Professional Documents
Culture Documents
BLM FELSEFES
Yazarlar
Prof.Dr. Teo GRUNBERG
Prof.Dr. David GRUNBERG
Editr
Do.Dr. skender TAfiDELEN
ANADOLU NVERSTES
iii
indekiler
indekiler
nsz ............................................................................................................
vi
GRfi ..............................................................................................................
BLMN KONUSU.........................................................................................
Nesne Dizgeleri .............................................................................................
BLMN AMACI.............................................................................................
Kabul Koflulu .................................................................................................
Gerekelendirme Koflulu .............................................................................
Doruluk Koflulu ..........................................................................................
BLMN YNTEM .......................................................................................
zet................................................................................................................
Kendimizi Snayalm......................................................................................
Okuma Paras ..............................................................................................
Kendimizi Snayalm Yant Anahtar ............................................................
Sra Sizde Yant Anahtar ..............................................................................
Yararlanlan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar ...............................................
3
4
4
9
10
11
12
13
17
18
19
19
20
21
23
23
23
27
29
29
30
33
34
34
35
38
39
42
43
44
44
46
47
48
49
49
50
1. NTE
2. NTE
iv
indekiler
3. NTE
4. NTE
53
53
54
55
58
59
60
62
62
67
67
71
71
72
74
78
79
80
82
83
83
84
87
87
87
88
89
92
92
93
93
98
100
101
105
106
107
107
108
109
indekiler
111
111
112
113
113
113
115
116
117
118
120
123
126
128
129
130
132
133
133
134
5. NTE
137
137
138
139
139
140
141
142
148
148
148
150
153
159
160
161
162
163
164
6. NTE
vi
indekiler
nsz
Bu kitabn yazarlar (birinci nitenin giriflinde belirtildii zere) bilim kavramn sadece gzlem ve/veya deneye dayal fizik, kimya, biyoloji gibi doa bilimleri
ve sosyoloji, psikoloji, tarih gibi sosyal bilimleri iine alacak flekilde snrlandrmaktadr. Bu nedenle matematik, mantk gibi biimsel (formel) bilimlere iliflkin
felsefi arafltrma bu kitabn konusu dflnda kalmaktadr. Ayrca, kitapta fizik felsefesi, biyoloji felsefesi, sosyoloji felsefesi, psikoloji felsefesi gibi tek tek bilimleri
konu edinen zel bilim felsefeleri deil, tm bu bilimleri ortak ynleri asndan
ele alan genel bilim felsefesinin ana konular ele alnmaktadr. Yazarlar genel bilim felsefesinin yntemi olarak hem mantksal zmleme hem de bilim tarihinin
verilerinden yararlanma yolunu benimsemektedir. Bylelikle hem sadece mantksal zmlemeyi kabul eden mantk empirist bilim felsefesinin, hem de zellikle son yllarda ne kan ve sadece bilim tarihindeki olgulara dayanarak bilim
elefltirisine ynelen grfln tek yanllndan kanmay baflarabilmektedir.
Doa arafltrmasnn ortaya kt ilk dnemde doann usa dayal yntemlerle arafltrmas olarak felsefenin bir parasn oluflturduu bilinmektedir. Rnesanstan sonra gzlem ve/veya deneye dayal doa biliminin douflundan sonra
da felsefe ve doa bilimleri arasndaki balar kopmamfltr. Bu balar ok ynldr. Bir yandan, felsefede doa bilimlerinin temel kavramlarnn anlamlar aklanmaya alfllmakta, doa bilimlerinde ulafllan sonular daha genifl bir bilgi grfl erevesinde ele alnmaktadr. Dier yandan bilimsel arafltrmann doas ele
alnmakta ve bilim etkinlii kltrn btn iinde deerlendirilmektedir.
lk nitede bilimin konusu, amac ve yntemi ele alnmaktadr. kinci nitenin
konusu bilimsel yntemin fiziksel ifllemleri olan gzlem, deney ve lme kavramlarnn aklanmasdr. nc nitede bilimsel aklamaya yol aan niye sorularnn ve aklama modelleri olan yasac aklama modelinin, birlefltirici aklama
modelinin, pragmatik aklama modelinin ve nedensel-dzeneksel aklama modelinin aklanmas amalanmaktadr. Drdnc nitede bilimsel yasalarn ve bilimsel teorilerin ne olduunu aklanacaktr. Beflinci nitede genelde bilimsel hipotezlerin pekifltirilmesine iliflkin yntemler, bu yntemlerin olumlu ynleri ve
karfllafltklar glklerle birlikte ele alnmaktadr. Bu erevede salt tmevarmc
grfl, hipotez-pekifltirmesi grfl, salt tmdengelimsel-hipotez-yanlfllamac grfl ve hipotez-buluflu grfl tartfllmaktadr. Altnc nitede bilimde geliflmeye
iliflkin grfller olan Nagelin indirgemeci geliflim grfl, Lakatosun bilimsel arafltrma programlarna dayal geliflim grfl ve Kuhnun bilimsel paradigma deiflikliine dayal devrimsel geliflim grfl ortaya konmaktadr.
indekiler
vii
BLM FELSEFES
Amalarmz
N
N
N
Anahtar Kavramlar
Somut nesne
Olay
Olgu
Nesne dizgesi
Belirlenebilir zellik
Belirlenmifl zellik
Nesne-durumu
Bilimsel bilgi
Kabul koflulu
Gerekelendirme koflulu
Doruluk koflulu
Bilimsel yntem
Tmdengelim
Tmevarm
Bilimsel hipotez
Pekifltirme
Yanlfllama
Hipotez buluflu
indekiler
Bilim Felsefesi
Bilim Felsefesi
Nedir?
GRfi
BLMN KONUSU
BLMN AMACI
BLMN YNTEM
Bilim Felsefesi
BLMN KONUSU
Bilgi retmeyi amalayan bir urafl olan bilimin konusu, retilmek istenen bilginin
konusu olan varlklardr. Bu varlklar, evrende flimdiki zamanda varolan, gemiflte
varolmufl ve gelecekte varolacak tm somut nesneler ve olaylar ile bunlara iliflkin
olgulardr. Somut nesneler, kitleler ile bireylere ayrlr. Kitle szcn madde
miktar veya madde paras anlamnda kullanyoruz. Buna gre belli bir madde, ayn trden kitlelerin tmdr. Bir madde trnn rnekleyenleri de bu trden
kitlelerdir. rnein bir element olan bakr, bir bileflim olan su ve bir karflm olan
hava madde trleridir. Bunlarn rnekleyenleri srasyla bir miktar bakr, bir bardaktaki su ile bir odadaki hava gibi kitlelerdir. te yandan atomlar ve yldzlar gibi cisimler, bakteriler ve memeliler gibi organizmalar ile kifliler (yani dflnme yetisine sahip olan organizmalar) birer bireydir. Olaylar, belli zamanlarda somut nesnelerdeki deiflimler ile aralarndaki etkileflimlerdir. rnein bir turnusol kdnn
renginin maviden krmzya deiflmesi ile iki bilardo topunun arpflmas birer
olaydr.
Olgular, doru olan nermeleri doru klan varlklardr. Her nermenin karfll olan bir durum bulunur. Olgu, gerek olan durum demektir. Gerek olmayan
duruma salt-olanakl durum denir. Bir nermenin doru olmas, karfll olan olgunun gerek olmas demektir. Olgular, doru yaln nermelerin karfll olan yaln olgular ile doru yaln-olmayan nermelerin karfll olan yaln-olmayan olgulara ayrlabilir. Buna gre yaln olgu, bir somut nesnenin belli bir zellik taflmas
veya birden ok sayda nesne arasnda belli bir bantnn bulunmas demektir. rnein bir elektronun elektrik yknn negatif olmas ile Dnyann Gneflin etrafnda dnmesi birer yaln olgudur. te yandan yaln-olmayan olgular, bunlar dile getiren yaln-olmayan nermelerin eflitlerine gre adlandrr. Buna gre bir
elektronun elektrik yknn pozitif olmamas bir deilleme olgusu, Gneflin ktlesinin 1.991030 kg ve Gneflin yarapnn 7108 m olmas bir tmel-evetleme olgusu, belli bir bakr tel yeterince stlr ise genleflir bir koflullu olgusu, tm metaller yeterince stldnda genleflir bir tmel-koflullu olgudur.
Ancak bilim, konusu olan varlklar tm somutluklar ile incelemez. Bilimin asl
konusu, bu varlklardan soyutlama ve ideallefltirme yoluyla elde edilen nesne dizgeleridir. Nesne dizgelerini aflada inceliyoruz.
Nesne Dizgeleri
Her bilim dal, konusu olan somut nesnelerin tm zellikleriyle deil, yalnzca
kendi ilgi alanlarna girenleri ynnden inceler. Bylece incelenen somut nesneler, bilim dalnn ilgi alan dflnda kalan tm zelliklerden soyutlanrlar. Belli baz
zelliklerden soyutlanmfl olup, kalan zellikleri ise ideallefltirilmifl somut nesnelere nesne dizgesi (ya da fiziksel dizge) denir. rnein mekanik bilim dalnn konusu yalnz hz, ivme, ktle gibi mekanik zellikleri olan nesne dizgeleri, termodinamik bilim dalnn konusu ise, yalnz basn, hacim, mutlak scaklk derecesi gibi
termodinamik zellikleri olan nesne dizgeleridir. Bu nesne dizgeleri, sz geen
zellikler dflndaki tm zelliklerinden soyutlanmfltr. te yandan geometrik anlamda kre biimindeki bir top ideallefltirilmifl bir nesne dizgesidir. Nitekim geometrik anlamda yetkin bir kre olma zellii hibir gerek somut nesnede bulunmaz. Gerek somut nesnelerin tam-somut, soyutlanmfl ve/veya ideallefltirilmifl
nesne dizgelerinin yar-somut yar-soyut olduklarn syleyebiliriz. Blnmeyen
atom-alt parack olmayan her nesne dizgesi, birden ok sayda nesne dizgesinin
bir araya gelmesinden oluflur.
Bilim Felsefesi
belirlenebilir olup 21.3 C ile 21.0 C scaklk derecelerinde olma zellikleri bu belirlenebilirin altnda iki farkl belirlenmifl zelliktir. Burada F ile gsterdiimiz Scaklk belirlenebiliri bir fonksiyon ifllevindedir. Bu fonksiyonu F-lik biiminde ifade ediyoruz. Dikkat edilirse scaklk szc, eer scak yklemini F ile gsterirsek, F-lik biimindedir. Buna gre afladaki iki eflitlik doru olur:
(i) Scaklk (a, t, u1) = 21.0 C
(ii) Scaklk (a, t, u2) = 21.3 C
(i) ile (ii) eflitliklerinde Scaklk, a, t, u1 (ya da u2) olmak zere argmanl
bir fonksiyondur. Scaklk fonksiyonunun (i) eflitliindeki deeri 21.0 C, (ii) eflitliindeki deeri 21.3 Ctr. Derece santigrat 273 says ile toplayarak Kelvin denilen ve K simgesi ile gsterilen mutlak scaklk derecesi elde edilir. Buna gre
(i) ile (ii)den
(i*) Scaklk (a, t, u1) = 294.0 K
(ii*) Scaklk (a, t, u2) = 294.3 K
elde edilir.
Genel olarak F herhangi bir belirlenebilir, F * ise F belirlenebilirinin altnda herhangi bir belirlenmifl zellik olsun. Ayrca a somut nesnesi t zamannda ve u yerinde F * belirlenmifl zelliliini taflsn. Buna gre afladaki eflitlik doru olur:
(iii) F-lik (a, t, u) = F *
Burada F-lik argmanl bir fonksiyon, F *, F-lik fonksiyonunun a, t, u argmanlar iin ald deerdir. Yukardaki aklamalarn flnda, bundan byle bir
belirlenebilirin altndaki belirlenmifl zelliklere sz konusu belirlenebilirin deerleri diyeceiz. fiimdi iki nesne dizgesi rnei ele alyoruz.
rnek 1: Birok elektrik aygtnda bulunup yalnz krmz ya da yeflil flk yayan
LED (Light-Emitting Diode, Iflk-Yayan Diyot) lambalarndan oluflan tr ele alalm. Bu tre ait LED lambasnn, yayd flk rengi dflndaki tm zelliklerinden,
sz gelifli lambann camnn ve lambann bal olduu aygtn tm zelliklerinden,
soyutlanmfl olduunu dflnelim. Bu durumda her LED lambas krmz-olma ile
yeflil-olma dflnda baflka bir zellii olmayan bir nesne dizgesi biimini alr. LED
lambalarnn gerek krmz gerekse yeflil flnn hep ayn ideallefltirilmifl renk tonunda olduunu kabul edelim. LED lambalarna ortak olan krmz renk tonunu
Krmz1, yeflil renk tonunu da Yeflil1 ile gsterelim.
Tm renk tonlarnn oluflturduu zellik tr Renk, Renk belirlenebilirinin altndaki bu renk tonlar da belirlenmifl zelliklerdir. Daha nce her belirlenebilirin
bir fonksiyon ifllevinde olduunu sylemifltik. Nitekim a tekdze rengi olan bir
nesne dizgesi olduunda, ann rengi Renk belirlenebilirinin altnda r gibi bir belirlenmifl zellik, yani belli bir renk tonudur. a nesne dizgesinin rengi r olduundan, ann rengi rdir yerine
Renk (a) = r
eflitliini yazabiliriz. Burada r belirlenmifl zellii, Renk fonksiyonunun a argman iin fonksiyon deeridir.
rneimize dnersek, tek rnekleyenleri Krmz1 belirlenmifl zellii ile Yeflil1
belirlenmifl zellii olan snrlanmfl belirlenebiliri Renk1, yaydklar flk yalnz Kr-
mz1 ile Yeflil1 olan tm LED lambalarnn oluflturduu nesne dizgesi trn de
LED1 olarak gsterelim. Buna gre sz konusu LED lambalar LED1in rnekleyenleridir. Renk1 belirlenebiliri ise LED1in trne zg belirlenebilirdir. fiimdi belli bir
andan bafllamak kofluluyla zaman t1, t2, t3,..., tn olarak gsterdiimiz dilimlere ayralm. Bu zaman dilimlerinin her birinin sresi o denli ksa olmaldr ki, o zaman
diliminde her LED lambasnn flnn rengi deiflmesin. Bu trl bir zaman dilimine zaman an veya ksaca an diyeceiz. LED1 nesne dizgesi trne dnp bunun
rnei olan a gibi herhangi bir LED lambasn ele alalm. Bir nesne dizgesi olan a,
her ti (i = 1,..., n) zaman annda Renk1 belirlenebilirinin altnda olan (baflka bir deyiflle Renk1in rnekleyenleri olan) Krmz1 ile Yeflil1 belirlenmifl zelliklerinden
birini ve yalnz birini taflr. Bir LED lambas, ti (i = 1,..., n) zaman annda Krmz1
belirlenmifl zelliini taflrsa, ti annda krmz1-durumunda olduunu, Yeflil1 belirlenmifl zelliini taflrsa, ti annda yeflil1-durumunda olduunu syleriz. Bu gibi
durumlara nesne-durumu diyeceiz. te yandan bir nesne dizgesinin belli bir anda bir nesne-durumunda bulunmas-eer yle ise-bir olgudur. Olgu ise gerek olan
bir durumdur. (Bu ikinci anlamdaki durumun nesne-durumundan farkl olduuna dikkat etmek gerekir.) Buna gre bir nesne dizgesinin (belli bir anda) bir
nesne-durumunda olmasnn bir durum olduunu, nesne-durumu gerekten o
nesne-durumunda ise, bu durumun da gerek olduunu, dolaysyla bir olgu olduunu syleriz.
Genel olarak a gibi bir nesne dizgesinin t zaman annda tafld tm zellikler
F1,..., Fk ise, a nesne dizgesinin t zaman annda (yani zaman-diliminde) F1-olma
ve... ve Fk-olma nesne-durumunda, ksaca (F1,..., Fk)-olma nesne-durumunda, olduu sylenir. Gene t zamannn sresi, ann bu zaman sresindeki nesne-durumunun deiflmesine yol amayacak lde ksa olduunu kabul ediyoruz. Buna
gre her nesne dizgesinin varolduu zaman aralndaki her zaman annda belli
bir tek nesne-durumunda olduunu syleyebiliriz. Ayn trden nesne dizgelerinin
eflitli zaman anlarndaki nesne-durumlar, tre zg bir olanakl nesne-durumlar kmesine aittir. Olanakl nesne-durumlar, sz konusu nesne dizgeleri trne
zg zelliklerden oluflurlar.
rnek 2: Bu rnekte nesne dizgeleri tr olarak, (kapal kaplarda bulunup)
belli hacim, basn ve scakla sahip gaz kitlelerini ele alalm. Dikkat edilirse Termodinamik denilen bilim dal, gaz kitlelerini, onlar oluflturan molekller ile bu
molekllerin zelliklerinden soyutlanmfl nesne dizgeleri olarak inceler. Sz geen gaz kitlelerinden oluflan nesne dizgesi trn GAZ1 olarak gsterelim. GAZ1
trne zg zellik trleri, baflka bir deyiflle tre zg belirlenebilirler, deiflmez
ve deiflken olmak zere ikiye ayrlr. rnein Ktle, GAZ1 nesne trne zg bir
deiflmez belirlenebilirdir. GAZ1in rnekleyeni olan a gibi herhangi bir nesne dizgesi (yani gaz kitlesi) m gibi belli bir ktleye sahiptir. ann ktlesinin mye eflit olmas, ann belirlenmifl bir zellii taflmas demektir. Bu belirlenmifl zellik, GAZ1e
zg Ktle belirlenebilirinin altndaki bir belirlenmifl zelliktir. GAZ1in farkl rnekleyenlerinin ktleleri farkl olabilir, ama her bir rnekleyeni, varolduu zaman
aralndaki tm anlarda (t1, t2, t3,..., tn anlarnda) m gibi deiflmeyen belli bir ktleye sahiptir.
te yandan p (Basn), V (Hacim), ve T (Scaklk), GAZ1 trne zg deiflken belirlenebilirlerdir. Bunlarn deiflken olmalar, GAZ1in a gibi bir rnekleyeninin farkl zaman anlarnda farkl basn, hacim ve/veya scakla sahip olmalardr. Bu deiflken belirlenebilirin, GAZ1 trne zg tm deiflken belirlenebi-
Bilim Felsefesi
yn yalnz [t1, t2] zaman aralnda var olup, t1den nce ve t2den sonraki zaman
anlarnda ve aralklarnda yoktur. Buna karfllk bu olayn [t1, t2] zaman aralnda
meydana gelme olgusu tm zaman anlarnda ve aralklarnda vardr.
Yukarda verilenlerden farkl bir nesne dizgesi ve bu nesne dizgesine
SIRAiliflkin
SZDE bir olay rnei veriniz.
BLMN AMACI
D fi N E L M
SIRA SZDE
D fi N E L M
Bilimin amac, konusu olan varlklar zerine salam bilgi vermektir. Bu tr bilgiS O iliflkin
R U
ye bilimsel bilgi diyeceiz. Bilimsel bilgi nesnelere ya da olaylara
olgularn
bilgisidir. Olgularn yaln ve yaln-olmayan olgular olmak zere ikiye ayrldndan sz etmifltik. Bilimde bir yaln-olmayan olgu tr olan tmel-koflullu olgunun
DKKAT
zel bir nemi vardr. Tmel-koflullu doru bir nermenin karfll olan tmelkoflullu olgu evrende bir dzenliliktir. Yukarda sz geen tm metallerin yeteSZDE
rince stldnda genlefliyor olmas byle bir dzenlilik olup,SIRA
bilim
diline ait olan
Tm metaller yeterince stldnda genleflir nermesi ile dile getirilir. Genel
olarak bilim dilinde ilkece herhangi bir olguya karfllk bu olgunun
doru kld
AMALARIMIZ
bir nerme bulunmaldr. Bunun iin bilim dilinde bu olgunun yaptafllar olan
nesneler, zellikler ve bantlar gsteren terimler, yani srasyla nesne-adlar ya
da tekil-betimlemeler (tekil terimler), zellik terimleri ve bant
(ykK T terimleri
A P
lemler) bulunmaldr.
Bilim felsefesinde, gerek bilim dilinden, gerekse bilim dilindeki ifadelerin gsterdii (dil-dfl) varlklardan sz etmek iin bir st-dil kullanlr.
bilim
T E LBu
E V Zst-dilde
YON
dilinin tekil terimlerini, a, b, c,..., a1, a2, a3,..., zellik terimlerini, F1,
G1, H1,... (bundan byle yalnzca F, G, H,...) bant terimlerini de Fn,
Gn, Hn,... (n 2) simgeleriyle gsterelim. te yandan a, b, c,..., a1,
N T E R ve
N E TFn, Gn,
a2, a3,...tekil terimlerinin, F, G, H,... zellik terimlerinin
Hn,... (n 2) bant terimlerinin gsterdikleri nesneleri, zellikleri ve bantlar srasyla a, b, c,..., a1, a2, a3,..., F, G, H,..., Fn, Gn, Hn,... (n 2) ile gsterelim.
Buna gre yaln olgunun genel biimi (a1,..., an)nn Fn-olmasdr. Bu yaln olgu
Fna1...an (n 1) nermesini doru klar. Buna gre (a1,..., an)nn Fn-olmas olgusuna, Fna1...an nermesinin doru-klcs denir. rnein a, bir elektron, F,
elektrik yknn negatif olmas ise, bir elektronun elektrik yknn negatif olmas yaln olgusu, ann F-olmasdr. te yandan a, Dnya, b, Gnefl, F2, etrafnda
dnme olduunda, Dnyann Gneflin etrafnda dnmesi yaln olgusu, (a, b)nin
F2-olmas olup, F2ab nermesinin doru-klcsdr. Yaln-olmayan olgu rnei
olarak da flu tmel-koflullu olguyu ele alalm: F, metal-olma, G, yeterince stldnda genleflme olduunda, tm metallerin yeterince stldnda genlefliyor olmas olgusu, Tm Flerin G-olmas olur. Bu da ( F G ) tmel-koflullu nermesinin doru-klcsdr.
Bilim insanlar ilgi alanlarna ait herhangi bir (yaln veya yaln-olmayan) bir olgunun bilgisine erifltiklerinde, bu olgunun karfll olduu bir bilimsel nermeyi
ortaya koymaldrlar. Bir nermenin karfll olan bir olgu bulunursa nermeye
doru, bulunmazsa yanlfl denilir. Baz nermelerin doru olup olmadklar az sayda gzlem ve/veya deneyle saptanabilir. Byle bir nermeye gzlem nermesi
denir. Gzlem nermeleri genellikle yaln nerme ya da az sayda yaln nermenin tmel-evetlemesi biimindedir. rnein a, bir metal olduunda, a, u yerinde
ve t annda bir metaldir bir yaln gzlem nermesi, a, u yerinde ve t annda bir
metaldir ve a, u yerinde ve t annda genleflmifltir bir yaln-olmayan gzlem ner-
N N
S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
10
Bilim Felsefesi
mesidir. Bazen gzlem nermelerini u yerine ve t anna baflvurmadan ifade edeceiz. Buna gre yukardaki yaln gzlem nermesi yerine a bir metaldir, yaln-olmayan gzlem nermesi yerine de a bir metaldir ve a genleflmifltir yazabiliriz.
Bilimsel nermenin bir olgunun bilgisini ifade edebilmesi iin genel epistemolojinin afladaki koflulunu yerine getirmesi gerektii ileri srlebilir: (i) Kabul
koflulu: nerme, ilgili bilim insanlar topluluunca kabul edilmelidir. (ii) Gerekelendirme koflulu: nermenin kabul edilmesi gerekelendirilmelidir. (iii) Doruluk
koflulu: nerme doru olmaldr. Bu koflulun flyle bir semantik nkoflulu olduunu syleyebiliriz: Kabul edilen nermede geen her terimin belirsizlikten
arndrlmfl bir tek anlam olup, ilgili bilim insanlar topluluunun her yesince
tam olarak bilinmeli ve bu anlam iletilebilir ve paylafllr olmaldr. Ancak, ileride
grlecei gibi, yukarda sz geen koflullardan her biri bilim felsefesinde sorunlara yol amaktadr. Aflada bu koflulun ayrntlarn ortaya koyuyoruz.
Kabul Koflulu
Bilim insanlarnn bir bilimsel nermeyi kabul etmeleri, bu nermeyi bilimsel alflmalarnda kullanmaya, daha ak olarak, her trl bilimsel karmlarn nclleri olarak kullanmaya karar vermeleri demektir. Dikkat edilirse yeni olgularn bilimsel kestirimi ile bilinen olgularn bilimsel aklamas, bilimsel karmlarn sonucudur. Bilim insanlar kullandklar bilim diline ait her gzlem nermesini deil, yalnz bilimsel alflmalar iin yararl olacan dflndkleri snamaya-deer
gzlem nermelerini snamak amacyla geici olarak kabul ederler. Snama sonucunda dorulanan gzlem nermeleri kalc olarak kabul edilir, baflka bir deyiflle
o zaman annda bilim insanlar topluluunca kabul edilen nermeler daarcna
eklenirler.
Gzlem nermelerinin geici ve kalc kabulne rnek: Bir bilim insan u uzay
blgesinde (yerinde) bir svnn asit olup olmadn t1 zamannda arafltrmak istiyor. Bu amala bilim insan elindeki a mavi turnusol kdn t1den sonra gelen t2
zamannda bu svya batryor. t3, t2den hemen sonra gelen a mavi turnusol kdnn svya batrldktan sonraki zaman olsun. Bu durumda bilim insan t1 annda
flu iki yaln gzlem nermesinden sz edebilir:
1. t3 zamannda u uzay blgesinde bulunan a turnusol kd mavi kalacaktr.
2. t3 zamannda u uzay blgesinde bulunan a turnusol kd krmzya dnflecektir.
Buna gre bilim insan t1 annda snamak amacyla, (1) veya (2) yaln gzlem
nermelerinden birini geici olarak kabul etmifl olur. Eer (1) nermesi t3 zamannda dorulanrsa, bilim insan (1)i kalc olarak kabul eder. Bilim insannn (1)i
kalc olarak kabul etmesinin bir belirtisi olarak (1) nermesinin ncl ifllevinde olduu bir karmla
3. [t1, t3] zaman aralnda u uzay blgesinde bulunan sv asit deildir
sonucunu elde edebilmesini gsterebiliriz. Bu karmn bir ncl de [t1, t3] zaman aralnda u uzay blgesinde bulunan svnn niteliinin deiflmemifl olmasdr. te yandan eer (2) nermesi t3 zamannda dorulanrsa, bilim insan (2)yi
kalc olarak kabul eder. Ayn biimde, bilim insannn (2)yi kalc olarak kabul etmesinin bir belirtisi olarak (2) nermesinin ncl ifllevinde olduu bir karmla
Gerekelendirme Koflulu
Gerekelendirme koflulu metodolojik ve epistemolojik olmak zere iki ayr adan
ele alnabilir:
Metodolojik adan bakldnda, bilim felsefesinin amac, bilim insanlarnn kabul ettikleri bilimsel nermelerin bilimsel gerekelerini arafltrp gn flna karmaktr. Bu gerekeler gzlem nermeleri ile br bilimsel nermeler iin farkldr.
Nitekim kabul edilmifl bir gzlem nermesinin kabulnn bilimsel gerekesi, o
nermenin gzlem ve/veya deneyle dorulanmfl olmasdr.
te yandan t gibi bir zaman annda kabul edilen gzlem-nermesi-olmayan bir
bilimsel nermenin kabulnn gerekelendirilmesi ilk bakflta flyle betimlenebilir. lgili bilim insanlar topluluu, t zamannda belli bir bilimsel yntemi ve bu bilimsel yntem gerei geerli olan karm kuralarn benimser. Bu kurallarn bazlar tmdengelimsel mantk kurallar olmakla birlikte, bazlar yle deildir. Nitekim gzlem ve/veya deneye dayanan bilimlerde kabul edilen gzlem-nermesi-olmayan nermelerinin birou, dorulanmfl gzlem nermelerinin tmdengelimsel
deil tmevarmsal sonulardr. Tmevarmsal karm, tmdengelimsel olmayan
bir karmdr. rnein bir dzenliliin bilgisini taflyan Btn metaller yeterince
stldnda genleflir tmel-koflullu nermesinin kabulnn tmevarmsal karmla nasl gerekelendirilebildiini grelim. Bilim insanlar farkl yerlerde bulunan
metal paralarn farkl zamanlarda stp genlefltiklerini gzlemliyor ve geerli saydklar bir tmevarmsal karm biimi gerei, flyle bir tmevarmsal karm yapyorlar:
5. a1 nesne dizgesi metaldir ve u1 yerinde ve t1 zamannda yeterince stlyor,..., an nesne dizgesi metaldir ve un yerinde ve tn zamannda yeterince
stlyor.
6. a1 nesne dizgesi u1 yerinde ve t1 zamannda, genlefliyor,..., an nesne dizgesi un yerinde ve tn zamannda, genlefliyor
O halde, byk olaslkla,
7. Btn metaller yeterince stldnda genleflir.
(Burada n pozitif doal saysnn tmevarmsal karm geerli klabilecek byklkte olduunu ve a1,..., annin gzlemlenmifl olan tm stlmfl metal paralar olduunu varsayyoruz.) (5) ve (6) nermeleri dorulanmfl gzlem nermeleri olup
(7) nermesi, (5), ve (6) nermelerinin byk olaslkla tmevarmsal sonucu olduundan, Btn metaller yeterince stldnda genleflir nermesi kabul-edile-
11
12
Bilim Felsefesi
Doruluk Koflulu
Daha nce belirtildii gibi, bir nermenin doru olmas, bu nermenin karfll
olan bir olgunun bulunmas demektir. Burada karfllk szc ontolojik karfllk
anlamndadr. Nitekim olgu, karfll olduu nermeyi doru klan varlktr. Bu
varla doru klc denir. Grld gibi, yukardaki tanma gre, bir nermenin
13
doru olmas bir olgunun var olmasn gerektirir. Oysa baz grfllerde olgularn
varl kabul edilmekle birlikte, olgularn varlnn kabul edilmedii grfller de
vardr. Her ne kadar doruluk kavramnn olgulara bal olmayan anlayfllar varsa
da, doruluk kavramnn hibir biimini kabul etmeyen grfller de vardr. Bu grfllerde bilginin doruluk koflulu yadsnmfl olur. stelik doruluk kavramn kabul etmekle birlikte bu kavram en azndan baz trden nermeler durumunda bilginin koflulu saymayan grfller de vardr.
zellikle yalnz gzlem nermelerinin doruluk deeri olduunu, br trl
nermelerin doruluk deerinden yoksun olduunu savunan bir grfl vardr. Bu
grfle gre yalnz yaln nermelerin ya da tmel-evetlemeli nermelerin karfll
olan olgularn olduunu syleyebiliriz. rnein, bu grfle gre, tmel-koflullu bir
nermenin karfll olan bir olgu bulunmayacaktr. Buna gre, sz gelifli, Btn
metaller yeterince stldnda genleflir tmel-koflullu nermesinin doruluk deeri yoktur, ama gene de bilgi ifade eder. Nitekim sz geen tmel-koflullu nermenin ifllevi, afladaki trden karmlarn yaplmasn salayan bir karm kural
ifllevi olup, nermenin ifade ettii bilgi bu trden karmlarn kabul edilebilir olduu bilgisidir:
1. a nesnesi [t1, t2] zaman aralnda metaldir ve yeterince stlr.
O halde, Btn metaller yeterince stldnda genleflir karm kural gerei,
2. a nesnesi [t1, t2] zaman aralnda genleflir.
Buraya kadar bilimin amacn, olgularn bilgisini edinme olarak ele aldk. (Olgularn gerek yaln olgular gerekse tmel koflullu olgular olan dzenlilikleri kapsadn anmsayalm.) Ancak bilimsel bilgi olgu bilgisi ile snrl deildir. zellikle
geliflmifl bilimler, bilgisine eriflilen olgular aklamay, yani bu olgularn nedenlerini arafltrp ortaya koymay da amalar. Bilim felsefesi tarihine bakarsak XIX. Yzyl ve XX. Yzyln ilk yarsndaki pozitivist filozoflar, bilimsel bilgiyi olgularn betimlemesine snrlandrmfllard. Aristoteles ise tam tersine, bilimsel bilgi anlamna
gelen epistemenin nedenlerin bilgisi olduunu, yani bilimsel bilgi olabilmesi iin
bilimsel aklamaya gereksinim olduunu ileri srmflt. Ancak gnmz bilim
felsefesinin (mantk pozitivizminden bu yana), (klasik) pozitivizmin aksine, Arsitotelesin ngrd biimde gelifltiini gryoruz.
Bilimsel aklama son zmlemede bilimsel teoriler, ksaca teoriler, kurmaya
dayanr. Aklanmas istenilen bir olgu trne karfllk, genellikle tmel-koflullu
nerme biimindeki varsaymlardan oluflan bir teori kurulur. Daha nce sylediimiz gibi aklanmas istenilen her olgu, bilgisine eriflilmifl olan bir olgu olmaldr.
Baflka bir deyiflle byle bir olgunun doru kld bilimsel nerme, nceden ilgili
bilim insanlar topluluunca dorulanmfl veya pekifltirilmifl olmaldr. Bilimsel
aklama konusunu nite 3te ayrntl olarak inceleyeceiz.
SIRA
SZDE belirtilen
Bir bilimsel nermenin bir olgunun bilgisini dile getirebilmesi iin,
yukarda
kabul koflulu, gerekelendirme koflulu ve doruluk koflullarnn her birinin niye bir zorunlu koflul olmas gerektiini aklaynz.
D fi N E L M
SIRA SZDE
D fi N E L M
BLMN YNTEM
O R U
Bilimin yntemine bilimsel yntem denir. Bilimsel yntem, bilim Sinsanlarnn
bilimin
konusuna giren olgulara iliflkin bilimsel bilgi retmek ve bu olgular aklamak ama-
DKKAT
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
S O R U
N N
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
14
Bilim Felsefesi
cyla yaptklar ifllemlerin tmnden oluflur. Bu ifllemler fiziksel ile dflnsel ifllemlere
ayrlabilir. Fiziksel ifllemler, gzlem, deney ve lmedir. Bu ifllemlerle bilim insanlar ile
bilgisine eriflmek istedikleri nesne dizgeleri arasnda fiziksel etkileflme oluflur. Bilim insan gzlemde nesne dizgesi tarafndan etkilenir, deney de nesne dizgesini etkiler. Bilimsel yntemin fiziksel ifllemlerini nite 2de inceleyeceiz. Dflnsel ifllemler, bir
yandan tmdengelimsel ve tmevarmsal karm ifllemleri, br yandan karm ifllemlerine yaratc hayal gcn de katmak yoluyla bilimsel hipotez kurma ifllemleridir.
Tmdengelimsel karm ile tmevarmsal karmdan ksaca sz edelim. Bu karm biimlerine gemeden nce genel olarak karm kavramn tanmlamak
gerekir. A1,..., An, An+1 (n 0), birer nerme olduunda ve simgesi, o halde anlamna geldiinde, bir karmn genel biimi afladaki gibidir:
(8) A1,..., An An+1
(8)de A1,..., An e karmn nclleri, An+1e de karmn sonucu denir. Baflka bir
deyiflle (8), An+1 sonucu A1,..., An ncllerinden tretilir diye okunur. Bir karm,
(8) yatay biimi yerine dikey olarak da ifade edilebilir. Bu amala tmdengelimsel
karmlarda yerine _________ simgesini, tmevarmsal karmlarda ise
yerine ========== simgesini kullanacaz. Her iki karmn geerli ve geersiz
rnekleri verilebilir. fiimdi bu iki karm biimine birer geerli rnek verelim.
9. Btn metaller yeterince stldnda genleflir.
a, yeterince stlan bir metaldir.
_____________________________________
a, genleflir.
(9) karm, tmdengelimsel geerli bir karmdr. Nitekim A1,..., An An+1
karm tmdengelimsel geerlidir ancak ve ancak A1,..., An ncllerinin doru,
An+1 sonucunun yanlfl olmas olanaksz ise. (9) karmnn bu koflulu yerine getirdii kolayca gsterilebilir. (Bu konu Sembolik Mantk dersinin konusu olup ilgili derste ayrntlar ile ifllenmektedir. Bkz. Tafldelen, 2009.) Tmevarmsal karm
rnei olarak yukardaki rnei yineleyebiliriz:
10. a1 yeterince stlan bir metaldir ve a1 genleflmifltir.
an yeterince stlan bir metaldir ve an genleflmifltir.
====================================
Btn metaller yeterince stldnda genleflir.
geerli bir tmevarmsal karm olup, bu karmn sonucu, n saydaki ncllerinden byk olaslkla tretilir biiminde ifade edilir. Bu rneklerden hareket ederek
geerli tmdengelimsel ve tmevarmsal karmlar arasndaki farklar daha sistemli bir biimde ortaya koymak retici olabilir. (Aflada yapacamz bu karfllafltrma iin bkz. Salmon et al., 1999, s. 11 - 12.)
TMDENGELM
1. Geerli bir tmdengelimsel karm bilgi-arttran bir karm deildir. Baflka
bir deyiflle, sonucunun ifade ettii bilgi zaten ncllerinde bulunur.
2. nclleri doru ise, sonucu zorunlu olarak dorudur.
3. ncllerini deifltirmeden yeni bir ncl eklediimizde karmn geerlilii
deiflmez. (Monotonik-olma zellii)
4. Tmdengelimsel geerlilik dereceli deildir; tmdengelimsel karm ya tamamen geerlidir ya da tamamen geersizdir.
15
TMEVARIM
1. Geerli bir tmevarmsal karm bilgi-arttran bir karmdr. Baflka bir deyiflle, sonucunun ifade ettii bilgi ncllerinde bulunan bilginin daha fazlasn ierir.
2. Geerli bir tmevarmsal karmn nclleri doru olup sonucu yanlfl olabilir. Baflka bir deyiflle, sonucunun doruluu ncllerinin doruluundan
zorunlu olarak tretilemez.
3. Yeni ncllerin eklenmesi tmevarmsal karmn geerliliini tamamen deifltirebilir. (Monotonik-olmama zellii)
4. Tmevarmsal karm derecelidir. Baflka bir deyiflle nclleri, sonucunu
deiflik derecelerde destekler. Baz tmevarmsal karmlarn nclleri sonucunu daha fazla desteklerken, dier bazlarnn nclleri sonucunu daha
az destekler.
(9) karmnn, geerli bir tmdengelimsel karmn drt zelliini de yerine
getirdiini grebiliriz. Birinci zellii yerine getirir, nk ann genlefliyor olduu
bilgisi, btn metaller yeterince stldnda genlefliyor olmas ile ann yeterince
stlan bir metal olduu bilgilerinde zaten bulunur. kinci zellii yerine getirir,
nk nclleri doru ise sonucu zorunlu olarak dorudur, baflka bir deyiflle nclleri doru olduunda sonucunun yanlfl olmas olanakszdr. (Dikkat edilirse bu
zaten yukarda verdiimiz tmdengelimsel geerlilik tanmdr.) nc koflulu
yerine getirdiini flyle grebiliriz. (9) karmnn ncllerine diyelim a yeterince stlmayan bir metaldir ncln ekleyelim. Bu durumda (9) olarak gsterebileceimiz karm gene tmdengelimsel geerli bir karmdr. Son olarak drdnc koflulun yerine geldiini grelim. Aslnda bu koflul ikinci koflulla, dolaysyla tmdengelimsel geerliliin tanmyla, da iliflkilidir. Sonucun doruluunun, ncllerin doruluundan zorunlu olarak tretilmesi, sonucun bu ncller tarafndan
daha az veya daha fazla desteklenebilmesinin sz konusu olmadn, dolaysyla
desteklemenin dereceli bir destekleme olmad anlamna gelir.
fiimdi de (10) geerli tmevarmsal karmnn, bu karm biiminin drt zelliini de yerine getirdiini grelim. Birinci koflul yerine gelir, nk bu karmnn
sonucunun ifade ettii btn metallerin yeterince stldnda genlefliyor olduu
bilgisi, nclerinin ifade ettii bilgilerden daha fazlasn ierir. rnein an+1 metali yeterince stlr ise, an+1 metali genleflir bilgisi, sz konusu karmn sonucunun ierdii bir bilgi olup, bu karmn ncllerinde yer almaz. kinci koflul yerine gelir, nk rnein an+1 metali yeterince stlp genleflmemifl olabilir. Bu ise
btn nclleri doru olmasna karfln, sonucunun yanlfl olabilecei anlamna gelir. nc koflulun yerine geldiini flyle gsterebiliriz. (10) karmnn ncllerine, rnein, an+1 yeterince stlan bir metaldir ve an+1 genleflmemifltir nermesini ekleyelim. Buna gre (10) olarak gstereceimiz bu karmn sonucunun,
yani Btn metaller yeterince stldnda genleflir nermesinin, artik byk olaslkla ncllerinden tretilebileceini syleyemeyeceiz. Son olarak drdnc koflulun yerine geldiini grelim. (10) karmndaki n says ne kadar byk olursa,
bu karmn sonucu o kadar byk bir olaslkla ncllerinden tretilebilir; buna
karfllk n says ne kadar kk olursa, bu karmn sonucu o kadar kk bir olaslkla ncllerinden tretilebilir.
Yukarda verilenlere biim olarak benzeyen ama ierik olarak farklSIRA
olanSZDE
bir geerli tmdengelimsel bir de geerli tmevarmsal karm rnei veriniz.
SIRA SZDE
D fi N E L M
D fi N E L M
S O R U
S O R U
DKKAT
DKKAT
16
Bilim Felsefesi
Buraya kadar sylediklerimize bakarak bilimsel yntemin ifllevini flyle zetleyebiliriz. Bilimsel yntem bir yandan bilimsel bilgi retimi iin hangi bilimsel
(fiziksel ve dflnsel) ifllemlerin uygun olduunu, br yandan yaplan ifllemlerin
sonucuna ve nceden kabul edilmifl nermelere bal olarak hangi yeni nermelerin kabul-edilebilir olduunu belirler. Bilim insanlar bilimsel yntemin bilgisine sahiptir. Ancak bilimsel yntemin bilgisi, bilim dilinin dflnda bir metodolojik
st-dile ait nermelerle ifade edilmemifltir. Bu bilgi, bilimsel yntemi kullanma
becerisinden baflka bir fley deildir. Bilim insanlar bu beceri sayesinde gerektiinde belli bilimsel ifllemler yaparlar ve beli bilimsel nermeler kabul ederler.
Ama bu davranfllarnn dayand ilkeleri, yani bilimsel ifllemlerin uygunluunu
ve bilimsel nermelerin kabul-edilebilirliini belirleyen kurallar, ak olarak dile
getirmezler. Bu kurallarn bilim insanlarnn rtk metodolojik ndayanaklar olduunu syleyebiliriz.
Bilim felsefesinin en nemli metodolojik sorunu, bu rtk metodolojik ndayanaklar gn flna kartp, mantksal zmleme yoluyla belirtik metodolojik
nermelerle dile getirmektir. Bu temel metodolojik soruna Peter Liptonu (1954 2007) izleyerek bilimsel yntemi betimleme sorunu, ksaca betimleme sorunu diyeceiz. (Bkz. Lipton, 2004, s. 2 ve s. 11 - 20.) Bilimsel hipotez snamaya ya da kurmaya iliflkin betimleme sorunu, bilim felsefesinde farkl grfllere yol amfltr. Bu
grflleri drt eflide ayrabiliriz: Salt Tmevarmc Grfl, Hipotez-Pekifltirmesi
Grflleri, Salt Tmdengelimci-Hipotez- Yanlfllamac Grfl ve Hipotez-Buluflu
Grfl. Bu grflleri nite 5te ayrntl olarak inceliyoruz.
17
zet
N
A M A
N
A M A
N
A M A
18
Bilim Felsefesi
Kendimizi Snayalm
1. Afladakilerden hangisi bir yaln olgu deildir?
a. Bir elektronun elektrik yknn negatif olmas
b. Vens gezegeninin Gneflin etrafnda dnmesi
c. Elimdeki bakr telin younluunun 8,96 g/cm3
olmas
d. Gneflin Satrn gezegeninin etrafnda dnmemesi
e. Ayn Dnyadan ortalama uzaklnn 384,403
kilometre olmas
2. Afladakilerden hangisi nesne dizgeleri iin sylenebilir?
a. Tm somut nesneler nesne dizgeleridir.
b. Tm soyut nesneler nesne dizgeleridir.
c. Belli baz zelliklerden soyutlanmfl olup, kalan
zellikleri ise ideallefltirilmifl somut nesneler nesne dizgeleridir.
d. Baz olgular nesne dizgeleridir.
e. Baz zellikler nesne dizgeleridir.
3. Afladakilerden hangisi bir belirlenmifl zelliktir?
a. Uzunluk
b. Sertlik
c. Scaklk
d. Younluk
e. 1.991030 kg ktlesinde olma
4. Afladakilerden hangisi bir tmel-koflullu nermedir?
a. Baz metaller yeterince stldnda genleflir.
b. Btn metaller yeterince stldnda genleflir.
c. Elimdeki demir parasnn younluu 7,86
g/cm3tr.
d. Masann stndeki demir parasnn younluu
7,86 g/cm3 ve elimdeki bakr telin younluu
8,96 g/cm3tr.
e. Baz metaller yeterince stldnda genleflmez.
5. Afladakilerden hangisi dorudur?
a. Gzlem nermeleri genellikle tmel-koflullu
nermelerdir.
b. Gzlem nermeleri yalnz tmel-koflullu olgular
dile getirirler.
c. Gzlem nermeleri genellikle yaln-olmayan
nermelerdir.
d. Gzlem nermeleri yalnz yaln nermelerden
oluflur.
e. Gzlem nermeleri genellikle yaln nerme ya
da az sayda yaln nermenin tmel-evetlemesi
biimindedir.
19
Okuma Paras
Bilim felsefesinin amac ksaca bilimi anlamaktr, diyebiliriz. Ne var ki, bilimi anlamaya ynelik eflitli yaklaflmlar vardr. Bilimi tarihsel geliflimini inceleyerek anlamaya alflabiliriz. Gnmzde giderek nem kazanan
bilim tarihinin yapmaya alflt budur. Bir baflka yaklaflm, bilimsel arafltrmalarda bulunan kiflilerin, tek tek
ya da grup olarak tafldklar nitelikleri ve iinde bulunduklar sosyal ve kltrel koflullar inceleyerek bilimi
anlamaya alflmaktr; bir baflka deyiflle, bilimin oluflum
ve gelifliminde kiflisel ve sosyal koflullarn etkisine baklarak bilimi aklama yoluna gidilir. Psikoloji ve Sosyoloji bu adan bilime yaklaflr.
Bilime bir de mantk veya felsefe asndan baklabilir.
Bu adan bilim hem bir sre hem de bir sonutur. Sonu olarak bilim dzenli ya da organize bir bilgi btndr. Bilgilerimiz nerme denilen dilsel ifade biimlerinde yer aldndan, bu yaklaflma gre bilimi anlama
bir bakma bu nermeleri inceleme, elefltirme ve zmleme demektir. nermeleri oluflturan terim veya
kavramlar aydnlatma, bu kavramlar arasndaki iliflkileri belirleme, nerme ve kavramlar mantksal bir iliflki
dzeni iinde kapsayan teori veya benzer sistemleri yap ve iflleyifl olarak akla kavuflturma bu yaklaflmn
bafllca zelliini belirleyen srelerdir. Bu anlamda bilim felsefesi, bilimin dilsel yapsn zmleme, elefltirme ve aydnlatma abasndan baflka bir fley deildir.
Sre olarak bilimi birtakm eylemsel [fiziksel] ve dflnsel ifllemlerin bir rgs sayabiliriz. Gzlemi deney, lme gibi olgu saptama amac gden ifllemler birinci grupta, indktif [tmevarmsal] ve dedktif [tmdengelimsel]
karm, kavram ve hipotez kurma gibi ifllemler ikinci
grupta yer alan ifllemlerin bafllcalardr. Hemen iflaret etmeli ki, bilimsel srete yer alan ifllemleri eylemsel ve
dflnsel olarak ayrmamz kesin olmaktan uzaktr. Birinci grupta toplanan ifllemler iin daha ok eylemsel [fiziksel] ikinci grupta toplanan ifllemler iin daha ok
dflnsel demek doru olur. Gerekten ne derecede eylemsel [fiziksel] grnrse grnsn, hibir bili-msel ifllem yoktur ki, ayn zamanda dflnsel olmasn.
Bilimsel sreci oluflturan bu ve benzeri ifllemlerin yap
ve iflleyiflini mantksal zmleme yoluna giden bilim
felsefesi, bilim anlama abasn bafllca flu iki temel ayrm zeride yrtr: (1) Olgu ve teori iliflkisi; (2) Bulufl
ve dorulama [gerekelendirme] balamlar.
1. d
Kaynak: Yldrm, C. (2010). Bilim Felsefesi, 13. Basm. stanbul: Remzi Kitabevi, s. 11.
10. c
2. c
3. e
4. b
5. e
6. b
7. a
8. e
9. d
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimin Konusu blmn yeniden okuyun. Yalnz d flkkndaki olgunun, bir yaln olgunun deillemesi
olduu iin, yaln-olmayan bir olgu olduunu
anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimin Konusu blmn yeniden okuyun. Nesne dizgelerinin somut nesnelerden hem soyutlama
hem de ideallefltirme yoluyla elde dildiini
anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimin Konusu blmn yeniden okuyun. a - d flklarndaki zellikler belirlenebilir zellikler olup, yalnz e
flkkndaki zellik bir belirlenmifl zelliktir.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimin Amac blmn yeniden okuyun. Yalnz b flkkndaki nerme bir tmel-koflullu nermedir.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimin Amac blmn yeniden okuyun. Gzlem nermelerinin genellikle yaln nerme ya da az sayda yaln nermenin tmel-evetlemesi biiminde olduunu anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimin Amac blmn yeniden okuyun. b flkkndaki
nerme koflullu bir nermedir. Dolaysyla bir
gzlem nermesi olamaz.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimin Amac blmn yeniden okuyun. b - d flklarndaki koflullar her trl bilginin, dolaysyla da bilimsel bilginin, temel koflulu, e flkkndaki
koflul ise bu koflulun bir semantik nkofluludur. a flkknda belirtilen nermenin ifle yarar
olmas ise, bir nermenin bilimsel bilgi ifade
etmesinin bir koflulu deildir.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimin Yntemi blmn yeniden okuyun. a - d flklarnda ifade edilenlerin hepsi bilimsel yntemin,
yani bilimin kendisinin, eleridir. te yandan
bilimsel bilgi kavramnn zmlenmesi, yani
anlamnn aydnlatlmas, bilimin kendisinin deil, bilim felsefesinin iflidir.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimin Yntemi blmn yeniden okuyun. d flkknda
belirtilen zellik bir tmevarmsal geerli karmn zelliidir.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimin Yntemi blmn yeniden okuyun. c flkknda
belirtilen zellik bir tmdengelimsel geerli karmn zelliidir.
20
Bilim Felsefesi
Yararlanlan ve Baflvurulabilecek
Kaynaklar
Grnberg, D. (2005). Doa Bilimleri Felsefesinde Fiziksel Nicelikler Problemi, Yaman rs Armaan
iinde, yayna hazrlayan: lter Uzel et al., Adana:
ukurova niversitesi Basmevi, s. 421- 434.
Grnberg, T. ve Grnberg, D. (2010). Metafizik. Eskiflehir: Anadolu niversitesi Yaynlar.
Gzel, C. (2010). Bilim Felsefesi. stanbul: Krmz
Yaynlar.
Hempel, C. G. (1966). Philosophy of Natural Science. Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall.
Hospers, J. (1997). An Introduction to Philosophical
Analysis (4th edition). London: Routledge.
Johnson W. E. (1964). Logic: Part I, Ch. XI and Ch. XIV.
New York: Dover Publications.
Ladyman, J. (2002). Understanding Philosophy of
Science. London: Routledge.
Lehrer, K. (1974). Knowledge. Oxford: Oxford University Press.
Lipton, P. (2004). Inference to the Best Explanation
(second edition). Oxford and New York: Routledge.
zlem, D. (2010). Bilim Felsefesi. stanbul: Notos Kitap Yaynevi.
Psillos, S. (2007). Philosophy of Science A-Z. Edinburgh: Edingburgh University Press.
Salmon, M. H. et al. (1999). Introduction to the Philosophy of Science. Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall.
Tafldelen, . (2009). Sembolik Mantk. Eskiflehir: Anadolu niversitesi Yaynlar.
Yldrm, C. (1971). Science: Its Meaning and Method. Ankara: METU Faculty of Arts and Sciences
Publications No: 21, Baflnur Matbaas.
Yldrm, C. (2010). Bilim Felsefesi (13. Basm). stanbul: Remzi Kitabevi.
21
BLM FELSEFES
Amalarmz
N
N
N
Anahtar Kavramlar
Gzlem
Gzleme yol aan soru
Ksmen-belirlenmifl olay
Gzlem verileri
Gzlem sonucu
Deney
Deneye yol aan soru
Bamsz deiflken
Baml deiflken
lme
Nitelik
Nicelik
Dairesel sralama
Dorusal sralama
Saysal deer fonksiyonu
lek fonksiyonu
Oran lei
Aralk lei
Srasal lek
Adlandrc lek
indekiler
Bilim Felsefesi
Gzlem, Deney ve
lme
GRfi
GZLEM
DENEY
LME
GZLEM
Gzlem, bir gzlem nermesinin ifade ettii bilgiye eriflmeyi salayabilen bir fiziksel
yntem biimidir. Gzlemle snanan gzlem nermesi, gzlem sonucunda dorulanrsa, bu nermenin karfll olan bir olgu bulunur. Bu olgu gzlem nermesini doru klar. Gzlemci, snamaya deer bulduu gzlem nermesini gzleme dayanarak
dorulayabilirse, bu nermeyi doru kulan olgunun bilgisine eriflmifl olur. Eer gzlem nermesi gzlemle snama sonucunda yanlfllanrsa, bu nermenin deillemesi
dorulanmfl olur. Buna gre her gzlem nermesinin deillemesinin de bir gzlem
nermesi saylmas gerektiini gryoruz. rnein t annda u yerindeki turnusol
kd krmz oldu gzlem nermesinin deillemesi olan t annda u yerindeki turnusol kd krmz olmad nermesi de bir gzlem nermesidir. Nitekim bu nerme gzleme dayanarak dorulanabilir ya da yanlfllanabilir.
24
Bilim Felsefesi
manlarda bamsz olarak Byk Britanyal matematiki John C. Adams (1819 1892) tarafndan da yaplmfltr.) Le Verriernin mektubu Galleye 23 Eyll 1846 tarihinde ulaflmfl, o da ayn gnn akflamnda Berlin Gzlemevindeki teleskopunu Le
Verrierin hesaplad koordinatlarn belirttii uzay blgesine yneltmifl ve sonralar Neptn ad verilecek olan gezegeni gzlemlemiflti. (Bkz. Huang, 2007, s. 10.)
fiimdi bu rnekteki gzlemi irdeleyelim. Gzlemin karfll olan soru flyle dile getirilebilir: 23 Eyll 1846 tarihinde ve Le Verrierin hesaplad koordinatlarn
belirttii uzay blgesinde Gneflin bir gezegeni bulunuyor mu? Bu soru
(1) t annda (zamannda) ve u yerinde (uzay blgesinde) F nesne-dizgesi trnden bir nesne dizgesi var m?
biimindedir. Bu sorunun iki olanakl yant vardr. Bu yantlar
(2) t annda ve u yerinde F nesne-dizgesi trnden bir nesne dizgesi vardr
ile
(3) t annda ve u yerinde F nesne-dizgesi trnden bir nesne dizgesi yoktur
nermeleridir. Dikkat edilirse (2) nermesi aslnda
(2 ) yle bir x vardr ki, x, t zamannda u yerinde bulunan ve F nesne-dizgesi
trnden olan bir nesne dizgesidir
biiminde, (3) nermesi ise,
(3 ) Her x iin, x, t zamannda u yerinde bulunan bir nesne dizgesi ise, x, F
nesne-dizgesi trnden deildir
biimindedir. Bir nesne dizgesinin t zamannda u yerinde bulunmas, bu nesne
dizgesinin tmnn veya en azndan bir parasnn kaplad yerin unun iinde
bulunmas demektir.
Sz konusu (1) biimindeki bir sorunun bir gzlemin yaplmasna yol amas
iin, sorunun her iki olanakl yant birer gzlem nermesi olmaldr. Dolaysyla
gerek tikel niceleyicili nerme biiminde olan (2) gerekse tmel niceleyicili nerme biiminde olan (3) nermesi gzlem yoluyla hem dorulanabilir hem de yanlfllanabilir olmaldr. Eer t zamannn sresi yeterince ksa ve u uzay blgesinin
uzanm yeterince kk olursa, sz geen koflul yerine gelebilir. Nitekim gzlemci (yani gzlemi yapan bilim insan) t zaman sresince u blgesini tarayarak F
nesne-dizgesi trnden bir nesne dizgesinin bu blgede bulunup bulunmadn
saptayabilir. Burada gzlemcinin, gzlemledii herhangi bir nesne dizgesinin F
nesne-dizgesi trnden olup olmadna karar verebileceini kabul ediyoruz. Baflka bir deyiflle, gzlemcinin F nesne-dizgesi trnden olan bir nesne dizgesini gzlemlediinde, onu F nesne-dizgesi trnden bir fley olarak tanyabildiini, F nesne-dizgesi trnden olamayan bir nesne dizgesi ise, onu F nesne-dizgesi trnden
olmayan bir fley olarak alglayabildiini kabul ediyoruz.
(1) biimindeki sorunun olanakl yantlarnn hem dorulanabilir hem de yanlfllanabilir olmas (yani ikisinin de birer gzlem nermesi olmas) byle bir soru-
25
nun n dayanaklarn oluflturur. Afladaki rneklerde de greceimiz gibi, gzlem yaplmasna yol aan br soru eflitlerinin de olanakl yantlarna iliflkin n
dayanaklar vardr.
SIRA bir
SZDE
Bilim tarihinden, yukardaki (1) soru trnn olumsuz olarak yantland
rnek veriniz.
SIRA SZDE
N N
K T A P
SIRA SZDE
D fi N E L M
S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
nermesidir. (4) sorusunun ndayanaklar, (1) sorusunun ndayanaklarnn benzerlerini kapsad gibi, ayrca a nesne dizgesinin t zamanndan nce ilgili bilim insanlar topluluunca, zellikle gzlemci tarafndan, tannd, yani bilindiidir.
NTERNET
Dikkat edilirse (5) nermesi, anlamn dile getiren afladaki
nermenin bir ksaltmasdr:
(5 ) a nesne dizgesinin kaplad uzay blgesi, u uzay blgesi ile kesiflir.
Sz geen nermesi flu nermeye efldeerdir:
(5 ) a nesne dizgesinin kendisinin veya en azndan bir parasnn t zamannda
kaplad uzay blgesi, u uzay blgesinin iindedir ya da o blge ile zdefltir.
rnek 3: Gzlemcinin, nceden tand a nesne dizgesinin t zamannda u yerinde bulunduunu kabul edelim. Buna gre gzlemci afladaki soruyu sorabilir:
(7) t zaman annda u yerinde bulunan a nesne dizgesi, F zelliini taflyor mu?
(7) sorusunun ndayanaklar, (4) sorusunun ndayanaklarnn yan sra, a nesne
dizgesinin t annda u yerinde bulunduudur. rnek olarak a nesne dizgesi, ii gaz
dolu kapal bir kap olsun. Bu kaba bir manometrenin (yani basnler aletin)
bal olduunu kabul ediyoruz. te yandan F zellii, bir belirlenebilir olan Basn olsun. Buna gre (7) sorusu, sz geen kaptaki gazn basnc olup olmad
sorusuna dnflr. Bu sorunun olumlu yant olan
TELEVZYON
NTERNET
26
Bilim Felsefesi
27
28
Bilim Felsefesi
annda u1 yerinde bulunmaz nermesi dorulanmfl olur. Gzlemci bu iki olanakl yant doru klan olgularn bilgisine eriflir. rnek 4teki gzlemin dorulad
olanakl yant, gaz kitlesinin t zamannda u yerinde 1 atmosfer basnc olduu
nermesidir. Bylece gzlemci bu nermeyi doru klan olguyu bilmifl olur. Gzlemin dorulad olanakl yant doru klan olguya gzlem sonucu diyoruz.
Gzlemcinin genellikle gzlem sonucunu dolaysz olarak gzlemlemesi olanakszdr. Bu trl gzlemlerde, gzlemci gzlem sonucunu, dolaysz olarak gzlemledii gzlem verisi araclyla dolayl olarak gzlemler. rnek 2de gzlemcinin dorudan alglad Neptn gezegeninin kendisi deil, bu nesne dizgesinin teleskopta oluflan grntsdr. Byle bir grntnn oluflmas olgusu gzlemin
salad gzlem verisidir. Gzlemci gzlem verisini alglamak anlamnda dolaysz
olarak gzlemler. Gzlem verisi olan grnt, teleskopun Neptnn t annda bulunduu u yerinin koordinatlarna gre yneltilmesiyle elde edilmifltir. Teleskopta
oluflan grntnn yeri u0, zaman da t0 olsun. Buna gre u0, gzlem verisinin iliflkin olduu yer, t0 ise, gzlem verisinin iliflkin olduu zamandr. Dikkat edilirse u0
ile gzlem sonucunun iliflkin olduu u yeri ok farkldr. u0, gzlemcinin teleskopta grnty alglad yer, u ise, Neptnn uzaydaki yeridir. te yandan t0 ile t
arasnda ok byk olmamakla birlikte gene de bir fark vardr. Gzlem anndaki
grnt ile Neptn arasndaki uzaklk l, flk hz c ise, t = t0 - l/ c. Bir gezegenin
gzleminde t ile t0 arasndaki fark, gezegenine gre saniyelerle ya dakikalarla ifade edilirken, bir yldzn gzleminde bu fark flk yl ile ifade edilir. rnein bu
fark, yani l / c oran, Vens gezegeninin gzleminde 1.3 saniye, Neptn gezegeninin gzleminde ise yaklaflk 24 dakikadr. Buna karfllk Gnefle en yakn yldzn
(Proxima Centauri-Proksima Sentori diye okunur) gzleminde bu fark 4.22 flk yldr. (Bir flk yl, fln bir ylda kat ettii mesafeye eflit olup, bu mesafe 9.46 (1012
kilometredir.) Buna gre gzlemci, t0 annda teleskopla gzlemledii Proksima
Sentori yldznn t0 anndaki durumunu deil, t0 anndan 4.22 flk yl nceki anndaki durumunu dolayl olarak gzlemler.
Gzlemin gzlem sonucu ile gzlem verisini bir de rnek 4teki manometreye
bal kapal kaptaki gaz kitlesiyle rneklendirelim. Bu rnekteki gzlem sonucu,
gaz kitlesinin t annda u yerindeki basncnn 1 atmosfer olduu olgusudur. Gzlemci, gzlem verisi olan manometre ibresinin 1 atmosfer iflaretli izginin hizasnda (veya daha dorusu bu izginin ok yaknnda) durmas olgusunu alglamasna
dayanarak, gaz kitlesinin basncnn (gerekten) 1 atmosfer basncnda olmas olgusunu dolayl olarak gzlemlemifl olur.
Buraya kadar ele aldmz gzlemlerde, gzlem verilerine dayanarak dolayl
olarak alglanan fley bir gzlem sonucudur. Gzlem sonucunun ise gzleme yol
aan sorunun olanakl yantlarnn birini doru klan olgu olduunu sylemifltik.
Gzlem sonucunun doru kld olanakl yant, gzlemin dorulad gzlem
nermesidir. Bu trl gzlemlere salam diyoruz. Salam gzlemlerin yan sra, aldatc dediimiz gzlemlerin de bulunduunu belirtmek gerek. Bu ikinci trl
gzlemleri rneklendirmek iin manometreye bal kapal kaptaki gaz kitlesini gene ele alalm. Gzlemci t zamannda u yerinde manometre ibresinin 1 atmosfer basnc izgisinin hizasnda durmas olgusunu alglyor, buna dayanarak da gaz kitlesinin basncnn 1 atmosfer olduunu dolayl olarak alglyor. fiimdi gazn t zamannda u yerindeki basncnn 1 atmosfer deil 2 atmosfer olduunu, ama manometrenin yanlfl ifllediini ve bu nedenle ibresinin 2 atmosfer iflaretli izgisinin deil 1 atmosfer iflaretli izgisinin hizasnda durduunu kabul edelim. Bylece aldatc bir gzlem rneiyle karfllaflmfl oluyoruz. Byle bir gzlemdeki gzlem veri-
si gerekten bir olgu (yani gerek bir durum) dur. Ama dolayl olarak alglanan ve
gzlemcinin gzlem sonucu sand durum (yani gaz kitlesinin t zamannda u yerinde 1 atmosfer basnl olmas durumu) gerek olmayp bir gzlem sonucu olamaz, yalnzca gzlemcinin gzlem sonucu sand bir durumdur.
Dikkat edilirse gzlemci, yapt gzlemin salam olduunu saptamak iin dolayl olarak gzlemledii durumun bir olgu olup olmadna bakamaz. Nitekim
byle bir fley ancak bir gzlemle yaplabilir. Bylece bir ksr dng ortaya kar.
Bu dngden kurtulmak iin gzlemin gvenirliliini, gzlemin normal koflullar
altnda yaplmasnn ltlerine dayanarak tanmlamak gerekir. zellikle gzlemcinin alglama yetisi ve kulland gzlem aygtnn ifllemesi normal olmaldr. Gzlemin baflarl olmas iin salam ve gvenilir olmasnn yan sra bir de nesnel olmas, zellikle gzlem verilerinin ilgili bilim insanlarnca birbirlerine iletilebilir ve
birbiriyle paylafllabilir olmas gerekir.
Gzlemin bilgi retmeyi amalayan bir yntem olduunu belirtmifltik. Ancak
gzlemin bu amacn yerine getirmek iin salam, gvenilir ve nesnel olmas, baflka bir deyiflle baflarl olmas gerekir. Daha nce belirtildii gibi, bir gzlemin rettii bilgi, bu gzleme yol aan sorunun bir olanakl yant olan bir nermeyle ifade edilir. Bu nermenin nesnel bilgi ifade etmesi iin (i) nerme bilim insanlar
topluluunca kabul edilebilir olmal, dolaysyla sz konusu gzlem nesnel olmaldr. (ii) nerme gerekelendirilmifl olmal, dolaysyla gzlem gvenilir olmaldr.
(iii) nerme doru olmal, dolaysyla gzlem salam olmaldr. (Gzlem salam
ise dolayl olarak gzlemlenen durum bir olgudur. Bu olgu gzlem sonucudur.
Gzlem sonucu da sz geen nermeyi doru klar.)
DENEY
Deney, koflullar deneycinin mdahalesi sonucunda belirlenmifl olan bir gzlem
olarak tanmlanabilir. Deneyci, deneyi yapan bilim insan veya bilim insan ekibi-
29
30
Bilim Felsefesi
dir. Deney, gzlem gibi doaya sorulan bir soruyu yantlamak amacyla yaplan bir
ifllem saylabilir. Ancak deneye yol aan soru koflulludur. nce deneyci bu koflulun yerine gelmesini salayan bir mdahalede bulunur, sonra da gzlem yaplr.
Deneye yol aan sorular ve bunlarn yol at deneyler aflada rneklendirip incelediimiz befl eflide ayrlabilir.
31
hipotezi snamaya ynelik olduunu belirtmek isteriz. Sz konusu hipotez nceden pekifltirilmifl olabilir. O zaman da deney hipotezin pekifltirilme derecesini bytmeyi amalayabilir ya da salt retim iin yaplabilir. rnek 1deki hipotez (H2:
Hidrojen, O2: Oksijen ve H2O: Su olmak zere)
2H2 + O2
2H2O
formlyle ifade edilen kimyasal tepkimeyi dile getirir. Bu hipoteze gre bir hidrojen kitlesinin yanmasyla (yani oksijenle tepkimeye girmesiyle) su elde edilir.
(14)e benzer, (15) biiminde deneye yol aan bir soru rnei verip,SIRA
bu deneyin
SZDE hangi hipotezi snamay amaladn belirtiniz.
D fi N E L M
rnek 2: Biri mdahaleci (deneyci) br salt gzlemci olan bir bilim insan
ekibi dflnelim. Mdahaleci, kre biimindeki a tafln 44.10 metre yksekliinde
O R Uzaman t ile
bir kuleden, kronometresine bakarak bugn tam saat 12:00deS (bu
1
gsterelim) kuleden aflaya atyor. Kulenin dibinde tafln atld cephede kronometresine bakarak bekleyen gzlemci atlan tafln saat 12:00denD tam
3 saniye sonKKAT
ra zemine dfltn gzlemliyor. Dikkat edilirse byle bir deney, h = 1/2gt2 eflitlii ile ifade edilen serbest dflme yasasnn daha da pekifltirilmesi amacyla yapSZDE
labilir. Burada h, yeryz yaknnda serbest dflen bir cismin tSIRA
saniyede
ald yolun metre olarak karflldr. g ise yeryz yaknnda yerekimi kuvvetinin yol at sabit ivmedir. g sabitinin yaklaflk deeri, saniyede 9.81 AMALARIMIZ
metredir. Buna gre
44.10 metre ykseklikten dflen bir cismin yeryzne dflme sresi 3 saniyedir.
Sz konusu deneye yol aan soru ise flyledir:
N N
K T A P
(19) a tafl t1 zamannda 44.10 metre yksekliindeki kulenin tepesinden serbest dflmeye bafllar ise, a tafl t1 zamanndan 3 saniye sonra kulenin dibinde bulunur mu?
TELEVZYON
Atlan cisim a, cismin atld yer u1, cismin atld zaman t1, cismin dflt yer
u2 ve cismin dflt zaman t2 olsun. Buna gre (19) sorusunu genel biimi aflaNTERNET
daki gibidir:
(20) a cismi, t1 zamannda u1 yerinde bulunup serbest dflmeye bafllar ise, a
cismi, t2 zamannda u2 yerinde bulunur mu?
u1 yerinde bulunup serbest dflmeye bafllar ifadesini D1 nesne-durumundadr,
u2 yerinde bulunur ifadesini de D2 nesne-durumundadr biiminde gsterebiliriz. Bylece (20) sorusunun da (16) soru biiminde olduunu gryoruz.
rnek 3: Deneyci cval bir termometreyi t1 zamannda u1 yerinde bir kaptaki
souk suya batrp, bu su dolu kab [t1, t2] zaman aralnda bir gaz kabnda styor. Deneyci ayn [t1, t2] zaman aralnda termometrenin cva stununun ykseldiini gzlemliyor.
Bu deney daha nce szn ettiimiz Btn metaller yeterince stldnda
genleflir hipotezini daha da pekifltirmek iin yaplabilir. Bunun iin deneycinin
Cva bir metaldir nermesini nceden kabul etmesi gerekir. Deneye yol aan soru flyledir:
SIRA SZDE
D fi N E L M
S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
32
Bilim Felsefesi
(21) a nesne dizgesi bir metal kitlesi olup u yerinde [t1, t2] zaman aralnda yeterince stlrsa, a nesne dizgesi u yerinde [t1, t2] zaman aralnda genleflir mi?
cva kitlesidir ve stlyor ifadesini D1 nesne-durumundadr, u yerinde genleflir ifadesini D2 nesne-durumundadr, [t1, t2] zaman aral ifadesini de t zaman ile gsterirsek, (21) sorusunu genel biimi flyle olur:
(22) a nesne dizgesi t zamannda D1 nesne-durumunda ise, a nesne dizgesi t
zamannda D2 nesne-durumunda olur mu?
Dikkat edilirse (22) biimindeki sorular da (16) biimindedir.
rnek 4: Yukardaki rnek 2yi yeniden ele alalm. Deneyci bir takometre (hzler aygt) yardmyla tafln kulenin dibine arpmadan hemen nceki hznn 29.43
m/sn olduunu gzlemliyor. Bu deneye yol aan soru flyledir:
(23) a tafl t1 annda 44.10 m yksekliindeki kulenin tepesinden dflmeye bafllarsa, arpmadan hemen nceki hz 29.43 m/sn midir?
Bu deney serbest dflmede hzn deerini gsteren v = gt yasasn daha da pekifltirilmesi iin yaplabilir. Burada v, yeryz yaknnda serbest dflen cismin dflmeye baflladktan t saniye sonra saniyede metre olarak hzn gsterir. rnek 2den
44.10 metre ykseklikten dflen bir cismin yeryzne dflme sresinin 3 saniye olduunu anmsayalm. Buna gre v = 9.81 m/sn2 ( 3 sn = 29.43 m/sn. (23) sorusunun biimi t1 zaman annda u yerindeki a nesne dizgesi, t2 annda F belirlenebilirinin bir deeri olan F* belirlenmifl zelliini taflr m? olup, en genel biimi gene (16)dr.
rnek 5: Gaz ile doldurulmufl 1 litre hacminde olup piston ile kapal olan bir
silindiri ele alalm. Silindir, iindeki gaz kitlesinin basncn atmosfer olarak len
bir manometreye baldr. Deneyci bu silindiri, 20 litre su ile dolu bir kaba tamamen batryor. Bylece silindirdeki gazn kitlesinin scaklk derecesinin suyun (sabit olduu varsaylan) scaklk derecesine srekli olarak eflit olmasn salyor. Deneyci [t1, t2] zaman aralnda pistonu silindirin yarsna kadar itiyor ve bylece silindirdeki gaz kitlesinin 1 litre hacminde olma nesne-durumundan 0.5 litre hacminde olma nesne-durumuna geiflini salayan bir mdahalede bulunuyor. Deneyci ayn [t1, t2] zaman aralnda manometreyi srekli olarak izliyor. Bylece manometre ibresinin 1 atmosfer iflaretli izginin hizasndan 2 atmosfer iflaretli izgisi
hizasna getiini ve orada durduunu dolaysz olarak gzlemliyor. Deneyci, bu
dolaysz gzleme dayanarak da gaz kitlesinin [t1, t2] zaman aralnda 1 atmosfer
basncnda olma nesne-durumundan 2 atmosfer basncnda olma nesne-durumuna
geiflini dolayl olarak gzlemlemifl olur.
Bu deney Boyle-Mariotte yasasnn daha da pekifltirilmesi amacyla yaplabilir.
Boyle- Mariotte yasas gereince scaklk derecesi sabit olan bir gazn basnc, gazn hacmiyle ters orantl olarak deiflir. (Sz konusu deneydeki gazn ideal gaz niteliinde olduunu kabul ediyoruz.) Bu deneye yol aan soru flyledir:
(24) Sabit scaklk derecesinde a gaz kitlesinin hacmi [t1, t2] zaman aralnda 1
litre hacminden 0.5 litre hacmine geerse, a gaz kitlesinde [t1, t2] zaman
aralnda hangi basn-olay meydana gelir?
Dikkat edilirse (24) sorusu flu biimdedir:
(25) a nesne dizgesinde [t1, t2] zaman aralnda F1* dan F2* a geifl tipinden bir
F-olay meydana gelirse, a nesne dizgesinde [t1, t2] zaman aralnda hangi G -olay meydana gelir?
Burada F ile G, a nesne dizgesinin ait olduu tre zg deiflken belirlenebilirler, baflka bir deiflle nesne-durumu deiflkenleridir. F deiflkenine bamsz deiflken veya kontroll deiflken denir. te yandan G deiflkenine baml deiflken
denir. Nitekim G nin deeri, F nin deerine baml olarak deiflir. F nin deeri
de deneycinin mdahalesiyle, yani onun kontrol altnda, belirlenir.
Sz geen (25) biimindeki sorularn olanakl yantlar ise afladaki biimdedir:
(26) a nesne dizgesinde [t1, t2] zaman aralnda F1* dan F2* a geifl tipinden bir
F-olay meydana gelirse, a nesne dizgesinde [t1, t2] zaman aralnda G1*
dan G2* a geifl tipindeki G-olay meydana gelir.
Burada G1* ile G2* deerleri G deiflkeninin herhangi deerleri olabilirler.
33
34
Bilim Felsefesi
nermeleridir. (28) bir yaln gzlem nermesi, (29) da bir yaln gzlem nermesi
deillemesi olan bir gzlem nermesidir. (28) ile (29) gzlem nermelerine olanakl deney-sonucu nermeleri diyeceiz. Baflarsz-olmayan bir deneyin son evresinde, deneycinin yapt bir gzlemle deney-sonucu nermelerinden biri dorulanp
br yanlfllanr. Ama deney baflarsz ise, yani deneycinin mdahalesi amacna
eriflmemifl ise, deney, sonraki aflamalarna gemeden sonlandrlr; dolaysyla, olanakl deney-sonucu nermeleri ne dorulanabilir ne de yanlfllanabilir. Bu nedenle
deney-koflulu nermesi yanlfl olursa, (17) koflullu gzlem nermesi ile bu nermenin deillemesi olan (18) koflullu gzlem nermesi, deneye yol aan (16) biimindeki sorunun olanakl yantlar saylmazlar. Nitekim baflarsz deneyde sonlandrc
gzlem yaplmadndan, deneye yol aan soruyu yantlamak olanakszdr.
fiimdi (17) koflullu gzlem nermesinin karfll olan koflullu durumu inceleyelim. Byle bir koflullu durumun var olmas (ister gerek olsun ister olmasn) iin,
(27) deney-koflulu nermesinin doru olmas gerekir. Eer (27) nermesi yanlfl
ise, byle bir koflullu durum var deildir. Buna karfllk (27) ile (28) birlikte doru
ise, koflullu durum gerektir, yani bir koflullu olgudur. (27) doru ama (28) yanlfl
ise, koflullu durum gerek olmayan salt-olanakl bir durumdur. Koflullu olgu bir
dzenliliin belli bir yer ve zamana snrlandrlmfl biimi veya baflka bir deyiflle
bir yerel dzenlilik saylabilir. Bu dzenlilik, iki yaln olgu (ann t1de D1 nesnedurumunda olmas olgusu ile ann t2de D2 nesne-durumunda olmas olgusu) arasnda ardflklk veya biraradalk bantsnn bulunmas anlamna gelir.
te yandan (26) nermesinin n bilefleni olan a nesne dizgesinde [t1, t2] zaman aralnda F1* dan F2* a geifl tipinden bir F-olay meydana gelir nermesi de
bir deney-koflulu nermesi olup, yukarda (27)ye iliflkin zmlemelerin benzeri
bu nerme iin de sz konusudur.
LME
lme, gzleme ya da deneye konu olan nesne-dizgelerinin niceliklerine saysal
deer verme ifllemidir. Bu nedenle nce nesne dizgelerinin nicelikleri ve bu niceliklerin deerlerini inceleyeceiz.
zelliin deerleri arasndaki sralama bants bir benzerlik ise, bu belirlenebilirin bir niteliksel zellik, ksaca bir nitelik olduu sylenir. rnein Renk belirlenebiliri bir niteliktir.
fiimdi, deerleri arasndaki sralamann byklk derecesine dayanan belirlenebilirleri inceleyelim. Bu trl belirlenebilirlere niceliksel zellik, ksaca nicelik
denir. rnein Sertlik, Scaklk, Uzunluk, Zaman Sresi, Ktle, Arlk, Elektrik
Yk vb. birer niceliktir. Byklk derecesine dayal bir sralama bantsna byk-olma bants diyelim. F bir nicelik ve F1* ile F2*, F niceliinin iki farkl deeri ise, F1* deeri F2* deerinden byk olur ya da F2* deeri F1* deerinden byk
olur. F2* deeri F1* deerinden byk ise, F1* deerinin F2* deerinden kk olduu sylenir. Bylece kk-olma bants byk-olma bantsna dayanarak
tanmlanabilir. Genel olarak da F1* ile F2*, F niceliinin herhangi deerleri ise (i)
F1*, F2* den byk olur veya (ii) F1*, F2* den kk olur veya (iii) F1* ile F2* eflit
olur.
Gerek byk-olma bants gerekse evrii olan kk-olma bants yansmasz (irrefleksif), bakflmsz (asimetrik) ve geiflli (transitif) dir. Her iki bant yansmaszdr, nk hibir nicelik deeri kendinden byk olamaz ve kendinden kk olamaz. Yani F* deeri, F* den byk deildir ve F* den kk deildir. Bantlar bakflmszdr, nk F1*, F2* den byk ise, F2*, F1* den byk deildir; F1*,
F2* den kk ise, F2*, F1* den kk deildir. Bantlar geifllidir, nk , F1*, F2*
den byk ve F2* , F3* ten byk ise, F1*, F3* ten byk olur; F1*, F2* den kk
ve F2*, F3* ten kk ise, F1*, F3* ten kk olur. Yukardaki koflullar yerine getiren bir sralama bantsna dorusal sralama denir. Buna gre bir belirlenebilir
zelliin nicelik olmasnn gerekli ve yeterli koflulu, bu belirlenebilirin deerlerinin arasnda bir dorusal sralama bantsnn bulunmasdr diyebiliriz. Yukarda
ad geen Sertlik, Scaklk, Uzunluk, Zaman Sresi, Ktle, Arlk, Elektrik Yk
vb. belirlenebilirlerin deerleri arasnda sz konusu koflullar yerine geldiinden
dorusal sralama bants bulunur. Dolaysyla bu belirlenebilirlerin birer nicelik
olduklar sav dorulanmfl olur. Herhangi bir niceliin deerlerinin sz geen koflullar yerine getirmeleri, bu deerlerle reel saylar kmesi veya bu kmenin bir alt
kmesi arasnda bire-bir fonksiyonlar bulunmasna yol aar.
35
36
Bilim Felsefesi
37
38
Bilim Felsefesi
Buna gre
(30) a2 ubuu a1 ubuundan daha uzundur.
nermesi doru olur. Gerekilie gre, Tanm 1 gerei, bu nerme
(31) a2 ubuunun uzunluu a1 ubuunun uzunluundan daha byktr.
anlamna gelir. Buna karfllk gerekilik-karflt grfle gre (31) nermesi, asl anlaml olan (30) nermesinin deiflik bir ifadesinden baflka fley deildir. Yani istenildiinde (31) nermesi elenebilir. Bu grflte (31) nermesinin anlam beli baz
deneylerin sonucuna dayandrlr. lk akla gelen deneysel sonu flyledir:
(32) Deneyci, a1 ile a2 ubuklarnn her ikisinin birer ucunu ayn hizada olacak
biimde bitifltirir ise, a1 ubuunun br ucunun a2 ubuunun br ucundan nceki bir yerde gvdesine dediini gzlemler.
te yandan gerekilie gre (32) deneysel sonucu (31)i gzlem ve deneyle dorular, ama anlamn belirlemez. Nitekim (31) nermesi, (32) veya benzeri deneysel sonulardan bamsz bir anlam ifade eder. ubuklar arasndaki uzun-olma bants, baflka bir deyiflle Uzunluk niceliine zg olarak daha-byk-olma bants, yansmasz, bakflmsz ve geifllidir. Deneysel olarak iki ubuktan hibirinin
brnden daha uzun olduu saptanmazsa, bu iki ubuun Uzunluk niceliine
zg olarak farksz olduu sylenir. Bu farksz-olma bants, ksaca farkszlk
bants, yansmal, bakflml ve geifllidir.
Genel olarak F gibi herhangi bir nicelie karfllk, nesne dizgeleri arasnda (daha- uzun-olma, daha-ar-olma, daha-scak-olma gibi) F niceliine zg byk-olma bants ile F ye zg farkszlk bants bulunur.
lek Fonksiyonlar
Yukarda incelediimiz kavramlara dayanarak lek fonksiyonlarn ortaya koyacaz. Bu fonksiyonlar yoluyla da niceliklerin lme ifllemlerini aklayacaz. lek
fonksiyonlar, gerekilik-karflt grflte nesne dizgeleri arasndaki byk-olma
bants ile farkszlk bantsna dayanarak
(33) a ubuu 20 cm uzunluundadr.
gibi nermelerin anlamn aklamak iin ortaya konulmufltur. F, Uzunluk, Arlk,
Scaklk gibi herhangi bir nicelik olduunda, gerekilik-karflt grflte F nicelii1
2
i
ne zg lek fonksiyonlar afladaki koflullar yerine getiren f F , f F , ... , f F , ... gibi fonksiyonlardr:
(i)
a, f F fonksiyonunun tanm kmesine ait bir nesne dizgesi ise, f F (a) bir
reel sayya eflittir.
i
i
(ii) a1 ile a2 , f F nin tanm kmesine ait nesne-dizgeleri ise, f F (a1) > (a2) ancak ve ancak a1, a2 den F ye zg olarak byk ise.
i
i
i
(iii) a1 ile a2, f F nin tanm kmesine ait nesne-dizgeleri ise, f F (a1) = f F (a2)
ancak ve ancak a1 ile a2, F ye zg olarak farksz ise.
Gereki grflte f F lek fonksiyonlar, zFi saysal deer fonksiyonlar ile Flik fonksiyonu yardmyla flyle tanmlanrlar:
Tanm 2: a, F zelliinin bir deerini taflyan herhangi bir nesne dizgesi oldui
i
unda, f F (a) = zF [F-lik (a)].
Dikkat edilirse F-lik (a), a nn tafld F niceliinin bir deeri, yani belli bir bei
lirlenmifl zelliktir. Tanm 2ye gre tanmlanmfl f F fonksiyonu yukarda ortaya
konulan gerekilik-karflt grfle iliflkin lek fonksiyonlarnn (i), (ii) ve (iii) koflullarnn tmn yerine getirir.
te yandan gerekilik-karfltl grflnde F-lik fonksiyonunun varl yadsnr; nitekim bu fonksiyon deerleri belirlenmifl zellikler sayldndan gerekiliki
karfltl grflnde yok saylrlar. f F lek fonksiyonlar yukardaki (i), (ii) ve (iii) koflullarn yerine getiren ama baflka fonksiyonlar yardmyla tanmlanmayan ilkel fonksiyonlar saylr.
1
2
F, uzunluk nicelii olduunda, bu nicelie iliflkin f F , f F , ... lek fonksiyoni
larndan her biri belli bir uzunluk birimini flyle belirler. f F , F ye iliflkin herhangi
bir lek fonksiyonu ve a, ubuk gibi belli bir uzunluu olan bir nesne dizgesi oli
i
duunda, eer f F (a) = 1 ise, a nn f F nin belirledii birim-nesne olduunu syi
i
leriz. f F (a) uzunluuna ise f F nin belirledii uzunluk birimi diyoruz. rnein b,
1
1
Paristeki (ridyumlu platinden yaplmfl) standart metre, f F ise f F (b) = 1 koflulu1
nu yerine getiren bir lek fonksiyonu olsun. Bylece b, yani standart metre, f F in
belirledii birim-nesnedir. Metre birimi ise birim-nesnenin uzunluudur. Buna g1
re a herhangi bir ubuk olduunda a nn metre biriminde uzunluu f F (a) metre1
dir. Sz gelifli f F (a) = 12.20 olsa, a nn metre biriminde uzunluu 12.20 metreye
eflittir. a nn uzunluunun metre biriminde ifadesi, 12.20 metre biimindedir.
i
i
Genel olarak f F herhangi bir lek fonksiyonu olduunda f F nin belirledii bii
rim Bi olsun. Yani bi gibi yle bir birim-nesne olsun ki f F (bi ) = 1. a herhangi byle bir ubuk veya genel olarak uzunluu olan bir nesne dizgesi olunca, a nn Bi
i
3
biriminde uzunluunu f F (a)Bi biiminde ifade ederiz. rnein f F lek fonksi3
yonu santimetre (cm) birimini belirlesin. Buna gre, rnein, f F (a) = 1222 olsa,
ann santimetre biriminde ifadesi 1222 santimetre (1222 cm) biiminde olurdu. F
1
2
gibi herhangi bir nicelie iliflkin f F , f F , ... lek fonksiyonlar birbirinden bam1
1
sz deildir. Bunlardan biri, sz gelifli f F verildiinde, brleri f F lek fonksiyonundan F niceliine zg dnfltrme fonksiyonlar denilen fonksiyonlar yard1
myla tretilir. Verilen f F lek fonksiyonunun deerleri, daha sonra gstereceimiz gibi gzlem ve/veya deneyle belirlenmelidir. Dnfltrme fonksiyonlarnn trne gre drt eflit lekten sz edilir. Bunlar srasyla, oran lei (ratio scale),
aralk lei (interval scale), srasal lek (ordinal scale) ve adlandrc lek (nominal scale) tir.
Oran lei
rnek olarak gene Uzunluk niceliini ele alalm. Verilen lek fonksiyonu, f F olai
rak gsterdiimiz metre birimini belirleyen lek fonksiyonu olsun. Buna gre f F
herhangi bir lek fonksiyonu olduunda, k gibi bir pozitif reel say olan bir katsay vardr ki:
39
40
Bilim Felsefesi
i
(34) f F = k f F
Bu eflitlik, Uzunluk niceliini taflyan a gibi her nesne dizgesi iin, f F (a) = k
i
f
olur nermesinin ksaltmasdr. Dikkat edilirse (34) eflitlii gerei f F lek
1
fonksiyonu, f F lek fonksiyonunu k katsays ile arpma biimindeki dnfltrme fonksiyonu yardmyla tretilir. Genel olarak her dnfltrme fonksiyonu, hem
argmanlar hem de fonksiyon deerleri reel say olan bir fonksiyondur. Uzunluk
ve benzeri niceliklere zg dnfltrme fonksiyonlar, yukarda belirtildii gibi, k
i
1
herhangi bir pozitif reel say olmak zere, f F (a) = k f F (a) biimindedir.
Dnfltrme fonksiyonlar sz geen biimde olan niceliklere oran leinde
nicelikler denir. Gerek Uzunluk, gerekse Zaman sresi, Ktle, Hz, Kuvvet, Enerji,
Elektrik Yk, vb. nicelikler oran leinde nicelikledir. Genel olarak F, oran leinde bir nicelik, a1 ile a2, F niceliksel zelliini taflyan iki farkl nesne dizgesi,
i
j
1
f F ile f F iki farkl lek fonksiyonu, f F ise deerleri gzlem ve/veya deneyle belirlenmifl lek fonksiyonu olsun. Buna gre, k1 ile k2 iki farkl reel say olmak
i
1
j
1
zere, f F = k1 f F ve f F = k2 f F yazabiliriz. Yukardaki iki eflitlikten
1
F (a)
f F (a1) / f F (a2) = 20 / 5 = 4
2
2
1
1
f F (a1) / f F (a2) = 10 f F (a1) / 10 f F (a2) = (10 20) / (10 5) = 20 / 5 = 4
3
3
1
1
f F (a1) / f F ( a2) = 100 f F (a1) / 100 f F (a2) = (100 20) / (100 5) = 20 / 5 = 4
4
4
1
1
f F ( a1) / f F ( a2) = 1000 f F (a1) / 1000 f F (a2) = (1000 20) / (1000 5) = 20 / 5 = 4
Uzunluk ve benzeri
niceliklere zg dnfltrme
fonksiyonlar, k herhangi bir
pozitif reel say olmak zere,
i
1
f F (a) = k f F (a)
biimindedir. Dnfltrme
fonksiyonlar bu biimde
olan niceliklere oran
leinde nicelikler denir.
zFi , F niceliine iliflkin herhangi bir saysal deer fonksiyonu olup, F1* ile
= 5,
zFi (17 cm) = zFi (0.17 m) = 0.17 olur. 5 + 0.17 = 5.17 olduundan
da
uzbit
uzbit
na gelir. rnein a1, 5 m ve a2, 17 cm uzunluunda ubuklar olsun. O halde Uzunluk (a1) = 5 m ve Uzunluk (a2) = 0.17 m. Dolaysyla a1 + a 2 ubuunun uzunuzbit
luu 5.17 mye eflit olur. te yandan F, uzunluk niceliini gsterdiinde, zF (Uzun-
uzbit
(37) f
1
F
1
F
( a1 + a 2 ) = f (a1) + f
uzbit
1
F
(a2)
eflitlii elde edilir. Bu eflitlik gerekilik-karfll grflnde niceliklerin toplanabilirliini tanmlayan gerekli-yeterli kofluldur. Nitekim gereki grflte toplanabilirlii tanmlayan (36) koflulu, nicelik deerlerine iliflkin olmas nedeniyle, gerekilik-karfltl grflnde anlamsz saylr. Gereki grflte ise (37) koflulu, grld gibi (36) koflulundan tretilebilmektedir. Nesne dizgelerinin bitifltirici toplam,
yalnz uzunlua zg deil, F gibi herhangi bir oran leinde nicelie zg olarak vardr. a1 ile a2nin F niceliine iliflkin bitifltirici toplamn a1 + a 2 olarak
Fbit
nesne dizgelerini bir terazinin ayn kefesine koymakla elde edilir. Sz konusu
a1 + a 2 nesne dizgesinin arl, a1in arl ile a2nin arlnn toplamna
F bit
eflittir.
41
42
Bilim Felsefesi
Aralk lei
Oran leinde olmayan Scaklk gibi nicelikler de vardr. Scaklk, aralk leinde bir niceliktir. Aralk lei, k herhangi bir pozitif reel say, l ise herhangi bir rei
1
el say olmak zere, f F (a) = k f F (a) + l biimindeki dnfltrme fonksiyonlar ile
1
2
belirlenir. rnein G, Scaklk, f G , f G , ... scakla iliflkin lek fonksiyonlar ol1
sun. f G in, scakl derece santigrat (C) olarak belirleyen lek fonksiyonu,
2
f G nin ise scakl derece Fahrenheit (F) olarak belirleyen lek fonksiyonu ol2
1
duunu kabul edelim. Buna gre a bir nesne dizgesi olduunda, f G (a) = 9/5 f G
1
2
(a) + 32 dnfltrmesi f G ile f G nin tanmlarndan tretilebilir.
i
1
F, uzunluk niceliini gsterdiinde geerli olan (34) eflitlii, yani f F = k f F ,
i
i
i
i
ya da (35) eflitlii, yani f F (a1) / f F (a2) = f F (a1) / f F (a2), F, scaklk niceliini
1
gsterdiinde geersizdir. Nitekim a1 ile a2 iki nesne dizgesi olduunda, f F (a1) C
1
2
= 25 C ve f F (a2) C = 30 C olsun. Buna gre yukardaki dnfltrme gerei f F
2
(a1) F = 77 C ve f F (a2) F = 86 F olur. Oysa 25/30 77/86. Bylece (35)in yerine gelmediini, dolaysyla Scaklk niceliinin oran leinde olmadn gryoruz. te yandan scaklk dereceleri ve genel olarak Scaklk gibi aralk leindeki niceliklerin deerleri arasndaki farklar afladaki koflulu yerine getirir.
1
2
G aralk leinde bir nicelik olup, f G , f G ... G ye iliflkin lek fonksiyonlar,
a1 ile a2 ise G niceliini taflyan iki nesne dizgesi olsun. G niceliine zg bir dnfltrme fonksiyonu gerei flu eflitlikleri elde ederiz:
2
Burada k bir pozitif reel say, l ise herhangi bir reel say olabilir. f G (a2) > f G (a1)
2
2
olsun. O zaman f G (a2) > f G (a1) olur. Sz geen (38) ile (39) eflitliklerinden flu
eflitlii elde ederiz:
2
43
= r [ f G (a2) - f G (a1)] elde edilir. rnek olarak Scaklk niceliini ele alalm. 60 C
- 20 C = 2(30 C - 10 C). Ayn bant F iin geerlidir. rnein 90 F - 50 F =
2(45 F - 24 F).
Burada belirtilmesi gereken nemli bir nokta, scaklk Kelvin (K) birimi ile lldnde, oran leinde bir nicelie dnflr. Oran leinin aralk leinden fark, llen niceliin aralk leinin btn zelliklerini yerine getirmesi dflnda, bu niceliin gerek sfr deerini alabilmesidir. Bir niceliin gerek sfr deerini almas, nicelii llen nesne dizgesinin o nicelikten tmyle yoksun olduu anlamna gelir. flte Kelvin scaklk biriminde gerek sfr bulunur. Bu nedenle
Kelvin birimindeki lmler mutlak scaklk lmleridir. Fiziksel olarak bir nesne
dizgesinin scaklnn 0 K olarak llmesi, o nesne dizgesinin bulunduu yerde
hibir devinim olmamas ve dolaysyla hibir scakl olmamas anlamna gelir.
SIRA SZDE
Bu gn havann en dflk scaklnn 15 C, yarn ise en yksek scaklnn
30 C olduunu varsayalm. Buna gre ikinci scaklk derecesinin birincisinin iki kat olduunu syleyebilir miyiz?
D fi N E L M
SIRA SZDE
D fi N E L M
Srasal lek
R U
Sertlik, Parlaklk, vb. belirlenebilir zelliklerin deerleri arasndaS Odorusal
sralama
bulunmaktadr. Dolaysyla bu zelliklere nicelik diyebiliriz. Ancak bu zellikler ne
D K K Asrasal
T
oran leinde ne de aralk leinde niceliklerdir. Bu niceliklerin,
lekte
nicelikler olduu sylenir. rnek olarak F olarak gstereceimiz Sertlik zelliini
SIRA SZDE
ele alalm. Bu belirlenebilir zelliin deerleri, (kat halde bulunan)
minerallerin
sertlik derecelerini oluflturur. Bu minerallerin tafldklar sertlik derecelerinin saysal
1
2
deerleri f F , f F , ... lek fonksiyonlar ile belirlenir. Herkese
bilinen Mohs sertAMALARIMIZ
1
1
lik leini f F olarak gsterelim. f F nin deerlerini belirlemek iin nce mineraller arasnda daha sert olma ile ayn sertlikte olma gibi iki bant tanmlanr.
K T A P
a1 ile a2 gibi iki farkl mineralden oluflan kat paralar birbirine srttmzde:
N N
(i) Eer a1, a2yi izer ama a2, a1i izmezse, a1in a2den sert olduu sylenir.
T E Layn
E V Z Ysertlikte
ON
(ii) Eer a1, a2yi izmez ve a2, a1i izmezse, a1 ile a2nin
olduu sylenir.
Buna gre ya a1, a2den serttir ya a2, a1den serttir, ya da a1 ile NaT2E ayn
R N E T sertliktedir.
1
f F fonksiyonunun deerleri, en az sertten (talk) en ok sert olana (elmas) doru s1
ralanmfl afladaki on farkl mineral paralar olan a1, ... , a10 ise, f F (a1) = 1, ... ,
1
f F (a10) = 10 eflitlikleriyle belirlenir. Bu on farkl mineralden baflka bir mineralden
yaplmfl c gibi bir cisim verildiinde, szgelifli c, a1i izer ama a2 tarafndan izi1
lirse, c, a1den sert ama a2den yumuflak olur. Dolaysyla f F (c) = 1.5 eflitlii ortaya konulabilir. rnein, burada c, bir grafit paras olabilir.
1
f F lek fonksiyonu yerine, minerallerin (genel olarak homojen kat maddele2
rin) sertlik derecelerini belirleyen, f F rnein, gibi bir lek fonksiyonu kullanla2
2
2
1
bilirdi, yle ki: f F (a1) = 2, .... , f F (a10) = 20. Buna gre f F (a) = 2 f F (a). Ancak
Sertlik ve benzeri niceliklere iliflkin dnfltrme fonksiyonlar, k bir pozitif reel sai
1
y olmak zere, f F (a) = k f F (a) biimi ile snrl deildir. Aralk leinde grdi
1
mz, k bir pozitif reel say olmak zere, f F (a) = k f F (a) + l biiminde olabil-
S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
44
Bilim Felsefesi
i
Adlandrc lek
Gerekilik-karflt grflte belli trden nesne dizgelerine beli kurallar gerei birer
reel say tekabl ettiren her bire-bir fonksiyon genifl anlamda bir niceliktir. rnein bir okulun rencilerine okul numaralar, bir lkenin vatandafllarna kimlik numaralarnn verilmesi bu gibi niceliklere rnektir. Bu numaralar istee bal deifltirilebilir, yeter ki (i) ayn numara farkl nesnelere verilmesin ve (ii) farkl nesnelere ayn numara verilmesin. Dolaysyla tm bire-bir reel say fonksiyonlar bu gibi
niceliklere zg dnfltrme fonksiyonlar olur. Bu trl niceliklerin adlandrc
(nominal) lekte olduu sylenir. Genel olarak adlandrc lein uyguland
i
1
niceliklere zg dnfltrme fonksiyonlar f F (a) = g [ f F (a)] biimindedir, yle
ki, g, reel saylar aras bire-bir bir fonksiyondur.
Niceliklerin llmesi
fiimdi ana konumuz olan nicelikleri lme ifllemlerini inceleyelim. a bir nesne dizgesi, F ise a nn (t zamannda ve u yerinde) tafld bir nicelik, yani bir belirlenebilir niceliksel zellik olsun. F nin deerleri, bu belirlenebilirin altndaki belirlenmifl niceliksel zelliklerdir. lme, a nesne dizgesinin t zamannda ve u yerinde F
niceliinin hangi deerini tafldn gzlem ve/veya deneyle saptanmas demektir.
Burada flu iki koflul yerine gelmelidir:
(i) t zaman ve u yeri, taflnlan deerin tek olmasn salamal.
(ii) lmeyi yapan bilim insan (gzlemci veya deneyci) gzlem ve/veya deney sonucunu bir birim kullanarak belirtmelidir.
rnein
(38) a ubuunun uzunluu 5 metreye eflittir.
nermesini ele alalm. Sz konusu (38) nermesinin gerekilik grflndeki mantksal yaps
(42) Uzunluk (a) = 5 metre
gerekilik-karfltl grflnde ise
1
45
46
Bilim Felsefesi
zet
N
A M A
N
A M A
Bilimsel yntemin bir fiziksel ifllemi olan gzlemin ne olduunu aklamak ve tartflmak.
Gzlemin yaps genellikle flu elerden oluflur:
Gzlemci, gzlem aygt, gzlemlenen nesne dizgesi, gzlemin zaman ve yeri, gzlem verileri ve
gzlem sonucu.
Bilimsel yntemin ikinci bir fiziksel ifllemi olan
deneyin ne olduunu aklamak ve tartflmak.
Deney, koflullar deneycinin mdahalesi yoluyla
hazrlanmfl bir gzlem demektir. Genellikle deney, a nesne dizgesi t1 annda D1 nesne-durumunda ise, a nesne dizgesi t2 annda D2 nesnedurumunda olur mu? biimindeki deneye yol
aan soruyu yantlamak amacyla yaplan bir ifllemdir. Sz geen sorunun olumlu yant, a
nesne dizgesi t1 annda D1 nesne-durumunda ise,
a nesne dizgesi t2 annda D2 nesne-durumunda
olur biimindeki koflullu gzlem nermesi biimindedir.
N
A M A
47
Kendimizi Snayalm
1. 23 Eyll 1846 tarihinde ve Le Verrierin hesaplad
koordinatlarn belirttii uzay blgesinde Gneflin bir
gezegeni bulunuyor mu? gzlem sorusu, afladaki genel soru biimlerinden hangisini rnekler?
a. t annda ve u yerinde F nesne-dizgesi trnden
bir nesne dizgesi var m?
b. t zaman annda u yerinde bulunan a nesne dizgesi, F zelliini taflyor mu?
c. a nesne dizgesi t zamannda u blgesinde bulunuyor mu?
d. t zaman annda u yerindeki a nesne dizgesi, F
belirlenebilir zelliinin deeri olan hangi belirlenmifl zellii taflr?
e. a nesne dizgesinde u yerinde ve [t1, t2] zaman
aralnda hangi F -olay meydana geliyor?
2. Afladakilerden hangisi gzlemin yapsn oluflturan
elerden biri saylmaz?
a. Gzlemci ile gzlem aygt
b. Gzlemlenen nesne dizgesi ile gzlemin yapld yer ve zaman
c. Gzlemin yapld lkenin sosyoekonomik yaps
d. Gzlem verileri
e. Gzlem sonucu
3. Afladakilerden hangisi bilim felsefesinde gzlem
kavramna iliflkin bir sorun saylmaz?
a. Hangi trden ifllemlerin gzlem olarak ele alnd
b. Hangi tr gzlem aygtlarnn daha gvenilir olduu
c. Hangi tr nesne dizgelerinin varlk olarak ele
alnd
d. Gzlem nermelerinin ifade ettii bilgi ile gzlemsel-olmayan nermelerin ifade ettii bilgi
arasndaki farkn kesin olup olmad
e. Gzlem nermelerinin ifade ettii bilginin, teori
esi kapsayan nermelerin ifade ettii bilgiden
bamsz olup olmad
4. a hidrojen gaz kitlesi t1 zamannda u yerinde oksijenle tepkimeye girerse, tepkimenin bittii t2 zamannda
u yerinde bir su kitlesi var olacak m? deney sorusu
afladaki genel soru biimlerinden hangisini rnekler?
a. a nesne dizgesi t zamannda D nesne-durumunda mdr?
b. a nesne dizgesi t zamannda u yerinde F belirlenebilir zelliinin deeri olan bir belirlenmifl
zellik taflr m?
c. a nesne dizgesinde u yerinde ve [t1, t2] zaman
aralnda F -olay meydana gelir mi?
d. a nesne dizgesi t zamannda u yerinde F zelliini taflr m?
e. a nesne dizgesi t1 zamannda u yerinde D nesne-durumunda ise, t2 zamannda u yerinde F
olan bir fley var m?
5. Afladakilerden hangisi renk benzerlii bants iin
sylenebilir?
a. Yansmasz, bakflmsz ve geiflsizidir.
b. Yansmal, bakflmsz ve geiflsizdir.
c. Yansmal, bakflml ve geifllidir.
d. Yansmal, bakflml ve geiflsizdir.
e. Yansmasz, bakflmsz ve geifllidir.
6. Afladakilerden hangisi oran leinde bir nicelik
deildir?
a. Uzunluk
b. Ktle
c. Scaklk
d. Hz
e. Kuvvet
7. k herhangi bir pozitif reel say, l ise herhangi bir reel say olmak zere, afladakilerden hangisinin aralk
leinin dnfltrme fonksiyonu olduu sylenebilir?
i
1
a. f F (a) = k f F (a) + l
b. f
c. f
d. f
e. f
i
F
i
F
i
F
i
F
(a) = k f
(a) = [ f
1
F
1
F
(a)
(a)]2
1
F
1
F
(a) = k [ f (a)]2 + l
(a) = g [ f (a)]
48
Bilim Felsefesi
9. f G ile f G iki farkl lek fonksiyonu, k bir pozitif reel say, G, aralk leinde bir nicelik olduunda, G niceliini taflyan a1 ve a2 gibi tm nesne dizgeleri iin
afladakilerden hangisi dorudur?
i
Okuma Paras
lme ister genifl, ister dar anlamda alnsn daima bir
eflit lein kullanlmasn gerektirir. lek, ... bir iflaret (rakam) sisteminden [dizgesinden] baflka bir fley deildir. Sistem derken sistemde yer alan iflaretlerin sabit
aralklarla belli bir sralanfln belirtmek istiyoruz. Bir
lein niteliini, nesnel fleyleri rakamlarla belirleme iflleminde izlenen kural veya kurallar belirler. Uygulamada rakamlarn farkl kullanfl farkl leklerden sz etmemize yol amfltr. En basit dzeyde rakamlar nesneleri birbirinden ayrt edici iflaret olarak kullanlr. rnein, bir futbol takmnda oyuncularn srtlarnda tafldklar rakamlar byle ayrt edici veya adlandrc iflaretlerdir. Daha st dzeyde rakamlar belli bir nitelik ynnden sralanan nesnelerin srasn veya sra iindeki yerini gstermek amac ile kullanlr. rnein, bir gzellik
yarflmasnda gzellerin birinci, ikinci, nc, .... diye
sralanmas gibi. En st dzeyde rakamlar nesnelere ait
niteliklerin miktar veya kantitesini veya bunlar arasndaki iliflkileri belirtmek amacyla kullanlr. rnein bir
49
1. a
Sra Sizde 1
Merkr gezegeninin gnberisindeki (perihelion) sapma
Newtonun devinim yasalar ile genel ekim yasasnn
ndeyide bulunduundan 38 (38 ark sekant) / Julian
asr farkl idi. (1 Julian yl = 365.25 gn.) Bu farkll
ilk kez Le Verrier 1859da fark etmifl ve 1697 - 1848 aras yaplmfl gzlemleri yeniden deerlendirerek belirlemiflti. (Bu farklln daha sonralar 43 olduu saptanacakt.) Le Verrier, Neptn gezegeninin buluflundaki baflarsndan da esinlenerek, Merkrn gnberisindeki
sapmann farklln bu sefer Gnefl ile Merkr arasnda bulunabilecek (Vulcan isimli) bir gezegenin varl
ile aklamaya alflt. Baflka bir deyiflle Newtonun devinim yasalar ile genel ekim yasasna dayanarak byle bir ndeyide bulundu. Ancak bu sefer yaplan gzlemler bu ndeyiyi dorulamad. Bu anlatlanlara dayanarak ilgili gzlem sorumuzu syle ifade edebiliriz:
2. c
3. b
4. e
5. d
6. c
7. a
8. e
9. b
10. d
Yantnz doru deilse, nitenin Gzlem blmn yeniden okuyun. Sadece a flkkndaki
soru ifadesi, bir nesne dizgesinin (Gneflin bir
gezegeni) varlna iliflkin bir soru biimidir.
Yantnz doru deilse, nitenin Gzlem blmn yeniden okuyun. Sadece c flkkndaki
yant gzlemin yapsn oluflturan elerden biri deildir.
Yantnz doru deilse, nitenin Gzlem blmn yeniden okuyun. a, c, d ve e flklarnda verilen yantlarn hepsi bilim felsefesi sorunlardr.
te yandan bir gzlem aygtnn gvenilir olup
olmad sorunu bilim ve teknolojiyi ilgilendiren
bir sorun olduundan doru yant b flkkdr.
Yantnz doru deilse, nitenin Deney blmn yeniden okuyun. Dikkat edilirse bir deney sorusu, bir deney koflulu nermesini de ieren koflullu bir sorudur. a - d flklarnn hibiri
bir deney koflulu nermesini iermez; tek deney koflulu nermesini ieren flk e flkk olup,
sz konusu soru biimini rnekler.
Yantnz doru deilse, nitenin lme blmn yeniden okuyun. Renk benzerlii bantsnn yansmal, bakflml ama geiflsiz olduunu anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin lme blmn yeniden okuyun. a, b, d ve ede belirtilen
niceliklerin hepsi oran leinde olup, yalnz c
flkknda yer alan Scaklk oran leinde olmayan bir niceliktir. Nitekim Scaklk aralk leinde bir niceliktir.
Yantnz doru deilse, nitenin lme blmn yeniden okuyun. Aralk leinin dnfltrme fonksiyonunun a flkknda belirtilen fonksiyon olduunu anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin lme blmn yeniden okuyun. a, b ve d flklarnda belirtilen nicelikler oran leinde, c flkknda belirtilen nicelik ise aralk leindedir. Yalnz e flkknda yer alan Sertlik srasal lekte bir niceliktir.
Yantnz doru deilse, nitenin lme blmn yeniden okuyun. Yalnz b flkkndaki eflitlik aralk lei iin geerlidir. Dier flklarda verilen eflitlikler aralk lei iin geerli deildir.
Yantnz doru deilse, nitenin lme blmn yeniden okuyun. a ve b flklarnda verilen nicelikler srasal lekte, c flkknda verilen
nicelik aralk leinde, e flkknda verilen nicelik de oran leindedir. Yalnz d flkknda
yer alan Kimlik numaras adlandrc lekte bir
niceliktir.
50
Bilim Felsefesi
Yararlanlan ve Baflvurulabilecek
Kaynaklar
Sra Sizde 2
Deneyci t1 zamannda u yerinde bir kaptaki bir miktar
slfr kitlesini bir kvlcmla tutuflturup yakyor, bylece bu kitleye bir mdahalede bulunmufl oluyor. Bu slfr kitlesi a olsun. a nn havadaki oksijenle tepkimesi
t2 zamannda bitsin. Deneyci, tepkimenin bittii t2 zamannda u yerinde bir slfr dioksit gaz kitlesinin aa ktn gzlemliyor. Dolaysyla bu deneye yol aan
soru flyle dile getirilebilir:
(i) a slfr kitlesi t1 zamannda u yerinde oksijenle
tepkimeye girerse, tepkimenin bittii t2 zamannda
u yerinde slfr dioksit gaz aa kacak m?
Bu soru ise ak olarak
(ii) a nesne dizgesi t1 zamannda u yerinde D nesnedurumunda ise, t2 zamannda u yerinde F olan bir
fley var olur mu?
biimindedir. te yandan bu deneyin (S: Slfr; O 2:
Oksijen; SO2: Slfr dioksit olarak verildiinde)
S + O2
SO2
BLM FELSEFES
Amalarmz
N
N
N
N
N
Anahtar Kavramlar
Olaslksal tmevarmsal-yasac
aklama
Birlefltirici aklama
fiematik karm
fiematik nerme
Pragmatik aklama
Alternatif aklanan-nermeler
kmesi
Alternatif aklanan-nerme
Nedensel-dzeneksel aklama
Nedensel sre
Nedensel etkileme
Szde-sre
indekiler
Bilim Felsefesi
Bilimsel Aklama
GRfi
BLMSEL AIKLAMAYA YOL AAN
NYE SORULARI
YASACI AIKLAMA MODEL
BRLEfiTRC AIKLAMA
MODELLER
PRAGMATK AIKLAMA MODEL
NEDENSEL-DZENEKSEL
AIKLAMA MODEL
Bilimsel Aklama
GRfi
Daha nce nite 1de belirttiimiz gibi, bilimin amac bir yandan konusuna giren
olgular hakknda bilgi retmek, br yandan bilgisine eriflilen olgularn aklamasn salamaktr. nsanlar yalnz bilim alannda deil, gndelik yaflamda ve genel
olarak yaflamn kimi alanlarnda karfllafltklar olay ve olgular, ilgilerini ektii lde, aklamay amalarlar. Aklama biimleri alana gre deiflik olabilir. Bilim
alannda, olgularn aklanmas bilimsel ynteme dayanarak yaplr. Dolaysyla
byle bir aklamaya bilimsel aklama denir. rnein bir kap iindeki gaz kitlesinin basnl olmasn, gaz oluflturan molekllerin kabn yzeyine arpmas olgusu ile aklamak bir bilimsel aklamadr. Bu nitede eflitli bilimsel aklama modellerini inceleyeceiz. Bundan byle aklama szcn genellikle bilimsel
aklama anlamnda kullanacaz.
54
A durumu gerek mi?
sorusu, snamaya yol aan
sorudur. A durumu yaln ise,
bu soru gzleme yol aan
soru, A durumu olanakl bir
dzenlilik ise, bu soru
hipotez snamaya yol aan
soru olarak adlandrlr. te
yandan A durumu niye
gerektir? sorusu,
aklamaya yol aan niyesorusudur.
Bilim Felsefesi
nermesi (ii) sorusunun bir ndayanadr. (i) sorusuna snamaya yol aan
soru, (ii) sorusuna ise aklamaya yol aan niye-sorusu diyeceiz. A durumu
yaln ise snamaya yol aan (i) sorusu gzleme yol aan soru olur. Eer A durumu olanakl bir dzenlilik ise, A nermesi bir hipotez olduundan, (i) sorusuna
hipotez snamaya yol aan soru diyeceiz.
rnein bir manometreye bal ve gaz ile dolu kapal kaptan oluflan a gibi bir
nesne dizgesini ele alalm. Buna gre:
(1) a gaz kitlesinin basnc, [t1, t2] zaman aralnda 1 atmosferden 2 atmosfere
geiyor mu?
sorusu, (i) biiminde snamaya yol aan bir soru,
(2) Niye a gaz kitlesinin basnc, [t1, t2] zaman aralnda 1 atmosferden 2 atmosfere geiyor?
sorusu, (ii) biiminde aklamaya yol aan bir sorudur. (Dikkat edilirse (1) sorusu
(i) biimindeki a gaz kitlesinin basncnn [t1, t2] zaman aralnda 1 atmosferden
2 atmosfere gemesi durumu gerek mi? sorusuyla efldeerdir.) Buna gre (1) sorusu gzleme (veya deneye) yol aan bir soru, (2) sorusu da bilimsel aklamaya
yol aan bir niye-sorusudur.
Grld gibi (1) sorusu gzleme yol aan bir soru, (2) sorusu da yaln olgu
aklamasna yol aan bir niye-sorusudur. te yandan,
(3) Her ideal gaz kitlesinin sabit scaklktaki basnc hacmi ile ters orantl m?
bir hipotez snama sorusudur. (3) sorusunun olumlu yant olan bu hipotez, Boyle-Mariotte yasasn dile getiren nerme, yani Her ideal gaz kitlesinin sabit scaklktaki basnc hacmi ile ters orantldr tmel-koflullu nermesidir. Buna karfllk,
(4) Niye her ideal gaz kitlesinin sabit scaklktaki basnc hacmi ile ters orantldr?
sorusu, bir dzenlilik aklamasna yol aan bir niye-sorusudur.
Bilim felsefesinde, bilim insanlarnn niye-sorularna yant olarak yaptklar
aklamalar betimlemek amacyla farkl bilimsel aklama modelleri ortaya konulmufltur. Bu modellerin bafllcalarn inceleyip her birinin yol at sorunlar gzden geireceiz. Bu modeller srasyla yasac, birlefltirici, pragmatik ve nedenselmekanik aklama modelleridir. lk model epistemik (bilgisel), sonuncusu da
(Wesley C. Salmon tarafndan) ontik (varlksal) olarak nitelenmifltir.
55
mevarmsal karmla tretilebilirse, bu aklamaya olaslksal tmevarmsal-yasac aklama denir. Bu son iki aklama biimi olaslksal-yasac aklama biimi
olarak adlandrlabilir. Aflada bu aklama biimlerini srasyla inceleyeceiz.
Tmdengelimsel-Yasac Aklama
Tmdengelimsel-yasac aklamay rneklendirmek iin (2) niye-sorusunu ele alalm. Genel olarak Niye A ? biimindeki her niye-sorusu belli bir balam iinde sorulur. Bu balam, bir yandan soruyu soran K kiflisi ile Knin soruyu sorduu t zaman, br yandan K kiflisinin t zamanndaki arkaplan bilgilerini kapsar. Bu bilgiler Knin yesi olduu bilim insanlar topluluunca pekifltirilerek t zamannda kabul edilmifl bilimsel nermeler (zellikle yasa nermeleri) ile t zamannda kabul
edilmifl gzlem nermelerinin ifade ettii tm bilgiler demektir.
rnein (2) niye-sorusunun balamndaki K kiflisi, sorusunu [t1, t2] zaman aralndan sonra gelen t gibi bir zamanda sormaldr. Knin arkaplan bilgisi ise a nesne-dizgesi konusunda, zellikle ann u yerinde t1 ile t2 anlarndaki nesne-durumlarna iliflkin bilgiler iermelidir. Szgelifli, ann u yerinde t1 anndaki nesne-durumunun (1 atm, 1 lt, 293 K) ve t2 anndaki nesne-durumunun (2 atm, 0.5 lt, 293 K)
olduu; scaklnn da [t1, t2] zaman aralndaki tm anlarda sabit kald arkaplan bilgisi Knin t zamanndaki bilgi daarcnn iinde bulunsun. Sz geen bu
nermenin doru olduunu varsayyoruz.
fiimdi genel olarak Niye A? biimindeki bir niye-sorusunu ele alalm. Byle
bir sorunun ndayana,
(i) A nermesi dorudur,
(ii) Niye A ? sorusunun en az bir yant vardr
koflullarndan oluflur. Niye A? sorusunun bir doru yant,
(5) A, nk B
biiminde doru bir nermedir. Byle bir nermeye aklama-nermesi diyoruz.
Sz konusu (5) aklama-nermesinin A bilefleni, yukarda belirtildii gibi, aklanan-nerme, B bilefleni de, Niye A? sorusunun yantn oluflturan nermelerin btn olduundan, aklayan-nermedir. (5)in doru olmas iin hem A
hem B nermeleri doru olmaldr. Dolaysyla A ile B nermelerinin srasyla karfll olan A ile B durumlar birer olgu olmaldr. Buna gre A olgusuna aklanan-olgu, B olgusuna da aklayc-olgu denir.
te yandan A ile B nermelerinin ikisinin de doruluu (5) aklama-nermesinin doru olmas iin yeterli deildir. Aklama-nermesini doru klan gerekli ve yeterli koflullar, genel olarak da (5) biimindeki aklama-nermelerinin yerine getirmeleri gereken koflullar, farkl bilimsel aklama modellerinde farkl olabilir.
A, nk B aklama-nermesinin tmdengelimsel-yasac bilimsel aklama modelindeki doru olma koflullar flyledir:
(i) A aklanan-nermesi dorudur.
(ii) A aklanan-nermesi, B aklayan-nermesinden bir tmdengelimsel karmla tretilir.
(iii) B aklayan-nermesi B1 ... Bn C1 ... Ck biiminde bir tmelevetleme nermesidir. (Burada simgesi tmel-evetleme eklemidir.)
B1, ..., Bn bileflenlerinin her biri bafllang nermesi denilen bir yaln
Tmdengelimsel-yasac
bilimsel aklama
modelinde, A olgusu, B1,
..., Bn bafllang
nermeleri ile C1, ..., Ck
yasa-grnml
nermelerden, A olgusunu
betimleyen A nermesinin
tmdengelimsel karmla
tretilmesiyle aklanr.
56
Bilim Felsefesi
nerme, C1, ..., Ck bileflenleri ise yasa-nermeleridir. B aklayannermesinin bileflenleri arasnda en az bir yasa-nermesinin (yani C 1
nermesinin) bulunmas zorunludur. A aklanan-nermesi yaln ise en
az bir bafllang nermesinin (yani B1 nermesinin) bulunmas zorunludur. Ancak A yasa-nermesi ise hibir bafllang nermesinin bulunmamas olanakldr.
(iv) B aklayan-nermesi olumsal bir nermedir, yani B nermesinin
doru olmas da yanlfl olmas da olanakldr. B nermesinin bilimsel
ynteme dayanarak snanmas da olanakldr.
(v) B aklayan-nermesi, dolaysyla B1, ..., Bn, C1, ..., Ck bileflenlerinin her biri dorudur.
Tm bunlar gz nnde bulundurursak tmdengelimsel-yasac bilimsel aklama modelinin genel biimini afladaki tmdengelimsel karmla gsterebiliriz
(bkz. Hempel, 1965, s. 330 - 380):
B1, ..., Bn
C1, ..., Ck
_____________
A
(Bafllang nermeleri)
(Yasa-grnml nermeler)
(Aklanan olguyu betimleyen nerme)
57
58
RNEK
Bilim Felsefesi
a
V2
)(V - b) = RT
biimindeki denklem ile dile getirilen Van der Waals Yasasyla flyle aklanabilir. (9*) denklemi, (9) denklemi gibi 1 mola gaza iliflkindir. Denklemde geen a ile
b birer sabittir. (9*), yalnz ideal gazlar iin deil, ideal olmaya gazlar iin de gea
erlidir. 1 mol gaz hacmi olan V, yeterince byk ise, p + 2 p ve V b V olur.
V
( simgesi yaklaflk olarak eflit anlamna gelir.) Sz geen (9*) ile (10)
denklemlerinden
( p1 +
a
V12
)(V1 b) = ( p2 +
a
V22
)(V2 b)
denklemi elde edilir. Bu denklem ile bafllang nermeleri olarak ele aldmz
a
RNEK
Newtonun devinim yasalar ile genel ekim yasasna dayanarak, gezegen yrngelerinin elips biiminde olduunu belirten Kepler yasasnn akland kabul
edilir. Ancak Newton yasalarndan tretilen sonu, gezegen yrngelerinin tam
olarak deil de yaklaflk olarak elips biiminde olduunu belirten bir dzenliliktir.
Bu dzenliliinin Kepler yasasndan ne kadar sapt, Newton yasalarnca baflka
gezegenlerin varlyla aklanr.
Aklanan-Olaylar
Dikkat edilirse (6) aklanan-nermesinin karfll olan aklanan-olgu, bir olayn
meydana gelmesi olgusudur. Nitekim a gaz kitlesinin basncnn u yerinde [t1, t2]
zaman aralnda 1 atmosferden 2 atmosfere gemesi, (nite 2, Gzlem Blm,
rnek 5te belirtildii gibi) ksmen belirlenmifl bir olayn meydana gelmesi olgusudur. Sz konusu olaya aklanan-olay denir. Genel olarak yaln olgu aklamalarnn birounda aklanan-olgu, (ksmen veya tamamen belirlenmifl) bir olayn
meydana gelmesi olgusu olup bu olay aklanan-olay saylr. lerde greceimiz
gibi yaln olgu aklamalar ounlukla nedensel aklamalardr. Nedensellik ise
genellikle olgular arasnda deil olaylar arasnda bir bantdr. Dolaysyla nedensel aklamalarda aklanan fley bir olaydr. Yukardaki rnekte dorudan aklanan fley, a gaz kitlesinin basncnn u yerinde [t1, t2] zaman aralnda 1 atmosferden 2 atmosfere geifli olaydr. Bu olayn meydana gelmesi olgusunun aklanmas, sz geen (ksmen belirlenmifl) olayn aklanmasndan kaynaklanr.
te yandan her yaln olgu aklamas bir olay aklamasna dayanmaz. rnein
a gaz kitlesinin basncnn u yerinde ve t1 annda 1 atmosfer olmas olgusunun
aklanmas bir yaln olgu aklamasdr. Ama bu olgu, bir olayn meydana gelmesi olgusuna indirgenemez, dolaysyla sz konusu yaln olgu aklamas bir olay
aklamasna dayandrlamaz.
Bilimsel ndeyiler
Tmdengelimsel-yasac aklamalar ile bilimsel ndeyiler arasnda yapsal benzerlik vardr. Bunu gstermek iin nce bilimsel ndeyi (ksaca ndeyi) kavramnn anlamn aydnlatmak gerekiyor. K bilim insannn t zamannda doru veya
yanlfl olduunu bilmedii A nermesininin doru olduu ndeyisinde bulunmas, Knin A nermesini t zamannda kabul ettii B nermesinden tretmesi demektir. A nermesine ndeyi-nermesi, B nermesine ndeyi-kayna nermesi, A olgusuna ndeyi-olgusu ve B olgusuna ndeyi-kayna olgusu diyeceiz.
B ndeyi-kayna nermesi, tpk tmdengelimsel-yasac aklamadaki aklayan-nerme gibi, B1 ... Bn C1 ... Ck biiminde bir tmel-evetleme nermesi olup, B1, ..., Bn nermeleri t zamannda dorulanarak kabul edilmifl yaln
nermelerdir. Buna karfllk C1, ..., Ck yasa-grnml nermelerden bazlarnn, szgelifli C1 nermesinin, t zamanna dein ne pekifltirilmifl ne de rtlmfl olmas olanakl olup, snama amacyla geici olarak kabul edilmifl yasa-grnml hipotezlerdir.
Eer B ndeyi-kayna nermesinin tm bileflenleri dorulanmfl ya da pekifltirilmifl ise, sz konusu A ndeyisi-nermesinin dorulanmas durumunda, Knin
A nermesinin ifade ettii bilgiyi t zamanndan hemen sonraki arkaplan bilgilerine eklemesini salar. te yandan ndeyi-kaynann bileflenleri arasnda ne pekifltirilmifl ne de rtlmfl C1 gibi yasa-grnml bir hipotez varsa, ndeyi ifllemi C1 hipotezini nite 5te greceimiz hipotezli-tmdengelimsel yntem ile
ya da yanlfllamac yolla snanmasn salar.
ndeyi ile aklama arasndaki yapsal benzerlii rneklendirmek iin yukardaki aklama rneine dnelim. O rnekte, (6) aklanan-nermesi, (8) bafllang
nermeleri ile Boyle-Mariotte yasasn dile getiren (7) yasa biimindeki nermeden
tmdengelimsel bir karmla tretiliyor. (2) niye-sorusunu soran K kiflisi, t zamannda aklanmasn istedii (6) nermesinin doru olduunu, yani bir olgunun
karfll olduunu biliyor. Dikkat edilirse bu olgu, belli bir olayn [t1, t2] zaman aralnda meydana gelmesi olgusudur. Knin t zamannda byle bir olayn meydana
geldiini bilebilmesi iin, t2 an t zamanndan nce gelmeli veya tnin bafllangc ile
zdefl olmal.
fiimdi ayn rnei bir ndeyi olarak yeniden dzenleyelim. Buna gre (6) nermesinin (yani a gaznn basnc u yerinde ve [t1, t2] zaman aralnda 1 atmosferden 2 atmosfere geiyor nermesinin) doru olduunu ama Knin t zamannda
(6)nn doruluk deeri konusunda hibir bilgisi olmadn varsayyoruz. Ayrca
(7) nermesi (yani Boyle-Mariotte yasasn dile getiren yasa-grnml nerme)
ile (8) bafllang nermelerinin tmnn doru olduunu, K kiflisinin de t zamannda bunu bildiini varsayyoruz. Bu iki varsaym yerine gelirse flu sonular kar.
(2) niye-sorusunun ndayana yerine gelmifltir. Nitekim (6) aklanan-nermesi
dorudur ve (i) - (iv) koflullarnn tm yerine geldiinden (2) niye-sorusunun tmdengelimsel-yasac aklama anlamnda bir doru yant vardr. Ama K kiflisi, t zamannda (6) aklanan-nermesinin doru olduunu bilmedii iin aklamaya yol
aan (2) niye-sorusunu soramaz, bu sorunun doru yantnn bir aklama olduunu kavrayamaz. Nitekim K kiflisi iin (6) nermesinin t zamannda (7) ile (8) nermelerinden tretilmesi, (6) nermesini bir ndeyi-nermesi klar. K kiflisi (6) nermesini trettikten hemen sonra gzlem ve/veya deneyle dorulayabilir ve bylece
bu nermenin doru olduunu renmifl olur. Ama (6) nermesi K iin gene de
bir aklanan-nerme deil, bir ndeyi-nermesi olarak kalr.
59
60
Bilim Felsefesi
Genel olarak A ile B, tmdengelimsel-yasac aklamann (i) - (iv) koflullarn yerine getiren nermeler olup A bir yaln olgu olsun. K kiflisinin t zamannda
A nermesini tmdengelimsel karmla B nermesinden trettiini dflnelim.
K kiflisi t zamannda A nermesinin doru olduunu (bu nermenin gzlem
ve/veya deneyle dorulanmfl olmasndan tr) bilirse, sz geen karm K kiflisi iin A olgusunun bir aklamasn oluflturur. Ama K kiflisi t zamannda A
nermesinin doru olduunu bilmezse, sz geen karm K kiflisi iin A olgusunun bir aklamasn deil de bir ndeyisini oluflturur. Aklama ile ndeyi arasnda zorunlu olarak byle bir iliflki bulunduu grflne aklama ile ndeyinin yapsal zdefllii veya simetri sav denir.
Sz konusu A olgusuna iliflkin zaman t* olsun. Buna gre iki flk vardr:
Birinci flk: t zaman t* zaman ile zdefltir veya ondan sonra gelir. Bu flkta K
kiflisi t zamannda A nermesinin doru olduunu bilip A olgusunu aklar ya da
A nermesinin doru olduunu bilmeyip A olgusunun ndeyisinde bulunur.
Dikkat edilirse, t zaman t* zamanndan sonra geldiinde, K kiflisi A nermesinin
doruluunu bilmeyip, A olgusunun ndeyisinde bulunmazsa, A olgusu ndeyinin
yapld t zamanna greli olarak gemifle iliflkindir. Byle bir ndeyiye, gerideyi
(retrodiction) denir. Burada ndeyi szcn genifl anlamda gerideyiyi kapsayacak biimde kullanyoruz. Astronomi ve jeoloji gibi baz bilimlerde ska gerideyiler yaplmaktadr.
kinci flk: t zaman t* zamanndan nce geliyor. Byle olunca A nermesi t
zamannda (ve haydi haydi t zamanndan nce) dorulanamaz, doruluu da K kiflisince t zamannda bilinemez. Dolaysyla sz geen karm A olgusunun K kiflisi iin t zamannda bir aklamas deildir; ama bir ndeyidir. stelik bu ikinci
flktaki ndeyi dar anlamda ndeyidir, yani ndeyi gelecek zamana (t* zamanna)
iliflkin bir ndeyidir.
61
30
30
g
Eer K kiflisi t zaman annda glgenin uzunluunu lememesinden tr bilmediyse, bu karm K kiflisi iin bir aklama deil de bir ndeyi oluflturur. karmn yapld zaman ile ndeyi-olgusunun iliflkin olduu zaman ayn t an olduundan, byle bir ndeyiye eflzamanl ndeyi diyebiliriz.
te yandan K kiflisi t zaman annda gnderin niye yaklaflk 10 metre uzunluunda olduunu sorabilir. Bu niye-sorusunun yant olarak (i) - (iv) koflullarnn tmn yerine getirdii iin bir tmdengelimsel-yasac aklama oluflturan flu ikinci
karm yaplabilirdi. tg = h / g, h = g tg = 17.33 m tg 30 = 17.33 m (1 /3)
= 17.33 m (1 / 1.733) = 10 m. Bu hesaplamaya dayanarak, h = 10 m aklanannermesi, g = 17.33 m ve = 30 bafllang nermeleri ile C1 yasa-nermesinden tmdengelimsel bir karmla tretilebilir. Ama bu ikinci karm sezgisel
olarak kabul edilebilir bir aklama saylamaz. Nitekim aklanan-olgu (yani gnderin yaklaflk 10 m yksekliinde olmas olgusu), bafllang olgularndan biri olan
gnderin glgesinin yaklaflk 17.33 m uzunluunda olmas olgusunun nedenidir.
Nedeni etkisiyle aklama abas sezgisel olarak kabul-edilebilir deildir. (Bkz. Salmon, 1999, s. 21.) Bylece tmdengelimsel-yasac aklamann (i) - (iv) koflullarnn bilimsel aklama iin yeterli olmadn gsteren bir karfl-rnekle karfllaflmfl
oluyoruz.
Tmdengelimsel-yasac bilimsel aklama modeline (i)-(iv) koflullarn
SIRAsalayan
SZDE baflka bir
karfl-rnek veriniz.
D fi N E L M
N N
NTERNET
SIRA SZDE
D fi N E L M
S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
62
Bilim Felsefesi
Olaslksal-Yasac Aklama
Bilgisel Olaslk, Varlksal Olaslk ve statistiksel Olaslk
Bilim felsefesinde bilgisel olaslk, varlksal olaslk ve istatistiksel olaslk olmak
zere eflit olaslktan sz edilir. Her olaslk, deerleri 0 ile 1 arasnda reel
saylar olan fonksiyonlardr. Ancak bilgisel olaslk fonksiyonunun argmanlar
nermeler, varlksal ile istatistiksel olaslk fonksiyonlarnn argmanlar ise olaytipleri ve olaylardr. Bu fonksiyonu aflada srasyla inceliyoruz.
P(~A) = 1 - P(A)
0 P(A) 1
Kant. Ax1 gerei 0 P(A). O halde yalnz P(A) 1 olduunu gstermek yeterlidir. Gene Ax1 gerei P(~ A) 0. T1 gerei, 1 - P(A) 0. Dolaysyla 1 P(A),
yani P(A) 1. (Bkz. T. Grnberg, 2000, s. 184 - 185.) (Bazen P(A)nn 0 ile 1 arasnda olduunu vurgulamak iin Ax1 yerine T3 kullanlr.)
P(A)ya mutlak olaslk da denir ve Ann olasl diye okunur. rnein Yarn havann gneflli olacann olasl 0.90dr ifadesi ile dile getirilen bilgisel olaslk, yarn havann gneflli olaca nermesine iliflkin olup (bu nermeyi A ile
gsterelim), P(A) = 0.90 olarak ifade edilebilir.
Mutlak olaslk dflnda koflullu olaslktan da sz ederiz. A ile B iki nerme olduunda, koflullu olaslk P (A B) olarak ifade edilip, Bye greli, Ann olasl
diye okunur. rnein A, yamur yaaca nermesi, B gkyznn kara bulutlarla kapl olduu nermesi olduunda, Gkyz kara bulutlarla kapl olduuna
gre, yamur yaacann olasl 0.85tir ifadesi bir koflullu bilgisel olaslk nermesi olup, P (A B) = 0.85 olarak ifade edilir. P (A B) koflullu olaslk fonksiyonu,
yukardaki mutlak olaslk fonksiyonunun yerine getirdii koflullarn (yani Kolmogorov aksiyomlarnn) benzerlerini yerine getirir. A, B ile C herhangi nerme
olup, P (C) 0 ise,
Ax1 P (A C ) 0.
Ax2 A mantksal-doru ise, P (A C ) = 1.
Ax3 A B tutarsz ise, P (A B C ) = P (A C ) + P (B C ).
te yandan P (A C ) afladaki gibi tanmlanr:
P( A C )
Tanm
P(A C) =
, P(C) 0 ise
P(C )
Mutlak olaslk iin tretilen teoremlerin benzerleri koflullu olaslk iin de tretilebilir:
T1 P(~ A C) = 1 - P (A C)
T2 A tutarsz ise, P(A C) = 0
T3 0 P(A C) 1
63
64
Bilim Felsefesi
rnek 1: (Bkz. Popper, 1957, s. 65 - 70, Giere, 1973, s. 467 - 483, D. Grnberg,
1985, s. 15 - 17 ve D. Grnberg, 2005, s. 238 - 241.) R deneyi tek bir karbon-14 atomunun (ksaca C14 atomunun) 1 yl sresince radyoaktif bozunuma urayp uramadnn bir kayt edici aygtla izlenmesi deneyidir. Deneyin konusu olan C14
atomunun deney bafllangcndaki nesne-durumu, D olarak gsterdiimiz radyoaktif bozunuma uramamfl olmasdr. C14 atomunun deneyin sonundaki (yani 1 yl
geifl olay-tipini de S olarak gsteriyoruz. S ile S olay tipleri, R deneyinin olanakl sonulardr.
Sz konusu R deneyinin R1, ..., RN olarak gsterdiimiz N gibi byk sayda
denemesi flyle tanmlanabilir. Ri denemesi, i = 1, ..., N, ai gibi bir C14 atomunun
[ti, ti + 1] zaman aralnda radyoaktif bozunumu kayt eden aygtla izlenmesi ifllemidir. Burada a1, ..., aN farkl atomlardr. te yandan t1, ..., tN zaman anlar farkl
olabildikleri gibi birbiriyle zdefl olabilir. rnein sz konusu N tane C14 atomu,
[t1, t1 + 1] zaman aralnda radyoaktif bozunumu kayt edici aygtla gzlemlenen
bir karbon-14 kitlesinin atomlar olabilirler.
Her i = 1, ..., N iin, Ri denemesinin bir tek gerek sonucu vardr. Bu gerek sonu iki olanakl sonucun biri olmaldr. Bunlar Si olarak gsterdiimiz ai atomunun
[ti, ti + 1] zaman aralnda radyoaktif bozunuma uramama olay ile Si olarak gsterdiimiz ai atomunun [ti, ti + 1] zaman aralnda radyoaktif bozunuma urama
olaydr. Rinin br olanakl sonucuna ise Rinin salt-olanakl sonucu diyoruz.
Bugnk fizie gre atomlarn radyoaktif bozunumu nceden belirlenemez,
ama gerek bozunuma uramamann gerekse bozunuma uramann olaslklar belirlenebilir. Buna gre her i = 1, ..., N iin Ri denemesinin olanakl sonular olan
brlerininki ise S j biimindedir. Baflka bir deyiflle, C14 atomu, birinci eflit denemelerde radyoaktif bozunuma uramaz, ikinci eflit denemelerde ise radyoaktif
bozunuma urar. Birinci eflit denemelerin saysn NS, ikinci eflit denemelerin sa-
ysn da NS_ ile olarak gsteriyoruz. Dikkat edilirse NS +NS_ = N eflitlii geerlidir.
te yandan NS /N oranna, S olay-tipinin R1, ..., RN denemelerine dayal greli
skl, ksaca skl, NS_ /N oranna da S olay-tipinin R1, ..., RN denemelerine dayal skl denir. N says yeterince byk ise, NS /N skl P(S) olay-tipi olasl
na, NS_ /N skl da P( S ) olay-tipi olaslna yaklaflk olur. Bu durumu, srasyla
C14 atomunun radyoaktif olmas, bu atomun er ge radyoaktif bozunuma urayacann kesin olmas demektir. Baflka bir deyiflle, yle bir n says vardr ki C14
atomu n yl sonra radyoaktif bozunuma urayacaktr. rnek 2de, tpk rnek 1de
olduu gibi, her olanakl sonucun belirli bir olasl vardr. Bu olasln deeri de
rastlant deneyinin byk sayda denemesine dayanan sklk yardmyla llr.
Denemeler R1, ... Ri, ..., RN olduunda, Rinin olanakl sonular Si(1), Si(2), Si(3),
... i = 1, ..., N biimindedir.
Olay-tipleri ve olaylarn varlksal olasl da, bilgisel olasln Kolmogorov aksiyomlarn yerine getirir. Bunu salamak iin ~, ve eklemleri olay-tipleri ve olaylara da uygulanr. rnein ~ S(1) olay-tipi, C14 atomunun 1. yl iinde
radyoaktif bozunuma uramamas; ~ S(1) S(2) olay-tipi, C14 atomunun 1. yl iinde radyoaktif bozunuma uramamas ve 2. yl iinde radyoaktif bozunuma uramas; S(1) S(2) olay-tipi, C14 atomunun 1. yl veya 2. yl iinde radyoaktif bozunuma uramas anlamna gelir. Benzeri olaylar iin geerlidir. te yandan zorunlu nermenin karfll olan zorunlu olay-tipinin rnei olarak S(1) ~ S(1) olay-tipini verebiliriz. te yandan sonsuz bileflenli S(1) S(2) S(3) ... olay-tipi, mantka zorunlu deil, fizike zorunludur. Olanaksz olay-tipine rnek olarak mantka
olanaksz S(1) ~ S(1) olay-tipini; fizike olanaksz olay-tipine rnek olarak S(1)
S(2) olay-tipini gsterebiliriz. Bu son rnek, ayn C14 atomunun hem birinci hem
ikinci ylda radyoaktif bozunuma uramas olay-tipidir. Byle bir olay-tipi ise, fizike olanakszdr.
Kolmogorov aksiyomlarn rnek 2ye uygulayarak rnein flu nermeler ileri
srlebilir:
P (~ S(1)) = 1 - P (S(1))
P (S(1) S(2)) = 0
P (S(1) S(2)) = P (S(1)) + P (S(2))
65
66
Bilim Felsefesi
i = 1, 2, 3, ...
eflitlikleri elde edilir. (Bkz. Suppes, 1973, s. 524 - 527 ve D. Grnberg, 2005, s.
238 - 239)
67
eflitliinin geerli olduunu sylemifltik. (i) bir olaslk yasasn dile getirir. fiimdi
S(1*), S(2*), S(3*), ..., olay-tiplerini srasyla flyle tanmlayalm. S(1*) = S(1), S(2*) = S(1)
S(2), S(3*) = S(1) S(2) S(3), .... (Dikkat edilirse S(i*) olay-tipi, tek bir C14 atomunun i saydaki yl sresi iinde radyoaktif bozunuma uramas anlamna gelir.) Bu
tanmlar ile (i) olaslksal yasa nermesinden tmdengelimsel karmla
(ii) P(S(i*)) = 1 - (1 - )i,
i = 1, 2, 3, ...
Tmevarmsal-yasac
aklamada, aklanan
nerme aklayannermenin bileflenlerinden
tmdengelimsel deil de
tmevarmsal bir karmla
tretilir.
68
Bilim Felsefesi
69
iyilefltiini varsayalm. Bu son zellii G ile, iyileflen hastalardan belli birini de a ile
gsterelim. Buna gre a hastasnn iyileflmesi olgusunu, r = 0.99 olmak zere, (16)
biimindeki bir karma dayanarak olaslksal tmevarmsal-yasac bir aklama ile
aklayabiliriz. ann penisilin tedavisi grmesi (ann F olmas), ann iyileflmesinin
(ann G olmasnn) nedeni saylabildiinden, sz geen aklama bir nedensel aklamadr. Ancak byle bir nedensellik gerekirci deil, olaslksal bir nedenselliktir.
Olaslksal tmevarmsal-yasac aklama, olaslksal tmevarmsal-ndeyi ile
yapsal olarak zdefltir. Nitekim K kiflisi (16) biimindeki bir karm, Ga sonu
nermesininin doru olduunu bilmeksizin yaparsa, aklama yapacak yerde bir
ndeyide bulunmufl olur. Bu ndeyi kesin deil olaslksal olup, r olaslk derecesiyle yaplmaktadr. Sz geen karmn ndeyiye yol amas iin rnin yeterince
byk olmas, yani 1 saysna yakn olmas gereklidir.
Olaslksal tmevarmsal-yasac aklamann gerekli ve yeterli koflullar, tmdengelimsel-yasac aklamannkilerinden (ii) koflulundaki tmdengelimsel karmla tretilir ifadesi yerine tmevarmsal karmla tretilir ifadesi koymakla elde edilir. Bu
koflullarn da ne yeterli ne de gerekli olduu afladaki karfl-rneklerle gsterilmifltir.
C Vitamini ve Nezle Olma: Koflullarn yeterli olmadn gstermek iin nezle
olan a kiflisinin tedavi olmak amacyla bol miktarda C vitamini aldn ve bir hafta iinde iyilefltiini dflnelim. Burada F1, nezle olma, F2, bol miktarda C vitamini alma zellii, G ise bir hafta iinde iyileflme zellii olsun. Buna gre P(G F1
F2) olaslk derecesi byktr. nk nezle olan kiflilerin pek ou ister C vitamini alsn ister almasnlar, bir hafta iinde iyileflirler. O halde (16) biiminde bir karm yaplabilir; dolaysyla ann bir hafta iinde iyileflmesi, olaslksal tmevarmsal-yasac bir aklama yoluyla C vitamini almasyla alanmfl olur. Ama byle
bir aklama baflarl bir bilimsel aklama olamaz. nk nezle olan a kiflisinin bol
miktarda C vitamini almas, onun bir hafta iinde iyileflmesinin nedeni olamaz. Nitekim P(G F1 F2) = P(G F1 ~ F2) = P(G F1) eflitlikleri geerli olduundan F2
zellii elenmifl olur. (Burada ~ deilleme eklemidir.) Bylece olaslksal tmevarmsal-yasac aklamann tm kurallarn yerine getiren ama baflarl bir bilimsel
aklama olmayan bir karfl-rnekle karfllaflmfl oluyoruz. (Bu karfl-rnek iin bkz.
Salmon, 1999, s. 27 - 28 ve Psillos, 2007, s. 133 - 134.) Bu karfl-rnek aklayannermelerin aklanan-nermeyi byk olaslkla gerektirmesinin (yani olaslksal
tmevarmsal-yasac aklamann koflullarnn (ii)incisinin) ve dierlerinin yerine
gelmesinin yeterli olmadn gsterir.
Olaslksal tmevarmsal-yasac aklamann baflarl olmas iin, aklayan-nermelerin
SIRA SZDE
aklanan-nermeyi byk olaslkla gerektirmesinin (dier koflullarn yerine gelmesiyle
birlikte) yeterli olmadn gsteren yukardakine benzer bir karfl-rnek veriniz.
D fi N E L M
N N
SIRA SZDE
D fi N E L M
S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
K T A P
TELEVZYON
TELEVZYON
70
Bilim Felsefesi
SIRA SZDE
D fi N E L M
S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
Olaslksal tmevarmsal-yasac
aklamann baflarl olmas iin, aklayan-nermelerin
SIRA SZDE
aklanan-nermeyi byk olaslkla gerektirmesinin (dier koflullarn yerine gelmesiyle
birlikte) gerekli olmadn gsteren yukardakine benzer bir karfl-rnek veriniz.
D fi N E L M
N N
P(G F1 F2) = r
K T A P
ile
K T A P
NTERNET
TELEVZYON
doru olur.
fiimdi ann yle bir kifli olduunu varsayalm ki, F1a, F*1a, F2a ve Ga
nermelerinin tm de doru olsun. Buna gre sonular eliflik olan flu iki tmevarmsal karm
yaplabilir:
NTERNET
71
lerden geerli tmevarmsal karmlar yoluyla birbiriyle eliflen sonular tretilebilir. Bu ise-nlem alnmazsa-bilim insanlar topluluunca kabul edilen nermeler
daarcnda eliflki bulunmas tehlikesine yol aar. Bu tehlikeyi nlemek iin bilimsel aklama ile bilimsel ndeyiler iin yaplan tmevarmsal karmn nclleri arkaplan bilgileri arasnda bulunan ve karmn sonucunu etkileyen tm bilgileri ifade etmelidir. nclleri eksik bilgi ifade eden tmevarmsal karmlar geerli
olmasna karfln hkmsz saylr.
Birlefltirici aklama
modelinde, aklananolgusu pek ok sayda baflka
aklanan-olgularla birlikte
aklanr.
Friedmann birlefltirici
aklama modelinde yalnz
dzenlilikler aklanr, yaln
olgular aklanmaz.
72
Friedmann birlefltirici
aklama modelinin baflarl
olabilmesi iin, aklayannermenin bileflen says,
aklanan-nermelerin
saysndan ok kk
olmaldr.
Bilim Felsefesi
c modelde olduu gibi, B aklayan-nermesinden bir tmdengelimsel karmla tretilir. Birlefltirici modelin fark, aklanan-nermelerin ayn zamanda tmne
ortak olan ayn B aklayan-nermesinden tretilmeleridir.
Baflarl aklamalarda B aklayan-nermesinin bileflen says olan k, aklanan A1, ..., An aklanan-nermelerin says olan nden ok kk olur. rnein mekanik ve astronominin ok byk saydaki yasa-nermeleri Newtonun
devinim yasas ile genel ekim yasasndan tretilmifltir. Bunlara istatistiksel mekaniin ilkelerini eklemekle, ideal gaz yasas gibi pek ok klasik termodinamik yasa
da tretilir. A1, ..., An yasa-nermeleri gerek birbirinden gerekse B aklayannermesinden bamsz olarak pekifltirilerek kabul edilmifltir. Gene Boyle-Mariotte yasasn pekifltirmeye yeten gerekeler kuflkusuz Newton yasalarn pekifltirmeye yetmez. Ama Boyle-Mariotte yasas nnde sonunda Newton yasalarndan tretilebilmesinden dolay, Newton yasalar Boyle-Mariotte yasasndan bamsz olarak kabul edilebilir deildir. nk Newton yasalarn kabul etmek, bu yasalarn
tmdengelimsel sonularnn kabul edilmesini gerektirir.
Friedmann birlefltirici aklama modelinde, birbirinden bamsz kabul edilebilir nermeler olan A1, ..., An yasa-nermelerine B aklayan-nermesini ekleyerek aklanan yasalar kmesi indirgenir. Byle bir indirgemenin anlam fludur.
A1 ... An B tmel-evetleme nermesi B nermesine yani B1 ... Bk
nermesine efldeerdir, nk B1 ... Bk, A1, ..., An nermelerinin her birini gerektirir. Buna gre n saydaki A1, ..., An aklanan-nermeleri, aklama ifllemi sonucunda says nden ok kk olan k sayda srasyla B1, ..., Bk aklayan-nermelerine indirgenir. (Bkz. Friedman, 1988, s. 188 - 198.)
Philip Stuart Kitcher in (1947 -) birlefltirici aklama modeli, daha nce de belirtildii gibi Friedmannkinden farkl olarak yalnz dzenlilikler ve yasalarn deil,
yaln olgularn da aklamasn salar. Aklamalarn birlefltirici gc ise, ortak
aklayan-nermelerin (baflka bir deyiflle aksiyomlarn) saysnn azl deil, aklamalarn dayand karm tiplerinin saysnn azl ve bu az sayda karm tipine ait karmlarn toplam sonularnn saysnn byk olmas ile tanmlanr. karm tipi kavram, ilgili bilim insanlar topluluunun belli bir zamanda kabul ettikleri K nermeler kmesi ve bu kmenin elerinden oluflan karmlara iliflkindir. K kmesinin elerine K-nermesi, nclleri ve sonucu K-nermeler olan tmdengelimsel ve tmevarmsal karmlara K ye greli olarak kabul-edilebilir karm,
ksaca K-karm diyoruz. Knn (yani K-nermeleri kmesinin) tutarl olduu ve
Knin tmdengelimsel sonularnn gene K ye ait olduu varsaylr. Dolaysyla nclleri K ye ait olan her geerli tmdengelimsel karm bir K-karmdr. te yandan tmevarmsal K-karmlarnn nclleri, sonucu etkileyen tm K-nermelerini
kapsamaldr. Yoksa iki farkl tmevarmsal K-karmnn sonular eliflkili olabilir.
Dolaysyla (her K-karmnn sonucu, tanm gerei, K ya ait olduundan) K kmesinde eliflik nermeler bulunacakt. Bu ise, K tutarl olduundan, olanakszdr.
Dikkat edilirse, gerek yasac aklama modeli, gerekse Friedmann birlefltirici
aklama modelindeki aklamalar oluflturan karmlarn her biri bir K-karmdr.
rnein a, nite 2de szn ettiimiz gaz kitlesi, t1 ile t2 ardflk zaman anlar olduunda flyle bir K-karm kurabiliriz:
Sz konusu (20)nin her bir satrndaki ifadeye flematik nerme, (20)deki alt alta
yazl flematik nermeler dizisine de flematik karm denir. Bu flematik nermelerde ve bunlardan oluflan flematik karmda geen p1, p2, V1, V2 yerine srasyla belli basn ve hacim deerlerini gsteren ifadeler (sz gelifli 3 atm, 6 atm, 4 lt,
2 lt) konulursa, sz geen flematik nermeler birer nermeye, flematik karm
da bir karma dnflr. Genel olarak bir bilimsel nermede geen belirlenmifl
(niteliksel veya niceliksel) zellikler gsteren terimler yerine simgeler koymak yoluyla nerme bir flematik nermeye evrilir. Bilimsel nermeler dizisinden oluflan
bir karm da ayn biimde bir karm flemasna dnflr. Tersine flematik nerme ile flematik karmda geen simgeler yerine bu simgelere uyan belirlenmifl
zellikler gsteren terimler koyarak nermeler ile karmlar elde edilir.
karm tipi kavram, karm flemas kavram yardmyla flyle tanmlanr.
Bir karm tipi, (i) bir karm flemas, (ii) karm flemasndaki simgelerin yerine
konulabilen kimi terimlerin kmeleri ve (iii) karmn mantksal yapsn belirleyen kurallar kmesinden (yani hangi terimlerin mantksal terim, hangi nermelerin ncl hangisinin sonu olduunu belirten ve her nermeyi nceki nermelerden tretmeye yarayan kurallardan) oluflan bir sralanmfl l demektir.
Tm eleri birer K-karm olan bir kmeye K-dizgeleflimi diyoruz. Her K-dizgeleflimi K kmesini belli bir biimde dizgelefltirir. Dikkat edilirse K kmesinin her
aksiyomlafltrlmas zel bir K-dizgeleflimidir. Nitekim bir K-dizgeleflimi oluflturan
tm karmlarn nclleri ortak ise, bu ncller aksiyom ifllevinde, karmlarn
73
74
Bilim Felsefesi
sonular ise bu aksiyomlara dayanarak ispat edilebilen teorem ifllevinde olur. Friedmann birlefltirici aklamalar, aslnda K kmesinin aksiyomlafltrlmasna dayanr. Nitekim Friedmana gre birlefltirme, aklanan-nermelerin az sayda ortak
nclden (yani aksiyomdan) tretme demektir. Dolaysyla Friedman anlamnda
aklama oluflturan tm karmlar ayn bir K-dizgelefliminin eleridir.
Kitchere gre de aklama oluflturan tm karmlar ayn bir K-dizgelefliminin
eleridir. Ama bu dizgeleflim genellikle K kmesini aksiyomlafltrmaz. Farkl karmlarn nclleri farkl olabilir, tm ncllerin says da byk olabilir. Buna karfllk btn bu karmlarn ait olduu karm tiplerinin says en az olmaldr. Bir
de bu az sayda karm tipine ait karmlarn toplam sonularnn says en byk
olmaldr. Byle olunca sz konusu K-dizgelefliminin birlefltirici gc en byk
olur. Aklama oluflturan tm karmlar, birlefltirici gc en byk olan bu K-dizgelefliminin eleri olarak belirlenir. Bu sekin K-dizgeleflimine, K kmesine iliflkin
aklayc daarck (explanatory store) denir. Buna gre bir K-karmnn bir bilimsel aklama oluflturmas, bu karmn aklayc daarcn esi olmas biiminde
tanmlanr. rnein (19) karm byle bir aklayc daarcn esi olabilir.
Kitcherin birlefltirici modeli, tmdengelimsel-yasac modeline karfl-rnek oluflturan gnder ve glgesi sorununa bir zm getirir. Yukarda grld gibi tmdengelimsel-yasac modelde, (i) glgenin uzunluunun gnderin yksekliine dayanarak hesaplanmas ile (ii) gnderin yksekliinin glgenin uzunluuna dayanarak hesaplanmas ayn derecede kabul edilebilir olan aklamalar oluflturur. Oysa sezgisel olarak (i) ile (ii) hesaplamalar, birer ndeyi olmasna karfln yalnz (i)
bir aklama oluflturur. Kitcherin birlefltirici modelinde ise sz geen iki hesaplama iki farkl karm olarak ele alnp, (i) karmnn ait olduu dizgelefliminin birlefltirici gcnn, (ii) karmnn ait olduu dizgelefliminin birlefltirici gcnden
daha byk olduu hakl olarak (Kitcher tarafndan) gsterilmifltir. (Bkz. Kitcher,
1988, s. 167 - 187.)
Bas van Fraassen (1941 -) tarafndan ortaya konulmufl pragmatik aklama denilen bilimsel aklama modelinde, aklama, bir nerme, bir karm ya da bir dizi
nerme ile zdefl olmayp, Niye A? biiminde aklamaya yol aan bir niye-sorusunun bir yantdr. Bu nedenle bir aklama kuram, bir niye-sorusu kuram olmaldr. (Bkz. van Fraassen, 1988, s. 137 - 138.) Niye-sorusunun kabul-edilebilir yant veya yantlar, bu sorunun kullanm balamnca belirlenen olanakl-yantlar arasnda yer almaldr. Dolaysyla byle bir soruyu yantlama anlamna gelen aklama pragmatik bir ifllem saylmaldr. Nitekim ifllemin pragmatik olmas kullanm
balamnca belirlenmesi demektir. Modelin pragmatik olarak nitelenmesi, yantn kullanm balamnca belirlenmesinden kaynaklanr.
Niye A? sorusuna iliflkin A aklanan-olgusu, her biri ayr olarak sorunun ilgi
konusu olabilen farkl yaptafllar ierir. Bu yaptafllar nesne dizgeleri, belirli zaman ve yerler ile belirlenmifl zelliklerdir. Zaman ile uzay belirlenebilir, bunlarn
altndaki belirlenmiflin de belli zaman anlar (ya da zaman aralklar) ve uzay yerleri olduunu kabul ediyoruz. Buna gre her ilgi konusunun ya bir nesne dizgesi
ya da bir nesne dizgesine iliflkin belli bir belirlenebilirin altndaki bir belirlenmifl
olduunu syleyebiliriz. rnein (2) niye-sorusuna iliflkin (6) aklanan-nermesinin dile getirdii yaln olgu, a gaz kitlesi, u yeri, [t1, t2] zaman aral, ann t1 anndaki 1 atmosferlik basncnda olma zellii ile ann t2 anndaki 2 atmosferlik basncnda olma zelliini ierir. Bu yaptafllarndan her biri ayn (2) niye-sorusunun
farkl bir ilgi konusu olarak seilebilen bir nesne dizgesi ya da bir belirlenmifltir.
Hangi nesne dizgesinin (genel olarak bir niye-sorusu birden fazla nesne dizgesi
ierebilir) ya da hangi belirlenmiflin ilgi konusu olarak seilecei sorunun balamyla tek bir biimde belirlenir. Farkl ilgi konular, ayn soruya birbirinden farkl
yantlarn verilmesine yol aabilir.
rnein yukardaki Tmdengelimsel-Yasac Aklama alt-blmnde (2) niye-sorusunu yantlarken rtk olarak ilgi konusunu, ann t2 anndaki 2 atmosferlik basncnda olma zelliini semifltik. Bu seimi (2) sorusunun yerine
(2.1) a gaz kitlesinin basnc, t1 annda 1 atmosfer iken t2 annda niye 2 atmos
fere geiyor?
sorusu ile daha iyi dile getirebiliriz. Dikkat edilirse (2.1) sorusunda niye szc
ilgi konusunu dile getiren 2 atmosfer teriminin nndedir. te yandan
(2.2) t2 annda basnc 2 atmosfer olan a gaz kitlesinin basnc t1 annda niye 1
atmosferdir?
sorusu, ilgi konusunun ann t1 annda 1 atmosfer olma zellii olduunu gsterir.
(2.3) a gaz kitlesinin basncnn 1 atmosferden 2 atmosfere geifli niye [t1, t2] za
man aralnda meydana geliyor?
sorusu ise ilgi konusunun [t1, t2] zaman aral olduunu gsterir. En sonda
(2.4) [t1, t2] zaman aralnda basnc 1 atmosferden 2 atmosfere geen gaz kit
lesi niye a nesne dizgesidir?
sorusu, ilgi konusunun a olduunu gsterir.
Pragmatik aklama modelinde, Niye A? sorusunun ilgi konusunu belirtmek
amacyla sorunun balam alternatif aklanan-nermeler kmesi denilen bir
nermeler kmesini ierir. A olarak gsterdiimiz bu kmenin eleri arasnda
Niye A? sorusundaki A aklanan-nermesi bulunur, yani A A. A kmesinin br eleri A ile badaflmayan alternatif aklanan-nermelerdir. A nermesi doru olduuna gre, A nn A dflndaki A*, A**, ... olarak gsterdiimiz tm eleri yanlfl nermelerdir. Ancak bu alternatif aklanan-nermeler A
aklanan-nermesi iin seilen belli bir ilgi konusuyla bantl olup bu ilgi konusunu belirtmeye yararlar. Bu banty aydnlatmak iin gene (2) niye-sorusuna dnelim. Yukarda bu soruya iliflkin farkl ilgi konularn (2.1) - (2.4) sorularyla gstermifltik. Bu drt sorunun her biri afladaki farkl bir alternatif aklanan-nermeler kmesini belirler. Bu drt kmeyi srasyla A 1, A 2, A 3 ve A 4 ile gsterelim. (2) niye-sorusunun aklanan-nermesi olan (6) nermesi bu drt kmenin
her birinin esi olmaldr.
nce (2.1) sorusunun belirledii A 1 alternatif aklanan-nermeler kmesini
ele alalm. Bu kmenin eleri (6) nermesi dflnda
(6.1*) a gaz kitlesinin basnc u yerinde ve [t1, t2] zaman aralnda 1 atmosfer
den 2.1 atmosfere geiyor,
(6.2*) a gaz kitlesinin basnc u yerinde ve [t1, t2] zaman aralnda 1 atmosfer
den 1.8 atmosfere geiyor
gibi nermelerdir. Btn bu nermeler, (6) nermesinin dile getirdii aklananolguda, a gaz kitlesinin t2 annda 2 atmosfer basncnda olma zelliini, 2.1 atmos-
75
76
Bilim Felsefesi
fer, 1.8 atmosfer, ... gibi farkl belirlenmifllerle deifltirilmesi yoluyla oluflan alternatif aklanan-olgular dile getiren nermelerdir. Dikkat edilirse ann t2 anndaki
basnc bir belirlenebiliri gsterir. ann t2 annda 2 atmosfer basncnda olma
zellii, 2.1 atmosfer basncnda olma zellii, 1.8 atmosfer basncnda olma zellii, ... bu belirlenebilirin altndaki belirlenmifllerdir. Bunlarn her birinin karfll
olan belli bir alternatif aklanan-olgu ve bu olguyu dile getiren bir alternatif aklanan-nerme vardr. Bu nermeler A 1 kmesinin eleridir.
A 2, A 3 ve A 4 alternatif alternatif aklanan-nermeler kmeleri de benzer
bir biimde oluflturulur. ann t1 anndaki basncnn gsterdii belirlenebilirin altndaki deiflik belirlenmifller A 2 kmesine, zaman aralnn gsterdii belirlenebilirin altndaki deiflik belirlenmifller A 3 kmesine ve gaz kitlesinin gsterdii belirlenebilirin altndaki deiflik belirlenmifller A 4 kmesine yol aar.
Yukarda (2) niye-sorusunun ilgi konusu olarak A 1 alternatif aklanan-nermeler kmesinin rtk olarak seildiini syleyebiliriz. Pragmatik aklama modelinde genel olarak herhangi bir niye-sorusunun balam bir ve yalnz bir alternatif
aklanan-nermeler kmesini ierir. Ancak ayn niye-sorusunun birden ok sayda farkl balam olabilir. Her farkl balamn ise farkl bir alternatif aklanannermeler kmesi olabilir. Yukarda grdmz gibi (2) niye-sorusunun (drt
farkl balamda) bu trl drt farkl kmesi vardr. Niye A? sorusunu belli bir
balamda soralm ve bu balamdaki alternatif aklanan-nermeler kmesi A ,
{A, A*, A**, ...} biiminde olsun. Niye A? sorusu yerine
(21) Niye Adr da A* deildir ve A** deildir ve ... ?
biiminde bir soru sorulabilir. rnein
(22) Niye ann basnc uda ve [t1, t2]de 1 atmosferden 2 atmosfere geiyor da,
ann basnc uda ve [t1, t2]de 1 atmosferden 2.1 atmosfere gemiyor ve
ann basnc uda ve [t1, t2]de 1 atmosferden 1.8 atmosfere gemiyor ve ...?
sorusu (21) biimindedir.
te yandan {A, A*, A**, ...} biimindeki A alternatif aklanan-nermeler
kmesi Niye A? sorusunun balamnn bir bilefleni sayldndan, bu sorunun yol
at aklamann yaplmas iin ayrca (21) sorusunun sorulmasna gereksinme
yoktur.
Genel olarak Niye A? biimindeki bir sorunun belli bir kifli tarafndan belli bir
yer ve belli bir zamanda sorulduunda belli bir balam ortaya kar. Balam
farkl bileflenden oluflur. Birinci bileflen, soruyu soran kiflinin sorma yer ve zamanndaki arkaplan bilgilerini ifade eden kabul-edilen nermeler kmesidir. Daha
nce yaptmz gibi bu kmeyi K ile gsteriyoruz. kinci bileflen, A ile gsterdiimiz alternatif aklanan-nermeler kmesidir. nc bileflen ise, olanakl aklayan-nermeleri belirleyen ve ile gsterdiimiz bantdr. Dolaysyla balam
(K, A, ) ls ile gsterebiliriz. Buna gre
(23) B gibi bir nerme, A aklayan-nermesi iin A kmesine gre bir
olanakl-aklayan nermesidir ancak ve ancak B nermesi ile (A, A)
sral-ikilisi arasnda bants varsa.
Dikkat edilirse B nermesinin Aya gre bir olanakl aklayan-nermesi olmas, byle bir aklamann Ann belirledii ilgi konusu bakmndan yaplmas
demektir.
Eer ndayanan (i) ile (ii) koflullar, (K, A, ) balamnn birinci bilefleni
olan K nermeler kmesinin tmdengelimsel sonular ise, Niye A? sorusuna (K,
A, ) balamnda sorulabilen niye-sorusu denir.
Eer Niye A? biimindeki bir soru, (K, A, ) balamnda sorulabilir soru deilse, bu soru yantsz braklp ret edilir. Buna karfllk soru sorulabilir bir soru ise,
K kmesine dayanarak B gibi kabul-edilebilir bir aklayan-nermeyi bulma
amacyla bilimsel arafltrma yaplr. Byle bir arafltrma sonucunda ortaya konulan
B nermesine dayanarak Niye A? sorusunun (K, A, ) balamnda yant
nk B biiminde olur. Dikkat edilirse Niye A? sorusunun (K, A, ) balamnda geen bantsn yle bir biimde seebiliriz ki, A aklayan-olgusunun
tmdengelimsel-yasac modeldeki her aklamas pragmatik aklama modelinde
bir aklamaya indirgensin. Bu amala bants (dolaysyla olanakl aklayannermeleri) flyle tanmlanmaldr:
(25) B herhangi bir nerme olduunda, B nermesi ile (A,A) ikilisi ara
snda bants bulunur ancak ve ancak A ile B nermeleri tmden
gelimsel-yasac modelin (i), (ii), (iii) ve (iv) koflullarn yerine getirir ise.
(26) B nermesi Niye A? sorusunun (K, A, ) balamnda kabul-edilebilir
bir nermedir, ancak ve ancak B ile (A, A) arasnda bants vardr
ve B nermesi tmdengelimsel-yasac modelin (v) koflulunu yerine geti
rir, yani B nermesi doru olur ise.
rnein (2) niye-sorusunun yol at ve tmdengelimsel-yasac modelde ortaya konulan aklama, (K, A, ) balamndaki A kmesi olarak yukarda sz edilen A1 kmesini seerek (25) ve (26) tanmlar gerei pragmatik aklama modelindeki bir aklamaya dnflr.
Tmdengelimsel-yasac aklama modeline karfl-rnek olarak ortaya konulan
Gnder ve Glgesi rnei, pragmatik aklama modelinde flyle ele alnr. (i) Olaan balamda bants yle saptanr ki glgenin uzunluuna iliflkin bir nerme,
hibir olanakl aklayan-nermesinin (dolaysyla hibir aklayan-nermesinin)
bilefleni olmasn. Bylece gnderin yksekliinin, glgesinin uzunluuna dayanarak aklanmas nlenmifl olur. (ii) te yandan yle bir olaandfl balam vardr ki
durum tersine dnflr. Nitekim van Fraassen (1988, s. 136 - 137) flyle bir rnek
ortaya koymufltur. Bir kifli, Gneflin flnlar yeryzne belli bir ada yansdnda
belli bir uzunlukta bir glgeyi elde etmek istiyor. Bu amala yle bir kule infla ettiriyor ki bu kulenin glgesinin uzunluu (Gneflin flnlar yeryzne o ada yansd zamanda) istenilen uzunlukta oluyor. Byle bir balama uygun bantsnn belirledii olanakl aklayan-nermeler kmesinin B gibi yle bir esi bulunur ki, B nermesinin bir bilefleni glgenin uzunluuna iliflkin olur. Bu nerme doru olursa, kulenin yksekliinin glgenin uzunluu ile aklanmasn salar. (Bkz. van Fraassen, 1988, s. 136 - 155.)
77
78
Bilim Felsefesi
79
zet
N
A M A
N
A M A
N
A M A
N
A M A
N
A M A
80
Bilim Felsefesi
Kendimizi Snayalm
1. Afladakilerden hangisi bir dzenlilik aklamasna
yol aan bir niye-sorusudur?
a. Niye a gaz kitlesinin basnc, [t1, t2] zaman aralnda 1 atmosferden 2 atmosfere geiyor?
b. Niye her ideal gaz kitlesinin sabit scaklktaki
basnc hacmi ile ters orantldr?
c. Niye a gaz kitlesinin hacmi, [t1, t2] zaman aralnda 1 litreden 0.5 litreye dflyor?
d. Niye a gaz kitlesinin scakl, [t1, t2] zaman aralnda 288 Kden 303 Ke kyor?
e. Niye a gaz kitlesinin basnc, [t1, t2] zaman aralnda 2 atmosferden 1 atmosfere dflyor?
2. Afladakilerden hangisi A, nk B aklama-nermesinin tmdengelimsel-yasac bilimsel aklama modelindeki doru olma koflullarndan biri deildir?
a. A aklanan nermesi dorudur.
b. A aklanan-nermesi, B aklayan-nermesinden bir tmdengelimsel karmla tretilir.
c. B aklayan-nermesi mantksal-doru bir
nermedir.
d. B aklayan-nermesi B1 ... Bn C1 ...
Ck biiminde bir tmel-evetleme nermesidir.
e. B1, ..., Bn bileflenlerinin her biri bafllang
nermesi denilen bir yaln nerme, C1, ..., Ck
bileflenleri ise yasa-nermeleridir.
3. Afladakilerden hangisi bilimsel ndeyi kavramn
tanmlamaktadr?
a. K bilim insannn t zamannda doru veya yanlfl olduunu bilmedii A nermesininin doru
olduu ndeyisinde bulunmas, Knin A nermesini t zamannda kabul ettii B nermesinden tretmesi demektir.
b. Bir K bilim insannn t zamannda doru veya
yanlfl olduunu bildii A nermesininin doru olduu ndeyisinde bulunmas, Knin A
nermesini t zamannda kabul ettii B nermesinden tretmesi demektir.
c. K bilim insannn t zamannda doru olduunu
bildii A nermesininin doru olduu ndeyisinde bulunmas, Knin A nermesini t zamannda kabul ettii B nermesinden tretmesi demektir.
d. Bir K bilim insannn t zamannda yanlfl olduunu bildii A nermesininin doru olduu ndeyisinde bulunmas, Knin A nermesini t zamannda kabul ettii B nermesinden tretmesi demektir.
e. Bir K bilim insannn t zamannda doru veya
yanlfl olduunu bilmedii A nermesininin
doru olduu ndeyisinde bulunmas, Knin A
nermesini t zamannda yanlfl olduunu bildii
B nermesinden tretmesi demektir.
81
82
Bilim Felsefesi
Okuma Paras
10. Afladakilerden hangisi nedensel-dzeneksel aklama modeli iin geerlidir?
a. Bilimsel aklama ifllemi tmdengelimsel karm yapmaya dayanr.
b. Bilimsel aklama ifllemi tmevarmsal karm
yapmaya dayanr.
c. Tmdengelimsel-yasac aklama modelinin bir
karfl-rnei olan gnder ve glgesi rnei, nedensel-dzeneksel aklama modeli iin de bir
glk oluflturur.
d. Bilimsel aklama ifllemi karm yapmaya dayanmaz. Onun yerine aklanan-olgunun gerekleflmesine yol aan nedensel sreler ve nedensel etkilemeler ortaya konulur.
e. Gnder ve glgesi rneinde, glgeden gndere uzanan bir nedensel sre vardr.
(...) Gerekten, bilimsel aklama srecini tam aydnla karmak iin, hipotez, doa yasas, teori, nedensellik ve olaslk ilkeleri gibi kavramlar ele almaya ihtiya
vardr. Ancak, bu konulara gemeden nce, bilimsel
aklama kavramn kaln izgilerle belirlemek yerinde
olur, herhalde.
Baz bilgin veya dflnrler (rnein, Gustav Kirchhoff,
Ernst Mach, Karl Pearson, vb.) bilimde olgu veya olgular arasndaki iliflkileri saptama, snflama ve betimleme
dflnda bir aklamadan sz edilemeyeceini ileri srmfllerdir. Bunlara gre, aklama denilen fley aslnda
iyi ve tam yaplmfl bir betimlemeden baflka bir fley deildir. Bilim metafizik nitelikte olan niin veya neden sorusuna deil, ne veya nasl sorusuna yant
arar, byle dflnenlere gre. Bu grfln savunucusu
gnmzde yok denecek kadar azdr. zellikle olgular toplama ve snflama aflamasn oktan geride brakmfl teorik bilim dallarnda aklamann tuttuu nemli yer gz nne alndnda, bilimin ne ve nasl sorularna olduu kadar, hatta belki de daha fazla niin
veya neden sorusuna yant arad kolayca anlafllr.
Aklama bir olgunun olufl biimini deil, olufl nedenini gsterme srecidir. Bir ay tutulmasn veya bir gel-git
olayn bafltan sona dikkatle izleyebilir, gzlemlerimizi
btn ayrntlar ve olufl sras iinde kaydedebiliriz. Bu
bize ay tutulmas veya gel-git fenomenlerinin nasl olduunu anlatr, fakat neden meydana geldiini gstermez.
Bir olguyu betimlemek iin o olgunun dflna kmaya
gerek yoktur; olguyu olufl sreci iinde alglama ve kaydetmek yeter. Oysa bir olguyu aklamak iin o olgunun dflnda baflka olgulara baflvurmak gerei vardr.
Bu ise, iki olgu tr arasnda iliflki kuran bir veya daha
fazla genellemenin elimizde olmasna baldr.
Kaynak: Yldrm, C. (2010). Bilim Felsefesi, 13. Basm. stanbul: Remzi Kitabevi, s. 95 - 96.
83
2. c
3. a
4. d
5. a
6. e
7. c
8. b
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimsel Aklamaya Yol Aan Niye-Sorular blmn yeniden okuyun. Sadece b flkkndaki yant bir dzenlilik aklamasna yol aan bir niye-sorusu
olup, dier flklardaki yantlar yaln olgu aklamasna yol aan niye-sorulardr.
Yantnz doru deilse, nitenin Yasac Aklama Modeli blmn yeniden okuyun. B
aklayan-nermesinin olumsal bir nerme olmas gerektiini, dolaysyla mantksal-doru bir
nerme olamayacan anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Yasac Aklama Modeli blmn yeniden okuyun. A
nermesinin bir ndeyi-nermesi olabilmesi
iin, K bilim insannn ndeyide bulunduu t
zamannda bu nermenin doru veya yanlfl olduunu bilmiyor olmas gerekir.
Yantnz doru deilse, nitenin Yasac Aklama Modeli blmn yeniden okuyun. Bir
tmdengelimsel-yasac aklamann olaslksal
tmdengelimsel-yasac aklama olabilmesi iin,
aklayann bileflenleri arasnda en az bir olaslksal yasann bulunmasnn yeterli olduunu
anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Birlefltirici
Aklama Modelleri blmn yeniden okuyun. Yalnz a flkkndaki yant birlefltirici aklama modellerinin ortak zelliidir. Dier flklardaki yantlarn her biri ya Friedmann ya da
Kitcherin birlefltirici aklama modeline zg
bir zelliktir.
Yantnz doru deilse, nitenin Yasac Aklama Modeli blmn yeniden okuyun. Bir
tmevarmsal yasac-aklamann olaslksal tmevarmsal-yasac aklama olabilmesi iin,
aklayann bileflenleri arasnda en az bir olaslksal yasann bulunmasnn yeterli olduunu
anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Birlefltirici
Aklama Modelleri blmn yeniden okuyun. Friedmann birlefltirici aklama modelinde aklamann baflarl olarak nitelenebilmesi
iin, aklayan-nermenin bileflen saysnn
aklanan-nermelerin saysndan ok kk
olmas gerektiini anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Birlefltirici
Aklama Modelleri blmn yeniden okuyun. Yalnz b flkkndaki yantn Kitcherin birlefltirici aklama modeli iin geerli olduunu
anmsayacaksnz.
9. e
10. d
84
Bilim Felsefesi
Yararlanlan ve Baflvurulabilecek
Kaynaklar
Sra Sizde 2
Psikolojik Tedavi 1: Olduka inat N tipinde nrotik
belirtileri olan K kiflisi, psikolojik tedavi sonucunda bu
belirtileri artk gstermiyor olsun. Knin iyileflmesini,
grd psikolojik tedaviye dayandn aklamak
amacyla afladaki olaslksal-tmevarmsal karm ortaya koymufl olalm:
N tipinde nrotik belirtileri olan kiflilerin ou psikolojik tedavi sonucunda bu belirtilerden kurtulur.
K kiflisi, N tipinde nrotik belirtiler gsteren biri olup
psikolojik tedavi grmfltr.
_____________________________________________ [r]
K kiflisi, N tipinde nrotik belirtilerden kurtulmufltur.
Bunun yan sra N tipinde nrotik belirtileri olan kiflilerin psikolojik tedavi grmeseler de byk oranda kendiliinden iyilefliyor olduklar bir olgu olsun. Buna gre r olaslk derecesi ne kadar byk olursa olsun, yukardaki karmn baflarl bir olaslksal-tmevarmsal
aklama rnei olduunu syleyemeyiz. Dolaysyla
yukardaki r olaslk derecesinin byk olmas, aklamann baflarl olmas iin yeterli deildir. (Bkz. Salmon
et al., 1999, s. 27.)
Sra Sizde 3
Psikolojik Tedavi 2: Bu sefer gene olduka inat N tipinde nrotik belirtileri olan K kiflisi, psikolojik tedavi
sonucunda bu belirtileri artk gstermiyor olsun. K( kiflisinin iyileflmesini, grd psikolojik tedaviye dayandn aklamak amacyla afladaki olaslksal-tmevarmsal karm ortaya koymufl olalm:
N tipinde nrotik belirtileri olan kiflilerin % 60 psikolojik tedavi sonucunda bu belirtilerden kurtulur.
K kiflisi, N tipinde nrotik belirtiler gsteren biri olup
psikolojik tedavi grmfltr.
________________________________________[r = 0.60]
K kiflisi, N tipinde nrotik belirtilerden kurtulmufltur.
Bunun yan sra N tipinde nrotik belirtileri olan kiflilerin psikolojik tedavi grmedikleri durumda yalnz
%20sinin kendiliinden iyilefliyor olduklar bir olgu olsun. Buna gre yukardaki karmn, r olaslk derecesinin 1e yakn olmamasna karfln, belli bir oranda da
olsa, 0.60, 0.20den olduka byk olduundan, baflarl bir olaslksal-tmevarmsal aklama rnei olduunu syleyebiliriz. Dolaysyla sz konusu aklamann
baflarl olabilmesi iin r olaslk derecesinin 1e yakn
olmas gerekli deildir. (Bkz. Salmon et al., 1999, s. 27.)
85
BLM FELSEFES
Amalarmz
N
N
Anahtar Kavramlar
Yasa-grnml nerme
Teori
Teorilerin szdizimsel yaklaflm
Postulat
Aksiyom
Balant postulat
Ksmen yorumlanmfl teori
Teorik postulat
Teorilerin anlambilimsel yaklaflm
Model
Teorinin hedef uygulamalar
kmesi
indekiler
Bilim Felsefesi
Bilimsel Teorilerin
Yaps
GRfi
BLMSEL YASALAR
BLMSEL TEORLER
BLMSEL YASALAR
Gzlem Terimleri ve Deneysel Yasalar
Daha nce belirtildii gibi herhangi bir bilim dalnda gdlen ama, o daln konusuna giren olgularn bilgisine eriflmek ve bu olgular aklamaktr. te yandan olgularn aklanmasnn dzenlilikler yardmyla, dzenliliklerin aklamasnn da
daha genel dzenlilikler yardmyla yaplabildiini grmfltk.
Evrenin her yerinde her zaman geerli olan dzenliliklere yasa, yasalar dile getirebilecek nitelikte nermelere de yasa-grnml nerme denildiini daha nce
belirtmifltik. Belli bir bilim dalnn konusuna giren yasalar bir bilimsel teori, ksaca
teori, erevesinde dizgelefltirilir. Bylece yasalarn birlefltirici aklama modeline
gre bir arada aklanp daha iyi anlafllmalar salanmfl olur.
nite 3te grld gibi Boyle-Mariotte, Charles ve Gay-Lussac yasalar gibi
klasik termodinamik gaz yasalar kinetik gaz teorisi erevesinde birlefltirici modele gre aklanabilirler. Gzlem nermelerinde geip gzlemlenebilir bir nesne
dizgesini, olay ya da zellii gsteren terime gzlem terimi denir. Yukarda sz
88
Bilim Felsefesi
geen yasalar dile getiren nermelerdeki basn (p), hacim (V) ve scaklk
(T) terimleri birer gzlem terimidir. Nitekim bunlar srasyla, sz gelifli, p(a, t) = 2
atm, V(a, t) = 0.5 lt, T(a, t) = 273 K gibi gzlem nermelerinde geebilen terimler olup, bu terimler gzlemlenebilir bir nesne dizgesi olan a gaz kitlesinin gzlemlenebilir (basn, hacim, scaklk) zelliklerini gsterir. Bu zellikler, gzlem
ve/veya deneyle llebilen belirlenmifl niceliksel zelliklerdir. Dikkat edilirse yukardaki her nermede geen t terimi de gzlem ve/veya deneyle llebilen
gzlemlenebilir zaman gsterir. Dolaysyla t terimi de bir gzlem terimidir.
Gzlemlenebilir nesne dizgelerine makro-nesne dizgesi, bunlarn zelliklerine de
makro-zellik de denir. Buna gre bir gaz kitlesi bir makro-nesne dizgesi, basnc,
hacmi ve mutlak scakl makro-zelliklerdir.
Bylece sz geen gaz yasasn srasyla dile getiren yasa-nermelerinin
mantksal-olmayan tm terimlerinin birer gzlem terimi olduunu gryoruz. Bu
eflit yasa-nermelerinin karfll olan yasalara deneysel yasa denir. Nitekim bu yasalar dile getiren tmel-koflullu nermeler, sonlu sayda gzlem nermelerinden
tmevarmsal karm (genelleme) yoluyla tretilebilirler.
Gzlem terimi ile teorik terim ayrm gzlemlenebilir ile gzlemlenemez ayrmna kofluttur. Oysa bu son ayrm tartflmaldr. Gerekilik karfltln benimseyen bilim felsefecileri yalnz duyu organlaryla gzlem aygt kullanmadan dorudan alglanan nesne ve zelliklerin gzlemlenebilir olduunu ileri srerler. rnein odadaki cval termometreye baklarak saptanan odann 20C scaklnda olma zelliini gzlemlenebilir saymazlar. Onlara gre asl gzlemlenebilir olan
zellik, termometrenin cva stununun tepesinin 20 iflaretli izginin hizasnda
bulunmas zelliidir. Baflka bir deyiflle yalnz gzlem verilerini gzlemlenebilir sayp, gzlem sonularn gzlemlenebilir saymazlar. te yandan gerek gerekilii
benimseyen bilim felsefecileri gerekse bilim insanlarnn ou termometre gibi yaln bir gzlem aygt yardmyla saptanabilen zelliklerin gzlemlenebilir olduunu
kabul ederler. Aslnda dorudan duyu organlaryla alglanan zellikler ile ancak
karmaflk gzlem aygtlaryla saptanabilen zellikler arasnda srekli bir geifl vardr. Hibir gzlem aygtyla ilkece saptanamayan bir zellik bilimsel bir zellik olamaz. Dolaysyla gzlemlenebilirlik, herhangi bir gzlem aygtyla saptama anlamna gelseydi, tm bilimsel zellikler gzlemlenebilir zellik, tm bilimsel terimler
de gzlem terimi saylrd. Gzlemlenebilir-gzlemlenemez ayrmn kabul eden
bilim felsefecilerinin ou yaln gzlem aygtlaryla saptanabilen nesne ve zellikleri gzlemlenebilir, elektron mikroskobu gibi karmaflk aygtlarla saptanabilen
nesne ve zellikleri gzlemlenemez saymaktadr. Biz de bu grfl izleyeceiz.
Sz geen gaz yasalarnn birlefltirici aklamas iin baflvurulan kinetik gaz teorisi, gaz kitlesini oluflturan gaz moleklleri gibi gzlemlenemez nesne dizgelerine
ve molekllerin ktleleri ile hzlar gibi gzlemlenemez zelliklere iliflkindir. Gzlemlenemez nesne dizgelerini ve zellikleri gsteren terimler gzlem nermelerinde gemez. Nitekim gzlemlenemeyen fleylere, ksaca gzlemlenemezlere iliflkin bir
nermeyi gzlem ve/veya deneyle dorulamak ya da yanlfllamak olanakszdr. Dolaysyla sz konusu terimler gzlem terimi deildir. Belli bir teorinin iliflkin olduu
gzlemlenemezleri gsteren terimlerin, o teoriye ait teorik terimler olduu sylenir. rnein molekl, molekl ktlesi, molekl hz, molekl kinetik enerjisi
ve molekl says kinetik gaz teorisine ait teorik terimlerdir. 1 moleklnn kitlesini m(i) biiminde, i moleklnn t anndaki hzn da v(i, t) biiminde gs-
89
teriyoruz. inde geen mantksal-olmayan terimlerinin tm teorik terim olan nermeye teorik nerme denir. Buna gre teorik nermelerde hibir gzlem terimi bulunamaz. Dolaysyla teorik nermeler gzlemlenebilirlere deil gzlemlenemezlere
iliflkin nermelerdir. Teorik nermelerin dile getirdii yasalara teorik yasa denir.
Bu nitede teori rnei olarak kinetik gaz teorisinin bir alt teorisi olan tekatomlu (monatomic) ideal gazlarn kinetik teorisini ele alyoruz. Bu teoriye gre
kapal kapta bulunan a gibi bir gaz kitlesi, N ok byk bir say (1023 veya 1024 gibi) olduunda (i, ..., N gaz molekllerinden oluflur. Gzlemlenemez nesneler
olan bu molekllerin topluluunu olarak gsteriyoruz. Gaz moleklleri gibi ok
kk olan gzlemlenemez nesne dizgelerine mikro-nesne dizgesi, onlarn zelliklerine de mikro-zellik de denir.
Gaz moleklleri kapal kabn iinde farkl hzlarla rastgele devinirler. Kabn
iinde dorusal olarak devinen bu molekller, kabn eperlerine arpnca basn
yaparlar. Basn, yzey birimine uygulanan kuvvet olarak tanmlanr. Kinetik teoriye gre gazn basnc, arpan molekllerin saysna ve onlarn kinetik enerjilerine
baldr. Hz vi olan m ktlesinde bir molekln kinetik enerjisi ei olduunda,
(1)
ei =
1 2
mv
2 i
olur. Sz geen (1) nermesi bir teorik nermedir. inde geen mantksal-olmayan tm terimler birer teorik terimdir. (1) nermesi rnek seilen teoriye ait bir
teorik yasa nermesi saylabilir.
Yasa-Grnml nermeler
Deneysel yasa ile teorik yasa arasndaki ayrm bylece ortaya koyduktan sonra, bir
de yasalar dile getiren nermeleri ve genel olarak yasa-grnml nermeleri (bu
ayrmdan bamsz olarak) genel bir biimde inceleyelim. Bilim insanlar bilgisine
erifltikleri yasalar bilim diline ait yasa-grnml nermelerle dile getirirler. Her yasa evrendeki bir dzenliliktir, ama her dzenlilik bir yasa deildir. Bilgisine eriflilen
bir dzenliliin yasa olduunu saptamak iin o dzenlilii dile getiren nermenin bir
yasa-grnml nerme olup olmadna baklr. Ancak yasa-grnml nerme
kavramnn tanmlanmasnn glklere yol atn daha nce sylemifltik. fiimdi bu
kavramn bafllca zelliklerini sralayp sz edilen glkleri ortaya koyacaz.
(i) Herhangi bir yasa-grnml nerme doru ise bir yasay gsterir. Bir yasay gsteren nermeye de, daha nce belirtildii gibi, yasa-nermesi denir.
rnein Btn metaller yeterince stldnda genleflir doru olan bir yasagrnml nerme olduundan bir yasa-nermesidir.
(ii) Her yasa-grnml nerme (ister doru ister yanlfl olsun) tmel-koflullu
nerme biimindedir.
Yukardaki rnekte anlan nerme bir tmel-koflullu nermedir. Ancak her tmel-koflullu nerme yasa-grnml nerme deildir. rnein
(2) t annda s sepetinde bulunan btn elmalar krmzdr
nermesi tmel-koflullu nerme biimindedir. (Bu rnek iin bkz. Hempel and
Oppenheim, 1988: 23). Nitekim (2) nermesi, ak olarak tmel-koflullu nerme
biiminde, yani (x(Fx Gx) biiminde, olan
90
Bilim Felsefesi
(2*) Her x iin, eer x bir elma olup t annda s sepetinden bulunur ise, x krmz olur
nermesi ile efldeerdir. Ancak afladaki gerekelerden dolay (2) nermesi,
doru olsa bile, yasa-grnml bir nerme olamaz. Oysa (2) nermesi bir tmelkoflullu nermedir. Dolaysyla yasa-grnml nerme, tmel-koflullu nerme
demektir biiminde bir tanm yaplamaz.
(iii) Hibir yasa-grnml nermenin kapsam yalnz bir veya yalnz belli sonlu sayda nesne dizgesine, zaman anna veya uzay yerine snrl deildir.
Nitekim (2) nermesi (iii) kofluluna aykrdr. (2) nermesinin kapsam s sepetindeki elmalara, bu elmalarn kaplad uzay yerlerine ve t zaman anna snrldr.
Sepetteki elmalarn says t zaman annda n olup, elmalarn kendileri srasyla a1,
..., an ve bu elmalarn kaplad yerler srasyla u1, ..., un olsun. Buna gre (2)
nermesinin kapsamnn t zaman anna, a1, ..., an nesne dizgelerine ve u1, ..., un
uzay yerlerine snrl olduunu gryoruz. (iii) koflulu, yasa-grnml nermelerin gerekli koflulu olduuna gre, (2) nermesinin tmel-koflullu olmasna karfln
yasa-grnml olmamas aklanmfl olur. Buna gre yasa-grnml nermelerin, (i) koflulunun yan sra, (ii) ile (iii) koflullarn yerine getiren nermeler olarak
tanmlanabilecei dflnlebilir. Ancak byle bir tanmn geersiz olduunu grebiliriz. nk (ii) koflulunu yerine getirmekle birlikte (iii) koflulunu yerine getirmeyen yasa-grnml nermeler vardr. Dolaysyla (iii) koflulu bir gerekli koflul deildir. te yandan (ii) ile (iii) koflulu birlikte yeterli deildir; nk her iki koflulu
yerine getiren ama yasa-grnml olmayan nermeler vardr.
Sz geen (iii) koflulunu yerine getirmeyip yasa-nermesi olan nermelere rnek olarak Galileonun serbest dflme yasasn veya Keplerin Gneflin gezegenlerinin yrngelerine iliflkin yasalar dile getiren nermelerini gsterebiliriz. Bu nermelerin kapsam, Dnya, Gnefl, Gneflin gezegenleri gibi az sayda nesne dizgesine snrldr. Yani (iii) koflulunu yerine getirmezler. Ancak bu nermeler yasanermesi, dolaysyla yasa-grnml nerme saylrlar.
te yandan (ii) ile (iii) koflulunu yerine getirmekle birlikte yasa-grnml olmayan nermelere rnek olarak flu nerme gsterilebilir (bkz. Salmon, 1999: 18):
(3) Btn saf altn kreler 100.000 kilogramdan hafiftir.
Dikkat edilirse (3) nermesi,
(3*) Her x iin, x bir kre olup saf altndan yaplmfl ise, xin ktlesi 100.000 kilogramdan hafiftir,
nermesi ile efldeerdir. Oysa (3*) nermesi ak olarak bir tmel-koflullu nermedir. Dolaysyla nermesi (ii) koflulunu yerine getirir. O halde (3) nermesi de
(ii) koflulunu yerine getirir. te yandan (3) ile (3*) nermeleri (iii) koflulunu da yerine getirirler. Ama biz doru olan (3) nermesinin bir yasa-nermesi (dolaysyla
yasa-grnml nerme) olduunu sylemek istemeyiz.
Birok yasa-nermesi (dolaysyla yasa-grnml nerme) (iii) koflulunu yerine getirir. Ama bu koflulu yerine getirmeyen (Galileo ve Keplerin yasalarn dile
getiren nermeler gibi) nermelerin bulunduunu grdk. Bu durum yasa-grnml nermelerin tanmlanmas iin bir glk oluflturur. Bu gl gidermek
amacyla temel yasa-grnml nerme ile tretilmifl yasa-grnml nerme ayrm yaplmfltr. (Bu ayrm iin bkz. Hempel and Oppenheim, 1988: 24). Temel ya-
sa-grnml nerme, hem (ii) hem (iii) koflulunu yerine getiren nerme, tretilmifl yasa-grnml nerme ise (ii) koflulunu yerine getirmekle birlikte (iii) koflulunu yerine getirmeyen ve bir veya birden ok sayda temel yasa-nermesinden
tmdengelimsel karmla tretilebilen nerme demektir. Temel yasa-grnml
nerme ile dile getirilebilen yasaya temel yasa, tretilmifl yasa-grnml nerme
ile dile getirilebilen yasaya da tretilmifl yasa denir. rnein Newtonun devinim
yasalar ile Newtonun genel ekim yasas temel yasalardr. Keplerin yasalar ile
Galileonun serbest dflme yasas ise tretilmifl yasalardr.
Temel yasa ile tretilmifl yasa ayrm (ii) ile (iii) koflullarnn biraradalnn gerekli olmasnn yol at gle bir zm getirmektedir. Ancak bu iki koflulun
birlikte yeterli olmamas gl giderilmifl deildir. Bu gl gidermek iin (ii)
ile (iii) koflullarna afladaki koflul eklenebilir:
(iv) Her yasa-grnml nerme, eer doru ise yasac aklamalarda ncl
olarak kullanlabilir; ancak yasa-grnml olmayan tmel-koflullu nermeler, doru olsalar bile yasac aklamalarda ncl ifllevinde bulunamaz.
rnein Boyle-Mariotte yasasn dile getiren yasa-grnml nermenin bir
tmdengelimsel-yasac aklamada ncl ifllevinde olduunu nite 3te grmfltk. te yandan yukarda sz edilen (2) nermesi, yasa-grnml olmadndan bir aklamann ncl olamaz. (2) nermesinin iliflkin olduu s sepetindeki
elmalardan biri a1, bu elmann t annda sepet iinde kaplad yer de u1 olsun. Buna gre s sepetinde t annda u1 yerinde bulunan a1 elmasnn bu zaman annda ve
yerde krmz olmas olgusunu aklamak amacyla
1. a1 nesne dizgesi bir elmadr ve t annda s sepetinin iinde u1 yerinde bulunuyor.
2. s sepetinin iinde t annda bulunan btn elmalar krmzdr.
3. O halde, a1 nesne dizgesi t annda u1 yerinde krmzdr.
karmn ele alalm. Bu karm geerli bir tmdengelimsel karmdr. karmn her iki nclnn doru olduunu varsayyoruz. Dolaysyla karmn sonucu doru olup, a1 nesne dizgesinin t annda u1 yerinde bulunup krmz olmas
gerek bir durum yani bir olgudur. te yandan ikinci ncl tmel-koflullu bir
nermedir. Ama sz konusu karm bir aklama salamaz. Aklama salamamas, ikinci ncln yasa-grnml olmamasndan trdr. Nitekim a1 krmz
elmasnn t annda s sepetinde bulunmas o elmann krmz olmasn aklayamaz.
Yasa-grnml nermelerin tanmna (iv) koflulunu eklemekle yukardaki (3)
nermesinin yasa-grnml nerme saylmas engellenir. Nitekim altndan yaplmfl kre biiminde bir klenin 100.000 kilogramdan hafif olmas, btn altn krelerin 100.000 kilogramdan hafif olmasyla aklanamaz.
Temel yasa-grnml nermeleri, (i)in yan sra, (ii), (iii) ve (iv) koflullarnn
biraradal ile tanmlama nerisine flyle bir elefltiri yaplabilir. Yaps bakmndan
(3) nermesine benzeyen
(4) Btn zenginlefltirilmifl uranyum kreleri 100.000 kilogramdan hafiftir,
nermesini ele alalm. (Bu rnek iin bkz. Salmon, 1999: 19). (3) nermesinin
tersine (4) nermesi yasa-grnml doru bir nermedir. Nitekim fizik yasalar gerei zenginlefltirilmifl uranyum kresinin ktlesi yalnz birka kilograma eflit olan kritik ktleyi aflarsa nkleer blnme tepkimesi oluflup nkleer patlama olur. Dolaysyla kritik ktleden ar olan zenginlefltirilmifl uranyum kresi varolamaz. Yasa-g-
91
92
Bilim Felsefesi
rnml (4) nermesi, kritik ktleden hafif olan bir zenginlefltirilmifl uranyum kresinin 100.000 kilogramdan hafif olmas olgusunu aklamak iin flyle bir balamda
kullanlabilir: Kre niye hafiftir? sorusuna nk yeterince hafif olmasayd patlayp yok olurdu biiminde bir yant verilebilir. Grld gibi (3) nermesinin aklamada kullanlamamasnn gerekesi bir yasay dile getirmemesi, (4) nermesinin
aklamada kullanlabilmesinin gerekesi ise bir yasay dile getirmesidir. Dolaysyla
yasa-grnml nermeleri (iv) kofluluyla tanmlama nerisi ksr dngye yol ayor. Nitekim bir yandan yasa-grnml olmay aklama yetisiyle gerekelendiriyoruz, te yandan aklama yetisini yasa-grnml olmaya dayandryoruz.
SIRA SZDE
D fi N E L M
S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
Yasa-grnml
nermenin doru olmasnn anlamn bir rnekle aydnlatnz.
SIRA SZDE
BLMSEL TEORLER
D fiteori,
N E L ksaca
M
Her bilimsel
teori, aksiyom veya postulat olarak adlandrlan yasa-grnml nermeler ierir. Teorinin aksiyomlar, doru olduklarnda, ilgili bilim dalnn temel yasalarn
ifade ederler. Buna gre, aksiyomlardan tmdengelimsel S O R U
karmla tretilebilen yasa-grnml nermeler, bilim dalnn br yasalarn ifade ederler. Teoriler genellikle gzlemlenemez nesne dizgelerine ve bunlarn zelKKAT
liklerine de Diliflkindir.
Dolaysyla aksiyomlarda teorik terimler geer.
Bilim felsefecileri teorilere yaplar bakmndan biri szdizimsel (sentaktik) bSIRA SZDE
r anlambilimsel
(semantik) olmak zere iki farkl biimde yaklaflmfllardr. Szdizimsel yaklaflmda her teori aksiyomlar (postulatlar) ile onlardan tretilebilen nermelerden oluflan aksiyomlafltrlmfl dizgeden baflka bir fley deildir. Anlambilimsel
AMALARIMIZ
yaklaflmda ise her teori aksiyomlar ile onlardan tretilebilen nermelerin yan sra
teorinin konusu olan nesne dizgeleri ile bunlarn zelliklerini temsil eden model denilen matematiksel yaplar ierir. Her iki yaklaflmda teori kurmann bafllca amalaK T A P
r (i) nceden bilinen deneysel yasalar aklamak, (ii) daha nce bilinmeyen deneysel ya da teorik yasalar ortaya karmak ve (iii) daha nce bilinmeyen yaln olgulara ve/veya (deneysel ya da teorik) yasalara iliflkin ndeyilerde bulunmaktr. STELEVZYON
z geen iki teori yaklaflmn sonraki iki alt blmde srasyla inceliyoruz.
N N
Bilimsel Teorilerin
N T E R N E TSzdizimsel Yaklaflm, XX. yzyln ilk yarsnda mantk empirist bilim felsefecileri tarafndan gelifltirilmifltir. Genellikle gerekilik karfltl
grfln benimseyen bu felsefeciler bilimin konusu olan nesne dizgeleri ile onlara iliflkin zellikleri, olaylar ve olgular, daha nce belirttiimiz gibi, gzlemlenebilir ve gzlemlenemez olmak zere iki kategoriye ayrp yalnz gzlemlenebilir
kategorisine ait fleylerin varolduunu ileri srmfllerdir. Gzlemlenebilirleri gsteren terimler gzlem terimidir. te yandan bilimde sz edilen molekl, atom
elektron, proton, ntron gibi en azndan dolaysz olarak gzlemlenebilirleri
gstermeyen terimler de teorik terimlerdir. Gerekilik karflt bilim felsefecilerine
gre teorik terimler, gzlem terimlerinin tersine hibir varl gstermezler. Ancak
bu terimlerin bilimsel teorilerde kullanlmas kanlmaz olduundan teorik terimlerin, gzlem terimlerinin yan sra anlaml saylmas gerektiini grmfllerdir. Gerekilik karfltl iin teorik terimleri anlaml klmann tek yolu bu terimler ile nceden anlaml olan gzlem terimleri arasnda balant kurmaktr. Ancak byle bir
balant teorik terimlerin gzlem terimleri yardmyla tanmlanmas biiminde olamaz. Yoksa teorik terimler gzlemlenemez fleyleri deil de onlarn tanmnda yer
alan gzlem terimlerinin gsterdii gzlemlenebilirleri gsterirdi.
Mantk empiristlere gre, teorik terimler ile gzlem terimleri arasnda kurulan
balantlar, teorik terimlerin ksmen yorumlanmasn salar. Sz konusu balantlar, balant postulatlar araclyla olur. Balant postulatlar, iinde hem teorik
terimler hem de gzlem terimleri geen nermelerdir. Yorumlama, anlam verme
demektir. Teorik terimlerin, balant postulatlarna dayanarak ksmen yorumlanmas, o terimleri tam anlaml deil de ksmen anlaml klar. Teorik terimleri ksmen
yorumlanmfl olan teorilere ksmen yorumlanmfl teoriler denir. Ksmen yorumlanmfl teori kavramn aydnlatmak iin, rnek olarak daha nce sz edilen kinetik
gaz teorisininin bir alt tr olan tek-atomlu (monatomic) ideal gazlarn kinetik teorisini ksmen yorumlanmfl teori biiminde dile getiriyoruz.
Genel olarak ile gsterdiimiz belli bir ksmen yorumlanmfl teori flu elerden oluflur. (i) Teorinin dili. (ii) Teorik postulatlar. (iii) Teorinin balant postulatlar (correspondence postulates). (iv) Teorinin aklamalar ve ndeyileri. (Bkz.
Carnap, 1966: Chs. 23 - 25, s. 225 - 246.)
(i) Teorinin Dili
Teorinin dili, teorinin terimleri ile bu terimlerden oluflan nermeleri kapsar. Teorinin terimleri, mantksal terimler ile mantksal-olmayan terimlere ayrlr. Mantksal terimler, bir yandan deil, ve, veya, ise, btn, baz gibi temel mantk deiflmezlerini, br yandan teoride kullanlmas gereken tm matematiksel terimleri kapsar. Mantksal-olmayan terimler, daha nce belirtildii gibi gzlem terimleri ile teorik terimlere ayrlr.
Gzlem Terimleri
rnek olarak kinetik gaz teorisinin bir alt tr olan tek-atomlu (monatomic) ideal
gazlarn kinetik teorisini setiimizi sylemifltik. Bu teorinin gzlem terimleri a, b,
c gibi eflitli gzlemlenebilir gaz kitlelerini dile getiren tekil terimler ile srasyla basn, hacim ve mutlak scakl gsteren P, V, T fonksiyon terimleridir. (Dikkat edilirse basnc gstermek iin kk p harfi deil de byk P harfini kullandk, nk kk p harfini nite 6da momentum terimi iin kullanacaz.) Gaz kitlesinin M ktlesi ile kaplad u uzay blgesini gsteren terimler de gzlem terimleri
arasnda yer alr. Gzlem terimleri gaz kitlelerinin makro-zelliklerini gsterir. Gaz
kitlesinin kendisi de bir makro-nesne dizgesidir.
Teorik Terimler
Teorik terimler tekil ve genel olmak zere ikiye ayrlr. Tekil teorik terimler bir yandan 1, 2, 3, ..., 1, 2, 3, ... gibi tek tek gaz molekllerinden sz eden tekil terimler, br yandan , , ... gibi ok sayda gaz molekllerinden oluflan molekl
topluluklarndan sz eden tekil terimlerdir. Genel teorik terimler de ikiye ayrlr.
Bir yandan molekl, gaz molekl, tek-atomlu gaz molekl, helyum gaz
molekl gibi terimler gzlemlenemez nesne dizgesi trlerinden sz eden teorik
terimlerdir. br yandan afladaki nicelik terimleri, gzlemlenemez tek-atomlu
gaz molekllerinin niceliksel zelliklerini gsterdiinden, teorik terimlerdir:
Koordinatlar: Her i (i = 1, ..., N) gaz moleklnn t gibi herhangi bir zaman
annda uzaydaki konumun noktasal olduunu, dolaysyla xi, yi, zi koordinatlaryla belirlenebildiini varsayyoruz. i molekl farkl zamanlarda farkl yerlerde bulunabildiinden xi, yi, zi deiflkenleri t zaman annn birer fonksiyonudur. Baflka
bir deyiflle xi, yi, zi baml deiflkenler, t ise bamsz deiflkendir. Buna gre xi =
xi(t), yi = yi(t), zi = zi(t) yazabiliriz. te yandan xi(t), yi(t), zi(t)nin i molekl-
93
94
Bilim Felsefesi
rak gsteriyoruz.
Bir teorinin teorik
postulatlar, o teorinin diline
ait teorik nermeler olup,
dier teorik nermelerden
tretilemez. te yandan bu
dier teorik nermeler, teorik
postulatlardan tmdengelimsel karmla tretilebilir.
(Ia )
Fx = m
(Ib)
Fy = m
(Ic)
Fz = m
dv x
dt
dv y
dt
dv z
dt
i = 1, ..., N
i = 1, ..., N
i = 1, ..., N
Bu denklem Newtonun kuvvet = ktle ivme yani F = ma, olarak dile getirilen temel devinim yasasnn i moleklne uygulanmasdr.
95
Postulat II
Kabn eperlerinin potansiyelini temsil eden yle bir Ui = Ui(xi , yi , zi) fonksiyonu vardr ki (i = 1, ..., N),
(IIa)
Fx = -U 'i,xi
(IIb)
Fy = -U 'i,yi
(IIc)
Fz = -U 'i,zi
dv x
dv y
dvz
i
i
i
= 0,
= 0 ve
= 0 olur. O halde inin hz vektrnn, vx , vy , vz
i
i
i
dt
dt
dt
bileflenleri sabit olup, inin hz da sabit kalr.
Postulat IV
i moleklnn kinetik enerjisi ei olduunda,
(IV)
ei =
1 2
mv , i = 1, ..., N
2 i
Balant postulatlarna,
ilerinde hem teorik terimler
hem de gzlem terimleri
getiinden, karma teorik
nermeler diyebiliriz. te
yandan teorik postulatlarda
yalnz teorik terimler
getiinden, bunlara da salt
teorik nermeler diyebiliriz.
96
Bilim Felsefesi
P=
v 2 + ...+ v 2N
1 N
m 1
N
3 V
(V) postulat,
P=
2( v12 / 2 + ...+ v 2N / 2)
1 N
m
3 V
N
1
1
biiminde de yazlabilir. (IV) postulatna gre e1 = mv 2i, ..., eN = mv 2N ol2
2
duundan, (V) postulat
(V' )
P=
e + ...+ eN
2 N
m 1
3 V
N
T=
2 N A e1 + ...+ eN
3
R
N
NA, daha nce sz edilen Avogadro saysdr. R ise ideal gazlara zg ve deeri 0.0082 atm . lt / mol . Ke eflit olan gaz sabitidir.
1, ..., N molekllerinin ortalama kinetik enerjisini gsteren (e2 +...+ e2 )/N ifa1
N
desi ksaca <e> biiminde ksaltlr. Buna gre (V' ) denklemi
(V' ' )
P=
2 N
<e>
3 V
T=
2 NA
<e>
3
R
<e>=
3RT
2N A
(3)
PN A
N
3P
=
=
V
2<e>
RT
Bylece baz teorik terimlerin gsterdii niceliklerin biri lme br de hesaplama olmak zere iki aflamada saptanabildiini gryoruz. Yukardaki rnekte
birinci aflamada basn ile mutlak scakln deerleri gzlem ve/veya deneyle llr, ikinci aflamada ise (2) ile (3) denklemlerinde llen bu deerler srasyla P
ile V deiflkenlerinin yerine koyularak N/V ile <e> teorik terimlerinin gsterdii niceliklerin deerleri hesaplanmfl olur. Ancak byle bir deer saptama biimi tm
teorik terimleri iin geerli deildir. Sz gelifli tek tek molekllerin 1, ..., N hzlarn veya e1, ..., eN kinetik enerjilerini bu yolla saptamak olanakszdr.
Postulat VII
a gaz kitlesinin ktlesi M, a y oluflturan molekllerin ortak ktlesi m ve bu
molekllerin says N olduunda,
(VII)
M = Nm
denklemi geerlidir. (VII) denklemi bir balant postulatdr. nk M, gzlemlenebilir a gaz kitlesinin gzlemlenebilir bir zelliini, N ile m ise, gzlemlenemez
molekllerin baz gzlemlenemez zelliklerini gsterir. Grld gibi (VII) postulat N ile m teorik terimlerine ksm anlam verir. (VII) denklemi N x m arpmnn deerini belirler. Bu bakmdan N ile m terimleri anlam kazanr, baflka bir deyiflle bu iki teorik terime bir yorum verilmifl olur. Ancak N ile m terimlerinin deerlerinin ayr ayr saptanamamasndan tr bu yorum ksm yorum saylmaldr.
te yandan m = MA/NA denklemi geerlidir. Nitekim MA mol ktlesi, NA sayda
molekln ktlesidir. Bu denklem ile (VII) denkleminden gene bir balant postulat olan
(VII' )
M=
N
MA
NA
denklemi tretilebilir.
Postulat VIII
a gaz kitlesinin isel enerjisi (ya da toplam enerjisi) E, ay oluflturan 1, ..., N
molekllerinin kinetik enerjileri srasyla e1, ..., eN olduunda,
(VIII)
E = e1 + ... + eN
denklemi geerlidir. Nitekim gaz isel enerjisi, gaz oluflturan molekllerin kinetik enerjilerinden kaynaklanan enerjidir. te yandan teorik postulat (IV) gerei
1
ei = mv 2i (i = 1, ..., N) denklemleri geerli olduundan, bu denklemler ile (VIII)
2
denkleminden
(VIII' )
E=
1 2
1
mv + ...+ mv 2N
2 1
2
denklemi elde edilir. (VIII) ile (VIII' ) birer balant postulatn dile getirir. Nitekim E, gzlemlenebilir a gaz kitlesinin gzlemlenebilir bir zellii olan isel ener-
97
98
Bilim Felsefesi
jisini gsterir. Oysa e1, ..., eN ile m, 1, ..., N gzlemlenemez molekllerin gzlemlenemez baz zelliklerini gsteren teorik terimlerdir. (VIII) ile (VIII' ) bu teorik terimleri ksmen yorumlar.
(iv) Teorinin Aklamalar ve ndeyileri
Teorinin teorik postulatlar ile balant postulatlar bir arada teorinin postulatlarn veya baflka bir deyiflle teorinin aksiyomlarn oluflturur. Postulat szc
teorilerin szdizimsel yaklaflmn ortaya koyan mantk-empirist bilim felsefecileri tarafndan kullanlmfltr. Ancak bilim insanlar bu felsefeciler tarafndan postulat olarak nitelenen bilimsel nermeleri temel yasa veya aksiyom olarak nitelemifllerdir. Biz de bilim insanlarn izleyerek teorilerin teorik postulatlar ile balant postulatlarnn ortak ad olarak aksiyom szcn kullanyoruz.
Daha nce belirttiimiz gibi teorinin amalar (i) nceden bilinen deneysel yasalar (birlefltirici aklama biiminde) aklamak ve (ii) nceden bilinmeyen deneysel
veya teorik yasalarn ve/veya olgularn varolduunun ndeyisinde bulunmaktr. Bu
aklamalardan ve ndeyilerden her biri teorinin diline ait bir nermeyle dile getirilir. Byle bir nerme birinci durumda bir aklama-nermesi ikinci durumda ise bir
ndeyi-nermesidir. Her aklama-nermesi ya da ndeyi-nermesi, (a) teorinin aksiyomlarndan (yani teorik postulatlar ile balant postulatlarndan) ve (b) teorinin
diline ait nceden dorulanmfl gzlem nermelerinden tmdengelimsel karmla
tretilebilmelidir. Teorinin aklamalarn ve ndeyilerde bulunmasn rneklendirmek iin gene tek-atomlu ideal gazlarn kinetik teorisinden yararlanyoruz. Bu teoriyi ile gsteriyoruz. nce aklama, sonra da ndeyi rneklerini ele alyoruz.
PV =
e + ... + eN
2
2
2
2
N<e< = N 1
= (e1 + ... + eN ) = E
3
3
3
3
N
PV =
2
E
3
denklemi elde edilir. (Bkz. Feynman et al., 1989, Cilt I, s. 39.4 - 39.5.) (4) denkleminde geen P, V, E terimlerinin her biri gzlem terimidir. te yandan bu denk-
99
lem tek-atomlu ideal gazlara zg isel enerji yasasdr. sel Enerji Yasasn dile
getiren (4) denkleminde teorik terim gemediinden, sz konusu yasa nceden bilinen bir deneysel yasadr. (4) denkleminin teorisinin erevesinde tretilmifl olmas, bu yasann aklanmas anlamna gelir.
2
SIRA tek-atomlu
SZDE
sel Enerji Yasas denilen PV = E biimindeki (4) denklemi, yalnz
gazlar
3
iin geerlidir. Bu yasann, tm gazlar iin geerli olan genel bir yasann zel bir durumu
olduunu gsteriniz.
D fi N E L M
rnek 2
S O R U
deal Gaz Yasas: Postulat (V'')den yani P = 2N<e>/3V denkleminden,
'
<e>=3PV/2N elde edilir. te yandan Postulat (VI )den yani T = 2NA<e>/3R denkleminden, <e>=3R /2NA elde edilir. O halde 3PV/2N = 3R /2NA.DBylece
KKAT
(5)
PV =
N
RT
NA
SIRA SZDE
N N
denkleminin geerli olduu ortaya kar. Sz konusu (5) denklemi deal Gaz
AMALARIMIZ
Yasas olarak adlandrlan yasay dile getirir. Bu denklemde, a herhangi bir ideal
gaz kitlesi olduunda, P, V, T, a nn srasyla eflzamansal basncn, hacmini ve
mutlak scakln gsterir. P, V, T daha nce belirtildii gibi gzlem terimleridir.
K T A P
te yandan N terimi a gaz kitlesini oluflturan molekl saysn gsterir. Dolaysyla N (daha nce belirtildii gibi) bir teorik terimdir. Buna gre deal Gaz Yasas deneysel yasa deildir. Ancak (5) denkleminde P, V, T gzlem terimleri bulunduunTELEVZYON
dan deal Gaz Yasasn dile getiren nerme teorik nerme de deildir. Bundan dolay deal Gaz Yasas ne deneysel yasa ne de teorik yasadr. Byle bir yasaya karma-teorik yasa diyebiliriz.
N T E R Nefldeer
ET
Buna karfllk PV arpmnn T ile doru orantl olduunu veya
olarak
PV/T orannn sabit olduunu belirten Birleflik Gaz Yasas olarak bilinen P1V1 / T1
= P2V2 / T2 denklemiyle dile getirilen yasa, kinetik teoriden bamsz ve ondan nce bilinen deneysel bir yasadr. Bu deneysel yasa, deal Gaz Yasasnn dolaysz sonucudur. M, a gaz kitlesinin gzlemlenebilir ktlesi, MA, a gaz kitlesini oluflturan
saf maddenin (rnein Helyum-4n) mol ktlesini gsterdiinde, (5) denkleminde N/NA oran yerine, M / MA orann koyabiliriz. Nitekim N/NA = mN/mNA = M /
MA. Sz edilen saf maddenin mol ktlesini gsteren MA terimi gzlem terimi deil teorik terimdir. N/NA veya onunla eflit olan M / MA oran a gaz kitlesinin mol saysn gsterir. Mol says n ile gsterildiinde (5) denklemi
(5*)
PV = nRT
M
RT
MA
biimini alr. Daha nce sz edilen Boyle-Mariotte, Charles ve Gay-Lussac deneysel yasalarn dile getiren yasa-nermeleri, (5) denkleminden kolayca tretilebilir. Bylece bu deneysel yasalar kinetik teoride aklanmfl olur. Biz aflada Boyle-Mariotte yasasn dile getiren nermenin nasl tretildiini gsteriyoruz.
SIRA SZDE
D fi N E L M
S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
100
Bilim Felsefesi
rnek 3
Boyle-Mariotte Yasas: a gibi herhangi bir ideal gaz kitlesine iliflkin deal Gaz
Yasasn dile getiren (5) denkleminin sa yann k1 olarak ksaltalm, yani k1i, k1
N
=
RT eflitliiyle tanmlayalm. Bylece (5) denklemi PV = k1 biimini alr. k1,
NA
a gaz kitlesini oluflturan N molekl saysnn, bir de bu gaz kitlesinin T mutlak scaklnn bir fonksiyonudur. O halde T sabit tutulursa, k1, yalnz Nye dolaysyla
a ya bal bir sabit olur. Bylece a ideal gaz kitlesinin sabit scaklkta basnc ile
hacminin arpmnn, yani PV arpmnn, yalnz a ya bal bir sabite eflit olduunu dile getiren
(6)
PV = k1
P1V1 = P2V2
V = k2 n
denklemi elde edilir. (7) denklemi herhangi bir ideal gaz kitlesinin V hacminin,
bu gaz kitlesinin n mol saysyla doru orantl olduunu dile getirir. Orant katsays da k2 dir. Bylece Avogadro Hipotezi, Ideal Gaz Yasasdan tretildiinden
aklanmfl olur. Dikkat edilirse n mol says n = N/NA biiminde tanmlandndan
gzlem terimi deil, teorik terimdir. Dolaysyla (7) denkleminin dile getirdii hipotez (ya da yasa) karma-teoriktir.
PV =
1
E
3
denklemiyle dile getirilen Foton Gazlarnn sel Enerjisi Yasasdr. (Bkz. Feynman et al., 1989: Cilt I, s. 39.6.) Kapal kutu iinde foton gaz astronomi alannda ortaya kar. ok scak yldzlarda (bunlar Gneflten scak olan yldzlardr) ok
byk sayda fotondan oluflan bir gaz kitlesi kapal kutu ifllevindeki yldzn iinde bulunur. Yldzn ok scak olmas, iinde yalnz foton bulunmasna yol aar.
ok sayda fotondan oluflan topluluk tek-atomlu ideal gaz kitlesine benzeyen bir
foton gaz kitlesini oluflturur. Feynman et al.(1989) byle foton gaz kitleleri iin
sz geen (8) denkleminin geerli olduunu flyle ispatlyor. Btn fotonlarn h-
z, fln hz olan yaklaflk 300.000 km/snye eflit olup c sabitiyle gsterilir. (Nitekim flk, foton denilen mikro-taneciklerden oluflur.) Bir foton, ktlesi m olduunda, toplam enerjisi (Einstein denklemi gerei) mc2 ye eflittir. Fotonun e kinetik
enerjisi, toplam enerjisine eflit olduundan mc2 ye eflittir. Buna gre yukardaki
(V) postulatn fotonlara uyguladmzda, (2 ,..., 2 ) ifadelerinin her birinin yeri1
N
ne c2 koymalyz. Bylece (V) postulat, fotonlar iin
P=
Nc 2
Nmc 2
1 N
=
m
N
3V
3 V
Ne
Ne
. Dolaysyla P =
, buradan
3V
3
1
da postulat VIII gerei Ne = E olduundan PV = E , yani (8) denklemi elde edilir.
3
Kinetik teoriden tretilen (8) denklemi nceden bilinmedii iin bir ndeyi-nerme-
sidir. Dolaysyla bu son rnek Kinetik teoride bir ndeyide bulunma rneidir.
Grld gibi (4) ile (8) denklemlerinin her ikisi de bir ideal gazn isel enerjisinin nasl PV arpmyla iliflkili olduunu belirtmesine karfln, bu iliflkinin molekllerden oluflan ideal gazlar ile fotonlardan oluflan ideal gazlar iin farkl olduunu gryoruz.
101
102
Bilim Felsefesi
rnein a, Helyum-4 gaz olup ktlesi 10 grama eflit olsun. Buna gre MA(a) = 4
gr ve M(a) = 10 gr yazarz. MA(a) ve M(a) belirlenmifl zellikleri a nn (zamandan
bamsz) deiflmez zellikleridir. te yandan P, V, T hem a ya hem t ye (zamana) bal belirlenebilir zelliklerdir. Bunlarn deerleri olan belirlenmifl zellikler
srasyla P(a, t), V(a, t), T(a, t) biimindedir. Daha nce belirtildii gibi P, V, T nesne-durumu deiflkenleridir. Nitekim P(a, t) = P*, V(a, t) = V*, T(a, t) = T* olduunda (P*, V*, T*) sralanmfl ls, a ideal gaz kitlesinin t anndaki nesne-durumunu gsterir. Ayrca MA(a, t) = M* , M(a, t) = M* olduunda, a gaznn, M* , P*, V*, T*
A
A
belirlenmifl zellikleri (5**) biimindeki deal Gaz Yasasna uyumlu olmaldrlar.
deal gaz kitlelerini temsil eden (matematiksel) modelleri flyle tanmlyoruz.
(Bkz. Carnap, 1963, My Conception of Semantics, s. 900 - 905.) nce (gemiflte,
flimdiki zamanda veya gelecekte) varolan tm ideal gaz kitlelerini sralayarak her
birine belli bir sra says verelim. a gaz kitlesinin sra saysn a ile gsteriyoruz. a
saysnn a ideal gaz kitlesini temsil ettiini syleyeceiz. Zaman anlar da ncelik/sonralk bantsyla dorusal olarak sralanmfllardr. Belli bir sfr ann setikten sonra her zaman anna pozitif veya negatif bir reel sayy sra says olarak ve
ririz. t herhangi bir zaman an olduunda, t ye verilen sra saysn t olarak gste
riyoruz. t nin t zaman ann temsil ettiini syleyeceiz.
te yandan ideal gaz kitlelerinin belirlenmifl zellikleri olan M* , M* , P*, V*, T*
A
srasyla M * , M *, P *, V *, T *, olarak gsterdiimiz saylarla flyle temsil ediyoruz:
A
(9)
(M * = r1 ve M * = r2 ve P * = r3 ve V * = r4 ve T * = r5 ) olur.
A
(10) (i)
MA (a, t) = M* ise, M (a, t) = M* olur.
A
A
A
*
(ii)
M (a, t) = M* ise, M (a, t) = M olur.
({a1, ..., an }, [t1, t2 ], M , M, P , V , T )
Tanm 1:
3. M , tanm kmesi {a1, ..., an } kmesine eflit olup, deerleri pozitif tam say
A
olan tek deiflkenli bir fonksiyondur. (Bu say mol ktlesinin gram says
olabilir.)
4. M, tanm kmesi {a1, ..., an } kmesine eflit olan tek deiflkenli bir fonksiyon
dur. Her ai iin M (ai ) bir pozitif reel saydr. (Bu say bir gaz kitlesinin gram
says olabilir.)
5. P , V , T , iki deiflkenli fonksiyonlardr. Birinci deiflkenin tanm kmesi {a1,
..., an }, ikinci deiflkenin tanm kmesi ise [t1, t2 ], aralnn elerinden
oluflan kmedir. Her fonksiyonun deerleri birer pozitif reel saydr. (Bu
saylar bir ideal gaz kitlesinin srasyla basncnn atmosfer says, hacminin
litre says ve mutlak scaklnn Kelvin derecesi says olabilir.)
6. P , V , T , fonksiyonlar her says ile [t1, t2 ] aralndaki her tsays iin afladaki koflulu yerine getirir:
( )
P a, t V a i , t =
( ) RT a,t .
( )
M A (ai )
M ai
Tanm 2: teorisinin hedef uygulamalar kmesi, sz konusu ideal gaz teorisini benimseyen bilim insanlarnn bu teori ile uyumlu olmasn bekledikleri nesne dizgelerinin kmesi, yani varolmufl, varolan ve varolacak tm ideal gaz kitlelerinin kmesi demektir.
Tanm 3: teorisi, Tanm 1 gerei tanmlanan modeller kmesi ile Tanm 2
gerei tanmlanan hedef uygulamalar kmesinden oluflan sralanmfl
ikiliyi kapsar.
Yukardaki Tanm 1, Tanm 2 ve Tanm 3 genellefltirilerek her teori iin geerli
olacak bir biim alr.
Dikkat edilirse a gibi bir ideal gaz kitlesi, varolduu srenin tmnde ideal gaz
olma zelliini korumayabilir. Nitekim her gaz kitlesi yeterince dflk scaklkta svlaflp gaz olma, dolaysyla ideal gaz olma zelliini yitirir. stelik her ideal gaz
kitlesi, gaz olma zelliini korumasna karfln belli scaklk ve basn koflullarnda
ideal gaz olma zelliini yitirir; baflka bir deyiflle bu gaz kitlesinin basn, hacim ve
scakl deal Gaz Yasasna aykr olur. flte bu nedenle teorisinin hedef uygulamalar kmesini tanmlamak iin yalnz hangi nesne dizgelerinin ideal gaz kitlesi
sayldn belirtmek yetmez; ayrca bu nesne dizgelerinin hangi zaman aralklarnda ideal gaz zelliini tafldklarn da belirtmek gerekir. Dolaysyla teorisinin
hedef uygulamalarnn genel biimi
(11)
sralanmfl ikilileri biiminde olmaldr. Bu sralanmfl ikili, a1, ..., an nesne dizgelerinin [t1, t2 ] zaman aralnda ideal gaz olma zelliini tafldklarn gsterir. a1,
..., an nesne dizgeleri bu zaman aral dflnda ideal gaz olma zelliini taflyabilir
veya taflmayabilir.
Tanm 4: teorisi dorudur ancak ve ancak teorinin hedef uygulamalar kmesinin esi olan her uygulama, teorinin modeller kmesinin esi olan bir model tarafndan temsil edilebilirse.
103
104
Bilim Felsefesi
Tanm 4ten flu sonu kar: Bir teorinin doru olmas iin, bu teorinin herhangi bir uygulamasn temsil eden model, bu teorinin temel yasasn ya da br yasalarn yerine getirmesi gerekir. rnein eer ideal gaz teorisi doru ise, ideal gaz
teorisinin herhangi bir uygulamasn temsil eden model, belirtilen zaman aralnda deal Gaz Yasasn yerine getirir.
deal gazlarn kinetik teorisinin anlambilimsel yaklaflmndaki modelleri, yukarda sz edilen modellere, mikro-nesne dizgelerinin (yani gaz molekllerinin)
temsilcileri ve ilgili mikro-zelliklerin (molekllerin koordinatlar, hzlar, kinetik
enerjileri vb.) temsilcilerini eklemekle oluflturulur. Byle oluflan matematiksel yaplarn teorinin bir modeli olmas iin kinetik teorinin tm postulatlarn (gerek
teorik postulatlar gerekse balant postulatlarn) yerine getirmelidir. Bu postulatlar anlambilimsel yaklaflmda modellerin yerine getirmesi gereken koflullar dile
getirip, temel yasa olarak adlandrlr. Dikkat edilirse anlambilimsel yaklaflmda
(deal Gaz Yasas gibi) temel yasalarn asl ifllevi, ait olduklar teorinin modellerinin tanmlanmasnda ortaya kar.
SIRA SZDE
Sz geen SIRA
teorisinin
SZDE nesne-dizgeleri uzayna dayal (bkz. van Fraassen, 1989) bir
geometrik modelini kurunuz.
D fi N E L M
D fi N E L M
S O R U
S O R U
DKKAT
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
N N
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
K T A P
TELEVZYON
TELEVZYON
NTERNET
NTERNET
105
zet
N
A M A
N
A M A
dizgelerini ve bunlarn zelliklerini matematiksel nesnelerle temsil ederler. fiyle ki, teorinin
herhangi bir postulat, ilgili nesne dizgelerinin
arasnda bir bant kurarsa, ayn bant bu zelliklerin (matematiksel) temsilcileri arasnda da
M
RT teorinin
bulunmaldr. rnein PV =
MA
postulat ise P , V , M, M ,T , srasyla P, V, M,
A
MA, T niceliksel zelliklerin temsilcileri olduunM
RT eflitlii matematiksel bir doda, P V =
MA
ruluu dile getirmelidir. te yandan teorinin hedef uygulamalar, teoriyi benimseyen bilim insanlarnn bu teori ile uyumlu olmasn bekledikleri nesne dizgeleridir. Herhangi bir teorinin hedef uygulamalar kmesi bu teorinin bir modeli
tarafndan temsil edilebilirse, teori doru olur.
106
Bilim Felsefesi
Kendimizi Snayalm
1. Afladakilerden hangisi bir gzlem terimi deildir?
a. Basn
b. Gaz molekl
c. Hacim
d. Scaklk
e. (Makro-)gaz kitlesi
1 2
mv i = 1, ..., N
2 i
b.
ei =
c.
PV =
2
E
3
d. V / n = sabit
e.
PV =
1
E
3
ei =
1 2
mv i = 1, ..., N
2 i
d. V sabit ise, P1 / T1 = P2 / T2
e. P1V1 / T1 = P2V2 / T2
9. Afladakilerden hangisi tek-atomlu kinetik gaz teorisinin aklad deil de, zellikle ndeyide bulunduu bir yasadr?
a. Foton gazlarnn isel enerjisi yasas
b. sel enerji yasas
c. deal gaz yasas
d. Birleflik gaz yasas
e. Avogadro yasas (hipotezi)
10. Afladakilerden hangisi teorilerin anlambilimsel
yaklaflm iin sylenebilir?
a. Teori, yalnz aksiyomlafltrlmfl teorik nermeler
dizgesinden oluflur.
b. Teori, aksiyomlafltrlmfl teorik nermeler ile
karma-teorik nermeler dizgesinden oluflur.
c. Teori, aksiyomlafltrlmfl nermeler dizgesinin
yan sra, matematiksel yaplar olan modellerden oluflur.
d. Teori, aksiyomlafltrlmfl teorik nermeler ile
gzlem nermeleri dizgesinden oluflur.
e. Teori, aksiyomlafltrlmfl karma-teorik nermeler ile gzlem nermeleri dizgesinden oluflur.
107
Okuma Paras
1. b
Kaynak: Yldrm, C. (2010). Bilim Felsefesi, 13. Basm. stanbul: Remzi Kitabevi, s. 132.
2. a
3. c
4. d
5. c
6. a
7. d
8. c
9. a
10. c
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimsel Yasalar blmn yeniden okuyun. Yalnz b flkkndaki yant bir gzlem terimi deildir, dier
flklardaki yantlarn hepsi gzlem terimlerinden
oluflmaktadr.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimsel Yasalar blmn yeniden okuyun. Yalnz a flkkndaki terim bir teorik terim deildir. Dier
flklardaki btn terimler teorik terimlerdir.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimsel Yasalar blmn yeniden okuyun. Yalnz c flkkndaki nerme bir yasa-grnml nerme deildir.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimsel Teoriler blmn yeniden okuyun. Yalnz d flkkndaki betimleme doru olup dier flklardaki
betimlemeler yanlfltr.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimsel Teoriler blmn yeniden okuyun. Balant
postulatlarnda hem teorik terimlerin hem de
gzlem terimlerinin getiini ve bu postulatlarn teorik terimleri ksmen anlaml kldn
anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimsel Teoriler blmn yeniden okuyun. deal gaz
yasasnda bir teorik terim geerken dierlerinde hi teorik terim gemez.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimsel Teoriler blmn yeniden okuyun. d flkkndaki yant Avogadro yasas (hipotezi) olup iinde
bir teorik terim (n) bir de gzlem terimi (V) geer; dolaysyla karma-teoriktir. te yandan a, c
ve e flklarndaki yantlarda yalnz gzlem terimleri, b flkkndaki yantta ise yalnz teorik terimler geer.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimsel Teoriler blmn yeniden okuyun. c flkkndaki
postulat, tek-atomlu gaz molekllerinin kinetik
enerjisi yasas olup iinde yalnz teorik terimler
geer. te yandan a flkkndaki yant bir karmateorik yasa, b, d ve e flklarndaki yantlar ise
deneysel yasalardr.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimsel Teoriler blmn yeniden okuyun. Yalnz a flkkndaki yant bir ndeyidir. Dier flklardaki yantlar aklama rnekleridir.
Yantnz doru deilse, nitenin Bilimsel Teoriler blmn yeniden okuyun. Sz edilen
yaklaflmda aksiyomlafltrlmfl nermeler dizgesinin yan sra, matematiksel yaplar olan modellerin de bulunduunu anmsayacaksnz.
108
Bilim Felsefesi
PV = ( - 1)E
5
PV = - 1 E
3
PV =
2
E
3
denklemi elde edilir. Dolaysyla (4) denklemi, (i) denkleminin gsterdii genel yasann zel durumudur.
Sra Sizde 3
P (basn), V (hacim) ve T (mutlak scaklk) daha nce
belirtildii gibi nesne-durumu deiflkenleridir. a herhangi bir ideal gaz kitlesi ve t bir zaman an olduunda, a nn t anndaki basnc, hacmi ve mutlak scaklk
derecesi srasyla P(a, t) = P*, V(a, t) = V*, T(a, t) = T*
olur ve (P*, V*, T*) sral ls, a ideal gaz kitlesinin t
anndaki nesne-durumunu gsterir. Buna karfllk P,
V, T negatif olmayan herhangi reel say olduunda, (P, V, T ) sral ls, bir olanakl nesne-durumu
saylr. Her gerek nesne-durumu ayn zamanda bir olanakl nesne-durumu olduundan, (P*, V*, T*) sral ls de ayn zamanda bir olanakl nesne-durumudur.
Olanakl nesne-durumlar kmesi, -boyutlu bir uzay oluflturur. Bu uzayn koordinatlar, x, y, z yerine srasyla P, V, T deiflkenleridir. Olanakl nesne-durumlar
uzayn U olarak gsterelim. U uzaynn her noktas (P,
V, T) biimindedir. a gibi herhangi bir ideal gaz kitlesi U uzaynda bir eri ile flyle temsil edilebilir. a ideal
gaz kitlesi her t annda Da, t olarak gsterdiimiz belli
bir nesne-durumudur. Da, t ise U uzaynn bir noktasdr. Ayn a ideal gaz kitlesinin (zamana bal olarak
farkl olabilen) tm nesne-durumlar, U uzaynn iinde
nn geometrik temsilcisi diyoruz. a erisinin her noktas (P, V, T) biiminde olup teorisinin tek postulat
olan ideal gaz yasasn yerine getirir. Her ayr gaz kitlesine karfllk onu U uzaynda temsil eden ayr bir eri
vardr. flte U nesne-durumlar uzayna ait olan ve her
noktas sz geen postulat yerine getiren bu erilerin
kmesi teorisinin geometrik modelini oluflturur. teorisi dorudur ancak ve ancak: n uygulamas olan a
nesne dizgesinin geometrik temsilcisi, nn geometrik
modeline ait bir eri ise.
Yararlanlan ve Baflvurulabilecek
Kaynaklar
Carnap, R. (1966). Philosophical Foundations of
Physics. New York and London: Basic Books, Inc.
Carnap, R. (1963). My Conception of Semantics, P. A
Schilpp (ed.) iinde, s. 900 - 905.
Carnap, R. (1963). Carl G. Hempel on Scientific Theories, P. A Schilpp (ed.) iinde, s. 958 - 966.
Feynman, R. P. et al. (1989). The Feynman Lectures
on Physics. Reading, Mass.: Addison-Wesley Pub.
Co.
Hempel, C. G. and P. Oppenheim (1988). Studies in
the Logic of Explanation, J. C. Pitt (ed.), Theories
of Explanation (New York: Oxford University
Press, 1988) iinde, s. 9 - 46.
Khinchin, A. I. (1949). Mathematical Foundations of
Statistical Mechanics, trans by G. Gamow. New
York: Dover Publications.
Salmon, M. H. et al. (1999). Introduction to the Philosophy of Science. Indianapolis/Cambridge: Hackett Publishing Company.
Salmon, W. S. (1999). Scientific Explanation, M. H.
Salmon, et al. iinde, s. 7 - 41.
Schilpp, P. A. (ed.) (1963). The Philosophy of Rudolf
Carnap. London: Cambridge University Press.
Van Fraassen, B. C. (1988). Laws and Symmetry. Oxford and New York: Oxford University Press.
Yldrm, C. (1971). Science: Its Meaning and Method. Ankara: METU Faculty of Arts and Sciences
Publications No: 21, Baflnur Matbaas.
Yldrm, C. (2010). Bilim Felsefesi (13. Basm). stanbul: Remzi Kitabevi
109
BLM FELSEFES
Amalarmz
N
N
N
N
Anahtar Kavramlar
Tmevarmsal genelleme
nermesi
Hipotez
rnekleme yoluyla pekifltirme
Nicod yntemi
Hempel yntemi
Kuzgun paradoksu
Sonsuz eli evren sorunu
Teorik hipotezler sorunu
Glymourun kendi-kendini
pekifltirme yntemi
Hipotezli-tmdengelimsel
pekifltirme yntemi
Duhem-Quine sorunu
Duhem-Quine tezi
Bayesci (olaslk) pekifltirme
yntemi
Bayes teoremi
Hipotezin snama-ncesi olaslk
derecesi
Hipotezin snama-sonras olaslk
derecesi
Kantn hipoteze gre
beklenebilirlii
Salt tmdengelimci-yanlfllamac
grfl
Hipotez buluflu grfl
indekiler
Bilim Felsefesi
Bilimsel
Hipotezlerin
Pekifltirilmesi
GRfi
SALT TMEVARIMCI GRfi
HPOTEZ-PEKfiTRMES
GRfiLER
SALT TMDENGELMC-HPOTEZYANLIfiLAMACI GRfi
HPOTEZ BULUfiU GRfi
Bilimsel Hipotezlerin
Pekifltirilmesi
GRfi
Bu nitede genelde bilimsel hipotezlerin pekifltirilmesine iliflkin yntemleri ortaya
koyuyor, olumlu ynlerinden ve karfllafltklar glklerden sz ediyoruz. Genelde szcn kullanmamzn nedenlerinden biri, birinci blmn konusunu
oluflturan salt tmevarmc grfln bir hipotez pekifltirmesi yntemi olmasnn yan sra bir hipotez buluflu grfl de olmasdr. kinci nedenimiz ise, son blmn
konusunun tmyle hipotez bulufluna iliflkin olmasdr. Ancak, dikkat edilirse, bu
iki blme ayrlan yer, nitenin tmyle karfllafltrldnda ok azdr. lk ve son
blm oluflturan konulara ok az yer ayrlmasnn nedenleri birbirinden ok farkldr. Salt tmevarmc grfle ok az yer verilmesinin nedeni, bu grfln gerek hipotez pekifltirmesi gerekse hipotez buluflu asndan ok snrl uygulamalar olmasndan tr yetersiz kalmas ve ok nceleri terk edilmifl olmasdr. Hipotez buluflu grflne ok az yer verilmesinin nedeni ise, hipotez buluflunun bir mant
olduu grflne ok az bilim felsefecinin katlyor olufludur. Buna karfllk, son
yllarda hipotez buluflu grfl zerine alflmalar younluk kazanmfltr. Ancak bu
konuda bilim felsefecileri arasnda bir ortak grfl olufltuunu syleyemeyiz. te
yandan sondan bir nceki blm olan, K. R. Popperin ortaya koymufl olduu salt
tmdengelimci-hipotez-yanlfllamac grfl, adndan da anlafllaca gibi, bir hipotezin pekifltirilmesine deil, yanlfllanmasna odaklanmaktadr. Ancak pekifltirme
yntemi denildiinde, aslnda snama yntemi anlafllmaktadr. Nitekim aflada
greceimiz gibi, her pekifltirme yntemi, bir hipotezin hem pekifltirme hem de
yanlflma ltlerini ortaya koymaktadr. Tm bu nedenlerden tr, nitenin bafllnn Bilimsel Hipotezlerin Pekifltirilmesi olmasnda karar kldk.
112
Bilim Felsefesi
Fa1 Ga1
Fan Gan
=============
x(Fx Gx)
(nite 1den =========== simgesini tmevarmsal karmlar iin kullandmz anmsayalm.) Buna gre yukardaki karm, x(Fx Gx) nermesi, dorulanmfl Fa1 Ga1, ... , Fan Gan gzlem-nermelerinin tmevarmsal sonucudur diye okunur.
(iii) Tretilen tmevarmsal genelleme nermesi baflka gzlem ve/veya deneylerle daha da pekifltirilebilir. rnein bilim insan daha nce gzlemlenmeyen
an+1 gibi bir metal parasn str ve stnca genlefltiini gzlemler. Baflka bir deyiflle, bilim insan Fan+1 Gan+1 gzlem-nermesini dorulamfl olur. Bu gzlem
sonucunda tmevarmsal genelleme nermesi daha da pekiflmifl olur.
Dolaysyla (ii) ve (iii)e dayanarak Salt Tmevarmc Grfln hem bir hipotez
buluflu grfl hem de bir hipotez pekifltirmesi grfl olduunu syleyebiliriz.
Salt tmevarmc grfln flu elefltirisi yaplabilir: 1. Tmevarmsal genelleme
nermesinin yanlfllanabilecei gz ard edilir. 2. Bilimsel yntemde tmevarmn
yan sra tmdengelime de gereksinim olduu gz ard edilir. Aslnda bir sonraki
grflte greceimiz gibi yanlfllama tmdengelimsel bir karmla yaplr. 3. Tmevarmsal genelleme nermesi bilimsel aklama iin kullanlamaz. Istlan an+1 metal parasnn neden genlefltii sorusunun yant Btn metaller yeterince stldnda genleflir nermesinin doruluu olamaz. nk sorulan zaten niye bir metalin stldnda genlefliyor olduu sorusudur.
HPOTEZ-PEKfiTRMES GRfiLER
Bu grfllerde bilimsel yntem hem tmdengelimsel hem tmevarmsal karm biimlerini hem de hipotez kurmay ierir. Gerek gzlem nermelerinin gerekse
gzlem-nermesi-olmayan nermelerin, zellikle dzenlilik ifade eden tmel-koflullu nermelerin, bilim insanlarnca snama amacyla geici olarak kabul edilmesi btnyle serbesttir. Daha nce belirtildii gibi bilim insanlar snamaya-deer
bulduklar gzlem nermelerini gzlem ve/veya deneyle snarlar, dorulananlar
kabul edilir, yanlfllananlar ret edilir. ok nadir olarak gzlem ya da deney hatas
nedeniyle daha nce kabul edilmifl bir gzlem nermesi ret edilebilir, daha nce
ret edilen bir gzlem nermesi de kabul edilebilir. te yandan bilim insanlar yaratc hayal gleriyle diledikleri gzlem-nermesi-olmayan bilimsel nermeleri,
zellikle dzenlilik ifade edebilen tmel-koflullu nermeleri snamak amacyla hipotez sfatyla geici olarak kabul etmeye yetkilidir. Snanan hipotez pekifltirilirse
kalc olarak kabul edilir; ama rtlrse ret edilir, yani bilim insanlar topluluunun kabul ettii bilimsel nermeler daarcndan karlr. te yandan belli bir za-
manda pekifltirilmifl bir hipotez sonraki bir zamanda rtlp ret edilebilir. Bu
nedenle hipotezler baz grfllerde pekifltirildikten sonra da hipotez olarak nitelenmeye devam edilir.
Ancak genel olarak belli bir zaman ile belli bir yere snrl olmayan dzenlilikleri ifade eden pekifltirilmifl hipotezlere yasa denilir. Birbirinden ok farkl olan hipotez pekifltirme yntemleri vardr. Bunlarn en nemlilerini aflada inceliyoruz.
113
Hempel Yntemi
Nicod ynteminin uygulanabildii hipotezlerden farkl biimde olan hipotezler de
vardr. rnein
Fa Ga gzlem
nermesinin, x(Fx Gx)
hipotezinin bir olumlu
rneklemesi, Fa ~Ga
gzlem nermesinin de bu
hipotezin bir olumsuz
rneklemesi olduu
sylenir.
114
Bilim Felsefesi
115
116
Bilim Felsefesi
(11) (Faa Fab) (Fba Fbb) ~ Faa ~ Fbb (Fab Fba Faa) (Fba
Fab Fbb)
(11) nermesi,
(12) (Fab Fba ~ Faa ~ Fbb) (Fab Fba Faa) (Fba Fab Fbb)
nermesine efldeer olup, bu nermeden Faa ~ Faa eliflkisi tretilir. Buna gre (11) tutarszdr. Dolaysyla bu alm (ve (10)un herhangi bir sonlu evrendeki
alm) hibir doru gzlem nermesinden tmdengelimsel olarak tretilemeyeceinden, (10) nermesi (hipotezi) Hempel yntemince pekifltirilemez.
Bylelikle Hempel yntemince Kuzgun Paradoksundan tr pekiflmemesi
gereken baz hipotezlerin pekifltirildiini, sonsuz eli evren sorunundan tr de
pekiflmesi gereken baz hipotezlerin pekifltirilmediini gryoruz. Baflka bir deyimle Hempel ynteminin uygulama alannn birinci sorundan tr fazla genifl,
ikinci sorundan tr de fazla dar olduu sylenebilir. (Bkz. Earman, J. and W. C.
Salmon, 1999, s. 52.)
Teorik Hipotezler Sorunu: nite 4te gzlem terimi/teorik terim ayrmndan sz
etmifltik. Eer bir hipotezde geen mantksal-olmayan terimlerin hepsi teorik ise, o
hipotez teorik hipotezdir. Teorik hipotezler-hipotezin mantksal biiminden kaynaklanan baz zel ve ilgin olmayan durumlar dflnda-Hempel yntemince pekifltirilemez. (Bkz. Earman, J. and W. C. Salmon, 1999, s. 52.) Nitekim hipotezin verilen bir evrendeki almnn tretilecei gzlem nermesinde yalnz gzlem terimleri geer. Bu nedenle teorik hipotezin sz geen evrendeki almndan sz edilemeyeceinden, gzlem nermesi ile hipotezin alm arasndaki tmdengelimsel
karmdan da sz edilemez.
rnekleme Yoluyla Pekifltirme Ynteminin en geliflmifl biimi, Glymourun Kendi-kendini Pekifltirme (Bootstrap Confirmation) yntemidir. Glymour, ortaya koyduu bu yntemle hem (Hempel ynteminde olanakl olmayan) teorik hipotezlerin de rnekleme yoluyla snanabileceini hem de-daha sonra greceimiz
Hipotezli-Tmdengelimsel Pekifltirme Ynteminde ortaya kan Duhem-Quine sorununa bir zm olarak-bu hipotezlerin btncl olarak deil, tek tek snanabileceini ileri srmektedir.
Glymourun pekifltirme kuram flyle zetlenebilir: E kant nermelerinin kmesi, H pekifltirilmeye alfllan hipotez, T ise, H hipotezini de ieren, birtakm hipotezlerin mantksal sonularnn kmesinden oluflan teori olsun. Buna gre H ile
dier hipotezler T teorisinin aksiyomlar olur. Genel olarak teori, bir aksiyomlar
kmesinden tretilen nermelerden oluflur. Bu kmeye aksiyomlarn mantksal
kapanfl da denir. Bu durumda E kant kmesinin H hipotezini T teorisine dayanarak pekifltirmesi, ksaca Pkfl(E, H, T) bantsnn yerine gelmesi-baflka bir deyiflle biimsel olarak geerli olmas-afladaki koflullarla belirlenir (bkz. Earman and
Glymour, 1988; ayrca krfl. Glymour, 1975 ve Glymour, 1980, s. 130 - 31.):
(I) E {H} T kmesi tutarldr.
(II) T H kmesinden tretilebilen Yrd gibi yle bir yardmc hipotezler kmesi vardr ki:
(II.1) E Yrd kmesinden D gibi bir deerler kmesi tretilebilir flyle ki bu
kme H hipotezinde zsel geen terimlerin deerlerinden oluflur; bu deerler ise
Christensenin Karfl-rnekleri
Christensenin karfl-rnekleri her iki beklentinin, yani (i) ile (ii)nin, her zaman yerine gelmediini ortaya koymaktadr. Christensenin karfl-rneklerinden birini aflada aklyoruz. Bu karfl-rnekte ayn T teorisinin iki farkl aksiyomlafltrlmas verilmektedir. Birincisinde H ile H1, ikincisinde ise H ile H2 aksiyomlarndan olufluyor. {H, H1} ile {H, H2} kmelerinin kapanfllar birbirlerine eflittir. Bu kapanfl ise T
teorisini oluflturur. Buna gre karfl-rnek flyle dile getirilir:
Birinci aksiyomlafltrma
E: {Za, Ya}
H: x (Zx Sx)
H1: x (Zx Yx)
Her iki aksiyomlafltrmada l Pkfl(E, H, T) bantsnn salamas gereken koflullar yerine gelir. (Bkz. Christensen, 1983, s. 478 - 79.) Birinci aksiyomlafltrmada
117
118
Bilim Felsefesi
ncelikle E {H} T kmesi tutarldr. Dolaysyla (I) koflulu yerine gelmifl olur.
fiimdi de ayn aksiyomlafltrmada (II) koflulunun yerine geldiini grelim: H ve
H1den
Yrd: {x [Zx (Sx Yx)]}
tretilir. E Yrd kmesinden Sa nermesi tretilir {Za, Sa}ya eflit olan D deerler
kmesi elde edilir. a, E kant kmesinde geen tek tekil terim olduundan, H hipotezinin {a} kmesine gre alm yaplmaldr ki, bu alm H hipotezindeki tmel niceleyicinin kaldrlmas ile elde edilen Zx Sx ak nermesindeki x deiflkeni yerine a tekil teriminin konulmas ile elde edilen Za Sa nermesidir. Bu
alm da D kmesinden tretildiinden, D, H iin olumlu bir rneklemedir. Bylece (II.1) koflulunun yerine geldiini gryoruz. br yandan E *, {Za, (Ya} kmesi olarak seilsin. O zaman E* Yrd kmesi tutarl olduundan (II.2.1) koflulu
yerine gelmifl olur. E * ve Yrdden ~Sa tretilir, dolaysyla D* = {Za, Sa} olur. D*
ise H iin olumsuz bir rnekleme, yani ~H iin olumlu bir rnekleme oluflturur.
Bylece (II.2.2) koflulunun da yerine gelmifl olduunu gryoruz. kinci aksiyomlafltrmaya gelecek olursak, birincisinden tek fark Yrdnin {H2} olmasdr. Bylece
tm ifllemler birinci aksiyomlafltrmada yaplanlarn tam ayns olduundan, (I) ve
(II) koflullar ikinci aksiyomlafltrmada da yerine gelmifl olur.
Christensen rneindeki Zx, Yx ve Sx ak nermelerini srasyla x kuzgundur, xin belli bir trden ty vardr ve x siyahtr olarak yorumluyor. te yandan a, H hipotezindeki bal x deiflkeninin gzlemlenmifl belli bir deeri olan
nesne olsun. Buna gre sz konusu E, H (pekifltirilmek istenen hipotez), H1 ve H2
flyle yorumlanr:
E: (Gzlemlenmifl nesne bir kuzgundur, Gzlemlenmifl nesnenin belli trden
ty vardr( H: Btn kuzgunlar siyahtr.
H1: Btn kuzgunlarn belli trden ty vardr.
H2: Eer bir nesne kuzgun ise, bu nesnenin siyah olmas ile belli trden ty
olmas efldeerdir.
Bu durumda yorumlanmfl H hipotezinin birinci aksiyomlafltrmada sezgisel
olarak pekifltirilmediini, ancak ikinci aksiyomlafltrmada sezgisel olarak pekifltirildiini gryoruz. Nitekim birinci aksiyomlafltrmada kant olarak belli trden ty
olan bir kuzgunun gzlemlenmesine ve H1 aksiyomuna, yani tm kuzgunlarn belli trden ty olmasna, bakarak ayn kuzgunun bir de siyah olduu sonucuna sezgisel olarak varamayz. Dolaysyla H hipotezinin sezgisel olarak pekifltirildiini
syleyemeyiz. te yandan ikinci aksiyomlafltrmada ayn kanta ve H2 aksiyomunun yorumuna bakarak salt mantk yoluyla bu gzlemlenmifl kuzgunun bir de siyah olduu sonucunu kartyoruz. Gzlemlenmifl kuzgunun siyah olmas ise H hipotezinin bir olumlu rneklemesidir. O zaman da hipotez bu kez sezgisel olarak
pekifltirilmifl oluyor. (Bu alt blmn anlatm iin bkz. Grnberg, 2011.)
mifl olur. Ama eer baz tretilmifl gzlem nermeleri yanlfllanrsa hipotez rtlmfl (stelik yanlfllanmfl) olur. Bu yntemi afladaki karmla rneklendirelim:
(13) Btn metaller yeterince stldnda genleflir.
a nesne dizgesi yeterince stlan bir metaldir.
a nesne dizgesi genleflir.
(nite 1den
dmz anmsayalm.) Buna gre, tmdengelimsel karmn ncllerini dikey deA ,..., An
il de, yatay bir biimde yazarsak, 1
, B nermesi, A1, ..., An nermeleriB
nin tmdengelimsel sonucudur diye okunur. (13) karmnda, birinci nerme
hipotez, ikinci nerme dorulanmfl bir gzlem nermesi, nc nerme ise birinci ve ikinci nermenin tmdengelimsel sonucu olan bir ndeyidir. Eer nc
nerme gzlem ve/veya deneyle dorulanrsa, hipotezin, Hipotezli-Tmdengelimsel Pekifltirme Yntemi gereince pekifltiini, yanlfllanrsa, hipotezin rtldn syleriz. Bunu daha biimsel olarak aflada anlatyoruz. Fx, x yeterince stlan bir metaldir ifadesinin ksaltmas, Gx, x genleflir ifadesinin ksaltmas olduunda, (13) karmn afladaki biimde de ifade edebiliriz:
(14) x(Fx Gx)
Fa
Ga
Dikkat edilirse birli-yklemler mantnn karm kurallar gerei, Ga, x(Fx
Gx) ile Fadan geerli bir tmdengelimsel karmla tretilir. Hipotez ve dorulanmfl gzlem nermelerinden tretilen ve sonradan doru olduu gsterilen ndeyilerin says arttka, hipotezin pekifltirilme derecesinin arttn syleyebiliriz.
Bu ise tmdengelimsel deil, tmevarmsal bir karma dayanr. Bunun biimi ise
tpatp yukarda Tm Gen olarak ortaya konulmufl olan biimdir. te yandan diyelim ki Ga, gzlem ve/veya deney sonucu yanlfl, yani ~Ga doru bulundu. A =
B ifadesini, B, Ann tmdengelimsel sonucudur ifadesinin ksaltmas olarak kullanrsak afladaki karm ortaya koyabiliriz:
(15) 1. x(Fx Gx) Fa = Ga
2. ~ Ga = ~ [x(Fx Gx) Fa]
3. ~ Ga = ~x(Fx Gx) ~Fa
4. ~Ga = Fa ~ x(Fx Gx)
5. = ~ Ga [Fa ~x(Fx Gx)]
6. = ~ Ga Fa ~ x(Fx Gx)
7. ~ Ga Fa = ~ x(Fx Gx)
8. Fa ~ Ga = ~ x(Fx Gx)
((13)ten)
(1den)
(2, De Morgan)
(3, nermeler mant)
(4, tmdengelim (deduction) teoremi)
(5, tmdengelim teoreminin evrii)
(6, tmdengelim teoremi)
(7, nermeler mant)
119
120
Bilim Felsefesi
Nicod yntemince bir hipotezin rtlmesi ile koflut olmufl olur. Ancak ileride
greceimiz gibi bu koflutluk ancak yukarda sz geen biimdeki hipotezler iin
geerlidir. Hipotezli-Tmdengelimsel yntemin daha genel biimlerini aflada bu
yntemin karfllaflt glkleri incelerken ortaya koyacaz.
SIRA SZDE
D fi N E L M
S O R U
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
Hipotezli-Tmdengelimsel
Pekifltirme Yntemince nce pekifltirilmifl ancak daha sonra
SIRA SZDE
yanlfllanmfl bir hipotez rnei vererek, bu yntem gerei nce nasl pekifltirilmifl olup
daha sonra yanlfllandn anlatnz.
D fi N E L M
N N
(16)
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
1. x(Fx Gx)
AMALARIMIZ
2. x(~Gx ~ Fx)
3. ~ Ga
4. ~ Ga ~ Fa
K T A P
__________________
5. ~ Fa
te yandan
sylendii gibi, a, gzlemlediimiz bir beyaz ayakkab olT E L E V yukarda
ZYON
duundan, ~ Fa nermesi dorudur. Buna gre Hipotezli-Tmdengelimsel pekifltirme yntemi gerei, gzlemlediimiz bir beyaz ayakkabnn Btn kuzgunlar siyahtr hipotezini pekifltirdiini sylemek durumunda kalrz ki, bu daha nce sNTERNET
z edilen Kuzgun Paradoksudur. (Bkz. Lipton, 2004, s. 15 - 16.)
Alternatif Hipotezler Sorunu: Bu sorunu ortaya koymak iin Boyle-Mariotte Yasasn ele alalm. Aflada fiekil 1de H grafii ile gsterdiimiz Boyle-Mariotte Yasas, daha nce de grdmz gibi, herhangi bir ideal gaz iin, mutlak scaklk
sabit tutulduunda, gazn basnc ile hacminin arpmnn sabit olduunu belirtir.
Simgesel olarak bu yasa PV= ya da P1V1 = P2V2 (scaklk, T, sabit tutulduunda)
biiminde ifade edilir. fiekil 1deki (r1, r1) ile (r3, r4) noktalar, verilen gazn iki ayr zamanda llmfl basn ve hacim deerlerinden olufluyor olup, H bu noktalar keser. H erisinin bu iki noktay kesiyor olmas, Hipotezli-Tmdengelimsel pekifltirme ynteminde afladaki karma ve onu izleyen lme karfllk gelir:
(17)
121
(18)
1 H
2. P1 = r1; V1 = r2; P2 = r3
3. V2 = r1r2 / r3
H
H
r2
r4
r1
r3
Duhem-Quine Sorunu: Hipotezli-Tmdengelimsel Pekifltirme Ynteminin genel yapsnda aslnda ou kez hipotez ve eflitli gzlem nermelerinden oluflan
bafllang koflullar (initial conditions) dflnda bir de genellikle niceliklerin llmesinde kullanlan lm aygtlarnn iflleyifline iliflkin ilkeler ve bu aygtlarn gvenirliine iliflkin nermelerden oluflan yardmc hipotezler (auxiliary hypotheses)
bulunur. (Bkz. Earman, J. and W. C. Salmon, 1999, s. 46.) Buna gre HipotezliTmdengelimsel yntemin genel biimi afladaki gibidir:
(19)
H (snanan hipotez)
I (bafllang koflullar)
A (yardmc hipotezler)
E (gzlemsel ndeyi nermesi)
122
Bilim Felsefesi
(20)
HIA=E
~E
~ (H I A)
te yandan ~ (H I A) ~ H ~ I ~ A. Dolaysyla ~ Eden tmdengelimsel olarak ancak H, I veya Adan en az birinin yanlfl olduunu kartabiliriz; ancak
kesin olarak Hnin yanlfl olduu sonucunu kartamayz. flte Duhem-Quine tezi H
gibi bir hipotezin snanmasnn (bu balamda yanlfllanmasnn) tek baflna deil
de btncl bir biimde (bu balamda I ve A ile birlikte) olduunu ileri sren tezdir. Oysa Hipotezli-Tmdengelimsel yntemin savlarndan biri de Hn tek baflna
yanlfllanabilecei savdr. Yukarda ise bunun olanakl olmayp I ve A ile birlikte
yanlfllanabildiini grdmz iin, sz geen yntemin Duhem-Quine sorunu
ile karfllaflt sylenir. Burada aslnda A, yalnz ilgili nicelikleri len aygtlarn iflleyifline iliflkin ilkeler ve bu aygtlarn gvenirliine iliflkin nermeler olmak zorunda deildir. Snanacak olan H hipotezinin teoriklik derecesi arttka, Eyi tretmek
iin eflitli dzeylerde yardmc hipotezler gerekir. Bunu aslnda yukarda Glymourun kendi-kendini pekifltirme ynteminde grmfltk. Bunun iin bafllang koflullar ile btn yardmc hipotezlerin tmel-evetlemesi T arkadzlem (background) teorisi olarak gsterilir ve (19) karm daha genel olarak
123
(19*)
H (snanan hipotez)
T (arkadzlem teorisi)
E (gzlemsel ndeyi nermesi)
D fi N E L M
D fi N E L M
Bayesci Pekifltirme Ynteminde hipotezler, kant nermeleri de diyeceimiz eldeO R U nermeleki dorulanmfl gzlem nermeleri ve arkadzlem bilgisini dileS getiren
re gre koflullu olaslklarna dayanlarak snanrlar. Burada olaslk teorisinin Bayes Teoremi olarak tannan olaslk yasas kullanlr. Bu nedenle Dbu
pekifltirme ynKKAT
temine Bayesci Pekifltirme Yntemi denmifltir. Bayesci pekifltirme yntemi, Bayes
teoreminin zellikle afladaki biimine dayandrlabilir. Snanan hipotezi H, kullaSZDE
nlan kant nermelerinin tmn E, arkadzlem bilgisi denilenSIRA
teorideki
temel yasalar ile gerektiinde kullanlan br yasalarn tmn, yani H dflndaki teoriyi, T
ile gsterelim. nite 3te genel olarak A gibi bir nermenin BAMALARIMIZ
nermesine gre koflullu olaslk derecesinin P(A | B) ile gsterildiini grmfltk. Buna gre P(H |
T)ye Hnin snama-ncesi olaslk derecesi, P(H | E T)ye Hnin snama-sonras
olaslk derecesi, P(E | H T)ye, H T olduunda, Enin beklenebilirlii
K T A P (likelihood) ve P(E | ~ H T)ye ~ H T olduunda, Enin beklenebilirlii diyoruz. Bunlara dayanarak Bayes Teoreminin bir biimi afladaki gibi dile getirilebilir:
S O R U
DKKAT
N N
( 22)
P( H | E T ) =
SIRA SZDE
TELEVZYON
P ( H | T ) P( E | H T )
P( H | T ) P( E | H T ) + P( H | T ) P( E | H T )
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
124
Bilim Felsefesi
1 / 60 1
6
= 0.09
1 / 60 1 + 59 / 60 1 / 6 65
0.09 > 0.02. Dolaysyla H, Arda iin belli bir derecede pekiflmifl olur. K ikinci
kez 6 atmfl olsun. Buna gre P(E | ~ H T) = 1/36 olur. (Dikkat edilirse hilesiz
bir zarn arka arkaya iki kez 6 gelmesinin olasl 1/6 ( 1/6 = 1/36, n kez 6 gelmesinin olasl da 1/6ndir.) Arda, bu yeni gzlem nermesine (yani zarn ikinci kez
de 6 gelmesine) dayanarak, Hn snama-sonras olaslk derecesini bu kez
1 / 601
36
=
0.38
1 / 60 1 + 59 / 60 1 / 36 95
olarak hesaplar. 0.38 > 0.02. Dolaysyla H, Arda iin daha da pekiflmifl olur. K altnc kez 6 atmfl olduunda da
1 / 60 1
46656
=
0.99
1 / 60 1 + 59 / 60 1 / 46656 46715
olarak hesaplar. 0.99 > 0.02. Artk Hn snama-sonras olaslk derecesinin 1e yaklafltn dolaysyla Arda iin iyice pekifltiini gryoruz. Bylece yukardaki (i)
nesnellik koflulu gerekleflmifl olur.
fiimdi baflka biri, diyelim Burcu, H hipotezine olan kans daha gl olduundan Hn snama-ncesi olasln 1/3 olarak belirliyor. Dolaysyla ilk 6 geldiinde afladaki hesaplamay yapar:
125
1 / 31
4
= 0.44
1 / 31 + 2 / 31 / 6 9
kinci kez 6 geldiinde
1 / 31
36
=
0.95
1 / 31 + 2 / 31 / 36 38
hesaplamasn, altnc kez 6 geldiinde ise
1 / 31
46656
=
0.99
1 / 31 + 2 / 31 / 46656 46658
hesaplamasn yapar. Bylece yukardaki (ii) nesnellik koflulunun da yerine geldiini gryoruz. Yani farkl snama-ncesi olaslk derecelerinden bafllanmasna
karfln kant arttka, hipotez doru olduunda, bu hipotezin snama-sonras olaslk derecesinin 1e yaknsadn gryoruz. (Bayes teoremi, bu rnein uyarlanmas ve nesnellik koflullar iin bkz. Earman, J. and W. C. Salmon, 1999, s. 83 - 84.)
Bayesci snama ynteminin stnlklerinden biri, Kuzgun Paradoksuna bir zm nerisi getiriyor olmasdr. Nitekim
E1: Fa Ga
E2: ~ Fb ~ Gb
H: x(Fx Gx)
olarak verildiinde, hem P(H | E1 T) > P(H | T) hem P(H | E2 T) > P(H | T)
olur. Dolaysyla hem E1 hem E2, H hipotezini pekifltirir. Ancak T, evrende kuzgunolmayan fleylerin saysnn kuzgunlarn saysndan ok daha fazla olduu arkadzlem (background) bilgisini barndrrsa, P(H | E1 T) P(H | T) fark, P(H | E2
T) > P(H | T) farkndan ok daha byk bir fark olur. Bu ise E1in E2ye gre H hipotezini ok daha byk bir dereceyle pekifltirdii anlamna gelir. Yani siyah bir
kuzgunun gzlemlenmesi, beyaz bir ayakkabnn gzlemlenmesiyle karfllafltrldnda, Btn kuzgunlar siyahtr hipotezini ok daha byk bir dereceyle pekifltirir. (Bkz. Psillos and Curd, 2008, s. 120 ve Earman, J. and W. C. Salmon, 1999, s.
92 - 93.)
Buna karfllk Bayesci snama yntemi eski kant sorunu (the problem of old evidence) olarak adlandrlan afladaki sorunla karfl karflya kalr (bkz. Glymour,
1980, s. 85 - 93.) Nitekim
P(E | T) = P(H | T)P(E | H T) + P(~ H | T)P(E | ~ H T)
olduundan Bayes teoreminin daha yaln biimi
(23) P( H | E T ) =
P ( H | T ) P( E | H T )
P( E | T )
SIRA SZDE
P(E | T) = P(H | T)P(E | H T) + P(~ H | T)P(E | ~ H T) eflitliini nite
3te ortaya konulan Kolmogorov aksiyomlarna ve koflullu olaslk tanmna dayanarak kantlayn.
SIRA SZDE
D fi N E L M
D fi N E L M
S O R U
S O R U
DKKAT
DKKAT
126
Bilim Felsefesi
te yandan E, daha nce bilindiinden, yani eski bir kant olduundan, P(E | T)
= 1. P(E | T) = 1 ise P(E | H T) = 1. Dolaysyla (23)ten P(H | E T) = P(H | T)
kar. Ancak bu Bayesci snama ynteminin tanm gerei, Enin Hyi pekifltirmedii anlamna gelir. Bu ise bilim tarihindeki baz durumlara aykr olduu iin Bayesci snama yntemi iin bir sorun oluflturur. En arpc rneklerden biri Merkr gezegeninin gnberisindeki (perihelion) sapmaya iliflkindir. Einsteinin Genel Grelilik Teorisi (H) bu sapmay 1915te aklamfltr. Ancak sz geen sapma (E)
1915ten ok nce biliniyordu. Dolaysyla Merkr gezegeninin gnberisindeki
sapma, Bayesci snama ynteminine gre, Einsteinin Genel Grelilik Teorisini pekifltirmez. Ancak bilim insanlar Merkr gezegeninin gnberisindeki sapmann,
Einsteinin Genel Grelilik Teorisini pekifltiren en nemli rneklerden biri sayarlar. (Bkz. Earman, J. and W. C. Salmon, 1999, s. 98.)
SALT TMDENGELMC-HPOTEZ-YANLIfiLAMACI
GRfi
Karl R. Popper (1902 - 1994)in ncln yapt Salt Tmdengelimci-HipotezYanlfllamac (ksaca Tmdengelimci-Yanlfllamac) grflte tmevarmsal karm
yoktur, tek geerli karm biimi tmdengelimsel karmdr. Bunun nedeni, Poppere gre, biimi tmel-koflullu, yani x(Fx Gx), ya da daha genel olarak tmel-genelleme, yani xAx, olan H gibi bir hipoteze (mantksal doru olmadka)
0 dflnda hibir pekifltirme derecesi veremeyeceimizdir. Dolaysyla, Bayes yntemince byle bir hipoteze 0dan byk snama-ncesi olaslk derecesi veremeyiz. Baflka bir deyimle P(H T) = 0. Buna gre, (23)ten, Hn snama-sonras olasl da 0 olur; yani P(H | E T) = 0. Bu ise Bayes ynteminde snamann olanaksz olduu anlamna gelir. te yandan, dier hipotez-pekifltirme yntemleri de son
zmlemede tmevarma dayandndan, ayn sorun bu yntemler iin de geerlidir. Buna gre, rnein, Btn kuzgunlar siyahtr hipotezi, ne kadar ok sayda olumlu rneklemesi bulunursa bulunsun, salt tmevarmc grfln yan sra,
yukarda ortaya konulan hibir snama yntemine dayanarak pekifltirilemez. Popperin uslamlamas afladaki gibidir. H, xAx olsun. te yandan Aa1, ... , Aan, ...,
Hnin birbirinden farkl rneklemleri olsun. Her n iin,
H = Aa1, ... , Aan
olduundan,
(24)
P(Aan | T) = 1 ise kabul edilebilir bir durum deildir. (Bkz. Popper, 1959, s.
366.) Dolaysyla (24) ile (25)ten P(H | T) 0 kar. Herhangi bir A nermesi iin
P(A) 0 olduundan, P(H | T) = 0. (Bkz. Popper, 1959, s. 364 - 366, Earman, J.
and W. C. Salmon, 1999, s. 95 - 96 ve Gemes, 1997, s. 114 - 115.)
Daha nce Hipotezli-Tmdengelimsel Pekifltirme ynteminde, hipotezler, gzlem nermelerine dayanarak tmevarmsal karmla pekifltirilebilirler, tmdengelimsel karmla da rtlebilirler demifltik. Poppere dayanan TmdengelimciYanlfllamac grflte ise, pekifltirme olanaksz olduundan, hipotezler gzlem
nermelerine dayanarak tmevarmsal karmla pekifltirilemezler ama tmdengelimsel karmla yanlfllanabilirler. Ancak Poppere dayanan Tmdengelimci-Yanlfllamac grflte, gzlem nermeleri, Hipotezli-Tmdengelimsel Pekifltirme yntemini savunan mantk pozitivistler ya da empiristlerde olduu gibi gzleme dayanarak kesin ve ya da kesine yakn bir biimde dorulanan nermeler deil, son
zmlemede ilgili bilim insanlar topluluunun ald zgr kararla kabul edilmifl
nermelerdir. Popper bu nermeleri temel nermeler olarak adlandryor. (Bkz.
Popper, 1959, s. 109.) Ancak sz konusu karar salt bir uzlaflm olmayp, bilimsel
yntemin kurallar erevesinde alnan bir karardr. Bu kurallar ise nesnel doruluu bulmaya ynelik kurallardr. (Bkz. Popper, 1959, s. 110.)
Sonu olarakFx, x yeterince stlan bir metaldir ifadesinin ksaltmas, Gx, x
genleflir ifadesinin ksaltmas olduundax(Fx Gx) biiminde olan Btn
metaller yeterince stldnda genleflir gibi bir hipotezin snama-ncesi olasl,
dolaysyla da snama-sonras olasl, 0 olduundan, yeterince stlp genleflen a1,
..., an metal paralarnn says ne denli ok olursa olsun, Fa1 Ga1, ... , Fan Gan
gzlem nermelerine dayanarak pekifltirilemez. Ama yeterince stlp genleflmeyen bir tek an+1 metal parasnn bile gzlemlenmesi (Fan+1 ile ~ Gan+1 temel
nermelerinin kabul edilmesi) bu hipotezi, ayn Hipotezli-Tmdengelimsel Pekifltirme ynteminde verilen mantksal yapya dayanarak rtr yanlfllar):
(26)
H: x(Fx Gx)
I: Fan+1
E: Gan+1
127
Tmdengelimciyanlfllamac grflte,
hipotezler gzlem
nermelerine dayanarak
tmevarmsal karmla
pekifltirilemezler ama
tmdengelimsel karmla
yanlfllanabilirler.
128
Bilim Felsefesi
Bilim insanlarnn ykmll, serbeste kabul ettikleri hipotezleri tek tek snayarak yanlfllananlar ret etmek ve bylece uzun srede yanlfllanmayan hipotezleri kabul edip her trl bilimsel alflmada kullanmaktr. Bu trl hipotezlere Popper dayankl (corroborated) hipotezler der. Ancak dayankllk zamana baldr.
Belli t1 gibi bir zamanda dayankl hipotez daha sonraki t2 zamannda yanlfllanp
ret edilebilir.
HPOTEZ-BULUfiU GRfi
Charles S. Pierce (1839 - 1914)n ncln yapt Hipotez-Buluflu grflnde,
hipotezler bilim insanlarnn salt hayal gcnn rn olarak kabul edilmezler. Hipotezler bilim insanlarnn nceden doruladklar gzlem nermelerine dayanarak tmdengelimsel olmayan bir karmla tretilir. Eer tmdengelimsel olmayan
btn karmlar tmevarmsal olarak nitelersek, Hipotez-Buluflu grflndeki karmn tmevarmsal olduu sylenebilir. Ancak byle bir tmevarmsal karm
biimi, yalnzca tmevarmsal genellemeleri tretmeye yarayan karm biimi deildir. Salt Tmevarmc grflte ngrlen bu karm biimi aklayc yeni hipotezlerin buluflunu salayamaz. Bir aklayc yeni hipotez, onu tretmek iin kullanlan gzlem nermelerinde geen terimlerin dflnda bu nermelerde gemeyen
yeni terimler kapsar. Byle bir hipotez bilimsel aklama iin elverifllidir. HipotezBuluflu grfl nceden bilinen ancak henz aklanmamfl dolaysyla flaflrtc belli baz olgular aklama amacn gder.
Buna gre Hipotez-Buluflu grflnn genel biimi afladaki gibidir:
(i) E, gzlemlenmifl olan flaflrtc olguyu dile getiren nermedir.
(ii) Eer H hipotezi doru olsayd, Eyi aklamfl olurdu.
(iii) O halde, H hipotez olarak kabul edilebilir.
Biimsel olarak bu grfl flyle ifade edilebilir (bkz. Yldrm, 1971, Ch. 8, s. 92
- 105, zellikle s. 92 - 98):
E
HE
O halde, H
Hipotez-Buluflu grfln aflada rneklendiriyoruz:
E: Bir balk trne ait fosiller zamanmzda bir lkenin i kesimlerinde bulunmufltur.
H E: kesimlerinde balk fosili bulunan her lkenin bu kesimleri ok eskiden deniz olmufl olsayd, zamanmzda sz geen lkenin i kesimlerinde bulunan balk fosilleri aklanmfl olurdu.
O halde,
H: kesimlerinde balk fosili bulunan her lkenin bu kesimleri ok eskiden
deniz idi.
Dikkat edilirse Hde geen deniz terimi Ede bulunmamaktadr. Bu durumda
Hnin Enin ifade ettii flaflrtc olguyu aklayan bir hipotez olduu sylenebilir.
Hipotez-Buluflu grflnde, hipotez olarak kabul edilen her nerme (kalc olarak kabul edilebilmesi iin) Hipotezli-Tmdengelimsel biimde snanp pekifltirilmelidir. Snama sonucunda rtlen hipotez ise ret edilmelidir.
129
zet
N
A M A
N
A M A
lar geen gzlemlenebilir nesnelerin kmesi (yani evreni) U olduunda, Hnin U evrenindeki alm Dden tmdengelimsel karmla tretilebilir.
II. Hipotezli-tmdengelimsel pekifltirme yntemi:
Bu yntemde, pekifltirilmek istenilen (yani snanan) hipotez ile nceden dorulanmfl gzlem
nermelerinden tmdengelimsel karmla yeterince byk sayda gzlem nermesi tretilir.
Eer tretilen bu gzlem nermelerinin tm
gzlem ve/veya deneyle dorulanrsa, sz konusu hipotez pekifltirilmifl olur. III. Bayesci (olaslk) pekifltirme yntemi: Bu yntemde pekifltirilmek istenen H hipotezinin, kant nermeleri
denilen nceden dorulanmfl E gzlem nermelerine ve T arkadzlem bilgisini dile getiren nermelere gre koflullu olaslk derecesi, yani P(H |
E T), Bayes Teoremine gre hesaplanr. Eer
P(H | E T), P(H | T)den byk ise H hipotezi pekifltirilmifl olur. P(H | T)ye Hnin snamancesi olaslk derecesi, P(H | E T)ye Hnin snama-sonras olaslk derecesi denir.
N
A M A
N
A M A
130
Bilim Felsefesi
Kendimizi Snayalm
1. Afladakilerden hangisi salt tmevarmsal grfl iin
sylenebilir?
a. Gzlem ve/veya deneyle dorulanmfl sonlu sayda gzlem nermesinden tmevarmsal karmla bir tmel-koflullu nerme tretilir.
b. Bu grfle gre, bilim insanlar yaratc hayal
gleriyle diledikleri dzenlilik ifade edebilen
tmel-koflullu nermeleri snamak amacyla hipotez sfatyla geici olarak kabul ederler.
c. Bu grflte tmevarmn yan sra tmdengelime
de yer verilir.
d. Tmevarmsal genelleme nermesi bilimsel aklama iin kullanlabilir.
e. Tmevarmsal karmla tretilen tmel-koflullu
nermenin yanlfllanmas gene tmevarmsal karma dayanr.
2. Afladakilerden hangisi Hempel yntemi iin sylenebilir?
a. Hipotezler salt tmevarmsal karma dayanarak pekifltirilir.
b. Bir hipotezin snama-sonras olasl, snamancesi olaslndan bykse, o hipotezin pekiflmifl olduu sylenir.
c. Snanan hipotezin sonlu bir evrendeki alm,
dorulanmfl bir gzlem nermesinden tmdengelimli geerli bir karmla tretilebilirse hipotez pekifltirilmifl saylr.
d. Dorulanmfl bir gzlem nermesi, bir hipotezin
sonlu bir evrendeki almndan tmdengelimli
geerli bir karmla tretilebilirse o hipotez pekifltirilmifl saylr.
e. Snanan hipotezin sonlu bir evrendeki alm,
dorulanmfl gzlem nermelerinden tmevarml geerli bir karmla tretilebilirse hipotez
pekifltirilmifl saylr.
3. Afladaki sorunlardan hangisi Hempel ynteminin
karfllaflt glklerden biri saylr?
a. Alternatif hipotezler sorunu
b. Kuzgun Paradoksu
c. Duhem-Quine sorunu
d. Eski kant sorunu
e. Her yldzn en az bir gezegeni vardr. trnden hipotezlerin snanamyor olmas
131
132
Bilim Felsefesi
Okuma Paras
Hipotez dorulama [pekifltirme] genifl anlamda bir kantlama ifllemidir. Ne var ki, bu ifllemde olgusal verilerle mantksal karmn yerleri ou kez yeterince aydnlatlmadan braklan bir sorudur. Olgusal verilerin kant
nitelii kazanmas bu verilerle test edilen hipotez arasnda mantksal bir iliflkinin kurulmasn gerektirir. Bu
nasl olmaktadr?
Soruyu yantlarken, bafltan beri yaptmz bir ayrm
gz nnde tutmamzda yarar vardr. Her genelleme iki
veya daha fazla deiflken arasnda deiflmez, ya da belli bir lde deiflen, bir iliflkiyi dile getirir. Bu iliflki
gzlenebilir trden bir iliflki ise genelleme betimleyici
(alt-dzeyde), gzlenebilir trden deilse, genelleme
aklayc veya teorik (st-dzeyde) bir genellemedir.
kinci tr genellemelerden henz yeterince dorulanmamfl olanlara hipotez, yeterince dorulanmfl olanlara ise aklayc yasa [denir].
Betimleyici genellemelerle hipotez dediimiz aklayc genellemeler ayrm birok ynlerden olduu gibi
dorulama [pekifltirme] ifllemi ynnden de gzden kamamams gereken bir noktadr. nk, iki tr genellemenin dorulanmasnda izlenen ifllemler birbirinden
temel diyebileceimiz baz farklarla ayrlmaktadr.
nce ksaca betimleyici genellemenin dorulanma [pekifltirme] ifllemini gzden geirelim. Bilindii gibi betimleyici genellemeler, snrl sayda gzleme dayanan
birer indktif [tmevarmsal] karmlardr. Bu tr karmlar niteleyen en nemli zellik, genellemede geen
terimlerle genellemenin dayand gzlemsel nermelerde geen terimlerin ayn olmasdr. Bu zellik, betimleyici bir genellemenin dorudan test edilebilir olmasna olanak verdii iin nemlidir. rnein,
Btn kuular beyazdr.
genellemesini ele alalm. Bu genelleme bir nesnenin
kuu olmas ile beyaz olmas arasnda deiflmez bir iliflkiyi dile getirmektedir. O halde, kuu olan bir nesnenin ayn zamanda beyaz olduunu saptayan her gzlemimiz genellemeyi dorulayc [pekifltirici] bir kant saylr. fiimdi, tm gzlemlerimizin, kuu olan nesnelerin,
ayn zamanda beyaz olduunu gsterdiini varsayalm.
Sz konusu genelleme genifl lde (belki de yeterince) dorulanmfl [pekifltirilmifl] saylacaktr. Ne var ki,
tm gzlemlerimiz olas gzlemlerin ancak bir blm olduundan, genellemenin artk bir daha yanlfllanamayaca anlamn karamayz. (...)
[te yandan] hipotez tanm gereince dorudan test
edilebilir bir nerme olmadndan, herhangi bir hipotezin dorulanmasnda [pekifltirilmesinde] ilk adm hipotezden olgularla karfllafltrmaya elveriflli birtakm
mantksal sonular karmadr. Bu demektir ki, bir hipotezin dorulanma [pekifltirme] ifllemi, olgusal genellemelerde olduu gibi hipotezle iliflkin olduu gzlem
verileri arasnda dorudan bir iliflki kurma biiminde
deildir. Bir hipotezin dorulanmas dolayl bir ifllem
olup iki farkl aflamay iine almaktadr. lk aflamada hipotezden olgusal yoldan test edilebilir sonular karmak, ikinci aflamada bu sonular iliflkin gzlem veya
deney sonular ile karfllafltrmak yoluna gidilir.
Kaynak: Yldrm, C. (2010). Bilim Felsefesi, 13. Basm. stanbul: Remzi Kitabevi, s. 115 - 117.
133
1. a
Sra Sizde 1
Snanacak hipotez, H, Avrupal zoologlarn ortaya koymufl olduu Btn kuular beyazdr nermesi olsun.
a1, ... , an, 1697 ylna kadar Avrupal zoologlarn Dnyann eflitli yerlerinde gzlemlemifl olduu kuular olsun. Buna gre, Btn kuular beyazdr nermesi ile
a1 bir kuudur, ... , an bir kuudur nermeleri Hipotezli-Tmdengelimsel Pekifltirme Ynteminin nclleridir. Bu ncllerden a1 beyazdr, ... , an beyazdr
sonu nermeleri tmdengelimsel olarak tretilir. 1697
ylna kadar Avrupal zoologlarn gzlemlemifl olduu
tm kuular beyaz olduklarndan, bunlar a1, ... , an kuularn hep beyaz olarak gzlemleyecektirler. Bylece
a1 beyazdr, ... , an beyazdr sonu nermeleri dorulanmfl, H: Btn kuular beyazdr hipotezi de sz
edilen yntem gereince pekifltirilmifl olur. te yandan
an +1, Hollandal denizci kaptan Willem Hesselsz de
Vlamingh ve ekibinin 1697de Avustralyann gneybatsnda sonradan Kuu Nehri adn verecekleri nehrin
civarnda gzlemifl olduklar siyah kuulardan biri olsun. an +1 bir kuudur nermesini yukardaki ncllere ekleyelim. Buna gre an +1 beyazdr nermesi,
Btn kuular beyazdr nermesi ile an +1 bir kuudur nermesinden tmdengelimsel olarak tretilir. Ancak an +1 siyah olarak gzlemlendiinden, an +1 beyazdr nermesi yanlfl bir nerme, an +1 beyaz deildir
nermesi de doru bir nerme olur. Dolaysyla, Hipotezli-Tmdengelimsel Pekifltirme Yntemi gerei, Btn kuular beyazdr hipotezi yanlfllanmfl olur.
2. c
3. b
4. e
5. d
6. b
7. c
8. a
9. e
10. d
Yantnz doru deilse, nitenin Salt Tmevarmc Grfl blmn yeniden okuyun. Yalnz a flkkndaki yantn sz geen grfl iin
geerli olduunu anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Hipotez-Pekifltirmesi Grflleri blmn yeniden okuyun. Hipotezin sonlu bir evrendeki alm
kavram Hempel yntemine iliflkin olup, c flkknda bu yntemin doru bir betimlemesi verilmektedir. Buna karfllk d ile e flkkndaki betimlemeler bu kavram iermesine karfln yntemin yanlfl betimlemeleridir.
Yantnz doru deilse, nitenin Hipotez-Pekifltirmesi Grflleri blmn yeniden okuyun. Kuzgun Paradoksu Hempel ynteminin
karfllaflt bir glktr. Buna karfllk a ile c
flklarndaki sorunlar Hipotezli-Tmdengelimsel
yntemin sorunlar olup, e flkkndaki yant ise,
tam tersine, Hempel ynteminin zd bir
sorundur.
Yantnz doru deilse, nitenin Hipotez-Pekifltirmesi Grflleri blmn yeniden okuyun. Glymourun kendi-kendini pekifltirme ynteminin en nemli katksnn teorik hipotezlerin
rnekleme yoluyla pekifltirilmesi dorultusunda olduunu anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Hipotez-Pekifltirmesi Grflleri blmn yeniden okuyun. Tek doru betimlemenin d flkknda verildiini anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Hipotez-Pekifltirmesi Grflleri blmn yeniden okuyun. Yalnz b flkkndaki yant bu yntemin karfllaflt bir glktr. a flkkndaki yant Nicod
ynteminin, c flkkndaki yant hem Nicod hem
Hempel ynteminin, d flkkndaki yant Hempel
ynteminin, e flkkndaki yant ise Bayesci yntemin karfllaflt bir glktr.
Yantnz doru deilse, nitenin Hipotez-Pekifltirmesi Grflleri blmn yeniden okuyun. Bayesci pekifltirme yntemi gerei, hipotezin pekiflmifl olmas iin, snama-sonras olaslnn, snama-ncesi olaslndan byk olmas gerekir.
Yantnz doru deilse, nitenin Hipotez-Pekifltirmesi Grflleri blmn yeniden okuyun. Bayesci pekifltirme ynteminin Kuzgun Paradoksuna bir zm nerisi getirdiini anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Salt Tmdengelimci-Hipotez Yanlfllamac Grfl blmn yeniden okuyun. Yalnz e flkkndaki anlatmn bu grfln bir betimlemesi olduunu
anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Hipotez Buluflu Grfl blmn yeniden okuyun.Yalnz d flkkndaki anlatmn bu grfln bir betimlemesi olduunu anmsayacaksnz.
Sra Sizde 2
Fx: x krmzdr, Gx: x bir dosyadr, Hx: x uzayda
yer kaplar, a: krmz bir dosya ksaltmalar verilsin.
Pekifltirilecek olan H hipotezi, Tm krmz dosyalar
uzayda yer kaplar, yani x(Fx Gx Hx), T, a krmz bir dosyadr ve tm krmz fleyler uzayda yer kaplar, yani (Fa Ga) x(Fx Hx), E ise a uzayda
yer kaplar, yani Ha olsun. Afladaki geerli tmdengelimsel karm inceleyelim:
H:
T:
x(Fx Gx Hx)
Fa Ga x(Fx Hx)
___________________________
E:
Ha
134
Bilim Felsefesi
P( E H )
,
P( H )
Yararlanlan ve Baflvurulabilecek
Kaynaklar
Burch, R. (2010). Charles Sanders Peirce, The Stanford Encyclopedia of Philosophy (Fall 2010 Edition), Edward N. Zalta (ed.), URL = <http://plato.stanford.edu/archives/fall2010/entries/peirce/>.
Christensen, D. (1983), Glymour on Evidential Relevance, Philosophy of Science 50, s. 471 - 481.
Christensen, D. (1990), The Irrelevance of Bootstrapping, Philosophy of Science 57, s. 644 - 662.
Earman, J. and C. Glymour (1988), What Revisions Does Bootstrapping Need? A Reply, Philosophy of Science 55, s. 260 - 264.
Earman, J. and W. C. Salmon (1999). The Confirmation
of Scientific Hypotheses, Salmon, M. H. et al. (eds.)
iinde, s. 42 - 103.
Gemes, K. (1997). Inductive Skepticism and the Probability Calculus I: Popper and Jeffreys on Induction
and the Probability of Law-Like Universal Generalizations, Philosophy of Science 64, s. 113 - 130.
Glymour, C. (1975), Relevant Evidence, The Journal
of Philosophy 72, s. 403 - 426.
Glymour, C. (1980). Theory and Evidence. Princeton,
NJ: Princeton University Press.
Grnberg, D. (2011). Christensenin Glymourun Pekifltirme Kuramna Ynelttii Karfl-rnekler: Bir zm nerisi, Dilde/Dflncede Tutarszln z Srcs Olmak - Teo Grnberge Armaan Kitab
iinde, yayna hazrlayan: Zekiye Kutlusoy, Ankara:
mge Yaynevi, yaknda kacak.
Grnberg, D. (2004). Bilimsel Yntem ve Snama Biimleri, Felsefe Ansiklopedisi, Cilt 2 iinde, yayna hazrlayan: Ahmet Cevizci, stanbul: Etik Yaynlar, s. 569 - 574.
Grnberg, T. (2000). Sembolik Mantk El Kitab, Cilt
3. Ankara: METU Press.
Gzel, C. (2010). Bilim Felsefesi. stanbul: Krmz Yaynlar.
Hanson, N. R. (1965). Patterns of Discovery. Cambridge: Cambridge University Press.
Hempel, C. G. (1965). Aspects of Scientific Explanation. New York: The Free Press.
Lipton, P. (2004). Inference to the Best Explanation
(second edition). Oxford and New York: Routledge.
135
BLM FELSEFES
Amalarmz
N
N
N
Anahtar Kavramlar
ndirgemeci geliflim
ndirgeyen teori
ndirgenen teori
Birikimsel geliflim
Bilimsel arafltrma
program
Geliflen teori dizisi
Yozlaflan teori dizisi
Teori deiflimi
Teori deiflimi sreci
Kat ekirdek
Temel hipotez
Yardmc hipotez
Koruyucu kuflak
Teorik olarak
geliflen teori dizisi
Deneysel olarak
geliflen teori dizisi
Anomali
Yordam
Negatif yordam
Pozitif yordam
Bilimsel paradigma
Sembolik genelleme
Bilimsel deerler
Dakiklik
Tutarllk
Kapsamllk
Yalnlk
Verimlilik
Metafizik ilke
Model
rnek problem
zm
Olaan bilim dnemi
Olaandfl bilim
etkinlii
Ykc-yapc
paradigma
deifliklii
Giderilebilen
anomali
Giderilemez anomali
Ad hoc hipotez
Ad hoc aklama
Bilimsel devrim
Devrimsel geliflim
indekiler
Bilim Felsefesi
Bilimsel Teorilerin
Geliflimi
GRfi
NAGELN NDRGEMEC GELfiM
GRfi
LAKATOSUN BLMSEL
ARAfiTIRMA PROGRAMLARINA
DAYALI GELfiM GRfi
KUHNUN BLMSEL PARADGMA
DEfiKLNE DAYALI DEVRMSEL
GELfiM GRfi
138
Bilim Felsefesi
Biimsel Koflullar
Koflul 1: ndirgenen teorinin postulatlarnda geen her terim, indirgeyen teorinin
postulatlarnda gemelidir. rneimizde, 1 teorisinin (nite 4te (5**) olarak gs
M
terilen) PV = M RT
A
(Koflul 2)
(E, 1i pekifltirir)
(1, 2, = geifllidir, E, 2yi pekifltirir)
rnein 1 indirgenen teorisini pekifltiren Boyle-Mariotte, Charles ve Gay-Lussac ideal gaz yasalar, 2 teorisini de pekifltirir. Ancak 1 teorisini aklamak amacyla ortaya konulan 2 teorisini kabul etmek iin bu kantlarla yetinilmemifltir. Ayrca bu kantlardan bamsz yeni kantlarla 2 teorisini yeterince pekifltirmek gerekiyordu. Nitekim 2 teorisinin kabul edilmesi, birok kantn yan sra bir yandan kimyasal element ve bileflimlerine iliflkin J. Daltonun katl oranlar yasas, J. L.
Proustun sabit oranlar yasas ve Gay-Lussacn gazlar hakkndaki sabit hacim oranlar yasas, br yandan Avogadro saysnn deerinin deneysel olarak llmesi
yoluyla pekifltirilmesine dayanmfltr. Btn bu kantlar her gaz kitlesinin ok sayda moleklden olufltuu hipotezini, dolaysyla 2 teorisini pekifltirmifltir.
Genel olarak indirgemeci geliflimde, indirgeyen teori, indirgenen teoriyi aklar. Byle bir aklama, teorilerin szdizimsel yaklaflmnda birlefltirici biimde, teorilerin anlambilimsel (semantik) yaklaflmnda ise nedensel-dzeneksel biimde
bir aklamadr. Bunu (1, 2) teori ifti ile rneklendirelim. Aklanan-nerme
1in tek postulatdr. Pekifltirilmifl olan bu postulatn doru olup bir yasay (yani
ideal gaz yasasn) ifade ettii beklenir. Bu yasa aklanan-olguyu oluflturur. Aklayan-nermenin bileflenleri ise 2nin postulatlardr. 1in tek postulat 2nin
postulatlarndan, daha nce grdmz gibi, tmdengelimsel karmla tretilebilir. Ama 1in postulat, 2nin postulatlarnn hibiriyle zdefl deildir. _2nin
postulatlar pekifltirilmifl nermeler olduundan doru olduklar ve dolaysyla bir
yasay ifade ettikleri beklenir. Bu yasalar bir arada aklayan olguyu oluflturur. te
yandan 1 teorisine zg P, T, M gzlem terimlerinin srasyla (nite 4teki) V, VI,
VII balant postulatlar gerei 2nin teorik terimlerine indirgendiini syleyebiliriz. Nitekim a, tek-atomlu bir ideal gaz kitlesi, t bir zaman an, V, ann t anndaki
hacmi, M, ann t anndaki ktlesi, m, molekl ktlesi, v1, ... vN, srasyla molekllerin t anndaki hzlar ve e1, ... eN, srasyla molekllerin t anndaki kinetik enerji-
139
2
v12 +...+vN
1 N
leri olsun. Buna gre: V balant postulat gerei, m
ar3 V
N
pmnn Pye eflit olmas, ann t anndaki basncnn P olmasnn nedenidir; VI ba-
2 N A e1 + ... + eN
arpmnn Tye eflit olmas, ann t
3
R
N
anndaki mutlak scaklnn T olmasnn nedenidir; ve VII balant postulat gerei,
N x m arpmnn Mye eflit olmas, ann ktlesinin M olmasnn nedenidir.
ndirgeyen teorinin indirgenen teoriyi aklamas her indirgemeci geliflim rneinde ortaya kmaz. rnein teorisinin postulatlar kmesi
lant postulat gerei,
{ PV =
M
2
RT , PV = E }
MA
3
M
RT }
MA
Bylece 1in her postulatnn 1*n bir postulat olduunu grrz. Buna gre 1in her postulatnn 1*n postulatlarndan tmdengelimsel karmla tretilebildiini syleyebiliriz. (Nitekim {A, B} biimindeki bir nerme kmesinden A
nermesi tmdengelimsel karmla tretilebilir.) te yandan 1 teorisinin her terimi 1* teorisinin bir terimidir. Nitekim teorisinin terimleri P, V, T, M, 1* teorisininkiler de P, V, T, M, Edir. 1* teorisinin her iki postulat pekifltirilmifltir. stelik 1*i
pekifltiren kantlar yalnz 1i pekifltiren kantlarla snrl deildir; bu kantlardan
2
bamsz olan PV = E postulatn pekifltiren kantlar da bulunur. Bylece teori
3
sinin teorisini indirgediini veya in a indirgendiini gryoruz. Nitekim Koflul 1,
2 ve 3n her birinin (1, 1*) teori ifti iin yerine geldiini yukarda gstermifl
oluyoruz. Dolaysyla 1 teorisinden 1* teorisine geifl bir indirgemeci birikimsel
geliflimdir. Ancak 2 teorisi 1 teorisini aklamasna karfln, 1* teorisi 1 teorisini
aklamaz. Nitekim 1 teorisinin terimlerinin 2ninkilere indirgenmesine karfln,
1in hibir terimi 1*nkilere indirgenemez.
SZDE
ndirgeme kavramnn Nageldakinden farkl olan flyle bir ikinciSIRA
anlam
vardr. (1, K1
gibi bir alana iliflkin teori, (2 ise K1 alann kapsayan daha genifl K2 alanna iliflkin bir
teori olsun. (1 teorisinin K1 alannda (2 teorisine indirgenmesi, (2nin K1 alanna iliflkin
D fi N E L M
nermelerinin limit durumda (1in nermelerine yaklaflk olmalar demektir. (Bkz. Losee, 2004, s. 36.) Bu ikinci anlamdaki indirgemeyi rneklendiriniz.
S O R U
SIRA SZDE
N N
Lakatos (1989) herhangi bir bilim dalnda ard ardna ortaya konulan teoriler dizisini ele alarak, geliflen teori dizisi (progressive series) ile yozlaflan teori dizisi (degenerative series) ayrmn yapmfltr. (Bkz. Lakatos, 1989, s. 34.)
AMALARIMIZ
(1)
D fi N E L M
S O R U
SIRA SZDE
DKKAT
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
K T A P
TELEVZYON
TELEVZYON
140
Bilim Felsefesi
ayn bilim dalnda ard ardna ortaya konulan n tane teoriden oluflan bir dizi olsun. (1) dizisinde 1 dflndaki her i teorisi, bir nceki i-1 teorisinden daha geliflmifl ise, (1) teorisine bir geliflen teori dizisi denir.
Sz geen (1) dizisinde 1 teorisinden 2 teorisine geifl, genel olarak da
i-1den iye geifl (i = 1, ... , n - 1), bir teori deiflimi olaydr. Bu n - 1 tane teori deiflim olaynn ard ardna gelmesi bir teori deiflimi srecini oluflturur. Byle
bir sreci oluflturan her teori deiflimi bu srecin bir admdr. Eer i teorisi bir
nceki i-1 teorisinden daha geliflmifl ise, i-1den iye geifl adm bir geliflme
admdr. te yandan i-1, iden daha geliflmifl ise ya da ne i, i-1den ne de
i-1, iden daha geliflmifl ise i-1den iye geifl adm bir yozlaflma admdr.
Btn admlar bir geliflme olan teori deiflimi srekli geliflim anlamna gelir. rnein Gnefl sistemine iliflkin astronomi bilim dalnda ard ardna kan Kopernik,
Galileo, Kepler ve Newton teorileri srekli geliflim gsterir.
fiimdi bilimsel arafltrma programlarnn ynlendirdii teori dizilerinin yapsn
inceleyelim. rnek olarak birbiri ardndan gelen drt farkl kinetik gaz teorisinden
oluflmufl bir geliflen teori dizisini ele alyoruz. Srasyla 1, 2, 3, 4 olarak gstereceimiz bu teoriler, Krnig teorisi (1856), Birinci Clausius teorisi (1857), kinci Clausius teorisi (1858) ve van der Waals teorisi (1910) olarak adlandrlr. (Bkz.
Clark, 1976.) Bu drt teoriden oluflan teori dizisini
(2)
1, 2, 3, 4
olarak gstereceiz.
Genel olarak (1) biimindeki bir teori dizisinin ayn bir bilimsel arafltrma program
uyarnca bir geliflen teori dizisi olmas flyle tanmlanr. (Bkz. Lakatos, 1989, s. 33 - 34.)
Tanm 1: (1) teori dizisi teorik olarak geliflen bir dizidir ancak ve ancak afladaki koflullar yerine gelirse:
(i) 1, 2, 3, 4 teorilerinin tmne ortak olan postulatlar vardr. Bu ortak
postulatlarn kmesini olarak gsteriyoruz. Buna gre kmesi, her i
teorisinin postulatlarnn bir alt-kmesidir. postulatlar kmesine (1) teori
dizisinin kat ekirdei (hard core) denir. Kat ekirdee ait postulatlara (1)
teori dizisinin temel hipotezleri denir. Dolaysyla , (1) dizisinin temel hipotezlerinin kmesidir.
(ii) (1) teori dizisine ait her i teorisinin postulatlar kmesi, temel hipotezler kmesi ile 1' olarak gsterdiimiz yardmc hipotezler kmesinin birleflimidir. 1' yardmc hipotezler kmesine i teorisine zg koruyucu
kuflak (protective belt) denir. (Aflada grlecei gibi, 1' kmesine ait
yardmc hipotezlerin ifllevi, kat ekirdee ait temel hipotezlerin yanlfllanmasn nlemektir.)
(iii) i = 2, ... , n olduunda, i-1 teorisinden tretilen ve daha nce yanlfllanmfl olmayan her ndeyi, i teorisinden de tretilebilir. Bir de i-1 teorisiyle aklanan her olgu i teorisi tarafndan en azndan yaklaflk olarak aklanabilmelidir.
(iv) i = 2, ... , n olduunda, i teorisinden ( i-1 teorisinden tretilemeyen) yeni ve beklenmeyen bir olgunun ndeyisi tretilebilmelidir.
141
Tanm 2: (1) teori dizisi deneysel olarak geliflen bir dizidir ancak ve ancak afladaki koflullar yerine gelirse:
(i) (1) teori dizisi teorik olarak geliflen bir dizidir.
(ii) i = 2, ... , n olduunda, i teorisinden tretilip yeni ve beklenmeyen olgular
ifade eden ndeyilerden en az biri (yanlfllanmaya karfl) dayankl olmaldr.
Hem teorik hem deneysel olarak geliflen bir teori dizisine geliflen teori dizisi denir.
Her deneysel olarak geliflen dizi, tanm gerei ayn zamanda teorik olarak da geliflen
dizi olduundan, geliflen dizi ile deneysel olarak geliflen dizi ifadeleri eflanlamldr.
fiimdi Tanm 1 ile Tanm 2yi (2) kinetik gaz teorileri dizisiyle rneklendirelim.
Grlecei gibi (2) teori dizisi hem teorik hem de deneysel olarak geliflen bir dizidir. Bu dizinin kat ekirdei afladaki temel hipotezlerden (veya postulatlardan) oluflur:
I. a, kapal kapta bir gaz kitlesi olduunda, a gaz kitlesi N gibi ok byk sayda ama kendileri ok kk olan (1, ... ,N molekllerinden oluflur. Baflka bir deyiflle a makro-nesne dizgesi mikro-nesne dizgelerinden oluflan bir
toplulua indirgenir.
II. (1, ... ,N moleklleri kabn iinde srekli olarak devinirler.
III. (1, ... ,N molekllerinin devinimi, Newtonun klasik mekanik yasalarna
uygundur. (Bkz. Clark, 1976, s. 45.)
(2) dizisindeki kinetik gaz teorilerine zg koruyucu kuflaklar belirtmek amacyla aflada 1, 2, 3 ve 4 kinetik gaz teorilerini srasyla inceliyoruz.
1: August Krnigin Kinetik Gaz Teorisi
1 teorisinin kat ekirdeini oluflturan temel hipotezler sz geen I, II ve III
tr. 1 teorisinin 1' koruyucu kufla ise flu yardmc hipotezlerden oluflur:
(1': 1) Her gaz molekl kre biiminde esnek bir cisimdir.
(1': 2) Ayn bir kapal kabn iindeki gaz molekllerinin yrngeleri rastgele
(randomly) dalmfltr.
(1': 3) Ayn bir kapal kabn iindeki gaz moleklleri arasnda hibir etkileflim
kuvveti yoktur.
(1': 4) Ayn bir kapal kabn iindeki gaz moleklleri kabn eperlerine arpmadklar srece ayn sabit hzla dorusal olarak devinirler. Molekller kabn eperlerine arptklar zaman ise esneke (elastically) arparlar; yani arptklarndan hemen sonra ters ynde ayn hzla devinmeye devam ederler.
Yukarda belirtilen hipotezlerden oluflan ile 1' kmelerinden oluflan 1 kinetik gaz teorisinden ideal gaz yasas tretilir. Dolaysyla 1 teorisi gereince btn
gaz kitleleri her durum ve zamanda ideal gaz yasasna uyarlar veya baflka bir deyiflle btn gaz kitleleri hep ideal gaz niteliindedir. Oysa bu sav gzlem ve deneye
aykrdr. Bir teori ile gzlem ve/veya deney arasndaki aykrla anomali denir.
Anomali
Bilim felsefesinde ok nemli olan anomali kavramn flyle tanmlayabiliriz.
Tanm 3: A olgusu, (1) teori dizisine ait i teorisinin karfllaflt bir anomalidir
ancak ve ancak flu iki koflul yerine gelirse:
(i) A bir yaln olgu olup A gzlem ve/veya deneyle dorulanmfl bir gzlem
nermesi veya A bir deneysel yasa ve A tmevarmsal karmla pekifltirilmifl bir yasa nermesidir.
142
Bilim Felsefesi
(ii) A olgusunu ifade eden A nermesinin deillemesi olan A nermesi teorisine ait hipotezlerden tmdengelimsel karmla tretilir. Baflka bir deyiflle, A nermesi ile yi oluflturan hipotezler birlikte tutarszdr.
rnein incelediimiz 1 teorisi (yani Krnigin kinetik gaz teorisi) birok anomali ile karfllaflr. rnein a, t zamannda bir Helyum gaz kitlesi olsun. a gaz kitlesi 2.24 atmosfer basnc altnda -267 Cye kadar soutulursa svlaflr. Bu svlaflma olgusunu A olarak gsterelim. A nermesini, yani a Helyum gaz kitlesi 2.24
atmosfer basnc altnda -267 Cye kadar soutuldu ama svlaflmad nermesini
teorisini oluflturan hipotezlerden tretebiliriz. Nitekim bu teori gereince her gaz
kitlesi btn nesne-durumlarnda ideal gaz niteliinde olduundan, a gaz kitlesinin svlaflmas olanakszdr.
_______
fiimdi H1 ... Hk H1' ... Hm' , kat ekirdeine ait H1, ... , Hk temel hipotezler ile i-1 koruyucu kuflana ait H1' , ... Hm' , yardmc hipotezlerin tmelevetlemesi olsun. A anomalisini dile getiren nermenin deillemesi olan A ise,
H1 ... Hk H1' ... Hm' in tmdengelimsel sonucu olsun. Buna gre, A A
olduuna da dikkat ederek, afladaki modus tollens biimindeki karm yazabiliriz:
H1 ... Hk H1' ... Hm' A
A
_____________________________________
H1 ... Hk H1' ... Hm'
(H1 ... Hk H1' ... Hm' ) H1 ... Hk H1' ... Hm' olduuna gre, A anomalisini dile getiren A nermesinin normal olarak mantk ve gzlem
' koruyucu kuflave/veya deneye dayanarak H1, ... , Hk temel hipotezleri ile i-1
na ait , ... , yardmc hipotezlerinden en az birini rtmesi gerekirdi. Ancak negatif yordamn (i) koflulu, kat ekirdee ait H1, ... , Hm' temel hipotezlerinden herhangi birinin modus tollens ile yanlfllanmasn engeller. te yandan negatif yor' koruyucu kuflana ait H , ... , H ' yardamn (ii) koflulu gerei, A anomalisi i-1
1
m
dmc hipotezlerinden en az birini modus tollens ile yanlfllayabilir. Baflka bir deyiflle, (i) ve (ii) koflulu gerei varacamz sonu H1' ... Hm' tikel-evetlemesidir. Yani H1,..., Hm' yardmc hipotezlerinden en az birinin A anomalisini dile getiren A nermesi tarafndan yanlfllandn syleriz. (Bkz, Lakatos, 1989, s. 48.)
Genel olarak (1) teori dizisine ait i-1 teorisi (i = 2, ... , n) anomaliler ile karfllaflrsa, i-1 teorisi yerine ondan (hem teorik hem deneysel olarak) daha geliflmifl
olan i teorisi ortaya konulup kabul edilmelidir. Eer A olgusu i-1 iin bir anomali ise, i-1in koruyucu kuflana ait baz yardmc hipotezler yerine baflkalarn
koymakla teorinin A nermesiyle birlikte tutarsz olmas nlenir. Nitekim sz konusu deifliklik soncunda i-1 teorisi yeni bir i teorisine dnflr. A nermesi
inin hipotezleriyle birlikte tutarl olur (yani tutarsz olmaz). Bu durumda A olgusunun oluflturduu anomalinin giderilmifl olduunu syleriz. flte (1) teori dizisini
ynlendiren bilimsel arafltrma programnn pozitif yordam, i-1 teorisinden i teorisine geifl admna iliflkindir. Negatif yordam gerei bu geifl admnda kat ekirdei korunur. Buna karfllk i-1 teorisinin 'i-1koruyucu kufla deifltirilerek
yeni i teorisinin 'i koruyucu kuflan oluflturan yordam ortaya konulmas, pozitif yordam oluflturan kurallarca ynlendirilir. Bu kurallarn genel biimi flyle dile
getirilebilir (bkz. Lakatos, 1989, s. 49 - 51):
i teorisinin yardmc hipotezleri yle seilmelidir ki:
(i) i teorisinde, i-1 teorisinin karfllaflt anomalilerin ya tm ya da en azndan bazlar giderilmifl olsun.
(ii) i teorisi, i-1 teorisinden (Tanm 1 ve Tanm 2 anlamnda) daha geliflmifl olsun.
2 : Rudolf Clausiusun Birinci Kinetik Gaz Teorisi
Bilimsel arafltrma programnn negatif ve pozitif yordamn (2) teori dizisine
ait 1 teorisinden 2 teorisine geifl admyla rneklendirelim. 2 teorisinin, yani Clausiusun Birinci Kinetik Gaz Teorisinin (bkz. Clausius, 1857 ve Clark, 1976,
s. 47 - 49) kat ekirdei, negatif yordam gerei, 2 teorisinin kat ekirdeiyle zdefltir. te yandan '2 koruyucu kuflan oluflturan bafllca yardmc hipotezler flyle dile getirilebilir:
('2 : 1) Yaklaflk olarak kre biiminde gaz moleklleri ile yle olmayanlar
vardr.
('2 : 2) Ayn bir kapal kap iindeki gaz molekllerinin yrngeleri rastgele dalmfltr.
'
(2 : 3) Ayn bir kapal kap iindeki gaz moleklleri arasnda (kohezyon denilen) bir ekim kuvveti vardr.
('2 : 4) Ayn bir kapal kap iindeki gaz moleklleri gaz faznda iken hem kabn eperlerine esneke arparlar, hem de birbirleriyle esneke arpflrlar.
Gaz moleklleri kabn eperlerine veya birbirlerine arpmadklar srece sabit hzla dorusal (linear) olarak devinirler.
143
144
Bilim Felsefesi
('2 : 5) Ayn bir kapal kap iindeki gaz molekllerini devinimleri yalnz telemeli devinim (translational motion) biiminde deil, ayn zamanda, dnme devinimi (rotational motion) ve titreflim devinimidir (vibrational motion) biimindedir.
('2 : 6) Kapal bir kap iindeki gaz moleklleri flu koflullar yerine getirir (bkz.
Clausius, 1857, s. 116):
(i) Gaz faznda, gaz molekllerinin kaplad hacim, kapal kabn hacmine greli olarak ihmal edilebilir.
(ii) Gaz faznda, herhangi bir gaz moleklnn baflka bir molekle veya kabn
eperlerine arpma sreci ardflk iki arpma arasndaki sreye greli olarak
ihmal edilebilir.
(iii) Gaz faznda, gaz molekllerinin ekim gleri ihmal edilebilir.
Bu koflulu yerine getiren molekllerin oluflturduklar gaz kitlesi, baflka bir
deyiflle gaz faz, ideal gaz niteliinde olur.
('2: 7) Kapal bir kabn iindeki gaz moleklleri arasndaki kuvvetlerin etkileri
gaz fazndan svlaflma fazna geifl durumunda ortaya kar.
Grld gibi 2 teorisinin ikinci yardmc hipotezi 1 teorisininki ile zdefltir. 2 teorisinin dier yardmc hipotezleri ise, 1 teorisinde bulunanlarda deifliklik yaplarak oluflturulmufltur. Bu deifliklikler, 2 teorisinin yardmc hipotezlerinin 1inkilerine greli olarak somut gereklii daha iyi betimlemelerini salamaktadr. Byle olmas 2 teorisinin hedef uygulamalar kmesinin 1inkinden daha
genifl olmasn salar. Bylece 2 teorisinin yol at ndeyiler ve aklamalar
1inkilerinden fazla olur. Dolaysyla 2, 1den daha geliflmifl olur. Clark (1976,
s. 45), yeni teorinin yardmc hipotezlerinin gerei daha iyi yanstmas koflulunu
pozitif yordamn bir kural sayyor. Aflada grlecei gibi, 2 teorisinden 3 teorisine geifl admnda da pozitif yordama ait ayn kural geerlidir.
Dikkat edilirse 1 teorisinin karfllaflt sz geen anomali, yani gazlarn svlaflmas olgusu, 2 teorisi iin anomali deildir. Tam tersine bu olgunun varl, 2
teorisinden tretilir ve bylece 2 teorisi tarafndan aklanmfl olur.
3 : Rudolf Clausiusun kinci Kinetik Gaz Teorisi
2 teorisi flyle bir anomali ile karfllaflmfltr. 2 teorisine gre molekllerin
dorusal devinimlerinin hz ok byktr. rnein bu hz 0Cta oksijen moleklleri iin 46 m/sn, hidrojen moleklleri iin de 1844 m/sndir. (Bkz. Clausius, 1858,
s. 131.) Byle olunca birbirine temas eden iki gaz kitlesi ok ksa srede birbirine
karflmalyd. rnein bir odadaki gaz moleklleri bir saniyede bu oday yzlerce
kez dolaflrlard (bkz. Clark, 1976, s. 49, n. 30. Clark bu alnty Buijs-Ballot (1858),
s. 240dan almfltr). Oysa gzlem ve deney, gazlarn birbirine karflmasnn annda
olmayp olduka zaman tuttuunu gsterir. Bu olgu ise 2 teorisinin karfllaflt bir
anomaliyi oluflturur. Clausius 3 olarak gsterdiimiz ikinci teorisinde (Bkz. Clausius, 1858) bu anomaliyi gideren yeni bir kinetik gaz teorisi ortaya koymufltur. 2
teorisinden 3 teorisine geiflte, bir yandan negatif yordama uygun olarak 3n
kat ekirdei kat ekirdei ile zdefltir, te yandan 3n koruyucu kufla
2nin '2 koruyucu kuflandan daha gerekidir.
'3 koruyucu kuflan oluflturan yardmc hipotezleri biri dflnda '2nin yardmc hipotezleriyle zdefltir. '2ye ait yardmc hipotezlerden '3n dflnda kalan tek yardmc hipotez ('2 : 6)dr. Nitekim gaz molekllerinin gaz faznda hep
ideal gaz niteliinde olmasn gerektiren ('2 : 6) yardmc hipotezi, yukarda sz
edilen anomali tarafndan yanlfllanmfl saylr. '3 koruyucu kuflanda ('2 : 6) yerine afladaki yardmc hipotez yer alr:
(3' : 6) Kapal bir kap iindeki gaz molekllerinin her birinin kendi merkezinde bulunduu ve yarap olan bir etki kresi vardr. Herhangi iki molekl
arasnda ekim kuvvetinin yan sra bir de itifl kuvveti vardr. Eer iki molekl arasndaki uzaklk yarapndan kk ise itifl kuvveti iki molekl birbirinden uzaklafltrr. Buna karfllk iki molekl arasndaki uzaklk yarapndan byk ise iki molekl arasndaki itifl kuvveti etkisiz kalp, bunu yerine ekifl kuvveti etkili olur. Ancak bu ekifl kuvveti, molekllerin yrngelerini ok az deifltirir. (Bkz. Clausius, 1858, s. 135, 138 ve Clark, 1976, s. 49.)
Yukardaki (3' : 6) yardmc hipotezinde geen etki kresi kavramna dayanarak, ortalama serbest yol (mean free path), gaz molekllerinin birbirinin etki kresine girmeden aldklar yollarn ortalama uzunluu olarak tanmlanr. Ortalama
serbest yolun ok ksa olduu gsterilmifltir. (Bkz. Clausius, 1858, s. 145 ve Clark,
1976, s. 49.)
Ortalama serbest yolun ksal, 2 teorisinin karfllaflt daha nce sz edilen
anomalinin 3 teorisinde giderilmesini salar. Nitekim karflan iki gaz kitlesindeki
molekllerin ortalama serbest yolunun ok ksa olmasna dayanarak, gaz yaylma
hznn kk olduu, dolaysyla gazlarn karflma srecinin byke olduu sonucuna varlr. (Bkz. Clausius, 1858, s. 147 ve Clark, 1976, s. 49.) Bylece sz konusu anomali 3 teorisi tarafndan aklanan bir olgu saylr. Bu da 3 teorisinin
2 teorisinden daha geliflmifl olduunu gsterir.
4 : Van der Waalsn Kinetik Gaz Teorisi
4 olarak gsterdiimiz Johannes Diderik van der Waalsn kinetik gaz teorisinin (bkz. Clark, 1976, s. 57 - 60) kat ekirdei, 3n kat ekirdei ile zdefltir.
te yandan 4 teorisinin 4' koruyucu kufla, 3 oluflturan yedi yardmc hipoteze afladaki yeni yardmc hipotezi eklemekle oluflur:
(4' : 8) Kapal bir kap iindeki NA sayda gaz moleklleri topluluunun P basnc, V hacmi ve T mutlak scakl arasndaki bant, baflka bir deyiflle nesne-durumu denklemi (state equation), gaz faz ile sv faznda ayndr. (Daha nce nite 3te de sz ettiimiz) Van der Waals denklemi diye adlandrlan bu denklem, bir
mol gaz iin
(3)
(P +
a
V2
)(V b) = RT
biimindedir. a ile b (daha nce nite 3te de sz ettiimiz gibi), van der
Waals parametreleri diye adlandrlan iki sabittir.
a ile b sabitleri denklemin uyguland gaz veya sv kitlesinin molekllerinin
trne baldr. b sabiti, NA sayda molekln etki krelerinin hacimlerinin toplamna eflittir. Buna gre V - b, molekllerin birbirinin etki kresine girmeden devinebildikleri uzay blgesinin hacmine eflittir. a sabitinin anlamn belirtmek iin nce (3) denklemini efldeeri olan
(4)
P=
RT
a
V b V2
biimine dnfltrelim. Grld gibi a/V2 oran, P basncn azaltan bir etkendir. Bu etken, molekller arasndaki kohezyon denilen ekim kuvvetinden
145
146
Bilim Felsefesi
fiimdi Van der Waals denkleminden saf maddelerin Tc kritik scakl ile Pc kritik basncnn nasl tretildiini grelim. nce Van der Waals denkleminin (4) biimini ele alalm. (4) denklemindeki T deiflkenine belli bir deer verirsek, P basncnn V hacmine bal belli bir fonksiyonunu elde ederiz. Eer T deiflkeninin
deeri olarak ilgili maddenin Tc kritik scakln seersek, (4) denkleminden
(5)
P=
RTc
V b
a
V2
Pc =
RTc
V b
a
V2
Pc =
RTc
Vc b
a
Vc2
denklemidir. br iki denklem srasyla (4) van der Waals denkleminde Pnin
Vye gre birinci-dereceden ksmi trevinin ve Pnin Vye gre ikinci-dereceden
ksmi trevinin 0a eflitlenerek, V = Vc, P = Pc alnmasdr. Buna gre
(8)
P
=0 ,
V
V = Vc, T = Tc,
ile
(9)
2 P
V 2
=0
V = Vc, T = Tc
denklemleri elde edilir. Pc, Vc ve Tcyi bir arada matematiksel olarak tanmlayan
(7), (8) ve (9) denklemlerinin birlikte zlmesi yoluyla
(10) Pc =
a
27b2
(11) Vc = 3b
(12)
8a
27 Rb
147
148
Bilim Felsefesi
D fi N E L M
SIRA
SZDE programyla ynlendirilen geliflen ile yozlaflan teori dizilerinin
Ayn bilimsel
arafltrma
birbirini izlemesini rneklendiriniz.
D fi N E L M
KUHNUN
BLMSEL PARADGMA DEfiKLNE
DAYALI DEVRMSEL GELfiM GRfi
S O R U
S O R U
Bilimsel Paradigma
Kuhnun ortaya koyduu
DKKAT
disipliner matriks
anlamndaki bilimsel
paradigma kavram,
SIRA SZDE
sembolik
genellemeler,
metafizik ilkeler, modeller,
bilimsel deerler ve rnek
problem zmleri elerini
AMALARIMIZ
ierir.
Thomas S. Kuhn
(1962; 1970, ikinci bask; Trke eviri, 2008, sekizinci bask)da
DKKAT
ortaya konulan grflte bir bilim dalnda belli bir zamanda bilim insanlar topluluunca kabul edilen teori bir bilimsel paradigma tarafndan ynlendirilir. DisipliSIRA SZDE
ner matriks
(disciplinary matrix) olarak adlandrlan bilimsel paradigma (bkz.
Kuhn, 1970, s. 182; Kuhn, 2008, s. 291) teorinin yasa-nermeleriyle birlikte, bunlar ynlendiren
yntem kurallarndan oluflur. Dolaysyla Kuhnun ortaya koyduAMALARIMIZ
u bu kavram Lakatosun bilimsel arafltrma programlar kavramna benzer. Aralarndaki nemli ayrm, bilimsel paradigmann (bilimsel arafltrma programnn tersine) dolaysz
K olarak
T A P teoriyi deil de, teoriyi kabul eden bilim insanlar topluluunu ynlendirmesidir. Teorinin ynlendirilmesi, ancak dolayl olarak bilim insanlar topluluu araclyla gerekleflir.
te yandan
bilimsel arafltrma program, tek bir teoriyi deil de bir
T E L E V Lakatosun
ZYON
teori dizisini ynlendirir. Ancak byle diziyi oluflturan teorilerin ortak kat ekirdeklerinden tr ayn teorinin zaman iindeki farkl teori aflamalar (theory phases) saylabilir. (Bkz. Nola and Sankey, 2007, s. 274.) Byle olunca, her bilimsel
N T E R N E T (her bilimsel paradigma gibi), bir tek teoriye iliflkindir.
arafltrma program
Her bilimsel paradigma afladaki bileflenlerden oluflan bir btndr:
(i) Sembolik Genellemeler: Sembolik genellemeler, tmel-koflullu nermeler
ya da denklemler biiminde sembollefltirilmifl veya byle sembollefltirilebilen yasa-grnml nermelerdir. (Bkz. Kuhn, 1970, s. 182 - 184; Kuhn, 2008, s. 291 293.) Bilimsel paradigmann sembolik genellemeleri, bilimsel arafltrma programnn kat ekirdei ile koruyucu kuflaklarnn karflldr. rnein klasik mekanie
dayal kinetik gaz anlayfl bir bilimsel paradigmadr. rnek olarak setiimiz bu
bilimsel paradigmaya klasik kinetik gaz paradigmas diyoruz. Bu bilimsel paradigmann sembolik genellemeleri, nceki blmde incelenen kinetik gaz teorilerine
iliflkin temel hipotezler, yardmc hipotezler ve bunlardan tretilen (ideal gaz denklemi ile Van der Waals denklemi gibi) yasa-nermelerinde oluflur.
(ii) Metafizik lkeler ve Modeller: Bilim dalnn konusu olan varlklar belirten metafizik ilkeler ve modeller de bilimsel paradigmada yer alrlar. (Bkz. Kuhn,
1970, s. 184; Kuhn, 2008, s. 293 - 294.) rnein klasik kinetik gaz paradigmasnda, molekllerin varl ilkesi bir metafizik ilkedir. te yandan bir tek-atomlu gaz
N N
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
149
150
Bilim Felsefesi
llmesi. (iii.1.2) Teoriye iliflkin deneysel yasalarn (rnein Boyle-Mariotte, Charles ve Gay-Lussac yasalarnn) deneye dayanarak ortaya konulmas. (Bkz., Kuhn,
1970, s. 27 - 28; Kuhn, 2008, s. 102 - 104.)
(ii.2) Teorik teori-gelifltirme problemleri: Teorik teori-gelifltirme problemleri, yani bilimsel paradigmann ierdii teorinin gzlem ve/veya deneye dayanmakszn
gelifltirilmesi flyle olur (bkz. Kuhn, 1970, s. 33 - 34; Kuhn, 2008, s. 109 - 111). Olaan bilim dneminin baflnda kabul edilen sembolik genellemeler (yani temel yasalar dile getiren nermeler) genellikle teorinin uygulamalar iin yeterince elveriflli deildir. Ayn temel yasalar olaan bilim dneminin sonraki bir aflamasnda
daha elveriflli, ama ncekilerle efldeer olan, farkl sembolik genellemelerle ifade
edilir. Byle bir deifliklik, teorinin bir amlamasn salar. rnein klasik Newton mekaniinin temel yasalarn bafllangta dile getiren sembolik genellemeler
(zellikle F = m
dv
denklemi) bunlarn yerine efldeer olan Hamilton denklemleri
dt
ortaya konulmufltur. Klasik kinetik gaz teorisi (genel olarak da klasik istatistiksel
mekanik) sz geen deiflime koflut olarak flyle ifade edilmifltir (bkz. Khinchin,
1949, s. 13 - 15):
Ktleleri srasyla m1, ... , mN olan N tane gaz moleklnden oluflan molekl
topluluunu ele alalm. molekl topluluunun devinimini belirleyen yasalarn
nceki Newton ifadesi
(I) Fx = mi
i
dxi2
dt 2
, Fy = mi
i
biimindedir. (Burada
dyi2
dt 2
dxi2
dt 2
, Fz = mi
i
dyi2
dt 2
dzi2
i = 1, ... , N
dt 2
dzi2
dt 2
i = 1, ... , N
biimindedir. (II) eflitlikleri, koordinatlar x, y, z olan -boyutlu fiziksel uzayda N tane farkl yrnge belirler. Bunlar srasyla (1, ... , N molekllerinin -boyutlu fiziksel uzaydaki yrngeleridir.
fiimdi ayn molekl topluluunun devinimini belirleyen yasalarn sonraki Hamilton ifadesini ortaya koyalm. H(xi, yi, zi, pxi, pyi, pzi), i = 1, ... , N biiminde bir
fonksiyon olan H fonksiyonuna Hamilton fonksiyonu denir. Burada pxi , pyi , pzi ,
inin momentumunun srasyla x, y, z bileflenleri olup afladaki gibi tanmlanr:
(III) pxi = mi vxi = mi
dxi
dt
, py = mi vy = mi
i
dyi
dt
, pz = mi vz = mi
i
dzi
dt
H fonksiyonun deeri, (1, ... , N molekllerinden oluflan molekl topluluunun toplam enerjisine, yani kinetik enerjisi (K) ile potansiyel enerjisinin (U) toplamna eflittir. Buna gre H = K + U yazlabilir. (1, ... , N molekl topluluunun
devinimini belirleyen yasalarn Hamilton ifadesi afladaki iki diferansiyel denklemler ifti ile dile getirilir:
151
152
Bilim Felsefesi
(IV)
dxi
dt
H
H dzi
H dyi
,
=
,
=
,
pz
p y dt
p x dt
i
dp x
dt
=-
i = 1, ... , N
H dp yi
H dpzi
H
,
=,
=,
zi
xi dt
yi dt
i = 1, ... , N
i = 1, ... , N
p
dt
H(x, p)
dp
(iiib) = x
dt
sylemifltik. Bizim yaln rneimizde K = mv 2 , U=mgx. Ancak Hamilton fonksiyonun argmanlarndan biri momentum (p) olduundan, Kyi momentum cinsin1
2
p
1
. Dolaysyla rneimizde
( mv )2 =
2m
2m
(iv) H(x, p) =
1
mmvv =
2m
p2
+ mgx
2m
olur. Burada m, kulenin tepesinden atlan tafln ktlesi olup, sz geen tafln
momentumu p = mvdir. (iiia) ve (iiib)den srasyla
(iva)
dx
p
=
dt m
(ivb)
dp
= mg
dt
diferansiyel denklemi tretilir. Bu denklemin zm gene t = 0 bafllang koflulu gerei, 0dan tye her iki tarafn entegralini alarak bulunur. Buna gre
t
(vii)
0
dx
dt = gt dt
dt
0
Dolaysyla (vii)den
1
2
(viii) x( t ) x(0) = gt 2
elde edilir. x(t) = x, x(0) = x0, olduuna gre, (vi) diferansiyel denkleminin
zm
1
2
(ix) x = x0 gt 2
denklemidir. (ix) denklemi Galileonun serbest dflme yasasn ifade eder. nite 2de sz geen (19) sorusunu yantlamak iin x0 = 44.145 m ile t = 3 sn koflullarn getiririz. Bu iki koflul yerine geldiinde (viii) denkleminden x = 0 sonucu kar. Bylece (19) sorusunun, baflka bir deyiflle yukardaki (ii) sorusunun, yantnn
Evet olduu Hamilton denklemelerine dayanlarak ispatlanmfl olur.
H, Hamilton fonksiyonunun 6N sayda argman vardr. Bu argmanlarn deerlerinden oluflan
(x1, ... , xN , y1 , ... , yN , z1 , ... , zN , px1 , ... , pxN , py1 , ... , pyN , pzi , ... pzN, )
biiminde sralanmfl 6N-liler, 6N boyutlu ve faz uzay denilen bir uzayn noktalar saylr. Faz uzaynn noktalar 1, ... , N noktalarndan oluflan molekl topluluunun olanakl nesne-durumlarn belirler. Dolaysyla faz uzayna nesne-durumu uzay da denebilir. (IV) Hamilton denklemlerinin zm olan (V) eflitlikleri, her t zaman anna karfllk molekl topluluunun faz uzaynda bulunduu
noktay belirler. Bu noktalar bir arada molekl topluluunun devinimini betimleyen tek bir yrnge oluflturur. Ancak bu yrnge, 3-boyutlu fiziksel uzayda deil 6N-boyutlu faz uzayndadr. Byle N tane molekln 3-boyutlu fiziksel uzaydaki N tane farkl yrngelerine karfllk, molekl topluluunun faz uzaynda bir tek
yrnge ortaya kar. Bu 6N-boyutlu faz uzay, baflka bir deyiflle, nesne-durumu
uzay, gerek uzayda devinen N tane farkl molekl temsil eden geometrik bir
modeldir. Molekl topluluunun devinimlerinin faz uzaynda tek bir yrnge ile
betimlenmesi istatistiksel mekanik iin yarar salar. rnein Khinchin (1949) istatistiksel mekaniin matematiksel temellerini faz uzayna dayandryor.
153
154
Bilim Felsefesi
aklayacak (dolaysyla anomali olmasn giderecek) biimde kurgulanmfl olup hibir yeni ndeyi veya aklamaya katks olmayan hipotez demektir. (Bkz. Kuhn,
1970, s. 78; Kuhn, 2008, 168.) Ad hoc hipotezle yaplan aklamaya da ad hoc aklama denir. Demek ki giderilmez anomali ad hoc aklama ile yaplyor. Anomali
giderilmez olduundan, aklanan nerme, dolaysyla ierdii ad hoc hipotez, yanlfl olmaldr. Nitekim bunalm dneminde ortaya konulan ad hoc hipotezler ileride
rtlrler. Bunalm dnemi, Lakatosun deyimiyle, teori aflamalar dizisinin yozlaflmfl olduu dnemdir. Bunalm dneminde ad hoc hipotezlerin ortaya konulmas yozlaflmann bir belirtisidir. rnein 1856 - 1880 yllarnda srekli geliflen klasik
kinetik gaz teorileri, baflka bir deyiflle teori aflamalar dizisi, 1880 - 1905 yllar arasnda yozlaflan bir dizi biimini almfltr. (Bkz. Clark, 1976, s. 82 - 88.) Bu zaman aral, srekli olarak ad hoc hipotezlerin konulduu bir bunalm dnemi saylabilir.
fiimdi klasik kinetik gaz paradigmas, gerek olaan bilim dneminde, gerekse bunalm dneminde varln srdren giderilemez anomali rneini (daha nce sylediimiz gibi) inceleyelim. Bu rnek zgl s anomalisi denilen anomalidir. (Bkz.
Feynman et al., 1989, s. 40.7 - 40.10 ve 45.2; Clark, 1976, s. 48 ve s. 82 - 88; Kuhn,
1978, s. 147 - 151.) Bir madde trnn sabit hacimde zgl ss, bu maddenin 1 molnn scaklk derecesini sabit hacimde 1C arttrmak iin gerekli s miktar olarak
tanmlanr ve CV olarak gsterilir. (Bkz. Feynman, 1989, s. 45.2.) Scaklk derecesinin
1C ykseltilmesi, sabit hacimde deil de sabit basnta oluyorsa, verilmesi gereken
s miktarna maddenin sabit basnta zgl ss denir ve CP olarak gsterilir. CP / CV
oran, sabiti olarak gsterilir. sabiti nite 4te Sra sizde 2 sorusunun yantnda
(i) PV = ( - 1)E
biimindeki denklemde geer. (i) denklemi gazlarn isel enerjisine iliflkin bir
genel yasay ifade eder. Bu genel yasa, klasik kinetik gaz teorilerinde tm gazlar
iin geerli saylr. (Bkz. Feynman et al., 1989, s. 39.5, forml (39.11).) sabitinin
deeri, n bir pozitif tam say olmak zere (n + 2) / n biimindedir. Burada n, ilgili gaz molekllerinin serbestlik derecelerinin (degree of freedom) saysdr. Bir molekln serbestlik dereceleri, bu molekln devinimini betimleyen deiflkenlerdir.
rnein 3-boyutlu uzayda devinen bir maddesel noktann serbestlik dereceleri x,
y, z koordinatlar olup, bunlarn says 3tr. Tek-atomlu bir molekln devinimini
yalnzca teleme (translational) devinimi biimindedir. Buna gre tek-atomlu molekllerin serbestlik dereceleri says da 3tr. Dolaysyla tek-atomlu molekllerden oluflan gazlar iin = (n + 2 / n) = (3 + 2) / 3 = 5 / 3 = 1.666 olur. n says bydke sabitinin deeri klerek gittike 1 saysna yaklaflr. n says ok b2
3
155
156
Bilim Felsefesi
len deeri arasnda eflit fark saptanmfltr. (i) nn hesaplanan deeri gazn
scakl ile deiflmez, oysa nn llen deerinin gazn scakl ile deiflip, scaklk arttka azald gzlemlenmifltir. (ii) sabitinin llen deerinin hesaplanan deerinden her zaman daha byk olduu gzlemlenmifltir. Ancak (i)de belirtildii gibi, iki deer arasndaki farkn scakln artmas ile azald, scakln
azalmas ile de artt saptanmfltr. (iii) sabitinin iliflkin olduu gaz tek-atomlu ise
(nn llen ile hesaplanan deerleri arasndaki fark ok kk olur. Gazn her bir
moleklndeki atom says artnca sz geen fark gittike byr.
rnein, tek-atomlu Helyum (He) gaznn (180Cta llen deeri 1.660 olur.
Bu da hesaplanan 5/3 = 1.666 deerine ok yakndr. te yandan iki-atomlu (yani
her bir molekl iki atomdan oluflan) Hidrojen (H2) gaznn -180Cta llen deeri 1.6 olup, hesaplanan 9/7 = 1.286 deerinden olduka uzak iken, 2000Cta llen deeri, hesaplanan 1.286 deerine ok yakndr. te yandan sekiz-atomlu
(yani her molekl sekiz atomdan) oluflan Etan (C2H6) gaznn 15Cta llen deeri 1.22dir. Oysa hesaplanan deeri 1 saysna ok yakndr. (Bkz. Feynman et
al., 1989, s. 40.7 - 40.8.)
zgl s anaomalisi olarak adlandrlan bu farkllk olgusu, klasik kinetik gaz
teorisinin geliflen aflamalarnda, yani olaan bilim dneminde gz ard edilmifltir.
Yozlaflan aflamalar dizisinde, yani 1880 - 1905 yllar arasndaki bunalm dneminde, sz geen farkllk olgusunu aklamay amalayan eflitli giriflimler yaplmfltr. Ancak bu giriflimlerin tm ad hoc hipotezlere dayal ad hoc aklamalar retmifltir. (Bkz. Clark, 1976, s. 82 - 88.) Bylece zgl s anomalisinin klasik kinetik
gaz teorileri erevesinde giderilemeyecei sonunda anlafllmfltr. zgl s anomalisinin klasik kinetik gaz teorisinde giderilemez olduu flyle gsterilebilir. a, tm
molekllerinin serbestlik dereceleri says n olan bir gaz kitlesi olsun. a gaz kitlesinin scakl T ise, ay oluflturan molekllerin e ortalama enerjisi T ile orantldr. ,
a gaz kitlesinin moleklleri arasnda bulunup kinetik enerjisi eye (yaklaflk olarak)
eflit herhangi bir molekl olsun. Klasik kinetik gaz teorisinde geerli olan ve enerjinin eflit paylaflm (equipartition of energy) denilen teoreme gre, nn e kinetik
enerjisi, nn n sayda serbestlik dereceleri arasnda eflit olarak paylafllmfltr; dolaysyla bu serbestlik derecelerinin her birinin enerji pay e / nye eflit olur. (Bkz.
Clark, 1976 ve Kuhn, 1978, s. 146.) fiimdi a gaz kitlesinin scaklnn Tden T*a, buna koflut olarak da molekl enerjisinin eden e*a dflrldn varsayalm.
Eer T* < T ise e* < e olur. Klasik kinetik gaz teorisinde T* mutlak sfra eflit olmadnda e* > 0dr. Dolaysyla (enerjinin eflit paylaflm teoremi gerei) moleklnn
her serbestlik derecesinin enerji pay olan e* / n sfrdan byk olur. rnein a, bir
hidrojen (H2) gaz kitlesi, T = 2000C ve T* = -180C olsun (bkz. Feynman et al.,
1989, s. 40.8 , Figure 40.6). Yukarda grld gibi gibi bir iki-atomlu H2 molekl, 2000Cta eflzamanl olarak teleme, dnme ve titreflim biiminde devinip serbestlik derecesi, n, 7ye eflittir. a gaz kitlesi -180Cta soutulunca moleklnn
enerjisi eden e*a klr, ama nn her biimdeki devinimleri srer. Nitekim
bu devinimleri belirleyen 7 serbestlik derecelerinin her birinin enerji pay olan e* /
7 sfrdan byktr. Klasik kinetik gaz teorisinde enerjinin olanakl deerleri srekli olduundan, moleklnn hibir devinim biimi, szgelifli titreflim devinimi,
enerji ne denli kk olursa olsun, yok olmaz. Yalnzca devinimin hz srekli olarak azalr, ama 0a eflit olmaz. Dolaysyla a gaz kitlesinin T scakln dflrmekle,
moleklnn devinim biimlerinden hibiri yok edilemez, baflka bir deyiflle dondurulamaz. Byle olunca moleklnn n serbestlik dereceleri says 0dan farkl
her scaklk derecesinde ayndr. Dolaysyla a gaz kitlesinin madde trne zg
157
sabitinin deeri her scaklkta ayn kalr. Nitekim = n + 2 / ndir. Buna gre bir H2
molekl iin her zaman = (7 + 2) / 7 = 1.286 olur.
Klasik Newton mekanii paradigmasnda bir giderilemez anomali rneini
gsteriniz.
SIRA SZDE
(iii) Anomalilerin Bilimsel Devrim Yoluyla Giderilmesi
D fi N E L M
Herhangi bir bilim dalnda bilimsel devrim, kabul edilmifl olan ve olaan bilim
dneminden sonra bunalm dnemine girmifl eski bilimsel paradigmann, bilim inS O yeni
R U bir bilimsel
sanlar topluluunca ret edilip yerine eskisiyle hi badaflamayan
paradigmann kabul edilmesi demektir. (Bkz. Kuhn, 1970, 2008, Blm IX -XIII.)
Kuhnun bilimsel paradigma kavram yerine Lakatosun bilimsel
arafltrma kavDKKAT
ramn kullanarak bilimsel devrim kavram efldeer bir biimde flyle tanmlanabilir. Bilimsel devrim, ayn bilim dalndaki eski bilimsel arafltrma program yerine,
SIRA SZDE
kat ekirdei eskisindekiyle badaflmayan yeni bir bilimsel arafltrma
programnn
kabul edilmesi demektir. Kuhn, yeni bir teorinin ortaya konulmasn bulufl deil de
icat sayyor. (Bkz. Kuhn, 1970, s. 52; Kuhn, 2008, s. 136.) Bulufl
yeni bir olguya,
AMALARIMIZ
icat ise yeni bir teoriye iliflkindir. Daha nce grld gibi yeni bir olgu buluflu,
snrl olan bir ykc-yapc paradigma deiflimine yol aar. Yeni bir teorinin icad
ise, snrsz olan bir paradigma deiflikliine, baflka bir deyiflle,
devrime
K bilimsel
T A P
yol aar. Bilimsel devrim ykc-yapc bir deiflimdir. Ykc yn, eski teorinin temel hipotezlerinin, en azndan bazlarnn, reddine yol amasdr. Yapc yn ise,
kabul edilen yeni teorinin ret edilen eski teoriden daha geliflmifl
T E L Eolmasdr.
VZYON
Yukarda grfllerini incelediimiz Nagel, Lakatos ve Kuhnun ortaya koyduu
geliflmifllik ltleri, ifade bakmndan farkl olmakla birlikte zce birbiriyle uyumludur. rnein Kuhnun geliflmifllik ltlerini oluflturan befl bilimsel deer tm biT E R N E T dayanarak
lim felsefecilerce paylafllabilecek niteliktedir. Kuhn, bu befl Ndeere
devrimsel geliflimin sonucu olan yeni teorinin problem-zme gcnn eskisininkinden daha yksek olmas gerektiini belirtmifltir. Buna gre eski teorinin ndeyileri ve aklamalar yeni teori tarafndan da yaplmal, ayrca yeni teori eskisinin
yapmad baz ndeyi ve aklamalar yapmaldr. Bu adan devrimsel geliflim birikimsel deiflimden farkszdr. Aralarndaki fark, ndeyiler ve aklamalarn biiminin farkllndadr. Yeni teori eskilerinin aklad bir olguyu farkl bir biimde, farkl kavramlarla aklar. rnein cisimlerin serbest dflme olgusu eski Aristotelesi devinim teorilerinde cisimlerin doal yerlerine dnme eilimi ile aklanmasna karfllk, ayn olgu, bilimsel devrim yoluyla yeni Newton mekanii teorisinde
Yer ile dflen cisim arasndaki ekim kuvveti ile aklanr.
Kuhn, bilimsel devrimin baflka bir deyiflle devrimsel geliflim srecinin flu
zelliini belirtmifltir (bkz. Kuhn, 2000, s. 28 - 32):
(i) Devrimsel geliflim btnseldir, azar azar gereklefltirilemez. Tutarszla dflmemek iin birbiriyle balantl olan birok deifliklik eflzamanl olarak yaplmaldr.
(ii) Devrimsel geliflimin birincisi ile balantl olan ikinci bir zellii, bilimsel terimlerde anlam deiflimine yol amasdr. rnein Newtonun kuvvet = ktle x
ivme biimindeki temel devinim yasasndaki kuvvet ile ktle terimlerinin anlam, ayn terimlerin yasadan nceki eski anlamlarndan farkldr. Yeni anlamlar
belirleyen yasann kendisidir.
(iii) Daha genel olarak, devrimsel geliflim, bilim dilinde devrimsel denilebilen bir anlam deiflimine yol aar. Byle bir deiflim sonucunda bilimsel betimleme ve genellemelerde kullanlan snflama kategorileri deiflir. rnein Ptole-
SIRA SZDE
D fi N E L M
S O R U
DKKAT
N N
SIRA SZDE
AMALARIMIZ
K T A P
TELEVZYON
NTERNET
158
Bilim Felsefesi
maeus astronomisinde Gnefl ve Ay, Gezegen olarak snflanmasna karfln, Kopernik astronomisinde Gnefl, Yldz ve Ay yeni bir kategori olan Uydu olarak snflanmfltr. (Bkz. Kuhn, 2000, s. 15.)
fiimdi bilimsel devrim, yani devrimsel geliflim rnei olarak, 1900 - 1912 yllarndaki klasik kinetik gaz teorisinden kuantum mekaniine dayal kinetik gaz teorisine, ksaca kuantum kinetik gaz teorisine, geifl srecine deinelim. (Bkz.
Kuhn, 1978 ve Feynman et al. 1989, s. 40.8 - 40.10.) Klasik gaz teorilerinin karfllaflt iki giderilemez anomali, sz konusu bilimsel devrime yol aan bafllca etmen olmufltur. Bunlardan biri yukarda szn ettiimiz zgl s anomalisi, br bu kitapta incelemediimiz kara cisim (black-body) anomalisi denilen anomalidir. Klasik teoride giderilemeyen bu iki anomali yeni kuantum teorisinde giderilmifltir. (Bkz. Feynman et al. 1989, s. 40.9 - 40.10.)
zgl s anomalisi flyle giderilmifltir. Anomali, sabitinin llen deerinin
hesaplanan deerinden scaklk dfltnde gittike daha yksek kmas olgusundan kaynaklanyor. nn deerinin ykselmesi ise, gaz molekllerinin devinimlerine bal serbestlik dereceleri saysnn azalmas demektir. Nitekim daha nce
grld gibi, n serbestlik derecesi says olduunda, = (n + 2) / n. Dolaysyla sabiti deerinin bymesi n saysnn azalmasna baldr. Buna gre zgl s
anomalisini gidermek iin gaz kitlesinin scakl azaldnda, gaz molekllerinin n
serbestlik derecesi saysnn nasl bydnn, tersine de scaklk ykselince n
saysnn nasl kldnn aklanmas gerekir. Buna gre yukarda sz geen
a gaz kitlesi ile aya ait molekln ele alalm. T scaklkta nn kinetik enerjisi
e olduunda, nn n sayda serbestlik derecesinin her birinin enerji paynn e / n
olduunu grmfltk. Bu n serbestlik derecelerinin birini, szgelifli moleklnn titreflim devinimine iliflkin bir serbestlik derecesini seelim. Bu serbestlik derecesinin enerji payn ise olarak gsteriyoruz. enerjisinin olanakl deerleri byklk srasna gre (0, 1, 2, ... , i, i +1, ... gibi kesintili (discrete) bir dizi oluflturur. En kk enerji dzeyi olan 0 yaklaflk sfra eflittir. Dolaysyla moleklnn sz konusu serbestlik derecesinin karfll olan biimde (szgelifli titreflim
biiminde) devinen iin enerjisinin 1 koflulunu yerine getirmesi gerekir. Baflka bir deyiflle 1 enerji dzeyi bir eflik deeridir. , bu eflik deerinin altnda ise, sz
konusu serbestlik derecesi dondurulmufl olur, yani karfll olan devinim, szgelifli titreflim devinimi, sona ermifl olur. Bylece klasik kinetik gaz teorisinin tersine,
kuantum kinetik gaz teorisinde dflk scaklkta molekllerin baz devinim biimlerinin karfll olan serbestlik dereceleri saysnn azalabildiini anlyoruz. 1 enerji efliinin deeri molekln titreflim devinimi iin yksek, dnme devinimi iin de
daha dflktr; ama her iki durum da ihmal edilemez. Buna karfllk 1 enerji efliinin molekln teleme devinimleri iin deeri ihmal edilecek kadar dflktr.
Dolaysyla gaz kitlesinin scakl gittike dfltnde, gaz molekllerinin nce titreflim devinimi, sonra da dnme devinimi sona erer; ama her boyuttaki teleme devinimleri srer.
rnein moleklleri ikifler atomdan oluflan hidrojen (H2) gibi bir gaz ele alalm.
Bu gazn n serbestlik dereceleri says daha nce belirtildii gibi 7 saysna eflit olup,
= 9 / 7 olur. Eer byle bir gaz kitlesinin T derecesi ok yksekse, n says en st
deeri olan 7 saysna eflit olur. Ama T derecesi ok kk ise n = 3 olup, = 5 / 3
olur. Yani hidrojen gibi iki-atomlu bir gaza iliflkin sabitinin deeri (T derecesi ok
kk bir deerden ok yksek bir dereceye ykseldiinde) 5 / 3 = 1.666dan 9 /
7 = 1.286ya iner. Bu sonular deneysel lmlere uygundur. Demek ki yeni kuantum mekaniine dayal kinetik gaz teorisinde zgl s anomalisi giderilebiliyor.
159
zet
N
A M A
N
A M A
lfllayc olgulardan korunmasn salayan yntemsel kurallardr. Pozitif yordam, teori dizisine
ait teorilere zg koruyucu kuflaklarn ortaya konulmasn salayan yntemsel kurallardr.
N
A M A
Kuhnun bilimsel paradigma deiflikliine dayal devrimsel geliflim grfln ifade etmek ve tartflmak.
Kuhna gre bir bilim dalnda devrimsel geliflim,
bu bilim dalnda kabul edilmifl bilimsel paradigma yerine onunla badaflmayan yeni bir paradigmann kabul edilmesi demektir. Bilimsel paradigma, sembolik genellemeler (yani teorinin
ierdii yasa-grnml nermeler), metafizik
ilkeler ve modeller, bilimsel deerler ile rnek
problem zmlerinden oluflur. Bilim insanlar
topluluunca kabul edilen bilimsel paradigma,
olaan bilim dneminde birikimsel geliflim srecini ynlendirir. Bu dnemde ortaya kan anomaliler (yani yanlfllayc olgular) teorinin hipotezleri deiflmeksizin baz yardmc hipotezlerin
deiflmesi yoluyla giderilirler. Giderilemeyen
anomaliler bir sre gz ard edilirler, ama uzun
srede olaan bilim dnemini sonlandrrlar.
Bylece geliflim srecinin duraklad ve teoriye
olan gvenin sarsld bunalm dnemi bafllar.
Bunalm dneminde, kabul edilen teori ile badaflmayan alternatif teoriler nerilir. nerilen bu
yeni teorilerden biri eskisinden daha geliflmifl
olup, bilimsel devrim yoluyla eskisinin yerine kabul edilir. Eski teoriden yeni teoriye geifl sreci
bir devrimsel geliflim oluflturur.
160
Bilim Felsefesi
Kendimizi Snayalm
1. Afladakilerden hangisi Nagelin indirgemeci geliflim grfl iin sylenemez?
a. Bir teorinin yerine geen ikinci bir teorinin birincisinden daha geliflmifl olmas, birinci teorinin onun yerine geen ikinci teoriye indirgenmesi demektir.
b. ndirgenen teorinin postulatlarnda geen baz
terimler, indirgeyen teorinin postulatlarnda gemeyebilir.
c. ndirgenen teorinin postulatlarnda geen her
terim, indirgeyen teorinin postulatlarnda gemelidir.
d. ndirgenen teorinin her postulat, indirgeyen teorinin postulatlarndan tmdengelimsel karmla tretilebilmelidir.
e. ndirgeyen teori pekifltirilmifl bir teori olmaldr.
2. Afladakilerden hangisi Lakatosun geliflen teori dizisi kavramn betimler?
a. Verilen bir teori dizisinde (birincisi dflnda) her
teori bir nceki teoriden daha geliflmifl ise, bu
teori dizisine geliflen teori dizisi denir.
b. Verilen bir teori dizisinde baz teoriler bir nceki teoriden daha geliflmifl ise, bu teori dizisine
geliflen teori dizisi denir.
c. Verilen bir teori dizisinde son teori dizideki ilk
teoriden daha geliflmifl ise, bu teori dizisine geliflen teori dizisi denir.
d. Verilen bir teori dizisinde dizideki teorilerin ou ilk teoriden daha geliflmifl ise, bu teori dizisine geliflen teori dizisi denir.
e. Verilen bir teori dizisinde (birincisi dflnda) dizideki teorilerin hepsi ilk teoriden daha geliflmifl
ise, bu teori dizisine geliflen teori dizisi denir.
3. Afladakilerden hangisi Lakatosun bilimsel arafltrma program kavramnn bir esi deildir?
a. Anomali
b. Pozitif yordam
c. Devrimsel geliflim
d. Negatif yordam
e. Kat ekirdek
161
Okuma Paras
8. Kuhnun anlayflna gre, afladakilerden hangisi
olaan bilim problemi deildir?
a. Olgu-toplama problemleri
b. Teori snama problemleri
c. Deneysel teori gelifltirme problemleri
d. Anomalileri aklama problemleri
e. Teorik teori gelifltirme problemleri
9. Afladakilerden hangisi Kuhnun bilimsel devrim ya
da devrimsel geliflim anlayfl iin sylenemez?
a. Bilimsel devrimle gelen yeni paradigma eski paradigma ile badaflr.
b. Bilimsel devrimde eski paradigma ret edilip yerine yeni bir bilimsel paradigma kabul edilir.
c. Bilimsel devrim ykc-yapc bir deiflimdir.
d. Devrimsel geliflim btnseldir, azar azar gereklefltirilemez.
e. Devrimsel geliflim, bilimsel terimlerde anlam deiflikliine yol aar.
10. Afladakilerden hangisi Kuhnun devrimsel geliflim
anlayflnn bir rnei saylabilir?
a. Krnigin kinetik gaz teorisinden, Clausiusun
birinci kinetik gaz teorisine geifl
b. Clausiusun birinci kinetik gaz teorisinden, Clausiusun ikinci kinetik gaz teorisine geifl
c. Klasik kinetik gaz teorisinden, kuantum kinetik
gaz teorisine geifl
d. Clausiusun ikinci kinetik gaz teorisinden, van
der Waalsn kinetik gaz teorisine geifl
e. Keplerin astronomi teorisinden, Newtonun astronomi teorisine geifl
Lakatos bilimsel geliflmenin nesnel olarak deerlendirilmesi sorununu, bilimsel kuram [teori] dizilerindeki ilerletici [geliflen] ile yozlafltrc sorun deiflikliklerine gre ele
alr. Byle dizilerin bilimin geliflmesindeki en nemli zellii dizinin kuramlarn birbirine balayan sreklilik gstermeleridir. Bu sreklilik gerek bir arafltrma programndan doar. Sz konusu program yntembilgisel [metodolojik] kurallardan oluflur. Bu kurallardan kimisi kanlmas gereken arafltrma yollarn gsterir (yani olumsuz buldurucudurlar [negatif yordam]), kimileri de izlenmesi gereken arafltrma yollarn gsterir (yani olumlu buldurucudurlar [pozitif yordam]). (Bkz. Lakatos, 1989, s. 47.)
Lakatosa gre bir btn olarak bilim bile bir arafltrma
program olarak grlebilir. Bilim tarihinin kuramlardan ok arafltrma programlarnn tarihi olmas, bilim
tarihinin kavramsal erevelerin ya da bilim dillerinin
tarihi olduu grfln dorulamaktr.
Lakatos bir arafltrma programn oluflturan yntembilgisel
kurallardan, kanlmas gereken arafltrma yollarn, yani
olumsuz buldurucuyu flyle aklar. Btn bilimsel arafltrma programlar ekirdekleriyle tanmlanabilir. Bir programn ekirdei de uzun bir deneme yanlma sreciyle
yavafl yavafl geliflir. Programn olumsuz buldurucusu, bu
ekirdeklere modus tollensle yaklafllmasn engeller.
Bunun yerine, ekirdein etrafndaki koruyucu kufla
flekillendiren yardmc varsaymlar [hipotezler] dile getirmek, hatta bunlar bulmak iin insan yaratcln kullanp
bunlar modus tollensle yeniden ele almak gerekir.
Snamalarn ykn eken, dzenlenen, yeniden dzenlenen, hatta btnyle deifltirilen, bylece desteklenen
ekirdei savunmakla ykml olan, bu koruyucu yardmc varsaymlar kufladr. Btn bunlar, bir ilerletici
sorun deiflikliine gtryorsa, arafltrma program baflarldr, yozlafltrc bir sorun deiflikliine gtryorsa
baflarszdr. (Bkz. Lakatos, 1989, s. 48.) (...)
Baflarl bir arafltrma programnn gelmifl gemifl en iyi rnei Newtonun ekim kuramdr. Newtonun kuramnn
ekirdeini mekanie iliflkin yasayla, ekim yasas oluflturur. Bu ekirdek, genifl bir yardmc varsaymlar koruyucu kuflayla rtmelerden korunur. leri srld ilk
zamanlar kuram aykrlklarla (ya da karfl rneklerle de
Lakatos) doluydu. (...) Ama Newtoncular, karfl rnekleri,
zellikle de bu karfl rneklerin flnda kurulan gzlem
kuramlarn ykarak dorulayc rneklere dnfltrdler.
Her yeni zorluu programn bir utkusuna dnfltrdler.
Kaynak: Gzel, C. (2010). Bilim Felsefesi. stanbul:
Krmz Yaynlar, s. 118 - 119.
162
Bilim Felsefesi
2. a
3. c
4. d
5. c
6. a
Yantnz doru deilse, nitenin Nagelin ndirgemeci Geliflim Grfl blmn yeniden
okuyun. Yalnz b flkkndaki yant Nagelin grflne aykrdr. Nitekim, c flkknda sylendii
gibi, indirgenen teorinin postulatlarnda geen
her terim indirgeyen teorinin postulatlarnda
gemelidir.
Yantnz doru deilse, nitenin Lakatosun Bilimsel Arafltrma Programlarna Dayal Geliflim
Grfl blmn yeniden okuyun. Yalnz a
flkkndaki yant Lakatosun geliflen teori dizisi
kavramn doru olarak betimlemektedir. Bu yanta en yakn gibi grnen e flkkndaki yantn
yanlfl olduunu flyle grebiliriz. Teori dizisindeki ilk teori dflndaki btn teoriler ilk teoriden daha geliflmifl olabilir. Ancak buradan, rnein, dizideki son teorinin bir nceki teoriden
daha geliflmifl olduu sonucunu kartamayz.
Yantnz doru deilse, nitenin Lakatosun
Bilimsel Arafltrma Programlarna Dayal Geliflim Grfl blmn yeniden okuyun. Doru yant c flkkdr. Nitekim a, b, d ve e flkkndaki yantlar Lakatosun sz geen kavramnn
eleri olup, devrimsel geliflim kavram
Kuhnun grflne ait bir kavramdr.
Yantnz doru deilse, nitenin Lakatosun Bilimsel Arafltrma Programlarna Dayal Geliflim
Grfl blmn yeniden okuyun. Doru yant d flkkdr. Nitekim negatif yordamda teorinin
kat ekirdeine ait hibir temel hipotez yanlfllanamaz; ancak teorinin koruyucu kuflana ait
baz yardmc hipotezler yanlfllanabilir.
Yantnz doru deilse, nitenin Lakatosun
Bilimsel Arafltrma Programlarna Dayal Geliflim Grfl blmn yeniden okuyun. Doru yant c flkkdr. Nitekim c flkknda sylenenin tam tersine, sz geen kavrama gre, teori dizisine ait bir teoriden tretilen ve daha nceden yanlfllanmamfl her ndeyi, bu dizinin
bir sonraki teorisi tarafndan tretilebilir.
Yantnz doru deilse, nitenin Kuhnun Bilimsel Paradigma Deiflikliine Dayal Devrimsel Geliflim Grfl blmn yeniden okuyun. Doru yant a flkkdr. Nitekim a flkkndaki yant Nagelin grflne ait olup, dier flklardaki tm yantlar Kuhnun bilimsel paradigma
kavramnn eleridir.
7. d
8. d
9. a
10. c
Yantnz doru deilse, nitenin Kuhnun Bilimsel Paradigma Deiflikliine Dayal Devrimsel Geliflim Grfl blmn yeniden okuyun. Doru yant d flkkdr. Nitekim a, b, c ve
e flklarnda sralanan deerler Kuhnun sralad deerler arasnda yer alp d flkkndaki toplumsal deerin zorunlu olarak bir bilimsel deer olduu sylenemez.
Yantnz doru deilse, nitenin Kuhnun Bilimsel Paradigma Deiflikliine Dayal Devrimsel Geliflim Grfl blmn yeniden okuyun. Doru yant d flkkdr. Nitekim anomalileri aklama olaan bilimin deil, olaandfl
bilimin bir etkinliidir.
Yantnz doru deilse, nitenin Kuhnun Bilimsel Paradigma Deiflikliine Dayal Devrimsel Geliflim Grfl blmn yeniden okuyun. Bilimsel devrimin, eski bilimsel paradigmann bilim insanlar topluluunca ret edilip
yerine eskisiyle hi badaflamayan yeni bir bilimsel paradigmann kabul edilmesi anlamna
geldiini anmsayacaksnz.
Yantnz doru deilse, nitenin Kuhnun Bilimsel Paradigma Deiflikliine Dayal Devrimsel Geliflim Grfl blmn yeniden okuyun. Verilen yantlar arasnda, yalnz klasik kinetik gaz teorisinden, kuantum kinetik gaz teorisine geiflin bir devrimsel geliflim rnei olduunu anmsayacaksnz.
163
m0
m=
(i)
1-
v
c
v2
c
(0.1)2
(300.000)
v2
c2
0.01
10
9 10
kk olunca, srasyla
v2
c2
1 , 1-
9 1012
1-
v2
c2
v2
c2
oran ok
m0
2
1-
v
c
m0
v2
c2
oran 0 li-
mitine yaklaflnca, m ktlesinin deeri m0 limitine yaklaflr. (iii)n geerli olmas, 1e ait (i) yasa-nermesinin K1 alannda 2ye ait (ii) yasa-nermesine indirgendii anlamna gelir.
Sra Sizde 2
rnek olarak 1815 - 1911 yllar arasndaki William Proutun (1785 - 1850) bafllatt bilimsel arafltrma programn ele alyoruz. Proutun ( teorisinin kat ekirdei,
tm atomlarn hidrojen atomlarndan olufltuunu, dolaysyla her kimyasal elementin atom arlnn tamsay
olduunu ileri sren temel hipotezden oluflur. Ancak
grnflte element olan, ama llen atom arlklar
tamsay olmayan elementler ortaya kmfl, bu da teorisi iin anomaliler oluflturmufltur. Anomalileri gidermek iin sz geen maddelerin saf olmadklar, kimyasal arndrma yoluyla saf hale getirince atom arlklarnn tamsay olaca hipotezi ortaya konulmufltur.
nceleri bu hipotez deneysel olarak pekifltirilmifl, bylece geliflen teori aflamalar gerekleflmifltir. Ancak 1860
yllarnda, Klor elementinin atom arlnn llen deerinin 35.5 olduu, tm arndrma giriflimlerine karfln
bu deerin deiflmedii olgusu gzlemlenmifltir. Bu olgu, baz bilim insanlarnca teorisi iin giderilemez
anomali saylmfltr. Bylece geliflen teori aflamalarn
yozlaflan teori aflamalar izlemifltir. 1910 yllarnda ise
Ernest Rutherfordun (1871 - 1937) atom teorisi erevesinde, Klor gibi, atom says tamsay olmayan kimyasal elementlerin farkl izotop atomlardan oluflan karflmlar olduu anlafllmfltr. Farkl izotop karflm olmayan elementlerin atom arlnn teorisine uygun
olarak tamsayya yakn olduu ortaya kmfltr. Bylece teorisinin aflamalar dizisinin, nce geliflen, sonra
yozlaflan, daha sonra gene geliflen aflamalardan olufltuu grlr. (Bkz. Lakatos, 1978, s. 43 - 44 ve s. 53 - 55.)
164
Bilim Felsefesi
Sra Sizde 3
Klasik Newton mekanii paradigmasnda bir giderilemez anomali rnei olarak, nite 2de (Sra Sizde Yant
Anahtar, Sra Sizde 1in yantnda) sz edilen Merkr
gezegeninin yrngesinin gnberisindeki sapma olgusunu gsteriyoruz. Nitekim Newton mekaniinin
yzyl sren olaan bilim dneminde, sz konusu sapma olgusu, baz baflarsz ad hoc aklama giriflimleri dflnda, genellikle gz ard edilmifltir. Baflka bir deyiflle
sz konusu olgunun oluflturduu anomali Newton mekanii paradigmas erevesinde giderilememifltir. Bu
giderilemeyen anomali ancak 1915 yllarnda, bilimsel
devrim yoluyla Newton teorisinin yerine geen Einsteinn genel grelilik teorisi erevesinde giderilebilmifltir. Nitekim Merkr gezegeninin gnberisindeki sapma
olgusu, genel grelilik teorisinin ngrd uzay-zaman bklmesiyle aklanabilmifltir.
Yararlanlan ve Baflvurulabilecek
Kaynaklar
Andrews, T. (1869). On the Continuity of the Gaseous
and Liquid States of Matter, Philosophical Transactions of the Royal Society, 159, s. 575 - 590.
Brush, S. G. (2003). The Kinetic Theory of Gases: An
Anthology of Classic Papers with Historical
Commentary (ed. by N. S. Hall). London: Imperial College Press.
Buijs-Ballot, C. H. D. (1858). ber die Art von Bewegung welche wir Wrme und Electricitt nennen,
Annalen der Physik, 2nd series, 103, s. 240 - 248.
Clausius, R. (1857). The Nature of the Motion which
We Call Heat, Brush (2003)n iinde, s. 111 - 134.
Clausius, R. (1858). On the Mean Lengths of the Paths
Described by the Separate Molecules of Gaseous
Bodies , Brush (2003)n iinde, s. 135 - 147.
Clark, P. (1976). Atomism versus Thermodynamics, in
C. Howson (ed.) (1976), Method and Appraisal in
the Physical Sciences: Cambridge: Cambridge University Press, s. 41 - 105.
Feynman, R. P. et al. (1989). The Feynman Lectures
on Physics, Vol. I. Reading, Mass.: Addison-Wesley Pub. Co.
Gzel, C. (2010). Bilim Felsefesi. stanbul: Krmz Yaynlar.
Khinchin, A. I. (1949). Mathematical Foundations of