You are on page 1of 16

4.

CAM TUĞLA UYGULAMA ESASLARI

4.1.ÖLÇÜLENDİRME
Cam tuğla ile duvar örmek istendiğinde,öncelikli konu
ölçülendirmedir.Bunun için de kullanılacak cam tuğlanın ebadının seçilmesi
gerekir.
Standart cam tuğla ebatları şöyledir;
19 x 19 x 8 cm
19 x 19 x 10 cm
24 x 11,5 x 8 cm
24 x 24 x 8 cm
(Son rakamlar kalınlığı ifade eder.)
19 x 19 x 8 cm ebatlı tuğlaları örnek alırsak; düşey ve yatay derzler 10
mm olacak şekilde plastik derz apartları yardımı ile, kolay ve çabuk örme
işlemi sağlanabilmektedir. Ölçülendirme yapılarken, gerekli boşluğun 20
cm ve katları şeklinde bırakılması, son derz içinde 10 mm ilave edilmesi
gerekir.

Örneğin;

10 sıra cam tuğla örülecek bir duvar için gerekli boşluk:


(10 x 20)+1 = 201 cm
4 sıra cam tuğla örülecek bir duvar için gerekli boşluk:
(4 x 20)+1 = 81 cm
4.2.MONTAJ

Gerekli Malzemeler:
1. Cam tuğla
2. Cam Tuğla Harcı( 10kg/m2)
3.Plastik derz ayar apartları"spacer"( Cam tuğla sayısından 10 adet daha
fazla)
4. Derz dolgu malzemesi(3-4 kg/m2).
5. Donatı demiri (4m/m2)
4.3.ÖRME

Yatay ve düşeyde cam tuğlalar tam bir düzlem oluşturacak bir şekilde,
özenle, tuğla gibi örülür. Örüm ypılacak boşluğa yatay ve düşeyde her iki
yada üç sırada bir donatı demirleriderzlerin içine yatırılarak ek
mukavvemet sağlanır. Bu nervülü demirlerin, aynı zamanda zemine ve
yanlardaki duvarlara birkaç santimetre saplanması gerekmektedir. Taşan
fazla harçlar donmadan temizlenmelidir.

4.4.BİTİRME

Harç dondutan sonra ( İklim durumuna göre ortalama bir gün sonra )
plastik ayar apartlarının kulakçıkları kopartılarak derz boşlukları derz dolgu
malzemesi ile doldurularak kapatılır. Bir sünger yardımı ile cam tuğlalara
yapışan fazla malzemeler temizlenerek profesyonelce uygulanmış bir cam
tuğla duvar elde edilir.

Örn:
5.

ISI YALITIMI
Cam Tüğla harcı ile örülen Cam Tuğla duvarların ısı
iletim katsayısı ortalama 2.8W/m2 K'dir. (DIN 52616)

SES YALITIMI
Cam Tuğla ile örülen duvarlar ort. 38-40 dB'lik iyi bir
ses yalıtımı değerine sahiptir. (DIN 52210)

GÜVENLİK - DARBEYE DAYANIM


Cam tuğla duvarlar, katmanlı olmaları ve yapımlarında
kullanılan yardımcı malzemelerin kazandırdığı direnç
sayesinde saldırıya karşı dayanıklıdır. (13,9 N/mm2-
DIN 18175)

ISI GEÇİRGENLİK
Şeffaf Cam tuğla ile örülen duvarlar gün ışığı dik
geldiğinde, desene bağlı olarak ortalama %75 oranında
ışık geçirgenliğine sahiptir. (ISO DIS 7884/b)

YANGIN DAYANIMI
DIN 18175'e göre üretilen 190x190x80 mm cam
tuğlalar kullanılarak, DIN 4102 Bölüm 4-8.4.3
standardına göre 3,5 m2'yi aşmayacak büyüklükte
örülmüş duvarlar, G sınıfı yangın camlaması olarak
nitelendirilmektedir. G sınıfı camlamalar yangın alev ve
dumanının geçişini;

tek duvarda > 60 dk süre ile


çift duvarda > 120 dk süre ile engelleyebilmektedir.

KULLANIM YERLERİ
Cam Tuğla'lar, apartman ve merdiven boşluklarının
camlamalarında, balkon korkuluklarında, banyo, mutfak
v.b. iç mekanlarda, ayırıcı duvarlarda, ışıklar ve bodrum
pencerelerinde kullanılabilen rakipsiz bir malzemedir.
1.CAM

1.1.DÜZ CAM
Camın kendisinden daha ağır bir metal üzerinde yüzdürülmesi esasına dayanan
“float prosesi”cam yüzeyinin dalgasız bir düzlem olmasını sağlamaktadır.
Kalınlıkları ; 2mm. 3mm. 4mm. 5mm. 6mm. 8mm. 10mm. 12mm. 15mm.
19mm. dir.

1.2.RENKLİ CAM
Cam oluşurken içine katılan renkli kimyevi maddelerle oluşan renklerdir.
Bunlar hamurdan renkli camlardır.
Renkleri
Füme (gri), Bronz ( kahverengi ), Yeşil , Mavi camlardır
Kalınlıkları
Füme , Bronz , Mavi renkli camlar , 3mm. 10mm. kalınlıkta. Yeşil renkli cam ,
2,2mm. 6mm. kalınlıkta.

1.3.REFLEKTE CAMLAR :
Reflekte camlar, güneş kontrol camları olarak bilinir. Güneş ışınlarının aşırı
parlaklığını ve radyasyon ısısını denetleyen, giydirme cephelerde arka plandaki
yapı unsurlarını gizleyerek bir bütünlük sağlayan ışığın kuvvetli olduğu taraftan
diğer tarafın görünmesini engelleyen ve yapılara renk veren çevre kontrol camları
olarak da tanımlanmaktadır.

Güneş kontrol camları güneş enerjisinin görünür kızılötesi ve morötesi


bölgelerindeki yansıtma, geçirgenlik ve soğurma özelliklerini seçici bir şekilde
denetleyerek iç mekanları konforlu kılar ve soğutma giderlerinden tasarruf sağlar.

1.4.AURA REFLEKTE
Şişe camın hat üstü kaplamalı yansıtıcı güneş kontrol camın markasıdır. Float
prosesinde, renksiz cam üzerine yansıtıcı kaplama yapılarak ( LVC prosesli –
Laminar vopour coating system ) üretilmektedir. Güneş kontrol camlarına ihtiyaç
duyulan her türlü yapı ve yapı kesimlerinde tek cam olarak veya yalıtım camı
( ısıcam ) veya laminasyon bünyesinde kullanılabilecek olan AURA reflekta nın
yansıtıcı kaplaması, bina içine veya yalıtım camı ara boşluğuna bakacak şekilde
2. Yüzeyde bulunmalıdır.

Özellikleri: Sert kaplamalı bir camdır. Yansıma rengi gümüş, transmisyon


rengiyse açık bronzdur. Klimatizasyon giderlerinden tasarruf sağlar. Dayanaklı
kaplamalı bir cam olduğu için depolama, taşıma, uygulama ve işlemede kolaylık
sağlar. Kalınlıkları 4mm. 5mm. 6mm.

1.5.LAMİNE CAM
Özel şeffaf bağlayıcı ( PVB ) tabakalar yardımıyla 2 veya daha fazla sayıdaki
çeşitli kalınlık ve nitelikteki camlar aralarında şeffaf ve opak Pvb konarak ısı
basınç altında lamine edilmektedir. Bununla birlikte kurşun geçirmez iki veya çok
katlı lamine camlar yapılmaktadır.
Kırılma sonrasındaki cam saçılmaları ve cisimlerin geçişine karşı direnci
nedeniyle, gerek insan sağlığı gerekse hırsızlık ve saldırı, benzeri güvenlik
sorunlarının beklendiği yerlerde yaygın bir kullanım potansiyeline sahiptir. Lamine
cam normal camlardaki şeffaflık ve geçirgenlik özelliklerini büyük ölçüde
değiştirmez. Çünkü kullanılan ara tabakalarla camın optik özellikleri birbirine
yakındır. Lamine cam aynı zamanda gürültü yalıtımına katkısı ve düşük u.v.
geçirgenliği ilede yararlı bir üründür. Lamine cam renkli renksiz pvb, renkli
renksiz ve yansıtıcı cam kombinasyonlarıyla üretilebilmektedir. Bunun yanı sıra
lamine cam gerektiği takdirde temperli cam kombinasyonlarıyla üretildiği gibi
yalıtım üniteleri bünyesinde de yer almaktadır.

Lamine cam kombinasyonları, camlar, renkli cam kullanılarak, renkli pvb


kullanılarak ve cam kalınlıkları değiştirilerek özel üretim de elde edilebilir. Pvb
kalınlıkları; 0,38 0,76 1,52

1.6.MAT CAM
Cam üzerine püskürtme yapılarak yapılan kumlama işlemine mat cam denir

1.7.SATİNA
Camların asit yıkama işlemi sonucu pürüssüz hale getirilmesine satina cam denir.

1.8.EMAYE BASKI
Düz veya şekillerin fırında cama baskı yapılması sonucunda oluşulan camlara
denir.

1.9.BUZLU CAM
Buzlu cam iç ve dış mekanlarda, süslemeden dekorasyona, düşlediğiniz her
noktada çağdaş tasarımlar yaratabileceğiniz buzlu cam; otel salonları, ofis,
lokanta, bar, havuz kenarları gibi ortamlarda estetik zenginlikler yaratır. Evin oda
ve salon kapılarında koridor gibi loş bölümlerde kullanıldığında aydınlığı yok
etmeden çekici, gözlerden uzak bir ortam yaratır. Özel işlemle ısı ve darbelere
karşı sertleştirilerek direnci arttırılmış buzlu camlar, kapılarda, merdiven ve
balkon korkuluklarında, banyo ve duş paravanlarında kullanılabilir. Buzlu cam
beyaz, bronz ve füme renkleri mevcuttur. Ağırlıklı olarak bronz ve beyaz
kullanılır.
Kalınlıkları ; 4mm. 6mm. kalınlıkta.
Bunların haricinde dekoratif camlar , şişe camın dışında baskı yoluyla üretim
yapan firmaların camıdır.Kalınlıkları ; 4mm.

1.2.1.BUZLU TELLİ CAM


Buzlu telli cam, güvenlik faktörünün önem kazandığı ve ışık geçirgenliğine gerek
duyulan yüzeylerde uygulanır. Üretim sırasında buzlu camların içine tel konularak
elde edilir. Darbeyle veya sıcak etkisiyle çatladığında parçalar halinde
dağılmadığından yaralanmaların önlenmesi ve yangın alev ve dumanın başka
bölgelere yayılmasını geciktirmesi açısından yararlı bir üründür.
Kalınlıkları ; 4mm.

1.2.2.AYNA

Tam otomatik üretim hattına giren float cam yıkama, gümüş kaplama, bakır
kaplama, iki kat boyama ve kurutma aşamalarından geçtikten sonra ayna olarak
hattı terk eder.
Neme ve dış etkenlere karşı hassas olan gümüş kaplama, bakır kaplama ve
kırmızı astar diğer koyu mavi renkli olmak üzere iki kat boya ile korunmuş olur.
Flotal-s in arka yüzü kırıldığında dağılmasını önlemek için özel bir malzemeyle
kaplanmıştır. Flotal-s yaralanma riskini azaltmak bakımından güvenliğin önemli
olduğu konumlarda kullanılabilir.

1.2.3.GÜVENLİK CAMLARI
Kontra saldırı üniteleri, can ve mal güvenliğinin sürekli gündemde olduğu
bankalar, karakollar, müzeler, askeri binalar ve diğer resmi kuruluşlar, psikiyatri
koğuşları, kuyumcular v.b. gibi yerlerde kullanım amacına uygun olarak üretilmiş,
denenmiş ve kalibre edilmiştir. Bu ürünler suçun önlenmesi suçlunun caydırılması
veya suçlunun eylem sonrasında yakalanmasının kolaylaştırılması amaçlarına
yöneliktir.

Kontra saldırı camları pvb veya poli karbonat ara katmanlı laminasyonlu
birleşimlerdir. Gerektiğinde cam plakalar temperli olarak da kullanılabilir.

Darbeye dayanıklı camlar – Kullanıldığı yerler ; İskan bölgelerindeki konutlar,


şehir dışı konutlar, giriş katları, özel köşkler, tatil ve hafta sonu evleri.

Hırsızlığa dayanıklı camlar : Kullanıldığı yerler ; Süpermarketler, özel malzeme


satan işyerleri, antikacılar, müzeler, sanat galerileri, psikiyatri klinikleri,
kürkçüler, kuyumcular, hapishaneler, döviz büroları.

Kurşun geçirmez camlar : Kullanıldığı yerler ; Nükleer tesisler, büyükelçilikler,


bankalar, merkez bankaları, askeri ve sivil koruma alanları, vıp ve politikacı
evleri, mahkemeler, şirket güvenlikleri.

1.2.4.TEMPER UYGULAMA
Isıl işlem ulgulanarak normal cama göre 4-5 kat daha fazla mukavemet
kazanmasını sağlayan ısıl işlemdir.

Ölçüye göre hazırlanmış cam, temper fırınında ısıl işlemden geçerek ısıya ve
darbeye karşı güçlendirilmiş cam halini alır. Temperlemeden geçen cam hem
güvenlik hem de kırılmalarda ufak parçacıklara ayrılarak daha az zarara neden
olur. Temperlemeye giren cam hiçbir şekilde başka bir işleme tabi tutulamaz.

1.2.5.CAM KAPI
8-10 mm. kalınlığında renkli veya renksiz float camdan, baskılı ve baskısız olarak
temperlenerek üretilir.
İstenilen ebatlarda üretilir.

1.2.6.CAM İŞLEME

Camların bilgisayar destekli makinalarda cam üzerinde özel şekil ve boyutlarda yapılan
işlemlere cam işleme denir.
2.Camın Yapılışı - Cam Nasıl Yapılır
Cam günümüz modern çevresinin önemli bir parçasıdır.
Basit bir su bardağından sofistike bir teknik donanım
malzemesine kadar kullanım alanı geniştir. Camın
kullanımı günlük hayatımızın o kadar büyük bir alanını
kaplamaktadır ki etrafımızdaki doğal çevreden daha
fazla onun farkına varırız. Ancak aslında cam doğal
olmaktan çok öte hatta tam tersine yapay bir
malzemedir.

Cam dokunulduğunda sert ve katı bir malzemedir.


Gevreksi bir yapısı vardır ısıtıldığında nitelikleri
tamamen değişir. Süneklik derecesine kadar yumuşamaya başlar ve eğer
yeterli derecede ısıtılırsa su gibi akıcı olur.

2.1.Erken Dönem Cam Sanatı


Yaygın olarak camın tesadüs eseri keşfedildiğine inanılmaktadır. Camın
keşfine dair en sık bahsi geçen açıklama Yunan tarihçi Piny'nin
açıklamasıdır. Piny'e göre birtakım tüccarlar teknelerinden kıyıya
çıktıktan sonra bir nehir kıyısında kamp kurmuşlar cam sanatı daha çok
Mısır ve Mezopotamya'da gelişmiştir. Bu bölgede odunla yanan cam
ocaklarının var olduğu düşünülmektedir.

2.2.Türk Cam Yapımı

Türkiye'deki geleneksel cam ürün yapımı Selçuk ve Osmanlı dönemleri


olarak ele alınabilir.

Selçuklu'ların doğudan Anadolu'ya yeni göç ettikleri dönemden kalma


bazı Selçuklu cam ürünlerinin varlıkları bilinmektedir. Selçuklu ve
Artuklular döneminin bazı parçaları bugün müze koleksiyonlarında yer
almaktadır. Bunlar tamamen mimari dekorasyon ya da el yapımı
ürünlerdir.

Osmanlı dönemi sırasında disiplinli ve detaylı kurallardan oluşmuştur.

Geleneksel cam endüstrisi en iyi örneklerinden birçoğunu 17-18.


yüzyıllarda ortaya koymuştur ancak bu dönemden elimizde çok az
doküman kalmıştır. İstanbul Eğrikapı'da geleneksel teknikleri kullanan
çağdaş atölyelerin de temelde benzer aletleri kullandığı görülmektedir.
Kanıtlar Osmanlı cam endüstrisinin İstanbul merkezli geliştiğini
göstermektedir. Kaynaklar Çubuklu ve İncirköy mevkilerinde çok farklı
çeşitlerde cam üretimi yapan cam atölyelerinin bulunduğunu
göstermektedir.

Bu cam yapım merkezlerinde üretilen cam ürünler dışında Bohemya'dan


cam ithalatı devam etmiştir.

Ayrıca I. Mahmut döneminde Fransa'dan cam ustaları getirtildiği 1902


yılı itibariyle 500 kişiye iş imkanı sağlayan bir atölye kurulmuştur.

Cumhuriyet'in kuruluşu ile Türk cam endüstrisi yepyeni bir yön kazanmış
ve 17 Şubat 1934'te diğer cam atölyelerine çok yakın bir yerde meclis
onayıyla ilk ulusal fabrika kurulmuştur. Türkiye İş Bankası tarafından
"Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A. Ş" adı ile kurulan bu fabrikayı çeşitli
tarzlarda cam üretimi yapan birçok başka şirket takip etmiştir.

Paşabahçe özellikle serbest şekil verilmiş ürünleri ile tanınan (baba)


Yusuf Görmüş yer almaktadır.

Geleneksel Türk cam ürünü seramik sanatından edinilmiş birçok formun


özellikle baskın olduğu bilinmektedir.

2.3.Çeşm-i Bülbül
Çeşm-i Bülbül filigrano tekniğine verilen Türkçe isimdir. Diğer filigrano
teknikleri dünya çapındaki çeşitli cam merkezlerinde bilinmektedir.
Çeşm-i Bülbül Anadolu atölyelerinin çıkardığı bir üründür. Bu teknik
modern cam endüstrisinin ilerlemiş yöntemlerinin bile geleneksel
ustaların çalışmalarını geçemediği bir tekniktir.

ÇeşmibülbülÇeşm-i Bülbül son derece kalifiye bir tekniktir. Ürünün


oluşumundaki her bir etap titiz bir şekilde yerine getirilmeli ve çok kısa
bir zamanda bitirilmelidir. Teknik bu nedenle camı yapmak için ortaya
konan kuralların her biri büyük bir kesinlikle yerine getirilmelidir.

2.4.Teknik şu şekilde işlemektedir;

Demir bir çubuk fırında eriyik halde bulunan cama


daldırılır.
Pipo bütün camı toplamak için döndürülür.
Cam potadan ayrılır ve ocak dışında şekillendirilir ve
soğutulur.
Bu aşamada biraz daha soğuk olan toplanmış cam
çubuklar cama yapışır.
Oluşturulan form tekrar potaya ***ürülerek cam
çubukların tamamen yapışması sağlanır.
Ürüne son şekli kalıp içinde verilir bu aşamada gerekli
olan döndürme işlemi elle yapılır. Bu son derecede
büyük bir yetenek gerektiren bir işlemdir.
Biten ürün soğutulur ve ****l çubuktan ayrılır.
2.5.Cam Boncuk Yapımı

Cam BoncukCam boncuk yapımı cam üretiminin en cazip şekillendiren


biridir. Bir halk sanatı olarak yaygın bir şekilde üretilen cam boncuklar
küçük fırınlarda yapılır. Cam odun ateşinde yumuşatılır ve boncuklar elle
kullanılan son derece basit birkaç aletle çeşitli formlar verilerek üretilir.

Cam boncuk üretiminde kullanılan yöntemler fırının odunla yakılması ve


cam üreticinin özellikleri yaklaşık 3000 yıllık bir geçmişe dayanır. Bugün
yapılan boncuklarda bile nihai ürün daha önceki dönemlerdeki
ürünlerden çok az farklılık gösterir ve görevleri de elbette çok az
değişmiştir.

2.6.'Güvercin' Şişe
Birleşik tekniklerle üretilen Anadolu cam ürünleri arasında en ilginç ve
en tipik olanı Anadolu atölyelerinde son derece yüksek bir yetenek ile
üretilen güvercin şeklindeki şişedir. Yüksek yetenek gerektiren teknikleri
kullanılması gerektiği için cam sanatı için son derece önemli bir üründür.
3.KULLANIM ALANLARI AÇISINDAN CAM

1)AYDINLATMA

a-Pencere

Kapalı mekanları aydınlatmak


amacıyla gün ışığından yararlanmak
için pencere camının üretimi, cam
teknolojinde önemli bir adım olarak
kabul edilir.Mimaride pencere camının
kullanımının henüz kesin bir tarihi
belgesi olmamakla birlikte, arkeolojik
verilerden ele geçen bilgiler, bu
malzemenin şimdilik Roma
İmparatorluk Çağın da kullanıldığını göstermektedir.M.Ö. 60 yıllarına
tarihlenen Pompei evlerinin pencerelerinde camdan yapılmış levhaların
varlığı, ele geçen kalıntılardan bilinmektedir.
Sard kazılarında çıkarılan buluntular, M.S. 6. ve 7. yüzyıllarda burasının
hem günlük kullanım için cam kaplar, hem de pencere camı üreten bir
merkez olduğunu ortaya koymuştur.Pencere camı olarak tanımlanan
buluntuların yüzeyleri yassı veya iç bükey kavisli değişken çaplarda
dairesel biçimli, saydam ve hafif renklendirilmiş yeşil tonlarda oldukları
belgelenmiştir.Yine M.S. 6.yüzyıllarda İstanbulda Ayasofya Kilisesinin
apsis kısmında, kilisenin içine güneş ışınlarının renklenerek girmesini
sağlayan pencereler bulunduğundan söz edilmektedir.
İstanbulda ki Saraçhane kazıları, pencere camlarının şebekeleriyle
birlikte sunması açısından önemlidir.Pencere camları yuvarlak ve kare
delikli taş pencere şebekeleriyle birlikte ele geçmiştir.Bu şebekelerin iç
kısımları camın yerleştirilmesine uygun olacak şekilde
profillidir.Saraçhane buluntuları M.S. 7.yüzyılda İstanbul da hem üfleme
hem de dökme tekniğinde pencere camı üretimi göstermesi bakımından
önemlidir73.
Doğu Roma imparatorluğunda M.S. 4. yüzyıldan itibaren cam
pencerelere rastlanılmıştır.Erken dönemlere ait olan bu camlar, üfleme
tekniği ile yapılmış oldukları için orta kısımları yanlara göre daha kaba
biçimler almıştır. Yazar Prespyler üfleme tekniğinden faklı yöntemler
kullanılarak pencere yapımını detaylı bir şekilde anlatır.Pencere camı
yapmak için mermerden düz yüzeyli büyük bir masa hazırlanır.Erimiş
durumda bulunan cam düzgün yüzeyin üzerine dökülerek uzunlukları
120-180 cm., genişlikleri 30-50 cm. arasında değişen ölçülerde
levhaların oluşturulması sağlanır.Cam levhalar soğumaya başlamadan
makas yardımıyla arzu edilen boyutlarda parçalara bölündükten sonra
parçalar fırında soğumaya bırakılır74.

b-Kandiller

Geç Roma döneminden itibaren üretilmeye başlanan cam kandiller,


aslında çok uzun sürecek bir geleneği de başlatmışlardır.Cam kandiller;
evlerde, sinagog, kiliselerde başlıca aydınlatma aracı olarak
kullanılmıştır.

b-1) Çubuklu kandiller


Geç Roma döneminden itibaren çubuklu kandiller görülmektedir.Bu
kandillerde çubuk polikandilyonun deliğinden geçirilir.Serbest üfleme
tekniğinde yapılan bu kandillerin gövdeden çekilen çubukları aletle
biçimlendirilmiş, İçi boş kandil çubuğu sivri bir gereçle içi açılarak
üretilmiştir.Bilinen en erken tarihli çubuk kandil M.S. 4.- 5. yüzyılda
İsrailde Belt Sheon kazısında kilise içinde polikandilyonlarla birlikte ele
geçmiştir.

b-2) Kulplu kandiller


Bu kandillerde çubuklu kandiller gibi kullanım kolaylığı dolayısıyla Geç
Roma döneminden itibaren tercih edilmişlerdir.Kulplu kandillerin bilinen
en eski örneği M.S. 4 yüzyıla aittir. Kase biçimindeki kandillerin ağız
kenarında veya gövdesi üzerinde madeni askıların takıldığı kulplar
bulunduğu için bu şekilde tanımlanır.Bu kandillerin en güzel örnekleri
Venedik San Marco hazinesindedir.Bunlar büyük olasılıkla Latin işgali
sırasında Venedike götürülmüş eserlerdir.

c-Vitray

Geç Roma ve Bizans çağlarında pencere aralıklarının değişik biçimli,


renkli cam levhalarla kaplandığı gerek yazılı kaynaklar ve gerekse ele
geçen kalıntılardan anlaşılmaktadır.Örneğin M.S. 6. yüzyılda Ayasofya
Kilisesinin apsisinde yer alan pencerelerde renkli cam kullanıldığını
gösteren birçok belge bulunmaktadır.Aynı şekilde, Sardeste yapılan
kazılarda bu döneme ait çok miktarda renkli pencere camı parçası
bulunmuştur.Bu dönemi takip eden yüzyıllarda kiliselerin yanısıra
sarayların pencerelerinde de renkli camlar kullanılmaya başlanmış
olması, söz konusu dönemlerde pencere camcılığının nedenli geliştiğini
gösteren önemli kanıttır.Vitray adı verilen bu teknik için değişik renkteki
camlar küçük camlar biçimde kesilerek kurşun veya alçı kayıtlarla
tutturulmuştur.Böylece çok renkli dinsel sahneler ile değişik renklerle
resimler yapılarak bir çeşit vitray yapılmıştır.

2)TIP
Batı ve orta Avrupada çok sayıda ilaç kutusu bulunmuştur.Bunlar çepte
taşınabilecek boyuttadır.Genellikle dört veya daha çok
bölmelidir.Deutsches Klingen müzesindeki Anadolu kökenli bir ilaç
kutusu ilaç ve camdan yapılmış ilaç kabı (unguentarium)ile birlikte ele
geçmiştir.Kutu M.S. 1-3 yüzyıl arasına tarihlendirilmiştir.(Res.17)Efes
Hygenios Kanpylios un mezarında bir ilaç şişesi bulunmuştur.Açık mavi
renkte. Kare prizma şeklinde gövdeye ve yuvarlak ağıza sahiptir.Bu ilaç
şişesi Roma dönemine tarihlenmiştir.

3) KOZMETİK

3-I. Cam Parfüm Şişeleri


a)Unguentarium
Parfüm şişeleri veya unguentaria formu Roma dünyasında kullanılan
cam vazoların en yaygın çeşitlerinden biridir.Bunun nedeni açıktır.Bu
şişelerin asıl özelliği, sıvı maddelerin saklanması için kullanilan küçük
kaplardır.Bu kaplar Roma imparatorluk dönemi günlük kullanımı artarak
devam etmiştir80.
Cam unguentarium cam üflemeciliğinin yaklaşık olarak İ.Ö. 25 yılında
icat edilmesinden sonra roma camcılığında en yaygın görülen form
haline gelmiştir.Roma günlük yaşamında sıkça kullanılan kokulu
yağların, parfümlerin yani merhemlerin unguent lerin saklanmasına
yaradığı için bu isimle tanınmaktadır.Unguentarium, iç kalıp tekniği ile
üretilmiş olan ca formların üfleme tekniğinde yapılmış karşılığı olarak
tanımlanabilir.Basit cam formu olarak Roma imparatorluğunun batı ve
doğu topraklarında geniş bir yayılım gösterir81.
Roma ve Geç Antik dönemde Anadoluda yaygın olarak kullanılan başlıca
unguentarium tipleri şunlardır:

a-1.Tüp biçimli unguentarim


Roma cam vazoları arasında en basit formda olanlar, tüp biçimli
unguentarimdır.Katlanarak oluşturulmuş genişçe ağız kenarları,
silindirik boyunları ve priform gövdeleri vardır.Dipleri ise, düz hfif iç
bükey yada unguentarimun ayakta durmasına olnak vermeyecek kadar
yuvarlak(dışbükey) olabilmektedir.Tüp biçimli unguentariumun ağız
kenarlarının yapılış biçimleri ile yöresel farklılıklar
göstermektedir.Ortalama yükseklikleri 10-15 15 cm arasındaki tüp
biçimli unguentariumlar, doğal yeşil ve mavi tonlarda ayrıca
renklendirilmemiş camdan yapılmışlardır.Serbest üfleme tekniğinde
yapılmışlardır ve İ.S. 1. yüzyıl ile İ.S. 1 yüzyıl arasına tarihlenirler.

a-2.Şamdan biçimli unguentarium

Şamdan biçimli unguentariumların içe doğru katlandıktan sonra tepesi


düzeltilmiş ağız kenarları, uzun ve silindirik ağız kenarları ve silindirik
boyunları vardır.Boynun gövdeden daha uzun olması, en belirgin
özellikleridir.gövde yarı küresel, priform veya çan biçimlidir.Şamdan
biçimli unguentariumun dipleri çoğunlukla iç bükeydir,
renklendirilmemiş, doğal yeşilimsi ya da mavimsi camdan yapılmışlardır
ve süslemesizlerdir.Serbest üfleme tekniğinde yapılmışlardır.İ.Ö.
1.yüzyıl ile İ.S. 3yüzyıl arasına tarihlenirler.

a-3. Makara biçimli unguentariumlar


Ağız kenarları içe doğru katlandıktan sonra üstten düzleştirilmiş olan
makara biçimli unguentariumlar silindir boyunlu, konik gövdeli ve düz
dirlidirler.Çoğunlukla bodur görünümlü olmaları ve ağız ile gövde
genişliklerinin birbirine yakın olmasının yol açtığı makaraya benzer bir
forma sahiptirler.Serbest üfleme tekniğinde yapılmışlardır.İ.S. 1.yüzyıl
ile İ.S.3. yüzyıl arasına tarihlenirler.En belirgin özellikleri koyu mavimsi
yeşilimsi renkte, çok kalın camdan yapılmış olmalarıdır.Masif yapıları,
ağır ve düz dipleri ile kaideleri üzerinde kolaylıkla durabilen makara
biçimli unguentariumlar süslemesizdirler.

b) Ayaklı parfüm şişeleri


Roma camcılığında bir maşa yardımıyla sıkıştırılarak oluşturulmuş
ayaklara sahip şişeler oldukça yaygındır.Bunlar kokulu yağ yada parfüm
konmak üzere kullanılmışlardır.Tanınan örneklerin çoğu İtalyada
özelliklede Pompeiide saptandığından; İtalyada olasılıkla da Campanada
ki cam atölyelerinde üretilmiş olabilecekleri de
düşünülmektedir.Anadoludan ise Çanakkale-Bigadiçte ele geçen ayaklı
parfüm şişesi İstanbulda ki Türkiye şişe ve cam fabrikaları A.Ş.
koleksiyonundadır..Son yıllarda ise. Marmaris müzesi koleksiyonuna
katılan bir diğer örnek ile Anadolu;da saptanan parfüm şişeleri sayısı
ikiye çıkmıştır. Ayaklı parfüm şişelerinin tarihlendirilmesinde en belirgin
kanıt Vezüv yanardağı patlaması (İ.S. 79) ile belirtilen terminus ante
quem dir. Ancak Batı Roma örnekleri için geçerli olabilecek bu veriye
karşılık, doğuda ele geçen ayaklı şişeler için kesin bir kanıt
yoktur.Doğuda bulunan diğer ayaklı parfüm şişeleri gibi ya İtalya’dan
ihraç edilmiş ya da batıda çok daha yaygın bir tipin doğu versiyonları
olarak üretilmiş olmalıdırlar83.(Res.22)

3-II. KARIŞTIRMA ÇUBUKLARI

Karıştırma çubukları erimiş camdan küçük çubuklarla yapılır.Çoğunlukla


iki renktedirler, fakat tek renkli örnekleri de vardır.Karıştırma
çubuklarının batı üretimleri daha fazladır ve bu cam formlar genellikle
M.S. 1. Yüzyıl formu olarak bilinir84.

4.TAKI

a) Cam boncuklar

İlk cam örnekleri, özellikle hem kolay elde edilebilen hem de


‘mücevhersi görünen yanlarıyla dikkat çekmektedir.Bütün bunlar küçük
boyutlu cam ürünlerdir.Bu örnekler taş ve toprak boncukların camsı
boncuklar biçimine döndürülmüş olanlarıdır.Camsı boncuklar çeşitli cam
teknikleriyle renklendirilmektedir ya da biçimlendirilmede kullanılan
tekniğin vardığı olanaklarla süslemeler yapılmaktadır.Bu süslemeler
doğal olarak o dönemin süslemeleriyle büyük benzerlikler
göstermektedir.ve bu örneklere bakarak İ.Ö. 1500 yıllarından geldiği
anlaşılmaktadır.İlk cam örneklerin boylarının küçük olması ve bu yeni
malzemenin çarpıcılığı ve çekiciliği nedeniyle birdenbire çok
yaygınlaştığı görülür.Taşınması kolaydır ve kullanımı pratiktir85.
M.Ö. 2. binin yarısına tarihlenen Kaş Uluburun batığı cam külçeleri ve
Miken cam boncukları, o çağın hammaddesi ve işlenmemiş camı olarak
üretimin ve ticari ilişkilerin gözler önüne serilmesinde büyük rol
uyandırmıştır86.
Antik çağ boyunca cam boncuklar ticarette büyük rol oynamışlardır.Cam
boncuklar ilk olarak Mısırda üretilmeye başlanmışlar ve Roma
dünyasında kuzeyden batıya kadar birçok merkezde üretilmişlerdir. Cam
boncuklar Antik çağın kültürel ilişkilerin de habercisiydiler.Cam kültürel
açıdan büyük gelişmeler göstermiştir fakat bu gelişmenin ilk örnekleri
cam boncuklarda görülür87.(Res.24)
b. Cam bilezikler

Cam bilezikler M.Ö.2. binden beri bilinmektedir. Örneğin, Mısırda II.


Amenophisin mezarında cam bilezikler bulunmuştur.Cam bilezikler
pahalı süs eşyaları değildirler, ne sanatsal ne de teknik açıdan göze
çarpan bir özellikleri yoktu. Fakat bir çekiçiliğe sahiptiler ve zamanında
bütün doğu Akdeniz sahilleri ile kıyıdan uzak iç kesimlerde en hakim
cam mücehver grubu oldular.Cam bilezikler teknik açıdan dikişli ve
dikişsiz olmak üzere iki üretim tarzı vardır.Dikişli bilezik derken bileziği
oluşturan cam çubuğun iki ucundan bahsedilmektedir.Bu uçlar bazı
örneklerde üst üste bindirilir ya da çok belirgindir. Dikişsiz bileziklerde
ise bu cam çubuğun iki ucunun izleri görülmemektedir.Dikişli
bileziklerde form cam çubuğun kıvrılıp iki ucunun birbiri üzerine
kapatılmasıyla üretilmiştir.Böyle cam çubuk yapmak için metal bir
çubuğun fırından bir miktar cam alınır, cam ikinci bir çubuk yada dil
şekilli bir alet yardımıyla arzu edilen çapta yuvarlak çubuk oluncaya
kadar uzatılarak şekillendirilir.Bütün bilezikler halka şeklinde
olmalarından biçimlerinde ki farklılıklar bir tek kesitleriyle
açıklanır.Yuvarlak, yarım daire, düz ve noktalı olmak üzere başlıca dört
tipte bilezik kesiti görülür. Cam bilezikler ya aletle veya kalıpla, ya
bükülerek ya da zıt renk veya aplikesi yöntemi ile dekore
edilmişlerdir88.

c) Cam yüzüktaşları

Sardeis tiyatrosunun güneybatı yüzündeki ‘Derviş’in tepe olarak


adlandırılan yerleşim yerinde 17 adet cam yüzük taşı bulunmuştur.Yüzük
taşlarının birçoğunun kenarında kalıba basma sırasında oluşan
çapakların görülmesi, bir kısmının ise hatalı üretim izlenimi vermesi ve
ayrıca henüz kalıba basılmamış üç adet cam topağının varlığı buluntu
yerinde bir cam yüzük taşı atölyesinin varolabileceğini düşündüren bazı
buluntulara rastlanmıştır.Yüzüktaşları genel olarak şeffaf, bazıları
grimsi, bazıları yeşilimsi görünümdedir.Yüzük taşlarının tamamı
eritilerek oval kalıba basılmıştır ve figürler negatiftir.Ayrıca kalıba
basılmamış durumda olan üç tane cam topağı bulunmuştur.Bunlar kilden
yapılmış,parçaların üst yüzeyleri siyahımsı renkte ve camsı
görünümdedir.Bunlar olasılıkla cam eritme potasına aittir.Yüzük
taşlarının üzerinde bulunan teşhis edilebilen figürlerde,Tykhe, Hermes,
Apollon, Poseidon, Priopes, Athena ve Nike tasvirleri bulunmaktadır.
(Res.27)Kesin olmamakla birlikte bazı nümizmatik buluntuların yardımı
ile Sardeis yakınlarındaki bu yüzük taşı atölyesi M.S.1. ile M.S.
2.yüzyıllara tarihlenmektedir89.
CAM

Cam, çoğunlukla saydam veya


yarısaydam halde kullanılan,
genellikle sert, kırılgan olan ve
sıvıların muhafazasına imkân
veren inorganik katı[1] malzeme.
Antik çağlardan beri gerek inşaat,
gerekse süs eşyası olarak camdan
yararlanılmaktadır. Günümüzde
halen en basit araç gereçlerden
iletişime ve uzay teknolojilerine
kadar çok yaygın bir kullanım alanı
vardır.
Cam ani soğutulmuş alkali ve toprak alkali metal oksitleriyle, diğer bazı
metal oksitlerin çözülmesinden oluşan akışkan bir malzeme olup ana
maddesi (SiO2) silisyumdur. Camamorf yapısını koruyarak katılaşır. Üretim
sırasında hızlı soğuma nedeniyle kristal yapı yerine amorf yapı oluşur. Bu
yapı cama sağlamlık ve saydamlık özelliğini kazandırır.

Cam ilk olarak antik çağlarda üretilmiştir ancak bulunuş tarihi kesin olarak
bilinmemektedir. Mevcut en eski cam eşyalar, Afrikada'da bulunmuş M.S
1500'lü yıllara ait boncuklardır.
OĞUZHAN CANATAN

MİMARLIK

07080004008

“CAM”

You might also like