You are on page 1of 160

AIl YILDIRIM

OTEKi ARA$TIRMA-INCELEME

ALi YILDIRIM

Kapak Dizaym: Oteki Ajans Dizgi : Oteki Ajans

Baskl : Ernel Matbassl, Ankara, 1996

© Oteki YaYlnevi ~ AS Yddmm

OSMANLI

• •

ENGIZISYONU

Yonetim Veri:

Dr. Mediha Eidem Sk. No: 52/1 Klztlay I ANKARA

Tel.Fax: 433 96 09

Otekl, A~I VaymcllIgm Kurulu,udur.

ISBN 975-8012-39-8

J/l

i<;iNDEKiLER

Okura bzel Bir Not / 7 Osmanh Engizisyonu ya da Zuhim Tarihine Giris /9 Fatih Mehmet ve Hurufiler'in Yakilmasi / 42 Yavuz Sultan Selim'in Kizilbas Katliarru Z 53 Kanuni'nin Kanuniligi /93 Bir Engizisyon Yargici, ~eyhuljslam Ebussuud Efendi /149 Sarhos Selim ve III, Murat Donemlerinde Engizisyon /177 Bedreddin Muridleri ve Engizisyon / 215

Muderris San Abdurrahman'm Katli /237 Sakarya ~yhi'nin Katledilmesi / 243 Engizisyon ve Katledilen :?airler / 249 Kuyucu Murat Pasa'run Insan Kuyulan /263 Bektasi Dergahlarmm lmhasi / 271 Cellatlar, Iskence, Olum Cezasi / 299 Kaynakca /313

OKURA 6ZEL BiR NOT ...

Bu kitap bir sorunun yarutuu arama seruver idir. Ve yarun kadar sorunun kendisi de canahci degerdedir.

Osmanh'da da Bati'da oldugu gibi n.smi dinsel anlayis dismda yeralan inane ve dusuncelere karst bir Engizisyon uygulamasi yasandi rru?

Yarutiru aradiguruz soru budur, Soru ilktir ve ilk olmarun kimi eksikliklerini tasrmasi dogaldir.

Asmak, reddetmek, taslan yerli yerine oturtabilmek icin kusku duymak ve soru sonnak gerekir. Soru sormak bit hesaplasmaya baslamak anlamina gelir. Resmi tarih anlayisi ile hesaplasmaya girismek, yuzyuze gelmek, sorarak, yarutlayarak bit tavrr ahstir. Yeni bir durus noktasr belirlemektir. Her durus noktasi, her soru~ noktasr kendisine ozgu bit bilinci ve cesareti zorunlu kilar.

Osmanh'ya iliskin soru sormak, ya~adlglmlz ~u gune dair yarut vennek demektir, Cunku tarih perspektifi bir turnusol kagldl hukmundedir. Kimin yamnda, kimin peneeresioden hayata bakihyor? Hangi diinyada ya~antp hangi dunyarun havasi solunuyor?

Zalimin mi, mazlumun mu? Celladm rru, kurbarun mi?

Resmi tarihcilerin - vakanuvislerin degil- oteden beri ortaya koyduklan Osmanh rivayeti, "Osmanh'da farkh dinden, inanetan, dusunceden insanlann ozgurce yasadigi, devletin kimsenin dinine, inancina, dusuncesine miidahale etmedigi seklindedir. Bu tarih guzellemesi tam anlamiyla ger~eklerin ters-yiiz ediimesinden baska birsey degildir. Resmi tarihciler "tarih yazma"dan ote, "tarih yapma" faaliyeti icerisindedirler. Gecmisi "gulluk guIistanhk' bir manzaraya donustiirerek bugiinkii siyasal/ideolojik tavirlanna destek bulacaklan karusmdadrrlar. Ne var ki resmi ideolojinin yalaru cok da uzun omurlu olamamaktadir.

Evet, Osmanh'da da bir engizisyon uygulamasi yasarurusnrt

7

Bu cahsmarun ortaya koydugu, karutladigi gerceklik budur Osmanh Engizisyonunun amaci, kurumlari, yargilama tarzr ve islevleri He Katolik Engizisyonunun tipanp bir benzeridir. Osmanh Engizisyonunu "Osmanh' kilan yonleri He resmi, seriat disi inane ve dusimceler uzerinde yuzyillarca bir zulum makinas 1 olarak cahsmisnr.

Bu kitap tum yonleri He ve yalmzca Osmanh'nm resmi belgeierine dayanarak Osmanh Engizisyonunu ve uygulamalanm gozler onune serme cabasmdadir. Osmanh'run ~eriat dl~l inane ve dusuncelere yonelik uygulamalan bizzat Padisah'm sozleri olan "fermanlarla", en yetkili dinsel otorite olan ~yhillislam'larm "fetvalan" ile hanedanm maash elemanlan olan vakanuvislerin yazdiklan He ortaya konulmustur. Kuskusuz bu belgelere bu belgeJerin saglamhgma soylenebilecek bir soz yoktur.

Engizisyon bir yoketmedir, kendi dismda bulunan her ~eye karsi bir dusmanhktir. Ve asil korkuncu da tum bunlann ustun bir dinsel irade adma yapilmasidir. Osmanli'da devletin, hanedarun resmi dini seriat olmus, tum toplumsal hayat seriat emirleri dogrultusunda duzenlenmis. seriat dl~l ve genis kitlelerin inanCIlU olusturan rafizilik/bektasilik./Iazrlbashk kisaca "batmilik" diyebilecegimiz akimlar ise bash ve zulume maruz kahrushr. Bu noktada bit Osmanh hosgorusunden, bit tahammUlden sozetmek mumkun olmadigi gibi isin dogasina da aykmdrr, Simdilik ozet budur.

Bu kitap "karst tarihe giris denemesi"dir. Hazulanmasmda bircok arkadasnrun katkrsi oldu kendilerine tesekkiir ediyorum, kitabm bir an once okura ulasmasiru saglayan Oteki Yaymlan Yaym Yonetmeni Vedat Yeniceri'ye tesekkur ediyorum.

Bu cahsmayi "kanm':a itaf ediyor sevgilerimi iletiyomm. Siz okur dostlanmaise yeniden rnerhaba diyorum.

OSMANLI ENGiZiSYONU YADA ZULUM TARiHiNE ctnts

Dikmen, 3 MaYlS 1996

Ali YILDIRIM

Resmi tarih anlayisirun aglr bombardimaruna maruz kalan, kafasi resmi tarihin hurafeleri ile doldurulmus <;ogu insan icin Osmanlr ve Engizisyon kavrarnlanrun yan yana kullarulmasi ilk bakista sasrrnci gelebilir. Bu durum bir bakrma dogaldir da. Ilkokuldan universiteye kadar butun egitim siirecinde tarih adina ortaya konularun "savaslar, fetihler, oluk oluk akan kanlar, san ve ihtisarn ile gill gibi bir imparatorluk" oldugu gozonune alrrursa "karmcayi bile incitmekten sakman" atalarmuz lie zuliim ve iskence anlarmna gelen engizisyon sisteminin birlikte arulmasi kuskuyla karsilanabilir, Ne var ki tarih bilincinin carpikhgmdan, derin bir yarulsamadan, karst tarih c;:ahsmalanrun cihzhgmdan kaynaklanan bu kuskunun giderilmesi hie de zor degildir ve bu cahsmanm baslica amacrdrr.

Diger yandan resmi tarihciler, sanh tarih mirascrlari 05- manit ve Engizisyon kavramlanrun blrlikte arulmasma, giderek Osmanh Engizisyonu biciminde bir kavramlashrmarun yapilmasina siddetle itiraz edecekler, bu yaklasmu kabul edilmez bulacaklar ve Osmanh'run bircok "iistun meziyetini" saYlp dokeceklerdir.

Aynca resmi tarihcilerin yamsira "Yeni Osmanhcihk" olarak nitelenebilecek bir yaklasnrun etnik/inan~sal sorunlann cozumu konusunda "Osmanh'ya donmeyi" onermeleri ve 05- manit idaresini laik, demokrat bir hukuk devleti olarak degerlendirmeleri "cagrtlan alarun" tarifini ve teshirini de zorun-lu kilmaktadir.

Yine tarih bilincinin zafiyetini ortadan kaldirmak acismdan resmi tarihe karst bit karst tarih, hanedarun padisahlar ve ie-

8

9

tihler tarihine karsi siradan insarun sosyal tarihini olustunnaya bir katki yapmamn gerekliligi de tartisma goturmez.

RESMi TARiH HURAFELERi

durui de "duzeltme" ihtiyaci hisseder. Cunku dune elestirel, nesnel bakip da bugunu resmi pencereden izlemek ya da tersinin sozkonusu olmasi mumkun degildir,

VAKANUvis'TEN RESMi TARiH<;i'YE

Osmanh tarihine iliskin bildigimiz ya da bildigimizi sandlgtmlz ~ogu sey resmi tarihin bir urunudur. Resmi tarih ise bir hurafeler butunudur, kurrnacadir. alan degil de olunmasi istenilenin sunulmasidir. Tum tarihsel surec resmi tarihcinin kaleminde renksiz, ayrmtisrz, tek tip kalm bir I$izgiye donusur, Resrni tarih yazan bir kez kafasmda strurlar cizip, citler olusturdu mu tarih artik cizilmis ehil bir rotayi izleyeeektir. Kuskusuz Osmanh vakanuvisleri zamanlanrun olaylanru kayitlara gecirmekle yukumlu resmi devlet tarihcileridir, Konumlan itibanyla deviet gorevlisidirler, saraydan maas almaktadirlar ve yazdiklan da hanedarun hayrma bir tarihtir. Gorevleri geregi yazdiklanndan dolayi bir olcude de olsa elestiriden muaf tutulabiIirler. Resmi tarih anlayisirun ortaya t;lkmasma vucut verenler ise vakanuvtslerin disinda ve hicbir mecburiyetleri 01- maksizm resmi ideolojinin talimatlan dogrultusunda uygun adim hareket eden "serbest" yazarlardir. Ister universitelerin tarih kursulerinde olsun, isterse disanda bulunsunlar bu yazarlar kalemlerini rivayet/hurafe ihdasma vakfetmislerdir.

Tarihcinin hayattaki durus noktasi, tavir ahs halleri, sirufsal konumlarusi tum diger ozneler gibi onun da yuzunu d6ndugu cepheyi belirleyeeektir. Saruldigi gibi tarihsel tavir alis politik/ideolojik tereihten annrrus, sayut bir nesnellik arzetmez. "Gecmis aym ge<;mi~, kim anlanrsa anlatsm aym oykuyu anlatir' yaklasmumn hicbir gecerliligi olmadigi gibi bir zihin bulandirma islevi de gorur, Resmi tarihin ~izdigi tabio He "gerceklik" ancak bir fotografin negatifi kadar birbirine benzeyebilir, Resmi tarih anlayisr bugun bulundugu noktadan

Osmanli tarihini resmi tarih anlayisirun perspektifi He ele ahp yazan tarihcilerin buyuk t;ogw"tlugunun "Gent; Curnhuriyet'in yetistirmesi" olmasi dikkat cekicidir. Kolmemi$ Osmanli ylklllp giderken ycrine kurulan Genr Cumhurive: tarih alaruna kiskanchkla sahip cikar. TarH1 icin kurumlar olusturur, fakulteler a<;ar. Gene Cumhuriyet'in kohne Osmanh He tarih alarunda kesin bir hesaplasmava girmesi beklenir! Ne var ki tarihe bakism, tarih bilincinin, tarih yaztmmm ozu hie degiq"mez.1 Osmanh saraymda oturup tarihsel olaylan kaydeden vakanuvislerin yerini profesor unvanh kisiler alnuslardir. Bu resmi tarih yazicilan da vakanuvisler gibi Osmanli'mn iizerine toz kondurmazlar. Tarih yine fetihler, kahramanlar, padisahlar tarihi olarak yaztlmaya devam edilir. Osmanli hanedaru "ne eylemisse guzel eylemistir."

Resmi tarihciler Osmanh tarihi He hesaplasmak bir yana onun kirli ve olumsuz hangi noktasi varsa el cabuklugu He aklayip uzerini kapatma yoluna giderler. Artik arkamizda "temizlenmis'' bir tarih vardrr,

Tarihcinin durus noktasi sistemin yeniden uretilmesino dayandrgr icin bakhgl pencere de egemenlerin penceresidir; zamarun dun ya da bugun olmasi onun acismdan onem arzetmez.

1 Ismail Be~ik~ii Turk Tarih Tezi, Yurt Kitap Vaym. Ank., 1991, 2.

Baski, sf. 38.

10

11

"OSMANLI HOSGORDsu" ntv A YETi!

"A vrupa Katolik aleminde imanlanndan en hafif sekilde

-;

bile suphe edilen insanlann diri diri yakildiklan bir devirde Islarn'a soz soyleyen bir sahsm (Molla Kabz olayiru kastediyor, aynntilan He ileride ele almacak. A.Y.) ilmi bir munakasaya da vet edilmesi, on al unci aSI rda fikir Ilii rriyet inin A urupa' ya n isbetle Tiirkiye' de ne kadar esasli oldugunu gos iermesi baktmtndan bilhassa dikkat edtlmesi gereken bir noktadu-. .. Turk tarihinin en ~erefJi an'anelerindendir.,,3

Danismend hosgoru rivayetini "hosgoru Osmanh'run serefli bir gelenegidir" diyecek kadar ileri goturmektedir.

Uzuncarsih Hiristiyanlar'in Osmanlrlar'i bir kurtarrci olarak gorduklerini one siirmektedir: "Osmanhlar, memleketin bircok kisrmlarmda, Rumlar tarafmdan Franklar ve Venedikliler'in zalimane ve ezici idaresinden kurtarrci olarak kabul edilirler ... Din yonunden Hiristiyanlar, Miisliiman idaresinde daha cok musamaha goruyorlardi, ,,4

II. Mehmet'in 1453'te Istanbul'un Osmanlrlar'ca ahnmasindan somaki gayrimuslimlere yonelik tutumu hosgoru rivayetinde sik basvurulan bir ornektir: "Istanbul'u aldtktan soma Hiristiyan ve Yahudilere hO!lgorUlii davrandi. Onlan dini ibadet ve egitimlerinde ozgur birakti, ,,5

Resmi tarihcilerin hosgoru rivayetinde gosterdikleri bir baska ornek de 1492'de lspanyol engizisyonundan kacan Yahudiler'e Osmanh'run kucak acmis olusudur."

Yavuz Selim bile bir hosgoru simgesi olarak nitelenmekten kacimlmaz. 7

Fakat bir karsi durus noktasi uretmek, dunu bugiine, bugiinii yarma baglayan bir kopru odevi goren tarihin bilincine varmak son derece onemlidir ve ertelenemez bir hesaplasmayi gerektirmektedir.

Biz bu cahsmada Osmanh idaresinde benzersiz bir bicimde yasandigi rivayet edilen I.fii?ul1ce ve inane ozgurWgii konusunda resmi hurafelerin sefaletini sergilemeye ~al1~acaglz.

Osmanh yonetiminde devletin dini, dili, rengi, irkr, inane I ne olursa olsun tebaya karst hie bir aynm yapmaksizm ayru sekilde yaklasngi, bu farkhhklara engin bir hosgoru He baktigi ve tum insanlan ~efkat1e kucaklayip babahk yaptigi resmi tarihcilerin ortak goru~i.'tdur.2

Tarihciler Osmanhlar'm Farkh din ve inanctakilere karst hosgoruyle yaklasngiru, zamarun diger devletleri ile karsilasnnldigmda bunun ulasilmasi imkansiz bir erdem oldugunu rivayet ederler.

On lara gore Avrupa'da yaqayan insanlar engizisyomm zulmu altmda inim inim inlerken Osmanh'da bir ozgurluk ortanu mevcuttur.

2 Ismail Hakki Uzuncarsih: Osmanh Tarihi, Cilt I TTK Yay., Ank. 1961 sf. 38.

Ismail Hakki Danismend: Osrnanh Tarihi Kronolojisi, Ciit 3 Turkiye Yay., Ist. 1950, sf. 214.

Prof. Ahmet Yasar Ocak: :=;;eyhillislam Ibn Kemal, ~eyhil1islam Ibn Kernal Sempozyurnu, TDY Yay.. Ank., 1989, sf. 32.

Prof.Tbrahirn Ag-ih Cubukcu: Yunus Emre'nin Felsefesi ve Hosgoru:

Yunus Emre Nasrettin Hoca ve Haci Bektas Dusuncesinde Ho~giirti kitabt icerisinde, Ank., 1995, sf. 35.

Dr. Ahrnet Asrar: Osmanli Devletinin Dini Siyaseti ve Islam Alerni,

lst. 1972; sf. 40 vs. -

3 Ismail Hakki Danismend; Age, sf. 214 ve Age, Cilt 2, sf. 125. 4 1. H. Uzuncarsih: Age, sf. 38.

5 1. A. Cubukcu: Agm.

6 Stanford Shaw; Osrnanh lrnparatorlugu ve Modern Turkiye. Cilt 1, e yay. Ist, 1982, sf. 215.

7 I. A. Cubukcu; Agrn,

13

]2

Ve benzeri ornekler sayihp dokulerek hosgoru rivayetinin gercekligi kamtlanmaya calisrhr, Atalanmrz kan . dokucu degil hosgoruludur, zalim ve zorba degil, farkh inanclara saygrhdirtt) vanlan sonuc budur,

Bu sonuc bir rivayetin, tarihin tersyuz edilmesinin, geriye donup tarihin temizlenmesinin sonucudur, Ama asIa ger~e&in ifadesi degil. Tahrif etme, gormeme, yok sayma, adi He e;a~ gumama resmi tarihin ternel yontemleridir ve hosgoru rivayetinin "saglamasi" da btl sekilde yapihr,

Osmanh'run gayrimiislimlere yonelik hosgoru tavnrun maddi temeli nedir? Bir cihad dini olan Islamiyet'e mensup ve hatta kimi zaman halife sifan tasryan padisah neden gayri mushimleri islamiyet'e cagirmez? Neden Musluman olmak isteyen kolelerm bu istegi reddedilir? Gayrimiislimler dinlerine, ibadetlerine kansslmamast karsihgmda ne bedelOderler?

Cercekten de Osmanh'da ileri siiriildugii gibi bir hosgoru ortarru varolmus mudur? Bu sorular yarutsizdir, bu sorulara resmi tarih yamt ver(e)mez.

Olaym asil onemli yam ise ileri surulen tum ~tI hosgoru rivayetlerinin gayrimuslumlere iliskin olusudur. Islamiyet icindeki inane; farkhhklan karsismda Osmanh hanedanmm tavn ne olmustur, bu noktada resmi tarih koyu bir sessizlige burunur, Somut kamtlar gostermek yerine "hosgoru vardt" demekle ye~ tinir.

Ernst Werner Osmanh'nm gayrimuslimlere yonelik tutumunun hie; bir orjinalitesinin bulunmadignu, temelinin "paraya" dayandiguu ve para kar:jlhgl gosterilen hosgorunun, hosgorunun para He satin almmasuun Selcuklu'dan devrahnan bit uygulama oldugunu belirtir. Wemer'e gore Osmanh hosgorusu "Abbasiler ve Selcuklular zamarunda oldugu gibi Iarkh inanetakilere cil par<! karsiligmda gosterilen resrni ho~gori.i"dur.8

Osmanh resmi hosgorusu imparatorluga dahil edilen topraklann "haraca baglanmasl" ve fakat 0 topraklar uzerinde yerlesik toplumsal sistema dokunulmama seklinde gerceklesir, Oretim tarzi ve iliskiler harac sozkonusu oldu mu oldugu gibi birakrlmakta 1lo?goriil1iin bedeli istenmektedlr, Bu tutumla bit yandan 0 topraklardaki insanlardan harac, angarya ve diger vergiler/resimler toplanmakta diger yandan da 0 topraklarm idarecisi saraya bagianarak kolay hukmetmc olanaklari saglanmaktadrr, Harac odemeyi reddetme durumunda ise ortaya cikan manzara korkunctur: "Her yastan her iki einsten bir suril insan vahsice dograrur, Binlercesi kolelestirilirken, binlerce kadm ve kiza koealan ve babalaruun gozleri onunde tecavuz edilir. Teoloji, felsefe ve tip icerikli elyazmalardan atese verilip yakilan veya imha edilenlerin saYIS! korkune;tur.,,9 Anlatilan Fatih zamarudir, Werner'in aktardigmdan daha kanh binlerce olay daha aktarmak mumkundur, Ve tum bunlar resmi hosgorunun iceriginin, boyutlarmm ne oldugunu gostermektedir,

<;il liralarm "hosgorusu" Osmanh anlayismm temelidir.

Cihad ideolojisi, din ugruna savas ruhu, fetih amndan sonra yerini Osmanh hazinesine girecek liralarm egemenligins birakir, Gayrimtislim reayanm Musluman olmayismdan, Musluman yapIimaYI~mdan dolayi odedigi harac, cizye, ispenee, avariz gibi vergiler Muslumanlar'in odediginin oldukca ustUndedir.lO Aynea bunlar da angaryaya tabidirler.

8 Ernst Werner; Osmanhlar-Buyuk Bir Devletin Dogusu, Cilt 1, Cev,

Yilmaz Oner, Alan Yay., lst. 1988, sf. 44. .

9 Age; sf. 115.

10 Harac: geyrlmuslim reayanm odedigi toprak vergisidir. Arazirun hasilattndan ahrur. Almacak haracin oraru iiretilen iiriiniin onda birinden yansma kadar olabiJir.

Cizye ise bir bas vergisidir. Kuran hukurnleri uyannca (Tovbe suresi 29. Ayet) ya!fh-gen~, kadin-erkek her gayrimuslum lslarn'm kihcindan basiru kurtardigi icin bu vergiyi odernek zorundadir, Bu vergi 6deyeni a!fagalayan bir torenle odenirdi. Bkz, Sadik Albayrak, Budin Kanunnamesi, Tercurnan Yay., ist. 1973.

14

15

Resmi hosgorunun uygularusinda cil liralar belirleyici olsa da kimi ozel etkenlerin varhgi da inkar edilmez, SOzgelimi "II. Mehmet'in annesinin buyuk olasihkla bir Sirp olmasi, Padisah'm, Meryem'i kucagmda lsa ile gosteren bir ikona yaptirarak onu gogsiinde ta~mlasl"ll tablonun ucuk renkleridir.

Cil liralar karsihgi gosterilen tavrm "hosgoru" olup olamayacagi bir yana bu resmi tutumun eksiksiz uygulandigi, gercekligi de oldukca kusku g6tiiriir.

Asagida Osmanh idaresinin gayrimiislimlere yonelik krsitlamalan, hakir gormeleri, kiicumsemeleri fetvalardan fermanlardan ornekler verilerek ele almnustir. Harciru, cizyesini odeyen, angaryalanru yerine getiren, boyun egip padisaha dua eden ve boylece de "hosgoruyu satm alan" zimmiler sonucta yine de bir a~agl tabaka olarak goruluyorlardi, Sozgelimi seyhulislam Abdullah Efendi "Hiristiyan bayramlarmda onlann danslarma kanlan her Musluman dinine aykin hareket etmis demektir ve imaruru ve nikahmi tazelemesi lazundir" seklinde fetva vermi~tir.12 Gayrimiislimlerin horlandigi, asagilandigi, ikinci siruf olarak nitelendigi bircok fetva vardir. ;;eriata gore zimmilerin Muslumanlar He ellitligi sozkonusu olamaz. Zaten ztmmi sozciigii de himaye edilen, dokunulmayan, hak anlammdadir. Zimmiler fazladan odedikleri harac He hak sahibi olurlar, Satm almrrus bir hak. Fakat esit degil himaye edilendirler.

Osmanh idaresinde Hiristiyanlar'i, Yahudiler'i horlayan uygulamaiarla cok sik karsilasrhr.

Zimmiler harac oduyorlarsa kiliselerine, sinagoglarma dokunuhnayabilinir. Fakat bunlarm can calmalart yasaklannusnr. Cogu halde yikilan, harap olan ibadet yerlerinin onarilmasma

izin verilmez, kuskusuz yeni ibadet yerlerinin acilmasi da mumkii~ ~e~ildir. Hatta bir yangmda yamp kul olan kilisenin yerine y~n.lSI1l~ yapihp yapilamayacagr ~yhiilislam'a sorulmus, ;;eyhulislam 11l yarun "yapilmasi caiz degildir" oImU>lfurY Zimmiler Miisliimanlar'm giydigi giysileri giyemez, Muslumanlar selam vermeden ona selam veremez, oldukleri zaman onlardan "vefat etti" diye soz edilemezdi. blii icin "merhum" sozu kullandamaz-

d 14 ZA AI' lbi I .

. ~. Im~u enn else en, bashklan, binekleri ve palanlan Mus-

l~manlar dan farkh olmahydi. Sehir icinde silah tasiyamaz, ata b~nemezler~di. Bellerine siyah ibristmden yapilnus bir ipten baska b:r~YA b.agl~yamazlardL Musluman kadmlarm giysileri He zuunulermkl acikca farkh olmahvdr, zimmi kadmlann hamamda bile giysileri farkhydi, AYlrdedilebHmek icin pestemallanna <;mgirak takmak zorundayddar. Zimmilerin evlerinin Mus Iuman Iar' III evleri He kan>ltlIdmamasl icin bu evlerin uzerinds acikca anla~~lmasma yarayacak bir isaret bulunmahydt. Musluman evlerinden daha yuksek ev yapamazlardi. Evleri Muslumanlar' ink~de~ alcak o~ahydl. (Osmanh zimmilerm "alfakllgllll" boyle gostenyor) Evlennde Musluman evlerine bakan tarafta pencere acamazlanh. Musluman kadmlarla evlenemez, Miisliimanlar'a karsi ~ahit~ yapam~zlardl. Musluman mahallesinden hac ve ~omuz geciremezlerdl. Oniara belli renkler verilmisti, Enneniler' m sapka ve ayakkabtlan ksrrruzi, Rumlarm siyah, Yahudiler'in mavi olmasi zorunluydu.F'

.. ~ermanlarda fetvalarda bu yasaklara uymayan zimmilere turlu cezal~r uygulanacagmdan soz edildigini goruyoruz, Para cezasi, hapis cezasi ve hatta olum cezasi yaptmmi -bile sozkonusuydu.

11 Cetin Altan; Seytamn Gilr Dedigi, Sabah Gazetesi, Kasun '95.

12 M. D'Ohsson: XVIII. Yuzyil Turkiyesinde orf ve Adetler, Cev. Zerhan Yuksel, Tercuman Yay., sf. 251.

13 M. Ertugrul Du:dag; ~yhulislam Ebussuud Efendi"nin Fetvalan I~Igmda 16. Asrr Turk Hayan, Enderun Kitabevi, Ist, 1972, sf. 106.

14 M. O'Ohsson; Agy. sf. 227.

15 ;;~~~ Akcam, Islam'da Hosgoru ve Sirun, BCI:?ak Yay., Ank. 1994, sf.

16

17

Zimmiler haraclanru odeyerek, cil Iiralar karsihgr bir par<;a da olsa bir hO!jgorii ortarru satm alabiliyorlardtl Ya farkh inane ve dusuncedeki diger insanlar .. .?

Resmi tarihciler Osmanh idaresinde hOigorU ortamrrun varhgiru zimmilere iliskin orneklerle karutlamaya ~ah!jlrlark~n, "farkh dinlere karst tolerans gosterdik" diye ovunurlerken Islamiyet i;;erisindeki farkh inane ve dusuncelere iliskin Osmanh'run tavn konusunda sessiz kalmak veya "el cabuklugu" He konuyu ge<;i~tirmek yolunu secerler.

Bu \ah~mada Osmanh'run zimmilere yonelik politikalan, uygulamalan konunun dismda tutulmustur. Ancak genel olarak soylemek gerekirse bu politikanm temelini <;i! liralar kar~lhgl gosterilen "himaye", fethedilen yerlerdeki uretim iliskilerine mudahale etmeksizin yerel egemeni merkeze baglayarak bir butun olarak "haracm" hesabiru ondan almak olusturur. Boyun egip fazladan harac odemektir zimmilere dusen, Esit degil bir ustunluk m!jkisidir sozkonusu olan. Himaye edilen sozu dahi bu a!ja!llamaYI, ikinci suuf gorme anlayrsiru Hade eder niteliktedir.1

Osmanli hanedanmm zimmilere iliskin tutumu bu !jekilde iken islam dinine mensup ve fakat seriate aykm dusunce ve inane sahiplerine yonelik uygulamasi ~ tutumu acaba nasil 01- mustur? 'J-erst de sorulabilir. Ya da bu sorunun yaru~~ tersten sorulacak bir sorunun yaruti icin ipuclan verecektir. Uzerinde duracagimiz asil nokta budur.

OSMANLl HO~GOROSONDEN SOZEDiLEBiLiR Mi?

16 Gavrimuslimlerin harac odemeleri bile onlan a~agalayan bir y{)ntemle gero;ekle:'jmekteydi. Sozgelimi cizyenin belli bir oderne sekli vardi ve ¥'lyle gerceklesirdi: "Zlmmi cizyeyi ayakta oldugu halde verirdi ve alan da bunu oturarak ahrdi, Zimmi yakasmdan tutulup <;ekilir ve 'ey zirnmi, ey Allahm dusmani! cizyeni ver' denilirdi." Bkz. Sadik Albayrak; Agy. sf. 87.

Resmi tarihcilerin "atalaruruzm engin hosgorusunu" gostermek istedikleri zaman en sik basvurduklari ornegi "IspanyoI engizisyonundan kacan Yahudiler'e kucak acrlmasi" iddiasi oldugu gorulur. Bu tarih 1492'dir. Bu tarihin uzerinden daha on yil ge\"meden seriat dl~1 bir inanca sahip olduklan gerekcesiyle Rafiziler'e/Kizrlbaslar'a karst uygulanan kitlesel katliam hapis ve surgun politikasi hosgoru iddiasnun tumuyle gerr;ek dl~l oldugunu gozler onune serer.

Yine bu tarihI erde, 1495'de Fatih Medresesi rnuderrislerinden Molla Lutfi'nin "din yolundan sapngi, ~eriat dl!jl inanelara egtlim gosterdigi" iddiasi ile At Meydaru'nda basirun kihcla kesilerek katledilmesi birakahm Kizrlbaslar'r, Sunni bir hocarun dahi ulema cevreleriyle cekismeye giriJdiginde sonunun ne olacagiru gosterir.

Bunlarla birlikte atalanrruz "hosgoru gosterdi, Yahudiler'i korudu" iddialaruun bir inandmcihgi olabilir mi?

Ornekler cogaltrlabilir. Ne var ki Osmanlr hanedanmm ~eriata aykm/!jeriat disi inane ve dusuncelere karsi tutumunun hosgoru bit yana zulum ve katliam oldugu zaten bu r;ahsmamizda belgelere dayah olarak ortaya konulmaktadir.

Osmanh hanedarurun siyasi-dinsel yaprlanmasr geregi farkIt inane ve dusuncelere karst bir hosgoru ortarnuun sozkonusu olmasi mumkun degildir. Seriat hukuku da dogasl geregi kendisine uygun olmayan, muhalif dusunce ve inanclarm varltg-ma tahamrnul gosteremez. "Bir sey ya seriate uygundur ya da degildir," cil<;iit budur.

Osmanh Devleti'nin kurulusundan baslayarak Islamiyet devletin "resmi dint olmustur, Osmanh'run resmi ve sivil hayah tumuyle seriata gore duzenlenmis, yaprlanrrustrr. Din, devletin dinidir ve devlet egemenligini surdurmede, hakimiye-

18

19

tini gerceklestirmede dini bir arac olarak kullanmaktadir. Din de devleti denetim altmda bulundurmaktadir. Dinsel hakimiyetin ve siyasal otoritenin temsilcisi ayru kisidir, padisahnr. Yavuz Selim'den baslayarak "halifeliginde Osmanogullan'na ge<;tigi, onlarm sahsmda toplandigmdan sozedilirY

Osmanh dinsel ve siyasal otoritenin ayru elde roplandigi tipik bir teokratik devlettir. Dinin ve siyasetin ozde~tigi teokratik yapdarda deviet tannsal otoriteyi de bunyesinde topladigmdan teba He deviet arasindaki iliski aym zamanda dinsel bir icerige sahiptir, Devleti daha fazla guc odagi, daha fazla boyun egilmesi gereken bir kurum yapan dinsel iktidarm kuIlarulrrus olmasidir,

Teokratik devlet anlayisi He hosgoru olgusunun birlikte, yanyana bulunmasi mumkun olamaz, :?riyle ki mevcut dinsel anlayisa yonelik her turlu elestiri sonuc olarak siyasal iktidari da muhatap ahr. Dine yonelik elestiriyi, rnuhalefeti devlet kendisinin varhgma yonelmis bir tehdit olarak gorur, degerlendirir. Tersi durum ise cok daha can ahci bir noktayi isaret eder.

17 Osrnanh idaresi ~eriah kendisine resmi din secmekle birlikte, padisahlarm dinsel inanclan ne duzeydedir? Burada konuya iliskin Resat Ekrem Kocu'dan bir not aktanyorum. ~riatt hukuk yaplp, ~ riat disi inane ve dusuncelere agtr yaptmmlar uygulayanlarm kendileri ne yapiyorlar.

"Yavuz Sultan Selim'den, yani Hicaz'm Turkiye'ye ilhakmdan soma, Osmanh Padisahlan sac ve sakal nrasi olduklarmda kesilen killar dikkatle toplarur, bir altm legen icinde gulsuyu ile yrkarur ve guzel btr cekmece icinde biriktirilirdi. Her yil Hac zamamnda So rre i humayun ile istanbul hacilan yola crkarken bu ~kmece Surre eminine teslim edilir, o da goturiir, Medine'de Peygamberimizin kabri civarmda bir yere defnederdi, Gariptir ki aym zamanda butun, Islam lann halifesi ohm Osmanh padisahlan, her sene sakal ve sac killann:

Hicaz'a gonderdikleri halde kendileri Hacca gitmemislerdir." Bkz. Resat Ekrem Kocu: Tarihimizde Carip Vakalar, Varhk Yay. lst, 1971, sf. 140.

SiizgeUmi siyasal iktidann politikalanndan, ornegin katlarulrnaz boyutlara varan vergilerden bunalan reayamn btl duruma tcpki gostererek muhalefet bayragiru yukseltrnesi Osmanh ve seriat ozdes hale geldigindcn seriata karsi dinsel bir baskaldrn olarak degerlendinr. Din burda bir yarultma bit gozboyama bir rnuhalefeti geriletme sindirme islevi gorur.

Osmanli'da Bati'da oldugu gibi dinsel otorite ile siyasal utorite ayn bir yapilanrna icerisinde olmavmca, dinsel otorite siyasallasrp siyasaJ otorite de dinsellesince "Osmanli engizisyonu'ria ister istemez devlet idaresi icerisinde butunuyle Osmanh'ya ozgu bir .'jekil ahr. Devletin resmi bir dininin olmasi, dahasi devlet ile dinin ayru .'jey DImaSI beraberinde bu anlayis disinda yer alan dusunce ve inanclarin hep bask! alhnda tutulmastru, fitne ve fesadm kaynagi olarak gorulmesmi getirmistir, Devlete yonelik her muhalefet, her ok da dine muhalefet, dinsel sapkmhk olarak gorulup nitelenmistir. Batr'da dinsel ve siyasal kurumlar iki aym gii<; odagr olarak su ya da bu olcude de olsa birbirlerini denetleyici-suurlayrci bir islev gorurlerken Osmanh'da dinsel guc ile birlesen siyasal otorite dizginienemeyecek bir guce kavusmustur, Resmi din ise siyasal iktidann olanaklan ile donanmrstir. Siyasal iktidar ile ozdesen resmi dinin, Osmanli'da seriatm bu birliktelikten dolayi ezilenden, yoksuldan yana bit karakter tasimasi, duzene karsi hosnutsuzlugunu dile getiren insanlara "hosgoru" ile yaklasmasi mumkun olamaz, Tersine bu ozdesiklik karsismda OsmanIt hanedanmm baskisi altinda ya~ayan reaya, yoksul Anadolu koylusu seriat disi inanclan muhalefetinin, hosnutsuzlugunun bir simgesi olarak kabullenir, on plana cikanr. Seriat He arasma acik, kesin bit cizgi ceker. Yoksul Anadolu kcylusunun nesnel durumuna denk dusen seriat dt.'jl inanclar bu nedenledir ki yoksuldan. ezilenden yana halkci bir nitelik gosterirler.

20

21

Dinsel ve siyasal otoritenin tekci bir yapl arzetmesi bu iki olgunun varhk kosullanru da ayrulasnnr, birlestirir. Devlete, iktidara yonelik her muhalif hareket zamarurun en gecerli ideolojisini yani dini-seriati karsismda bulur, Bu muhalefeti ~eriat a limleri, seyhulislamlar "dinsizlik, sapkmhk" olarak nitelerler ve muhalefet edenlerin ~eriata aykin hareket ettigi icin ortadan kaldmlmalan yonunde gorus belirtirler. "Hosgorusuzluk" bu yapirun zorunlu bir sonucudur. ~eriat ile siyasi iktidar ayru ~ey olarak kabul edilince seriat dl!?l her inane, her dusunce Osmanh hanedarurun varhgiru ortadan kaldiracak potansiyel bir tehlike olarak algrlarur. Osmanh'da hosgoru ortami vardi, farkIt diisunce ve inanclara karst hosgoru He yaklasrhrdi iddiasmda bulunmak Osmanh'run siyasal/dinsel yapilanmasiru ve bu yapilanmarun sonuclanru tumuyle gormezlikten gelmek demektir,

Osmanh idaresinin kurulus ydlannda -'l€riat drsi dusunce ve inanclara karst daha tahammulkar bir tutum takiruldrgi, bu donemde daha sonraki yillarda gorulen kati -'leriat uygulamalaruun gorulmedigi ileri surulerek "Osmanli'run ne zarnan gericilestigini" tespite yonelen yazarlar da vardir. Bu yazarlar iktidar sureclerinin dogasmi kavrayamadiklanndan kati seriat uygulamalanru padisahlann kimligine baglayarak aciklamaya cahsirlar. Bu noktada asil a<;lkhga kavusturulrnasi gereken, asrl kavrarulmasi gereken iktidar He hosgoru arasmdaki ters oranhrun varligrdrr. Kurulus surecinde Tiirkmen boylarmm belki de en zayifi olaru Osmanogullan kendilerini toparlayip, "ic ve dis dusmanlan" bertaraf etmek isterlerken kuskusuz yoksul koyluleri karsilarma almak yerine uzlasmayi, tahammulu, hosgoru tavnru tercih etmek zorundadirlar. Bu surecte bir par<;a "hosgoru" yasandi ise bu da nesnel gercekligin bit sonucudur. Ama Osmanh iktidart kurumlasmaya baslayinca Iarkh inane ve dusunceler de kiskaca alma yoluna gidilmi.'jtir. Siyasal ik-

tidarm gucu He "hosgoru" tutumu arasmdaki ters orantmm varhgi Osmanh iktidannda da cok somut bir bicimde izIenrnistir. Cucsuz, zayif iktidar: Hosgoru ortanu. Gu,lti iktidar:

Hosgorusuzluk ... Osmanh'da ya.<janan budur.

Tum bunlar "Osmanh idaresinde engin bit hosgoru ortarru vardi" sozlerinin bir rivayet oldugunu gosteren dayanaklardir. Cunku Osmanh'da yasanan ayrmuh olarak gorulecegi gibi farkh dusunce ve inanclara karsi hosgorusuzluk, engizisyonduro Osmanh hanedamnm gucunun dorukta oldugu soylenen, yukselme devri diye Han edilen Yavuz Selim ve Kanuni Siileyman donemlerinde yalruzca ~eriat dl~l inane sahibi oldukIan gerekcesiyle katledHen insan sayisr onbinlerle ifade edilmektedir. Resmi tarihlerde bunlar soylenmez, bunlar yer a~az. ~~,nkii resmi .~a~.~ ~i rivayeti ~e~<;ek d1e sunmaknr. Boyle bir Osmanh yuzumuzun aki" olabilir mi?l

OSMANLI ve LAiKLiK

Yeni Osmanhcilar'm, Osmanh'ya iliskin ileri surdukleri rivayetlerden biri de "Osmanh'nm !aik bir devlet" oldugudur, Osmanh'run idari ve hukuki sisteminin ~eriat ilkeleri iizerine oturdugunu, padisahm alnus oldugu kararlann bile seriata uygunlugunun denetlendigini, Osmanh'run teokratik bir devlet oldugunu gormezlikten gelen (!) bu yazarlar Osmanh hosgorusu rivayetini iyice ifrada vardirarak Osmanh'vi laik bir devlet ilan etmekten geri durmazlar,

Onlara gore "Osmanh'da dinsel despotizm ve teokratik bir yapiyla karsilasmak zordur, Osmanh zannedildiginin aksine

17 Prof. Dr. Ahmet Akgunduz: Osmanh Yuzumuzun Akidir, Zaman gazetesi, Subat 1996.

22

23

bir din devleti degil, yontern olarak bazen aksasa da laikligin cok i yi uy gulandigi bir laik dey letti." 18 Resmi tarihcilerin, resmi yorumculann "Osmanli giizellemesi", tarihsel gercekleri carpitarak ortaya ozlernle arulacak bir tarih cikartma ugraslan kuskusuz bilincli, ideolojik bir tavirdir, Yeni Osmanhcilar Osmanh'run farkh din ve inanclara karst hosgorulu ve laik bir devlet oldugu rivayetlerinden yola <;lkarak "hadi gel Osmanh' ya donelim" teklifinde bulunabilmekte, Osmanh engizisyonunu, seriate; despotizmi cilalayarak "gecer akce" diye onumuze surmektedirler, Bu tarih tavri salt Osmanli mirasirun temize <;1- kanlmasi cabasi olmayip gunumuz icin de yeniden urettigi sonuclari bunyesinde barmdirmaktadir. Bugunku hedefler icin dune guzelleme yaprlmaktadrr.

Osmanh'run gayrimiislimler icin gelistirdigi "cil Iiralar kar~lhgmda hosgoru" modeli Osmanh'run laikligi iddialarmin da temelini olusturmaktadir.

Soz konusu olan daha cok somuru, hazinenin daha e;ok dolmasi karsihgmda satilan, bedeli olan bir hosgorudur, tahammul gostermektir. Ne var ki kendisi dinsel esaslara oturan, dini bir siyasal ideoloji haline getiren Osmanh Devleti nasil olur da laik olarak nitelenebilir? Eger Hade edilen tahammul gosterme yaklasnru ise bunun ancak bir bedel odendiginde isledigi gun gibi aciktir. Ancak bu cerceve i<;erisin~e dahi dile getirilen bedeli odenmis laiklik, Osmanh'run 15- lamiyet icerisinde gordugu ve fakat seriata aykm ozellikler gosteren dusiince ve inanclara sua geldi mi yerini tumuyle despotizme brrakmaktadir. Yeni Osmanhcilar olmadik olgulara olmadik adlar vererek, kavramlann icini bosaltip anlamsiz klima yolunu sec;mektedirler. Modern zaman lara ozgu laiklik kavrarmru Osmanh teokratik despotizmi He iliskilendirerek zi-

hinlerde laikligin bugun icin de bir anlanurun olmadigi yarulsamasuu yaratma niyetindedirler.

Iste tam da bu noktada resmi tarihin elestirisi, biitiinsel bir "kar;l tarih" anlayisi olusturmarun zorunlulugu kendisini daha yakict bir bicimde duyurmaktadir.

OSMANLI'OA ENGiZiSYON

18 Adem Caylak: Laiklik Bir Arnac rru, Yoksa Yontern mi? Yeniyuzyrl Gazetesi, Mart 1996.

Fermanlar, fetvalar, Osmanli vakanuvislerinin satir aralarmda kaydettigi bilgiler Osmanh idaresinin ~eriat disi inane; ve dusuncelere karst tarihinin hemen hemen butun donemlerinde cok siddetli bir baski ve zulum politikasr uyguladigina isaret etrnektedir.

Resmi tarihcilerin ve Yeni Osmanhcilar'm ileri surdukleri Osrnanh hosgorusu, Osmanh Iaikligi rivayetlerinin tam tersine bu politika zamarumn Bati'da gorulen omegi gibi adiandmlacak olursa engizisyondan baska birsey degildir,

Resmi dinsel anlayisa (Osmanli'da seriata) aykm dusunce ve inanclann izlenmesi, sorgulanmasi, yargrlanmasi ve aglr bir bicimde turlu cezalara tabi tutulmasi. .. Engizisyonun tarurru budur ve btl durum Osmanh'da npanp gerceklesrnistir.

Osmanlr'da bir engizisyon sisteminin varligiru ortaya koymak icin illa da Bati'da olan engizisyon kurumlanrun bicimsel olarak, birebir Osmanh'da aranmasi gerekmez. Resmi tarihcilerin Osmanh Devleti'nde de bir engizisyon sisteminin varhgiru yadsimak icin ileri surdukleri gerekce budur ve dogrusu bu karut cok ciiruktur. Olaylarin, yasarulanlarm ozune ve sonuclanna bakrnak, somut gercekligi irdelemek neyin ne oldugunu ve nasil i'ldlandinlmasr gerektigini saptamak icin yeterlidir.

Engizisyon yargilamasi olaganustu ve ozel bir yarguama sisternidir. Engizisyonun sozcuk anlanu "arastirmak, sorusturmak" demektir, Engizisyon bir yargi kurumu oldugu kadar bir

24

2S

anlayisr, bir tavin da ifade eder. Engizisyon hukukunun esasiru resmi dinsel anlayism dismda, ona aykm inane ve dusuncelerin yargilarup cezalandmlmasi olusturur. Engizisyon olgusunun ozu budur, Bu yargilamayi kim in, hangi organm yapngi, sorusturma, arasnrma yontemlerinin neler oldugu oze degil ~ekle iliskin bir sorundur.

Bir olaganustu yargllama sistemi alan Engizisyonun XIII. yuzyilin ilk yansinda Cuney Avrupa'da ortaya S:lktlgl gorulur. Engizisyon'un gorev alanma "dinssl suclarm yargrlanmasi" girmektedir. Roma Katolik kilisesinin doktirinlerine aykm yol tutan mezheplerin ve bu mezhep mensuplanrun kovusturulmasi olayi engizisyon kurulunun temel siyasetidir. Katolik inanciru reddeden, farkh bir inane sahibi olan kistler "heretik" olarak adlandmhyor, kilise ogretisini inkar ettigi, sapkm bir yola girdigi, dinden dondugu iddiasi He saruk olarak engizisyon kurulunun onune cikartihyordu. Simya, buyuculuk. seytana tapma gibi Sut; isleyen kisiler de bu kurulca yargilaruyordu. Papahga bagh, bagimsiz bir kurul olarak cahsan engizisyon mahkemelerinde iskence temel bir yargilama yontemiydi. Heretiklere suclanru itiraf ettirmek icin, diger heretik arkadaslanru ele vermesi icin ag'l! iskenceler uygularurdi. Yargilamalarin hemen hemen tamammda sarugm sucluluguna karar verilirdi. Engizisyon kurulu onune samk olarak cikmak icin kisinin Katolik Kilisesinin doktirinine baghltgl konusunda kucuk bir suphesinin saptanmasi yeterliydi. Eng izitorle t, engizisyon yargiclan her turhi muhalefeti dinsel bir kimlige burundurerek yargilayip bertaraf etmek icin vargucleri He - lTahsrmslardir (t)

Engizisyon yargilamasuun ozunu dinsel suclann, dine aykm davraruslann, dinsel bir gorunurnle ortaya cikan toplumsal muhalefet hareketlerinin bastmlmasi, yargilanmasi, ortadan kaldmlmasi olusturrnustur. Bu acidan bakacak olursak Av-

rupa'da oldugu gibi Osmanh'da da dine aykm hareket edenlcri, din dl~l bir yola girenleri. dinsel bir motifle hosnutsuzluklaruu Hade edenleri sorusturan, yargilayan bir "engizisyon ger~eginin" yasandig; gorulecektir. Kurumlar arasmdaki bicimsel tarkhhklar isin ozunu ortadan kaldrrmamaktadir.

Avrupa'da Katolik Kilisesi bagimsiz bir otorite merkezi olarak siyasal iktidarlardan ayn durmakla birlikte Katolik inanrma aykin davrananlan, dinsel sue isleyenleri yargrlayabilen gil\"1i.i bir engizisyon kurumu ortaya cikarrrustrr. Osmanh' da ise resmi dinsel anlayis yani seriat siyasal iktidarla hep icice 01- mustur. Boyle olunca da seriat inancma aykm davrananlan, dinsel SUIT isleyenleri yargdayacak, sorusturacak kurul da bir rosrni devlet kurumu olarak sekillenmistir. Avrupa'da engizisyon bir kilise kurumu iken Osmanh engizisyonu bit deviet kururnudur. Osmanli'da ayrl bit dinsel otorite olmadigi icin, daha dogrusu dinsel otorite siyasal iktidar ile ozdeslestigi icin cngizisyon devlet engizisyonu olarak karsuruza cikar. Resmi tnrihciler Osanh'da ayn bir ruhban sirufuun olmadiguu soy leyerek engizisyonun olamayacagiru ileri surerler, Ne var ki ayn hir ruhban snufrrun olmadigr bir ruhban suufinm olmadigi anl.muna gelemeyecegi gibi ayn bir dinsel otoritenin yoklugu da Osmanh'da dinsel otoritenin yoklugu anlamma gelmez. Tersine siyasal guc He dinsel gucun birlikteliginin zorunlu bit sonucu olarak ruhbanlar yani din adamlan devlet memuru statusunde, gorunumundedirler, Dinsel otorite ise siyasal otoritenin bir parcasidir.

Osmanh idaresinde ruhban suufuun yerini tutan "ulema S1- ruhdrr". Ulema, devletin adamidir. "Imparatorluk kurumsalla!'jIlKu Sunni Musluman kurumu· olan ulema yonetici sirufm temel unsuru haline" gelmi~tir.19 "Devlet hizmetlerinde ule-

1'.1 Shaw; Agy., sf. 216.

26

27

marun temsil ettigi Islam anlayrsi ve tatbikah,,20 egemendir. Bu resmi anlayrsm disinda kalan inane ve- dusunceler ise sorgularup, yargrlanacaktir. Engizitorler ise ulema suufuun mensuplan olacaknr.

Osmanli'da "dinsel suclarm", seriat dl~l dusunce ve inanelann sorgularup. yargilarup cok siddetli bir bicimde cezalandmldigi £etva gibi ferman gibi dinsel ve siyasal otoritenin en ust duzey belgelerinde yer almaktadir.

Osmanh'da btl yargilama isinin yapildigi yer "Divan-i Humayun" duro Divan bircok olayda bir engizisyon mahkemesi .i~levi gormustur. Padisahm gozetiminde, Vezir-i Azam'm baskanligmda devletin en yuksek makamlara sahip memurlarindan olusan Divan diger gorevlerinin yarusrra bir "yuksek yargt orgarudrr." Divan "zmdik ve mulhidleri'' yargtlar bazan da verilen cezalar divan onunde infaz olunurdu.

Divan'm yarusrra seriata aykin inane ve dusunceleri yargdamak uzere olaganustu, ozel engizisyon mahkemelerinin olusturuldugu da g6riilmektedir. Bu kurullar bir .'jekilde Sal11g1 mahkum etmek zorundadirlar. 1527'de Batini inane ve dusuncelere sahip Molla Kabz Divan'da yargilanrrus ve fakat gorusleri <;iirutUlemedigi icin serb est birakilrrusnr. Duruma 01- dukca 6fkelenen Padisah Kanuni'nin emri He olaganustu bir yargdama kurulu olusturulmus ve bu kurul sarugi olum cezasma mahkum etmistir.

Bazan da zamarun ~eyhulislammm kendisini mahkeme yetkileriyle donahp tek basma "mulhid ve zmdiklarm'' cezalandmlmasi yonunde karar verdigi gorulur, 1444'de Hurufiler'in yakilmasr olayi btl durumun tipik bir ornegidir. ~eriata aykrn dusunce ve davrarus icerisinde bulunanlann bulunup ortaya

crkanlmalan icin casuslar tayin edilip, tekke ve zaviyeler bu amacla surekli denetim altmda tutulmustur, Casuslar bir tur engizitorlerdir.

Osmanh engizisyonu kendisine has ozellikler de gosterir.

Batt engizisyon sisteminde yuzyuze yargllama asil iken Osmanh'da giyapta yargtlamamn yapihp hukum verildigi de gorulur. Ama Osmanh engizisyonunun asil karakterist ozelligi seriat disi inanca sahip oldugu dusunulen yuzlerce, binlerce insan hakkinda "genet hukumler" verilerek bunlann katlinin gerceklestirilmesidir, Katline hukmedilen insanlar hangi davraruslari ile, dile getirdikleri hangi dusuncelerle, sahip oldukIan hangi inanclar He katledihneyi hak etmislerdir? Osmanh engizisyonu icin bu sorular bir anlam Hade etmez. Topyekun kararlar ahnir ve uygularur. Yargiclar yuzunu gormedikleri, sesini duymadiklan binlerce insarun katline hiikmederler. Yavuz Selim zamarunda gerceklesen "Krzrlbas katliarru", II. Mahmut zamarunda uygulanan "Bektasi kiymu" bu durumun somut ornekleridir.

Osmanh engizisyonunda da saruk olmak suclu olmak de-. mektir. Mi.i.lhidlik ve zmdiklrk iddialariyla, seriata aykm dusunce ve gorii~ belirttigi gerekcesiyle kuru! online <;lkan saruklarm kurtulus ~anslafl yak demektir. Yapilan savunmarun, edilen tovbenin cogu zaman hicbir degeri olmaz. Saruk mahkum edilir. Yine de savunma hakki kullanan, tovbe eden ki~iler bir parca sansh sayihrlar. <;unku iddialan dinlemekte, neden katledildiklerini bilmektedirler. Osmanh engizisyonunun hakkinda topyekun karat verdigi binlerce insan ise birakahm savunma hakkuu baslarma ne zaman ne geleceginden dahi habersizdirler.

20 Ahmet Yasar Ocak: Agy., sf. 32.

28

ENGiziSYON TUTANAKLARI:

FETV ALAR FERMANLAR

Fetva ise "sorulan bit muskil hakkmda verilen cevap" anlarrundadir. Osmanh'da fetva verme yetkisi He donanrrus kisi ~yhulislam'dlr. Seyhulislam Osmanh sisteminde en yuksek dinsel atariteyi temsil etmektedir. Mesihat makarrunda oturan ~eyhulislam verdigi fetvalar ile tum idari, yargisal ve dinsel kararlan denetleme yetkisine sahiptir. ~eyhu1islamhk ayru zam~nda bir deviet gorevidir ve din ile siyasal iktidarm icice ge<;mit? olmasiyla sekillenmistir.

Seyhulislamlar fetvalari He tam anlarruyla bir "seriata uygunluk denetimi" yaparlar. Bu itibarla fetva vermekle aym zamanda bit yargi fonksiyanu da yerine getirilmis olur. Fetvamn geregini yapmak ise diger gorevlilere duser.

Fetvalarda genellikle somut olay ve ad belirtilmez: Bir kisi ioyle yaparsa, boyle yaparsa gibi sayut sorular sorulur ve geregi cok kisa ve kesin olarak belirtilir. Ne var ki somut olaylara iliskin cok ayrmnh fetvalar da sozkonusudur.

Fermanlar gibi seriat disr inane ve dusunceler ve bu inane ve dusuncelere mensup kisiler hakkmda onlarm cezalandinlmasi gerektigini belirten yuzlerce fetva vardir. Bu fetvalar da Osmanh engizisyonunun tutanaklari olarak degerlendirilebilinir.24

Osmanh resrni tarihcisi vakanuvislerin satir aralarmda yazdiklan icin de aym seyi soyleyebiiiriz. Bu yazilaniar "tersinden okundugunda" tarihsel olaylari nesnel olarak degerlendirmemize yarayacak cok onemli malzemelerin varltgl gorulecektir.

Osmanh engizisyonunun yargllamalarma iliskin somut tutanaklar ne yazik ki mevcut degildir. ~r'iye sicillerinde de bu yargtlamalara ait kayitlar yer almamaktadlr.21

Bu tutanak yoksunlugunu gidermede ve yasanan olaylann a<;lga kavusmasmda fermanlar, fetvalar ve vakanuvrslerin <;alismalan yadsinmaz bir degere sahiptir, Hatta bircok olay, bircok yargtlama bu belgeler sayesinde a<;lga kavusabilmektedir.

Ferman "herhangi bir konu hakkmda padisahin yazrh emri demektir.',22 Fermanda klise dua ve sozlerden soma olay anlanhr, yapilmasi gerekenler siralarur ve emrin kimler tarafmdan yerine getirilecegi belirtilir.

Osmanh'da l}eriat dl~l dusunce ve inanclann sorgulanmasi, yargrlanmasi ve hukmun icrasi icin tasra kadrlarma, valilerine cok sayida ferman gonderildigi gorulur. Kadilardan, v.alilerden fetman dogrultusunda hareket etmesi istenir. Btl fermanlarda kimi saruklar hakkinda verilmis olan kararm infazr buyrugu yer aldlgl gibi bir olaym arastmhp. sorusturulup durumdan bilgi verilmesi istegi de yer ahr.

. Osmanh engizisyonunun tutanaklan olarak degerlendirilebilecek ~ok sayida ferman 1i.1evcuttur?3

21 Yalruzca a~aglda ele almacak olan "Oglan !?eyh" olayma iliskin istanbul ~r'iye SiciJJerinde bir bilginin oldugunu tesbit edebildik,

22 Ahmet Mumcu; Osmanh Devletinde Siyaseten Katl, Birey ve Toplum Yay., Ank. 1985, sf. 110.

23 Arastirmaci Ahmet Refik, Hazinei Evrak Vesikalart arasmdan bu nitelikte 54 belgeyi derleyerek "Rafrzilik ve Bektasilik'' ad! altmda 1932'de yaymlamtsnr. Bkz. Ahme! Refik; XVL Asjrda Rafizilik ve Bektasilik: Muallirn' Ahmet Halit Kitaphauesi, lst. 1932, Biz btl cahsrnarmzda A. Refik'ln derledigi bel gel ere buyuk olcude yer veriyoruz.

24 Kuskusuz bu fetvalardan en unluleri Seyhulislam Ebussuud Efendi'ye ait olanlardrr, A~aglda dusunce ve inane i.izgiirli.ii!,i.i acrsindan kayda deger olanlanna yer verilmistir.

30

31

Osmanh'run resmi dinsel-hukuksal sistemini ~eriat olusturmakla birlikte ozellikle Anadolu ve Rumeli'de yasayan genis koylu topluluklarmm hanedanm bu tercihini paylasmadigr ~riat disi inan ve ibadet bicimlerini benimsedigi bir gercektir. Resmi dinsel anlayis azmhgin anlayrsi, bir avue; yonetici S1- mfm/hanedarun anlayisi olmustur. Azmhk anlayisi cogunluklar uzerinde ancak zor ile hakim kihnmaya c;ah~llrr\l~tlt.

~eriata karsi genis koylu Ylgmlart benimsemis olduklan Satini inancirun gereklerini ancak cok gizli kosullar altmda yerine getirmislerdir. Resmi anlayisi tercih etmeyen bu insanlarIO mekam yollardan uzak, sehirlerin dismda ulasilmasi cok giie; olan kuytular, dag baslarr, yaylalar olmustur. Rafizi, Isik, Haydari, Kalenderi, Babai, Bedreddini, Bektasi, Abdal, Kizilbas. Ti.irkmen vb. adlarla arulan bu Batmi topluluklar cesitli zamanlarda Osmanh engizisyonunun hedefi olmuslardir.

Yalmz koyluler degil sehirde yasayan ve fakat seriata aykm dusunce ve inane; sahibi olduklan one surulen muderrisler, bilginler, mollalar, kendi halinde siradan insanlar da engizisyon kurulunun online cikmaktan kurtulamarruslardir.

Osmanh engizisyonunun seriate aykm oldugu g-erekc;esiyle

sue; olarak ong6rdugu fiillerden bazrlan t?unlardtr:2 - Kizilbaa/Rafizr/Piurufi olmak,

- Rafizi kitaplan bulundurmak,

- Oruc tutmamak,

- Namaz kilmamak, hutbe dinlememek,

- Saz cahp, sernah donup, cern yapmak,

- Yunus Emre'den deyisler soylernek,

- Yezid'e lanet okumak,

- Ebubekir, Orner. Osman'i sevmemek,

SUC;LAR ve CEZALAR

Osmanh engizisyonunun suo:; nitelemesi, sucun tipiklik unsurunu degerlendirisi. sue olarak gordugu Hiller hemen hemen Avrupa engizisyonu He ayrudir.

Bat! engizisyonu gibi Osmanh engizisyonunun da temel sue katagorisini "dinsel suclar" olusturur. Resmi dinsel anlayisin dismda kalan, ona aykm olarak nitelenen dusunce, davrams ve inanclar dinsel sue olarak kovusturulur. Osmanh'da satuklar isla~ dinine mensup olarak _gorulen ve fakat dinsel buyruklara aykm davranan ki~ilerdir.2::>

Osmanh'run resmi dinsel anlayrsi ~riattlr. Tum toplumsal ya~am seriat kurallan dogrultusunda tanzim edilmistir. Bu kurallara karst gelmek, uygun davranmamak iki yonlu bir sue;: olusturur. ~riata aykm dusunce ve davraruslar bir yonii ile dinsel buyruklara uymamak olarak yorumlamr ve dinsel bir sue meydana getirir, Diger yandan bu tutum varolan hukuksal yapdanmaya aykm olmasr dolayisryla da sivil bir suc;: olusturur. 0 nedenle de seriate aykm dusunce ve davraruslari nedeniyle yargrlanan kisiler hakkmda verilen bazi hukumlerde "ser'an ve siyaseten" denilmek suretiyle mueyyidenin aciklanmasma gecilir.

Osmanh hukuk sistemini seriat kurallari duzenlediginden, bir konuya, bir duruma iliskin olarak suc;: nitelemesi yapihrken gelistirilcn olc;:ut de bu dogrultudadrr. ~6yle ki "bir ~y ya ~edata uygundur ya da degildir", uygunsa sorun yoktur degilse geregi yaprlmahdrr.Il)

25 Katolik Engizisyonunun yargiladigi saruklar da ancak Htristiyan ~inine mensup kisiler olabiliyordu. Yani diger din mensuplanrun U\saulan dinsel suclar islerneye tesvik edip, yonlendirmedikce kural olarak engizisyonda yargrlanmasi mumkun degildi. G6rii.ldii.gii. gibi bu kural da Osmanh aylll sekilde uygulanmrstir.

26 Suca konu edilen bu olaylar bu cahsmarun degi~ik bolumlertnde somut olarak ele ahnrrustir.

33

32

- Isa'run Muhammed'ten ustun oldugunu ileri surmek,

- Ezan okunurken "bin kez de ~aglrsan bizden sana ge-

lecek olan yoktur" demek,

- "Kalabahk cennetten tenha cehennem yeg-dir" demek,

- ~rap icmek,

- Ahirete inanmamak,

- "Insan Tanrr'nm bir parcasidrr, ona tapmak gerekir" de-

mek,

- "Emir" olmadrgi halde basa yesil sank sarmak,

- "Rum eyaletine Mehdi gelecegini" soylemek,

- Kos ve nakkare calarak lj€hirde gezmek,

- Hallac-i Mansur'un haksiz yere katledildigini soylemek,

Osmanh engizisyonunun bu Hiller icin uyguladrgi yapnrimlar "tazir"den "katie" kadar uzamr. Kuskusuz bir ceza adaletinden sozetmek de anlamh olmaz. Aym "sue" icin cogunlukla birbirinden farkh cezalar uygulanrrustir.

Tazir, hapis, kurege konuhna gibi yaptmmlarm yamslra dinsel suclara uygulanan ceza cogu kez olum cezasi olmustur. ~eriata aykm dusimce ve davrarus sahibi olma, zmdikhk ve mulhidlik durumunda bulunma sozkonusu ise hukum genellikle sarugm "seran katli v aciptir' ~eklindedir.

Katl'in infazi degisik bicimlerde icra edilirdi. infaz bazan gizH, bazan aleni olarak yerine getirilirken, bazan da asil sue isnadi saklarup kisiye "adi" bir su~ yuklenerek, iftirada bulunularak kat! isi gerceklestirilirdi.

Seriata aykm dusunce ve davrarus icerisinde bulundugu ileri surulen insanlarm "defter idiliib oldurulmeleri, bazilanrun Krultrmak'o ilka, bazilarmm ihraki binnar edilmeleri, muazzam bir sistem dahilinde tatbik edilmiljtir.27

Insanlarm toplu olarak katledilmeleri, Kizihrmak'a atrp bogularak oldurulmeleri, atese atip yakilmalan hep Osmanh engizisyonunun uyguladigi infaz turleridir.

Osmanh engizisyonunun uyguladigr ozel bir ceza turunu ise "surgunler" olusturur. ~eriat dlljl inane ve dusunceye mensup oldugu ileri surulen kisiler toplu olarak surgun yaptmrruna tabi tutulmuslardtr,

Surgun denilen tehcir ve iskan yontemi ile batmi topIuluklann daginlmasi, asimite edilmesi amaclannustrr. Bu dogrultuda Rumeli'ye, Kibris'a, Medon ve Koron adalarma II. Beyazit, Yavuz Selim, Kanuni Siileyman zamanlannda bircok surgun olayi yasanrrustir.

"II. Beyazrt zamarunda Teke (Antalya) yoresinde yaljayan Kizrlbaslar Modon ve Koron kalelerme suriilmiiljtur.,,28

"Yavuz'un Kizilbaslar hakkmda yaphrdlgl kovusturrnalar sirasmda yakalananlar yerlerinden (ozellikle Rumeli tarafma) s urulmuslerdir, ,,29

Dusunce ve inanclan nedeniyle surgun edilenler, adi sue islemis mahkumlarla birlikte arulnus, sahip olduklan inanclar ise adi bir sue olarak nitelenip, adi suclar listesinde siralanrrushr. Osmanli engizisyonuna gore "azgm ve kabahatlilerin toplamp cezaen surulmesi, cemiyetin vucudu arzu edilmeyenler serrindsn kurtarrlmasi, temizlenmesi" gerekir.30

1572 tarihli bir surgun emrinde Kibns'a surulecek olanlar hakkmda bilgi verilmektedir. Buna gore: "Asagrdaki suclardan

27 Ahmet Refik;Agy, sf. 12.

28 Prof. Dr. Sahabettin Tekindag, Sahkulu Baba Tekeli Isyam Belgelerle Turk Tarihi Dergisi, Cilt I, Say 4, 1967.

29 Mustafa Akdag: Turkiye'nin Iktisadi ve Ictimai Tarihi, 2. Cilt, Cern Yay., 1st. 1974, sf. 154.

30 Prof. Orner Lutf Barkan; Osrnanh imparatt'flugu'nda Bir Iskan ve Kolonizasyon Metodu Olarak Surgunier, iFM, Cilt XI, No: 1-4, Ekim 1949, sf. 557.

34

35

biri He kusurlu olanlar surgune gonderileceknr." Bu SW,'I'lrlll belli bashlan sunlardir: "Muzevvirlik, sirretlik, gammazhk, Y;llanci tarukhk, katillik, hirsizhk, eskiyahk, tecavuz, zina, 'lgza ve imana sovmek, mescidin hahsiru calmak. cami civarmdn kadm oynatmak, ~arap icmek, ramazan gunu zina etmek ve Kizrlbashk". 31

~eriat uyannea Rafizr/Kizrlbas inanemdan olmak adi, a~<lgIllk bir durumdur ve bu inanca sahip olanlar adi suclularm akibetine ugramahdu.

Osmanli'da seriat disi inane sahipleri siirekli aqagtlanm'i, bir kotuluk simgesi olarak gorulmus, nitelenmistir. Sozgelimi "ahlaksiz birine sovulecegi zaman ona Kizilbas denilmi~tir.,,32

Osmanh idaresinde seriat disi dusunce ve inane; sahiplerinin baslarina gelenIer, onlara tatbik edilen cezalar goz oniine ahrursa surgun cezasi bir sans olarak da d usunulebilinir. (!) Ancak insanlan dogup bi.iyi.idi.igi.i, yaqadlgl topraklardan, koklerinden koparan surgun, sonucta bir engizisyon uygularnasidir.

Burada Osmanli engizisyonunun son derece c;arplel, e;ifte standarth bir tutumuna da deginmek gerekir. Osmanh idaresi kendi resmi dinsel anlayisma uygun hareket etmeyen dusunce sahipleri ve Batmi topluluklara yonelik aglr bir siddet politikast izlerken, seriata muhalif olarak gorulenler engizisyonun hismma ugrarken aym sekilde Katolik engizisyonunun aforoz ettigi LiiteryenIer'e el uzatrnaktan geri durmamrsnr.

1529'da Papa'run siddetinden caru yanan Luteryenler Sultan Siileyman'a bir mektup gondererek ondan yardrm isterler. Kanuni, Luteryenler'e yard im etmekte hie tereddiit etmez. Onlara bir cevabi mektup yazar ve Osmanli devletinin ken-

dilerine karadan ve denizden yardim edilecegini bildirir. Kan1,U1i rnektubunda "Papa'nm dinsiz oldugunu, kullan sapik bir yola sevkettigini. nice kanlar dokulmesine neden oldugunu bundan dolayrdir ki Papa'ya kihc cekenlere rnerhamet edip koruyacagml, yardun edecegmi" de a<;lklar.33

Katolik dinseI otoritesine kihc cekilmesi geregini bildiren Kanuni, seriat disr dusuncelerinden dolayi Molla Kabz'i (1527), seriat disi Batmi inanclarmdan dolayi Kalender Celebi ve arkadaslanru (1526) aym yillarda Osmanh engizisyonu eliyle katlettirmistir. Politikarun adi "kendi muhalifini katlet, baskasirun muhalefetine sahip cik!" tir.

Osmanli idaresinin yoksul reaya topluluklanna uyguladlgl siddetin olcusu yoktur. Bunu bizzat padisah II. Beyazit itiraf eder. Eylul 1509'da Istanbul'da korkunc bir zelzele olur, Padisah yikmtilann onanimasr icin emir verirken vezirlerini de haslar ve "0 kadar hainlik, 0 kadar zultim ettiniz ki, mazlumlann ahlari goklere crkarak Allah'm gazabml uzerimize davet etti" demekten kendisini alamaz.34

Ancak resrni anlayism dismdaki dusunce ve inane sahipleri icin farkeden cok sey yoktur. Sonucta farkh oIrnak otoriteyi sarsmak demektir, farkh olmak siddetle yuzyuze gelmek dernektir.

KOLELER ve KOLELiK

Resmi tarihciler ve Yeni Osmanhcilar Osrnanh idaresinde yailayan tum insanlarin esit oldugunu, turn insanlann insan 01- maktan kaynaklanan haklara sahip oldugunu iddia ederler. Ya

31 Agy., sf. 558.

32 M. O'Ohsson; Agy., sf. 223.

33 Ismail H.,kki Uzuncarsih: Osmanh Tarihi, Cilt II TTK Yay. Ank, 1994, sf. 486-487.

34 M. Arabul; Agy., sf. 12.

36

37

da insanlar arasmda acik bir statu farkhhgmm oldugunu gormezlikten gelip yok sayarlar. Halbuki insan oldugu halde insan yerine sayilmayan, meta olarak gorulen bir grup insan vardir ki bunlar kolelerdir,

Osmanh'da cok sayida gayrimusllmun kole olarak yasadigml, duzenli olarak kole pazarlanrun kuruldugunu, kolelerin bir mal gibi ahrup satildigtru ve yaygm bir kole ticaretinin de varhguu goruyoruz. Kanuni doneminde Anadolu 'ya bir seyahatte bulunan Alman seyyah Hans Dernschwam 1554'te vezir Sinan Pasa'run oldugunde Galata'da kendisine mahsus 700 kolesinin bulundugundan sozediyor. Yine 1552'de Osmanhlar'a tutsak dusen bir ispanyol asker amlarinda kole olarak yasadiklanru anlatiyor: "Ulu Turk, koleleri g6rmek isteyince ikibin k6leyi ayaklarmdan zincire vurdular, Kaptan ve subay olanlann boyunlanna demir cember takhlar ve kolelerin hepsini saraya goturduler, Ulu Turk, kolelerin beste birini yani kendi payma dusenleri sectikten soma, butun esirler Galata' daki kulelere gonderildi. Koleleri disanda giindelikle ~ah~hnyorlar, aldiklan para ise efendilerinin 01uyor.,,36

Ne var ki koleler her zaman bu kadar sansh (1) olmuyorlardr, Tutsak ispanyol asker gordugu bir kole cezalandirma isinden de soz ediyor: "Tutsak du~tugum gun iki k6leyi cezalandirdilar. Birisinin bilek, burun ve kulaklanm kestiler. Digerini kaziga t;aktilar. Bir de boynuna "eden bulur'' diye levha ashlar. Kaziga ~akmak cok korkunc bir olum sekli, Cezahyi ucu sivri bir kazik dikip uzerine oturtuyorlar. Bazan bunun ucu adamm agzmdan cikiyor. Bu vaziyette iki, iit; gun yasayanlar var.,,37

35 Hans I?ernschwam; Istanbul ve Anadolu'ya Seyahat Glinliigu, Cev.

Yasar Onen, Kiiltur Bak Yay. Mersin 1992, sf. 193.

36 Manuel Serrano Sanz; Turkiye'nin Dort Yilt (1552-1556) Cev, A. Kurtuloglu, Tercuman Yay., sf. 15, Ist, Tarihsiz.

37 Agy., sf. 10.

Alman Seyyahm da gordukleri var: "Turkler'de adettir, 5-6 tutsagi uzun bir zincirle boyunlanndan birbirine baglayarak gidecekleri yere goturuyorlar, Anlatilanlara gore bir kolenin zayif oldugu icin ne yurumeye ne de ayakta dunnaya takati kalmaymca kellesini ucurmuslar. 13 Mart lS54'te Sinan Pasa bir Hirvat koleyi kollan hac; biciminde acilrms vaziyette civiletti. Her iki bacak kemiginden civilerle tahtaya caknrdr, Adam aksama dogru idam edilinceye kadar butun gun orada kaldi, su~u kacmaya kalkismaknus. Pasa yine bu siralarda zorla sunnet edilerek Musluman yapilnus bir Rum'u da yaktirdi, Zira 0, muslumanligr kabul ettigi halde asil dini alan Hrristiyanhgi muhafaza ediyorrnu~. lste, boyle Muslumanhgi kabul edip sunnet olan Hiristiyaniar islam'dan vazgecip tekrar Hiristiyanhga donerler ve yakayi ele verirlerse bunlara miirtet denilir ve ~ok fena muamelelere maruz kahrlar ... Istanbul'da bulundugumuz siralarda Bugdanh Peter'in oglu Kostantin'in basmdan garip bir olay gecti, Bu cocuk daha 14 yasmda iken babasi onu, Musluman olup simdi Bursa'da oturan agabeyi He birlikte padisaha rehine olarak gonderir. Cocuk vebaya yakalarup olur, Rum ve Hiristiyan adetlerine gore giinah cikartihr, ekmek ve sarapla takdis edilir, Rumlar olUyu g6mmeden once Turkler bunu haber ahp gelirler ve Rumlar'i evden kovarlar, Tiirk adetlerine gore 6lUyu siinnet ederler ve olmeden once Musluman olrnak istedigine dair iki sahit dinletirler, Tabutun uzerine bir de sank koyarak mezara go-

t" "I ,,38

urur er ...

Tum bunlar Osmanh'da ya~anan ayrmttlar, somut gerceklikler. Ne var ki kolenin sag olarak, saghkh olarak kendi dininde olarak yasamasi kole sahibinin bas tercihidir, Halktan insanlar kolelerin Musluman olmalanm istemis olsalar da efen-

38 H. Dernschwam: Agy. sf. 194,99,104,105.

38

39

diler nadir bazi durumlann dismda kolelerinin musluman olmasiru Islamiyet'i secmesini istemezler. Cunku Muslurnan olan salus artik kole olamayacaktir. Bu durumda efendiler cok onemli bir kazanc kapisiru kapatrrus olacaklardir. Hie; bir Musluman efendi dini ugruna paradan vazgee;mez. Tutsak Ispanyo! askeri anlatiyor: "Musluman olanlar serbest kaldiklanna gore bu da Musluman efendilerin isine gelmez. Zira kurege koyacak kimse kalmaz, Bu yuzden kurekcilerin e;ogu istedigi halde Musluman olamazlar. Pasa bana bir gun 'butun isteyenleri sunnet ettirsek kulede kimse kalmaz' demisti, Hakikaten doe d ,,39

ogru ur.

Istedigi halde koleler Musluman yaptlmaz. Bu tavir baska dinlere gosterilen hosgorunun, saygmm degil elde edilmek istenilen cil liralarm kazanclarm eseridir, g6riilen budur. Yalruz kolslere degil turn gayrimuslimlere bakista aS11 saik bu olsa gerekir.

inane; sahipleri hep asr/haksrz, idareciler ise hep kudretli/ hakh olacaklardir. Karsi tarih yaklasimma yonelecek suclamalar ne yazrk ki engizisyonun varhgiru yadsimaya. yok saymaya yetmeyecektir.

Osmanh engizisyonunun uygulamalan somut olaylarda aynntih olarak gortilecektir. Osmanli resmi anlayisnu olusturan seriat disr dusuncelerin, inanclann kovusturulup, yargilarup, cezalandmlmasi resrni belgelerde yer almaktadir ve tum resmi tezleri bit bir curutmeye adaydir. qunu da unutmamak gerekir ki Osmanh engizisyonunun uygulamalan ile Katolik engizisyonunun uygulamalan arasinda cokta fark yoktur: Engizisyon engizisyond ur ...

ENGiziSYON ENGiZiSYONDUR ...

Tum bunlar gosteriyor ki Osmanh'da bir engizisyonun varhgl kusku goturmez. Tarihsel gerceklikle yuzyuze geimekten, tarih He hesaplasmaktan kacinmak, tarihe guzellemelerde bulunmak resmi tarihcilerin tavndtr. Bu tavir karsismdaki her turhi davrarus yine bu cevrelerce. "Osmanh dusmanhgi, islam dusmanhgi. aleyhtar faaliyetler" olarak nitelenecektir. Ne var ki ne resmi tarih gi.izellemeleri, ne yeni Osmanhcilar'in rivayetleri gercekligm uzerini ortmeye yetmemektedir. Osmanh hanedam He yoksul Anadolu/Rumeli koylusu arasmda yasananlar gumsigma cikarrimadikca, Osmanh engizisyonunun siddeti teshir edilmedikce muhalefet edenler, farkh dusunce ve

39 M. S. Sanz; Agy., sf. 22.

40

41

FATiH SULTAN MEHMET ve HURUFiLER'iN YAKILMASI

Ierin ins an yuzunde bulundugunu dolayrsi ile bu kutsalhgi tasiyan insarun, Tanri'run bir yansimasr oldugu goriiqiinii geIistirmistir. Hurufi inancnun esasi insaru Allah'lasnrrnaktir. Onlara gore insan kainatin gozbebegidir. Hurufiler olumden soma baska bit hayat olmadrgma inarurlar. Harflerin ve insarun sirnna ermis insanlar icin "teklif" sozkonusu degildir, namaz, oruc gibi seriatm bicimsel edimlerinin onlann iriancmda yeri yoktur. Hurufiler dunyarun insan icin bir cennet 01- dugunu, cennette ise seriatin bicimsel kurallanna gerek 01- madigiru ileri surerler, Fazlullah'm gorusleri Hurufiler'ce kutsal kabul edilen Cauidan adh bir kitapta toplanrrusnr,

Fazlullah 1393'te Iran'm Almcak kalesine hapsedilir. InaneIan ~eriata aykm bulunur ve bu manclanndan donmedigi icin ~eyh Ibrahim admda bir mollarun fetvasiyla katledilir, Pazlullah'in cesedi ibret olsun diye ayaklarma ip baglanarak sokaklarda, carsi-pazarda suruklenir.

Fazlullah'm katlinden soma Iran ve Azerbaycan yoresinde ya§ayan Hurufiler'e karst buyuk bir sorusturma ve takip baslatihr. Canlanru kurtarmak amaciyla bu takipten kacan bircok Hurufi dervisi gelip Anadolu'ya sig-tnular.

Hurufilik Anadolu ve Rumeli'de yine Batmi bit inane olan Bektasiligin kanallanru kullanmis, Bektasillkle ortusen inanclan dolayrsiyla onunla yan yana, ic;i<;e bir gorunum arzetmistir.

.. fa.~tullah'm halifelerinden ve 141B'de Halep'te derisi yuzulerek katledilen buyuk ozan Nesimi de katlinden once uzun yillar Anadolu'da bulunmus, goruslerini yayml!}, muridler yetistirmistir. Hurufilik XVI-XVII. yuzyillarda Bektasiligin ash inanclarmdan bid olmustur, Bektasiler Hurufi ozan Seyyid Nesimi'yi yedi buyuk Alevi-Bektasi ozanmdan bid sayarlar. Vine Hurufi ozanlar Muhyiddin Abdal, Yeminide Bektasi yolundan gorulur.

Hurufiler'in inanclarrndan dolayi yakdmalan olayi padisah II. Mehmet'in ilk saltanat donemine rastlar. Agustos 1444'te Padisah II. Murat cocuk yastaki ogluna tahh birakarak Manisa'ya t;ekilir. Mehmet henuz 12 yasindadir ve yonetim erkini Mollo Husrev, Mollo Gurani, Molla Fahreddin Acemi, Sadrazam Mahmut Pasa gibi saraym ileri gelenleri ellerine ahrlar. Hurufiler'in katli Mehmet'in saltanatirun ikinci ayinda, Eylul 1444'te ger<;ekle~ir. Padisah Sultan Mehmet'le sohbet edebilecek kadar iliskileri olan Hurufiler bir gun kendilerine kurulan bir tuzaktan canlanm kurtarmak icin kacip padisahm sarayma slgmlrlar. Peslerindeki donemin seyhulislami Fahreddin Acemi'dir, sarayi "basar", padisalun elinden Hurifiler'i ahr ve Edirne U<; ~refeli Camii'nin avlusunda yaktmr!

~yhiilislam'a gore Hurufiler'in dusunce ve inanclan §edata aykmdir. Ve hatta Hurufiler padisahm akhru celmek, onu yoldan saptirmak uzeredirler. Saltanatm ve ~eriatin selameti icin padisah kendisine karst dahi korunmahdmljSeyhulislam Fahreddin Acemi'nin yaptigi da budur,

Padisahi ehli sunnet yolundan saphrmaya yeltenen bu Hurufiler kimlerdir?

Hurufilik Batmi bir inan<;hr.1 ~edatln bicimsel zorunluluklanm reddetmis, harflerle insarun surma ermeyi ilke edinmistir. Hurufi yolunun kurucusu Fazlullah-r Tebrizidir (1339-1393). Fazlullah, harflerin ve sayilarm kutsalligma inanrrus, bu harf-

1 Hurufiler ve Hurufilik konusunda aynntih bilgi \.;;in bkz. Abdiilbaki Colpmarh, Hurufilik Metinleri Katalogu, 2. Baski, 11K Yay. Ank. 1989.

42

43

ENCiziSYON ATE~iNi UFLERKEN SAKAL! TUTU~AN ,c;JEYHULiSLAM

Mehmet Aga tarafmdan yetistirildikten soma Sultan Murat'a armagan edilmis 0 da oglunun yanma gondermis ve Sultan Mehmet de bu devsirme Pasa'yi vezir yaparak devletin tek sorumlusu kllml.'jhr.5 Tarihin garipligine bakm ki bir kale, devletin, bir donme, seriatin kollayicisi olmusturrt)."

'Soruna ~are bulmak, Hurufiler'i padisahin yarundan, saraydan uzaklasnrmak icin krvranan Vezir-i azam Mahmut Pasa konuyu "inanclarirun saglamhgma, seriat yasaklarma uymadaki titizligins inandigr ~eyhiilislam Fahreddin Acemi'ye a~ar:

"Bu kotuluk kaynaklarirun, padisahm tertemiz icine henuz tam olarak islemeden yok edilmelerinin ilaci nedir?" diye sorar ve ondan yardmuru ister.

Vezir-i azam ve ~eyhiilislam oturup birlikte bit plan yaparlar.

Hurufiler icin kurtulusu imkansiz bir tuzak hazrrlarlar. Mahmut Pasa Hurufiler'i kandirarak evine davet eder. Onlara sohbet etmek, goruslerini, inanclanru agrenmek istedigini bildirir,

Plan uygularnaya konulur. Mahmut Pasa !?eyhiilislam Fahreddin Acemi'yi evinin bir kosesine gizler. Kendilerine kurulan tuzaktan habersiz olan Hurufiler de gelirler ve soylesiye baslarlar. Mahmut Pasa'run kendi inanclanna egilim duydugunu dusunerek acik yureklilikle goruslerini bir bir dile getiritler.

Hurufiler'in,

"Huhll ve ilhad fikrine sahip olduklariru alenen izhar ettiklerini, davraruslanrun da halki birbirine kirdirmak yolunda bulundugunu" dusunen Fahreddin Acemi gizlendigi yerden ortaya e;lkar. Hurufiler'in iizerine yuruyup onlara sovup saymaya baslar, onlan yakalamaya cahsrr. Neye ugradlklanm .'ja-

Hurufiler seriatm kati kurallanru reddeden inanclanndan dolayr Osmanh idaresinde de sik sik kovusturmalara, takiplere, katliamlara maruz kalnuslardir. Hurufiler'in yakalarup haklarmdan gelinmesine iliskin, Hurufilige ait kitaplann bulunup imha edilmesine iliskin olarak Anadolu ve Rumeli kadrlanna gonderilen fermanlar bu kitapta verilmistir. Corulen odur ki Fatih Sultan Mehmet He yakmhk kurmus olan Hurufiler'in yakilmasmdan baslayarak bu inane; sahipleri devamh bir bicimde Osmanh engizisyonunun hismma ugrarruslardir.

Sultan Mehmet saltanatirun ikinci aymdadir. Bazi Hurufi dervisleri yazilan ve sozleri ile padisahm gozunu boyayarak, o~u a.l~atara~ saraya ~ kadar girerler(!). "O'nunla buluimara, fikirlerini, kesin ve saglam gercekler gibi takdim etmeye" baslarlar. Cocuk yastaki Mehmet'in akhm celerek gonlunu ve say~ glStnl kazamrlar.3

Bu sapik fikirlerden, bu olumsuz inanclardan tahti, padisalu, serian korumak gereklidirtl). "Bu menti temayulden ve sapik fikirlerin II. Mehmet'e kabul ettirilmesinden endise eden,,4 Vezir-i azam Mahmut Pasa biiyiik bir gayretle c;areler aramaya baslar. Osmanh'run geleceginin tiim sorumlulugu artik Mahmut'un omuzlanndadir. ~riah kollayip korumak gorevi ona dusmustur. Mahmut Pasa ki Sup bir ana He Rum bir babadan dogmus. devsirme olarak tutsak almrrus, efendisi

2 Irfan Gunduz; Osmanhlarda Devlet-Tekke Munasebetleri, rst. 1984, sf. 31.

3 Hoca Sadettin Efendi; Tacu't-Tevarih, Haz. ismet Parmaksizoglu, Kultur Bak, Yay. Eskisehir 1992, Cilt V, sf. 54.

4 lrfan Gunduz: Agy.

5 Hoca Sadettin Efendi; Agy. sf. 132.

6 ~~hmut Pasa tum bu gayretkesllgine ragmen bir gun padisahm olum ferrnarum boynunda bulacaktir. Sehzade Mustafa'mn olumu uzer~n~ ~zi.in~ b~li~tiSi gostermedigi, beyazlar giydigi ve satranc oynadlgl icm sevindtgi kuskusuyla idam edilir (1474).

45

44

lit ran Hurufiler seyhulislarrun elinden canlanru kurtarmak i~in padisahm sarayma dogru kacip padisaha stglmdar. Molla Fahreddin de peslerindedir. Hurufiler'in ardmdan saraya girer ve Sultan Mehmet'ten saraya sigman Hurufiler'i kendisine teslim etmesini ister. :?eyhiilislam sarayi basnusnr. Padisah da yarulabilir, kandmlabilir. Oysa seriatm yarulmasi mumkun degildir. Seriatm temsilcisine gore Hurufiler miilhiddir ve haklarmdan gelinmelidir. Resmi tarihciler Molla Fahreddin'in padisahi ikna ettigini ve Hurufiler'i teslim aldigmi yazarlar, 12 yasmdaki bir cocugun ikna edilmesinin anlami aciktir. Vezir-i azam ve ;ieyhulislam karsismda cocuk Mehmet'in £arklt bir tavri olamaz. Kuskusuz onlarm istegine boyun egmek zorundadir. Hurufiler'i ;ieyhiilislam'a teslim eder.

Molla Fahreddin Hurufiler'i alarak Edime O~ ~erefeli Camii'ne gotiiriir. Miiezzinler sahvererek halktan camide toplanmalarrru isterler,

Halk merakla toplanrrusnr. Fahreddin Acemi camiinin minberine cikar, Iste simdi burada bir engizisyon yarglCl gorevindedir. Hurufiler'in inanclanmn gecersizligini, batilhgiru, onlarm dinsiz ve miilhid olduklariru anlanr. Ve bu nedenlerle onlar hakkmda verdigi karan aciklar: "Hurufiler'in oldurulmesi seriat uyarmca gerekli ve zorunludur. Buna yardrmci olacaklar buyuk bir sevab kazanacaklardir."

Carnii'nin namazgah meydanma odunlar yigdmhr ve Hurufiler seriata uygun olmayan inanclarmdan dolayi Molla Fahreddin'in fetvasi He atelle atilarak katledilirler.

~yhiilislam Fahreddin Acemi Hurufiler'in yakilacagi atesi canlandirmak icin canla basla ugrasir, Ve hatta bir ara atesi ufIerken sakalmm tutustugu, yuzunun bir kismimn yandigi soylenir!7

Hurufiler inanclarr ugruna engizisyonun kurbam olmuslardir, Bu yillar surecek bir trajik seriivenin de baslangicidir.

Hurufiler'in yakilma oykusunu tarihci Hoca Sadettin Efendi soyle anlahr:8

MOLLA FAHREOoiN ve HURUFiLER

C;agmm bilginlerinden ogrenimini tamamladikian sonra ger~ek. a~ap~~rlClI~~n efendisi ve inceleyicilerin iinderi olan Seyyid ferif-t Ciircani den de ders gordijgij saylenir. Rum iilkesine gelince Molla Muhammed fait Fenari medreresinde onun yardlmclsl (mu'id) oldu. Sonra kimi medreselerde miiderrislik eiii. Sultan Murad Han zamanmda miiftii olmus anta, otuz ak~adan artik iicret almakian da kactnmtst». Sultan Murad onun iicretini her arttl:mak i~teyi$jn~e. s?zii edilen Molla kazandlgl paranin ger~~smmelertne ~ettJgtnl ve giinliik masraflarmi kar$Jladlgl11l ileri sur~rek daha YU,k;ek bir iicret kabul eimekien kacinnust». Beylik hazineden (beytli l-mal) bundan jazlasma hakkim yoktur diyerek kanaat sahibi bir kip; oldugunll ispatiamlptt. Hadis biliminde MollaMHeratll .Ha~d~r'~~n icazet almtst«. 0 ise Sadeddin-i Tafiazani den yeh$ml$tl. Bilim ve sii: alantnm iistiinliiklerini ozitnde toplayan Hocazade, Sahih-i Buharryi adi gecenden okuyamk bu konuda teazel sahibi olmustu.

Bir oykii. Bilim Jidanlartnm ekildigi iarlalart gelistiren ve dogrulugll iike edinen sulianlann da bapt olan cennet mekan Sultan Mur{ld oglu Sultan Mehmed Han bilge/erie sohbei etmeyi set» mekle ve bilginlerle bir arada bulunmaya fazlasivla egilim gosternu:kle taIII 111111$fI. Bilim ve bilgelik deruasmda dolasan gezginlere yolctJlllk olanaklarmi saglar, on/arm kendilerini gosiermelerine; iistijn!iiklerini ortaya koymalanna firsat terirdi. Her

7 Malia Fahreddin Acemi ~yhulislam olarak 1437-1460 yrllannda fetva makammda bulunmustur,

8 Boca Sadettin Efendi; Agy, sf. 53-55.

46

47

birini yetenekleri 01~iisiinde yiiksek makamlar ve degerli giire{!/erle hO$nut eder, iistiin ki$iler arasmda baslara tac eylerdi. AIllattldlgma gore Hurufilik gibi sapi): bir kurulusun bas: olan Fazlullah-: Tebrizi'nin adamlartndan kimi sapkmlar dogruYII sayler gibi goriillerek Padi.~a/lla ouluima«, nur gibi aydmhk katmda soz soylelllek olanagim bulmuslard«. Coz boyayan yaztlan ile Sultanm gonitini; kendilerine baglamz$Iar, saygl kazanmtslardt. Gnun temiz yureginde yatan bir iaktm kuskulan da oriadan kaldtrmtslardt. Vezir-i iizam Mahmlld Pa$a iizimtu oerici bu gelismeden iuice kciyguya dii$mii$, onlan Padisalun yanmdan llzaklu$tlrmak icin careler aramaya ba$laml$tl. Ama, Padisahin onlara dii$kiinliigunii gordiikre, konuvu acmakian rekiniyordu. Durum boyle iken Mol/a Fahreddin'i ragmp olani biteni ona anlait«. Onun inanclarindaki sag/aml/ga, yasaklanan konuiardak! titizligine giioeni oldugundan btl zor konuda kendisine yardzmel 01- masmi isiedi. Pasa' mn anlaittklan Molla' yl eikilediginden, bu sapkinlartn aIda tiel sozierini ve sarma inanclannt bir kez de dogrudan dogruya dinlemeyi iinerdi. Temiz yiirekii Pasa da 01 sapkill/an yalllna r;agzrtfl. Malia onlart gizlendigi bir verden dinIemeye basladt. Onlarsa Sadrazamtn kendilerini kabulden daha da yiireklenerek sapkm inanclarmi, ise yaramaz gorii$Ierini actkIantaya kcilkz$arak iderinde gizledikleri fesadi "her testi icine konulani stzdtnr" dedikleri gibi, ortaya koydular. lnanclannm Tzuliil ve ilhiid oldugunu daoraniskmnm da halks birbirine kirdtrmak yolunda bulundugunu gosferdiler. MolIa Fahreddin soz buraya gelince saglam imam ve seri yaplsJ gereg; deha [azla gizlenemefip ortaya pktz. Bit miilhidlerin iizerine yiiriiyerek onlan yakalmttaya ra11$mea bunlar da Diirii's-smide'ye dogru kcip$ttlar. MalIa arkaiartndan kosturup Padi$Ohtall bun/arm kendisine iesiim edilmesini ierarla istedi. Yaptlgl apklamalarIa Padi?afu inandirdi ve sapkmla rt a IIp Edirne' deki Yell; carnie gotiirdii. M iiezzin lere sala oerdirerek halk! ioplad«. Minbere pbp bu miilhid saptklartn 01-

diiriilmeleri geregini belirierek bu i$e yardtm edenlerin biit;iik sa:~aba ~ir~eeklerilli afIkladt. Camide toplananlan onlart y~kmaya iizendirdi. Namazgaft mefdatuna odunlar ytgdll'arak sozi: edilen sapkmlan aiese aihrdi. Soylellildigillc gore Molla Fahreddin'in S~knll 11 ZIJI1 oldugundan atesi iiflerken bunlar tu tll~mll? yiiziilliiti ~tr kisnn ymll1~l$h. Basku bir soylentide Molla olum dO$eginde ikxn, MolIa Altyy-i HIs! onu yok/amaya gell1lij, hal ve hatirtnt sormustu. Molla ona yasa deynegini halkm sirtmdan bir kez olsun uzak tuima diye vaslyet etmisii. 865 (M. 1460) Yllmda olmils, Edirne'de gOl/lii lmii$tiir.

48

49

DO~ONCELERiNDEN DOLA YI KAMt;ILANAN ALiM SiNAN PA~A

Sultan Mehmet Sinan Pasa'yi zindandan crkararak Sivrihisar'a kadihk ve muderrislik goreviyle surgun eder. Ancak onun pesini de birakmaz. Saray hekimini ardmdan gonderir, onun delirdigini soyleyerek hekime geregini yapmasuu buyurur.

"Iznik'e vardrgmda akhru yitirdi diye tedavisi icin ardmca bir hekim gonderildi. Hekim ise Padisah'm buyrugu geregince MolJoYl lslaflp, giiude elli kame: tntrarak; ana eziyet etmekte idi."

Padisah Sinan'i surgun etmekle yetinmeyip adeta iskence ile oldurmek istemektedir. Dusunceleri nedeniyle bir alim kirbaclanmaktedir. Bu eziyet yine bir baska alimin, Molia Hiizamzade'nin Padisah'a yazdigr onun zulmunu igneleyen bir mektup uzerine ancak son bulabilir. Hiisamzade'nin rnektubu yasanan kara tabloyu ifade eder: "Sinan Pa~a'ya uygulanan eziyetin son bulmasi icin ferman cikarmazsaruz sizin hukmettiginiz yerlerden kacmak gerekir."(!)

Dusunceleri yiiziinden olmadik eziyetlere maruz kalan Sinan Pasa 1486'da oldugunde 49 yasmdadir.

Sinan Pasa, du~iinceleri nedeniyJe Osmanh Engizisyonunca 1495'te At Meydaru'nda katledilen Molla Lutfi'nin hocasrdir.

Inane ve dusunce ozgurlUgii acismdan II. Mehmet doneminde ya~anan dikkate deger bir nokta da Sinan Pasa olayidrr.

istanbul kadisi Hizir Celebi'nin oglu alan Sinan Pasa Medrese ogretmenligi yapml~, Sultan Mehmet'in vezirliginde bulunmus ve ne var ki dusuncelerinden dolayi hapse atrlrrus, kamcilanrrus, deli Han edilmis, binbir eziyet gormustur,

Asil adi Sinaneddin Yusuf olan Sinan Pasa "olgunluk goklerinde keskin zekasiyla tek, bilim ve bilgelik. iilkesinde de dengi bulunmayan bir kisiydi, Tarnsma ve soylesme alarunda esi olmayip karst gorustekileri susturmada pek becerikli idi, Oyle ki babasi ona neden ve nicin yontemini tutturdugu Icin epeyce de klzardl.,,9 Matematik, astronomi ve doga bilimleriyle ilgilenir, surekli sorular sorar, her olaya kuskuyla yaklasmaya cahsirdi. Yirmi yasmda Edirne'de miiderris oldu, daha sonra II. Mehmet onu hocaligma getirdi. Ogrencisi Mella Lutfi'nin aracilrgryla Ali Kuscu'dan matematik ogrendi, matematigin gii~ konularmda buyuk ilerlemeler gosterdi. Vezir olarak atandi,

Vezirliginin altmci yihnda "kimi olaylari din dlql goruslerle aciklamaya giri~tigi" bazi din adamlannca Padisaha ihbar edilir. Sultan Mehmet, Sinan Hoca'nm ozgur davraruslarmdan, acik sozlulugunden de rahatsizdir. Sinan Pasa vezirlikten azledilir ve dinsizlikle suclanarak zindana atihr,

Bu olay uzerinde Istanbul'da yasayan bazi alimlerin gosterdigi tepki son derece degerlidir. Bu alimler Padisah II. Mehmet'e haber gondererek "Sinan Pasa affedilmedigi takdirde kitaplarrru atese anp yakacaklanru ve Osmanh ulkesini terk edeceklerini" bildirdiler.

FATiH i<:;iN txt NOT

Bilginlerin koruyucusu, ~agmm aydiru olarak nitelenen II.

Mehmet'in konu ozgur du~unce, seriat inancirun disma cikmak oldugu zaman nasil gozlerinin karardigi Sinan Pasa olaymda ciplak bir bicimde gorulur.

Hammer'den aktaracagrmiz iki not Fatih Mehmet'in inane ozguriUguniin boyutlanru ortaya koyrnasi bakirrundan dikkate deger,

9 Hoca Sadettin Efendi: Agy. sf. 146-149.

50

51

NEVRUZ BA YRAMI KALOIRILIYOR

YAVUZ SULTAN SELiM'iN KIZILBA~ KA TLiAMI

Fatih Mehmet yaymladigi "bir kanunname He Krzilbas Turkmenler'in Nevruz bayranum Islamiyet'e uygun bulmayarak Ramazan ve Kurban bayranumn dismda kalan turn bayramlarla birlikte resmi bayram olmaktan ~tkanr."l0

RUMELi'YE SURGUN EoiLENLERE BE~ V AKiT NAMAZ ZORUNLULUGU

BII boliitnde AnadO/1I yokslI/ k6yliisiiniin tarihinde 5011 derece imemli bit oiay olan, Yal/IIZ Sultan Selim'in "Kiztlbas: katliamuu" irdelemeye fall~acaglz.

Resmi mrincilerce Osmanli iahuutn "sair, dii~iiJ1iir lie nlUiasamn]" bir hiikilmdan olarak antlan Y IWUZ Selim' in yediden yctmise binlerce Tiirkmen kiiyliisiinii nastl defter/ere kaydcttirip katIettirdigini resmi beigelere daynll olarak ortaya koyacaglz.

"Osmanlt llO~goriis[jniil1" ne menem bir llO~g6rii a/dllgll yiikselme deorinin btl "kudreili" suliamnm saltanattnda cluk otuk akutlgl Klzllbn? kant ile bir kez daha gozler oniine serilecek.

Fatih Mehmet 1476'da bir ferman yaymlayarak Rumeli'de ya~ayan Muslumanlar'm her gun bes vakit namaz kilmalanm zorunlu kilnustir. Gerekce olarak "Rumeli'ne surulen Miislumanlar'm henuz hidayete ermemesi" g(isterilmi~tir.n

~AiR ve CELLAT

Resmi tarih yazarlan Selim'i" anlatirken onun kisisel ozelliklerine sira geldiginde "sair" oldugunu israrla vurguluyorlar. ?nun "ince, duygu yuklu bir insan oldugunu" ima ediyorlar. Iste Selim'den iki dize:

"sirler pence-i kahnmda olurken lerzan beni bir gozleri ahuya zebun itdi felek"

10 Hammer, Osmanh Tarihi, c;.ev. Mehmet Ata, MEB Yay. L Cilt, sf. 280. 11 Hammer; Agy. sf. 258.

* Osmanlt hanedanuun 9. padisahi olan Selim (1470-1520) II. Bayezit'in ,8 oglundan biridir, Amasya'da dogmll~, babasirun saltanati sirasmda Trabzon valiligi yaprrusnr. Sert mizaci, asabi karakteri ile korku saldigmdan "Yavuz' diye o;agnlm!:'jttr. Yapngi zulum ve katliarnlar bu uuvaruru dogrular.

52

53

Onunde aslanlar titre yen Selim, bir ahu gozhuum karsrsmda adz kahyor ve feleg-e kahrediyor. Nasd kahretmesin! t?air Sultan!

Peki Anadolu'nun yoksul koylusu Selim'in krhci altmda inim inim inlerken kime kahretsin? ~air Sultan'm yuzundeki maskeyi cikanr cikarmaz binlerce Turkmen'in katili ile gozgoze geliyoruz. Cellat Sultan!

Tarihsel sunumlar tarihcinin durdugu yere, tuttugu safa gore tersyiiz oluyor. Bambaska bir gorunumle karsuruza ~l· kiyor.

Osmanh tarihcileri hanedarun kapismda besleniyor ve 0 kapmm kihciru caliyorlar. Osmanli'da dog-a I olan bu durum sozkonusu olan resmi tarih yazrcrhgi oldugu zaman Cumhuriyet doneminde de oldugu gibi devam ediyor. Durulan yer ve tutulan saf egemenlerin cephesi olunca tarihcinin Osrnanh'mn "kirli" mirasi He hesaplasmasuu beklemek bosuna oluyor. Onlar hemen hanedarun avukathgina soyunup. yoksul halka yonelik katliarnlar icin mesru gerekceler arama yansina girisiyorlar.

Yavuz'un kirli mirasma sahiplenip savunan anlayisi birazdan gorecegiz.

Tarihciler Selim'i Osmanh'run Fatih ve Kanuni ile birlikte i.i.~ buyuk hukumdanndan bid olarak gosteriyorlar.

Gerek kendi ailesine kanji gerekse tebasina karsi krhci elden birakmayan bit buyuk hiikiimdar!

Oysa SeHm ve donemi Osmanh tarihi acismdan hicbir orjinallik tasimaz. Gerek devlet kurumlan, gerek Osmanh hanedarurun yasannsi gerekse yonetim anlayisi acismdan Selim donemi babasi Beyazit doneminin basit bit tekrarmdan, basit bir devarrundan baska birsey degildir, byte bir tekrar ki yasamsal onemde olaylar bile tekrarlaruyor. Beyazit babasi

Fatih'i zehirleterek tahta oturuyor, Selim de babasi Beyazit'i zehirleterek,

BABASINI ZEHiRLETEN KARDE~LERiNt YEGENLERiNi BOGDURTAN BUYiiK TURK!

Yavuz Selim'in tahta ge~ifi bicimi bize icraatlanrun da ipuclarmi veriyor.

Resmi tarihcilerin gizlemelerine, uzerini ortmeye ~aIismalanna ragmen ortada bir gercek var. Selim babasi II. Be· yazit'a karsi gerceklestirdigi bir Yeniceri darbesi ile 24 Nisan 1512'de tahta geciyor. Beyazrt'in tahtr isteyerek, gonullu bir ~e· kilde Selim'e birakmasi sozkonusu degil. Zaten Osmanh tarihinde de boyle bir gonullu tahti terk etme gelenegi yok. 0 nedenledir ki taht sorununu askeri darbe cozuyor.

Yeniceriler ancak darbe yaparak Selim'i tahta tasiyorlar. Aksi halde Selim'in saltanat ~anst hie bulunmuyor, ;;ehzade Ahmet ve Sehzade Korkut'un yarunda Selim'in esamesi dahi okunmuyor.

Darbe ile Beyazit alasagr ediliyor. Onde gelen Osmanh tarihcilerinden Hoca Sadettin Efendi darbenin magduru Beyazit'm durumunu soyle betimliyor: "Beyazit'm ~ehzadesjne taht ve taci teslim ettikten sonra, gonul kusu kaba kalabahk amstnda kalmakfan iirkmii~ ve halk He bir arada bulunmaktan kayguya dii~mii~tii."l

Bir darbe oldugu, Beyazit'm tahtan kihc zoru He indirildigi cok acik, Yenilmis, iktidardan alasagr edilmis bir kimsenin ruh hali Beyazit'm ogluna seslenisinden de apacik anlasrhyor: "Zamarun aglr yi.ikii altmda belim bukulmus ve bu mihnet He

Hoca Sadettin Efendi, Tacu't Tevarih, Kultur Bak. Yay. Eskisehir 1992, Cilt IV, sf. 98.

54

55

uzuntu ve pismanhk pususundan gonlumun kusu urkmiistur. ~imden geri bir kenara sekilmek ve insanlardan uzakta bulunmak lazirn gelmistir." Yenilen baba Beyazit, tahta zorIa oturan ogul Selim. Yenilmis de olsa iki padisahm bir ulkeye sigmasr mumkun degil. En iyimser tahminle Beyazrt'a "surgun" gorunuyor.

iki padisah bir iilkeye sigmiyor. Bu Beyazit'm sonu de~ mektir,

Beyazit goz yaslan ile Dimetoka'ya dogru 24 Mayis'ta yola cikanhyor. Ne var ki ne Dimetoka sarayma varabilecek, ne de "erne klilik " hayatuu yasayabilecek. "Zorunlu aynlik ger~ ceklesti" diye yaziyor Hoed Sadettin? Baba He ogul arasinda bir "duygusal bag" olmadigina gore Beyazit icin zorunlu ayrihgm tahtan zorunlu aynhk yani darbe ile uzaklastmlrna ve surgun oldugu kendiliginden ortaya crkiyor.

Selim babasi Beyazit'in surgunde bile olsa yasamasiru sa1- tanah icin tehlikeli buluyor. "Beyazit daha Dimetoka'ya ulasrnadan Corlu yakmlarmda birdenbire 61iiyor.,,4 Selim'in planlan isliyor, yapngi plan uyarmca adamlanna babasiru zehirlettirerek oldurtuyor.

Resmi tarihciler Selim'in darbesi gibi cinayetini de gizIemeyi bir avukathk isi sayiyorlar. Birdenbire olntek: ise yalruzca bir zehirlemeyi yani cinayeti ifade edebilir,

Bir yeniceri darbesi He "babasiru zorla ve arzusu hiiafina tahtan indirip saltanah ele gecirmeye muvaffak olan Selim"S babasmm babasma yapnguu kendisi de babasma yaparken hi~ gozunu krrprruyor. Resmi tarih yazarlan ise Selim'in darbe ve dnayetini muvaffakiyet olarak alkishyorlar.

II. Beyazit babasi Fatih'i zehirleterek tahta oturuyor, Selim de babasi II. Beyazit'i. (26 Mayis 1512)6

Osmanli hanedarurun normal insarun tiiylerini diken diken eden, midesini bulandiran bir gelenegi var. Once bizzat kendi elleri He en yakmlan clan insanlari olduruyor, sonra da onlar icin sasah, gorkemli cenaze torenleri duzenliyorlar. Yavuz da zehirlettigi babasi icin aym seyi yaplyor.

Yavuz'un yoksul Anadolu koylusune yonelik katliamlarma ge~meden once bir de kardeslerine ve yeg-enlerine yapnklanna bakahm,

Resmi tarihcilerin "her bakimdan yuksek sahsiyetli" bulduklan Selim'in babasiru oldurtmekten sonraki ilk i!ji kardeslerini ve yegenlerini ortadan kaldirmaya yonelmek oluyor. Hukumdarhk sansi en az olan Selim kendini, tahnru guvende duymuyor. Bu yi.i.zden de cinayetlerine devam etmesi gerekiyor.

Resmi tarlhciler hukumdann kardeslerini, yegenIerini 61- durmelerini dogal. olagan ve mesru bir hakolarak g6rii.yorlar, Dayanaklan ise "Fatih Kanunnamesi".

Fatih Kanunnamesinde gii~lu olaru, katili kutsayan bir hukum var. "Hukumdar olarun diger !iehzadeleri, nizam-i alem icin oldurebilecegini" duzenliyor. Tahta cikrp kardeslerini kat-

2 Agy; sf. 99. 3 Agy; sf. 102.

4 Y. Yucel-A, Selim; Fatih Yavuz Kanuni, TTK Yay. Ank, 1991, sf. 111. S ~inasi Altundag: MEB islam Ansiklopedisi Selim I Maddesi.

6 Ismail Hami Danismend: Tarihi Hakikatler, ist. 1956, 2 cilt.

Unlu tarihci Hammer de kucuk bir soru i~areti koyarak da olsa bu zehirletme olayiru tarihinde kaydediyor:

"Beyazid'm olumu, ya'imm ilerlemis olmasmdan VI;! uzun siiren rzdiraplarmdan rru yoksa hizmetinde bulunrnak iizere yanma verilen Cenevizli Menavino'nun belirttigi gibi dogusu itibanyJa Yahudi asilh olan doktorunun-Selim'in emri uzerine- verdigi zehirden rni ileri gelmistir bir 1jey si.'tylenemez. Ancak Osmanh resmi tarihcilerinin (Vak'a-nuvis) de bu konuda sessizligtm rnuhafaza etmis olmalan bazi ~upheleri uzerine cekebilirdi."

Joseph von Hammer, Osmanh Tarihi Cilt 1 Cev. Mehmet Ata, MEB Yay. 1st. 1991, sf. 353

56

57

leden Fatih boyle bir yasa yaplyor. Yasalann zayifm korunmasiru amacladigi dusunulurse, guce tapisi ve boyun egi~i mesrulashran kanunnamenin kanun olarak bir degeri yok. GiiCll olup tahta cikanlar kanunnameden once de sonra da kardeslerini katlediyorlar. Nizam-i alem icin akan sular duruyor. oluk oluk kan akmaya bashyor. Kardes katlinin adt kanunilik oluyor. Halbuki Osmanh'da kimin, hangi sehzadenin tahta cikacagtru duzenleyen bir kanun yok. Hanedan icinde bir saltanat veraset yasaSl olmadigr icin kimin gucu varsa 0 tahta oturuyor. Giice tapl~ iste Osman', llOI>gorlisiiniin bir ornegi daha(!)

Selim tahta cikar cikrnaz "culusunda bashca amil olan kapukullanru memnun etmek icin sayilan 35.oo0'i bulan bu ocak mensuplarmm her birine ikiser bin akce culus bahsisi vererek ~e basladi ve saltanatmm ilk 111m1 kardeslerini ve yegenlerini ortadan kaldirmakla gecirdi." Resmi tarihciler icin "buyuk bir kabiliyet ve fazilet ornegi olan" Selim kendisini iktidara tasiyan yenicerilere borcunu oduyor ve kardeslerinin kellesini istiyor. Taht sansi cok az olan Selim'in kendini guvende hissetmesi mumkun degil.

Selim "kardesi Ahmet'i ele gecirme tesebbiisunde muvaffak olamasa da diger rakiplerini ortadan kaldirmaya devam etmistir." "Saltanat yasasi geregince oglu disindaki sehzadelerl 61- durmeye karar verir. Bu amacla 0, Bursa'~a gelerek once elinde bulunan yegenlerini bogdurtarak oldurttu." Diger rakipler: "Yegerleri. Hem de kendisine sigman yegenleri, Yine 6nde gelen Osmanh tarihcilerinden Solakzade Mehmet Celebi Yavuz'un bogdurttugu yegenlerinin kendine sigmnus durumda olduklariru acik acik yaziyor: "Padisalun himayesine slgmmak uzere yamna ge1mi!llerdL,,9 Zaten "elinde bulunmak"da bu anlama geliyor,

"Selirn Bursa'da bulunan sehzadelerin olduriilmelerini ferman ediyor. Bunlar yasadikca memlekette fitne ve fesadm, saltanat mucadelesinin eksik olmayacagmi yakm tecrubeleriyle anlaml!lh."l0 Resmi tarihciler Selim'in tahtnu adeta Selim'den cok dusunuyorlar. Ellerinden gelse ~ehzadeleri onlar bogacakt

Selim "Bursa'da bulunan kardesi Mahmut'un ogullan Kastamonu sancakbeyi Musa, Orhan, Emir, Kardesi Alemsah'in oglu Cankm sancakbeyi Osmansah, kardesi Sehinsah'm oglu Nigde sancakbeyi Mehmet'i bogdurttu."U

Sancakbeyi olan yeg-enleri bulunduklan yerleri terkederek Bursa'ya geliyorlar. Bu Bursa'ya gelis olayi Solakzade'nin soyledigi gibi srginma amaciru tasryabilecegr gibi Selim'in ljehzadeleri tiirli.i vaadlerle kandirmasr ~klinde de gerceklesmis olabilir. ~ehzade Ahmed'in bu cocuklara karst somut bir tehditinin olmayisi Selim'in cocuklan aldatarak Bursaya ~agtrlp bogdurtmus oldugu olasihguu guclendiriyor. Resmi tarihcilerin "fitne ve fesat cikaracaklardr 0 nedenle katledildilar" gerekcesinin a~lk~a yalan oldugu anlasihyor. Yegenlerin Bursa' da bulunmalan bunun karutidir.

"Yavuz Sultan Selim Han alemin islahi, islerin nizarru icin bunlann vucudlanru bu dilnyadan yok etmeye kasd eyledi. Bir gun hasmet ve heybet He daglan ve ovalan seyre cikti, Agalarmdan her birini bolukleri ile gonulleri pak sehzadelerin islerinin bitirilmesi icin tayin eyledi. Kendileri saadetle sehre duhul edip saraylanna nuzul eyleyince besinin de isleri bertaraf olmus idi." (Kasim 1512)12

Selim kendisine "sigman" yegenlerini "saadetle" katlettirmisti. Arhk gonlunce bir cenaze toreni yaptirtabilirdi.

7 ~inasi Altundag, Agm.

8 Y. Yucel-A, Selim, Agy, sf. 114.

9 Solakzade Mehmet Celebi: Solakzade Tarihi, Kultur Bak. Yay., Ank. 1989, Citt II, sf. 5.

10 Cagatay Ulucay: Yavuz Sultan Selim Nasil Padisah Oldu? Tarih Dergist, Sayl10.

11 Solakzade Tarihi, Agy. 12 Solakzade Tarihi, Agy.

58

59

dusurecek rnektuplar yazdrlar. Cerci mektuplarda "Selirn'in ,\!ilr cezalanndan, yonetiminin sertliginden, gunahsiz sehzadelerin tepelenmelerinden" yani somut gerceklerden sozediliyordu, geHp yonetimi alrnasi isteniyordu ama sozlerin ardmda da Selim'in tuzagi vardl.16 Ahmet ordusu ile hakkr 01- duguna inandigi tahta yururken Selim'in gucleri ile Yenisehir ovasmda carprsti ve yenildi. Aldanlmisn, dost diye du~undukleri aslmda saltanatm dostlanydi. Tutsak dusmustu. Selim buyuk agabeyini bogdurtmakta bir an bile tereddut etmedi. Emri He kapicibasr Sinan Aga, ~hzade Ahmet'inde isini bitirdi (Nisan 1513).

"Sinan Aga'ya buyurdu 01 Hakan Ana yokluk yurdunda cadir kursan Sinan Aga uyub 01 buyrulduya

Va rub sehzadeyi donderdi yokmu~a,,17

Boylece Selim babasmdan baslayarak tahtmda gozu 01- duguna, tahtmda gozu olacagina inandig; tum aile efradiru ortadan kaldtrrmsti. En yakiru olan kisilere karst islenen sekiz cinayet!

Cenaze torenine cinayetler karsismda ofkelenen, kederlenen halka "rusvet" verilerek baslaruyor, "Bursalilann kederlerini gidermek icin halka para dagittr, kurbanlar kestirdi,,13 Evet Selim acikca halka rusvet dagitryor, onlardan olayi gormemelerini istiyor. Eger btl bogdurtmalar keyfi cinayetler 01- rnasaydi, fitneyi ortadan kaldirmak icin yapilmis olsaydi Bursah neden kederlenecekti? Bir cinayet olmasa idi neden halka rusvet verilecek, sus paYI dagltdacakti?

Kurban ettigi sehzadeleri kurbanlarla kutlayarak gomdurttu Selim. Resmi tarihci Solakzade bu oldurumler karsrsmda acisnu gizleyemiyor:

"Cumus tenli, gul renkli nazik bedenler kefenlere sanlarak defn olundular,',14 Sua kardeslerin isinin bitirilmesine gelmisti.

Selim'in siddetinden korkup Antalya civannda bir mag-raya yakm adarru Piyale ile gizlenen ~hzade Korkut ihbar uzerine yakalarup Bursa'ya getirilirken Selim'in tallman ile Emed'de kapicibasr Sinan Aga tarafmdan bogularak olduruldu. Selim ortanca agabeyinin isini hallettirmisti. Hoca Sadettin'in yazdigma gore yakalandrgi sirada Korkut krhk degistirerek Frengistan'a g~me hazirhklan i~indeydi.15

Selim icin en zoru ~hzade Ahmet cinayeti oldu. Buyuk agabey Ahmet tahtm kesin varisi olarak kabul ediliyordu, Bu nedenle de saltanat cevrelerinde Selim'in bir hak gasbi yaptigr inaner vardi.

Ancak bu inane ~abuk degisti, Iktidar olanaklanru kullanan Selim, Ahmet'in yakin dostlanm dahi satm almakta gecikmedi, Bu kisiler Selim'in direktifiyle Ahmet'i olum tuzagma

Oldu rulen Ki$i

1 11. Beyazrt

2 $ehzode Ahmel

3 $ehzode Korkul

4 $ehzode Muso

5 $ehzode Orhon

6 $ehzode Emir

7 ~zode Osmon$Oh

8 $ehzode Mehmet

SElIM'IN (IHAVETlER TABLOSU Yokmhgl

BaboSl

Kordliji

Korde$i

Yegeni (Korde~ Mohmut'un Oglu) Yegeni (Kord~ Mohmut'un Oglu) Yegeni (Kard~ Mohmut'un Oglu) Yegeni (Karde}i Alel1l¥lh' In Ogl u) Yegeni (Karde~i $ehi,*oh'tn Oglu)

13 (:agatay Ulucay, Agy. 14 Solakzade Tarihi, Agy.

15 Hoca Sadettin Efendi; Age, sf. 157.

16 Agy; sf. 161. 17 Agy; sf. 165.

60

Oldiirulij$ $ekli Zehirlelerek Bogdurarok Bogdurorok Bogdurorok Bogdurorok Bogdurorok Bogdurarok Bogdurorok

61

Tum bu einayetler islenirken Osmanogullan'run bir gelenegine siki siki bagh kahnrrusti. Osmanoglu sulalesinin kutsal karu top raga akmasm diye insanlar ya zehirlenerek, ~ogunlukla da bogularak oldurulmustii. !?u gelenege bakm kan degerli fakat 0 kant tasiyan eanm hicbir degeri yok! Resmi tarih yazrcilari icin bu oldurumler cinayet degil gereklilik anlamma geliyor. Cinayetin mesrulugunu insan oldurmeye olur veren bir yasada buluyor ve rahathyorlar. Hangi yasa cinayeti cinayet olmaktan cikarabilirse?

Ve 0 sozde "Osmanh hosgorusunu" bu cinayetlerin neresine sigdrrabilirlerse?

Yavuz'un Trabzon'da sehzade iken, daha tahta cikmadan Kizrlbaslar'a yaklasirruru, onlar hakkmdaki duygu ve dusuneelerini Hoca Sadettin Efendi'nin Tarihinden somut olarak izleyebiliyoruz.19 Padisah II. Beyazit "Sultan Selim'in koruyucu ve kayinci golgesiru Trabzon iline salrrusti. Selim'in su gibi akan kihei kirunda bir an bile uyumayr denememisti, Adaletten yana tutumu ile Trabzon halkiru mutlu ve gamslZ eylemis ... Kan dokucu kihei, pis bir kalabaltk: olan Kizubasiar': nice kez perisan ve saskin eylemisti." Hoca Sadettin Selim'in bu tutumunu ~oyle iiirle~tiriyordu:

VA VUZ'UN KIZILBA$LARA BAKI$I

"Olmadan sehzade seh-i mulk-i Rum Eyledi mulk-i Kizilbasa hi.icum

Aile efradiru ortadan kaldirarak saltanatim garantiye alan Yavuz bu kez tahhru sarsan diger bir guce, yoksul Anadolu koylusunun kat line yoneldi.

"Gercekte baskaldiran Krzilbas ayaklanmasi atesini sondurmek isine oncelik vermek onemli ve 01 hasarlar meydana getiren fitnenin zararlari daha yaygm olmagm temel calismalanru 01 yana dondermek gerekliydi.,,18

Yavuz'un taht kavgasi "Sah Kulu Ayaklanmasirun" Anadoluyu sanp Osmanh tahtiru sarstigi gi.inlerde gerceklesmisti. Yavuz'un gozu yoksul Anadolu koylusunun, Tiirkmen Kizrlbaslar'in bu eyleminden dolayi son derece korkmustu, ;;ah Kulu Ayaklanmasimn atesi sonmus olsa da varolan potansiyeli Yavuz Selim kendisi is-in birinci derecede tehlike olarak goruyordu.

Turkmen koylusu Yavuz is-in bir korku kaynagiydi. Daha Trabzon'da sehzade iken Kizilbaslar'in faaliyetlerinden urkmus, tedirgin olmustu,

Vardi Erzincan'a 01 kosar ath Kizilbas diiriintiisiinii smdmp savdi"

"Sehzade Sultan Selim cenk ve savas erlerini issiz komayip cihad buyrugunu yerine getirerek Kizilbasla sava~lp duruyordu. Fitne pkaranlan avlamak ve isi k6tU dusmanlan yakalamakla g6nhinii egleyip, gi.iniin iizuntulerini ve padisahm ilgisinden uzak kalmadan dogan kaygilanm unutmayi yeglemis bulunuyordu. Bu nedenle de bir an olmazdi ki zaferleri parddatan askerleri dusman kanlanyla ellerini boyamaktan ve kahramanhk gosterileri yle islam dinini gii~lii kilmaktan geri kalrrus olalar,

Fitneci fesatci bir kuru kalabahk Stfah mulhid olandan Allaha slgmdlk

18 Agy; sf. 167.

19 Agy; sf. 5-13.

62

63

Hallerini bu dizeyle taruttiguruz Kizrlbas eskiyasirun belle ginde, onun kan dokucu kihcmdan yedigi sille ve dehset sacan sava~~l tutumu, nakis gibi birkac kez islenmisti."

Selim, Kizilbaslar'a iliskin olarak babasma karst darbe yapmaya hazirlarurken ~oyle konusuyordu: "Bakimh ulkede gittikce yayilan ve tutusan Kizilbas fesadiru yok etmek ve Muslumanlar'a ettikleri zararlan ortadan kaldirmak az mi onemlidir? Bu konuda savsaklama 0 denli degersiz midir? Bunca asker ol lanetlenesiceleri tepelemek icin toplanmisken ve Anadolu yakasi 01 a~agiliklarm fitne ve zulmuyle dolmusken buradan donup uzaklasmak dogru bir onlem olmaz."

Kimdi bu Kizrlbaslar? Hoca Sadettin tarumhyor: "01 diyarda ya~ayan Turkler'in varhklan dogustan yaramaz olup, yaradihslarmdan dik bash olduklarmdan baska, huysuzluk da onlarm yapilannda ikinci bir huy gibiydi. 01 insanhktan eksik kisilerin nifakla dolu yiireklerinde bin bir tiirlu fesad gomulu olup, her biri insan biciminde laf anlamaz hayvana benzer ki~ilerdi."

Evet sehzade Selim'in daha Trabzon'da iken Kizrlbaslar'a iliskin duygulan bunlardr. Burada Kizilbas sozu He ~ah ismail'in kastedildigi dusunulebilirse de tarif edilen alamn Anadolu oldugu, kastedilen insanlarm da Turkmenler oldugu dikkatli bakildrgmda anlasihyor.

Gerek Hoca Sadettin'in gerekse Selim'in agzmdan mulhid, sapkm olarak Han edilen Anadolu koylusune bu svclamalann onlann baskaldiran tavrrlan nedeniyle yaprldigrru gorebiliyoruz. "Yaradihstan dik bash" olan Turkmen koyluleri bu baskaldiran tutumlan nedeniyle hanedan ve onlann yazarlannm gozunde "fitne, fesad, eskiya ve miilhid" oluyorlar.

Goriildiigii gibi Yavuz Selim daha sehzade iken Kizilbaslar'a karsi kin. ve dusmanhk duygulan He doludur. Ne var ki sehzade Korkut'un da, sehzade Ahmet'in de benzer duy-

gulan ta~ldlgl Sah Kulu ayaklanmasi sirasindaki tutumlanyla

ortaya cikryor. ..

Yavuz'un Kizrlbas dusmanhgmda Krzilbaslar'a yonelik ki~isel husumeti onemli bit rol oynuyor. Fakat bu dusmanhkta asil belirleyici olan Osmanh hanedam He yoksul Anadolu koylusu arasmdaki derin suufsal celiskidir. Osmanh feodalitesinin baski ve somurusu arttikca break kemige dayanan yoksul koyli.iIer baskaldinp ayaklaruyorlar, Hangi ~ehzade tahta daha yakmsa onun dusmanhgi da halka yonelik karalamalan da daha bir yogun oluyor. Tarih, olaylar olup bittikten ve taslar yerli yeririe oturduktan soma yazudigi icin kazanarun, yenenin, iktidara yerlesenin onceki dunyasina bakihp yazihyor, ortaya konuluyor. Selim darbe yaplp tahta gecmeseydi Trabzon'daki duygulan hie mi hie onemli olmayacakti. Sultan Selim KlZIJbaslar'a kin icindedir.

Dusmanligi, uzlasmaz simfsal farkhhklar doguruyor.

Selim'se tuz biber ekiyor onun iizerine.

Osmanh tebasi ile surekli bir icsavas yasarken, bu ortamda bir hosgoru aramak, bir Osmanh hosgorusunun varhgnu iddia etmek abes bir durum oluyor.

Sirufsal celiski hosgoru degil icsavas tiretiyorl Zaten baska ne olabilirdi ki?

Selim'in Kizilbaslar'a dusmanhgr suufsaldir. Selim'in Kizilbaslar'a dusmanltgi sirufsal oldugu kadar da kisiseldir.

40 BiN KIZILBA!?'IN DEFfERE YAZILMASI

Yavuz Selim'in yoksul Anadolu koylusune, Kizrlbaslar'a yonelik kitlesel kiyuru resmi tarih yazarlarmca Caldiran savasirun bir geregi olarak sunuluyor.

64

65

Halbuki Yavuz'un gerek sehzadeligi donemini, gerek darbe hazrrhklan He gecirdigi zamaruru gerekse tahta oturduktan sonraki hareketlerini birlikte degerlendirdigimizde Yavuz'un aile fertlerinden oldugu kadar tebasmdan da korktugunu ve onlan bir sekilde oyun disma itmeden kendisini guven ve huzur icerisinde hissetmeyecegini goruyoruz.

Aile bireyJerinin katlinden soma sira baskaldiran Kizilbas koylulere gelecekti, Oyle de oluyor.

Tum resmi tarih yazarlan Yavuz'un kitle katliarru He Caldiran savasi arasmda zoraki, sahte bir bag kurma telasi icerisindeler.

Ben, saruldigt gibi bu iki olay arasinda resmi tarihcilerin yazdigi anlamda bir iliski olmadiguu dusunuyorum. Tarihsel veriler de bunu gosteriyor. Yavuz'un Kizilbas katliarm He Caldiran savasi arasmdaki tek iliski iki olaym birbirini izleyen tarihlerde gerceklesmis olmasidrr. Bunun da bir neden sonuc iliskisi olmadigi acikhr. iki olay arasmda iliski-bag kurmak Kizilbas katliarmru mesrulastirmak, savunmaktir.

Yavuz adinm ifade ettiginin tersine korkak bir kisilige sa· hiptir. Ailesine ve tebasma yaphgl bunu gosteriyor. Korktukca saldirganlasrp sertlesiyor, Yavuz mahlasmr kendisine veren

korkusudur. -

Resmi tarih yazarlan Yavuz'un kitlesel Kizilbas katliarruru Caldiran'm hazuhk hareketleri icerisinde, hazirligm bir par~asl olarak gosterirken bilincli bir tavrr sergiliyorlar. Bilincli fakat klasik ve basit bir tavrrl ~yle ki Caldiran bir dis iliskiyi, bir dusmania savasi Hade ediyor. Dusman insanm yokolmasi anlarruru da tasiyor. Dusmanla savasihrken ulkede birlik ve beraberligin olmasi herseyin ustunde tutulacagma gore Kizilbas katliarru tam da buraya yerlestiriliyor, Yani dusmanla savasa giderken birlik olmak gerekir, catlak sesleri yok etmek gerekir. Kimse bu ~art· Ian maya itiraz etmeyince Yavuz'un katliamuia da itiraz etmiyor.

Resmi tarihciler bu kadar basit akil yurutmeleriyle herkesi kandmp aptal yerine koyduklariru saruyorlarl

Kizilbas katlianu He Caldiran hazirhklan arasmda bir bagm bulunmadrgmi Hoea Sadettin'den aktaracagumz bir bolumun tarukhgi da ortaya koyacaktrr, Selim darbe planlan yaparken pasalan He sohbet halindedir. Pasalardan birinin sozleri ona yolg6sterieilik edeeektir adeta. Pasa konusuyor ve Selim onayhyor. "Saadetlu begumuz tahta otursa, her birimiz devlete irub, yeni bir donem asilsa ve bahtiyarhk etkinlikleri gozukse ve Padisahm guclu kolu devleti koruyueu olsa, a~a· glhk Kizilbas'm yigmlann darmadagin idub pislik i~indeki kafirlerin vucudlarm zamarun sayfalarmdan kazlsak.,,2

Yavuz'un Anadolu'da icra ettigi kitlesel Kizilbas katliarru He Caldiran savasi arasmda bir bag olmamakla birlikte Caldiran savasmm tum gerekceleri Kizilbas katliarrurun da gerekcesi yapilrmsnr. Caldiran icin Osmanh ulemasmm ortaya koydugu dusunceler, vezirlerin gorusleri, din adamlanrun, ~ey· hulislarnlann Ietvalan, medrese hocalanrun risaleleri yoksul Anadolu koylusu icin de aynen kabul edilmis ve katliam ger· ceklesmistir .

Yavuz icin baskaldiran yoksul koyluler devlet ve din dusmarudirlar. Onlarm ortadan kaldmlmasi tann buyrugudur. Seriatm geregidir. Bu kisilere ne yaprlacagi da dogal olarak din adamlanna sorulacak, din buyrugu uzerine oturtulacaktir, "Cevresindeki bilginlerle, bilge kistler ve ~aOl ulularla bu konuda zorunlar uzerinde Kuran'm onlara darns buyruguna uya· rak darusir ve dogru gorusleri algilayanlar katmdan siirekli oluslar eyler idi, Ulkenin refahi icin saptanan ilkeler ve ba~kaldmmlarm yapll{]rmm nice !I,k1lneal! Divan ileri gelenleri arasmda tarnsma konusu olup orada konusulmaktaydi.Y'

20 Agy; sf. 123·124. 21 Agy, sf. 168-169.

66

67

Yavuz bu din ve devlet dusmaru Kizilbaslar'm kisisel ozellikleri hakkinda neler dusunuyordu? Bu yoksul insanlardan neden korkuyor, neden bu gailenin hemen ortadan kaldmlmasiru ish yordu? Verdigi bilgilerin saglikh 01 usuyla bilinen Hoca Sadettin'den dinleyelim Yavuz'un dusuncelerini:

"Kizilbaslar tannrun verdigi bir felakettir, Bunlar inanclari yolunda can verirler ve cenk atesine semender gibi girerler. Ne olumden korkulari, ne de ugra~tan cekindlkleri vardir. Inane bag-Ian cok guclu ve saldirilan bir felakettir. Isleri zulum gidisleri de dinsizliktir,,22 Hukumdar Yavuz dusman saydigi tebasuun kimi ozelliklerini eksiksiz bir bicimde tarif ediyor. Ne var ki sozlerinin devarrundan Krzilbas Anadolu insanma karst duydugu kin ve nefret acikca anlasihyor. Yavuz, :?ah Ismail He Anadolu Kizrlbaslar'i arasmda bag kurarak ikisini birden asagtlamaya, iftiraya bashyor. Yavuz'a gore Turkler "duygusuz, kavrama gucunden yoksun, hayvanlari andiran a~agthk insanlardir." Hoca Sadettin'den Yavuz'un sozlerini aktarrnayi surdurelim: "Sevinc duvdugumuz basmuzm taci cevheri koklu dinin devarruru saglamak ve acik qeriat yolunda yurumek olup Allahm destegiyle gi.kumiiz en yuksek derecede, ciharu tutan kihcmuz Islam'm nuruyia parlamakta iken, 01 ayiplann kaynagi ~i'a toplulugu baguu paralamak, ad ve sanlanru varhk dunyasmdan gidermek isini ustlenmek akil ve din kurallan geregince boynumuza bore olmustur. Islerin sonuclanru degerlendiren akhmiz bu kargasarun giderilmesi geregine varrrustir. Madero ki 01 ayrph mezheb ve genis me~rep issilanrun zararirun da bizlere dokunmasi gun konusu olmustur.

Zira Anadolu illerinde ya*ayan kavrama gucunden yoksun Turkler, 01 karalanrruslarla baglantilar kurarak, tarumadan bilmeden 01 sapkmhk ornegine uymuslar, coluk cocuklariru. mal ve varlrklanru arun yoluna feda ider olmuslardir, Cucu 013n-

lilt olcusuz adak ve armaganlarla am ziyarete giderler. Sapkmhkta piskin halifeleriyle her yil saylSlz adaklar gonderip, 01 yasaklara 6gun<; duyan mubahinin yrkrlasr dergahi golgesini ha~a hacet kaprsi ve dilek kabesi bilurler ve ergin kizlan, beth kizkardeslerini iepelenesice adamlanna pe$ke$ cekiip aduu isitseler secde ederler, Hayvanlan andiran bu denli asagihk insanlar:·23

Bunlar Yavuz'un dusunceleri, daha dogrusu hakaret ve karalamalari, Krzrlbas katliami icin gosterdigi gerekceler. Ve kendi deyisiyle "baskaldiranlara karsi savasmak gerektigini belirten en saglam karutlar, apacik taruklar."

Buraya kadar yazrlanlar Yavuz Selirn'in Trabzon'da ~ehzadeliginden baslayarak Krzilbaslar'a karsi korku ile karisrk kin ve nefret duygulan tasidigrru acikca gostermeye yetiyor. Yavuz Selim tahtrrun guvenligi icin binlerce insaru katletmeyi zorunlu goruyor.

Yavuz'un Kizilbaslar'a iliskin duygu ve dusuncelerinde "sair, ince duygulu" yarundan hicbir eser yok. Ya Osmanh hosgorusu? Kim hosgoru sozu edebilir?

Divan-i Hurnayun, bir engizisyon mahkemesi olarak sorusturuyor, tartisiyor ve adiru saruru bilmedikleri, yuzunu hie gormedikleri binlerce insanm katline karar veriyor.

Hangi mahkernenin zulmu bu yapilanla karsilastmlabilir?

Zulmun hangi turu bundan daha vahim olabilir?

22 Agy; sf. 170.

23 Agy; sf. 171.

68

69

ULEMANIN

"KIZILBA!?LARIN KATLi VAciPTiR" FETVALARI

Anlasihyor ki seriat adamlan ve Osmanh ulemasi var gucleri He Kizilbaslar'r mahkum etmek icin cahsiyorlar.

Tarihci ve Kizilbas dusmaru seyhtilislarnlardan biri olan Kemal Pasazade de Krzilbas'hgr mahkurn etmek amaciyla topyekiin seferber olduklanru dile getirmekten sakinnuyor: "Olemay-i millet ve fudalay-i iimmet kufr ii ilhad ve katl u ifnasma hum idub heme-i a'day-i din ii devletden bunun itfa-i sirer-i serareti akdem idugune biesnhim fetavayl sahiha virdilerdi,,27

Yavuz'un Kizrlbas katliamma gerekce olusturmakta Osmanh bilim adamlanrun ve seriat ustadlanrun hayli zorlandiklan goruluyor, Ama yine de bilirn adamlan da, seriat hocalan da "Seriaten Kizilbaslar'm katli yerindedir", "Kizrlbaslar'm katli ~eriat geregidir" ~eklinde risale yazmaktan, fetva vermekten geri durmuyorlar.

Yavuz Selim'in kitlesel Kizrlbas katliammda Osmanh engizisyonunun tiim kurullanru, cahsma seklini, yargtlama anlayisiru oldugu gibi goruyor ogreniyoruz.

Birincisi din adamlanndan ve medrese ulemasindan olusan "divan" gostermelik de olsa bir engizisyon mahkemesidir. Selim ise bas yargrc sifatiru tasimaktadir.

Ikincisi yargdanan saruklara isnad edilen sue; "dinsel kurallara aykm hareket etmektir." Olayuruzda seriat hukumlerini dinlememe, "kufr u ilhad" icinde olma tiim samklann ortak olarak isledikleri suctur, iddia budur,

Bilindigi gibi Avrupa engizisyon yargilamalannda da temel iddiayi saruklann "dinsel buyruklara uymamasi" olusturuyordu.

OC;ilnciisu yargilarup, olume mahkurn edilen ve daha sonra katledilecek olan kisilerin hicbirini mahkeme uyeleri bHmemekte, tarumamaktadir. Toplu bir yargilama, toplu bir hiikiim ve kitlesel bir kiyiml

Selim "hukumdar olduktan soma ozellikle Orta Anadolu'daki Kizilbaslar hakkmda cok iyi bir tahkikat yapilmasuu isternistir. Bu amacla sultan bu konuda dogru bir karar almmasi icin bizzat kendi baskanhgmda bir divan toplaml~tlr:,24

Divan toplanmasl, gorusmeler yapilmasi yazarlarm iddia ettikleri gibi "dogru bir karar verilmesi" icin degildir. Yavuz Selim Kizilbaslar'm katline coktan karar vermistir. Hoca Sadettin yaziyor: "Padisahm kesin karan saylya gelmez fesatcilann kanlanru akrtmak yolundaydi." Sira bu karann bir de ~eriat hukumlerine, dinsel kural ve buyruklara uydurulmasma gelmi~tir. Divan'm toplanma amaci budur. Nitekim Tekindag da bu amaci acrkca yazlyor.25 "Selim Anadolu Kizilbaslari'na siddetli bir darbe indirmek niyetinde idi, Bu maksatla ~i'lligin ehl-i Simnet mezheplerince red edilmis oldugunu halka telkin eimek oazifesini devrin iilemasma verdi."

Goriildiigii gibi Anadolu Kizilbaslan'mn katlini kafasma koyan, katIe karar veren Yavuz ulemaya, seriat alimlerine karanna seri gerekceler bulunmast emrini veriyor.

Medresede ders veren muderrisler, seyhulislam. Istanbul muftusu ve daha ulemadan bircok kisi bu emir uzerine hard hard cahsarak goruslerini, risalelerini, fetvalanru hazirhyorlar.

"Sunni ulemanm bu hususta kaleme aldiklan fetva ve risalelerin ~oklugu, meselenin onemi hakkmda bize fikir vermektedir" 6

24 Y. Yucel, A. Sevim, Agy, sf. 116-117.

25 M.e. Sehabettin Tekindag, Yeni Kaynak ve Vesikalann I~lgl Altmda Yavuz Sultan Selim'in Iran Seferi, l.U, Ed. Fak. Tarih Dergisi, sayl 22, sf. 53.

26 Tekindag, Agy.

27 Tekindag: Agy.

70

71

Avrupa Engizisyon yargrlamalannda yargiclar samklara iddialanru aciklayrp af dilemesini beklerken, yargiclar saruklan somut olarak gorup bilirken olaymuzda bir vahset olarak nitelenen bu engizisyonun kurallarr bile gecerli degildir.

Yavuz Selim'in kitlesel Kizilbas katliarru engizisyon hukukunun vahsetini de asan, engizisyon hukukunun vahsetini de aratacak bir olaydir.

Simdi burada bu engizisyon yargilarnasuu sornut olarak ele alabiliriz.

Yavuz Selim'in baskanhgmda toplanan divan aciklandtgi gibi bir engizisyon mahkemesidir, bir engizisyon mahkernesi olarak yargilama yapilmis karar vermistir. Insanlari inanclanndan doIayi yargtlayip olume mahkum etmistir. Resmi tarihciler divandaki tartismalann son derece ciddi olduguna isaret eder. Bunu engizisyon mahkemesinin bir "erdemi" olarak belirtirler!

On binlerce yoksul koylunun olumune, katledilmesine hukum olusturan Divan'm karanru buraya ahyoruz.28

Yavuz'un katledilmeleri konusunda kesin kararh oldugu Kizrlbaslar icin divan cok tarudik sozlerle 0 bilinen suclamalari yineleyerek "kanlarmm dokulmesine karar vermistir."

Samklar: Kizrlbas, yoksul Anadolu koyhileri. Suclan: Dinsizlik ve zmdikhk.

Hukum: Kanlanrun dokulmesine ...

iBNi KEMAL'iN RisALESi

DivAN KARARI:

KIZILBA~LARIN KANLARININ DOKULMESiNE, MALLARININ YAGM,ALANMASINA

Cun 01 sapkmlar toplllluglllllin [eeaihk ue yara11laZIlgl, dinsizlik. ve zmdikhk gi.isterileri i.iyle bir derecefe ulasmistir ki ... Bu nedenle din bilginteri tek tanruja inanntis olgun kisiter, 01 sakmtlmasi gereken namus yerlerini helal sayan, de,~erli kisilerin kanlarmt dokmekien sakmmaipm, mescit ve tapinaklan inkau, turbc ve kabirleri yakan, ulllg sahabelerin temiz iorunlarma ki!fiirler sa(an, fisk» sevgi gosteren ... yaygl1l ki.itiiliiklerin kaynaklan olaulann kanlartnm dokiilmesi helal, kale tie cariueterinin yagmalanmasmm ntiibai: 01- dllgllna ...

Siinni ulemarun onde gelen isimlerinden, tarihci ve Yavuz' un hocasi ibn Kemal kaleme aldigi risaleler ile Kizilbas katliarrurun ~er'i gerekcelerini olusturrnustur. Kizilbaslar'i katletmekte kesin kararh olan ogrencisi icin katliamm seriate uygunlugunu aynnhh incelemeleriyle ortaya koymuqtur.29 Daha soma ~eyhiilislam olacak olan ibn Kemal'in dusunce ve inane bzgiirliigu ustunde estirdigi teroru ve kati sunni-seriatci tutumunu aynca gorecegiz.

ibn Kemal'in risalesi divan karannda ve verilen diger fetvalarda oldukca etkili olmustur. Acikladigi gerekce ve gorusler bu kararlarda aynen yinelenmistir,

ibn Kernal'in risalesi "fi tekfiri'r

revafiz" yani rafizilerin suclanmasi,

adiru tasir. Yazma nushadaki risalenin sonunda "Risale li'lMevla es-sehir hi-ibn Kemal'l-Vezir" imzasi bulunmaktadir. ibn Kernal'in vezir unvaruru tasrmasi ilginctir. Sozkonusu kayit Kernal'in ayru zamanda Yavuz Selirn'in veziri oldugunu

da zc teri 30

a gos enyor.

28 Hoca Sadettin Efendi; Agy, sf 169.

29 T ekindag, Agm.

30 Tekindag, Agrn'ye ek; Gi.ini'lmi.iz diline ceviren M. Yaman. bk. Gi.\lag Oz; Alevilik, sf. 249., Ayyildrz Yay. Ank. 19;15.

72

73

Tekindag, Ibn Kemalin bu risalesinden baska bir de fetvasirun bulundugunu yazryor. ibn Kemal'in fetvasi "Fetvay-i Kemal Pasazade der hakk-i Krzilbas" bashguu tasimaktadrr. Ve yazma nushasi Esat Efendi kitaphgmda bulunmaktadir.

Anlasilan, "Tekfiri'r Revafiz'', Rafiziler'in suclari, Rafiziler' in sucianmasi risalesiyle yetinmeyen Ibn Kemal bir de "KI~ zilbaslar Hakkinda Fetva" vermistir,

Ibni Kemal'in "Kizilbaslar'm Suclanrnasi /Suclan" risalesine gecmeden Tekindag'm risalenin sonunda kayith bulundugunu scyledigi bir fetvayi da buraya aIrnak istiyorum. Bu fetva birkac cumle He adeta sunni ulemarun Kizrlbaslar hakkmdaki dusuncelerini, karanru Ozetlemektedir. Altmda "harrerehu'l-fakir Ahmed" imzasi bulunsa da buyuk olasihkla bu fetvayi veren de ibn Kemal olrnahdrr. Fetvanm iceriginin Kemal'in dusunceJeriyle aym olmasiyla birlikte, Ibn Kemal'in risalesinin sonuna kaydedilmis olmasi da gorusurnuzu guclendiren bir kamthr_31

ibn Kemal'in Rafiziler'in/Kizilbaslar'm Suclan risalesi de gorulecegi gibi sunni ulernarun ortak gorusunun ifadesidir. Kemalin Krzilbaslar hakkmdaki iddianame ve hukmunu birlikte okuyahm:

iBN KEMAL:

RAFiziLER'iN (KIZILBA~LAR'IN) SU~LARI

KIZILBA~ T A YiFESiNiN ~ER'EN KITALi HELALDiR

MESELE: BII mes'ele beqamnda ne buvururlar ki, Kt~ zl1ba$ tayifesinin ser'en klfafi he/a/ olup, asker-i lslamdan anlan katl iden gtizf ve ellerinde makiul olan "eltid olur mu, beyan buyurllb mitsab oluna?

EL CEVAP: Olur, gaziiY-1 ekber lie $ehiidet-i azimedir. (Harrerehu'l-jakir Ahmed)

BlI yerde ad: zikri dolasan, biiiiin zamanlannda ta- 11I11dlgllldan dolayl varllg!1l1ll apklanmasma gerek dUy11layan, Rahman ve Rahim Allal1111 adlyla; ?alt Ismail' in ve din giiJliine (kzyamet) kadar lanetlenmis gruplanntn ve tebalartnm yenik zelil askerlerinin kiifrii l/Z1SIISHJ1da Hamd Kerim, Kuotetli biiyiik yiice olan Allal: icindir. Ovgii dogru yola rehberlik eden Hz. MIl/wmmed'j ve Dogru dinde olta uyanlar (ovgiiler olsun) fiamn (?ah Ismail ve iebnstrun) kendi imanlartndan ba.,ka

, dogru yola gofiiren imam, imamiigtm ilk diirt halifenin halijeligini inkar eiiikleri, imam Ebu Bekir'le, imam Omer'le, imam Osman 'a (yuce AllaT! hepsinden razi olsun) apkra kiifor eitikleri Siinni memleketlerinden bir fok yere hakim olduklart, oralarda bo? mezheplerini ortaya koyduklan, haberleri ard ar~ dina geldi, miisiiunan iilkelerde bu durumun etkileri fogaldl. ?criafl ve ona uyanlan kiifiimsiiyorlar, bu seriatle iftillat edenlere, kendi mezheplerinin usidiinun iersine miictehtlerinin mezheplerinde zorluklar oldugunu iieri surerek (seriate iabi olanlara) siiviiyorlar. Tarikatletinin liderlerine de ?all Ismail aduu oerdiler.

Onlar ?aJt Ismail iarikatinin meiodunun son derece kolay olduSllnll ileri siiriiyorlar. ?ah lsmail'in "Irelaldlr" dedigini lie/aI, haramdir dedigini haram saYlyorlar. (o/dugtlnu iddia ediyorlnr)

Yavuz Selim kitlesel Kizrlbas katlianum "seriat emirlerine aykm davranmakla" gerekcelendirdigi icin ulema da bu ge~ rekceler etrannda dusunceler aciklayarak sultarun talimatma uyar.

31 Tekindag, Agm.

75

MOFTO HAMZA'NIN FETVASI

hiler arasmda, siradan insanlar arasmda kucuk caph da elsa bir mezhep cansmasma rastlanmaz.

Farkh inanctakilere diismanhk Osmanh hanedarunda, hanedarun ulemasmda, seriat adamlanndadir.

Mufti Hamza "devrin en buyuk ulemasmdan'' sayrhr. Kuskusuz gorusleri bu nedenle de son derece onernlidir. Kizilbaslar'in katline olur veren fetvaya imzasiru hie dusunmeden koyrnustur. Petvasi Ibn Kemal'in risalesiyle aym paralel gorusleri icerir. 0 da Kizilbaslar'a kin icindedir.

Kizilbaslar'm katli yonunde zehir zemberek bir fetva veren Mufti Hazrna kimdir?

Muftu Hamza, Yavuz Selim'in babasma karst darbe planIan yapngi gunlerde Beyazit tarafmdan Yavuz'u niyetinden vazgecirmeye ikna He gorevlendirilmisti. "Din alaru bilginlerinin ve kotuluklerden sakman erdernli kisilerin ulularmdan Saru kerez /Sarr gurz saruyla tarunan ve Rum diyannda bilgi ve yazilanyla un yaprrus bulunan Molla Nureddin,,32 'lehzadeyi ikna etmek bir yana ondan cokca armaganlar alarak istanbul'a donmus ve Yavuz'un propagandacisi olmustu. Aldtgt armaganlarmz'rusvet'in kar~lhgl olarak Beyazit'a Yavuz'un hiebir saltanat iddiasirun bulunmadiguu soylemisti, Muftu Hamza icin rusvet ahp yalan soylernenin sakincasr yoktu.

"Yavuz Selim tahta gecmesinden sonra Saru Corez Muftu Hamza'yi once istanbul kadihgma sonra da Anadolu ve Rumeli kazaskerligine atarrustrr ... Cok siki bicimde dindar ve gosterisli idi, ,,33

"San Kerez Nureddin Yusuf Karesi'', "Muftu Hamza e'lsehir bi Saru Gorez" ya da san tuylu Hamza siki dindarhgiyla birlikte hangi gore 'Ide olursa olsun rusveti elden birakilmarrus-

?ah farabl hela! kilsa, sarap hela! oluyor. Ozetle, kiifiirleriltin qe~itleri, dinden dimmeleri hifurleriltdl! $iiplle etmiuoruz. Siirekli gelen haberlerte bize ulasmutu. /lIke/en Dar'ul-Harb' iir. Erkeklerinin ve kadmlartrun nikalu gecersizdir. Onlartn (0- cuklannin her biri zina cocugudur. Onlardan. birinin kesfiXi ItayiJau(olii) tnundar olur, her kim bir zoruniuluk olmadan all/am ozgii kirmizi $apkayl giyerse, kiifiiriin korkusu ana hakim oilir. Bu da aflkra kiifiir ve inkar alametleriruiendir.

Bun/arm hiikiimlerine gelince, buniar dinden donmiiflerin muamelelerini goriirler. QyJe ki yenilseler bile, oralar dar sehirlerinde 01 harb olmava deoam eder.

Miisliimal1/am mallari, kadtnlart ve rocuklan helal olur.

Adam/anna gelince, onlar miisliiman olmadikca olduriumeieri zorunludnr. Musliiman olduklannda zmdiklann iersine, drger miisliitnanlar gibi hiir 01 II ria r. lnsanlardan birisi Dariis-Seldmi (feriatm hiikiim surdugii) terk etse bile, onlartn dinini sq;se, omln da kcsinlikle katli oacipiir.

Fetva ve risaleler sunni Osmanh ulemasirun, din adamlanrun kisisel goruslerini yansittiklari kadar, Osmanh aydmlanrun dusunce dunyasrru da bize yansmrlar, Bir hosgoru toplumu oldugu iddia edilen Osmanli'da "aydmlarm" kendi inane ve dusuncesinden olmayanlara karst buyuk bit kin beslediklerinin gorulmesi hosgorunun "hsinden bile sozedilmesine olanak vermez.

Burada bir noktayr vurgulamadan gecrnemek gerekir. S6zkonusu tarihlerde siradan insanlar arasmda dinsel ve inancsal farklihklar yuzunden en kuciik bir tatsizhk dahi yasanmarrushr. Siradan insanlar birbirlerinin dinine, mezhebine bakmaksizm kardesce birarada bulunurlar. Osmanh tarihlerinde koy-

32 Hoca Sadetin, Agy, sf. 15.

33 Hoca 5adettin Efendi, Agy, Cilt V, sf. 229.

77

76

34 Selahattin Tekindag, Yavuz Sultan Se!im, aktaran Attilla Ozkmmh, Alevilik Bektasilik, Cern Yay., lst., 1993, sf. 172.

35 M.e. ~ehabeddin Tekindag: Agm.

MOnO HAMZA SARI GOREZ:

KIZILBA1?LAR KAFiR ve MULHiDDiRLER KATiLLERi V ACiBDUR!

"Miislimanlar bilitn ve agd/l olun, ~ol tdyife-i Kinibas kl reisleri Erdebii-ogtu lsmail'dur, Peygamherimizuti aleyhi's-selat ve's-seltim Jeri'atini l'e sunnetini ve din-t ishim ve ilm-i dini ve Kur'an-i Mabini istilifaf itdikleri ve dahi Allahu TaiiId hardm ktldllgr giilliililara heUildiir didilkleri ve istihfaflan ve Kur'an-i Azimi ve Mushaflan ve kuttib-! Jeri'ati tahkir idiib oda yakduklan ve dahi iilemfiya ve siilehilya ihanet idiib ktrub mescidleri .wkduklan ve dahi reisleri fa';111 mabtid yirine kovub secde itdtikleri ve dahi Hatret-i Ebi Bekr'e radiyallahu anhu ve Hazret-i Omer'e radiyallahu anhu sagah hilafetlerine inkar itdiikleri ve dahl Peygamberimusun hiitunu AYi,l·e limimuza (radtyallahu anha iftiril idub) si;gdiikferi ve dahi Peygamberimiiriin aleyhi's-selat ve's-seltim l~er'jfli ve dtn-i Islantl goturmet: kasdtn itdiikleri bu zikr olunan ve dahi bunlarm emstil-i ser'e mllhillij kavilleri l'e fi'illeri bu fakir katinda ve baki ulenui-] dtn-i Isllim katlartnda (tevaturte) maliim ve ztlhir oldugl sebebden biz dahi seri'atun hukllli ve kitiiblal"llllUZUII nakli ife fetvi: virdiik ki 01 zikr ohnau tdife kdfirler ve miilhidlerdtir ve dahl her kimse ki anlara nteyl idiib 01 baul dill Ie rille rilZI ve nuuivin olalar, dnlar dahl ksifirler l'e miilhidlerdiir, bunlan kirub cenuiatlerin dagrtlllak (cemi'miislimanlarai vticib ve farzdur, muslimanlardan olen sa'id ve sehid cennet-i a'liidadur ve dnlardan Olen hor ve hakir cehennemiin dibindedur, bunlarun hali kdfirler halinden esedd ve ekbahdur, zira bunlarun bugazladuklari ~'e dahi saydlari gerekse dogallfa ve gerekse okile ve gerekse kelb ile olsun murdardur ve dahl nikdhlan gerekse kendulerden \Ie gerekse gayr-den alsunlar bauldur ve dahl bunlar kimsedeu mirds vemek yoktur (ve bir niihiye ehli ki bunlardan of a) Sultan-s {shim e'ezze'l-lahu ensiirehu ifall vardur ki bunlarun irictillerin katl idiib) mallannt

hr. Kuskusuz kendisine bu kadar ihsanda bulunan Yavuz icin bir fetva yazmasiru da cok gormemek gerekir!

Mtiftu Hamza'run istanbul kadisi iken 50 bin akce rusvet aldrgi tarihi kayitlara da gecmistir:

"Semendire valisi Yusuf Bali'nin yolsuzluklan ve halka yapngi zulum bir yolla Yavuz Selim'e duyurulur. Yavuz 0 51- rada istanbul kadrsi olan Nurettin Hamza'yi konuyu sorusturmakla gorevlendirir. Aynca onu Semendire'ye gonderirken tarafsiz davranmasr, rusvet almamasi konusunda uyarmakla yetinmez bir de ona Kur'an uzerine yernin ettirir. Arna bu buyuk frkih ve hadis bilgini Semendire'de vali kendisine 50 bin akce rusvet onerince bir hile-i §er'iyye bulmakta gedkmez. Parayi sorusturma, yani gorevi bittikten sonra alacak, boylece Kur'an iizerine ettigi yemine aykin davranmamis da olacaktir. Oyle de yapar. ~ikayet~ileri dinler ve haksiz cikarir. lstanbul'a donusunde de padisaha bu yolda bilgi verip dosya kaparunca gorevim bitti diyerek 50 bin akceyi cebe indirir.,,34

l~te bu rusvetci miiftii Yavuz Selim'in emirleri dogrultusunda Kizilbaslar'm katline olur veren aynnnh bir fetva hazirlar, Kizrlbaslar'm katlinin dine, seriat hukurnlerine uygun ve yerinde oldugunu aciklar. Muftu Hamza icin yuz kizartici bir hareket olan rusvet almakla haksizi hakh, hakhyi haksiz cikarmakla Kizilbaslar'm katline olur vermek arasinda cok da bir fark yoktur! Rusvetci muftunun fervasiru buraya alryoruz.35

78

79

ve nisdlanm )Ie evliidlaruu guzal-I {shim arasmda kismet ide )Ie bunlann ba 'de 'l-ahr. tevbelerine ve nedantetlerine ittifat ve i'tibar alinmayub katl oluna l'e dahi bir kimse ki bu vilayetde a/lib anlardan idiig] biliue Fe yahud anlara giderken tutula katl oluna ve bilciimle bit tayife hem kafirler ve miilllidlerdiir ve hem ehl-i fesaddur. iki cihetden kati! (feri) racibdiir, Allahiinune ensur mel! nasare'd-dine ve alizel men hazale'l-muslimine, elMiifti ez'afu'l-ibtid Hamza el-fakir e§-Fhir bi-saru Gore:"

~ Kuran-r Kerim'i tahkir edip atese atip yakarlar.

~ 11k ii~ halifenin halifeligini inkar ederek Ebubekir, Orner

ve Osman'a kufur ederler.

- Peygamberin kansr Ayse'ye soverler,

- Baslarma giydikleri kizrl bashk kufur ve insar isaretidir.

- Mescitleri ve tapmaklan YU(lP turbe ve kabirleri tahrip

ederler.

- Ar, namus tammazlar, bilmezler.

- ~eriate aykm benzeri dusunce ve hareket icerisinde-

dirler.

Yavuz Selim ve Sunni ulema Ktzilbaslar'a bu suclan/suclamalan yukledikten sonra hukumlerini verirler.

Kizrlbaslar:

- ~eriatin hukmu ve kitaplar uyannca kafir ve mulhiddirler.

- Durumlan kafirlerin durumlarmdan daha beter ve asagdlkhr.

- Kadinlanrun ve erkeklerinin nikahlarr batildir, ge~ersizdir,

- Bu nedenle cocuklarmdan her biri zina cocugudur.

- Ehli din olan akrabalarmdan dolayi miras haklan yok-

tur.

- Kestikleri hayvanlar mundar olur, yenmez.

- Ok'la, kopekle, dogan'la avladiklan hayvanlar dahi

mundardir yenmez.

Sira infaz hukumlerine gelir. Kizrlbasla r'in:

Tamamiru kmp topluluklanm dagitmak turn Muslumanlar icin vacip ve farzdir.

Bunlann pismanhklanrun, tovbelerinin, yalvarmalanrun, nedametlerinin hicbir degeri yoktur, katlleri gerekir.

Yavuz Selim'in baskanhgmda sunni ulemadan olusan ve bir engizisyon mahkernesi gorevi yapan "divanm aldigt karar de bu divanda uye olarak bulunan Ibn Kemal'in yazdigi risale yine divan uyesi Muftu Hamza'run fetvasi birbirini tamamlayip butiinlemektedir.

Tum ulernarun Yavuz Selim'in istegi dogrultusunda, Yavuz' un emir ve talimatlan He gorii~ olusturmasr Osmanh gelenegi icin cok da sasirtici degildir.

Krzilbaslar hakkmda yazilanlan bir tiir iddianame ve hukum olarak da degerlendirebiliriz. Tum engizisyon yargilamalarmda oldugu gibi iddiada bulunanlar He hukmu verenler aym saluslardir.

Krzilbaslar'a iliskin Yavuz Selim'in emirleriyle hazrrlanan iddianamede Kizilbaslar'a hangi suclamalar yoneltiliyor, sirasiyla gorelim:

Yavuz Selim, ~eyhulislam ve ~riat~l Ulemaya Gore Kizrlbaslar:

- Kafir, mulhid ve ehl-i fesaddirlar. Dinden donmuslerdir ve kufurleri aciknr.

- ~eriat'i ve seriate uyanlan kucumseyip soverler, Kuran'r vc seriati istihfaf ederler.

80

81

- lnanclanna egilim duyanlar, onlara kattlmak uzere olup da yakalananIar, yardimci olanlar da onlar gibi kafir ve miiIhiddirler katlleri gerekir.

- Bunlarla savasirken olen Mushiman sehit olur ve yeri cennettir, Kizilbaslar'dan olenlerin yeri ise cehennemin dibidir.

- Miisltimanlar icin Kizilbaslar'm rnallan, cocuklan, ka~ nlan helal ve ganimettir.

Osmanh tarihlerinde Kizilbaslar hakkmda alman katliam karan ve kararm infazi cok acik bir bicimde ifade edilir. Cag1UllZm resmi tarihcileri ise dedeleri Yavuz'u temize cikarmak amacryla tum bu gercekleri carpitmak icin caba harcarlar.

Yavuz Selim hemen infaz karanrun yerine getiriimesi icin tum iilke yoneticilerine fermanlar gonderir. Bu fermanlarda oncelikle Kizrlbaslar'm Kizilbashg'a egilim duyanlarm sap~ tanmasi istenir, Yedi yasmdan buyukler He yetmis yasmdan kucuklerin yani 7 den 70'e tum Kizilbaslar'in ad ad defterlere yazilarak acilen saraya bildirihnesi istenir.

Hoca Sadettin Tarih'inde bu durumu ~oyle yazar:

"Fetvalann kaleme almmalanru miiteakib Kizilbaslar'a karst siddetle harekete gecmek zamarurun geldigine kani olan Selim, miifritlerin tesbit edilerek bir deftere kayd edilmesini emretmek suretiyle Krzilbas katliamma giri~mi~tir.,,36

"Ayagi ugurlu padisah Rum diyarmda yerlesmis bulunan Kizilbas tutkunlariru ve Alevi tavsanlanru arastirmak icin iilke yoneticilerine uyulmasr gerekli buyruklar gonderub, yediden yermise varmca 01 yaramazlardan idiigii saptanan eskiyanm adlan defter olunub mutlu kapuya bildirilmesine ferman-i humayun ~lkarml~h.,,37

Deftardar Mehmed Efendi Selimsahname adli kitabmda Yavuz'un katliam hazirhklarma iliskin ~ bilgiyi verir:

"Her seyi bilen Sultan, 0 kavmin (Kizrlbaslar'm) etbauu kisim kisim ve isim isim yazmak uzre, memleketin her tarafma bilgic katibler gonderdi. Yedi yasmdan yetrnis ya!Jna kadar olanlann defteri divana getirilmek uzere emredildi."

Yavuz Selim ve etraftndaki sunni ulemarun Kizrlbas Anadolu yoksul koylusu icin yazdigi iddianam~ ve gerekceli karar yukandaki sekilde sadelestirilebilinir.

Iddialarm tamanuna yakmmm yalan oldugu gun gibi acikhr. Bir kisim Iddia ise farkh bir inancm, farkh bir felsefenin farkh bir ibadet anlayisirun suclanmasma yoneliktir. Seriat kurallanrun disma ~Ikmak, seriatm belirledigi inane ve ibadet anlayisi icinde olmak Osmanh hanedaru acismdan mulhidlikkafirIik olarak degerlendirilmi~tir.

Goriildiigii gibi yoksul Anadolu koylusu salt inane ve ibadetleri nedeniyle suclanmakta ve oldurulmelerinin dogru, ye~ rinde bir tavir olacagi sonucuna vanlmaktadir. En azmdan yazrian iddianamede bunun dismda sozgelimi bir baskaldmdan, bir ayaklanmadan bahsedilmesi katliarrun inane farkhhgma da~ yandigma bir g6stergedir.

KATLEOiLECEK KIZILBA~LAR DEFTERLERE YAZILIYOR

Yavuz Selim baskanligmdaki engizrsyon mahkemesinin verdigi karardan sonra sira bu karann infazma gelir.

Yavuz karann infazr icin tum dev1et olanaklariru seferber eder,

36 Tekindag, Agm.

37 Hoca Sadettin Efendi: Agy, Cilt IV, sf. 176.

38 Defterdar Ebu'l Fadl Mehmet Efendi"nin Selimsahnarne adh kitabmdan, aktaran Tekindag, Agm.

82

83

Defterdar'in soyledikleri gosteriyor ki Yavuz Selim tum yoneticilere emirler gondermekle yetinmemis ayrica V€ ozel olarak Kizilbaslar'm defter edilmesi yani defterlere yazilmasiyla, arastmhp, teslim edilmesiyle gorevli adamlar gorevlendlrmi!}tir.

Kizrlbaslarm katledilmesin hakh bulsa da resmi tarihci Uzuncarsih da btl defter edilme olayiru belirtmeden yapamaz; "Sultan Selim bilhassa Orta Anadolu'daki Kizrlbaslar hakkinda inceden inceye tahkikat yapilmasiru arzu ederek bu hususta bir karar almmasr icin bizzat kendi riyasetinde bir divan akdiyle bu husustaki mutelasiru beyan etmis ve bu suretle yediden yetmis )"a!}tna kadar Kizrlbas olduklan sabit olanlan tah-

, tti isti ,,38

nr e irrrus tr.

Kizilbaslar'm defter edilmesi olayi birinci elden Osmanh Tarihlerinin tamamma yakminda yer ahyor. Solakzade'de, Muneccirnbasr'nda, Selimname'de Netayic ul-vukuat'ta bu katliam bu olay bulunmaktadir.

HUKMUN iNFAZI:

"KIZILBA~LAR'IN DEFTERiNiN DURULMESi"

Olum listelerine sunsiki sanlarak, bit an once binlerce insanm canuu okumak istegiyle kara bir olum hukmu gibi sarayda toplarurlar.

Yavuz'un bilgic katipleri tipik birer engizisyon gorevlisidirler, bunun tartisacak hicbir yani yok.

"Cetirilen defterlere nazaran, ihtiyar gene; 40.000 kisi yazilnusn.

Ondan sonra her memleketin hakimlerine mernurlar defterler getirdiler.

Bunlann gittikleri yerlerde kilic kullarularak, bu memleketteki maktullerin (old urulenler) adedi k: rk bi Hi gecti ." 39 Yavuz Selim bilgic katiplerinin, engizatorlerinin getirdikleri defterleri soyle bit gozden gecirir.

"Eyalet valilerinden tesbit edilebilen 40 bin Kizilbasm isim-

lerini muntevi defterler geldi.

Selim Han, hepisinin oldurulmesini emir buyurdu:,40 Soma hukmu hiimayun yazihr,

"Hukm-i katl-i am-i cemaat-i Kizilbas der memalik-i Rum-i ma'delet-tuhum'

Yani Anadoluda ya~ayan Kizilbaslar'm katline dair hukum. Yavuz Selim defterlere infaz hukmunu ekler ve memleketin kadilanna gotiirulmek uzere bilgic katiplerine teslim eder.

Kara olum hukmu engizatorlerin elinde yel gibi kadrlara ulasir. Arhk yasanacak olan esi benzeri olmayan bir vahsettir.

"Sapkmliga suruklenen asiret ve iller (Hat) iyice incelenip sii mezhebine girmis 40 bin kisi liste halinde tesbit edilip bunl-

Hukum verilmistir. Kizilbaslar defter edilmistir. Simdi srra bu "defterin durulmesine" gelmistir.

Yavuz Selim'in Anadolu'daki Kizrlbas varhgiru tesbit etmek icin ozel gorevlendirdigi bilgic katibler I engizisyon gorevlileri islerini tarnamlayip Osmanlt satayma donmuslerdir. Koltuklarirun altmda katledilecek insanlann adIan yazih defterler vardrr,

38 Ismail Hakki Uzuncarsih, Osrnanh Tarihi, Cilt 2.. sf, 257, TTK. Yay.

Ank.

39 Defterdar Ebu'l Fadl Mehmet Efendi, Aktaran: Tekindag Agm.

40 Muneccimbasi Ahmed Dede, Miineccimbasi Tarihi, Cev. lsmail Erunsal Z, cilt, sf. 457 Tercuman Yay., 1st.

84

85

41 Mustafa Nuri Pasa, Netayic Ol-Vukuat, Haz. Neset ~agatay, Cilt I-It 3. Baskt TTK. Yay. Ank. 1992, sf. 80.

42 Solakzade Tarihi; Haz. Vahit Cabuk Cilt 2., Kultur Bak. Yay. Ank. 1989, sf. 16.

43 Hoca Sadettin Efendi, Agy., sf. 176.

44 Stanford Shaw, Osmanh lmparatorlugu ve Modern Turkiye, I. Cilr, Cev. Mehmet Harmanci, E Yay., Ist. ]982, sf. 123,

Bir karar ile bir defada 40 bin insana yonelik bir saldin yapihyor. Peki bu katliam ne kadar bir zamanda uygulandr? Yavuz Selim'in kardeslerini katlettikten sonra Krzilbaslar'a yoneldigini gozonune alarak bu saldmrurr/katliamm ne kadar surede gerceklestigini ortaya crkarabiliriz.

Selim'in kardesi Ahmet'i bogdurttugu tarih 15 Nisan 1513' tur. Caldiran savasi icin Istanbul'dan hareket ettigi tarih ise Nisan 1514'diir. lste Anadolu'daki Kizilbas katliami bu bir yil icerisinde uygulamaya konulur. Bu bir yil Anadolu'nun yoksul Tiirkmen koylusu icin kara olum yrh olmustur.

On binleree insarun karu ile Anadolu topragi Rumeli topragl kans kans sulanrrustir. Anadolu'nun ve Rumeli'nin yoksul Kizrlbaslar'r bir bir topraga diismustur.

Osmanh kihei ne kadar yoksul koylunun boynuna indi bilinmiyor. Fakat bilinen ve kesin olan 0 ki bu sayl40 binin altmda degildir.

Yalmz defterlere yazilanlar degil Yavuz Selim'in bilgic katiplerinin / engizatorlerinin keyfince bir hukumdur infaz olunan. Rusvet odemeyen, servetini "rnemurlara' teslim etrneyenler de katliamdan paylanru ahrlar,

Resmi Osmanh Tarihcilerinden Darusmend'in istemiyerek de olsa verdigi bilgiler bu durumu acikhkla ortaya koyar.

"Yavuz'un ilk ittihaz ettigi tedbir Osmanh arazisindeki ~iilerin gizli defterlerini tanzim ettirmek ve isimleri bu defterlere gee;en 40 bin ~iiyi kihctan gecirmek ve zindanlara athrmak olrnustur,

Osmanh menbaalanrun izahma gore Yavuz'un gizli defterlerine yalruz 7 yasmdan yukan olan siiler yazilnus, kucuk

arm elebaslan oldurulup, ortadan kaldmlnus, beyinsizler ba~kalarma ibret olaeak bicimde yola getirilmi~tir."4t

Osmanh Tarihi icin giivenilir kaynaklardan sayilan 50- lakzade de ayru vahsete yer verir:

"Ugurlu padisah hazretleri Anadolu'da ikamet buyurdugunda, Krzilbaslar'm tefti~i icin vilayet valilerine hukm-i ~erifler gondermis ve yedi yasmdan yukanda olanlardan ne kadar kerih giiruha mensub var ise, butun eskiyarun isimlerini defter ettirmis idi,

Toplam kirk bini bulan bu saprklann kimi maktfrl ve kimi mahpfrs olmus idi:.42

Istanbul saraymdan cikan athlar, Yavuz Selim'in bilgic katipleri/engizatorler. Anadolu'ya onbinlerce olum hukmu tasirlar. Hukm-i serifler kadilara ulasir ulasmaz Anadolu'da oluk oluk yoksul koylulerin karu akmaya baslar. "Hukrn-i serif''Ierde hie "serifli" bir yan yoktur. Savunmasiz, masum insanlann katlini buyuran cinayet emirleri nasil "serif" olabilir ki?

"Cihanda gecerli ferrnan-r humayun geregince yoneticilerin arastirma ve tararnalariyla say dan kirk bini bulan bunlann kimi ortadan kaldinhp, kimi de hapse athnldl.,,43

Tiim resmi tarih yazarlanrun kaynak gosterdigi Hoca Sadettin'de 40 bin Kizrlbas'm deftere yazrldigiru kaydediyor, 1512'lerin Anadolu'su ve Anadoludaki nufus yogunlugu goz onune ahrursa vahsetin ne korkunc boyutlara ulasngr kendiliginden anla~tllyor.44

~inasi Altundag.Agm.

y, Yucel/ A. 5evim Age, sf, 117.

Ahmet Mumcu, Osmanh Devletinde Siyasetin Kat!; Birey ve Toplum Yay. Ank, 1985., sf. 44,86-87.

86

87

cocuklar istisna edilmis ve bu 40 bin kisinin hepsi idam edilmeyerek bir kisrru yalniz hapsedilmekle iktifa edilmistir.

Bununla beraber idam ernrinin tatbikinde memurlartn ifrad: yiiziilldell bir takim suiistimalier oldugu ve mesela isimleri defterlere gecrnemis kirnseler de kihctan gecirilerek idam yekhununun 40 bind en cok fazla tuttugu da rivayet edilir.

Bu Jiddet hem Anadolu'da hem Rumeli'de tatbik edilmistir."

Danismend, 7 yasmdan kucuk cocuklann katledilmemesini bir Iiituf sayiyor. Defterlerde adr bile olmayanlarm katlini ise memurlann ifradina dayandmyor.

Resmi tarihci,

Osmanh gelenegindeki rusvet ve burokrasideki kokusmavi ifade etmeyinee kuskusuz memurun ifradi Selim'in emrinin ustune ~lklyor(!) Ne var ki Danismend bir yandan katliarnm boyutunu kucultmeye kalkissa da diger yandan katledilen insan sayisuun 40 bini a~tlgml yazmaktan kacmarmyor.

Birinci elden Osmanh tarihleri boyle bir dehset tablosu ciziyor, Sayilarr dile getirmek cok zor degil, Ama sayilarm dile getirdiginin sornut insanlar oldugunun dusunulmesi, katledilenlerin Sivas'tan Ali, Fadirne, Corum'dan Hasan, Bozok' tan Cemal, Kirsehir'den Bektas, Rumeli'den Mustafa ve daha nieelerinin oldugunun gozonune getirilmesi tablonun dehsetine dehset katiyor.

40 bin Kizrlbas, 40bin yoksul Turkmen koylusu 40 bin insan ... "Cihanda gecerli bu buyruk gereginee yoneticilerin ara§tirma ve taramalanyla sayrlan 40 bini bulan bunlann (KIzrlbaslar'm) kimi ortadan kaldmhp, kimi de hapse attmldl.,,46

KA TLiAMI SA VUNAN T ARiH<;iLER!

45 Ismail Hilmi Danismend: Izahh Osmanh Tarihi Kronolojisi: Cilt 2

Tiirkiye Yay., lst., 1946, sf. 7. I

46 Hoca Sadettin Efendi, Agy, C IV, sf. 176.

Resmi Osmanh tarihcilerinin verdigi bilgiler 1513-1514 tarihleri arasmda Anadolu ve Rumeli'de Kizilbaslar'a karsi kitlesel bir katliarn uygulandrgiru butun acikhgryla ortaya koyuyor.

Buna ragmen ~agda~(!) kimi tarihciler 500 yil once yapilan bu zulmii savunmaktan, kendilerinee katliamm hakh gerekcelere dayandiguu karutlamaya cahsmaktan geri durmuyorIar. Kind yazarlar ise tarihsel bilgileri, verileri cerpitarak katliarrun abartIldlgl kadar buyuk olmadigiru ileri suruyor, Yavuz Selim'in mazur gorulmeslni istiyorlar, Bunlan soyleyen tarihciler oyle "sager" falan da degiller. Ama bakis a ;ISt ezilenlerin san 01- maymca tarih hep "resmi tarih'' olarak yazihyor. 500 yrl soma bile Osmanh hanedarurun yoksul Anadolu koylusune yonelik katliarruru "mazur" gostermeye cahsan kafaya ne den ilebilir !

Krzilbas katliarruru savunarak Yavuz Selim'i hakh bulanlann tipik temsilcisi Osmanli tarihcisi Ismail Hakki Uzuncarsih. Cenc Turkiye Cumhuriyetinin onde gelen tarihcisi Uzuncarsih Osmanh mirasma sahiplenerek, katliamin "yerinde" oldugunu yazlp Yavuz Selim'in ele~tirilmesine dahi tahammul ede-nivor.

"Tarihi olaylan vesikalara dayanarak ineelemeden hukum verenler Yavuz Sultan Selim'in hukumdar olduktan ve sehzadeler meselesini hallenikien soma :;;ah Ismail He muharebeden evvel Anadolu 'daki azil: 40 bin KlzlIba?1n idam veya hapis olunmalanni sebepsiz bidurla r '1Jt; Sultan Selim' i muahaze ederler.

Olaylar gozonune ahnacak olursa padisahtn ne kadar isabeiii hareket etUgini ve butun bu islerde bas rolu olan Sah Ismail ii:e~i!~e ,~~derken gerisindeki tehlikeyi bertaraf etmek istedigi goru ur.

'17 iSJTIai! Hakkl Uzuncarsih, Osmanh Tarihi Cilt 2, TTK Yay.. sf. 256.

88

89

Uzuncarsih icin isabetli clan karar cinayettir, yoksul Anadolu insarurun katlidir. Uzuncarsrh burada bir tarih yazan degil adeta Selim'in katliam uygulayan adamlarmdan bid gibidir. Ne demeli bir Afrika atasozunun belirttigi gibi "arslanlar kendi tarihcilerine sahip olana kadar avcihk oykuleri her zaman aVClyl yiiceltecektir.,,48

Prof. Akdag ise "tarihcilerin katliamm boyutunu cok ~isirdiklerini" soyleyerek49 Yavuz'un "Kizrlbas tehlikesini en iyi anlayan padi~ah oldugunu" yazar. Akdag bu konuda bir resmi tarih sozcusu gibi konusur, Ona gore katliam kurbanlari, Kizilbaslar "sadece bir dini inane; olma cizgisini asarak Kizrlbashk propagandasi yap~, Sah'a casusluk yaprrus" bu nedenle de "kovusturmaya ugrarruli, yakalananlar su~ derecelerine gore ya yerlerinden stirulmus (ozellikle Rumeli tarafma) ya da hapis ve idam edilmislerdir." Akdag "oldurulenler konusunda cok rnubalaga yapildigiru, bir kitle idamma rastlamadrgnu" yazsa da kaynak olarak gosterdigi ve bizim de yukanya aldigmuz birinci elden Osmanh tarihleri olan Hoca Sadettin Tarihi, Solakzade Tarihi kendisini yalanlamaktadir.

tki yaklasim da tarihe resmi bakrsm iirunudur. tki bakista da tarih yazinunda devletci gelenek butun agirligrru hissettirir. Cumhuriyet tarihcileri donup gecmisleri He Osmanh tarihi ile hesaplasmak yerine "sanh tarihin kalemsorleri" olarak karsnruza crkarlar. Zulum sozkonusu olunca, katliam sozkonusu olunca gercekten de Osmanh ile Cumhuriyet arasmda bir gelenek vardir ve varhgiru surdurmektedir.

YAVUZ'A SON S6Z!

Yavuz Selim'in saltanat donerninde istanbul miifttiliigiinde bulunan Ali Cernali'den istedigi fetvalar Yavuz'un baska di.n ve inanctan olan kisilere karst dusmanhgiru acrk bir bicimde gostermektedir,

Yavuz'un Zembilli Ali Efendi olarak da tarunan muftuye sordugu sorular "Osmanh hosgorusu" konusunda bize oldukca fikir vermektedir.

Muftuden istenilen fetvalar Yavuz Selim'in "yakip, yikip, katletmeyi" temel ilke yapngiru ortaya koyar.

Unlii tarihci Hammer'den buraya iie; fetva ahyoruz.50 Yavuz soruyor, Zernbilli Ali yamthyor:

MULHiDLERE NE YAPMALI?

MESELE

Bir padisahm miilhidler ioplumuna yardtm eden; dini yiikseltmek ve seriat emirierini yerine getirmek icin ~all~anlara dii~ntallhk gosieren baskalanna ~eriat lIyarmca sava~ afmast ve boylelerillil1 mal ve miilklerini ganimet olarak: almas: heidi olur mu?

EL CEVAP:Olur, miilhide yardmt eden kendisi de miilhiddir.

MESELE

Diinyanm ii~te birinin iyi/igi ve duzetiilmesi icin ucte ikisini oldiirmeye missade edilmis midir?

48 Fikret Baskaya, Paradigmanm lflasr, Doz Yay., lst., 1991, sf. 13.

49 Prof. Dr. Mustafa Akdag: Turkiye'nin Iktisadi ve t .. timai Tarihi, CUt 2 (1453-1559) Cern Yay., lst., 1974, sf. 154.

50 [osep von Hammer; Osmanh Tarihi, CUt I Cev, Adil Ata, MEB Yay., 1st. 1991, sf. 418-400.

90

91

KANUNI'NiN KANUNiLi(;i (0

EL CEVAP:Boyle bir durum ancak rok biiyiik kargafahklnr 01- dugll {Ie ucte ikinin telafi edilmez zararlara varlikian sebep te;;kil ettigi zantanlarda olabilir.

MESELE

Biitiin diillyaYI fethetmek mi, yoksa mil/eHeri islama getirmek mi daha makbitl-diir?

"Ktztlbas; lekesi olanlar hapie ile iktifa edilmemeli, bu gibiler isabetli tedbirlerie elde edilerek habis uucutlart oriadan kaldtnlntalidir." (1553)

Kanuni Sultan Silleyman

EL CEVAP:Miimin olmavanlarin hidauete ulasttnp Islam'a getiritmelerinin daha makbiil ve Al-lah nzastna dalw uyglln dii~er.

Resmi tarihciler Suleyman'm saltanat donemini Osmanh hanedarumn en parlak donemi olarak kabul ederler. Bu yuzden onu "Kanuni Sultan Suleyrnan", "Muhtesem Suleyrnan". "Buyuk Turk" sanlanyla anlarlar,

Osmanh hanedamrun resmi onuncu padisalu alan Suleyman (1494 - 1566) Yavuz'un oghrdur. Hanedanm en uzun sure tahtta kalan temsilcisidir. 30 Eylul IS20'den 61diigi.i 6 Eyliil lS66'ya kadar tam 46 yil saltanat surmustur.

Osmanh hanedamnm bu "parlak devri'' "Muhtesern Suleyman'm" bu donemi yoksul Anadolu insaru icin ne anlama gelir, neyi Hade eder? Resmi tarihlerde btl sorunun yamh yoktur. Zaten resmi tarihci hicbir zaman kamerasim halka 'Yevirmez. Goruntunun halk yam hep kapah. hep karanhktir.

Burada tarihin karanltk sayfalanru aralamaya bu kez Siileyman donemi icin bashyoruz. O "muhtesem" goruntiinun ardmda Kizilbaslar'in, yoksul koylulerin gercegi nedir? Birlikte gorecegiz.

0, goklere cikartilrp yuceltilen, yere gage srgdmlamayan "Kanuni'nin kanuniliginin", yoksul insanlara zulurn uygulamada babasi Yavuz'u aratmayan bir yol oldugunu resmi belgelerle ortaya koyacagiz!

Zembilli Ali Efendi Beyazit, Selim ve Kanuni zamanlannda (1503-1526) istanbul muftulugu yani seyhulislarnlik yaprrustir,

93

92

ZALjMLiKTE BABASINI ARATMAYAN BiR OGUL KANUNi SULTAN SULEYMAN

Nitekim kendisi de sonraki yillarda Kurt beylerine gonderdigi birazdan gorecegimiz fermanlarda bu tutumunu acikca dile getirir.

Namaz kilmayanlar, oruc tutmayanlar, Yezit'e Muaviye'ye lanet okuyanlar katledilirler. Ahmet Refik zamarun tablosunu soyle cizer: "Hadiseler Osmanh idaresinde hicbir zaman eksik olmarrustrr, Rafizilerin (Kizilbaslarm) 'defter idiliib' oldurulmeleri, bazilanmn 'Kizihrmag'a ilka' (Kizihrmag'a atilarak bogularak oldurulme A Y), bazrlanrun 'ihrak-r binnar' edilmeleri (atese atilarak yakrlma - AY,), muntazam bir sistern dahilinde tatbik ed'ilrnistir. Rafiziler'i bulup ortaya crkarmak icin easuslar tayin olundugu gibi, Bektasi zaviyeleri de edilen ihbarlar uzeririe, teftis altinda bulundurulmustur.r/

Donem, Kanuni donemidir ve genel manzara bundan ibarettir.

Zamanmda toparlanan yasalardan dolayi "Kanuni" aduu alan ve bu kanunlastrrma isine bakilarak "adil" bir hukumdar 01- dugu ileri surulen ogul Siileyman donerni yoksul Anadolu koylusu ve onun inaner olarak bicimlenen Kizilbash'ga karst uygulanan bask! ve zulum konusunda baba Yavuz doneminin

.. kesintisiz bit devarrudir.

Bu nedenledir ki Si.ileyman doneminde Anadolu birbirini izleyen onea ayaklanmaya sahne olmustur. Suleyman, Avrupa kapilannda at kostururken Anadolu'dan gelen baskaldin haberleri He deliye donmustur. Avrupa'ya fethe cikilsa da OsmanIt hanedaru icin Anadolu tarn anlarru He hie bir zaman fetholunmarrustir,

Siileyman donerninde deviet politikasi olarak dinsel baskirun Ortadoks lslarn'm disindaki tum cevreler icin artan bir seyir izledigi gorulur. Kanunlar, fetva ve fermanlar He ~eri.ahn siddeti kurumlasir, Osmanh'run unlu seyhulislamlan olan Ibni Kemal, Zembilli Ali Efendi, Ebussuud Efendi bu zamanda gorev iera etmislerdir, bunlar kat! ~riat~l tutumlan He bilinirler.

ZULMUN iKTiSAVi TEMELt

KANUNi'NiN TlJTUMU NETTiR

Osmanli hanedamm kendi tebasi ile surekli bir i<; savas icine sokan kosullara bakmakta yarar var, Olup biteni yerli yerine oturtmak icin gerekli bu. Osmanh neden yoksul Anadolu koyIusunu potansiyel dusman goruyor? Anadolu koylusu neden ayakla.nmaya hazar, onu baskaldrrmaya Hen nedenler nedir?

i~te Anadolu koylusunun Osmanh hanedam He taban tabana Zit bir inanca sahip olmasirun yanmda onu surekli olarak yoksulluk i<;inde ya~amaya iten iktisadi sistem ayaklanmalarda temel neden olarak karsmuza cikar. Osmanh hanedaru uy~ guladrgi bask! ve zulum ile kendisine her an baskaldirmaya hazir bir teba yaratrr. Yoksul koyluler ise break kemige da-

Tarih kitaplan Kanuni'nin Kizilbaslar'a iliskin tutumunun babasi gibi acik oldugunu yazarlar. Solakzade tarihinde Suleyman'm tahta ge<;tigi gi.inden baslayarak Kizrlbaslar'a ne yapilmasi gerektigini di.i~undi.i.gi.inii belirtir. Suleyman'm surekli olarak "Bu dinsizlerin pisliklere bulasrrus vucudlarnu zaman sahifesinden ne vakit izale eyleriz" diye soylendigini aktanr.1

1 Solakzade Mehmet Celebi, Solakzade Tarihi Haz, Vahid Cabuk KGItur Bak., Yay., Ank. 1984, 2. em. sf. 213.

2 Ahrnet Refik, Onaltmci Asirda Rafizilik ve Bektasilik, Muallim Ahmed Halit Kitaphanesi, lst. 1932, sf. 12.

94

95

yandigi an karsilannda ayaklanrnaktan baska bir secenek bulamazlar!

Iktisat tarihcisi Mustafa Akdag Osmanlnun 1453-1559 yulan arasmda -ki bu donem Fatih, Yavuz ve Kanuni'nin de saltanat donemidir- dunyarun en kudretli siyasal gucu olarak gorunmesine karsin i<; bunyesindeki gidisatm hep cokuntu yonunde oldugunu yazar.3

Kanuni tahta ge<;tigi siralarda babasi Yavuz Selim zamarunda da cozulememis buyiik sorunlar Osmanh i<; duzenini sarsacak bicimde daha belirgin hale gelmistir, Selim 6ldiigiinde 0 "kahraman" sultarun ogiuna biraktigi hazine adeta tamtakirdir. Bu durum Kanuni'ye halka saldirmaktan, halkm sofrasmdaki ekmege el atmaktan baska ~ans tarumazl Hanedan hemen yeni vergiler koyma, varolan seri ve 6rH vergilerin oranlanru arttirma yoluna gider. Daha fazla vergi odeyecek bir uretim fazlasmda bulunamayan genis halk kitleleri, .yoksul koylulerin feryatlan daha da artar. Devletin masraflan halkm omzunda tasmmasi imkansiz bir yuk oldugunda saltanat halkm gozunde "adi bir soyguncu" konumunu ahr. Kanuni Siileyman gibi Avrupa'ya yonelik Turk seferlerinin en sanhlanru yapan bir hukumdann saltananrun ortasma bile vanlmadan, yani onun iinii Avrupa mernleketlerinde dolasirken Istanbul' da hukumet masraflariru karsilayacak parayl bulmak icin "her yola" basvurmasi derin bir cellskidir. Yeni vergi konulmasi ve varolan vergilerin oranlarmm arttmlmasmm yazusira Kanuni gen~ koylii kitlelerini iyice SIkintiya sokacak olan "arazi tahririne" girisir. Arazi tahriri ile koyliiniin elinde bulunan toprak olculerek odedigi vergiye karsihk topragin fazlasr icin ek vcrgi ahnmasi amaclarur. Arazi tahriri halihazirdaki vergisini dahi odeyemeyen koylu icin tam bir

zulum anlanuna gelir. Odeme gucu bulunmayan, bogaz tokluguna calisip didinen Anadolu koylusunun sessiz sedasiz bu vergileri odernesi fiilen imkanslzdlr.4

lste Osmanh zulmunun islemeye basladigi noktalardan bid burasidir. lstanbul'da buyuk bir debdebe icinde ya~ayan hanedan ~an ve sohretini halkm cant kant pahasma surdurmekte bir mahzur gormez,

Osmanh engizisyonunun uygulamalarmm Kanuni'nin hazinesinin yildan yda daha aglr para darhgi <;ektigi donemde siddetlenmest bir rastlanh degildir.

Pecevi Padisahin bir gezisi sirasmda koylulerin ona yakansiru tarihinde soyle nakleder:

"0 zamanda reaya fukarasi baslanru a9P 'hey gazi Sultan Siileyman, mubarek basmi kaldir, senin baymdir ettigin, koruyup gozettigin fukararun halini gor' diye feryat ettiklerini defalarca g6rdiik,,5

Muhtesem Siileyman donemi diye de arulan bu donemin Anadolu koylusu icin adi yokluk ve baski donemidir, Fetih ve talana dayah Osmanh iktisadi sisterni bu yuzyilda cokmeye baslayinca engizisyon yargiclan da bunahmm nedenini hemen kesfederler! Tum bunlar Musluman'ligin geregini yerine getirmeyen kullara Allah'm bir uyansrdrrl byle ise iktisadi <;6- kuntuden kurtulmak icin tum Osmanh tebasi dinin gereklerine dort elle sanlmahdrr, Dinin buyruklanna uymayanlar ise siddetle cezalandmlmahdrr. Kanuni'nin saltanatuu ancak seriat koruyacaktrr ...

Gecim srkmtisi He inim inim inleyen yoksul Anadolu insanuun basinda tamdik bir bela ~riat<;l zorbahk donmeye baslar,

3 Mustafa Akdag, Turkiyenin lktisadi ve lctimai Tarihi, 1453-1559, Cern Yay., 1st. 1974, 2. Cilt, sf. 405.

4 Aynnnh bilgi icin, bkz. Akdag, Agy.

5 Pecevi Ibrahim Efendi; Pecevi Tarihi Haz. Bekir Sitki 'Baykal, Kultur Bak Yay., Mersin 1992, 1. Ciit, sf. 14.

96

97

Yavuz'dan miras engrztsyon tezgahlan dozunu arthrarak islemeys devam eder. Baski ve zulum dinsel bir kihfla karsirruzdadir .

Siileyman'm "muhtesemligi", Kanuni'nin "kanuniligi" nasil birseydir birlikte gore lim.

800 SEYYAR SATICININ KATLi

Katiller yakalanamaz, Fakat bir ders verilmezse olaylann onunu almak miimkiin olmayacaktir (I) Kanuni'nin "ehli rey'' sahibi darusmanlan hemen kolay bir cozum uretip padisaha iletirler "sultarum bu cesit kotuliikleri ancak giinduzleri yogurt, sebze gibi ~eyler satmak bahanesiyle mahalle ve sokak aralannda dolasan issiz gucsuz kafirler yapar.,,7 Haklanndan geline ...

Pecevi Ibrahim Efendi de aym sekilde masum insanlann katledilme gerekcesini belirtir, "Her ne kadar bu i~i yapanlar arandi ise de kanunlara gore kesin delillerle bir kimseyi sorumlu tutabilecek derecede kuvvetli bir ipucu ele gecirmek mumkun olmadi. Sonunda, irgathkla carsi ve sokaklarda dolasan issiz gucsuz Amavut taknrundan kimselerin bu isi yaptiklarma ihtimal verildi".8

Katilleri bulamayan hanedan faturayi seyyar sancilara t;1- karnyor. Yapsa yapsa bu i!li seyyarlar yaprrusnr dusuncesi He ilgisiz yuzlerce insana gorulmemis bir vahset uygularuyor, "Ekmekcl, mumcu, tellak, a~t;t ve odun yartctsl gibi butun issiz gucsuzlerden sekiz yuz adam yakalanarak carsilarda, sokaklarda ve kalabahk yerlerde oldiiriildiiler.,,9

"Bunun uzerine Siileyman Han sokak aralannda dolasan bu sancilann yakalanmasiru emir buyurdular. Sekiz yuz kisi yakalandr. Bunlar ser'an katledilmelerini gerektiren hicbir delil olmadrgi halde ya asilarak ya da boyunlan vurularak 61- diiriildiiler."l0

Kanuni donemi Osmanlt Hanedaru'run yoksul insanlara uyguladigi baski ve zulumun sayisiz ornekleri ile doludur. Bazan yapdan zulum 0 kerteye vanr ki resmi tarihciler bile yapilaru buyuk bir haksizhk olarak nitelemekten edemezler. Iste BOO seyyar sancirun sorgusuz sualsiz katli de bu tur bir olaydir,

Osmanh ekonomisinin, yuksehs doneminin turn parlakhgina karsm buyuk bir \oklintii ya~adlgIru gorduk. Bu t;okiintiinun dogal sonucu daha cok yoksulluk, issizlik ve achk olur, Brrakalrm Anadolu'yu Osmanli'run baskentinde dahi SUt; oranIan gorulmemis bir sekilde artar. Varhkhlar geceleri evlerinde rahat uyuyamaz hale gelirler. 0 Avrupa'yi titreten Osmanh, SIradan asayisi bile saglayamaz .rlurumdadu. Osmanh hanedaru sorunun nedenlerini arastirmak yerine \oziimii daha cok baski ve zulumde gorur,

!,?ubat 1528'de bir zenginin Sultan Selim Camisi yakirundaki evine hirsizlar girer. Hirsizlar evdekileri oldurup evde ne var ne yoksa ahp goturur. Kanuni durumdan haberdar olunca hirsizlann yakalanmasi icin buyuk bir gayret gosterilmesini emreder. Yaprlan tum arastrrma ve sorusturmalara ragmen- failleri yakalamak mumkun olmaz. "Saltanat tarafmdan bu rnakule fesada sebep olanlann kimler oldugu bilinemedi.r''

6 Solakzade Tarihi, Agy., sf. 160.

7 Muneccimbasi Ahmet Dede; Muneccimbasr Tarihi Cev, Ismail Erun-

sal, Tercuman Yay., Ist, 2. CHt, sf. 529.

8 Pecevi Ibrahim Efendi: Pecevi Tarihi sf. 97. 9 Pecevi; Agy, sf. 98.

10 Muneccimbasi, Agy, sf. 530.

98

99

"Cerci seriat dolayisiyla katledilmelerini icab eden halleri yoktu. Ancak nizam-i alem ve islerin intizarru ve insanhgm duzeni icin bu gibi siyasete ruhsat vermek caiz goruldu, Bu kiyas uzre, haksiz yere nice gunahsizm karuna girildi, Car§tlarda, halkm ge~tigi yerierde, yollarda boyunlan vuruldu."n

Evet koydugu yasaiar nedeniyle Kanuni aduu alan Siileyman'm emri ile masum 800 insan katledilir. Hem de hie bir suelanrun olmadigi bilindigi halde salt baskalarma gozdagi vermek icin ... Yeni suclar islenmez mi? Tersine daha da artar sue oranIan.

DO~ONCELERiNDEN DOLA YI KATLEDiLEN SiLGiN KASZ

Osmanh engizisyonu bilgin Kabz olaymda butun acikhgryla kendini gosterir.

Kasun 1527'de Molla Kabz acikladrgi dusuncelerden dolayi Istanbul'da yargilarur. Yargiclar Kabz'm acikladrgi dusunceler ve gosterdigi karutlar karsisinda caresiz kahrlar. Bunun uzerine Kabz once serbest brrakihr. Fakat padisah Kanuni Kabz'm serbest kalmasuu ve d usuncelerini aciklamasrru sal tana t icin cok tehlikeli bulur, Yeniden tutuklarup, yargilamp katlini emreder, Oyle de yapihr ve tutuklanan Kabz'a inancmdan donerse affedilecegi soylense de inancmda direnen Kabz katledilir. Bu Kabz kimdir? Diisunceleri nedir?

"Ilmiye meslegine mensup olan Molla Kabz Iranh'dir ve iran'dan Istanbul'a gelip Osmanh ulemasi arasma katilrrus supheli bit adamdir, ~ark tarafmdan gelerek, Rum ikliminde ilimler tahsil etrnistir." 2

Kabz'in Osmanlmm baskentinde insanlann her gec;en gun daha da yoksullashgi bir zamanda ortaya cikmasi dusuncelerinin hizla yayilmasma zemin hazirlarrusnr. Bu ise hanedan icin katlarulmayacak sonuclar doguracak bir ortama neden olabilir. Engizisyonun kihei tam da bu noktada keskinlesir,

Ne yaprrustir bu Kabz? "Bu adamm bir miiddetten beri umumi yerlerde ve hatta bir rivayete gore bazi meyhanelerde ortaya athgl tuhaf fikirler nihayet istanbul halkim buyuk bir teessur ve heyecan icinde blrakml§hr.',13 "Adi soylenen Kabz sefahatla, yasalara ve ahlaka aykm davraruslarla gun gecirir, "bir~ok goz boyaYlcl iddialarla Hazreti lsa'yi peygamberimiz-

11 Solakzade; Agy, sf. 160.

12 Ismail Hami Danismend, lzahh Osmanh Tarihi Kronolojisi, ist. 1948, 2. Cilt, sf. 125; Solakzade Tarihi; Agy. sf. 157.

13 Danismend: Agy.

100

101

den ustun gostererek yuceltir, meyhaneleri dolasarak halki sapkinhga yoneltrneye c;alliltdl.14

Iddiaya gore Mella Kabz "Kuran'm ayetlerini kamt gostererek Isa'nm Muhammed'e iisti.inltigtinii" ileri suruyordu ...

"Sapkmhk vadisine duserek, olum dolu bir yola azimet eyleyen Kabz adh sonu herbat bir sahis, ieri ieriften saparak meyhane gencinde fisk u fiicur ile itikaf eyledi. Her rast geldiginde, kendi kisa akh uzere bazr hadisi llerifler ve Kuran'dan ayetler okuyarak iddiasiru isbat seklinde gosterip, Hazreti lsa Aleyhisselam'i son peygamber ve resullarm mebusu ve 'seni sade aleme rahmet olarak gondermisizdir' (Kuran, XXI, 107) alan Muhammed Mustafa hazretlerinden tafsil edip, 0 dinsiz batil zanrunca, deliller ve burhanlar beyan etmekle, halkm icinde saf ve cahiller, dinsiz reziller fesad dolu manasiz sozlerine aldamp, dalaletlerine sebep oldugu, ljehir icinde sohret bulmustu. Zamarun ulemasmdan, seriatci, miitedeyin (dindar), salih ve takva He ljohret bulanlann tarn ami, dini mubin gayreti He gonulerinin sevdasmda oturmus olmakla, bu vaziyete tahammul edemeyip, zihri gecen dinsizin cal yakasuu ahp, ceke ceke adalet divaruna siirdiiler.',15

Resmi tarihlerde Kabz suclanmakla birlikte ne tur dustinceler one surdugune ne yazrk ki yer verilmiyor. Fakat az sonra da gorecegimiz gibi Kabz'm dusuncelerinde son derece tutarh oldugu anlasihyor. Bu dusuncelerinin halki etkilemesinden, halk icinde yayilmasmdan da anlasihyor. Tarihciler ise "dogal olarak" tersini yaziyorlar.

"Kabz Molla'run fikirlerinde hie; bir kiymet yok, yalmz halkin itikadma dokunacak bir mahiyet vardrr. Bu adarnm ortaya atttgl nazariyeye gore Hazreti lsa butun peygamberlerden tis-

tundur ve hatta peygamberimizden bile 'efdal'dir! tiin en tuaf tarafr, Acem mollasuun bu vahi ve havai davasiru sahsi bir fikir ~klinde serdetmeyip Islami bir llekle sokmasi ve birtakrm ayetlerle hadisleri istedigi gibi tevil ve tefsir ederek meseleyi lslamiyet esaslanyla isbat ediyor gibi gorunmesidirl Bu vaziyete gore Kabz Malia Islam dinini reddedip hnstiyanhk propagandasi yaprrus olmuyor, Musluman'hgi kabul etmekle beraber Hmstiyan'hgr ondan ustun tutmus oluyor demektir. 0 zaman Islam hilafetinin merkezi olan ve Islamiyet nanuna Hnstiyanhkla mucadele edip duran bir Siinni Miisliinum deoletinin payitahtmda boyle bir mugallatamn ortaya atilmasr, tabu memleketin maneviyatmi sarsacak tehlikeli bir oyundur. Bu mi.i.hlik oyunda ~ark'to veyahut Garb'm ne dereceye kadar tesiri bulundugu belli degilse de cok muhtemeldir. 0 zamana kadar birtakim cahillerin fikirlerini celerek memleketin rnanevi birlH!:ini bozmaya baslayan Kabz'dan Saray'in haberi olmustur::1'6

Evet kaynaklardan Kabz'm goruslerini, neler soyledigini ogrenemiyoruz. Yalruzca "cok tehlikeli seyler soyledigine" deginiyor kitaplar.

Kabz ihbar uzerine yakalamp sadrazam ibrahim Pasa'run huzuruna cikarnhyor .. "Kabz'm halini goren seriat ehli, ulema, inancta hosgortiye yer vermeyen gayretli bilginler,,17 dir bilgin Kabz'i yaka pa~a divana getirenler.

Bilgin Kabz acikladrgi dusunceler nedeniyle strndt Osmanh engizisyonunun onundedir. Sadrazam Ibrahim Pasa Bilgin Kabz'i yargtlamakla Rumeli ve Anadolu kazaskerlerini gorevlendirir. Padisah Kanuni Suleyman yargilamayi gizli kafesinden izlemektedir.

14 Pecevi: Agy.

15 Soiakzade, Agy.

16 Danismend: Agy.

17 Peoevi lbrahim Efendi; Agy.

102

103

18 Pecevi Ibrahim Efendi; Agy.

19 Solakzade Mehmet Celebi: Agy. 20 Pecevi Ibrahim Efendi; Agy.

21 Solakzade: Agy.

22 Adnan Adivar, Osmanh Turklerinde llirn: lst., sf. 120. 23 Pecevi: Agy.

medin.24 Size lazim olan sertlikle eda de gil, belki seri serif He kazadir. Bana hayret verir ki, hak ile batilr fark etmede ve ulemarruzm eski gittigi yoJdan yurumede aciz kalml~smlz,,25 diye bagmr.

Kabz'm goruslerinin yanhshgi kamtlanamaymca Sadrazam hiddetle divaru daglth. Yargilamayi izleyen Kanuni ise emrinin yerine getirilmemesine son derece sinirlenmisti: "Bu imansizm susturulamayisma sebep nedir?' diye sorar. Yargiclann bilgisizliginin soylenmesi iizerine Kanuni yargilama isini bizzat ustune aldi. Kabz'm zincire vurulup zindana konulmasi fennan olunurken yarm yeni bir mahkernenin toplanmasi buyuruldu, Kabz'm rnutlaka rnahkum edilmesi gerekiyordu. Engizisyon hukukunda zaten sarugin sucsuz olmasi diye bir olasiliga yer yoktur. Yargilamarun ilk gununden sonra Kabz'm elini kolunu sallayarak cikrp gittigini yazanlar varsa da Kanuni'nin emri karsisinda boyle bir durum imkansiz gorunuyor.

Kabz'm mahkum edilip katledilmesini saglamak icin bu kez gorevlendirilen engizisyon yargrclannm karan kesindi.

Bu defa padisalun emriyle Seyhtilislam Kemalpasazade yani Ibn Kemal ve istanbul kadrsi Sadi Celebi yargilama icin gorevlendirilmislerdi, iki yarglcm kimligi ve onlarm ustunde de Kanuni'nin buyrugu bu kez Kabz'a his: bir sans tamnmayacaguu gosteriyordu.

Divan yeniden kuruldu. Geceyi zindanda g~iren Kabz veniden yargiclann karsisina crkartrldi. "Muslumanlar'in muftusu hazretleri cok yumusak bir tutumla Kabz'in iddialanm sordu ve soylediklerini sabula dinledi. Kabz ayet ve hadislerle ileri surdugu delillerini ortaya doktu, Sonra ;;eyhiilislam karsismdakinin anlamakta ve bellemekte yanlishklara dusmus bu-

"Sadrazam Ibrahim Pasa bu isi zamarun Rumeli kazaskeri Fenerizade Muhiddin Efendi ve Anadolu Kazaskeri Molla Kadiri Efendi'ye havale etti"lfi

Kimdi bu yargiclar? Nasil tarururlardi? "Her ikisi de mevki ve cela1 duskunu olmakla qohret bulmuslardi. Cerci zahir halleri mamur. lakin batinleri idareye miiteallik incelikten uzak idi.19 Her ikisi de yuksek mevkileri dolayisiyla gurura kapilrrus kimselerdi ve seriat meseleleri ile foek ilgilenmedikleri

icin Kabz'i susturacak cevap bularnadilar." 0 .

Yargrclar Kabz'm sozleri karsrsmda donakahyor, soyleyecek soz bulamiyorlar ve bundan dolayi da ofkeleri, lurslari daha artiyor.

"Zikri gecen dinsiz, batil delillerini soylemeye basladi. 0 sirada her ikisi de §er'i serif ile cevaba kadir olamadilar. Kabz'i hie bir vechile susturacak bir sual bulamadilar. Bu ca* hilliklerinden dolayi her ikisine de, gazab ve hiddet tari olub, bazi hafif mertebe uygunsuz davraruslarda bulundular.21 Kabz'in iddialanru dinleyip reddedilecek yerde kendisine karsi "sebb ii setim ve teddid ika" olundu.22 "Katlonuna", "idarruna hiikmettim"den gayn bir soz soylemediler. Dinsiz ise fikirlerinde direnerek bircok hadis ve ayetlerle iddiasiru savunmakta agir basttP Sadrazam Ibrahim Pasa'run "adamm goruslerini ~u~ riiterek katline hukmedin" emri dahi bir sonuc vennedi.

"Bu durum karsismda Sadrazam Ibrahim Pasa da sert bir dille bu adamm sucu ne ise onu bulup soyleyin, kafasmda dugumlenen kuskulari aciklayip ~oziin ve sucunu ispat ettikten sonra da kendisini bundan dolayi sorumlu tutarak katline huk-

24 Pecevi: Agy.

25 Solakzade: Agy.

104

105

lundugunu ilmi metodlarla aciklayarak suphesini giderdi ve dogruyu anlath, Boylece gercek meydana cikmca Kabz'm dili tutuldu, yenilip susturularak sasakaldi, ~eyhiilislam yeniden ona seslenerek i~te gercek anlasildi, baska sozun var rrudir? Bu dipsiz inanctan doner ve dogruyu kabul eder misin dedi.,,26

ibn Kemal Kabz'in dusuncelermi nasil curuttu? Bu konuda bilgi yok tarihlerde. Ne var ki Kanuni'nin: "Bir sapkm divarurruza gelir, Pey.gamber hazretlerintn yiiksek !iaruna golge du!iiiriir, sacma sapan konusmaya curet eder ve sacmaladigr delillerle ispat edilip susturulmaz" sozlerinden soma Kabz'm yapabileeek birseyi yoktu,

iNANCINDAN OONMEDi

Molla Kabz'm boyun egmeyisi, pismanlik getirmeyisi, tovbe etmeyisi ve inanclanru olumu goze alarak savunmasi hayranhk verici, Ve dusunce ozgiirltigu tarihinin yerli, Anadolu' lu gur bir damanru temsil etmesi onemli bir deger,

Kabz'i yola getiremeyen engizisyon yargiclan verilmis karan acikladilar, istanbul kadisr "katl He hiikmet" kavlini icra eyledi. ~eriat uyannea idarmna karar verdiler.

"Maceranm hucceti de sadetli padisah hazretlerinin eli He imzalandi. 0 an amansiz celladm elinden ugursuz basi zemine yuv arlandi, ,,29

Kabz'm egilmeyen basi kanlar icinde hanedarun onune dustu. Celladm satm susmayaru susturmustu,

Kabz olaymda dikkate deger noktalar var. Resmi tarihlerde ondan "Molla" diye sozediliyor. Aynca ulemadan oldugu da satir aralannda ima ediliyor. Kimligine iliskin bilgi ise yok.

Kabz lslamiyet'i, Peygamber'i iceriden, yani hadislerle, ayetlerle tartisryor. Musluman kimligi ile ve belli bir tutarhhk gostererek konusmasi ona dokunulmazhk alam a;;lyor. Tehlike buyunce ise engizisyon kurallan isliyor. Ve katlediliyor.

Kimi resmi tarihin gunumuz kalemleri ise bu yargrlamayr Osmanh hanedaru icin dusunce ozgurlugu konusunda bir gurur ornegi olarak gosteriyor, Danismend, Osmanh Tarihi'nde "Avrupa katolik aleminde imanlarmdan en hafif sekilde bile ~uphe edilen insanlann diri diri yakrldiklan bir devirde Islam dininin en muhim esaslanru aylarea aciktan aC;lga baltalayan bir sahis nihayet iImi bir munakasaya ve nazariyyesinin isbatina davet edilmesi, on altmci asirda fikir hiirriyetinin A vrupa' ya nisbetle Turkiye'de ne kadar esash oldugunu ~ostermesi bakumndan bilhassa dikkat edileeek bir noktadir." diyor. Yasar Oeak aym sekilde Danismend'i yineliyor: Kabz olayi "imp a-

~eyhulislam ibn Kemal'in "goruslerinin yanltihgtru kabullen, bir daha boyle konusma seni bagtslayahm" teklifini Kabz iiddetle reddetti. Buradan "Kabz yanhsuu anladi, basuu one egdi" tiiriinden resmi tarihcilerin yazdiklanrun yalan 01- dugu da kendiliginden ortaya C;lklyor.

"Sapkm inancmda direnip bildiginden sasmadi. ~y_ hulislam kadiya donerek 'fetva isi tamam oldu, seriata gore geregini siz hukmedin dedi. ,,27

Bu kez de istanbul kadisi Kabz'i pismanhga cagrrdi, "Tekrar kendileri de Kabz'in batil inancmdan donmesi ve banl mezhebinden rucu eylemesi, tovbe kilmasiru tavsiye eylediler. lnatci Kabz, sapik fikirlerinden donmedi, Israrh oldu. Her ne vakit ki cehd eylediler, Kabz'i basit ve inanciru tebdil ettirip, kurtulus semtine yoneltemediler.,,28

26 Pecevi, Agy.

27 Pecevi: Agy; Muneccimbasi, Agy. 28 Solakzade; Agy, sf. 157.

29 Solakzade; Agy, sf. 158. 30 Danismend: Agy.

106

107

ratorlukta fikir hiiriyetinin derecesini gostermektedir. Dikkat edilirse, Molla Kabz divandaki ilk murafaasmda kazaskerlere ustun geldigi icin serbest btrakilnustrr. Halbuki hie .de fikri savunmasma firsat verilmeden idam edilebilirdi. lkinci defa idamla yargrlanmasmm sebebi ise, Iikirlerinin cahil halk arasmda anarsiye yoI acacak bir ortam yaratmasidrr.Y'

Tarih biraz tahrif edilerek ve de resmi bakis aO:;lS1 ile ancak boyle yorumlanabilir. Olay yukanda anlatildi. Cikanlacak sonuc Osmanh'da farkh dusunceye hie musamaha edilmedigi midir? Yoksa Osmanh'da engin dusunce ozgurlugunun varhgi rmdir? Molla Kabz'i divana o;agmyor ve idam ediyorlar. Tum engizisyon yargilamalarmda oldugu gibi sonuc bastan belli. Yargilama yapihyorsa bunun nedeni Kabz'in Musluman olusu, molla olusu yani ulemadan bir kimse olusu. Ve aynca yargilarnadan yapilacak idarrun Kabz'm dusuncelerine inananlar uzerinde yapacagr etki, Bunlar kuskusuz hanedaru sirurhyor.

Kabz'm dusuncelerinin, iddialanrun son derece onernli 01- dugunu ~yhiilislam ibn Kemal'in bu gorusleri curutmek icin bir rna kale yazmasmdan da anhyoruz." Risale fi efdaliyeti'nin Nebi A.~, ala sa'Iri'l-Enbiya" adiru tasryan bu makaleden ba~ka zmdikhk sorununu j~leyen iki rna kale daha kalerne ahyar_32

Yazarlar yargilamadan katledilen binlerce insan ornegini ise nedense (!) gormuyorlar. Aynca Kabz'inki yargilama degil bir kararm infazi. Yargtlama elsa idi ilk gun kazaskerler onu mahkum edemeyince serbest birakihrdi, halbuki zindana anhp ertesi gun idam edildigini goruyoruz. Kabz olayi Osmanh'da dusunce ozgurlugunun varhgiru karutlamak icin verilebilecek en son ornek olsa gerekir.

Osmanh'yi farkh gorus ve inanclara karsr uyguladigi siddet konusunda ancak kendisiyle karsilastirmak anlamh olabilir!

iNANe! NEDENiYLE KA TLEOiLEN OGLAN ~EYH iSMAiL MA~UKi

Kanuni ordusu ile Viyana'yi kusatmaya hazirlamrken Anadolu'da, Imparatorlugun baskentmde ayaklanmalar, seriat kar~lh hareketler seri halde devam ediyordu. Ekonomik ~okuntii, halkm gittikce derinlesen yoksullugu tic; kitaya hi.ikmeden Suleyman'a rahat bir soluk aldrrmiyordu.

lste 1529 yazinda suyuzuns crkan Oglan ~yh olayi da yoksullann resmi din alan "sunni islam" disi inanclara sanhp bayraklastrrmasmi acikca gosteriyor.

Resmi inanca aykin dusunceleri dile getirmekten cekinmeyen ve bu nedenle de katledilen Ismail Masuki 19 yasmda gen,;; bir melamidir, Onun sonu da Bilgin Kabz gibi olmus 0 da inancmdan donmeyip olume yurumustur,

Osmanh seriati dismda varsayilan hicbir diisuncenin ya~amaSl bu zamanda mumkun degildir.

:?eyh Oglan Aksarayh melami dervisi Pit Ali'nin ogludur.

Oglundan once de Pir Ali hakkmda "kendini Mehdi ilan etti. Cennetin dort irmagi bizim dergahtan akar" dedigi soylenerek saraya ihbarda bulunulmustur, Bu irmaklardan birinden sarap akngr dii~uniilurse Pir Ali'nin Batmi olusu ve basmin dertte olusu anlasihr. Aksarayi hakkinda yapilan sorusturmadan gucIukle yakasim kurtarabilmistir.

"Pek gene ve guzel olmasmdan dolayi Ogian :?eyh adiyla da cagrilan Ismail Ma~uki,,33 babasindan ieazet alarak Istanbul'a gitmistir, Acikladigr dusunceler Istanbul ve Edime'de yuzlerce insanm etrafmda toplanmasma ona murid olmasina

31 Ahmet Yasar Ocak; ibn Kemal'in Ya~adlgl xv. ve: XVI. Asirlar Turkiye'sinde Him ve Fikir Hayah; Seyhulislam Ibni Kemal Sempozyumu icinde, Diyanet Vakfi Yay., Ank. 1989.

32 lsmet Parmaksizoglu: Kemal pasazade, MEB Islam Ansiklopedisi,

33 Abdulbaki Colpmarh: Melamilik ve Melamiler Gri Yay., Ist. 1992, sf. 48.

109

108

eden olmustur. Suadan yoksul insanlar da, zengi~ se~kin, insanlar da vardir ona biat eden. "Ismail Masuki Istanbul.~a, Edirne'de bircok murit peyda etmisti. Bu cemiyet giinden gune arhyor ve hatta iradet ve ihlasl asker v~ bilhas~a si~ahiler arasinda da intisar ediyordu. Celebi ~yh Istanbul da bir sene =:

Iinda havas ve avam tarafmdan hurrnet kezannus ve pek !joh-

. b 1 ,,34

ret u mustur.

Tarihler onun 19 ya!jmda biyrklart yeni terlemeye. ~a~layan bir gen~ olmasma karsm son derece zeki, bilgi ve birikim sa-

hibi ve sair oldugunu yazarlar.

~u ~iir onundur:

Degme bir horu hakire Hor deyii klima nazar Kalbinin bir kusesinde Arsi Rahman gizlidir

Bu cihan dervis nam Oldu hicab ender hicab Sen hicab altmda kaldm Sanma sultan gizlidir

Terkediip namu nisaru Giy melamet hrrkasin Bu melamet hirkasmda Nice sultan gizlidir

Oglan !?eyh dusunceleri ve tavirlan He tam bir ~ekim merkezi olmustur. Cizliligi olan, aciklanmasr gii~ dinsel konulara iliskin bilgisi, hakka ve adalete uygun yorumlan ile etrafmda toplanan insanlara yolgostericiiik yaprrustir. Camilerde konusmalar yaptp goruslerini, inanclanru acrklamak icin toplantilar duzenlemis, halkm bir arada bulundugu tum mekanlan onlara ulasmak icin kullannusnr. Ozellikle "obur dunyayi" alaylt bir sekilde anlatngr sathiyyeleri He unlendig! soylenir.

ismail Masuki'nin dusunce ve sozlerinin halk arasmda bircok taraftar bulmasi sarayl rahatsiz etmis olacak ki Ismail bir sure Istanbul'u terk ederek Edime'ye gitmek zorunda kalrrushr.

Bilgin Kabz olaymda oldugu gibi bu olayda da halkm yoksulluguna ve hanedana karsi tavrma bu tur cikrslara sarilarak care aradigmi goruyoruz. Osmanh ~eriahm dislayan, ondan az cok farkhhklar tasiyan ya da onda ufak tefek gedikler acan her turd en dusunce cok kisa surede buyuk taraftar toplayabilmistir. iki olay da "Muhresem Kanuni" doneminde halkm ne kadar zorluklar icerisinde bulundugunu, Osmanh seriatr ile baglanrun ise gorunuste varolsa bile ozunde tumuyle kopuk oldugunu acikca gosterir.

GiZLiDiR

Ey ganUl bir derde du~ Kim anda derrnan gizUdir Gel eris bir katreye

Kim andaumman gizlidir

Tut hakki bilmek dilersen Ehli irsad etegin

Niceler bilmediler

Kim boyle erkan gizlidir

34 Agy.

111

110

Oglan ~yh'in Edime'den lstanbul'a donusu daha da muhtesem olur, Insanlar akin akin onu ziyarete gelirler.

Ogian ~yh'in unu ve etkisi karstsmda artik acikca bir sey yapmak zorunda oldugunu dii~\inen Kanuni: ~e~h'e haber gondererek "hayatmiz tehlikede, sizi oldurmeyi du~une~ler .ol~ dugunu haber aldik, en iyisi asil yeriniz olan Aksara~ a do~~ menizdir'' uyansmda bulunmustur Bu sozlerde acik bir te~~lt vardir, Kanuni, ~eyh'i gizlice oldurtmeyi planlarrus olablh~. Fakat bundan muritlerinin tepkisini hesap ederek vazgecnus olmahdir. Oglan ~eyh pad isahm emrini umursamaz, belli ki 0 da taraftarlarma giivenmektedir. ~eyh'in gucu ayru zamanda kendisinin de sonunu getirid bir gii.~ olmustur. Taraftarlarmm hizla artmasi Osmanh lj€riabm ve hanedarumn varhgml tehdit eden bir duzeye ulasmasi karsismda Kanuni ne pahasma olursa olsun bu isi bitirmeye karar verip Oglan ~yh'i onde gelen 12 muridi He birlikte hapsettirmistir.

Ogian ~yh ismail Masuki'nin gOrU~lerini, diiljuncelerin~ yargdama belgelerinden ogrenebiliyoruz. Hanedaru bu denh korkutanm, yoksullarm kitlesel olarak Ogian ~yh etrafmda yer almasmm ne oldugu, nedeni de anlasrhyor.

"Ismail adh tarikat mensubu surda burda yaphgl konusmalarmda, yalnlz lslam'a degil, Hnstiyanhk ve Musevi'lige de esas olan kainat ve yaraddl~ hakkmdaki inanclara karst ~t~ kiyordu. Esasi tasavvufa dayanan birtakmt fikirleri asm bi-

. d d .. 35

e;tm e savunuyor u. . . .

Kanuni, Oglan ~eyh ve rnfuidlerinin yargdanma Iljml cok srki tutmak ister. Bilgin Kabz davasmdaki gibi bir zaafm ya~ sanmasma tahammulu yoktur. Bu nedenle yargdama hl:i~le ~~~ manh ljeriatmm en ileri gelen adlaruu gorevlendirir. Secilen uc

yargle; da Osmanh engizisyonunu tam anlanuyla temsil eden kisilerdir.

Oglan ~eyh'i olume gonderecek yargiclarm basmda ~eyhulislam ibn Kemal bulunmaktadir. Onun hemen yarunda sahm seman muderrisi ve daha soma seyhulislam olacak Ebussuud Efendi ile yine Muderris Mevlana ~eyhi Efendi yerlerini ahrlar. Osmanh ljeriattm en kati bicimiyle tatbik eden bu kimseler karsismda Oglan !2eyh'in hie; bir sansi yoktur. Zaten 0 da bunun farkmdadrr.

Yargilama tam bir engizisyon yargrlamasr ornegi olacaknr.

Hanedanm cikarlan, Kanuni'nin emirleri dogrultusunda samk esittir suclu hukmunden baska bir sonuc ihtimali olamaz,

Ne var ki bu tur siyasi nitelikli yargilamalar halk nazarmda hicbir zaman yargiclann karanru onaylatamaz, 0 gun dile getirilen haksizhk dilden dile aktanlarak tarihsel bir haksizhk olarak hep hatirlarur.

Halkm hiikmii ~eyh Oglan'a haksizhk yapildigmi soyluyorsa onu hakh kilan nedir?

fjeyh Oglan halk icin neler soylemekte, savunmaktadtr? f?eyh Oglan Ismail Masuki'nin gOriiljleriniJ'argllama tutanaklarmdan ~ tam olmasa da ~ 6greniyoruz. Yine ~yhiilislam Ebussuud Efendi'nin fetvalarmda bu olaya yer veriliyor.37

Agustos 1529'da Oglan ~yh divarun onune cikanhyor. dinlenen tamklar Ismail Masuki'nin ljU goruljleri savundugunu belirtiyorlar:

35 Mustafa Akdag: Turkiye'nin lktisadi ve lctirnai Tarihi, 2. Ci\t, lst. 1974, sf. 65.

36 Mustafa Akdag, Agy.

37 Ertugrul Duzdag: Agy. sf. 85 vd.

112

113

OGLAN ~EYWiN GORU$LERi

Vine de yargiclardan Ebussuud Efendi, Oglan ~yh da vasmda kth ktrk yaran bit incelikle c;ah~hgml ve saghkh hi karar vennek icin cok ugra~hguu aciklar, "Oglan ~yh'in kat: emrinde hadd-i mutaddan haric tevakkuf ve tenni eyledigir • ve hatta • Mevlana ~yhi Celebi ilhadina hiikmettikte iki ii meclis davayi durdurup, her turlu ihtimal munkati oluncay kadar fetva vermedigini" soyler.38 Ebussuud Efendi'nin fet valannda da Oglan Seyh olaymm tartisildigiru ve hukumle olusturuldugunu gormek mumkundur.

• Her insan aslmda tanndir. <;iinkii her varhkta go. riinen odur. Coriiniir tannya tapmak gerekir.

• Aslolan insandir ve insan insanhgmi bildikten soma diinyada ona hicbir nesne haram degildir. ~riatin haram dedikleri gercekte helaldir.

SOzgelimi icki ic;mek kutsal bir cekime kapilmaknr inanch kimseye helaldir,

• Kiyamet, kabir azabi, suri hesap diye birsey yoktur.

• Oruc ve namaz Yezid'e cereme Icin gelmistir. Olgun insan icin yilda iki bayram namazi yeterlidir. Bes vakit namaz, oruc, zekat, hac avanu mesgul etmek ve birbirleriyle ugra~malarml engellemek icin konmustur.

• Ruh olmez, bir bedenden digerine gocer.

• Insaru yaratan insandir, Erkek ve kadmm birlesmesinden, cocugu insan bu suretle kendisi yaratrrus 01- dugu halde bunu Allah'a rnaletmesi yanhs bir dusuncedir,

• Cinsel iliskinin her C;eiidi iki maddenin birbirine temasidrr ve askm lezzetidir. Hararru yoktur.

• Dunyada insanm bedeni ihtiyaclari icin yapIlan her¥y ibadettir.

MESELE Suclu bulunarak katledilen Oglan ~eyh dedikleri ki;;i n zulmen kntledildi" diyen biT ;;a. hisa ne yapmak gerekir?

EL CEVAP: 0 ki;;i onun mezhebinden, yolundan ise kailedilmelidir.

Oglan ~yh yargilamasmda "incelik gosterdigini" iddi eden Ebussuud onun yolundan olma sarusnu bile bir kisini: katli icin yeterli gormektedir. Ebussuud ve diger ulemanm bu rada emirleri yerine getirmekten baska bir islevlerinin olmasir beklemek de tarihsel olarak anlamh olmaz.

ZINDIK ve MOLHiD OLDUGUNDAN KATLiN:

Oglan Seyh'in gorusleri Osmanh senatrm tumuyle yadsiyan bir icerik tasnnaktaydi. Yoksulluk ve seriatci zuliim altmda bunalan insanlar icin adeta bir ozgurluk alaru aciyordu. Osmanb toplumsal diizeninin maddi ve manevi temellerini C;iirutucu bir durum sozkonusuydu.

Yargiclar da bunun farkmdaydilar. Vfi Ismail'in daha fazla soz soylemesine firsat vermeyeceklerdi.

Yargilama tamamlarur. Oglan Seyh'in sucsuzluguna dai her turhi ihtimal ortadan kalkmisnr (!) Seyhulislam ibn Kern" "Ismail Masuki'nin aC;lkladlgl gorusler ve inanclan dolayisryl zmdik ve mulhid olduguna ve bu nedenle de katline dair" fei vasiru verir.39

38 Cavid Baysun; MEB Islam Anslklopedisi, Ebussuud Efendi Mad.

39 Abdulbaki Golpmarh: Agy; 1. H. Uzuncarsrh: Osmanh Tarihi, Cil IIIIl Ahmet Mumcu; Osmanh Devletinde Siyaseten Katl, Ank. 19& sf. 128.

114

11

19 yasmda biyiklan yeni terlemeye baslayan ve guzelligi ile Oglan ~eyh diye ~agnlan Ismail ve 12 muridi At Meydanmda Cinarh Mescit onunde katledilir.

Cesetler Ahirkapr onlerinde denize atihr. Oglan ~yh'in bir muridi gi.inlerce kiyrda ~yhini bekler. Bir gun bassiz vucudu Rumeli Hisan sahiline vurur. Ve bir giinde basi ahp Kayalar Mescidine g6merler.40

Andiguruz Ebussuud Petvasi'ndan da anlasildigr gibi Osmanh Hanedaru'run en gu~Iii gorundugu bir donemde ortaya cikan Oglan Seyh'in dusunceleri ytllar sonra da savunulmaya devam edilmistir. Bu da dtisuncelerin halk arasmda maddi temellerinin yaygm bir sekilde varhgiru karutlar, Osmanh siyasal yapilanmasmdaki curume, yoksulluk ve adaletsizlik benzeri dusunceleri iiretip yasatacaknr.

Oglan ~yh'in katlinden 30 yil sonra dahi Ismail'in taraftarIan faaliyetlerini surdurmektedir,

Uskudar Kadisma yazilan bir fermanda "Oglanlar ~yhi mi.iridlerinden birinin halki dinsel buyruklara uymamaya yonlendirdigi belirtilerek soyle denilmektedir:

Uskudar Kadisma hukmum ki, Oglan ~yh'in babasimn miiridlerinden bir kimse Seyh adma adi g~en kasabarun etrafmda olan koyleri gezip nice kimseleri dinsel emirleri yerine getirmekten vazgecirip, seriara aykm davraruslar icerisinde bulunduklan duyuldugundan adi geceni ve yanlanndaki muritlerini ele ge~irip baglayarak yuce divanuna gonderilmesini emredip buyurdum ki, Bali Cavus oraya gelince, adi ge~en ~eyhi ve yanmda bulunan muridlerini Cavus'a teslim edip bagh olarak huzuruma g6nderesin".41

Kanuni tarafmdan imzalanan bu ferman 1559 tarihlidir. Ve h§.la Kanuni'nin "isinin zorluguna" isaret etmektedir.

Oglan ~eyh yalruzca dusunceleri ve inanclan nedeniyle hapsedilip katledilmistir,

Osmanh kihei hanedarun crkarlanru sarsacak en kucuk bir hareket karsismda dahi onlarca basi govdeden ayirmakta bir an bile tereddiit etmez. .

ULEMANIN MUHTlRASI ve YOGUNLA~AN ~ERiAT(I BASKI

40 Abdulbaki Colpmarh, Agy. sf. 49.

41 Ahmet Refik, Osmanh Devrinde Rafizilik ve Bektasilik, ist. 1932, sf. 17.

Kanuni'nin saltanat doneminde giderek artan bir dinsel baskirun varhgi gorulur, Civizade Muhyiddin Efendi, Zembilli Ali Efendi, Kemalpasazade, Ebussuud Efendi gibi Seyhulislamlann bu donemde gorev yapmalan bir rastlanti degildir. Seriat kurallanru tavizsiz bir bicimde uygulayan ve uygulatan bu kisiler tum huzursuzluklann kaynagi olarak dinsel buyruklara yeterince uyulmamasiru.gostermisler ve bu dogrultuda Kanuni'den onlemler almasmi, fermanlar yaymlamasiru istemislerdir,

"Osmanh lmparatorlugu'nda siyasi ve ekonornik tokezlemeler yasandrginda, isler kotuye gittiginde hatta dogal afetler yasandrgrzaman dine yeteri onem verilmedigi, imantlZlarm artbgl icin bu felaketlerin basa geldigi dii~iini.ilmii~tUr,,"2

~riata aykin tasavvuf hareketlerinin yaygmhk ~masl, yoksullugun, yasanan kosullardan hosnutsuzlugu ... din~l buyruklan yerine getirmeme seklinde at;lga vurulrnass kar~lSmda seriat alimleri bir araya gelerek duruma mudahale etmislerdir. ;;eriat alimleri "biitiin basa gelenlerin dini kunUan ihmalden dogdugunu 0 halde herkesi Musluman'hgm aereklerine yo-

42 Mustafa Akdag: Agy. sf. 67.

116

117

neltmek yoluyla toplumun kolayca diizene sokulabilecegini, hep bir agtzdan cam ide, sokakta, evde ve her yerde ileri siir-

.. 1 di ,,43 .

mus er IT.

Yasananlardan iyice gozu korkan Muhtesem Turk (!) tin imdadma ulema yetismisti. Sunulan receteyi gonul rahathgiyla ahp uygulayabilirdi.

"En kii~ugtinden ulema dediguniz din bilginlerine kadar butun ~eriat yetkilileri arasmda yeteri derecede genellesmis bulunan - sorunlarm kaynaguun dinsel emirlere uymarna 01- dugu - bu karuyi ne yapacaguu sasirnus gorulen Kanuni SuIeyman'a iletme gorevini, din ulemasi, iinhi din-hukuk alimi Ebussuud'a verd41er.,,44

Ebussuud Efendi 0 tarihte Rumeli Kazaskerligi gorevinde bulunuyordu. 0 zamana degm bulundugu mevkilerde hanedana olan sadakatini karutlarrus ve hizla yiikselmeye baslarrusti. Kati ~eriat~t tutumu toplumsal huzursuzluklara denk dUitiigunden yildrzi parhyordu. Daha soma oturacagi ieyhulislamhk makarrunda yapnklanna ise aynntih olarak bu ~ahsmarruzda degindik.

Ulema, ~eriat alim.leri Ebussuud'un eliyle Kanuni'ye tam anlarm He bir "muhtira" sunuyorlardi. Oyle bir muhtira ki tam da Kanuni'nin istemlerine denk dusen, Rumeli Kazaskeri Ebussuud Efendi padisahtan, "din ve deviet ve ulke duzenligi arttk sunu gerektiriyor kif Islam imamlanndan bazi ictihatciIarm Hade ettikleri kurallara uymak bugiin zorunlu hale geImis bulundugundan,,45 hemen harekete gecilmesini ve seriat emirlerine uyulmasuu saglamak mere bir ferman yayinlamasi isteminde bulundu.

43 Agy; sf. 467. 44 Akdag, Agy. 45 Akdag, Agy.

Bu istege uyup yerine getirmede Kanuni bir an bile tereddiit etmedi.

Kanuni IS37'de yaymladigi ulemamn istemlerini iceren ferman He halki seriat kurallanna uymaya ve dinsel emirleri yerine getirmeye zorluyordu. Ferman He seriata uygun davranma bir devlet gorevi oluyordu.

Ebussuud Efendi'nin hazirlayrp Kanuni'nin yaymladigr ferman "nizam-i din ve deviet ve ahval iktiza etmegin bazi mesailde eimme-i dinden bazi muctehidin kavli uzre arnel eylemek" gerekcesine dayaruyordu. Artik bu sekilde dinsel emirIere uymak bir kanun hiikmii olmustu,

Ebussuud'un kaleme ahp Kanuni'nin altma muhrunu bashgt fermanda neler yer ahyordu?

• Miisliimanlar'dan din amellerini yerine getirmeyenlere ya da dine saygrsizhk gosterenlere aglr cezalar verilecekti,

• Sahm medreselerinde okutulan kimi fen bilimine iliskin dersler dine zararh oldugu gerekcesiyle kaldmlacakti.

• Muslumanlar hakkmda kullaruldigr zarnan hiirmet ve saygi ifade eden deyimler Hris~iyanlar icin kullarulmayacakti.

Sozgelimi, onlara "oldu, vefat etti" yerine murdoldu, musarunileyh yerine mesfur, ibni yerine veled gibi kut;iiltiicu sozler soylenecekti.

• Miislaman olmayaniar eibiselerinde, bashklannda, bineklerinde ve palanlarmda Muslumanlar'dan farkh olacaklardi. Ayrica siyah ibrisimden yapilmrs olan kusaktan baska bir ip elbiseleri uzerinde tasiyamaz ve baglayamazlardi. Ilim ehli, zuhd sahipleri ve esrafa mahsus olan elbiseleri asIa giyemezler, giyerlerse menoi.urlardl.

118

119

• Muslurnan olmayanlar sehirde ata binip gezemezler, yalruz zaruret halinde binebilirler bu defa da Muslumanlar'm toplu olarak bulunduklan yerden get;erken binekten ineceklerdi,

• Yolda ve hamamda Musluman olmayan kadmlar Musluman kadmlardan kiyafetleri He ayirt edilmeliydi. Hamamlarda Musluman olmayanlarm kullanacagi havlular ayirtedecek sekilde isaretli olmahydi.

• Berberlerde Miisliiman olmayanlar He Muslumanlar icin kullarulan makas ve usturalar ayn olacakti.

• Musluman evlerinden ayutedilebilmesi icin Musluman olmayanlarm evlerine belirli isaretler konulacakh.46

EL CEVAP:

MESELE

EL CEVAP:

MESELE

ELCEVAP:

MESELE

Tam bir bagnazhk ve hosgorusuzluk ornegi olan ve insanlan inanclan dolayisiyla asagilayan bu fermarun ekonomik c;oku~e, yoksulluga care olacagi umuluyordu.

Bu ferman kaglt uzerinde kalmadi. Tum Osmanh ulkesinde siddetli bir sekilde uygulandi.

Ebussuud Efendi'nin fermanda yer alan hukumlere uymayanlarm cezalandmlmasi yonunde gorii~ acikladigi cok sa-

o 47

, !,ida fetva Vat.

". 4 -. '~ ...

ELCEVAP:

MESELE

MESELE

EL CEVAP:

Kefertye selam vermek caiz midir?

Tazminew cayiz degifdir. Ihtiyaci olicek caizdir. '

Bir kimse sehir icinde bir ail: kafire rastlasa,

o "atdan in,"dedikde kafir muhalefet idiib inmese '~ nice ilmek gerekir?

EL CEVAP:

MESELE

MESELE

"J. ~ ~

~ ~ ..... ""jT

~------~-------

16 Akdftt; Agy, sf. 67; Sachk Albayrak, Budin Kanunnamesi ve Osmanh Toprak meselesi; Tercuman Yay. Ist., Tarihsiz, sf. 86-87, Hammer, Osmanh Tarihi, C. 6, sf. 1800.

47 E. Duzdag: Agy; Muzaffer Arabul, Agy.

EL CEVAP:

120

Gu~le indirmek gerekir.

Bir Miisliiman bastna gok sank sarunub ve ?Ilpka geyiip kafirlerle oiurup $urbi hamr idup $imdiden sonra ben bunlardamm dise $eran ne laztm olur?

Tecdidi iman ve tecdidi nikah lazim olur. Eger dimeyiip inad iderse kalli lazim olur.

Kafir duguniine "mubarek olsun" diyen bir kimseye ne yapmak gerekir?

"Miibarek" dediyse kafirdir. Ve kafirlere yapllan yapilir.

Bir mescidin etraftnda hi~ bir MiislUman eoi bulunnroYlp orada ~epe{:evre kefere oiursa, bir mii* ezzin ve bir imam yalntzca ezan okuyup namaz lalmak iein oraya gitseler seriat uyarmca aldtklan vazije kendilerine helal olur mu?

o eoleri kar$lhklanm i5deyerek zorla Musliimanlar almaltdir, bu ise geciktirmeden giri$mek gerekir.

"Kafirler kul ve cariye kulummasmlar" deyu emr-i $erif var iken, kullananlara ?er'an ne lazim olur?

Tazir-i $edid ve habs-i medid lazimdtr.

Ehl-i Islam icinde olan zimmileri, yiiksek gorkern li evler yapmaktan, $ehir icinde ata binmekien ve fahir kzymetli libas giymekten ve ya* kah. kaftanlar giymekfen ve ince tidbendler ve kurkier 0 ve sanklar sartnmakian velhasll ehli Islam'a ihaneien, kendilerini bObiirlenmekten aukoyan hakim haylr i$ler, sevap kazanir mt? Kazamr.

121

1537 tarihli Kanuni'nin fermaru ve ~yhiilislamlann fetvalan dinsel bagnazhgm ne dereceye vardiguu oldugu gibi yansinyor.

ZORLA CAMi YAPTlRlN!

Osmanh hanedam namaz gibi tamamen tanri He kul arasinda gerceklesmesi gereken bir ibadete mudahale ederek uzerinde ciddiyetle durduguna gore halkm seriat hukumlerine uymayi cok da onemsemedigi so yJenebi1ir.

"Bazi kasaba ve koylerds, hatta sehlrlerde yerlesmis olanlar da dini kaidelere karsi ilgisiz davraruyorlardi. XIV. yuzyihn Iranh yazarlanndan Kazvini'nin kaydeUigine gore halkirun ~ogu Turkmenler'den olusan Sivas'ta camHer genellikle bos idi. Halk ticaretle mesgul oluyor ve dini ihmal ediyordu. Sivashlar ~arap icmekte de bir sakinca gormuyordu.',49 .

Osmanh'da namaz kilmayanlarla iJgili iki ayn duzenleme her donemde varolmustur. Bu kurallar bes vakit namaz krhnmasr ve cuma namazi kilmmasiyla ilgilidir.

Daha Fatih zamamnda namaz kilmayanlara kar~l sert tedbirlere basvuruldugu goruyoruz,

Hatta bu donemde bir namazci yani namaz komiserining6- revlendirilerek, namaz kdmayanlan sorusturdugu, izledigi ve cezalandirdigr fermanlarda yer ahyor,

Fatih 1471 Haziran'inda Rum Vilayeti'ne gonderdigr bir fermanda namaz kihnmadrgmdan sczederek bunlann cezalandirilmasiru emrediyor:

"Namaz dinin diregidir, onu terk eden suphesiz dini yiknus olur hadisiyle amel olunmadigi, namazi terk edenler yuzunden mescidleri harabe haline geldigi belirtildikten sonra namazct olarak tayin edilen yasakflya, tarik-i salat olanlara dayak (taziri bi'd-darb) ve para cezasi (taziri btl-mal) verilmesinin mesru olmasi nedeniyle biitun sancak beyleri, kadilar ve subasrlann yardimcr olunmasi emredilmi~tir:,50

Koylere, mahallelere zorla cami yapilmasi uygulanmasr da yogun olarak giindeme geHyor. Curumeye baslayan Osmanh duzeninin daha cok cami acarak onune gecilmesi dusunuhiyor, Kuskusuz yoneticiler ne bu kadar saf ne de samimiler. Asil dti~iiniilen ~y insanlan ahiret islerine yoneltmek ve bu dunyadan ellerini eteklerini ceknrmektil Namaz, oruc, dinsel buyruklar He ote dunyayr kazanmaya cahsan insan bu dunyaya gozlerini kapatacakti .. Hanedanm emrindeki ulema kendi efendilerinin huzuru icin tum maharetlerini ortaya koyuyordu.

Kanuni'nin fermaruna dayarularak koylere, mahallelere zorla cami yaptmlmasi i¢1 fetvalar verildi, Yine Ebussuud Efendi bir fetvasmda "bazi Musluman koylerinde mescid olmayip, Muslumanlar cemaatle naroaz kilmasalar zamarun hakimi onlara zorla mescid yapttrtabilir,,48 aciklamasinda bulunuyor.

Musluman olmayanlan, sozgelimi Hiristiyanlar'i, Yahudiler'i ~agalayan, dinsel emir led zorla yerine getirten bir "hosgoru" ortaml?

NAMAZ KILMAYANLARI CEZALANDIRIN!

1537 tarihli fennan biitiin vilayet valilerine gonderilmistir, Fermanda valilere "namaza devamm saglanmasi" emredilmis olup bu yonde cezalandirmaktan kacirulmamasr istenmistir. ~yhiilislamlar da fetvalannda bu emri yineleyerek halki namaza yoneltmenin, zorlamanm ora hakiminin gorevi oldugunu vurgulamislardir .

48 Sadik Albayrak; Agy, sf. 233.

49 A. Yasar Ocak, Babailer Isyaru, Dergah Yay. 1st. 1980, sf. 73.

50 Aydogan Demir; Kanuni Sultan Siileymanm Terk-i Salat Edenlerle ngili Fermaru, Tarih lncelemeleri Oergisi II, Izmir 1984. Hammer; Agy, sf. 258.

122

123

Namazci ya da yasakci. denilen kisi engizisyon sorgucusu anlanuna gelen engiziior'iu: Osmanhca'srdir. Namazci namaz kilmayaru izleyecek, dayakla cezalandiracak, para alacaktrr, Ve ne kadar 0 yorede devlet gorevlisi varsa namazciya "yardrmci olacaktir." <;tinku namazct merkezden tayin edilmektedir, hanedanm adamidir.

Fatih'in oglu II. Beyazit'in saltanati doneminde de namazctlartn gorev basmda oldugu ve artik kanundan aldiklan yetkiye dayanarak ceza kesmeleri sozkonusudur.

II. Beyazrt zamanmda namaz kilmayanlarla ilgili olarak konulan hukum ~oyledir:

"Ve dahi bi-namazi mahalle mahalle, koy be koy teftis idub muhkem tazir ideler. Iki agaca bir akce curm alma. ,,51

Beyazit'm koydugu kanun hukmu namaz kilmayanlann, seriat kurallarma uygun davranmayanlarm srki bicimde izlenmesini ve cezalandmlmasiru emretmesi acismdan bir engizisyon tutumundan baska birsey degildir.

Ayru uygulamanm Yavuz zamarunda daha da kati bir bicimde siirdiigiinli biliyoruz.

Osmanh, namaz kilmayanlara uyguladigi para cezasiru cok onemli bir gelir kaynagi olarak gormustur. Yasakcilar insanlan sudan bahanelerle kadr online cikartarak namaz kilmadi diye c;e~itli cezalara c;arphrml~lardlt.

"Terk-i salat edenlerin cezalandmlmasi" onun zamamnda da surmustur. Devlet namaz kilmayanlan izlemeli, cezalandirmahdir, Bu konuda kuskuya, musamahaya yer yoktur. ;;eriat kurallarmm siki bir bicimde yerine getirilmesini isteyen fermandan sonra yalruzca namaz kihnmasma iliskin olarak da c;esitli eyalet valilerine, kadilara fermanlar gonderildigini goruyoruz.

1546 tarihli Vize kadisma gonderilen fermanda padisah kadidan "terk-i salat olanlann ser He haklarmdan gelinmesi"ni istemektedir.

Fermam oldugu gibi buraya ahyoruz:

TERK-i SALAT OLANLARIN HAKLARINDAN GELiNE!

KANUNi'NiN NAMAZ KILMA YANLARIN CEZALANDIRILMASI FERMANI

Vize kadisma hukmiim ki,

Kazana baglt bulunan Ibn Ki5yii halki ve kazanda ikamet eden diger ahalinin, namau terkettigi, namaz kzlmaya iipendigi, ilgi gi5stermedigi, yerine getirilmesi gereken jarz ue oecibeleri ihmal ettigi; fogu mescidin harabeye d{jnmii~ durumda bulundugu, bunlann iamir edilip onartlmadigi, bazi imamlann kurant dogru olarak okuyamadlklan gibi namaztn kurallanm au bilmedikleri ue hana ~eriata aykm iutumlanna ragmen imamlik yapttklan i5grenilmiptir.

Hiikmi ~erifi.m tarajma 1I1a~hgma, bu hususu bizzat arasttrmaya girisesin. OlaYI Miisliimanlar'tn iiniinde irde-leuip, inceleyesin. Eger durum dogru ise yani namazt ierkedenler, namaz laimayaniar varsa onlan Ilyanp, tehdit edip be~ vakit namazi kildtrasm. Namaz kilmamakia direnenler ve inat edenlerin per'ile haklarmdan gelesin ...

Ve bunun gibi durumlan sorusiurmak iizere vilayet kadtlan namazct tayin ederlermis. Bunlar reaya zulmeder-mis.

Kanuni SUleyman da dinsel gorevleri devlet zoru ile yerine getirtmek konusunda babasirun, dedesinin yolunu izlemistir.

51 Aydogan Demir; Agm.

124

125

KJZILBA~LAR ORTADAN KALDIRILMALIDJR

Kizilbas Iekesi olanlar hapis ile iktifa edilmemeli, bu gibiler isabetli tedbirlerle elde edilerek habis viicutlan ortadan kaldmlmahdir.

KIzdba~'hga meyledenlere gecikmeden firsat ve mecal vermeyes in ! ,,53"

Siileyman, Ayas Pasa'dan Kizilbas olarak bilinenlerin sorgusuz sualsiz katlini istemektedir. Yargtlayan, iddia eden, infaz isteyen padisahm kendisidir, Hanedan icin tehlikeli 01- duguna inandig; Kizilbaslar'm yok edilmesi buyrugu tam bir engizisyon uygulamasrdir, Kanuni'nin kanuniligi Krzilbaslar icin boyle islernektedir.

Bundan sonra namazct tayin etmeyip sortl?turmaYI bizzai kendin yapasm.

Kanuni "namaz kilmamakia inad edenlerin hakkmdan gelinmesini" buyururken, namazctlann halka ziilmettigini de teyid etmekiedir. Namazi yerine bizzat kadmtn terki salai edenleri yo/a getirmesini emretmektedir.52

Kanuni'nin namaz kllmayanlann cezalandmlmasi icin Vize kadisina gonderdigi fermandan devletin zorla namaz kihnmasuu istemesine ragmen halkm buna pek aldms etmedigi anlasilmaktadir.

Namaz ktlmayanlan cezalandmn fermanmm muhatabi yoksul koyluler, Kizilbaslar'dir .. Bunlar Osmanh hanedaru He hep r;eliliki icerisinde bulunmaktadrrlar. Bunu da dogal saymak gerekir. Turkmenler, Anadolu ve Rumeli koyluleri Osmanh ~riah ile kendilerini bagh addetmemektedirler. Bu nedenledir ki haklannda fetvalar, fermanlar ~Lkartlmakta, yetkililere cezalandmlrnalari, ortadan kaldmlmalan buyrulrnaktadir.

''1~IKLAR''IN HAKKINDAN GELtNE

Kanuni Suleyman'm Nahcivan seferine r;1kmadan once Diyarbakir Beylerbeyi Ayas Pasa'ya gonderdigi Hath Hiirmayun' da da "Kizilbaslar'm yokedilmesi" emrinin varhgi goruluyor, 1551 tarihli fermanda Ayas Pasa'ya ~u buyrugu veriyor Suleyman:

"Din ve ugur-u Humayunumda yoldashkta bulunan kullanm hakkmdaki inayetlerimin daima cogalacaguu goz onune alarak devlet hizmetlerinde ona gore calismahsm.

Siileyman'm saltanat doneminin buyuk bolumunde kati lieriat~1 tutumu He tarunan Ebussuud Efendi ~yhiilislamhk rnakammda oturmustur. Bu otuz yt1 icerisinde (1545-1574) onceki zamanlarda oldugu gibi Sunnilik /seriat Osmanh hakimiyetinin yonetiminin temel siyasi karakteri olmustu.

Siinnilik karsitr ya da Siinni mezhebinin dismdaki tum inanclar, kisiler, topluluklarin yogun bir baski ve zuliim altmda olmasi isin dogasi geregiydi. Cunku Siinnilik devletin siyasi kimligi olunca Siinni oImayan tiim eg:ilimler dogrudan muhalefetle ozdes hale geliyordu. Ve bunlarm hakkindan gelinmesi, sudan bahaneler uydurularak ortadan kaldmlmasi hanedamn bekasi icin olan bir tavirdi.

Bu tutum Ebussuud Efendinin fetvalarmda aynnnh olarak gorulecektir.

52 Aydogan Demir; Agm.

53 Nazmi Sevgen; Kurtler, Belgelerle Turk Tarihi Dergisi, Sayi 9 Haziran 1968.

126

127

Yukandaki belgelerin yamsua aYrIca hazine ve muhumme defterlerinde de Kanuni donerrunde yurutulen engizisyon uygulamalanrun orneklerine rasthyoruz.54

Bu yuzyilda Kizilbas, Rafizi, Isik, Torlak, Kalender, Haydari gibi kavramlar aym anlamda ve aym inaner ifade etmek iizere kullaruhyor, Ve Osmanh bu inanca mensup insanlara goz actirmama politikasr izleme cabasmda.

Vilayet kadilarma Sultan Siileyman muhru He gonderilen fermanlarda da boyle buyruluyor.

Simdi buuurdum ki:

Onceci buyruguma gore daoranip bunlnr gibi [esat ehline [usat ve ruhsai tennevesin. (30 Haziran 1558, Carsamo«)

SEYDI GAZi I~IKLAR[NIN

YOLA GETiRiLMESi HAKKINDA

Asagidaki fermanda Sultan Siileyman bayramlarda eglence duzenlenmemesml, davul zurna cahnmasuun yasaklanmasnu istiyor ve bunlarm seriate aykm olduguna one suruyor.

Bu fermanda daha onemli bir konu daha var. Isiklar'm Asure gununu andiklanru oysa Asure gunu inancmm yasaklandigiru anmaya devam edenlerin ~eriata gore cezalandinlrnasi emri.

Resmi Siill1}i anlayis Kizilbaslar'in bir "anma gtiniine" dahi hosgoru gostermeyip siddetle cezalandrrma yoluna gidiliyor, Dikkatle okurunah ...

Eski~ehir Kadlltgma hiikmiim ki:

Bugunlerde gonderdigin mektupta daha once gonderilen buyrugumdan soz ederek "Eski~ehir ile Seydi Gazi kazalannda ya?amakta olan Seydi Gazi l~lklartnm bazslannin fesat ehli olup boylelerini yakalaytp, giivenilir adamlara teslim edip, Kiitahya kalesinde hapsedesin ve sebeplerini deftere yazzp arz edesin diye ferman eyledigimi" yazml?sm. Yine buyrugum geregince yapllan sorusturmada "Eski?eh kadtlzgmda iki nefer l?lk bulundttgunu bunlardan birinin yirmi, digerinin iee on be? ytfdan beri inandanndan donup Siinni olduklartm, eolenip fo1uk 90cuga kansttklannt, kendi halle-:inde bulundukianni ve herhangi bir sucla suclanmadiklartnt" yazml;sm.

BA YRAMLARDA I~IK T AiFESiNiN KOS VE N AKKARE ~ALARAK GEZMElERiNiN ONlENMESi HAKKINDA

54 Ahmet Refik; Onalnncr Asirda Osmanh Devrinde Rafizilik ve Bektasilik, Muallim Ahmet Halit Kitaphanesi, 1st. 1932.

Edirne Kadisma Hukmiim ki:

Kutlu salianattmt icra eyledigim ;11 gunlerde Muhammed Mustafa' Hili seriatim uvgulamak. 0' 111m getirdigi hukumlere baglanmak tek emelim oldllgll halde 90k geni:; iopraklara sahip Osmanh itlkemde valiler ve hakimleri tayin eimekien dahi ~erefli amactm yiice seriaie aykm olan kotii davrQ11t~ ve ltareketleri yasak/amak ve defetmektir.

o halde iilkemde bundan once kuilanan bauramlarda bau kimseler seriata aykm a/an egiellce ,'e oYllll/arl~ mesgul olup, bit yiizden bircok lIygUllSIIZ isler ue giinal: islen digin den, bu

128

129

bayramlarda ~eriata aykm j~ i~lemeyeler diye emir verilip, a ~e~it a~agi11k islet yasak ediUp ve defedilip lIyardml~ ve tekrar tekrar resmi yaztlar yazt1ml~tl.

Halen kadillk garevi yapflgm yerde, iinceki bayramlarda bazi giinahkarlar kutsa! ~eriata aykm ve emre kar;>, imceden yaphklaYJ gibi daoul, nakkare ve zurnalar ~ahp, nice eglence ve cirkin daoranista bulunup ve bundan da tmemlisi ortadan kaldtnlip yasaklanan A;>lIre gii.niinde l;>lk topllllugunut! =»: kaldtnp daoul, nakkare, def, diunbeiek. calarak: alen~t! ;>ehlrde gezdikleri, Mii.slUmanlar'tn hakimlerinin bu tur seriate aykm harekeileri yasaklamasl gerekirken, izin verip yasakfallmadlgt i;>itildiginden; simdi bunun gibi kiifii isler, bundan once ya~ saklamp defedilmi;> iken bu kez ruhsai verilip yasaklanmama~ sllla sebep nedir bilinmesi ve bundan sonra yasaklanl1wk ge~

rektiginden, buyurdum ki: -

ferefli hiikmiim elinizi buldukta bundan sonra bayramlarda periate aykm o/dugundan kimseye davul ve nakkare caldtrmayasll1, eglence ve yasaklannu$ dauranislar yaphrmayasm. A;>ure zamantnda dahi l;>tk toplulugwllt bu tiir daoranislarla pehirde dola;>tlYmayaszn, gezmesini onleyesin. Bu yasaga. u~~ mavanian kuisal ;>eriat geregi lie cezaiandmp, bu yiice emrt~.111 suretini orada bulunan sidle kaydedip, bugiinden sonra yuce emrime avkm ve kutsal ;>eriata kar;>l gelen kimselere goz af~ ftrmayasl~. (24 AglIstos 1558, Cumaertesi)

SARI SALTUK BASA HAKKINDA SiR FETVA DORT FERMAN

Haci Bektas Veli halifelerinden San Saltuk ve dergahi hak- . kinda Osmanh hanedarunm resmi goruslerini yansitan fetva ve fennanlarm da varhgrru goruyoruz. Bu fetva ve fermanlarda Osmanh'nm ortadoks Islam'in disindaki inane ve kulturlere karsi dusmanhgi acikca okunuyor.

Kanuni zamarunda San Saltuk Baba dergahmda yasayan Isiklarla ilgili olarak, onlarm sorusturulmalanna, takip edilmelerine, cezalandmlmalanna dair ii~ fennan yaymlanmis. Bu· dergahla ilgili olarak sonraki padisahlarm da fermanlan var. Aynca seyhulislam fetvalarma da rasthyoruz.

Ferman ve fetvalarm Sari Saltuk dergahma yonelmesi burarun Rumeli'de cok onemli bir Krzilbas dergaht oldugunu gosteriyor. Vine San Saltuk'a ait bilgiIer bu "yonelimin" nedenine de isaret ediyor.

San Saltuk Alevi-Bektasi inancma gore Haci Bektas'in halifelerinden olup onde gelen Bektasi erenlerindendir. Vila yetname'de54 San Saltuk'a dair oldukca bilgi vat: Haci Bektasa murid olusu, tahta kihc kusarusi, Rumeline gtdisi ve orada se~ ruvenleri ... Vilayetnameden aktaralim:

"Saru Saltuk.

Haci Bektas, birgiin Arafat dagmdaki ciiehane'den cikip simdi "Zernzem Pman" denen pmann yaruna geldi. Gordu ki bir coban, bir boluk koyunu, pmar yarundaki alana yaynus, giitmede. Hunkar, cobarun yaruna gitti, arkasmi sigadi, adm nedir coban dedi. Coban, adim Saru Saltuk'tur, ne em-

54 Abdulbaki G6lpmarh; Vilayetname-I Hac! Bektasi Veli, 1st. 1958, sf. 45-48 Sefer Aytekin; Vilayetname-i Hac! Bektasi Veli, Emek Basm Yaym, Ank., sf. 132-143.

130

131

redersiniz, elimden geldigi kadar hizmette olayirn deyince Hunkar, haydi dedi, seni Rum ulkesine saldik.

Sarti Saltuk'un gozimden, bir an icinde perdeler kalkn, erlik, erenlik mertebesine erdi. Erenler sahi dedi, koyunlari ne yapayim? Hunkar, sahipleri gelineeyedek onlar, burdan ayrilmazlar, sen hemen nefes hakla, iki bir deme, biz sana klavuzuz, seninleyiz, sikmtida yoldasiz. Ayni zamanda Hunkar, Saru Saltuk'a bir yayla yedi ok verdi ve bir kihc kusatti. bir seccade sundu, Uiu Abdal, Kici Abdal adh iki dervisi de yoldas etti.

Saru Salt uk, Hunkar'm elini optu, ayaklarma kapandi, dua ve himmet aldi, hemen yoia revan oidu. Ulu Abdal ve Kici Abdal'la Sinob'un i.isti.inden Karadeniz kivismda Harmankaya' ya geldi.

Saru Saltuk'un, Harmankaya ustunde oturdugu yer bir ev ici kadar bir yerdir. Orda bugiine dek ~imen bitrnededir, oyIeee durur derler. Saru Saltuk oradan deniz kiyisma geldi, seecadeyi denize saldi, gecti, oturdu. Sagma Ulu Abdal'i, soluna Kici Abdal'i aldi. Seccadeye, ey erenler seccadesi dedi, yuru, erenler nereye gotiiriirse 0 yana dogru gil. Deniz sakin olunea seccadenin gittigi yerin izi, hala bellidir.

Seecade, dogruca Giircistan'a yurudu. Ulu Abdal'la Kici Abdal, Saru Saltuk'a, saga dogru gitseydi dediler. Saru Saltuk, tmmaym dedi, seecadeyi erenler yurutuyor. Seccade, Giircistan yakasma yaklasn. Gurcistan'm Corlis adh bir Padisahi vardi, 0 gun. deniz ktYlSma, avlanrruya okrmsti, Bir de bakti ki, denizden bir karalti gehnede. Yarundakilerin kimisi, aga~ koku dedi, dalgalamp geliyor. Biraz yaklasinca gorduler ki ii~ kisi, bir seecadeye oturmus, gehnede. Gurcu Beyi, bu gelenler dedi, bos adamlar degil. Derken seccade kryiya geldi, Saru Saltuk, Ulu Abdal ve Kici Abdal, ~lkttlar, Saltuk, seccadeyi ucundan tutup silkti, omuzuna atti.

Giircu Beyi ve yarundakiler. bunu gorunuce atlanndan indiler, Saru Saltuk'un ellerini optuler, ayaklanna dustuler, Ulu Abdal'la, Kici Abdal'la g6rii~tiHer, bunlann, gercek erenlerden oldu_gunu, ulu Tann'run sevgili kullarmdan bulundugunu anIadilar. Corlis, Saru Saltuk'u kendi makanuna davet etti atJanna binmelerini soyledi, kabul etmediler. Bunun iizerine bey ve adamlan da atlarma binmediler, yaya yuruduler. Saru Saltuk, bunlan irnana ~aglrdt, Musluman oldular. Saru Saltuk, kece getirtti. Huseyni tac dikti, bunlara giydirdi, tekbir etti. Soma veda edip gene seeeadeyi denize serdi, eskisi gibi oturdular, Saltuk, erenler seccadesi dedi, erenler bizi nereye saldilarsa 0 tarafa yuru, Seecade, Rum ulkesine dogru yurumiye basladi,

Curcu Padisah'i, hayatta oldukca kendisi de, kavmi de Muslirrnan kalrruslardr, Hepsi de Huseyni tac giyerdi. Padisah olunce oglu ve kavmi, gene eski dinlerine donduler, fakat ba~lanndaki Hiiseyni tact crkermadilar. ° civar halkirun, Huseyniye benzer tac giymeleri 0 yuzdendir, Biz gene sozurnuze gelelim:

Seccade, Rum ulkesine dogru yol aldi, Kahgra adh bir kalenin yaruna geldi, durdu. Saru Saltuk, Ulu Abdal ve Kici Abdal'la indi, seccadeyi silkip omuzuna aldi, Ulu Abdal'a Kici Abdal'a, siz kapiya dolarun, ben burdan cikayim dedi. Onlar, bunda bir hikmet var deyip dolandilar. kendisi, dogruca kalenin bedenine tirmandi, 0, kayaya tirmandikca kaya, ellerine karst gelir, tutunurdu. Mubarek ayaklan da tasa gomuldu. ~irndi bile hala 0 kalede ellerinin, ayaklarirun izleri gorunup durur.

Kale, Lazoglanlanndan bir kafir beginindi. AnSlZ1l1 0 kalede, yedi bash bir ejderha belirmisti. Onun korkusundan beyle halk, kalevi btrakrp uzak bir kaleye gitmislerdi. Saru Saliuk, dogruca 0 ejderharun ustune vardi. bir nagra ,1 th. E; .rerha

132

133

nefes aldi, kuyrugunu krmildatti, bir kukredi. Saru Saltuk, eline ok, yay aldi, yedi basma birer ok atti. Ejderha can aCI. smdan Saru Saltuk'a, belinden sanldi, SIkh. Saru Saltuk, yarundaki kihei unutmustu, Hizrr'i ~aglrdl. 0 siralarda Hunkar, "Kizilca Halvet"te oturmus, Hizir peygamberle sohbet ediyordu. Haci Bektas, Saru Salt uk, cagmnca. Hizrr'im dedi, Saru Saltuk'u ejderha bunaltn, kihciru unuttu, tez imdadma yetis. kihcmi hattrlat. HIZlr, hemen kalkti. Kaligra'ya vardi, rruzrag-lyle ejderhaya vurdu, nuzrak, ejderhayi deldi, ote yanmdaki kihca dokundu. Ondan soma Saru Saltuk'a, ey gercek er dedi, yarundaki krhci cekip basiru kessene. Saru Saltuk, hey Hrztr'nn dedi, ~aglrdlglm erenler hakkiycin kthcim hatmrndan cikrrus, yoksa sana zahmet edip ~agmnazdun. Tahta kihei cekip ejderharun birer birer yedi basiru da kesti, Hizir'la vedagla~lp yola dustu, Hizirin izi, hMa meydandadir.

Ulu Abdal'la Kici AbdaI, kalenin kapisindan dolarup geldiler. Ejderhanm oldugunu gorduler, Saru Saltuk'la bulusunca, gaza rnubarek olsun dediler. Soma hep beraber kaleden ~IkIP yola dustuler. Saru Saltuk, ejderha savasmda pek susadim dedi. Dort yana baktilar, su bulamadtlar. Saru Saltuk, eliyle dortbes yeri kazdi, kazdigi yerlerden, bir degirmeni dondurecek kadar anduru bir su cikti. akrruya basladi. Soma bir coban bulduIar, onunla, kalenin beyine, ejderha olduruldu diye haber saldilar kalenin beyi gelip ejderhanm oldugunu gordu, Saru Saltuk'a candan gonulden muhip oldu ve iymana geldi.

Saru SaItuk, 0 kavme bircok kerametler gosterdi. 0 it halkrru muhip etti. Rum ulkesinde nice kerametleri gorii.ldu. Yillardan sonra Hunkar'i ziyarete de geldi. Fakat dogru rivayet sudur: Hunkar'm olumunden soma yillar gecti, celebiler zamarunda HaC! Bektas tekkesine geldi, ziyaret etti, soyleyen okuzu kurban eyledi. Bu okuzun hikayesi de sudur:

Hunkar'm tekkesindeki cittlikte iki okiiz vardi. Ecek ismindeki ~ift~i, bu iki okuze oylesine hizmet ederdi ki dille tarif edilemez. Yerlerini 0 kadar yumusak bir hale getirirdi ki kendisi soyunur, cmlciplak yuvalamr. bir yanma bir qey batarsa onu bulur, atardi, Yemlerini fazla verirdi. GOOun birinde, cift surerken kizdi, okuzun birini uvendireyle diirttii, govdesini kanatti. Okuz, Tann kudretiyle dile gelip Ecek dedi, evvelce hizmetimde kusur bulmazdm, beni hos tutardm, bana hizmet ederdin, ~imdi kocaldun, gucum kuvvetim kalmadi, beni uvendireyle durttun, kanattin. Yann sabah Saru Saltuk, kirk abdalla gelir, beni kurban eder. Ecek, bu sozleri duyunca geldi, celebilere anlath.

Ertesi gunu celebilerle dervisler, Saru Saltuk'u, Aksaray yolundan karsrlarruya ciknlar, bulamadilar, geri donduler, Geriye gelince baktilar ki Saru Saltuk, Kirsehir'den, Corlu yolundan gelmis, tekkede oturmada, rivayet ederler ki San Saltuk, KIrsehri'nden, Corlu yolundan Karaoyuk deresine inince Akkubbe'ye karsi, yanmdaki toplulukla oturdu. Dervislerine cakil toplatip bir araya YIg-dtrdl, bir oyuk yaphrdt. Burada dedi, bizim bir nisanemiz olsun. 0 cakil 6yiigu, hala durur.

Saru Saltuk, celebilerle, dervislerle, gorustu, soma 0 soyliyen okuzu kurban etti. Saru Saltuk'un belini bagladilar, kendisine icazetname, cirag, sofra, alem verdiler, Bir nice goo soma izin ahp yerine gittL

Olurken, bana muhip olanlanruz birer tabut yaptirsm, koyup gitsin; birbirinizle cekismeyin. ben, hepinizin tabutunda bulunurum diye vasiyet etti. Gercekten de hepsi birer tabut ahp giUi ve Saru Saltuk, her tabutta gorundu, hepsi de sevindi, neselendi. Fakat kale sahibi beye, ben asil senin tabutundayrm demisti de bey, nereden bileyim deyince tabut icinden sana elimi sunanm buyurmustu, ana da, bu kerameti gosterdi:

Tarin gani gani rahmet etsin."

134

135

Tarihsel veriler de San Saltuk'un 1264 yilmda Dobruca Baba dagi civannda yasadigiru ve yorede ya~ayan Turkmenler'in onderi oldugunu ortaya koyuyor.55 Tahta kihcla gonuller fetheden Bektasi Babasi San Salt uk Hristiyan azizleri He sik sik kanstirilrrus ve Hristiyanlar'in da sevgilisi olmus bir dervistir, Onde gelen Bektasi erenlerinden Barak Baba'nm da piridir, Barak Baba Yunus Emre'nin piri Taptuk Emre'nin piridir, Yunus bir deyisinde soyle anar Saltu! !Jabay!:

"Yunus'a Taptuk'tan oldu, hem Baral: I;,n Saltuk'a Bu nasil gun cii~ kildt, ben nice pinl.an olam"

San Saltuk cesitli kerarnetler gi:\~', errnis. old iigiinde mezarmm buiundugu yerin bilinmemesi .cin yedi ayn tabut hazirlanmasuu ve bunlann degi~ik yerlere gonderilmesini istemistir. Bu nedenle San Saltuk'un Rurneli'nde farkh yerlerde makamlarr bulunmaktadir,

Babadagi'nda bulunan makarm II. Beyazit zamanmda duzenlenmis ve bir vakil kurulmustur. San Saltuk dergahi Rumeli Bektasileri'nin biraraya geldigi onemli bir merkez niteligindedir.

Gerek San Saltuk ge:ekse ondan soma gelen muridlerinin inane! ile Osmanh resmi anlayisirun bagdasmayacagi aciknr. Osmanli'run kurulus yillarmda resmi anlayis halkm inanclarr ile acrk bir cansmaya girmekten kacinrrustir. Kendisini varetme ugrasmdaki hanedarurun "hosgorude" bulunmasr, farkhhklara tahammul etmesini dogal gormek gerekir. Ne var ki merkezi yonetim guclenip toparlanmaya baslar baslamaz Anadolu koylusune ve inanclanna karsi acik bir dusrnanhk izlemeye baslanusnr. Bu sureci San Saltuk Baba ve dergahma iliskin olarak net bir bicimde gorebilmemiz mumkundur.

Burada once bir fetvaya yer veriyoruz. Seyhulislarn Ebussuud Efendi vermis, Osmanh resmi anlayisrrun San Saltuk'a yaklasmuru tum acrkhgiyla sergiliyor.

Sultan Siileyman 153S'de Bogdan seferine cikarken yol uzerinde bulunan San Saltuk'un Babadagi'ndaki turbesini ziyaret eder.::>6

San Saltuk hakkmda duydugu soylencelerin, onun buradaki ununim ve etkisinin nelere dayandigrru, ne derece dogru 01- dugunu ogrenmek icin Seyhulislarn Ebussuud'a basvurur.

Kanuni'nin San Saltuk ve dergahiyla "ilgilenrnesini" onun yalruzca merakma dayandirmak herhalde dogru olmaz. Bu "ziyaret" bir "denetim" bir "sorusturmadan baska birsey degildir. San Saltuk dergalu 0 denli etkin olrnah ki Padisah bile dergahla ilgilenmek zorunda kalrrustir.

Suleyman Seyhulislam Ebussuud'dan "bilgi'' isterken ona son derece samimi bir bicimde seslenir. Iste Kanuni'nin sorusu ve Ebussuud'un fetvasi:

- SARI SALTUK KiMOiR?

- BiR KE~i~TiR.

Kanuni: "Sinde sindaeun, halde /wlda?lm, a/mat kann-

dastm, eimme-i seie] bu meselede 111" buvurulur ki:

Sari Salti): dedikleri ?all1S eolivaullah' mtdtr? bevan buvrula, musab oluna.

Ebllss i tud,

EI ceuap: Riuaze! ile kadid olmus bir ke?i?tir.

55 Franz Babmger; San Sa!tuk Dede, MEB islam Ansiklopedist.

5(' r)\,r ! '1. Tayyip Ckic, San Saltuk'a Ait Bir Fetva, A.O. Iiahiyat Fa~."~c';i (:);'1',~isi. Cllt 1, Say. 1, 1952.

136

137

San Saltuk Krzilbas diismaru Ebussuud Efendi'ye gore diinyaya kusmus bir Hristiyan papaz iskeletidir.

Ebussuud Efendi San Saltuk'a "bir Hiristiyan papazidir 0" diyerek hem Bektasi Velisini hem de Hiristiyanlari kucumsemektedir. Ebussuud Efendi gibi Sunni ~eriatt en kat! bicimiyle savunan birinden San Saltuk hakkmda iyi bir soz soylemesi de beklenemez. San Saltuk gibi insanlarm diline, dinine bakmayip yalruzca insan olusuna bakan biri He Osmanh'run ~yhiilislaml elbette karst karsiya olacaktir. San Saltuk'un Turkmenlerin yarusira Hiristiyanlar'ca da bir veli olarak gorulmesi, sayilmasi, onun "kafirlerin dillerini, dinlerini alim bir rahip kadar bilmesi, kliselerde vaazda bulunmasl"S7 yalmzca insam tarumasi ve insaru en buyuk deger gormesinin sonucudur. Osmanh anlayisi kendisinden olmayaru hakir gorup kucumsemesi He San Saltuk yolu ile, Bektasi yolu He taban t~bana zittrr,

Rumeli'de ya~ayan Bektasiler'e, Kizilbaslar'a yonelik ~eyhulislam fetvalanrun yarusira padisahlar tarafmdan yaymlanan cesitli fermanlar da var. Fermanlar da fetvalann anlayisiru 01- dugu gibi yansmyor.

Buraya aldigmuz fermanlar Sari Saltuk dergahiyla ilgili. Varna kadisma gonderilen a:'iagldaki fermandan Osmanh sultanlanmn Bektasi dergahlanru surekli denetlettikleri, bu denetimlerle onlar uzerinde acik bir baski ve sindirme siyaseti izledikleri anlasihyor. Sultan Si.ileyman kadisina ~eriate aykin konusma yapanlann, seriat dl~l inane sahiplerinin zaviyelerde banndmlmamasiru emredi yor.

VARNA KAZASINDA SARI SALTUK ZAViYESiNDE I~IK TAiFESiNDEN MEHMET'iN ~ERiATE A YKIRI SQZLERi OZERiNE I~IK TAiFESiNiN SORU~TURULMASI HAKKINDA

Varna kadisma hiikmiim ki:

Balpk kasabast naibinin imzast ile yiice huzurunta sicil sureti sunulup, hiikmiin altinda bulunan Kaliagra kalesinde bulunan San Saltuk zaviyesinde l~lk taifesinden Mehmet adl: kimsen ill kuisal ~eriafa ve Islam dinine aykm ·bazl ·sider soyledigi bildirilmis.

Simdi; bundan once iilkemde her yere hiikmi! $erif1er gonderip, bunun gibi zaviyelerde kutsal $eriata aykzn saptk fikirli l$lk iaifesinin banndmlmamasmi buuurmustum.

BUlla gore buvurdum ki, emrim gelip ulasinca bu konu uzerinde durup ogrenesilt ki, adtgecen l$lgm soylendigi gibi seriata aykzn sozler soyledigi dogru mudur?

Nasil bir kimsedir? Ondan baska zikrolunan zaoiuede bulunanlar saptk lstk: topIulllgu ntudur? Yoksa kendi hallerinde Siinni iopluluk mudur? Yaup bildiresin. (15 Ekim 1559, Salt)

Kanuni'nin bu fermani da Varna kadismadir ve yine San Salt uk dergahmdaki Isiklann sorusturulmasma iliskindir. Padisah iki ay icinde Varna'ya ikinci bir ferman gonderdigine gore Varna civannda hanedanla ayru inaner paylasmayan. Sunni mezhebinin drsmda onemli sayida bir Kizilbas toplulugu bulunmaktadir .

57 Obi;; Agm.

138

139

VARNA'DA SARI SALTUK DERGAHINDAKi I~IKLARIN SORU~TURULMASI HAKINDA

V ARNA'DA AKY AZILI BABA TEKKESiNDEKi DERVi~LERiN rsrrtsr HAKKINDA

Varna kadisina ve zeamei sahibi, mallan kullanan Mehmei'e hiikmum ki:

Bugiinlerde kazanda bulunan tekkelerde bazi sapkin Iflkfarm toplanmak iizere olup dogru yoldan sapttklart, bozgunculuk, kofiiliik, [esadhk: icinde olduklannt isiuim.

Simd]; bundan once koruuup gozettigim iilkemde ehli sunlIet ve cemaaian olmayan bozguncu sapkm Iflklarm yasakianmasi icin buvruklar gondermisiim.

?il1ldi de 0 yiice emrim oldugll gibi gecerlidir. Buyurdum ki emrim elinize 1I1aftlgmda btl konuda gerekli dikkat ve ozeni gos te resin. Kazanda bulunan tekkelerde ehli siinne! ve cemaai (Siinni) ntezhebinden olmauan sapkin; bozgullw seriata aykm dmmnuslarda bulunan lstklan yasaklaytp, kouasm. Kimsenin seriata aykm davramflarda bulunmastna firsat oermevesin. Yasaga uymaymllan ismi ve resmi ile yazlp giinderesin. 5 onm onlar hakkinda yiice buyrugum ne sekiide gelirse ana gore hareket edesin. An/llw bu bahane ile kendi halinde, dogmlukla ya,~ayan kimseiere feriatm disma pklp saldtruia bulunmauastn, allp getirip mahkemeye cekmekien sakinasm. (12 Kasun 1559, Persembe)

Vanta kadisina lliikiil1l ki:

Bugimierde zaini (iimar sahibi) Metrme! Efendi ile mekiup gonderip Varna kazasma bag-II Sebak meokiinde bulunan Akyaztlt Baba tekkesinde yafayan Iflklarm durumlan yiice emir gere,~ince denetlendikie, adt ger;en tekkeye yakm alan kayler altalisinden nice M iisliiman 'in lie kullar ur; beulerin in bu tekkeyc hizmet icin kullar gallderildigi, sozedilen bu kimselerin iekkenin eiraftnda baglar dikip, iiziim yeti?tirip, stkip, $arap yaplp ictikleri.

Her tiirl« sapkutltkta, kotiiliikte bulundukiart, gelen leuentlere farap saiuklan ve nice [esada neden oldukian bundan bask» adt ger;en tekkede bulunan ehii siinnetten (Siiuni) dertnslere dahi sarap icirdikleri, ozeliikie ir;lerinden Mevvac Ali adl:

Iflgm liaramzade olup, her zaman [esad icinde olup [esatc: bir kimse oidl/gll ve cezalandtnidigt, ancak birkac giin sonra Perva1ie adli kisinin ve birkar; Iflgm n iekken in i?i kill tay[astnmdtr" diyerek yabanci/arla ifhirJigi ettigini, iekkenin icini velveleye oererek bircok. kdtiiliige neden aldug-utlll bildirmissin.

Sintdi acilen buyurdum ki; adigecenleri giivenilir adantlara teslim edip yiice kattma gonderesin. (Araltk 1559)

Kanuni bu fermaru da Varna kadisma gonderiyor. D~ ay icinde ucuncu fermanl Bu kez denetlenrnesini istedigi Akyazih dergahi. Fermandan Dergah. etrafmda ya"Jayan Isiklann, uzum yetistirip, ~arap yaptiklan. "ehli sunnet" olarak bilinenlerin dahi ~arap it;tigi anlasilryor.

Kanuni. Sunni inancmdau olmayanlarm dergahtan suriilmesini emrediyor.

Asagidaki ferman da yine San Saltuk dergahiyla ilgili ve Kanuni'nin torunu III. Murat tarafmdan Baba kadisma gonderilmis. Ferman 1583 tarihini tasryor. Bu yuzyilda anlasilan 0 ki Osmanh ile Bektasiler arasmdaki "gerilim" varhgiru surduruyor.

141

140

SARI SAL TUK BABA DERGAHI HAKKINDA

Hiristiyanlar, Museviler eger Musluman olmaya "zorlanmamissa" bunun tek nedeni Musluman olmayanlardan daha fazla "vergi" almmasrdir. Osmanh icin pam imana baskin gelmisiir. Bu tutumu Osmanh'run yuksek hosgorusu olarak degil, olsa olsa cil altmlarm karsrhgi bit tutum olarak aciklayabiliriz, Hiristiyanlar ya da Museviler "cil paralan sayesinde kellelerini kurtarabilmis olsalar da Kizrlbaslar onlar kadar sansh olamarrustir, Tarihci Pecevi Ibrahim Efendi'nin sozleri He "ehli lslam'da Isik taifesi gunahkar bir taife oldugu gibi, kafirlerden daha kotii oyle bir taifedir."

Osmanh hanedarurun yoksul Anadolu koylusune yaptigi zulumler sonucu yukselen feryatIar, yoksulun ahi olarak hanedandan aheste aheste cikrrustrr. ~oyle ki Kanuni'nin saltanat doneminde de kanlarr, ogullart ve kendi arasmda binbir kompla duzen, entrika dolap donmus, olmadrk oyunlar tezgahlanrrus, isyanlar aile ici cinayetier yasanmisnr,

Osmanh hanedam icin baba ve evlat katIetmek siradan, basit bir olay niteligindedir. G6rdiigiimuz gibi tahta cikan ya da cikma gayreti icinde olan sehzadeler babalanru, kardeslerini oldurmek konusunda bit an bile tereddut etmemektedir. Her yanmdan kan sizan bir Osmanh ailesi. Duygunun, sevginin, ~efkatin zerresine dahi izin vermeyen bir iktidar hirsi.

Kanuni de iki oglu He dart torununu bogdurtarak bu aile ici cinayet gelenegini surduren bir hukumdar olarak tarihteki yerini almisnr.

Kansi Hurrem Sultan karsrsmda hicbir etkinligi kalmayan ve Hurrem'in sozunden cikmaya cesaret dahi edemeyen Kanuni, Giilbahar hatundan olma ve "ekber evlat'' olarak gorulen ogiu Mustata'yi kendi cadmna davet ederek gozunu kirpmadan bog-durtur.58 "Ordu Eregli yakmlanna gelince Sehzade

Baba kadistna hiikiim ki:

Adl gefen kasabada San Saliuk Baba Zaviyesi'ne Sultan Beyazid Han'm valaj eyledigi yerlerin iizerine illtiyaf oldllkfa bina olunandan ba?ka, bazi kimseler, Miisliimanlar'm sadakalarim kendilerine almak umudityla zJ(1kfedilen yerlere aynca halve thane ve zaviye bina etmekle sczkonusu tekkedehizmet eden mitcaoir dennslere bile yeT blllllnmadlgl gibi ge/ip gidenleri aglrlayacak dahi yer bulunmautp, fok zaruret cekilip darltk olmakla, tekkede dump hizmet eden mitcaoirler dahi perakende 01 lip, vakfa jazlaslyla zarar olmakla, sonradan eklenen zaviye ve haluethanenin ortadan kaldmlmastntn mesru 01- duguna iliskin seriata uyglm fetva uyannca daorantlmasmi emredip, buyurdllm ki:

Buyrugllm va rdtk fa, bizzat sozkonusu zaviyenin iizerine uanp, bu kxmudaki jetvaya gore denetleuip, sorusturasm, Apklandtgt gibi, imceki duruma aykm olarak sonradan zaviye ve haluethane bina olununmakla zarara lIgraYlp etkmt: yaTatddlgt gercek: ise ?eri fetva geregince davramp seriata gore zaran ve sorunu oriadan kaldtrasm" (22 Agllstos 1583, Cumartesi)

Belgeler Kanuni'nin "kanun iligi" konusunda boyle soyluyor. Ne var ki bu donemde takip edilen, sorusturulan, i~kence edilen, katledilen yalruzca Kizrlbaslar, Sunni inancindan olmayan insanlar olmarrusnr. Osmanh hanedaru resmi belgelerin de ortaya koydugu gibi Sunni islam anlayisinm dismda olan kim olursa olsun onu kafir olarak gormus, asagdaml~, baskr, zulum uygulanustir.

58 Pecevi Tarihi, L em. sf. 215, Solakzade Tarihi, II. Cilt, sf. 233.

142

143

Mustafa kendisini bekleyen talihin hukmunden habersiz halde ordugaha vararak babasirun otagi yaruna otag kurdurdu. Ertesi gun vezirler sehzadenin elini operek kiymetli hediyeJer aldtlar. Bu merasimden sonra sehzade Mustafa mukellef eger vurulmus bit ata binerek huzur-i ~ahaneye gitti. Vezirler kendisine yol gostericilik yapryorlardi. Fakat zavalh sehzade babasrrun otagina vannca karsismda padisah He saray gorevlilerini gorecegine. kendisini idama memur yedi dilsizle karsilastr. Dehset icinde kalmistr. Sehzade, atlas bit perde arkasmda bu korkunc sahneyi temasa eden babasiru bos yere o:;agmp dururken, 0 dilsizler Mustafa'run uzerine atildilar. BahtSIZ sehzade Mustafa babasuun otaginda ruhunu teslim etti." ;;ehzade padisahin ofkesine kurban gittikten soma hazine deftarlan Mustafa'nm hazinesine, otagma, hayvan ve usaklarma devlet adma el koydu. Ulemaya cenaze namazi kilmalan icin emrolund u. ,,59

Oglu "baba baba" diye feryatlar ederken Kanuni hemen yarubasmdadir ve oz oglunu olduren aileye ne denebilir ki!

Bu bolumu Osmanh'run muhtesem sultarurun diger oglu Beyazrt'i ve dort torununu nasil oldurttugune yet vererek kapatahm.

Hicbir niteligi uygun olmadigi halde Suleyman'in oglu Selim'i veliaht olarak gostermesi diger ogul Beyazit'm sonu demekti, Beyazit basnu one egip kesilmesini beklemek yerine isyam seen, Ne var ki ordusu babasirun ordusuna yenildi ve iran sahr Tahmasap'a sigmmak zorunda kaldi (1559).60 Kanuni

Suleyman ve Sehzade Selim, Sah'a hediyeler elciler gonderip mektuplar yazarak asi Beyazit'm kendilerine teslim edilmesini istediler, Devletlerin cikan insani degerlere ustun geldi. Ve kacuulmaz sonu yasadr Beyazit ve cocuklan. ;;ah Beyazit ve 4 oglunu kapicibasr Sinan Aga He cellat Cavusbasi Ali Aga'ya teslim etti. Ve hemen orada infaz gerceklesti. Kanuni Suleyman oglu Beyazit ve 4 torununu katlettirmesine olanak sagladigi icin Vezir Pertev Pasa He Sah'a ucyuzbin altm gonderirken Sehzade Selim de bin altm gondererek babasma kahld1.61

Kanuni oglu Sehzade Beyazit He torunlan Orhan, Mahmut, Abdullah ve Osman icin Iran Sahi Tahmasab'a 1.200.000 altin oder, ;;ah'la cesitli yazismalardan santa sans icin btl fiyatta anlasir. 0 muhtesem SUleyman oglu ve torunlaruu kurban etmek i\in satmalmaktadir. Sah, Sehzade Beyazit ve ogullanm Kanuni'nin gonderdigi heyete teslim ecler. Heyet Kanuni' den a1- dIgl talimat uzre hernen Kazviu'de Beyazit ve ogullanm katleder. (23 Temmuz 1562) Cesetler mumyalanarak Sivas'a getirilir ve surdisina gomi.iliir.62

Tum bu "tezgahtan" habersiz ;;ehzade Beyazrt babasma "af" dileyen, yakans icerikli bir "tazarrunname" yazip gonderir, Babasi da cevap siirinde tovbe ederse onu bagislayacaguu soyler. SUleyman oglunu "katlettirerek" bagislar! Ogul ve babarun ~i-

irlerini b I 63

rr enru uraya a iyorum.

59 Agy'lerden baska, Hammer; Osmanh Tarihi, Cilt 2, MEB Yay. lst, 1991, sf. 17-18.

60 Stanford Shaw Beyazit'm ordusunun "Turkrnen g('I<;:ebelerinden ve tirnar askerlerinden olu-:jtugunu" yazar. Bu kisilerin Ktzrlbas olmasi muhtemeldir. Osmanh imparatorlugu ve Modern Ti.irkiye Ci1t 1, E ya y. lst, 1982, sf. 163.

61 Hammer; Agy, sf. 44-52.

62 Mustafa Nuri Pasa: Netayic ill-Vukuat, CUt I, II TIK Yay. Ank. 1992, sf. 324.

63 Muneccimbasi Ahmet Dede; Muneccimbasi Tarihi Cilt 2, Tercuman Yay. sf. 607.

144

145

BA YEZiD'iN MANZOM TAZARRUNAMESi

KANUNi'NiN CEV ABI

Ey seraser aleme sultan Siileymanum baba,

Tende canum canumun icinde cananum baba, Bayezidine kiyar rrusm can urn baba?

Bi-gunalum, Hak bilur, devletlii sultanum baba,

Enbiya ser-defteri, ya'ni ki Adem hakkicun

Hem dahi Musa He Isa-i Meryem hakkicun, Kainatun served, 01 ruh-i a'zam hakkicun, Bi-gunahnn, Hak bilur, devletlu sultanum baba.

Sanki Mecnunam bana daglar basi oldu durak, Ayrilub bi'l-cumle mal i.i miilkden dusdiim irak, Dokerum goz ya~unu "va-hasreta dad, el-frrak" Bi-gunalum, Hak bilur, devletlu sultamm baba.

Kim sana arzeyleye MUm eya ~ah-l kerim? Anadan, kardaslarumdan ayrilub kaldum yetim, Yok benum bir zerre isyanum sana, Hakdur 'alim, Bi-gunahim, Hak biliir,' vletlu sultarum baba.

Bir nice ma'shumum oldugun ~eha bilmez misin? Anlarun kanuna ginnekden hazer kilmaz nusm? Y oksa ben kulunla Hak dergahma varmaz mism? Bi-gunahim. Hak bilur, devletlu sultanum baba.

Hak-te'ala kim cihhanun ~ahl itmusdur seni, Oldurup ben kulunu, guldurme ~ahlm dusmeni. Gozlerum nuru ogullarumdan ayirma beni, Bi-gunalum, Hak bilur, devletlu sultanum baba.

Tutahm iki elun basdan basa kanda ola,

Bu meseldur soylenur kim, "Kul giiniih itse n'ola"? Bayezid'un sucunu bagisla. kiyma bu kula, Bi-gunalum, Hak bilur, devletlu sultanum baba,

Ey demadem mazhar-i tugyan u isyanum ogul, Takrruyan boynuna herkiz tavk-i fermanum ogul, Ben kryar rruydim sana ey Bayezid Han'um ogu1, Bi-gunahim dime, bad, tevbe hi canum ogul.

Enbiya vii evliya, ervah-i a'zam hakkicun,

NClh u Ibrahim ii Musa, Ibni Meryem hakkiciin, Hatrn-i hasar-i nubuvvet Fahr-i 'Alem hakkicun, Bi-gunahim dime bari, tevbe kil canum ogul,

Adem adm itmiyen Mecnuna sahralar durak, Kurbi ta'atden kacanlar daima duser irak,

Ta'n deguldir dir isen "Va hasreta dad, el-firak", Bi-gunahim dime bari, tevbe kil canum ogul,

Ne'l'et-i Hakdur ubuvvet, ram olan olur kerim, "La-tekul iif" kavlini inkar iden kalur yetim, Ta'ate isyana 'alimdur Hudavend-i azhim, Bi-gunahim dime bad, tevbe hi canum ogul,

Rahm ii sefkat zib-i iman oldugun bilmez misin?

Ya dem-i ma'shumu dokmekden hazer kilmaz mism? 'Abd-i azad He Hak dergahma varmaz rrusm? Bi-gunhalum dime bari, tevbe kil canum ogul,

Hak, reayay-i mu'tie ra'i itmisdiir beni Isterum maglup idem agnarna zi'b-i dusmeni, Hase lillah oldurdursem bigunah naghah seni, Bi-gunalum dime bari, tevbe kil canum ogul,

146

147

Tutahm iki elun basdan basa kanda ala, Cunki istigfar idersun, biz de 'afv itsek n'ola? Bayezidum, sucunu baguslarum gelsen vola, Bi-gunahim dime bari, tevbe krl canum ogul.

BiR ENCiZiSYON YARGICI ~EYHDLiSLAM EBUSSUUD EFENDi

64 Ah Suleyrnan, sen kendini kurtarrrussm.

Kanuni Sultan Suleyman: "Su cekmecerm benirnle beraber kabrime defnedin" diye vasiyette bulundu. Olunce vasiyetinin yerine getirilmesi i .. in .. ekmece mezarm basma getirildi. Ebussuud efendi de dahil olmak uzere mevcut ulerna, " .. ekmece cenaze ile birlikte me~ zara g6muli.i.rdu., gomulmezdi" diye rnunakasaya koyuldu. Olunun e~y"'StOl kabre beraber defnetmek Islarn'da yoktllr, rnecusiye te:jpih lazim gelirdi gelmezdi derken cekmece tutanm elinden yere dU:j€rek a .. ildi. I .. inden bir cok kagttlar dokuldu, Bunlar Ebussuud Efendinin fetvalan idi, Padisahm vasiyetten muradi rnahserde soruldugu vakit, "Yarabbi iste herseyi ~r'i serifin fetvasiyla vaptirn' diyecegi anlasildi. 0 fetvalan Seyhulislam Ebussuud Efendi gorunce aglamaya basladi ve:

"Ah SOleyman, dedi, sen kendini kurtarrrussm, bizim halimiz ne ola-

k?·' ca .

Kizilbaslar'm katline yonelik fetvalan He tarudrgmuz Mehmet Ebussuud Efendi onde gelen Osmanli seyhulislamlanndan biridir. 1490'da lskilip'te dogrnus 23.8.1574'te Istanbul'da olmustur. Ekim 1545'te Mesihat makamma oturan Ebussuud Efendi olunceye kadar bu gorevde kalrrusnr.'

Osmanh tarih yazarlan ve resmi tarihciler kitaplarmda Ebussuud'dan ovguyle sozederler. Onu "dogu ve bah bilginlerinin en bilgilisi, butun mezheplerde (dort Sunni mezhebini kastediyor ~ A.Y.) muctehit (ayet ve hadislerden yargtlar ~l· karabilecek kadar genis ve derin bilgi sahibi bulunmak) olmak derecesine errnis, meani ilminde ~agmm ulu deryasi, belki ikinci Numan'dir," (Numan bin Sabit: Sunni Hanefi Mezhebinin kurucusu) diye tarumlarlar.f Hoca Celebi diye arulan Ebussuud "Osmanli ~yhiilislamlarmm tefsir ve Fikih sahalannda en alimlerinden biri, Abu Hanifa-i sani, hatimat al-mufassirin, muallim-i sani" dir?

Boyle bir tabloda, bu manzara icinde "hcsgorunun" herhalde "h" sini gormek dahi mumkun olabilir mi? Ogullarma, torunlanna bile binbir zulmu reva goren bir hanedan varhgmi surdurmek icin yoksul Anadolu koylusunu, Kizilbaslar'i inim inim inletmez mi?

Resmi yazarlann "uzun boylu, yakiqikh, nazik maddi-manevi guzel ozellikleri sahsmda toplarrus, sair ve alim" olarak tarif ettikleri Siileyman 46 yil Osmanh tahtmda oturduktan sonra 20 Eyliil 1566'da oldu,

Bu muhtesem Turk'un cenaze namaziru "halde haldasi, sinde sindesi, ahiret'karda:}l" t?eyhulislam Ebussuud efendi kildi, .. 64

1 Peceoi Ibrahim Efendi; Pecevi Tarihi, Haz. Bekir Sitki Baykal, Kultur Bak. Yay., Ank. 1992, Cilt 1, sf. 4,1-45;

Hom Sedeuin Efeudi, Tacut Tevarih, Haz, KOHOr Bak. Yay., Ank., Cilt 5,st.

Me/mlet EI"lugrul Diizdag; ~eyhlilis!am Ebussuud Efendinin Fetvalan I~lgmda XVI. ASH Turk Hayatr, Enderun Kirapevi, lsr. 1972.

M. Cavid Bavsun; Ebussuud Efendi, MEB Islam Ansiklopedisi, Mm:nffa Arabul: Seyhulislam Ebussuud Efendi, Fetvalar (Duanarna): ist. 1978.

2 Pe c evi Ibrahim Efendi, Agy., sf. 41. 3 M. Cavid Baysun, Agm.

148

149

Ebussuud Efendi yine Kizilbas dusmanhgiyla unlu ~eyhulislam Ibni Kemal'den ders alnus, lnegol ishak Pasa Medresesine tayin edilmis, ISl0'de "azledilerek" 10 ay mazul kalrrustir, 1533'te istanbul Kadrsi, 1537'de ise Rumeli Kazaskeri olmustur.

Tarihciler Ebussuud'un "nur yuzlu" oldugunu, muhabbetinden meclisinde kimsenin agzml acmadigrru, sabah namazindan ikindiye kadar 1413 fetva verecek kadar cahskan 01- dugunu yazarlar.

Bunlarla birlikte satir aralarmda onun gercek t;ehresine iliskin bilgilere de rastlanz. All, Ebussuud'un husunet'ine yani sert, kaba ve mater yaradilisma deginir.4

Pecevi Ibrahim Efendi ise Ebussuud'un sert yaratihsh olrnasirun nedeni olarak onun Kiirt soyundan gelmesini gosterir.

Namik Kemal'e gore Ebussuud "adi bir mudahin (dalkavuk)"dir. Evrak-i Perisan'da ~eyhulislam'm padisahin huzurunda surekli olarak onu QVUCU nusralar soyledigini. sozgelimi padisaha "har kar ki husrav bikunad sirin ast" dizesi ile seslendigini bunun "mudahinlik" oldugunu ima eder.5

Ebussuud'un inatcihg: ve dalkavuklugu bir yana 1545'te ~eyhi.ilislam olmus ve hicri takvimle 30 yIl ~eyhi.ilislamhk yaprmstir. Bu 30 yil hatta onun 1533'te istanbul kadihgi He baslayan zaman dilimi Osmanli'da Ortadoks Islarrun en bagnaz bir bicimde uygulandigi zaman olmustur. Kanuni ve II. Selim' in saltanat donerninde mesihat makarrunda oturan Ebussuud' un yetistirdigi ogrenciler ise III. Murad ve Ill. Mehmet donernlerinde baslica ilmiye ricalini olusturmustur. Ebussuud Efendi'nin seriatci cizgisinin onun kisiliginin otesinde Osmanh hanedarurun resmi anlayisi He tam bir uyum icinde oldugu ve

biitiini.iyle 6rtu~ti.igu gorulUr. Kanuni ve II. Selim ile Seyhulislam arasmdaki sicak ve yakm iliski de bu gorusumuzu destekler niteliktedir.

Kanuni'nin Ebussuud Efendi'nin dusuncelerine buyuk deger verdigi, soz gelimi bir sorunda ulema ikiye bolunup Ebussuud'un bulundugu taraf azmhkta kalmis olmasina ragmen 0 tarafm gori.i§iini.i uyguladigi anlanlmaktadir. Kanuni'nin kendi adma yaptirdrgr Siileymaniye Camisinin ternelini "ellerinin ugurlu oldugu" gerekcesiyle Ebussuud'a attirdigr, yazdigi bir mektupta ona "halde haldasrm, sinde sindasim, ahiret kanndasim, tarik-i hakta yoldasim" diye seslendigi belirtilir. Kanuni'den sonra yerine oturan oglu II. Selim'in de cok sevdigi ~,nusa~~~~ H.urufilik'le tarunrrus Celal c;elebi'Ki Ebussuud'un

talebi uzerme saraydan uzaklasnrdigi yazihr.

Ti.im bunlar Ebussuud'un Kizilbas dusmanligi He Osmanh' run Kizilbas dusmanhgrmn aym kaynakh ve bir oldugunu acikca gosterir, Farkh inanclara hosgoru gostermek bir yana resmi politikarun farkb inanclara dusmanhk ve farkh inancm ortadan kaldmlmasr oldugu ger<;egini teyid eder. Osmanh hanedanmm Fatih Mehmet'ten baslayarak yoksul Anadolu koyliisu uzerinde uyguladrgi bash geleneksel Kizilbas dusmanhgi sekline donusmustur.

Yoksul koylulugun baskaldrnsmm Krzrlbas bayragi alhnda gerceklesmesi bizi varultmamah, isin asil rengini gormemizi engellememelidir. Osmanli tarih yazarlan ve resmi tarihciler tum bu baskaldm hareketlerini salt bir dinsel kimlige buriindiirme ugrasmdadir. Maddi temelden yoksun, insarun ekmek kavgasma dayanmayan hicbir direnisin yuzyillar surdugu gorulmemistir.

Ne var ki bu gerekceler Ebussuud'un Kizrlbas dusmanhgi icin hafifletici nedenler degildir ve olamaz.

4 Ali, aktaran M. Cavid Baysun; Agm: Pecevi Agy. sf. 44. 5 Baysun: Agm icinde.

6 Baysun; Agm.

150

151

Ebussuud Efendi'nin gerek fetvalan gerekse acikladigi goruslerde seriatm, resmi anlayism dismdaki inane ve dusuncelere karst derin bir husumetin varlrgr gorulur. ~eyhulislam Ebussuud, tutumu ve fetvalan ile tartismasiz bir engizisyon yargicrdir. Seriat adina insanlarin canlanru almakta bir an dahi tereddut etmez, "Bir konu eger ~eriata uymuyorsa 0 sey kufur ve dinsizliktir. Ceregini yapmak lazrmdir." Ebussuud icin insanlann katline binbir gerekce bulmak hie de zor degildir. Ramazan'da orll<; tutmamak, namaz kilmamak, Yezid'e lanet etmek, Yunus'tan deyisler okumak ve daha ne sudan sebepler ...

Once ~yhii.lislam Ebussuud Efendi'nin Kizilbaslar'a iliskin fetvalanru gorelim, Osmanh seriati Anadolu koylusune nasil bakiyor, onlar hakkinda ne dusunuyor, sonlanru nasil goruyor?

lste fetvalar:

BiR ENGiZiSYON Y ARGICI: ~EYHULiSLAM EBUSSUUD EFENDi

~eyhi.i.lislam Ebussuud Efendi'nin Kizilbas dusmanhgiru, Osmanh Imparatorlugu'nda farkh dinden, farkh inanctan, farkh dusunceden insanlara yonelik tutum ve davraruslari gormek, anlamak acismdan "~eyhulislam Ebussuud Fetvalan'au irdelemek son derece onern tasimaktadrr.

Fetvalar Osmanh resmi anlayis ve uygulamasmm en somut karundirlar.

Fetva kavrarruru tammlarken de acikladigmuz gibi fetvalar Osmanh hukukunun temelini olusturan seriata bir isin uygunlugunu ya da uygunsuzlugunu islam dini dogrultusunda gosteren resmi belgelerdir. 0 nedenle de resmi cizginin temel ifadecisidir. Iste fetvalann tarihsel olaylan aciklamada, yerli yerine koyabilmekte onemi bu niteliklerinden kaynaklamr.

Bu cahsmada fetvalann resmiligini resmi tarihi asmada bir arac bir kaynak olarak kullaruyoruz!

Ebussuud fetvalarmm tamarru gozden gecinlerek konumuzla ilgili olanlar oldugu gibi buraya ahnml~hr?

KIZILBA$ T AiFFSiNi YERYOZUNDEN SiLMEK GEREK!

MESELE

7 Ebussuud Petvalan'run derli toplu olarak yaymlandigi iki kitap var.

M. Ertugrul Duzdag'm "Seyhulislam Ebussuud Efendi Fetvalan I~lgmda 16. Asir Turk Hayati" ile Muzeffer Arabul'un hazirladigi "Seyhislarn Ebussuud Fetvalar-Duanama".

Burada son derece dikkate deger bir konu var. Muzaffer Arabul'un ad 10m altmda "Turkiye Yazarlar Sendikasi Kultur Kurulu Oyesi" unYam bulunuyor. Bu bilgi dogru ise durum TYS acrsmdan vahim demektir. Cunku Arabul kitabm gii"i~ yazisinda (1978) Ebussuud gibi farkh dusunce ve inanctaki insanlara karsi dusmanlikla hareket eden bir ~yhtilislam'a ovguler duzuyor, Su s6z1ere bakm: "islam kulturunde unutulmaz bir iz birakan bu bilgin cahskan yuce bir Turk dusunurudur." Bir TYS voneticisinin bir engizisyon yarglcma gi.izelleme yapmasl ne derln bir celiskidir. Ne derneli resmi ideolojinin zincirini kiramayanlar" bunu hep yapiyorlar"!

ELCEVAP

MESELE

ELCEVAP

152

Kszilba« topiulugltrllln ~eriat kurallart uuarmca ioplu olaratc katledilmeleri heWI olup, katl eden gazf ve btl sirada Kiulbasiar tarafmdan oldiirii'enler sehid olurlar 1II1?

Kizilbastar' 1M topluca otdiiridmeleri helal olup, bu dill ugnma yapllan biiyiik sava~flr. BII satas!« olmek de fehitligin en ulusudur. Ksztlbaslarin iopluca katledilmeleri he/a! is!' bu yallllzca onlartn islam suliamna diifl1umllk besleyip ileri giderek Islam askerine klll~ ~ektigi icin midir yoksa ba$ka nedeni de var IllJdu?

Yardir, Kiulbasiar hem iteri gidip baskl11dm11l$lardJl' hem de kafirdirler.

153

KIZILBA;;LAR ALi SOYUNDAN DEGiLDiR!

soya baglamaya zorlautp, btl yalmJa katzImayarllan kailedincc. baz: seyit soyulldal1 gelenler katIiamdan kurtulnuik; icin onlln gi:isterdig! biqimde konIlWIll~lardlr.

A11la bir mikiar temkinii daorannrok; dikkatlice bakanlarm gerrek durumu hemen anlayabilme1eriirin omll! SOYW1U II I u $erij1er crasinda olup da ktsir olup as/a soyunun kalmadlgl bilinen bir seyide baglaml$lardlr.

Ne var ki T!eygamber souundan geldi,~ini oarsaysak bii« dinsiz oldugllllda digcr kafirlerdCll bit [ark: kalmaz. Yiice peygamber Jogrll/ugu apaflk kutsa! seriat tiirelerine !lyan/an, sag/am emir/ere uyanlan koruuanlardandtr.

Sozgelimi Kenan Nult Peygantber'in og111 idi, fakat on lin dinine girmemi$ti. Tufan anmda Null "Kenan bendendir" diyerek kurtulmast icin tannya yalvardlgmda Tanrt "0 senin souundan sattJlmaz" demis Kenan da diger kafiderle bi;/ikte bOglllllp eezaSl1ll bulmusiu. Peygamber sayulldan olmak: diillya ve ahiret azabtndan kllrtul!l$ icin yeterli olsaydl Hazreti Adem soyundan olmak sebebiyle hicbir kafir diirtya 1:>C ahireiie azao t;;ekmezdi.

MESELE Yukartda adigecen KlZllba$ fopllllugu Hz. Ali tarajtan (?ii) oldllk/anm saounuvor, "Iii ildlle iltaitah ,. diyorlar. Onlann bu duruma karsthk: ge/en halleri nedir, uzun IIzadlya ve aynntlll olarak artklana]

EL CEVAP ?ii degildirler. Aynca peygambedmiz ar1kra buvurniuslardir ki "yetmi~ iir Jlrka icinde ehl-

Krzilbasiar'm katledilmesi konusunda Yavuz Sultan Selim zamarunda ortaya konulan tavir oglu Kanuni Sultan Suleyman zamarunda da kesintisiz bir bicimde devam eder, Cunku yoksul Anadolu koylusu Osmanh hanedaru icin hata tehdit olusturmaya devam etmektedir. Fetvalar g6steriyor ki Krzilbaslar'i n kitlesel katlianu giindemde olmaya devam etmektedir. Ebussuud Efendi Osmanli askerlerini savasa tesvik etmek icin katliama olur vermenin yamsira say asr yiiceltmekte, savasanlann gazi olacagi olenlerm sehit olacagiru s6yleyerek "ahireti" bir tur rusvet olarak kullanmaktadir. Yagma ile askerler maddi olarak ctoyurulurken savasa surulurken aynca bu durum gazilik, sehitlik gibi dince saygl uyandiran davraruslarla ortulmektedir.

Fetva gosteriyor ki Osmanh Krzilbaslar'i kesinlikle "Musluman" sayrnamaktadrr. Bu yaklasim asagidaki fetvalarda daha acik olarak ifade edilmektedir. Krzrlbaslar'in toplu kryirruna ~eyhulislam olur verirken her nekadar dinsel gerekceler gosteriyorsa da satir arasmda gercek nedenin islam sultaruna du'imanlik besleyip, baskaldrrma" oldugu okunmaktadir.

MESELE Ktulbaslar imderlerinin Peugainber'in soyundan geldigini soylerier. BII durumda katledilmelerinin heltil oldugundan kusku duYlllmaz 1111?

EL CE VA P Hasa! Yapttklart koti; islet a iem iz soyla iliskilerinin olmadignu apkra kamtlar.

Ayncn giivenilir kintseler s6ylemi~tir ki babast Ismail ilk oriava rlkllgmda Imam Ali er-Rrza ibni Musil el-Kazim'm mezanmn bIlIJll1dll,~li ycrdc ve diger yer/erde bulunan Seyit soYllndan olanlan kendisinin nesebini kuisal

154

155

i siinnet firkostndan ga)/nSI aieste yanacakiir." KlZllbn~ toplt/lugll bu yet11li~ iif toplulugun tam olarak birinden de degi!dirler. Her birinden bir parca fer ve fe-sad altp kendi kafalanna gore dinsizlik, imansnltklarma kaiarok sapkin bir dinsizlik mezhebi olusturmuslardir. Ve bozgunculukiannt, imanstzhklanni giinden giine artitrmaktndtrlar. ~imdiye degin siirekli ifledikleri suclann ve bilinen firkin harekeilerinin kuisal feriat kurallart uyarl1lcn geregi ?oyle actklanabilir:

01 zalim Kmlbnflar Ulu Kuran'i, kutsal seriat kurallanm ve islam dinini hafije altp, kiicumserler. ~eriat kiiaplaruta sogerek ateftc yakarlar. Gercek din alimlerine kar?t koyup ogrettikleri feriat bilgilerinden dolayl onlan kinarlar. Onderleri otan laneili gitnahkan Tanri yerine kOYlIp onl1 secde eyleyip, dince yasak oldugll ayetlerce kesin olarak belirtilen tiirli) yasaklan he/a] sayarlar. Aynca Hazreti Ebubekir ile Hazreii G11Ier'e lanet ettiklerinden dola!f1 da kafirdirler. Ve PeygalJlberimizin ailesi Hazreti Ay?e'nin teniizlig), erdemi kOI1lIsunda bunca 11111 ayet inmis iken, AYfe'ye dil uzatarak Kuran-i Kerim'i yalanlamaya kal!oflrlar bll yii:den de knfirdirler. Aynctl Peygamberitnizin sergili eslerine leke siirerek peygamberimizi kiifiilliirler. Tiim btl nedenlerle btl baflbo;; toplulugun, biiyiigii, kiifiigii, yurt/art ve tum eserlen ile katledilip ortadan kaldtrtlmalart mubahiir. Ktzllba;;lar'1l1 kafir

olduklartndan kllfkll dllyanlar dahi kafir olurlar.

KlZllbaflar, [manu Azam, Imam Siifyfin-t »euri IIC Imam Evzfigi'nin gOrii;;lerine gore tam 1111- lamlyla tovbe edip Islam 'a gelirlerse onlartn kii[urleri de d(~er kafirlerin kiifiirleri gibi aj 0111- Horak katledilmekten kuriuiurlar.

Ancak Imam Malik, Imam ~afj'i, Imam Ahmei bin Hanbel, Imam Leys bin Sa'd, Imam Islmk bin Rallllye ve diger dinbilgill/erinin goriislerine gore Kizilbaslar'm tiiobeleri gecerii degildir, lslamiyet'e kabul olunmazlar. Ve muilaka katledilmeleri gerekir.

Hazreii Imam Ebu Hanife Klz!lba~lar hakktnda karar oerilirken !I'lkandn aakkman goriif/ert n Ilallgisiyfe hareket ediii rse OIUIIl ntesru olacagml soylemi;;tir.

On/ann biitiin sucum ve halleri ehl-i islam ieinde yaygm olarak konusulmaktn ve S011lut olarak: bilinmekiedir. Durumlartna iliskm herhangi bir kusku ve kararsizuk yoktllr. Yine KlZllbaf askerlerinden olup da saoasa kaulanlar, hizmei edenlere ne yapllaeagl konusunda asla duraksama yoktllr.

Aneak ;;ehirlerde VI! k6tJlerde kendi halinde rahat dump iyilikle oturan Klzllba;;lar'lI! niieiik ve davra11l;;larmdan arman, goriiniifleri de dogruiuklanna lIygUIt kimselere yalllnian af/ga pkmadtkca KlZllbaflar'a l1ygulal1an hiikiimler, cezalar uygulamnaz.

Klzllba;;lar 111 kauediimeteri diger kafirlerin

157

156

katledilmelerinden daha onemlidir. Sozgelitni Medine etmfmaa birfok kafir tarcen 've ::;am daha feth olunmamtsken Hazreii Ebubekir, diineminde ortaya ctkan yalarJC1 Miiseyleme baglz doneklerle sava~mayt kafirlerle sava~maya tercih eintistir. Yine Hazreti Ali doneminde Hariciler'in katledilmeleri de boyle 01- mustur.

KlZllba~ ioplulugunun koiiilukleri fok bityiiktiir. Bun/arm kotiiliiklerini yenjiiziinden silmek icin cab« harcamak ne gerekiyorsa yapmak gerekir.

MESELE Nahciuan seferinde iutulan KlZllba~ eolad: kill olur II1U?

EL CEVAP Olmaz.

MESELE Padisalt emriyle KlZIlba~ toplulugu ktltctan gecirilip, buyiik kiiciik csir altnanlardan bazilan Erm en i olduklartnt soylerlerse bu' durumda kailedilmekien kurtulabilirler mi?

EL CEVAP Kuriulabilirler. Eger Ermeniler KlZIlba~ asked ile birleserek Islam askerleri fizerine gelip farpismanuslarsa ~e ria t hiiki! mleri Ilya nnca til isal: ediltttezler.

o seriat kurallanrun ustunde hicbir deger tarumaz. Zaten acikhkla da soyler "tum insanlar Hz. Adern'den geliyor, hiebirlnin azab cekmemesi gerekirdi." Oyle ise Tann neden insanlara azap cektirir, neden kardesler arasmda din adma sava.'j yapihr, Ebussuud seriatm disinda kural tarumaz, baska turlu de aciklama yapmasl mumkun degildir.

~yhiilislan\'a gore Kizilbashk butun topluluklann Iesadhklarmdan. kotuluklerinden birer parca almarak olusturulan sapkm bir inanchr, kotuhik toplanudrr.

Osmanh hanedarurun dinsel konulardaki tek otoritesi olan Seyhulislam Ebussuud fetvalannda Yavuz Selim'in Kizrlbaslar'i katlederken ileri siirdiigu suclamalari oldugu gibi tekrarlar.

Ebussuud'a gore Kizrlbaslar Kuran-i Kerim'i ve islam dinini alaya ahp kucumserler. ~eriat alimlerini katledip, kitapianm ate.'je anp yakarlar. Omer'e, Ebubekir'e lanet okuyup, Peygamber'in kansi Ayse'ye sovup sayarlar.

Ebussuud Efendi Kizrlbaslar'm tovbesinin gecerli olamayacagmi bu nedenle de biiyugii kucugu He tumunun katledilmesi gerektigini aciklar. Ebussuud Kizilbaslar'm ortadan kaldmlmasi konusunda hicbir mazeret aranma yacagr, bunlann kafirliginden kusku duyanlarm dahi kafir olup katledilecegini sayler.

Aynca Kizilbaslar'm oldurulmesi diger kafirlerin oldurulmesinden daha onemli. din icin daha hayirhdir der. Kizilbaslar "kul" dahi olamaz!

Gariildiigii gibi Osmanh engizisyonun Kizilbaslar'a iliskin hukmu cok "aglrdu". Diger kafirlerden daha asagidadrrlar, tovbe edip olumden kurtulmalarma imkan yoktur, Yeryuzunden silinmeleri gerekir! Bunlar resmi belgelere, ~eyhiilislam'm fetvalanna gecenlerdir, Anadolu insarurun yasadiklanrun ne kadar dehsetli oldugunu dusunmek imkansiz olsa gerek.

Gayrimiislimler "kale" olup hayatlanru kurtarabilirler (!) Kizilbaslar'm ise olumden baska secenekleri yoktur, kale bile olamazlar. Osmanh engizisyonu Kizilbaslar iizerinde bir olum

Ebussuud Efendi Kizrlbaslan Miisli.i.man saymazken dogal olarak onlann ileri gelenlerinin de peygamberle, Ali He bir ilgilerinin olamayacagnu soyler, Fakat bir acik kapi birakmaktan da geri durmaz, Ona gore Kizilbaslar'm tumuyle seriata aykin davraruslan dolayrsiyla peygamber soyundan gelmis olsalar bile bll durum katledilmelerine engel olusturmaz, Ebussuud seriat penceresinden dunyayi yorumladrgi icin gorusunde tutarhdir.

158

159

makinasi gibi islernistir. Bu belgelerin tersi karutlanamadigma gore Kizilbas katliarru tescil edilmis demektir. Peki Osmanh hosgorusu? Bundan daha traji-komik bir soru olabilir mi?

KIZILBA~ KADINLARINA TECOVUZ MUBAHTIR

EL CEVAP SJviip saydtgl zaman jjfdiirdiigii kesin ise hakktnda herhangi bir sorustunna yaplimaz.

MESELE "Muaviye haytrll bir ki;i degildir" diven bir kimseye feriat uuarmca ne yapmakgerekir?

EL CEVAP: Ta'zir olllltltr.8

MESELE Kutsal, iemiz bir soydan gelen Muaviye'ye lanei eden bir kimseye seriate gore He yapmak gerekir?

EL CEVAP; Ta 'ziti belig ve hapie lazundir.

M ES E LE [mann Azam' ui K1Zllba$ sapkinlari ile daha sava$a tutusulntadan onlann esir almabilecekleri gorii$iinde oldugll Si.iylenir.

BUlla gore; KlZllba$ kadtnlarmi esir allp birle$mekle Islam askerlerine giif oe kuuoet geliyor, din diismanlan ise giipiiz dU$iip a$agalamyorsa bu gi.irii$e dauanarak hareke! etntek $eriat kurallarina lIyglln olur mu?

EL CEV AP: Olur.

MESELE Yezid'c kilJir diuen bir kiniseve seran ne lazim olur?

EL CEV AP: Kazaen birfey lazuu olmaz, Jakat dinsel actdan tdvbe eimesi, Allahian bagl$lanma-slltl dilemesi gerekir. Aksi halde Yezid'in ardtnda cuma namazt ktlan peygamber iimmeti asagaialllJl/$ olur.

~eyhi.ilislam Ebussuud'un yukandaki fetvalan son derece dikkate deger. Fetva acikca islam askerlerinin din adma K1- zilbas kadmlanna "tecariizitne" olur vermektedir, Fetvaya gore Kizilbas kadinlarirun "irzma gecmek" islam askerlerine gU<; ve kuvvet verir(!) Boylece tecavuze ugrayan Kizilbaslar da asagtianml'l olacaktir. Irza gecmeyi, tecuvuzu miibah goren bir ahlak ve bundan islam icin hayirh sonuclar cikaran bir .'jeyhulislam, Kizilbaslar Ebussuud'a gore her turlu eziyete, zulme layiktir.

MESELE

KlZllba$ oldugu tescilli alan ve <;:iiryfirc (dort dosi; Ebubekir, Giller, Osman, Ali anlaminda, burada kaslt 11 bir ga rp: inta va r, Kizil baslar' lit Ali 'ye soomesi sdzkoflUSIl oiamaz - A Y) soviip sayan bir ki$iyi Anmn ogllt Bekir katleylesc, ;;eriafa gore kendisi hakkuida bir$ey yapllwk gcrekir nti?

8 Ta'zir, Ta'ziri behg: azarlama/uyarma, sucluya sucuna gore azarda bulunma anlarruna gelir.

Ta'zir aym zamanda Islam Ceza Hukukunda bir '·SUo; ve ceza" tiirudur. Buna gore hangi davrarusin SUO; oldugunun tespitl kadiya birakildig. gibi bu suca verilecek ceza da kadiya btrakilrrusnr. Bazi durumlarda ise sue tarumlanrrus ve fakat bu suca verilecek cezarun tespiti kadiya birakrlnusnr. {lite "hakkmda muayyen bir ceza, bir hadd-i seri mevcut olrnayan cururnlerden dolayi tatbik edilecek tedib ve cezaya" tazir denilir.

Adi ta'zir olmakla birlikte kadiya son derece genis bir takdir hakki taruyan ta'zir ile 61ilm cezasma varan cezalar dahi uygulanrmsnr. Ayrmtih bilgi icin bak. Prof. Dr. Ahmet Mumcu, Osmanh Devletinde Siyaseten Katl, Birey ve Toplurn Yay., 2. Baski, Ank. 1995, sf. 47 vd.

160

161

Osmanh ~eyhulislam't EbussuudEfendi bu fetvalannda Muaviye'yi, Yezid'i, Ebubekir'i, Omer'i, Osman'r savunmaktadrr, on lara "toz kondurmamaktadir".

Oysa Kizubas'hgm, Alevi'ligin temel ilkelerinden biri "teberradir", Sozel anlami yuz cevirme, sevmeme olan teberra ehlibeyti sevmeyenleri sevmeme, onlara dusmanhk gosterenlerden yuzcevirmedir. Aleviler peygamberiu olumunden soma halifelik sorunu konusunda Ali'ye haksizhk yapildigr inancmdadirlar. Onlara gore halifelik Ali'nin hakki oldugu halde Ebubekir, Orner, Osman tarafmdan "gaspedilmistir", Bundan

, dolayi Aleviler bu ii~ halifeyi sevmezler. ,

Kizrlbaslar Muaviye ve Yezit'i de hie sevmezler. Muaviye Kerbela'da Ali'nin oglu Hiiseyin ve ehlibeyti katleden Yezit'in babasidrr. Krzilbaslar i1;in bu kisiler "hayirh'' kisiler degildir ve teberra ilkesi uyannca lanetle anarlar.

Fetvalarda Ebussuud Muaviye'nin kutsal bir soy dan geldigini soyluyor, Yezit'i Peygan.ber ummetinin temsilcisi, imarru sayiyor. Bundan dolayidir ki Yezit'e, Muaviye'ye lanet okuyan Kizilbaslar'm oldurulrnesi yonunde fetva veriyor.

Tum bunlar Osmanh'nm ortadoks lslami yani Sunniligl kendisine resmi din sectigini ve Siinnilik dismdaki inanclara yasam hakki tarumadiguu aIJ1k"a gosteriyor,

RAMAZANDA ORUe; TUTMA YAN NAMAZ KILMA YANLAR KATLEDiLMELiDiR

nedeni soruldugunda "biz yoksul insanlanz, bize b~ alh giin iutmak yeter" deseler ve yille "sarabin yaplldtgt uziim bagma bakan bizleriz, kendi elimiz emegimizdir 0 yiizdelt bize helaldir" deseler llC kadmlan i/e birlikte ~rap icseter t'e yine kaJirleriu belli kutsa! giinleri geldiginde 0 gitne kafirler gibi uYIIP saygl gosterseler ve bunun giN nice ~eriata aykm daorantsian olsa sariera gore btl tilr topluluga tIC bunlan MiisIuman gariip soz ve daoramslarma isiekle kaitlanlan: ne yapmak gerekir?

EI. CEVAP: Kafirdirler, ortadan kaldtnlmalan gerekir.

MESELE Hazreti Hiiseyin soyundan gelen (seyyitIer) bazl kimseler "ibadetle Ugi/i kurallar bizi baglamaz: Biz ahirette ibadet i#erilldelt sorumlu tutlilmay'z. Biz ~erej1i l1arllglmlZla dogruda« cenneie gireceklerdeniz" deseler, ad: gecenlere ne yapmak gerekir?

El. CEVAP: Eger bu inanclart uzerinde direnisler ve islama gelmezierse dinsizlikieri kesinle~mi~ olur. BII nedenle ortadan katdmlmalar: gerekir.

MESELE Bazt Miisliiman kiiy/erinde mescid bulunntasa, MiisWma1l1ar cemaaile namaz kilmasalar ne yapmak gerekir?

EL CEVAP: Zamantn hakimi onlara zorla mescid yap· urtabiiir. Ayrtca namaza deoam eiiirmek icin de biiiiin vilayet oalilerine 944'de emir ve· rilmistir.

MESnE Bir mahallenin bir karigenin cemaaii sag ve salim olsalar namaza gelmeseler imam lIe miiezzin uyartp fagtrSa yine gelseler seria: uyartnca Ile yapmak gerekir?

MESELE Bir ki~i namazt inkar edip "inanana namaz gerekmez" dese ona ne yapmak gerekir?

E1. CEVAP: Kntli gerekir.

MESELE Bir topluluk. Itantaz kllmaYlp, Ramazan orucumin farz oldugunu inkar edip, Ramazan ayl geldigillde oru9 tutmaytp kendilerine ounun

162

163

EL CEVAP t» 'siri beJig gerekir.

MESELE Bir ki~i sarap icerken bu sarap hO$, giizel bir nesnedir, bunu ir;meyenlerin agzlnL, aoradmi filanlayip" diuerek soviip saysa bir diger ki$i de ollnylaylp "iyi dersin deee" ne yapmnk gerekir?

EL CEV AP: ikisi /Jirlikte kajirdir, olditriilmeleri gerekir.

Osmanh han edam ise dinsel gorunum altmda yoksul koyluleri hizaya getirmek icin yasak ustune yasak koyuyordu. Zorla namaza! Zorla oru.; tutrnayal Amac inanclanru zayiflanp baskaldiran insam ehlilestirrnekti.

HALLAC·I MANSUR'UN YOLVNOA OLANLAR KATLEDiLMELioiR

Ebussuud Efendi'nin bu fetvalan da Kizrlbaslar'm ortadan kaldmlmasma. katledilmesine yoneliktir. Fetvalar Kizilbas inancirun temelini tahrip etmeyi, yok etmeyi amaclamaktadir.

Kiztlbaslar icin Ramazan orueu "farz" degildir. Bu orueu tutmazlar, kendilerini Ramazan orucu tutma yi.iki.imli.ihigi.i altmda gormezler. On lara gore Ramazan orueu sunnilere aittir ve Aleviler'i ilgilendirmez. Ayru ~ekilde Kizilbaslar icin bes vakit namaz kilmak sozkonusu olamaz, Alavi inaner ibadetin bu turden bir bicime, kahba sokulmasnu uygun bulmaz. lbadetin her turlusu gecerlidir, uygundur. Insarun dl~l degil ici onemlidir. t~i, (\zi.i temiz olmayan kisi ne kadar namaz kilarsa kilsm, ne kadar abdest ahrsa alsm kotuluklerden annamaz. KIzilbas inaner bicimsel rapmmayi reddeder.

Ozu temiz olan insan icin hicbir yasak sozkonusu degildir.

Bu nedenledir ki Seyhulislam yasaklayip katline fetva verse de "dolu icmekten," geri durmazlar. Onlar icin yasak insana goredir: "Ehline helaldir, naehle haram / Biz iceriz bize yoktur vebali",

Ebussuud Efendi Ramazan orucu tutmayan, bes vakit namaz kilmayan, ~arap icen insanlarm ortadan kaldrnlmasrm dinsel yetkisine dayanarak emretmektedir.

Ebussuud fetvasim yazarken Anadolu ve Rumeli koylusunim ~ogunlugunu Kizilbaslar olusturuyordu. Ktzilbaslar katliam tehditine ragmen inanclanndan bir pan:;a odun vermediler, yollanndan donrneyi bir an olsun dahi dusunmediler.

MESELE Bir kimse "Hatiac-, Mansur seria! nazannda kafir ise, gerfege gore de ell yiice miuuindir. Gercekien de Hallac 'JIi daoast dogrudur dese ve inanct da bu dogrultuda olsa btl ki#ye ne yapmak gerekir?

EL CEVAP: Hallac-l Ma1lsura yaplfan yapdlr.

Alevi-Bektasi inancmda Hallac-i Mansur'un cok ozel bir yeri vardir. Aleviler onun batini yaklasmuru yiirekten benimsemisler ve Hallaci hep kendilerinden biri olarak gormuslerdir. Hallac-r Mansur'un felsefesinin adeta bir ozeti olan ve bayraklasan "enel hak" sozii Alevi inanctrun temeltaslanndan blridir. "Tannyi insanda gorme" VI" "her ne arar isen insanda ara" diyerek ins am yiieelten enel hakkm acik anlatimidir.

Alevi-Bektasi ibadetinde Hallac-i Mansur adi "Dar-t Mansur" olarak onernli bir mertebeyi olusturur. Gorgu cemlerinde goriilecek olanlar "Dar-t Mansur Divanmda" dara cekilirler. Her ~ey burada sakhsiz gizlisiz konusulur, dara duranlar gorulur,

Alevi-Bektasi Edebiyatmda da Yunus Emre'den baslayarak Mansur adi, enel hak VI" dara cekilme deyislerde surekli olarak dile getiri1ir. Ozanlar enel hak derler, Mansur olup dara ~ekilmek isterler. Ozanlar tum ictenlikleri ile gii.;leri ile Mansur'a, inanclanna sahip cikarlar. Anadolu insaru icin Hallac-i Mansur kendisine komsusu kadar yakmdrr.

164

165

EL C£VAP Men'etmeliter. Goreoleri seriaiin emir ve yasakiartm halka bildirmekiir. Kendileri yapmazsa ?eriat konusunda geni? bifg;si olan birini gorevlendirmeleri gerekir.

M£SELE Bir zaviycnin ibadet yerinde r;1.'?it1i ki;;iler ill.' oglanlar biramya gelip tiirlU nugmelerlc "teohid" ederlerken (llii/ahe il/dllall: Tanndan ba§ka Tonn yoktur) ieohid SOZiillii degi;;tirip ka" "dii-i mel!" (bentm gonliim) kall "can-t men" (benim cantm) deyip ve kah;

Sen bir 11111 sultanem Ca nlar i cinde can s III (:.iill aynn giirdiim sen; Pinhan kavusu degil

dC1;ip ve kalt;

Cennet cennei dedikleri Birkac ko§kle birkac huri lsteyene ver onlart

. k ·9

Bana sem gere sent

diye gogiislerini dovii.p garip harekeilet yaptiklannda, mahalle ahalisinden bazi kimseler ad: ger;el1 znviyede peyh olan kimseye;

~ Bu harekeilere nicin razt olttyor VI.' yaptmvors 1111

dediklerinde 0 kisi;

"Size ne!" Biz cin ve insani ibadet eisinier diye yaraftlk" (Zariyat sllresi 56. ayeO ayetiyle ceuap uerirse, ads ger;m kimseue periata gore lie yapmak gerekir?

Hallac-i Mansur 857'de Tur'da dogmus 922'de Bag-dana katledilmistir. Sucu seriat kurallarma aykm soz ve davraruslarda bulunmak olarak Han edilmistir. Mansur'un enel hak dedigi icin, Tann'yi insanda gordiig-ii icin "Once kamcilanmasma, soma bedeninin dilim dilim kesilmesine, daha sonra da daragacma asilarak teshir edilmesine ve en soma da kellesinin bedeninden ayrilarak yakilmasina karar verilmistir."

Mansur'un katledilmesinden 600 yil sonra ~eyhulislam Ebussuud efendi Mansur'un yolundan gidenlerin, onun davasmda hakh oldugunu soyleyenlerm de Mansur gibi katIedilmesini emretmektedir. Anadolu'nun yoksul koylusii KIzilbaslar icin hanedan zulmu arahksiz devam etmektedir.

YUNUS'TAN iLAHi OKUYAN DERVi$LERiN KA TLEDiLMESi GEREKiR

Tekkelerde inzioaqa r;ekilip "biz teoekkii! ehliyiz" diyenlerin seriata gore ltalieri makbul miidiir?

EL CEV AP: Degild;r.

MESELE

Zikr edip deoran eden bir dervip bunu ibadet olarak yaptyorsa nikahi diizgiin, kestigi kurball Itelal olur mil?

EL CE V AP "Deorani ibadet saymak" dinsizlikiir. Bu durumda Miisliiman'la da zimmi ill.' de nikahlanamaz. Fakai ibadei olarak deoran etniivorea dinsiz saytlmaz, diger giinah ipleyelller gibidir. Kunst bop olntaz, kurbant

yertir.

MESELE Rak» ve deoran eden bir fopllllugu oalilerin ue hakimlerin bundan men etntesi go reoleri midir?

MESELE

166

9 Yunus'un bu deyislerinin butunu a!jaglda verilmisttr.

167

EL CEV AP Bunlann anilan sozleri ve hareketleri iant anlanllyla taskmltk olup, cennet hakkinda soylemis oldugt! cirkin sozler apkt;a dinsizlikiir. Dldii riilmeleri miibahtir.

?eyhleri otan dinsiz, anlaitlan soz ve harekeiler icin "yaparlarsa ne olur" demekle kafir 01- dugllJ1dan ba$ka yaptlklan ki)tij i?j ibndet saYlp kutsal ayeti de ona kamt olarak gostermekle yine kafir olur. Bu inancian diinmezse oriadan kaldmbnast gerekir.

MESELE ~eyhlerden ve deroislerden bazilanna bir kisi; ~ Siz nicin namazla, zekatle ugral~ntlyorsunuz?" diye sordugunda karststndakiler.

"Balm ilim ya1l1l1da zahir ilim sozii mii olur? Biz battn iltni ile ugra$lrkerz zahir ilmi coktan za tell kavrmHlf oluru z ~ d ese seriai lIyarl11ca onlara ne yapmak gerekir?

EL CEV AP Onlar dinsiz ve milnajtktirlar.

Onlara islamdan donenlere yaplian yaptlmaltdtr. 0 bO$ inanclanndan oazgecmedikleri iakdirde kailedilmeleri gerekir.

BANA SENi GEREK SENi

Askin aldi benden beni Sana seni gerek seni

Ben yanartm dun ii gunu Bana seni gerek seni

Ne varhga sevinirim Ne yokluga yerinirim Askin ile avunururn Bana seni gerek seni

A~k1l1 asiklar oldurur Ask denize daldmr Tecelli ile doldurur Bana seni gerek seni

Askin ~arabmdan icern Mecnun olup daga dusem Sensin dun u gti.n endisem Bana seni gerek seni

Ebussuud Efendi'nin bu fetvalan son derece dikkate deger.

Bu fetvalar He tekkelerde yaljayan dervisler Yunus Emre'nin deyislerini okuduklan icin cezalandrnhyorlar. Alevi-Bektasi Edebiyatirun kurucu olan Yunus Emre'nin deyisleri Sunni Seyhulislam Ebussuud Efendi'nin hismma ugruyor. Fetvalardan anlasildigma gore tekkelerdeki dervisler de Yunus'un yolundadrr. Ilmi batm ehlidirler. Namaz, zekat gibi bicimselliklere aldirdiklan yoktur.

Yunus'u kah bir Sunni olarak gostermeye kalkisanlara fetvalar iyi bir yarut olsa gerekir. Yunus'un fetvalara ge~en ve dervislerin katline neden olan deyisleri buraya ahyoruz:

Eger beni oldureler Kulum gage savuralar Topragm anda ~aglra Bana seni gerek seni

Cennet cermet dedikleri Birkac koskle birkac huri Isteyene ver onlan

Bana seni gerek seni

168

169

Yunus durur benim adim Gun gectikce altar odum tki cihanda maksudum Bana seni gerek seni

Can u gonuli.i. nettim Askin oduna attim Sidki dahi unuttum Guman kayusu degil

Yunus'un deyislerini Ebussuud ~eriata aykm bulur. Ebussuud hakhdir! Yunus seriata de gil, bicimsel tapmmaya degil insana, insarun ozune yonelmistir. 0, tannyr insanda, kendi icinde gorur. Fetvalann uzerinden 500 yil gecmistir, unutulan deyisler degil ~eyhulislamtn seriatcr fetvalan olmustur. Yunus'un deyisleri ise dilden dile dolasmaktadir.

Askin burcundan uc;:tum Cev Ian ucuban gec;:tim Ben dost ile bulustum Cevlan kayusu degil

CANLAR tc;tNDE CANSIN

Bu Yunus'u andilar Kervan gecti dediler Ben menzile eristim Kervan kayusu degil

Canlar feda yoluna Bu can kayusu degil Sen can gereksin bana Cihan kayusu degil

EZANI ve CENNETi YADSIYAN KAFiR OLUR

Yudum yararru sildim Yaram kimdendir bildim Bana yarim kayusu Yaram kayusu degil

MESELE

Miiezzin ezan okurken 0 yana donup "bin kere faglrsan bizden sana Vlmr yoktllr" diyen bir ki?iye ne yapmak gerekir?

Ala1fa alvp dalga gepne sozkonusudur. Ki~i kafir, kanst da bo? olur.

Bir ki~i ?aka ile "kalabahk cennetten tenha cchennem yegdir" dese, 0 kifiye ne yapmak ge-

rekir?

EL CEVA P: Kaf;r aillr, kafirlere yapilmnsl gerekell yapllll"

Sen bir ulu sultansm Canlar icinde cansm Cun ayan gordum seni Pinhan kayusu degil

MESELE

EL CEVAP :

Derman ola n11 bana Derdim benim kim ona Dertli varayim sana Derman kayusu degil

Bu iki fetvaya konu olan olay i~edgi kadar ~a:')ka ~ir oz~l~ ligi nedeniyle de uzerind: d~.ntlinay~ deger. qo~~e kl, ~u lk~ olay da uzerinden belli bIC sure ge~hkten sonra Bektasi Fik

170

171

MESELE

rasma" donusmustur, Kizilbaslar'm namaz kilmayip, h.a:lyl~, hocayJa hafifce dalga gecmesi fikra olarak anlahhn.ca blZl. gulumsetir. Ne var ki bunu dile getiren Kizilbaslar seriatm elinde katledilmistir. Buradan Bektasi Pikralarnun Alevi Bektasiligi tarumada, anlamada, kavramada son derece onemli bir kaynak oldugu da ortaya cikar.

EL CEVAP

MESELE

HO$GORUNUN ZERRESi YOK

MESELE

EL CEVAP

MESELE

EL CEVAP MESELE

EL CEVAP

MESELE

EL CEVAP MESELE

EL C£VAP

172

ELCEVAP MESELE

Bit ki~i diger bir ki~iye selam oerecegi yerde "ask. olsun" dese digeri de "ya hi;" diye kar$lllk verse, bu kimselere lie yapmak gerekir? [slamiyet'in Tanrt seiamim begellmeyip 0 eekilde selamlasirlarsa kafir olurlar.

Bi r kifi karflsmdaki iki ki$iye dinsiz dese, bu kisilere birfe1) yapmak gerekir mi?

Gerekmez, belki dinsiz degildirler.

Peki bir tamk: daha bulunursa onlara lie yapmak gerekir?

Oldiiriilme1eri gerekir, kaftrlikleri anlastlmis oldugundan.

Bir kif! arkadastn« "Ben namaz lalmlyorum, sen de klima" dese seria! lIyannca ona ne yapmak gerekir.

Taziri belig gerekir.

Bir ki~i digerine "namaz kilohm" dediginde (J ki;;i "yoksul ki$iye bOTC/Jl1H1z yok" dese ser'an He laznn olur?

lmanmt YeJJiiemesi gerekir.

EL CEVAP MESELE

EL CEVAP

MESELE

EL CEVAP

MESELE

EL CEVAP MESELE

Bir kimse zamanin miiftiisiiniill uermis 01- dztgu jctvaYI "diizme kaglf fok olur, l1iye iiibar edelim" dese seria: llyarmca ne Yllpll1a k gerckir?

Taziri belig gerekir, nynca inancins yenilemel idir.

Bir imam Ramazan' da ~nrap icse imantltgt gecerli midir, yaptzgl iarukhk yerinde 01111' mil? Imamllgl gecerlidir, tamkllgl yerinde olmaz. Diigiillde daoul Zllnw fall1lak, bellzeri saz fa/ma): hela! tnidir?

Haramdtr.

Htzuibja« giinii seyre pkl1lt Miisliimalllar'a herha ngi bir sorusturma yapJIJ r nil? HlZlrilyas giinune saygl dllyduklan icin yapmamislarsa sorun yoktur.

Bir M ii slii mati nerhangi bi r zorunluluk 01- madlgl halde kaftr dilini kimusursa, seriata gore IJ ika/II zarar goriir mii?

Zaran tamdtr, jakat dinsizligine hiikmolunup kanst tnmimamaudtr,

:;iddefli bit bicimde fa 'zir edilmeli ve zom kosulmaltdtr.

Bir ki$i herhangi bit' zorunluluk yokken bastna Yehudi ~apkasJ giyerse seria! uuartnca 0 kimseye ne yapt/malldlr?

Kiifiir laztmdtr.

Bir ki~i digerinden hakkmi isiediginde 0 kisi "seriate gore hakkm saba olursa alirsm" dese, bUIlU1/ iizerine hakkuu isieven "senden hak»

173

EL CEVAP ;

MESELE

EL CEVAP ; MESELE

EL CEVAP ;

MESELE

EL CEVAP ; MESELE

174

kmn seriatla nit alacagml, zorla dot'erek alirtm" dese 0 ki§iye seriaia gore ne yapmak ge~ rekir?

:;iddetfi bifilnde cezalandmlmasi ve uzun sure hapsedilmesi gerekir. Kutsal seriat: hakir gor~ mek, !dii;jjmsemek amaClyla soyledi ise dinsizdir.

Bir ki;;; digerine "bana Tann'yt buluoer" dediginde 0 ki;;i "Kuran'a gore hareket edip, pey~ gambere uyarsan Tann'v: bulursun" dedigil1de diger ki;;i "onlara ne gerek var ben onlarstz da bulurum veya buldum" derse 0 ki;;iye ne yapmllk gerekir?

Ztndtkitr, kailedilmesi gerekir.

Bir ki$i "bana Hazreii 150 giN gokten sofra iner, nice kimseleri oebadan ve ba$ka kOtiiliiklerden kuriannm, diledigimi kotii duruma du;;iiriiriim" dese ona ne yapmak gerekir?

Bu ki;;i deli degilse zmdtkur. Hemen yaka~ lamp, sorgulantp, gizli $ey/eri ke;;/edildikteu sonra hakktndan ge/mek gerekir.

Bir kimse din irian nedir ve hangi mezheptendir bilmese durumu $eriata ttygttn olur mil?

Olmaz, din ve iman bilmemek ile kaftr olur.

Bir kinlseye "peugamberin kimdir" diye so~ ruldugunda "bilmem" derse seriata gore ne yapmak gerekir?

EL CEVAP

Isler gerrek isier ya/an soylemi;; oisun kaftr oiur.

Bu konuda bazi kimseler 0 ki~iyj uyararak "Peygalllber'in yofllndan (;eriatten) aynfmll, Peygamber'i boscerme tam, utan" dediklerinde o kisi Itiddetle "ben Peygllmber bilmem" dese

seriat Ilyannca 0 ki?iye ne yapmak gerekir? Kafird;r. Kaili helaldir.

Bir ki?i diger bir ki;;iyi seria! emirlerine lllJmaya fagtrdlgmda, ~agm/all faglTana "sana da lanet ~eriata de Zanet" dese 0 ki$i ne yap~ mak gerekir?

Kafirdir, kaili helaldir.

Bir ki;;i digerini seriata fagrrdtgtnda 0 ki;;i "ben $eriat bilment fakat senin ;;eriatin budur" diyerek elindeki sopayl gosterip 0 ki$iyi bir giizel d6vse, dboen ki$iye ne yapmak gerekir?

o ki;;i knftr olur, en sert bifimde cezalandinlmas: gerekir.

"Bismillah, Allahu Ekber" diyerek domuz kesen kimseye hir;;ey gerekir mi?

EL CEV AP; Imantnt tazelemesi gerekir.

MESELE

EL CEVAP :

MESELE

EL CEVAP ; MESELE

EL CEVAP

MESELE

MESELE

Bir cami miiezzini bir klise papazina "sen papaz ben papaz" derse a ki$iye ne yapd~ mahdtr?

lmanmt tazelemesi gerekir. Ta 'zir ile cezalandinup, azledilmelidir.

Ha~ii "Tann'dan korkmam" diyen bir kimseye seriata gore ne yapmtlk gerekir?

Kafi rdir, Islam' a geimezse katledilmelidir.

EL CEVAP

MESELE

E.L CEVAP ;

175

MESELE So,~an <Ie sarnnsak yiyel1 kimsenin ymllna "melek" gelmez dedikierinin asfl var nudtr?

EL CEV AP Vardlr,

MESELE Kopek bulunan yere "melek" gelmez dedikierinin ash var midlr, nedeni nedir?

EL CEVAP Vardlr, nedeni kiipegifl pis, murdar olusudur.

. PADi~AHLAR

SARHO~ SELtM ve III. MURAT DONEMLERiNDE ENGiZiSYON UYGULAMALARI

~eyhulislam Ebussuud Efendi fetvalart He tam bir engizisyon yargicidrr. Vermis oldugu bu ve benzeri fetvalar kUSjkuSU2 binlerce insarun katledilmesine neden olmustur. Ayrica ~eSjitli davalarda yargl~ olarak bulunmus -s6zgelimi Oglan ;;eyh davasi- insanlarm seriate uygun olmayan davraruslarr dolayrsiyla katledilmelerine karar vermistir.

lS4S'te seyhulislam olup 30 yil bu g6revde kalan Ebussuud Efendi zamarun Osmanh dinei gericili;'?;inin en yogun sekilde hukumlerini icra ettigi yillardir. Kanuni'nin saltanat yrllanyla da cakisan bu zamaru "Kanuni'nin Kanuniligi" bashgi altmda aynca yukanda incslendi.

Fetvalardan almacak cok ders, 6grenilecek cok sey var.

Kanuni'nin olumunden sonra taltta get;en (Eylul 1566) 11.

Selim zamanmda da engizisyon uygulamalan butun hizr He devam eder.

Saltanat konusimda sehzadeler arasmda 1j:anSl en az olan Sehm saray entirikalannr ba~nyla gerceklestirerek daha babasmm saghgmda kardeslerlni, yegenlerini bir bir ortadan kaldirir. Aduu dedesinden alan Selim bu huyunu da adeta ondan almisnr.

Selim'in devletin resmi dini olan sunnilik dismdaki dinlere inanclara iliskin duys;ularm' dusuncelerini yaymladigr yi.iz~ lerce ferman ortaya koyrnaktadir. Bunlarla birlikte seyhulislam Ebussuud Efendi'nin olumu uzerine onun icin doktiigu gozyaslari da padisahm karakterini gosterrnektedir. "Mufti-i azam Ebussuud'un 6lUmu Ikinci Selim'i cokca iizmuSjti.LOylesine ki iki YII once oglunun olumune bile Osmanh yasama kuvvetinin en buyuk dayanagr olan Seyhulislam'm vefatmdan daha az act- , nusnr ... l

Selim oglundan cok Ebussuud icin gozyasi dokuvor. Bu gozyaslannda bir yalruzhk, bir terkedilmislik bir "ben simdi ~eriat alimi olmadan ne yapanm' korkusu, acizligi var. Ebussuud'un ardmdan boylesine gozyasi doken hukumdann onun sozlerini de harfiyen uygulamasi ve seriat dis: inanclar iizerinde siddetli bir baski uygulamasi olagan olsa gerekir. Nitekim saltanati boyunca da oyle yapnusnr. Hemen yarubasmda,

1 Hammer, Osmanli Tarihi, Cilt 2, MEB Yay. lst. 1991, sf. 140.

176

177

fetva makammda Ebussuud vardir ve Selim icratiru onun ellerine biraknustir.

Kizilbaslar'm/Rafiziler'in "defter edilip" katledilmesi, "ihraki binnar" edilmeleri, "Kizrhrmak'a ilka' edilip bogdurtulmasi uygulananzuh.im yonteminden birkacidir. Ate!}e atilarak yaklima, suda bogdurtma bazan aleni .:;ogunlukla da gizlice yapilmisnr.

Bu zulum tutumunda oylesine dikkate deger bir nokta vardir ki Osmanh hosgorusunun ne anlama geldigiru tum lilplakhgiyla yansinr.

Selim kadilarma gonderdigi hukmu humayunlarda Kizilbaslar'a bir adi sue ahlmasnu, iftirada bulunulmasmi ve bu ~ekilde katiedilmelerini buyurmusturl Bu emri fermanlannda cok acik bir bicimde yer ahr, "Iftira attn, katledin' diyen bir hiikumdardan herhalde "adil" olmasiru beklemek abes olur!

i!ltc Selim'in Amasya beyine gonderdigi ferman. Ve iste 1<1- zilbaslann katline yonelik tallman:

Adz gecenleri ioprak kad,S' ntarifeti ile lIygllll sekiide yakalaYlp tie de hif kimseye dllYllrwadalJ Kizthrmak'a gbfiiriip bogdl/rosln!

Ya da uygll1l goriiJeeek ba$ka bir fckilde "lnrsszhk ve e~kiyall k yaptdar" di ye iftira eyleyerek haklartndan ge/esin... 16 £yliillS68

AMASYA'DA ·SULEYMAN FAKiH'iN ORTADAN KALDIRILMASI HAKKINDA

Selim'in Amasya Beyi'ne buyrugu ~ok acik Kizrlbaslar'i tespit et ve kimseye duyurmadan. sessizce ortadan kaldir. Eger bu sessiz katliarn uygun degilse bu kez onlara insanlarin onunde ku~uk dusurecek iftiralarda bulun ve oylece katIet!

Osmanh padisahi Selim fermanmda "Kizilbaslar'i sessizce katledin" diyor. Neden "sessizce" diyerek bu noktarun altiru cizmek gerekiyor. Burada karsmuza hemen iki olasihk crkiyor.

Birincisi padisah Selim cok acik bir "haksizhk" yaptiguun farkinda ve bunun duyularak itibarirun zedelenmesini istemiyor, Ikincisi ise katlettirdigi Krzrlbaslar'in yol arkadaslarirun baskaldmsindan korkuyor ve sessizlik istiyor. Iki durumda da padisahm yi.iregini korku bulutlarmm sardigi anlasihyor.

Gerek Krzilbaslar'm sessizce katlini isternesi, gerekse bir iftirada bulunun ve oylece katledin demesi siyasi cinayetlerin karakterine cok uygun. Osmanh'run siyasal farkhhklan ortadan kaldirma yontemini bugun iktidardaki torunlan oldugu gibi surduruyor!

Fermanlar Arnasya'run 6nemli bir Kizrlbas merkezi 01- dugunu gosteriyor. Amasya ve civannda yasayan Kizrlbaslar' III katli icin Selim'in yaymladigr baska fermanlar da var, Fermanlardan Kizrlbaslar'm cok siki bir sekilde izlendigi ve haklannda siirekli arasnrma/ sorusturrna yapildigi da anlasrhyor.

Aym sekilde saraym ajanlanrun Kizrlbaslar hakkmda devamli olarak padisaha raporlar gonderdigi, Kizilbaslar'a dii~-

Amasya Bef'ine hiikmiim ki:

Hale" Budakiizi; kazasmda Siileyman Fakih adlyla bilinen kimse yukarl tnrajm Ilalifelerillden olup halife tarajtan olan bazi dinsiz i)e bozguncularla ittifilk edip toplanarak halk: kotii yola dii~iirdiiklerj anla~t1dlgmdall buvurdum ki:

Buyrllglll1l sana !lla~tlgmda adt g~en Siileymall ite kendisine !lyan diger dinsiz (Ie bozgunculan giziice ara~tlrasm. Adl geren ki~i gel'~ektel1 Yllkan tara/m adamlanndan olup sapkm .'!:' dinsiz ise ve bll ~kilde ya?flYlp hareke! ettigi ortadaysa;

178

179

manlik besleyen bazi tarikatlann da ihbarda bulunmaktan geri durmadigi goruluyor.

AMASYA ve MERZiFON'DAKi KIZILBA1?LAR'IN CEZALANDIRILMASI HAKKINDA

Bu bastan belli sona ragmen Krzilbaslar inanclanndan donmuyor, yollanmn geregini yerine getiriyorlar. Sonu olum olsa dahi dogru bildiklerini soylemekten sakmrruyorlar.

Padisah Selim ferman yaymlamaya, Kizrlbaslar hak yollarmda yurumeye devam ediyor.

Amasya Besj'ine ve MerziJon kadistna hiikmiim ki:

Mektup gonderip, siciller, kantilar gonderip Kiztiba« adtndaki bazt dinsiz imanstzlcnn sorusturulmasi, yargllanmasl buyrulsun demissin.

Merzijon 'da ermis otarak goriilcn Vahap Dede, Veli ve Mehme! adtndaki kimselerin durumlart seriai uyarmca sorusiurulup goriddt; ki gercekie seriata aykm qirkin isler yapiiklan, edepsiz bir durumda olduklan, Kiulba« olduklan 1111- susu giitenilir Miislii.malJlarm tantkhklart ile sabittir.

Bu nedenle iizerlerinde sabit olan isleri aym sekiide sicil ettiginden acilen ad: geren sahtsiar: gtuenilir adam/arm e~liginde huzuruma gonderesin. Amma adamlanni (ok slkl bir bicimde lIyanp soyleyesin ki yolda, izde, konaklama yerinde dalgmllga gelip, gaflete dii$iip de ellerindekileri kar;zrmayalar. Eger ihma llerin den , dikkatsizliklerinden bir yoltmu bulup Kizllba$lar ka(arsa, Kizttbaslar'tn ugrayacagl solta onlar IIgrarlar. Dna gore basireili daoranip ihmal gostermeye, gaflete dii~meyeler! 29 Mart 1570

AMASYA 'DAKi KIZILBA~LAR'IN Y AKALANMASI HAKKINDA

Merzifon'da yakalarup Istanbul'a goturulecek olan Kizilbaslann sonu bastan belli. Oyle ki padisah Amasya Beyi'nin adamlanru "sonunuz Kizilbaslar'm sonu olur!" diye tehdit ediyor,

Bu sozler Ktzilbaslar'm sonunun "hie de hayirh olmadigiru" acikca ifade ediyor,

Anuisua beyine, Ladik ve Haoza kadtlanna hiikmiim ki:

KoyullJisar kazastnda oiuran Halveti $eyh/erinden Meolana MlIsliltiiddin adam gonderip Haoza kazastna bagh Muammeragar koyiindw Saban ve Ramazan adlt kisilerin Krziiba« olarak bilindikleri, fakat Ktztlba~lar'l1l sonl~tllrmalart strasmda katledilmekien korkarak kapp Halueii tarikatine girdikleri ne val' ki daha sonra yine aym battl inanclarma donup sapkmhklann: art fl rdtklart;

Bir koyiin mescidinde yellenip Iter seferinde "Siinniler koklastn" diye siizler soyledikleri ve bu konuda elinde ser'i fetva oldugunu bildirip, durumlanni seria! uyarmea sorusiurmak icin hiikmii ~erifim talep ettiginden buvurdum lei;

BlIymgum geldiginde konu uzerinde titizlikle dump, adt gecenleri her nerde ise yakalaYlp, kafarlar ise kefillerine ue seria! uyannca buldurmasi lazim alan lara buldurtup, getirtip durumlan $Cdata gore kouusturulmanus ise alta gore ltakkaniyetle sorusturasin. Gercekten attlatlldlgl iizere adigecenler 0 yolda of up soxkonueu mescidde cirkin soz ve daumnista bulunduklan seriaia gore kesinolur ise bunlari stkica hnpscdip gerfek durumlarmi ayrmhlanula bildiresin. Soma ~erefli emrim hangi ~ekilde olursa olla gore hareket edesin. Amma sorusiurma strasmda ltak: iizere daorantp gerrege aykm hiikum oermekien sakmasin. 3 Mnyls 1574

180

181

Kizilbaslar'm sorusturmasi anlasilan yalruz devlet eliyle yapilmryor. Goniihi. muhbirler de isbasmdalar. Halveti ~eyhi' nin Kizilbaslar'i ihbar etmesi seriata baghhgindan olabilir! Ama yorede yasayan Kizrlbaslar'm seyhin etkinligini golgelemesi onu ihbara zorlanus da olabilir. Ne sekilde olursa olsun sonucta Kizilbaslar ihbar ediliyor.

Kizrlbaslar'a yonelik bir ihbar da Niksar'dan geliyor. Seyyit Mustafa Efendi Niksar kadisi aracihgiyla padisah Selim'e basvurarak Niksar'da Metayi Zaviyesinde Krzilbaslar'm yasadigtru bildiriyor. Fakat Seyyit'in bir de istegi var. zaviyedarhgin kendisine verilmesi. Ihbannm gercek nedeni de kendiliginden ortaya ~Iktyor.

Adl gecenleri her nerede iseler goreplilere buldurtup getirtip y"ptzklanm _ hakkaniuetle sorusturasin. Bildirdigin gibi durumlart ku;;kllya yer btrakmauacak; bir $ekilde sabii ise durumlartna dair sicillerle giioenilir adamlarut e$liginde kaplma giinderesin ki kiiref{e konula. Amma birlikte gonderdigin adamIan sIb slklya tembih edip lIyarasm ki ellerindekileri kaartp, kaybetmesinler. (Ferman adlger;en Seyyid Mustafa'ya uerildi) 1 Temmuz 1572"

NiKSAR'DAKi KIZILBASLAR'IN HAPSEDiLMESi HAKKINDA

Seyyit Mustafa efendi solugu istanbul'da ahyor. Niksar ka~ disi He kurduklan oyunu padisaha anlahyor. lhban degerli bulan Selim Kizrlbaslar'r kurek cezasma carptrnyor, zaviyeyi Kizrlbaslar'm hakktndan gelinmesi icin Istanbul'a kadar gelen Efendi'ye veriyor. Fermanuu da onunla birlikte kadiya gonderiyor ... Kadi He Efendi'nin tezgahladiklan oyun bir yana a~lk.· olan bir ~ey var ki 0 da Krzilbas olmak kiirek cezasina ~h~ kurniyet icin yetiyor da arnyor bile.

Ihbarlar yalruz Amasya'da yapilmakla kalmiyor, Kastamonu'da da Kizilbaslar "rahat" birakrlrruyor. Kizilbaslar'm" sazh, sozhi, semanh, kadmh-erkekli cern yapmalan haklarmda sorusturma yapilmasi icin yeterli gorUldiigii gibi Krzilbaslar'a' ahlan a bildik iftiralann da kaynagi yapilmistrr. Krzrlbaslar'm cern yapip "mum sondurdukleri", "birbirlerinin eslerini tasarrui ettikleri" yalaru bilincli olarak ortaya atihp haystyetsizlikle, onursuzlukla suclanmislardir. Yuzlerce yil surecek bu iftira. ve yalanlari bir de Padisah Selim'in agzmdanduyahm.

Niksar Kadisi'na hiikmiim ki,

Mektllp gonderip Seyyid Mustafa Efendi'nin sana bildirdigine gore ilcenizde bulunan Matay zaviyesinde $et)h olan Erdiuan, (:trllk Ve Ali ile digerlerinill K1Z11ba; zoe Rajizi ol~ duklartni bildirmissin. Sorusiurma yaplilp durum gerfek ise zaviyedarllgm cfendiye oerilmesini buyurmmm istemissin.

Adam gonderip ad, gecenlerin kuisal seriata uymllya fagnldlgmdll, itaaf etmeyip kaftlklanlll, gepl1i?te de sablkllil olan Erzman kardeslerin KlZllba? defterinde kayltll oidugunu, bunfarm bey/crbeyini kat/ettigini tarafslz Mijsliimanlar'lJ1 haber oerdiklerlni nrz et)ledigilli kadiaskerim yiice kainna bildirmekle adi gccenleri goreolilerce buldurup, get/rtip dahi kiirege giillderilmesini emredu: bUyllrdunl ki;

182

183

KASTAMONU ve TA~K6PRU'DEKi KIZILBA~LAR'IN CEZALANDJRILMASI HAKKINDA

KASTAMONU'DAKi EKMEK<;iOGLU'NUN SORU~TURULMASI HAKKINDA

Kastamonu Bey'ine, Kure Zle Ta;;koprii Kadtiari'na hukmum ki:

Bugitnierde Ta;;kiiprii kazasma bagh Hamit Yugu koyii halkmdan I1yas adl: kimse yiice efigil1ll? gelerek 0 yoredeld Han Yd!iik. Kircakava oe Kiztlcaoiran adli koylerde Klztlba;;larm 0/duguml soyledi, Hattn HaC! Yi:iliik adl: ki:iyden Kara Recep adll kisinin dahi Kizilbas o/dllgllnll,kansmln periat meclisine gelerek kocam Kiztlbas' iir, kendisi gibi Kizilbastar'la cern yaplp geeeleri ienha bir eude biraraya gelerek saz, soz, ralgl ile hastrnesir a/up daha sonra mum stindiirerek birbirlerinin eslerini tasarruj ederler" dedigini, kadmm sozlerinin sidl edildigini bildirip bunlann sureilerinin ibrazi iizerine buuurdum ki;

Buvrugum eline geeince, bu konunun geregi iizenle ueiiine dusup bunu gereg; gibi inceleuip, arafttnp ve bOylelerin; yukanda anlatlldlgt gibi cem yaparfarken ele geririp, Imp isedes in. Isimlerini ve resimlerini yaup gercek durumlarmt ulu kntima arz eyleyesin, 2 Agustos 1571,

Kastamonu Bey'ine ve Kiire Kadtst'na hitktniin: ki;

Bundan bir sure once KastamOlll1 Bey; ile KU1'e ve Devrekani Kadtlar' I, ulu derga}nma mektu» gonderip, Elonekrioglu dentekle biiinen Mehmet adli hatip Rafizi olarak tantnnns ve iin yapml~, Islam yO/lIIl1m disma dijf111ii~, Dori Italifey; inkar eden, zmdik ve kafir bir kimse olup, lWfa KU1'an' I Kerim hnk» kmda daiu bazi edepsiz siizler soyleyip, kendisine bagh jesat faifesini yamlUl toplay1p, daima ulemaqa 'oe ibadeiinde olan kimselere ihanet eyleyip, sahtekarltk (Ie aylplarml gizleyerek, bazi insanlartn cihetlerin aldikian. bafka deoamlt hile, kotiiliik ve epkiyallktafl ger; dllrmaytp; Kiire ilcesinin ulema, miimin, imam, haiip ve diger ahalisi, adz germ kifi icin Rajizilik ve dinsizlikle tanmdtgtm bilip, nice kez sicillere kaydolunup ue kailine donemin miiftiisii dalt; jetva oerip, her ne ;;ekilde olursa olsun oriadan kaldmlmast gereklidir diye pikayet eiiiklerini bildirdiginiz ifin dergah rovlIflanmdan birine gorell verilip sortlffurma icin gonderilmiptir,

~imdi buyurdum ki;

C;avuf geldigillde btl durumla bizzat ilgilenip Cavll? marifetiyle bilirkisi ve ahalinin yardlml ile dikkailice ve ozenle araeiinp, sOnlffurup geregini yapasm. Arz olundugu giN ad: gfrell haiibin eirkin sozler soyleyip ihanet etligi perial hiikiimleri lIyarmca sabit olup goriiliirse, kendisin hapsedip durllmUnll oldugll gibi sicil sureileri ile yazlp bildiresin. SonYa emrim ne fekilde olursa gereg; ile ip goresin, 25 Agustos 1568

Selim'in Kastamonu Beyi'ne gonderdigi bir ferman daha var. Yukandakinden i.i~ yil once yazilrms. Bu fermanda da Kizilbaslar'a-Rafiziler'e y6nelik bir dolu iftira, suclama var. Ve _ ~eriat uyannca Rafiziler'in siddetle cezalandmlmasi emri var.'

1 Burada onernli bir noktaya dikkat cekmek gerekiyor, Selim'in fermanlanrun sanr aralarmda, suclamalann-karalarnalarrn arasmda Kizilbaslar'in inane ve ibadetlerine iliskin cok kucuk de olsa ipuclan bulablliyoruz. Yukandaki fermandaki suclamalar bir yana Kizilbaslar'm 1500'lerde "sazh, sozlu, semahh cern vaptiklanru" padisahin agzmdan da ogreniyoruz,

184

185

Hakkmda sorusturma yaptlmasi istenilenin bir "hatip" 01- masi ilginc. Anlasilan Ekmekcioglu Mehmet Osmanh HanedaIU ve seriat aleyhinde konusuyor, insanlan aydinlanyor. Hatip Mehmet'in eskiyalikla suclanmasi da bir iftiradan ibaret olsa gerek. Selim baska fermanlannda "iftira edin, katledin'' demiyor muydu? Hal boyle olunca Mehmet'in diisunceleri, sozleri nedeniyle Osmanh engizisyonunun hismma ugradlgl da acikhk kazaruyor,

Osmanh engizisyonu insanlarin dusuncelerine, inanclarma mi.i.dahale ederek kafanm i~ini denetim altma almaya cahsirken diger yandan da kafamn disma dahi mudahale etmekten geri durmarrusnr.

Musluman olmayanlarm ancak belli bir bicirnde giyinebilsceklerine dair seyhulislam fetvalanru gormustuk, Bu konuda Musluman olanlarm da butunuyle ozgur oldugu sarulmamahdir. Padisah Selim iki fermam He baslanna yesil sank saran kisilerin bu sariklarmm zorla cikanlmasuu buyurmaktadrr. Ona gore yesil renk Peygamber'e ve onun soyundan gelenlere aittir ve siradan reaya bu rengi kullanamaz.

Yalruz Kayseri'de degil Erzurum'da da yesili yasakhyor Selim.

SAHTE SEYiTLERiN SARIKLARININ <;IKARILMASI HAKKINDA

EMiR OLMADIGI HALDE BA~INA YE~iL SARAN ALi'NiN BA~INDAN YE~iLiN t:;IKARILMASI HAKKINDA

Erzurum 8eylerbeyi' ne hiikmi; 111 hi

Halihaztrda 0 diyarda yerle;mi? (:agtrgall eolad: olarak bilinen iopluluk, seyyidlik daoae: giidiip, ye;il sank sanmrlamns. lmdi 0 topllllllSt/1I seyyidliginde ?iiplJe OIIlP, bll konu Nakib-iU-e~raf tamfmdalt 11111 kattma arz OIIfIlUP, ye;i1leri baslanndan altntp senetlerin in 11/11 dergaluma gelmesi lazini ve ;arf oldugllndan, buyurdll11l ki;

Bt/yrugum seldiginde, (} tvpluillsult st'yyidligi konusunu sikica in celeyes in , her uerede otunujorlarea, top/amp ve de seyyidlik davas III I siirdiiriip YCfil sartntrlarsa !le~illerini baflanndan ali», bu konuda sicil ibraz edip, dahl davflya ciirrei ederlerse, sieilleriyle huzuruma gonderesin ki yiice dergalul1lda ahvaller; hak: lizre goriile. Haziran 1572

Kayseri Beyi' ne Fe Kadtst' na hiikmiim ki;

Kasjseri'de otu rn n A li adl: kisi, emir adtna basma yefi I aiamet faktp gerp?k emir olmadlSl halde Miisliimanlar'a kars: haddini a$lp, bOfll!dan ye;ili 01 mdlgl Nakitil Esra] bildirdiginden buvurttum ki,

Dnurlu niikmtim uartnca, adi gecenin basindan ye,~ilillj altp, bundan sonra bastna yefil alamet taktlrmf1Ylp, yasakll1yasm. Yllsoga uvmazso yola getiresin. Bunu bOyle bilesin. 2 Eyliil 1565

Kafadaki yesil sangi crkartnran Osmanh englzlsyonu ~eriata aykm dusiinceleri de kafalardan defetmek icin her turlu zora basvurur. Dusunceyi kafadan cikarmarun yolu hanedana gore kelleleri kesip atmaktan ge~er: "Can crkmadan huy cikmaz!" diye dusunur, Osmanh dusunen, soz soyleyen canlan bir bir ahr. "Mehdi gelecek" diye konustugu icin katledilen Kuli de bunlardan biridir.

186

187

RUM EYALETiNDE MEHOi GELECEGiNi SOYLEYEN ~AHSIN KATLi HAKKINDA

AHYOLU'DAKi I~IK TOPLULUGUNUN TAKip EDiLMESt HAKKINDA

Rum Beylerbeyi'ne hitkmiint ki;

Mektllp ve sicil sureii ganderip "Mehdi Zaman" gelecek diye Peygamber'in serefi! ~eriatllta aykm sozler sayleyen Kuli adlt kimsenin takririni ve kendisinin hapsedildigini bildirmissin. Bu Kuli adli kisinin katledilmeeini emredip buyurdum ki:

Bllyrugllm oraya oartnca vakil gecirmeden 0 sahs: idatu edip emrimin yerine geiinldigini bildiresin. Ve btl tiir sapktnhk. ve bozgunclIlliga sebep olan ve yiice ~erjata aykm sozler soylenmesinde adlge~en ki~iye ve heoastna uymu$ yolda~lart var ise yakalaYlP baglayarak ulu dergahima gonderesin ki kiirege ~ekile. Mart 1571

Al1yolu Kadtsi'na hiikmiim ki:

Mektup gonderip Allyolu kazasmtn Hatunili naltivesinde sapkinhk iizere [~Ik topfulugullIlIl bir araya gelerek Bahceli adindaki onderleri Tur adindaki I$lk icin Ilii$ii "peyga11lberdir"

Fetvalar, Padisah San Selim'in Anadolu'nun dort bir yarunda yasayan Kizilbaslar'la "mucadele'' ettigini gosteriyor. Padisah Selim, Anadolu ve Rumeli'deki hemen her sancaga fetvalar gondererek Krzilbaslar'm-tsrklann yola getirilmesini emrediyor. Bu fetvalara bakihrsa XVI. yuzyihn sonlarma dogru bile Anadolu nufusunun buyuk bir kismuu Kizilbaslar olusturuyor. Fetvalarda Kizrlbaslar icin Kizilbas, Rafizi, Abdal, Isik adlandirmalan ayru anlamda kullaruhyor. Iste isiklann izlenmesi, denetlenmesi ve sorusturulmasi ~le ilgili fermanlar: 1

918 hlcriden (1501) once Uzun Firdevsi tarafrndan top lamp "VilayetName "Manakib-i Hunkar Haci Bektas-: Veli' ad! altmda, bir kitap haline konan Haci Bektas Vilayet-Narnesi'nde Hac! Bektas halifesi Hacl~ Sultan'a, Germiyan iii seyhlerinin, "Bre, lie kolayllla sayler ffVl yabfjflf 1~lk" dedikleri anlatilmaktadir. Haom Sultan Vilayet-Namest" nde de "I,~I k ~ deyimine rastlamaktayiz. Basbakanlik arsivindeki bir fermandan, Seyyid Gazi ve Eskisehir Alevilerine "l~lk" dendigini 6greniyoruz. San Saltuk tekkesindeki Bektasilerle San Baba zaviyesindeki Bektaljilere de "I,~lk" dendigi. gibi Bayramlarda I~lk taifesinin davul calmalan da bir emirnameyle yasak edilmis, Varna'daki Akyazih tekkesindeki Bektasiler de bir fermanda "lsi):" diye aruhyor. Hurufllere de "l:;/k ff dendigini gene fermanlardan ogrenmekteyiz. Ebussuud'un, I~lk/ar hakkmda bircok fetvasl var; hatta [~lk taifesine vakfm sahih olmadigma hukmetmis, Pecevi tarihinde "lsliimd« lstk Mifesi" "muzmurn (kotu) bir taife" oldugu gibi kafirlerden daha k6tii. oyle bir taifedir" yazIY0r. Oglanlarseyhi Ibrahirn'in "Ve dah: l,qk fa' birin eI'vel HaC! Beklii~-l Veli vaz'eylemi;;; Imlaykattell Jwberdiir olntayanlar zlt/mette ve iizlerinden aga" olanlar mlr'l Hak'ia oydlll/lkta De tstkhki« olmak miillasebetiyle" dedigini de "Sohbet-name" bildiriyor,

Yunus Emre,

l;;lk ile dalll;mlilll sova~trlar her zaman, Dilll/imon ayd IIr fer' all sozi! rna' 1M degi! mi

1 Bu Isiklar kimlerdir? Kime J~lk denilmektedir. Abdulbaki Gillpmarh'run Isiklar hakkmda verdigi bilgiyi buraya ahyorum. GOIpmarh'run sozunu ~ttigi fetvalan gi.irmii.~tuk, fetvalarm tam metinlerine ise burada yer veriyoruz:

beytinde "lstk"«, "darnsman-darusmend'Ie, yani seriat bilginiyle kar!jlla!itlfmaktadlr. Butun bunlardan anhyoruz ki "lsik", ehl-i sunnet inancina uymayan, Babnl inanclan benirnsemis bulunan, $fa'ya temavuleden dervislere, biihassa Bekta!jilere, Alevilere, hurufilere verilen bir addrr.

189

188

di'le inancmi aftkladlgll1dan baska, ehli siiunef cemaatinden ibadet iizre olan Miisliimanlar'a "bo? yere af gezersiniz lIe ba~ smula yeri dogersiniz" deyip ve jarz clan kiiapiara "samail ve kepekien ibareitir. Samaru hnyvan soyu kepe~i kopek yer. 0 ki~ taplan okuyan do hayvan lle kiipekiir" diye soviip kotiiJijyerek lie Miisliiman mezarlikiarma "veziilerin kabirleridir" deyip, kend! oliileri icinse ayn mezarhklar yaplp ve bunun gibi soz ve harekeilerle tam olarak kafir olup bo;; zihinferiyIe bilgisiz in~ sanlan dinden sapttrmak iizere olup, ad: gefel1 kasaba balkinm ~vgllnlllgu11lm bunlara tabi olup, haksiz yere adam oldiirmeye, mallarma e1koymnyo kaIkl$'p kendi /w1inde olan halkm /1Uzursuz olup gii~siiz dii$liij5ii, onlarm ?errinden rahatlarnnn kahnadlgl gizli tie aakca yoptlnlt arastirmada oloym anlattIdlSl gibi oldusundnn Hak a$klyla harekei ederek adigecen Bng~eli, miiriilerinden Resul ve lsa yakaianltll$, bunlar "biz kafir idik, $imdi Islam' a geldik" diye tovbe ve istigJar e t~ tiklerinden kefile teslim edilip, adlge~en Bagfeli miiridlerinden tie bau hirsizlanndan hassa reislerinden kereste almaga geien Hiisam Reis ile ele gefirilip gOl1derilmek iizere iken kapp, ote yaka Klztlba;iar' mdan gelip bunlarin arasmda yerle$mi$ bir kara sakalll Jwk sureiinde Boyan Ahmet adl: bir kimsenin ol~ diiriilmesi if;n toplanmis dururlar, 0 azgtnltk ue sapkmlik icinde olanlart tahantmid edenieqip yiice kanma yoneldiklerini arz eylemi$sin.

Imdi 0 kacanlar dahi ele gefirilip durumlan arasunlsm, deneilensin. Bildirilen hususlar sabit oiursa hapsedilmelerini emredip buvurdum ki:

BlIyruSUIH ula$hgmda bit konu ile bizzai ilgilellip adtger;;erlleri tie kacanlan muilaka yatakIarmda, duraklannda ve seriat lIyarill ca oulmasi gerekeniere buldurup, getirtip du-

rumlanm hakkaniyetle denetleyip goresin. Arzettigin gibi dunJ1111an sabii olanlan sag/om bir sekilde liapsedip sicil sureilerini muilu kapmta goltderesin. Sonra emrim ne ;;ekilde gelirse ana gore daoranasm ... 22 ASlIstos 1567

Selim, Ahyolu kadisma ilk fermanmm uzerinden daha 3 ay gecmeden bir yenisini daha gonderiyor. Anlasilan Hatunili kasabasmdaki isiklarm "haklanndan henuz gelinememis"

YINE AHYOLU'NDAKi I~IKLAR HAKKINDA

Ahyolu Kadtsl'na hiikmitm lei:

Bugiinlerde bazs I$Iklar'm ortaya pklP, kendi halindeki Miisliimanlar', yo/dan pkaTlP halka zarar oerdikleri arzolunmus, bunlarm sorusiurulup deneilenmeleri i~in saray fa~ tlll$larmdall Ibrahim ile yiice bllyTllgum gonderilmi$ idi.

01 zamanda ele gefirelemeyip $imdi ise geri dimerek yine halki yo Ida II flkanllakta olduklanru duydllgundal1 bUyllrdunl ki:

Yiice bUyruSWll 1I1a~tlSl11da adz ge~ell lstklar': ele ger;;irip daha once oerilen emir geregince haklanndan gelesin. 10 Kasim 1567

iki fermanda da Hatunili kasabasmdaki Kizrlbaslar / l'llklar konu ediniliyor. Fermanda Kizilbas He I~J.k sozleri ayru anlamda kullaruliyor. Fermandan bir kez daha btl iki adm aym topluluk icin kullamldigmr ogreniyoruz.

Fermanda yine Kizilbaslar'a yonelik iftiralar, karalamalar var. Bu koJayca anlasihyor. Once kasaba nufusunun co-

190

191

gunlugunun Isik oldugu belirtiliyor, ardmdan da bunlarm halka zarar verdiginden sozediliyor. Bu dogru olamaz, insanlar kendi kendilerine mi eziyet ediyor?

Isiklar oruca, namaza kitaba iliskin dusuncelerini, inanetatun acrkhyorlar. Zahiri, bicimsel tapmmaya degil insamn ozune egiliyorlar. Namazi, orucu elestiriye tutunca da karijdannda seriatm kat! kurallanru buluyorlar. ~eriat aleyhtan sozlerinden dolayi e~kiyahkla, yol kesicilikle. lursizhkla karalarup suclaruyorlar. Bu Osmanh engizisyonunun cokca kulIandigi bir taktik: Siradan insaru inancmdan vazgecirmek icin onderleri hakkinda itiraflarda bulunmak ...

Osmanh seriati yalruz istanbul'da degil tum tasra illerinde kendi karsin inanclara aman vermeme gayretinde. Unutmayabm, seyhulislamhk makarrunda hala Ebussuud Efendi oturuyor.

Aym yil icerisinde Osmanh engizisyonunun bir Isik/ K1Z1lba~ dergalu olan Denizli San Saba zaviyesine de el ahp denetledigi yine fermanlarda yer ahyor. San Baba zaviyesinin dervisleri namaz kilmayan, saz soz ile semah donen Omer'e Osman'a kohl adhlar diyen kimseler. Onlar da eskiyahkla suelaruyor, iftiraya maruz kahyorlar ...

iirirlermis Ve kendileri hifbir zaman namaz kllmaYlp "nicin namaz ktlmazsintz" diye sorutdugunda "btl veliye hizmei ettigimiz yeter" derlermis

o diyann kofUliik sar;anlan ve e?kiyasl r;ogunlukla onlara miirid olup ehli sunne! olan cemaate astn kin nefret ve dii$manhk icindedirler diye yazlp bildirip, haklarmdan gelmek gerekiiginden buuurdum ki:

?erefli buyrugunt uIa;tJgmda, kendi taraftndan gizli ve apk giivenilir ajanlar gonderip, tebdili ktyafet edip adigecen Isiklar'tn daorants ve duYII mlartni gizlice arasitrtp gores in . Kendilerine isnad edilen sapkinhk ve dalaletin asl: var midtr, nicedir? ?oyle ki, gercek. durumlartnt kadi marifetiyle seriat uya~ rtnca sorusiurup, sabit olan i?lerini yaup ·bildiresin. Sapkinltklart sabit olanlan hapsedesin. 1567

DENizLi'DE SARI BABA

ZA ViYESiNDEKi I~IKLAR HAKKINDA

Selim'in buyrugu engizisyon sorgulamalanrun tum unsurlanru icermektedir. ~riat kurallanna uymamak, ~eri yoldan yurumemek, farkh bir inanca sahip olmak katledilmek icin, hapsedilmek icin yeterlidir. Gizli ajanlar, sorusturmactlar gondererek, tebdili kiyafet ederek ve daha da onemlisi fleriatm dismda inane a sahip olanlan halkm gozunden diisurmek icin "adi suclar" yukleyerek, iftiralarda bulunarak padisah isinl saglama baglama cabasmdadir. Burada ozellikle dikkati ceken unsur Isiklar'a, Kizrlbaslar'a hirsizhk, eskiyahk gibi bir suc;lamamn, iftirarun atilmasrdrr,

Demek ki yalruzca "seriata aykm davraruslarda bulunuyorlar" suclamasi siradan insanm nazarmda onemsenecek, hesaba katilacak, uzerinde durulaeak bir deger ifade etmemektedir. Bu da halkm seriat kurallanyla, inanciyla derin bir bagr olmadiguu gostermeye yeter.

Selim'in, Filibe yoresinde ya~ayan Kizrlbaslar'in sorusturulmast, hapsedilmesi, katledilmesi buyrugu da benzer sw:;-

A nadolu Beylerbeyi' fie ve Denizli Kadtst' na:

Bugitnlerde yiiee kattma bilg) sunup, Dendi kazastnda San Baba zauiuesinde toplanmte olan lstklat sapkinltk: ve dalalei iizre OIIlP, geee Vi! giilldiiz saz ve soz ile fisk-II fucur edip, Orner ue Osman ad: ile uaranlara "kbti! ad/dar" deyip adlanni degi?tinlledikfe ziyarete izin oermezlennis. Ve ziyaretevaran kintselere once dl?Jlrlda secde eiiirirler ondan sonra ziyaret ei-

192

193

lamalar dayanak yapilarak kadilara gonderiliyor. Fermanlar Anadolu'nun her kosesinde, Rumeli'nin her bucagmda Isiklar'm kaynadigmm, yasadigmin ve Osmanli'run bu insanlara kin ve dusmanhgmm tablosunu ciziyor.

la ele gecirmek konusunda her iiirli) faba,ljI l1arcaYlp gereken ozeni gostermede bir dakika bile gecikmeueeiniz. 19 Mart 1572

FiLiBE TARAFLARINDAKi HURUFi MEZHEBiNDEN OLANLARIN ELEGE<;iRiLMESi HAKKINDA

Konu Kizilbaslar, Isiklar olunca Selim kadilanna dahi guven duymuyor. Onlan kadihktan azletmekle, cezalandirmakla tehdit ediyor. Isiklann faaJiyetleri Filibe taraflarmda yaygmhk kazanrrus olmah. Osmanh padisalurun suclamasi bu kez Kizilbaslar'm Muslumanlan yoldan cikardigi seklinde, Seriat disi, ~eriat karsiti inanclarm yasamasma izin yok. Isiklar ise bunu yapmaya devam ediyor, seriata kafa tutuyor. Bu fermanda da Hurufi, Isik, Kizilbas adlandirmalanrun aym anlamda kullaruldiguu goruyoruz.

Selim kadilan tehdit etse de kadilann elinden birsey gelmiyor, Isiklar inanclan uzre yasayip gidiyorlar. Isiklann ele gecirilmesi, yola getirilmesi icin padisah yine Ferman gonderiyor.

Filibe ve Tatarpazart Kadtlan'na hukmitm ki;

Bugimierde Filibe nahiyesinde Umur Oya$ demekle tanlnan koyde Isa Halife ve Osman HaUfe adl: kimseler ve ?eyhleri olup ve Taiarpazart kazastna bagh Mendis adli kiiyde Mustafa I$lk demekle tamnan lstk: huruji mezhebinden olup Miisliimanlar'i uollanndtm ayartmaya ugraftJklan ogrenildiginden, adi ger;en kisiler Iter nerede ise stk: onlemler ahp, ele gecirip dahi 0 sekilde Miisliimanlar'l yoldan pkarml$, ayartmislarsa baglamp ulu kaitma gondermeni emredip buvurdum ki;

YiNE FiLiBE'DEKi HURUFiLER'iN CEZALANDIRILMASI HAKKINDA

Buyrugum ulasitgmda, bu hususia her biriniz kazamzda bulunan bozgunculara bizzat mukayyet OIIIP, saglam onlem ve hazirltklarla ele gecirip, 0 taraflarda feriat kurallan uuannca sik: bicimde sorusiurup sapkml!ga bozgunculuga ait husus goruliirse, Sl111S1kt baglaylp ve giiuenilir adamlara teslim edip, ?eriaia gore iizerinde bulunan e$yalanml1. sicil suretleriyie ulu katuna mahpus ve bagIl olarak go" dermeden e tmeyes ill. Ad, gecenlerm ele gecirilmesi 5011 der .;e imemli olmustur. ?oyle ki; illmaliniz sebebi ile kapp kayl .ilurlarea, bu konuda beuan olunan ozriiniiziin asla kabul o'mak: ihtimali olnuunp sapkmiari korumus olursunuz, 0 takdirde giireoden aiilmakla kalmaYlp cezaya mana knhrsinrz. Ona gore saglam imlem ve haurhkhklar-

Filibe Kadist'na hitkmitm ki;

Halen Filibe mahkemesinde seri naib olan menlana Mehmet mekiup gonderip, bundan once yiice buuruk' erifip ad: gefen kazaya bagh Um II robas 1 deniekle bilinen koyde lsa HaUfe ve Osman adlt kimselerle Taiarpazartndan Mimd adh koyden Mustafa I$lk adlyla bilinen 1~lk Hurufi mezhebinden OiIIP, Miislumanlar't dillsizlige siiriiklemekten geri durmadsklanndan doIay/, yakn/amp baglanarak gonderil1llesine [erman buyurdugumdan bunlann duruntlart soru$tllntldugllnda, bu adlart gefen lea hali]« De I~lk Mllstafa'rlm Olmii~ o/dugll ue elegecirilen Osman Halije' nin Sinuui $eyhi o/duga anlasddikian baska ken-

194

195

disi dahi itiraf edip "alti ytldtr lei bu dinsiz oe saplk mezhebe diidiimii)" deuince kendi taraftan olan ve Huruji yolundan olanlar arastmidigmda 0 tur tiihmeileri olanlar sicil olunup ve defter sureti miihiirlii olarak. ulu dergahima gonderildigini bildirip ve bunlarm yolda~l olan bazi bozguncular dahi olup seriaia gore dinsizlik ue sapkmhklan. sabii olanlann idam olunmalan hususunu arz edince buyurdum ki;

Hitseyin <;.avu$ vardtgmda btl ravtl~un giri~i1niyle, hurufi sapksnlartndan olanlari sorusiurup, inceleyip, arasunp sudan sabii olanlar hakkinda ~eriattn emirlerini uygttlaYlp, gerekenleri yazlp bildiresin. Ocak 1574

BOZOK'TA CUMA NAMAZI KILMAK VE HUTBE DiNLEMEK tSTEMiYENLERtN CEZALANDIRILMASI HAKKINDA

tki ferman arasmda dort yilhk bir sure var. Hurufiler'in Kizilbaslar'in siyaset olunmasi yani idam edilmelerinin buyrulmasma karsm yollanndan geri donmediklerini, Osmanh engizisyonunun tehditlerini hice saydiklanru bir kez daha goruyoruz,

Osrnanh engizisyonu Rumeli'nden Bozok'a kadar her yerde varhgiru duyuruyor. Saray her yerde, Anadolu'nun her kosesinde seriati dayatiyor. Osmanh hanedanmm baskisma. yoksulluga karsi cikan herkes qeriata da karst cikryor. ~eriat Osmanit zulmunun adr oluyor. Anadolu koylusu namazi, orucu qeriatm emirlerini kaale almiyor, dinlemiyor. Ve bildigi gibi yasiyor. Arna katledilmek, hapsedilmek pahasma.

Iste Bozok'ta "cum a namazi" kilmayan Kizilbaslar'a yonelik ferman.

Bozok Beyi'ne hukmiim lei;

Hitseuinabad kazasmda u9 diir! yerde cami var iken yalmzca hutbe dinlememek ve dort halijenin yiice adlartnt duymakian kapmp, cuma namazi ktlmaytp ve [esatalardan 80zdogan adtndaki kOyun sipahisi olan Hiisl?ljin ve Kayabiiken kOyiinden Yol Kulu, Yer Kulu ve Yakup ve Min$ar ki:iyiinden Hizir $ah taraft{ln ve bazslan hirsizhk ile unlenmis e{lkiyalar olup, sorusturmadan kaftlklan bilindiginden buyurdllm ki;

Buyrugum ula~flgmda bu konuyla titizlikle ilgilenip imam, haiip ve taplultlklarmui ve digerlerinin durumlarmt gizlice inceleyip arasnnp goresin. 0 cuma namazi ktlmakian kactnanlar ne fur kimseler OIIlP ve imam/an, haiipleri dinsiz ve Rajizi midir, nicedir? Biifii.niiyIe huibe dinlemekien kacinan, cuma namaZl kllmayanlar her kim ise tie nerede ve hang; koyde oturuyorlar ise adlartnt liste halinde durumlanqla birlikie nynnt1lt tie apkfa yazlp yiice kaitma arz edesin. Sonra bu konuda buy~ rugum ne ~ekilde olursa ana gore dauranasm. Ve adt gecen sipahi Kefe miihimaii icin zahire venneyip inad etfigi arz olundugundan, durum arz olundugu gibi ise timan baskasina ceresin diye beylerbeyine yiice buyrugllm gonderilmisiir. Ama digerlerinin durumlarim goriip, gercekien bozgunculuklan meydana pklP seriat uyarmca hapsolunmast gereken hususlar sabit olup goriilmii{lse, eIe gecirip, hapsedip olayt ayrll1ttll ve genisce yazlp bildiresin. 26 Aralsk 1568

196

197

Bozok bugunki Yozgat ve civanrun adidir. Eyalet-i Rum'un tam orta noktasmda yer ahr, Bozok'un kaza ve koylerinde yogurt olarak Krzrlbaslar yasar, hem de Osmanli serianna, yapilan onca camiye ragmen. Bozok Osmanh hanedaru icin bir korkulu ruyadir. 1527'de Bozok sancaginda Baba Zunnun onderligindc gerceklesen ayaklanma Osmanh hanedaruru, Kanuni Suleyrnan'r busbutun sarsar. Binlerce Turkmen'in katildrgi baskaldrn Bozok icin onemli bir mirastir. 0 nedenledir ki Selim Bozok'u gozaltmda tutar. Bozok halkmi yola getirmek icin kudretini seferber eder.

Huseyinabad kazasmda ve koylerinde camiye gitmeyen, namaz kilmayan insanlar yine lursizhkla, eskiyahkla suclarur. Kizrlbaslar'r inanclanrun dismda adi bir sucla suclarna, iftirada bulunma klasiklesen bir Osmanh oyunudur. Tipik bir Osmanh engizisyonu yonternidir, Sorusturrnaci engizatorler, ajanlar koy koy Kizrlbas pesindedir, mulhid avmdadir ... Binbir hile ve gizli yolla insanlar ele ge<;irilip hapsedilir.

SELiM'iN OLUMU ve ]11. MURAT'U GUNLER

Padisah II. Selim ya da San Selim ickiye ve eglenceye duskun bir kisidir. Bu nedenle tarihciler onu Sarhos Selim diye de anarlar. Kanuni'nin oglu Sarhos Selim kendi yaptirdigr buyuk bir hamama sarhos olarak girer, dengesini saglayamaz ve kayrp duser. Agu bir bicimde yaralarur. Yaralan iyilesmez ve 12 .~rahk 1574'te oliir.l Hayati adina yakisir bir bicimde son bulur. Oldugunde 51 yasmda ve 8 yildir tahtta bulunmaktadir. Selim zevk ve eglence icinde yasarken basveztri Sokullu Mehmet Pasa aractltgiyla babasmdan devraldigi engizisyon uygulamalaruun butun hiziyla devamiru saglar. Ve bayragi ogullanna birakir.

Selim oldugunde geride alti ogul birakmisnr. Bunlar; Murat, Mehmet, Siileyman, Mustafa, Cihangir ve Abdullah'tir.

Osmanh'daki kardes katline olur veren 0 sozde yasa uyarmca bir ogul kahraman bes ogul ise kurban olacaktir. Bes ~ehzade amcalanrun, buyuk amcalanrun daha buyuk amcalarmm akibetine ugrayacaklardir. Cunku sehzadeler icin babanm olum am infaz arudir. 0 kutsal yasaya gore bir kisi ipi gogiisleyecek digerleri ise can verecektir.

Yine oyle olur. Saray'm ileri gelenleri Manisa valiligi gorevinde bulunan sehzade III. Murat'a babasirun oldiigu "mu]desini" verirler.f Saltanat bekleyen ogol icin babarun olumil Osmanh tarihcisinin yerinde bir adlandrrmasiyla "mujdedir."

Sultan Murat 28 yasmdadir, ~hzadelik yapngi Manisa'dan 23 Arahk 1574'te Istanbul'a gelerek tahta ge~er. Verdigi ilk buyruk 5 kardesinin hemen katledilmesi yonundedir. Murat babasirun cenazesine bes kardesininkini de ekletir. Basta bas vezir

1 Hammer; Osmanh Tarihi Cilt 2, sf. 140. Mustafa Nuri Pa~a; Netayicill Vukuat, C. 1-11, sf. 112.

2 Mustafa Nuri Pasa: Agy. sf. 113.

198

199

You might also like