You are on page 1of 355

Eric J.

Lerner

yay
ve alternatif bir model ortaya

Büyük Patlama

em gözlemle –
– ve teoriden ve saf

eçler

abilir

bir e
Credo quia absurdum
saçma –Tertullian) ile De omnibus est dubitandum –Descartes)

götürür. Uzay ve zam

fiziksel, biyoloji

ibi, bu

konusunda da önde gelen bir

nükleer reaktör için

1966’da Harika Bilgisayar -

Bu genel fikir bilim-

g
ergisi, onun keskin nükleer

matematiksel-
halindedir. Yine de A
görülecektir.

Eric J. Lerner

Alan Woods

Sao Paulo Üniversitesinde verilen evrim konulu bir lisans üstü dersin temeli olarak

k bilimin son iki


göstermektir.

ekleridir. Paul

e “modern bilimin birçok durumda eski

aha güvenilir bir yol.”

-i
cih etmektedir ya

ia edilebilmektedir?

materyalist

yorumlanacak? Bir kez bu s

ni son

Bu temel hakikatlerin
dir bu,

nun

amen, bize içinde

– – bunda kesinlik

iksel fizikte) kendi soyut modellerini ve denklemlerini

z
-

la mücadele etmek yerine, ona

mdir.

büyülere, hayaletlere,
John Hopkins Üniversitesinde m

-
bu tür garip

r üzüntü

r? Neden büyü için büyük

***

umsal ilerleme
en korkutucu felâketler ve çürümeyle tehdit etmektedir.

u yola önderlik

cesi, daha bu

sel ilerlemelerinin, bu bilimsel temeli

etme

En güzel deniz:
En güzel çocuk:

henüz büyümedi.

En güzel günlerimiz:

hen

Alan Woods

Alan Woods - Ted Grant

“Avrupa’da bir heyulâ kol geziyor.”

(Komünist Manifesto)

anmaktan bile

rihin
Rusya’da

–belki de tam da bu yüzden–


duyanlar, Stalinizmin
20. y

fes in,

türmez bir olgudur ki, Ekim Devrimi dünya

Engels’in Rolü

isteyen biri Anti-


onunla modern düny

eser üretmektir: 1. Marksist felsefe (diyalektik materyalizm), 2. Marksist toplum ve tarih teorisi
(tarihsel materyalizm), ve 3. Marksist iktisat (emek-

sizmin felsefesi olan

dikkatini çekti. Engels, diyale

hissettik.

Alan Woods - Ted Grant


kapitalizm,

-74 sözde “petrol krizi”


n bir büyümeyi ve

Marx, her toplumun egemen fikirlerinin

zamanda meselenin de bilincindey

Bilincin Geriden Gelmesi

ir. “Normal” tarihsel

tü dönemlerinde, toplumsal ve ahlâki


-93’te kendi

rinde
zi

–ve belki de cennete kabul– da

un somut bir ifadesidir.

Marx (1818-83) ve Engels (1820-


– –
genellemedir ve bu olmak z

din, sanat, bilim,

son kertede

herhangi birisi ekonomik etken tek


l mücadelelerin onlara

biçimini belirlemekte üstün gelir. [1]

mik

ABD’de her

Tekvin
misin

hurafelerle ve hayaletlerle doluydu.

mek
si

*
birçok bilimciden de destek görüyorlar.

meteorik mekik-
da,
[2]

–bilimciler de dahil– Tekvin


ve giderek daha çok kriz içine girmektedirler. Bunun yerine, mistisizmin ve her türden hurafenin

K – –

görülürdü. London Times - The Great


Reckoning, How the World Will Change in the Depression of the 1990’s’de

ç [3] Rees-Mogg çok erken

benzerlik gösteriyor. Hiç kimse

For The Record [Kayda Geçsin Diye

üzere Sa



olmazsa”

bilinmiyordu! Rusya’da “serbest piyasa ekonomisi” yönünde ilerleyen süreç, o günden bu yana bu

Son günlerde Yeltsin’in de astrologlara

yuv

sahipler. Bir de nesillerdir insanlara

Bilim ve Toplumun Krizi

etkilenebilmektedirler.

Uzun zama –özellikle teorik fizikçilerin–

-
-

gelmektedir.

–felsefe, din,
politika–

rumda da, göz yummakla ya da

Rees-Mogg’a göre, “laik t

görünüyor.” Rees-

er. Biyografi

[4]

Piyas
-
olan, Rees-

göstermesi nedeniyle, geçenlerd

,
ve Son Üç Dakika

[5]

rak soyut

yegâne gerçek savunma, bilinçli bir materyalist felsefedir; o da diyalektik materyalizmin felsefesidir.

Bu k

politi

mesi gibi,
demokrasi ister.”

oruz. Diyalektik
[1] Marx ve Engels, Selected Correspondence, Bloch’a Mektup, 21-22 Eylül 1890, bundan sonra MESC
, cilt 2, Sol Y., Ekim 1996, s.235-236]

* Obskürantistler:

[2] The Economist, 9 Ocak 1982.

[3] W. Rees-Mogg, The Great Reckoning, How the World Will Change in the Depression of 1990’s
(Büyük Hesap, 1 ), s.445.

[4] W. Rees-Mogg, age, s.27, vurgu bizim.

[5] The Guardian, 9 Mart 1995.

2.
Alan Woods - Ted Grant

Bilimin ve

Gariptir ama, herkesin

oyunlar
televizyondan, okul dersliklerinin kürsülerinde

onla

e Engels’in diyalektik materyalizm üzerine kendi eserlerini ilk kez



Hegel dahil– a bulunmak

arzusu, bu

za

üksek bir düzeye

mücadele tüm i

Dinin Rolü
i

Bunlar en ileri primatlar

Soyutlamalar yapmaya, yani deneyim ve pratikten

küçük bir zorluk ol

insel faaliyetlerinden bile nitel olarak yüksek bir karakterdedir. Bu


debilmesidir.” [1]

Rolü

.”

imge dedikleri
zihinsel resminin, her zaman

Sözcüklerin zihinsel

[2]

tek
Erken dinin en karakteristik biçimi animizmdir

r daha geri getirilemeyecek olan insan

olarak yeniden kurma

do

anacak olursa, o zaman daha yüksek hiçbir

[3]

Ruhun bedende

un ölümden sonra da

Bu, bedene komuta eden ve her türden

göçü olarak görüldü.

dinsel seremonilerin kökenini görüyoruz.


ki
-

insan kendi elleriyle bir put yapar ve onun önünd

her

imde bir rahipler,

uzm

[4]

düalizm, toplumsal evrimin verili bir

eder

ve za
[5]

[6]

Bilg

[7]

Meslekler Üzerine Hiciv

yoktur ...

Ok yap
– –

[8]

entlerinde, bir
[9]

etme yetisinden yoksund


yetisine sahiptir.” [10]

ler yapabilselerdi, atlar ve öküzler de


[11]

al
Tekvin

Tekvin

akaçlan [12]
emde felsefe

– amamen sevimsiz bir karakter olarak– görülür.

Pisagorculardan, Platonculardan ve yeni-

olarak

günümüz
En eski Yu

hatta bir buhar ma

ampirizm (tüm bilginin duyulardan


kay * Bu okulun öncüleri Francis Bacon (1561-
1626), Thomas Hobbes (1588-1679) ve John Locke (1632-
devri
-1793’te

Yen

olara

-1804) önceki tüm felsefeyi


öznel idealizm
da


“tek ben”), yani

-1831) ile geldi.

idealistiydi.

gitgide daha derinlemesine girmekten ibarettir.

kilisenin Aristoteles’in biçimsel

ak Hegel’e

oturtm
[1] Gordon Childe, What Happened in History, s.19. [Tarihte Neler Oldu, Alan Y., Ekim 1982, s.15]

* Paleontoloji:

[2] Gordon Childe, age, s.19-20. [age, s.15]

[3]Sir James Frazer, Golden Bough, s.10. [

[4]Sir James Frazer, Golden Bough, s.105.

[5] Ludwig Feuerbach, The Essence of Christianity ( ), s.5.

[6] Aristoteles, Metaphysics, s.53. [Metafizik

[7] I. Prigogine ve I. Stengers, Order Out of Kaos, Man’s New Dialogue with Nature, s.4. [Kaostan

[8] aktaran: Margaret Donaldson, Children’s Minds ( ), s.84.

[9] Oeconomicus, iv, 203, aktaran: B. Farrington, Greek Science (Yunan Bilimi), s.28-9.

[10] Ludwig Feuerbach, The Essence of Christianity, s.204-5.

[11] aktaran: A. R. Burn, Pelican History of Greece (Pelican Yunan Tarihi), s.132.

[12] G. Childe, Man Makes Himself, s.107-8. [ -1]

* Ampirizm:

3
Alan Woods - Ted Grant

“Panta cwrei, oudei menei.”

(Herakleitos)

rleme
.

Hegel, Darwin ve M
sayesinde, Hegel, bilimin genel hareketini öngördü. Ancak bu dahice olmakla birlikte sadece bir
öngörü lik olarak

[1]

Kapital’ind

gibi:

egel’e

biçimidir. Bende ise tam tersine, idea, insan zihninde


[2]

si,

onu anlama ve onu fethetme arzusudur. Genel

açar. [3]
erin, vazgeçilmez nitelikte, dinamik bir yorumudur.

de [4]

« »
[5]

tasavvur edilen en genel anlamda

zorunludur. [6]

-
e

görünmektedir. Atomun içinde de elektronlar*


dönmektedirler.

momentum olarak bilinen


nicelik – –

makroskobik dünyada da mevcuttur. Ne var ki, etkisi o kadar sonsuz ölçüde küçüktür ki, kaale

- *

Anti-Dühring’ de ve ’nde en temel üç


nü vermektedir:
1)

2)

3)

her biçimde sürekli

rnek var.

sonsuz, çekme

Nicelik ve Nitelik

kabulü görmeyi beklemektedir. Bu diyalektik yasa, her dönemeçte kendisini zorla dikkatimize

an

atasözlerin

Her birey, pek


uyar. Gündelik hayattan buna benzer nitelikte sonsuz örnek verilebilir. Hatta hayvanlar bile kendi
*

belirli yarat

kendisinden daha büyük boyutlu bir hayvanla, meselâ bir kurtla ilk kar

[7]

kadar, bir süre i

biçimde etkil

sunar.

kritiklik
isini örgütlemektedir”. Bu kritik durumda tek bir kum tanesinin dahi eklenmesi

eme bir reaksiyonu da


tetikleyebilir.

nükleer
-
zincirleme reaksiyon sönerken, kritik- Benzer bir olay depremlerde

ilmeyi bir süre için kritik noktada tutarlar.

birbirle

–buz–

elimizi suyun içinde özgürce h

ifade etmez. [8]

molekülleri* ve z

öngörülebilir olan pürüzsüz laminer

yun
kaotik

Mendeleyev’in Periyodik Tablosu

bilinm

elementlerin periyodik tablosunu (böyle deniyordu, çünkü bu

bromun
-

Mendeleyev’

r. Ve

irisinin genel kimyasal özelliklerini tarif etti. Bu


-

elemen
Eka- –bilinçsiz
olarak– tti, öyle ki, bunu Leverrier’in o

cüretkârca olmaz. [9]

Anti-Dühring’de, kimyada nicel olarak


element ilâve
CH2O2 formik asit 100° 1°

C2H4O2 asetik asit 118° 17°

C3H6O2 propiyonik asit 140° --

C4H8O2 ütirik asit 162° --

C5H10O2 valeriyanik asit 175° --

30H60O2’ye

(melisik asit) kadar böyle gider. [10]

oksijen, nitrojen, karbon monoksit, az




–255°C’de

kesinlikle birbi

, kalay 3,73°K’de, alüminyum 1,20°K’de, uranyum 0,8°K’de, titanyum 0,53°K’de

n helyum,

- rmak için helyum-


bu

100.000 atmosfer

li nesneleri kesmek gibi

ak, belirli bir


– [11]

sun
Elektromanyetik Spektrum

Dalga Türü

102 elektrik sinyali alan

5 x 105-106 dalga

108 FM-TV dalga

1010 radar dalga

5 x 1014-1015 dalga

1018 X-

1021 y-

1024 y-

1027 y-

Kaynak: R. P. Feynman, Lectures on Physics, 2. bölüm, s. 7, Tablo 2-1.

büyük bir kesinlikle öngörmek mümkündür. Bir örnek daha vermek gerekirse: radyoaktif atomlar

etki kuantumuyla
bilim ik

gerçek görevidir.

org 2

bilgisayar san

indirgenemeyecek nitelikler t

ha

iyesinde koordinasyonun derecesi

tesiyle

Gould ve Niles Eldredge bu süreçlerin kimi zaman ya


*

olarak üzerine bir çizik atmay


– –

Bütün ve Parça

Waldrop:

matematik ifadesi – – nonlineer bir


[12]

Engels’in Anti-Dühring
örnekler geçerli olmakla birlikte, hiçbir surette bütün hikâyeyi anlatmazlar. Engels elbette kendi

basit bir yan yana gelme olarak görülüyordu. H2O, H2SO4 vb. kimyasal formüller, bir molekül

.
ya

me

iyor:

bütünün önceden varolan parçalardan, önceden belirlen

[13]

nitelik

Bu sorun diyalektik materyalizmde merkezi bir yer tutar.


biyokimya ve biyofizik
süreçlerdeki fiziksel olaylarla
moleküler biyolojinin

Karbon içeren tüm maddeler (karbondioksit gibi birkaç basit bile

* protein

peptidler

Her
proteinin özellikleri, . Burada da

neredeyse 120 milyon kere

600

bir protein molekülünün –insülin–

mümkün.

kanda, sinir sisteminde, kemiklerde ve beyindeki her reaksiyon,

yandan oksijen, su ve besin (karbonhidratlar, y


fa

a)

b)

c)

Son tahlilde

nsan toplumundaki

güç

Anti-Dühring

binicileri

rdu. [14]

Devrimin Moleküler Süreçleri


Kimyasal reaksiyon süreci,

Gibbs enerjisi
getirecek mik

min, kendi

*)
Marksizmin diyalektik felsefesiyle or

tamamen

g
deki

vrimler tarihinde de buna az

bir biçimde de olsa devri

i bir rol oynayabilir.

tüler ve tavizler verdiler. Burada sorun soyut bir “tarihsel güçler”

mücadelesinden söz ediyoruz.

rada

n’deki ying ve yang

ahenk ve ahenksizlik
dikkat çeker:

ve kaos da matematiksel güzellik


[15]
lde
[16]

Elementer matema

Kri

nedeni i

birbirine çeken yüzey gerilimi.

görüyoruz; çekme ve itme; manyetizmada kuzey ve güney; elektrikte pozitif ve negatif; madde ve
anti-

Pozitif ve Negatif
, herhangi bir belirl


[17]

hiçbir gerçeklikleri ol
belirgindir. Bunu

[18]

-
[19]

pozitif, biri de negatif. Bu,

ik yüklü

elek * olarak
-
elektron **
ron

- -proton, vb.)

her yönüyle öz
dir.

k birbirini

kuarklar.***

- - -kuarklara, garip- kadar

olarak mümkündür.

çabalayan yüz

Nükleer Fisyon

onda biri kadar

Kendi
– Flopsy gibi– “sadece büyüyen minik

bütünüyle yeni bir bi

biridir.

siz süreç yoluyla evren kendisini tekrar tekrar kurar

gerek yoktur.

edebilmektedir. Hegel’le hemfikir olmakta

lan nötronu
üretir.

ancak bunlar

itme ve çekmenin sonuçta birbirini götürmesi, ya da harek


ur. [20]

güney mutlak olarak

dünya

süre


paleomanyetizma–

yalarda minerallerin

– –
Çekme ve itme

muazzam çekme ve itme kuvve

rotonlar birbirlerini

Engels çekme ve itmenin evrensel rolüne dikkat çeker:

içinde bir taraf di

–kuvvet ya
-bilimsel formülasyonundan çok önce–

süreçlerini tarif et

zerindeki eyleminden ve bunun

[21]

Engels
Felsefe Tarihi

– bu

in bir fikir içermektedir: hareket ve enerji maddeye içkindir. Madde


kendinden hareketlidir ve kendi kendini örgütler.

«enerjiyi»
«kuvvet» ifadesine tercih
edilmelidir.” [22]

yalizmin
y

vererek ölecektir.

yapay seleksiyondur

anahtar olan

bir enerji düzeyin

sürülür (Tez Antitez

sonuca (Sentez

oluruz.

Marksizmi
-Antitez-

-Antitez-Sentez’in “kuru üçlü”süne

Hegel Herakleitos’a döndü, ama 2500 y


ve kara büyüyü

sözcüktür. Kimyadaki birçok sözcük Arap kökenlidir: asit, alkali, alkol, vb.

en

– – reddederek

ha

– n

ibarettir.
Marx ve Engel

sayesinde buna

in ilerleyici

[23]

Kapital

Marx, Kapital
bilimini

Hegel’in Kapital’i anla

Kapital

E Kapital’
bu sorunda sonuna kadar Kapital

[24]

Marx Kapital
üretimin hareket yas ’te Marx

[25]

Kapital
ediyordu. Kapital

* ilik”

Kapital
“Robinson Crusoe” yöntem

list ekonomiyi,

bütü Kapital’inin yöntemidir: diyalektik materyalist yöntem.

temel hücresiyle
ça, özel ve genel

Kapital’in birinci cildinde Marx,

Ancak –tüketim

Oysa
emek gücünü -

filogiston

hizmet etti. Sonra 1774’te,

ne

-
k

uz bir diyalektik yöntem izlemek suretiyle,

kendisini önceleyenler

Marx burada Hegel’i bol bol över:

Ancak bu
a
priori
Hegel diyale
Das Kapital

yer yer ona has ifade biçimleriyle flört ettim.

ve yüceltiyor gibi görün

katar; çünkü hiçbir dayatmaya izin vermez, [26]

[1] Trotsky, In Defense of Marxism, s.66. [Marksizmi Savunurken, Kardelen Y., 1992, s.85]

[2] Marx, Capital, cilt 1, s.19. [Kapital, cilt 1, Sol Y., 1986, s.28]

[3] David Bohm, Causality and Chance in Modern Physics (Modern Fizikte Nedensellik ve Tesadüf), s.1.

[4] R. P. Feynman, Lectures on Physics (Fizik Dersleri), 1. bölüm, s.8.

[5] Aristoteles, Metaphysics, s.9. [Metafizik, s.243]

[6] Engels, Dialectics of Nature, s.92. [ Sol Y., Ekim 1991, s.81]

* Elektron:

* Nötron ve proton:

*
bir sonuç önermesi.

[7] Trotsky, In Defense of Marxism, s.106-7. [Marksizmi Savunurken, s.119-120]

* Bir

[8] M. Waldrop, Complexity ( ), s.82.

* DNA:

[9] Engels, Dialectics of Nature, s.90-91. [ , s.79-80]

[10] Engels, Anti-Dühring, s.162. [Anti-Dühring, Sol Y., Mart 1977, s.221]
[11] J. Gleick, Chaos, Making a New Science, s.127. [Kaos, Yeni Bir Bilim Teorisi,
1997, s.149]

* Tedricilik:
teori.

[12] M. Waldrop, Complexity, s.65.

[13] D. Bohm, Causality and Chance in Modern Physics, s.x.

* Aminoasitler:
maddenin temel bir

[14] Engels, Anti-Dühring, s.163. [Anti-Dühring, s.223]

* Determinizm: Tüm süreçlerin, b

flerin hükmü

[15] I. Stewart, Does God Play Dice? ( ) s.22.

[16] R. P. Feynman, Lectures on Physics, 2. bölüm, s.5.

[17] Engels, Dialectics of Nature, s.345-6. [ s.286-7]

[18] Hegel, Science of Logic, cilt 1, s.258.

[19] B. Hoffmann, The Strange Story of the Quantum (Kuantumun Tuhaf Hikâyesi), s.159.

* Pozitron: -

** Foton:

*** Kuark:

[20] Engels, Dialectics of Nature, s.96. [ , s.84-5]

[21] Engels, Dialectics of Nature, s.95-6 ve 110. [ , s.84 ve 95]

[22] Engels, Dialectics of Nature, s.108 ve 107. [ , s.93 ve 92]

[23] Hegel, Phenomenology of Mind, s.68. [Tinin Görüngübilimi, -22]

[24] Lenin, Collected Works, cilt 38, [bkz. Felsefe Defterleri,


Sosyal Y., Mart 1976, s.266]

[25] Marx ve Engels, Selected Works Seçme


-8]
* Metafizik:

birbirl

fizikten

geldi.

[26] Marx, Capital, cilt 1, s.19-20. [Kapital, cilt 1, Sol Y., 1986, s.28-9]

4
Alan Woods - Ted Grant

berisinde, “fikirlerdeki tuta [1]

er. Yüksek memelilerde ve özellikle bonobo

soyutlama? Ge

olurdu. Dilin kendisi yüksek bir soyutlama düzeyini önvarsayar.


bilimsel dü

en umutsuz derecede yetersizdirler. Bir

“hakikat her zaman somuttur.”

aforoz ederek

rigor mortis] temsil eden dogmatik

süreçler kaos içinde sona erer.

Soyutlama olmadan nesne


-
parçalara

– hakikatten
tüm
tam olarak
iden diyalektik yol
[2]

mezsin” gibi birçok atasözüne

apsar, ama hareket, türbülans*

Making Sense The Origins of


Inference [
problemlerinden birisine, onun statik karakterine dikkat çekiyor:

Sözel muhakemenin genellikle “durumlar”la, bir zaman kesitinde statik olarak görülen dünyayla ilgili

Elbette bu
-halleriyle-

eylem yoluyla ediniriz.[3]


olaylar hakk

» ya da «soyut» olarak
[4]

te
budur.

ratik”

holistik

tedir olmak

s denir.”[5]

iz savlardan
Aristoteles Organon diyalektik

pozitivistler*

önermeler üçlüsüdür.”[6]

Birinci ve

bulunmayan bir üçüncü terimle (orta terim


büyük terimdir; bunu içeren öncül büyük öncüldür; sonucun öznesi küçük
terimdir; ve onu içeren öncül de küçük öncüldür

a) Tüm insanlar ölümlüdür. (Büyük öncül)

b) Küçük öncül)

c) O halde Sezar ölümlüdür. (Sonuç)

Buna olumlu kategorik önerme denir. Bu,

yordu.

[7]

belirli biçimlerde “C”ye (orta terim


budur.

n ne varsa

eyfi biçimde geriye dönerek ona

mutlak nesnelliktir. Her durumda, verili bir


tem,

Bilimin her alan olgulardan


[8]

giderek deneyim temelinde genellemeler arar.


süreciyle karakterize olur. “Bütün hakikat
sonunda bilimsel hakikatin testi deneydir. “Deney” diyor Feynman, “bilimsel «hakikat»in tek
.”[9]

a priori maz, gözlem ve deneyle gösterilme

a priori

bütünüyle

[10]

bir temel üzerine

dün

[11]

kullanmaya devam etmekten müsterihtirler.


cak
düzeyde olmakla beraber, hayvanlar için bile geçerlidir bu.

– –

[12]

Troçk

diyor:

Ne

biçimlerinin bir bilimidir.[13]

ya

tümdengelimsel olarak geçerli

olarak geçerlidir: Tüm bilimcilerin ik


sorular kümesine yol açar. Hegel’in dikkat çekti

a
priori
formüllerdir. Bunlar tam da, klasik geometrideki Eukleides (Öklid) prensipleri gibi, sonraki tüm
formüllerin (teoremler

etmemiz gerekmektedir.

≠ A')

≠ B)

Bilimi
gösterir.

Hans-Christian Andersen’in

güzel yeni elbisesiyle gezintiler yapar, ta ki

nu asla affetmediler.
görülmez. Her

udur

olabilmektedir. Onun zarafet ve derli topluluk gibi erdemleri yerlerini korur

biçimde özetlemektedir:

e temel

her zaman
görevlerinden biridir. (…)

hale

[14]

ölü

önemsiz görüne
küçük hata bir felâkete sebep olabilir. Engels Anti-Dühring
[15]

tein da

imsel- -Sakson entelektüel

yönelik bir
yüce-

anlamda deneyime indirgersek, o zaman, ne türlerin kökeni konusunda, ne de daha zorlu bir konu
di
[16]

bir sorundur, ama diyalektik ve kuantum m

her
ikisidir

-
“B” elektronuyla, diyelim %60 “A” ve %40 “B” (ya da t

beli -

r
old Hem hem de bir
ve yoktur
niyle bir sonuç veremez.

elektron-nötrinosu
noktada bir müon-nötrinosu taon-nötrinosu
nihai ölüm darbesini
-

Gotlob Frege, Bertrand Russell ve

ve retorik

aha sonra Wittgenstein

–fizik, biyoloji, ve hatta psikoloji–

“ya ...

dile getirirler.

in bu bir yasak

Normal harfler yerine

a) p = p

b) p = ~ p
c) p V = ~ p

d) ~ (p ~ p)

olmas

rçekte,

“Monadik yüklemler”, “niceleyiciler”, “


dikkat
* inin

Newton, Darwin ve Einstein kadar büyük bir bilimci olurdu.

Moliere’nin

bilmeden, hep Monadik Yüklemleri


g

nra da alt

kurucusu olan
Öklid- -

[17]

evet-

aksiyomlar totolojidir lar mekanik ve

[1] aktaran: A. A. Luce, Logic ( , s.8.

[2] LCW, cilt 38, s .171. [bkz. Felsefe Defterleri, s.138]

* Türbülans:
hareketlilik durumu. (ç.n.)

[3] M. Donaldson, Making Sense (Anlamak), s.98-99.

[4] M. Donaldson, Children’s Minds, s.76.

[5] Trotsky, Writings, 1939-40, s.400.

* Ma Öznel-

[6] A. A. Luce, Logic, s.83.

[7] Kant, Critique of Pure Reason, s.99, dipnot. [

[8] Engels, Dialectics of Nature, s.64-5. [ , s.59-60]

[9] R. P. Feynman, Lectures on Physics, 1. bölüm, s.2.

[10] Kant, Prolegomena zu einer jeden künftigen Metaphysik, aktaran: E. V. Ilyenkov, Dialectical Logic
( ), s.90.

[11] Engels, Anti-Dühring, s.43. [Anti-Dühring, s.92]

[12] Trotsky, Writings, 1939-40, s.399 ve 400.


[13] Trotsky, In Defense of Marxism, s.65, vurgu bizim. [Marksizmi Savunurken, s.83]

[14] Trotsky, In Defense of Marxism, s.65-66, vurgu bizim. [Marksizmi Savunurken, s.83-84]

[15] Engels, Anti-Dühring, s.26-27. [Anti-Dühring, s.72-73]

[16] Trotsky, Writings, 1939-40, s.401 ve 403.

* Monad:

[17] Cohen ve Nagel, An Introduction to Logic and the Scientific Method (


), s.vii.

5
Alan Woods - Ted Grant

Clerk

ahip
Her

bir elektromanyetik dalgaya neden olabilir. Ele

gibi,

-
olarak
– – suda

dönümüyle b

quanta

* elektronun izlerine bakarak; veya

üzerine te

l
her iki

anda birkaç hareket durumuna sahiptir!

hipotezler

için kimsenin ne cesareti ne de herhangi bir fikri


ama

gözümüzün önüne getirmekten hâlâ çekiniyoruz. [1]

Ama

Bu devrim Maxwell de

Bunun yerine çok daha esnek ve dinamik –yani tek kelimeyle diyalektik– biz.

analiz edebilen yeni bir bilim söz

bütün bir teorik zorlukla



– yesinde akla hayale

a enerji haline gelir.

[2]
gibi davranabi

O halde, Tanr

[3]

sonucudur bu.

ine gelen bir noktadan türer. Ama daha

atomlardan –elektronlar, çekirdek, fotonlar ve daha da küçük –

-kurgunun en

ez bir
konumdan –bir “nokta”–

Çok daha önceleri, ilk insanlar,


bir devrim
2
= mc formülüyle ifade edilir, burada m kütle, c
E m kütlesinde

bir negati

ozitif yüklü bir proton ve negatif yüklü bir

Bir elektron ve onun anti-


-
-enerjisi, lineer

r.

–ve tersi– sürekli


daha d

– –

– –

–protonlar, elektronlar ve fotonlar–

–nötrinolar, pi-mesonlar, mü-mesonlar, k-mesonlar ve



ki –bir saniyenin milyarda biri kadar–

Tauon
müona ve sonra da bir elektrona bozunur. Yüksüz pion daha da geçicidir, saniyenin katrilyonda

sigma

-ömürleri

Daha so hadronlar
-

-
leptonlar olarak bilinen daha hafif

sahiptirler. Kuarklar da çiftler halinde bulunurlar ve pozitif ve negatif yüke sahiptirler, her ne kadar bu

küçük ve elemente
, Dr. David Schramm «yap bozun son
» .”[4]

lme

neden yoktur. Bilimin her daim ilerleme yolu bu o

sürecinin evr

*
gözleml (ç.n.)

[1] B. Hoffmann, The Strange Story of the Quantum, s.147.

[2] Engels, The Dialectics of Nature, s.92. [ , s.81]

[3] B. Hoffmann, The Strange Story of the Quantum, s.194-5.

[4] Financial Times, 1/4/94, vurgu bizim.

6
Alan Woods - Ted Grant

Bu matematikte, “faz- Faz-


karakteristiklerinden biridir. Ger

ta

görüldü.

1932’de,

sinde ele

Heisenber

.”[1]
bilinmeyenle ilgilenmiyoruz. Bu, bilimde her zaman mevcuttur. Bilimin tüm serüveni bilinmeyenden
Ama insanlar bilinmeyeni bilinemez

et eder.

nde-

geçerlidir). Far

ir.

Teori, ima etmektedir.


David Bohm Modern Fizikte Nedensellik ve Tesadüf

Böylelikle kuantum teoris

n hareketini
Ama yine de, belirsizlik ilkesinden

deneyde, elde edilecek kesin tamamen keyfi


varolan ya da hep v
[2]

endimiz ve

layamam. Anlasam da anlatamam.”

inin sözde

söyleyebileceklerimizle ilgilenir.”

Fizikçi John Wheeler “

ne

[3]

–kuantum

Birçok seçkin bilimci, bilim

safl Timaeus’undan (Platon


.”[4]

deneyinin standart Kopenhag yorumu

Schrödinger, Heisenberg ve

*
** bir

idealistlere göre, kedi ne ölüdür ne de diri! Bu anekdotla, Schrödinger, kuantum

r.

limboda*** lü

imserler. Bu tümüyle, Materyalizm


ve Ampiryokritisizm
-

takdi

üzer

nel olarak materyalizmin ve özel olarak


[5]

olguyu incel

l, bizim sorgulama

[6]

parças

inde çöker. Bu durum en kesin bir biçimde

kabul edemez ve bu nedenle felsefi mistisizme – – geri


dönmeyi tercih eder.
Nedensellik ve Tesadüf

sorundur bu.

Felsefi anlamda zorunluluk, nedensellikle, neden ve sonuç –verili bir eylem ya da


bir rol oynar. Tersine,


devirmemiz gibi durumlar

tesadüf

emezler.

tipte
ka

– –
nitel n

reç
olarak analiz etmek gerekir.

Meselâ, y

so

bil
bilirler.[7]

Mekanizm

belli bir anda hangi fa

[8]

bilinen

olarak tam da
humunun filizlenmesi ve

Bu tipten bir zorunl

[9]

eli olarak basit birkaç denkleme

bili
o dönem için
jik yeteneklerimiz itibariyle

Newton’un klasik mekan

ri bu öngörüleri bir
dete

esine indirgenebilirdi.

hiçbir mekanik sistem

öngörülerde bulunabilecek kusursuz


yoktur.[10]

hede

içersinde, ki bu her zaman

moleküler hareketleri.

Belli bir sonucun kusursuz ölçüde tam bir öngörüsünde bulunmak

böylece daha k

lir.

erili bir
r.


kend –
[11]

Klasik mekanik, önemli teknolojik ilerlemeleri m

çehr

[12]

birçok alt bölüme sahiptir.

Maddenin her f
n öngörülerde bulunabilmemiz için gerekli olan her bir molekülün

a daha da

hatalar içermesine yol açar.

Göreli özerk bir nitelikler dizisine sahip ve fiilen bir makroskobik tesadüfi yasalar
dizisine uyan bir makroskobik düzeyden
-ölçekli deneyim sayesinde biliriz ki, bu kütle
kendine has biçimde bir

sistemi
” söz konusudur.[13]

Öngörü Mümkün mü?

“tura”; diyalektik –ve yeni fizik– onu

geçerlidir.

kimyasal, biyolojik ve toplumsal

ve her
temel beli

ün tevazuuyla itiraf etse de, büyük

söyleyebilir.[14]

düz

r.

lde belirlenemezler.

önceden kestiremeyiz ama bel

ere hükmeden ve bizzat


biri, nitel olarak yeni g

sonlanmayan bilme sürecine ait bir sorundur:

Özel bir sorundaki nedensel yasalar a priori bulun

ndisini
[15]

muhtemel olanla gerçek olan


zorunluluk ile

.”[16]

ir:

endi ölümüne debelenmeyerek


zaman süreci içerisinde a

elir. Hegelci

[17]

Verili bir

durumundan, durumuna ve sonra da

Potansiyel halinde

olanak ile gerçek potansiyel

Bu d

peare’in sonelerinden birini

literatürünü buna eklemeyelim? Bunu

mesi için ne

bilimsel teoriye,
–ve tersi–

... V

Hegel,
- -

noktada, bu zorunluluk
zamanlarda bilimdek

ya tarihini

[18]

etti:

kolektif bir iradeyle ne de kesin ol

olan zorunluluk orunluluk,

[19]

Determinizm ve Kaos

Kaos te

rasgele bir hareket. Ama nesnel süreçlere saf “t

bilim

yönlendirilebilir. Teorik olarak, herhangi bir yöne dönmekte “özgür”dür. Pratikte ise metalin her
metafizik ya da ruhsal güçlerin müdahalesine yer yoktur. Materyalist diyalektik, der Engels, “evrensel

belirlenmeleridir. Fakat belirli bir hareketi bir

– – hareketleri

, nedensellik
[20]

–ve tersi–
[21]

Kaos teor

kelebek etkisi

Zorunlulu

sistemimizde olmasa bile–


maddenin–

Metafizik

emek-

li olarak artar ve belli bir noktada kendisini ifade etmek zorunda

-
mesi de

emperyalist güçler –Britanya, Fransa, Almanya, Avusturya-Macaristan ve Rusya–

The Independent

tüm durumda örtük olarak mevcuttur.


ler ve

Marksizm ve Özgürlük

Özgürlük ve zorunluluk

[22]

kendi tarihlerini yaparlar. Ne var ki, insano

–ekonomik, toplumsal, politik, dini ve kültürel–

Kutsal Aile

”, “hiçbir mücadele yürütmez”.

kendi
faaliyetinden [23]

nusu

sahnesindeki tekil aktörler eninde sonunda


Buna ra

–bu
– Freudcu dil
sürçmesi

-analitik

[24]

ma

– mlu bir biçimde


* Uncertainty principle, Türkçeye belirsizlik ilkesi kesin


, kesinsizlik ilkesidir. Keza indeterminacy belirsizlik
yazarlar kimi yerlerde uncertainty yerine indeterminacy
Türkçedeki bilimsel metinlerin aksine biz burada, uncertainty kesinsizlik olarak ve
indeterminacy belirsizlik olarak çevirdik. (ç.n.)

[1] I. Asimov, New Guide to Science, s.375. [Bilim Rehberi, e Y., 1986, s.540]

[2] D. Bohm, Causality and Chance in Modern Physics, s.86 ve 87.

[3] T. Ferris, The World Treasury of Physics, Astronomy, and Mathematics (Fizik, Astronomi ve
), s.103 ve 106.
[4] E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened ( ), s.362-3.

hayali deneyler. (ç.n.)

**

*** Limbo:

durum.(ç.n.)

[5] LCW, cilt14, s.55. [bkz. Materyalizm ve Ampiryokritisizm, Sol Y., Nisan 1988, s.49-50]

[6] T. Ferris, age, s.95-6.

[7] Spinoza, Ethics, s.8. [Törebilim s.52-53]

[8] aktaran: I. Stewart, Does God Play Dice?, s.10-12.

[9] Engels, The Dialectics of Nature, s.289-90. [ , s.239-240]

[10] D. Bohm, Causality and Chance in Modern Physics, s.20.

[11] J. Gleick, Chaos, Making a New Science, s.124. [Kaos, Yeni Bir Bilim Teorisi, s.145]

[12] D. Bohm, Causality and Chance in Modern Physics, s.X ve XI.

[13] D. Bohm, Causality and Chance in Modern Physics, s.50-1.

[14] B. Hoffmann, The Strange Story of the Quantum, s.152.

[15] D. Bohm, Causality and Chance in Modern Physics, s.25 ve 24.

[16] Hegel, Philosophy of Right, s.10. [Hukuk Felsefesinin Prensipleri

[17] MESW, cilt 3, s.338-9. [

[18] MESC, Marx’tan Kugelmann’a, 17 Nisan 1871, s.264. [ , cilt 2, s.47]

[19] MESC, Engels’ten Starkenburg’a, 25 Ocak 1894, s.467. [ , cilt 2, s.298]

[20] Engels, The Dialectics of Nature, s.17 ve 304. [ , s.27 ve 251]

[21] Engels, Anti-Dühring, s.32. [Anti-Dühring, s.73]

[22] aktaran: J. Gleick, Chaos, s.251-2. [Kaos, s.298-299]

[23] Marx ve Engels, Collected Works Kutsal


Aile, Sol Y., Mart 1994, s.129]

[24] Freud, The Psychopathology of Everyday Life, s.193. [ , Payel Y.,


7
Alan Woods - Ted Grant

Zaman Nedir?

nesnel

sürekli bir

ine, keyfi hayaller


ifade

tersinirdir.* Zamanda
hareket ise tersinmezdir



da, sürekli öz-

Geçip gidenin yerine gelen her biri,

anlarlar.
.”[1]

Her bireyin
k bir düzeyde

mücadele etmektir.

ina

bulur. Katolik Kilisesi Copernicus ve Galileo’nun kozmolojisini içine sindiremezdi, çünkü bu kozmoloji,

var ki, bu

göre hiçlikten yar


Timaeusu

da bu geçici toplumsal formasyo

Zaman ve Felsefe

Parmenides, Zenon) bu olgunun oldukça bilimsel bir


Onlar mükemmel

ebilir. Verili bir olguya birçok yönden

görüyordu:

gerekir. Zaman
edilebilir ne de sona erdirebilir. O halde, hareket de, zaman gibi süreklidir, çünkü zaman hem

var edilebilir ne de sona erdirebilir.”[2]

teles’ten

Uzay ve zaman. Gerçekten varolan meta

klid

Kant,
Bilimi

bile, belli bir sa

mutlak zaman

Ne var
göreli

Newton ve Hegel

an mekanist teorilere ilk ciddi meydan okuma

gösterdi. 19.

ok

ederler.

modern bilimin birçok b


kabullerine cesaretle meydan okuyan Hegel, ve süreçlere

Tinin Görüngübilimi ”

, bu

gerekecektir.[3]

Kaostan Düzene

klasik Newton fiz

ibi çok

[4]

ir

. Böylece, neden ve sonuç ancak

Zaman, maddenin
ilgilenemezler, onu ancak bir

etiremezler.
[5] Evren, kendini
Hareket, hem olumluyu hem de

edebilir. Geometri esasen


a priori

[6]

dönük en küçük bir gi

Görelilik

Alb

elilik Teorisi (1915) idi. Özel görelilik yüksek

Michelson-
ebilmek için,

–madde ve


2
denkleminde ifade edilir,

E enerjiyi (erg olarak), m kütleyi (gram olarak) ve c


(santimetre/saniye olarak) temsil eder. c2

maddede içerile

-enerji” olarak karakterize

ülemezdi. Ama

kütle-enerjinin
korunumu
-enerji
düzeyidir.

ile yeni

yükseltir.[7]

Ei

1
kütle kaz /6

ol

sabit old
Felsefi olarak

[8]

-p -elektron (pozitron) elde

basitlikteki E = mc2

Genel Görelilik Teorisi

Özel görelilik, bir cismin be

bilir. Gündelik

Böylelikle kütleçekimi ele alan genel görelilik teorisi ortaya ç

“ç

Genel görelilik teorisi özü itibariyle geometrik bir karakterdedir, ancak klasik Öklid geometrisinden
uzay- -

madde t

anda, derhal idealist mistifikasyona

maddenin

Einstein kütleçekimi, cisimleri etkileyen bir “kuvvet” o

da aç

e
*
l
lerini de izah
edebiliyordu.

rilyonda birlik bir farkla

sürekli olara

Birçok kavram bütünüyle görel

nkü nehrin

göreli

gündüzdür ama Avustralya’da gece. Gece ve

“düz” olarak ve tüm dikleri de paralel olarak alabiliriz, meselâ tek bir kasabadaki iki evle

n
sona erdirici et

göreli

aki bir

cismin b

ensel iç

yöntemin) tam anti- -

-kategorileri” diye

Bunu,
lektif

küçük- -burjuvada
mevcuttur.[9]

Kapital’de Marx, somut i

ve üretimde harcanan toplumsal olarak gerekli emek-


zaman da, görülememesine, duy
terimleriyle ifade edilebilir

r uzay

Zaman ancak göreli bir tarzda ifade edilebilir

simge

enflasyona yo

ölçümün

ölçülmesi

[10]

ölçülmesi
). Santimetre

c, ve Planck sabiti h

sivr

ölçülmesinde kulla

a da “küçük” gibi göreli

sistemine – – göredir. Maddenin her türden


16
yeterince ifade edilemezler. Meselâ, bir pi-mezon parçalanmadan önce sani da biri

–24

–12
süresi kadar. Burada ba saniye, bir

“saat” ile ölçülebilir.

Özel görelilik teorisi bilim

eskisinden çok daha keskin hale gelmesidir. Dah ölçülmesinde

zaman da dahi

bizim için bir gerçeklik haline gelebilmesi için, onu sonlu


Einst

bir çeli

[11]

man var ise, o takdirde bu da akmak

ölçülmesiyle
felsefi so

ikincisin

telik gelecek, zamansal kesiti ya da

resmedilebilir.

gerçek

durumu içeren bir belirsizliktir.

Man muss nur sterben


tli bilimlerin görevidir. Ama

-
imsel olmayan sezgiyle kavranabilecek metafizik bir

söylerler

Göreli bir biçimde

Ve önceki gece evine döndü.”

(A. Buller, Punch

evreni gerçekte bilemeyec

Dünya

[12]

i
– – çok daha iyi ifade etmekteydi. Einstein’e göre,

ene
.”[13]

. Madden

Uzay üç boyutludur, ancak za

evlen
yoktur. Zaman tersinmezdir
urumunu ve gerçek hareketini

ma
u, bütünsel ve bölünmez uzay-zaman
-

dah
-

[14]
gerçekten
veriyor gibi görünür.


de zaman sorunu

kütl

becerirse, diye –bildik analojiyi sürdürürsek– belki de kendisinin çok

– – le gelebilir. Böylesi bir


-

– – henüz

Mach ve Pozitivizm
“Bununla birlikte, nesne gerçek hakikattir, temel gerçekliktir; onun bilinip bilinmemesi hiç önemli

yoktur.”[15] (Hegel)

öznel idealizmin ariyle mistik

gözüküyor.

ortakl

yo-kritisizm okulunun kurucusu olan Richard


Materyalizm ve Ampiryo-Kritisizm

Alber

nesnelerden “duyu kompleksleri” olarak bahsederler. Böylece, meselâ, bu masa, sertlik, renk, kütle
vesaire gibi duyu-


v –

ekilde, modern felsefenin en etkili (ve


bilimciler üzerinde en büyük etkiye sahip) ekolü, Mach ve Avenarius’un öznel idealizminden

felsefe
ve bu nedenle de herhangi bir

er haline gelirler. Papadan çok

opüler olan Görelilik: Özel ve Genel Teori


de ciddi bir biçime bürünür. Orada, “bu noktaya ikna oluncaya dek okuyucunun daha fazla

ol – –

Tractatus’unun

i bu,

per::

-momentumunun
[16]

saptar. .

Boltzmann ve Zaman

ndan
tersinir neyimimize

biliriz.

Boltzmann b

Zaman nesnel olarak v

iyordu. Bilimcilerin

Fizik ve matematikte zaman ifadesi tersinirdir


Meselâ, bir anti-
–Yük, Parite ve Zaman–

Dinamikte, verili bir yörüng

dinamikte, zaman (t → – →–

sarkaç.

süreçlerin

özelliklerin

Clausius ve Maxwell bu soruna tekil


moleküller

mümkünken, pratikte

le
çevirmek hiç de

gibi tersinmez süreçlerin “gözlemci”y

ki, bir bireyin


tersinmez bir süreçtir. Kaos teorisinin önde

termo

– –

Üstelik Engels

[17]

Görelilik ve Kara Delikler

u nedenle de kelimenin herhangi bir

mistik bir yorumu olarak görünmektedir.


sahiptir.

[18]

ya da daha önceki herhangi bir teori gibi, Görelilik teorisi de yolun sonu olamaz.

Robert Burns’ün sözleriyle:

diye

gelinceye kadar.
evcut

orijinal t bir halini sunan

içerikten tamamen yoksun o


* Tersinirlik, bir önceki duruma geri dönebilirliktir. Tersinmezlik ise bir önceki duruma geri
dönememezliktir. (ç.n.)

[1] , 14: 1. [ , Eyüp, Bap 14, 1-

[2] Aristoteles, Metaphysics, s.342 ve 1b. [Metafizik, s.497-498]

[3] Hegel, Phenomenology of Mind, s.151. [Tinin Görüngübilimi -76]

[4] Prigogine ve Stengers, Order Out of Kaos, s.89. [Kaostan Düzene, s.126]

[5] Hegel, Phenomenology of Mind, s.104. [Tinin Görüngübilimi, s.45]

[6] Hegel, Science of Logic ( ), cilt 1, s.229.

[7] Landau ve Rumer, What is Relativity?, s.36 ve 37. [ -


83 ve 83-84]

[8] R. P. Feynman, Lectures on Physics, cilt 1, s.1-2.

* Günberi (perihelyon):

[9] Trotsky, The Struggle Against Fascism in Germany, s.399. [ , Köz Y., Haziran
1977, s.417]

[10] R. P. Feynman, Lectures on Physics, 5. bölüm, s.2.

[11] N. Calder, Einstein’s Universe ( ), s.22.

* “Birçok evren” (multiverse):


türetilen bir sözcük. (ç.n.)

[12] J. D. Bernal, Science in History, s.527-8. [Bilimler Tarihi, cilt 2, Sosyal Y., Ekim 1976, s.488]

[13] N. Calder, Einstein’s Universe, s.13.

[14] I. Asimov, New Guide to Science,s.359. [Bilim Rehberi, s.511]

[15] Hegel, The Phenomenology of Mind, s.151. [Tinin Görüngübilimi, s.75]

[16] K. Popper, Unended Quest ( ), s.96-7 ve 98.

* Entropi: Termo
[17] Prigogine ve Stengers, Order Out of Kaos, s.10, 252-3 ve 277. [Kaostan Düzene, s.43, 300 ve 326].

[18]
gönderilmeden hemen ö

8. ZAMAN OKU
Alan Woods - Ted Grant

“Dünya sona erer böyle

ltiyle.”

(T. S. Eliot)

therme dynamis
Aslen deneylerden türeti
Clasiu

i de artar. Bu versiyonda, tüm

Boltzmann fizikte mikroskobik (küçük-ölçekli) düzeyden makroskobik (büyük-

t eder. Moleküller rasgele hareket edebilirken, ortalama olarak, belli bir anda, bir yönde hareket

belirlen

arda entropi üstün gelir ve kendini

fiziksel

soyut bir evren


termodinamik

kehanetlerde
bulunuyordu.[1]

kitapta:

– –

n
[2]

Neden H

[3]

eydan okundu. Nobel


rasgele dalgalanmalar

moleküller

[4]

düzensizlik

iflâsa sürüklenir.
[5]

[6]
– –

hareketi gördü. Ne var ki bu,

inanmak için her türlü nedene sahibiz. Kaotik olarak görülen, moleküllerin salt rasgele hareketleri,
belli bir noktada kri

[7]

– – “nadir ve
Denge-
üreçlerle

“Klasik” kimyasal

yan zincirleri kaybolup

ismiyle “kimyasal saatl -Zabotinski reaksiyonu ve

. Ne var ki, bir sisteme etkiyen termodinamik kuvvetler, lineer bölgenin

öneme sahiptir. “Kimyasal


i”. Belli bir anda,

nörofizyolo *

“Kimyasal saat” olgusu, d

olarak.

kendi kendini
örgütleyebilen
beklenmeyen bir durumdur. Prigogine’in “kend

öznel bir ol

makroskobik, her düzeyde mevcuttur. Ona göre, ikinci yasa, yol açar.
Denge- düzen ortaya . “Denge- .”[8]

[1] aktaran: E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.134.

[2] P. Davies, The Last Three Minutes, s.98-9. [Son Üç Dakika

[3] aktaran: P. Davies, The Last Three Minutes, s.13. [Son Üç Dakika, s.24-25]

[4] M. Waldrop, Complexity, s.33-4.

[5] J. Gleick, Chaos, s.308. [Kaos, s.365]

[6] E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.139.


[7] Prigogine ve Stengers, Order Out of Kaos, s.298. [Kaostan Düzene, s.348]

* Disipatif sistemler:
vadeli global- -kimyasal tepki sistemleri. Bu sistemler, kesintisiz bir

[8] Prigogine ve Stengers, Order Out of Kaos, s.148, 206 ve 287. [Kaostan Düzene, s.187, 250 ve 336]

9. BÜYÜK PATLAMA
Alan Woods - Ted Grant

Kozmoloji

Fakat –diye itiraz edebilirsiniz–

in, genellikle

m var.

–kendi
galaksimiz ve iki –

rdi. Sonra,

edildi. Böylece evren – –

sons
Tekvin
Bu teoriye göre, bundan önce ne

tekillik
görünmez nokta, daha sonra öyle bir güçle pat

anl

New Scientist

hikâyesi

Doppler Etkisi

Statikti.

“Doppler Etkisi” olarak


“alan denklemleri” bu fikre uydurulabilecek bir tarzda yoruml

matematikçisi Alexander Fri

nle, böylesi bir

–bir

konuldu. Böyle bir teorinin Katolik kilise
-ju
re’in

[1] Lemaître daha


daha, beklenmedik biçimde ciddi sorunlarla yüz yüze geldi.

i,

kadar ya
yi görürüz. Fakat

ºK

i ve kendi

“Penzias- -
[2]

Fred Hoyle
düzensizlikler o

kökenlerini, bir matematiksel mükemmellik modeli olarak, tümüyle kusursuz bir düzenlilikte,

Neden bugünkü evren bu kadar “topak

–35
pat

90


defalarca kat fazla–

Diyalektik materyalizm evreni Einstein ya da Newton gibi statik veya sürekli “denge” durumunda bir

periyodik patl
gösterdi. Ancak hiçbir surette bu denklemlerin hepsi bir “tekillik” durumunu ima etmez. Yine de Guth

s –ki bu

fazla galaksiden bahsediyoruz demektir. Guth’a

Madde, saniyenin trilyonda birinin trilyonda birinin trilyonda birinin milyarda biri kadar bir sürede,
trilyon kere tri

–ex nihilo–

[3]

desteklemek için yeni ve daha da keyfi kabullerde bulunarak sadece kale direklerinin yerini

gözlemledi

r son verecek yeterli

ngörülen miktardan yüz kat daha az.


yor, omega

fazla mad

gerçekten

mümkündür.

yoksa, o zam

edicidir.”

lan

lgiç profesörler gibi davranmaya devam


[4]

pratikte test edilebilecek çok az öngörüde bulunarak, giderek artan ölçüde a priori matematiksel

genellikle bilim-

–elektromanyetizma,


Teoriyi (BBT)*

faka girmeyi çok

kle en gülünç

New Scientist,

“h

ki gibi, görmek istediklerini gördüler.

oluyordu.
New Scientist’in

örünmez bir ortam–
Kozmolojide serbest pa

Gerçekten de öyle. Ama “gerç


sihirbaz gibi, birden bire nötrinoyu

her

defa, çekirdekten

Aradaki fark, daha önce b

tkilemeksizin

end -

iyorlar. 1956’da,
-

no, hemen saptanamayacak özelliklere sahipti. Son derece


bir deneyde

el

–ve

rsiz bir acele, bu mucizevi

sonunda nötrinoya geri dönmeye mi k

iki kuvvetten her ikisi de sadece çok küçük bir alanda

emlisi, neden
evrenin mutlak bir mükemmelli
“erken evren daha basitti ve çok daha çekiciydi, çünkü

ede

erin hangi

v Hxd

güvenilir bir alet yoktur. Ve güçlük de burada yatar! Uzma

Michael Pierce diyor ki, Hubble Sabiti hiç 85’tir. Gustaf Tamman 50, George Jacoby 80, Brian

ölçmek
Son hesaplar evrenin

.[5]

dayanan bütünüyle teorik bir

örtbas edilmektedir.

aha uzun bir süre.

New Scientist
Pasadena’daki California Teknoloji Enstitüsünden Donald Hamilton’

siler

Gökbilimcilerin ilk tepkisi, her zamanki gibi, münasebetsiz gerçeklerin üstesinden gelmek için teoriye
Teleskobu

gözlemlenebilir evrenin
“Dies irae, dies illa

Solvet saeclum in favilla.”

(Celano’lu Thomas, Dies Irae)

Augustus” gibi incelmeye devam edecektir.

in kökenleri

Zama

” bulmaya

Nobel Ödülünü kazanan Steven Weinberg’in


yazarken, tesadüfen, Wyoming üzerinde uçan ve San Francisco’dan Boston’a giden 30.000 fit

tüy

[6]

ruh

Geleneksel te
-

Bu sondur.

her

yoktur; ne hareketsizlik iç
zilyon*

-
B
zihinsel dünya hiçbir zaman son bulmayabilir.[7]

ce ancak iflâh olmaz bir idealist vücutsuz bir beyni tasavvur edebilir.

ir sinir sisteminin tüm

vücudun (bir süpervücut

eri dönüyoruz.

“Plazma Evren” mi?

evren fikrinden

plazmadaki elektronlar çok b

**
düzenlenen”[8] bir evren tasavvur ederler. 1970’lerde, Pioneer ve Voyager
adde ve anti-

– –

Madde ve enerji, çok küçük v


zamanda

Alfvén, Kant-

-galaktik bulutsunun içinden geçen



– gözlemlediler.)

kozmik

– – küçük bir bölümü ilk önce

[9]

Einstein ve Büyük Patlama

küçük bir sapma.

sel hesaplamalara ve görelilik teorisine


salt



destek gördü.

1970’te Science’daki bir makalede, Gerard d

için bi

“klasik kozmolojinin temeli olan genel görelilik, pratikte ihmâl edilebilecektir



– [10]

matematikçi Alexander Friedmann 1920’lerin b


mekte olan hidrojen er ya da geç

devasa boyutlarda gen

eni bir

z
halesiyle çevrili bir beyaz cüce

kara cüceler olarak sona ererler.

-4
milyar derecedir, çekirdekte de

Süpernova

tronlara etkide bulunarak daha fazla

km ya da beyaz bir c
e


saniyede 642 kez– * On

uzakta olabileceklerini kabul etmediler.

neredeyse

[11]

ak

idi. Ama cisim kendi kütleçekimi

utlak olay ufkundan” geçti.

– – hiçbir
-
-
[12]

Stephen Hawking

hayli dikkat çekti. Çok satan eseri ,

daha fazla çeken bir


-

tümüyle matematiksel modeller geçiri

muhtemelen b

lik aniden geçersiz hale gelir.

türden olursa olsun


metafizik spekülasy

Bu teoriye göre uzay ve zaman, evrendeki tüm maddenin sonsuz küçüklükteki tek bir noktaya,

ediyor:

[13]

bir sonu da yoktur. Aristoteles’te

iddia etmezdi.
-
gidilmesi gerekirdi.

örnektir:

ay-
-zaman

ize göre,
büyük patlamadan önceki olaylar hiçbir sonuca sahip olamazlar, bu nedenle kendilerini modelin

zaman yoksa

Hiçlik.
. Katolik Kilisesinin hiçlikten

patl

ikizler paradoksu olarak bilinir, ama bu, ancak insan zihninin derinlerindeki mutlak zaman

[14]

Engels’in bu konuda söylediklerini bu

zaman fikri kadar kolay


gerçek

ibarettir.

-
bu pekâlâ bir

kötü
[15]

Tekillikler Mevcut Mu?

muazzam kütleçekim ku

– –

-kütleli kara deliklerle, kuasarlarla, vb.

ol -

Bizzat Hawking bu yöntemin


kabul ediyor, ama

patlamayla çöken
bilemeyiz de.

bu.
önce – –

olabilir
olarak bu anlama gelmektedir.

[16] Hawking, öyle görünüyor ki, Fred Hoyle,


Thomas Gould ve Herman

Durum teorisi, rakip teorilerden – –

mahkûmdur.

rde neredeyse herkes evrenin bir büyük


ttur. Bu teorinin yerine çok

“Hiç kimsenin matematiksel b

kendisini göstermektedir. Bugün büyük patla

astronot içi

Bu dikkat çekici gerçek Roger Penrose’u kozmik sansür hipotezini ileri sürmeye götürdü, bu hipotez

nda kalan gözlemcileri tekillikte

[17]

Buna ne demeli? Bi

eçekim kuvvetinin
maz.

gözlemciye r bir gözlemci

olay ufku

-
-

niteliklerinde

anlar bütünüyle kendi “özgür iradelerine” göre olmasa da kendi


tarihlerini kendileri yaparlar.

Bunlar bilim-

durumuna kabaca benzer bir durumda buluyoruz. Yeterli bilgiden yoksun olarak zor ve üstü örtük
örnekleriyle doludur.

Ne var ki, hipotezlerimizin makul ölçülerde akla uygun bir karakteri

yeniden icat etmemiz gerçekten gerekli mi? “Hiç kimse matematiksel bir modelle gerçekten
e

ne

en güçlü versiyonu, gerçekçi bir çözümde, tekilliklerin her zaman hem gelecekte (kütleçekimsel

gebe kalmadan önce annenizi öldürebilirdi.[18]

Zaman sadece bir yönde ilerler, ge

– ka
– onun için

Bilimi bilim- -kurgunun


-
küçü

rancis Bacon, her

–ki bunlar hiç de en



[19]

1981’de Vatikan’da kozmoloji üzerine Cizvit papazl

evrimini incelememizde bir

-
zaman

[20]

kötü sonsuzluk

sayma hünerini
ng –¥’dan

sa

contradictio in adjecto
üstelik saçma

bulunduklar –
tek son haline–
Matematikte belirsize, sonsuza
[21]

bilim-

[22] Ciddi bilimcilerin böylesi

yonlara da ihtiyaç kalmaz. Sonsuz bir

üyoruz. Din güçlenecektir,

ilk kez bilim dini destekliyor.[23]

“N

(Matthew, 19:26)

arihli New Scientist’de büyük patlama

Gibisi Yok

vacuus tüm
larak
–23
saniye içerisinde tekrar

p -

plak gi

daimi hareketi

etmektir. “ ”yla ne
ortalama gerçek hiçlik durumu
ir

rettir.

enerji
meyen gerçek

u “hiçlik”in

“bereket boynuzu”nun, cornucopia

Voyager ve
Pioneer .

yerlerden gelir. Ama Bay Mathews’in enerjisi hiç de bir yerlerden gelmez. Genel görelilik teorisinin
nez

–32
saniye içerisinde belki de 1050
basa dol

-Ptolemaios kris

üyük patlamaya yol


teorisini üretmeyi vaat etseler bile.

e teorisinin mezar kitabesi için gayet

maz sonucudur. Bereket versin ki,

r biçimi olan

a su molekülü (H2
amonyak (NH3) ve formaldehit (H2

aminoasitler– uza

Moulton alternatif bir teori ortaya koydular; planetesimal* hipotezi. Bu hipotez, 1918’de gelgit

a gelir. Bir kez daha görmekteyiz ki, bir


Sonunda, Kant-

türbülans

Weizsäcker, en büyük girdaplard

-Laplace

nükleer yak

temsil eder. Patlam

Bu kozmik devrimler, t

cut

Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Plüton–
helyum, metan, amonyak ve su. Daha küçük olan iç gezegenlerse –Merkür, Venüs, Dünya ve Mars–

[1] aktaran: E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.214.

[2] E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.152.

[3] E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.158.

[4] E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.39-40.

* Grand Unified Theory


muht (ç.n.)

[5] The Rubber Universe (Lastik Evren), s.11 ve 14, vurgu bizim.

[6] aktaran: E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.164-5. [Steven Weinberg, ,
-143]

* Zilyon

[7] P. Davies, The Last Three Minutes, s.123, 124-5 ve 126. [Son Üç Dakika, s.126-127, 128 ve 129]

* Plazma: Çok

** Kontrpuan:

[8] E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.14

[9] E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.52, 196, 209 ve 217-8.
[10] E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.153-4, 221 ve 222.

* Kuasar:

[11] E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.149.

[12] T. Ferris, age, s.204.

[13] S. W. Hawking, A Brief History of Time, From the Big Bang to Black Holes, s.34. [
Tarihi, Büyük Patlamadan Kara Deliklere -60]

[14] Hawking, age, s.46-7 ve 33. [age, s.71-72 ve 54-55]

[15] Engels, Anti-Dühring, s.64-5. [Anti-Dühring, s.115-116]

[16] Engels, Anti-Dühring, s.68. [Anti-Dühring, s.121]

[17] Hawking, age, s.50 ve 88-9. [age, s.76 ve 120]

[18] Hawking, age, s.89. [age, s.120-121]

[19] Engels, The Dialectics of Nature, s.68-9. [ , s.62-63]

[20] Hawking, age, s.116. [age, s.152]

[21] Engels, Anti-Dühring, s.62-3 [Anti-Dühring, s.114-115]

[22] E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.161.

[23] W. Rees-Mogg ve J. Davidson, age, s.447

* Planetesimal
çok küçük kütleler. (ç.n.)

10. JEOL
Alan Woods - Ted Grant

a günün felsefi
Tekvin

-
-

uyumlu hale getiren bir teori –afetçilik–


böylelikle kömür maden

-
boyunca

.”[1]

zenginler ile aristokratlar

1688 “Muzaffer Devrimi” demeyi tercih ettiler. Bu, Anglo-


edrici etkilerini koyarak

– –
kuvvetleri hem nicel hem de nitel olarak sabit ka

[2]

afetçilik genel kabul gördü, fakat bu felsefeye duyulan ilgi tamamen pratik nedenlerden

çok daha ileri jeoloji teori


[3]

uncaya dek. Jeolojik

Wegener’in Teorisi

(Pangaea

se

ileri gitti. Daha sonraki 60


tayini yöntemin

rim

küçük bir darbe

nliklerine
[4]

inin

durum teorisiyle
çok daha yüksek bir düzeydedir.

– – belli bir

sunar –

boyutlarda gerçe

olarak ayr

yüz
-
yeryü -boz gibi birbirine

bu levhalar
üzerindedir ve levhalar hareket ettikçe onlar da hareket ederler.

layarak,

volkanik patlamalar,

nik, fiziksel ve kimyasal etkilerle sürekli olarak


[5]

O
– –

hakikaten kataklizmik*
isin geriye döndürecek ve yeni bir yön bulmaya

döner. Muazzam büyüklük

– –

bir

rçekten bilimsel

“huzur” ve “istikrar” dönem

r.

Depremler
.” Jeolog, birilerinin

-2

ys)

Amerika’daki

tüm
Bu no

re de tabidirler. Yüzeyde

havzalara, göllere ve esasen bu

da derinlere batt

lement

Bir okyanus
gel kendisini geçici de olsa

- lkanik adalar

Arkeozoyik- zer biçimde, nitel bir

ülebilir.

göstergeler, modern tarz levha tektoni


önemin

[1] P. Westbroek, Life as a Geological Force (Jeolo

[2] Engels, The Dialectics of Nature, s.39, dipnot. [ , s.39 (dipnot)]

[3] P. Westbroek, Life as a Geological Force, s.71-2.

[4] P. Westbroek, Life as a Geological Force, s.84.

[5] Engels, Dialectics of Nature , s.235]

* Kataklizm

* Birörneklilik

kimyasal süreçlerle a

Alan Woods - Ted Grant

Oparin ve Engels

–ki o da materyalistti–
-H

[1]

di: “Ne
var ki bu –materyalizm ve idealizm–
na yol açan

hareketinin k

gösterdi. Fakat Engels

* Bu nedenle Engels’in «proteinleri», ne

de Engels, proteinler

“Engels’

[2] J. D.

- [3]

Oparin-

fik

Engels

[4]

karakte
bir

[5]

.”

[6]

Rationalist Annual

sorununu, bi

[7]
teorisi ise – –

ir, bit

tümüyle ikincil önemdeydi” der Oparin.[8]

Aristoteles

es’ten

savunulur. Rostov Piskoposu Dimitriy 1708’de

Büyü

olarak bütün organizmalar hareket etme,

dedi Pasteur.

evrim teorisinin zaferi, vitalistleri*

1907’de -sperm teorisini

1966’da Gemini-9
gerçekten de hiçbi

kimyasallarla birle

asit aminoasiti

Arkeozoyik

yoktu. Bu nok

tarihin sürekli ve

Bugün

büyüklükler âlemine gireriz. Bizlerin


ol

myasal elementlerin

Oparin-

bile

belli agregalar, morötesi


–DNA ve RNA–

Çünkü

metabolizmaya–

endisi belli bir tarzda

–prokaryot hücreler– çekirdeksiz ve hücre bölünmesi


*

üreme de

sürecinden or

duymazlar – –

tkilerin hem
- -fitler,

fotosentetik ajan olarak davranabilen bugü [9]

Compsognathus*
ile Archaeopteryx
metafizik kategoriler geçerliliklerini korurlar.[10]

Ralph

Böylesi bir örgütlenme düzeyi, günümüzün

sülfatlara yükseltgeyebilir ve buradan


[11]

.”[12]
yani çekirdekleri yoktur (metanogenler, bakteriler ve mavi-

çevresinden gerekli enerjiyi ve molekül


daml
[13]

asit veya bununla

muhtemeldir.

Escherichia coli (E. coli) bakterisi o kadar küçüktür ki, trilyon tanesi bir araya gelse ancak bir

er olarak

Üreme haya

–mutasyonlar– çok az etkisi de

–bir
– hücre

biyolo [14]
li olarak ileri bir

elde

üretilmez, oksijenli solunum mümkün hale geldi.

tepesinde, bitkiler, hayvanlar

Çekirdekli hücre –ökaryotlar– Bu

-
sayesinde

kar

Sitoplazmadan* çok minyatür organlar içerir.

üzere bir araya

hücresinde DNA, çekirdek içindeki kromozom çiftleri olarak düzenlenir. Bu kromozomlar bireysel
kromozoma sahip o

- metazoa

r karaktere sahiptir:

Kambriyen Patlama

Derken aniden bu dura

ve bun

o denli büyüktür ki, bir paleontolog ömrü boyunca büy

[15]

s
Darwin’in klasik teorisine gö

un bu

boyunca – –

mmotian’a, oradan da

bir teme

nemi

Modern

[16]

S. J. Gould’a göre,

.[17]

Ve yine:
.[18]

Bitkiler ve Hayvanlar

Kambriyen ve Ordovisiyen dönemleri boyunca (570-

zeye

Amerika, Avrupa ve Asya ay -Atlantik


Okyanusu (Iapetus
sürüklenerek Pangaea Okyanusunun
- *

eniz

sürüngenler ortaya

mininde

Anti-
Dühring

Hukukçul

[19]
*), tek hücreli organizmalar

geri

eder, büyür, besin özümse

Öglena e su içinde hareket

Öglena

kategorilerd

Öglena

bir kur

[20]

emsil eder. Tuz ve kalsiyum gibi belli maddeler,

inin
Pikaia gibi

(ostracodermalar) kabuk benzeri p

at

.” Marksist terimlerle, bu
durum

Gould devam ediyor:

özel bir grubu – –

uygun olarak –
yapabilmek için–

[21]

Eusthenopteron

kavramlar ve gerçeklik t

çok daha
* yumurtlayan memeliler alt-

–sanki bir memeli – [22]

Paleozoik–

su, enlemlerin

sürekli ve k
[1] I. Asimov, New Guide to Science, s.592.

* Protoplazma:

[2] A. I. Oparin, The Origin of Life on Earth ökeni), s.xii ve 230-1.

[3] J. D. Bernal, The Origin of Life

[4] Engels, Dialectics of Nature, s.13. [ , s.42]

[5] J. B. S. Haldane, The Rationalist Annual

[6] Engels, The Dialectics of Nature, s.16. [ , s.44-45]

[7] Scientific American, 239 [1978].

[8] A. I. Oparin, The Origin of Life on Earth, age, s.2.

* Vitalizm:

* Organel:
vakuol vb. (ç.n.)

[9] J. D. Bernal, The Origin of Life, s.26.

* Compsognathus: D

[10] Engels, Dialectics of Nature, s.282. [ , s.232-233]

[11] R. Buchsbaum, Animals Without Backbones ( ), cilt 1, s.12.

[12] S. J. Gould, The Panda’s Thumb ( ), s.181.

[13] Scientific American, 239, [1978].

[14] aktaran: R. Lewin, Complexity, Life at the Edge of Chaos ( ),


s.51.

* Sitoplazma:

[15] F. H. T. Rhodes, The Evolution of Life ( ), s.77-8.

* Trilobitler

[16] S. J. Gould, Wonderful Life ( ), s.60, 64 ve 23-4.

[17] S. J. Gould, Ever Since Darwin, s.14. [


[18] S. J. Gould, Wonderful Life, s.54.

[19] Engels, Anti-Dühring, s.26-7. [Anti-Dühring, s.72-73]

* Tallofitler:
ya tek bir hü (ç.n.)

[20] F. H. T. Rhodes, The Evolution of Life, s.138-9.

[21] S. J. Gould, Ever Since Darwin, s.107-8. [ , s.106-7]

* Monotremata:

[22] MESC, Engels’ten Schmidt’e, 12 Mart 1895. [ , cilt 2, s.319]

Alan Woods - Ted Grant

– Mezozoik (250-

iyolojik

Afrika-Amerika-
-

boyunca deniz seviyesi bugünkü ortalama seviyenin neredeys


270 metre yükseldi.

-
üç parçaya bölündü. Geç Me -

ederek Tethys Oky


önce– den silindiler. Karada

üzerinde dik yürüyordu v

-
de ya

Dinozorlar Neden Ortadan Kayboldu?

r.

n evrim zincirinde tek

la sunulan teori, devasa bir


a yeterince büyük idiyse, muazzam miktarda toz ve

sürdü –
uzun bir süre.

çok daha büyüklerini yaratabilirler.

olan. Gerçekten de –volkanik faaliyet,


o
[1]

Kozmik Terörist–

paleontologlar, bu

reddetmekte

Bu zemin, en keyfi ve en a

26 milyo

si de bunu izlemek

Ve Muller, tüm ve

i icat eden ve
Günün birinde b

“Senin modelin nedir?” diye sordu. Soru

diye

ece,

[2]

bulmak için harar


Buradaki sorun yöntem sorunudur. Napoleon Laplace’a

besoin de cette hypothèse.

dönemlerin

dönemlerini içerir.

Bir deus ex machina*

akterini anlama
– –
–ki neredeyse hepsi, en

içermektedir–

-
Bunu takip eden 25 mil
– –

getirinceye kadar. Ho

10-

azla su

gorilleri -
etmektedir.

zorunda kalm

r bir

ymunlar –ve insanlar–


[3]

–alet yapma ve kullanma–


zorun

-
pençeler v

a
– –
ygun

eklenir.

[4]

-
Australopithecus Afarensis

Homo habilis

’nde çok daha

üretmeye –ki fiziksel



[5]
– –

en ilkel

– –

i” gibi
Homo erectus

–en

[6]

genel dü

[7]
Ni

ektirmektedir.

yere uygun bir kuvvetle darbe indirmek, büyük bir

ötesinde bir zihinsel ka


* becerilerin koordinasyonunu gerektirir.”[8]

mkün

anlamda bu öyle bir

seferin
üyesiydi. [9]

“dil” olarak

söylüyor:

ötesindedir.

Son zamanlarda, dili

lgu olarak

Ve yine:


– [10]


– bir beyne sahipken, insan yavrusununki (385
niversitesinden biyolog Barry Bogin’in ileri

açar. Uzun ö

–yani kültürü–

[11]

Toplumsal Örgütlenme

bu aletlerin

Engels’in sözleriyle:

in yeni, daha önce bilinmeyen

[12]
tedrici bir s

aman
.”[13]

– –

maymunun ancak en

[14]

örgü
sini bulur.
Australopithecus Afarensis gibi en erken hominidlerde görülebilir. Bu da

-20’dir ki, b

Australopithecus Afarensis

Cambridge’den antropolog Robert Foley ve Phyllis Lee’nin ileri s Homo cinsinin

Homo

Homo

Homonun
Homolardaki

Homo
olabilir.[15]

Beynin metab

Homolardaki beyin
abilirdi


birlikte–

Hipotezler

görmek de ilginçtir.

risi biçiminde

1960’larda, Kung San’a –

– –

iddia edildi.

Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni


– –
[16]

toplar.

bulu
.”

nedenlerimiz var. Kapitalist orman ka

Harvard Üniversitesinden Glynn Isaac, 1978’de Scientific American

Darwin’in yü

.”

yok -sert, diyalektik

ama eninde sonunda bitecek. Homo erectus


hominide –Homo sapiens– Homo sapiens sapiens) Homo sapiensten yüz bin
–Homo sapiens
neanderthalensis–

, en son evrim teorilerinin


Friedrich Engels–

k Anti-Dühring gibi bilimsel incelemelerinde bilim üzerine uzun


yorumlarda bulundu.) 1876’da, Engels,

ki

Bu maymunlar yer seviyesinde hareket ederken ellerini kullanma

terminolojisin
geldi.[17]

eyleml

[18]
teorilerden bi
*

- Homo
erectus

yin

Moleküler biyoloj
-insan
Australopithecus
santimetreküpten daha büyük bir beyne sahip olan Homo habilisle birlikte –yani %50’lik

Homo erectusla

önce Homo sapiensin

Homo habilisle (becerikli insan)


Homo
erectustan Homo sapiense

– – kapsar. Evrimsel bölümlenmenin

gösteren ritüellerle ve sembolik sanatlarla –


– Homo sapiens durur.
, ve insan bilinci [19]
.

-Rumbaugh ve Roger Lewin,

r insan yavrusunun

örnek evrim teorisinin lehine güçlü bir delildir.

potansiyeli

kullanmazlar,

hayvan
[20]

ve s

elinde

, bugün
afarensis
.”[21]

Ale

Dil, insan toplumunun temeli olan


e sahiptirler. Ne var ki bu

bir dil olarak bakar.

geli

Kanzi üzerinde yürütülen

üzerinde dik ve

çin çene

idir:

.
-ba, pa-pa, de-de, ma-ma” ve saire. Daha bu erken

sahiptirler v

Homo habilis

Belli bir eli ku

Bu olgu Australopithecus Homo habilisin bilinen en eski


Homo erectusa

–beyin, ses ayg –, dile giden yolda uzun,

bir araç haline ge [22]


Friedrich Engels’in sözleriyle:

tarihe

o ölçüde bilinçle yapar, bu tarih içindeki

yani günümüzdeki toplumsal üretim faaliyeti, her

oplumsal

[23]

[1] aktaran: D. C. Johanson ve M. A. Edey, Lucy, The Beginning of Humankind (


), s.327.

* Nemesis: (ç.n.)

[2] aktaran: T. Ferris, age, s.262-3, 265 ve 266.

* deux ex machina

[3] D. C. Johanson ve M. A. Edey, age, s.320.


[4] J. S. Bruner, Beyond the information Given, s.246-7.

[5] MECW, cilt 5, s.31. [bkz.

[6] Richard Leakey, The Origin of Humankind, s.36. [ ni -50]

[7] Engels, The Dialectics of Nature, s.229-30. [ , s.187-188]

[8] R. Leakey, The Origin of Humankind, s.38. [ , s.51]

[9] Engels, The Dialectics of Nature, s.228 ve 230-1. [ , s.186]

[10] N. Chomsky, Language and Mind, s.66-7 ve 70.

[11] R. Leakey, The Origin of Humankind, s.45. [ , s.57]

[12] Engels, The Dialectics of Nature, s.231-2. [ , s.189]

[13] aktaran: R. Leakey, The Origin of Humankind, s.67. [ , s.78]

[14] Engels, The Dialectics of Nature, s.233-4 ve 237. [ , s.190-191 ve 192-


193]

[15] R. Leakey, The Origin of Humankind, s.54. [ , s.66]

[16] Engels, The Dialectics of Nature, s.237. [ , s.193]

[17] S. J. Gould, Ever Since Darwin, s.210-1.[Darwin ve Sonra , s.223]

[18] Christopher Wills, The Runaway Brain, The Evolution of Human Uniqueness (Kaçak
), s.xxii.

*
bir organizma tipinden evrimi.

[19] New Scientist, 29 Ocak 1994, s.28.

[20] S. Savage-Rumbaugh ve R. Lewin, Kanzi, The Ape at the Brink of the Human Mind (Kanzi,
), s.218.

[21] D. C. Johanson ve M. A. Edey, Lucy, The Beginnings of Humankind, s.325.

[22] S. Savage-Rumbaugh ve R. Lewin, age, s.226-7, 228 ve 237-8.

[23] Engels, The Dialectics of Nature, s.48-9. [ , s.46-47]


Alan Woods - Ted Grant

– –

son gizemlerinden birini, gölgeli mistisizmin

-
r. Ve böylelikle en derin

- rgeyemeyiz... Fiziksel hareketlerin

[1]
-üstü etkenlere

gelmektedir.

* ait sinir hücreleri

da durum budur.”[2]

– Bir Makine mi?

mekanik dünya gö

ma

edendeki geçici

ve onun takipçilerinde “düalizm” olarak bi


paradoksuna bir çözümdü. O günün kapitalist düzeniyle uyumlu bir çözümdü bu, çünkü bu

[3]

ke

olan Genel Müdür –kendi bilinciniz–

n Giden Mesaj Amirleri bulunur. Elbette, sadece en önemli mesajlar

bölümler, bilimcilerin serebrum** ded

bellek denildi. Gittikçe daha


-

Terminatör

Beyin, bilgisayardaki gibi bilgiyle anlamla

kesinlikle

[4]

Beyin Nedir?
içermektedir. Fakat her bir nöronun, kendisine destek hizmeti gören glia denen daha küçük

yüzeyi korteks olarak adla

ko

-korteks olarak

in çeker.

beyinden geçer. Sinirler bilgiyi elektriksel olarak iletirler. Bir sinirden geçen sinyal bunu bir

bir puls biçiminde. Demek ki beynin

sinyaller özel sinir

özellikten (dendritler, hücre göv


korteksindek

“Beyn

elektro-

bilir.”[5] Beyni anlamak için, tüm

araya getirmek gerekir; etnoloji, psikoloji, fizyoloji, farmakoloji, biyokimya, moleküler biyoloji
ve hatta sibernetik ve matematik.

Beynin Evrimi

Tüm gereksinimlerine tek bir hücrenin içinde sahip olan en basit organizmalar kendine

yandan,

inyaller
(hormonlar) en ilkel çok hücreli organizmalarda bile mevcuttur. Bu ilkel düzeyde dahi

* kümelendikleri bir sinir sistemi

Bu sinir hücresi kümeleri, böceklerde, kabuklu hayvanlarda ve yum

emsil eder.
Üniversitesinden Profesör Eric Kandel, Aplysia Californica denilen bir deniz salyangozunun

sahipken, Aplysia kaç bin sinir hücresine sahiptir. Bu

Aplysia
olarak bilinen bir zihinsel etkinlik düzeyini

inc

Korku filmlerindeki dev böcekler bilim- kûmdurlar.


nedeniyleydi. Be

etoburlar ve
New Scientist

iki

yeteri kadar nettir;” diyor Roger

-
–evrimsel –

ge

evrimi için önemli olabilir”

organizmalar için mümkün olandan daha ka

bir biçim olara süreç olarak


–toplum biçimlerimiz–

[6]

– –

özellikle de Thomas Hob

sistem olarak inceleniyordu. Bellek, nörofizyolojik, biyokimyasal ve anatomik olarak

en görevin, bireyin

[7]
yaramaz bir hale gelmeden önce, halis bir idealizme sürüklendi.

maymun benzeri, ama daha büyük beyi

[8]

.”[9]

daha

derece ilerliyordu.”[10]

insanlar kendi dene

maddi,

[11] Beyin
g
göze çarpar.

Engels,

[12]

ontojeni
filojeni denmektedir. Her ikisi de ilginç biçimde birbirine

an. Kimyasal, anatomik ve

ak nöral oluk

olarak embriyo

-

men tüm temel


bir bilinç – – olgusuna yol açarlar.

r. “Özellikle çocukluk dönemindeyken, çevredeki en küçük bir


- .”

kodun emr

Gözler, El ve Beyin

*
likle de

bunlar, erken

kümülatif

teorileri
r. Dil tam da, belli bir

bir ön

ildir, ama acilen giderilmeyi talep eden derin ve köklü biyolojik içgüdülerce yönlendirilir.

olarak dururlar.

hareket, Piaget’nin
kendisiyle

dönem,” d
[13] Bu sürecin

Vigotski ve Piaget

Günümüzde
(ruhdil

runer ve

-motor aktiviteler”in –

bir

– -motor ile
– bir süreçtir.[14]

en de

Hayvanlar, insanlara göre duyulara daha fazla tâbidirler ve daha iyi duyma, görme ve koku

görevlerinden biridir.

aktif ve pratiktir
hale gelir ve nerede

-tutma-

Yeni

çevrilmesini, hareketli bir nesneyi gözlerle izlemeyi (ki bir genelleme ve sezinleme düzeyini


temel duyu-

ak, yani

pratikten

Beslenme gibi
olan tek yolla, pratik yoluyla çözülür.

ve ön kavramsal temsil dönemine girer. Çocuk

-
l
ve ahlâki ve toplumsal
, soyut entelektüel
– tegrasyon
(ergenlik)–

görmeleri gereken gerçekten gördükleri


resimlerinde görürüz.

-
.

- ”

“Ama bu, özellikle


nesnelerin elle hareket ettirilmesine uygulanan ve sözcükler ve kavramlar
[15]
Bundan da görüyoruz ki, tüm insan bilgisinin temeli, deneyim, faaliyet ve pratiktir. Özellikle

özellikle üst
ek türden bir dilden ya da bir



–bir çubuk–

Yiyecek toplam – –

Bu etkinlik, sonuç elde etmek i Neden ve


sonucun
-

entelekt

dan

olmaya devam

çocukça

az. Bunlar insan


a etme ve gelecekteki eylemlerini

plana göre tasarlayabilir, öngörebilir ve müdahale edebiliriz.

taklit biçiminde nüve halinde mevcutturlar. Telaffuz edilen ilk sözcükler genellikle ya

söylene

yatan

de görülebilir.

sürdürürler. Ama bu tür bi

edilemez. Ancak

olur. Bu
hayvanlardan” söz ederiz.

döneminden geçme

ezcilik

sezgi olarak
neden diye sormaya

“A”dan sonra

bi

lgilere
derece uzak, yüzeysel ve bozuk biçimli bir bilgiye yol açar. Çocuklarda “sezgi” muhakeme,

genellikle komik görülür. Tüm bu durumlarda gizemli hiçb


gerek yoktur.

Kalp ile

gerektirir.

rlar.


görünür.
Özne ve nesne

ili

enler

animizmle

[1] Blackmore ve Page, Evolution: the Great Debate ( ), s.185-6.


* Serebral korteks

[2] Steven Rose, The Conscious Brain (Bilinçli Beyin), s.31.

[3] S. Rose, Molecules and Minds ( ), s.23.

* Medulla oblongata:

** Serebrum: beyin. (ç.n.)

[4] S. Rose, The Making of Memory ( ), s.91.

[5] S. Rose, The Conscious Brain, s.28.

* Ganglion:
küme.(ç.n.)

[6] S. Rose, The Conscious Brain, s.179.

[7] S. Rose, Molecules and Mind, s.96-7.

[8] Engels, The Dialectics of Nature, s.284. [ , s.190]

[9] Washburn ve Moore, Ape to Man: A Study of Human Evolution (


leme).

[10] Christopher Wills, The Runaway Brain, The Evolution of Human Uniqueness, s.8.

[11] MESW, cilt 3, s.348. [ , cilt 3, s.425]

[12] Engels, The Dialectics of Nature, s.241. [ , s.196]

* Epistemoloji:

[13] Piaget, The Mental Development of the Child, s.19. [ , Cem Y.,
Eylül 1999, s.20]

[14] Rose, Kamin ve Lewontin, Not In Our Genes ( ), s.96.

[15] Piaget, The Mental Development of the Child, s.22. [ , s.23]

Alan Woods - Ted Grant


kesintisiz sürecin tüm evrelerinde

[1] (Plehanov)

diyordu Darwin

eddeden kimse

jeolojik olarak bakarsak, bi [2]


sayesinde ger

–ve tersi–
temsil eder ve olguya, bir
[3]

milyon

rlenir. Yeni türler, soy kütüklerinden

Gould’un

.”

Ne var ki, daha küçük olan toplulukta, genetik


içindeki

orada

Maltusçuluk
ol da ilerleyebi
[4]

Kör Saatçi
üçümsemeye kalkar. Dawkins,

uzun denge dönemlerini vurgulasa bile, yi

– – görmemiz

.
.”[5]

unlu olan nokta, evrimin

yorumu desteklemez.

içindeki – –
bile). [6]

Gould, özellikle

ler.

– – azzam

–DNA, RNA, proteinler vesaire–


üyorlar; bu süre içinde tek bir yeni âleme

k bir türün, bizim türümüzün

[7]
nedenlerden çok, toplumsal ve politik nedenlerden ötürüdür. Gould bilmektedir ki, evrimci

reddetmesi konusunda ke

riyle, merkezi bir

etme korkusu, Viktorya ve Edward

[8]

olmayabilecekleri d Teleolojik
düz Homo habilis,
Homo erectus, Homo neanderthalensis
Homo sapiens.

bürünmek zorunda olmasa da, devam edecektir. Genetik mühendislik de dahil, toplumsal

Marksizm ve Darvincilik

sahibi)

benimsenmesin,
)

Marx ve Engels, diyalektik materyalizm yöntemini kullanarak, tarihe ve genel olarak


bir yöntemi bilinçsiz

organizma
idi.

kez ölümcül bir


.

Darwin’in Türlerin Kökeni


Politik Ekonom

ta

i
.

– –

Darwin’
üdahale edildikçe,

olmayanlara, zenginler, güçlüler ve uygun olanlar kadar rah

[9]

Darwin ve Malthus

bir oranda artar.


oranda.” (Thomas Robert Malthus, )

Adam Smith’in laissez faire*

hayvanlar âleminin normal

.”[10]
Nüfus Üzerine Deneme

Kökenler

da

bitkiler ve hayvanlara –
bir diziyle–

a kalabilirler.
daima gerilemedir).

Esas nokta: Organik evrimde her ilerleme, tek yönlü


temel bir
.[11]


anlamda olmasa da–

mücadelesini –

büyük bölümü itibariyle, çözümünü bir varolma mücadelesinde ve genellikle de son derece
– fark etmek için Maltusçu gözlüklere ihtiyaç
[12]

ilerleyen ve oldukça geç

der Whitehead, “bu dönem boyunca bu bölgedeki (yani Avrupa’daki) sözde tedbirler,
ve önemsiz .”[13]

aya
t

geçenler on .”[14]
er. Lange’ye

istihdam

.”

art

eden besin maddelerinin imha edilmesidir.

ve

bilecekleri pirinç,

ve esmer derili insanlar kastediliyor)

get
, çünkü bu bir
.

Toplumsal Darvincilik

Marx ve Engels, Darwin’i çok takdir e


Darv evrim teorisini

Ve yine Anti-Dühring

Engels

mücadeleden

[15]

Bellum Omnium Contra


Omnes –y.n.) teorisinin ve burjuva ekonomik rekabet teorisinin

[16]

san karakterini

gözlenebilmektedir. “Hayatta kalma mücadelesi” insanlar da dahil tüm hayvanlarda

mun teorilerinin ön habercisidir


-

Darwi

nlerden daha

diyalekt

[1] Plekhanov, Selected Works, cilt 1, s.480.

[2] S. J. Gould, Wonderful Life, s.54 ve 24.

[3] G. Plekhanov, The Development of the Monist View of History (Monist [Tekçi] Tarih
), s.96-7.

* Alopatrik Teori:
[4] Engels, The Dialectics of Nature ,
s.224, 235 ve 336]

[5] S. J. Gould, The Panda’s Thumb, s.151.

[6] S. J. Gould, Ever Since Darwin, s.118. [ , s.117]

[7] E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.402.

[8] R. Lewin, age, s.140.

[9] T. Dobzhansky, Mankind Evolving ( ), s.139-40.

* laissez faire:

[10] Engels, The Dialectics of Nature s.46-47]

[11] Engels, The Dialectics of Nature , s.336]

[12] Engels, Anti-Dühring, s.86. [Anti-Dühring, s.142]

[13] A. N. Whitehead, Adventures in Ideas ( ), s.77.

[14] P. Johnson, Ireland, a Concise History ( ), s.102 ve 103.

[15] Engels, Anti-Dühring, s.92 [Anti-Dühring, s.149-150]

[16] Engels, The Dialectics of Nature, s.208-9. [ , s.337]

Alan Woods - Ted Grant

Genetik

– –

Schleiden, Sc

temeli o
üreten DNA molekülü vücudu

Genlerin kimyasa

özel enzimler biçimindeki proteinler bu süreçte önemli bir rol oynar. Bu kendini yeniden
tki

her tür insan


*, fakat
lerin üretiminde

(y

i genin

yeni bir

Genler ve Çevre

bütünlerin –

bireylerin sahi

lere
sevinçle oraya

Bencil Gen*

**

” hem de bir “tarihe” sahiptir. Genetik hammadde,

ele alarak

örnek alma yoluyla. Her ne kadar bunun kimi

sözlerine kulak verelim:

leyen ve

Ve yine:

iyolojik

[1]

genotip olarak bilinen gene fenotip


-sonuç
aynadaki görüntüsüdür. Tersyüz edilm

Tersine, genotip

gerekmezdi.

nizma bir genotip


-zamansal bir süreklilik –çevre–

kazalar sonsuz

edilir

–bitkilerin ve insanlar da dahil


olmasa da, çev


* hareketin ideolojisi haline geldi. IQ (intelligence quota)** testi

“Zekâ” ve Genler

Sosyobiyolog dile getiriyor:

fenotiplere

fenotipler irlikte yok olabilirdi. Bununla, nihai genetik


anlamda [2]

–kapitalizm, milliyetçilik, a

-

ileri de bilimin belli


Engels, “i

öre insan

getirilmesinden ya da gedikli bir

Tarih, bir

[3]

IQ Testi

zamanda, siya

üretildikler
göstermeliyiz.”

aha küçüklerin

araya getirdi; daha parlak ya da daha az yetenekli olanlara buna göre karar verilebilirdi.

-Binet testlerini ABD’ye getiren Lewis


-

iler

Binet’nin testlerini Britanya’da tercüme e

testleri
l


alar
in vermiyor. Tüm

bir ürünüdür.[4]

Öjenik


da cinsiyetin–

Biyolojisi
–Çareler
söylenmekte:

gibi, bu aileler de toplum üzerindeki asalaklar h

ölçüde bunlar içindir. B


Buck-Bell

Erbgesundheitsrecht, 4000’i kör ve

delilik bademcikleri
belli getto önderlerin

e beyin cerrahisi için uygun adaylar arayan

Müdür, cerrahi bir çözüm için

nedeniyle nakledilen” bir aday öneriliyor, bu aday “Nisan 1971’deki bir grevin birkaç

müdürü olan Dr. K.

dönemleri” -bilimsel teorilerden


Suç ve Genetik

nüfusunun, Macaristan bi
Financial Times (19

ediyor. Bu kriz,

usal

Scientific American “b

Yudofsky.

en toplumsal sorunlar olarak kavramaktan ziyade

Genetik determinizm ekolü, her toplumsal sorunu genetik düzeyine indirgemekle bundan her
türlü gerici sonucu türetti.

beyinlerinin ön korteksindeki daha dü

öneri

Scientific American

tam bir kör gibi görmezden gelerek, sa


.” Bu tehlike nedeniyle,

yüzden Raine’e göre “bugüne dek yürütülen tüm


önerebiliriz.”


kirlenmesin

r.

biyoloji sayesinde bireyindir. Bu nedenle çözüm beyin ya da genetik cerrahidir. Bir kesim de

R. Jeffery, Journal of Criminal Justice Education


.
etmek için, antid

bul

verilemez.
Transistörü icat edenlerden

olarak kendine benzeyen bireyleri

genellemesidir.”[5]

Peter Breggin’e göre, “Afro-


The Guardian, 13 Mart 1995).

Cavalli-Sforza, Paolo Menozzi


düzeyinde

eyler
Time

popülasyonun bir

Time
birtak

- ve vücut biçimi gibi

– –
.
zamanda,


yani orman –

Pastore 1949
-
i

sonuçtur.

.
Bencil Gen

Bencil Gen

nü iddia ettiler. Bu, bir dizi bilimcinin

atfettiler, bunlardan

tekrar

alel

bulunan bir genin o


kodlayan
bilimci Dawkins kodlayan bir

Çok basit olarak, siz de ben de

Bencil Gen –

Suç ve Anti-
d -

. David Goldman

olarak karar vermelerine izin verilmelidir.” (The Independent

Hollanda’daki Nijmegen Üniversitesi Hastanesinden Profesör Hans Brunner’e göre, beyindeki

ryland’deki NIH Nörogenetik

The Financial Times

rham Üniversitesi Adli Bilim Merkezi yöneticisi Dr.

Bencil Gen

planlar yapmazlar” dese de, genleri bir bilinçle ve “b

[6]
sadece

kocaman hantal hantal yürüyen robotlar içerisinde emniyettedirler”

özünde teleolojik olan mistik nitelikler


atfetmektedir.

determinizm sorunun

baz genetik Neden genetik


[7]

Tabiattaki her

kesin bir biçimde

e ifade bulur; özgül gen

[8]

Dawkins Bencil Gen The Extended


Phenotype (1982) adl

planlam

devam e
devam eder. Meselâ der ki:

Gerçekten de öyledir, son d

sömürüyle itham edilemeyecek kadar cahildirler.

seleksiyonun, hile yapan, yalan söyleyen, aldatan ve sömüren

[9] Dawkins bütün

yalan söyleme, hile yapma ve

burjuva
egoizminin
g
Tek tek kapitalistler birbirleriyle rekabet ederler ve kendi rakiplerini mahvetmek için her

çalara, düpedüz sermayenin

il, kendisini kopyalamaya


gen içind
gelmektedir.

rlar...

ercüme edilen genler

[10]

n bu analizi sahiplenir: “Ne var ki gerçekte, seleksiyon

özgül gen demetle

oldu [11]

ayatta kalmak için rekabet eden, mem

memler

Toplumlar organizmalar

(Crick ve Franklin’le

enin tek yolu çevresel


–ve kendini–
(The Economist

vücudundaki tüm proteinlerin gerçek

– ve
politik–

Genler asla insan

kadar. (The Economist

ümitsiz duruma dü
fta, kendi

yük meydan okuma duruyor:

zamanlar genlere atfedilen tüm gücü ve hatta daha


ölçekte – –
The Economist

*
(ç.n.)

* Bu kitap Türkçeye Gen Bencildir

** Lisenkoculuk:

nan teori) yeniden

[1] T. Dobzhansky, Mankind Evolving, s.21.

* Öjenik: Toplumda “cazip” olmayan özellikleri kökünden söküp atmak için üremenin seçmeci

** intelligent quota:

[2] E. O. Wilson, Sociobiology—The New Synthesis (Sosyobiyoloji – Yeni Bir Sentez), s.575.

[3] T. Dobzhansky, Mankind Evolving, s.264.

[4] bak. Rose, Kamin ve Lewontin, Not in our Genes ( ), s.84, 86, 87, 96, 116
ve 95.

[5] Dawkins, The Selfish Gene, s.108. [Gen Bencildir

[6] Dawkins, The Selfish Gene, s.3 ve 265-6.

[7] Dawkins, The Extended Phenotype ( ), s.10-11.

[8] S. Rose, Molecules and Minds, s.64-5.

[9] Dawkins, The Selfish Gene, s.126, 109, 129 ve 150. [Gen Bencildir, s.197, 171, 201 ve 230]

[10] S. J. Gould, The Panda’s Thumb, s.77-8.

[11] S. Rose, Molecules and Mind, s.64-5.


Alan Woods - Ted Grant

kadar götürülmesinin olumsuz

dünya

lem, düzlemlerin bir küp, bir küre vb. haline

takip etmektedir.
“Matematikçi”

cisimden önce gelebilirler ama bu nedenle töz olarak önce gelmezler.”[1]

-
“undecim” ve eski Cermencede “ein-
–yüz, bin, milyon, milyar, trilyon–

tutmak isted

[2]

-
sistemimiz onluk -sesinin biteviye
tekrar
on ikilik -
on ikiye dayanan bir sisteme sahip olurduk.[3]

boncukl

nu ve
En temel matematik
sembolleri olan (+) ve (–

“Geometri” -ölçüsü”dür.

ve gelecek

–bir dik üçgende hipotenüsün karesi,


Matematikçilerin “yüce bilimleri” için öne sürdükleri kusursuzluk ve neredeyse papa

ve düzenli matematiksel evrenlerinin,

lmez olan irrasyonel, imajiner,


*
Esrarengiz π

“tüketme r

π=3,14159265358979323846264338327950... ve sonsuza kadar gider. Bugün transendental


π) bir dairenin çevresini bulmak için kesinlikle gereklidir, ancak

rakam olmayan eksi birin (–


– – r–
matematikçiler –
Anti-Dühring’de

ister yüksek olsun ister basit, matematik ne hale gelirdi?[4]

[5]

olarak kabul edilmektedir. Eksi

a b’nin b a
-

bundan önc

Böyle

böylece sonsuza kadar gider.

sonsuz say

Bu paradoks, ortak çarp

ez ve
ettiler.

-212) geometride bölünemezleri

“potansiyel” sonsuzluk –aritmetikte birbirini izleyen toplamlar (sonsuz büyük) ve geometride


birbirini izleyen bölümlemeler (sonsuz küçük)–

Yeni Bilim

aya

ve birer birer

esnek temeller üzerinde –


karakterli bir temel üzerinde–

Kalkülüs (Hesap)

temeli
hareket, diyalektik ve ard da Newton ve Leibniz
diferansiyel
girdi.”[6]

Ma
eserinin birinci cildinin Nicelik konulu bölümünde Hegel, matematiksel sonsuzla

eneklerle ve

sonlu nic [7]

Principia

Encyclopaedia

“Li

etmeye – –
–birinci dereceden, ikinci dereceden
vs.–
madem verili herhangi bir nicelikten daha küçük olabiliyorlar o halde potansiyel olarak
sonsuz ölçüde küçük olabilirler dend potansiyel olarak sonsuzun önceden tespit

Büyük Alman matematikçisi Karl Friedrich Gauss (1777-

-1914)
-1918) sonsuz kümeler

Cantor, ne kadar büyük olursa olsun bir alandaki ya da bir hacimdeki veya daha çok boyutlu

paradoksu da ortaya

matematikçidir) sonlu ve sonsuz, uzay, zaman ve hareket

e onun
Sonu olan faka

bi
– tek son haline–

[8]

Matematikte Kriz

r olan

Matemat ’nda Morris

zorunlu a
ve bir krize neden olan ü

e giden
-

ünmesiydi.[9]
eoridir.

fiziksel ve matematiksel nicel

Ama hikâye burada bitmiyor.

Kaos ve anti-ka

n]
gerçek hayattan soyutlanan lineer

bilgisayar teknolojisindeki devri

Kaos, Yeni Bir Bilim Yaratmak

(yani, düzenli döngüleri

bir dönem b
oluyordu.

döngül

– –

sergileyebilmektedir.
görülür.

bir desen sergiledi


sistemleri, sadece en basit matematiksel kurallardan yararlanarak grafiksel olarak

gösteriyordu, bu

ölçeklerde dü –benzerliklerin–

Mand

sanki düzensizlik

incelensin yinelenen bir geometrik dallanma deseni, bir “kendine benzerlik” söz konusudur.

hareketleri iç
Faz- çekicilerin

– –

niceldi de... sadece desenlere

d
Nicelik ve Nitelik

matematikçi Jules Henri Poincaré (1854-

gib

[10]

[11]
mamen birbirinden
-levha geometrisi”) bunlar

çok boyutlu uzaylar içinde hayal ederler. Topoloji lastik yüzeyler üzerinde uygulanan
geometridir. Nicel olandan çok nitel olanla ilgilenir.[12]

ç çözülemeyebilir de. Bu denklemler


ele alabilmekteki aczi

ifade eder.

getirdi.

ve yüzeyler, daireler ve küreler, üçgenler ve konilerdir. Bunlar gerçek

[13]

Bil

büyüklüklerin
ama o daima geri gelir.” James G

çizgide hareket etmez. Yeni geometri, yuvarlak olmayan, engebeli, düz olmayan, pürüzlü bir

[14]

sonsuzdur.

ver

le diyalektik karakterini ifade eden tamamen yeni bir boyut


[1] Aristoteles, Metaphysics, s.120, 251 ve 253. [Metafizik, s.454, 531, 535]

[2] T. Hobbes, Leviathan, s.14.

[3] A. Hooper, Makers of Mathematics ( ), s.4-5.

bölümü olarak ifade edilemeyen bu say

edilemeyecek,

[4] Engels, Anti-Dühring, s.154. [Anti-Dühring, 214]

[5] B. Hoffman, The Strange Story of the Quantum, s.95.

[6] Engels, The Dialectics of Nature, s.341-2. [ , s.283]

[7] Hegel, The Science of Logic, s.257.

[8] Engels, Anti-Dühring, s.63. [Anti-Dühring, s.115]

[9] aktaran: T. Ferris, age, s.521-2 ve 522-3.

[10] I. Stewart, Does God Play Dice?, s.63.

[11] aktaran: J. Gleick, Chaos, s.80. [Kaos, s.91]

[12] J. Gleick, Chaos, s.46. [Kaos, s.47]

[13] J. Gleick, Chaos, s.94. [Kaos, s.108]

[14] J. Gleick, Chaos, s.94. [Kaos, s.108]

Alan Woods - Ted Grant


Kar

[1]

n nadiren


onunla doludur–

O halde kaotik sistemlerin genel özellikleri nelerdir? Bu sistemleri matematiksel terimlerle

verdikleri özelliklerden biri “kelebek etkisi”dir. Lorenz, bilgisayar simülasyonlu hava


ar–

onra bütünüyle

ötesinde bir
-vadeli Hava Tahmini Merkezindeki bilgisayar saniyede 400

hava ölçümü almakta ve on günlük bir tahmin yapabilmek için kesintisiz üç saat boyunca bu
ak kesin

[2]

ilgisi
s,

[3]

rol oynar. Ne var ki kapitalizmde


nedenle kaos matemati

–sistemlerin bu sistemi

bakmakt

ksel


[4]
ulunan

[5]

[6]

temel

deneme ta

[7]

kesinlikle betimlemektedir. Bu husus, Ilya Prigogine (1977 Nobel kimya ödülünün sahibi) ve

diyalektik materyalizmi

ta
ak

Üstelik Engels

[8]

Kaos ve Diyalektik

durum –

Ve yine:

[9]
grafik üz

de

Matematiksel ekolojist Robert May de 1976

iyi bir durumda olurduk.”[10]

in genel

bir kaos misyoneri”

nonlineer dinamik sistemlerin düzensiz, öngö

– diyalektik
determinizm – güdülenmektedir.

idir ve belki de yöntem ve

söylemeye kadar götürüyorlar: Görelilik, kuantum m


yegân

[1] Engels, Anti-Dühring, s.16. [Anti-Dühring, s.55-56]

[2] J. Gleick, Chaos, s.86. [Kaos, s.97]

[3] Engels, The Dialectics of Nature, s.31. [ , s.33]

[4] J. Gleick, Chaos, s.31, 5, 11 ve 61-2. [Kaos, s.28, VI, VII-

[5] Engels, Anti-Dühring, s.24-5. [Anti-Dühring, s.71]

[6] J. Gleick, Chaos, s.115. [Kaos, s.136]

[7] Engels, Anti-Dühring, s.29. [Anti-Dühring, s.73-74]

[8] Prigogine ve Stengers, Order Out of Kaos, s.252-3. [Kaostan Düzene, s.300]

[9] J. Gleick, Chaos, s.6, 18-9 ve 23. [Kaos, s.VIII-IX, 12, 18]

[10] I. Stewart, Does God Play Dice?, s.21.

Alan Woods - Ted Grant


[1]

ya
ndisinde bile,

[2]

talep ederler, ve sonsuza kadar bu böyle sürer gider.

ölçekleri dahil etmekte, bilimse


vermektedir.[3]

Kendinde- yin kendisini

geçer meselenin gizlerine daha derinden nüfuz ederiz: özelden evrensele; tâli olandan asli olana;
olgulardan yasaya.

yoluna dikilen her engel yerle bir edilir. Ancak bir problemi çözer çözmez hemen, çözülmesi gereken
yeni problemlerle, üstesinden geline
ermez, çünkü maddi evrenin özellikleri gerçekte sonsuzdur.

bu

.
Ne var ki, böylesi h

– –
mutlak temsil etmesini beklemeyiz;

[4]

ik teorik

paradigmalar

Bir

Devrim egemen

Ludwig Feuerbach

Ve yine:

Diyalektik

uramaz. Ve diyalektik felsefenin kendisi


devrimci karakteri ise mutlak – [5]

Bilimsel Yöntem Nedir?

. Gerçek bir fiziksel olgunun bu gözlemlerinden

im vermek için

dini
-dini ve

olums

–ya da daha

sorunlara o kadar az ilgi duyar görünüyorlar.[6]

tümdengelimin

küçük bir sapma. Görelilik teorisinin


c

ve he

rlikte, felsefi ya da
-
–ve maalesef oldukça
– ele

. Teorik

[7]

u
Bilim Denemeleri

hipotez, yani evrenin bir

reddedilen v

ama gerçek bir k


[8]

Yine de felsefenin, kendisine kalan iki alanda – –

sürdürmemize rehberlik ede

açar:

Olsa olsa matematiksel hesaplama biçimind

elektr

[9]

bir inançlar
[10]

–insan bilgisinde son söz olarak–

le kendi kategorilerini

Kapital

– –

–dünya ve insan–

[11]
halindedir.[12]

fotonlarla, gelip geçici elektron-

parç [13]

verici bir tepkiyi dile getirir.

n mistik bir tarzda

için geçerli kabul edilirse, b

materyalizm) ve kapitalizmi

emik kariyerlerin kaderini

reddedilmesi hariç, s

dile getirilmektedir.

olar

sürekli ve engebesiz bir


-

Edward Gibbon’u

kez bir anlam kazan

eden kestirilmesine

etmeye
güzel laflar eden bu yazarlar da, diyalektik materyalizm sözcüklerini telaffuz etmekten büsbütün

Analog

[14]

Kapital’in üç cildinin yüze

özel olarak da Newt

yoktur.

sonuçtan herhangi birine kilitleyebiliyorsa, o zaman gerçekte seçilen sonuç en iyisi olmayabilir. Ve
– –

[15]

Stephen Jay Gould, kendisinin “kesintili

bilimciden biridir.

el felsefesinden
Eldr

Gould’un diyalektik bir

[16]

alektik materyalizmin

Stalinist Karikatür

bir literatürdü.
bürokratik bir sistem, Lev Troçki’nin

konformizm ve dalkavuklukla birlikte

pt

solup gidecek ve sonunda ölecektir. Bu

edemiyordu. Bürokrasinin elinde Ma

Sovyet

yeterlidir.

rine
diy

sebebiyet veriyordu, çünkü bu yeni bilim oldukça büyük bir bölümü itibariyle Moskova için pek o

[17]

[1] aktaran: M. Waldrop, Complexity, s.81.

[2] E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.155.

[3] J. Gleick, Chaos, s.115. [Kaos, s.136]

[4] D. Bohm, Causality and Chance in Modern Physics, s.32.

[5] MESW, cilt 3, s.339-340. [ , cilt 3, s.413-414]

[6] aktaran: M. Waldrop, Complexity, s.81.

[7] aktaran: E. J. Lerner, The Big Bang Never Happened, s.128.

[8] Engels, Anti-Dühring, s.31. [Anti-Dühring, s.77]

[9] Engels, The Dialectics of Nature, s.185-6. [ , s.153]

[10] T. Dobzhansky, Mankind Evolving, s.138.

[11] Engels, Anti-Dühring, s.45-6. [Anti-Dühring, s.95]

[12] Engels, Anti-Dühring, s.24. [Anti-Dühring, , s.70]

[13] B. Hoffmann, The Strange Story of the Quantum, s.210.

[14] aktaran: I. Stewart, Does God Play Dice?, s.40.

[15] M. Waldrop, Complexity, s.48.

[16] S. J. Gould, The Panda’s Thumb, s.153 ve 154.


[17] J. Gleick, Chaos, s.76. [Kaos, s.83]

Alan Woods - Ted Grant

1948’den 1973-

kendilerini güvende hisseden toplum

ki

egemenlerin stratejistlerini etkiliyor. Sistemin kri

sonra, Avrupa ve Japonya

-
-devrimler dönemiydi.

-73 döneminde ekon

hareketlerde bulunabilir, bu du
1948’den 1973’e dek süren
uzun ekonom

ABD’de, tüm

Director

üretmiyorlar. Hiçbir yeni fikir üretmiyorlar. Londra’da, New York’ta ve Tokyo’da her gün 200 milyar

demektir. Bu, makine dairesi suyla doluyor demektir.

Poker

evlerdeki” devasa dünya


geliyor.

kompli

or. Ne var ki, Üçüncü

ocuklar katlediliyor. Kolombiya’da da umutsuz durumdaki

Üniversi

li kimyasallarla haftada 6 gün–


The Economist

.”

nyada borç
uluslarara

yutmakla tehdit etmektedir.

Sosyalizmle hiçbir ortak no

”ni

1920’lerde Troçki, dünya t

sermayenin en bilinçli
vuruyor:

tehlikelerle doludur. Refah devl

–ister beyaz olsun ister


siyah– Ama bu istatistik bile nüfus

K -

günlük çabayla ya da hiçbir çaba göstermeksizin elde edilebiliyor. Geçiminizi garantilemek için,

güçlükleri, muhtemelen çok daha az cazip gelmektedir.[1]

-Mogg’un tersine,
’nde Amerikan

bulunuyor:

ektedir.



uzayan bir resesyon ya da depresyonun sonucu ola


e
[2]

“Dünya birbiri

(John Donne, Devotions upon Emergent Occasions, no. xvii.)

benzersiz bir ölçüde hükmetmektedir. Yine de paradoksal olarak insanlar hâlâ kendi denetimlerinin

instrumentum vocale
-

–doktorlar,

dedirtecek kadar büyük

ilgilen
Time

rtalama 42 saate

– –

fazladan b

Time

Komünist Manifesto’
[3]

Charles Chaplin’in en ünlü filmlerinden biri olan Modern Zamanlarda, 193

alet” durumuna getir

zca yok

stres...

-makine” fikrine geri


Terminatör tipi birçok

rilecek genel bir

phe edilemez. Bu, herhangi bir mistik nedenden ya da bizi

n ötürüdür.

zi
zorunlu emektir .

olgusunda, em

faaliyet olarak etkili olursa,

[4]

kesilmeyen laflar, insanlar gerçek durumu –


spekülasyo –

materyalizm türünü uygularken, mevcut düze

yurtseverlik, d


miydi?

Monetarizmin amen

ik gibi bir erdemi var.

de
ile

giden, ta

karakteri

Ahlâk

On Emri ve Kitab- tekrar


-Mogg)

salatalarla tatmin

emek-

ek


– üstü örtük,

mem kaç

nedeni Kapital’in

belli bir toplumda

gibi.

Her sava
mutlak

Siz ikiyüzlüler! Sizin oyununuz bu mu?

verebilir a

özel bir amaca sahip küçük



bir askeri hile– general hain diye

muameleyi görür.

beceremez. Bu nedenle de i

n para

savurganca har

göstermektedir.

peraya gittikleri gibi.

Britanya, Belçika, Japonya ve B

Mevcut sosyoek
kendi

[5]

ka

– –
tam bir barometresidir bu. Büyük

toplumsal kökleri
That –
olmasa da–
m. Bu, gençlik gücünü yeniden
edinmeye çabalayan, bunama dönemindeki kapitalizmdir. Reel zenginlik üretimi yerine, finansal ve

“tüketim toplumunun” gülü

dar

Latince “inter-

–bunakça çür

Her to

mal du siecle’den*
milyar

Roma Kulübü, 1
öngören

ya da geç
uzun vadeli bir plan kesinlikle gerekli.

önce de içerisind

.” (The Economist

kültürel de

Bugün üre
un daha da ileri bir

apartheid * Bu

ne

Soylu

çünkü
cenn .
Tekvin
Modern toplum ilkel kabile komünizmine, yeti
daha fazla geri dönemez.

yeten

“Bir adam tekrar bir

–ve ancak onun



.”[6]

Sosyalizm ve Estetik

n ortamlarda, kötü evlerde, gürültü

–monoton
çirkinlik denizi –

yaramaz bir münasebetsizlik

Bu her
-
sanatsal Rönesans söz konusuydu: Lorca, Machado, Alberti ve hepsinden önce de Miguel

daha

iz hareket toplumun tam bir

insan

im
Burada da ruhsuz konfo

nelerde –

dinamik süreçlerdir ve bunlarda düzen ve düzens .”

.”[7]

dönerek gün

“Nec manus, nisi intellec


–Francis Bacon.)

kozmologlar ve teorik fizik

nklemlerine

bölümlenme
apartheid’la
larak

Entelektüel apartheid

–ki bu durumda bireyler



–ya da bu meselede her birimizin–

in

[8]

mekanik olarak

gücüne
az zeki olanlar topluma bir

[9]

Browning, A Grammarian’s Funeral.)

-
hava yolcul

nelde insan

dile getirir:


ya da nebula du

yön veren yasalardan

ek bir

zorunlulukla, kendisin
[10]

Ne var ki bugün bundan d

– –

mola yerleri kurularak belki d

Homo sapiensin ancak y

yoktur –
e

Sonuncusu – – insanlar nihaye kendi

[11]

indirgemek
de kendisini yeni bir düzleme yükseltmeyi, daha üstün bir sosyobiyolojik tip, ya da isterseniz üstün
i

-
-fiziksel öz-

-

daha incelikli olacak; vücudu daha uyumlu hale gelecek, hareketleri daha ritmik, sesi daha müzikal

Aristoteles’in, b
yeni zirveler yükselecektir.[12]

[1] W. Rees-Mogg ve J. Davidson, age, s.294-5, 183 ve 273.

[2] J. K. Galbraith, The Culture of Contentment ( ), s.170-71.

[3] MESW, cilt 1, s.114-5. [ , cilt 1, s.139]

[4] MECW, cilt 4, s.274. [bkz. Marx, -144]

[5] Trotsky, Their Morals and Ours, s.13. [ -


28]

* mal du siecle:

* Apartheid:

[6] Marx, Grundrisse, s.111. [Grundrisse

[7] J. Gleick, Chaos, s.116-7. [Kaos, s.138]

[8] M. Donaldson, Children’s Minds, s.83 ve 85.

[9] P. Sutherland, Cognitive Development Today: Piaget and his Critics (


), s.45.

[10] Engels, The Dialectics of Nature, s.54. [ , s.50-51]

[11] Aristoteles, Metaphysics, s.55. [Metafizik, s.84]

[12] Trotsky, Literature and Revolution, s.255-256. [Edebiyat ve Devrim -


214]
Kaynakça
Alan Woods - Ted Grant

Aristotle, Metaphysics, London, 1961

Asimov, I., New Guide to Science, London, 1987

Barrow, J. D., The Origin of the Universe, London, 1994

Berkeley, G., The Principles of Human Knowledge, London & Glasgow, 1962

Bernal, J. D., The Origin of Life

Bernal, J. D., Science in History, London, 1954

Blackmore ve Page, Evolution: The Great Debate

Bohm, D., Causality and Chance in Modern Physics, London, 1984

Bruner, J. S., Beyond the Information Given, London, 1974

Bruner, J. S. ve Haste, H. (eds), Making Sense, London & New York, 1987

Buchsbaum, R., Animals Without Backbones, 2 vols., London, 1966

Marxism and Modern Thought, London, 1935

Burn, A. R., The Pelican History of <Greece, London, 1966

Calder, N., Einstein’s Universe, London, 1986

Caudwell, C., The Crisis in Physics, London, 1949

Childe, V. G., Man Makes Himself, London, 1965

Childe, V. G., What Happened in History, London, 1965

Chomsky, N., Language and Mind, New York, 1972

Cohen ve Nagel, An Introduction to Logic and the Scientific Method, London, 1972

Cornforth, M., The Open Philosophy and The Open Society, London

Cornforth, M., Dialectical Materialism, an Introduction, London, 1974

Darwin, C., The Origin of Species, London, 1929

Davies, P., The Last Three Minutes, London, 1994


Dawkins, R., The Extended Phenotype

Dawkins, R., The Selfish Gene, Oxford, 1976

Dietzgen, J., Philosophical Essays, Chicago, 1917

Dietzgen, J., The Positive Outcome of Philosophy, Chicago, 1906

Dobzhansky, T., Mankind Evolving, New York, 1962

Donaldson, M., Children’s Minds, London, 1978

Donaldson, M., Making Sense

Engels, F., The Dialectics of Nature, Moscow, 1954

Engels, F., Anti-Dühring

Farrington, B., Greek Science, London, 1963

Farrington, B., What Darwin Really Said, London, 1969

Ferris, T., The World Treasury of Physics, Astronomy and Mathematics, Boston, 1991

Feuerbach, L., The Essence of Christianity, New York, 1957

Feynman, R. P., Lectures on Physics, London, 1969

Forbes, R. J. ve Dijksterhuis, E. J., A History of Science and Technology, Vol. 1, London, 1963

Frazer, Sir J., The Golden Bough, London, 1959

Freud, S., The Psychopathology of Everyday Life, London, 1960

Galbraith, J. K., The Culture of Contentment, London, 1992

Gleick, J., Chaos, Making a New Science, New York, 1988

Gould, S. J., An Urchin in the Storm, London, 1987

Gould, S. J., Ever Since Darwin, London, 1977

Gould, S. J., The Panda’s Thumb, London, 1980

Gould, S. J., Wonderful Life, London, 1990

Haldane, J. B. S., The Marxist Philosophy and the Sciences, London, 1938

Hawking, S., A Brief History of Time, From the Big Bang to Black Holes, London, 1994

Hegel, G. W. F., The Science of Logic, 2 vols., London, 1961

Hegel, G. W. F., Logic, Part 1 of the Encyclopaedia of the Philosophical Sciences, Oxford, 1978
Hegel, G. W. F., The Phenomenology of Mind, London, 1961

Hegel, G. W. F., Philosophy of Right, Oxford, 1942

Hegel, G. W. F., Lectures of the History of Philosophy, 3 vols., London

Hobbes, T., Leviathan, London, 1962

Hoffmann, B., The Strange Story of the Quantum, London, 1963

Hooper, A., Makers of Mathematics, London

Huxley, J., Evolution in Action, London, 1963

Huizinga, J., The Waning of the Middle Ages, London, 1972

Ilyenkov, E. V., Dialectical Logic, Moscow, 1977

Johanson, D. C. ve Edey, M. A., Lucy, The Beginnings of Humankind, London, 1981

Johnson, P., Ireland, a Concice History

Kant, I., Critique of Pure Reason, London, 1959

Kline, M., Mathematics, the Loss of Certainty, London, 1980

Kneale, W. ve Kneale, M., The Development of Logic, Oxford, 1962

Landau, L. D. ve Rumer, G. B., What is Relativity? Edinburgh & London, 1964

Leakey, R., The Origin of Humankind, London, 1994

Lefebvre, H., Lógica formal, Lógica dialéctica, Madrid, 1972

Lenin, V. I., Collected Works, Moscow, 1961

Lerner, E. J., The Big Bang Never Happened, London & Sydney, 1992

Lewin, R., Complexity, Life at the Edge of Chaos, London, 1993

Luce, A. A., Logic, London, 1966

Lucretius, T., The Nature of the Universe, London, 1952

Lukacs, G., History and Class Consciousness, London, 1971

Marx, K., Capital, Vol. 1, Moscow, 1961

Marx, K., Grundrisse, London, 1973

Marx, K. ve Engels, F., Selected Correspondence, Moscow, 1965

Marx, K. ve Engels, F., Collected Works, Moscow


Marx, K. ve Engels, F., Selected Works, 3 vols, Moscow

Oparin, A. I., The Origin of Life on Earth, 1959

Piaget, J., The Mental Development of the Child

Plekhanov, G., The Devolopment of the Monist View of History

Plekhanov, G., Selected Philosophical Works, Moscow, 1976

Popper, K., Unended Quest, Glasgow, 1982

Prigogine, I. ve Stengers, I., Order Out of Chaos, Man’s New Dialogue with Nature, London,
1985

Rees-Mogg, W. ve Davidson, J., The Great Reckoning - How the World Will Change in the
Depression of the 1990s, London, 1992

Rhodes, F. H. T., The Evolution of Life, London, 1962

Romer, A. S., Man and the Vertebrates, 2 vols., London, 1970

Rose, S. ve Appignanesi, L. (eds), Science and Beyond, Oxford, 1986

Rose, S., Kamin, L. J. ve Lewontin, R. C., Not in Our Genes, London, 1984

Rose, S., The Conscious Brain, London, 1976

Rose, S., The Making of Memory

Rose, S., Molecules and Minds

Savage-Rumbaugh, S. ve Lewin, R., Kanzi - The Ape at the Brink of the Human Mind, London,
1994

Stepanova, Y., Frederick Engels, Moscow, 1958

Spinoza, Ethics, London, 1993

Sutherland, P., Cognitive Development Today: Piaget and his Critics, London, 1992

Stewart, I., Does God Play Dice? London, 1990

Toulmin, S. ve Goodfield, J., The Fabric of the Heavens, London, 1961

Trotsky, L. D., In Defence of Marxism, London, 1982

Trotsky, L. D., My Life, New York, 1960

Trotsky, L. D., Literature and Revolution, Michigan, 1960

Trotsky, L. D., The Living Thoughts of Karl Marx, New York, 1963
Trotsky, L. D., Their Morals and Ours

Trotsky, L. D., Problems of Everyday Life, New York, 1979

Trotsky, L. D., The Struggle Against Fascism in Germany, New York, 1971

Trotsky, L. D., Writings, 1939-1940, New York, 1973

Waldrop, M. M., Complexity, London, 1992

Walter, W. G., The Living Brain, London, 1963

Washburn ve Moore, Ape To Man: A Study of Human Evolution

Westbroek, P., Life as a Geological Force

White, M. ve Gribbin, J., Einstein, A Life in Science, London, 1993

Whitehead, A. N., Adventures of Ideas, London, 1942

Wills, C., The Runaway Brain, The Evolution of Human Uniqueness

Wilson, E. O., Sociobiology – The New Synthesis, Cambridge, 1975

You might also like