You are on page 1of 160

ZOR ZAMANLAR

Abdullah Aymaz

~
!'.~~~

ZOR ZAMANLAR

y""""'"'

'P7ritht Kilyn4k
2015
B" esmn ,;;,,. J'ZJ'n ha/Wm /pit YllJinct/1/t Ti&. A.$. )r llittir.
Esntle Jn" llian mmn w rmwJmn /pit Yll:Jlnctlz!t Tie. A.$. nin oru:etlm
,,m/J izni obnllitswn, eklrmmilt, meltanilt, fosolt~i ya "" IHrhtinfi bir ""1tt
sistnni ik ~ yayma/mt11t11Sr w lkpolanmASJ JflSlllttrr.
Editor
Hasan Hayri DEMIREL
Samet TUMAN

Kapak.
Engin <;lrn;I
Say& Diizmi
Ahmcr KAHRAMANOCLU
ISBN
978-605-158-065-4

Yaym Nwnarasa
392

Basam Yeti vc Yah


<;:aglayan A.$.
TS EN ISO 9001:2008
Set No: 300--01
S~ Yolu 07.Cri No: 7 Gazicmir/IZMIR
Tel: (0232) 274 22 15
Nban 2015

Gene! Datiwn
~~vcl>ag.um
Merl= Mah. Sogubu Cad. No: 31 Tdc-F.r " Mcrl=i

Mahmutbey/ISTANBUL
Tel: (0212) 410 50 60 Faks: (0212) 445 84 64
Kaynak Yaymlan
Bulgurlu Mahallcai BaAalar c.ddesi No: 1
34696 Oskiidas/ISTANBUL
Tel: (0216) 522 11 44 Faks: (0216) 522 11 78

www.kaynakyayinlari.com.tr
fu:ebook.com/kiapkaynagi

l~indekiler
Boliim 1

FETHULLAH GOLEN KlMD/R?


Goz bebegini g6tQrdii..-...------..----......._,..,__,

_ .. ___11

Hedef Allah nzas1 olunc:a..------..- - - - - - - - 1 3


Hesap verenlerin ~inden--------------16

Boliim 2

HAKARET, /FT/RA, ZULOM


Ashab-1 Kehfve Daru'l-Erkam Jlliderl------...- .........~--21

---------24

Hocaefendi, hem de iic kere hacca gitti


Bu zuliimler yeni deiiL......... _.........,____,_,_,,........_

.._.__,,_,._27

lncir ile cam cekirdegine bir bakabm ...- ......_,,,,,_,..,...................................-30

..

32

Yorumsuz -IJ .._,_ ..__ ................... .....-.....---.....

, * .....,... .38

S1radanlardan olsak da

.... - - - - -

Yorumsuz - - - - - - - - - - -..........~lmdilik

,...__..35

koro halinde vurmaya devam ediyorsunuz......_____. _....41

Ya~tmnalar -

alaylar

Neyin maps1?-.........-...--..-,_
.. -----....-...-

.44

------.46

.....

Zulme nza zulilmdiir-...---------- ... .............-48


Sahte Peygamber--......_..______,_ _ _ _ _ __s1
Yumupk ~h lsek de... 53
o~ bin hafhafi!-----_ _ _ _ _ _ _ . . . ._,______
, ....._,.....__.56
lkl daklka bile

dellL-------------'-",_. , _,.--,--59

I Zor Zamanlar

paranoyaklar!.."__........... ____,._ ;

..

.61

Klzginl1lttn son raddest_............-......................................- ....-------...-64


Ya zalim veya mazlum .................................--------------...-..67
B~1ndan

bul! ...................................................................................................- ............. 70

Biz neler gordilk neler- - - - - - - - - -..---------..73


Yilzilmilze tiikilriikler gelmesin diye .. _,_,., ___,.,____,_,_.....75
~eytan1n zayif silalu ....__ ,._.._,., _ _,.,__,_.. _ , _____,_79
Bank Asya gasp edilmi~ blr zift havuzu delU ......____ .....................- ....

81

m ...

~lttm1zla yilzle~memiz laz1m ..-------...._, ____ ........-----..--..84


Zirveler z1rvalarla yilalamaz.........................................................................--.-87

Boliim 3
HiZMET'E DEVAM

Durmak yok------......-----..---------..---91
Yeniden hatuiayabm ........._ ..._ .....____....- ............._ ....................- ...94
Risale-i Nur ve Tilrk~e Ollmpiyatlan ..,_,, __...........-........__,...._, __,_97
Turun~ gibi once meyve sonra p~k..........._,_,, ___ ,___ ,.,_ _ 99
Emekli dejtil rahmetli.........................................................................................- ... 102
c;:o~

yalanol1ktan lbaret.-..........................- ..........- ..........................._ .. 1os


imkanlanna goz dikmek ....__..................... __........._ ....__... 107

Ba~kas1n1n

Denizli Hapishanesi'nden mesaj var - - -.......- ......................--.-109


Biz her giin yeniden doianz ...- ....._ ......_ ......,___,_,.,.____....,_....,_ 111
Dua mevsimi ................................................................................................................. 114
Zirvedeki ruhlar .......................................................................................................... 117
Gilne~

dururken, mum pe~inde dola~mak olur mu? ................................... 119

Zikir-fikrin halAveti .._, ___,............._ ....._ ....-------------122


Ke~ke

demeden Onc:e-.......................... _._.............- ......................._._..,........... 124

Aynk otlanndan temizlenme ................................................................................ 127


Tweet ~ekeceAime tevhid ~ekerfm.................................................____,......... 129
So~~n ~iddetine

dayamkl1 ~i~ekler ................................................................ 131

--.-------134

c;:o~ yalanohktan ibaret olan ..........-..-....-....-----..


Once emzir, sonra sal deryaya........--.-.................___ ..,_ _ _ _ 137

Yannlar blzfm...._,_.......................................-..................-......--------- 140

l~indekiler I

Boliim 4
SABRIN SONU...
Bir de dostlanm1z1 yazar m1s101z?------------~-145
Tarihi tekeniirler .................................- ..................................................-...--148
Eyyimullah1 dilfOn'ilrken-..----..- - - - - - - - 1 5 1
Bizim vazifemiz zafer deAtl, sefer......................................................- ............... 154
Bizim geri vitesimiz yok ..- ......-------------157
ucuza sattdar ....................................................................................................... 159
U~rlu Maymun ..- ....--..............................- .........................- .- ........_._..._.162

~ok

Boliim 1

FETHULLAH GOLEN
KiMDiR?

Goz bebegini gotiirdii

azilarmm haks1z tarizlerine kar~1 bizim de bildiklerimizi


yazmak boynumuzun borcu oluyor.
Muhterem Fethullah Gillen Hocaefendi, bir tasavvuf
havasmm estigi feyizli bir ortamda dilnyaya geldi. Daha
~ocuklugunda Muhammed Liltfii Hazretleri'nin sohbetlerinde
bulundu. Alvarh Efe Hazretleri olarak da bilinen bu milbarek
zatm ~iirleri dilimizde bir edebiyat ~aheseridir.
1966'da izmir'e geldiginde, ilzerinde temiz ve duru tasavvufi ya~ayi~m izleri ve gilzellikleri hep goriililyordu. Arkada~1m1z Mehmet Binici ile ikimizi, o zaman misafireten izmir' e gelmi~ olan Sarni Efendi Hazretleri'nin sohbetine gotilrdil ve hep beraber o milbarek zatm elini optilk. Kestanepazan ve izmir lmam-Hatip ve llahiyat ~evresi ~ok iyi bilir ki,
hem~ehrim Mehmet Binici, ~ok kabiliyetli bir ogrenci idi. Yaz
tatilinde iki ayda haf1z olmu~ ve o sene Ramazan'm ba~mda
hatimle teravih kildirmaya ba~lam1~tI. Bu i~in i~inde olanlar
bilir ki, boyle bir ~ey ender-i nadirattand1r. Daha lise birde
iken Islam Dergisi'nin Arap~a tercilme yan~masmda Hocam1z Izmir Milftiisil il~ilncil gelirken, Mehmet Binici ikinci gelmi~ti. Yani hepimizin goz bebegi idi. izmir'de liseler aras1 milnazaralarda ba~1 ~ekendi. Hocaefendi de kendisine ~ok deger
verirdi. l~te bu klymetli ogrencisini ahp gotilrmil~, Sarni Efendi Hazretleri'nin manevi atmosferine 1smarlam1~tI.

12

Zor Zamanlar

Sonraki yillarda milbarek bayramlarda mutlaka tasavvuf


bilyilklerine bizmetlerini, konumlanm takdir, tebcil eden mektuplar, tebrikler gonderirdi. Bizzat bayramlarda ve ba~ka zamanlarda arkada~Ianm1z1 da yanma alarak onlarm ziyaretlerine giderdi. Bunlara biltiln arkada~Ianm1z da ~ahittir. Onlardan
bahsederken mutlaka isimlerinin b~lanna ve sonlarma "Hazretleri" gibi saygi ve sevgi ifadelerini Have ederdi ve halen etmektedir. Hem boylece bizlere de ornek olmaktad1r. Kendi
sohbetlerinde defalarca dualarmda onlarm da isimlerini sayd1g1m anlanrken hepsinin ismini teker teker telaffuz edi~ine hayretle ~ahit olmu~umdur. Cilnkil onlann yerine yirmiden fazla
evlad1 olsa, onlan oyle s1rayla sayamaz. Arna Hocaefendi, oyle
bir s1rahyor ki, insan ~a~myor ve anhyor ki, namazlarmda her
giln sayd1gi i~in bu kadar seri ve dilzgiln telaffuz ediyor.
Ayr1ca Hocaefendi, Gilmil~hanevi Hazretleri'nin biltiln tarikat ve tasavvuf bilyilklerinin evrad ve ezkarlanm derledigi
Mecmilatil'l Ahzab eserini esas alarak, o esrarh ve feyizli dualan ve zikirleri "El-Kulllbu'd-Daria" isimli kitapta toplad1.
Bunlarm ger~ekten ihyasmda ~ok bilyilk hizmet etti. Bunlar
her giln okunuyor.
Kalb in Zilmrilt Tepeleri isimli eserleri ise tasavvuf hakkmda yaz1lm1~ bir ~aheser ve bir ba~ucu kitab1d1r. Cevresindeki
arkad~lanm1zm ~ocuklarma ve torunlarma, kendi en yakm
akrabalanna illkemizin tasavvuf onderlerinin isimlerini vermektedir. Daha yeni, hen kendim, in~allah dogmas1 ya.km olan
bir torunum i~in kendisinden isim istedim. Muhammed
Bahailddin Na~1bendi ismini verdi. Bunlar1 niye mi yaz1yorum? Maalesef haks1z tarizlere ve iftiralara kar~1, bildiklerim
bende kalmasm ve milminler su-i zanna dil~mesinler diye ...
05.01.2014

Hedef Allah nzas1 olunca...

960 sonbahar1 lzmir'e geldim. Kalacag1m1z lmam-Hatip


ve llahiyat Ogrenci Yeti~tirme Yurdu, bizden saghkh oldugumuza dair "heyet raporu" istiyordu.
Gruplar halinde Konak Devlet Hastanesi'ne gittik. Orada
neredeyse her doktordan a~agdanma gordiik. Kefen hirs1zlari
muamelesi yap1yorlard1. Bu hareketler daha imam-hatibe
ad1m atarken ogrencileri komplekse siiriikliiyordu ... Yani istenilmeyenlerden oluyordunuz. Halbuki izmir halkmm ~ogu
imam-hatip ogrencilerini seviyordu.
Mesela otobiiste giderken elimizde kitaplar ve ~antalar
oldugu i~in baz1 yolcular nerede okudugumuzu sorunca kimi
arkada~lar, farkl1 okullarm isimlerini soyliiyorlard1. Hemen
ortaokul veya liseden sonra baz1 ogrenciler fark derslerini
verip diger okullara ve ogretmen okullanna gitmek istiyorIard1 ve gidenler de vard1 ...
imam-hatipten bagims1z olan yurdumuzda ozel dersler
veren hocalar vard1. Bunlar ~ok degerli ~ahsiyetlerdi. Yaz tatillerinde de bu kurslar iki-iki bu~uk ay devam ederdi... Biz
esas islami temel bilgileri bu kurslarda ogrendik.
Ya~ar Tunagiir Hoca'm1z, tarihi Kestane Pazan Camii'nin
vaizi, yurdumuzun da miidiiriiydii. 1965'in sonlarmda Ankara'ya Diyanet i~Ieri ba~kan yard1mas1 olarak gidince yerine

14

Zor Zamanlar

Edirne'de beraber ~ahtddari M. Fethullah Gillen Hocaefendi'yi getirdi.


Hocaefendi, vaizlik maaI ile ge~inir; zaten onun yar1S1m
da ihtiya~ sahibi talebelere, onlarm da onurlarm1 rencide etmeden dag1nrd1. Girdigi derslerden ilcret almaz, ogrencinin
yemeginden yemezdi. Seneler sonra mehur Simavh Hac1 Ali
Efendi: "Abdillfettah Efendi'den Allah raz1 olsun, bize ilcretsiz
ders vermesini ogretti." demitir.
M. Fethullah Gillen Hoca'm1z, titiz ve hassas bir ekilde
yaad1g1 i~in, kendisi ogrencilerin yemeklerinden yemedigi
halde, ogrencilerin yemeklerinin i~ine giren etleri incelemek
i~in o zaman mezbahaya gitmi. Besmele konusundaki gevekligi tespit etmi; yurt idaresine durumu anlanp, bir ~ozilm
bulahm, demi ... Hatta "Ben koyunlari kesip yemekhaneye
teslim edeyim, talebeler 'Besmeleli' et yesinler.'' diye bir ~o
zilm teklif etmi. Tabii bu milzakere mevzuu olunca, ~eitli
dililnceler ileri silrillmil ... Birisi de bunu vesile yap1p cuma
giinil Sad1rvan Camii'nde hutbeden ~ok ag1r bir hilcumda bulunmu ... Okuldan yurda gelmitik. Namaz kdmak i~in camiye
girdik. Bizim Kur'an ve tecvit hocam1z ve Kestane Pazan Camii'nin de hatibi olan Hafiz lbrahim K1h~ bizi yanma ~ag1rd1:
"Boyle bir durum var. Hocam1za dilmanhk yap1yorlar. Onu
istemeyenler var. Tebbet okuyahm!.." dedi.
Bu zat, ~ok takva, yah, sakalh bir kiiydi. Kestane Pazari'na gelirken arka sokaklardan degnegin ucuna bakarak gelirdi. Verdigimiz selam1 da o vaziyette ahrd1. M. Fethullah Gillen Hocaefendi daha izmir'e gelmeden iki ay once bir rilya anlatmItt: "Ege ovas1 kupkuru ... Caylarm, derelerin sulari kesilmi. insanlar, hayvanlar perian vaziyette iken birden bir 1rmak geliyor ... Biltiln hayvanat onun suyuna yoneliyor... Arna
~obanlar engel oluyorlar. 'Evlad1m! .. B1rakm hayvanlar gelip
su i~sinler.' diyorum. Onlar 'lzin yok.' diyorlar. Birazdan

Hedef Allah mast olunca...

15

1rmaktan itibaren biltiln ova ye~ermeye ba~lad1. Her taraf


yemye~il oldu. Cobanlar, 'lzin ~1ktl, izin ~1ktl! ..' diye bagmp
hayvanlan sahverdiler. Ben, onlara 'Bu 1rmak nereden geliyor?' diye sordum. 'Erzurum'dan!..' dediler.
Daha sonra M. Fethullah Gillen Hocaefendi'nin memleketini ogrenince "Bizim riiya ~1ktl." dedi. Onun i~ln Ibrahim Hoca'm1z, hutbeden yapdan bu hilcuma ~ok i~erlemi~ ve Tebbet
okumaya ba~lam1~t1. Obilr hafta aym hatip yamld1, yenildi bu
sefer Milftii'ye ~attI. Hemen tayini Odemi~'e pktl. Sonra bir
koye gonderllmi~. oradan istifa edip gel mi~. Bunlari 1999 kaset furyasmda, "Allah, onu size b1rakmaz." diye yazm1~bm.
Cilnkil M. Fethullah Gillen Hocaefendi yapbklannda hep Allah
nzasm1 gozeten birisi... Oyle bir zatm ortada b1rakdmas1 soz
konusu olmaz ... Buna ka~ defa ~ahit olduk ...
29.12.2013

Hesap verenlerin peinden

er ~eyleri ~effaf, her zaman hesap veren ve vermeye haz1r olanlardan bir misal olarak Bediiizzaman Hazretleri,
"Neile ya~1yorsun?" diye soranlara ~oyle diyor: su altJ
aydir otuz altJ ekmekten ibaret bir KILE BU~DAY bana kafi
gel di.
Daha varm1~ bitmemi~. Ne miktar kifayet edecek bilmiyorum." (Daha sonra yazllan ha~iyede - Bir sene devam etti deniliyor.) (...)
"Dordiinciisii: Su ustiimdeki sakoyu, yedi sene evvel eski
olarak alm1~t1m. Be~ senedir elbise, ~ama~ir, pabu~, ~orap
i~in dort bu~uk lira ile idare ettiln. Bereket, iktisat ve rahmet-i ilahiye bana kafi gel di."
"i~te, ~u numuneler gibi ~ok ~eyler var ve bereket-i ilahiyenin ~ok cihetleri var. Bu koy (Baria) halk1 ~ogunu b!lirler.
Fakat sakm bunlari fahr i~in zikrediyorum zannetmeyiniz.
Belki mecbur oldum. Hem benim i~in iyilige bir medar oldugunu dii~iinmeyiniz. Bu bereketler, ya yamma gelen halis
dostlanma ihsand1r; veya hizmet-i Kur'aniyeye bir ikramd1r;
veya iktisadm bereketli bir menfaatidir; veyahut 'Ya Rahim,
ya Rahim' ile zikreden ve yammda bulunan dort kedinin nz1klar1d1r ki, bereket suretinde gelir, hen de ondan istifade
ederim. Evet, hazin m1rm1rlarm1 dikkatle dinlesen, 'Ya Rahim,
ya Rahim' ~ektiklerini anlarsm."

Hesap verenlerin pefinden

17

"Kedi bahsi geldi, tavugu hatira getirdi. Bir tavugum var.


~u kI~ta yumurta makinesi gibi, pek az fasilayla (ara vererek)
her gun rahmet hazinesinden bana bir yumurta getiriyordu.
Hem bir giln iki yumurta getirdi, hen de hayrette kald1m.
Dostlanmdan sordum, 'Boyle olur mu?' dedim. Dediler: 'Belki
bir ihsan-1 ilahidir.' Hem ~u tavugun yazm pkard1gi kil~ilk bir
yavrusu vard1. Ramazan-1 ~erifin ba~mda yumurtaya ba~lad1,
ta kirk giln devam etti. Hem kil~Ok, hem kI~ta. hem Ramazan' da bu milbarek hali bir ikram-1 Rabbani olduguna, ne benim ve ne de bana hizmet edenlerin ~ilphemiz kalmad1. Hem
ne vakit annesi kesti, hemen o ba~lad1, beni yumurtas1z b1rakmad1." (On Alnnc1 Mektup, Dordilncil Nokta)
Bundan iki sene once Amerika'dan Afrika asilh Milslilmanlardan bir grup, Tilrkiye'ye geliyorlar. Kayseri'de Yunus
Hocam1zla kar~Ila~1yorlar. Ona Hizmet'i ve Hocaefendi'yi soruyorlar. 0 da, Erzurum' da ogrencilik yillanndan ba~layan
Hizmet ve Hocaefendi hakkmda bildiklerini anlatiyor... Dikkatle ve hayranhkla dinliyorlar. Sonunda ~oyle bir soru soruyorlar: "Sen anla~Ilan epeyce zamandan beri, ta ba~mdan itibaren Hizmet'i de Hocaefendi'nin ailesini de yaklndan tamyorsun. Peki, ilk tamd1gm gilnlerde Hocaefendi'nin karde~le
rinin maddi durumlan nasild1, ~imdi nasII? Yani daha zengin
mi?" Bu soru kar~1smda Yunus hocam1z gillilmsilyor ve onlara ~unlan soylilyor: "Ilk tamd1g1m zamanlar, Hocaefendi'nin
karde~lerinin babadan kalma bir matbaalan vard1. Onun sahibi idiler, eski olmasma ragmen bir ~eyler bas1p ge~inip gidiyorlard1. ~imdi yine matbaada ~ah~1yorlar ama i~~i olarak...
hatta ge~enlerde Hocaefendi'nin karde~i Salih agabeyle kar~1la~k, 'Nasilsm1z?' diye sordum. Hal1ne ~ilkrettikten sonra
dedi ki: 'Agabeyim, bizim bu halde kalmam1z ve asla zengin
olmamam1z i~in dua ediyor. Az unutsa da biraz dilnyahg1m1z

18

Zor Zamanlar

olsa.' Bu latifeden anlad1m ki karde~leri, akrabalan ve yakmlan i~in Hocaefendi'nin arzusu bu.''
Yunus Hocam1zm bu sozlerinden sonra onlar: "Tam arad1g1m1z hizmet ~ekli! Biz bu hizmete iltihak edelim ..." diyorlar.
Onlara daha sonra boyle bir iltihaka gerek olmad1AJ., herkesin birbirine fikri yard1m ve desteklerinin olabilecegini
ama iltihaka gerek kalmadan herkesin kendi hizmet ~ekliyle
devam etmesinin daha iyi ve daha hayirh olabileceAi ifade
ediliyor ...
Ahsen-i takvimde yaratilan insan fitratl kimin pe~inden
gidecegini biliyor. Zaten ak1l i~n yol bir deAil mi?
06.01.2014

Boliim 2

HAKARET, iFTiRA,
ZULOM

Ashab-1 Kehf ve Daru'l-Erkam


yigitleri. ..

er dirili~ doneminin niive kadrolarmm ne~'et ettigi


mekanlar vard1r. Denizlerin diplerinde sab1rla, dertle, 1zd1rapla, s1zlam~la mercanlarm dogup biiyiiyiip geli~tigi
gibi onlar da binbir emekle ortaya, yagmurlarm yogtmla~ma
~ekirdekleri gibi olgunla~1r ve rahmet olarak toplumlarm imdadma yeti~irler ...
Ashab-1 Kehf oyledir. Dile kolay 300-309 sene bir magarada Hak yolunda beklediler ... Asr-1 saadetin ba~mda, Darii'l-Erkam da o Alan Neslin yeti~tigi evdir ... Cenab-1 Hak, Musa Aley~isselam'a da M1sir'da da oyle matmah-1 nazar evler
edinmelerini emrediyor. (Yunus Suresi, 10/87)
Kur'an-1 Kerim'in Nur Suresi'nin 35. ve 36. ayetleri de
bunlarm benzeri evlerden bahsediyor. Malum, hadis-i ~erifte
beyan edildigi gibi, her bir ayetin, zahr, batn, hadd, muttala'1
var. Ve bu dordiin her birinin de ~ucun, gusun ve fiinun diye
ii~er tabakas1 var. Buna gore her ayetin 12 mana tabakas1
olur. Onun i~in Nur Suresi'nin Nur ayetinden, lmam-1 Gazali
Hazretleri Mi~kat isimli tasavvufi bir eser yazm1~tir. Modern
tefsirciler bu ayetin elektrikten bahsettigini soylemektedirler. Ostad Hazretleri ise bu ayetin, maddi nur olarak elektrige
bakmakla beraber on parmag1 ile Nur Hizmetine i~aret

22

Zor Zamanlar

ettigini Sualar kitabmm Birinci Sua'mda riyazi hesaplarla


gostermektedir. Bu hususta Risale-i Nur talebesi olduklarm1
soyleyen insanlarda bunun aksi bir gorii~ yoktur. Hepsi de
kabul eder. Peki bu Nur ayeti olan 35. ayetin devammdaki ifadeler neden bahseder? Bu nurlarm bulundugu, okundugu ve
sabah a~am tesbihatlarmm yapild1W, bu kadri yiice ve itibari
yiiksek evlerden bahseder ...
Bu mtibarek mekanlari hi~ kimsenin "hayvanlarm yaad1g1 mekanlara" benzetmeye hakkI yoktur. Risaleleri bilmeyen veya okumayan kimseler bilerek-bilmeyerek boyle bir
benzetme yapsalar da -herkes hesabm1 Allah'a verecek- ama
Risale-i Nur talebelerinin boyle benzetme yapanlari hakl1
gorme, onlarm yanmda yer alma, ayr1ca o evlerde ne'et
edenlere tav1r alma haklari olamaz ...
"inlere inme" meselesi, en bata btiyiigumilz olarak hepimizi inletmitir. Mazlum ve magdurlarm aglamasmdan Ar'm
ihtizaza geldigini biliyoruz. Ar ihtizaza gelince de olacaklari
sadece Allah bilir, 1999 Haziran'daki firtma gibi eylerin olmamas1 i~in elimizden dua etmekten baka bir ey gelmez ...
lsterseniz mealen 0 ayetlere bir bakahm, sonra da onlarm
hilrmetine Cenab-1 Hakk'a s1W,nahm:
"Allah goklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun misali,
t1pk1 i~inde lamba bulunan bir oyuk (duy) gibidir. Lamba bir
cam i~inde, o cam da sanki parlayan incimsi bir yild1z! Bu
lamba, ne yalmz doguya, ne de yalmz batlya mensup olmayan kutlu, pek bereketli bir aga~ ki, nerdeyse ate degmeden
de yag IIk verir. l1g1 pml pmld1r!.. Allah diledigi kimseyi
nuruna hidayet eder. Ger~egi anlamalari i~in insanlara boyle
temsiller getirir. Allah her eyi bilir. 0 nura, Allah'm yiikseltilmesine ve i~lerinde kutlu ismin zikredilmesine izin verdigi
evlerde kavuulur. Oralarda, sabah akam O'nun anm1 yiicelterek tenzih ve tesbih eden (Stibhaneke ya Allah, taaleyte

Ashab-1 Kehf ve Daru'l-Erkam yi~itleri...

23

ya Rahman, diyerek tesbihat yapan) oyle yigitler vard1r ki,


ne ticaretler, ne ahm ve sat1mlar onlan Allah'1 zikretmekten,
namaz1 hakk1yla ifa etmekten, zekat1 vermekten ahkoymaz.
Onlar kalblerin ve gozlerin deh~etten, halden hale donecegi,
alt ilst olacag1 bir gilnden endi~e ederler." (Nur Suresi, 24/35-37)
Bu ayetler hilrmetine Cenab-1 Hak, ufkumuzu aydmlatsm ... Olkemizi her tilrlil felaketten korusun ... Amin!
13.01.2014

Hocaefendi, hem de
ii~ kere hacca gitti

ftira ve karalamalarm ard1 arkas1 kesilmiyor. ~imdi de tutM.Fethullah Gillen Hocaefendi "Bu nasd hoca,
hi~ hacca gitmedi" diye insanlarm kafalarm1 kan~tmyor
lar. o~ defa hacca gitti.
Zaten 1968 }'lhnda gittigi ilk haccm1, seneler once "Kii~iik
Diinyam" isimli hayanm anlatng1 kitapta teferruath beyan
ediyor. Biz de o zaman lzmir imam-hatip ve ilahiyatta ogrenci yeti~tirme yurdunda ogrenci idik. Biitiin ogrenciler buna
~ahittir. Prof. Dr. ibrahim Kafi Donmez, Prof. Dr. ibrahim <;ah~kan gibi arkada~lanm1z da ~ok iyi bilirler ... Hocaefendi, bu
meseleyi ~oyle anlatiyor:
1968 }'lhyd1. ~imdi ismini hat1rlayamayacag1m talebelerden biri bana 'Hocam hacca gitmeyi dii~iinmiiyor musunuz?"
dedi. Yarama oyle bir tuz basm1~t1 ki, dayamlacak gibi degildi.
'Ben kim, oralar kim?' dedim ve aglayarak sm1f1 terk ettim.
M~diir odasmda ba~1m1 masaya dayad1m ve duygulanm1 masanm camma doktiim. Zaten camm altmda Ravza-i Tahire'ye
ait ~e~itli resimler bulunuyordu. Ben de hicramm1 dogrudan
oraya anlat1yordum.
"Aradan ka~ saat ge bilmiyorum. Bildigim ve hatirlad1g1m, gozya~lanmm bir tiirlii dinmek bilmeyi~iydi. ( ...) Hemen

turmu~lar

Hocaefendi, hem de

ii~ kere hacca gitti

25

telefona ko~tum. Kar~1mda hakikaten Liltfi Dogan (0 zaman


Diyar.et i~Ieri ba~kam yard1mc1s1 idi.) vard1 ve o tath ve munis. sesiyle bana hitaben ~oyle diyordu: "Arkada~larla kararla~t1rd1k. Bu sene hacilarm durumunu kontrol i~in Diyanet
adma ii~ ki~iyi hacca gonderecegiz. Biri Denizli Milftiisil Ibrahim Degirmenci, ikincisi Eski~ehir Milftiisil Ahmet Baltac1,
il~ilncilsil de siz." 0 sene Diyanet adma hacca gitme i~i ilk defa oluyordu. Kendimi bir ara rilyada zannettim. Biraz evvelki
hicramm neydi, ~imdi neler oluyordu. ( ...)
"Gittigim bu ilk hac, benim i~in ~ok bereketli oldu. Tabii
ki, Cenab-1 Hakk'm nzas1 ol~ilsilnil bilemem. Fakat i~ alemim
itibanyla bu hacdan ~ok istifade ettim.
"Efendimiz'den ba~layarak s1ras1yla Ra~it Halifeler i~in
umre yapt1m. ( ...)
"Kabe'yi ve Ravza-i Tahire'yi ilk gordilgumde oyle bir ruh
haline bilrilndilm ki, tarifi milmkiln degildir ... ( ...)
"Kestanepazan'ndaki talebelere hep farkh baktlm. islam
alemine ait bilyilk kurtulu~un hi~ olmazsa bir bolilmilnil onlarm temsil ettigine inamyordum. Hacca giderken onlarm
isim listelerini yammda gotilrmil~tilm. Hepsine orada teker
teker dua ettim. Ayr1ca tamd1gim bir~ok kimseye de dua ettim."

Bu, ya~anm1~ bir ger~ek. Diyanet'e sorsamz bile bugilnlerde cevap almamz ~ok zor olabilir. <;ilnkil milstakil degil; siyasetin tasallutu altmda ... Hi~ olmazsa Bosna'da oldugu gibi
Diyanet l~Ieri ba~kam durumunda olan Reisil'l-Ulema orada
bakanlar ilstil bir konuma sahiptir. Dini bayramlarda cumhurba~kamnm yanmda oturur. Bizimki boyle olmay1p bir bakamn altmda bulundugundan, ilstilndeki siyasileri rahats1z
edecek bir ~eyi soyleyemez... Yilzde yilz bildigi milbahele ile
bedduayi bile, -aradaki farkln ne oldugunu- bir tilrlil halka
anlatamaz. Anlatsa makammdan olur. Emir gelir, camilerde

26

Zor Zamanlar

siyasilerin arzu ettigi hutbeler okunur. Okunmazsa b~kan da


cami imamlar1 da ba,Ianna geleceAi bilir. Onlarm, bu durumdan kurtanlmas1 gerekir. Hiir olmazlarsa, ba~kalarimn hakkl
hukuku ~ignenmi' ve din siyasete alet edilmi' olur. Dini bu
duruma dii,iinneyelim.
19.01.2014

Bu zuliimler yeni degil

ize yapdan zulilmler, gadirler, haks1zhklar yeni degildir.


Bizleri, ta imam-hatipte ogrenci iken ktyim i~in fi~ledHer.

~m~~

~imdi verdikleri fetvalarla herkesi hayrette b1rakanlar ...


"Kill i~in cilz feda edilir. Osmanh padi~ahlan halife-i ruy-i zemin olunca, paralel halifeleri, halife olma kabiliyetinde olan
~ocuklarm1 ve karde~lerini bile katletmi~lerdir. Muhsin Yaz1C10Alu gibi ~imdi siz de buna raz1 olun ..." demek isteyenler...
Boylece farkma varmadan Muhsin Bey'in boyle bir fetvaya
kurban gittigini ilstil kapah iddia ve itiraf edenler. Heide bir
bize ta~ atanlar acaba akil adam olmanm yani adil olmanm
haklam vermek i~in niye bunlara da bir ta~ atmazlar acaba?
Evet bizler oArencilik donemimizde fi~lendigimiz i~in milftii-vaiz olmam1z, llahiyat'ta asistan olmam1z ~oyle dursun
Kestanepazan Kur'an Kursu'nda hocahg1m1za bile tahammillleri olmad1, bizi oradan zorla kopanp attllar. ~imdi de halen
llahiyatta bu damann temsilcileri aym klyim1 kamilane yerine getiriyor. 10 ilstilnden 10 alacak ogrencilere 1 hatta 0 (s1f1r) vermekten ~ekinmiyorlar. Bunlarm i~inde, bize ta~ atan
agabeyimizin tabiriyle "gonill adamlan" da var ilstelik ...
Halbuki bu kadar zulilm ve k1yimdan sonra bu hayret veren fetvalan veren birisinin yine de hocam1z diye elini optiik,
yurtd1~1 egitim hizmetlerini gosterdik, hayran oldu ve hayret

28

Zor Zamanlar

verici bir ~iir de yazd1 ... Ko~emde 23 Kas1m 2008'de bahsettim. Onu tekrar yaymlamak istiyorum.
Biltiin bunlardan sonra hayret verici bir tezatta bunlar
gibi dershane ogretmenlerinin adeta katline ferman verircesine yazilar yazd1 ... Bir yandan $ia'ya yumu~ak mesajlar verirken (Bu hususta Mustafa Ozcan'm 13 Temmuz 2009, nebeonline.com'da KARAMAN HOCA KENDiNi ELE VERDi ba~hg1
ile yaymlanan uzun yaz1sma bakilabilir.) ve "Muaviye'ye Hazret diyemiyorum" derken, obilr taraftan cami ve cemevi bir
arada olamaz, diye yazilar yazd1 .. ,
Bu haks1zhk ve zulmil sadece ~u i~aret ve ima ~ttiklerim
degil, imkam her eline ge~iren desem pek milbalaga etmi~ sayilmam ... <;ilnkil 12Mart1971'de 163. maddeden i~eride iken
hapishane mildilril "Sizi Haziran imtihamna gonderecegim;
hazirlamn." demi~ti. <;ilnkil biz zaten birka~ senedir, Ramazan
aylannda, Buca Cezaevi'ne gidip vaaz ediyor ve teravih namaz1
kildmyorduk. Onun ipn bizi tamd1gmdan iyilik yapmak istiyordu. Tam o gilnlerde Burdur'da deprem oldu. Bizim Yilksek
islam Enstitiisil'niln mildilr muavininin akrabalarmdan birisini Burdur Cezaevi'nden, Buca'ya nakletmi~lerdi. Onun ziyaretine gelmi~. mildilr bey de iyilik olsun diye "Sizin ogrencileri,
haziran imtihamna gonderecegim, ~ocuklar magdur olmas1tt."
diyor. Mildilr yard1mc1m1z "Ne yap1yorsunuz? Onlar bu illke
ipn ~ok tehlikeli ... Sakm boyle bir ~ey yapmayin! .." diyor. Yani
hapse dil~mil~ talebelerine bir tekmeyi de o vuruyordu. Bunu
nereden biliyoruz? <;iinkil, bize aynen bunlan mildilr bey aktard1, ayr1ca "Siz ~ok tehlikeliymi~siniz bu illke ipn ..." dedi.
Evet tekmesini yemedigimiz kalmad1. Arna biz, onlara yine de
hep saygida kusur etmemeye ~ah~tlk ...
Halbuki, bu illkede eger canh bir hayat kalm1~sa, bu sadece Bediilzzaman Hazretleri'nin dik duru~undandir. Menemen
ve benzeri olaylarla pirler, manevi onderler zehirlenip

Bu zuliimler yeni degil

29

as1ld1g1 i~in herkesin sindirildigi o donemde yigit~e dimdik


duran Bediilzzaman Hazretleri'ydi. Bu illkeye ve insanhga,
yazd1g1 eserlerle yapt1g1 bilyfik hizmetlerin hi~biri olmasa idi
bile, o muhte~em dik duru~u yeterdi. Eger Bediilzzaman Hazretleri'nin o cesaret verici duru~u olmasayd1 ve o a~dm1~ olsayd1 ~imdi, ne Kur'an kursu, ne imam-hatip, ne de Diyanet,
hi~bir ~ey kalmazd1 ... 0, a~dmad1g1 i~in, her ~eyi kontrolunde
tutmak isteyenler digerlerine izin verdiler. lzin verirken de
sadece bizlere dikkat edilmesini istediler. Onun i~in biz hep
fi~lendik ve hep onilmilz kesildi. Arna Cenab-1 Hak ba~ka kapdar a~. Hizmet zeminleri haz1rlad1. Bugiinlere geldik. Evet
bizler s1radan insanlar1z ger~ekten ama her zaman ilahi himayeyi hissettik, elhamdillillah hissediyoruz.
20.01.2014

lncir ile \.am \.ekirdegine bir bakahm

enab-1 Hak, biiyiik icraatm1 ~ok kii~iik sebepler tahtmda


gostererek, bizlere biiyiikliigiinii gosteriyor. Biz bunun
~uurunda olmahy1z. Kii~iiciik bir incir ~ekirdeginden
koskoca, hem de meyveli bir agac1 nasd da yaranyor? <;am
agacmm tohumu da oyle degil mi?
l~te biz bunun ~uurunda olmak zorunda}'J.Z. Allah'm liituflarm1 kendimizden bilirsek ~ok biiyiik nankorliik etmi~
oluruz. Zaten azlClk bir durum muhakemesi yapsak bunu apk
se~ik gorecegiz. Ger~ekten bizden nice daha ak1lh ve imkan
sahibi insanlar var ...
Simdi biraz eskilere gidelim, 1980'lerin ba~mda Konya'ya geldigimde idarecisi oldugum Biiyiik Koyuncu Hizmet
Vakf1'mn diger vak1flara gore pek bir imkam ve giicii yoktu.
Dev gibi vak1flar ve yatlh Kur' an kurslan vard1. Onlara imreniyorduk. Telefon parasm1 odeyemiyor; yurt talebelerinin
ekmek paras1m odemekte zorlamyorduk ...
Bir iiniversite haz1rhk dershanesi a~mak isteyince, baz1lar1 bizimle alay etti. "Sunlara bak!.. Kar~Ilarmda kimyac1 Ha~im Bayram'lar ... lsmet Bey'ler ... Dilta~, Yonta~ vs. gii~lii dershaneler var ... B1y1klan yeni pkm1~ tecriibesiz ogretmenlerle
bu kadar me~hurlar kar~1smda nas1l dayanacaklar?.. " dediler
ve arkada~lanm1zm morallerini bozdular. "Arkada~lar, hi~
korkmaym1z, siz onlarm hepsini Allah'm izniyle ~ok k1sa

lncir ile

~am ~ekirde~ine bir bakahm I

31

zamanda ge~ersiniz. c;unkil diger mehurlar~ ister-istemez


ferdi ve infiradi dililnmek zorundalar. Yani, tek mehur kendisinin olmas1m, ilcretinin nereye giderse gitsin yilksek olmas1m ister. Onun i~in bilgi ve birikimlerini asla bakalanyla
paylamak ve onlara aktarmak istemezler. c;unkil maa ve ilcrette herkes ona rakip ... Arna siz oyle degilsiniz; sizin agabeyleriniz ihlas ve i'sar hasletinden dolayi her sene biltiln tecrilbelerini bilgi ve birikimlerini, konularm en k1sa yoldan ogrencilere nasd anlatdacag1m daha sizler ogrenci iken sizlere
aktarddar. Yeni mezun olmamza ragmen her biriniz, on-on
be senelik tecrilbe elde etmi gibi hirer profesyonel ogretmensiniz ... Goreceksiniz, dershanenizden Tilrkiye birincilerini ~ok yakmda pkarmaya balayacaksm1z." dedim. Oyle de oldu elhamdillillah, Allah'm izniyle ... Bunu soylemek i~in kahin
olmak gerekmiyor.
K1sa zamanda, baanlar sergilediler, birinciler, ikinciler
pkarddar ... Bugiln Konya'da durum meydandad1r.
Bunun hikm~tini Ostad Hazretleri, ihlas Risalesi'nde izah
ediyor. Yani dort tane dort on ala eder ama ittifakla aym ~izgi
ilstilnde omuz omuza verince 4444 olurlar. lte ihlas ve ittifakla bir araya gelen on insandan her biri diger arkadalanmn gozilyle de bakabildigi, kulaklan ile de iitebildigi, akdlan ile de
dililnebildigi i~in; her birinin on ak11, yirmi gozil, yirmi tane de
kulagi olmu oluyor. Boyle her biri dev gibi olmu insanlarm
ne derece baanh olacaklan meydandadir. Bunlar dahi olmasalar, s1radan insanlar olsalar bile ittifak ve ihlas ile kazand1klan imkanlarla, Allah'm izniyle harikalara mazhar olabilirler.
Bugiln dilnya ~apmda olan ilerin sir ve hikmeti budur. Bunu
baka yerlere ~ekmenin hi~bir manas1 yoktur. Bunlarla ugramak da abes ile itigalden baka bir ey degildir ...
27.01.2014

Siradanlardan olsak da ...

vet biz siradanlarm siradamyiz da ama Ostad Hazretleri


bu hizmetin kerametinin ii~ oldugunu soyliiyor:
HBirincisi: 0 hizmeti hazirlamak ve hadimlerini o hizmete sevk etmek cihetidir.
"fkincisi: Hizmete manileri bertaraf etmek ve zarar verenlerin ~errini def edip, onlari tokatlamaktir. Bu iki k1smm
hadiseleri ~oktur, hem uzundur.
"O~iincilsil: Hizmette halisen ~ah~anlara fiitur (gev~ek
lik) geldigi vakit, ~efkatli bir tokat yerler, uyamp ayilarak yine o hizmete girerler. Bu k1smm hadiseleri yilzden fazlad1r."
Bunlarm yiizlerce misali vardir. Bizzat Ostad Hazretleri
Onuncu Lem'a'da ($efkat Tokatlarmda) misallerini vererek
anlanyor. tlklerin, ilk ~ahitlerin hanralarmda da misalleri
vard1r. $imdi de biltiln diinyaya dagilan talebelerin ba~mdan
ge~enler bunun ~ahididir.
ikinci kerametle ilgili olarak, akillara inkarc1 zalimlerle
ilgili olarak bir soru gelebilir. Ostad Hazretleri, bunlarm cezalarmm ekseriyetle ahirete kald1gm1; imam olanlarm ise ahirete temiz gitmek i~in ekseriya dilnyada kar~1hgm1 gordilklerini soylilyor. Benim maksad1m ibret ahnmas1 i~in bunlari anlatmak. Yoksa ORDEK HAMDI gibi manalar pkarmak dogru
olmaz. Hi~ kimsenin Tebbet okumakla oldiigil yok. Bahsettigim ki~i neredeyse 40 seneye yakm hayatta idi. Omit ederim

Stradanlardan olsak da...


~imdi

33

de hayattad1r, Allah ona hayirh omilrler versin. Beni


lin~ ettirmek i~in birilerinin onilne atmak tasavvuf terbiyesi
gormil~ bir gonill dostuna yakI~maz.
Bildiklerimi anlatmak zorundayim. Ortada bir mazlum
var ve bilmeyerek veya bilerek ona zalimane hilcumlar var.
Akil adamlar, adilane onun yanmda olmak zorundad1r.
. Her neyse ...
Bir dostumuz vard1. Eski hayat1 iyi de~l... Arna bir meyhane donil~il muhasebesini yap1p Ostad Hazretleri'nin kitaplanm okumaya ba~hyor ve hayatlm bu hizmete vakfediyor.
Arna her ne oldu ise, Hocaefendi'ye dil~manca tav1r ald1.
Bizim tayinimiz onun memleketine pktI ... (Ben, Menemen'e ve Mugla'ya pkan tayinler ni~in izmir'e pkmad1, diye
gitmek istemedim. O~iincil tayinde eger gitmezsen, memuriyetin yanar art1k dediler, gittim.) Bir ev tuttum ama cuma gilnil lzmir'e gidiyor, pazartesileri geliyordum. "Sen buraya fitne, aynhk pkarmaya geldin." diyerek evimi bastllar, yammda
kalan owenciyi h1rpaladilar. Saga-sola oraya fitne pkarmak
i~in gittigimi yaydilar ve bilyilk agabeylere de boyle anlattilar. c;ok ilzilldilk. Ugra~tllar. Apar to par Izmir' e naklimiz ~ldu.
Sevindik ... Hedef hen de~ldim; Hocaefendi idi. Onun hakkmda olmad1k giybetler edildi.
Seneler sonra bir giin Bursa'da bunlan yapan a~abeyim
le kar~Ila~t1m. Ulu Cami'd~n pk1yordum. Yamma geldi.
"Hakkm1 helal et!" dedi. Dondum kald1m. Gayet samimi "Ne
demek, benim hakk1m m1 olurmu$" sozleri agz1mdan bir anda pkt1. Ger~ekten Risaleleri ~ok okuyan ve anlayan birisi
olarak takdir ediyordum ... Sonradan ogrendim. Onun memleketinde bulunan bir arkada$ birka~ sene once bana "Sana
burada s1kmt1 ~1karan agabey bana yilklii bir para getirdi.
'Bu nedir?' dedim. c;ok biiyiik ve kotii bir borcun altma girmi~ odeyememi$tim. Gidecek tek yerim yine Hocaefendi idi.

34

I Zor Zamanlar

Mektup yazd1m. Seven yakmlarmdan ~ek-senet bulup gondermi, bor~lar1m1 ancak oyle kapatt1m. ~imdi odemek istiyorum. Sen al gotilr, benim yilzilm yok. Hakk1m helal etsin.'
dedi. Ben amp kald1m.'' dedi.
Yeminle temin ederim, olanlari aynen anlatmaya ~ah
nm. c;unkil Hocaefendi'nin kimseye kotil bir niyeti ve kasn
yok. Bu ger~ek bilinsin istiyorum.
03.02.2014

Yorumsuz -I

erhum <:ayc1 Emin (Emir <:ayirh) Agabeyimiz diy.~r ki:"Nuri isminde bir komiser vard1. Zaman zaman Ustad'a
eziyet ediyor, O~ giinde bir gelip odasm1 arayip tanyordu. Bir giin bu komiser ~ok ~iddetli hasta olmu~; kafas1, kulag1 agr1m1~. Ne yapsalar agn ve 1zd11:ap dinmemi~. Sonra komiserin kayinpederi, "Sen Bediilzzaman'a eziyet ediyordun, bu
sebepten bu hastahk ba~ma geldi." diyor. Adam gelip Ostad' dan ozilr diledi, iyile~mesi i~in dua etmesini rica etti.
"Sonra komiser beni ~agirarak, bana dedi ki: 'Bundan
sonra sen Bediilzzaman'm hizmetini goreceksin, kimse sana
kan~mayacak, sen istedigin zaman gelip, yanma ~1kabilirsin.'
"Ben rahatl1kla Ostad'm yanma gidip geliyordum. Ba~ka
kimseyi yana~t1nmyorlard1.
"Havalar iyi oldugu giinlerde, beraber daglara giderdik.
.Akamlan kitaplan tashih ederdi. Her giin ikindiden sonra
kap1sm1 kilitlerdi. Kastamonu'nun kI~1 ~iddetli ge~erdi. Baz1
giinler odasmdaki yer tahtalarmm arasma klragi yagm1~ gibi
oluyordu. Kil~k bir sobas1 vard1. Odayi pek iyi 1S1tmazd1.
Bek~i ile bir mangal ve bir de tahta kilrsil ald1rm1~. yorgam
kilrsilniln Ozerine atarak, i~indeki mangalla bu ~ekilde ISIDIyordu. Komiser bir milddet sonra yine rahats1z etmeye ba~la
m1~t1. Bir giin odasm1 ararken, adam elini yorgamn altma,
kilrsilniln i~ine sokmu~. Adamm eli ate~ dolu mangalm i~ine

36

I Zor Zamanlar

girmi,. Eli yanan komiser mahcup olmu,. Ostad, kendisine


demi' ki:
"Senin ismin Hafiz Nuri'dir, Risale-i Nur'un ismi de Nur'dur.
Bu sana tokattlr. Dikkat et bir daha m,me!'
"Bu komiser Nuri'nin ba,ma ~ok musibetler ve hastahklar geldi. Kendisini tutup Ankara'ya gotiiriiyorlard1. Fakat
doktorlar bir tilrh'.i te,his koyam1yorlard1. Kastamonu'ya donilnce hastahk yine aym 'iddette ba,hyordu. Ankara'ya ka~
defa gitti geldi.
"Nihayet annesi ve ailesi kendisine, 'Sen Bediilzzaman'a
~ok eziyet ettin, onun bedduasma uAradm. Onunla helalle,men, ondan ozilr dilemen, laz1m' diyorlar. 'Bir daha onun kitaplanna, derslerine kan,ma' diye kendisini ikaz ed.iyorlar.
"Ailece gelip Ostad'dan ozilr dilediler, affetmesini, hakk1m helal etmesini istediler.
"Ostad onlara:
"Ben ona bir 'ey yapmad1m. 0, Kur'an'm tokadm1 yedi."
dedi. Ha,ir Risalesi'ni onlara verdi. Hafiz Nuri'nin kitab1 okumasm1 soyledi.
Ahmet Atakh da diyor ki:
"Kastamonu ba,komiserlerinden Elyakutlu Hafiz, Bediilzzaman'a muanz idi. Ostad'a bilyilk bir kin ve garaz1 vard1.
Her firsatta Ostad'1 rahats1z ediyor, ona m,iyordu.
"Bir giin Ostad'a hiddetle bag.rarak:
"Kur'an'1 hi~ elinden dil,ilrmilyorsun. Seni her gordilgumde boylesin. Latin'i de okumuyorsun. Sang.m boynuna
as1p ~~1da dola,tlra, dola,tlra seni rezil ed.ecegim. Molla Said-i Kilrdi!' dedi.
"Ostad:
"Dana kan,ma, benden vazge~ deyince, Komiser:
"Bize, kanuna muhalefet ediyorsun. Biltiin hocalar ,apka

Yorumsuz -I

37

giydiler, sen hala sank baghyorsun. Senden vazge~mem, goziine bile ili~irim' diye baAinyordu.
"Ostad ise tarif etmekten lciz kald1g.m bir taVIr takmd1 ve
o manah gozlerle Komiser'e ~oyle bir bakn, 'Miinafik!' diye
seslendi ve 'Sen, bana ve Kur' an' a hi~bir ~ey yapamazsm' dedi.
"Etrafindakileri Orperten Ostad'm o halinden ve sozlerinden sonra Komiser Hafiz aniden karmm tuttu ve sanc1s1 giderek ~iddetlendi. Hemen doktora gotiirdiiler. Fakat miidahale
ve tedbirlere ra~en kurtulamad1."
09.02.2014

Yorumsuz -II

aid Ozdemir aAabey, Menderes'in Ostad'1 bir tiirlil anlayamayi~mm hikayesini, Necmeddin ~ahiner'e anlatnu~b.
Ostad Bediilzzaman Hazretleri, Konya'ya hem uzun ydlard1r gormediAi karde~i Abdillmecid Nurst'yi gormek hem de
Mevlana Hazretleri'ni ziyaret etmek lcin gidiyor. Fakat, muhalefet lideri ismet Pa~a'nm baskdar1 ve haks1z tepkileri yilzilnden bir tiirlil "muktedir" olamayan o zamanki "iktidar" hilkilmetinin tela~1 ve yersiz tedbirleri yilzunden geri cevriliyor.
Ociincii defa Ostad Hazretleri Ankara'ya gitmek istiyor ama
lnonii'niln "Menderes, Said Nursi'yi sepm propagandas1 olarak Ankara'ya getiriyor." ~eklindeki yanh~ ve haks1z deAerlendirmesi yilziinden lci~leri Bakam'mn emriyle Golba~1n
dan geri dondiiriiliiyor. Ankara'da bulunan talebeleri de
onceden tedbir olarak evlerinden ahmp nezarete atihyorlar...
Olaym devamm1 Said Ozdemir agabeyden dinleyelim:
"Daha sonra nezaretten c1karddar. Tabii biz ne oldugunu
anlayamam1~t1k. 0 gece hadiseyi ojrenince, otobilse atlayip
Ostad'm yanma glttim. Beni goriince, 'Menderes bizi anlamad1. Ben yakmda gideceAim. Onlar -ellerini ters cevirerek- tepetaklak olacaklar' dedi. Ben Ostad'm Menderes'e dua ettigini biliyordum. lsparta'da bir sabah ders yaparken, 'Karde~lm,
ben bu gece Menderes'e dua ettim.' dedi. Daha sonra

Yorumsuz -II

39

ogrendik ki, Menderes o gece lngiltere'de u~ak kazas1 ge~ir


mi~, fakat kurtulmu~."
Eger Emirdag U.hikas1'nm son kismmdaki mektuplari
okunursa bunlarm ~ogunun tamamen Menderes'i muarizlanna kar~1 hirer ikaz mahiyetindedir ve neler yapmas1 laz1m
geldigini de anlatmaktad1r. Kur'an'm manevi giiciine dayanmay1, iman ve Kur' an hizmetlerine sahip ~1kip iyilerin yollanm a~malarim devamh tavsiye eden Bediiizzaman Hazretleri
nihayet "Cenab-1 Hak sizleri lslamiyet lehindeki hizmetlerinizde muvaffak kilsm ve mezkur tehlikelerden muhafaza eylesin diye hen ve Nur talebeleri karde~lerimiz, yapacagm1z
hizmete ve mezkur hakikati kabul etmenize mukabil, (biz de)
dua etmeye karar verecegiz." diyerek meseleyi onlann idraklerine havale ediyor...
Yine Emirdag Lahikas1'nda Ostad Hazretleri ~oyle diyor:
"Acaba, bu vatan ve dinin gizli dii~manlarmm bu ~iddetli
Nemrudane zuliimlerine kar~I, manevi pek ~ok kuvveti bulunan bu fedakarm tahammiilii ve maddi kuvvetle ve menfi cihette mukabele etmemesinin hikmeti nedir? l~te bunu, size
ve biitiin vicdan ehline ilan ediyorum ki; y\izde on zmd1k dinsizin y\iziinden doksan masuma zarar gelmemek i~in, biitiin
kuvvetiyle dahildeki emniyet ve asayi~i muhafaza etmek i~in,
Nur dersleriyle herkesin kalbine bir yasak~1 birakmak i~in
Kur'an-1 Hakim ona o dersi vermi~. Yoksa, BiR GONDE, YIRMI
SEKIZ SENELIK zALiM DO~MANLARIMDAN INTiKAMIMI
ALABiLiRIM. Onun i~indir ki, ~erefini tahkir edenlere kar~1
miidafaa etmiyor ve diyor ki: 'Ben, degil diinyevi hayatl, liizum l'ISa ahiret hayatlml da millet-i islamiye hesabma feda
edecegim."
Cenab-1 Erhamiirrahimin, biitiin bu olanlari idrak etmek
ve bunlardan ibret almak liitfu ile bizleri liitufland1rsm, vatamm1z1, milletimizi ve devletimizi muhafaza buyursun.

40

I Zor Zamanlar

Arna maalesef cereyan eden olaylar nedense hep ge~mi~i


hat1rlamam1za vesile oluyor. Milnevver Aya~h Hammefendi
"Pertev Beyin Torunlan" isimli eserinde Demokrat Parti'nin
ve Menderes'in durumunu anlatmaktad1r. Bu merhume hammefendi, bir makalesinde Ostad Hazretleri'nin dua ve himmetinin Adnan Menderes ilzerinden ~ekilmesiyle sonunun geldigiili de ifade ediyordu ...
10.02.2014

~imdilik

koro halinde vurmaya


devam ediyorsunuz

iiksek Islam Enstitiisii'nde ojrenciyiz.


Yamm1za Turk kolejinden Hakkl Beceren isimli bir ojrenci gelip gidiyor. Yalamm1zda da fot0Afaf~1 bir hammefendi var. Dindar ve bir gruba mensup ... Necip Fazd'm konferanslannda falan goriiyoruz. Onun i~in sayg1m1z var... Hakk1
okulu bitirince diploma i~in fotoAraf ~ektirmesi gerektiAinden dolayi ona gonderdik. Fakat o, Hakkl'yi bizden kopanp
kendi grubuna dahil etmek ipn aleyhimizde konu~up; "Onlar
namazlanm cemaatle kdmaz, dmilere gitmezler ..." gibi sozler etmi~. Gelip bunlan bize soyledi, tabii ~ok ilziildilk. "FotoAraflan almaya gidince, ytne boyle ~eyler soylerse ne dlyeyim?" dedi. .. "Bir daha boyle ~eyler soylerse, 'MA~aallah hammefendi, demek lei siz be~ vakit namazmlZI camilerde klhyor
ve kimler cemaate katlhyor, kimler katdm1yor, herkesi tek
tek biliyorsunuzl ..' dersiniz." dedim ...
1972'de olmu~ bu meseleyi niye anlatiyorum? Cilnkil bugilnlerde benzer bir hucumla ka.Jlda~mca bunlan hat1rlad1m.
Bir TV kanahnda, Risale-i Nur okuyan gruplardan bir gen~ bize saldmyor ve diyor ki: "Bunlar, asla Risalelerden Uhikalar'1 okumazlar. Zaten okusalar dogruyu bulacak, hatalarmdan dolayi Risale'nin tokad1m yemeyeceklerdi.'' diyor. Bu

42

I Zor Zamanlar

mesnetsiz sOzler, beni kirk sene oncesine gotiirdii ... Benzer


ithamlar devam ediyor ... l~imden "Milbarek dedim, sen teker
teker herkesin ne okuyup ne okumad1Amm ~etelesini mi tu
tuyorsun? Okumad1klanm nereden biliyorsun? Sadece o Lahikalar ve Hizmet Rehberi ilzerine yazdanlara btr baksan ne
kadar yanh~ dil~ilndilgunii hemen anlarsm? Sadece "Hizmet
Rehberi Ozerine" kitabmm benim gOrebildi~m on ii~ilncii
bask1s1 yapdm1~. Bunlarm her birinin binlerce baskls1 bir anda yap1hyor ...
Milslilman'da hiisnilzan esastlr. Tahmini bilgilerle, kulak
dolmalar1 ile aleyhte konu~ulmaz. Hem IAhika okumuyor olsak bile bunun i~in hi~ kimse su~lanamaz, iistelik TV kanallarmda su~lay1CI ifadelerle g1ybete hatta iftiraya ba~rulmaz.
EAer, ~ok Risale okuyorsamz, 0 zaman lhlas Risalelerini,
Uhuvvet bahislerini ve Lihikalar'daki hizmet dilsturlarm1 ~ok
iyi biliyor olmamz gerekir; ~u herkesin hirer tekme vurdugu
bir donemde nasd ~1klp onlarla, a~kla ~evkle tekme atmaya
~h~1yorsunuz? Bu mesele ile ilgili Ostad Hazretleri'nden stzin yaptigm1z davram~a benzer bir delil getirebilir misiniz?
Ostad'm Allah'a s1Amd1AJ, ~eytandan ka~ar gibi ka~Ai bir siyaset ipn boyle saldmlan nasd yapabiliyorsunuz? Zaten birileri kendilerince bu hizmeti bitirmeyi kafalarma koymu~lar.
Sizler, Risale-i Nur gibi bir hizmet-i imaniye ve Kur'Antye
me~guliyetini b1raklp o siyasilerle beraber ntye karde~lerini
zin iizerine geliyorsunuz? Nur karde~i saymasamz bile Miisliiman karde~iniziz. Yoksa bizi Milslilman saym1yor musuJ!UZ? Hi~ mi bizlerde iyi vas1f bulam1yorsunuz? Ostad Hazretleri, Uhuvvet Risalesi'nde, bir gemide dokuz cani bir tane masum s1fat bile olsa o gemi hi~bir adalet kanunu ile batinlamaz
diyor. Bunu da biliyorsunuz.
Simdilik koro halinde vurmaya devam ediyorlar. Bunlar1
~ok gordilk. Bir zamanlar istihbarattaki arkada~larmdan

Simdilik koro halinde vunnaya devam ediyorsunuz

43

ald1gi bilgilere ve yapllacak tuzaklara dayanarak DoAu Perin~ek, parmaklanm sallayarak, "Goreceksiniz pek yakmda Hocamz hapislere giretek, orada ~rilyecekl .." diye baAiriyordu.
Arna Allah adildir: "Bir vakit de o kafirler senin elini kolunu
bailayip zindana m1 atsmlar, yahut oldilrsilnler mi, yahut seni illke d1~ma m1 silrsunler diye birtakim tuzaklar planhyorlard1. Onlar tuzak kuradursunlar, Allah da tuzak kuruyordu.
Allah, tuzak kuranlarm en hayirhs1d1r." (Enfll SQresi, 8/30)
Allah, tuzak kuranlarm tuzaklarm1, onlarm ba~lanna ge~irir, ayaklanna dolar. lman ve Kur'an hizmetkArlarim da korur; Kur'an'1 koruyaca1Ina soz verdiiinden, O'nun hizmetinde olanlan da korur ...
16.02.2014

Yak1t1rmalar - alaylar

enab-1 Hak, Kur'in-1 Kerim'de ~oyle buyuruyor: Ey iman


edenler! Sizden hi~bir topluluk, ba~ka bir toplulukla alay
etmesin.
Ne malum? Belki alay edilenler, alay edenlerden daha hayirhd1r. Kadmlar da h3'ka kadmlarla alay etmesin. Belki alay edilenler, alay edenlerden daha hayirbdrr. Birbirinizi karalamayin.
Birbirinize kOtii likaplar takmayin. Iman ettikten sonra insanm
admm kotiiye ~kmasl, ras1k damgas1 yemesi ne fena bir ~ydir!
Kim tevbe etmezse i~ onlar tam zilim kimselerdir.8 (Hucurat SQresl. 49/11) "Ey iman edenler! Zandan ~ok sakmm. ~iinkil zanlann
bir klsnu gilnahtir. Birbirinizin gizli hallerini a~rmayin. Kiminiz kiminizi giybet etmesin. Hi~ sizden biriniz olm~ karde~inin
cesedini ~lemekten ho~lan1r m1? l~e bundan tiksindiniz! .. Oyleyse Allah'm azabmdan korkun da bu ~rkin ~n kendinizi koruyun. Allah, tevvabd1r, rahimdir (tovbeleri ~ok kabul edendir
ve merhameti ve ihsam ~ok boldur)." (Hucurat SQresl. 49/12) "Vay
haline, o her hiimeze ve lilmezenin ... (Yani insanlan arkadan ~e
ki~ren, kii~k d~iiren, k3'-goz hareketleriyle ayiplayip eAJenmelerin)! .. Boylesi mal yiAar ve onu sayar durur. Mahnm kendisini ebediy3'atacaAJm samr." (HumezeSQresi, 104/1-3) Ayederi ...
Hadis-i ~erifte ifade edildigi gibi, bir milmini ayiplayan, o
ayiplad1jI ~eyin_i~ine dii~meden olmez ... Onun i~n hepimiz
~ok dikkatli olmahyiz.

Yakttlrmalar - alaylar

45

Mesela sen bir Milslilman'a veya bir Milslilman gruba,


Hbunlar ur gibidir; bir yere musallat oldu mu, her yeri kaplar"
dersen, artlk bu "ur'' sozil nerende pkar bilinmez. Onun i~in
hemen ozilr dile ve Cenab-1 Hakk'a yonelip tevbe ve istigfarda bulun lei, Allah, seni boyle muhtemel bir tehlikeden korusun ... Veya sen "Bunlar ha~ha~iler gibi uyu~turulmu~. gozil
donmii~ler!.." dersen, Allah, belki sana oyle bir dert verir ki,
ancak acdarm1 uyu~turucu ila~larla dindirebilirsin ... Muhtemel!.. Onun i~in ne olur, Allah i~in dilini tut! .. Eger tutamam1~,
nefsine yenilip soylemi~sen, o magdur ve mazlumlardan ozilr
dile ve Cenab-1 Hak'tan da affetmesi i~in tevbe ve istigfarda
bulun. Muhtemel bir felaketten Allah' a s1gm.
Bir de mazlum ve magdurlarm "ah!"mdan kork!..
Prof. Dr. Saffet Solak Hocam1z anlatm1~tI: "izmir'de Hatuniye Camii var ... Onun ~oyle bir hanras1 var. Bir ki~i kendisi
i~in bir cami yaptmnca, e~i de heveslenip 'Ne olur, yine para
biriktir, bir cami de benim i~in yapnr.' diyor. o da 'Peki.' diyor
ve para biriktinneye b~hyor. Tam bir camilik parayi denkle~tiriyor, bunu haber alan lzmir'in me~hur e~kiyas1 Katiboglu, haber gonderiyor. 'O biriktirdigin paray1 yann sabah ~ura
ya getir. Aksi takdirde kendini olmii~ bill..' diyor. Bu tehdit
kar~1smda dilnyas1 yikilan adam, iiziintilyle aqam evine geliyor. Kadm, kocasmm yilziinden dii~enin bin par~a oldugunu
goriince, ne oldugunu soruyor. Adam da anfanyor. Kadmcag1z
bir odaya ~ekilip kapdan kapanyor. Ba~hyor ah ~ekmeye ...
Sabaha kadar. Sabah ezanlari okunurken minarelerden bir
haber de veriliyor: 'KatiboAlu denilen me~hur e~klya yakaland1! Sabah namazmdan sonra Konak Meydam'nda as1hp infaz edilecektir! ..' Boylece ahlar yerde kalm1yor. Ashnda 'ah!'
Arap~a yaz1 ile Allah yaz1smm klsalnlm1~ ~eklidir."
Mazlumlann ahlari ar~a yiikselir, gokleri ihtizaza getirir ...
17.02.2014

Neyin maas1?

963 senesinde Dogu Menzil eski Komutam Korgeneral


Faruk Giiventiirk, gazetelere beyanat vermi~ "Nurcular
ye~il komiinisttir.
Rusya'dan para ahyorlar'' dem~. Buna kar~1 Mustafa Birlik ve Ahmet Feyzi Kul da aleyhinde "Sen neyin pa~as1sm, neyin
ma~s1smr' diye yaztlar yazm1~lard1. Orduya hakaretten mahkemeye verildiler. Onlar da ''Yazdanm1za dikkat edin, biz kahraman ordumuzu oviiyoruz; ama bu iftirac1 pa~a aleyhine soz
soyliiyoruz. Yaz1m1zda asla orduya hakaret yok." diye cevap
verdiler. Arkadan aynca "O pa~ bize iftira etti.H diyerek mahkemeye verdiler. Hakim "Sizin nurcu oldugunuzu nereden bilelimr' deyince, obiir celseye emniyetten delillerle geldiler. Ahmet Feyzi Agabey de koylerinin muhtanm delil olarak getirdi.
Hakim muhtara "Sen bu Ahmet Feyzi Kul'un nurcu olduguna
~ahitlik yapar m1smr' diye sordu. Muhtar da HHakim Bey! .. Bu
Ahmet Feyzi Efendi'nin nurcu olduguna biitiin Ege Ovas1 ~ahit,
bir sen mi bilmiyorsunr' deyince salonda giilii~meler oldu. Her
~eye ragmen, o pa~yi iftirasmdan dolayi mahkfim ettirdiler ...
Dii~iinelim o 27 Mayis ihtilalinden sonra, Ba~bakan ve bakanlarm askeri vesayet alnnda asdmalannm ardmdan oldu bu
mesele ... Evet Kayseri'de 6. Kolordu Dogu Menzil Komutam
Giiventiirk'iin o zaman asngJ. asnk. kestigi kestik. Ciinkii adam
rahmetli Menderes'i vaktinden evvel asan iii;: ki~iden birisi...

Neyin mqas1?

47

Yani o vesayetin baskllan devam ederken lzmir'de mahkeme


Dogu Menzil komutam olan Pa~a'yi mahkum etti ..."
~imdi birileri kalklp size ~ete ve gizli orgilt elemam, d1~a
ndan beslenen ve idare edilen yiklc1 ve boliicii te~kilat, sahte
peygamberin ve alim taslagmm pe~inde giden uyu,turulmu,
Ha,ha,inler dlyorsa, mutlaka '3unun hesab1m Mahkeme huzurunda vermek zorundad1r. Onun i~in biitiin egitime adanm1, goniilliiler, teker teker bu iftiralan yapan ve bu can yaklc1 yakI~tirmalan ahnlarma yap1~t1rmaya ~ah~anlan mahkemeye vermelidirler. Boylece tarihe not dii~mek suretiyle bazdarm1 i~a ve de,ifre etmi' olacaklard1r.
Bu hususta, yazd1g. eserlerle ~miz1 ve gelecegi tenvir
eden BediUzzaman Hazretleri'ni rehber edinmeliyiz. Ciinkii o
aktif sab1r ipnde bulunm\1$ ama mutlaka her kanunsuzluAa kar' kanun dairesinde hakki olan cevab1 en gilzel ,ekilde vermi~r.
Bu hususta Anayasa Hocas1 Prof. Dr. Servet Armagan
Agabeyimiz'in ~ok gilzel bir eseri vardir. Prof. Dr. Liltfii Serdar mahlas ismiyle ne,redilen kitabmm ismi: ttak Arama
Hiirriyeti ve Said Nursi"dir. Gilndonilmii Yayinlan'nda 2005
tarihinde lstanbul'da basdm1,nr. 432 sayfahk biiyiik bir kitapta Ostad Hazretleri'nin Hak Arama Hiirriyeti i~in kimlere
ve hangi makamlara nasd dilek~eler verdigini misallerle gosteren Anayasa Profesorii Servet Armagan Agabeyimiz'in bu
degerli eseri bizim i~in bir ornektir. Hi~bir ,ey gizli kalmasm
ve unutulmasm. Bu mesele ,ahsi bir mesele degtl kt, hakklm1z1 helal edip ge~elim. Bu bir neslin davas1d1r. Bu umumi ve
kudst bir iman ve Kur'an davasmm meselesidir; bunu bogmak, yok etmek isteyen kim olursa olsun, ona kar,1 bu umumt
ve kudsi hizmet ve divayi korumak ve devam ettirmek ve
onilndeki engelleri kald1rmak ipn mutlaka kanun dairesinde
kanuni haklanmlZI korumak ve savunmak zorundayiz ...
23.02.2014

Zulme nza zuliimdiir


' ' Zulmedenlere saklri en kil~ilk bir meyil ile bile meyletmeyin ve sempati duymaym, yoksa ate~ size dokunur.N (Hud
SQresi, 11/113) "Eger onlara Rabb'inin azabmdan bir kokucugu, bir esintisi bile dokunsa, 'Eyvah, yaz1klar olsun bize .. .'
derler." (Enbiya SQresi, 21/46) buyruluyor.
Yakla~1k elli senedir ~ok yakmdan tamd1gim zata, omrilnO
iman-Kur'an hi~metine adam1~ bu hakiki alime, birisi kalkiyor,
murted Miiseylemetill-kezzaba soylenen sozlerle yalanc1 peygamber diye hilcum ediyor. Onu sevenleri kanh Hasan Sabbah'm gozil donmil~ ha~ha~ilerine benzetiyor. Her giln vurduk~a vuruyor, hakaret ve iftira dozaj1m art1rd1k~ artlnyor.
Siz de yakinen sizleri bilen ve ko~elerinde islam karde~ligine
uygun incelik ve nezaketle sizlere yer veren kalem erbabmdan
tam boyle bir zamanda destek bekliyorsunuz. Bir de bakiyorsunuz destek yerine kostek ve hilcumlar gorilyor ve klvramyorsunuz ... Koro halinde saldmlar, tekmeler var, bir de oradan
sinsi darbelerin indirildigini gorilyorsunuz.
Hani normal zamanlarda yapilan tenkitleri ho~goril ile
hatta hak vererek kabul edebilirsiniz ama boyle zamanlarda,
gozbebegine gelen bir klh dahi gozun kald1ramamas1 gibi,
boyle en ufak ~eyler dahi sizi ~ok ~ok incitiyor ... Mazlumsun,
magdursun ister istemez inciniyorsun. Ellerini app Ar~'a baklyor, Ar~'m Sahibi zi~anmdan Rabbi Zillcelal vel ikramdan
imdat bekliyorsun ...
Bunlar hi~ mi empati yapmazlar. Hi~ mi kendilerini iftiraya ugrayamn yamna koymazlar. Yoksa onlar da omrilnil

Zulme nza :zuliimdiir

49

Islam' a adam1' bir zAtm yalana peygamber olduAuna ve dunyaya fedakarca yayilm1~ yigitlerin ha~h~i olduAuna m1 inamyorlar. lnamyorlarsa a~1k~ soylesinler o zaman bilelim. Yoksa dilsiz ~eytan durumuna d~klerini, hatta gadreden ve
zulmedenlerin yamnda saf tuttuklanm bilsinler.
Ge~en sene i~itmi~tim: Azerbaycan'daki fedakarlardan
birisi kendi kendine, "~oluk ~cuk. hicret edip, elhamdiilillah
gilzel hizmetlerde yerimizi ald1k. Acaba Sahabe Efendilerimizin yamnda bir yerimiz bir degerimiz var m1?" diye i~inden
ge~iriyor. Sonra riiyasmda Efendimiz'i (s.a.s.) goriiyor. Onu
(s.a.s.) arabayla geziye ~1kar1yor. Bir yerde araba ~ok tehlike11 bir durumda u~urum kenannda as1hp kahyor. Hemen bir
ta~ veya kaya bulayim da arabayi durdurayim diye bir ~eyler
aramaya b~hyor. Baloyor ki, Sahabe Efendilerimiz, tekerler
kaymasm diye ta~ yerine oralara kafalanm koym~lar ... Uyanmca o Sahabe Efendilerimizin fedakftrhklanm, derecesini
idrak ediyor ...
Bu bir riiya ... Arna insana ders veren Sahabeler hakkmdaki Ehl-i Silnnet inancmm hakl1hgm1 yani en bilyilk velilerin
bile onlarm derecesine yeti~emedigini gosteren bir giizellik ...
Zannediyorum bundan veya ba~ka bir ~eyden esinlene-
rek yazilm1~ bir senaryodan dolayi, ~efkat Tepe'de, koma halinde hastanede yatan bir subayin gordilgu riiyada, 1~1klar
i~inde bir araba kendi kendine hareket ediyor ... Tehlikeli bir
durum var. l~inde Efendimiz (s.a.s.) var diye tekerin onilne
kafasm1 koyuyor. Bunu bir teknikle ifade i~in yap1mc1 da zannediyorum; arabayi 1~1kland1rarak yani Efendimiz'i (s.a.s.)
hi~ gostermeden sadece 1~1kla onun varhg1m belirterek hissettirme yolunu denemi~. Burada asla Efendimiz'i (s.a.s.) incitecek bir ~ey yok. Once bu bir riiya ... ~agr1 filminde deve ilstiinde kendisi gosterilmeden sadece asas1 gosterilerek varhga
hlssettirilmeye ~h~Ilm1~t1 ... ~imdi bunu al, herkesin hizmeti

50

Zor Zamanlar

arkadan

han~erlediji

bir zamanda, en azmdan giybetle parampar~ edecek, di~leyecek firsat du~kiinlerinin onune at ve
arkadan seyret... Bu hangi karde~lige s1gar?
Efendimiz'e (s.a.s.) yapllacak bir saygis1zhga kar~1. taklmlan tav1r elbette mubecceldir. Arna sinsi ve gizli bir garaz ve
kinle taVIr sergilemek deiil ... Her zaman bu hassasiyet sergileniyorsa Amenna ... lranhlarm ~evirdikleri Hz. Meryem ve Hz.
Yusuf Aleyhisselam'm filmleri diziler halinde gosteriliyor. Hz.
Meryem de, Hz. Zekeriya Aleyhisselam da, Hz. Yakup Aleyhisselam da Hz. Yusuf Aleyhisselam da lranh artistler tarafindan
temsil ediliyor ... Ben bunlarla ilgili bu mubarek kalemlerden
en ufak blr tenkit hat1rlam1yorum. "Ne oluyoruz; hi~ peygamberler, normal insanlarla temsil edilebilir mi? E~ya misliyle
temsil edilir; bu zatlann ihlas1m takvAs1m bu artistler nasll
gosterecek? Nasll temsil edecek?" diye bir itiraz bllmiyorum.
Ben Almanya' da ikamet ettigim i~in maalesef butiin gazeteleri takip edemiyorum. Boyle bir ~ey varsa bildirsinler. Yoksa
bu bir garazd1r, zulilmdur. Allah zulmedenleri sevmez.
24.02.2014

Sahte Peygamber

7 Mayis 1960 askeri ihtilalinden sonra darbeciler hi~bir


yerden mezuniyeti olmayan ama dinin ashm inkilr eden
Turan Dursun'u AlbndaA miiftiisii tayin ettirdiler ...
Izmir lmam-Hatip Okulu'.nun b~mda da, edebiyatoAJ"etmeni Miirteza Giirkaynak mildilr olarak bulunuyordu. Arna mucizeleri inicar eden, en olmad1k insanlan ogretmen olarak okulumuza getiren birisiydi. Bomova'da i~~i partisi kurucusu bir awkatI tarih hocas1 olarak getlrmi~ti. Resim hocam1z Atatiirk'iin
resmini gosterip "Buna tapdmaz m1? derdi. Milzik hocamiz
imamlann ~ok cilhil olduAunu, hatta bir a~m namazmda birisinin Siibhaneke'yi yanh~ okudugunu soylemi~. Biz de "'Hocam,
Silbhaneke sessiz okunur, siz bu yanh~1 nasII tespit edebildiniz?" diye sorup gillmii~tiik. Bir beden egitimi hocam1z vard1,
dizlerimize kadar uzun ~ort giydijimizden dolayi "Yobazlarl .."
diye baAmrd1. Ozel Yusuf Rlza llkokulu Mildiirii Refik Bey'i
Kur'an hocas1 olarak dersimize getirirdi. Ama bu hoca, iyi bir tecvid ile Kur'an'1 tilavet edebilmesine raAnten, Kur'An'm Latin
harfleri ile yaz1hp okunmasm1 miidafaa ederdi. EAer Kestanepazan yurdumuz ve kursumuz olmasayd1 i~imiz ~ok i~ a~1C1 deiildi ... Aydm Lisesi'nden siiriilmii~ bir edebiyat hocas1 ortahAJ birbirine katm1~. alt sm1flan casus aAJ gibi orgiitleml$ti. Miinaka~a
m1zm dozu artmca okuldan atilmakla kar~1 ka111ya gelmi~k. 0
giinlerde iist sm1flardan Yahya Alkm agabey bana Risale-i

52

Zor Zamanlar

Nurlan tamttmtl. Beraber Halide Nusret Zorlutuna'mn Risale-i


Nurlar lehine yazd1At bir yaz1yi teksir ettnitik. Miirteza Giirkaynak onun i~in Yahya agabeyi mahkemeye verdi. Tak:ipsizlik karan pkmca bu sefer tasdiknamesini verip okuldan siirdii.
ite o gdnlerde Alnndag miiftiisii olan inkara Turan Dursun, "Sahte Peygamber Said Nursi" diye bir k:itap yazd1. Arna
kendi ismi yerlne yazar olarak Tire'de kadm do~m doktoru
olan Ziya Ersay'm ismini koydu. Ciinkii Dr. Ziya Ersay o glinlerde Turan Dursun'u bir konferans i~in Tire'ye davet ettni~. (Daha sonraki baskdarda bu k:itaba Turan Dursun ismi de konuldu.) Halk iizerinde tesirli olsun diye Izmir lmam-Hatip Okulu
Miidiirii Miirteza Gilrkaynak da bir takdim yaz1s1 yazd1. Bu k:itaptan otuz-kirk tanesini de okulumuzun kiltiiphanesine koydular. Baanh oAfencilere hediye ediyorlard1. Sm1f arkadalm
Fehmi Koru Bey "Sahte Peygamber Said Nursi" isimli bu kitab1
hanrlayacaktlr. Cilnkii o k:itaplarla ilgili ayn hat1ralanm1z var ...
Allah'm veli kuluna Turan Dursun boyle bir iftirada bulunmutu. Peki sonra ne oldu? Ne olacak? Allah dostlarma
dilmanhk yapanlara Allah harp ilan eder ... Bir de Kahhar
kudretiyle yakasma yap1t1 m1 elinden hi~ kimse kurtaramaz.
Pekj Dr. Ziya Ersay ne oldu? Omer Ozcan'm Risale-i Nur
Hizmetkarlan Agabeyler Anlatlyor-2" isimli kitabmda Rasin
Tekeli Bey hat1ralanm anlatlrken onun hakkmda Unlan soyliiyor:
"Dr. Ziya bir miiddet sonra (Tire' den) lzmir'e tayin edildi.
Orada Risale-i Nur'un tokadm1 yemi, ~ok s1kmt1h bir hayat
ge~irerek olmil."
Evet unutmayahm, Onuncu Lem'a'da Ostad Hazretleri bu
hizmetin kerametinin ii~ oldugunu, ikincisinin de, Manileri
1
bertaraf etmek ve muz1rlann errini def edip onlar1 tokatlamak" oldu~nu yaz1yor ...
02.03.2014

Yumuak hah isek de ...

ediiizzaman Hazretleri'nin dedigi gibi: "Zaruretler, mii~


killeri kolayla~tmr." Y~ni engelleri kolay a~tmr ... Bu hususu izah ederken de Ustad diyor ki: "Korkakhkta darb-1
mesel hiikmilnde olan tavuk, civcivleri yamnda iken ~efkatin
den dolayi mandaya saldmr. l~te deh~etli bir cesaret." (Halbuki deyim olarak "tavuk gibi korkak" sozilnil kullamnz ...)
"Ke~inin, kurttan korkusu 1zd1rar vaktinde yani zorda
kald1g1 anda, mukavemete inkilab eder; boynuzu ile kurdun
karmm deldigi vakidir. l~e harika bir ~ecaat ..." (Hiiseyin
Rahmi Gilrpmar'm anlatt1gi gibi, bir boa yilanmm kafesinin
i~ine canh bir ke~i atihr. Boa yilam onu yutup yemek i~in saldmnca, o da boynuzlan ile ~iddetli bir direni~e ge~er ve yilam peri~an eder. Neticede bir kenara ~ekilmek zorunda kalan
yilamn bu halini gorenler; "Bu ke~i ya~amayi hak etti." diyerek onu oliim kafesinden d1n ~1kanrlar. l~te, 1zd1rar halindeki bir ke~ide goriilen muhte~em ve harika kahramanhk ...)
"F1tri meyelan mukavemet tammaz. Bir avu~ su, kahn bir
demir gillie i~ine anlsa, kl~ soguga maruz b1rakllsa, suyun
f1tratmda bulunan geni~leyip fazla yer tutma meyli, demiri
parampar~a eder. (Ashnda demir sudan ~ok kuvvetli ve mukavemetlidir ama o yumu~ak huylu su, f1tran icab1 s1fmn altinda bir soguga maruz kahnca, birden yogunla~1rt kalmla~1r
buzl~1r ve demiri bozup patlanr.)"

54

Zor Zamanlar

Bu orneklerde oldugu gibi, ~efkatten dogan cesaret, zorda


kalmanm verdigi kahramanhk hissi, fitri heyecan a~k-~evk,
zulmiin soguk husumetlerine maruz kald1k~a, elbette her ~eyi
par~alayacak derin bir infialle kendini gosterecektir ...
1922'de Siinuhat Risalesi'nde yazilan bu yazilar, milletimizin ruhunu aksettirmekteydi. 0 zaman Islam aleminin her
zaman i~in rehberliAini yapm1~ olan bu vatanm insanlan,
iizerlerine dii~eni yapm1~, tek ba~larma diinyaya meydan
okum u~lard1r ...
Ayr1ca bizde, biitiin cihanm tamd1gi ve takdir ettiAi lslami izzet ve onurdan gelen bir cesaret ve yigitlik vard1r. Bu
kahramanhk duygusu, her zaman harikalara mazhar olabilir,
in~allah olacaktir da ...
0 gilnlerde aym dertten muzdarip Mehmet Akif Ersoy da
~oyle sesleniyordu:
"Zulmii alk1~layamam, zdlimi asla sevemem;
Gelenin keyfi ifin gefmi~e kalk1p sovemem
Dogdugumdan beridir d~1k1m istikldle,
Bana hif tasmal1k etmi~ degil altm Idle
Yumu~ak ba~/1 isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir, belki, fakat fekmeye gelmez boyunum.
Kanayan bir yara gordiim mii yanar td cigerim,
Onu dindirmek ifin kamp yerim, fifte yerim."

Arna asla haram yemem! ...


1983 ba~mda yagmurlu bir pazar gilnii toplanm1~t1k. lhtilalciler, biitiin lslamivaklfve derneklerin mal varhklarma el
koymayi kafalarma koymu~lard1. Biitiin vaklf ve derneklere
gidilmi~. "Baklmz, bu millet bizden hesap sorar; 'Bizden istediklerinizi verdik, binalar, yurtlar ve kurslar yapnk, size teslim ettik. Ni~in sahip pkmad1mz?' derler." denilmi~. Bunun
onlenmesi i~in mutlaka yapilmas1 laz1m gelen yapilmahd1r,

Yumuak halt isek de...


denilmi~

55

ama fiilen harekete ge~en olmam1~. Mesela gidilip


bu ihtilalcilere, olmazsa, yakmlarma anlat1p bunun onilne ge~ilebilirdi. Bunun yolu bulunamam1~ ama i~te Ankara'da toplamp dua edilmi~ti. Binlerce salavat okunduktan sonra hava
aplm1~, gilne~ yilzilnil gostermi~ti. En son yapilacak o idi.
Hangi engeller pknysa ~1kn bilmiyorum, darbeciler boyle bir
~ey yapmaktan vazge~tiler ...
~imdi ise, ogretim ve e~timde milthi~ bir dinamik olan
ilniversite haz1rhk dershaneleri, imlrans1zlarm ba~vurdugu
okuma salonlar1 kapatllmaya, hizmetler engellenmeye, hatta
dilnya ~apmdaki yilz aklm1z faaliyetler durdurulmaya ~ah~1h
yor ... Bu i~in bitirilmesi i~in devletin bilyilkel~ilerine gorev
veriliyor; bu koskoca hizmetin itibars1zla~tmhp ademe
mahkum edilmesi i~in tuzak gibi yollara ba~vuruluyor ... Bu
milletin ve ge~mi~ bilyilklerin emekleri ile meydana gelen bu
gilzel hizmetin ayakta kalmas1 i~in kanun dairesinde elimizden ne geliyorsa yerine getirmeliyiz. Bunun i~in oy kullanmak, sand1ga gitmek bir ~are ise yine in~allah dilnyanm en
uzak yerlerinde bile olsak, gelip oyumuzu kullanacag1z, kullanmam1z laz1m. Yoksa mezardakiler bile bize hesap sorar ...
03.03.2014

o~ bin ha~h~i!

999 Haziran firtmasmda Amerika'da idim. M. Fethullah


Gillen Hocaefendi Reha Muhtar ile canh yaymda gorii~ilr
ken biz de havaalam yolundayd1k. New York JFK' den Turk
Hava Yollan u~agma bindigimizde o gilnkil gazeteler dagit1Id1.
Yolcular okumak i~in man~etlere bakmca koskocaman o~ bin
olilm mangas1 ba~hgm1 gordiller. Daha neler vard1 neler; Hocaefendi asilacak kesilecek ... Orpertici bir hava ...
Obilr giln gazeteye gittim, Sabah Gazetesi kendilerine askerler tarafmdan verildigini iddia ettikleri bir dizi ba~latm1~ ... ~oyle bir goz gezdirdim, hen bunu bir yerden tamyorum ... Bat1 c;ah~ma Grubu armatorlere 18 sayfahk bir yaz1
dag1tm1~ ... Birisi de gazeteye gondermi~ti, aym ~eyler ne~re
diliyordu. A~ag1 yukan 16 sayfas1 hizmeti kotillilyor ve Hocaefendi'ye her tilrlil hakaret ve iftirayi yap1yordu ama son iki
sayfa bir felaketti. c;unkil lslamiyet'e hatta biltiln dinlere saldm vard1 ... Arna Sabah Gazetesi bu k1sm1 yay1mlamam1~t1.
Telefonla geri kalamm niye yayimlamad1klanm sorduk. "Bize bu kadar verdiler." dediler. Yaym toplantismda "Bunlarm
hepsini de biz yayimlayahm da, millet bunlarm ne oldugunu
gorilp anlasm." dedim. Arkada~lar, en ba~ta da Halit Esendir
arkada~1m1z kar~1 ~1klp "Agabey, sen gazeteyi kapattiracaksm!.. Olmaz!.." dedi. "Korkmaym altI ay once biz bunu Cumhurba~kamm1za gonderdik. 0 da Genelkurmay Ba~kam

o~ bin ru..h~i!

57

Hiiseyin K1vnk0Alu'na vermi~. 0 bile, duydugumuza gore,


okuyunca; 'Vay dinsizler! ..' demi~. Bize bilgl boyle geldi; ne~
redelim hi~bir ~ey olmaz.'' dedim. En ufak boyle ~eylerf man~ete ta~1mak l~ln can atan n~m-1 diAer Deli Halit "Senin bir
~eyden haberln yok. Tilrkiye'ye yeni geldln ... Yer yerlnden
oynuyor. Gazeteyi kapat1rlar; yapma!." diyerek kar~1 ~IlrtI.
Bakt1m umumi kanaat boyle "Peki oyleyse, dediAiniz olsun.
Yalmz ~oyle bir haber yapahm: 'Sabah gazetesinde askerler
tarafmdan verildiAi iddia edilip yayimlanan dizinin devammda lslam'a ve biitiln semavi hakikatlere oyle ag1r ~eyler
soylenmi~ ki, biz yazmaktan ~ekindik' mealinde bir haber yapahm." dedim. Herkes kabul etti ve bunu yayimlad1k. Obiir
giin Yeni ~afak ve Akit gazeteleri, o iki sayfayi bizden istedi.
Yeni ~afak yayimlad1. Akit de" Allah belamz1 versin" diye bir
haber yaptl.
Bunun iizerine Nazh lhcak milletvekili olarak Meclis'te
meseleyi dile getirdi. "Onun bunun arkasma saklanmaym, kimseniz ortaya ~km" mealinde sozler soyledi. Kezban Hatemi Kanai 7'de gilzel bir konu~ma yaptl. Bunun bir su~ oldupnu, Sabah Gazetesi'ne bunu verenlerin erkek gibi ortaya ~danalanm,
Miisliiman, H1ristiyan ve Musevi herkesin bunlan mahkemeye
vermesi gerektilini soyledi. Bunun ilzerine herkes yalanlama
s1rasma dizildi. HBiz boyle bir ~ey vermedik; bize iftira atihyor."
diyorlard1. Halbuki gilnlerce Sabah Gazetesi, Hocaefendi'ye hakaret edip iftira atarken sesleri ~1km1yordu.
Arna burada doArulan yazan bir medyanm ve onu destekleyen bir grubun olmas1, yalancdann mumunu sondiirmii~. Bir dane-i hakikat bir barman yalam yok ediyordu.
Eger gazetemiz Zaman ve Samanyolu Televizyonu o zaman
hakikatleri dile getirmese idi o zaman yakdan fitne ate~i zor
sonerdi. c;unkii bu imkanlar yokken bir kls1m medya tarafmdan, Hocaefendi'nin dort kans1 olduAu ve Edremitlerde

58

'lor Zamanlar

zeytinliklerinin bulundugu ve devlet tarafmdan arand1gi iftiras1 haberle~tirilmi~. Hocaefendi, lzmir'de Salep~ioglu Camii'nde cuma giinil vaaz ederken "Bunlar yalan, i~te hen buradayim!" diyordu ama onu sadece caminin cemaati duyuyordu. Biitiin insanlara duyuracak el kadar bir gazete kag.d1, bir
TV kanah ve bir radyo yoktu ...
09.03.2014

lki dakika bile degil. ..

ir or:iceki yaz1mda bahsettigim iftira kampanyalarmm


silrdil~ 1999 ydmm o s1kmtih giinlerinde yani Sabah
gazetesinin o malum dizisinden birka~ giin sonra Milli
Gilvenlik Kurulu toplant1s1 yapdm1~t1.
Obur giin yine malum medya Milli Gilvenlik Kurulu'nda
tam iki bu~k saat M.Fethullah Gillen Hocaefendi ve Hizmet
Hareketi ilzerinde duruldu~nu, irticanm kokilnden bitirilecegini yaz1yordu. Mesele man~etlere ta~mm1~t1. Fakat bize kesin
bir bilgi gelmi~; iki bu~uk saat degil, iki dakika bile boyle bir
~ey ilzerinde durulmam1~t1. Ger~i askerler bu hususta bir dosya sunmu~lard1, ama Ba~bakan Billent Ecevit dik durniu~, dosyanm Milli Gilvenlik Kurulu ile bir ilgisi olmad1gim soyleyerek,
kaldmp bir kenara koymu~tu. Biz bu mealde bir haber yaptlk.
Fikret Bila, i~in ashm Ba~bakan Ecevit'e sordu. 0 da "evet" dedi. Yani Zaman'm haberi, bir barman yalam yakip bitirmi~ ...
Bundan birka~ giin sonra Strazburg'a gitmi~tim. Dondilgumde yine Sabah gazetesinde bir haber gordilm. Benim, lsmail Bilyilk~elebi arkada~1m1zm isimlerimizi vererek, bir haber yapm1~t1. Allah'tan ismail Hocam1z'la bizim odada beraberdik ... Haberi yapan gazeteciyi arad1m. "Bak biz buradayiz ... Bu
nasII haber? Arkada~1m, benim bir hafta sonra Hollanda'ya gitmem laz1m. UNESCO'nun c;ocuk Haklan Y1h milnasebetiyle 'lslam'da <;ocuk Haklan' konulu bir teblig sunacagim. Senin bu

60

I Zor Zamanlar

yalan haberin yilziinden, bunlar yurtdi~ma kac1yorlar diye


hakklmda bir yurtd1~1 yasa~1 pkartlhrsa ne olacak? Eline medya imkam geciren boyle haberler yaparsa ne o~ur? Birileri de
senin hakkmda bir iftirada bulunsa evinden d1~an pkamasan
iyi olur mu?" dedim. "Ya bunu islamcdar bize haber verdi. Biz
onlarm yalanc1s1yiz.,, dedi. nKimmi~ onlar?" dedim. nlslamc1 yazar Ismail Nacar." dedi. Bir gazetenin genel yayin yonetmeninin de ismini verdi. Onu arad1m, telefonuma c1kmad1. ismail
Nacar'a nasd ula~ayim. Hemen Samanyolu Televizyonu'nu arad1m. Kameramn kar~1sma gecip, Sabah'm bu yalan haberi iizerinde durdum. "I~ biz buradayiz ... Bunu lslamc1 yazar islam
Nacar soylemi~. Omriimde hie yilz yilze gelmedik. Sadece bazen 1V kanallarmda goriiyorum. Yolda gorsem tammam. Bizim
haklom1zda nasd boyle bir bilgi verebilir?" dedim.
Tabii ilk haberlerde bizim bu sozlerimiz Samanyolu'ndan
verilince Ismail Nacar, telefonla arad1. "Valla karde~im, dogru
soyliiyorsun, yolda kar~da~sak birbirimizi tammayiz!" dedi.
"Peki bu yazdanlar neyin nesi?" dedim. "Bana sordular, hen
de biitiin lslami cemaatlerde bir tedirginlik oldugunu soyledim, o kadar." dedi. "O zaman, onlarm yakl~tmp uydurduklanm tekzip et, oyleyse ..." dedim. Daha sonra Sabah tarafindan
oyle bir yalanlamanm ne~redildigini gormedim ...
~imdi eger kendi gazeteniz ve televizyon kanalm1z olmazsa
camur atarlar ve iizerinizde kahr. Koyununuz cahnd1gi halde,
sizi koyun h1rs1z1 yaparlar. lnsanlan "semmaO.ne Iii kezib" cok
yalan dinleyenler konumuna sokarlar ... Sizin de bu yalanlan
bertaraf etmek bir vazifeniz. Unutmayahm ki, Bediiizzaman
Hazretleri'nin de Yinninci Soz'de ~aret ettiAi gibi ahir zamanm
en giiclii sllah1, her ~~idi ile belagat ve beyand1r yani medyad1r.
Bu giicle insanlar maalesef giidiilmekte ve yedilmektedir. Siz
bunun dogrusunu ve miisbetini yapmak zorundasm1z ...
10.03.2014

"Paranoyaklar !.. "

Ii Kirca'mn atv televizyonundaki programmda, 18 Haziran 1999 a~am1 M. Fethullah Gillen Hocaefendi'nin eski
konu~malanndan kasetler kirp1hp eklenip montajlanarak yeni orijinal bir kaset gibi yaymlanm1~t1.
iki hafta sonra Amerika'mn Boston ~ehrinde bulunan ve
diinyamn en prestijli iiniversitelerinden biri kabul edilen
Harvard Oniversitesi'nde Tiirkiye uzmanhg1yla tamnan 60
ya~lanndaki Amerikah kadm, uluslararas1 ili~kiler profesorii
Lenore Martin, Tiirkiye'ye geldi. Uzmanhk alam Ortadogu,
bilhassa da Tiirkiye idi. i~te bu uzman hamm, Hocaefendi etrafmda alevlenmi~ olan tarn~mamn ger~ek boyutunu ogrenmek iizere iilkemize gelmi~ ve Hiirriyet-Sabah gibi gazeteleri
bu hususla ilgili ziyaret etmi~ti. Sonra da bizimle gorii~mii~tii.
Prof. Martin, "Egitim faaliyetleriniz giizel! Bunu, ugrad1gim
gazeteciler de soyliiyor. Yalmz Sabah Gazetesi'nden bir yazar
bana 'Fethullah Gillen devleti ele ge~irecek.' dedi. Boyle bir
~ey mi var?" deyince dedim ki: "Bunlar bir yakI~rma ... Yalmz
bunun sebebi ~u: Hocaefendi'nin vaaz kasetleri senelerdir televizyondan yaymlamyor. Herkes bunu dinliyor. Fikirleri Zaman gazetesinde, S1zmt1 dergisinde yayimlamyor. Hocaefendi'nin tavsiyesiyle aplan okullarda, yurtlarda ve iiniversite
haz1rhk dershanelerinde milletin evlad1 okuyor, kahyor.
Onun i~in bu kaset furyasmdan once yapdan bir ankette,

62

Zor Zamanlar

halkm % 86'smm Hocaefendi'yi sevdigi ve sempati duydugu


belirtiliyor. Simdi bu halkm ~ocuklan polis kolejlerinde, hukuk fakiiltelerinde, siyasal bilgiler fakilltelerinde okuyor.
Sonra da polis, subay, M.kim, savc1, kaymakam oluyor. Simdi
bunlara bakarak 'Bunlar devleti ele ge~irecekler.' diyorlar.
Bunlara gore, % 86 balk ba~ka. bunlarm evlatlan ba~ka dil~ilnmek zorunda. Hatta bunlarm ~ocuklan, annelerinin ve babalarmm sevgi ve sempati bekledikleri kimselere dil~man olmak zorunda. Boyle bir ~ey olabilir mi?"
Ben bunlan soyleyince, o hammefendi "Bunlar paranoyak! .." dedi. ..
Sonra "PekiH dedi. iki elleri ile tlrnak i~inde i~areti yaparak "Bunlar Gillen'e kar~1 niye boyle? Su~u neymi~?" diye sordu. Dedim ki: "Ben de bilmiyordum. Sonra ogrendim ki, meger ii~ tane su~u varm1~ ... Birincisi: Gillen, Lozan Antla~ma
s1'm ~igniyor. <;ilnkil Fener Patrikhanesi Lozan'da ekilmeniklikten Eyiip Kaymakamhgt'na bagh kilfilk bir kiliseye indirilmi~ti. Siz onu kucaklayip ekilmenik yaptlmz.'' diyorlar. Halbuki Fener Patrikhanesi bir Osmanh milessesesidir. Onu Roma ve Moskova'ya kar~1 ekilmenik yapan Osmanh'd1r. ikincisi: Kendini ne zannediyor? 'Papa ile goril~erek, halife-i nly-i
zemin mi olmak istedi?' diyorlar. Papa ile goril~en ~oklan var.
Bunlar halife-i nly-i zemin mi oluyor? Hocaefendi, mektubunda, imzayi 'Rabb'in aciz kulu' mealinde bir soz yaz1p imzalad1.
Of(incilsil: Amerikanc~ diyorlar. Halbuki Nevval Sevindi'ye
verdigi roportajda 'Dilnyanm bir kaptam olur. Bir zamanlar
Osmanh'yd1. Simdi istesek de istemesek de kaptan ko~kilnde
Amerika oturuyor. Hem Amerika eski Babil gibi. .. Sistemi demokratik. Her fert gibi onun da bir omril var. Rusya gibi bir
anda patlay1p bitmez. Sistem demokratik oldugu i~in eger bir
~okme olursa, birdenbire olmaz da; bir tiiyiin yer~ekimine
kar~1 aheste aheste oturmas1 gibi olur.' demi~ti. Herhalde

"Paranoyaklar! .. "

63

buradan pkanyorlar. Hocaefendi Avrupa Birligi'ne girmemizi de istiyor. Boyle olunca, Avrupac1 m1 olmu oluyor?"
Simdi bunun iizerinden 15 sene ge. Bu sefer hasedi
imanmm oniine ge~enler biraz farkh fakat benzer eyler soyliiyorlar ... Arna M. Fethullah Gillen Hocaefendi ve arkadalan
bildikleri yolda devam ediyorlar. Daha bakahm neler gorecekler? Arna in~allah kervan yoluna devam edecek ...
16.03.2014

K1zg1nhg1n son raddesi

1 Eylill olaylanndan sonra kI~m Amerika'ya gitmi~tim. i~


hatlarla u~akla bir yere gidecektik.
E~yalar1m1z ve kendimiz kontrolden ge~iyorduk. Ayakkabllanm1 ~1karttllar. Mestlerimi gorilnce onu da pkartmam1
istediler. So~kta bilhassa u~akta abdest ahrken ayak yikamak ~ok zor oldugu i~in giyiyordum. Mecbur ~1kard1m ama
abdestim bozulmu~ sayild1gmdan ilzilldilm. Onunla da yetinmeyip ~oraplanm1 da pkarmam gerektigini gorevli soyle:fince iyice camm s1klld1 ve k1zgmhkla ~oraplanm1 yere ~arpt1m,
artlk bag1racaknm ki, ellerindeki cihazla ~1plak ayaklanm1
ilstilnden altmdan, sagmdan solundan kontrol etmeye ~ah~tl
lar. Sanki etimin i~inden bomba pkaracaklard1. i~ bu raddeye
gelince art1k klzgmhk m1zgmhk kalmad1, gillmeye ba~lad1m.
Benimle beraber bizi seyreden diger Amerikah gorevliler de
gillmeye ba~ladllar.
Sadece Amerika' da degil, biltiln Ban illkelerinde boyle
bir paranoya ya~amyordu ... Evet ... 0 yillarda Frankfurt'tan
Milano'ya gidecegiz. Yani istanbul'dan lzmir'e gitmek gibi ...
Yani pasaport kontrolil vs. yok ... Bir cuma gilnil yola pknk. 0
zaman, Prof. Dr. Gabriel Mandel hayatta ... Onu ziyaret edecegiz. Mevlana hayram ... Bizim Cerrahi ocagim1za bagh ... U~ak
ini~e ge. Bir anons yaptllar: "Milslilman olanlar pasaportlan ile indikten sonra diger yolculardan aynlsmlar!" denildi.

Kizgmlt~tn son raddesi


~ok agr1ma gitti. "Neden

65

Milslilmanlar? Neden biz! .." diye sormaya ba~lad1m ... Gorevli hi~bir ~ey demeden pasaportlanm1z1 toplad1 ve pe~inden gelmemiz i~in i~aret etti. Ben lozgmhktan hala soyleniyordum. Bir ofisin onilne kadar geldik, gorevli i~eri girdi. Biz d1~anda bekliyoruz. Ara~tmnalar1m yap1p
pasaportu verdfler. 0 giln cuma idi. Tam namaza duracaiJz.
Polisler camiye geldiler. Pasaport kontrolilne ba~ladllar. Bunu ni~in yap1yorsunuz?" diye sorduk. "Bugiln Milano'da bir
terorist saldms1 olacaA1 istihbaratl ald1k." dediler.
Peki niye Milslilmanlar ve niye cami? 11 Eylill ile boyle
bir alg1 olu~turuldu. Bu bir paranoya idi! ..
~imdi illkemizde de, benzer bir paranoya maalesef Hizmet'e ka~1 ya~amyor. Sanki her kotiililgun sebebi ve adresi
Hizmet ... Hizmet'e adanm1~ gonuller ve saygi duyduklan buyilkleri i~in sayabildigin 18 tane kotii vas1f soylendi... Bunlar:
1- Hain, 2- ~ete, 3- Orgiit, 4- 01~ mihraklarm i~erideki piyonlan, 5- Sogu~~il. 6- Rant~1. 7- ~1karc1, 8- Paralel devlet, 9- Paralel yap1, 10-Alim milsveddesi, 11- Yalanc1 peygamber, 12Ha~ha~in, 13- Viicuda girmi~ ur, 14- Virus, 15- Ajan, 16- lninize girecegiz, 17- Al~aklar, 18- Kan emici vampirler ... Sayip
dokilldii. Amk gerisini saymaktan vazge~tim. ~imdi ka~ oldu
bilmiyorum. Biitiin bunlann ardmdan deniliyor kt: "Hainler
oylar1m bize venneyeceklermi~! .." Bu nasII mant1ktlr? Allah
a~kma giller misin, aAlar m1sm? Sen bu iilkenin dilnya ~apm
da yilz alo eAitim gonilllillerine demediAfni b1rakmayacaksm;
tslam'dan irtidat etmi~ Miiseylemetii'l-Kezzab'a benzeteceksin, Hasan Sabbah'm gozil donmil~ canileri ve katilleri Ha~ha
~iler diyeceksin. Sonra oylanm isteyeceksin. Ya bu insanlar
ahmak m1? Aklllarm1 peynir ekmekle mi yediler? Kanun nizam tammayacak, akla hayale gelmez kanunlar ~1karacaksm.
"Bu kanunlan bu paralel yap1yi bitirmek i~in ~1kanyorum:
diyeceksin. MIT'e oyle yetkiler vereceksin ki, istediklerini

66

Zor Zamanlar

yapabilecekler, hatta i~kence ile adam oldiirseler bile sen izin


vermedik~e hi~ kimse hesap soramayacak. Bu yetkiyi de Cemaat'i bitirmek i~in verdirdigini ilan edeceksin. Sonra magdur ve mazlumlar sana oy vererek "Biz, senin soyledigin her
~eyi tasdik ediyoruz. Biz miirtediz. Bizi ne ile yok edeceksen
et. Biz ahmag1z ve her ~eye miistehak1z" dercesine sana oy verecekler oyle mi? Acaba o kadar ahmak olsalard1, Allah yolunda her ~eylerini feda edecek kadar bir fed~karhk bir kahramanhk gosterirler miydi zannediyorsun. Boyle bir hamakat1
onlardan nasd bekleyebilirsin?
17.03.2014

Ya zalim veya mazlum

enab-1 Hakk'm, hem Celali hem de Cerna.It isimleri ve tecellileri vard1r. Neticesinde Allah'm Cehennemi de Cenneti de vardir ... Ulu divanda, zalim olarak da mazlum olarak da bulunmak var. Cennet ucuz olmad1gi gibi, Cehennem
de liizumsuz degildir ...
Bu durum, klyamete kadar imtihan geregi hep boyle devam edecektir. Yani devamh zalim ve mazlum bulunacakt1r.
Bir donem milminlerin kar~1smda inkarc1 zalimler olacak ... Onlar kalmaymca bu sefer zalimler inananlar arasmdan
pkacaktlr. Mesela asr-1 saadetin ilk ba~mda mil~rikler zalim
olarak bulunuyordu. Sonra AI-i Beyt'e ka~1 baz1 Emeviler zalimlik yaptllar. Emevilerden sonra Abbasiler geldi, onlar ashnda AI-i Beyt'in yegenleri olmalarma raginen bir miiddet
sonra onlardan bazllari da zalimlige ba~ladllar.
Arna biitiin bunlar manas1z ~eyler de degildi; hep hikmetliydi ...
Bediilzzaman Hazretleri'ne "Neden hilafet-i lsIAmiye, Al-i
Beyt-i Nebevi'de karar kllmad1? (Yani, halife, Al-i Beyt'ten
ba~kasmdan olmaz, diye bir kaide konulabilirdi. Niye konmad1?) Halbuki en ziyade IAyik ve milstehak onlard1." diye sorulan bir soruya ~oyle cevap veriyor: "Dilnya saltanatl aldat1c1d1r. Al-i Beyt ise lslami hakikatlari ve Kur'ani hiikiimleri muhafazaya memur idiler. Hilafete ve saltanata ge~en, ya

68

l Zor Zamanlar

peygamber gibi masum olmah veyahut Hulefa-yi Ra~idin ve


Omer ibni Abdillaziz-i Emevi ve Mehdt-yi Abbasi gibi harikulade kalbi bir zilhd ve takva sahibi olmah ki, aldanmasm.
Halbuki MISlr'da AJ.-i Beyt namma te~ekklil eden Fat1mi Devleti'nin Halifeligi, Afrika'da Muvahhidin Hilkilmeti ve lran'da
Safeviler Devleti gosteriyor ki, dilnya saltanat1 Al-i Beyt'e yaramaz. AsII vazifesi olan dini korumayi ve lslamiyet'e hizmet
etmeyi onlara unutturur. Halbuki, saltanat1 terk ettikleri zaman parlak ve yiiksek bir surette lslamiyet'e ve Kur'an'a hizmet etmi~ler. l~te bak! Hz. Hasan'm neslinden gelen aktablar,
bilhassa dort bilyiik Kutup: Abdiilkadir Geylani, Ahmed Rufai,
Ahmed Bedevi Ibrahim Desuki (r.anhilm), bunlar ipnde de
bilhassa Gavs-1 Azam olan Abdillkadir Geylini... Hz. Hilseyin'in neslinden gelen imamlar, bilhassa Zeynelabidin ve Cafer Sadik ki, her biri hirer manevi Mehdi hilkmilne ge~mi~,
manevi zulmil ve karanhklan dag1t1p Kur'an'm nurlarm1 ve
imanm hakikatlarm1 ne~redip yayim~lar, ~erefli dedelerinin
hirer varisi olduklanm gostermi~ler." Yine bu hususla ilgili
"Milbarek lslamiyet'in ve nurani Asr-1 Saadet'in ba~ma gelen
o deh~etli, kanh fitnenin hikmeti ve bu meselenin rahmet yonil nedir?.Cilnkil onlar kahra layik degillerdir." sorusuna da
Ostad Hazretleri ~oyle cevap veriyor: "NasII ki, baharda deh~etli yagmurlu bir firtma, her ~e~it nebadtm, tohumlarm,
aga~larm istidat ve kabiliyetlerini tahrik eder, (potansiyellerini) inki~af ettirir, her biri kendine mahsus ~i~ek a~ar, f1tri
hirer vazife ba~ma ge~er. Oyle de, sahabe ve tabiinin (bilhassa Al-i Beyt'in) ba~ma gelen fitne de, ~ekirdekler hilkmilnde
muhtelif ayn ayn istidatlan tahrik edip kam~llad1. tslimiyet
tehlikededir, yangm var!' diye her difeyi korkuttu, lslamiyet'in korumasma ko~turdu ... Her biri, kendi istidadma gore,
islam aleminin pek ~ok muhtelif vazifelerinden bir vazifeyi
omuzuna ald1, tam bir ciddiyetle ~ah~tl. Bir klsm1 hadiselerin

Ya zalim veya mazlum

69

muhafazasma, bir klsm1 $eriabn muhafazasma, bir klsm1


iman hakikatlarmm muhafazasma, bir k1sm1 Kur'an'm muhafazasma ~ah$b ... Ve benzerleri ... Her bir taife bir hizmete girdi. islami hizmetlere hummah bir surette ~ah$tilar. Muhtelif
renklerde ~ok ~i~ekler apld1. Pek geni$ olan Islam aleminin
dort yanma o f1rtma ile tohumlar at1ld1, yan yeri gillistana ~evirdi. Fakat ne yaz1k ki o gilll~r ve gillistan i~inde bidatplarm
firkalarmm dikenleri de ~1ktI. Giiya Kudret eli, Celal ile o asn
~alkalad1, $iddete tahrik edip ~evirdi; himmet sahiplerini gayrete getirip elektriklendirdi. 0 hareketten gelen merkezka~
kuvveti ile pek ~ok miinevver mii~ehidleri, nurani hadis
alimlerini, kudsi hafizlan, asfiyalan, kutublan Islam aleminin
her tarafina u~urdu, hicret ettirdi. Dogudan batiya kadar
Miisliimanlan heyecana getirip, Kur'an'm hazinelerinden istifade i~in gozlerini a~rd1."
Simdi karar verelim; zalim mi, olmak istiyoruz, yoksa
mazlum mu olmak istiyoruz?
30.06.2014
\

B(ltndan bull ..

u giinlerde ~ualar' kitabmdan Eski~ehir ve Afyon hap.ishane mektuplan ve hatJralan uzerinde i;ah~1yorum. lnsanlarm her zaman kanunsuzluk ve zuliimde ne kadar
ileri gidebileceklerini goruyor ve hayret ediyorum.
Ostad Hazretleri'ni Kastamonu'dan Ankara'ya, oradan lsparta'ya gotilren Jandarma Astsubay1 ismail Tuni;dogan anlatlyor:
"Ankara'ya geldigimizde Hoca ile Samanpazan'nda bir
otele indik. Az sonra bir komiser gelip 'Vali seni istiyor, kalk
gidelim' dedi. Sayg1s1z ve kaba davramyordu. Onunla gitmek
istemedi. Ba~ka bir komiser geldi, hilrmetli davramyordu.
Hoca, 'Ben ona dargm1m, selam soyle hen gelmeyecegim' dedi. Ben 'Burada, Reisicumhur, Ba~vekil... Onlardan sonra Vali
Nevzat Tandogan gelir, gidelim Hocam.' dedim. Kabul etti.
Faytonla giderken, Vali ile eskiden Milis Te~kilatJ zamamnda
tam~tlklanm soyledi."
Ostad, Valilik makamma gelince, Nevzat Tandogan, ~apka
Kanunu'nu tatbik etmek istedi ... Memurlar d1~an i;1ktJ. Kap1
kapand1. li;erinden ~iddetli sesler geliyordu. Ostad: 'Ben sizin
ecdadm1z1 temsil ediyorum. Milnzevi ya~1yorum. Klyafet Kanunu milnzevilere tatbik edilmez. Ben d1~an i;1km1yorum. Beni zorla siz i;1kanyorsunuz. Ba~mdan bul!' diyordu. Bu esnada

B~mdan bull..

71

odac1 elinde yirmi be~ kuru~luk adi bir bezden yapdm1~ eski
bir kasketle gelip, Vali'nin odasma girdi.
Selahaddin ~elebi o gilnleri ~oyle anlatlyor:
"Hiikiimet binasmm pkl~ kap1smda Ostad'1 gordiim; k1yafeti her zaman oldugu gibi milli ve yerli klyafetti. Sag omuzunda muhafaza torbas1 i~inde bir Kur'an-1 Kerim, sol omuzunda rule yapdm1~ bir namaz seccadesi, ona bagh bir ibr~k.
Tarih kitaplarmda goriilen aklnc1 yigitlerinin muharip klyafeti... Beni goriince ellerini kaldmp: 'Selahaddin korkmal Selahaddin korkma! Selahaddin Korkma!' diye bag.rd1. ( ...) l~eri
ye girerken merdivende gen~ bir hammla kar~da~tlk, 'Siz de
mi polissiniz?' diye sordum. Hamm, 'Hayirl Ben felsefe hocas1y1m. Bediiizzaman'a bayram tebrigi yazm1~t1m ... Beni serbest b1raktdar. Allah yard1mcm olsun.' dedi ve gitti."
l~in enteresan ve garip tarafma bakm1z ki, Eyliil 1943'te
Ankara Hiikiimet binasmm odasmda, Bediiizzaman Hazretleri'ne zuliim ve hakaret eden Vali Nevzat Tandogan, 9 Temmuz 1946 Sah gilnii intihar etti. Ankara'nm 17 yilhk me~hur
valisi. .. Tandogan Meydam'na ismi verilen .... Gen~lere 'Siz
kim oluyorsunuz, eger bu iilkeye komiinizmin getirilmesi gerekiyorsa, biz getiririz' diyen, kanun, nizam tammayan, 'Gerekirse biz kanun da ~1kanr1z' demeye getiren i~te o iinlii zat,
bir akrabasmm bir meselesinden dolayi kaderin garip bir cilvesi ve Bediiizzaman'm 'Ba~mdan bull' diye Allah'a havale etmesinin bir neticesi olarak kafasma bir kur~un s1km1~ ve hayatlna son vermi~ti ...
Denizli'de trenden indirilip hapisaneye sevk edilirken at
iistiindeki bir jandarma siivari iistegmeni, klrba~la agabeylere vuruyor, kiifiirlii ve hakaretli sozlerle bag.np ~agmyordu.
Ostad ona; "Zabit efendil Zabit efendil Dikkat et, bunlar masum kimseler. Tokat yersin. Kiifiirlerini de sana iade ediyoruz.'' dedi. Bir hafta sonra hapishaneye haber ula~tl ki; Teslim

72

I Zor Zamanlar

edip dondilkten sonra ilstegmenin gozilne aniden bir sanc1


girmi~, hastaneye kald1rm1~lar ama gozilniln biri aknu~ ...
Allah milhlet, mehil verir ama asla ihmal etmez! ..
03.08.2014

Biz neler gordiik neler


~esr

stad Hazretleri, Hz. Adem Aleyhisselam'dan bu yana iki


anlayi~m ve iki ya~ayi~ bipminin bugilne kadar mil.cadele edip geldigini soylil.yor.
Bunlardan birincisi i~in: Bu anlayi~m sahibi, bir firavundur, oyle davramr, fakat menfaati i~in en deAersiz ~eye bile
tapan zelil bir firavundur. Her menfaatli ~eyi kendine Rab tamr. Hem o dik ba~h bir mil.temerrid ve inat~1d1r. Fakat bir lezzet ipn nihayet zilleti kabul eden miskin bir mil.temerriddir.
Seytan gibi ~ah1slann hasis ve degersiz bir menfaat l~in ayagim opmekle zillet gosterir, al~ak bir inat~1d1r. Hem o, cebbar
bir magrurdur. Fakat kalbinde bir dayanma noktas1 bulmad1g1 i~in zannda gayet acizlikle aciz, kendini begendirmeye ~a
h~an bir zorbad1r. Hem o, menfaatperest, kendisi i~in endi~e
lenen bir egoisttir ki, biltil.n gayret ve ~abas1, nefsinin, karmnm ve ~ehvetinin arzulanm tatmin ve ~ahsi menfaatini toplumun baz1 menfaatleri i~inde arayan sinsi hilekar, kendini dil.~il.nen bir bencildir" der, ozetle ...
Bu iki anlayi~tan ikincisi i~in de: Arna Kur'in hikmetinin
halis talebesi ise bir kuldur, fakat mahlukann en bilyil.gune de
ibadete tenezzil.l etmez. Hem (dilnyamn bin senelik Iezzetli
hayan bir saatine denk gelmeyen) Cennet gibi en bilyiik menfaat olan bir ~eyi bile ibadeti i~in gaye ve hedef kabul etmez,
aziz ve onurlu bir kuldur. Hem o hakiki Kur'i.n talebesi,

74

Zor Zamanlar

mutevazidir, halim-selimdir, fakat Yaradan'mdan ba~kasma,


izni dairesinin d1~mda iradesiyle boyun egmeye tenezzill etmez. Hem fakir ve zay1fur, kendisinin muhta~. yoksul ve zayif
oldugunun ~uurundad1r, fakat onun kerem, ihsan sahibi Maliki'nin kendisi i~in haz1rlad1~1 ahiret serveti ile miistagnidir ve
O'nun nihayetsiz kudretine dayand1gi i~in ~ok gil~liidiir. Bu
yiizden de yalmz Allah nzas1 i~in ve fazilet i~in ~ah~1p gayret
eder." (...) Kur'an kendi talebelerinin ruhuna oyle bir geni~lik
ve ulviyet verir ki, 99 taneli tesbihe bedel, 99 Esma-i llahiye'nin tecellilerini gosteren 99 alemlerin zerrelerini hirer
tesbih taneleri olarak talebelerinin ellerine verir." der...
Ayr1ca Ostad Hazretleri, yer yer, Avrupa'mn somurgeci
zalimlerinden ve bir de Asya'nm sinsi ve hilekar miinafiklarmdan ve bunlarm tehlikelerinden de bahseder...
Son senelerde Hocam1z da hasedi imammn oniine ge~en
lerden bahsediyordu. Bunlarm manevi e~ld.lini kafam1zda
i~in dogrusu pek canland1ram1yorduk. .. Arna son olaylar bunlar1 ayan-beyan gosterdi. Anlad1k ki, 'zaman' ~ok biiyiik bir
miifessirmi~ ... Oyle ya demir gibi sert soguk harami vicdanlan bile eriten ~klyalardan evliyalar ~1karan lslam'm harika
tasavvuf gilzelligi bile bazllarmm kibrini, hasedini-fesadm1
gizli hmcm1, garazm1 marazm1 eritemiyor, tedavi edemiyor...
lnsan, her giln yaz1hp soylenene bakmca hayretler i~inde bhyor. Biz de merhum Ahmet Feyzi Kul Agabey gibi diyelim:
ffBeyim! Bizier neler gordiik neler! .. " Ah! Bir bilsen!.. Her Allah'm gilnil bazllan Hizmet-i imaniye ve Kur'anlye'nin yigitlerine saldmyor ve akla ziyan iftiralar at1yorlar da bir tiirlii
kinleri ve hm~lan yat1~m1yor...
31.08.2014

Yiiziimiize tiikiiriikler gelmesin diye

stad Hazretleri'nin 1934'lerde yani 80 sene once yazd1g1


baz1 mektuplan bugiin okudugumuzda ~a~mp kahyoruz.
Buyurun:
"lstikbalde gelecek nefret ve tahkirden sakmmak i~in, ~u
mahrem zeyil yazilm1~t1r. Yani 'Tilh o asrm gayretsiz adamlarma!' denildigi zaman, yilzilmilze tilkilrilkler gelmemek i~in
veyahut silmek i~in yazilm1~t1r."
Baz1 somilrgecilere de ~oyle sesleniyor: "Avrupa'mn insaniyet-perver maskesi altmda vah~i reislerinin sagir kulaklan pnlasm! .. Ve bu vicdans1z gaddarlan bize musallat eden
o insafs1z zalimlerin gormeyen gozlerine sokulsun! .. Ve bu
as1rda, yilz bin cihette 'Ya~asm cehennem!' dedirten mimsiz
medeniyet-perestlerin ba~larma vurulmak i~in yazilm1~ bir
arzuhaldir."
"Alt1 sualime cevap isterim. "Birincisi: Dilnyada hilkilmet
sQren, hilkmeden her kavmin, hatta insan eti yiyen yamyamlann, hatta vah~i canavar bir ~ete reisinin bir usulil var, bir
dilstur ile hilkmeder. Siz hangi usulle bu acip tecavilzil yap1yorsunuz? Kanununuzu ibraz ediniz! Yoksa baz1 al~ak memurlarm keyiflerini, kanun mu kabul ediyorsunuz?" (Yirmi Do-

kuzuncu Mektup, Altmc1 Klsmm Zeyli)

"Bir de sakm z~lmedenlere meyletmeyin, sempati duymaym. Yoksa size ate~ dokunur.H (HOd SQresi, 11/113) ayet-i

76

I Zor Zamanlar

kerimesi fennamyla; zulme, degil yalmz Alet olam ve taraftar


olam, belki en az bir meyil edenleri de deh,etle ve 'iddetle
tehdit e~iyor. ~iinkfi kfifre r1za, kfifiir oldugu gibi, zulme r1za
da zuliimdiir.
t'1e bir ehl-i kemal; ,u ayetin ~ok cevahirinden bir cevherini ,oyle tablr etmi,tir:
nMfiin-i zilimin dilnyada erbab-1 deniettir,
Kopektir zevk alan, sayyid-1 bi insafa hizmetten!
"Evet bazilar1 yilanhk ediyor, bazilan kopeklik ediyor.
Boyle milbarek bir gecede, milbarek bir misafirin, milbarek
bir duada iken, hafiyelik edip, giiya cinayet 1,Uyonnu,uz gibi
ihbir eden ve taarruz eden, elbette bu ,urtn mealindeki tokada milstahakt:Ir."
"lhvanlanma da tavsiyem budur ki: Kati zaruret olmadan
bunlarla uAra,mayimz! 'Ahmakm cevab1, silkGttur!' nevinden
tenezzill edip onlarla konu,mayimzl Fakat buna dikkat ediniz
ki, canavar bir hayvana kar,1 kendini zayif gostennek, onu
hiicuma cesaretlendirdigi ve te,vik ettigi gibi, canavar vicdam ta,1yanlara ka~1 da dalkavukluk etmekle zaaf gostennek,
onlan tecaviize sevk eder. Oyleyse dostlar, dikkatli ve uyamk
davranmalan laz1md1r; ta dostlann lakayt11klanndan ve gafletlerinden, zmd1ka taraftarlan istifade etmesinler." (Vinni Sekizinci Mektup, Dorduncii Mesele)

"Gayr-l me,ru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz bir


dil,manhk oldugu' kAidesince, adil olan lliht kader, layik olmad1klan halde meylettigim ,u ehl-i dilnyamn zalim eliyle bizi cezalandmyor. Ben de "Bu azaba milstahalam" deyip siikfit
ediyordum. ~ilnkfi Birinci Dilnya Sava~1'nda goniillii alay kumandam olarak iki sene ~h,tlm, ~arp1,tlm. Ordu Kumandam
ve Enver Pa,a'nm takdirleri altmda laymetli talebelerimi,
dostlanm1 fedi ettim. Yaralamp esir dii,tilm. Esaretten geldikten sonra 'Hutuvat-1 Sitte' gibi eserlerimle kendimi

Yiiziimiize tiikiiriikler gelmesin diye

77

tehlikeye atlp, lngilizlerin, istanbul'a musallat olduklarmda,


lngilizlerin ba,Iarma vurdum. ~u. beni i'kenceli ve sebepsiz
esaret altlna alanlara yard1m ettim.
t~e onlar da bana, o yard1m cezasm1 boyle veriyorlar.
0~ sene Rusya'da esaretimde ~ektigim zahmet ve s1kmt1ya b_urada bu dostlanm bana il~ ayda ~ektirdiler. Halbuki Ruslar,
beni Kurt gonilllil kumandam suretinde, Kazaklan ve esirleri
kesen gaddar adam nazanyla bana baktlklan halde, beni
dersten men etmediler." (On Altma Mektubun Zeyll)
Baz1 yazllar yaz1br ve baz1 sozler soylenir; tarihe not dil,msun ve "Tilh o asrm gayretsiz adamlarma!" denildiginde
tiikilriikler yilze, goze gelmesin diye ...
14.09.2014

~eytanm

zay1f silah1

ur'an-1 Kerim ~oyle buyuruyor:Ey miiminler, haydi, ~ey


tanm taraftarlan ile sava~m. Seytanm hilesi, cidden zayifur." (Nisi Sfiresl, 4/76)
seytanlar, kendi adamlarma sizinle miicadele etmeleri
i~in telkinlerde bulunurlar." (Enim SOresi, 6/121) "lnsan ve cin
~eytanlan, kimi kimine, aldatmak i~in birtak1m yald1zh sozler
fisildayip telkin ederler." (En'am SQresl, 6/112)
Peki ~eytanlar ve onun adamlan boyle zayif hilelerle nasil ba~anh oluyorlar? Ba~ardarmm sebebi, mesleklerinin ash
tahrip oldu~ndan dolayid1r. Tahrip ~ok kolayd1r; yirmi ki~i
nin yirmi gilnde yapt1g1 tamiri bir ki~i bir gilnde tahrip eder.
Bu hususta On O~iincii Lem'a'nm On lkinci l~areti'nde Ostad Hazretleri diyor ki: "Ben kendim tekrar tekrar mil~ahe
demle gordilm ki, yilzde on ehl-i fesad, yilzde doksan ehl-i
salah1 maglup ediyordu. Hayretle merak ettim, tedkik ederek
katiyen anlad1m ki, o galebe kuvvetten, kudretten gelmiyor,
belki: 1- Fesattan, 2-Al~akl1ktan, 3-Tahripten, 4- Ehl-i hakkm
ihtilafmdan istifade etmekten, 5- l~lerine ihtilaf atmaktan, 6Zayif damarlan tutmaktan, 7- Ve a~Jlamaktan, 8- Hissiyat-1
nefsaniyeyi, 9- Ve ~ahsi garazlan tahrik etmekten, 10- lnsanm mahiyetinde muz1r madenler hilkmilnde bulunan fena istidatlan i~lettirmekten, 11- San ve ~eref nam1yla riyakarca

Seytamn zay1f silah1

79

nefsin firavunlugunu ok$amaktan, 12- Vicdans1zca tahribatlarmdan herkesin korkmasmdan geliyor."


"Seytanm milhim bir sinsi hilesi de, insana kusurunu itiraf ettirmemektir. Ta ki, istigfar ve istiaze (Allah'a s1ginma)
yolunu kapasm. Hem ~eytan insan nefsinin enaniyetini tahrik
eder ki, ta ki boylece nefis kendini avukat gibi mildafaa etsin;
adeta taksirattan takdis etsin (kusurlanm bile mukaddes bir
fiil gibi gostersin). Evet ~eytam dinleyen bir nefis, kusurunu
gormek istemez. Gorse de, yilz te'vil ile te'vil ettirir. 'R1za gozil i~e bakan, ay1plara kar~1 kordilr, gormez.' S1rn ile, nefsine
nza nazan ile bakt1g1 i~in ayibm1 gormez. Ay1b1m gormedigi
i~in itiraf etmez, istigfar etmez, istiaze etmez; ~eytana maskara olur. Hz. Yusuf Aleyhisselam gibi bir yilce peygamberi,
'Dogrusu ben nefsimi temize pkarmam. Cilnkil Rabb'imin
merhamet edip koruduklan hari~, nefis daima fenahg1 ister,
kotillilge sevk eder.' (YusufSQresi, 12/53) dedigi halde, nasd nefse itimad edilebilir? Nefsini ittiham eden, kusurunu gorilr.
Kusurunu itiraf eden, istigfar eder. lstigfar eden, Allah' a s1g1mp istiaze eder. Allah'a s1gman, ~eytanm ~errinden kurtulur.
Kusurunu gormemek, o kusurdan daha bilyilk bir kusurdur.
Kusurunu itiraf etmemek, bilyilk bir noksanhktir. Kusurunu
gorse, o kusur kusurluktan pkar, itiraf etse, affa milstehak,
olur. (On 0ncii Lem'a, On 0ncii l~aret, lkinci Nokta)
Simdi bu hakikatleri biraz realiteye dokecek olursak ...
Hitler'in Propaganda Bakam J.Goebbels, yalan taktiklerini
~oyle diyordu: "Halk bilyilk yalanlara, kil~ilk yalanlara gore
daha ~abuk inamr. Bilyilk, daha bilyilk yalan soyle ... Bu yalanlan tekrarla .. .''
"Asia kabahat ilstlenme ve asla hatah oldugunu kabul etme ve asla ozilr dileme .. .''
"Halk1 devamh ate~le.''

80

Zor Zamanlar

"Bir dil~man

se~

ve

dev~mh su~la,

hep onun ilzerine yo-

Aunla~. N

Hitler, Goebbels'in bu dediklerine yoAunla~ ve dediklerini yaptJ ... Arna nereye kadar ...
"Kiifiir devam eder ama zuliim devam etmez hadis-i ~e
rifinde beyan edildi~i gibi, i~in sonu geldi. 30 Nisan 1945'te
Hitler intihar etti ve cesedi yalold1. J.Goebbels'in hamm1, altJ
~ocuAunu zehirleyip oldilrdil. Sonra Goebbels, once kans1m
sonra da kendisini oldilrdil ve cesetleri yalold1 ...
Mazlumlarm Ah1, hi~bir zaman yerde kalmam1~tJr, kalmayacaktlr da ...
15.09.2014

Bank Asya gasp edilmi


bir zift havuzu degil

enab-1 Hak saadetini ahiretine de uzatsm, bir agabeyimiz


anlatm1,b, bu ko,ede de yazm1~m.
~imdiki s1lanblar milnasebetiyle tekrarlamak istiyorum:
"Sahavette Hz. Ebu Bekir yolunda olan sinesi herkese
a~1k, daha da a~Ilmak istidadmda birisini tamd1m. Sohbetlere
gelip gidiyor. Bir ihtiya~ oldu. Biz bir destek olsun diye himmete bafVUrduk. Arna benim gozilm ondayd1, bakahm ne diyecek, ne yapacak diye balayorum. Herkes bir 'ey soylilyordu. 0, takdiri oradaki bir agabeye b1raktJ. 0 da ~k yiiksek bir
rakam soyledi. Ashnda onun o gilnkii s1kmnh gilnlerinde kaldiracagi cinsten degildi ama kabul etti. Ertesi giln a~am ilzeri getirip verdijini duydum, hayret ettim. l,in s1rnm ogrenmek i~in ziyaretine gittim. Sordum. Dedi lei: 'Kendi kendime
dil,ilnmeye ba,lad1m. Bugilne kadar, hangi camiye hangi cemaate bir soz vermi,sem hi~ bekletmem, yirmi dort saat i~n
de ne eder eder gider veririm. Bu seferki ~ok farkl1. Birincisi
~ok bilyiik meblag ... lkincisi, bu sene ~ok sablacagim ilmit ettigimiz kuma,lardan ~ok fazla ald1k, renkler, desenler degi,ti,
sezon bitiyor, hala bir ah,veri, yok; bir k1mlldama olmad1.
Bunlarm bor~lan duruyor. Obilr sezon i~in ne yapacagim?
Benne yapanm? 'Allah'1m beni mahcup etme; bana bir ~11a,

82

Zor Zamanlar

yolu goster!' diye yalvarmaya ba~lad1m ... Magazadaki odamda bu halde beklerken giyim ku~amlan birbirine benzer mii~
teriler girmeye ba~lad1. Hepsi de ii~er be~er metre aym kuma~tan istiyor, ahyor, parasm1 koyup gidiyordu. Bizim tezgahtarlar yeti~tiremeyince kom~u dilkkanlarm tezgahtarlanm ~ag1rddar. Ben paralan almaya yeti~emiyordum. Yukandan ~a~lonhkla olayi seyrediyordum ... Biltiln o kuma~ toplan
bitmi~ti. Her ~ey bitince, onlardan gelen de olmad1. Yani bitinceye kadar ... ;ok hayret ettim. Gittim kom~u dilkkan ve
magazalara sizlere boyle birileri hi~ geldi mi, diye sordum ...
Hayir, hi~ boyle birileri bizlere ugramad1, diye cevap verdiler.
Ben once vaat ettigim himmetimi verdim. Sonra da bor~lan
m1 kapattim. Cenab-1 Hak beni mahcup etmedi."
Simdi, daha once anlatt1gim bir ~eyi yine niye anlatJ.yorum? Asya Finans'm ba~ma gelenler bunu hatJ.rlattI ... lnsanlar, ~oluk, ~ocuk, amele, i~~i, ~op~il herkes s1raya girmi~, onun
ayakta kalmas1 i~in hem maddi hem manevi dualanm yap1yorlar. 0, bir ~ahsm degil bir milletin aim terinin havuzu ...
Oradan buradan gasp edilmi~ bir zift havuzu degil... Onunla
ummanlar kuruluyor, vatan evlatlarmm zeka tarlalan ferdi
~i~ekler a~arak Anadolu'nun giililmseyen yiizilnil dilnyaya
gosteriyor. ln~allah o yiikiln altma girenleri Cenab-1 Hak
mahcup etmez.
Minnac1k termit kanncalariyla dag gibi yuvalar yaptJ.ran,
kii~ilcilk tohumlarla kayalar ilzerinde koskoca aga~lan tutturan, bir sinekle nemrutlan deviren Allah, isterse ta~1ma su ile
degirmenleri dondilrilr. Kibirli saltanatlan da bir hamlede
sondilriir. Her giin iftiralarla, zift havuzunun yagh karalar ~a
lanlarm1 da, hepsini girdaba ~evirecegi bir geli~meyle evet
hepsini de Karunlan bat1rd1g1 gayyaya gonderir.
"Vazifemiz.seferdir zafer degildir; Cengiz gibi bir zalime
kar~1 galip olmak gibi bir vazifemiz yok." diyen Celaleddin

Bank Asya gasp

edilmi~ bir zift havuzu degil

83

Harzemah'1 misal alarak iimize bakanz, Allah'm iine karimay1z. Muzaffer etmek veya maglup b1rakmak O'nun iidir.
Maglubiyette de bizim bilmedigimiz hikmet ve sirlar olabilir.
Uhud Sava1'nm nihayetinde Huneyn'in bidayetindeki maglubiyet gorilnilmiln arkasmda Halid bin Velid gibi kahramanlarm kazamlma hikmetini sonradan anhyoruz. Onun i~in bizim
O'nun iine kanma gibi bir sayg1S1zhgim1z olmaz. Her eyin
bir vakt-i merhQnu vard1r. Takdir de O'na aittir.
Allah muhlet verir ama asla ihmal etmez ...
Bir hoca, pazardan alacaklanm atma yilklemi giderken
yerde uzanmI perian vaziyette birisini gormil, ac1yip atmm
arkasma bindirmi. Bu kii, "Hocam bir insan bir kotillilk yapsa cezasm1 ka~ sene sonra gorilr?" demi. 0 da "40 sene sonra"
deyince hocayi attan aagi atlp atI mahmuzlamt. Hoca yerinden kalklp yilrilmeye balamI biraz ileride bunu yerde s\irilnilrken gormil, meger at ~ifte ve tekme atarak bunu yere yuvarlam1. "Hoca hani kotillilgun cezas1 40 sene sonra idi. Halime bak." demi. Hoca "Bu henilz 40 sene onceki kotillilguniln
cezas1, bana yapt1gm1 40 sene sonra ~ekeceksin." demi.
06.10.2014

~ag1m1zla

yiizlememiz laz1m

stad Hazretleri, Yirminci Soz'iin ikinci makammda Peygamberlerin mucizelerinin ilbam ve iaret ettigi ilmi-fenni
gelimelerden ve medeniyet barikalanndan bahsediyor.
Her bir mucizenin, ilmin-fennin vanp dayanacagi en son
noktaya, nirengi noktalara iaret ettigini soyliiyor. Hz. Silleyman'm, Hz. Musa'mn, Hz. lsa'nm, Hz. Davud'un mucizelerinin
giiniimiize bakan yonlerini anlatlyor. Sonra da bine yakm
mucizeye sahip Efendimiz'in (s.a.s.) mucizelerine geliyor. Zaten Ostad Hazretleri ii~ yiizden fazlas1m On Dokuzuncu Mektup'ta anlatm1. Vine Mektubat'ta Kur'an'da iki yiiz ~eit mucize aksammm varh~ndan bahsediyor. Bu iki yiiz nevi mucizeden sadece kirk ve~hini Yirmi Beinci Soz'de anlatm1. Arna
burada yani Yirminci Soz'iin ikinci Makammda bu ve~hin
i~inde en parlagmm 'belagat' ve 'beyan' oldugunu soylilyor.
Peki her peygamberin mucizesinin ahir zamana ve giinilmilze bakan bir yonii, bir iareti olur da Efendimiz'in (s.a.s.)
bu en parlak mucizesinin olmaz m1? lte bu hususta oyle diyor: "Elbette nev-i beer, ahir vakitte ult1m ve film1na dokillecektir. Biltiln kuwetini ilimden alacakt1r. Hilkilm ve kuwet
ise, ilmin eline ge~ecektir. ( ...) ilimlerin ve fenlerin en parlag1
olan belagat ve cezalet, her ~eidi ile ahir zamanda en ~ok
ragbet goren bir suret alacaktir. Hatta insanlar, kendi fikirlerini birbirlerine kabul ettirmek ve hilkilmlerini birbirine icra

<;a~tmtzla yiizlememiz laztm

85

ettirmek i~in en keskin silahm1, beyan gilciinden ve en kar~1


konulmaz, dayamlmaz kuvvetini maksadm1 meramm1 en iyi
~ekilde, en ebedi bi~imde anlatmaktan alacaktlr.H
Bunlar ne demektir? Medya gilcil demek degil midir?
Bu giln bir gazete haberi ile bir karikatiirle yer yerinden
oynatdm1yor mu? Haber aglan ile olaylar takla attmlarak,
tam tersi gosterilerek alg1 operasyonlan ile insanlar ~a~1rtil
m1yor mu?
27 Mayis 1960 lhtilali'nin en biiyiik gerek~esi gazetelere
gore ne idi? Oniversite gen~lerinin oldiiriiliip klyma makinelerinde klyilmas1 degil miydi? Ne oldu?
Baklmz 1995'in sonu veya 1996'nm ba~1 ... Tayvan'da bir
Budist grup, oradaki kursumuza gelip Tilrkiye'ye gitmek istediklerini fakat bizi ta~larlar korkusu ile ~ekindiklerini soylilyorlar. Sebep medyadan ald1klan ~oyle bir alg1 var: Miisliimanlar, Miisliiman olmayanlan, ~ocuklanna ta~latirlar. Sebebi ise Filistin olaylan ... Oyle algdam1~lar ... U~ktan inince ta~
lanacaklarm1 zannediyorlard1. Oyle olmad1gma ~ahit oldular...
Izmir Yamanl~r Koleji'nin oniinde bir zamanlar, geceli
gilndiizlil nobet tutan gazeteciler vard1 ... "Kubbeli oldugu i~in
ecdat binalarma benzeyen kiltilphane ashnda gizli cami... Minaresi de varm1~ ... Arna, diigmeye basmca geceleri minare ortaya pklyormu~, gilndiiz olunca diigmeye basdmca gizleniyormu~. Modern Tiirkiye'de ilim-irfan yuvalarmda boyle geri.ciligin yeri mi olurmu~!.." Buna inanan, bunu ortaya pkarmaya ~ahnlar vardi. ..
Bir giln Hocaefendi Izmir Salep~ioglu Camii'nde cuma vaazm1 veriyordu ... Bir ara "Cemaat, i~te hen buradayim. Firar
falan ettigim yok ... Kimin ne derdi varsa, buyursun ..." mealinde sozler soyledi. .. Meger o gilnkil baz1. gazetelerde, Hocaefendi'nin dort kansmdan, Edremit'te zeytinliklerinden bahsediliyormu~ hem de hilkiimet, devlet pe~inde imi~, her yerde

86

Zor Zamanlar

onu ar1yorlarm1, ... 0 zaman bu yalana cevap verecek el kadar


bir gazetemiz yoktu...
Ben kendim 1999 Haziran F1rtmas1'nda ,ahit oldum. U~a
ga bindik, gazeteler bir daginld1 ... o~ bin oliim mangas1" diye
bir man,et gordiim, deh,ete kapdd1m. Yani cemaatin boyle
bir infaz ordusu varm1, diye iftirada bulunuyorlard1 ... 0 zaman bile dindar ge~inen bir gazete "Hoca idam edilecek" diye yaz1yordu.
Peki bunlara kar,1 neyle duraca.k ve ne ile ka~1hk vereceksiniz? Gazeteniz, radyonuz ve televizyonunuz olmaz, yalanlanm suratlarma ~arpamazsamz, ne yapacaks1mz? Ca1Im1zla yiizle,mek zorundasm1z. ZAMAN'a sahip ~1kmak mecburiyetindesiniz. Mecburiyetindeyiz ...
02.11.2014

Zirveler z1rvalarla y1k1lamaz ...

sman Yilksel Serdenge~ti'nin, sayg1 duydugu bir zatm,


Mehmet Akifi kotiilemeye kalk1~mas1 kar~1smda soyledigi, bir soz var: "Zirveler, z1rvalarla y1kdamaz! ..'' Koyiimiizde kil~ilklilgumde ya~h bir ki~i vard1.
Kendisine 'Kirk yalan' derlerdi. Ben o zaman minnac1k akhmla "Bir insan kirk yalam nasd soyler Id?" diye dil~ilnilrdilm.
Daha onceki bir yaz1mda belirttigim gibi, 18 yalam ve iftirayi
tesbit etmi~m. Arkadan "Vampir, sillilkten berbat, virus" gibi
on tanesini daha duyduk. En enteresam bir gilnde 12 yalan birden tesbit edllmi~ti ... Hepsini toplayinca lark yalan oldu ... Hatta klrla da ge, ikiyilzil de zamanla ~imdilerd.e bine tmnanmakta ... Halbuki Ostad Hazretleri: "Bir dane-i hakikat, bir barman yalam yakar.N "Yalan bir lafz-1 kafirdir." dlyor. Cilnkii kiifriln ve inkann ash yaland1r. Oyle degil mi? Allah'm varhgi ger~ek; inkan ise yalandir. Sahabeyi, sahabe ya pan s1dk't1r (dogruluktur). Hadis rivayetinde sahabelerin s1dk ve adaleti tartl~dmaz. Arna diger ~viler hakkmda "acaba" diye derln ara~tlr
malar yapdd1ktan sonra rivayet kabul edilir. Yalan ilzerine hi~
bir ~ey bina edilemez. Cilnkii ~ok ge~eden yiklhr ...
cocuklu~mda belledigim bir yalanc1 ~oban klssas1 var,
eksigiyle gedigi ile 60 senedir ak11mda:
"Bir giln pkm1~ k1rlara ... Ci~ekli bayirlara ... 'Kurt var!' dlye bag1rm1~. Koy halk1m ~ag1rm1~ ... Sopay1 alan ko~mu~.

88

Zor Zamanlar

Herkes kizm1~ soylenmi~. ~oban


giilmii~ eglenmi~. Giinler ge~mi~ aradan. Esirgesin Yaradan.
Bir giin birdenbire ger~ekten de kurt gelmi~. ~oban yine bagirm1~. Fakat koy halkmdan gelen olmam1~. Koyunlan kurt
yemi~ ... Yalancl! Yalancl! Senin sonun ~ok ac1!.."
Kirk amban duyan vard1r da, Kirk Yalam pek duyan olmam1~t1r. Ke~ke giizel ~eyler devam etseydi de HKlrk bir kere",
hatta "Kirk bin kere m~allah" deseydik. Arna oyle olmad1.
t~aratii'I-i'caz tefsirinde Ostad Hazretleri ~oyle diyor:
"Yalan ~ok tesirli bir zehir.dir. ~iinkii, kiifriin esas1d1r. Yalan, miinafikhgin birinci alametidir. Yalan, Allah'm kudretine
iftirad1r. Yalan, ilahi hikmete z1tt1r. Yiice ahlaklan tahrip eden
yaland1r. islam ale mini zehirleyen yaland1r. lnsanhk aleminin
ahvalini bozan yaland1r. lnsanhgi olgunla~madan geri b1rakan yaland1r. Peygamberlik iddia eden yalanc1 Miiseylime'yi
ve benzerlerini alemde rezil ve riisvay eden yaland1r. l~te bu
sebeplerden dolayidir ki, miinaf1klarm biitiin cinayetleri i~n
de, sadece yalan lanetlenmi~tir. Bu husus bilhassa Miisliimanlan dikkate davet eder. ( ...) Hiilasa: Yol ikidir. Ya siikfit
etmektir. ~iinkii soylenilen her soziin dogru olmas1 laz1md1r.
Veya dogru olmak, dogru konu~maktir. ~iinkii islamiyetin
esas1 dogruluktur. imanm ozelligi, dogruluktur. insam ger~ek
olgunluga gotiiren her ~ey dogruluk iizerinedir. Yiiksek ve
yiice ahlaklann hayatl dogruluktur. Yiikselmenin ve yiicelere
ula~manm ekseni dogruluktur. Islam aleminin nizam1, dogruIuktur. lnsanhgi kemalatm Kabe'sine ve zirvesine ula~tlracak
olan dogruluktur. Sahabe efendilerimizi (r. anhiim) biitiin insanlann iistiinde bir makama ~1karan dogruluktur. Efendimiz
Muhammed Aleyhisselam1, insanhk mertebesinin en yiiksegine ~karan dogruluktur."
(l~atii'I-l'caz, Bakara Sfi.resi'nin 10. ayetinin tefsirinden)
03.11.2014
Fakat kurt falan

yokmu~.

'

Boliim 3

HiZMET'E DEVAM

Durmak yok

endimize gelelim, yeniden bir durum muhakemesi ve i~


muhasebemizi yap1p yol bilgilerimizi tazeleyelim ...
Duran sular bile koku~ur; batakhk meydana getirirler ve
i~lerinde solucanlar olu~ur...
Durmadan mesafe alanlar, pi~man olmazlar. Yiiriiyen askerlerin omuzlarmdaki bayraklar daha muhte~em goriiniir...
Ostad Hazretleri hi~ durmu~ mu? Risale-i Nurlar, hep
siirgiinlerde ve hapislerde yazilm1~. Sabretmi~ ama aktif sab1r ... Yerinde durmu~ ama ciham fikir fik1r kaynatm1~; fikir fikir donatm1~. Necip Fazil'm dedigi gibi (Sozler'indeki) "ses
giilleleri" ile yiirekleri harekete ge~iriyor, goniilleri ihya ediyordu. 0 biiyiik muzdaribin ilham kayna~ insanhgm ba~m
daki inkar-1 ult1hiyet belasmdan nasII kurtulaca~na dair duydugu derin 1zdiraptl...
Al-i Beyt-i Nebevi'nin nasII asII gorevi siyaset olmayip i~
onarim ise bizim de aynen onlarmki gibi bir hizmet olmahd1r.
Oynamas1m bilen, yerim dar, yenim dar demez; i~inin ehli de yerinin veya yeninin darh~na bakmaz. Ostad Hazretleri'nin yeri ~ok mu geni~ti? .. Ya~amak isteyen, ya~atmaya bakacakt1r. Ya~atmazsamz zaten ya~ayamaz, erir gidersiniz ...
Allah'm kelammdan gelen islami ve ~er'i hiikiimlere itaat
etmek mecburiyetinde oldugumuz gibi Cenab-1 Hakk'm irade
vasfindan gelen tekvini kanunlara da uymak zorundayiz. c;ag1

92

I Zor Zamanlar

ile yiizle~meyen ve hesapla~mayan elenmeye milstahak olur.


Mesela bilmeliyiz ki TAKVA'mn bir boyutu da ekolojik dengeye, eko-sisteme riayettir ... Yoksa, selden ~ik3yet, lavdan ~ik3yet ve zelzeleden ~ik3yet eder durursunuz. Dikenden niye
~ikayet ediyoruz ki, onlar gilllerin bir par~as1 degil midir? Ellerine batmamas1 i~in niye tedbir almadm?
Adam gibi adamlarm himmeti, daglan yerlerinden soker.
Himmetimizi ali tutmam1z ve gilzel hedefler belirlememiz laz1m ... Ula~mak i~in gayreti Allah verir. Milminin niyeti amelinden hayirhdir. Eger Allah'm inayetini dil~nmeden yapdacak
i~leri sadece ~artlara ve maddi imk3nlara gore degerlendirmeye kalkarsak, bize imk3ns1z gelebilir. Allah'm inayeti ile dayamp niyet etmemiz gerekir. Cenab-1 Hak niyetlerimizi dua olarak kabul eder; o zaman niyet, fiilden daha tesirli olur. Allah, en
kil~k ~eylerle -~ekirdekten agac1 yaratt1g1 gibi- ~ok bilyiik ~ey
leri yapnrarak aslmda Kendi bilyiiklilgunil gosterir ...
Merhum Ahmet Aydm Bolak Agabeyimiz vefat ettiginde
M.Fethullah Gillen Hocaefendi, Amerika'dan cenazeye gelmek
istedi. Fakat o s1rada Samanyolu Televizyonu'nda onunla yeni
yapdm1~ bir millakat1 yayinlandi. Orada Hocaefendi'ye seslenerek ~oyle diyordu: "Senin gelmenden rahats1z olan kil~ilkler
var. Bilyiik meseleleri kil~k insanlar anlayamaz. Piyonlar hep
kil~ktilr. Zaten bilyiik olsalard1, piyonluga raz1 olmazlard1.
Haz1ms1zhk. kil~klilk alametidir. Gelme Hocam!.." diyordu.
Onun i~in Hocaefendi, gitmekten vazge~i. Sonra hepimiz
onun i~in giyabi cenaze namaz1 kdd1k. Merhum Aydm Agabey,
"Allah bana Hac1 Kemal'e yapt1rd1gi gibi hizmetler yaptlrsm;
onun bo~lugunu ben dolduray1m." diye arzu ediyordu. ln~al
lah bu niyet ve arzusu aynen kabul edilmi~tir.
Bo~ bardaklar ~ok ... Onlan doldurmaya ~al~ahm. Dolu
bardaklarla ugra~mayahm. islam'da olil, bo~ arazileri i~leyip
diriltmeye ihya-yi mevat denir. Onlar durup dururken ni~in

Durmak yok

93

gidip sabamm1z1, pullu~muzu sahipli arazilere sokahm ki?


Ortada hi~bir ~eyden habersiz, hakikatlere susam1~ o kadar
~ok mu~teriler var ki; biz gidip onlarla bulu~ahm. Evet i~imiz
var ... Mu~terilerimiz bekliyor ...
Arna Ali R1za Agabey'in dedigi gibi; ffCag1rmazsan gelmezler. Gostermezsen gormezler. Anlatmazsan bilmezler."
Bunun i~in hizmetin buyiigu ku~ugu olmaz. Muhim olan
IHLAS't1r. Zerre kadar ihlash amel, dag gibi ama ihlass1z olan
amelden ustilndur. Onun i~in, koskoca patron ve beyefendi
olan Hac1 Kemal Agabeyim, o ya$h haline bakmadan Mesut
Eri~en arkada~1m1za ~oyle demi~ti: "Evlad1m bizim i~imiz:
Palto tutmak ve ayakkab1 ~evirmektir." Ger~ekten bizler ~ok
defa onun torunu ya~mdaki insanlara boyle davrand1gma ~a
hit olmU$UZdur. Allah he_psinden razl olsun ...
Bundan yedi sene once Azerbaycan'da Gulistan Sarayi'nda, Turk kolejlerinden mezun olup Amerika'da, Japonya'da,
Kanada'da doktorasm1 yapm1~ ve universite bitirmi~ 27 tane
Azeri ogrenci.toplanm1~t1. Her birisi bulundugu konumu ve
yaptigi i~leri anlattl ... Orada bulunan ust seviyedeki zevat ~ok
~a~irdllar: "Simdi bu Turk kolejlerinin onemini anlad1k!.." dediler ...
Evet aleyhte soylenenlerin o kadar onemi yok. Biz dosdogru yolumuzda devam edelim yeter. Herkes bir giln arad1gi
cevab1 bulacaktir in~allah ... Sen iyiligi yap, istersen denize at,
bahk bilmezse H~hk bilecektir. Zaten 0, bildikten sonra b3$ka kendini bilmezler hi~ bilmese de olur ...
11.05.2014

Yeniden hatirlayahm

ulaklanm1za kUpe olacak bize soylenmi ger~ekleri yeniden hatlrlayahm:Izdirap, duygu ve dililnceleri dogurgan
yapar. ~ilnkU, ilham kaynagid1r. Din-i milbin-i islam'm ve
alem-i islam'm 1zd1rab1m toplay1p bir ilsare gibi yaparak, insanlanm1zm ruhlarma ak1tmak gerekir; i~lerimiz kor gibi
yanmadan insanhk ve cihan aydmhga ~1kamaz ...
Her ideal donem, mustarip ve ~ilekelerin omuzlarmda
bayraklatl ve yiikseldi. Onlarm yerini .alan giln gormemi 1zd1raps1zlann elinde ise }'lklld1, yerle bir oldu; hem de i~ dilnyasm1 biltiln biltiin ihmal etmi, ehevi hislerinin esiri gayya
yolcusu bu 1st1raps1zlarm elinde ... Devr-i saadet sonras1m kana-irine hogan bu ~ilesiz ruhlard1. Daha sonraki devirlerde,
birbirinden baskm, biltiin hoyrathklann ve azgmhklann arkasmda da, yine hep bu 1zd1raps1zlar vard1 ...
Gilnilmilziln karasevdah nesilleri: Dilnyamn dort bir yamna go~ler tertip ederek, derin bir ak, engin bir evk i~inde
ve tabii herhangi bir karIhk ve pkar dililncesine kapllmadan, Ohret ve ikbal millahazalarma da biltiin biltiin kapamp,
topyektln insanhgi insani kemalata yiikseltmek i~in, en ag1r
artlara katlanacak, en ag1r ilerde koacak, sonra da arkalarma bakmadan ~ekip gideceklerdir.
Hizmet davas1 para kazanma davas1 degildir; gonill kazanma davas1d1r, bu hareket sadece hasbiler ve beklentisizler

Yeniden hat1rlayahm

95

tarafmdan gotiiriilebilecek bir harekettir. Dilnyevi bir klSlm


beklentileri olanlar kendiliklerinden elenir giderler.
Dipten olmayip sadece mefla1resiz balk yigmlanyla ba~
latllan hareketler nakavt olmaya mahkfimdur.
Garipleri anlayip hemhal olanlar ebedi varhga ererler.
Onlardan uzak kalanlar "ebed-milddet" olilp giderler.
Garipler, Cibril'le hem-bezm olmu~; H1z1r'la elli defa bulu~mu~lard1r. Bu itibarla, ugrad1klar1 yerler yemye~il ve ayaklanna ili~en toprak hayat iksiri gibidir.
Gariplerin gozleri her an otelerde ve bir dirili~ miljdesi
beklemektedirler gilne~in her dogup bat1~iyla.
Her yeni gilnle, taptaze bir ~evk kazamr ve soluk soluga
ko~eyi bucag1 tutar, yigmlara H1z1r ~e~mesine giden yolu gosterirler.
Gariplerin; yard1mlarma ko~tugu yigmlar, onu, kah azarlay1p kap1 kap1 kovar, kah derdest edip zindanlara tikar, kah
memleket memleket silrgilnlere yollar, kah onun i~in daraga~lan haz1rlar "Aman vermen oldilriin!" der, pghklar atarlar. 0 ise, y1gm yigm tehlikelerin kol gezdigi bu atmosferde,
her an ayr1 bir olilmle pen~ele~ir1 her lahza ayr1 bir magdurun
imdadma ko~ar; zaman olur, bir Heraklit gibi tehlikelerin
ilzerine yiiriir; an gelir1 bir itfaiye eri gibi ~evreyi saran ate~
leri gogusler ve zaman olur, ~etkatli bir ana gibi hep inler. Etraf cefadan, garip de vefadan asla uslanmaz!..
Garip; yurdundan yuvasmdan uzak kalan, dostundan, ahbabmdan ayn dil~en degildir. 0, ya~ad1g1 diinya i~inde, bulundugu toplum itibanyla halinden, yolundan anla~Ilamayan;
yiiksek idealleri, otelere ait dil~ilnceleri, ba~kalan ugruna
~ahsi zevklerinden fedakarhg1 ve fevkalade himmet ve azmiyle, kendi toplumunun kanunlanyla s1k s1k z1tla~1p ~akI~an;
~evresi tarafmdan yad1rgamp irdelenen ve her davram~iyla
garipsenen insandir.

96

7.or Zamanlar

Kainatm iftihar Tablosu'nun (s.a.s.) sundugu mesajm giicil bu gilnde; insan, kainat ve uluhiyet hakikatinin yeniden bir
kere daha doAru okunup dogru yorumlanmas1 ve insanoglunun varhk i~indeki yerine gore bir duru~a ge~mesini milmkiln kllacaktir.
Vefas1za giivenen, er ge~ iki bilklilm olur. Onunla uzun
yollara pkan, yolda kahr. Onu rehber ve yol gosterici tamyanlarm gozil, daima hicranla dolar.
12.05.2014

Risale-i Nur ve Tiirk~e


Olimpiyatlar1

slamiyet'i anlatan dilnya ~apmdaki eserler hep ya Arap~a,

ya Fars~adir.
imam-I Gazali Hazretleri olsun imam-I Rabbani Hazretleri'nin yazdddarI kitaplarm i~inde Arap~a da Fars~a da ifadeler
vardir ... Hele Mevlana Celaleddin RU.mi Hazretleri'nin diinya
~apmdaki eserleri hem de en ~ok satJ~ yapan kitaplar olarak,
Fars~dir ... Arna ahirzamamn en miihim eserleri, biltiin insanhgm bekledigi kurtulu~ re~etesi, inkar-I uluhiyet zehirinin panzehiri olan kitaplar ise Tilrk~edir ... Bediilzzaman Hazretleri
i~te milbarek eserleri, Kur'an tefsirleri olarak yani llhamat-I
Kur'aniye, Siinuhat'I Kur'aniye, istihracat-I Kur'anlye ve lstinbatat-I Kur'aniye olarak Tiirk~e olarak yazmI~tlr ...
Diinya akla ftkre doymu~. Fizige ve maddeye doymu~;
ama metaftzige ve tasavvufa ihtiya~ duyuyor ... Arna bunlarm
akli, mantiki ve ilmi bir ~ekilde anlatdmasI lazimdir. l~te Nurlar hem akla, hem kalbe yollar a~Igi i~in bu asnn idrakine en
onemli bir re~etedir. Risale-i Nurlar, kaynak olarak almarak,
giiniimilze gore yeni yeni yorumlarI yapihp giinumiize taptaze ta~mmahdir. Uzmanhk alamna giren herkes mevzulann
a~IhmI yapilmahdir. Bediilzzaman Hazretleri, keramet otesi
~ok konuya a~Ikhk getiriyor ve ipu~lan verlyor.

98

Zor Zamanlar

Qbilr taraftan dilimizi biltiin dillerin onilne ta~Imak da bu


milletin fertleri i~in bir vecibedir. Evet, Tilrk~e ni~in bir dilnya dili olmasm? Tarihin dizginini elinde tutan hem de as1rlarca en medeni ol~illerle elinde tutan bir milletin dili neden insanhgm yuvarland1g1 inkar-1 ulO.hiyet kordilgilmilnil ~ozme
sin? Bu insanhgm bir nevi son ~ans1d1r. Tilrkiye sarsdd1g1
giln, dilnya sarsdacak demektir. Bu hakikatleri okuyanlar,
okuduklarm1 dokumad1k~a, okuduklarm1 hazmedip hayata
ge~irmedik~e, halka tesir etmez. Halk dilzelmedik~e Tilrkiye
dilzelmez. Tilrkiye dilzelmedik~e de dilnya dilzelmez.
Kur'ani hazineler sizin elinizde ...
imam-1 Gazali ve Ostad Hazretleri gibi milr~idler her zaman ~aglannm onilnde olmu~lar, her ~eye killli bir nazarla
bakm1~lard1r. Ostad Hazretleri'nin illkemizde olmas1, eserlerini Tilrk~e yazmas1 Cenab-1 Hakk'm bizlere bir liltfudur. 0, Peygamber Efendimiz'den (s.a.s.) sonra makam-1 cem'in ve velayet-i kilbranm en ilst seviyede temsilcisidir. Onun i~in Risale-i
Nurlan tekrar tekrar okuyup derinliklerine inmemiz gerekmektedir. Bu nimetin ~ilkril boyle yap1hr. Os~d'm tabiriyle
"Nazeninlerin mihri, dikkattir". Saheser, ebedi nazeninler olan
Risale-i Nurlarm mihri de, onlan dikkatle okumak, im'an-1 nazarla miltalaa etmektir. Onlarm engin, rengin derinliklerine
dalmadan hakikat incilerini pkarmak kolay olmaz.
Ayr1ca, onlan hayata ta~1yan derinliklerini fiiliyata ve icraata doken P1rlanta Serisi'ni de asla ihmal etmeyelim. Unutmayahm, bize onlar da Tilrk~e ihsan edilmi~tir ...
Netice itibanyla Tilrk~e Olimpiyatlar1'm biraz da bu a~1dan miltalaa etmek mecburiyetimiz var. Onu bir dil 1rkphg1
gibi gorenler meselenin bu tarafmdan haberdar olmayanlard1r. lnamyoruz ki, onlar gilne~in dogup batt1g1 her yerde, her
evde ve kddan yap1lm1~ her ~admn i~inde lslami gilzellikleri
anlatacak, billbill ~1ghg1 ile ciham inleteceklerdir, in~allah!..
19.05.2014

T urun~ gibi once me.yve sonra ~i~ek

izler her ~art ve ortamda yedi verenler gibi meyve vermek zorunday1z. Hatta turun~ gibi olup, once meyve verip sonra ~i~ek a~mak mecburiyetindeyiz .. .
lman-ihlas ve hicret ... Mecburi istikamet ... ~ilnkil hicret
eden, hicret ettigi yerde kald1gi silrece devamh ibadet etmi~ gibi sevap kazamr. Cihanm kapdan da boyle hicret gayretleri ile
rehberlerimiz sahabe efendilerimize aplm1~t1 ... Bugilnkil hicretler de in~allah ilk ba~tan kil~ilk kil~ilk gibi gorillen gitmeler
~eklinde ise de bir giln gelip lobiler halinde millet adma belli
yerlerde kendini gosterecektir ... Insana yap1lan yatlnm he men
geriye donmeyebilir; bu zaman isteyen bir yat1nmd1r ...
Su anda illkemizdeki olaylar da bizim zihnimizi ve kalbimizi fazla me~gul etmemelidir. Bunlar gelip ge~ici ~eylerdir.
Biz sadece soylenen ir~adl sozlere kulak verelim yeter ... Evet
biz hep i~imize bakmahyiz: Biz o denli nezih ya~amahyiz ki;
haramlar, gayrime~rular, degil hayat1m1z1, rilyalanm1zm ufkunu bile kirletmemeli... Ashnda boyle bir kirlenme, kim bilir
belki de hi~ beklenmedik ~ekilde ne irtifa kayiplarma sebebiyet veriyordur! ..
Konumunun hakkm1 veremeyip bulundugu noktadan kayanlarm iflah oldugu hi~ gorillmemi~tir. Kald1 ki biz, degil bir
k1S1m dilnyevl miilahazalar, ya~ama sevdasm1 ya da menfaat
ve pkar dil~ilncesini dahi. intihar sayma konumundayiz.

100

Zor Zamanlar

Bizier cenneti bile kullugumuza gaye yapmaktan kapnmah


ve biltiin gonlilmilzil Hak rizasmm engin varidatma baglayarak ~ahsi isteklerimize kar~1 kat'i bir taVJr alma durumundayiz. Hi~bir zaman almay1 dil~iinmeden hep vermeli, geriye
donecegini beklemeden de siirekli ihsanda bulunmabyiz ... ve
"Canan deyip sefere azmettigimiz bu kutlular yolunda hi~
ama hi~ mi hi~ "can" sevdasma dii~memeliyiz.
Bugiln ba~1m1za gelenler, gelecekte de katlanarak kar~1m1za pkabilir. Olke bir ba~tan bir ba~a mezaristan halini alabilir ... Milletin azmi, iimidi npk1 bir kefen gibi onun ba~ma
ge~irilebilir. Irmaklar Revan Nehri'ne, ~oiler Kerbela'ya, dii~
manlar Simir'e, aylar Muharrem'e donil~ebilir ... Kundaklamayi kundaklamalar takip edebilir. Dev yangmlar olabilir,
yangmlar evlerimizin-barklar1m1zm yanmda, beklentilerimizi, planlanm1ZJ da kill edebilir ... Dost-dii~man herkes bizi yalmz b1rakabilir; yalmz b1rakmaktan da ote hi~ ummad1g1m1z
kimselerce arkadan han~erlenebiliriz. Evet, i~te dii~manlann
boyle esirip kopiirdilgu, dostlann vefas1zhk gosterip bizi biltiin biitiin terk ettigi durumlarda dahi kat'iyen teslim olmamah, egilmemeli iman ve iimitlerimize dayanarak dimdik
ayakta durmah ve bir kiiheylan gibi h1z kesmeden ~tlayinca
ya kadar ko~masm1 bilmeliyiz.
Her ~eye ragmen biz duru~umuzu, tavnm1z1 degiJtirmeden konumumuzun hakkm1 vermeli, yerimizde durmah, herkesin baJVUracag1 bir gil~, bir i.imit kaynaAJ olmah ve sonmeye yiiz tutan bi.itiin me~'aleleri yeniden tutu~rmaya ~ah~
mahyiz.
Her tarafta ilst ilste felaketler, her yerde toplumu sarsan
musibetler; depremler, seller, yangmlar, trafik facialan ve bilmem daha ne belalar!. Sonra degi~ik tiirden zuliimler, istibdatlar, komplolar, cinayetler. vicdanlara baskllar ... ve onca
mazlumiyetlere, magduriyetlere ragmen beli-yi dertten" ah

Turon~ gibi once rneyve sonra ~i~ek I

101

etmeyen iradesizler, sessizler, buna kar~1hk insanlara zuliim


ve gadirde bulunan, zulmederken de aglayip s1zlayip mazlumu hakSIZ gostenneye ~ah~an ~arlatan zalimler ... degi~ik saiklerden otiirii her zaman otkeyle oturup kalkan muvazenesiz
yigmlar; onlan her an biraz daha ~iddete, hiddete iten farkh
~evreler: Miitegallipler, vurdumduymazlar, idare bilmezler ve
tahrik~iler, aldatmayi akdhhk, h1rs1zhg1 marifet sayan hortumcular; hortumculardan pay alan firsatplar ... te~rii masuniyete s1gman haramhor ahlakzedeler ... tekvini masuniyet giiciinii "Hak kuwettedir" deyip sonuna kadar kullananlar! ..
Arna biitiin bunlara ragmen biz meyve venneye devam
edecegiz ... Biz hi~bir zaman, i~in giiriiltii ve ~amatasmda olmamahyiz. Hatta ~i~eklerini bile meyvelerini verdikten sonra
sessizce a~an turun~ gibi olmahyiz ...
25.05.2014

Emekli degil rahmetli

' ' Hayat bir hareket ve faaliyetten ibarettir, binegi de ~evk


tir." diyor, Ostad Hazretleri ... Meyve vermeyen aga~ olil
sayihr. Harekette bereket ve lezzet vard1r. ;ah~mayan
degil, ~ah~an demir 1~Ildar ...
Bizim i~imiz durmadan y\irilmek. Zaten "Dur!" komutu
terhis demektir. Durursamz bu hayattan terhis edilmi~ olursunuz. Ayet-i kerimede "Sana olilm gelip ~atmcaya kadar da
Rabb'ine ibadet et." (Hier Suresi, 15/99) buyruluyor.
Ogretmen arkada~lardan birisi, bily\igumilze emeklilik
hakk1m kazand1gm1 soyleyince, "Ogretmenin emeklisi olmaz,
rahmetlisi olur." demi~ti ...
Ostad Hazretleri, insanm ~evkini kiracak sebeplerden birisi de "meylil'r-rahattlr" diyor. Yani rahat ya~ama arzusu,
hayat tutkusu ... Meylil'r-rahat i~in kulland1g1 tabir "cellad-1
sehhar". Yani sihirbaz cellad ... Yani ~ilriltilr de insanlar ha.la
kendilerinin sapasaglam oiduklanm zannederler; oldilrilr de
hala hayatta olduklanm iddia ederler; halbuki ~oktan bitip
gitmi~lerdir ...
Ehlullah diyor ki: "Tenperver olanlar, canperver olamaz;
canperver olanlar da tenperver olarak kalamaz."
Durmak, devrilmenin bir oncesidir.
Canperver adanm1~hk, faaliyet ve hareketlilik zafere gotilrilr ... Kaliteye donil~me, adanm1~hkla da ilgilidir. Onlar,

Emekli

de~il rahmetli

103

kendi varhklarm1 gayelerine adarlar. insan kendini adaymca, hi~ hesapta olmayan ~eyler harekete ge~er ... "Kim bir ~e
yi talep eder ve o istikamette ciddi bir gayret gosterirse onu
elde eder."
iki kurbaga misalini hanrlayahm:
Bunlar silt dolu bir kilpiln i~ine dil~mil~. Birisi ilmitsiz,
silt i~inde bilzillmil~, bogulmu~ kalm1~. ikincisi ise pes etmemi~, hep hareket halinde prpm1p durmu~. Boyle devam edince de bir milddet sonra silt kaymak olmu~. o da atlay1p kurtulmu~ ... Evet cesaretin bittigi yerde esaret ba~lar ...
Hem bu hususta me~hur bir judocunun da ger~ek hikayesi vard1r:
Bu judocunun sol kolu yok. Be~ sene hocas1 hep aym hareket ilzerine ~ah~t1rm1~. Sonra judoda onu hi~ kimse yenememi~. Cilnkil be~ sene i~inde ona oyle bir hareket ogretmi~
ki, ondan kurtulmak i~in kar~1 tarafm, sadece onun sol kolunu tutup etkisiz hale getirmesi gerekiyormu~. Bunun da sol
kolu olmaymca, ondan korunmak ve kurtulmak milmkiln olmuyormu~ ... Boylece ~ampiyon olmu~.
Evet ya~atma idealini gilden adanm1~lar, bir kolu olmayanlardan bile ~ampiyon pkarmasm1 bileceklerdir ...
Tilrk kolejinde okuyup ogretmen olduktan sonra yine o
okullara hoca olan bir adanm1~ rub diyor ki: "Biz bir kilmes
hayvam gibiydik. Kilmesten ba~ka bir ~ey bilmiyorduk. Bizim
yumurtalanmlZI da ba~kalan ahyordu. Sonra da bizi kesip yiyorlard1. Siz bizim gozilmilzil a~1mz. Dilnyadan haberdar ettiniz. Evet biz kendimizi, ahmr-satihr bir ~ey zannediyorduk.
Bize insanhgim1z1 ogrettiniz."
Bu ogretmenligin devam etmesi i~in. Once Lahikalarm,
bilhassa Kastamonu Lahikas1'ndaki sadakat, ihlas, uhuvvet,
ittifak, tesanilt ve milfritane irtibat konularmm miltalaa ve
milzakeresine devam etmek.

104

I Zor Zamanlar

icmi, lslamiyet'in dort delilinden birisi oldugundan; isti


~areye, me~erete ~ok onem vermek; iki aklm bir akddan, ii~
aklm iki akddan ilstiin oldugu ~uurunda olmak;
Kabe vitesli, Medine direksiyonlu olmak; dikkatli olmak;
Cemaatin duasmdan, bereketinden ve yilmnilnden istifade etmek;
Bir buz par~as1 nevindeki enaniyetimizi, Kevser-i Kur'ani' den silzillen havuza anp eritmek gerekir ...
in~allah oyle oluruz ...
26.05.2014

~ogu

yalanc1hktan ibaret

stad Hazretleri, kendisine zulmedenler ipn diyor ki:


"B~lanm yesin!
Dilnyalanm tamamen b1raktJ.gim ve ayaklanna dola~sm,
siyasetlerini bilsbiltiln terk ettigim halde, dil~ilndilkleri bahaneler, evhamlar, elbette aslls1z oldugundan, onlara milracaat
ederek, o evhamlara bir hakikat vermek istemiyorum. Eger,
u~lan ecnebi elinde olan dilnya siyasetine kan~mak i~in bir
i~tiham olsayd1; degil sekiz sene, belki sekiz saat kalmayacak
bir yerden s1zacak, kendini gosterecekti. ( ...) Demek, Kur'an-1
Hakim'in hizmetinin biltiln siyasetlerin ilstilnde bir yilceligi
var ki, ~oAu yalanohktan ibaret olan dilnya siyasetine tenezziile meydan vermiyor." ( ...)
"Eski Said, bir mikdar siyasete girdi. Belki siyaset vas1tas1yla dine ve ilme hizmet edecegim diye beyhude yoruldu. Gordil ki, o yol ~ilpheli, mil~kilatl1 ve bana nisbeten fuzuli. Hem en
luzumlu hizmete mani, tehlikeli bir yoldur. CoAu yalanohk ve
bilmeyerek ecnebi parmagma alet olmak ihtimali var:
Kur'an-1 Hakim'in hizmeti, beni ~iddetli bir surette siyaset aleminden men etti. Hatta dil~ilnmesini bile bana unutturdu."
siyaset cereyanlannda hem muvafikta, hem muhalifte o
nurlarm a~1klar1 var. ( ...) Elhamdillillah! Siyasetten s1ynhp
uzak durma sebebiyle, Kur'an'm elmas gibi hakikatlarm1

106

Zor Zamanlar

siyaset propagandas1 itham1 altmda cam par~alarmm k1ymetine indirmedim."


"Bir de salon zulmedenlere meyletmeyin, sempati duymaym. Yoksa size ate dokunur.N (Hfid Suresi, 11/113) Ayet-i kerimesinin fermam ile; zulme, degil yalmz alet olam ve taraftar olam,
belki azmk bir meyil edenleri de dehetle ve iddetle tehdit
ediyor. ~ilnkii kilfre raz1 olmak, kilfiir oldugu gibi, zulme raz1
olmak da zulilmdilr. ite bir ehl-i kemal; ld.milane, U ayetin
~ok cevherlerinden bir cevherini Oyle tabir etmitir:
"Muin-i zalimin dilnyada erbab1 denaettir.
Kopektir zevk alan, sayyad-1 bi insafa hizmetten!
"Evet, bazdan ydanhk ediyor, bazdar1 kopeklik ediyor.
Boyle milbarek bir gecede, milbarek bir misAfirin, milbarek
bir duada iken, hafiyelik edip, gilya cinayet yap1yormuuz gibi ihbar eden ve taarruz edeni elbette bu iirin mealindeki tokada milstehakt1r."
"Biltiln onlarm bu tazyik ve baskdan, Kur'An nurlarm1
IIkland1ran gayret ve himmet ateine odun par~alan hilkmilne ge~iyor, ateini, alevini artmp parlanyor. 0 tazyikleri goren ve gayretin hararetiyle genileyen o Kur'an nurlan, Baria
yerine bu vilayeti, (Isparta'yi), belki memleketin pek ~ok yerini bir medrese hilkmiine getirdi. Onlar, beni bir koyde mahpus zannediyor. Zmd1klarm ragmma olarak bilakis, Baria,
ders kilrsilsil olup; Isparta gibi ~ok yerler medrese hilkmilne
ge~ti ... Elhamdillillah ... Bu, Rabb'imin bir fazh, bir ihsamd1r."
Onun i~in biz, eytandan Allah'a s1gmd1g1m1z gibi kudsi
hizmetimize yogunlaIp siyasetten uzak duracak ve verecegi
zarardan yine Allah'a s1gmacagiz ... Bizim ~ok gilzel bir iimiz
var. Bu kudsi Kur'an ve iman hizmetimiz d1mda her eye gozilmilzil ve kulag1m1z1 kapatacagiz; iimize bakacagiz...
22.06.2014

Ba~kas1n1n imkanlar1na

goz dikmek

' ' Her kim nefsinin ~uhhundan yani h1rsmdan, k1skan~hgm


dan ve nekesliginden korunursa i~te onlar felaha kurtulu~a ula~anlard1r." (Ha~ir Suresi, 9. Ayet)

Efendimiz (s.a.s.) buyurdu ki: "Zulilmden sakmm, ~ilnkil


zulilm klyamet gilnil karanhklard1r. ~uhh'tan da sakmm, ~iln
kil ~uhh, h1rs ve klskan~hk, sizden evvelkileri helak etti; birbirlerinin kanlarm1 doktiller ve haramlanm helal sayddar."
Taheri, Ebu Heyyaci Esedi'den rivayet eylemi~tir: Diyor ki:
Ben Ka'be'yi tavaf ediyordum. Bir adam gordilm "Allah'1m beni
nefsimin ~uhhundan (cimriliginden, kininden, klskan~hgm
dan) koru' diyor, buna bir ~ey ziyade etmiyordu. 'Niye boyle
yap1yorsun?' diye sordum. Cevaben 'Nefsimin ~uhhundan korunursam h1rs1zhk etmem, zina etmem, bir ~ey yapmam' dedi.
Bir de baknm ki, o adam Abdurrahman ibni Avf imi~ ..."
Ostad Hazretleri, Onuncu Lem'a'daki ~efkat tokatlan'nda
talebe ve dostlarmdan ~efkat tokatlanm yiyenlerden baz1 misaller verince, "Has dostlarm1za gelen musibetleri, tokat eseri
deyip Kur' an hizmetindeki gev~eklikleri cihetinde bir azar telakki ediyorsun. Halbuki size ve Kur'an Hizmeti'ne hakiki
dil~manhk edenler, selamette kahyorlar. Neden dosta tokat
vuruluyor, dil~mana ili~ilmiyor?" diye sorulan suale ~oyle cevap veriyor: "Zulilm devam etmez, kilfilr devam eder." (Milnavi, Feyzil'l-Kadir) s1rrmca, dostlarm hatalan, hizmetimizde

108

I Zor Zamanlar

bir nevi zulilm hilkmilne gegi i~in, ~buk ~arp1hyor. ~efkat


li tokat yer, akh varsa uyamp yola gelir. Dilman ise, Kur'an
hizmetine z1thg1 ve engellemeleri, dalalet hesabma ge~er. Bilerek veya bilmeyerek hizmetimize tecaviizil, zmd1khk ve
dinsizlik hesabma ge~er. Kiifiir devam ettigi i~in, onlar ekseriyetle ~abuk tokat yemiyorlar ... Nasd ki, kii~ilk kabahatleri
ileyenlerin nahiyelerde, il~elerde cezalan verilir. Biiyiik kabahatleri de biiyilk mahkemelere gonderilir. Oyle de, ehl-i
imamn ve has dostlarm hiikmen kil~ilk hatalari, ~buk onlan
temizlemek i~in klsmen diinyada ve silratle verilir. Ehl-i dalaletin cinayetleri o kadar biiyiiktiir ki, klsac1k diinya hayatma
cezalan SlgImad1gmdan, adaletin geregi olarak beka alemindeki bilyiik mahkemeye havale edildigi i~in, ~ogunlukla burada cezaya ~rpdm1yorlar."
Arna giinilmilzde "farfarh gazeteler" habbeyi kubbe yapan bir k1s1m medya, garazh-marazh, haset~i-fesat~1 anlayilarm borazanhgm1 yaparak ~ok zalimane saldmlarda bulunuyorlar. Bunlar nereye konulur bilemem ... Cenab-1 Hale, hangi
gruba dahil ediyorsa, ne yapacagim da 0 bilir. Bize gelince,
ilahi hikmete bagh kadere raz1 olarak i$imize bakahm ... Sab1rla, tahammiille, kardeligimizi, tesaniidilmilzil pekitirerek milfritane irtibatla iman-Kur'an hizmetine koturabm.
Yapt1g1m1z hizmet amme hukukuna girer. Ammeye ait meseleler, hukukullah olarak degerlendirilir. 0 hukuka saldiranlan da biz sadece Allah'a havale edebiliriz ...
23.06.2014

Denizli Hapishanesi'nden mesaj var

enizli Hapishanesi'nin tam yetmi~ sene onceki o s1ktc1 ve


bogucu havasmdan nefes ald1rmak i~in Ostad Hazretleri'nin talebelerine yazd1gi o pusulaya benzer mektuplarmdan fi~laran giizellikler giiniimiiziin sdoc1 atmosferini de
ferahlatlp teselli mesajlan sunuyor:
"Gayet ihtiyat, miimkiln oldugu kadar eski mahpuslardan
giicenmemek. lkilige meydan vermeniek, kimseye giicenmemek, giicendirmemek, mutedil olmak ve tahammOI etmek,
miimkiin oldu~ derecede bizim arkada~lar karde~liklerini,
dayarumalanm tevazu ile ve mahviyet i~inde enaniyetlerini
lorarak takviye etmek. Biitiin bunlar gayet l~z1m ve zaruridir:
ffHizmete adanm1~ ruhlar, en zor ve s1kmt1h durumlara
bile, pek ~ok sevaba vesile olacagmdan dolayi, bu duruma
manevi bir nimet nazanyla bakarlar ve ~iikrederler. Ciinkii;
'l~lerin en hayirhs1, en zor ve en s1kmt1h olamdir.'.buyuruyor
Efendimiz (s.a.s.)."
"Biz oyle bir hakikate hayat1m1z1 adam1~1z ki; giine~ten
daha parlak Cennet gibi giizel; ebedi saadet gibi ~irindir. Elbette biz bu sdontih hallerde bile iftiharla ~iikiir i~inde bulunmahyiz.
"Madem biz boyle sarsdmaz, en yiiksek, en biiyiik ve en
ehemmiyetli, fiat takdir edilmez derecede ktymetli ve biitiin
dunya ve can pahasma verilse yine ucuz du~en bir hakikatin

110

Zor Zamanlar

ugnmda ve ~ah~1yoruz, elbette biitiln musibetlere, sdontilara


ve dii~manlara tam bir metanetle mukabele etmemiz gerekir."
"Madem elimizden kadere nza, kadere teslim ve iman,
Kur'an, Nur hizmetinin verdikleri bilyiik ve kudsi teselliden
ba~ka bir ~ey gelmiyor. Elbette bize en liizumlu i~; tela~ etmemek ve ilmitsizlige kapdmamak. Birbirimizin kuvve-i maneyiyesini (moral gilciinii) takviye etmek, korkmamak, tevekkiille
bu musibeti kar~damak ... Habbeyi kubbe yapan farfarh gazetecilerin kubbelerini habbe goriip ehemmiyet vermemektir. Bu
diinya hayatmm bilhassa bu zamanda, bu ~artlar altinda klymeti yoktur. Ba~a ne gelirse gelsin ho~ gormelidir!.."
Ostad Hazretleri; uayirh i~lerin muz1r manileri olur.
Seytanlar o hizmeti yapanlarla ~ok ugra~ir." diyor.
Ali Ulvi Kurucu da; "Hem de ~eytanlarm kurmaylan ugra~1r; oyle siradan insani ve cinni ~eytanlar degil! .. " diyordu.
Onlara asla kulak asmayahm ve yine Ostad Hazretleri'nin
mesajlarma kulak verelim: "Madem biz, ~ok emarelerle, inayet
altmdayiz ve madem gayet ~ok ve insafs1z dil~manlara kar~1
Risale-i Nur maglup olmad1, MaarifVekili'ni (Milli Egitim Bakam'm) ve Halk F1rkas1'm (iktidardaki partiyi) bir derece susturdu ve madem bu kadar geni~ bir sahada ve meselemizi pek ziyade biiyiiterek hilkiimeti tela~a dii~iirenler, herhalde iftiralanm ve yalanlar1m bir derece ortmeye bahaneler ile ~ah~acak
lar; elbette bize laz1m olan ~ey; tam bir teslimiyetle sab1r ve
temkinde bulunmak ve bilhassa hayal kmld1gma dii~memek
ve bazan ilmit edilenin aksi meydana gelmesiyle ilmitsizlige
kapdmamak ve ge~ici firtmalar ile sarsdmamaktir."
Evet bu mesajlar, bugiin yazdm1~ gibi ~ok yeni ve taptaze! ..
29.06.2014

Biz her giin yeniden doganz

rtahkta hatta biltiin dilnyada, dilnyaya geli~ gayesinden


habersiz bir~ok insan var. Bunlara el atdmas1 gerekir ...
Onlan uyarma ve Cenab-1 Hakk'm nzasma uygun bir yola sevk etme, en ba~ta insam, makamlarm en yilksegi r1za ve
ndvan makamma yilkseltir ... Boylece Hak Taala bereket ve
huzur kapdar1m a~ar:
Cenab-1 Hak "(Ey Muhammed!) Sen onlarm aralarmda oldugun milddet~e, Allah onlan azaba ugratacak degildir. Ve yine onlar istigfar ettikleri milddet~e de Allah onlan azaba ugratacak degildir." (Enfal Sllresi, 7/33) buyuruyor. 'Sen onlarm
aralarmda oldugun milddet~e ifadesini 'silnnetlerini ya~a
d1klan milddet~e ~eklinde tefsir edenler de olmu~tur. Ayr1ca
"Rabb'in, halk1 dilrilst hareket eden, hem kendi nefislerinin
hem de birbirlerinin 1slah1 i~in ~ah~an 1slahplann, (muslihlerin) memleketlerini haks1z yere helak etmez." (Hild Sllresi,
11/117) buyuruyor. Demek ki bu hizmetler, illkemize gelecek
belalarm seddidir; define ve refine vesiledir. Bu hizmetleri
engellemek ise bu seddi y1kmakt1r ...
Yeni insanlara muhatap olmak, onlara gilzellikleri a~da
mak, onlarm yanh~lardan donilp Cenab-1 Hakk'm divamna
durdugunu, kazamp bezendikleri gilzellikleri yaymaya ~h~
gim gormek, bu hizmeti yapanlann a~klanm, ~evklerini yeniler. Yeniden dogmu~ gibi olurlar. Onlarm emekleme, yilrilme,

112

I Zor Zamanlar

konu~ma ve ko~rmalanm gormek. yeni dilnyaya gelmi~ bir

bebegin her geli~me safhas1 gibi, ne~e ve sevince vesiledir ...


~k-~vk ise bu hizmetlerin en giielil dinamigidir ...
l~e gorilyorsunuz, gilzel hizmet ve faaliyetlerin bitirilip
yok edilmesi iein tiirlil kanunsuzluklar, hatta Anayasa'ya aykm kanunlar e1kanhrken bile a~k-~evkle yepyeni hizmet ~e
killeri ortaya konulmaktadir. ~u hengamede dilnya eapmda
sadece Efendimiz'in (s.a.s.) tamnmas1 ve hayatmm okunmas1
iein yapdan faaliyetler bile akdlan durdurur. Bu oyle bir ruhani zevk ve ne~e, oyle bir a~k ve ~evk vesilesidir ki, ya~ma
yanlarm bilmesi hie milmkiln degildir.
i~te boyle yedi verenler gibi her mevsim ae1p milcevherler gibi eieeklenen ve ee~it ee~it meyve verenlerden kim usamr?..
l~te ~evk atma binip, biltiin cihanda ko~turanlann, hie
acelecilige dil~memesi, neme laz1mc1hk batagma saplanmamas1, hele hele oldilrilcil "meylilrrahat" hastahg1 olan rahat
dil~kilnlilgune prim vermemesi gerekir ...
Bunun iein bir hedefimiz olmahd1r. Allah iein bir soz verip o hedefe ula~maya eah~mam1z gerekir. Biltiin bilyilk ~le
rin ve ticaretlerin hirer hedefleri vard1r. Bu hedefe ula~1p ula~mad1klanmn da her sene sonu bir muhasebesini yaparlar.
Acaba hedef tutturulmu~ mudur? Hatta geeilmi~ midir? Tutturulamam1~sa sebep nedir? Engel nasd a~dabilir? diyerek
gerekli tedbirlerini ahrlar.
l~te daha ilniversiteye ad1m atarken hatta orta-lise eaglarmda insanm bir hedefi olmahdir. llahiyatp arkada~lara bilyilgumilz sormu~: "Hedefiniz nedir? Himmetinizi ali tutun ...
F1klhta, hadiste, tefsirde, tasavvufta, hangi bilyilklerin durumunu hedefliyorsunuz?" demi~ ... Evet bir lmam-1 Azam, bir
lmam-1 Razi, bir Abdillkadir Geylani veya bir lmam Gazali veya Imam Rabbani olmak eok zor ama mutlaka bir hedefimiz

Biz her gun yeniden d$nz

I 113

olmah ve bu hedefe ula~mak i~in neler yaptlk ve neler yapmad1k bunun bir muhasebesinin ve muhakemesinin yap1hp
sorgulanmas1 gerekir.
Ashnda diger fen dallannda da oyle ... I~ hayatmda, meslek dallarmda da oyle ... Siz kaliteyi yiikseltir ve yiiksek tutarsamz herkes size b~vurmak zorunda olur.
Bir de bizim, me~gul oldugumuz i~lere gore bir dua listemizin olmas1 gerekir. ismen yapllan dualar taahhiitlii mektup
gibi, dogrudan gider hedefine ula~1r. Dua, miiminin en gii~lii
silah1d1r; bu silah hi~bir cephanelikte de bulunmaz. En kii~iik
i~lerimizde bile Cenab-1 Hakk'tan dua ile yard1m istemek zorundayiz. Her ~ey O'nun elinde ...
Bir de unutmayahm biitiin bunlan i~letecek ~ey, takiptlr.
Maalesefbizlerde fikr-i takip ~ok eksik. Yapllacak i~lerin olup
olmad1gma, yap1hp yapllmad1gma dair ciddi bir takibin olmas1 gerekmektedir ...
06.07.2014

Dua mevsimi

.
M

Fethullah Gillen Hocaefendi diyor ki:


"Ciddi s1kmt1lar var ... Soylenen sozler ... Vefas1zhklar ...
Nankorliikler ... Biitiin bunlar sdayor insam. Belki de bu
mevsim dua mevsimidir. Allah kendisine tevecciih edilmesini
bekliyordur!"
"lmammz varsa dayanacaks1mz! Bu diinya dayanma diinyas1d1r dar1lma dilnyas1 degildir. Bu mevsim; 'Mevsim-i
dua'd1r, Allah'a ~ok yalvarmak laz1m."
"Rabb'in nzasm1 b1rak1p insanlardan teveccilh beklerseniz Rab; 'Benden beklenilecekleri ba~kasmdan beklediginizden buyrun' der."
Cenab-1 Allah bir kudsi hadis-i ~erifte ~oyle buyurmaktad1r:
"Ben Allah'1m. aen'den ba~ka bir ilah yoktur. Her ~eyin
sahibi Melikler Maliki ve her ~eyi idare eden Melikler Meliki
Ben'im. Biltiln meliklerin kalbleri Ben'im elimdedir. ~ayet
kullanm Bana itaat ederlerse, ba~Iarmdaki idarecilerin kalblerini onlara re'fet ve rahmetle ~eviririm. Yok, eger kullanm
bana isyan edecek olurlarsa o zaman da yoneticilerinin kalblerini onlara gazap ve azapla ~eviririm. 0 zaman onlar da en
kotil ~ekilde azap ederler. Oyleyse, siz kendinizi ba~1mzdaki
lere beddua etmekle me~gul etmeyin. Bilakis, Beni anmakla

Dua mevsimi

115

ve bana yalvanp yakarmakla me~gul olun. Olun ki, zalim idarecilerinize kar~1 Ben size yeteyim." (Ebu Nuaym, Hilye)
Bu hadis-i Kudsi'nin 1~1gmda bilyiigumilziln sozleriyle
apyoruz ellerimizi ve ~oyle bir yakan~a ge~iyoruz:
"Ey Merhametliler Merhametlisi, halimizi sadece Sana
apyor, i~imizi yalmz Sana dokilyor ve son bir kere daha en i~
ten iniltilerle engin rahmetinin kap1sma dokunuyor ve diyoruz: Meded ey gizli apk her halimizi bilen! .. Meded ey hayat
ve kaderimize hilkmeden!... Meded ey ilk kap1 ilke ve son
merci; Senden ayn dil~tilgumilz ~u me~'um donemde hi~ kimse imdad1m1za ko~mad1; feryad1m1z1 duyup ~etlcatle el uzatan
da olmad1; hep hicranla inledik ve hasretle yutkunup durduk.
Eyyub'a hayatm 1rmagmm ~ag1 gorilndilgu, Yakub'a Yusufun
gomleginden kokular gelip ula~t1g1 ~u gilnlerde, t1pk1 o hasretke~ Nebi gibi tasam1z1, dagm1kl1g1m1z1 Sana arz ediyor ve
rahmetinin ihtizazm1 bekliyoruz."
"Ey sevgisi biltiln sevgilerin onilnde Sultanlar Sultam, bizi bir kere daha yakmhgma kabul buyur ve Senden 'Ozel' iltifat bekleyenleri kendi uzak11klanyla ba~ ba~a b1rakma; b1raklp hicranla yakma. Bizden once de binler-yiiz binler ka~ak
ya~ad1; sonra dondil bunlardan bazdan Senin merhametine
el a~t1; el a~t1 ve ba~1m e~igine koyup gozya~lanyla i~ini sadece Sana doktil. Sen de onlarm hepsini ~etlcat kurnalarmda
armd1rdm, sonra da ahp hususi s1yanetinde barmd1rdm. Bunca yd sonra bizler de, durmu~ kapmda Senin kullarm oldugumuzu mmldamyor, iltifatta bulunup kabul ettiklerine teveccilh buyurdugun gibi bize de bir kap1 aralayip 'Ge~in i~eriye'
diyecegin am bekliyoruz."
"Y1llar var hasret kaderimiz oldu. Bulundugumuz yerde
kalmaya halimiz miisait degil. ~1rpm1p duruyoruz ~aresizlik
i~inde. Dort bir yandan ku~at1lm1~ gibiyiz ve dii~iiriilmek istenen bir kaledekilerin heyecamm ya~1yoruz. 1~e-d1~ta

116

Zor Zamanlar

ihanet d~ilnceleri diz boyu; vefa bekledigimiz sinelerde kin,


nefret ve h1yanet. Dil~manhk duygulanyla esirip duranlarm
adedini Allah bilir; vefastz dostlann say1Sl ise ondan daha az
degil."
Arna vefahlar vefahs1 Sen varsm! Her ~eye yetersin. Sadece milhlet tamr, mehil ilstilne mehil verir, nedamet etmesini
beklersin. Sonra da her mil~kili ~ozer, her haddini bilmezin
haddini bildirirsin ... Bunda hi~ ~ilphe yok ...
07.07.2014

Zirvedeki ruhlar

ir cuma hutbesini irfan pmarlarmdan kaynayan leziz billur sulardan i~erek, Hz. Milheymin'in himayesindekilerle
hirer Yemlihalar olarak kulak verip dinlemek elbette bilyftk bahtiyarhk Bir de mevzu, bugilnlerde ~ok muhta~ oldugumuz zirvedeki ruhlar olunca, heyecan ve ruhani hazlar da
o derece yftksek oluyor ...
Buyurun, Kas1m 1985'ten gilniimilze gonderilen bir mesaj olarak beraber dinleyelim:
Dil~ilnceleri duru, seciyeleri temiz, vilcutlan din~. gozleri
keskin, bakJ.~lan berrfilc; yftrekleri topyekO.n insanhga ka~1 insani hislerle dolup bo~alan, kendi millet ve ~evrelerine ka~1 da
sevgi, merhamet ve ho~gorilyle ~arpan zirvedeki ruhlar, dilnden bugilne tarihi hadiselere yon vermi~. tarihin yftkiinil ense
kokiinde ~1m1~ bir dilzine kudsilerdir ki, zaman, onlar ve onlarm sunduklan mesajlarla itibarilikten pkarak deger kazamr,
meican ve mekamn bagrmdaki kara delikler, onlann aydmhk
d~iinceleri sayesinde cennet koridorlan haline gelir.
Tek bir dil~ilnce, tek bir anlayi~, tek bir mabuda inan~ etrafmda kenetlenerek, varhk ve birliklerinin ~uurunda olmalan, onlann en onde gelen vas1flarmdand1r ve bu vas1fla hep
zirvelerde dol~ir; ~ereften ~erefe, zaferden zafere ko~arlar.
Heyecanlamp harekete ge~elerini gerektiren herhangi bir
sebep olmad1~ veya kendi i~ dilnyalan ile me~gul bulunduklan

118

Zor Zamanlar

dakikalarda, yilzleri yerde, fevkalade sakin, uyumlu ve melek olduklari hissini uyand1racak kadar yumu~aknrlar. Vazife ba~mda
ve dil~ilnceleri hesabma harekete gekleri zamanlarda ise birdenbire ~elikle~ir, sertlerden daha sert hale gelirler.
Normal ve tabii halleri i~inde, ruhlarmdaki ~ecaat ve yigitligi sezmek olduk~a zordur; yumu~aklardan daha yumu~ak, incelerden daha ince ve nazik davramrlar; i~ ba~a dil~ilp
de hizmete ~aAnld1klarmda ise birdenbire degi~ir bamba~ka
bir hal ahrlar. Ve hele rehberlerini bulup yollarmm da dogruluguna inamyorlarsa; i~te o zaman, her biri hirer ate~pare ke;
silerek cihamn dort bir yamm velveleye verirler. Rehber
(Dur!) diyecegi ana kadar da durup dinlenme bilmez; stepler
a~ar, kandan irinden deryalara dalar ve silvarisini bulmu~ bir
kilheylan gibi ~atlaymcaya kadar ko~arlar.
Seflcatli azimkar ve onlarla aym duygulari, aym dil~iince
leri payla~an bir idarecinin elinde, pas bilmez, kmlmaz hirer
polat gibidirler; silah1 kadar ona yakm ve son soluklarma kadar da onunla beraberdirler. Zimamdarlarma boyle yilrekten
bagh olan bu yiAitler, ondan hiisn-ii niyet ve hamiyet gordiikleri siirece de bir lAhza vefa ve fedakArhktan geri kalmazlar.
Yurtve milletleri i~in giindiizleri soluk soluga, geceleri de
uyku ve istirahat nedir bilmezler; biitiin bir hayat boyu ~irp1mr durur, hem Hakk1 hem de halk1 ho~nut etmeye ~ah~1rlar.
Herhangi bir sebeple diizenleri bozulup kuvvetleri dagdsa, ~evklerini sondiiriip iimitlerini k1racak hadiseler pe~i pe~ine birbirini takip etse, semalarmdaki biitiin ylld1zlar hirer
hirer dokiiliip ~evrelerinde karanhklar kol gezse zerre kadar
sarsllmaz; derhal Yaradan'larma doner, inan~la kanatlamr ve
muhte~em ge~mi~leriyle butiinle~erek yepyeni bir ~evkle, yeniden dirilir ve yeniden yollara koyulurlar.
Bu yiice ruhlarm izinde olma dileklerimle ...
20.07.2014

Giine dururken, mum peinde


dolamak olur mu?

stad Hazretleri, Efendimiz'den (s.a.s.) sonra makam-1


cem'in ve velayet-i kilbranm en Ost seviyede temsilcisidir. En bilyilk keramet, kevni degil; ilmi keramettir.
Keramet-i ilmiyeden istifade etmek, yalmz Risale-i Nur'dan
istifade etmeye baghd1r.
En bilyilk velayet cemaattir. Cemaatin bereketine nail olmak en bilyilk velilikten daha iyidir. Velayetin ~ahs-1 manevi
(cemaat) ile temsil edilmesi, hem en kestirme, hem de en garantili yoldur. Allah'1 anlatmakla kazanacag1m1z sevaba elli
defa hacca gitmekle kazanamayiz.
Adanm1~hgm bedeli odenmelidir. Onun bedeli ise, olesiye
~ah~makhr. Bir damla dava yilklil bir insan, -kendinde.n elli
kat daha yilklil bir dahi'den daha gil~lildilr. Ahsen-i takvim
ilzere yarat1lm1~ bir insan, bir de dava yilkil ile yilklil ise, katiyyen satilmaz ... 1.000.000.000.000 bile verseler satilmaz ...
Hatta cennet kar~1hgmda bile sat1lmaz. Allah'm rizasma kilitlenmi~. birisi hi~bir ~eye satm ahnamaz ...
Gonlilnil en yilce ideallerde donatm1~ boyle birisi i~in,
yer yeni imtihan onun azmine indirilmi~ bir kamp, iradesini
~ahland1ran bir efsun ve gonill kadramm aydmlatan bir 1~1k
tir ...

120

I Zor Zamanlar

Arna her zulmiin "gayretullah'a" dokunma noktas1 vard1r.


Allah, mehil ve miihlet verir, arkadan yine verir ta ahirette
mizan kuruldugunda bana f1rsat verilmedi demesinler diye ...
Sonra da bir kere derdest etti mi gayretullah'a carpar ... Evet,
bir vakt-i merhunu vard1r, her ~eyin ... Onu beklemek laz1m ...
Boyle durumlarda dava yiiklil adanm1~lara geceleri hep
seher ku~lan gibi inleyip durmak ve gok kapdanm zorlamak
dil~ilyor ...
Evet hali haz1rdaki tablo oldukca iirpertici; ancak iman,
ilmit ve Allah'a teveccilh sayesinde a~1lamayacak gibi de degil...
Eger insan, gilne~e dogru yilrilr veya ucarsa, golgesini arkasma alm1~ olur; s1rt1m gilne~e donerse bu defa da golgesinin arkasmda kalm1~ olur. Bu itibarla gozlerimiz hep sonsuz
1~1k kaynagmda olmahd1r.
Gamlanma! Zira kadere gore, gelen hazan degil... Gidecek
bu son gaileler de art arda ...
Unutmayahm ki, ma~eri vicdan denilen kamu vicdam
ilk donemde dogruyu tesbit edemeyebilir. Onun icin kitlevi
halde savrulur; bir oraya gider, bir buraya gider. Ancak
unutmayahm ki, ma~eri vicdanm gelip siikun edecegi mahal, hak ve hakikatt1r. Hakkm ve hakikatm nerede oldugu
ortaya pkacakbr. Gorecegiz ma~eri vicdan bizim yamm1zda
olacaktlr.
Onun icin iman hizmeti hakkmda "bu i~ bitmi~tir" diyenin i~i bitmi~tir ... Geride tek adanm1~ rub bile kalsa, hizmet
kervam yine de yiiriiyecektir nkil bu i~ Allah'm inayetine
dayanmaktad1r. Yalan ve gosteri~ler giiriiltiilildiir ama hakikat ve samimiyet sessizdir. Y1ldmmlar, gok giiriiltilsiinden
evvel hedeflerine vanrlar ...
Ostad Hazretleri "Giine~ varken mumlann 1~1gi altma girmeye ihtiyac yok. Madem gilne~i gosteriyorum; benden mum
~

Guneo dururken, mum peinde dol~mak olur mu?


1~1gi

I 121

istemek manas1zd1r, liizumsuzdur.N diyor. Yol bu ... Yani


giine~e dogru yiiriimek ... Yoksa giine~e s1rt1m donmek deAil ...
Gilne~e doAru yiiriiyenler, hep hak ve hakikatm temsilcisi
olacak.lard1r. Giine~ten iktibas ettikleri nurlan, 1~1klan biitiin
karanhk diinyalara ta~1yacak.lar ... Kur' an ebedi bir giine~ ...
Klyamet kopsa da Kur'an miiminlere obiir alemde de rehberligine devam edecektir in~allah ...
04.08.2014

122

I Zor Zamanlar

Zikir-fikrin halaveti
~inde bulundugumuz olumsuz olaylarla kafam1z1

me~gul'

etmemiz bizi yorar ve bizi i~ yapamaz hale getirir.


Halbuki ho~ ve faydas1z aktiiel ve siyasi meselelerle ilgilenmek, bizi asd ilgilenmemiz gereken asli hizmet i~imizden ahkoyar. Arna kudsi i~ler ve hizmetlerle ilgilenmek her ~eyden
once i~ huzuru verir ... Ostad Hazretleri diyor ki: "Risale-i
Nur'un hizmetinde talebelerin ~ogu hirer nevi keramet ve
ilahi ikram1 hissettikleri gibi, bu aciz karde~iniz ~ok muhta~
oldugu i~in, ~ok nevilerini ve ~e~itlerini hissediyorum. Bu
s1ralarda bu havalideki talebeler ile yeminle itiraf ediyoruz
ki; biz Nur'un hizmetinde ~ah~tJ.k~a hem ge~im yonilnden
hem kalb istirahati apsmdan bir geni~lik, bir ferah a~1k~a hissediyoruz. Ben kendimce o kadar hissediyorum ki, nefis ve
~eytamm da bu apapk ger~ege kar~1 hayret ederek sustular."
"Nur talebeleri, Risale-i Nur'dan ald1klar1, tahkiki iman
derslerinin nuru ile ve gozilyle, her ~eyde ilahi rahmetin izini, ozilnil, yilzilnil gorilp her ~eyde milkemmel hikmetini;
adaletinin cemalini mil~ahede ettiklerinden; tam bir teslimiyet ve riza ile, Rabbillalemin olan Cenab-1 Hakk'm icraatmdan
olan musibetlere kar~1 teslimiyetl.e, gillerek kar~d1yorlar, riza
gosteriyorlar."
"Omilr sermayesi pek azd1r; lilzumlu i~ler pek ~oktur. Birbiri i~inde i~ i~e daireler gibi, her insanm kalb ve mide

Zikir-fikrin haliveti

I 123

dairesinden, cesed ve hane dairesinden, mahalle ve ~ehir dairesinden, vatan ve memleket dairesinden, kiire-i arz ve nev-i
be~er dairesinden tut, ta canhlar alemi ve diinya dairesine kadar birbiri ipnde daireler var. Her bir dairede, en biiyiik,
ehemmiyetli ve daimi vazife var. En biiyiik dairede, en kii~iik
ve muvakkat, ara s1ra vazife bulunabilir. Bu klyas ile, kii~iikliik
ve bilyiikliik ters orantlh vazifeler bulunabilir. Fakat biiyiik dairenin cazibedarhAI cihetiyle, ku~uk dairedeki Iuzumlu ve
ehemmiyetli hizmeti b1raktlnp, liizumsuz, manas1z, bo~ ve
Maki i~lerle me~gul eder. Hayat sermayesini bo~ yerde imha
eder, o klymetli omrilnii klymetsiz ~eylerde oldiiriir. Bazen bu
harp bo~malanm merak ile takip eden, bir tarafa kalben taraftar olur, onun zuliimlerini ho~ goriir, zulmiine ortak olur."
Halbuki insan, kalbin gidas1m zikir ve fikirle verince ruhani zevkler ve. lezzetler i~inde i~ aydmhgma yilkselir. ~ilnkii
yilrek nasd viicuda kan pompalayarak canhhk ve tazelik saghyorsa, kalb de Allah'1 zikrederek tatmin olup biitiin manevi
varhg1m1za ruhani hayatm canhhg1m, a~k ve ~evkini temin
eder. Onun i~in Efendimiz (s.a.s.); "Hayir ve fazilet kaynag. La
ilahe illallah ciimlesi ile imammz1 yenileyiniz!" (El-Hakim
et-Tirmizi) buyuruyor.
Bu yenileme, kalbi, karanhklardan, kotii dii~iincelerden,
iimitsizliklerden korur. Aktiialite ve siyasi meseleler kalbi belirsizliklere ve bilinmedik girdaplara silriikler ...
10.08.2014

Keke demeden once

nsanm bu dilnyada Ke~ke!" demesi gibi, bir de ahirette Al-

lah huzurunda Ke~kel" demesi var! .. Cenab-1 Hak ne orada


ne burada "Ke~ke!" dedirtmesin. Onun iCin, bugiinden ilzerimize dil~en her ~eyi yapmaya gayret edelim ve hadis-i ~erif
te buyuruldugu gibi "Hesaba ~ekilmeden once, kendimizi hesaba ~ekelim."
Durum muhakemesi ve muhasebemizi yaparken: "Kendimize fazla ma gii.vendik? Alkl~lardan ve ba~ardardan ho~lamr
hale mi geldik?" diye mutlaka yaptlldanm1z1 ve hissiyabm1z1
bir gozden ge~irmemiz gerekir ...
Unutmayahm ki, "Cenab-1 Hak, ~ok kilk ~eylerle ~ok bilyilk i~ler yaptmr. Bizim i~imiz karmcalannkine benzer. Cenab-1 Hak, termit karmcalanyla koskoca kuleler yaptmyor.
O'nun IOtuflanna kendimiz yapm1~1z gibi sahip ~1kmaya kalkl~mayahm. 0 isterse karmca tersinden, kanser gibi ~aresiz
dertlere ~ifa-deva yaratabilir; boylece Kendi bilyiiklilgunil
nazara verebilir."
Gurura kapdma ve yapt1gm1 beAenme nifak alametidir.
Gurur ve alkl~lanmanm insam nereye gotilreceii de belli olmaz. ~ilnkil zamanla psikolojik bir rahats1zhga bile donil~ebi
lir. Me~hur Mazhar Osman'a rahats1z birisini getiriyorlar. 0,
onunla ~ok ilgileniyor, hatta bir milddet evine bile ahp tedaviye devam ediyor. Neticede ayr1hrken hasta diyor ki:

Ke~ke demeden once

I 125

"Teekkiir ederim, sayenizde iyiletim. Ben bata size gelirken kendimi peygamber zannediyordum ama ~imdi tanri olI ,, HA
I
du 6 .. ma mamyorum...
c:aa ...
lnsamn devamh kendisini kil~ilk bilmesi gerekiyor. Bilyilklilk, kibriya ve azamet Allah'a mahsus ve O'nun hakk1 ...
"Allahil Ekber''in manas1; "Bilyilk sadece Allah'tlr." demektir;
yani ba~ka bilyilk yok ... izafi ~eyleri, ger~ek biiyilklilk sanmayahm ...
Bizim hizmetimiz acz ve fakr yolu degil mi? "Fakr-1 mutlak, acz-i mutlak, ~ilkr-il mutlak, ~evk-i mutlak" diye tarif edilmiyor mu? Tabii bir de "tefekkiir" var ...
.!h1

. Gerektiginde insan, kendisinin talebesinin a~ag1smda oldu~nu kabul edebilmelidir. Biz herkese sayg1h olmahy1z
ama kimseden sayg1 beklememeliyiz. Ana yoldan pklnca yollar ~ogahr ve ~o~nun nereye varacag1 da bilinmez. S1rat-1
milstakimden ayrdmca insan, ne yapacagm1 bile bilemez; a~mp kahr. Hatta yolda giderken bazen h1zh gideyim diye ~e
rit degi~tirmek bile ~ok tehlikeli olabilir. Dikkat gerekir.
Hirsh hareket etmeyelim, i~leri aceleye getirmeyelim.
Hangi i~imiz olursa olsun mutlaka bilenlere dam~ahm. Me~
veretin bereketinden istifade edelim. isti~areli hareket edenlere Cenab-1 Hak hata yaptlrmaz.
Gilzellik uyumdan dogar. Dengeleri bozmayahm ... <;ok
gilzel bir dil~ilncemiz olsa bile ahengi bozacaksak 1srarh olmayahm. Dilnya gilzeli bile olsa <;inlinin gozil, Amerikah gilzelin yilzilnde uyumsuzluktan ~irkin gorilnebilir. Aksi de aym
neticeyi verir ... Uyumlu olahm ...
Hi~bir zaman i~in rehavete, meylii'r-rahat denilen rahat
dii~kiinlilgune kendimizi sahvermeyelim. H1z kesmeden hareket etmeliyiz. Vites artlrahm ama unutmayahm bizim geri
vitesimiz yok. Hi~. iman-Kur'an hizmetinde geri ad1m olur
mu? Duranlar dii~erler ...

126

I Zor Zamanlar

Bir de bu yolda, rampa ve virajlarm oldu~unu da ak1ldan


~1karmayahm. Gerisine Allah Kerim ...
11.08.2014

Ayr1k otlar1ndan temizlenme

teven D. Levitt ve Stephen J. Dubner bir kitap yazm1~lar.


lsmi, Think Like a Freak (Sirad1~1 Dil~iln / Ezber Boz) olan
bu kitapta gilzel bilgiler var.
Bilhassa saf insanlan mesela, Nijerya mektuplan ile nasII
kandmp ellerinden paralanm ahyorlar: "l~te ~ok zengin bir
adamm ~u kadar paras1 var ama onu ~1karabilmek i~in bize
40-50 bin dolar laz1m. Kar~1hgmda yilz kat-bin kat kazanacaksm1z." gibi ... Tath tuzaklarla insanlan kandmyorlar ...
Haks1z1 odilllendirerek su~luyu masumdan ay1rt etme
hususunda Hz. Silleyman'dan misal getiriyorlar. Bir ~ocuk
hakkmda, iki kadm iddia ediyor. Her birisi bu ~ocugun kendinin evlad1 oldugunu soylilyor. Silleyman Aleyhisselam, "Tamam ... lkinizin de hakk1 var. 0 zaman adilane ~ocugu ortadan
ikiye bolilp yans1m birinize, yarmm da birinize vermek gerekiyor." diyor. Esas anne hemen hakkmdan vazge~iyor. Arna
~akma anne, "Adalet yerini bulsun; gilzel bir hilkilm." diyor.
Silleyman Aleyhisselam boylece ger~egi tespit ediyor. ~ilnkil
pek ~ok anne, kendisi fedakarhk yaparak evlatlarmdan uzak
kalmayI kabullenir ama asla onlarm oldiirillmesini istemezler. l~te son olaylan boyle degerlendirmek gerekir. Hizmet,
camndan kamndan olu~turdugu, ilniversite hazirhk dershanelerinin yok edilmesine asla raz1 olmaz; ama kapatilmasm

128

I Zor Zamanlar

da yine de kimin elinde olursa olsun devam etsinler ister ...


Vicdan sahibi bu tercihin ger~ek sebebini anlar ve bilir.
Bu kitapta bir tane ~irketten bahsediyorlar ... Sirketin ad1
Zappos ... Bu ~irketin i~letme miidiiriine soru soruyorlar: "Siz
i~~ileri ahyorsunuz bir ay ~ah~tmp diyorsunuz ki: 'Bizimle
bir sene ~ah~mak istemeyenlere iki maa~ teklif ediyoruz?' Bu
yapt1gm1z pek ekonomik goriinmiiyor. Ni~in yap1yorsunuz?"
Bu soruya kar~1 diyor ki: "Biz bunu bele~~ileri elemek i~in yap1yoruz. ;iinkii bele~~iler hemen iki maa~a tav olup bizi terk
edip giderler. Halbuki biz kalan saglam i~~ileri iyice egitiriz,
giizel neticeler ahnz ... Zahiren zarar etmi~ gibi goriiniiriiz
ama, uzun zamanda karh pkan biz oluruz ... ;iinkii ara~t1rma
lar gostermi~tir ki, bele~~i. kaytanc1 ve kotii i~~iler, verimlilige ~ok biiyiik darbe vuruyorlar. Ashnda biz iki bu~uk veriyor,
yirmi be~ kazamyoruz. Onlan bir an once elememiz gerekiyordu ..."
Ger~ekten son olaylar olmasayd1, Hocaefendi'nin degerlendirip yorumlad1~ gibi, biz eger trilyonlar harcasayd1k baz1
insanlann durumunu asla ogrenemezdik. Musibet gibi goriinen ~u s1kmt1h olaylar bir turnusol kagid1 gibi herkesin ne oldugunu, ~apmm, ozgiil ag1rhginm ne kadar oldugunu gosterdi. Bir milyona, be~ milyona, bir daireye, iki daireye elenenler
oldu ... Bu karakterlerle ka~ ad1m gidebilirsiniz? Klyamete
ayarh ve diinya ~apmda ~ok onemli hizmetler yapmaya niyetli, "adanm1~ ruhlarm" saglam hizmet edebilmeleri i~in bu elemenin olmas1 gerekirdi. Talut'un ordusu, Calut'un kar~1sma
dikilirken kar~Ilanna imtihan i~in bir nehir pkm1~t1. Aslmda
o bir elekti ve diinya menfaatlerini temsil ediyordu. Yanm yamalak insanlarla mukaddes bir hizmet yapdarilaz ...
01.09.2014

Tweet \:ekecegime tevhid \:ekerim

iz, esas meselemiz ve i~imiz olan hizmet-i lmaniye ve


Kur'aniyeye bakahm. G1ybet, iftira ve yalan silahlari ile
sald1ranlarla miicadele edemeyiz. <;iinkii o tahrifkar ve
tahripkar silahlari bir Miisliiman olarak kullanamay1z. Biz
~er'i, makul olan ~u mesajlara kulak verelim:
Hi~ kimse moralinizi bozmasm. Goreceksiniz balk sizin
yammzda olacak ve ger~ekler tiim ~1plakl1g1 ile ortaya pkacak. Siz, size edilen hakaretlerin aymyla kar~1hk verip kalb
klrmaym.
Boyle deh~etli bir as1rda, insanm en biiyiik meselesi:
Imam kurtarmak veya kaybetmek davas1d1r.
Hi~ kimse moralini bozmasm. Bu millete, bu milletin bu
giiniine ve yarmma, hatta biitiin insanhga yapilan ~u hizmetler Allah'm izni ve inayetiyle devam edecek, kervan yiiriiyecektir. Bu kervam yine Allah'm liitfu ve keremi ile ne iftira
durdurur, ne de tezvir.
Yap1lan i~, Allah nzasma uygunsa, insanhgm fftihar Tablosu ondan ho~nutsa; iki ii~ ay i~inde ii~ defa yol degi~tiren,
ortada durup "Acaba nerede olursam, orada daha fazla pkar
elde ederim!" miilahazas1yla hareket eden, "zip orada zip burada" biitiin hayatlarim diinyevi pkara baglam1~ insanlar tarafmdan tazyik goriiyorsamz, hakaret goriiyorsamz, bunu size Allah'm bir tevecciihii ve iltifat1 olarak kabul edin.

130

Zor Zamanlar

Bize hi~bir ~ey diyemezler iftiralan havada kahr. ;almaddc,


ihtilas yapmaddc, devletin mah deniz ... demedik.
Haine pes etmek davaya ihanettir.
Hatayi, giinah1, zulmii umursamamak; en biiyiik hata, en
biiyiik giinah, en biiyiik zuliimdiir.
Paralel yok ama Paralal (paranm lal ettigi, susturdugu)
insanlar ~ok ...
insan kendi egriligini gormesi onun onemli faziletlerindendir.
"Bu hareket" para kazanma davas1 degildir; goniil kazanma davas1dir. Bu hareket sadece hasbiler ve beklentisizler tarafindan gotiirillebil~cek bir harekettir. Diinyevi bir k1s1m
beklentileri olanlar kendiliklerinden elenir giderler.
Hepiniz boyle aim a~1k, ylizii aksm1z! Elhamdiilillah 'Bize
"h1rs1z" demediler. "lrtikap yaptl" demediler, elhamdiilillah! "ihtilasta bulundu" demediler. "lhaleye fesat kan$tlrd1" demediler.
"Yakmlanm kayird1" demediler. "Bir ~irzime-i kalil yeniyetmelerle i~e vaziyet etti" demediler. Ne dediler? Alemin giilecegi
~eyleri soylediler. Her zaman Hak; hakkm ve hakikatln yanmdad1r. Madem Hak yoldasm1z, Cenab-1 Hak sizinle beraberdir.
Goniil nzas1 ile olanlan Allah'm takdirine birakmah. Biz
kan~irsak, kan~tlnnz. Cenab-1 Hak bize; buyrun kendiniz yapm der, bizi bizle ba~ b~a birakir!
Tepeden tlrnaga, alabildigine gen~, din~, gozii pek ve
inan~la gerilmi~ yigitler; i~inde bulunduklan toplumu aydmlatlp insanhga yiikseltme ugrunda onlarla biitiinle~ir, onlarla
i~li d1~h olur, onlarm keder ve sevin~lerini payla~ir; ruhlannm ilhamlanm onlarm sinelerine bo~altmak i~in durmadan
yollar ara~tmr ve 1zdrraplarla k1vramrlar.
Evet i~imize bakahm ... Mii~teriler bekliyor. Tweet ~ekecegimize tevhid ~ekelim ... Birakahm tweet'i tetik~iler ~eksin!
08.09.2014

~1rpmaddc,

Sogugun ~iddetine
dayan1kh ~i~ekler

u Hizmet, illkemizde bir ~e~it tesirini gosterip materyalist bask.liar, idamlar ve silrgilnler kar~1smda herkesin
sus-pus olup bir tarafa ~ekildigi zaman dimdik ayakta
duran ve duru~u ile biltiln milminlere ve milr~idlere hilsn-il
misal olan Bediilzzaman ile ba~lam1~t1r.
0, islam ve Kur'an aleyhine aplan ~ok ~atlaklara kar~1
milbarek ism-i Azam'1; Ferdiln, Hayyiln, Kayyumun, Hakemiin, Adliln, Kuddusiln isimlerini ~efaat~i tutup kahramanca
ve mert~e islam'1 ve Kur'an'1 muhafazaya ~al1~an Hz. Ali'nin
(ra) ilveysi bir talebesidir. 0 da milbarek dedesi gibi ahir
zamanda biltiln biltiln Kur'an'a muhalefet eden inkar-1 uluhiyet davasma kar~1, ba~ta Eski~ehir Hapishanesi olarak
idam i~in sevk edildigi her yerde talebeleriyle beraber Hz.
Ali'nin okudugu aym isimleri, her gun okuyarak ve onun gibi Allah'a s1gmarak Kur'an'dan ilham ald1gi, Kur'an'dan istinbat ve istihra~ ettigi, ~ilriltillmez hakikatler ile yani sonmez bir nur ve susmaz ve susturulamaz bir dil kahramanhg1
ile yeryilzunil yaklp ~i~ekleri kurutan inkar ate~ini sondilrmeye ~ah~m1~. kilfilr canavarmm belini kirm1~tlr. Evet lsm-i
Azam'm kibriyah, azametli nuruyla, Rahman ve Rahim isimlerinin ~efkatli ve re'fetli tecellisinden kaynayan ab-I hayat

13 2

I Zor Zamanlar

ile ink~r narm1 sondilrilrken yanan yerlerde kuruyan nehir


ve bag ~i~eklerine kar~1, daglarda ve k1rlarda sema yagmuru
ve rahmetiyle hararete ve sogugun ~iddetine dayamkl1 ~i
~ekleri yeti~tirdi.

i~te ~u anda o p~eklerin pe~inden ger~eklere gozilnil


a~anlar, dilnyaya a~1hyorlar. Aynen Ostad Hazretleri'nin

1900'lil yillarm ba~mda rilyada gordilgu ilzere "Ararat Dag1


denilen Agri Dag1 infilak edip daglar gibi par~alarm1 dilnyanm her tarafma f1rtatt1g1" gibi Anadolu'nun kahraman evlatlar1 yani daglar gibi par~alarim1z diinyanm her tarafma dagdddar. Arna gittikleri yerlerin ~artlar1 ~ok farkl1 ... KI~1 eksi
40-50, yaz1 ise art1 40-50 olan yerler var ... En soguk yerlerden en s1cak yerlere kadar her bolgeye ko~up gittiler ... Arkadan oralara ziyarete gidip oralardaki agir ~artlara bak1p onlara, "Ne zaman iilkemize gelmeyi, Tilrkiye'ye donmeyi dil~ilnilyorsunuz?" diye soranlara verdikleri cevaplar goz ya~art1c1 idi. ~ilnkii, "Biz buralara, geri donmek i~in gelmedik
ki!.." diyorlard1 ...
~iinkil onlar i~e o " ... hararete miitehammil ve ~iddet-i
burudete dayamkl1 ~i~eklerden" idiler. Ostad Hazretleri, Miinazarat Risalesi'nde ~oyle sesleniyor: "Ne yapayim, acele ettim, k1~ta geldim; sizler cennete benzer bir baharda geleceksiniz. ~imdi ekilen nur tohumlan, zemininizde ~i~ek a~acak
tlr. Biz, hizmetimizin ilcreti olarak sizden ~unu bekliyoruz ki:
Mazi k1tasma ge~mek i~in geldiginiz vakit, mezarim1za ugrayimz; o bahar hediyelerinden birka~ tanesini medresemin
mezar ta~1 denilen ve kemiklerimizi misafir eden ve Horhor
(Medresesi'nin) topragmm kap1c1s1 olan kalenin ba~ma takImz. Kap1C1ya tembih edecegiz; bizi ~agirm1z. Mezar1m1zdan
'Ne mutlu size! ..' sadas1m i~iteceksiniz. 'Hatta, misafirlerimizin golgeleri bile mezar ta~1m1zdan bu saday1 i~itecektir .. .' ~u
zamanm memesinden bizimle silt emen ve gozleri arkada

Sogugun ,iddetine dayamkh ~i~ekler

I 133

mbiye bakan ve tasavvurlan kendileri gibi hakikatten aynlm1~ olan bu cocuklar varsmlar, ~u kitabm hakikaterini hayal
zannetsinler. Zira hen biliyorum ki, ~u kitabm meseleleri hakikat olarak sizde tahakkuk edecektir."
Evet verilen miljdeler tahakkuk etmektedir. Biz i~imize
bakahm ...
28.09.2014

<;ogu yalanc1hktan ibaret olan

stad Hazretleri "Yeni Said ne icin bu kadar ~iddetle siyasetten cekiniyor?" sorusuna ~oyle cevap veriyor: "Milyarlar seneden ziyade olan ebedi hayata cah~mayi ve kazanmay1 ~iipheli bir-iki sene diinya hayatma liizumsuz, fuzuli
bir surette kar1~mayla feda etmemek icin; hem en miihim, en
liizumlu, en saf ve en hakikatle olan iman ve Kur' an icin siyasetten kac1yor.
~iinkii, diyor: Ben ihtiyar oluyorum; bundan sonra kac
sene ya~ayacag1m bilmiyorum. Oyle ise, bana en miihim i~,
ebedi hayata cah~mak laz1m geliyor. Ebedi hayatI kazanmakta en birinci vas1ta ve ebedi saadetin anahtari imand1r; ona
cah~mak laz1m geliyor. Fakat ilim itibariyle insanlara dahi
bir menfaat dokundurmak icin ~er'an miikellef oldugumdan,
hizmet etmek isterim. Lakin o hizmet, ya ictimai ve diinyevi
hayata ait olacak. Hem f1rtmah bir zamanda saglam hizmet
edilmez. Onun icin, o ciheti b1rakip, en miihim, en liizumlu,
en selametli olan imana hizmet cihetini tercih ettim. Kendi
nefsime kazand1g1m iman hakikatlanm, nefsimde tecriibe ettigim manevi ilaclan, diger insanlarm eline gecmek icin, o kap1yi, apk b1rakiyorum. Belki Cenab-1 Hak bu hizmeti kabul
eder ve eski giinah1ma kefaret yapar. Bu hizmete kar~1 ~ey
tan-1 racimden ba~ka hie kimsenin -miimin olsun, kafir olsun,
s1dd1k olsun, zmd1k olsun- kar~1 gelmeye hakk1 yoktur.

<;ogu yalanc1hktan ibaret olan

135

Ciinkil imans1zhk ba~ka ~eylere benzemiyor. Zulilmde, fiskta,


bilyilk gilnahlarda hirer ugursuz ~eytant lezzet hulunahilir.
Fakat imans1zhkta hi~hir lezzet ciheti yok. Elem i~inde elemdir, zulmet i~inde zulmettir, azap i~inde azaptlr. ( ...)
Amma 'Kur'an ve imanm hizmeti ne i~in heni men ediyor?' dersen, hen de derim ki: Iman ve Kur'an hakikatlan, hirer elmas hilkmilnde oldugu halde, siyasete hula~m1~ olsayd1m, elimdeki 0 elmaslar, igfal olunahilen avam tarafmdan
'Acaha taraftar kazanmak i~in siyaset propaganda degil mi?'
diye dil~unurler. 0 elmaslara adi ~i~eler (cam par~alan) nazanyla hakahilirler. 0 halde, hen o siyasete temas etmekle, o elmaslara zulmederim ve klymetlerini dil~ilrmek hilkmiine ge~er. l~e, ey ehl-i diinya! Neden henimle uAra~1yorsunuz, heni
kendi halimde b1rakm1yorsunuz?
"~u silrgiln zamanmda gorilyorum ki, hodfilru~ ve siyaset
hatak11gma dii~mil~ haz1 insanlar hana tarafgirane, rakihane
hir nazarla haklyorlar. Giiya hen de onlar gihi dilnya cereyanlanyla alakadanm! Hey efendiler! Ben imamn cereyanmdayim. Kar~1rnda irnans1zhk cereyam var. Ba~ka cereyanlarla
alakam yok. 0 adamlardan iicret mukahilinde i~ gorenler, helki kendini hir derece mazur gorilyor. Fakat iicretsiz, hamiyet
namma hana kar~1 tarafgiran~. rakihane vaziyet almak, ili~
mek, eziyet etmek, gayet fena hir hatad1r. Cilnkil daha once ishat edildigi gibi, dilnya siyaseti ile alakadar degilim. Yalmz,
hiltiin vaktimi ve hayat1m1 iman ve Kur'an hakikatlanna hasretmi~ ve vakfetmi~im. Madem hoyledir; hana eziyet verip rakip~e ili~en adam dii~ilnsiin ki, o muamelesi zmd1ka ve imans1zhk namma imana ili~mek hiikmiine ge~er.
ounya madem flnidir. Hem madem omilr k1sad1r. Hem
madem gayet lilzumlu vazifeler ~oktur. Hem madem ehedi
hayat hurada kazamlacaktlr. Hem madem diinya sahipsiz degil. Hem madem ~u dilnya misafirhanesinin gayet Hakim ve

136

Zor Zamanlar

Kerim bir ldarecisi var. Hem madem, ne iyilik ve ne fenahk


cezas1z kalmayacaktlr. Hem madem 'Allah hi~ kimseyi giiciiniin yettiAinden ba~ka sorumluluk yiiklemez.' ayetinin sirrmca, giiciin iizerinde teklifyoktur. Hem madem zarars1zyol, zararh yola tercih edilir. Hem madem diinyahk dostlar ve riitbeler kabir kap1sma kadard1r. Elbette en bahtiyar odur ki,
diinya i~n ahiretini unutmasm, ahiretini diinyaya feda etmesin, ebedt hayat1m diinya hayatJ. i~in bozmasm, manas1z ho~
~eylerle omriinii telef etmesin, kendini misafir bilip, misafirhane sahibinin emirlerine gore hareket etsin, selametle kabir
kap1sm1 app ebedt saadete girsin." Yolumuz belli, i~imiz belli .. : l~imize bakahm ...
29.09.2014

Once emzir, sonra sal deryaya...

ur'an-1 Kerim'de, "(Musa diinyaya gelince) annesine, (~o


cugun hayat1 hakkmda herhangi bir endi~eye kapdmadan) 'Onu emzir!' diye ilham ettik.
'Ne zaman ki hayatmdan endi~e etmeye ba~ladm, o zaman onu 1rmaga b1rak ve hi~ korkma, iiziilme! Biz mutlaka
onu seninle tekrar bulu~turacak ve onu (mesaj1m1z1 teblig
i~in) gonderilenlerden kdacag1z. Firavun'un ailesi onu irmakta bulup alddar; (bilmiyorlard1 ki, o) ileride onlar i~in bir dil~
man ve ba~larma dert olacakt1. Dogrusu Firavun, Haman ve
ordulan, (bilhassa israilogullan'na muamelelerinde) ~ok zalimdiler. ( .) Boylece Musa'yi annesiyle bulu~turduk ki, annesinin gozii ve gonlii aydm olsun, artik iiziilmesin ve tam manas1yla bilsin ki, Allah'm va'di haktir, mutlaka yerine gelir. Ne
var ki, insanlarm ~ogu bunu bilmezler. ( ...) Allah buyurdu;
'By Musa! Seni karde~inle destekleyip kuvvetlendirecek ve size oyle bir giivenlik garantisi tamyacag1z ki, ayetlerimiz (mucizelerimiz) sebebiyle size el uzatamayacak, herhangi bir kotiiliik ula~tlramayacaklar. Siz ve size tibi olanlar neticede
muzaffer olacaksm1z. ( ...) Firavun ve ordulan, ger~egin ragmma ve hi~bir hak-hukuk tammadan iilkede biiyiikliik tasladdar ve zulmettiler. (Yaptiklanmn hesabm1 vermek iizere)
Bize dondiiriilemeyeceklerini samyorlard1. Arna Biz, neticede

138

Zor Zamanlar

onu ve diinyalanm k1sk1vrak yakalad1k ve denize f1rlat1verdik. Bak, o zalimlerin sonu nasd oldu?" (Kasas Siiresi, 28/7-40)
Kur'an-1 Kerim'in anlatt1g1 bu tablolar ne ifade ediyor?
Once emzirip manevi g1dasm1 da ver evlatlarmm, sonra
Musa Aleyhisselam gibi korkmadan sahver deryalara ...
inkar-1 ulfihiyete kar~1, cihanm muhta~ oldugu ila~lan ve
devalan, ilhamat-1 Kur'aniye, siinuhat-1 Kur'aniye ve istihracat-1 Kur'aniye olan muhte~em eserleri ve onlan ~erh edip
hayata ta~1yan P1rlanta Serilerini miitalaa ve miizakere ederek her giin manevi gida ve motivasyonunu temin eden bu yigit vatan evlatlan, insanhga Hmr ~e~mesinden "bengisu" ta~1yacaklar. Bin senedir sagmdan solundan vurulan darbelerle
a~mdmlan insanhk kalesini tamir edecekler. Ana vatam, Anadolu olan o Kur'an'dan istinbat edilip yeti~tirilmi~ giillerin
niivelerini, Anadolu'nun giilen yiizii olarak diinyanm dort bir
yanma ta~1yacaklar ...
Hem de hi~ h1z kesmeden ve ad1mlanm a~arak yollarma
devam edecekler. Haz1ms1zlarm, hasedi imanlarmm oniine
ge~enlerin, garazh-marazh, haset-fesat soz ve icraatlanm da,
derin tevhid, marifetullah, muhabbetullah ve zevk-i ruhani
enzimleri ile hazmetmesini bilecekler ... Vakt-i merhuna riayet etmenin de sabrm bir ~e~idi oldugunu akdlarmdan pkarmayacak ve asla aculiyet girdabma dii~meyecekler. Miinafiklar oniinde egilmeyecek, al~aklar kar~1smda al~almayacak;
zeliller kar~1smda zillete dii~meyecek; Rezzak-1 Hakiki'yi
unutup rmk i~in asla boynunu a~ag1 egmeyecekler ve bilecekler ki, bir kere egerlerse, bunun arkas1 hep gelecek ve bir
daha da dogrulamayacaklar ...
Ci~ekleri hep dipten besleyip dipten su verecek; baz1 tepedelen ve tepeden bakanlar gibi ba~larmdan sulamaya kalkI~mayacaklar ...

Once emzir, sonra sal deryaya...

139

Dolu bardaklarla ugra~mayacak, bo~ bardaklara Kevser-i


Kur'aniye'den silzillmil~ ab-1 hayatlardan bo~altacaklar ...
Her ~eyin koku~tugu, h1rs1zhgm fetvalarla me~rula~tml
d1g1, en ilst seviyede vicdan temsilcilerinin masumlara ve
magdurlara tekme ve iftira atmaktan hi~ ~ekinmedigi bir donemde bu yigitler, biltiln gilzelliklerin imanh fazilet temsilcileri olarak yepyeni bir dilnyanm kurulu~ rilkilnleri olmaya
gayret edecekler ... Kendilerini kasmadan ve ad1mlanm klsmadan ...
Dinamik duru~. aktif sab1r i~inde, s1g ve durgun gorilnseler de debisi en yilksek olanlar gibi olacaklar.
Ak'm karanm birbirine kan~t1g1 ... Taylasanhlarm kafalan
kan~tird1g1, Cibali Baba'larm Hak cepheyi ~a~mp meczubane
haks1zlan savundugu bu zamanda, onlar yani bu yurdun ~o
cuklan, hapiste bile olsalar, namazlanm Haceril'l-Es'ad'm
onilnde kild1klanm secdelerinde hissedecekler, Hz. Yakub'un
ruhaniyetini rilyalarmda yanlarmda bulacaklar ... Oglu Hz.
Yusufunu teselli eder gibi bu ziyaretinde teselli bah~ iltifatlarla hitap ettigini iliklerine kadar duyup sevinecekler ...
13.10.2014

Yar1nlar bizim

ize dii~en, cihana okunan bir ezan gibi, ~agJ.m1z1 seslendirip ~aga gore sesimizi duyurma hizmeti yapmakbr ... Bunun i~in refah bir hayat ya~amayi hayal edenler, ~okii~iln
yolunu tutmu~ olurlar ... Yilksek hedeflere bakarak, afak-1 aleme insani evrensel degerlerin mesajlanm ula~ttrmaya ~ah
~anlar canh kahrlar. Ba~kalarma hayat ilflemekten uzak kalanlar, arttk olil ruhlard1r ... Oliller, hayat veremezler ...
Evet, canh kalmak, hayat ilflemek i~in ~evk i~inde hizmet
etmek gerekir. "Biraz da keyfimize bakahm" diyerek, kendilerini olgilnlilge salanlarla yapilacak bir hizmet yoktur. Abbasi,
Endilliis, Sel~uklu ve Osmanh hep aym son" ile sonlanm1~lar
d1r. Oimek istemiyorsak, olesiye diriltme gayreti i~inde olmam1z gerekir ...
Elhamdillillah, bugilne kadar, konumunun hakk1m verenler i~in Cenab-1 Hak, biltiln handikaplan a~ttrd1. Bundan
sonra da Hak yolunda, hakikatler ugrunda ilerleyenlere biltiin gilzellik yollanm a~acak, onlara nimetlerini yagdiracakt1r. Giizelliklere meftun olan insanhk da fev~ fev~ onlara
dehalet edecektir. Bu ger~ekten, hi~bir zaman ve asla ilmidimizi kesmeyelim ... Bir iitopyadan bahsetmiyoruz; diinyamn
her tarafmda hi~bir beklentiye girmeden ihlas ve samimiyetle gayret eden evlatlanm1za, illkemizin yilz ak1 olan adanm1~
ruhlara bak1mz ... Cenab-1 Hak, onlarm o cemkar ve fedakar

Yannlar bizim
~ah~malarm1 hi~ bo~a

141

pkar1r m1? Hi~ b~latt1A1 bir gilzelligi,


kemale erdirmeden, birilerinin bitirmesine milsaade eder
mi? Vallahi hay1r! ..
Sizlere Stuttgart I~ Hayatl Dayam~ma Derneji'nin 16 Kas1m 2003 Pazar giinil verdigi iftar yemejinde programm ~e
ref misafiri olan degerli i~adamlarim1zdan armator lhsan Kalkavan'm konu~masm1 takdim etmek istiyorum: "Ben ortaokuldan sonra Tarsus Amerikan Koleji'ne giremedigim i~in annemin aglad1Am1 hat1rlarim. ~imdi dilnyada bu seviyenin ilstilnde bir~ok Tilrk okulu var. Hepsi Tilrk bayraAm1 dalgalandmyor. Dilimiz ve killtiirilmilziln tanmmas1 ve yayilmas1 apsmdan bu okullar ~ok muhim. Bari~ Man~o'nun vefatlndan
evvel, K1rg1zistan'da bir programda beraberdik. Cumhurba~
kam Siileyman Demirel de vard1. Onlar bir giln once gidecekler, ben bir giln sonra doneceAim. Beni bir Tilrk kolejine davet ettiler. Bari~ Man~o da e~yalarm1 haz1rhyor, havaalamna
gidecek. Biliyorum, bu kolejleri ~ok seviyor. "Gel beraber gidelim." dedim. "U~aA1 ka~1rmm." dedi. "Yeti~tiririm." dedim.
Onun geleceginden kimsenin haberi yok. Herkes beni bekliyor. Okul idarecileri ve ogrenciler i~in miithi~ bir silrpriz oldu. Fakat benim ve Bari~ Man~o i~in daha bilyilk surpriz, ~o
cuklarm onu gorunce hep bir ag1zdan gilzel bir Tilrk~e ile
onun ~arkilarim toptan soylemeleri oldu. Bakt1m Bari~ Man~o
aghyor. "Olamaz... Bu kadar gilzel nasil soyleyebiliyorlar! .. "
diyor. Bir co~tu. bir co~tu ... Bu sefer ben "U~ak ka~acak." diyorum. 0 ise "Ka~arsa ka~sm." diyor. Arkada~lar u~ag1 beklettiler de oyle yeti~tirdik. Tabii bekleyenler arasmda Cumhurba~kam Demirel de var... Size bir ornek daha vereyim. i~te
boyle bir toplantida me~hur ses sanatkarim1z Ali R1za BinboAa, bu okullar hakkmda ~u degerlendirmeyi yapt1: "70 sente
muhta~ olduAumuz gilnlerde bizden devletimiz adma bir heyet kalk1p Dilnya Bankas1'na gidiyorlar. Uzun uAra~malardan

14 2

Zor Zamanlar

sonra randevu ahp i~eri giriyorlar. Bir de bak1yorlar, kredilerin ba~mda Dawar isminde bir Hintli var. Adamm huzuruna
pklyorlar. Onun lngilizce sorularma cevap verirken bir ara
kendi aralarmda Tiirk~e "~imdi bu herifin bir de Dawarhg1
tutarsa elimiz bo~ olarak geriye nasd doneriz?" diye konu~u
yorlar. Fakat birden ingilizceyi bir tarafa b1rakan Dawar, bizimkilere Tiirkce diyor ki: "Hi~ tela~ etmeyin, bu Dawar sizlere oyle bir davarhk yapmayacak. lstediginiz krediyi size bulacag1m. <;:iinkii ben tahsilimin miihim bir boliimiinii Tiirkiye'de
yapt1m." Demek ki, dil, kiiltiir yakmhg1 ve egitim, ~ok miihim.
i~e diinyanm her tarafmdaki bu Tiirk okullan bu giizel yannm1 yap1yorlar. Ben bir zamanlar "Yarmlar Bizim" diye ~arkI
lar soyliiyordum. Arna sag olsunlar birileri de bizim yannlanm1z1 hazirhyorlarm1~l"
Evet, tam da oyle ...
16.11.2014

Boliim 4

SABRIN SONU ...

Bir de dostlanm1z1 yazar m1s1n1z?

8 Subat donemi, Prof. Dr. Omer Alparslan Aksu Bey'le gazetede gorii~ilp sohbet ediyor ve gilndemi de~erlendiri
yorduk. Kendisi Kara Harp Okulu ve Istanbul Iktisat Fakilltesi mezunu ...
0 gilnlerde 28 Subatplar. ilniversitelere bir subay gonde-.
rip ogretim ilyelerini bilgilendiriyorlard1. Bir giln Omer Aksu
Bey dedi ki: "Bize bir subay gonderdiler ve uzun uzun illkemizin dil~manlari kimmi~ bizlere ogretmeye r;ah~t1. Gelen gorevli once Tilrkiye'nin dil~manlarim ikiye ayird1: 1-01~ dil~man
lar, 2-ir; dil~manlar. Bunlari da iki~er bolilme ayird1. Mesela
d1~ dil~manlar yakm (kom~u illkeler) ve uzak illkeler olarak.
it; dil~manlar da sagcilar ve solcular olarak ikiye ayrild1. Ayrica onlar da kendi it;lerinde pek r;ok gruplara taksim edildi. Yani it;imiz d1~1m1z dil~manm1~ da biz farkmda degilmi~iz ...
Konu~ma bitti. ..
"Komutamm, bir de dostlarimm yazar m1S1mz?" diye kalklp bir soru sordum. Gorevli subay adeta afallad1!.. "Efendim,
bana sadece bu bilgileri verdiler. Dostlarim1zla ilgili hit;bir
bilgi ve belgeye sahip degilim! .." dedi.
Sonra bu gorevlinin yamna gittim. Dedim ki: ffHir;, it;i-d1~1
dil~man bir illke olur mu? Boyle bir anlayi~ bu illkeyi sadece
yalmzla~mr. Bu anlay1~1 bir gozden ger;irmemiz laz1m degil
mi?" "Ayr1ca ~u ogretim ilyelerinin kimisi sag gorii~e, kimisi

146

Zor Zamanlar

sol gorii~e mensup ... Simdi siz diyorsunuz ki: Sizin hepiniz bizim dii~mamm1zsm1zl .. Boyle ~ey olur mu?" dedim.
Prof. Dr. Omer Aksu Bey, Avrupa'da bulunmu~ bir bilim
adam1yd1. 1971-1972 yillarmda Alman hiikiimetinin bursu
ile Koln Oniversitesi'nde doktora ~ah~mas1 yapm1~t1. 19751976 yillannda Birlemi~ Milletler Te~kilatl'nm bursu ile Almanya' da Hur Berlin Oniversitesi'nde 1978-1979 yillarmda
ingiltere ve Hollanda'da ~ah~m1~t1. Onun i~in askeriyeden fist
seviyeden arkada~larma "Avrupa'da Turk varhgmm korunmasm1 istiyor ve bunun i~in maddi destek verilmesini istiyorsunuz. Arna netice alam1yorsunuz. i~te Fethullah Gillen Hoca
bizim varhg1m1z1 korumak i~in gayret gosteriyor. Sizden
maddi destek de istemiyor. Siz sadece kostek olmayin yeter."
dedigini soylemi~ti.
Bir zamanlar Arnavutluk'ta Enver Hoca, "Biitiin i~ ve d1~
dii~manlar birle~mi~lert bizim bu giizel iilkemizi elimizden
alacaklar, onun i~in bu dii~manlara kar~1 ~ok dikkatli olmahy1z." diyerek bir taraftan telkinlerde bulunuyor, obiir taraftan
d1~tan dil~manlar iilkeye hiicum edeceklermi~ gibi ~ok pahah
koruganlar yapt1r1yordu. Hatta saglamhklarm1 denemek i~in
bunlarm mimarlarm1 da i~ine koyarak yukar1dan bombalar
attmyordu. Testier olumlu .pkmca iilkenin her tarafim koruganlarla doldurdu ...
Olke iyice i~ine kapamnca ekonomi geriledi ...
Ormanlara dii~manlar gelir saklamr diye ba~ka bir paranoyaya kapild1 ve aga~lan kestirip daglan, tepeleri, kel hale
getirdi...
Neticede milleti fakirlikten sadece p1rasa yemeye mecbur etti ... Osmanh'dan kalma camileri medreseleri kapatt1.
Siinnet .olmayi, cenaze namazlanm yasaklattl. Milleti inim
inim inletti. .. Biitiin bunlar s1rf kendi diktatorliigiiniin devam
etmesi i~indi ...

Bir de dostlanmm yazar mmmz?

147

Arna ~irndi onun yerinde yeller esiyor. Arna hirer ibret


vesikas1 olan koruganlar, duruyor. Onlan sokilp atrnak i~in
dilnyamn paras1 gerekiyor ...
Irak'ta Saddarn'm da saraylan, rnallan, rnillkleri, atlan,
develeri vard1 ... Ogullan, k1zlan vard1. .. Sirndi onlardan geriye ne kald1? Libya'da Kaddafi'nin de goz karna~tmc1 saraylan,
servetleri vard1. Ogullan vard1. Sonlan ne oldu? Daha yakmlarda ogullarmdan birisini teslirn ettiler ... Ne olacak?
Geriye sadece acdar b1raktdar?
24.03.2014

T arihi tekerrilrler

stad Hazretleri'nin ifadesiyle, zaman, dogru bir hat iizerinde hareket etmez. Onun i~in de ba~1 ve sonu birbirinden uzakla~maz. Zaman, diinyamn hareketi gibi bir daire
i~inde doniiyor. Bazen bahar ve yaz cilvesi, bazen de hazan ve
k1~ cilvesi gosteriyor.
"~ayet siz bir yara ald1 iseniz, kar~1mzdakiler de benzeri
bir yara ald1 ... l~te biz giinleri boyle nobetle~e degi~tirip dondiiriir dururuz." (Al-i lmran, 3/40)
Fetret donemine benzer baz1 donemler vard1r. Bu donemler, aktif sab1r i~inde kendine gelme, biiyiik hamlelere
hazirlanmak, satile~me, nefsi terbiye ve tezkiye etme zamanland1r. Biiyiik atak hep bundan sonra gelir. Elbette s1kmt1h
durumlara hazirhkh olmak da gerekir. Herkesin eleklerden
elendigi vakit dilimleridir bunlar ...
Aktif sabra verilen misal, kulu~kadaki tavuktur. ilk defa
kulu~ka makineleri yap1hrken, sadece tawgun yumurtalara
verdigi s1cak11k ol~iilmii~ ve kulu~ka makinelerine aym s1cakhk verilmi~ ama neticede civciv elde edilememi~tir. Bunun
iizerine bir gozlem yapdarak tavugun daha ba~ka neler yapt1gma dikkat edilmi~ ve goriilmii~tiir ki, tavuk durmadan altmdaki yumurtalan ~evirip durmaktad1r. Ondan sonra mesele
anla~dm1~t1r. Aktif sab1r budur.

Tarihi tekerriirler

149

"Sabir" yaz1smda M.Fethullah Gillen Hocaefendi'nin dedigi gibi:


"Sabir, yiicelme ve fazilete ermenin milhim bir esas1 ve
iradenin zaferidir. 0 olmadan, ne ruhu inki~af ettirmeden ne
de yiicelip benligin s1rlarma ermeden bahsedilemez. Sab1rla
insan, topraga ete, kemige baghhktan kurtulur. Onunla yilce
alemlere ermege namzet bir kutlu olur. Sabir, oteler otesi
saltanatlara ula~mak ir;in dar bir ger;it, a~rlmaz bir zirve ise
gonliinil 0 alemlere kapt1rm1~ hakikat eri de, ger;ilmez ve
a~1lmaz gibi gorilnen ger;itlere ve ~ahikalara meydan okuyan
bir Heraklit'tir. En sarp yoku~lan dilmdilz ve ovalan da pilrilzsilz goren bir Heraklit... ( ...) Ah, bu s1rn kavramayan ve
bir tilrlil sabretmeye yana~mayan aceleci yaramaz r;ocuklar ... Evet, nice kendini bilmez ve f1trat tammaz kimseler vardir ki; ydlar y1h dolu dizgin gitmi~, fakat bir r;uvald1z boyu
mesafe alamam1~lard1r. Ve nice sessiz, giiriiltilsilz kimsizler
de vard1r ki, derin nehirler gibi durgun ve hareketsiz gorilnmelerine ragmen, durmadan yilrilmil~; ad1m ad1m ilerlemi~
onilnil kesen karanhklan teker teker tepelfmi~ ve kar~1sma
pkan engelleri en sezilmedik ~ekilde tozduman etmi~lerdir.
Sessiz, gilriiltiisilz; gosteri~siz ve alayi~siz ... T1pk1 MERCAN
gibi. Deniz derinliklerinde 1zdirap gormil~; 1zd1rap ya~am1~;
kanda bogulmu~ ve zeberced utkuna ula~m1~ mercan ... TOHUM bu sessizlik ve sebat ir;inde ta~1 toprag1 deler, giln yiizilne pkar. TOMURCUK, yiiz defa bagnm gilne~e ar;ar ve yiiz
defa gecenin karanhklan kar~1sinda gerilime ger;er, sonra
varhga erer. Ya YAVRU? Bir ril~eym halinde anne karnmda
belirip, karanhktan karanhga intikal eden yavru; onun serencamesi hepten garip ve garip oldugu kadar da sabir ve teenni gamzetmektedir. Evet, ~ekillerin ve kahplarm her r;e~i
dine gire gire, tam dokuz ay sonra, o giil-endam kametiyle
dilnyaya ayak basar. Bir de bu muhte~em kainatlarm ve koca

150

Zor Zamanlar

kozmoz'un yarat1h~ma bakahm. Her ~eyi, bir '01!' deyivermekle varhga erdirecek olan Kudret-i Sonsuz'un elinde, bil"tiln mekan ve e~ya~m, milyarlarca sene ~ekilden ~ekle, tav1rdan tavra intikal ettikten sonra belli bir vaziyete gidip ula~
mas1, ne kadar namdar ve ne ~arp1c1 bir derstir! .. ( ..)Bir Hak
dostu; 'Beni bir KEDi ir~ad etti' der. Avm1 bekledigi delik
onilnde, sabahlara kadar gozilnil k1rpmadan bekleyen bir kedi. .. Ya sen, insanoglu!"
Evet ~imdi bir SABIR DONEMINE girmi~ gibi hareket ederek, yumurtalari ~evirmeye, civcivleri korumaya gayret edelim ...
30.03.2014

Eyyamullah1 diiiiniirken

2 Mart 1971 olaylannda 54 ki~ilik mahkeme devam ederken i~eridekilere bilhassa avukat Bekir Berk'e bir teselli
olmas1 i~in Ahmet Feyzi Kul Agabey, "Biz mutlaka sizi biraz korku ile biraz a~hk ile, yahut mala cana veya ilriinlere gelecek noksanhkla deneriz. Sen sabredenleri miljdele! Sab1rhlar
o kimselerdir ki, ba~lanna musibet geldiginde, 'Biz Allah'a aidiz ve vakti geldiginde elbette O'na donecegiz' derler." (Bakara
SQresl, 2/155-156) ayetlerinin son klsmmm cifri ve ebcedi de4erini hesaplam1~ ve "l~te bu seneye (1971'e) tevafuk ediyor.
tn~allah art1k musibetler sona eriyor." mealinde bir pusula yaz1p gondermi~ti. Bu a~1k~a bir ~eselli iken maalesef,
savc1 Nurettin Soyer'in arkada~larmdan bir ilstegmen, pusula
Bekir A4abeye verilirken gormil~ ve savc1ya haber vermi~ti.
Ost aramas1 yapan savc1, pusulayi bulmu~ ve bunu if~a etmi~
ti. Obilr giln de Cumhuriyet Gazetesi "Nurcular 1971'de devleti kuracaklarm1~; belgesi ele ge~ti." mealinde uydurma, ~ok
abart1h bir haber yapm1~tI. Ortahk ~imdilerde oldugu gibi toz
dumand1; bozacmm ~ahidi ~1rac1 idi. Bizim camm1z s1kkmd1.
Ba~bakan Nihat Ei;im idi. Saim Athhan Agabey, Ostad Hazretleri'nin "Erim, erim eriyecekler! ..'' sozilnil diline pelesenk etmi~ ... Bununla ashnda bizi terorist ve anar~ist gruplarla aym kefeye koyan Nihat Erim ve onun hilkilmetteki kabinesini

152

I Zor Zamanlar

kastediyordu. Nitekim daha sonra terorist bir grup tarafmdan Erim katledildi...
~
S1kmtilarm iyice yogunla~t1g1 o gilnlerden birinde, rilyamda kendimi gill bah~esinde gordilm. Kocaman kocaman
gill fidanlan ve dosdogru ve upuzun dallar1 vard1. K1~tan bahara ~1kmanm e~igindeymi~iz ... Bu riiyayi, benzeri rilyalar gibi milbe~~irattan sayd1k ve bizim i~in bilyilk bir Omit kaynag1
oldu. Bilmeliyiz ki, parlak bir maytap gibi belli bir sure i~inde
parlayip sonen, patlayip biten bir siyasi hareket olmad1g1 i~in
Nur hizmeti asla sonmez; Kur' an ve iman hizmeti asla maglup
olmaz. Biz i~imize bakahm.
Bu hususta M. Fethullah Gillen Hocaefendi, "iLAHi GONLERi D0~0N0RKEN" ba~hkh yaz1smda diyor ki:
"Evet, her gilnde bir emaresi zuhur eden ~afaklarm da
ifade ettigi gibi, onilmilzdeki yillar, ~imdiye kadar gelip-ge~en
gilnlerden daha i~li. daha s1cak ve daha parlak olacaga benzer. Eger muhalif bir rilzgar esmez ve emareleri zuhur eden
~afaklan, bizim yanh~ stratejilerimizin tozuna-dumanma yenik dil~mezse yakm bir gelecekte illkemiz daha mamur, dilnya daha tds1mh, hayat daha bilyillil ve topyekO.n varhk daha
ilahi bir gorilnilm arz edecektir. TARiHi TEKERR0RLER
devr-i daimi i~inde ara s1ra zuhur eden, bizim de EYYAMULLAH diyecegimiz o milstesna zaman dilimi, ruhlarm son haddine kadar a~dmasma milsait ve gonilllerimize ebediyet ruhunu duyuracak kadar da renkli olacag1 ilmidini beslemekteyiz. ( ...)Bir bahar geldiginde rtasd kendine ait renkleri, kokulan, tadlan ve s1cakl1giyla gelir; ~evremizdeki gilller, ~i~ekler
ve ~emenler nas1l biltiln yeryiiziindeki bahan hillasa eder,
manasm1 ruhlanm1za bo~alt1r ve ihti~amm1 gonilllerimizin
kadir~inashgma b1rakir; oyle de, duygu, dil~ilnce ve davram~
lanm1zla beslenen yarmlar da, bize biltiln ~e~nilerini sunar
ve bizi, tasavvurlanm1z1 a~km dilnyalarda gezdirirler.

EyyAmullah1

dii~iiniirken I

153

HO ilahi gilnlerin en gii~lii referans1 hi~ ~iiphesiz imamn,

iimidin, azmin yanmda, tohumun, topragm bagrmda s1kI~ma


sma denk 1zd1rap gilnlerindeki sanc1, hafakan ve heyecanlar1m1zd1r. Gelecek gilnler bunlarla ye~erip bunlarla var olacak,
bunlarla yad edilip bunlarla amlacaktir. Evet, yarmlarm ne~e,
sevin~ ve siiruru, hep ge~mi~in ~ile, 1zd1rap ve s1lontdan iistiinde tiiten s1cak bir bugu, dalgalanan canh bir 1~1k ve ah~ste
aheste a~an rengarenk bir tohumcuk gibi hat1rlanacakt1r.
Hem de goniillere ra'~eler salacak kadar bir enginlik i~inde."
i~te haber verilen bu gilzellikler i~in ~u fetrete benzeyen
gilnleri ihlasla, sadakatle ~ok giizel degerlendirmemiz gerekiyor ...
31.03.2014

Bizim vazifemiz zafer degil, sefer ...

enab-1 Hak, kullanm tecriibe eder, fakat insanlarm O'nu


tecriibe etmeye haklan yoktur, hadleri degildir.
Ostad Hazretleri diyor ki: "Madem hakikat budur; insan
kendi vazifesini yap1p Cenab-1 Hakk'm i~ine kan~mamahdir.
Me~hurdur ki, bir zaman Islam kahramanlarmdan ve Cengiz'in ordusunu defalarca maglup eden Celaleddin Harzem~ah harbe giderken, vezirleri ve ~evresi ona demi~ler: 'Sen
muzaffer olacaksm, Cenab-1 Hak seni galip edecek.' 0 demi~:
'Ben Allah'm emriyle, cihad yolunda hareket etmekle vazifedanm. Cenab-1 Hakk'm i~ine kan~mam; muzaffer etmek veya
maglup etmek O'nun i~idir.' i~te o zat, bu teslimiyet s1rrm1
anlamas1yla harika bir surette ~ok defa muzaffer olmu~tur.
Evet, insan elindeki ciiz'i irade ile i~ledigi fiillerde, Cenab-1
Hakk'a ait neticeleri dii~iinmemelidir. ( ...) Oyle ise, i~te ey
karde~lerim! Siz de, size ait olmayan vazifeye hareketlerinizi
bina etmekle kan~may1mz ve Yaradammza kar~1 tecriibe
vaziyetini almaym1z!" (On Yedinci Lem'a, Onii~iincii Nata)
Lem'alar'da Ostad Hazretleri "Fahriil-Alemin (Kainatm iftihar tablosu) ve Alemlerin Rabb'inin Habib-i Resul-i Ekrem'in
(s.a.s.) sahabelerinin, mii~riklere ka~1 Uhud Sava~1'mn sonunda ve Huneyn Sava~1'nm ba~mda maglubiyetinin hikmeti nedir?'' sorusuna verdigi cevapta diyor ki: "Mii~rikler i~inde, o zamanda sahabelerin saflarmda bulunan bilyiik sahabelere,

Bizim vazifemiz zafer degil, sefer...

155

istikbalde mukabil gelecek Hz. Halid bin Velid gibi ~ok zatlar
bulundugundan, ~anh ve ~erefli olan istikballeri nokta-i nazarmda biltiln biltiln izzetlerini klrmamak i~in, ilahi hikmet gelecekte yapacag1 iyiliklerin acele bir milkafat1 olarak mazide onlara vermi~, biltiln biltiln izzetlerini klrmam1~. Demek ge~mi~
teki, sahabeler, istikbaldeki sahabelere kar~1 maglup olmu~lar.
Ta o gelecekteki, sahabeler klh~lardan pkan ~im~ek gibi panltJ
korkusuyla degil, belki ger~egin pmltlsmm ~evk ile islamiyet'e
girsin ve o yaranh~tan gelen akd dolu cesaretleri ~ok zillet ~ek
mesin." (Yedinci Lem'a, ikincisi)
Bediilzzaman Hazretleri, 1922 Temmuz ba~mda istanbul'dan Ankara'ya davet ilzerine gitmi~ti. Hatta Ankara'da Siverek Mebusu Abdillgani Ensari'ye 3 Temmuz 1922 Per~em
be gilnil Kurban Bayram1 arefesinde latife olarak "Ensari! Yarm Said'in ba~1m kesecekler!" demi~ti. Maksad1 Arap~a yaz1h
"~aid" kelimesinin ba~mdaki "sin" harfi kesilince geriye "id"
kahr. 0 da "bayram" der_nektir. Yani "yarm bayram olacak"
demek istemi~ti.
Ostad'm Meclis'e geli~i, resmi kar~1lama ~eklinde olmu~
tu. Bu husus Hakimiyet-i Milliye gazetesinin 15 Rebiillevvel
1341 Cuma tarihli nilshasmda "Tarihi Bir Celse" ba~hg1 ile haberle~tirilmi~ti.

Ostad, Meclis'te arad1gm1 bulamad1 ve ir~ad maksad1 ile


19 Ocak 1923 tarihinde namaz ile ilgili on maddelik bir beyanname yaz1p gerekli ikaz1 yapm1~t1. Hatta bu yilzden Mustafa Kemal ile arasmda sert bir miinaka~a ge~mi~ti. Daha sonra Ankara'dan Van'a dondil ...
Ostad Hazretled, On O~ilncil Lem'a'nm On ikinci l~a
ret'inde Meclis'te ya~ad1klanm ~oyle anlat1yor: "Ben kendim
tekrar tekrar mil~ahede etmi~tim ki, yilzde on ehl-i fesat, yilzde doksan ehl-i salah1 maglup ediyordu. Hayretle merak ettim, tetkik ederek katiyen anlad1m ki, o galibiyet kuvvet ve

156

Zor Zamanlar

kudretten ileri gelmiyor. Belki fesattan ve alca_khktan, tahripten ve ehl-i hakkm ihtilafmdan istifade ebnesinden, i~lerine
ihtilaf atmaktan, zayif damarlan tutmaktan, a~llamaktan ve
nefsani hissiyatl ve ~ahsi garazlan tahrik etmekten ve insamn
mahiyetinde muzir madenler hiikmiinde bulunan fena istidatlan i~lettirmekten, ~an ve ~eref nam1yla rtyakarane nefsin
firavunlugunu o~amaktan ve vicdans1zca tahribatlarmdan
herkes korkmasmdan ileri geliyor. Ve onun benzeri ~eytani
desise ve sinsi hileler vas1tas1yla ge~ici olarak ehl-i hakka galip gelirler."
Arna bu galibiyetler hep muvakkattir ...
Ostad Hazretleri'nin bu degerlendirmelerini, yeniden ya~ad1g.m1z ~u ~artlar i~inde iyice bir degerlendirmemiz gerekiyor ...
06.04.2014

Bizim geri vitesimiz yok

' ' La tezalii taifetiin min iimmeti" hadis-i ~erifinin s1myla biz
geri vit~si olmayan ve programm1 ahirete gore yapan, kIyamete kadar hizmet etmeye soz vermi~ ve tabir caiz ise
klyamete ayarh bir iman ve Kur'an hizmeti hizmetkarlanyiz.
Maytap gibi parlak~a yamp ve h1zhca sonen siyasi hareketlere
taklhp ~lmayiz.Merhum Mustafa Birlik Agabey anlatm1~t1:
"1960'ta 27 Mayis ihtilali olunca beni emniyete gotiirdiiler. Bir bakt1m, izmir civarmm tanmm1~ biitiin Demokrat Partilileri orada .... Arna hepsi de Menderes'e kiifrediyor. ifade
verirken aleyhte konu~mayan yok. Bir miidafaa eden hen vanm. Halbuki bir hafta once alkI~hyorlard1 ... Askeri cemseler
geldi. Subay, elindeki listeyi okumaya ba~lad1. Hepsini arabalara bindirdiler. Bir benim ismim yoktu. 'Bir yanh~hk olmasm' dedim. 'Biz siyasileri ahp gotiirecegiz' dediler. Eve geldim
ve ~ocuklanma 'Asia siyasete girmeyeceksini_z' diye vasiyet
ettim. Onlarm hallerinden ger~egi daha iyi ogrenmi~tim."
Simdi bize dii~en de u~aklann pilotlanmn hava bo~Iukla
rmdan ve s1klnt1h hava ~artlarmdan bir an once kurtulmak i~in
h1zlarm1 art1rd1klan gibi, ~ok h1zh hareket etmektir. Evet ~imdi
biz boyle bir durumdayiz. Onun i~in himmet ve gayretimizi sadece ikiye-ii~e degil ona katlamak zorundayiz. Ta ki, bu bo~lugu
ge~elim, s1klnt1yi atlatahm. Ciinkii kar~1m1zda bize engel pkaran bo~lugun ~ocuklan var. Unutmayahm Turgut Ozal merhum,

158

I Zor Zamanlar

Devlet Planlama' dan gelmi~ti. Tecrilbeliydi. Hem devlet hem


dilnya tecrilbeleri gormil~ ve ya~am1~tJ.. Kadrosu da liderleri gibi tecrilbeli insanlard1. Altyap1 deste~i eksikti. Ostten de ihtilal
yapm1~ askerlerin baskls1 hi~ eksik olmuyordu.
~imdikiler, kendilerinden once kendilerini yiyip bitirmi~
iki partinin yok olup b1rakt1klan bir bo~lukta dogmu~ "bo~lu
gun ~ocuklan" idi... ~imdi hizmetlere engel ~1karan bunlar,
Ozal ozelliginde olmamakla beraber hazirhks1z olarak ans1zm
bu bo~lugun i~inde buldular kendilerini ... Arna Ozal'dan kalma
bir altyap1 vard1. Hizmetin himmetiyle yeti~enlerin de hi~
unutmayacak bir paylan mevcuttu ... i~e bunlarm ilzerine baz1
gilzellikler zuhur etti. Fakat bunlar her ~eyi kendilerinden bilip
~1marmaya ba~laddar ... Ge~m~i ve vefayi unuttular. Ostelik
can dii~manlan ile kanka olmaya kalkI~t1lar. Kendilerinden bir
~ey beklemeyen dostlanm da en kotii, en zararh dti~man ve hain ilan ettiler. Halbuki o ger~ek dost olmaya layik adanm1~ ruhlar, kendilerine siyasi bir bag ile degil; sadece illkenin faydas1na hayirlara vesile olmak i~in kendileriyle alaka kuruyorlard1 ...
Akil ve mant1ga s1gmaz ~ekilde, siyasi rakiplerine bile soylemedikleri sozler ve iftiralarla sald1rd1klan i~in, buz dagma toslayan Titanik misali bir halle kar~da~lar. Sanki bir buz par~as1
olan enaniyetleri biiyilmil~, bir buz dagi olmu~tu. Veya i~ dilnyalarmdaki fitne ate~leri onlar i~in bir girdap olu~turmu~.
Halbuki yam ba~larmda Nur vard1. Ona s1rtlanm donmil~lerdi.
Boylece etraflanm Nur yerine nar ku~attJ.. Hi~bir ~ey soylemeye haklan yok. Arna henilz klyamet kopmad1gma gore, tovbe
kap1s1 a~1ktlr. Ahirette bilyiik mil~kiillerle kar~da~mamak i~n
oziir dileme ve helalle~me haklan var. Evet teker teker yurti~ndeki ve yurtd1~mdaki hizmet erlerinden, adanm1~ ruhlar
olan camia mensuplanndan helallik dilemeleri laz1m. Bilhassa
Bilyilk Magdur, Biiyilk Mazlum, Bilyilk Muzdarip'ten ...
07.04.2014

~ok

ucuza sattilar

grencilik y11lanmda Ramazan aylarmda Izmir-Duca Cezaevi'nde vaaz ediyor ve teravih namazlan k1ldmyordum.
Biraz, mahkO.mlarm alakasm1 ~eksin diye Yusuf Sfiresi'nden konulan se~iyor ve bulunduklan yerin bir Medrese-i Yusufiye yani Yusuf Aleyhisselam'm Medresesi yani Oniversitesi
oldugunu soyliiyordum. Bediiizzaman Hazretleri'nin Denizli
Hapishanesi'nde yazm1~ oldugu Meyve Risalesi'nden de bahisler aktarmaya -~ah~1yordum. Bir giin yine Yusuf Aleyhisselam'm karde~leri tarafindan susuz bir kuyuya atlhp sonra ge~en kervanlara sat1h~1m, sonra da M1sir pazarlarmda bir kole
gibi satih~m arkasmdan MISlr Azizi'nin evine llahi bir irade ile
yerle~tirili~ini anlatiyordum. Ayette "Nihayet M1sir'a varmca,
onu dil~ilk fiyata, birka~ paraya sattilar. Zaten ona pek k1ymet
bi~miyorlard1. MISlr'da Yusufu satm alan vezir, hammma;
'Ona giizel bak! Belki bize faydas1 dokunur, yahut onu evlad
ediniriz'I dedi. Boylece Yusufun o iilkede yerini saglamla~t1r
d1k, ona imkan verdik ve ona tevil-i ehadisi (riiya tabirlerini,
olaylann dilini anlamaYJ.) ogrettik. Allah Taala iradesini yerine getirmekte her zaman mutlak galiptir, fakat insanlarm ~o
gu bunu bilmezler."'(Yusuf Suresi, 12/20-21) buyuruluyordu.
Bu ~yetlere dayanarak, Cenab-1 Hakk'm icraatindaki hikmet ve s1rlan anlatmaya ~ah~1yordum. Bazen ~er zannetti~miz

160

Zor Zamanlar

~eylerin

hakkim1zda nasd hayra donil~tiigunil, seneler sonra


nasd hayrete dil~tiigumilzil misallerle ifade etmeye ugr~1yor
dum. Konu~mam bittikten sonra yamma bir mahkllm geldi.
Kendisinin hafiz oldugunu, ~ok iyi bir medrese tahsili gordilgunil, fakat bir aile meselesinden dolayi has1mlar ile giri~gi
amans1z milcadeleden dolayi hapse dil~tiigunil soyledi. Bu Karadenizli hocam1z beni imtihan etmek istiyordu ... Dedi ki: "Vallahil galibiln ala emrihi" ayetinde 'galibiln' ism-i fail kelimesi
yerine 'yaglibil' fiil-i muzari fiili de aym manayi ifade ediyor. Niye fiil yerine isim tercih edilmi~?" Biz, Allah rahmet eylesin Simavh Haa Ali Hocam1zdan Arap edebiyatmdan "Meani" kitab1m okumu~tuk. Ayr1ca Ostad Bediilzzaman Hazretleri de
i~arati.i'l-i'caz tefsirinde, Bedi, Beyan ve Meani kaidelerini hep
cilmlelere ve kelimelere tatbik ediyordu. Onun ipn dedim ki:
"isim cilmleleri devama delalet eder. Fiil cilmlelerinde hareketlilik vard1r. Yani bu ~ekliyle ayet, Allah'm her zaman i~ine, icraatma hakim, devamh gfilip oldugunu ifade ediyor. Halbuki fiil
cilmlesi olsayd1. Sadece o olayin oldugu anda galip geldigini ifade edecek, devam ve silbut manas1 olmad1gmdan isim ciimlesinin verdigi o manayi ifade edemeyecekti.''
Bunlan soyleyince, "imam-hatip okullarmda bunlann ogretildigini bilmiyordum. ~ok gilzel!" dedi. Zaten biz bunlan
okulda degil de, izmir lmam-Hatip ve tlahiyata Ogrenci Yeti~
tirme Dernegi Kestanepazan Yurdu'nda ozel olarak ald1g1m1z
derslerde ogreniyorduk. .
Bunlan niye anlanyorum? Bu gilnlerde "Vallahil galibiln
ala emrihi." ayetini ~ok okumaya ba~lad1k da ... Hem de karde~
lerini kuyuya atan karde~lerin, sonra onu ~ok ucuza, il~-be~ paraya kOle diye nas1l satabildiklerini dil~ilnmeye ba~lad1k ...
Arna Allah i~ine, icraatma her daim hakim ve galiptir ...
Zaten ayette, "Yusufu M1s1r Sarayi'na Aziz'in evine biz yerle~
tirdik." buyuruluyor. Hi~bir ~ey tesadilf degil ...

<;ok ucuza satttlar

161

Bakm1z vaaz i~in gittigim bu hapishaneye ~ok ge~meden


12 Mart 1971 f1rtmasmda biz de dil~tilk. Sonra hayirlara vesile olduguna da ~ahit olduk ...
Mahkfimlar arasmda Tireli Zeki Kamah isminde bir delikanh vard1 ... 18 seneye mahkumdu. Bizimle tam~tlktan sonra,
Kur'an ogrendi, ilmihal bilgileri edindi ve namaza ba~lad1. Hatta ba~ka hapishanede bulunan bir arkada~ma yazd1g1 dini
muhtevah mektubundan dolay1 aynca alt1 aya mahkum oldu.
Arna o ~ok sevin~liydi... Ziyaretine gelen babasma artik namaz
kllmas1 i~in yalvanyordu. Kendi kil~k karde~ini ~obanhktan
aldmp imam-hatibe gondermesi i~in babasmm her ziyaretinde
gonill koyucu ifadelerle te~viklerde bulunuyordu. Bir giln bizlere dedi ki: "Ne iyi oldu da bu hapse dii~tiim! .. Yoksa ben daglarda dinden-imandan habersiz, gilttilklerim gibi bo~u bo~una
ya~ayip gidecekmi~im. Meger bu hapis benim hakk1mda ne kadar hayirh imi~! Allah sizlerden raz1 olsun ..."
Evet, Yusuflar i~in hapishane bile, bir medrese, bir Medrese-i Yusufiye'dir. Gerisini karde~lerini il~-be~ paraya satanlar dii~iinsiln!..
13.04.2014

Ugurlu Maymun

Bilinmeyen Taraflariyla Bediiizzaman Said Nursi" isimli


eserinde Necmeddin Sahiner Agabey, Biga'da 1973 Agustos'unda ziyaret ettigi Ostadm eski talebelerinden Molla
Siileyman Efendi ile goriltilgunil anlatt1ktan sonra diyor ki:Molla Silleyman bu yillarda bizzat ahid oldugu bir olayi OYle anlatiyor:
"Yunan Ba~vekili Venizelos, lngiliz Ba~vekili Lloyd George'dan elli bin kiilik silah ahyor. Bu silahlarla Anadolu'ya taarruz edecekleri s1rada, bir cuma gecesi Bediiizzaman namazdan sonra duaya balad1. 0 gece sabaha kadar uyumad1.
Devamh dua ve ibadet etti: ''Ya Rabbi, senin askerin daha ~ok
tur. Bu mel'unlara firsat verme."
Sabahleyin ben Divanyolu'ndan gazetesini ve ~orbas1m almaya ~1ktim. Gazeteler Yunan Krah I. Aleksandros'u 1 maymun
1s1rd1g1m, maymunu ise oldiirdilklerini yaz1yorlard1. Gazeteyi
gorilnce Bediilzzaman ~ok sevindi ve giilerek, "Bir kalem getir
,, ,
1

Aleksandros (1893-1921): Yunan Krah. Babas1 Kostantin'den sonra


1917'de kral oldu. Venlzelos'u ba$bakanhp getlrdl. Aleksandros, Kurtulu$
Sava$1'mizm yenl hazirlanmaya ba$lad1jl zamanlarda Anadolu'ya gelmi$ti.
Ordusunun denlze dokiildii~nii gonneden saraymm bah~esinde bir maymun tarafmdan 1sinlarak oldii. Bu maymuna ~ok klzan Lloyd George, onun
hakkmda dlyor kl, "Do~. belki de Baa tarihinln blr maymunun bir adam1
1s1rmas1 yiiziinden deAt,mesi, her biiyiik faclamn sahlfelerlnde rast gelinen tuhaftesadiiflerin bir oyunundan ba$ka bir ,ey deAildlr."

Ugurlu Maymun

I 163

de Siileyman, bu hayvanm arkasmdan bir mersiye yazahm."


dedi. Hemen gazetenin kenarma ~u mersiyeyi yazd1:
(Rabb'inin ordusunu ancak kendisi bilir)
l~te o cilnuttan bir gazi ~ehid, / Nev-i hayvandaki meymun-u said.
Ey maymun-u meymun! Mil'minleri memnun, kafirleri
mahzun, Yunan'1 da mecnun eyledin. / Oyle bir tokat vurdun
ki, siyaset ~arkm1 bozdun.
Lloyd George'u kudurttun, Venizelos'u geberttin. / Mizan-1 siyasette pek aW,r oturdun ki, kilfriln ordularm1, zulmiln
le~kelerini bir hamlede havaya f1rlattm .... / Ba~larmdaki maskeleri dil~ilrilp, maskara ederek biltiln dilnyaya giildilrdiln. /
Cennetle milbe~~er olan hayvanlarm isrine gittin / Cennette
saidsin, ~ilnki, gazi hem ~ehidsin."
Mealen: "Rabbin Teala'nm askerini kendinden ba~ka hi~
kimse bilmez." (Miiddesir Suresi, 31)
i~te o askerlerden bir gazi ~ehid, hayvan nevindeki mesut
ve bahtiyar maymundur. Ey mesut ve bahtiyar maymun,
mil'minleri memnun, kafirleri mahzun, Yunan'1 mecnun ve
deli eyledin. Oyle bir tokat vurdun ki, siyaset ~arkm1 bozdun,
Llyod George'u kudurttun, Venizelos'u geberttin. Siyaset terazisinde pek agir oturdun ki, kafirlerin ordusunu, zulmiln
askerlerini, bir hamlede havaya firlattm. Ba~larmdaki maskeleri dil~ilrilp, maskara ederek, biltiln dilnyaya giildilrdiln.
Cennetle miljdelenen (Ashab-1 Kehfin kopegi, Siileyman
Aleyhisselam'm karmcas1 ve Salih Aleyhisselam'm devesi gibi) hayvanlarm yolundan gittin. Sen de Cennette mesud olacaksm, ~ilnkil hem gazi, hem ~ehidsin.
Bu maymunun meselesini .Yahya Kemal ~oyle anlat1yor:
"Kral Konstantin'in ~u alt1 senelik maceras1 epey bir romand1r. Bu romanm maymun faslmdan ewelki fas11larmda Konstantin, vukuat1 misli goriilmemi~ bir inat ve bir iradeyle idare

164

I Zor Zamanlar

ediyordu. Maymun fashndan sonra ise, Danimarka'nm diger


bir prensi Hamlet gibi, 'Var olmah m1? Olmamah m1? i~te biltiin mesele!' diyerek kaza ve kadere zebun bir halde silriikleniyor. Yunanistan kaza ve kaderin pen~esindedir, bir maymunun bile aleladip bir rol oynad1g1 bir kaza ve kader drammda
e~has zebundur. Venizelos, Kral, hepsi ahnlarmm karayaz1S1
ne ise, oyle hareket ediyorlar.
Yunanhlarm Selanik'e soktuklar1 bir krallar1m giiniln birinde palikaryanm biri vurdu. Edirne'ye gotiirdilkleri krallanm bir maymun 1S1rd1.H
24.08.2014

You might also like