ilevsel btnlem e
arasnda ayrm yapm ay baaram az; nk, kltrel yap ile toplum sal
yapnn yalnzca birbirlerinin refleksi olm ayp bam sz ya d a birbirlerine
bam l deikenler olduklarn anlam ay baaram az. T oplu m sal deiimin

itici glerinin net bir biim de form lletirilm esi an cak ve an cak ilevselci kuram n d ah a dinam ik bir biim iyle yaplabilir; bu dinam ik biim ,
insann baz anlam lar atfedebilecei, tem el anlam n kavrayabileceini
hissettii bir dnyada yaam as gereinin genellikle insann ilev gren
bir toplum sal organizm ay srdrm e gereksinim inden ou zam an sap
tn h esaba katar. K ltr renilm i d avran olarak gren dank
bir anlay, etkileim in dengelenm i bir kalb olarak toplum sal yapy
gren statik gr ve bu ikisinin bir ekilde (dzenlenm em i durum lar
dnda) birbirlerinin yalnzca yansm alar olm alar gerektii biim indeki
ak a belirtilen ya d a belirtilm eyen varsaym , P aid jan n zc am a
bilgilendirici cenazesinin gzler nne serdii trden sorunlara yaklam
iin gereinden fazla ilkel bir kavram sal geretir.

ada Bal de sel Dnm

H er rkn bysel inanlar ve uygulamalar iin bir saklam a yeri vardr


ve bu trden, hayatta kalm birok inan ve uygulama hem gzeldir
hem de bir uygarln devamlln salar. M o dem zdeki fikirlerin
bunlar tam am en yok etmeyip M alay kltrn de derm ansz brak
m am as umut edilebilir.
R IC H A R D W IN D ST E D T , The Malay M agician

B u gnlerde, A sy a ve A frik ann yeni d evletlerin d ek i politik ve e k o n o


m ik m odernizasyon h akk n d a ok ey iitsek de, dinsel m odernizasyon
h ak k n d a pek az ey iitiyoruz. T am a m e n ih m al edilm ediinde, dini,
gerekli ilerlem enin n n de kat dzeyde esk i bir engel ya d a hzl d e
iim in an drc gleri tarafn d an teh d it edilen kltrel deerlerin
ku atlm bir koruyucusu olarak grm e eilim i sz kon usu du r. D insel
geliim in k en d isin e, kap sam l to p lu m sal d evrim ler geirm ek te o lan
top lum larn ritelinde ve in an dizgelerinde gerek leen d n m d
zenliliklerine o k az dikkat sa rf edilir. E n iyi olaslkla, karm za yerleik
d in sel ballklarn ve kim liklerin siyasal ya d a ekon om ik ilerlem ede
oyn adklar role ilikin alm alar kar. F ak at, A sya ve A frik a d in leri
nin bu rollerine yn elik grlerim iz tu h a f d en ecek biim de statik tir.
Bu dinlerin ya serpilm esini ya d a d e gem esin i bekleriz; on lard an
deim elerini beklem eyiz.
G n eydou A sy ann belki de en zengin, deerli ve gzel bysel
inanlarnn ve uygulam alarnn saklam a yerine sahip olan B ali asndan
bu tr bir yaklam kesinlikle evrenseldir ve valyece saylabilecek bir
kltrel adan eski olan sevm e yaklam ile orak bir kltrel zdekilik

arasnda seim yapm a ikilem i de, bu n edenle, grne gre, zellikle sert
bir ikilemdir. B en bu m akalede bu ikilemin, her durum da, sah te bir ikilem
olduunu, dininin tem el d oas tam am en dnm e uram o lsa d a Bali
uygarlnn srekliliinin salanabileceini ileri srm eyi am alyorum .
Byle bir dnm n aslnda gereklem ekte olduu n a ilikin de birka
tan e zor seilir, belirsiz iarete dikkatleri ekm ek istiyorum.

Dinsel Ussallatrma Kavram


K arlatrm al din konulu byk eserinde, A lm an toplum bilim ci M ax
W eber, dnya tarihinde dinlerin idealletirilm i iki kar kutbu arasnda
bir ayrm a gitm ekteydi: geleneksel ve ussallatrlm ; bu ayrm, ar
dzeyde genelletirilm i ve yetersiz dzeyde form lletirilm i olsa da, yine
de, gerek dinsel deiim srecinin tartlm as iin yararl bir balang
n o k tasd r.1
Bu farklln ekseni dinsel kavram lar ile toplum sal biim lerin ilikile
rindeki farkllk evresinde dner. G eleneksel (W eber ayrca bunlan bysel olarak adlandnr) dinsel kavram lar yerleik toplum sal uygulam alan sk
bir biim de basm akalplatrr. N eredeyse bire bir dzeyde laik gelenekle
ayrlmaz bir biim de bal olan bu kavram lar insan etkinliinin tm dalla
rn (...) sim gesel by dngs iine ekerler ve bylece gnlk varolu
dng s n n belirli ve kesin bir biim de belirlenm i bir yolda akcln
korum asn salarlar.2 F akat, ussallatrlm kavram lar sradan yaam n
som u t ayrntlaryla tam olarak rl deildir. B un lardan ayr , bunlarn
tesin d e ya d a d n d adrlar ve bunlarn laik toplum a yerletikleri
ritel ve inan dizgelerinin ilikileri de yakn ve incelenm em i olm ayp
uzak bir problem atiktir. U ssallatrlm bir din, ussallatrld dzeyde,
zbilinli ve dnya ilerine yneliktir. Laik yaam a ynelik tutum u, soylu

1) Weberin dine ynelik asl kuramsal tartmas henz evirisi yaplmam olan
Wirtschaft und Gesellschaft (Tbingen, 1925), s. 225-356 iinde yer almaktadr; ancak,
yaklamnn uygulamas Religionssoziologie adl eserinin The Religion of China (Glencoe,
111., 1958), Anciert Judaism (Glencoe, 111., 1952), The Religion of India (Glencoe, 111.,
1958) ve The Protestant Ethic and the Spirit of Capitalism (New York, 1958) evirilerin
de bulunabilir. Weberin almalarnn Ingiliz dilindeki en iyi eletirileri T. Parsons, The
Structure of Social Action (Glencoe, 111., 1949) ve R. Bendix, Max Weber: An Intellectual
Portrait (New York, 1960) balkl eserlerdir.
2) Parson, Social Action, s. 566 iinde.

K onfysln teslim iyeti kabulleniinden ileci P rotestanln ak tif


hakim iyetine k ad ar eitlilik gsterebilir; am a asla n aif deildir.3
D insel alan ile laik alan arasndaki bu iliki farkllnn yan sra, dinsel
alann kendisinin yapsnda d a bir farkllk sz konusudur. G eleneksel
dinler ok som ut bir biim de tanm lanm ve gevek bir biim de sralanm
ku tsal varlklar btnlnden, neredeyse her trden gerek olaya k en
dilerini bamsz, kesitsel ve yakn bir biim de dahil edebilen dank bir
ritel eylemler ile yaayan canlclk yanls im geler derlem esinden oluur.
Bu tr dizgeler (biim sel bir dzenlilik sergilem eseler bile bunlar birer
dizgedir) dinin kalc konularn, W eberin anlam sorunlar -k t l k ,
strap, hayal krkl, aknlk ve dierleri- dilim ini karlam aktadr. H er
bir durum da -h e r bir lm de, her bir rn felaketinde, her bir beklenm e
dik doal ya d a toplum sal o lu u m d a- bu sorun lara frsat bir yaklam la
saldrr ve m it ve byden olu an cephaneliklerinden sim gesel uygunluk
gerekesine gre setikleri silahlardan birini kullanrlar. (D inin d ah a az
koruyucu etkinlikleri sz kon usu olduunda d a -in sa n srekliliinin, g
nencin ve dayanm ann k u tsan m as- ayn strateji uygulanr.) G eleneksel
dinlerin tem el tinsel kon ulara yaklam apayr ve dzensiz olduu iin,
bu dinlerin karakteristik biim i de apayr ve dzensizdir.
te yandan, ussallatrlm dinler d ah a soyut, m antksal adan dah a
btnsel ve d ah a genel ifadelerle dile getirilm i dinlerdir. G eleneksel
dizgelerde yalnzca im a yoluyla ve paralar biim inde ifade edilen anlam
soru n lar b u rad a ayrntl form lletirm eler halin e gelir ve kapsam l
tutum lar kullanr. Belirli bir olayn ayrlmaz ynleri olarak grlm ek
yerine, insan varoluunun doal nitelikleri olarak k av ram sallatrd lar.
ngiliz antropolog Evans-P ritchardtan klasik bir rnei ele alacak olur
sak, sorun artk A h r neden kardeim in tepesine kt de bakasnn
kardeinin tepesine km edi? trnden ifade edilmez; bunun yerine,
N e d e n iyiler gen yata lr de ktler yem yeil defne dal gibi taptaze
kalr? trnden ifade edilir.4 Y a da, H ristiyan teodisesinin uzlamlarn
d a bir kenara brakrsak: K im in aabeyim e by yapp tepesine ahrn
km esine n eden olduunu nasl kefedebilirim ? yerine, nsan gerei
nasl bilebilir? Bycden intikam m alabilm ek iin ne tr eylemleri
uygulam alym ? yerine, K t l k yapan larn cezalandrlm asn hakl

3) Weber, Religion of China, s. 226-249.


4) E. E. Evans-Pritchard, Witchcraft, Oracles and Magic A mong the Azande (Oxford,
1932).

karan tem eller nelerdir? D ah a dar ve d ah a som ut sorular da, elbette,


yerinde durm aktadr; fak at bunlar d ah a kapsam l sorular altnda snf
landrldktan iin bu kapsam l sorularn d ah a radikal dzeyde tedirginlik
uyandran nerilerini stlenm ektedirler. V e dah a kapsam l sorularn yaln
ve genel bir tarzda ortaya atlm as da, bu sorulara, benzer lde kapsam l,
evrensel ve bitirici bir tarzda yant verilm esi gereini dourur.
W eberin savna gre, dnya dinleri denen dinler tam da bu tr bir
gereksinim in akut bir biim de ortaya km asna bir yant olarak belirdi.
Yahudilik, Konfyslk, Felsefi Brahm anlk ve, yzeysel adan bir din
gibi grnm ese de, Y un an U suluu sz konusu toplum larda erkleri baz
nem li gruplar asn dan teklem eye balam yzlerce snrl klt, halk
m iti ve zel yan in antan dod u .5 Byk lde dinci entelektellerin
paylatklar, ritel ve in an larn gelen eksel km esin in artk yeterli
olam ad gr ve anlam sorunlarna ynelik bilincin ak bir biim de
ortaya km as, her bir durum da, geleneksel yaam yapsnda ok dah a
geni bir kopm ann bir paras gibi grnm ektedir. Bu tr kopm alarn (ya
d a dah a sonralar bu ilk drt dini izleyen dnya dinlerinin tam d a ortasnda
belirdii kopm alarn) ayrntlarnn bizi engellem esi gerekm ez. nem li
olan, dinsel ussallatrm a srecinin toplum sal dzenin tem ellerinin iyice
bir sarslm asndan tr kkrtlm grnm esidir.
Kkrtlm , am a belirlenm i deil. nk, derin toplum sal krizin her
zam an derin bir dinsel (ya d a dier herhan gi bir trden) yaratclk ret
m edii gerei bir yana, bu tr bir yaratcln ortaya kt anda ilerledii
yn de ok eitlidir. W eberin in, H indistan, srail ve B atnn dinleriyle
gerekletirdii byk karlatrm a bunlarn ussallatrlm am n eitli
ynlerini, bysel gereklikten ayr olarak snrl bir olas gelim eler seti
iindeki aynm sal seenekleri tem sil ettikleri grne dayanm aktayd. Bu
farkl dizgelerin ortak yan, alan asn dan geniledike zellik asn dan
derinleen m esajn zel ierii deil, m esajn ald biim sel kalp, genel
kipti. B unlarn tm nde, kutsallk anlam , tpk bir m ercekle odak lan an
dank k huzm eleri gibi, ilerine m phem bir tarzda iledii saysz
aa ruhundan ve b ah e bysnden derlendi ve kutsalln ekirdek

5)
Dinsel deiim iinde stat gruplarnn rolnn Weber tarafndan analizine iliki
grler iin bkz. Bendix, M x Weber, s. 103-111. Benim burada ve bu makalenin baka
yerlerindeki formlletirmem byk lde Robert Bellahm Religion in the Process of
Cultural Differentiation balkl makalesine dayanmaktadr; ayrca bkz. Bellah, Tokugaua Religion (Glencoe, IH., 1957).

(am a tek tan n c olm as d a gerekm eyen) kavram n oluturacak biim de


younlat. W eberin nl ifadesiyle, dnya kutsallktan arndrld: kutsalln m ekn gnlk yaam n atlarn dan, m ezarlklarndan ve yol
ayrm larndan alnp, bir bakm a, Y ehova, Logos, T a o ya da B rah m an n
yaad bak a bir ortam a yerletirildi.6
in san ile kutsal olan arasndaki, deyim yerindeyse, m esafenin bylece
byk lde artm asyla birlikte, bu ikisi arasndaki balarn ok dah a d
nceli ve eletirel bir tarzda korunm as gereksinim i dom aktadr. K utsal
o lan artk yaam n genel gidiine stratejik bir biim de serpitirilm i saysz
som ut, neredeyse dnl ritel jestler yoluyla ylesine korunam ayacam a
gre, kutsal olanla d ah a genel ve kapsam l bir ilikinin salan m as -e e r
ki kutsal olandan tam am en vazgeilm eyecekse- zorunlu hale gelir. W eber
bunun gerekletirilebilecei iki yol grm ekteydi. Birincisi, in san a kutsal
varlk, peygam berler, kutsal yazlar, m ucize tr belirtiler ve benzerleri
tarafndan verildii dnlen etik kom u tlardan oluan, bilinli bir b i
im de dizgeletirilm i, resm i ve yasal-ahlaksal dzgnn yaplandrlm as
sayesinde gerekleir. D ieri de kutsal varlkla kurulan, ou zam an yoga
gibi yksek dzeyde dzenli, tinsel ve entelektel disiplinlerin yardm yla
gizem cilik, ie dom a, estetik sezgi ve benzerleri t r n d en bireyseldeneyim sel tem asla gerekleir. lk yaklam , elbette, tipik olarak -a m a
her zam an d a tektip olarak d e il- O rtad o u ya zgdr; ikinci de, yine
tipik olarak am a her zam an d a tektip nitelik tam adan , D ou A sy aya
zgdr. A m a, pek olan akl grn m ese de, bun lar olabilecek tek iki
olaslk olsa bile, her ikisi de dinsel olm ayan ile kutsal arasndaki byk
uurum un kenarlarn zbilinli, yntem sel, ak a tutarl bir biim de
birletirm ekte ya d a birletirm eye abalam aktadr. Bu iki olaslk, onlara
ballk duyanlar asndan, in san ile insandan uzaklatrlm kutsal varlk
arasn d a anlam l bir ba olduu hissini korum aktadr.
A n cak , W eberin btn kutuplam a tem elli kartlklarnda grld
gibi, geleneksel ile ussal (bunun kart usd deil, nedensizletirilm i
olm aktadr) arasndaki kartlk da kuram iinde ne k adar keskin izgilerle
belirleniyorsa gerek yaam da o k ad ar bulanktr. zellikle de, okum a
yazm a dzeyine ulam am halklarn dinlerinin ussallatrlm unsurlar
d an yoksun olduu, okur-yazar halklarn dinlerinin de en son noktaya
k ad ar ussallatrlm olduunu varsaym ak doru olm az. N asl ki ilkel din
olarak adlandrlan birok din nem li m iktarda bilgiye dayanan eletirinin
6) Bellah, Differentiation

son ularn gsterm ekteyse, geleneksel trden bir popler banazlk da


dinsel d ncenin felsefi ayrntlandrm anm en st aam alarn a ulat
toplum larda varln byk bir gle, inatla srdrm ektedir.7 Fakat, greli
adan, dnya dinlerinin, klanlarn, kabilelerin, kylerin ya d a halkn
k k dinlerine oranla d ah a fazla kavram sal genelletirm e, d ah a sk
biimsel btnlem e ve dah a ak bir doktrin ortaya koyduklarndan kuku
duym ak d a zor. D insel ussallatrm a ya hep ya hi tr, geri dnlem ez ya
d a kanlam az bir sre deildir. A m a, grgl adan, gerek bir sretir.

Geleneksel Bali Dini


G eni bir anlam da, Balililer H indu olduklarna gre, dinlerinin en azndan
n em li bir parasn n nispeten iyice ussallatrlm olm asn, popler
banazln allageldik akm nn tesinde, gelim i bir etik ya d a m istik
tanrbilim dizgesinin v ar olm asn bekleyebiliriz. A m a durum hi de
byle deildir. Bu dine ynelik birtakm ar lde entelektel arlkl
betim lem eler bir yana, B ali dini rahipler arasnda bile som ut, eylem m er
kezli, gnlk yaam n ayrntlaryla tam am en i ie bir dindir ve klasik
Brahm anln ya d a on un Budist uzantsnn felsefi ayrntlarndan ya da
genelletirilm i konularndan pek azn ierir.8 A n lam sorunlarna yakla
m kesin, snrlanm ve kesitsel kalm ay srdrr. D nya h l byl bir
dnyadr ve (yakn zam an larda ortaya kan baz dalgalan m alar bir yana)
bysel gerekliin karm ak a d a neredeyse olduu gibi durm aktadr
bu a an cak bireysel kayg ve dnceler yer yer delm ektedir.
G elim i bir d o k trin in b u lu n m am asn n ne k ad arn n yerli (yani
H indu ncesi) unsurun, B alinin on beinci yzyl civarnda d dnyaya
nispeten kapan m asnn ve bunun so n u cu n d a d a kltrnn snrllk
kazanm asnm ya d a B ali toplum unun old uka allm adk llerde kat
bir geleneki biim i koruyabilm i olm asnn son ucu olduu tartlr bir
konu. D etkilerin basksnn acm aszca olduu ve geleneksel toplum sal
yapnn esnekliinin byk blm n yitirdii Ja v a da, yalnzca bir deil,
7) ilkel dinlerde ussallatrlm unsurlar konusunda bkz. P. Radin, Primitive Man
as a Philosopher (New York, 1957). Gelimi uygarlklarda popler din iin bkz. Bendix,
Weber, s. 112-116.
8) Buna kk bir istisnann ksmi doas bir rahibin entelektel eitiminin ksa
anlatmnda bulunabilir: V. E. Kom, The Consecration of a Priest, J. L. Swellengrebel
vd., Bali: Studies in Life, Thoughtand Ritual (Lahey ve Bandung, 1960), s. 133-153 iinde.

birden fazla nispeten iyi ussallatrlm inan ve tapnm a dizgesi geliti


ve B alinin hi de alk olm ad bilinli bir dinsel eitlilik, eliki ve
afallam a duygusuna yol at.9 Bylece, birileri, benim yaptm gibi, B aliye
Ja v a da altktan sonra gelecek olursa, insan annda etkileyen ey kuku
ya da dogm atizm in tam am en eksiklii, metafizik kaytszlk olm aktadr. Bu
ve bir de trensel etkinliin hayret verici retkenlii. G r n en o ki, s
rekli olarak palmiye yaprandan adaklar rm ekle, ayrntl ritel lenler
hazrlam akla, her trl tapm a bezem ekle, dev trenlere katlm akla ve
aniden trans durum una girm ekle urasan Balililer dinlerini uygulam akla
o k ad ar m eguller ki o din zerinde dnm eye (ya d a endielenm eye)
fazla zam an bulam am aktalar.
F akat, u nutm am ak gerekir ki, B ali dininin yntem li bir biim de d
zenlenm i olm adn sylem ek, tam am en dzensiz olduunu sylem ek
anlam na gelmez. Bu din sadece tutarl, olduka ayrc bir zellikle (ancak
ayrntl betim lem elerin akla getirebilecei bir tr gayretke teatrallikle)
m assedilm em itir, ayrca kendisini oluturan unsurlar son uta nispeten iyi
tanm lanm ritel kom pleksler halinde gruplanr, onlar da, sras gelince,
sezgisel olm ak iin d ah a az ussal saylam ayacak dinsel kon u lara dnk
kesin bir yaklam sergiler. Bun lar arasnda belki de en fazla nem e
sahiptir: (1) tapnak dizgesi; (2) toplum sal eitsizliin kutsallatrlm as

ve (3) lm ve cad lar klt. L iteratrde gereken etnografya tabanl


ayrntlar zaten m evcu t olduu iin, benim bu kom plekslere ynelik
betim lem elerim geliigzel olabilir.10
1.
Tapnak dizgesi, geleneksel bir dinin, farkl yam alarnn iinde ye
aldklar toplum sal yap yoluyla i ie getikleri toptan bir biem in tipik
bir rneidir. Saylar binleri bulan tapnaklarn tm genellikle benzer
biim de bir ak avlu planna gre ina edilse de, her bir tapn ak bir ya
d a d ah a fazla ve ok n et bir biim de tanm lanm konuyla ilgilidir: lm ,
m ah alle ii kahram anlk, akraba grubu dayanm as, tarm sal verimlilik,
k ast gururu, siyasal sad ak at vb. H er bir Balili bu tr tapnaklardan iki
ya ne, h atta bir dzinesine aittir; her bir tapnan cem aati de ayn
m ezarl kullanan, ayn tarlalar ileyen ya d a benzer baka balara sahip
olan ailelerden olutuu iin bu tr yelikler ile bu yeliklerin kapsad
ykm llkler Balililerin gnlk yaam n oluturan trden toplum sal
ilikileri dorudan destekler.
9) Java hakknda bkz. C. Geertz, The Religion of Java (Glencoe, 111., 1960).
10) Genel bir inceleme iin bkz. M. Covarrubias, Island of Bali (New York, 1956).

M im arinin hem en her tap m akta benzer olm as gibi, eitli tapnaklar
birbirine balayan dinsel biim ler neredeyse tam am en trenseldir. M ini
m al bir dzeyin tesinde, doktrinle ya d a neler olup bittiine ynelik genel
bir yorum la neredeyse hi ilgilenilmez. T utu cu lu k deil, saaltm vurgula
nr - nem li olan, her bir ritel ayrntnn doru ve yerinde olm asdr. Eer
deilse, cem aat yelerinden biri, istem d olarak, trans haline geecek
ve bylece tanrlarn seilm i habercisi haline gelerek lgnca szlerinin
de ortaya koyduu deh et durum u dzeltilene k ad ar trans durum undan
km ay reddedecektir. F ak at kavram sal yn, m om ent olarak, bunun ok
d ah a azdr: tap m an kiiler genellikle tapm aklarndaki tanrlarn kimler
olduunu bile bilmezler, zengin sem bolizm in anlam yla ilgilenm ezler ve
bakalarnn neye inanp inanm adna da kaytszdrlar. A sln da, neye is
tiyorsanz on a inanabilirsiniz, h atta btn bu ilerin bir sam alk olduuna
d a inanabilir ve bunu ak a syleyebilirsiniz. A m a sorum lu olduunuz
ritel grevleri yerine getirm ezseniz tam am en aforoz edilirsiniz - stelik
yalnzca tapnak cem aatin den deil, topluluun btnnden.
T ren lerin yerine getiriliinin bile tu h af denebilecek lde m ad
desel bir h avas vardr. Bu tr byk trenler her bir tapnan doum
g n n de , yani 210 gnde bir gerekleir; o gn, tanrlar adan n m er
kezindeki byk vo lkan d a bulunan evlerinden inerek tap m ak tak i bir
sunaa yerletirilmi ikonik figrlere girer, orada gn kalr, sonra d a geri
dnerler. G eldikleri gn cem aat elenceli bir tren alay oluturup onlar
kyn giriinde karlam ak iin yrye geer, onlar mzik ve dansla
karlayp arlan acaklar tapnaa kadar on lara elik eder; ayrlacaklar
gn de benzer am a biraz d ah a ciddi, biraz d ah a sihirli bir trenle uur
lanrlar. ilk ve son gn arasndaki ritelin ou yalnzca tap m ak rahibi
tarafndan yerine getirilir ve cem aatin tem el sorum luluu da inanlm az
lde karm ak sunaklar oluturup bunlar tapnaa getirm ektir. lk gn
dzenlenen nem li bir k olektif ritelde, avu ilerini alnlarna gtrm ek
suretiyle H indularn klasik tanrlara hrm et hareketini yapan cem aat
yelerinin stne kutsal su serpilir. A m a ilk bakta ayinsel denebilecek
bu trene bile hane halknn yalnzca bir yesinin katlm as yeterlidir ve
bu katlm c da, genellikle, erkekler byl ve koruyucu suyun birka
dam las ailelerinin yelerinden herhangi birinin stne dt srece
gerisiyle pek ilgilenm edikleri iin, aile iinden grevlendirilm i bir kadn
ya da yetikindir.
2.

Toplumsal eitsizliin kutsallatrlmas bir yan dan Brah m an rahiplii

te yandan d a B alinin dzinelerce kral, prens ve soylusunun asaletlerini

ifade edip glendirm ek iin dzenledikleri d evasa trenler evresinde


geliir. B alide toplum sal eitsizliin, farklln sim geletirilm esinde her
zam an st-ky siyasal rgtlenm enin eksenini oluturm utur. En erken
aam alardan itibaren, devlet oluum u srecinin tem el itici gleri siyaset
ten ziyade tabakalam aya yneliktir, devlet ynetim inden ziyade statyle
ilgilenir olm utur. Balililerin siyasal rgtlenm esinin tem el dinam ik un
suru roln oynayan ey, idari, m ali ve h atta askeri otoriten in d ah a st
dzeylerini elde etm e drts deil, bunun yerine, toplum sal konum da
titizlikle derecelendirilm i ayrm larn trensel ad an ifade edilm esine
yaplan vurguydu. Y netsel otoritenin, ikincil ve old uka dzensiz bir
biim de, toplum sal k atm anlar arasnda ok deerli addedilen prestij fark
llklarna dayanm as saland; otoriter bir oligarinin iktidarn sergilem ek
iin kulland gerek siyasal denetim m ekanizm alar da, geleneksel bir
kltrel elitin tinsel stnln -y a n i d evlet ritelini, saray san atn ve
soylu e tik e tin i- sergilem ek iin kulland otoriter oligariden ok dah a
az ayrntl bir biim de gelitirilm iti.
Bylece, tap m aklar ncelikle eitliki ky gruplaryla balantlyken
-b e lk i de bu gruplarn evresinde rgtlendikleri tem el yapsal prensip,
tapnak balam nda cem aat yeleri arasndaki her trl toplum sal konum
farkllklarnn geerliliini yitirm esidir- st kastn rahiplii ve grkem li
trenleri de ak a asim etrik nitelikli ilikiler iinde soylular ile kylleri
bir araya getirm ektedir.
Brahm an kast dizgesinde her erkek rahip olm a yetkinliini tasa da, bu
rol gerekletirm ek iin nkoul saylan uzun eitim i ve annm aya erime
sresini pek az gze alm aktadr.11 Bir rgtlenm e sz konusu olm ad ve
her bir rahip bamsz bir etkinlik sergiledii halde, bir btn olarak rahiplik
asaletle yakndan bir tutulm aktadr. Y netici ile rahibin kardeler olarak
yan yana durduklan sylenir. Biri olm adan dieri yklacaktr - ynetici,
karizm atik erk eksikliinden; rahip de silahl korum ann eksikliinden
tr. Bugn bile, her bir asil evinin, tinsel dengi olduu varsaylan bir
rahip eviyle ortak-yaam tr balan vardr; smrge ncesi dnem de, hem
saraylarda balca konum larda rahipler bulunm aktayd hem de hibir rahip
yerel yneticinin izni olm adan takdis edilemedii gibi hibir ynetici de bir
rahip tarafndan onaylanm ad srece m eruluk kazanamazd.

11)
Bir rahibin takdis edilebilmesi iin genellikle kendisine Brahman bir e semes
gerekir ve rahibin lmnn ardndan da bu e tam yetkili rahip olarak onun yerini
doldurabilir.

D ah a sradan ya d a d ah a dk bir kast sz konusu olduunda, her


bir rahip, bir zam anlar evine soylu evlerinden biri tarafndan atanm ve
son u ta nesilden nesile m iras braklm birtakm m ritlere sah iptir . Bu
m ritler, tam am en rasgele bir dzende olm asa da, ok geni bir biim de
dank yaarlar - rn ein , bir kyde, drd bir sonrakinde, birka
tan esi nc kyde v b .- ve bu uygulam ann nedeni de, belli ki, asille
rin rahiplik kurum unu siyasal ad an zayf tutm a isteinin bir parasdr.
Bylece, herhangi bir kyde, adam n biri ve on un kom usu, en nem lisi
ku tsal suya -k u tsa l su yalnzca tap n ak tak i trenler iin deil, btn
nem li riteller iin gerekli bir u n su rd u r- ulam ak olan dinsel gereksi
nimleri iin ounlukla farkl rahiplere bam l olacaktr. Bir tek Brahm an
rahibi suyu k utsam ak iin tanrlara dorudan seslenebilir ve yine bir tek
B rah m an rahibi, ileci dzeninin ve kastn d an gelen saflnn bir son u
cu olarak, kutsam a isinde devreye giren byk bysel kudreti gvenli
bir biim de ynlendirecek tinsel gce sahiptir. Bylece, rahipler, gerek
anlam d a rahipten ziyade, profesyonel bycler olm aktadr: ku tsal gce
ne hizmet ederler ne de on u aklarlar; onlar, kutsal am al du alar ve ok
gzel stilize edilm i ku tsal hareketler yoluyla, kutsal varl kullanrlar.
Bir rakibin m ritleri, o rahibe, alknn trans ieren blm lerinde
em ri altna girdii tanrya d a gnderm ede bulunarak, siwa derler; rahip
de bu in san lara kab aca m teriler olarak evrilebilecek bir terim olan
sisija ile hitap eder. Bylece, st ve alt kastlarn sradzensel toplum sal
farkllam as, sim gesel ad an rahipler ile sradan in san lar arasn d aki
tinsel kartlkla zm lenir. K on um lara dinsel bir ifade ve destek kazan
drlm asnn dier yolu o lan asillerin grkem li trenleri, radikal toplum sal
eitsizliin m eruluunu vurgulam ak iin ritel yerine siyasal bir sylem
-co rvee- kullanr. B u rada nem li olan, trensel etkinliin ierii deil,
kiinin in san kaynaklarn byle bir fantezi retecek biim de harekete
geirebilecek bir kon um da olm as gereidir.
G enellikle yaam dngsnn olaylar (di dolgusu yapm a, l yakm a)
evresinde od ak lan an bu trenler dikkate deer uzunlukta bir zam an
dilim inde tebaa, efendisi ve dierlerinin oluturduu byk kitlelerin
kolektif abasn ierir ve bu nedenle de siyasal sad akatin ve btnlem e
nin yalnzca sim gesini deil, ayn zam an da zn de oluturur. Sm rge
n cesi d n em lerde, bu trd en byk bir tem aan n hazrlanm as ve
uygulanm as, sava hali de dahil olm ak zere, tm devlet etkinliklerinin
toplam ndan d ah a fazla zam an ve enerji gerektirm ekteydi ve bu nedenle
de, bir bakm a, ritel dizgenin siyasal dizgeyi deil, siyasal dizgenin ritel

dizgeyi desteklem ek iin var olduu sylenebilir. V e, sm rgecilik, igal,


sava ve bam szla karn, bu yap hl byk lde d evam etm ektedir - C o ra D u B o isnn gayet gzel dile getirdii gibi, soylular hl kyl
snfn byklnn sim gesel ifadesi ve kyl snf d a hl soylularn
gsterilerinin can dam ard r.12
3.

lm ve cadlar klt Bali dininin karanlk yzdr ve gnl

yaam n istisnasz her bir kesine nfuz etm esine ve norm al durum larda
dengeli yaam lara heyecanl bir h av a katm asn a karn, en dolaysz ve
canl ifadesini iki tu h af m itolojik figrn esrik ritel arpm asnda bulur:
R an gd a ve Barong. C ad larn can avar kraliesi, yal dul, kullanlp bir
kenara atlm fahie, lm tanrsnn ocuklar ldren varlk biim inde
hayata dn ve, eer M argaret M ead haklysa, sevgisini gsterm eyi
reddeden annesinin sim gesel yansm as olan R an g d ada Balililer snrsz
ktln gl bir im gesini oluturm utur.13 S ak ar bir ay, ap tal bir k
pek yavrusu ve kasla kasla gezen bir in ejderhas karm gibi grnen
ve davran an , nispeten iyi huylu ve bir p ara d a m askara kon um undaki
B aro n g d a B alililer in san n g c n n ve zayflnn neredeyse p arodi
tr bir betim lem esini gerekletirm itir. K afa kafaya karlam alarnda,
Balililerin sakti adn verdikleri m ana benzeri glerle donatlm bu iki
eytann kanlmaz bir biim de yeniemem esi de, bu nedenle, tm bysel
som utluun a karn, nihai bir nem e sahiptir.
R angda ile Barong arasndaki savan gerek sahnelenileri, her zaman
olm asa da, bir lm tapnann doum gn treni esnasnda gerekleir.
Bir kyl (bir erkek) dehet uyandrc bir m aske ve irendirici bir kostm
kullanarak R an gd ay canlandnr; sirklerde at klna girenler gibi, biri
nde dieri de arkada duran iki erkek de zarif B arongu canlandnr. H er
ikisi de trans iindeki k ocak an ile ejderha, lanetlem eler, tehditler ve git
gide artan gerilim arasnda tapm ak bahesinin birer kenarndan birbirine
yaklam aya balar. n ce Barong tek bana savam aktadr, am a ksa sre
sonra izleyenlerden bazdan istemd olarak trans durum una geer, palalarn
kapp Barongun yardm na koar. R angda Baronga doru ilerlerken onun
yardm clan da byl kum an sallam aktadr. R angda iren ve korku
tucudur ve byk bir hiddetle on dan nefret etm elerine ve onu yok etm ek
istemelerine karn, geri ekilirler. Barongun sahip olduu sakti sayesinde

12) C. Du Bois, Social Forces in Southeast Asia (Cambridge, Mass., 1959), s. 31.
13) G. Bateson ve M. Mead, Balinese Character: A Photographic Analysis (New York,
1942).

dizginlenen R angda gerilediinde, birdenbire dayanlmaz lde ekici hale


gelir (en azndan bilgi kaynaklarm byle olduunu sylediler) ve byk bir
istekle yanlardan on a yaklarlar, h atta bazen arkadan stne ullanm aya
bile alrlar; fakat, kafasn evirip kum an dokundurduu an aresiz bir
kom a durum una geerler. Sonunda, R angda yenilmemi am a en azndan
durdurulm u bir halde sahneden ekilir ve Barongun feci halde bitkin
yardmclar d a inanlmaz bir z-ykm lgnlna kaplrlar - palalarn
kendi gslerine dayarlar (am a trans iinde olduklar iin zararszca),
bilinsizce oradan oraya savrulurlar, canl civcivleri yerler ve bunun gibi
eylemler sergilerler. R angdann ilk olarak ortaya ksndan nceki upuzun,
huzursuz beklenti anndan bu en sondaki gereksiz iddetle ykl ve kiilerin
kendilerini kk drdkleri cm be kadar, perform ansn tm ne her
an kontrolsz bir panik ve vahice yok etmeye giriilebileceinin habercisi
olan ok tedirgin bir hava hakimdir. Belli ki, bu hi gereklemez, am a insan
korkutan tem aslar, durum u hi deilse en alt dzeyde denetim altnda tut
maya alanlarn da birer birer transa geerek saylarnn srekli azalmas,
olanlan yalnzca izleyen biri asndan bile ezicidir. A kl ile aklszl, eros
ile ldrme eilimini, kutsal ile eytaniyi birbirinden ayran hattn incecik
boyutlan bundan dah a etkili bir biim de dram atize edilemez.

Bali Dininin Ussallatrlmas


Bahailik ya d a M orm onluk gibi snrl nem e sahip birka akm dnda
(aynca, belirsiz durum lar olan ve szm ona politik dinler olan Kom nizm
ve Faizm bir kenara brakldnda) M uham m edden bu yana ussalla
trlm yeni bir dnya dini km ad. S on u olarak, o zam andan beridir,
geleneksel inanlarnn d kabuunu, hangi dzeyde olursa olsun, dkm
olan dnyann neredeyse tm kabile ve kyl kkenli halklar bunu b
yk misyonerlik dinlerinden birine ya d a dierine -H ristiyanlk, slam ya
da B udizm - geerek gerekletirdi. Fakat, Bali asndan byle bir yolun
engellenm i olduu grlm ektedir. H ristiyan m isyonerler ad ad a asla fazla
ilerleme gsterem ediler ve hi de sevilm eyen sm rge rejimiyle balantl
olduklan iin de artk anslar hi olm ad kadar az. Endonezyann gene
linin slam a gem esine karn, Balililerin byk kitleler halinde M slm an
olm as da olanakl grnm em ekte. Balililer bir M slm an denizinde bir
H indu ada olm ann bilincindeler ve bundan byk gurur duym aktalar;
slam a ynelik tutumlar da bir desin bcee ynelik tutumuyla bir. O nlar

asndan, H ristiyan ya da M slm an olm ak Balili olm aktan vazgem ekle


ayn ey ve, aslnda, tek tk de olsa dinini deitiren bireyler bugn bile,
hatta en hogrl ve okum u kiiler tarafndan bile, yalnzca Bali dinini
deil, ayn zam anda Baliyi ve belki de akl terk etm i kabul edilmekte. H em
Hristiyanlk hem de slam ad ad a dah a baka dinsel gelimeleri etkileyebilir,
am a bunlar denetlem e an slan yok denecek kadar az.14
A n cak , B alinin toplum sal dzeninin tem ellerinin kkn den sarslm asnn, henz balam am olsa bile, ok yakn olduu her ad an belli.
U n iter cum huriyetin ortaya k ve B alinin bu dzen iine bir bileen
olarak katlm as adaya m odern eitim in, m odern ynetim biim lerinin
ve m odern toplum sal bilincin gelm esiyle sonuland. R ad ik al dzeyde
gelien haberlem e a d dnya h akkndaki bilincin ve bu dnyayla
tem asn artm asn a neden oldu ve hem kendi kltrlerini hem de b a
kalarnn kltrn lm ek iin yepyeni kriterler salad. V e etin isel
deiiklikler -k e n tle m e n in artm as, nfus b asklarn n bym esi ve
b en zerleri- toplum sal rgtlenm eye ynelik gelen eksel dizgelerin hi
deim eden korunm asn gitgide d ah a zorlatrd. Y un an istan ve in de
O beinci yzylda gerekleen ey -d n y an n bysnn bozulm as- ta
rihsel ad an tam am en farkl bir balam da ve tam am en farkl bir tarihsel
anlam la, yirminci yzyln ortalarnda B alide gereklem ek zeredir.
O laylarn kltrel m iraslan n hi koruyam am alarna neden o lacak
kadar hzl gelim em esi durum unda -e lb e tte bu d a gerek bir olaslk Balililerin dinsel dizgelerini bir isel dn m sreci yoluyla u ssalla
tr m a la r olas grnm ektedir. N o m in al dzeyde uzun zam andr ilikili
olduklar H in t dinlerinin rehberliini - genel anlam d a ve eletirm eksizin
- izleyen, am a bu dinlerin doktriner ruh un d an d a neredeyse tam am en
uzak duran Balililer, im di, tm felsefi boyutlaryla, dnya dinlerine hem
sorduu sorularn genelliiyle hem de verdii yantlarn kapsam llyla
y aklaacak zbilinli bir Balicilik retm enin eiinde grnm ektedir.
En azndan, sorular zaten sorulm akta - zellikle de genler tarafndan.
O n sekizinden otuzuna kadar, D evrim in ideolojik kalkann oluturm u
eitim li ve y an eitim li genler arasnda, tinsel kon ulara ynelik bilinli

14)
Misyoner bir dilbilimcinin benzer grleri iin bkz. J. L. Swellengrebel, gir
blm, Swellengrebel vd., Bali, s. 68-76 iinde. Bu makale, henz Swellengrebel alana
varmadan nce oluturulduu iin, onun sunduu malzemelerden bazlarnn benimki
lerle yaknsamas burada anahatlan izilen srecin gereklii asndan bamsz destek
salamaktadr.

bir ilginin dank am a belirgin izleri belirm eye balad; bu konular, ya


d ah a ileri olanlara ya d a ilere bu k ad ar d a fazla karm ayan yatlarna
byk lde anlam sz gelm ektedir.
rnein, bir gece, yaam akta olduum kydeki bir cenazede, bedeni
korum akta olduklar bahede m elm i sekiz-on kadar delikanl arasnda
bu tr konular hakknda ateli bir tartm a patlak verdi. A z nce anlattm
geleneksel Bali dininin dier ynleri gibi, cenaze trenleri de ok ayrntl
ufak tefek rutin ilerin yerine getirilm esinden oluur ve lm sonrasnda
neyin nce, neyin sonra sralanaca da bol bir riteller ayla belirlenmitir.
Fakat, gerekli ykm llkler genellikle dah a yallar tarafndan yerine geti
rildii iin, kendilerini bu tr konularla pek az ilikili gren bu delikanllar
annda dinin doasn aram aya ynelik bir tartm aya tututu.
n ce hem dindar kiileri hem de dinleri inceleyenleri m egul etm i
bir konuya daldlar: laik gelenein bitip dinin, gerek anlam d a kutsal
olann balad yeri nasl belirleyeceiz? Ayrntl bir cenaze alksndaki
ayrntlarn tm de tanrlar asn dan gerekli mi, gerekten de kutsal
konular m? Y oksa, b u n lard an ou yalnzca alkanlk ya da gelenek g e
rei yerine getirilen tre unsurlar m? V e, eer yleyse, birini dierinden
nasl ayrt edebiliriz?
lerinden biri, insanlar bir araya getirm ekle, birbirleriyle olan ba
larn glendirm ekle ak a balantl uygulam alarn - rn ein , bedenin
yaklaca atein kyn tm tarafndan hazrlanm as, akrabalarn bedeni
hazrlam asgelenek olduunu ve bu nedenle de kutsal olm adn, am a
tanrlarla balantl uygulam alarn - le n in ruhu iin ailenin saygyla d ua
etm esi, bedenin kutsal suyla tem izlenm esi ve dierleri- dinsel olduklarn
ileri srd. Bir dieri, insann dou m un dan lm ne k ad ar her yerde,
tapnaklarda ve R an gd a oyunlarnda (bir kez d ah a, kutsal suya iyi bir
rnek) bulduu ve genellikle ritel trenlerde ortaya kan unsurlarn
dinsel olduunu, am a oraya buraya serpitirilm i halde ortaya kan ya da
birka alkyla snrl olanlarn da dinsel olm adn ileri srd.
A rd n d an , tartm a, bu tr tartm alarda her zam an olduu gibi, d i
nin geerlilii kon usuna geldi. Bir p ara M arkslk etkisinde kalm bir
adam , toplum sal grelilii an latt bize: Endonezya dilinde bulunduun
ortam a uy anlam na gelen bir deyii dile getirdi. D in insanlarn rn
dr. nsan nce T an ry zihninde canlandrp ardndan on a bir ad verdi.
D in yararl ve deerlidir, am a hibir doast geerlilii yoktur. Bir in san
iin din olan, dier biri iin batl inantr. D erinlere inildiinde, her ey
geleneklerde birleir.

Bu yorum herkes tarafndan kar km alar, reddetm eler ve esefle


karland. O n a yant olarak, m uhtarn olu, basit, ussal olm ayan bir
inan sergiledi. Entelektel tartm alar tam am en gereksizdir. T an rnn
var olduunu kalben bilm ekte, n ce in an gelir, son ra dnce. G erek
an lam d a dindar kiiler, rnein kendisi, tanrlarn gerekten de tapn ak lara geldiklerini bilm ektedir - on larn varln hissedebilir. D ah a
entelektel eilim li bir dier ad am sorunu zm e yolunda karm ak bir
alegorik benzetm e getirdi. D i doldurm a, insann tanrlara d ah a fazla ve
kesici dileri olan hayvanlara d a dah a az benzer hale gelm esini sim geler.
Bu alk bu an lam a gelir, u d a u; bu renk ad aleti tem sil eder, u da
cesareti vb. A nlam sz grnen eyler gizli anlam larla ykldr, yeter ki,
siz bunun an ah tarn a sahip olun. Yani, Balili bir kabalist. D indar deil
denem ese de d ah a bilinm ezci olan baka biri bizlere altn deerindeki
yolu gsterdi. Bu kon ularda k afa yoramaymz doal, nk bunlar in
san anlaynn tesinde eyler. Bilemezsiniz. Y aplacak en iyi ey tutucu
bir tavr taknm aktr - yalnzca, duyduunuz her eyin yarsna inann.
Bylece, ayanz yere salam basar.
Bylece, tartm a gecenin byk blm nde devam etti. Y aknlardaki
bir kasabad a devlet m em uru olan m uhtarn olu dnda tm de ifti ya
d a nalbant olan bu genler, belli ki, tam bir W eber yanlsyd. Bir yanda
dini toplum sal yaam n genelin den ayrmay dnrken, dier yandan
d a bu dnya ile teki dnya, laik ile kutsal arasnda bir tr kastl dizgesel
tutum , bir tr genel stenim yoluyla o lu an boluu kapam aya alm ak
la ilgileniyorlard. nan krizi, m itlerin terk edilm esi, old uka yaln bir
biim de tem ellerin sarslm as, hepsi konu dahilindeydi.
Bu tr k on u larda yeni yeni belirlem eye b alay an ciddiyet, seyrek
de olsa, ayinsel balam lard a d a grlm eye balyor. Birtakm tapnak
trenlerinde -zellikle de, gitgide artan oranlarda, bir B rahm an rahibin,
geleneklerde gsterildii gibi, yalnzca dk kastl tapm ak rahibine kutsal
su tutm ak yerine, dorudan grev ald t ren lerd e- cem aatin baz gen
erkek (ve ok az sayda d a gen bayan) yeleri arasnda ad eta dindarlk
trnden bir isteklilik grlm eye balyor. T an rlarn nnde diz zm esi
iin ailenin tm n tem sil etsin diye tek bir yeyi gnderm ek yerine,
ailenin tm yeleri ayine katlm akta ve zerlerine kutsal suyun serpilm esi
iin rahibin nnde beklem ekteler. A vaz avaz ban an ocuklarn ve hi
titizlenm eden dualar okuyan yetikinlerin yer ald trenlerin yerine, artk
in sanlar sessiz ve sayg ykl bir atm osfer talep etm ekteler. S o n rad an da
kutsal sudan sz ederken bysel deil, duygusal terimler kullanm akta, su

zerlerine serpildiinde ilerindeki huzursuzluk ve belirsizlik duygusunun


serinletildiini sylem ekte ve tannlarn varln dorudan hissettiklerini
anlatm aktalar. B tn bunlardan yallarn ve gelenekilerin pek bir ey
kard sylenem ez; kendi ifadeleriyle, btn bu yaplanlara bir kzn
gam elan orkestrasna bakt gibi bakm aktalar - hibir ey anlayam adan,
tam (am a kesinlikle d m an ca olm ayan) bir hayretle.
A ncak, daha kiisel dzeyde gerekleen bu tr ussallatrc gelimeler,
eer kalclk kazanacaklarsa, dogm a ve inan dzeyinde de benzer biimde
ussallatnlm alar gerektirir. V e, aslnda, bu da, snrl bir lde, yakn
zam anlarda kurulm u baz yaynevlerinin B rahm an rahiplerinin ren i
m in tem elini oluturduunu ileri srdkleri klasik, palm iye yapraklarna
kaydedilm i edebiyata bilim sel bir dzen getirm e, bunu m odern B at ya
d a Endonezya diline evirm e, ahlaksal-sim gesel terim lerle yorum lam a
ve saylar gitgide artan okur-yazar snflar iin ucuz yaynlar halinde
yaym lam a abalar sayesinde gereklem ektedir. Bu yaynevleri, ayrca,
hem H indu hem de Budist kaynakl H in t eserlerinin evirilerini de ya
ym lam akta, J a v a d an felsefe ierikli kitaplar getirtm ekteler; h atta Balili
yazarlarn tarih kon usunda ve dinlerinin nem i k on usunda yazd birka
zgn eseri de yaym ladlar.15
Bu kitaplar satn alanlar ounlukla gen ve eitim li erkekler, am a
onlar d a genellikle bu kitaplar evde ailelerine yksek sesle okum aktalar.
K itaplara, zellikle de eski B ali elyazm alarna olan ilgi o ld uka geleneki
in sanlar arasnda bile ok fazla. Bu tr kitaplardan bazlarn satn alp
kydeki evimizin orasnda burasnda braktm da, evin n sundurm as
kyllerin gruplar halinde gelip saatler boyu oturarak kitaplar birbirlerine
okuduklar, ara sra anlam lar h akknda yorum larda bulunduklar ve, her
seferinde de, byle yazlar grm elerine an cak D evrim den beridir izin
verildiini, sm rge dnem inde st snflarn bu kitaplarn datm n
tam am en engellediini dile getirdikleri bir okum a m erkezi halini ald. u
halde, bu srecin tm , din tem elli bir okuryazarln geleneksel rahip
kastlarndan -b u yazlar, bu rahipler asn dan zaten dinsel elyazm alar
olm aktan ziyade birer bysel gizem di- kitlelere doru yaylmasn, dinsel
bilgi ve kuram n - e n yaln an lam yla- avam lam asn tem sil etm ektedir.
lk kez olarak, en azndan birka Balili dinlerinin ne anlam tadn bir
p ara d a olsa anlayabildiklerini ve, d ah a d a nem lisi, byle bir anlayn
h em gereksinim leri hem de haklar olduunu dnm ekte.
15) Bu eserlerden bazlar konusunda bkz. Svvellengrebel, Bali, Giri, s. 70-71.

Byle bir artyetiim karsnda, bu dinsel tem elli okuryazarln, bu


felsefi-ahlaksal yorum lam a hareketinin ardndaki tem el gcn asiller ya
da onlarn bir blm olm as ve elyazm alarn derleyip evirisini gerekletirenlerin ve bunlar yaymlayp d atm ak iin firm alar kuranlarn da
aristokrat snfn genellikle gen yeleri olm as atk gibi grnebilir.
A m a bu atk yzeysel. Belirttiim gibi, asillerin geleneksel konum u
byk lde trensel tem ellere dayanyordu; geleneksel trensel etk in
liin byk bir blm de asillerin sekinliinin ve ynetm e hakknn
ad eta sorgusuzca kabuln yaratm ak iin tasarlanm t. F ak at gnm zde
sekinliin varsaym sal nitelii zorluklarla karlam aktadr. Cum huriyeti
Endonezyadaki ekonom ik ve siyasal deiiklikler ile bu deiikliklere elik
eden radikal dzeyde poplist ideoloji bu sekinlii b altalam ak ta. Byk
lekli trenselliin byk bir blm B alide hl varln srdrse ve
ynetici snf stn olm a savn d a h l srarc olsa bile, ritel savurganlk
asndan, d ev asa l yakm a trenleri ile m uhteem di doldurm a tren
lerinin sonu yaklayor gibi.
A risto k rasin in d ah a ab u k kav rayan yeleri asn d an , m esaj bu
am ala d ah a net: eer ynetm e haklarn tam am en geleneksel tem ellere
dayan drm akta srar ederlerse, ksa zam an iinde bu h akk yitirecekler.
A rtk otoritenin kendi haklln k an tlam ak iin saray trenlerinden
fazlasna gereksinim i var; n edenler talep etm ekte - yani, bir doktrin.
K lasik B ali edebiyatn yeniden yorum lam ak ve H in d istan la entelektel
balar yeniden oluturm ak yoluyla bu doktrini salam aya alyorlar.
E skiden ritel alklara dayan an eyler artk ussallatrlm dogm atik
in ana d ayan m akta. Y eni edebiyatn odaklan d tem el konular - o k tanrllk ile tektannllm badatrlm as, H indu-B ali dininde H in d u
ve B ali unsurlarnn greli nem inin dengelenm esi, tapn m ad a dsal
biim in isel biim le ilikisi, kast derecelendirm elerinin tarihsel-m itolojik
kkenlerinin ortaya karlm as ve ben zerleri- geleneksel sradzensel
toplum sal dizgeyi aka entelektel bir balam d a ele alm aya hizm et
ediyor. A ristokratlar (ya d a onlarn bir p aras), d ah a genel toplum sal
baatlk kon u m larn koru m ak am acyla, kendilerine yeni Baliciliin
liderleri roln uygun grm ekte.
A n cak , btn bunlarda yaln bir M achiavelli taraftarln grm ek, bu
gen asillere hem gereinden fazla hem de gerekenden az deer verm ek
olur. O nlar, hem - e n kt olaslkla ksm en de o ls a - ne yaptklarnn
farkndalar, hem de, benim ky tanrbilim cilerim gibi, en kt olaslkla
ksm en de olsa, siyasal drtlerden ok dinsel drtlerle h areket etm ek

teler. Y eni Endonezyam n getirdii dnm ler eski elitleri B ali toplum undaki dier gruplar kadar kt arpt ve bunu d a kendi uralarna
olan inanlarn ve, dolaysyla, bu urasn tem ellerinde yattn d n
dkleri gerekliin doasna ilikin grlerini sorgulayarak gerekletirdi.
Elitlerin ik tid ard an uzaklatrlm as tehdidi, bu kiilere toplum sal deil,
tinsel bir konu gibi grnm ekte. Bu nedenle de aniden dogm a konusuna
m erak sarm alar, ksm en de olsa, yalnzca kitlelerin gznde deil, ayn
zam anda kendileri asndan, kendilerini ahlaki ve m etafizik alardan
kan tlam a ve hi deilse radikal dzeyde deim i bir toplum sal ortam da
yerleik B ali dnyasnn ve deer dizgesinin tem el niteliklerini korum a
endielerinin bir rn. D ier birok din yenilikisi gibi, bu kiiler ayn
zam an da hem reform hem de restorasyon yanls.
D insel kon ulara duyulan ilginin younlam as ve doktrinin dizgeli bir
hale getirilm esinden ayr olarak, bu ussallam a srecinin bir de nc
yn bu lu nm akta - toplum sal rgtlenm e. Eer yeni bir Balicilik serpi
lecekse, bunun yalnzca yreklerde ve yasalarda popler bir deiim e deil,
ayn zam an da toplum sal ad an yerleebilecei d ah a dzenli rgtlenm i
bir kurum sal yapya gereksinim i olacak. T em el olarak dinsel nitelik tayan
bu gereksinim dnp dolap B ali dininin ulus devletle, zellikle de bu
dinin D in B akanl iindeki yeriyle - y a d a yerinin olm am asy la- ilikisi
kon usu n a dayan m akta.
Bir kabine yesinin bakanlndaki bakanln m erkezi C a k a rta da,
am a lkenin genelinde brolar bulunuyor. B akanlk tam am en M sl
m anlarn elinde ve tem el etkinlikleri de cam i ina etm ek, K u ran n ve
yorum larnn Endonezya dilin de evirilerin i yaym lam ak, M sl m an
nikh m em urlar atam ak, K uran okullarn desteklem ek, slam k on u su n
da bilgiler yaym ak vb. B akanln ayrntl brokrasisi iinde ayr dinler
olarak P rotestanlar ve K atolikler iin de zel birim ler bulu nm akta (bu
dinsel gruplar ayrm c olduu gerekesiyle zaten bakanl boykot etm i
drm dalar). F ak at B ali dini genel kalnt kategorisine dahil edilm ekte;
ad yabani -y a n i pagan, putperest, ilkel v b .- olarak evrilebilecek k a
tegoriye ait olanlarn d a bakan lkta hibir haklar yok; bakanlktan hibir
yardm d a alm am aktalar. Bu yab an i dinler, kitap h alklar ile ceh alet
dinleri arasnda kesin bir ayrma giden klasik M slm an yaklam na
gre, gerek dindarlk asn dan birer tehdit ve bahse bile dem ez birer
konu olarak deerlendiriliyor.16
16) Bu konudaki baz parlamento grmeleri iin bkz. Swellengrebel, Bali, s. 72-73.

Balililer, elbette, bunu hi de ho karlam adklar gibi srekli olarak


C a k a r ta ya Protestanlk, K atoliklik ve slam n yan sra drdnc byk
din olarak kendilerine eit d avran lm as k on u su n d a talep lerde bulunm ak talar. K en disi de yar Balili o lan B a k an S u h arto ve dier birok
ulu sal lider bu taleb e anlayla y ak lasa d a henz siyasal a d an gl,
tu tu cu M sl m an lar soutm ay gze alam am ak ta ve dolaysyla d a ok
az d estek sa lam ak talar. M sl m an lar B ali H induizm ine in an an larn
t m n n, E n d o n ezyann tam am n a dalm H ristiyan larn aksine,
tek bir yerde top lan d n sylyor; Balililer, C a k a rta d a ve J a v a nn
b a k a yerlerinde, ayrca G n ey S u m a tra d a (gm enler) B ali kolonileri
bu lu n d u u n a d ikkatleri ekip yakn zam an larda D ou Ja v a da B ali tap
n ak lar in a edilm esini rn ek gsteriyor. M sl m an lar diyorlar ki, sizin
bir kitabnz yok, nasl olur d a bir dnya dini olabilirsiniz? B alililer de,
bizim M u h am m ed n cesin e bile uzan an elyazm alarm z ve yaztlarm z
var yantn veriyor. M sl m an lar diyorlar ki, siz birok tanrya in an
yorsunuz ve talara tapyorsunuz; Balililer T an r tektir am a bir ad vardr
ve ta d a T a n rnn kendisi deil, T a n rnn aracdr diyorlar. D ah a
eitim li birka B alili ise, d ah a ileri giderek, M sl m an larn Balilileri
bakanla kabul etm em esinin gerek nedeni olarak, eer Balicilik resmi
y ollard an tan nm bir din h alin e gelirse, M sl m an adn tayan am a
ru h en h l byk l de H in d u -B u d ist o lan birok Jav aln n bu dine
geri d n m esin den ve B alicilik in slam karsn d a hzla bym esin den
kork u lm asn gsterm ekte.
H er ne olursa olsun, bir krdm sz kon usu. V e, bu n u n bir sonucu
olarak da, B alililer k endi bam sz, yerel a d an finanse edilen D in B a
kan l birim lerini olu tu rd ular ve bu b akan lk yoluyla d a en tem el d in
sel ku ram larn d an bazlarn yeniden rgtlem eye abalyorlar. im diye
k ad ar en byk ab a B rah m an rahiplerin niteliklerinin dzenli bir hale
getirilm esi zerinde (o u n lu k la p ek de ciddiye aln m ad an ) younlat.
R ah iplik roln n m iras yoluyla aktarlm as -e lb e tte bun u sorguluyor
d e ille r - ya d a ritel virtzlk zerine d ayan m as yerine, B ak an lk ,
rahipliin din sel bilgi ve erdem e d ayan m asn hayal etm ekte. B akan lk
rahiplerin kutsal yazm alarn ne anlam a geldiklerini bilm elerini ve bunlar
a d a yaam la ilikilendirebilm elerini, en az bir p ara gerek dzeyde
akadem ik bilgiye sahip olm alarn istiyor. G revliler, G enlerim iz artk
srf B rah m an old uu iin bir ad am n ard n d an gitm eyecek , diyorlar,
biz rah ibi ah lak i ve en telek t el yn lerden sayg uyandran, gerek bir
tinsel lider yapm alyz. V e bu am ala d a d in ad am ata m a k on u su n d a

birtakm d en etim ler getirm eye alyorlar, h atta rahiplik sn avlar d


zenlem eyi ve bir b lged eki b t n rahipleri bir araya getirerek rahiplii
d ah a tzel bir kurum halin e getirm eyi am alyorlar. A yrca, B a k an lk
tem silcileri ky ky d o laarak B ali dininin ah lak sal nem i, tektanrcln erdem leri ve p u tlara tapn m an n tehlikeleri k on u su n d a k on u m alar
y ap m akta. H a tta tap n ak dizgesine de bir tr dzen ve tap n ak lar iin
bir snflan drm a dizgesi getirm eyi ve belki de, so n u ta, bir cam in in ya
d a kilisenin evren sel yapsyla k yaslan abilecek dzeyde evren sel bir
yapy -b y k olaslkla d a kylerdeki zgn tap n ak b iim in i- n p lan a
karm ay am alam ak talar.
F ak at b t n bunlar henz byk lde kat zerinde ve planlam a
aam asn d a ve B ali dininin kurum sal yapsnn gerek an lam d a yeniden
dzenleniinin gerekletiini ileri srm ek de olanaksz. A m a bugn her
bir Bali blgesinde bir ad et B akan lk brosu ve bu bronun basn da
d a m aal bir B rahm an rahip (dzenli m aa alan resm i bir rahibin bulunm as bile bal ban a bir devrim saylr) bulunm akta; bu rahibe tm
de B rahm an kastnn yeleri olan ya d a drt m em ur yardm c oluyor.
B akanlktan bamsz olarak kurulan am a onun tarafndan desteklenen
bir din okulu kuruldu ve h atta bu gelim eleri d ah a d a ileri gtrm eyi
am alayan, asillerden ve kendini bu ie adayanlardan olu an kk bir
dinci parti de kuruldu. u halde, en azndan dinde brokrasinin olu tu
rulm asnn az d a olsa balan g aam alar grlebilir dzeyde.
B t n bunlarn -d in in gitgide d ah a youn bir biim de so rg u lan m a
snn, dinsel okuryazarln yaylm asnn ve din sel ku ru m lan yeniden
d zenlem e a b a sn n - nereye varacan bekleyip grm em iz gerekecek.
B irok a d an , m od ern d n yan n s r k len d ii yn bu g elim elerin
n ce d e n h ab erin i u latrd din sel u ssallam a h arek e tin in aleyhine
gibi grnebilir; belki de, B ali kltr, so n u ta, tam d a S ir R ichard
W in sted tin korktuu trden m odern zdeki fikirler tarafndan b a ta
a s r klen ecek ve yav an laacak . F ak at hem bu tr b t n sel s r k len
m eler -so n u ta bir hayal olm adklar ortaya k tn d a- kkleri derinlere
u laan kltrel yaplarn st n d en bizim olan ak l grebileceim izden
ok d ah a az etki yap arak geiyor, hem de, u an d a ne k ad ar zayf olursa
olsun, h alin d en m em n u n olm ayan genlerin, durum lar teh d it altn d a
olan aristok ratlarn ve bilinlen en rahiplerin o lu tu rd u u l ittifakn
yeniden can lan d rm a p otan siyelin in hafife aln m am as gerekir. Bugn
B a lide, dnya tarih in deki tem el dnm lere yol a an toplu m sal ve
en telek t el srelerin aynlarnn bazlar en azndan balam gibidir

ve bu n larn yaratt deiiklik ya d a nih ai son u lar ne olu rsa olsun


retici ynleri o laca kesindir. G elecek b irka onylda bu tu h af k k
a d a d a n eler o ld u u n a yak n d an b a k arak , o k ta n gerek lem i o lan
tarih in bize verem eyecei bir zgllk ve dolayszlkla dinsel deiim in
dinam iklerine k tu tab iliriz.17

17)
1962de Bali Dini nihayet Endonezyada resmi bir byk Din olarak kabu
edildi. O zamandan beri, zellikle de 1965 katliamlanndan bu yana, slam dininden Bali
dinine gei Javada dikkate deer dzeyde artt. Btn bu gelimeler hakknda bkz. C.
Geertz, Religious Change and Social Order in Soehartos Indonesia, Asia 27 (Sonbahar
1972): 62-84.

IV.
Ksm

Bir Kltrel Dizge Olarak deoloji

i
id e o lo ji terim inin k en d isin in tam am en id eo lo jikletirilm i olm as,
m odern entelektel tarihin kk alayslam alarndan biri. Bir zam anlar
-b e lk i bir p ara entelektellik kokup pratiklikten uzak olsa da, yine de
idealist say lab ilecek- politik nerm elerin derlem esi anlam na gelen bir
kavram -birileri, belki de N ap o leo n bu nerm elere toplum sal m acera
lar d e m iti- gnm zde, Websters szlndeki tanm yla, bir politiktoplum sal program olu tu ran ve ou zam an d a gerekd propagan da
anlam n ieren btnleik savlar, kuram lar ve am alar biim inde, rn e
in, A lm an yad a Faist N azi ideolojisine uyacak biim de deitirildi - yani
ok dah a azam etli bir nerm e oldu. Bilim adna, bu terim in tarafsz bir
anlam n kullandklann ileri sren alm alarda bile, terimin kullanmnn
etkileri yine de bir p ara polem ik zellikli olm a eilimi sergiliyor: rnein,
Su tto n , H arris, K aysen ve T o b in in birok ynden kusursuz The Ameri
can Business Creed adl alm asnda, nasl ki M olierein nl karakteri
btn yaam boyunca dzyaz biim inde konum u olduunu kefedince
kederlenm iyor ya d a kederli hissetm esi iin bir n ed en grm yorsa, hi
kim senin grleri id eoloji olarak nitelendirildi diye bu biim de his
setm esi iin bir neden bu lunm am aktadr gibi bir tem inatn ardndan,

ideolojinin tem el nitelikleri olarak eilim, ar dzeyde basitletirm e, duygulandrc bir dil ve kam u nyarglarnn benim senm esi sralanm aktadr.1
T o p lu m iinde dncenin rol kon usun da bir p ara farkl bir anlayn
kurum sallatrld kom nist blok dndaki hi kim se kendisini ideolog
olarak adlandrm ayacak ya d a bakalar tarafndan byle adlandrlm aya
sorgusuzca raz olm ayacaktr. O bildik alayc paradigm a artk neredeyse
evrensel dzeyde geerli: Benim bir toplum sal felsefem var; senin siyasal
grlerin var; on un bir ideolojisi v ar.
deoloji kavram nn kendisinin deindii kon unun bir paras haline
gelm esine n ed en o lan tarihsel sreci M annheim takip etm itir; sosyopolitik d ncenin bedensiz dncelerden km ad, bunun yerine, her
zam an, d n rn yaad m evcu t durum ile b alan tl old u u n u n
anlalm as (ya da, belki de, yalnzca byle olduunun kabul edilm esi),
bu dnceyi, ykselm ek iin avan taj salam aya yeltendiini itiraf ettii
kaba m cadeleyle lekeler grnd.2 A m a, dah a d a nemlisi, kendi gndergesinin iine bu ekilde ekiliinin on un bilim sel kullanlrln yok edip
etm edii, bir sulam a haline gelm esinin ardndan analitik bir kavram o la
rak kalm ay srdrp srdrem eyecei sorusudur. M annheim asndan,
bu sorun, alm asnn btnn n am acyd - on un deyimiyle, eletirel
olm ayan bir ideoloji anlaynn yaplandrlm as. Fakat, bu sorun la ne
k ad ar ok uratysa o sorunun m phem liklerine o k ad ar ok sapland,
ta ki, ilk bataki kendi gr asn bile toplum bilim sel analize terk etm e
varsaym nn m antkllnn etkisiyle, son uta, iyi bilindii gibi, k en d i
sinin bile pek m em nun kalm ad bir etik ve bilgikuram sal bantcla
ulancaya kadar. Bu alan d ak i d ah a sonraki alm as, fazlasyla eilimli
ya d a dncesizce grgl olm asnn yan sra, A khilleus ile kaplum baa
bilm ecesinde olduu gibi, ussal bilginin tem ellerini sarsar nitelikte olduu
iin, M annheim atks olarak adlandrlabilecek eyden syrlabilmek
iin bir dizi hayli d hice yntem bilim sel gere kullanm aktayd.
N a sl ki Zenon atks m atem atiksel usavurm ann geerlilii k o
n u sun d a rahatsz edici sorular ortaya kardysa (ya d a en azndan dile
getirdiyse), M annheim atks d a toplum bilim sel analizin tarafszl k o

1) F. X. Sutton, S. E. Harris, C. Kaysen ve J. Tobin, The American Business Creed


(Cambridge, Mars., 1956), s. 3-6.
2) K. Mannheim, deology and Utopia, derleme bask (New York, tarih belirtilmemi),
s. 59-83; ayrca bkz. R. Merton, Social Theory and Social Structure (New York, 1949), s.
217-220.

n u su nda benzer sorular ortaya att. deolojinin nerede bitip (elbette byle
bir ey varsa) bilim in nerede balad konusu, m odern toplum bilim sel
dncenin byk blm asndan Sfenks Bilm ecesi haline geldi ve d
m anlarnn da paslanm az silah oluverdi. Tarafszlk sav lan , kiisellikten
uzak aratrm a yordam larna duyulan disiplinli ballk adna, akadem ik
kiinin gnn dolaysz gereksinim lerinden kurum sal yolla yaltlm as ve
bu kiinin tarafszla duyduu m esleki ballk adna, kiinin kendi eilim
ve karlar h ak k m d ak i incelm i farkndal ve bunlarn dzeltilm esi
ad n a irdelendi. Bu savlar, yordam larn kiisizliinin (ve etkinliklerin in),
yaltlm ln salam lnn ve z-farkm daln derinlik ve gerekliinin
inkryla karland. A m erikal entelekteller arasn d a ideolojik konular
yakn zam anlarda inceleyen bir aratrm ac, bir p ara tedirgin bir ifadeyle,
Birok okurun, benim konum um un kendisinin ideolojik olduu savnda
bulunacaklarnn farkndaym , son u cu n a varm aktadr.3 D ier tah m in
lerinin kaderi ne olursa olsun, bu tahm inin geerlilii kesindir. Bilim sel
bir toplum bilim in gelii sk sk dile getirilse de, on un varlnn kabul
edilm esi toplum bilim lerin kendi aralarnda bile evrensel olm ak tan ok
uzak. V e nesnellik savlar d a hibir yerde ideoloji alm alarnda olduu
k ad ar direnle karlam yor.
Bu direncin kimi kaynaklarna toplum sal bilim lerin a f dileyen litera
trnde tekrar tekrar deinilm ektedir. K on u n un deerle ykl doas,
belki de, en sk dile getirilen unsurdur: insanlar serinkanllkla incelenm i
byk bir ahlaksal nem atfedecekleri inanlara sahip olm aya aldrmazlar,
am a ne k ad ar sa f olursa olsun; ve eer kendileri byk lde id eo lo
jikletirilm i hale gelirlerse, tek yapacaklar, toplum sal ve siyasal inann
eletirel k on ulan n a dnk karsz bir yaklam n skolastik bir palavradan
te bir ey olabileceini olanaksz buluverm ektir. G irift sim gesel balarla
ifade edildii gibi m phem dzeylerde de tan m lanan ve duygusal ad an
da saldrya urayan ideolojik dncenin doal kaam akl; M arx tan
beridir ideolojik savu nm ann ou zam an bilim sel toplum bilim m askesi
altnda tantld gerei; fikirlerin toplum sal kkenlerini bilim sel yol
lardan aram a abalarn kendi konum lar asn dan birer tehdit olarak
gren yerleik entelektel snflarn savun m a durum una gem esi - btn
bunlar d a sk sk dile getirilm ektedir. V e, baka btn yollar tkendiinde,
bir kez d ah a, toplum bilim in gen bir bilim dal olduunu ve, ok yakn
zam anlarda kurulduundan, duyarl alanlardak i aratrm a zgrlne
3) W. White, Beyond Conformity (New York, 1961), s. 211.

dnk taleplerini desteklem ek iin gereken kurum sal salam la eriecek


zam an bulam adn dile getirm ek de olanakl. H i kukusuz, btn bu
grlerin belirli bir geerlilii var. F ak at -k t niyetlilerin ideolojik
olm akla sulayabilecekleri tuhaf, sem eci bir d lam a say e sin d e - pek
fazla dikkate alnm ayan bir konu da, sorun un byk bir blm nn bu
toplum sal bilim in kendisinden kayn aklanan bir kavram sal kltrllk
eksikliinde yatyor olabilecei, ideolojinin toplum sal analize direncinin
bu kadar byk olm asnn bu tr analizlerin aslnda tem elde uygun o l
m am asndan, kullandklar kuram sal erevenin bariz bir biim de eksik
olm asndan kaynaklanyor olabileceidir.
Ben bu m akalede durum un g erekten de byle olduunu gsterm eye
alacam : toplum sal bilim lerin henz gerek anlam d a eletirel olm a
yan bir ideoloji anlay gelitirm ediini, bu baarszln yntem bilim sel
disiplinsizlikten ziyade kuram sal savrukluktan kaynaklandn, bu sa v
rukluun zellikle ideolojinin bir varlk olarak -to p lu m sal ve psikolojik
balam larnn ayrm asn dan (analiz m ekanizm am z bu ynden ok
d ah a tanm l bir dzeydedir) deil de, dzenli bir kltrel sim geler diz
gesi o la ra k - ele alnm asnda gze arp ar hale geldiini, bu nedenle de
M annheim atk sn dan kan anlam la d ah a u staca ilinti kurabilecek
bir kavram sal gerecin kusursuzluunda yattn gsterm eye alacam .
En yaln haliyle, aratrm a konum uza ynelik dah a n et bir kavray bulm a
mz gerekm ektedir; aksi halde, Javallarn h alk yksndeki, ann esinden
kendisine sessiz sakin bir e bulm a talim atn aldktan sonra eve bir cesetle
d n en A p tal O lan figrnden farkmz kalm az.

II
G n m zd e toplu m sal bilim lerde saltan at sren id eoloji kavram nn
tam am en eletirel (yani, kk drc) olduu yeterince sergilenm ek
tedir. W erner bizleri [deoloji incelem esi] gerek rotasndan karlm
bir d nce kipiyle ilgilenm ektedir, diyerek uyarm aktadr; ideolojik
d n ce (...) glgeli, zihinlerim ize girm esi yasak lan m as ve zihinleri
m izden atlm as gereken bir ey. Y alan sylem ekle (tam am en) ayn ey
saylm az nk bir yalanc hi deilse kuku duyulm asna n ed en olm ay
baarrken bir ideolog yalnzca kendisini ap tal yerine koym ay baarr:
H er ikisi de gerek olm ayanla ilgilenir, fakat bir yalanc kendi kiisel
d n cesi doruyken, kendisi gerein ne olduunu biliyorken b ak a

larnn dncelerini saptrm aya alr, bir ideolojiye b alan an kiiyse


kendi kiisel dnceleri iinde yolunu yitirir ve eer bakalarn yanl
ynlendirirse de bunu istem ed en ve bilm eden y ap ar.4 M an n h eim m
izinden gidenlerden S ta rk btn d n ce biim lerinin doalar gerei
toplum sal adan koullandrlm olduklarn, am a ideolojinin bir de buna
ek olarak nefret, arzu, endie ya d a korku gibi kiisel duygulann basksyla
psikolojik ad an d eform e (arp k , zehirlenm i , tah rif edilm i ,
arptlm , bu lanklatrlm ) edilm i olm a nitelii tadn ileri
srer. Bilgi toplum bilim i gerein aray ve alglanm asndaki, gerein
u ya d a bu varolusal perspektifle kanlm az biim de snrlanm asndaki
toplum sal unsurla ilgilenir. F ak at ideoloji incelem esi -ta m a m e n farkl bir
giriim o la ra k - entelektel h atan n nedenleriyle ilgilenir.
Aklam aya altmz gibi, fikirler ve inanlar gereklikle iki yoldan
ilikilendirilebilir: ya gerekliin olgularna ya da bu gerekliin, daha do
rusu bu gereklie verilen tepkinin ortaya kard uralara (strivings).
Bu balantlardan ilki var olduunda, prensipte doru olan dnceyi
buluruz; ikinci balant gerekletiinde, yalnzca rastlant sonucu ger
ek olabilecek ve eilim -b urad a bu szck olas en geni anlamyla ele
alnm aktadr- tarafndan etkisiz klnmalar olas fikirlerle kar karya
kalrz. Birinci dnce tipi kuramsal olarak adlandrlmay hak eder;
kincisi te-kuramsal olarak nitelendirilmelidir. Belki ilki ussal, kincisi de
duygusal adan arptlm olarak -ilki tam am en bilisel, dieri de ele
tirel olarak- betimlenebilir. Theodor G eigerin benzetmesini kullanacak
olursak (...) toplumsal gerek tarafndan belirlenen dnce tertemiz,
berrak ve saydam bir akarsu gibidir; ideolojik fikirler, iine akan atklar
yznden kirlenmi, amurlu bir nehir gibidir. lkinden imek olanakldr;
kincisi ise saknlmas gereken bir zehirdir.5
deoloji terim inin gndergesini radikal bir en telektel yoksunluk
oluturm ak iin byle ilkel am a benzer bir biim de snrlam ak, ayn za
m an d a siyasal ve bilim sel tartm alarn hem ok d ah a kltrl hem de
ok d ah a derinlere iler olduu balam lard a d a karm za km aktadr.

4) W. Stark, The Sociobgy ofKnouledge (Londra, 1958), s. 48.


5) A.g.e., s. 90-91. zgn metindeki yatk yazlar korunmutur. Ayn grn Mannheim tarafndan btnsel" ve zel ideoloji biiminde dile getirilii iin, baknz Ideobgy
and Utopia, s. 55-59.

rnein, Ideology and C ivility balkl nem li m akalesinde, Edw ard


Shils, S ta rk n izdiinden d ah a d a karam sar bir tabloyla ideolojik bak
asnn portresini izer.6 H er biri de kendisini benzersiz gren ok eitli
biim lerde -taly an Faizmi, A lm an N asyonal Sosyalizmi, Rus Bolevizmi,
Fransz ve talyan Kom nizm i, A ctio n Fran aise, ngiliz Faistler Birlii
ve bunlarn henz serpilen A m erikal akrabas olacak k en d oum dan
h em en sonra len M cC arthycilik- ortaya kan bu bak as 19. ve
20. yzyllarda kam u yaam n evreleyip ele geirdi (...) bir ara evrensel
bir egem enlik salayacak bir tehdit dzeyine bile ulat . Bu bak as,
esas olarak, politika dier her konuyu am as gereken tutarl ve kapsam l
bir fikirler seti asn dan yerine getirilmelidir v a rsay m n d an oluur. D e s
tekledii politika gibi, kendisi de ikilik yanlsdr; ktlk ieren on lar
karsnda sa f nitelikli bize m uhalefet eder, benim le olm ayann benim
karm da olduunu ilan eder. Yerleik siyasal kurum lara gvenm em esi,
saldrm as ve bunlar b altalam ak iin abalam as ynnden dlaycdr.
Siyasal gerein tam am n a sahip olduunu ileri srm esi ve balanm dan
nefret etm esi ynnden kuram cdr. T oplum sal ve kltrel yaam n tam a
m n kendi idealleri doru ltusunda dzenlem eyi am alam as ynnden
btnlk yanls, tarihin bu tr bir dzenlem enin gerekletirilebilecei bir
biim de, topik olarak son ulan m as dorultusunda alm as ynnden
gelecekilik yanlsdr. K sacas, herhangi bir iyi burjuva centilm eninin
(h atta h erhangi bir iyi dem okratn) dile getirm i olduunu kabullenecei
trden bir sylem deildir.
T am am e n k avram sal ynle ilgilenilen d ah a soyut ve kuram sal dzey
lerde bile, ideoloji terim inin dnce asn dan esneklik ierm eyen
ve d aim a haksz o lan larn grlerine koutluk tad gr ortadan
kalkm az. rn ein , T a lc o tt P arso n sn M an n h eim atk sn a ilikin
yakn tarihli grlerinde, [toplum sal] bilim sel nesnellikten sap m alar
ortaya bir id eo lo jin in gerekli l tle ri olarak km aktad r. n an
lan ey ile bilim sel ad an doruluu [saptanabilir] o lan ey arasnda
bir ihtilaf olduun da ideoloji sorunu ortaya kar, denir.7 Sz konusu
sap m alar ve ihtilaflar iki eittir. Birincisi, ierildii toplum un tm

6) E. Shils, Ideology and Civility: O n the Politics of the Intellectual, The Senauee
Reviev 66 (1958): 450-480.
7) T . Parsons, An Approach to the Sociology of Knowiedge, Transacticms of the Fourth
World Congress of Sociology (Milano ve Stressa, 1959), s. 25-49. zgn metindeki italik
yazlar korunmutur.

deerleri tarafndan ekillendirilen bt n dnceler olarak toplum bi


lim, sorduu sorularn ve ele alm ay setii sorunlarn tr asn dan
sem eci davranrken, ideolojiler d ah a te, bilisel ad an d ah a zararl
bir ikincil sem ecilie m aruz kalrlar, nk toplum sal gerekliin baz
ynlerini - rn ein , m evcut toplum sal-bilim sel bilginin ortaya kard
gerek lii- vurgularken dier ynleri ihm al eder, h atta bu nlara bask
uygularlar. Bylece, rnein, i dnyas ideolojisi iadam larnn ulusal
gnen ce katksn byk lde abartr ve bilim adam lar ile profesyonel
insanlarn katksn grm ezden gelir. V e gncel entelektel ideolojisinde,
genele uyma ynndeki [toplum sal] basklarn nem i abartlr ve bireyin
zgrlnde kurum sal unsurlar ya ihm al edilir ya d a hor grlr. kin
cisi, yalnzca ar sem ecilikle yetinm eyen ideolojik dnce, toplum sal
gerekliin kendi tand ynlerini bile arptr - bu arptm a, an cak ve
ancak, sz konusu savlar toplum sal bilim lerin otoriter bulgular nda
gzler nne serildiklerinde belirginlem ektedir. Bu arptm ann kri
teri, toplum hakknda, toplum sal-bilim sel yntem ler tarafndan hatal
olduklar gsterilebilen ifadelerin dile gelm esi, bu arad a d a sem eciliin
bu ifadelerin uygun bir dzeyde ve doru olduu am a m evcu t geree
ilikin dengeli bir aklam a oluturm ad yerde devreye girm esidir. A n
cak, dnyann genel bak asndan, kesinlikle h atal olm ak ile m evcut
gerekliin dengesiz bir aklam asn sunm ak arasn d a seilebilecek pek
ok ey olm as d a pek olanakl grnm em ektedir. Bu ad an d a ideoloji
old u ka kirli bir nehirdir.
o a ltlm alar o lan a k l o lsa d a bu rn ekleri o altm ak gereksiz.
D ah a nem lisi, soukkanl bir nesnellik sav n d a bulun arak kuram sal
yorum lam alarn arptlm am bir biim de ve dolaysyla toplum sal
gerekliin dzgsel grleri olarak ileri sren bir toplum sal bilim in
analitik gereleri arasnda bylesine korkun dzeyde ykl bir kavram n
ne arad sorusudur. Eer toplum sal bilim lerin eletirel gc toplum sal
bilimlerin tarafszlndan k aynaklanm aktaysa, nasl ki dinin analizinden,
bu analiz batl in an aratrm as ad altnda srdrlecek olsa tavizde
bulunulm u o lacak sa (bu hi olm ad d a deil), siyasal d nce analizi
byle bir kavram tarafndan ynlendirildiinde de toplum sal bilim lerin
eletiri g c n d en taviz verilm i olm az m?
Bu benzetm e abartl deil. rnein, Raym ond A ro n un The Opium
of the Intellectuab balkl kitabnda, hem eserin bal - M a r x n yerleik
deerlere serte kar kn alayl bir dille y an stm ak ta- hem de retorik
tartm ann tam am (siyasal m itler, tarihin putperestlii, kilise adam -

lan ve inananlar, laik din m evzuat ve benzerleri) insann aklna m ilitan


tavrl ateizm literatrn getirm ekte.8 Sh ilsin ideolojik dncenin ar
p atolojilerini -N azizm , Bolevizm ya da d ierleri- yine ideolojik d n
cen in paradigm atik biim leri olarak kullanm a yaklam , Engizisyonun,
R n esan s papalarnn kiisel ahlaki dknlnn, Reform asyon savalannn vahetinin ya d a ncil kua kktendinciliine has ilkelliin dinsel
inan ve davrann bir rnei biim inde tantld gelenei anm satr.
A yrca, Parsonsn ideolojinin bilim karsndaki bilisel yetersizliine gre
tanm land biim indeki gr, belki de, grnm asndan, dinin n i
teliini gerekliin tartlm ayacak bir figratif anlaynn oluturduu ve
bunu d a -eretilem e yoluyla dzeltilm i- akl ban da bir toplum bilim in
ksa zam an iinde yok edecei biim indeki C o m te izgisindeki grten
fazla uzak saylm az. deolojinin son u iin beklerken, olguculuk yanl
larnn dinin sonu iin beklem ek zorunda kaldklar kadar beklem em iz
gerekebilir. Belki de, nasl ki A ydnlam a dnem inin ve sonrasnn m ilitan
tavrl ateizm i dinsel banazln, cezalandrm ann ve ekim enin byk
taknlklannn gerek dehetlerine (ve doal dnyaya ilikin bilgilerin
genilem esine) bir yant nitelii tadysa, ideolojiye ynelik m ilitan tavrl
dm anln d a geen yarm yzyln siyasal ykm larna (ve toplum sal
dnyaya ilikin bilgilerin genilem esine) benzer bir yant olduunu sy
lem ek arlk olm az. V e, eer bu gr geerliyse, ideolojinin kaderi de
ayn olabilir - toplum sal d ncenin tem el kaynandan dlanm a.9
Bu konu tam am en anlam bilim sel olduu gerekesiyle de bir kenara
atlam az. nsan, doal olarak, isterse ideoloji terim inin gndergesini
glgeli bir eyle snrlandrm akta serbesttir; ve belki n eden byle y a
pldna ynelik bir tr tarihsel rnek de getirilebilir. A m a insan onu bu
biim de snrlandrdktan son ra d a tutup A m erikal iadam larnn, N ew
York yazn entelektellerinin, ngiliz T p D em ei yelerinin, endstriyel
sendika liderlerinin ya da nl ekonom istlerin ideolojileri hakknda eserler
yazp eserlerin znelerinin ya d a alakasz kiilerin bu eserleri tarafsz olarak

8) R. Aron, The Opium of the Intellectuals (New York, 1962).


9) Bu noktada yanl yorumlanmam tehlikesi ciddi boyutlarda olduu iin, genel ide
olojik (buna itenlikle ideolojik diyebiliyorum) konumumun byk lde Aron, Shils,
Parsons ve dierlerinin konumuyla neredeyse ayn olduunu, bu kiilerin sivil, lml, kah
ramanca olmayan bir siyaset araylarna katldm belirtirsem, getirdiim eletirinin siyasi
deil, teknik olarak nitelendirilmesini umabilir miyim? Aynca, belirtmem gerekir ki, nasl ki
eletirel olmayan bir din kavram dinsel grelilik anlamna gelmeyecekse, eletirel olmayan
bir ideoloji kavram talebi de ideolojilerin eletiriden uzak kalmas talebi deildir.

deerlendirm esini bekleyem ez.10 O nlar, dah a en batan, adlandnlm alan


iin kullanlm szcklerle deform e edilm i olm akla ya d a d ah a beteri
olm akla sulayan sosyopolitik grlerin tartm alar, aslnda, yalnzca
ortaya kanr gibi yaptklan konulara bel balam aktadr. Elbette, ideoloji
terim inin bilim sel sylem den tam am en karlm as ve -tp k b an i in an
iin yapld g ib i- kendi polem iksel kaderine terk edilm esi de olanakldr.
A m a u an d a on un yerine getirilebilecek hibir ey olm ad ve ideoloji
terim i toplum sal bilim lerin teknik szck daarcna en azndan ksm en
yerlem i olduu iin de yola onu zararsz hale getirm eye alarak devam
etm ek d ah a aklc grn m ektedir.11

III
Bir aletin gizli kusurlannn o alet kullanldnda ortaya km as gibi,
ideolojinin eletirel kavram nn znl zayflklar d a kullanldnda
kendilerini gsterir. zellikle de, toplum sal kayn aklar ve ideolojinin
son ularn a ynelik alm alarda ortaya karlar, nk bu alm alarda
gc yalnzca kltrel (yani, sim ge dizgesi) tarafta benzer bir g ek
sikliini vurgulam aya hizm et eden ok gelim i bir toplum sal-dizge ve
kiilik-dizgesi analizi gereci bu kavram a elik eder. deolojik d ncenin
toplum sal ve psikolojik balam larnn (ya d a en azndan iyi olanlarn)
incelenm esinde, bu balam larn ele alnd ayrntl dnce irdelenir
k en sergilenen tuhafl iaret eder ve tartm ann btnn n am azl
stne glge drr - bu, itinal yntem bilim sel ab an n bile ortad an
kaldram ayaca bir glgedir.
G nm zde ideolojinin toplum sal belirleyicilerinin incelenm esinde
iki tem el yaklam bulu n m aktad r: kar kuram ve gerilim k u ram .12

10) Suttton vd., American Business Creed; White, Beyond Conformicy; H. Eckstein,
Pressure Group Poiitics: The Case of British Medical Association (Stanford, 1960);C . Wright
Mills, The New Men ofPouer (New York, 1948); J. Schumpeter, Science and Ideology,
American Economic Review 39 (1949): 345-359.
11) Aslnda, literatrde ideolojinin belirttii grngler iin kullanlan baz ba
ka terimler de bulunmaktadr: Platonun asil yalanlarndan Sorelin mitlerine ve
Paretonun tretmelerine kadar; fakat bunlardan hibiri ideolojiden daha byk bir
teknik tarafszlk dzeyine erimeyi baaramamtr. Bkz. H. D. Lassvvell, The Language
o f Povver, Lassvvell, N. Leites vd., Language of Poiitics (New York, 1949), s. 3-19.
12) Sutton vd., American Business Creed, s. 11-12, 303-310.

Birincisi asndan, ideoloji bir m aske ve bir silahtr; kincisi asndan,


bir belirti ve bir aredir. k ar kuram nda, ideolojik bildirm eler evrensel
bir avan taj salam a m cadelesi balam n d a deerlendirilirler; gerilim
kuram nda ise sosyopsikolojik dengesizlii dzeltm eye ynelik kronik bir
ab a balam nda. Birinde, in sanlar erk peindedir; dierinde, endieden
uzak dururlar. E lbette her ikisini de ayn an d a - h a tta birini dierinin
v astasy la- yapabilecekleri iin, bu iki kuram tam anlam yla birbirinin
kart deildir; fak at gerilim kuram (kar kuram nn kar karya kald grgl zorluklara bir yant olarak ortaya km tr), d ah a az basite
indirgedii iin, d ah a derinlere iler, d ah a az som ut ve d ah a kapsam ldr.
k ar kuram nn tem el nitelikleri yeniden ele alnm aya gerek kalm a
yacak k adar iyi biliniyor; M arks gelenek tarafndan kusursuz denecek
dzeyde gelitirilen bu nitelikler, gnm zde, siyasal tartm alarda her
eyin son uta kim in kznn yara ald n oktasna gelip dayandn ok
iyi bilen sokaktaki ad am iin bile stan dart entelektel m alzem edir. kar
kuram nn byk avantaj, kltrel fikir dizgelerini - b u tr dizgeleri dile
getirenlerin gdlenim lerini ve bu gdlenim lerin de toplum sal konum a,
zellikle de toplum sal snfa bam lln vurgulam ak y oluyla- toplum sal
yapnn salam zem inine oturtm as oldu ve h l yle. D ah as, fikirlerin
silahlar olduunu ve belirli bir gereklik grn -b ir grubun, snfn
ya d a partinin g r n - kurum sallatrm ann en iyi yolunun d a siyasal
erki ele geirip onu salam latrm ak olduunu belirterek siyasal kestirim i
siyasal m cadele ile kaynatrd. Bu katklar kalcdr; bugn kar kuram
bir zam anlar sahip olduu egem enlii yitirdiyse, bunun nedeni, h atal
olduunun ortaya km as deil, kuram sal gerelerinin kuram n ortaya
kard toplum sal, psikolojik ve kltrel unsurlar arasndaki etkileim in
karm aklyla b aa kam ayacak kadar basit olduunun anlalm asdr.
N ew ton m ekanii gibi, son raki gelim eler tarafn d an b ertaraf edilm i
deil, bu gelim eler tarafndan sourulm utur.
k ar kuram nn balca hatalar, kuram n psikolojisinin gereinden
fazla kansz, toplum bilim inin de gereinden fazla adaleli olm asdr. G eli
m i bir gdlenim analizinden yoksun olan bu kuram , in san lan bilinli bir
dzeyde alglanm kiisel avan tajlarn n ussal hesaplam alar tarafndan
zorlanm olarak gren dar ve yzeysel bir yararclk ile in san lan n fikir
lerinin m phem liini toplum sal stenim lerini yanstr , ifade ed er ,
bu stenim lere tepki verir ya d a bunlardan kaynaklanr gren dah a
geni am a yine yzeysel bir tarihselcilik arasnda srekli olarak salnm aya
zorlanm aktadr. Byle bir ereve dahilinde, analizci, ya psikolojisinin

zayflm tam am en m antk d o lacak denli zgn d avran arak ifa etm ek ya d a gereki o lacak kadar genel yollu davran arak hibir psikolojik
kuram a sahip olm ad gereini gizlem ek seeneiyle kar karya kalr.
Profesyonel askerler iin lke iindeki [ynetsel] siyasalar nem lidir,
askeri yaplanm ann korunm as ve geniletilm esinin yollar olarak ncelikle nem lidir [nk] bu onlarn iidir; bunun iin eitim grm lerdir
biim indeki gr, ok yaln olm akla nlenm i asker zihniyetine bile
yeterince adil davranm saylm az; A m erikal petrolcler sa f ve yaln
petrolcler olam azlar nk karlarna gre (...) on lar ayn zam anda
siyasetidir gr de, afyonun insan uyutm asnn nedeninin uyutucu
gce sahip olm as biim indeki (M. Jo u rd ain in verim li zihninden km a)
kuram kadar aydnlatcdr.13
te yan dan, toplum sal eylem in tem el olarak sonu gelm ez bir erk
m cadelesi olduu gr de ideolojinin dah a yksek bir kurnazlk biim i
olduu eklindeki ar bir M achiavelli yanls gre ve son u ta d a onun
d ah a geni, d ah a az dram atik toplum sal ilevlerinin ihm al edilm esine
yol aar. T op lu m un , bir prensipler atm asn n karlar atm as olarak
sunulduu bir sava alan biim inde grlmesi, ideolojilerin toplum sal k a
tegorileri tan m lam akta (ya da bulanklatrm akta), toplum sal beklentileri
dengelem ekte (ya d a bozm akta), toplum sal anlam ay glendirm ekte
(ya da zayflatm akta), toplum sal gerilimi azaltm akta (ya d a kztrm akta)
oynad roln d ikkat ekm esini engeller. deolojiyi kalem or kavgas
iinde bir silaha indirgem ek, onun analizine taptaze bir saldrganlk h a
vas katar; fakat, ayn zam anda, bu tr bir analizin, taktik ve stratejinin
kstlanm gerekilii iinde ynn bulaca en telektel pusulann da
daraltlm as anlam na gelir. kar kuram nn younluu -W h iteh ea d den
bir benzetm eyi k u llan rsak - on un darlnn dldr.
k ar, m phem likleri ne olursa olsun, ayn zam anda hem psikolojik
hem de toplum bilim sel bir kavram dr - hem bir bireyin ya d a bir bireyler
grubunun avan tajn a, hem de bir bireyin ya da grubun iinde hareket
ettii nesnel frsat yapsna gnderm ede bulunur; tpk gerilim gibidir,
nk gerilim de hem bir kiisel gerilim durum una hem de bir toplum sal
kopm a koulun a gnderm ede bulunm aktadr. A rad ak i fark, gerilim
durum unda, hem gdlenim sel artyetiim in hem de toplum sal-yapsal
balam n d ah a dizgesel bir biim de ifade edilm esidir, tpk birbirleriyle

13)
Bu alntlar yakn zamanlarn en popler kar kuramcsna aittir: C. Wrigh
Mills, The Causes ofWorld War Three (New York, 1958), s. 54, 65.

ilikileri gibi. A sln da, kar kuram n gerilim kuram na d n t ren ey,
bir yanda, gelim i bir kiilik dizgesinin eklenm esi (tem el olarak Freud
izgisinde) ve bunlarn birbirinin iine ilem e kiplerinin eklenm esidir
(Parsons izgisinde bir ek lem e).14
G erilim kuram nn hareket n oktas olan n et ve belirgin gr, top
lum un kronik derecede h atal btnlem e sorunudur. H ibir toplum sal
dzenlem e kanlm az bir biim de kar karya kald ilevsel sorunlarla
b aa km a kon usun da tam am en baarl olam az. H epsi de zlem ez
kartlklarla ykldr: zgrlk ve siyasal dzen arasnda, istikrar ve
deiiklik arasnda, verim lilik ve insanlk arasnda, kesinlik ve esneklik
arasn d a vb. T op lu m u n farkl sektrleri - ekonom i, politika, aile ve di
erleri - iindeki dzgler arasnda sreksizlikler bulunm aktadr. Farkl
sektrler iindeki hedeflerde uyum suzluklar vardr - rnein, kr k on u
su n a yaplan vurgu ile i evrelerinin retkenlii arasnda ya d a bilginin
geniletilm esi ile bilginin niversitelerde yaygnlatrlm as arasnda. V e
de yakn zam an larda ustaba, alan evli kadn, san at ve siyaseti
kon ulu A m erikan toplum bilim literatrnde, hakknda ok ey yaplm
olan eliik rol beklentileri bulunm aktadr. T oplum sal srtnm e m ekanik
srtnm e k ad ar yaygn ve bir o k ad ar d a nlenem ezdir.
A yrca, bu srtnm e ya d a toplum sal gerilim bireyin kiilii dzeyinde
-b u kiiliin kendisi de kanlm az olarak elikili arzularn, eski hislerin
ve alelacele sav un m alarn tam olarak btnleem em i bir dizgesidirpsikolojik gerilim olarak ortaya kar. K o lek tif dzeyde yapsal tutarszlk
olarak grlen ey, bireysel dzeyde gvensizlik olarak hissedilir, nk
toplum un kusurlar ve kiilik atm alar toplum sal aktrn deneyim inde
karlap birbirini alevlendirm ektedir. A m a, ayn zam anda, hem toplumun
hem de kiiliin, eksiklikleri ne olursa olsun, yalnzca kurum ynlarndan
ya d a gd km elerinden olum ayp dzenli dizgeler olm alar, bunlarn
kazandrd sosyopsikolojik gerilim lerin de dizgesel olduu, toplum sal
etkileim den tretilen kayglarn kendilerine zg bir biim ve dzene
sahip olduu anlam n tar. En azndan m o d em dnyada, insanlarn ou
kalplam um utsuzluktan olu an yaam lar yayor.
u halde, ideolojik d nce bu um utsuzlua (bir tr) yant olarak
grlm ektedir: deoloji, bir toplum sal roln kalplam gerilim lerine

14)
Genel bir ema iin bkz. Parsons, The Social System (New York, 1951), zellik
blm 1 ve 7. Gerilim kuramnn tamamen gelimi hali iin bkz. Sutton vd., American
Business Creed, zellikle blm 15.

verilen kalplam bir tepkidir. 15 deoloji, toplum sal eitsizlik tarafndan


yaratlan duygusal huzursuzluklar iin bir sim gesel k n o k tas salar.
V e, tahm in edilebilecei gibi, bu tr huzursuzluklar, en azndan genel
bir adan, belirli bir rol ya d a toplum sal konum u elinde bulunduran
herkes ya d a ou kim se asn dan ortak olaca iin, huzursuzluklara
verilen ideolojik tepkiler de benzer olacaktr; bu benzerlik de yalnzca
belirli bir kltrn, snfn ya da m eslek kategorisinin yeleri arasnda
bulunan tem el kiilik yapsndaki varsaym sal ortak noktalar tarafndan
salam latrr. B urada, sz konusu m odel askeri deil, tbbidir: bir ideoloji
bir illettir (Su tto n ve dierleri bun a altern atif olarak trnaklarn yemeyi,
alkoliklii, p sikosom atik bozukluklar ve tu h af tu tku lar! ele alr) ve bir
tan gerektirir. G erilim kavram kendi bana ideolojik kalplar iin bir
aklam a olm ayp yalnzca bir aklam a oluturm a aam asn d a aran acak
unsurlar iin genelletirilm i bir etikettir. 16
Fakat, ister tbbi ister toplum bilim sel olsun, ted avi kon usunda, ilgili
gerilim lerin tan m lan m asn d an d ah a fazlas sz k on u sudu r: belirtiler
yalnzca etiyolojik ad an deil, ayn zam an da erekbilim sel ad an d a
anlalm aktadr - ne kadar sonusuz olursa olsun, onlar yaratm olan
rahatszlklarla ilgilenecek m ekanizm alar olarak ileyi biimleri asndan.
D rt tr aklam a ok sk kullanlm aktadr: tem izleyici, m aneviyat,
dayan m ac ve savunm ac. Tem izleyici aklam a ile deerli gvenlik
van as ya d a gnah keisi kuram kastedilir. D uygusal gerilim, yerine sim
gesel d m anlar (Y ahudiler, byk i evreleri, Kzllar ve dierleri)
yerletirilerek boaltlr. A klam an n kendisi en az aklam a gereci kadar
saftr; an cak, d m an ca bir tavr iin (ya d a aslna baklrsa sevgi) iin
m eru hedefler salam ak yoluyla ideolojinin sradan bir brokrat, sradan
bir isi ya d a kk bir k asab ad a d kkn sahibi olm ann sanclarn bir
lde azaltabildii de inkr edilem ez. M aneviyat aklam a ile, bir
ideolojinin kronik gerilim karsnda ya bu gerilimi tam am en inkr ederek
ya d a d ah a yksek deerler cinsinden m erulatrarak bireyleri (ya da
gruplar) srdrebilm e yetenei kastedilir. Bir yan dan ayakta kalm aya
abalarken bir yan dan A m erikan dizgesinin kanlm az derecede adilane
yaklam na o lan sonsuz gvenini sergileyen kk lekli iyeri sahibi ile
baanszln kltrsz bir dnyada bir tek kendisinin stan dartlara uygun
davran m asn a balayan ihm al edilm i san at, bu tr yollar sayesinde,
15) Sutton vd., American Business Creed, s. 307-308.
16) Parsons, A n Approach.

alm aya d evam edebilm ektedir. deoloji ilerin gerek olduklar halleri
ile kiilerin olm alarn tercih edecekleri halleri arasndaki aklkta bir
kpr grevi stlenir ve, bylece, aksi halde hayal krkl ya da duyar
szlk yznden terk edilebilecek rollerin yerine getirilm esini gvenceye
alr. D ayanm ac aklam a ile, ideolojinin bir toplum sal grup ya da
snf bir arada tutabilm e gc kastedilir. V ar olduu lde, em ek h are
ketinin, iadam lar topluluunun ya d a tp m esleinin birlii nem li bir
lde ortak ideolojik ynelm elere dayanm aktadr; toplum sal aresizlik
duygularyla ykl popler sim gelerin varl olm asayd G n ey istikam eti
asla A m erik an G neyi olam azd. S o n olarak, sav u n m ac ak lam a ile,
ideolojilerin (ve ideologlarn), ne k ad ar ksm i ve belli belirsiz bir dzeyde
olursa olsun, onlar zorunlu klan gerilimleri dile getirip bylece insanlarn
d ikkatini zorla on un zerine ekerkenki eylem i kastedilm ektedir. d eo
loglar toplum un dah a geni kesim leri iin sorunlan belirtir, ilgili konularda
taraflarn belirler ve ideolojik pazar yerinde bunlar sergiler .17 d eolo
jinin savunucular (yasal ortam d aki avukatlard an pek farkl olm akszn)
ilgili sorunlarn doasn netletirm ek k ad ar bulanklatrm ak eilim inde
olm alarna karn, hi deilse dikkatleri bu sorunlarn varlna ekerler
ve konular kutuplatrm ak yoluyla da srekli ihm al edilm elerini dah a zor
bir hale getirirler. M arkslarn saldrlar olm asayd, i reformu diye bir ey
olm azd; Zenci U lu su lar olm asayd, kam u alanlarnda rk ayrmclnn
hzla kaldrlm as gereklem ezdi.
A n cak , bu n oktada, ideolojinin belirleyicilerinden ayr olarak toplum
sal ve psikolojik rollerinin incelenm esinde, gerilim kuram atrdam aya
ve kuram n stn akgzll de, kar kuram yla karlatrldnda,
bu h ar olm aya balar, id eolojik sorun un yaylarnn yerinin tam olarak
sap tan m asn d a kaydedilen gelim e, bir biim de, analizin gevek ve m p
h em bir hale geldii sonularn ayrm ilem ini son lan drm adan brakmaz.
K en d i balarna ne kadar gerek olurlarsa olsunlar, zihinlerde yaratlan
sonular, hem en hem en beklenm edik biim de, aslnda baka bir yne
yneltilm i ve tem elde ussal olm ayan, neredeyse oto m atik bir ifade s
resinin rastlan tsal yan rnleri gibi grnrler - tpk ayak parm an bir
yere arp an bir adam n istem d olarak a h ! diye barm as ve hiddetini
istem eden da vurm as, skntsn belirtm esi ve kendi sesini iiterek kendi
kendisini teselli etm esi gibi; ya da, m etroda gecikm e olduunu duyunca
can skld iin o an d a bir lan et o lsu n ! patlatp dierlerinin de benzer
17) White, Beyond Conformity, s. 204.

biim de lan et okuduunu grnce kendisi gibi strap ekenlerle tu h af


bir yaknlk ba oluturm as gibi.
Bu bozukluk, elbette, toplu m sal bilim lerin ilevsel analizinin byk
b l m n d e bu lunabilir: bir gler seti tarafn d an ekillendirilm i bir
davran kalb, inanlr am a yine de gizem li bir te sad f eseri, bu glerle
yalnzca zayfa ilikili am alara hizm et eder hale gelir. Bir grup yerli, tm
sam im iyetleriyle, yam ur d u as iin yola kar am a so n u ta toplum sal
d ay an m asn g len dirir; bir yerel siyaseti top lu m un alt kesim lerindekilere yak lam ak ya d a on larn yakn n d a k alm ak iin yola kar am a
so n u ta top lu m a d ah il edilem em i gm en gruplar ile sou k bir d evlet
brokrasisi arasn d a arabulucu halin e gelir; id eolog skntlarn zm ek
iin yola k ar am a so n u ta kendisini, y an lsam alarn n sap trc gc
sayesinde, ken d isin e skn t veren dizgenin srekli k alcln a katk
salar halde bulur.
rt l ilev kavram genellikle ilerin bu anorm al halini gzlerden
gizlem ek iin kullanlrsa da, grngy (bunun gerekliine kuku yok
tur) aklam ak yerine adlandrr; bunun net son ucu d a ilevsel analizle
rin - ste lik yalnz ideolojininkilerin d e il- belirsiz kalm alardr. S rad an
brokratn anti-semitizmi, entelektel adan kendisinden dk dzeyde
sayd kiilere srekli dalkavukluk etm esinin son ucun d a iinde gitgide
byyen fkeyi ynlendirebilecei ve bylece bu fkenin bir blm n
boaltabilecei bir ey salar; am a, ayn zam anda, on u kifayetsizce katla
trd oran d a hiddetinin d ah a d a artm asn a n eden olabilir. hm al edilmi
san at, san atnn klasik dsturlarn kullanm ak yoluyla baarszlna
katlanabilir; am a bu tr bir uygulam a evresinin sunabilecei olanaklar
ile on un talepleri arasndaki uurum iyice bydke karlan grlt
rktlen kurbaaya dem ez bir hal alr. deolojik alglam ann ortak
paylam in sanlar bir araya getirebilir, am a, ayn zam an da, M arks
m ezhepilik tarihinin de gsterdii gibi, insanlara aralarndaki farkllklar
dah a in ceden aratrabilm eleri iin bir sz daarc d a salayabilir. deologlann atm as toplum sal bir konuya halkn dikkatini ekebilir, am a ayn
zam an da bu sorunla ussal bir ynden ilgilenm e olaslnn olanaksz hale
getirildii bir tutkuya n ed en olabilir. G erilim kuram clar, elbette, btn
bu olaslklardan haberdardr. A sln da, onlar da, olum lu o lan d an ziyade
olaslklar ve olum suz sonular vurgulam a eilim i sergiliyor, am a genel
likle de ideolojiyi - d a h a iyi bir terim olm adna g re-geici bir nlem
olarak dnyorlar - tpk trnak yem ek gibi. A m a, tem el m esele u ki,
ideolojik kaygnn gdlerini ortaya karm a kon usundaki incelm iliine

karn, gerilim kuram nn bu tr bir kaygnn sonularna dair analizi ham ,


salnml ve kaam aktr. T an asndan ikna edici; ilevsel adan ise deil.
B u zayfln nedeni, gerilim kuram iinde (ya d a kar kuram nda)
sim gesel form lletirm e srelerinin en basit kavram n dan d ah a te bir
eyin bulunm am asdr. Sim gesel bir k n ok tas b u lan ya d a uygun
sim gelere balan an duygulardan bol bol sz edilm ektedir; ancak, bu iin
nasl yaplaca kon usu n da ok az gr vardr. deolojinin nedenleri ile
on un etkileri arasndaki balan t beklenm edik grnr, nk balan
ty salayan unsur sim gesel form lletirm enin oton om srecitam bir
sessizlik iinde gz ard edilir. H em kar kuram hem de gerilim kuram
kaynak analizinden dorudan sonu analizine gem ekte ve asla ideolojileri
etkileim iindeki sim gelerin dizgeleri olarak, karlkl ileyen anlam larn
kalplar olarak ciddi bir biim de ele alm am aktadr. T em alarn an ah atlan
elbette iaret edilm ektedir; h atta ierik analizinde tek tek saylm aktadr
bile. A k lam a am acyla gnderm ede kullanlrlar, am a dier tem alara
ya d a herhangi bir em atik kuram a deil, ya geriye dnk olarak -b ir
o laslk la- yan sttktan etkiye ya d a ileriye dn k olarak -b ir olaslk laarpttklar toplum sal gereklie gnderm ede kullanlrlar. deolojilerin,
son u ta, hissi im lem e nasl dntrdkleri ve bylece onu toplum sal
ad an eriilebilir kldklar sorun una ksa devre yaptran ey, belirli sim
geleri ve belirli gerilim leri (ya d a k arlan ), birincinin kincinin trevleri
olm as gerei saduyu - y a d a en azndan post-Freudu izgide, postM arks izgide saduyuolarak grn ecek biim de yan yan a yerletiren
ham geretir. V e, bylece, eer analizci de yeterince becerikliyse, bu ham
gere yapacan y ap ar.18 B uradan itibaren b alan t aklanm az, yalnzca
on a ulalr. deolojik tutum lar kkrtan sosyopsikolojik gerilim ler ile
bu tu tu m lara k am usal bir varlk kazandran ayrntl sim gesel yaplar
arasndaki ilikinin doas, belirsiz ve allm am bir duyum sal titreim
balam nda kavran am ayacak k ad ar karm aktr.

IV
T oplum sal-bilim sel kuram n genel ak son bir buuk yzyln hem en
h em en btn tem el entelektel hareketleri -M ark slk , Darw incilik,

18)
Belki de bunun en etkili kullanm iin bkz. N athan Leiter, A Study ofBolshevism
(New York, 1953).

Y ararclk, dealizm, Freuduluk, D avranlk, Pozitivizm, lem selcilik - tarafndan derinden etkilenm i olm asna, ekoloji, etoloji ve kar
latrm al psikolojiden oyun kuram na, sibernetie ve istatistie kadar
her n em li y n tem b ilim sel yenilik alan n k u lla n m a sn a k arn , bu
balan tda ilgin olan nokta, ok az bir istisnayla, yakn zam anlarn en
nem li dnce akm lanndan biri tarafndan hi ele alnm am olm asdr:
K en n eth B u rken sim gesel eylem olarak adlandrd bamsz bilimi
yaplan d rm a ab as tara fn d an .19 N e Peirce, W ittgen stein , C assirer,
Langer, Ryle ya da M orris gibi felsefecilerin eserlerinin ne de C oleridge,
Eliot, Burke, Em pson, Blackm ur, Brooks ya d a A u erb ach gibi yazn sa
nat eletirm enlerinin eserlerinin toplum sal bilim sel analizin genel kalb
zerinde herhangi bir nem li etkisi olabilm itir.20 K im i o ld u ka giriim ci
(ve byk lde program a bal) dilbilim cilerin abalar -W h o rf ya da
Sap ir g ib i- dnda, sim gelerin nasl sim geledii, anlam lara nasl araclk
yaptklar sorusu kolayca grm ezden gelinm itir. Fiziki ve rom an yazar
W alker Percynin yazd gibi, U tan drc gerek u ki, gnm zde sim
gesel davran hakknda doal bir grgl bilim bulunm am aktadr. (...)
S ap irin bir sim gesel davran bilim inin eksiklii ve bu tr bir bilim e olan
gereksinim kon usun daki nazik paylam as, gnm zde, otuz be yl nce
olduuna oranla ok d ah a bariz bir biim de dorudur.21
T oplum bilim cileri ideolojileri ayrntl strap kaynaklar olarak gr
meye ynlendiren ey, bu tr bir kuram n yokluu ve figratif bir dilin

19) K. Burke, The Phibsophy of Literary Form, Studies in Symbolic Action (Baton Rouge, 1941). Ben bu tartmada simge terimini geni bir anlamda, bir kavray iin ara
grevi gren her trl fiziksel, toplumsal ya da kltrel eylem ya da nesne anlamnda
kullanmaktaym. Hem be hem de H am benzer biimde simgeler olduu bu gr
n ayrntlar iin bkz. S. Langer, Philosophy in a New Key, 4. basm (Cambridge, Mass.,
1960), s. 60-66.
20) Yaznsal eletiri geleneinin yararl, genel ierikli zetleri iin bkz. S. E. Hyman,
The Armed Vision (New York, 1948) ve R. Welleck ve A. Warren, Theory of Literatre,
2. basm (New York, 1958). Bir para daha farkl bir dorultudaki psikolojik gelimenin
benzer bir zetinin bulunmad grlmekte; fakat balca eserler unlar: C. S. Pierce,
C ollected Papers, yay. haz.: C. Hartshorne ve P. Weiss, 8 cilt (Cambridge, Mass., 1931 1958); E. Cassirer, Die Philosophie der symbolischen Fremen, 3 cilt (Berlin, 1923-1929); C.
W. Morris, Signs, Language and Behaviour (Englewood Cliffs, N. J., 1944); L. Wittgenstein,
Philosophical Investigations (Oxford, 1953).
21) W. Percy, The Symbolic Structure of Interpersonal Process, Psychiatry 24
(1961): 39-52. Burada sz edilen Sapir almas The Status of Linguistics as a Scien
ce, zgn yaymlanma tarihi 1929, yeniden basm D. Mandlebaum, (yay. haz.), Selected
Writings ofEduard Sapir (Berkeley ve Los Angeles, 1949), s. 160-166 iinde.

ele alnabilecei h erhangi bir analitik erevenin bulunm aydr. Ereti


lem enin, rneksem enin, alayslam anm , m phem liin, szck oyununun,
atknn, abartnn, dizem in ve bizim pek salam olm asa d a biem
olarak adlandrdm z eyin dier btn unsurlarnn kavram nn eksik
olduu -h a tta , ou durum da, bu gerelerin kam usal biim e kiisel bir
tavr k atm a k on usun da n em tadklarnn bile farknda o lu n m ay an - bir
ortam da, toplum bilim ciler d ah a isabetli bir form lletirm e yaplandrabilecekleri sim gesel kaynaklardan yoksundur. San atn arptm am n bilisel
gcn yaplandrd ve felsefenin de duygusalc bir anlam kuram nn
yeterliliini baltalad bir srada, toplum sal bilim ciler bunlardan birinci
sini reddedip kincisini benim sem ektedir. Bu nedenle, ideolojik savlarn
an lam m y oru m lam a so ru n u n d an , bun u bir soru n olarak alglam ay
baaram ayarak kanm alar d a artc deildir.22
Sylem ek istediim i dah a ak ifade edebilm ek iin, hem benim siyasal
m eselenin ierii kon usuna gizli bir ilgi beslediim e ynelik kukular
o rtad an k ald racak, hem de kltrn d ah a st dzeydeki ynlerinin
- rn e in iirin - analizi iin gelitirilm i kavram larn d ah a alt dzeydekilere uygulanabilir olduu ve bunu d a bu ikisi arasndaki nitel ayrmlar
bulanklatrm adan baard konusunu anlalr klacak k ad ar nem siz
olduunu dndm bir rnei ele alacam . deolojinin tanm lanm a
nedeni olan bilisel yetersizlikleri tartrken, S u tto n vd., ideologun ar
dzeyde basitletirm e eilimine bir rnek olarak, Taft-H artley Y asasnm 23
rgtl em ek gc tarafndan kle em ei yasas biim inde adlandrl
m asn rnek verm ektedir:
deoloji basit ve net olma eilimindedir - bu basitliin ve netliin ele
alm an konuya hakszlk ettii durumlarda bile. deolojik tabloda keskin
hatlar ve birbirinin kart siyahlar ve beyazlar kullanlr. deolog tpk bir
karikatrc gibi abartr ve karikatrletirir. Bunun karsnda, toplumsal

22) Bu eletiri asndan ksmen de olsa bir istisna iin, yazarn, erkin siyasetin
toplam ve z olduu taknts yznden hasara urasa da, bkz. Lassvvell, Style in the
Language of Politics", Lasswell vd., Language of Politics, s. 20-39 iinde. Ayrca, bura
daki tartmada szl simgeciliin vurgulanmasnn tek amacnn yalnlk olduunun ve
ideolojik dncede plastik, teatral ya da dilsel olmayan dier gerelerin -niformalarn
retorii, projektrle aydnlatlm sahneler ve yry yapan bandolar- nemini inkr
etmek amacn tamadnn da belirtilmesi gerekir.
23) 1947 ylnda kabul edilen yasada, alanlarn herhangi bir sendikaya ya da ben
zeri bir rgtl emek gcne katlmama haklar vurgulanmaktayd, (.n.)

grnglerin bilimsel bir betimlemesi byk olaslkla belirsiz ve seilemez


olacaktr. Yakn zamanlarn emek ideolojisine gre, Taft-H artley Yasas
bir kle emei yasasdr. Oysa, yansz incelemeler sonucunda, yasann
bu etiketi hi de hak etmedii grlmektedir. Bu yasaya ynelik her trl
yansz deerlendirmenin onun her bir maddesini tek tek ele almas gerekir.
Sendikalarn deerler seti de dahil olm ak zere, herhangi bir deer setine
gre, byle bir deerlendirme karm a bir kararla sonulanacaktr. Fakat
karma kararlar ideolojinin malzemesi deildir. Bu tr kararlar fazlasyla
karmak, fazlasyla belirsizdir. deoloji emekileri, semenleri ve yasakoyucular harekete geirmek iin yasay simgeye sahip bir btn halinde
kategorize etmek zorundadr.24
Belirli bir toplum sal grngler setinin kanlm az olarak ayn g
rnglerin bilim sel form lletirm elerinden d ah a b a sit olduklarnn
gerek olup olm ad biim indeki grgl soruyu bir kenara brakrsak,
bu tartm a iinde bir yan da sen d ik a liderlerinin dnce srelerine
ynelik tu h af denebilecek dzeyde k k drc - h a tta ar dzeyde
basit de d en ebilir- bir gr, dier yan da da em ekiler, sem enler ve
yasakoyucular yer alm aktadr. Bu slogan oluturan ve yayan taraflar
dan birinin ya d a dierinin, yasann A m erikal iileri gerek ten de kle
dzeyine indireceine (ya d a indirm e am ac tadna) ya d a bu slogann
kendileri asn dan bir anlam tad kam u kesim inin onu bu biim de al
gladna birilerinin inanm asn beklediklerine inanm ak zor. Fakat, baka
insanlarn dnlerine ynelik ite bylesine donuklatrlm grler
de sim genin sahip olabilecei etki kon usun da toplum bilim ciye -h e r ikisi
de yetersiz o la n - yalnzca iki yorum brakm aktadr: ya k on u dan habersiz
olanlar yanltm aktadr (kar kuram na gre) ya da konu stnde d
nm eyenleri h eyecanlan drm aktadr (gerilim kuram na g re ). A sln da,
gcn bilim in sertletirilm i dilini b ertaraf eden toplum sal gereklikleri
kavram a, form lletirm e ve iletm e k apasitesin den alm akta olduu ve
bire bir yorum unun akla getirdiinden d ah a karm ak anlam lara araclk
edebilecei dikkate bile alnm az. K le em ei yasas, son uta, bir etiket
deil, bir kinaye olabilir.
D ah a kesin olm ak gerekirse, bir eretilem e ya da en azndan bir e
retilem e giriim i gibi grnm ektedir. Pek az toplum sal bilim ci hakknda
bir eyler okum u olsa da, eretilem e - dilin, h atta kk bir sz daar24) Sutton vd., American Business Creed, s. 4-5.

nn m ilyonlarca eyi ierm eyi baarm asn salayan g - literatr


old u k a genitir ve byk lde fikir birlii sergilem ektedir.25 Ereti
lem ede, karm zda, elbette, anlam n bir k atm an lam as durm aktadr
ve bu katm an lam a iinde bir dzeyde yer alan bir anlam uyumazl
bir dier dzeyde yer alan im lem akn retir. Percynin belirttii gibi,
eretilem enin felsefecileri (ve bilim adam larn d a diye ekleyebilirdi) en
fazla uratran zellii, on un yanl olm asdr. Bir eyin baka bir ey
olduunu ileri srer. V e d ah a d a beteri, en yanl olduu durum da da
en byk etkiye sahip olm a eilim i sergiler.26 Bir eretilem enin gc,
eretilem enin niter bir kavram sal ereveyle sim gesel olarak zorlad
uyumsuz anlam lar arasndaki karlkl etkileim den ve bu zorlam ann onu
alglayacak kon um d a bulunan bir kiide bu tr bir gerilim in kanlm az
olarak retecei tinsel direnci ne lde yendiinden gelir. e yaradn
da, eretilem e yanl bir zdeletirm eyi (rnein C um h uriyeti P artinin
em ek siyasas ile Boleviklerin em ek siyasasnn bir tutulm asn) uygun
bir rneksem e haline dntrr; hedefi skaladnda d a savurganlktan
b ak a bir ey deildir.
Birok in san asn dan kle em ei yasas benzetm esinin aslnda
byk lde hedefi skalam olm as (ve bu nedenle de asla em ekileri,
sem enleri ve yasakoyucular harekete geirm ek iin bir sim ge olarak
etkinlik gsterem em esi) yeterince n et bir biim de ortadadr. Bir i yerinde
yalnzca sendika yelerinin istihdam n yasad ilan eden m uhafazakr
K ongre ile Sibiryann alm a kam plar arasndaki anlam bilim sel gerilim,
belli ki, tek bir kavray ile zlem eyecek k ad ar bykt - en azndan,
slogan gibi basit bir biem sel gere tarafndan zlem ezdi. Belki birka
h evesli kii tarafndan benim sense de, rn eksem e ortaya km ad; yanl
zdeletirm e yanl kalm ay srdrd. Fakat, bylesine tem el bir dzeyde
bile, baarszlk kanlm az deildir. Sh erm an n tam am en katksz bir
karar olan sava cehennem dir sz bir toplum sal bilim nerm esi olm asa
bile, S u tto n ve alm a ark ad alan bile bu sz bir abart ya d a karikatr
olarak nitelendirm eyecektir.
Fakat, bu iki benzetm e ve benzerlerinin uygunluuna ynelik herhangi
bir deerlen dirm eden d ah a d a nem lisi, bu ikisinin birbirlerine kar

25) Yakn tarihli, kusursuz bir deerlendirme iin bkz. P. Henle, (yay. haz.), Language,
Thoughc and Culcure (Ann Arbor, 1958), s. 173-195. Buradaki alntnn kayna Langer,
Philosophy, s. 117.
26) Henle, Language, Thought and Culture, s. 4-5.

h arekete geirm eye altklar anlam lar so n u ta toplum sal kkenlere


sah ip old u u iin, bu ab an n baars ya d a baarszlnn yalnzca
uygulanan biem sel m ekanizm ann gcne deil, ayn zam anda gerilim
kuram nn dikkatini younlatrd trden unsurlara d a bal olm asdr.
Sou k S a v a n gerilimleri, ok yakn zam an larda sert bir varolu m
cadelesinden d oan bir em ein korkular ve yirmi yllk bir egem enliin
ardndan N ew D eal liberalizminin tehdit altndaki baarszl, hem kle
em ei benzetm esinin ortaya km as hem de bu konular inandrc
bir rneksem eye sokm ay baaram ayaca an lald n d a- terk edilm esi
iin sosyopsikolojik sahneyi hazrlad. Basic Theory o f N ational Defense
and Suggestions for Its Strengthening27 balkl bildirilerinin aln sava
yaratcln babas ve kltrn anasdr biim indeki bildik eretilem eyle
yapan 1914n Jap o n m ilitaristleri, hi kukusuz, Sh erm an n zl szn
ikna edici bulm azlard tpk Sh erm an n onlarnkini bulm ayaca gibi.28
O n lar byk bir enerjiyle m odern d nyada tutunm aya abalayan eski bir
ulus iinde em peryalist bir sav a hazrlndaydlar; Sherm an, bezgin bir
ifadeyle, isel nefretlerden tr paralanm , henz gerekletirilm em i
bir devletteki bir i sav an peindeydi. u halde, toplum sal, psikolojik
ve kltrel balam lara gre deikenlik gsteren ey, gerek deil, bizim
gerei kavram ak iin etkili abalarm zla yaplandrdm z sim gelerdir.
Jap on larn son u ta kefettikleri gibi -o n la r bu gerei d ah a genel bir
slupla ifade ediyor olsalar d a - sava gerekten de cehennem dir ve sava
kltrn anas deildir.
B ilgi top lu m b ilim in in an lam top lu m b ilim i o lara k ad lan d rlm as
gerekir, nk toplum sal ad an belirlenen ey, kavrayn doas deil,
kavrayn aralardr. K ah vesin i koyu ien bir toplulukta, H e n le nin
ifadesiyle, bir kza sen kahvem in krem assm diye vgde bulunm ak
tam am en yanl bir izlenim e n eden olacaktr; eer aylarn en nem li
nitelii olarak kabalklar deil de her eyi yiyebilir olm alar vurgulansayd,
adam n birinden ay diye sz etm ek o kiinin kaba biri olduu deil,
geni kapsam l zevklere sahip olduu anlam n tard.29 Y a da, B u rk eten
bir rnek alrsak, Jap o n lar yakn bir d ostun lm n den sz edildiinde
glm sedikleri iin, bun u n B a td aki karl d a (hem szl hem de

27) Ulusal Savunma Kuram ve Savunmann Glendirilmesi iin neriler, (.n.)


28) Alnd kaynak J. Crowley, Japanese Army Factionalism in the Early 1930s,
The Journal ofAsian Studies 21 (1958): 309-326.
29) Henle, Language, Thought and Culture, s. 4-5.

davransal adan) glm sedi deil, surat asld olacaktr; nk,


bu tr bir aktarm da bizler Jap o n y ada kabul edilm i bir toplum sal kul
lanm B atda buna d enk decek, kabul edilm i bir toplum sal kullanm a
evirm ekteyiz.30 A yrca, ideolojik alan a d ah a yakn kalarak, Sapir, bir
kom itenin bakanlnn bizim on a verdiimiz gce sahip olduunu, nk
bizim ynetsel ilevler, bir ekilde, bir kiiyi ynetilm ekte olanlardan daha
stn klm aktadr grne inandm z dile getirir; in sanlar ynetsel
ilevlerin sim gesel otom atizm lerden b aka bir ey olm adn dnseler,
kom itenin bakanl yalnzca talam bir sim ge olarak kabul edilirdi
ve u an d a bakanlk kurum unun doas gerei sahip olduu dnlen
deer de o rtad an kalkard .31 Bu durum kle em ei yasas iin de farkl
deil. Eer zorunlu alm a kam plan, herhangi bir nedenle, A m erikallarn
Sovyetler Birliine ynelik grlerinde d ah a az nem li bir rol oynam aya
balarsa, ortad an kalkan ey, sim genin gereklii deil, anlam , doru ya
da yanl olm a kapasitesi olacaktr. T aft-H artley Y asasnn rgtl em ek
karsnda lm cl bir tehdit olduu biim indeki gr de benzer biim de
dikkate alnm aldr.
Ksacas, kle em ei yasas gibi ideolojik bir figr ile bu figrn ortaya
kt A m erikan yaam nn toplum sal gereklikleri arasnda, arptm a,
seicilik ya d a ar dzeyde basitletirm e gibi kavram larn form lle
tirmeyi baaram adklar bir karlkl etkileim ayrnts yer alm aktadr.32

30) K. Burke, Counterstatemert (Chicago, 1957), s. 149.


31) Sapir, Status of Linguistics, s. 568.
32) Eretileme, elbette, ideolojinin dayand tek biemsel kaynak deildir. Dzdeimece (size sunabildiim tek ey kan, ter ve gzya), abartma (Bin yllk Reich),
kapsam daraltma (geri dneceim), kapsamlay (Wall Street), oksimoron (Demir
Perde"), kiiletirme (haneri tutan el onu komusunun srtna saplad) ve klasik retorikilerin byk abalarla derleyip byk bir titizlikle snflandrd dier btn figrler
tekrar tekrar kullanlr; tpk antitez, ters evirme ve yineleme gibi szdizimsel gerelerde
olduu gibi; uyak, dizem ve ses yinelemesi gibi lbilimsel gerelerde olduu gibi; alayslama, zl konuma ve alayclk gibi yaznsal gerelerde olduu gibi. Btn ideolojik
ifadeler de figratif deildir elbette. Bir blm de olduka bire bir, bir bakma yere sa
lam basan savlardan oluur; bu savlar, ilk bakta inandrc olmama ynndeki belirli
bir eilim bir yana, dzgn bilimsel ifadelerden ayrt etmek zordur: imdiye kadar var
olmu toplumlann tarihi, snf mcadelelerinin tarihidir; Avrupa ahlakllnn bt
n avam iin yararl olan deerlere dayanr ve buna benzer ifadeler. Bir kltrel dizge
olarak, yalnzca sloganlar retme aamasnn tesinde gelimi olan bir ideoloji, girift bir
karlkl ilikili -bunlar formlletiren anlambilimsel mekanizmalar asndan karlkl
ilikili- anlamlar yapsndan oluur; bu yapnn yaltlm bir eretilemeye ilikin iki d
zeyli dzenlemesi yalnzca zayf bir betimlemedir.

H em bir figrn anlam bilim sel yaps yzeyde grn dnden ok dah a
karm aktr, hem de bu yapnn analizi insan on un la toplum sal gereklik
arasn d a gn d ergesel balan tlarn oklu un u aram aya zorlayacaktr;
bylece, ortaya kan nihai tabloda benzer olm ayan anlam larn bir konfigrasyonu belirm ekte ve bu konfigrasyonun karlkl ileyiinden de
nihai sim genin hem ifadesel kudreti hem de retorik gc dom aktadr.
Bu ileyiin kendisi de bir toplum sal sretir; kafann iinde deil, in
sanlarn konutuklar, nesneleri adlandrdklar, savlarda bulunduklar ve
bir lde birbirlerini an ladklar ortak bir dnyada geen bir olaydr.33
Sim gesel eylem in incelenm esi en az kk gruplarn, brokrasilerin ya da
A m erikan kadnlarnn deien rolnn incelenm esi kadar toplumbilimsel
bir disiplindir; yalnzca biraz d ah a az gelim itir.

V
id eo lo ji zerine alan ren cilerin ou n u n sorm ay akl edem edii
soruyu -so sy o p sik o lo jik gerilim ler sim gesel biim lerd e ifade ed ilir
sav n d a b ulunurken tam olarak ne d em ek istiyoruz?- sorduum uzda, bu
n ed en le, an n d a, gerek ten de derin su lara varm aktayz; asln d a, in san
d n cesin in d oasn - e n azndan tem el a d a n - kiisel bir etkinlik
olarak deil de kam u sal bir etkinlik olarak gren, bir p ara geleneksel,
uzak ve a k a atk tr bir k uram a varm aktayz.34 Byle bir k u ra
m n ayrntlar b u rad a tam olarak ele alnam az; bu kuram d estekleyen
herhan gi n em li bir kan t d a verilem ez. A m a, eer sim geler ve anlam bilim sel s recin ele gem ez d n yasn dan his ve ku ram larn (grnte)
d ah a som u t d n yasn a geri d n erken yolum uzu b u lacak sak , eer belirli
bir kou la ballk ile kltr, kiilik ve toplu m sal dizgenin birbirinin
iine ilem e kiplerini izleyeceksek, hi deilse ku ram n an ah atlarn n
ortaya k arlm as gerekir.
E n plein air d n c ey e d n k byle bir y ak lam n tan m lay c
n erm esine -b iz buna, G a la n ter ve G ersten h ab erin izinden giderek,
dsal k u ram diyebiliriz- gre, d n ce, sim ge dizgelerinin yap ve
ynlendirilm esinden; fiziksel, organik, toplum sal, psikolojik ve benzeri
sim ge dizgelerinin, bu dizgelerin -v e , tercihen, nasl i grd klerin in 33) Percy, Symbolic Structure.
34) G. Ryle, The Concept ofMind (New York, 1949).

an lalm asn salayacak m odeller biim inde iletilm esin den olu u r.35
D nm e, kavram latrm a, form lletirm e, kavram a, an lam a ya d a buna
benzer eyler, zihin iindeki hayalet benzeri oluum lardan deil, sim gesel
m odellerin durum ve srelerinin dnyadaki durum ve srelerle uyu
m asndan oluur:
mgelemsel dnme evrenin bir imgesini yaplandrmak, modeli evre
den daha hzl iletmek ve evrenin modelin yapt biimde davranacan
tahmin etm ekten baka bir ey deildir. (...) Bir sorunun zmndeki
ilk adm, [evrenin] uygun niteliklerinin modelini ya da imgesini yap
landrmaktan oluur. Bu modeller, bedenin organik dokulannn paralar
da dahil olm ak zere, birok eyle, insan, kat ve kalem ya da gerek
malzemeler kullanlarak oluturulabilir. Model yaplandrldktan sonra
eitli varsaymsal koullar ve snrllklar altnda ynlendirilebilirler.
Ardndan, organizma bu ynlendirmelerin sonucunu gzlemleyebilir
ve tahmine olanak salam ak iin evreye yanstabilir. Bu gre gre,
bir h avaclk m hendisi yeni bir uan m odelini rzgr tnelinde
ynlendirirken dnmektedir. Src parman bir haritadaki bir hat
stnde gezdirirken dnmekte, parma otomobilin uygun ynlerinin
bir modeli hizmetini grrken harita da yolun bir modeli olmaktadr. Bu
trden dsal modeller karmak [evreler] hakknda dnmek iin sk
sk kullanlr. rtl dnme srecinde kullanlan imgeler, organizmann
modeller oluturmak iin kullanlmas gereken fizyo-kimyasal sonulannn
mevcudiyetine dayanrlar.36
Bu gr, elbette, bilinci inkr etm ez; on u tanm lar. Bilinli her al
glam a, Percynin ileri srd gibi, bir tan m a eylemi, bir nesnen in (ya
da bir olayn, eylemin, duygunun) uygun bir sim genin oluturduu bir
artyetiim n n e yerletirilerek tanm land bir elem edir:
Bir kiinin bir ey konusunda bilinli olduunu sylemek yeterli deildir;
kii ayn zamanda bir eyin bir ey olmasnn da bilincindedir. Bir gestaitm

35) E. Galanter ve M. Gerstenhaber, On Thought: The Extrinsic Theory, Psychol.


Rev. 63 (1956): 218-227.
36) A.g.e. Yukardaki bu ak metni (s. 77-78) almamn nedeni, mevcut evrimsel,
nrolojik ve kltrel-antropolojik bulgular balamnda dsal dnce kuramn ortaya
koymaktr.

kavranm as (bir tavuk da Jastrow etkisini en az bir insan kadar iyi algla
mtr) ile getaltn kendi simgesel arac altnda kavranm as arasnda bir
fark bulunmaktadr. O dada etrafa baknrken adeta hibir aba gerektir
meyen bir seri eletirme eyleminin farkndaym: bir nesneyi grmek ve
onun ne olduunu bilmek. Eer gzme tandk olmayan bir ey taklrsa,
elemenin bir esinin eksik olduunu o an ayrmsarm, [bu nesnenin]
ne olduunu sorarm - son derece gizemli bir soru bu.37
Eksik olan ve aranan eyler, tandk olm ayan bir eyin ierilebilecei
ve bylece tannr klnabilecei uygulanabilir bir sim gesel m odeldir:
Eer biraz uzakta bir nesne grr ve ne olduunu pek karamazsam, onu
birbirinden farkl eylerin ardm olarak grebilirim, hatta grrm;
bunlarn her biri, ben yaklatka, uygunluk lt tarafndan reddedilir,
ta ki bir tanesi olumlu grlene kadar. Bir tarlada gne nn yans
masn aslnda bir tavan olarak grebilirim - onun bir tavan olabilecei
tahmininden daha da teye giden bir grmedir bu; hayr, algsal getalt,
tavan olmakln z tarafndan oka sezdirilmi, aslnda damgalanmtr: grdmn bir tavan olduuna yemin bile edebilirim. Yaklanca,
gne nn deseni deiir ve tavan olma ihtimali ortadan kalkar.
T avan gzden yiter ve ben baka bir kalp kurarm: o grdm ey bir
kesekaddr, ve bu byle devam eder. A m a, en nemlisi, en sondaki
doru alglama bile doru olmayanlar kadar dolayl bir kavramadr: o
da bir kalp, bir eleme, bir kestirimdir. Bu arada, unutmadan: doru
olm asna karn, btn iaretler tarafndan desteklenmesine karn, kefi
gizlemeye yetecek kadar etkili bir biimde de ileyebilir. T u h af bir kuu
bir sere olarak algladmda, grnr formlletirilii altnda sere der
geerim: yalnzca bir sere ite.38
Bu e itli rn eklerin bir bakm a en telek t el zelliklerine karn,
dsal d nce kuram in san d n n n duygusal yan m a doru da
geniletilebilir.39 N asl ki bir yol haritas yaln fiziksel konum lar n u m ara

37) W. Percy, Symbol, Consciousness and Intersubjectivity, Journal of Phibsophy


55 (1958): 631-641. zgn metindeki italik yazlar korunmutur. Alnt izin alnarak
kullanlmtr.
38) A.g.e. Alnt izin alnarak yaplmtr.
39) S. Langer, Feeling and Form (New York, 1953).

landrlm yollarla birbirine balan an ve llm m esafeler tarafndan


birbirinden ayrlan yerlere dntrr ve o an bulunduum uz yerden
gitm ek istediim iz yere k ad ar olan yolu bulm am z salarsa, rnein,
H op k in sin Felix Randal balkl iiri gibi bir iir de, anlam ykl dilinin
arm gc sayesinde, zam ansz lm n duygusal etkisinin sim gesel
bir m odelini salar; bu m odel, eer ie ileyiinden h aritad a olduu gibi
etkilenirsek, fiziksel duyum lar his ve tutum lara dntrr ve bizim bu
trden bir trajediye kr krne deil, akllca tepki verm em izi salar.
D inin tem el ritelleri -b ir ayin, bir hac, bir kabile d a n s- ilahi olan a ilikin
belirli bir anlam n, belirli bir dinsel-ruhsal durum un sim gesel m odelleri
dir (burada szcklerden ziyade etkinlikler biim indedir); bu ritellerin
srekli gerekletirilm esi katlm clarda bu m odellerin retilm esini salar.
Elbette, genellikle bili olarak adlandrlan eylem lerin ou, bir rzgr
tnelini iletm ekten ok bir tav an alglayp tan m a dzeyinde olduu
iin, ifade (ikiye blnm e ou zam an abartlm tr ve neredeyse evren
sel dzeyde yanl yorum lanm haldedir) olarak adlandrlan ey, yksek
dzeyde san atsal ve form el-dinsel ritelden karlan m odellerden ziyade
popler kltrden karlan m odellerce dolaym lanr. F akat, burada, asl
nem li o lan n o k ta u ki, ruh durum larnn , tutum larn , duygularn
geliimi, korunm as ve zlm esi, bilin rm aklarnda alayan ve bizim
tekrar u lam aktan m ahrum olduum uz bir hayali sre, nesnelerin, olay
larn, yaplarn, srelerin ve benzerlerinin evrem izde ayrm sanm asndan
d ah a fazlas deildir. B u rada da, insanlarn ncelikle kam usal nitelikli
davranlarnn rollerini sergilem e (...) yollarn betim lem ekteyiz .40
u halde, dier farkllklar ne olursa olsun, hem bilisel hem de anlam l
sim geler ya d a sim ge dizgelerinin en az bir ortak n oktas bulunm aktadr:
bunlar insan yaam nn yaplandrlm asnda kullanlan dsal bilgi kaynak
lardr - dnyay alglam ak, anlam ak, yarglam ak ve m aniple etm ek iin
kiinin dnda gelien m ekanizm alardr. K ltr kalplar -d in sel, felsefi,
estetik, bilimsel, id eo lo jik - program lardr; toplum sal ve psikolojik s
relerin dzenlenm esi iin bir ablon ya d a ayrntl bir tasarm salarlar,
tpk genetik dizgelerinin organik srelerin dzenlenm esi iin byle bir
ablonu salam as gibi:
Bu dnceler, bizim psikoloji ve toplumsal bilimlerde indirgemecilik
sorununa yaklarken kullandmz terimleri tanmlar. Kesin olmadan
40) Alntlarn kayna Ryle, Concept ofMind, s. 51.

ayrt ettiimiz dzeyler [organizma, kiilik, toplumsal dizge, kltr] (...)


dzenleme ve denetim dzeyleri (...) olmaktadr. D aha alt dzeyler, iine
girdikleri yaplar koullandrr ve bylece bir bakma belirler, tpk bir
binann dengeli olmasnn ina edildii malzemelerin fiziksel niteliklerine
bal olmas gibi. Fakat, materyallerin fiziksel nitelikleri binann plann
belirlemez: bu, dzenleme ad altnda baka tr bir dzenin iidir. Dzen
leme de malzemelerin birbirleriyle ilikilerini, binann belirli tipte dzenli
bir dizge oluturmas iin malzemelerin binada kullanlma yollarn denet
ler - yukardan aa doru baktmzda, daha yksek bir dzenleme
trnn ilevinin baml olduu koullar setini her zaman aratrabilir
ve kefedebiliriz. Bylece, psikolojik ilevselliin baml olduu youn
denecek dzeyde karmak bir psikolojik koullar seti bulunmaktadr.
Uygun biimde anlalp deerlendirildiklerinde, bu koullar daha sonraki,
daha st dzeylerde, dzenlenmi dizgelerde daim a srecin otantik belir
leyicileridir. Fakat, bu seri iinde aadan yukarya doru da bakabiliriz.
Bu ynde baktmzda, dikkatimizi younlatrdmz dzeyde dizgenin
dzenleniinin odan oluturan yaplar, dzenlenmi kalplar, anlam
kalplarn, programlar ve benzerlerini grrz.41
Bu tr sim gesel ablonlara gereksinim duyulm asnn nedeni, dah a nce
de belirtildii gibi, insan davrannn doas gerei ok byk lde
esnek olm asdr. G en etik program lar ya d a m odeller -z n l bilgi kaynak
la n - tarafndan kat deil am a yalnzca ok geni bir biim de denetlenm esi
gereken bu tr davran, eer etkili bir biim e sahip olacaksa, nem li bir

41)
T. Parsons, An Approach to Psychological Theory in Terms of the Theory o
Action" Psychology: A Study of a Science, yay. haz.: S. Koch (New York, 1959), cilt 3
iinde. zgn metindeki italik yazlar korunmutur. Kyaslayn: Bu seicilii aklamak
iin, enzim yapsnn baz yollardan gen yapsyla ilikili olduunun varsaylmas gerekir.
Bu gr mantksal adan ileri gtrecek olursak, vardmz sonuca gre, gen, enzim
moleklnn bir betimlemesi, bir bakma ayrntl tasarm olmaktadr ve genin ilevi de
enzimin yaps asndan bir bilgi kayna olarak hizmet etmektir. Bir enzimin -belirli ve
benzersiz bir dzende birbirleri ardna sralanm yzlerce aminoasit biriminden oluan
dev bir protein moleklnn- sentezinin bir tr modele ya da ynergeler setine gerek
duyaca aikr grnmektedir. Bu ynergeler tre zg olmaldr; nesilden nesile otomatik olarak aktarlmaldr; evrimsel deiimi gerekletirebilecek ama evrimsel deiimde
sabit kalacak nitelikte olmaldr. Byle bir ilevi gerekletirebilecei bilinen tek varlk
gendir. Bir model ya da ablon olarak davranmak yoluyla bilgi aktardna inanmak iin
birok neden bulunmaktadr. N. H. Horowitz, The Gene, The Scientific American, u
bat 1956, s. 85.

dzeyde dsal olanlar tarafndan denetlenm elidir. K ular um ay rzgr


tnelleri olm ad an renir, d ah a alt dzeydeki hayvanlarn lm e kar
verecei tepki de byk lde d ou tan gelir ve psikolojik ad an n ce
d en ekillendirilm itir.42 nsann doutan gelen yant kapasitelerinin ar
genellii, yaygnl ve eitlilii, davrannn ald zel yapnn genetik
ablonlardan ziyade kltrel ablonlar tarafndan ynlendirildii anlam n
tar; genetik ablonlar, kesin etkinlik sralam alarnn kltrel ablonlar
tarafndan dzenlendii btnsel, psiko-fiziksel balam hazrlarlar. A let
yapan, glen ya d a yalan syleyen bir h ayvan olan insan, ayn zam anda
eksik -y a da, d ah a dorusu, kendi kendisini tam am lay an - bir hayvandr.
K en di gerekliinin etm eni olan insan, sim gesel m odeller oluturm a kap a
sitesinden kendisini tanm layacak zel yetenekleri yaratr. Y a d a -n ih ayet
konum uza geri dnecek o lu rsak - ideolojilerin, toplum sal dzenin em atik
im gelerinin oluturulm as yoluyla, insan, kendisini d ah a iyi ya d a dah a
kt bir siyasal hayvan yapar.
D ah as, eitli trden kltrel sim ge dizgeleri, dsal bilgi kaynaklar,
toplum sal ve psikolojik srelerin dzenlenm esinin ablonlar olduklar
iin, ierdikleri zel bilgi trnn eksik olduu, davran, dnce ya
d a duygunun kurum sallam rehberlerinin zayf ya da eksik olduu yer
lerde ok nem li unsurlar olarak devreye girerler. nsann iirlere ve yol
h aritalarn a duygusal ya d a topografik ad an tandk olm ayan yerlerde
gereksinim i vardr.
deoloji iin de ayns sz konusudur. E dm und B u rken eski fikirler
ve yaam n kurallar erevesindeki tem el yapsna skca yerleik siyasal
rgtlenm elerde ideolojinin rol, her trl bariz anlam da, m arjinaldir. Bu
trden gerek an lam d a siyasal dizgelerde, katlm clar (B urken dier bir
ifadesini kullanrsak) retilmem i duygulara sahip insanlar olarak hareket
ederler; yarglarnda ve etkinliklerinde hem duygusal hem de entelektel
olarak, olduu gibi kabul edilm i nyarglar tarafndan ynlendirilirler;
bu nyarglar in sanlar karar verm e annda tereddt iinde, kuku dolu,
kafas kan m ve zm sz brakm azlar. F akat, B u rken itham ettii
devrim F ran sasn d a ya d a en byk ideologu olarak iinden karak

42)
Bu unsur, yakn zamanlara ait, hayvanlarn renmesi konulu analizler a
tnda belki biraz fazla sert bir biimde dile getirilmektedir; ama asl tez -yani, daha st
dzeydeki hayvanlardan daha st dzeydekilere gittike znl (doutan gelen) para
metreler tarafndan davrann daha dank, daha az kesin bir biimde denetimine yne
lik genel bir eilimin olduu- yeterince salam bir biimde kantlanm grnmektedir.

itham ettii altst olm u ngilterede, yaam n kutsal fikirleri ve kurallar


sorgulanm aya baladnda, dizgesel ideolojik form lletirm eler, bunlar
glendirm ek ya da yerlerini alm ak iin boy atar. deolojinin ilevi otonom
siyaseti olanakl klm ak ve bunu d a siyaseti anlam l klan otoriter k av
ram lar sayesinde siyasetin m antkl bir biim de kavranabilecei ikna edici
imgeler salayarak gerekletirm ektir.43 A slnda, tam da bir siyasal dizgenin
kendisini yerleik gelenein yakn ynetiim inden, bir yan da dinsel ya da
felsefi ilkelerin dolaysz ve ayrntl rehberliinden ve te yan dan d a trel
ahlakln dnce rn olm ayan kurallarndan kurtarm aya balad
n oktada, biim sel ideolojiler ilk olarak ortaya km a ve kendilerine bir yer
edinm e eilimi sergiler.44 O ton om bir siyasal rgtlenm enin farkllam as,
siyasal eylem in ayr, apayr bir kltrel m odelinin de farkllam as an la
m na gelir, nk d ah a eski ve yetkinlem em i m odeller bu tr bir siyasal
dizgenin talep ettii trden rehberlii salam ak iin ya gereinden fazla
kapsam l ya d a gereinden fazla som uttur. Ya politik davran akm sal
im gelem le durdurarak o n a engel karrlar ya d a siyasal im gelem i alldk
yargnn y avan realizm ine b alayarak onu katlatrrlar. Bir toplum un en
genel kltrel ynelim leri ile on u n yere en salam basan, pragm atik
ynelim leri artk siyasal srecin uygun bir im gesini salam ay baaram az
hale geldiinde, ideolojiler, sosyopolitik anlam larn ve tutum larn vazge
ilmez kaynaklar haline gelm eye balar.
Bir bakm a, bu ifade, aslnda ideolojinin gerilim e bir yant olduunu
sylem enin farkl bir yoludur. A m a, im di, toplum sal ve psikolojik gerili
m in yan sra kltrel gerilim i de b u n a dahil etm ekteyiz. deolojik etkinlii
en dolaysz biim de ortaya karan ynelim eksiklii, kullanlabilir m odel

43) Elbette, tamamen siyasal olanlarn yan sra, ahlak, ekonomi ve hatta estetik ide
olojileri bile vardr; fakat, herhangi bir toplumsal neme sahip pek az ideoloji siyasal ka
rmlardan yoksun olduu iin, belki de sorunun burada biraz dar bir erevede grlmesi
kabul edilebilir. Her ne olursa olsun, siyasal ideolojiler iin gelitirilmi grler ayn gle
siyasal olmayanlar iin de geerlidir. Bu makalede gelitirilene ok benzer biimde olu
turulmu bir ahlak ideolojisi iin bkz. A. L. Green, The Ideology of Anti-Fluoridation
Leaders, The Journal of Social Isstes 17 (1961): 11-25.
44) Bu tr ideolojilerin, Burke ya da de Maistrein ideolojisinin yapt gibi, gelene
in yeniden glendirilmesini ya da dinsel baatln yeniden dayatlmasn gerektirmesi
elbette bir eliki deildir. Gelenek konusundaki grler ancak ve ancak onun nitelikleri
sorgulandnda oluturulacaktr. Bu tr itirazlar, naif gelenekilie deil, baarl olduu
nispette, ideolojik yeni-gelenekilie geri dn getireceklerledir - bu da tamamen fark
l bir konudur. Bkz. Mannheim, Conservative Thought, Essays on Sociology and Social
Psychology, (New York, 1953), zellikle s. 94-98.

lerin yokluu karsnda, kiinin kendisini iinde bulduu, kam usal haklar
ve sorum luluklar evrenini kavrayabilm e yetersizliidir. Farkllatrlm bir
siyasal rgtlenm enin (ya d a bu tr bir siyasal rgtlenm e iindeki dah a
byk isel farkllam ann) geliim i beraberinde ciddi toplum sal k op m a
lar ve psikolojik gerilim getirebilir ve genellikle de getirm ektedir. A m a,
ayn zam anda, siyasal dzenin yerleik im geleri uygunluklarm yitirdike
ya d a gzden dm eye balad ka, kavram sal karm aay d a beraberinde
getirir. Fransz D evrim inin, en azndan gerekletii zam ana dein, hem
ilerlem eci hem de gerici nitelikli arlk ideolojilerin en byk
kuluka m akinesi olm asnn n edeni, kiisel gvensizliin ya d a toplum sal
eitsizliin d ah a n ceki birok d nem de oldu undan d ah a derin ve dah a
yaygn olm as deildi - geri yeterince derin ve yaygn olduklar doruydu;
bunun nedeni siyasal yaam n merkezi rgtsel prensibinin, krallarn ilahi
nitelikli haklarnn yok edilmi olmasyd.45 Gerilim den bir anlam karm ak
iin kullanlabilecek, sosyopsikolojik gerilim ile m antksal gerilim -b u ikisi
birbirini kztrm aktadr- arasndaki kavak, dizgesel (siyasal, ahlaksal ya
da ekonom ik) ideolojilerin ortaya km as iin ortam hazrlar.
deolojiler, aksi halde anlalam az o lacak toplum sal durum lar anlam l
klma, snrlar dahilinde am al bir yolla edim de bulunm ay olanakl kla
cak biim de onlar yorum lam a abasn, hem ideolojilerin byk lde
figratif doasn hem de, bir kez kabul edildiler mi, edindikleri younluu
aklar. N asl ki eretilem e anlam bilim sel erim ini genileterek ve onun
tam olarak ifade edem edii ya d a en azndan henz ifade edem edii a n
lam lar ifade etm esini salayarak dili geniletirse, ideoloji iindeki bire bir
anlam larn -alay slam a, abart, ar an titez- kafa kafaya arpm as da,
tpk yabanc bir lkeye yaplan bir gezi gibi, siyasal yaam n dnm leri
tarafndan retilen saysz tandk olm ayan eyleri eletirecek yepyeni
sim gesel ereveler salar. deolojiler baka ne olurlarsa olsunlar, - k a
bullenilm eyen korkularn yansm alar, gizli gdlerin rtm eceleri, grup
dayanm asnn szel ifad eleri- ideolojilerin en belirgin zellii, problem atik toplum sal gerekliin haritalar ve k olektif bilincin yaratlm as iin
dizeyler olm alardr. Belirli bir durum da bu haritann doru ya d a bilin

45)
Bu prensibin kraldan ok nce yok edilmi olduunu anmsamakta da yarar var
kral aslnda bunu izleyen prensibe ritel bir biimde kurban gitti: [Saint-Just] Sayesin
de, belki de, sann [16. Louis] lecei prensibi belirlemek, onu yarglayan toplumun
yaamn dzenleyen prensibi belirlemektir dediinde, Kral ldrecek olanlarn felsefe
ciler olduunu gstermektedir: Kralm toplumsal szleme adna lmesi gerekmektedir,
A. Camus, The Rebel (New York, 1958), s. 114.

asndan inanlr olup olmad, insann Nazizm ve Faizm iin, M cC arthy


ve C h u rch illin ulusuluu iin, ayrmclk yanllar ve kartlar iin ayn
yant verm ekte zorlanaca apayr bir sorudur.

VI
ideolojik karklk, elbette, m odern toplum da yaygn olsa bile, u anda
belki de en belirgin m ekn A sya, A frik a ve baz blm leriyle L atin
A m erik ann yeni (ya d a yeniden) devletleridir; nk, kom nist olsun
ya d a olm asn, bu devletlerde dindarlk ve zl sz tem elli geleneksel
siyasetten uzak ilk adm lar bugn atlm aya balyor. Bam szln elde
edilm esi, yerleik ynetici snflarn b ertaraf edilm esi, m eruiyetin p op
lerletirilmesi, kam u idaresinin ussallatrlm as, m odern elitlerin ykselie
geii, okuryazarlk ile toplu iletiim in yaygnlam as ve deneyimsiz hk
m etlerin eski katlm clarnn bile ok iyi anlam adklar, tehlikelerle dolu
bir uluslararas dzenin tam ortasn a atlverm eleri yaygn bir dynelim
duygusunu aa karm aktadr; bu dynelim karsnda, otorite, sorum
luluk ve k am usal am acn kabul edilm i im geleri radikal dzeyde yetersiz
grnm ektedir. ster ulusuluk, ister M arkslk, liberalizm, poplizm,
rklk, Sezarclk, kilise kurallarn savunm a ya da yeniden yaplandnlm
gelenekiliin bir tr (ya da, d ah a yaygn olarak, bunlardan birkann
karm) biim inde olsun, siyasal sorunlar form lletirm ek, zerlerinde
dnm ek ve on lara tepki verm ek iin kullanlacak yeni bir sim gesel
ereve aray bu nedenle byk younlukta srm ektedir.
Youn, am a belirsiz deil. ounlukla, yeni devletler hl kullanlabilir
siyasal kavram lar aram aktalar, am a bulabilm i deiller; ve hem en her
durum da, ya d a en azndan kom nist olm ayan her bir d evlette, varlan
sonu, yalnzca her trl tarihsel srecin m phem akbeti anlam nda
belirsiz olm akla kalm ayp, izlenecek yolun geni ve genel bir d eerlen
dirm esini yapm ann d a ok zor olm as anlam nda d a belirsizdir. En telek
tel ad an her ey hareket halinde ve siyasete m erak salan m srif air
L am artin ein on dokuzuncu yzyl Fran sas h akknda yazd szler de,
belki de, lm ekte olan T em m uz M onarisin d en ziyade, yeni devletlere
d ah a uygun dm ekte:
Bu gnler kaos gnleri; grler dank; partiler tepetaklak; yeni fikirlerin
dili yaratlmad; hibir ey kiinin kendisine din, felsefe, siyaset alannda

yeni bir tanm vermesinden daha zor olamaz, insan davasn hisseder,
bilir, yaar ve gerektiinde o dava iin lr, am a onu adlandramaz. Bu
gnlerin sorunu nesneleri ve insanlar snflandrmak. (...) Dnya onun
katalogunu tepetaklak etti.46
Bu gzlem bugn [1964] dnya zerinde hibir yerde Endonezya
iin olduu k ad ar gerek olam az; bu lkede siyasal srecin tam am bir
ideolojik sim geler bataklna saplanm durum da ve bu sim gelerin her
biri de cum huriyetin ehresin i dzeltm eye, d avasn adlandrm aya ve
siyasal rgtlenm esine anlam ve am a kazandrm aya alp imdiye kadar
baarsz oldu. Endonezya, h atal balan glar ve lgnca revizyonlarla,
tpk bir serap gibi yan m a yaklaldka im gesi d ah a d a hzl uzaklaan
bir siyasal dzenin um utsuzca aranm asyla dikkatleri eken bir lke.
B t n bu hsran arasnda duyulan slogan d a D evrim H enz B itm e d i!
B itm edi elbette. A m a srf devrim i bitirm e iinin nasl baarlacan hi
kim senin bilm em esi, h atta bildiklerini haykranlarn bile bilm em esinden
tr bitm edi.47
G eleneksel Endonezyad a en ok gelimi ynetim kavram lan, drdn
c ve beinci yzyllardaki, klasik, H indulatnlm devletlerin tem elini
o lu tu ran kavram lard; bu d evletler n ce slm latrlp ard n d an da
byk lde H ollan d a sm rge rejim i tarafndan ykldktan sonra bile
bu kavram lar bir p ara deitirilm i ve zayflam biim leriyle var olm ay
srdrd. V e bu kavram lar arasnda en nem lisi, rn ek m erkez olarak
adlandrlabilecek oland: yani, baken tin (ya d a d ah a dorusu kraln s a
raynn) ayn an d a hem doast bir dzenin m ikro evreni - d ah a kk
bir boyuttaki evrenin (...) bir im gesi- hem de siyasal dzenin dzenlem esi
olduu anlay.48 B akent yalnzca devletin ekirdei, m otoru ya da ekseni
olm akta kalm yordu; baken t devletti.
46) Alphonse de Lamartine, Declaration of Principles, Introduction to Contemporary Civilization in [he West, A Source Book (Nevv York, 1946), 2: 328-333 iinde.
47) Bunu izleyen ok ematik ve yetkin tartma benim kendi aratrmalarma dayan
maktadr ve yalnzca benim kendi grlerimi yanstmaktadr; fakat gerek malzeme iin
Herbert Feithin eserlerinden de byk lde yararlandm. zellikle bkz. T he Decline
of Constitutional Democracy in lndonesia (New York, 1962) ve Dynamics of Guided Democracy, lndonesia, yay. haz.: R. McVey (New Haven, 1963), s. 309-409 iinde. Benim
yorumlarmn konu ald genel kltrel analiz iin bkz. C. Geertz, The Religion of Java
(Nevv York, 1960).
48) R. Heine-Geldem, Conceptions of State and Kinship in Southeast A sia, Far
Eastem Quarterly 2 (1942): 15-30.

H indu dnem in de kraln saray tam anlam yla kentin tam am n iine
alyordu. H indu metafiziinin grlerine gre ina edilmi bu ok iyi koru
nan ku tsal k en t bir erk m ekn olm ann da tesindeydi; varoluun varlkbilim sel eklinin zet bir paradigm asyd. M erkezinde kutsal kral (kral
da bir H intli kutsal varln yeniden hayata geliiydi) ve on un tanrlarn
yaad yer olan M eru D an sim geleyen taht vard; binalar, yollar, kent
duvarlar ve h atta, trensel adan, eleri ve kiisel bakm n yapm akla
grevli olan lar bile kraln evresinde, drt kutsal rzgrn ynlerine gre
drt keli bir biim de yerletirilirdi. Y alnzca kraln kendisi deil, ayn
zam anda on u n riteli, ssleri, saray ve kalesi de karizm atik bir nem
tard. K ale ile bu kalenin yaam kralln zyd ve (genellikle uygun
tinsel kon um a gelebilm ek iin d oad a tek ban a uzun sre d u a ettikten
sonra) kaleyi ele geiren kii btn im paratorluu, ynetim in karizm asn
ele geirir ve artk bir kutsall kalm ayan kraln yerine geerdi.49
G rld gibi, ilk balardaki siyasal rgtlenm eler birbirini zincirleme
izleyen blgesel birimler olmayp ortak bir kentsel merkeze gevek bir bala
balanm kyler biim indeydi; her bir merkez itibar iin bir dieriyle
rekabet iindeydi. V ar olan blgesel ya da, kimi zam an, blgeleraras ege
m enliin derecesi, tek bir kralm altndaki geni blgenin dizgesel-ynetsel
rgtlenm esine deil, krallarn bakaldran m erkezleri b ertaraf edecek
etkili, arpc gc harekete geirm e ve kullanm a kon usundaki farkl
yeteneklerine, esas olarak dinsel -y an i, m istik - tem ellere dayandna
in an lan yeteneklerine balyd. Y apnn blgesel olm as durum unda,
bu yap, dinsel-askeri gcn oluturduu i ie gem i bir seri h alkadan
olum aktayd; bu halkalar eitli kent-devlet m erkezlerinin evresinde
radyo dalgalarnn bir ileticiden yaylm as gibi yaylm aktayd. Bir ky
kente ne k ad ar yaknsa, sarayn o ky stndeki ekonom ik ve kltrel
etkisi de o k ad ar bykt. V e, bunun kart olarak, sarayn -rahiplerin,
zanaatkrlarn, asillerin ve k raln - yaylm ne kadar fazla olursa, sarayn
kozmik dzenin som ut rnei olarak otantiklii, askeri gc ve da doru
yaylan gcnn halkalarnn etki menzili de o kadar bykt. Siyasal
saygnlk tinsel kusursuzlukla beslenirdi. Bysel g ile yrtm enin
etkisi kraldan dar ve aa, st rtbeden alt rtbeye gre sralanm
m aiyetin ve on un altn d a olan dier d ah a nem li sarayllarn vastasyla
akm akta, son uta hem tinsel hem de siyasal ad an alttak i kyl kitlelere
ulam aktayd. Bu, tpkbasm tr bir siyasal rgtlenm e anlayyd; bu
49) A.g.e.

anlayta, bakentin yaam na m ikroskobik biim de yansyan doastnn


grnts, ardndan dah a telerde, dah a solgun bir biimde, krsal yrenin
btnne yansm akta, sonsuz ve akm sal bir alann aslndan gitgide uzaklaan kopyalarnn sradzenini retm ekteydi. Byle bir dizgede, sarayn
ynetsel, askeri ve trensel rgtlenii, evresindeki dnyay ikonik bir
biim de, bu dnyaya som ut, kusursuz bir rnek salayarak dzenler.50
slam geldiinde, H indu siyasal gelenei zellikle Jav a D enizini evre
leyen kylardaki ticaret krallklarnda bir lde zayflad. Yine de, saray
kltr varln srdrd; ancak, st slam n sim ge ve grleriyle
rtlm oldu ve klasik dzene d ah a az hayranlkla bakan, etnik adan
d ah a fazla farkllam kentli kitleler arasnda yayld. zellikle Ja v a da,
on dokuzuncu yzyln ortalar ile yirm inci yzyln balarnda, H ollan da
idaresinin denetim inin gitgide artm as gelenei bir p ara d ah a sktrd.
Fakat, brokrasinin alt dzeylerinde neredeyse tam am en Endonezyann
eski st snflarnn yeleri yer ald iin, o zam an bile gelenek st-ky
siyasal dzeninin dizeyi olm ay srdrd. K ral N aiplii ya da Blge O fisi
hem siyasal rgtlenm enin ekseni hem de siyasal rgtlenm enin d
zenlem esi olarak kald; bu siyasal rgtlenm eye gre de kyllerin ou
aktr deil, izleyiciydi.
D evrim son rasn da cum huriyeti Endonezyann yeni elitlerinin elin
deki ite bu gelenekti. Bu, rnek m erkez kuram nn -sa n k i P latonik bir
rnek gibi Endonezya tarihinin sonsuzluu boyunca s r klen erek- d e
im eden kald anlam na gelmez, nk (toplum un btn gibi) o da
evrim geirdi ve gelierek son u ta belki genel h avas asn dan dah a trel
ve d ah a az dinsel bir hal ald. Bu, A v ru p ann parlam enter dizgeciliinden,

50) Yawa-iand (Java) yaylmnn btn Prensin saltanat altndaki tek bir kentle kar
latrlabilir.
Kraliyet arazisini evreleyen Kraliyet hizmetlilerinin evleriyle karlatrldnda, in
sanlarn evleri binlerle [saylr].
Her trden yabanc ada mutlu ve huzurlu klnm ekili alanlarn toplamyla kar
latrlabilir.
Parklar sz konusu olduunda da, O nun hepsinde kayglanmadan dolat ormanlar
ve dalar vardr.
O n drdnc yzyldan kalma bir kraliyet epii olan Nagara-Kertagamadan. iir
17, kta 3. evirisi Th. Piegeaud, Java in the 14th Century (Lahey, 1960) iinde.
Nagara terimi, bugn de, olumlu ya da olumsuz bir anlam iermeden, Javada
saray, bakent, devlet, lke ya da hkmet -h atta bazen uygarlkanlamna gelmektedir.

M arkslktan, slam ahlakndan ve benzerlerinden gelen yabanc fikirlerin


Endonezyann siyasi dncesinde nem li bir rol oynam ad anlam na
da gelmez, nk m odern Endonezya ulusuluu artk yllanm arap
olm ann ok tesinde. A n cak , henz, siyasal rgtlenm enin ih tiam ve
erkin younlat m erkez -b u m erkez hem popler hayranlk duygusu
iin bir od ak salam akta, hem de rekabete kalkan m erkezleri askeri
gle sin d irm ek ted ir- olarak deerlendirildii klasik gr ten siyasal
rgtlenm enin dizgesel biim de dzenlenm i ulusal bir topluluk olarak
deerlendirildii gre gei tam am lan am ad . A sln d a, duraklam aya
urad ve bir lde gerilem e grld.
Bu kltrel baarszlk, devrim den beridir Endonezyay penesine
alan, gitgide byyen ve grn e baklrsa dindirilem eyen ideolojik
k arm aadan d a anlalm aktadr. K lasik gelenein figratif bir uzantsn
kullanm ak yoluyla bu gelenein tem elde eretilem eli bir biim de - o lu
m aya balayan cum huriyeti siyasal rgtlenm eye ekil ve anlam kazan
drm ak iin yeni bir sim gesel ereve b iim in d e- yeniden ilenm esine
ynelik en belirgin ab a B ak an S u k arn o nun ilk olarak Jap o n igalinin
sonlarna doru halka ynelik bir k on um ad a dile getirdii P antjasila
kavram yd.51 H indu gelenekte yer alan belirli sayda kurallar setine -
m cevher, drt soylu ruhsal durum , sekiz kat yol, baarl ynetim in on
iki koulu vb - dayan an bu kavram , bam sz bir Endonezyann ku tsal
id eo lo jik tem ellerin i olu tu rm as a m a lan an be (pantja) pren sipten
(sila) oluuyordu. B t n iyi anayasalar gibi, Pantjasila, ksa, m phem ve
kusursuz lde ycegnllyd; bu be prensip unlard: u lusuluk,
insancllk , dem okrasi , toplum sal gnen , (oulcu) tektanrclk.
S o n u ta, O rta a d an kalm a bir ereveye ylesine duyarszca yerleti
rilmi bu m odern kavram lar yerel bir kavram olan gotong rojong, (yani
ykn kolektif olarak stlenilm esi ; figratif anlam da, herkesin kar
iin herkesin kendisini ad am as) ile aka bir tutuldu ve bylece rnek
devletin byk gelenei , ad a ulusuluun doktrinleri ve kylerin
kk gelenekleri tek bir aydnlatc im ge iinde bir araya getirildi.52
Bu d hice gerecin baarszlnn nedenleri hem ok hem de k ar
m aktr ve b un lard an yalnzca birka -tp k S u k a rn o n u n laikliiyle

51) Pantjasila konumasna ilikin bir betimleme iin bkz. G. Kahin, Nationalism and
Revolution in ndonesia (Ithaca, 1952), s. 122-127.
52) Buradaki alntlarn kayna, ad geen eser iindeki Pantjasila konumasdr; s.

badatrlm as zor o lan slam i siyasal dzen kavram larnn nfusun belli
kesim lerindeki gc g ib i- kltreldir. M akro evren-m ikro evren benzet
m esini ve Endonezya dncesinin geleneksel badatrm acln ku lla
nan P an tjasilad an am a, M slm anlarn ve H ristiyanlarn, soylularn ve
kyllerin, ulusularn ve kom nistlerin, ticaretle uraanlarn ve tarmla
uraanlarn, Javallarn ve Endonezyad a D A d a gruplarnn siyasal
karlarn bir arad a toplam ak, o eski tpkbasm ve srgit yapy, her biri
doktrinin u ya d a bu ynn vurgulayan bu farkl eilim lerin, ynetim in
ve parti m cadelesinin her bir dzeyinde bir yaam biimi bulaca m odem
bir anayasal yap halinde yeniden ilem ekti. Bu ab a bazen resm edildii
k ad ar d a etkisiz ve entelektel ad an bu d alaca deildi. Pantjasila klt
(sonuta alklan ve yorumlaryla eksiksiz bir klt haline dnt) bir sre
iin parlam enter kurum lann ve dem okratik duyarllklarn yava d a olsa
salam bir biim de, hem yerel hem de ulusal dzeyde ekillendirilm esinde
esnek bir ideolojik balam salad. F ak at ktye giden ekonom ik durum,
eski m etropolle kurulan iflah olm az dzeyde patolojik ilikiler, (prensipte)
totaliter bir partinin hzla bym esi, slam i kktendinciliin yeniden
olum as, liderlerin kitle destein i alm a kon usun da gelim i entelektel
ve teknik becerileri kullanam am as (ya d a kullanm aya isteksiz olm as) ve
bu tr bir destei kendi taraflarna ekm e kon usunda (gereinden fazla
hevesli grnseler de) baarl olanlarn ekonom i kon usundaki cehaleti,
yn etsel beceriksizlikleri ve kiisel zaaflar bir araya gelince, taraflar
ylesine bir atm a iine girdiler ki yapnn tam am bozuldu. 1957deki
A n ay asa K on gresine gelindiinde, P antjasila bir uzlam a dilinden bir
hakaret terimine dnm t; her bir fraksiyon, Pantjasilay, aralarndaki
oyunun kurallarn belirleyen ynlerini n p lan a kararak deil, dier
fraksiyonun uzlam aclktan uzak m uhalefetini gzler nne sererek ifade
etm ekte kulland; son u ta da, K ongre, ideolojik oulculuk ve anayasal
dem okrasi tek bir ham lede ykld.53
K en d isin d en n cek i P a n tjasila gibi, revize edilm i (ya d a h ayata
dndrlm ) bu yaklam , S u k a m o tarafndan 1959daki Bamszlk
G n nde (17 A u stos) yaplan nem li bir kon um ad a - D evrim im izin
Y eniden kefi- tantld; S u k am o dah a sonralar bu konum ay ve bu ko-

53)
Kongrenin ne yazk ki hl evirisi yaplmam belgeleri, yeni devletlerde ide
olojik mcadeleye ilikin eldeki en eksiksiz ve en bilgilendirici kaytlardr. Bkz. Tentang
Negara Republik Indonesia Dalam Konstituante, 3 cilt (yer belirtilmemi [Cakarta?], tarih
belirtilmemi [1958?]).

num a h akknda st d an m a konseyi olarak bilinen ve yardm clarndan


olu an bir grubun oluturduu aklayc notlar Cum huriyetin Siyasal
M an ifestosu ilan etti:
Bylece, ortaya Endonezya devrim inin temeli, am alar ve grevleri
hakknda bir dini reti kt: Endonezya devriminin toplumsal gleri,
doas, gelecei ve dmanlar hakknda; siyasal, ekonomik, toplumsal,
zihinsel, kltrel ve savunm a alanlarm ieren genel program hakknda.
1960n balarnda bu nl konumann temel mesajnn be fikirden
olutuu ilan edildi -1 9 4 5 anayasas, Endonezya tr toplum culuk,
Gdml Demokrasi, Gdm l Ekonomi, EndonezyalI kim lii- ve bu
be terimin ilk harfleri bir araya getirilerek U SD E K ad oluturuldu. Po
litik M anifestonun da M anipol haline gelmesiyle birlikte, yeni inan
M anipol-U SD EK olarak tannr oldu.54
V e kendisinden n ceki P antjasila gibi, siyasal dzene ilikin M anipolU S D E K m erkezli bak as da, grleri dank, partileri tep etak lak ve
gnleri de kaos halinde olan bir nfus iinde hazr bir yant buldu:
Biroklar, Endonezyann her eyden nce dosdoru bir zihin durumuna,
dosdoru bir ruha, dosdoru bir kahram anca adanmla gereksinim duy
duu grne kapld. Kendi ulusal kiiliimize dnmek, modernitenin
zorluklarndan syrlmay isteyenlere ve ayn zam anda m evcut siyasal
liderlie inanm ak isteyen am a H indistan ve Malezya gibi lkelerdeki
kadar hzl bir modernizasyonu baaramaylarnn da farknda olanlara
ekici geldi. Ayrca, baz Endonezya topluluklar, zellikle de birok
[Hindu gibi dnen] Javal asndan, bakann M anipol-U SD E K in
ayrntlarnda sunduu ve tarihin o anki aam asnn kendisine zg
nemini ve grevlerini aklad eitli karmak em alarda gerek birer
anlam vard. [Fakat] belki de M anipol-U SD EK in en nemli, en ekici
yan, insanlara bir pegangan -skca tutunabilecekleri bir ey - vaat etmesi
gereiydi. nsanlar asl cezbeden, bu peganganm ieriinden ziyade, bir
am a eksikliinin en ok hissedildii anda bakann bir pegangan sunmu
olmas gereiydi. Deerler ve bilisel kalplar akntya kaplm ve eliki

54)
Feith, Dynamics of Guided Democracy, s. 367. Manipol-USDEKilik in bi
para sert olsa da canl bir betimlemesi iin bkz. W. Hanna, Bung Kam os Indonesia (New
York, 1961).

iinde olunca, insanlar siyasal adan iyi olann dogm atik ve ematik
formllerini hevesle bekler hale geldi.55
B akan ve m aiyeti hem en hem en tam am yla m istik olann yaratlm as
ve yeniden yaratlm as ile ilgilenirken, bu m istik um ut beklenen etkiyi
yaratam ayp liderlie oynayan kar savlar ortaya knca, ordu, ba g ste
ren saysz protesto, kom plo, ayaklanm a ve isyanla savam akla m eguld.56
K am u hizm etinin baz kesim lerinde, ele geirilen H ollan da itiraklerinin
yn etim inde ve h atta (parlam enter olm ayan) kab in ed e yer alm asn a
karn, ordu, eitim eksikliinden tr, ite birlii, bir yn arayn,
ynetim in m aslahat, planlam a ve dzenlem e grevlerini ayrntlaryla ya
da etkili bir biim de stlenm eyi baaram ad. Bunun sonucunda da grevler
ya yerine getirilm em ekte ya d a ok yetersiz bir biim de yerine getirilm ek
tedir ve styerel siyasal rgtlenm e, ulus-devlet, gitgide geleneksel alan
kon um undaki baken tin -C a k a r ta n n - ve m erkezden uygulanan bask
son u cu n d a m inim al dzeyde sadakatlerini koruyan birka yar bamsz,
vergi ykm ls ken t ve kasaban n snrlarna ekilm ektedir.
rnek sarayn politikalann yeniden canlandrm aya ynelik bu abann
uzun sreli olm as epey kukulu. u an d a bile m odern bir devletin yne
tilm esinde sz konusu o lan teknik ve ynetsel sorunlarla b aa km aktaki
yetersizlikle ciddi biim de gerilimin iine dm ekte. Endonezyann d
eilimini dizginleyip S u k arn onun ifadesiyle onu yokolu uurum unana
hapsetm esi yle dursun, P antjasilann m tereddit, heyecanl ve tu h af bir
biim de ileyen parlam ento dizgesinden feragat edip karizmatik bir bakan
ile onun koruyucusu konum unda bulunan ordu arasndaki ittifak yanstan
M an ip o l-U SD E K e gei, m uhtem elen, bu d eilimini hzlandrd bile.
Fakat, grne baklrsa, bu ideolojik ereve de zldnde onun
yerine neyin geleceini ya d a Endonezyann ad a gereksinim leri ve
ih tiraslarna d ah a uygun bir siyasal dzen anlaynn nereden geleceini,
o d a gelirse elbette, sylem ek olanaksz.
Endonezyann sorunlarnn yalnzca ya d a byk lde ideolojik o l
duu ve bu sorunlarn - o k fazla sayda EndonezyalInn inand g ib i- bir
kkl siyasal deiim n cesinde eriyip gidecei doru deil. Dzensizlik
d ah a genel dzeyde ve m odern bir siyasal rgtlenm eyi ekillendirm ek

55) Feith, Dynamics of Guided Democracy, s. 367-368. Pagang tam olarak kavra
mak anlamm tar; pegangan da kavranabilir bir ey.
56) A.g.e.

iin k u llan lacak bir kavram sal ereve yaratm a baarszl, ksm en,
lkenin ve on un nfusunun kar karya kald d evasa toplum sal ve
psikolojik gerilim lerin bir yansm as. ler yalnzca tep etaklak grnmekle
kalm am aktadr - iler gerekten de tepetaklaktr ve durum u dzeltm ek
iin de ku ram dan fazlasna gerek vardr. Y netsel beceriye, teknik bil
giye, kiisel cesaret ve kararlla, sonsuz sabr ve hogrye, ok byk
zveriye, kesinlikle bozulm az bir kam u bilincine ve szcn tam an la
myla byk lde eksiksiz (ve bulunm as neredeyse olanaksz) iyi an sa
gerek vardr. N e kadar zarif olursa olsun, ideolojik form lletirm e bu
u nsurlardan hibirinin yerini tutam az; ve, aslnda, bu unsurlarn o lm a
d bir ortam da, Endonezyad a olduu gibi, ideolojik form lletirm e de
baarszlk karsnda gizleyici bir unsur, hayal krkln savm ak iin bir
saptrm a, gerekleri gzler nne seren bir e yerine gerekleri gizleyen
bir m aske haline gelir. Byk bir nfus sorunu, olaan st bir etnik,
corafi ve blgesel eitlilik, can ekien bir ekonom i, ok ciddi dzeyde
bir eitim li elem an eksiklii, en sert dzeyde yaygn yoksulluk ve yaygn,
o rtad an kaldrlam ayan bir toplum sal m em nuniyetsizlik gibi konular
ieren Endonezyann toplum sal sorunlar ideolojik bir karklk olm adan
kesinlikle zlem ez grnm ektedir. B ak an S u k arn o nun derinlerine
b akm ak ta olduunu syledii uurum gerek bir uurum .
F akat, ayn zam anda, Endonezyann (ya da, ban a kalrsa, yeni d evlet
lerden herhangi birinin) bu sorunlar orm anndan ideolojinin rehberlii
olm adan geebilm esi de olanaksz gzkm ektedir.57 T ek n ik beceri ve bil
giyi aram a (ve d ah a d a nem lisi kullanma) gdlenim m in, gereken sabr
ve kararll destekleyecek duygusal esnekliin ve yolsuzlua sapm am a
ynndeki zverili kararll salayacak ahlaksal gcn bir yerlerden,
toplum sal gerekliin zorlayc im gesine skca balanm bir tr kam usal
am a d ncesinden gelm esi gerekir. Bu niteliklerin tm nn de m ev
cu t olam ayabilecei; u an grlen yeniden dirilii ieren usdclk ve
dizginlenm em i fanteziye kayn d evam edebilecei; bir sonraki ideolojik
aam ann, uruna grnte devrim yaplan ideallerden im diki ideolojik
aam aya kyasla dah a d a uzak olabilecei; Endonezyann, B eg ah o tnun

57)
ideolojinin, ortaya kmaya balayan Afrika devletlerinde bizim burada ele al
dmza benzer biimdeki rolnn analizi iin bkz. L. A. Fallers, deology and Culture
in Uganda Nationalism", American Anthropologist 63 (1961): 677-686. Eksiksiz ideolojik
yeniden yaplanma srecinin nispeten baaryla ynetildii grlen bir yeni yetme ulusa
ilikin kusursuz bir inceleme iin bkz. B. Lewis, The Emergence of Modem Turkey (Londra,
1961), zellikle blm 10.

F ran sa iin syledii gibi, bakalarnn byk kar salad am a lkenin


ok az kar salad siyasal deneyim lerin sahn esi olm aya devam edebile
cei ya d a nihai son ucun tam am en totaliter ve vahice banaz olabilecei
ok dorudur. A m a, olaylar ne ekilde geliirse gelisin, belirleyici gler
tam am en toplum bilim sel ya d a psikolojik olm ayp ksm en kltrel -y a n i
kav ram sal- olacaktr. Bu tr boyutlu srelerin analizine uygun kuram
sal ereveyi oluturm ak d a ideolojinin bilim sel ynden incelenm esinin
grevidir - bu, henz balayan bir grev.

VII
Eletirel ve yaratc eserler, iinde doduklar durum tarafndan olu
turulan sorulara yantlardr. Bunlar yalnzca yant da deildir; bunlar
stratejik yantlardr, stilize yantlardr. nk, bir insan, T a n ry a
kr! ya da heyhat! anlam n tayan tonlam alarn ikisine de evet
diye yarat verirse, biem ya da stratejide bir fark vardr. Bu nedenle ben
stratejiler ile durumlar arasnda ie yarar bir ayrm nermekteyim;
bylece, bizler (...) eletirel ya da yaratc yapya sahip her eseri (...)
durumlarn ierilmesi iin eitli stratejilerin benim senm esi olarak
dnrz. Bu stratejiler durumlar lp bier, yaplarm ve gze
arpan bileenlerini adlandrr ve bu adlandrm ay da onlara ynelik
bir tutum ierecek biimde gerekletirir.
Bu bak as, kesinlikle, bizi kiisel ya da tarihsel znelcilikle
balamaz. Durum lar gerektir; bu durumlar ele alm ann stratejileri
kam usal ierie sahiptir; durum larn bireyselden bireysele ya da
bir tarihsel dnem den dierine rttkleri dzeyde, stratejiler de
evrensel geerlilik tarlar.
K E N N E T H BU R K E , The Phibsophy of Uterary Form

H em bilim hem de ideoloji eletirel ve yaratc eserler (yani sim gesel


yaplar) olduklar iin, hem aralarndaki belirgin farkllklara hem de
ilikilerinin doasna ynelik nesnel bir form lletirm enin, bu iki dnce
biim inin karlatrm al bilgi-kuram sal ya d a deer-bilim sel konum lar
na dn k sinirsel bir kaygdan ziyade, bu trden bir biem sel stratejiler
kavram n dan yola klarak gerekletirilm esi d ah a o las grnm ektedir.
D in konulu bilim sel alm alarn, ele aldklar konunun m evcut savlannn
m eruluu hakknda gereksiz sorular sorarak yola km am as gerekir, tpk

ideolojiyi konu alan bilim sel alm alarn d a bu tr sorularla balam am as


gibi. H er trl gerek atkda olduu gibi, M annheim atk sn d a ele
alm ann en iyi yolu, kiinin kuram sal yaklam n yeniden form lletirmesi
yoluyla bu atknn etrafndan dolam aktr; bylece, ilk b ata varlan
ypranm tartm a yoluna bir kez d ah a sap m ak tan kanlabilir.
K ltrel dizgeler olarak bilim ve ideolojinin farkllklar, bunlarn
tem sil ettikleri durum lar ierm ek iin var olan sim gesel trden strate
jide aranm aldr. Bilim bir yapy adlandrr ve bunu yaparken de onlar
kon usunda taknlan tutum tarafszlk ierir. Biem i snrl, apayr, kararl
bir biim de analitiktir: ahlaksallk hissi, en etkili biim de form lletiren
anlam bilim sel gerelerden saknarak, entelektel akl en st dzeye
karm ay am alar. Fakat, ideoloji, durum larn yapsn adlandrrken bunu
yle bir yoldan yapar ki ilerinde barndrlan tutum stenim tutum udur.
Biem i gsterili, canl, iradi biim de anlam ldr: ahlaksallk hissi, bilimin
kand gerelerin aynlann kullanarak som utlatnp, eylemi gdlem eyi
am alar. H er ikisi de sorun sal bir durum un tanm yla ilgilenir ve her ikisi
de gerekli bilgi alannda hissedilen bir eksiklie verilen tepkidir. Fakat,
durum un ayn olduu rneklerde bile gereken bilgi old u k a farkldr.
N asl ki bir toplum sal bilim ci zayf bir ideolog deilse bir ideolog d a zayf
bir toplum sal bilim ci deildir. Bu ikisi old uka farkl alm a trlerinde
yer alr - ya d a en azndan alm as gerekir; bu trler o k ad ar farkldr ki
birinin etkinliklerini dierinin am alarn a gre lm ekten hem ok az
kazan elde edilir hem de ok ey bulanklatrlr.58
Bilimin, kltrn tansal, eletirel boyutu olduu n oktada, ideoloji
savu n an , hakl karan boyuttur - kltrn ak tif olarak inan ve deer
yaplarnn oluturulm as ve savunulm asyla ilgilenen parasna g n
derm ede bulunur.59 Bu ikisinin, zellikle de ayn boylam daki durum larn
yorum lanm asna ynlendirildiklerinde arpm aya ynelik doal bir ei

58) Ancak, bu nokta, bu iki etkinlik trnn uygulamada bir arada gerekletiril
meyeceim sylemek deildir, rnein, bir adamn hem omitolojik adan doru hem de
estetik adan etkili bir ku resmi izemeyeceinin sylenememesi gibi. Elbette, bunun
en gze arpan rnei M arxtr, fakat bilimsel analiz ile ideolojik tartmann daha yakn
tarihlere ait baarl bir senkronizasyonu iin bkz. E. Shils, The Torment of Secrecy (New
York, 1956). Ancak, farkl trleri birletirmeye ynelik bu tr abalarn ou bu kadar
baarl deildir.
59) Fallers, Ideology and Culture. Savunulan inan ve deer yaplar, elbette, top
lumsal adan alt bir gruba ait olabilecei gibi toplumsal adan baat bir gruba da ait
olabilir; bu durumda da reform ya da devrim iin bahane olacaktr.

lim leri olm as bylece netleir; am a bu arpm ann kanlm az olm as ve


(toplum sal) bilim in bulgularnn da ideolojinin savunm ay ve oaltm ay
setii inan ve deerlerin geerliliini sekteye urataca ok m phem
varsaym lar olarak grnm ektedir. A yn durum lara kar taknlan ayn
an d a hem eletirel hem de boyun em eci bir tutum terim lerdeki znl
bir eliki deildir (grgl bir eliki olduu ne kadar sk ortaya karsa
k sn ); belirli dzeyde bir entelektel kltrlln iaretidir. M u h te
m elen uydurulm u olsa da, yky anm sayalm : C hurchill tecrit olm u
ngiltere kon usunda yapt nl kon um ada, K um sallarda savaacaz,
h av aalan larn da savaacaz, tarlalarda ve sokaklarda savaacaz, tep e
lerde savaacaz... dedikten sonra yanndaki yardm csna dnerek fsl
dam t: V e de soda ieleriyle k afalan n a vuracaz, nk silahmz yok.
u halde, ideolojide toplum sal retoriin nitelii, dayand sosyopsikolojik gereklik grn n yanl olduunun ve ikna gcn in anlan ey
ile bugn ya d a ileride bir gn bilim sel ad an doruluu kantlanabilir
ey arasndaki kartlktan aldnn kan t deildir. A sln da, otistik bir
fantezi karm aas iinde gerekle ilikisini yitirebilecei - h a tta zgr bir
bilim tarafndan ya d a genel toplum sal yapya iyice yerlem i rekabet
iindeki ideolojiler tarafndan eletirilm edii durum larda bile, gerekle
ilikisini yitirme ynnde ok gl bir eilim i v a rd r- apak grn m ek
tedir. Fakat, patolojiler norm al ilevsellii n etletirm ekte ne kadar ilgin
olsalar d a (ve grgl ad an ne kadar yaygn olsalar d a ) , on un prototip
leri olarak yanltcdrlar. A sla snanm asna gerek kalm am olsa da, ok
byk olaslkla kum sallarda, havaalan larn da, sokaklarda ve tepelerde
savaacak lard -gerek irse de soda ieleriyle- nk C hurch ill lkesinin
insannn ruh halini doru bir biim de form lletirdi ve ardndan d a bir
seri balantsz, gerekletirilm em i kiisel duyguya dntrm ek yerine
kam u sal bir iyelik, toplum sal bir gerek haline dntrerek harekete
geirdi. A h lak sal ad an tiksindirici ideolojik ifadeler bile, yine de, bir
halkn ya da grubun ruh halini ok iyi kavrayabilir. lke insannn eytans
z-nefret duygusunu bysel biim de soysuzlam , arptlm Y ahudi
olarak kiiletirdiinde, Hitler, A lm an bilincini arptyor deildi; yalnzca,
onu bir hedefe ynlendiriyordu - yaygn bir kiisel nevrozu kudretli bir
toplum sal gce dntryordu.
Fakat, bilim ve ideoloji farkl giriim ler o lsa da, birbiriyle ilikisiz giri
im ler deildir. deolojiler toplum un durum u ve yn kon usu n da grgl
savlarda bulunur; bu savlan deerlendirm ek bilimin (ve bilimsel bilgi eksik
olduunda da saduyunun) iidir. deolojiler karsnda bilim in toplum sal

ilevi, n celik le bunlar an lam ak - n e olduklarn, nasl altklarn,


bunlar neyin ortaya kard n - ve son ra da bunlar eletirm ek, bunlar
gereklikle badam aya (am a gereklie teslim olm aya deil) zorlamaktr.
T op lu m sal konularn bilim sel yolla analiz edilm esi geleneinin varl
ideolojik arlk karsndaki en etkili tem inatlardan biridir, nk siya
sal im gelem in birlikte alp onurlandrabilecei, kyaslanam az lde
gvenilir bir pozitif bilgi kayna salar. Bu trden tek denetim kayna
da deildir. D ah a n ce de belirtildii gibi, toplum iinde b ak a gl
gruplar tarafndan sahiplenilen rekabet iindeki ideolojilerin varl en
az bunun k ad ar nem lidir; tpk m utlak erk dlerinin apak fanteziler
olduu liberal bir siyasal dizge gibi; tpk trel beklentilerin srekli olarak
boa kartlm ad ve trel fikirlerin de radikal dzeyde uyumsuz olm ad
istikrarl toplum sal koullar gibi. Fakat, sessiz bir uzlam azlkla kendisine
zg bir gre adan dn da, belki de aralarnda en ylmaz olandr.

Devrimden Sonra:
Yeni Devletlerde Ulusuluun Kaderi

1945 ile 1968 arasnda toplam altm alt lke -gereklik leri trnak imi
iinde yazlmalarn gerektirm ekte- sm rge ynetim inden bamszlklarn kazand. A m erikann bir bamszlk m cadelesi saylp saylm ayaca
tartlabilecek olan V ietnam m dahalesini saym azsak, ulusal zgrlk iin
en son byk m cadele 1962 yaznda Cezayirin zaferiyle sonuland. Bir
ka atm an n d ah a gereklem esi kanlm az gibi grnse de -rn ein ,
A frikann Portekiz idaresindeki blgelerinde n c D nya halklarnn
B at ynetim ine kar byk devrim i esas itibaryla tam am land. Siyasal,
ahlaki ve toplum bilim sel alardan son ular karm ak. F akat, K o n godan
G u y an aya kadar, em peryalizm in vesayeti altndaki blgeler, en azndan
biim sel olarak, zgr.1

1)
Balangta kesin olmayan yeni devletler terimi zaman getike ve aama
lar da eskidike daha da belirsiz bir hal almakta. Benim burada kastm, ikinci Dnya
Savandan bu yana bamszln kazanan lkeler olsa da, amalarma uyduu ve ger
eki grnd durumlarda, bu terimi, bamszlklarn daha nce kazanm olan, r
nein Ortadou lkelerini ya da szcn tam anlamyla asla birer smrge olmayan
Etiyopya, ran ve Tayland gibi lkeleri de ierecek biimde anlamn genileterek kullan
makta da tereddt etmiyorum.

Bam szln v a at ettii o n ca ey -h a lk n ynetim i, hzl ekonom ik


bym e, toplum sal eitlik, kltrel yenilenme, ulusal ad an byklk ve,
her eyin tesinde, B atnn stnlne son verilm esi- dikkate alndn
da, zuhur ediinin beklenen etkiyi karlam am as artc gelmez. H ibir
eyin gereklem edii, yeni bir dnem e girilm edii sylenem ez elbette.
Y eni bir dnem e girilmi olduuna gre, artk gereken ey, onu hayal
etm ek deil, on un iinde yaam aktr; bu d a kanlm az olarak heyecan
bir para yattrc bir deneyim dir.
Bu karanlk ruh halinin iaretleri her yerde: devrim ci m cadelenin
em patik kiiliklerine ve ok iyi tasarlanm dram alarna duyulan zlem
de; parti politikas, parlam enter dizge, brokrasi ve yeni olu an askerler,
m em urlar snf ve yerel glerle balantl olarak bynn bozulm asnda;
yn belirsizliinde, ideolojik bezginlikte, h ed ef gzetmeyen iddetin srekli
yaylm asnda; ve ilerin grn dnden d ah a karm ak olduunun, bir
zam anlar yalnzca sm rge ynetim inin birer refleksi olduklar, sm rge
ynetim i o rtad an kalknca o rtad an kalkacaklar dnlen toplum sal,
ekon om ik ve siyasal sorun larn pek de yzeysel kklere sah ip o lm a
dklarnn birdenbire anlalverm esinde. Felsefi adan, gerekilik ile
kukuculuk arasndaki, ihtiyarllk ve duyarszlk arasndaki ve olgunluk
ile um utsuzluk arasndaki h atlar ok geni olabilir; fakat toplum bilim sel
adan, bunlar d aim a ok dardr. V e yeni devletlerin b irounda u an d a
bu h atlar neredeyse yok olm a noktasn a gelecek kadar inceldi.
H i de karm ak saylm ayacak bu ruh halinin ardnda sm rgecilik
sonras toplum sal yaam n gereklikleri yatm akta. U lusal m cadelenin
kutsal liderleri ya gitti (Gandhi, N ehru, Sukarno, N krum ah, V . M uham m ed, U N u, C in nah, Ben Bella, K eita, Azikivve, N asr, B andaranaike), ya
yerlerini o kadar da kendinden em in olm ayan ardllara ya da dah a az istekli
generallere terk etti, ya d a devletin ba konum unda eski gcn yitirdi
(Kenyatta, Nyerere, Burgiba, Lee, Sekou T oure, C astro ). Bir zam anlar bir
avu olaanst insann ellerine teslim edilen ok eski siyasal kurtulu
um utlan artk hem ok daha az olaanst niteliklere sahip ok sayda insan
arasnda paylalm akta hem de iyice azald. Karizm atik liderliin, baka ne
tr zaaflan olursa olsun, belli ki, bir araya getirebildii byk toplum sal
enerji younlam as bu liderlikler ortadan kalknca zlm ektedir. G een
on yl iindeki peygam ber nitelikli zgrlk liderleri neslinin gelip gem e
si, yeni devletlerin tarihinde, bu devletlerin otuzlu, krkl ve ellili yllarda
ortaya klar kadar nem li ve bir o kadar d a dram atik bir olaydr. A rad a
srada baz yerlerde hi kukusuz yeni liderler ortaya kacak ve bazlar

d a dnya zerinde dikkate deer bir etki brakacaktr. Fakat, bir kom nist
ayaklanm a dalgas -b u n u n d a belirtileri ok az - tm nc D n y ay bir
C he G u evaralar ordusu dourarak kasp kavurm adka, yakn zamanlarda,
Bandung K onferansnn grkem li gnlerinde olduu gibi, baarl devrim
kahram anlarndan oluan bir galaksinin bir dah a gelm esi zor grnyor.
ou yeni devlet sradan yneticiler dnem inin tarafn tutm akta.
Liderliin grkem indeki azalmaya ek olarak, bu liderlii evreleyen ve
birok yerde de yutan beyaz yakal aristokratlarn som utlam as -A m erikal
toplumbilim cilerin yeni orta sn f, Franszlarn da daha az rtmeceyle la
classe dirigeante olarak adlandrdklar o lg u - gerek oldu. N asl ki smrge
ynetimi hem en her yerde toplumsal adan nfuzlu (ve taleplerine itaatkr)
olanlan ortaya kt anda imtiyazl m emur ve idareci taburlanna dntrdyse, bamszlk da hem en her yerde nfuzlu olan (ve bamszln ruhuna
yant veren) kiilerden buna benzer am a dah a geni taburlar oluturdu. Baz
durum larda yeni elitler ile eski elitler arasndaki snf sreklilii byk, baz
durum larda ise dah a az byktr; bunun yapsn belirleyen, devrim ci ve
devrim in hem en sonras dnem lerdeki tem el i siyasal m cadele olmutur.
Fakat uzlatrc, tredi ya d a bu ikisi arasnda bir yerlerde bulunan bu snf
artk yerli yerinde grnm ektedir ve bir an iin ok geni grnen devinim
serbestisi yollar d a artk, insanlarn ouna, o kadar geni gelmem ektedir.
Siyasal liderlik normaPe doru kaydka ya d a en azndan byle bir gr
nm sergiledike, katm anlam a dizgesi de benzer bir yolu izliyor.
A sln da, toplum un btn ayn yolu izlem ekte. Kitlelerin bilinlilii,
tek sesli ve kar konulam az bir hareket, hem en her yerde sm rgecilik
kart saldr son u cu n d a k oskoca bir nfusun bir an d a harekete geiril
m esi; bunlar tam am en ortad an kalkm deil, am a byk l de azald.
H em yeni devletlerin iinde hem de ilgili akadem ik literatrde, toplum sal
seferberlik kon u su n dan - o k deil, d ah a be yl ncesine o ra n la - ok
d ah a az sz edilm ekte (ve sz edilen eyin de bo olduu grlm ekte
dir) . B u n u n nedeni, aslnda, bugn ok az toplum sal seferberlik olm as.
D eiim d evam ediyor ve d ikkate deer hibir eyin gereklem edii
grntsne -b u grnt, ksm en, zgrle d ah a en banda elik eden
byk beklentiler tarafndan retildi- nazaran hzlanyor d a olabilir.2 A m a

2)
nc Dnyada ada toplumsal koullarn yerliler ve yabanclar asndan
deiimin alglanmasn nasl etkilediine ilikin bir para anekdot nitelikli olsa da ak
dilli bir aktarm iin bkz. A. Hirschman, Underdevelopment, Obstacles to the Perception of Change, and Leadership, Daedalus 97 (1968): 925-937. Yeni devletlerdeki de-

bir b t n h alin de ulusun bir atlm yapm asnn yerini bu h areketin


p aralarnn karm ak, dengesiz ve ok ynl hareketi ald; bu durum
d a d ah a az ajite olm u bir durgunluktan ziyade d ah a az gelim e olduu
duygusuna gtryor insan.
A n c a k , liderliin sulandrlm olm asn a, im tiyazlarn yen id en su
yzne km asna ve hareketin durdurulm u olm asna karn, her yerde
bam szlk hareketinin kurulm as iin tem eli oluturan byk siyasal
duygunun gc biraz azalm olsa da, varln srdrm ekte. U lusuluk
-am o rf, od a belirsiz, tam olarak dile getirilm em i, am a b t n bunlara
karn byk lde yanm aya hazr bir b iim d e- h l yeni devletlerin
ou n da tem el ve bazlarnda da tek k olektif tutku kon um unda. D nya
devrim inin, tpk T roya S av a gibi, planland biim de gerekleem eyebilecei, yoksulluk, eitsizlik, sm r, batl in an ve byk erk elde
etm e siyasetinin bir sre d ah a varln srdrebilecei de, ne k adar krc
olursa olsun, birok in sann en azndan bir biim de birlikte yaam ak
zorunda kalabilecei bir gr. A m a bir kez bir nfus yerine bir halk
olm a, bu dnyada saylan ve dikkat edilen, tan n an ve sayg duyulan bir
h alk olm a arzusu ortaya kt m, bu arzu, gereklem em esi durum unda
belli ki yattrlam az niteliktedir. E n azndan im diye k ad ar hibir yerde
yattrlam ad.
A sln da, sm rge sonras dnem in yenilikleri birok ad an bu arzuyu
kztrmtr. Yeni devletler ile B at arasndaki g dengesizliinin sm r
geciliin ortad an kaldrlm asyla birlikte yok edilem em esinin yan sra,
bu dengesizliin baz alardan bydnn, bu arad a bu dengesizliin
d oru d an etkisi k arsn d a sm rge yn etim inin salad tam p on u n
kalkm asyla yeni olu an lkelerin kendilerini d ah a gl, d ah a pratik
hissetm esinin ve yerleik devletler karsnda kendilerini korum alar ge
rektiinin anlalm as d a d an d an m dah alelere kar ulusu duyarll
ok d ah a youn ve ok d ah a genel bir hale getirm ektedir. A yn ekilde,
dnyaya yepyeni bir devlet olarak katlm ak, kom u devletlerin -b u n larn
ou da benzer biim lerde ortaya k tlar- eylemlerine ve niyetlerine kar
benzer bir duyarlla n ed en oldu; oysa, bu duyarllk, bu devletler zgr
birim ler olm ak yerine uzaklardaki bir gce ait olduklarnda gndem de
deildi. V e, nicel ad an da, A vru p a ynetim inin uzaklatrlm as btn

iimin u anki hzn Batllann -ve dolaysyla da nc Dnya entelektelleriningz ard etme (ve ynn yanl alglama) eilimi konusunda bkz. C. Geertz, Myrdals
Mythology, Encounter, Haziran 1969, s. 26-34.

yeni devletlerde var o lan ulusuluk iinde ulusuluu d a zgr brakt ve


bu d a blgecilik ya d a ayrmclk biim inde su yzne kt; baz durumlarda -N ijery a, H indistan, M alezya, Endonezya, P ak istan - devrim in gerek
letirildii yeni ekillenm i ulusal kim lik karsnda bir tehdit halini ald.
U lu sal hayal krklnn tam ortasn d a y aan an bu srekli ulusu
duyarlln etkileri de doal olarak ok eitlidir: B u rm ada olduu gibi,
bir yaltlmtk iine ekilm e; Cezayirde olduu gibi, bir yeni-gelenekilik
akm nn douu; askeri darbe n cesi Endonezyad a olduu gibi, blgesel
em peryalizm e ynelm e; P ak istan d a olduu gibi, kom ularn dm an
grm e sap lan ts; N ijery ad a olduu gibi, etnik i sav ala karlam a;
ya da, elikilerin im dilik o k ad ar ciddi olm ad ou durum da btn
bunlardan bir parann var olm asnn yan sra, bir de bunun gereksiz kor
kularla beslenen tam gelim emi bir eitlem esi. Sm rge sonras dnem in
hzl, byk lekli, byk lde egdm l bir toplum sal, ekonom ik
ve siyasal ilerlem e dnem i olaca dnlm t. A m a, devrim dnem i
ile sm rge sonras dnem de balayan srecin asl izleinin deitirilm i
ve baz alard an d ah a az um ut v aat eder hale getirilm i koullardaki
devam olduu ortaya kt; bu tem a uygulanabilir bir k olek tif kimliin
tan m lanm as, yaratlm as ve som utlatrlm asm dan ibaretti.
B u sre iinde, sm rge ynetim inden ekilsel olarak kurtulm ann
nih ai am ac deil bir aam ay olutu rduu grlm ektedir; nem li ve
gerekli bir aam a, am a yine de bir aam a - hem de en nihai aam ad an
byk olaslkla o ld uka uzakta. N asl ki tp alan n d a yzeysel belirtilerin
ciddiyeti ile derinlerde yatan patolojinin ciddiyeti her zam an yakn bir
bant iinde deilse, toplum bilim de de kam usal olaylarn dram as ve
yapsal deiim in bykl her zam an tam bir uyum iinde deildir. En
byk devrim lerden bazlar karanlkta gerekleir.

Ulusuluun Drt Aam as


D a dn k deiim ile ie dnk deiim in ivm elerinin birbirleriyle aa
m a oluturm a eilimi sergiledikleri, sm rgecilikten kurtulm ann genel
tarihinde yeterince net bir biim de gsterilm itir.
D nem lere ayrm ann snrllklarn u n utm adan, bu tarihi drt tem el
aam aya bldm zde -u lu salclk h areketinin ekillendii ve kristalize
hale geldii aam a; zafere olutuklar aam a; kendilerini devlet biim in
de dzenledikleri aam a; devletler olarak rgtlenm elerinin ardndan

kendilerini hem dier devletlerle hem de iinden doduklar dzensiz


toplum larla olan ilikilerini tanm layp dengelem eye zorunlu hissettikleri
son aam a (yani, u anki a a m a )- bu ahenksizlik n et bir biim de gzler
nne serilm ektedir. En belirgin, tm dnyann dikkatini stne ekip
uzun sre ilgi oda olm ay srdren deiiklikler bu aam alarn kin
cisinde ve ncsnde gerekleti. F ak at etkileri d ah a uzun menzilli
olan, toplum sal evrim in genel eklini ve ynn deitiren deiiklikler o
kadar d a grkem li saylm ayacak birinci ve drdnc aam ad a gerekleti
ve gereklem ekte.
U lu su lu un birinci, ekillendirici aam as, yzyllarn oluturduu
tarihin basit, soyut, am al biim de yaplandrlm ve hem en h em en
tam am en z-bilinlilik nitelikli siyasal etniklik kavram yoluyla rettii,
kendi kendini tanm lam a ve toplum sal sad ak atin kltrel, rksal, yerel
ve dilsel kategorilerinin youn birlikteliine -m o d e rn an lam d a uygun bir
u lusuluk- kar koym aktan oluuyordu. Bireylerin kim olduklarna
ve kim olm adklarna ynelik fikirlerinin geleneksel toplum da ylesine
youn bir biim de rld im geler d ah a genel, d ah a m phem am a bir
o kadar ykl kolektif kim lik kavraylar ile kar karyayd; dank bir
ortak kader duygusuna dayan an bu kavraylar, endstrilem i devletleri
nitelendirmektedir. Bu yzlemeyi salayan insanlar, ulusu entelekteller,
bylece, siyasal olduu k ad ar kltrel, h atta bilgikuram sal bir devrim
balatm aktayd. Bu insanlar, insanlarn toplum sal gereklii tecrbe ettii
sim gesel ereveyi ve, dolaysyla, bu ereveyi oluturan ey yaam n ta
kendisi olduu iin de bu gerekliin kendisini dntrm eye kalkyordu.
K en di kendini alglam an n erevelerin i elden geirm eye ynelik
bu abann zor bir i olduunu, ou yerde balad yerde kaldn ve
hem kark hem de eksik kaldn belirtm ek bile gereksiz - ya da, dah a
dorusu, belirtm ek bile gereksiz olurdu, eer ki bunun tam kart sk sk
ileri srlm olm asayd. A sln da, bam szlk hareketlerinin kitlelerin
h evesini canlandrm a ve bunu yabanc egem enliine kar ynlendirm e
kon u su n daki baars bu hareketlerin znde yatan kltrel tem ellerin
kolay bozulurluunu ve darln aprak hale getirme eilimindeydi, n
k sm rge kartl ile kolektif yeniden tanm lam ann ayn ey olduklar
anlayna yol at. Fakat, tm yaknlklarna (ve karm aklklarna) karn,
yle deiller. Birok T am il, K aren, Brahm in, M alay, Sih, Ibo, M slm an,
inli, D ou A frikal, Bengalli ya d a A sh an ti kendilerinin Ingiliz o lm a
dklar fikrini kavram ay kendilerinin H intli, Burm al, M alay, G anal,
N ijeryal ya d a Sudan l olduklar fikrini k avram aktan d ah a kolay buldu.

Sm rgecilie kar kitlesel saldr (baz yerlerde dierlerine oranla


d ah a youn, d ah a iddetliydi) gelitike, bu saldrnn, bam szln
yalnzca onaylayaca yeni bir ulusal kim liin tem elini yaratt grld.
H alk n ortak, ar dzeyde zgl bir siyasal am acn arkasnda toplanm as
- b u gerek, ulusuluk yanllarn d a en az sm rgecilerin kendileri kadar
a rtt- d ah a derin bir dayanm ann iareti kabul edildi; bu dayanm a
siyasal am atan k ayn aklan sa bile o n d an d ah a uzun m rl olacakt.
U lusuluk, net ve basit bir biim de, zgrlk arzusu - v e ta le b i- haline
geldi. Bir halkn kendisine, kendi toplum un a ve kltrne bak asn
dntrm ek -G an d h i, C in nah, Fanon, Sukarno, S en gh or ve aslnda
ulusal uyann btn kat kuram clarn m egul ed ecek trden bir dn m - byk lde bu in sanlardan bazlar tarafndan, bu tr halklarn
ken d i ken d in i ynetm eleriyle bir tutuldu. n celik le siyasal krall
hedefleyerek ulusular devleti oluturacakt, devlet de ulusu.
D evleti oluturm a grevinin, bu ryann, aslnda devrim atm osferinin
tam am nn, egem enlik son rasn d a d a bir sre beklem esi gerekeceini
gsterecek kadar zahm etli olduu ortaya kt. Bun un ne lde olanakl,
gerekli, h atta nerilebilir olduu d a bir u ta Endonezya ya d a G a n a dan
dier u ta M alezya ya d a T u n u sa k ad ar byk farkllklar sergiledi.
F ak at, birka istisn a dnda, im diye k ad ar yeni devletlerin hepsi de
kendi snrlar iinde iyi ya d a kt dzeyde ileyen genel bir egem enlik
salayan ynetim ler kurdular. V e bir ynetim ne zam an aklc dzeyde
tanm lanabilir bir kurum sal biim e -p a r ti oligarisi, bakanlk otokrasisi,
askeri diktatrlk, yeniden yaplandrlan m onari ya d a en iyi rneklerde
ksm en de olsa tem sili d em o k rasi- girse, talyay oluturm ann talyanlar
oluturm akla ayn ey olm ad gereiyle karlam aktan kanm ak da
gitgide zorlam aktadr. Siyasal devrim baarldktan ve bir devlet de, tam
olarak bir araya getirilem ese de, kurulduktan sonra, Biz kimiz, btn
bu n lar kim gerek letird i? sorusu sm rge yn etim in d en kurtulm a
abalarnn son yllarnda ve bam szln ilk yllarndaki kolayc p op
lizm den yeniden doar.
A rtk o rtad a bir d evlet d yerine yerel bir devlet bulu ndu u na
gre, ulusu ideoloji oluturm a grevi de byk lde deiir. Bu grev
artk insanlarn yabanc egem enliindeki siyasal dzenden u zaklam ala
rn salam aktan ya d a bu dzenin yok oluunu kitle halde kutlam aya
ynlendirm ekten ibaret kalam az. Bu grev, devletin iradesi yoluyla y
netim in etkinliklerini spontane olarak ynlendirecek olan deneyim sel
bir biz yaratm a ya d a yaratm aya alm a yolundaki eylem lerinin isel

olarak balanabilecei k olektif bir zneyi tanm lam ak ya d a tanm lam aya
alm aktan oluur. V e bu haliyle de, nde gelen iki soyutlam ann ierii,
greli arl ve bunlarn uygun ilikisi evresinde dnm e eilimi gsterir:
Yerli Y aam Biim i ve an R u h u .
B u n lard an ilkini vu rgulam ak, yeni bir kim liin kkleri iin yerel
trelere, yerleik kurum lara ve ortak deneyim birliklerine - gelenek ,
kltr, ulusal karakter , h atta rk- dnm ektir. kincisini vurgu la
m ak, gnm z tarihinin genel an ah atlarn dan ve zellikle de bu tarihin
btnsel yn ve nem i olarak alglanan n o k talard an m edet um m aktr.
Bu tem alardan ikisi de (srf birer adlar olm as asndan, bunlar zclk
ve rclk olarak adlandracam ) m evcut hibir yeni devlette bir
arada bulunm am aktadr; bu ikisinin birbiriyle tam am en i ie olm ad
sad ece birka yeni devlet bulunuyor; ve bu ikisi arasndaki gerilim in dil
seim inden d siyasete k ad ar ulusal yaam n her ynn ele geirm edii
yalnzca kk, sm rgecilik sreci henz tam am lanm am aznlklar var.
Dil seim i aslnda iyi, h atta pragm atik bir rnek. Bu konunun u ya
d a bu biim de ulusal siyasa dzeyine ulam ad tek bir yeni devlet bile
dnem iyorum .3 Bu sorunun yaratt rahatszln younluu ile sorunun
ne lde etkili bir biim de ele alnd d a byk farkllklar gsterm ekte;
fakat, ifade biim lerindeki byk eitlilie karn, dil kon usu zclkrclk ikilem ini de yanstm aktadr.
Belirli bir dil, o dili kon uan herhangi bir kii asndan, ayn anda
ya aa yukar kendisinin ya da d ah a az lde bir bakasm ndr ve ya
aa yukar kozm opolittir ya d a aa yukar blgeseldir - dnlem e ya
d a m iras; bir p asap ort ya d a bir kale. Bylece, dilin kullanlp kullanl
m ayaca, ne zam an ve ne am alarla kullanlaca sorusu ayn zam anda
halkn kendi kendisini ne lde dehalarnn yaklam larna gre ve ne
lde de zam ann gereklerine gre ekillendirm esi gerektii sorusudur.
D il k on usuna bilimsel ya d a el yapm bir dilbilimsel adan yaklam a
eilimi bu gerei bir biim de apraklatrm aktadr. Yeni devletin iinde
ve dnda, belirli bir dilin ulusal kullanm iin uygunluuna ynelik
tartm alarn ou bu uygunluun dilin doal doas - o dilin dilbilgisel,
m etinsel ya d a kltrel kaynaklarnn karm ak felsefi, bilim sel, siyasal
ya d a ah laksal fikirlerin ifadesine uygun luu- evresinde geliecei a n
layndan m ustariptir. A m a dil asn dan asl konu -y aln zca yabanc
3)
Genel bir izlenim iin bkz. J. A. Fishman vd. (yay. haz.) Language Problems o
Developing Nations (NewYork, 1968).

ya d a baz durum larda yaznsal dillerin eriim salayabilecei dnce


hareketlerine katlabilm enin kart o la ra k - bir kiinin dncelerine, ne
kadar h am ya d a ince olursa olsun, kon uan kiinin anadilinin izin verdii
trden bir g katabilm esinin greli nem idir.
Bu nedenle de, som ut haliyle, bu sorun, O rtad ou lkelerindeki gibi
g nl k A r a p a nn karsn d a klasik A ra p a nn kon um u, S ah ra-alt
A frikasndaki gibi kab ile dilleri arasnda bir elit Batl dilin konum u,
H in d istan ya d a Filipinlerdeki gibi yerel, blgesel, ulusal v e uluslararas
dillerin karm ak katm anlam as ya d a Endonezyadaki gibi dnyada snrl
nem e sahip bir A vru p a dilinin d ah a byk n em e sahip bak alarn ca
ikam e edilm esi deildir. u ya d a bu dilin gelim i ya d a gelim e k ap a
sitesine sah ip olup olm am as d a deildir; nem li olan, u ya d a bu dilin
psikolojik ad an dolaysz olup olm ad ve m odern kltrn d ah a geni
bir topluluuna giden yolu salayp salam addr.
D il sorunlarnn n c D n yada bu k ad ar n planda olm asnn n e
deni, Sw ahili dilinin sabit bir sen tak stan yoksun olm as ya d a A ra p a nn
bileen biim ler olu tu ram am as - h e r iki durum d a asln d a m phem
nerm elerdir4- deildir; bunun nedeni, yeni devletlerde m evcut inanlmaz
saydaki dilin ounluunu konuan inanlmaz saydaki insann ounluu
asndan, bu ikili sorunun her iki tarafnn d a tersine ilem esidir. D ilin
sradan bir kon uan asndan, dnce ve duygularn doal arac olan
ey (zellikle de A rap a, H inte, A m h ar dili, K m er dili ya d a Ja v a dili
gibi, dilin gelim i dinsel, yaznsal ve san atsal gelenein deposu olduu
d u ru m lard a), yirm inci yzyl uygarlnn u anki tem el bak asn a
gre, kesinlikle bir bozuk dildir. V e, bu bak asn a gre, bu bak as
nn yerleik gereleri olan eyler de sradan bir kon uan asn dan en iyi
olaslkla yalnzca pek az tan nan halklarn old u k a az tan nan dilleridir.5
4) Bunlardan ilki iin (kabul edilmeyip eletirilmekte) bkz. L. Harries, Swahili in
Modern East Africa", Fishman vd., Language Problems, s. 426 iinde. kincisi iin (bu
rada gelitirilmekte olan tartmaya benzer yollardan, isabetli bir tartma iinde kabul
edilmektedir) bkz. C. Gallagher, North African Problems and Prospects: Language and
Identity", Language Problems, s. 140 iinde. Benim grm, elbette, teknik dilbilimsel
konularn yeni devletlerdeki dil sorunlaryla hibir alakas olmad biiminde deil; ben
ce bu sorunlarn kkleri ok daha derinlerde ve szck daarcn geniletmek, kulla
nmlar standart hale getirmek, yazma dizgelerini gelitirmek ve retimi ussallatrmak
kendi balarna deerli olsa da, temeldeki zorlua bir faydalar dokunmuyor.
5) nc Dnyann geneli sz konusu olduunda, temel bir istisna Latin
Amerikadr; fakat orada da -kural kantlar biimde- dil konular yeni devletlerin ge
nelinde olduundan daha az n plandadr ve yalnzca eitim ve aznlk grup sorunlaryla

Bu b iim d e fo rm lletirild i in d e, dil so ru n u , baz yerlerd e bu


sorun dan kayn aklanan atm alar ilikinin tersine dnd izlenim ini
yaratacak kadar youn olsa bile, yalnzca kk dzeyde bir ulusuluk
sorunudur. G enelletirilm i bir biz kimiz sorusu, devletin etkinlikle
rine ve dolaysyla d a vatan d alarn n sivil yaantsna deer ve anlam
verebilm ek iin han gi kltrel biim lerin -h a n g i anlam l sim ge dizgele
rin in - uygulanacan sorm aktadr. Yerel geleneklerden alnm a sim gesel
biim lerden karlan ulusu ideolojiler, tpk yerli o lan lan gibi, psikolojik
adan yakn am a toplum sal adan yaltmc olm a eilimindedirler; ada
tarihin genel hareketlerinden karlm biim lerden tretilen -y an i rc
o la n - bu ideolojiler, tpk dnya ap n d a kon uulan diller gibi, toplum sal
ad an birletirici am a psikolojik ad an d a zorlam a olm a eilim indedir.
A n cak, tam am en zc ya d a tam am en rc olan bir ideoloji de kolay
bulunur bir ey deildir. B tn ideolojiler karktr ve en iyi olaslkla bir
ya d a dier ynde bir eilim den sz edebiliriz - ou zam an bu bile o lan ak
szdr. N eh ru nun zihninde canlandrd H in d istan hi kukusuz byk
lde rcyd, G a n d h ininki ise byk lde zc; am a N e h ru nun
G an d h inin bir m ridi olm as ve G an d h inin de N eh ru nun ham isi olm as
(ve ne biri ne de dieri kendisinin, N eh ru sz konusu olduunda, kah v e
rengi tenli bir ngiliz ve, G an d h i asndan, O rta a d an kalm a bir tutucu
olm adna H int halknn tam am n inandrabildi) gerei gsterm ektedir
ki, kendi kendini kefetm eye giden bu iki yol arasndaki iliki incelikli ve
h atta atkl bir yoldur. A sln da, ideolojiye d ah a ok eilim i olan yeni
devletler -E n don ezya, G an a, Cezayir, Msr, Seylan ve benzerleri- ayn
an d a hem youn bir biim de rc hem de youn bir biim de zc olm a
eilimi sergilem ektedir; oysa, Som ali ve K am boya gibi tam am en zc
o lan lkeler ya d a T u n u s ve Filipinler gibi tam am en rc olan lkeler
de d ah a ok istisna kapsam n a girm ektedir.
Bu iki itepi - u ann eilimlerine gre hareket etm ek ve m iras alnm
bir yolu izlem ek- arasndaki gerilim, yeni devletlerin ulusuluuna, ayn

snrl kalma eilimindedir. (Bir rnek iin bkz. D. H. Bums, Bilingual Education in the
Andes of Peru, Fishman vd., Language Problems, s. 430-413 iinde.) spanyolcann (ya
da, daha da byk llerde, Portekizcenin), ne lye kadar, modem dnceye giden
bir yol olduunu dndrecek denli o modem dncenin taycs olduu ve, aslnda,
onun -modern dnceye giden iyi bir yol olamayacak denli- sradan bir taycs oldu
u, Latin Amerikann entelektel yaylmnda ne kadar rol oynad -ve, bylece, Latin
Amerikann farknda bile olmadan bir dil sorununa sahip olmasn salad- ilgin ve
apayr bir sorudur.

an d a hem m oderniteye eilimli olm ak hem de m odernitenin belirileri


karsnda ahlaksal ad an h iddete kaplm olm ak gibi tu h af bir grnt
verm ektedir. Bu k on uda kesin bir akldlk m evcuttur. A m a bu yn
kolektif bir karklk ile snrl deildir; bu yn, gereklem e srecini
yaayan toplum sal bir felakettir.

zclk ve rclk
Bu nedenle, zclk ve rcln karlkl etkileim i bir tr kltrel
diyalektik, soyut fikirlerin bir lojistii deildir; bu karlkl etkileim
endstrilem e kadar som ut ve sava kadar d a som ut bir tarihsel sretir.
M cadele yalnzca doktrin ve tartm a dzeyinde deil -geri hem doktrin
hem de tartm a bol m iktarda m evcu ttu r-, d ah a d a nem lisi, b t n yeni
devletlerin toplum sal yaplarnn gem ekte olduu m addesel dn m
lerde de yaanm aktadr. deolojik gelim e toplum sal sre boyunca akan
ve on u yan stan (ya d a belirleyen) bam sz bir dnce ak deildir; bu
srecin bir boyutudur.
Yeni devletlerdeki toplumlardan herhangi birinde, bir yanda tutarllk ve
sreklilik, te yanda da dinamizm ve adalk iin duyulan arzunun etkisi
hem an dzeyde dengesiz hem de byk lde nansldr. Yerli gelenein
etkisi de en ok onun atanm - v e bu gnlerde olduka kuatlm - muhafizlan -keiler, mandarinler, bilgeler, efler, ulem a ve benzerleri- tarafndan
hissedilm ektedir: shabb, pemuda vejeunesse gibi szcklere enerji, idealizm,
sabrszlk ve ktlk havas katan kentli genler, Kahire, C ak arta ya da
K in asann sorunlu okul ocuklannn genellikle (tam am en doru olm asa
da) B at olarak adlandrdklar eyin etkisidir. Fakat, bu gereinden fazla
.dzeyde grnr nitelikli iki ar u arasnda nfusun byk bir blm
yer alm aktadr; bu insanlar arasndaki zcler ve rclar, yalnzca top
lum sal deiim akm nn zebilecei- n k onu toplum sal deiim akm
retm itir- byk bir grnm karm aas biim inde datlm aktadr.
Bu karm aay zm ek iin, bu karm aann yaratlm asna rnek g ste
rilen, tarihsel an ekdot boyutlarna indirgenm i v akalar olarak Endonezya
ve F as en az dierleri k adar iyi i grebilir. Benim bu lkeleri sem em deki
neden, buralarla ilgili birinci elden bilgiye sahip olm am ve kurum sal d e
iim ile kltrel yeniden yaplanm a arasndaki karlkl etkileim i ele
alrken, ikin bir gr yerine sinoptik bir gr getirilebilm e derecesinin
snrl olm as. B u lkelerin deneyim leri, b t n toplum sal deneyim ler

gibi, benzersizdir. F akat, kendi zel balam larn d a kiilikleri olarak


adlandrdklar ey ile k ad erleri olarak adlandrdklar eyi ie yarar bir
birliktelik halin de badatrm aya abalayan toplum larn kar karya
kald sorunlarn baz genel an ah atlan n ortaya koyam am alar asn dan
d a birbirlerinden ya d a yeni devletlerin btn n den pek farkl deiller.
Endonezyada zc unsur an dzeyde hom ojenlikten uzaktr ve uzun
sredir de uzak olm utur. Bir bakm a, bu, organik dzeyde evrim leen
uygarlklar olm aktan ziyade, birbirine karm siyasal ereveler iinde
rastlan t son u cu bir araya gelm i, birbirleriyle rekabet iinde olan gele
neksel km elerden olum u yeni devletlerin tm iin geerli. Fakat,
H indistan, in , O kyanusya, A vru p a ve O rtad o u n u n yakn kom usu
kon um undaki Endonezyad a kltrel eitlilik yzyllardr zellikle hem
byk hem de karm ak olm utur. Klasik olan her eyin kysndaki lkenin
kendisi inanlm az dzeyde eklektiktir.
Bu yzyln ilk otuz ylna kadar, birka yerli gelenek -H in d u , inli,
M slm an, Hristiyan, Polinezyal- birbiriyle elien, h atta birbirine kart
yaam biim lerinin ve dnyaya bak alarnn -ta m a m e n gerilim den ve
id d etten uzak olm asa d a - en azndan bir tr ie yarar, herkesin kendi
urayla ilgilendii bir dzenlem e iinde bir arad a var olduu bir tr
yarm zm e kavum utu. Bu yaam biim i d ah a on dokuzuncu yzy
ln balarnda gerilim em areleri gsterdiyse de zlm eye balam as tam
olarak 1912den itibaren ulusuluun ykselie gem esiyle balad; h l
tam am lanm am olan k ise devrim ve devrim son ras dnem lerde
gerekleti. O zam ana k adar yerel balam lar ve snflar iine alnm kout
gelenekilikler Y eni Endonezyann znn rekabet h alin deki tanm lar
haline geldiler. B aka yerlerde kullandm bir terim i kullanrsam , bir
zam anlar bir tr kltrel erk den gesi olan ey, engel olunam az trden
bir ideolojik sava haline geldi.
Bylece, belirgin bir atk iinde (geri, bu, yeni devletlerde n ere
deyse evrensel nitelikli bir oluum dur) ulusal birlik yolundaki ilerleyi
yerleik kltrel biim leri belirli balam larn dan kararak ve bunlar
genel ittifaklar halinde geniletip politize ederek toplum iindeki grup
gerilim lerini younlatrd. U lu su h areket gelitike dilim lere ayrld.
D evrim de bu dilim ler her biri ek lek tik gelen e in farkl bir yn n
Endonezyann birliinin tek gerek tem eli olarak ycelten partiler haline
geldi. M arkslar ulusal m irasn z asndan ncelikle kyl yaantsnn
halkla karm na iaret etti; classe dirgeante yesi teknisyenler, m em urlar
ve yneticiler Jav a aristokrasisinin H indu estetik deerlerini; dah a nem li

tccarlar ve toprak sahipleri de slam iaret etti. Ky poplizm i, kltrel


elitizm, dinsel pritanizm : ideolojik grn baz farkllklarnda belki
dzenlem eler yaplabilir, am a bunlarda yaplam az.
D zenlem eye m aruz kalm ak yerine, her bir dilim kendi gelenekselci
tabanna m odem izm yanls bir nitelik kazandrm aya alrken bu grler
d ah a d a vurguland. Poplist unsur asndan, bu nitelik kom nizm di;
kentsel yaam n kolektivizm , toplum sal eitlikilik ve laik yaklam nda
yerli bir radikal gelenek grm e uran veren Endonezya K om nist Partisi
hem kyl zclnn -zellikle de Jav a kylsnn zclnn- hem
de bildik kitlelerin uyanm as trnden devrim ci bir rcln szcs
haline geldi. M aal unsurlar asndan, m odem izm yanls nitelik A vru pa
ve Birleik D evletlerde bu lu nan (ya d a olduu hayal edilen) bir en d st
riyel toplum du ve doulu tinsellik ile O kyanusya blgesine zg gd
arasnda, zeka ile teknik arasn d a bir m antk evlilii nerm ekteydi;
bu birliktelik bir yan dan hrm et edilen deerleri korurken bir y an dan da
bu deerlerin iinden kt toplum un m addesel tem elini dntrecekti.
V e dindarlar asn dan da, doal olarak, bu nitelik dinsel reform, slam
uygarln insanln ahlaksal, m addesel ve entelektel ilerleyiindeki
yitirilmi ve hakl liderliine yeniden getirecek bir abayd. A m a, sonuta,
bunlardan hibiri -K y l Devrim i, D ou ile B a tnn karlam as ya da
slam n K ltrel Uyangereklem edi. G erekleen ey 1965 ylndaki
katliam oldu; bu k atliam d a eyrek m ilyon ile yedi yz elli bin arasnda
insan yaam n yitirdi. S u k a m o rejim inin rpnarak iinde boulduu
bu kan gl ok karm ak nedenlerin bir sonucuydu ve bunu ideolojik
bir patlam aya indirgem ek de sam a olurdu. F ak at bu katliam a yol aan
ekonom ik, siyasal, psikolojik ya d a - b u k e z - rastlan tsal unsurlarn rol
(ya da, aklam as dah a d a zor olsa da, bu katliam ayakta tutan unsurlarn
rol) ne olursa olsun, Endonezya ulusuluunun ilerlem esinde apayr
bir aam an n sonunu iaret ediyordu. D ah a en b ata bile inandrclk
kazandrlm as ok zor olan birlik sloganlar ( tek bir halk, tek bir dil,
tek bir ulus, oun luktan tekile ; k olektif uyum ve benzerleri) artk
tam am en inanlm as olanaksz hale gelirken Endonezya kltrnn yerli
eklektikliinin bu kltrn u ya d a bu unsuruna sk skya sarlm genel
nitelikli bir m odernizm e kolaylkla yol aaca kuram d a kesinlikle bo
kt. G em ite oklu biim e sahip olan toplum un hep bu biim e sahip
olm asnn gerekecei ortadayd.
F asta, btnleik bir ulusal ben kavram n tan m lam ann nndeki
en byk engel, bir kyaslam a yapldnda zaten ok d a byk olm ayan

kltrel heterojenlik deil, bu kyaslam aya gre an dzeylerdeki toplum


sal tikelcilik olm utur. G eleneksel Fas saraydan adra k adar her dzeyde,
m istikten m esleksele kadar her tem elde ve d evasadan m ikroskobie kadar
her lekte hzla ekillenen ve hzla zlen siyasal yaplarn geni ve
bozuk rgtlenm i alanndan olum aktayd. T oplum sal dzenin sreklilii
bu dzeni oluturan dzenlem elerin ya d a dzeni oluturan gruplarn
dayankllndan ziyade (zira b u n lan n en yerleik olanlar gizli kapakly
d) dzenin -b u dzenlem eleri srekli yeniden ileyerek ve bu gruplar
d a yeniden tan m lay arak - kendi kendisini biim lendirm ekte ve yeniden
biim lendirm ekte kulland srelerin srekliliine dayanm aktayd.
Eer bu hi de yerleik saylm ayacak toplum iin bir m erkez aran acak
olursa, bu m erkez A lev i m onarisiydi. A m a en grkem li anlarnda bile
bu m onari bir korkuluk olm aktan teye gidem edi. A k la gelebilecek en
klasik trden bir ataerkil brokrasi, saray m ensuplarnn, eflerin, yaz
m anlarn ve hakim lerin rasgele grevlendirilm esinden olu an m onarik
rekabet iindeki erk m erkezlerini -b u n la rd an yzlerce vard her biri de
bir dier m erkezden pek az farkl saylabilecek bir tem ele d ayan m aktaydkendi denetim ine sokm ak iin srekli olarak m cadele etm ekteydi. O n
yedinci yzyldaki kuruluu ile 1912 tarihindeki k arasnda bunu
gerekletirm ekte asla tam am en baarsz olm adysa da, asla ksm i bir
baarnn ilerisine de geem edi. N e tam bir anari ne de tam bir siyasal
rgtlenm e olan Fas devleti, kendi yerli tikelciliiyle h ayatta kalm asna
yetecek k ad ar gereklie sahipti.
lk balarda, resm i olarak yalnzca krk yl kadar sren sm rge ege
m enliinin etkisi, m onarinin iini boaltp onu bir tr M aribi tablosu
haline dntrm ekti; am a niyet ayr ey, gerek ayr. A vru pal yn eti
m in nihai sonucu, ilk balarda old u u n d an d ah a em patik yapda, Fas
siyasal dizgesinin ekseni kon um unda bir kral yaratm ak oldu. Bam szlk
yolundaki ilk giriim ler B a tda eitim grm entelektellerin ve yeni
geleneki M slm an reform cularn old u ka tedirgin - v e olaylarn so n ra
d an gsterdii gibi pek de istikrarl saylm ayacak- koalisyonu tarafndan
stlenildiyse de, son u ta bam szlk h areketini salam latran d a Kral V .
M uham m edin 1953 ile 1955 arasnda tutuklanm as, srgne gnderilmesi
ve muzaffer bir halde yeniden baa geirilm esi oldu; bamszlk hareketini
pekitiren kral taht da F as gitgide byyen am a h l sreksiz olan ulus
duygusunun oda haline getirdi. lke m erkezini yeniden kazand, elden
geirdi, ideoloji haline getirdi ve dah a iyi dzenledi. A m a ksa zam an iin
de ortaya kt gibi, bir o k adar gelim i olan tikelciliini de geri kazand.

D evrim son rasndaki siyasal tarihin byk bir blm u gerei gz


ler nne serdi: ne biim de dntrlm olursa olsun, asl m cadele
h l kral ve on un kadrosunun, toprak ve akrabalk yapsndan din ve
ulusal karaktere k ad ar her eyin siyasal yaam blgesel erkin farkl ve
balantsz paralarn a blm ek iin planlar yapt bir toplum da m onariyi
uygulanabilir bir kurum halinde korum a ab asn d an olum aktadr. Bu
tr p aralan m alard an ilki yeni devleti bam szln ilk yllarnda rah at
brakm ayan -k sm e n yabanc destekli, ksm en i siyasal m anevralarn
bir son u cu olan, ksm en de kltrel ad an bastrlm olan larn geri
dn m erkezli- bir seri ayaklanm ayla gerekleti. Bunlar, sonunda,
kralln gc ve kralln entrikalar sayesinde bastrld. N e ki, bunlar,
aslnda, sm rge boyunduruun un ykm llklerinden yeni syrlm
olup kendisini hem ulus ruhunun otan tik ifadesi olarak gsterm e hem de
ulusun m odernizasyonu iin uygun gere olarak kan tlam a durum unda
olan klasik bir m onari asn dan hayatn neye benzeyeceinin olduka
tem el belirtileriydi.
Sam u el H u n tin gton n belirttii gibi, yeni devletlerin hem en hem en
tam am nda, geleneki m onarilerin kaderi, benzer biim de, m odernize
olm u ya d a en azndan bu grnm edinm i m onariler haline gelm ek
zorunda olm alardr.6 Y alnzca b aa gem ekle yetinen bir kral siyasal bir
ikon, kltrel dekorun bir paras olarak kalabilir. A m a, Fasl krallann her
zam an istedii gibi, eer ynetm ek istiyorsa kendisini ad a toplum sal
yaam n ifadesinde kudretli bir g haline getirm ek zorundadr. V . M uh am m ed - v e 1961d en beridir de olu II. H a a n - asndan, bu g, lke
tarihinde ilk kez toplum un tm ne szmaya yetecek kadar geni ve apayr
bir kar tem sil etm eye yetecek k ad ar d a farkl, B a td a eitim grm
bir snfn ortaya km as oldu. Biem leri bir p ara farkl olsa d a -M u ham m ed bab a konum undayd, H aan ise h alktan biraz d ah a uzakt-, ikisi
de, Y eni O rta Snf, A ra Sektrler, L a Classe Dirigeante, U lu sal Elit ya da

6)
S. P. Huntington, The Political Modernization of Traditional Monarchies", Dae
dalus 95 (1966): 763-768; ayrca bkz. Huntington, Political Order in Changing Societies
(New Haven, 1968). Huntingtonn, modern a ncesi Avrupasnm kral-aristokrat snf
mcadelesi benzerliinden gereinden fazla etkilenmi olan genel analizine tam olarak
katlmyorum. En azndan Fas asndan, ilerlemeci reformun karlar adna kitlele
re yerel karlar, tzel otonomluk [ve] feodal erki kullanarak yaklaan ve orta snf
evrelerde moda olmayan bir poplist monari grnts bana gerein tam tersi gibi
grnmekte. Fasta smrge sonras siyasete ilikin daha gereki grler iin bkz. J.
Waterbury, The Commander o f the Faithful (Londra, 1970).

bu m em urlar, yneticiler, eitim ciler, teknisyenler ve yazarlar grubu her


ne adla adlandrlyorsa, onu ayn an d a hem rgtlem eyi hem de bana
geip ynetm eyi am alad.
K abile ayaklanm alarnn bastrlm as eski dzenin son a erm esi dem ek
olm ad gibi eski dzene egem en olm ak yolundaki etkisiz stratejinin de
sonu deildi. 1958 sonrasnda, sarayn, F asn yar siyasal rgtlenm esinde
kendisine d ah a salam bir yer edinm eye ynelik kesinlem i yaklam nn
tem el nitelikleri ortaya kt - eitim li elit kesim in destein i alacak kadar
anayasal ve kraliyet erkinin zn korum aya yetecek k ad ar d a m onarik
bir anayasal m onarinin oluturulm as. N e ngiliz ne de Irak m onarisinin
kaderini paylam ay isteyen V . M uham m ed ve II. H aan, slam , A rapl
ve asrlk A lev i ynetim ini kullanarak m eruluunu gem iten alan ve
usuluk, dirigisme7 ve teknokrasiye d ayan arak da otoritesini gnm zden
alan bir kurum oluturm ay hedefledi.
Y akn tarihte F as bir tr siyasal m elezlem e yoluyla kralln hkm
srd bir cumhuriyete dntrm e ab asn -u lu sal hareketin laik, dinci
ve gelenekselci kan atlarnn ayrlm as ve son u ta d a 1958-1959da ok
partili dizgenin kurulm as; kraln kendi koalisyon partisi olan A n ay asal
K u ru m lan S av u n m a C ep h esinin 1963 genel seim lerinde p arlam en
tod a ou n luu elde edem em esi; 1 9 6 5 te p arlam en ton un , gr n te
geici olarak, kral tarafndan askya alnm as; projenin tm nn balca
m uhaliflerinden olan M ehdi B en B ark am n 1968de (F ran sada) ucuz
rom anlara konu o lacak biim de ld r lm esi- bu rada ayrntlaryla ele
alm ak gereksiz. A sl nem li olan nokta, zclk ile rclk arasndaki
gerilimin, sm rge son ras Fas siyasal dizgesinin yaad olaylarda da
Endonezyad a olduu gibi kolayca grlebilm esi; ve henz tan tan al bir
son a kavum adysa d a -um arz asla kav u m az- Edw ard Sh ilsin m od ern
lem e istei diye adlandrd ey ile M azzininin var olm a ve bir ada
sahip olm a gereksinim i olarak adlandrd ey arasndaki iliki gitgide
dah a fazla i ie getii iin bu gerilim in gitgide ynetilem ezlik ynne
doru ilerlem esidir.8 V e, her ne kadar ald biim ile ilerlem e hz doal
olarak eitlilik gsterse de, ayn sre, devrim in tam am lanm asnn ar
dndan devrim in am acnn sorguland yeni devletlerin tm nde olm asa
bile byk bir ounluunda gereklem ektedir.

7) Planl ekonomi, (.n.)


8) E. Shils, Political Development in the New States, Comparative Studies in Society and History 2 (1960): 265-292, 379-411.

Kltr Kavramlar
W eberin A lm an idealizmini ve M arks materyalizmi birlikte reddediini (ve
birlikte kabulleniini) ileri tayan T alcott Parsons uygulanabilir bir alternatif
sunana kadar, A m erikan toplum sal biliminde egem en olan kltr kavram,
kltr renilmi davranla bir tutm aktayd. Bu kavram yanl olarak
adlandrlam azd -yaltlm kavram lar ne yanl ne de dorud u r- ve
birok olduka rutin am a iin de ie yarar konum dayd ve hl da yledir.
A m a ilgi alan betim selin tesine uzanan herkesin bugn aka grebil
dii gibi, bylesine dank, grgc bir kavram dan kuram sal gce sahip
analizler retm ek ok zor. T oplum sal grnglerin kltrel kalplar olarak
yeniden betimlendikleri ve bu tr kalplarn nesilden nesile aktanldklannn
ifade edildii gn neredeyse gerilerde kald. V e Parsons, o ciddi ve ifadesiz
sesiyle, bir yandan bir grup insann davran biim ini on lan n kltrnn
bir ifadesi olarak yorum larken, dier yandan d a bu insanlann kltrn
nasl davranacaklann renme yollanm n toplam olarak tanm lam ann pek
de bilgilendirici olm adnda, bunun gereklem esinden ada toplum sal
bilimlerdeki herhangi bir figr kadar sorumlu olduunda srar etm ektedir.
Bu eksik gr yerine, Parsons, yalnzca W eberi deil, en azndan
V icoya k ad ar uzan an bir d n ce zincirini izleyerek, bir kltr bir
sim geler dizgesi olarak gren bir kavram n ayrntlarn belirledi; bu dizge
yoluyla, insan, kendi deneyim ine anlam atfetm ektedir. nsan tarafndan
yaratlan, paylalan, geleneksel, dzenli ve gerekten de renilen simge
dizgeleri in san lara kendilerini birbirleriyle, evrelerindeki dnyayla ve
kendileriyle uyum lu hale getirm eleri iin anlam l bir ereve salam ak
tadr. A yn an d a toplum sal etkileim in hem rn hem de bir belirleyicisi
olan bu dizgeler, tpk bir bilgisayar program ile bilgisayarn ileyii, gen
helezonu ile organizm ann geliimi, ayrntl tasan m ile kprnn yapm,
n otalar ile senfoninin icras ya da, d ah a m tevaz bir benzetm e seersek,
piirm e tarifinin kekin piirilm esi ile ilikisinde olduu gibi, toplum sal
yaam n sreci ile ayn iliki iindedir - bylece, sim ge dizgesi, h esap
lanabilir bir boyutta, sregelen bir etkinlik akna ekil, yn, zellik ve
anlam kazandran bilgi kaynadr.
F akat, bir srece kendi dndan biim veren, n ced en m evcu t ab
lonlar akla getiren benzetm eler, bu d ah a ayrntl yaklam n merkezi
kuram sal sorunu biim inde ortaya kan meseleyi olduka usta bir biim de
geitirir: yani, bu tr bildirim sel anlam kalplar ile toplum sal yaam n
som ut gidii arasndaki diyalektiin nasl kavram sallatrlaca sorununu.

Bir bilgisayar program nn biliim teknolojisinde gerekleen n ceki


gelim elerin, bir ayrntl tasarm n kpr yapm nda n ced en gerekleti
rilmi deneylerin, bir mzik parasnn mzikal icraat alanndaki evrim le
m enin, bir yem ek tarifinin de baanl ve baansz keklerden oluan upuzun
bir serinin son ucu olm as anlam ldr. F ak at btn bu rneklerdeki bilgi
unsurlarnn m addesel ad an oluum saldan ayr olm as gerei insan,
en azndan prensipte, program yazabilir, helezonu izole edebilir, ayrntl
tasanm izebilir, mzik parasn yaymlayabilir, tarifi n ot edebilir- bunlar
kltrel kalplarn ve toplum sal srelerin etkileim i iin m odeller olarak
dah a az yararl bir hale getirir; bu etkileim iinde, m zik ve kek yapm a
gibi d ah a fazla dnm e gerektiren alanlar bir yana, sz konusu olan soru,
bir ayrmn, dnce dzeyinde kalsa bile, gerekte tam olarak ne kadar
etkileneceidir. Parsonsn kltr kavram nn ilerlii neredeyse tamamyla
bu tr bir m odelin ne dzeyde yaplandrlabileceine dayan m aktadr sim ge dizgelerinin geliim i ile toplum sal sre dinam iklerinin arasndaki
ilikinin ne dzeyde k oula bal biim de ortaya kon ulabileceine ve
bylece teknolojilerin, ritellerin, m itlerin ve akrabalk term inolojilerinin
insan davrannn bildirimsel dzenleniinin eretilem enin tesinde insan
yaps bilgi kaynaklar olarak kullanlabileceine.
Bu sorun Parsonsn kltr konulu yazlarnda, kltr kiiliklere psiko
lojik adan katlm ve bylece, bunun devam olarak, toplum sal dizgeler
biim inde kurum sallatrlm W hitehead izgisinde dsal nesneler seti
olarak deerlendirdii ilk gnlerden, kltr d ah a ziyade sibernetiin
kontrol m ekanizm asna has terimlerle deerlendirdii yakn tarihlere kadar
ayr bir yer tuttu. A m a en fazla da ideoloji tartm alarnda gndem e geldi;
nk, ideoloji, btn kltr alanlar iinde sim gesel yaplar ile kolektif
davran arasndaki ilikinin ayn anda en bariz ve en az net olduu alandr.
P arsonsa gre, ideoloji zel bir sim ge dizgesi trnden baka bir ey
deildir:
Bir birlikteliin yelerinin ortaklaa paylatklar, bu birlikteliin eletirel
birlikteliine gre, birlikteliin ve iinde yer ald durumun grgiil doasnn
yorumu, o anki durumuna dek gelimesini salayan sreler, yelerinin
kolektif olarak ynlendirildii hedefler ve bunlarn olaylarn gelecekteki
ynyle ilikisi tarafndan ynlendirilmi bir inanlar dizgesidir.9

9)
T. Parsons, The Social System (Glencoe, 01., 1951), s. 349. talik yazl blmle
zgn metinde italik yazlmamtr.

A n cak, bu haliyle, bu form lletirme tam olarak birbiriyle uyumlu ol


m ayan zyorumlama kiplerini kaynatrm akta ve, ideolojik etkinlikte doal
olan ahlaksal gerilime aklam a getirerek, onun devasa toplumbilimsel dina
mizminin isel kaynaklarn aprak hale sokm aktadr. zellikle de benim
vurguladm birlikteliin grgl doasnn yorum u ve [bu birlikteliin]
bulunduu durum un [yorum u] blmleri, imdiye kadar gzler nne
serdiimi um duum gibi, toplum sal ztanm lam a konusunda uygulamal
giriimler olarak bunlan birbirine balayan yalm ve szcnn gsterdii
kadar balantl deiller. Yeni devletlerdeki ulusuluk sz konusu olduunda,
bunlar aslnda ok derinden, h atta baz noktalarda uzlamaz dzeylerde,
uyum azlk iindeler. U lusun dnya tarihi iinde yer ald dnlen
konum a ynelik anlaytan yola karak ulusun ne olduunu karm ak
- rclk- ahlaksal-siyasal evrenin bir trn retir; ulusun yz yze
kald durum u bu durum un znl adan ne olduuna ilikin nceki bir
anlaytan - zclk- tanm ak ise tam am en ayn bir tr retir. Bu ikisini
birletirm ek de (en yaygn davrantr) kark durum larn karm akank bir
eitlem esini retir. Bu nedenle, ulusuluk yalnzca bir yan rn olmayp
birok yeni devlette toplum sal deiim in m alzemesidir - toplum sal deii
m in yansmas, nedeni, ifadesi ya d a m otoru deil, kendisidir.
Kiinin kendi lkesini o anki durum una gelmesini salayan srelerin
rn olarak grm esi ya da, bunun yerine, lkesini olaylarn gelecek
teki y n nn alan olarak grm esi, ksacas, onu old uka farkl grm ek
dem ektir. A m a, bunun d a tesinde, bunu grebilm ek iin old u ka farkl
yerlere b ak m ak dem ektir: ebeveynlere, gelen eksel otorite figrlerine,
gelenek ve efsaneye; ya da, laik entelektellere, gelecek nesillere, gncel
olaylara ve basn-yaym kurum larm a. T em el olarak, bir yeni devlet ulus
uluunda zc ve rc eilimler arasndaki gerilim entelektel arzular
arasndaki gerilim deil, fakat, uyumsuz kltrel anlam larla ykl top
lum sal kurum lar arasndaki gerilimdir. G azete tirajndaki bir art, dinsel
etkinlikte bir cokunluk, aile btnlnde bir gerilem e, niversitelerin
yaygnlam as, m iras yoluyla edinilen im tiyazlarn yeniden kazanlm as,
folklorik toplum larn oalm as -k artlar g ib i- k olektif davran iin bir
bilgi kayna olan ulusuluun karakter ve ieriinin belirlenm esine
araclk eden sreteki unsurlardr. Profesyonel ideologlar tarafn d an
tretilen, dzenlenm i inan dizgeleri bu srecin ynlerini bilinli d
nce dzeyine ykseltm eye ve bylece on u denetlem eye ab a gsterir.
Fakat, nasl ki bilinlilik dn tketm ezse ulusu ideoloji de ulus
uluu tketm ez; sem eci ve eksik bir biim de, onu dile getirir. U lu su

ideolojilerin ina edildii im geler, eretilem eler ve retorik deiiklikler


aslnda birer geretir k olektif halde kendini yeniden tan m lam a srecinin u ya d a bu ynn aa karm ak, zc gurur ya d a rc um udu
belirli sim gesel biim lere sokarak on larn bu biim ler iinde yalnzca
hissedilm elerini deil, ayrca betim lenm elerini, gelitirilm elerini, kabul
edilm elerini ve kullanlm alarn salam ak iin tasarlanm kltrel g e
reler. Bir ideolojik doktrini form lletirm ek bir zam anlar genelletirilm i
bir ruhsal durum olan eyi uygulanabilir bir g haline dntrm ektir
(ya d a d ntrm eye alm aktr - baarszlklarn says b aarlarn
saysndan fazladr).
Endonezyadaki siyasal m ezheplerin atm as ile F a sta m onarinin
yer deitiren tem elleri -b u n la rd an birincisi im diye k ad ar apak bir
baanszlkken kincisi de imdiye kadar tartlan bir b aard r- kavram sal
deiim in alglanabilir ynlerini anlalr kltrel biim ler iine ekm eye
ynelik bu tr abalar tem sil etm ektedir. Bunlar, elbette, ayn zam anda
- v e d ah a dolaysz bir h a ld e - erk, yer, imtiyaz, zenginlik, n ve yaam n
dier b t n gerek dlleri iin yaplan m cadeleyi tem sil etm ektedir.
A slnda, bunu da tem sil ediyor olm alar gereinden tr insanlarn kim
olduklar ve nasl davranm alar gerektiine ilikin grlerini odaklayp
d ntrm e yetenekleri ok byktr.
T op lu m sal deiim in ekillenm esini salayan anlam kalplar bu
deiim in kendisinin srelerinden doar ve uygun ideolojiler biim inde
kristalletikten ya da popler tutum lara yerletikten sonra da, kanlm az
olarak snrl bir dzeyde, bunu ynlendirmeye hizmet eder. Endonezyada
kltrel eitlilikten ideolojik m cadeleye ve orad an d a kitlesel iddete
dnen ortam ya d a F a sta cum huriyetin deerlerini otokrasinin ger
ekleriyle kaynatrm ak yoluyla toplum sal oulculuklar alanna egem en
olm a abas, hi kukusuz, etin siyasal, ekonom ik ve katm anlam aya
ilikin gerekliklerin en etin olanlardr; akan, gerek kand, gerek
zindanlar ina edildi - ve, adil olm ak gerekirse, gerek aclar dindirildi.
A m a, bunlar, ayn zam anda, hi kukusuz, bu gerekliklerin - v e onlar
izleyecek dah a k tlerin in - karlanm as, ekillendirilm esi ve anlalm as
iin gelecein lkelerinin bir ulus olm a dncesini anlalr biim de
solum a abalarnn d a gstergesidir.
V e bu, yeni devletlerin geneli iin geerlidir. Sm rge egem enlii
ne kar s rd rlen siyasal devrim in k ah ram an ca h eyecan lar ku tsal
bir gem ite kalp bunlarn yerini h eyecandan yoksun, bugnn d ah a
dank am a d ah a az sancl hareketleri aldka, W eberin nl anlam

sorunlarnm laik rnekleri de gitgide dah a um utsuz hale gelm ekte. lerin
yalnzca orada ve gereklem ekte olm ayp ayn zam anda bir anlam a
sahip ve bu an lam d an tr o rad a old u u n u syleyebileceim iz tek
yer din deil; bu, politikada ve zellikle yeni devlet olm a politikasnda
d a geerli. B tn bunlar n ed en ? , N e ie yaryor? ve N e d e n devam
edelim ? sorular kitlesel yoksulluk, resm i yolsuzluk ya d a kabileleraras
iddetin yan sra, aresiz hastalk, yitirilen um utlar ya da zam ansz lm
gibi balam larda da ortaya km aktadr. Bunlara verilecek iyi bir yantn ne
olduu sylenem ese de, bir yant bulacaklarsa bunu da korum aya deer bir
m irasn im gelerinden ya d a elde tutm aya deer bir v aatten alm aktadrlar;
bunlarn her zam an ulusu im geler olm as gerekm ese de, hem en hem en
tam am -M a rk s olanlar da d a h il- aslnda yledir.10
D in gibi ulusuluun d a m odern dnyada kt bir n var ve yine
din gibi o d a bunu aa yukar hak etm ekte. D insel banazlk ve ulusu
nefret (bazen bu ikisinin bileim i), m uhtem elen, tarihte insanla baka
herhangi iki gten ok d ah a fazla zarar verdi ve hi kukusuz gelecekte
ok d ah a fazlasn verecek. A n c ak , yine din gibi, ideoloji, tarihteki en
yaratc deiikliklerden bazlarnn d a tetikleyicisi olm utur ve hi k u
kusuz gelecekte de biroklarnn tetikleyicisi olacaktr. O halde, ideolojiyi
ktlem eye -z a te n bu bo yere sylenm ekten te bir ey d eild ir- dah a
az zam an ayrp ideolojinin ald biim leri n eden aldna ve iinden
doduu toplum lan ve bunun d a tesinde m odern uygarln tm yapsn
yaratrken bile bunu paralara ayrm asnn nasl engellenebileceine daha
fazla zam an ayrm ak d ah a iyi olacaktr. n k yeni devletlerde ideoloji
a devam etm ekle kalmyor, ayn zam anda, son krk yln byk olaylar
tarafndan ekillendirilen, henz geliim ini tam am lam am deiim ler
anlanm doktrinin altn d a ortaya ktka, d ah a yeni balyor.
Kendim izi onu anlam aya ve ele alm aya ya d a yalnzca on un karsnda
hayatta kalm aya hazrlarken, P arsonsn kltr kuram , uygun bir biim de
yeniden dzenlenm i haliyle, en gl entelektel gerelerim izden biridir.

10)
Markslk ile ulusuluk arasndaki iliki sorunu srf anahatlarn bile oluturma
iin baka bir makaleyi gerektirecek kark bir sorun. Burada, yeni devletler sz konusu
olduunda, komnist olsun ya da olmasn Marks hareketlerin hem ama hem de slup
asndan hemen her yerde youn biimde ulusu olduklarn ve bu ulusu zelliklerin
de bir azalma olacana ilikin herhangi bir izin de grlmediini sylemekle yetinelim.
Aslnda, ayn yorum dinsel-siyasal hareketler -Mslman, Budist, Hindu ya da dierleriiin de yaplabilir; onlar da prensipte ne kadar mekansz ise gerekte o kadar snrldr.

10
Btnleyici Devrim:
Yeni Devletlerde
ilksel Duyarllklar ve Sivil Siyaset

I
1948 ylnda, bam szlnn stnden henz bir yl k ad ar gem iken,
P an d it1 N ehru kendisini son u n da iktidara gelen bir m u h alif siyasetinin
hep tedirgin edici kon um unda bulduunda, uzun zam andr kabullendii
am a asla holanm ad bir siyasay uygulam aya koym ak zorunda kald.
Patel ve Sitaram ayya ile birlikte Dilsel Blgeler K o m ite sin e atand.
K ongre H in d istan iinde devlet snrlarnn dilsel ynden belirlenm esini neredeyse devletin kurulm a aam alarn da desteklem i, Ingilizlerin
oluturduu keyfi -y an i dilsel olm ayan -yn etsel birimlerin bl ve ynet
siyasasnn bir paras olduunu alayslam al d en ebilecek bir biim de
savunm utu. 1920de, gerekten de, kendi blgesel snrlarn, halk d e s
teini gvenceye alm ak iin dilsel h atlar boyunca yeniden dzenlem iti.
A m a, belki de, ayrln yanklan hl kulaklannda nlayan N ehru, Dilsel
K o m itedeki deneyim lerinden tr byk lde sarslm t ve on u yeni
devletlerin liderleri arasnda bir benzeri dah a olm ayan bir konum a getiren
bir sam im iyetle unlar itiraf ediyordu:

1) Bilge, (.n.)

[Bu talep] bir bakm a gzmzn almasn salad. H indistan Ulusal


Kongresinin 60 yllk almas nmzde duruyordu - onun karsnda da
lmcl anlamazlklara dnveren, abucak bozulur trden sadakatler,
kk kskanlklar ve cehaletten kaynaklanan nyarglarn Hindistan;
zerinde yrdmz buzun ne kadar ince olduunu grnce dehete
kapldk. lkenin en yetenekli insanlarndan bazlar karmza kp tam
bir kesinlik ve kavrayla bu lkede dilin kltrn, rkn, tarihin, birey
selliin ve son olarak da bir alt-ulusun yerine getiini, bunlar temsil
ettiini dile getirdiler.2
A m a, dehete kaplsn ya da kaplm asn, son uta, N eh ru , Patel ve
Sitaram ayya A n d h rann T elugu konuulan bir eyalet olm a savlann onay
lam ak zorunda kald ve incecik buz krld. Bir on yl iinde H in d istan n
neredeyse tam am dilsel h atlar boyunca yeniden dzenlendi ve hem yerli
hem de yabanc birok gzlem ci lkenin siyasal birliinin ab u cak b o
zulur trden sad akatler, kk kskanlklar ve ceh aletten kayn aklanan
nyarglara verilen taviz karsnda h ayatta kalp kalam ayacan yksek
sesle sorgulam aya balad .3
N eh ru nu n gzlerinin falta gibi alm asna n eden olan sorun dilsel
ad an dile getirilse de, ok eitli terim lerle dile getirilen ayn sorun,
elbette, yeni devletler asn dan bulacdr, tpk ikili ya d a ou l
ya d a ok lu toplum lara, m ozaik ya d a bileik toplum sal yaplara,
ulus olm ayan devletlere ve d evlet olm ayan uluslara, airetilik ,
blgeselcilik ve eyaletilike, ayn zam an da eitli trden ulusuluk
yanls hareketlere yaplan saysz gnderm enin gsterdii gibi.
H in d istan d a eyaletilikten sz ettiim izde dinsel kartlklara d ein
m ekteyiz; M alay ad ak i dengin den sz ettiim izde bizi asl ilgilendiren
rksal kartlklardr; K o n god a kabilesel kartlklar. A m a, ortak bir a d
landrm a altnda gruplam a yapm ak yalnzca raslantsal deildir; deinilen
grngler bir bakm a benzerdir. Endonezyann m uhalefetinde blgecilik
asl tem ay olutururken F asta bunu gelecekteki farkllklar oluturur.
2) S. Harrison, The Challenge to Indian Nationalism, Foreign Affairs 34 (Nisan
1956): 3 iinde gemektedir.
3) Olduka karamsar bir gr iin bkz. S. Harrison, hndia: The Most Dangeros Decades (Princeton, NJ., 1960). Hindistan Dilsel Eyaletler adna blme plamn, zehir yk
l ama demokrasiye giden yolu kolaylatrmak, rk ve kltrel gerilimi uzaklatrmak
iin gerekli gren capcanl bir Hindistan gr iin bkz. B. R. Ambedkar, Thoughts on
Linguistic States (Delhi, tahminen 1955).

Seylan d a T am il aznlk S ih oun luktan din, dil, rk, blge ve toplum sal
gelenek asn dan ayrlm aktadr; Iraktaki ii aznlk b aat kon um daki
S nnilerden yalnzca slam n kendi iinde var olan bir m ezhep farkll
ile ayrlm aktadr. A frik ad aki ulusuluk yanls hareketler byk lde
rka, K rdistanda airetilie dayanr; Laos, Sh an Eyaletleri ve T aylan dda
dile dayanr. Fakat btn bu olgular da bir bakm a tek bir para halindedir.
Bun lar tanm lanabilir bir aratrm a alan oluturm aktadr.
Y ani olutururlard, eer ki onlar tanm layabilseydik. U lu s, uyruk
ve u lusuluk terim lerini evreleyen kavram sal m phem liin sersem
letirici h avas, kom n ve siyaset asn dan sad akatler arasndaki ilikiye
saldrm ay am alayan hem en her eserde youn bir biim de tartlm ve
her ynyle reddedilm itir.4 Fakat, tercih edilen ted avi yolu -s z konusu
sorunlarn ok ynl d oasn a hakszlk yapm am a abas i in d e - siyasal,
psikolojik, kltrel ve dem ografik unsurlar kartrm a eilimi gsteren
kuram sal bir eklektiklii benim sem ek olunca, bu m phem liin gerek
anlam da indirgenm esinde henz fazlaca bir ilerlem e kaydedilem edi. O r
tadou konulu yakn tarihli bir sem pozyum , hibir ayrm gzetmeksizin,
A rap Birliinin m evcu t ulus-devlet snrlarn yok etm e abalarndan,
S u d a n h k m etin in bir p ar a keyfi ve rastlan t so n u cu n d a snrlar
belirlenm i bir egem en devleti bir araya getirm e abalarn d an ve A zeri
T rklerin ran dan ayrlp Sovyet A zerbaycan C um h uriyetine katlm a
abalarndan ulusuluk diye sz etm ektedir.5 Benzer biim de ok am al
bir kavram kullanan C olem an da N ijeryallann (ya d a bazlarnn) ayn
anda be farkl trden u lu su lu k -A frikal , Nijeryal, blgesel, gruba
dayal ve kltrel- sergilediklerini grm ektedir.6 A yrca, Em erson, bir
ulusu bir nihai topluluk ( ...) bir kriz an n d a insanlarn sad akatin i etkili
bir biim de elinde tutan, hem iindeki d ah a kk topluluklarn hem
de bunlar kesen ya d a d ah a byklerinin iine dahil eden topluluklarn
taleplerini aan en byk topluluk... olarak tanm lar; bu tanm m p
hem lik konusunu ulus terim inden sad ak a t terim ine ak tarm ak ta ve
ayn zam an da H indistan, Endonezya ya d a N ijeryann birer ulus olup
4) rnein, bkz. K. Deutsch, Nationalism and Social Communication (New York,
1953), s. 1-14: R. Emerson, From Empire to Nation (Cambridge, Mass., 1960); J. Cole
man, Nigeria: Background to Nationalism (Berkeley, 1958), s. 419 ve bunu izleyen sayfalar;
F. Hertz, Nationalism in History and Politics (New York, 1944), s. 11-15.
5) W. Z. Laqueur, The Middle E ast in Transition: Studies in Contemporary History (New
York, 1958).
6) Coleman, Nigeria, s. 425-426.

olm adklar trnden sorular d a gelecekteki, nitelikleri tam bilinm eyen


tarihsel krizlerin son ucun a brakr grnm ektedir.7
Y eni devletlerin halklarnn birbirlerine tam am en bam l, am a birbi
rinden ayr ve aslnda ou zam an d a kart iki gd -istek leri, eylemleri,
um utlan ve grleri anlam tayan sorum lu unsurlar olarak tannm a ve
etkili, dinam ik bir m odern devlet in a etm e arzu su - tarafndan harekete
geirildikleri kabul edildiinde, bu kavram sal bulankln bir blm
ortadan kaldrlr. Bu am alardan biri fark edilm ektir: bu bir kimlik aray
ve kim liin bir an lam a sahip olduunun ak a tannm as, benin bu
dnyada birisi o lm a biim inde toplum sal ad an onaylanm as ynnde
bir taleptir.8 D ier am a ise uygulam aya yneliktir: bu, ilerlem e, yaam
standartlarnn ykselm esi, d ah a etkili siyasal dzen, d ah a fazla toplum sal
ad alet ve bunun d a tesinde dnya siyasetinin d ah a geni aren asnda bir
rol oynam a , dier uluslar zerinde etki yapabilm e talebidir.9 Bu iki gd,
dah a n ce de belirtildii gibi, yakndan ilikilidir, nk M azzininin var
olm ak ve bir ad a sahip olm ak olarak adlandrd ey, byk lde, dnya
toplum unun nem li erk m erkezlerinden dlanm ann verdii aalanm a
duygusu tarafndan beslenm ektedir. A sln da, yeni devletlerin doal evri
m indeki m erkezi gdlerden biri bunlar arasndaki gerilimdir; tpk, ayn
zam anda, bu evrim in karsndaki en byk engellerden biri olm as gibi.
Bu gerilim yeni devletlerde tu h af denebilecek kadar ciddi ve kronik
bir hal alm aktadr; bunun nedeni, hem bu devletlerin halklarnn benlik
duygusunun byk lde kan, rk, dil, blge ya d a gelenein m utlak
gerekliklerine bal kalm ay srdrmesi, hem de bu yzyl iinde kolektif
am alann gereklemesi iin egem en devletin pozitif bir gere olarak nemi
nin hzla artmasdr. Yeni devletlerin etnik kken, genellikle dil ve bazen de
rk asndan okluk sergileyen nfislan, bu tr bir doal eitlilik iindeki
yakn, som ut ve -o n lara g re- doal olarak anlam l bir aynmlam ay, kendi
bireyliklerinin asl ierii olarak deerlendirm e eilimindedirler. Bu zel ve
bildik kimlikleri kapsayc ve bir para yabanc bir sivil dzene genel anlam da
bir ballk uruna ikinci plana atm ak, otonom bir kii olarak tannmay yitir
me riskini gze alm aktr; bu d a ya kltrel adan farkllam am bir kitleye
sourm a yoluyla ya da, dah a beteri, bu dzeni kendi kiilii ile doldurabilen

7) Emerson, Empire to Nation, s. 95-96.


8) I. Berlin, Two Concepts of Liberty (New York, 1958), s. 42.
9) E. Shils, Political Development in the New States, Comparative Studies in Society
and History 2 (1960): 265-292, 379-411.

baka bir rakip etnik, rksal ya da dilsel topluluun egem enlii altna girmek
yoluyla gerekleebilir. A m a, ayn zam anda, bu tr toplum lann en bilgisiz
yeleri dndaki herkes, byk bir isteklilikle arzuladktan ve elde etm eye
ok kararl olduklan toplum sal reform ve m addesel ilerleme olanaklannn
gitgide artan oranlarda kendilerinin m akul dzeylerde geni, bamsz,
kudretli ve iyi dzenlenm i bir siyasal rgtlenm e iinde yer alm alannda
yattnn az ya ok farkndadr - liderleri ise bunun tam am en farkndadr.
G rnr ve nem li biri olarak tannm a konusundaki srarclk ile m odem
ve dinam ik olm a istei, bylece, sapm a eilimindedir; yeni devletlerdeki
siyasal ilerlemenin byk bir blm de bunlan ayn izgide tutm a yolundaki
kahram anca abann evresinde dner.

II
Burada sz konusu olan sorunun doasn dah a kesin bir dille belirtmek
gerekirse, yeni devletler, toplum lar olarak gz nnde bulunduruldukla
rnda, ilksel ballklara dayanan ciddi bir dm anla anorm al dzeyde
aktr.10 lksel bir ballk ile, toplum sal varoluun verilerinden -y a da,
dah a ak konum ak gerekirse, kltr bu tr konularla kanlm az biim de
i ie getiine gre, varsaylan verilerd e n - kaynaklanan bir ballk kas
tedilm ektedir: ncelikle dolaysz benzeim ve akrabalk ba, am a bunlarn
tesinde, belirli bir dinsel topluluk iinde dom u olm aktan, belirli bir dili ya
d a h atta bir dilin lehesini konum aktan ve belirli toplum sal uygulam alan
izlemekten kaynaklanan belirlenmilik. Kan, dil, gelenek ve dier trden
niteliklerin benzeimlerinin anlatm olanaksz ve kimi zam an d a ezici bir
baskcla sahip olduu grlr. Kii akrabasna, kom usuna, dindana srf
bu balardan tr baldr; bu ballk yalnzca kiisel ballk, gereksinim,
ortak kar ya d a zorunlu ykm llklerden tr var olmayp ayn zam an
da, byk lde, bu ban kendisine atfedilecek aklanam az, m utlak bir
anlam dan tr vardr. Bu tr ilksel balann gc ve nemli olanlan kiiden
kiiye, toplum dan toplum a ve zam andan zam ana deiiklik gsterir. Fakat,
neredeyse tm zam anlarda, her toplum iinde, neredeyse tm kiiler iin,
baz ballklar toplum sal etkileim den ziyade bir doal -bazlar tinsel de
diyebilir- yaknlktan kaynaklanr grnmektedir.

10)
E. Shils, Primordial, Personal, Sacred and Civil Ties, British Journal of Sociology
8 (1957): 130-145.

M odern toplum larda bu tr balarn siyasal stnlk dzeyine yksel


tilm esi -v u k u bulm u olm asna ve vuku bulm aya devam etm esine k arn patolojik olduu gerekesiyle gitgide artan dzeylerde reddedilir olm utur.
G itgide artan llerde, ulusal birlik, kan ya d a toprak ban a deil, sivil
devlete m phem , sreksiz ve rutin bir balla atfedilir hale gelm ektedir;
bunu d a az ya d a ok oranlarda ynetim in polis gc ve ideolojik bask kul
lanm desteklem ektedir. Sivil siyasal topluluklar yerine ilksel topluluklar
haline gelm eye byk bir istekle abalayan m odern (ya d a yar m odern)
d evletlerin hem kendilerine hem de dierlerine verdii zararn yan sra,
ilksel balarn genellikle retebileceinden ya d a izin verebileceinden
d ah a geni boyutlu toplum sal btnlem enin pratik avantajlarn n da
gitgide d ah a fazla farkna varlm as; rk, dil, din ve benzerlerini term inal
bir topluluun tanm iin tem el olarak alm a isteksizliini yalnzca glendirm ektedir. F ak at sivil siyaset geleneinin zayf olduu ve gnen
salam aya ynelik etkili bir ynetim in teknik gereksinim lerinin ok az
anlalabildii m odernleen toplum larda, ilksel ballklar, N eh ru nun da
farkna vard gibi, otonom siyasal birimlerin snrlarnn belirlenm esinin
tercih edilen tem eli olarak srekli, baz durum larda d a neredeyse kesintisiz
denebilecek dzeylerde nerilir ve byk lde de onaylanr. A yrca,
gerek an lam d a m eru otoriten in yalnzca bu tr ballklarn bir ekilde
sahip olduu dnlen doal baskclktan kaynakland tezi de, aka,
istekle ve ayrntya girilm eden savunulm aktadr:
Tekdilli bir devletin istikrarl ve okdilli bir devletin de istikrarsz olm a
snn nedenleri olduka aikrdr. Bir devlet ortak duygular zerine ina
edilir. Bu ortak duygular nedir? Ksaca anlatm ak gerekirse, bir olmann
verdii birlik duygusudur - bu duyguyla ykl olanlarn kendilerini akra
balardan biri olarak hissetmelerini salar. Bu duygu ift ulu bir duygudur.
Bu ayn trden olma bilinci ayn anda hem ona sahip olanlar ekonomik
atm alardan ya da toplumsal derecelendirmelerden doan tm farkl
lklar aacak kadar gl bir biimde birbirlerine balar, hem de onlar
kendi trlerinden olmayanlardan ayrr. Bu, baka herhangi bir gruba ait
olm ama zlemidir. Bu ortak duygunun varl istikrarl ve demokratik bir
devletin tem elidir."

11)
Ambedkar, Thoughts on Linguistic States, s. 11. Bu syledikleri karsnda Kanad
svire ve (beyaz) Gney Afrika gibi ikidilli devletlerin rnek gsterilebileceinin farknda
olan Ambedkar u eklemede bulunur: Unutulmamas gerekir ki, Hindistann zellikleri

lksel ile sivil duyarllklar arasn d aki dolaysz atm an n bu biim de


k ristallem esi - b ak a herh an gi bir gru ba ait o lm am a zlem i- airetilik, blgeselcilik, eyaletilik gibi ad larla bilinen soru n a, yeni devletlerin
k arlatk lar bir o k ad ar cid d i ve ele av u ca sm az so ru n lard an d ah a
kt ve d erin den teh d it ed ici bir n itelik verm ektedir. K arm zda y al
nzca rek ab et iin d eki sad ak a tler deil, ayn zam an da, ayn b t n lem e
dzeyinde, ayn genel dzenin rekabet iindeki sad ak atleri durm aktadr.
Y eni devletlerde, her devlette olduu gibi, rekabet iinde bulunan birok
sad ak a t sz kon u su du r - snf, parti, i, sen d ik a, m eslek vb. k on u lardaki
balar. F ak at, bu tr b alard an o lu an gruplar asla ulus olabilm ek iin
ken d i ayaklar st n d e d u rab ilecek azam i top lu m sal birim ler olarak
kabul edilm ezler. A ralarn d ak i atm alar yalnzca az ya d a ok dzeyde
tam olarak kabullenilm i bir nih ai top lulu k d ah ilin d e gerek leir ve
bu top lu lu u n siyasal b t n lem esi de, kural gerei, sorgulanm az. N e
k ad ar cid d i bir hal alrlarsa alsnlar, grubun varoluun u teh d it etm ez
ler - en azndan am al olarak. Y netim leri, h a tta yn etim biim lerini
teh d it ederlerse de en d er olarak - z a te n o zam an d a genellikle ilksel
du yarllklarla alan m lard r- ulusun ken d isin i b a ltalam a teh didinde
b u lu n u rlar; n k , ulu su n ne old u u n a, u lusun gn d erm e alan n n
ne old u u n a ilikin alte rn a tif tan m lar ierm ezler. Ekonom ik, snfsal
ya d a en telek t el d m an lk devrim i teh d it eder, fak a t rk, dil ya d a
kltre d ay an an d m an lk blnm e, genilem e arzusu ya d a birlem e
teh d id in d e, d evletin snrlarnn yeniden izilm esi, d evletin alan n n
yeniden tan m lan m as teh d id in d e bulunur. H alkn huzursuzluu doal
k yolunu d evlet gerecin i yasal ya d a yasad y ollard an boyuttandrm ak ta bulur. lksel huzursuzluk ise d ah a derin den ab alar ve d ah a zor
tatm in edilir. Y eterin ce ciddiyse, yalnzca S u k a rn o nun, N e h ru n u n ya
d a M oulay H a sa n n kellesini deil, Endonezyanm kini, H in d istan nkini
ya d a F a snkini ister.
Bu huzursuzluun evresinde kristalize olm a eilim i gsterdii gerek
odaklar eitlidir ve her durum da bunlardan birka ayn an d a gerekleir,
Kanada, svire ve Gney Afrika'nn zelliklerinden olduka farkldr. Hindistann zel
lii blmektir - svire, Gney Afrika ve Kanadann zellii ise birletirmek. ( 1972de,
hem bu not hem de benim modern devletlerde ilksel blnmelerin inie gemi rolne
ynelik metnim, en yaln ifadeyle, bu makalenin ilk kez kaleme alnd 1962ye oranla
daha az ikna edici grnmektedir. Ama, nasl ki Kanada, Belika, Ulster ve dierlerindeki
olaylar ilksel tanm daha az baskn bir dzeyde bir yeni devlet olgusu haline getirdiyse,
burada gelitirilen dncelerin de konuyla ok daha ilgili grnmesini salamtr.]

bazen birbirleriyle am alar akr. Yaln, betim sel bir dzeyde, bunlar,
yine de, kolay saylabilir niteliktedir:12
V arsaylan K an Balar. B u rada tanm layc unsur szde akrabalktr.
S zd e , nk bilinen biyolojik iliki (geni aile, soy ve benzerleri) e v
resinde oluturulm u akrabalk biim leri, geleneklere en bal olanlar
asn dan bile, tad snrl n em d en dah a fazlasna sahip olduunun
ileri srlebilm esi iin fazlasyla kktr ve sonuta gnderge bir kabilede
olduu gibi izi srlem eyecek durum da am a toplum bilim sel adan gerek
bir akrabalk kavram na yneliktir. N ijerya, K ongo ve S ah rann gneyin
deki A frik ann byk bir blm bu trden bir ilkselliin niteliklerini
tar. F ak at ayns O rtad ou nun gebeleri ya d a yar gebeleri -K rtler,
Beluciler, P atanlar ve dierleriiin de geerlidir; ya d a H in d istan da N agalar, M undalar, San tallar ve dierleri ve Gneydou A syad a a kabileleri
denen gruplarn ou iin.
Irk. A k as, rk, varsaylan akrabalk ile benzerlik tar, nk budundirim sel bir kuram ierir. A m a tam am en de ayn ey deildir. Burada,
yaplan gnderm e, birok kesin ortak soydan ziyade soyserim sel fiziksel
zelliklere dnktr - elbette zellikle ten rengine am a ayn zam anda
da yzn biim ine, durua, sa tipine ve benzerlerine dairdir. M alay ada
toplum sal sorunlar byk lde bu trden farkllklara, aslnda soyse
rimsel olarak birbirine ok benzeyen iki M ool halk arasndaki farkl
lklara od aklan m aktadr. Siyah tenlilik , sahip olduu gcn kesinlikle
tam am n olm asa d a belli ki ounu rkn nem li bir ilksel nitelik olm as
k av ram n d an alm ak tad r; d lanm ticari aznlklar d a G n eydou
A sy adaki inliler ya da A frik adaki H intliler ve L bnanllar g ib i- benzer
biim de belirlenir.
Dil. D ild en k ay n ak lan an ayrm clk -u y g u n biim de ak lan m as
gereken nedenlerden t r - H in d istan Y arm adasnda zellikle youn
dur, M alayada tartlm tr ve baka yerlerde de dank llerde boy
gsterm itir. Fakat, dil bazen ulusuluk atm alarnn tem el ekseni olarak
deerlendirildii iin, dilden kayn aklanan ayrmcln dilsel eitliliin
kanlm az bir son ucu olduunu vurgulam ak gerekir. A krabalk, rk ve
aada sralan acak dier unsurlar gibi, dil farkllklarnn kendi balarna
blc olm alar gerekm ez; T an gan y ik ada, ran d a (tam anlam yla yeni

12)
Benzer ama olduka farkl bir biimde tasarlanp dzenlenmi bir listeleme i
bkz. Emerson, Empire to Nation, Blm 6, 7 ve 8.

bir devlet saylm ayabilir), Filipinlerde, h atta Endonezyad a ou zam an


blc olm am tr; buralarda, dillerin byk bir karklk sergilem esi
ne karn, dilsel atm a her lkenin ar biim de da vu rm adan her
naslsa atlatabildii bir toplum sal sorun olarak grnm ektedir. A yrca,
L bn an da, Endonezyad a B atak dilini kon uanlar arasn d a ve d ah a az
dzeylerde Kuzey N ijeryadaki Fulani ile H au salar arasnda grld
gibi, ilksel atm alar hibir dilsel farklln sz konusu olm ad yerlerde
de gerekleebilir.
Blge. H em en her yerde bir faktr olm asna karn, blgecilik, doal
olarak corafi ad an h eterojen alan lard a zellikle sorunlu olm a eilim
dedir. A slnda, ayn ipte iki cam baz olan blnm V ietnam daki T onkin,
A n n am ve C o ch in ayn dili, kltr, rk ve benzerlerini paylasa d a bir
tek blge asn dan kart haldeydi. D ou ve B at P akistan [gnm zde
B an glade ve Pakistan] arasndaki gerilim dil ve kltr farkllklarn da
ieriyordu, am a lkenin blgesel ad an sreklilik gsterm em esinden
tr corafya unsuru byk nem e sahipti. Endonezya takm adasnda,
Ja v a ya karlk d adalar, dalarn bld M alayad a ise kuzeydouya
karlk B at Sah ili ulusal siyasette nem li bir ilksel unsur olm utur.
Din. Bu tr bir balln ileyii asn dan H in d istan daki blm lenm e
zellikle dikkate deer bir rnektir. F ak at Lbnan ; B u rm ada H ristiyan
K aren ler ile M sl m an A rak en esler; E n d o n ezyad a T o b a B atak lar,
A m boneseler ve M inahassanlar; Filipinlerde M orolar, H indistan d en eti
m indeki P en cap ta Sihler ve P akistand a A hm ediler; N ijeryada H au salar
dinin tam bir sivil anlayn gelim esini b altalam a ya d a engellem e gcne
dier nl rneklerdir.
Gelenek. Bir kez d ah a, gelen ek farkllklar, h em en her yerde, belirli
o ran lard a u lusal birliin gevek k alm asn n tem elini olu tu rm ak tad r;
bu farkllklar, en telek t el ve/veya sa n atsal ad an o ld u k a kltrl bir
grubun, kendisini m odel alm asnn iyi olacan dnd byk lde
barbar bir n fusun o rtasn d a ken d isin i uygar o lara k nitelen dirdii
d u ru m lard a zellikle n p lan a km aktad r: H in d istan d a B en galliler,
E n d o n ezyad a Jav alla r, F a sta (Berberilere kar) A rap la r, bir dier
e sk i yeni d ev let o lan E tiyopyad a A m h aralar ve dierleri. F ak at, y a
am sal dzeyde kart gruplarn genel yaam biim lerinde asln d a ok
az farkllklar sergileyebileceklerinin de belirtilm esi n em tam ak tad r:
H in d istan d a H in d u G u ceratllar ve M ah arastiler; U g a n d a d a B a an d a
ve Bunyoro; E n d on ezyad a Ja v a ve S u n d a n halk. V e bun u n tersi de
geerlidir: Balililer E n d on ezyad a kesinlikle en rak sak kltr yapsn a

sahip olsalar da, im diye kadar, hibir ilksel huzursuzluk sergilem em eleri
d ik k at ekicidir.
Fakat, bir yerde olm asa bile dierinde politize olm a eilim i sergileyen
bu ilksel ba trlerinin bu yaln listesinin de tesine geip, aslnda, eitli
yeni devletlerde var olan ve bu balarn birer bileen grevini stlendik
leri ilksel eitliliin som ut yaplarn d a snflandrm ak ya d a bir biim de
dzenlem ek gerekir.
Siyasal etnografyada grnrde rutin nitelikli bu uygulam a, oysa, ilk
bata grn dnden d ah a incelikli bir grevdir - hem u an d a ak a
bastrlan sivil devletin btnlne ynelik eyaletilik yanls sorunlarn
grlebilm esi gerektii iin, hem de ilksel kim liklerin kalc yapsnda
gizlenm i bekleyen, uygun trden top lu m sal koullarn geeklem esi
duru m u n d a ak a siyasal bir biim alm aya hazr olan unsurlarn d a
ortaya konulm as gerektii iin. M alay ada H intli aznln u an a kadar
devletin yaayabilirlii asn dan ciddi bir tehdit oluturm am as, dnya
kau u k fiyatlarnda ters bir gelim e olm as ya d a B ayan G an d h inin baka
lkelerdeki H intlilerle btnlem em e siyasasnn yerine M a o nun baka
lkelerdeki inlilere dnk yaklam na benzer bir yaklam n ba verm esi
halinde durum un byle devam edecei anlam n tam az. B irka W est
Point neslinin seilmi yelerinin lisansst eitim lerine ev sahiplii yapan
M oro sorunu gnm zde Filipinlerde duraandr am a bu durum sonsuza
kadar srmeyebilir. zgr T aylan d hareketi u an d a durulm u grnse de
T ay lan d n d politikasnda, h atta P ach etin L ag o sta baar kaydetm esi
durum unda bile yeniden canlanabilir. Birka kez grnte yattrlan
Irakl K rtler huzursuzluk iaretleri gsterm eyi srdrm ektedir. V e buna
benzer rnekler m evcuttur. lksel tabanl siyasal d ayan m alarn yeni
devletlerin oun da sonsuz denebilecek bir gc olsa da bu her zam an
ak tif ve h em en grnr bir g deildir.
lk olarak, yararl bir an alitik ayrm , sivil d ev letin snrlar dah ilinde
aa yukar eksiksiz bir biim de ileyen ittifaklar ile ilem eyen am a bu
snrlar aa n ittifaklar arasn d ak i bir snflan drm a asn d an ge rek
letirilebilir. Y a da, b ak a bir ifadeyle, rksal, kab ilesel, dilsel vb. tem elli
gnderm e, grubun bir olm an n duyarll ile ykl olduu durum lar
ile bu gru bu n d ah a geni olduu ya d a en azndan bir biim de sn rla
rn at durum lar balam n d a karlatrlabilir. lk duru m d a, ilksel
huzursuzluk siyasal ad an bastrlm olm a d uygusun d an kayn aklanr;
kincisinde de siyasal a d an p aralan m lk duygusu ndan. B u rm ada
K aren, G a n a d a A sh a n ti ya d a U g a n d a d a B a an d a ayrlkl ilkine

rn ektir; byk A rap birlii d, byk S o m ali d, byk A frik a


d n cesi kincisine.
Yeni devletlerin ou bu iki tr soruna ayn anda bulam durumdadr.
Birincisi, devletler arasndaki ilksel hareketlerin ou - e n azndan byk
hareketlerin eilim gsterdii biim de ayr ayr lkeleri ierm em ekte,
bunun yerine birka lkeye yaylm aznlklar ierm ektedir; rnein, Iran,
Suriye ve T rkiyedeki K rtleri birletirm ek isteyen K rd istan h areketi
ve belki de btn zam anlarn baarsz olm a olasl en yksek hareketi
olan Sovyetler Birlii; K asu v u b u nun A b a k o 13 hareketi ve on un m tte
fikleri K on go Cum huriyeti ve A n gola; kendisini G n ey H in d istan dan
Sey lan a k ad ar uzanan Palk Boaz boyunca uzanan alan d a etkin gren
D ravidyan hareketi; hem H in d istan hem de P akistan d an bamsz, bir
leik ve egem en bir Ben gal -b y k B a n g la d e - iin yrtlen hareket
ya d a yrtlm ekten ziyade henz yalnzca ekilsiz bir duyarllk. A yrca,
yeni devletlere dalm birka klasik, genilem ecilik yanls sorun d a sz
konusudur: G ney T ay lan d da M alaylar, P akistann A fgan snn boyunca
Petu dilini kon uanlar ve dierleri; S a h ra nm gneyinde kalan A frik ada
siyasal snrlar d ah a yerleik hale geldiinde bunlar sayca fazlalaacak.
B t n bu rneklerde hem yerleik sivil d evletten ayrlm a arzusu hem de
siyasal ad an blnm ilksel topluluu yeniden bir araya getirm e zlemi
bulunm aktadr ya da bu zlem geliebilir.14
kincisi, devletleraras ve devletler dahilindeki ilksel ballklar ou
zam an dengeli - b u denge bozulm aya ok yatkn olsa d a - stenim lerin
karm ak bir a iinde birbirleriyle kesim ektedir. M alayad a en azndan
im diye kadar H ristiyanlarla M alaylar -rk sal ve kltrel farkllklarn
d ev asa m erkezka eilim lerine k arn - tek bir devlet iinde bir arada
tu tan en etkili glerden biri, her iki grubun d a eer federasyon dalacak
olursa baka bir siyasal erevede ak a kk bir aznlk haline gelm e
korkusudur: bu deiiklik, M alaylar asn dan, inlilerin Sin gapu r ya
d a in e dnm esi, inliler asn dan d a M alaylarn Endonezyaya d n
mesiyle gerekleebilir. Benzer biim de, Sey lan da hem T am iller hem de
Sin h alalar kendilerini aznlk olarak grm ektedir: T am iller, Seylanllarn
13) Kongodaki an ulusu hareket, (.n.)
14) Her bir durumda, bu arzularn younluu, yaygnl ve hatta gereklii ayr bir
mesele ve bunun hakknda burada hibir savda bulunulmamaktadr. Gney Taylandl
Malaylar arasnda Malayann asimilasyonuna ynelik ne dzeyde bir arzunun var oldu
u, Abakolarn grlerinin gerek gc ya da Seylanda T amillerin Madrasl Dravidyan
ayrlklarna ynelik tutumlar grgl aratrma gerektiren konulardr.

yzde 7 0 i Sin h ala olduu iin; Sin h alalar d a Seylan ad asn daki nfuslar
topu topu sekiz m ilyon olduu, oysa ad ad aki 2 m ilyon T am ilin yan sra
G ney H in d istan d a 28 milyon T am il yaad iin. F asta hem A rap lar ile
Berberiler arasnda d evlet iinde blnm e, hem de N a srn byk A rap
birlii doktrininin partizanlar ile B urgibam n regroupement maghrebin
doktrininin partizanlar arasnda devlet-tesi bir blnm e sz konusudur.
lm ne kadar yeni devletlerin ilksel san atlarda en baarl virtz olan
N asrn kendisi de B an du n g K onferan snn gl uluslann rnek alarak
M srn egem enlii uruna byk A rap , byk slam ve byk A frika
ynndeki duyarllklar kullanm aya dalm t.
A m a, baz ballklar devletin snrlarn asn ya d a am asn, balca
ilksel m cadelelerin ou im dilik snrlar iinde verilm ektedir. lksel
konular evresinde od ak lan an ya d a en azndan bu konular tarafndan
canlandrlan belirli dzeyde uluslararas anlam azlklar da yeni devletler
arasnda m evcuttur. srail ile on un A rap kom ular arasndaki dm anlk
ve H in d istan ile P ak istan n K em ir yznden ekim eleri elbette en b e
lirgin rneklerdir. Fakat, dah a eski iki devlet olan Y un an istan ve Trkiye
arasnda Kbrs yznden sregelen karklk bir dier rnektir; Som ali
ile Etiyopya arasnda aslnda genilem ecilik yanls sorunun dourduu bir
gerilim; Endonezyadaki inlilerin ifte vatandal konusunda Pekin ile
Endonezya arasn d a d oan sorunlar ve d ah a nicesi. Y eni devletler siyasal
adan som ut nitelik kazandka bu tr anlam azlklar dah a d a sklaabilir
ve d ah a youn bir hal alabilir. A m a im dilik -srail-A rap anlam azl ve
arad a srada d a olsa K em ir sorunu d n d a- bu gereklem edi ve ilksel
farkllklarn yakn n em i hem en her yerde birer i m esele - geri, bu
nedenle nem li uluslararas etkileri olm ad an lam n a gelmez b u .15
Yeni devletlerin genelinde grlen ilksel eitliliin som ut kalplarnn
bir tipolojisini oluturm ay ise rneklerin byk ounluunda ayrntl

15)
lksel duyarllklarn devletleraras nemi tamamen bu duyarllklarn blc g
cnde yatmaz. Zayf ve eksik tanmlanm olsalar da, byk Afrika yanls tutumlar bal
ca Afrika lkelerinin liderlerinin yzlemesi iin elverili bir yumuak dayanma balam
salad. Burmann, 1954te Yeguda dzenlenen Altnc Byk Konsey'de olduu gibi
uluslararas Budizmi glendirme ve yeniden canlandrmaya ynelik byk (ve pahal)
abalar, en azndan geici bir sre iin bile olsa, bu lkenin dier Theravada lkeleri olan
Seylan, Tayland, Laos ve Kamboyayla daha etkili balar kurmasna hizmet etti. Ayrca,
ortak bir Malay olma kavramnn mphem, byk lde rksal hisleri de Malaya ile
Endonezya ve Malaya ile Filipinler arasndaki ve hatta, daha yakn tarihlerde, Endonezya
ile Filipinler arasndaki ilikilerde olumlu bir rol oynad.

ve gvenilir bilginin eksik olm as ciddi biim de sekteye uratm aktadr.


A m a, yine de, kapsam l ve yalnzca grgl bir snflandrm a kolaylkla
dzenlenebilir ve bu dzenlem e henz kefedilm em i alanlar iin kaba
bir rehber grevini stlenerek sivil siyasette ilksel duyarllklarn rol
hakknda saduyusal toplum bilim in oulculuk, airetilik , b lge
selcilik, eyaletilik ve benzer klielerinden d ah a isabetli bir analize
olan ak salayabilir:
1. O rtak ve bir bakm a d a basit bir kalbn tek bir egem en ve - k a
nlm az olm asa d a - genellikle dah a byk grubun tek bir gl ve kronik
dzeyde sorunlu aznlk karsnda yer ald kalp olduu grlm ektedir:
T rkleri ve Rum lar ile Kbrs, Sin h alalar ve T am illeri ile Seylan; rd n
lleri ve Filistinlileri ile rd n - geri bu son rnekte bu kez egem en olan
grup d ah a kk olandr.
2. Bu ilk kalba baz ynlerden benzer biim de, am a d ah a karm ak
dzeyde, bir m erkezi grubun - o u zam an siyasal ad an olduu kadar
corafi ad an d a m erkezi k o n u m d a-, orta byklkte ve en azndan bir
p ara bask altndaki yan gruplarn bulunduu kalp yer alr: Endonezyada
Jav allar karsnda d adalarn halklar; B u rm ada Irraw addy V ad isinde
yaayan B urm aklar karsnda eitli dalk blge kabileleri ve yksek
vadilerin halklar; ran da (yine, tam anlam yla yeni bir devlet saylmaz)
m erkez yaylada yaayan ranllar karsnda eitli kabileler; Rif, A tlas
ve Sou r dalarnn eitli Berberi kabileleriyle evrili A tlan tik H avzas
A raplar; L ag o sta M ekong blgesinde yaayan L aolar karsnda kabile
halklar ve dierleri. Byle bir kalbn siyah A frik ada ne lde b u lu n a
bilecei ise ak deil. Bu kalbn kristalize olm u olabilecei bir rnekte,
G a n a daki A sh an tilerde, m erkezi grubun erki, en azndan geici olarak,
krlm a benziyor. V e yeni bir devlet iindeki B alan galarn d ah a st d
zeydeki eitim leri, siyasal bilgileri ve bun a benzer nitelikleri sayesinde,
nfusun yalnzca bete birini oluturm alarna karn dier U gan d a gruplar
karsnda egem en konum elde edip edem eyeceklerini [ya da, belki de,
bugn bunu yeniden kazanp kazanam ayacaklarn] bekleyip grm em iz
gerekecek.
3. sel ad an d ah a az h om ojen bir tip oluturan bir dier kalp, y ak
lak olarak eit dengede iki byk grup arasndaki iki kutuplu yapdr:
M alayad a M alaylar ve inliler (geri bir de dah a kk bir H intli grup
b u lu n m ak ta); L b n an da H ristiyanlar ve M slm anlar (geri b u rada da
her iki grup d ah a kk m ezhepler barndryor) ya d a Irakta S nniler ve

iiler. B at blgesi kendi iinde hom ojenlik ierm ekten ok uzak o lsa da,
P akistann iki blgesi bu lkeye ok keskin bir ilksel kalp verm ekteydi ve
lke ikiye blnd. Blnm e n cesinde V ietnam d a bu kalba uygundu
- T on kin ler karsnda C ochinler; bu sorun byk glerin yardm ile
zm e kavum u olsa da, yeniden birlem e yoluyla lke bu sorunu ye
niden canlandrabilir. N fusu gerek anlam da grup ekim eleri y aratacak
in san saysn zorlukla karlayabilen Libya bile Kuzeydou Libya-Trablus
kartlyla bu kalbn bir benzerini tam akta.
4- A rdndan, gruplarn baz byke gruplardan baz orta boy gruplara
ve oradan d a d ah a kk gruplara doru nispeten dzgn bir biim de
sraland kalp gelm ektedir; bu kalpta egem en gruplar yoktur ve gruplar
arasnda d a keskin h atlar yer almaz. B u n a rnek olarak belki H indistan,
Filipinler, N ijerya ve K en ya verilebilir.
5. S o n olarak, ok fazla kk grubun yer ald ve W allersteinn basit
etnik p aralan m a olarak adlandrd kalp yer alm aktadr; bu bir bakm a
tortu nitelikli yapya A frikann byk bir blm n dahil etm ek gerekiyor
- en azndan bu kta hakknda d ah a fazlas renilene k ad ar.16 D eneysel
nitelikli Leopoldville H k m etinin getirdii ve K ongo C um h uriyetinde
yer alan yaklak iki yz elli k ad ar kabilesel-dilsel grubun nce seksen
ad et oton om kabile blgesi halinde gruplandrlm asm ve bunun d a on
iki ayr federal eyalet halinde dzenlenm esini konu alan neri bu tr
bir paralan m an n ulaabilecei boyut ve ierebilecei ilksel ittifaklarn
karm akl kon usun da bir fikir verebilir.
Bylece, k o lek tif dzeyde o n ay lan an ve a k a ifade ed ilen kiisel
kim lik dnyas dzenli bir dnyadr. M e v cu t yeni d evletler iinde ilksel
kim lik ve blnm e k alp lan ak kan , ekilsiz ve sonsuz sayda eitli
olm ayp k esinlikle snrlar belirlenm i ve dizgesel yollardan farkllklar
sergilem ektedir. V e bu k alp lar eitlilik gsterd ike bireyin toplum sal
benlik sorun u da, bireyin bu kalp tiplerinden h erh an gi biri iindeki
k on u m u n a bal o larak, eitlilik gsterir. D ik k ate alnm as gereken bir
kimse olarak tannm ann gvenceye alnm as, Seylan daki bir S in h alaya,
Endonezyadaki bir Ja v a lya ya d a M alay adaki bir M alaya gr n d n
d en farkl biim de grn ecektir, n k bir aznlk grubu k arsn d aki
byk grubun yesi olm ak, bir k k gruplar km esi ya d a b ak a bir

16)
I. Wallerstein, The Emergence of Two West African Nations: Ghana and th
Ivory C oast, (Doktora tezi, Columbia University, 1959).

byk grup karsn d a yine byk bir grubun yesi olm ak tan old u k a
farkldr. K b rstak i bir T r k e bir Y u n an a grn dn d en , B u rm ada
bir K a re n e bir B u rm alya gr n d n d en , N ije ry a d a bir T iv e bir
H a u sa ya grn dn d en farkl biim de grn ecektir, n k bir aznlk
grubunun yesi olm ak kiiyi bir byk grubun yesi olm ann yerletirdii
k on u m d an farkl bir k on u m a yerletirir, h a tta tek bir dizge iinde bile
bu b y led ir.17 Y eni d evletlerin birou n d a b u lu n an y ab an c t ccarlarn dlanm topluluklar - B a t A frik ad a L bn an llar, D ou A frik a da
H intliler, G neydou A sy ad a inliler ve, biraz farkl bir biim de, G ney
H in d istan d a M arw ariler- tan nm bir kim liin srdrlm esi sorunu
asn d an , ayn top lu m lar iin d eki yerleik tarm sal gru p lard an - b u
gruplar ne k ad ar k k ve nem siz olurlarsa o lsu n la r- tam am en farkl
bir top lu m sal evren iin d e y aam ak tad r. lksel ittifak ve m u h alefet a
youn, girift am a ayn zam an da tam olarak anlalm bir adr ve ou
du rum d a d a yzyllarn getirdii aam al k ristallem en in bir rndr.
D a h a dn, tkenm i bir sm rge rejim in in bereketsiz kaln tlarn d an
d o an ve hi de tan dk olm ayan sivil devlet, bu in ce d oku nm u ve
sevgiyle k oru n an gurur ve kuku d ok u su n u n st n e yerletirilm ekte
ve bu d evletin bir ekilde bu dokuyu m od ern siyasetin ku m a h alin de
dok u m as gerekm ektedir.

III
A n cak , ilksel duyarllklarn sivil dzene indirgenm esini d ah a d a zorlatran gerek, siyasal m odernizasyonun ilk balarda bu tr duyarllklar su s
turm a deil, abuklatrm a eilimi gsterm esidir. Egem enliin bir sm rge
rejim inden bam sz bir rejim e aktarlm as, erkin yabanc ellerden yerli
ellere aktarlm asyla snrl deildir; bu siyasal yaam n tm d okusunun
dnm , tebaann v atan d aa dnm dr, sm rge ynetim leri, tpk
rnek aldklar m odern a n cesi A v ru p ann aristokrat ynetim leri gibi,
souk ve tepkisizdir; ynettikleri toplum larm dnda dururlar ve keyfi,
dzensiz ve dizgesel olm aktan uzak davranrlar. Fakat, yeni devletlerin y

17)
Bu sorunun Endonezya asndan ksaca ele alnd bir alma iin bkz. C. Ge
ertz, The Javanese Village, Local, Ethnic and Natioal Loyalides in Village Indonesia, yay.
haz.: G. W. Skinner, Yale University, Southeast Asia Studies, Cultural Report Series, No.
8 (New Haven, 1959), s. 34-41.

netim leri, oligarik olsalar da, popler ve zenlidir; ynettikleri toplum un


ortasnda yer alrlar ve gelitike de bu toplum lara gitgide d ah a srekli,
kapsam l ve am al bir tarzda yaklarlar. A sh an ti k ak ao iftisi, G uceratl
d k kn sahibi ya d a M alayal in li in k o m adencisi asndan, lkesinin
siyasal bamszl elde etm esi ayn zam anda kendisinin, planlam am olsa
bile, m odern siyasal konum u elde etm esidir - kendisi kltrel ad an ne
kadar geleneki k alacak olsa d a ya d a yeni d evlet aslnda ne k ad ar etkisiz
ve ad bir ilev grecek olsa da. O artk yaam nn en kiisel alanlar
dnda her n o ktasn a etki etm eye balayan oton om ve farkllam bir
siyasal rgtlenm enin ayrlmaz bir paras haline gelm itir. Endonezyal
ulusu Sjahrir, ikinci D nya S av ann arifesinde, im diye kadar ynetim
ilerinden olabildiince uzak tutulm u olan halkn artk ynetim ilerinin
iine ekilm esi gerekm ektedir, diye yazarken aslnda gelecek on yl iinde
H int O k yan u su n d a gerekleecek olan devrim in gerek karakterini
tanm lam aktayd. B u halk siyasal ad an bilinlendirilm elidir. Siyasal
karlar harekete geirilm eli ve hareketli tutulm aldr. 18
H l byk lde m odernlem em i bir nfusun oluturduu kitleye
m odern siyasal bilinliliin kazandrlm aya allm as, aslnda, ynetim
ilerine ok youn bir popler ilginin uyandrlm asna ve bu ilginin koru n
m asna yol aacaktr. Fakat, ilksel tabanl bir yekpare olm a duyarll
biroklar asn dan m eru otoriten in kkeni - kendi kendini yn etm e
terim indeki kendinin an lam - olarak kaldka, bu ilginin byk bir
blm , kiinin kabilesi, blgesi, m ezhebi ya d a benzerlerinin hzla d ah a
aktif hale gelm esine karn, ilksel ballklar andan sm rge ynetim inde
olduu gibi kolaylkla yaltlam ayan ya d a bu ballklarn kk topluluk
taki sradan otorite dizgeleri olarak zm lendii bir erk merkeziyle iliki
sine ynelik saplantl bir ilgi halini alr. Bylece, blgeselcilik, eyaletilik,
rklk gibi duyarllklar gdleyen ey, dier eylerin yan sra, egem en bir
sivil devletin oluum srecidir, nk toplum a uruna arplacak deerli
bir yeni m kafatla arpm ak iin korkutucu bir yeni g sa lar.19 U lu su

18) S. Sjahrir, Out ofExile (New York, 1949), s. 215.


19) Talcott Parsonsn belirttii gibi, toplumsal amalar iin toplumsal kaynaklarn
harekete geirilme kapasitesi olarak tanmlanan bu nitelik, toplumsal dizge iinde kazan
ya da kaybet tr bir nicelik olmayp, zenginlik gibi, tikelin ileyii tarafndan retilir
- bu kez ekonomik olmaktan ziyade siyasal kurumlar tarafndan. The Distribution of
Power in American Society, World Poiitics 10 (1957): 123-143. Bu nedenle de, gele
neksel bir toplumsal balamda modem bir devletin bymesi yalnzca belirli miktarda
erkin gruplar arasnda, belirli gruplarn ya da bireylerin toplam kazanmlar bakalarnn

p ropagan daclarn kart doktrinleri bir yana, Endonezyann blgecilii,


M alayanm rkl, H in d istan n dilden kayn aklanan ayrmcl ya d a
N ijeryann airetilii, kendi siyasal boyutlarnda, sm rge dnem inin bl
ve ynet siyasasnn m iras olm aktan ziyade bamsz, kendi iinden destek
alan, am al olarak niter bir devletin sm rge rejim inin yerine geiinin
rndr. Bazlarn sm rge ynetim inin vurgulad (ve dierlerinin de
lml hale gelm esine yardm ettii) tarihsel ynden gelim i ayrm lara
dayan m alarna karn, yeni bir siyasal rgtlenm e, yeni bir vatandaln
yaratlm as srecinin kendisinin bir parasdr.
Bu b alan tya iyi bir rn ek iin, yeni d evletler ailesine sessiz sedasz
k atlm asn n ard n d an bu g n (1962) en g rltl top lu m sal k a rg a
alard an birinin sah n esi h alin e g elen S e y lan a bakabiliriz. S e y la n n
bam szl byk l de bir m cad ele o lm ad an kazanld; h atta, ok
fazla a b a d a g sterm ed en . D ier yeni d ev letlerin o u n d a old u u
gibi, hibir hrs kp u lusu kitle h areketi, hibir az la f y ap an ih ti
rasl k ah ram an lider, hibir gelen ekselcilik yan ls sm rge m uhalefeti,
hibir id d et, hibir tu tu k lam a - a sln d a hibir d e v rim - bulunm uyordu,
nk, 1 9 4 7 de egem enliin devri tu tu cu , lml, h alk tan uzak Ingiliz
m em urlarn yerine tu tu cu , lml, h alk tan uzak, Ingilizler tarafn d an
eitilm i Seylan l asillerin yerletirilm esiyle gerekleti. Bu asiller, en
azndan k endi in san larn d an birinin gznde, her ad an n cek i s
m rge yneticilerine benziyorlard, derilerinin rengi d n d a .20 D evrim ,
d ah a son ralar, bir on yl sonra, bam szln resm en kazanlm asyla
geldi ve Ingiliz valin in b u rad an ayrlrken yapt S ey lan n zgrlk
h edefine barl grm elerle, atm a o lm ad an ya d a k an dk lm ed en
u lam as ok m em n un luk vericid ir21 yorum u iin biraz erken olduu
ortaya kt: 1956d a T am il-S in h a la ayak lan m alarn d a y aklak bin kii
yaam n yitirdi; bu say 1958de yaklak iki bine ulat.

kayplarna denk decek biimde deitirilmesini ya da aktarmn deil, bunun yerine,


erkin kendisinin retimi iin yeni ve daha etkili bir makinenin yaratlmasn ve bylece
toplumun genel siyasal kapasitesindeki bir art temsil eder. Bu, erkin belirli bir dizge
iinde -ne kadar radikal dzeyde olursa olsun-dalmmdan ok daha gerek anlamda
devrimci bir olgudur.
20) D. K. Rangenekar, The Nationalist Revolution in Ceylon, Pacific Affairs 33
(1960): 361-374.
21) M. Weiner, The Politics of South A sia, G. Almond ve J. Coleman, The Politics
of the Developirg Area (Princeton, N.J., 1960): s. 153-246 iinde.

Yzde 7 0 i S in h ala, yzde 2 3 de T am il o lan lke yzyllardr belirli


o ran d a grup gerilim leriyle d ikkatleri ek m itir.22 F ak at, 19 5 6 d a S. W .
R. D . B a n d aran a ik e nin an i bir S in h a la kltrel, din sel ve dilsel u y a
n son u cu n d a b ab ak an l a getirilm esin d en beridir bu gerilim gz
doym az, k ap sam l ve id eolojik yn den kkrtlm kitlesel n efretin en
belirgin m od ern halin i alm du ru m da. O x fo rd m ezunu, M ark s iz
gide ve tem elde laik bir kii o lan B a n d aran aik e ngilizce k o n u an (ve
iki etn ik g ru p tan olu an ) aristok ratlarn o to ritesin i ak a - v e belki de
k u k u cu bir y aklam la S in h a la ou n lu u n u n ilksel duyarllklarna
h itap ed erek b a lta lad ; yalnzca S in h a la ya o d ak lan an bir dil siyasas,
Budizm e ve B u d ist d in ad am larn a sayg gsterilm esi, T am illerin re fa
h a k av u tu ru lm as siy asasn dan geri adm atlm as ve B a t giysilerinin
terk edilerek krsal yrede yaayan S in h a la h alkn gelen eksel kum a
ve b a n y an giysilerine dn v a a t ediliyordu.23 V e, asl am ac , on u
rahatlkla eletirebilen yan dalarndan birinin ileri srd gibi, m odas
gem i, blgesel, rk bir yn etim kurm ak deil, dem okrasiyi istikrara
k av u tu rm ak ve lkesini N eh ru tr top lu m cu lu a dayal bir m odern
gn en d evletin e d n t rm ek o lsa b ile,24 ksa sre iinde kendisini
gitgide artan bir ilksel co k u n u n aresiz k u rban k on u m u n d a buldu ve
ik tid ard a g een kark ve b u n altc otuz ayn ard n d an tu h af drtlerle
d on atlm B u d ist bir rahibin elin d en gerek leen lm de fazlasyla
alay slam a yklyd.
Bu nedenle, kararl, h alktan d estek alan bir toplum sal reform h k
m etine doru ilk kesin ham le ulusal birliin bym esine deil, tam aksine
yol at - d ah a d a artan dilsel, rksal, blgesel ve dinsel blgeselcilik, tu h af

22) Tamillerin yaklak yars devletsiz Hintli Tam ildir - yani, on dokuzuncu yz
ylda ngiliz ay alanlarnda almak zere Seylana getirilmi ve imdi de Seylanda ya
adklar gerekesiyle Hindistan tarafndan vatandalk verilmeyen, Hindistandan geici
bir sre kalmak zere gelmi insanlar olduklar gerekesiyle de Seylan tarafndan vatan
dalk verilmeyen kiilerdir.
23) Sir Ivor Jenningsin 1954te yapt ve Bandaranaikenin ulusu hareketin
liderliini kazanmasnn olanak d olduu, nk onun bir Hristiyan gibi eitilmi
olsa da bir siyasal Budist olduu biimindeki tahmininin yanl kmas konusunda
yorumda bulunan Rangenekar unu sert bir dille belirtir: Asya ortamnda kendisinin
Batl deerlerini reddeden ve yerli kltrle uygarl n plana karan, Batda eitim
grm bir siyaseti, tamamen yerli deerler iinde yetimi ve en dinamik siyasetinin
umut edebileceinden ok daha fazla etki salayacaktr. Rangenekar, Nationalist Revolution in Ceylon.
24) A.g.e.

ileyii W riggins25 tarafndan ayrntlaryla aklan an tu h af bir diyalektik.


H erkesin oy kullanm a hakknn olm as kitlelerin kar konulam az gele
neksel sad ak atler yoluyla cezbedilm esinin yolunu at ve B andaranaike
ile on un izinden gidenleri ilksel duyarllklar seim lerden n ce artrp
seim lerden sonra d a azaltm a gibi bir kum ara ynlendirdi - bu n da baarl
olam adklar d a son rad an ortaya kt. B an d aran aik enin salk, eitim ,
ynetim ve benzeri alanlardak i m odernletirm e abalar krsal yrenin
nem li kiilerinin -rah ip lerin , ayurveda doktorlarnn, kylerdeki ret
m enlerin, yerel m em urlarn - statsn tehdit edince bu kiiler siyasal
destek salam ak karlnda toplum sal konum larnn gvenceye alnm as
kon u su n da srar ettiler. A rtk bir biim de devlet haline gelm i bir ulus
durum undaki lkenin kim liine ierik salam as am alan an ortak bir
kltrel gelenek aray yalnzca eski ve unutulm as d ah a hayrl olacak
T am il-Sinh ala dm anlklarn, saldrlarn, hakaretlerini, aalam alarn
ve savalarm yeniden canlandrm aya yarad. S n f sadakatlerinin ve eski
okul balarnn ilksel farkllklara stn geldii, B a td a eitim grm
kentli elit kesim in gitgide kaybolm as iki topluluk arasndaki karlkl
anlam ann birka nem li n o ktasn d an birini de ortad an kaldrd. T em el
ekonom ik deiikliin ilk etkileri retken, tutum lu ve giriken Tam illerin
konum unun d ah a az yntem sel Sin h ala ounluu karsnda glenecei
korkulann d a beraberinde getirdi. D evlet sektrndeki iler iin rekabetin
artm as ve yerli basnn da gitgide n em kazanm as ve h atta hkm etin
gerekletirdii toprak reform u program lar - n k nfus dalm ve
dolaysyla p arlam en tod a topluluklarn tem sil oran deiiyordu - benzer
biim de kkrtc etki yapt. Seylan n artan ilksel sorunu yalnzca bir
kalt, lkenin siyasal, toplum sal ve ekonom ik m odernizasyonu nndeki
m iras alnm bir engel deildir; lkenin bu trden bir m odernizasyonu
baarm a yolundaki ilk ciddi - v e bir p ara d a etkisiz- abasnn dorudan
ve dolaysz refleksidir.
e itli biim lerde dile getirilen bu diyalektik yeni d evlet siy asetleri
nin genel bir niteliidir. Endonezyad a yerli niter bir devletin kurulm as,
ok az n fu s you n lu u n a sah ip o lm asn a karn m in eral asn d an
zengin d ad alarn lkenin dviz kazancnn byk blm n sa la
m asn a ve kayn ak asn dan yoksul J a v a n m da gelirin byk blm n
t k etm esin e yol at -h e m de sm rge d n em in de asla gerek lem eye

25)
H. Wriggins, Impediments to Unity in New Nations - The Case of Ceylon
(yaymlanmad).

cek k ad ar belirgin bir b i im d e - ve b lgesel h aset iyice gelierek silahl


ayaklanm a n oktasn a k ad ar trm and.26 G a n a da, N k ru m ah m yeni ulusal
hkm eti k alknm a fon lar o luturm ak am acyla k ak ao fiyatn A sh an ti
k ak a o reticilerin in isted i in d en d a h a d k tu tu n c a A sh a n tile rin
in cin en gururu ak bir ayrm clk h alin de p atlak verd i.27 F a sta, bam
szlk m cad elesin e salad klar n em li katk okul, i, gelim i iletiim
o lan ak lar ve benzerleri b iim in d e d a h a byk h k m et desteiyle
dllen dirilm eyince, R if Berberileri R a b a tn d ik k atin i ekebilm ek iin
klasik bir kabile p rotesto su yn tem in e b avu rd u lar - vergi dem eyi
reddettiler, pazaryerlerini boykot ettiler, reticilie dayan m ayan da
yaan tsn a ek ild iler.28 rd n de, A b d u llah n, egem enliini yeni k a
zanm sivil d evleti yitirilen top raklarn yeniden elde edilm esi, sraille
m asay a o tu ru lm as ve ord u n u n m od ern izasyon u yoluyla u m u tsu zca
glen dirm e abalar, etnik a d an k k drlm , A rap yanls bir
Filistinli tarafn d an ldrlm esiyle so n u lan d .29 Bu tr huzursuzluk
larn a k a ayrm clk n o k tasn a k ad ar ilerlem edii yeni devletlerde
bile, h em en her zam an evren sel dzeyde, bu tr bir yn etsel erk m
cad ele sin in evresin d e geni bir ilksel anlam azlk glgesi belirdi. Parti
ve p arlam en ton u n , kabine ve b rokrasin in ya d a m on ari ve ordu n u n
genel siyasetiyle etkileim iinde k alarak ve bu siyasetin yan b an d a yer
alarak, h em en her yerde, atan halk kim liklerinin ve hzlan an etnik
m erkezli isteklerin bir tr siyaset d ifadesi yer alm aktad r.
D ah as, bu siyaset d savan kendisine zg sava alanlar olduu
grlm ektedir; bu sav an gl bir yerlem e eilim i sergiledii, gele
neksel siyasal atm a arenalar dnda belirli zel kurum sal balam lar
bulunm aktadr. lksel m eseleler zam an zam an parlam ento grm elerinde,

26) H. Fieth, Indonesia", G. McT. Kahin (yay. haz.), Government and Politics of SoutheastAsia (Ithaca, N.Y., 1959), s. 155-238 iinde; ayrca Kahin, G. McT. (yay. haz.), M a
jr Govemments ofAsia (Ithaca, N.Y., 1958), s. 471-592. Bu, elbette, blgesel dmanln
kristallemesinin Padang isyannn tek nedeni olduu ya da Java ile d adalar kartlnn
muhalefetin tek ekseni olduu anlamn tamaz. Bu makalede yer alan btn unsurlar,
istekleri, umutlar ve dnceleri dikkate alnan sorumlu bir etken olarak tannma arzusu
ile zenginlik, erk, prestij gibi daha bildik arzular i ie gemektedir. Yaln ilksel belirlenim
cilik de, ekonomik belirlenimcilik gibi, savunulabilir bir konumda deildir.
27) D. Apter, The Gold Coast in Transition (Princeton, N.J., 1955), s. 68.
28) W. Lewis, Feuding and Social Change in Morocco", Journal ofConflict Resolution
5 (1961): 43-54.
29) R. Nolte, The Arab Solidarity Agreement, American University Field Staff
Letter, Southeast Asia Series, 1957.

kabine tartm alarnda, m ahkem e kararlarnda ve, d ah a sk bir oranda,


seim k am p an y alarn d a gn d em e gelse bile, dier t rd en top lu m sal
m eseleler norm alde ya d a en azndan bu kadar sk ya d a bu k ad ar akut
biim de ba gsterm edii d ah a saf, d ah a bariz ve d ah a keskin biim lerde
ortaya km a eilimi sergiler.
Bunlar iinde en grnr o lan lard an biri okul dizgesidir. zellikle dil
eksenindeki atm alar okul krizleri biim inde su yzne km aktadr rnein, M alayadaki in okullarnda M alay dilinin ne o ran d a in c e nin
yerini alaca kon usunda M alay ve in li retm en sendikalarnn iddetli
atm as; H indistanda eitim dili olarak ngilizcenin, H intenin ve yerel
anadillerin kullanlm asn savu n an lar arasndaki l gerilla sava ya da
B at P akistan n D ou P akistan a U rd u dilini em poze etm e abasn e n
gellem ek iin Bengal dilini kon uan niversite rencilerinin sahneledii
kanl ayaklanm alar. Fakat, dinsel konular d a eitsel balam lara kolaylkla
nfuz edebilm ektedir. M slm an lkelerde geleneksel K uran okullarn
B atl biim lerde yenilem e sorunu srekli gn dem dedir; Filipinlerde
A m erikallarn getirdii laik devlet okullar gelenei ile din adam larnn
bu tr okullarda dinin retilm esini artrm aya ynelik ab alan arasnda
atm a bulunm aktadr; M ad rasta D ravidyan ayrlklar eitim siyasal,
dinsel ya d a kom nal eilim den zgr olm aldr dncesini sah te bir
dindarlkla dile getirirken asln d a eitim epik R am ayan a gibi H indu
yazlarn vu rgulam am ak dem ek istem ektedir.30 Byk lde blgesel
olan m cadeleler bile okul dizgesini tam am en ele geirm e eilimi gsterir:
Endonezyad a blgesel huzursuzlua, rekabet son ucunda, yerel yksek
renim kurum larnm saysndaki art elik etti; yle ki, yetimi retm en
eksii ok byk olm asna karn, bugn lkenin neredeyse b alca btn
blgelerinde bir faklte yer alm aktadr ve bunlar da gem iin nefretlerinin
birer ant, gelecektekilerin de beii konum undadr. Bugn N ijery ada
d a benzer bir durum geliiyor olabilir. Eer ki genel grev snf kavgasnn
klasik siyasal ifadesi ve askeri darbe de militarizm ile parlam enter dizge
arasndaki k avgan n ifadesiyse, o halde, belki de okul krizi ilksel sad ak a t
lerin klasik siyasal -y a d a siyaset d - ifadesi haline gelm ektedir.
Siyaset d girdaplarn evresinde ekillenm e eilim i gsterdii baka
birka kutup d ah a bulunm akta, fakat, literatr gz n ne alndnda,
bunlar ayrntyla analiz edilm ek yerine savsaklanm aktadr. T op lu m sal

30)
P. Talbot, Raising a Cry for Secession, American University Field Staff Letter
South Asia Series, 1957.

istatistik konusu b un a bir rnektir. L bn an da 1932d en beri genel nfus


saym gerekletirilm edi, nk nfus saym gerekletirilirse nfusun
dinsel yapsndaki deiikliklerin ortaya km asndan ve bunu d a m ezhep
karlarn dengelem ek iin kusursuz denebilecek bir incelikle olu tu
rulm u siyasal dzenlem eleri geersiz klm asndan korkuluyor. U lusal
dil sorun undan m ustarip H in d istan da, H indu dilini kon uan bir kiinin
tam olarak kim olduu baz old uka sert anlam azlklarn konusu haline
geldi, nk m esele say hesabna gelip dayanm aktadr: H indu dili taraf
tarlar H in d istan halknn yaklak yarsnn (U rdu ve Pen cap dilleri de
dahil olm ak zere) H indu dili konutuunu kan tlam ak iin nfus saym
sonularn kullanrken, H indu dili kartlar d a yazdaki farkllklar gibi
konular ve h atta kiinin dinsel inancn d a dilsel ad an dikkate alarak
bu sayy yzde 3 0 a k ad ar indirm ekteler. Bir de, W ein erin ak a nfus
saym nn yeniden tan m lanm as yoluyla soykrm 31 olarak adlandrd
olguyla yakndan ilikili bir sorun sz konusu: H in d istan d a 1941 nfus
saym na gre kabile halklarn nfusu toplam 25 m ilyonken 1951 say
m nda bu saynn yalnzca 1.7 m ilyon olm as gibi tu h af bir gerek var
ortada. F asta ilan edilen rakam lara gre nfus iinde Berberilerin oran
yzde 35 ile yzde 60 arasnda deim ektedir ve h atta baz ulusu liderler
Berberilerin aslnda bir Fransz icad olduuna in anm ak ya d a bakalarn
inandrm ak istem ektedir.32 K am u hizmetinin etnik yaps konusundaki is
tatistikler -g erek ya d a zerinde oynanm biim leriyle- her yerdeki ilksel
dem agoglarn ok sevdikleri bir silahtr - zellikle de bir ksm yerel m em ur
ynettikleri gruptan farkl bir gruba ye olduklarnda. Endonezyada, nde
gelen bir gazete, blgecilik krizinin d orukta olduu bir noktad a, dsatm
gelirleri ile hkm etin blgelere gre yapt h arcam a dalm n sahte bir
m asum iyetle grafik halinde yaym lad iin yasakland.
31) M. Weiner, Community Associations in Indian Politics (yaymlanmad). Bu
nun tersi olan sre, yani nfus saymnn yeniden tanmlanmas yoluyla budunoluta
gereklemektedir, Gabonun bakenti Librevillede Togo ve Dahome nfusunun ista
tistiksel olarak Popo adnda yeni bir kategori halinde bir arada saylmas gibi. Ya da,
Kuzey Rodezyada bir bakr retim sahas olan Henga, Tonga, Tambuka ve benzeri kentler
ortak mutabakat sonucunda Nyasalanderler ad altnda gruplandrlmakta ve bu yeni
retilmi gruplandrmalar da ardndan gerek bir etnik varlk kazanmaktadr. I. Wallerstein, Ethnicity and National Integration in West Africa, Cahiers detudes africaines
3 (1960): 129-139.
32) Yzde 35 says N. Barbour (yay. haz.), A Survey ofNorth West Africa (New York,
1959), s. 79 iinde bulunabilir; yzde 60 says D. Rustow, The Politics of the N earE ast,
Almond ve Coleman, Politics of Developing Areas, s. 369-453 iinde bulunabilir.

Giysi (B urm ad a vatanseverliklerini gelitirm ek am acyla Birlik G n


iin R an g o o n a getirilen yzlerce kabile yesi, frsattan istifade, geri
gnderilirken yan larn a hediye olarak B u rm a giysileri verilm ektedir),
tarihyazm (N ijery ad a elikili kabile tarihlerinin an id en bo llam as
lkeyi kasp kavurm akta olan zaten ok gl m erkezka eilim leri dah a
d a glendirm ektedir) ve kam u otoritesinin resm i tutum u (Sey lan da
T am iller S in h ala dilinin harfleriyle yazlm otom obil plakalarn kullanm ay reddetm ekteler; G n ey H in d istan d a d a H indu dilinde yazlm yol
iaretlerinin stn boyauyorlar) siyaset d anlam azlklarn henz yal
nzca izlenim lere dayan larak gzlem lenm i dier alanlardr.33 T p k yeni
devletlerin tam am nda kentlem eye elik eden ve bu devletlerin bazlarn
da byk kentleri -L a g o s, Beyrut, Bom bay, M e d a n - kom n gerilim inin
kaynar kazanlar haline getiren kabile birliklerinin, kast rgtlerinin, etnik
dayanm alarn, blgesel rgtlenm elerin ve dinsel arkadalklarn hzla
genileyen yaplar gibi.34 F akat, ayrntlar bir yana, yeni devletlerin ortaya
km aya balayan ynetsel kuru m lan ile desteklem e eilim i gsterdikleri
uzm anlam siyasetler evresinde ilksel huzursuzluun kendi kendisini
glendiren girdaplarnn dnm ekte olm as ve bu siyaset d girdabn
byk lde siyasal gelim e srecinin kendisinin bir rn -eretilem eyi
srdrecek olursak, bir d a lg a s- olm as asl nem li noktadr. D evletin
toplum sal kaynaklar kam usal am alar iin harekete geirebilm e k ap a
sitesinin artm as, kudretinin yaygnlam as ilksel duyarllklar artryor
nk, m eru otoritenin bu tr duyarllklarn sahip olduu doal ahlaksal
baskcln yalnzca bir uzants olduu biim indeki doktrin karsnda,
kiinin kendisini baka kabilelerden, baka rklardan ya d a baka dinlerden
insanlarn ynetim ine terk etm esi yalnzca bask grm eye, ayn zam anda
aalanm aya izin verm ek dem ektir - tpk ocuklarn, sa f kim selerin ve
akl hastalarnn grlerinin kendilerini olgun, zeki ve akll kabul edenler
tarafndan tam anlam yla dikkate alnm am as gibi, grleri, tutum lar,
istekleri tam olarak dikkate alnm ayan d ah a alt dzeyde bir varlk olarak
ahlaksal topluluktan dlanm aya d a izin verm ektir.
33) Burma giysisi konusunda bkz. H. Tinker, The Union of Burma (New York, 1957),
s. 184. Nijeryada kabile tarihleri iin bkz. Coleman, Nigeria, s. 327-328. Seylanda oto
mobil plakalar iin bkz. Wriggins, Ceylons Time of Troubles, 1956-8, Far Eastem Survey 28 (1959): 33-38. Hindu yol iaretleri iin bkz. Weiner, Community Associations.
34) Modernleen toplumlardaki kentlileme srecinde gnll kurulularn rolne
ilikin genel bir tartma iin bkz. Wallerstein, The Emergence of Two West African
Nations, s. 144-230.

Ilm l bir h ale getirilebilse bile, ilksel duyarllklar ile sivil siyaset
arasn d ak i bu gerilim m uh tem elen asla tam olarak o rtad an kaldrlam az.
Yer, din, kan , grn m ve yaam biim i gibi unsurlarn v erilerinin
bir bireyin en tem elde kim old u u n a ve, ayrlm az bir biim de, kim inle
birlikte old u u n a ilikin d n cesin i ekillendirm e gc kiiliin ussal
olm ayan tem ellerinde yatm aktadr. V e, bir kez yerleti mi, ulusal devletin
istikrarl bir biim de genileyen siyasal srecin deki bu dnceye d ay an
m ayan k o le k tif benlik duygusu kesindir, n k bu srecin o laan st
dzeyde eitlen m i k on u lara gnderm ede bulun d uu grlm ektedir.
O h alde, ilksel ballklar sz kon usu old u u n d a, yeni d evletlerin -y a
d a b u n larn lid e rle rin in - yap m ay p la n la m a la r g e re k e n ey, o u
d u ru m d a y ap m aya ab a la d k lar gibi, on lar k lterek ya d a h atta
gerekliklerin i in kr ederek on larn o rtad an kaybolm alarn dilem ek
deil, on lar evcilletirm ektir. Bu ballklar olum aya balay an sivil
dzenle bad atrm al ve bunu d a on lar yn etsel otorite k arsn d aki
m erulatrc glerinden arndrarak, on larla ilikisi asn dan devletin
gerecin i tarafszlatrarak ve bu ballklarn k o p m asn d an k ay n aklan an
huzursuzluu siyaset d ifade y ollan yerine uygun siyasal ifade yollarna
y n lendirerek gerekletirm elidirler.
B u h ed ef de tam olarak ulalabilir trden bir h ed ef deil, ya da en
azndan henz tam olarak ulalabilm i deil - h atta, sahip olduklar
varsaylan birletirici zek ya k arn A m b e d k a rn K a n a d a sn d a ve
svirede bile ulalabilm i deil (bu k on uda G n ey A frika h akknda ne
kadar az kon uulsa o k ad ar iyidir). A m a, greli de olsa, baarlm olduu
sylenebilir ve yeni devletlerin zgr ilksel yanllar tarafndan btnlk
lerine ve m eruluklarna yneltilen saldry pskrtebilm e um utlar da
bylesine greli bir baar olaslnda yatm aktadr. T pk bu devletlerin
yaam ak zorunda kaldklar endstrilem e, kentlem e, yeniden tab akala
m a ve dier toplum sal ve kltrel devrim lerde olduu gibi, eitli ilksel
topluluklarn tek bir egem en g altn d a toplanm as da bu topluluklarn
halklarnn siyasal kapasitesin in en son snrnda -b az durum larda, hi
kukusuz, bunun d a te sin d e - kullanlm asn v a at etm ektedir.

IV
Bu btnleyici devrim , elbette, zaten balad ve d ah a kusursuz bir birlii
yaratm ann yol ve aralarna dnk aray d a her yerde srm ekte. A m a

yalnzca bir balan g ve henz yeni balayan bir aray sz konusu; yle
ki, yeni devletler olduka geni, karlatrm al bir tem ele gre incelenecek
olursa, dsal grnm deki her trl eitliliine karn, aslnda herkesin
ortak sorunu olan m eseleye verilen ok farkl kurum sal ve ideolojik tep
kilerin artc tablosuyla karlalr; bu sorun, ilksel huzursuzluklarn
siyasal ad an norm alletirilm esidir.
G n m zd e, yeni d ev letler k en d ilerin e uygun biem i, k en d i o r
tam larnn yaratt zorluklara kar kendilerine zg zm yollarn
aram ak talar - tpk n a if ya d a rak ressam lar, airler ya d a b esteciler
gibi. T ak liti, kt dzenlenm i, eklektik, frsat, ar h evesli, eksik
tan m lan m , gven siz - tip o lo jik a d an , klasik k ateg o rilere ya d a
bunlarn tersine evrilm i biim lerine gre sralan m alar g erek ten ok
zor; tpk henz olgun lam am san atlar ekoller ya d a geleneklere
gre snflan drm an n kendilerine zg biem ve kim lii bulm u olan
olgun san atlar snflandrm aktan ok d ah a zor olm as gibi. Endonezya,
H in d istan , N ijerya ve dierleri, sz kon u su alan d a, yalnzca birer kt
rn ei pay lam ak tad r; am a bu kt rn ek de bu lkeler iin siyasal
yaratcln tem el d rtlerin d en biri, bu lkeleri o n d a n syrlabilm ek
ve on u n karsn d a zafere u lam ak iin yollar bu lm ak am acyla srekli
denem eye yn len d iren kt bir durum dur. Bir kez d ah a, bu, b t n bu
yaratcln so n u ta b aarl o laca an lam n tam az. F ran sann belki
de gayet iyi sergiledii gibi, baarsz san at la r old uu gibi baarsz
d evletler de vardr. F ak at, kesintisiz siyasal ve h atta an ayasal yenilem e
srecin i d ev am ettiren ve yeni devletlerin siyasetlerini dizgesel olarak
snflandrm a ab alarn a radikal dzeyde geici, belki de yalnzca o lg u n
lam am bir nitelik kazan d ran ey de, dier her eyin yan sra, ilksel
m eselelerin inatldr.
B u g n yeni d evletlerde ortaya kan eitli ynetim dzenlem elerini
dilsel, rksal ve b ak a bir tr k atm ad an k ay n ak lan an soru n lar olarak
sralam a abasnn, bu nedenle, bu trden eitli dzenlem elerin basit bir
grgl incelem esiyle, m evcu t deneylerin m odel biim inde dzenleniiyle
b alam as gerekir. Byle bir in celem eden yola klarak, en azndan sz
kon usu eitliliin b oyutlarn a ilikin bir fikir sahibi olm ak, bu d zen
lem elerin gereklem ekte old uu top lu m sal alan n genel boyutlarn
genel an lam d a k av ram ak olan ak l olabilir. Bu y ak lam d a bir tipolojik
olu tu rm ak, ideal olsun ya d a olm asnlar, yaplandrlm tipleri (bunlar
o la an st eitliliin karkl iinde yapnn tem el deim ezlerini
izole edecektir) kullanm akla deil, bu eitliliin gereklem e snrlarn,

iinde etkin old uu alan belirlem ekle ilgili bir m eseledir. Bu n o k tad a,
bu m esafelere, boyutlara ve snrlara ynelik bir fikir, belki de, en iyi
biim de, kaleyd oskop gibi i grerek, ilksel eitlilik asn d an farkl
som u t k alp lar ve bu k alp lara d air farkl siyasal tepki kipleri sergileyen
yeni devletler arasn d an setiim iz lkelerde, btnleyici devrim in bir
dizi fotorafn bu devrim in ilerleyiiyle birlikte, birbiri ard n a su n m akla
edinilebilir. K lt rel a d an ayr ve corafi ad an d a birbirinden uzak
lkeler o lan Endonezya, M alaya, Burm a, L bn an , F as ve N ijery a; bu
lkeler varsaym gerei birlem e y olu n d a o lan b l n m uluslara
ynelik bu trd en bir pnii in celem e asn d an uygundur.35

35)
Endonezya'nn [ve imdi de -1 9 7 2 - Fasn] ksmen istisna oluturmas dnda, bunu izleyen zetlerin tm de alan aratrmasna deil, literatre dayand iin,
kaynaklarn eksiksiz dkm bu makalenin boyutlar asndan ok uzun olacaktr. Bu
nedenle, aada yalnzca olduka youn olarak kullandm kaynaklar sraladm. Ele al
nan lkelerin tartld en iyi genel aratrma Almond ve Colemandan Poiitics of Devebping Areas; Asya iin de Kahin'in editrln yapt Govemments and Poiitics of Southeast Asia ve Majr Govemments ofA sia balkl eserleri ok yararl buldum. Emersondan
Empire to Nation da karlatrma iin baz deerli malzemeler salamaktadr.
ENDONEZYA: H. Feith, The Wilopo Cabinet, 1952-1953 (Ithaca, N.Y., 1958); H.
Feith, The lndonesian Elections of 1955 (Ithaca, N.Y., 1952): G. Pauker, The Role of Political Organization in Indonesia", FarEastem Survey 27 (1958): 129-142; G. W. Skinner,
Local, Ethnic, and National Loyalties in Village Indonesia.
MALAYA: M. Freedman. The Growth of a Plural Society in Malaya, Pacific Affairs
33 (1960): 158-167;N. G nisburgveC. F. R oberts.Jr.,Malaya (Seattle, 1958): 161-168;J.
N. Parmer, Malayas First Year of Independence, FarEastem Survey 27 (1958): 161-168;
T. E. Smith, The Malayan Elections of 1959, Pacific Affairs 33 (1960): 38-47.
BURMA: L. Bigelow, The Growth o f a Plural Society in Burma, Far Eastem Survey
29 (1960): 70-74; G. Fairbairn, Some Minority Problems in Burma, Pacific Affairs 30
(1957): 299-311; J. Silverstein, Poiitics in the Shan State: The Question of the Secession from the Union of Burma, The Journal of Asian Studies 18 (1958): 43-58; H. Tinker,
The Union of Burma.
H N D STA N : Ambedkar, T hughts on Linguistic States; S. Harrison, India; R. L. Park
ve I. Tinker (yay. haz.), Leadership and Political nstitutions in India (Princeton, N.J., 1959);
Report of the States Reorganization Commission (New Delhi, 1955); M. Weiner, Party Poiitics
in India (Princeton, N.J., 1957).
L B N A N : V. Ayoub, Political Structure of a Middle East Community: A Druze Vil
lage in Mount Lebanon (Doktora tezi, Harvard University, 1955); P. Rondot, Les Institutions politujues du Liban (Paris, 1957); N . A. Ziadeh, Syria and Lebanon (London, 1957);
N. A. Ziadeh, The Lebanese Elections, 1960, Middle East Journal 14 (1960): 367-381.
FA S: D. Ashford, Political C hange in Morocco (Princeton, N .J., 1961); N. Barbour
(yay. haz.), A Survey of North West Africa (New York, 1959); H. Favre, Le Maroc A
LEpreuve de la Democratisation (yaymlanmad, 1958); J. ve S. Lacouture, Le Maroc A
L Epreuve (Paris, 1958); W. Lewis, Rural Administration in Morocco, Middle Eastjour-

ENDONEZYA
1957nin balarnda, Jav a ile d adalar arasndaki gerilim, devrim dayanm asnm ivm esinin d evam ettirilm esi, ok geni bir ok-partili dizge ve
Endonezyaya zg olarak yrtm e yetkisinin D w i-Tunggal -k a b a c a ikili
liderlik ; bu rada iki eski ulusu lider olan Jav al Suk arn o ile Su m atral
M uham m ed H atta bakan ve bakan yardm cs olarak ynetim i p ay lataltnda ift elden srdrlm esi sayesinde snrland. O zam an dan beri de
dayanm a soluklat, parti dizgesi kt, D w i-T unggal ayrld. 1958de
blgesel ayaklanm ann ordu tarafndan etkili bir biim de bastrlm asna
ve S u k arn o nun ynetim i 45 ruhunun yeniden h ayata gelii sfatyla
kendi kiiliinde o d aklam a abalarn a karn, yitirilen siyasal denge k u
rulam ad ve yeni d evlet ad eta btnleyici baarszln klasik bir rnei
haline geldi. M odernite yolunda atlan her bir adm la birlikte artan bir
blgesel huzursuzluk ba gsterdi; blgesel huzursuzluun her artyla
birlikte siyasal yetersizliin yeni bir tezahr belirdi ve siyasal yetersizli
in her bir tezahryle birlikte de siyasal cesaretin yitirilm esine varld,
askeri bask ile ideolojik yeniden uyann dengesiz bir karm na dah a
um utsuzca sarlnd.
P arlam enter dizgenin genel an ah atlarm tam am layan ve 1955te d
zenlenen ilk genel seim ler, konu zerinde kafa yoran EndonezyalIlara n e
redeyse isteksizce yarattklar m odern sivil dzen erevesinde sorunlarm
zm lem enin bir yolunu bulm azlarsa ilksel huzursuzluk ile siyaset d
anlamazln gitgide artan kargaasyla yz yze kalacaklar gereini artk
kanlm az bir biim de gsterdi. O rtam durgunlatrm as beklenen seim
her eyi d ah a d a kartrd. Seim lerde arlk m erkezi D w i-T unggaldan
partilere kayd. H em toplam oylarn yzde 16sn alan hem de Ja v a dan
yzde 9 0 a yakn bir oran d a destek alan K om nist Partinin dizge iine
nal 14 (1960): 45-54; W. Lewis, Feuding and Social Change in Morocco, The Journal of
Conflict Resolution 5 (1961): 433-54.
NJERYA: J. Coleman, Nigeria: Repon of the Commission Appointed to Enquire into the
Fears of Minorities and the Means of Allaying Them (Londra, 1958); H. Ve M. Smythe, The
Ne w Nigerian Elite (Stanford, Calif., 1960).
Gncel olaylar iin, American University Field Staff Letters, zellikle de Endonezya
(W. Hanna), Malaya (W. Hanna), Hindistan (P. Talbot), Fas (C. Gallagher) ve Nijerya
(R. Frodin) konulu olanlar.
[Yukarda yer alan listenin on yl kadar nce derlenmesinden bu yana konumuzla
ilgili ok sayda yeni alma ortaya kt. Ancak, benim bildiim kadaryla, bu alanda
kapsaml bir kaynaka henz yok.]

yerlem esi de blgesel ve ideolojik gerilim i artrd. Seim ler, toplum daki
d ah a nem li erk m erkezlerinden bazlarnn -o rd u , inliler, belirli d
adalarn dsatm yapan t ccarlar- siyasal dizge iinde yeterince tem sil
edilm edikleri gereini n p lana kard. A yrca, siyasal liderlik iin gere
ken niteliklerin tem elini, devrim de n plana km aktan halkn tercihine
kaydrd. Seim ler, eer m evcut sivil dzen k oru n acak ve gelitirilecekse,
bak an , b ak an yardm cs, p arlam en to ve kabine arasn d a tam am en
yeni ilikilerin kurulm asn, giriken, ok iyi rgtlenm i, dem okratik ve
ok-partili siyasetin kendisine d m an ca yaklaan totaliter bir partinin
de dizgeye dahil edilm esini, parlam ento erevesi dndaki nem li grup
larn parlam ento ile etkili bir iliki iine sokulm asn ve 1945-1949un
paylalan deneyim lerinden farkl bir elit dayan m a tem eli salanm asn
gerekli h ale getirdi. A r lde denetim den kan ekonom ik sorunlar,
souk savan uluslararas ortam ve yksek m evkidekiler arasndaki kalc
kan davalarn n bolluu d nldnde, bu talepler karlanabilm i
olsayd gerekten artc olabilirdi. Fakat, gerekli siyasal yetenekler de
gz nne alndnda, asla gerekletirilem ezdi diye dnm ek iin de
bir n eden yoktur.
S o n u ta, gerekletirilem edi. 1956nn son u n a gelindiinde, Su karn o
ile H a tta arasndaki zaten hep pam uk ipliine bal olan ilikiler o kadar
gerginleti ki H a tta istifa etti; bu hareket d ad alarn nde gelen askeri,
finans, siyasal ve dinsel gruplarndan ounun m erkezi hkm ete v e r
dikleri m eruluk onayn geri ekm esi anlam n tayordu. kili bakanlk
dizgesi cum huriyetteki ok sayda Jav al karsnda d ad a halklarnn
tam ve eit ortaklar olarak tannm alar iin sim gesel ve byk lde de
gerek bir tem inat olm u, Javallann Endonezyada ipleri ele geirm emeleri
iin bir tr yar anayasal denetim salam t. K sm en Jav al bir m istik ve
ksm en de eski bir eklektik olan Su k arn o ile ksm en S u m atral bir priten
ve ksm en de iin banda olm ay seven bir ynetici olan H atta birbirlerini
yalnzca siyasal ad an deil, ilksel ad an d a desteklem ekteydi. Su k arn o
k aam ak d avran an Jav allan n badatrm ac yksek kltrnn, H atta
d a d ah a az incelikli d adallarn slam c tccarlnn bir rneiydi.
B alca siyasal partiler -zellikle de M arks ideolojiyi geleneksel Ja v a
halk dini ile btnletiren kom nistler ile Ja v a dndaki d ah a tutucu
blgelerde halkn oyunun neredeyse yarsn alarak onlarn balca szcs
haline gelen M slm an M a sju m i- kendilerini bun a gre ayarlam aktayd.
Bylece, b ak an yardm cs istifa edip bakan d a 1945 n cesinin (yani
seim ler ncesinin) gdm l dem okrasi anlayna uygun olarak E n

donezya ulusal yaam nn tek ekseni haline gelince, cum huriyetin siyasal
dengesi bozuldu ve blgesel dm anlk ynndeki gelim eler radikal bir
aam aya girdi.
O zam an dan beri de ara sra patlak veren iddet olaylar ile siyasal
areler bulm ak iin um utsuzca verilen m cadele birbirini izledi. B oa
karlan darbeler, hedefine ulam ayan su ik ast giriim leri ve baarsz
ayaklanm alar birbirini izledi ve bunlar inanlm az sayda id eolojik ve
kurum sal deney takip etti. Y eni Y aam hareketinin ardndan gdm l
dem okrasi hareketi, gdm l dem okrasinin ardndan 1945 anayasasna
geri d n hareketi geldi; bu arada d a ynetim yaplar -u lu sal konseyler,
devlet p lan lam a kom isyonlar, anayasal kurulular ve d ierleri- ihm al
edilmi bahedeki yabani otlar gibi oald. Fakat, on ca tedirgin aratrm a
ve soluk solua retilen slogann ardndan, lkenin eitliliini kapsam aya
yetecek hibir form bulunam ad, nk bu trden rasgele doalam alar
lkenin btnleyici sorunlarna bir zm arayn deil, gelii srekli hissedilen siyasal kargaann gitgide artan varln gizlem ek iin um utsuzca
gerilen bir perdeyi tem sil etm ektedir. im dilik, yeni, fiili bir ikili ynetim
liderliini paylayor: birliin devrim ci ruhunun yeniden canlandrlm as
iin hi olm ad k ad ar ok ar yapan Sukarn o ile ksm en kam u hizmeti
grevini de stlenen askeri birim leri yneten, sav u n m a b ak an ve eski
genelkurm ay b akan (ve dier bir ak tenli Su m atral profesyonel) olan
K orgeneral A . H . N asution . Fakat bu ikisinin birbirleriyle olan ilikileri ile
sahip olduklar kudretin boyutlar, Endonezya siyasal yaam n daki dier
her ey gibi, belirsizdir.
"Gelii srekli hissedilen siyasal kargaann gitgide artan varl ifadesinin
ok doru olduu ortaya kt. Bakan Su kam onun lgn ideolog yn 30
Eyll 1965 gecesine kadar artarak devam etti; bu tarihte bakanlk muhafzlannn komutan bir askeri darbe giriimi balatt. Alt general ldrldyse
de (General Nasution son anda kaabildi) bir dier generalin, Suhartonun
ordunun bana geip isyanclar ezmesiyle darbe baarszla urad. Ardndan
da askeri darbenin arkasndaki g olduuna inanlan, Endonezya Komnist
Partisinin taraftan olduu dnlen bireylere kar -ncelikle Jav a ve B alide,
am a yer yer de Sum atrad a - halkn da katld, aylarca srecek olaanst bir
vahet sergilendi. Birka yz bin insan katledildi; genellikle de kyller kylleri
katletti (geri arada ordunun gerekletirdii idamlar da vard) ve, en azndan
Ja v a da, yukarda anlatlan ilksel ilikiler erevesinde -dindar Mslmanlarn
Hindu badatrmaclan ldrmesi biiminde-katliamlar gerekleti. (zellikle

Sum atrada, inlilere kar birtakm hareketler de oldu, am a genellikle Javallar


Javallar, Balililer Balilileri vb. ldrmekteydi.) A am al olarak, Sukam o,
lke liderliinden Suharto tarafndan uzaklatrld ve H aziran 1970te ld;
bundan iki yl nce Suharto lke liderliine getirilmiti. O zam andan beri de
lke eitli sivil teknik uzmanlarn ve yneticilerin desteiyle ordu tarafndan
ynetilmektedir. 1971 yaznda dzenlenen ikinci genel seimlerde ynetimin
destekledii ve denetledii parti zafer kazanrken daha eski siyasal partiler ciddi
dzeyde zayflad. u anda, 1965 olaylar yznden ilksel nitelikli dinsel, bl
gesel ve etnik gruplar arasndaki gerilim daha da artm olsa bile bu gerilimin
aktan ifade edilmesi sz konusu deil. A m a durumun byle kalaca da -en
azndan bence- kesin deil.

M ALAYA

M alayada arpc olan ey, eitli gruplarn k at biim de ok rkl bir


top lu m la topyek n b t n lem esin in d evlet yaps yoluyla deil, ok
d ah a yakn zam anlara ait bir siyasal icat olan parti rgtlenm esi yoluyla
gereklem esidir. lksel anlam azlklar gayr resm i ve gereki bir biim de
Birleik M alaylar U lusal rgt (U M N O ), M alaya in D ernei (M C A )
ve bunlar k ad ar nem li olm ayan M alaya H in t K on gresinin oluturduu
bir konfederasyon olan ittifak ile dzeltilm ekte ve belki de yeni, eski ya da
orta yal herhangi bir lkenin karlat k adar youn ve gl bir ittifak
iinde etkili bir biim de sourulm akta ve b ak a ynlere aktarlm aktadr.
1952de, terr ykl olaan st h alin dorua ulat gnlerde, M alay
ve in topluluklarnn tutucu, ngilizler tarafndan eitilm i, st snf
unsurlar tarafndan oluturulan (ne yne k atlacaklarn d an asla em in
olam ayan H intliler de bir iki yl son ra katld) ittifak yeni devletlerin
siyaset alannda olanaksz baarm a san atnn baarl bir uygulam asnn
en hayranlk uyandrc rneidir: taleplerinde ak a ve kim i zam an da
ileri derecede toplum sal olan am a bir araya geldiklerinde kom n d
nitelik kazanan partilerin oluturduu, H absburg m paratorluunu bile
D an im ark aya veya A vu stu ryaya benzetebilecek k ad ar byk bir ilksel
kuku ve dm anlk ortam n da kurulm u federe bir parti bu. Yzeyden
bakldnda, ilem em esi gereken bir parti.
Yine de, asl nem li soru, ilem eye devam edip etm eyecei. M alaya
henz 1957nin ortasn d an beridir bamsz bir lke ve nispeten olum lu
saylabilecek ekonom ik koullara sahip; egem enlik -kom nizm in yeniden

canlanm as bir y a n a - old uka sorunsuz bir biim de devredildi ve lke,


bunun son u cun da, ngiliz varlnn srm esinin yan sra, tutucu ve bir
p ara d a ussallk yanls oligarinin, bu dizgenin dier yeni devletlerin
ou n da grlen solcu, duygusal ad an poplist nitelikli liderlik tipine
oranla istekleri iin d ah a uygun bir ara olduun a nfusu ik na etm e
yeteneinden yararland. ttifak ynetim i kendisine olduka benzedii
Sey lan d ak i Birleik U lu sal Parti gibi aslnda frtnadan n cek i sessizlik
mi? Endonezyann Dvvi-Tunggal ok-partili dizgesinin bana geldii gibi,
toplum sal ve ekonom ik koullar sertleince zayflayp dalm as kanlm az
m? K sacas, kalc olabilm ek iin fazlasyla m iyi?
K eh an etler eitli. D evrim n cesinde gerekleen ilk genel seim de,
ittifak, oylarn yzde 8 0 ini alarak federal yasam a konseyindeki 52 sa n
dalyeden 5 l ini elde etti ve sm rge rejim inin tek m eru vrisi konum una
geldi; fakat, 1959da, bamszlk sonrasnda dzenlenen ilk genel seim de,
daha basit kom nal partiler karsnda oy kaybna urad ve oylannn oran
yzde 5 1 e, koltuk says d a 103 iinde 7 3 e dt. M alay kesim ini tem sil
eden U M N O , kuzeydouda dindar, krsal ve ounluu M alay olan halkn
slam c bir teokratik devlet kurulm as, M alay egem enliinin yeniden
in as ve byk Endonezya arlar yapan, youn biim de toplum sal
bir partiye oy verm esiyle zayflad. in li ve H intli k an atlar m erkez B at
sahilindeki kalay ve kau u k asn dan zengin bycek kentlerde M arks
partiler tarafndan budand; buralarda byk saylarda yeni ve alt snf
yesi in li ve H intli sem en ler bam szlk sonras zgr vatan d alk y a
salar gereince sem en kaydedilm ilerdi ve M arkslk d a burada, dier
yerlerde olduu gibi, ilksel sad akatlere uyum salam akta zorluk ek m e
di. lk belirtileri federal boyuttaki seim lerden birka ay n cek i eyalet
seim lerinde grlen bu kayplardan tr sendeleyen ittifak aslnda
neredeyse tam am en dalyordu. U M N O nun kayplar M C A iindeki
d ah a gen, d ah a az tutucu unsurlarn d ah a fazla sayda in linin adayl,
ittifakn M alay rkln aka knam as ve in okullarndaki dil sorunu
kon usunda devletin eitim politikasnn yenilenm esi kon ularnda bask
yapm alarna yol at. U M N O iindeki ahinler de ayn biim de karlk
verdiler ve son u ta seim lerden hem en n ce yrtk yam anm ya d a bir
kez d ah a y am an m - olsa da, M C A nn gen liderlerinden bazlar istifa
etti ve U M N O da kendi iindeki ilksel kkrtclar partiden atarak
kendisini salam a ald.
Bylece, Endonezyad a olduu gibi, genel seim lerin dzenlenm esi
potansiyel ilksel m eseleleri od aa tad ve bi konularn bir ulusu retorik

perdesi ardna saklan m ak yerine dorudan dikkate alnm alar gerekti;


fak a t M alay ad a siyasal yetenein, u an a kadar, bu grev iin dah a
yetkin olduu grlm ekte. ttifak eskiden olduu kadar m utlak dzeyde
egem en olm asa d a ve bamszl izleyen dnem ki haline oranla biraz
dah a az b tnleik o lsa da, h l iktidar rahatlkla elinde tutuyor ve h l
ok youn ilksel m eselelerin siyaset d bir karm aa iinde szlm esine
gz yu m aktan sa snrlar iinde ele alnabildii ve benim senebildii etkili
bir sivil ereve konum undadr. G elim ekte ve kristallem ekte olduu
grlen yapda tan e alt birim den ya d a alt partiden olu an kapsam l
bir ulusal parti ad eta devletin b tnn oluturm akta ve birtakm kk
partilerin saldrsna uram aktadr; ya gereinden fazla toplum sal olduu
gerekesiyle snf partileri tarafndan ya d a yeterince toplum sal olm ad
gerekesiyle toplum sal partiler tarafndan (ya d a dem okratik olm ad
ve tu tu c u olduu gerekesiyle her ikisi tarafndan) eletiriliyor. Bu
k k partilerin her biri, iktidar partisi ilevini yerine getirirken, parti
iinde gelien gerilim vesilesi m eselelere saldrarak ve ilksel duyarllklara
dah a aktan ynelerek kk paralar koparm aya abalam aktalar. Byle
olu n ca da, ittifakn tem el g kaynan -M alay , in li ve H intli liderler
arasndaki yavan, zorunluluktan kaynaklanan, hepimiz ayn teknedeyiz
tr bir siyasal an lay - b altalam ak iin tm ynlerden gelen abalara
karn yaam sal m erkezi korum ak iin gsterdii ab a esnasnda kendi i
m ekanizm alarnn nazik ileyii, M alayada ilerlem ekte olan btnleyici
devrim in zn oluturm akta.
1 9 6 2 de M alaya anakaras (yani yarm ada), Singapur ve Saravak ile
Sabah n kuzey Bom eo blgelerinin oluturduu federasyonla M alaya Malezya
haline geldi. ttifak birinci parti olmay srdrdyse de, Singapur'un birinci
partisi olan Halkn Eylem Partisi yarm adadaki inlilerle balant kurup
M C A nm gcn azaltm aya koyuldu ve bylece de ittifak ve inli-M alay
siyasal dengesini tehdit eder hale geldi. Austos 1965te gerilim o kadar artt ki
Singapur bu Federasyondan ayrlp bamszln ilan etti. Yeni Federasyona
Endonezyadan ve Sabah dahil ettii iin Filipinlerden gelen youn muhalefet,
meydana gelen yeni siyasal varlkta zaten mevcut olan gerilimlere g verdi.
1969 yl M ays ayndaki genel seimlerde ittifak zaten elinde zor tuttuu
ounluu yitirdi; bunun temel nedeni, M C A nm inlilerin desteini almay
baaramamasnn yan sra (bu destein ou inli Demokratik Eylem Partisine
gitti), metinde sz geen Islamc-Malay eyaletilik yanls partinin de oylarn
yaklak drtte birini almasyd. inli topluluun gvenini yitirdii duygusuna

kaplan M C A ittifaktan ayrlnca tam anlamyla kriz ba gsterdi. Ayn ay bakent K uala Lumpurda iddetli toplumsal ayaklanmalar patlak verdi ve yaklak
150 kii, ounluu vahice denebilecek yollardan, ldrld; inli ve M alay
topluluklar arasndaki iletiim neredeyse tamamen koptu. Olaanst durum
ilan edildi ve durum sakinleti. Eyll 19 7 0 te, kuruluundan beri U M N O ile
ittifakn bakanln yrten Teunku Abdul Rahman ayrld ve yerine onun
uzun sredir yardmcln yapan, rejimin en gl adam T un Abdul Razak
geldi. O laanst hal sonunda sona erdi ve yirmi bir ay sonra, ubat 19 7 i de,
parlamenter ynetim yeniden oluturuldu. u an iin durum istikrarl grnmekte ve ittifak hl ondan bir eyler yontmaya ynelik eyaleti abalara kar
direnmektedir (ancak, Saravakta bir inli komnist gerilla ayaklanmas da
devam ediyor); yine de, lkenin btn aslnda toplumsal uyuma varoluunun
ilk yllarnda olduu kadar yakn bulunmayabilir.

BURM A

Burm ad a durum M alayadakinin adeta tam am en kart. H er ne kadar, bir


kez daha, Endonezyann aksine, ok katlm l bir ulusal parti (U N u nun
an ti'faist halkn zgrl Birliinin temiz fraksiyonu) ok zayf bir
m uhalefetin bulunduu resm i anlam d a federal bir devleti ynetm ekteyse
de [1962], gerek erki, B urm aklarn kltrel gururuna dorudan hitap
etm esine dayanm aktadr; bu arada, bazlar bam szlktan birka yl sonra
lkenin ok tarafl bir i sav aa girm esine yol aan aznlklar olduka
titizlikle hazrlanm bir anayasa dizgesi tarafndan desteklenm ekteler.
A nayasa, parti dizgesinin hem en her zam an retm e eilimi sergiledii Bur
m a halk egem enliine kar bu aznlklar korum akta. Y netim in kendisi
byk lde tek, m erkezi bir ilksel grubun apak tem silcisi durum unda
ve bu nedenle de bu ynetim i doal olarak yabanc kabul ed en aznlk
gruplarnn -n fu su n te birinden fazlasn o lu tu rm ak talar- gznde
m eruluu korum ak gibi ok ciddi bir sorunla kar karya; ynetim bu
sorunu tem inat trnden ayrntl yasal jestler ile youn bir asim ilasyon
siyasetini birletirerek zm eye abalyor.
K sacas, aznlklarn korkularn yattrm ak iin tasarlan m olan
an ay asal dizge bu g n [1962] h u k u k sal ad an birbirinin ayn olm ayan
alt ey aletten oluuyor; bu eyaletlerin snrlar byk l de blgesel-dilsel-kltrel h atlar b oyun ca belirlen di ve her biri de birbirinden
farkl glere sahip. Baz eyaletlerin -k e sin lik le n o m in al d e e rd e - bir

lik ten ekilm e hakk varken dierlerinin yok. H er bir eyaletin az ya da


o k dzeyde farkl seim dizgeleri b u lu n m ak ta ve her bir eyalet k endi
ilkretim okullarn kendi d en etim i altn d a tutuyor. E yalet ynetim
yapsnn ayrntlar h em en hi yerel o to n om lu u n yer alm ad C h in
eyaletin d en gelen ek sel feo d al eflerin gelen ek sel h aklarn n byk
b l m n korum ay b aard klar S h a n eyaletine k ad ar farkllk g s
teriyor; bu arada, B u rm a an ak aras birlik iinde kurucu eyalet olarak
alglan m asa da, birlikten kesinlikle ayrlam az. B lgesel snrlarn ilksel
gerekliklerle rtm e d erecesi de farkldr; K aren eyaletinde en kronik
dzeyde huzursuzluklar yaan rken k k K ayah Eyaleti, belli ki, bir
Kzl K a re n rknn siyasal ad an yaratlm olm as gereiyle kurul
m utur. Bu eyaletlerin her birinde, iki m eclisli birlik y asam a kurum unu n st m eclisi - U lu sla r O d a s - iin bir d elegasyon seilir; bu y asam a
kurum u ok byk l de aznlk halklarn tarafn tu tm ak tad r. Birlik
yn etim inde ise bu st m eclis h alkn tam am n n oylaryla seilen alt
m eclis -V e k ille r O d a s - karsnda ikinci p lan d a k alm aktad r; fak at, st
m eclisin h er bir eyalet delegasyonu, d evlet ad n a alt m eclisten gelen
tem silcilerle birlikte, d evleti y n etecek olan D ev let K onseyi iinde yer
ald iin, st m eclisin byk yerel n em i vardr. A yrca, d ev letin b a
(yani D ev let K o n seyinin ba) ayn zam an da birlik h km etin d e bak an
olarak grev yapar ve an ayasal d eiiklikler de her iki m eclisin te iki
on ayn gerektirir; bylece, aznlklara hi deilse yn etim in ve o n d an
sorum lu o lan alt m eclisin erkini denetleyebilm e hakk verilm ektedir.
V e, son olarak, birlik b akan ln n - a sln d a byk l de trensel bir
k o n u m d u r- stlen ilm esi an ayasal kurallar gerei deil de etn ik gru p
lar arasn d ak i gayr resm i an lam a so n u cu n d a rotasyon usulne gre
dzenlenm ektedir.
Birlik ile onu oluturan unsurlar arasndaki farkllklar tam d a gerek
tii bir an d a byk bir beceriyle gzlerden gizleyen, titizlikle dzenlenm i
bu anayasal yap iinde, A F P F L nin asim ilasyon yanls siyasalar srd
rlm ektedir. Sz konusu B urm allatrm a ya d a baz aznlk gruplarn
fazla sslem eden dile getirdikleri gibi A F P F L em peryalizm i yzyln
bana, Budist renci kulplerindeki ulusu hareketin balangcna kadar
uzanr; otuzlu yllara gelindiinde, T hakin ler, B urm a dilinin ulusal dil,
Burm a giysisinin ulusal giysi olaca ve Budist rahipliin de (genellikle
B u rm aklar rahiplik yapyordu) laik yneticiye retm enlik, rehberlik
ve danm anlk y ap aca roln yeniden tesis edilm esini istem ekteydi.
Bam szln yan sra babakan ln d a dindar T h ak in N u n u n ellerine

braklm asndan beri, hkm et bu am alara ulam ak iin byk aba


sergiledi; bir buu k yllk askeri ynetim esn asn d a asim ilasyon basklar
dikkate deer lde azaldysa da hem en ardndan U N u nun devlet dini
olarak Budizm in n p lan a karld bir ortam d a yeniden yaplan seim i
byk farkla kazanm asyla basklar grlm edik dzeyde artt. (Burm a
an ak arasn d a U N u nun tem iz A F P F L si alt m eclisin yzde 80 kadarn
ele geirdi; eyaletlerde ve tarafsz A rak an blgesinde de oylarn yaklak
te birini ald.)
S o n u olarak, B u rm ad a ilksel karlarn siyasal dzenlem elerinin
byk blm , en azndan ekilsel ad an , yasam a yoluyla tasarland
ve anayasal m eruiyetin olduka tu h af ve yapay diliyle gerekletirildi.
Karenlerin, sm rge rejim i esn asn da tadn kardklar zel im tiyazlarn
yitirilm esinin tazm in edilm esi asn dan eyaletin resm i snrlarnn fazlasyla snrlandrlm olduu inanc ayaklanm alarna neden oldu; birlik
gleri karsndaki yenilgileriyle birlikte durum a boyun em eleri salam a
alnd ve bu snrlar kabul etm eleriyle de sim geletirildi. A yrca, ders
olm as am acyla d a bir ksm yasal cezalar getirildi: birlikten ayrlm a h ak
knn ellerinden alnm as, parlam entonun her iki m eclisinde de tem silci
saylarnn azaltlm as ve K ayah E y a letin i Karenlerle birletirm e ynnde
dah a n ce alnm bir kararn feshedilm esi gibi. Benzer ekilde, A rak en
ve M onlarn ilksel m em nuniyetsizlii -a r a d a srada d a olsa ak iddet
halinde ba veriyord u- A rak en ve M on eyaletlerinin kurulm a talepleri
biim inde dile getirildi; d ah a fazla eyalet kurulm asna kar olduunu
sk sk dile getirm esine karn, U N u, son u n da bu talepleri desteklem ek
zorunda kald. S h an Eyaletinde geleneksel efler birlikten geri ekilm e
haklarnn ve eyaletlerin de haklar olduu doktrininin anayasaya yazl
m asn, eitli geleneksel erk kaynaklarndan vazgem eleri karlnda
d en ecek tazm inatn tr ve m iktar kon usun da birlikte yaplacak bir
pazarlkta silah olarak kullanm aktadr. V e buna benzer baka sorunlar
m evcuttur. D il asn dan kesin olsa d a anlam asn dan son derece m p
hem olduu iin, [Burm ak] avukatlar bile birliin aslnda federal bir
devlet m i yoksa niter bir devlet m i olduunu bilem iyor36 dedirten bu
dzensiz ve gelenekselden uzak anayasal ereve tek bir partinin, Burm a
m erkezli A F P F L rejim inin ynetim in her alan n d a gl asim ilasyon
siyasasn srdrm esine izin verirken, on yl n ce m evcu t olm ayan bir
eyi de gerekletirm ekte ve Burm al olm ayan B urm a h alkndan d a en
36) Fairbairn, Some Minority Problems in Burma.

azndan asgari dzeyde sad ak at bekleyebilm ektedir - geri etnik talepler


denetim altna alnm azsa, on yl son ra bu d a ortad an kalkabilir.
M art 1 9 6 2 de G eneral N e Win askeri darbe gerekletirerek Burm a
ynetimini U N u dan devrald; U N u hapsedildi. N u Win B urm ann tm
iin an bir yaltlmlk siyasas izlemeye balaynca lkede neler olup bittiini
ayrntlarn renmek iyice gleti. A ka bilinen bir ey varsa, o da etnik
aznlk gruplarn silahl muhalefetinin daha nce olduu gibi srd, aslnda
ulusal dzeyde kurum sallaarak sradan bir nitelik haline geldiidir. O cak
\97V de hapisten salverilmi olan U N u Bat Tayland'da Ulusal zgrlk
C ephesinin merkezini kurarak isyanc Burm a Shan eyaletlerine katld. Bun
dan henz bir sonu alnmadan Karen, Shan ve Kochin ayaklanmalarnn da
ayn hzla devam ettikleri grlmektedir. (Karenlere N e Win tarafndan Gney
Burm a'da 1969da bir eyalet verildiyse de otonomluk hakknn ok snrl
olmasndan tr onlar da 1971 'de N e Wini devirmek am acyla saldr ba
lattlar.) ubat 1971 'de Karen, M on, Chin ve Shanlann isyanc unsurlarnn
katld bir Birleik Ulusal zgrlk Cephesi oluturuldu. (Kendi bamszlk
ordusu birimlerine sahip olan Kochinler katlmay deil, ibirliini kabul etmi
durumda.) Byle olunca da, Burm ann d gzlemlere neredeyse tamamen
kapatlm olmasndan tr btn bunlarn ne kadarnn bir sonuca u laa
bileceini sylemek zor olsa da, Burm ann ilksel muhalefetinin karakteristik
yapsnn deimesinin yan sra bu yapnn siyasal ortamn kalc bir nitelii
haline geldii de aka grlmekte.

H N D S T A N

D in, dil, blge, rk, kabile ve kast ballklarnn en geni ve en eitli


dzeyde var olduu H indistan, lkenin karm ak toplum sal ve kltrel
yapsndaki bezdirici dzensizlie uyacak ok yanl bir siyasal biim g e
litirm ektedir. U luslar arasnda yerini alabilm ek iin (E. M . Forsterm
alayc benzetm esini kullanrsak) bu ge saatlerde paytak paytak ilerleyen
H in d istan birbiri zerine karm ak bir biim de binen ilksel anlam az
lklarla kuatlm durum da. P en cap m dil sorunu kazndnda altn
dan Sihlerin dinci eyaletilii km akta; T am il blgeciliinin altndan
B rah m an kart rklk, Ben gallilerin kltrel gururlarnn altn d an
ise byk Ben gal vatanseverlii km akta. Byle bir durum da ilksel h u
zursuzluk sorun una dn k hibir genel ve tektip siyasal zm olanakl

grnm em ektedir; yalnzca birbirleriyle rastlantsal ve pragm atik dzeyde


balantl, farkl ve yerel dzeyde etkili ok gevek bir zm dem eti
sz konusu olabilir. A ssam N a g a nn kabile boyutundaki m uhalefetine
uygun siyasalar genelletirerek A n d h radaki kyl toprak sahiplerinin
k ast tabanl m em nuniyetsizliine uyarlam ak olanaksz. Y netim in O rissa
prenslerine kar taknd tavr G uceratl sanayicilere kar kullanlam az.
H indu kltrnn m erkezi o lan U ttar P radeteki H indu kktendinciler
sorunu D ravidyan M ysored a bam baka bir ekil alm akta. lksel konular
asndan, H in d istan n sivil siyaseti geici zm leri kalc klm ak iin
birbirinden bamsz bir seri ab ad an oluuyor.
Bu abalarn gerekletirilm esinde tem el kurum sal ara, elbette, H in
distan U lusal Kongresi. M alaya ttifak ve B urm adaki A F P F L gibi Kongre
de yeni devletin ynetim m ekanizm asn byk lde elinde tu tan ve
on un en nem li m erkezi gc haline gelm i olan ok katlm l ulusal bir
parti; ancak, bunu ne ilksel niteliklerini aka dile getiren partilerin
bir konfederasyon oluturm asyla, ne de ounluk grubun asim ilasyon
siyasetinin bir arac sfatyla baard. Bu ynlerden, ilkini, ilksel yapnn
ok boyutlu doas -s z konusu farkl gruplarn say s- ve kincisini de bu
yapnn iinde herhangi bir m erkezi grubunun bulunm am as olanakszlatrm aktadr. Bun un son ucun d a da, K ongre, bir p ara Kuzey H indistan
eilim li olm as bir yana, bir yan dan gcn yerel dzeyde gvenceye
alm ak iin birbirinden ayr ve byk lde bam sz dar parti unsurla
rnn birliini olutururken, te yan dan d a ulusal dzeyde etnik ad an
yansz, kesinlikle m odernizm yanls ve bir bakm a kozm opolit bir g
haline geldi. Bu durum da d a K on grenin im gesi iki ynldr: m erkezlerin
birinde ayn an d a hem vaaz veren H indu sofu hem de yabanc dm an
T amil rolnde, akll, eitim li, m odern bir entelektel; kendi lkesi sz
konusu olduunda zlem, kukuculuk, dogm atizm ve z-pheyle ykl
bir kii olan N eh ru ;37 te yan da d a partinin egem enliini salam ak iin
dil, kast, kltr ve dinin yerel gerekliklerini bilerek ynlendiren dah a
az d n celi yerel efendiler - M a d rasta K am araj N a d a r, B om bayda
C h av an , M ah aratrada G h osh , O rissad a Patm aik, P en cap ta Kairon,
R ac asta n da Sukh ad ia.

37)
E. Shils, The Intellectual Bettueen Traditbn and Modemicy: The Indian Solutio
Comparative Studies in Society and History, Supplement I (Lahey, 1961), s. 95. [Bugn
ise onun yerinde ok daha az istekli olsa da Bayan Gandhi var; ama ayn yap devam
ediyor.]

D ah a nce de belirtildii gibi, bam szlktan birka on yl nce Kongre


iinde balayan bir srecin rn olan 1956 tarihli Eyaletler Y eniden
rgtlenm e Y asas bu yapya sivil bir aklk, ilksel ereveye de resm i
rgtlenm e frsat verdi. lkenin dilsel ad an belirlenm i alt birim lere
blnm esi, aslnda, siyaset d gleri yerel balam lara sktrarak o n
lar ulusal m eselelerden soyutlam aya ynelik genel bir bl ve parselle
yaklam dr. B u rm ad a olann tersine, H in d istan eyaletlerinin eitim den
tarm a, vergilendirm eden kam u salna k ad ar her alan d a gerek ve
aka -b e lk i de gereinden fazla a k a - dile getirilm i anayasal gc
bulunm aktadr; bylece, d evlet yaplanm alarn n ve d evlet yn etim i
nin evresindeki siyasal sre nem siz bir konu olm aktan ok uzaktr.
H in d istan n i siyasetinin gnlk ieriini ekillendiren gs gse sert
atm alarn belki de byk bir blm devlet dzeyinde gereklem ek
tedir ve blgesel karlar yine devlet dzeyinde etkilenm ektedir - eer
etkilen ecek durum dalarsa.
S o n u ta, K ongre Partisi, 1957 seim lerinde, 1952 seim lerindekind en ok d ah a youn bir dzeyde, kendi kendisini ok cepheli bir savan
iinde, deiik eyaletlerdeki farkl seim m uharebelerinde, eitli trden
huzursuzluklar ne karan eitli m uhalif gruplara kar -K e rala, B engal
ve A n d h rada kom nistlere kar; P en cap, U tta r ve M adhya P radete
toplum sal dinci partilere kar; A ssam ve B ihard a airet birliklerine kar;
M adras, M ah aratra ve G u c era tta budun-dilci cephelere kar; O rissa,
B ih ar ve R a c a sta n da feodal prenslik dizgesini canlandrm ak isteyen p ar
tilere kar; Bom bayd a Praja T op lu m cu larn a k ar- savar halde buldu.
Bu m cadelelerin hepsi de ilksel m eseleler evresinde gelim iyordu, am a
tam am h atta solcu sn f partilerini ilgilendirenler bilebyk lde
ilksel m eselelerden nem li dzeyde etkilenm ie benzem ektedir.38 Yine de,
deindikleri belirli m eseleler ok bereketli olsa bile, kendileri birka tu ta
m ak noktas dnda pek etkili olam ayan bu m uhalefet partileri karsnda,
gerek anlam d a tek ulusal parti niteliini tayan K ongre, toplam oylarn
yarsndan azn elde etm esine karn, hem m erkezi ynetim de hem de birka istisna d n d a- eyalet ynetim lerinde ezici stnlk kurm ay bildi.

38)
Kerala Komnist Partisinin Hindistanda bir eyalette ynetimi eline geiren i
blgesel komnist parti olma baars, her eyin tesinde, bu partinin Keralann tama
mnda blgesel vatanseverlie hitap edebilmesinin yan sra dinsel snrlar dahilindeki
siyasal adan stratejik snf lobilerini de ynlendirebilmi olmasyla aklanabilir - Harrison, India, s. 193. Bombayda hem komnistler hem de sosyalistler Maharatra dilsel
cephesine katld; muhalif Guceratta ise Gucerat dilsel cephesine.

Y asal tem elde srdrlen bu atm an n kitlesel karm aasndan, d


siyasetin srdrlm esi iin olaan st bir kom ite biim inde, ok bilgili
bir toplum sal ve ekonom ik kom ite biim inde ve H in d istan n tm n
ierecek ulusal kimliin sim gesel ifadesi biim inde hizmet edecek, olduka
akl banda, serinkanl ve ahlak bir m erkezi K o n grenin nasl doduu
D o u y a zg bir gizem. Birok gzlem ci hibir analizde bulunm adan
bunu N eh ru nun ulusu bir kah ram an olarak edindii karizm atik gce
balam akta. N eh ru nun G an d h inin m ridi ve vrisi ve bam szln da
sim gesi olm as, kendi kozm opolit anlkl ile halk kitlelerinin blgele
riyle snrl ufuklar arasndaki uurum un iki yakasn birletirm ektedir.
V e, belki de bu nedenle ve bir de N eh ru nun yerel efendileri sadk, bir
hizada ve m akul den ecek lde ih tirastan uzak tutm asn salayan esiz
yeteneinden tr, H in d istan n genelini ilgilendiren ardllk m eselesi
- N eh ru d an sonra kim ?- ardlln hem en her zam an byk bir endie
kayna olduu dier yeni devletlere oranla ok d ah a tedirginlik verici
bir nitelie sahip. A m b ed k arm n et bir dille ifade ettii gibi, H in d istan n
im diye k ad ar bir arad a tutulm u olm as K ongre P artisinin disiplin g
c nden kayn aklan m akta - fakat K ongre d ah a ne k ad ar devam edecek?
K ongre dem ek Pandit N eh ru dem ek ve Pandit N eh ru dem ek de K ongre
dem ek. A m a Pandit N eh ru lm sz m ? K afasn d a bu sorular tartan
her kii K ongrenin sonsuza kadar kalc olm adnn farkna varacaktr.39
N asl ki B u rm ad a btnlem e sorunu ilksel istekleri m erkezde snrlam ak
ise, H in d istan d a bu sorunun onu m erkezin dnda snrlam ak olduu
grlm ektedir.
Yukardaki satrlar kaleme alndnda ardllk sorununa ilikin gerek temel
lere oturan korkularn temelsiz olduklar anlald. M ays 19 6 4 te N ehrunun
lmnn ardndan ksa bir sre L al Bahadur Shastri ynetimde kald;
ardndan da N ehrunun kz ve G andhinin ada Bayan Indira G andhinin
babakanla ykselmesi ile havari benzeri ardllk yaps yeniden oluturuldu.
Bayan G andhinin ynetiminin ilk aam alarnda Kongre kan kaybetti ve devlet
dzeyinde gerekleen bir seri bakaldr eitli eyaletlerde merkezi hkmetin
dorudan mdahalesine yol at. 1969da bir M slm an olan Devlet Bakan
Zakir Husein lnce Hindistan iindeki H indu-M slman anlam as tehlikeye
girdi ve Indira Gandhi ile Kongre Partisinin geleneki liderleri arasnda srt

39)
Ambedkar, Thoughts on Unguistic States, s. 12. Ortak dman konumundaki in
lilerin saldrs, elbette, Nehrudan daha gl bir tutkal grevi grebilir.

me balad; bundan lndira Gandhi kesin biimde galip kt. Devlet dzeyinde
srekli bakaldrlarla karlamasna karn, lndira Gandhi, M art 19 7 1deki
seimlerde byk bir zafer kazand ve ynetimi itiraza mahal brakmayacak
bir biimde ele geirdi. imdiye kadar yeni devletlerde gerekleen en dramatik
ve kesinlikle en baarl ilksel ayrmclk hareketi olan Banglade ayaklanmas o
yln sonlarna doru ba gsterdi; Hindistan soruna mdahale etti ve Pakistanla
ksa sren am a zaferle sonulanan bir savaa tututu. Btn bunlar sayesinde,
Kongrenin birok ilksel grubu denetim altnda tutma yetenei en azndan geici
sreyle de olsa artt. Fakat sorunun hl devam ettiini A ssam daki N aga
ayaklanmasndan Pencaptaki Sih ayaklanmalarna kadar bir seri olay" aka
gstermektedir. Aslnda Banglade rneinin uzun vadede Hindistan asndan
yalnz Bengalde deil, baka yerlerde de iki ynl bir m ek olduu ortaya
kabilir: bu yln ( 1972) ubat aynda Dravidyan Kalknma Partisi Gney
Hindistan'da otonom bir Tam il eyaleti olan Tam il N aad u iin bir kampanya
balatt ve Bangladele aka koutluk kurmann yan sra lndira G andhiyi
de General Yahya H an gibi davranmakla sulad. Bylece, Kongrenin merkezi
hkmetinin artan gc Hindistann ilksellie kar verdii ok cepheli sava
bir sreliine dondursa da, bunu sona erdirmekten ok uzaktr.

LBNAN
Phillip H ittinin de belirttii gibi, Lbnan , Yellovvstone Park k ad ar bir
alan kaplar am a oradan ok d ah a hayret uyandrc bir yerdir. N fusun un
neredeyse tam am A rap a k on uan in sanlardan olum asna ve genel olarak d a L ev an ten bir eth o su paylam asna karn, L bn an yedi tem el
M slm an (Snni, ii ve Drzi) ve H ristiyan (M aruniler, R um O rtodokslar, R um K atolikler ve Erm eni O rtodokslar) m ezhep ile bir o k adar
ok sayda aznlk m ezhep (Protestanlar, Y ahudiler, Erm eni K atolikler,
dierleri) arasnda blnm durum dadr; bu dinsel heterojenlik hem
bireyin kendisini on unla zdeletirm esinin tem el kam usal erevesini
oluturur, hem de devletin yapsnn btnne dorudan ilemi haldedir.
Parlam entodaki koltuklar, yasa tarafndan belirlenm i ve bam szlktan
bu yan a dzenlenen be seim de de tem el olarak deim eden kalm ,
nfus oranlarna gre belirlenen m ezhepi bir dizgeye gre datlm ak
tadr. D evletin en yukarsndaki yrtm e yetkisi iki m ezhepten deil,
m ezhepten olum akta: lkenin cum hurbakan geleneklere gre bir
M aruni. B abakan Snni, parlam ento bakan da ii. K abinedeki grevler

de titizlikle, dinsel bir tem ele gre datlm akta ve bakanlk sekreterlikleri,
blge yneticilikleri ve diplom atik grevlerden sradan ktiplik grevleri
ne kadar btn kam u hizm etinde de bu denge korun m akta. Yarg dizgesi
de ayn oran d a bir dinsel oulculuk labirenti; hem yasalar hem de bu
yasalan uygulayan m ahkem eler m ezhepten m ezhebe farkllk gsterm ekte
ve kiileri ilgilendiren hukuk ilerinde nihai otorite bazen lke snrlar
dna tam akta. Bir A rap blgesi ve H ristiyan ileri karakolu, m o d em
ticari antrepo ve O sm anllarn m illet dizgesinin son kalnts olan Lbnan
bir devlet olduu k ad ar ad eta bir an lam a (en ten te).
Bu anlam ann destekledii siyaset tr old uka tuhaf. R esm i adan
var olm alarn a karn siyasal p artiler henz yalnzca m arjinal bir rol
oynam aktalar. Para ve iktidar iin yrtlen m cadele, bunun yerine,
ya nem li toprak aalarn d an ya da, lkenin serbest m lkiyet bulunan
blm lerinde, byk ve saygn geni ailelerin balarndaki in sanlardan
oluan gl yerel liderlerin etrafnda gerekleiyor. Bu hizip liderlerinin
her birinin ad am lar lidere ideolojik ad an , tem el olarak geleneksel
ad an ballk duym akta; bu liderler yerel dzeyde tem sil edilen benzer
liderlerle ittifaklar oluturm akta ve seim kam panyasn T am m an y H ail40
usul bir rlandal, bir Y ahudi, bir talyan biim inde bir oy dengelem e
iine dntrm ekteler.
Bunu tevik eden bir dier unsur d a herhangi bir blgedeki sem en
lerin, m ezhepleri hi nem li olm akszn, btn yerel seim lerde oy k u l
lanm alarn salayan sre. Bylece, M aruni adaylarn yan sra Snni,
R um O rtod ok s ve Drzi tem silciliklerin de bulunduu bir blgede oy
kullanan bir M aruni, M aruni adayn yan sra Snni, R um O rtod ok s ve
Drzi adaylar da sem ekte. Bu d a her bir m ezhepten adayn ihtiyac
olan drak oylar alabilm ek iin dier m ezheplerin popler adaylaryla
balar kurm asn salayacak listeler oluturm asna yol ayor. Bir adayn
etkili ittifaklar oluturm as, beraberinde sadk sem enlerini de getirebilm e
becerisine bal olduu iin (ve zaten sradan sem enlerin de dier m ez
heplerin adaylar h akknda ussal yarglarn dayan dracak k ad ar bilgiye
sahip olm am alar yznden) listeler ender olarak blndnden, bu da
dem ektir ki, belirli bir koltuk iin M aruni M arun iye kar, ya d a S n n i
S n n iye kar yarm aktaysa da, aslnda, seim e katlan, listenin ken d i
sidir. Bylece seim sreci eitli m ezheplerden belirli liderleri kendileri

40)
1789 tarihinde New York kentinde kurulan bir topluluk. 13 boy halinde rg
lenen toplulukta her bir boy bir Kzlderili kabilesinin adn tamaktayd.

gibi baka liderlerin karsna karm akta ve bylece siyasal balar mezhep
balarn am a eilimi gsterm ekte. Farkl m ezheplerin yeleri dinleraras
koalisyonlar iinde birbirlerine m uhta hale gelirken ayn mezhebin yeleri
de dinlerii hizipler iinde birbirlerinden ayrlm aktadr.
n em li siyasal kiilikler arasndaki ittifaklarn bu biim de ince h e
saplarla oluturulm as (ya d a bozulm as) yalnzca kam panya taktikleriyle
snrl olmayp siyasal yaam n tam am na uzanm aktadr. U lu sal lde st
dzey konum lar sz konusu olduunda, en gl liderler arasnda ayn
prensipler ilem ektedir; bylece, rnein, b ak an olabileceini dnen
n de gelen bir M aruni kam u yaam n da babakan l hedefleyen nde
gelen bir S n n i ile ibirliine gid ecektir - hem S n n ilerin d estein i
kazanm ak iin, hem de bakan lk iin adayln koyan dier M aruni
rakiplerinin de benzer trden etkili ittifaklar oluturm alarn engellem ek
iin. Benzer yaplar dizgenin her aam asnda, ynetim in her dzeyinde
ve alan n d a ilem ektedir.
Bu tr koalisyonlar ideolojik tabanl olm aktan ziyade oportnist tem el
li olduklar iin sk sk bir gece iinde bozuluverm ektedir - tpk ihanet,
yolsuzluk, yetersizlik ve sadakatsizlik sulam alar ve kar sulam alaryla
can cier dostlarn aniden d m an olm as ve kan gd en dm anlarn
birbirine dm esinde grld gibi. Byle olu n ca da bu yap geleneksel
dinsel, ekon om ik ve akrabalk gruplanm alarna otursa da, siyasal erk
peinde koanlar dizgeyi beceriyle ynlendirerek kendi karna kullanm a
yolunda olunca, yap da aslnda bireyci, h atta egoiste bir nitelik k azan
m aktadr. H em gl kiilerin aday adayl hem de oylarn kendisi satn
alnm aktadr (1960 seim lerinde h arcan an para m iktar 3 milyon Lbnan
lirasna u lat); rakiplere kara alnr, h atta ara sra fiziksel saldrda b u
lunulur; ister kayrm aclk biim inde ister baka trl olsun, tara f tutm a
sradan kabul edilir; rvet siyasal grevin norm al dl olarak grlr.
A y ou b a gre41 L bn an Drzileri L bn an d a h ak sz konusu deildir,
derler, yalnzca gm ve ike vardr.
Y ine de, b u n ca k an d rm acad an A rap dnyasnn yalnzca en d e
m okratik devleti deil, ayn zam an da en gnen li devleti km aktadr;
ayrca, bu devlet, radikal dzeyde en m uhalif, m evcut devlet-tesi ilksel
zlem lerden ik isinden gelen youn m erkezka basklar altnda dengesini
- b ir dikkate deer istisna d n d a- korum ay d a baarm aktadr: H risti
yanlarn, zellikle de M arunilerin A v ru p ann bir paras olm a zlem i ile
41) Ayoub, Political Structure, s. 82.

M slm anlarn, zellikle de Snnilerin byk A rap dnyasnn bir paras


olm a zlemi. Bu gdlerden ilki L bn an n A rap devletleri arasnda zel
ve benzersiz bir grng, ayrcalkl hali titizlikle korunm as gereken gzel
bir m ozaik yapt olarak deerlendirildii yaltm c gr iinde ifadesini
bulm aktadr; kincisi de Suriye ile yeniden birlem e ars biim inde
gereklem ektedir. V e Lbnan siyaseti kiisel ve geleneksel olan d an kap
genel grlerle ve m eselelerle ilgilendike de, siyasetin kutuplam as bu
m eseleler evresinde olum aktadr.
D engen in korun m asna tek dikkate deer istisna - 1 9 5 8 ylndaki i
sava ve A m erikan m d ah ale si- byk lde bu tr bir atipik siyasal
ku tu p lam adan kaynakland. Bir yan da, B ak an S h am u n un anayasal
eilim lere aykr bir biim de kendisini yeniden setirm e ve m uhtem elen
N asrm gitgide yaylan etkisi karsnda H ristiyanlarn gcn artrm ak
iin L bn an B a ty a d ah a d a yaklatrm a abas M slm anlarn zaten
srekli tadklar H ristiyan egem enlii korkularn harekete geirdi; te
yanda, Irak devrim i ile Suriyenin K ah ireye ynelm esinin gdledii
byk A rap dnyas heyecannn aniden patlak verm esi H ristiyanlann
da ayn lde sreen M slm an denizinde boulm a korkularn aa
kard. A m a kriz - v e A m erik allar- gelip geti. Sham un , en azndan
geici sreyle de olsa, lkeyi blm ekten tr aa alnd. Byk A rap
dnyas yanllarnn h evesi de, yine en azndan geici bir sreyle, Lbnan
devletinin btnlnn ne p ah asn a olursa olsun korunm as gerektii
biim indeki, Snnilerin bile katld grn yeniden teyit edilmesiyle
denetim altna alnd. Sivil dzen ab u cak yeniden saland ve 1960a
gelindiinde huzur iinde yaplan yeni bir seim le eski bildik yzlerin ou
eski bildik konum larna yeniden kavutu.
B u nedenle, L bn an siyasetinin, eer ileyecekse, artk an ayasalla
tna gre kii odakl, hizipi, frsat ve program sz olm ay srdrm esi
gerektii grlm ektedir. Dinsel heterojenliin arl ile bu heterojenliin
devletin rgtlenm esinin tm ne yaylm as dnldnde, ideolojik
nitelik kazanm parti siyasetindeki her trl ykseli, ok byk bir
hzla, byk A rap dnyas m eselesi evresinde dengesiz bir H ristiyanM sl m an k u tu p lam asn n o lu m asn a, n o rm al siyasal m an evralar
s recin de m ezhepleri birbirin d en ayran ve, her an bozu lu verse de,
ynetim i bir araya getiren m ezhepler aras balantlarn bozulm asna yol
aacaktr. M achiavelli yanls h esaplam alar ile dinsel hogr L b n an da
ayn m adalyonun iki yzdr; yine de, ksa vad ed e gm ve ik enin
alternatifi ulusal zlm e olabilir.

Arap-srail anlamazlnn srekliliinden ve zellikle de Filistinli koman


dolarn blgede nemli bir siyasal unsur olarak ortaya kmalarndan byk
lde ypranm olsa da, Lbnan gzel bir mozaik yapt olarak yekpare
durmakta. Aslnda, burada ele alnan btn lkeler arasnda, Lbnan, iindeki
derin ilksel blnmeleri ierimleme konusunda en etkili olan lke; ekonomik
glklerden, Sol ve S a d a kk radikal gruplarn varlndan (henz ok
mezhepli partiler oluturulamad) ve sk sk patlak veren iddet olaylarndan
tr ypranmasna karn, Lbnann siyasal dizgesi kinci Dnya Savandan
beri olduu gibi ilemeyi srdrmekte. Filistinli komandolara (ve srailin lke
iine dzenledii saldrlara) kar uygun bir tutum belirleme konusundaki gr
farkllklar hkmetlerin devrilmesine ve nemli mezhep gruplamalarnn
yeniden olumasna yol at. 19 7 0 te Hristiyan destekli bakan, yazl olmayan
bir kurala gre bu grev bir M aruniye ayrlm olduu halde, M slmanlarn
destekledii rakibi karsnda yalnzca tek bir oyla kazanabildi. Fakat kabine
bir M slm ann liderliinde kurulduu iin yerleik dzen devam etmektedir;
hkmetin Filistinli komandolar ile onlarn Lbnanl destekileri karsndaki
otoritesi artt zellikle de Eyll 1970te komandolarn rdn ordusu kar
snda yenilmelerinden beri. Hibir ey sonsuza kadar var olmaz, hele ki Dou
Akdenizde; fakat, bugn, ar ilksel eitlilik siyasal dengeleri srekli olarak
tehlikeye atsa da, Lbnan, aslnda onun bu dengeleri olanaksz klmadnn
bir kant olmay srdrmekte.

FAS
O rtad o u nun tam am n d a N il N eh rine bam l olan M sr d n d aC o o n un ifadesiyle uysal ile isyanc, evcil ile bamsz arasnda, byk
retken kentlerin siyasal, ekonom ik ve kltrel yrngesinde yaayanlar ile
bu yrngenin tam am en dnda olm asa da kenarlarda yaayan ve Bronz
a ndan bu yana kentsel uygarlklar taptaze ve devinim iinde tutm u
olan isyanclara destek salayanlar arasnda eskilerden kalm a bir toplumsal
szleme yrrlktedir.42 ah ve sultanlann merkezi erki ile bunlan evre
leyen kabilelerin inat zgrlkl arasnda nazik bir denge vard (ve
bir lde bugn de v a r). D evlet bir h ata yaptnda kabileler devlete en
azndan hom urdanarak da olsa onay verm ek ve anarik drtlerini dizgin
lemekle ykmlyd; devlet zayf dtnde, kabileler onu yam alam akta
42) C. Coon, Caravan (Londra, 1952), s. 295.

ve h atta -ilerinden biri ya da dieri- onu devirerek kendisi kentsel byk


gelenein taycs ve savunucusu haline gelmekteydi. A ncak, ou zaman,
merkez ile evresi arasnda huzursuz bir atekes srm ekte ve bu atekes
taraflan gevek bir al-ver dizgesi ile birbirine balam aktayd; bu dizge
sayesinde dalarda yaayanlar ile gebeler kente serbeste girerler, kent
halknn istihkm na dokunulmaz ve [birbirinin blgelerinden] geen yolcu,
tccar ve hac kervanlar yolculuun olaan klfeti dnda herhangi bir
engellem e ya d a rahatszlk olm adan kendi haline braklrd .43
F a sta bu kartlk zelikle hep gl olm utur - ksm en blgenin
byk blm nn dalk olm asndan tr, ksm en yedinci yzyldan
sonra D o u d an gelen bir A rap kltrnn old uka byk saydaki yerli
Berberi nfusa aam al bir biim de empoze edilm esinden tr, ksm en de
lkenin M sr ve M ezopotam yadaki O rtad ou uygarlndan ok uzakta
yer alm asndan tr.
Blgenin erken tarihsel dnem lerinin karm akl bir k en ara biraklacak olursa, A raplam , slam c, reform cu erifi H an ed an l n n on
yedinci yzyln sonlarna doru kurulm as ve bunun ardndan kralln
Berberilerin geleneksel hukukunun ilerlik alann slam hukuku lehine
daraltm a, azizlere tapnm ay ve klt uygulam alar azaltm a, yerel p u tp e
rest unsurlarda slam in ancn salam latrm a abalar, bled al makhzen
- ynetim alan - ile bled as siba - baboluk alan - arasndaki ayrm
pekitirdi. Peygam berin (yani e rifin) soyundan geldiini ile sren ve
bugn de hkm srm ekte olan h an edan, A tlan tik H avzasm n dah a
fazla A raplam nfusunun yan sra, bu blgeleri evreleyen R if ve A tlas
dalarndaki Berberi arlkl nfusa hem tinsel hem de zam ansal gcn
kabul ettirm eye abalad; fakat tinsel sav -y a n i im am lk sa v - yaygn bi
im de kabul grse bile zam ansal sav dah a ok geici durum lara zg bir sav
halini ald, zellikle de yksek blgelerde. Bylece, Fas siyasal dizgesinin
belki de en arpc ve ayrt edici nitelii ortaya kt: bakanlar, sekin
kiiler, askerler, hukukular, m em urlar, askerler ve vergi toplayclarndan
oluan ok gelim i ataerkil brokrasinin saltk lideri olarak sultan kabul
eden, dzlk blgenin kentsel ve kyl nfusunun ball ve sultan
in an an larn E fendisi olarak tanyan am a on un laik ynetim ine ya da
tem silcilerine in an beslem eyen kabile halklarnn ball.
1 9 1 2 de Fransz ve spanyol sm rge yn etim lerinin ku ru lm asn a
kad ar, su ltan lk isel yolsuzluk ve d sal zorlam a nedeniyle o k ad ar
43) A.g.e., s. 264-265.

zayf d m t ki ne d alard ak i ne de d zlkteki h alk zerinde etkili


bir d en etim salayabiliyordu. Y aklak on yl k ad ar M areal Lyauteynin
derebeylerini an d ran yn etim i kabileleri zaptetti ve, o ld u k a ataerkil
bir yaklam la, M akhzen b rokrasisin i yeniden can lan d rd y sa da, on u n
ayrlm asnn ard n d an yerine g een ler B erberi S iy asas d en en yaklam
balattlar; bu siyasa A rap lar ile B erberiler arasn d a keskin bir ayrm a
gitm ey i ve B e rb e rile ri M akh zenin e tk isin d e n ta m a m e n k arm ay
am alyordu. Bir B erberi elit yaratm ak iin tasarlan m zel Berberi
oku llar kuruldu, m isyonerlik etkinlikleri artt; ve - e n n e m lisi- slam
h u ku ku nu n sim gesel stnl (ve ayn zam an da d a im am k on u m u n d a
ki su ltan n st n l ), d a kabilelerinin Fransz ceza h u k u k u n a m aruz
braklm as ve sivil an lam azlklard a gelen eksel kabile konseylerinin
yasam a yetkisinin tan nm as yoluyla b altaland. A raplatrlm kentlerin
ileri gelenleri - zelik le de F as ken tin d ek i esk i Q uaraw iyin n iversitesi
evresin d ek i ileri g e le n le r- arasn d a M sr ve A fgan -F ars reform cular
A b d u h ile A l-A fg h a n inin youn slam p ritanizm inin ykselie g e
m esiyle ayn zam an a d enk d en Berberi S iy a sas ve on u n slam iin
tad tehdit, slam dinini A v ru p a destekli laiklik ve H ristiyanlatrm a
karsn d a sav u n m a slogan altn d a ulusu luun bym esin i tevik etti.
Bylece, cid d i biim de farkllam koullar altn d a bile olsa, F a staki
u lu salc h arek e t de, genel olarak O rtad o u lu bir k en tse l uygarln
btnleyici g cn kabile tikelciliinin m erkezka eilim leri k arsnda
glen dirm eye alm ak ab asn a dn t .
1953 ylnda S u ltan V. M uh am m ed in Franszlar tarafndan srgne
gnderilii ve 1955te bir ulusal k ah ram an olarak geri dn, ibreyi
S u lta n m Makhzeninin siyasal ve kltrel ad an canlandrl lehine
evirdi ve bam szln kazanlm asndan son ra d a belki de ak biim de
m odernize edici oto krasi44 olarak betim lenen bir yeni devlet rejim inin
balangcn salad. Fransz ve spanyollarn gitm esiyle birlikte, R ab at
Su ltan l bir kez d ah a dizgenin m erkezi halini ald. B alca ulusuluk
yanls parti olan ve im diye kadar gerek bir parlam ento ynnde ulu
sal bir seim yaplm am olduu iin gcn tam olarak sergileyem eyen
stiklal bir p ara m odernize edilm i am a yine de tem elde ataerkil bir
Makhzenin uydusu haline geldi. D zlklerdeki ken t ve kasabalarn [ve,
bir kez dah a, zellikle de Fas kentinin - la ville sainte de lIslam (...) la

44)
Bu kavram ve onun analitik anlamlan iin bkz. D. Apter, The Political Kingdom i
Uganda (Princeton, N .J., 1961), s. 20-28.

metropole de lArabisme (...) (et) la vraie capitale du M aroc ]45 tutucu,


A rap lam ileri gelenleri n derliin d eki parti, tah tn yn etsel kolu,
krallk tarafndan atanm ynetim konseylerini elinde tu tan bir vezirler
heyeti , parti yoluyla ussallatrlm sivil brokrasi ve slam yarg dizge
sinin yeniden oluturulm u (ve yeniden ekillendirilm i) biim i olarak
davranm aktadr. Fakat, kabile halklar arasnda stiklale ynelik tutum ,
tpk d ah a n celeri sarayn krtasiyecilii balam nda olduu gibi, en iyi
haliyle lml ve en kt haliyle de ak a d m an ca olduu iin, sultan
ile en azndan ok bozulm adan kalm drak kabileler arasndaki iliki
tem elde kiisel dzeyde kalm tr. K rala sadk olan am a on un ynetim ine
direnen kabileler, egem enliin devrinden beridir, egem enliin devrinden
n ce olduklar gibi, ulusal btnlem e karsnda en tem el ilksel tehdit
kaynan oluturm aktadr.
1 9 5 6 d an beri, m erkez-evre yknm eleri art gsterdi. S u lta n m
srgne gnderildii yllarda kabileler arasndan seilen kiilerle olu
turulm u dzensiz askeri glerin -d i e r adyla zgrlk O rd u su n u n Kraliyet O rd u su n a katlm asnn ak a atm alara yol a ac ak ok nazik
bir giriim old u u ortaya kt; k raln K raliyet O rd u su nu stik la lin
etkisinden karm as ve dorudan silahl kuvvetlerin ba sfatyla olu
Prens M oulay H a sa n n em ri altnda saraya balam asn n ardndan ge
rilim ksm en azald. 1956 son baharnda krala yaknl ve Istiklale sert
m uhalefetiyle tan nan, O rta A tla s blgesinden bir Berberi nde geleni,
kraln kabinesindeki iileri bakanl grevinden istifa edip kabilelere
ilksellik telkin etm ek (F a sn ihtiam kabilelerden kaynaklanr), btn
siyasal partilerin kapatlp (kabileleri tam am en ihm al eden adam lara
sorum luluk yklem ek lke karlarna aykrdr) K ral V . M uham m ed
evresinde ulusal bir birlik oluturm ak (bu ulus iinde zayflar d a var
gller de, ayn d ad a ve ayn gn altnda bir araya gelmi bu insanlar
kraln gznde eittir)46 taleplerini dile getirm ek iin d alara ekildi.
ab alar ksa sre son ra - e n azndan aka srdrlm eyerek- belli ki
kraln nerisiyle son buldu; am a birka ay son ra d ah a da geleneki bir
Berberi, T afilelt blgesinin valisi, ayn an d a hem bizi dilediim iz gibi

45) Favre, Le M aroc. Fasta altmdan beri, artk bu konulardan bazlarn bir
para farkl formlletirmekteyim: bkz. C. Geertz, slam Observed: Religious Developments
in Morocco and Indonesia (New Haven, 1968, zellikle blm 3).
46) Bu tmcedeki alntlarn kayna Lahcen al-Youssi, bunu izleyen tmcedekinin
kayna ise Lacouture, Le Maroc, s. 90 iindeki Addi ou Bihidedir.

yaam ak tan alkoyan bir partiye boyun em eyi reddederek hem de krala
sonsuz balln ilan ederek bir tr bakaldr gerekletirdi. K ral on un
d a ksa sre iinde kan dklm eden teslim edilm esini salad ve onu
krallk saraynn yaknlarnda zorunlu ikam ete gnderdi. F ak at, 1958
ile 1959un balarn d a da kuzey ve gneydouda ara sra ayaklanm alar
yaand; bunlar d a kraln poplerlii, diplom atik becerisi, askeri gc ve
dinsel karizm as sayesinde snrl llerde tutuldu.
F ak at, yeni F as d evletin in m odernize ed ici yn saltk yn k ad ar
gl ve byk o laslkla d a d ah a kalcdr. K abilelerin huzursuzluu
yalnzca gem i ve blge k arsn d a gelecek ve u lu s soru n u deil,
ayn zam an da gelen eksel kesim in, bab olu k alan gruplarnn g e le
cek endieleri ile ulus iinde gvenilir ve k ab ul edilm i bir yer edinm e
en d ielerid ir.47 K rsal zlem lerin a ra c o lara k yeni bir u lu sal siy asal
p artin in - H a lk H are k e tin in - n ce gizli k ap ak l bir biim de ve ard n
d an d a -k a b ile le rin m em nuniyetsizliinin eitli siyaset d ifadeleri
k n c e - ak a gerek leen geliim i, yalnzca ken tsel m erkeze kar
d m an lk ile m erkezi otoriteye kar k n lam ay an diren iin yerini, k e
n arlard a y aayan h alk lar arasn d a, m od ern bir sivil dzen iin d e ikinci
sn f v a ta n d a a d n t r lm e k o rk u su n u n alac a n n d a h a belirgin
ia re tle rin d e n birid ir. zg rl k O r d u su n u n e sk i lid eri A h a rd a n e
b ak an ln d a ak la gelebilecek en m phem program - slam T o p lu m
cu lu u ve kraln yalnz F a sn deil, b t n M arip lkelerinin im am
olduu yeni bir b irlik - benim seyen yeni p arti bu yeni dzene az d a olsa
uyum gsterm ektedir. F akat, ok ciddi siyasal deiim lerin birbiri ardna
hzla gelim esi -y e re l seim lerin dzenlenm esi; V . M u h am m ed in hi
beklenm edik, an i lm ; on u n k ad ar p op ler olm ayan olu n u n on un
yerine g e m e si- so n b irk a yl iin d e m on ari yn etim in in gelecei
zerinde belirsizlik b ulu tlarn n birikm esine n ed en old uu iin, bu yeni
d evlet, kendisini, gitgide arta n bir lde, gelen ek sel siba duyarllklar
ve A h a rd a n e nin bkp u san m ad an yineledii bam szlm z, zgr
l yitirm ek iin k azan m ad k 48 sloganyla zetlen en m od ern siyasal
ih tiraslarn ince karm m h on ut etm e basksyla kar karya bulabilir.
Uzun vadede yeni F as devletinin modernize edici yn saltk ynnden
daha kalc olsa da, son on yl iinde belirginleen de bu saltk yn oldu.
47) A.g.e., s. 93.
48) Ashford, Political Change, s. 322 iinde.

C a s a b la n c a da gerekleen ayak lan m alard a, ou hkmet glerinin


elinden olmak zere, resmi rakam lara gre otuz, baka kaynaklara gre de
birka yz insan lnce, K ral II. H aan 1965 ydnda anayasay askya alp
parlamentoyu datt. Hkmetin denetimini dorudan ele alan kral lkeyi
emirlerle ynetmeye ve iki byk partinin -slam c stiklal ile toplumcu
Union Nationale des Forces Populaires ve bunlarn semenlerinin byk
ounluunu oluturan kentli A rap kitlelerinin etkisini azaltt. B u dnemde
yeni-gelenekilik hzland: H aan birou Berberi olan eitli yerel ileri
gelenleri ve byk ounluu Berberi olan subaylar tahta ballklarn
ak, kiisel bir ekilde ifade etmeye zorlad. 19 7 0 te kraln yeni bir an ayasa
yrrle koyup genel seimlerin yaplacan ilan etmesiyle olaanst du
rum en azndan ksmen sona erdi. Berberilerin egemenliindeki Mouvement
Populaire dnda kalan partiler anayasann yeterince demokratik olmad
n, seimlerin de yeterince zgr olmadn ileri srerek bu manevray da
kraln hkmdarlnn ilk on ylnda gelitirdii taht merkezli yeni-geleneki
ynetim dizgesini kurum sallatrma ve m erulatrm a abasnn bir paras
olarak deerlendirdiler. Bylece, drst olduundan kukulanlan koullarda
seimler dzenlendi ve an ayasa onaylandysa da, saray ile ileri gelenlere
dayanan yap varln srdrd. H aziran 1 9 7 0 te kraln krk ikinci doum
gn iin dzenlenen piknikte gerekleen askeri darbe giriimiyle bu yap
byk lde bozuldu; birou yabanc olan yaklak be yz konuktan yz
kadar darbe giriimi esnasndan ldrld. B ir binba, be albay ve drt
general annda idam edildi (lider de dahil olmak zere dierleri darbe giriimi
esnasnda ldrlmt) ve eitli subaylar da hapsedildi, ilksel sadakatlerin
bu saldrda ne lde rol oynadklar belli deil (liderlerin neredeyse tamam
Berberiydi; ou R if kkenliydi ve birou da taht merkezli ynetimde kraln
tand olaanst yetkilerden yararlanan kiilerdi); fakat bu saldrdan beri
(Austos 19 7 2 de gerekleen ikinci bir saldr da baarszlkla sonuland),
kral, ordudaki Berberilerin roln azaltm aya ve imdi U lusal Eylem Blou
ad altnda birlemi olan iki temel partinin temsil ettiklerini ileri srd
byk kentlerdeki A rap a konuan nfusun desteini almann bir yolunu
bulmaya giriti. Bylece, bled al m akhzen/bled as siba kartlnn gereklii
ne olursa olsun, ya da gemite ne olmu olursa olsun (bugn bu ayrmn
Avrupal akademisyenlerin betimledii kadar kesin ya da yaln olmadn
dnmekteyim), A ra p ile Berberi arasndaki farkllk -ksm en kltrel,
ksmen dilsel, ksmen toplumsal, budun-siyasal bir mit; grup farkllklarn
alglam aya ilikin neredeyse znl bir yaklam - F a s n ulusal yaam nda
ele gemez olsa da, nemli bir unsur olmayrsrdrmektedir.

N JE R Y A

ikinci D nya S av andan bu yana evrimletii biimiyle N ijeryann siyasal


yaam nn belirgin zellii, C olem an m deyiiyle, ulusuluun blgecilii olm utur.49 D ier yeni devletlerin oun da bam szlk araynn son
aam alarnda deiik unsurlarn sm rge ynetim ine kar youn bir tek
p ara m uhalefet halinde bir araya geldikleri, ak gr ayrlnn ise
an cak ynetim devredildikten ve devrim dnem i yoldalklar kanlm az
bir biim de son a erdikten sonra gerekletii grlrken, N ijeryad a eitli
ilksel gruplar arasndaki gerilim sm rge ynetim inin son on yl iinde art
t. 1946 son rasnda, N ijeryann zgrlk m cadelesi, yabanc otoritenin
son a erdirilm esinden ziyade, bu otoritenin ortad an kaldrlm asndan nce
snrlarn izilmesi, bakentlerin kurulm as ve keskinleen budun-blgesel
dm anlklar yum uatm ak iin erkin datlm asna ynelikti. Ingilizleri
ayrlm aya zorlam ak iin gitgide artan ayaklanm alar yerine, Ingilizlerin
lkeyi terk edebilm eleri iin Y orubalar, Ibolar ve H ausa-F ulan iler ara
snda bir modus vivendi yaratm ak zere Lagos ile L on d ra arasnda ateli
pazarlklar yaand.
S o n u n d a o lu tu ru lan an lam a (o k k k harflerle yazlm 240
sayfalk anayasa) radikal dzeyde federal bir yap ieriyordu; bu yapda
yer alan gl anayasal blge -K u zey, (gney) D ou ve (gney) B a tkendi bakentine, kendi parlam entosuna, kabinesine, yksek m ah kem e
sine ve kendi btesine sahipti; her bir blgede bir etnik grup hakim di.
Srasyla H ausalar, Ibolar ve Y orubalar; yine her birinde belirli bir siyasal
parti hakim di - Kuzey H alknn K ongresi (N P C ), N ijerya ve K am erun
H alk U lu sal K onseyi (N C N C ) ve Eylem G rubu (A G ); ve her birinde
de siyasal bir kiilik egem endi - S o k o to sultan H ac Sir A h m ad u Bello,
D oktor N n am d i A zikiwe ve e f O bafem i A w olow o. B tn bu blgesel
kalelerin stnde de, pek de gven telkin etm eyen federal hkm et yer
alm aktayd; bu tr bir kiilik oyundan doal olarak beklenilecei gibi,
bire kar iki kiilik koalisyonlarn gerekletii ve dizgenin m erkezindeki
liderlik boluunu d oldu racak otoriter liderliin eninde son u n da ortaya
kaca siyasal arena d a L ago stu.
A n cak , bu liderliin nasl bir biim de olaca, liderlie kim in gelecei
ve bu ok nazik ynetim m ekanizm asnda liderin gerekten de nasl ortaya
karlaca tam am en belirsizdi. Bu arada, geleneksel N ijery ann kabile
49) Coleman, Nigeria, s. 319-331.

toplum lar m odern N ijeryann blgesel-dilsel (ve M slm an kuzeyde de


dinsel) halk topluluklarn oluturacak biim de yeniden bir araya gelirken,
ilksel kimliin bu gen yaps d a lkede byk lde yerlemeye balad.
Fakat, lkenin etnik iskeleti olarak gitgide n em kazanm asna karn,
bu yap, yerlem i bilinlilikin tm eitliini kullanm yordu, nk
her bir blgede -ek ird e i oluturan H au sa, Y oruba ve Ibo blgelerinin
d n d a- ulusu oluturan bu byk varlklar iinde eriyip gitmeye direnen
ok sayda k k grup d a yer alm aktayd. H er bir partinin, az ya d a ok
dzeyde baaryla, rakiplerinin kalesi iindeki aznlk sorunlarn kendi
yararna kullanm a abasyla birlikte, bu m arjinal blgelerde -K u ze y in
gney yars, B a tm n dou ucu, D o u nu n gney ve dou snrlar- tem el
etnik gruplar arasndaki en nem li seim rekabeti gerekleti. M erkezde
tarafl bir rekabet biim inde ve blge bakentlerinde de (gitgide) bir
tek parti hakim iyeti olarak grnen yap, krsal kesim de kabile ittifak
larnn ve m uhalifliklerinin ok d ah a karm ak ve eitlenm i bir an
tem sil etm ekteydi.50 Bu, yerel sad akatlerin genellikle geleneksel dzeyde
rgtlenm i kald, blgesel sad akatlerin parti siyaseti dzeyinde rg t
lendii ve ulusal olanlarn d a yalnzca rgtlendii katm anl bir dizgeydi.
Bylece, ulusuluun blgeselletirilm esi sreci, N ijeryann yaklak
alt m ilyonluk H au sa n fu su n d an balayp birka yz kiiden olu an
kk kabilelerine kadar yzlerce ilksel grubun bir sreliine byk l
de dostlu k iinde yaam alarna olan ak tanyan bir parti dizgesinin ve
anayasal yapnn kurulm asna n clk ettiyse de, ayn zam anda ulusal
siyasal yaam n tam m erkezinde bir boluk d a yaratt ve lkeyi byk
lde basz brakt.

50)
Bu tabloyu daha da karmaklatran ey, hem byk grup iindeki kabil
kimliklerinin daha geni budun-dilbilimsel sadakat karsnda tamamen terk edilmemi
olmas, hem de baka birimler iine, zellikle de kentlerde g etme ya da dalma yo
luyla birer nemli aznlk halinde yerlemelerinden tr, bu tr geni birimlerin btn
yelerinin de bir arada yaamyor olmalar gereiydi. Btnleyici sorunlarn ilksel ne
me sahip blgesel alt eyaletler yaratmak yoluyla zmlendii btn yeni devletlerde
kendi yurt blgesi dnda yaayan bir bireyin ball sorunu ok nazik bir konudur
- tpk N ehrunun, rnein, M adrasta yaayan bir Bengallinin eyalet dzeyinde bir
Bengal vatanda deil de Madras vatanda olmas gerektiinde ve Hindistanda baka
yerlerde yaayan etnik gruplar iin ulusal yurt ile ilikili tm kavramlarn da yok
edilmesi gerektiinde srar etmesinin gsterdii gibi. Bu tr baz gruplarn dierlerinden
daha hareketli olmas (Nijeryada Ibo; Hindistanda Marwari vb.) bu sorunu daha da
derinletirmektedir.

Bamszlk sonrasnda (Ekim 1960) partiler ve parti liderleri bu durumu


dzeltm ek iin kam panyalann yrtecekleri balang pozisyonunu alm a
ya hazrlanrken federal bakent Lagos nihayet siyasetin odana yerleti.
lk balarda, ekonom ik ve siyasal alardan dah a ileri dzeydeki D ou ve
B at blgeleri arasnda, daha geleneksel yapdaki Kuzey karsnda ittifak
oluturm a giriimleri, gezgin, giriken Ibo aydn snf ile vurdumduymaz,
varlkl Y oruba iveren snf arasndaki - v e bir dakikas dierine uymayan
D oktor Azikiwe ile yce e f Awolow o arasn d ak i- dm anln artm as
yznden baarszla urad; byle bir ittifak Kuzey ile D ou kurarak
B a ty dladlar. Azikiwe genel vali olm ak iin D ounun liderliinden
ayrld; genel valilik aslnda sim gesel bir konum du am a Azikiwe bundan
yola karak ok ey gerekletirmeyi umuyordu. Sokoto sultan, kendi bl
gesel liderlii iindeki Kuzeyde en gl kii olarak kalm ay tercih ederek,
federal babakanlk iin kendi yerine yardmcs H ac Sir A bubakar T afaw a
Balew ay gnderdi. Bire kar iki kiilik koalisyon dzenlem elerinin ilkinde
tek bana kalan A w olowo d a Bat liderlii grevinden ayrlarak federal
parlam entoda m uhalefetin lideri oldu.
H e rk e sin yerin i alm a sy la b irlik te, m an e v ra la r b a la d . F e d e ral
p arlam en to B a t blgesinin aznlk alan n d a O rtab at ad altn d a bir
drdnc eyalet oluturm a karar ald; A w olow o m uhafazakr eilimli
saylabilecek hkm eti sarsm ak ve yeni sm rgecilie kar olm asnn
verdii kozu kullanarak Eylem G rubunu blm ek am acyla ideolojik sa
izgisini tam am en ideolojik sol izgi biim inde deitirdi; N C N C iinde
gitgide bad am a yanls bir hale gelen eski tfekler ile d ah a d a radikal
yenilikiler arasndaki gerilim artt.
A m a btn bu olanlar, durum u akla kavuturm ak yerine d ah a
d a kartrd, sorun lar basitletirm ek yerine zorlatrd. Bam szln
kazanal (bu m akale yazlrken) henz bir yl bile olm am ken, burada ele
alnan yeni devletlerin en yenisi olan N ijerya, tem el niteliini ve olas
geleceini deerlendirm ek iin kullanlabilecek yalnzca ok eksik m al
zem eler sunm aktadr. Bam szlk ncesinin anayasa yapm akla geirilen
telal son birka ylnda alelacele bir araya getirilmi, olaan st dzeyde
h an tal siyasal kurum lara sahip olan, kapsayc bir ulusal partiden, stn
bir siyasal liderden, kapsayc bir dinsel gelenek ya da ortak bir kltrel
altyapdan ve grne baklrsa ad eta hibir ab a gsterm eden sahip
olduu bam szlkla neler yaplabilecei kon usu n da bir fikri o lan kiiler
d en yoksun olan N ijerya, yeni bir devlet iin bile allm adk saylabilecek
dzeyde kesinliksiz, belirsiz bir nitelie sahip.

Benim zgn makalemde, genel olarak eksik tanmlanm devletler iinde


yine en az tanmlanm olan N ijeryayd. O zam anlar durumu hem en fazla
umut verici hem de en fazla ktlk habercisi oland. Umut veriyordu, nk
smrgelikten kurtulmann bildik karm aasn atlatm , ekonomik adan
uygulanabilir olmasna yetecek lde geni, ayn ca mtevaz, iyi eitimli ve
deneyimli bir elit kesime sahip bir lkeydi; ktlk habercisi grnyordu,
nk lkenin ilksel grup gerilimleri hem ok byk hem de inanlmaz lde
karmakt. Kt gnlerin yaknda olduu ngrsnn hakl olduu ortaya
kt. O cak 19 6 6 da gerekleen askeri darbe sonucunda Sir A bubakar Tafava
Balema da dahil olmak zere birok Kuzeyli siyasal lider yaamn yitirdi ve
Ido liderliinde askeri bir rejim kuruldu. D ah a kk, yani H au sa olmayan,
Kuzeyli bir kabileden gelen Albay Yakubu Gow onun gerekletirdii ikinci
askeri darbede Kuzeyin H au sa blgelerinde yaayan lbolardan on ila otuz
bir kadan yaamn yitirdi ve iki yz bin ila bir buuk milyon arasnda Ibo da
Kuzeyi terk ederek Dou blgesindeki yurtlanna kat. Mays 1967'de General
Govuon kendisini olaanst yetkilerle donatt, Ibo olmayan Doululann gc
n artrp Ibolarn gcn azaltmak iin Dou blgesini blgeye ayrmaya
kalkt. Biafra Cumhuriyeti ad altnda bir araya gelen Ibolar buna direndi ve
yaklak yl sren, modem zam anlann en sert savann ardndan (yaklak
iki milyon insan savata ldrld; saysz insan da alk nedeniyle yaamn
yitirdi) artk general ve lkenin lideri konumundaki Govuon un komutasndaki
federal ynetim Ibo isyann bastrd. Btn bunlarn ardndan, ilksel sadakat
lerin ve antipatilerin gcnn en canl mei olan bu lkenin (geri, askeri
darbelerin ve savalann nedenleri, byk glerin de ie karmasnn gsterdii
gibi, yalnzca ilksel nedenler deildi) kesinlikten uzak", belirsizlik hali
srmekte - tpk lkenin karmak, youn, am a dengeleri her an deiebilecek
grup gvensizlii yapsnn srmesi gibi.

V
Endonezyad a m erkez ve evresi eksenindeki blgecilik, M alay ad a tek
partili rklararas ittifak, B urm ad a anayasal m eruiyetle rtlm youn
asim ilasyon politikas, H in d istan da bilinen her tr blgeselcilie (bazla
rna sad ece H indularn ain a olduu) kar ok cepheli bir sava blgesel
olan ak larla verm eye alan kozm opolit bir m erkezi parti, L b n an da
m ezheplere dayan arak seim blgesi yaratm a ve rakibini desteklem e,
F asta ift ynl saltk ynetim , N ijeryad a bir oda olm ayan denetlem e

ve dengelem e ekim esi - bu dizgeler grndkleri kadar benzersiz mi?


Siyasal bir dzen arayna ynelik bu ok eitli abalardan, btnleyici
devrim in genel bir sre olduunu ileri srm ek iin bir kan t karlabilir
mi?
B u rada ele alm an rnekler iinde en az bir ortak geliim sel eilim
d ikkati ekm ekte: bamsz biim de tanm lanm , zel biim de belirlen
mi geleneksel ilksel gruplarn, kesin gnderim erevesi yerel olm ayp
ulus olan d ah a geni, d ah a dank birim ler halinde bir araya gelm esi
- bylece de toplum un tm nn yeni sivil d evlet tarafndan sarm alan
m as. Bu gruplam an n gereklem esini salayan tem el prensip farkllk
gsterm ek ted ir - L b n an d a blge, M a la y ad a rk, H in d ista n d a dil,
L bn an da blge, F asta gelenek, N ijeryada yar akrabalk. Bir d adal
olm ann yan sra bir M inan gkabau olmay, D ulen g olm ak yerine K ach in
olm ay, M aruni olm ann yan sra H ristiyan olm ay ya d a yalnzca Egba
olm ak yerine Y oruba olm ay iersin ya d a ierm esin, bu sre, hem lke
ler arasn d a hem de lkeler iinde byk lde farkllklar sergilese de,
geneldir. Yerel balam larda, kltrel ad an eitli gruplarn dolaysz ve
uzun sreli karlam as srasnda retilen ey, ilksel benzerlik ve farkllk
duygusunun ulusal toplum erevesinde etkileen, benzer trden, dah a
geni an lam d a tanm lanm gruplara uzanm asdr; bu olguyu Freedm an
zellikle M alaya iin ok iyi betim lem ektedir:
M alaya kltrel adan oul nitelikli bir toplumdu ve yle kalmay
srdrmektedir. Bunun karsnda, tam am en yapsal bir bak asndan,
lkenin oul doas bugn hi olmad kadar n planda. Ulusuluk ve
siyasal bamszlk, erken aamalarnda, byk Malaya erevesinde bir
temele dayanarak, nceki zamanlarda yalnzca kategorilerden oluan
etnik bloklar tanmlama eilimi gstermektedir. O zamanlar M alayann
toplumsal yaps, bir bakma, kendi kendilerini yerel koullara gre yeniden
dzenlemi kk, kltrel adan tanmlanm birimlerin rengarenk
yapsndan oluuyordu. M alaylar, inliler ve Hintlilerle etkileim
kurmuyordu. Baz Malaylar baz inlilerle ve baz Hintlilerle etkileim
kuruyordu. A m a M alaylar, inliler ve Hintlilerin ulus boyutunda
yapsal varlklar olarak kabul grmeleriyle birlikte, bu gruplar birbirleriyle
toplu ilikiler kurmaya balayabilirler.51

51) Freedman, Plural Society in Malaya.

Birbirleriyle toplu ilikilere girmi, etnik bloklardan olu an ulus


ap n d a bir dizgenin ortaya km as, yeni devletlerde kiisel kimlik ile
siyasal btnlk arasndaki dolaysz atm a iin gereken ortam o lu tu
rur. K abile, rk, dil ya d a dier ilksel dayanm a tem ellerini genelletirip
genileterek, byle bir dizge, kk derinlere uzanan bir bilinlilikin
korunm asna olan ak verir ve bu bilinci de gelim ekte olan sivil dzenle
ilikilendirir. K iinin kendi varlk ve anlam nn grubun benzersizliinin
bildik sim geleri yoluyla genel kabul grm esini talep etm eye d evam e t
m esini ve ayn zam an da bu sim gelerin tanm lad d oal topluluktan
tam am en farkl bir kalba dklm bir siyasal toplum a gitgide d ah a fazla
ekilm esini salar. A m a, te yandan, gruplar arasndaki dm anlklar
basitletirip younlatrr, bu dm anlklara kapsam l bir siyasal anlam
vererek ayrmclk yelpazesini geniletir ve, zellikle kristalleen etnik
bloklar devlet snrlarn atnda, uluslararas anlam azlklar krkler.
Btnleyici devrim etnik-m erkezlilii ortad an kaldrm az, on u yalnzca
m odem ize eder.
Fakat etnik-merkezlilii m odem ize etm ek de onu gelimi ulusal siyasal
kuram larn varlyla kolaylkla uzlar hale getirmez. Byle kuram larn
etkili bir biim de ileyii ilksel balarn ve kim liklerin yerine kolayca
sivil olanlarn getirilm esini gerektirm ez. H er tr olaslkta, byle bir yer
deitirm e kesinlikle olanakszdr. A sl talep ettii ey ise bunlar arasnda
bir dzenlem eye gidilm esidir; bu dzenlem ede ynetim sreleri kiisel
kim liin kltrel erevesini tehdit etm eden serbeste ilerleyebilir ve
yine bu dzenlem e srasnda toplum un genelinde tr bilincinin de var
olabilecei kesintiler siyasetin ileyiini bozm ayacaktr. En azndan burada
alglandklar biimleriyle, ilksel ve sivil duyarllklar klasik toplum bilim in
pek ok kuram sal ikilii biim inde -Gem einschaft ve Gesellschaft, m ek a
nik ve organik dayanm a, kyl ve kentli top lu m u -, yani birbirlerinin
dorudan ve kesinlikle evrim sel kartlar olarak snflandrlm am aktadr;
bunlarn geliim tarihi, yalnzca birinin dieri karsnda yaygnlam a
sndan ibaret deildir. B unlarn yeni devletlerde birbirleriyle belirgin bir
biim de atm a eilim i sergilem eleri, aralarndaki herhan gi doal ve
yok edilem ez antipatiden deil, yirminci yzyln ortalarnda dengesizlik
douran glere yant verirlerken her birinde znl halde bulunan farkl
deiim kalplarndan kaynaklanan kopm alardan gelir. A ralarndaki at
m a geleneksel siyasal kurum lar ile geleneksel zalg kiplerinin m odernite
ynnde kendi yollarnda ilerleyileri esnasnda getikleri kart trden
dnm lerin bir sonucudur.

zalg cephesinde, m odem ize edici srecin doas hi aratrlm a


m tr; h atta genellikle byle bir srecin v ar old uun u n bile farkna
varlm az. D ar llerde snrlanm dil, din vb. gruplarn yukarda sz
edilen biim de ortak bir toplum sal ereve balam nda d ah a genel etnik
bloklar halinde bir araya gelii kesinlikle bunun ok nem li bir parasdr.
B irok sanayilem i toplum da grlen trden basit, tutarl, geni dzeyde
tanm lanm bir etnik yap, gelenekiliin kat kalnts deil, m odem itenin
bir iaretidir. F ak at ilksel yaknlk dizgesinin yeniden yaplandrlm asnn
nasl gerekletii, han gi aam alard an getii, onu ilerleten ya d a sekteye
uratan glerin neler olduu, kiilik yapsnda hangi dnm leri ierdii
gibi konularn tm byk lde bilinm em ektedir. Etnik deiim e ilikin
karlatrm al toplum bilim (ya d a toplum sal psikoloji) henz kalem e
alnm am tr.
Siyasal cephede sorunun fark edilm ediini sylem ek zordur, nk
bir sivil toplum anlay, vatandaln doas ile sivil toplum un dayand
deiik toplum sal duyarllklara ilikin anlay, A risto telesten beri siyaset
bilim inin konusu olm utur. A m a yine de m phem liini korum aktadr belirtilm esi betim lenm esin den ok d ah a kolay, hissedilm esi analiz edil
m esinden ok d ah a kolay bir haldedir. Y urttalk duygusunun her eyin
tesinde ierir grnd ey, apayr ve farkl bir organ olarak kam unun
kesin bir tanm ve hem kiisel hem de k olektif k an n dier trlerinden
bam sz ve zam an zam an d a bunlarla eliki iinde olan - a m a on lara
stn olm as d a gerekm eyen - gerek bir kam u kar kavram dr. Yeni
devletlerde ya d a b ak a yerlerde sivil siyasetin deien biim lerinden sz
ettiim izde deindiim iz ey, kam unun ve kam u karlarnn bu anlam
nn deiiklikleri, oalm a ve azalm alar, ifade kipindeki farkllklardr.
A n c a k , bir kez d ah a, uygar olm an n d o asn a ve on u n san ayilem i
d evletlerde m addelem esini salayan biim lerin eitliliine ynelik en
azndan genel bir fikrimiz olsa da, m evcut yaplarn u anki biim lerini
alm alarn salayan sre h akknda ok az ey bilinm ektedir. G eleneksel
d evletlerden gerek anlam d a bir yurttalk duygusu esirgenm ektedir ve
bence bu bir hatadr. Yine de, geleneksel bir topluluktan m odern a n
lam da siyasal bir topluluun dom asnn aam alar elden geldiince am a
izlenim lere dayan larak izlenm itir ve bu nedenle de uygar olm ann hem
kkleri hem de karakteri bulankln korum aktadr.
Yeni devletlerde toplum sal ad an onaylanm bir kiisel kimlii k o
rum ak gereksinim i ile gl bir ulusal topluluk kurm a arzusu arasndaki
kronik gerilim in nedenlerinin tatm in edici bir biim de anlalm as, bu

nedenle, birbirleriyle olan ilikinin bu iki unsurun kendi geliim yolla


rnda ilerlerken getii aam alarn d ah a koula bal biim de izlenm e
sini gerektirir. Byle bir izleme de bu devletlerin gzlerimizin nnde
yatan tarihleri yoluyla baarlabilir. E n azndan bu rada betim lenen yeni
devletleri nitelendiren ok farkl anayasal, yar anayasal ya d a yalnzca
zel ynetim deneyleri, her ey bir yana, ilksel ve sivil sad ak atlerin kafa
kafaya arpm asnn engellenebilecei bir siyaset yapsn kurm a a b a
sn tem sil etm ektedir. E tnik farkllam aya blgesel alt birim ler, siyasal
partiler, hkm etteki m evkiler, yrtm eyle balantl liderlik ya da, en
yaygn olduu biim iyle, bunlardan birkann bir bileim i yoluyla siyasal
ifade olana verilsin ya d a verilm esin, asl aba, her yerde, ulusun benlik
duygusunu m odem ize etm e hzn lkenin hem siyasal hem de ekonom ik,
katm anlam aya ilikin, isel ve benzeri kuram larnn bun a kout m o
dernizasyonuyla bir tu tacak bir form l bulm aya yneliktir. Btnleyici
devrim i anlam am z onu izlemek yoluyla olacaktr. Bu, bilim in ngr
isteklerine pek de uym ayan bir bekle ve gr siyasas olarak alglanabilir.
A m a bu tr bir siyasa hi deilse, im diye k ad ar genellikle gerekletii
gibi, bekleyip de grem em eye oranla hem d ah a tercih edilir hem de dah a
bilim sel niteliktedir.
H er h alkrda, gnm zde yeni devletlerde gereklem ekte olan d e
iim in ortasnda denge iin bir form l bulm aya ynelik abalarn baan s
garanti edilemez. Farkl ilksel gruplan uzlatrma abasndan kaynaklanan
yksek dzeyde ynetim sel devinim sizlik her yerde aka grlm ektedir.
Bu tr uzlam alar etkileyebilm ek iin hogryle yaklalm as gereken
nyarglar ou zam an irentir. A m a ilksel uzlam aya dayan an byle bir
sivil siyaseti oluturm a abalar, Balkanlatrm a, Herrenvolk52 fanatiklii
ya da etnik savn ok gl bir devlet tarafndan zorla bastrlm as olarak
grnecei iin, bunlara, zellikle de kendilerinin en sorunlu ilksel sorun
larn zm eyi dikkate deer dzeyde baaram am bir toplum un yeleri
tarafndan kaytszlk ya d a km sem eyle baklabilir mi?

52) stn rk. (.n.)

11
Anlam Siyaseti

i
H erkesin bildii am a hi kim senin nasl aklayacan bilm edii eyler
den biri, bir lkenin siyasetinin o lkenin kltr yapsn yansttdr. Bir
bakm a, bu nerm e kuku duyulm az niteliktedir - F ran sa siyaseti Fransa
dnda baka nerede var olabilir? A n cak , bunu yalnzca ifade etm ek de
kukular beraberinde getirir. 1945ten beridir Endonezya devrim e, parla
m enter dem okrasiye, i savaa, bakanlk otokrasisine, kitlesel cinayetlere
ve askeri ynetim e ev sahiplii yapm bir lke. Y ap bunun neresinde?
S iy asal y aam olu tu ran olaylarn ak ile bir klt r o lu tu ran
inanlar a arasn d a bir orta yol bulm ak zor. Bir yanda, her ey plan ve
srprizlerin bir dankl gibi grnm ekte; te yanda d a yerleik yarg
larn d evasa bir geom etrisi gibi. Bylesi bir dzen kaosu nu bylesi bir his
evrenine balayan ey byk lde bulanktr ve nasl form lletirilecei
dah a da bir bulanktr. H er eyin tesinde, siyaset ile kltr ilikilendirme
abasnn gereksinim duyduu ey, siyasete ynelik d ah a az soluksuz bir
gr ile kltre ynelik d ah a az estetik bir gr.
Culture and Politics in Indonesia balkl eseri oluturan eitli m ak ale
lerde, bylesine bir persp ektif deiikliini retm ek iin gereken trden
kuram sal yeniden yaplandrm a B en edict A n d erso n ve T au fik A bdu llah

tarafndan ounlukla kltr asndan, D an iel Lev ve G . W illiam Liddle


tarafndan ounlukla siyaset asndan, S arto n o K atrod ird jo tarafndan
ise her ikisine eit arlk verilerek ele aln m aktadr.1 M esele ister hukuk
ya da parti rgtlenm esi, ister Jav allar asn dan erkin anlam ya d a
M inan gkabau asn dan deiim in anlam , ister etnik anlam azlk ya da
krsal rklk olsun, ab a ayndr: Endonezyann siyasal yaam n, en
aksad anlarda bile, onu kat kat aan kavram lardan trem i kavraylar
seti -idealler, varsaymlar, saplantlar, yarglar- tarafndan biimlendirilmi
olarak grm ek yoluyla bu yaam anlalabilir klm ak ve bu kavraylarn
zihinsel biim lerin bir tr puslu dnyasnda deil, partizanca m cadelenin
som ut ivedilii iinde var olduklarn grerek bu kavraylara gereklik
kazandrm ak. B u rad a, kltr, kltler ve g elen ekler deil, in san larn
yaam larna ekil verm ek iin kullandklar anlam yaplardr; siyaset de
darbeler ve anayasalar olmayp iinde bu tr yaplann aka gzler nne
serildikleri tem el aren alardan biridir. H er ikisinin erevesi bu ekilde
belirlendikten sonra, aralarndaki balanty belirlem ek hi de m tevaz
olm asa d a uygulanabilir bir giriim haline gelir.
Bu giriim in m tevaz o lm aktan uzak, en azndan cretkr olm asnn
nedeni, bunu gerekletirm ek iin kullanlacak hem en hibir kuram sal
gerecin bulunm am asdr; bu alann tam am -b u n a ne ad vereceiz, izleksel
analiz m i?- bir belirsizlik etiiyle balantldr. Belirli toplum sal balam lar
da sergilenen genel kltrel kavraylar bulm a ynndeki abalarn ou
yalnzca antn c olm akla, bir seri som ut gzlemi yan yana yerletirmekle
ve kaplayc unsuru szbilimsel nerm e yoluyla ortaya karm a (ya da
yorum lam a) ile yetinir. A k a tartm a ok enderdir, nk, ihm alden
olduu k ad ar yapdan d a tr, onu bir kalba o tu rtacak herhangi bir
terim neredeyse yok gibidir; byle olun ca d a elim izde antrm ayla birbi
rine balanm bir dizi an ekdo t ve pek ok eye dokunulduu halde pek
az eyin kavrand duygusu kalm aktadr.2
Bu trden bir kusursuzlatrlm izlenim cilikten kanm ak isteyen
akadem isyen, kuram sal erevesini olutururken bir taraftan analizini de
srdrm ek zorundadr. te, bu nedenle, [editrln H o ltun yapt]

1) Bkz. C. Holt (yay. haz.), Culture and Policics in Indonesia (Ithaca, 1972); bu makale
bu eserde bir sonsz olarak yer almtr (s. 319-336).
2) Siyaseti kltrle ilikilendirmeye ynelik bu yaklamn belki de en nde gelen ve
en tavizsiz uygulamacs Nathan Leitestir. zellikle bkz., Leites, A Study of Bolshevism
(Glencoe, 111., 1953) ve The Rules ofthe Game in Paris (Chicago, 1969).

kitaptaki yazarlar bylesine eitlenm i yaklam lara sahip - Liddle, bu


nedenle, grup anlam azlklarndan, A n d erson d a san at ve yazn san a
tndan yola km akta; bu nedenle, L ev in bulm acas yasal kurum larn
politize olm as, S arto n o nunki popler binyl n clnn sreklilii,
A bd u llah nki ise toplum sal tutuculuk ile ideolojik dinamizm in kaynam.
B urada, sz konusu birlik, konu ya da gr birlii deil, analitik biem
birliidir - bu tr bir am acn gerektirdii yntem bilim sel konularn birlii.
T an m , dorulam a, nedensellik, rneklilik, nesnellik, lm , iletiim
sorunlarn ieren bu konular ok eitli. A m a tem elde hepsi de tek bir
soruda birlem ekte: ayn an d a hem bir fikir tayacak kadar koula bal
h em de kuram ileri gtrm eye yetecek k ad ar soyut bir anlam analizi
- bireylerin deneyim i yorum lam ak iin kullandklar kavram sal yaplar nasl dile getirilebilir? Bunlar denk dzeyde gerekliliklerdir; biri pah asn a
dierini sem ek, bo betim leyicilik ya d a gereksiz genellik retir. A m a,
bunlar, ayn zam anda, en azndan yzeysel ad an , kart ynlere gitm ek
tedir; nk, ne kadar ayrntya dalnrsa yakn durum un zelliklerine
o k ad ar saplanp kalnr; bunlar ne k ad ar ok dlanrsa d a tartm ann
oturtulduu zem in o dzeyde yitirilir. Bu atkdan nasl kurtulunacan - y a da, d ah a dorusu, kurtulm ak asla sz konusu olm adna gre, bu
atknn nasl denetim altnda tu tu laca n - kefetm ek, yntem bilim sel
adan, izleksel analizin konusunu oluturur.
V e, son u olarak, belirli konularla ilgili belirli bulgularn tesinde,
[H oltun editrln yapt] kitabn d a konusunu oluturur. H er bir
alm a genel d u ru m lard an geni genellem eler karm aya, ayrntnn
yeterince derinlerine dalarak ayrntdan te bir eyler elde etm eye al
m aktadr. B unu gerekletirm ek iin benim senen stratejiler de eitlidir;
an cak, blgesel birim lerin kendileri ad n a kon u m aktan d ah a tesin i
gerekletirm elerin i sa lam a ab a s h ep sin d e o rtak n ok tad r. S ah n e
Endonezyadr; am a am a, nasl olup d a her halkn hayal ettii siyasete
kavutuunu anlam aktr.

II
Endonezya byle bir araya kalkm ak iin kusursuz bir yer. Polinezya,
H in d u , slam , in ve A v ru p a geleneklerinin m irass olarak, byk
olaslkla, m etrekare bana dnya zerindeki dier byk kara p ara
larnda oldu undan ok d ah a fazla sayda sradzensel sim geye sahip;

ayn zam anda, Endonezya bu sim geleri yeni oluturulm u cum huriyet
iin retisel bir Staatsreligion halinde bir araya getirm eye ok istekli ve
yeterince de yetenekli S u k a m o ya sahipti (Su k arn o nun d eh as dnda
zelliksiz biri olduunu dnm ek yanl olur). 1921de orduya dnk
ve gazetelerde kan bir sesleniinde, T oplum culu k, Kom nizm , Vishnu
M urtinin yeniden hayata gelii dem ekteydi. K lesi olan em peryalizm
tarafndan donatlan kapitalizmi yok ed in ! T anr slam a baanl olm as iin
g versin .3 S u k arn o birka on yl son ra d a B en K ari M arx n izinden
giden biriyim. (...) B en ayn zam an da d a dindar bir ad am m , dem ektey
di. K endim i btn eilim lerin ve ideolojilerin toplandktan yer haline
getirdim . O n lar kartrdm , kartrdm , kartrdm ; ta ki son u n da u
anki S u k arn o haline gelene k ad ar.4
F akat, te yandan, sim gesel gnderim in younluu ve eitliliinin
Endonezya kltrnden yaratt benzetm e ve im geler girdabnda birden
fazla tedbirsiz gzlem ci yolunu kaybetti.5 O rtad a bu k ad ar ok anlam d a
nk halde yatarken, siyasal olaylar anlam n anlalabilirlikten tam am en
yoksun u ya d a bu gerilim i ile ilikilendirecek bir gr belirlem ek n ere
deyse olanakszdr. Bir bakm a, siyasal etkinliklerdeki kltrel yansm alar
grm ek Endonezyada ok kolaydr; fakat bu d a kesin balantlarn belir
lenm esini bir o k adar zorlatrr. Bu eretilem e bahesinde eylem iindeki
bir d nce biim ini ayrt eden hem en her varsaym n belirli bir m ant
olduu iin, ayn zam an da gereklie sahip olan varsaym lar gelitirm ek,
frsatlar yak alam ak tan ziyade, ayartm alara diren gsterm eyi gerektirir.
D irenilm esi gereken balca ayartm a hem en bir son uca varverm ektir,
bu n a kar tem el sav u n m a yolu d a kltrel tem alar ile siyasal gelim eler
arasndaki toplum bilim sel balarn ak a izini srm ektir - birinden di
erine karsam al biim de ilerlem ek yanl olacaktr. Bakalarnn yan
sra M ax W eberin bkp u san m ad an dile getirdii gibi, fikirlerin -d in sel,
ahlaksal, uygulam aya ynelik, e ste tik - gl toplum sal etkilere sahip
olm alar iin gl toplum sal gruplar tarafn d an tan m alar gerekir;

3) Utusan Hindia adl eserden alnan bu alntnn getii yer, B. Dahm, Sukarno and
the Struggle for lndonesian Independence (thaca, 1969), s. 39.
4) Alntnn getii yer, L. Fischer, The Story oflndonesia (New York, 1959), s. 154.
Sukarnonun halka ynelik gerekletirdii bir konumada geen benzer ifadeler iin bkz.
Dahm, Sukarno and the Struggle, s. 200.
5) Bir rnek olarak bkz. H. Luethy, ndonesia Confronted, Encounter 25 (1965):
80-89 ve benim yorumum Are the Javanese Mad? ile Luethy'den Reply, a.g.e., Aus
tos 1966, s. 86-90.

birilerinin bu fikirlere sayg gsterm esi, onlar kabullenm esi, savunm as,
sunm as gerekir. Fikirlerin yalnzca toplum iinde entelektel bir varla
kavum alar deil, bir bakm a, m addesel bir varla d a kavum alar iin
kurum sallatrlm alar gerekir. S o n yirmi be yldr Endonezyay sarsm akta
olan ideolojik savalarn, ou zam an yapld gibi, kart dnlerin
- J a v a daki gizem cilike kar S u m a tradaki uygulam aclk , H indulara
zg b a d atrm a clk a k ar slam d ak i d o g m ac lk - arp m as
olarak deil, yeterli sayda v atan d an onu ilev grm eye yetecek kadar
badatrc bulm as iin lkede kurum sal bir yap yaratm a m cadelesi
olarak grlmelidir.
Siy asal nedenlerle lm yz binlerce in san n d a kan tlad gibi,
hibir yerde yeterli sayda v a tan d a bunu yapm deildir ve u an d a
ne lde yaptklar da tartlr. Kltrel bir karm aay iler bir siya
sal rgtlenm eye d n ecek biim de dzenlem ek, on u n eitliliini
kreltm ek iin karm akark bir sivil din icat etm e sorun u ndan te bir
sorundur. Bu, ya m uh alif gruplar iinde gvenle ileri srebilecei siyasal
ku ram larn yaplandrlm asn ya d a biri dnda tm siyasal gruplarn
siyaset sah n esin den silinm esini gerektirir. Bu iki yaklam dan ne biri ne
de dieri, im diye kadar, Endonezyad a m arjinal dzeyde kullanlm tr;
Endonezya btncllk k on usunda olduu k ad ar anayasalclk kon u su n
d a da yeteneksizliini kantlad. B u n dan ziyade, toplum iindeki hem en
her kurum -o rd u , brokrasi, m ahkem eler, niversiteler, basn, partiler,
din, k y ler- ne bir am aca ne de bir yne sahip olduu grnts izen
ideolojik ihtirasn byk sarsntlar tarafndan silinip sprld. Eer
Endonezyadan edinilebilecek genel bir izlenim varsa, o d a bir gereklem em ilik izlenimidir - halknn ruh haline uygun bir siyasal biim i
bulam ayndan tr bir kurum sal ayarlam adan dierine endieyle salnp
du ran bir lke Endonezya.
Soru n u n byk bir blm , elbette, lke corafyasnn takm ad alar
dan olum asdr. Yaygn bir karakter sergilem esi yannda, i kartlklar
ve elikilerle de i iedir. B lgesel farkllklar sz kon usudur (rnein,
M inan gkabaularn sz san atlarn d aki hrnl ile Jav allarm dnceye
dayal kaam ak l); kaynayan kazan D ou S u m a trada olduu gibi, en
yakndan ilikili gruplar arasnda bile in an ve gelenekten kaynaklanan
etn ik farkllklar vardr; d ou tan c h areket m ateryaline yansyan snf
atm alar ile ilerlii olan bir yasal dizge iin verilen m cadeleye yansyan
m esleki atm alar sz konusudur. Irksal aznlklar (inliler ve Papuallar),
dinsel aznlklar (H ristiyanlar ve H in d u lar), yerel aznlklar (C ak artada

B atak, S u rab a jada M adurallar) vardr. U lusularn T e k Bir H alk, T ek


Bir lke, T e k Bir D il slogan bir betim lem e deil, yalnzca bir beklentidir.
Fakat bu slogann temsil ettii beklenti akld da saylmaz. A vru p ann
byk uluslarnn ou en az bu k adar belirgin bir kltrel heterojenlikten
dodu; eer T o scan allar ve Sicilyallar ayn devlet iinde yaayabiliyor
ve kendilerini doal yurttalar olarak alglayabiliyorsa, bunu Jav allar ile
M in an gkabaular d a yapabilir. Endonezyann etkili bir siyasal form aray
n sekteye uratan ey, yalnzca isel eitlilik gerei deil, d ah a ok,
toplum un her kesim inde, bu gerekle uzlam ann reddedilm esi olm utur.
Bu eitlilik sm rge dnem in in bir iftiras olduu gerekesiyle inkr
edilmi, feodal dnem in kalnts olduu gerekesiyle aalanm , yapm a
ck badatrm aclklar, eilimli tarih ve topik fantezilerle kapatlm aya
allmtr; bu esnada d a birbirlerini yalnzca siyasal ve ekonom ik gten
tr deil, ayn zam an da hakikatin, adaletin, gzelliin, ahlakn ve ger
ekliin doasn tan m lam a h akkndan tr de rakip gren gruplarn
sert m cadelesi, resm i siyasal kurum lar olm ad iin, tam am en denetimsiz
bir biim de srm ektedir. Kltrel adan H indistan ya da N ijerya gibi he
terojen olduu halde Jap on y a ya d a M sr gibi hom ojenm i gibi d avran an
Endonezya (ya da, sanrm , Endonezyann elit kesim i) sivil ynetim in
yerleik yaplarndan anlam l bir anarik siyaset karm ay baarm tr.
Bu siyaset her zam an rastlan an dzensiz bir siyaset olm ayp tam
anlam yla kuralsz olm asyla anariktir. [H oltun editrln yapt]
kitabn her bir m akalesin in de kendi bildii yoldan gsterdii gibi, benim
baka alm alarm da gerek iin m cadele olarak adlandrdm , ilerin
tab an d a nasl olduunu ve bu nedenle de insanlarn nasl davranm alar
gerektiini dnyaya em poze etm e abas, u an a k ad ar on a iler bir ku
rum sal ifade kazandrm ay baaram am olsa da, yalnzca bir gayret ve
nyarg k ao su n d an ibaret deildir. Kendisine zg bir ekli, yrngesi ve
gc vardr.
T m uluslarn siyasal sreleri, onlar dzenlem ek iin tasarlanm
resm i ku ru m lardan d ah a geni ve d ah a derin dir; kam u yaan tsn n
istikam etini ilgilendiren en kritik kararlardan bazlar parlam entolarda
ya d a prezidyum larda alnm az; bu kararlar D urkheim n k olektif bilin
(ya d a bilinlilik) olarak adlandrd eyin resm ilem em i alanlarnda
alnr. F ak at Endonezyad a resm i yaam n yaps ile bu yaam n iinde
yer ald popler hislerin erevesi o kadar balantsz hale gelm itir ki
ynetim in etkinlikleri, m erkezi ad an nem li olsa da, yine de, neredeyse
tam am en konu d unsurlar, aslnda lkenin izledii perdelenm i (h atta

bastrlm bile denebilir), ani siyasal sapm alarn neden olduu sanc verici
sradanlklar gibi grnm ektedir.
K am u yaam nn dah a eriilir o lay lar-e n dar anlam da, siyasal gerek
le r- bu yn ortaya serm ek k adar bulanklatrm ak iin de ellerinden gele
ni yaparlar. O n u yanstm alan sz konusu olduunda -kukusuz yanstm ak
tadrlar d a - b u n u tam am en dolayl ve arpk bir biim de gerekletirirler,
tpk ryalarn arzular ya d a ideolojilerin karlar yan stm asnda olduu
gibi; bu yn ayrt etm ek, bir nedenler zincirini izlem ekten ziyade, bir b e
lirtiler dizisini yorum lam aya benzer. Bu nedenle de [H oltun editrln
yapt] kitaptaki alm alar lp tahm in etm ekten ziyade tanda bulunup
deerlendirm ektedir. Parti dizgesindeki p aralan m a etnik z-bilinliliin
younlam asn, resm i hukukun zayflam asn, anlam azlklar zm le
meye ynelik uzlatrc yntem lere yeniden dn gerektirir. Blgesel
an lam d a m odernize edici unsurlarn ah laki kararszlklarnn ardnda,
kabile tarihinin geleneksel an latm n daki karm aklklar yatm aktadr;
krsal yredeki itirazlarn ardnda, deiim in karm ak im gelerine duyu
lan ilgi yatm aktadr; gdm l dem okrasinin sah te heyecannn ardnda,
otoritenin kaynaklarna ynelik eski kavraylar yatm aktadr. Bir arada ele
alndklarnda, siyasal yorum ekseninde yrtlen bu altrm alar, E n d o
nezya D evrim inin aslnda ne dem ek olduuna ynelik solgun anah atlar
gzler n ne serm eye balar: vatan d alarn n trel bilin ile iliki iinde
olan m o d e m bir devlet oluturm a abas; vatan d alarn tam anlam yla
anlay iinde olabilecekleri bir devlet. S u k a m o nun aklndan olduka
farkl eyler gese de, hakl olduu bir nokta, bu devrim in bitmediiydi.

III
M eruiyet anlam ndaki klasik sorun -b az insanlarn nasl olup d a b a k a
larn ynetm e hakkn elde ettikleri so ru n u - uzun sren sm rge ege
m enliinin alan asn dan ulusal am a grn asn dan ulusal olm ayan
bir siyasal dizgeyi yaratt bir lkede tu h af den ecek biim de akuttur. Bir
devletin yn etm ekten te ilev grebilm esi ve kendisini kendi halkna
kar koruyabilm esi iin, o devletin eylem lerinin, devleti olduunu ileri
srd kiilerin, yani vatan d alarn n b en leri ile sreklilik sergilem esi
gerekir - ykseltilm i, artrlm bir anlam da, onlarn eylemleri olm aldr.
Bu yalnzca bir an lam a sorunu deildir. N asl ki bir insann kendi eylem
lerini gerekletirdiini kabullenm esi iin kendi eylem lerini onaylam as

gerekm iyorsa, kendisini ynetim katnn eylemleriyle evrelenm i grm esi


iin de bu eylemlerle ayn fikirde olm as gerekm ez. Bu bir dolayszlk
sorunudur, tandk ve anlalabilir bir bizden yola karak devletin ne
yaptn tecrbe etm e sorunudur. En iyi durum larda, bu ad an hem
ynetim in hem de vatan d aln belirli bir o ran d a psikolojik m ah aret
sergilem esi daim a beklenir. A m a bir lke yaklak iki yz yl k ad ar bir sre
y abanclar tarafndan ynetildiyse, yabanclarn yerine yerliler geldikten
sonra bile, bunu salam ak d ah a d a zordur.
Bam szla ulaldnda ok korkutucu grnen siyasal grevlerin
-d glerin egem enliini son a erdirm e, liderlik kadrolar oluturm a ve
ulusal birlik duygusunu ko ru m an n - aslnda korkutucudan d a te oldu k
lar bam szlk elde edildiinden bu yan a anlald. A m a bunlara o kadar
ak bir biim de dnlm em i ve bugn de tam olarak kavranam am bir
grev d ah a eklendi - m odern ynetim in k urum lan zerindeki yabanclk
havasn skp atm a grevi. S u k am o rejim inde gerekleen ve on un ardl
tarafndan d a son a erdirilm ek yerine yum uatlan sim ge yaratm a iinin
byk blm , devlet ile toplum arasnda yer alan ve tam am en sm rge
ynetim i tarafndan yaratlm olm asa d a on un tarafndan byk lde
geniletilen kltrel uurum u kapatm a yolunda yar bilinli bir abayd.
A ltm l yllann balan ndaki slogan karm aas, hareketler, antlar ve nere
deyse histerik bir younlua u laan gsteriler yum a, en azndan ksm en,
ulus-devletin yerli grnm esini salam ak iin tasarland. Yerli olm ad
iin de inanszlk ile dzensizlik birlikte su yzne kt ve bunu izleyen
k esnasnda S u k a m o rejim i ile birlikte yok oldu.
A n cak , ileri karm aklatran sm rge ynetim i unsuru olm ad an da
Endonezya gibi bir lkede m odern devlet yerel gelenee yabanc grnr
d, belki de srf kam u yaam nn tm ynlerinin egdm iin zel bir
gere olan bu trden bir devlet kavraynn byle bir gelenek iinde hibir
gerek karl olm am asn d an tr. G elen ek sel yneticiler - ste lik
yalnz Endonezyad a d a d e il- lkeyi ynetebildiklerinde, despot, bencil,
ilgisiz, sm rc ya d a yalnzca zalim olabilirdi (geri, C ecil B. D eM illein
tarihe bak asnn etkisiyle, bu yneticilerin bu ynleri genellikle ab ar
tlmtr) ; am a on lar asla kendilerini stn bir devletin yrtm e organ
olarak grm edi, zaten tebaa d a onlar byle dnm edi. ou durum da,
statlerini gsterm ek, im tiyazlarn korum ak (ya d a olan ak varsa gen i
letm ek) ve kendi yaam biim lerini uygulam ak iin ynettiler; el eriminin
dndaki m eseleleri -b u n la r zaten ok az d - dzenlediklerinde de bunu
yalnzca trev oluturm as asndan, tam am en siyasal olm aktan ziyade,

katm an lam aya ilikin m eselelerde bir refleks olarak gerekletirdiler.


D evletin, grevi genelin karn rgtlem ek olan bir m akine olduu
anlay byle bir balam da tu h af bir fikir haline gelm ektedir.
H alkn tepkisi asn dan bu tuhafln son ular sradan olm utur: bir
para m erak, bir p ara korku, yksek beklentiler ve ok byk dzeyde
kafa karkl. S u k arn o nun sim ge kullanm d a bu trden bir his kark
lna ynelik baarsz bir tepkiydi; fakat [H oltun editrln yapt]
kitap ta ele alnan kimi konular baka konulardr - ne kadar az yapm a
cksa o kadar az kalm szdrlar. Bu erevede, birdenbire eylemci, herkesi
kapsayan bir m erkezi ynetim olaslyla -Jo u v e n e lin ifadesiyle enerji
santral d evletle6- kar karya kalm ann, yneticilere deil, efendilere
alm bir halk iin ne anlam tad som ut ayrntlaryla grlebilir.
Bu tr bir karlam an n anlam , ad alet, erk, protesto, otantiklik,
kimlik (ayrca, elbette, bu m akalelerin aka ele alm ad dierleri) k o
nularndaki yerleik kavraylarn ad a dnyada etkili bir ulus olarak
var olm a ya d a var olur gibi grnm e gereksinim leri tarafndan tehlikeye
atldklardr. Bu kavram sal kopm a -a h la k sal ve entelektel alglam alarn
en bildik erevelerinin sorgulanm as ve ardndan d a harekete geirilen
geni duyarllk deiiklii- yeni devlet siyasetine ynelik kltrel in
celem elerin konusunu oluturur. Su karn o, bir keresinde, tipik bir dilsel
badatrm aclk patlam asyla, Bu lkeye gereken ey gnceli yakalam ak,
dem iti. K endisi bun a kalkm ayp yalnzca izlenecek yolu iaret etti, am a
bu iaretler, en dar kafal olanlar dnda, tm Endonezyallan, ynetim in
yalnzca biim inin deil doasnn d a deitiine ve kendilerinin de, bunun
son ucunda, zihinsel ad an kendilerini b un a ayarlam alarnn gerektiine
ikna etm eye yetecek dzeyde anlam lyd.7

IV
Zihnin byle bir toplum sal deiim geirdiini hissetm ek onu belgelem ek
ten d ah a kolaydr - hem belirileri ok eitli ve dolayl olduu iin, hem

6) B. de Jouvenel, On Power, (Boston, 1962).


7) Alntnn kayna Sukarnonun geleneki slama saldrd, srgn gittii Floreste
hapishanedeyken yazd mektuplardr. Surat-surat Dari Endeh, on birinci mektup, 18
Austos 1936, K. Goenadi ve H. M. Nasution (yay. haz.), Dilauah Bendera Revolus I
(Cakarta, 1959): 340.

de ok tereddtl olduu, belirsizlik ve kartlk tad iin. G erici olduu


gerekesiyle aalan an her bir inan, uygulam a, ideal ya d a kurum iin,
ayn in sanlarn gznde, adaln z olduu gerekesiyle, genellikle
bunun bir kopyas kabul edilir; yabanc olduu gerekesiyle saldrlan
her biri iin de, ou zam an yine bir kopyas, ulusal ruhun kutsal ifadesi
olduu gerekesiyle gklere karlr.
Bu tr k on ularda gelenekseld en m oderne doru basit bir ilerle
yi yerine kvrm lar yapan, spazm lar sergileyen, yntem sel olm ayan bir
hareket sz konusudur; bu hareket gem iin duygulann yeniden elde
etm eye ne kadar ynelirse onlar elinden karm aya d a o k ad ar ynelir.
S arto n o nun kyllerinden bazlar geleceklerini eski m itlerden, bazlar
M arks grlerden, bazlar da her ikisinden okum aktadr. L e v in av u
katlar A d aletin terazisinin resm i kullanm ile badyan aacnn koruyucu
paternalizm i arasnda gidip gelm ektedir. A b d u llah n m odernizm in zor
luklarna toplum un verdii tepkinin bir rnei olarak m eslek yaantsn
izledii kam u grevlisi, ayn an d a hem gerek M inan gkabau ad at"m m
[grenek] yeniden oluturulm as hem de gz kapal kemadjuan [ilerle
me] yolunu tutm a abalarn rnekler. Ja v a da, A nderson, erke ilikin
eski-bysel ve gelim i-ussal kuram lar yan yana varlklarm srdrr
halde bulm aktadr; S u m a trada, Liddle, ayn hzla ilerleyen yerelcilik ile
ulusuluu bulur.
Bu inkr edilem ez, am a ou zam an inkr edilen gerek -y an i, iler
lem e erisi ne olursa olsun, hibir incelikli form le uym ayaca g ere im odernizasyonun yerli ve m odas gem i olann yerine ithal edilm i ve
gncel olann yerletirilm esinden ibaret olduu varsaym yla ie balayan
m odernizasyon analizlerini geersiz klar. Y alnzca Endonezyad a deil,
n c D n yann tam am nda -t m d n y ad a- in sanlar gitgide ikili bir
hedefe doru ekilm ekteler: kendileri olarak kalm ak ve yirm inci yzyla
ayak uydurm ak ya d a d ah a iyisini gerekletirm ek. K ltrel tutuculuk
ile siyasal radikalizm in gergin bir akm as yeni devlet ulusuluunun
znde bulunm aktadr ve hibir yerde de Endonezyada olduu kadar bariz
olam az. A b d u llah n M inan gkabau hakknda syledii ey -y an i, ada
dnyaya uyum salam ann m odernizasyonun anlam nda srekli revizyon
gerektirdii, gelenein kendisi ynnde yeni tutum lar ve m odernizas
yona uygun bir tem el iin [sonu gelm eyen] bir aray ierd ii- bu ya da
benzer m akalelerin her birinde dile gelir. Bunlarn ortaya koyduu ey,
karanlktan aydnla doru dorusal bir ilerlem e deil, bizim (kyller,
avukatlar, H ristiyanlar, Javallar, Endonezyallar...) imdiye k adar nerede

olduum uz, im di nerede olduum uz ve nereye gideceim izin srekli


yeniden tanm lanm asdr uurlarnda sava verilm esi iin gereken tek
ey ortaya km alar olan grup tarihi im geleri, karakter, evrim ve kader.
Endonezyadaki bu hem ileriye hem de geriye doru bklm e ulusu
h areketin balan gcn d an beri ortad ad r ve o zam an dan beri d ah a da
bym tr.8 G erek an lam d a ilk byk rgt olan S arek a t slam (ye
says 1912de yaklak drt binken 1 9 14te yaklak drt yz bine ulat)
ayn an d a ileriyi gren m istiklere, slam c pristlere, M arks radikallere,
t ccar snfnn reform cularna, stnlk taslayan aristokratlara ve bir
m esih bekleyen kyllere hitap etm ekteydi. Bir parti grnm sergileyen
bu karklk yirmili yllarda daldnda devrim ci m itolojinin tu tu cu
ve ilerlem eci k an atlarn a deil, m odernizm in biim lerin d en birini
gelenein paralarn dan birine balam aya alan hiziplere, hareketlere,
ideolojilere, kulplere, kom plolara -EndonezyalIlarn deyimiyle aliran a
(ak m la ra)- blnd.
A y d n soylular -d o k to rla r, avu k atlar, retm enler, m em urlarn
o u llar- tinsel D ou ile din am ik B a ty, bir tr klt estetik anlay
ile kitlesel geliim in evrim sel, soylulara ykm llk getiren program n
kaynatrm ak yoluyla badatrm aya alt. K rsal kkenli K u ran ret
m enleri H ristiyanlk kart hisleri sm rge kart hislere dntrm eye,
kendilerini de kentsel etkincilik ile ky dindarl arasnda bir balant
haline dntrm eye alt. M sl m an m odernistler ayn an d a hem
dine uygun olm ayan eklem eler karsnda halkn in ancn anlatrm aya
hem de toplum sal ve ekonom ik reform iin uygun bir slam c program
oluturm aya altlar. Solcu devrim ciler krsal kolektivizm i, siyasal ve
krsal m em nuniyetsizlik ile snf m cadelesin i tanm lam aya urat; A vrasyal yar k astlar kendilerinin H ollan dal ve EndonezyalI kim liklerini
uzlatrm aya ve ok rkl bam szlk iin gereke bulm aya abaladlar;
B a tda eitim grm entelekteller dem okratik toplum culuk iin yerli,
anti-feodal (ve bir lde de Jav al kart) tutum lar bir araya getirerek

8)
Endonezya ulusuluu hakknda benim buradaki grlerim ksa yorumlardan iba
ret; Endonezya ulusuluunun tarihi iin bkz. J. M. Pluvier, Overzicht van de Ontwikkeling
der Nationalistische Beu/eging in ndonesie in dejaren 1930 tot 1942 (Lahey, 1953); A. K.
Pringgodigdo, Sedjarah Pergerakan Rakjat Indonesia (Cakarta, 1950); D. M. G. Koch, Om
de Vrijheid (Djakarta, 1950); Dahm, Sukamo and the Struggle; G. M cT. Kahin, Nationalism
and Revolution in Indonesia (Ithaca, 1952); H. Benda, The Crescent and the Rising Sun: Indonesian slam under the Japanese Occupation, 1942-1945 (Lahey, 1958); W. F. Wertheim,
Indonesian Society in Transition (Lahey, 1956).

Endonezyayla yeniden balan t kurm aya altlar. U lusal uyann ateli


gnlerinde (yaklak olarak 1912-1950) nereye baklsa, binlerinin her
hangi bir ilerlem e form unun dah a az rahatsz edici, herhangi bir gelenek
yapsnn d ah a az vazgeilebilir grn m esin i salam ak am acyla ileri
grleri ve bildik hisleri eletirdii grlrd.
Endonezya kltrnn ve m odern siyasal d ncenin heterojenlii,
bylece, bir yan da ok genelletirilm i bir an lam an n -y an i, lkenin
m od em iten in zirvelerine kolektif bir saldr b alatm as gerektii ve bu
arada d a m iras ald tem el unsurlara skca sarlm as gerektii k on u su n
d aki an la m a - dier yan da o zirvelere han gi ynden saldrya geilecei
ve tem el unsurlarn neler olduu kon usun daki hzla artan bir uzlam azlk
yoluyla eitlendii bir ideolojik konum u retecek biim de birbirlerini e t
kiledi. Bam szlk son rasnda, elitlerin ve nfusun ak tif blm lerinin bu
tr izgiler boyunca blnm esi, toplum un bazlar byk, bazlar kk,
bazlan orta byklkte, birbirleriyle rekabet eden, yalnzca Endonezyann
ynetilm esiyle deil, tan m lanm asyla d a ilgilenen tinsel birliktelikler
halinde yeniden gruplatka tam am land.
Bylece, gelecein enerji san tral olan devletin resm i kuram larnn
iinde yaplandrlaca ve iledii ideolojik ereve ile yine gelecein
ulusunun btnsel siyasal biim leniinin ekillendii ereve arasnda,
G dm l D em okrasi, Pantjasila, N asak o m ve benzerlerinin biteviye
kartrlm tm levcilii (integralism ) ile p op ler hissin kayn ayan
kazanlara blnm esi arasnda fel edici bir uyumsuzluk geliti.9 Bu kart
lk basit bir m erkez ve evresi kartl deildi - C ak a rtada tm levcilik,
blgelere ayrm aclk, bunun yerine, siyasal dizgenin btn dzeylerinde,
stelik ok farkl olm ayan biim lerde ortaya kt. S arto n o nun sz ettii
kyllerin k k planlarn yaptklar kah veh an elerden A n d e rso n n sz
ettii yneticilerin dah a byk planlar yaptklar M erdeka M eydam ndaki
brolara k ad ar pek ok yerde, siyasal yaam tu h af bir iki dzeyli seyir
izledi; bu dzende, bir kez d ah a, yalnzca erk iin deil, erkin tesinde

9)
Altml yllarn ortalarna kadar cumhuriyetin devlet ideolojisi iin bkz. H. Feith, Dynamics of Guided Democracy, R. T. McVey. (yay. haz.), Indonesia (New Haven,
1963), s. 309-409 iinde; yaygn fikir ayrl konusunda, R. R. Jay, Religion and Politics in
Rural Central Java, Southeast Asia Studies, Cultural Reports Series no. 8 (New Haven,
1959); R. W. Liddle, Ethnicity, Party, and National Integration (New Haven, 1970). Boylece yaratlan olduka ie kapank siyasal atmosfer 1957-1958'de gerekleen anayasa
tartmalarndan sezilebilir; bkz. Tentang Dasar Negara Republik Indonesia Dalam Konstituance, 3 cilt [Cakarta (?), 1958 (?)].

erk iin bir rekabet -d e v le tin ynnn, h atta yalnzca resm i varoluunun
bahedildii kou llan belirlem e h ak k -, ortak m cadele, tarihsel kimlik
ve ulusal kardelik gibi tan tan al ifadelere sarm alan arak d evam etti.
Yani, siyasal yaam 1 Ekim 1965 tarihine kadar yol ald. A cem ice
giriilen darbe ile on un son rasndaki vah et -b e lk i eyrek m ilyon insan
ya d a drt ay iinde ld - elli yllk siyasal deiim in yaratt, g e
litirdii, dram atize ettii ve zerinden beslendii kltrel dzensizlii
gzler nne serdi.10 U lusu klielerin dalgas ksa srede sahneyi yeniden
bulanklatrd; nk, insan nasl gnee uzun sre bakam azsa bolua
d a bakam az. Fakat, ne kadar bulank olursa olsun, boluun orada o ld u
undan ve kendilerinin de o boluun kenarnda rpndklarndan haberi
olm ayan pek az EndonezyalI olsa gerek; bunun farkna varm alar d a yeni
oluturduklar m odern dn ynnde en byk adm oluturabilir.

V
T oplu m bilim ciler her ne arzuluyor olurlarsa olsunlar, etkisi yakn ve
kalc, h atta kesin olan, am a gerekleene k ad ar da nem i tam olarak
d eerlen d irilem ey ecek baz to p lu m sal gr n g ler vardr; b u n lard an
biri de, hi kukusuz, lke iinde aniden p atlak veren byk iddettir.

10)
lmlere ilikin tahmin iin bkz. John Hughes, The End of Sukamo (Londra
1968), s. 189. Tahminler 50.000 ile bir milyon arasnda deimektedir; hi kimse tam
sayy bilmiyor ve cinayetler o kadar ileri dzeydeydi ki saylar tartmak duygusuzluk
olacaktr. Hughesun darbe, katliamlar ve Sukam onun grevden alnmasna ilikin an
latlar, ok analitik olmasa da, byk olaslkla 'bulunabilecekler arasnda en gvenilir
ve tarafsz olanlardr. Farkl bak alarndan dier grler iin bkz. R. Shaplen, Time
Out of Hand (New York, 1969); D. S. Lev, Indonesia, 1965: The Year of the Coup,
Asian Survey 6, no. 2 (1966): 103-110; W. F. Wertheim, Indonesia Before and After the
Untung Coup, Pacific Affairs 39 (1966): 115-127; B. Gunavvan, Kudeta: Staatsgreep in
Djakarca (Meppel, 1968); J. M. Van der Kroef, Interpretations of the 1965 Indonesian
Coup: A Review of the Literatre, Pacific Affairs 43, no. 4 (1970-1971): 557-577; E,
Utrecht, Indonesies Nieuue Orde: Ontbindingen Herkolonisatie (Amsterdam, 1970); H. P.
Jones, Indonesia: The Possible Dream (New York, 1971); L. Rey, Dossier on the Indonesian Drama, Nev Left Revieu (1966): 24-40; A. C. Brackman, The Communist Collapse in
Indonesia (New York, 1969). Bence, darbe, sa, sol ve merkeze ilikin literatr darbenin
hemen ardndan gelien olaylarda Sukam o ile Endonezya Komnist Partisinin tam ola
rak rollerinin ne olduuna (bunlar da nemsiz konular saylmaz ama lkeyi anlamak iin
deil, o an anlamak iin nemliler), darbenin Endonezyada siyasal bilincin gelimesi
iin ne anlam tad feda edilerek, saplant dzeyindeki bir ilgi yznden bulandrlyor.

n c D n ya, ekillenm eye b alad yirm i be yl n cesin d e n bu


yana, bu ani iddet olaylarnn bir blm ne tanklk etti - H in d istan n
blnm esi, K o n go ayaklanm as, Biafra, rdn. A m a bunlardan hibiri
Endonezyadakin den d ah a sarsc deildir; hibirini deerlendirm ek de
Endonezyadakini deerlendirm ek kadar zor deildir. 1965in berbat geen
son aylarndan beri lkenin btn akadem isyenleri -zellikle de lkenin
kiiliine nfuz etm eye alan lar- geni bir isel travm ann bu kiilii
sarstn bilip etkilerin ne olacan tam olarak bilem em enin rahatszln
yaam aktalar. H i kim senin hazrlkl olm ad bir eyin gereklem esi ve
bu ey h akknda da hi kim senin ne diyeceini bilem em esinin yaratt
duygu hali [H oltun editrlndeki kitap ta yer alan] m akalelerde sezil
m ekte ve bazen de kriz atlatldktan son ra oyn anan bir oyunun yeniden
canlandrlm as gibi yorum lanm alarn salam akta. A m a bu n d an ka
yok: kriz h l gereklem eye d evam ediyor.11
E lb ette, d a d n k etk ilerd en bazlar ap ak o rtad a. D n yan n
nc byk kom nist partisi olduunu ileri sren Endonezya K om nist
Partisi, en azndan im dilik, tam am en o rtad an kaldrld. A skeri ynetim
sryor. S u k am o ya nce hareket kstlam as getirildi, ardndan, Javallann
halus adn verdikleri denetim li, acm asz bir zarafetle grevinden alnd,
zaten ardndan d a ld. M alezya ile yzlem e son a erdi. Ekonom ik
durum dikkate deer lde dzeldi. Byk lekli siyasal tutuklam alar
karlnda tabii. Bamszlktan beri neredeyse ilk kez lkenin tam am nda
i gvenlik saland. A rtk eski dzen olarak adlandrlan dzenin tan
tanal um utsuzluunun yerini Y eni D zen in susturulm u um utsuzluu
ald. Fakat, kltr sz konusu olduunda ne deiti? sorusun un yant
h l kafa kartrc. Elbette, ylesine byk bir felaket, zellikle de ky
lerde kyller arasnda gerekleenler lkeyi etkilem em i olam az, fakat ne
lde etkilediini ve bu etkinin ne kadarnn kalc olduunu sylem ek
olanaksz. Endonezyad a duygular ok gl bir biim de olsa d a ok yava

11)
Katliamlar hi kimsenin nceden tahmin edememi olmas gerei bazen top
lumsal bilimlerin yararszlna bir rnek olarak gsterilmektedir. Birok almada En
donezya toplumundaki olaanst gerilim ile iddet potansiyeli aslnda vurgulanyordu.
Ayrca, henz hibir ey gereklememiken ay srecek bir kym sonucunda yaklak
eyrek milyon insann pirin tarlalarnda ldrleceini ilan edecek herhangi bir kii
de, hakl olarak, akl hastas olarak deerlendirilirdi. Akln mantkszlkla kar karya
kalmas konusunda bu gerein ne anlam tad karmak bir konu; ama tamad
bir anlam varsa, o da akln gelecekten haber verir nitelikte olmasndan tr kudretten
yoksun olmasdr.

yzeye kar: T im sah ab u cak batar, am a yzeye y avaa kar, derler.


H em Endonezya siyasetine ilikin yazlara hem de bu siyasetin kendisine,
bugn o tim sahn yzeye km asn beklem ekten kaynaklanan gvensizlik
ilem i durum da.
B u n a benzer siyasal krizler tarihinde (m odern dnya tarihine b ak t
m zda grlm eleri yeterince kolaydr), baz son ularn dierlerinden
d ah a ortak nitelikler tad grlm ektedir. Bun lar arasn d a belki de
en yaygn olan, cesaretin yitirilm esi, olaslk duygusunun daralm asdr.
A m erika ya d a spanya i savalar gibi youn biim de kan dklen i
atm alar ou zam an siyasal yaam bizim genellikle ruhsal travm a ile
ilikilendirdiim iz trden rtl bir panie m aruz brakm tr: yeniden
gereklem ek zere olan iaret eden, ou hayali, sim gelere ynelik bir
taknt; gereklem ediini grnce, ou sim gesel olan ayrntl nlem leri
d ah a d a bir gelitirm e; eninde son u n da gerekleecei ynndeki, byk
bir blm m an tktan ziyade duygulara dayan an, bir trl silinem eyen
in an - bunlarn tm de, belki, bunun artk gereklem esi ve on unla
b aa klm as ynndeki yar bilinli arzuya d ayan m akta. Bir toplum
asndan, bir birey asn dan olduu gibi, isel bir kargaa, zellikle de
ciddi bir deiim srecinde gerekletiinde, hem gizliden gizliye bamllk
yaratabilir hem de kalc dzeyde katlatrc bir gc olabilir.
Bu durum zellikle de gerekleen eylere ilikin gerekler uygun
yklerle bulanklatrldnda ve tutkular karan lkta serpilm eye terk
edildiinde d ah a d a geerlidir (bu n o k tad a d a bireysel tepkiyle yaplan
benzetm e -k a m u sa l felaketler bireylerin yaam lar yoluyla yanstld
iin, tam da bir benzetm e saylm az- devam ed e r). O lduklar gibi, btn
dehetleriyle kabul edildiklerinde, 1965 olaylar, lkeyi bu olaylarn ger
eklem esine izin veren birok yan lsam adan kurtarabilir; zellikle de
; Endonezya nfusunun tek v cu t olarak m oderniteye doru uygun adm
yrd yan lsam asndan ya d a ister K uran, ister D iyalektik, ister S e s
sizlikteki S e s 12 ya d a akl tarafndan ynlendiriliyor olsun, byle bir uygun
adm yryn olanakl olduu yanlsam asndan. K otarlm bir dier
ideolojik sentez yoluyla inkr edildiinde, olaylara ilikin yar yanya b as
trlm anlar kalc hale gelecek ve ynetim sreleri ile gereklik aray
arasndaki uurum u sonsuza k ad ar geniletecektir. A sln da, denm esine
hi de gerek olm ayan ok byk bir bedel karlnda, Endonezyallar,
d an d an bakan bir gzlemciye kendi uzlamazlklarnn, kararszlklarnn
12) Tanrnn sesi, (.n.)

ve dynelim lerinin derinliini kendi kendilerine ikna edici bir biim


de sergilem i grnrler. Bu sergilem enin, kendileri h akkm daki bu tr
esinlem eleri herhalde deh et verici bulan ieridekiler asn dan d a ikna
edici olup olm ad bir dier soru; aslnda, bu soru, tarihin bu dnm
n oktasnda, Endonezya siyasetinin tem el sorusudur. Frtna n cesin e ait
olsa d a ve [H oltun editrln yapt] kitaptaki alm alar bir yant
salam asa d a en azndan olaslklarn neler olduu kon usu n da bir fikir
verm ektedir.
K atliam lar ne k ad ar ykc bir g oluturm u (ya d a oluturm am )
olsa da, lkenin iinde ilerlem ekte olduu kavram sal dizey radikal d
zeyde deim i olam az - nk bu dizey Endonezyann toplum sal ve
ekonom ik yapsnn gereklerine derin den gm lm durum da ve bu
gerekler de deim edi. Ja v a hl d ikkate deer lde ar kalabalk,
birincil rnlerin dsatm hl tem el dviz kayna, hl her zam an
olduu k ad ar ok ada, dil, din ve etnik grup var (h atta, im di B at Y eni
G ine de katldna gre, biraz d ah a fazlas var), kentler hl bir yere ait
olm ayan entelektellerle, kasabalar serm ayesi olm ayan tccarlarla, kyler
de topraksz kyllerle d o lu .13
L evin avukatlar, A b d u llah n reform cular, L id d lem siyasetileri,
S arto n o nu n kylleri, A n d erso n m m em urlar ve im di bir de bunlara
nezaret eden askerler, felaketten ncekiyle yaklak ayn sayda alternatife
sahip ayn sorunlarla ve ayn sayda nyargyla kar karyalar. Siyasete
ilikin kltrel yorumlar, entelektel bir anlam da, siyasal olaylar karsnda
hayatta kalabildikleri lde gldr; bunu gerekletirm e yetenekleri
de toplum bilim sel ad an isel tutarllklarna deil, retorik inandrclk
larna ya d a estetik durulanna, dayanm a derecelerine baldr. U ygun bir
biim de ortaya kon ulduklarnda, gerekleen her ey onlar glendirir;
bu olm adnda, gerekleen her ey o n lan patlatr.
O halde, [H oltun editrln yapt kitapta] yazlanlar, kestirim ci
deilse, h l test edilebilir. Bu m akalelerin deeri -m ak alelerin yazarlar
bulgularna ynelik yorum larm a katlsn ya d a k atlm asn - uzun vadede,

13)
Harici parametrelerin de ok fazla deimediini belirtmek gerekebilir - in, Ja
ponya, Birleik Devletler ve Sovyetler birlii hl daha nce aa yukar neyse o; bu a
dan, ticaret koullar da deimi deil. Eer [Holtun kitabnda] d unsurlar i unsurlar
uruna arka plana atldysa, bunun nedeni, nemsiz kabul edilmeleri deil, yerel etkilere
sahip olmak iin nce yerel ifadelere sahip olmalarnn gerekmesi ve onlarn kaynan bu
ifadelerin tesinde arayacak her trl giriimin de, bu boyuttaki almalarda, ksa sre
iinde denetimden kacak olmasdr.

tretildikleri gereklere (ilk an d a dikkatim izi zerlerine eken bu nitelik


leri o lsa da) uygun olup olm adklarna deil, Endonezya siyasetinin gele
cekteki ynn aydnlatp aydnlatam adklarna baklarak belirlenecektir.
G e e n son on yln son u lan gelecek o n ylda belirginletike, burada
Endonezya kltr h akknda sylenenlerin etkili m i yoksa direken mi
olduunu, olanlar bu adan yorum lam am za olan ak m saladm yoksa
yle olduunu zannettiim iz eyin krntlarn anlam am z iin bizi abalam aya m zorlayacan greceiz. Bu arada, tek yapabileceim iz, herkesle
birlikte timsah beklem ek; bu arada, A m erikallann ya da Endonezyallann
u an d a stenm ek iin pek de elverili bir kon um da olm adklar ahlaki
kibirlilie set ekerek, belki izleksel analizin kurucusu olarak adlandrl
m ay h ak eden Jac o b B u rckh ardtm , 1860ta, yargda b u lun an halklarn
bu m phem uras h akknda sylediklerini anmsayabiliriz:
Farkl uluslar arasnda birok kartla ve farklla dikkatleri ekm ek
olanakl olabilir, am a btnn dengesini bozm ak insan kavrayna dou
tan verilmi deildir. Bir halkn karakteri, vicdan ya d a h atta erdem lerine
ilikin m utlak gerek sonsuza k ad ar bir sr olarak kalr; nk hatalarnn
dier bir yn vardr ve onlar bu ynde karakter, h atta erdem ler olarak
yeniden ortaya karlar. Brakalm tm uluslara kapsam l sansrler uygu
lam aktan zevk alanlar dilediklerini yapsnlar. A vrup a h alklar birbirlerine
yanl m uam ele edebilir, am a ne m utlu ki birbirlerini yarglayamaz. K en di
uygarl, kendi baarlar ve m odern dnyann tm gelgitleri tarafndan
rlm byk bir ulus, hem on u savun an lar hem de onu sulayanlar
gz ard etm eyi gze alabilir. O ulus, kuram clarnn onay olsa d a olm asa
d a y aar.14

14)
J. Burckhardt, The Civilizacion of the Renaissance in Italy (New York, 1954); zg
basm (1860), s. 318.

Gemiin Siyaseti, Gelecein Siyaseti: Yeni


Devletlerin Anlalmasnda Antropolojinin
Kullanm Hakknda Baz Notlar

i
S o n yllarda, belirsiz bir biim de toplum sal bilimleri oluturan eitli bilim
dallarnn tem el bulum a n oktas n c D nyann incelenm esi olm u
tur: A sya, A frika ve Latin A m erik ad a ekillenen uluslar ve em ekleyen
devletler. Bu gizemli ortam d a antropoloji, toplum bilim , siyaset bilimi,
tarih, ekonom i, psikoloji ve bir de disiplinlerim izin en eskisi olan k e h a
net kendilerini hi de alkn olm adklar bir biim de ayn veri tabanyla
ilgilenir halde buldu.
Bu deneyim her zam an rah at bir deneyim olm ad. Bulum a alan ou
zam an bir sava alanna dnt ve profesyonel snr hatlar d a keskin
leti: bir Ingiliz yurtdm dayken L o n d rad a old uun d an d ah a ngilizdir;
yurtdm daki ekonom istler de genellikle M .I.T .de olduklarndan dah a
sk ekonom isttir. A yrca, ok d ah a hevesli olan bazlar, gerekten de
ok tu h af ve kan atl atlar reten bir tr skenderiye Ekol eklektiklii
uruna kendi m esleklerini tam am en terk eder: Freud, M arx ve M argaret
M ead bu h avaleli p akete dahil.
F akat, genel etki kesinlikle olum lu oldu. Entelektel ad an kendi
kendisine yeterlilik duygusu, kiinin tam am en kendisine ait kck
bir evrenle (A m erikan i evresi, Fransz parti siyaseti, svete snflarn

harekete geirilm esi, A frik ann i kesim lerindeki baz kabilelerde ak ra


balk dizgesi) gereinden uzun sre ve gerein den fazla bir srarla ura
m asn d an kayn aklanan ve belki de genel an lam d a toplum bilim lerinin
en yklmaz dm an olan o tu h af kavram sal ve yntem bilim sel kibir,
ciddi lde ve ben ce bir d ah a eskiye dnm em ek zere sarsld. K apal
toplum , yeni uluslar inceleyenlerin ou asndan, o uluslarn iinde
yaayanlar iin olduu k ad ar iddetli bir biim de alverdi. N ihayet, bu
tr akadem isyenlerin en bireycilik yanls o lan lan bile, yaptklar iin zel
bir bilim olduunun, hem de d ah a n ce aalanm dier bilim lerden
byk lde yardm alm akszn ilev grem eyecek zel bir bilim old u
unun farkna vard. B urada, birbirimizin azalan olduum uz anlaynda
kesinlikle byk ilerlem e yaand.
A yn m ateryal grubundan farkl ynlerin bir n o ktad a birlem esinin en
arpc rneini, geleneksel devletlerin yaps ve ilevlerine ynelik ilgi
nin yeniden can lan m as oluturur. S o n birka yl iinde, Fran k S u tto n n
ifadesiyle, gnm z sahnesinde bol grlen gei dnem i toplum larn
an lam ak iin bir dayan ak n o k tas bulabilm ek zere sanayilem e ncesi
toplum larnn genel siyaset bilim ini gelitirm e gereksinim i ok eitli
evrelerde kuvvetle hissedilir hale geldi.1 Bu evreler eitli olduu iin,
yantlar d a yledir. F akat, M ax W eberin yarm yzyl n ce kalem e ald
ataerkillik kon ulu Wirtschaft und Gesellschaft, artk, yaklak on yl kadar
n ce yazan S u tto n n belirttii trden yaltlm bir an t deil. Bu m ak a
le, on lara d a bir sz verm ek iin, kyl toplum larda ynetim in doasn a
ilikin, bazlar dierlerinden d ah a antsal, birka d a fazlasyla antsal bir
sylem ler dizisi iinden yalnzca bir tanesi; sz konusu toplum lar ilkel
olarak nitelendirilem eyecek kadar bizimkilerle benzerlik tarken, m odern
olarak adlandrlm ayacak kadar d a az benzerlik tam aktadr.
B asitletirm ek gerekirse, geleneksel siyasetin doas sorusun a ynelik
olarak son o n yl iinde drt tem el yaklam h att gelitirildi.
Birincisi, byk lde K ari W ittfogelin giriimiyle, M arxn A sya tr
retim -b u g n sulu tarm olarak y oru m lan m ak ta- ve bunun nedensel
uzants olan radikal dzeyde d esp ot bir devlet -W ittfo g e lin popler
retoriiyle, eksiksiz terr, eksiksiz itaat, eksiksiz yalnzlk- anlay
canlandrld.2

1) F. X. Sutton, Representation and the Nature of Political Systems, Comparative


Studies in Society and History 2 (1959): 1-10.
2) K. Wittfogel, Oriental Despotism (New Haven, 1957).

kincisi, ounluu Ingiliz ve neredeyse tam am A frika uzm an olan


sosyal an tropologlarn , blm len m i d evletler -a k ra b a lk gruplar ile
akrabalk balarnn tem el rol oynad d ev letler- olarak adlandrlan
devletleri konu alan ve geleneksel devlet kon usun da W ittfogelin yakla
m ndan d oan btnsel grn aksine, bu tr devletleri kim i zam an
doruk nitelikli bir h ed ef ynnde kabile miti ve kentsel ritel rehberliinde
toplaan , kimi zam an d a klan kskanlna, yerel rekabete ve entrikaya
kayan, dank, yar bam sz erk m erkezleri arasndaki hassas dengeler
olarak gren alm alar yer alm akta.3
n c s , karlatrm al feodalizm olarak adlandrlabilecek eyin,
feodalizm in kendisi de h om ojenlikten old uka farkl tek bir rnei olan
tarihsel bir kategori - e n azndan k ab aca benzerlik tayan birok rnee
sahip A vru pal ya d a bilim sel bir kategoriolup olm ad sorusu yer alr.
B u rada, gdleyici figr, hi kukusuz, toplum sal bilim ler zerindeki
etkisinin derinlii o etkiyi yaayanlar tarafndan bile tam olarak an lal
m am o lan M arc B loch tur.4 Fakat, bu ilgi, elbette, ayn zam an da W eber
geleneinin devam niteliindedir ve ilk kurulan im paratorluklarda b
rokrasinin rol zerinde younlaan E isen stad t gibi bir toplum bilim ci ya
da bu tr im paratorluklarda ticari etkinliin siyasal ad an ynetim iyle
ilgilenen K ari Polanyi gibi ekonom i tarihilerinin elinde, bu yaklam ,
feodalizm kalplarnn dna taarak, feodallem enin snrl sayda birtakm
kurum sal olaslklarn yalnzca birini oluturduu toplum larda bulunan
otorite yaplaryla ilgilenir.5
V e, drdnc olarak da, eski devletlerin boyutu ve kapsam nn, bu tr
devletlerin getii geliim aam alarnn tarihncesiyle ilgilenen tarihiler
- o u n lu u antropolog olsa da, baz doubilim ciler ve etnologlar d a bu
listeye d a h il- tarafndan gzden geirilm esi geliyor. M aya, T eotih u acan ,
ndus, A ngkor, M ad japah it, nka, M ezopotam ya, M sr-h e p si de byl
a d la r- bugn G o rd o n C h ild en K en tsel D evrim in den d oan ltl
bronz a barbarlndan ok, bazlar benzer bazlar da farkl yaygn

3) Bu dnce akmn temsil eden bir rnek iin bkz. A. Southall, Alur Society
(Cambridge, ngiltere, 1954).
4) R. Coulburn (yay. haz.), Feudalism in History (Princeton, 1956) bu tr almalarn
yararl bir incelemesini sunmaktadr. M. Bloch iin bkz. Bloch, Feudal Society (Chicago,
1961).
5) S. M. Eisenstadt, The Political System of Empires (New York, 1963); K. Polanyi, C.
Arensberg ve H. Pearson (yay. haz.), Trade and Markets in Early Empires (Glencoe, 111.,
1957).

aam alar sergileyen geliim dngleriyle ya da, d ah a dorusu, bu dngler


iindeki aam alarla, genellikle de ksack aam alarla dikkati ekm ekteler;
hem efsanelerin sylediinden ya d a arkeolojik kalntlarn ilk bakta
sergilediinden ok d ah a az ihtiam l olm alar beklenebilecek, hem de
dayandklar m ateryal koullarla M arks kuram clarn, h atta revizyonist
M arks kuram clarn genellikle hayal ettiklerinden ok d ah a karm ak
bir biim de ilikili olabilecek aam alar bunlar.6
A ntropologlar kyl toplum larda ynetim in doasn a ynelik bu drt
yaklam n tm yle de ilgilenm itir. B un lardan ikisi -b lm len m i d ev
letlerin ve tarihn cesi devletlerin geliim dnglerinin in celen m esi- n e
redeyse tam am en antropolojinin alanna girm ektedir. Fakat, W ittfogelin
kuram lannn da byk etkisi olmutur. T ibete, M eksika V adisine, Birleik
D evletlerin gneybatsndaki Pueblolara ve A frik ann baz kesim lerine
giden antropologlar bu kuram lar uyguladlar. K arlatrm al kuram lar
yaklam nn, ksm en de olsa, W eberin antropologlar korkutm a eilimi
yznden d ah a az izlendii grlr; fakat, zenci A frika devletlerinin dah a
gelim i olan larn n bazlarnda -B u g a n d a , B u so ga, Fulani, Etiyopya,
A sh an ti7- yakn zam an larda srdrlen alm alarda A lm an larn titiz
ellerinin izleri grlebilir.
B ylece iin iine k aran an tro p o lo glar, dile getirdiim gibi, k en d i
d isip lin lerin in sn rlarn d an o k d ah a gen i bir giriim in iin e ister
istem ez ek ilm ek te ve k en d ilerin i, k en d i k en d ilerin e yak trd k lar
top lu m b ilim cilik , tarih ilik , siy asal bilim cilik ya d a d ierleri yerine
an tro p o lo g lu k ad altn d a, bu gen i giriim e n e k atk sa lay a ca k la r
gibi n ced en h i tah m in ed ilem em i bir soruyla kar kary a b u lm a k
tad r. B u n a en kolay yan t, h l baz evrelerd e k ab u l g ren biim iyle,
v eri sa lam ak tr - m u h tem elen de baz top lu m b ilim cilerin k ale gibi
sa lam k u ram larn yerle bir e d e c e k an o rm al verilerdir bu n lar. F a k a t
bu y an t k ab u llen m ek an tro p o lo jiy i tpk bir yazn sa n a t san s rc s
gibi en telek t el yaplar on aylam am a yeteneine sahip am a en telekt el
y ap lar y aratm a, h a tta b elki de an lam a y eten e in d en yok su n bir tr
n efret ykl etn o grafiy e in dirgem ek tir.
6) Bu tr almalarn incelenip deerlendirildii bir alma iin bkz. R. Braidvvood
ve G. Willey, Courses toward Urban Life (New York, 1962). Ayrca bkz. R. M. Adams, The
Evolution of Urban Society (New York/Chicago, 1966).
7) Buganda ve Busoga gnmzde Ugandann bir parasdr; Fulani halk Senegal,
Gine, Nijerya, Kamerun ve ad arasnda dank biimde yaamaktadr; Ashanti Krall
195 7'de Gana haline geldi, (.n.)

Profesr S u tton m sanayileme ncesinin toplum lanm n karlatrmal


genel siyaset bilimi grne de sayg duyduum u belirterek, her eyden
nce, ben bundan daha fazla katkda bulunabileceimi dnyorum. V e bu
dah a fazla nn ne olabileceini belirtm ek (yer sorunu dnlecek olursa,
kesinlikle uzun uzadya ele alm aya niyetim yok) iin burada zle ilgili olarak
antropolojik iki ey yapm ak istiyorum: uzak topraklardan ilgin bir rnei
tartm ak ve bu rnekten, bu tr yaltlm bir rnein salayabileceinden
ok dah a geni lekli, gerek ve yntem e ilikin sonular karm ak.

II
U zak diyar Bali; ilgin rnek de on dokuzuncu yzylda var olan haliyle
devlet. Sanrm 1750 olarak belirleyebileceim iz bir tarihten itibaren,
resm i ad an H o llan d ann D ou H in t A d a la rnm bir paras olm asna
karn, Bali, gerek an lam d a an cak 1906d a ad an n gney parasn n
igali son rasn da H ollan d a m paratorluunun bir paras haline geldi.
B ali devleti on dokuzuncu yzylda, her adan, yerli bir yapyd; ve, her
toplum sal kurum da olduu gibi, yzyllar iinde deiim den gem iti - bu
deiim Ja v a d a H ollandallann varlndan kaynaklanm yordu; yava am a
m arjinal bir deiim olm utu.
A slnda, basitletirm eye kesinlikle direnen bu betimlem eyi basitletire
bilm ek iin, ncelikle devletin kltrel tem ellerini ele alacam - devlete
hayat, yn, anlam ve biim veren inanlar ve deerler, ncelikle de dinsel
olanlar; ikinci olarak da, devletin byle bir zellii korum ak ve byle
bir biim e kavum ak iin sreksiz bir baaryla abalam asn salayan
toplum sal-yapsal dzenlem eleri, siyasal kurum lan ele alacam . Fikirler
ve kurum lar arasn d aki ayrm n yalnzca grn d k ad ar pragm atik
olm ad, fak at tartm asz biim de ekseni oluturduu ortaya kacak.
D evletin kltrel tem elleriyle balan tl olarak, etnografya tabanl
im diki zam an da kon uursak, blgesel-tesi siyasetin kon usunu olu
turan B ali kavram n ksaca sunm ak gerekir. B en bunlardan ilkini
rnek m erkez doktrini olarak adlandracam ; kincisine sn m stats
(sinking status) kavram ve ncsne de am layc siyaset kavray
diyeceim - ynetim in tem el aralarnn ynetim tekniklerinden ziyade
tiyatro sahnelerinde yatt inanc.
rn ek m erkez doktrini tem el olarak egem enliin doas ve tem eline
ilikin bir kuram dr. Bu kuram a gre, saray' ve serm aye, ayn anda, d o

a st dzenin bir m ikro evreni -R o b e rt H ein e-G eld e m in ifadesiyle,


d ah a kk bir lekte evrenin bir im gesive siyasal dzenin m addelem i halidir.8 Y alnzca devletin ekirdei, m otoru ya d a ekseni deildir;
o devlettir.
Y netim m akam ile ynetim egem enliinin bu ilgin eitlii yalnz
c a sradan bir eretilem e deildir; yrrlkte olan bir siyasal grn
ifadesidir: yani, uygarlam varoluun bir m odelini, kusursuz rneini,
hatasz bir im gesini salam ak yoluyla, sarayn evresindeki dnyay kendi
kusursuzluunun en azndan kaba bir kopyaya dntrm esinin ifadesi.
Bylece, sarayn ritel yaants ve aslnda saray yaantsnn tam am ,
toplum sal dzenin yansm as olm ann yan sra, ayn zam anda m ekseldir.
Y anstt ey, rahiplerin de ilan ettii gibi, doast dzendir, insanlann,
kendi kon um larna uygun oranlarda, yaantlarnn kalbna uydurm ak
iin rnek alm alar gereken, tanrlarn sonsuz H in t dnyas .9
Byk nem tayan meruiyet konusu, klasik B alide bu siyasal m etafi
ziin gerek erk dalmyla badatrlm as, bir m it yoluyla gerekletirildi
- tam d a bir sm rgeletirm e mitiyle. 1343te M ad jap ah itin byk D ou
Jav a krallnn ordulan, Gelgel adnda bir yerin yaknlarnda, dom uz kafal
doast bir can av ar olan B ali kralnn ordularn yenilgiye uratt - bu
olaan st olayda Balililer kendi uygarlklarnn tam am nn kaynan,
h atta (birka istisna dnda, kendilerini Balili deil de Jav al istilaclar
soyun dan gelenler olarak grdkleri iin) kendi varlklarnn kaynan
bulurlar. Birleik D evletlerdeki K urucular m iti gibi, M adjapah it Feth i
m iti de em ir ve itaatin gerek ilikilerinin aklanp hakl karlm asnda
kullanlan zgn yk haline geldi.
Bu efsane ne tr p ara blk tarihsel unsurlara sahip olursa olsun
(ben de zaten aslnda ok ayrntl ve ok versiyonlu bir yknn en ksa
halini verdim ), doruluu tartlm ayacak yklerin tad som ut im ge
ler yoluyla Balililerin kendi siyasal gelim elerine bak asn ifade eder.
Balililerin gznde, G elgelde bir Ja v a saraynn kurulm as (inana gre,
saray, rnek m erkezlerin en tem el rnei olan M ad jap ah itin kendisinin
sarayn en ufak ayrntsna k ad ar yanstm ak iin tasarlanm t) yalnz
ca - d a h a n ce de var o la n - bir m erkez deil, ayn zam an da bir uygarlk

8) R. Heine-Geldem, Conceptions of State and Kingship in Southeast A sia, Far


Eastem Quarterly 2 (1942): 15-30.
9) J. L. Swellengrebel, giri blm, J. L. Svvellengrebel vd., Bali: Life, Thought and
Ritual (Lahey/Bandung, 1960) iinde.

stan dard yaratt. M ad japah it Fethi B ali tarihinin byk dn m noktas


olarak deerlendirildi, nk barbarlk ieren eski B aliyi estetik zarafet
ve ayinsel ih tiam ieren, yeniden dom u B alid en ayrd. B aken tin
aktarlm as (ve on un iinde yaayacak Jav al asil snfn d a byl d o n a
tlarla kuanm olarak gelm esi) bir uygarln aktarm , yanslayc kutsal
dzenin insanlarn dzenini rettii bir sarayn kurulm asdr.
Fakat, bu yanstm a ve dzenlem enin on dokuzuncu yzyla kadar
saflk ve gcn koruyam ad, zam an getike bulanklap zayflad
dnlyordu. H er ikisi de, dah a kltrl yabanc sahiller m ahreli yerle
im lerle baladklar iin, bir bakm a sm rge m itleri olsa da, Balililerin
kendi siyasal tarihleri hakkndaki kavraylar, A m erikallarnki gibi zgn
bir eitlilikten bir birlik oluturm ann deil, zgn bir birliin gitgide
byyen bir eitlilie zlm esinin tablosunu sun ar - iyi toplum a doru
engel tan m adan ilerleyiin deil, klasik kusursuzluk m odeli grnn
gitgide soluklam asnn tablosunu.
Bu soluklam ann hem uzam iinde hem de zam anla gerekletii
dnlr. nana gre (kesinlikle yanl olsa d a ) , G elgel dnem i (yak
lak 1300d en yaklak 1700e kadar) esnasnda, B ali tek bir bask etten
ynetildi am a bu dnem in ardndan gerekleen bir seri ayaklanm a ve
blnm e son ucunda balca blgelerin her birinde, kraliyet ailesinin dah a
az nem li yeleri kendi b alan n a rnek alnacak yneticiler haline gelm ek
iin kanca bakentler kuruldu. Bylece, blnm e stne blnm e, eitli
ikincil bakentlerin bulunduu blgelerde sonsuz sayda saylm asa d a on a
yakn blgesel bakentin olum asna yol at.
A yrntlar bir yana, nihai (yani on dokuzuncu yzyldaki) son u, ak
robatlarn piram idine benzeyen, eitli dzeylerde otonom lua ve gce
sahip bir krallklar yapsyd: B alinin balca efendileri om uzlarnda
en st dzeydeki efendileri tayor, on lar d a gcn bu efendilerden ve
d ah a alttakilerden alan efendileri tayor, bu byle devam edip gidiyordu.
rn ek m erkezler arasnda asl rnek m erkez h l G elgel ya da o n u n d o
rudan vrisi o lan K lu ngkungtu; G elgelin lts, doal olarak, bu gitgide
sertleen ortam d a krlm aya uradka soluklayordu.
A n cak , bunun da tesinde, Ja v a dan tek bir paket halinde bozulm adan
getirilen karizm a huzm esi d ah a kk m erkezlere blndke, kendi c i
lasn d a yitirdi. nm zdeki genel tabloda stat ve tinsel erk asn dan
btnsel bir d grlm ektedir ve bu d yalnzca hkm eden snfn
ekirdeinden uzaklat iin kenarlarda deil, kenarlar on dan uzaklat
iin ekirdekte de grlr. G elim e sreci iinde, bir zam anlarn niter

Bali devletin in m e k gc m erkezde zayflarken kenarlarda inceldi. Ya


d a Balililer byle dnm ekteler; benim snm stats kavram olarak
deindiim de asln d a B ali toplum unun drt bir kesine szan, snm eye
yz tutm u atee benzetilen bu tarih gr.
Fakat, bu durum kanlm az bir bozulma, altn an ardndan kaderin
belirledii bir d olarak alglanm ad. Balililere gre tarihin olm as g e
rektii gibi olm as deil, olageldii gibi olm as sz konusuydu. V e in san la
rn, zellikle de tinsel ve siyasal liderlerin abasnn bu dngy ne tersine
evirm eye (ki bu zaten olanlar dzeltilem eyeceine gre olanakszdr) ne
de kabullenm eye (ki bu da ideallerden uzaklam a sz konusu olduuna
gre anlam szdr) girim esi gerekiyordu; bu ab a bu dngy geersiz
klm aya, G elgel ve M ad japah it insanlarnn kendi zam anlarnda kendi
yaam larn ynlendirm ekte kullandklar kltrel paradigm ay dorudan,
y akndan ve olabilecek en yksek dzeydeki gle yeniden ifade etm eye
ynelik olm alyd. Gregory B a teso n m belirttii gibi, Balililerin gem i
anlay, terimin tam anlamyla, gerekte tarihsel deildir. A klayc mitler
y aratm alarna karn, Balililer, gem ii bugnn nedenlerini bulm aktan
ziyade bugn yarglayacak stan dartlar bulm ak iin, bug n n uygun
bir biim de m odel olm as gerekirken yanllkla, cehalet, disiplinsizlik ya
d a ihm al son u cu n d a izlemeyi ou zam an baaram ad deim ez kalb
bulm ak iin aratrrlar.
G em iin bir zam anlar ne olduunu tem el alarak bugn dzeltm eye
ilikin bu estetik yaklam , efendiler byk trensel tablolar dzenleye
rek vurgulam ay am alad. E n nem sizinden en st dzeydekine kadar
efendiler, her biri kendi dzeyinde, geree d ah a yakn bir rnek m erkez
oluturm aya srekli abalyordu; bu m erkez ihtiam asn dan G elgelle
bir olm asa ve h atta on a yaklaam asa bile (baz ihtirasl kiiler bunu um
m aktayd) , hi deilse G elgeli ritel ad an taklit etm eye alabilir ve
bylece klasik devletin sahip olup klasik son ras tarihin bulanklatrd
o parltl uygarlk im gesini bir lde yeniden yaratabilirdi.
B ali devletin in ve on un destekledii siyasal yaam n anlam l doas
bilinen tm tarihi boyunca ak a grlm ekteydi, nk, her zam an
iin, dizgesel erk tem elindeki younluuna nfuz edem edii tiranla
ya da kaytszca ve tereddtszce peinden gittii ynetim e deil, grsel
olan a, treye, B ali kltrndeki hakim saplantlarn kam usal can lan d
rmna ynlendirilm iti; bu saplantlar toplum sal eitsizlik ve statd en
kayn aklanan gururdu. Bu, krallarla prenslerin sponsor, rahiplerin rejisr,
kyllerin figran, sahne grevlisi ve izleyici olduu bir tiyatro-devletti.

M uazzam l yakm a, di doldurm a trenleri, tapnaklardaki adaklar, hac


ve kurban, yzlerce, h atta binlerce in san ve byk m iktarlarda serveti
seferber etm ek siyasal am alara ynelik deildi; bunlarn kendileri birer
am at, devlet bunlar iindi. Sarayn trensellii saray siyasetini gdleyen gt. K itlesel ritel devleti ekillendirm ek iin bir gere deildi;
devlet, kitlesel ritelin sahnelenm esi iin bir gereti. Y netm ek bir sem e
deil, sah n elem e iiydi. T ren biim deil, zd. htiam erke deil, erk
ih tiam a hizm et etti.
Bu abay desteklem ek iin tasarlan an , am a d ah a ziyade on u n altn
oyacak biim de d avran an toplum sal ereveye d n ecek olursak, gerekleri glgelerine indirgem e kon usunda d ah a acm asz olm am gerekecek,
nk klasik Bali siyasal kurum lan bu trden kuram larn olabilecei ve
yine de ilevlerini yerine getirebilecei dzeyde karm akt. F ak at Bali
devletini som ut bir otorite yaps olarak kavram ann p f noktas, erkin
m erkezilem esine neden olm ak yerine erkin dalm na, hem de gl bir
biim de erkin dalm na neden olm asdr. Pek az siyasal elit, vefaszlk
retm ek iin bylesine zekice tasarlanm bir yolu kullanarak sad ak ati
salam aya alm a kon usu n da Balililer k ad ar youn abalam olabilir.
Birincisi, elit kesim , belirttiim gibi, rgtl bir ynetici snf olmayp
youn biim de rekabet iinde olan hkm darlar ya da, d ah a dorusu,
olas h km darlardan oluan bir kalabalkt. A sil soydan gelenler, eitli
saraylar oluturan eitli kraliyet han edanlar bile dayan m a iinde bi
rim lerden olum ayp apayr hizipler, her biri bir dierini kendi kar iin
zayflatm a peinde olan alt soyaalarm m ya d a d ah a alt soyaalarnn
derlem eleri biim indeydi.
kincisi, terim in gerek anlam nda, en etkili ynetim yereldi. K k
kyler anayasalar, halk konseyleri ve ynetim kadrolar oluturm akla
kalm ayp ayn zam anda, olduka etkili bir biim de, sarayn genel ilere
karm asna direni gsterdi. Su lam a yine yerel dzeyde, apayr bir tzel
organn elindeydi ve krsal yrede bunlardan yzlerce vard; su ilerini
yn etecek m erkezi bir brokrasinin gelim esine yol am ak yerine, bu
dizge, byle bir brokrasinin ortaya km asn varl sayesinde etkili bir
biim de olanaksz hale getirdi. Yerel soylar, tapnak cem aatleri ve gnll
gruplar d a bir o lde otonom , bir lde hem birbirleri hem de devlet
karsnda haklarnn fed akrca savunucusuydu.
n c s, devlet (yani belirli bir saray) ile bu yerel kurum lar k om p
leksi (dilerseniz bun a d a koy diyelim) arasndaki yapsal balar hem
oklu hem de egdm szd. Soylularn kyllere art kotuu tem el

ykm llk -askeri-ritel destek, toprak kiras, v e rg i- tek bir ynde toplanm ayp farkl ba arasnda paylatrlm t. Bir kii bir efendiye ritel
ve askeri destek salayabilir, bir dierine kira deyebilir, bir ncsne
de vergi verebilirdi. D ah a d a beteri, bu tr balar ou durum da blgesel
adan odaklanm deildi; bu nedenle de bir ad am ve on un kom usu - b u
kom u p ek l on un kardei de olab ilird i- siyasal ynden farkl efendilere
bal olabilirdi ve genellikle de durum zaten byleydi.
Byl orm anda yolumuzu tam am en yitirm eden bu meseleyi bu ra
d a brakacak olursak, asl m esele udur: B alideki blgesel-tesi siyasal
rgtlenm e birbirinden kesin bir biim de aynlm ve ok iyi belirlenmi
snrlar boyunca d ileri ile uraan, sradzensel biim de dzenlenmi
dzenli egem en devletlerden olumuyordu. H idrolik olsun ya d a olmasn,
m utlak bir despotun ynetim inde bir tek merkezli geresel devletin salt
egem enliinden de olumuyordu. Balide blgesel-tesi siyasal rgtlenmeyi
oluturan ey, ok yksek oranda birbirinden farkl olan ve corafi koullara
uygun olarak stratejik noktalarda boyut ve katlk asndan younlap
ardndan, m kem m el denebilecek dzeyde helezonik biim de, her eyi her
eyle yeniden birletirmek zere younluunu yitiren siyasal balar serisiydi.
H em eitlilik hem de hareket ieren bu alann her bir noktasndaki
m cadele toprak iin deil, insan iin, insanlarn uyum u, destei ve ki
isel sad ak ati iindi. Siyasal erk m lkten ziyade in san a dayanm aktayd;
siyasal erk blgeye sahip olm aktan ziyade prestij sahibi olm a sorunuydu.
eitli prenslikler arasndaki anlam azlklar asla snr sorun lanndan deil,
karlkl staty, zellikle de devlet riteli ve (aslnda bunun la ayn ey
dem ek olan) sava hali iin belirli halk kitlelerini ve belirli in sanlar h a
rekete geirm e hakkn ilgilendiren nazik m eselelerden kaynaklanyordu.
K o rn un siyasal dzenlem eler asn dan B ali ile byk benzerlik sergi
leyen G n ey C elebes ile ilgili bir an ek do tta geleneksel zek kvraklnn
dourduu byk alayslam a bu noktay ok iyi vurgulam aktadr.10 H er
zam anki ynetim sel nedenlerden tr iki k k prenslik arasndaki
snr bir d ah a deim eyecek biim de belirlem ek isteyen H ollan dallar sz
konusu prensleri arp snrlarn nereden nereye uzandn sordular. H er
iki prens de A prensliinin snrnn bataklklarn grlebilecei en uzak
noktaya k ad ar uzand, B prensliinin snrnn d a denizin grlebilecei
en uzak noktaya kadar uzandnda hemfikirdi. Peki arada kalan ve ne b a
takln ne de denizin grlebildii toprak konusunda aralannda hi kavga
10) V. E. Kom , Her Adatrecht van Bali (Lahey, 1932), s. 440.

km am myd? M ijn h eer, diye yan tlad ya d ah a ileri o lan prens,


k avga etm ek iin o bakm sz tepelerden ok d ah a iyi nedenlerim iz old u .
zetle, on dokuzuncu yzyl B ali siyasetinin iki kart g arasnda
gerili olduu sylenebilir: devlet ritelinin m erkezcil gc ile devlet ya
psnn m erkezka etkisi. Bir yanda, u ya d a bu efendinin liderlii altnda
kitlesel trenlerin birletirici etkisi yer alm aktayd; te yanda, som u t bir
toplum sal kurum olarak alglanan siyasal rgtlenm enin znl olarak
dank, kesitsel karakteri, dzinelerce bamsz, yar bam sz ve ok az
bam sz yneticilerden olu an bir erk dizgesi vard.
Birincisi -k lt rel u n su r- tavan d an tabana, m erkezden darya doru
akm aktayd; k in cisi-erk u n su ru - tab an d an tav an a ve kenardan merkeze
doru akm aktayd. B un un son ucunda, rnek liderliin arzulad h ed ef
ne kadar genise, onu destekleyen siyasal yap da o k ad ar narindi, nk
ittifak, entrika, kan drm a ve b l f ynndeki bask bir o k ad ar artyordu.
T am am en am layc devletin kltrel ideali tarafndan harekete geirilen
efendiler srekli olarak in san ve m alzem eleri seferber etm e yeteneklerini
d ah a d a gelitirm eye ve bylece d ah a d a byk ve ihtiam l trenler d
zenleyip bu trenlerin dzenlenecei d ah a ihtiam l tapm aklar ve saraylar
elde etm eye abalam aktaydlar.
Byle y ap arak da, doal eilim i - zellik le de birlem enin gitgide
younlaan basks altndasrekli paralan m a ynnde olan bir siyasal
rgtlenm e biim ini dorudan karlarna alarak alm aktaydlar. Fakat,
doasn a uygun olsun ya d a olm asn, bu kltrel m egalom ani ve rgtsel
oulculuk atksyla son u n a k ad ar m cadele ettiler - bazen geici de
o lsa baar elde ettiler. M odern dnya, H ollan dal taburlar biim inde,
son u ta onlara ulam asayd, hi kukusuz, hl m cadele ediyor olurlard.

III
im d i de, bu verilerin tesinde bir genellem eye varm a kon usunda ver
diim sz tutm ak iin, son u olarak, antropolojin in kyl toplum lara
ilikin genel bir kyaslam ak siyaset bilim ine katks h akknda iki noktay
belirteceim .
Bun lardan birincisi, geleneksel devletlerin kltrel ihtiraslarn, bu
kltrel ihtiraslarn genellikle olduka eksik bir biim de karlanm alarn
salayan toplum sal kurum lardan ayrt etm enin, bizim toplumbilim sel ger
ekilik diye adlandrabileceim iz eyi oluturduudur. Profesr S u tto n n

daha yakn tarihli gelimeleri anlam ak iin ngrd tem el nokta, geriye
dnk bir ideal tip, tasanm csm m bugnn dah a ilgin zellikleri sayd
eyleri aklam ak iin yaplandrlm bir m odel olm a niteliini yitirip kendi
zaman ve yeriyle balantl bir tarihsel gereklik haline gelir - iinden
kitaplarda deil de dnyada m evcut olanlan n kt bir gereklik.
kincisi, toplum bilim sel gereklikteki bu art bu alan d ak i tem el so
ruya -Y e n i D evlet siyasetinin davran biim i ile geleneksel devletlerin
siyasetinin davrand biim arasnda ilikiler gerekte n e d ir- ikisi de eit
lde yanl ynlendirici (ayn an d a d a eit lde popler) iki nermeye
sap lan m ad an yaklam am za o lan ak salar: ad a devletlerin yalnzca
gem ilerinin esiri ve eski dram alarn m odern kostm ler iinde yeniden
canlandrlm as olduklar biim indeki nerm e ya da bu tr devletlerin
gem ilerinden tam am en katklar, kendisinden baka hibir eye borcu
olm ayan bir an m utlak rnleri olduklar biim indeki nerm e.
Birinci n o k ta asn dan, sylediim biim de olm alar durum unda,
B alinin salad veriler, gerek o lm aktan ziyade arzulanm bir ihtiam a
sahip simgelerle bezenmi, dengesiz bir erk piram idinden oluan geleneksel
siyasalar biim inde blm lenm i devlet anlayn W ittfogePin D esp ota
Erk - Btnsel am a iyiliki deil biim indeki grnden dah a iyi destek
lem ektedir. F akat, buradaki sorun, W ittfogelin (grlerini desteklem ek
kon u su n da B a lid en sz ed ecek k ad ar tedbirsiz d avran m aktadr) bize
uygulanabilir bir kuram sunup sunam ad deildir. Ben sunam adn d
nyorum ; fakat in hakkndaki savlara d a B ali hakkndaki gereklerle
karlk verm eye alm ay d a istem iyorum . B enim grm u ki, yn e
ticilerin ihtiraslarn, bu yneticileri tatm in edici bir hedefe doru eken
fikirleri ve idealleri bu am alarn peinden gidilm esini salayan toplum sal
aralard an ayrrken, gerek geleneksel siyasalara ynelik her trl yakn
etnografya tabanl alm ann yapm as gerektii gibi, antropoloji, m od em
devletlerde olduu kadar geleneksel devletlerde de bir siyasetinin hedefi
ile gerekletirdiinin ayn ey olm adnn anlalm asna katk salar.
B u biim de dile getirildiinde, m esajm , antropolojinin hakl biim de
kt bir n edindii bildik m esaj gibi grnebilir: Easter A d a snda byle
bir ey yok. 11 A sln da, bence, blm lenm i devletler hakkndaki alm a
geleneksel siyasal rgtlenm elerin d ah a dzgn bir im gesi konusunda,

11)
Geertz kltrn Easter Adas doal bir deney alan iin modeldir biimind
basite indirgenmesine deinmektedir. Bkz I. Blm: Youn Betimleme: Yorumsal Bir Kltr
Kuramna Doru, (.n.)

hem de tam benim belirttiim h atlar dorultusunda katkda bulunm ay


vaat etm ektedir ve bu katky salam tr. Evans-Pritchardm Shilluklarn
kutsal kral iin yapt (kraln ritel roln siyasal rolnden ayrarak
bylece en az bir A frika despotizm inin gerek krlganln gzler nne
serm i oldu) ve bir grup akadem isyenin M ayalar iin yapt (toplum un
m kem m el dinsel yapsn bu yapnn tem elinde yatan ok d ah a sradan,
deiken tarm topluluundan ayrt ederek yam ur orm anndaki Bizans
atksn bir son uca baladlar) bence d ah a fazla sayda geleneksel devlet
iin de yaplacak ve elde edilen sonular yalnzca olum suz olm akla k alm a
yp ayn zam anda bizim bu tr devletlerde erkin kaynaklar, otoritenin d o
as ve ynetim teknikleri hakkndaki kavraymz d a dn t recektir.12
F ak a t, gem iin siy aseti ve gelece in siyaseti k o n u su n a d n ecek
olursak, dile getirdiim ikinci n okta d ah a nem lidir. H erhangi bir siyasal
rgtlenm e iindeki aktrleri ynlendiren dzene ilikin fikirler ile bu
aktrlerin rol aldklar kurum sal balam n kavram sal ayrm bir zam anlar
olan ile im di olan arasndaki ilikiler kon usuna ynlendirecek tersinir
nerm enin - ne varsa bugnde deil gem ite v a r ; gem i kllerden
ibarettir- tesinde bir yaklam da bulunm am za olanak salar. D ah a zel
anlam da, bu ayrm, ada bir devlete kltrel geleneklerin yapt ideolo
jik katk ile byle bir devlete ynetim dizgelerinin salad rgtsel katk
arasnda bir ayrm yapm aya ve bun lardan ilkinin, yani ideolojik katknn,
birka istisna dnda kinciden ok d ah a nem li olduunu grm emize
olanak salar. S om u t ynetim yaplar olarak, bugnk G an a, bugnk
Endonezya, h atta bugnk Fas A sh an ti K onfederasyonunun, Jav a-B ali
tiyatro-devletinin ya d a m uhafzlar ile vergiye bal iftilerin alacal
derlem esinin -M aribin Makhzeninin- kuram larndan olabildiince uzak
ilikilere sahiptir. F ak at ynetim ile siyasetin ne an lam a geldiine ynelik
u ya d a bu grn m addelem i halleri olarak, geleneksel devletler ile
gei dnem i devletleri arasndaki iliki, n c D nya ideolojilerinin
genellikle tasarlandklar d n alnm szck daarcklarn n insan
inanm aya ynlendirebilecei k ad ar d a uzak deil.
G elen ek sel bir devletin kltrel gereci -ayrn tl m itler, ayrntl riteller, kalplam n ez ak et- n c D nya devletlerinin ou n d a olduu

12)
Shilluklar konusunda, E. E. Evans-Pritchard, The Divine Kinship ofthe Shilluk o
[he Nibtic Sudan (Oxford, 1948). Mayalara ilikin tartmalar daha dank ve hl geli
iyor, ama daha yararl bir zet iin bkz. G. Willey, Mesoamerica, Braidwood ve Willey,
Courses toward Urban U f e, s. 88-401 iinde.

ve hi kukusuz ksa zam an da dierlerinde de olaca gibi zldnde,


bunun yerine siyasetin doas ve am ac h akknda ok d ah a soyut, ok
d ah a iradeli ve, terim in en azndan biim sel anlam nda, ok d ah a aklc
bir kavram lar seti gelecektir. ster resm i bir anayasa iinde kalem e alnm,
yeni bir ynetim kurum u dizisi iine yerletirilm i olsunlar, ister evrensel
bir in an iinde iirilm i olsunlar (ya da ister, sk rastlan d gibi, bu
birlikte gereklem i o lsu n ), benim terim in tam anlam yla ideoloji adn
verdiim bu kavram lar, yerini aldklar d ah a az savunulm u, ideoloji n~
cesi kavram larnkine benzer bir rol oynarlar. Yani, siyasal etkinlik iin bir
rehber salarlar - on u kavram ak iin bir im ge, aklam ak iin bir kuram
ve yarglam ak iin de bir stan dart. Bir zam anlar yalnzca yerleik tutum lar
ve edinilm i uzlam lardan o lu an bu eyi d ah a ileri, d ah a zbilinli ya
d a en azndan d ah a bariz bir boyuta tam ak bizim yar zlem li ve yar
endieli bir biim de ulus ina etm e olarak adlandrageldiim iz eylemin
tem el niteliklerinden biridir.
Btn bunlar, n c D nya devletlerinin iinde iledikleri ideolojik
erevelerin yalnzca gemiin fikir ve ideallerinin gncellenm i versiyonlan
olduu anlam na gelmez. Bu lkelerin elitleri hi de geleneksel olm ayan
dier kaynaklardan kesinlikle ok ey rendi. S u k am o nun Japon lan eylem
halindeyken yakndan gzlemlemesi byk olaslkla m eslek yaantsnn en
anlayc deneyimiydi; N krum ah n, ardllarnn gstere gstere yaktklan
tezlerden en azndan bazlarn okuduklann varsayabiliriz; H arold L ask iy a
d a Jean-Paul Sartren bo yere alm adklarn grm ek iin de H indistan
ya d a Cezayirin siyaset evrelerine bakm ak yeterli.
H erh angi bir n c D nya devletin in siyasetilerinin, sivillerinin
ya d a askerlerinin neyin peinde old uklan n belirlem eyi bylesine zor
y apan da, bugnn d ah a tannabilir seslerinin gem iin d ah a tu h af am a
bir o k ad ar direken sesleriyle karm as. Bir an, kyas gtrm ez dzeyde
Jakoben grnm ekteler; hem en ardndan d a periler kadar eski ve sarslmaz
nitelikte hayaletlerle kapl. Bir an, ne karada ne de denizde bir benzeri
grlm dhice siyasal dzenekler in a eden, kendi kendisini yetitirm i
ok sayda M ad ison ve Jefferson; hem en ard n d an d a A vru p a Faizm inin
d ah a kom ik opera rneklerinin ucuz taklitlerini kuran, kendi kendiyle
v n en M ussolini. Bir an, kesin bir yn duygusuna sahip, um ut dolu,
yksek am alar olan ; hem en ardndan d a karklk, korku ve snrsz
z-nefretle sarslm lgn frsatlar.
A n cak , bu trden kartlklardan birine ya d a dierine sarlm ak ya
d a yalnzca bunlarn birer kartlk olduklarn, her iki tarafn d a aslnda

m evcut olduunu ve durum un d a karm ak olduunu bilgece ilan etm ek


ie yaram az. Bu kark seslerin birbirinden ayrlm as gerekm ektedir;
bylece, her birinin ne sylediini iitebilir ve ideolojik ortam ok byk
bir kesinlikle olm asa d a en azndan bir p ara kesinlik ve koula ballkla
deerlendirebiliriz.
Bylesi bir abada, gem iin siyasetinin gelecein siyasetine salad
ideolojik katknn -k arm zd a duran rnek liderlik, azalan karizm a ve
tiyatro san atna dah a yakn devlet adam l alarn d an - kesin bir biim de
belirlenm esi gerekli bir unsurdur. V e bu unsurun tem in edilm esi iin de,
antropoloji, son noktay koym ak gerekirse, ideal konum dadr. E n azndan,
bir Pasifik ad asn da neyin kolaylkla unutulabileceini im di anm sayabilirse: d nyada yalnz olm adn.

Ksm

Ussal Yaban: Claude Levi-Straussun


almalar zerine Bir nceleme
Bugn, bazen m erak ediyorum, acaba beni antropolojiye -kastsz
da o lsa - eken ey antropolojinin konusu olan uygarlklar ile benim
kendi dnce srelerim arasndaki yapsal bir eilim deil miydi
diye. Benim zekm neolitik.
Claude Levi-Strauss, Hznl Dnenceler

I
Peki yabanlara ne demeli? Konuya ilikin yz yllk tartm ann ardndan
-yabanlar asil midir, hayvans mdr, hatta sizin ve benim gibi insanlar mdr;
yabanlar bizim gibi mi akl yrtrler, lgnca bir gizemcilie m i gmlrler,
yoksa bizim agzllmz yznden yitirdiimiz dah a yksek gerek bi
im lerine m i sahipler; yam yam lktan anayanlla (matriliny) kadar uzanan
gelenekleri yalnzca bizim geleneklerimize, iyi ya d a kt, alternatif midir,
bizim bugn m odas gem i geleneklerimizin ham m jdecileri midir, yoksa
yalnzca derlenmesi heyecan verici, gelip geici, tuhaf, anlalmaz gariplikler
midir; onlar baml, biz zgr myz, yoksa onlar zgr de biz m i bam l
yz- bugn bile bir ey bilmiyoruz. M eslei dier kltrleri incelem ek olan
antropologlar asndan bu bulm aca her zam an el altnda. A ntropologun
aratrm a konusu ile kiisel ilikisi, belki de dier hibir bilim adam iin
olm ad kadar, kanlm az bir dzeyde problem atiktir. O n u n bir yaban
hakknda ne dndn biliyorsanz, iinin an ah tan n biliyorsunuz de
mektir. Kendisinin ne olduu hakknda ne dndn biliyorsanz, onun
kendisinin ne olduu hakknda ne dndn bilmekle, genel olarak
incelem ekte olduu kabile hakknda ne tr eyler syleyeceini bilirsiniz.
Etnografya, ksm en, felsefedir, geri kalann byk blm de itiraflardr.

C ollege de F ran ceta toplum sal antropoloji profesr olan ve g n


m zde yaam larn uzaklardaki halklar incelem ekle geiren insanlarn
genellikle olam ad denli dikkatlerin m erkezi haline gelen C lau d e LeviStrau ss sz konusu olduunda, tinsel unsurlar betim sel unsurlardan ayrt
etm ek zellikle zordur. te yandan, m esleinin uygulam a ksm nn kiisel
bir grev tarafndan gdlenen ve kiisel bir kurtulua doru giden kiisel
bir araytan olutuu kon usu n da hibir antropolog on un k ad ar srarc
olm am tr:
Bilgime olduu kadar insanla da borluyum. Tarih, siyaset, toplumsal
ve iktisadi evren, fiziksel dnya, hatta gkyz, btn bunlar beni i ie
halkalar halinde evrelemekte ve ben bu halkalardan ancak dnce
lerimde, bunlarn her birine kendi varoluumun bir parasn vererek
kurtulabilirim. Su zerinde kayarken yzeyde halkalar brakan akl ta
gibi, eer derinlerin anlamn karacaksam kendimi sulara atmalym.
te yandan, hibir antropolog etnolojinin pozitif bir bilim olduu
kon usunda on unki kadar byk sav larda bulunm ad:
insan bilimlerinin nihai hedefi insan yaplandrmak deil, onu zm
lemektir. Etnolojinin can alc nemi, dierlerini ieren bir srecin ilk
admm temsil etmesidir. Etnografya tabanl analiz toplumlarn grgl
eitliliinin tesindeki deimezlere ulamaya alr. (...) Bu ilk giriim
doa bilimlerinde zorunlu olan dierleri iin yolu aar: kltrn doayla
ve genel olarak da yaamn psiko-kimyasal koullarn tamamyla yeniden
btnlemesi. (...) Bu nedenle, etnolojide btn aratrmalarn prensibini
bulduum anlalabilir.
L evi-Strau ssun alm asnda, antropolojin in iki yz dnyaya al
m ann bir yolu olarak ve grgl gerekler arasndaki m eru ilikileri ortaya
karm ann bir yntem i o la ra k - aralarnda dolaysz bir yzlem enin ger
eklem esi iin birbirine dndrlr; byle bir yzlem eden ve on a elik
edecek ie dnk gerilim lerden kanm ak iin (etnograflar arasnda dah a
yaygn olduu biim de) birbirlerine kar dndrlm ez. Bu d a hem on un
alm asnn gcn hem de genel ekiciliini aklam aktadr. C esaretle
ve bir tr korkusuz sam im iyetle ykldr. A m a, ayn zam anda, yksek
bilim olarak sunulan eyin gerekte m etafizik bir konum u savunm aya,
ideolojik bir tartm ay ileri gtrm eye ve ahlaksal bir nedene hizmet

etm eye ynelik zekice ve bir p ara dolam bal bir ab a olabileceine
ynelik m eslek ii kukuya d a aklk getirir.
B u n da belki o k ad ar d a kt bir ey olm ayabilir, fakat, M arx k on u
su nda olduu gibi, yine de, yaam a ynelik bir tutum un yaam n basit
bir betim lem esi olarak alnm am as iin, on u aklda tutm ak en iyisidir.
H er insann kendi am alar dorultusunda kendi yabann yaratm a hakk
vardr. Belki her in san yapar bunu. A m a bu biim de yaplandrlm bir
yabann A vustralya yerlilerine, A frika kabile halklarna ya d a Brezilya
yerlilerine denk dtn gsterm ek tam am en farkl bir konudur.
L evi-Straussun kendi alm a konusuyla, yabanlarla uram ann onun
asn dan ne anlam ifade ettiiyle karlam asnn tinsel boyutlarn k e
fetm ek old u ka kolay, nk bunlar, byk bir antropoloji kitab, h atta
zellikle iyi bir kitap olm aktan ok te, bir antropolog tarafndan yazlm
kesinlikle en iyi kitaplardan biri olan eserinde -H znl Dnenceler- en
ufak ayrntlaryla kaydetm itir.1 K itabn tasarm K ah ram an lara zg
A ray efsanelerinin stan dart form undadr: insann atalarnn d a yaad
artk ok iyi bilinen, sersem letici ve nedensizce rktc sahillerden ilk
ayrl (Le B runun F ran sasndaki sradan bir lisede felsefe o k u tu rk en );
dah a karanlk, srprizlerle, snavlarla ve aydnlanm alarla dolu byl bir
dier ortam a yaplan seyahat (C uduveo, Bororo, N am bikw ara ve TupiKaw ahib halklarnn Brezilya orm an ); ve bezmi, bitkin bir halde, sradan
varolua, gereklie ilikin d ah a derin bilgilerle ve rendii eyleri geride
kalan d ah a az m aceraperest kiilere aktarm a ykm llyle geri dn.
Kitap otobiyografi, seyahat ykleri, etnografya tabanl rapor, sm rgecilik
tarihi ve khinlik m itinin bir bileim i gibidir.
Sonu olarak, dinlediim ustalardan, okuduum felsefecilerden, inceledi
im toplumlardan ve Batm n gurur duyduu Bilimden neler rendim?
Yalnzca para blk bir ya da iki ders, ki onlar da birbiri ardna eklesem
[Budamn] aacn dibindeki meditasyonlarn yeniden bir araya getirir.
D eniz yolculuu olaysz geti, tam bir balang. Yirm i yl son ra bu
yolculuk zerinde yeniden dnen Levi-Strauss, iinde bulunduu konu
m u klasik gezginlerinkiyle kyaslar. O n lar bilinm eyen, insan eli dem em i
bir dnyaya, yaklak on ya d a yirmi bin yldr tarihin tahripkrlndan

1)
Tnstes Tropiques (1955). ngilizceye birka blm atlanarak John Russell tarafn
dan evrilmitir (New York, 1964)-

uzak kalm bir C en n et B ahesine doru yelken ayordu. K en disi ise


bu kiflerin (ve onlarn ardndan giden sm rgecilerin) tm ihtiraslar,
kltrel kibirleri ve ilerlem e heveslerinden tr yok ettikleri, bozulm u
bir dnyaya yelken ayordu. O eski C en n etten enkaz dnda hibir ey
kalm am t, doas dntrlm t ve bir zam anlar sonsuzken im di
tarihsel, bir zam anlar m etafizikken im di toplum sal hale gelm iti. Bir
zam anlar, seyyah, yolculuunun son u n da kendi uygarlndan radikal
dzeyde farkl uygarlklarn onu beklediini grrd. im di, kendi uy
garlnn, terk edilm i gem iin kalntlar tarafn d an etrafa salm ,
yoksullatrlm taklitlerini bulm aktadr. R ioyu grnce hayal krklna
u ram am asna am am ak gerekir. O rantlarn h epsi yanltr. S u gar L o a f
D a ok kktr, krfez yanl yerdedir, ay tropik gecelerde yalnzca
gecekondulann ve derm e atm a kulbelerin ardnda, gkyznde koskoca
belirm ektedir. L evi-Strauss ge kalm bir K olom b olarak heyecandan
uzak bir keifte bulunm ak iin oraya varm tr: T rop ik blgeler m odas
gem i olduu k ad ar egzotik olm ak tan d a uzak.
Sah ile kldnda, derinliklerin iine dal balar. K on u younlar,
kar konulm az bir hal alr ve kesinlikle ngrlm em i bir son a ular.
K endisine Paristeyken, herkesten nce Ecole N orm alein m dr tarafn
d an v a at edilen yerliler artk S a o P aulonun eteklerinde yaam am aktadr.
1918de lkenin te ikisi h aritalard a aratrlm am blge, yalnzca
yerliler yaar biim inde iaretlenm iken, 1935e gelindiinde tek bir yerli
bile kalm am tr; o yl, basit ifadesine indirgenm i bir insan topluluu
arayyla, oradaki yeni niversitede toplum bilim profesr olarak greve
balad. A rad trden topluluklarn en yakn olanlar birka yz mil
ted e kendilerine ayrlan blgede yasyordu, am a bu d a pek tatm in edici
deildi. N e gerek yerli ne de gerek yaban olan bu insanlar X X . yz
yln ikinci yarsnda dah a d a yaygnlaan o toplum sal felaketin kusursuz
bir rneiydi: bunlar eski yaban lard, yani uygarl zorla kabul etm i
[kiiler]; ve artk toplum iin bir tehlike olm ak tan ktklar an uygarlk
artk onlarla ilgilenm ez hale geldi . Yine de, karlam a, her ilk karla
m ad a olduu gibi, bilgilendiriciydi, nk, kendilerini neyin bekledii
kon u su nda, antropoloji alanndaki b tn acem ilerin paylat dhice ve
iirsel k av ram h akknda gznn alm asn saladlar ve bylece onu
dah a sonralar ele alm as gerekecek d ah a az bozulm u yerlilere kar
d ah a fazla nesnellikle yaklam aya hazrladlar.
B u n lardan drt grup vard - her biri orm ann biraz d ah a derinlerinde,
biraz d ah a el dem em i, nihai aydnlanm a kon usunda biraz d ah a vaatkr.

O rta P erudaki C ad u veo lar onu bedenlerindeki dvm elerle bylediler;


bu dvm elerin ayrntl desenlerinde o zam ana k ad ar byk lde o rta
dan kalkm olan yerli toplum sal rgtlenm elerinin biim sel bir ifadesini
grebileceini dnyordu. O rm an n d ah a derin lerindeki B ororolar
d ah a d a el dem em i durum dayd. Saylar h astalk ve sm rden t
r ok azalm t am a h l eski ky dzenlerinde yayor ve h em kendi
klan dizgelerini hem de dinlerini korum ak iin abalyorlard. D ah a da
derinlerde, ocuksu N am bikw aralar o k ad ar basitti ki on lan n toplum sal
rg tlen m esin d e - g e ic i efler n d erliin d e k k, s rekli yen id en
ekillenen gebe gruplardan olu u yord u - R ou sseau n un toplum sal sz
lem e kuram na destek buldu. V e, son olarak, Bolivya snr yaknlarnda,
C ru so enu n lkesinde, tinsel kurtulu nihayet T up i-K aw ah ib olarak
karsna kt; bu in sanlar kirletilm em i olm alarnn yan sra, ryalarn
gerek karrcasna, incelenmemiti:
Bir antropolog iin bir yerli topluluun iine giren ilk beyaz insan olma
olaslndan daha heyecan verici bir ey olamaz. (...) Yolculuumda eski
seyyahlarn deneyimini yeniden yaadm; ayn zamanda modern dnce
asndan hayati deerde olan, kendisini o ana kadar eksiksiz, kusursuz
ve kendi kendisine yeterli gren bir toplumun byle bir eyin sz konusu
olmadn anlam aya zorland o anla da karlamam gerekti. (...) Ksa
cas, kar-esinleme: bu dnyada yalnz olmad, geni bir insan grubunun
yalnzca bir paras olduu, kendisini tanmak istiyorsa, srf benim iin,
toplumun ilk ve son yansmasn sunm ak zere olan o ayna parasnda
ilk nce kendisinin tannamaz grntsne bakm as gerektii gerei.
Bu k ad ar byk beklentiler son rasnda, bu el dem em i yabanlarn,
ilkelliin sa f bir konum unu sunm ak yerine, entelektel ad an eriilemez
olduu ortaya knca byk bir hayal krkl yaad. T a m anlam yla,
onlarla iletiim kuram yordu.
Ilkeli en ileri noktasna kadar izlemek istemitim. Dileklerim daha nce
hibir beyaz insann grmedii ve hibirinin de bir daha gremeyecei
bu insanlarla karlatm da gereklemi mi oluyordu? Yolculuum
byleyici gemiti ve sonunda da kendi yabanlarma kavumutum.
A m a, heyhat, gereinden fazla yabandlar (...) ite karmda duruyor
lard, hepsi de bana geleneklerini ve inanlarn retm ek iin hazr, ve
ben dillerini bilmiyordum. Bana bir aynadaki grnt kadar yakndlar.

Onlara dokunabiliyordum, am a onlar anlayamyordum. Ayn anda hem


dlme hem de cezama kavumutum, nk benim hatam, ve m esle
imin hatas, insanlarn her zaman insan olmadklar inancnda yatmyor
muydu? Bazlarnn ilgimizi ve dikkatimizi daha fazla hak ettikleri, nk
davranlarnda bizim amzdan hayranlk uyandnc bir eyler bulunduu
inancndan. (...) Bu tr bir halk tanndktan ya da hakknda tahminler
yrtldkten hemen sonra, ilginlikleri yok olm aktadr ve artk insann
kendi kynde kalmas daha yerinde olacaktr. Ya da eer, benim u anki
halimde olduu gibi, ilginlikleri hi deimeden kalrsa, o zaman da bu
nun bana bir faydas olmazd, nk analiz etmeye balayamazdm. Bu iki
ar u arasnda, bize [antropologlara] hayata devam etmemizi salayacak
bahaneleri veren belirsiz durumlar neler? Sonuta, okuyucuda uyandrd
mz tedirginlik tarafndan en fazla dolandrlan kim? ifadelerimizin, eer
anlalr olmalarn istiyorsak, belirli bir yolu tutmalar gerekir, am a yar
yolda da durdurulmalar gerekir nk hayran olduklar halk, sz konusu
geleneklerin nem tad halka ok benzemektedir. Kandrlan kii, bize
inand iin okuyucu mu? Yoksa, kandnlan, bo gururumuza bahane olan
o tortuyu tam am en zmeden tatmin olmaya hakk olmayan bizler miyiz?
A rayn son unda, bylece, bir esinlem e deil, bir b ulm aca yer alyor
du. A n trop olog ya kendi kltrnn zaten kirlettii, kirle, insanln
su ratn a frlattm z kendi kirim izle kaplad in sanlar arasn a ya da
bu biim de kirlenm i olm asalar d a yine bu n eden den tr antropolog
tarafndan byk lde anlalam ayan insanlar arasna gitm ek zorun
dadr. Y a farkllklar ile b am baka bir yaam olan gerek yabanlar (zaten
bu nlardan da geriye yalnzca birka tane kald) arasnda dolanr ya da
yok olm u gerekliin peinde telaa kaplan bir nostaljik turist, orada
bulduu bir parann, urad a bulduu bir yknt parasn n yardm yla
egzotik fikrini yeniden bir araya getirmeye bou bou na alan bir m ekn
antropologudur. D okunabildii am a kavrayam ad ayna grnts gibi
in sanlarla ve B at uygarlnn gelim esi tarafndan talan edilm i yar
yknt haldeki insanlarla kar karya kaldnda, Levi-Strauss, kendi
sini efsaneye gre dnyann son u n a ulaan ve orada halklar ile nesneler
hakknda sorular sorduktan sonra duyduklar karsnda hayal krklna
urayan Kzlderiliye benzetir. B en bir ifte zayfln kurbanym ; gr
dm ey benim strabm ; grm ediim ey ise bir szlanm a kayna.
Bu ned en d en tr antropologun hayal krklna uram as m g e
rekir? Y abanlar asla tanyam az myz? Hayr, nk onlarn dnyalarna

kiisel yolla katlm aktan baka bir yolla d ah a yaklalabilir - yani, derlen
m esi h l olanakl olan (ya d a zaten toplanm olan) paracklar ve yknt
p aralarn d an toplum un kuram sal bir m odelini yaratm ak; bu m odel,
gereklikte gzlem lenebilecek baka hibir m odelle denklik tam asa da,
yine de, insann varoluunun asl tem ellerinin anlalm as kon usunda bize
yardm edebilecektir. B un u n olanakl olm asnn nedeni, ilkel insanlarn
ve toplum larnn, yzeysel bir tuhafla karn, d ah a derin bir dzeyde,
psikolojik bir dzeyde hi de yabanc olm am alardr. nsan zihni, tem elde,
her yerde ayndr: bylece, yanna yaklam a, belirli yaban kabilelerinin
dnyasna kii olarak girm e yoluyla elde edilem eyenler, bunun yerine,
biraz geri durarak, genel, kapal, soyut, biim selcilik dorultusunda bir
d nce bilimi, zekya ynelik evren sel bir dilbilgisi gelitirerek elde
edilebilir. G eerli bir antropoloji yabanlarn yaam nn surlanna dorudan
saldrarak, onlarn zihinsel yaam na grngbilim sel adan nfuz etmeye
(bu tam am en olanakszdr) alarak yazlamaz. A ntropoloji, bu yaam
biim ini kirle kapl arkeolojik kalntlar iinden entelektel balam da
yeniden oluturarak, o yaam a hayat ve ekil veren kavram sal dizgeleri
yeniden oluturarak yazlabilir.
K aranln yreine yaplan bir yolculuun retem ediini, yapsal
dilbilim, iletiim kuram , sibernetik ve m atem atiksel m antn derin
liklerine inm ek gerekletirebilir. Hznl Dnenceler'in hayal krkl
yanstan rom antizm inden L evi-Strau ssun dier byk eseri olan Yaban
Dncenin (1962) cokun ilim cilii dod u.2

II
Yaban Dnce aslnda ilk kez Hznl Dnenceler iinde dile getirilen
bir fikirden, C ad u veo lar ve onlarn toplum bilim sel dvm elerinden yola
kar: yani, bir halkn geleneklerinin btnn n dzenli bir btn, bir

2)
Kitabn ngilizce evirisi (dier kitapta olduu gibi baz blmleri atlanarak)
The Savage Mind (Londra, 1966) ad altnda yaymland. Fakat, bu eviri, acmaszca,
Russell'n Tristes Tropiques sz konusu olduunda sergiledii duyarl eviri ileminin ak
sine, berbat bir eviridir ve ou yerde de bu eviriden yararlanmak yerine alntlarm
kendim ngilizceye aktardm. Levi-Straussun daha yakn tarihli almalarnda n plana
kan temalarn ounun ele alnd makaleler derlemesi olan Anthropologie Structurale adl eseri Structural Anthropology (New York, 1963), Le 7ocemisme Aujourd'hui (Paris,
1962) ise La Pensee Sauvage iin bir tr kuru ifade olan Totemism (1963) adyla evrildi.

dizge oluturduu fikrinden. Bu dizgelerin says snrldr. nsan top


lum lar!, tpk insan bireyleri gibi, asla eksiksiz bir ku m atan yaratm ayp
yalnzca kendilerinden n ce gelenler sayesinde ellerine gem i bir fikirler
repertu varm dan belirli kom binasyonlar seerler. S to k tem alar sonsuz
biim de farkl yaplar halinde dzenlenir ve yeniden dzenlenir: yeterli
becerinin m evcut olm as durum unda yeniden yaplandrlm as olanakl
olacak , derinlerde yatan bir kavraysal yapnn eitli ifadeleri halinde.
E tn ologun grevi, yzeysel yaplar elinden geldiince iyi betim lem ek,
bu yaplarn iinden kan derin yaplar yeniden oluturm ak ve bir kez
yeniden oluturulm alarnn ardndan bu yaplar analitik tem alar halinde
snflandrm aktr - M endeleyevin periyodik elem ent tablosu gibi. N e de
olsa, bizim artk yapm am z gereken tek ey, [belirli] toplum larm ger
ekte benim sedii [yaplar] tan m aktan ibarettir . A ntropoloji, belli ki,
geleneklerin, inanlarn ya d a k urum lann incelenm esidir. T e m e l olarak,
antropoloji, d ncenin incelenm esidir.
Yaban Dncede bu egem en kavram -y ab an n elindeki kavram sal
gereler evreninin kapal olduu ve oluturaca kltrel biim ler iin
on unla yetinm ek zorunda olduu anlay- L evi-Straussun som ut olann
bilimi olarak adlandrd eyin grnm altnda yeniden belirir. Y aban
lar, dnyann, kendilerinin, toplum un gereklik m odellerini olutururlar.
F ak a t bunu m od ern bilim ad am larn n yapt gibi soyut nerm eleri
biim sel kuram n erevesine oturtarak, alglanm tikellerin canlln
genelletirilm i kavram sal dizgelerin aklam a gcne feda ederek deil,
alglan m tikelleri h em en an lalab ilir b t n ler h alin d e sralay arak
gerekletirirler. S o m u t olann bilimi dorudan alglanan gereklikleri
dzenler - kangurular ile devekulan arasndaki, hataya pay brakm ayacak
farkllklar, akarsulann m evsim lere gre ykselm esi ve alalm asn, gne
in gkyznde ilerleyii ile ayn getii aam alar. B un lar tem elde yatan
gereklik dizgesini tem sil eden yapsal m odeller haline gelir. Y abann
dncesi, kavrayn dnyann grntleri yoluyla geniletir. Dnyay
anlalabilir klan zihinsel oluumlar, onu antracaklan dzeyde donatr.
lkeli olm ayan bilim (bunu ilkel yerine birincil olarak adlandrm ay
tercih ediyoruz) bir snrllk felsefesini uygulamaya koyar. K avram sal dn
yann unsurlar belirlenm itir - n c e d e n yaplandrlm tr- ve dnm ek
de bu unsurlarla oyalanm aktan oluur. Y aban m ant, kendi niteliklerini,
biim lerini ya d a renklerini yitirm eden ok eitli kalplara girebilecek
renk paracklarnn yer ald bir kaleydoskopa benzetilebilir. Bu ekilde
retilebilecek kalplarn says, eer renk p aracklar say ve eit olarak

oksa, boldur am a sonsuz deildir. K alplar renk paracklarnn birbirleriyle karlkl ilikisinden oluur (yani, kalplar, tek tek renk paracklarnn
ayn ayr ele alnacak bireysel niteliklerinin deil, bu renk paracklar
arasndaki ilikilerin bir ilevidir). V e olas dnm lerinin m enzili de
kaleydoskopun yaps, on un ileyiini denetleyen isel yasa tarafndan
sk bir biim de belirlenir. A yns yabann dncesi iin de geerlidir.
H em an ek do t biim li hem de geom etrik olan bu dnce psikolojik ya
d a tarihsel sreten geriye kalan p a r a c k la rd a n tutarl yaplar oluturur.
Bu paracklar, kaleydoskop iindeki renk paracklar, mit, ritel,
by ve grgl bilgiden alnm im gelerdir. (Bunlarn tam olarak nasl
ortaya ktklar konusu L evi-S trau ssun tam aklayam ad k on u lar
dan biridir; bunlardan yalnzca olaylarn kalnts (...) bir bireyin ya da
bir toplum un tarihinin fosil kalntlar olarak sz eder.) Bu tr im geler
kanlm az olarak d ah a byk yaplar iinde -m itlerd e, trenlerde, snf
landrm alarda ve ben zerlerin d e-yer alrlar nk, kaleydoskopta olduu
gibi, insan renk paracklarn, ne kadar bozuk dzenli ya d a dzensiz olsa
da, daim a bir tr kalp iinde dalm biim de grr. Fakat, kaleydoskop
ta olduu gibi, bunlar bu yaplardan ayrlabilir ve benzer biim de farkl
yaplar halinde yeniden dzenlenebilir. Franz B o asn yle grnyor
ki, m itolojik dnyalar oluturulup yeniden yklm akta, ve yeni dnyalar
da bu paracklard an ina edilm ekte szn an m satan L evi-Strauss,
dnceye ilikin bu deiim sel gr yabanlarn dncesinin tm ne
genelletirir. Bu, farkl (ve som ut) im geleri -to te m hayvanlar, kutsal
renkler, rzgrn yn, kutsal varlklar ya d a b a k alar- k arm ak ta ve
bylece de toplum sal ve fiziksel dnyann nesnel (am a bu kesin dem ek
deildir) analizlerini form lletirm e ve iletm e yeteneine sahip sim gesel
yaplar retm e m eselesidir.
T otem izm i ele alalm . U zun ca bir sre otonom , niter, u ya d a bu
trden m ekanik kuram lar yoluyla aklanabilecek bir tr ilkel doaya
tapnm a kurum u olarak nitelendirilen totem izm , L ev i-S trau ssa gre,
yalnzca belirli im gelerden kavram sal em alar oluturm aya ynelik bu
btnsel eilim in zel bir durum udur.
T otem izm de, biri doal dieri de kltrel olan iki seri arasnda m an
tksal bir koutluk (olduka bilinsiz bir biim de) kurulur. Bu koutluun
bir tarafnda bulunan terim ler arasndaki farkllklarn sralan ile dier
taraftaki terimler arasndaki farkllklarn sralan izdmseldir. En basit
durum da, hayvan trleri -ay , kartal, kaplum baa ve dierleri- arasndaki
belirgin farkllklar toplum sal gruplar - A , B, C vb. k lan lar- arasndaki

toplum bilim sel farkllklarla denk tutulm aktadr. B urada nem li olan, ay,
kartal ve kaplum baann zel nitelikleri deildir - tilki, tavan ve karga da
o lde ie yarayabilir; nem li olan, herhangi bir ift arasndaki m antkl
kartlktr. Y aban, bu kartlk zerine kendi klan dizgesinin yapsn, ken
disi ve dierleri asn dan entelektel dzeyde tem sil edebilecei yapy
oturtur. K en di klannn yelerinin ay soyundan geldiklerini am a kom u
klan n yelerinin k artal soyun dan geldiklerini sylerken, cah illik ten
kayn aklanan bir biyoloji bilgisini dile getiriyor deildir. A sl sylem ek
istedii ey, som ut bir eretilem eli yoldan, kendi klan ile kom u klan
arasndaki ilikinin trler arasnda alglanan ilikiye benzer olduudur.
T erim terim ele alndklarnda, totem izm izgisindeki inanlar yalnzca
keyfidir. O n lar tarih ekillendirm itir ve tam am en tarih yok edebilir,
rollerini deitirebilir ya da yerlerine yenilerini yerletirebilir. A m a dzenli
bir set olarak grldklerinde tutarl hale gelirler, nk o zam an benzer
biim de sralanm baka bir tr seti sim gesel ad an tem sil edebilirler:
mttefik, devlilik temelli, ataerkil klanlar. Bu konu geneldir. Bir simgesel
yap ile on un gndergesi, anlamnn tem eli arasndaki iliki tem el adan
m antksaPdr, bir biim akm asdr - duygusal, tarihsel ya d a ilevsel
deildir. Y abann dncesi dnp kalm usavurm adr ve antropoloji,
tpk mzik ve m atem atik gibi, birka gerek uratan biridir.
Y a d a dilbilim gibidir. nk dilde de kurucu unsurlar -sesbirim ler,
biimbirimler, szckler- anlam bilimsel bir adan bakldklarnda keyfidir.
N ed e n Franszlarn belirli bir hayvana chien derken Ingilizlerin d og
dedii ya d a neden ngilizcede s ekleyerek oul oluturulurken M alay
dilinde oulun kkn yinelenm esi yoluyla oluturulduu, dilbilim ci
lerin - e n azndan yapsal dilbilim cilerin- artk, tarihsel ynler dnda,
sorm ak ta bir yarar grdkleri sorular deildir. N e zam an ki dil dilbilgisi
kurallar ve szdizim tarafndan szceler - n erm eler tayan konum a
dizgeleri- biim inde dzenlenir, o zam an anlam ortaya kar ve iletiim
olanakl hale gelir. V e dil iinde de bu ynlendirici dzen, farkl biim lerin
sesi konum aya d n t recek ekilde karlm alarn salayan bu biim ler
dizgesi, bilinaltnda gerekleir. Bir dilbilimcinin, yzeysel belirilerinden
h areketle yeniden yaplandrd bir derin yapdr. nsan bir kiinin dilbil
gisel kategorilerini dilsel tezleri okuyarak renebilir; bir kiinin kltrel
kategorilerini de etnolojik tezleri okuyarak renebilir. Fakat, birer eylem
olarak, hem kon um a hem de davran, yeralt kayn aklarndan beslenen
spontane baarm lardr. S o n olarak, ve en nem lisi, dilbilim alm as
(ve, bunun yan sra, bilgi kuram ve snf m ant) ayn zam an da tem el

birim leri, yaplandrc unsurlar tanm lar - ortak zellikleri asn dan
deil, farkllklar asn dan; yani, onlar iftler halinde karlatrarak.
kili kartlklar -b ilgisay ar teknolojisinin m odern bilim in dnya dili h a
line getirdii, art ile eksi arasndaki diyalektik u u ru m - dilin olduu gibi
yabann dncesinin de tem elini oluturur. V e onlar aslnda ayn eyin
farkl biim leri haline getiren ey de budur: her ikisi de iletiim dizgeleridir.
Bu kap aldktan sonra, her ey olanakldr. A rtk yalnzca totem ik
snflandrm ann deil, her tr snflandrm a yapsnn m ant -b itk i snf
landrm alar, kii adlar, kutsal yerler, evrenbilim ler, O m ah a Kzlderilileri
arasndaki sa biim leri ya d a A vustralyada bull-roarer5 zerindeki desen
m otifleri- prensipte ortaya konulabilir. nk, hepsi de, her zam an te
sine gem enin, znl nedenlerden tr hem yararsz hem de olanaksz
olaca som ut im geler, som ut kavram lar ile ifade edilen ikili terim lerin
-y k sek ve alak, sa ve sol, bar ve sava ve dierleri- kartlnda bulu
m aktadr. A ynca, bu em alann ya d a yaplarn belli bir ksm belirlendikten
sonra, bunlar birbiriyle ilikilendirilebilir - yani, her ikisini de kavrayan
dah a genel, d ah a derin bir yapya indirgenebilir. M antksal operasyonlar
-terslem e, aprazlam a, orn atm a: her trden dizgesel d eitirm e- yoluyla
karlkl olarak birbirlerinden tretilebilir olduklar gsterilir; tpk, tm
sim geleri deitirm ek yoluyla ngilizce bir tm cenin M ors kodunun nokta
ve kesik izgilerine dntrlm esi ya d a m atem atiksel bir ifadenin onun
tm leyenine evrilm esi gibi. H atta, bu eitli kurum larm m antk yapla
rnn, iletiim em alar olarak dnldklerinde, izdm sel olduklar
sergilenerek, toplum sal gerekliin farkl dzeyleri -ev lilik te kadnlarn
alnp verilm esi, ticarette m allarn alnp verilm esi, ritelde sim gelerin
alnp verilm esi- arasnda bile h areket edilebilir.
Toplum -bilim konulu bu m akalelerden bazlar, totemizmin analizini
ele alan m akale gibi, olabildikleri lde ikna edici ve aydnlatcdr. (Bu
inanlarn sahip olabilecei metafizik ierik ya da duygusal etkinin dlan
d dnlrse, ok teye gidebildikleri sylenem ez.) Dierleri, rnein
totem izm ile kastn derinlerde yatan ayn tr genel yapnn eitli ifadele
rine (ok basit bir dnm yoluyla) indirgenebilir olduklarm gsterm e
abasn ieren m akaleler, tam olarak ikna edici olm asalar da en azndan
ilgi ekicidir. V e dierleri, rnein atlarn, kpeklerin, kularn ve srlarn
adlandrlm alarnn farkl yollarnn terselm i sim etri ilikileri tarafndan
ksa yoldan eriilmi tm leyici im gelerin tutarl bir boyutlu dizgesini
3) Trenlerde kullanlan ve kendisine zg bir ses karan basit bir dzenek, (.n.)

oluturduklarnn ele alnd m akale, kendi kendini m askara etm e a la


nn da birer byk baardr. Bunlar, derinlem esine analiz alannda, bir
psikanalistin bile yznn kzarm asna n ed en olabilecek dzeyde birer
denem edir. Eer lm ya d a lm ekte olan toplum lan n ykntlarndan
kalc ve evren sel bir toplum m odeli oluturulabilirse -zam an , yer ya da
koullar yanstm ayp (Totemismde dile getirildii gibi) zihnin yapsnn
(ve zihnin ardnda d a m uhtem elen beynin) dolaysz bir ifadesini yanstan
bir m o d e l- o zam an onu yaratm ann yolu p ekl bu olabilir.

III
n k , L evi-Strau ssun kendisi iin oluturduu ey, eytani bir kltr
m akinesidir. T arih i fesheder, duyguyu en telektin glgesi kon um una in
dirger ve belirli orm anlardaki belirli yabanlarn zihinleri yerine hepim izde
var olan yaban Zihini yerletirir. Bu m akine Brezilya aratrm a gezisinin
yol at bozgunu -fizik sel a d an yaknlk am a en telek t el ad an
u zaklk- belki de hep istedii ey -en telek t el yaknlk ve fiziksel uzaklkyoluyla atlatm asn salam aktadr. Hznl Dnencelerde O zam anlar
[yani 1934te] m etafizik d nce alannda ekillenm eye balayan yeni
eilim lere kar durdum dem ekte ve akadem ik felsefeye kar hissettii
honutsuzluu ve antropolojiye yneliini aklam aktadr.
Grngbilimi kabul edilemez buldum, nk deneyim ile gereklik ara
snda bir sreklilik gerektirmekteydi. Birinin dierini ierip akladn
kabul etmeye hazrlklydm, am a rendim ki (...) bu ikisi arasndaki
geitte hibir sreklilik yokmu ve gereklie erimek iin ncelikle
deneyimi reddetmemiz gerekiyormu - oysa, daha sonra, bu deneyimi
duygusalln hibir rol oynamad bir nesnel sentez iinde yeniden
btnletirebilirmiiz.
Varoluulukta ergi bulacak olan dnce eilimine gelince; znelliin
yanlsamalanna dnk hogrl tutumundan tr o da bana gerek d
ncenin tam am en kart gibi grnd. Kiisel meseleleri felsefi sorunlar
aamasna ykseltmek tehlikelidir (...) retme srecinde bir unsur olarak
ho grlebilir, am a eer felsefecinin kendi misyonuna srt evirmesine
yol aacaksa ar dzeyde tehlikelidir. Bu misyon (felsefeci bu misyonu,
bilim onu felsefeden devralacak kadar glenene kadar koruyacaktr) var
olmay kendi asndan anlamaktr, kii asndan deil.

Yaban Dnce iinde yer alan yksek bilim ile Hznl Dnenceler
iinde yer alan K ahram anlara zg Aray, tem el olarak, birbirlerinin ok
basit dnm leridir. T em elde yatan ayn derin yapnn farkl ifadeleridir:
yani, Fransz A ydnlanm a ann evrensel usuluunun. Y apsal dilbili
m e, bilgi kuram na, snf m antna, sibernetie, oyun kuram na ve dier
gelim i doktrinlere yaplan tm gnderm elere karn, L evi-S trau ssun
asl gurusu, Sau ssu re, S h an n o n , B oole, W einer ya d a von N e u m an n (ya
da, dram atik etki yaratm a kon usun da ritel deer tam alarna karn,
M arx ya d a Buda) deildir; R ou sseau dur.
Rousseau bizim ustamz ve aabeyimiz. (...) nk antropologun konu
muyla ilikili kavramda mevcut olan anlamazlktan kurtulmamzn tek bir
yolu var ve o da, kendi yaranmza, Rousseaunun Discours sur lOrigine de
lInegalite tarafndan braklan ykntlardan Toplumsal Szlemenin yeterli
tasanm na gemesini salayan ve Emile'de srr aklanan entelektel
yordamlar yeniden formlletirmektir. M evcut dzenimizi yok ettikten
sonra, yine de, bunun yerine yeni bir dzen kurmamza olanak salayacak
prensipleri nasl kefedebileceimizi bize gsteren odur.
R ou sseau gibi, L evi-Strau ssun aray d a -z a te n fazla aldr etm edi
i- in sanlar iin deil, - o n u b yleyen- nsan iindir. Yaban D ncede
olduu k ad ar Hznl Dnencelerde de, arad ey, bulunm az cevherdir.
nsan topluluunun sarslm az tem eli gerekte toplum sal deil, psikolo
jiktir - ussal, evrensel, kalc, dolaysyla d a (Fransz ahlaklnn byk
geleneine gre) erdem li bir zihin.
R ou sseau ( an trop olog olm aya en fazla yak laan btn felsefeciler
arasn d a) antropoloji odakl seyyaha ilikin atknn -b u seyyah ya
yabanilii bulm a kon usun da ok ge kalr ya d a on u takdir edem eyecei
kadar erken ular o n a - nihayet zlebilecei yntem i gsterir. Bizim,
on u n yapt gibi, (zaten yeterince terim e sahip olan L evi-Strau ssa bir
tane d ah a kazandrarak) bilgikuram sal em pati olarak adlandrlabilecek
eyi ku llanarak yaban zihnin iine nfuz edebilm e yeteneim izi gelitir
memiz gerekm ektedir. Bizim dnyam z ile (nesli tkenm i, anlalm az ya
d a yalnzca paralanm ) deneklerim izin dnyas arasndaki kpr kiisel
karlam ada yatm az - zaten bu karlam a, gerekletiinde, hem on lara
hem de bize zarar verm ektedir. Bu kpr bir tr deneysel zihin okum a
biim idir. V e bunu ilk stlenen de (her insan zihninin san al deneyim in
uzamn oluturduunu ve bu uzam iinde insanlarn zihinlerinden geen

lerin - n e kadar uzak olurlarsa o lsu n lar- aratrlabileceini gsterm ek


iin) baka yerlerden alnm ya d a yalnzca hayal edilm i dnce kiple
rini kendi zerinde d en em e ye kalkan R ousseau oldu. nsan yabanlarn
dncesini yalnzca igzlem ya d a yalnzca gzlem yoluyla deil, onlar
gibi dnm eye ve onlarn m alzem eleriyle dnm eye alarak anlar,
in san a asl gereken ey, ok ayrntl etnografi dnda, neolitik bir zekdr.
L e v i-S trau ssun bu n grd en -y a n i, yab an larn an c a k ve an cak
onlarn dnce srelerinin yine onlarn kltrlerinin ykntlar ile ye
niden canlandrlm asyla anlalabileceindenyola karak ulat felsefi
sonular, sonuta, R ousseau tarz m oralizmin yeniden koullandrlm bir
versiyonuna km aktadr.
Y aban (yabani , evcilletirilm em i) dnce kipleri in san d
nnde tem el konum dadr. O n lar hepim izin ortak noktasdr. M odern
bilim ve akadem isyen liin uygarlam (eitilm i , eh liletirilm i)
dnce kalplar bizim kendi toplum um uzun uzm anlam rnleridir.
Bu kalplar ikincil, tretilm i ve, yararsz olm asalar da, yapaydr. Birincil
dnce kipleri (ve dolaysyla d a insann toplum sal yaam nn tem elleri)
h ercai (Yaban Dnce bal d a bu szck oyunundan kayn aklanm ak
tadr) ky yeri gibi ehliletirilm em i olsalar da, bunlar tem el adan
duygusal, igdsel ya da m istik deil, entelektel, ussal, m antksaldr.
nsan iin en iyi am a hibir ad an kusursuz d eild ir- zam an neolitik
dnem (yani, tarm a sonras, kentlem e ncesi) olm utu; R ousseau
(ona atfedilen basm akalplk yaktrm asna karn bir ilkelcilik yanls
deildi) bu n a societe naissante4 dem ekteydi. n k, o a d a bu dn
serpildi, som ut olann biliminden bugn hl varoluum uzun temellerini
oluturan uygarln rnlerini -tarm , hayvan yetitiricilii, m lekilik,
dokum aclk, gda hazrlam a ve korum a vb retti.
Eer insan bu ilkel durum un kaytszl ile brndm z amour
propre5 tarafndan balatlan sorgulam a etkinlii arasndaki ara blgede
kalm olsayd, on un iin d ah a iyi olurdu; keke insan kt bir ans eseri
srf m ekanik uygarln huzursuzluk ykl ihtiras, gurur ve bencillii
iin bu blgeyi terk etm eseydi. A m a etti. T op lu m sal reform un grevi
yzmz yeniden o orta blgeye evirm em izi salam aktr ve bunu da
yeniden bizi n eo litik aa ekerek deil, bize in san n baardklarn,
in sann toplum bilim sel kon um un un erdem ini srekli an m satarak ve
4) Serpilen toplum, (.n.)
5) Kiinin kendi kendisini sevmesi, kendi kendisinden gurur duymas, (.n.)

bylece bizleri ideallerin -k e n d in i dnm e eylem inin genel bir anlayla


d en gelen m esin in - ok d ah a st bir dzeyde gerekleecei ussal bir gele
cee ekerek yapacaktr. Byle bir reform a en uygun tem silci de bilim sel
ad an zenginletirilm i bir antropolojidir (yaban dncenin prensip
lerini m erulatrm ak ve bunlar doru yerlerine yeniden k avu tu rm ak) .
insanlk ynnde gerekleen ilerleme -R o u sse a u nun perfectibilite6 olarak
adlandrd dah a st entelektel yetilerin aam a aam a a lm a s- henz
tam gelim em i bir bilimle silahlanm kltrel blgeselcilik tarafndan
yok edildi. O lgunlam bir bilimle silahlanm kltrel evrenselcilik ise
onu bir kez dah a harekete geirecektir.
Eer [insan] rk imdiye kadar tek am a tek bir grev -n san m iinde
yaayabilecei bir toplum ina etme grevi- zerinde odaklandysa, o
halde, uzak atalarmzn bel balad gcn kaynaklar bizim iimizde de
m evcut demektir. Btn dller de yan bamzda ve dilediimiz zaman
bunlar elimize alabiliriz. Her ne yapldysa, ve kt bir biimde yapldysa,
yeni batan balanabilir. Kr batl inancn arkamza ya da temize yer
letirdii altn a bizim iimizde" [diye yazyordu R ousseau]. nsanlarn
kardelii somut bir anlamllk gerektirir - kabilelerin en yoksulunda bile
kendi imgemizin o anlamllk iinde teyit edildiini, o kabilenin bizlere
(baka yzlerce benzer deneyimle bir araya getirildiinde) ders verici bir
deneyim sunduunu buluruz.

IV
Fakat, belki de, (H o ok ern ifadesiyle) in sanlarn kesintisiz ve genel
sesine klasik bir in an beslem eye ynelik bu m odernize uratan dah a
ilgin olan, Kral A kF ussal yaban klnda tahtna yeniden oturtm aya
ynelik byle bir giriim in kaderinin gnm z dnyasnda ne olaca
konusudur. Sim gesel m antk, dizey cebir ya da yapsal dilbilimle ne kadar
ok desteklenirse desteklensin, bizler - 1 7 6 2 den beri gerekleen on ca
eyin ard n d an - hl an lak denen eyin egem enliine inanabilir miyiz?
M evcu t karlar, o cu k a duygular ya d a hayvans itah n neden
olduu bir kaosu tehir eden, insan bilincinin derinliklerine dzenlenen
bir bu u k yzyllk aratrm alarn ardndan , artk, elim izde, h erkeste
6) Kusursuzluk, (.n.)

ayn biim de parldayan doal erdem in sa f n bulm u bir aratrm a


var. H i kuku yok ki, baz evreler tarafndan, rah atlam ayla deilse de,
m em nuniyetle karlanacaktr. F ak at byle bir aratrm ann antropolojik
bir tem elden balatlm olm as d a bir para artc grnm ektedir. T pk
bir zam anlar Levi-Strau ssa olduu gibi, artk antropologlar, bir d ah a g e
riye dn yolu kalm ayacak bir biim de, in san zihninin kuru bir ktan
ibaret olm adn anm sam ann zor olduu ktphanelerden ve konferans
salonlarndan, bunu unutm ann olanaksz olduu alan a ekilm ekteler.
A rtk oralarda hi gerek y aban kalm am olsa da, insan akln - akln
yapsn dan kayn aklanan bir zgn m an tkn - deim eyen gereklerini
tayan unsur olarak gren her trl doktrinin yalnzca ilgin, akadem ik bir
m erak haline gelebilm esine yetecek canllkta ilgin insan bireyler hl var.
L e v i-S trau ssun Hznl Dnencelerin rom an tik isteklerini Yaban
D ncen in h iper-m o dern an lk ln a d n t reb ilm esi kesinlikle
dikkate deer bir baardr. A m a ortad a insann sorm adan edem eyecei
sorular var. Bu dnm bilim m i simya m? K iisel bir hayal krkl
ndan genel bir kuram reten ok basit dn m gerek m i yoksa
el abukluu m u? Zihni zihinden ayr tutar gibi grnen duvarlar, bu
duvarlarn yalnzca yzeysel yaplar olduklarn gsterm ek yoluyla gerek
an lam d a ykm ak m, yoksa d orud an karlaldklarnda onlar am ay
b aaram am an n gerektirdii, ayrntl bir biim de gizlenmi bir kaam ak
m? L evi-Strauss, Yaban Dncenin kendinden em in sayfalarnda ileri
srer grnd gibi, gelecein tm antropolojisine bir nsz m yazyor?
Y oksa, bir korum a blgesine srlm neolitik bir zek gibi, ahlaki gzellii
h l aikar olan am a hem ilintisini hem de inandrcln uzun zam an
n ce yitirm i ilkel bir in anc yeniden canlandrm a yolunda bo u n a ura
vererek eski geleneklerin ykntlarm m kartryor?

Balide Kii, Zaman ve Davran

Dncenin Toplumsal Doas


in san d n cesi kusursuz lde toplum saldr: kkeni asn dan toplum sal, ilevleri asn d an top lu m sal, biim leri asn d an top lu m sal,
uygulam alar asn dan toplum saldr. T em elde, dnm e k am u sal bir
etkinliktir - doal ortam evin bahesidir, pazar yeridir, kent merkezidir.
B u gerein, kltrn antropolojik analizi iin tad anlam lar -b e n im
buradaki konum ok byk ve ince olm alarnn yan sra yetersiz dzeyde
takdir edilm ektedir.
Bu an lam lard an bazlarn ilk b ak ta ar dzeyde zel, h atta bir
p ara fazla zel grn ebilecek bir sorgulam a yoluyla ortaya karm ak
istiyorum: B ali halknn bireyleri tanm lam ak, alglam ak ve on lara tepki
verm ek -y an i, h aklarnda d n m ek - iin kullandklar kltrel gerecin
incelenm esi. A n cak , byle bir incelem e yalnzca betim sel an lam d a zel
ve ilgintir. G erekler, birer gerek olarak, etnografyann snrlar te
sinde ok az dolaysz kara hizmet eder ve ben de bunlar olabildiince
ksa bir biim de zetleyeceim . Fakat, genel bir kuram sal am acn - in sa n
d ncesinin tem el olarak toplum sal bir etkinlik olduu nerm esini k l
trn analizi iin neyin takip ettiinin b elirlen m esi- oluturduu birikim
asn dan grldnde, B ali verileri zel bir nem e kavum aktadr.

Bu alanda, B ali kaynakl fikirler allm adk dzeyde iyi gelim i old u
u gibi, bu fikirler, ayn zam anda, Batl bir bak asndan, gereinden
fazla tandk gelen kendi erevem ize in san ve yar in san bireylerin ta
nm lanm as, snflandrlm as ve ele alnm as iin baktm zda, kltrel
kavram sallatrm ann bizden gizlenen farkl dzenleri arasndaki baz genel
ilikilere k tu tacak kadar d a tuhaftr. zellikle de bir halkn kendisini
ve bakalarn alglam a biim i ile zam an ve k olektif yaam n duygusal
ynn yaam a biim i arasndaki hi de aikr saylm ayacak balan tlara
-yalnzca Bali toplum unu deil, ayn zam anda in san toplum unun genelini
an lam ak iin bir anlam a sahip olan balantlariaret etm ektedir.

Kltrn ncelenmesi
Y akn zam anlarda toplum sal bilim sel kuram lar oluturm ann byk bir
blm iki tem el analitik kavram birbirinden ayrm aya ve belirtmeye
ayrld: kltr ve toplum sal yap .1 Bu abann gds toplum sal sreler
iindeki kavraysal biim leri ne H egel ne de M arx yanls indirgem ecilik
biim lerine dalm akszn dikkate alm a arzusundan kaynakland. Fikirleri,
kavram lar, deerleri ve ifadesel biim leri, toplum un rgtlenii tarafn
d an tarihin sert yzeylerine drlen glgeler ya d a ilerlem esi yalnzca
isel diyalektii zm lem ekten ib aret tarih ruhu olarak ele alm aya
m ah al verm ekten kanm ak iin, bunlar bam sz am a kendi kendine
yeterli olm ayan gler -u y u m saladklar, tarafndan gdlendikleri am a
zerinde de az ya da ok belirleyici bir etki braktklar zel toplum sal
balam lardan baka bir yerde etkinlik gsterm eyen ve bir etkiye sahip
olm ayan g ler- olarak deerlendirm enin gerekli olduu ortaya kt.
M arc Bloch, The Historians C raft balkl kk kitabnda, R n esans

1)
En dizgesel ve ayrntl tartmalar iin bkz. T. Parsons ve E. Shils (yay. haz.), To
uard a General Theory ofAction (Cambridge, Mass., 1959); T. Parsons, The Social System
(Glencoe, IH., 1951). Antropoloji iinde hepsi de ayn gr paylamayan en belirgin
yaklamlardan bazlar iin: S. F. Nadel, Theory of Social Structure (Glencoe, 111., 1957);
E. Leach, Political Systems of Highland Burma (Cambridge, Mass., 1954); E. E. EvansPritchard, Social Anthropology (Glencoe, IH., 1951); R, Redfield, The Primidve World
and Its Transformation (Ithaca, 1953) ; C, Levi-Strauss, Social Structure, Levi-Strauss,
Structural Anthropology (New York, 1963), s. 277-323; R. Firth, Elements of Social Organization (New York, 1951) ve M. Singer, Culture, International Encyclopedia of the Social
Sciences, cilt 3 (New York, 1968), s. 527.

A v ru p asn m byk tccarlarn, kum a ya da b ah arat satclarn, bakr,


cva ya d a ap k o n u su n d a tekeli elinde bu lun d uran lar, krallarn ve
im paratorlarn bankerlerini, sad ece bunlarn ticari em tiasn renerek
kavram ay gerekten um uyor m usun uz? diye yazm aktayd. O n larn
H olbein tarafndan resm edildiklerini, Erasm us ve Luther okuduklarn
unutm ayn. O rta a da kullarn efendilere ynelik tutum unu anlam ak
iin on larn T a n ry a ynelik tutum larn da renm eniz gerekir. H em
toplum sal etkinliin rgtlenii -o n u n kurum sal b iim leri- hem de on a
hayat veren fikir dizgelerinin anlalm as gerekir, tpk aralarndaki ili
kilerin doasnn anlalm as gerektii gibi. T op lu m sal yap ve kltrn
kavram larn netletirm e abas ite bu am aca ynlendirilm itir.
A n cak , bu iki ynl gelim enin iinde d ah a direken olup d ah a az
gelien enin kltrel ta ra f olduuna d a kuku yok. in znde, fikir
leri bilim sel ad an ele alm ak, bu fikirlerin bilgi sahibi yapt bireyler ve
gruplar arasndaki ekonom ik, siyasal ve toplum sal ilikileri el alm aktan
dah a zor. V e sz k onusu fikirler L uther ya d a E rasm u sun ak doktrinleri
ya d a H olbein m anlalr im geleri olm adnda, bunun yerine, sradan
insann norm al etkinliklerini gnlk yaam iinde ynlendiren yar yarya
biim lenm i, sradan, kaytszca dizgeletirilm i kavram lar olduklarnda
bu d ah a d a geerlidir. Eer kltrn bilim sel ad an in celenm esi sekteye
uradysa, ou zam an yaln betim leyicilik evrim ine taklp kaldysa,
bunun nedeni, byk lde, m eselenin kaam akl olm asdr. H er bilimin
ilk sorununun -in celem e konusunu analize ak hale getirecek biim de
tan m lam an n - zlm esi allm adk dzeyde zor olduu ortaya kmtr.
ite, bu noktad a, tem el ad an toplum sal bir eylem olan ve dier top
lum sal eylem lerin gerekletii kam usal dnyann aynsnda gerekleen
dnm e kavray en yapc roln oynayabilir. D n cen in G ilbert
R ylem kafann iindeki gizli bir m aara olarak adlandrd eyin iinde
yer alan gizemli srelerden deil de anlam l sim gelerin -in san larn bir
anlam ykledii deneyim nesnelerinin (riteller ve aletler; gm idolleri,
jestler, iaretler, imgeler ve se sler)- gidi geliinden olutuu gr kltr
incelem esini dierleri gibi pozitif bir bilim yapar.2 D ncelerin m ad d e

2)
G. Ryle, The Concept ofM ind (New York, 1949). Burada zerinden geilmeyen
ve dsal dnce kuramnn ortaya kard felsefi konulardan bazlarn III. blmde
ele aldm; bu nedenle, burada yeniden vurgulamakla yetineceim: bu kuram ne yntembilimsel ne de bilgikuramsal biimlerinde davranla bir stenim ierir; dnenin
topluluklar deil de bireyler olduu biimindeki kaba gerein tartlmasna stenim de
iermemektedir.

sel gereleri olan sim gelerin tad anlam lar ou zam an kaam akl,
m phem , dalgal ve dolam baldr, fak at hidrojenin atom arln ya d a
adrenalin bezlerinin ilevini dizgeli, grgl bir aratrm a yoluyla kefetm ek
nasl olanaklysa, prensip olarak, bu anlam lar d a -zellikle de onlar
alglayan in sanlar bir p ara ibirlii y ap arlarsa- ayn biim de kefetm ek
olanakldr. nsan yaad olaylardan kltr kalplar, anlam l sim gelerin
dzenli km eleri yoluyla anlam karr. Kltrn, yani bu trden kalplann
birikim lenm i btn n n incelenm esi de, bu n edenle, bireylerin ve birey
gruplarnn aksi halde anlalm az kalacak bir dnyada ynlerini bulm ak
iin kullandklar m ekanizm ann incelenm esidir.
H erh angi bir toplum da, genel anlam d a kabul gren ve sk sk kulla
nlan kltr kalplarnn says ok byktr; yle ki, en nem li olanlar
ayklam ak ve birbirleriyle nasl bir iliki iinde olduklarn izlemek bile
insan yolda b rakacak trden bir analitik alm adr. Fakat, bu alm a
nn yk, belirli tr kalplarn ve kalplar arasndaki belirli tr ilikilerin,
hizmet ettikleri ynelim sel gereksinim lerin insancl olm asndan tr her
toplum da karm za kt gerei tarafndan bazen hafifletilm ektedir.
V arolusal tem elli sorunlar evrenseldir; in san a zg zm ler ise eitli
dir. Fakat, an cak benzersiz zm lerin koula bal biim de anlalm as
yoluyla - v e bence bir tek bu y o lla- kyaslanabilir bir yant rettikleri baat
sorunlarn doas gerek an lam d a kavranabilir. B urada, bilginin birok
brannda olduu gibi, bilim in byk soyutlam alarna giden yol, tekil
gereklerden olu an allarn arasn d an kvrlarak gem ek zorundadr.
Bu yaygn ynelim sel gereksinim lerden biri, hi kukusuz, in san bi
reylerinin nitelendirilm esidir. H em en her yerde, halklar, kiilerin yalnzca
kiiler, yalnzca in san rknn sad e yeleri olarak alglanm ayp kiilerin
kimi ayrt edici kategorilerinin, belirli trden bireylerin tem silcileri olarak
alglanm alar iin sim gesel yaplar gelitirm itir. H er durum da, bu tr
yaplarn kanlm az olarak oulluu sz konusudur. Bazlar, rnein
akrabalk terminolojileri, benmerkezlidir; yani, bir bireyin statsn belirli
bir toplum sal aktr ile ilikisi asn dan tanm lar. Bakalar toplum un alt
dizgelerinden ya da ynlerinden birini merkezine alr ve bireysel aktrlerin
perspektifleri asn dan d a eitlilik gsterm ez: asalet unvanlar, ya-grup
statleri, m eslek kategorileri. Bazlar -k ii adlar ve lak ap lar- gayr resm i
ve kiinin niteliklerine gredir; dierleri -b ro k ratik unvanlar ve kast
b elirlen im leri- resm i ve stan dartlatrcdr. H erh an gi bir topluluun
yelerinin iinde h areket ettikleri gndelik dnyada -y a n i bu yelerin
sradan kabul ettikleri toplum sal hareket a la n n d a - yaayanlar bir hi

deildir, nitelikleri olm ayan, yzleri olm ayan insanlar deildir. Bunlar birer
kim sedir; olum lu biim de karakterize edilm i ve uygun biim de e tik et
lenm i, som ut snflara ait kesin kiilerdir. Bu snflar tanm layan simge
dizgeleri de doal yollardan gelmez - bunlar tarihsel ad an yaplandrlr,
toplum sal ad an korunur ve bireysel ad an uygulanr.
Fakat, kltrel analiz alm asn yalnzca bireylerin karakterize edil
mesiyle ilgili kalplarla irdelenm esine indirgem ek de onu yalnzca biraz
dah a az korkulur hale getirir. Bun un nedeni, bu alm ay srdrm ek iin
kusursuzlatm lm bir kuram sal erevenin olm am asdr. Toplum bilim ve
toplum sal antropolojide yapsal analiz olarak adlandrlan ey, bir toplum
iin kii kategorilerinin belirli bir dizgesini bulup karabilir ve kim i zam an
byle bir dizgenin belirli toplum sal srelerin etkisi altnda nasl deiebile
ceini tahm in bile edebilir; am a, ancak ve an cak bu dizgenin -kategoriler,
onlarn anlam lar ve m antksal ilikileri- zaten bilindii varsaylabilirse.
T op lu m sal psikolojide kiilik kuram byle dizgelerin oluum u ve onlarn
kullanm nn altnda yatan gdlenim sel dinam ikleri ortaya karabilir ve
o n lan gerekte kullanan bireylerin karakter yaplar zerindeki etkilerini
deerlendirebilir; fakat, yine, bir bakm a, an cak ve an cak zaten biliniyor
larsa ve sz konusu bireylerin kendilerini ve bakalarn nasl grdkleri
bir biim de n ced en belirlenm ise. Neyin belirlenm i olduunu, kiilerin
alglanm as iin gereken sim gesel biim lerde yer alan kavram sal yapnn
gerekte ne olduunu kefetm ek zere gereken ey, yalnzca yaznsal ya
d a izlenim sel olm ak yerine dizgesel bir yoldur. stediim iz ve henz sahip
olam adm z ey, belirli bir zam anda belirli bir toplum daki sim gesel yeler
tarafndan kavrand biim iyle deneyim in (burada, kiilerin deneyim i
nin) anlam l yapsn betim lem ek ve analiz etm ek iin gelitirilm i bir
yntem dir - yani, kltrn bilim sel bir grngbilim i.

Selefler, adalar, Toplumdalar, Halefler


A n c ak , bu yolla kavran m kltr analizi k o n u su n d a birka dank
ve o ld u k a soyut giriim de bu lu n m ak tad r; bu n larn ulatk lar so
n u lard an , bizi d ah a a k a od ak lan m soruturm am za gt reb ilecek
baz yararl yollar karm ak olanakldr. Bu tr giriim lerin en ilginleri
arasn d a, Sch eler, W eber ve H u sserld en k ay n ak lan an etkilerle Jam es,
M ead ve D ew eyd en k ay n ak lan an etkileri bir p ara k ah ram an ca bir
biim de - t a m olarak baarszla u ra m a d a n - birletirm eye ynelen

felsefeci ve toplum bilim ci A lfred Sch u tzun giriim i yer alm aktadr.3 o k
eitli k o n u lan d ikkate alan -b u n la rn neredeyse hibirini zel top lu m
sal srelerin h erh an gi bir geni ya d a dizgesel balam asn d an ele
a lm a y a n - Sch utz, d aim a, in san deneyim inde en st gereklik olarak
nitelendirdii eyin anlam l yapsn ortaya karm aya alt; yani, in san
larn karlatklar, iinde devindikleri ve yaadklar biim iyle gnlk
yaam n dnyasn. Bizim am alarm z asn d an , k uram sal toplum sal
grngbilim alan n d a srdrd altrm alard an biri - h em cin sler
olarak bilinen kapsam l kavram n selefler , ad alar , top lu m d alar
ve h alefler biim inde blm len m esi zellikle deerli bir balan g
n o k tasd r. B alililerin bireyleri bu b l m lem e asn d an k arakterize
etm ek iin kullan d klar kltr kalplar d em etin i gzlem lem ek, o lab i
lecek en anlam l biim de, kiisel kim lik kavraylar, zam an sal dzen
kavraylar ve, greceim iz gibi, bunlarn iinde sakl olan d avran
biem i kavraylarn ortaya karr.
Bu ayrm lar kendi balarn a ap rak deildir, am a tan m ladklar
snflarn rtt ve birbiri iine nfuz ettii gerei, bunlar analitik
kategorilerin gerektirdii kesinlikle form lletirmeyi zorlatrr. T op lu m
d alar , gerek an lam d a karlaan bireyler, gnlk yaam esnasnda bir
yerlerde birbirleriyle kar karya gelen kiilerdir. Bu nedenle de, ne kadar
ksa ve yzeysel olursa olsun, hem bir topluluk zam anm hem de uzam
paylam aktadrlar. En azndan asgari dzeyde birbirlerinin biyografisine
karm olurlar; en azndan anlk dzeyde birlikte yalan m olurlar;
egolar, benler olarak dorudan ve kiisel olarak etkileim de bulunurlar.
klar, aklarnn srd srece, toplum datr, tpk ayrlana k adar e
ya da d an lan a kadar d ost olanlar gibi. T pk orkestra yeleri, oyunlardaki
oyuncular, bir trende sohbet eden yabanclar, bir pazardaki satclar ya da
bir kyn sakinleri gibi: yakn, yz yze ilikileri olan tm in san dizileri.
A n cak , bu kategorinin tem elini oluturanlar, bu tr ilikileri yalnzca
deiik zam anlarda ya d a rastlan tsal olarak deil, aa yukar srekli bir
biim de ve kalc bir am ala gerekletirenlerdir. D ierleri ise ikinci bir
hem cinsler grubuna dahil olm aktadr: ad alar .
a d a la r bir top lu luk zam an n p ay laan am a top lu lu k uzam n
paylam ayan kiilerdir: tarihin (aa yukar) ayn dnem inde yaarlar
ve birbirleriyle (ou zam an ok zayf) toplum sal ilikileri vardr; fakat

3)
Schutzun bu alandaki almalarna giri iin bkz. Schutz, The Problem of Socia
Reality, Collected Papers, 1, yay. haz.: M. Natanson (Lahey, 1962).

- e n azndan norm al bir dng i in d e - karlam azlar. Bu kiiler dolaysz


toplum sal etkileim ile deil, birbirlerinin tipik davran kiplerine ilikin
sim gesel ad an form lletirilm i (yani kltrel) genel bir varsaym lar
seti ile balanrlar. A yrca, genelletirm enin dzeyi de bir derecelendirm e sorunudur; toplum da ilikilerde kiisel katlm n klardan rasgele
tan lk lara - b u ilikiler, elbette, ayn zam an da kltr tarafn d an da
ynlendirilir- doru derecelendirilm esi, toplum sal balar tam bir adszlk,
standardizasyon ve karlkl deiim e kayana k ad ar srer:
O rtalarda grnmeyen dostum A y dnerek, A nn benim amdan
toplumda olmasn ieren gemi deneyimlerime dayanarak onun kii
lii ve davranna ynelik ideal bir tip ekillendiririm. Postaya mektup
attmda, postac adndaki bilinmeyen insanlarn benim tarafmdan pek
de anlalr olmayan tipik bir biimde davranmalarn ve sonuta m ek
tubumun gnderilen kiiye tipik olarak makl bir sre iinde ulamasn
beklerim. Hayatm da hibir Fransz ya da A lm an tanmadan, Fransann
neden Alm anyann yeniden silahlanmasndan korktuunu anlayabilirim.
[Yazlarmda] kendimi anlalabilir klmak iin uymak zorunda olduum,
benim gibi ngilizce konuanlarn toplumsal adan onaylanm davran
kalbn izlerim. Ve, son olarak, her trl mal ya da gere, onu baka adsz
hemcinsler tipik yollardan tipik hedeflere ulamak iin kullansnlar diye
reten adsz hemcinslerine gndermede bulunur. Bunlar yalnzca birka
rnek olsa da, ierdikleri adszlm artan derecesine ve teki ile onun
davrann kavramak iin gereken yapnn derecesine gre sralanmtr.4
S o n olarak da, selefler ve h alefler bir top lu luk zam an n bile
paylam ayan ve bu n ed en le de, tan m gerei, etkileim de bu lu n am ayan
bireylerdir; bu n itelik lerin d en t r de etk ileim d e bu lu n ab ilen ve
bu lu n an top lu m d alar ve a d alar k arsn d a ayr bir sn f olutururlar.
F ak at, belirli bir akt r n bak asn dan , pek de ayn n em d erecesin i
tam azlar. o k ta n yaam olan selefler tan nabilir ya d a d ah a n et bir
biim de bilinebilir ve yerine getirilm i eylem lerinin de se le f olduklar
kiilerin (yani haleflerin) y aam lar zerinde bir etkisi olabilir; am a
b u n u n tersi, ilikin in d o as gerei, o lan a k l d eild ir. te y an d an ,
h alefler tan nam az, bilinem ez, n k on lar henz var olm am bir za
m ann d om am sakinleridir; y aam lar h alefi o lacak lar kiilerin (yani
4) A.g.e., s. 17-18. Keli parantezler eklenmi, paragraf dzeni deitirilmitir.

seleflerin) gerekletirilm i eylem leri tarafn d an etkilen ebilse de, yine,


bu n u n tersi olan ak l deild ir.5
Fakat, grgl am alar nedeniyle, bu farkllklan fazla kat davranm adan
form lletirm ek ve bunlarn, toplum dalar ad alard an ayran farklar
gibi, gnlk yaam iinde greli ve kesinlik tam aktan uzak olduklarn
vurgulam ak d a yararl olur. Baz istisnalar dnda, eski toplum da ve
adalarm z aniden gem ie kanm azlar; yalanp da yaam lann yitirene
k ad ar aam al olarak bizim selefimiz olm aya balarlar. Birer a ta olm aya
balanlan bu sre esnasnda da bizim onlarn stnde birtakm etkilerimiz
olabilir - tpk ocuklarn ebeveynlerinin son dnem lerini ou zam an
ekillendirm elerinde grld gibi. V e bizim d ah a gen toplum da ve
adalarm z d a yava yava byyerek bizim halefimiz haline gelmeye
balarlar; bylece, yeterin ce uzun yaayanlarm z ou zam an bizim
yerimize kim lerin geeceini grm e ve h atta kim i zam an d a bu kiilerin
bym esi zerinde az d a olsa etki sahibi olm a ayrcaln yaarz. T op lu m dalar , ad alar, selefler ve halefleri deerlendirm enin en iyi
yolu, bunlar bireylerin snflandrma am acyla paylatrldklan kutucuklar
olarak deil, bireylerin kendileri ve bakalar arasnda sahip olduklarn
algladklar gerek ilikiler olarak grm ektir.
A m a, yine, bu ilikiler tam am en bu biim de alglanm az; bu ilikiler
yalnzca onlarn kltrel ad an form lletirilm eleri araclyla alglanr.
Kltrel ad an form lletirilm i biimleriyle de, m evcut kltrel kalplar
envanteri farkllk gsterdike bunlarn nitelikleri de toplum dan toplum a
farkllk gsterir; oul kalplar arasndan yalnzca eriilebilir olanlarn uy
gulam a iin uygun grlm esinden tr tek bir toplum iinde durum dan
durum a farkllk gsterir; ve, yapsal alkanlklar, tercihler ve yorum lar
devreye girdike benzer durum lar iinde aktrden aktre farkllk gsterir.
nsan yaam nda, en azndan bebekliin tesinde, herhangi bir nem e

5)
Bir yanda ataya tapnma"nn, dier yanda da hayalet inanlarnn var oldu
bir ortamda, haleflerin (ritel anlamda) selefleriyle karlkl etkileime geebildikleri ya
da seleflerin (mistik adan) halefleriyle etkileime geebildikleri dnlebilir. Fakat, bu
tr durumlarda, sz konusu kiiler, karlkl etkileimin gerekletii varsaylan sre
de, grngsel anlamda selefler ya da halefler deil, adalar ve hatta toplumdalardr.
Burada unutulmamas gereken nokta, hem burada hem de bunu izleyen tartmalarda,
farkllklarn dardan birinin, nc kii konumundaki bir gzlemcinin deil, aktrn
bak asndan formlletirildiidir. Toplumsal bilimlerde aktr ynelimli (bazen yanl
bir biimde znel olarak adlandrlr) yaplar iin bkz. T. Parsons, The Structure of Social
Accion (Glencoe, 111., 1937), zellikle de Max Weberin yntembilimsel yazlarn konu
alan blmler.

sahip olan hibir katksz toplum sal deneyim bulunm am aktadr. H er ey


em poze edilm i im lem ile bir para karm tr ve hem cinsler -to p lu m sal
gruplar g ib i- ve ah laksal ykm llkler, siyasal kurum lar ya d a ekolojik
koullar yalnzca nesnelletirilm eleri iin aralk eden bir anlam l sim ge
ler perdesi ardndan kavranm aktadr. Bu perde de, bu nedenle, bunlarn
gerek doas asn dan yansz olm ak tan ok uzaktr. T oplu m dalar,
adalar, selefler ve halefler dom akla kalm azlar, oluturulurlar.6

Balililere Gre Kii Tanmnn Sralan


B alid e,7 bir kiinin bir b aka kiiyi benzersiz bir birey olarak tanm lam ak
iin kullanabilecei ve benim sunduum bu genel kavram sal zem inin
ardndan gz nnde bulundurm ay isteyeceim alt etiket tr bulun
m aktadr: (1) kii adlar; (2) doum sras ad lan : (3) akrabalk terimleri;
(4) ocuksanlar (teknonym ); (5) stat unvanlan (Baliye ilikin literatrde
genellikle k ast adlar olarak g e e r); (6) kam usal unvanlar, yani efler,
yneticiler, rahipler ve tanrlarn tadklar yar m esleksel unvanlar. Bu
farkl etiketler ou durum da, durum a ve bazen de bireye bal olarak,
ayn an d a deil, birbirinin yerine geecek biim de kullanlr. A yn zam an
da, ou durum da, bu tr etiketlerin tm trlerini de ierm ezler; am a
genellikle kabul edilen ve dzenli bir biim de uygulanan etiketlerdir. V e

6) Bu adan, toplumda-ada-selef-halef formlletirmesi tremi olduu umveltmitwelt-vorlwet-vogelwelt formlletirmesinin en azndan baz versiyonlarndan nemli l
de farkldr, nk burada Husserl tarz akn znellikin kant gerektirmez anlatmlan
deil, Weber tarz anlama biimlerinin sosyo-psikolojik adan gelimi ve tarihsel adan
iletilmi kant gerektirmez anlatmlar bulunmaktadr. Bu kartla ynelik, bir para karar
sz olsa da, aynnth bir tartma iin bkz. M. Merleau-Ponty, Phenomenology and the Sci
ences of Man, Merleau-Ponty, The Primacy ofPerception (Evanston, 1964), s. 43-55 iinde.
7) Bunu izleyen tartmada, Balililerin uygulamalarn ematize etmek ve bunla
r gerekte olduklarndan ok daha homojen ve daha tutarlym gibi sunmak zorunda
kalacam. zellikle de olumlu ya da olumsuz trden kategori ifadelerinin (Btn Ba
lililer...; Hibir Balili...) kullanld yerlerde ...benim bildiim kadaryla ifadesinin
de kastedildiinin ve hatta anormal saylan istisnalarn da bazen genele katldnn
gz nnde bulundurulmas gerekir. Burada zetlenen verilerin bazlarnn etnografya
tabanl daha ayrntl halleri iin bkz. H. Ve C. Geertz, Teknonymy in Bali: Parenthood,
Age-Grading, and Genealogical Amnesia, Journal of the Royal Anthropological lnstitute
94 (blm 2) (1964): 94-108; C. Geertz, Tihingan: A Balinese Village, Bijdragen tot de
taal-, land- en volkenkunde, 120 (1964): 1-33; C. Geertz, Form and Variation in Balinese
Village Structure, American Anthropologist 61 (1959): 991-1012.

her biri yalnzca yararl etiketlerin koleksiyonundan olum ayp apayr


ve kesin bir term inolojik dizgeden olutuu iin, ben bu nlardan kii
tan m lam ann sim gesel dzenleri olarak bah sedecek ve onlar n ce seri
halinde, d ah a son ra d a tutarl bir km e olarak ele alacam .

K A D L A R I

Kii adlan tarafndan tanm lanan simgesel dzen, tm arasnda aklam as


en kolay olan, nk biim sel adan en az karm ak, toplum sal adan
da en az nem li olandr. Btn Balililerin kii adlar vardr, am a bunlan
ender olarak kullanrlar - herhangi bir kiiyle konuurken kendilerine ya
da bakalanna gnderm ede bulunm ak iin. (Kiinin ebeveynleri de dahil
olm ak zere atasna sayg gerei, aslnda kii adlarn kullanm ak saygsz
lktr.) ocuklardan sz ederken ya da kimi zam an onlara seslenirken kii
adlar kullanlr. Bu nedenle, bu tr adlar, doum dan 105 gn sonra ritel
yollardan verilmelerine ve kiinin yaam boyunca d a deim eden korunm alanna karn, ocuka ya da kk adlar olarak da adlandnlr. G enel
olarak, kii adlan ender olarak iitilmektedir ve kam usal rolleri de ok azdr.
A ncak, bu toplum sal m arjinallie karn, kii adlandrm a dizgesinin,
olduka dolayl bir biimde, Balililerin kii olm aya ilikin grlerinin an
lalm asnda byk nem e sahip baz zellikleri bulunm aktadr. Birincisi,
kii adlan, en azndan sradan insanlar arasnda (nfusun yaklak yzde
90), rasgele yaratlm anlamsz hecelerden oluur. Bu adlar sradan ya da
allmadk olm as balam nda ikincil bir anlam dourabilecek, kiinin bir
bakasnn -b ir atann, ebeveynlerin bir dostunun, nl bir kiiliin- o n u
runa adlandrldn gsterecek, avantajl, uygun, bir blgenin nitelii k a
bilinden, bir akrabalk ilikisi tadm gsterecek yerleik bir ad listesinden
seilmez.8 kincisi, tek bir topluluk -yani, siyasal adan birleik, ekirdek

8)
Sradan insanlarn adlar yalnzca kendi balarna anlamsz birer ad iken orta s
nfn adlan genellikle Sanskrit kaynaklardan alnmtr ve bir anlam tar - genellikle
de erdemli sava ya da cesur eitmen gibi iddial anlamlar tar. Ama, bu anlam
gsterici olmaktan ziyade ssleme niteliklidir ve ou durumda da adla kastedilen ey
(tek bir anlama sahip olmas gibi basit bir geree karn) genellikle bilinmez. Kyl nfus
arasnda yalnzca anlalmaz szcklerden oluan adlarn kullanlmas ile orta snf arasn
da bo gurur ykl ifadelerin kullanlmas arasndaki kartln kltrel bir anlam vardr;
fakat, bu anlam, kiisel kimlik alannda deil, ifade ve toplumsal eitsizliin alglanmas
alanlarnda yatmaktadr.

bir yerleim - iinde kii adlannn yinelenm esinden zenle kanlr. Byle
bir yerleim (bandjar, yani kk ky), ailenin evsel alannn tam am en
dnda, bire bir grup yaantsnn tem el ortam dr ve baz alardan aileden
bile daha mahremdir. Genellikle i evlenmeye dayal ve her zaman byk l
de btnleik olan bandjar, Balililerin toplum da dnyasdr; ve bu dnya
iinde, her bir kii -top lu m sal dzeyde vurgulanm am olsa d a - tam am en
benzersiz bir kltrel kimliin en azndan tem eline sahiptir. ncs, kii
adlan tek szckten ibarettir ve byle olunca da aile ilikilerini ya da, hatta,
herhangi bir grup iindeki herhangi bir yelii iaret etm em ektedir. V e, son
olarak, (ok ender ve zaten eksik bir istisna bir kenara brakldnda) hibir
lakap, asiller arasnda A slan Yrekli R ichard ya d a Korkun van tr
hibir yaktrma, h atta ocuklar iin hibir kltm e ad, sevgililer, eler
ve benzerleri iin hibir takm a ad bulunmaz.
Bylece, kii tanm lam ann kii adlandrm a dizgeleri tarafndan belir
lenmi sim gesel dzeninin Balilileri birbirlerinden ayrma ya da Balililerin
toplum sal ilikilerini dzenlem edeki rol ne olursa olsun, bu rol, doas
gerei tortuludur. Birinin kiiliine atfedilm i, toplum sal adan ok daha
gze arpan dier tm kltrel etiketler atldktan sonra geriye kalan ey,
kiinin addr. A dn dolaysz bir biim de kullanlm asndan adeta dinsel bir
grevmi gibi kanlm asnn da gsterdii gibi, bir kiinin ad ok byk
lde kiisel bir konudur. Aslnda, yaam nn sonlanna doru, lm nden
ve bedeninin yaklm asndan sonra, kutsal varlk haline gelmeye bir adm
kalm ken, adnn ne olduunu yalnzca o kii (ya d a o kiinin yan sra
kendisiyle ayn yalardaki birka dostu) bilebilir; o ortadan kalktnda ad
da onunla birlikte ortadan kalkar. G nlk yaam n aydnlk dnyasnda,
bir bireyin kltrel tanm nn tam am en kiisel blm , toplum da grup
balam nda, tam anlam yla ve yalnzca bireye ait olan bu blm byk
lde susturulur. V e, onun beraberinde, baz dah a tipik, yksek dzeyde
trelletirilmi ve sonuta kalc ynler uruna susturulan, bir insan olarak
varoluunun dah a kiisel, yalnzca biyografik ve son uta geici ynleridir
(bizim bencil erevem izde kiilik olarak adlandrdmz ey).

DOUM SIRASI ADLARI


Bu tr stan dartlatrlm etik etlerin en tem el olan, bir o cu a - h a tt a
l d o an lara b ile - d od u u an d a o cu k lar ara sn d a birinci, ikinci,
n c , d rd n c vb. olm asn a gre ken d iliin d en verilen adlardr. Bu

n o k tad a baz yerel ve stat tem elli grubu farkllklar o lsa d a, en yaygn
dizgede birinci ocu k iin W ayan, ikinci iin N jom an, n c iin M ade
(ya d a Nengah) ve d rd n c iin de Ktut ad verilm ekte, b ein ci d o
d u u n d a d a yeniden W ayan ile b alan arak bu sra ayn biim de d evam
izlenm ektedir.
Bu doum sras adlar ky iinde ocuklar ile delikanllar ve henz
doum yapm am gen kzlar iin hem hitap hem de deini am acyla en sk
kullanlan terimlerdir. Seslenirken, hem en her zam an yaln olarak kullan
lrlar; yani, kii ad eklenm ez: W ayan, apay versen e gibi. G ndergesel
adan, ky iindeki dzinelerce W ayan ya N jo m an iinden hangisinin
kastedildiini anlatm ak zere baka hibir uygun yol kalm adnda, bu ad
lar kii adyla desteklenebilir: Hayr, W ayan Rugrug deil, W ayan K epig
gibi. Ebeveynler kendi ocuklarna ve ocuksuz evlatlar d a birbirlerine,
hem en hem en istisnasz biim de, kii adlar ya d a akrabalk terimleriyle
hitap etm ek yerine, bu adlarla seslenirler. A n cak , ocuklar olan kiiler
iin bu adlar asla aile iinde ya d a dnda kullanlm az; bu n u n yerine,
greceim iz gibi, ocu ksan lar kullanlm aktadr. Bylece, kltrel adan,
olgunluk yam a ocuksuz erien Balililer (kk bir aznlk) ocu k olarak
kalr - yani, sim gesel olarak ocu k olarak grlr; bu hem kendileri hem
de toplum dalar iin byk bir utan tr ve toplum dalar ou zam an bu
kiilere seslenm ekten tam am en kanm aya alrlar.9
Bu n ed en le, kii tan m lam ad a d oum sras dizgesi, bireylerin a d
lan d rlm asn d a bir tr plus a change10 yaklam n tem sil etm ektedir.
Bireyleri ierikten tam am en yoksun olan , ne gerek snflar tanm layan
(n k bir toplum iinde tm W ay an lara ya d a tm K tu tla ra ynelik
h ib ir k a v ram sal ya d a to p lu m sa l g e r e k lik b u lu n m a m a k ta d r) ne
de u ygulandklar bireylerin h erh an gi bir som u t zelliini ifade eden
(n k W ay an larn N jo m an la r ya d a K tu tla r k arsn d a o rtak laa bir
psik olojik ya d a tinsel zellie sah ip old u klarn a ynelik bir anlay b u
lu n m am ak tad r) drt ad a gre ayrt etm ekted ir. K en d i b alarn a hibir
anlam tam ayan bu adlar (say ya d a saylardan tretilm i adlar deildir)
9) Bu, elbette, bu tr insanlarn toplumbilimsel (ya da psikolojik) adan ocuk rol
oynamalar gerektii anlamna gelmez, nk, toplumdalar tarafndan, eksikli olsalar
da yetikin kabul edilmektedirler. Ancak, ocuk sahibi olamamak ileri dzeyde yerel erk
ya da prestij peinde koan herkes iin apayr bir handikaptr; ben, ahsen, ky konsey
lerinde fazla arl olan ya da, aslnda, genel olarak toplumsal adan marjinal olmayan
ocuksuz bir adamla hi karlamadm.
10) Plus a change, plus a reste meme chose. Deitike ayn kalr. (.n.)

asln d a o cu k larn sralam asn gerek i ya d a gven ilir bir biim de


bile y an stm am ak tad r.11 B ir W ayan b ein ci (ya d a d ok u zu n cu !) ocu k
olabilecei gibi birinci de olabilir ve kylerdeki gelen eksel dem ografik
yap d n ld n d e -d o u rg a n l n yksek olm asn n yan sra bebek
ve o cu k lm leri oran d a y k sek tir- asln d a bir M ad e ya d a K tu t
d om u o lan birok o cu u n en bykleri olab ilecei gibi bir W ay an
d a en k olabilir. Bu adlarn gsterd ii ey ise, d oum y ap an tm
iftlere karn, doum larn W ayanlar, N jom an lar, M adeler ve K tutlardan
o lu an ve son ra bir kez d ah a W ayan larla b alay arak yok edilem ez bir
biim in sonsuz bir drt aam al dzeyde yinelendii dairesel bir dngy
olu tu rd u u dur. Fiziksel ad an , in san lar ksack yaam larn yaayp
giderler, am a top lu m sal ad an , yeni W ay an lar ve K tu tlar tan rlarn
sonsuz d n y asn a gid en lerin yerini alm ak iin ortaya karken dram atis
perscmae12 son su za k ad ar deim eden kalr.

AKRABALIK TERMLER
e k ilsel olarak, B alililerin akrabalk terim leri tr asn d an o ld u k a
basittir ve teknik ad an H aw aii tr ya d a Soysal (generational)
olarak bilinir. Bu tr bir dizgede, bir birey, kendi akrabalarn, kendi
nesline kyasla ait olduklar nesil asn dan snflandrr. Yani, kardeler,
yan kardeler ve kuzenler (ve onlarn elerinin kardeleri vb.) ayn terim
altnda gruplanr; tm am ca/day ve teyzeler/halalar, anne ve baba ile
birlikte snflandrlr; erkek kardelerin, kz kardelerin, kuzenlerin ve
benzerlerinin btn ocu klar (yani tm yeenler) kendi ocuklaryla
snflandrlr ve bu byle aaya doru, torunlar, torunlarn ocuklar
biim indeki nesiller halinde, yukanya doru da byk anne ve byk baba,
onlarn ebeveynleri biim indeki nesiller halinde d evam eder. H erhangi
bir aktr asn dan genel tablo akrabalarn ok katm anl bir p asta gibi
sralan m asndan oluur; her bir k atm an farkl bir akraba neslinden oluur
- aktrn ebeveynleri ya d a kendi ocuklarnn katm an, bykanne ve

11) Yalnzca kkenbilimsel adan bakldnda, aslnda, belli belirsiz birer anlamla
r bulunmaktadr; szckler bugn ortadan kalkm olan ve nde gelen, ortanca ve
sradaki anlamlarna gelen kklerden tretilmitir; fakat, bu belli belirsiz anlamlarn
gnlk yaamda hibir geerlilii bulunmamakta ve ok ikincil dzeyde alglanmaktadr.
12) Oyuncu kadrosu, (.n.)

bykbabasnn ya d a torunlarnn katm an vb.; btn bu hesaplam alara


od ak olan kendi katm am , pastan n tam yarsnda yer alr.13
B alide bu tr bir dizge varken, on un ileyi biim ine ilikin en nem li
(ve olduka allm adk) gerek, ierdii terim lerin neredeyse asla seslen
m ek iin kullanam am alar, ok ender olarak gndergesel olarak kullanl
m alardr. o k ender istisnalar dnda, kii, aslnda kendi babasn a (ya
d a am casna) b ab a , kendi ocu un a (ya d a karde ocuklarna) ev lat ,
kendi erkek kardeine (ya d a kuzenine) k ard e demez. Soyaac asn
dan kiiden kk olan akrabalara seslenm ek zere bir form yoktur; byk
olanlar iin bu terim ler vardr am a, kii adlarnda olduu gibi, bu adlar
kullanm ann kiinin kendisinden yaa bykler iin sayg beslem ediini
gsterdii dnlr. A sln da, gndergesel biim ler bile an cak ve an cak
bu tr bir akrabalk ilikisini zel olarak yanstm ak gerektiinde kullanlr
ve neredeyse asla kiileri tan m lam ann genel yolu olarak kullanlm az.
A krabalk terimleri, kam usal sylem iinde, yalnzca bir soruya yant
verm ek am acyla ya d a gerekleen veya gereklem esi beklenen bir olay
anlatrken akrabalk balarnn varlnn bilginin nem li bir parasn
oluturduu dnldnde ortaya km aktadr. (R egregin B abasnm
di doldurm asna gidiyor m usun? Evet, o benim kardeim .) Byle olun
ca, aile iindeki hitap ve gnderm e kipleri, akrabalk terim lerinin nitelii
asndan, kyn genelinde m evcut olan lard an d ah a fazla (ya d a dah a
az) yaknlk ya d a aktarm ierm ez. Bir ocu k yeterli yaa ular ulam az
(doal olarak farkllk gsterse de yaklak alt ya) anne ve babasna onlar
tanyan herkesin on lar iin kulland terim in aynsyla - b u bir ocuksan,
stat grup u nvan ya d a kam usal unvan o lab ilir- h itap eder ve kendisine
de onlar tarafndan W ayan, K tu t vb. olarak hitap edilir. V e hem en hem en
kesinlikle, onlar yaknnda olsunlar ya da olm asnlar, onlardan bu popler,
h an e d terim i kullanarak sz edecektir.
K sacas, Balililerin akrabalk term inolojisi dizgesi, bireyleri ncelikle
snflandrm aya ynelik, yz yze iliki ierm eyen bir slup iinde, to p
lum sal etkileim in ortak lan olarak deil, bir toplum sal alandak i blgelere
yerleik kiiler olarak tanm lam aktadr. Bu dizge hem en hem en tam am en
kltrel bir h arita ilevini grm ektedir; bu h arita zerinde belirli kiiler

13)
Aslna baklrsa, Bali dizgesi (ya da olaslklar dnldnde dier herhangi b
dizge) tam olarak nesillere dayanmamaktadr; ama, burada ama, yalnzca dizgenin kesin
yapsn deil, genel biimini de ortaya koymaktr. Terminolojik dizgelerin tamam iin
bkz. C. Geertz, Teknonymy in Bali.

bulunabilir ve bazlar d a -n itelik leri belirlenm em i o la n la r- bulunam az.


Elbette, bu tr belirlem eler yapldktan, kiinin yap iindeki yeri kesin
letirildikten sonra, uygun kiileraras davran a ilikin baz kavram lar
da h em en ardndan gelebilm ektedir. A m a, bu rada nem li olan nokta,
som ut uygulam ada, akrabalk term inolojisinin -kesin likle istisnasz bir
b iim d e - davrann deil, d orulam ann hizm etinde kullanlm asdr;
bu dorulam ann yaplandrlm as asn dan d a dier sim gesel gereler
b aat kon u m d ad r.14 A krabalk ile ilikilendirilen toplum sal dzgler,
yeterince gerek olsalar da, akrabalk tipi gruplarn (aileler, han e halklar,
soylar) kendileri iinde bile din, siyaset ve (hepsi iinde en tem el olarak)
toplum sal k atm anlam ayla ilikili ve kltrel ad an d ah a iyi donatlm
dzgler karsnda bir kenara braklr.
A n cak , toplum sal ilikinin anlk akn ekillendirm ek kon usunda
oynad olduka ikincil role karn, akrabalk term inolojisi dizgesi, tpk
kiisel adlar dizgesinde olduu gibi, Balililerin kii olm a anlayna dolaysz
d a olsa nem li katk salam aktadr. n k o da, bir anlam l sim geler
dizgesi olarak, aracl sayesinde kiinin kendisinin yan sra bakalarnn
d a kavrand kavram sal bir yapy ierm ektedir - tekinde ierilenlerle
arpc bir ahen k iinde kiinin tan m lanm asn a ilikin dzenleri farkl
bir biim de yaplandran ve eitli biim lerde ynlendiren kavram sal
bir yapy. B urada, yine, nde gelen m otif, biim in yinelenm esi yoluyla
zam ann hareketsizletirilm esidir.
Bu yinelenme Bali akrabalk term inolojisinin ayrca belirtm em gereken
bir zellii yoluyla gerekleir: aktrn kendi neslinin nesil yukarsnda
ve aasnda, terimler tam am en karlkl hale gelirler. Yani, byk byk
ebeveyn ile torunun ocu u iin kullanlan terim ayndr: kumpi. Bu iki
nesil ile onlar oluturan bireyler kltrel ad an bir tutulurlar. Sim gesel
adan, kii yukar gidildiinde en uzak atas ve aa gidildiinde de en
uzak torunu ile eit olarak gsterilm ektedir.
A sln d a, bu tr bir karlkllk ieren term inoloji d rd n c nesil
boyu n ca ve b u n u n tesin d e d evam eder. A m a bir in san ile on u n byk
byk byk ebeveynlerinin (ya d a torununun torununun) yaam larnn
ak m as ok ender gerekletii iin, bu sreklilik yalnzca ku ram sal
ad an m evcu ttu r ve ou in san sz kon usu terim lerd en habersizdir.

14)
Akraba terminolojilerinin sralama ile kural atam a ynleri arasnda yaplan
buradakine benzer bir ayrm iin bkz. D. Schneider ve G. Homans, Kinship Terminology
and the American Kinship System, American Anthropology 57 (1955): 1195-1208.

D rd n c n eslin (yani ak t r n kendi neslin e ek o larak tan e esk i ya


d a yeni nesil) eriilebilecek ideal, tpk B a t d n yasn da yz yan deer
grm esi gibi, dolu dolu yaanm bir yaam n im gesi ve kum pi-kum pi
term in olojisin in em p atik bir k ltrel p aran teze ald d n em olduu
kabul edilir.
Bu parantez, lm evreleyen riteller yoluyla d ah a d a vurgulanr.
Kiinin cenazesinde, soyaac iinde kiiden kk olan herkesin hem
tabutunun n nde hem de, d ah a sonra, m ezar banda, H indulara zg,
avularn aln blgesine gtrlm esi hareketiyle o kiinin ortalard a g e
zinen ruh una sayglarn iletm eleri gerekir. A m a bu kesin ykm llk,
cenaze treninin ayinsel m erkezini oluturan bu eylem, kiinin nc
yeni nesli, yani torunlar ile son a erer. T orunlarnn ocu klar onun
kumpisidir, o d a bu ocuklarn kum pisidir; bu nedenle, Balililerin dediine
gre, aslnda len kiiden kk yata saylm azlar, ayn y ata olurlar.
Byle olunca da, len kiinin ruhuna sayglarn gsterm eleri gerekm edii
gibi, bunu yapm alar aka yasaktr da. Bir in san yalnzca tanrlara ve
bu nu n la ayn anlam tayan yallarna d ua eder, kendiyle d enk olanlara
ya d a kendinden kk olan lara deil.15
u halde, B ali akrabalk terim leri hem belirli bir aktr asn dan
insanlar soy katm an larn a ayrm akta hem de bu katm anlar en alt ile
en st birletiren srekli bir yzey olu tu racak biim de bkm ektedir;
bylece, k atm an lardan o lu an bir p asta yerine, kendi, ebeveyn, b
ykanne ve b a b a, kum pi, torun ve o cu k adlarnda k ou t eritlere
blnm bir silindir dem ek belki de d ah a doru olur.16 lk bakta ok

15) len kiiyle ayn nesilden olan yal insanlar da ayn nedenden tr dua et
mezler.
16) Terimleri kumpi dzeyinden teye gtrmenin bu gre kar kmak anlamn
tayaca dnlebilir. Fakat, aslnda, onu desteklemektedir. nk, bir adamn cena
zesinde ona tapnabilecek kadar ya ilerlemi bir (gerek ve snflamaya katlabilir)
torunun torununa (kelab) sahip olduu ok ender durumlarda, ocuun tapnmas yine
yasaktr. Am a bu kez len kiiyle ayn yata olmasndan tr deil, (bir nesil) daha
byk olmasndan tr - yani, len adamn babas ile ayn nesilden olduu iin.
Benzer biimde, yal bir adam torununun torununu grecek kadar uzun sre yaarsa ve
bu kelab bebeklik dnemini getikten sonra lrse, yal adam -tek bana- ocuun me
zarnn banda tapnacaktr, nk onun asndan bu ocuk ondan (bir nesil) byktr.
Prensipte, ayn yap daha uzak nesiller iin de geerlidir; Balililer lenlerden ya da l
doanlardan sz ederken akrabalk terimleri kullanmadklar iin, bu durumda sorun ta
mamen kuramsal bir hal almaktadr: Eer byle akrabalarmz olsayd onlara byle hitap
ederdik ve onlara byle davranrdk, ama bu hi olmad.

artzam anl bir form lletirm e olarak, nesillerin kesintisiz devam n vurgular grnen ey, aslnda, byle bir kesintisizliin gerekdlnn -y a
da n em sizliin in- savdr. Zam an iinde ayn soydan gelenlerin birbirini
izlem esinden oluan sralam a hissi bir yanlsam adr ve bunu y aratan ey
de term inoloji dizgelerinin san ki kii ile akrabalar arasndaki karlkl
etkileim lerin kii yalanrken deien niteliini form lletirm ek iin kullanlm gibi grlm eleridir - tpk hepsi olm asa d a bu tr ou dizgenin
kullanld gibi. nsan bu dizgeye, Balililerin yapt gibi, in sanlarn sahip
olabilecekleri olas aile ilikilerinin saduyulu snflandrlmas, akrabalarn
doal gruplar halinde snflandrlm as olarak baktnda, silindirin stndeki eritlerin tem sil ettikleri eyin, yaayan in sanlar arasndaki soyaac
kaynakl kdem sralam asn dan te bir ey olm ad akla kavuur. Bu
eritler, yinelenm eyen bir tarihsel sre iinde birbirini izleyen nesillerin
konum unu deil, bir arada var olan nesillerin tinsel (ve ayn anlam a gelen
yapsal) ilikilerini gsterir.

OCUKSANLAR
K ii adlar askeri srm gibi saklanyor, doum sras adlar ncelikle o
cuklar ve ergenlik andakiler iin ve akrabalk terimleri de ender olarak
kullanlyorsa ve bu d a srf ikincil belirtim iin yaplyorsa, o halde, ou
Balili birbirlerinden nasl sz eder? Kyl nfusun ou asn dan bunun
yant bellidir: ocu ksan lar yoluyla.17
Bir iftin ilk ocuu n a ad verilm esinin h em en ardndan, insanlar ebe
veynlerden sz ederken Regregin, Pulann Babas ve A n as diyecektir.
Ebeveynler ilk torunlar douncaya k ad ar d a bu biim de adlandrlrlar
(ve kendilerini bu ekilde ad lan d rrlar); torunlar d oduunda d a bu kez
S u d a nn, Lilirin Bykbabas ve Bykannesi olurlar ve torunlarnn
ilk ocu u nu grecek k ad ar yaarlarsa yine benzer bir dnm yaanr.18

17) Dier bir olaslk da kii adllardr, bunlar da kii tanmlamann apayr bir simge
sel dzeni olarak deerlendirilebilir. Fakat, aslnda, bunlarn kullanmndan da olanaklar
elverdiince kanlr - hatta ou zaman ifadede baz tuhaflklar olmas pahasna.
18) ocuksann bir paras olarak halefin kii adnn kullanlmas, benim kii adlar
nn aka kullanlmasnn rabet grmediine ilikin nceki ifademle elimez. Burada,
ad, ocuksam tayan kiiye verilen adn bir paras olup, trev anlamda bile, kii adl
ocuun bir paras deildir; ocuun ad yalnzca bir gnderme noktas olarak alnr
ve -bildiim kadaryla- herhangi bir bamsz simgesel deeri yoktur. Eer ocuk lrse

Bylece, kum piden kumpiye uzanan doal drt nesillik yaam sresinde,
bir kiinin tanm land terim kez deim ektedir - n ce kendisinin,
ardndan ocuklarndan en az birinin ve son u n da da torunlarndan en
az birinin ocuu olm asyla birlikte.
Elbette, birok insan, haleflerinin dourganlk yana geldiini grecek
k adar yaam a an sna eriem eyebilir. A yrca, bu yalnlatrlm tabloyu
d ah a d a karm aklatracak baka unsurlar d a devreye girebilir. A m a, ufak
ayrntlar bir yana, asl nem li konu, burada, karm zda kltrel adan
istisnai dzeyde iyi gelim i ve toplum sal ad an da istisnai dzeyde etkili
bir ocuksanllk dizgesinin bulunm asdr. Peki, bunun Balililerin kendi
lerini ve yaknlarn alglam alar zerinde ne etkisi vardr?
lk etkisi, bizim toplum um uzda olduu gibi, gelinin kocasnn soyadn
alm as yerine, k an kocay bir ift olarak tanm lam aktr; u farkla ki, burada
tanm lam ay gerekletiren ey, evlenm e eylem i deil, ocuu dnyaya
getirm edir. Sim gesel adan, kar k oca arasndaki ba, kadnn erkein
ailesine katlm as biim inde deil, (evlilik byk lde kabile ii d
zeyde olduu iin, bu katlm a eylemi zaten gereklem ekted ir), ikisinin
ocuklar, torunlar ya d a torunlarnn ocuklar yoluyla tadklar ortak
iliki asn dan ifade edilm ektedir.
K ar-k o ca - y a da, d ah a dorusu, an n e -b a b a - kilisinin ok byk
ekonom ik, siyasal ve tinsel n em i vardr. Bu ikili, aslnda, tem el nitelikli
toplu m sal yap m alzem esidir. B ek r erkekler evli iftlerin yer ald ky
konseylerinde yer alam az; ve, ok ender istisn alar dnda, konseylerde
yalnzca ocu k lu erkeklerin oto ritesi sz kon u su du r (asln d a baz ky
lerde ocu u olu n caya k ad ar erkekler konseylere aln m azlar). A yns,
soy gruplar, gnll kurulular, su lam a dernekleri, tap n ak cem aatleri
ve benzerleri iin de geerlidir. D in sel alan d an tarm sal a lan a k ad ar
top lu m u n b t n etkinliklerin de ebeveyn ift bir birim olarak katlm
salar; erk ek belirli grevleri yerine getirirken kad n da bun lar tam am
layc grevler yapar. K ar kocay to run larn d an birinin ad m kendi
ad larn a k atm ak yoluyla birletiren ocu ksan llk, hem yerel toplu m d a
-Katta henz bebek yatayken lrse- ocuksan genellikle deimeden korunur; kii adl
ocuk kendi annesinden ve babasndan sz ederken ve bu kiilere hitap ederken bilinsiz
bir biimde kendi adn da ieren ocuksanll kullanr. Ebeveynlerinin, ebeveynlerinin
ebeveynlerinin ya da onlarn da ebeveynlerinin ocuksanllnda ad yer alan ocuun,
bu adan, bu ocuksanllkta ad gemeyen dier kardelerinden farkl ya da ayrcalkl
olduu anlay sz konusu deildir; daha ok sevilen ya da daha becerikli kardein adn
ierecek biimde ocuksanll deitirmek sz konusu olamaz.

evli iftin n em in i hem de o cu k dnyaya getirm eye verilen byk


deeri v u rg u lar.19
Bu deer, aynca, d ah a belirgin bir biim de, ocuksanllklann yaygn
kullanmnn ikinci kltrel sonucunda ortaya kar: bireylerin, daha iyi bir
terim olm ad iin, ocuk dnyaya getirm e katm anlar olarak adlandrla
bilecek dzende snflandnlm as. H erhangi bir aktrn bak asndan, o
aktrn kydalan W ayan, M ade vb. diye adlandrlan ocuksuz insanlar,
babas ya d a annesi diye adlandnlan ocuklu insanlar, bykbabas
ve bykannesi diye adlandnlan torunlu insanlar biim inde blmlenmektedir. V e bu sralam aya toplum sal sradzenin doasnn byk imgesi
ilitirilmektedir: ocuksuz insanlar bakalan n a bam l kklerdir; B a
bas diye bilinenler topluluk yaam n ynlendiren ak tif vatandalardr;
Bykbabas olarak adlandrlanlar sahne arkasndan deerli neriler
veren saygdeer yallardr; Byk bykbabas olarak adlandrlanlar
da bakalarna baml, tannlar dnyasna yan yanya geri dnm saylan
yallardr. H er bir durum da, bu fazlasyla em atik forml yaam n gerek
liklerine uydurmak iin eitli mekanizm alarn devreye girmesi gerekm ekte
ve bylece ie yarar bir toplum sal basam aklandrm ann ortaya km as sa
lanm aktadr. Fakat, bu basam aklandrm a sayesinde bu form ln gerekten
de ortaya kard ey, bir kiinin dnyaya ocuk getirme sta t su nn hem
kendi bak asndan hem de bakalannn bak asndan kendi toplum sal
kimliinin tem el bir unsuru olduudur. B alide, insan yaam nn aam alan
pek az kltrel nem verilen biyolojik yalanm ann sreleri asndan
alglanmaz, toplum sal yenilenm enin sreleri asndan alglanr.
Bu durum da, nem li olan, ne k ad ar retken gce sahip olunduu,
bir kiinin ka tane ocu k retebilecei deildir. O n ocuklu bir ifte
be ocuklu bir iftten d ah a fazla sayg gsterilm ez; bir tek ocuu olan
ve yine bir tek torunu olan bir ift, hem on ocuklu hem de be ocuklu
olan ifti gem i olur. n em li olan, rem enin sreklilii, topluluun
m evcut durum unu srdrebilm e yeteneinin korunm asdr; bu gerei
ocuksanlln nc sonucu, yani ocuk dnyaya getirm ekle balantl
zincirlerin oluturulm as d ah a ak bir biim de gzler nne serer.

19)
Aynca, burada tartlan kii tanmlama dzenlerinin tmn kapsayan bir baka
temann da altn izer: toplumsal rollerin ou asndan kesinlikle birbirlerinin yerine
geebilecekleri biimde temsil edilen cinsiyetler arasndaki farklln en aza indirgenme
sini. Bu temaya ynelik ilgin bir tartma iin bkz. J. Belo, Rangda and Barong (Locust
Valley, N.Y., 1949).

Balililerin ocuksanllnn bu tr zincirleri zetlem e biim i rnek


izimde (ekil 1) grlebilir. Yalnlk asndan, yalnzca erkek ocuksanllklar gsterdim ve gnderge nesil iin ngiliz adlar kullandm . A yrca,
m odeli, ocuksanl kullanm n ad verilen torun lann soyaac sralam asn
(ya d a cinsiyetini) deil, m utlak ya kullandn vurgulayacak biim de
dzenledim .
ekil l de de grld gibi, ocuksanllk hem ocu k dnyaya getir
m ekle balan tl staty hem de bu tr statlerin iki, ya d a drt (ok
ender olarak be) nesil derine in en sralam asn belirler. H an gi belirli

/ \
/

\
Joe'nun Byk
Bykbabas

<

\ \\
\

Bykbabas

Don'un \ \
Babas
\ \

' \ \D oIn ^ > \


V"

\
\

/ rr^
/ \

<

Joe'nun
Bykbabas

\ \\
\

\
^

\
\

>

\\

Mary'nin \ ^
Babas
\ \

I / > x\

\M a ry /-

Babas
n
Jane

V '

E K L 1
Bali ocuksanll
N O T : Mary, D on dan daha byktr; Joe, M aryden, Ja n e den ve D on dan daha b
yktr. Dier btn insanlarn yalan, elbette selef ya da h alef olm alarm belirleyen
unsur olm alar dnda, ocuksanllk asndan nemsizdir.

sralam alarn ne kaca konusu tam am en rastlantsaldr: M ary Jo e dan


n ce ya d a D o n M aryd en n ce dom u olsayd, btn bu dzenlem enin
deitirilm esi gerekirdi. F ak at gnderge olarak alnan bireyler ve dolay
syla d a sim gesel ad an kabul gren belirli soy sralam alar rastlan tsal
bir m esele olduu, pek de nem li olm ad halde, bu tr sralam alarn
vurgulanm olm as gerei Balililer arasnda kiisel kimlie ilikin nem li
bir gerei n plana karr: bir birey atalarnn kim olduuna gre alglan
m az (zaten len kiilerle ilgili kltrel perdelem eden tr, bu bilinmez
bile); kim in atas old uu balam n d a alglanr. D n ya toplu m larn m
birounda olduu gibi, kiiyi kim in dourduu, kim in kiinin soyunu
b alatan kii olduu asn dan tanm lanm az; kiinin dourduu kii a
sndan, kiinin ocuu, torunu ya d a torununun ocuu olabilecek, ou
durum da d a hl h ayatta olan birey asndan, belirli bir ocu k dnyaya
getirm ekle balantl balar seti yoluyla balan tnn saland kii asn
dan tanm lanr.20 Jo e n un byk Bykbabas, Jo e nun Bykbabas
ve Jo e nu n B ab asn birbirine balayan ey, bir bakm a, Jo e nu n dou
m una katk salam olm alar gereidir - yani, genelde B ali halknn,
zelde de kylerinin toplum sal m etabolizm asnn srdrlm esine katk
salam olm alardr. Zam ansal bir srecin kabullenilm esi olarak grlen
ey, aslnda, G regory B ateso n n fizikten bir terim i d n alarak zekice
belirttii gibi, sabit durum un korunm asnn kabullenilm esidir.21 Bu tr
bir ocuksanl dzende, nfusun tam am , toplum sal yenilenm eyi artk
ellerinde tu tan nfusun alt snf -y a n i gelecein ebeveynlerinin yakla
m akta olan to p lu lu u - ile ilikisi ve bu snf iindeki tem sili asn dan
snflandrlm aktadr. Bu dzenin bak as altnda, insanlk koulunun
en zam an-youn olan lan bile -b y k bykbabalk ya da an n elik - kalml
bir im diki zam an iindeki bir bileen konum undadr.

20) Bu adan doum sras terimleri, daha zarif bir analizle, sfr ocuksanhlklar
olarak betimlenebilir ve bu simgesel dzene katlabilir: Wayan, Njoman vs. olarak ad
landrlan bir kii hi kimseyi retmemi olan, en azndan imdilik hibir halefi olmayan
kiidir.
21) G. Bateson, Bali: The Value System of a Steady State, M. Fortes (yay. haz.)
Social Structure: Studies Presented to Radcliffe-Broum (New York, 1963), s. 35-53. Bateson,
bir para dolayl bir biimde olsa da, Bali dncesinin zamansal olmayan tuhaf doasna
ilk dikkatleri eken kiiydi ve benim daha dar odakl analizim de onun genel grlerin
den kaynaklanmaktadr. Ayrca bkz. Bateson, A n Old Temple and a New Myth, Djaua
(Jogiakarta) 17 (1937): 219-307. (Bunlar gnmzde yeniden yaymland: J. Belo (yay.
haz.) Traditional Balinese Culture (New York, 1970), s. 384-402; 111-136).

STA T UNVANLARI

Kuram sal adan, Balide herkes (ya da yaklak olarak herkes), onu tam a
m en B aliye zg stat basam aklarnda belirli bir konum a yerletirecek u
ya d a bu unvandan birini tar - 1da Bagus, Gusti, Pasek, Dauh vb.; her bir
unvan toplum un her bir yesi karsnda kltrel adan belirli bir dzeyde
astlk ve stl temsil eder ve bylece nfusun tam am dzgn bir biimde
derecelendirilmi bir kast dizgesiyle dzenlenir. Aslnda, dizgeyi bu ynleriyle
analiz etmeye alanlann d a kefettii gibi, durum ok dah a karmaktr.
D urum , dk kon um lardaki birka kylnn kendilerinin (ya da
ebeveynlerinin) unvanlarnn ne olduunu unuttuklarn ileri srm ele
rinden ibaret deil; unvanlarn derecelendirilm esinde yerden yere, h atta
kimi zam an bilgi kaynandan bilgi kaynana farkllklar grlm esinden
de ibaret deil; ya da, kaltsal tem ellerine karn, unvanlarn d a deitiri
lebilm esinin yollar olm asndan d a ibaret deil. B un lar yalnzca dizgenin
gnlk ileyiiyle balantl (nemsiz saylm ayacak) ayrntlar. A sl nem li
olan, stat unvanlarnn gruplara deil, bireylere atanm asdr.22
S ta t unvan dizgesi sa f bir prestij dizgesidir. Bir kiinin u nvanndan
yola karak, kendi unvannz d a dikkate alarak, kam usal yaam n her
alannda bu kiiye kar nasl bir tavr sergilem eniz gerektiini ve on un
size nasl davranm as gerektiini, aranzda baka hangi toplum sal balar
olursa olsun ya d a onu insan olarak nasl tanrsanz tanyn, bilirsiniz. Balililerin nezaketi ok st dzeyde gelim itir ve gnlk yaam n tam am nda
toplum sal davrann d yzeyini sk bir biim de denetler. K onu m a
biem i, duru, giyim, yem ek yem e, evlenm e, h atta ev ina etm e, lnn
gm lecei yer ve l yakm a kipi kesin bir davran kodu dizisi tarafndan
yaplandrlr; bu dizinin kayna, toplum sal zarafet salam aktan ziyade,
ok d ah a uzak erim li m etafizik konulardr.
S tat unvan dizgesinin tad trden in san eitsizlii ile bunun ifa
de ettii etiket dizgesi ahlaksal, ekonom ik ya da siyasal deil, dinseldir.
G n l k etkileim in bu tr bir ritualistik bak asn dan m odel ald
dnlen ilahi dzenin yansm asdr. Bir kiinin unvan o kiinin zengin-

22)
Balide ka tane unvan bulunduu (yzden fazla olabilir) ya da her bir unvana
ka bireyin sahip olduu bilinmemektedir, nk bu alardan bir saym gerekletirilmi
deildir. Benim Gneydou Balide youn bir biimde incelediim drt kyde toplam
otuz iki farkl unvan ortaya kt; bunlardan en yaygn olanna yaklak iki yz elli birey,
en dar erimli olanna da yaklak elli ila altm birey sahipti. Bkz. C. Geertz, Tihingan:
A Balinese Village.

ligini, gcn, h atta ahlaksal nn deil, tinsel yapsn sergiler; bununla


kiinin dnyevi stats arasndaki uyumsuzluk ok byk olabilir. B alinin
en etkili kiilerinden bazlar en k ab a biim de yaklalan kiilerdir; en ok
el stnde tu tulan lardan bazlar d a en az sayg duyulanlardr. Balililerin
ruh h alinden bir anlam karm aya alrken, M ach iavellinin unvanlarn
insanlara onur kazandrm ad, insanlarn unvanlara onur kazandrd
yorum undan d ah a tesini dnm ek zor olacaktr.
K uram sal ad an -B alililerin k u ram n d a- btn unvanlar tanrlardan
gelir. H er bir unvan, kimi zam an deiikliklerle, tpk kutsal bir aile yadigr
gibi b ab ad an oula aktarlm tr; farkl unvanlarn prestij deerlerindeki
farkllk, bu unvanlar tayan in san lan n unvanlarn ierdikleri tinsel ko
ullara uyum salam a derecesinin bir sonucudur. Bir u nvana sahip olm ak
- e n azndan byk l d e - eyleme ilikin kutsal stan dartlar karlam ay
ya d a en azndan bu stan dartlara yaklam ay kabul etm ek dem ektir ve
bunu herkes ayn dzeyde gerekletirem ez. S on u ta, unvanlarn derece
leri ile bu unvanlar tayanlarn dereceleri arasnda m evcut uyum suzluk
ortaya kar. K ltrel konum -top lu m sal konum un kart o lara k - burada
bir kez d ah a kutsal varlkla aralarndaki m esafenin bir yansm asdr.
H em en her unvanla balantl, bir ya d a bir dizi, ok som ut nitelikli
ve unvan tayan h erhangi birinin tinsel ad an iine dt belirgin bir
hatay d a kapsayan efsan evi bir olay vardr. Bu tr k abahatlerin -b u n lara
g n ah dem ek zo rd u r- unvann ne lde deer yitirdiini, tam am en
akn bir statd en ne k ad ar uzaklatn ve bylece en azndan genel bir
ad an unvann prestij sralam asnn btnn deki konum unu saptad
dnlr. Belirli corafi gler (m itsel olm ayabilirler), unvanlararas e v
lilik, askeri baarszlk, yas tutm a etiketinin inenm esi, ritel boluklarn
unvann deerini az ya d a ok azaltt dnlr: d ah a dk unvanlar
iin d ah a byk dzeyde, d ah a st unvanlar iin d ah a yksek dzeyde.
A n cak , bu grnm e karn, bu dzensiz bozulm a tem elde ne ahlaksal
ne de tarihsel bir grngdr. A h lak sal deildir nk unvan var ettii
dnlen olaylar, ou zam an, B alide ya d a baka yerlerde, haklarnda
olum suz etik yorum larn yaplabilecei olaylar deildir; gerek ahlaksal
hatalar (zulm, sadakatsizlik, onursuzluk, edepsizlik) dnya sah n esinden
sahipleriyle birlikte geip giden hrete zarar verir, kalc olan u nvanlara
deil. T arih sel deildir nk gz ap kapayncaya kadar olup biten
eyler, u anki gereklerin nedenleri olarak deil, niteliklerinin ifadeleri
olarak kullanlm aktadr. U nvann deer yitirm esine neden olan olaylarda
nem li olan, gerek gem ite yer alm alar ya d a hi yer alm am alar deil,

deer yitimine neden olm alandr. Bunlar, olaylann im diki halini douran
srelerin ya d a bu halin ahlaksal yorum unun form lletirilm eleri deildir
(Balililer bu entelekt el uralarn ikisiyle de fazla ilgilenm ezler): bunlar,
insan toplum unun biim i ile on un kusursuzluktan uzak bir ifadesi -b az
n o k talard a dierlerine oranla kusursuzluktan d ah a da u z a k - o lan kutsal
yap arasndaki ilikinin imgeleridir.
Fakat, un van dizgesinin otonom luu kon usu n da her eyin sylenm esinin ardndan, kozm ik yaplar ile toplum sal biim ler arasnda byle bir
ilikinin var olduu dnlyorsa, bu tam olarak nasl anlalr? Yalnzca
dinsel kavraylara, bireyler arasndaki tinsel deerin doal farkllklarna
ilikin kuram lara dayan an un van dizgesi, toplum a dardan bak an kiiler
olarak, em ein toplum sal paylam nda m evcut olan ve erk, etki, zenginlik,
n ve dierlerinin gereklikleri olarak adlandrabileceim iz eyle nasl
balantldr? K sacas, gerek anlam d a toplum sal yetki dzeni on dan
tam am en bamsz olan bir prestij dizgesinin iine nasl yerlem ekte ve
aralarnda m evcu t olan gevek ve genel banty nasl aklam ak ta ve
srdrm ektedir? Y ant udur: Bu, H in d istan d an ithal edilm i ve yerel
zevke gre uyarlanm nl bir kltrel kurum a dayan an u staca bir hile,
bir el abukluu yoluyla m m kn olur; bu kurum V arn a Dizgesidir. V arn a
Dizgesi sayesinde, Balililer, doal yolla o n d an n eet ettii var saylan am a
aslnda keyfi olarak on a em poze edilen yaln bir karakterle, ok dzensiz
bir stat kutucuklar derlem esini aa karr.
H indistanda olduu gibi, V arn a Dizgesi, gitgide azalan prestij dzeyle
rine gre sralanan drt tem el kategoriden oluur Brahmana, Satria, Wesia
ve Sudrave bunlardan ilk (Balide Trivangsa halk) aa tab a
kadan olan drdncye kar tinsel bir patriyark yetkesini tanm lam aktadr.
B alide V arn a Dizgesi kendi bana stat ayrmlarn gerekletirm ek iin
kltrel bir gere deil, yalnzca unvan dizgesi tarafndan zaten gerekle
tirilmi olanlar balantlandran bir kltrel geretir. Bu dizge, iinde ima
yoluyla dile getirilen saysz ince kyaslamay dzgn bir ayrmlam a (baz
bak alarna gre gereinden fazla dzgn) biim inde zetler - koyunlar
keilerden, birinci kalite koyunlar ikinci kalite olanlardan, ikinci kalite
olanlar nc kalite olanlardan ayrarak.23 in sanlar birbirlerini Satria

23)
V am a kategorileri, genellikle, ou yksek konumlardaki kiiler tarafndan, ka
demeli snf biiminde adet alt gruba ayrlr - st (utama) , orta (madia) ve alt {nista);
kategorinin btnndeki eitli unvanlar da buna gre alt gruplara ayrlr. Balililerin Polinezyal olduu kadar Hint kkenli olduu da sylenebilecek toplumsal katmanlama
dizgesinin tam bir analizi burada verilememektedir.

ya da Su dralar biim inde alglamaz, fakat, rnein, Devvalar ya da K ebun


T ubuhlar olarak alglar ve bu ekilde de Satria-Sudra aynmn -g e n e l an
lam da ve toplum sal rgtlenm e am alan iin - Deway bir Satria unvan
ve K ebun T ubuh u d a bir Sudra unvan olarak tanm lam ak yoluyla getirilen
kartlk dzenini ifade etm ek iin kullanrlar. V arn a kategorileri insanlara
deil, insanlann tad unvanlara uygulanan kategorilerdir - bu kategoriler
prestij dizgesinin yapsn formlletirir; te yandan, unvanlar bireylere uy
gulanan etiketlerdir - kiileri bu yap iine yerletirirler. U n van lan n V arna
snflandnm toplum iinde erk, zenginlik ve saygnn gerek dalmyla
-y an i toplum sal katm anlam a dizgesiyle- ne kadar uyumluysa, toplum d a o
kadar iyi dzenlenmi saylr. Doru insanlar doru yerlerde bulunur: tinsel
deer ve toplum sal konum kol kola gider.
U n v an ile V arn a arasndaki ilev farkll, bunlarla ilikilendirilm i
sim gesel biim lerin kullanlm asnda aka grlr. Birka istisna dnda
ocuksanlln uygulanm ad T riw an gsa soylular arasnda, bir bireyin
unvan on un tem el hitap ve gnderm e terim i olarak kullanlr. Bir kii
Ida Bagus, N jakan ya d a G usi olarak adlandrlr (Brahm ana, S atria ya da
W esia olarak deil) ve bu kiiden ayn terim lerle sz edilir; bazen kesin
belirtim iin bir doum sras ad eklenir (Ida B agus M ade, N ja k a n M jom an ve benzerleri). Su d ralar arasnda, unvanlar yalnzca gnderm e iin
kullanlr; asla hitap iin kullanlm az. G nderm e iin kullanldnda da
kiinin kendi kynden farkl bir kyn yeleri sz konusudur; burada
kiinin ocu k sam bilinm eyebilir ya da, bilinse bile, ayn kyden olm ayan
biri iin kullanlm ayacak kadar bildik deerlendirilebilir. Ky iinde, Sudra
unvanlarnn gndergesel kullanm yalnzca prestij stat bilgisinin uygun
kabul edildii durum larda ortaya kar (J o e nun babas bir Kedsan ve
bu nedenle de biz Pandeler karsnda d ah a alt dzeyde gib i); hitap ise,
elbette, ocu ksan lar yoluyla gerekleir. Y akn arkadaln sz konusu
olduu durum lar dnda, kylerde ocuksanlan n bir kenara brakld d u
rum larda en yaygn hitap terimi D jerodur. Bu szck dardan (D jaba)
saylan Sudralarn kart olarak i ya da ieriden anlam na gelir; am a,
bu balam da, N azik olm ak am acyla san a sanki bir Triw angsaym sn gibi
hitap ediyorum , ki deilsin (olsaydn zaten san a uygun unvannla hitap
ederdim ) ve senin de ayn biim de rol yapm an bekliyorum dem ekle ayn
anlam tar. V arn a terim lerine gelince, bunlar hem T riw an gsa hem de
Su dralar tarafndan yalnzca btnsel prestij sradzenini genel terimlerle
kavram sallatrm ada kullanlrlar; bu gereksinim de genellikle kyleraras siyasal, dinsel ya d a katm an lam a tem elli kon ularda ortaya kar:

K lungkung krallar Satria, am a T ab a n a n krallar W esia ya d a S an u rda


bir sr zengin B rah m an a var; bu yzden de oradaki Sudralarn ky ileri
h akknda fazla sz hakk yok gibi.
u halde, V arn a Dizgesi iki eyi gerekletirir. G rnte ad hoc ve keyfi
bir dizi prestij ayrmn ve unvan Hinduizmle, Hinduizmin Bali versiyonuyla
birletirir ve bylece kklerini genel bir dnya grne yerletirir. V e bu
dnya grnn tad anlam lan, dolaysyla d a unvanlar toplum sal
rgtlenm e iin yorumlar: unvan dizgesinde m evcut olan prestij derece
lerinin toplum daki gerek zenginlik, erk ve sayg dalm na yansm as ve,
aslnda, onunla tam am en rtm esi gerekir. Bu rtm enin derecesi, el
bette, ortalam a dzeydedir. A ncak, bu kuraln birok istisnas bulunabilirse
de -d e v a sa gce sahip Sudralar, kirac iftiler olarak alan Satrialar, ne
sayg duyulan ne de sayg duyulur bir yn olan B rah m an alar- Balililerin
insanlk durum unu gerek anlam da yansttm dndkleri ey istisnalar
deil, kuraln kendisidir. V arn a Dizgesi, unvan dizgesini, toplum sal yaam
genel bir kozmolojik kavram lar btn asndan grmeyi olanakl klacak
biim de dzenler: insanlarn yeteneklerinin eitlilii ile tarihsel srecin
ileyii -kiilerin standartlatnlm bir stat dizgesi iindeki konum lanyla
kyaslandnda- yzeysel grngler olarak, olum suz olduklar lde
bireysel karaktere kar kaytsz kavram lar olarak deerlendirilir.

KA M U SA L U N VA N LA R
Kii tanm nn bu sonuncu sim gesel dzeni, yzeysel adan, bizim bireyleri
tan m lam a ve karakterize etm eye ilikin d ah a belirgin yordam larm zdan
birini anm satr.24 Biz de, ska (belki de fazlasyla sklkla) insanlar bir
m eslek kategorileri perdesinin ardndan grmekteyiz - yalnzca u ya d a bu
ura yerine getiriyor olarak deil, postac, arabac, siyaseti ya d a satc
olm as cihetiyle neredeyse fiziksel ad an kaynam olarak. T op lu m sal
ilev kiisel kim liin alglanm asn salayan sim gesel ara gibi iler; insan
ne yapyorsa odur.

24)
Cinsiyet belirleyicileriyle balantl olan (kadnlar iin Ni, erkekler iin I) b
dier dzenin varlna da en azndan deinmek gerekir. Sradan yaamda, bu unvanlar
yalnzca kii adlarna (bu adlarn ou cinsiyet asndan yanszdr) ya da kii adlar ile
doum sras adlarna birer ek olarak eklenirler, ama bu ok sk grlmez. Bunun sonu
cunda, bu unvanlar, kiiyi tanmlama asndan yalnzca rastlantsal bir neme sahiptir;
bu nedenle de bunlar ayrca ele almaya gerek olmad kansndaym.

A n cak bu benzerlik yalnzca grnrdedir. K ii olm ann n ed en ibaret


olduuna ilikin farkl grlerin tam ortasn a yerleen, dnyann neden
ibaret olduuna ilikin farkl bir dinsel-psikolojik kavray karsnda yer
alan ve bunu yanstm ak iin de farkl bir kltrel gereler seti -k a m u sa l
u n v an lar- asndan ifade edilen, Balililerin toplum sal rol ile kiisel kimlik
arasndaki ilikiye dair gr, bizim ura adn verdiimiz am a Balililerin
linggih - kon um , yer, d ek - adn verdikleri eyin anlam belirten
im olarak tad nem e old uka farkl bir anlam katar.
K o n u m anlay Balililerin dncesinde ve uygulam alarnda toplum un kam usal ve evsel blm leri arasnda an derecede keskin bir ayrmn
var olm as gereine dayanr. Y aam n kam usal ve kiisel alanlan arasnda
ki snr hem kavram sal hem de kurum sal alardan ok iyi belirlenm itir.
Kyden kraliyet sarayna kadar her dzeyde genel m esele, dier birok
toplum da olduu gibi ilerine nfuz edilebilm ek bir tarafa, bireyi ya da
aileyi ilgilendiren m eselelerden ok ak bir biim de ayrlm ve zenle
yaltlm tr. Balililerin kendisine zg karlar ve am alar o lan bir tzel
organ biim indeki kam u anlay ok yksek dzeyde gelimitir. H erhangi
bir dzeyde, bu karlar ve am alar asn dan zel sorum luluklarla d o n a
tlm ak, kiinin bu biim de donatlm am kalabalktan ayr tutulm asdr
ve kam usal unvan d a ite bu zel konum u ifade eder.
A yn zam anda, Balililer, toplum un kam u sektrn snrlar belirli ve
oton om olarak alglasalar da, onun kesintisiz bir bt n oluturduunu,
h atta bir btn oluturduunu dnm ezler. B un un yerine, Balililere
gre, kam u ayr, sreksiz ve h atta kim i zam an birbiriyle rekabet eden
alan lard an oluur; bunlarn her biri kendi kendisine yeterlidir, kendi
kendisinden yararlanr, kendi haklarn son un a k ad ar korur ve kendi
rgtlenm e prensiplerine dayanr. Bu tr alanlarn en gze arpanlar
unlardr: tzel bir siyasal topluluk olarak ky; tzel bir dinsel organ,
bir cem aat olarak yerel tapm ak; tzel bir tarm sal organ olarak sulam a
kuruluu ve, bunlarn tesinde, asalet ile barahiplik evresinde dnen
blgesel -y a n i ky st - ynetim ve tap m yaplar.
Bu ok eitli alanlarn ya d a sektrlerin betim lenm esi, Balililerin top
lum sal yapsnn u anki balam iin uygun olm ayacak kadar ayrntl bir
analizini ierecektir.25 B urada belirtilmek istenen unsur ise sudur: bunlarn
her biriyle balantl olarak, sorum lu m em urlar -v ek ilh ar d ah a uygun

25)
Bu ynde bir makale iin bkz. C. Geertz, Form and Variation in Balinese Villag
Structure.

bir terim o lab ilir- ve bunun son u cu n d a bu n lan n tad belirli u nvanlar
bulunm aktadr: Klian, Perbekel, Pekaseh, Pemangku, A nak A gung, Tjakorda, Deua Agung, Fedanda ve belki elli k ad ar un van d ah a. V e -n fu su n
ok k k bir yzdesini o lu tu ran - bu in san lara bu resm i unvanlaryla
h itap edilir ve deinilir; bazen doum sras adlar, stat u n v an lan ya da,
Su d ralar sz konusu olduunda, ocuksan lar ikincil bir belirtim am acyla
bu unvan lara eklenir.26 Su d ra dzeyinde eitli ky efleri ve halk ra
hipleri ile T riw an gsa dzeyinde eitli krallar, prensler, efendiler
ve barah ipler yalnzca bir role sahip deildir. Bunlar, kendilerinin ve
evredekilerin gznde, bu roln iine ekilm i hale gelir. O n lar gerek
anlam d a kam usal kiilerdir, kii olm ann dier ynleri -b ireysel kiilik,
d oum sras, akrabalk ilikileri, ocuk dnyaya getirm ekle balantl
stat ve prestij sralam as- on lar asndan, en azndan sim gesel dzeyde,
ikincil konum a der. Bizler, psikolojik zellikleri kiisel kim liin tem eli
kabul ederek, bu kiilerin gerek kiiliklerini rolleri uruna feda ettiklerini
syleyebiliriz; on lar ise, toplum sal konum a odaklan arak, rollerinin gerek
kiiliklerinin kendisi olduunu syleyeceklerdir.
K am u unvan tam a roln stlenebilm e, stat unvanlar dizgesiyle
ve on u n V arn a kategorileri iindeki dzenleniiyle yakndan balan tl
dr; bu balan t tinsel m eruiyet doktrini olarak adlandrlabilecek ey
tarafndan salanr. Bu doktrine gre, blgeleraras -b lg ese l ya d a Bali
a p n d a - nem e sahip siyasal ve dinsel kon um lara yalnzca Triw angsalar getirilebilir; yerel nem e sahip olanlar ise Subralara braklr. st
dzeylerde doktrin ok katdr: yalnzca S atrialar -yan i, S atria derecesine
uygun den unvanlar tay an lar- kral ya d a en st dzeydeki prens
olabilir, yalnzca W esia ya d a S atrialar efendi ya da d ah a alt dzeyde
prens olabilir, yalnzca Brahm analar barahip olabilir. D ah a alt dzeylerde
doktrin bu k ad ar sk deildir; fakat ky eflerinin, sulam a derneklerinin
balarnn ve rahiplerin Su d ra olm as ve Trivvangsalarn d a konum larn
korum alar gerektii kesindir. A n cak , her iki durum da da, kam u unvanla
rnn ilikili olduu vekilharlk rollerine kuram sal ad an h ak kazanm ,
V arn a kategorisi ya d a kategorilerinin stat unvanlarn tayan kiilerin
byk ounluunun byle rolleri yoktur ve byle rollere sahip olm alar

26)
Unvann ifade ettii ilevle ilikili yer adlar ikincil belirtim olarak belki dah
yaygndr: Klian Pau; burada Pau kiinin klian (e f, ileri gelen) olduu kyn
addr. Anak Agung Kaleran; burada Kaleran" - kuzey ya da kuzeyli- efendinin
saraynn ad (ve konumu) olmaktadr.

d a pek olanakl grnm em ektedir. Trivvangsa dzeyinde, kon um a sahip


olm ak byk lde kalt tem ellidir, h atta byk oul hakkdr ve erk
sahibi bir avu k ad ar birey ile erk sahibi olm ayan asillerin geri kalan
arasnda kesin bir ayrm bulunm aktadr. S u d ra dzeyinde, kam u hizmeti
yapabilm ek sklkla seim e dayanr am a bu hizm eti grm e frsatn y ak a
layan insanlarn says yine de ok snrldr. Prestij stats kiinin ne tr
bir kam usal greve gelm eyi um abileceim belirler; kiinin byle bir rol
stlenip stlenem eyecei ise tam am en ayr bir konudur.
A n cak , tinsel m eruiyet sorun unun prestij stats ile kam u hizmeti
arasn d a kurduu genel ban td an tr, toplum iindeki siyasal ve
dinsel otorite dzeni, toplum sal dzenin m etafizik dzeni belirsizce de
olsa - d a h a ak olm as beklenirken-yanstt anlayyla balannldr; ve,
bunun d a tesinde, kiisel kimliin -yaln zca in san a zg olduklar i in cinsiyet, ya, yetenek, huy ya d a b a an gibi yzeysel konular asn dan
-y a n i biyolojik y n d e n - tan m lanm am as gerektii, bunun yerine genel
bir tinsel sradzen iindeki konum gereince -y a n i tipolojik y n d en tanm lanm as gerektii anlayyla balantldr. Kiiyi tanm lam ann dier
btn sim gesel dzenleri gibi, kam u u n v an lan n d an kayn aklanan dzen
de, farkl toplum sal balam lar gz nnde bulundurularak, tem elde yatan
bir varsaym n form lletirilm esinden oluur: nem li olan, bir insann
insan olarak ne olduu deildir; nem li olan, deim em ekle kalm ayp
insan atklar iin deiem ez olan bir kltrel kategoriler seti iinde
insann nereye yaktdr.
Bu n o ktad a, bu kategoriler kutsal varla doru ykselir (ya d a kutsal
varlktan aa doru azalr); karakteri rtm e ve zam an geersiz klma
gleri ileri gidildike artar. H em insanlarn tad st dzey kam usal
unvanlar gitgide tanrlarn tadklan ile birbirine karr ve en st noktada
on lan nki ile ayn hale gelir, hem de tanrlar dzeyinde unvann kendisin
den baka geriye hibir ey kalmaz. Btn tan n ve tan n alara hitap etm ek
ve deinm ek iin ya Deva (diil Devi) ya da, d ah a st konum dakiler iin,
Betara (diil Betari) kullanlr. Birka durum da, bu genel adlandrm alara
zel adlar da eklenir: Betara Guru, Dewi Sri ve benzerleri. A m a bu biimde
zel ad verilmi kutsal varlklarn bile ayrt edici kiiliklere sahip olduklar
dnlm ez: yalnzca kozmik nem e sahip belirli kon ulan ynetsel adan
dzene sokm akla ykm l olduklar dnlr: yani, dourganlk, erk,
bilgi, lm ve benzerlerini. ou durum da, Balililer, hangi tap n ak la
rnda han gi tan rlara ve tan ralara tapnldn bilm ezler ve bilm ek
de istem ezler (tapnaklarda tan ralar daim a bir erkek bir de dii olm ak

zere bir ifttir) ve on lardan A tapnandaki Deva (ya d a Dev) P u ra


biim inde sz ederler. A n tik Y unan ve R om ann aksine, sradan Balililer
belirli tanrlarn yaptklarnn, gdlenim lerinin, kiiliklerinin ve bireysel
gem ilerinin ayrntlarna ok az ilgi gsterirler. Bu tr konularda yallar
ve st konum daki insanlar asndan nasl bir ihtiyat ve detlere uygunluk
sz konusuysa, tanrlar ve tanralar iin de ayns sz kon usudur.27
K sacas, tanrlar dnyas yalnzca baka bir kam usal alandr; dier
btn alan lan n stndedir ve dier alanlarn m m kn m ertebe edinmeye
altklar bir ethos ile ykldr. Bu alann m eseleleri siyasal, ekonom ik
ya d a trensel (yani in san a zg) dzeyde deil, kozmik dzeyde k on u m
lanr ve bu alann vekilharlar d a zellikleri olm ayan insanlar, insanln
bildik niteliklerinin hibir n em tam ayaca bireylerdir. Y alnzca k a
m usal unvanlaryla tan nan bu adsz tanrlar her yl adan n her yerinde
dzenlenen binlerce tapn ak festivalinde tem sil eden, yzden neredeyse
yoksun, tam am en trel, asla deim eyen bu ikonlar, Balililerin kii olm a
anlaynn en sa f ifadesini oluturur. O n larn (ya d a o an iin o ikonlarn
iinde yaayan tanrlarn) nnde diz ken Balililer yalnzca k utsal gc
kabul etm ekle kalm azlar, ayn zam anda derinlerde yattn dndkleri
imgeyle yzlem ektedirler - h ayatta olm ann biyolojik, psikolojik ve top
lum bilim sel anlam d a doal sonularnn, tarihsel zam ann niteliklerinin
yalnzca gzler n n den silm ek istedii bir imge.

Glerin Kltrel geni


n san larn zam an n getiin in fark n d a olm alarn n - d a h a doru su ,
bunun farkna varm alarn n - birok yolu vardr: m evsim lerin geiine,

27)
Tanrlarn etkinlikleri hakknda, kimi ok uzun geleneksel metinler bulunmak
tadr ve yklerin paralar bilinir. Fakat, hem bu mitler benim karakterize etmeye a
ltm tipolojik kiilik grn, statik zaman grn ve trenselletirilmi etkileim
biemini yanstmaktadr, hem de yklerin ele aldklar kutsal varlklar tartmak ya da
bunlar hakknda dnmek konusundaki genel suskunluk Balililerin dnyay anlama
ve uyarlama abalarna ok az katk salamaktadr. Yunanlar ile Balililer arasndaki fark,
tanrlarnn -her iki durumda da skandal nitelikli- yaamlarndan ziyade, bu insanlarn
bu yaamlara kar taknd tutumda yatar. Yunanlar asndan, Zeus ile beraberindeki
lerin zel yaamlar insanlarnkine ok benzer ve bu nedenle onlar hakknda dedikodu
yapmann felsefi bir anlam vardr. Balililer asndan, Batara Guru ile beraberindekilerin
zel yaamlar yalnzca birer zel yaamdr ve onlar hakknda dedikodu yapmak yakk
sz, hatta, prestij sradzenindeki yerleri dnldnde terbiyesizlik olacaktr.

ayin deiim lerine ya d a bitki yaantsnn ilerlem esine dikkat kesilm ek;
alklarn, tarm sal ilerin ya da ev ilerinin dnglerini h esaplam ak;
hedeflenen eylemler hazrlayp program lam ak ve gerekletirilm i olanlar
anm sayp deerlendirm ek; soyaalarn korum ak, efsaneleri ezberden
okum ak ya d a kehanetleri ezberlemek. Fakat, hi kukusuz, en nem lileri
arasnda, kiinin kendisinde ve evresindekilerde biyolojik yalanm a,
olgunlam a srecini, som ut bireylerin ktlem esi ve o rtad an kalkm as
srecini gzlem lem esi yer alr. Kiinin bu sreci nasl grd, bu nedenle,
kiinin zam an nasl yaadn derinden etkiler. Kiilerin, bir kii olm ann
ne dem ek olduu hakkm d aki kavraylar ile tarihin yaps hakkndaki
kavraylar arasnda yok edilem ez bir isel ba m evcuttur.
V u rgu lam ak ta olduum gibi, Balililerin kiisel kim lik anlaylarn
ieren kltr kalplar hakkm d aki en arpc ey, kesinlikle, h erkesi dostlar, akrabalar, kom ular, yabanclar; yallar ve genleri; stleri
ve astlar; efleri, krallar, rahipleri ve tanrlar; h atta llerle dom am
o lan lar- basm akalp bir biim de adalar, soyut ve adsz hem cinsler
olarak betim lem eleridir. G izlenen ad lard an gsterili unvanlara kadar,
kiiyi tan m lam ann her bir sim gesel dzeni, tem el balan ts ayn zam an
dilim inde yayor olm aktan ibaret bireyler arasndaki ilikiye ikin sta n
dartlatrm ay, idealletirmeyi ve genelletirm eyi vurgulayp glendirecek
ve bir kiinin gem iinde yeri o lan toplum dalar ya d a birbirlerinin doal
vasiyetisi veya durum dan habersiz vrisi olan seleflere ve haleflere ikin
ilikide yer alan kim seleri sessizletirecek ya d a anlayacak biim de i
grr. Elbette, B alideki insanlar birbirlerinin yaam n da doru dan ve
bazen de derinden yer alm aktadr; elbette, dnyalarnn kendilerinden
nce gelm i olanlar tarafndan ekillendiini hissetm ekte ve eylem lerini
de kendilerinden sonra geleceklerin dnyasn ekillendirecek biim de
ynlendirm ektedirler. A m a, kltrel ad an sergilenen, sim gesel adan
vurgulanan, onlarn birer kii olarak varolularnn bu yn -dolayszlk
ve bireysellikleri ya d a tarihsel olaylar zerindeki zel, asla yinelenem ez
etkileri- deildir; kalc, hatta, aslnda sonsuz bir m etafizik dzen iindeki
toplum sal konum lam lar, kendilerine zg konum lardr.28 Balililerin

28)
Deimez olduu dnlen ey, dzenin btndr; bireyin, belirli eksenler er
evesinde bile olsa, hareketli olduu dnlen konumunun deimez olduu dnl
mez. (Baz eksenler erevesinde -rnein doum sras- aslnda deimez konumdadr.)
Ama, burada nemli olan nokta, bu hareketin bizim zamansal olarak adlandrabilecei
miz alardan alglanmamasdr: birinin babas" gnn birinde bykbabas haline gel
diinde, gerekleen deiiklik, yan ilerlemesi biiminde deil de toplumsal (ve burada

kiilii form lletirirkenk aydnlatc atks, bu form lletirm elerin


-bizim anladm z biim iyle- kiilikten arm drc olm asdr.
Bu yolla, Balililer, gelip geicilik hissinin en nem li kaynaklarndan
n k reltm ek ted ir (geri, elb ette, silm eleri sz kon u su olam az):
yoldalarnn (ve on larla birlikte kendisinin) geri dn olm ayacak bir
biim de yokolua doru gittiklerinin kavranm as; lenlerin tam am lanm
yaam larnn yaayan lan n henz tam am lanm am yaam lan zerindeki
arlnn bilincinde olm ak; henz dom am olanlarn henz gerekletirilm ekte olan eylem ler zerindeki potansiyel etkisinin kavranm as.
T o p lu m d alar, karlatklarn d a, birbirlerini dolaysz, sin op tik bir
im diki zam an iinde karlar ve kavrar; ve bunu yaparken de byle
bir im dinin, yz yze etkileim in sregelen ak iinde akp giderken,
kaam akl ve ksal tecrbe eder. [Bir toplum da ilikisi iinde],
her bir ortak asn dan dierinin bedeni, jestleri, yry ve yz ifa
deleri yalnzca d dnyann nesneleri ya d a olaylar olarak deil, ayn
zam an da kendi fizyonomik belirleyicilikleri dahilinde, yani dierlerinin
d nceleri[nin ifadeleri] biim inde, dolayszca gzlem lenebilir. (...) H er
bir ortak, berikinin yaam akna katlr, karsndakinin dnceleri adm
adm ekillendirilirken cap can l bir im diki zam an iinde bu dnceleri
kavrayabilir. Bylece, birbirlerinin gelecee ilikin ngrlerini planlar,
um utlar ya d a endieler biim inde paylaabilirler (...) karlkl olarak
birbirlerinin gem ilerine katlrlar; birlikte yalan m aktad rlar. (...)29
M addesel bir uurum la birbirlerinden ayrlan selefler ve halefler birbir
lerini kkenler ve son ulara gre alglar ve bunu yaparak d a olaylarn
doal zamandizinselliini, standart, ben-tesi geii saatler ve takvimlerle
llebilenzam ann dorusal ilerleyiini yaarlar.30
Bu deneyim lerin n de -y an i, toplum da ikinliin artrd
im diki zam ann uup gitm esinin deneyim i; gem ite selefler zerine kafa
yorm ann tayin edici deneyim i; halefleri n celem enin artrd ekil
lendirilebilir gelecek d en eyim i- adalarn adsz rastlam as tarafndan
retilen sa f ezam anllk duygusu yararna kltrel adan en alt dzeye
ayn anlama gelen kozmik) koordinatlarda bir deiiklik biiminde alglanr - deimez
nitelie sahip bir unsur olan uzam iinde ynlendirilmi bir harekettir bu. Ayrca, kiiyi
tanmlamann baz simgesel dzenlerinde, konum mutlak bir nitelik olarak alglanmaz,
nk koordinatlar kkene bamldr: baka yerlerde olduu gibi Balide de bir kiinin
erkek kardei bir bakasnn amcasdr.
29) Schutz, The Problem ofSocial Reality, s. 16-17. Keli parantezler eklendi.
30) A.g.e., s. 221-222.

indirgeyen Balililer, ikinci bir atky d a beraberinde retm ektedir. Balililerin kii olm aya ilikin kiisellilikten an n d n c kavray ile balantl
olarak, zam an d a (yine bizim bak am zdan) zam an dan arndrlm
bir kavraytr.

SINIFLANDIRICI TAKVM LER VE N O K T A SA L ZAMAN


Balililerin takvim e dair kavram lar -z am an birim lerini iaretlem ek iin
kullandklar kltrel m ek an izm a- bunu ak bir biim de yanstr; n
k bunlar genellikle zam an dilim ini lm ek ya d a geen ann esizliini
ve geriye dndrlem ezliini vurgulam ak iin deil, zam ann kendisini
insan yaan tsn d a ortaya koyarken kulland nicel gereklilikleri belir
leyip snflandrm akta kullanlrlar. B ali takvim i (ya da, d ah a dorusu,
takvim leri; birazdan greceim iz gibi, iki takvim bulunm aktadr) zam an
belirli birim lere blerken, am a, onlar hesaplayp toplam ak deil, o n lan
betim leyip karakterize etm ek, ayrt edici toplum sal, entelektel ve dinsel
nem lerini form lletirm ektir.31
Balililerin kullandklar takvim lerden biri ay-gne takvim idir; dieri
de gn adlarnn bam sz dnglerinin etkileim i etrafnda oluturulm u
ve benim deiim sel olarak adlandracam takvim dir. D eiim sel tak
vim ok d ah a nem lidir. G n adlarnn on farkl dngsnden oluur. Bu
dngler farkl uzunluklardadr. En uzun olannda on gn ad bulunur;
bu adlar birbirlerini belirli bir srayla izler ve sralam ada son a gelindiinde

31)
Bunu izleyecek olana bir giri ve bundan nce yer alana bir ek olarak unu be
lirtmek gerekir: nasl ki Balililerin birbirleriyle toplumda ilikileri ve atalar ile torunlar
arasnda bir tr maddesel balant bulunduuna ilikin bir inanlar mevcutsa, gerek
takvim anlaylar diyebileceimiz baz anlaylara da -C ak a ad verilen dizgedeki mutlak
tarihler, birbirini izleyen dnemlere ilikin Hindu kavray ve, dahas, Miladi takvime
eriim- sahiptirler. Fakat, bunlar (yaklak 1958) gnlk yaamn sradan ilerleyiinde
vurgulanmaz ve ikincil derecede neme sahiptir; bunlar ara sra belirli kiiler tarafndan
belirli amalarla, ok snrl balamlarda uygulanan apayr kalplardr. Bali kltrnn
eksiksiz bir analizinin -eer byle bir ey olanaklysa- aslnda bunlar da dikkate almas
gerekir; baz bak alarndan, kuramsal ynden nemsiz olduklar sylenemez. Fakat,
burada ve baka almalarda, bu olduka yetersiz analizde asl nokta, Balililerin, sy
lenceye gre Macarlar gibi, bizimkine kesinlikle benzemeyen bir gezegenden g etmi
kiiler olmalar deil, yalnzca, toplumsal adan gerek neme sahip belirli meseleler
hakkndaki dncelerinin asl parasnn, en azndan imdilik, bizimkinden belirgin bir
biimde farkl bir ynde yol almasdr.

ilk gn ad yeniden kullanlr ve dng yeni b atan balar. Benzer biim


de, dokuz, sekiz, yedi, alt, be, drt, , iki ve h atta -z a m a n a ynelik
ezam anl grn nihai n o k ta sn d a - bir gn ad ieren dngler de
bulunm aktadr. H er bir dng iindeki adlar farkldr ve dngler ayn za
m anda gerekleir. Yani, herhangi bir gnn, en azndan kuram sal adan,
ayn an d a on dngn n her birinden gelen on farkl ad bulunm aktadr.
U adlk d ngnn pazar gnn belirlem ek iin kullanlm asna ve, r
nein, d ah a n ce deinilen kii adlandnm gibi belirli kk ritellerin
belirlenm esinde rol oynam asna karn, on dng iinde be, alt ve yedi
gn ad ierenler asl kltrel n em e sahip olanlardr.
B u tem el d n g n n -b e , alt ve yedi gn ad ieren le rin - etk ile
im i terim li biim de belirlenm i bir gn n (yani, d n g d en gelen
ad larn zel bir kom bin asyon un u tayan gnn) be, alt ve yedinin
b asit birer rn o lan her iki yz on gnde bir belirecei anlam n t a
r. Be ve yedi adlk d n gler arasn d ak i benzer etkileim ler, her otuz
be g n d e bir beliren, ikiterim li biim de belirlenm i gnleri retir; alt
ve yedi adlk dn glerde, her krk iki gn d e bir ve be ve alt adlk
dng lerde de her otuz gnde bir ikiterim li biim de belirlenm i gnler
retilir. Bu drtl evrim in her birinin - s p e r d n g le rin - tan m lad
atm alar (am a evrimlerin kendileri deil) hem toplum sal ad an nem li
kabul edilir hem de bunlarn, u ya d a bu biim de, gerekliin doasn
yan sttklar dnlr.
Bu em ber iinde em berden olu an h esap lam an n sonucu, otuz,
otuz iki, krk iki ya d a iki yz on tem el birim in (gnlerin) dzenli dizi
lerinden olu an bir zam an anlaydr; bu birim lerden her birinin kendi
terim li ya da ikiterim li ad tarafndan endekslenm i belirli trden bir
nitel anlam vardr: bizim ayn on nc gnne d enk gelen C u m a y
uursuz saym a anlaymza benzer bir anlay bu. Bir gn krk iki gnlk
bir dizi iinde tanm layabilm ek - v e bylece pratik ve/veya dinsel nem ini
deerlen direbilm ek- iin kiinin o gnn yerini, yani, alt adlk dng
iindeki ad (rnein, A riang) ile yedi adlk dng iindeki adn (rne
in, B oda) belirlem esi gerekir: rnein, Boda-A riang ortaya kar ve bu
kii de eylem lerini bun a gre dzenler. Bir gn otuz be gnlk bir dizi
iinde tan m lam ak iin, kiinin o gnn be adlk dng iindeki adn
ve yerini (rnein, Klion) ve yedi adlk dngdeki adn ve yerini belir
lem esi gerekir: rnein, Boda-Klion - bu d a rainan dem ektir, yani kiinin
tanrlar beslem ek iin belirli n oktalara kk adaklar yerletirm esi
gereken gn. ki yz on gnlk dizi iin, h aftan n tm ne ait adlarn

belirlenm esi gerekir: rnein, Boda'A riang'Klior ve bu d a Balililerin en


nem li bayram olan G alu n gan m kutland gndr.32
A yrntlar bir yana, bu tr bir takvim in olan ak tand zam an h esap
lam a uygulam asnn doas, aka grld gibi, d evam sresine deil,
gereklem e zam anna yneliktir. Yani, zam ann gem e hzn, belirli bir
olayn gereklem esinden beri geen zam an m iktarn ya d a bir projeyi
tam am lam ak iin kalan sreyi h esap lam ak iin kullanlm az (ve kullanl
m as iin de baz yardm c gereler gerekecek, bu durum da bile sonu dah a
d a tu h af o lac ak tr); zam ann farkl, kendi ban a var olan paracklarn
- gnleri- birbirlerinden ayrm ak ve snflandrm akta kullanlm ak iin
uyarlanm tr. D ngler ile sper dngler sonsuz, belirli bir n o k tad an
balam ayan, saylam az ve, isel dzenlerinin hibir nem i olm ad iin,
bir doruktan yoksundur. Birbirleri stne birikim yapmazlar, tketilmezler.
Size zam an sylem ezler; ne tr bir zam an olduunu sylerler.33

32) iki yz on gnlk sper dngy oluturan otuz iki adlk dngler de (uku) adlandrld iin, bunlar be ve yedi gnlk adlarla birlikte kullanlabilir -kullanlmaktadr
d a - ve bylece alt adlk dngdeki adlarn kullanlmas gereksinimini de ortadan kald
rlabilir. Fakat, bu yalnzca gsterimle ilgili bir konu deildir: otuz ve krk iki gnlk sper
dnglerin adlar bu ekilde belirsizletirilse bile, sonu tamamen ayndr. Balililerin tak
vimle ilgili saptamalar gerekletirmek ve bunlarn anlamlarn deerlendirmek iin kul
landklar gereler -tablolar, listeler, saysal hesaplamalar, anmsatclar- hem karmak
hem de ok eitlidir ve hem teknik hem de yorum asndan bireyler, kyler ve adann
blgeleri balamnda farkllklar bulunmaktadr. Balide basl takvimler (hl ok yaygn
bir yenilik olmasa da) ayn anda ukuyu, birbirinin yerine geen on dngnn her birin
deki gn (hi deimeyen de dahil!), ay-gne dizgesindeki gn ve aylar, Miladi takvim
ve slam takvimlerindeki gn, ay, yl, in takvimindeki gn, ay, yl ve yl adn -stelik
bir de bu eitli dizgelerin tanmlad biimde N oelden Galungana kadar btn nemli
tatillerin gsterimlerini- ierme abasndadr. Balililerin takvimlere ynelik grleri ile
takvimlerin toplumsal-dinsel anlam iin bkz. R. Goris, Holidays and Holy Days, J. L.
Swellengrebel (yay. haz.), Bali (Lahey, 1960), s. 115-129 iinde.
33) Daha kesin sylemek gerekirse, tanmladklar gnler size bunun ne tr bir zaman
olduunu syler. Dngler ve sper dngler -dng olduklar iin- yinelenseler bile,
nemli olan ya da nem atfedilen nitelikleri bu gerek deildir. Otuz, otuz be, krk iki ve
iki yz on gnlk evrimler ve dolaysyla iaret ettikleri aralklar bu biimde alglanmaz
- ya da yalnzca evresel olarak byle alglanr; bunlar reten temel evrimlerdeki, yani
asl dnglerdeki aralklar da byle alglanmaz - bu gerek ilk deinilen aralklara ay
ve yl, sonrakilere de hafta denmesi yznden bazen yanl anlalmaktadr. Sk sk
vurgulanmas gerektii gibi, gerekten de nemli olanlar yalnzca gnlerdir ve Balilile
rin zaman anlay dngsel olmaktan ziyade srelidir: paralardan oluur. T ek tek gnler
iinde belirli miktarda ksa vadeli, ok da titizlikle dzenlenmemi sreli hesaplamalar
yer alr: gnlk dng iindeki belirli noktalarda (sabah, le, gn batm vb.), kamusal
yerlerde gonglarm alnmas biiminde ve bireysel katlmlarn kabaca dengelenmesinin

D eiim sel takvim in kullanm lar B ali yaan tsn n tm ynlerine


uzanr. H er eyden n ce (biri dnda) btn bayram lan -y a n i toplulu
un genel k u tlam alarn - belirler; G oris toplam otuz iki ad et kullanm
biim i sralam aktadr, yani yaklak her yedi gnden biri bayram dr.34
F akat, bunlar herhangi bir alglanabilir ritim iinde gereklem ez. Eer,
rasgele, Radite-Tungleh-Paing adl bayram bir olarak alrsak, bayram lar
u num aral gnlere denk der: 1, 2, 3, 4, 14, 15, 24, 49, 51, 68, 69, 71,
72, 73, 74, 77, 78, 79, 81, 83, 84, 8 5 ,1 0 9 , 119, 125, 154, 183, 189, 193,
196, 205, 2 10.35 rili ufakl festivallerin bylesine dank bir biim de
sralanm asnn son ucu, zam ann yani gnleringeni an lam d a iki ok
genel tre ayrlm biim de alglanm asdr: b o ve dolu ; nem li bir
eylerin olduu gnler ile hibir eyin ya da, en azndan, fazla bir eyin
gereklem edii gnler. Bu durum da d a ilkine ou kez zam an ya da
balan t denirken, kincisine delik denilm ektedir. T ak vim in dier
uygulam alannn tm de bu genel alglam ay yalnzca glendirm ekte
ve d ah a dzgn hale sokm aktadr.
Bu dier uygulam alar arasn d a en nem lisi, tapnak kutlam alarnn
belirlenm esidir. B a lide k a tap n ak old u u n u hi kim se bilm ese de
Sw ellengrebelin tahm inine gre 20.000d en fazla olm as gerekir.36 B u ta-

gerektii belirli kolektif alma alanlarnda su saatlerinin kullanlmas biiminde. Ama


bunun bile fazla bir nemi yoktur: takvim gereleri ne kadar ileri olursa olsun, Balililerin
zaman lme kavramlar ve gereleri fazlaca gelimi deildir.
34) Goris, Holidays and Holy Days, s. 121. Elbette, bu bayramlarn hepsi de b
yk bayramlar deildir. Birou yalnzca aile iinde ve rutin bir biimde kutlanr. Onlar
bayram yapan ey, dier kutlama trlerinde grlmedik bir biimde, Balililerin tm iin
ayn anlam tamalardr.
35) A.g.e. Dnglerin ileyiinden kaynaklanan alt ritimler elbette mevcuttur: rne
in, her otuz beinci gn bayramdr, nk o gn be ve yedi adlk dnglerin etkileimi
sz konusudur; fakat gnlerin birbirini izlemesi sz konusu olduunda ara sra grlen
beklenmeler dnda art arda gelen bayramlar yoktur. Gorise gre, Radite-Tungleh-Paing
Balililerin [deiimsel] ylnn (...) ilk gndr (ve bylece bu gnler kendi dngleri
iinde de ilk gn olmaktadr). Fakat, buna ilikin baz metinler olsa da (ya da olmasa
da - Goris bu konuda bir ey sylemez), Balililerin bunu bu ekilde algladklarna ilikin
herhangi bir kant bulamadm. Aslnda, zamansal bir balang noktas olarak deerlen
direbileceimiz bir gn aramamz gerekse, bu gnn Galungan (yukardaki hesaplamaya
gre numara yetmi drt) olmas gerekir. Ama, bu gr bile destekten byk lde
yoksundur; dier bayramlar gibi Galungan da yalnzca gerekleir. Bali takvimini, ksmen
bile olsa, Batklarn zamann ak anlayna gre sunmak bence onu grngsel adan
kanlmaz olarak yanl kullanmak olacaktr.
36) Swellengrebel, Bali, s. 12. Bu tapmaklar eitli boyutlardadr ve eitli nem de
recelerine sahiptir; Swellengrebelin belirttiine gre, Balide Din leri Brosu, 1953te,

pm aklan n her biri -a ile tapnaklan, ardl-grup tapnaklan, tarm tapnaklan, lm tapn aklan , d evlet tapnaklar vb - kendisine has, odalar diye
bilinen bir bayram gnne sahiptir; sklka ve yanllkla doum gn
ya da, d ah a kts, yldnm diye evrilse de, gerekte, gn yzne
k , beliri , tezahr anlam na gelir; yani, tapnan kurulduu gn
olm aktan ziyade, tapnan faaliyete getii gn (ki var olduu gnden
beri hep faaldir), tannlarn orada ikam et etm ek zere gklerden yeryzne
indii gndr odalan. O d alan lan n arasnda kalan zam an dilimi hareketsiz,
m etruk, botur; dahas, rahip tarafndan hazrlanan birka kk sunu
saylm azsa, tap n akta hibir h areket yoktur.
T a p n a k la rn byk bir ou n lu u asn d a n , o d a la n d eiim sel
takvim e gre belirlenir (geri kalanlar asn dan d a odalanlar ay-gne
takvim ine gre dzenlenir; bu takvim , greceim iz gibi, zam an alglam a
kipleri asn dan aa yukar ayn kapya km aktadr) ve yine be, alt
ve yedi adlk dnglerin etkileim i kullanlr. Bu d a dem ektir ki, tapnak
trenleri -b u n la r inanlm az lde ayrntl olan lard an hi gze arpm ayanlara kadar farkllk gsterm ektedir- B alide ok sk gereklem ektedir;
stelik, bu n o ktad a, bu tr trenlerin yaplm ad belirli gnlerin yan
sra, zellikle m etafizik nedenlerden tr hibir trenin dzenlenm edii
gnlerin varlna karn.37
Bylece, Bali yaam , hem herkesin kutlad ve sk sk gerekleen
bayram lar tarafndan hem de, ok d ah a sk bir dzeyde, yalnzca tap( nan -gen ellik le d ou tan itib a ren - yesi olanlarn katld tapm ak
kutlam alar tarafndan dzensiz bir biim de blnm ektedir. Balililerin
ou yarm dzine k ad ar tapnan yesi olduu iin, bu d a -lg n ca
denem ese b ile - inanlm az dzeyde youn bir ritel yaam dem ektir; geri, bu yaam ritmik olm ayan bir dzende ar etkinlik ile devinim sizlik
arasnda gidip gelm ektedir.
Bayram lar ve tapnak festivallerini konu alan bu dah a dinsel konulara
ek olarak, deiim sel takvim , yaam n d ah a dnyevi m eselelerini de bn-

toplam 2.170 milkarelik alanyla Delaware kadar yer kaplayan bir ada olan Balide (kuku
douracak kadar kesin bir say belirterek) 4.661 byk ve nemli tapnak olduunu
rapor etmitir.
37)
Eksiksiz bir odalanm (bunlar tek bir gn yerine gn srer) betimlenmesi i
bkz. J. Belo, Balinese Temple Festival (Locust Valley, N.Y., 1953). Odalanlar byk oun
lukla alt adlk dng yerine, be ve yedi adlk dnglerle birlikte uku kullanm yoluyla
hesaplanmaktadr. Bkz. 31. dipnot.

yesine alr.38 Ev ina etm ek, i giriimini balatm ak, konutunu deitirmek,
yolculua km ak, rn h asat etm ek, silah tak i horoz m ahm uzlarn
keskinletirm ek, kukla gsterisi dzenlem ek ya d a (eski zam anlarda)
sava b alatm ak veya bara karar verm ek iin iyi gnler ve kt gnler
bulunm aktadr. Kiinin doduu gnn -bizim anladm z anlam d a doum gn deildir, o kiinin odalandr (bir B aliliye ne zam an doduunu
sorsanz dokuzuncu gn, Perem be gibi bir yant alrsnz ve bunun d a o
kiinin yan belirlem ek asndan pek bir yarar o lm az)- kaderinin byk
bir blm n denetlediine ya da, d ah a dorusu, gsterdiine inanlr.39
u gn d oan in sanlar intihara eilimlidir, bu gn doanlar hrsz olur,
u n d a doanlar zengin, bun da doan lar d a yoksul; u nda doan lar iyi, ya
d a uzun m rl ya d a m utlu, bu n d a doanlar ise hastalkl, ksa m rl
ya d a m utsuzdur. H uy ve yetenek de benzer biim de deerlendirilir. H a s
taln tans ve tedavisi tam am yla takvim e dayal karm ak kararlarla
balantl olabilir; bu kararda hem h astann hem de tedavi iini stlenenin
odalanlar, h astalanlan gn, aynca belirtiler ve ilala metafizik ilikisi olan
gnler de etkin olm aktadr. Evlilik son uca b alan m ad an n ce, bireylerin
odalanlar karlatrlr ve birlem elerinin uurlu olup olm adna baklr;
deilse, ve taraflar hi deilse ihtiyatl ise (taraflar her zam an ihtiyatldr),
evlilik gereklem ez. l gm m enin ve l yakm ann, evlenm enin ve
boanm ann -Ib ran ice den B ali ortam n a ak tarrsak - duaya ve alverie
km ann, toplum dan elini ayan ekm enin ve toplum a katlm ann bir
zam an vardr. Ky konseylerinin, sulam a birliklerinin ve gnll derneklerin toplantlar hep deiim sel takvim e (ve d ah a ender durum larda da
ay-gne takvim ine) gre dzenlenir; tpk sessizce evde oturup beladan
uzak durm aya allacak zam anlar gibi.
Farkl bir tem ele oturm asna karn, ay-gne takvim i, aslnda, dei
im se! takvim le ayn m anta gre zam an hesaplam aktadr. B alca fark

38) Ayrca, farkl adlar tayan gnlerin neden bu niteliklere sahip olduklarm akla
yan eitli metafizik unsurlar da bulunmaktadr -eitli tanrlar, eytanlar, doal nesneler
(aalar, kular, hayvanlar), erdemler ve kusurlar v b .- fakat bunlarn burada ele alnma
sna gerek yok. Bu alanda ve metin iinde betimlenen falclk uygulamalaryla balantl
konularda, kuramlar ve yorumlar standart bir dzene kavumu deildir ve hesaplama da
yalnzca be, alt ve yedi adlk dnglerle snrl olmayp dierlerinin eitli deiimlerine
de yaylmaktadr; byle olunca da olaslklar snrsz dzeye ular.
39) Bireysel farkllklar da gz nnde bulundurulduunda, genellikle kullanlan te
rim odalan deil, otonan olmaktadr, ama kk anlam ayndr: beliri, tezahr, gn
yzne k.

ve belirli am alar asn dan av an taj, aa yukar belirli bir tarih ten
balam yor olm asdr; m evsim lere gre srklenm ez.
Bu takvim , yeni aydan yeni aya k ad ar uzanan, num aralan m on iki
aydan oluur.40 A rd n d an , bu aylar (yine num aralard an oluan) iki tr
gne ayrlr: ay (tithi) ve gne (diwasa). Bir ay iinde daim a otuz ay gn
bulunur, fak at ay ve gne yllar arasndaki uyum suzluktan tr, bir
ayda bazen otuz gn, bazen de yirmi dokuz gn vardr. Yirm i dokuz gn
olm as durum unda, ay gnlerinin bir gne gnne d enk dt kabul
edilir - yani, bir ay gn atlanr. Bu her otuz gnde bir gerekleir; fakat,
bu h esaplam a astronom ik ad an o ld uka doru olsa da, gerek sap tam a
astronom ik gzlem ve kuram a gre yaplm az - zaten Balililerin bu i iin
(ilgi duym ak dnda) gerekli kltrel donanm lar bulunm am aktadr;
bu dizge deiim sel takvim in kullanm yoluyla belirlenir. H esaplam aya
elbette ilk b ak a astronom ik yollardan ulald; fakat bu son u ca H indular
ulat ve on lar da takvim i ok uzak bir gem ite Balililerden alm t. Balililer asndan, ikili ay gn -a y n an d a iki gn birden o lan g n - yalnzca
deiim sel takvim in dng ve sper dnglerinin ileyiiyle silinen zel
bir gndr - sonul deil, n cl bir bilgidir.
H er ne olursa olsun, bu dzeltm e, yine de, gerek ay ylndan dokuzon bir gnlk bir sapm ay ortaya karm aktadr ve bu durum d a her otuz
ayda bir, bir artk ayn eklenm esiyle telafi edilm ektedir; bu uygulam a da,
zgnlk asndan, H indularn astronom ik gzlem ve h esaplam alarnn
bir son u cu o lsa d a b u rad a yalnzca m ekan ik bir niteliktir. A y-gne
takvim i astronom ik grnse ve dolaysyla doal zam ansal srelerin,
doal saatlerin bir tr alglan zerine oturtulm u grnse de, bu, onun
kullanm ndan ok kken inden kayn aklanan bir yanlsam adr. T ak vim in
kullanm lar, gn gzlem lenm esinden olduu kadar -y a d a geen za
m ana ilikin dier herhangi bir d en eyim d en - sk skya tabi tutulm aya
alld deiimsel takvim den de baktr. Deiim sel takvim de olduu
gibi, gnlerden han gi gn (ya da ne tr bir gn) olduunu, syleyen ey
otom atik, parackt, tem elde m etrik deil, sm flandrc olan dizgedir;
ayn grnm bunu sylem ez, nk bu grnm , banz kaldrp aya
ylesine baktnzda, takvim i belirleyen ey olarak deil, takvim in bir
yansm as olarak grlr. G erekten gerek olan ise gnn addr - ya

40)
lk iki ayn ad numaralardan oluurken son iki ayn Sanskrit dilinen alnma
adlar saylardan olumaz. Fakat, Balililerin alglay asndan bu adlar on birinci ve on
ikinci anlamna gelir.

d a bu durum da gnn (iki takvim deki) says; gnn gkyzndeki tali


yansm as deil, gnlerin grgl-tesi snflandrm a iindeki yeridir.41
U ygulam ada, ay-gne takvim i, deiimsel takvim le ayn biim de, ayn
trden eyler iin kullanlr. A y-gne takvim inin (gevek de olsa) belirli
bir tarihle balam as bu takvim i tarm balam nda ok d ah a kullanl
hale getirir; bu nedenle, ekim , yabani otlar toplam a, h asat ve benzeri
etkinlikler genellikle bu takvim e gre dzenlenir ve tarm ya da retken
likle sim gesel bir balantlar olan baz tapnaklar d a tanrlarn geliini bu
takvim e gre kutlar. Bu d a tanrlarn geliinin 210 gnde bir yerine 355
(artk yllarda 385) gnde bir gereklem esi anlam n tar. A m a, bunun
dnda kalp deim ez.
B u n a ek olarak, ay-gne takvim ine gre k utlan an byk bir bayram
da bulunm aktadr: Njepi (sessizletirm ek) . B atl akadem isyenler tara
fndan ou zam an Balililerin yeni yl olarak adlandrlr; oysa, birinci
deil, on u n cu ayn balan gcna (yani yeni ayn doduu gne) denk d
m ektedir ve yenilenm e ya da in an tazelem eyle deil, eytanlara ynelik
korkularla ve kiinin hislerini yattrm a abasyla ilgilidir. N je p i tu h af bir
sessizlik gn biim inde kutlanr: hi kim se sok aa km az, hibir k ya
da ate yaklmaz, evin iindeki konum alar d a sessizce gerekletirilir. Yeni
ay ile dolunayn grnd gnlerin zel nitelikleri -y en i ay doduunda
ktcl, dolunay ktnda d a u u rlu - olduuna inanlsa da, ay-gne
takvim i falclk am alar iin kullanlm az. G enellikle, ay-gne takvi
mi, deiim sel takvim e bir altern atif deil, destek konum undadr. D oal
koullarn periyodik olarak farkllk gsterm esi gereinin en azndan
asgari dzeyde kabullenilm esini gerektiren balam larda zam ann snf
landrlm asna ynelik, dolu-bo biim inde, zam an dan arndrlm bir
kavraya olan ak tanr.

41)
Aslnda, Hinduizm kaynakl bir dier dnleme sonucunda yllar da numara
landrlr; fakat, bu numaralandrmay bilmenin yalnzca akademik bir prestij, kltrel
bir ssleme nitelii tad din evreleri dnda, yllarn numaralandrlmas aslnda tak
vimin kullanlmasnda hibir rol oynamaz ve ay-gne tarihleri de hemen her zaman yl
belirtilmeden verilir; zaten yl da, ok ender istisnalar dnda, ya bilinmez ya da nemli
saylmaz. Eski metinler ve yaztlar bazen yla deinirse de yaamn gnlk ak iinde
Balililer asla, bizim anladmz biimiyle, tarih tutmazlar; olsa olsa, bir olay iin -bir
yanarda patlamas, bir sava ve benzerleri- ben kkken, HollandalIlar buradayken
gibi ifadeler kullanr ya da Balililere zg belirsiz zaman ifadesini kullanarak Madjapahit
zamannda derler.

TREN, SAHNE KORKUSU VE


DORUK NOKTASININ EKSKL
Kiilerin adszlatrlm as ile zam ann duraanlatrlm as ayn kltrel
srecin -B alililerin gnlk yaam nda hem cinslerin toplum da, h alef ya da
selef olarak tad deerin, ada olarak tad deer karsnda sim ge
sel ad an vurgudan arndrlm asn n- yalnzca iki ayr yzdr. N asl ki
kii tanm nn eitli sim gesel dzenleri bizim kiilik olarak adlandrdmz
deiken yetenekler ve eilim ler kalbnn biyolojik, psikolojik ve tarihsel
tem elini hazr kim liklerin, ikonvari b en lerin youn perdesi arkasna
gizlem ekteyse, takvim de - y a da, d ah a dorusu, takvim in uygulan d a bu tem ellerin ve bu kalbn kanlm az olarak akla getirdii geip giden
gnler ve yllar hissini, zam ann akn birbiriyle balantsz, boyutsuz,
hareketsiz paracklara datarak kreltir. Katksz bir ad an iinde
yaayabilecei m utlak bir im diki zam ana gereksinim i vardr; m utlak bir
im diki zam an an cak adalatrlm bir insan tarafndan yaanabilir.
A n cak , bu srecin bir nc boyutu, onu, birbirini tam am layan bir ift
n erm eden kltrel gleri pekitiren bir gene dntrr: toplum sal
ilikinin trenselletirilm esi.
Kiinin gn iinde etkileim de bulunduu bireylerin (greli) adszlklarnn srdrlm esi, yz yze ilikilerde m evcut olan yaknl azaltm ak
iin -y an i, toplum dalar ad alar yapm ak i in - bu bireylerle olan iliki
leri byk lde resm iletirm ek, bu kiilerle tanm lanabilecekleri kadar
yakn am a kavranabilecekleri kadar yakn olm ayacaktan bir ara m esafeden
yzlem ek gerekir. Balililerin gnlk yaam nn byk blm nn tren
selletirilm esi, kiiler arasn d aki ilikilerin ne lde (ve ne younlukta)
gelim i bir grenek ve grgler dizgesi tarafndan denetlenecei, insanlk
koulunun d ah a tre zg ynlerini -bireysellik, spontanlk, olum luluk,
duygusallk, yatk n lk - gzler n nden kaldrm aya ynelik eksiksiz bir
abann m antksal bir balantsdr. Bu aba, benzer abalar gibi, yalnzca
ksm en baanldr ve Balililerin toplum sal etkileim inin trenselletirilm e
si de, en az kiilerin adszlatrlm as ya d a zam ann devinim sizletirilm esinde olduu kadar, eksiksiz o lm aktan uzaktr. Fakat, bunun ne kuvvetle
arzuland, ne denli takntl bir ideal olduu, trenselletirm enin ulat
boyutlar aklam aktadr; nk, B alide davranlar, yalnzca pratik bir
uygunluk ya d a arzi bir rtm ece am acyla n em tam ayp, ayn zam an da
derin bir tinsel nem e sahiptir. H em sa f hem de yaln dsal biim olarak
nitelendirilebilecek hesapl nezaketin orada tad dzgsel deer, onu

ikiyzllk olarak nitelendirm ediim iz durum larda abartl ya da kom ik


bulan bizler asndan, stelik Jan e A u sten d a bize artk en az B ali kadar
uzakken, anlalabilir gibi deildir.
Bu deerin anlalm asn d ah a d a gletiren bir unsur, toplum sal
yaam n yzeylerinin srekli olarak cilaland bu ortam da, bence orada
bulm ay hi de dnem eyeceim iz tu h af bir notun, biem sel, incecik
bir farkn varldr. H em biem sel hem de incecik (geri ayn zam anda
yaygn) olduu iin on un deneyim ini yaam am bir kiiye onu anlatm ak
ok zor. ak ac teatrallik yakn bir tanm olabilir am a burada akacln
kaygsz deil, ok ciddi olduunun ve teatralliin de kendiliinden deil,
neredeyse zorlama olduunun anlalm as gerekir. Balililerin toplum sal ili
kileri ayn an d a hem arbal hem de prova edilm i bir tiyatro oyunudur.
Bu, en belirgin olarak, aslnda, Balililerin toplum sal yaam nn bir
portresinden ve kalbndan ibaret olan ritel ve (ayn an lam a gelen)
san atsal yaam larn da grlm ektedir. G n lk etkileim o k ad ar ritel
ve dinsel etkinlik de o kadar kam usaldr ki birinin nerede bitip dierinin
nerede baladn anlam ak zordur ve her ikisi de B alinin en nl kltrel
niteliinin ifadeleridir: Balinin san atsal dehas. Ayrntl tapnak trenleri,
cafcafl operalar, byk denge isteyen baleler, ubuklarla gerekletirilen
glge oyunlan, dolam bal konum alar ve an nazik jestler - btn bunlar
tek bir paradr. Etiket bir tr dans, dans bir tr etiket ve tapnm a d a bir
etiket biim idir. S an a t, din ve nezaket, hep birlikte, her eyin drak ve
iyi tasarlanm grnm n yceltir. Biim leri kabullenirler; Balililerin
yaam n a trenin yerleik pusunu k atan d a bu biim lerin bkp usanm az
bir biim de ynlendirilm esidir.
Balililerin kiileraras ilikilerinin yapm ack kalb, alk, incelik ve
hrm etin birleimi, bylece, Balililerin zel toplum sallk trlerinin en
tem el ve en ayrt edici niteliine yol aar: radikal estetizm . T op lu m sal
eylem ler -b t n toplum sal eylem ler- her eyden nce h on ut etm ek
zerine kuruludur - tanrlar h on ut etm ek, izleyenleri h on ut etm ek,
kardakini h on ut etm ek, kendini h on ut etm ek, am a gzelliin h onut
ettii biim de h on ut etm ek, erdem in h on ut ettii gibi h on u t etm ek
deildir; tap m ak adaklar ya d a gam elan konserleri gibi, hrm et eylemleri
de birer san at eseridir ve bu halleriyle de drstl (ya d a drstlk olarak adlandrabileceim iz eyi) deil, duyarll sergilerler ve sergilem eleri
de am alanm aktadr.
B t n b u n lard an -y a n i gnlk yaam n belirgin bir biim de trenselletirilm i olm asndan; bu trenselletirilm iliin kam usal biim lerle

azimli, h atta ok gayretli bir tr oyn am aya dnm esin den; din, san at
ve etiketin yalnzca her eyin benzerliine duyulan btnsel bir kltrel
dknln farkl biim de ynlendirilm i belirileri o lm asn d an - Bali
yaam nn duygusal yn nn en belirgin (en fazla hayranlk duyulan)
zellik lerin d en ikisini d a h a kesin bir biim d e an lam ak o lan ak ld r:
kiileraras ilikilerde (hatal bir biim de) u tan olarak adlandrlan
duygunun nem i ve k olektif etkinliin dinsel, san atsal, siyasal, e k o
n o m ik - tanm lanabilir son ulara varm am as - yani (doru bir tanm la)
doruk (clim ax) eksiklii olarak adlandrlan durum .42 Bu tem alardan
ilki dolaysz bir biim de kiilik kavraylarna doru ynelirken, dieri
de, bir o kadar dolaysz bir biim de, zam an kavraylarna doru ynelir
ve bylece B alinin davran sal biem ini iinde devindii fikirsel ortam la
bad atran m etafizik genim izin dzeylerini salam a alr.
U tan kavram , ahlaksal ve duygusal kuzeni sululuk ile birlikte
literatrde bol bol tartlm, koskoca kltrler utan kltrleri olarak
dam galanm tr, nk sululuk k lt rlerin d e baskn olduu dnlen
gnah, isel deer ve benzerlerine duyulan ilgi karlnda, ilerin
de on ur, n ve benzerlerine ynelik youn bir ilgiyi barndrdklar
dnlm ektedir.43 Bylesine btnsel bir kategoriletirm enin yararlar
ile karlatrm al psikolojik dinam iin karm ak sorunlar bir yana, bu tr
alm alarda u tan terimini dildeki en yaygn anlam ndan - sululuk
duygusun d a n - syrmann ve bylece onu byle bir sululuktan aypla
n acak bir ey yapm olm a eylemi ya d a duygusu- tam am en ayrmann zor
olduu ortaya kmtr. Genellikle, bu kartlk, utan kavramnn kusurlu
davrann aka ortaya serildii durum lara uygulanm a eilimi gsterm esi
ve sululuk kavram nn da bunun byle olm ad durum lara uygulanm a
eilimi gsterm esi gereine dayandrlr. U tan , ortaya kanlan bir k ab a
hatin ardndan gelen kk dm e ve aalanm a duygusudur; sululuk ise
kiiye elik eden ve ortaya kanlm am , ya d a henz ortaya karlmam,
gizli bir ktlkle balantl bir duygudur. Bu durum da, utan ve sululuk,
bizim etiksel ve psikolojik szck daarcmzda ayn ey olm asa da, ikisi de
ayn ailedendir; biri dierinin yzeye vurmasdr, dieri birinin gizlenmesidir.

42) Bali kltrnde utan temas iin bkz. M. Covarrubias, The Island of Bali (Nevv
York, 1956); doruk eksiklii iin G. Bateson ve M. Mead, Balinese Character (New
York, 1942).
43) Kapsaml bir eletirel alma iin bkz. G. Piers ve M. Singer, Shame and Guilt
(Springfield, 111., 1953).

F ak at, B alililerin u ta n kavram nn, ya d a bu biim de tercm e


edilm i olan kavram n (lek), da vurulsun ya d a vurulm asn, ister kabul
edilm i ister gizlenmi, ister hayal ister gerek olsun, kabahatlerle hibir
ilikisi yoktur. Bu, Balililerin sululuk ya da u tan hissetm edikleri, vicdan
ve gururdan yoksun olduklar anlam m tamaz, tpk zam ann getiinden
habersiz olduklar ya d a Balili in san lan n benzersiz bireyler olduklarnn
da sylenem eyecei gibi. Bu, sululuk ya d a utan cn kiileraras eylem
lerin duygusal dzenleyicileri olarak byk bir n em e sahip olm ad
anlam na gelir ve bu tr dzenleyicilerin en nem lisi olm ak tan ok uzak
lek kavram nn d a bu nedenle u tan olarak deil, teatral imgemizi s r
drrsek, sahn e korkusu olarak adlandrlm as gerektii anlam n tar.
Balililerin yz yze etkinliklerini denetleyen duygu ne kiinin k ab ah at
iledii duygusudur ne de st kapatlm am bir kab ah atin ardndan g e
lecek aalanm a duygusudur - bu n lan n ikisi de B alide old u ka hafiften
hissedilir ve ab u cak silinir. Bu duygu, tam aksine, toplum sal etkileim
olasl (ve gerei) karsnda yaan an dank, genellikle yum uak, am a
belirli durum larda kesinlikle fel edici bir tedirginliktir - kiinin gereken
incelikle am aca ulaam ayaca biim indeki kronik, ou zam an dk
dzeydeki endie.44
D erinlerde y atan n edenleri neler olursa olsun, sahn e korkusu, bir b e
cerinin ya d a zdenetim in olm am as ya da yalnzca rastlant sonucu estetik
bir yan lsam an n gereklem eyecei, aktrn rolnden syrlp gerek
kiiliini sergileyecei ve roln de aktrn gerek kiilii karsnda z
lecei kork usun dan oluur. Estetik m esafe ker ve izleyiciler (ve aktr)
artk H am leti grm eyi brakp, sz konusu herkes asn dan huzursuz bir
biim de, D an im arka Prensi roln beceriksizce sergilem eye alan Jo h n
Sm ith i ayrmsar. B alide oyun d ah a m tevaz boyutlarda olsa da, durum
bunun ayndr. K orkulan ey - o u durum da d k dzeyde, birkanda
da youn bir b iim d e- etiketi oluturan kam usal perform ansn berbat
edilm esi, etiketin salad toplum sal m esafenin son u ta km esi ve o

44)
Bir kez daha, beni burada ilgilendiren psikolojik dinamik deil, kltrel grng
bilimdir. Kantlamak ya da rtmek iin kantlarn mevcut olduunu dnmesem de,
elbette, Balililerin sahne korkusunun u ya da bu trden bilinalt sululuk duygularyla
balantl olmas olanakldr. Benim vurgulayacam tek nokta, lek kavramn sululuk
ya da utan terimleriyle -b u terimlerin genelde kullanlan anlamlar dikkate ahnarakevirmenin hata olacadr; sahne korkusu - izleyicilerin nne kldnda hissedilen
tedirginlik duygusukavram, Balililer hep yaptklar gibi lek kavramndan sz ettikle
rinde neden sz ettiklerine ilikin hl pek kusursuz saylmayacak, daha iyi bir fikir verir.

zam an da bireyin kiiliinin kerek on un stan dartlam kam usal kimlii


biim inde zlm esidir. Bazen olduu gibi, bu durum gerekletiinde
genim iz paralanr: tren buhar olup uar, o ann ivedilii eziyet verici
bir younlukla hissedilir ve insanlar d a birbirlerinin zel yaantlarna
istem eden dalverm i gibi ortak bir utanc paylaan gnlsz toplum dalar
haline gelir. Lek ayn an d a hem byle bir kiileraras felaketin her zam an
vuku bulabileceinin farknda olunm as, hem de, sahne korkusu gibi,
bu n d an kanm aya ynelik gdleyici bir gtr. Lek, toplum sal ilikiyi,
bilerek dar tutulm u yolu stnde tu tan h ata yapm a korkusudur - bu
korkuyu bu kadar olas klan d a ok ayrntl bir nezakettir. Balililerin
kiilik kavram larn yz yze karlam alarn bireyselletirici gcnden
koruyan da, her eyden n ce, lek olm aktadr.
Bali toplum sal davrannn dier belirgin niteliini oluturan doruk
eksiklii ylesine tu h af bir balam da farkl ve farkl bir balam da tuhaftr
ki an cak som ut olaylann ayrntl betimlem eleriyle ortaya karlabilir. Bu,
toplum sal etkinliklerin kesin bir sonu oluturacak biim de ilerlemedikleri
ve ilerlem elerine de izin verilm edii anlam n tam aktadr. M n akaalar
ortaya kar ve yok olur, bazen d evam eder, am a n p lan a ktklar ok
enderdir. Sorunlar karar alm ak iin giderilmez; olaylarn doal geliiminin
sorunlar h alledecei ya da, d ah a iyisi, sorunlarn kendiliklerinden buhar
olup yok olaca um uduyla bu sorunlar donuklatrlr ve yum uatlr.
G nlk yaam bir eyin ya gerekletii ya d a gereklem edii -b ir niyetin
gerekletirildii ya d a gerekletirilm edii, bir grevin yapld ya da
yap lm ad- kendi iine kapank, tzel karlam alardan oluur. Bir ey
gereklem ediinde -n iyet boa ktnda, grev b aan lm ad m d a- baka
bir zam an yeni batan ab a gsterilebilir ya da tam am en vazgeilir. Sanatsal perform anlar balar, devam eder (kiinin srekli katlm ayp bir sre
oyaland, bir sre sohbet ettii, bir sre uyuduu, bir sre dalgn dalgn
etraf seyrettii durum larda d a uzunca bir sre d evam eder) ve biter; En
az bir geit treni kadar merkezsiz, bir tren kadar ynszdr. Ritel, ou
zaman, tapnak trenlerinde olduu gibi, sanki byk lde hazrlanm ak
ve ardndan da toparlanm aktan ibaretm i gibi grnr. T renin en nem li
anm oluturan, sunaklarna yerleen tanrlara ad aklard a bulunulduu an
ylesine donuklatrlr ki san ki son rad an akllarna gelm i gibi davranrlar - fiziksel ad an birbirinin ok yaknnda olsa da, toplum sal adan
birbirinden ok uzak adsz kiilerin ksack, kararsz karlam as gibi.
H er ey karlam a ve uurlam a, beklenti ve beklenti son rasn d an oluur;
ku tsal varlklarn kendileriyle gerek leen 'g erek karlam a ile araya

youn trensellik ve riteller girer. R angda-B arong gibi heyecan ykl bir
trende bile, deh et saan cad ile ap tal ejderha arasndaki sav a tam bir
zm szlk havasnda, her eyi aynen balan gta olduu gibi brakan
bir m istik, m etafizik ve ahlaki belirsizlik kon um unda son a erer; izleyici
de - e n azndan yabanc bir izleyici- sonlandrc bir eylerin gereklem ek
zere olduu am a asla gerekleem edii hissine kaplr.45
K sacas, olaylar tpk bayram lar gibi gerekleir. O rtaya kar, o rta
d an kaybolur, yeniden ortaya kar - her biri de tedbirli, kendi kendine
yeter bir biim de, ilerin belirli dzeninin belirli bir tezahr biim inde.
T op lu m sal etkinlikler ayr perform anslardr; belirli bir ynde ilerlemez,
belirli bir son u ca doru km elenm ezler. Z am an nasl sreli ise yaam da
yledir. D zensiz olduu sylenem ez, am a nicel adan, tpk gnlerin
kendileri gibi, snrl sayda yerleik dzene uyacak biim de dzenlidir.
Balililerin toplum sal yaants d oruktan yoksundur, nk hareketsiz bir
im diki zam an iinde, tem el bir h attan yoksun bir im di iinde gerekle
m ektedir. Y a da, yine doru bir saptam ayla, Balililerin zam an devinim
den yoksundur, nk Balililerin toplum sal yaam doruk noktasn d an
yoksundur. Bu ikisi birbirini gerektirir ve yine bu ikisini Balililerin ayn
zam an dilimine yerletirm esini gerektirir, tpk onlarn da bu yerletirmeyi
gerekli klm alar gibi. H em cin sler anlay, tarihin alglan ve kolektif
yaam n h av as -b a z e n dile getirildii biim iyle e th o s- tanm lanabilir
bir m antk erevesinde birbiriyle skca balantldr. F akat, bu m antk
tasm sal deildir; toplum saldr.

Kltrel Btnleme,
Kltrel atma, Kltrel Deiim
H em u savurm an m biim sel prensiplerine hem de gerekler ile olaylar
arasn d aki ussal balan tlara gnderm ede b u lun an m an tk tehlikeli
bir szcktr hele kltr analizinde d ah a d a bir tehlikelidir. A nlam l
biim lerle uraldnda, bu biim ler arasndaki ilikiyi her yerde m evcut,
birbirleri iin tadklar bir tr znl eilim den (ya d a eilim eksikli
inden) ibaret grm e eilim i ok gldr. te, bu nedenle, kltrel

45)
Rangda-Barong savann betimlemesi iin bkz. J. Belo, Rangda and Barong; t
renin ruh halinin gzel bir deerlendirmesi iin bkz. G. Bateson ve M. Mead, Balinese
C haracter.

btnlem enin anlam n uyum u olduundan, kltrel deiim in anlam n


istikrarszl olduundan, kltrel atm ann d a anlam n uyumazl
olduundan sz edildiini iitiriz; burada kastedilen ey, uyum un, istik
rarszln ya d a uyum azln anlam n niteliklerinden olm asdr, tpk
tatl olm ann ekerin, krlgan olm ann cam n niteliklerinden olm as gibi.
A n cak , bu nitelikleri tatl ya da krlgan olm ay ele aldmz biim de
ele alm aya kalktmzda, beklendii gibi, m antkl biim de davranm ay
baaram ayz. Uyum un, istikrarszln ya d a uyum azln bileenlerini
aradm zda, bunlar byk olaslkla nitelikleri olduklar eyin iinde
bulam ayz. nsan sim gesel biim leri bir tr kltrel d en em eden geirip
bunlarn uyum ieriini, istikrar orann ya d a uyum azlk en deksini
kefedem ez; insan yalnzca sz konusu biim lerin aslnda u ya d a bu
ekilde birbirleriyle birlikte var olup olm adklarn, birbirlerini deitirip
deitirm ediklerini ya d a birbirlerini engelleyip engellem ediklerini gre
bilir, tpk (ekerin kim yasal yapsn, cam n fiziksel yapsn incelem enin
tersine) tatl olup olm adn anlam ak iin ekeri tatm ak ya d a krlgan
olup olm adn anlam ak iin cam yere atm ak gibi. Bun un nedeni, elbet
te, anlam n on u tayan nesneler, eylemler, sreler iinde znl olarak
var olm ayp -D urk h eim , W eber ve d ah a biroklarnn da vurgulad
gib i- bunlar zerine dayatlm asdr; bu nedenle, anlam n niteliklerinin
aklanm asnn, bu dayatm ay gerekletiren kii zerinden -y a n i toplum
iinde yaayan in san lar- yrtlmesi gerekm ektedir. D ncenin in celen
mesi, Josep h L even son m ifadesiyle, d nen insanlarn incelenm esidir;46
ve dnm e eylem ini de kendilerine zg, zel bir yerde deil, dier her
eyi gerekletirdikleri yerde -top lu m sal d n yad a- gerekletirdikleri iin,
kltrel btnlem enin, kltrel deiim in ya d a kltrel uzlam azln
doasnn d a o rada aranm as gerekir: bireylerin ve birey gruplarnn, sim
gelerin rehberliinde, alglarken, hissederken, akl yrtrken, yarglarken
ve eylem gerekletirirkenki yaantlarnda.
A n cak , bunu sylem ek, m antklkla birlikte kltrel analizin bir
dier byk sab otajcs olan psikolojizm e teslim olm ak dem ek deildir;

46)
J. Levenson, Modem China and Its Confucian Past (Garden City, 1964), s. 212
Burada ve baka yerlerde, dnmeyi yalnzca amal bir biimde kafa yorma iin deil,
ayn anda her trden zek etkinlii iin kullanmaktaym; anlam terimiyle de yalnzca
soyut kavramlar deil, her trden anlam kastetmekteyim. Bu belki bir para keyfi ve
biraz gevek bir yaklam olabilir, ama genel konulardan sz edecekseniz genel terimler
kullanmak gerekir, bu tr konulara dahil olanlar homojenlik iermekten ok uzak olsalar
bile.

nk in sann deneyim i -g e r e k te olaylarn iinde yayor olm a d u ru


m u - yalnzca sezgi deildir, fakat, en dolayl yarglann en dolaysz biim de
alglanm asndan tr, anlam l sezgidir, yorum lanm , kavranm sezgidir.
nsanlar asn dan -b e lk i bir tek d grnleri dnda insanlklar zaten
potansiyel dzeyde kalan yeni dom u bebekler istisna o lacak b iim d edeneyim in tam am yorum lanm deneyim dir ve yorum lanm asn salayan
sim gesel biim ler de bylece -h c re geom etrisinden retinaya, fizyolojik
olgunlam ann iten geliim aam alarn a k ad ar ok deiik unsurlarla
birlik te- onun znl doasn belirler. Pythagoras tarz bir anlam alan ,
iinde kltrel dzenlenm enin m antn bulm a um udunun tam am en
terk edilm esi anlam na gelmez. Bun un anlam , dikkatlerim izi sim gelere
yaam veren eye ynlendirm em iz gerektiidir: onlarn kullanm larna.47
B alililerin kiileri tan m lam ak iin k ullan d klar sim gesel yaplar
(adlar, akrabalk terimlerini, ocuksanlar, unvanlar ve benzerlerini)
zam an karakterize etm ek iin kullandklar sim gesel yaplarla (deiimsel takvim lerle ve benzerleriyle) ve bu ikisini de kiileraras davran
dzenlem ek iin kullandklar sim gesel yaplarla ilikilendiren ey, bu
yaplardan her birinin onu kullananlarn alglaylar zerindeki etkilerinin
etkileim i, deneyim sel etkilerinin birbirleri iinde etkinlik gsterm e ve
birbirlerini pekitirm e biim leridir. H em cinsleri ad a klm a eilimi
biyolojik yalan m a duygusunu kreltir; krelm i bir biyolojik yalanm a
duygusu zam ann akp gittii duygusunun tem el kayn aklarndan birini
ortad an kaldrr; zam ann akp gittii duygusunun azalm as kiileraras
olaylara blm lenm i bir nitelik kazandrr. T renselletirilm i etk ile
im dierlerinin stan dart biim de alglanm asn destekler; dierlerinin
stan dartlam biim de alglanm as toplum a ilikin istikrarl du ru m
kavrayn destekler; toplum a ilikin istikrarl durum kavray d a zam ana
ilikin snflandrm a kavrayn destekler. V e bu byle d evam edip gider:
zam an kavray ile balanp her iki ynde de bu dng srdrlebilir. Bu
dng, srekli olsa da, tam anlam yla kapal deildir, nk bu deneyim
kiplerinden hibiri b aat bir eilim, kltrel bir vurgulam adan baka bir
ey deildir ve bunlarn bastrlm kartlklar da, insann varoluunun
genel koullarnda bir o kadar yerleik olm alarnn yan sra, kendilerine ait

47)
Her bir gsterge kendi bana l grnr. O na yaam veren nedir? - Kullanmd
yaam bulur. Yaam m bahedilir ona orada? - Yoksa onun kullanm yaam mdr? L.
Wittgenstein, Philosophical lnvestigations (New York, 1953), s. 128e. zgn metindeki
italik yazlar korunmutur.

baz kltrel ifadeler tam alaryla, bunlarla birlikte yaam ak ta ve aslnda


bunlara kar eyleme gem ektedir. A n cak , baattrlar, birbirlerini takviye
ederler ve kalclk ierirler. K ltrel btn lem e kavram -W e b e rin
SinnzusammenhangHS olarak adlandrd e y - ne kalc ne de kusursuz
olan bu zem ine m eru bir biim de uygulanabilir.
Bu n o k tad a, kltrel btnlem e, artk insann sradan yaam ndan
alnp kendisine zg m antksal bir dnyaya kapatlm , kendine zg
bir grng olarak alglanm az. A n cak , belki de d ah a d a nem lisi, ayn
zam anda her eyi ieren, tam am en yaygn, snrsz bir grng olarak da
alglanm az. H er eyden nce, az n ce belirtildii gibi, birincil olanlara
kart kalplar, bildiimiz kadan yla, btn kltrlerde ikincil am a yine
de nem li tem alar olarak varlklarn srdrr. Srad an , old u k a H egel
kart bir biim de, bir kltrn kendi olum suzluunun unsurlar, az ya
d a ok bir gle, o kltrn iinde yer alr. rnein, Balililer gz nnde
bulundurulduunda, Balililerin kii inan denebilecek inanlarnn tersi
biim indeki cad inanlarnn (ya da, grngbilim sel ad an konum ak
gerekirse, cad deneyimlerinin) ya d a etiketin tersi biim indeki trans eyle
m inin incelenm esi bu adan ok aydnlatc olacak ve m evcut analize hem
derinlik hem de ayrnt katacaktr. Edinilm i kltrel nitelendirm elere
ynelik d ah a nl saldrlardan bazlar - uyum seven Pueblo halknda
kuku ve hizipiliin ya d a kavgac K w akiutl halknn sevim li yanm n
ortaya k o n u lm as- tem el olarak byle tem alan n varlna ve nem ine
iaret edilm esinden oluur.49
Fakat, bu trden bir doal kontrpuanm tesinde, kimi tem el tem alarn
arasnda d a basit, balantsz kesintiler bulunm aktadr. H er ey her eye
eit derecede bir dolayszlkla balantl deildir; her ey baka eylere
h em en uyum ya d a uyum suzluk sergilem ez. E n azndan, byle bir evren
sel ve ncl nitelikli karlkl balan t yalnzca - o u zam an grld
g ib i- varsaym sal saylm am al, grgl ad an sergilenm elidir.
K ltrel kesinti ile en istikrarl toplum larda bile on dan k ay n aklan a
bilecek toplum sal dzensizlik, en az kltrel btnlem e kadar gerektir.
A n trop oloji alannda ok yaygn olan, kltrn kesintisiz bir a olduu
48) Balam, (.n.)
49) Li An-che, Zuni: Some Observations and Queries. American Anthropobgist 39
(1937): 62-76; H. Codere, The Amiable Side o f Kwakiutl Life, American Anthropologist
58 (1956): 334-351. Bu iki kart kalptan ya da kalp kmesinden hangisinin-bir ncelik
sz konusu ise- ncelik tad elbette grgl bir sorundur ama -zellikle de bu balant
da ncelik terimi ile neyin kastedildii dnlrse- zlemez bir sorun deildir.

biim indeki anlay, kltrn p ara blk birim lerden olutuu bii
m indeki, M alinow skinin otuzlu yllarn balarndaki devrim inden sonra
ikam e ettii eski gr kadar hataldr. Dizgelerin dizge olm ak iin son
noktaya kadar birbiriyle balantl olm alan gerekmez. Y oun ya da zayf bir
biim de birbiriyle balantl olabilirler, am a ne lde birbiriyle balantl
olduklar - n e k ad ar dzgn bir biim de tm leik o ld u k lar- grgl bir
konudur. H er trl deikende grld gibi, yaantsal kipleri arasnda
balan tlar olduunu ileri srm ek iin, onlar yalnzca varsaym ak deil,
bulm ak (ve onlar bulm a yollarn bulm ak) gerekir. Ayrca, hem -herh an gi
bir kltr g ib i- karm ak hem de tam am en balantl bir dizgenin ilev
grem eyeceine inanm ak zere baz olduka ikna edici kuram sal nedenler
bulunduu iin, kltrel analiz sorunu, bamsz ynleri olduu kadar ba
lantlar da, uurum lar olduu k ad ar kprleri de belirlem e sorun udur.50
K ltre uygun bir im ge -e e r m utlaka bir im ge gerekiyorsa- ne rm cek
a ne de kum yndr. Bu im ge d ah a ok ah tap o ta benzer: ah tapotu n
d okunalar byk lde birbirinden ayr biim de btnletirilm itir,
sinirsel ad an aralarnda ok zayf bir balan t yer alr ve her ne varsa
beyne bununla iletilir, am a, yine de, ahtapot, en azndan bir sreliine, bir
p ara h an tal d a olsa yaayabilir bir varlk olarak var olm ay ve kendisini
savunm ay baarr.
Benim savm a gre, bu m akalede nerilen, kii, zam an ve eylem k av
raylar arasndaki yakn ve dolaysz karlkl bam llk, on un Balililere
zg biim i bir lde tu h af olsa bile, genel bir grngdr, nk byle
bir karlkl bam llk insan deneyim inin dzenlenm esine ikindir, insan
yaam nn srdrld koullarn gerekli bir etkisidir. Fakat, bu trden
byk, bilinm eyen sayda ok genel karlkl bam llklarn yalnzca
biridir; bu karlkllk bam llklardan bazlaryla aa yukar dolaysz

50)
Bylece gsterildii gibi, adaptasyonlarn birikimi iin (...) baz deikenlerden
(...) dierlerine (...) kanallar olmamal. (...) Psikolojik yazlarda ou zaman ima edilen,
eer ki yeterli sayda karlkl balant mevcutsa her eyin yolunda gidecei gr (...)
olduka yanltr. W. R. Ashby, Designfor a Brair, gzden geirilmi II. basm (New York,
1960), s. 155. zgn metindeki italik yazlar korunmutur. Elbette, burada, dolaysz ba
lantya -Ashbynin birincil bitiim dedii eye- gnderme yaplmaktadr. Dizge iindeki
dier deikenlerle hibir ilikisi bulunmayan herhangi bir deiken bu dizgenin paras
olamaz. Bu konudaki kuramsal sorunlara ilikin tartma iin bkz. Ashby, s. 171-183,
205-218. Kltrel kesintinin hem ynettikleri toplumsal dizgelerin etkili ilev grmesiy
le uyumlu olabilecei, hem de -h a tta - byle bir ilev grmeyi destekliyor olabileceine
ynelik bir gr iin bkz. J. W. Fernandez, Symbolic Consensus in a Fang Reformative
Cult, American Anthropologist 67 (1965): 902-929.

biim de ilikili, bazlaryla ok dolaysz biim de ilikilidir, bazlaryla da


kesinlikle ilikisizdir.
Bu nedenle, kltr analizi, kltrn tem el konfigrasyonlanna, daha
snrl konfigrasyonlarn yalnzca karm lar olarak grlebilecei ok
kapsam l bir dzenler dzenine ynelik, kah ram an ca bir btnsel sal
dn deildir; kltr analizi, anlam l simgelerin, anlam l simge km elerinin,
anlam l simge km elerinden oluan km elerin alglam ann, duygunun ve
anlam ann m addesel aralarn n - aran m as ve bunlarn oluum un da yer
alan insan deneyim inin dzenliliklerinin ifade edilm esidir. Kltre ilikin
ie yarar bir kuram , d ncenin d orudan gzlem lenebilir kiplerinden
nce, bunlarn kesin trlerine ve son ra d a bunlarn d ah a eitli, d ah a az
dzeyde tutarl, am a yine de dzenli, ah tapo t benzeri dizgelerine, ksm i
btnlem e, ksm i tutarszlk, ksm i bam szlk bireim lerine geerek
gerekletirilebilir - eer ki gerekletirilm esi gerekiyorsa.
Kltr de tpk bir ahtapot gibi hareket eder - paralann dzgn biimde
egdm l sinerjisi, btnn m asif bir ortaklaa hareketi biim inde deil,
nce bir parann, ardndan bir bakasnn birbiriyle balantl olm ayan
hareketlerinin bir biim de ynsel deiim salayacak ekilde birikim olu
turmasyla. K afadanbacakllan bir kenara brakrsak, herhangi bir kltrde
ilerleme ynndeki ilk drtlerin nerede ortaya kaca ile dizgeye nasl ve
ne lde yaylaca, bizim anlay dzeyimizde, tam am en tahm in edilemez
olm asa da, yine de byk lde yledir. Fakat, eer byle drtler dizgenin
birbiriyle karlkl balantlan olduka yakn ve toplum sal adan da nemli
paralar iinde ortaya karsa, bunlan gdleyen gcn byk olaslkla
yksek olaca d a ok mantksz bir nerm e gibi grnm em ektedir.
Balililerin kii alglam alarna, Balililerin zam an yaam alarna ya da
Balililerin grg anlaylarna etkili biim de yaklaacak her trl gelim e,
B ali kltrnn byk bir parasn dntrm e potansiyeliyle ykl
grnecektir. B un lar bylesi devrim ci gelim elerin ortaya kabilecei
n oktalar deildir (Balililerin prestij kavram na, on u n tem ellerine eilen
her eyin en azndan tehlike habercisi gibi grnm esi gerekecek tir), fakat
en nem liler arasndadr. Balililer birbirlerine ilikin d ah a az anonim letirilmi bir yaklam , ya d a d ah a az dinam ik bir zam an duygusu, ya da
d ah a az gayr resm i bir toplum sal etkileim biim i gelitirirse, Balililerin
yaam n da her ey deil am a ok ey deiir, nk bu deiim lerden
h erhangi biri, yakndan ve dorudan, dierlerini de gerektirecek ve
birlikte, farkl yollardan ve farkl balam larda, bu yaam ekillendirm e
kon u su n da ok nem li birer rol oynayacaktr.

B u tr kltrel deiiklikler, kuram sal adan, Bali toplum unun iin


d en de gelebilir d ndan da; am a B alinin bugn arlk m erkezi baka
yerlerde - J a v a ve S u m a trann byk k en tlerin d e- bulunan, gelim ekte
olan bir ulus devletin paras olduu dnldnde, dardan gelm esini
beklem ek d ah a m antkl olacaktr.
Endonezya tarihinde neredeyse ilk kez, yalnzca eylemleriyle deil,
grnm yle de insancl, h atta fazlasyla insancl bir liderin ortaya k
Balililerin geleneksel kiilik anlaylarna kar bir tr m eydan okum a bii
m inde yorumlanabilir. S u k am o hem Balililerin gznde benzersiz, canl ve
youn biim de yakn bir kiidir, hem de, bir bakm a, onlarla birlikte olgun
lam aktadr. O nunla bire bir etkileim iinde olm asalar da, grngbilimsel
adan, Balililerin ada olm aktan ok, bir toplum da durum unda ve
yalnzca B alide deil, Endonezyann neredeyse genelinde, bu tr ilikileri
kurabilm e konusunda sergiledii benzersiz baar halk tarafndan tutulm a
snn, on lan kendine hayran brakm asnn sim saylabilir. G erek anlam da
karizmatik herkeste grld gibi, sahip olduu g, onun geleneksel kl
trel kategorilere uymayp kendi benzersizliini vurgulayarak bu kategorileri
am asnda yatyor. Ayns, dah a az oranlarda d a olsa, Yeni Endonezyann
onun kadar nem li olm ayan dier liderleri iin de geerli - B alide ortaya
km aya balayan kk lekli Su k am olar d a (toplum un ite bu lider
lerle yz yze ilikileri var) buna dahildir.51 Burckhardta gre, R nesans
prenslerinin yalnzca kiiliklerinin gcyle talyaya getirdikleri bireycilik ile
onunla beraber getirdikleri m odem Batl bilin Endonezyann yeni poplist
prensleri tarafndan, olduka farkl bir biim de, B aliye getiriliyor olabilir.
Benzer biim de, ulus d evletin h ed ef olarak setii, s regelen kriz
siyaseti -o la y la rn doruk n o k talarn d an uzak durm ak yerine, olaylar

51)
ilgintir ki, cumhuriyetin ilk yllarnda, merkezi Endonezya ynetiminde fazlac
neme sahip tek Balili -bir sreliine dileri bakanl yapan- Balinin geleneksel kral
lklarndan biri olan Gianjarm en st dzeydeki Satria prensi oldu; prens Balililere zg
o ahane adiardan birini tayordu: Anak Agung Gde Agung. Anak Agung Gianjar
hanedannn yeleri tarafndan tanan bir unvandr; Gde bir doum sras unvandr
(Wayann Triwangsa arasndaki dengi) ve Agung da bir kii ad olmasna karn asln
da kamusal unvann yinelenmesinden baka bir ey deildir. Her gde agung, yani
byk anlamna geldii ve anak da insan anlamna geldii iin, adm tamam b
yk, byk, byk insan gibi bir anlam ierir - aslnda, gerekten de, yle biriydi, ta ki
Sukarnonun gznde itibarn yitirene kadar. Balide, daha yakn tarihlerde, siyasetiler,
Sukarnonun yapt gibi, kiiselletirilmi adlar kullanmaya ve unvanlar, doum sras
adlarn, ocuksanlarm ve benzerlerini feodal ya da eski moda olduklar gerekesiyle
brakmay tercih etmektedir.

doruk n oktalarn a ulam aya zorlam a arzu su - Balililerin zam an anlay


asn dan benzer bir m eydan okum a niteliini tam aktadr. V e byle
siyasetler, gitgide artan bir dzeyde grld gibi, hem en her yerde
grlen ve Y eni U lu s ulusuluunun karakteristik niteliklerini tayan
tarihsel ereveye aslnda byk bir ulus olduunu hissetm e, yabanc
basks, uzun sreli m cadele, fedakrlk ve kendi zgrln kendi
b an a kazanm a, m od ern lem en in b a sk la r- yerletirildiinde, im di
gerekleen ile gereklem i olann ve gerekleecek olann ilikisine
ynelik kavrayn btn deim ektedir.
V e, son olarak, kentsel yaam n yeni gayr resm ilii ile o n a egem en
olan Endonezyaya zg kltr -g en lerin ve gen kltrnn n em k a
zanm as ve bunun son u cu n d a d a nesiller arasndaki toplum sal m esafenin
daralm as, h atta bazen tersine dnm esi; M arks olsun ya d a olm asn,
siyasal ideolojide poplist eitlikilik- B ali geninin nc kenarna,
ethos ya d a davransal biim e ynelik bir tehdit ierir grnm ektedir.
K abu l edilm esi gerekir ki, bunlarn tm yalnzca kestirim dzeyin
dedir (geri, bam szln on be yl gz nnde bulundurulduunda,
p ek de tem elsiz bir kestirim saylm az) ve Balililerin kii, zam an ve eylem
anlaylarnn ne zam an, nasl, ne k ad ar hzl ve han gi srayla deiecei,
genel an lam d a tam am en tahm in edilem ez olm asa da, ayrnt dzeyinde
yledir. A m a, deitikleri srece - b u deiim b an a kesin grnyor ve
aslnda ok tan balam durum da52- ak tif gler o lan kltrel kav ram la
rn, dier kam usal grnglere benzer etkilere sahip k am usal bir grng
olan d n cen in burada gelitirilen analizi, bu deiim in anahatlarn,
dinam iini ve, d ah a d a nem lisi, toplum sal karm larn kefetm em ize
yardm c olm aldr. B ak a biim lerde ve baka tr son ular salayarak,
bu n d an d ah a az yararl olm ayacaktr.

52)
Bu satrlar 1965in balarnda yazld; hemen 1965in sonlarnda gerekleen b
yk deiiklikler iin bkz. XI. Blm.

Derin Oyun: Balililerin


Horoz Dv zerine Notlar

Baskn
1958in N isan aynn balarnda, eim ve ben, birer antropolog olarak
incelem eyi am aladm z bir Bali kyne stm al ve ekingen bir halde
vardk. Yaklak be yz insann yaad, dier yerleim yerlerinden olduk
a uzaktaki bu ky, bir bakm a, kendi kendine yeten bir dnyayd. Bizler
yabanclardk, hem de profesyonel trden; kyller bize kendi yaam larna
ait olm asa d a zorla kendilerini kabul ettirmeye alanlara davrandktan gibi
davrandlar: sanki orada deilmiiz gibi. O nlar asndan ve bir lde bizim
amzdan, biz, orada olmayanlardk, birer hayalettik, grnmez insanlardk.
Ky yaam n daki drt tem el hizipten birine ait olan geni bir ailenin
h aneler topluluun a girdik (gereken dzenlem eler yresel konsey tara
fndan yaplm t). A m a ev sahibimizle onun kuzeni ve kaynbiraderi olan
ky efi dnda, herkes bizi an cak Balililerin becerebilecei bir biim de
grm ezden geldi. A ralarn d a kararsz, hevesli, hem de in sanlar m em nun
etm eye hevesli bir h alde dolatm zda, in sanlar bize baktklarnda sanki
baklar bizi delip gem ekte ve biraz arkam zdaki aa ya d a ta gibi
d ah a gerek nesnelere odaklanm aktayd. N eredeyse hi kim se bize selam
verm edi; am a hi kim se de bizi aalam ad, sevimsiz eyler sylem edi
- bu nlara bile razydk. Birisine yaklam aya kalktm zda (byle bir

ortam da insann hi de iinden gelm eyecek bir giriim di bu), o kii bizi
grm ezden gelerek am a kesin bir ifadeyle bizden uzaklayordu. Eer bir
yerde oturm u ya d a d u vara yaslanm olduu iin kam a ans yoksa, ya
hibir ey sylem iyor ya d a Balililerin aslnda bir ey sylem ek istediklerinde kulland szc kullanyordu - ev et . Bu kaytszlk elbette ok
hesaplyd; kyller yaptmz her hareketi izliyordu ve kim olduum uza,
neler yapacam za ilikin inanlm az lde fazla bilgiye sahiptiler. F ak at
biz yokm uuz gibi davranyorlard ve bu davrann d a bize gsterdii gibi
on lara gre bizler yoktuk, en azndan henz yoktuk.
B e lirtm e m g erek ir ki, bu y a k la m B a lin in g e n e lin e zg d r.
Endonezyada ve yakn zam anlarda F asta nereye gittiysem , ne zam an
yeni bir kye girsem in sanlar b an a yakndan bakabilm ek ve ou zam an
d a dpedz dokunabilm ek iin drt bir yandan akn ederler. B ali kyle
rinde - e n azndan turist akm ndan uzakta o lan lard a- hibir ey olmaz,
insanlar tahl ayklam aya, sohbet etm eye, adak verm eye, bolua gzlerini
dikm eye, bir yerden bir yere sepetler tam aya d evam ederler; bu arada
siz de kendinizi ad eta cisimsiz hissederek ortalard a dolanrsnz. A yns
bireysel dzeyde de geerlidir. Bir Baliliyle ilk tantnzda, sizinle k e
sinlikle ilgilenm ez bir havadadr; Gregory B ateson ile M argaret M e ad in
ne kavuturduu terim i kullanrsak uzaklardadr.' S o n r a bir gn, bir
hafta, bir ay sonra (baz insanlar bu byl an a hi denk gelmez) - asla tam
olarak kavrayam adm bir nedenle sizin gerek olgunuza kadar verir ve o
an d a d a scak, neeli, duyarl ve anlayl, am a Balili olduu iin de daim a
denetim li bir kii haline gelir. N asl olduysa, bir tr ahlaki ya d a m etafizik
glge hattn getiniz dem ektir. T a m olarak bir Balili kabul edilm eseniz de
(bunun iin B alide dom anz gerekir), hi deilse bir bulut ya d a rzgr
esintisi olarak deil, artk in san olarak deerlendirilirsiniz. likilerinizin
tm yaps, birdenbire, ou durum da, yum uak, hem en hem en scakkanl
bir ilikiye dnr - sam im i saylabilecek, olduka akac, olduka kibar,
olduka iten bir gleryzllk.
Eim ve ben hl ok can skc olan ve insann kendisinin gerek
olup olm adndan kuku duym asna bile neden olabilen o rzgr esin
tisi eiini aam am ken, varm zdan yaklak on gn kadar sonra, yeni
bir okul iin para toplam ak am acyla ky m eydannda byk bir horoz
dv dzenlendi.

1)
G. Bateson ve M. Mead, Balinese Character: A Photographic Analysis (New York
1942), s. 68.

B irka zel durum bir yana, cum huriyet dnem inde (hem en hem en
ayn nedenlerle H ollan d a dnem in de olduu gibi), radikal ulusuluun
horoz dvn e getirm ek istedii pritanizm den tr, B alide horoz
d v leri yasaktr. K en dileri pek de priten olm ayan elitler, yoksul,
cahil kyllerin b t n paralarn b o a h arcam alarn dan , yabanclarn
ne d n e ce in d en , lkeyi in a etm eye ayrlabilecek zam an n b o a
h arcan m asn d an endie duyarlar. Elit kesim horoz dv n ilkel ,
geri , ilerlem e kart bulm akta ve bunun ilerlemeye istekli bir ulusa
yakm adn dnm ektedir. V e dier utan galk kaynaklarn olduu
gibi -a fy o n kullanm , dilencilik ya d a gsleri akta b ra k m a k - horoz
dvn de, olduka dizgesiz bir biim de, sonlandrmay am alam aktadr.
Elbette, ki Y asa dnem inde iki kullanm ak ya d a bugn m arihu
an a kullanm ak gibi, horoz dv de Balililerin Y aam B iim i nin bir
paras olduu iin devam etm ektedir, hem de inanlm az bir sklkla. V e
ki Y asa ya d a m arih uana durum larnda olduu gibi, zam an zam an
polisler (en azndan 1958e k ad ar neredeyse tam am Balililerden deil,
Jav allard an olum aktayd) baskn dzenlem e, horozlarla m ahm uzlara el
koym a, birka kiiye ceza yazma, h atta kim i zam an d a ele geirdiklerinin
birkan ibret olsun diye - o ibret dersi de bir trl aln m az- tropik g
nein altnda birka gn tehir etm e - a r a sra, h atta d ah a sk olarak, kii
o g nein altnda lm ek ted ir- gereini hisseder.
S o n u ta, horoz dvleri genellikle yar gizlilik iinde kyn izbe
bir kesinde yaplr ve bu d a etkinliin hzn fazla deilse de bir p ara
yavalatr; zaten tm den yav alaa bile Balililerin um urunda deildir.
A n cak , bu kez, belki ynetim in tedarik edem edii okul paras top lan a
ca iin, belki son zam anlarda fazla baskn gereklem edii iin, belki
de -tartm alard an anladm kad aryla- gereken rvetlerin dendiine
inanld iin, anslarn ky m eydannda deneyebileceklerine, yasalarn
dikkatini ekm eden d ah a byk ve d ah a istekli bir kalabaln bir araya
getirebileceine inanm aktaydlar.
Yanlyorlard. n c m an ortasnda, yzlerce insan ve hl grnm ezliini koruyan eim ve ben, bir em berin etrafnda, ad eta benzersiz bir
organizm a halinde bir araya gelm iken, ellerinde m akineli tfekler olan
polislerle dolu bir kam yon grleyerek alan a girdi. K alabalk tan ykselen
pulisi! p u lisi! lklar arasn d a polisler kam yon d an inip em berin
m erkezine ilerlediler; ellerindeki tfekleri film lerdeki gangsterler gibi
tutuyorlard, am a ate aacak k ad ar ileri gitm ediler. Bileenlerinin drt
bir yan a dalm asyla, o benzersiz organizm a bir an d a dald. nsanlar

yoldan aa kat, duvarlarn stn d en tep etaklak yuvarlanp gzden


kayboldu, platform un altna snd, hasr paravanlann arkalanna gizlendi,
hindistancevizi aalarn a trm and. nsann parm an koparm aya ya da
ayanda delik am aya y etecek k ad ar sivri elik m ahm uzlarla donatlm
horozlar deli gibi ortalkla kouturuyordu. H er yerde toz d um an ve panik
hakim di.
A ntropolojinin ok bilinen ortam a uy prensibine bal kalarak, eim
ve ben, dierlerinden bir p ara gecikm eli de olsa, kam ak gerektiine karar
verdik. K yn an a sokan dan aa, kuzey ynnde, yani yaadm z
yerin ters ynnde kom aya baladk, nk em berin o tarafndaydk.
Y olun yarsna geldiim izde bizim gibi bir k aan aniden evlerden birine
daldn grdk -so n rad an , orann zaten
ve nm zde pirin tarlalarnn, bom bo
dnda hibir ey olm adn grn ce biz
m z birlikte k o u tu rarak o rtad ak i

kendi evi olduu ortaya kt


arazinin ve k oskoca bir dan
de on un ardndan eve daldk.
avluya girince, bu tr eyler

dah a n ce de ban d an gem i olan kars hem en bir yerlerden bir m asa,
m asa rts, sandalye ve ay buluverdi; ve m z, aram zda ak
hibir iletiim olm adan, aylarm z yudum lam aya ve biraz sakinlem eye
koyulduk.
Biraz sonra, polislerden biri, san ki ok nem li bir i yapyorm u gibi,
avluya geldi; kyn efini anyordu. ( e f horoz dvn e katlm am am a
dv d zenlem iti. K am yon gr n d n d e h em en nehre kom u,
giysisini syrm ve son u n da nehrin kysnda on u stba srlsklam bir
halde bulduklarnda bt n olanlar boyunca banyo yapm akta olduunu
ve haberi bile olm adn syleyebilm ek iin suya dalm t. nanm adlar
ve onu yz rupi cezaya arptrdlar; cezasn ky halk aralarnda para
toplayarak dedi.) B eni ve eimi, Beyaz n san lar o rad a grnce, polis
m em uru, bildik bir tavrla durum u ge kavrad. S e si yeniden eski halini
aldnda, toparlayabildii kadaryla, o rad a ne halt ettiim izi sordu. Be
dakikadr ev sahibim iz olan adam hem en bizi savunm aya geti ve bizim
ne ve kim olduum uz h akknda aklam aya giriti; yapt aklam a o
kadar ayrntl ve doruydu ki bu kez arm a sras geen bir h afta iinde
ev sahibim ile kyn efi dnda tek bir kiiyle iletiim kuram am olan
bana gelmiti. Jav alnn gzlerinin iine baka baka orada olm ann tmyle
hakkmz olduunu syledi. Biz A m erikal profesrlerdik; hkm et bize
izin verm iti; kltr aratrm as yapyorduk; A m erikallara B aliyi an lat
m ak iin kitap yazacaktk. V e btn leden son ra boyunca birlikte ay
iip kltrel kon ulardan sz ettiim iz iin horoz dv hakknda en

ufak bir bilgimiz yoktu. A yrca, kyn efini de btn gn grm em itik;
herhalde kasabaya gitm iti. K afas iyice karan polis m em uru ekip gitti.
U ygun bir arann ardndan, akn am a h apishaneden kurtulduum uz iin
de rahatlam bir biim de, biz de ayrldk.
Ertesi sabah, ky bizim iin artk apayr bir dnyayd. H em artk g
rnm ez deildik, hem de birdenbire btn dikkatlerin oda, byk bir
sam im iyetin, ilginin ve zellikle de elencenin konusu haline geldik. Ky
deki herkes bizim de dierleri gibi katmz biliyordu. N azike, anlayla,
am a srarc bir tavrla ineleyerek, tekrar tekrar (o gnn son u n a kadar
yky en ufak ayrntsna dek elli kez anlatm olm alym ) ayn sorular
sordular: N ed en orada kalp polislere kim olduunuzu sylem ediniz?
N ed en yalnzca izlediinizi, aslnda bahse tutum adnz sylem ediniz?
O kck silahlardan gerekten de korktunuz m u? H er zam an olduu
gibi, kafalar devinduyum sal biim de ileyen ve hayatlarn kurtarm ak
iin kaarken bile (ya d a sekiz yl son ra olduu gibi, hayatlarn kaarak
kurtaram azken bile) dnyann en zgvenli halk olan Balililer, bizim hi
u tan m ad an nasl d a katm z ve -o n la ra g re - yaadm z paniim izi
olduu gibi yan stan yz ifadelerim izi tekrar tekrar neeyle taklit ettiler.
A m a, her eyin tesinde, bizim orada durup katlarm z gsterm ek
(bu n d an d a haberleri vard) ve sekin ziyareti k on um u n a snm ak
yerine, artk kydalarm z diyebileceim iz insanlarla dayanm a sergile
memiz onlar hem fazlasyla m em nun etm i hem de artm t. (A slnda
sergilediim iz ey korkaklkt, am a bun d a bile paylalacak bir ey vard.)
te dnyayla olan balan tsn d an tr horoz dvyle uzaktan bile
ilgilenm eyen ve dier Balililerin bile kolayca huzuruna kam ayaca,
yal, ciddi, cen n ete giden yolu zaten yarlam bir kii olan Brah m an
rahip bile neler olup bittiini sorm ak iin bizi avlusuna artt ve tm
anlatlanlarn olaan stlne h afif hafif gld.
B alide alaya alnm ak kabul grm ek dem ektir. Bu bizim toplulukla
ilikimiz asn dan dnm n o k tas oldu ve tam anlam yla kye d ah il
olduk. B t n ky nm zde alverdi, belki de baka trl olabilece
inden d ah a fazla (aslnda o rahibe asla ulaam ayabilirdim ve kazara ev
sahibimiz olan ad am d a en iyi bilgi kaynaklarm dan biri haline geldi) ve
kesinlikle ok d ah a hzl bir biim de. K tcl bir baskn a bu lam ak ya da
neredeyse bulam ak, antropolojik alan alm asnn o gizemli gereksinim i
ni -d o st a ilikiyi- salam ak iin pek de genel bir uygulam a saylmaz, am a
benim am dan ok ie yarad. D ardan gelenlerin ieri nfuz etm esinin
ok zor olduu bir toplum a aniden ve allm adk bir biim de tam am en

kabul edilm em e giden yolu at. B an a, aratrm a konusu insanlarla bir


likte kolluk kuvvetlerinden panik iinde kam a an sn a sahip olam ayan
antropologlann elde edem eyecei, kyl d nn dolaysz, ieriden
kavram a olanan salad. V e, belki de en nem lisi, dier eyler baka
biim lerde de gerekleebilirdi am a, isel doasn anlam ay arzuladm
toplum un duygusal patlam a, stat sava ve byk nem e sahip psikolojik
dram asnn bileim ine beni dahil etti. A ralarn d an ayrldm da, cadlk
uygulam alanna, sulam aya, kast ve evlilie olduu kadar horoz dvlerine
de ayrntyla bakabilecek k ad ar zam an geirm itim .

Horozlar ve nsanlar
Bali, belki de zellikle B ali olduu iin, ok fazla incelenm i bir yerdir.
Balinin m itolojisi, sanat, riteli, toplum sal rgtlenm esi, ocuk yetitirme
kalplar, yasa biimleri, h atta trans biem leri Jan e B elonun Balili T a v n "
olarak adlandrd kaam akl zn izlerini bulm ak iin ad eta m ikroskobik
dzeyde incelenm itir.2 Fakat, ylesine birka ifade dnda, horoz dv
ender olarak dikkat ekm itir; oysa, erk tketim inin popler bir sap lan t
sn oluturan horoz dv, Balili olm ann gerekten neye benzediinin
ortaya konulm asnda dah a fazla kabullenilen grngler kadar nem lidir.3
N asl ki A m erikann byk bir blm bir oyun sahasnda, golf sahasnda,
yan alannda ya da poker m asas evresinde yzeye km aktaysa, B alinin
byk bir blm de horoz dv alannda yzeye km aktadr. n k
grnte dvenler horozlardr. A sln da, dven ler erkeklerdir.
B alide uzunca bir sre kalm herkesin bildii gibi, Balili erkeklerin
horozlaryla bir tutulm alarnn derin psikolojik anlam ok yerindedir.
Bu radaki ifte anlam m aksatldr.4 B ali dilinde de ngilizcede olduu gibi
i grm ekte ve h atta ayn trden bezdirici akalar, zorlam a benzetm eler
ve yaratclktan uzak m stehcen szler kullanlm aktadr. H atta, B ateson
ve M ead, Balililerin insan bedeninin ayr ayr can lara sahip paralard an
olutuu anlayna d a uygun olarak, horozlarn ayrlabilir, kendi kendi
2) J. Belo, The Balinese Temper, Traditional Balinese Culture, yay. haz.: J. Belo (New
York, 1970) (zgn basm 1935), s. 85-110.
3) Horoz dv hakkmdaki en iyi tartma yine Bateson ile M eadin Balinese Character balkl eserinde, s. 24-25; 140 iinde bulunabilir; fakat bu da genel ve ksaltlm
bir anlatmdr.
4) ngilizce'de cock szc horoz ve penis anlamlarna gelmektedir, (.n.)

lerine etkinlik gsteren penisler, kendilerine ait bir yaam lar olan, ayrlp
gezebilen cinsel organlar olarak alglandklarn ileri srm ektedir.5 B en
bu ilgin gr onaylayacak ya d a rtecek trden som ut m alzem eye
sahip olm asam da, horozlarn kusursuz birer erkeklik sim gesi olduklar,
suyun devim aa akt kadar phe gtrm ezdir ve Balililer asn dan
bir o kadar aikrdr.
G n l k ahlak dil, erkekler asndan, horozlarla ykl bir betim
tam aktadr. H oroz anlam na gelen ve IS 922 kadar eski tarihlerde de
kullanld grlen sabung szc, eretilem eli balam da, kah ram an ,
sava , yetenekli ad am , siyasal aday, bekr erkek, hanm evlad,
kadn avcs ya d a sert erkek anlam larnda kullanlm aktadr. Sah ip
olduu k on um dan d ah a fazlasna sahipm i gibi d avran an kibirli bir erkek, san ki kocam an, gsterili bir kuyruu varm gibi ortalard a gezinen
kuyruksuz bir horozla karlatrlr. K endisini olanaksz bir durum dan
k urtarm ak iin son ve usd bir ab ad a b u lun an bir adam , galip gelen
tarafa son kez saldrarak onu d a kendisiyle birlikte yokolua srkleyen,
lm ekte olan bir horoza benzetilir. o k fazla v aatte bulunup ok az ey
veren ve bunu bile ok bulan cim ri bir adam , kuyruundan tutulduunda
kardaki horoza saldran am a o n a bir trl ulaam ayan horoza benzetilir.
Evlenm e am a gelen am a kar cinse kar u tan ga davran an bir erkee
ya d a yeni bir ie balayan ve iyi bir izlenim brakm ak isteyen bir adam a
ilk kez kafese tklm horoz denir.6 M ahkem elerdeki davalar, savalar,

5) A.g.e., s. 25-26. Horoz dv Bali kltrnde dier cinsiyetin tamamen ve aka


dland, tek bir cinsiyete ynelik bir kamusal etkinlik olmas asndan allmadktr.
Cinsel farkllama Balide kltrel adan ok byk lde bastrlr ve resmi olsun ya
da olmasn ou etkinlik erkeklerle kadnlarn denk koullarla, ou zaman da eler ola
rak katlmalarn ierir. Dinsel siyasete, ekonomiye, akrabalk ve giysiye kadar pek ok
konuda Bali olduka niseks bir toplumdur ve bu gerek hem geleneklerinde hem de
simgeciliinde kendisine yer bulmaktadr. Kadnlarn aslnda fazla rol oynamad ba
lamlarda bile -mzik, resim, baz tarmsal etkinlikler- kadnlarn aslnda greli nitelik
tayan eksiklii, toplumsal adan zorlamalarn deil, basit gereklerin sonucudur. Bu
genel yap karsnda, tamamen erkekler tarafndan dzenlenen, erkeklerin katld ve
erkekler iin olan (kadnlar, en azndan Balili kadnlar izleyemezler bile) horoz dv en
arpc istisnadr.
6) C. Hooykaas, The Lay of the]aya Prana (Londra, 1958), s. 39. Bu eserde dile ge
tirilen ezginin gnlsz damat tarafndan sylenen bir ktas (no. 17) bulunmaktadr. Bir
Bali mitinin bakiisi olan Jaya Prana ona en gzelinden alt yz hizmetkr kz teklif eden
efendisine yant vermektedir: yi Kralm, Efendim / yalvaryorum size, izin verin gideyim
/ byle eyler aklmdan bile gemiyor benim; / tpk kafese konulmu dv bir horoz
gibi / aslnda gayretliyim / yalnzm / henz krklenmedi ateim.

siyasal ekim eler, m iras anlam azlklar ve sokak kavgalar hep horoz
dvleriyle kyaslanr.7 H a tta ad an n corafi ekli bile, geni, zelliksiz,
ekilsiz Ja v a yla karlatrldnda kk, gururlu, boynunu ileri uzatm,
srtn kabartm , kuyruunu dikm i bir horoza benzetilir.8
Fakat, erkeklerin horozlaryla yaknl eretilem eli olm ann da tesin
dedir. Balili erkekler -y a da en azndan Balili erkeklerin byk bir ou n
lu u - en sevdikleri horozlaryla ok fazla zaman geirir, on lan okar, besler,
horozlar hakknda tartr, birbirleriyle boy ltrr ya da, bunlarn hi
biri olm asa, hayranlk ve dalgnlk kanm bir ifadeyle horozlann seyre
derler. N e zam an bir grup Balili erkei bir konsey sundurm asnda ya d a yol
kenarnda m elm i halde bo bo pineklerken grseniz, en az yansnn
yannda horozu da vardr; hayvan bacaklannn arasnda tutar, bacaklarn
glendirm ek iin hafife aa bastrr, byk bir duyarllkla tylerini k a
bartr, hayvan kztrmak iin kom unun horozuna doru itekler, sonra da
sakinletirm ek iin bacaklarnn arasna kstrrlar. A ra sra, bir bakasnn
horozunu yoklam ak iin o kim senin horozuna d a btn bunlar yaplabilir,
am a bu i genellikle horoz yalnzca bir hayvanm gibi onu elden ele geir
m ek yerine kalkp hayvann arkasnda m elm ek yoluyla gerekletirilir.
insanlarn yaad yksek duvarl m eknlar olan evin avlusunda dv
horozlar hasr kafeslerde tutulur ve bu kafesler de g neten ve glgeden
en iyi ekilde yararlanabilm ek iin sk sk oradan oraya tanr. H orozlara,
bireysel e saslara gre ufak tefek deiiklikler gsterse de, ou zam an m
srdan olu an ve insanlarn yiyecei m srdan ok d ah a byk bir titizlikle
ayklanan zel bir beslenm e rejim i uygulanr; bu m sr d a h ayvana tek tek
yedirilir. H orozlar kztrm ak iin gagalarna ve anslerine krmz biber
tklr. A yn trensel h avad a, ocuklarn d a ykanm asnda kullanlan lk
su, ifal otlar, iekler ve soanlar iinde ykanrlar; srekli galip gelen
horozlar en az ocuklar kadar sk ykanr. bikleri dzeltilir, tyleri taranr,
m ahmuzlar tralanr, bacaklarna m asaj yaplr, bir elm as tccarnn titiz
liiyle bir h ata var m diye baklr. H orozlara kar tutku besleyen, terim in
tam anlam yla tutkulu bir adam yaam nn byk blm n horozlarla
geirebilir; bu denli olm asa d a yine tutku ykl byk bir ounluk ise
7) Bunlar iin bkz. V. E. Korn, Het Adatrecht von Bali, II. basm (Lahey, 1932), dizin
iinde toh bal.
8) Efsaneye gre, Java ile Bali adalarnn birbirlerinden ayrlmas, horoz dvlerinde
bahse girmeye baylan bir Balili kltrel kahramana (iki Ksatria kastnn atasna) kar
kendisini korumak isteyen kudretli bir Java dinsel figr tarafndan gerekletirildi. Bkz.
C. Hookkaas, Aama Tirtha (Amsterdam, 1964), s. 184.

yabanclara olduu k ad ar kendilerine de sradan gelm eyecek k ad ar uzun


sreleri horozlaryla geirir. B ali stan dartlarn a gre old u ka sradan bir
horoz dv delisi saylabilecek olan ev sahibim , bir yan dan k afesten
kafese koturup hayvanlar ykar ya d a yeniden beslerken, bir yan dan da,
B en bir horoz delisiyim , derdi. Biz hepim iz horoz delisiyiz.
A ncak, bu deliliin dah a az belirgin boyutlar da bulunm aktadr, nk
horozlarn, sahiplerinin b en inin sim gesel ifadesi ya d a abarts, narsisist
erkek egosunun A isopos tr terim lerle ifadesi olduklar doruysa da,
horozlar, ayn zam anda, Balililerin insanlk durum unun estetik, ahlaki ve
m etafizik ad an dorudan kart olarak niteledikleri eyin de ifadeleridir
- stelik d ah a dolaysz biim de: yani, hayvan olm ann.
Balililerin hayvans olduunu dndkleri her trl davran a kar
hissettikleri tiksinti gzden k aacak gibi deildir. Bebeklerin bu nedenle
em eklem elerine izin verilmez. H i on aylanm asa bile, ensest, hayvanlarla
cinsel ilikiye girm ek k ad ar dehet verici bir su saylmaz. (H ayvanlarla
cinsel ilikiye girmeye uygun grlen ceza su d a boularak ldrlm edir;
en sest yapan lar ise hayvan gibi yaam aya zorlanr.)9 eytanlarn ou
-y o n tu , dans, ritel, m it b iim in d e- gerek ya da fan tastik bir hayvan
araclyla tem sil edilir. B alca ergenlik alks ocuu n dilerinin d ol
durulm asn dan oluur; bylece, diler hayvan dilerine benzem eyecektir.
Yalmz dk yapm a deil, yem ek yeme de hayvan olm akla ilikili grld
iin tiksindirici, neredeyse ayp, abucak ve olabildiince yalnz yerine
getirilm esi gereken bir etkinlik olarak kabul edilir. Bu nedenlerden tr
yere dm ek ya da her trl sakarlk da kt grlr. H orozlar ve duygusal
hibir nem i olm ayan birka evcil hayvan dnda - k z, rd e k - Balililer
h ayvanlardan uzak dururlar ve saylar old u ka fazla olan kpeklerine de,
sert olm ann tesinde, an cak bir fobiden kaynaklanabilecek bir zalimlikle
yaklarlar. Kendisini horozuyla denk tutarken, Balili erkek, yalnzca ideal
b e n ini ve h atta penisini on un la d enk tutm am akta, ayn zam anda en
ok korktuu, nefret ettii ve - o varlk belirsiz olduu i in - hayranlk
duyduu eyle de onu d enk tutm aktadr: K aranln g c .
H orozlar ve horoz dv n bylesi G lerle, Balililerin yaam larn
zenle kurduklar kck, arndrlm uzam srekli olarak istila etm e

9)
Ensest yapan ift boyunlarna domuz boyunduruu takmaya, bir domuz alm
gidip azlaryla yemeye zorlanr. Bu konuda, bkz. J. Belo, Customs Pertaining to Twins
in Bali, Traditional Balinese Culture, yay. haz.: J. Belo, s. 49; hayvan olmann geneline
duyulan tiksinti konusunda bkz. Bateson ve Mead, Balinese Character, s. 22.

ve iinde yaayanlar yok etm e tehdidi tayan h ayvans eytanlarla denk


tutm ak olduka belirgindir. H oroz dv -b t n horoz d v le ri- her
eyden nce, uygun ilahiler ve adaklar eliinde, doym ak bilmez, yam yam
itahlarn yattrm ak iin eytanlara sunulan kan adaklardr. H oroz
dv dzenlenene k ad ar hibir tap m ak treni yaplm am aldr. (Eer
horoz dv atlan ac ak olursa birileri kanlm az olarak trans haline
geecek ve hiddetli bir ruhun sesiyle bu aksakln hem en dzeltilm esini
isteyecektir.) D oal ktlklere -h a stalk , rn alnam am as, yanarda
p atlam alar- verilen k olektif yantlara horoz greleri hem en her zam an
dahildir. V e ceh ennem kakn eytanlarn an i akm yla karlam am ak
iin herkesin gn boyunca sessiz ve hareketsiz oturduu, B alinin en nl
bayram olan Sessizlik G n (N jepi) n cesinde, ad ad ak i hem en her
kyde byk lekli horoz dvleri (bu kez yasaldr) dzenlenir.
H oroz dvn de, in san ve hayvan, iyi ve kt, benlik ve kimlik,
kkrtlm erkekliin yaratc gc ile hayvan olm ann serbest brakl
m ykc gc nefret, zulm, iddet ve lm kanl bir dram a iinde bir
araya gelir. Bu n edenle, kazanan horozun sahibinin -k an lm az bir kural
ge re i- kaybeden horozun -h id d etlen en sahibi tarafndan p ara para
e d ilm itir- bed en in i yem ek iin evine ku ru lu rken top lu m sal ad an
utangalk, ahlaki ad an tatm in, estetik ad an tiksinti ve yam yam ca bir
zevk hissetm esi ok doaldr. Y a d a nem li bir dv kaybeden erkein
bazen ailesinin k utsal em anetlerini param para edip tanrlara svm esi de
doal saylr. Y a da, cen n et ve ceh en n em iin dnya zerinde birer rnek
ararken, Balililerin cen n eti az n ce horozu kazanan adam a, cehennem i
de az n ce horozu kaybeden ad am a benzetm elerine am am ak gerekir.

Dv
H oroz dv (tetadjen, sabungan) yaklak be m etre ap n d a bir em ber
iinde gerekleir. G enellikle leden sonrann ge saatlerinde balar,
gnbatm m a kadar da drt saa t devam eder. Bir program dokuz ile
on ayr m a (sehet) oluturur. H er bir m a genel kalp asn dan dier
lerinin tam am en ayndr: an a m a diye bir ey yoktur, m alar arasnda
bir balan t yoktur, m alarn biim inde hibir eitlilik yoktur ve her bir
m a d a kendi zel tem eline gre dzenlenir. Bir m a bittikten ve duygusal
ykntlar tem izlendikten -b ah isler dendikten, lanetler savru ldu ktan ve
hayvann ls ruhlarca sahiplenildikten - son ra yedi, sekiz adet, bazen

de bir dzine erkek ellerinde bir horozla ve utan ga tavrlarla em berin


iine geip hayvan iin uygun bir rakip aram aya koyulur. Ender olarak on
d akikad a tam am lan an ve genellikle dah a uzun sren bu sre, ok sessiz,
dolayl, adeta umursuz bir havad a gerekletirilir. Sem e iine birinci elden
katlm ayanlar en fazla usulen ilgi gsterir gibidir; katlanlar ise, utan ga
tavrlarla, btn bu olanlar aslnda olm uyorm u gibi davranrlar.
Eletirm e yaplr, m a yapm ay um ut eden dierleri sanki hi u m ursa
mazm gibi yerlerine ekilir ve seilen horozlara m ahmuzlar (tadji) taklr;
m ahm uzlar ustura k adar keskin, on ya da on iki santim uzunluunda, sivri
ulu elik kllardr. Bu, ok az erkein - o u kyde yan m dzine k a d a
rn n - nasl yaplacan doru drst bildii h assas bir istir. M ahm uzlar
takan adam ayn zam anda m ahm uzlarn d a sahibidir ve yardm ettii horoz
kazanrsa horozun sahibi o n a kurbann m ahm uz taklm bacan dl
olarak verir. M ahm uzlar, m ahm uzun taban ile horozun bacann etrafna
uzun bir ipin sarlm as yoluyla taklr. Birazdan deineceim n edenlerden
tr, m ahmuz takm a ilemi her bir horoz iin farkl yaplr ve ok am a ok
titizlik isteyen bir itir. M ahm uzlar hakkndaki bilgi eitlidir: m ahm uz
lar an cak ay tutulm as zam annda, gkyznde ay olm ad zam anlarda
parlatlabilir, kadnlarn grem eyecei bir yerde korunm alar gerekir vb.
V e, dvte ya d a dv dnda, Balililerin ritel nesnelerin geneli iin
sergiledikleri tu h af bir ihtim am ve duyusallk karmyla m uam ele edilirler.
M ahm uzlar takldktan sonra, horozlar, tutucular (bunlar horozlarn
sahipleri olabilir de olm ayabilir de) tarafndan em berin kar m erkezinde
yz yze tu tu lur.10 T epesin e kk bir delik alm bir hindistancevizi su
dolu bir kovaya konur; hindistancevizinin suya batm as yaklak yirmi bir
saniye srecektir. T jeng olarak bilinen bu srenin balan gc ve bitii bir
gong alnarak ilan edilir. Bu yirmi saniye iinde tutucularn (pergangkeb)
horozlarna dokunm alar yasaktr. Bazen olduu gibi, hayvanlar bu sre

10)
nemli olmayan, kk bahislerin yaand dvler dnda (nemli olmayan
meselesi biraz ileride tartlacaktr), mahmuz takma iini genellikle horozun sahibinden
bakas yapar. Horozun sahibinin kendi horozunu tutup tutmayaca da bu konuda ne
kadar baarl olduuna baldr ve bu da yine kavgann nemine gre greli bir konudur.
Mahmuz takan ile tutucu horozun sahibinden bakalar olduunda, bu kiiler hemen
her zaman olduka yakn akrabalar -erkek karde ya da kuzen- ya da ok yakn dost
lar olmaktadr. Bylece, bu kiiler de horozun sahibinin kiiliinin birer uzants olurlar;
her nn de horozdan bahsederken benimki demesi, ben A horozuyla dvtm
demesi de bunun kantdr. Ayrca, sahip-tutucu-mahmuz takc geni neredeyse hi
deimez - geri bireyler bylesi birden fazla gene dahil olabilirler ve her biri iindeki
rolleri de deiebilir.

iinde dvm ezse, alnp biraz sarslr, hafiften hrpalanr, d ah a baka


yollardan aalanr, son ra em berin m erkezine getirilir ve her ey yeni
batan balar. Bazen dvm eyi yine de reddederler ya d a biri srekli
kam aya yeltenir; o zam an da ikisi birlikte hasr bir kafese kapatlr ve
genellikle de o rad a birbirlerine saldrrlar.
ou durum da, horozlar, annda btn hiddetleriyle kan atlan n rpa
rak, kafalarn ileri uzatarak ve tekm elem e hareketleri yaparak birbirlerine
saldrr - bu hiddet neredeyse soyut, Platonik bir nefret anlay lsnde
saf, m utlak ve kendi balam nda gzeldir. Birka saniye iinde ikisinden
biri dierine m ahm uzuyla n et bir biim de darbesini indirir. Darbeyi vuran
horozun tu tucu su hem en horozu k ap ar ve kar darbe alm asn engeller,
nk kar darbe alrsa m a byk olaslkla iki horozun d a birbirlerini
p aram p ara etm esine k ad ar srecek ve berabere son ulan acaktr. zel
likle, sk sk grld gibi, m ahm uz kurbann bedenine taklp kalrsa
bu gerekleir, nk saldrgan horozun h ayatta kalp kalm am as artk
yaral dm annn m erham etine kalm tr.
H orozlarn yeniden tutucularn elinde olm asnn ardndan, hindis
tan cevizi im di kez batrlr ve bun un son rasn d a darbeyi indiren
horozun sap asalam olduunu gsterm ek iin salnm as gerekir; horoz
d a hindistancevizi b a tan a kadar em berin iinde aylak aylak dolanarak
bunu sergiler. A rd n d an hindistancevizi iki kere d ah a batrlr ve dv
kald yerden d evam eder.
ki d akik ad an biraz uzun olan bu ara esnasnda, yaral horozun tu tu
cusu, tpk hrpalanm boksr devre aralarnda diriltm eye alan bir
antrenr gibi, horozu um utsuz da olsa son bir kez zafere ulam ak iin
abalam aya ikna etm ek zere delicesine uram tr. H orozun azndan
ieri fler, kendi azna hayvann kafasn sokup em m e ve flem e h are
keti yapar, tylerini kabartr, yaralarna eitli trden ilalar tktrr ve
genellikle de horozun iinde bir yerlerde gizlenmi olabilecek son cesaret
krntsn harekete geirm eye alr. S o n u n d a hayvan em berin o rta
sna getirm esi gerektiinde genellikle stne hayvann kan bulam tr
am a, dll bir m ata olduu gibi, iyi bir antrenr arlnca altn eder.
Bazlar gerekten de ly ayaa kaldrabilir, en azndan ikinci devre ve
son devre ayakta k alacak kadar.
M cadelenin son aam asnda (byle bir aam a olursa tabii; bazen yaral
horoz tu tu cusu n un ellerinde ya d a tekrar em bere kon uld u ktan hem en
sonra l verir), ilk darbeyi indiren horoz genellikle zayf dm rakibini
haklar. A m a bu asla kanlm az bir sonu deildir, nk bir horoz ayakta

durabiliyorsa k avga d a edebilir ve eer k avga edebiliyorsa ldrebilir; asl


nem li olan, han gi horozun d ah a n ce leceidir. Eer yaral horoz da
m ahm uzunu saplayabilir ve dieri lene kadar ayakta kalabilirse, hem en
ardndan kendisi de lse bile resm en galip saylr.
em berin kysnda, alt a lta st ste bir h alde, am a tam bir sessizlikle
d v seyreden, hayvan larn her h arek etin d e kendileri de o ynde
h arek e t eden, kendi am piyon larn hi k on u m ad an , el hareketleriyle,
om uzlarn oyn atarak, k afalarn sallayarak tevik ed en , horoz ld
rc m ahm uzlaryla em berin bir k en arn a sald rd n d a toplu halde
gerileyen (sylenene gre, fazla y akn d an seyrederken bazen gzn
ya d a parm an kaybeden ler o lm ak tad r), dier horozu seyrederken de
yine top lu ca n e ylan kalab aln d a rol ald b t n bu m elodram n
evresin d e o la an st ayrntl ve titizlikle yaplandrlm geni bir
ku rallar a yer alm aktad r.
K en dilerine elik ed en horoz ve horoz d v bilgisiyle birlikte, bu
kurallar, kylerin genel yasal ve kltrel gelen ein in bir p aras olarak,
n esild en nesile ak tarlan , palm iye y ap rak larn a kaydedilm i elyazm alan n d a (lontar, rontal) yazldr. D v te hakem , yani hindistan cevizi iini
ayarlayan ad am (saja komong, djuru kembar) u y gulam adan sorum ludur
ve m u tlak otoriteye sahiptir. Bir h akem in verdii kararn kim se ta ra
fndan - h a t ta ok kederli o lan kaybeden taraflarca b ile - eletirildiini
g rm ed im ; zel g r m elerd e bile h ak e m le rd e n b irin e y n elik bir
hakszlk su lam asyla ya d a h akem lerin tm ne ynelik bir eletiriyle
karlam adm . Y alnzca istisn ai dzeyde gvenilir, ciddi ve -k u rallarn
k arm ak l d n ld n d e bilgili kiiler bu g rev i y ap ab ilir ve
in san lar d a an c a k bu tr in san larn y n etecei d vlere horozlarn
getirecek tir. A yrca, ok ender de olsa, arad a srada sz k on u su o la
bilecek hile su lam alar d a h akem e iletilir; ayrca, horozlarn ikisinin
birlikte lm esi d u rum un d a (B alililer byle bir son u cu pek istem eseler
de bazen berabere kalnd hkm verilebilm ektedir) h an gisin in n ce
ld n e k arar veren de hakem dir. Y arg, kral, rahip ve polise benze
tilen h ak em asln d a bunlarn hepsidir ve, on u n kesin yn lendirm eleri
so n u cu n d a, dv n heyecan yaam n uygarca kesinlii altn d a srer.
B alide izlediim dzinelerce horoz d v n d en birinde bile k urallar
k on u su n d a bir kav gaya rastlam ad m . A sln d a, horozlarnki dn d a hi
kavgaya rastlam ad m d em ek d ah a doru olur.
D oal bir gerek olarak dnldnde dizginlenm em i hiddeti,
kltrel bir gerek olarak dnldnde de kusursuzlatrlm biim i

sim geleyen etkinliin bu ikili nitelii, horoz dvn toplum bilim sel
bir varlk haline getirir. H oroz dv, grup olarak adlandrlabilecek
bir belkem iine sahip olm ayan am a kalabalk olarak adlandrlm ak iin
de yeterince yapdan yoksun olm ayan bir eye bir ad bulm a araynda,
Erving G o ffm an n odaklan m to p lam a -o rta k bir etkinlik akna
kaplm ve bu akla balantl olarak birbirleriyle iliki kuran kiilerin
birliktelii- adn verdii eydir.11 Byle toplam alar bir araya gelir, sonra
d a dalr; iindeki katlm clar dzensiz bir biim de deiir; odak lan m ala
rn salayan etkinlik zenlidir - sreklilik ieren bir sre deil, yeniden
gerekleen bir sretir. Biim lerini onlar harekete geiren durum dan,
G offm anm ifadesiyle, zerinde durduklar zem inden alrlar; am a yine de
bir biim , hem de anlalr bir biim sz konusudur. n k, bu durum , bu
zemin, jri kararlarnda, cerrahi operasyonlarda, kon ut ii toplantlarda,
oturm a eylem lerinde, horoz dvlerinde hem oda belirleyen hem de,
aktrleri toplayp sahneyi de dzenleyerek, od an h ayata gem esini
salayan kltrel m eseleler -b u rad a, greceim iz gibi, stat rekabetinin
o n ay - tarafndan yaratlr.
K lasik dnem de (yani H o llan d ann 1908deki igali n cesin d e), p o
pler ahlak gelitirm ek iin brokratlan n olm ad bir zam anda, horoz
dv dzenlem esi aka toplum sallam a m erkezinde bir meseleydi. Bir
horozu nem li bir dve getirm ek, yetikin bir erkek asndan, v a ta n
daln zorunlu bir greviydi; genellikle pazarn dzenlendii gn yaplan
dvlerin vergilendirilm esi kam u gelirleri iin nem li bir kaynak salad;
horoz d v san atn a d estek salam ak prenslerin a k a belirtilm i
sorum luluklarm dand; horoz dv em beri ya d a ivant ilan, Balililerin
sivil yaantlarnn dier antlarnn -k o n sey binas, kken tapna, pazar
yeri, sinyal kulesi, banyan a a c - yannda, kyn m erkezinde dururdu.
G nm zde, birka zel istisna dnda, yeni ilikiler, kolektif yaam n
zevkleriyle bu kanl sporun zevkleri arasndaki ilikiyi olanaksz klacak
trden bir am lam ad a bulun sa da, bu iliki, dolayl yollardan ortaya
konularak, bozulm adan durm aktadr. A n cak , bunu anlatabilm ek iin,
horoz dvnde dier tm m eselelerin evresinde odakland, sayesinde
gcn ifa ettii ve benim bu an a kadar bilerek gz ard ettiim konuya
d nm ek gerekiyor. Bu, elbette, bahis konusu.

11)
E. Goffman, Encounters: Two Studies in che Socobgy of Interaction (Indianapoli
1961), s. 9-10.

Bahiste Pey Srme ve


Bire Bir Bahis
Balililer karm ak bir yoldan yapabileceklerini dndkleri hibir eyi
basit bir yoldan yapm azlar ve bu genellem e asn dan horoz dvn de
bahse tu tu m ak d a istisna saylmaz.
H er eyden nce, iki tr bahis -y a da toh- bulunm aktadr.12 A sli kiiler
arasn d a olan tek eksenli bahis (toh ketengah) ve em berin etrafndaki
yeler arasndaki dank bahis (toh kesasi). B un lardan ilki tipik olarak
geni, kincisi de tipik olarak d ar leklidir. Birincisi kolektiftir ve horoz
sahibi etrafnda km elenen bahisilerin koalisyonundan oluur; kincisi
bireyseldir, bireyler arasndadr. lki em berin ortasnda ibirlikiler gibi
toplaan koalisyon yeleri ile hakem in srdrd, zenli, ok sessiz, nere
deyse gizli bir anlam adr; kincisi ise em berin u ksm larndaki heyecanl
barlar, herkese yaplan neriler ve herkese kabul edilen nerilerden
oluur. V e, iin en ilgin yan, ok ayrntl bir biim de greceim iz gibi,
birinci bahis her zaman, hi istisnasz, bire bir temelliyken kincisi de, yine hi
istisnasz, asla byle deildir. M erkezde bire bir kayp-kazan riskiyle girilen
bah sin kenarda bir hkm yoktur.
M erkezdeki bahis resm i bir bahistir, ayrntl kurallar vardr ve h ak e
m in gzlem cilii ve tankl altnda horoz sahipleri arasnda dzenlenir.13
Belirttiim gibi, daim a youn ve bazen de ok geni katlm l olan bu
bahis, asla sad ece ad n a bahis dzenlenen horoz sahibi tarafndan deil,
o n u n yan sra drt ya d a be, kimi zam an yedi ya d a sekiz kadar m ttefiki
-ak rab alar, kydalar, kom ular, yakn a rk a d a la r- tarafndan balatlr.
H oroz sahibi, zellikle de varlkl deilse, ba katlm c bile olm ayabilir;

12) Tam olarak silinemez bir leke ya da iaret -doum izi ya da bir tan iindeki
damar gibi- anlamna gelen bu szck, ayn zamanda, bir davada denen depozito, bir
rehin, bir bor durumunda denen gvence iin, yasal ya da trensel bir balamda yer
alamayan bir kii iin, iyeliin tartmal olduunu gstermek zere tarlalara yerletiren
tabela iin ya da sadk olmayan bir kadnn sevgilisinden kocann tazminat almas ya da
kadm ona teslim etmesi durumu iin de kullanlmaktadr. Bkz. Korn, Het Adatrecht van
Bali; Th. Pigeaud, Javaans-Nederlands Handuoordenboek (Groningen, 1938); H. H. Juynboll, Oudjavaansche-Nederlandsche Woordenlijst (Leiden, 1923).
13) Dv ncesinde her iki taraf da merkezdeki bahse nakit parayla gelmelidir.
Paralar, karar verilene kadar hakemin elindedir; hakem paray kazanan tarafa vererek,
kazanan tarafn kaybeden tarafa paray kendisinin vermesi durumunda her iki tarafn da
yaayaca byk utan duygusunu da nlemi olur. Kazanan tarafn kazancnn yaklak
yzde 10u hakemin ve dv dzenleyenlerin pay olarak ayrlr.

am a, herhangi bir hileye karm adn gsterm ek iin, asl katlm clardan
biri olm ak zorundadr.
M erkezi bahis h akknda kesin ve gvenilir verilere sahip olduum elli
yedi m a iinde, ortalam a rakam on be ringgitten be yze kadar uzanyor,
ortalam as seksen be ve dalm da dikkate deer bir biim de eklem li:
ar ulardaki ok kk ve ok byk birka bahsi saym azsak, toplam
saynn yaklak yzde 4 5 ini oluturan kk dvler (her iki taraftan
35 kiinin katlm yla 15 ringgit); toplam saynn yaklak yzde 2 5 ini
oluturan orta lekli bahisler (her iki taraftan 70 kiinin katlm yla 20
ringgit) ve yaklak yzde 2 0 sini oluturan byk bahisler (her iki taraftan
175 kiinin katlmyla 75 ringgit). Bir el em ekisinin -d u v a r ustas, sradan
bir tarm isisi, pazarda h am al-g n l k gelirinin yaklak ringgit olduu
bir toplum da, ayrca dvlerin benim incelediim blgede neredeyse her
iki buuk gnde bir dzenlendikleri dnldnde, bireysel olarak deil
de ortak laa bahse tutuulsa bile, bu ak a ciddi bir kum ardr.
K en arlard aki bahisler ise apayr bir konu. M erkezde grlen arbal,
kurall anlam alarn yerine, bahse tutum ak bir zam anlar tahvil borsasnn sok ak ta iledii biim de iler. K sa uta on a dokuzdan, uzun uta
ikiye birden, srekli bir seri biim inde giden, belirli ve herkese bilinen
bir pey paradigm as bulunur: 10-9, 9-8, 8-7, 7-6, 6-5, 5-4, 4-3, 3-2, 2-1.
K aybedecei dnlen horozu (favori horozlar -k eb u t- ile kaybedecei
d nlen horozlarn -n g a i- nasl belirlendiini im dilik bir kenara bra
kacaz) desteklem ek isteyen adam , verilmesini istedii peyi belirtm ek iin
ksa u tak i sayy barr. Yani, eer gasal, b e diye barrsa, bu horoza
bee drt (ya d a on un asn dan drde be) istem ektedir; eer d rt
diye barrsa drde istem ektedir (yine, kendisi koym aktadr);
eer dokuz diye barrsa, dokuza sekiz vb. Favori horozu destekleyen
ve bu nedenle yeterince dk olm as durum unda pey srm eyi dnen
ad am d a bunu horozun rengini bararak gsterir - kahverengi , illi
ya da dierleri.14

14)
Aslnda horozlarn ok ayrntl snflandrlmalar (ben yirmiden fazla snf der
ledim ama bu bile eksiksiz bir liste deil) yalnzca renklerine deil, ayn zamanda bir
dizi bamsz, etkileimsel boyuta da baldr; bunlar arasnda -rengin yan sra- azamet,
kemik kalnl, tyler ve huy da yer almaktadr. (Fakat ecere bunlar arasnda yer almaz;
Balililer ayn horoz trlerini nemli boyutlarda gelitirmemektedir ve, benim kefedebil
diim kadaryla, tarihte de bunu yapm deiller. Bu sporun grld her yerde temel
dv snf olan asil horoz ya da orman horozu Gneydou Asyaya zg bir hayvandr
ve herhangi bir Bali pazarnn civciv satlan blmnden, drt ila be ringgitten elli ring-

Pey alan lar (kaybetm esi bek len en horozu destekleyenler) ile pey
verenler (favori horozu destekleyenler) bir yan dan barp bir y an dan da
kalabal dolanrken, potansiyel bahis eleri olarak birbirleri zerinde
odaklan m aya balarlar - genellikle de em berin iki ayr u cu n d an h are
ketle. B ararak alan vereni d ah a yksek peye ekm eye, veren de alan
d ah a dk peye ekm eye alr.15 Bu durum da, akl elm eye alan kii
konum undaki alan, barm akta olduu pey karlnda ne lde bir b ah
se girm ek istediini gsterm ek iin yznn h em en nnde parm aklarn
gsterir ve byk bir hevesle sallar. Eer veren, akl elinm eye allan kii
ayn biim de yant verirse, bahis yaplm olur; eer yaplm azsa baklarn
bak a yne evirirler ve aray d evam eder.
M erkezde bahis yapldktan ve boyutu ilan edildikten son ra gerek
leen kenar bahsi, kaybetm esi beklenen horozu destekleyenlerin kabul
edebilecek herkese nerilerini haykrd, favori horozu destekleyenlerin
de, nerilen fiyat beenm eyerek, bahse girm ek iin can attklarn am a
dah a dk pey istediklerini gsterm ek iin ayn cokuyla horozun rengini
haykrd gittike ykselen bir uultu iinde gerekleir.

git ve daha zerine dek bu horozlardan bir tane alnabilir.) Renk, normalde sadece tr ad
olarak kullanlan unsurdur; ama ayr trden iki horoz -prensip gerei de ayr trlerden
olmalar gerekir- ayn renge sahipse, bu durumda, dier boyutlardan hareketle ikinci bir
tanmlama eklenir (kk benekli karsnda byk benekli gibi). Trler, eletirme
lerin yaplmasna yardmc olacak eitli kozmolojik grlerle egdmlenir; bylece,
rnein, karmak Bali takviminin belirli bir gnnde kk, dikbal, kahverengi stne
beyaz benekli horozun karsna emberin dou kenarndan tyleri yatk ve ince bacakl
bir horoz karlr; baka bir gnde iri, dikkatli, simsiyah bir horozun karsna emberin
kuzey kenarndan kabark tyl ve kaln bacakl bir horoz karlr. Btn bunlar yine
palmiye yapraklarndaki yazmalarda kaytldr ve (hepsi de benzer dizgelere sahip olma
yan) Balililer bunlar sonu gelmez bir biimde tartmaktadr; tam lekli, bileenlere
ve simgelere dayanan bir horoz snflandrma analizinin hem horoz dvnn hem de
horozlarn betimlenmesinde bir ek olarak byk yardm olurdu. Fakat, benim bu konuda
derlediim veriler, byk lekli ve eitli olsa bile, burada byle bir analizin yaplabilmesi
iin eksiksiz ve dizgeli grnmemektedir. Balililerin kozmolojik grlerinin geneli iin
bkz. Belo (yay. haz.), Traditicmal Balinese Culture ve J. L. Swellengrebel (yay. haz.), Bali:
Studies in Life, Thought, and Ritual (Lahey, 1960).
15)
Etnografik btncllk amacyla belirtmem gerekir: favori horozu destekleye
adamn -pey verenin- yer alaca bahiste, eer horozu kazanrsa ya da dv berabe
re biterse, pey bir para dk tutularak, kendisinin kazanm saylacan belirtmesi de
olanakldr (kesin konuabilmek iin yeterince dv izlemedim ama grne gre her
on be ya da yirmi matan biri berabere bitmektedir). Bunu yapmak istediini, horozun
trn barmak yerine sapih (berabere) diye bararak belirtir, ama bu tr bahisler pek
sk gereklemez.

A yn an d a neredeyse btn bahisilerin ayn eyi seslendikleri bir


uzlam aya d nen pey srm e ilem inin neredeyse tam am , rayicin uzun
u cu n d an -b e e drt ya d a drde - balar ve ardndan, ad eta szleilmi
gibi, ayn hzda ve ayn seviyede ksa u ca doru ilerler. B e diye baran
ve karlnda yalnzca kahverengi barlaryla karlaan adam lar
alt diye barm aya balar ve, bylece, ya baran dierlerinin de altya
km alarna n ed en olur ya d a gerein den fazla cm ert nerileri annda
kaplnca hem en bir bahis orta bulduklar iin sah n ed en ekilirler.
Eer bahis orannda deiiklik yapld halde ortak says h l ok azsa,
sre bu kez yedi ye karak devam eder ve ok ender olarak - o k geni
katlm l d v lerd e- dokuz ya d a o n dzeyine eriilir. A ra sra, ho
rozlarn belli bir biim de orantsz eletirildii durum larda, yukar doru
bir hareket olm az, h atta aa doru hareket ederek drde , e iki ya
da, ok ender durum larda, ikiye bir dzeyine inilebilir; bu deiim e bal
olarak bahis saysnda da azalm a olur, oysa yukar klarda bahis says
d a artm aktadr. A m a, genel kalp, tali bahislerde, bahsin n ak it parann
n am evcu t kutbu ynnde, rayi boyunca biraz aa ya d a yukar doru
ilerlem esi ve bahislerin ounun d a drde ile sekize yedi aralnda
kalm as biim indedir.16
H orozlarn tu tu cu lar tarafn d an serbest brak laca an y aklatka,
zellikle de m erkezi b ah sin yksek old uu bir m a ta, ortak bu lam ayan
bah isilerin altn d an k alkab ilecekleri bir m iktar karln da so n d a k i
ka ortak lar bulm ak iin barlar a d e ta feryat figan dzeyine ular.
(M erkezi bahis az o ld u u n d a bun un tam tersi gerekleir: bah is sesleri
diner, so n u n d a sessizlik hakim olur; pey gitgide uzar ve in san lar d a artk
ilgilenm ez hale gelir.) B yk bahisli, iyi bir eletirm en in gerekletiril

16)
Bahse girme ediminin kesin dinamii, dvn en ilgin, en karmak ve, iind
gerekletii karmaa dnldnde, incelenmesi en zor ynlerinden biridir. Konu
yu ele almak iin muhtemelen filmle kayt yapmak ve birden fazla gzlemci kullanmak
gerekecektir. zlenimsel adan bile -zaten btn bunlarn ortasnda tek bana kalan
etnografn elindeki tek yaklam da budur- belirli adamlarn favori horoza karar vermek
(yani, alta sreci balatan horoz trlerini duyurmak) ve pey hareketini ynlendirmek
asndan nderlik etmekte olduklar grlmektedir; daha baarl horoz dvleri ve
arbal vatandalar olan bu sayg duyulanlar aada ele alnacaktr. Bu adamlar yap
tklar duyurular deitirirse, dierleri onlar izler; bahse tutumaya balarlarsa, dierleri
de balar ve -sonuta daima daha ksa ya da daha uzun peyler iin baran hl umutlu
byk sayda bahisi olsa d a - hareket bir bakma durulur. Fakat btn bir srecin anlal
mas iin ne yazk ki bulunmas pek de olas grnmeyen bir eye gereksinim duyulmak
tadr: bireysel davrann kesin gzlemleriyle donatlm bir kuramc.

dii bir m a ta -B a lilile r bunu gerek horoz d v kab u l e d e r - h er


kesin ellerini kollarn sallayp haykrm asn dan , itiip k akm asn dan ,
birbirlerinin stn e trm an m asn dan tr tam bir gruh ruhunun, tam
bir k arm aa ortam n n ba gsterecei dnlebilir; am a gong aln
dnda, horozlar yere k on u ld u u n d a ve m cad ele balad n da, san ki
birileri elektrii k em iesin e ok an i ve you n bir sessizliin k m esi
bu gr haksz karr.
Y aklak on be saniye ile be dakika kadar sonra, yani m a bittiinde,
btn bahisler hemen denir. Kesinlikle, en azndan bahse girilen tarafa,
bor braklm az. Kii, elbette, bir bahsi n erm eden ya d a kabul etm eden
n ce bir d ostun d an bor alabilir am a nerm esi ya d a kabul etm esi iin
paran n elinde olm as ve kaybederse de bir sonraki m a b alam ad an nce
hem en o rada dem eyi yapm as gerekir. Bu ok kesin bir kuraldr ve nasl
ki bir hakem in kararna kar kldn hi iitm ediysem (geri, hi k u
kusuz, bazen itirazlar olm as gerekir), bahiste dolandrclk olduunu da
hi iitm edim , nk, istim zerindeki bir horoz dv kalabal iinde
bunun sonular, bazen hile yapan lar iin anlatlanlar dnldnde,
dolaysz ve ac verici olacaktr.
H er ne olursa olsun, horoz dvlerinde bahse tutum ay, horoz d
vn B ali kltrnn geni dnyasna balayan bir rabta olarak gren
kuram asn dan nem li bir analitik sorun o luturan ey, dengeli m erkezi
bahisler ile dengesiz kenar bahisler arasndaki bu biim sel asim etridir. Bu
kuram , ayn zam anda, bunu zm lem ek iin izlenecek yolu d a nerm ekte
ve balanty ortaya koym aktadr.
Bu balan td a belirtilm esi gereken ilk unsur, m erkezi bahis ne kadar
yksekse m an d a aslnda o kadar d enk bir m a olacadr. B asit usuluk
hesaplar bunu gerektirir. Eer bir horozun stne on be ringgit bahse
giriyorsanz, tuttuunuz hayvann kazanm a an s d ah a az grnse bile,
bire bir kazanm a-yitirm e ansn korum ak istiyor olabilirsiniz. A m a, eer
bah se be yz yatrdysanz, byle yapm ay hi istem eyeceiniz aktr.
Bylece, d ah a byk bahislerin dnd dvlerde -b u dvler el
bette d ah a iyi h ayv an lan ierecek tir- hayvanlarn boyut, genel durum ,
saldrganlk vb. asn dan olabildiince denk olm asna ok byk zen
gsterilir. H ayvanlarn m ahm uzlarn ayarlam ann farkl yollan d a bunu
salam a alm ak iin uygulanr. Eer bir horoz d ah a gl grnyorsa,
on un m ahm uzlarn bir p ara d ah a az avan tajl bir ayla yerletirm ek
zere anlalr - m ahm uzlarn yerletirilm esi kon usu n da bir tr kk
ayarlam adr bu; hem de, sylenene gre, byk beceri isteyen bir i. B e

cerikli tutucular bulm ak ve bunlarn d a becerileri asn dan elem esini


salam ak iin yine byk zen gsterilecektir.
K sacas, byk bahislerin dnd bir dvte elem enin gerek
ten de bire bir boyutlarda yaplm asna ynelik bask ok byktr ve bu
bask aka hissedilir. O rta boyutlu dvlerde bu bask bir p ara dah a
azken kk lekli olan lard a iyice azalr; yine de, her eyi hi olm azsa
olabildiince denk tutm ak iin her trl aba gsterilir, nk on be
ringgit bahiste bile (be gnlk alm ann karldr), insan hi de lehine
grnm eyen bir durum da dahi bire bir kazanm ak ister. V e, bir kez d ah a,
elim deki istatistikler bunu on aylam aktadr, izlediim elli drt m ata,
favori horozlar kat fazla kazanrken kaybetm esi beklenenler yirmi bir
m a kazand: yani 1.4/1 gibi bir oran. A m a, eer altm ringgitlik m erkezi
bahislerdeki saylar datlrsa, oranlar bu seviyenin yukarsnda kalanlar
iin 1.1/1 (on iki favori, on bir kaybetm esi beklenen), aasnda kalanlar
iin de 1.6/1 (yirmi bire on ) biim inde gerekleir. Ya da, eer ar
rnekleri dikkate alrsak, ok byk bahislerin dnd dvlerde, yz
ringgitin stnde m erkezi bahsin dnd durum larda oran 1/1 (yediye
yedi) olm aktadr; ok k k bahisli dvlerde, yani bahsin krk ringgi
tin altnda olduu durum larda, bu oran 1.9/1 biim indedir (on dokuza
kar o n ).17
Bu n erm eden -y a n i m erkezi bahis ne k ad ar yksekse horoz d v
nn de o lde bire bir olaca n erm esin d en - iki son u karm ak
olanakldr: (1) m erkezi bahis ne k ad ar yksekse kenarlardaki bahsin
bahis yelpazesinde d ah a ksa peye ynelm esi o kadar olasdr ya d a bunun
tam tersi; (2) m erkezi bahis ne kadar bykse, kenar bahsin h acm i de o
kadar byktr ya d a bunun tam tersi.
M antk her iki durum da d a ayndr. D v aslnda bire bir kazanm ayitirme durum una ne k ad ar yaknsa, peyin uzun ucu o k ad ar az ekici
grnecek ve, dolaysyla, eer fazla alcs olacaksa daha ksa kalm as gere

17)
Yalnzca ikili deikenlik olduunu varsaydmzda, altm ringgit ve daha aa
snn olduu durumda, bire bir beklentiden grlen sapma 1.38 standart sapma biimin
dedir; ya da (tek ynl bir testte) tek bana yzde sekizlik bir ihtimaldir bu. Krk ring
gitin altndaki durumlarda, 1.65 standart sapma ya da yzde be grlr. Bu sapmalarn
gerek olmalarna karn ar olmamas gerei bir kez daha gstermektedir ki, kk
dvlerde bile horozlan hi deilse makul dzeyde eletirme endiesi hl mevcuttur.
Bu, eitlik salama basklarn ortadan kaldrmak deil, bir lde azaltmak sorunudur.
Yksek bahisli dvlerin yaz-tura bahsine benzer olmas elbette arpcdr ve Balililerin
ne yaptklarn iyi bildiklerini gsterir.

kecektir. D urum un byle olduunu basit soruturm alar, Balililerin konuya


ilikin kendi analizleri ve benim derleyebildiim dah a dizgeli gzlem ler
gsterm ektedir. K en ar bahsinin kesin ve eksiksiz kaydn tutm ann zor
olduu d nldnde, bu gr rakam sal ad an belgelem ek zordur;
ancak, benim gzlem lediim btn rneklerde pey verenler ile pey alanlar
arasndaki uzlam a noktas -b ah islerin byk blm nn (tahm inen,
ou rnekte te ikisi ile drtte arasnda bir blm ) gerekletii
aka anlalan bir m inim um -m aksim um erisi- byk bahisli dvlerde,
k k bahisli olanlara oranla, rayi zerinde d ah a ksa uca doru ya
da drt puan d ah a ileride, orta lekli dvlerde ise genellikle ortalarda
bir yerlerdeydi. A yrntya girildiinde bu rtm e elbette kesin deil,
am a genel kalp old uka tutarl: m erkezi bah sin kenar bahsi kendi bire
bir kazanm a-yitirm e kalbna doru ekm e gc bu bahsin byklyle
dorudan orantl, nk m erkezi bahsin boyutu d a dorudan horozlarn
denk biim de eletirilm elerine bal. H acim konusuna gelindiinde, top
lam bahis m iktar m erkezi bahsin byk olduu durum larda d ah a byk,
nk byle dvler d ah a ilgin kabul ediliyor: hem son ucun dah a
zor tahm in edilebilir olm asndan tr, hem de, d ah a d a nem lisi, para,
horozlarn nitelii ve, son uta, d ah a sonra greceim iz gibi, toplum sal
prestij asn dan d ah a fazla ey riske sokulduu iin .18
Merkezde drst bir hesap, kenarda ise dankl dv biiminde beliren
yapnn atks bylece belirginlemektedir. Biim sel adan birbirleriyle
uzlamaz grnseler de, bu iki bahis dizgesi, aslnda, birbirlerinin kart

18)
Kk bahislerde bahsin azalmas -bu, elbette, kendi kendisini yaratan bir du
rumdur; insanlarn kk dvleri ilgin bulmamasnn nedenlerinden biri, byk d
vlerin aksine, az parann bahse konmasdr- birbirini karlkl olarak gerekli klan
ayr yoldan gerekleir. Birincisi, insanlarn bir fincan kahve imek ya da bir arkadala
ryla sohbet etmek iin bir keye ekilmesine bal ilgi eksiklii yer alr. kincisi, Balililer
peyi matematiksel olarak azaltmayp yalnzca belirlenmi peyleri kullanarak bahse girer
ler. Byle olunca da, dokuza sekiz bahsi iin bir kii dokuz ringgit srerken dieri sekiz
srer; bee drt bahsi iin biri be verirken dieri drt verir. Herhangi bir para birimi,
rnein ringgit asndan, bir ona dokuzluk bahis iinde ikiye bir bahis iinde olduundan
6.3 kat daha fazla para sz konusudur ve, daha nce belirtildii gibi, kk dvlerde
bahisler parann daha az azalmas ynnde geliir. Son olarak da, girilen bahisler iki, ya
da (baz ok byk dvlerde olduu gibi) drt ya da be parman gsterildii bahisler
deil, yalnzca tek parman gsterildii bahislerdir. (Parmaklar kesin saylar deil, sz
konusu bahis peyinin katlarn gstermek iin kullanlr. Altya belik bir durumda, iki
parmak, bir adamn kaybetmesi beklenen horoz zerine on ringgit koymay, kar tarafn
da on iki ringgit koymasn istediini gsterir; sekize yedi durumunda parmak, yani
yirmi bire kar yirmi drt vb.)

deil, yalnzca dah a tem el nitelikli bir dizgenin paralandr; bu dizgede, bir
bakm a, merkezi bahis yerekimi merkezi olarak kenar bahisleri rayicin
daha ksa peyine doru eker ve merkez bahis ne kadar bykse bu ekim
de o kadar fazla olur. Bylece, merkezi bahis oyunu belirler, oyunu tanm
lar, Jerem y Ben tham n terimini kullanrsak, oyunun derinliini gsterir.
Balililer olabildiince byk bir m erkezi bahis oluturarak ilgin ya
da, baka bir deyile, derin bir m a yaratm aya ve bylece de horozla
rn olabildiince eit bir biim de eletirm eye alrlar; bylece, sonu
d a olabildiince tahm in edilem ez hale gelecektir. H er zam an baarl
olam azlar. M alarn neredeyse yars nispeten nem siz, nispeten ilgin
o lm aktan uzaktr - yine dn bir terim kullanrsak, sdr. F akat, nasl
ki birok ressam , air ve oyun yazarnn v a sat olm as san atsal abann bir
derinlik tad ve byk lde bun a yaklat grne kar bir kant
olarak kullanlam azsa, bu gerek de benim yorum um a kar kullanlam az.
S an a tsal tekniin im gesi aslnda kesindir: m erkezi bahis, m alarn ilgin
olm asnn nedeni ya d a en azndan asl nedeni olm ayp ilgin, derin
m alar yaratm ak iin bir yol, bir geretir - m alarn h eyecan verici
olm asnn kayna, derinliklerinin m alzem esidir. Bu m alarn asln d a
neden ilgin -h a tta Balililer asn dan byleyici- olduklar sorusu, bizi
biim le ilikili konulardan uzaklatrp d ah a toplum bilim sel ve toplum salpsikolojik konulara, oyunlarda derinlik kavram nn ne anlam tadna
ilikin o k adar d a iktisat tem elli olm ayan bir gre gt r r.19

19)
Bahis dnda, horoz dvnn ilave baka ynleri de bulunmaktadr - ze
likle, bahsin getirdii gdlenim ve ilev dnldnde ikinci planda kalsa da, horoz
dvnn yerel pazar dizgesiyle yakn ilikisi de yabana atlamaz. Horoz dvleri her
isteyenin, hatta olduka uzak blgelerden gelenlerin bile katlabilecei etkinliklerdir, fa
kat dvlerin yzde 90ndan fazlas, belki de yzde 95inden fazlas yerel etkinliklerdir
ve sz konusu yerellik de ky ya da ynetsel blge asndan deil, yerel pazar dizgesi a
sndan tanmlanr. Balinin bildik gnee dayal dizge tipinde bir rotasyona gre ileyen
gnlk bir pazar bulunmaktadr. Pazarlarn kendileri hibir zaman ok byk lde
gelimemi, ky meydannda dzenlenen kk boyutlu sabah etkinlikleri olsa da, byle
bir rotasyonun genellikle belirledii asli ey, mikro dzeydeki blge olmaktadr - horoz
dvn izleyecek olanlarn byk ounluunun, genellikle de tamamnn gelecei on
ya da on iki milkarelik yedi ya da sekiz komu kylk bir alan (bu da ada Balide ge
nellikle on ile on bir bin insan demektir). Dvlerin ou kk yerel tccarlarn kk
birlikleri tarafndan, hem onlarn hem de Balililerin geri kalannn itenlikle inand,
horoz dvleri ticaret asndan iyidir nk paray evden karp dolama sokmak
tadr grne dayandrlarak rgtlenmekte ve desteklenmektedir. ok eitli ans
oyunlarnn (aada aklanmaktadr) yan sra, trl eit eyler satan tezghlar alann
kenarlarnda kurulur ve bylece kk bir panayr grnmn alr. Horoz dv ile

Atele Oynamak
B en th am m derin oyun kavram on un The Theory o f Legislatior adl
eserinde geer.20 B u terimle kastettii ey, riskler ok yksek olduu iin,
on u n yararc bak asndan, insanlarn katlm asnn aklszlk olaca
oyundur. Eer serveti bir sterlin (ya d a ringgit) olan bir ad am bunun be
yzn bire bir bahse yatnrsa, kazanm as olas tu tan n m arjinal yaran, belli
ki, kaybetm esi olas tutarn m arjinal yararszlndan ak a d ah a azdr.
G erek bir derin oyunda, bu, her iki taraf iin de geerlidir. H er ikisi de
boylarn aan bir ie girm itir. Zevk aray iinde bir araya geldiklerinde,
kolektif adan dnldnde, katlm clanna yaln zevkten ziyade yaln
strap verecek bir ilikiye girm ilerdir. B en th am m vard son u ca gre,
bu nedenle, derin oyun d ah a en batan ahlakszlktr ve -B e n th a m dan
beklenecei g ib i- yasal ynden engellenm elidir.
Fakat, bizim am zdan, etik sorun dan d ah a d a nem lisi, B en th am m
m an tksal analizine karn, in sanlarn hem byk bir istekle hem de
byk bir sklkla ve stelik de yasalarn ngrd cezalara aldrm a
d an bu tr oyunlara girdikleridir. B en th am ile on un gibi dnenlere
gre (gnm zde genellikle avukatlar, ekonom istler ve birka psikiyatri
uzm an), bu n u n aklam as, belirttiim gibi, bu tr kiilerin aklsz o lm a
sdr - m ptelalar, fetiistler, ocuklar, aptallar, vahiler, kendilerine kar
korunm alar gereken insanlar. F akat, Balililer asndan, doal olarak
durum u bu kadar ok szckle form lletirm eseler de, bunun aklam as,
bu tr oyunlarda paran n elde edilen ya d a um utla b eklenen bir yararllk
lt o lm aktan ziyade, alglanan ya da em poze edilen bir ah laksal anlam
sim gesi olduudur.
A slnda, s oyunlarda, yani d ah a kk m iktarlarda parann dnd
oyunlarda nakit p aran n artm as ve azalm as, sradan, dar an lam d a yarar
llk ve yararszlk ile eanlam ldr - zevk ve strapla, m utluluk ve m utsuz
lukla. Para m iktarnn byk olduu derin oyunlarda, m addi kazantan
ok d ah a fazlas riske atlm aktadr: yani sayg, onur, eref, saygnlk - yani,

pazarlar ve pazar satclar arasndaki bu balant ok eskidir; bu balant eski yazlarda


belirtilmektedir [R. Goris, Prasasti Bali, 2 cilt (Bandung, 1954)]. Krsal Balide ticaret
yzyllardr horozlarn peinden gitmektedir ve bu spor adanm para dizgesine geiinin
temel gerelerinden biri olmutur.
20)
Bu deyim Hildreth evirisinden alnmtr, International Library of Psycholo
(1931), s. 106da not; bkz. L. L. Fuller, The Morality ofLau (New Haven, 1964), s. 6 ve
bunu izleyen sayfalar.

B alide ok derin anlam lar ykl bir szck olsa da, stat .21 Sim gesel
ad an risk altndadr, nk (m ptela dzeyinde kum arbaz olduklar
iin ykm a urayan birka rnek bir yana) aslnda bir horoz dvnn
son u cu n d an tr kim senin stats deim ez; yalnzca, o d a bir an iin,
teyit edilir ya d a ktlenir. Fakat, birilerini im a yollu incitm ekten ok
byk zevk alan ve im a yollu incitilm ekten byk strap duyan -zellikle
karlkl tanlar onlar ak biim de izlem ekteyse- Balililer asn dan bu
tr bir deer biici dram gerekten de derindir.
H em en belirteyim ki, bu, p aran n hi n em tam ad, Balililer a
sndan be yz ya d a elli ringgit kaybetm i olm ann hi nem tam ad
anlam na gelmez Byle bir sonu sam a olurdu. Kesinlikle zdeki say
labilecek bu toplum da para nem lidir; h atta o k ad ar nem lidir ki in san
ne k ad ar ok paray riske atarsa, dier eyleri, gururunu, konum unu,
kaytszln, erkekliini o kadar byk lde riske atm ak tadr - bir
an iin bile olsa, herkesin gz nnde. D erin horoz dvlerinde, bir
horoz sahibi ile on u n yandalar ve, greceim iz gibi, on un dardaki
destekleyicileri, d ah a az lde olsa d a gerek boyutlarda, statleri yerine
paralarn ortaya koym aktadr.
B ah sin st dzeylerinde kaybetm enin m arjinal yararszl ylesine
byk olduu iindir ki, bu tr bahislere girm ek, ayn zam anda, horoz
araclyla, kiinin kendi benini, antrm al ve m etaforik anlam da, ortaya
koym asdr. V e, B en th am a in an an biri asndan, bu yalnzca giriim in
aklszln bu raddeye varacak lde artm as anlam n tasa da, Balili
asn dan artan ey durum un anlam lldr. V e (B en th am bir kenara
brakp W eberin izinden gidersek), yaam a anlam katm ak in sann v aro
luunun balca am ac ve tem el koulu olduuna gre, bu anlam fazlal
sz konusu ekonom ik kayplar fazlasyla tazm in etm ektedir.22 A sln da,
21) Elbette, Balide bile yararllk normalde bir kavram olarak yalnzca parasal kayp
ya da kazanla snrl deildir; benim buradaki grlerim de, daha dikkatli davranlrsa,
Balililer asndan, dier herhangi bir halk asndan olaca gibi, yararlln (zevk, mut
luluk...) yalnzca zenginlikle tanmlanabilir olduunun inkr biiminde de dile getirilebi
lir. Fakat, bu trden terminolojik sorunlar asl mesele karsnda ikinci plana dmekte
dir: horoz dv rulet deildir.
22) M. Weber, The Sociology ofReligon (Boston, 1963). Elbette, para yoluyla anlamn
derinletirilmesi konusunda Balililere zg bir nitelik bulunmamaktadr, tpk Whyten
Bostonda ii snf blgesindeki sokak ocuklar rneinde gsterdii gibi: Kumar so
kak ocuklarnn yaamnda nemli bir rol oynar. Hangi oyunu oynarlarsa oynasnlar,
hemen her zaman sonu zerine bahse tutuurlar. Riske atlacak hibir ey olmadnda,
oyun gerek bir mcadele kabul edilmez. Bu, finansal unsurun her ey olduu anlamna

d ah a byk m alarn bire bir kazanm a-yitirm e riski tam a nitelii d


nldnde, bu m alara dzenli olarak katlanlar arasnda parann nem li
dzeyde el deitirdii pek grlm em ektedir, nk kayplarla kazanlar
uzun vaded e birbirini aa yukar karlam aktadr. A sln da, toplum sal
konum da, genellikle de aa doru gerekleecek gerek deiiklikler,
bir avu k adar d ah a basit, d ah a m ptela bahisin in -b a h se srf para iin
girenlerinolduu d ah a kk, s dvlerde vuku bulur. Bu tr insanlar
-y a n i balklam a d a la n la r- sporun anlam n kavram am , gerekte neler
olup bittiini idrak edem em i k aba insanlar olduklar gerekesiyle gerek
horoz dvleri tarafndan hor grlrler. Bu m ptelalar oyunun zn
gerekten anlayan gerek hevesliler tarafndan bir p ara p aralan yolunabilecek kolay av olarak grlr - tek yaplm as gereken, kendi hrslarn
kendilerine kar kullanm ak yoluyla nlerine biraz yem atm ak ve onlar
denk olm ayan eletirm elerin yapld bahislere ekm ektir. Birou da
kendilerini alacak kadar ksa srede ykm a srklem eyi baarr; h er
hangi bir zam anda, kim ilerinin bahse girebilm ek iin topraklarn rehine
verdiklerini ya d a giysilerini sattklarn grm ek olanakldr.23
S ta t stne oynanan kum arn d ah a derin dvlerle, para stne
oyn anan ku m arn d a dah a s dvlerle bants aslnda olduka g e
neldir. Bu adan, bahisiler, toplum sal-ahlaksal bir sradzen oluturur.
D ah a nce de belirtildii gibi, horoz dvleri yaplrken dv alannn
d kenarlarnda, ok sayda, kafa yorm ay gerektirm eyen, yalnzca an sa
dayal kum ar oyunlar (rulet, zar atm a, yaz-tura, kabuk altnda bezelye
gelmez. nsanlarn kazanma onurunun riske atlan paradan ok daha nemli olduunu
sylediklerini iitmiimdir. Sokak ocuklar parasna oynamay gerek bir yetenek snav
olarak grrler ve paras riske atldnda iyi bir performans gstermeyen biri de iyi bir
mcadeleci kabul edilmez. W. F. Whyte, Street Comer Society, 2. basm (Chicago, 1955),
s. 140.
23)
Bu deliliin ulat varsaylan arlk -ve gerekten niye delilik olarak adland
rld- Balililerin I Tuhung Kuning adl halk yksnde sergilenmektedir. Bir kumarbaz
ihtiras yznden o derecede akln yitirir ki, bir yolculua karken, hamile olan kansna eer doacak ocuk erkek olursa ona iyi bakmasn ama kz olursa onu dv
horozlarna yem yapmasn tler. Kadn bir kz dourur ama kzn horozlara vermek
yerine onlara kocaman bir fare yedirir ve kzn da kendi annesiyle birlikte saklar. Adam
eve dndnde horozlar ark syleyerek adama kandrmacay anlatrlar ve hiddetlenen
adam ocuu ldrmeye niyetlenir. Gklerden bir tanra iner ve kz yanma alp gklere
kar. Horozlar kendilerine verilen yemden tr lr, adamn delilii geer, tanra kz
gklerden babasna geri getirir; adam karsyla yeniden bir araya gelir. Bu yknn Geel
Komkommerjte adyla verildii yer J. Hooykaas-van Leeuwen Boomkamp, Sprookjes en
Verhalen van Bali (Lahey, 1956), s. 19-25.

bulm a) seyyar satclar tarafndan dzenlenm ektedir. Bu oyunlar yalnzca


kadnlar, ocuklar, ergenlik andakiler ve horoz dvn e katlm ayan
(ya d a henz katlm ayan) eitli trden insanlar -a r derecede yoksul
olanlar, toplum sal ad an hor grlenler, kiisel ad an tu h af yaradll
k im seler- elbette yalnzca kk p aralar karlnda oynarlar. H oroz
dvn izleyen erkekler asn dan bunlara yaklam ak bile bir utan
kaynadr. Bu insanlarn biraz d ah a yukarsnda, kendileri horoz dv
trm eseler bile kenarlarda kk m alar zerine bahse giren erkekler yer
alr. A rd n d an , kk, kimi zam an d a orta lekli m alarda bah se giren
am a -k im i zam an k en ard a bahse girseler d e - byk bahisilerle ayn
konum u tam ayanlar gelir. V e, son olarak, topluluun gerekten nem li
yeleri, yerel yaam n odan oluturan arbal vatan d alar gelir; bunlar
byk dvlere katlr ve ken ardan bu dvler iin bahse girerler. Bu
odaklanm toplam a iinde ilgiyi o d aa eken unsur kon um undaki bu
adam lar, genellikle toplum a olduu gibi oyuna d a hakim dir ve her ikisini
de ynlendirir. Balili bir erkek, ad eta huu iinde, gerek horoz d v
s , bebatoh (bah isi) ya d a djuru kurungtan (kafesi tu tan kii) sz
ettiinde, kastettii byle bir kiidir - yoksa, bezelye-kabuk oyununda
hakim zihniyeti horoz dvn n olduka farkl ve uygunsuz yereyine
tayan m ptela-kum arbazlar (potet; bu szck ayn zam an da hrsz ya da
gnah kr anlam n d a tar), ylesine orada bulu nan kiiler kastedilm ez.
Byle bir ad am iin, bir m ata olup bitenler, kollu bir kum ar m akinesinin
aptal, m ekanik sesinden te, bir onur m eselesidir (geri, Balililerin pratik
fantezi yetenekleri sayesinde, dklen kan yalnzca figratif anlam da
in sana aittir).
u halde, Balililerin horoz dv n derin klan ey yalnzca para
deildir; onu derin klan asl ey -m ik tar o ald k a- parann gerek
lem esine n ed en old uu eydir: Balililerin stat sradzenin in horoz
dv biim ine tan m as. Psikolojik ad an ideal/eytan s, old u k a
narsisist erkek b en in A isopos tarz tem sil edilii olan horoz dv,
toplum bilim sel ad an da, ayn biim de, bu b e n lerin gnlk yaam
balam nda denetim li, susturulm u, trensel am a btn bu nlara karn
derinden hissedilen etkileiminin oluturduu karm ak gerilim alanlarnn
A isopos tarz tem sil ediliidir. H orozlar sahiplerinin kiiliinin vekilleri,
tinsel biim lerin hayvan olarak yansm alar olabilirler; am a horoz dv
hayranlarnn iinde yaad toplum sal dizeyin, birbiriyle etkileen, rten, old u ka tzel gruplarn -kyller, akraba gruplar, sulam a rgtleri,
tapnak cem aatleri, k astlar- bir benzetim idir - ya da, d ah a doru bir

deyile, benzetim i haline getirilir.24 V e nasl ki prestij, prestiji onaylam a,


savunm a, kabullenm e, kan tlam a, ve yalnzca o n un tadn karm a (ama,
Balililerin katm anlam asn n ok gl kaltsal niteliinden tr, onu
aram am a) gereksinim i toplum un tem el itici gc ise, belki ayn zam anda
-gezici penisler, kurban etm eler ve p arasal deiim ler bir yan a brakld
n d a - horoz dvlerinin de itici gcdr. G rn te elence ve spor
iin yaplan bu etkinlik, Erving G o ofm an d an bir terim d ah a ku llan acak
olursak, stat iin bir kan gldr.25
B u n u netletirm enin ve en azndan bir lde gsterebilm enin en
kolay yolu, horoz dv etkinliklerini yakndan izlediim ky kullanm ak
- szn ettiim baskn d a bu kyde gerekleti ve istatistiksel verilerim i
bu kyde oluturdum .
B t n B ali kyleri gibi, G n eydou B a lin in K lu n gk u n g blgesinde
yer alan T ih in g an d a girift biim de rgtlenm i bir ittifaklar ve m u h a
lefet labirentidir. A m a, dier birok kyn aksine, ayn zam an da stat
grubu o lan iki tr tzel grup n p la n a kar ve b t n n birer paras
oldu klar iin h erh an gi bir arp tm aya sapm akszn bu gruplar zerinde
younlaabiliriz.
Birincisi, ky drt ad et geni, babasoylu, ksm en kabile ii evlenm enin
hakim olduu soy grubunun egem enliindedir; bu gruplar srekli olarak
birbirleriyle rekabet iindedir ve kydeki balca hizipleri oluturur. Bazen
ikierli olarak ya da, d ah a dorusu, iki byk grup ile onlarn karsndaki
iki d ah a k k grup ve bir de bunlarla yakn ilikisi olm ayanlarn tm
biim inde gruplarlar; bazen de yalnz b alarna h areket ederler. A yrca,
gruplarn iinde alt hizipler, alt hizipler iinde alt hizipler yer alr ve bu
en ince ayrm dzeyine k ad ar byle d evam eder, ik in ci olarak, neredeyse
tam am en kabile ii evlilie dayal bir yap ieren kyn kendisi yer alr:
kendi horoz dv alannn (yukarda akland gibi, buras pazar ye
ridir) evresindeki dier btn kylere m uh alif olan am a ayn zam anda
ky dzeyini aan eitli siyasal ve toplum sal balam larda bu kylerden
bazlaryla bazlarna kar ittifaklar oluturan ky. u halde, B alinin her
yerinde olduu gibi, kesin durum o ld u ka ayrksdr; am a tzel olsalar da
24) Balide krsal toplum yapsnn daha ayrntl bir incelemesi iin bkz. C. Geertz,
Form and Variation in Balinese Village Structure, American Anthropologist 61 (1959):
94-108; Tihingan, A Balinese Village, R. M. Koentjraningrat, Villages in Indonesia (Ithaca, 1967), s. 210-243 iinde; ayrca, Bali ky snflandrmasndan biraz farkl olsa da,
bkz. V. E. Korn, De Dorpsrepubliek thganan Pagringsingan (Santpoort, Hollanda, 1933).
25) Goofman, Encounters, s. 78.

eitli tem ellere oturan gruplam alar (ve bunlann yeleri) arasndaki stat
ekim elerinin katm anl sradzeni tam anlam yla geneldir.
u halde, horoz d vn n, zellikle de derin horoz d vn n,
tem elde stat endiesinin bir dram atizasyonu olduu biim indeki genel
teze bir d estek olarak, aada sunacam olgular gzden geirelim (ay
rntl etnografik betim lem eden kanm ak iin b un lara olgular dem eyi
srdreceim , am a bunlan desteklem ek iin getirilebilecek her trl kesin
kant, rnek, ifade ve say d a hem yararl hem de dorulayc o lac ak tr):
1. Bir erkek asla kendi akraba grubundan birinin sahip olduu bir
horoza k ar b ah se girm ez. G en ellikle horozun st n e oynam ay bir
ykm llk kabul eder ve akrabalk ba ne k ad ar glyse dv de
o k adar derindir. Eer aklndan horozun kazanam ayaca geiyorsa, bu
durum da bahse hi girm eyebilir - zellikle de horoz ikinci kuzenine aitse
ya da s bir dv sz konusuysa. A m a, hi istisnasz, onu desteklem esi
gerektiini hisseder ve derin oyunlarda d a hem en her zam an destekler.
Bu nedenle, aka b e ya d a illi diye baran adam lar, bu horoza
ynelik deerlen dirm elerini, olaslk kuram n d an ne an lad k larn ya
da kazanlacak gelire ynelik beklentilerini deil, aslnda, akrabalaryla
aralarndaki dayanm ay sergilem ektedir.
2. Bu prensip m antksal adan geniletilir. Eer akraba grubunuz horoz
dvn de yoksa, siz de ittifak iinde olduunuz bir akraba grubunun
yan nda akraba olm ayan bir ak raba grubuna kar yine ayn biim de
davranrsnz; bu tr ittifak yaplar, belirttiim gibi, bu ve dier Bali
kylerinin yapsn oluturm aktadr.
3. A yns kyn geneli iin de geerlidir. Eer dardan getirilm i bir
horoz sizin kynzn horozuna kar dvyorsa, yerel horozu d estek
lersiniz. Eer, ok ender gereklem esine karn ara sra grld gibi,
sizin horoz dv evrenizden olm ayan bir horoz o evreden olan bir
horozla dvyorsa, yine yaknlarn horozunu desteklersiniz.
4. U zak lardan gelen horozlar hem en her zam an favoridir, nk,
kuram a gre, eer horoz iyi olm asayd sahibi onu getirm eye cesaret e d e
mezdi; m esafe ne k ad ar uzarsa favori olm a ans d a o kadar artar. O n u
izleyenler, elbette, onu desteklem ekle ykm ldr ve d ah a byk lekte
horoz dvleri (tatil gnlerinde ve benzerlerinde) dzenlendiinde de
ky halk kyde en iyi olduu kabul edilen horozlar, sahiplerinin kim
olduuna bakm akszn, alp son un a kadar destekler - hi kukusuz, bu
horozlar zerine pey srecek ve kylerinin pinti bir ky olm adn g s

term ek iin de byk bahislere girm ek zorunda kalacaklardr. A slnda, bu


trden drak oyunlar , ok sk grlm eseler de, ky hiziplerinin birlik
sergilem ek yerine birbirlerine kar yart, sk sk gerekleen irek
oyunlarm ky yeleri arasnda yaratt ayrlklar onarm aktadr.
5. N eredeyse btn m alar toplum bilim sel ad an anlam ldr. Ender
olarak dardan gelen iki kiinin horozu dvr; ender olarak iki horozu
d a hibir grup desteklem ez; ender olarak horoz gerek an lam d a onunla
bir ba olm ayan gruplar tarafndan desteklenir. Byle durum larda oyun
ok s, bahis ok yava ve her ey ok skcdr; horoz sahipleri ile birka
m ptela kum arbaz dnda hi kim se ilgi gsterm ez.
6. A yn n ed en le, ayn gru p tan iki horoz en d er olarak k ar karya
gelir; ayn alt hizipten iki horozun karlam as d ah a d a enderdir; alt
hizbin de alt h izbin d en (bu zaten ou d u ru m d a bir gen i aile d e n
o lu ac ak tr) ik i h orozun k arla m as ise asla gereklem ez. B en zer
biim de, ky d d v lerde ayn kyn iki yesi ender olarak kar
karya gelir; oysa, hrsl rakipler olarak, kendi evlerinde karlam aktan
ekin m eyeceklerdir.
7. Bireysel dzeyde, kiilerin birbirleriyle konum adklar ve hibir
iletiim de bulunm adklar (ilikilerin resm en son a erdirildii bu durum un
n edenleri ok eitlidir: bir kiinin karsn elinden alm ak, m iras tart
m alar, siyasal gr ayrlklar), kurum sallam bir dm anlk gden
-p u ik - insanlar birbirlerine kar ok byk m iktarlarda, bazen delicesine
bahse girerler; bylece, rakiplerinin erkekliine, on un statsn n m utlak
zem inine aktan ve dorudan saldrm a olanan elde etm i olurlar.
8. Merkezi bahis koalisyonu, en s oyunlar dnda tm oyunlarda, daima
yapsal m ttefikler tarafndan oluturulur - dardan para ya asla izin verilmez. N eyin dandan olduu elbette balam a gre deiir, am a bu kurala
gre dandan gelen hibir para ana bahse kantnlm az; eer bakiiler bahis
parasn toplayamazsa, bahiste bulunulmaz. Merkezi bahis, zellikle de daha
derin oyunlarda, toplum sal m uhalefetin en dolaysz ve ak ifade biimidir;
hem merkezi bahsin hem de eletirm enin tam bir huzursuzluk, gizlilik ve
utan havasnda gerekletirilm esinin nedenlerinden biri de budur.
9. Para dn alm aya ilikin kural - bahis iin dn alabilirsiniz am a
bahis iinde alam azsnz k u ral- benzer endielerden kaynaklanm aktadr
(ve Balililer de bu k on uda ok titizdir): asla kendini ekonom ik ad an
d m an n n m erh am etin e teslim etm em elisiniz. O ld u k a k sa vadeli
dnem lerle girilen old u k a yksek m iktarlardaki kum ar borlar asla
d m an a deil, d ostlara borlanlr.

10. Sizin anzdan iki horoz d a ilikisiz ve ntrse (geri, d ah a nce


dile getirdiim gibi, horozlar birbirlerine kar asla tam denk deildir), bir
akrabaya ya da bir d osta hangisinin stne bahse girdiini asla sormazsnz,
nk on un nasl bahse girdiini bilirseniz ve o d a sizin bildiinizi bilirse,
ve siz de onun aksi ynde karar verdiyseniz, bu gerilime yol aacaktr. Kural
ak ve kesindir; kuraln bozulm asn engellem ek iin bir p ara ayrntl ve
olduka yapay nlem ler bile alnr. E n kt olaslkla, siz onun bahsinin
farkna varm am gibi davranrsnz, o d a sizinkinin.
11. ilkelerinize kar bahse girmeyi nitelendiren szck ayn zam anda
efendim ? anlam na gelir (m pura). K t bir ey olarak kabul edilir am a
eer bahis kkse ok sk yinelenm em esi kouluyla sorun km az. A m a
bahis ne k ad ar bykse ve siz bunu ne kadar sk gerekletiriyorsanz,
mpura tavr o kadar ok toplum sal huzursuzlua yol aacaktr.
12. A sln d a kurum sallam dm anlk dem ek olan puik ou zam an
(asl nedenleri b aka olsa da) derin bir d vteki bu trden bir mpura ile
balar ya d a bir bakm a m pura fitili ateler. Benzer biim de, byle bir ili
kinin son a erm esinin ve norm al toplum sal etkileim e geiin ilk sinyalleri
de d m an lardan birinin ya d a dierinin m uhatabnn horozun d estekle
m esi yoluyla gsterilir (am a bunun m m kn klan ey bu olm ayacak tr).
13. Bu olaan st karm ak toplum sal dizgede, sayca ok, bulank,
karlkl sad ak at halleri iinde, bir ad am eit biim de dengeli iki sad akat
arasnda bocalarsa, are olarak bir kahve im ek iin oradan uzaklam ay
ya da bir yolunu bulup bahse girm ekten kanm ay seer - A m erikal se
m enlerin benzer durum larda yaptklarn an m satan bir davran biim i.26
14. zellikle derin dvlerde, merkezi bahiste yer alanlar daim a kendi
gruplarnn -a k rab alk grubu, ky grubu ya da benzerleri- n de gelen
yeleridir. A yrca, (bu insanlar d a dahil olm ak zere) kenarda bahse gi
renler, dah a nce de belirttiim gibi, kyn d ah a belirgin yeleri, arbal
vatandalardr. H oroz dv ayn zam an da gnlk prestij siyasetinde de
yer alanlar iindir; horoz dv genler, kadnlar, hizm etli kon um unda
olanlar ve benzerleri iin deildir.
15. in para ynne gelindiinde, paraya kar ak a taknlan tavr
on un ikincil bir sorun olduu biim indedir. Belirttiim gibi, hibir n e
m e sahip olm ad sylenem ez. Balililer de birka haftalk alm ann
karln yitirm ekten tr zlrler. Fakat, horoz dv n n parasal

26)
B. R. Berelson, P. F. Lazersfeld ve W. N. McPhee, Voting: A Study ofOpinion For
madan in a Presidential Campaign (Chicago, 1954).

ynnn kendi kendisini dengeleyen bir unsur olduunu dnrler ciddi horoz dvlerin den olu an ok iyi tanm lanm bir grup iinde
paran n dolam iin bir yoldur. G erek ten nem li olan kayp ve kazanm lar baka yerlerde ararlar ve bahse girerken taknlan genel tavr da
(yine m ptela kum arbazlar hari tutulursa) servete kon m a ya d a keyi
dnm e um udu deil, at yarlarna katlanlarn d u as biim indedir: T a n
rm, bari kaybettiim le kazandm denk olsu n . Fakat, prestij asn dan
binleriyle denk olm ak istem ez, bir an d a darbeyi indirm ek, kesin kaza
n an olm ak istersiniz. T m sohbetler (hi kesilm eden d evam eder) sizin
horozunuzun can n a okuduu bilm em kim in bilm em ne adl horozuyla
yaplan dvleri konu alr; sizin ne k ad ar kazandnz hi konuulm az
ve zaten in sanlar da, byk bahisler sz konusu olduunda bile, bir sre
son ra bunu anm sam ayacaktr bile; am a Pan L o h un en iyi horozunun
dvt gn yllarca unutm azlar.
16. S rf sad ak at yznden kendi grubunuzun horozlar zerine bahse
girmelisiniz, nk, bunu yapm azsanz, insanlar, N asl? Bizimle gurur
duym uyor m u yoksa? B ahse girm ek iin Ja v a ya ya da D en P asara [ba
kent] gitm esi m i gerekiyor, bu k ad ar nem li bir ad am m u? diye sorarlar.
G rld gibi, hem yerel lde nem li olduunuzu gsterm eniz hem
de insanlar rakip bile olam ayacak kadar nem siz grecek dzeyde nem li
olm adnz gsterm eniz iin bahse girmeniz kon usun da genel bir bask
sz konusudur. Benzer ekilde, ayn kyn in sanlar dardan getirilen
horozlara kar bahse girmelidir; aksi halde, dardan gelen kiiler, onlar,
kibirli ve aalayc olm ann yan sra, yalnzca giri cretini toplayp horoz
dvyle ilgilenm em ekle sulayacaktr - ve bu ok ciddi bir sulam adr.
17. S o n olarak, Balili kyller btn bunlar ok iyi bilm ektedir ve
benim ifade ettiim biimiyle - e n azndan bir etnografya u zm an n a- an la
tabilm ektedir. Konuyu tarttm neredeyse btn Balililerin sylediine
gre, horoz dvtrm ek atele oynam ak am a yan m am ak gibidir. Ky ve
akraba gruplarn tm ekim e ve dm anlklaryla am a tam am en oyun
biim inde, tehlikeli ve rktc biim de birbirine yaknlatrp kiiler ve
gruplar arasndaki saldrganln aktan ve dolaysz ifade edilebilecei bir
ortam a yerletirm ektesinizdir (bu, gnlk yaam n norm al aknda asla
olabilecek bir ey deildir); am a hibir sorun km az, nk, ne de olsa,
bu yalnzca bir horoz dv .
Bu tr gzlemler dah a da gelitirilebilir am a belki de asl noktann, tam
olarak belirtilm ese bile, en azndan anahatlaryla sergilenm esi ve bylece

tartm ann btn n n biim sel bir paradigm a biim inde zetlenm esi
sz konusu olabilir:
BR M A N E K A D A R ...
1. Yakn statye sahip denk kiiler (ve/veya kiisel dmanlar) arasn
day sa...
2. Yksek statl bireyler arasndaysa...
M A O K A D A R D ERN D R.
BR M A N E K A D A R D E R N S E ...
1. Horoz ile erkein zdeletirilmesi o kadar yakndr (ya da, daha do
rusu, m a ne kadar derinse erkek de kendisinin en iyi, kendisiyle en
yakndan zdeletirilen horozunu ne srecektir).
2. Sz konusu horozlar o kadar iyidir ve o kadar kesin bir biimde eletirileceklerdir.
3. D aha fazla heyecan olacak ve m aa katlm daha fazla olacaktr.
4. Merkez ve kenarlardaki bireysel bahisler o kadar yksek olacak, dar
daki bahisler daha ksa olma eilimi sergileyecek ve btnsel anlamda
daha fazla bahis olacaktr.
5. Kum ara ilikin daha az ekonomik ve daha fazla stat tabanl bir g
r geliecek ve kumara katlan bireyler de daha arbal olacaktr.27
Bu n u n kart d a ele alndnda, dv ne k ad ar s ise, sonu, tam
tersi gstergeler biim inde, yaz-tura ya d a zar atm a gibi bo elencelerdir.
D erin dvler iin m utlak st snrlar olm asa da, elbette, uygulam ada
byle snrlar bulunm aktadr ve klasik dnem lerde efendilerle prensler
arasndaki (nk horoz dv halkn olduu k ad ar her zam an elitlerin
de ilgisini ekm itir) o byk G n ete D ello tr m cadelelere ilikin
efsan evi anlatm lar bulunm aktadr; hem de, bugn B alide hi kim senin,
aristokratlarn bile aynsn retem eyecei kadar derin dzeyde.
B alinin byk kltrel kah ram anlarndan biri spora duyduu tu t
ku dan tr horoz dv s adyla anlan bir prenstir; prens kom u

27)
Bu biimsel bir paradigma olduu iin horoz dvnn nedensel deil, ma
tksal yapsn sergilemesi amalanmtr. Bu meselelerden hangisinin hangisine, hangi
sralamaylaa ve hangi mekanizmalarla baland apayr bir konudur - genel tartma
blmnde bir para k tutmaya altm bir koni bu.

prenslerden biriyle ok derin bir horoz dvndeyken btn ailesi -b a b a


s, erkek ve kz kardeleri, eleri- onun hakkn gasp etm eye kalkanlarca
ldrlr. Bu yolla lm den kurtulan prens ayaklanm ay bastrm ak iin
geri dner, taht yeniden ele geirir, Balililerin kltrn yeniden oluturur
ve B alinin en kudretli, ihtiam l ve zengin devletini kurar. Balililer horoz
dvlerinde grdkleri on ca eyin -kendileri, toplum sal dzenleri, soyut
nefret, erkeklik, eytani g - yan sra, bir de stat erdem inin arketipini,
yakc atele oynayan kibirli, kararl, onur delisi oyuncuyu, ksatria28 prensi
grrler.29
28) Ya da kshatriya. Kraliyet kast yesi, (.n.)
29) Hooykaas-van Leeuwen Boomkampm bir dier halk yksnde (De gast,
Sprookjes en Verhalen van Bali, s. 172-180) aa kasttan bir Sudra -cmert, dindar, kayg
sz ve ayn zamanda baarl horoz dvs- btn yeteneine karn ma stne ma
kaybeder ve sonunda btn parasm yitirir ve elinde de yalnzca son horozu kalr. Ama
umutsuzlua kaplmaz - Grnmeyen Dnya stne bahse giriyorum, der.
Onun horoz dvnden ne kadar zevk aldn bilen iyi ve alkan kars, son ya
murlu gn parasn gidip bahse girmesi iin ona verir. Fakat, ansnn biteviye kt git
mesinden tr iini kuruntu kaplayan adam kendi horozunu evde brakr ve yalnzca
kenarda bahse girer. Ksa sre iinde bir iki bozuk para dnda btn parasm bahiste
kaybeder ve bir eyler attrmak iin bir yiyecek tezghna yanar; orada, karsna, eli
aya tutmayan, pis kokulu ve her anlamda insann itahn karan, bir denekle ayakta
durabilen yal bir adam kar. Yal adam ondan yiyecek isteyince yknn kahraman
son parasn da ona yiyecek almak iin harcar. Yal adam bunun ardndan o geceyi kah
ramann evinde geirme istediini dile getirir; kahraman bunu memnuniyetle kabul eder.
Ancak, evde akam yemei iin hibir ey olmadndan, karsna akam yemei iin son
horozu kesmesini syler. Yal adam bunu iitince kahramana dadaki kulbesinde
tane horozu olduunu ve kahramann bunlardan birini dv iin alabileceini syler.
Ayrca, kahramann olunun da uak olarak kendisine elik etmesini ister ve olann da
bunu kabul etmesinin ardndan her ey tamamdr.
Yal adam aslnda Sivadr ve, elbette, gkyzndeki byk bir sarayda yaamaktadr,
ama kahramann bundan haberi yoktur. Bir zaman sonra, kahraman, olunu grmeye ve
vaat edilen horozu almaya karar verir. Sivann huzuruna karldnda horozdan bi
rini semesi istenir. Birinci horoz yle der: Ben on be rakibimi yendim. kincisi: Ben
yirmi be rakibimi yendim. ncs ise: Ben kral yendim. ite, bu, benim seimim
ncs, der kahraman ve yannda horozuyla dnyaya dner.
Horoz dvne geri dndnde giri creti demesi istenir ve o da u yant ve
rir: Hi param yok; horozum kazandktan sonra derim. Hi kazanamad bilindii
iin katlmasna izin verilir, nk orada dv izlemek zere hazr bulunan kral ondan
holanmamaktadr ve dv kaybedip de borcunu deyemeyince onu klesi yapmak
istemektedir. Horozlar yere brakldnda, kahramann horozu umaya balar ve kibirli
kral bata olmak zere kalabalk buna kahkahalarla gler. Ardndan, kahramann horozu
kraln kendisine doru uar ve mahmuzunu boazna saplayarak onu ldrr. Kahraman
kaar. Evini kraln adamlar kuatr. Horoz birdenbire bir Garudaya, Hindu efsanesindeki
byk mitik kua dnr ve kahraman ile karsn gven iinde olacaklar gklere tar.

Tyler, Kan, Kalabalklar ve Para


A uden , Y eats iin yazd mersiyede, iir hibir eyin harekete gem esine
neden olm az, der, iir kendi sylediklerinin vadisin de varln srdrr
(...) bir olu, bir syleni biim idir. Bu anlam d a horoz dv de hibir
eyin gereklem esini salam az, in sanlar gnden gne birbirlerini alegorik
yolla aalayabilir ve birbirleri tarafndan alegorik yolla aalanabilir,
eer utkuya ularlarsa bu deneyim den tr sessizce sevinebilir, utkuya
ulaam azlarsa da biraz d ah a grnr biim de kebilirler. A ma, aslnda hi
kimsenin stats deimez Horoz dvlerini kazanarak stat basam aklarn
trm anam azsnz; bir birey olarak aslnda bu basam aklar hi trm anam azsiniz. Bu yolla o basam aklan inemezsiniz de.30 T e k yapabildiiniz ya tadn
karm ak ve zevk alm ak ya d a strap ekm ek ve katlanm aktr - belirleyici
ve anlk devinim in katk duyum unun yan sra, o basam aklarn estetik
grnts, gerekte yle olm asa d a devinim e benzeyen, aynann br
yzne geip stat sram as yapm a halidir.
H er trl san at biim i gibi - n k , son uta, konu alanm z b u - horoz
dv de sradan, gnlk deneyim i anlalr klar ve bunu d a o deneyim i
pratik son ular alnm ve katksz grnm ler dzeyine indirgenm i
(ya da, dilerseniz, ykseltilm i) eylem ler ve nesneler asn dan sunarak
gerekletirir; bylece, anlam lar d ah a gl bir biim de dile getirilebilir
ve d ah a kesin bir biim de alglanabilir. H oroz dv yalnzca horozlar
asn dan gerek an lam d a gerektir - kimseyi ldrm ez, h adm etmez,
kimseyi hayvan kon um una indirgem ez, insanlar arasndaki sradzensel
iliksiyi deitirm ez ya d a bu sradzeni yeni batan yaplandrm az; h atta
geliri bile gze arp acak biim de yeniden datm az. Yapt ey, baka mizaa ve b aka greneklere sahip baka in sanlar iin Kral Lear'm ya d a Su

insanlar bunu grdklerinde kahraman kral, karsn da kralie yaparlar ve ikisi bu


ekilde yeryzne dner. Daha sonralar Siva tarafndan azat edilen oullar da dner ve
kahraman kral inzivaya ekilme isteini dile getirir. (Artk horoz dv yapmayacam.
Grnmeyen zerine bahse girdim ve kazandm.) O inzivaya ekilirken olu da kral olur.
30)
Mptela kumarbazlar, aslnda, yalnzca yoksullua srklenmekte ve kiisel a
dan onurlarn yitirmekte, ama snf dmemektedir (nk onlarn stats de, herkesinki gibi, onlara miras kalmtr). Benim horoz dv evremdeki en gze arpan mptela
kumarbaz ok yksek bir kast yesi olan bir satria idi ve alkanln srdrebilmek iin
de topraklarnn byk bir blmn satt. Kyda kede herkes onu aptal ve kt (daha
anlayl olanlar ise hasta) biri olarak nitelendirse de, halk iinde konumuna yakr bir
hrmet ve nezaketle karlanmaktayd. Bali'de kiisel hretin ve kamusal statnn ba
msz yn iin bkz. XIV. Blm.

ve C e zann yapt eyin ayndr; b tn bu tem alar - l m , erkeklik, hrs,


gurur, kayp, hayrseverlik, a n s - alp btnsel bir yapda derler ve onlar
gerek doalarnn belirli bir grnm n sergileyen bir rlyef biim inde
sunar. B un lara bir yap katar, tarihsel ad an konum lanm olanlarn bu
yapy takdir etm eleri iin bunlar kavraysal anlam d a anlam l -g r n r,
som ut, kavranabilir, yani gerek- klar. A yn an d a bir im ge, bir kurgu,
bir m odel, bir eretilem e olan horoz dv bir ifade yoludur; ilevi ne
toplum sal tutkular hafifletm ek ne de onlar oaltm aktr (geri, atele
oynarken bunun her ikisini de bir p ara y ap ar); on un ilevi, tyler, kan,
kalabalklar ve p aran n oluturduu bir ortam d a bunlar sergilem ektir.
N esn elerin -resim lerin , kitaplarn, m elodilerin, oyu n larn - gerek
an lam d a orada olduklarn gsterebileceim izi zannetm ediim iz niteliklerini nasl algladm z sorusu yakn zam an larda estetik kuram n m er
kezine yerleti.31 N e san atn n son u n a k ad ar kendisine ait olan hisleri
ne de izleyicilerin son un a kadar kendilerine ait olan hisleri bir tablonun
heyecann ya d a bir dierinin v ak an n aklayabilir. T ellerd en gelen ses
lere ihtiam , deha, zek, hayal krkl, cokunluk; ta bloklara hafiflik,
enerji, iddet, akkanlk atfederiz. R om anlarn gce, binalarn zarafete,
oyunlarn ivmeye, balelerin huzura sahip olduklar sylenir. B t n bu
tu h af nerm eler dnyasnda, horoz dvnn, en azndan kendi kusursuz
ortam nda, tedirginlik uyandrc olduunu sylem ek hi de doallktan
uzak grnm ez; yalnzca, pratik son ucunu az n ce inkr ettiim e gre,
bir p ara kafa kartrc grnebilir.
Bu huzursuzluk, bir biim de , dvn niteliinin ak m asn
d an kaynaklanr: d vn dolaysz dram atik yaps; eretilem eli ierii;
toplum sal balam . T op lu m sal bir zem in n nde duran kltrel bir figr
kon um undaki dv, ayn an d a hayvanlara duyulan nefretin tiksintiyle
balantl biim de ortaya k, sim gesel b en lerin sahte bir sava ve
stat gerilim lerinin biim sel bir benzetim idir ve bu birbirinden farkl ger
eklikleri bir arad a tutm a gcn de kendi kapasitesin den kayn aklanan
estetik gcnden alr. T edirginlik uyandrc olm asn nedeni, m addi etki
lere sahip olm as deildir (bir p ara o lsa bile bunlar nem siz dzeydedir);
tedirginlik uyandrc olm asnn nedeni, gurur ile ben olmay, ben olm a ile

31)
Bir para deiiklik gsteren drt yaklam iin bkz. S. Langer, Feelirg and Form
(New York, 1953); R. Wollheira, Art and Its Objects (New York, 1968); N. Goodman,
Languages of Art (Indianapolis, 1968); M. Merleau-Ponty, The Eye and the Mind,
Merleau-Ponty, The Prmacy of Perfection (Evanston, 111., 1964), s. 159-190.

horozlar, horozlarla d a yok etm eyi birletirerek, im gesel canlandrm aya


Balililerin yaantsnn norm alde gzlerden ok iyi gizlenmi bir boyutunu dahil eder. Bir arlk m erkezi duygusunun kendi iinde olduka
bo ve eitlilikten yoksun bir gsteri san at saylabilecek bir etkinlie,
rplan kan atlarn ve rpnan ayaklarn sradanlna aktarlm as, onu,
yaratclarn ve izleyicilerin yaadklar -y a da, d ah a ak bir deyile, o l
d u k la r- haliyle tedirgin edici bir eyin ifadesi gibi yorum lam ak yoluyla
son u ca balanr.
D ram atik bir yap olarak, dv, insann pek de hayranlk uyandrc
bulm ayaca bir nitelik sergiler; ta ki bunun orada olm asnn gerekm edii
fark edilene kadar: yani, radikal dzeyde ekirdek bir yapnn.32 H er bir
m a kendi b an a bir dnya, apayr bir biim younlam asdr. Eletirm e
vardr, bahis vardr, dv vardr, son u vardr -k e sin zafer ya d a kesin
y en ilgi- ve parann alelacele, ad eta utan ga bir tavrla el deitirm esi
vardr. K aybeden teskin edilmez, in san lar on dan uzaklar, baklarn
karr, anlk d bir hi olm aya znlem esi, kendine eki dzen verip
yara beresiz ve dokunulm am halde kavgaya geri dnm esi iin bir bana
braklr. K azananlar d a tebrik edilmez, h atta sonu tartlmaz; m alardan
biri son a erdikten sonra kalabaln dikkati bir sonrakine evrilir ve geriye
baklm az. H i kukusuz, y aan an deneyim in izleri bakiiler ve belki de
derin bir dv izlemi olanlarn bir blm asn dan kalc olacaktr
- tpk gl bir oyunun laykyla sahn eleniin in ardndan tiyatrodan
ayrldm zda bizler asn dan kalc olm as gibi; am a old u k a ksa bir
zam an dilimi iinde en fazla em atik bir an -d an k bir parlt ya d a soyut
bir rp erti- haline d nr ve genellikle geride bu bile kalm az. H er trl
anlam l biim yalnzca kendi im diki zam annda, kendi yaratt im diki
zam an da yaar. Fakat, burada sz konusu olan im diki zam an, bazlar

32)
Ingilizlerin horoz dvleri (1840ta yasakland) aslnda bundan yoksun grn
mektedir ve bu nedenle de ok farkl ekiller retildii grlr. Ingiliz horoz dvlerinin
ou turnuva biimindeydi: nceden belirlenen sayda horoz iki takma ayrlmakta ve
seri halinde dvtrlmekteydi. Skor tutulur ve bahisler de hem tek tek malar iin
hem de turnuvann tamam iin dzenlenirdi. Ayrca, hem ngilterede hem Avrupa'da
byk muharebeler dzenlenirdi; ayn anda birok horoz ortaya salnr, ayakta kalan
tek horoz galip ilan edilirdi. Gallerde, Galler horoz dv olarak adlandrlan dizgede
bugnn tenis turnuvalarn andran bir eleme yaps kullanlrd; kazanan bir st tura
geerdi. Horoz dv, bir tr olarak, belki de, rnein Latin komedyasndan daha az
yapsal esneklie sahiptir, ama esneklikten tmyle yoksun deildir. Horoz dvnn
geneli konusunda bkz. A. Ruport, The Art of Cockfighting (New York, 1949); G. R. Scott,
History of Cockfighting (Londra, 1957); L. Fitz-Barnardi Fighting Sports (Londra, 1921).

dierlerinden d ah a parlak olan, am a hepsi de balantsz, estetik nicem


(qu an ta) biim inde bir seri parlam ayla geitirilir. H oroz dv, m esaj
her ne ise, bunu ani ham leler biim inde gerekletirir.
Fakat, baka yerlerde enine boyuna ele aldm gibi, Balililerin yaam
ani ham leler biim inde geer. K en di dzenledikleri ve algladklar bii
miyle, yaam lar, gem iten gnm ze gelen ve gelecee doru uzanan bir
ak, yn belli bir h areket olm ak tan ziyade anlam ile boluk arasndaki
ak-kapal salnm lardr: bir eyin (yani, anlam l bir eyin) gerekletii
ksack anlarn hem en ardndan bir o k ad ar ksa ve hibir eyin (yani
fazla bir eyin) gereklem edii anlarn sraland, Balililerin dolu ve
bo zam anlar olarak adlandrd zam anlar - y a da, b ak a bir anlatm
la, b alan tlar ve delikler- arasndaki ritm ik olm ayan bir salnm .
Etkinlii yakc bir noktaya od aklayan horoz dv, aslnda, Balililer
asn dan gnlk yaam n tzel karlam alarn dan gam elan mziinin
nlayan kesikli ritm ine, tanrlarn tapm aklar ziyaret gnlerine kadar
dier her eyin gerekletii biim de gerekleir. H oroz dv Balililerin
toplum sal yaantsnn kesikliliinin bir taklidi, on un bir betim lem esi ya
d a bir ifadesi deildir, onun zenle hazrlanm bir rneidir.33
H oroz dvn n yapsnn bir boyutu -zam an sal ynelim den yoksun
o lm a s- onu genel toplum sal yaam n tipik bir katm an gibi gsterse de,
dier boyutu -a k ta n , kafa kafaya (ya da m ahm uz m ahm uza) sergilenen
saldrganl- on u bu katm ann bir kart, tersi, h atta ykl gibi gsterir.
N orm al olarak, Balililer aka atm aya girm ekten saplant dzeyinde e
kinirler. Dolayl, tedbirli, sakin, denetimli, dolayl konum a ve duygularn
gizleme ustalar -o n larn deyimiyle alus, yani cilalanm , dzgn- olan
Balililer kaabilecekleri eylerle ender olarak yzleirler, kaabilecekleri bir
eye ender olarak direnirler. A m a, burada, kendilerini igdsel zalimliin
delice patlam alarn sergileyen vahi ve ldrc insanlar biim inde gs
terirler. Y aam n Balililerin hi de istem edikleri gl bir anlatm (Fryen
G lo u cesterm kr edilm esinde kulland ifadeyi kullanrsak), aslnda,
sahip olduklar yaam n n um unesi balam nda ortaya kar.34 n k , bu
balam gsterm ektedir ki, bu anlatm , dorudan bir betim lem e olm asa
da, rasgele bir fantezinin de tesindedir; ite, huzursuzluk d a -d v

33) Simgesel gndermenin kipleri olarak betimleme, gsterim, rnekleme ve


ifade arasnda ayrm yapmann gereklilii (ve taklitin bunlarn tm asndan uy
gunsuzluu) iin bkz. Goodman, Languages of Art, s. 61-110, 45-91, 225-241.
34) N. Frye, The Educated Imagination (Bloomington, Ind., 1964), s. 99.

dzenleyenlerin deil, dvn verdii huzursuzluk, nk o insanlar


on dan byk lde zevk alyor g r n m ek ted ir- tam bu n o k tad a ortaya
kar. H oroz dv alanndaki katliam aslnda eylerin insanlar arasnda
ne an lam a geldiini gsterm ez, fakat, d ah a d a beteri, belirli bir adan,
eylerin im gesel ad an ne olduunu gsterir.35
Bu a, elbette, k atm an lam ay a ilikindir. Z aten , grdm z gibi,
horoz d v n n gl bir biim de gsterd ii ey stat ilikileridir ve
horoz dv bun larn lm -kalm m eseleleri old uun u anlatr, in san
B alide nereye b ak sa stat n n ok cid d i bir m esele olduu nu grebilir
- kyde, aile iinde, ekon om id e, d ev let iinde. Polinezya u n v an lar ile
H indu kastlarn n tu h a f bir bileim i o lan sradzen toplu m u n ah laki
belkem iidir. A m a, bu sradzenin d ayan d hisler an c a k ve an cak
horoz d v n d e d oal renkleriyle ortaya serilir. B a k a zam an larda bir
etik et bu lam ac, kaln bir rtm ece ve tren, je st ve an trm a bulutu
ard n a gizlenen bu hisler b u rad a yalnzca ok in ce bir h ayvan m askesi
ard n d an ifade edilir - bu m aske de, asln d a, bu hisleri gizlem ek yerine,
ok d ah a etkili bir b iim de sergiler. K skan lk k ad ar zgven, ekem em ezlik k ad ar zarafet, zalim lik k ad ar ekicilik de B a linin bir p arasd r;
fakat horoz dv olm asayd Balililer bunlar bu k ad ar ak bir biim de
anlayam azlard ve byk olaslkla horoz d v n e bu k ad ar ok deer
verm elerinin n ed en i de budur.
H er trl d avu ru m cu biim , an lam bilim sel b alam larn dzensizletirilm esi yoluyla iler: gelen eksel olarak belirli eylere atfed ilen

35)
Bir yanda dakik bir zamansallk ve dier yanda dizginsiz bir saldrganlkla balan
tl iki Bali deeri ve kart-deeri de mevcuttur ve bunlar horoz dvnn ayn anda
hem sradan toplumsal yaamn devam hem de onun dorudan kart olduu hissini
glendirmektedir: Balililerin rame dedikleri ey ile paling dedikleri ey. Rame kalabalk,
grltl ve etken anlamn tar ve ok aranlan bir toplumsal durumdur: kalabalk pa
zarlar, kitlesel festivaller, kalabalk sokaklar hep rame olmaktadr - tpk, elbette, en ar
uta yer alan horoz dv gibi. Rame dolu zamanlarda gerekleir (bunun kart sepi
- sessiz- i s e bo zamanlardr). Pa/ingbir kiinin toplumsal uzamn koordinatlar iindeki
yeri kesin olmadnda hissettii toplumsal ba dnmesi, yolunu yitirmilik duygusudur
ve ok byk lde uzak durulan, byk lde endieye neden olacak bir durumdur.
Balililer uzamsal ynelimin (kuzeyin neresi olduunu bilmemek deli olmaktr), denge
nin, uygun davrann, stat ilikilerinin ve benzerlerinin kesin bir biimde korunmasn
dzenli bir yaamn (krama) temeli olarak nitelendirirler ve kapan horozlarn en iyi
rneini oluturduu tam bir karmaa hali olan paling bu dzenli yaamn en byk d
man ve kartdr. Rame konusunda bkz. Bateson ve Mead, Balinese Character, s. 3, 64;
paling konusunda, a.g.e., s. 11 ve Belo (yay. haz.), Traditional Balinese Culture, s. 90 ve
bunu izleyen sayfalar.

nitelikler, gelen ek sel olm ayan bir biim de b ak alarn a atfedilir ve o


zam an d a b u n lara ger ek ten de sah ip old u k lar grlr. S te v e n sn
yapt gibi rzgr sak a t olarak ad lan d rm ak, S c h o e n b e rg in yapt
gibi ton u sabitleyip tny yn lendirm ek ya da, bizim durum um uza d ah a
yakn bir rn ek alrsak, H o g arth n yapt gibi bir san at eletirm enini
grltc bir ay gibi resm etm ek k avram sal h atlar am aktr; nesneler ile
on larn nitelikleri arasn d ak i yerleik b alan tlar deitirilir ve grn g
de -so n b a h a r h av as, m elodik yap ya da kltr g az etec ili i- norm alde
b ak a gn d ergeleri g stere n im leyenlerle bezen ir.36 B en zer biim de,
h orozlarn arp m asn stat n n b lcly le ilikilen d irm ek - v e
tekrar tek rar ilik ilen d irm ek - alglarn ilkinden kincisine aktarm n a
davetiye karm aktr; bu aktarm ayn an d a hem bir betim lem e hem
de bir yargdr. (M an tk sal ad an , bu aktarm , elbette, dier trl de
ileyebilirdi; am a oum uz gibi B alilileri de, in san lar an lam ak horozlar
an lam ak tan ok d ah a fazla ilgilendirm ektedir.)
Horoz dvn yaam n bildik seyrinden ayran, onu her gnk pratik
v akalar evreninden karan ve on u byk bir ilgi alanyla sarm alayan
ey, ilevselci toplum bilim cilerin ileri srecekleri gibi, stat ayrmlarn
salam latrm as deildir (bu tr bir salam latrm a her bir eylem in zaten
staty akla getirdii bir toplum da hi de gerekli olm az); in sanlar belir
lenm i sradzensel dizilere tasniflem e ve ardndan d a k olektif varoluun
asl parasn bu tasnife gre dzenlem e m eselesine toplum -tesi bir yo
rum getirir. levi de, eer byle adlandrm ak isterseniz, yorum sam acdr:
Balililerin deneyim e ilikin yorum lardr; Balililerin kendilerinin kendileri
h akknda anlattklar bir ykdr.

36)
Stevensa ilikin gnderme onun The Motive for Metaphor (Sonbaharda
aalarn altn seversin. / nk her ey yar ldr. / Rzgr yapraklar arasnda dolanr
bir ktrm gibi. / Ve tekrar eder anlamsz szleri.) balkl almasmadr [The Collected
Poems of Wallace Stevens, 1947. Alfred A. Knopf, Inc. ile Faber and Faber Ltd. izniyle
alnmtr]. Schoenberge ilikin gnderme onun Five Orchestral Pieces (Opus 16) balkl
eserinin ncsnedir ve H. H. Drager, The Concept of 'Tonal Body', Reflections on
Art, yay. haz.: S. Langer (New York, 19961) s. 174ten alnmtr. Hogarth ve bu soru
nun tm -orada oklu dizey eletirme olarak adlandrlmaktadr- iin bkz. E. H.
Gombrich, The Use of Art for the Study of Symbols, Psychology and the Visual Arts, yay.
haz.: J. Hogg (Baltimore, 1969), s. 149-170. Bu tr bir anlambilimsel simya iin daha sk
kullanlan terim ise eretilemeli aktanmdr ve bunun teknik ayrntlar iin de bkz. M.
Black, Models and Meuphors (Ithaca, N. Y., 1962), s. 25 ve bunu izleyen sayfalar; Good
man, Language as Art, s. 44 ve bunu izleyen sayfalar; W. Percy, Metaphor as Mistake,
Sevanee Review 66 (1958): 78-99.

Bir eyler Hakknda Bir eyler Sylemek


Konuyu bu ekilde dile getirm ek, bir p ara da olsa, kiinin kendi eretilemeli yeniden odaklanyla ilgilenmek demektir, nk kltr biimlerinin
analizini bir organizm ay paralarn a ayrma, bir belirtiye tan koym a, bir
kodu deifre etm e ya d a bir dizgeyi dzenlem eye - a d a antropolojide
egem en olan rn ek sem eler- kout nitelikteki bir giriim den bir yaznsal
m etne nfuz etm ekle kout nitelikteki bir giriim e kaydrm aktadr. Eer
horoz dv n ya d a k o lek tif olarak srd r len dier h erh an gi bir
sim gesel yapy -A risto te le sin nl bir terim ini k u lla n arak - bir eyler
hakknda bir eyler sylem ek iin bir yordam olarak alrsak, o zam an,
karm za top lu m sal-m ek an ik kon ulu deil, top lum sal-an lam bilim sel
konulu bir sorun kar.37 H oroz dvlerini tan tm ak ya d a v m ek deil,
toplum bilim sel prensipleri form lletirm ekle ilgilenen antropolog asn
dan soru udur: kltr m etinlerin bir btn olarak incelediinde insan
byle prensiplerden neler renir?
M etn e ilikin bir k avram yazl ve h a tta szel m alzem en in tesin e
bu ekilde geniletm ek, eretilem eli o lsa bile, elbette, yeni bir ey d e
il. O r ta a n S p in o zad a doruk n o k tasn a u laan interpretatio naturae
gr doay K u tsal K itap o larak yorum lam aya ab alad ; N ietzsch enin
ab a s deer dizgelerini erk talebin in yorum lar olarak ele alm ak t (ya
d a M a rx n ab a s on lar m lkiyet ilikilerin in y oru m lan o lara k ele
alm a k t); Freud d a bild irgeci d n m uam m al m etn i yerine rtl
o lan n yaln m etnin i yerletirdi; b t n bu n lar eit dzeyde nerilebilir
o lm asa d a birer rn ek kon u m u n d ad r.38 F ak at, gr ku ram sal ad an
gelitirilm em i bir h ald e d urm ak tad r ve an tro p o lo ji asn d an d ah a
d erin son u -k lt re l biim lerin m etinler olarak, top lu m sal m alzem e
lerden karlm yaratc eserler olarak ele aln a b ilm esi- henz dizgeli
bir biim de in celen m i deild ir.39

37) Bu terimin alnd yer Organon, On Interprecation, ikinci kitap. Bu mesele ve


metin kavramn (...) yaz kavramndan kurtarma ve bylece genel bir yorumsama olu
turma meselesi hakknda bkz. P. Ricoeur, Freud and Philosophy (New Haven, 1970), s. 20
ve bunu izleyen sayfalar.
38) A.g.e.
39) Levi-Straussun yapsalclk" gr bir istisna olabilir. Fakat, yalnzca grnr
de yledir, nk mitleri, totem alklann, evlilik kurallarn ya da benzerlerini yorum
lanacak metinler olarak almak yerine, Levi-Strauss, bunlar zlmesi gereken ifreler
olarak ele almaktadr - bu da elbette ayn ey demek deildir. Levi-Strauss, simgesel

n celem ekte olduum uz k on u d a, horoz d v n bir m etin olarak


ele alm ak, on u - e n belirgin iki a lte rn a tif o la ra k - bir alk ya d a bir
zam an geirm e arac olarak ele alm an n b u lan k latraca bir zellii
ortaya karm aktr: bilisel hedefler iin duygu kullanm . H oroz dv
an latt eyi duyu tem elli bir sz daarcyla an latr - riske girm enin
h e y e can , k ay b etm en in k n t s , zafere u lam a n n zevki. F ak a t,
an latt ey yalnzca riskin h eyecan verici, kaybetm en in ezici olduu
ya d a zaferin in san cotu rd u u , yani baya duygu totolojileri deildir;
asl an latt ey, bu biim de rn ek len en d uygu larla top lu m u n in a
edildii ve bireylerin de bir araya getirildiidir. H oroz d v lerin d e yer
alm ak ve on lara katlm ak, Balililer asn dan, bir tr duygusal eitim dir.
B alilinin o rad a ren dii ey, klt r n n eth o sun u n ve k endi kiisel
duyarlnn (ya d a en azndan bun larn belirli ynlerinin) k o lek tif bir
m etin iinde harici yollard an dile getirildiin de neye benzediidir; bu
ikisinin byle tek bir m etnin sim gebilim i iinde dile getirilm eye yetecek
k ad ar birbirine yakn old uudu r; ve -h u zu rsu z ed ici blm e g e lirse k iinde bu anlam ann dile geldii m etnin, hasm n insafszca paralayan
bir horozdan olutuudur.
Sylendii kadaryla, her halk kendi iddet biim inden holanr. Horoz
dv Balililerin kendi iddet biim leri kon usundaki grdr: onun
grn, kullanm , gc, ekiciliine dairdir. Balililerin yaantsnn
h em en her dzeyinden kuvvet alan horoz dv, tem alar -h ay van larn
vahilii, erkeklerin narsisizmi, hasm lann kum ar oynamas, stat ekim e
si, kitlesel heyecan, kurban iin kan d k m e- bir araya getirir; bu tem alarn
tem el balants hiddetle ve hiddet korkusuyla ilikili olm alar, bunlar bir
kurallar seti iine alm alardr. Sz konusu kurallar seti ayn an d a onlar
hem ierir hem de oyn am alarna izin verir, isel ilikilerin gerekliinin
-te k ra r te k ra r- anlalabilir bir biim de hissedilebilecei sim gesel bir yap
ina eder. Yine N orth rop Fryedan bir alnt yaparsak, nasl ki bir adam n
krall elde edip ruhunu yitirdikten sonra nasl hissettiini renm ek
iin M acbeth izlemeye gidiyorsak, Balililer de genellikle arbal, souk,
ad eta sap lan t dzeyinde kendi iiyle m egul, bir tr ahlaki kiisel evren
oluturan bir adam n saldrya urad, straba maruz brakld, zora

biimleri, alglar (anlamlar, duygulan, kavramlar, tutumlar) dzenlemek iin somut


durumlar iinde nasl ilev grdkleri temelinde anlamaya almaz; simgesel biimleri
tamamen kendi isel yaplar asndan anlamaya alr - independent de tout sujec, de tout
objet, et de tout cortexte. Bkz. XIII. Blm.

koulduu, kendisine m eydan okunduu ve bunun son u cu n d a ar bir


hiddete kapld anda, utkuya ulatnda ya d a byk bir yenilgiye u
radnda nasl hissettiini renm ek iin horoz dvn e gider. Burada,
bizi yeniden A risto telese (geri bu kez Yorumbilim yerine Poetika'ya) geri
gtren m etnin tam am n alntlam ak yararl olacaktr:
A ristoteles der ki, fakat air [tarihiye kart biimde] asla gerek ifade
lerde bulunmaz; kesinlikle belirli ya da belirgin ifadeler kullanmaz. airin
grevi neler oldu sorusuna yant vermek deil, neler oluyor sorusuna yant
vermektir. Sizlere tipik, yinelenimli ya da, Aristotelesin deyimiyle, evren
sel olay aktarr. sko tarihini renmek isterseniz M acbeth seyretmeye
gitmezsiniz - oraya insann kralln kazanp ruhunu yitirdikten sonra
kendisini nasl hissettiini renmeye gidersiniz. D ickensta Micawber
gibi bir karakterle karlatnzda D ickensn herhalde buna tpatp
benzeyen bir adam tanm olmas gerektiini dnmezsiniz: kendiniz de
dahil olmak zere tandnz her kiide bir para Micavvberlik olduunu
bilirsiniz. nsan yaamna ilikin izlenimlerimiz tek tek toplanr ve oumuz
iin gevek ve dank kalr. A m a, biz, srekli olarak, yazn sanat iinde
aniden byle birok izlenimi birbiriyle ilikilendiren ve odak noktasna
tayan onca ey buluruz ve bu da A ristotelesin tipik ya da evrensel
insanlk haliyle sylemek istedii eyin bir parasdr.40
Yalnzca bir oyun olduu iin yaam dan ayr tutulan ve bir oyundan
fazlas olduu iin tekrar yaam a b alan an horoz dv, bu ekilde,
gnlk yaam n ok eitli deneyimlerini odaa tamay baanr ve bylece
tipik ya d a evrensel yerine paradigm atik bir insanlk olay olarak ad lan d
rlabilecek bir eyi yaratr: bize neyin gereklem ekte olduunu deil de,
yaam bir san at olsayd ve M acbeth ve David Copperfieldm olduklar gibi
sezi biem leri tarafndan zgrce ekillendirilebilseydi, nelerin olacan
an latan bir olay.
im dilik sonu grnm eyen bir biim de tekrar tekrar sahnelenen horoz
dv, tpk Macbethin bizim zerimizdeki etkisi gibi, Balililerin kendi
znelliklerinin bir boyutunu tekrar tekrar yorum lam alarna olanak salar.
Birbiri ardna m a seyreden Balili, horoz sahibi ve bahisi gibi, aktif bir
biim de olanlar izlemesinin ardndan (nk horoz dv, tpk kriket ya
da kpek yan gibi, srf izleyici sporu olsa ilgi ekm ezdi), horoz dvne ve
verdii m esaja aina olur, tpk telli alg drtllerini dikkatle dinleyen biri40) Frye, The Educated Imagination, s. 63-64.

n in y a d a ldoa tablolarnn tutkulu bir hayrannn zam an iinde eserleri


gitgide daha iyi tanr hale gelip kendi znelliini kendisine am as gibi.41
A n cak -b ir b ak a atkda, estetie m usallat olan boyal duygular
ve sonusuz eylem lerle b irlik te- bu znellik bu yolla dzenlenene k adar
dzgn bir biim de ortaya km ad iin, san at biim leri yalnzca sergiler
gibi grndkleri znellii hep yeniden yaratm aktadr. D rtller, tablolar
ve horoz dvleri yalnzca kyaslanabilirlik asn dan tem sil edilen ve
n ceden m evcut olan bir duyarlln yansm alan deildir; bunlar byle bir
duyarlln yaratlm as ve srdrlm esinde olum lu unsurlardr. Kendimizi
bir M icaw berler srs olarak gryorsak, bunun nedeni, ok fazla Dickens okum am zdr (kendimizi sa f realistler olarak gryorsak da yeterince
okum adm zdandr); ayns Balililer sz konusu olun ca horoz dvleri
kon usunda geerlidir. San atlar, san at olarak, yani deneyim i sahip olduklar m addi etkiler yoluyla deil, zerine tuttuklar kla renklendirerek
toplum sal yaam iinde rol oyn am aktadr.42
u halde, horoz dvnde, Balili, ayn an d a hem kendi ruh halini hem
de toplum un m izacn ekillendirir ve kefeder. Ya da, d ah a kesin olm ak
gerekirse, bunlarn belirli bir ynn ekillendirir ve kefeder. B alide
h em stat sradzeni ve zsayg k on usun da yorum lar getiren dier birok

41) Avrupahlar asndan, alg iin doal grme terimlerini - grmek, izlemek
ve benzerleri- kullanmak genellikle yanltc olmaktadr, nk, daha nce de belirtildii
gibi, Balililerin man ilerleyiini gzleriyle olduu kadar bedenleriyle de izlemeleri (belki
de dven horozlar aslnda yalnzca bulank devinimler biiminde grlebildii iindir),
kafalarn, kollarn ve bedenlerini horozlann her bir manevrasnn birer taklidi biiminde
oynatmalan gerei, bireyin dve ilikin deneyiminin byk blmnn grsel deil, devinduyumsal olduu anlamn tar. Horoz dv, Kenneth Burken simgesel bir eylemi
bir tutumun dans edii [The Phibsophy of Litemry Forms, gzden geirilmi basm (New
York, 1957), s. 9] olarak tanmlayna uygun bir rnektir. Bali yaamnda devinduyumsal
alglamann byk rol iin bkz. Bateson ve Mead, Balinese Character, s. 84-88; estetik
alglamann genel anlamda etkin doas iin bkz. Goodmann, Language of Art, s. 241-24442) Nasl ki gemite baz antropologlarn Hristiyanlk ile totemizmi ayn kefeye koy
ma abalan baz tannbilimcileri rahatsz ettiyse, kudretli Batly madun Douluyla bu bi
imde eletirmek de hi kukusuz baz estetizm yanllarn rahatsz edecektir. Fakat, nasl
ki varlkbilimsel sorular din toplumbilimi altnda snflandnlyorsa (ve snflandrlmas da
gerekirse), yargsal sorunlar da sanat toplumbilimi alanda snflandrlmaktadr (ve snflan
drlmaldr). Zaten, sanat kavramn yerinden etme abas, aslnda, btn nemli kavram
larn -evlilik, din, hukuk, ussallk- yerinden edilmesine ynelik genel antropolojik plann
bir parasdr; bu durum toplumbilimsel analizin belirli sanat eserlerine eriemeyeceini sa
vunan estetik kuramlar asndan bir tehdit olutursa da, Robert Gravesin Cambridgeteki
lisansst snavnda azarlanmasna yol at sylenen, baz iirlerin dierlerinden daha iyi
olduklar biimindeki kans asndan bir tehdit oluturmaz.

kltrel m etin yer alm akta, hem de Balililerin yaam ndaki katm anlam ann ve siyasi atknn bu ekilde yorum land alanlarn yan sra baka
birok nem li alan bulunm aktadr. Bir B rahm an rahibinin takdis edildii
tren -so lu u n denetlenm esi, tam am en hareketsizlik, kendi benliinin
derinlerine bakabilm esi- toplum sal sradzenin radikal dzeyde farkl am a
Balililer asn dan ayn dzeyde gerek bir niteliini gzler n ne serer ku tsal aknla eriim. H ayvanlarn kinetik duygusallnn dizeyi iinde
deil de kutsallk dnnn duraan tutkusuzluu iinde gerekleen
tren, tedirginlii deil, dinginlii ifade eder. K y tap m aklarn d a dzenlenen ve ziyarete gelen tanrlara ev sahiplii yapm ak iin yerel halkn
tam am n harekete geiren -arklar, danslar, iltifatlar, hediyeler- kitlesel
festivaller, kyllerin stat eitsizlii karsnda sergiledii tinsel birliktelii
gsterir ve dayanm a ile gven ruhunu yanstr.43 H oroz dv Balililerin
yaam nn a n ah tan deildir, boa greinin spanyol yaantsnn anahtar
olm ad gibi. Y aam a dair anlatt ey, bir o k ad ar uzdilli b ak a kltrel
belirlenim lerce deerden drlm yor veya tartlm yor deildir. A m a,
bu durum da artc bir ey yoktur, tpk R acine ile M olierein ad a
olm alar ya d a krizantem leri tertip edenlerle kalba kl dkenlerin ayn
insanlar olm asnda artc bir ey olm ad gibi.44

43) Takdis treni iin bkz. V. E. Korn, The Consecration of the Priest", Swellengrebel (yay. haz.), Bali: Studies, s. 131-154 iinde; biraz abartl da olsa, ky cemaati
iin bkz. R. Goris, The Religious Character of the Balinese Village", a.g.e., s. 79-100
iinde.
44) Horoz dvnn Bali hakknda anlattklarnn tamamen algdan yoksun ol
mad ve Bali yaamnn genel kalb konusunda ifade ettii tedirginliin tamamen ne
densiz olmad gereini, 1965 ylnn Aralk aynda, iki hafta iinde, Cakartada ger
ekleen baarsz darbe giriiminin ardndan kan karklkta -lkede kan en byk
ayaklanma srasnda- yaklak iki milyonluk nfustan krk ila elli bin kadar Balilinin
byk lde yine Balililer tarafndan ldrlmesi aka gstermektedir. [J. Hughes,
Indonesian Upheaval (New York, 1967), s. 173-183. Hughesun verdii saylar elbette
byk lde tahminlere dayansa da en ar tahminler arasnda yer almamaktadr.]
Burada, elbette, lmlere horoz dv neden oldu, horoz dv temel alnarak
lmler engellenebilirdi ya da ilenen cinayetler aslnda gerek insanlarn horozlarn
yerine getikleri bir tr horoz dvyd demek amalanmyor - btn bunlar sama.
Asl sylenmek istenen, eer Baliye yalnzca danslar, glge oyunlar, yontular ve kz
lar araclyla deil de -Balililerin kendilerinin de yaptklar gibi- bir horoz dv
araclyla baklrsa, katliamn gereklemi olmas gereinin pek de doa yasalarna
aykr grnmeyeceidir. Birden fazla hakiki Gloucestern kefettii gibi, bazen insan
lar tam da hi de istemedikleri trde bir yaamla kar karya kalyor.

Bir halkn kltr, kendileri de paralard an olum u btnler olan


m etin p aralarn d an olum u bir btndr; antropologlar, bu m etni,
on larn ait olduu insanlarn om uzlar zerinden okum aya abalar. Byle
bir giriim de inanlm az zorluklar, bir Freud yanlsn bile sarsacak trden
yntem bilim sel tuzaklar yer alm aktadr - elbette, bir de ahlaki ikilemler.
Sim gesel biim lerin toplum bilim sel ad an ele alnabilm esinin tek yolu
bu deildir. levselcilik bugn h l h ayatta, tpk ruhbilim cilik gibi.
F ak at bu biim lerin bir ey h akknda bir eyler sylem ekte olduklarn
ve stelik bunu bir kimseye sylediklerini dnm ek, en azndan, onlar
aklam aya alan indirgem eci form llerden ziyade, biim lerin zlerine
dikkatini verecek bir analiz olasln gndem e getirecektir.
Y akn okum a altrm alarnda sk grld gibi, insan, bir kltrn
biim ler repertuvar iinde herhangi bir yerden balayp son uta kendisini
b am baka bir yerde bulabilir. nsan, benim gibi, aa yukar snrl sayla
bilecek tek bir biim iinde kalabilir ve onun iinde dengeli bir biim de
hareket edebilir. D ah a geni birliktelikleri ya d a bilgilendirici kartlklar
ararken, insan, biim ler arasnda gidip gelebilir. H atta, farkl kltrlerden
biim leri, onlarn iki tarafl bir d okudaki karakterlerini tanm lam ak iin
karlatrabilir. A m a, insan, bu dzeylerin hangisinde ne lde girift
biim de alyor olursa olsun, rehber aln acak prensip ayndr: toplum
lar, tpk yaam lar gibi, kendi yorum larn ierirler. nsann tek yapm as
gereken, bu yorum lara nasl eriebileceini renm ektir.

Dizin

Abduh 330.
Abdullah, Taufik 304, 342, 344, 351, 357.
Adams, R. M. 362.
Afrika 37, 44, 62, 6 6 ,8 3 , 198, 251, 259, 264, 287,
290-292, 295-299, 308,359-362, 371,379.
Al-Afghani 330.
Allport, Gordon W. 75.
A lm o n d.G . 3 0 1 ,3 0 6 ,3 1 0 .
Ambedkar, B. R. 286, 290, 308, 310, 323.
Anderson, B. 342, 344, 351, 353, 357.
Andhra 286, 321-322.
Angkor 361.
Angola 295.
Armam 293.
Apter, D. 304, 330.
Aristoteles 70, 168, 340, 485, 487.
Aron, R. 227-228.
Ashanti 269, 294, 300, 304, 362, 371.
Ashford, D. 3 1 0 ,3 32.
A ssam 321-322, 324.
Asya 159, 174, 198, 202, 251, 292, 299, 302, 310,
359-360,461.
Auden, W. H. 479.
Auerbach, B. 237.
Avustralya 62, 84, 113, 379, 387.
Awolowo, O . 334, 336.

Aydnlanma 52-53, 5 7 ,6 8 , 70-71, 389.


Ayoub, V. 31 0 ,3 2 6 .
Azande 149, 200.
Azikivve, N . 265, 334, 336.
Aztekler 58, 158.
Bacon, F. 52, 59.
Baanda 293, 294.
Bali 7, 9, 54, 62, 69, 138-141, 143, 145, 198-199,
203-206, 208-211, 213-218, 313, 363-371,
393-394, 401, 406-408, 411-416, 418, 420,
423-425, 427-430, 433-437, 443-455, 458,
460-462, 464, 467-470, 472-473, 477-479,
483-484, 488-490.
Bandaranaike, S. W. R. D. 265, 302-303.
Bandung Konferans 266, 296.
Banglade 293, 295, 324.
Barbour, N. 306 ,3 1 0 .
Batak 293,347.
Bateson, G. 1 2 6 ,139,144, 2 0 8 ,3 6 6 ,4 1 3 ,4 3 5 ,4 3 8 ,
4 4 7 ,4 5 1 ,4 5 4 ,4 8 3 ,4 8 8 .
Bat Yeni Gine 357.
Beach, F. A. 96-97.
Becquerel, A. H. 63.
Belika 291.
Bellah, R.' 201-202.

Bello, A . S. Ahm adu 334.


Belo, ]. 139, 141, 411, 413, 429, 438, 451, 454,
462, 483.
Belsen 134Ben Barka, M. 279.
Benda, H. 352.
Bendix, R. 1 9 9 ,2 0 1 ,2 0 3 .
Benedict, R. 62, 342.
Bengal 2 9 5 ,3 0 5 ,3 2 0 ,3 2 2 ,3 2 4 ,3 3 5 .
B en tham .J. 467'469.
Berberiler 22, 34, 296, 330.
Berelson, B. R. 475.
Berlin, I. 237, 288.
Bhagavadgita 130, 159.
Biafra 3 3 7 ,3 5 5 .
Bigelow, L. 310.
Bihar 322.
Black, M. 484Blackmur, R. P. 237.
Bloch, M. 6 2 ,3 6 1 ,3 9 4 .
Boas, F. 385.
Bolivya 381.
Bolevizm 228.
Bombay 3 07,321-322.
Boomkamp, C . Van Leeuwen 470, 478.
Bororo 146-147, 379.
Brackman, A. C . 354.
Brahman 138, 143, 202, 205-207, 212-213, 2162 1 7 ,3 2 0 , 4 5 0 ,489.
Braidwood, R. 3 6 2,371.
Brezilya 379, 388.
Brooks, C . 237.
Bruner, J. S. 90, 103.
Buganda 362.
Bullock, T . H. 92-95.
Bunyoro 293.
Burckhardt, J. 358,444Burke, E. 248.
Burke, K. 46, 114, 167, 237, 241-242, 260, 488.
Burma 170-171, 268, 293-294, 296-297, 299, 307,
3 1 0 ,3 1 7 -3 2 3 ,3 3 7 ,3 9 4 .
Bum s, D. H. 273.
Busoga 362.

Eckstein, H. 229.
Egba 338.
Einstein, A . 123.
Eisenstadt, S. M. 361.
Eliot, T . S. 237.
Emerson, R. W. 287 -2 8 8 ,2 9 2 ,3 1 0 .
Empson, W. 237.
Endonezya 7, 13, 38, 44, 174, 177-179, 193, 209,
211, 213-216, 218, 252, 254-259, 268, 270,
272-276, 279, 283, 286-287, 291, 293, 295299, 301, 303, 305-306, 309-313, 315-317,
337, 342-349, 351-358,371 ,4 4 4 -4 4 5 , 447.
Erasmus 395.
ethos 44, 137, 143, 152-153, 155, 158, 163, 168,
324, 422, 438,445.
Etiyopya 264, 293, 296, 362.
Evans-Pritehard, E. E. 123, 200, 371, 394.

Camus, A . 250.
Cassirer, E. 46, 114, 237.
C astro, F. 265.
Cavell, S. 29.
Cayal, R. 90.
Cezayir 264, 268, 273, 372.
Chapm an, L. F. 101.
Childe, G. 361.
Churchill, W. 7 0 ,2 5 1 ,2 6 2 .
Cinnah, M. A . 265, 270.
Cochin 293.
Codere, C . 441.
Coleman, J. 287, 301, 306-307, 310-311, 334.
Coleridge, S. T . 237.
Comte, A . 228.

Fairbaim, G. 31 0 ,3 1 9 .
Fallers, L. A . 259,261.
Fanon, F. 270.
Fas 24, 27-31, 34, 38, 44, 274, 276-279, 283, 286,
291, 293, 296, 304, 306, 310-311, 329-333,
3 3 7 -3 3 8 ,3 7 1 ,4 4 7 .
Faizm 209, 251.
Favre.H . 31 0 ,3 3 1 .
Feith, H . 2 5 2 ,2 5 7 -2 5 8 ,3 1 0 ,3 5 3 .
Fem andez, J. W. 442.
Filipinler 272-273, 293-294, 296, 298, 305, 316.
Firth, R. 126, 138, 394.
Fischer 345.
Fishman, L. 271-273.
Fitz-Bamard, L. 481.

Coon, C . 328.
C oulbum , R. 361.
Covarrubias, M. 139, 204, 435.
Craik, R. 115, 116.
Cromwell, O . 62.
Crowley, J. 241 *
Cuduveo 379.
in 139, 193, 201, 208, 210, 275, 295, 305, 3143 1 5 ,3 4 4 , 3 5 7 ,3 7 0 ,4 2 7 .
Dahm, B. 345, 352.
Dale, A . M . 127.
de Jouvenel, B. 350.
de M aistre, J. 249.
Deutsch, J .A . 99.
Deutsch, K. 287.
Dewey, j. 6 4 ,7 7 , 100,397.
Dickens, C . 487-488.
Dinka 126, 132.
Drager, H. H. 484Du Bois, C . 208.
Duleng 338.
Durkheim, E. 109-110, 169, 190, 347, 439.
Dwi-Tunggal 311-312,315.

Ford, C . S . 96.
Forester, C . S . 98.
Forster, E. M. 320.
Fortes, M. 171, 413.
Fortune, R. F. 117.
Fransa 35, 260, 279, 309, 342, 399.
Frazer, J. G. 169.
Freedman, M . 3 1 0 ,3 3 8 .
Freud, S. 80, 109-110, 232, 359, 485, 490.
Frodin, R. 311.
Frye, N. 483, 487.
Fulani 293, 362.
Fuller, L. L. 468.
Gabon 306.
Galanter, E. H. 76, 99, 243-244.
Gallagher , C . 2 7 2 ,311.
Gallie, W . B. 45.
G ana 270, 273, 294, 297, 304, 362, 371.
Gandhi, I. 2 9 4 ,3 2 1 ,3 2 3 .
Gandhi, M . K. 265, 270, 273, 323-324.
Geiger, T . 225.
Gelgel 364-366.
Gerard, R. W. 90, 93, 95.
Gerstenhaber, M. 99, 243-244.
Ghosh, A . 321.
Goffman, E. 459.
Golding, W. 68.
Gombrich, E. W. 484.
Goodenough, W. 26.
Goodm an, N . 480, 482, 484.
Goody, ]. 121.
Goris, R. 427, 428, 468, 489.
Granit, R. 103.
Graves, R. 489.
Green, A . L. 249.
G ucerat 322.
G uem ica 113.
Guevara, C . 266.
Gunawan, B. 354.
Guyana 264.
Gney Afrika 83, 290-291,308.
H a e ck e l, E. H. 81.
Hallowell, A . I. 81, 84, 100.
H anna, W. 2 5 7 ,3 1 1.
Harlow, H. 88.
Harries, L. 272.
Harrison, S. 2 8 6 ,3 1 0 ,3 2 2 .
Hartm ann 81.
Haan, Moulay 2 9 1 ,3 2 1 .
H aan (Kral II.) 278-279, 333.
Hatta, M. 72, 116, 125, 140, 217, 311-312, 387,
4 5 1 ,4 5 3 ,4 9 0 .
H ausa 299, 334-335, 337.
Havvthome, N . 73.
Hebb, D. O . 91, 92, 96-98, 100-101.
Hegel, G .W . F. 5 5 ,3 9 4 ,4 4 1 .
Heine-Geldem , R. 252, 364.

Henle, P. 240-241.
Herskovitz, M. J. 59.
Hertz, F. 287.
Hindistan 13, 161, 163, 201, 214, 257, 268, 272273, 275, 285-287, 290-293, 295-296, 298299, 301-302, 305-307, 309, 311, 320-324,
335, 337-338, 347, 355, 372, 416.
Hinduizm 138, 432.
Hristiyanlk 174, 209-210, 352, 488.
Hirschman, A . 266.
Hitler, A . 70, 262.
Hitti, P. 324.
Hogarth, W. 484Holbein, H. 395.
Holloway, R. L. 84Holt, C . 343-344, 347-348, 350, 355, 357.
Hom ans, G. 407.
Hooker, R. 391.
Hooykaas, C . 452, 470, 478.
Hopi 68.
Hopkins, G. M. 246.
Horowitz, N . H. 247.
horoz dv 9, 447-449, 451-452, 454-455, 458459, 464, 469, 471-473 , 475-477, 479-484,
486-490.
Howells, W. W . 83.
Hughes, J. 354, 489.
Hull, C . L. 7 5 ,9 0 .
Huntington, S . 278.
Husein, Z. 323.
Husserl, E. 27, 135, 397, 401.
Hyman, S. E. 237.
Iatmul 125.
Ibo 269, 335-337.
Irak 279, 287, 297, 327.
bn Haldun 31.
ndus 361.
ran 264, 287, 292, 295, 297.
slam 58, 158, 174-176, 178-179, 181-182, 184185, 209-210, 215-216, 218, 254-255, 276,
279, 287, 296, 329-332, 344-346, 350, 352,
427.
spanya 356.
srail 35, 2 0 1 ,2 9 6 ,3 0 4 ,3 2 8 .
svire 290-291, 308.
Jam es, W., 121.
Janowitz, M. 110.
Japonya 242, 347, 357.
Jastrow etkisi, 245.
Java 9, 72, 117, 130, 144, 148, 155, 158-159,
162, 164-165, 169, 173-175, 179-180,
185, 187, 190-192, 203-204, 213, 216,
252, 254, 272, 275-276, 293, 303-304,
314, 346, 351, 353, 357, 363-365, 371,
453 ,4 7 6 .
Jay, R. R: 353.

161183,
218,
311444,

Jennings, I. 302.
Johnson, S. 53.
Jones, H. P. 354.
Jourdain, M. 231.
Juynboll, H. H. 460.
Kachin 338.
K afk a.F . 102.
Kahin, G .M c T . 2 5 5 ,3 0 4 ,3 1 0 ,3 5 2 .
Kamboya 273, 296.
Kanada 290-291.
Karenler 293.
K asuvubu,J. 295.
Kaysen, C . 221-222.
Kenya 298.
Kenyatta, J. 265.
Kerala 322.
Kbrs 296-297, 299.
Kierkegaard, S. 146.
Kluckhohn, C . 18-19, 57-61, 82, 92, 120, 128,
170.
Klungkung 365, 418, 472.
Koch, D. M. G. 1 0 4 ,2 4 7 ,3 5 2 .
Koentjraningrac, R. M. 472.
Kongo 264, 286, 292, 295, 298, 355.
Kontum-mali, 125-126.
K om , V. E. 203, 368, 453, 460, 472, 489.
Kris, E. 81.
Kroeber, A . L. 5 7 ,5 9 ,8 1 -8 2 ,8 4 -8 5 .
Krtler 292, 294.
Kwakiutl 5 9 ,4 4 1 .
La Barre, W. 100.
Lacouture, J. ve S. 311,331.
Lamartine, A . de 251-252.
Langer, S. 17, 102, 111, 113, 122, 136-237, 240,
2 4 5 ,4 8 0 ,4 8 4 .
Laos 287, 296.
Laqueur, W. Z. 287.
Lashley, K. S. 76,90-91.
Laski, H. D. 372.
Lasswell, H. D. 229, 238.
Latin Amerika 2 5 1,2 7 2 -2 7 3 ,3 5 9 .
Leach, E. R. 170-171,394Leacock, S. 111.
Leighton, D. 128.
Leites, N . 2 2 9 ,3 4 3.
Lev, D. 3 4 3 -3 4 4 ,3 5 1 ,3 5 4 ,3 5 7 .
Levenson, J. 439.
Levi-Strauss, C . 31, 51, 377-380, 382-385, 3883 9 0 ,3 9 2 , 3 9 4 ,4 8 6 .
Levy-Bruhl, L. 80, 145.
Lewis, B. 255.
Lewis, W. 304, 311.
Li An-che 441.
Libya 298.
Liddle, G. W. 3 4 3 -3 4 4 ,3 5 1 ,3 5 3 ,3 5 7 .
Lienhardt, G . 126,131-132.
Lorenz, K. 88, 96, 116.

Lovejoy, A. D. 52-53.
Lowe!l, R. 73.
Lovvenstein, R. 81.
Lowie, R. H. 117.
Lbnan 293, 297, 306, 310, 324-328, 337-338.
Luethy, H. 345.
Luther, M . 395.
Lyautey, L. H. G. 34, 330.
Machiavelli, N . 2 1 4 ,2 3 1 ,3 2 7 ,4 1 5 .
M aclntyre, A. 134.
Madariaga, S. de 121.
Madhya Prade 322.
M adras 1 3 8 ,3 0 5 ,3 2 1 -3 2 2 ,3 3 5 .
Marip 332.
Makhzen 330,371.
Malaya 286, 292-298, 301, 305, 310-311,314-317,
321,337-338.
Malinowski, B. 32, 36, 57-58, 109-110, 126-127,
133, 145, 158, 169-171, 189-190, 442.
mana 121, 140, 152, 208.
Mannheim, K. 222, 224-226, 249, 261.
Maruniler 324.
Marx, K. 223, 227, 261, 345, 359-360, 379, 389,
394, 485.
Mascou, P. 52, 54, 57.
Mayalar 371.
Mazzini, G. 279, 288.
McCarthy, J. 251.
McPhee, W. N . 475.
McVey, R. T . 252-353.
Mead, G. H. 64M ead, M. 31, 79, 89, 139, 144, 208, 359, 435, 438,
4 4 7 ,4 8 3 ,4 8 8 .
M ekong Lao 297.
Mendeleyev, D. I. 384.
Merleau-Ponty, M. 4 0 1 ,4 8 0 .
Msr 273, 296, 328-330, 347, 361.
Miller, G. A . 76.
Mills, C . W. 229,231.
M inangkabau 3 3 8 ,3 4 3 ,3 5 1 .
mit 67, 103, 119, 123, 132, 147, 174, 200, 333,
364, 385, 454.
Moliere, J. B. Z. 221,489.
Montagu, M. F. A . 89.
Moore, G . E. 168.
Morris, C . W. 237.
Muhammed (V.) 1 7 6 ,1 7 9 ,2 0 9 ,2 1 6 ,2 6 5 , 277-279,
311,330-332.
Murdock, G . P. 57.
Muray, H. 92.
N adar, K. 321.
Nadel, S . F. 126,394.
N aga 32 1 ,3 2 4 .
Nambikwara 379.
N apoleon (I.) 221.
Nasakom 353.
Nasr, G . A . 2 6 5 ,2 9 6 ,3 2 7 .

N asution, A. H. 3 1 3 ,3 5 0 .
N avajo 59.
Nazizm 2 2 8 ,2 5 1 .
N e Win 320.
Nehru, J. 13, 265, 273, 285-286, 290-291, 302,
3 2 1 ,3 2 3 , 335.
nesnellik 46, 74, 158, 223, 227, 344.
New D eal 241.
Newton, I. 52, 76, 230.
Nietzsche, F. W. 485.
Nijerya 13, 268, 287, 292-293, 298-299, 301, 305,
30 7 ,3 0 9 -3 1 1 ,3 34-338, 347, 362.
Nissen, H. W. 88.
Njepi 432, 455.
Nkrumah, K. 265, 304, 372.
Nolte, R. 304odalan 429-430.
Oglalalar, 154, 165.
O m aha Kzlderilileri, 387.
Orissa 321-322.
Pakistan 13, 268, 293, 295-296, 298, 305, 324.
Pareto, V. 229.
Park, R. L. 310.
Parmer, J. N . 310.
Parsons, T . 60, 104, 111, 171, 173, 199, 226, 228,
232-233, 247, 280-281, 28 4 ,3 0 0 , 39 4 ,4 0 0 .
Patel, V. 285-286.
Pauker, G. 310.
Pavlov, I. 75.
Peirce, C . S. 237Pencap 293, 306, 320-322, 324.
Percy, W. 135, 146-147, 237, 240, 243-245, 484.
Pers, G. 435.
Platon 229.
Pleyistosen 83, 87, 89.
Pluvier, J. M. 352.
P olan yi, K. 361.
Portekiz 264.
Postman, L. 103.
pozitivizm, 145, 237.
Pribram, K. H. 7 6 ,9 3 ,9 6 .
Pringgodigdo, A. K. 352.
Racastan 321-322.
Racine, j. 5 3 ,4 8 9 .
Radcliffe-Brown, A. R. 1 2 4 ,1 6 9 ,4 1 3 .
Radin, P. 127,1 5 3 -154,203.
Rahman, T . A. 317.
Rangda-Barong 139, 141-142, 144, 438.
Rangenekar, D. K. 301-302.
Razak, T . A . 317Redfield, R. 170,177,394Reichard, G. 128-129.
Rey, L. 354.
Ricoeur, P. 35, 485.
Roberts, C . F. jr. 310.
Robertson-Smith, W. 169.

Rodezya 306.
Rondot, P. 310.
Rousseau, J. J. 381,389-391.
Ruport, A . 481.
Russell, B. 123.
Russell, J. 379.
Rustow, D. 306.
Ryle, G. 20-22, 24, 44, 76-79, 97, 118, 237, 243,
246, 395.
Sabah 184,316.
Saint-Just 250.
Sanskrit 40 2 ,4 3 1 .
Santayana, G. 137.
Sapir, E. 237, 242.
Sarawak 316-317.
Sartono, K. 3 4 3 -3 4 4 ,3 5 1 ,3 5 3 ,3 5 7 .
Sartre, J.-P. 372.
Saussure, H. B. de 389.
Scheerer, M. 74.
Scheler, M. 397.
Schneider, D. 407.
Schoenberg, A . 484.
Schumpeter, J. 229.
Schutz, A . 135, 144, 146, 398, 424.
Scott, G. R. 481.
Senghor, L. S. 270.
Seylan 273, 287, 295-298, 301-303, 307, 315.
Shakespeare, W. 53-54, 160.
Sham un, C. 327.
Shannon, C . 389.
Shaplen, R. 354.
Shastri, L. B. 323.
Sherm an, W. T . 240-241.
Sherrington, W. 75,90-91.
Shils, E. 111, 171, 226, 228, 261, 279, 288-289,
321,394.
Sihler 293.
Silverstein, J. 310.
Simpson, G. 86, 89, 92-93, 96.
Singapur 295,316.
Singer, M. 1 3 7 ,1 3 8 ,3 9 4 ,4 3 5 .
Sjahrir, S. 300.
Skinner, G. W. 1 9 ,2 9 9 ,3 1 0 .
Smith, C. W. 127.
Smith, T . E. 310.
Smythe, H. ve M. 311.
Solomon, P. 7 6 ,9 0 ,9 6 , 101, 116.
Solow, R. 46.
Som ali 273, 295-296.
Sorel, G. 229.
Sorokin, P. 172.
sosyalizm, 226, 322.
Southall, A . 361.
Sovyetler Birlii 242, 295.
Spies, W. 139.
Spinoza, B. 168, 485.
Stark, W. 225-226.
Steig,'W . 121.

Steinberg, L. 110.
Stevens, W. 484.
Sudan 2 8 7 ,3 7 1 .
Suharto 216, 313-314.
Su kam o 187, 255-256, 258-259, 265, 270, 276,
291, 311-314, 345, 348-350, 352, 354-355,
372, 444.
Sum atra 2 1 6 ,3 1 3 -3 1 4 ,3 4 6 ,3 5 1 ,4 4 4 .
Suriye 2 9 5 ,3 2 7 .
Sutton, F. X. 221-222,229,232-233,238-240,360,
363, 369.
Snniler 297.
Swahili 272.
Swellengrebel, L. J. 203, 210, 213, 215, 364, 4274 2 8 ,4 6 2 ,4 8 9 .
Szinyei-Merse, E. 84.
amanizm 148.
iiler 298.
Tafilelt 331.
Taft-Hartley Yasas 238-239, 242.
Talbot, P. 3 0 5 ,3 1 1 .
Tam il, 296-297, 301-303, 3 0 7 ,3 2 0 -3 2 1 ,3 2 4 .
Tanganyika 292.
T ao 202.
Tayland 264, 287, 294-296, 320.
Taylor, O . H. 60, 66.
Telugu 286.
Teotihuacan 361.
T h ak in N u 318.
Thom pson, W. R. 96-97, 100-101.
Thoreau, H. D. 32.
Tibet 58, 362.
Tinker, H. 307, 310.
T iv 299.
Tobias, J. 83.
Tobin, J. 221-222.
Tonkin 293.
totemizm 148, 385-387.
Toure, S. 265.
Tunus 270, 273.
Tup-Kawahib 379, 381.
Trkiye 295-296.
Tyler, S. 27.
Uganda 259, 293-294, 297, 330, 362.
Ulster 291.

Urdu 305-306.
Utrecht, E. 354.
U ttar Prade 321-322.
rdn 297, 304, 328, 355.
V an der Kroef, J. M. 354.
V am a Dizgesi 416, 418.
V ico .G . B. 280.
Vietnam 264, 293, 298.
Vishnu Murti 345.
von Frisch, K. 116.
von Neum ann, J. 389.
uajang 158, 160, 163-166.
W alker,J. 237.
W allei5tein, I. 298, 306-307.
Warren, A . 237.
W ashbum , S. L. 84, 87.
Waterbury, J. 278.
Weber, M. 19, 109-110, 128-129, 133, 157, 199
203, 212, 280, 283, 345, 360-362, 397, 400
4 0 1 ,4 3 9 ,4 4 1 ,4 6 9 .
W einer, M. 3 0 1 ,3 0 6 -3 0 7 ,3 1 0 ,3 8 9 .
W eiss, P. 91, 237.
W elleck,R . 237.
W ertheim, W. F. 352, 354.
W estermarck, E. A . 28.
W hite, L. A . 7 7 ,8 2 , 86, 223, 229, 234.
W hitehead, A . N . 5 2 ,2 3 1 ,2 8 1 .
Whorf, B. L. 237.
W illey,G . 36 2 ,3 7 1 .
W instedt, R. 217.
W issler,C . 57.
Wittfogel, K. 360-362, 370.
W ittgenstein, L. 27-28,33, 237 ,4 4 0 .
W ollheim, R. 480.
Wriggins, H. 303, 307.
Yahudilik 201.
Yeats, W. B. 479.
yoga 72, 162, 202.
Yoruba 335-336, 338.
Yucatan 170.
Yunanistan 5 3 ,2 1 0 ,2 9 6 .
Ziadeh, N . A . 310.
Zuni 59, 441.

KLTRLERN YORUMLANMASI
Clifford. Geertz
Trkesi: H akan G r

merika'nn ve dnyann en nemli dnrlerinden biri


olarak kabul edilen Clifford Geertz, ait olduu disiplinin
geleneksel snrlarnn tesine geerek nemli, yepyeni bir
kltr anlay gelitirdi. Yaymland tarihten ksa bir sre
sonra bir ada klasik saylan bu yaptla, Geertz, yaklak
eyrek yzyl nce gerekletirdii gzlemleri ekillendirme
nin yan sra, gelecein almalarna nclk eden bir dizi
dnce gelitirmekten de geri kalmyor. Dinin kltrel bir
sistem olarak ileyiinin yan sra, bu alandaki almalara kut
sal simgelerin zmlenmesi. Birleik Devletler'deki ulusulu
un akbeti ve yorumcu bir kltr kuramnn temel prensiple
rinin saptanmas gibi ok nemli katklarda bulunan Geertz,
Kuzey Afrika, Java ve Bali'de yrtt alan almalarnn
rn olan gzlemleriyle de gen aratrmaclar iin klavuz
olmay srdryor.

antropoloji
kiiltiir antropolojisi, etnografya

789752 984196

You might also like