You are on page 1of 215

XX.

yzyl edebiyatinn en
byk yazor/arndon Tonizoki,
kendine zg tekni ve tuhaf
atmosferi ile Japon ruhunu
byk bir boonylo onlotJr.

Daha nce

lgn Bir lhtiycrn Gneesi

adl romann yaymladmz

Cuniiro Tanizaki, japon edebiyatnn byk ustalarndan biri. yk


v e romanlarnda Japon geleneklerinden esinlenen, ama bunlar nsa
nn evrensel sorunlaryla btnletirerek edebiyat tarihini derinden
etkileyen metinler karan Tanizaki okuru alkanlklar n n dna
,

kmaya davet ediyor: Byk bilge Konfys' alt eden zalim kra
lie, mterilerine korkun aclar yaatan usta dvmeci, oyun sra
snda arkadalarn yaralamaktan zevk alan kk ocuk, kendisine
eziyet eden sevgilisi uruna kendi gzlerini kr eden romantik ak. ..
Tanizaki'nin anlatm gereki ve alabildiine yaln, buna karlk y
klerin hepsinde hafif bir gerekst gerilim var. Dou'nun sessiz
d grtinuune karlk kaynayan bir i dnya. Hareketsiz bedenin
karsnda lklar atan bir ruh... Inanlmaz bir edebi zenginlik. Ta
nizaki'nin ykleri, sk edebiyat okurlarnn da, genlerin de ilgisini
ekebilecek nitelikte.

Kapak resmi: YUM ll SUGAMA

15 TL
KDVDAHiL

ISBN 978-975-07-1276-0

78970

72760

CUNRO TANZAK

SAZENDE

_UN KIN

Can Yaynlan 1951


Bu kitapta Cuniiro Tanizaki'nin isei. Kirin. onen. unkino ve Bioku Kurabu
adl ykleri bir araya getirilmitir.
1933, Cuniiro Tanizaki varisieri 1 ChuokoronShinsha, Ine.
2011, Can Sanat Yaynlan Ltd. ti.
Bu eserin Trke yaym haklar The Wylie Ageney (UK) Ltd. arachyla
alnmtr.
Tm haklan sakldr. Tantm iin yaplacak ksa almtlar dmda yayncnn yazl
izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz.
1. basm: ubat 2011
Bu kitabm 1. basks 2000 adet yaplmtr.

Yayma hazrlayan: Faruk Duman


Kapak tasarm: Aye elem Design
Kapak resmi: Yumii Sugama
Kapak bask: Azra Matbaas
i bask ve cilt Ekosan Matbaas
ISBN 97897507-12760

CAN SANAT YAYlNLARI


YAPI M. DAGITIM, TiCARET VE SANAYi LTD. Ti.
Hayriye Caddesi No. 2, 34430 Galatasaray, istanbul
Telefon: (0212) 252 56 75 1 252 59 88 1 252 59 89 Faks: (0212) 252 72 33
www.canyayinlari.com
yayinevi@canyayinlari .com

CUN RO TANZAK

YK

Japonca aslndan eviren

Ouz Baykara

Cuniiro Tanizaki'nin Can Yayanlan'ndaki dier kitaba:

tlgm Bir ihtiyarm Guncesi, 2006

CUNiiRO TANiZAKi, 1886 ylnda Tokyo'da dnyaya geldi. Byk


babasnm matbaastnda geen ocukluu onda kitaplara kar bir ilgi
uyandrd. Tokyo imparatorluk niversitesi'nin Japon Edebiyat B
lm'ne girdi, fakat maddi nedenler yznden okulu brakmak zorun
da kald&. 1909'da yazd tek perdelik bir oyun, bir edebiyat dergisin ..
de yaymlandt lik eseri Dvme'yi

( J 91 0), Kirin ( 1910),

ocuklar ( 1911)

ve Amn Tadm1 Bilenler Kulb (1919) gibi ykler izledi. Tanizaki


genJik yllarnda Edgar Allan Poe ve Fransz Dekadantarnn etkisi
altndayd. Osaka'ya yerletikten sonra geleneksel Japon gzellik ide
allerini aratrmaya yneldi. Bu durum onun yazarlk sanatnda bir
dnm noktas oldu. Chijin no Ai (Bir Aptaln Ak, 1924), Manji
{1929), Tade kuu mushi (Bazlar lsrgan Sever, 1929), Momoku mono

gotari {Bir Krn Roman , 1931), Aikari (1932), S azende unkin {1933)
adl nemli yaptlarn kaleme ald. Ikinci Dnya Sava yllarnda san ..

sr gerektiren bir yazstndan dolay polis tarafndan aranan Tanizaki,


izini kaybettirerek edebiyat almalarna gizli gizli devam etti. Bu s...
rada dnyann en eski roman olan Genci Masallar'n ada Japonca ..
ya evirdi ve en byk roman Sasameyukfyi {Hafif Kar Ya, 1943-

48) tamamlad. Savatan sonra kendisine 1949 ylnda Imparatorluk


Kltr Niant verildi. Sava sonras dnemde kaleme aldt nemli
eserleri arasnda Shosho Shigemoto no haha {Kaptan igemoto,nun
Annesi, 1949), Anahtar {1956) ve lgn Bir ihtiyarm Gneesi (1962) gibi
pek ok roman ve ineiraisan (Glgelere vg) adh yaptt bata olmak
zere eitli denemeleri bulunmaktadtr. Tanizaki'nin ayrca edebiyat

eletirisi alannda
Tanizakr nin

Buno Tokuhan (Uslupu Okur) adl bir yapt vardr.

Manji ( 1964,

Masumura; 1 983. Y okoyama; 2006, igui),

Sazende unkin ( 1976, Niikava), Sasame-yuki ( 1 983, likava), Anahtar

( 1983, Tinto Brass) ve

1lgm Bir lhtiyarm Gneesi ( 1962, Kim ura; 1987,

Lili Rademakers) gibi eserleri sinemaya uyarlanmtr. 1964 ylnda


Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi'ne eref yesi seilen Taniza
ki, 79. doum ylnt kutladaktan ktsa bir sre sonra 30 Temmuz 1965'te
kalp ve bbrek yetmezliinden hayata gzlerini yumdu. Budist gele
neklerine gre cenazesi yaklan Tanizaki'nin kllerinin bir ksmt
Kyoto'daki Hnen-in Manastn'nn mezarlina, bir ksm ise Tok
yo'daki aile mezarlna defnedildii iin iki farkl yerde mezar bulun
maktadr.

DR. OGUZ BAYKARA, istanbul niversitesi'nde iktisat okudu. Da


ha sonra Boazii niversitesi'-ne girerek "Japonca ve Trke'nin
Karlatrmal Ses Yaptst" zerine ykseklisans tezini yazd. Japon
di\i ve edebiyat konusunda uzmaniamak iin Japonya'ya gitti (1992)
ve 1996'da Kyrin niversitesi'nde eitimine balad. 1998'de "eviri
Szlkler ve Szlkbilim Sorunsah" adl ikinci ykseklisans tezini hazarlad. Ayn niversitede .. lmparator Tay Dnemi Japon Edebiyatt"

yazarlarndan Cuniiro Tanizaki ve Ryunosuke Akutagava zerinde


younlati doktora tezini 2004 ytlnda tamamlad. Halen Boazii
Universitesi, Fen Edebiyat Fakltesi eviribilim Blm'nde retim

yesidir. Basl yaynlar:

Temel Japonca-Trke Szlk (2002); Japon

ca'dan Trke'ye Yolculuk (2002); Kappa (Ryunosuke Akutagava'dan


eviri):

Raomon ve Dier ykler (Ryunosuke Akutagava'dan derleme

ve eviri 201 0).

Japon Kltr -japonlar Ye Bireycilik (Masakazu Ya

mazaki'den eviri).

indekiler
Sunarken ... , .......................................................................... 11
Dvme
Ki rin.,.

. .

. . ..

..

..

. . .

.. .

.. . . .. . . . . . .. . . . .

ocuklar
Sazende

. . . . . . . .

. . . . . . . .

. . . . .

. . . . . . .

. . . . . .

. . . . .. . . . . . . . . . . . . .

..

..

. . . . . .

. . .. . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . .

. . . . . . . ... .

. . . . . . . . . . . .

..

. . . .

. . . . . .

. .

. . . .. . .

. ..

. .

..

. . . .

. . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

13
25
45

unkin .................................................................. 89

Aznn Tadn Bilenler Kulb ........................................ l 73

Sunarken
Gnmzden bin yl nce yaam olan Murasaki ikibu
da dahil olmak zere gelmi gemi btn Japon yazarlar ara
snda, edebiyat, Hlm"den ve Uretiler-"den bamsz olarak
be duyuyla kavrayan tek yazar, kukusuz Cuniiro Tanizaki
olmutur.
Yirmi drt yanda ilk yapt baslan Tanizaki, yazarlk
mesleini tam elli be yl srdrd ve defalarca Nobel'e aday
oldu . Yetmi dokuz yanda hayata gzlerini yumduu zaman
arkasnda tamam yirmi sekiz ciltte toplanan roman, yk,
makale, deneme ve iirlerden oluan byk bir hazine brakt.
Dolu dolu geen yazarl1k hayatnda sa kolu yazmaktan fel
olduu zaman bile ylnad ve romanlarn sz] olarak yaz
drd.
Tanizaki'nin yazarlk kariyeri iki dneme ayrlr: Bunlar,
Bat'ya duyduu hayranlk dnemi ve Japon kltrne kar
hissettii sadakat dnemidir. Btn yaptlar inanlmaz eit
lilikteki temalar zerine younlar. Yazarlk hayatnn i1k d
neminde sapk, eytani, cinsel duygular iledii iddia edilen
Tanizaki, aslnda tam tersine insan insan yapan btn kusur
ve erden1eri ortaya koymu ve be duyusuyla hissettii hibir
eyi saklamadan ve inkar etmeden herkesle paylamtr.
Uzun bir mr sren Tanizaki, hayatnn ikinci blmn
kendi kltrne adayarak oyalansa da yetmi yanda kaleme
ald "Anahtar" adl eseriyle korkusuzca cinsel ternalara d
nerek okurlarn ve edebiyat dnyasn o ileri yanda akna
evirnitir. imdi bi1e, kadn-erkek ilikilerinin Bat standartll

larna gre tutucu olduu bir toplumda bir asr nce byle bir
yazarn domas evrensel bir kazantr.
Donald Keene bu konuda yle der:
19201930'1u yllarn edebiyat eletirmenleri, Soseki,
Ogai, Akutagava, Dazai gibi yazarlardan her biri iin ufak
bir ktphaneyi dolduracak kadar makaleler yazmalarna
ramen, Tanizaki'nin eserlerini ele alnacak ciddiyette bul
mamlardr. Ancak, dandan bir gzlemci olarak, bu d
nemin edebiyatlarn zamann snavna tabi tuttuumuzda
Tanizaki'nin haricinde. adn dnya edebiyat tarihine altn
harflerle yazdwan baka bir Japon yazan yoktur.
-

OGUZ BAYKARA

DOVME

O zamanlar, insanlarn henz .. lgnlk" denen soylu


erdeme sahip olduu, ortaln alkalanmad, etraftan
atlak seslerin kmad zamanlard. Soylu beylerin ve
hali vakti yerinde gen efendilerin gl yzlerine daha
glge dmemiti. Saray cariyelerinin ve st dzey yas
malarn yzlerinden tebessm eksik olmazd. Her trl
dedikoduyu arka sokaklarda dilden dile aktaran dazlak
kafal enebaz ayclarn, beylere sakilik yapp onlar e
lendiren erkek geyalann ve onlar gibi daha nice sanat
erbabnn henz mesleklerini rahata icra edebildikleri,
herkesin kaygsz, tasasz yaad zaman1ard. Kabuki ti
yatrosunda kadn rollerine kan Sadakuro, Ciraya, Na
rukami gibi oyuncularn hepsi aslnda gl ve gzel er
keklerdi. irkin olanlar kudretsiz di . I-I erkes gzellernek
iin bir yar iindeydi. yle ki, vcutlarn izdirip iine
boya doldurtacak kadar ii ileri gtrm lerdi. Mis ko
kulu gzel renk ve desenler oynayordu o zamanki in
sanlann tenlerinde.
Elence merkezlerinin toprak yollarn andran
mteriler, taht revaniarna binerken vcudu ho dvme
lerle ssl olan tayclan seiyorlard. Yoivara ve Tat
sumi gibi elence blgelerinin dilherleri gnllerini g
zel dvmeli erkeklere veriyorlard. Sadece kumarbazl ar,
13

tu1umbaclar deildi dvme yaptranlar; bunlarn arasn


da tccarlar, hatta seyrek de olsa sarnuraylar bile vard.
Bazen blgeler arasnda "dvme festivalleri" dzenleni
yordu. Byle zamanlarda festivale katlanlar ssl vcut
larn tokatlayarak ender desenli dvmelerini gsterip
bbrleniyor, rakiplerine yergiler yadryorlard .
Seikii adl gen dvmeci bu konuda ok maharetli
bir ustayd . Bu sanatyla Asakusal aribun, Matsuimal
Yappei ve Kon konciro'dan hi de aa olmayan bir h
ret edinmiti . imdiye dek on mteriden en az biri, te
nini ipek bir tuval gibi onun frasna sunmutu. Festi
vallerde en ok takdir toplayan, onun elinden kan dv
melerdi. Desen tonlamasnda en iyi bilinen stat, Daru
makin'di; kzl renklerin kullanmnda ise Karakusa
Gonta isim yapmt. Seikii ise allmadk kompozis
yonlar ve uh izgileriyle n yapt. B u ie balamadan
nce} Toyokuni ve Kunisada gibi ustalarn izdii Ukiyoe
slubu resimler izerek hayatn kazanmt. S onradan
dvmecilik yapacak kadar mesleini drse bile, Seikii
sanat olduunun bilincindeydi ve iinde hala alev alev
sanat ruhu yanyordu. Onun houna gidecek ten ve ke
mik yapsna sahip olmadktan sonra Seikii'ye dvme
yaptrmak mmkn deildi. stelik yapmaya karar ver
se bile izecei ekil ve alaca para onun keyfine kalm
t . Ayrca dvme yaptracak kiinin sivri ulu inelerin
acsna bir ay, belki de iki ay katlanmas gerekiyordu.
Gen dvmeci mesleini yaparken bundan gizli bir
haz ve keyif alyordu. neleri her drtnde, ii kpkr
mz kanla dolup ien yerlerin verdii straba aayanama
yarak feryat eden erkeklerin iniltilerini duymak ona b
yk zevk veriyordu. Hatta bu insanlar ne kadar banr
arrsa o kadar ii rahatlyordu. Dvmecilikte zellikle
turuncu renk ve tonlama iilii ok ac veren bir tr i
lemdi. Byle dvmeleri yaptrmak isteyen birileri eline
14

dmeyegrsn, zevkten drtke oluyordu Seikii. . . Bir


gnde derisine en az be yz alt yz ine saplattktan
sonra renklerin gzellemesi iin kaynar su kvetine girip
kan mteriler l gibi Seikii, nin ayaklarnn dibine
ylp kalyor, uzun bir sre kprdayamyorlard . Onlann
bu zavall hallerini Seikii souk baklarla szyor, "Ne
o? ok mu acttm?" diyerek keyifli kahkahalar atyordu.
Mterilerin arasndan bazen tkrld1m erkekler de
kyordu. Bunlar sanki can ekiiyormu gibi azlarn
burunlarn kvrarak dilerini gcrdatyor, inim inim in
liyorlard. O zaman Seikii, "Ayp yahu! Bir de doma
byme Tokyolu olacaksn . . . Sk diini biraz. . . Benim
iim ine ile. . . Actacak tabii . . . " diyerek gzleri sulanan
mteriyi kaamak baklarla seyrediyor, fakat hi aldr
madan iini ayn hzla yapmaya devam ediyordu. Ama
arada srada sabrl insanlar da kmyor deildi. Bylele
ri ne kalarn atyar ne de bir ('gk" karyorlard . B yle
durumlarda Seikii bembeyaz dilerini gstere gstere
srtyor, " Helal olsun! Hi de grndn gibi deilsin . . .
B aya etin ceviz ktn. Ama dikkat et, bak biraz sonra
nasl cann yanacak. Ne kadar diini skarsan sk dayana
mayacaksn . . . " diyordu.

Hayatta en byk arzusu ok gzel bir kadn bulup


onun pnl prl yanan tenine btn sanatn, btn ruhu
nu dkmekti. Ancak bu kadnn nitelikleri ve grn
hakknda pek ok nkoulu vard. Kadnn sadece yz
nn ve teninin gzel olmas onun iin yeterli deildi.
Tokyo'nun en hzl elence merkezlerinde isim yapan
gzel kadnlar arasnda bile gzn ve ruhunu okayan
birini bulamamt. Henz rastlamad bu kadnn ek
lini kafasnda izmi, drt yl hep onunla karlaaca
gn beklemi ve bu arzusunu hi yitirmemiti .
s

Drt yl sonra bir yaz akam Fukagava'daki Hirasei


Lokantas'nn nnden geerken kedeki k kaps
nn nnde bekleyen bir tahtrevan dikkatini ekti. Tah
trevann hasr perdeli kapsnn aralndan bembeyaz
bir plak ayak grvermiti. Keskin gzleri, insan aya
nn da insann yz kadar derin bir ifade gcne sahip
olduunun farkndayd . Seikii 'ye gre bu ayak etten ve
kemikten yaplm soylu bir mcevherden farkszd .
Baparmaktan sereparmaa kadar sra1anan o narin par
maklarn dizilii, Enoima sahillerinde kan midyelerin
rengini andran uuk pembe trnaklar, minicik bir top
gibi duran yuvarlak topuu, kayalarn arasndan alayan
tertemiz sularla ykanm gibi dipdiri duran ten i . . .
Seikii'ye gre sadece bu tek ayak bile erkeklerin kann
emip, onlarn cesetleri zerinden atlayp geebilecek
kudretteydi. Bu ayan sahibi, yllardr aramaktan yorul
duu o muhteem kadn olmalyd. . . Sevinten gs
kalkp kalkp inmeye balamt. Ama sevincini freniedi
ve kadnn yzn grmek iin yanp tutuarak tahtre
van takip etmeye balad. Ama ne yazk ki birka sokak
sonra onu gzden kaybetti.
Seikii' nin kadna olan hayranl iddetli bir tutku
ya dnmt. Ertesi yl bahar mevsiminin ortasnda
Fukagava semtindeki evinin bambu zeminli verandasn
da aznda krdan, saksdaki

omoto leylaklarn seyreder

ken arka bahenin tahta kaps ald ve bodur itlerin


arasndan ieriye hi tanmad bir gen kz girdi .
Tatsurnil i geya ah bab Haori' nin bir i iin gnder
dii kzd bu. Kz, " B u kimono ceketini size Hanmefen
di gnderdi . Astarna gzel bir desen izmenizi istiyor,"
dedi ve elindeki sar bohay at. stnde Kabuki oyun
cu1arndan vai Tocaku'nun yzne benzer bir resim bu
lunan kat paketin iinden patranienin yazd mektu
bu ve ipek kimono ceketi kard. Mektupta patronie,
16

yaplmas gereken ileri sraladktan sonra, " B u eyalar


getiren kz benim kk kardeim gibi dn !" diyordu.
Kzn yaknda onun himayesi altnda geyalk mesleine
balayacan, aralarndaki eski dostluun hatr iin hi
bir konuda bu kzdan yardmn esirgememesini rica edi
yordu. Sonunda uBeni unutma!" diyerek bitiriyordu mek
tubunu.
" S eni buralarda daha nce grdm hi sanmyo
rum . . . B uralara yeni mi geldin?"
Seikii bunlar syledikten sonra kz dikkatle sz
meye balamt. On alt, on yedi yanda olmalyd kz.
Fakat yllar boyunca elence blgelerinde pek ok erke
in kalbini alp daldan dala kanarak gnl elendirmi
gibi olgun bir ifade vard yznde. Bir servet ve gnah
denizi iinde alkalanan bu byk ehirde kuaklar boyu
yaayp lm saysz gzel erkek ve kadnn dlerini
ssleyen en gzel yz bu kzn yzyd.
"Epey bir zaman nce haziranda tahtrevanla Hira
sei Lokantasndan bir yerlere gitmitin, hatrlyor musun:

.,

Bu soruyu sorarken Seikii kz verandaya oturt


mu, kh krk yararcasnal kzn hasr sandallar iindeki
plak ayaklarn inceliyordu. Mkemmeldiler. . . Kz
aniden muh atap olduu bu garip soruya glerek yant
verdi:
..Ah, evet! O zamanlar babam henz sad. Beni ba
zen Hirasei gibi lokantalara gtrd olurdu."
"Bu sene tam be yl oluyor. . . Be yldr hep seni
bekliyorum. Yzn ilk defa gryorum ama ayaklar
nn ekli hala belleimde. . . Hem sana gstermek istedi
im baz eyler var. Yukar kp biraz ene alalm, ne
dersin?"
Kz tam mazeret uydurup dnmeye yeltenirken
,
Seikii onun elinden tuttu ve ikinci katta Ogava Nehri ne
17

bakan

tata1ni1 deli misafir odasna kard. Hemen iki

kat tomar getirdi ve birini kzn nnde at. Bu, bir


zamanlar in 'de egemenlik srm zalim Kral uo'nun
gzdesi Prenses Batsuki'ye ait bir tabloydu . Prenses, ta
cn ssleyen lapis ve mercanlarn arlna dayanama
m gibi duran narin vcdunu l gibi trabzana yasla
mt. lemeli ipek kimonosunun etekleri sere serpe
merdivene yaylmt . Sa elindeki byk iki kadehini
kendine doru evirerek az sonra sarayn bahesinde ce
zalandrlacak bir erkei seyrediyordu . El ve ayaklarn
dan elik zincirlerle metal bir diree balanm adam
kaderinin son perdesini bekliyordu. B an nne eip
gzlerini yuman adamn suratnn ald renkten yzn
deki dehete kadar her trl ayrnt inanlmaz bir usta
lkla resmedilmiti.
Bu garip tabioyu bir sre seyrettikten sonra kzn
dudaklan titredi, gzleri akmak akmak oldu. ok tu
haft ama kzn yz tablodaki prensesin yzne benze
rneye balamt . Kz sanki orada kendi gerek benliini
grm gibiydi. Seikii keyifle glerek, "te bu tablo se
nin gerek kiiliinin resmi ! " dedi. Fakat kzn b eti benzi
kl gibi olmutu. Ban tablodan kaldrarak sordu:
"Bu kadar korkun bir sahneyi niin bana gsteri"'\tl
yorsunuz;
"Bu tablodaki kadn sensin de ondan . . . Senin damar
larnda bu kadnn kan dolayor. . .

"

Seikii ikinci kat tomarn amaya balad.

Kur

banlar adl tabioydu bu. Tablonun ortasndaki gen kz


kiraz aacnn gvdesine dayanm, ayaklarnn ucunda
yatan ok saydaki erkek cesedine bakyordu. Gzleri,
iine bastramad bir sevin ve gurur duygusuyla p ar1.

Pirin saplarndan rlen ve geleneksel Japon evlerinde kullanlan kaln


has1r. (.N.)
18

larken, etrafnda frl frl minik ku srleri uuuyor,


ona zafer arklar sylyorlard . Bir sava sonras manza
ras myd bu, yoksa iek bahesindeki bir bahar man
zaras m?
Kz bu tablolar grdkten sonra ruhunun derinlik
lerinde yatan gizli bir duyguyu kefeder gibi oldu. S eiki
i, "Bu tablo senin gelecekteki halini resnediyor. . . Btn
erkekler bundan byle yalnz senin iin kendilerini feda
edecekler," derken, parmayla kznkinden zerr kadar
fark olmayan tablodaki yz iaret ediyordu.
" S ize yalvaryorum, bu resimleri hemen kald n n!"
Kz kendini resmin bysne daha fazla kaptrma
mak iin tablodan uzaklaarak Seikifye secde eder gibi
tatami'l erin stne kapakland. Konuurken dudaklar
titriyordu:
"Efendim, size doruyu syleyeceim! Ben gerek
ten bu resimlerde grlen kadnlarnkine benzeyen bir
karaktere sahibim . . . Ama artk bu kadar yeter! Beni ma
zur grn ve ltfen bu resimleri hemen nmden kaldr n . . .

tl

Seikii' nin yznde hain bir tebessm aydnland.


uyle korkaka laflar etmeyi brak ve imdi u re
simlere alc gzle bir daha bak . . . Bunlar ok korkun
buluyorsun ama sadece imdilik yle . :
.

Kzn ba yerden kalkmad. Kimonosunun uzun


kolunu mendil gibi yzne rtm, durmadan ayn sz
ckleri tekrarlamaya balamt:
"Ltfen efendim . . . Ltfen izin verin de gideyim . . .
Yannzda bulunmak beni dehete dryor. . .

,,

"Bekle biraz . . . imdi seni barikulade gzel bir kz


haline getireceim!"
Seikii bunlan syleyerek kza yaklat. Kimonosu
nun iinde bir zamanlar Hallandal bir doktordan ald
uyuturucu iesi saklyd. . .
19

Gne, rman sularndan yansyp hasr deli on


be metrekarelik oday yakarcasna aydnlatrken, ml
ml uyumakta olan kzn yznde ve kat kaplarda
prl prl altn renkli yakamozlar oynayordu. Seikii
odann kaplarn kapatm, dvme aletleri elinde hay
ranlkla kz seyrederken kendinden gemi, bir sre
oturduu yerde kalaka1mt. Kzn yzn ilk defa bu
kadar yakndan grmenin tadn karyordu. nnde
hi kmldamadan duran bu gzel yz, be yl deil, on
yl deil, yz yl diz kerek seyretse yine doyamazd. . .
Eski Msr 'daki Menfis halk dnya ve alretlerini nasl
piramit ve sfenkslerle sslediyse, Seikii de bu tertemiz
insan tenine kendi ruhunun rengini vermek istiyordu . . .
Bir sre sonra, sol elinin sereparma ile baparma
arasna yerletirdii frann ucunu kzn srtna koya
rak, sa eliyle tuttuu ineleri teker teker saplamaya ba
lad. Gen dvmecinin ruhu sanki siyah m rekkebin
iinde eriyip oradan derinin iine yaylyor gibiydi. spir
to ile kartrarak kulland Okinava krmzsnn her
damlas kendi kanndan verdii bir parayd sanki . . . Ora
da kendi ruhunun rengini gryor gibiydi.
Vakit ok hzl gemiti. Hava kararmaya balarken
lk bir bahar gn daha geride kalmt . Ama Seikii bu
nun farknda deildi; kz uyandrmadan aralksz alt.
Kzn dnmediini grnce merak edip alt yerden
uak gndermilerdi. Fakat Seikii, Ha, o kz m? O ok

tan kt. .. Burada deil" diyerek patronienin gnderdi


i ua bandan savnt .
Nehrin kar yakasndaki evlerin stnden ay do
du. Ay, rya gibi p arlayan klarn sahildeki her evin
penceresinden ieri aktp odalar aydnlatmaya balad
nda Seikii daha iinin yarsn bile bitirememiti; pr
dikkat mumun fitilini yakmaya alyordu. Bir noktaya
renk vermek bile o kadar kolay bir i deildi. neleri her
20

. batnp ekiinde sanki bu ineler onun kalbine sapian


yormu gibi derin derin i ekiyordu. nelerin birbiri
ardndan brakt izler gitgide oalarak devasa bir dii
rmcek eklini almaya balad. Karanlklar yeniden ya
va yava aarrken b u uursuz esrarengiz bcek sekiz
ayan birden aarak kzn srtna reklenmiti .
Bahar gecesi nehirde gidip gelen teknelerin krek
sesleriyle aydnland. Sabah rzgaryla ien yelkenierin
stnden incelmeye balayan sisierin arasndan Nakasu,
Hakozaki ve Reigancima'daki evlerin kiremitleri gne
in ilk klaryla p arlamaya balamt. Seikii elindeki
fray brakt ve kzn srtna izdii rmcei seyretme
ye balad. Btn ruhunu, hayatnn en byk yapt
olan bu dvmenin iine boaltnt. Duygulann sanata
dkp iini tamamlad anda yrei hafiflemiti.
Bir sre odadaki iki kiinin siluetlerinde bir kmlda
ma olmad. Neden sonra ksk, bouk bir ses odann drt
duvarnda yankland:
"Seni gzelletirmek iin btn sanatm, ruhumu
srtna yaptm u dvmenin iine iledim. u andan iti
baren tm lkede senden stn kadn yok . . . At artk o
eski korkularn bir yana . . . Bundan byle btn erkekler
senin iin kul kle olacak, sana tapacaklar. . .

"

Bu szleri ancak hayal meyal duyabilen kzn du


daklanndan incecik bir inilti dkld. Yava yava kendi
ne gelmeye balamt. Glkle nefes alp verirken, el
leri, kollar, bacaklar, her elciemi yerinden oynuyor, b
tn vcudu kvr kvr kvranyordu.
"ok actyor deil mi? rmcek seni smsk ku
caklyor da ondan . . .

"

Kz bu szleri dinlerken bo baklarla etraf sz


yordu. Fakat ok gemeden ay gibi parlayan baklann
erkein bulunduu tarafa evirdi:
,.Efendim, bana hemen srtmdaki dvmeyi gste21

rin ! Ne kadar gzelletim, onu anlamak istiyorum."


Kz bunlar sylerken sesinin tonunda nedeni bilin
mez bir keskinlik ve g vard. Seikii kza yaklaarak
teselli eder gibi kulana fsldad:
"Artk bundan sonras kolay. . . Renklerin belirginle
nesi iin, i scak suya girmeye kald. Biraz cann yana
cak ama dayanacaksn . . .

"

"Gzel olmak iin her eye razym . . .

"

Kz, acyla zonklayan vcudundaki strab bastr


mak iin zoraki tebessm ediyordu.
*

"Ufff! Kaynar su ine yerlerini ok fena yakt. . . Rica


etsem beni yalnz brakr msnz? Gidin ikinci katta
bekleyin efendim! Bir erkein beni bu zavall halirole
grmesi bana daha ok strap veriyor. . .

"

Kz, Seikii 'nin byk bir nezaketle uzatt elini


bir yana iterek kvetten kt; fakat vcudunu daha ku
rulamaya frsat bulamadan korkun straplar iinde kv
ranarak tahta demeye ylverdi . Kabus grm gibi
inliyordu. Darmadan salar yzn kapatmt ama
arkasndaki aynadan bembeyaz ayaklar grnyordu . . .
Seikii, kzn hareketlerinde dnden bugne oluan bu
ani deiiklie ok armt; ancak kzn isteine kar
kmad, oradan ayrlp ikinci kata kt.
Yarm saat sonra kz kendine bir ekidzen verdik
ten sonra slak temiz salarn omuzlarndan aa brak
m bir halde yukanya geldi. Prl prl yanan gzlerinde
imdi straptan eser kalmamt. Merdivenin trabzanla
rna yaslanarak hafif sisli gkyzn seyretti.
"Yaptm dvmeyi ve bu resimleri sana armaan
ediyorum . . . Artk armaanlarnla birlikte evine dnebi. .
rsn . . .
u

22

ustadm!

imdiye kadar duyduum korkularn

hepsini silip attm . Bana yle geliyor ki, kendime ilk kul
ettiim insan da siz oldun uz!"
Klzn gzleri keskin bir kl gibi l l parlarken,
kulaklarnda zafer arklar nlyordu.
"Dnmeden nce srtndaki dvmeyi bir kez daha
grebilir miyim?''
Kz hibir sz etmeden bu dilei bayla onaylaya
rak soyundu. Srtna ilenmi rmcek sabah gneinin
altnda prl prl aydnland . . .

23

KIRIN

Ey Zmrtanka!
Ey lmsz ku!
Ne oldu senin erdemine?
Gemii unut . . . aresi yok . . .
Artk gelecei dn . . .
Gelecei dn ve vazge
u ortal kasp kavuran
Zorba hkmdar! ara el vermekten . . .
ok tehlikeli, ok . . .

(Rongo

KONFYS
- "Erdemli Szler" adl kutsal kitabndan . . . )

sa'dan nce 493 ylyd. Tarihi Sakyumei, Moka ve


ibasen'in kaytlarna gre, in 'deki Ro Hancdan h
kmdarnn tahta knn 13. yldnm kutlamalar
nn balad baharn ilk gnlerinde, Konfys yanna
mritlerini alp arabasna binmi, dinsel retileriyle in
sanlar aydnlatmak iin anayurdu Ro lkesi 'ni terk ede
rek yollara dmt. Bozan, Cikyu ve Goho dalarn
daki karlar erimi, isui Nehri'nin kysn mis kokulu
yemyeil otlar sslemiti. Ama kuzey rzgar llerden
gelen Hun ordulan gibi yllanm klarn amansz sou25

uyla ortal kasp kavuruyordu. evik iro mor sansar


krkn rzgarcia uuturarak topluluun nne ilerle
di. Dncelere dalm Gan 'en ve sadakatti Soin ayak
larnda hasr sandallar onu takip ettiler. Drst seyis
Hani, atn geminden tutmu, arada bir arabada otur
makta olan bilge Konfys ' n prsm yzne kaa
makl baklar atyor ve bu derbeder gezginin halini d
ndke gzlerine yalar doluyordu.
Sonunda kafile Ro lkesi ' nin snrna geldi . Mrit
ler sanki vatanlarndan hi ayrlmak istemezmi gibi
dnp dnp gerilere baktlar. Geldikleri yol Kizan
Dalar ' nn glgesinde kaybolmutu, hibir ey gre
mediler. . .
Konfys ald saz eline. Bir yandan ald ve bir
yandan da titrek sesiyle bir uzun hava syledi:
Dndm baktm vatanm greyim,
nme set ektin Kizan Dalar. . .
Elimde baltam yok izin sreyim,
Geit ver ne ol ur Kizan Dalar. . .
Oradan ayrlnca gn gece kuzeye doru yol
aldl ar. Geni bir arazinin ortasndan geerken kulaklar
na neeli bir ark sesi geldi. Ceylan derisinden yaplm
urbasnn beline sicim kuak balam bir ihtiyar, tarlala
rn arasndaki yollara den eltik saplarn toplarken
trk sy]yordu. Konfys geriye dnerek sordu:
"Hey, iro! B u arky nasl buldun?"
"stadmz, bu adamn arks sizinki gibi ackl de
il. B u trk, gkyznde uarken akyan kularn sesi
gibi geliyor kulamza . . ."
"Evet, gerekten de yle. . . Bilgelerin bilgesi stat
Tao' nun bir mridi olan bu dede yz yanda var; ad da
Rinrui . . . Her yl bahar gelince tarlalarnn arasndaki yol26

lara kar, yere den pirin baaklarn toplar. . . iniz


den biri gidip u ihtiyarla konusun!"
Konfys'n szlerini duyar duymaz mritlerden
iko koarak tarlann kysna kadar gitti ve ihtiyara ses
lendi:
"Efendim, yere den baaklar topl arken yle nee
li arklar sylyorsunuz ki, size hayran olduk! Sanki hi
bir zntnz, kaygnz yok gibi. . . Gerekten yle mi?"
htiyar hi oral olmad. Ban bile kaldrmadan
adm ba grd pirin saplarn toplayp ark syle
yerek yrmeye devam etti. Fakat iko ihtiyarn peini
brakmad. Onu adm adm takip ederek konumasn
srdrd. htiyar bir an arky kesti ve keskin baklarla
iko'yu szd:
"Benim ne zntm olacakm ki?"
"Efendim, zataliniz ocukken okumadnz, by
ynce almadnz; yalandnz, ne karnz var ne oluk
ocuunuz . . . imdi ise bir ayanz ukurda . . . Affedersi
niz ama, bunun neelenecek neresi var? Nasl oluyor da
yerlere dklen pirin saplarn toplarken bu kadar ne
eli olabiliyorsunuz?"
Bu szleri duyan ihtiyar kahkahalarla gld:
"Benim nee kaynam olan eylere evremde her
kes sahip. Ama insanlar sahip olduklaryla mutlu olmas
n bilmiyorlar, aksine mutsuz oluyorlar. ocukken oku
madm, byynce mcadele etmedim, u yama gel
dim, ne karm ne de oluk ocuum oldu. te bu neden
lerden dolay lme ok yaklatm u yata bile grd
nz gibi hala ok mutluyum . . . "
iko ikinci sorusun u sordu:
.. Btn insanlar uzun mr srmek iin can atyor
lar. . . Herkes lm dnnce hznleniyor. . . Siz lm
duygusunu nasl oluyor da bu kadar byk bir sevinle
karlayabiliyorsunu z?"
27

"Hayat ve lm bir gelir bir gider. . . Burada lmek,


te alemde domak demektir. Sadece yaama nem ve
rip deliler gibi mcadele etmenin anlamsz olduunu
biliyorum. Yoktan var olmakla varken yok olmak arasn
da bence hibir fark yok . . .

"

htiyar bunlar syledikten sonra tekrar ark syle


meye balamt. iko onun bu szlerinden pek bir ey
anlamarnt ama duyduklarn gidip bilge Konfys'e
aktard. stat bunlar dinledi ve dncelerini bildirdi:
Hyi kelam eden bir adamdr bu ihtiyar. . . Ancak he
nz gerek yolu bulmu, gerekli olgunlua ermi birisi
deildir. . .

"

Bu olaydan sonra gnlerce, haftalarca yola devam


ederek isui rma'n getiler. stat Konfys'n kara
klah toz toprak iinde kalm, yamurdan, rzgarlardan
srtndaki tilki krknn rengi solmutu. Sonunda Ei
lkesi' nin bakentine girdiler. Arabalar sokaklardan ge
erken insanlar birbirlerine yeni gelen kafileyi gstere
rek aralarnda konuuyorlard.
"Ro lkesi'nden buraya byk bir eni geldi. Gad
dar kral ve kraliemize mutlu ve akll ynetimin srlar
n reteceklermi."
Sokaktaki insanlarn suratlar alk ve yorgunluktan
bir deri bir kemikti. Evlerin duvarlarndan etrafa hzn
ve strap yaylyordu. lkenin en gzel iekleri krali
enin gz zevki iin sarayn bahesine dikilmiti; lke
nin en semiz domuzlar onun damak zevki iin ocaklar
da kebap olurken, sakin bahar gnei kl renkli ehrin
ssz sokaklarn bouna aydnlatyordu. Gkkuann
be rengine boyanm kraliyet saray kentin tam ortasn
daki tepede kana susam vahi bir h ayvan gibi ykselir
ken, ayaklarnn altndaki ehri yukardan aa gzetler
gibiydi. Sarayn arka taraflarnda alan an sesi, yrtc
hayvan ulumalar gibi drt yanda yanklanyordu.
28

Konfys sordu:
"iro ! Dinle u an sesini ve senin stnde brakt
etkiyi syle bana ! "
"Efendim, bu an sesi ok farkl. . . Ne sizin kadere
sitem eden umutsuz arklarnza benziyor ne de her
eyi kadere brakm ihtiyar Rinrui'ninkilere. . . Bu ses yu
karya srtn evirmi, gzn ve gnln dnya zevkle
rine am, yalnz onlarn rtkanln yapan dehet
verici bir ezgi . . .

"

"Evet, yledir i ro . . . Kadim in' de kurulan Ei Dev


leti'nin Hkmdar Coko, o an lkesinden smrd
servetle, halkndan emdii kanla yaptrmtr. Adna or
man an denir. Bu an almaya balaynca sarayn evre
sindeki ormanlar bir utan bir uca yanklanr. .. O sesin
iinde, zalim idarecilerin elinde inim inim inleyen halkn
gzyalan ve lanetleri gizlidir. Bu yzden o an etrafa
dehet saar."
Ei lkesi 'nin Kral Reiko, kentin iini ve dn en iyi
gren tepedeki manzara kkne km, terasn korku
luklarna yakn bir yere effaf mika paravann, akik ta
ndan yaplm uzun koltuunu getirtmiti. Yannda
mavi bulut desenli ipek kimonosunun beyaz gkkua
n andran eteklerini yerlere kadar salvermi Kralie
N ani vard. Bir taraftan mis kokulu in raks n yudum
larken, bir taraftan da krlarda koyu sisierin altnda uyu
yan bahar seyrediyorlard . Kral kalarn atarak kukulu
bir ekilde konutu:
"Gklerden yerlere alayanlar gibi prl prl k
seli akarken neden benim halkrnn bahelerinde gzel
bir gl, akyan bir blbl yok?"
Kral 'n bu sorusuna hemen yannda dikilen hadma
a Yokyo yant verdi:
.. Efendimiz, bunun nedeni malum. Hallamz zata
hanelerinin hogrleri ve Kralie sultanmzn gzelli29

ine olan hayranlklarnn bir simgesi olarak ellerindeki


btn gzel iekleri getirip saraymzn has bahesine
diktiler. Bu nedenle gzel ieklerden etrafa yaylan g
zel kokular koklayan btn kular da has bahenin etra
f nda toplanm bulunuyorlar. . .

"

Hadmaa szlerini bitirir bitirmez, aada kentin


sessizliini bozan bir kaynama oldu. Konfys'n ara
bas n n ngrak sesleri kararak manzara kkn n
altndan geiyordu. Bu srada Kral 'n yannda bulunan
General Osonka aknln belirtti:
uBu arabadaki adam kim acaba? Aln mitolojik Kral
Gyo'yu, gzleri un ' u, ensesi ise Koyo'yu andryor.
Omuzlar isan ' n kinin t pks . . . . Bacaklarnn UU 'dan
fark on santim ya var ya yok . . .'

'

Kralie N an i, General' e dnerek hzla uzaklamak


ta olan arabann glgesini gsterdi:
"Bu adamn ok hznl bir h ali var. . . Neden aca
ba? Generalim, siz bu ileri iyi bilirsiniz. B ana bu ada
mn nereden geldii konusunda bilgi vermenizi istiyorum.

''Kraliemiz, ben genken o kadar lke gezdim, u


Krall'nn vakanvisti Tao kadar mkemmel bir insan
grmedim. Fakat, eer yle biri varsa, b u insan ancak
anayurdunda iktidara gelmekten vazgeip kendi reti
sini yaymak iin yollara den bilge Konfys olabilir.
Konfys, Ro lkesi'nde doduunda; ceylan vcutlu,
geyik boynuzlu, sr kuyrukl u, at ayakl bir mitolojik
hayvan olan Ki ri n 'in grnd rivayet edilir. . . O anda
btn gk katlarnn mzik cmbyle nladn,
h atta tanrann gkten yere indiini sylerler. Ayrca,
Konfys doduunda inek misali dudaklar, kaplan
penesini andran elleri, kaplumbaaya benzer srt,
metreye yakn boyu ve krallara benzer vcut ve yz
hatlar olduu da bilinen rivayetler arasndadr. . . B ana
30

kalrsa bu insan. Konfys'ten baka biri olamaz."


General' i n anlattklarn dinleyen Kral elindeki ka
dehi sonuna kadar ierek ona baka bir soru yneltti:
"Konfys denilen bu bilge kii insanlara neyi
retiyor?"
"Efendimiz ! Yeryzndeki btn bilgilerin anahtar
bu ermiin elindedir. . . zellikle aile mutluluu, devlet
refah, lkede birlik ve beraberlii salama kon.ularnda
pek ok krala ders verdii sylenir.''
General'in b u aklamas zerine, Kral konumasna
yle devam etti:
"Ben h ayatta hep gzeli aradm ve Kraliem Nani'yi
buldum. Dnyann drt bir tarafndan servet topladm,
bu saray yaptrdm ve lkernde egemenlii saladm.
Kraliem ve sarayma layk bir iktidar kurduum kan
sndaym; ancak bu bilge kiiyi sarayma davet edip lke
min snrlarm geniletme yntemleri konusunda ona
danmak istiyorum."
Kral bun lar syledikten sonra masadan uzaklam,
karsnn dudaklarna bakmaya balamt; nk btn
sylemek istedii ve isteyecei her ey kendi azndan
deil, hep Kralie Nani'nin iki duda arasndan kar
d.
"Ben de lkemize gelen bu esrarengiz kiiyi huzuru
ma kabul etmek isterim. Eer bu hzn ykl insan ger
ekten bir ermi ise bana mutlaka olaand eyler gs
terecektir."
Kralie bunlar syledikten sonra sanki bir rya g
ryormu gibi gzlerini yukarya kaldrarak gitgide uzak
lanakta olan arabann arkasndan bakt.
Konfys ve mriderinin kervan kuzey sarayna
doru yneldiinde, akgz bir grevli arkasna kalaba
lk bir gvenlik grubunu alarak hemen drt kheylann
ektii arabasna atlam, krhacn aklatarak yolun sa31

na ylan halk datmt. Kardan gelmekte olan


Konfys'n arabasna yol aarak onu byk bir say
gyla karlad.
"Ulu stadm ! Bendeniz Kralmz Reiko 'nun buy
ruu ile sizi karlamaya gelen uuku Gyo adl bir ku
lunuzum. retilerinizi yaymak iin seyahate ktnz
haberi dnyann drt bir tarafna yaylm durumda . . .
Gryorum ki arabanzn yeim renkli dam toz toprak
iinde, atlarnzn koumlar g1crdyor. Sizin iin getir
mi olduumuz u arabay ereflendirmenizi, atlarnz
saraymzn ahrlarna balamanz rica ediyoruz. Halk
yattrmas iin Kralmza devlet idaresini retmenizi
arzuluyoruz. Siz stadmzn yorgun)uunu almak iin
Saiho'nun gneyinde gece gndz fokur fokur kaynayan
billur gibi kaplcalarmz var. Susuzluunuzu gidermek
iin hasbahelerimizde tatl, sulu, mis kokulu limonlar
mz, p ortakallarmz, mandalinalarmz var. stadmz
doyurmak iin has ahrlarmzda i gbeklerini yastk
gibi yerlere yasl ayarak ml ml uyuyan tombul inekle
rimiz, koyunlarn1z, domuzlarmz, kafeslerde panterle
rimiz, aylarmz var. Sizden burada kalmanz istiyoruz.
ki ay, ay, bir yl, on yl hi fark etmez . . . Bamzn
stnde yeriniz var. . . Ltfen arab anz burada durdu
run . . . Kr gzlerimizi an . . . B u cahil kullarnzn glge
lenmi gnllerini aydnlatn . . .

"

uuku Gyo bunlar syledikten sonra arabadan


indi ve byk bir saygyla Konfys' selamlad.
Konfys yant verdi:
"Benim gitmek istediim yer, Kralnzn grkemli
saray deildir. Benim gitmek istediim yer, hkm
dar atasnn yolunda yrmek iin yanp tutuan Kral
nzn yreidir. Atalar arasnda Ketsu ve u adnda yle
gaddar hkmdarlar vard ki lke ynetimine onlann o
yce kudretleri bile kafi gelmedi. Ve yine imparatorunu32

zun atalan arasnda Kyo ve un gibi yle erdemli h


kmdarlar vard ki halk iyi ynettikleri iin u devasa
in lkesi onlara ufak geldi. ayet u anki hkmdarnz
Reiko da lkesinde kt ilerden saknp gerekten hal
knn mutluluu iin alacak olursa, gn gelip terk-i
dnya ettiimde cesedim b u memleketin topraklarna
gmlse de gam yemem . . . '

'

Grevlilerin eliinde Konfys' n kervan sarayn


iinde ilerledi. M ri tl erin toz toprak iindeki simsiyah
pabular cam gibi przsz mermerler zerinde katr
kutur sesler karyordu .
Dokuma tezgahlannn bulunduu odann nnden
geerken mekik seslerinin arasnda ii kzlarn trkle
rini duydular.
El ele verelim kzlar. .

pekler relim kzlar. .

Yerlere savrulan bahar iekleriyle pamuk tarlasn


andran eftali ormannn derinliindeki otlaklarda inek
ler can skntsndan bryorlard.
Kral Reiko gnderdii elinin anlattklarn dinle
dikten sonra, Kralie de dahil etrafndaki kadnlarn hep
sini yanndan uzaklatrd. Damanda ho bir tat bra
kan iiasinin dudaklarncia brakt slakl sildi ve ken
dine ekidzen verdi.
Konfys' odasna davet ederek ona lkesini na
sl zenginletireceini, orduyu nasl glendireceini,
yeryznn tek hkmdar olabilmek iin nasl bir yol
izlemesi gerektiini sordu. Fakat bilge Konfys, baka
lkelere zarar verecek, insanlarn hayatn tehlikeye ata
cak savalar konusunda Krara tek szck sylemedi .
Halkn kann emip btn mallann nasl gasp edecei
konusunda ona akl vermedi. Fakat ona, lkenin ordu1

33

sundan, tekniinden, ekonomisinden ok daha nemli


olan ulu erdemleri ycelterek anlatt. Gcn ve kudre
tini kullanarak lkeleri teker teker zorbalkla teslim alan
krallarn durumu ile erdem yolunu seerek dnyaya
hkmetmeyi baaran krallar arasndalti farklar anlatt
ve onu uyard:
"Eer sen de erdemle hkmeden krallardan olmak
istiyorsan, nce kendini yen ! Kendi hrsiarn yen ! "
O gnden sonra Kral Reiko karsnn azna bakma
d . htiyar bilgenin szlerini kulana kpe etti. Artk her
gn meclisin sabah oturumlarnda devlet erkanyla bir
likte oluyor, izleyecei politikay Konfys' e danyor
du. Akamlar ise manzara tepesinde ondan uzay cisim
leri ve insan hayatnn drt devreli dnm hakknda
bilgiler alyordu. yle meguld ki, artk Kralie' nin
odasn bile ziyaret edemez olmutu . . . Dokuma tezgah
larndan kan mekik sesleri, artk yerini alt temel in
sanatn renen grevlilerin kard ok seslerine, nal,
flt seslerine brakmt .
Bir gn Kral sabah erkenden kalkp manzara k
knden lkesini seyretti . Dalarda, ovalarda cvl cvl
kular tyordu . . . Evlerde gzel iekler amt. . . Ky
ller tarlalarna km, bir taraftan neeyle rnlerini
topluyor, bir yandan da krallarnn erdemlerini ven ar
klar sylyorlard . . . Kral yle duygulanmt ki yanakla
rndan aa gzyalarnn lk lk szldn hissetti .
.. Niin alyorsunuz?"
B u sesi duyduu an, ba dndrc tatl bir koku
cmbnn iini gckladn hissetti. B u kokular Kra
lie Nani' nin azna koyduu karanfil ve elbisesine sr
d B at in rn glsuyundan geliyordu . Uzun za
mandr ihmal ettii gzel karsnn vcudundan fkran
ldrtc rayihalar zalim bir kurun gibi iine ilemi,
keskin trnaklaryla yreini penesine almt.
34

"Nani! N e olur gzlerimin iine yle tuhaf bakma!


O ince kollarola sarTa beni! Bilge Konfys'ten gnah
ve ktlkleri yenmenin yollarn rendim ama gzel
kadnlardan kendimi koruma sanatn henz reneme.
d m . . . "
Kral bunlar syledikten sonra elini Kralie' nin elle
rinden silkeleyerek kurtard ve baklarn baka yne
evirdi.
"Ah , o bilge gezgin yok mu? Seni kala gz arasnda
benim elimden ald. Demek ki eskiden beri sana ak ol
mamam sebepsiz deilmi . . . Ama sen ayn eyi benim
iin syleyemezsin . . .

"

N ani' nin h iddetten dudaklan titrerken az ate


pskryordu. Nani 'nin, So lkesi'nden buraya gelin
gelmeden nce saray evresinden Soo adl bir asilzade
ile ilikisi olmutu. imdi onu asl sinirlendiren ey, ko
casnn ona olan sevgisindeki azalma deil, onun kocas
na hkmetme gcn yitirmi olmasyd .
"Nani! Asla seni sevmediimi syleyemem . . . Ama
bugnden itibaren, bir kocann karsn nasl sevmesi ge
rekiyorsa seni yle seveceim. Seni imdiye dek hep bir
klenin efendisini sevdii gibi sevdim, bir insann Tanr'ya
tapt gibi sevdim . . . Bunun iin lkemi, serveti mi, hal
km, hatta hayatm seni mutlu klmak iin feda edip
seni sevindirmeyi bugne dek en byk grev bildim.
Ancak, bilge Konfys sayesinde bundan daha yce de
erler olduunu rendim. imdiye dek senin bedensel
gzelliin benim iin en byk gt, kudretti, fakat bu
bilgenin yreinden gelen titreimler senin bedensel
varlndan katbekat stn bir g verdi bana! "
Kral, alm olduu cesur kararlar anlatrken hi far
kna varradan atk kal sinirli yzn Kralie'ye evir
miti. Nani karlk verdi:
"Sen asla benim szlerimden dar kacak kadar
35

gl biri deilsin . . . Sen aslnda zavall bir insansn . . .


Yeryznde gsz insandan daha zavall bir varlk ola
maz. Ben seni hemen Konfys'n elinden almasn da
bilirim. . . Dilin imdilik byle gzel szler ediyor ama
gzlerin hala bana yiyecek gibi bakyor. . . Ben erkeklerin
akln bandan almann srlarn bilen bir kadnm. Gr
bakalm! O Kon fys denen yce bilgenizi nasl avucu
mun iine alyor, nasl kendime kul kle ediyorum . . .

"

Kralie kibirle glmseyerek gz ucuyla kocasna


bakt ve sonra da ipek lamonosunu hrdatarak manzara
kknden ayrld.
O gne kadar huzur iinde bulunan hallan yrei o
gnden sonra iki g arasnda blnmt. Halkn ara ..
snda dedikodular ykseldi.
"Bugne kadar lkemize dnyann drt bucandan
eitli sekin insanlar geldi ve hepsi kraliemizin huzu
runa kt . . . Saygya bu kadar nem veren Konfys
acaba bu ii neden yapmad?"
Nitekim, grevlilerden biri gelip Kralie 'nin gr
me arzusunu kendisine ilettii zaman alakgnll Kon
fys bu dilei geri evirnedi. Mritlerini de yanna
alarak yola kt. Hep birlikte sarayn kuzey kapsndan
ieri girer girmez toplu halde yerlere kadar eilerek see
de ettiler. Kralie topluluun nndeki ipek perdenin
arkasnda olduu iin ancak simli pabular grnyor
du ve perdenin arkasnda ban eerek gelenleri selam
ladnda boynundaki ve kollarndaki inci hancuklar bir
birine arparak kr kr sesler kard.
"imdiye dek b u lkeyi ziyaret edip de yzm g
ren insanlar hepsi h ayretler iinde kalmtr. . . Kimi aln
m eski in kralielerden Dakki'ye benzetti, kimi gzle
rimi kadim zamanlarn ecesi Hoci'ye . . . Eer siz stad
mz gerekten keramet sahibi biriyseniz benim soruma
yant verebilmeniz lazm. Syleyin imdi, bugne dek
36

gelmi gemi btn krallklar, imparatorluklar boyunca


bu topraklarda benden gzel bir kadn yaad m?"
Kralie bunlar sylerken perdeyi am, prl prl
glcider saarak karsnda diz km kalabala bi
raz daha kendisine yaklanalar iin iaret etmiti. Nan
i, bandaki Zmrtanka tyleriyle ssl tac, kaplum
baa kabuundan yaplma tokas, altn sa inesi, gkku
ann yedi rengiyle yanan balk pulu benzeri elbisesi ve
tatl tebessm ile p arlak bir gne gibi etrafna nurlar
sayordu.
"Benim duyduum ve bildiim eyler erdem sahibi
insanlar zerinedir. Yz gzel olan insanlarla ilgili bil ...
gim yoktur. . . "
Bunun zerine Kralie baka bir soru sordu:
"stadm! Benim ender bulunan eyleri toplamak
gibi garip bir merakm var. Depolarm envai eit altn
ve mcevherlerle doludur. B ahelerimde yabani kular
uuur, ender kaplumbaalar dolar. Fakat, stadmzn
doduu gn indii rivayet edilen Kirin denen efsanevi
hayvan hi grm deilim . . . Bir de gsnzde yedi
delik bulunduu sylentisi var ortalkta. Onu da hi gr..
medim . . . Eer gerekten hak yolunun adam iseniz b un ..
lar bana gstermenizi murat ediyorum."
Konfys elbisesinin nn dzelterek ciddi bir
tavrla yantlad:
"Ben az bulunan eylerden, ender bulunan varlklar..
dan anlamam. Benim bildiim eyler herkesin bildii
eylerdir. stelik daha renmem gereken dalar kadar
konu var."
Kralie sesini yumuatarak yeniden sordu:
''Benim yzm grp sesimi duyan btn erkekle
rin ask suratlar dzelir, dneeli baklar aydnlanr. . .
Fakat gryorum ki stadmzn yznde devaml h
znl bir ifade var. Dertli yzler bana hep irkin gelir.
37

Buralara gelin gelmeden nce memleketim olan So


lkesi'nde Soo adl tandm bir gen vard . Bu deli
kanlnn stadmznkine benzer asil bir aln yoktu ama
onun yerine bahar semalar kadar gzel ve parlak gzle
ri vard. . . Ayrca maiyetimde Yokyo adl bir muhafz bu
lunduruyordum. Bu erkein de stadmznkine benzer
heybetli bir sesi yoktu ama onun yerine bahar kularn
andran tatl dili vard . . . Siz stadmz gerekten hak yo
l unun yolcusuysanz, gnl zenginliinize denk aydnlk
bir yznzn olmas lazm. Bu nedenle hemen imdi,
urackta yznzdeki hzn bulutlann silip efkarnz
datmak istiyorum."
Kralie bunlar syledikten sonra hemen refakatisine emir vererek oraya bir kutu getirtti.
"Bunun iinde ok eitli kokulu bitkHer var. Dert
ekenler bu kokudan ko klar koklamaz barikulade bir ha
yal alemine dalar gider. . .

"

Kralie' nin bu szleri zerine balar altn tal, bel


lerine nilfer desenli ipek kuak kuanm yedi gzel ne
dime ellerinde buhurdanlklarla Konfys' n etrafn
evirdiler. Kralie de tts kutusunu aarak buhurdan
Ikiara azar azar deiik otlardan koydu. Yedi ar duman
bulutu kvrm kvrm daireler izerek sessizce srma ile
meli perdenin stne ykseldi. Kimi mavi, kimi mor,
kimi beyaz atlarn kard dumanda Gney in deniz
diplerinin yzlerce yl sakl kalm esrarengiz ryalar
gizliydi . . . On iki tr I ale, bahar sisleri iinde yetien ko
kulu bitkilerin gl zn tayordu iinde . . . D aisekiko
blgesinde yaayan ejderhann tkryle karlarak ha
zrlanan

ryuzenko baharat ve Kou ilinde yetien d aa

c kklerinden elde edilen baka bir baharatta insann


gnln uzaklardaki tatl hayal lkesine srkleyen bir
g vard. . .
Ancak btn bunlar Konfys'n yzndeki h38

zn bulutlarn artrmaktan baka bir ie yaramamt .


Fakat Kralie yine fkr fkr gld:
"Oh! Nihayet stadmzn yz gzellemeye, prl
prl aydnlanmaya balad. Gzel tts kokular stad
mza tatl bir urup gibi geldi. imdi deiik deiik ka
dehler, ho ikiler getirteceim. B u ikiler stadmzn
gergin bedenini gevetecek . . .'

'

Hemen ardndan balan gm tal, bellerine asma


saliarn desenli ipek kuak kuanm yedi gzel nedime
ellerinde iki ve kadehlerle masaya geldiler.
Kralie b u ilgin kadehlere teker teker iki doldura
rak mritler kalabaln a ikram etti. Bu harika ikiden
tarlanlarn gznde doru ve gerek olan her eyin dee
ri azalyor, yalnz gzel olan eyler h ayranlk uyandrna
ya balyordu. Mavi prltlar saan effaf kadehlerde ma
vi mavi salnan iki,. lml insanlarn henz tatmadk
lar, ancak tannlar katnda zevkine varlan tatl bir ab-
hayat arabndan farkszd . Kat gibi incecik duran safir
renkli lk kadehlerin iine dklen souk iki fokur fo
kur kprerek efkarl insanlarn kann kaynatyordu . . .
Bu kadehler gney denizlerinden kan karides balar
model alnarak yaplmt. st hiddetten kpkrmz ke
silmi gibi duran uzun karides byklaryla, deniz kpk
lerini anmsatan altn-gm yaldzl kabarcklarla ss
lyd.
Btn bunlar gren Konfys'n kalar daha da
fazla atlmt. aunun zerine Kralie tekrar fkrdad:
"stadmzn gl yz daha bir pnl prl oldu! Sa
raymda pek ok deiik trde tavuk ve hayvan eti bulu
nur. Dertlerini dumanlara ykleyip vcudunu ikiyle
geveten herkesin gzel yiyeceklerle damak zevkine
yklenmesi gerekir."
Kralie'nin bu szleri zerine balar inci tal, bel
lerine kolza iei renkli ipek kuak kuanm yedi g39

zel nedime ellerinde eit eit et dolu tabaklarla masa


ya geldiler. Kralie tabakalarn hepsini mritlere datt .
Bu tabaklarn iinde neler yoktu ki . . . Ku yavrusundan
panter yavrusuna, Bozan Da Ej derha Pastrmas ' ndan
fil paasna kadar her trl hayvan eti vard . Bu nefis
etlerden bir para alp azna gtren insan yle ken
dinden geiyordu ki, ne iyiyi dnecek h ali kalyordu
ne kty.
Fakat bilge Konfys'n yzndeki kara bulutlar
hala yerli yerindeydi. Kralie yine ortal velveleye ve
rerek nc kahkahasn att:
IlAh stad m ! Bakn, keyfiniz ne gzel yerine geldi . . .
Yznzde ne kadar harika bir jfade var

O esrarengiz

ttslerden eken, o buruk ikilerden tadan, o zengin


yemeklerden yiyen insanlar, sradan insanlarn dnyasn
da deil, daha gzel, daha gl, daha ateli bir hayal
dnyasnda yaarlar. . . Korkularndan ve straplarndan
kaabilirler. imdi stadmzn gzlerinin nnde byle
bir dnyay sergilemek istiyorum."
Bunlar syledikten sonra yanndaki hadmaasna
dnerek odann n tarafn kapatan perdeyi gsterdi.
Bklm bklm sarkan ipek perde ortadan sal sollu
ald. Perdenin arkasnda avluya inen bir merdiven var
d. Merdivenin nnde yer alan lk bahar gneinin al
tndaki gr imenlerle kapl bahede, ban kaldrm
yukar bakan, yerlerde srnen, kavga ediyormu gibi
alt alta st ste yuvarlanarak ekilden ekile giren bir
sr insan kaynyordu. lerinden bazlar yeni am
gller gibi al kanlar iindeydi; bazlarnn ise yaral g
vercinler gibi titrerken kardklar ac haykr ve tiz
lklar korkun bir ekilde ortalkta yanklanyordu.
Bunlarn yars lkenin yasalarna kar geldii iin, yar
s da Kralie'nin gazabna urayarak byle ar cezalara
arptrlm insan gruhuydu. stnde elbise bulunan
40

tek insan olmad gibi vcudu salam kalm birine


rastlamak da mmkn deildi. lerinde Kralie hakkn
da atp tuttuu iin kula kesilenler, boynundan zincire
vurulanlar, korlarn stne gerili yal demirlerin stn
de yrrken atein iine dp suratlarn paralayan
erkekler vard. Kral

Reiko' nun houna gittii iin

Kralie' nin hmna urayarak ayaklar kesilen, burnu


kopartlan, elik zinciriere vurulan pek ok gzel kz da
bulunuyordu aralarnda.
B u manzaralar kendinden gemi, vecit iinde sey
reden Kralie Nani'nin yzndeki ifade bir airinki ka
dar gzel, bir filozofunki kadar yceydi .
" Bazen kocam Reiko ile birlikte arabaya binip ehre
gezmeye ktm olur. Fakat Reiko'nun gz tesadfen
bile olsa oradan gemekte olan bir kadna taklmayagr
sn . . . Vay o kadnn haline . . . Hemen emir verir, kadn
tutuklatrm. Sonra da burada grdnz eyler gelir
bana . . . Bugn de yine Reiko ve siz stadmzla birlikte
ehirde dolamaya kmak istiyorum.
stadmz, sulularn durumunu grdnz . . . Uma
rm benim arzularma ters decek bir harekette bulunmazsnz . . .

,,

Bunlar syleyen Kralie'nin szlerinde otoriter bir


tehdit gizliydi. Tatl tatl bakarken bylesine acmasz
szler etmek onun en normal haliydi.

isa'dan nce 493 ylnda bir bahar gn, in'in Koga


ve isui nehirleri arasndaki okyo Blgesi'nde bulunan
Ei Krall 'nn bakentinde resmi geit yapan iki araba
vard. Her arabay drt at ekiyordu. ki gen nedimenin
ayakta dikilerek sal sollu ipek emsiyeler at birinci
arabada Kral Reiko, hadmaas Yokyo ve yanlarnda da
eski zalim ecelerden Dakki ve Hoci'nin yreini tayan
41

Kralie Nani yer alyordu. Etraflarnda kadn ve erkek


lerden oluan kalabalk bir grevli topluluu vard.
nnde ok sayda mridin yrd ikinci arabada ise
iyi kalpli taral bilge Konfys oturuyordu.
Hstadn erdemi Kralie'nin zulmn yenemedi . . .
Yine kadnn ast astk, kestii kestik, her sz yasa olaca k ..,
"Bilge Konfys kim bilir ne kadar zlyordur. . .
Kralie'nin her zamanki gibi kendini dev aynasnda gr
d belli . . . Ama bugne dek gzmze hi bu kadar
gzel grnmemiti . . . .
,

ehrin sokaklarn dolduran halk arasndan byle


konumalar ykseliyor, insanlar balarn uzatarak nle
rinden geen topluluu izlemeye alyorlard . .

O akam Kralie her zamankinden daha gzel mak


yaj yapp srmal yatana uzanarak gece ge vakitlere
kadar odasnda bekledi. Nihayet darda hafif bir ayak
sesi duyuldu ve yavaa kap vuruldu . . . Gelen Kral Rei
ko 'ydu . . .
Kralie ,.Ah ! Sonunda yine bana dndn . . . Bir daha
ebediyen benim kollanndan kaamayacaksn . . ., dedi.
Kollarn at ve Reiko'yu uzun uzun barna bast.
ikinin etkisiyle alev alev yanan yumuak kollar bir daha
zlmeyecekmi gibi erkein vcuduna kenetlenmi
ti. . . Reiko, sesi titreyerek, "Senden nefret ediyorum . . .
Sen korkun bir kadnsn . . . Sen beni mahveden bir ey
tansn . . . Fakat ne yapsam ne etsem senden bir trl ay
rlamyorum . . . diyebil di.
u

Kralie' nin gzlerinde eytani zafer prltlar yan


yordu . . .
Ertesi gn bilge Konfys ve mritleri kutsal re
tilerine devam etmek zere S o lkesi'ne doru yeniden
42

yollara dtler. . . Ancak, Ei lkesi'nden ayrlmadan Kon


fys'n syledii son szler unlar oldu:
isterdim insanolu akl mant bile. . .
Ama serde kadn var mantk bile nafile . . .
Yce stadn insanl ara brakt

Rongo (Erdemli Sz

ler) adl kutsal kitabndan alnan b u dizeler b u gn bile


hala insanlar arasnda sylenmektedir.

'

43

O CUKLAR
Aa yukar yirni yl kadar nceydi. O zamanlar on
yanda ya var ya yoktum. Her gn yryerek Kakigara'
dan

Suitengu

semtinin

arka

taraflarndaki

Arima

lkokulu' n a gidip geliyordum. Sisli gkyznn altnda


Ningyo o Caddesi'nden geerken srt srta yaslanm
dkkaniann nnden sarkan lacivert bez afilere scak
gnein vurduunu grnce o uar ocuk aklmla bile
"Artk bahar geldi ! " diye sevindiim tatl bir mevsimi ya
yorduk o sralarda . . .
Prl prl gneli bir gnd. Uykumu getiren son
ders de bitmiti. Frayla yaz yazarken hakkadan sra
yan mrekkeplerden ellerim simsiyaht. antan ve he
sap cetvelimi alp okuldan kmaya hazrlanyordum.
"Hagivara E i an ! " diye bararak arkarndan birinin
koa koa geldiini grdm. B u ocuk, Hanava in
i'ydi. Drt yl nce okula girdii gnden bugne dek
okula devaml refakatisiyle gelip gitmi, kadn da onu
bir saniye bile yanndan ayrmamt. O kul da gsz biri
olarak tannd iin herkes ona "dlek'' "ciersiz", "ha
nm evlad" diyerek hakaret etmi, kimse onu adam yeri
ne koyup birlikte oyun oynamamt .
.. N e var bir ey mi syleyecektin ?"
in i'nin durup dururken beni byle armas ga45

ripti, ok ender bir olayd. . . Ona ve refakatisine baka


kalmtm . . .
,.Ei an! Biliyorsun bugn Bereket Tanns narrye
adanm Hasat Bayram . Evimizin bahesinde btn ma
halleye len veriyoruz . . . Sen de gelsene . . . Eleniriz . . .

"

Devaml krmz bir ip gibi duran dudaklarn aarak


rkek, fakat yumuack bir sesle bunlar sy1erken sanki
kendisine verilen bir grevi yerine getiriyormu gibi bir
hali vard . . . I-ler zaman e kingen ve uzak duran bu ocuk,
nasl oluyordu da imdi byle konuabiliyordu? Akln
almamt . . . Kafam karm, ne demek istediini gzle
rinden okumak ister gibi yar dalgn bir ekilde bulundu
um yerde aklp kalmtm. Fakat bu ocua btn gn
"hanm evlad" da deseler bu ocuk iyi bir ailenin ocu
uydu . . . Bu soylu ve gzel yann anlamakta gecikme
dim . . . stnde has ipekten dar kollu itoori kimonosu,
belinde Hakata Kenco kua ve onlarn stnde

haiijo

ipeinden kahverengi izgili bir kimono ceket vard.


Ayaklarndaki beyaz patiskadan dikilmi baparma bo
umlu

tabi orab ve onlarn altna giydii Setsuta sandal

lar, beyaz yz hatlaryla byk bir uyum iindeydi. Bunu


anlar anlamaz ocuun vakar ve asaletine hayran olmu,
coku iinde onu seyrederken kendimden gemitim.
"H agivara an1 ne dersin? Bizim beyzadenin ars
na gel artk . . . Bugn evde len var. . . Annesi ondan, sev
dii uslu ve akl banda arkadalarn davet edip eve ge
tirmesini istedi . . . O da seni ard . . . Gel artk) krma
onu ltfen . . . Ne o? Yoksa gelmek istemiyor musun?"
Refakati kadnn bu szlerini duyunca b aya gu
rurlanmtm.
"ey. . . nce eve gidip bizimkilere h aber vermem
lazm . . . Sonra hemen gelirim . . .

"

" Denek nce eve dnmek istiyorsun . . . stersen evi


nize kadar birlikte yryelim . . . Sana izin vermesini an46

n enden ben de rica edebilirim . . . . Oradan da birlikte bize


gideriz, ne dersin?"
"Vallahi buna hi gerek yok! Evinizin yolunu zaten
biliyorum . . . Ben sonradan gelirim . . ."
.. yle mi yapmak istiyorsun? Tamam canm . . . Ama
bak, mutlaka bekliyoruz h a ! . . . Dnte ben seni evine
brakrm . . . . Dn hi merak etme. . . imdi hemen git
ve evine haber ver gel. . .

"

Tamam . . . imdilik allahasmarladk . . .

"

Bunlar syledikten sonra in i'ye dnp itenlik


le teekkr ettim. Ama onun soylu yznden hibir te
bessm dalgas gemedi . . . Beni olgun bir ekilde b ayla
selamlamakla yetindi . . .
Byle barikulade bir ocukla arkadalk kurduum
iin ok sevinmitim . . . Bo zamanlarmda hep birlikte
oyun oynadm perukunun olu Yokii, kayknn o..
lu Tetsuko gibi arkadalarma grnmemeye alarak
hemen eve dndm. Lacivert okul nlm kartp
normal kyafetim olan iki paral kirnonomu giyerken,
pencerenin p armaklklarndan annerne seslendim:
A nneee! Ben arkadann evine gezmeye gidiyo..
rum . . .

Sonra da ayama sandaletlerimi geirerek Hanava ...


larn evine gitmek zere hemen dar frlad m . . .
Arima lkokulu'ndan dmdz il erleyen yol Nakano
Kprs 'n getikten sonra Hamamatsu semtincieki O ka
da Restoran'n duvarlan boyunca devam eder ve Nakasu
semti yaknlannda rmak boyunca uzanan Kai Caddesi'ne
kar. . . Buralarda etraf ok sszdr. . . imdi oktan ortadan
kalkm olan in Ohai Kprs'ne van11adan hemen sa
kolda lokma, gevrek, kraker satan pek ok nl dkkan
vard ama zamanla hepsi ortadan kalkt . Hanavalarn ko
na, gz alabildiine uzanan duvarlan ve heybetli kap
syla bu dkkaniann kar apraznda yer alyordu . . .
47

nnden geince, baheyi kaplayan yeilliklerin


arasndan, gen ats ve parlak gri kiremitleriyle nce
Japon mimarisiyle yaplm konak, hemen arkasnda da
Bat mimarisinde ina edilmi olan ikinci konan parlak
koyu pembe kiremitleri grnrd. Konaklarn halin
den, iinde yaayan insanlarn gerekten sekin ve ince
zevk sahibi insanlar olduu belli olurdu.
O gn bahenin ii gerekten bir len havasnday
d. eride alan davul sesi bahe duvarlarndan dar
taarken, ak arka bahe kapsndan semtin yoksul aile
ocuklar ieri akn ediyordu . nce kap bekisine gidip
in i'yi artmak istedim. Ama her nedense o anda
bunu syleme cesaretini kendimde bulamadm. teki
ocuklarla birlikte arka kapdan ieri girmeyi yeledim.
Buras ok byk bir malikaneydi. Sukaba bii
minde yaplm h avuzun kysndaki imierin stnde
dikilerek devasa bahenin iinde etrafa gz gezdirmeye
baladm . . . Malikanenin arazisi su kanallan, yapay tepe
cikleri, fenerleri, porselen turnalar ile ressam ikano
bu' nun izdii ,.i yoda Hasbaheleri" adl l tablodaki
grntleri andran zevkli bir tasarmn rnyd . Bir
tapnaktan getirilmi iri temel tayla balayan kk ta
deli patikann sonunda, uzaktan kk bir saray yav
rusu gibi duran konak grnyordu. Demek in i bu
rada oturuyor, diye aklmdan geince, sanki ona hi ula
amayacakmm gibi bir duyguya kaplmtm . . .
nsana huzur veren lk gnein altnda bir sr o
cuk, yemyeil haly andran imenlerin stnde tepini
yor, saa sola kouturarak oyun oynuyorlard. Bahenin
bir kesinde B ereket Tanrs nri ' nin ssl kk tap
na yer alyordu . . . Buradan arka kapya kadar uzanan
yol, ikier metre aralklarla dikilmi st elendinci re
sim ve tekerlemelerle bezeli kat fenerlerle donatlm
tl. Yolun sanda ve solunda yer alan tezgahlarn stnde
48

misafirlere ikram edilen likrler, oden, tatl fasulye or


bas, pirin lokumu gibi yiyecek ve iecekler yer alyor
du. Mzik, dans ve sumo grei gsterisi yapan gruplarn
etrafn ocuklar karnca gibi sarmt. Ben de elenmek
iin buralara kadar gelmitim ancak d krklna ura
mtm ve etrafta ylesine bo bo dolayordum.
" Kkbey! Tatl likrlerimizden biraz imek iste
mez misiniz? Bakn, para mara istemiyoruz! ,.
Elbisesinin kollar krmz eritH grevli kadn gle
rek b an a bunlar sylemiti ama ben ask bir suratla yo
luma devam ettim. Oden1 tezgahlarnn nne geldim.
"Kkbey! Burada biraz oden istemez misin? Bili
yorsun para almyoruz.,.
Bu kez, kel kafal bir bir ihtiyar bana laf atmt. An
cak ben, "istemem, istemiyorum ! ,. diyerek inatla reddet
tim . . . Artk her eyden vazgemitim . . . Eve dnmek iin
arka kapya yaklatmda, lacivert

happi ceketli, nefesi

iki kokan bir erkek belirmiti karmda. Koyu bir Tokyo


ivesiyle konuuyordu:
"Evlad m ! Sen pastalardan alnadn galiba. Dnme
yi dnyorsan pastan al, yle git . . . imdi unu misafir
kabul odasndaki ufak tefek teyzeye gtr bakiim! Pasta
lar o datyor. . . Hadi canm . . . , diyerek elime krmz bir
bilet verdi.
zntmden baazm dmlenmiti . . . Ama misa
fir kabul odasna gidecek olursam belki in i'ye rastla
yabilirdim. Bileti aldktan sonra dnmekten vazgeerek
tekrar bahenin iine doru yneldim.
ansm varm . . . ok gemeden, in i'yi okula ge
tiren refakati kadn beni grmekte gecilanedi.

1. Kn yaplan bir yiyecek trdr. Kat yumurta, halanm turp, deniz yo


sunu, eidi balk ve jelatin haline getirilmi bitki kklerinin soya sosunda
kaynatlmasyla elde edilir. japon hardalyla yenir. (.N.)
49

"Ho geldiniz Kkbey, ho geldiniz! Deminden


beri biz de sizi bekliyoruz . . . Gelin oraya gidelim . . . Bura
da avam ocuklarn arasnda oynamak size yakmaz . . .''
diyerek byk bir efkatle elimi tutunca gzlerim dolu
vermiti . . . Hemen yant veremedim.
Boyuma yakn ykseklikteki verandann bir kesin
den baheye knt yapan byk misafir salonunu dola
np arka ksma geldik. Buradaki otuz otuz be metreka
relik bahenin iinde etraf itle evrili kk bir

tatami

odas vard . Kadn defne aacnn altnda durarak ieri


seslendi:
"Beyzadem, Beyzadem ! Bakn arkadanz geld i ! "
Bunun zerine, kat kapnn arkasndan in i'nin
minik admlarla koarken kard ayak sesleri duyul
du . . . Tiz sesiyle lk la, "Gelin ! Buraya gelin! , diye
haykrarak verandaya kt.
Bu psrk ocuk nasl oluyordu da byle lklar
atabiliyordu? ok garipti. stelik yle gzel giyinmiti
ki, gzlerim kamat. Neredeyse onu tanyamayacak
tm . . . Kollar eritli siyah ipek kimonosunun stne aile
arnalar ilenmiti. Kimononun stne

haori ceketi ve

altnda da uzun etekli

hakama alvar giymiti. Sk do


kunmu has ipekten yaplma haori ceketi verandaya vu
ran parlak gn nn altnda gm tozuna bul ann
gibi gibi parlyordu.
in i elimden tutarak beni

tatami deli on be on

alt metrekarelik derli toplu bir odaya gtrd. eride bir


pasta kutusundan kyomu hisini verecek kadar tatl bir
koku vard. Yerdeki

hattan ipeinden yaplm iki tombul

ipek minder, oturacak insan bekler gibiydi . Hemen ay


lar, pastalar, yksek ayakl lake kaplann iine konulmu
krmz fasulyeli pilavlar, gamitrler gelmeye balad.
" Kkbey! Anneniz bana 'Olum arkadayla uslu
uslu yemeini yesin, elensin . . . Ama dikkat etsin, stnso

de bayramlk elbisesi var. Yaramazlk yapmasn ! . . ' diye


sk sk tembih etti."
Grevli benim ekingen durduumu grnce1 fasul
yeli pilav, tatl kestane ve patates presi yemem iin
epeyce bir srar ettikten sonra oradan ayrld.
Buras sakin ve k alan bir odayd . . . Gnete yana
cakm gibi duran srgl kat kapnn stne veranda
daki krmz erik aacnn glgesi vuruyordu. B ahede
bir yerlerde alnan into dinsel mziinin trampet tam
tamlar ocuklarn avaz avaz kard uultuya kararak
dalga dalga buralara kadar geliyordu . Birden kendimi
bambaka bir garip lkeye gelmiim gibi hissettim.
in an, sen hep b u odada m kalyorsun?"
"Hayr. . . B uras ablamn odas. B ak orada abiamn
bir sr oyunca var. Gel sana gstereyim."
in i bunlan syledikten sonra srgl yer dola
bndan bir sr bebek kard: lk sray Nara bebekleri
alyordu. Bu yekpare ahaptan oyulmu oyuncaklarn
arasnda sa ba, elbisesi krmz bir maymun vard .
Yine Kimekomi ahap oyuncaklarna rnek olarak yal
bir dede ve yal bir nine vard. B at Kyoto'dan gelen Kei
bebekleri dokuz on cm boyunda, ok kktler. Ayrca
aralannda amurdan yaplan Fuimi bebekleri ve sepetin
iinde olduu iin sadece ba ve kollar grlen zukura
bebekleri vard. in i bunlar dikkatle etrafmza diz
mi gvdesiz erkek ve kz bebek balarn altlarndaki tel
kntlarndan iki tatami'nin arasna yerletirerek saya
madm kadar ok oyuncak sergilemiti. Minderlerimi
zin zerine yzkoyun yatm, bazen bykl1 bazen b
yksz, bazen de gzleri bir yerlere bakar gibi yaplm bu
b arikulade bebekleri en ufak yz ifadelerine kadar gz
den geirmitik. Ancak o zaman bu kk insanlarn ya
ad dnyay daha yakndan kavrayabilmitim .
.. Burada ayrca bir sr el yapm gravr var. . .
s

"

in i bunlar sylemi, baka bir dolaptan Kabuki


aktrlerinden Haniro ya da Kikinoco 'ya benzeyen bir
sr resmin yer ald bir tomar kat karp bana gs
termiti. Aradan ka yl getiini bilemiyorum ama ah
ap bask teknii ile baslan bu gravrlerin renkleri par
laklklarn hi kaybetmeden dipdiri kalmlard. Ancak
dut yaprandan yaplma Gifu mamul olan bu katlar
anca yer yer kabardn, kf koktuunu anladk. Bu
resimlerde Japonya 'nn yeni a olan Feodal Edo Dev
ri'nin gzel kadn ve erkekleri dipdiriydiler. Az, bu
run, gzlerinden tutun da, ellerine, ayaklarna, hatta
parmaklarna varana dek btn organlar iki boyutlu
mekanda bile hareket halindeymi gibi izilmiti. Aynen
bu konaa benzer bir kkn arka bahesinde maiyetin
de pek ok nedimesi olan bir prenses vard ve bunlar
etraflarnda uuan atebceklerini kendilerinden uzak
latrmaya alyorlard. . . B ana h asr apka geirn1i
bir samuray, ssz bir kprbanda bir uan kellesini
uuruyordu. Cesedin cebinden ald ince uzun mektup
kutusundan kan tomar ay na tutarak okumaya a
lyordu . Ondan sonraki resimde siyah giysiler iinde
maskeli bir kt adam vard. Saray cariyelerinden biri
nin odasna gizlice giriyor, ml ml uyunakta olan
gzel sal kadnn yzne yastk kapatp klcn boy
nuna saplyordu. Baka bir sayfada fener nn altnda
gecelikler iinde uh bir kadn grnyordu. Aznda
kan damlayan usturayla zorla nefes alp verirken, gzle
rini ayaklarnn altnda yatan erkee evirmi " B u nu hak
etmitin ! " diyerek onun can ekimesini seyrediyordu.
in i' nin de, benim de seyrederken en ok holand
mz resimler cinayet sahneleri oldu: Gzleri yuvalarn
dan frlam kurbanlarn yzn, gvdeleri ortadan iki
ye blnm yalnz belden alt ayakta duran insanlar,
bulutlar andran simsiyah kan lekeleriyle benek benek
52

olmu sahneleri dilimiz tutularak seyrediyorduk. Der


ken odada bir ses duyuldu:
"in an, yine n e halt kartryorsun orada? Yoksa
yine benim eyalarm m kurcalyorsun?"
Uzun kollu ipek bir kimono giymi on on drt
yalannda bir kz srgl kapy aralayarak ieri girmiti.
Kalar atk; gzlerinde ve dudaklarncia azametti bir
valye ifadesi, yznde ise ocuksu bir fke vard.
Ayakta dikilip bir bana, bir kardeine kt kt
bakt.
in i' nin ezile bzle yerinden kalkp korkudan
sklm pklm olacan dndm halde, o hi ora
l olmad.
"Ne diyorsun sen ya! Ben kimsenin eyasn filan
kurcalamyorum. Arkadama bir eyler gsteriyorum,
hepsi o kadar. . . " dedi ve ablasn hi ciddiye almadan,
hatta dnp bakmaya bile gerek duymadan yatt yer
den kitabn sayfalarn evirn1eye devam etti:
''Kurcalama onlar dedim san a ! "
Kz hmla in i'nin stne geldi ve bakmakta
olduumuz kitab elinden almak iin ekmeye balad.
Ama in i brakmad. Biri nnden, teki arkasndan
kitaba aslmaya balamlard. Kitabn cildi ortadan ay
rlr gibi oluncaya kadar bir mddet yle cebelletiler.
in i, Seni ab la bozuQtusu cimri kei seni . . . Bir daha
u

ben de senin bir eyini alrsam ! " diye kitab ablasna sa


vurdu . Sonra da eline geen btn ahap bebekleri ab
lasna frlatt ama tutturamad, bebeklerin hepsi cum
baya arpt.
('Yaptklarn gryorsun deil mi? Terbiyesizlik ya
pp yine bana vurdun . . . Cann vurmak m istiyor, vur o
zaman! Daha fazla vur. . . Ama geen sefer braktn
morluk hali gemedi. Bunlar babama gsterip yaptkla
rn bir bir anlatacam . . . B unlar unutma in i . . .
53

"

Gzleri dolu dolu olan kz kimonosunun eteini


kaldrp bembeyaz sa hacann kavalkemii civarnda
oluan morarty gsterdi. nce, yumuak teninin altdc.1
mavi damarlar meydana km, dizkapandan baldnna
kadar olan blgede ise cannn gerekten ok yandn
gsteren benek benek mor halkalar olumutu.
"Anlatrsan anlat . . . Bana ne! Cimri ! Cimri ! "
Bebekleri rasgele tekmeleyerek bana, " Gel darda
oynayalm/' dedi ve elimden tutup beni uururcasna d
ar kard .
"Ablan hala alyor mudur dersin?"
Kzn bana gelenlere ok zldm iin dayana
mayp bu soruyu sormutum.
"istedii kadar alasn, bana ne! Zaten her gn kavga
edip aiatrm onu. Hem o benim z kardeim deil ki !
Babann metresinden olan kz ! "
in i, abias hakknda bu saygsz konumay yap
tktan sonra Bat Kona ile Japon Kona arasndaki zel
kova ve

enoki aalarnn glgesine kadar yrd. Buras

yle asrlk aalada kaplyd ki hi gne yz grme


yen nemli toprakta yer yer yeil yosunlar olumutu. Bu
koyu glgelikte esen serin rzgar yakalarmzdan girip
iimize iliyordu . Eski bir kuyunun kalnts m desem,
yoksa bataklk m desem bir trl kartamadm bula
nk bir glete geldik. Gletin st eitli su bitkilerinden
oluan yeil bir tabakayla kaplyd. Kydaki hendee
oturup nemli toprak havasn koklarken ayakl armz
tembel ten1bel aa salvermitik. te tam o anda bir
yerlerden dalga dalga ok ince duygulu ve zevkli bir m
zik paras geldi kulaklarmza.
'Bu da ne?"
gdsel olarak mzie kulak verip sormutum.
"Ablam piyano alyor."
"Piyano ne demek?,.
54

"Orga benzer bir al etmi. Ab lam yle syledi. Bat Ko


na'na her gn bir yabanc kadn gelip ona ders veriyor."
in i bunlar syleyip B at Kona'nn ikinci katn
iaret etti. Et rengi perdeli pencerelerden darya de
vaml kulamzn hi alkn olmad bir mzik akyor
du. Bazen ormann derinlerinde glen h ayaletlerin sesi
gibi yanklanyor, bazen de ocuk masallarndaki binler
ce ccenin hep birlikte dans etmesini andran bir izie
nim brakyordu.
D dnyasnn renkli ipliiyle, ocuk aklmda bin
lerce acayip hlyalar ren bu ilgin mzik, sanki u anda
kysnda oturduumuz yllanm batakln iinde al
nyarmu gibi gelmiti bana.
B u nefis mzik leni sona erdiinde, iimi doldu
ran coku hala devam ediyordu. Gzlerimi ikinci katn
penceresine evirdim. Kzn ve o yabanc kadnn yz
n grmek arzusuyla yanp tutuuyordum .
uin an! Sen oraya oynamak iin giremiyor mu
sun?,
"Yaramazlk yapann diye annem kesinlikle izin er
miyor. Bir gn kimseye aktrmadan girmek istedim ama
kapy aamadm nk kilitliydi ."
in i de benim gibi byk bir merakla gzlerini
ikinci kata evirdi. Tam bu srada arkamzdan bir ses
duyduk:
"ocuklar, beni de aranza almaz msnz?"
Bu ocuk bizim okula devam eden, bizden bir iki
ya byk bir renciydi . Adn bilmiyordum ama, ken
dinden kkleri her gn rahatsz eden bir grubun ele
bas olduu iin yz bana yabanc deildi. Acaba bu
herif buraya ne cretle geldi, diye dnrken, hi sesi
mi karmadan kukulu gzlerle onu szmeye baladm.
in i ona teklifsizce, uSenkii, Senkif' diyerek seslen
dii halde, o in i'ye " Kkbey ! Kkbey" derken
ss

sanki ona yaltaklanr gibi bir hali vard . Sonradan ren


diim kadaryla bu ocuk onlara hizmet eden seyisin o
luymu. in i, bu haliyle gzme talyan sirklerindeki
vahi hayvan terbiyecisi gzel kzlardan biri gibi grn
mt.
ffyleyse imdi hep birlikte hrsz-polis oyununu
oynayalm. Biz Ei an 'la polis olalm, sen de hrsz ol!
Tamam m?"
.. Tamam ama bu sefer geen seferki gibi sert davran
mak, iple balayp stme smk atmak yok! "
Bunlar duyunca ok armtm. in i gibi sevim
li bir ocuun Senkii'ye boyrat davrand, ip le balayp
onun cann yakt sahneleri gzmn nnde canlan
drmaya altm ama bir trl aklm almad.
Oyun balad, in i ve ben polis olduk. Batakln
etrafnda dolanmaya, sk aalarn arasnda hrsz Senki
i'yi takip etmeye baladk. ki kii bile olsak ya ve cs
se olarak kk olduumuz iin Senkii'ye yetiemiyor
duk. Sonunda hrsz B at Kona ' nn arkasndaki bahe
duvarnn kesinde yer alan kk depo odasnda ks
trdk. nceden fsldap kararlatrdmz gibi nefesi
mizi tutup hi ayak sesi karmadan kiler kapsndan
ieri szldk ama Senkii nereye saklandysa grnr
lerde yoktu. Kk lo kileri dolduran fasulye salas ve
soya sosu flar yle feci kokuyordu ki ieri girince bo
ulur gibi olduk. rmcek alarndan grnmez hale
gelmi tavan arasnda, flarn arkasnda bcekler kol
geziyordu.
Btn bu manzaralar sanki o zamanki ocuk akl
nzla trl trl muziplikler dnmemiz iin hazrlan
m dekorlar gibiydi . Derken kulamza ks ks bir gl
me sesi geldi ve tepemizdeki dam kirilerine asl koca
zembil takur tukur etmeye balad. Sonra da oradan,
.. c!" diyerek Senkii ban dar uzatt.
56

in i hemen haykrarak karlk verdi:


"Hey! Hemen aa in! Hemen gel buraya! Yoksa
elimizden ekecein var!"
Elimizdeki sprgeyi kaldrm, yzne batrnaya
alyordu k.
" Skysa siz buraya gelin! Yaklaacak olursanz valla
stnze ieri m ! "
Zembilin iinde dikildiini grnce st m ze ie
meye hazrlandn anlamtk. in i hemen zembilin
alna geip orada bulduu bambu sapay kapt ve zern
bilin geni rgleri arasndan geirerek in i'nin kn,
ayaklarn rasgele drtneye balad.
" S en h ala inmeyecek misin ha? Syle bakalm . . ."
"Yapmayn, yapmayn ! Canm yanyor, tamam, pes . . .
iniyorum aa. Affedin beni efendim."
Senkii inleyerek, atlayarak, zr dileyerek, acyan
yerlerini tuta tuta bulunduu yerden aa iner inmez
in i hemen onun yakasna yapp sama sapan sorgu
lamaya balad:
"imdi hemen konu bakalm . . . Neler aldn? Nerelerden aldn ?"
Senkii de ayn ekilde ipe sapa gelmez cevaplar
verdi. Manifaturacdan be top kuma, balkdan iroz
aldn, Japon bankasnda banknot sahtekarl yapt
n hi yzn kzartmadan anlatt.
"Seni gidi kendini bilmez erefsiz herif seni! Daha
baka ne haltlar kartrdn . . . Allah bilir ya, sen cinayet
filan da ilemisindir. Syle, cinayet de iledin mi?"
"Evet efendim, iledim. Ku magaya'daki hendek ba
nda masr ldrp cebinden para kesesini yrttm.
inden elli altn kt. Sonra da gidip bu paray, Yoiva
ra'nn o malum mahallesinde karlarla yedim."
Btn bu szleri herhalde eskiden minik kutularn
iinde seyredilen sinemalarda ya da sradan tiyatrolarda
57

duymu olmalyd. nk her soruya annda ve doala


ma olarak cevap veriyordu .
c'Ama sen mutlaka ondan bakalarn da ldrm
sndr. Haydi t bakalm . Ne o? Sylemeyecek misin?
Sylemezsen sana yle bir ikence ederim ki felein a ar. . .

cclediim sularn hepsi bu kadar efendim. Ltfen


beni affedin ! ''
in i bu yalvanp yakarmalara kulak asmadan he
men Sen kii' nin belinde duran kirli sar y n kua ekip
ald ve nce ellerini arkasna balad; sonra da kua usta
ca hacaklarna smsk dalayarak ayak bileklerinin stnde
dmledi. Bu i bitince Senkii'nin salarn ekmeye,
yanaklann imdildeyip aslmaya, i ksm kpkrmz da
r gelecek ekilde gzkapaklann ters evirip gz akn
gstermeye, kulaklarn ve elini azna sokarak avurtlann
ekitirmeye balad. in i, bu oyunu oynarken ocuk
aktrler ya da gen geyalarnkine benzer in ce, soluk par
maklann byk bir ustalkla hareket ettirmi, Sen ki i' nin
gzenekli, esmer, tombalak, irkin suratn lastik gibi sn
drp durmutu. Bu iten bknca, " Bekle, bekle! Daha
senin suun ok . . . imdi de alnna kmrle yaz yazaca
m," dedi . Orada bulunan uvaldan bir odun kmr
alarak tkrkledi ve in i'nin alnna srtmeye balad.
ok can yand iin yz eilip yamularak ekilden e
kile giren Senkii aianaya balad. Ama bakt ki fayda
etmiyor, kendini tamamen in i' nin ellerine brakt. Gn
boyunca okulda terr estiren, zorba takmnn elebas
bu gl kuvvetli ocuun in i'nin pamuk ellerinde
amar olanna dndn, yznn gznn c gibi
kmrlere bulandn grnce, o zamana dek hi duyma
dnl garip bir ferahlk ve sevin doldurmutu iimi. Ama
bugnn bir de yann vard. Yarn bunlann hesabn sor
maya kalkarsa ben ne yapardm? Bu yzden in i'nin
58

yapt kepazeliklere katlmak gelmedi iimden.


Bir sre sonra ipleri zlnce Senkii ban kald
rarak dargn gzlerle in i'yi szd ve dernansz bir
ekilde olduu yere yzkoyun kapakland kald. . . O ka
dar dil dktmz halde l gibi hareketsiz duran v
cudunda hibir h areket belirtisi olmad. Kollarndan tu
tup kaldrmaya altk ama o yine pelte gibi olduu yere
y ld. Biraz tedirgin olnutuk. Sessizce Senkii, nin du
rumunu izlemeye baladk. in i, '' Hey, ne oldu? Bir
ey mi var?, diyerek serte Senkii'nin yakasna yapt
ve onu srtst evirdi. Senkii nce alama numarasna
balayp ardndan suratndaki kmr isierini kimonosu
nun dar kollanna sildikten sonra, "vee. . . . Cee. . . " diye
glnce biz de makaralar koyuverdik, nk ok komik
olmutu.
"Hadi, imdi de baka bir ey oynayalm."
" Kkbey! Tekrar sylyorum. Bir daha yle can
m yakacak eyler yapmak yok! Baksanza uraya, her
tarafm yara bere iinde braktnz ! "
Gerekten de ip, Senkii 'nin bileklerinde kpkrmz
iz brakmt.
"Bu oyunda ben kurt olacam, siz de yolcu olacak
snz. Oyunun sonunda ikinizi de gebertip yiyeceim."
in i yine byle konumaya balad iin ok te
dirgin olmutum. Fakat Senkii hi oral deildi.
"Tamam! Haydi balayalm ocuklar. . . " diyerek he
men ortaya atld iin artk oyunbozanlk yapamazdm.
in i kurt oldu, biz yolcu. u anda iinde bulunduu
muz bu kiler de geceyi geireceimiz ufak bir kr tapna
yd. Neyse, gece yars oldu ve kurt in i kapmza
gelip deli gibi ulumaya balad. Bakt ki amyoruz, kap
y kemirip ieri girdi. Yerde drt elle srnrken dana
brts, kpek homurtusu gibi garip sesler kartarak,
ondan kamaya alan iki yolcuyu odann iinde frl f59

rl dndrerek kovalamaya b alad . in i oyuna kendi


ni yle kaptrmt ki, bir yakalarsa Allah bilir bama
neler gelecek diye yar korkuyla srtrken kendimi can
h avliyle pirin uvallarnn stne atyor, tavandan sar
kan hasrlarn arkasna saklanyordum.
" Senkii . . . Dur! Seni hacandan yakaladm. Sen
yandn . . . Artk yrmen yasak."
Kurt bunlar syledikten sonra yolculardan birini
keye kstrm, stne atlayarak her tarafn srmaya
balamt. Senkii de aynen aktr gibi straplar iinde
suratn buruturuyor, aygn baygn gzlerini eviriyor,
azn burnunu yamultuyor, vcudunu titreterek acayip
rol yapyordu. Fakat kurt boynuna saldrp grtlan ko
partnca bir hk att ve son bir defa nefes almak ister
gibi azn aarken ellerini ayaklarn zangr zangr titre
terek olduu yere yld kald.
Tabii ben de titriyordum, nk imdi sra bendey
di. Kim bilir bama neler gelecekti . Hemen uval yn
nn stne sradm ama kurt beni kimonarnun kolun
dan kapmt. nanlmaz bir gle ha bire beni aa do
ru ekiyordu. Betim benzim atmt. uvallara smsk
tutunmaya altm ama ne are! Gz dnm kurdun
hain baklarndan ylarak, "Tamam, artk benim de iim
bitmitir! " dedim ve gzlerimi kapatp teslim bayran
ekmerole birlikte kendimi odann toprak zemininde
buldum. in i beni pirin uvallarnn stnden eke
rek yere yuvarlam, sonra da yldnm hzyla boynuma
kerek grtlam dileriyle koparmt.
"ocuklar, imdi ikiniz de lsnz. Bundan sonra
banza ne gelirse gelsin mzklk yapmak, kmldamak.
yok, tamam m? imdi ikinizin de etierinizi kemirece
im, hem de iskeletinize kadar. . .

''

in i' nin bu szleri zerine, st ba darmadan, el


kol ak bir halde toprak zeminde srtst bir milim k60

mldamadan ylece yattk. Aniden vcudumun oras bu


ras kanmaya, kimonarnun syrlan eteinden apara
ma pfr pfr serin rzgar esmeye balad.
Saa doru alm elimin ortaparmann Senltii'
nin salanna dediini hissetti m.
"Sen daha tombulsun, tam diime gresin . . . nce
seni yemeye balayacam."
in i bunlar syledikten sonra srnerek Senkii'
nin stne ktnda keyfine diyecek yoktu. Senkii
gzlerini yar aralayp fsldayarak ikaz etti:
"Bakn, nce de dediim gibi actc aka yapmak
yok."
uTamam, tamam, actmam. Sen imdi hi kmldama.

in i abartl bir ekilde azn aprdatarak Sen


kii'nin ban, yzn, gsn, karnn, kollarn, ba
caklarn yalayp yutmaya, pis sandallaryla suratn, bur
nunu, vcudunu ezip inemeye balad . ok gemeden
Senkii'nin her taraf yeniden arnuriara bulanmt.
uEvet, imdi de sra kaladaki etiere geldi.''
Senkii'yi yzkoyun evirip kimonosunun eteini
syrr syrmaz birdenbire plak kalalar yan yana du
ran iki ba soan gibi meydana kverdi. in i syrd
etei kurbannn bana rterek srtna atlad ve apur
upur yalamaya balad. Fakat o ne yaparsa yapsn Sen
kii'de "gk" yoktu. Fakat odann serinliinde yen k
nn tyleri diken diken olmu, derisi dalga dalga seir
meye balamt.
Az sonra benim de bama ayn eylerin geleceini
dnnce kalhim gmbr gmbr arprnaya balad.
.. inallah benim stme o kadar gelmez " diye iimden
dua ediyordum; ama in i benim stme ullanmakta
da gecikmedi. Ayaklarn ata biner gibi aarak gsme
oturdu ve bumumun ucundan dilerneye balad. Hare61

ket ettike kimono ceketinin astar kulamda hrdyor,


burnuma kimonosunun naftalin kokusu geliyordu. Ya
naklarm in i nin pahal ipek kimonosuna srtnr
ken gsmde ve karnmda onun lk arln hissedi
yordum. Islak dudaklar ve kadifeyi andran dilinin ucuy
la beni apur upur yalarken iim gcklanyor, kendimi
bir tuhaf hissediyordu m. Az nceki korkulu nyarglar
mn stne bir snger eken bu duygularm beni by
ler gibi penesine alarak kalbimi fethetti . Sonunda ra
hatlamtm. Daha sonra sol akarndan sa yanama
kadar olan blgede in i tepinip dans etmi, amurlu
pabularnn altnda azm burnum izilmiti ama ken
dimi ok ho hissetmitim. Hem bedenim hem de ru
humla in i'nin oyunca olmutum. Bundan byk
bir zevk ve mutluluk duymaya balamtm.
Sonunda beni de yzkoyun yatrp kimonarnun
eteini kaldrd, belimden aa her taraf m apur upur
yalad. Toprak zeminde yan yana yatan iki cesedin plak
popolarnn grnts ok houna gitmi olmal ki kkr
kkr glmeye balamt. Fakat tam o srada az nceki
hizmeti kadn anszn kilerin kapsnda beliriverince
Senkii de ben de ok arm, hemen toparlanp kalk
mtk.
"Kkbey, burada msnz? stnz banz ber
bat etmisiniz. Neden hep byle pis yerlerde oynuyorsu
nuz? Sen an, bak btn bunlar hep senin bann altn
dan kyor kabahat sende . . . Evet, evet, sende . . .

"

Hizmeti kadn kalarn atm Senkii)yi bir yan


dan azarlyor, bir yandan da azndaki yzndeki amur
lu ayak izlerine bakarak bir anlam vermeye alyordu.
Az nce stnde yrnd iin benim de suratm s
zm szm szlad halde hi sesimi karmadan dayan
maya alm, sanki ok korkun bir su ilemiim gibi
olduum yerde ta kesilmitim.
62

,.Kkbey, banyo hazr. Oyunu bugnlk burada


kesip eve dnmezsen annen ok kzacak. Ei an, seni
yine evimize bekliyoruz. Ama artk vakit ge oldu. ster
sen seni evine kadar geireyim, ne dersin? ,
Hizmeti kadnn bu nezaketi yalnz bana gsterdi
ini bile bile teklifini reddettim.
"Ben yalnz giderim, siz zahmet etmeyi n ! "
Hep birlikte beni bahe kapsna kadar uurladlar.
Orada vedalatk.
"Haydi hoa kaln . . ."
Darda akam olmutu. Sokaklara mavi bir sis in
mi, nehir boyundaki klar pnl prl parlyordu . Kor
kun esrarengiz bir lkeden, aniden, insanlarn arasna
dnm gibiydim . Evime yrrken bugn bama gelen
ler, bir rya gibi gzmn nnden geiyordu. in i'nin
o gzel, asil grn; insan insan olarak dnmeyen
bencil davranlan bir gn iinde yle iime ilemiti ki
ona hayran olmutum.
Ertesi gn okula gittiimde daha bir gn nce ba
na gelmedik kalmayan Senkii' nin hi deimediini
grdm. Okulda yine kalabalk bir topluluun bana
kabaday kesilmi, gsz ve zayf ocuklar taciz etmek
le meguld. in i ise her zamanki ekingen haliyle
klm, spor sahasnn bir kesinde dadsyla birlikte
oturuyordu.
,.Kkbey! Oyun oynayalm m? Ne dersin?"
ustemiyorum.'

Kalarn atm, sanki ok rahatszm gibi ban iki


yana saliayarak bana byle yant vermiti.
Aradan drt be gn geince yine bir okul dnn
de in i' ni n refakatisi beni durdurdu .
'Bugn kzlarn Bebek Bayram . in i'nin abias
evi oyuncak bebekleriyle ssledi. Sen de bu elenceye
gelmez misin?"
63

O gn konan bahesine, bekiye selam vererek n


kapdan girdim. Binann ana kapsnn yanndaki srgl
dar kapy anca Senkii bir yerlerden uarcasna kp
geldi ve beni bir koridordan geirerek ikinci kattaki on
be on alt metrekarelik bir odaya kard .
in i ve Mitsuko hasarnakl bebek raflarnn nne
sere serpe uzanm, kavrulmu fasulye yiyorlard. Biz
ieri girince ks ks glmeye baladklarna baklrsa mut
laka yine bir hinlik dnyor olmalydlar.
"Kkbey; ne var, ko mik bir ey mi oldu?,
ki kardein yzne bakp iin iinde bir bit yenii
sezen Senkii bu soruyu sormutu.
Bebekler, merdiven eklinde yaplm st krmz
yn kumala kapl bir tezgahn basarnaklarna diziliydi.
En stte kiremitleri Asakusa'daki Kannon Tapna 'nn
damn andran bir saray ats yer alyordu. Orta aviuyu
simgeleyen basamakta imparator ve imp aratorienin ha
ricinde; trampet, darbuka, flt alp ark syleyen be
saray nedimesi vard. Sadaki kiraz aacnn yannda S a
Cenah Beylerbeyi, soldaki mandalina aacnn yannda
Sol Cenah B eylerbeyi yer alyor, onun altndaki mekanda
erkek hizmeti kazanda iki styorlard. B unlarn al
tndaki basamaklarda ise amdan sehpalar, tepsiler, di
karartma malzemeleri, altn spiral desenli lake kapl
oyuncak mobilyalar ve bir sr bebek yer alyordu.
Tezgahn nnde durmu h ayranlkla bebekleri sey
rederken, un i usulca yaklap arkarndan kulama
fsldad:
" Sakn renk verme, Senkii'ye imdi yle bir iki ii
receim ki dut gibi sarho olacak . . :
Sonra hemen onun yanna gitti ve sanki hibir ey
olmam gibi gayet sakin konutu:
" Senkii, bak burada drt kiiyiz. imdi oturup
adam gibi kafa ekelim diyorum, ne dersin?"
64

Hemen daire olduk, kavrulmu fasulyeyi meze ya


parak sake imeye baladk. Senkii, ''Yah u arkadal ar,
krk yldr kafa ekeri m, hi byle kral iki grmedim! . ."
gibi laflar edip byklerin azyla konutuu iin hepi
miz glrnekten krlyorduk. Ufak sake kadehimiz yoktu,
bu yzden ikiyi byk ay bardakiarna dolduruyor
ama sanki ufak kadeh tutuyormu gibi numara yaparak
ikileri birbiri ardndan lkr lkr gvdeye indiriyordu.
Ha imdi, h a birazdan sarho olacak diye merakla bekli
yorduk. yle m atrak bir durumdu ki Mitsuko gelen gl
me krizini atlatmak iin karnn tutuyordu . . . Senkii iki
ierken biz ona ok az itirak etmitik ama o akrkeyif
olduunda, aka maka biz de kafalan bulmaya balam
tk. Scak iki midemi kaynatm, akaklarma kadar su
ratm ter basm, bamn tepesi uyumaya balamt.
Odann zemini bir saa bir sola, bir yukan bir aa kayk
gibi sallanyordu.
Senkii, ''Kkbey. . . Valiaha ben kafay buldum.
Ama sizin de suratlarnz kpkrmz. . . Haydi kalkal m . . . .
Bakalm yryebilecek miyiz . . . " dedi.
B unlan syledikten sonra kalkp kollarn saliayarak
askeri admlarla yrmeye alt srada tkezleyip
dt . Ama derken de kafasn duvardaki cumba dire
ine arpt. Yine kendimizi tutamam, kahkahalarla gl
neye balamtk. nce yzn buruturup, "Vay, vay,
vay. . . Yandm anam ! " diyerek ban ovuturdu . . . Ama
dayanamam, bu komik haline kendisi de ks ks glme
ye balamt. . .
Sonunda biz de havaya girip onu taklit etmek iin
hep birlikte ayaklandk. Yryor, devriliyor, devrilirken
glyor, yerlerde yuvarlanyor, lk la ortal bir
birine katyorduk.
"Heey! Mis gibi oldu kafam. Var m bana yan bakan 1. "
65

Senkii eteini kuana ilitirerek, Edo zamannn


zanaatkarlar gibi ellerini kimonosunun iine sokup beli
ne yumruk yapt; omuzlarn yukar kaldrarak haval ha
val yrneye balad. Az sonra in i, Mitsuko ve ben
de onu taklit ederek eteklerimizi kuamza ilitirmi,
yumruklarmz kimononun iinden omzumuza gtr
mtk. Kabuki oyunlarndaki B ayan Kiiza'y andran
bu klmzla basbas baryorduk:
'Mis gibi oldu kafam.Var m bana yan bakan ! "
Odann iinde yalpalayarak resmi geit yaparken
glyor, yerlerde yuvarlanyorduk.
Sen ki i' nin aklna birdenbire iyi bir fikir gelmi gibi
hepimizi durdurdu.
"Bir dakika, bir dakika! Kkbey, 'Tilki Oyunu, oynayalm m? Ne dersinizr'
Hemen karar verildi. Mitsuko, kadn klna girmi
cad tilki olacakt, Senkii ve ben de tilkiyi aviarnaya
kan iki kyl alacaktk. Fakat cad bizi tilki ekline soka
cak ve bamza bir sr bela gelecekti. Tam o srada,
tesadfen oradan gemekte olan Samuray in i bizi
c ad tilkiden kurtaracak, kadn ortadan kaldracakt.
Plan buydu. Hala sarholuk zerimizde olduu iin her
kes hemen roln kabul etti ve oyun balad .
Senkii ve ben elbezlerini kvrarak bamza dola
yp alnmzda dmledik; kimonomuzun eteklerini be
limize soktuk; elimizdeki perde sprgelerini bamzn
stnde saliayarak sahneye ktk.
"Yahu, son zamanlarda buralara ok kt bir tilki
dadanm, millete iliallah dedirtiyormu. Artk bugn u
tilkinin canna okuyalm!"
Kardan tilki rolndeki Mitsuko grnd:
"Merhabalar, efendim merhabalar. . . ok gzel ye
meklerim var. . . Size onlardan ilcram etmek istiyorum.
Ltfen benimle gelin."
66

Bunlar syledikten sonra srtmza birer kez vurur


vurmaz bizi tilki ekline sokmutu. Biz de gz krparak
hemen kza sulanmaya baladk.
"Vay be: ne gzel kz bu . . . Bir iim su . . . "
" Beyler, imdi sizi tilki yaptm. u anda tilkisiniz.
Size gzel yemek olarak ne ikram edeceim biliyor mu
sunuz? Gbre! Yani gbre yiyeceksin iz . . .

"

Mitsuko kendi sylediklerine kendisi de katla katla


glerek diiyle kopartt birka eit sakzms tatly a
zndan karp, ayann altnda iyice ezip iine kavrul
mu fasulye att ve bunlarn stne birka damla smk
damlatarak hep birlikte yourdu. Sonra da pis bir taba
n iine tepeleme yarak nmze koydu. Yakndaki
beyaz pirin raksnn iine balgam, tkrk, ne karta
bilirse doldurdu ve bize ikram etti .
14Efendim, buna da

i raks derler. . . Ltfen buyrun,

afiyet olsun ! "


B en ve Senkii, "Ah ok nefis olmu! Ne kadar ho,
n e kadar harika bir lezzet! " diyerek nmze konulanla
rn hepsini bir lokma brakmadan apur upur hem de
damak atiatarak yedik. Yalnz beyaz rak ve kavrulmu
fasulye biraz tuzlu geldi.
"imdi size amisen'le1 mzik alacam. Siz de ta
haklar banza koyup oynayacaksnz.''
Mitsuko sprgeyi amisen gibi tutarak alarken

Korya korya diye bir de ark tutturdu. Biz de kalkp


pasta tabaklarn apka gibi bamza giydik, "Ho-gel-di
niz, be git-ti-niz!., diye bir ritim tutturarak oynamaya
baladk.
Tam o anda Samuray in i boy gsterdi ve tilkinin
gerek kiiliini kefetti.

1.

Mrzrapla alnan telli bir Japon alg1s1. (.N.)


67

"Seni gidi pis hayvan seni! nsanlar kandrmaya


utanmyor musun ? Seni imdi smsk balayp geberte
yim de gr. . . "
"Bak in an, hoyrata davranmak yok. Canm yakarsan o1maz . . . "
Yenitmekten hi holanmayan, devaml olan o
cuklaryla yaran, erkekfatma Mitsuko ' nun, bu sefer de
gerek inat kiilii ortaya km, in i ile gs g
se peneleiyor, bir trl teslim olmuyordu.
'Senkii, imdi tilkiyi balayacam, u kuan ver
sene bana! Hem bu tilki rahat durmaz . . . Sk tutun ayak

I arn, debelenmesin ."


Senkii ile ben kimononun stnden Mitsuko'nun
iki hacan smsk kavradmzda bu sahne bana geen
gn grdm gravr kitabndaki ipek kirnonolu gen
samurayn uann yardmyla gzel bir kzn parasn
gasp ettii resmi hatrlatmt . in i Mitsuko ' n un elle
rini arkaya balamak iin epey mcadele vermi ve ba
armt. Sonra da hep birlikte kz gtrp verandann
balkon korkuluklarna baladk.
"Ei an ! Gel buraya! Hemen u tilkinin kimono ku
an z ve azn kapatacak ekilde suratna bir hay
dut maskesi yap."
"Tamam, derhal ! "
Hemen Mitsuko' nun arkasna dolandm, sar ipek
kuan zdm. in modeli yaplm salarn bozma
maya alarak elimi kuu gibi uzun boynundan ieri
daldrdm . teki elimle tuttuum ipek kua, briyan
tinle vck vck olmu yan buklelerinin altndan hafife
kulaklarn svazlayarak ektim ve iki defa enesine dala
yarak smsk balaynca kuak tombul yanaklarnn ii
ne iyice gmld. Mitsuko straplar iinde kvranp de-

. belenirken tiyatrolarda grdmz Altn Tapnak'taki


Pamuk Prenses'ten farkszd.
68

"Evet tilki hazretleri, imdi de seni gbreyle tantr


ma sras bizde."
in i bunlar syledikten sonra, oradaki lokuma
benzer bir tatly azna alp iyice pelte haline getirdik
ten sonra kzn suratna pskrtmeye balad. Yava ya
va Pamuk Prenses'in o gzel soylu yz lokum lekele
riyle czzamllar gibi benek benek olmu, gzlerinin
ikisi birden kapanm, ok komik bir hal almt. Senkii
ve ben, biraz sonra olaya kanmaya baladk:
"Bu erefsiz tilki demek hi haberimiz olmadan az
nce bize pislik yedirdi h a ! "
Biz de azmza aldmz kahverengi soya jleleri
ni kzn suratna pskrttk. Ancak biraz sonra, bu ce
zann ona ok az geldiinin, ona ok lml davrand
mzn farkna vardk. B u yzden ii biraz daha ileriye
gtrerek, inediimiz j leleri elimize tkrp kzn
enesine, boynuna, yanaklarna srmeye baladk. Hatta
bununla da yetinmeyerek lokumlar elimizde ezip y
znn akta kalan her yerine svadk. Mitsuko, simsi
yah fasulye j lesiyle tannmaz hale gelmi, az, burun
ve yz hatlarn yitirmi, geride kalan topuzlu sa, uzun
kollu kimonosuyla hayalet masallarndan frlam garip
bir mahluk haline dnmt. Artk Mitsuko'da daha
fazla dayanma gc kalmad iin, ne yaplrsa yaplsn
kuzu kuzu sineye ekerek kendini l gibi brakver
miti .
Bu seferlik onun hayatn balyorum. Bundan
sonra insanlar tilki milki yapmaya kalkarsa, hi gznn
yana bakmaz gebertirim."
in i bunlar syleyip kzn yzndeki maskeyi ve
iplerini zer zmez, Mitsuko hemen kalkt, kapy at
ve koarak koridorcia gzden kayboldu.
"Kkbey, ablan bize ok kzd galiba. Bizi ikayet
etmeye gitmi olmasn . . ."
69

Senkii, "Sanki iyi halt ettik!" demek ister gibi ke


derli kederli bana bakyordu.
istediine ikayet etsin, um urumda deil . . . Kz ol
duuna bakmaz bana devaml terbiyesizlik yaparsa, ben
de her gn kavga kartr, ona dersini veririm."
in i byle bol keseden atarak kaslrken sessizce
kap ald ve ieri eli yz tertemiz bir Mitsuko girdi .
Yalnz ekerli jle lekelerini deil makyaj pudrasn da
tamamen silmiti, az ncekinin tersine yz imdi prl
prld. Kymetli mcevherleri andrrcasna parlayan
teni iyice saydamlam, darya k saar gibiydi.
Biz, ha imdi ha birazdan ngar karacak diye te
dirgil olurken Mitsuko, "Usulca banyoya girip temizle
nip geldim ama yolda birine yakalanrm diye dm
koptu. Yalnz, gerekten bana ok kt davrandnz . . . "
demi, yaknnakla yetinmiti. O anda bile fkr fkr
glyordu. Bunu gren in i yeniden oyun h avasna
girdi:
"Bakn ocuklar, imdi diyorum ki, siz nz k
pek olun, ben de insan olaym, size pasta masta vereyim.
Siz de drt elle yryerek gidin o marnalar yiyin. Nasl?
Var msnz?"
"Tamam arkadalar, varz . . . B u i bitmitir. H aydi
imdi de kpek oluyoruz. H av, h av, h av! . . " diyerek Sen
kii hasrlarn stnde drt elle fnl fnl dnerek kou
turmaya balam, ben de onun kuyruuna yapp drt
ayak dolanmaya balamtm . Bu srada Mitsuko, uBen
di i kpeim, tamam m?" diyerek aramza katlarak
havlayp srnneye balad.
Sahibimiz bize, "Kuu kuu . . . Tut, tut ! " gibi kafasna
gre emirler yadrp yeteneklerimizi denemek iin iste
dii numaralar yaptrdktan sonra in i, "Bala! " der
demezJ birbirimizle yararak pastann bulunduu yere

h cum ettik . . .

70

"Durun! Daha gzel bir fikri m var. . . Bir dakika b ek-

.
eyn . . .,

in i bunlar syledikten sonra odadan kt fakat


hemen sonra krmz krepten kolsuz ipek ceket giydiril
mi iki gerek minik kpekle dnd ve onlar bizim ara
mza sald. Az nce yarm braktmz pis yiyecekleri
yere datt. Biz de beimiz birden yarrcasna ganime
tin stne tk. Birbirimize hrlyor, di gsteriyor}
dil kararak ayn yiyecein stne saldryor, arada bir
birbirimizin bumunu yalyorduk.
M amalann bitiren finalar in i' nin parmak ula
rn, ayaklarn apur upur yalamaya balamlard. Eh,
biz de byk kpek olarak onlardan aa kalamaz
dk . . . Biz de onlar gibi yaptk. in i verandann korku
luklarna yaslanm, bir yandan uGdklanyorum . . . G
dklanyorum . . . " diye has has barrken, bir yandan da
bembeyaz yumuack ayaklarn bir ne bir arkaya evi
rerek bumumuza tutuyordu. Deli gibi in i' nin par
maklarnn arasn yalarken, unsan ayann tuzlu, eki
bir tad var. . . Gzel insanlarn ayakl ar bile gzel. . . Hen1
de parmaklarndan trnaklarnn ekline kadar. . . " diye
dnyordum . . .
Finolar oyuna dalm srtst yatp, ayaklar havada
debelenip in i' nin eteklerini ekitirirken, in i
zevkten drtke ayayla hayvanlarn yzlerini okuyor,
karnlarn mncklyordu . Ben de kpekleri taklit ederek
diimle onun eteklerini ekitirmeye balaynca kpek
lere yapt gibi yanaklarma b asarak, ayayla alnm ok
ayarak karlk verdi. Fakat topuuyla gzlerimin st
ne bastnda, ayayla azm tkadnda biraz canm
yanm, rahatsz olmutum.
Oyun, elence derken o gn de karanlk hasana dek
hoa vakit geirip eve dndm. Ama ertesi gnden iti
baren hemen hemen her gn Hanavalann konanday71

dm . yle oldu ki okuldayken bile bir an nce onlara


gidebilmek iin dersin bitmesini drt gzle bekler hale
gelnitim. Mitsuko'nun ve in i ' nin yz artk aklm
dan kmaz olmutu.
Ben ona balancika in i'nin bencilliinin dozu

da artmaya balad . Ne zaman oyun aynasak bana da


Senkii'ye davrand gibi davranmaya balam, vur
malar, iple balamalar olaan hale gelmiti . Fakat iin
ilgin taraf; inat, dikkafal ablas bile son tilki oyu
n undan sonra tamamen yumuam, yalnz in i 'ye
deil, bana da Senkii 'ye de ters den bir harekette
bulunmamt. Mitsuko bazen b izim yanmza gelip,
lC

ocuklar ne yapalm? Tilki oyun u oynayalm m?" diye

tekiifte bulunuyordu. Dndklerimizin tam tersine


artk o da taciz edilmekten holanma belirtileri gster
meye balamt .
Sonunda in i, Asakusa ve Ningyo o 'daki oyun
caklara dadand. Her pazar oralara gidip bir eyler al
yordu. Gnn birinde eve bir kl ve zrhla dnd . . .
Getirir getirmez de tabii klc saa sola savurmaya ba
lad.

O gnden sonra ne benim, ne .l\1itsuko'nun ne de

Senkii'nin vcudundan yara bere izi eksik oldu.


Zamanla oynanacak oyunlarn hepsini bitirmitik.
Artk, daha nce bul unduu n uz kiler odasn, han1am,
arka baheyi sahne olarak kullanmaya bal amtk; uzun
uzun planlar yaptktan sonra daha hoyrat, dah a fazla id
det ieren oyunlara daldk. rnein, Senkii ve ben
Mitsuko'yu boarak ldryor, parasn alyorduk. Bu
nun zerine in i de abiasnn intikamn almak iin
bizim kafamz kesiyordu . Yahut in i ve ben kt ada
m

oynayarak, Mitsuko ve ua Sen ki i 'yi zehirliyor,

sonra da cesetlerini nehre atyorduk. Fakat her seferinde


en feci roller Mitsuko'ya dt iin iimizde en ok
hrpalanan o oluyordu. Sonunda vcutlarmza ruj ya da
72

krnz boya srmeye baladk; lenler kanlar iinde kv


ranarak can veriyordu.
Hatta i yle nndan kmt ki, in i bir gn
elinde gerek bir akyla geldi.
ocuklar, ne olur izin verin . . . Bununla bir yeriniz
den yle birazck keseyim. Hani azck bir ey. Valiahi
hi cannz yakmayacam!"
Aynen byle konutu. Biz ise, .,ok kesmeyeceksin
ama tamam m?" demi, hemen kuzu kuzu ayakl arnn
altna uzandk.
Sonra da ameliyata giren hastalar gibi sabr ve meta
netle olacaklar bekledik. in daha korkuncu, kesilen
yerlerimizden akan kann rengini gzlerimiz dolarak sey
rettiimiz halde omzumuzun, dizimizin ufak ufak da
ranmasna ses karmadk. Evde annemle birlikte han
yaya girerken yara berelerimi saklamak iin her akam
akla karay seiyordum.
Bu tr oyunlarmz aa yukar bir ay kadar devam
etti. B ir gn yine Hanavalann konana gittiimde in
i'yi evde bulamadm. Oiiye gitmiti . Senkii oradayd
fakat yalnzlk ve can skntsndan patlamak zereydi.
'4Mit an nerede? ..
.,Piyano dersi varm. Bat Kona'na gidip bir baka-

m.

"

Senkii beni dev aalarn glgesindeki o eski glete


gtrd . ok gemeden her eyi unutup asrlk zelkova
aalarndan birinin altna oturarak ikinci kattan gelen
mzii dikkatle dinlemeye baladk . . . Kulaklanndaki
ezgi aynyd . . . B u kona ziyaret ettiim ilk gn, in i
ile gletin etrafndaki hendee oturup diniediim o esra
rengiz mzikti bu . . . Bazen orman n derinliklerindeki ha
yaletler kahkaha atyormu gibi yanklanyor, kimi za
man da peri masallanndaki bir sr ccenin dans etme
sini andryordu. D gcmn binlerce renkli ipliiyle
73

ocuk akln1da ince, anlalmaz hayaller ren esrarengiz


bir titreimdi bu. imdi de aynen geenki gibi ikinci kat
tan geliyordu. Mzik bittiinde, merakm yenerneyerek
sordum:
"Sen an, sen hi o binaya girdin mi?"

"O binaya Kkhanm ve temizlik grevlisi Tora'


dan baka kinse giremez. Deil ben, o binaya Kk
bey in girmesi bile yasak."
"Ama ben binann iini ok merak ediyoru m."
"erisi Kkbey'in babasnn Avrupa seyahati sra
.
snda satn ald ender eyalarla doluymu. Temizliki
Tora,ya kimseye aktrmadan beni bir gn ierde gezdir
mesi iin ok asldm ama beni dinlemedi . B ak mzik
almas bitti, haydi Mitsuko'ya seslenelim . . .

"

Az aza verip barmaya baladk:


"Mit an, aa insene! Gel oynayalm."
"Kkhanm, pabucu yarm, k darya aynaya-

m .,

Fakat yant gelmedi . Etraf yle sessizdi ki, sanki az


nce duyduumuz ezgiler kimselerin bulunmad o
odalarda piyano denilen aletin kendi kendine nzik
yapmasyla ortaya km gibiydi. Byle garip bir durum
vard.
"Kkbey de yok. Gel ikimiz oynayalm."
Sadece Senkii ve ikimizin bulunduu zamanl arda
aramzda heyecan veren birisi olmad iin hi oyun oy
namak istemiyordum. Yerimden dorulunca arkamda
birisinin kkr kkr gldn duydum. Mitsuko'ydu . . .
Sitemli baklarla sordum:
"Sana o kadar seslendiimiz halde niye bize cevap
vermedin ? ,
"yi ama bana nereden seslendiniz?"
"Pencerenin altndan . . . Bat Kona' nda piyano a ...
larken aadan gelen sesler duyulmuyor mu?"
74

"Ben Bat Kona'nda deildim ki . . . Oraya kinse giremez. "


"Ama az nce orada piyano almyor muydun ?"
"Vallahi bilmiyorum . . . Mutlaka baka birisi olmal."
Senkii btn olan biteni kukuyla izlemiti. . .
" Kkhanm, yalan sylediini biliyorum. Ei an'la
beni oraya gtr ltfen, aramzda kalacak . . . Ne o? Hala
inatlap doruyu sylemeyecek misin? Doruyu syle
mezsen ben de seni byle yaparm . . ." dedi ve Mitsuko' n un
bileini kapt gibi kolunu kvrmaya balad.
"Senkii! Brak u bileimi . . . Ltfen brak . . . Ura
ma benimle. Sylediklerim yalan deil."
Mitsuko iki elini burnunun nnde birletirip Tan
rmz Buda Hazretleri zerine yemin eder gibi ufak bir
h areket yapt. Ama n e bard ard ne de kamaya
kalkt; kolu kvnlrken ac ekiyormu gibi bir hali vard,
o kadar. Mitsuko' nun beyaz narin kolu, Senkii'nin elik
gibi gl parnaklarnn arasnda kskaca alnmt. . . Bu
iki gencin tenleri n deki fark izlemek ok hotu . . . Byk
keyif almtm . . .
''Mitsuko an, doruyu sylemezsen sana ikence
ederiz ! "
Bunu duyar duymaz bir kolunu da ben kapp bk
neye baladm. Bununla da yetinmeyip kzn kimono
kuan zerek onu gletin yanndaki zelkova aala
rndan birine baladm.
"Hala sylemeyecek misin? Hala itiraf etmeyecek
misin?" diyerek kz imdiklemeye, gdklamaya bala
mtk.
'' Kkhanm, iyi dinle! Az sonra Kkbey gele
cek. O zaman bana gelecekleri dn! imdi syleye
ceini syle ki b u i bitsin."
Senkii Mitsuko'nun kimonosuna yapp iki yakas
n birletirerek boazn skmaya balad.
75

"Syle, yoksa daha fazla skacam . . . "


Mitsuko'nun gzlerinin ak grnrken ben gl
yordum . . . Ama biz bununla kalmadk, kz aatan
zp srtst yere yuvarladk.
"Oh be, tam bir yay la . . . Canl canl karyola . . . "
Senkii Mitsuko'nun yzne, ben de dizlerine otu
rarak zplaya zplaya kz altmzda ezmeye baladk.
" Senkii, yeter artk! Her eyi syleyeceim."
Senkii kzn azna oturup nefesini tkaynca bcek
tn andran incecik sesiyle merhamet dilemeye ba
lamt. Bunun zerine, Senk1i poposunu kzn stn
den kaldrp ellerini biraz geveterek sorguya devam
etti :
"O zaman doru syle. . . Sen az nce Bat Kana
'ndaydn deil mi?"
"Evet, doru . . . Ben size yalan syledim . . . nk se
nin yine 'beni oraya gtr' diyeceini biliyordum . . . Ama
yle bir ey yaparsam annemin ok kzacan da biliyordum . . . ,
Bunun zerine Senkii kalarn atarak kz tehdit
etti :
"Hele bir gtrme bakalm. O zaman ben de seni
byle ezerim."
"Ay, ay. . . Yapma, yapma! Gtreceim . . . Gtrece
im dedim, brak beni! Ama gndz olmaz, farkna va
rrlar. Ancak gece girebiliriz oraya. yle yaparsak aktr
madan beki Torazo'nun odasna girer, anahtar alr, ka
py aarm. Ei an, sen de girmek istersen b u gece bu
raya gelmen lazm."
Mitsuko sonunda teslim olmutu ama biz yine onu
yere bastrarak gece yapacamz ilerin detayn sorup
rendik. O gn de tesadfen tam nisann beiydi. Evde
kilere, Suitengumae'deki b ayram yerine gidiyorum diye
bir yalan atp evden frlayacak, karanlk basar basmaz
76

kimseye grnmeden kkn ana kapsndan ieri sz


lp B at Kona' nn giriine gel ec ektim . . . Mitsuko da
anahtar yrttkten sonra Senkii ile birlikte beni ora
da bekleyecekti. ayet ge kalacak olursam, onlar ben
den nce binaya girecekler, ikinci kata kacaklar, merdi
venlerin sandaki ikinci odaya girip beni bekleyecekler
di. Byle szletik.
Senki i bunun zerine, "Tamam, bu ii de hallettik . . .
Artk seni affediyorum ! Haydi kalk ! ,. diyerek sonunda
kzn stnden ellerini ekti.
"f be, canm kt. . . Senkii, sen yzme oturunca
bauluyorum sandm. stelik bamn altnda koca bir
ta vard. ok canm yand."
Mitsuko, kimonosunun tozunu temizleyerek yerin
den doruldu ve san solunu, eklem yerlerini ovutur
maya balad. Kan yzne hcum ettii iin yanaklar
kpkrmz, gzleri kan ana gibi olmutu.
Eve dnmeden nce, kapnn nnde vedalarken
sordum:
" Sahi yahu! kinci katta neler var allahakna?"
"N eler var neler. . . ok ilgin ey ler var. . . Grnce
sakn araym deme Ei an ! "
Mitsuko glerek bunlar sylemi, koarak geri dn
mt.
Danda Ningyo o Caddesi' nin seyyar baraka ve
adrlan oktan fene.rlerini yakmt. Kl oyunu gste
rileri yapan kk tiyatrolarn mteri armak iin t
trd deniz kabuklarnn sesi karanlk gkyzn
inim inim inletiyordu. Arima Aa Kk' nn n insan
kaynyordu. adrn altnda ila satan bir eczac nnde
ki kadn modelinin rabmini parmayla gstererek halka
bara bara bir eyler anlatyordu. Ne devaml drt
gzle beklediim mzik ve dans eliinde tapnakta ya
plan 7 5 . dinsel ayin ne de silahor Nagai Hyosuke'nin
77

kl kalkan gsterisi umurumdayd bu gece . . . Hemen


eve dnp banyo yaptm ve bir iki lokma bir ey attr
dktan sonra bizimkilere, Ben bayram yerine gidiyo
rum," diyerek saat yedi civarnda evden ktm.
Her tarafa sis km, bayram yerini aydnlatan
klar slak akam karanlnda geride haleler brakarak
erimi gihiydi. Civarn mehur lokantalarndan Kinseiro'
nun ikinci katnda lgnca dans eden insanlarn glgesi
sanki uzansam dokunacakmm gibi net grnyordu.
Pirin Pazar Mahallesi 'nin genleri, kinci Mahalle,deki
cambaz adrnda ok attran kadnlar hep oradaydlar.
Bir sr kadn ve erkek, kalabalk gruplar h alinde yolun

iki tarafnda bir aa bir yukar vol ta atyordu. Gezmeye


kanlarn en youn olduu saatti. N akano Kprs'n
geip Hamao'nun ssz, kasvetli caddelerinde durarak
arkama baktm. Seyrek bulutlu karanlk gkyz bula
nk bir krmzyla lekelenmi gibiydi.
Hanavalarn konana ulanca, nmde simsiyah bir
da gibi ykselen kiremitli dam seyretmeye baladm.
Serin rzgar in Ohai Kprs' nden karanlklar nne
katarak sessizce buralara kadar getiriyor ve dev zelkova
aalarnn yapraklarn gkyznn bilmem kanc ka
tna kadar hr hr hrdatyordu. Usulca itlerinin ara
sndan baheye gz attm; ieride sadece kap bekisinin
odasndan dar szan ince bir k grebildim. Ev sahibi
nin oturduu bina, kapal panjurlaryla bulutlarn altnda
sessizce uyuyan bir gulyabaniden farkszd. Ana kapnn
yan tarafndaki kk giriin souk demir parmaklklan
n iki elimle karanla doru itince, ar kap ince bir inil
ti salarak hi zorlanmadan ald. Deri sandallanmn g
rlt karnamasna gayret ediyordum. Sklaan nefesi
mi, hzl hzl atan kalbimi dinleyerek Bat Kona'nn
karanlkta parlayan cam kapsna doru ilerledim.
Yava yava gzlerim karanla almaya balamt.
78

Fatsia yapraklar, zelkova aalarnn dallar, kk tap


nan sacayakl kasuga ta fenerleri, ksacas btn siyah
grnen her ey, ocuklar korkudan tir tir titreten var
lklar haline gelni, gzbebeklerimden ieri akn etmeye
balamt. Binann granit merdivenlerine oturdum. Ge
cenin ayaz iime iliyordu. Bam nme eip nefesimi
tutarak onlar beklerneye baladm ama ne gelen vard
ne giden. Korku beynimi penesine almt. Btn vcu
dum zangr zangr titriyor, dilerim akr akr birbirine
vuruyordu. 'Ah, keke gelmez olsaydm byle korkun
yerlere. . ." diye kendimden geip avularm gsmde
birletirn1itim; o anda dudaklarmdan dua szckleri
dklvermiti . . .
"Aman Tanrm, beni affet! Ben ok kt bir i yap
tm . Valiahi billahi b undan sonra annerne bir daha yalan
sylemeyeceim, bir daha bakalarnn evine izinsiz girmeyecegm.
-

,.

Buralara kadar geldiime piman olmu, dnmeye


karar vermitim . Ama, ayaa kalkar kalkmaz cam giri
kapsnn ard1nda mum na benzer bir ey grr gibi
oldum.
"Vay canna! Bunlar benden nce binaya girmiler
galiba."
Tekrar merakrnn esiri olmutum. Artk, ne bundan
nce bama gelenler ne de bundan sonra gelecekler
umurumdayd. Elimi kap tokmann stne koyarak
yavaa evirince, kap hi zorlanmadan alverdi.
Tahminimde yanlmamtm . . . Mitsuko bunu hele
zon merdivenlerin alt sahanlna mutlaka benim iin
koymu olmalyd: bir amdan ve stnde hala lk lk
aknaya devam eden yans tkenmi bir m um . . . Bir met
re evresini hayal meyal aydnlatyor. Bi naya girmemle
oluan hava akmndan mum alevi yalazlannca, vernikli
trabzanlarn glgesi dalgalanmt ieride.
79

Nefesimi tutarak krk yllk haramiler gibi yumua


ck admlarla helezon merdjvenlerden ikinci kata ktm.
Ama her taraf zifiri karanikt ve etrafta t kmyordu .
Burada insan olduunu gsteren en ufak bir belirti yoktu
ortada. te bu lumay kararlatrdmz sadaki ikinci
odann nndeydim. Kapy el yordamyla bulmutum.
Kulak verip dikkatle ieriyi dinledim. Ama nafile, her ta
rafta sessizlik yanklanyordu . Yar korku yar merakla
kendi kendime, " Batt balk yan gider ! " deyip kapy
omuzladm.
eride aniden parlak bir k arpmt gzme.
Karlaacam hayaletin gerek yzn kefetmek iin
kamaan gzlerimi ipil ipil ederek bakllarmla drt
yanm taradm ama grnrde kimsecikler yoktu. Oda
nn ortasndan aa sarkan avizenin be renkli prizma
larla ssl koyu krmz emsiyesi odann st ksmnda
hafif bir glge oluturmutu. Ancak oradaki altn ve g
m ilemeli sandalyeler, yemek masasl aynalar ve ona
benzer dekoratif eyalar prl pnl parlyordu. Yerdeki
koyu krmz halnn ilkbahar imenierini andran yumu
akl oraplarmn iine iledii iin ayaklarmn alt
adeta bayram eder gibiydi.
t(Mit aaan!'' diye barmak istiyordum. Ama n e
mmkn ! Etraftaki lm sessizlii dudaklarm kilitliyor,
dilim azmda talayor, ses kartacak cesareti kendim
de bulamyordum. nce fark edememitim ama odann
ilerideki sol kesinde buray yan odaya balayan giriin
stnden, am ii ar ipek bir perde Niagara elalesi
gibi derin kvrmlar izerek yerlere kadar dklyordu.
Perdeyi ekip yan odaya bir gz atmak iin ellerimi uzat
tm ama arka taraf zifiri karanlk olduu iin ellerim geri
gitti. Tam bu srada mine rafndaki saat nce crcrb
cei gibi incecik crldamaya, sonra da tencere yuvarlan
yormu gibi tangr tungur sesler kartarak garip bir m80

zik almaya balad. Herhalde Mitsuko' nun buraya gele


ceine dair bir kant olmal, diye dnerek dikkatle
perdeyi izliyordum. Fakat iki dakika sonra mzik bit
ti, ipek perdede hibir kmldama olmadan oda yine eski
sessiz haline dnd.
Kark duygularla odada dikilirken solurodaki du
varda bir yalboya tablo gzme iliti. Avizenin glge
sinde kalan b u yarm portreye dalgn dalgn yaklaarak
iindeki Avrupal gen kz szmeye baladm. Portre ka
ln altn dikdrtgen erevenin iindeydi ve koyu kahve
rengi bir zemin zerine yaplmt. Resimde, stnde
gslerini ok az kapatan bir kl rengi elbise bulunan,
dekolte kollar kymetli mcevherler ve altn bileziklerle
bezeli, salarn plak omuzlarndan aa salvermi bir
kz vard. Siyah gzlerini kocaman kocaman am, sanki
bir rya gryormu hissini verircesine karya bakyor
du. Karanlkta bile prl prl yanan beyaz teni, asil aln
ve burnundan dudaklanna, enesine ve yanaklarna ka
dar inen olaanst dzgn hatlaryla bir tanradan
farkszd. Kendimden gemi tabioyu seyrederken, an
cak peri masallarndaki meleklerin bu kadar asil olabile
ceini dnyordum. Tam o srada tablonun bir metre
kadar altnda duvara dayal duran yuvarlak masann s
tndeki dekoratif ylan dikkatimi ekti. Hemen gzleri
mi o yana evirdim. Hangi malzemeden yapldn anla
yamadm ama iki kvrlm gvdesi, ereltiotu misali
kalkk duran kafas, vck vck kaygan mavi yeil pulla
ryla gerek bir ylandan farkszd .
Gitgide artan bir merakla ylan seyrederken sanki
her an kmlday verecekmi gibi bir his belirdi iimde . . .
Birdenbire "Aman Tanrm ! " diyerek iki adm gerile
dim. Gzlerimi ylandan ayramyordum . . . Bana m yle
geldi bilemiyorum ylan gerekten kmldamaya bala
mt bile. . . Srngen hayvanlarn o son derece miskin,
81

dikkat etmedikten sonra anlalmayacak uyuuk hareke


tiyle ylan imdi gzlerimin nnde ban yava yava
bir ileri bir geri oynatyor, saa sola kvryordu. Evet, ke
sinlikle byleydi . B amdan aa bir kova buzlu su d
klm gibi tylerim diken diken olmu, betim benzim
atm, olduum yerde l gibi kaskat kesilmitim. Tam
o anda portredeki resme benzer bir gen kz kaln ipek
perdenin kvrmlar arasndan grnverdi.
Kz srttarak bir mddet ylece kald. Sonra perde
kzn omuzlarna srnerek alp kapand ve nmde
dikilen kza arkada bir fon tekil etti . . . Dizlerini tam ka
patmayan mor mavisi eteklerinin altnda mermer gibi
duran beyaz plak ayaklannda et rengi terlikler vard .
alayanlar gibi omuzlarndan aa dklen siyah sa
lar, kollarndaki bilezikleri, boynundaki kolyeyle resim
deki kzdan farkszd. Gsnden kalalanna kadar be
denini smsk saran elbise, altndaki esnek fakat sert v
cudun en ufak kmldann bile belli ediyordu.
"Ei an ! "
akayk ieklerinin ta yapraklanyla bezenmi gibi
kpkrmz duran dudaklarn kmldattnda, duvardaki
yalboya tablonun Mitsuko'nun p ortresi olduunu an
lamtm.
Sitemkar bir tavrla, "Ne zamandr seni bekliyo
rum . . . Nerelerde kaldn!" diyerek yava yava yanma
yaklat ama sanki tehdit eder gibiydi. Tarifsiz tatl bir
koku gdklad iimi . . . Gzlerimin nnde toz pembe
bulutlar oynamaya balad.
"Mitsuko, burada yalnz msn?"
Beni kurtarmasn umar gibi bir ses tonuyla korka
korka sormutum. Neden bu akam her zamankinden
farkl olarak B atl giysiler iindeydi? Yandaki kapkaranlk
odada ne vard? Buna benzer bir sr soru vard ama b
tn sorulann boazma dmlenmi, dilim tutulmutu.
82

"imdi gel benimle . . . Seni Senkii'nin yanna gt


receim./' deyip bileimden tuttuunda zangr zangr tit
remeye balamtm . . . Kafama taklan endieleri yene
rneyerek sordum:
"Vallahi, o ylan bana gerekten kmldyormu gibi
geldi."
u Brak canm, yok yle bir ey. . . te, bir daha bak!"
diye srtarak yant verdi. Mitsuko,nun bu szleri zeri
ne tekrar ylana baktm. H ayret! Az nce saa sola hare
ket eden hayvan imdi olduu yere reklenmi hi sti
fini bozmadan ylece duruyor, yerinden bir milim bile
kmldamyordu.
"Brak imdi byle eyleri, sen benimle gel !"
Mitsuko' n u n scack yumuak avularndaki cazibe
ye direnmek mmkn deildi. Beni kolurodan tutarak
yandaki tekinsiz odaya ekince birden ar ipek perde
nin iine gmldk ve kendimizi o zifiri karanlk odada
bulduk.
"Senkii'yi grmek ister misin Ei an? Seni onun
yanna gtreyim mi?''
" S ahi, nerede o ? "
"imdi mumu yakaym anlarsn, biraz bekle. Ama
sana daha matrak bir ey gstereceim . . . "
Mitsuko, elimi brakt ve ortalktan kayboldu . Fakat
ok gemeden, atur utur sesleriyle birlikte duvardan
karanlklarn iine yzlerce ince mavi kvlcm yaylma
ya balad. Ik, bazen yldzlar gibi kayyor, bazen dalga
lar gibi kavisleniyor, bazen de karanlkta daireler ve ha
lar iziyordu.
"Ne ilgin deil mi ? stediim her eyi izebiliyorum."
Mitsuko tekrar yanma gelmiti. Az nce grdm
k incelmi, karanlkta kaybolmak zereydi.
"N eyd' o ?"
.
83

"Yurtdndan gelme bir eit kibrit. Az nce duvara


srttm. Karanlkta nereye srtsen yanyor. Senin kimo
nona da srtp bir deneyelim mi?"
. '
. "

"Hayr, hayr, istemem! Ne olur ne olmaz! Tehlikeli


dm kopmu, hemen oradan kamak istemitim.
"Korkma ! Zarar vermez! Bak ! "
Mitsuko gayet teklifsizce kimonarnun yakasndan tu

tup kibriti srtmeye balam ve ipek kuman stne


atebcekleri m gibi bir izienim veren mavi kvl
cmlarla, karanla bir szck yazmt. Bu kelime soyad

mn Katakana alfabesiyle yazl biimiydi: H AG I V A R A .


Ak seik okunan k bir mddet ylece karanla yap
p kalmt.
"Evet . . . Yeniden bir k yakp seni arkadann yan
na gtrme zaman geldi . . .

"

Mitsuko' nun elindeki kibrit akmak ta gibi kvl


cmlar kararak yeniden atrtyla alev ald ve Mitsuko
bununla odann ortasnda bir yerde duran amdan yakt.
ithal mal mumun lo nda, ierideki eyalarn drt
duvara vuran iri siyah glgesi sanki buray cinler, periler,
hayaletler basm gibi bir his veriyordu insana.
Mitsuko, stnde mum yanan amdan p arma ile
gstererek, "te Sen ki i burada! " dedi.
Dikkatlice baknca uzaktan amdan sandm eyin
aslnda Senkii olduunun farkna vardm. Elleri ayakla
r bal, omzu bar meydanda, yz yukar dnk bir
ekilde oturmutu ve alnnn ortasnda bir mum yan
yordu. Alnndan yzne gvercin pislii gibi beyaz e
killer izerek akan mum, gzlerini, azn kapatm, e
nesinin ucuna kadar gelmi, oradan da hacaklarna dam
lyordu. te ikisi eriyen mumun scandan kirpikleri
yanmak zereydi ama elleri arkada bal hi kmldama
dan, gayet itaatkar bir ekilde bada kurmu oturuyor84

du. B u haliyle Brahman rahiplerinden farkszd.


Mitsuko beni onun nnde durdurunca aklndan ne
geti bilemiyorum, eriyen mumlarla kaskat kesilmi y
znn kaslann bloklar halinde h areket ettirerek, gzleri
ni hafften aralad ve sitemkar baklarta beni szd. Son
ra da tok ve kasvetli bir sesle ac ac konumaya balad:
"Dinle imdi! Hem ben hem de sen imdiye kadar
Kkhanm' hep rahatsz ettik, hep taciz ettik. B u gece
sra onda. B u gece onun intikam gecesi. B u yzden ben
btn varln ona teslim etmi bulunuyorum. Sen de
hemen yaptklann iin ondan af dilemezsen, bana ok
kt eyler gelebilir. . .

"

Bunlar sylerken mum hala eriyor, yine solucan


gibi kvrmlar izerek alnndan kirpikierine iniyordu.
Senkii gzlerini kapatr kapatmaz vcudu tekrar kaska
t kesildi.
"Ei an ! Bundan byle in an'n sylediklerini de
il benim sylediklerimi dinleyeceksin. Artk senin efen
din benim. Eer bana itaat etmeyecek olursan, ylanlar
stne yle bir salarm ki seni yu mak gibi s ararlar. . . Bak,
aynen oradaki heykele dnersin ! "
Mitsuko bunlar sylerken devaml pis pis srtm,
sonra da altn yaldzl Bat kitaplaryla ssl kitapln
stndeki al heykeli gstermiti parmayla. Korka
korka bam kaldrarak gzmn ucuyla odann karan
lkta kalan o kesine baktm. Kasl, plak vcuduna
kvrm kvrm ylanlar dalanm dev gibi bir insan gr
dm, yz ok korkun bir hal almt. Yine hemen onun
yannda reklenmi ayn cinsten drt mavi ylan var
d; herhalde buhurdanlk olmalyd. Ama yle dehet
iindeydim ki grdm eyler gerek miydi, yapay
myd bunu ayrt edebilecek halde deildim.
"Bundan sonra ben ne sylersem, her ey yle ola
cak, tamam m?"

,.

Bende bet beniz kalmamt. Hi sesimi karmadan


Mitsukonun sylediklerini bamla tasdik ettim .
.. Geen gn Senkii ve sen, beni poponuzun altnda
karyola gibi yaydnz. imdi de sen benim amdanm
olacaksn.''
Mitsuko nce ellerimi arkadan balayarak beni Sen
kifnin yanna bada kurdurtup oturtmu, sonra da
ayak bileklerimden dmlemiti. Sonra da, ''Kaldr y
le yzn yukarya . Sakn mumu dreyim deme ! " di
yerek alnnn tam ortasnda bir mum dikip yakmt.
Hi ses karmadan mumu tepemde tutmaya al
rken gzlerimden sicim gibi ylar akyordu. Gzyaia
rm hadi neyse; ama asl canm yakan scak mumdu.
M um, kalarmn ortasndan su gibi akarak gzlerimi, a
zm kapatmt. Ancak gzkapaklarmn ince derisinin
altndan mum nn dalgalanmasn hayal meyal gre
biliyordum. Fakat ok gemeden gzbebeklerimin etra
fnda krn1z karaltlar olumaya balad ve yzme
Mitsuko'nun parfm kokusunun yamur gibi yadn
hissettim.
"Biraz daha sabredin, hi telalanmayn . Bakn size
gzel bir ey dinleteceim."
Mitsuko bunlar syleyerek gzden kayboldu. ok
gemeden, yanmzdaki odadan etrafa yaylan tatl piya
no mzii sessizlii delerek etrafta yankland. Gm
bir tepsinin zerine yaan dolu taneciklerini, vadilerdeki
tertemiz sularn yosunlar zerinden grl grl akn
andran, baka dnyalara ait bir ses, esrarengiz bir titre
imdi bu. Ya da bana yle geliyordu. B u arada alnnn
stndeki mum baya klm, vcudumu scak bas
t iin terlerneye balamtm. Terim, eriyen muma ka
rm artk birlikte akyorlard. Gz ucuyla yaknmda
oturan Senkii'ye baktm. Yznn iki kat hamur ya86

pm unlu kzartmalardan fark yoktu. Bu ince mzii


dinlerken sve peri masallarndaki tipler gibi kendimiz
den gemi, coku iindeydik . . . Fakat baklarmz durup
dinlenmeden gzkapaklarmzn altndaki aydnlk dn
yada geziniyordu . . .
Ertesi gnden itibaren, ben ve Senkii, Mitsuko' nun
nnde kedi gibi olmutuk . . . yle uysallatk ki artk
nne diz kp oturuyorduk. Mitsuko'ya kar gelen
kardei in i bile olsa artk hi sorgu sual etmeden he
men yere ykyor, elini kolunu b alyor, tekme tokat giri
iyorduk. O kendini beenmi in i gn getike tama
men abiasnn kulu haline gelmi, okulda da evde de
korkak ve itaatkar bir kuzuya dnmt. mz de
artk yeni bir oyun kefetmi gibi Mitsuko'nun btn
emirlerine boyun eiyorduk. " Sandalye ! " deyince hemen
drt el stnde vaziyet alyor ona srtmz sunuyorduk. . .
"Tkrk hokkas ! " deyince mz birden azmz
ap bekliyorduk. . . Ama gitgide Mitsuko iyice aztt, bizi
klesi gibi kullanmaya balad. Artk ii, banyodan k
larnda bize tmaklarn kestirmeye, arada bir burnunu
temizletmeye, hatta bazen idrarn iirmeye kadar g
trd. Ve biz de ona epey bir zaman ocukluk dnyam
zn kraliesi olarak itaat ettik; nnde el pene divan
durduk.
Bat Kona'na o olaydan sonra bir daha hi girmedim. Grdm o mavi ylanlar gerek miydi, yoksa ya
pay myd hala anlayabilmi deilim.

87

SAZENDE UNKN

Asl ad Mozuya Koto olan unkin, Doo Mai sem


tinde ila imalathanesi olan bir eczac tccarn kz ola
rak Osaka'da dnyaya geldi. mparator Meici devrinin
on dokuzuncu ylnda, yani Ekim 1 8861da hayata gzle
rini yuman unkin, ayn kentin itadera semtincieki Jodo
mezhebine ait Budist tapnann arazisi iindeki mezar
lna defnedildi.
Birka gn nce tapnan nnden geerken bir
denbire u n kin ' in kabrini ziyaret etmek geldi iimden.
Durup kabristan bekisine mezarn yerini sorunca, "Mo
zu yalarn aile kabristan burada efendim, l tfen beni
takip edin ! " diyerek beni tapnan arka bahesine g
trd. Sra sra kamelyalarn glgesinde Mozuya slale
sinin gelmi gemi btn nesillerine ait mezarlar sra
lanyordu ama bunlarn arasnda unkin1 e ait olan bir
kabre rastlamadm. Bunun zerine bekiye ailenin bu
kznn zamannda bir erkekle zel bir durumu olduu
nu anlatp bu erkein mezar yerini bilip bilmediini
sordum. Bir mddet dndkten sonra, "Anladm, bu
ralarda bir yerde olacak, gtreyim . Ama oras m deil
mi kesin olarak bilemeyeceim," dedi ve beni dou tara
f nda ykselen yamacn merdivenlerinden yukar kar
maya balad.
89

Bildiiniz gibi itadera semtinin dou ynnde, arka


taratlara doru bir tepe ykselir ve stnde kutama Ta
pna yer alr. Yrmekte olduumuz yerden kutama
'fapna 'na kadar uzanan bu dik yama Osaka ehri iin
biraz nadir o1an sk allktarla kaplyd. unkin'in meza
rn yolun yarsnda etraf ak ufak dzlkte bulabildik.
Mezar tanda unlar yazlyd:

MERH U M E U N K I N
Asl ad MOZUY A KOTO
im parator Meici Devrinin
1 9. yhnda ( 1 888), 1 4 Ekimde
elli sekiz yanda
Hakkn rahmetine kavutu
ve buraya defnedildi

Tan yan yznde ise unlar yazlyd: Mezar yap


tran merhumenin mezi Nukui Sasuke. unkin haya
tnn sonuna kadar kzlk soyad olan Mozuya adn mu
hafaza etmiti. Belki de ailesinden ayr bir yerde topraa
verilmesi, resmi olarak evli olmad halde, rencile
rinden biriyle, byk anisen ustas N ukui Sasuke ile
birlikte oturmasndan, kar koca hayat yaamasndan
dolayyd .
Bekinin sylediine baklrsa Mozuya ailesinin
soyu kurumu, mezar ziyaretine gelen akrabas artk
ok azalmt. unkin' inkine ise hemen hemen hi ge
len giden yoktu. B u yzden bekinin bile unkin'in
ayn ailenin ferdi olduundan haberi yoktu.
" O zaman mezar tamamen kendi haline terk edil

mi durumda." diye sordum.


"Hayr efendim," dedi, " Hoginoaya' da oturan yet
mi yalarnda bir bayan, her yl bir iki defa gelir. . . "
Beki sznn burasnda durdu; soldaki baka bir
90

kabri iaret ederek, "Ve u hemen yanndaki kk tal


mezar gryor musunuz? te oraya gider, okuyup fler,
iekler sunar, ttsler yakar," dedi.
Yakndan grmek iin yandaki mezara gittim. Ta
unkin' inkinin yars kadard. stnde unlar yazlyd:
M ERHUM KiN DAi
Asl ad N U KUi SASUKE
,
Mozuya unkin i n mezi

l mparator Meici Devrinin


40. ylnda (1 907), 1 4 Ekim'de
seksen yanda
Hakkn rahmetine kavutu

B u da byk

amisen ustasnn mezaryd . Hogino

aya'da oturan bayan konusuna sonra geleceim; ancak


Sasuke, mezann tann boyutlarndan ve stndeki u
mez" yazsndan da anlald kadaryla lmnden son
ra bile unkine olan sayg ve tevazuunu devam ettirmek
istemiti. kindi gneinde pnl prl parlayan mezar ta
larnn nnde dikilerek, ayaklannn altnda gz alabil
diine uzanan ehre baktm. Batda Tenno Tapna'na
kadar uzanan bu tepelerin silueti Osaka'nn uzun tarihi
srecinde pek deimemiti. Ama bugn artk ayr i
men, yapraklar isli pasl l bir grnmdeydi. O koca
heybetli aalar tozlu, zevksiz, tatsz, monoton bir man ...
zara tekil ediyordu. Bu mezarlar yapldnda kim bilir

ne kadar canl ve yeildi her taraf. Hatta u haliyle bile


burann Osakann en sakin ve gzel manzaral mezarl
olduu yadsnamaz. Saysz gkdelenlerin akam sisleri
ni deldii Dou'nun bu byk endstri ehrinde, kader
leri esrarengiz bir ekilde birlikte rlm bu hoca ve
talebe ebedi uykularnda koyun koyunaydlar. Sasuke'nin
yaad adan imdiye dek geen zaman iinde Osaka
91

ehri tannmayacak kadar deiti . Fakat nmdeki u iki


mezar ta onun unkin'e olan aknn ebedi kantyd. . .
Nukui ailesi Budizm'in Niiren mezhebine mensup
olduu iin, Sasuke 'nin haricindeki btn aile fertleri,
onun doum yeri olan Omi ilindeki Hino Tapna'nda
gmlyd. Fakat o, lmnden sonra unkin 'in yanna
gmlmek istediinden dolay atalarnn mezhebini terk
etmi, Doco mezhebine girmiti. Sylentiye baklrsa,
mezarn talarnn ebadndan yazlarna ve kanacaklar
yere kadar btn hazrlklar daha unk.in saken o yap
mt. . .
unkin'in mezar ta neredeyse iki metre, Sasuke'
ninki ise bir metren in biraz stndeydi. ki mezar yan
yana ve bir ta platformun zerinde yer alyordu.
unkin'in sa tarafnda dikili am aac dallarn glgelik
gibi mezarn stne uzatmt. Bir metre kadar solunda,
am dallarnn yetiemedii bir yerde ise sanki efendisi
nin yannda sayg ve korkudan klm gibi duran
onun sadk hizmetkar Sasuke'nin mezar vard. Ona ba
karken Sasuke'nin ne kadar byk bir sadakatle onu her
yerde bir glge gibi takip ettiini ve her zaman unkin'in
emrine arnade olduunu dndm. Bir an talarn ruhu
varm da Sasuke'nin mezar ta u an bile hala ayn
mutluluu duyuyormu gibi geldi ban a . unkin'in kabri
nnde diz kerek saygyla bir mddet dua ettim ve
Sasuke'nin yanna giderek mezar tan sevgiyle oka
dm . . . Sonra da gne ehrin ufkunda gzden kaybolun
caya kadar tepelerde dolatm.

2
Geenlerde elime

Mozuya unkin'in Yaamyks

adl bir kitap gemiti. Ona kar olan merakm bu yz


dendi. ri harflerle el yapm Japon parmeni zerine
92

basl otuz sayfalk ince bir kitapt. Anladm kadaryla


S asuke, hocasnn ikinci lm yldnmnde datlmak
zere bir biyografi hazrlatmt. Eski edebi dille yazl
m olan metinde, Sasuke nc tekil kii olarak yer
alyordu. Fakat gereken btn malzemeyi onun hazrla
d kesindi. Hatta gerek yazarn o olduu bile sylene
bilirdi.

unkin 'in Yaamyks'nden:


Mozuya aHesi, kuaklar boyunca oo Mai sem
ti nde Mozuya Yasuzaemon ad altnda eczac lk ya
pan Osaka eraf n dan b i r ailedir. unkin,in babas
b u ailenin yedinci kuani tekil eder. Annesi ige ,

Kyoto'nun Atobe eraf1ndan olup iki olan ve drt


kz d nyaya geti rmitir. unkin ikinci k1z1 olup lm pa

rator Bunsei devrinin on ikinci yll 1nda, yani 24 Mays


1 829'da d nyaya gelmitir. ocukluunda bile unkin
akll o l d uu kadar esiz gzel l i k ve asal ette bir k1zd1.
yanda dans etmeyi rendii zaman hareketleri
son derece doal, jest ve figrleri gen balerinlerinkinden daha allm lyd. Oretmenleri bile ona hayran

olm ulard, "Aman Tanrm! Ne kadar mthi bir o


cuk! Bu gzellik, b u yetenekle tm lkenin en nl
geyas olabilirdi. .. Ne yazk ki soylu bir ailenin ferdi
olarak d nyaya gel m i ! " diye hem ver hem hayfla
n rfard. Okuma yazmay da daha ocuk yata renip
ok ksa zaman d a aabeylerini geti.

Eer bu satrlar Sasuke yazdysa ona bir tanra g


zyle bakt anlalyordu. Onun bu yazdklarna ne ka
dar inanabilirdik? Fakat unkin 'in doutan asil bir g
zellikte olduu konusunda baka kantlar da vard. Eski
den kadnlarn ou ksa boyluydu . unkin de en fazla
93

1 SO cm boyunda, incecik el ve ayak bilekleriyle h ariku


lade dzgn vcutlu bir kadnd. Otuz yedi yalar civa
rnda ekilmi bir fotorafnda grnd kadaryla oval
yzl, incecik sevimli parmaklada eke eke yaplm
gibi duran bebek yzndeki minik burnu, az ve gzle
rinin grnm yle yumuakt ki baklannzn altnda
her an eriyecekmi sanrdnz. Fakat resim 1 860'l yllar
da ekildii iin eski anlar gibi ok ypranm, solmu,
sanda solunda beyaz pullanmalar peyda olmutu. Belki
bundan dolay benim stmde zayf bjr izlenim brak
mt. Bu sisler iindeki fotorafta hayal meyal grnen
kadnn hali vakti yerinde Osakal bir tccar ailesinden
geldii, duruundaki asaletten doal olarak belli oluyor
du . Gzel olmasna gzeldi ama hepsi o kadar. . . Resim
onun gerek kiilii hakknda hibir ipucu vermiyordu .
Ya olarak otuz yedi gsteriyordu ama yirmi yedi de
dense pek yanl saylmazd .
Bu fotoraf ekildiinde unkin gzlerini kaybedeli
yirmi yldan fazla olmasna ramen resimde gzlerini
kapatm bir kadndan fark yoktu . Bir sohbet esnasnda
air Sato Haruo, "Krler akll, sarlar soytart gibi gr
nr," demiti . . . Yalan da deil hani. S arlar bakalarnn
sylediini anlamak iin kalarn atarlar, azlarn
aarlar, gzlerini evirirler, balarn oraya b uraya uzatp
dururlar. Bu halleriyle aptal gibidirler. Halbuki krler
balar eik sakin durularyla dncelere dalm gibi
grnrler. Ve ayrca biz Uzakdou insanlar gzleri yan
kapal halde btn insanlar ve varlklar balayc ba
klarla gzetlen1ekte olan B uddha ve Bodhisattvalara
ahknzdr. B u yar kapal gzler bizi bazen korkutsa da
bize tmyle ak olan gzlerden daha mfik, affedici
ve huzur veri ci gelir. unkin de b u yunuak, uysal, sev
gi dolu baklaryla merhametli Tanna Kannon'dan
farkszd .
94

Bildiim kadaryla unkin'in tek fotoraf da buydu.


O genken daha fotoraf teknii Japonya'ya girmemiti
ve bu fotorafn ekildii sene de bana o korkun olay
gelmi, bir daha da fotorafnn ekilmesine izin verme
miti. B u yzden onun nasl grndn hayal edebi
leceimiz bu soluk resimden baka bir ey yok elimizde.
Onu yeterince anlatamadmn, betimlerimin ne kadar
kabataslak ve saydamlktan ne kadar uzak olduunun
farkndaym. Ama emin olun, elimdeki fotoraf benim
szcklerimden daha bulank ve netlikten uzak.
Bana yle geliyor ki bu fotoraf ekildiinde unkin
otuz yedi yandayd ve yine o yl Sasuke de gzlerini
kaybetmiti . Sasuke, unkin 'i herhalde en son bu haliyle
grmt. Acaba zihnindeki hayaline ne olmutu? O da
bu fotoraftaki gibi zamanla solup gitmi miydi? Yoksa
ilerleyen yalannda zayflayan hafzasndaki d gc ile
mi kapatyordu? Yoksa fotoraftakinden ok daha farkl,
ok daha cazip bir kadnn hayalini mi kurmaya bala
mt?

unkin'in Yaamyks yle devam ediyordu:


Sonu olarak anne ve baba bu k1z1 teki be o
cuundan

daha fazla

sevmeye

balaytp gzbebei

yaptiiar. Fakat unkin , dokuz ya1ndayken ne yaz1k ki


ok nemli b i r gz hastalii geirdi ve aniden grme
duyusunu tamamen yitirdi. Bu durum anne ve babay1
can evinden vurdu. ocuu nun bu zaval h halini gren
anne rl d 1 n r gibi oldu, tanr1lara lanet okudu, insanlara
kin kustu. O gnden sonra unkin dans etmeyi bra ..
k1p kendini tamamen KOTO ve AMiSEN alg1 lar1n1
renmeye ve mzie verdi.
95

unkin 'in nasl bir eit gz hastalna yakaland


konusunda kitapta daha fazla bir bilgi yoktu. Fakat Sasu
ke sonradan evresindeki insanlara yle demiti:
"Ne demi atalar: l-Ierkes meyve veren aac talar.
Hacarn iin de yle oldu. O gzelliiyle, o yeteneiyle
dmanlarnn kskanlna hedef oldu. Hem de hayatta
iki kez . . . Bana gelen btn felaketler o iki saldr y
znden . l--l ocama hayatn zindan eden bu kt1 klerin
ardnda kesinlikle birtakm gizli tezgahlar dndn
sanyorum." Sasuke, baka bir yerde hocasnn gz h asta
lnn da trahom olduundan bahsetmiti.
Ar nazl bytld iin unkin 'in biraz mark
ve bencil taraflar vard ama hareketli, hayat dolu, dilli
bir ocuktu; bakclarna, hizmetilere kar son derece
anlayl, btn erkek ve kz kardeleriyle uyumluydu.
Ksacas evin tek sevgilisi oydu . . . Fakat anne babann sa
dece onu kayrmalarndan dolay en kk kz kardein
dadsnn ondan nefret ettii konusu gndeme gelir gibi
olmutu. Trahom hastal herkesin bildii gibi gz mu
kazasnn bulac bir mikropla enfekte olmas demektir.
Sasuke, bu n1rebbiyenin herhangi bir ekilde yolunu
bulup bu mikrobu kzn gzlerine b ulatrdn dn
yordu. Elinde kesin bir kant var myd, yoksa kendi ha
yalinin bir icad myd artk o rasn bilemiyoruz. un kin ' in
sonradan

gsterdii

saldrgan

davranlara baklacak

olursa b u olayn onun karakterinin deimesine sebep


olduu dnlebilirdi . Ancak, unkin,in kr olmasn
dan dolay Sasuke'nin duyduu teessr maalesef sadece
b u olayla kalmad iin, hi farkna varmadan bakalar
n sulayan, herkese lanet okuyan eilim gelitirmiti ve
bu nedenle her sylediine hemen inanmamak gerekir
di. Mrebbiye h akkndaki dnceleri de belki tmyle
aslsz bir kukudan ibaretti.
Neyse, konuyla ilgili nedenleri irdelemek yerine k96

zn dokuz yanda gzlerini kaybettiini sylemekle yeti


nelim. Kitapta "O gnden sonra unkin dans etmeyi b
rakp kendini tamamen

koto ve amisen alglarn ren

meye ve mzie verdi" eklinde bir kayt vard. unkin


gzlerini kaybettii iin mzie dnmt. Halbuki gn
l danstayd ve Sasuke'ye hep asl yeteneinin dans oldu
unu sylemiti . Onun

amisen ve kota alarken ark

sylemesini venler onun gerek kiiliini tanmayanlar


d. Kendine kalsayd unkin dans olurdu. Onun bu sz
lerinde bile birazck kibir yatyordu, nk burada, yete
nei olmad bir dalda bile ok baarl olduunu ima
etmek ister gibiydi. Ama belki de onun sylediklerini Sa
suke abartyordu. nk unkin' in rasgele azndan
kan her sz bile kran duygulanyla hemen beynine
kazyor ve bu szleri onun stn gstermek iin kendi
kafasnca byk anlamlar katarak yorumluyordu . . .
Daha nce szn ettiim Hoginoayal yal ba
yan, kkeni XVII . yzyla kadar inen kuta Mzik Ekol
icraclarndan igisava Teru idi ve "koto liyakat unvan"
vard. Bu unvan

koto ve anisen enstrmanlar konusun

da stn baan gstermi byk sanatlara verilen


nc derece liyakat unvanyd. unkin ve Sasuke'ye
ileri yalarnda sadakatle hizmet eden bu bayan bana
unlar sylemiti: "Hocamn ocukken ok iyi dans etti
ini ben de duydum. Fakat amisen ve

koto enstrmanla

rn da henz be alt yandayken stat uno 'dan


renmeye balam ve bu almalann dzenli olarak
devam ettirmitir. Gzlerini kaybettii iin mzie ba
lad diye bir olay sz konusu deildir. O gnlerde iyi aile
ocuklarnn ok gen yata mzie balamas zaten bir
gelenekti. Hatta sylentiye baklrsa, hacarn daha on ya
ndayken ara nameleri ok zor olan ' afakta Bir Ay'
adl uzun bir

koto parasn bir dinleyite ezberlemi ve


hi kimsenin yardm olmadan bu ezgiyi amisen ile al97

ntr. Gryorsunuz ki, hocam mzik alannda dou


tan bir deha idi ! nk bu, kolay kolay her sradan insa
nn yapabilecei bir i deildir. Gzlerini kaybettikten
sonra, artk baka elencesi kalmad iin almalarn
bu alanda younlatrdn, kendini btn ruhu ve be
deniyle mzie verdiini sanyorum."
Belki de Teru'nun syledikleri doruydu . . . unkin'in
gerek yetenei ta iin bandan beri mzik alannday
d. . . Dansa olan yeteneinin derecesi kukuluydu.

4
Kendini tm "ruhu ve bedeniyle" mzie verse bile
geim kaygs diye bir sorunu olmad iin, balangta
herhalde bu ii meslek ol arak dnmemiti. Mzik
dershanesi amas baka zel nedenlerden kaynaklan
mt. Ama hibir zaman tek gelir kayna hocalk olma
mt; her ay ailesinin ona gnderdii para kendi kiisel
kazancnn kat kat stndeydi. Buna ramen eline geen
para onun lksne ve savurganlna yetmiyordu.
nceleri hibir gelecek kaygs olmadan, yalnz ken
di zevki iin, tekniini gelitilnek iin almt ama
Tanr vergisi olan yetenekleri mzie olan akyla birle
ince durum deimiti . . .

"Yaamyks" yle devam ediyordu:


unkin on be yana gelince inanl maz b i r i l erleme
kayd etmi, kendi yatlarn1n hepsini geride b1rakmt.
Artk okul arkadalarnn arasnda onunla boy le
cek hi kimse kalmamti ...

Yaamyksndeki bu ifadeler herhalde doru ol


malyd. . . Bayan igisava'dan duyduum kadanyla bir
98

zamanlar unkin ona unlar anlatmt: uHocam uno


ok titiz bir insand. . . Fakat beni hibir zaman ciddi bir
ekilde azarlad olmad . . . Aksine sk sk vglerine
mazhar oldum . . . Dershaneye her gidii md e h oc am be
nimle zel olarak ilgilendi ve bana son derece nazik bir
ekilde mzik retti. . . Bu yzden teki rencilerin ho
camdan neden b u kadar korktuunu onca zaman bir
trl anlayamammdr."
igisava Teru aynca unlar ilave etmiti : uHocam
unkin'in bylesine sert bir ortamda hi sknt ekme
den rencilik yapmas, herhalde onun mzie olan do
al yeteneinden kaynaklanyordu . . .

"

unkin, varlkl Mozuya ailesinin ocuuydu . . . Hi


bir hoca, n e kadar sert olursa olsun, teki profesyonel
mzisyen ailelerin ocuklarna yaptklar gibi ona yle
hain davranamazlard. Aynca stat uno, zengin bir
ailede doduu halde mutlu ocukluu anszn byle
krlk gibi bir felaketle noktalanan bu sevimli minik kz
himaye etmek istemi olmalyd. Fakat stafta asl sevgi
ve hayranlk uyandran konu, her eyden ziyade kzn
yeteneiydi. Kendi ocuklarndan ok onun zerine tit
riyordu. Kz rahatszlanp bir ders bile karsa ya hemen
evine birilerini gnderir ya da hastonunu eline alp ken
disi yollara derdi. unkin gibi bir rencisi olduun
dan dolay gurur duyduu kesindi.
Profesyonel mzisyen olmak iin gelen rencilerin
kalabalk olduu bir gn onlara yle seslenmiti:
"Mozuya ailesinin bu minik kzn kendinize rnek
aln ! Hepiniz yarn br gn bu sanattan ekmek yiye
ceksiniz . . . Ama bu ii sadece am atrce yapan u minicik
yavrunun hnerine yetiemeyecek olursanz sizlere ok
yazk ol ur. . .

"

stat'n kzdan bahsederken hep byle samini bir


dil kullanmas byk bir ihtimalle unkin'in ablasna da
99

ders vermi olmas1ndan ve Mozuyalarn aile dostu olma


sndan kaynaklanyordu.
Bir zaman gelmi, un kin, e gsterdii ar ilgi ve
ayrcalktan dolay rencileri onu eletirmilerdi .
rencilerin hepsini susturarak, "Samalamayn," demiti,
"bir hoca ne kadar sertse o kadar iyi hocadr. Eer onu
azarlarsam ona kar en byk iyilii yapm olurum,
nk hzl bir zekas, inanlmaz bir yetenei var. Onu
sokaa braksam bile gider kimsenin yardm olmadan
kendi bana yapabildii kadar mzik yapar. . . Ama, bir
de gerekten kafasna koyar da ciddi ciddi zerine eil
neye balarsa o zaman boynuz kula geer ve sizler ya
rn onu karnzda grdnzde utancnzdan kaacak
delik ararsnz. Hem unu da unutmayn ki, bu kzn a
lmaya ihtiyac yok, nk ailesi zengin. Ve ben byle
yetenekli birini brakm, sizin gibi et kafallar adam et
mek iin ala ala pazlarm patlatyorum . . . U tan n ve
konuyu saptrmayn."

5
stat kr uno' nun evi Doo Mai'deki Mozuya
ila maazasndan bir kilometre kadar uzakta Utsubo
semtindeydi. Elinden tutarak unkin'i her gn dersh a
neye gtren, grevli maazann ra Sasuke idi. Gele
cekte byk bir mzisyen olup Nukui Kengyo adn ala
cak Sasuke'nin unkin ile olan yazgsal beraberlii byle
balamt. Daha nce de sylendii gibi Sasuke, Gou
ilinin Hino ilesinde domutu. lede ailesinin bir ecza
nesi vard ve hem dedesi hem de babas eczacl
Osaka'da Mozuya la Ticarethanesi' nde alarak
renmilerdi. S asuke iin Mozuya ailesiyle almak, bir
ka kuaktr iliki iinde bulunduklar efendilerine hiz
met vermek demekti .
1 00

Mozuyalarda rakla baladnda Sasuke on ,


unkin ise henz dokuz yandayd. Fakat ayn yl Sasu
ke gelmeden nce unkin' i n o gzel gzleri bir daha hi
almamak zere oktan kapanm bulunuyordu. Sasu
ke btn yaam boyunca, unkin' in gzlerinde bir kez
olsun gn ltsn gremedii iin hibir zaman hayf
lanmad, aksine kendini ok ansl hissetti . ayet onu
gzleri kapanmadan grm olsayd, belki sonradan
onun yzndeki mkemmelliin bozulduunu fark
edebilirdi. Fakat ok kr, unkin'in gzelliine den
glgenin h ibir zaman bilincinde olmad. nk daha
ilk grd anda unkin 'in yz ona mkemmel gel
miti.
Gnmzde Osaka'nn varlkl aileleri artk bilinli
olarak ehir dna tanyorlar ve bu nedenle onlarn
sportmen kz ocuklar gne ve temiz havayla tanm
durumdalar. Kzlan dnyadan tecrit ederek kapal oda
lar iinde yetitirme adeti de yava yava ortadan kalk
makta. Ancak, krsal kesimde byyen ocuklarla ehir
ocuklar arasnda hala fark var. ehir ocuklar imdi
bile ky ocuklanna kyasla daha narin ve beyazdrlar.
Bu halleriyle belki daha zarif duruyorlar ama shhatsiz
bir grnmleri olduunu da kimse inkar edemez. Bu
nun sadece Kyoto ve Osaka'ya has bir zellik olmadn
belirtmek lazm; btn metropollerde byle bir eilim
var. Ancak Tokyo'nun durumu biraz farkl. Orada hafif
esmer kadnlar bile "ben beyazm" diye caka satabilirler.
Yani Tokyo blgesi, "beyaz ten" asndan Osaka ve civa
r ile asla boy lemez.
Eski Osaka ailelerinin erkek ocuklar bile sahnede
ki j .nler gibi narin ve kadnsdrlar. Fakat ya otuza ge
lince yzleri gne yan olmaya, ya balamaya balar,
aniden gerdan gbek brakarak varlkl bir asilzade kl
na brnrler. O zamana kadar kz gibi beyazdrlar ve
1 Ol

giyinileri bile kadnsdr. Feodal Japonya'da varlkl aile


lerin ocuu olarak doan ve salksz kapal mekanlarda
bytlen kzlar, kim bilir ne kadar narin, beyaz ve itii
su grnecek kadar saydam tenliydiler! Bir kyl ocu
u olan Sasuke' nin gzne bu varlklar peri kz gibi g
zel gelmi olmal. . .
Sasuke, Mozuya ailesine ge] diinde un kin 'in abias
on iki, kk kz kardei ise henz alt yandayd. Ky
den daha yeni kan Sasukeye bu kzlar inanlmaz g
zellikte grnmt ama o, kr unkin'in esrarengiz ca
zibesine vurulmutu. Sasuke'ye onun kapal gz]eri k1z
kardelerinin ak olan gzlerinden daha parlak, daha
gzel geldi. Yz ise grndnden daha doal ola
mazd, hibir deiiklie ihtiya yoktu.
unkin genellikle drt kz arasnda en gzelleri ola
rak bilinirdi ama byle bile olsa bu hayranln altnda
biraz da onun sakatlna kar duyulan acma hissinin
bulunduunu kabul etmek gerekirdi. Ancak Sasuke, bu
sav asla kabul etmedi. un kin' e olan aknn ac ma ve
merhamet duygusundan kaynakl and dncesi onda
hep nefret uyandrd. Olay byle bakanlar son derece
insafsz ve irkin gzlemcilerdi.
"Hocamn yzne baktmda ona acmak1 onu bir
zavall gibi grmek asla aklmn ucundan gemedi ! Asl
zavalllar gzleri grenl er. O kadar gze] ve yetenekli bir
kadnn neden elalemin merhametine ihtiyac alsundu ki?
Aslnda devaml o bana acr ve hep, rzavall Sasuke ! ' der
di . Evet, bizim gzmz, kulamz yerinde, fakat o biz
den her adan stn! Bence asl zrl olanlar biziz."
Fakat bunlar Sasuke' nin ileri yalarnda yapt ko
numalar. Sasuke daha iin banda yrei tapnma dere
cesinde hayranlk duygularyla yanarken, his]erini ruhu
nun derinliklerine gmerek unkin'e sadakatle h izmet
etmeye balamt ama o zaman akn ne demek olduu1 02

nu bilmiyordu . . Byle bir eyin farknda olsa bile ne de


iirdi ki . . . Karsndaki henz ok ufak yata masum bir
ocuktu ve stelik yanlarnda kuaklar boyu hizmet ver
dikleri, kap kulluu yaptklar bir aann kzyd . Sadece
kzn refakatisi olarak her gn yannda yrmek bile
onun iin yetip de artyor olmalyd. Yeni ran bu ile
grevlendirilmesi gerekten ok garip bir olayd . Fakat
balangta bu ii yapan sadece o deildi; bazen bir hiz
meti kadn, bazen de S asuke' den yal baka bir rak
ayn ii yapyordu. Fakat bir gn unkin, "Beni Sasuke
gtrp getirsin ! " deyince bu grev yalnz ona verildi
inde S asuke on drt yandayd. Byle esiz bir erefe
nail olduundan dolay Tanr'ya binlerce krederek
unkin'in minicik ellerini avucuna alr, uno, nun ders
hanesine gtrrd. Ders bitineeye kadar orada bekler,
kz tekrar eve getirirdi. Yol boyunca unkin'in konu
mas ok nadir bir olayd. S asuke kkhanmdan tepki
gelmedike hi azn amaz, bir hata yapmamaya dik
kat ederdi. Bir gn unkin' e neden Sasuke,yi setiini
sorduklarnda, "ok sessiz, ok efendi, gevezelik etmi
yor ! " demiti.
unkin balangta ok sevimli bir kzd ve herkesle
gayet gzel geinip gidiyordu. Fakat gzlerini kaybettik
ten sonra huysuz, aksi, kaprisli, glmeyen, konumayan,
kasvetli bir insan olup kmt. Belki de Sasuke,yi be
enmesinin nedeni onu bo konumalarta hi rahatsz
etmeden grevini sadakatle yerine getirmesinden dola
yyd. (stelik sylentilere baklrsa, Sasuke onu gler
ken grmekten hi holanmyordu. Herhalde krler gl
d zaman yzlerinin ortasnda bir boluk olutuu, bu
durum da S asuke,nin yreini acma duygularyla dol
durduu iin grmeye dayanamyor olmalyd.)

1 03

6
Acaba, konuarak rahatsz etmedii iin mi unkin
bu ocuu semiti?
Yoksa, onun kendisine kar duyduu hayranln az
da olsa farkna varm, o ocuk yanda bile bu olay
unkin 'in ok mu houna giymiti? On yandaki baka
bir kz ocuu iin byle bir ihtimal sz konusu bile ola
maz, ancak unkin'in durumu deiikti. ok akll, ok
erken gelimi bu kzn gzlerini kaybettikten sonra mt
hi bir altnc his gelitirdiini dnrsek yukardaki ih
timali tamamen gz ard edemeyiz. Ancak un kin ok
gururlu bir insan olduu iin Sasuke'ye ak olduunun
farkna vardktan sonra bile duygularn hibir zaman iti
raf etmedi. ok uzun bir zaman ondan uzak durdu. Konu
zerinde hala birtakm kukular var; ancak unkin ba
langta Sasuke'nin varlndan habersiz gibi davrand
veya en azndan Sasuke'ye byle geldii kesindi.
El ele tutuurken, nce Sasuke sol elini kzn omzu
n a kadar kaldryor, sonra kz da sa elini onun avucunun
iine koyuyordu. unkin iin Sasuke sadece bir eldi . On
dan bir ey yapmasn istediinde, hibir zaman ak se
ik sylemez; jest ve mimiklerle ya da sihirbazlk duas
okur gibi kendi kendine nrldaoarak ima ederdi. B u ia
retler herhangi bir ekilde S asuke , nin dikkatinden kaa
cak olursa ok sinirlendii iin zaval11 Sasuke devamh
onun h areketlerini, yznn her ifadesini gzleyip dur
mak zorundayd. Sanki unkin devaml onun dikkatini
test eder gibi bir durum sz konusuydu. Zaten ocuklu
undan beri el bebek gl bebek bytlen b u kzn
marklna bir de krln verdii kaprisler eklenince
Sasuke bir saniye bile rahat yz gremez olmutu.
Bir gn dershanede ders almak iin srasn bekler
ken unkin aniden gzden kayboluvermiti. Sasuke,nin
1 04

d kopmu, her tarafta onu aramaya balamt. Sonra


dan rendi ki kz tuvalete gitmiti . Normal olarak, un
kin tuvalete gitmek istediinde sessizce yerinden kalkp
odadan kmaya alrken, Sasuke de hemen yerinden
frlar, kzn elinden tutar ve tuvaletn kapsna kadar g
trrd. Tuvaletteki ii bitip ktktan sonra da lavaboda
onun ellerine su dken Sasuke'ydi. O gn her nedense
Sasuke'nin dalgnlna gelmi, kz el yordamyla tuvale
te kadar kendi bana gitmiti. Sasuke onu lavabonun
banda su marapasna uzanrken yakalamt. Sesi titre
yerek, "ok, ok zr dilerim," demiti.
Kz da ban sallayarak, " Fark etmez!" diyerek ona
tepki gstermiti . . . Fakat kz ne kadar "Fark etmez !" dese
bile, uya yle mi efendim . . ... deyip iin iinden syrlnaya
alt anda sonradan hali yaman d . .. Byle durumlar
da marapay kzdan zorla alp eline suyu Sasuke'nin
dkmesi lazmd. Artk bu taktikleri renmiti . . .
Yine bir gn le sonras dershanede unkin sra
beklerken, Sasuke her zamanki gibi saygl bir ekilde
onun arkasnda oturuyordu. unkin kendi kendine,
" H ava ok scak ! " diye nrldan d. Sasuke de sevecen bir
ekilde, "Ya, gerekten yle ! " diyerek ona katld. Fakat
hi yant yoktu. Kz sonra tekrar, uok scak!" demiti.
Ne istediini anlayan Sasuke hemen orada bulunan yel
paze ile kzn srtn yelpazelemeye balad. Sasuke 'nin
eli biraz yavalad an kz tekrar ,.ok scak, ok scak ! ! "
demeye balyordu.

zel kitap grubu

unkin kaprisliydi, nazlyd ama zellikle Sasuke'ye


kar byleydi, yoksa evlerinde alan teki insanlara
kar davran ok deiikti . . . nk onun bu karakteri
ni bile bile bu kadar hassas bir ekilde emrinde olan Sa
suke idi; kz bunu biliyor, ona kar ar kapris yapmakta
hibir saknca grmyordu. te yandan Sasuke,nin k
zn bu davraml anndan rahatsz olmak bir yana, mutlu
lOS

olur gibi bir h ali vard. unkin'in btn kt davranla


rn sanki bir cilve, naz, hatta kendisine baledilen bir
ltuf gibi gryordu .

7
stat uno' nun ders verdii icra odas evin arkasn
da -b irka merdivenle klan asma kattayd . un kin' in
sras geldiinde Sasuke onu ellerinden tutarak asma kata
karr, hocann karsna oturtur,

amisen ya da koto al

gsn nne yerletirir, sonra da aaya inip onu bekle


rneye baJard. Aada otururken bile onu ders biter
bitmez hemen aa indirmek iin kula devaml m
zi kteydi. unkin'in alnay ve okumay rendii para
lar dinlerken doal olarak onun da mzik zevkinin ilk
tohumlar atlm oldu.
Sonradan byk bir virtz olduuna baklacak
olursa Sasuke'nin de mzie kar doutan yetenei ol
duu kesindi. Ancak, unkin gibi birine hizmet etmesey
di, onu byle lgnca sevip btn habilerini paylama
m olsayd Mozuyalardan bayilik alp mrnn sonuna
kadar sradan bir eczac olarak kalaca kesjndi. mr
nn ileri yllarnda gzleri kr olup

kengyo, yani birinci

dereceden devlet sanats olarak kabul edildii zaman


bile, "Benim sanatm un kin in sanatyla boy lemez,
onun fersah fersah gerisindedir. . . Ben buraya geldiysem,
hoca m sayesinde geldim, hacarndan feyzalarak geldin . . ."
derdi . O unkin'i devanl ve ve gklere karr, kendi
sini de yz-iki yz kat alaltarak tevazu gsterirdi. Ama
tevazu bir yana, ikisinin de deiik meziyetleri vard:
unkin'in mzik dehasn, Sasuke'nin ise ylmaz azim ve
iradesini hi kimse inkar edemezdi.

a1nisen alm aya gizlice karar verip harlklarn, bir


hizmete gnderildiinde verilen balileri biriktirmeye
1 06

baladnda on drt yan bitirmek zereydi . Giren y


ln yaznda nihayet kendine orta halli eski bir

amisen

satn alabildi. Kapdaki bekiye ald eyi gstermernek


iin aletin sapn ve gvdesini tavan arasndaki yatak
odasna ayr ayr tad. Sonra da teki maazacia alan
lar uyuduktan sonra her gece ge saatiere kadar kendi
kendine

amisen almalar yapmaya balad.

nceleri kendine hi gveni yoktu. leride babas


nn iini devralmak zere buraya rak verilmiti . leride
p rofesyonel mzisyen olmaya ne niyeti vard ne de bu
konuda kendine gveniyordu. Btn merak unkin'e
kar olan kaytsz artsz sadakatinden ve onun habileri
ne kar duyduu ilgiden kaynaklanyordu. Ancak mzik
renerek unkin'in gnlne girmek gibi bir ama gt
nediinden dolay bu ilgisini ondan saklamak iin elin
den gelen her eyi yapt.
Sasuke'nin alak tavanl yatak odasnda ondan baka
be alt kalfa ve rak kalyordu.

amisen almalar ko

nusunu dar szdrmamalarn rica etmi, geceleri kim


seyi rahatsz etmeyeceine sz vermiti. Hepsi zaten ok
gen ocuklard. Yataa girer girmez hemen uykuya dal
dklar iin hi kimse azn ap bir ikayette bulunma
d. Byle olduu halde Sasuke yine de onlarn uyudukla
rna emin olduktan sonra ykl tamamen boaltr,
orada girip almalara balard. Yazn vck vck nemli,
bask daml scak tavan arasnda dar ykln srgl
kaps ekilince ierinin nasl cehennem gibi yandn
dnn. Ama Sasuke oraya girip kapy kapatnca alg
sesi dar szmyor, hem de odadan gelen horultulardan,
sayklamalardan etkilenmemi oluyordu. Szl olarak
icra etmesi gereken yerleri alak sesle geitiriyor, teliere
vururken mzrap yerine parmaklarn kullanyordu. Ve
btn bunlar zifiri karanlk ykln iinde el yorda
myla yapyordu.
1 07

Fakat S asuke karanlktan hi rahatsz olmuyordu.


nk kr insanlarn hepsi devaml byle bir karanlk
dnyann iinde yayordu ve unkin de algsn ayn
ekilde alyordu . Onun karanlk dnyasnda kendine
bir yer bulahil dii iin sonsuz mutlul uk duyuyo rdu .
Sonral ar kimsed en ekinm eden rahat a alm a yapa
bildi i zaman larda hile artk gzler ini yum arak alm ay
alkan lk edinm iti . Bunu da, un kin gibi alna zsa ens
trm ana hakim olam ayaca n syleyerek akla maya
alyordu . Ksac as, gzleri ak oldu u halde, kr olan
unk in'in duyd uu btn acilar payla mak istiyo r, kr
bir insan n karlat btn engel leri yre inde hisset
mek istercesine onlar n yaan tsna imren iyordu . Ileri
yalarn da Sasuke' nin kr olmas bir tesadf deildi . . .
Byle bir arzuyu daha genlik alarnda y reinde ye
ertn1eye balan1 t .

8
Hangi alg olursa olsun fark etmez, genelde bir ens
trman btn inceliklerine dek renip ustaca almak
ok zordur. Fakat zellikle keman ve anisen1 perdesiz
olmalarnn yan sra her icradan nce akort edilmeleri
gerektiinden, hocasz kendi kendine renmek iin en
zor alglardandr. Ayrca b u yknn getii zamanl ar
da ant isen n1ziini yazacak notalar henz yoktu. Halk
arasnda dolaan yaygn inanca gre iyi bir hacayla

koto

ayda, an isen ise ancak ylda renilebilirdi . Sa


suke ' nin hem koto gibi pahal bir algy alacak paras
yoktu, hem de yle kocaman bir enstrman kimseye
gstermeden eve sokmasna imkan yoktu. B u yzden
mzie amisen'le balamak zorunda kald. lk kulland
zaman bile aleti kendi bana akort ettiini dnecek
ol ursak1 mzie kar ne kadar hassas bir kula olduu
1 08

ya da uno'nun dershanesinde alg aletlerini ne kadar


byk bir dikkatle dinledii meydana kar. Btn melo
dileri, ark szlerini, notalaro ini kn kulayla du
yarak h afzasna depo etmek zorunda kalmt. Z aten
baka bir ans da yoktu.
On be yana girdii o yl, yaz aylarndan balamak
zere alt ay odadaki arkadalarndan baka kimseye du
yurmadan, giz.li gizli mzik almalarn srdrd. Fa
kat ka girince beklenmedik bir olay oldu. Bir sabah saat
drt civarnda, daha ortalk zifiri karanlkken unkin'in
annesi B ayan ige tuvalete kalktnda bir yerlerden ku
lana bir mzik sesi geldi.

amisen'de birisi "Kar" adl

paray alyordu. Eskiden mzisyenler arasnda kn


gn aarrken dar kp buz gibi rzgarda gz dnemi
mzik almas" yapmak gibi bir adet vard. Fakat Doo
M ai, ounluu eczane ve ila depolarndan oluan ti
carethanelerin youn bir ekilde yan yana sraland
mazbut bir semtti. Buras elence dnyas yldzlarn ya
da onlar eitenieri banndran bir yer deildi; bu yzden
yle hafifmerep ilerle itigal eden tek haneye rastla
mak da mmkn deildi. Evet, bu bir "k antrenman"yd
ama gecenin bu saatinde de k antrenman yaplmazd
ki . . . Dah a ortalk zifiri karanlkt. Birisi, mzrap kullan
madan parmaklaryla ok yumuak ekilde

amisen al

yordu. Her kimse, sanki altrma yapyormu gibi defa


larca ayn paray tekrar ediyordu. ok azimli bir ren
ci olduu belliydi. unkin 'in annesi bu olaya baya a
rmt. Pek de o kadar -stnde durmad, gidip yatt.
Fakat baka gnler de tuvalete kalknca yine ayn sesi
duymutu. Ailenin dier fertleri de ayn eyi sylediler.
Acaba kim alyordu bu algy? eytanlar m alyordu?
rak ve kalfalarn hi haberi yoktu ama btn aile iin
iin bu tartmayla alkalanyordu.
Yaz karttktan sonra Sasuke yklkte alg alma1 09

y a devam etseydi mesele yoktu; fakat bakt ki kimsenin


ruhu duymuyor, cretkarlk yapp darda almaya ba
lad. Sabahtan akama kadar alyor, tam uyuyup din
lenmesi gereken zaman da mzik iin ayryordu. O k
ck dar yerde scaktan ve havaszlktan gzleri kapan
yor, dalp gidiyor, baylacak gibi oluyordu. K girerken
artk dayanamam, amar damna kp mzik al
malarn orada yapmaya balamt. alan teki hiz
metiHer gibi artk o da saat onda yataa giriyordu. Fakat
sabah te kalkyor,

amisen 'ini koltuunun altna alp

dama kyor, o ayazda gn aarana kadar alg alyor ve


sonra da tekrar yataa giriyordu. un kin ' in annesi

ami

sen sesini ite byle bir zamanda duymutu. Sasuke'nin


kimseye sezdirmeden kt bu amar teras eczanenin
ciamyd ve hizmetiiierin uyuduu at katnn tam st
oluyordu . Bu yzden ailenin oturduu blm i avluya
balayan koridordaki panjurlar alnca, ses avludan ge
erek ev sakinlerinin kald blme kadar gidiyordu.
Sonunda alaniann hepsi teker teker sorguya e
kildi ve bu ii Sasuke 'nin yapt anlald. ef kalfa onu
ard; nce gzelce bir halayp fralad, sonra da al
gsn elinden alarak bir daha asla byle bir terbiyesizlik
yapmamasn syledi. Fakat bu srada hi beklenmedik
bir olay oldu. Birisi ona yardm elini uzatt. unkin idi
bu. Herkesi durdurup, "Bir dinleyeyim bakalm, nasl a
lyor. . ." dedi. Fakat Sasuke korkuyordu, unkin onun al
g aldn renirse kzabilirdi. Sonuta Sasuke, grevi
hanm kza elini tutup yol gstermek olan bir ii para
syd. alg almaya balayacak olursa ona acsalar da
glseler de ba dertteydi. B irdenbire hadi al bakalm,
denilince ok armt. Tanr dileklerini kabul eder, kz
azck da olsa etkileyebilirse dnyalar onun olacakt ama
kendisiyle glp alay edecekleri kesindi. Hem zaten
elalemin nnde alg alacak kadar kendine gveni
1 10

yoktu. Ama unkin bir kez, ,.Di nleyelim! , demiti; bu


iin dn yoktu . . . Hem, anne, baba ve unkin'in b
tn kz ve erkek kardeleri neredeyse meraktan atlamak
zereydiler. Ailenin yaad blme arlm ve kendi
kendine rendii sanatn gstermesi istenmiti . . . Bu
olay Sasuke'nin ilk sahneye k oldu . . .
Bildii kadarn almasn istemiierdi ama zaten iyi
kt rendii topu topu be alt para vard. Btn ce
saretini toplayp cann diine takarak almaya balad.
Balad ama kolay bir para olan "Siyah Salar" adl uzun
havayla zor bir halk arks olan "ayclar birbirine ka
rtrd. Kulaktan dolma, kendi kendine, yann yamalak
renmiti ve doal olarak bilgisi sraszd, dzensizdi .
Belki de gerekten unkin ve ailesi alay etmek iin din
lemilerdi ama ocuk parmaklaryla nemli notalaro
hepsini yakalyor ve melodiyi karabiliyordu. Onun ic
rasn duyduktan sonra bu kadar ksa zamanda hem de
hocasz olarak gsterdii baanya h ayran olmulard.

unkin'in Yaamyks yle devam ediyordu:


,
O zaman unkin , Sasuke n i n azmine hayran olmu
ve un lari sylemiti: Gsterdiin gayreti takd irle kar
II Iyorum. Sana art1k ben mzik reteceim, bundan
sonra ben i hocan bil ve bo zamanlannda bol bol ah
tlrma yap!
Babas1 Yasuzaemon da bu konuda ona izin verin
ce Sasuke sevincinden uar gibi oldu. Hemen mzik
alimalar iin bir zaman tayin edildi ve o saatlerde
yapmas gereken iler ondan ahnarak, dersleri iin za
man ayr1 l d 1. Her ey ok mutlu bir sonuca varm1t1:
Ashnda efendi-uak olan bu on bir ya1ndaki k1z ocu ..
1

u ile on be ya1ndaki delikanh aras1nda imdi hoca


renci olarak daha yak1n il ikiler iine girdikleri yeni
bir dnem baladr.

unkin gibi kaprisli ve geimsiz bir kz acaba neden


Sasuke'ye kar ilgi gstermeye balamt? Onun byle
davranmas bir rivayete gre onun kendi fikri deildi. Bu
fikri ona evresindekiler alamt. Evdeki mutlu yaa
mna ramen gzlerini kaybedince mahzun ve melanko
lik olmutu; bu yzden bata anne baba olmak zere,
dadlar, hizmetileri, ksacas btn ev halk "Acaba ne
yapsak da kzn efkarn da ts ak! " diye her gn kafa yo
ruyorlard. unki n ' in kaprislerinden iliallah diyen hiz
metiler Sasuke' nin de onun gibi mzik merakls oldu
unu renince biraz rahat etmilerdi. Vaktinin bir ks
mn Sasuke'yle geirecek olursa az da olsa ykleri hafif
ler, biraz rahat nefes alabilirlerdi. unkin'i pohpohlama
ya baladlar: Maaallah Sasuke gerekten iyi bir ocuk
tu . . . Ona hocalk yapp biraz mzik dersi verecek olursa
Sasuke kesin bunu Tanr'n1n bir ltfu gibi grr, ok se
vinirdi . . . Ayrca unkin' e minnettar ol urdu. Bu acemi
iltifatlar unkin'i sadece sinirlendirmiti, nk o evre
sinin zoruyl a daldurua gelecek bir insan deildi. Fakat o
sralarda unkin de bu ocua kar yreinin derinlikle
rinde balarda akan sular gibi bir eylerin kaynamaya
baladn hissetmiti.
Hangi nedenle olursa olsun Sasuke'ye kar ret
menlik teklifinde bulunmas herkesi sevindirmiti. An
cak dahi bile olsa on yandaki bu kz ocuunun baka
sna mzik eitimi verebilecek kapasitede olup olmad
n kimse kurcalamamt. Can skntsn biraz olsun
bu yolla atsa bile yeterdi . Bu suretle etrafndakiler bi
razck rahatlayacaklard. Bylece onlarn "okulculuk"
oyunu oynarnalarn a izin verildi ve Sasuke rencilik
1 12

grevine tayin edildi. Bu olayda en ok zerinde duru


lan unkin'in menfaatiydi ama bu iten en ok karl
kan Sasuke oldu .

unkin'in

yksnde yle bir kayt vard:

Mzik alimalar iin Sasukeye her gn belli bir


zaman aynlacak, fakat geride kalan zamaninda 1 rak
olarak d kkanla ilgi l i gnlk ilerine devam edecek.

Ama unkin' in dershaneye gidi gelii srasnda ona


refakati, her gn epey zamann alyordu . Eve dner
dnmez de hemen mzik almalar iin unkin'in oda
sna gitmesi gerektiinden dkkann ilerine bakmaya
hi vakti kalmyordu. B ab a Yasuzaemon, Sasuke'yi ecza
c tccar olarak yetitirmek yerine kzna refakati olarak
kulland iin, ocuun ailesine kar kendini sulu his
sediyordu. Fakat baba iin kznn mutluluu rann
geleceinden daha nemliydi ve Sasuke de zaten bu ii
isteyerek yapyordu. Fakat baba verilen kararn imdilik
kimseye zarar vermeyeceini dnerek yeni dzene
st kapal olarak rza gsterdi.
unkin baz kurallar koydu: Sasuke unkin'e "K
khanm" diye hitap ediyordu ama ders srasnda bun
dan byle ona mutlaka "Hocam" diye hitap edecekti.
unkin de ona "Sasuke Bey" deil sadece "Sasuke" olarak
hitap edecekti. Zamanla unkin kendi mzik hocasn
taklit etmeye, aynen onun teki rencilerine davrand
gibi Sasuke'ye sert ve h ain davranmaya balad . Yeti
kinlerin onlar iin planladklar masum "okulculuk" oyu
nunu oynarlarken unkin yalnzln unutur gibi oldu.
Gnler aylar, aylar yllar kavalad fakat hibirinde bu
oyundan vazgeme eilimi grlmedi. Aradan iki yl
geince hem hoca, hem de renci iin artk olay oyun
olma snrlarn am, ok ciddi boyutlara ulamt.
1 13

unkin her gn leden sonra saat iki civarnda ho


casnn Utsubodaki dershanesine gidiyor, yarm saat bir
saat ders alyor, dnnce gn batana dek rendiklerinin
almasn yapyordu. Akam yemeini yedikten sonra
can istedii zaman hemen Sasuke'yi odasna arp
ders veriyordu. Sonuta Sasuke'yle dzenli olarak ders
yapyor, hatta bazen ge saatlere, dokuz ona kadar onu
serbest braknyordu . Bazen evdeki hizmetiler ikinci
kattan gelen "Sasuke, ben sana byle m i rettim! Byle
devam edersen, sabaha kadar iimiz var ! " seslerini duyu
yorlard. Bu ocuk yataki "hocann" sinirli azarlar bu
nunla da kalmyordu; "Aptal ! Neden kafana girmiyor?"
diye hakaretler ederek, elindeki kaln ar mzrab Sasu
ke'nin kafasna vurarak onu hknklara bomas hi de
ender olaylardan deildi.

lO
Eskiden sanat reten hocalann rencilerine ok
acmasz davrand, hatta onlar dvdkleri herkesin bil
dii bir gerektir. Takvimlerin 1 2 ubat 1 933, Pazar' gs
terdii bugn bile

Osaka Asahi imbun gazetesinin pazar

nshasnda Ogura Keici'nin yazd "Kukla Tiyatrosunda


Kanl Eitim" gibi bir makaleyi okumak mmkn. Anla
tldna gre kukla tiyatrosunun nl gzel sesli isimle
rinden nc Koici Dayu' nun kalarnn arasnda hilal
gibi duran koca yara izi hocas Toyozava D anii'nin ese
riymi. Hacas bir gn ona yle sinirlenmi ki, .. Ne zaman
girecek bunlar kafana ! " diyerek bast gibi o ar mzrab
alnnn ortasna onu yere yuvarlam.
Yine kukla tiyatrosu isimlerinden Yoida Tamaci
ro'nun bann arkasnda yara izi varm. Yoida Taroaci
ro genliinde bir prova esnasnda kuklalardan birinin
bacaklarn oynatrken ustas Tamaza'yu bir trl tatmin
1 14

edememi. Hoca da sinirlenip, "Seni aptal! " diyerek sava


sahnelerinde kullanlan gerek bir klc Yoida' nn kafa
sna indirmi. Kafasnn arkasndaki bu kl izi hala ol
duu gibi duruyormu.
in ilgin taraf Yoida'nn kafasn yaran Tamaza da
bir zamanlar ustas Kini'nin yannda raklk yaparken
ayn akbete uram; usta Tamaza' nun kafasnda kukla
y paralaynca danadan olan kukla bile kan rev an
iinde kalm. Tamazo, hacasndan rica ederek parala
nan kuklann bacaklarn alm, gzelce ipek bezlere sa
rp ahap bir kutuda saklam. Arada srada kutu yu aar,
iindekHere sanki merhum annesinin mezar nnde
dua ediyormu byk bir saygyla bakar bakar, "O dayak
yok mu, o dayak! Eer ben o daya yemeseydim, imdi
sradan bir sanatydm ! " der ve alarm.
Son Osumi Dayu, hareketleri ok yava, inek gibi
birisi olduu iin fiGeri" lakab ile anlrd. Onun hacas
ise "Byk stat" olarak bilinen lbyozava Dampei idi .
Yazn ortasnda havann scak ve rutubetten vck vck
olduu bir akam Osumi, stat Dampei'nin evinde ami

sen provalar yaparken bir yerde armt. O kadar gay


ret ettii halde bir pasaj usulne uygun okuyamam,
staf memnun edememiti . Hoca sivrisinekleri grn
ce hemen cibinliin altna ginni ve oradan dinlemeye
devam etmiti. Bunun zerine btn sivrisinekler akta
kalan Osum i 'nin stne hcum etmi, onu i i yeme
ye balamlard. Osumi ayn pasaj yzlerce, binlerce
defa tekrar ederken sabah olmutu. Hoca da yorulmu,
uyuyakalmt. Ama Osumi geri zekallara has bir inatla
bara bara okumaya devam etmi, hocasn pes ettir
miti. Cibinliin altndan nihayet bekledii yant geldi:
"Tamam, tamam d r artk ."
Hoca aslnda uyuyor numaras yaparak btn gece
gzn krpmadan onu dinlemiti.
l lS

Buna benzer saysz hikayeler vardr ama bu durum


sadece kukla tiyatrosu arkclarna ya da oynatclarna
zg dei]dir. kuta Ekol,nde, yani

antisen ve koto al

glarnn retimi srasnda da byle olaylar cereyan et


mitir. stelik bu alglar retenler genellikle

kergyo

unvann alm kr erkeklerden olutuu iin, ounda


vcut zrl insanlarda sk sk rastlanan aksilik ve zalim
ce davran eilimleri vardr. Zaten unkin 'in ho c as s
tat uno da byle biriydi.
uno, retme yntemleri konusunda zaten ok
hain hoca olarak bilinirdi. Kendisi krd ve rencileri
nin ou kr ocuklardan oluuyordu. rencilerine de
vaml barr, hakaret eder, hatta onlar dvd bile
olurdu. Azar yiyen kr renciler kucaklarnda amisene
geri ekilirken bazlar mesafeyi ayarlayamaz, srtst
merdivenlerden aa yuvarlanrlard. Daha sonraki yl
larda unkin kendi mzik dershanesini anca o da kendi
stadnn etkisiyle son derece hain ve gaddar bir hoca
oldu. Aslnda bu eilimi ocuk denecek yalarnda, Sasu
ke'ye ders vermeye balad andan itibaren ilk belirtile
rini gstermi, kt davranmaya balam, nce oyun
gibi balad olay sonradan ciddi boyutlara ulamt.
rencilerini cezalandran erkek hocalarn says
genellikle fazladr ama unkin gibi erkek rencilerini
dven kadn hocalar ok ender grlr. Onun bu tr
davranlarnn gizli kalm saclist eilimlerinden kaynak
landn syleyenler, ders vermenin ise b u sapk cinsel
eilimlerini tatmin etmek iin bir bahane olduu eklin
de. yorumlayanlar olmutur. Aradan geen onca yldan
sonra bu savn doru olup olmadn tahkik etmemiz
mmkn deil. ocuklar eveilik aynadklar zaman bile
genellikle yetikinleri taklit ederler. Geri unkin ren
cilik h ayat boyunca hocasnn gzbebei olduu iin
ondan bir fiske bile yememiti ama onun kulland id 16

det yntemlerinin farkndayd ve herhalde o ocuk kafa


syla hocalarn byle davranmas gerektii kansna var
m olmalyd. Sasuke ile "okulculuk oyunu" oynamaya
baladnda kanlmaz olarak kendi hocasn taklit et
meye balam ve bu davran zamanla bir huy, kiilii
nin bir paras haline gelmiti.

ll
Herhalde biraz d a sulu gzl olduu iin olmal, Sa
suke hocasndan daha dayak yemeye balad andan iti
baren korkak ocuklar gibi yaygaray basar, yksek sesle
hngr hngr alamaya balard. Bunu duyan insanlar
kalarn atarak, "Kkhanm yine ikenceye balad ! "
derlerdi. Olaylarn byle gelimesi un kin' e bir elence
bulmaktan baka hibir niyeti olmayan ailesini ziyade
siyle artmt. Zaten gece yarlarna kadar

amisen ve

koto dinlemek hi ho bir olay deildi; bir de bunun s


tne unki n ' in kzgn kzgn barp armalar, Sasu
ke 'nin hkrklar eklenince insann beynini trmalyor
du. Hizmetiler ou kez kz dnp bazen de olann
durumuna zlerek hemen odaya giriyor, "Kkhanm !
Bu da ne demek oluyor? Zavall bir erkek ocuuna by
le yaplr m? Hem yakr m senin gibi bir prensese? ..
diyerek dersi durduruyorlard. O zaman unkin sessizce
yakasn dzeltip otoriter bir ekilde cevap veriyordu:
.. Brakn bu ileri . . . Siz bu ilerden anlamazsnz.
Ben gerekten ona bir eyler retmeye alyorum . . .
Bu i ocuk oyunca deil. . . Sasuke'yi dndm iin
ona bir eyler vermeye alyorum . . . Dvsem de svsem
de, ders derstir. . . Sizin neden haberiniz var?"
Bu konuda
vardr:

unkin 'in Yaamyks'nde u satrlar

117

ocuk yata olduumdan dolay beni kmse


seniz bile sanatn kutsalln nasl inkar edebi l i rsiniz?
Ben gen d e olsam bir eyler retmeye baladm
an hoca oldum demektir ve hocalarn yolundan yr
rnem gerekir. Sasuke'ye ders vermek benim iin hibir
zaman ocuk oyunu olmad. Mzii bu kadar sevdii
halde burada raklk yapt iin maalesef uzman bir
hocadan ders alma ans yok. Her eyi ken d i kendine
rendiinden dolay mzik bilgisi yetersiz... Ite ben

bu boluu doldurmak iin ona elimden gelen yard m


yapyorum. Amac n gerekleti rmesi kon usunda ona
her trl destekte bulunaca m. Ama siz bunu an laya
mazsnlz ... Hadi bakal m kn i m d i d ar , kn!

Bu szleri sylerken ylesine kendinden emindi ki,


duyanlar akc slubuna hayran olduklar halde kzn
azametinden korkarak kaacak delik aramlar, bir an
nce kendilerini odadan dar atmaya bakmlard. Artk
unkin'in ne kadar sinirlendiini siz tahmin edin . . .
Sasuke dayanarnayp alasa bile, unkin'den azar ii
tirken yreini sonsuz kran duygular dolduruyordu.
Sasuke' nin gzyalar sadece straba tahamml iin akan
gzyalan deildi. Hem efendisi hem de hacas duru
munda olan bu kck kzn onu bylesine tevik et
mesinden kaynaklanan "teekkr gzyalar"yd. Ac ek
se bile kan ad, dayand. . . "Tamamdr, paydos" szn
duyana dek unkin'in nnde almalann srdrd . . .
unkin'in gn gnne uymuyordu Bara ara
azarlad gnler, yine keyfinin yerinde olduu zaman
lard. Bazen kalarn atar, amisen' in nc teline
"bam" diye aslr, bazen de hibir eletiride bulunmadan
sessizce dinlerdi. Sasuke'nin ok alad gnler unkin
azn amazd. Bir akam yine amisen'de --ayclar" par
asnn ara taksimini yaparken Sasuke'nin durgunluu
118

stndeydi, o kadar tekrar ettii halde yine ayn hatay


yapyordu. unkin sonunda dayanarnayp

amisen'i yere

koydu ve sa eliyle dizine vurup ritim tutarak notalar


okumaya balad:
.. irigan, irigan, iriirigan, irigaa iten, tatsun
totsun run, yaa! Ruruton! " Fakat bir mddet sustu ve
ortal keskin bir sessizlik kaplad.
Sasuke aresizdi fakat mutlaka bir eyler yapmas
gerekiyordu, ne kalkp gidebilirdi ne de dersi durdurabi
lirdi. Cann diine takp almaya devam etti ama
unkin'den onay gelmedi. . . Gitgide daha fazla hata yap
maya ve souk souk terlerneye balad. unkin hi ses
karmadan otururken iyice dudaklan gerilmi, kalan
atlmaya balamt. iki saat kadar sonra odaya stnde
geceliiyle anne ige girerek dersi durdurdu. Yattrr
bir ekilde konumaya balad:
.,Kzm! Bir eyin bu kadar stne gidilmez. Her e
yin ans insann salna zarar verir."
E rtesi gn anne ve babas unkin'i arp ona bir
takm nasihatlerde bulundular:
.. Sasuke'ye

amisen alnay retiyorsun, biliyoruz.

Tanr senden raz olsun. Ama renciye barp ar


mak, vurmak ancak iin erbab olan kdemli hocalara ta
nnan bir haktr. Sana gelince; sen hala bakasndan ders
alan birisin. Eer byle davranmaya devam edecek olur
san ok kibirli bir insan olup kacaksn! Bu da iyi bir ey
deil; nk kibirli insanlar sanatlarnda derinleemez
ler. Aynca bir erkek ocuuna sylediin 'aptal, geri
zekal ! ' gibi irkin szler kulamz trmalyor. Hi de
gen hanmefendilere yakan bir davran deil. Bundan
sonra bir daha byle eylere dikkat et kzm . Aynca ders
verme saatlerine bir dzen getir ve vakit ok ilerleme
den durmasn bil. Gece yanlarnda Sasuke'nin zrl znl
alamas bizim sinirimizi bozuyor. . . Uyuyamyoruz . . .
1 19

"

Ailesi, ok yumuak ve lml bir ekilde aniatmt


bunlar. Hi azarlanmaya, ikaz edilmeye alkn olmayan
unkin sylenenleri usulen dikkatle dinleyip onlara hak
vermiti. Fakat gerekte bu szler onun zerinde hibir
etki brakmamt.
Bu konumann zerine gidip Sasuke'ye att:
,.S asuke, sen korkan birisin. Bir de erkek olacaksn!
Ufack bir zorluk grsen yeri g ykp hngr hngr
alayarak olay abartyorsun. Millet senin yznden beni
dman ilan etti. ektiin strap etine deil kemiklerine
ilese bile sanat olmay kafana koyduysan diini skp
her cefaya katlanmak zorundasn . Yok ben katlanamam,
dersen ben de sana bugnden itibaren hocalk yapmyorum.
unkin 'in bu tehdidinden son ra Sasuke, bana ge,

len her eye raz oldu, bir daha hi sesini karmad.

12
Mozuya ailesi, kzlarnn gzlerini yitirdikten sonra
balayan huysuzluundan, zellikle mzik dersleri sra
snda Sasuke'ye taknd terbiye snrn aan tavrlarn
dan baya rahatsz olmaya balamt. Kzlarnn S asuke
gibi bir arkadann olmasnn hem iyi hem de kt yan
lar vard. Sasuke kzlarn ho tuttuundan dolay ona
kar minnettardlar; ancak unki n ' in btn arzularna
ve kaprislerine boyun emesi sonucu kzlar iyice ma
rp kstahl amt. Bu yzden k1zn ileride daha sorunlu
bir kiilik sahibi olaca dncesi onlar ok zyordu.
Sasuke on sekiz yana girdii k aylarnda, baba
-gerek nedenini bilemiyoruz ama- gerekli giriimlerde
bulunarak bu gencin artk dorudan doruya stat un
o'dan ders almasn salayarak unkin'in ona ders ver
mesini yasaklad. Bunu, devaml hocasn taklit eden kz1 20

larnn uzun dnemde kiiliinin bozul acandan endie


ettikleri iin yapmlard. Ve Sasuke'nin gelecei hakkn
daki nemli kararlar da o zaman aldlar. O gnden itiba
ren eczac dkkanndaki btn grev ve sorumluluklar
n a son verildi. Artk resmen unkin'in refakatisi olmu
ve aynca yeni bir renci olarak stat uno'dan ders
almaya balamt.
Sasuke sevincinden uuyordu . . . Baba Yasuzaemon,
henen ocuun ailesi ile temas kurdu ve onun mesleki
hayatnda yaplan deiiklikler konusunda aileyi ikna
edip onlarn onayn alncaya kadar epey ter dkt.
Sasuke 'yi hibir zaman yzst brakmayacana, gele
cei konusunda onlara her trl kolayl salayacana
dair garantiyi vererek bu ii baard. un kin' in gelecei
konusunu da uzun uzun gzden geirdiklerinde Sasu
ke ' nin kendilerine iyi bir damat olacan dnmeye
balamlard . Bedensel zrnden dolay kzlarn kendi
ayarlarnda eraftan biriyle evlendirmeleri ok zordu.
Sasuke onlar iin biilmi bir kaftand .
ki yl sonra, unkin on altsna, Sasuke de yirni ya
na girdi. Aile ilk defa un kin' e evlilik konusunu ima
ettiinde, umduklarnn tersine aldklar cevap kesin bir
"hayr" oldu. Son derece sinirli bir ekilde unkin yle
konumutu:
"Hayatmn sonuna kadar evlenmek istemiyorum.
Hele hele Sasuke gibi biriyle asl a ! "
Ancak bu konumann ardndan bir yl geince anne
unkin'in vcudunda gzle grlr, fakat nedenini anla
yamad ani bir deime sezmiti. Kzna toz kondur
mak istemiyordu ama kzn ekli gnden gne deime
ye devam edince kukularnn yersiz olmadn anlam
t. Hizmetiler de durumu sezdii takdirde kznn dile
deceinden korkan anne, sorunu baba dahil kimseye
haber vermeden kendi bana halletmek iin harekete
121

geti. Kzn bir tarafa ekip iin iyzn sorduunda,


unkin sanki hibir eyden haberi yokmu gibi davran
mt. Olay daha fazla kurcalamann bir faydas olmaya
can anlayan anne ii bir ay kadar daha oluruna brakt.
Ama artk kzn durumunda hi saklanacak taraf kalma
mt. unkin ailesine hamile olduunu itiraf etmi fakat
btn srarlara ramen erkein adn vermemiti . Sevgi
lisinin kimlii konusunda daha da stne gidilince, "Bir
birimize szmz var. Adn veremem!" demiti. Bu ada
mn Sasuke olup olmad sorulunca, byle bir eyi ke
sinlikle reddetmi, "Samalamayn. Kala kala o rak
parasna m kald m ! " diyerek tepki gstermiti.
Doal olarak herkesin phelendii insan Sasuke
idi . Fakat unki n ' in geen sene onun hakknda syledik
lerini bildikleri iin anne ve baba bu adamn Sasuke ola-
cana hi ihtimal vern1iyorlard . Tecrbesiz bir kz ve
erkein byle bir ilikiyi gizli tutmalanna imkan ve ihti
mal yoktu . Ne kadar sanki aralarnda bir ey olmam
gibi davranrlarsa davransnlar, bir yerde bu iin kokusu
kacak, m utlaka kendilerini ele vereceklerdi.
Sasuke de ayn dershaneye devam etmeye balayal
artk eskisi gibi gecenin ge vakitlerine kadar bir odada
deildiler, yalnz Sasuke dersleri gzden geirirken arada
srada unkin ona yaa byk bir aabey renci olarak
yardm ediyordu, hepsi bu kadar. . . Bunun haricinde
unkin her zaman gururlu bir hanmefendiydi ve Sasuke
onun iin elinden tutup yol gsteren bir rehberden ba
ka bir ey deildi . Evde ve dkkanda alan hibir g
revli bu ikilinin arasnda kukulu bir davrana rastlama
m, hatta unkin' i efendi-hizmeti ilikilerinde bile ona
kar ar mesafeli ve ok souk olarak dnmlerdi.
Bu konuyu bir de Sasuke,ye sormak, onun cevabn
renmek gerekirdi. An ne ve baba Sasuke'nin nnde
"Yoksa bu adan dershaneye devam eden rencilerden
1 22

birisi mi?" diye tahmin yrttklerinde Sasuke dut ye


mi blbl gibi susmutu. Azndan laf kmyordu .
"Ben yapmadm, yapan da bilmiyorum," diyor, baka
bir ey sylemiyordu . . . Fakat anne ve baba, Sasuke'yi
ok sinirli, sinsi ve kuku verici bulmulard. Biraz daha
stne gidince Sasuke elikili eyler sylemeye balad
ve sonunda, " Eer b u konuda daha fazla konuacak
olursam, kkhanm bana ok kzar!" dedi ve gzyaa
rna bouldu.
Anne ve baba, az birlii etmi gibi zerine gittiler:
u H ayr olum, hayr! Sen onu korumak iin byle
davranyorsun, biz bunu biliyoruz, eksik olma . . . Ama
byle davrannakla asl bizim emirlerimize itaatsizlik et
mi oluyorsun ve aynca unkin'e de iyilik etmi olmu
yorsun. Hadi imdi syle u adamn ismini bize. . ."
Btn srarlara ramen Sasuke bu soruya yine cevap
vermedi . . . O zaman anladlar ki bu adam Sasuke'nin
kendisi. nk unkin' e enesini tutacana dair sz
vermiti ve ondan korktuu iin bu ismi aklayamyor
du. Ancak, adamn ismini alenen aklamasa bile, uBen
sylemiyorum ama artk bunu siz kendiniz anlayn," der
gibi bir hali vard.
Artk olan olmutu, durumu kabullenmek zorun
daydlar. stelik sz konusu adamn Sasuke olmasna
sevindiler. Ama geen sene o: unla evlennesini nerdik
lerinde unkin bunu niin reddetmiti ? Bu gen kzlar
anlamak gerekten mmkn deildi! Olaylar ok z
cyd ama imdi biraz rahatlamlard.
Elalem azn ap dedikoduya balamadan bir an
nce dnya evine girmeleri en akllca davran olurdu.
Konuyu atklarnda unkin yine reddetti . Kzara bozara
unlar syledi:
"Bu konuda bir daha hibir ey duymak istemiyo
rum. Bana acdnz iin size minnettarm ama ben size
1 23

fikrimi geen sene syledim. Her ne kadar bedensel ola


rak zrl birisi olsam da emrimizde alan bir uakla
evlenecek kadar alalamam. Byle bir ey yapacak olur
san bebeimin babasna saygszlk etmi olurum."
"Peki syle o zaman} bebeinin babas kim?"
'Ltfen bana bunu sormayn. Size onunla evlene
meyeceimi syledim."
Mademki durum byleydi, Sasuke ,nin syledikleri
de ne demek oluyordu? Hangisine inanmak gerekiyor
du? ok garip bir olayd. . . Ama ailesi yine de onun Sa
suke'den baka biriyle ilikiye girdiini tahayyl edemi
yordu. Mutlaka ok utandndan dolay bu gerei inkar
ediyor olmalyd . N asl olsa bir mddet sonra bunu itiraf
edecekti, onun iin kz daha fazla skmadan doum
yapmas iin hemen Arima kaplcalarna gndermeye
karar verdiler.
O srada unkin on yedi yandayd ve takvimler
mays gsteriyordu. Sasuke Osaka'da kald. unkin iki
hizmeti ile Arima'ya gitti ve doum yapncaya kadar
oradan dnmedi. Doum ekim aynda kazasz belasz
gerekleti ve bir olu oldu. Bebek, Sasuke'nin kk
ikizi gibiydi. Sonunda olay kaplayan esrar perdesi kalk
mt. Fakat unkin evlenneye yanamad gibi ocu
un babasnn da Sasuke olduunu reddetmeye devam
etti. Sonunda anne baba bunlar nlerinde yzletirdi.
unkin sert bir tavrla Sasuke'ye kt:
"Sasuke! Yine anne ve babamn kafasnda kuku
uyandracak neler syledin? Bu durum beni son derece
rahatsz ediyor. imdi tamamen masum olduunu her
kesin nnde ak seik sylemeni istiyorum."
amar gibi gelen byle bir ikaz karsnda Sasuke,
ezile bzle yerinden kalkt:
"Asla efendim ! Haa! Efendimin kzna kar byle
bir eyi yapabileceimi hayal etmek bile sama. ocuk1 24

luumdan beri sonsuz ltuf ve keremine mazhar oldu


um bir aileye kar bylesine densiz bir alakl nasl
yapm olabilirim? Bunu akl hafsala almaz efendim ! Bu
bir kuru iftiradr efendim . . .

"

Sasuke bu sefer unkin ile az birlii ederek olay


batan sona inkar yoluna gitmi, sorun tmyle knaza
girmiti. Bu kez aile bebei kullanarak unkin e antaj
yapmay denedi:
"B aksana u yavruya . . . Ne kadar sevimli yumurcak . . .
Ama kzm bu kadar inatlama, yoksa bu ocuu babasz
nasl bytrz? Evlenmek aklna yatmyorsa korkarm
bu zavall yavruyu birilerine evlatlk vermek zorunda ka
lacaz."
unkin gayet souk bir ekilde yantlad:
.Dilediinize verin ltfen! Ben hayatm boyunca
bekar kalacam. ocuu kendime ayak ba etmek iste.
m yorum.
''

13
ocuu 1 84 5 yllannda yeni ailesine evlatlk ver
diklerini dnecek olursak u anda hayatta olmas ok
zayf bir ihtimal. Ayrca nereye verildii de bilinmiyor.
Ama Mozuya ailesinin ocuun rahat iin gerekli maddi
tedbirleri alm olduuna kuku yok.
unkin yine o her zamanki bana buyruk haliyle
hamilelik olaynn stne tamamen snger ekti ve bir
mddet sonra sanki hibir ey olmam gibi Sasuke'nin
elinden tutarak mzik dershanesine gidip gelmeye ba
lad . Fakat o andan itibaren ikisi arasndaki iliki herkesin
gznn nnde cereyan eden aleni bir muammaya d
nt. Ne zaman resmi bir ekilde birlikte olmalar ne
rilse, hemen aralarnda hibir ey olmadn iddia ede
rek iin iinden synlyorlard. Ailesi unkin'in huyunu
1 25

bildii iin artk stne varmaktan kanyor, mecburen


olaylar grmezden geliyorlard .
nce hanm-uak ol arak balayan bu garip iliki
hoca-renci olarak devam etmi, iki yl sonra, un
kin yirmisine girene kadar gizli sevdaya dnmt. O
yl stat uno vefat edince unkin hoca oldu . Yodoya
bai semtinde bir ev tutarak oraya tabelasn ast. Tabii
Sasuke de onun la birHkte gitti .
stat uno, unkin'in yeteneini ok nceden bil
dii iin, lmeden nce ona hoca olma yetkisini vermiti.
Zaten bu ad ona veren de hocasyd. Kendi adnn ilk
hecesi olan un (un), bahar anlamna geliyordu ve ayn
heceyi bu sevdii renciye vererek un-kin takma adn
koymutu. Saken bu kzn kariyerinde ilerlemesi iin
elinden geleni yapm, ou kez det olarak konserlerine
karm, en nemli blmleri alma iini ona brakm,
onu devaml n plana ekmiti. Bu yzden unkin'in
kendi bana dershane amasn hi kimse garip karla
mad. Fakat ya ve sosyal evresi asndan evinden tan
makta acele etmesi iin ortada bir neden yoktu . Bamsz
olmak istemesi, herh alde Sasuke ile olan zel ilikisinden
kaynaklanyordu . Belki de ailesi bu st kapal ilikinin
dl<ldindaki telti alanlar zerinde kt etki brakaca
n dnmler, onlarn bir yere tanp birlikte yaa
malarn uygun gnlerdi . Byle bir fikre unkin itiraz
edemezdi . Yodoyabai semtinde oturmaya baladktan
sonra unkin,in Sasuke'ye olan tavrnda bir deiiklik ol
madJ . Ona yine sradan bir klavuz gibi davranmaya de
vam etti. stat unonun lmnden sonra tekrar
,
unkin in rencisi oldu. Artk herkesin nnde hi e
kinmeden birbirlerine "hocam, ya da "S asuke, diye hitap
ederek gerek bir renci-retmen hviyetine brn
mlerdi . unkin onun kans olarak grlmekten nefret
ediyordu. Bu konuda ok ciddiydi. Efendi-uak, hoca1 26

renci ilikilerindeki kendi konumunu ve etiketini her


kesin nnde vurgulamak istiyordu. Sasuke'nin kullan
nasi gereken dili kelimelerine kadar yazm, kl krk ya
ran bir protokol hazrlamt. Sasuke buna uyac akt. . Ola
ki bir terslik ortaya kmayagrsn . . . Sasuke yanmt. . .
Yerlere kadar kapanp zr bile dilese unkin asla affet
miyor, inatlayor, ona yapmadk h akaret brakmyordu.
Bu yzden yeni renciler ikisinin arasndaki iliki
nin derecesini anlayamyorlard ama Mozuya ailesinde
alanlar kendi aralarnda dedikodu etmekten geri kal
myorlard: Kkhanm yatakta Sasuke'ye kur yapar
ken acaba yz ne ekle giriyordu? Hi aktrmadan
onlar dikizlemeye deerdi dorusu . . .
unltin, S asuke'ye neden byle davranyordu? Her
h alde en byk neden Osakal olmasyd. Osakallar i
evlilie gelince bugn bile ailevi durum, mal mlk ve
etiket konularnda Tokyolutardan ok daha h assastrlar.
Feodal rej im srasnda burada kurulan ehir burjuvazisi
kendini ok stn gryordu. Demek ki unkin'de de
eski eraftan gelmenin gururu vard. . . Bu nedenle, un
kin 'in, kuaklar boyunca kendilerine hizmet veren bir
ailenin ocuu olan Sasuke'yi kendi seviyesinden fersah
fersah aalarda grd kesin di.
Ayrca stnde kr olmann verdii bir burukluk
vard ve zayf ynlerini gstererek, bakalar tarafndan
alay edilmek istemiyordu. Bu adan Sasuke'yi kocala
kabul etmek kendine yapabilecei en byk hakaret
olurdu. Konunun en can alc noktas buydu . . . Kendin
den snfsal olarak ok aada olan bir insanla yatt iin
utan duyuyor, bu yzden ona sert ve souk davranarak
tepki gsteriyordu . . . yleyse un kin bu erkei sadece
cinsel ihtiyalarn gidermek iin ara olarak m gryor
du? Byk bir ihtimalle evet . . . Ve o da bunun bilincin
deydi . . . .
1 27

14
unkin 'in Yaamyks yle devam ediyordu :
unkin gnlk yaant snda tam bir temizlik has
tasyd l. Asla kirli giyinmeyen, her gn i aman de
itirip y katan bir kadnd. Odalar gece gndz ter
temiz olmalyd ve bu kon uda son derece hassast...
Yerine oturmadan nce parmaklarn mind erierin ve
tatomi'lerin zerinde gezdirir, en ufak bir toz bile his
setse kplere binerdi. Bir gn mide rahats zl eken

rencilerinden biri derse ge ldi. O g n nefesinin kok


tuu nun fa rknda dei ldi. unkin, amisen'in nc
teline "bam ! " diye aslarak ortal titretti. kalann
atp alg aletini nne brrakt1 ama azrnr ap hi bir
ey syl emed i. renci korka korka. "Yanl b i r ey
mi yaptm hocam?" diye sordu ama cevap alamad.
nc kez ayn soruyu tekrarlaynca hoca cevap
verdi:
''Kr olabilirim ama burnum koku alyor. Git he
men azn yka!"

unkin belki krlkten dolay temizlik hastas ol


mutu. Ama temizlik hastas insan kr birisiyse, etrafn
da ona hizmet eden insanlara da dnyay zindan ediyor
du. Sadece elinden tutarak onu b1r odadan dierine g
trmekle i bitmiyordu, yemesiyle, imesiyle, uyumasy
la, uyanmasyla, banyosuyla, tuvaletiyle, ksacas her e
yiyle ilgilenmek gerekiyordu. ocukluundan beri un
kin' in bu ilerine bakan insan Sasuke olduundan dolay
onun btn zevklerini, zel alkanlklarn en ufak ay
rntlarna kadar bildii iin hi kimse onun yerini tuta
myordu. unkin'in Sasuke'ye kar duyduu fiziksel ih
tiya aslnda buradan kaynaklanyordu .
1 28

unkin ailesiyle otururken, onun ar h areketlerini,


davranlarn dzene sokan anne-baba-karde gibi bir
otorite mekanizmas vard. Ama imdi kendi evindeydi
ve bana buyruktu. Durum byle olunca temizlik hasta
l, kaprisi, naz h ad safhaya varm, Sasuke'nin ii ok
daha zorlamt.

unkin'in Yaamyks' nde bulunma

yan baz ayrntlar iin B ayan igisava Teru unlar sy


lyordu:
.. Hocam unkin imdiye dek tuvaletten ktktan
sonra bir kez bile elini kendisinin ykad vaki deildir.
nk tuvaletini yapp bitirdikten sonra temizlik ve y
kama iini hep S asuke yapmtr. Eanyoda da onu yka
yan Sasuke'dir. O zamann soylu bayanlar hibir utan
ma duygusuna kaplmadan vcutlarn batan aa hiz
metilere ykatmakta hibir mahzur grmemitir. Sasu
ke'yle olan ilikilerinde hocann duygular da o soylu
bayanlarnkinden farkszd ama o kr olduundan dolay
vcudunun hizmetiler tarafndan ykanmasna zaten
,
uzun senelerden beri alknd.,
unkin ayn zamanda ok ssl bir kadnd. Gzle
rini kaybettikten sonra hi aynaya bakmant ama g
zelliine herkesten fazla gveni vard. Sa stiline uygun
elbise seimi konusundaki kaygs gz gren kadnla
rnkinden pek farkl deildi .
unkin gzlerini dokuz yanda kaybetmiti ama o
gzel yzn uzun seneler gl hafzasnda tuttuu
kesindi. stelik evresinden fizii hakknda sk sk vg
ve iltifat ald iin gzel olduunu ok iyi biliyordu. Bu
yzden makyaj ve cilt bakmna olaanst merak vard
ve vaktinin ok byk bir ksmn gzellii iin h arcard.
rnein evinde blbl besler, bunlarn gbrelerini pi
rin kepeiyle kartrarak elde ettii merhemi cildi iin
kullanrd. Aynca bir tr kabaktan elde ettii gzellik
st en ok deer verdii kozmetik malzemelerinden bi1 29

riydi. E1i, yz, hacaklar kadife gibi yumuack olma


dka ii rahat etmez, teninde en ufak bir prz bulsa
onu ileden karrd.
Telli saz alanlar genellikle sol ellerinin trnaklarna
ok dikkat ederler, nk tellere o parmaklaryla doku
nurlar. Ancak unkin sadece tek elinin deil her iki el ve
ayaklarnn trnaklarn da gnde bir dzenli olarak
kestirir ve trpti1etirdi. Bu kadar ksa zamanda trnak
uzasc: uzasa ancak birka milim uzard ama onun iin
fark etmezdi, devaml dzgn bir ekilde kesilmeleri ve
ayn grnmeleri lazmd. Manikr ve pedikr bittikten
sonra elleriyle trnaklarna dokunarak onlar kontrol eder
di, ekil ve uzunluk olarak en ufak sapnay bile kabul
etmezdi. Btn bu el ayak bakm ileri Sasuke' nin gre
viydi. S asuke ancak bo kalan zamanlarnda ondan m
zik dersleri alr, bazen de onun yerine yeni rencilere
ders verirdi.

s
Cinsel hayatlar ok renkliydi. Sasuke, unkin'in v
cudunu en ufak ayrntlarna kadar bilirdi. Kaderin cilve
si olarak, normal bir kar kocann ya da sevgilinin ryala
rnda bile grmesine ya d a tah ayyl etmesine imkan
olamayacak derecede yakn ilikiler iine girmilerdi.
unkin'in btn hizmetlerini gnneye eskiden beri al
kn olduu iin Sasuke, ileri yalarnda gzlerini kaybet
tii zaman bile ona bakmas pek o kadar zor olmad . B
tn h ayat1 boyunca ne evlendi ne de dost tuttu. raklk
yllarndan seksen yana kadar unkin' in stne b a
k a gl koklamad . . .
Onu baka kadnlarla karlatracak hibir tecrbe
si olmamt ama, unkin'i kaybettikten sonraki ileri ya
l arnda sada solda devaml unkin'in kadife gibi dzgn
130

cildi nden , pam uk gibi yum uac k kolla rnda n, haca kla
rnda n bahs eder, vn rd . leri yala rnda diline vuran

yega ne konu buyd u. Baze n bir elini uzatarak, 1'0 avaklar var ya, o ayaklar, h ocann o ayaklar . . . te u avucu,

mun iine sard! Ya topuklar? Elle bak, buramdan


daha przsz ve yumuakt! " derken bir eliyle de yana
n svazlard.
unki n ' in minyon bir kadn olduundan daha nce
bahsetmitim . Giyinikken incecik grnrd ama p
lakken balk etinde bngl bngl bir kadnd. Teni say
dam denecek kadar olaanst beyazd ve ileri yalarn
da bile b u tazelik ve parlakln yitirmedi. Bunun nede
ni belki de zamannn kadnlanndan farkl olarak inanl
maz derecede aznn tadn bilen biri olmasndan kay
naklanyordu. Tavuk yemeklerini sever, deniz mahsulle
rinden holanr, zellikle i mercan balna baylrd.
Akam yemeinde bir iki kadeh pirin raks sofrasndan
eksik olmazd .
Krlerin yemek yiyiinde bakanlar tiksindiren bir
taraf vardr ama insan yine de zlmeden edemez, hele
bu kii genliinin baharn yaayan gzel bir kr kadn
ol ursa . . . un kin bu olayn farknd a olarak ya da olmaya
rak, Sasuke 'nin haricin de hi kimsen in onu yemek yer
ken grme sinden holan mazd . . . . Darya yemee davet
edilse bile usulen eline atal kak ald iin devaml bir
zarafet ant gibi grnrd. Fakat iin iyz byle de
ildi; fazla yemezd i ama ok lks zevkleri vard . En fazla
iki minik kase pilav alr ama masasn donatan envai eit
meze ve yemeklerden sadece birazck tadard. Her ye
mekten sadece bir lokma ald iin ok eitli yemek
yaptryordu ve bu da zahmetli bir iti. Btn bunlar
Sasuke'ye kasten i karmak iin yapar gibi bir hali var
d. Sasuke artk, buulama ipurann etlerini syrmada,
yenge, karides gibi deniz mahsullerinin kabuklarn
131

ayklamada, alabalk gibi kk balklarn ekillerini


bozmadan batan kuyrua kadar gayet dzgn fi leto
karmada iyice ustalamt.
unkin 'in ipek gibi yumuak gr salar, ince ve na
rin elleri vard. Ama belki de telli saz aldndan dolay
avucunun ii esneklik kazanm ve parmaklar yle g
lenmiti ki birine vurduu zaman ok feci actyordu.
Scaa zerre kadar tahamml yoktu ama souktan da
nefret ederdi . . .
Yazn ortasnda bile ayaklan buz gibiydi ve hayatta
teriedii olmamt. Drt mevsim ii kaln p amuk astar l
saten kaftan ya da ksa kollu ipek krep kaftan ile yataa
girer, ayaklarn eteine sarar, btn gece kalp gibi kalr
hi kmldamazd. arpnt ve yksek tansiyondan kork
tuu iin scak torbas dnda stc cihazlar hi kullan
mazd. ok d zaman Sasuke ayaklarn koynuna
alr, stnaya alrd ama ayaklar doru drst snma
d iin souun okuyla Sasuke'nin gs buz kesilirdi.
Banyo alrken kan buhan atmak iin kn ortasnda
bile pencereleri sonuna kadar atnr, kvetteki lk suya
ancak bir iki dakika girer, kar; fakat ayn eyi defalarca
tekrar ederdi. Scak suda uzun mddet kalacak olursa
arpnt yapyor, tansiyonu ykseliyordu . B u yzden k
vet fasln ksa tutar, hemen vcudunu ykatr ve bir an
nce kendini banyodan dar atmaya bakard. rnekler
den sadece birka . . . rnekler oaldka, aynntlarna
indike, Sasuke'nin ektii eza, cefa, unkin'e verdii
emek daha rahat anlalr.
Onca skntya karn Sasuke' nin eline geen maddi
karlk ok azd. creti1 arada srada cep harl olarak
verilen paradan baka bir ey deildi; yle ki, bazen siga
ra parasna bile muhta olduu durumlar oluyordu. Gi
yecek olarak ald ise b ayramdan bayrama usulen sene
de iki defa verilen uak elbisesinden baka bir ey deil1 32

di . . . B azen unkin'in yerine ders veriyordu ama resmi


hocalk sfat olmadan. unkin btn renci ve hizmet
ilere ona "S asuke" olarak hitap etmeleri iin talimat
vermiti . . . u n kin rencilerinden birinin evine derse
gittiinde ders sonuna dek kapda bekletiliyordu.
Bir gn, ok feci dii ard iin yana balon gibi
imiti. Akam olunca ar dayanlmaz hale geldii hal
de o yine kendini zorlayarak renk vermiyor, arada srada
sessizce gargara yaparak hizmeti srasnda nefesinin kt
koktuunu unkin'e belli etmemeye alyordu . unkin
sonunda yatak odasna ekildi ve ondan omzunu ovma
sn ve beline masaj yapmasn istedi. Bir sre sonra, Ma
saj yeter. Biraz da ayaklarm st " dedi. Sasuke "Ba s
tn e ! " diyerek yanna uzand ve kimonosunun nn
aarak kadnn ayaklarn tam gs kafesinin stne
koydu. Gs buz gibi olmutu ama yatan scakln
dan yz alev alev yanmaya balaynca di ars daha da
dayanlmaz h ale gelmiti. unkin'in ayaklarn alp i
ayan yanann stne yerletirdi, fakat tam biraz ra
hatlar gibi olurken, enesine yedii sert bir tekmeyle
"Aaah ! " diye ac bir lkla yerinden srad.
"Tamam! Artk istemem! Ben sana ayaklarm g
snde st dedim, yznde st demedim. Ben krsem
ayarnn dokunma duyusu da kr deil ya! Beni kandr
dn m sanyorsun? leden beri di ars ektiini
herhalde ben de biliyorum. Ayarola bile hangi yana
nn ate gibi olduunu, hangi yanann itiini anlyo
rum. O kadar ac ekiyorsan bana drste sylemen
laz1m. Ben, kendine hizmet eden insanlara anlaysz
davranan bir derebeyi deilim burada. Bir taraftan bana
sadk hizmetkar rol oynuyorsun, br taraftan yzn
serinietmek iin efendinin vcudunu kstaha kullan
maya alyors un. Bu kadar byk bir gaflet iindesin . . .
Ben byle iten pazarlld insanlardan nefret ederim . . :
'

133

unkin'in Sasuke'ye olan davranlar genellikle bu


trdendi. Onu asl kzdran ey Sasuke'nin dershaneye
gelen gen kzlara gsterdii ilgi, nezaket ve derslerinde
yapt yardn1d. Byle bir kukuya kapld zatnanlar
kskanln da vurarnyar fakat onun cn Sasukeye
uygulad h rn iddetin dozunu artrarak alyordu.
Sasuke'yi en ok zen de bu durumdu . . .

16
Bir insan bekarsa, krse ve hele bir de kadnsa yaa
yabilecei lksn bir snr vardr. Yemesinde imesinde,
giyiminde kuamnda ne kadar pahal zevkleri olursa ol
sun, genelde h arcayabilecei para yine de snrldr. Ama
unkin yle deildi . Evinde sedece onun iin alan be
alt kiilik hizmeti grubu vard. Aylk masraflar nemli
rakamlara varyordu. Onun bu kadar insan altrp
ykl paralar demesinin nedenleri vard: Her eyden
nce unkin bir ku meraklsyd ve blbllere kar l
gn bir zaaf vard. Bugn bile gzel sesli bir blbl
1 0 .000 yene mteri bulur; bundan altm yetmi yl
nce unkin'in yaad devirde de b u fiyat bugnkn
den pek farkl deildi . Fakat blbl seslerini snflandr
Ola ve deerlendirme asndan o zamandan bu zamana
kadar zevklerde epey bir deime olduu kansndaym . . .
u anda rabet gren en pahal blbller kendi doal

holokekyo sesinin haricinde, "vadi t" de


nen kekyokekyo sesini ve "tiz t" denen hokiibekaron

sesleri olan

sesini karabilen blbllerdir. al blblleri bu sesleri


karamaz, karsa karsa gayet sevimsiz bir ses olan

ho
kiibea sesini kartr. Gzel metalik bekakon ya da kon
seslerini kartma]ar iin uzun sre eitmek gerekir. Bu
nun iin de blbl yavrularn daha kuyruklar kmadan
yakalayp ona hocalk yapacak usta bir blbln yanna
1 34

koymak gerekir. Eer kuyruklar km olursa1 egitmek


fayda etmez, nk o zamana dek kendi ailesinin melo
dik olmayan tn kapm demektir.
Hocalk yapacak olan usta blbller daha balang
ta b u yntemle eitilmi kulardr ve ounun "Zmr
tanka", "bin yllk dost" gibi zel isimleri vardr. Ku
merakls birinin evinde barikulade gzel sesli b1r biilbl
olduu duyulacak olursa1 lkenin her tarafndan eitli
ku merakls blbllerini kafese koyup soluu orada alr.
Ama blble "t" retmektir. Eitim sabaha kar
balar ve ayn saatte gnlerce devan1 eder. Bazen "stat
blbl" belli bir yere konur, acemi blbller onun etra
fnda yer alr; ekil olarak normal an derslerinden fark
yoktur. Ancak her blbln yaradlndan gelen kendi
ne has zellikleri bulunur. Bunlarn arasnda melodik
olarak iyi ve ya kt ses karan, ses modlasyonu asn
dan stn ya da yetersiz kular vardr. . . Ayn ek ole ait
"vadi t"l ve ya utiz t,l usta blbller arasnda
bile sesin uzunluu, tonu, tn ve yanks asndan eit
li farklar vardr. Bu yzden birinci snf bir b1bl kolay
kolay ele gemez. Ele gese bile ders vererek para kazan
dran bir maestro olduundan dolay byle bir kua b
yk rakamlar demek gerekir.
unkin1 en yetenekli blblne "Tenko,, yani "Cennet Davulu" adn vermiti ve sabah akam onu dinleme
ye baylrd. Tenko ' nun sesi mkemmeldi. terken
kard berrak, tiz ve dalga dalga yanklanan notalar, din
leyenlere ku sesinden ok mkemmel bir mzik aletini
hatrlatyordu. Dayankl, bol nefesli, sihirli, ipek gibi bir
sesti bu. Kuun stne titreniyor, zellikle yemine, gda
sna son derece dikkat ediliyordu.
Genellikle blbl yemi hazrlamak uzun itir: Once
. .

soya fasulyesi ve kavuzlu pirin birlikte kavrulup dv


lerek un haline getirilir, ayrca pirin kepei ilave edilir.
1 35

Sonra bir baka tarafta kurutulmu sazan ya da gm


balklar dvlerek un haline getirilir. Bu iki malzeme
yarmar lek harman edilerek turp yapra suyuyla ka
rlr ve yem hazrlanr. Onca zahmet yetmiyormu gibi,
sesini koruyabilmesi iin blble ayrca gnde bir ilti
kurtuk yedirmek gerekir. Bu kurtuklarn mutlaka ya
bani asma saplarnda yuvalanan larvalardan olmas gere
kir. u n kin ' in byle bakm isteyen be alt kuu vard ve
hizmetilerden ikisi btn gn sadece onlarla urard .
Blbller insanlarn nnde tmedii iin barndk
lar kafesleri ko-oke denen ikinci bir bir kafese koyma
gerei hasl olmutur. Pavlonia aacndan yaplan bu ko
oke'lerin etraf ieriye ok az k szdran bir eit Japon
parmeni ile kaplanr. Parmenin zerindeki gl ya da
abanoz aacndan yaplm ahap paneller sedef kakma
larla, altn yaldzl lake desenlerlt: ve hankulade ince i
ilikli aa kabartmalarla sslenmitir. Bu tr kafesler
arasnda antika deeri 1 00-500 yen arasnda deien
mkemmel tasarml mzelik paralar da vardr.
Tenko'nun kafesi in malyd. Gvdesi gl aacn
dan olan bu kafesin alt gayet sanatkarane bir ekilde ye
im tana ilenmi da, tepe, saray manzaralaryla, ka
bartma in peyzajlaryla ssl, harikulade zarif bir par
ayd.
unkin, Tenko' nun kafesi iin oturma odasndaki
cumbaya en yakn pencerenin yannda devaml bir yer
ayrmt ve kula hep ondayd. Tenko' nun gzel sesini
duyar duymaz rahatlar, keyfi yerine gelirdi. Bunu bilen
evdeki hizmetiler ku tsn diye ellerinden gelen her
eyi yaparlar, h atta stne su bile serperlerdi. Tenko, ge
nellikle sadece gneli gnlerde terdi; bu yzden un
kin kt havalar sevmez, havalar bozulunca yanna yak
lalmazd. Tenko, k sonundan btn ilkbahar sonuna
kadar terdi. Fakat yazn Tenko' nun cvltlar azaldka;
136

unkin'in kasvetli gnleri gitgide uzamaya, artmaya ba


lard. . .
yi baklrsa blbller uzun yaar, fakat devaml ilgi
leornek gerekir. Tecrbesiz insanlarn elinde hemen lr
ler. Fakat merakllar len kuun yerine hemen bir baka
ku alrlar. Tenko sekiz yanda lnce unkin onun ye
rini tutacak kuu hemen bulamad. Ancak yllar sren
uzun bir eitim sonunda Tenko'yu utandrmayacak ikin
ci bir blbl yetitirebildi. Onun da adn ,.fenko koydu
ve zerinde titredi.
kinci Tenko' nun sesi de, Budist efsanelerinde adna

karyobinka denen insan yzl cennet kuunu aratmaya


cak kadar gzeldi . unkin bu kuu deliler gibi sevdii
iin gece gndz kafesi yanndan eksik etmiyordu. Ku
tmeye baladnda rencilerini susturuyar ve bu sese
kulak vermelerini istiyordu:
"ocukl ar, susun ve imdi Tenko'nun tn din
leyin hepiniz! Bu ku balan gta ad san belirsiz yabani
bir yavruydu. Ama gryorsunuz o minicik halinden u
duruma gelinceye kadar geirdii eitim bouna olmad.
u anda onun kard mkemmel ses hibir yabani
blblde yok. Ama baz insanlar var ki bu sesi doallk
tan uzak yapay bir gzellik olarak niteliyorlar ve yle
devam ediyorlar: ' D nn ki bahar ieklerini topla
mak iin da yollarndan derin vadilerin iine doru sey
rana ktnz . . . Yryorsunuz . . . Ummadnz bir anda,
rman br yakasndaki sisierin arasndan kulanza
aniden geliveren bir tle irkildiniz . . . te bu akyan
ku al blbldr ve hibir ses, al blblnn sesi
kadar kadar gzel ve tatl olamaz .' Onlar byle sylyor
lar ama ben onlarla ayn fikirde deilim. nk al bl
bln yerinde ve zamannda dinlediiniz iin sesi kula
nza ho gelmitir. Fakat, stnde biraz durup dne
cek olursanz bu ses henz gzel denecek olgunlua
1 37

gelmemi ham bir sestir. Fakat Tenko gibi maestro bir


blbl dinlerseniz, bulunduunuz mekandan hibir ye
re kmldamasanz bile, derin ve mnzevi vadilerin b
ysn, dalardan akan sularn rltsn, zirveleri beyaz
bulutlar gibi kaplayan kiraz ieklerini gznzde, kula
nzda, ruhunuzda hissedersiniz . . . O bahar ieklerinin
hepsi, o sisli vadilerin tm bu arknn iindedir. . . Ve
hala tozlu toprakl bir kentte olduunuzu unutmusu
nuzdur artk . . . te sanat ve hnerin doayla rekabete
girdii yer buradadr. Mziin srr buradadr. . .

"

unkin bunlar syledikten sonra kaln kafal ren


cileri ayplard:
HUtann, utann . . . Parmak kadar ku bile sanatn sr
larn zebiliyor. . . Ya sizler? nsan klnda doduunuz
ama kular kadar bile olamadnz ! "
unkin kendine gre belki h akl olabilirdi, ancak
bata Sasuke olnak zere oradaki dier renciler iin
sk sk kularla kyaslanmak pek h aznedilecek cinsten
bir olay deildi . . .

17
Blbln haricinde unkin' i n sevdii baka ku tr
de tarlakularyd .
Tarlakular daima gkyzne doru ykselme al
kanlklar olduundan dolay kafesin iinde bile devaml
yukarlara umak iin rpnrlar; bu yzden kafesleri ge
nellikle dar ve 90 cm, 1 20 cm, 1 50 cm gibi ykseklikler
de yaplr. Tarlakuu tlerinin tadna varmak iin onla
r kafesten salvermek, gklere ykselip bulutlarn ara
snda kaybolurken kard melodik sesleri dinlemek
gerekir. Yani "bulut-delen" kularn sergiledikleri mala
retin zevkine ancak byle varlr. Tarlakular genellikle
on dakika ile yarm saat kadar bir sre havada kaldktan
1 38

sonra kafese dnerler; ama ne kadar uzun sre havada


kahrlarsa o kadar kaliteli saylrl ar. Yar1ma yaplrken ka
fesler alr, tarlakular ayn anda salverilir. Kafese en
son dnen ku birinci saylr. Vasfsz tarlakular kafes
ten ktktan sonra ya en fazla 1 00-200 metrelik bir me
safe uar, hemen yere inerler ya da uutan dnnce
yanl kafese girerler. Halbuki akll tarlakular genellik
le byle hatalar yapmaz. nk onlar dimdik gkyz
ne ykselir, oralarda bir yerde durur, sonra da kurun
gibi dimdik indikleri iin armadan kendi kafeslerini
bulurlar. Bu tr tarlakular iin bulut-delen" terimi kul
lanld halde aslnda bu kular bulutlarn iine dalmaz
lar; havada dururlarken yanlanndan bulutlar getii iin
byle grnr.
Yodoyabai semti sakinleri iin kr mzik hocasn
gzel bahar gnlerinde amar damnda ku uururken
grmek ender bir olay deildi. 'Tabii yannda her zaman
ki gibi Sasuke ve kafesi tayan bir hizmeti bulunurdu.
unkin emir verir vermez kafes alr, ku sevincinden
cik cik lklar atarak bahar sislerinin iinde kaybolun
caya kadar yukarlara, hep yukarlara ykselirdi. unkin
kuun uuunu seyretmek ister gibi kapal gzlerini gk
yzne evirir, hi durmadan bulutlarn arasndan ta
aalara kadar yanklanan ku cvltlarn byk bir co
kuyla dinlerdi . Bazen baka ku merakllar en gvendik
leri usta kularn getirip unkin' e katlrlar, kularn
damda yartrarak hep birlikte elenirlerdi. yle gn
lerde civardaki komulan da kendi evlerinin amar da
mna kar, tarlakularnn tn dinlerlerdi. Fakat
aralarnda kulardan ok gzel mzik hocasn grmek
iin dama kanlar oluyordu. Civarda oturan delikanllar
genelde btn yl unkin'i grmeye alkndlar ama ara
larnda baz merakl hovardalar vard. Bunlar tarlakuu
l afn duyar duymaz 4Aman ne gzel. . . Seyir vakti gel1 39

di . . .'' diyerek soluu damda alrlard. Belki de onlarda


merak uyandran, unkin ' e krln verdii zel cinsel
cazibeydi ya da unk i n ' in o srada tarlakularn uurur
ken kendisinin de mutluluktan uuyor gibi olmas, ev
resiyle konumas, etrafa cvl cvl glckler samasy

d . Sasuke' nin elinden tutup evlere derse gelen, sessiz,


ask suratl mzik hacasndan ok farklyd bu kad n . Bu
haliyle unkin'in gzellii, daha canl, daha en, daha bir
civelekti.
unkin blbl ve srcklarnn haricinde ayrca ar
dkuu, papaan, kirazkuu, kzlgerdan gibi kulardan
en az be alt tane besliyordu ve bu ii ona epey bir pa
raya mal oluyordu.

18
unkin 'in eziyeti evineydi. Dardayken bambaka
bir insan oluyordu; rnein bir yere davet edildiinde,
nezaketi, zarafeti, konumas ve tm hareketleriyle her
kesin gnln fethettii iin, hi kin1se onun kendi evin
de terr estirdiini, Sasuke'ye kar ok kaba davrand
n, rencilere hakaret ettiini ve renci dvdn
tahmin edemezdi. B ayram, seyran gibi sosyal etkinlikle
re katldnda son derece gsterili davranrd . Dinsel

bon ve ylba bayramlarnda zengin Mozuya ailesinin ai


lesinin kzna yakan her trl cmertlii gsterirdi. Ti
yatrodaki terifatlara, garsonlara, tahttrevan taycla
rna, ekek arabaclarna, kadn ya da erkek hizmetile
re verdii bahiler konusunda aknlk uyandracak
derecede bol gnllyd. Fakat asla dncesizce para
harcayan savurgan birisi deildi.
Ben bir zamanlar uosaka ve Osakallar' balkl ya
zmda Tokyo ve Osaka halkn karlatrmtm. Tokyo
lularn aleni lks meralana karlk, Osakallarn eli bol
1 40

gibi grnseler bile aslnda ok tutumlu olduunu, ba


kalarna sezdirmeden mutlaka bir yerlerden gizli gizli fu
zuli masraflarn ksma yoluna gittiklerini yazmtm.
Zengin bir tccar ailesinin kz olarak unkin de ayn eyi
yapyordu. aaa ve debdebeyi o kadar sevmesine ra
men son derece h asis ve para canlsyd . Gsteri merak,
bakalanyla olan rekabet duygusundan kaynakland
iin bu amacnn dnda gereksiz masrafta bulunmazd.
Hibir zaman parasn aklna estii ekilde dkp samaz,
giden ne getiriyor hep onu dnrd. Bu konuda gayet
makul ve hesaplyd. Fakat rekabet duygusunun bazen
tamahkarla dnt de olurdu. O zaman kayt cre
ti ya da aylk ders cretlerini teki kadn hocalarn uygu
lad tarifelerio ok stne karr, rencilerdeen b
yk mzik statlarnn uygulad rakamlar alrd. Bu
nunla da kalmayarak ocuklara; yaz ortas ve yl sonunda
getirdikleri hediyeleri mmkn olduu kadar bol tutma
larn ima eder ve bu konu zerinde srarla dururdu .
Bir zamanlar rencilerin arasnda kr bir ocuk var
d. Ailesi ok fakir olduu iin aylk cretleri bile de
mekte zorlanan bu rencinin iyi bir "yaz ortas" h ediyesi
almas olanakdyd . Yaz ortas gelince dershaneye hedi
ye olarak ancak soya ezmesinden yaplm bir kutu tatb
gtrd ve Sasuke'ye teslim ederek yle konutu:
"Efendim, benim gibi yoksul bir rencinin naiza
ne hediyesi olarak bunu Hocamza takdim etmemde
yardmc olmanz rica ediyorum. Ltfen bu deersiz he
diyemi mazur grsnler."
Sasuke ok zlmt. unkin 'e hediyeyi korka
korka verirken ocuun namna zr diledi. Fakat un
kin kpkrnz kesilmiti:
uDers creti ve verilecek hediyeler stnde hassasi
yetle durduum iin beni hasis ve agzl m sanyor
sun? Hayr efendim, yanlyorsun . . . Benim iin parann
141

hibir nemi yok . . . Fakat ortada birtakm ller var. Bu


ller kanmadan hoca ile rencilerin arasndaki pro
tokol dzene sokmak mmkn deil. Bu ocuk aylk
cretini demeyi bile ihmal eden birisi. imdi de kalk
m utanmadan bir kutu tatl getiriyor. Hocasna gster
dii saygya bak! Bu ocuk bu kadar fakirse zgnro
ama nzik konusunda yapabilecei pek bir ey olduu
nu sanmyoru m. Olaanst yetenekli birisi olsa haydi
bedava reteyim, para da almayaym. Ama bunun iin
sradan bir yetenek kafi deil, byle birinin gelecek vaat
eden bir mzik dehas olmas lazm . Yoksulluunu yene
rek sanatta isim yapan insan ok azdr ve bu bir Tanr
vergisidir. Hi kimse gecesini gndzne katp tek ba
na aln1ayla sanat olamaz. Grebildiim kadaryla bu
ocuun stn taraf sadece kstahl. . . Sanat alannda
bir baltaya sap olacan sanmyorum. Ve kalkm ben
den anlay bekliyor. Onun yapaca en iyi ey, insanlan
daha fazla rahatsz etmeden utanp bu alan terk etmek.
Hala mzik renmek istiyorsa Osaka'da dnya kadar
iyi hoca var, gitsin kendine uygun birini bulsun. Benimle
olan ii bitmitir, bir daha buraya gelmesin !" unkin bun
lan syledikten sonra hibir mazeret kabul etmemi, o
cuu gerekten kovmutu.
Fakat birisi ona pahal bir hediye getirdii zaman
unkin'in hain tavr deiiyor, birdenbire yumuayveri
yordu. Btn gn o renciye glckler sayor, riyakar
vglerle onu gklere kartyor, bunu yaparken de bk
trncaya kadar ileri gidiyordu. Bu yzden rencilerin
arasnda hocann vgleri de korkulu bir rya haline gel
miti.
unkin kendine verilen hediyeleri dikkatle aar, en
ufak biskvi paketlerine kadar her eyi teker teker ince
lerdi. Aylk gelirlerini hesapl arken Sasuke'yi anr, bon
cuklu hesap cetvelinde salama yaptrrd. Matematii

ok kuvvetliydi ve kafadan hesap yapma konusunda ola


anst bir yetenei vard . Bir duyduu rakam bir daha
asla unutmaz, aradan iki ay gese bile pirin maaza
sna ne kadar borcu var, iki bayiine ne kadar borcu var
kl klna hatrlard.
Savurganlklarnn ou kendi zevki iin yapt har
camalard ve mutlaka onlar bir yerlerden karmas la
znd. Tabii b u masraflar doal olarak hizmetilerden
karyordu. Kendisi prensesler gibi yaarken Sasuke ve
onun gibi ev h izmetlerine bakanlar korkun bir kemer
skma politikasna tabi tutulduklar iin neredeyse boaz
tokluuna alyorlard. Gerekten de baz gnler yeteri
kadar pirin kmad iin sofradan a kalkttklar olu
yordu. unki n ' i arkasndan ekitirmekten kendilerini
alamyorlard:
" Hanmefendi, blbllerin ve tarlakularnn daha
vefal olduunu sylyor. H aksz da saylmaz hani. Ku
lar bile kendilerine iyi balaldnn farknda . . . Bizimse
ku kadar bile haysiyetimiz yok!"

19
unkin babas saken istedii kadar para alyordu
ama onun lmnden sonra Mozuya ailesinin bana
aabeyi geince i deimiti. Zamanmzcia eli bo bur
juva kadnlarnn lks merak pek yle ender olaylardan
deildir ama o gnlerde aristokrat erkekler bile lks har
camalardan kanrd . Eskiden varlkl ailelerde, ne kadar
zengin olursa olsunlar mtevaz yaama adeti vard. Son
radan grmeler gibi ayplanmaktan, zpkt zenginlerle
ayn kefeye konmaktan nefret ederlerdi .
Gen yata gzlerini kaybedip hayatn pek ok ni
metinden mahrum kalan unkin ' e kar duyduklar zel
sevgiden dolay anne ve babas ona ok cmert davran1 43

mt. Fakat aabey iin bana geince, un kin ' in hare


ketleri eletirilmi, ona belli bir aylk tayin edilmiti. Bu
rakamn haricinde yaplan btn para talepleri geri ev
riliyordu . . . unkin ' in hasislii biraz da bu nedenden kay
naklanyordu. Fakat kendisine verilen para ders vermese
bile onu rahat rahat geindirecek miktarda olmalyd ki,
rencilere kar yine burnu havalardayd. Aslnda m
zik renmek iin kapsn alan pek fazla renci olma
d iin unkin yalnz ve mnzevi bir hayat yayor, vak
tinin byk bir ksmn kulara ayrabiliyordu.
unkinin kuta1 Ekol'nde hem koto hem de ami

sen alglar konusunda, O sakada en byk otoriteler


den biri olduu, asla kendi kuruntusu deildi. Bunu her
kes kabul ediyordu. Kibrinden dolay ondan nefret eden
ler bile sanatndan dolay onu kskanyor, ondan ekini
yorlard.
Arkadalarmn arasnda genken sk sk unkin'in

amisen konserlerine gidip onu dinleyen yal bir mzis


yen vard . Uzmanlk alan unkin'in ald ji-uta (lirik
mzik) deil, jojuri, yani kukla tiyatrosu mziiydi. Buna
ramen unkin'in amisentde kard ince ayrntlar
baka hibir mzisyenden duymadn sylerdi. Yine bu
dosturnun anlattna gre Dambei bir gn unlcin'in
konserine gitmi, mziini dinledikten sonra, " B u hatun
maalesef anasndan kadn domu . . . Dnyaya erkek gel
seydi, ok muhteem bir futozao (byk amisen) virt
z olabilirdi . . . " diyerek zlmt . . . Acaba Dambei,
alglarn ah olan futozao' nun btn inceliklerini re
nebilmek iin mutlaka erkek olmak gereini mi dn
mt? Yoksa unki n ' in al tarzn erkeksi mi bulmu
tu, onu bilemiyoruz . . .
1 . XVII.

(4N.)

yzyaln ikinci yarasanda Kyoto'da kurulan bir

1 44

koto

mzii ekol.

B u yal sanat arkadann syledii kadaryla


unkin'in amisen' ini uzaktan dinleyince gzel ve berrak
tonuyla kulaa ok ho geliyor, insana sanki bir erkek
alyarmu hissini veriyordu . . . kard melodiler sade
ce gzel deildi; zengin armonik varyasyonlaryla derin
di, duygusald, hznlyd. Ksacas unkin, kadnlar
arasndan ok nadir kan muhteem bir virtzd.
ayet unkin biraz daha akl banda ve alakgnl
l bir kadn olsayd profesyonel evrelerde imdiye dek
nl bir sima haline gelirdi. Fakat varlkl bir ailede do
up geim sknts nedir bilmeden, bana buyruk by
d iin davranlarnda ok bencildi. Bu yzden teki
mzisyenler ondan uzaklatlar. O esiz yetenei maale
sef kendisine dman kazandrmaktan baka bir ie yara
mad ve ne yazk ki kendi eliyle kendi deerini karanlk
lara gmd. Aslnda ektiini biti ama yine de tabii z
c bir olay. . .
unkin'in derslerine devam edenler, onun sanatkar
lna en batan hayran olan, ondan daha iyi baka bir
hoca tahayyl edemeyen rencilerdi. unkin eitirken
dvse de, svse de, barp arsa da fark etmezdi; iin
ucunu brakmaya niyetleri yoktu. Her trl sk disipline
razydlar. Ancak bu koullara dayanabilen renci ok
azd. zellikle, hocann yntemleriyle ba edemeyen
amatr renciler bir ay bile dolmadan kap gidiyorlar
d. unkin ' in bu davranlar artk bir tevik unsuru ol
maktan km, yava yava bir ceza mekanizmas haline
gelmi, hatta sadizme dnmt. unkin'in iyi hoca
olduunu bilmesi, uygulad yntemlerde ona rehberlik
eder gibiydi. Nasl olsa evresi buna izin veriyor, ren
ciler bunu kabulleniyordu. Ne kadar kt davranrsa o
kadar byk stat olarak grlyordu. Gitgide bu fikir
sapiant haline gelmeye balaynca, i rodan kt ve
kendini artk kontrol edemez oldu.
1 45

20
igisava Teru bir gn bana yle demiti:
Hocamn ok az rencisi vard. zellikle amatr
renciler arasnda bazlar derse mzik iin deil sadece
onun diilik cazibesi iin geliyordu."
Bayan igisava haklyd; nk unkin zengin bir ai
Jenin kzyd, gzeldi ve stelik bekard. . . rencilere
uygulad sert disiplin belki de, dalga gemek amacyla
etrafnda toplanan kurtlar srsn kendinden uzakla
trnlak iin bavurduu bir taktikti. Fakat ne kadar ilgin
tir ki, bazen umduunun tam tersi oluyordu; unkin'in
bu hain davranlar onun cazibesini artryor gibiydi. En
ciddi rencilerinin arasnda bile bu gzel kr kadndan
aklava yemekten zevk, hatta rahatlk duyanlar az sayl
mazd. Yani etrafnda Jean-Jacques Rousseau gibi eziyet
edilmekten holanan mazoist bir gen grubu vard.
imdi de u n kin' in bana gelen ikinci felaketten
sz etmek istiyorum; yalnz, onun "YaamyksJJJ nde bu
konuyla ilgili bilgiler net olmad iin saldrgann kim
olduunu ve onu neden yaraladn bilmiyorum. Ama,
unkin'e dman olan rencilerden birinin ondan inti
kam almak iin yapt dnlebilir.
Byle bir olayn zanls olarak O saka' nn Tosabori
semtinde taptanclk yapan zengin tahl tccan Minoya
Kyubei'in gen olu Ritaro'nun ad verilebilir. Ritaro
gece hayatna dkn, elence sanatlar konusunda eski
den beri etrafnda uzman geinen bir hovardayd . Bir
zaman nce unkin' in dersh anesine kaydolmu, ondan

koto ve amisen dersleri alyordu. Her gittii yerde de


vaml babasnn servetiyle vnr, patran pazlarnda et
rafa hava atar, dershanedeki rencileri babasnn ua
gibi grr ve onlar aalard. unkin bu renciden pek
holanmamt ama ondan her zaman ok pahal hediye1 46

ler ald iin ona kar elinden geldii kadar gler yzl
davranyordu. Fakat son zamanlarda Ritaro etrafa hoca
nn kendisiyle zel olarak ilgilendiini yaymaya bala
n1, unkin 'in yerine Sasuke'nin ders vermesi gerektii
zamanlar onu aalayp reddedecek kadar saygszla
mt. Giderek iyice kstahl ele alm ve unkin'in de
sabnn tarmaya balamt.
Ritaro'nun babas Kyubei, Tengacaya'da keyfine
gre sakin bir yer beenip emekliye ayrldktan sonra
oturahilecei saz daml gzel bir yazlk yaptrm, bah
esindeki on on be erik aacyla har neir olmaya ba
lamt. B aharda erikler iek anca, Ritaro yazlkta ver
dii " iek Seyran" partisine unkin'i de davet etti .
Komutan gen Ritaro'nun etrafnda ok sayda gey
a, komedyen ve p alyao vard. Her zamanki gibi un
kin'e Sasuke refakat etmiti . Ritaro ve etrafndaki sakiler
srarla iki ikram etmeye balaynca Sasuke ok zor du
ruma dmt. Geri son zamanalarda unkin'le bera
ber akam yemeklerinde biraz iki almaya balamt
ama hepsi o kadar. . . Devaml ien birisi deildi. Hele bir
yere gidince unkin'in izni olmadan azna bir damla
bile iki koymas yasakt. Sarho olunca hanmefendiye
kar en nemli ii olan refakatilik vazifesini yerine ge
tirmesi zorlaaca iin, kadehi sanki iki iiyormu gibi
dudaklarna dakunduruyor fakat imeden brakyordu.
Ritaro keskin baklaryla onun bu hilesinin hemen far
kna vard ve bet sesiyle hemen olaya mdahale etti:
"Hocam, Hocam! Sizden izin kmad iin Sasuke
iki imiyor. Ama bakn ne gzel eleniyoruz. Bugnlk
ona izin verin. S asuke size yardmc olamasa bile biz va
rz; burada elinizden tutup size yardm etmek iin can
atan birka insan var!"
Bunun zerine unkin zoraki bir glmsemeyle,
'Fazla olmamak kaydyla, elbette iebilir. Fakat ltfen
1 47

fazla iirip onu sarho etmeyi n ! '' diyerek gayet nazik bir
ekilde yant vermiti . Bunu duyar duymaz Ritaro ve ar
kadalar Sasuke'ye dnp hep bir azdan bardlar:
"Bak, izin kt. Hadi bakalm."
Sasuke'ye sadan soldan dolu kadehler yamaya
balamt. Fakat yine Sasuke kontrol elden brakmaya
rak ikilerin drtte n yanndaki kadeh ykama
kasesine boaltt.
Geyalar, komedyenler ve orada hazr bulunan gs
teri dnyasnn btn simalar adn ok sk duyduklar
bu hretli

amisen hocasn gzleriyle grmler, hak

knda sylenenlerin hi de abartl olmadn anlam


lard. unkin ' in olgun grnml fakat byleyici cazi
besine ve zarafetine hayran kalmlar, ona iltifatlar ya
drmaya balamlard. Ritaro'nun aklndan geenleri
okuduklar iin belki bu iltifatlar biraz da ona dalkavuk
luk olsun diye yapmlard. unkin o sralarda otuz yedi
yandayd ama tam on ya gen gsteriyordu. Bembe
yaz teni, kimonosunun akta brakt gzel boynu ve
omuzlaryla her bakan insann iinde ani bir heyecan,
tatl bir rperti uyandryordu. pek tenli kck elleri
ni tevazuyla dizilerinin stne koymu, ban hafife
ne eerek oturmutu. Yumuk gzl yznden yaylan
byleyici sihrin etkisiyle btn gzler ona evrilmi,
herkes vecit iinde onu seyrediyordu .
Davetliler baheye kmt. Biraz sonra Sasuke de
unkin' i dar karp erik ieklerinin altnda yava ya
va dolatrmaya balad. Bir aatan dierine yol gste
rirken her aacn nnde duruyor, "Bak bir tane de bura
da var!" diyerek unkin'in aa gvdelerine tek tek do
kunmasna yardm ediyordu. Btn gzleri grmeyen
insanlar gibi unkin de bir eyin gerekten mevcut olup
olmadn ancak dokunarak anlayabiliyor, aalar, i
eklerini ancak byle hissedebiliyordu. Komedyenlerden
1 48

biri, unkin'i narin elleriyle aa gvdelerini okarken


grm, 'Bu erik aalar d a beni kskanlktan atlata
cak ! " diye pis pis barmt. Yine komedyenlerden biri
unkin'in nn kesmi, palyaolar gibi ellerini ve kolla
rn saa sola kaydrp aa eklinde poz vererek, Han
mefendi, nnzde bir erik aac daha var!" deyince bir
kahkaha tufan kopmutu. Gerekte iltifat olarak sylen
mi bir eydi, alay iin sylenmemiti. Fakat elence
dnyasnn sulu akalarna alkn olmayan unkin ok
alnmt. Kendisine daima normal bir insan gibi davra
nlmasn istedii iin byle bir aka onu ok krmt.
H ava kararmaya balaynca partiye devam etmek
zere ieriye girdiler. Ritaro, "Sasuke, herhalde yorul
musundur. stersen hocanzia biraz da ben ilgileneyim.
Hem br odada yemek hazr! Git istersen bir iki daha
al," dedi. Sasuke bunun zerine kendini salama almak
iin yemek yemenin iyi bir fikir olduunu dnm,
syleneni yaparak yandaki odaya gemiti. Yemek yer
ken ona musallat olan yal bir geya, uBir tane daha, bir
tane daha ! , diye pe pee ona sake ikram edince yemek
umduundan uzun srd. Yemeini bitirdii halde onu
aran olmad iin orada beklerneye balad. Bu arada
ne olduysa oturma odasndan birtakm sesler geldi:
"Ltfen bana Sasuke'yi arn!"
"Tuvalete gitmek isterseniz ben sizi gtrebilirim."
Ritaro, unkin'in bu ricasna kulak asmadan ona
byle karlk vern-iti. Sonra da zorla elinden tutup d
ar karmaya kalkn ca, koridordan unkin' in srarl
sesi duyulmutu.
" Hayr! Sizden rica ediyorum, ltfen bana Sasuke'yi
ar n ! " diye barm, sonra da silkinerek ellerini Rita
ro'dan kurtarmt. Sasuke olay yerine ulatnda un
kin ta kesilmi gibi ayakta dikiliyordu. Sasuke olan bite
ni kadnn yz renginden anlad.
1 49

Bu olaydan sonra unkin, artk Rita ro nun dershane


ye gelmeye cesaret edemeyeceini, ol ay kazasz belasz
atlattn dnmt. Fakat Ritaro yle yenilgiyi kolay
kolay kabul edecek, iin ucunu kolay kolay brakacak bir
insan deildi. Sanki hibir ey olmam gibi ertesi gn s
rta srta yine derse geldi. Demek yle istiyordu ! . . O za
man kafasna tokma yiyecekti. Ciddi ciddi mzik mi
rennek istiyordu? O zaman bana gelecekleri eke
cek, disiplin ne demek onu anlayacakt. . . unkin byle
dnyordu. O gnden sonra Ritaro'ya kar olan tavr
n deitirdi ve ona ok acmasz davranmaya balad.
Duruma son derece aran Ritaro, o gnden sonra
su gibi terlemeye, burnundan solumaya, kendini skbo
az oluyormu gibi hissetmeye balad . Elalemin poh
pohlamasyla byk mzisyen olduu zehabna kaplan
bu insan, hoca stne varmaya balaynca bozguna ura
m, hata stne hata yapmaya balamt. unkin'in
mzik derslerine "belki bir frsat der" diye baka bek
lentilerle balamt ama hocann yadrd hakaretlerle
gnden gne ilgisini kaybetmeye balamt. unkin
daha da stne gidince dayanamam ve hocann o kadar
titizlikle rettii paralan kasten sama sapan alacak
kadar kstahlamt. Sonunda unkin de pr hiddet,
"Budala! " diyerek elindeki

amisen mzrabn kafasna

frlatnca ar ahap alet Ritaro' nun kalannn ortasna


gn1lmt. Ritaro, acyla, "Yandm! " diye feryat etmi
ti. Alnndan damla damla szan kanlar eliyle silerek ye
rinden frlam, "Bunu asla unutma! " diyerek fkeyle
oday terk etmi ve bir daha hi ortalkta grnmemiti.

21
Bir baka rivayete gre unkin'e ktlk yapan zan
l ehrin kuzeyindeki elence blgesinde oturan ve kzso

n geya olarak eitmek isteyen bir kiiyd i . ok titiz bir


hoca olduunu bile bile, iyi bir mzik eitimi almasn
salamak iin kzn unkin 'in yanna vermiti . unkin
b i r gn elindeki ar mzrap ile onun da kafasn yarn
ca, kz aiaya aiaya evine gitti. Yara salarnn tam ba
l ad bir yerde gzle grlr bir iz brakmt . Kplere
binen baba unkin'den hesap sormak iin dershaneye
geldi nk b u ocuk onun evlatl deil kendi z k
zyd.
" B u ne biim yer, b u ne biim disiplin hanmefendi!
Daha ergenlik yana bile gelmemi parmak kadar kz
ocuuna siz nasl byle bir ktlk yaparsnz? ikence
nin bile bir snr vardr. . . Bu ocuun en byk serma
yesi yz ve siz o yz yaralyorsunuz. Bu iin burada
byle kapanacan m sanyorsunuz? Syleyin imdi,
b an a b unun hesabn nasl vereceksiniz? !"
Babann b u tahrik edici szlerini duyunca, zaten
sert mizal bir insan olan unkin ii inada dkerek dik
leti:
"Herkes benim dershanerne disiplinli yer olduu
iin geliyor. Bunu bile bile kznz neden buraya gnde
riyorsunuz beyefendi ?"
Fakat baba da hi ondan aa kalr birisi deildi:
"Haydi diyelim ki vurdunuz, dvdnz. Ama bunu
sizin gibi gzleri kr birinin yapmas ok tehlikeli. n
k insann neresine vuracanz, neresinde ne yara at
nz bilemezsiniz. Mademki krsnz, o zaman krl
nz bilin ve insan gibi davranmasn renin."
sarpa sarm, neredeyse kavgaya dnrnek ze
reydi; araya Sasuke girip adama uzun uzun dil dkt ve
ortal yattrarak sonunda adam evine dnmeye raz
etti. Bu arada unkin'in beti benzi atmt, sinirden tiril
tiril titrerken azn bak amyordu. Fakat sonuna ka
dar babadan zr dilememiti. Sylentiye gre kzna
1 51

yaplan ktln intikamn almak iin unkin'in gzel


yzn viraneye eviren zanl bu adamd.
Kzdaki yara, alnnda ya da kulann arkasnda sa
Iarna yakn bir yerde kalan ufack bir izdi, bu yzden
evlat sevgisinden kaynaklanan bir intikam bile olsa, bir
insann tm yzn ebediyen onulmaz eki1de tahrip et
mek bir babann suluya verebilecei en ar ceza idi.
nk muhatap alnan kii sonuta kr olacakt ve eh
resinin bozulduunu gremeyecekti; bu yzden byk
bir oka da girmeyecekti . Maksat unkin'e zarar vermek
se bunun binbir trl baka deiik yolu vard . Bence sal
drgan, sadece unkin'e zarar vermek deil Sasuke'ye de
strap ektirrnek istemiti. Byle bir ktln ucu
Sasuke'ye dakunacak ve onu daha ok zecekti. Bu ihti
malleri gzden geirince kukular kzn babas zerinde
deil

de

Ritaro'nun

zerinde

toplanyordu.

Onun

unkin'i ne kadar byk bir ihtirasla arzuladn bilemi


yoruz, fakat gen insaniann kendilerinden daha yal ve
olgun gzel kadnlardan holand da bir gerek. Felein
emberinden gemi Ritaro sefahat aleminde kelebek
gibi daldan dala kanarak gnl elendirdikten sonra
unkin'e gnln kaptnp onu batan karmaya karar
vermiti; ama balangta bu onun iin geici bir hevesti .
Ama kadn Ritaro'ya hemen dirsek gstern1i, sonra da
onu alnnn ortasndan vurmutu. Bundan dolay Ritaro
kadna kinlenip intikam almay dnm olabilirdi.
Ana unkin'in yle ok dman vard ki bunlarn
arasnda kimin niin ona en ok kinlendiini kestirrnek
zordu. O yzden b u ii mutlaka Ritaro yapmtr diye
kestirip atmak da olanakszd. Bunun mutlaka bir ak ve
intikam davas olmas art deildi; olayn temelinde para
sorunlar da olabilirdi. Daha nce szn ettiim yoksul
kr renci rneinde olduu gibi unkin'in gazabna
urayanlarn says az deildi. Ayrca Ritaro kadar terbi1 52

yesiz olmasalar da Sasuke'yi kskanan epey insan vard,


nk Sasuke'nin stats ok garip ve aibeliydi.
Nitekim renciler ok gemeden Sasuke'nin s
zm ona "klavuzluk" grevini kefetmilerdi . unkin' e
ak olanlar gizli gizli Sasuke'nin mutluluunu kskan
maya balam ve oynad fedakar uak rol bu insanla
rn sinirini bozmaya balamt. Eer bu adam onun
nikahl kocas ya da unkin onun metresi olsayd h aydi
neyse, byle bir durumda zaten kimsenin syleyecek
sz olmazd. Fakat grnd kadaryla Sasuke onun
hem klavuzu, hem ua; hem kesecisi, hem de sabun
cusuydu. Ksacas grnteki fedakar uak rol perde
arkasnda geenleri tahmin edebilen birisi iin son dere
ce sama ve glnt. Nitekim bazlar al ayc bir ekilde
ileri geri konuuyordu:
"Biraz zor i ama olsun, ben de yaparm. Ben byle
fedakarla kurban olaym . . . "
Sasuke'den nefret eden bir bakas da yle syl
yordu:
"Dnn ki un kin 'in gzel yz bir anda darma
dan oluyor. Acaba Sasuke hala ona sadakale klelik
yapar m? Dorusu bunu grmek isterdim."
unkin'in yaad dramn byle dost yzl hainler
tarafndan ilenebilecei ihtimalini de gz ard etmemek
gerekirdi.
Olay zerinde yrtlen tahminler o kadar fazlayd
k ilerinden dorusunu ayrmak imkanszd. Fakat bun
larn arasnda olaya tamamen farkl bir yaklamda bulu
nan baka bir rivayet daha vard. Bu sylentiye gre sal
dry dzenleyen kr bir kengyo (anisen stad olan
erkek) ya da mzik hocas bir kadnd. B u gr iin elde
hibir kant yoktu ama galiba en gereki varsaym da
buyd u . unkin'in her zamanki kibirli tavryla kendi ken
dini en byk mzisyen ilan etmesi ve halkn da bunu
1 53

kabul etme eiliminde oluu baka sanatlarn gururu


nu zedelemi, hatta onlarn mesleki faaliyetlerini tehdit
eder bir duruma gelmi olabilirdi.

Kengyo, yani maestro

szc eskiden beri saray tarafndan erkek kr mzis


yenlere verilen en byk liyakat unvanyd . Bu byk
statlar kendi elbiselerini, binecekleri tatJan semek
gibi baz haklara sahiptiler ve bu ayrcalklar sradan ic
raclara verilen olanaklarn ok stndeydi . unki n ' in
kr bir mzisyen olarak bu byk kergya ' lardan ok
daha yetenekli bir maestro olduu ayias ortada dola
maya balaynca ilerinde bu dedikodulardan rahatsz
olup unkin'den intikam almay dnenler olabilirdi.
Kskan sanatlar byle durumlarda rakiplerini, cva ii
rerek zehirliyorlard. Fakat un kin 'in sadece icracl
deil sesi de nlyd. Ona yle bir zarar vermeliydiler
ki, gzelliine ve fiziine gvenip bir daha h alkn nne
kamamalyd. unkin'in yzn bu amala darmada
n ettiler. . . Hele bu rakip kadnsa unkin, in sadece sa
natndan deil her zaman vnd fiziinden de nefret
etmi olmalyd. . . Onun gzel yzn datnakla kim
bilir ne kadar muhteem bir zevk duymutu . . .
ihtimaller saynakla bitmeyecek kadar oktu. Ancak
olaylara baknca anlalan oydu ki, eninde sonunda biri
nin elinden mutlaka bir kaza kacak ve unkin'in bana
byk bir bela gelecekti . . . Aslnda bu belann tohumla
rn hi farkna varmadan kendisi ekmiti, hem de sadece
sana soluna deil her tarafa . . .

22
Olay, Tengacaya'daki partiden bir buuk ay sonra
mart sonuna doru sabah saat te meydana geldi .

unkin'in Yaamyks nde hadise yle geiyor:


'

1 54

Sasuke, unkin'in feryatlanyla uyan d . arm


tl

..

Hemen yan odaya geip kandili yakt. Sal drgan

panjurlar zorlayarak am , unkin'in yatak odasna


girmiti. Fakat birinin geldiini duyunca hibir ey al
madan kap gitmiti. Sasuke ieri girdiinde odada
kimseyi gremedi. H rsz aknlkl a gzne kestirdii
aydanh kapt gibi unkin'in bandan aa boalt
m, kar bey:z yanaklarnn stne dklen kaynar su
maalesef aznn etraf n yakarak ;nci tanesi bykl
nde ufak b i r iz brakmt. unkin'in gl yz "yine
eskisinden pek farkl dei l d i ama bu ufak yaradan son
derece rahatsz olan unkin, o gnden itibaren yz
n ipek bir peeyle kapatmaya balad. Artk kimsenin
gzne grnmedi, btn gnn yalnz bana odasnda geirmeye balad. Orencileri ve akrabalar bile

onun yzn gremez olduklan iin hakknda trl


trl aykr dedikodular kt.

unkin'in Yaamyks olay byle dile getiriyor ve


yle devam ediyordu:
Aslnda yzndeki iz nemsiz bir eydi , Tanr ver
gisi olan gzelliine bir halel gelmemiti ama d g ...
rn konusunda son derece titiz olan unkin , bu
nemsiz yara izi iin ok zlm ve belki de krl
n verdii ar duyarl l kl a bunu bir utan kayna
olarak grmeye balamt.

unkin'in Yaamyks biraz daha ileride bir yerde


yle devam ediyordu:
Kaderi n ne tuhaf bir cilvesidir ki bi rka hafta sonra

Sasuke'nin gznde katarakt kt ve ok ksa bir sre


sonra o d a gzlerini yitirdi. Gzleri grme yeteneini
1 55

yava yava kaybedip etrafndaki varliklar kararmaya


balaynca ani krln etkisiyle Sasuke ancak el yor
damyla unkin'in nne kadar gidebilmi ve lgn bir
sevinle irk ha, "Hocam, galiba ben de kr olu ...
yorum. Yaadrm srece sizin yznzdeki yara izi n i
artk grmeyecei m. Ah, tam zaman nda geld i bu kr
lk . . . Bu bana mutlaka Tanr'nn bir l tfu ... " demiti.
Bunlar duyunca unkin arm, zlm, bir md det
ylece kalakalmtr ...

Sasuke asla un kin' e srrn aamazd, bunu yrei


nin derinJiklerinde h1ssediyordu. D olaysyla, elde bulu
nan kaytlar kasten arptarak burada kendi senaryosu
nu aktardn dnmekten baka aremiz yok.
Her eyden nce, durup dururken gzlerinde kata
rakt km olduu sav inandrc deildi. Ayrca unkin
fizii konusunda, krln de etkisiyle, ne kadar h assas
ne kadar titiz olursa olsun Tann vergisi gzelliini kay
betnedii srece ufack bir yara iin yzn tlbentle
kapatp inzivaya ekilmi olamazd. Ama iin asl byle
deildi . . . unkin'in gl yz gerekten korkun bir dei
im geirmiti . . .
igisava Teru'nun ve dier birka kiinin anlattna
gre, saldrgan nce mutfaa gitmi, ate yakp bir koca
aydanlk dolusu su stmt. Sonra da bu kaynar suyu
yatak odasna getirip hepsini unkin'in yzne boalt
mt. Eve giren adan ne alelade bir hrszd ne de pani
e kapld iin byle bir ey yapmt. Adam kasten bu
ktl yapmak iin gelmiti . O akam unkin bayl
m, ancak sabaha kar kendine gelebilmiti . Ar bir
yarayd, iyilemesi de iki aydan fazla zaman almt.
unki n ' in yznde meydana gelen feci deime hakkn
da yzlerce dedikodu kmt. Ancak bunlarn iinde
bann sol ksmndaki salarnn tamamen yok olduu
1 56

savn tamamen reddetmek mmkn deil. Diyelim ki,


Sasuke'nin kr olmas onun suratndaki bu deimeleri
grmesini engelledi, akrabalarnn ve rencilerinin bile
unkin 'in yzn artk gremedikleri sav nasl doru
olabilirdi? Hi kimseye yzn gsternemesi hemen
hemen imkanszd . . . igisava Teru onun yzn mutlaka
grm olmalyd. Fakat Bayan 1eru, Sasuke'nin duygu
larna olan saygsndan un kin 'in yz konusundaki sr
rn hibir zaman aa vurmad. Bir kez ona bu konuda
ki fikrini sormutum, verdii yant yle oldu:
" S asuke her zaman onun ok gzel bir kadn oldu
unu dnmtr. Ben de hep yle dndm . . ."

23
unkin'in lmnden ancak on yl sonra, Sasuke
evresindeki birka yakn arkadana gzlerini nasl yitir
diini anlatt ve ancak o zaman olayn ayrntlar biraz
netleti.
unkin 'in saldrya urad gece, Sasuke her zaman
ki gibi onun yatak odasnn yanndaki odada uyuyordu.
Grltye uyannca gece lambasnn snm olduunu
fark etti. Karanln iinden iniltiler geliyordu. arm
t. . . Kalkp yakt, lam b ay eline alarak paravann ar
kasndaki unki n ' in yatana kotu. Paravann altn yal
dzl yzeyine vuran zayf lamba nda grebildii ka
daryla odada bir danklk yoktu. Ancak yastn kena
rna byk aydanlk atlmt. unkin sakince uzanmt
ama nedense yorgann aldnda inim inim inliyordu. Sa
suke nce, onun kabus grdn sanmt.
" Hocam ! Ne oldu size byle?''
Baucuna gitti ve onu sarsarak uyandrmak istedi,
fakat "Aman Tannm " diyerek bir lk att ve elleriyle
gzlerini kapad.
1 57

unkin nefes nefese inledi :


"Sasuke, Sasuke! Yzm mahvettiler! Ne olur bana
bakma ! "
Aclar iinde kvranrken bir taraftan da iki eliyle
yzn saklamaya alyordu. Sasuke lambay uzakla
trarak, zlmeyin efendim. Y znz gnnedim ve
ite gzlerimi kapatyorum,', dedi .
unkin bunu duyar duymaz rahatlar gibi oldu ve
aniden kendinden geti . Fakat ryadaym gibi saykl
yordu:
"Yzm grmesi nler. . . Kimselere syleme . . . "
Sasuke hala onu teselli etmeye alyordu:
"zlmeyin efendi m . O kadar z]ecek bir ey yok.
Yaralar iyileince yznz eski haline dnecek ve tekrar
zamanki gibi gzel olacak . ..
Bilinci yerine geldike unkin ayn eyleri dah a sk
tekrarlamaya balamt:
"Bu feci yanktan sonra nasl eski halime dnebili
rim? Sasuke, beni teselli etmeyi brak . . . Yzme bakma,
yeter! "
Yznn yaral halini doktordan baka kimseye gs
termek istenedi, ancak doktor grebildi . Sarglarn de
itirirken kimseyi odasna sokmad; hatta Sasuke,yi
bile . . .
O akam koarak yatak odasna girdiinde Sasuke
unkin,in kpkrmz yank yzn grm fakat nn
deki manzarann dehetinden hemen gzlerini baka
yne evirmiti . Lambann titrek nn altnda insanla
hi alakas olmayan garip bir mahluk, bir hortlak grm
gibi olmutu. Sonradan grebildii ey ise sarg bezleri
iindeki yznden akta kalan az ve burnuydu. un
kin'in bakalanna grnmekten d kopuyordu, bu ne
denle Sasuke ona bakmaktan hep kand. Ne zaman
baucuna gitse, ya gzlerini yumuyor ya da baklarn
1 58

baka yne eviriyordu. unkin'in gzel yzndeki de


iikliin derecesini hibir zaman renememi ve
renmek de istememiti.
Yaplan tedavi iyi netice verdi, yaralar yava yava
iyilemeye balad. Hastane odasnda bir gn yalnzdlar.
unkin daha fazla kendini engelleyemedi ve baucunda
oturan Sasuke'ye aniden sordu:
" Doru syle imdi bana . . . Yzm grdn m,
grmedin mi?"
" H ayr efendim, siz bana baknamam sylediniz,
ben de asla sznzden dar kmadm ."
"inallah yaknda yaralann dzelecek, sarglar al
nacak ve doktorlar artk gelmeyecek. Bakal ar fark et
mez ama sonunda sana yzm amak zorunda kalaca
m . . . Ben b u yz sana bu haliyle nasl gsteririm?"
Dik kafal unki n ' in eski inatlndan eser kalma
mt. ok nadir olan bir ey oldu: Sarg bezlerinin st
ne taan gzyalarn elleriyle sile sile alyordu. Sasuke
zntden bir ey syleyecek durumda deildi; o da
unkin'le birlikte alamaya balad. Sonra, nemli bir
kararn eiindeymi gibi gayet kendinden emin bir sesle,
.. Siz merak huyurmayn efendim . . . Her ey dzel ecek . . .
Bunun da bir aresini bulacam . . . Bir daha yznz
asla grmeyeceim . . . " dedi .
Birka gn sonra unkin tamamen iyilemi, yatak...

tan kalkm; hatta sarglara bile gerek kalmamt. Ite o


sabah, Sasuke erkenden hizmetilerio odasna gizlice gir
di ve oradan bir ayna ve diki inesini alarak odasna dn
d. Yatann stne dimdik oturdu. Gze ine batonak
la insan kr olabilir miydi? Bu konuda en ufak bir fikri
yoktu. Fakat kendi kendini kr etmek iin bunun en kolay
ve en acsz yntem olduu kansndayd . Aynaya bakarak
i neyi sol gznn siyahna batrnay denedi. Bu siyah
yuvarlaa ine girmiyordu. Gz akn denedi ama gz ak
1 59

daha sertti; pek yle kolay kolay ine girecee benzemi


yordu. Siyah ksm nispeten daha yumuakt. Burada i
neyi iki kez daha denedi . . . Prt! . . Gayet gzel. . . Baar
mt . . . ne bir santim kadar ieri girmiti. Birdenbire
gzbebei bul and, grme yetisini kaybetmeye baladn
anlad. . . . Ne bir kanama ne bir ate ne de bir strap ! . .
Hibir ey duymad . . . Sol gznn merceini paralam,
harici bir katarakt oluturmutu. imdi sra sa gzndey
di. Ayn yntemi bu kez sa gzne uygu1adL ok ksa bir
zan1anda iki gzn de kaybetmiti . . . lk gnler, bulank
da olsa eyalann karaltlarn grmeye devam etti; fakat on
gn sonra her ey tamamen karanla gmld . . .
O sabah unkin'in yataktan kalkt sralarda Sasu
ke el yordamyla onun odasna kadar gitmi, nnde see
de etmiti:
"Efendim, artk ben de kr oldum. Yaadm srece
bir daha yznz hi grmeyeceim."
"Sahi mi Sasuke?"
unkin bunlar syledikten sonra susmu, derin d
nceler iinde ylece kalakalmt. S asuke, o birka da
kika sren sessizlik annn verdii mutluluu hayatnn
hibir dneminde bylesine youn hissetmemiti . . .
Yzlerce yl nce Belal Cengaver iibei Kagekiyo
da buna benzer bir ey yapmt: Byk dman Yerito
mo' nun ihtiamndan yle etkilenmiti ki, ondan inti
kam almaktan vazgemi, bir daha onun yzn grme
meye ant ierek kendi elleriyle kendi gzlerini oymutu.
Sasuke de ayn eyi yapt ama baka bir amala . . . Fakat
verilen kararlar ayn derecede dokunakl ve yrek para
laycyd. . . Acaba unkin de Sasuke,den bunu mu bekle
miti, birka gn nceki gzyalaryla? Acaba, " B ak Sa
suke, benim bama bu felaket geldi, ben kr oldum.
Senin de kr olman istiyorum!" mu demek mi istemiti?
Bunu anlamak zordu . . . Ancak, "S ahi mi Sasuke ?" dedi1 60

inde, unkin'in sesinden mutluluk titreimleri tamt


Sasuke'nin kulana. Sessiz sedasz karlkl otururlar
ken, Sasuke sadece krlere zg altnc hissin btn var
lnda hzla iek gibi amaya baladn fark etti .
unki n ' in yreinin usuz bucaksz kran ve minnet
duygularyla dolup tat, artk ona dorudan doruya
malum oluyordu. Aralarnda cinsel iliki olmasna ra
men, hoca-renci ilikilerinin dnsz resmiyeti y
znden birbirinden ayr dm olan kalplerinin ilk kez
birbirine kenetlenip kilitlendiini, tek bir alayan gibi
birlikte akmaya baladn hissetti . . .
Bir zamanlar iine girip mzik almalar yapt
karanlk yklk geti gzlerinin nnden; fakat u anda
iinde bulunduu karanlk ondan tamamen farklyd.
Baz krler k gelen yn hisleriyle anlayabilirler, dn
yalar tmyle simsiyah deildir; alacakaranlk bir dn
yann iinde yaarlar. Sasuke d dnyaya ait olan gzle
rini yitirmi fakat i dnyaya ait gzlerinin aldn fark
etmiti. "Ah" dedi, kendi kendine, "demek hocam hep bu
dnyann iinde yayormu . . . Ne mutlu bana ki, sonun
da ben de onun dnyasna ulatm ."
Grme yetisi gittike zayflad iin artk ne odada
ki eyalar ne de unkin'in eklini seebiliyordu. Hayal
meyal de olsa tek hissedebildii ey, un kin ' in sarglar
iindeki yzyd. Ama artk grd o hayal ak sarg
bezleri deildi . . . Onun retinasna yansyan grnt, un
kin 'in iki ay nceki kar gibi beyaz yuvarlak yzyd; bu
ulu bir k emberinin ortasnda yzen Tanra Buda
h alesinden farkszd.

24
"Sasuke, cann yanma d m?"
"Hayr efendim . . . Sizin banza gelen byk fe lake161

te kyasla benimkinin sz m olur. . . O gece, saldrgan


eve gizlice girerek banza bunca belay getirdii zaman
ben h ibir eyden h abersiz gaflet uykusun daydm . Bu,
benim en byk hatarn oldu . Byle bir durumda sizi ko
rumak benim grevimdi, zaten bunun iin bitiiinizde
ki odada uyuyordum . Ama olan size oldu ve bana bir ey
olmad . Benim yzmden banza bu fel aketin gelmesi
ni vicdanm kabul etmedi. Bunun cezasn benim de
ekmem lazmd. Gece gndz Tanr 'ya dua etti m : uu
Tanrm! ' dedim, 'Ne olur benim de bama byk bir
bela gnder. . . Yoksa gnahlarnn kefaretini deyem em.'
Muradm kabul oldu . Sabah kalktmda iki gzm bir
den yitirdiim i fark ettim . . . Ulu Tanrm samirniyetime
inand ki bana acyarak dileklerimi kabul etti . Hocam,
Hocam ! Artk yznzdeki dei1klii grmem ebecii
yen mmkn olmayacak. imdi grebildiim ise otuz
yldan beri gzlerimin btn hcrelerine sinen, baktka
hasretini duyduum yznzn h ayali . . . Ne olur yan
nzda kalmama, size hizmet etmeme izin verin. Krle
alkn olmadm iin belki eskisi gibi pek o kadar orta
lkta koturamam, hizmette kusur edebiliri m . . . Fakat
buna ramen sizin ahsi hizmetlerinize bakan kii yine
de ben olmak isterim, baka biri olsun istemem . . .

"

Sasuke kr gzlerini unkin'in yz olarak alglad


bulank beyaz k halesine doru evirerek bunlar
sylemiti. un kin karlk verdi:
.. S asuke, azmi ne hayranm . . . B en i ok mutlu kldn.
Kimin nefretini kazanarak bu hale geldim bilemiyorum
ama, samirniyetle syleyecek olursam bakalar beni bu
halde grse bile sana bu halirole grnmek istemiyor
dum. Bunun farkna vardn iin ok mutluyum."

"Ah, efendim! Sizden bunlar duyabilme bahtiyarl


nn yannda iki gzm yitirerek dediim bedel ok
az. Bizi byk aclara gark edip mutsuz klmak isteyecek
1 62

adamn nasl bir insan olduunu bilemiyorum ama eer


bu ahs sizin yznz bozarak bana ktlk yapmak
istediyse yanld; nk gremiyorum artk ben o yz . . .
imdi ben de krm, benim iin her ey ayn; sanki size
hibir ey olmam, banza byle bir felaket hi gelme
mi gibi. . . O alan haince tezgahlad planiann hepsi
suya dt . . . H atta umduunun tam tersi oldu. nk
ben kendi bama gelenleri kt bir kader gibi grmyo
rum. Benim iin bundan daha byk bir mutluluk ve sa
adet olamaz . . . Aynca o erefsizin oyununu bozup burnu
nu lardn dndke sevinten iim iime snyor."
" S asu ke .1 S us art k . . ."
Kr aklar kucaklap alatlar.

25
Balarna gelen byk felaketi mutlulua dnt
ren iftin daha sonraki yaamlarn en ince ayrntlarna
kadar bilen tek insan igisava Teru 'dur. Bu yl yetmi bir
yana basan Bayan Teru, 1 87 4 ylnda hem renci hem
de yardmc olarak un kin ' in evinde oturmaya balad
nda henz on iki yanda idi. Bir taraftan Sasuke'den

amisen dersleri alrken bir yandan da gzleri grmeyen


bu ifte yardmc oldu, rehberlik yapt, aralarnda bir tr
balant salad. Gerekten de onlarn Teru gibi birine
ihtiyalar vard. Erkek henz gzlerini yeni kaybetmiti
ama kadn ocukluundan beri kr olmasna karn lks
yaamaya alm bir hanmefendi olduu iin hayat bo
yunca elini scak sudan souk suya sokmamt. Bu ne
denle onlara yardmc olacak, gel git ilerine bakacak,
akl banda bir kz ocuunu yanlarna almaya karar
vermilerdi . Teru daha eve admn ilk att andan itiba
ren doruluu ve drstlyle onlarn gvenini kazan
m, uzun yllar onlara canla bala hizmet etmiti. un1 63

kin 'in lmnden sonra bile, Sasuke resmi olarak "keng


yo'' (byk stat) unvann ald 1 890 ylna kadar Te
ru 'yu yanndan ayrmamt.
Teru, 1 87 4 ylnda o eve ayak bast zaman unkin
krk altsnda, orta ya snrn am olgun bir kadnd ve
yzne yaplan saldrnn ardndan dokuz yl gemi bu
lunuyordu. Teru 'ya, hanmefendinin baz zel nedenler
den dolay yzn hi kimseye gstermedii sylendi ve
hanmn yzne bakmas yasakland. unkin genellikle
am ipeinden yaplm kimonosuyla kaln bir minderin
stnde oturur; bana, boynundan balayarak btn
yzn kapatan, yalnz gzleri ve burnunun bir ksmn
akta brakan sarmtrak bir ipek gri tlbent rtnrd .
Sasuke gzlerini ine ile oyduunda krk bir yan
dayd. Orta yata kr olmann verdii btn glklere
ramen, unkin'in her iine kotu, btn emirlerini yeri
ne getirdi, bir dediini iki etmedi. O nun bu hali evre
sindeki insanlar bile duygulandryordu. Zaten unkin
de kendisine Sasuke'den baka kimsenin hizmet etme
sinden holanmazd.
"Gzleri gren insanlar halimden anl amad iin
hizmetime bakamaz. Bunu ancak bilse bilse S asuke bilir.
nk onda yllarn verdii bir alkanlk var."
Gerekten de o yata bile hala unkin' i ykayan, ke
seleyen, giydiren, kuatan, elinden tutup tuvalete gt
ren Sasuke'ydi. Doal olarak Teru'nun unkin'le olan
ilikisi ancak Sasuke araclylayd ve henz hanmefen
dinin eline bile dokunmamt . Fakat yemek zamanlarn
da onun yardm kanlmaz oluyordu. Bunun haricinde
Teru, unki n ' in getir gtr ilerine bakyor, Sasuke'ye
yardmc oluyordu. rnein unkin ykanaca zaman
Teru onlar banyonun kapsna kadar gtrp brakyor
ve oradan ayrlyordu. Sonra da unkin'in el rpmalar
n duyunca Teru tekrar hanyaya dndnde Sasuke za1 64

ten kese, sabun, masaj ilerini bitirmi, un kin' in borno


zun u giydirmi tlbentini de b alam oluyordu. yi ama
kr bir insan tek bana baka bir kr insann vcudunu
nasl ykayabiliyordu? Herhalde, unkin'in yal erik
aalarn parmaklarnn ucuyla okad zamanki gibi
yapyor olmalyd fakat bunu yaparken de byk g
lklerle karlat kesindi. Dardan bakanlar iin olay
lar yle karmakt ki, Sasuke iin zlmernek elde de
ildi. Gerekten hibir eyi aksatmadan her eyin hak
kndan gelmesini biliyordu. Aralarnda} dertleri zevk
haline getiren, dille sylenmeyen, szcklere dklme
yen derin bir sevda alverii vard. Gzlerini yitirmi iki
sevgilinin dokunma duyularnn dnyasnda yaadklar
yogun zevk, gz gren insanl arn hayallerinin tesinde
bir ey olmalyd. Bu yzden Sasuke unkin 'e her zan1an
byk bir fedakarllda hizmet etmi, unkin de onun
hizmetinden son derece byk mutluluk duyduu iin
yllarca hi birbirinden bkmadan birlikte olmulard.
Bundan hi kimsenin kukusu olamazd.
Sasuke, unkin iin yapt hizmetlerinin haricinde
kendine ayrabildii zamanlarda pek ok renciye ders
verdi. unkin artk bir odaya kapanm, btn gnn
orada geiriyordu. Sasuke'ye sanat kiiliini vurgula
yan "Kindai" adn verdi ve btn derslerini orta devretti.
Mzik dershanesinin nndeki tabelaya Mozuya un
kin 'in adnn yanna kk harflerle Sasuke'nin mesleki
ad olan Nukui Kindai yazld. Sadakat ve efendiliiyle
Sasuke zaten btn evrenin sayg ve sevgisini kazan
m, dershaneye eskisinden daha ok renci gelmeye
balamt. in ilgin taraf, Sasuke ders verirken unkin
odasnda tek banayd ve byk bir coku iinde bl
bllerini dinliyordu. ihtiyac olduu zaman, dersin orta
snda olsa bile hemen ona seslenirdi:
" S asuke! Sasuke!"
1 65

Byle zamanlarda Sasuke dersi brakr, hemen un


kin'in yanna koard. Bu yzden devaml hanmefendi
nin yaknnda olmak iin, darda ders verme tekliflerini
hep geri evirdi ve rencileri evinde kabul etti.
Bu arada Do o M ai 'deki Moz uya Ticareth anes i 'nin
ile ri ktye gitm eye ba ) am , un kin , in ayl n bile
dz enli deyemez olm ula rd. Ee r dur um by le olm a
sayd Sasuke hi ders verme iin e giri ir miy di? Aradaki
boluklarda bile uarak un kin 'in yan na gitm ek iin can

atyordu . Ders verirken tek kan ad yiti k bir ku tan farkszd; unkin 'siz hibir ey iine sinmiyordu; akl fikri

hep yandaki odadayd. Ama o srada un kin de Sasuke'yi


merak ediyordu . . .

26
zrl haline ramen, btn ders verme ilerini
yklenerek eve bakan Sasuke olduu halde niin tn
kin'le resmen evlenmemiti? Buna hala engel olan un
kin'in gururu muydu? Teru 'nun Sasuke'den duyduu
kadaryla, unkin'in sngs oktan dmt ve onun
bu halini grmek Sasuke'yi ok zyordu. nk Sasu
ke onu hibir zaman acnacak bir insan olarak grmek
istemiyordu; byle bir dnce onu rahatsz ediyordu.
Zaten kr Sasuke, gzlerini u anki gerekiere ve zama
na kapam, kendini idealindeki ebedi dnyaya adam
bulunuyordu. Onun gznde tek var olan ey, anlarnn
dnyasyd . Bana gelen felaketten dolay unkin' in ka
rakter deitirmesi demek, artk onun unkin olmaktan
kmas demekti . Sasuke onu her zaman anlarnn ma
rur kibirli kz olarak grmek istiyordu. Aksi takdirde u
an zihninde ekillendirdii uGzel unkin ,. imaj param
para olacakt. B u nedenle evleome fikrine kar kan,
unkin'den ziyade Sasuke'ydi .
1 66

Sasuke'nin idealindeki un kin' e ulaahilmesi iin


gerek unkin bir vastayd; bu nedenle hibir zaman
onunla ayn dzeyde olaca bir ilikinin iine girmedi,
efendi-uak etiketini asla zedelemedi. unkin'i iine
dt bunalmdan bir an nce kurtarmak, ona bir an
nce zgvenini kazandrn1ak iin elinden gelen her eyi
eskisinden daha byk bir tevazu iinde yapt. Btn bu
emekleri karlnda ald aynen eskiden olduu gibi
bir lokma, bir hrka, bir de ufak bir cep harl idi; geri
kalan btn gelirini unkin'in kullanmna brakyordu.
Ayrca aile btesini denkletirrnek iin evdeki hizmet
ilerio auna yol verirken baz masraflar ksma yoluna
gitti. Ama, buna ramen, unkin'in rahat iin gereken
hibir eyi ihmal etmedi. Sonu olarak Sasuke, gzlerini
kaybettikten sonra iki misli almaya balad.
Teru'nun anlattna gre, baz renciler Sasuke'nin
o partal grnne ok zlm, giyim kuamna biraz
dikkat etmesini ima etmilerdi. Fakat o buna hi aldr
mam, rencilerin kendisine "stadm" ya da uHocam"
eklinde hitap etmesini yasaklayarak sadece sasuke" de
me lerini istemiti. Bu durum rencileri ok mahcup
ettii iin sonunda ona ismiyle hitap etmemeye gayret
gsterdiler. Fakat Teru, devaml onlarla i ie yaad
iin zaten Sasuke'ye adyla hitap ediyor, unkin'e de "s
tadm" diyordu.
unki n ' in lmnden sonra Sasuke'nin konuup
dertleebilecei tek insan leru olmutu; nk aileye en
yakn olan oydu. Teru ile sk sk hanmefendiyi yad et
mi, ou konuyu yalnz ona amt . ileri yalarnda Sa
suke "Byk stat"la seilip "kengyo" unvann aldn
da, herkes ona artk "stat Kindai" ya da 'Kindai Hoca"
olarak hitap edebildii halde, Teru 'ya bu unvan kullan
mak yasakt. Teru 'nun eskiden olduu gibi ona "Sasuke"
olarak hitap etmesi ok houna gidiyordu.
1 67

Sasuke bir zan1anlar 1eru'ya unlar sylemiti:


.. Herkes krl byk bir felaket gibi grr, fakat
ben kr olduktan sonra asla yle dnmedim. Tam
tersine , krlk bana dnyay cennet etti. Ve oras yle
bir cenn etti ki efendimle birl ikte nilferlerle ssl bir
makamda yalnz ikimiz vardk. Insan kr olu nca daha

nce gremedii pek ok eyi grmeye balyor. Ben


hacamn yznn gzel liini ancak kr olduktan son
ra fark ettim. Onun elle rinin, ayaklarnn yum uakl
n, cildinin ipek dokusunu, sesi n i n gzelfiini gzlerim
akken neden bylesine derinden anlayamamtm?
Dnyorum da bana ok garip geliyor.
Ayrca, Hacam n anisen alarken kard s i h i rl i
seslerin esrarengiz incefiini ilk kez gzlerimi yitirdik
ten sonra fark edebi ldim ... Hacamn b i r dah i olduu
nu her zaman sylemiimdir.
Dilim sylese bile "dahi"nin ne demek olduunu
daha yeni yeni kavramaya baladm. Kendi s radan ye
teneklerimi onu nkiyle karlatrmaya alt m ama o
benden kyas kabul etmez derecede il erideydi. . . ar
mtm ... Demek ki imdiye d e k verdiim emee ra
men hala hamdm . . . Ayrca. sanatm olgu nl ua getir
me abalarm bounayd; nk ben kafas almayan
aptaln biriydi m ...
Artk Tanr bana tekrar gzl erimi bahetse bile ar
tk istemiyorum. nk ikimiz de krdk ve birlikte
normal i nsanlarn hi ama hibir zaman tahayyl ede
meyecekleri byk mutluluklar kefetm itik ...

"

Buraya kadar anlatlanlar Sasuke'nin kiisel grle


riydi; acaba nereye kadar nesnel olabiliyordu? Sasuke'nin
anlattklarnda soru iareti bulunsa bile, gerek olan bir
ey vard, o da unkin'in mzii. unkin'in bana gelen
1 68

felaket, mzik hayatnda onun iin yeni bir dnm nok


tas olmu, byk atlm yapmt . Ne kadar byk deha
olursa olsun h ayatn ac gereklerini tatmadan sanatn
mutlak ruhsal uyann a nasl erebilirdi ki? unkin ma
rk bytlm biriydi . Her zaman emretmi, bakala
rndan beklemi, ac ekmemi, yorulmam, ezilmemi
ti. Onun kibirli burnunu kracak kimse olmamt; ama
bu ii kader yapt . Yukars onu yle zorlu bir snava tabi
tuttu ki, lm kalrnn uurumlarna kadar gtrd, ge
tirdi ve onun pis gururunu yerle bir etti .
Dnecek olursak, unkin'in eklinin bozulmas
pek ok ynden ona iyi bir ila oldu. Hem sevgi hem de
sanat h ayatnda ona ryalarnda bile gremeyecei ko
nular retti . Ona evrensel yazgya (karma) boyun e
meyi (tevekkl) , dnyacl kayglardan arnmann yn
temlerini retti.
Teru'nun anlattna gre unkin can skntsn gi
dermek iin sk sk

amisen alyordu. yle zamanlarda

Sasuke vecde geliyor, ban nne eerek can kulayla


hep onu dinliyordu . renciler ou kez, yandaki oda
dan kulaklarna dklen b arikulade mzrap vurularna
inanamyorlard; "Bu normal bir mzik aleti olamaz . . .
Sakn sihirli olmasn?" diyerek kendi aralarnda fslda
tklar oluyordu.
unkin o sralarda sadece mzrap teknij alnakla
kalmam, bestekarlkla da ilgilenmiti. Gece yarlarnda
insanlara sezdirmeden ve mzrap kullannadan, teliere
sadece parmaklaryla aslarak kendine gre beste al
malarna girmiti. unkin'in besteledii HBaharda Blbl
Sesi" ve "Alt iek" adl paralar Bayan Teru'nun h ala
belleindeydi. Teru, geenlerde bu iki p aray benim iin
ald; ikisi de unkin ' in beste yeteneini ortaya koyan
fevkalade zgn ve mkemmel eserlerdi.

l hQ

27
unkin1 1 886 yl haziran ay banda hastaland. Bu
olaydan birka gn nce Sasuke'yle birlikte baheye inip
en sevdii tarlakuunun kafesini aarak uurmutu. Te
ru'nun anlattna gre1 ku gkyzne szlrken kr
hoca ve talebesi el ele tutuup cvltlarn geldii yne
doru grmeyen gzlerini evirmileri ok uzaklardan
szlen ku sesini dinliyorlard. Tarlakuu hi durmadan
cvl cvl tmcye devam ederek utu utu ve bulutlarn
arasnda gzden kayboldu. Aradan epey bir zaman geti
ama ku geri gelmedi. Meraklanarak bir saatten fazla
beklediler ama tarlakuu kafesine dnmedi.
O andan itibaren unkin karamsarla dm, hi
bir eyden zevk almaz olmu1 ok gemeden beriberi
hastalna yakalanmt. Sonbaharda durumu ok ar
lat ve 1 4 Ekim 'de kalp krizinden hayata gzlerini
yumdu.
Tarlakuundan baka evde un kin' i n 3 . Ten ko adn
verdii bir blbl daha vard. /\radan yllar gese bile
Tenko'nun her tnde Sasuke, hacas iin ayrd k
ede alayarak tts yakar; bazen ko to' nun, bazen ami
sen'in tellerine aslarak "Baharda Blbl Sesi" arksn
alard. ark,
Gzel sesli blbl konmu
u dalarn banda . . .
szleriyle balyordu. B u para belki de unkin'in yapt
lar arasnda, ruhunun derinliklerinden gelen en derin
esinle besteledii zgn para1ardan biridir. Szleri ksa
dr ama ara taksimleri zor bir paradr. unkin bu para
y bestelerken 'Tenko'nun tnden esinlenmitir.

1 70

u karlarn ardndan,
Elbet bahar gelecek . . .
Donmu gzyalarn blbl,
Karlarla eriyecek . . .
Bu arknn iinde, bahar gelince dalarn derinlikle
rinde eriyen karlada birlikte vadilerden coarak aknaya
balayan rmaklarn sesi vardr. . . Esen dou rzgarn,
arnlarn hrtsn duyarsnz . . . Dalar ovalar rten sis
leri grrsnz . . Beyaz bulutlar gibi her taraf kaplayan
erik ieklerinin kokusunu hissedersiniz. arky dinle
yince oralara gitmek iin can atmaya balarsnz. unkin
b u parada, vadiden vadiye, daldan dala szlerek ak
yan blbln yreindeki duygular yaln fakat derin bir
ekilde dile getiriyordu .
unkin saken b u p aray aldnda Tenko sevin
ten ldryor, sesini en derin yerlere kadar zorlayarak
akmaya b alyor, amisen'in telleri ve ustann hneri ile
adeta yanyordu . . . nk blbl T'enko, bu ezgileri du
yunca doduu z vatann, sarp kayalklar, derin vadi
leri anmsyor, usuz bucaksz gkleri ve yerleri aydnla
tan gnei zlyordu . . .
Ama ya Sasuke? Bu paray ald zaman onun
gnl ve ruhu nerelerde dol ayordu? imdiye dek do
kunarak idealindeki unkin'i grmeye alm Sasuke'nin
sadece kulayla mzik duyarak ondan ka1an boluu
doldurmas mmkn myd?
Aramzdan ayrlm bile olsalar, yad ettiimiz insan
lar ryamzda grebiliriz. Fakat Sasuke iin durum by
le deildi . . . nk sevgilisi saken bile Sasuke onu hep
ryadaym gibi grd. Ayrlk gn gelip attnda, bu
ayrln gerek olup olmadn anlamakta bile glk
ekmi olduu kesindi . . .
nce sz edilen ocuun haricinde Sasuke ve un171

kin ' in bir kz ve iki olu daha olmutu . Kz doumun


dan ksa bir zaman sonra ld, olanlar ise daha bebek
ken Kavai adnda bir iftiye evlatlk verildi. unki n ' in
lmnden sonra bile Sasuke bu iki ksze kar hibir
duygusal ba hissetnedi ve onlar yanna almaya al
mad. ocuklar da zaten kr bir babann yanna dn
mek istememilerdi. Sasuke hayatnn geri kalan ksmn
kadnsz ve ocuklarndan uzakta geirdi. Ona renci
leri bakt.
Sasuke, 1 907 ylnn 1 4 E kimi 'nde seksen ya n
da hayata gzlerini yumdu. unkin de 1 4 Ekim 'de l
mt. Bana yle geliyor ki Sasuke, yalnz bana yaad
son yirmi yl iinde, kafasnda gereklerden ok farkl
bir unkin imaj gelitirmi ve hep belleindeki bu net
ve canl ekli grmt . . .
Tenryu Budist Tapna 'nn R ahibi Gazan, Sasuke'
nin kendi kendine gzlerini kr ettiini renince ardn
dan yle dedi:
HBu zat, gz ap kapatncaya kadarlk ksa bir za
manda, d alemle i alem arasndaki perdeyi kaldrarak
irkini gzele evirip doru yola ulam bir m uhterem
dir. . M ertebesi ermilie yakndr. . .
.

"

Fakat okuyuculanm rahibin bu szlerine katlr m,


katlmaz m oras n bilemem . . . .

1 72

AC ZI NI N '"fAO INI B iL EN LE R
KULB
......

Aznn Tadn Bilenler Kulb'nn yeleri iin da


mak zevki hemen hemen cinsel zevk kadar nemliydi.
Kulp, kumar, kadn ve iyi yemekten baka hibir eye
ilgi duymayan isiz gsz, aylak insanlardan meydana
geliyordu . N e zaman yeni bir lezzet kefetseler1 kendile
rine yeni bir kadn bulmuasna gururlanr, zevk duyar
lard . H ele bir de yeni tatlar yaratabilen dahi bir a
bulmayagrsnlerJ hemen evlerine alrlar ve o insana bi
rinci snf geyalara denecek astronomik rakamlar
demekten zerre kadar kanmazlard. Onlara gre, na
sl sanatta dehalar varsa, alkta da olmak zorundayd.
Zaten alk bir sanatt; hem de rnleriyle, iiri, mzi
i, resmi glgede brakan bir san att! Sadece mkemmel
bir yemekten sonra deil, lezzetli yiyeceklerle dolu bir
masann etrafna ilk oturduklar andan itibaren bile, an
cak iyi bir orkestra mzii duyulduunda hissedilen
cinsten bir heyecan duyarlard . Bu zevk o kadar ba
dndrcyd ki onlara gre Epikr felsefesine ait ne
kadar zevk varsa, bunlarn hepsi sadece maddi deil,
ayn zamanda manevi zevklerdi; byle dnmek onla
ra ok doal geliyordu. nk eytan da, en az Tanr
kadar glyd. Bu nedenle sadece damak zevki deil,
btn tensel zevklerin u noktaya ulat anda manevi
1 73

zevklerden hibir fark olmayacana in anyorlard .


Nitekim Aznn Tadn Bilenler Kulb 'nn yele
ri ob urluklar yznden, btn yl boyunca kocaman bir
gbekle yaamak zorundaydlar. Tabii vcutlarnda ien
ksm sadece gbek deildi, yanaklarndan kalalarna
kadar inen blmde yer alan her hcre, soya soslu do
nuz sotc yaparken kullanlan etler kadar dolgun ve ya
lyd . yelerden eker hastasyd ve neredeyse hep
sinde mide bymesi vard. Bazlar az kalsn apandisit
ten lyordu. Buna ramen, belki gsteri mcrakndan,
belki de Epikrc felsefeye olan kat sadakatierinden
dolay hibiri hastalktan korkmuyordu. lerinden biri
nin kimseye syleyemedii gizli bir korkusu olsa bile, hi
kimsenin byle bir sebepten kulb brakmaya niyeti
yoktu.
uocuklar, bir gn hepimiz mide kanserinden giidi
iceez ! " diyerek kendi aralarnda dalga geiyorlard. Etleri
yumuayp lezzetlensin diye karanlkta besiye ekilen
rdeklere benziyorlard. Tk na tkna yemeye devam
ederken belki bir gn atlayp leceklerdi. Olsun7 ne
fark ederdi ki? Onlar yine o tarihe kadar eire geire
yaamaya devam edeceklerdi ya!

2
B u acayip topluluun sadece be yesi vard. Ne za
man bo vakitleri olsa -ki almadklar iin her gn de
mekti bu- yelerden birinin evinde ya da bir kulbn
ikinci katnda buluur, genellikle le sonrasn kumar
oynayarak geirirlerdi . "Yabandomuzu-Geyik-Kelebek"
gibi geleneksel Japon iskarnbil oyunlarndan, bri, Na
polyon, yirmibir, beyz ve pakere kadar her trl bahis
oyununu oynarlard. Hepsi de gerekten son derecede
usta oyunculard. Gece olunca da kumarda kazandklar
1 74

paralar toplayp kendilerine akam ziyafeti ekerlerdi .


Bu ziyafet bazen yelerden birinin evinde, bazen de e
h irdeki bir fokantada olurdu. Ama zamanla, Akasaka'daki
M ikavaya, Hamach'daki Kinsui, Azabu'daki Okitsu,
Tabata'daki Jishken, Nihombashi'deki Sh imam ura, Oto
ki\va, Kotokiwa, H asshin ve Naniwaya gibi Tokyo'nun
merkezinde yer alan nl Japon lokantalarnn hepsinde
defalarca yemek yemiler ve hepsinden sklmaya bala
mlard. Sabahlar gzlerini aar amaz ilk akllarna ge
len) ' Bu gece ne yiyeceiz?" sorusu oluyordu. Hatta
leden sonra kumarn en tatl yerinde bile hepsinin akl
akam mnsndeydi.
Kat aynarken verdikleri mola srasnda ilerinden
biri, "Bu akam canm yle yumuak kabuklu, gzel bir
kaplumbaa orbas istiyor! " diye inlediinde grubun ii
ne vahi bir oburluk dalgas yaylmt. O zamana dek
hibirinden akam iin henz parlak bir fikir kmad
iin hepsi byk bir hevesle ,.kapi umbaa orbas" ze
rinde karar klmlard . Hem yzlerinde hem de gzle
rinde iskarnbil aynarken grlmeyen bir pnlt vard.
Vahi ve aalk grnmleriyle Budist hikayeterindeki
a hayaletleri andryorlard.
lerinden biri endieli bir ekilde, "Kaplumbaaya
m karar verdik imdi? yi fikir ama ben ahsen Tokyo'da
gzel bir kaplumbaa orbas iebileceimizden emin
deilim. Ne yapsak acaba?" diye kendi kendine sylendi .
Bu nnlt herkesin az nce parlayan hevesini krmaya
yetmiti. Az nceki eski cokular kalmamt.
Derken, yelerden birisi yeni bir neri getirdi: ''Ar
kadalar, byle bir lokantay Tokyo'da bulamayacamz
biliyorsunuz. Biz en iyisi bu gece trenle Kyoto 'ya gide
lim, oradan da Kamishichiken-machi'deki Maruya'ya
gideriz. Bylece yarn lezeri kaplumbaamz afiyet
le yeriz."
1 75

.. Mkemmel bir fikir! Hemen gidiyoruz, Kyoto ya


da baka bir yer, neresi denk gelirse! Kafana koyduun
yemei yiyeceksin arkada! Bunun baka yolu yok! ,
Rahatlaml ard ama kabaran itahlar yznden
mideleri feryat etmeye balamt. Kaplumbaa sevdas
nn verdii gle, Kyoto'ya tangr tungur ilerleyen gece
treninin sarsntia nna gs gerdiler ve ertesi akam yine
trenle 'fokyo'ya dndler. Dn treninde kaplumbaa
orbasyla imi koca gbekleri yolun ritmine uygun
olarak salncak gibi sallanyordu.

3
Her geen gn daha da itah l ol uyarlard. Mercan
bal yiyip ay imek iin Osaka'ya, kirpibal iin
imonoseki'ye gidiyorlard. Her seferinde 1 000- 1 500
kilometre yolculuk yapyorlard. Akita balklarnn tad
n zledikleri iin karlar altndaki kuzey sahillerine seya
hatler dzenliyorlard. Gez gez, ye ye, zamanla dilleri
dumura uramt . Ne kadar hprdetseler, ne kadar a
prdatsalar da artk yiyip itiklerinden bir tat alamyor
l ard . Yerken istedikleri zevki ve heyecan bulamadkla
rndan dolay artk onlar iin yemek yemenin hibir an
lam kalmam, Japon yemekleri canlarna tak etmiti.
Bat mutfana gelince; yurtdna kmadan buna asla
ulaamayacaklarndan emindiler. Geriye kala kala dn
yann en zengin yemeklerini ieren in mutfa kalyor
du. Ama onlara gre artk in mutfa bile kabak tad
vermeye balamt.
Anababalar lm deinde olsa bile, grtlaklarn
dnen tuhaf mizal insanlar olduklar iin endieleri
had safhaya ulamt. Arkadalarn etkileyecek harika,
yepyeni tatlar bulabilmek midiyle Tokyo'daki btn
yemek mekanlarn andrdlar. Sra d bir ey bulmak
1 7h

iin ikinci el dkkaniarnn altn stne getiren tuhaf


koleksiyoncular gibiydiler. lerinden biri Ginza'da bir
gece bfesinde, fasulye reelli kek denemi, bunun
Tokyo'da bulunan en lezzetli ey olduunu iddia ederek
bu kefini arkadalarn a byk bir gururla sunmutu.
Bir dieri ise, her gn gece yars Karasumori'deki bir
geya evine gelen satcnn dnyadaki en iyi in brek
lerini sattn syleyerek bbrlenmiti . Ama grubun
dier yeleri bu tr avam tatlar denediklerinde, arka
dalarnn tat alma duyularnn fel olduuna karar ver
milerdi. Arkadalar kendi hayal glerinin kurbanyd.
Ksacas b u insanlar son zamanlarda devaml mideleri
ile megul olduklar iin birazck beyinleri sulanmaya
balamt. Ama arkadann kefine glen bir ye ken
disi yeni bir tat kefettii zaman azck farkl bile olsa
ar derecede heyecanlanyordu. Bunun iyi ve ya kt
olmas nemli deildi .
"Ne yersek yiyelim, hep ayn, hibir gelime yok.
Bence kendimize iinin erbab, yeni yemekler yaratan
mkemmel bir a bulmamz lazm."
"Evet, ya dahi bir a bulalm ya da gerekten hari
kulade yemek yapabilen insanlar iin dl koyalm."
"Fakat dostum, ne kadar iyi olurlarsa olsun in b
reklerine ya da fasulye reelli Japon keklerine dl vere
meyiz. Biz, ziyafet sofralarmzda arpc bir eyler istivoruz .

Jl

"Ne kadar haklsnz! Bizim orkestra efi gibi bir aya veya mzik gibi bir mutfaa ihtiyacmz var."
Aralarnda hep byle konumalar geiyordu. Artk
okuyucularmzn, Aznn Tadn Bilenler Kulb' nn
nasl bir topluluk olduunu ve yelerinin nasl bir duy
gusal yap iinde bulduunu anladklarn sanyorum .
Hikayemi anlatmadan nce byle bir nszn gerekli
olduunu dndm.
1 77

4
Beyzade G., kulbn en gen, en paral ve en aylak
yesiydi. Ayrca keskin bir mizah anlay snrsz bir ha
yal gc vard. Aralarnda en salam mideye sahip olan
da yine o idi. Hepsi topu topu be yeden olutuklan
iin, resmi bir bakana ihtiyalar yoktu. Ama kulbn
toplant mekan genel olarak Beyzade G.nin malika
nesinin st kat olduu iin, Beyzade doal olarak bakan
olmutu . Dolaysyla, nadir lezzetler kefedip ziyafet
ekmek iin herkesten daha fazla almak zorunda kal
d . teki yeler de zaten mitlerini her zaman en yara
tc keiflere imza atan Beyzade'ye balamlard. Eer
birisi bir para dl kazanacaksa, bunun kesinlikle Bey
zade olmas lazmd.
Mutfakla ilgili yeni bir baar sunacak ya da onlarn
yorgun tat alma organlarn yeniden canlandracak biri
ne, hepsi seve seve bunun bedelini demeye hazrd.
"Bir yemekler senfonisi ! Mzik gibi b ir mutfak! "
Bu szler Beyzade' nin aklndan kmyordu. yle
bir yemek olmalyd ki, eti eritip ruhu cennete ykselt
meli, bir kez iitince mzik gibi insan lnceye dek l
gnca dans ettirmeli, yedike yiyecei gelirken karn iip
"at" diye ortadan ikiye blnvermeliydi. "Byle bir ye
mek yaratabilirsem, byk bir sanat olurum!" diye d
nd Beyzade. Sanat olmasa bile lgn hayal gcnn
yardmyla zihninde binbir trl yemek faotezisi dola
yordu. Uyur ya da uyank olmas hi fark etmiyordul o
zaten hep yemek ryalar gryordu . . .

1 78

s
Karanln iinden bembeyaz buularn ykseldii
ni grd. Enfes bir kokuydu. Hafife zgara edilmi

noi1

gibi, kzam rdek gibi kokuyordu. Don1uz ya koku


su da olabilirdi. Prasa, sarmsak ve soan gibi, yahni gibi
kokular sayordu etrafa . Buharla birlikte gl, trl,
tatl bir koku ykseliyordu. Gzlerini karanla dikmi
bakarken, buhar dolu havada saHanan be alt nesne gr
d. O havada titreyen beyaz yumuak para domuz ya
myd? Kaynanadili miydi, neydi? Hareket eden bu nes
neden yere bal kvamnda bir sv daml anaya balad .
Damlad, damlad, damlad ve dt yerde, urubum
su parlaklkta kk bir kahverengi habbe oluturdu .
Solda, belki de Beyzade'nin imdiye kadar grd
en iyi, en byk deniztara vard . Kabuun st yars
srekli alp kapanyordu. Tamamen alnca, iinde tu
h af bir yumuaka grnd; ne deniztarana ne de isti
ridyeye benziyordu, canlyd ve hala kprdyordu. st
siyah ve sert grnmlyd, aa taraf ise balgam gibi
smks beyazd. Derken, bu yapkan beyaz nesnenin
yzeyinde tuhaf krklar olumaya balad. nce kuru
eriin buruuk yzeyini andran bu knklar gitgide de
rinlen1i, sonunda yumuakann tamam inenip t
krlm bir kat paras gibi sertlemiti. Sonra bu
nesne iki tarafndan yengelerin kardklar kpklere
benzer kk baloncuklar karmaya balad. Az sonra
bu kabuklu deniz yaratnn her taraf kozalardan patla
yan pamuk yumaklarna benzer balonlarla kaplanm ve
yumuaka tamamen gzden kaybolmutu. Al e,et, kay-

1.

Kaynam pirinten dvlerek yaplan, sonra da sabun kalb biiminde d


klerek hazrlanan bir yiyecek. Genellikle zgara edilerek ya da stJiarak yen ir.
ok kvaml bir tad vardr. (.N.)
1 79

natlyor olmal, diye dnd Beyzade kendi kendine.


l.,am o anda deniztara yahnisine ya da daha baka lez
zetli yemekiere ait kokular geldi burun deliklerine. Ba
loncuklar bir bir patiayp erimi, sabun gibi bir svya
dnm ve kabuunun kelerinden lk lk szlp
buharlar kararak yere damlamt . Katlam yumu
akayla birlikte kabuun sanda ve solunda sunaklarn
stne konan

moi keklerine benzer iki yumuak nesne

belirdi . Ama moi'den ok daha yumuak grnyorlar


d ve ipeimsi

tofu 'lar1

gibi tir tir titriyorlard . . .

Bunlar
herhalde kabuklan iten birbirine balayan kaslar olmal,
dedi Beyzade, kendi kendine. Sonra bu nesne kahveren

gilemi ve yzeyinde kk atlaklar olumutu.


Sonunda, ortaya getirilen yiyeceklerin hepsi birlikte
dn meye balad . Yiyeceklerin durduu yer aniden aa
dan yukar doru ykseldi. Bykl nedeniyle o ka
dar fark edilememiti ama buras aslnda btn yiyecek
lerin konuland devasa bir dildi . D il btn bu yiye
cekleri maara gibi duran az boluunda durmadan
kartryordu. Daha sonra alt ve st enedeki diler,
topran derinliklerinden inen sradalar gibi yava ya
va birbirine doru hareket etmeye balad . Diler, dil
zerinde duran yiyecekleri eziyor ve bunlar ban cera
hatine benzer bir svya dntryordu dil yzeyinde.
Dil, az boluunun drt duvarn zevkle yalayp okar
ken ineli va toz gibi dalgalanyor, arada bir byk kasl
malarla azcia biriken svy boaza yolcu ediyordu.
Yine de, di aralarna ya da derin di kovuklarna yemek
artklar giriyordu. Bu paracklar karp birbiri zerin
de katmanlar oluturuyor, sonra da skp kalyorlard.
ok gemeden dev bir krdan grnm, yiyecek par1.

Halanm soya fasulyesinden elde edilen ve asit ya da tuzlu bileiklerle


kestirilerek yaplan bir soya peyniridir. (.N.)
so

alarn tek tek yerlerinden skerek dilin zerinde top


lamt. Yeni yutulan yiyecekler muazzam bir geirti ile
aza geri dnm ve dil b u svyla tekrar yap yap ol
mutu. Yiyecekler, kanlmaz birka geirtinin eliinde
bir dah a geri dnmernek zere tekrar tekrar mideye
gnderilmiti.
Beyzade, yemek borusunun derinlerinden kan ge
irtilerle uyand . Galiba dn akam in lokantasndaki
denizsalyangozu orbasn fazla kannt.

6
Beyzade her gece ayn ryalar grmeye devam etti .
Aa yukar on gn sonra ilgin bir olay yaad. Tatsz
bir akam yemeinin ardndan, yeler oturmu can s
kntsyla sigara iiyorlard. Beyzade arkadalarn brakp
yrye kt. Amac, sindirim e yardmc olmak deildi.
Asla. Son zamanlarda grd ryalarn bir tr vahiy
olduunu dnyordu, byk bir buluun eiinde ol
duundan emindi. Aslnda kefinin bu gece gereklee
ceine dair iinde gl bir his vard. ehrin Surugadai
blgesindeki kendine ait malikanede kurduklar kulp
odasndan katncia souk bir k akamyd ve saat do
kuza geliyordu. B anda zeytin yeili ftr bir apka, ze
rinde kaln astragan yakal deve t y bir kaba n vard.
Elinde fildii topuzlu abanoz bastonu, geirtisini dur
durmaya alarak, magawakoji 'ye giden yokutan aa
inmeye balad. Anacadde cvl cvld ama Beyzade ne
ssl eya dolu maazalara ne cadde boyunca sralanan
kitaplara ne de gelip geen insanlarn yzlerine ve k
yafetlerine dnp bakt. te yandan, brakn gsterili
yerleri, en basit, kck bir yemek tezgahnn nnden
bile gese, burnu ayn a kpeklerinki gibi keskinleive
riyordu. Btn Tokyolularn bildii gibi, Surugadai'den
1 81

nagawakoj i'ye doru iki sokak aa iner inmez, cad


denin sanda ehrin bir numaral in lokantas olarak
bil inen mekan grlr. Beyzade bu lokantann nnde
durunca birden burun delikleri seirmeye balamt.
Beyzade iin bu durum ok olaand; hassas bir burnu
olduu iin genellikle bir i ki koklamayla herhangi bir lo
kantann yemek mnsn ve kalitesini hemen anlaya
bi1iyordu. Biraz bekledikten sonra, hastonunu saliaya
saliaya Kudan semtine doru hzla yol almaya balad
nda hala tevekkl iindeydi.

Dar bir patikaya sapp tam su hendeinin yanndan


karanlk mahalleye girmek zereyken aznda krdan,
iki inli ona doru yrdler ve omzuna srtnerek ge
ip gittiler. Bilindii gibi, Beyzade ' nin tek niyeti yemek
yemek olduu iin yoldan geeniere dnp bakmamt.
Normal koullarda bu iki inliye de dikkat etmezdi ama
getikleri srada shokoshu adl in raksnn kokusu bu
run deliklerini yalaynca, hemen dnp adamlarn yz
ne yle bir bak frlatt .
Beyzade "Hm, bu iki ahbap imdi in yemei ye
mekten geldiklerine gre, yaknlarda bir yerde mutlaka
yeni bir lokanta olmal,' diye dnerek ban onlarn
geldii yne evirdi. Tam o anda, uzaklarda bir yerlerde
alnmakta olan bir in keman sesi geldi kulaklarna,
gecenin karanlnda h asret ve hzn ykl bir ezgiydi
bu ses.

7
Beyzade, U igafuchi Park'nn yanndaki hendein
kysnda karanln iinde bir sre durup dikkatle gelen
mzii dinledi. B u ses uzakta parlak klarla prldayan
Kudanzaka' dan deil, inin c inin top oynad sokak ara
larndan, Hitotsubai yolundaki tenha mahallelerden ge-

liyordu. Evet1 k gecesinin dondurucu havasnda titre


yen bu ses tiz ve kesik kesikti. Su kuyusu krnn gcr
tlar kadar keskini gergin teller gibi incecik kan bu ses
oradan geliyordu. Sonunda bu tiz ses doruk noktasna
ulat ve patlayan bir balon gibi birden snverdi. Arka
sndan kopan alk sesine baklrsa en az on kii olmaly
dlar. Alk ok yakn bir yerden gelmiti.

B ir yerlerde ziyafet vard ve in yemei yeniyordu.


Ama neredeydi bu mekan?
Alk bir sre daha devam etti. lam bitecekken biri
si tekrar alklamaya balyor, sonra gvercinlerin kanat
rpiarn andran bir alk tufan daha kopuyordu. K
yya arpp tekrar geri ekilirken byyen dalgalar gibiy
di bu sesler. Devam eden alk dalgalarnn arasndan
deniz serpintisiyle hafif tknefes olmu heyecanl bir ku
gibi, kemann yeni bir ezgiye balayan sesi duyuldu. Bey
zadenin ayaklar onu iki ya da kk sokak tedeki
bu sese doru yneltmiti. Hitotsubai Kprs'ne gel
meden az nce nne kan byk evin duvarlarnn ya
nndan yryerek sola dndnde, kk dar sokan
sonuna geldi. Terk edilmi gibi grnen birok dkkann
arasnda Avrupa mimarisi tarznda yaplm katl bir
ahap bina ykseliyordu. Sesin geldii yer imdi ] ]
parlayan klaryla nndeydi. Kemanc ve alkiayan in
sanlar kesinlikle bu evdeydi ve byk bir ihtimalle bal
konun arkasnda camlan smsk kapal duran nc
katn odalarndan birinde yemek yiyip eleniyorlard.
Beyzade G.nin ne mzik hakknda bilgisi ne de m
zie kar ilgisi vard. Hele in mziinden hi anlamaz
d ama yine de balkanun altnda durup kemann sesini
dinledi. Bu esrarengiz ezgi sanki yemek kokusuymu gibi
itahn kabartyordu. Mzikle birlikte bildii btn in
yemeklerinin renkleri1 kokular1 dokular bir bir aklndan
geti. Mzik hzlanp da, teller var gcyle ark syle1 83

yen bir gen kz gibi tiz sesler kann aya balaynca, Bey
zade'nin aklna nedense iskorpit balnn parlak krmz
renkleri ve keskin tad gelmiti. Mzik, alaya aiaya yo
rulan bir insann sesi gibi tok, kaln ve dokunakl bir hale
gelir gelmez, Beyzade'ye hemen ar atete pimi, her
lokmas tat alma organlarnn kkne kadar ileyen dc
nizhyar arbasn hatrlatmt. Son alk tufan koptu
unda ise kafasnda nce in mutfann en gzel tatlar
canlanm, sonra da bo kaseler, balk k]klar, in ii
kaklar, fincanlar ve ya lekeli masa rtleri resmi geit
yapmt gzlerinin nnden .

8
Beyzade G. defalarca dudaklarn yalad, aznda bi
riken tkrkleri yuttu ama midesinin derinliklerinden
ykselen

yeme

ihtiyac

dayanlmaz

h ale

gelmiti.

Tokyo'daki btn in lokantalarn bildiini sanyordu,


fakat ya bu karsndaki bina? Ne zamandr buradayd
acaba? Keman sesini takip ederek buray kefetmesi her
halde karmik bir kader olmalyd. yleyse burann ye
mekleri en azndan bir kez tadlmaya deerdi. Ayrca,
burada daha nce hibir yerde karlamad trden bir
hsn kabul greceine dair bir his vard iinde. Byle
dnnce, birka dakika ncesine kadar tka basa dolu
hissettii midesi birden ekmi, alk hissiyle kaslm,
karnnn st davul derisi gibi geri]ivermiti. Btn v
cudu, ordusuna hcum emri vern1ek zere olan eski bir
samuray komutan gibi tir tir titriyordu.
Beyzade kapy ap ieri girmek istedi ama kapnn
smsk kapal, h atta ieriden kilitlenmi olduunu anla
ynca d krklna urad. Bir lokantaya ait olduunu
dnd kap taknana elini koyduunda kapnn
zerinde "e-iyang Kk" yazan tabelay fark etti. Ol1 84

duka ypranm duran ahap tabelann stndeki siyah


yazlarn da epey yamur yedii belli oluyordu. Tipik
in alfabesi ve kaln izgilerle yazlan harfler solduu
iin kkn ad zor okunuyordu. Beyzade'nin akl fikri
yemekte olduundan tabelay fark edememesi normaldi
ama binann d grnmne azck dikkat etseydi, bu
rann lokanta olmadn pekala anlayabilirdi. ayet bu
ras Kanda'daki ya da Yokohama in Mahallesi' ndeki
in lokantalarna benzer bir yer olsayd, dkkann nn
de iri dilimler halinde kesilmi domuz etleri, kzartlm
btn tavuklar, kurutulmu dcnizanalar, ttslenmi
etler bulunur ve kaps ardna kadar ak dururdu . Ama
burann hem sokaa bakan giri katnn kaps, hem de
pencereleri kapalyd. stelik kaps camdan deil boyal
ahap lambriden yapldndan dolay, ieriyi grmek
mmkn deildi . nc kattan sesler geldii iin sade
ce burada hayat belirtisi vard, ikinci katn pencereleri
tamamen karanlkt. Yalnz, giriin zerindeki saaklarn
arasndan dar szan lo k belli belirsiz bir ekilde ta
belay aydnlatyordu. Tabelann karsnda bir zil vard
ve zerinde ngilizce olarak "Gece Zilf' yazlyd. Ayrca
kartvizit boyutundaki beyaz bir kat parasnn stnde
de Japonca olarak yazlm " iin gelenlerin bu zile bas
mas rica olunur" ifadesi yer alyordu. Bununla birlikte,
buradaki yemekler iin Beyzade'nin ne kadar ii giderse
gitsin zili almaya bir trl cesaret edemiyordu. Bu 'je
iyang Kk", o blgeden gelip Japonya'da yaayan
inliler iin kurulmu bir kulp olmalyd. Uluorta ieri
dalp elalemin ziyafetine ortak olmak isteyemezciL Y
zn metal kapya yaslam ylece dikilirken kara kara
bunlar dnyordu.

1 85

9
Mutfak girite olmalyd . Metal kapnn kenarlarn
daki atlaklardan di m

su m 1

gibi hafif yiyecekleri buula

makta kulianlan ahap buhar tencerelerinden etrafa ho


kokular yaylyordu. Beyzade 'nin yz, ieride bir ke
ye sinmi fa kat mutfakta hazrlanan bal kapp kamak
iin frsat kollayan kcdilcrinkinden farkszd. Mmkn
olsayd Beyzade memnuniyetle kedi ekline girer, eve
dalp btn kullanlm tabak, anak, kap kacak, kase ne
bulursa gizlice yalard. Ama u anda kedi olarak doma
dna yanmann zaman deildi. zgn bir ekilde "ak"
diye damak atatarak dudaklarn yalad ve istemeyerek
kapdan uzaklat.
uBuradaki yemekleri tadabilmenin bir yolu yok mu
acaba?" diye kendi kendine sylenirken st kattan ke
man ve alk sesleri yayordu. Byle bir yeri nasl bra
kp gidebilirdi? Gerekten de gitmek ok zor geldii iin
aadaki dar sokakta bir ileri bir geri volta atmaya ba
lad . Burann bir lokanta olmadn anlad andan iti
baren, oradaki yemei tatma tutkusu dayanlmaz bir
ekilde alevlenmiti . Onun amac ehrin alakasz bir
blgesinde beklenmedik bir tat kefederek kulp yele
rini etkilemek deildi . Asl olay, burann e-iyang bl
gesinden gelen inlilerin kulb olmasyd. nsanlar bu
kulpte anavatanlarndaki gelenekleri takip ediyor ve
bu lgn mzik eliinde gerek in yemeklerinin tadn
karyorlard . te asl ilgisini eken buydu. Kendisinin
de kabul ettii gibi imdiye dek hi gerek in yemei
tatmamt. Tokyo ve Yokohama'daki lokantalarda, gya
in yemekleri denemiti; ama bunlann hepsi alakasz
f

1.

in'in Kanton blgesine zg, ufak porsiyonlar halinde sunulan buulama


yiyecekler. (.N.)
1 86

malzemelerle yar Japon usul hazrlanan yemeklerdi .


in' e seyahat edenler orada sunulan yemekierin tama
men farkl olduunu sylyorl ard . Zaten uzun zaman
dr Aznn Tadn Bilenler Kulb'nn yeleri iin ha
yalini kurduu en iddial mutfan in n1utfa olduu
nu dnyordu. ayet bu, e-iyang Kk gibi in
yaam tarzn btnyle sergilendii bir yerse, arad
kutsal kaseye1 ulam olabilirdi . st kattaki masalarn
stnde yllardr yaratnaya alt aheserleri ve onla
rn grkem saan gz kamatrc lezzctlerini hayal etti.
in keman eliinde buram buram lks ve zevk kokan
bir tatlar orkestras, aday dolduran misafirlerin ruhlar
na nfuz ederek onl ar mest edecekti . Beyzade in'deki
e-iyang blgesinin, en iyi yemekleri yapmak iin en
zengin malzemelere sahip olduundan enindi. Ne za
man e-iyang kelimesini duysa, Po Lo-t'ien ve Su
Tung-p ' o ' nun iirleriyle n kazanan Bat Gl kylarn
daki doal gzellii ve onun mistik alemini hatrlard.
Buras ayrca S ungari denizlevrei ve Tung-p' o' usul
soyal domuz gbeinin en iyi yapld yer olarak n
lenmiti .

lO
Tam otuz dakikadr saaklann altndayd. Tat alma
duyularnn zirvede gezindii bir srada ikinci kattan bi
rinin yava yava inmekte olduunu duydu. Az sonra
karsnda yalpalayan bir inli belirdi . Herhalde ok sar
ho olmalyd ki, geerken sendeleyerek Beyzade 'nin
omzuna arpt. "Ah ! " diye bir lk attktan sonra he
men arkasndan ince bir eyler syledi; herhalde zr
1.

i sa'nn son akam yemeinde kulland ve cm Hristiyan dnyasnn


arad kaseye aof yaphyor. (.N.)
1 87

hala

diliyor olmalyd . Daha sonra Beyzade' nin Japon oldu


unu fark edince, Japonca konumaya balad ve tane
tane zr dilerim," diyebildi. Banda Tokyo impara
torluk n iversitesi rencilerinin kepi bulunan, otuzuna
yaklam iriyar bir adamd. inli zr diledikten sonra,
sanki Beyzade'yi bir yerden tanyormu da onu byle
alakasz bir yerde grdnden dolay ok arm gibi
bir mddet kukuyla ona bakt . Beyzade hemen duruma
mdahale etti :
"Hayr, hayr, baym. Asl zr dilemesi gereken biri
varsa o da benim. Bendeniz in yemeklerine baylrm.
eriden gelen kokular yle nefisti ki kendimden getim !
Burada baygn vaziyette dikilip bu harika mekann tad
n karrken vakit nasl geti hi farkna varmad m ! "
Beyzade 'nin dudaklarndan doal olarak dklveren
bu ak yrekli itiraflar adamn ok houna gitmiti .
Normal koullarda Beyzade asla byle bir ey yapmazd;
ama konu "mide ilmini" ilgilendiren cinsten olunca akan
sular duruyordu ve ona her trl yol mubah oluyordu.
Beyzade bunu herhalde ok komik bir ekilde sylemi
olmalyd ki, bunu duyan kepli rencinin iko gbei
glrnekten hopur hopur hoplamaya balad1. B eyzade
bastrd:
"Evet baym, az tadyla gzel yemekler yiyebilmek
inann benim iin dnyann en byk mutluluk kayna
dr. Ayrca in mutfann stne dnyada baka mutfak
tanmyorum !,
Bunu duyan inli, " H a ha h a ! " diye kahkahalarla
glmeye devam etmiti. Beyzade konumay srdrd:
"Ben ashnda Tokyo'da mevcut olan btn in lo
kantalann tek tek denedim ve buralarda neyi rendim
biliyor musunuz? Asl istediim eyin lokanta yemei
olmadn! Evet, artk bunu anlam bulunuyorum. in
yemei dediin yle uyduruk bir ey olmamal; hakiki
188

olmal, aynen burada olduu gibi sadece inliler iin on


larn damak zevkine gre hazrlanmal. Ne dersiniz? Bel
ki ok ileri gidiyorum ama affnza sn arak sizden rica
edecek olursam aranza katlp buradaki yemeklerden
tatmama izin verir misiniz? Isterseniz size kendimi tan

taym . . ." diyerek antasndan bir kartvizit kard.


Aralarnda geen bu konuma st kattaki misafirie
rin ilgisini ekmiti. Birbiri ardndan be alt kii aa
inerek Beyzade'nin etrafn evirdiler. Dierleri ise pen
cereyi yarya kadar aarak kafalarn aa uzatmlard.
Saaklarn altndaki karanlk sokak birdenbire binann
iinden gelen k seliyle aydnlanm , Beyzade ar pal
tosu, tombul krmz yanaklar ve heybetli endamyla
prl prl ortaya kvermiti. Ne kadar ilgintir ki, etra
fn saran birok inlinin de onun gibi tombul yanaklar
vard ve Beyzade'ye srtrlarken bu iko yanaklar ayna
gibi parlyordu.
Sonunda nc katn penceresinden birisi kafasn
uzatm, 'Tamam baym, tamam! Ltfen hi ekinme
den ieri girin, size adam gibi bir in yemei yedirelim ! "
demiti . Bunun zerine yukardaki ve aadaki odalarn
hepsinde bir alk ve kahkaha tufan koptu.

1
Etrafndaki adamlardan biri Beyzade'yi batan
karmak istercesine, "Buradaki yemekierin stne yoktur,
lokanta yemeklerine filan benzemez. Hani yene de ya

nnda yat derler ya, ite yle! Bir yiyin, zevkten drt ke
olacaksnz ! " dedi .
.. Hadi baym hi ekingen davranmayn ve gidin ye
n1einizi yiyi n ! " Gruptaki herkes sarhotu ve neeli ne
eli konuurlarken nefesleri keskin bir ekilde pirin ra
ks kokuyordu. Her ey ona bir rya gibi geldii iin

Beyzade baya armt . aknl geer gemez he


men kalabaln arasna dald. Dardan zifiri karanlk
grnen metal kapnn arkasndaki aday stnde bon
cuklu pskller asl parlak bir lamba aydnlatyordu ve
yere bu pskllerin glgesi vurmutu. Sa taraftaki rafn
stnde yeil erikler, hnnaplar, trepik longanlar, man
dalinalar ve eitli konserve yiyecekler vard. Rafn ya
nnda derisi hala stnde duran kaln paral domuz fi
letolar ve domuz butlar aslyd. Tyleri dikkatle t
lendii iin derisi bir kadnnki kadar yumuak, beyaz ve
i gcklaycyd. Kar duvarda gzel bir inli kadnn
tabask posteri vard . Yan taraftaki duvara yerletirilen
kk bir pencereden ieri saanak saanak akan duman
ve yemek kokular zaten kk olan odann havasn iyi
ce younlatryordu. Mutfak hemen bu pencerenin arka
tarafnda olmalyd, Beyzade yle tahmin etmiti. Zaten
bunlara dikkatle bakacak kadar vakti olmam, ieri girer
girmez birisi onu hemen ikinci kata kan dik merdiven
lere ynlendirmiti . Bu kat ok tuhaf dzenlenmiti.
Merdiveni knca, bir taraf beyaz sabit bir duvar, dier
taraf ise maviye boyanm ahap bir ara duvardan ol u
an dar bir koridorda bulmutu kendini . Ykseklii yz
seksen santimi bulan ara duvar ile tavann arasnda aa
yukar bir metre kadar mesafe vard. Koridorun uzunlu
u ise yaklak alt metreydi. Koridora her iki metrede
bir kk kap boluklar yerletirmilerdi. Her kap
nn giriinde de ancak derme atma tiyatrolarda sahneye
kmak iin kullanlan cinsten keten perdeler aslyd ve
kirden matlatklar iin perdelerin beyazl neredeyse
kaybolmutu . Beyzade bu kata gelince ortadaki perde
aralanm, ieriden gen bir kadn ban dar uzatmt.
Tombul deirmi surat1 kire gibi beyaz yz, kocaman
gzleri, ksack burnuyla Pekinli bir dilbere benziyordu.
Kalarn atp pheli gzlerle Beyzade'yi yle bir s1 90

zer szmez parlak altn dilerini gstererek dudaklarn


bzd ve yere bir karpuz ekirdei tkrdkten sonra
kafasn perdeden ieri ekti.
"Bu kadar kk bir mekan neden blmelere ayr
mlard? Perdenin arkasndaki kadn ne yapyordu aca
ba?" Beyzade hzla nc kata kan merdivenlere do
ru ynlendirilirken bu tr sorular dnmeye pek vakti
olmamt.

12
Bu arada alt kattaki mutfaktan gelen duman, baca
vazifesi gren dar merdivenlerden yukarya ykselirken
Beyzade'yi arkadan takip ediyor, hatta nc katn ta
vanna kadar ulayordu. Merdiven boyunca dumanlarn
iinde batan ayaa ttslendii iin btn vcudunu
in usul hazrlanm et fmesi gibi hissetmeye bala
mt . Am a girdii oda sadece mutfaktan gelen is koku
suyla deil, sigara duman, parfm, buhar, karbondioksit
ve buna benzer pek ok farkl kokularla doluydu. Oda
daki hava yle ard ki ierde oluan kl rengi sis yzn
den neredeyse gz gz grmyor, insanlarn yzleri
belli olmuyordu. Dardaki o karanlk dar sokaktan bu
raya girdiinde Beyzade 'n in fark ettii ilk ey ierinin
ar havas ve odadaki rutubet oldu.
Onu buraya getiren renci, grubun arasndan ne
kp zellikle Japonca olarak, ,.Beyler, sizlere Beyzade
G.yi takdim ediyorum! " diye bard .
Beyzade hemen toparian arak apkasn ve ceketini
kard . karmasyla birlikte hemen etraftan be alt el
uzand; apka ve ceket kaplarak baka bir yere tand.
Sonra adamlardan biri Beyzade'yi elinden tutup masa
lardan birinin nne gtrd. O zaman ok byk bir
odada bulunduunu ve bu odann ikinci katta olduu
191

gibi kk hcrelere ayrl madn fark etti. Odann or


tasnda iki byk yuvarlak masa vard ve her masann
etrafnda aa yukar on be kii oturuyordu. Ortaya ko
caman gzel bir kase yerletirilmiti. Herkes kaklarn
daldrarak, yemek ubuklarn batrarak bu kaseye sald
ryor, midelerini doldurmak iin adeta birbiriyle yar
yordu. Beyzade yemei sadece bir ya da iki kez grebil
miti. Kaselerden birin deki orba yle koyuydu ki sulan
drlm balktan farkszd . inde de btn olarak kay
natlm bir domuz ccnini vard . Hayvan normal eklini
korumutu ama derinin altndan ortaya kan yumuak,
sngerinsi dokudan dolay hayvan pimi domuzdan zi
yade balanm balk kftelerine benziyordu . Ayrca
uzun sre kaynaya kaynaya hem derisi hem de gerisi j]e
gibi yumuak bir hale geldii iin en ufak bir kak dar
besi bile keskin bir bak gibi kocaman bir para kopara
biliyordu. Beyzade izlerken, her taraftan saldrp yemek
ten paralar koparan kaklar, domuzcuun orijinal ek
lini dtan ie doru deitirmiti. Sanki bir sih irbazlk
numaras seyreder gibiydi.
Dier masadaki kasede krlang yuvas orbas var
d. nsanlar durmadan yemek ubuklarn batrp jle
gibi olmu ku yuvasndan paralar kopanyorl ard . Eba
bil kuu yuvasnn yzd orbann beyazl olaans
tyd. Beyzade ifal "kays suyu'' karm hari1 in
yemekleri tecrbelerinin hibirinde bu kadar beyaz bir
sv grmemiti ama in' e gidenlerden orada bir eit
"st orbas" yediklerini duymutu; acaba bahsedilen
orba bu muydu?

13
Ancak} Beyzade'yi buyur ettikleri masa, bu iki ma
sadan biri deildi . Odann duvarlar boyunca Zen Tap1 92

n aklar'ndaki meditasyon salonlarnda olduu gibi yk


sek platformlar vard ve insanlar buralara konan sandal
aacndan yaplm kk masalar etrafnda oturuyor
lard. Bazl ar yere ya da ipek minderierin zerinde otur
mu, pirin nargilelerden ttn iiyor, Ching-te-chen
yapm fincanlardan aylarn yudumluyorlard. Hepsi
umursamaz bir sessizlik iindeydi. Bir yandan uyuklar
ken bir yandan d a yorgun gzlerle dalgn dalgn ortadaki
masalarda olup bitenleri izliyorlard . Ama hibiri hasta,
keyifsiz ya da klksz deildi. Hepsi boylu poslu, yakk
l, turp gibi adamlard; sadece ruhsuz grnyorlard, o
kadar.
" E veeet, anlald kadaryla b u g ruh tknnay bi
tirip imdi gevie gemi. Uykulu hallerine baklrsa, ye
mei biraz fazla karm gibiler.'
Aslnda bu mahmur baklar Beyzade'yi ok kskan
drmt. nk bu i gbekler, aynen halanm domuz
arbasndaki kemikler ve sakatatlar gibi midede lapa ha
line gelmi bir sr gzel lezzetlerle doluydu. Ezkaza
birisi kp da gbeklerinde bir delik asa, dar frlayan
kan ya da barsaklar deil kaselerde grdkleri in ye
mekleri olurdu. Yzlerindeki doymu, kaytsz ifadeye
baklrsa, bu adamlar yemekten atiasa bile yine de by
le istifini bozmadan oturmaya devam edebilirlerdi.
Beyzade de dahil olmak zere, Aznn Tadn Bilen
ler Kulb' nn yeleri birka kez doyum noktasn a
maslna amlard ama h ibir zaman burada toplanan
insanlarn yzlerinden okunan bu byk tatmin merte
besine ulaamamlard. . . Beyzade buna yanyordu.
nlerinde yle bir arz- endam etti ama onlar hi
aral olmadlar. Bu davetsiz misafire kar ne bir phe
belirtisi gsterdiler ne de kuru bir ho geldin iin yeil
k yaktlar. Aramzda bir Japon varm, yokmu; varsa
ne ii var diye merak bile etmediler.
1 93

14
Sonunda, ona yol gsteren adam, solda bir kede
duvara yaslanm oturan bir beyefendinin nnde onu
durdurdu . Bu arkada da kp gibi yemi, sigara imeye
koyulmutu. Gzleri ifadesiz, bombo ve ardna kadar
akt. imand ama yana gre gen grnen, krkna
yaklam bir adamd. Belli ki bu yemek kulbnn en
kdemlisi oydu. Dierlerinin ou Batl kyafetler giyin
miken, onun stnde sadece sincap krkl siyah saten
den bir in elbisesi vard. Ama Beyzade'nin asl dikkati
ni eken bu adam deil onun sanda ve solunda oturan
iki gzel kadnd. Birinin srtnda, ak yeil bir zemin
zerine, enli, koyu yeil eritleri olan bir kaftan vard ve
ksa pantolonu bunlarla uyum iindeydi . Ak pembe
ipek orapl narin ayaklar nn stndeki mor saten terlik
ok zarif simli kanavielerle ilenmiti. Sa ayan sol
dizinin stne atm, bir sandalyede oturuyordu. Ayak
lar yle kk ve byleyiciydi ki kzlarn kimonolar
nn gsnde tadklar kk aksesuar czdanlara ben
ziyordu. nden ikiye ayrlm p arlak siyah salar, kala
rnn zerine kargdan yaplm bir gnelik gibi dkl
yordu. Buklelerinin arasndan, mee palamudu kadar
kk grnen kulakmemelerinden yeim kpeler sar
kyordu ve bu kpeler saliandka etrafa lk lk yeil
klar sayordu. Beyzade' nin az nce duyduu mzii
alan bu kadn olmalyd. Bilezikli sol eliyle tutup dizle
rinin stne koyduu in kemanyla, Tanra Benzai
ten 'in 1 resimlerinden farkszd. Kadnn yz de yeim
ta gibi soluk ve przszd. Yuvalarndan frlayacak
m gibi duran byk kara gzlerinin ve hafife burnuna

1.

Hindu tannas1 Saraswati'ye japoncada verilen isim. Gzel sanatlar tann


as. (.N.)
1 94

doru kvrk krmz st dudann gizemli bir cazibesi


vard. Ama en gzel taraf dileriydi. Arada bir sa st
kpek diinin arasndaki bolua krdan sokup dietleri
ni ortaya kartyor, sonra d a alt ve st dilerini krdat
yordu. Byle yaptna gre bunun amac o ahane dile
ri gstermek olmalyd.
teki kadn biraz daha uzun yzlyd ama o da
ok gzeldi . Belki de zerindeki akayk desenli koyu
kahverengi elbisesi ve yakasndaki inci bro sayesinde te
ninin beyazl daha da ortaya kmt. O da devaml
dileriyle caka satyordu. Elinde bir krdan vard. Kr
danla dilerini kurcalarken devaml parmaklarndan biri
nin stnde be alt minik zil sallanan altn yzkl sa
elini kullanyordu.
Beyzade'yi bu insaniann nne getirdiklerinde, ka
dnlarn ikisi de onu sanki hi fark etmemiesine srtn
dnd ama bu arada ortalarnda oturan adamla birbirle
rine ka gz etmilerdi .
Beyzade'yi oraya kadar getiren adam, "Efendim,
Chen Bey bizim bakanmzdr," diyerek giri yapm,
sonra da ok hzl bir inceyle birtakm mimikler yapa
rak bir eyler sylemeye devam etmiti. Bakan ne olum
lu ne olumsuz bir tepki vermi, sadece esnemek zerey
mi gibi bakarak sessizce gz krprnakla yetinmiti.
Ama sonunda ufak bir tebessmn ardndan konu
maya balad: .. Siz Beyzade G.siniz deil m1 ? Gzel. . .
Burada herkesin sarho olduunu biliyorsunuz. Yaptkla
r btn edepsizlik bu yzden. in yemeinden holan
yorsanz, size bunlar baka bir zaman ikram etmekten
byk zevk duyarz. Ama u anda burada bulunan ye
mekler pek iyi deil. Ayrca mutfak da bu gece iin ka
pand . Kusura bakmayn ama sizden gelecek partimize
katlnanz rica edeceim." Cevab gayet ak ve istek
sizdi.
1 95

s
"Aman efendim ne demek! Benim iin zel bir ey
hazrlamanza gerek yok! Bunu istememeliyim biliyo
rum ama bu gece artan yemeklerden denememe izin
verirseniz minnettar olurum. Byle bir ey yapmanz
mmkn m acaba?"
ayet adam azck daha sevecen, uyumlu bir tutum
taknsayd, Beyzade seve seve dilenciler gibi dah a fa zla
srar edebilirdi . Masalarda yenenleri grdkten sonra iki
lokma yemeden bu mekandan gitmeyi asla istemiyor
du.

"Ah dostum, insanlarmzn ne kadar obur olduunu


gryorsunuz, geriye bir ey braktklarn hi sanmyo
rum. Ancak artklarmz ikram etmenin size kar ok
saygsz bir davran olacan dnyorum. Burann
bakan olarak, byle bir eye asla izin veremem."
Bakan konutuka kalarndaki memnuniyetsizlik
ifadesi derinlemi ve Beyzade' nin yannda duran kiiye
kesin talimatn vermiti. Bunu da alayc bir ekilde e
nesiyle Beyzade'yi gstererek vurgularken 'tn u Ja
pon ' u dar !" der gibiydi. Dier adam mahzunlam,
mazeret olarak bir eyler sylemeye alyordu ama
bakan marur bir ekilde oturmu, burnundan solur
ken, hibir eyi kabul etmeye niyetli grnmyordu.
Beyzade, bakandan gzlerini ayrp masaya bir gz
atnca masal ara kanacak iki yeni kaseyi getirmekte olan
iki garson grd . Leen byklndeki yuvarlak, ince
inilere konmu kehribar renkli orbal ar, alkalandka
buharlar karyor, kelerinden tamak zereymi gibi
duruyordu. Kaselerden birinde simsiyah oluncaya kadar
kaynatlm, cier renkli, smklbcek gibi yap yap
duran byk bir ey vard ve o ince in porseleninin
iinde hala kaynyordu. Sonunda masann ortasna kon1 96

duunda, masadakilerden biri kalkarak shao-hsing1 ara


byla dolu kadehini kaldrd, bunun zerine Beyzade'nin
masasnda oturanlar da kalkarak kadchlerini hep beraber
kafaya diktiler. neyi bitirdikleri anda hemen kak ve
yemek ubuklarn kaparak nlerindeki orba kaselerine
saldrdlar. Beyzade bunlar nefes nefesc izliyor, urad
h ayal krklndan kendini bauluyormu gibi hissedi
yordu.

16
Bakandan azar yiyen inli kafasn kayarak, "Val
lahi ne syleyecein bilemiyorum. ok zr dilerim.
Grdnz

gibi

bakan

izin

vermiyor,"

dedi

ve

Beyzade'yi k kapsna doru gtrd. "Aslnda bizim


kabahatimiz. H epimiz yle sarhotuk ki, sizi zorla s
rkleyerek buraya kadar getirdik. Bakanmz kt bir
insan deil ama ite byle bazen etrafndakilere glk
ler kartyor.''
" Hayr, efen dim, hayr Ne mnasebct! Asl ortal
kartran benim; fakat hala bakann bana niin izin
vermediini bir trl anlayabilmi deilim. Bu kadar g
zel bir yemek lenini gzlerimle grdkten sonra, by
le bir lene katlamamak gerekten ok zc. Ya ni
diyorum kendi kendime, bakann iznini almak gerek
ten art m?"
"Evet efendin1, evet! Bu binadaki her eyden o so
rumludur . . . " Adam bunlar syledikten sonra, sanki et
rafta birinin dinlemekte olduunu kontrol etmek ister
cesine etrafna baknd. O srada, ikisi de koridorcia mcr
divenin bandaydlar. ,.Galiba sizden phelendi. Mutfa-

1.

eiyang blgesinde pirinten retilen bir arap tr. (.N.)


1 97

n kapal olduu doru deil. Bakn, hala ar gibi al


yorlar grdnz gibi .'' Gerekten de, o srada aadaki
katlardan bulut bulut mis gibi dumanlar ykseliyordu
st katlara. Birileri yal tavada cazr cazr bir eyler k
zartyordu. Duyduu ses havai fieklerden farkszd. Ko
ridorun her iki yanndaki duvarlarn stnde hala palto
lar aslyd. Hi kimsenin yerinden kmldamaya niyeti
yoktu an1a 1an.

"D emek, bakan benim pheli bir tip olduumu


dnyor, ha? Adam knayamam, gayet normal bir du
run1 . I-li iim gcm yokken adamn rnekanna gelip
arka sokaklarda, binann nnde volta atyorun. Kim
olsa phelenir. Bunu niin garip karlyorum, biliyor
n1usun? Benim de kendime gre sebeplenn var, ama
ben izah etmeden bunu kimse anlayamaz. Bakn size
izah edeyim: Biz, bir zaman evvel Aznn Tadn Bilen
ler Kulb' denen bir dernek kurduk."
''Ne? Neyin tadnn bilenler kulb dediniz?" Adam
ban bir yana eerken aknlktan donakalmt.
''Aznn Tadn Bilenler Kulb dedim, anlyor mu
sunuz? Yani, siz Oburlar Kulb de diyebilirsiniz. Buna

Ingilizcede The Gastronomer Club deniyor."


uYaaa, yle mi? imdi anladm, evet,'' derken dosta
ne bir ekilde tebessm ederek bayla anladn tasdik
ediyordu adam.
"Yani sizin anlayacanz, bizim kulbmz, kendi
ni maddi ve manevi olarak gzel yemekiere adam olan
insanlar iin kurulmutur. yelerimizin hepsi, her gn
ama her gn mutlaka gzel bir ey yemek zorundadrlar.
Yiyemezlerse, kahrolurlar. Fakat son zamanlarda elimiz
deki btn malzemeleri bitirdik ve hepimiz sudan k
m bala dndk. Ne yapacamz bilemiyoruz. Her
gn hepimiz teker teker Tokyo ehrine da1yor, zel ye
mek avna kyoruz. Fakat grebildiiniz kadaryla, artk
1 98

bu ehirde olaanst ya da sra d diyebileceimiz hi


bir ey kalmad. Bugn de yine yle oldu. Etrafta hafiye
gibi dolarken sizin mekannz kefetti m. Sokaa geldi
imde) buray sradan bir in lokantas zannetmitim.
Grdnz gibi, ben yle pheli, insanlarn kafasnda
kuku uyandran bir insan deilim. Size verdiim kart
rnn stndeki isim gerekten ahsn1a aittir. Fakat be
nim byk bir kusururo var: yemee gelince kontrol
m kaybedip zvanadan kyorum, bende aklselim de
nen bir ey kalmyor."

zel kitap grubu

17
inli, kendini anlatmann samimi tela iinde olan
Beyzade'nin yzne bakarken, "Bu adam deli galiba !"
diye dnyordu. Uzun boyluydu, yakklyd -belki
de ikiden dolay- al al olan yanaklaryla otuz civarnda
gsteren drst b1r adama benziyordu.
"Ben sizden zerre kadar phelenmedim, efendim,"
dedi inli. "Bi zler, yemek yemek iin yukarda yan yana
gelmi insanlar olarak sizin duygularnz gayet iyi anl
yoruz. Biz kendi derneimizin adna 'Aznn Tadn Bi
lenler Kul b' demiyoruz; ama burada toplanmzn
sebebi ayn: nefis yemekler yemek. Biz de sizin gibi 'mide
erbabyz' ve azmzn tadn biliriz." te o anda inli,
Beyzade'nin elini hararetli bir e kil de s km, gzlerinde
anlaml bir prltyla konumaya devam etmiti : .. Ben iki
y] Amerika ve Avrupa 'da yaadm . Burada rendi
im bir ey var: Dnyann neresine giderseniz gidir:, hi
bir mutfak in mutfayla ak atamaz. Abartnyorum.
inliyim diye de sylemiyoru m. Gerek bir 'mide erba
b' olarak bana hak vereceinizi dnyorum; hatta
bundan eminim. Siz bana, kulbnzden bahsettiniz ve
ben de size inandm. imdi ben de size bunun karln1 99

da kendi kulbmz olan bu mekan hakknda bir eyler


sylemek istiyorum. Burada sunulan yemekler, gerek
ten buraya zg ve ok zeldir. M asalarda grdnz
yemekler sadece bir entre, yani akan yemeinin bir ba
langcyd. Asl ziyafet ondan sonra geliyor."
inli bunlar syledikten sonra, dikkatle Beyzade'nin
yzn szm, szlerine nasl tepki vereceini anlama
ya almt. Ama te yandan, anlattklarnn onu ile
den kardn da tahmin edebiliyordu.
''Doru mu sylyorsu nuz, size inanabilir miyim?
Yoksa akam akam benimle dalga m geiyorsunuz?''
Beyzade bunlar sylerken surat deimi ve gzlerine
avnn izini koklayarak sren bir av kpeinin baklar
yerlemiti. uEer syledikleriniz gerekse, sizden bir ey
daha rica etmeme izin verin ltfen! Byle gzel yemek
lerden bahsettikten sonra, beni kapya koymanz hi in
sani bir davran deil . Hatta ok zalimce! Ltfen imdi
gidin, bakannza bir kez daha izah edin: Ben pheli
bir ahs deilim, casus deilim. ayet buna ramen, ba
kannzn

kafasndaki phe bulutlar dalmayacak

olursa, test etsin beni herkesin nnde, obur muyum,


deil miyim. ster in yemei, ister baka yemek olsun .
imdiye kadar Japonya'da yaplm olan gelmi gemi
btn yemekierin tadn, lezzetini teker teker gzn
zn nnde tehis edeceim. te o zaman benim yemek
konusunda ne kadar iflah olmaz birisi olduumu anla
yacaktr. Ayrca, bakannzn biz Japonlardan niin ho
lanmadn da pek anlayabilmi deilim. Siz burann
bir yemek kulb olduunu sylediniz; ama ben imdi
burann siyasi bir buluma yeri olup olmadndan p
helenmeye baladm."
"Siyaset mi? Aman efendim daha neler! Hi alakas
yok, hi!" Bunlar sylerken inli glm, yaplan itharn
tamamen reddetmiti. " Fakat biz bir kulp olarak/' (Bun200

lar sylediinde biraz sesini alaltarak tane tane konu


maya balamt) ('bunu size sylyorum ama syleyece
im eyler son derece mahremdir. Size ve kartnzn ze
rindeki unvannza gvendiimden dolay byle konuu
yorum . . . Evet, ne diyordum? Biz bir kulp olarak yele
rimiz konusunda siyasetilerden daha hassasz . Burada
piirilen yemekler tamamen olaannn dndadr. Ye
meklerimiz de, ye olmayan kiiler iin birinci derece
den gizli formller ol arak addedilmektedir. Bu akam
burada grdnz insanlarn ou, Chechiang blgesi
nin yerlisidir. Ama Chechiangl olmak asla kulbmze
ye olmak iin yetmez, her ey bakana bal dr. Mn,
buluulacak yer, ziyafet gn, masraflar, ksacas aklnza
gelen her ey onun kararna tabidir. Bu kulp bir bakma

onun kulbdr."
18
" O zaman, b akannz nasl bir insan? Neden bu ka
dar ok yetkisi var?"
cKendisi ok tuhaf bir adamdr. Baz ynleriyle in
sanda hayranlk uyandrr ama baz ynleriyle de biraz
aptaldr." inli bir an tereddt etti, kendi kendine bir ey
ler mrldand. Neyse ki, yemek odas ok grltl oldu
u iin bu kk sohbet kimsenin dikkatini ekmedi.
"Azck aptal derken ne demek istedi niz?" Beyzade
b u konu zerine biraz zorlaynca, adamn fazla gevezelik
ettiine piman olduunu anlamt. inli konuup ko
numamak konusunda biraz tereddt ettikten sonra s
teksizce devam etti:
"Nasl syleyecein bilemiyorum, bakannz iyi
yemei ok sever. Bu yemek ak onu bazen aptallk, ba
zen de delilik noktasna getirir. Ama onun mera k sadece
yemek yemek deildir, kendisi de ok gzel yemekler
201

yapar. B ildiiniz gibi in mutfann ok zengin bir mal


zeme listesi vardr. Bakanmz bir yemek yapmayagr
sn, yeryznde kulJanam ayaca hibir ey yoktur. Her
tr sebze, meyve, et, balk, kutan balayn da insanl ar
dan bceklere kadar her eyi malzeme olarak kullanabi
lir. Bildiiniz gibi, kadim zam anlardan beri biz inliler
krlang yuvas, kpekbal yzgeci, ay penesi, geyik
paas gibi eyleri hep yiyegeldik. Ama vnerek syle
yebilirim ki bize aa kabuu, ku gbresi, insan salyas
yemeyi reten ilk kii bakanmz olmutur. Ayrca ken
disi bu konuda birok kzartma ve halama teknii de
gelitirmitir. Sonu olarak eskiden en fazla on eit or
bamz olduu halde, imdi belki altm yetmi eit or
bamz var. Getirdii en inanlmaz yeniliklerden birisi de
yemek kaplar alanndadr. B akann bize rettii zere,
in parseleninden ve metalden yaplan tabak, anak,
kase, kak ve bu gibi yemek takmlarnn haricinde ba
ka seenekler de vardr. Yemei her zaman bir kabn ii
ne yerletirmek mecburiyetinde deiliz; yemek pekala
herhangi bir anan dna da svanabilir ya da fskiye
gibi herhangi bir taban iine fkrtlabilir. yle ki, ba
zen size sunulan eylerden hangisinin kap, hangisinin
yemek olduunu arabilirsiniz! Bu kadar derinlemesi
ne bir aratrmaya gitmeden en iyi yemein ne olduunu
anlayamazsnz ya da anladnz iddia edemezsiniz . . .
Bizim bakanmzn felsefesi ite budur.

19
. . . Size bu kadar dil dktm. Umarm bakanmzn
nasl bir lezzet yaratmaya alt konusunda bir fikriniz
olmutur. Ayrca kulbmze ye olup ziyafetlerimize
katlacak insanlar hakknda neden bu kadar hassas oldu
umuzu anlamsnzdr. B u tr yemekler halk arasnda
202

bir yaylrsa insanlar afyon tiryakisi olmaktan beter


e der.

"Affnza snarak tekrar sormak istiyorum. Bu ak


amki nn buna benzer bir ey mi olacak?"
" Evet dostum, biraz yle olacak! " in li imekte ol
duu purodan bir nefes aldktan sonra boulurcasna ba
n saa sola sallam ve bu cevab vermiti.
"Konumalarnzdan ne demek istediinizi gayet iyi
anladm. Byle bir yemek kulb kurduunuzdan dolay
yelerinizi alrken siyasi bir dernekten daha seici dav
ranmanz gerekiyor. D orusunu sylemem gerekirse,
epikryen birisi olarak, benim ideallerim bakannzn
ideallerinden farkl deil. Ama aramzdaki fark u: O,
amacna ulamak iin ne yapmas gerektiini biliyor, ben
se bilmiyorum. Bu baars iin onu candan kutluyorum.
Ama yine de burada anlayamadm bir ey var; madem
ki bu insan o kadar seici davranyor, niin kulp yele
rini, kulbn mahremiyetini korumak adna daha az bir
sayyla kstlamyor? Tek sorun yemek yemekse, niin
bunu tek kiiyle, mesela kendisiyle snrlandrmyor?"
" Haklsnz baym, ancak onun da kendine gre ne
denleri var. Ona gre iyi bir yemein tadn karmak
iin ok sayda davetli olmas ve ziyafetin bu ilkeye gre
dzenlenmesi gerek. Bu yzden katlmclar konusunda
ok hassas ve onlar tek tek kendisi seiyor. Fakat bir kez
seildikten sonra da herkesin ayn at altnda toplanma
sn istiyor. Aynen bugnk ziyafet gibi.''
"Baknz bu konuda onunla hemfikirim. Benim ku
lbmn sadece be yesi var. Kendi kulbmn faali
yetleriyle bu akamki toplanty kyasladm zaman ba
kannzn ne kadar kapsaml bir ekilde altn daha
iyi anlyorum. Galiba bu fark benim kendi mizacmdan
kaynaklanyor. Ben sadece iyi yemek delisi olan bir ada
mm. Bu konuda devaml hayal kurup rya gryorum.
203

An1a imdi bu gaflet uykusundan uyandn1. Yllardr hep


byle bir insanla, byle bir ehlikeyif, ehliyemek olan s
tat) a karlamay dledim . Az nce bana gveninizin
tam olduunu bildirdiniz. Ben de bu nedenle benimle
bu kadar serbest konuabildiinizi dnyorun. Ben
yemek konusunda son derece ciddiyim. Bunu size defa
larca syledim. Sizden zellikle bir kez daha rica ediyo
rum: Acaba bakannza gidip beni son kez ona tavsiye
edemez misiniz? ayet beni kat bir ekilde reddedecek
olursa masaya oturup yemek yiyemesem bile, hi deilse
bir keye sinip nasl bir yemek sunulduunu gzlerimle
grmek istiyorum. Rica etsem bana bu konuda yardmc
olur musun uz?"

zelkitapgrubu

Beyzade ylesine ciddi , ylesine tutkulu konuuyor


du ki duyanlar sradan bir yemek sohbeti deil, devlet
srr zannederlerdi konutuklarn .

20
inli kendine gelmiti . Sarholuu atiatp kollarn
gsnn stnde aprazlayarak derin derin dnyor
du. mekte olduu puroyu yere frlatp ban kaldrd.
Sanki bir karara varm gibi grnyordu. " Bildiiniz
gibi, size yardm etmek iin elimden gelen her eyi yap
tm . ilgilendiiniz konuda ne kadar ciddi ve kararl oldu
unuzu anlyorum. Sizi hi d krklna uratmak is
temiyorum. Ancak tavsiye mektubunuz ne kadar gl
olursa olsun, bakan tarafndan yelie kabul edilme
ansnz sfr! Byk bir ihtimalle o sizi polis zannediyor.
Bence ona gidip boynunuzu bkmenize hi gerek yok.
Oturun u keye, seyredin bu alemi ve bitsin gitsin!"
Bir yandan konuurken bir yandan da koridora ba
kp kimsenin gzetlemediinden emin olduktan sonra
ellerini uzatarak .yaslanmakta olduu ahap kapy hzla
204

itmiti. stnde ceket, p antolon ve bu gibi eyalarn as


l olduu kap sessizce alr almaz lo bir mekann ii
ne szldler. Buras, drt taraf basit lambrilerle kapl
bir odayd. Odann her iki tarafnda da iki ypranm kol
tuk, yannda ay sehpalar ve sehpal arn stnde kl
tablas ve kibritler vard. Bunlardan baka, odada hibir
mobilya yoktu. Yalnz, oda ok tuhaf kokuyordu.
'' Bu oda ne amala kullanlyor? eride ok tuhaf
bir ko ku var!"
"Tanyamadnz m, ierisi afyon kokuyor." inli zo
raki bir tebessmle bunlar sylemiti. Odann bir ke
sine konmu yeil abajurun yayd ktan dolay inli
nin surat aniden deimi, bambaka bir insan gibi g
rnmeye balamt. O zamana kadar dostane, cin gibi
grnen gzleri birdenbire baygnlap mahvolmu bir
rkn insan gibi bakmaya balamt.
"Buras afyon ekme odas galiba . . .

"

"Evet dostum. Siz de belki bu odaya giren ilk Japon'


sunuz. Burada alan Japon iiler bile bu aday bilmez."
Bunlar sylerken gayet rahat ve gvenli bir hali vard .
Sanki adetiymi gibi gidip koltuklardan birine oturdu.
Sesi sanki afyon dumanlar arasnda boulmu bir insa
nnki gibi ksk ksk ve cansz kyordu. "Ah dostum,
hala ieride korkun bir koku var. Galiba az nce burada
birisi afyon ekti . Bakn, oradaki duvarda bir delik var,
gryor musunuz? Oradan ieriyi dikizleyecek olursa
nz yemek odasnda neler olup bittiini greceksiniz. n
sanlar genellikle, nce buraya gelip manzaraya bakarlar,
sonra da ryalar alemine kanat rparlar . n
.

21
Yazar, Beyzade G.nin afyon odasndaki delikten iz
ledii manzaray okuyucuya aniatmay bir bor bilir. Ben
205

de kulbn bakan gibi bu yknn gerisini okuyacak


insanlan kendime gre ince cleyip sk dokumak istiyo
rum ana maalesef byle bir ansn1 yok. Ancak grd
m gerekleri btn plaklyla betimleyeceimi
zlerek belirtn1ek isterim. O gece yaad olayla bir
likte Beyzade G., dledii btn hayallerin gzleri
nnde gerekletiini grm ve bundan byk bir haz
duymutu. O deneyin Beyzade'nin yemek konusundalci
beceri ve yaratclna byk katkda bulunmutur.
Gerekten de bu olaydan sonra Beyzade, Aznn
Tadn Bilenler Kulb yelerinden en byk vg ve
alk alm, kendisi damak zevklerinin en byk epikr
yen dehas olarak ilan edilmiti. Konu ile ilgili ayrntlar
bilmedikleri iin kulbn btn yeleri B eyzade'nin na
sl olup da bir gece iinde bylesine muhteem yemek
yapma yntemlerini rendiini lgn gibi merak edi
yorlard. Ancak inli arkadana sz verdiinden dolay
Beyzade temkinli

davranarak onlara

ne

e-iyang

Kk' n n adn anm ne de b u mekann kendisine en


byk yaratc ilhamlar veren bir yer olduundan b ah
setmiti.
'Ben bunlar kimseden renmedim, bunlarn h epsi
kendi esinim, kendi yaratclm," diyerek hep masuma
ne cevaplar vermekle yetinmiti.
Bu olaydan sonra Beyzade'nin denetiminde her ak
an Aznn Tadn Bilenler Kulb ' n n st katnda ina
nlnaz gzel ziyafetler verildi. M asann zerinde yer
alan yemekierin ou in yemeklerine benziyordu ama
pek ok adan gerekten emsalsizdi. B irinci ziyafet ikin
ci ziyafeti, ikincisi ncsn, ncs de teki ziya
fetleri takip ettike hem yemek eitleri artm, hem
yemek hazrlama yntemleri zenginlemi, hem de ye
mekler daha karmak bir hal almt. rnein, ilk ziya
fet gecesinde u nn vard: Ebabil Kuu Yuvas orba206

s, Kpekbal Yzgeli 1avuk Yahnisi, Denizhyarl Ge


yik Paas, rdek Rosto, eitli Kzarm Etler, Top Oy
n ayan Ejderha (bldrcn yumurtal ylan buulama),
Jambonlu in Lahanas, Scak Tatl urupta Dilimien
mi Yerelmas, Yeil rkide Yapra (kuru bambu filizi),
Klk D uble Bambu Filizi.
.

Bu listeyi grenler balangta bunun sradan bir


in yemei mns olduunu dnebilirler, hatta ye
mek isimlerini bile olaan karlayabilirler. Kulp yeleri
de ayn mny ilk kez grdklerinde byle bir tepki
vermi, "Ne! Yine mi in yemei?" diye lklar atm
lard . Ancak onlarn bu homurdanmalar yemekler ma
saya gelinceye kadar srmt. nk nlerine konan
yemekler tahmin ettiklerinden hem lezzet hem de gr
n olarak ok farklyd.

22
rnein, Kpekbal Yzgeli Tavuk Yahnisi, ne
bildiimiz tavuk etinden yaplmt ne de iinde kpek
bal yzgeleri vard . Devasa gm kase azna kadar
koyu, tatl fasulyeden yaplm ykan1 jlesi gibi mat fa
kat kurun gibi ar bir orbayla doluydu. Kaseden gelen
ba dndrc ho kokularn etkisiyle konuklar gz
dnm a kurtlar gibi kaklaryla orbaya dalmlard.
Fakat ilk ka azlarna koyduklar zaman djllerinin
stnde yaylan tatl araba benzer bir lezzetle aknla
uramlard. Aldklar bu loknada ne tavuk tad ne de
kpekbal yzgeleri nden eser vard.
"Allah Allah ! Nedir bu yahu? Hibir eye benzemi
yor, lezzet mezzet yok! ine deli gibi eker atmlar! .,

1.

Krmz fasulye ezmesinden yaptlan

bir

J()7

tr japon tatls. (.N.)

diye asabi yelerden biri kmt. Fakat adamn azn


dan bu szler dklr dklmez suratnn ekli sanki
garip bir ey kefetniesine hen1en deimi, gzleri
fa lta gibi almt. ok geiriyer gibi bir hali vard;
nk az nce ikayet etmekte olduu dilinin stndeki
tatllk birdenbire yerini tavuk suyu orbasna ve kpek
bal yzgelerinin tadna braknaya balamt.

Ta tl orba, g rt la nd a n aa inmesine inmiti ama


onun yan etkileri kesinlikle bununla snrl kalmamt .
Aznn iine yaylan arabn ekerli tad gittike iddeti
n i azaltm fa kat yine de dilinin kknde kalmaya de

vam etn1iti. Daha sonra da yutmu olduu orba byk


bir grltyle az boluuna geirti olarak geri dn
mt. Ne kadar ilgintir ki, bu geirtiyle birlikte az
nn iini dolduran tavuk eti ve kpekbal yzgeeinin
lezzeti, dilinin kknde hala kalmaya devam eden ara
bn tadyla birleince ortaya tarifi imkansz bir ciamak
zevki cmb kmt. arap, tavuk, balk yzgeleri
aznn iinde birleip mayalanma srecine girmiler ve
bu da damaklarnda tuzlanm zgara balk barsa ta
dnda bir lezzet brakmt. Midelerden ykselen geirti
ler arttka yemein tad daha zengin, insan daha ile
den karr bir hale gelmiti.
Beyzade, kulp yelerinin yzlerindeJG ifadeyi te
ker teker inceledikten sonra, HYemek imdi nasl dostla
rm? Artk o kadar ar tatl gelmiyordur inallah ! " der
ken pimi kelle gibi srtm ve konumasna devam et
miti: "Ben size bu yemei orbadan tat alasnz diye
yapmadm, sonradan gelen geirtinin zevkine varasnz
diye yaptm. Yani geirtinin zevkine varahilrnek iin
nce orbay yemeniz gerekiyordu. Bizim gibi 'ehlibo
az' olan oburlarn yapmas gereken tek ey nce geire
rek midemizdeki arlktan kurtulmaktr. Yendikten son
ra midenizde arlk yapan bir yiyecek, ilk kez yerken
208

damanzda ne kadar ahane bir tat brakrsa braksn


buna asla klas yiyecek diyemeyiz. Klas yiyecek yle bir
yemektir ki, yedike geirirsin1 geirdike yersin ve daha
var m dersin ! Altn kural budur! Hlasa, klas yiyecek
mideyi yormayan, hi bkp usanmadan yemek istedii
niz yiyecektir. imdi burada yemi olduunuz yemekler

belki size pek olaanst gelmeyebilir ama ben bunlar


size can gnlden ve hararetle tavsiye ediyorum: Yiyiniz
beyler, yiyiniz!"

23
"Ne diyeyim dostum, sizi candan kutlarm! Yapt
nz eyler bizi ziyadesiyle memnun etti . Byle byk bir
zaferden sonra aramzda kararlatrdmz byk para
dl sizin olacaktr., Bunlar syleyen ye yemein ba
nda Beyzade'ye ilk saldran adamd. Grubun geride ka
lan ise ona daha byk bir tezahratta bulundular, b
yk vgler yadrdlar.
" O kadar ekerli bir orbay itikten sonra nasl olu
yor da midemizden ylesine muhteem bir geirti gele
biliyor? Dorusu her ey bir bilmece gibi . . . Sizden rica
etsek bize bu harika yemekleri nereden rendiinizi bi
razck anlatamaz msnz?"
"Hayr dostum. Kusura bakmayn ama asla byle bir
ey yapamam. Benim bu kefim sradan bir yemek m
ns veya yemek yapma yntemi olsayd, bunlar mem
nuniyetle kulbmzn yeleri olan sizlere anlatmakta
hibir mahzur grmezdim, hatta byle bir aklama
yapmay boynurnun borcu bilirdim. Benim yaptm bir
sihirbazlk gsterisi dei l . Ben sadece mide ilmindeki
byy kefetmeye altm. Bu nedenle yemek yapma
yntemlerimi bir sr olarak saklamak istiyorum ve buna
hakkm olduunu sanyorum. Beyler, iin geri kalan fas-

ln hayal gcnze havale ediyorun." Beyzade bunlar


syledikten sonra, etrafndakilere acyarmu gibi g
lmsedi.
Ancak "mide ilminin bys" benim siz okuyucula
rma anlattklarmla snrl deil. Mnde bulunan ye
neklerin hepsi, kulp yelerinin tat alma organlarna
hi beklenmedik cephelerden saldrmt ve hepsi de ta
mamen farkl tatlara, farkl zevklere hitap edecek ekilde
dnlmt. Az nce "tat alma organ"ndan bahset
tim deil mi, bu ifadem doru olmayabilir. Kulbn
yeleri gerekten de yemekierin tadna vanrken sahip
olduklar btn duyu organlarn h arekete geirmilerdi .
nlerindeki yemei sadece dilleriyle deil, ayn zaman
da gzleriyle, burunlanyla, kulaklaryla, bazen de tenle
riyle tatmlard . Belki biraz abartyorum ama yemek
yerken btn vcutlar "tek bir dil" haline gelmiti .
ok duyulu tat alma konusunda en gzel rnek
m ndeki Jambonlu in Lahanas'yd. in lahanas, nor
mal lahanaya benzeyen kaln kkl bir sebze olduu hal
de, yemekte zerre kadar j ambon veya sebze tad yoktu
ama bunlarn tad, ancak btn yemekler yendikten son
ra aza geliyordu. Bu yemek servis yaplmadan nce
yelerin ayaa kalkp yemek masasnda bir bir buuk
metre geriye kn1alar ve ayr ayn odann iine dalma
lar istenmiti . Daha sonra da btn kaplar, pencereler
ve delikler en ufak bir k szdrrrayacak ekilde smsk
kapatlm ve ardndan klarn hepsi sndrlmt.
erisi yle zifiri karanikt ki, hi kimsenin burnunun
ucunu grmesi bile mmkn deildi. Bu t kmayan,
kurun gibi karanlk ortamda yelerin hepsi hi azlar-
n amadan tam otuz dakika ayakta beklemiti.

210

24
O srada yelerin neler hissettiini okuyucularnn
h ayal gcne brakyorum. ok yemek yemilerdi . Ge
iremeseler bile mideleri tka basa doluydu. Bu tokluk
duygusuyla stlerine ar bir rehavet km, hibir or
ganlarn kmldatamyorlard. Sinir sistemleri felce u
ram, byk bir uyuukluk iinde neredeyse uyumak
zereydiler. Ama birdenbire zifiri karanlkta uzun bir
mddet ayakta kalmaya maruz braklnca uyumu olan
sinirler tekrar devreye girip yay gibi gerilmiti. nk
"bundan sonra acaba ne olacak, bu karanlkta bize ne
yedirecekler" diye meraktan atlyor1ard. Iklar tama
men kapatmak gerektiinden dolay sobay da sndr
dkleri iin oda soumaya balam, byle olunca da
hibirinde uykudan eser kalmamt. Karanlk herkesi,
gzlerini falta gibi amaya zorluyordu. Ksacas, bun
dan sonraki yemee balamak iin herkesin bilinci tetik
teydi.
B u farkndalk tam tavan yapt zaman odann bir
kesinden kendilerine doru sinsi sinsi yaklamakta
olan bir ayak sesi duydular. pek kumalarn srtnrken
kard i gcklayc ses, odann iindeki insanlardan
birinin ayak sesi olamazd. Terliklerden kulaklarna tatl
tatl gelen "ipidik" seslerine baklacak olursa odada do
laan insann mutlaka bir kadn olmas gerekiyordu. Bu
kadnn odaya ne zaman, nasl, nereden girdiini hi an
layamamlard. Kadn, fazla grlt karmadan odann
bir ucundan bir ucuna zincirinden boanm vahi bir
h ayvan gibi be alt defa gidip gelirken hep kulp yele
rinin nnden gemiti . B u sahne aa yukar drt
dakika devam etti. Sonunda odann sa tarafna doru
ilerleyen ayak sesleri, orada yarm saatten beri dikilmek
te olan yelerden birinin nnde durdu . . . imdi biz bu
21 1

adama, Bay "N.' diyelim ve olay onun asndan anlatma


ya alalm. Bay A. bu olaylar yaarken, teki yelerin
sra kendilerine gelinceye kadar hibir eyden habersiz
ayakta dikilmekte olduklarn da belirtelim.
A.nn nnde duran insan, ayak seslerinden de tah
min ettii gibi bir kadnd. Salarndaki briyantin, kul
land pudra ve p arfm kokusu onun kesinlikle bir ka
dn olduunu ele veriyordu. Kadn, ona ylesine yakla
mt ki neredeyse yanaklar onunkine dokunmak ze
reydi. Burnunun ucuna yaklaan bu kokulardan B ay A.
boulur gibi oldu. Oda karanlk olduu iin bu kadar
yaklamasna ramen yine de kadn gremiyordu. Onun
varln ancak dier duyu organlaryla anlayabiliyordu.
Yumuack salar alnna deiyor, scak nefesi boynunu
okuyordu. Kadnn souk fakat yumoack parmaklar
yanaklarn bulup bir aa bir yukar iki defa yzne
dokunduunda Bay A . zevkten drt ke olmutu.

25
Etli avularndan ve esnek parm aklarndan b u kad
nn bir gen kz olduunu anlamt ama bu ellerio yz
n niin okadn henz anlayamamt. nce akakla
rn ovmu, daha sonra da avularyla gzlerini kapatp
ezercesine h afif h afif aaya doru svazlamt. D ah a
sonra ayn eller yanaklarna doru h areket ederek bur
nunun iki tarafnda bir ileri bir geri almaya balamt.
Yznde dolaan kk, sert, madeni h alkalann souk
luundan hissettii kadaryla kzn parmaklar yzkler
le bezeli olmalyd. B ay A . bu gzel yz masajndan son
ra ferahlam, psikolojik olarak rahatlam ve bu ihya
edici huzur beyninin en derin noktalarna kadar nfuz
etmiti.
Kendisine uygulanan zartf tatbikattan zevk duygusu
212

gitgide artm, zirveye trmanmt. Btn yzne masaj


yapan bu eller daha sonra A.nn dilini kknden kavra
yarak bel lastii gibi sndre sndre ekmeye balam
t . Arada bir eller enenin zerine konulanyor, az di
lerinin bulunduu yerden yanaklarna doru olan ksm
bastra bastra svazlyor, hemen aa inerek aznn bu.:
lunduu bl geye geliyor, alt ve st dudaklarnn etrafn
d a hafif parmak ucu darbeleriyle daireler iziyordu.
Daha sonra parmaklar aznn yan tarafnda kenetleni
yor, aznn ii kpk kpk oluncaya kadar enesinin
yan tarafndaki tkrk bezlerini okayarak dudak kv
rmlarnn arasndan szan svy kapal duran aznn s
tne bulatra bulatra yayyordu. Henz azna bir !ok
m a koymam olmasna ramen, balon gibi ien avurtla
rndan dudaklarna doru eme gibi tkrk boalmt.
Haliyle itah kabarm, karn zil almaya balamt.
Dilerinin arkasndan onu oburca tknnaya tevik eden
bu a gzl tkrkler btn az boluunu doldur
mutu.
Bay A . artk kendini kontrol edemiyordu: Artk par
maklarn yardm olmadan azndan salyalar aknaya
balamt. te tam o anda, bir sredir dudaklaryla oy
nayan kadnn parmak ular aznn iine dalvermiti.
Bir mddet dietleriyle dudaklarnn arasnda gezinen
bu parmaklar yava yava diline uzanmaya balad. A
zndaki salya be p arman etrafn yap yap sarm,
onlar ne id belirsiz bir adal nesneye dntrm
t. A.nn ilk fark ettii ey, bu pannaklarn ne kadar yu
muak ve kaygan olduuydu. Bu parmaklar salyalarn
iinde kaldka insan vcudunun bir paras olmaktan
kmaya balamlard. Be parman beinin birden in
sann azna tklnas ok ackl bir durumdu ama Bay
A. hibir rahatszlk hissetmemiti. Azck hissetmi olsa
bile, bu aza alnan byk ve tutkalms bir lokum par213

asnn verdii rahatszlktan farkszd. Bu parmaklarn


zerine dilerini ezkaza indiriverse, kzn parmaklarn
prasa gibi dorayabilirdi .

26
Bay A., diline ve kzn eline yapan salyann, bilin
mez bir sebepten dolay birdenbire bambaka bir tat ka
zandn hissetmiti. Tkrnden aznn iine yava
yava gzel kokulu, tuzlumsu bir tat yaylmaya bala
mt. Salya veya kadn eli, nasl oluyordu da insann a
znda bu kadar gzel bir tat brakabiliyordu? A., bu elin
etrafna dilini dalayarak zerindeki lezzetli svy somur
du. Yaladka ve emdike her tarafndan lezzet fkr
yordu. Sonunda aznda biriken bu salyann hepsini mi
deye indirmiti. Fakat o da ne? Sanki bir yerden sklm
gibi damla damla dilinin yzeyinde biriken bu garip sv
da nereden kmt? Kadnn elinden baka azna baka
bir ey girmediine gre bu sv byk bir ihtimalle ka
dnn parmaklar arasndan geliyordu. nk bu elin be
parmann bei de hi kmldamadan dilinin zerinde
kalmt. Bay A . , o zamana kadar p arn1aklara bulam
olan svnn kendi salyas olduunu sannt ama imdi
hissettii sv kadnn parmaklan tarafndan salglanan
yapkan, tkrk kvamnda, yal ter taneciklerini an
dran bambaka bir eydi.

Bu kaygan ey ne olabilir? Ta1n hatrlayamyorum


ama daha nce bir yerlerde yediim bir eye benziyor tad.
Bay A., kzn parmaklann dilinjn ucuyla yalarken bunla
r dnyordu . Ve birdenbire sanki vahiy gelmi gibi
hatrlad: Bu, in yemeinde kullanlan j ambonlar gibi
kokuyordu. Aa yukar bunun farkna varmt ama
olay ok ani olduu iin izlenimleriyle olay arasnda bir
balant kuramamt.
214

Evet, evet. Aynen jambon tadndayd, hem de in


usul hazrlanm bir jambon. Yapt muhakemeyi sanki
kantlamak istercesine B ay A., dilinin zerindeki tada
younlat ve kzn parmaklarn deli gibi yalayp emme
ye balad. in garibi, diliyle bastrdka bu parnaklar
daha yumuak bir h ale gelmi, aznn iine kadayf gibi
dalmaya balamt. B ay A., bu insan elinin, birdenbire
el olmaktan kp lahana sapna dntn hissedince
hayrete dmt. Hayr, "dnt" fiili uygun bir keli
me deildi; bir in lahanasnn tadn ve ekli.ni tama
sna ramen, insan parmaklarn andran biimi hala ay
nyd . Gerekten de iaret ve ortaparmaklar zerindeki
yzkler ve avucunu koluna balayan bilek sap yerli ye
rinde duruyordu. Lahana sap nerede bitiyor kadnn
bilek sap nerede balyor insan farkna varamyordu .
Kadnn bilei bu haliyle, stne parmaklar tneni bir
lahanadan farkszd.

27
Esrarengiz olaylar sadece bununla bitmiyordu . Bay
A., lahana kk ve insan eli arasndaki fark anlamaya
alrken azndaki parmaklar saa sola hareket etmeye
balam, adeta ikinci bir dil haline gelmiti . Be parma
n bei birden h areket ediyordu: Parmaklardan biri az
diierin arasndaki bir kovua da1 mt . kincisi dilini
kavram, tekiler ise sanki beni sr der gibi st ve alt
dilerinin arasna yerlemiti. Parmaklar hareket edince
ye kadar bunun bir insan eli olduundan emindi. Fakat
bunlarn hepsi birden hareket etmeye balaynca azn
da kmldayan eyin hi pheye meydan vermeyecek
ekilde sebze liflerinden meydana gelen bir lahana sap
olduunu aka anlamt. Sanki kukonmaz ba yiyor
mu gibi bu parmaklardan birinin ucunu srd zaman,
215

parmak aznda dalvermi ve dalan et paras gerek


bir lahan a parasna dnmt. Ayrca bu taze in la
hanas yumuack halanm, devasa bir turbu andryor
du. imdiye kadar hayatnda bundan daha tatl, bundan
daha sulu bir ey yememiti. Bu muhteem tadn cazibe
sine kaplarak her parmak ban teker teker srp azn
da ezerek midesine indirdi. te yandan parmaklarda
hibir deiiklik olmam, eski ekillerini aynen muhafa
za etmilerdi ama bir yandan da durmadan sv salgl
yorlar, lahana liflerini dilerine ve diline saryorlard . Is
np inedike, parmaklarn ucundan saysz dal budak
fkryor ve bu durum sahnede cebinden sonsuz sayda
kk kk bayraklar karan sihirbazlarn numaralar
nt andryordu.
Bay A. bu nefis lahana srgnlerinden bir lokma
daha alamayacak hale gelince, parmaklar birdenbire seb
ze olmaktan km, gerek bir insan eline dnmt.
Sonra da bu el aznn iinde kalan yemek artklarn g
zelce temizledikten sonra dilerinin arasna serin bir
nane urubunu andran uyarclar skarak byk bir usta
lkla bulunduu yeri terk etmiti.
te ilk geeeki ziyafette en son sunulan yemek buy
du. Yukarda vermi olduum iki rnekten okuyucular
mz herhalde teki nnlerde ne kadar garip yemekler
olduunu anlamakta glk ekmeyecektir. inlilerin

bok choi adn verdikleri bu in lahanasndan sonra ka


ranlk odada klar yakldnda o esrarengiz ellere sahip
olan kadndan eser yoktu .
Beyzade G., aknlktan kk dillerini yutmu ku
lp yeleri zerinde gz gezdirip, "Aznn Tadn Bilen
ler Kulb' nn sayn yeleri, kulbmzn bu akamki
ziyafeti sona ermitir," diyerek kapan konumasna ba
lamt. "Size daha nce b u geeeki mnnn sradan bir
nn deil, sihirli bir nn olacan sylemitim. Fa216

kat unu hemen belirteyim ki, srf acayiplik olsun ya da


yaratc bir nn bulamadm diye, hibir zaman sihir ve
byye bavurmadm. te yandan sihir kullanmadan
gerekten gzel bir yemein h azrlanabileceine de inan
myorum. Bunun nedeni gayet basit. Bizler dille algla
nabilen btn gzel yemekierin tadn biliyoruz. 'Ye
mek' diyebileceimiz kavramn snrl erevesi dahilin
de artk bizi tatmin edecek bir ey bulmamz mmkn
deil. Bu nedenle, bizi tatmin edebilecek farkl tatlar bu
labilmek iin 'yemek' dediimiz bu kavramn alann ge
niletmemiz ve onlan algladmz duyu alann da hem
derinletirmemiz h en1 de eitlendirmemiz gerekiyor.
Boaz ilminin erbab olarak yiyeceklere verdiimiz tep
kiyi gelitirmek iin de, ilgimizi ve merakmz yiyecek
eyler zerinde younlatrmamz lazm. Yediimiz ey
lerin tadn alabilmemiz iin bunu yapmaya mecburuz.
Ne kadar bu konu zerinde merak duyup kafa yorarsak,
inann oburluumuzun ve itahmzn deerini o kadar
iyi anlayaca z. Benim yemeklerimin sihirli olmasnn
nedeni srf sizin , hepinizin iinizdeki bu mera k gdkla

yp derinletirmek iindir."

Btn yeler, aknlktan sersem gibi bir halde ku


lb terk ederlerken azlarn ap tek kelam edeme
milerdi . Gerekten de bylenmi gibiydiler.

28
Aznn Tadn Bilenler Kulb'nn ikinci ziyafeti
ertesi akam yine ayn yerde yaplmt . Okuyucularm
skmamak iin mnnn tamamndan deil sadece o ak
amki en nemli yemein adndan ve malzemelerinden
bahsetmek istiyorum. Bu acayip yemein ad mnde
aynen , " Kore Usul Dilher Kavurma" olarak geiyordu .

lk geeeki mnde yer alan yemeklerin, ierikleri ol217

masa bile isimleri geleneksel in Mutfan artryor


du ama bu kez durum tamamen farklyd. Yemein ad
" Kore Usul Et Kavurma" olsayd, hi kimse bunun ne
olduunu anlamakta zorluk ekmezdi. nk "Kore
Usul", in mutfanda

tempura edilmi, yani derin scak

yada kzartlm ya da kavrulmu anlamna gelir. rne


in domuz kavurmaya in mutfanda "Kore Domuzu"
denmektedir. Ayn ekilde, "Kore Usul Dilher Kavur
ma"y bir in mutfa yemei olarak yorumlayacak olur
sak, kadn etinin gerekten piirilmi hali anlamna gelir.
te bu yzden kulbn yeleri bu ilgin yemek adn
akam nnsnde grdkleri zaman azlar sulanm,
sevinten yerlerinde duramaz hale gelmilerdi.
Yemek ne tabaa yerletirilmi ne de bir kaseye d
klm olarak sunuldu. " Kore Usul Dilher Ka.-urma",
stnden buram buram buharlar ykselen ok byk
bir havluya sarlm halde garsonun omuzlarnda say
gyla tanarak masann ortasna yerletirilmiti. H avlu
nun iinde inli bir peri kz gibi giyinmi, etrafa l l
glckler saan gzel bir dilher vard. Btn vcudunu
saran peri kyafeti ilk bakta tlms beyaz bir ipekten
yaplm gibi grnyordu ama bu, aslnda derin yada
kzarm incecik yufkadan baka bir ey deildi. Yani bu
durumda yeler, yemek olarak kzn etine smsk yapk
duran elbiseyi yediler.
Yukarda anlattklarm Beyzade G.nin acayip yemek
repertuarnn devede kulak denecek kadar kk bir b
lmdr. Onun mutfa ok zengin olduundan sadece
bir parasna bakarak tamamn anlamak bizi aar. Ayr
ca, Beyzade G.nin bitmez tkenn1ez bir h ayal gc ol
duundan dolay, onun verdii ziyafetleri ne kadar ay
rntl bir ekilde anlatmaya alrsam alaym tama
mn anlamak yine de i mkanszdr. Bu yzden sradaki
drt ziyafetin mnlerinden en ilgin yemekierin isim218

lerini sralamakla yetinip kalemi brakmak istiyorun.


te size liste:
Gvercin Yumurtas Kaplcas
Uzm emesi

Yeil B algaml Tkrk


Karl Armut, Tayapraklar ve Kabuk
Ar Atete Dudak Kebap
Kelebek orbas
Kadife Hal orbas
Kristal Tofu
Benim zeki okuyucularm arasnda bu yemeklerio
adnn ve ieriinin ne anlama geldiini tahnin edebi
lenler olduuna kesinlikle in anyorum. l-1er ne ise, Az
nn Tadn Bilenler Kulb'nn ziyafetleri her akam
yine Beyzade G.nin kknde verilmeye btn hzyla
devam ediyor. Fakat grnd kadaryla yeler artk
sadece bu gzel yemekleri tadp "tketmekle'' kalmyor,
yemek de onlar "tketiyor". Benim naizane fikri n e g
re, ok uzak olmayan bir gelecekte bu insanlar iki farkl
sonula yz yze gelecekler: Ya hepsi tmarhanelik ola
cak ya da lecekler!

219

You might also like