Professional Documents
Culture Documents
CEMILE
Roman
:::::::::::::::::
dinledi.
- Selamünaleyküm! dedi.
Beriki:
Beriki güldü:
- Ne belledin? Eskiya mi?
- Olur olur...
- Olsa napardin?
Gülüstüler.
Deveci Halil:
- Demek ayrildin?
- Ayrildim...
- Simdi ne is görüyon?
- Belli olmaz.
bulunur dediler!
- Çalisiyor..
- Hastaliginoldu?
- Bildigin gibi.
- Yahu sen akilliadamsin.. Hasta avrat, hasta hasta
çalistirilir mi?
bekliyon?
Izzet usta:
degisti..
AnlayislianlayisligülümseyenIzzet usta:
mioturuyorsunuz?
- Evet...
- Kapikomsuyuz.
- Kim?
- Kiz...
- Gece düsümde, gündüz hayalimde vallaha.. her
aile yapacagim..
- Niye?
istiyor..
- Savusup da nolacok?
vermis..Isliyecek..
- Eeee?
- Çööööh..
II
III
IV
çene çaliyordu.
Bir ara:
Çopur Halil:
salladi.
Beriki:
kuyruk mu salliyacagim?
Kadin:
- Insallah..
Çiragin uzattigi siseyi aldi:
Çikti gitti.
- Ne dedi?
- Hangi kizin?
- Bosnok kizinin...
- Cemile'nin mi?
- Heye...
- Katip nasil?
dedi mi, cigeri ciz der! Hele bir iki de çocuklari oldu
- Ee?
- Deli kafa.. Bana böyle seyler söyleme, seni idareye
Bakkal:
cigara içiyordu.
- ...?
- ...agasinin hatiri kalir diye mi korhdun? Kalsin...
cuvarasini!
Çopur Halil:
lahavle çekti.
Beriki:
Katip:
- Suratindan belli...
- Belli tabii...
katip:
göster!
deveci:
takti.
- Yüz on kaldir!
atti.
yürüdü.
katip:
Aga:
atölyeydi.
ise girmislerdir.
silindirlere dikti.
gavuru?
- Niye lan?
ha kop!
agnar tabi..
sögdü.
Aga gülümsedi:
Aga:
iplikhane ustasina:
- Insallah..
- Gelmedi mi daha?
Usta:
baglayiveriyorlardi.
sikayetçiydiler.
Kizlar:
gibi, yallaaah!..
Araya gene hemen koca göbekli ustayla usta muavinleri
giriveriyorlardi:
bir iki... Sonra kizmis. Avrupali bir fen adamina karsi sizin
fisiltilar basladi.
Meryem:
Hatice:
Karakiz:
- Ondaki onur, kibir kimde var. Burnu kafdaginda..
mi sevilir, diyor.
- Ne diyor?
Kara kiz:
Iplikhane ustasi:
Katip sasaladi.
Aga sertçe :
Bu sirada aga:
deel!
Mahvoldugunu sanan katip döndü, birbirine dolasan
Usta:
demez, burda!
Aga:
Aga:
- Sana söylüyorum! dedi.
Cemile:
- Yok, dedi.
disari çiktilar,
Aga:
- Yoksa...
var..
dis çeker ha. (Agzini açti, magara gibi oyuk bir dis
Sonra, kirik, çikik, yara, bere.. Elinden her bir sey gelir..
Bu kizin bir anasi vardi aga, eh.. Allah isini gücünü birakmis,
o göz..
bu kizin, dokumalarda..
VII
kipkirmizi bacaklariyla..
içeri girdi.
- Ne gibi?
Isçiler:
küfürü.
bekliyordu.
Aga:
Aga:
Dokuma ustasi:
sonra...
Aga:
Camgöz:
Dokuma ustasi:
Göz kirpti.
Aga birdenbire:
hangisi?
- Heye..
Aga:
- Senin iplikhanede bacin var mi? diye sordu.
- Var.. dedi.
- Baban?
- Babam da..
Aga:
sikinti çeker!
Sonra:
- Isler nasil gidiyor? dedi.
- Niye?
Sadri:
- Yok!..
Aga:
demek!
Bir kere ok yaydan çikmisti.
Dokuma ustasi:
da dogru konus!
Sadri:
- Konusmuyorsun!
ugrasmaya basladi.
Aga:
gitmedi.
anlatti:
disari çikiyordu.
- Anladim aga..
- Anladim aga..
lira para, pirim, ikramiye, virt zirt.. Sana bisey deyim mi?
sir çikmaz!
yallaah...
Agnadin mi?
taraf gitti.
odasina gittiler.
VIII
daha iyi!
babalari gibi..
Neden sonra:
tuhafina gitmisti.
- Var efendim.
bir insanin bir büyügü bir yerden içeri girdi mi, zippadan
Katip kekeledi:
Aga:
- Terbiyesiz!
- Ne o? Sen de mi?
- Ne ben de mi?
- Tabii verirdim!
- Cart.
- ...!!!
IX
- Orasi muhakkak.
adamakilli geçirmisti:
anlamaz görünüyordu.
Sinyor Orlondo:
Söylense bile hiç bir tesiri olmaz. Kadir Aga bir bakkal,
malum..
- Kim?
- Dokuma ustasi!
geleceksiniz!
etti.
diyor.
Öfkeyle dogrulan aga:
- Ne amasi?
ne dimeye gelmis?
zihniyetinden bahsettim...
- Yooo..
misin?
Gülüstüler.
Aga birdenbire:
- Niye?
- Sen nesin birada? Umum Müdür müsün, yogsa
esekbasi mi?
- Mesela?
- Baska?
- Baska?
- Niye?
cani var.
etme dedim.. Yok, ille söndür.. Aganin emri var filan fistik..
Aga bana bir sey dimez, aga beni kendi belinden inme,
sen mi dedin?
ileri mesela..
Sana bisey deyim mi? Beni sevdigini anlayim ki, onu simdi
vermelisin!
cebimden harcamis..
- Yok, dedi Çopur Halil, sen onu çigir benim yanimda..
Aga güldü:
- Çiftlikte mi eylesiyorlar?
- Demistiniz efendim.
Çopur Halil:
Odaci:
- Desin, birakma!
- Siz huylanirsiniz diye..
Hadi!
da meramini anlatabilirdi.
birakirdi.
Aga:
- Dilim dönmüyor.
- Neyse iste...
heybetli..
- ...?
- Çok fena insansin sen Kadir.. Eger bana gelip,
seni ortaliktan...
kim demis?
çevirdigini isitince..
edecek!
fen adami!
- Neyse, beni ilagedar etmez...
- Ne ise...
içeri girdi.
- Buyrun beyefendi.
beyefendi?
sürttügü günleri..
- Ne istiyormus?
- Sizinle görüsecekmis..
- Ne görüsecekmis benimle?
- Bilmiyorum efendim.
- Çagir gelsin!
- Buyurun! dedi.
Katibe:
gürledi:
XI
...
Müsteriler sabirsizlandilar.
- Mamid aga!
- Mahmut amuca!
- Arrr!!! dedi.
sürterek:
- ...?
- ...!
Arkasini döndü.
omuzunu dürttü:
döndün?
Az daha tezgaha sokulan Sadri:
biri:
- Gül kardas gül! dedi, anan seni gül ayinda dogurmus, belli!
- Çikmadi.
Musa göz kirpti.
- Neye?
- Neblim ben.
- Oluyor amma...
- Bosver..
gidiyor..
- Kimden duydun?
- ...
- Sahi mi?
mi lazim?
- Nolur?
olmaz? Her bir sey olur.. En biri para günü.. Millet Italyan'i
Musa:
- Napardin?
musun sen?
- Dogru...
diye.
ne çikacak?
ayiririm, dedi.
- Heye..
demis...
gene çalistirmam!
Sadri güldü.
bekliyordu.
- Ne var?
- Sana ne?
kiz, yörü...
Musa:
tükürdü.
yüz verirse...
almiyor!
Sadri silkindi.
- Birak lan... Sen de...
herif..
istiyorsun?
XII
içmekteydiler.
- Öyle mi be yigenim?
Camgöz Sadik:
- Ne diyor karakiz?
- Demis.
- Katip olmasa..
Camgöz Sadik:
- Ne gibi?
- Hani?
isaret etti:
- Gördüm..
- Çagirak mi?
- Gelir mi?
- Ben çagiririm da nasil gelmez? Dezzemin kizi
taa..
kurmussunuz...
- Noldu?
Camgöz:
- Ne dedi?
- Beriki ne dedi?
Deveci Halil:
- Niye baci?
Karakiz:
- Dedim..
Camgöz Sadik:
- Ne dedi?
tokusturup içildi.
Camgöz Sadik:
Halil:
- Emret gözüm..
Karakiz:
düsüreceksiniz.. Anlasildi..
sapi kirilsin!
Karakiz:
böldüler.
Karakiz:
kaldi..
- Noldu? Hayrola?
Bardagina sarilan Deveci Halil:
Içtiler.
böyle emir verdim? Katiptir hik mik, hik mik.. Aga bir huylandi
de, dava teps oldu.. Lan söyle bir zihnine fur... Her kusun
Camgöz:
- Ee?
- Esi sagligin.. Bir gün bir tomafil, al tomafile..
Karakiz:
- Kaç?
- Ya on dört, ya on bes..
Içtiler.
Deveci Halil:
alip geldi.
- Merhaba!
istiyorum Sadik..
XIII
giderse yandik..
basini kaldirmaksizin:
Cemile:
- Agabeyin nerde?
- Neblim ben?
- Nasil bilmezsin?
sormadi.
- Kimmis o?
- Su Musa serserisi..
Ihtiyar Malik:
de gözlerimi yumuverirsem...
de kara toprak oldular.. Fani bir dünya bu.. Bir varmis bir
yokmus!
- ... seveceksiniz...
Seni istedigim gibi birine söyle helal süt emmis, bes vakit
- Baba!
- ...fakir olsun, fakirlik ayip degil, biz de fakiriz.
torunlarimi...
da birbirine katsinlar...
günlerden konusmaga!
Avuçlarini açti:
çok is vardi...
Ihtiyar Malik:
Cemile:
altini yakti.
- Sen?
geldi.
Cemile:
- Çamasir mi yikayacan?.
- Geç kalmissin..
- Napim, geç çiktik fabrikadan..
Gülüverdi, Güllü:
Beriki:
gönderecekmis?
Bu adamin her isi ters ha Cemile.. Hiç akil yok.. Ilaç verir
içeri girdi.
Yumruklari belindeydi.
basladi.
Cemile:
- Sürütsünler de görelim...
- Eh belli olmaz...
Cemile:
ayaklarini!
Sadri merdivenleri yari çikmisti. Hiç itiraz etmedi. Kocaman
yikamaga gitti.
Babasi:
Sadri itti:
hatirina dokunmayin!
- Karnina!
- Artani da koynuna!
gördü:
- Terbiyeli ye ulan!
- Ne o? Basladin mi gene?
- Baslarim tabii... Üstüne döküyorsun... Terbiyeli
yesene!
- Hani?
Cemile:
Sadri:
- Napim kardas? diye cevap verdi, yüzünde seytan tüyü var!
- Musaa!
- Birak!
- Sen birak!
önce gördüm!
- ...!
- ...!
Cemile:
XIV
Yemekten sonra Sadri elini agzini sabunladi, koca
Cemile:
ondan sonra...
çamasir verdi.
- Basim agriyor..
yikanacaksin!
çikti.
sidik kokuyordu.
ve pörsümüstüler.
Sonra:
avrat da...
- Niye?
- N'apardin?
su kazani!
Kadin:
Cemile:
- Niye?
- Üryasini gördüm!
- Nasil gördün?
- Hadi!
kalacaklar...
çagir..
Kadin tersledi:
Musa:
Musa güldü:
bana ne? Pesine düsen düsene.. Hele bir deveci var, hepsinden
beter...
- Parali mi bari?
- Katip?..
- Katip diyorsun, parali mi diye soruyorsun.. Parali
- Niye?
yüzü korkunçlasmisti.
Cemile:
yanina geldi.
Ihtiyar adam:
XV
Güllü:
- Hasta..
- Nesi var?
- Merhaba eskiya!
Sadri uyuyordu.
Izzet usta:
odasina çagirip...
- Ee?
demir parçasiydi.
simdilik... Sabrediyorum...
Hiç korkma!
- Korkuyorum, Izzet, fabrikadan korkuyorum! Çocuklarimi
usta:
- Ne yapacaksin Karagöl'de?
kurtaracam buralardan...
geçilmiyor...
Izzet usta:
Yokluk, ne yapim?
Sadri:
- Su! dedi.
Malik de firladi:
- Buraya gelsin..
- Güllü de orda...
- O da gelsin...
XVI
indi.
Bir türkü mirildanarak çamasir legenini ocagin yanina
türküydü.
gözlerini yummustu.
Tetka Bilelka da gençliginde bu türküyü söylerdi. Bu
alemi baslamisti...
sildikten sonra:
Cemile:
unutuyorum!
lazim olur...
annesine!
- Piçler!
Cemile:
Güllü:
- Benim bir isim oldu mu sen yardim etmiyor musun?
bitiremezsin!
Güllü:
Cemile:
- Siz de serersiniz!
mu gene?
Halime:
- Sinemaya gidiyor musun? diye sordu.
Güllü:
- Hadi ordan...
Cemile:
Semsa:
bir film oynadi, eh.. Herkes agladi yani.. Öyle güzel, öyle
Cemile:
gülümsüyordu!
Güllü:
bizim bildigimiz gibi gece degil ha, mavi bir gece.. Sessiz,
Güllü:
- Sinema, dedi. bakma... Kadin ayri, erkek ayri,
yatar miymis?
Cemile:
yok...
- Vallaha...
Cemile:
- Kadin saçlarini taramadi mi?
Halime:
- Tabi canim..
Güllü:
Halime:
- Sinema canim..
Semsa:
- Cemile abla, sinemada bir oglan vardi tipki Sadri
Güllü:
- N'aparsin?
- Kiyameti koparirim...
- Yavas geel..
- Edepsiz!
Güllü:
Güllü:
- Atalim ataliiiim!
- Nereyeee?
- Eheeeeeeyyyy!!
Güllü:
Karakiz:
zorla açiyordu.
Güllü:
Beriki:
- Kimnen içtiniz?
devecisi!
Cemile:
harcarim, diyor.
Cemile:
simsiki tuttu:
Karakiz:
- Bu da gelecek mi? diye sordu.
- Gelecek, o da gelecek...
seni...
yetiyor..
yasina yazik..
Izzet usta da geldi. Legenin basinda, Cemile'nin yanina
çömeldi.
- Basin nasil?
- Iyi...
- ...?
Güllü:
- Eh...
Cemile:
Cemile:
talihi varmis.
çagirmazsan...
- Çagiririm... Çagiririm...
XVII
saat uyuyabilirlerdi.
- Selamünaleyçüm!
Malik:
- Vealeyçümüsselaaam!!
dörtnala çekilmisler..
hesabi yoktu.
beraberindeydi.
dilediler.
Daha sonralari kadinlar topraga verildi, çocuklar fabrikalara...
Gidis o gidis...
gibi kaçirirlarsa?
döndü.
getirmisti ki...
bir ölüm, bir kaza haberi, ne bileyim ben, ugursuz bir haber
Gusli sesinde...
farketmediler.
O:
...
mirildandi.
seker koydu.
Sofraya geldi.
Cemile:
- Uyandi mi kocaoglan?
çatildi.
çayi yudumluyordu.
- Hazirim usta!
ugultulu ve sabirsizdi.
Birisi:
Musa:
Cemile:
Güllü:
- Kim?
- Karakiz...
- Bilmem.. Abimin orda zibardiydi...
- Amiiin! dediler.
Ah!lar yükseldi.
Bir baskasi:
üsünür mü?
Dokumaci Musa:
- Sicagin olmadigindan!
- Laf söyledi balkabagi!
Sadri:
- Buradayim abi...
kapladi.
Sadri tekrar:
- Cemile! dedi.
- Burdayim abi.
geldi:
- Korkuyor musun?
- Korkmuyorum.. Kimden korkacak misim?
Güllü:
- Titriyorsun ama..
Halime:
Sadri:
- Baslama gene..
- Baslarim tabi.. Adam bize arka çikiyor. Düsünmeyim mi?
Sadri geriledi:
- Tabii...
- Ötekiler kimdi?
tanidim..
- Ah o babama ne deyim..
- Niye?
- Niyesi var mi yahu? Ver katibe olsun gitsin..
kaçiracaklardi.
- Saglam...
Ne dersin?
- Ne diyeceksin?
- Evet?
- Kaçiracaklar, diyecegim.
sesi geliyordu.
Musa:
XVIII
- Ne var fabrikada?
- Ne mi var? En yakin arkadasimsin güya.. Bilmiyor musun?
- Tabii..
- Fabrikada mi simdi?
- Teessüf ederim..
- Niye?
- Gücüne mi gitti?
- Gitti tabii..
- Affettin mi?
geçip gitti.
Içeri girdi.
Kapici:
- Kim benimki?
- Yapma be Necati bey..
- Numara yaparsin?
Necati güldü.
Kapici:
- Tanimam...
- Ne konusacagiz?
gitti:
- Hadi gidelim.
- Sonra?
Necati huylandi:
- Yoksa?
- Kizin basinda bir bela firlaniyor...
- Ne gibi?
- Fellahlar mi yani?
- Ee?
Dalmisti. Birden:
Necati:
- Ne soracaksin?
Güllü:
çikisti.
Güllü:
- Elini çabuk tutmazsan, karismam sonra?
Cemile:
kalan Güllü:
Necati:
- Konustum.
ustayi gözü gibi sever, bir dedigini iki etmez.. Hadi ben
gidiyorum...
kapisinda bekliyordu.
Musa:
- Konustun mu?
- Bak hele bak.. Lakin iyi oglan arkadas, sapina
kadar delikanli..
- Niye?
XIX
görünce:
- Günaydin! dedi.
saskin bakti.
- Bismillahirrahmanirrahim.. dedi.ü
Sonra her seyi hatirladi. Izzet ustaya çekinerek bakiyordu.
- Tabii..
- Evet..
- Niçin? Ne oldu?
niyetindeydi.
Karakiz:
- Öyle mi?
- Eksik olma...
zorladiniz...
- Ee?.
yolu kestik, bir islik, bir islik daha.. Güya bacimiz isaret
verecekti...
Halil nerde?
- Gitti..
- Köye mi?
- Korkmuyorum ama..
Karakiz:
- Kebap ye!
Garson çekildi.
Camgöz:
- Neye?
- Cemile isine?
Diye sorunca:
yerine geldi:
- Nereye?
çakarsin ya?
- Orasini bana birak teyze oglu. Az çok bilirsin bacini...
Kebapçidan çikti.
...
Karakiz güldü:
- Fabrika kapisinda!
- Nerdeydin?
- Örtümün altinda..
- Yalansin..
- Nolacak?
- Git, geliyorum.
- Burada söyle!
degil misin?
Yürüdü.
- Geliyor! dedi.
- Pis cenabet...
- Yüzü yüzülsün...
- Daha ne yapacaksin?
varsa söyleyin!
Cemile:
Usulcacik savustu.
- Pis cenabet! dedi.
Güllü:
Cemile:
- Dogru.. dedi.
...
fakir bir bosnagi tiras ediyordu. Her zaman iki eli kanda
- Pisirmedim..
basladi.
- Sana söylüyorum!
- Evet, dogru!
köyüme gidecegim.
Ogluna döndü:
isimli kizim yok derim biter gider.. Oglum var ya, yeter. Birlikte
iki göz bir hugumuz olur... Gel benim oglum, benim vefakar oglum...
laf söylüyor.
- Ne söyledi gene?
ne istiyorsunuz benden?
memnun, söyleniyordu:
Sadri:
- Kokar tabii..
- Benim karim sizi begenecek mi bakalim. Karnim
Sadri:
- Ne biliyorsun?
- Bilirim ben..
- Sahi ne biliyorsun?
göndermis...
Izzet usta:
- Sahi mi?
- Firtina esti, simsekler çakti, sonra bir yagmur...
- Bombok! dedi.
- Bombok ha?..
ediyorlar!
- Kadir Aga?
- O da bir taraftan.
- Neye usta?
çikti gitti.
Cemile:
belli olmaz...
Cemile hayretle:
- Ne isi? dedi.
düsünüyorum!
olabilir?
- Ne bileyim ben!
- Bilemedin.. dedi.
- Kim ya?
- Halime mi?
de biliyor musun?
günlük güneslikti.
Sadri:
- Oldu mu? dedi.
XXI
haber bekleniyordu.
Izzet usta:
muydunuz?
- O da ayri mesele.
içinde bekliyordu.
Diye homurdandi.
çolugu-çocugu vardi.
Birisi:
var daha!..
Katiplerden birisi:
Kimse tinmadi.
- Ücretliyiz..
gidin!..
hadi!
çirpida anlatti.
Kadir Aga:
Salamon:
Neden sonra:
...
memnun musunuz?
var miydi?
versin!
Camgöz Sadik:
- Agabey!!
- Agabeycigim!
basladi.
Bosnak kapici:
- Açamam, yasak!
- Aç diyorum sana!
XXII
- Ne var?
- Agabeyin nerde?
- Bilmiyorum!
- Nasil bilmezsin?
- O da içlerinde miydi?
Oraciga çömeliverdi.
- Çekil Izzet!
Arkadan:
XXIII
Cemile kostu.
- Düsmedim, düsürüldüm...
çabuk aldaniveriyorlar!
Odasina yürüdü.
Cemile kostu.
- Buyurun efendim...
degiliz ya!
- Kimi aradiniz?
- Benim efendim!
kaldirdi:
- Efendim?
- Kim?
- Onlar iste...
- Buyurun efendim!
usullacik sordu:
- Nasil?
- Çok...
gözden geçirdiler.
Ihtiyar kadin:
- Var efendim.
Izzet usta:
- Babasi var, dedi, agabeysi var...
- Evet.
- Hayir..
Ihtiyar kadin:
- Fabrikadalar efendim..
- Baban da mi çalisiyor?
- Baban da?
- Yok efendim..
- Ne oldu?
alti yasimdaymisim...
- Bilmiyorum efendim.
Hatta o kadara kadar ki, yolda uzun, sari biyikli bir kafir
Cemile:
sildi.
- Hastaligi neymis?
- ...?
Cemile tekrar:
dösege oturdular.
Yukari firladi.
ayak parmaklari?
Öteki:
Ne istiyordu?.
- Geldiler! dedi.
- Kim geldi?
- Onlar iste!
Necati:
- Babaannemler mi?
Cemile:
- Evet! dedi.
Sadri:
- Damadin! dedi.
Ihtiyar Muy'un:
Sadri:
Tecrübeli Muy:
Sadri:
Muy:
- Gir, dedi, gir Malik!
mirildandi:
- Hos geldiniz!
Cemile:
- Kim kiz?
- Numan Bey.
- Yoook...
- Sonra?
- Hepsini.
- Geldiler ha Güllü!
- Babaannesi!
- Demin.
- Içerdeler mi?
- Içerdeler.
- Hos geldiniz!
çikti.
- Allahin kulu!
misin?
- Akrabasi degilsen...
beser!
Güllü:
- Niye?
Cemile:
- Bana ne ondan?
- Lazim ki lazim.
arasina karisti.
Sonra ötekinin.
Sisman:
- Artik benim kizim oldun, dedi. Bundan sonra fabrika
mabrika yok!
Güllü:
baskalarinin olacakti.
XXIV
bakislarini.
gözleriyle karsilasti:
- Ne bakiyorsun?
- Hiç efendimiz.
- Seyy...
bile...
- Ne gibi?
- Nasil?
- Evet?
- Elbette..
- Sonu?
- Tahmin edersiniz...
Salamon kekeledi:
Salamon:
- Sakin ha!
düsük ücretine çalisir mi? Yatacak iyi yer ister, iyi yemek
ister...
- Söyledim, hepsini söyledim.
- Ah Kadir Aga ah! Bize öyle bir halt ettirdi ki, arap
- Niçin gitmiyorsun?
- Isçiler ne olacak?
aldilar.
- Ne oldu dayi?
- Peki. Ne olacak?
- Bilmem.
Kinle parliyorlardi.
- Benim ne suçum var? dedi. Ben elimden geleni
yaptim.
Homurtu tekrarlandi.
Camgöz:
- Sen de mi Sadik?
- Yapacaginizi yaptiniz!
çikti gitti.
XXV
Izzet usta:
duymasin, dedi.
- Niçin?
sarsilabilir.
- Dinlemege mecbursun!
- Belki ama...
- E?
bosverip...
- Evet?
- Ihtiyar ne diyor?
Bir baskasi:
Içini çekti.
- ...eve gitmekten korkuyorum, karimin, çocuklarimin
- Nasil?
istemedi. Kalkti.
Izzet usta:
- Gidiyor musun?
Iskemlesinde dogruldu.
Birden Karakiz:
- Ne yapacak? dedi.
- Bilmiyorum.
- Getmiyor musun?
- Gelmiyorum.
- Bilmem.
düsmüsüm diyor!
Deveci:
hatirim yokmus!
miyim ben?
Camgöz:
- Haydi serefe!
Karakiz:
Camgöz kizdi:
Simdi?
- E?
düsünürüz.
- Nasil?
- Nasilina karisma.
- Ne gibi?
- Niye yapmiyalim?
- Öyleyse...
- Nerede?
- Bu mahallede mi?
Camgöz egildi, isçi mahallelerine giden ana caddenin
- Epeyce büyük.
Deveci:
etmedi.
kaat. Yarisini masrafa çik, kalir dört buçuk lira. Dört buçugun
Deveci:
- Ödedikten sonra?
- Yigenim!
- Emret!
yuvasini yiktirmamaliydi.
- Nereye baci?
- Cemile'lere, dedi.
- Ne yapacaksin?
- Hiç..
Karakiz:
- Ne zaman? dedi.
- Bu yakinda.
Usta pirelendi:
- Ee?
- Ne olur?
- Niye?
- Öyleyse gitmeyim?
- Peki.
- Gözümüz aydin!
Avlu halki hemen bir agizdan sordu:
- Nesi oldu?
- Oglu, oglu!
çatildi.
Karakiz:
Çopur güldü:
- Essahdan mi?
yürüdü.
XXVI
- Demek atildik?
- Aldatildik arkadaslar!
- Aldatildik!
- Kimin?
- Bizi aldatanlarin!
cevaplamaya basladi:
- Koymiyacagiz!
- Koymiyalim!
- Öldük ki öldük.
Bir kenardan itidalli bir ses sordu:
- Ne yapmak niyetindesiniz?
baslarina yikacagiz!
- Kim bunlar?
Bir baskasi:
- Dayisi vermistir!
- Dayisi ha?
ayaga firladi:
misiniz?
amma...
Dili dolasiyordu.
dikildi:
- Dogru mu ulan?
- Bilmiyorum.
- Nasil bilmezsin?
- Bilmiyorum.
- Dayin nerede?
Bildigi halde:
- Bilmiyorum, dedi.
- Oldu..
Cemile'ye döndü:
kovaliyordu.
- Ha?
- Bilmiyorum.
SON
:::::::::::::::::
OVERDRIVE®
For more information about OverDrive's eBook tools and services visit www.overdrive.com.