Professional Documents
Culture Documents
YlLDIZYlYlClLER
Sacha Kardossisjf e
b ir in c i
KISIM
Yeni Snr
1. Blm
Uu ho bir biimde, kazasz belasz sona erdi. Dr. Horwat hayatnda ilk kez Amerikan olmayan bir hattn uan de
niyordu ve grdkleri yardmn son derece az olmasna karn,
bu insanlarn her eyi son derece hzl rendiklerini kabul et
mek zorunda kald. M iamiden yola karken, insann bir Boeingin kumandasndan ok, bir Aztek piramidinin tepesine ya
ktraca pilotu grd zaman, belli bir kayg duymutu ger
i ama sarsntsz iniler, le yemeindeki hamburger ler ve lernon piear, son derece dzgn bir ngilizceyle yolculara kimi
zaman bir volkann, kimi zaman bir kentin adn bildiren, o
unlukla da onlara bilgi veren uu ekibinin kibarl iini abu
cak rahatlatt.
Zapotzlan Yarmadasndaki bir askeri blgede beklenme
dik bir mola oldu ve omuzlar greilerinki gibi olan tuhaf g
rnl, ufak tefek, bodur bir kadn, zerinde Amerikan Hava
Kuvvetlerinden kopya edilmi bir niformay tayan subayn
sayg dolu yardmlaryla uaa bindi. Kadn krmz-yeil dibala
ra, rengrenk kurdelelere brnm bir Kzlderili putuna ben
ziyor, sanki bir folklor gsterisinden frlam gibi duruyordu;
kafasnda da, Dr. Horvvat n turistik brorlerde grp hayran
kald o gri melon apkalardan vard. zenle rlm kmr
karas salarnn arasndaki piirilmi toprak rengi yz, ser
semlii andran tam bir ifadesizlik iinde donup kalmt. Elin
de son derece zarif bir deri anta tutuyor, bir yandan da azn
daki bir tutam ttn ineyip duruyordu. Hostes sayg dolu
bir mrltyla senora'nn General A lm ayo nun annesi olduunu
ve olunu grmek iin her yl bakente gittiini anlatt. Rahip
havayolu irketinin Alm ayonun mlkiyetinde olduunu bili
11
1 7 /2
24
2. Botum
kinci Cadillacta, ister istemez dellolar, aldatlan kocala
r, melodram, birtakm zel odalar, son derece yakkl bir
adam deyiminin gayet gzel zetledii her eyi akla getiren
grkemi ve sivri ulu sakal byyla, d grn Belle po
que afilerini, resimlerini anmsatan krk yalarnda bir adam,
hznl bir havayla yol arkadayla sohbet ediyordu; yol arka
da geometrik bir belirginlikle tam ortadan ikiye ayrlm dal
gal salar yalnzca akaklarda birka gri glge kalacak biimde
beceriyle boyanm, farkl olmak peinde kotuu aka anla
lan, iyi giyimli ufak tefek bir adamd.
Bu bo bir kiisel bbrlenme sorunu deil, diyordu yol
cu. Kukusuz, gerek bir sanat daima gelecek kuaklar da d:
nr biraz; alklarn, kalabalklarn dalkavukluunun ne ka
dar bo olduunu, adnzn sonsuza dek yaayacan bilmenin
ne kadar az avuntu saladn biliyorum geri... Am a ite Fran
saya bunu kazandrabilmek isterdim, bunu lkemin ycelii
adna yerine getirebilmek isterdim. N e yazk ki, eskisi gibi dn
ya apnda bir g deiliz artk: Fransz dehas adna, her alanda
kendimizi amamz iin bir neden daha. Bunu baarabileceimi,
iimde bunun olduunu, bir ilham kvlcmnn bunu gerekle
tirmeye yeteceini hissediyorum, ama neden bilmem, son anda,
bir trl olm uyor ite. A m a canm, insanlk tarihinde bunu ba
arabilmi olan yok ki zaten.
1905te, Saint-Petersburgda arn gzlerinin nnde ya
plan zel bir gsteride Grc Zarzicenin bunu baardn ne
srenler var, dedi arkada.
Bu bir efsane, diye yantlad dieri kesin bir tonla; yz
gcenmi bir anlatma brnd. Kimse asla kantlayamad bu25
30
3. Botum
Charlie Kuhnun gerek ad Mecid Kurayd. Halepte do
mutu. K rk yldan fazla bir zaman nce A m erikaya geldiin
de, gsteri dnyasyla ilk ilikilerini kurduktan sonra adn
Charlie Kuhn olarak Amerikanlatrmsa da, bu adn pek o ka
dar da tipik bir Amerikan ad olmadn ksa sre sonra fark et
miti. Am a artk ok geti. N e ondan, ne de her yere peinde
srkledii bir yn eyden; imdi onu, artk asla sahip olama
d bir oulun izgileriymi gibi dnd gzel Dou Akde
nizli izgilere sahip o t gibi delikanlyla btn balarn ko
parmaya zorlayan hasta bir yrekten ve izgilerinin, siluetinin
yava yava iinde kaybolduu semirmeden kimse kurtaramazd
artk. En nemlisi de; zlem mi, yoksa merak m, tam bilemi
yordu bunu; onu daima kaygl bir bekleyi, kesintisiz bir ka
rarszlk halinde tutan, her ynyle esiz ve stn bir numara
nn, benzersiz bir G n kendini gstermesini aramaya iten,
kimi zaman ac veren o tuhaf umut vard. Bir yerlerde kefedil
meyi bekleyen iitilmemi ve gizli bir yetenein sakl olduu
dncesi kafasnda saplant haline gelmiti. K rk yllk meslek
hayatnn ardndan, uykusuz ya da yorgun olduu zamanlarda,
bazen, yetenek avcl kariyerinin henz yeni baladna g
nlden inanarak gz ak gitmemesini salayacak o aydnlan
ma nn yaamann ona nasip olup olmayacan dnd
oluyordu. H er sabah kalemle zenle karartt gri bynn al
tndan kk, alayc bir glmsemeyle sergiledii kukuculua
karn, kariyeri boyunca grd ve her trl hilelerini tand
hilebazlara, arlatanlara, illzyonistlere karn, insan yreinin
en derin, en kutsal gereksinmesinin tm bu asalaklarna karn,
31
3 3 /3
34
6. Blm
nc Cadillacta, Alm ayo nun Birleik Devletlerdeki i
leriyle -b ir oteller zinciri, petrol kuyular, bir havayolu irketi,
svirede veklet edilen kaln bir i portfy, bir parmak dar
besinin hareket ettirmeye yetecei henz emekleme dnemin
de olan bir dzine baka i de cabas- ilgilenen John Sheldon
(Glass, Wittelbach ve Sheldon) koltuunu, yele biimli uzun
kahverengi salar ve muhteem elleri dnda silik ve sradan
grnml bir delikanlyla paylamaktayd. Avukat Almayoyla i konumak iin ok az zamannn olduunu, diktat
rn her zamanki gibi ktlara bakmay reddedeceini, onlar
her zamanki O .K iyle sabrszlkla iteceini, sonra, akam ye
meinin izleyecei hzl bir martini dizisi iin bara geileceini,
bunu, Generalin sonradan adlarn asla anmsamayaca, daha
ok gz alc bir dostluk gsterdii birtakm kzlarn eliinde
El Senorda bir akamn izleyeceini biliyordu. Sabah saat ikiye
doru, A lm ayoyla o bildik sahne yaanacakt, apayr bir sevim
sizlikteki alaylar ve akalar -birok Kzlderili gibi, Almayo da
kafay bulduunda ya kfrbaz ve saldrgan olur ya da sersemce
bir aptalla brnrd-; nk avukat iki ya da daha fazla sa
yda kz tarafndan zel dairelerde sunulan kk bir gsteriye
katlmay reddedecekti. Ertesi sabah, iyi bir demokrat, iyi bir
aile babas, dindar bir Luther Kilisesi mensubu olarak, srf i u
runa svg dolu, akld bulduu bir konuma, bir yarenlie,
sohbetlere, davranlara katlanmak zorunda olmaktan dolay
kk dme duygusu uyanacak ve gidecekti. Mr. Sheldon bu
nedenle, firmasnn ba mterisinin sabrn tarmadan ii abu
cak bitirmek zere, Alm ayoya sylemesi gereken her eyi bir
ka basit szce indirgemeye alrd. Bu pek kolay deildi.
35
43
5. Bolm
Kafe; kapnn zerindeki bir tahta parasna yazlm olan
pulcheria adn bile hak etmeyen bu kulbeye kafe denirse tabii,
o kadar pisti, bir sonraki p gnnde yok olmaya aka o ka
dar meyilliydi ki, Dr. Horwat tezghn stnde yepyeni bir te
lefon grnce ard. Bina botu, ama misyoner dip taraftaki
bir pencereden, dan yamacndaki kayalara doru tabanlar
yalamakta olan bir adamla bir kadn seti; Kzlderili olan er
kek, srtna bir yaylm atei yemekten ekiniyormuasna, d
np dnp kafeye ve babo dolap duran askerlere gz at
yordu; plak ayakl kadn, panik iinde iki kere sendeleyip d
tyse de, hemen ardndan kalkp var gcyle yola koyuldu; kol
larnn arasnda bir ey tutuyordu, pasakl paavra bohasn
ana bir havayla gsne bastrmasna baklacak olursa, bu bit
bebek olmalyd.
Bu davran, yol stnde onlar aniden, hatta kabaca dur
durup, tek kelime aklama yapmakszn kafenin iine utan ve
rici bir biimde tkan askerlere tarzlarndan dolay zaten ok
kzgn olan Dr. H orw ata ok ilgin geldi. Askerler aka l
drmlard ve kukusuz karlarndakilerin kim olduunu bil
miyorlard, yolcular kafenin iine girmeye davet etmek iin
silahlarn kullanrkenki tehditkr durumlarnn olas tek ak
lamas buydu; onu gorillere benzeten uzun kollara, zeytuni
renkli iekbozuu yznde de karanlk ve itici bir anlatma sa
hip bodur bir adam olan mfreze komutan, gene de belli l
de terbiyeli davranyor, yolcular sakinletirmeye, kzgn pro
testolarn yattrmaya alyordu. "Yalnzca radyodan aldm
emirleri yerine getiriyorum," diye aklad; ad Garciayd, As
keri Gvenlikten Yzba Garcia ve onlara lkeye ho geldiniz
44
Charlie Kuhn, o srada telefonla megul olan Yzba Garciaya bir gz att. Jos A lm ayonun kiisel korumasndan so
rumlu olan, diktatrn gvendii adamlardan biriydi. Ve u an
da burada, Saraydan uzakta olmas, her ne olursa olsun, ba
kentte hibir ey olmadn gsteriyor olmalyd. Simsar, gen
kadnn masasn terk edip Yzbann stleriyle yapt konu
may yakalayabilme niyetiyle Dr. Horwata doru ilerledi. Gar
cia talimatlar dinlemekteydi; Kuhn, adamn yznde nce s
nrsz bir aknln, ardndan esasl bir korkunun dile geldiini
fark etti.
Kim bu gen kz, diye sordu rahip.
Charlie Kuhn dalgn dalgn masaya gz att; kulak kabart
m, hattn br ucundaki sesi duymaya urayordu.
General A lm ayonun... nianls.
Nianl szc ksa bir duraksamadan sonra, apak bir
inanszlkla sarf edilmiti; Dr. Horwat sevgili teriminden, y
nelimleri gz nnde bulundurularak bile bile kanldn an
lad. yice bunaldn hissetti.
Amerikal m, diye sordu sonunda, olumsuz ve ferahlat
c bir yant alacana dair bulank bir umutla.
Amerikal, dedi Charlie Kuhn.
Hattn br ucundaki birileriyle konuan Yzba Garciay dinlemekteydi.
Beni balayn, diyordu subay. Sanrm iyi duyamadm.
Ltfen tekrarlar msnz? Evet, elbette albaym, ama gene de bu
nu bana bir kere daha tekrarlamanz isterdim. Bu rtbedeki bi
rinin yapabilecei trden hatalardan deil bu.
Bir an susarak, donup kalm bir yzle yutkundu. Bir anda
gzleri yuvalarndan dar urad sanki.
Onlar kuruna dizmek mi? Gerekten de hepsini derhal
kuruna dizmemi mi istediniz?
spanyolcam gerektii kadar iyi deil, diyordu Dr. H or
wat komusuna, ama arkada birdenbire ta kesilmiti sanki;
yz hafife yeermekteydi.
Her tr yanlgy nlemek zere, Yzba Garcia sesini
ykseltmi, gen kz da onu duymutu. Kz, sesinde bir sknt
tonuyla:
Daha baka neler var?
48
4 9 /4
54
62
6. Blm
Uur getirir, dedi Jo s Almayo. olacana varr.
Churchillinin kln, kocaman cinsel organyla kl, iz
maritleri, ezilmi purolar toplayan, srtst yatm plak bir
kz biimindeki bir klle silkeledi. C astroyla ilikiler iki yl
dr kopmu durumdayd, ama Havana purolarnn kaakl
zel servisler tarafndan gvenceye alnmt.
ansmn buna ihtiyac var, dedi Jos Alm ayo. Bedelini
detiyor. O rospunun teki o.
Eski gnlerde ie ilk admlarn att yer olan Santa Cruz
Limannn argosuyla konuuyordu. Resmi grmelerinde, Ispanyolcay zor konuuyormu gibi yapar, konumasn Maya
dili kkenli Cujonca szcklerle doldururdu; bunda da, tpk
kollar kvrlm, terden srlsklam olmu gmleinde olduu
gibi, gene halk ocuu ynne vurgu yapmakt amac.
Kocaman masasnn arkasnda, Kurtarcya ait bir portre
nin altnda oturmaktayd; General rtbesine ulap, uzun m
rnden bkan yoldalar tarafndan 1927 de alaa edilmiti
Kurtarc. A lm ayo nun D ior marka kravat zlmt, yakas
bar akt; ona saygsz davranmaya cret edebilen tek yaratk
olan sevgili maymunuyla oynayarak puro iiyordu. Maymunla
r severdi. Birok insan onlarda insans bir eyler bulurdu. Ama
maymunlarla tekeleri cehennem tanrs Tapotzlann gzde ya
ratklar olarak gsteren o ok bilinen kabile resimleri, gerei
yanstmaya daha yaknd.
Odann dier ucunda -o tu z metre mermer vard arada-, ta
vana deen bir kuhanenin iinde kular rpnyor, cvlda
yordu. Pencerelerin karsnda, duvar boyunca, ara lar ve caca63
65/5
74
7. Blm
Radetzky birka ay nce bakentin birka kilometre uza
ndaki San Miguel M anastrnn bahelerinden gemekteydi;
gllerin kokusu o kadar keskindi ki soluk almakta glk eki
yordu, hava neredeyse katlaacak kadar arlamt. Sar, kr
mz ve beyaz gl aalar, mermer kuyularn, ermi heykelleri
nin evresinde ve duvar boylarnda kmelenmiti; adlarn bil
medii birtakm bitkiler, talardaki atlaklarn iinde byyor,
stunlarn evresinde kmeleniyor, krmz ve mor renkli do
kunalarn, sinekkularnn effaf kanatlarndaki k huzmele
rini andran prltlarla vzldayp durduklar kaktslerle agavelerin zerine doru sarktyorlard. Barahip tarafndan kabul
edilmeyi talep etmi, sz konusu izin de hemen verilmiti. Sa
va yzl bu ziyaretinin kimliinin manastrda bilindii ak
a belliydi... ya da en azndan bildiklerini sanyorlard. Her ey,
bir gn ierlerken Alm ayo nun, pek de zerinde durmadan or
taya att bir aklamayla balamt. Radetzky ok imi, belki
de fazla soru sormutu. Hl bir eylerin eksik olduunu, Almayo hakkndaki gerein eliyle eriebilecei bir yerde olduunu,
onu yakalamasna ramak kaldn hissediyordu. Jo s Almayo,
kukusuz gvensizlikle dostluk arasnda bocalayarak, masann
bir ucundan karanlk bir havayla ona bakmt. Belki de srf bu
sert adam yznden bir hayalin gelip gemesi ona bir anlk bir
krlganlk kazandrd iin birden ilgin bir ocuksuluk izinin
beliriverdii o inat yz ifadesiyle ona doru eilmiti.
Baardm, nk anladm, ite o kadar...
Bir an duraksad.
Ayrca, bunun nasl olduunu, beni byk bir adam yapan eyin ne olduunu gerekten renmek istiyorsanz, gidin
75
8 1 /6
82
83
85
8. Blm
Misyoner sonunda hl yaamakta olduunu anlad. Gzle
rini aar amaz gsne evrilmi tfeklerle karlamt gene
ama, bir eyler infazlarn geciktirmiti anlalan ve askerler ni
an alm, bir trl gelmeyen bir emri beklemekteydiler. Garcia
denen o korkun ilkele doru bir gz attnda onun yol tara
fndan koarak gelen bir askerle hararetli bir tartmaya giriti
ini grd. Tartm a birka dakikadr sryor olmalyd, ama
Dr. H orw at kafasnda bu dnyadan oktan elini eteini ekmi
ti, yle ki dnya yznde olup bitenlere dikkatini yneltmesini
kimse isteyemezdi ondan. Yzba Garcia bararak bir emir
verdi, askerler de silahlarn indirdiler, sonra kaba saba bir
gangstere bylesi bir unvan vermek doru olursa subay, tutsak
lara doru zr dileyen bir harekette bulundu.
"Un momenticol" dedi terbiyeli terbiyeli, onlar rahatlat
mak ve onlara yalnzca anlk bir kesintinin sz konusu olduu
nu, biraz sabrederlerse, birka dakika iinde infazlarnn niha
yet gerekletirileceini iaret etmek istercesine. Bundan sonra
tabancasn klfna sokarak hzla uzaklat ve onu almaya gelen
askerle hararetli hararetli tartarak kafenin arkasnda gzden
kayboldu.
Misyoner mendilini karp alnn silerek yar yarya bo
azlanm bir tavuunkilerden pek farkl olmayan baklarn
evresinde dolatrd.
lk grd ey, o andaki komusu M sy Antoinen hok
kabazlk yapmaya devam ettii oldu. Yapt numaraya kendini
o kadar vermi, yurtseverlik atei ve sanatsal ustaln ortaya
koyduu gsterisi tarafndan yle arplmt ki, tpk kahra
manlklar ve katksz cesaretleri okullarda ocuklara ders diye
96
9. Blm
Hava K uw etlerine kumanda eden albay, durumdan haber
dar olmak ve mutlak sadakati konusunda Alm ayoya gven ver
mek iin her yarm saatte bir telefon ediyor, lkeyi terk etmeye
-bir sreliine elbette- karar verirse diye lider maximom n em
rine bir arac hazr tuttuunu bildiriyordu. Almayo ona asileri
bombalama emrini bildirdi: O rdunun genel merkezini, tankla
r, radyo istasyonunu, sokaklardaki ayaktakmn; sonra ulusal
ktphaneyi, yeni niversiteyi ve filarmoni merkezini de bom
balamasn sylemek zere adam geri ard. Albay bir soru
sorma cretinde bulundu: son hedefin nemli olduunu zan
netmiyordu; bu ykmlarn byk bir pratik getirisi olmaz gibi
geliyordu ona.
- renciler onlarn ilerine mevzilendiler, dedi Almayo,
sonra telefonu kapatt. Bu doru deildi, ama onun da kendince
nedenleri vard.
Yaylm ateinin younluu azalm gibiydi ve telefon da
hkmet kontrolnde kesintisiz almaya devam ediyordu. T e
lefon santralna saldr dzenlenmiti ama, gvenlik kuvvet
leri iyi dayanmlard. Almayo, sokak atmalarnn geliimi
hakknda bilgi alma emrini vererek Albay M oralesi alelacele
kente yollad; sonra da masasnn stnden bir ie alarak zel
dairesine gitti. Gen Kzlderili kz tam brakt gibi buldu: bir
dein stnde rlplak oturmu salarn tararken. Her za
man bunlardan bir-iki tane olurdu konutunda, ama bu dierle
rinden daha yetenekliydi; ie kendini veriyormu gibi yapyor
du; oysa dierleri inek gibi becerilmeyi beklerlerdi. Alm ayo
ona giyinmesini syledi; plakl sevmezdi, plaklk onu hep
biraz arpard; plaklk ona ocukluundaki yoksulluu, bin^ldzyiyiciler
97/7
103
Ensest.
Peki ne bu?
Bir erkekle kz kardei ya da bir babayla kz zina yapt
zaman oluyor. lmcl bir gnahtr. Onlara sk sk syle
dim, ama yapyorlar. Yaptklarn biliyorum.
ok mu kt? En kts bu mu?
Bunun iin dorudan Cehenneme gidilir, dedi yal
adam. Dosdoru gidersin, eytan da ellerini ovuturur. A m a ni
ye soruyorsun bana bunu?
Biri gelip de eytann houna en ok ne gider diye sora
cak olsa, ona ne derdiniz?
Yal rahip uzun uzun dnd. Ban sallad.
Bilmiyorum, dedi. Her ey onun houna gider. Yapt
mz her ey. Yaptmz her eyi sever, evet. Sefaleti, hastal,
iktidarda bulunan insanlarmz sever. O insanlar ok sever.
Onlar oraya yerletiren O dur, nk onlar O nu memnun et
mek iin ne gerekiyorsa yapmlardr. Burada egemen olan eytandr; ite bu yzden umut yoktur. eytan orada durup g
nahlar iinde debelenmemizi seyretmekle yetinir ve gler. G l
dn duyarm sk sk.
Ama gene de, onu dierlerinden daha fazla memnun
eden bir eyler olmal, yle deil mi?
Syledim sana, ensest ktdr, dedi yal adam. Bu yz
den Cehenneme gidilir. Ensest, eytan n sevgili kulu damgas
n vurur insana. Sonra, ben genken M eksikada yaptklar gibi
kiliseleri yakmak, rahipleri ldrmek de yle. Ama bana niye
soruyorsun bunu olum? Tm yolu srf bana bu soruyu sor
mak iin mi atn?
Yeniyetme, gergin ellerini kavuturarak bir sre sessizce
durdu.
Buralara kadar gelmene demezdi. Kime sorsan sylerdi
aynlarn.
Gvendiim tek insan sizsiniz, dedi delikanl, tek insanSiz bir ermisiniz.
Yal adam ona sert sert bakt.
Bu bir kfr. Ben zavall bir ky papazym, hepsi bu.
Elimden geleni yaptm ama, pek de bir ey yapmadm. Balan
mam gerek. ldm zaman arkamdan dua edilmesi gerek.
108
112
10. Blm
Eve ban eerek girdi -birok C ujondan daha uzun boy
luydu-; masann evresindeki, hepsi kendisininkinden daha ko
yu renkte, konutlaryla ayn amurdan yorulmu gibi duran
bildik yzleri gzleyerek bir an duraksad. Hepsi buradaydlar
ve fazla deimemilerdi. Annesi frna doru eilmiti; ieri gir
diinde ban evirdi, sonra, Jos bir yabancym gibi gzlerini
kararak mastala'sm inemeye devam etti; kimsenin azndan
tek kelime kmad.
Bir tek byk erkek kardei, hor gr dolu bir glmse
meyle ona dilerini gsterdi. O ysa giysileri yepyeni ve tertemiz
diler; pahalya patladklar da hemen anlalyordu. Y a da karde
i parmaklarndaki iki yz fark etmemi miydi yoksa... Ba
basnn salar hl kapkarayd: damarlarnda bir damla Ispan
yol kan yoktu. Kz kardeine yle bir gz atnca kzn meme
lerinin bym olduunu fark etti. Babasysa, sanki ne giysile
re, ne yzklere, ne gerek deriden ayakkablara inanmyormu, artk Jo snin imdi gerekten birisi olduuna inanmyormuasna, duygusuz bir yzle yemek yemeye devam ediyordu.
ok iyi biliyordu ki, olu baarya ulam olsa, kyne geri
dnmezdi; gen bir Cujon kenti terk edip evine geri dndn
de, cepleri bo olurdu hep; polisin yerini bulmasn, bylece bir
daha ondan haber almamay beklerken beslenecek fazladan bir
boaz km olurdu, hepsi o kadar.
Bir sre bekledi; ama ona oturmasn syleyen olmad; son
ra annesi, yzne bile bakmadan bir tabak alp sofraya koydu;
Jos de bo bir Coca-Cola kasasn itip oturdu. Kimseden t
kmyordu; yalnzca erkek kardei suratna kar alayl alayl,
kstaha glmsemeye devam ediyordu. Jos kardeini ldr^ Idzyiyiciler
1 1 3 /8
119
11. Blm
Bylece birka balant edindi. Bir-iki yerel politikac, ho
a vakit geirtmek istedikleri yabanc konuklar olduunda,
kardeiyle ikisini birok kez evlerine davet ettiler. Birleik Dev
letlerden firar etmi olan Amerikal bir iadam, ikisini on be
gnlne tutmutu, ama gzle grlr derecede sarhotu; Josyle kardei de czdanyla giysilerini aldktan sonra adam b
rakp katlar. Onlara para veren birtakm ok zengin tccarlar
vard ama, onlarn da istekleri bitmek bilmiyordu, stelik ge
nelde eli sk davranyorlard; Jos bunlarn nemli geinen,
ama gerekte yaamdan beklediklerine asla ulaamam, imdi
de olabildiince heveslerini gidermeye alan gsz herifler ol
duunu abucak anlad. Kimseyi tandklar yoktu.
Meslekten, sergilerden ve gzel szler verip duran kafe pat
ronundan bezmiti artk.
Gerekten nemli insanlarla karlamak kolay deildir
olum, ama sen baaracaksn. Sen iyi bir ocuksun, bak gibi
sivri dilerin var; ve bu dnyada yolunu bulacaksn, ben syl
yorum sana bunu. Gereken ey var sende.
Jos ayrca Rositann neesinden ve arklarndan da bk
mt; beraberce yaptklar iin korkun bir gnah olduuna da
inanas gelmiyordu bir trl. inde asla derine dalmadan rp
np durduuna ilikin tuhaf bir duygu vard. H er vakit buldu
unda kz dua etmek zere kiliseye yollanyor ve kular gibi
mutlu bir biimde geri dnyordu. Josnin zerinde, masumi
yete mahkm olduu izlenimini brakyordu. Jos imdi anl
yordu kzla yapt her eye karn erkek kardeinin niye hl
kynde pasakl bir balk olduunu: kz tertemizdi ve bu ko
nuda yaplabilecek hibir ey yoktu. Hemen hemen bu sonuca
120
129/9
134
12. Blm
Gecenin birinde, sa ba dalm, isterik bir halde, sende
leyerek bara girmi ve lgnca bir havayla, korku ve dehetten
yuvalarndan frlam gzlerle evresine baknarak kapda dur
mutu. Jos turistlerden az biraz ngilizce kapmt; kzn, kimi
zaman zar zor duyulan alak bir sesle, kimi zaman sinir krizle
rine tutulup hrlayarak sylediklerini yava yava anlamay ba
ard. Taksiyle, kentin on kilometre tesindeki nl bir turistik
yerleim alanna, eskiden insanlarn kurban edildii Tzopotatzek piramidinin harabelerine gidiyordu taksiyle... O na oraya
akamleyin, tam ay doarken gitmesi, o saatin piramidin en g
zel ve benzersiz gzkt zaman olduu sylenmiti... ve... ge
ne hkrklara bouldu... ofr onu ssz bir araziye gtrm,
rzna gemi, stne stlk de antasn almt.
Hikyesinde hibir olaanstlk yoktu. Jos, kza daha
sonra itiraf edecei gibi, hem parasz, hem de kadnsz bir ace
miyken, bunu sk sk kendisi de yapmt.
Kk Amerikal ii kt tarafndan gryordu, hibir de
neyiminin olmad hemen belli oluyordu; zaten, acnas bir ha
vayla Jo sye bakp, adamn mendiline gzyalarn aktarak,
durmadan Iowadaki bykannesinden ve oradaki bir niversi
teden ald bir dil diplomasndan sz ediyordu. Taksi ofr
nn ona deil, ne bykannesi, ne de diplomas olmayan baka
birine tecavz etmesinin gerektiini sylemek istiyordu herhal
de. Jo syle barmen, birbirlerine bakp dalga geiyorlard.
Barmen bir sre Birleik Devletlerde almt; Jos gs
leri ve kalalar son derece yerinde olan ufakl keserken, ofr
zerinden getii srada kk farenin byk olaslkla henz
bakire olduu grn ortaya att. Bu ok grlrd Birleik
135
Kalabilirsiniz.
Kald. nce bir hafta, sonra iki, sonra iki ay boyunca.
Sonralar, neden kaldn, batan beri onu ekenin ne ol
duunu soracakt kendi kendine. Bugn bile, dndnde
kendi kendine tam bir aklama getirmeyi baaramyordu. "Yal
nz, emin olduum tek bir ey vard," dedi Dr. H orw ata dim
dik gzlerinin iine bakarak: neden yalnzca bedensel deildi.
Fazladan bir eyler vard. Baka trl olsa kendini asla koyvermezdi. O yle biri deildi.
lk haftalar boyunca sanki bir sisin iinde yaad, her ey
onun iin o kadar yeniydi ki; korkun derecede yoksul olmas
na karn, lke inanlmaz gzellikteydi. H alk da o kadar mut
suzdu ki, onlara yardm etmek iin byk istek duyuyordu.
zellikle ocuklar, harikaydlar. Sk sk yolun ortasnda durup
onlar kollarna alyordu. Asla alamyorlard, hatta bebekler
bile; ve kck yzlerinde hep hznl bir hava vard, size
gzlerini zerinizden hi ayrmadan, sessizce bakyorlard... Ye
tersiz beslenen ocuklarn gzleri daima kocaman durur. Kor
kuntu bu. Tarada durum daha da ktyd. Sefalet gerekten
de rktc boyutlardayd. Ve bebekler iin st ya da anneler
iin kutu konserveler getirildii zamanki en ufak bir szlanma
nn olmad o suskunluk, o gurur ve o aptalca ifade... Bir aile
ye, bir kye yardm etmeyi her baardnda daha da byyen
bir ballk uyand iinde bu halka kar. Minnetlerini dile getir
meyi bilmiyorlard, asla teekkr etmezlerdi, onlara verilenleri
alr, sonra, sanki bir insan deilmisiniz gibi, aknlkla uzun
uzun szerlerdi sizi. Amerikal, halkn korumas altnda oldu
u, grevinin de onlarla ilgilenmek ve yazglarn dzeltmek ol
duu dncesine kaplmaya balamt bile.
Srekli sulu hissediyordum kendimi, srf Amerikal ol
duum ve bizim hibir eksiimiz olmad iin. Ah, Dr. Horwat, kendimi temize karmaya ve neden orada kaldm anlat
maya altm zannetmeyin. Am a ben asla hayatta ne yap
mak istediimi bilemedim, o ocuklar grdmde ise, biliyor
dum. Elbette yalnzca bu kadar deil, Jo seye k olmutum,
tersini syleyemem. Onu da koruma istei vard. Btn yaptk
larm, zellikle de yapmadklarn ve yapabileceklerini biliyo138
144
Yldzyiyiciler
145/10
numu asla kabul etmezdi, ama bir kez daha, insanlar burada t
myle farkl bir biimde yayorlard, hem sonra tam olarak Jo
snin metresi olduu sylenemezdi, daha ok, Evita Peron ya
da Mrs. Rooseveh gibi, siyasal savandaki yoldayd. Zaten
herkese kabullenilmiti, herkes ona kar son derece sayglyd,
yakasn bir trl brakmayan ve onu imeye zorlayan u sulu
luk duygusu gerekten de ok aptalcayd. Jos onunla evlenme
nin adn bile anmasa da, bir gn lkenin bir numaral kadn
olma konusunda umutsuz deildi. Bazen Jos, baklarnda diie
getirilmeyen sorularla gzlerini dikip ona bakarken kz onda,
spanyollarn bu mutsuz halka alad o korkun aalk duy
gusunun ve o gln rk nyargsnn olduunu anlyordu.
nk Josnin anne babasnn Kzlderili olduklarn biliyor
du, zaten bundan da byk gurur duyuyordu.
Jo s nin birtakm azl dmanlar vard; birok kez, iye
rinde silahl atmalar olmutu, yaam srekli tehlikedeydi.
Kz ona dikkatli olmas iin yalvarrd, ama o hor gryle
omuzlarn silkerdi.
- zerime, istedikleri kadar kurun yadrsnlar, diyordu
sakin sakin. Yalnzca kuru grlt. Hibir ey olmaz. Ben iyi
korunuyorum. Varolan en iyi proteccina sahibim ben, en iyisi
ne!
Purosunu ineyerek kza gz krpard, o da glerdi.
ans yldzna inanyordu.
Kza duyduu sevgiyi ya da efkati asla aka gstermezdi.
Bu konuda, heyecanlarn da vurmasna asla izin vermeyen tu
haf bir sklganl vard. Cokularn bastrmay renmiti,
son derece spanyol tarznda bir yiitlik kavramna sahip erkek
lerin geleneksel tutumuydu bu. Kendini saklama, bir ynyle
utanarak iine kapanma biimi, epey dokunaklyd da. Kz
onun almas, biraz kabuundan kmas, rahatlamas iin seve
seve yardmc olurdu. Duygular zerinde uygulad mutlak
kontrol gerek bir yasaklama, yaamn birok ke^ yaralad bir
adamn kendi iine kapanmasyd. Bir para psikoterapinin ona
en byk iyilii yapaca akt ama, bu lkede bunu akldan
bile geirmemek gerekirdi. Amerikal, Jo s nin ona bedensel
balardan ok dnsel anlamda, zellikle de efkat balaryla
balandnn ve onu mutlu ettiinin farkndayd; adamn baka
153
155
13. Blm
Klinikten ktnda, Jos ona ok nazik davranyordu,
kentin br ucunda, son derece kibar bir semtte bulunan, alt
hizmetili, byk baheli bir ev kiralamt onun iin. Harika
bir spanyol eviydi bu, bahe olaanstyd; konuk kabul et
mek iin son derece uygundu; Jo s yi eskisi kadar sk greme
mesine karn, kz burada ok mutlu oldu. Ama onunla evlen
mek istiyorsa, yaplacak ilk i, doal olarak ondan ayr 'yaa
makt, nk burada, nemli adamlar metresleriyle ok nadir
evlenirlerdi. Arbal grnmek gerekiyordu; hele de, en gzde
siyasal dncenin Amerika kartl olduu bir zamanda, Jos
lkenin en etkin adam haline gelmeye balamken. zel yaa
mndan bir miktar fedakrlkta bulunmak zorundayd. Ameri
kal onu ok iyi anlyordu. Zaten, El Senorun zerindeki daire
de, hi yz kzarmadan aka onunla beraber yaayan, hatta
Amerikalyla da dost olmaya alan Alman bir kapatmas vard
imdi. Burada ok sk grlen nemsiz gelge aklardan biriydi
ite; byle hikyeler sz konusu olduunda, yzeysel olarak in
san biraz yaralasa bile, uygar bir tavr taknmak gerekirdi. Her
zaman her eyi bedensel boyutta dnmek hatalyd. Byk
bir nezaketle Alman kadn aya davet etti. Aslnda resmi bir zi
yaretti bu. Ardndan korkun bir alama krizine tutuldu ama,
ne olursa olsun, iinde bulunduu manevi ve sinirsel durumda,
kimseciklerin onu Coca-Coladan baka bir ey ierken grme
dii Iovaya dnemezdi. Hem sonra, diki tutturamam biri ol
mak istemiyordu. Vazgemek, bir zayflk nnda, kadnca bir
gceniklik yznden ekip gitmek, baarszl kabul etmek
demekti. Kesinlikle, ama kesinlikle, birok vatanda gibi ger
ek bir zafer ve baar tutkusu kafasnda saplant haline gelm>
156
161/11
son derece dolgun ve yumuakt -ona iki kez bakmak iin ken
di izin verdi, nk en nemli kusurunun bu olduu akt, ra
hibin en temel zayflyd bu-, ama hafife kalkm burun ve
gl ene ona, neredeyse kkrtc bir kararllk ve inatlk
havas kazandryordu.
Peder Horwat, sanki cierlerinden kap giden havay iine
ekti, daha dorusu arad. Artk grnmez olan zirvelerin ok
yaknnda olmalydlar. Hatta, birtakm iren lanetlerin sonu
cunda boyunlarna aslm iren testisleri andran, kafalarndan
daha byk kpkrmz ifte gerdanlaryla lkenin her yerinde
bulunan iko akbabalar bile, havann artk onlar tayamad
bu yksekliklerde gzden kaybolmu, dnyaevi lelerini ara
mak iin aalarda kalmlard.
Amerikal kz imdi de, hl aydnln hkm srd
nemli gkyznn altnda, alacakaranln iinde grileen, eri
yip giden kayalara doru dnmt.
Tanrm, Tanrm, dedi umutsuz bir sesle; misyoner gz
lerinde yalar grd. H er eyden ne kadar da uzaktayz burada.
Ona kavumak iin her eyimi verirdim. u anda bana ne ka
dar, ne kadar gereksinmesi vardr...
Bir sre daha, yere ivilenmi, hl hafife soluyan Kzlde
rili kzn zerinde yatt, sonra bir hamlede geri ekildi, kz ac
dan bir ah - dedi ama, kmldamad, Jo s nin ok iyi tand
Cujon edilgenliiyle, ylece, yzkoyun kald. Hi irkilmedi
bile, oysa btn orospular Jo sye onunkinin mrlerinde gr
dkleri en byk chocho olduunu syleyip tantana yaparlard.
Az nce, kzn iindeyken, gelmekte gecikince Amerikaly d
nmt. Sahip olduu btn kzlar arasnda, yatakta onu en
ok artan oydu, ona hep ok nemli bir i yapmakta olduu
izlenimini verirdi. Asla bkmazd. Buna karn, alar, yalvarp
yakarrd, nk asla iinde gerek bir Cujon chochosu olma
mt, ama sonu dudaklarndan ykselen koca bir EVET.
EV ET, E V E T ! lyd ve sonra, sanki onun iin duyulmam
bir i yapm, ona cennetleri vermi gibi olurdu, yznde, so
nunda Jo snin keyfini karan bir mutluluk, bir minnet ifadesi
belirirdi. Sanki Jos iyi bir i yapmt. Daha nce asla k bu
kadar ciddiye alan bir kadn grmemiti. Yzne hi anlayama
162
167
176
177/12
180
74-
Blm
duyduu susuzluu gideren bir Cujon kalrd. Dalan kaldrabilen, dnyasal barsaklarnn ateini tkrerek dman ldre
bilen Talacoatl, insanlara snrsz bir cinsel gle donanm bir
lmszlk verebilen Ijmujine, insanlarn arasndan krallar se
en Aramuxin...
Ve yle anlar oluyordu ki, kzn lke hakknda durmadan
okuduu kitaplar, ykntlarn, yanardalarn, heykellerin, fa
tihlerin peinden gelen, yeni bir tanryla donanm kyc rahip
lerin olanca tarihi, birden tek bir adamda yeniden douyordu;
Amerikalnn iinden alamak, o kt, dlerle dolu ba kolla
rnn arasnda skmak, gsne yaslamak geliyordu.
Santini, tm yklmaz yasalar ve insann koullarnn snr
larn hor grerek, yce bir ustalk ve ululuk gsterisiyle ienin
aznda dikiliyordu; bazen, daha Prometheusvari bir hareketle
daha da ykselir, mmknn snrlarnn tesine geen soylu
bir nc, insan olma yceliinin ve gcnn yaayan bir grn
ts olarak, bir dizi bilardo topunu burnunun zerinde denge
de tutard.
Evet, insanlk iin bu gerek bir zafer nyd; yazgmz ko
nusunda kukuya dmeye cesaret edebilen herkese, yeniden
yreklenmeleri iin gsterilmesi gereken varlklardan biriydi.
Temsilden sonra, Jos daima ustay kendisine elik etmeye
davet ederdi; onu karlamak iin ayaa kalkmaktan da geri kal
mazd. Numaras sona erdikten sonra, sahnenin dnda Santini
tuhaf bir biimde sessizleir, iine kapanrd. Gzlerinin kk
kara yuvarlaklarnn zerindeki soytar kalar, yzne srekli
hznle dolu bir anlatm kazandryordu.
Bir gece, konutunda bir Alman ekonomik heyetine verdii
zel bir gsterinin ardndan, Hitler hakknda ok konumu ve
ok imi olan Jos, Santiniye beklenmedik, herkesi artan
bir soru sordu.
- Sr yok, diye yantlad Santini, ocukluun ilk yllarn
dan itibaren sk almak yeter. Ben drt yamdan beri al
yorum. zel yaam yok, mutluluk, ak yok, yalnzca alma
var ve o olmadan asla baarya ulalamaz.
Amerikal, Jo snin yznn tuhaf bir biimde karardn
grd.
Am a siz baardnz, dedi kz Santiniye.
187
193/13
dt. Kkrt koklamas bitince bir an, sanki koku ona korkun
derecede eksikliini duyduu bir eyleri, herhalde daha iyi gn
leri anmsatmasna zlem dolu, hayalperest baklarla ylece
kalrd. Sonra yeni bir kibrit alr ve yeniden balard. Sapn te
kiydi.
Halk gsteriye nasl tepki gsteriyordu? Patron omuzlarn
silkiyordu. Honuttular ama, genellikle k grmeye gelirlerdi,
kulp striptiz ve bu ite elinden geleni ardna koymaktan kan
mayan kzlar zerine uzmanlamt, halkn istedii de buydu,kzlarn eylerini gsterecekleri n geciktiren her ey onlar si
nirlendirirdi. Elbette senor Jack bir sandalyeye oturduu, san
dalye de aa yukar yerden be metre kadar ykseldii - N e ka
dar, ne kadar? Evet, aa yukar be metre-, derken ikisi birden
yok olduu ve sandalye tek bana havalarda szld, sonra
da J ack ampanya ierek yeniden ortaya kt zaman, honut
kalyorlard. Hem sonra, senorun giysisi de onlar etkiliyordu;
aralarndan birou mrlerinde hi bu kadar iyi giyimli birini
grmemilerdi. Bu gerekten holarna gidiyordu. Am a onlar
gerekten ilgilendiren ey, kzlarn klaryd.
Hess imdi adamakll kafay bulmu durumdayd, Pa
risten koup gelmi olan Fransz da alnn kuruluyordu. Bu
aptaki bir sanatnn kendini dnyann uzak kelerindeki ber
bat gece kulpleriyle snrlamas, gerekten de inanlr gibi de
ildi. Olas tek aklama, Jack in polisle bann belada olmasy
d, fazlaca gze batmaktan ekinmesine yol aacak denli ciddi
bir ey; enselenmemek iin de srekli hareket halindeydi. Sr
tnda bir yk vard mutlaka, kocaman bir yk. Belki de, hesap
sormak zere ke bucak onu arayan adamlar vard.
Charlie Kuhn, yeni baarszln bildirmek zere Almayoyu telefona ard. Bir fke krizine hazrlamt kendini
ama, konumasn bitirdii zaman, uzun bir sessizlik oldu, son
ra, Alm ayo nun bouk bir sesle yalnzca unlar sylediini
duydu:
O herifi buraya istiyorum, Charlie. Onu mutlaka istiyo
rum, anlyor musunuz... Her creti derim. Bulun onu ve ona
deyin ki, burada polisten ekinmesini gerektirecek hibir ey
olmayacak, hibir ey. stedii creti deyeceim ona ve mutlak
gvenlikte olacak. Ona bunu benim, A lm ayonun garanti ettii
203
Sild z y iy ic iic r
209/14
KNC KISIM
:Jack
16. Blm
Gene pencereye yaklaarak uaklar arad: yarm saat nce
kenti bombalamaya balam olmalydlar. Am a gkyz bom
botu, tek bir patlama sesi bile duymamt. O nlar iin izdii
hedefler hl sapasalamdlar ve onu nemsemez gibiydiler: ko
caman yeni niversite binas, kltr evi, Milli Eitim Bakanl
n n yeni kanad ve yoksul mahallelerin, gecekondularn tam
ortasnda, Modern Sanat M zesinin spiral kulesi.
akn Amerikan kars, diye dnd gene rkeke bir f
keyle: korktuu zaman hep fkeye kaplrd. Yenilgisine neden
olan tm o pis binalarn zerinde kadnn yzn yle aka
grdn sand ki, tkrerek pencereye arkasn dnd.
Hatalar yapmt, birounun sorumlusu da Amerikal kz
d.
En uzak tara kelerine dek uzanan yeni telefon ebekesi,
o blgelerin halkn onun karsna dikmiti. Bu deiikliin,
her eyin zerinde tuttuklar geleneklerine, adetlerine, ktlk
lerine kar fazladan bir tehdidin iaretiydi. Onlar uzakta, me
hul ve unutulmu olarak kalmak istiyorlard. H er yeni yol,
dnyalarnn sonunu, yanlarnda makineleriyle; mhendisleriy
le ve elektrikleriyle yeni fatihlerin geliini simgeliyordu. Bekle
mekten usanmadklar o eski tanrlar bu yollardan gelmeyecek
lerdi geriye. Telefon ve yollar ayrca polis, kontroller, vergi de
netileri ve Ordu anlamna geliyordu. Jos byclerin ve kabi
le eflerinin kylerde onun hakknda artk atalarnn gelenekle
rine sayg gstermediinden, kendini yeni fatihlere sattndan
dem vurmaya baladklarn biliyordu. Hem sonra, bakentteki
savurganlktan, halk iin deil de dmanlar iin dikilen pahal
binalardan sz edildii gelmiti kulana: okumay bile bilme
213
225/15
227
17. Blm
Onlara kapy aan beyaz ceketli sofracbann sersemle
mi baklarnn altnda, giri odasnn tam ortasnda durup bek
lediler; Jos dardaki grubun hareketlerini gzetleme deliin
den kolaan etti. imdiden bahenin tesinde, yolun kar tara
fnda, parmakln tam karsna mevzilenmi bir mitralyz g
rebiliyordu. Durmadan asker kamyonlar geliyordu. Polis ara
balarnn kornalar durmadan alyordu. Dudaklarnda puro
suyla, mutlu bir havayla arkasna dnd.
Neyse, gene de uluslararas yasalar diye bir eyin varol
duunu bilmek gzel, dedi. Buraya giremezler. N e zaman d
manlarmdan birine snma hakk verseler onlar tehdit ettii
mi dnyorum da... yanlmm. Gzel bir hikye bu.
Almayo, bir elbise hrtsyla gayet arbal bir ksrk
duydu ve sadaki byk salonun kapsnda duran, gece elbisele
ri iindeki bir grup insanla burun buruna geldi. Bykelinin
akam yemeine davetlileri vard. Hepsi orada ta kesilmi, kol
larnn altnda mitralyzler tayan Alm ayoyla korumalarna
bakyorlard. Sekin insanlard, Alm ayo da hepsini tanrd.
Hepsini Sarayda kabul etmiti; karlar, resmi yemekler srasn
da sana dtklerinde, onunla konuacak konu bulmak iin
korkun ve umutsuz abalar harcamlard. ounlukla da, o
sessizliini korumaya alrken, ldresiye cann skmlard.
Eliler topluluu nemliydi, zerlerinde iyi bir izlenim brak
mak gerekirdi. Genelde diplomatlar bakanlarn kabul etmesini
salar, onlarla yalnzca gerekten nemli iler iin bizzat gr
rd. ylesi zamanlarda onlar dikkatle dinler, ama pek az ko
nuurdu; dikkat etmek gerekirdi; bir keresinde, diplomatik vali
ze el koymasm salayan bir uak kazasnn ardndan Brezilya
228
zmrt yeili bir gece elbisesi olan bir gen kadn grd. Silahl
deildi. Onu ilgilendiren de yalnzca buydu.
Derhal gitmenizi istemek zorundaym, dedi Uruguay
Bykelisi.
Kendimizi kpekler gibi ldrtelim diye mi?
O rduyla grp, sizin iin drst bir mahkeme sz
alabilirim, dedi bykeli. Sizi yarglamaktan baka bir ey iste
mediklerine eminim.
Affedersiniz ama, bu biraz bayat bir aka, dedi Ra
detzky.
Birka yl nce, Bakan M unozun bana neler geldiini
biliyor musunuz, diye sordu Almayo. Bakanlk Sarayndaki
ayakl lambaya asmlard onu. Sonra, bedenine konserve kutu
lar balayp, sokaklarda dolatrdlar adam. Onlar tanrm.
Kutulardan birini ben kendim balamtm.
Bykeliliin nndeki taburlara kumanda eden suba
ya teslim olmak istediinizi bildirmeye hazrm, diye yineledi
Bykeli. Drste yarglanma gvencesi elde edebileceime
eminim.
Ben deli deilim, dedi Almayo.
Bykeli sesini biraz ykseltti.
nerimi kabul etmezseniz, askerlerin ieriye girmeleri
ne izin vermekten baka arem kalmyor, dedi.
A lm ayonun canna yetmiti. Rahatsz olduuna demezdi.
Tavrlar, tartmalar, szler, gvenceler, garantiler, tm bunlar
bir halk enlii havas iinde, petrole bulanm bir halde, bir so
kak lambasnn tepesinde yanarak lp gitmesini engellemeye
cekti. Bu kpeklere kim olduunu, nereye kadar gitmeye hazr
olduunu gstermeliydi. Canl ele gemektense, Uruguayly
Latin Am erikann karde lkeleri arasndaki kutsal geleneklere
uymaya zorlamak iin, Birleik Devletler Bykelisinden ba
layarak oradaki herkesi teker teker ldrrd, daha iyi.
Ekleyecek baka hibir szm yok, dedi Bykeli. Ka
plar atracam.
Almayo, korumalarnn birinin elindeki mitralyz ald.
Aklna bir ey gelmiti.
Byle bir eyi yapar msnz, ekselanslar, diye sordu Al
mayo. Ve... yukarda duran u gen ve gzel insann yaamn
234
241/16
244
gzel bir gen kzla, belli bir yataki iki- kadnn, meslek ya
amlarnn sonuna gelmi birka bykelinin yaamn feda et
mekte duraksayacak kadar idealist ve davalarna bal olup ol
madklarn merak etti. Bu, idealizmi ne ekilde tanmladklar
na balyd. dealizm hakkndaki dncelerine, onun bilinler
deki yerine; devrimci bir lk m, yoksa basit bir insanlk kay
gs m olduuna balyd. lerlerken, kendine her taraftan hatr
saylr sayda dman edinmesine, hem de mesleini uygularken
son derece ahlaksz ve hayasz olduuna ilikin nn pekitir
mesine yol aacak biimde daha sonra herkese duyuraca birta
km hesaplar yapmaya koyulmutu kafasnda. Sonu olarak ha
yatta kalma anslarnn burada onlara kumanda eden subaylarn
lkclk, eitim ve kltr dzeyleriyle dorudan ilintili oldu
unu hesaplad. yice kemiklemiler, tmyle politize, tama
myla gereki hale gelmilerse, o zaman ate etmekte duraksamazlard, kaaklar da bylece lp giderdi. Karlnda, tepe
den trnaa yksek duygularla dolularsa, insan yaamna sayg
gsterilmesi konusunda romantik ve soylu dncelere sahip
lerse, baka bir deyile insancl eilimleri siyasal kavraylarn
dan daha ar basyorsa, olaslklar gz nne alndnda, ate
etmekten kanacaklard. Radetzky ayn yolla, gen devrimcile
rin iktidara salamca yerleip bunu srdrebilmeleri ansnn ne
kadar olduunu da kesin olarak hesaplayabileceine de karar
verdi. Eer imdi, srf bir gen kzla birka kadnn yaamlarn
kurtarmak iin ate etmeyi reddeder, eer,bu insancl zayfl,
yaama ve kendi onurlarna bu saygy gsterirlerse, o zaman
hi kukusuz ok gemeden devrilir, sahneden silinir, idam edi
lirlerdi, lkede de her ey eskiye dnerdi. Kadnlarn ve ocuk
larn kanlarnn karsnda duraksayan bir devrim, baarszla
mahkmdur. lk ynnden eksik bir devrimdir bu.
Bylece, tek bir el silah bile atlmadan kamyonete ulap,
iine binip hareket ettiklerinde, ii hem rahatlad, hem de zn
tyle doldu. lk kez tpk Juan Boschunki gibi, kazanmay ve
srp gitmeyi hak eden, iten ve yeni bir devrim oluyordu; fa
kat kaybedecekti, nk fazla gzeldi. m r gllerinki kadar
olacakt ite.
Radetzkynin kulland araba, nce pelerinden gelen, za
man zaman iyice yanlarna yanaan projektrlerin nn altn
da, sonra karanlklarn iinde yol alarak gitgide hzlanyordu.
247
2 5 7 /1 7
258
19. Btiim
Yldzlar gkyzn batan sona kaplyor, karanlklar yal
nzca yeryzne brakyordu; gece onlara iyi geliyor, diye d
nd Almayo, tpk gndzn tarlalara ve hasada iyi geldii gi
bi. Bir kayann zerine uzanm yatyordu, gzleri onlarla dopdoluydu. Yldzlar. Oralarda domutu eski tanrlar, binlerce
yl nce, ite oralardan inmilerdi. Gkyznden gelmi, uzun
zaman boyunca, sungularna, kurbanlarna, rahiplere daima ya
nt vererek adaletle ynetmilerdi insanlar. Ve sonra Ispanyollar denizden gelip eski tanrlar ykmlard; bunu yapabilmi
lerdi, nk yanlarnda, dierlerinden ok daha gl olan ve
beraber alan yeni tanryla eytan getirmilerdi. Alaa edil
mi, krlm eski tanrlarn ykntlar, lkenin her yerini kapl
yordu. Am a artk yenilgiye uram talardan baka bir ey de
ildiler ve tm yenilenler gibi, glerini kaybetmilerdi.
Alm ayo derin bir saygyla gkyzn seyretmeye devam
ediyordu: gerek yetenek yukardayd, baka bir yerde deil.
Baka yerlerde yalnzca soytarlar vard, insana bir anlk bula
nk bir yanlsama yaatan, gce, dehaya ya da yetenee sahip ol
duklarn ne sren, ama alt st bir mzikhol sahnesindeki
bir gsteri sresince insan kandrabilen Diaz, Baron, panayr si
hirbazlar, hokkabazlar, illzyonistler, vantriloklar ve gzbaclar.
Hl hayatta olduuna gre, henz umudunu kaybetmi
deildi. Bu dnyada olduun srece umut vard. Ktln g
c br tarafta bitiyordu belki, ama burada deil. O rdunun
burnunun dibinde kenti terk etmeyi baardna gre, ans hl
ondan yanayd. Birisi, bir ey hep kolluyordu onu. Hl gne
in scakln tayan topraa elini dedirerek glmsedi.
259
ve seve derdi bu bedeli. Ama, Kopenhagdaki Tivolide, Bristoldaki Palladiumda, hatta Meridadz bile bir sr insan onu
grmek iin topu topu bildik giri cretini demilerken, on
dan bu kadar pahal bir cret istemi olmalar gene de tuhaft
dorusu. Hepsi onu grmlerdi. Bu iten kar olan su ortak
lar tarafndan zenle srdrlen bir efsaneden ibaret deildi or
tadaki.
Bu dnyann bir yerlerinde, su gtrmez benzersiz glere
sahip, en ciddi, en inanl profesyonellerin varln ve yetenei
ni doruladklar tam anlamyla muhteem bir yaratk vard.
Ama ite, onunla karlamay gerekten hak eden tek adamn
gzlerinden gizleniyordu. inde ar bir yoksunluk ve umut
suzluk duymas iin, A lm ayonun bu Jack i ve ortan akln
dan geirmesi yetiyordu. Adil deildi bu. Daha baka ne istiyor
lard ondan? Elinden gelenin en iyisini yapmt ite, spanyol
rahiplerin o ikisinin dikkatlerini zerine ekmesini kesinkes
salayacam syledikleri tm gnahlar ilemi, hatta birka ta
ne de kendisi uydurmutu. Belki Hitler daha fazla gnah ile
miti, ama o byk bir lkenin bandayd, ulu Alman halk
topyekn arkasndayd.
Neyse, gene de ans imdilik iyiydi, henz her ey bitmi
deildi. Bakent knda Gvenlik G cnn hl yaayan bir
ka adamna rastlamlar, en ufak bir dmanlk ya da hatta ya- *
am iaretine ate saan mitralyzlerle, beraberce hzla G neye
doru dalmlard. Kilometreler boyunca, hareket eden her nes
neye kurun skmlard. Gney vadilerine ulaabilmek iin a
malar gereken dan ilerine dalarak yolun gittii yere kadar
gitmiler, sonra arabalar, motosikletleri terk edip, atlar, katr
lar ve onlar yolu gsterecek bir rehber bulmulard. Rehber li
der maximo nun boaz fazla glk ekmeden aabileceine,
nlerinde alabilir bir yol olduuna, gney yamalara ve Gene
ral Ramonun ileri karakollarna ulamalarnn iki gnden fazla
srmeyeceine yemin etti.
Yarmadann gneyinde bulunan, bakenti dorudan Gombaz Limanna balayan yolu deneyebilirlerdi; birka adam,
terk ettikleri arabalarda kalan benzinleri yedekleyerek bu tehli
keye atlmaya karar vermi, be yz kilometre yol yapmak ze
re motosikletleriyle yola koyulmulard; esas tehlike, Securidad
262
263
20. Blm
afak sker skmez, Garciamn ald, kesinlikle Yzba nn aznn korkun bir biimde yap yap olmasnn rahat
szln ektiini ve... kyc bir gnnde olduunu aka orta
ya koyan bir kararla, hepsi birden ayn Cadillaca istiflenerek,
tekrar yola koyulmulard. Fakat, tek bir Cadillac ve tek bir jiple, Garcia, doru yola ulamalarna ucu ucuna yetecek kadar
benzinleri olduunu biliyordu. Arabann ii o kadar scakt ki,
drt bir yandan bedenlerin arl altnda ezilen Dr. Horwat,
zaman zaman hibir dnce ya da herhangi trden bir duygu
izi tamayan bir uyuuklua gmlyordu. Sonu olarak ger
ek bir rahatlamayd bu, nk, akl bana geldii zaman, ara
bann sarsntlar, bir an bile yakalarn brakmayan uurumun
grnts, basbaya onu kollarnda tayan Kbalnn bedeni-'
nin iren dokunuu, ofrn yannda oturan Agge Olsenin
omzunun stnden ona doru sarkan kuklann bo baklar,
arkadalarnn tere batm, solgun yzleri, etei izin verilen, ha
yal edilebilecek tm snrlarn tesine dek km olan gen ka
dn, durmadan pencereden kusan avukat Mr. Sheldon un rahat
szl, el demeyecek kadar snm olan karoserin kkrtl,
madeni kokusu katlanma snrlarnn ok tesindeydi; kendini,
kolunu her yere uzatm olan eytann alayc bir srtnn or
ta yerine dm gibi hissediyordu; sonu olarak bu Cehennem
emberi srp gittike, lmcl dmannn zel, kiisel dikka
tinin nesnesi olduu, lkeye yaplan bu yolculuun da, rahip
daha fazla rezil olsun diye, rahibi dman topraklarna ekmek
zere rekabet nedeniyle dzenlendii izlenimine kaplmt.
Cesaret, Dr. Horwat, diye gcrdad, vantrilok sahibi hi
kukusuz vahi bir tanrtanmaz ya da belki de tm Protestan
264
266
21. Btm
Dalar glgelerden syrlyordu; Sierra D oloresin gri kaya
lklar ve altn rengi dikenleri yavaa, i damlalaryla slanm
rmcek alaryla amdan biimli kaktslerin parmaklarn sol
duran gkyzne doru ykseliyorlard, ama k vadilere ve
dnyann karanlk kelerine dokunmay baaramyordu. He
men hemen hi yol yoktu; bu da, insana ikence ektiren yo
lun, kayalklar arasnda atlan her admda bitecek gibi grnme
sine neden oluyordu. Atlar ykseltiye alk deillerdi, onlar
soluklandrmak iin gene yere inmek zorunda kaldlar. G ky
z solgun bir yeillikteydi, gne, San Cristobal de Las Casas ta
rafndan, okyanusun dndan o ar ykseliine gkyznn
derinliklerinden daha yeni yeni balamt. A z nce, Sierrann
zirvesinde, gnee bakmak iin gzleri yere emek gerekiyor
du. Ama gkyz yldzlarn rengine brnmeye balamt bi
le. Atlar balarn eiyorlard. Paralutin taraflarnda, karla kapl
kntlar pembeye boyanyorlard. Hava buz gibiydi, toprak
kokusu tamyordu ank.
Radetzky, bir kayaya dirseini dayam, Ispanyolu seyredi
yordu. Ayaktayd, gzlerini, doruklaryla gnei karlayan ya
nardaa doru kaldrmt; bir eli kalalarnn stndeydi, baka
hibir eyi dert etmeden gsterinin gzelliine dalp gitmi gi
biydi. Ispanyol, bykelilii terk ettiklerinden beri en ufack
bir kayg belinisi gstermemi, belki de yalnzca gzelliinden
kaynaklanan o bir para kibirli, ilgisiz havasn korumutu. Ra
detzky kendi kendine bunun bir tr aristokrat kstahlk m ol
duunu, yoksa yalnzca hibir insancl duygunun kzn yzne
kadar ulaacak bir yol bulamayp, izgilerinin mkemmelliini
bozmay m baaramadn merak etti. Ayrca, topran zerin
267
273/18
275
22. Botum
lk nn korkusu getikten sonra Alm ayo, onu kmse
yen bu hayaletin zerine, yolculuunun sonunda onu beklemek
ve kendisiyle beraber srklemek iin topraktan kp gelen bu
cesedin zerine, lmn kara lekesini arayan baklar yneltti.
nk lmt o, ne imdiden akaklarn sktran atein, ne
smsk balanm kolunun zonklayan acsnn, ne de zaman za
man atnn zerinde sallanmasna neden olan mide bulantsnn
ykamayaca, iinde kalm olan tek gereklikti bu. llerin
canllarn arasna karmak iin sk sk mezarlarn terk ettikleri
bir lkeydi buras, herkes karnaval maskelerinin ardnda binler
ce hortlan gizlendiini bilirdi. Onlar mezarlarna geri yolla
mak iin, elleri gzlerinin nnde, avular ieri gelecek biimde
birletirerek, onlar tandnz sylemeniz yeterliydi; o vakit,
milyonlarca yldan beri yerle gk arasnda benimsenmi bu eski
iaretten kaarlard, iareti yaparak, yeniden gzlerini kaldrd.
l hl oradayd; Amerikallar lkenin tm gelenek ve yasala
rn her zaman kmsemilerdi zaten. Kzn yayor olmas d
ncesi, ona lm iaretini vermek zere karanlklardan kp
gelmi bir hortlatnkinden binlerce kez daha inanlmazd. En
sadk temenlerinden birine vermiti kzn infaz edilmesi emri
ni. Kimse, asla kar gelmemiti emirlerine. Hareketi yineledi,
ama kz hl oradayd. Gerek bir fkeye kaplarak ve belki de
yaamnda ilk kez, gerekten incindi. ller bu lkede kutsal
geleneklere kar gelmeye asla cret etmemilerdi.
Derken Cadillac n iinde baka glgeler grd, sonra iki
askeri jipi, yere oturmu olan askerleri ve ban geriye atm
bir ieyi diplemekte olan bir subay; ienin altndan Yzba
Bana uursuzluk getirdiniz, dedi. Asla dzgn ilere bulamamalydm. Siz, siz namuslusunuz. Asla sizinle bir araya
gelmemeliydim. nsan erkini, namuslu iler yaparak tutamaz
elinde. Dnya gzel bir plktr, onun boyuna uygun davran
mak gerekir...
O nurla imi gs ileride, ceketi de zenle katlanp kolu
na aslm bir halde bacaklarn am dikilen, kolluklu ve pan
tolon askl hokkabaz M sy Antoinea bir kere daha gz att.
Bu pis Kzlderililer bir N apolyonu da ite byle kuruna diz
milerdi, kuruna dizilen N apolyonun kendisi deildiyse bile
-M eksikal Maximilienin bir Bonaparte m yoksa bir Bourbon
mu olduunu hatrlamyordu artk, olaylar kafasnda birbirine
girmeye balamt-, sonu olarak byk bir Franszd. M sy
Antoine, en gzel mzikhol geleneklerini uygulayarak lmeye
kararlyd. Hangi nedenle leceini kesinkes bilmiyordu, bu ne
denle Fransa iin lmeye karar verdi, bu onu bir para rahatlat
t. Biraz sonra, son emrin nlamasndan nce, btn meslekta
larndan La Marseillaisel balatmalarn ve tpk Gney Afri
kada Zulular tarafndan ldrlen yce prens gibi, dudaklarn
da bu cumhuriyet arksyla lmelerini isteyecekti.
Alm ayo, ayakta durabilmek iin artk kayalara yaslanmak
zorunda kalyordu. Gn nn altnda, ikin pantolonlu m
zikli palyao, kk sivri apkas, minyatr keman, mzik no
talarnn engelleri eklinde boyanm olan takma kirpikleriyle,
ona ksa bir zevk n yaatt; bir an iin yeniden Cristobal de
Santa C ruz sokaklarnda ilk karnavalnn kalabalna karm,
hayranlk dolu o kk ocuk olduu izlenimiyle, baklarn
vantrilokun kucandan onu gzetleyen kuklann donuk yz
ne dikti. Am a yalnzca tapon sirk mallar, frsatlar, dolandr
clar, becerikli dolandrclar, zavall soytarlard bunlar, hepsini
bilirdi bunlarn. Gnein altnda iyice zavall, iyice basit gz
kyorlard. Gn onlar, kendilerine kazandrdklar tm o
ufak tefek doast gizem havalarndan arndrrd hep. Bir
hamlede mzikhollerle ve arlatanlarla tm hesabn kapatacak
t, bir mitralyz atei, yalanclklarnn hak ettii tek eydi.
Amerikal sradan ayrlm ve yanna yaklamt. Onu gr
memek iin ban evirdi. Kadn onu korkutuyordu. Hl ona
zarar verebilir, onunla, selametini salayacak tek gcn arasna
288
23. Blm
Dudaklarnda insanolunun, evresini saran aldrmazln
iinde sonunda ona ynelmi bir dikkatin, bir ltfn, hizmet
krla iyiliksever efendisinin arasndaki kiisel bir ilikinin iare
tini grm birinin en eski, en saf glmsemesiyle kakts yn
larnn, en kk bir dokunuta patlayarak ellerine, yzne ye
ilimsi sularn frlatan bitki soanlarnn arasna dalarak, kendi
ne yol amak iin kan iinde kalan avularyla dikenli dallar
avulayarak, kayalklara arparak szlyor, sarp patikann ta
larnn zerinde tkezliyordu. Sol kolu kaskatyd, felli gibiy
di, omzundan acl vurular yaylyor, bedeninin yarsn etkili
yordu. Beyaz kent baklarnn altnda dans ediyor, bazen tm
den yok oluyordu ve bazen durmak, bir kayaya yaslanp dn
yann geriye gelmesini beklemek zorunda kalyordu. Kulaklar
sinek vzltlaryla doluydu ve ortalkta sinek yoktu. Toprak,
kan ve bitkilerin sular ak ipekten takmlarn, giydii ilk oban
elbiselerini kapladklar gibi kaplyorlard. Diken ve ta karma
asnn iinden kp kentin ilk parkeli sokana vard zaman,
kadnlar ocuklarn yakalayp ieriye ekmek ya da onu gzle
riyle izleyerek gslerine bastrmak zere darya seirtirlerken, dkkncklarnn nnde sandalyelerine ata biner gibi
oturmu olan dkkn sahiplerinin gzlerinin nnde kendini
ereine o kadar yakn hissetti ki, iinden ark sylemek geldi.
Gzleri korkuyla falta gibi alm insanlar onu batan aa
szyor, o geerken ta kesiliyorlard. Elinde usturasyla mte
risini terk etme tedbirsizliini gstermi olan lgna dnm
bir berber, Alm ayo Flores O tel in erede bulunduunu sormak
zere nnde durduunda, sanki l rden dilini yuttu. Darya
kt iin kendi kendine lanet < ku arak usturayla deniz tarafYldzyiyiciler
2 8 9 /1 9
deyken bile, onca zamandr arad kiinin adn bouk bir sesle
sylemeyi zar zor baard:
El Sefior.
Patron gzlerini iyice at, hafif bir titremeyle sarslan e
nesi daha da sarkt; aknlktan eli aya tutulmu bir halde, iri
iri terler dkerek sustu kald.
Alm ayo salam koluyla adam gmleinden yle iddetle
yakalad ki, adamn gsnden bir avu kl elinde kald.
Konu, sersem, Sefior Jack i grmek istiyorum. Odas
hangisi? Nerede?
Patron, iinde yzd korku ve aknlk sisinin arasn
dan, her ne kadar inanlacak gibi olmasa da, byk General Almayonun, O rdu nun bir isyanyla kar karya olduu syle
nen, radyonun her vatandan grd yerde tepelemesi gere
ken kuduz bir kpek olarak bildirdii lider maximonun ona,
yardmcsyla beraber otelde kalan ve her gece kentin biricik ge
ce kulbnde gsteri yapan bir artista y sormakta olduunu
anlamay baard. Sonunda sesi kabilince, kekeledi:
nc kat, oda on bir.
Almayo onu itekledi, patron onun demenin zerinde
kan izleri brakarak yalpalayan admlarla otelin lobisini getii
ni ve merdivene yneldiini grd. Patron kan izlerine sabit ba
klarla bakt, sonra ieyi kavrad ve A lm ayonun elinin gc
n yarya indirdii grtlann izin verdii kadarn oburca yut
tu.
Alm ayo merdiveni trmand, gzlerinin nnde uuup du
ran kara emayeden on bir numarann rakamlarn sabitlemeye
alarak bir an kapnn nnde duraklad. Ate, alkol ve sadk
hayvanlara zg gz kara bir umuttan oluan bir karm dn
yann evresinde dnmesine neden oluyordu, rakamlar da be
ayr kap kolunun zerinde be-alt farkl ynde zplayp duru
yorlard. Sonunda bir kap kolu bulmay ve onu elinin iinde
sabitlemeyi baard. Kapy itip ieri girdi.
Dnya hl evresinde dnyordu, ama onu yerinde tut
maya yetecek kadar g toplamay baard.
lk gzne arpan bir sandalyeye ata biner gibi oturmu
olan gs bar ak, kt giyimli, ufak tefek bir adam oldu.
Cildi sapsaryd, izgilerini oburca bir dikkatle inceleyen Alma291
yo, adamn gzaklarnm da, sanki korkun bir sarla yakalanmasna, derisi kadar sar olduunu, salarnn, zerine doru
sarktklar surat kadar yal olduunu, adamn baklarnda
alayc bir kmseme, hatta nefret dolu bir ifade bulunduunu
fark etti. Sonra ilgin bir ey dikkatini ekti: adamn nnde
koca bir kutu mutfak kibriti vard, kibritlerden biri de adamn
elinde yanp tkenmek zereydi; alev snd zaman, adam
kibriti abucak burun deliklerinden birine gtrerek, yznde
youn bir hayranlk ifadesiyle kkrt kokusunu derin derin ii
ne ekti, sonra, bu nefis kokunun son kalntsnn kamasndan
korkuyormuasna, burnuna bastrd kibritin kokusunu bur
nuna ekti. Sonra, atmadan nce kibrite dalgn dalgn bakt.
Yznde neredeyse hznl ve zlem dolu bir anlatm belir
miti, bir an, azck kkrt kokusunun artrd bir gemi
in ans ve zlemine dalp gitmiesine, bir an hayaller iinde
kald.
Hibir ilgi ekici yan olmayan bir kent ve acnas bir
otel, dedi ngilizce. Odanzn iine varana dek her tarafta sar
ho, pis Kzlderililer. Hi utanmadan ite byle kapy falan
vurmadan ieri girerler. Am a bunun sizin iin fark etmediini
biliyorum Jack, zavall ihtiyar dostum benim. Hibir ey sizi il
gilendirmiyor. Her eyden el etek ektiniz. Bana yle geliyor
ki, yzyllar nce ektiniz elinizi eteinizi. Eski halinize dn
meyi denemiyorsunuz bile. Bittiniz. Uyuklam akla yetiniyorsu
nuz... H er eyin ortasnda, yanarda patlamalarnn, depremle
rin, her trden felaketin orta yerinde uyuklarsnz siz. H er ey
size vz geliyor. Geri tek kelime ngilizce anlamyorsunuzdur
kesinkes ama, inann bana ondan alnacak hibir ey yok artk
baym. Bakn ona. Bitik. Bir sokak serserisi. Oysa, yzyllar n
ce -binlerce yl nce demeliydim, o kadar uzaklarda kald ki-,
byk bir yetenekti... en by.
Pencerenin yannda bir yatak vard; bu szlerin sylendii
kii de, yznde onu sineklerden koruyan bir gazeteyle battani
yenin zerine uzanmt. A lm ayonun tm grebildii, herhal
de son gsterisinden bu yana zerinden karmad kara smo
kin pantolonuna brnm bacaklaryla, ayakkablarnn an
m topuklaryd. Adam horluyordu, gazete de, burnuyla az
nn zerinde inip kalkyordu.
292
305/20
yand yere dek, hatta belki de daha uzun bir sre yetenek ara
maya kararlyd.
M sy Antoine, elinde akltayla hokkabazlk yapa
rak, eerin stnde dimdik duruyordu; bu kk oyundan il
gin bir doyum alyordu. Yazgsn kabullenmi deildi, ama ge
ne de, yayor olmak, akl tayla hokkabazlk yapabiliyor
olmak, o kadar da fena deildi. Nedenini bilemiyordu ama,
iinde byk bir baarya ulat duygusu vard. Belki de yal
nzca yayor olduu iin, nk bunun gerekletirilmesi ok
zor bir oyun olduunu, insanlarn bu konuda pek yetenekli ol
madklarn, sonu olarak her zaman uvalladklarn renmi
ti.
lm nedir, diyordu kukla Ole Jensen, gkyzn sey
rederek. Yalnzca bir yetenek eksiklii.
Mzikli palyao, kck kemanyla yumuak bir Yahudi
havas alyordu.
308
V @ $9
v@$o
DNYA KLASKLER
BA SELN A N L A R I / Aragon
KBAR S E M T L E R / Aragon
V A D D EK Z A M B A K / Balzac
G N E LK ES / Tom asso Campanella
B E SLE M E / ehov
A M C A N IN D / Dostoyevski
D E L K A N L I / Dostoyevski
K A R A M A Z O V K A R D E L E R / D ostoyevski
D U M A N / W illiam Faulkner
K Y / Wiliam Faulkner
BLR BLM EZ LE R / Gustave Flaubert
KIRM IZI Z A M B A K / Anatole France
B A T A K / Andr Gide
D N Y A N M E T LE R ve Y E N N M E T L E R / Andrc Gide
K A L P A Z A N L A R / Andr Gide
V A T K A N IN Z N D A N L A R I / Andr Gide
Y A A N M I H K Y E L E R / M aksim G orki
P A N / Knut H amsun
V IC T O R IA / Knut H amsun
IL G IN K A L A B A L IK T A N U Z A K / Thom as H ardy
M A SA LLA R / Hermann Hesse
SID D H A R T H A / H ermann Hesse
LY A D A / H om eros (Azra Erhat-A.Kadir)
O D Y SSEA / H om eros (Azra Erhat-A.Kadir)
BR D A M M A H K M U N U N S O N G N / Victor H ugo
D N M / Franz Kafka
K A P T A N M H A LS / Kazancakis
Z O R B A / Kazancakis
A T L IL A R / Joseph Kessel
L O C A R N O D L E N C S / Kleist
T E H L K E L LK LER / Chaderlos de Laclos
G K K U A I / D . H. Lawrence
A D E M D E N N C E / Jack London
B U D D E N B R O O K A LES / Thom as Mann
T O N IO K R O G E R / Thom as Mann
SE L E N / Thom as Mann
D O K T O R JV A G O / Boris Pasternak
SW A N N IN BR A K I / Marcel Proust
M Z D EK E Y T A N / Raym ond Radiguet
O R G E L K O N T U N U N B A L O SU / Raym ond Radiguet
K IZ IL L E K A R A / Stendhal
PA RM A M A N A ST IR I / Stendhal
A D E M LE H A V V A N IN G N C E S ; toaiocTwain
D E P R O F U N D S / O scar Wilde
D E N Z F E N E R / Virginia W oolf
F L U S H /V ir g in ia W oolf
P E R D E A R A SI / Virginia W oolf
A M O K K O U C U S U / Stefan Zweig
DEM R Z G R I / Stefan Zweig
D N N D N Y A S I / Stefan Zweig
F O U C H E (BR P O L T K A C IN IN PO R TR ES) / Stefan Zweig
G N L K L E R / Stefan Zweig
L Y O N D A D N / Stefan Zweig
S A T R A N / Stefan Zweig.
Y A R IN IN T A R H / StefanJZweig
Y IL D IZ IN P A R L A D I I A N L A R / Stefan-Zweig