You are on page 1of 93

Konuþmayan Adam

Ya þ a m ý K a p s a m a y a n B i r A n l a t ý
Özge Baykan
www.altkitap.com

Konuþmayan Adam
Ya þ a m ý K a p s a m a y a n B i r A n l a t ý
Özge Baykan
altkitap -anlatý1

Konuþmayan Adam
Yaþamý Kapsamayan Bir Anlatý
Özge Baykan

Temmuz 2000
Yayýna Hazýrlayan: Murat Gülsoy
Düzelti: Murat Gülsoy
Tasarým: Faruk Ulay
Tasarým Uygulama: Murat Gülsoy
Kapak Resmi: Réne Magritte

© 2000 altkitap ve Özge Baykan


Yapýtýn tüm yayýn haklarý saklýdýr. Tanýtým için yapýlacak kýsa alýntýlar
dýþýnda yayýncýnýn izni olmaksýzýn hiçbir yolla çoðaltýlamaz.

www.altkitap.com
editor@altkitap.com
Yazar Hakkýnda
Özge Baykan, 1981 yýlýnda Ýzmir'de doðdu. Edebiyatýn yaný sýra
fotoðraf ve cazla ilgileniyor. Þiirleri Varlýk, Papirüs ve Jazz dergilerinde
yayýmlandý. Geniþ Açý ile alt.zine internet dergisinde yazýyor. Halen
Boðaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararasý Ýliþkiler
Bölümü'nde okumaktadýr.
i
Önsöz - Murat Gülsoy

Konuþmayan Adam Ne Diyor?

Baktýkça bakýyorsunuz kendinize


Yetiþir! Bu da hiç konuþmayan adam yapýyor sizi
Edip Cansever, Amerikan Bilardosuyla Penguen

Özge Baykan, genç ve genç olmanýn tüm olumlu özelliklerini


kendinde toplamýþ bir yazar. Konuþmayan Adam, kýsa sayýlmayacak
bir anlatý. 68 Bölümden oluþan anlatý büyük bir metafordan oluþuyor.
Ve daha ilk satýrlarýnda deyim yerindeyse giz çözülüyor: Konuþmayan
Adam her keþfinin önceden baþkalarý tarafýndan zaten ortaya
çýkarýlmýþ olduðunu gördüðünde sustu. Her yeni gün kimileri için yeni
þeyler getirir kimileri içinse önceki günlerin tekrarýndan baþka bir þey
deðildir. Bu ruh durumunun edebiyattaki karþýlýðý 'artýk yeni bir þey
söylenemez'dir. Konuþmayan Adam böyle düþündüðü için susuyor.
Fakat yazýnýn kendi içinde barýndýrdýðý paradoksun sonucu olarak
kitabýn yazarý Özge Baykan bunlarý yazarak 'konuþmuþ' oluyor.
Söylediklerinin bir çoðunun daha önce söylenmiþ olduðunu bile bile
konuþuyor. Okurlarýna bu hipotetik kahramanýný anlatýyor. Kimi zaman
adamýn zihninin içinden, kimi zaman adamýn iliþki içinde bulunduðu
diðer insanlarýn aðzýndan. Kitabý ilk okuduðumda bunu neden
yaptýðýný sordum kendi kendime. Çünkü bir taraftan da iþlek bir zekaya
iþaret eden üslubu, ironik anlatýmý, zengin göndermeler dünyasý onu
kuþaðýnýn diðer yazar ve yazar adaylarýndan ayýrýyor; söyleyecek
sözleri olan bir yazar sýnýfýna sokuyor. Anlatý boyunca süregiden mizah
duygusu okuyucuyu uyanýk tutmaya yetiyor. Peki o halde neden baþka
bir þey deðil de Konuþmayan Adam?

Büyük ironi ustasý Oðuz Atay'ýn neredeyse tek baþýna bir otoban
gibi Türk edebiyatýnýn ortasýndan geçip giden yoluna çok yakýn
Baykan'ýn anlatýsý. Oysa zaman deðiþmiþtir. Tutunamayanlar'ýn
tarihsel konumunu oluþturan koþullar farklýlaþtýðý için Konuþmayan
ii
Önsöz - Murat Gülsoy

Adam'ý bir tür devamlýlýk olarak da görmek olasý deðil. Ve ikinci


bölümün baþýnda yazar ayrýmýn altýný çiziyor: Konuþmayan Adam
tutunamayan olarak da görülebilir. Ama tutunamamasý
konuþmamasýndan kaynaklanmýyor. Ayrýmý iyi yapmak gerek. Asýl
sorunu, düþüncelerinin yaratýcý olmadýðýna inanmasý. Kendini
genellemiþ. Sonra da iþin içinden çýkamamýþ. Bu satýrlarý okuduðumda
ister istemez Konuþmayan Adam'ýn bir Oðuz Atay okumasý olduðunu
düþündüm, ve güzel tarafý, Atay'ýn çizdiði karakterin bir tekrarý
olmamasý. Ayrýmýn net bir biçimde yapýlmýþ olmasý: Yaratýcý düþünce
sorunsalý! Düþünen, okuyan, yazan herkesin bir biçimde yüzleþmek
zorunda olduðu evrensel bir bilmece gündeme geliyor. Özgün bir þey
yaratýlabilir mi? Soruyu deðiþtirip defalarca, baþka biçimlerde tekrar
sormak olasý. Özü hiç deðiþmeyen bir soru. Atay'ýn kahramanlarý (ya
da anlatýlarýnýn tek büyük meta-kahramaný) bir biçimde toplumla,
yaþadýðý kültürle hesaplaþma halindedir. Kültürel iklimin yarattýðý
kutuplaþmalar (Doðu-Batý sorunu) zaman zaman bir leitmotive
olmaktan öteye geçerek anlatýlarýnýn merkezine oturur. Oysa
Baykan'ýn anlatýsýnda bu sorunlar neredeyse bir ustalara saygý
köþeleri gibi geçiþtirilmiþ, asýl sorunun çok daha evrensel bir boyutta
olduðunun altý çizilmiþtir. 'Özgün bir þey söyleme' sorunu sanatsal
yaratýnýn bir iç meselesi olmaktan çýkarýlýp gündelik yaþamýn her
katmanýna haritalandýðýnda ortaya Konuþmayan Adam anlatýsý
çýkmýþtýr. Ve bence en önemlisi, Atay'a bir düzeyde verilen yanýt: Atay
kahramanlarýnýn içine düþtükleri çýkýþsýzlýða kültürel bir sorunu adres
olarak vermekte; Baykan ise soruyu deðiþtirerek insanýn yaratýcýlýðý ve
özgünlüðü sorunlarýný iþaret etmektedir. Söz daha önce söylenmiþtir,
kimin tarafýndan söylendiði önemli deðildir. Yaþam bir alýntýdýr diyor
Baykan, baþkalarýnýn daha önce söyledikleri. Atay'ýn kahramanlarýnýn
sancýsý da bir düzeyde Batý'nýn yanýtlarý 'biz'den önce söylemiþ olmasý
deðil midir?

Kitabýn altbaþlýðý asýl baþlýðýn ve kitabýn iddiasýný belki biraz


inceltmek için konulmuþ gibi. Yaþamý Kapsamayan Bir Anlatý! Yine de
bir iddia barýndýrýyor. Hatta kitap okuyup bitirildiðinde baþka
düzeylerde göndermeleri de olduðu anlaþýlýyor. Eðer bir anlatýnýn
altbaþlýðý olarak bu niteleme seçilmiþse, yazarýnýn "evet bu yaþamý
iii
Önsöz - Murat Gülsoy

kapsamayan bir anlatý, fakat yaþamý kapsayan bir anlatý olabilir mi"
sorusunu ima ettiðini söylemek de olasý.

Bir de anlatýya serpiþtirilmiþ olan, kitabýn yapýsal özgünlüðüne


katkýda bulunan Yaþam Zaten Nedir Ki Serisi var. Bunlar þiir biçiminde
yazýlmýþ, anlatýdan baðýmsýz gibi duran okur tarafýndan özgürce
yorumlanabilecek metinler silsilesi. Anlatý ile þiirin bir arada
durabileceklerine iyi bir örnek.

Yaþamda raslantýlara inanmam. Söz konusu yazý olunca da


rastlantýlar büyüler beni. Konuþmayan Adam'ý yayýna hazýrlarken, bir
kitap kitaplýðýmdan adeta kendi baþýna çýkýp masama kondu:
Umutsuzlar Parký. Edip Cansever'in Yeditepe Yayýnlarý'nca 1958
yýlýnda basýlmýþ bir þiir kitabý. Daha ilk sayfalarýnda yazýnýn baþýnda
alýntýlamýþ olduðum mýsralar ile karþýlaþtým. ýlahi bir þaka gibiydi:
herþeyin daha önce söylenmiþ olduðuna dair küçük bir þaka. Önemli
deðil, Umutsuzlar Parký'ný zevkle bir kez daha okudum, üstelik bu sefer
Özge Baykan'ýn katkýlarýyla.
1

1.
Konuþmayan Adam her keþfinin önceden baþkalarý tarafýndan
zaten ortaya çýkarýlmýþ olduðunu gördüðünde sustu. Söylediði ve
söyleyebileceði her þey nasýlsa söylenmiþ. O zamana kadar herkes
gibi konuþan bir insan olduðundan pek de farklý bir özelliði yoktu. Adýný
bile kendi aðzýna alamadý zaten. Nasýl alsýn ki? Adý ona sustuktan
sonra verildi.
Ama yine de o düþünmeye devam etti. Sözleri aðzýna geldi de
çýkaramadý.
2
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

2.
Konuþmayan Adam tutunamayan olarak da görülebilir. Ama
tutunamamasý konuþmamasýndan kaynaklanmýyor. Ayrýmý iyi yapmak
gerek. Asýl sorunu, düþüncelerinin yaratýcý olmadýðýna inanmasý.
Kendini genellemiþ. Sonra da iþin içinden çýkamamýþ. Þimdiye kadar
yaþama ait her üretimini baþkalarýnda gördüðünden kendi kendini
ezmiþ. Kimse bir þey dememiþken. Sonra da vazgeçmiþ.
Düþünmekten deðil, daha çok, aslýnda tamamiyle konuþmaktan. Peki,
düþünmemeye çalýþtý mý? Hayýr, böyle özel bir çabasý olmadý. Bir de,
kendi de düþünürken eðleniyor; otoritesiz ve mesafeli durmaya
çalýþarak düþünüyor. Konuþmayan Adamýn yazmadýðýný da ayrýca
belirtmek gerek. Yazmamasýnýn nedeni daha da derin. Korku
denebilir? Olabilir. Konuþmayan Adamýn baþkalarýný taklit ettiði
suçlamasýyla yüzleþmekten korktuðu kendince de malum. Bir özgeci
tutumu da yok deðil: olur a, öncüllerini okumadan kendisini okuyanlar
da kendi düþüncelerini onda görebilir ve Konuþmayan Adamý taklit
ettiklerini düþünüp konuþmaktan ve yazmaktan vazgeçebilirler. Burada
da Konuþmayan Adam büyüklüðünü göstererek potansiyel
Konuþmayan Adamlarý ortadan kaldýrma misyonunu yükleniyor. Þimdi
denebilir ki , madem ayný düþün birikimi öncül düþünürlerde de
mevcut, o zaman yeni Konuþmayan Adamlarýn oluþmasý zaten
kaçýnýlmazdýr. Doðru. Ama en azýndan Konuþmayan Adam kendi
üzerinden bu karara varacaklarý ortadan kaldýrmýþ olmaktadýr. Ayrýca
bu, masumca bir karardýr; içinde tek ya da en özgün Konuþmayan
Adam kalma güdüsünü barýndýrmýyor.

Konuþmayan Adamýn konuþmamasý onun yaþamasýna engel


deðildir. O yine okuyor, olabildiðince her türlü bilgiyi içermeye çalýþýyor.
Suskun bilgeliði amaçladýðýný kendi de itiraf eder zaten. Toplumun
içine kapanmasý ve yabancýlaþmasý, onun aykýrý olduðu izlenimini
silmesi açýsýndan iþine gelici. Süpermarketlerde, ayýrdýna varmaksýzýn
en önemli özelliði haline geliveren konuþmamasýný anlayan olmuyor
örneðin. Satýn aldýklarýný kasadan geçirirken bazen kasiyere
gülümsüyor bile. Gülümsemesi yolda rastladýðý tanýdýklar için iyi
günler, iyi akþamlar ve türevlerinin yerine de geçiyor. Hem öyle güzel
bir gülümseyiþi var ki kimse tutup da, bana niye sadece bir baþ selamý
3
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

ve gülümsemeyle karþýlýk verdi, diyemez. inanýlmaz kullanýþlý yetenek.


Tabii ki o da hoþnut.

Konuþmayan Adam entellektüel yýðýlýmýn verdiði bir sinirliliði de


barýndýrýr kimi zaman. Eleþtirel güç. Kýzdýðýndan, yatýþmasý da güç.
Duygularý mimiklere terk ettiðinden yalnýzca, kendini sözlü tesellilere
kapayacak bilgi eksikliðine de neden olabiliyor. Ne de olsa
konuþmamak onun seçimi. ýþte, öyle saðýrlýk dilsizliði deðil. Kendini de
farklý bir konuþmama kategorisine soktuðundan fazla el hareketlerine
de yüz vermez. Hayýr, kendine yakýþtýramadýðýndan. Eh, çoðu zaman
da anlaþýlamýyor. Anlaþýldýrmadýðýndan. Kimse hiçbir zaman tam
olarak neye sinirlendiðini falan da bilemiyor. Planlanmamýþ bir beyin
çalýþtýrmasýna giriyor çevresindekiler böylece. Sistemli bir eleþtiri
sezgisi geliþtiriyorlar onun neye sinirlenmiþ olabileceðini tahmin
etmeye çalýþýrken. Konuþmamasýnýn bir yararý daha çýktý. Çevresini
etkilemez mi.
4
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

3.
Konuþmayan Adam çevresindekilerin (onu zaten tanýyanlar, yeni
tanýmýþ olanlar, belki bir de ilerde tanýyacaklar) kendisini algýlayýþ
biçiminden rahatsýz oluyor olmasýna ama ne yapsýn? Kararýndan
dönecek deðil ya. O da görmezlikten gelmeye çalýþýyor iþte.

Peki, çevresindekiler yaþamsal kararýný nasýl karþýladý? Muðlak.


Çünkü birdenbire anlamadý hiçbiri. Anýmsýyor; ilk birkaç gün, hastayým,
sesim kýsýk, diyerek ve olabildiðince az sözcük kullanarak sýyrýlmýþtý
tümcelerden. O haline gülüyor. Yani, böyle davranarak kendini
toplumda ayrýcalýklý bir pozisyona koymuþluðunu onamýþtýr. Tabii ya.
Ben bu önemli kararýmla toplumdan soyutlanacaðým, aykýrýyým,
yargýsýný belleðinin bir kenarýna iþlemiþ demek. Ah, Konuþmayan
Adam anýmsadýkça kendisiyle dalga geçiyor. Demek toplumsal
normlarý nasýl da sýký sýkýya benimsemiþ. Hiç yakýþtýramadý.

Konuþmayan Adamýn konuþmamasýný en göze çarpýcý özelliði


yapan, toplumun kendisi. Toplumun kriterlerinden kaçmasý için belli bir
süre gerekti elbette. Kolay kazýnacak tortu deðil. Kendini eðitmesi
zaman aldý. Bir ara, acaba çevremi bu konuda nasýl deðiþtirsem diye
düþündü. Bir iki giriþimi olmadý deðil ama ne de olsa hiçbirinde,
Konuþmayan Adam konuþmamayý seçene kadar geçen yýðýlýmdan
sonraki kopuþ süreci yaþanmadýðý için, bu vakalarda toplumsal
normalleri silmek de olanaksýz gibi göründü. Ne yaparsýn? O da içsel
geliþimini tamamen baþardýðýna inanmakla yetindi ve mutlandý.
5
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

Yaþam zaten nedir ki serisi 1

iç rahatlama anlarýný dýþarý kusan


bir ayaðý aksak öykü insan

ölüm?
o her yerde var caným
yaþam dediðin nedir ki zaten:
ele gelen kardanadam
6
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

4.
Konuþmayan Adam pastaneye giderken, pastanede çalýþan yanýk
tenli bozuk þiveli delikanlýnýn alaycý tonuna kaç kez tanýklýk ettiðini
anýmsamaya çalýþýyordu. Konuþmayan Adama en önemli özelliði
sorulsa konuþmamak demeyecek kuþkusuz. Yalnýz, bu baþlý baþýna
bir sorun olabilir onun için. Çünkü fazla daðýlýyor. Hiçbir özelliði öne
çýkmýyor. Bu, onun dengeli bir kiþiliðe, yaþama, bilmemneye ait
olduðunu kanýtlamaz. Hayýr, kendisi böyle düþünüyor baþta. Ama ben
homoseksüelim diye de bir iddiasý da yokken nerden çýktý pastane
çýraðýnýn ona bu þekilde asýlmasý þimdi? Açýkça bir cinsel hoþlanma da
þart deðil aslýnda, yani çýraðýn tek amacý bahþiþ ya da ne bileyim fazla
mal satýp dükkan sahibinin gözüne girmek de olabilir. Her ne hal ise,
Konuþmayan Adam bu abartýlmýþ abi-kardeþ, iki dost/sevgili
örneklerindeki muhabbete dayalý iliþkilerden iþkillenmeyi sürdürüyor.
Caný sýkkýn pastaneye giriyor. Daha önce ayçöreði almýþtý, yine
aynýsýndan alacak. Yeni bir olasýlýk da kattý o sýrada: bu çýrak bana
acýyor belki de hesabý. Konuþmuyor ya. Konuþmamak da
konuþamamak ya aslýnda. Birden kendini acýnasý hissetti.

Acýnma en son isteyeceðiyken bir de bu çýktý þimdi. Daha bir


tiksinme geldi pastane çýraðýndan. Ayçöreðimi alayým çekip gideyim
baþtan savmasý.

Dükkana girdiðinde önce susamlý açmalardan birini iþaret etti.


Aslýnda genel olarak açmalarýn olduðu tepsiyi göstermiþti ama çýrak
tam da parmaðýn doðrusunun kesildiði noktadaki açmayý alýp kese
kaðýdýna koydu.

Konuþmayan Adam yeniliklerden korkmadýðýný, yani ayçöreði


yerine viþneli çöreklerden alabileceðini, hem geçen sefer çýraðýn da
ilkin o çörekleri önermiþliðini, her seferinde baþka deneylerin
gerekliliðini, çünkü yaþamýn kýsa olduðunu, yaþamýn kýsa sanatýn uzun
olduðunu, son düþündüðü tümceyi baþka birinin önceden zaten
kurduðunu içinden geçirirken yine sinirlendi.
7
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

Baþýný da nedensizce kaldýrdýðýnda çýraðýn ona bakmadýðýný fark


etti. Her zamanki alaycý, yýlýþýk gülümseme de yok. Bir viþneli çöreði
iþaret etti. Onu da kaðýtta görünce duraladý. Þimdi, baþka bir arzunuz,
diyecek çýrak. Hafif bir duralama. O demeden ayçöreðini iþaret etti.
Kese kaðýdý hýþýrdadý. Çýrak fiyatý söyleyip fiþi kesmeye koyuldu.
Konuþmayan Adam birden kendini berbat hissetti. Çýrak fiþi kesip
verdi. Bir þey demeden (iyi günler ya da afiyet olsun) tezgahýn diðer
tarafýna geçti. Bir kez olsun bakmadan. Konuþmayan Adam dünyanýn
en berbat duygusunu taþýyor. Ayçöreðini almamasý gerekiyordu.
Aslýnda ilk hatasý hemen atýlýp ayçöreði istemesiydi. Oysa çýraðýn
baþka bir arzunuz demesini beklemesi gerekirdi. Hay aksi! Ne diye…
Her seferinde söylerdi de çýraðýn bugün sormayacaðý tutmuþ.
Konuþmayan Adam iyice gerildi. Yani çok zayýf nahif biri de deðil
aslýnda. Bu da demek oluyor ki çýrak için para ne kadar önemli olsa da
o Konuþmayan Adamýn fazla yemesini istemiyor. Anlaþýlan kafasýna
göre bir (susamlý)açma ve viþneli çöreðin kalorisini bir öðün için ona
yeterli bulmuþ. Onun bedeninde bir düzeni öngörmesi de çýraðýn ona
karþý cinsel bir istek duyduðunu kanýtlayabilir. Ama burada çýraðýn
düþünmediði bir þey var. Konuþmayan Adam ayçöreðini (ya da daha
büyük bir olasýlýkla viþneli çöreði, çünkü alýþkanlýkla ayçöreðini yediði
önceki alýþveriþlerinde tescillenmiþ) komþu odasýndaki genç kýza
götürüyor olabilir. Ya da caným, hepsini kendi yiyecek olsa bile, tek
öðünde yiyeceði ne malum. Ama olmaz ki, çýraðýn bunlarý da aklýndan
geçirmesi gerek.

Konuþmayan Adam yürümeye devam etti. Köþeyi dönünce


pastanenin artýk tamamen görüþünden kaybolmasýyla kese
kaðýtlarýndan birini açtý ve odasýna yaklaþýrken ayçöreðini bir
köþesinden kemirmeye baþladý.
8
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

5.
Bunlarý nereden biliyorum. Çünkü onu izliyorum. Gizli bir aþýk gibi
denebilir.
Onun yaþama yaklaþýmý beni etkiliyor. Yaþamayý biliyor.
Onunla yola çýkmak istiyorum.
9
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

6.
Bakýn, sonuçta Konuþmayan Adamýn da düzenli bir yaþamý var.
Anlatabildim mi? Bana kalýrsa tek aykýrýlýðý konuþmamasý. Zaten, bir a
ile deðiþen yaþam onunkisi. Tahmin edeceðiniz, konuþmamak.
Konuþamamak deðil. Bu seçimi niye yaptý anlamýyorum çünkü
yeterince anlatmadý. Tamam mý? Ben yazýlarýný da okumadým.
Pardon, okudum ama yýllar önce. Çok önce anlayacaðýnýz.
Konuþmamaya baþladýktan sonra yakmýþ yazdýklarýný. Bir kere
odasýna bir þey almak için girmiþtim. O yoktu da gizlice çekmecelerini
karýþtýrmýþtým. Yazdýklarýnýn hiçbirine rastlayamadým. Son zamanlarda
konuþmamasýndan mýdýr nedir, çok durgunlaþtý. Belki olgunlaþýyor.
Aðýrbaþlý. Hep öyleydi de. Bazen ben de kýzýyorum. Bizi bile arayýp
sormuyor. Ne diyorum ben yahu, konuþmuyor zaten; ama hani
yazabilir de üç-beþ satýr. ýlla ki kapýsýna kadar gideceðiz. Odasýna da
sokmuyor. Böyle yaparsa hiç þansý yok.
10
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

7.
Konuþmayan Adam bugün tam gününde. Yaþam bir alýntýdýr, diye
düþündü ilk önce. Sonra düþüncesini beðendi. Birileri daha evvel
mutlaka söylemiþtir bunu tabii ama artýk nasýlsa tehlike yok;
alabildiðine düþünüyor. Yaþam alýþkanlýktýr. Yaþam inançtýr. Sözler
güzel de düþüncelerini açmasý gerekli. Kime açacak, o da var. Nasýlsa
o ne kastettiðini biliyor. Baþkalarý da zaten öðrenemeyecek
aklýndakileri. O zaman bu kadarý da yeter.
Konuþmayan Adam - Özge Baykan 11

8.
Kendine Ait Bir Oda
Okuduðu kitaplarý kitaplýðýnda saklamýyor. Çok yer kaplar. Fazla
okudu. Ne okuduysa yetersiz buluyor. Aç. Bilgiye aç, hýrslý. Islýk gibi
kitap okuyor, fýsýltý gibi. Kendine okuyor. Kitaplarý gelince oda bir þeye
benzedi. Renk geldi. Yoksa beti benzi atmýþ. Gri sarý karlanýyor masa.

Bir broþür koleksiyonu var. Koleksiyon tamamen pragmatist


eðilimlerin dýþavurumu. En büyük tüccar kafasý. Müzayedeye çeyiz
olacak iki paralýk kaðýt parçasý. Oradan bol kaðýt stoku birikiyor. Kitap
kaðýdý hafif samandan kokulu. Kasetler dinlenmeye; yeniden üretimin
olanak kýlýnmadýðý odada tek iþlev. Kalemlerin de daðýnýklýða ve renge
gereksinimi var. Bir de fotoðraf makinesinin.

Bir yataða iki sandalye boyutlarýnda beyaz yumuþak duvarlý odanýn


ses geçirmesi dýþýnda konfor sorunu yok.
12
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

Yaþam zaten nedir ki serisi 2

Þeyleri yalnýzca þey olduklarý için


göz etmeden gözetlemeden
göze de etlenmeden
asýl doyum
kendi ýlgýmýn
dünyayý dünyadan kurman
tutsak
tutsak da mý yalnýz
-laþsak
her bilgi kafana girmez ki
öyle beyninin þurasý
burasý
iþi deðil
beyin ustasý gerek
gecenin iþçisi gibi
bir de cam kentin detektifi
gibi
örnek verilecekse
yazar ne anlatmak istemiþ olabilirse
isterse istesin
yaþam zaten nedir ki
amaan
bir opera masalý
yoo
bir gotik çað romaný
(Hüseyin Rahmi de olabilir)
13
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

9.
Herkes kendini iyi hissedebilir. Ama fön, deodorant, telefon
(kullanýlmamasý bulunmasýna engel deðil), masa saati, þemsiye,
tuvalet kaðýdý, battaniye, kolonya, ayna, kulak çubuðu, el havlusu,
vitaminler, diþ fýrçasý, plastik tabaklar, kaþýk, çatal, delgeç, fincan,
dosyalar, piller, bilgisayar disketleri, sabunluk, mini dikiþ seti, boþ
parfüm þiþeleri, bere, eldiven, çoraplar ve renkli ayakkabý baðcýklarý.
Herkesin gereksineceði denebilir yine de biraz düþünmeli. Hepsinden
deðerli: adres defteri. Kendine ait bir odaya sahip olmak yalnýzlýktýr.
Baþý boþ alandýr. Doðru. Yaþamsal anlatýya yaþam alaný. Kendine ait
bir oda. Esine dayalý.
14
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

Yaþam zaten nedir ki serisi 3

Ezbere þarkýlar kurtarýyor


bazen intihardan
en elveriþli yeniden üretim
alanlarý onlar
yaðmur yaðarken
atlamak gerek þelaleden
yoksa ne anlamý var
intiharmýþ ölümmüþ
otoban çizgileri filan
sen en iyisi
trafik lambalarýna bak
açýlýrsýn
iyi gelir
oyalanýrsýn
laf aramýzda
akýllý bir uçurum biliyorum
ama küçük bir
komisyon alýrým o da
siftah olsun
yaþam nedir ki zaten: o kadar
15
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

10.
Onu izliyordu. Gizli bir aþýk gibi de denebilir. ýlginç bir aþk. Ama belli
etmesi gerekiyor bir anlamda. O yüzden anýný kolluyor. Atak yapacak.
Nitekim yaptý.

Bilinçli, önceden tasarlanmýþ, rastlantýlýðý kalmamýþ bir karþýlaþma.


Kafasýnda onlarca kez þekillendirmiþ, hatta bir gece rüyasýnda
diyalogu farklý tümcelerle görünce tasarýsýný rüyadakine göre
deðiþtirmiþti. Kaç gece ki, anýmsamýyor artýk, uykusu sýrf bu yüzden
kaçmýþ.

Neyse, günü gelmiþtir, deyip zarif giyindi. Hem, elbise filan.


Konuþtuðu zamanlardan öðrendiðine göre beyaz.

Karþýlaþtýlar.

Aslýnda, standartlardan çok daha küçük bir adým aralýðýyla


ilerliyordu. Çarpýþma konusunda da tereddüt içindeydi.

Çarpýþmadýlar.
-Merhaba Konuþmayan Adam, dedi.
Konuþmayan Adam gülümsedi.
-Biliyor musun, þey, Konuþmayan Þey, yani Adam. Gülüþün çok
hoþ. Hoþgülümsüyorsun.
16
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

11.
Ben bunu daha önce bir yerde yazmýþtým.
Gene mi?

Yaþamýþtým. Da. A'n'ý.


Hay aksi!

Hem kavramý bile; kavranmýþ ya.


Ben bulmadan.
17
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

12.
Ter kötü kokuyor. Yorganýn altýnda debelenme kýrýþýklýklarý çarþafta.
Biraz da ter. Rüya çarptý. Ama hangisi?

Konuþmayan Adam aynaya kalktý. Sakinlik öðütledi kendine. Hatta


galiba, bir iki dakika gözünü kapalý tuttu. Yoðunlaþma saðlayacak.

Aynaya gülümsedi. Beðenmedi gülümseyiþini. Burada þöyle bir


sorun var tabii: acaba, eskiden, yani bir gün öncesine kadar nasýl
gülümsediðini anýmsýyor muydu doðru dürüst, bakalým.
Hoþgülümsüyordu. Biliyordu. Ama bilgisi aynadan deðil, diðerlerinin
tepkilerindendi. O da hiç bozmadan, hep ayný üslupta sürdürüyordu.
Otomatik davranýþ.

Oysa þimdi ayna var. Aynada tüm yüz hatlarý görülebiliyor. O zaman
da insanýn aklý baþka yerlere gidiyor.
Yok alt sað dudaðýmý burayým da sol gamzeme bastýrayým, gibi.
Binlerce çeþitleme üstüne üstüne geliyor. Konuþmayan Adam da
þaþýrdý. O, kendine de itiraf ediyor ki , baþta eðleniyordu. Bir de iltifat
almanýn güveni vardý. Ne oldu, o da bilmiyor. Birden gülüþünü yitirdi.
Seçimini de yapamadý. Kalakaldý.
18
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

13.
Ertesi gün de dostlarýndan birini gördü yolda.
-Çok deðiþmiþsin, dedi dostu ona.
(Al baþýna belayý)

O gece, tüm gece, her bir yaþam noktasýný ele alýp kendine
yansýyan deðiþimleri tanýmlamaya çalýþmakla, uykusuz, geçti.
Konuþmayan Adam þimdiye kadarki tüm yadsýmalarýna karþýn
yaþamýnda artýk konuþmuyorluðundan ve yazmýyorluðundan baþka bir
deðiþim bulamadý.
19
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

14.
MONOLOG
Her seferinde
sarf ettiði tümceleri
inceden inceye
kurcaladý
emin:
yanlýþ anlaþýldý
düzeltmek için
kurdu da kurdu
diyaloglarýný
yanlýþ anlamak zorunda olana
tonlamalarý gözden geçirip
vurgu pozlarýyla yineledi
kendini düzeltti

Diðer kez
baktý da
tam da
anlanmasý gerektiði gibi
anlanmýþ
kýzdý kendine
savunma olanaðý kalmamýþtý
üstelik günler boyu
-boþ yere-
hýrpalanmýþtý

Konuþtu
ayrýldý
baktý da
yine yanlýþ anlanmasý zorunlu
yüzlerce tümceyle
uzaklaþmýþ

Sözlerini düþündü
düþündükçe
20
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

kýzarak
ve daha da kýzararak
yeni
diyaloglar kurmaya koyuldu
tekrar-
bir sonraki buluþmaya kadar
21
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

15.
Pastanenin çýraðý, bir hafta sonra Konuþmayan Adamý yolda
görünce ona doðru seyirtti.
-Özür dilerim, beyefendi, dedi ayný yýlýþýk tonla. Geçen sefer sizinle
pek ilgilenemedim, isterseniz pastaneye gelin, size bir çay
ýsmarlayayým. Ýzin verin kendimi affettireyim, n'olur.
22
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

16.

Foya
Çýrak gerçekten de meþhur ince belli bardaklarda iyi demlenmiþ çay
ýsmarladý. Alçak hasýr taburelere oturdular.
-Abi, sen çok bilgili bir insana benziyorsun, dedi yanýk tenli çýrak.
Beyefendiyken birdenbire abi olmaya alýþamayan Konuþamayan
Adam duraladý. Sonra da çýraðýn, onun bilgili olabileceði kanýsýna nasýl
varmýþ olabileceðini düþündü. Demek konuþmadan da bilgeliðini
dýþavurabiliyor artýk.
Aynaya gitmek gerek. ýmaj mý bu?
-Abi, sen niye konuþmuyorsun öyle? Bir iki kelime bir þeyler
söylesene!
Yabancý dil öðrenenlere, o dilde hiçbir þey anlamayacak olsalar da
birkaç tümce kurdurmaya çalýþan insanlardan biri, diye geçirdi
Konuþmayan Adam. Konuþmak artýk onun için olaðandýþý bir yetiye
dönüþüyor.
-Peki abi. Sen konuþmuyorsun, ben konuþayým.
Göçmen.Yanýk ten doðudan. Þive de ondan kýrýk. Pastane iþi iyi.
Daha beteri de var. Sekiz kardeþ. En büyüðü. Askerliði de bitmiþ. Yine
doðuda.
-Bu sorun böyle çözülmez abi. Cebberrut devletin tahakkümünün
kalkmasý lazým.

Nasýl sýrýtýyor. Belli ki bir yerlerden duymuþ. Konuþmayan Adam


býyýk altýndan güldü. Alýntýnýn gazetesini tarihine kadar biliyor.
Konuþmayan Adam kendini sorguladý bir. Hani hep halkým
bilgilensin, her konuda fikir sahibi olsun bilmemne... Varsýn ezberden
konuþsun. Býrak, bir görüþ tutturmuþ ya sana ne.

Konuþmayan Adam burada kendini kýnadý. Hem çevresinde


entellektüel birikimi yetersiz insanlarýn çokluðundan yakýn, hem de
yaþamýn birincil sorunlarýný kýsmen de olsa kavramsal düzeye
çýkararak ele alanlarý çekeme.
Konuþmayan Adam, özeleþtirisini yapabilmenin olgunluðunu
taþýmaktan da ayný ölçüde gururlandý aslýnda.Yine de aðýrbaþlý
23
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

bilgeliðine toz kondurmamak için bu boþ gururu kafasýndan derhal


sildi. Neyse ki konuþmuyor.
Acaba bu ruh hali, bastýrýlmýþ kýskançlýktan mý kaynaklanýyor?
Dünyada tek olma, üstünlüðünü de sürekli hissettirme. Konuþmayan
Adam dýþ görünüþüyle kuramadýðý (kimi zaman renkli þapkalar ve
çoraplarla atýlým yapsa da) egemenliði bilgeliðiyle kurmak isteyecek
doðal olarak. Oysa insan iliþkilerinin güç gösterisine
dönüþtürülmesinden yakýnmýþ epey. Þimdi kendiyle çeliþkiye düþüyor.
Konuþmayan Adam birden kendisini bir hiç olarak hissetti. Yani, o,
biraz, -nasýl anlatýlýr ki,- sýradan. Evet , korktuðu en büyük sözcük.
Korktuðunu kendi de tam anlayamamýþ. Ya da biraz böyle içine atmýþ,
saklamýþ. Þimdi diðerleri sökülünce korkulan soyulmuþça çýktý.
Çevresinde herkes onun bildiklerini bilecek de konuþmaya devam
edecekse, bunun adil yaný kalýr mý?
Konuþmayan Adam yine bunaldý. Tamam, o, sonuçta her
suskunluðu kendini güvenceye almak için kullanýyor olabilir; ama yine
de baþkalarýnýn da ayný özveriyi göstermesi, hiç deðilse daha az
konuþmasý gerekmez mi?
Ama aslýnda, þunu da düþündü, o, gösterdiði için, o. Ne de olsa
sýradan deðil.
24
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

17.
Bu yaptýðýn adil deðil. O kediye kendi kedinmiþ gibi davranamazsýn.
Aslýnda davranabilirsin ama o senin kedin deðil iþte. Sokak kedisi.
Evine götürebilirsin tabii. Yine de asla tam olarak sana kendini
veremeyecek kendini. Çünkü yaþamýnýn bir kenarý (ya da en azýndan
tüylerinin bir kýsmý) bir zaman baþkalarýnca okþanmýþ olacak. Seni
çileden çýkarýr mý? Fark etmez mi? Öyleyse sevdiklerine genel olarak
nasýl davrandýðýný düþünmen gerekir.

Sevgililerini ele alalým. (Bir tane olabilir. Ya da hiç olmayabilir -


birden fazla olabileceði gibi. Ama en azýndan bir dostun vardýr.
Örneklersin.)Onlarýn senden önceki yaþamlarýnýn senin gözünde ne
kýskançlýðý var? Ne meraký? ýnceleyeceksin. Kaç kiþi tarafýndan
dokunulduklarýný, kaç kiþinin rüyasýna girdiklerini, kaç kiþi tarafýndan
þöyle baþtan aþaðý bir süzüldüklerini, kaç kiþinin kendilerine aþýk
olduðunu bilmeyi arzulamaz mýsýn. Hem
sevgilin/sevgililerin/dostun/dostlarýn da bilmez artýk o kadarýný.
Belirlenemez ki. Kestirilemez de.

Meraklarýn, kýskançlýklarýn varsa seviyorsun da merak etmeyip


kýskanmayýnca sevmiyor mu-oluyor-sun? Sokak kedisi için
düþünmüyor da Konuþmayan Adam için aklýna düþürüyorsan bu
sorularý, kendini nasýl savunacaksýn?
Ýkisi de konuþmuyor, bak.
25
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

18.
Konuþmayan Adam onlarý bozmak isterdi. Çok sahtekarlar. Hem de
göz göre göre. Yüzlerine vurmak, ayný anda da bakmak isterdi. ýþte,
yapmayacak. Konuþmamak.
Örneðin aklýna ilk o geldi diye, yoksa baþka özel bir amacý yok, yan
odadaki kýzý ele alalým. Ben de onu tanýyorum diye söylüyorum. Ama
-önemli not- yan odadaki kýz, onunla yola çýkmak isteyen deðil. Bu
kýzcaðýzýn Konuþmayan Adamýn konuþmadýðýndan neredeyse haberi
yok. Öyle kendi halinde. Bir küçük muhabbet kuþu var. Arada onunla
konuþuyor, ona yemini veriyor, suyunu da. Bazen Konuþmayan
Adamýn odasýndan el süpürgesinin boðuk sesi duyuluyor. Arada
sýrada da kýzýn, aklýna eserse þarký söylediði oluyor. Düzensiz,
genelde nakaratýn eksiksiz ve daha yüksekten okunduðu, nakarat
aralýðýnýnsa mýrýldanmalara dayandýrýldýðý bir þakýma biçimi. Sesi
güzel, diyecek yok. Yine de Konuþmayan Adam kýzýn hiç deðilse
birkaç þarkýyý baþtan sona ezberlemiþ olmasýný yeðlerdi. Bir de ayný
nakaratý altý yedi kez üst üste tekrarlamamasýný. Nasýl diyecek ki.

Birincisi konuþmuyor, ikincisi ayýp.


26
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

19.
Ama kýz daha ayýp bir þey yaptý. Konuþmayan Adamý bir doðum
gününe davet etti. Davet, görünüþte çok incelikli ve teþekküre
yaraþýrdý; oysa Konuþmayan Adam dýþ dünyaya açýk bir adam
olduðundan kýzýn o davetten önce yaþadýklarýný az çok biliyor. Niye
davet edildiðini de.
27
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

20.
Bir kere son derece kýskanç olan niþanlý, kýza kök söktürdü. Kýz onu
delice seviyor. Sevse de seviyor, dövse de. Ona göre asýl sevda
buymuþ. Yani erkeðim deðil mi, ne derse o olur. Ne yaparsa doðrudur.
Diðerleri yanlýþ düþünüyor. Beni seviyor ya. Ona aidiyet. Herhangi bir
erkeðe aidiyet. Kiþiye. Aidiyet.(.)

Niþanlý onu terk ederken nasýl da üzüldü. Baþka kimi kimsesi yok.
Niþanlý, kýza her türlü insaný yasakladý. Bakkalla gereksinimlerin
sayýlmasý ve ederlerinin sorulmasý, ortamýn getirdiði koþullara baðlý
olarak iyi günler dilenmesi dýþýnda uzun diyaloglara giriþilmeyecek. Ne
bileyim, sokakta her rastlanan tanýdýða sataþýlmayacak, mümkünse,
tanýdýk kýsa bir selamla geçiþtirilecek.

Niþanlý baþka kentte çalýþýyor, tayini çýkacak; yakýndýr. Sonra


evlenecekler; o zaman beraber de oturabilirler. Zaten evlendikten
sonra kýzýn caný bir daha asla sýkýlmayacak. Kocasý her an varlýðýný
hissettirecek. Yýkanacak çamaþýrlarý ve iþ yerinden gelecek
telefonlarýyla. Devamlý birlikte olacaklar böylece. En azýndan kýz.
Karýsý. Üstelik kýz evlendikten hemen sonra hiç vakit geçirmeden, yaþý
da ilerlemeden çocuk sahibi olmak istiyor. Özetle bu görece kýsa
bekleyiþ sürecinde sýkýntý artýk katlanýlacak, o kadarý da olacak bir
ayrýntý.

Hafta sonlarý sabahýn erken saatlerine dek dýþarýda kalýyorlar.


Konuþmayan Adam niþanlýnýn kýzý öptüðünü duyuyor. Sonra anahtar
sesi. Kýz arada yataðýnda dönüyor, uygun yatýþ pozisyonunu bulmaya
çalýþýyor olsa gerek. Muhtemelen çok içki içti, baþý aðrýyordur. Sýzýyor.
28
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

21.
Bu durum (gece çýkmalar, sabaha karþý gelmeler, öpüþmeler ve
anahtar sesi) o kadar sýk tekrarlandý ki iliþkinin gerçekten de evliliðe
varacaðý düþünülebilirdi. Ama olmadý. Niþanlý adýyla kaldý. Oðlan kýzý
býraktý.
Kýz göðsünde hafif bir sýzý hissetti.
Sýzýyor.
29
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

22.

Üçten Önce

Usul usul dalgalanýyor yeþil.Yazý giderek kendini ele veriyor. Yaþam


saklanýyor yazýdan. Geriye kalan söz çöplüðü. Yaþamdan ne uzak.

aný bir

Nasýlsýn hayatým? Nasýl olayým, her zamanki. Seni çok seviyorum


aþkým. Biliyorum, biliyorum hayatým, sen de. Bilmez miyim? Hayatým
neler söylüyorsu… yo-sun… Ben hiç öyle bir þey yapar mýyým. Yapar
mýyým söyle. Ay, aþkým nasýl diyebilirsin bana her, ben herkes varken,
ortasýnda söylüyorum, niþanlým var diye, hani yaklaþmasýnlar. Anladýn
mý? Hayatým senden baþkasý olabilir mi, anladýn mý? Ben herkese
söylüyorum, adýný veriyorum, anladýn mý beni. Anladýn mý? Hayatým?
Seni çok seviyorum aþkým. Öptüm. Kendine çok iyi bak.

aný iki

Nasýlsýn aþkým! Aa, nerden çýktý bu þimdi? Benim için dünyada en


deðerli varlýk kim? Hm? Söyle bakalým kimmiþ! Senmiþsin! Caným
benim, üstüne baþýna yemene içmene dikkat ediyor musun, aþkým?
Sýký giyin bak karýþmam; üþütme. Söz sana mercimek çorbasý
yapacaðým gelince. Kýrmýzý. Kýrmýzý mercimek? Hayatým ne oldu?
Sinirlenme tatlým. Ben ne yaptým þimdi. Bana ne yaptýðýmý söyler
misin? Ama ben nerden bilebilirim. Bak ha...haya..hayatým. Bir dakika
ama bak ben haya... Ben sabah. Ama dinler misin bir saniye beni?
Sabah kahvaltý ettim. Yedide çýktým. Niye mi. Yok artýk aþkým bilmiyor
musun pazartesileri öyle çýkýyorum hep? Sen gerçekten sinirlisin
bugün. Büroda bir þey mi oldu? Söyle bana. Anladým, anladým. Bitecek
caným, üç aycýk. Ne kaldý. Ben de seni seviyorum. Neyimmiþsin?
Herþeyimmiþsin.
30
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

23.
Davet ayrýlýðýn üç gün sonrasýna denk geldi. Konuþmayan Adam
anahtar þakýrtýlarý ve hýçkýrýklar da dahil olmak üzere niþanlýnýn
karakterini okur gibiydi oysa. Kýzý da az çok tanýmýþ. Hem þimdiye
kadar herhangi bir vesileyle karþýlaþtýklarýnda Konuþmayan Adamýn
yanýndan çoðu zaman selam bile vermeden geçip giderken, kýzýn
ansýzýn onun kapýsýný çalýp bu teklifle gelmesi pek de olaðan olamazdý.
Konuþmayan Adamý niye seçmiþ? Belki yaptýðýnýn dürüstlükle
baðdaþmadýðýný da bildiði için yüzleþmakten korkuyor. Sessizlik ona iyi
gelecek. Peki, Konuþmayan Adam niye razý oldu? Belki, o da, kýza
itiraf ettirmek istiyor. Ya da yaþamýný meraktan. Bir ayrýntý daha vardý
aslýnda. Davete gelen biri daha.

Konuþmayan Adam bir gövde gösterisinin suskun kurbaný olduðunu


kýzýn niþanlýsýný orada gördüðünde tamamen anladý. Kýzýn,
Konuþmayan Adam ile yakýn iliþkiler içinde bulunduðunu illa ki
kanýtlamasý gerek. Gece boyunca kimi zaman koluna girdi, yeterince
yaklaþtý (yine de sýnýrlarý aþmadan; çünkü olasý bir barýþmada iþlediði
küçük günahlarýn barýþ tavizi içeriðinde görmezden gelinebileceðini,
ancak niþanlýnýn ölçütüne göre çizilen sýnýrlar aþýldýðýnda yaþam boyu
ayný suçlamalarla baskýlacaðýný aklýndan çýkarmasa iyi olur).
Gerçekten de dudak öpüþme pozisyonu içine de girer gibi oldular.
Konuþmayan Adam yalnýzca izledi. Konuþmamasýnýn yaný sýra
yapýlabilecek olasý mimikleri de açýk etmediðinden kýzdan hoþlanýp
hoþlanmadýðýný ya da hiç deðilse o an oradaki varlýðýndan piþman olup
olmadýðýný anlamak çok zordu.

Konuþmayan Adam bir bakýma duygularýný ele vermemek için


kendini dizginliyor. Daha rahat davranabilirdi. Ama, iþte, belki,
mimiklerine deðin yayýlacak bilgeliðinden pay çýkaracaklara karþý da
hep tetikte durmalý.
31
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

24.
Kendini tekrar etme.
Kendini tekrar etme.
32
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

25.
Kýz o gece kendi yakýn olma davranýþýna göre davrandý.
Konuþmayan Adam da mimiksizlik anýtý olarak onu izliyor. Tek baþýna
ne yapabilir? O da kýzýn yanýnda duruyor. Yani, biraz da gururlanmýyor
deðil. Hem onu kullandýðý için kýzýyor kýza, hem de kýzý güzel buluyor.
Doðum gününde onu tanýyan kiþilere karþý (en azýndan sima olarak)
misilleme görüntüleri sunuyor (kol kola girmek, yeterince yakýnlaþmak,
öpüþme pozisyonuna girer gibi olmak). Bu çift taraflý adilikten (ki aynen
bu kavramla betimlemiþtir durumunu) huzursuz elbette. Hem ahlaken
huzursuz olmak zorundalýðý için deðil de huzursuzluðu katýksýz bir
sezgisellikle son derece naif bir biçimde hissettiði için. Konuþmayan
Adam her þeye raðmen o kadarcýk huzursuzluðu bile hissetmekle
anladý ki bilgeliðinden asla taviz vermemektedir.

Rahatladý.
33
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

26.
Konuþmayan Adamýn suskunluðu kýzýn dilini ateþlemiþ olabilir. Bir
de; kýza göre, anlaþmanýn tek yolu konuþmak. Bir bakýma boþ
durmamak. Havadaki sürekli titreþim. ýletse de iletmese de. Ne diye bu
konuþmayaný buldu ki? Tüm yük onun omuzlarýnda. En çok o konuþtu.
Yalnýzca o konuþtu. Arada niþanlýsýný delicesine sevdiðini aðzýndan
kaçýracak kadar. Ne de olsa Konuþmayan Adam ona yabancý. Bunu
neden yaptý?
34
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

27.
Konuþmayan Adam eðleniyor aslýnda. Onu hep öyle karanlýk bir
insan olarak düþünmemek gerek. Daha önce de bahsedildiði üzere,
gülümseme gibi bir refleksi bile vardý bir aralýk. Zaten o gülemiyorum
krizi fazla uzun sürmedi. Konuþmayan Adamýn huyudur, ara sýra
krizlere girer. Yok, yapamýyorum, edemiyorum, ne yapacaðým.
Sonunda en iyisini yapan yine o olur ama. Nasýl bir ruh hali ona böyle
davrandýrýyor, hala anlayabilmiþ deðilim. Onu tanýdýðýmdan beri öyle.
Tabii son zamanlarda bu mükemmeliyetçiliði fark edilmiyor. Þeyy…
Konuþmuyor ya…
35
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

28.
Konuþmayan Adam eðleniyor caným. ýçeride. Sabah çýktý, çýkýþ o
çýkýþ. Sahaflarda dolaþýyor. Yine kafasýnda bir sürü proje, onlarýn
peþinden koþturuyor. Hiçbiri yazýlmayacak. Þimdi de içeride kitaplarý
karýþtýrýyor. ýlgisini çeken bir þey olursa alýr belki. Bekleyip görelim.
36
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

29.
Konuþmayan Adam bir süredir kentin pastanelerini, otellerini ve
berberlerini geziyor. Bazen -çok sýk deðil- yanýna bir arkadaþýný daha
alýyor. Çok ender, üç kiþi de çýkabiliyorlar. Konuþmayan Adamýn caný
gerçekten çok sýkkýnsa ve konuþmaya hiçbir þekilde müdahale
edemeyecek ( beden dili baþlýðý altýnda yazýlmýþ kitaplarý okuyanlarý
yorumlamaya açýk tutabilecek her türlü bedenseldevinimden yoksun)
durumdaysa, o zaman, diðerlerinin konuþmalarýný dinlemesi gerekir.
Üçüncü kiþiyi zorunlu kýlan buydu. Aslýnda Konuþmayan Adam kendi
dinleme zevki için insanlarý seferber etmez gezilerine.Yine de üçlü
gruplarla çýktýðý günler bilinir ki Konuþmayan Adamýn keyifsiz
zamanýdýr.

Konuþmayan Adam iyi dinleyici. Hem dinlediklerini hiç unutmaz.


Çok keskin bir belleði var. Zeka gibi bellek. ýþine yarýyor. Konuþmayan
Adamým bazen büyüklük tasladýðý da düþünülebilir tabii; ama her þeye
karþýn onu hümanist biri olarak betimlersek yanýlgýya düþmeyiz.
Genelde (asla her zaman deðil) herkesten bir þeyler öðrenebileceði
inancýný taþýr. Fazla inançlý deðil. Olanlarýysa saðlam. ýnançlarýný içine
kendisi yerleþtirdi. Ne bileyim, her insanýn deðerli olduðu, kimsenin
birbirinden üstün olmadýðý vs.ýnsanlara yaklaþýmýnda iþe yarayan, onu
önyargýlardan ve çoðu zaman büyüklenmelerden koruyan kalkan.
ýçine yerleþtirmek sanýldýðý kadar kolay olmadý. Tabii kolaylýðýn
sanýlma oraný da pek kesin deðil.

Konuþmayan Adam bugün Ali'yi almýþ çýkmýþ. Oturdular. Küçük bir


berber dükkaný. Konuþmayan Adam kadýn olsa yine erkek berberine
giderdi herhalde. Saçý hep kýsa olacaktý çünkü.

Ne kadar dayanýksýz düþünceydi bu, diye düþünüp kendine güldü


Konuþmayan Adam daha sonra. Bir kere tarihte spekülasyon olmaz.
ýkincisi kadýn olarak doðmüþ olsa saçlarýnýn yine kulak hizasýna kadar
düz, kulaktan aþaðý dalgalý olacaðý nasýl kestirilebilir. O, saçlarýný
düzensiz uzadýklarý için kýsa tutuyorsa her cinsiyetteki haline
uygulamak zorunda mý aynýsýný? Konuþmayan Adam uzun süredir bu
denli saçma (kendine de o oranda saçma görünen) bir þey
37
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

düþünmemiþti. Düþüncesi o kadar saçmaydý ki daha önce kimse


tarafýndan üretilmemiþ olduðundan eminmiþ gibi geldi Konuþmayan
Adama. Neredeyse konuþmaya yeniden baþlayacaktý.
38
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

30.
Ali'nin baðcýðýnýn çözüldüðü ana dönelim. Eðilip baðlamasý, onu
otobüs duraðýna varýþýnda en fazla bir dakika geciktirebilir. Bu gecikme
bekleyeceði otobüsü kaçýrmasýna da neden olmadý. Ayrýca bu bir
dakikalýk kayma sýrasýnda durakta bekleyenlerden hiçbiri deðiþmedi,
duraktan hiçbir otobüs geçmedi, sokakta herhangi bir hareketlenme ya
da durulma olmadý. Yayalara bir yenisi eklenmedi, hiçbir araba
görünmedi ortalýkta. Görünüþte bir dakikalýk gecikme hiçbir þekilde
kýsa vadeli bir amaca hizmet etmiyor. Geçen dakikada da gelebilirdi ve
bir þey deðiþmedi, diye düþünülebilir. Baðcýk niye çözüldü? Beden,
zaten yürüme ritmini yakalamýþken onu bozmanýn ne alemi var?
Baðcýðý baðlamayabilirdi. Ama o zaman düþebilirdi.
39
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

31.
Düþmeyebilirdi de.
40
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

32.

Olasýlýk Hesabý

Baþka hayatlara burnunu sokup onlar adýna düþler kurduðunda


düþlerin gerçekleþme olasýlýðý her zaman vardýr.
41
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

33.
Baþka olasýlýklar kuytuda kalmýyor ki. Dakika farkýný bir trafik
lambasý kýrabilir örneðin. Dakika aralýkla kalkan iki araç ayný kýrmýzý
ýþýkta yanyana gelebilir. Olabilir. Mantýklý.
Kimi zaman kararlaþtýrýlan buluþma anýndan itibaren hesaplanan bir
sekme de buluþulanýn hoþgörüsüne göre önemsenmeyebilir. Hava
durumuna, buluþulan kiþinin buluþma noktasýna gelirkenki yaþam
kesitine, trafiðin akýþ yoðunluðuna göre dakikanýn aðýrlýðý deðiþebilir.
Bir dakikalýk gecikme bekleyene, buluþmaya daha iyi hazýrlanma
olanaðý saðlayabilir, onu soðuktan dondurabilir ya da buluþulanýn
canýný sýkabilir. Tüm olasýlýklar içinde, buluþanlarýn baðýnýn niteliði de
gözden kaçýrýlmamasý gereken bir madde.

Ali, baþlý baþýna duruyor.


O da var.
Ali, baðcýðýný baðlarken yitirdiði zamandan dolayý telaþa kapýlacak,
koþturacak; pembeleþmiþ yüzü, daha hýzlý inip kalkan göðsüyle
aðýrbaþlý görüntüsünü bir kalemde silip koþarak ve yetiþmeye
çalýþarak yaþadýðýný ele verecek. Duraktakiler bir dakika önce onunla
ilgilenmeyeceklerdi belki; ama bu haliyle herkesin dikkatini çekeceði
kesin.
Ali, baðlarken bunu göz önüne aldý. Her türlü gecikmeye göðüs
gerebileceðine karar vererek adým aralýðýndan taviz vermedi.
42
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

34.
-Bir kez de benim için gülümser misin?
(-Beni ne hakla bu denli baský altýnda tutabilirsin?)

Sinirlendi.
43
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

35.
Ali ve Konuþmayan Adam sonunda otobüse bindiler. Doðal olarak,
Konuþmayan Adam, üstün bir sezgiye sahip olduðundan Ali'nin
kuyruktaki sarýþýn yeþil tokalý kýza nasýl baktýðýný kaçýrmadý. Ali kýza
bakarken, Konuþmayan Adam da Ali'ye bakýyor. Belki o arada kýz da
Konuþmayan Adam'a bakmýþtýr.
Her ne hal ise, Ali ve Konuþmayan Adam ikili bir koltuða oturdular.
Ali bugün inciler döktürüyor.
Önce, izlediði resim sergilerinden söz açtý. Konuþmayan Adam'ýn
hiç günü deðil, ayýp olmasýn diye dinliyor. Pencere tarafýna oturmasý
ne þans; fark ettirmeden dalýp gitmek daha kolay. Ali, bir gün evvel
gezdiði, daha ziyade figüratif çalýþan ve pastel tonlarýný kullanan
ressamýn sergisini anlatýrken birden dört yýl önce Amsterdam'da
bulunduðu bir sergi açýlýþýndan dem vurmaya koyulunca Konuþmayan
Adam'ýn tüm dünyasý söndü artýk. Tek yapabildiði Ali' nin titreþimlerini
kulaðýna sokmak oldu bir süre.

Ali neler anlatýyor. Hiç televizyon izlemezmiþ, çünkü vakit kaybý


görüyor. Efendim, sekiz yýl evvel bir aylýk bir tenis kursuna gitmiþti;
attýðý servislerin hýzýyla övünüyor.

Konuþmayan Adam geniþ bir dünya görüþüne ve fazlasýyla ilgi


alanýna sahip.Yine de insan bu, her ne kadar tüm bilgileri içerme
iddiasý taþýsa da kimi zaman kaçýrabiliyor ister istemez. Örneðin,
Konuþmayan Adam tenisten hiç anlamaz. Nasýlsa olmamýþ bir türlü.
Su altý sporlarýna ve atletizme meraklýdýr. Karþýlaþmalarý iyi kötü izler.
Gelgelelim, tenisle alakasý yok.
Tenis bahsinde, dinlemek yerine Ali'nin neden bu denli yüksek bir
tondan konuþtuðunu araþtýrdý. Derken pencereden ayrýmsadý ki tokalý
kýz arkadadýr. Çok silik bir profil. Zaten
de fosforlu tokanýn aynaya yansýmasýndan, olsa olsa odur diyerek
tanýdý. Demek Ali'nin bugünkü entellektüelliði ordan. Ali absürd tiyatro
hayranýymýþ. Konuþmayan Adam, bunca yýldýr onunla beraber; bu gün
öðreneceði varmýþ bu sýrrý. Ne yapalým öyle olsun. Ali'yi yine de sever.
Ali sadede geliyor. Sesi de birden yumuþadý. Hani, sanki,
söyleyecek; çekiniyor. Laf döndü dolaþtý, Ali'nin insanlara karþý ne
44
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

kadar da sevecen olduðuna geldi. Ali hayvanlardan köpekleri,


çiçeklerden karanfili (burada sanki politik bir mesaj da veriyor gibiydi)
ziyadesiyle sevdiðinin de altýný çizdi. Tüm konuþmayý bir anda
yapmadý elbette. Fazla konuþmasý da hakkýnda hayýrlý olmaz çünkü.
Dengelenmiþ hýzda, üzerine kafa yorulmuþ aralýklarla tümcelerini
kurdu. O þekilde.
Konuþmayan Adam, konuþmadýðý için, tokalý kýzýn daha ikinci
durakta otobüsten indiðini söylemedi tabii. Söylese daha da kötü
olurdu kuþkusuz. Býraktý, Ali bizzat fark etsin. Ama ne yazýk ki Ali daha
beþ durak konuþtu durdu. Iþte Godard ve Kubrick semineri kýsmý da
üçüncü-dördüncü duraklara karþýlýk gelmektedir. Konuþmayan
Adam'ýn içi acýdý. Gerçekten yazýk oldu. Keyifli bir monologtu.
45
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

36.
Konuþmayan Adam apartmanýn yönetim kurulu toplantýsýna da
katýldý. Kimlerin orada olacaðýný çok da merak ediyordu. Hatta
aklýndan ciddi ciddi üst komþusunu arayýp sormayý bile geçirdi. Sonra,
düþündü de, yine saçmalýyor. Kimin geleceðini bilmek ne onun gitme
kararýný ne de giysi seçimini etkileyecek. Sonuçta potansiyel
gelecekler arasýnda, toplantýda, önceden kurduðu diyalog tümcelerini
çalýþtýracaðý kimse bulunmuyor. Hepsine karþý eþit davranýyor. Yan
oda da boþaldýktan sonra.
46
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

37.
Keþke daha önce yaþasaydý. Belki konuþmamasýna yol açan
etmenlerden kýsmen kurtulmuþ olurdu. Konuþmamanýn gerekliliðini
daha az hissederdi en azýndan, kimbilir, belki. Konuþacak kadar.
47
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

38.
Þimdi daha da sapýttý. Yahu sen daha önce ayný aný yaþadýðýný
düþündün diye herkesin ayný (þu anda düþündüðün ve ayný zamanda
yaþadýðýn; bir baþka deyiþle bir yandan yaþarken bir yandan da daha
önceden yaþadýðýný düþündüðün) aný yaþadýðýný düþündüðü nerden
belli. Böyle gidersen baþkalarý yaþamýný taklit etmesin diye öleceksin.
48
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

Yaþam zaten nedir ki serisi 4

Doðurulan korkulan
oh içine de güzel sýzmýþ
hafif balçýklýðý da var
bir de aðaç
bakýlmasýna yaþam yetmeyen
bir aðaca bile yeterli zaman
ayýramazken
kalk da yolculuk
maymun iþtahlýlýðýn
dik alasý
sobe sobe
bilirim ben asla
körebe olamam
kaçmak da bir anlamda yol
e? Aksanlý e
aksamsýz e
yaþam ne
sen onu söyle
bile bile aldanmak
çok anlamlý yaþamak
49
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

Yaþam Zaten Nedir ki Serisi 5

Bugün sýnýfça mezbahaya gidiyoruz


dekoville madene?
olur
treni kullan da
bir kere de tarafýndan binilsin
örneði ben seçtim
çadýrkent þimdi daha duygusal
bir mezbaha
kaç filmde geçiyor da
üstü çizilmiþ
tehlikesi geçmiþ
Samsa'yý orada ara
konuyu deðiþtirelim
överek tutsak almak
ya da yumarak uyumlu olmak
kültür<(ür)ete>eç
hava:
1-Piknik
2-Bayram
3-Matem
sen yýlbaþýný nasýl kutlarsýn?
eðlenmen gerek
seç bakalým bir; bir de yedek
evdeki hesap çarþýya uymaz
ben vereyim
bunlar yeni geldi
bir disko alana bir televizyon bedava
yaþam dediðin ne ki
saatli bomba
50
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

39.
Konuþmayan Adam bir keresinde de öðrendiði tüm bilgileri öðreniliþ
tarihlerine göre sýralamayý kafasýna koydu. Baþaramazdý; baþaramadý
nitekim. Ne melek ne þeytan. Alt tarafý bir Konuþmayan Adam. Hem o
iþ öyle kolay mý bakalým?
51
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

40.
Konuþmayan Adam eskiden de kalabalýk karþýsýnda konuþmaktan
hoþlanmazdý. O aklýna geldi. En azýndan bu konuda pek bir deðiþim
geçirdiði söylenemez.
52
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

41.
Konuþmayan Adam hatayý nerede yaptýðýný bulmaya çalýþýyor. Tam
da bilgeliðe soyunurken.
Biraz düþünsün.
53
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

42.
-Ben izlediðim filmlerin sonunu asla anýmsayamam.
-Ben de tam tersine. Her izlediðim kareyi adeta bugün görmüþ gibi
hatýrlarým.
-Ne güzel.Örneðin ben oyuncularýn adlarýna hiç dikkat etmem.
Bazen filmlerin yönetmenleri bile aklýmdan çýkar.
-Ben de tam tersine. Film karakterlerinin isimlerinden set
fotoðrafçýlarýnýn isimlerine kadar her ayrýntýyý ezberlerim. Ansiklopedik
yönüm çok geliþmiþ.
-Ne güzel. Keþke ben de senin gibi olabilseydim.
-Hiç de o kadar güzel deðil. Boþuna yýðýlan bilgi. Gereksiz. Keþke
senin gibi olabilseydim.
-Haklýsýn galiba.
-Sen de.
54
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

Yaþam Zaten Nedir ki serisi 6

Eðreti yaþamak deðiþtirir mi


-bir gömleðin yakasýna öyle teyelli
na þu kadarcýk gülünçlüðün olsa
somurtmazsýn
durup durup
örtmen gerek sen de gül kurtul
yalan atar mýsýn?
kovalar mýsýn?
yalan diyorum
benim iþim
her yalan gerçekleþmeyecekse
dürüstlük nerde kaldý
yaþam alýntýdýr
hem de alýþkanlýktýr
sen biraz da ruh hastasýsýn
yaþam|a
|da|
| |n
55
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

43.
Burada gözden geçirilebilecek bir olay da Konuþmayan Adamýn
baþýna geldi. Asansörden iniþ anýný çok iyi tutmuþ. Kapýyý açtýðýnda üst
komþusuyla burun buruna. Komþu duraladý. Konuþkan bir adam
olduðu için, apartmanda sadece selamlaþmakla yetinilemeyecek
ender tanýdýklardandýr. Genellikle yetinmezler zaten. O gün de
yetinmeyebilirlerdi.

Konuþmayan Adam komþusunu birden karþýsýna almýþ bulunca


aklýna ilkin onu apartman genel kurulu (genel kurulu-yönetim kurulu,
genelkuruluyönetimkurulu-her neyse,-) toplantýsý öncesinde aramayý
düþünmüþ olduðu geldi. Aramalýydý; arayý bu kadar soðutmamalýydý. O
mahçuplukla gülümsedi, kapýyý komþusu için tuttu. Bu sessizliklerde
hep onun konuþmasýný bekliyordu. Hatta o kadar uzun açýk tuttu ki;
kapýyý, elinin kapý koluna yapýþmýþ olmasý gibi bir nedenle býrakamýyor
sanýlabilirdi. Komþunun gözünden kaçmadý bu. Selam, diye giriþti.
-Sami Beyi gördüm, size selam söyledi. Benim hanýmla da
konuþtular, ona da seni sormuþ. ýyi dedim. ýyisin deðil mi? Hani yalan
söylüyor olmayalým da…Hah hah. Bugün hava da biraz kasvetli, deðil
mi oðlum?

Konuþmayan Adam gülümseme ve kapý tutmanýn dýþýnda bu


tümcelerin karþýlýðýnda komþusunu daha da teþvik edecek bir hamle
yapmakta karar kýldý. Kibarca baþýný öne doðru eðdi, kaþlarýný kaldýrdý
ve sol bileðini, avuç içi üste gelecek biçimde saðdan sola çevirerek
nerden geldiðini sordu. O ana dek her nasýlsa aðýrdan almýþ olmasýna
hatta konuþmayý sürdürmeye meyilli görünmesine raðmen komþu bu
soruyla irkildi ve acelesi olduðunu söyleyerek asansörün kapýsýný
aceleyle kapattý. Yukarý çýktý.

Konuþmayan Adam bir kez daha kendi kendine söylendi. Hiç alemi
yokken, konuþmayý uzatmanýn sonu budur iþte. Böylece kalakalýrsýn.
Son sözü söyleyen, bir de konuþtuðun için seni suçlayýcý tavýr takýnýr.
Hem suçlu hem güçlü, der gibi de bakar. Konuþmayan Adam o andan
itibaren zorda kalmadýkça gereksiz addedilecek tüm konuþma
ortamlarýndan þiddetle uzak durma kararý aldý.
56
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

44.
Bulanýk da olsa yaþadýðý kesin. Düþle karýþtýrmadýðý. Karýþtýrsa ne
fark eder? Belleðinde
-öyle ya da böyle- yer etmesi yaþanabilirliðini göstermez mi? Belki
ileride yaþayacak.
Bir kere kollarýný açmýþtý. Hem, aþýrý sevgi gösterilerinden de hiç
hazzetmez. O gün zorlamýþtý kendini. Biraz da çocuksulaþtýrarak.
Açývermiþti. Hatasý, belki de karþýsýndakini daha önce ani bir
kolaçmaya alýþtýrmamýþlýðýydý. Ne olursa olsun, hele bir de suçlu
aranacaksa, suçlu kim olursa olsun, karþýsýndaki tepkisiz baktý. Sonra
yalnýzca öpüþtüler. Daha kötüsü vardý: yüzüne vuruldu:
-Sen de, kollarýný açtýn öyle ama, sarýlamadýk. Neyse artýk.
Gözümden kaçmadý, demeye getiriyor.

Baþka da var.

Yürüyordu.Tanýdýðýný hiç sanmadýðý bir genç adam ona yaklaþýrken


gülümsemiþti. Hem de ne. ýçten, hasretle. Belki de tanýyordu. Biraz da
miyoptur ve gözlüðü yoktu gözünde o sýrada (gözlüðü hala -taktý
takalý- çok zorda kalýnca takýlacak bir araç görüyor). Tanýmamýþ
olabilir; ama güldüðü kesin. O da selam verdi. Hatta, elini hafifçe
sallamýþ da olabilir.ýyice yaklaþtýklarýnda artýk, iki þeyden ayný anda
emin oldu: adamý tanýmýyor, adam da onu.

Karþýdan gelen, ona hafifçe çarparak yanýndan geçti. Bu arada


Konuþmayan Adam, arkasýna baktýðýnda genç adamýn sevgilisi olduðu
kuvvetle muhtemel bir genç kýzla -epey hasretle, içten-kucaklaþtýðýný
ayrýmsadý. Hiçbir þey olmamýþ gibi yoluna devam etti.
57
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

45.
Dostlarýna sürekli olarak yalnýzlýðýndan yakýnmasý, onlara hakaret
etmekle eþ anlamlý. Ayýrdýna varmasý uzun zaman aldý.
58
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

Yaþam Zaten nedir ki serisi 7

Yaþam denge-
zorunluymuþ gibi
yavaþlayaný da severim
saçmanýn varaný
nedensiz
sem/sam
çok da düþünmemek gerek
her dilde
örümcek aðý
her dil alttan baðlý
kaynayan kazan
bana deðil
dilime tapýn
söylenene kadar yaþam da yok
sýraný bekle yaþam
salon az ilerde solda
az sonra
çaðrýlacaksýn
yaþam nedir?
-Sýradaki.
59
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

46.
Bu denli sýk 'siz' tekrarý, kendini devamlý olarak geri çekmesi,
kendine -ama, - 'sen' dedirtmesi, azýmsanmaya zemin hazýrlýyor.
Elinden baþka türlüsü gelmez ki. Hemen dostluðu ilerletemiyor. Dil,
kavramlara zaten naylon ipliklerle baðlý. O 'sen' ya da 'siz'in önemli
olmadýðýný düþünüyor biraz da. Ondan böyle. Hissettiði derinlik ona
yetiyor. Platonik aþk gibi. Karþýsýndakine nasýl alýþtýysa/alýþtýrdýysa
öyle sesleniyor, algýlanýþýna dikkat etmeksizin(Anýmsar da çok
yakýnlaþtýðý arkadaþlarýna bile iki üç yýl boyunca siz dediði olurdu).
Konuþmayan Adam - Özge Baykan 60

47.
Dostum, ikimiz de zor bir dönemden geçiyoruz. Zor, biliyorum.
Altýndan kalkmasý zor.Yine de cesaretini yitirme. Sen ve ben
baþaracaðýz. Üstesinden geleceðiz. Ben de kendimi hiçbir yerli
hissediyorum. Nedir bilirim. Hangi yaþam en iyi ki? Kimse memnun
deðil. Seni seviyorum. Sen güçlüsün, þimdiye kadar yapabileceðinin
en iyisini yaptýn, senin katlandýklarýn hiç de azýmsanamaz. Hepimiz
tanýðýz. Yaþamý dikenli bir yol gibi düþün. Mayýn tarlasý. Her birimiz bir
mayýna ille de basmak zorundaymýþýz gibi. Bazýmýz þanslý. Bir iki
sýyrýkla kurtarýyor. Bazýsý da yatalak oluyor, yine de yýlmýyor. Küçük
þeyleri asla dert etme. Onlarý da seni zorluklara hazýrlayan aþamalar
olarak gör. Sakýn yýlma. Doðru yoldasýn; ayrýlma. Seni seviyorum. Hep
yanýnda olduðumu unutma. Yaþamda bir zaman bir yerde yalnýzlýk
duyarsan eðer, seni her an dinleyecek biri burada olacak. Seni
özleyen. Takdir eden. Ümit verecek. Sakýn ümidini yitirme ve yaþama
sevincini. Ve merakýný. Merakýný yitirirsen anlamýný yitirirsin.
Bana inan. Seni seviyorum.
61
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

48.
Konuþmayan Adam mektubu birkaç kez daha okudu. Garip. Hiçbir
yardým talep etmediði bir zamanda; tersine, yaþamýnýn en mutlu
dönemlerinden birini sürüyorken bu tarz bir mektup gelsin. Allah Allah.
Konuþayan Adam mektubu saklamaya karar verdi. Günü gelince
açar okurum tekrar, düþündü. Varsýn vakitsiz yazýlmýþ olsun.
62
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

49.
Meðer hataymýþ. 'Sen', karþýdaki için onanmýþ bir yakýnlaþma
simgesiymiþ. Karþýdaki, dili, tamamiyle duygu yansýmasý (=içtenlik
simgesi) görüyor. Ve diyor ki,
-Siz. O zaman, mesafeliyiz?
Konuþmayan Adam kendini kandýrýyor olabilir. Ama köklü oturmuþ;
kolay söküp atamaz.
Bunda, aldýðý eðitimin de payý var.
63
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

Yaþam Zaten nedir ki serisi 7

Yaþam denge-
zorunluymuþ gibi
yavaþlayaný da severim
saçmanýn varaný
nedensiz
sem/sam
çok da düþünmemek gerek
her dilde
örümcek aðý
her dil alttan baðlý
kaynayan kazan
bana deðil
dilime tapýn
söylenene kadar yaþam da yok
sýraný bekle yaþam
salon az ilerde solda
az sonra
çaðrýlacaksýn
yaþam nedir?
-Sýradaki.
64
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

50.
Konuþmayan Adam -o zaman adý bu deðildi tabii ki- izlediði
sinemadan keyiflenerek çýkmýþtý. Kendine özgü baðlantýlar geçiþler de
keþfetmiþ. Yönetmeni takdir etmiþ. Gitti bunu bir arkadaþýna söyledi.
-Yok, ne diyorsun?! Bence yönetmen fazlasýyla acemi. Oyuncular
da müsamere havasýnda oynuyor.
Bitti. Konuþmayan Adam artýk sürünebilir. Günler geceler filmi
tekrar tekrar izleyip piþman olabilir. Þimdi tarihe zevksiz biri olarak
geçecek. Dilden dile dolaþacak beðenisinin düzeysizliði; kimse akýl
danýþmayacak ona artýk. Hem, aslýnda pek de bir þey bilmiyor sinema
hakkýnda, ne konuþuyor daha? Sussa ya. Eleþtirmenler ne güne
duruyor. Böyle böyle, Konuþmayan Adam-o zaman adý bu deðildi tabii
ki- kendini yerden yere vurdu.
65
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

51.
Konuþtukça batýyorsun, ya da, kes sesini, de diyemeyecekler artýk.
Konuþmaktan doðan her türlü sorun tamamen ortadan kalktý, evet,
evet.
Konuþmamanýn ikincil üçüncül yararlarý hep sonradan çýktý. Bir
taþla iki kuþ.
66
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

52.
Bireysellik iyidir bir anlamda. Benim de kendime ait bir odam var.
Odamda kitaplarým, broþürler, masa saati, þemsiye, tuvalet kaðýdý,
kolonya, masa lambasý, kulak çubuðu, el havlusu, vitaminler, adres
defteri, diþ fýrçasý, plastik tabaklar, sözlükler, mini dikiþ seti var. Bana
aitler ve dünyamý kurmaya yardýmcý oluyorlar. Tabii ki, yani, sizi de
anlýyorum, þimdi diyeceksiniz ki, odanda, paylaþýmýn asgari düzeyde
olacak. Gerçek dostluklarý yaþayamayacaksýn. Çok mantýklý. Ama
þunu da göz ardý etmeyin ki, bir -ne bileyim - kitap okumak, bir mektup
yazmak, bireysel yapýlacak herhangi bir þey için sessiz bir ortam þart.
Sohbet? O da elbet olacak. Ama düþününüz ki yirmi dört saatin on
saati sohbetle geçiyor. Sohbete malzeme de kalmaz. Hayýr, þimdi,
buradan hareketle belki de þöyle bir kanýya varýlabilirsiniz; insan, tüm
bilgileri tükense bile yaratýcýlýðý sayesinde yeni bilgi sentezleyebilir.
Sanatsal bilgi diye adlandýrabilirsiniz. Ve yine ekleyebilirsiniz ki insan
konuþtukça sanatsal bilgiye eriþir. Bu anlamda on saat, yirmi saat, otuz
saat aralýksýz konuþmanýn kiþiyi sanatsallýða zorlayacaðýný
savunabilir, her sanatçýya ve genç sanatçý adaylarýna konuþmayý
öðütleyebilirsiniz. Bireysellik kiþinin karakterini belirlemesi, kiþinin,
bireyliðinin bilincine varmasý açýsýndan gereklidir. Tabii sizi de
anlýyorum, yani tahmin ediyorum ki, þuna baðlayacaksýnýz ki, birey
sosyalleþmeden birey olamaz, bilincine varamaz. Gereksinimlerini
karþýlayamaz; yerden göðe kadar haklýsýnýz. Bireysellik insaný
yalnýzlaþtýrýr. Bu, nereye kadar iyi diye sormak gerekli. Sormuyoruz,
yaþýyoruz yalnýzca. Eðer yine sizin yaklaþýmýnýzý benimseyecek
olursak, burada da haklýsýnýz. Zaten uzun boylu düþününce
bireyselliðin daha dezavantajlý olduðu gün gibi aþikar. Kiþiyi bilincine
varmaktan ve sanatsallýktan uzaklaþtýrýyor.
Gerçekten çok mantýklýymýþ. Ben yanlýþ düþünüyormuþum.
67
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

53.
Böyle böyle Konuþmayan Adam kendini yedi bitirdi. Þimdi artýk, bu
tip hatalar yapmýyor. Konuþmuyor.
taþ
kuþ
taþ
kuþ
taþ
kuþ
taþ
kuþ
taþ
kuþ
taþ
taþ
kuþ
taÞ
kuþ
tas
kus
kþu
taþ
Taþ
kaþ
kaç
taç

huþ
kaþ
kuþ
taþ
kuþ
taþ
kuþ
68
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

54.
- Seni çok özleyeceðim
- Hangi baðlamda?
69
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

55.
*
Kýrk sýrýk kýsýrdý
kýrk ýsýrýk da kýsýk
Sýdýka kasrý

*Biküvi ýsýrýrken kýzýn aklýna bu tekerleme geldi. Küçük kýz övgü


koleksiyonu yapýyor ve Konuþmayan adamýn akrabasý deðil.
70
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

56.
Hani baþkalarýnýn kendisi hakkýndaki görüþlerini
önemsemeyecekti? Hani öðrenecekti? Ne oluyor.
71
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

57.
Selam. Ben Konuþmayan Adam. Üzerime çok spekülasyon yapýldý.
Yanýt hakkýmý kullanmak istedim.
Bana tembel diyenler, içselleþtirdiðim kuramsallýðý inerþiya diye
diagnoze edenler çýkýyor halkýn arasýndan. Son derece yanlýþ. Bunlar
talihsiz yargýlar. Kati surette aksepte edemem. Konuþanlar çalýþkan
olur diye bir kuralýmýz mý var? Lokantalara, pastanelere, otellere
gidiyor olmam niçin avare gezmek sayýlmaktadýr. Tatsýz. Gezilerim
esnasýnda kimi yaþamsal noktalar üzerinde kavramsal birtakým
okumalar baðlamsallaþtýrýyorum. Ben profesyonel düþünen bir insan
deðilim; yani para kazanmýyorum düþünerek. Yine düþünmeyi kendi
sorunsallýðýnda baþlý baþýna bir vokasyon olarak tahayyül ediyorum.
Tüm ithamlar beni çekemeyenlerin egzajeresidir. Beni bir kaybeden
olarak görenler de bir film nuar anti-kahramaný görenler de ayný
önizlemdem yola çýkýyorlar. Bu yanlýþ bir mantalitadýr. Ben omuzlarýný
ezmiþ dolaþan bir zavallý deðilim. Konuþmamam da tembelliðe de
yorulmamalý. Hatta benim konuþmayaya tenezzül etmediðimi defanse
edip Konuþmayan Adamýn ipini çekeceklerin sayýsý da hayli
kabarýkmýþ. Hakkýmda çýkan yazýlar tekmili birden asparagastýr. Çok
üzülüyorum. Oysa benim yaþamý bilme biçimim ne kadar da ayrýksý.
72
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

58.
Konuþmayan Adam müzik dinlemek için de yolculuk yapar. Ama
her zaman bu amaçlarla yapmaz. Yolculuk için yolculuk yaptýðý da olur
(Sanat için sanat yapanlar gibi).
73
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

59.
Nasýl da kandýrdým ama? Hepiniz beni Konuþmayan Adam
sandýnýz deðil mi? Ne yanýlgý. Fevkalade irrasyonel olduðunu ben de
aksepte ediyorum. Konuþmayan Adam konuþsa böyle tümceler mi
kurar? ýlahi. Üstelik ben onu Konuþmayan Adamken tanýdým. Nasýl
konuþtuðunu hiç mi hiç bilmem.
74
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

60.
Ne sýr çözmeye ne sýrrý açýk etmeye. Konuþmayan Adam bilgiyi
içselleþtirme çabasýný hep taþýdý. Vita brevis. Bazen kestiremiyor.
34 satýrlý bir sayfada her satýr 7 sözcükten hesaplandý. Bir sayfayý
bir dakikada okusa, ortalama 250 sayfalýk bir kitapta 59500 sözcüðü
250 dakikada tarayacak. 4 saat. Her gün 4 saat ayýramaz. O zaman ya
çok daha hýzlanacak ya da daha az kitapla yetinecek. Konuþmayan
Adam iddialý bir adamdýr. Bilgeliðin tek yolu deðil okumak; bilir. Yine de
her kitabý okumak ister. Belki daha hýzlý sayfa atlanan polisiye korku ya
da aþk. Listesini bu yolla kabartabilir. Her gün bir kitaptan, üç yýlda bin
kitap devirerek. Ama kendini kandýrmýþ olur. Amacýný yeniden
tanýmlamasý gerekiyor. Bazýlarýndan vazgeçecek; seçerek. Bilgeliði
yarým kalsa da. Umre bilgesi.
Üzüldü.
-Demek hiçbir zaman istediðim bilgeliðe ulaþamayacaðým.
75
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

61.
Ali.
Ali, Konuþmayan Adamý þaþýrtmayý sürdürüyor. Tanýþtýklarýnda bir
iki ortak özellikle (Schubert ve Musil sevgisi) yakýnlaþmýþlardý. Ama
örneðin ikisinin de köy ekmeðini seviþi nasýl bir rastlantý.
ýkisi de kimi geceler saatlerce yatakta dönüp durduklarý halde
uyuyamýyor. ýkisi de sarýdan hoþlanmadýðý halde bir sarý kazaða sahip.
Diþ fýrçalamaya özel önem veriyorlar ve her þiþelenmiþ suyun
sertliðine bakýyorlar. Sakýz çiðnemiyorlar. Cipsten hiç hoþlanmýyorlar.
Gereðinden fazla özür diliyorlar. Çayý þekersiz içiyorlar. Yanlarýnda
daima kolonyalý mendil, çaký ve yara bandý taþýyorlar (Konuþmayan
Adam aslýnda iki üç yýldýr taþýmýyor bunlarý sürekli. Eskisi gibi üstüne
düþmüyor). Haritadan kent bulmayý ve kedileri seviyorlar. Olabildiðince
gözlük takmamayý tercih ediyorlar ama ikisi de miyop. Yaðmurda
kendilerini daha iyi hissediyorlar.
Üstelik tanýþmadan önce de.
Hissederler-miþ.
76
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

62.
Düþünmeden edemiyor Konuþmayan Adam. Cips sevmeyen,
Musil'i beðenmek zorunda mýdýr? Halka diziliþindeki potansiyel aynýlýk
niçin Musil tarafýndan gidildiðinde çýkar da cips tarafýndan deðil.
cips yemeyen 42.000.000 kiþi
Musil beðenen 31.000 kiþi
cips yemeyen ve Musil beðenen 1200 kiþi
adý Ali olan ve cips yemeyen ve Musil beðenen 80 kiþi
adý Konuþmayan Adam olan ve cips yemeyen ve Musil beðenen 1 kiþi

Konuþmayan Adam kendini katý sýnýrlar içinde tanýmlamaktan


hoþlanmaz.
Ali de.
77
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

63.
Konuþmayan Adamýn layýkýyla düþünmesi gereken bir tümce kaldý.
Yangýn alarmýný yanýp söner býrakarak çýktý. Kýþ günü tüy bulutlar; ara
sýra uçak izleri… Atkýsý, deri eldiveni ve sýrtýna sarkan çizgili beresini
çantasýna týkýþtýrýyor. Gerekli olabilir.
Konuþmayan Adam yaþadýðý yerin belirsizliklerle, þans eserleriyle
dolu olduðunu bilir. Temkinli davranýyor.

Görece tenha bir caddeden geçerken arka arkaya geçen iki cipten
(ayný model; anlaþýlan o ki þamatalý kornalarla yolu tozlandýran iki
sürücü birbirini tanýyor) biri onu ezebilirdi örneðin. Kimsenin de bir
diyeceði olamazdý. Yayayý suçlamazlardý herhalde; çünkü yol dar,
cipler de kentin þartlarýna uyamayacak denli iri. Baþýna saksý da
düþebilir. Hatta bu tip bir tehlikeye karþý ibare barýndýran tabelayý da
yandaki apartman giriþinde okudu. Zaten adý geçen olasýlýk da tabelayý
okuduktan sonra aklýna geldi.Yazýlý trafik kurallarýna kimse
uymadýðýndan yaya ve sürücülerin arasýnda geliþen töresel birtakým
kurallarýn daha geçerli olduðu yadsýnamaz. Sürücünün 'geç'iyle
yayanýn 'saðol'u örneðin. En bilineni. Yaratýcýlýða da açýk sokaklar,
ezilmeye de, sonsuz iletiþime de.
78
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

64.
Konuþmayan Adamýn arabasý olmadý hiç. Eksikliðini de duymadý.
Þimdi de duymuyor. Otobüse bindi. Yavaþlatýlmýþ ortamlarý seviyor.
Yalnýzca kendini atmak için. Odasý ideal gibi gözüküyor, ama deðil. En
azýndan bugün.

Yanýna oturan yaþlý kadýn. Her yönden uyumlu.

Önce kredi kartlarýný çýkardý, cep telefonunu arýyor gibi yaptý, onu
da çantadan çekip kucaðýna koydu. Sonra da volkmen buldu, içindeki
kasedi anýmsamýyormuþ gibi davranýp kapaðý açtý. Konuþmayan
Adam kasedi tanýyor. Bilgisayar donanýmlý çok da satan bir grup.
Bilinçli þaþýrtmaca çalýþmalarý bilinçli þaþkýnlýkla mý yanýtlanacak?
Konuþmayan Adam nereye baksa nasýl dursa bilemedi. ýçinden
þaþýrdý. Ama yaþlý kadýnýn(çok yakýnlaþmadýkça -hele arkadan
bakýnca- yaþý çýkarýlamýyor. Bir blucin, bir de kadife boðazlý kazak
giymiþ) kasedi dinlemeyeceði her halinden belli. Çünkü Konuþmayan
Adamý gözüne kestirdi.
-Siz de bu semtte mi oturuyorsunuz?
Ne üzücüdür ki kadýn, Konuþmayan Adamýn içinde bulunduðu
koþullarý bilmediðinden ilkin onu konuþmaya tenezzül etmiyor sanýp
kabalýkla suçladý içinden. Yine de kendini tutunamadý.
-Ben, bak, þu sokakta (bir yandan da otobüsten yavaþlayan sokaðý
parmaðýyla göstererek) tam otuz yýldýr oturuyorum. Dile kolay. Pek
nezih, temiz bir mahalle. ýti kopuðu yok. Geceleyin rahatça çýk gez.
Karýþan görüþen yok. O yüzden, tüm komþular, bak, on katlý on beþ
katlý evlere çýktýlar, ben direttim. Havasý biraz kirli tabii, fabrikalar
yapýldý seneler içinde; ekseriyetle buralarý tercih ediyorlar. Pek sanayi
doldu. Yine de bildik yerler. ýnsanýn yýllardýr yaþadýðý yerden kopmasý
çok zor.
Kadýn sinirlenmeye baþlýyor.
-Havasý, diyorum.
Pencereden bakar gibi yaparken bir yandan da Konuþmayan
Adamý tekrar süzdü.
-Kirlendi son yýllarda. Sanayi doldu.
79
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

-Boþuna uðraþma teyze, bu adam konuþmaz.


Bu tümce Konuþmayan Adamýn fazlasýyla ilgisini çekti. Baþýný sese
yöneltti. Kadýnsa aldýðý yanýtta teyze sözcüðünün geçmesinin verdiði
bir düþ kýrýklýðýyla, tümcenin çaðrýþtýrdýðý genel durumu algýlayamadý
bir an. Bocaladý. Tam olarak da anlayamadý. Sorsa ayýp. Olmaz.
En iyisi bir, vah yavrum, çýkardý. Çek isteðin yere.
-Yok teyze senin bildiðin gibi deðil. Bu ne zamandýr öyle. Bir þeyi
yoktu, birdenbire oldu.
-Vah vah…
-Yok anlamadýn. Yani aðzýný açsa þimdi þu anda bile konuþur.
Kadýn, yüzündeki bu ve buna benzeri durumlar için özenle
hazýrladýðý ifadeyi birden yok etti.
-E niye konuþmuyor öyleyse?
Sonra Konuþmayan Adama döndü.
-Yavrum, bir iç sýkýntýn mý var? Varsa çekinme söyle.
Konuþmayan Adam yaþamadan, yaþamý yalnýzca izlemenin ne
demek olduðunu o an daha iyi anladý. Sokak köpeklerini de.
Kadýn son tümcesinin ardýndan, önden konuþmaya karýþmýþ
adamýn kulaðýna eðilerek alçakça sesle:
-Ama duyuyor, yani, deðil mi?
-Duyuyor, duyuyor. Her bir þeyi yapýyor da konuþmuyor sýrf.
Konuþmayan Adam konuþmayan tüm varlýklarýn temsilcisi olarak
algýladý kendini katýksýzca. Bebekler, köpekler, dilsizler, yontular ve
ölüler. Sorumluluðu altýnda ezildiðini yakaladý.
Baþýný yola çevirdi, o anki yokluðunu onaylarcasýna.
-Bizim karþý evde genç bir kýzcaðýz vardý, Serap. O da böyle birden
suskunlaþtý, aðzýný býçak açmaz oldu. Delirdi herhalde, dedik, kendi
haline býraktýk bir. Ailesinin gönlü razý olmadý akýl hastanesine
göndersinler. Sen el bebek gül bebek neliklerle yetiþtir, sonra tam
gelinlik çaðýnda birdenbire sen þey ol.
80
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

65.
Kadýn da herhalde bineceði otobüste aðlamaya baþlayacaðýný
bilmiyordu.
Konuþmayan Adam da bu denli duygusal sahnelere yol açmaktan
hoþnut olmasa gerek. Kadýna ve önden lafa karýþan adama karþý
içinde kýzgýnlýk var.

Konuþmayan Adam yanýndaki yaþlý kadýnýn çantasýný kaptý, açtý;


volkmen çýktý. Dinlemeye baþladý. Çantayý da kucaða geri koydu.
Kadýn, kendi gözünde normal olmayan herkesten korktuðuna göre
Konuþmayan Adamýn davranýþýna ses çýkarmayýþý ayný nedenle
açýklanabilir. Öyle korktu ki kadýn, yerinden kalkarken vokmeni
Konuþmayan Adamýn kucaðýnda býraktý.
81
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

66.
Konuþmayan Adam düþüneceði tümceye baþlayamadýðýna
yanýyor. Bir banka oturdu. Parkta güvercinler ayaðýna takýlýyor.
Konuþmayan Adam parktaki diðer banklara baktý. Hemen hemen
hepsi boþ. Ala. Bir tek, üç metre solundaki bankta bir çift köpek
seviyor.
Geldi, yanýna oturdu. Kendisinden altý yedi yaþ daha büyük.
-Tüketim çýlgýnlýðý, dedi büyük yaþ. Konuþmayan Adam onu
tanýmlarken hala ayný ifadeyi kullanýr.
-Her þeyi nasýl da çabuk tüketiyoruz. Amerikan kültürünün etkisi
altýndayýz sürekli. Boyun eðiyoruz sormadan sorgulamadan. Bak,
bak… (Yandaki çfti gösterdi) Köpeði sevecekler, bir süre köpeðin
sevimliliðinden bahsedecekler, sonra birbirlerini sevecekler ve
birbirlerinin sevimliliðinden bahsedecekler. Böyle böyle sevgilerini
tüketecekler. Birbirlerini ne kadar sevdiklerini býktýrasýya tekrarlarla
kanýtlamaya çalýþarak. Her þeyi tükettikleri gibi. Allah bilir ya, birazdan
gidip hamburger yer, yanýnda da kola içerler.
Meðer sevgilisinden yeni ayrýlmýþ. Kendini ele verdi. Konuþmayan
Adam býyýk altýndan bile gülemiyor. Gözleri bile izleniyor. Konuþmayan
Adam soramadý da. Niye ayrýlmýþlar.
-Bana müsade, kalkayým artýk.
Peki.
82
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

67.
Konuþmayan Adam bir tek tümce için bu kadar uzun yol tepeceðini
hesap edemezdi. Çýkmýþ bulundu. Sevdiði bir çay bahçesi var. Denize
nazýr. Bir gazete alýr. Okur gibi yapýp düþünür. Kendine niye bu denli
iþkence ediyor.

Uðraþmadý, kendine öylesine bir gazete seçti. Aldý. Yolda


arkasýndan bir çocuk seslendi.
-Af edersiniz, saatiniz kaç acaba?
Konuþmayan Adam saatini omzuna tuttu.
-Üçe on var; teþekkür ederim. Yoksa siz de hala saat okumakta
zorluk mu çekiyorsunuz?

Ne alakasý var? ýlla ki ortak özellikleri mi olmalý? Ama nerden


bileceksin çocuk? Nasýl anlatacak ki þimdi.
Bu arada çocukla yan yana yürüyorlardý.
-Aaa, konuþmayan abi! Nassýn?
Çocuðu tanýdý. ýki ay kitapçýda çalýþtý, geçen yaz.
-Senin gibisi az bulunur. Ben de baþkasý sandým, niye cevap
vermiyor diye. Ne o, hala konuþmuyoruz galiba?
Konuþmuyoruz. Sana ne.
-Neyse ben kaçayým artýk.
Peki.
83
Konuþmayan Adam - Özge Baykan

68.
Konuþmayan Adam çay bahçesine girip çay ýsmarladý. Fanta
içecekti ama vazgeçti.
Bu kez de boþ masa olmadýðýndan o dolulardan birine yanaþtý.
Oturdu.
-Selam.
Eyvah. Gazeteyi de açamadý daha. Baþýyla karþýlýk verdi.
-Yazýyorum, dedi, ama yaþamým bittiði için deðil. Yalnýzca izlemeye
baþladýðým için de deðil. Yazmak için de deðil. Yazmazsam ölmem.
Yine de, sürükleyicim var yazarken. Sürüklenmeyi seviyorum.
Konuþmayan Adam biraz irkildi. Acaba daha önce tanýþtýlar mý?
Fikirler ortak gözüküyor.Ya da konuþmamasýný haklý çýkaracak bir
yazarla ayný düþünceleri farklý zamanda mý üretmiþ. Konuþmayan
Adam konuþmamasýnýn haklýlýðýný kanýtlayacak biriyle karþý karþýya
olduðunu anladý.
-Yazmayabilirdim. Çünkü, zor yazmak. Kapsamam gerek. Yazý
naylondan gibi. Asla yaþamý tam olarak anlatamýyor. Hele yazýn.
Bazen konuþmak bile fuzuli geiliyor. Her þey kýsaca anlatýlabilir. Hatta
hep susulabilir.
Konuþmayan Adam, konuþmamayý düþünen biriyle karþýlaþarak
tüm felsefesini çökerttiðini ayrýmsadý. Artýk çok geç.
-Yaþanmayabilir. Olabilir. Yine de yaþýyorum. Yüzsüzce yazýyorum.
Bu hiç de adil deðil. Baþarýsýzlýða mahkumum gibi geliyor. Madem
yaþýyoruz, her þey önemliymiþ ve yazmaya deðermiþ gibi
davranmamýz gerek, galiba. Bence su içmek bile abartýlmalý.

Konuþmayan Adam niye o gün orada o tümceyi dinledi. Tüm rota


birden deðiþti.
Önünde, ona o an en yakýn yerdeki, potansiyel olarak üretebileceði
ama her zamanki geç kalmýþlýðýyla üretmesi durumunda yine taklit
etme zorunluluðuyla karþýlaþacaðý tümceyi böylece son tümce kýlmaya
karar verdi:
Bence su içmek bile abartýlmalý.
i
Söyleþi. - Özge Baykan

"Tutarsýzlýða düþmekten korkmuyorum;


çünkü yaþamýn kendisi tutarsýzlýklarla dolu…"

Özge Baykan'la "Konuþmayan Adam" üzerine bir söyleþi.

AltKitap: Yazma maceranýzdan söz eder misiniz?


Özge Baykan: Yazmaya ve okumaya her zaman ilgi duydum.
Edebiyatýn kendimi en iyi ifade edebildiðim alan olduðuna inanýyorum.
Birikimleriniz bir süre sonra ister istemez sizi yazmaya yöneltiyor.
AltKitap: Yazmak, okuma sürecinin doðal bir uzantýsý mý sizin için?
Özge Baykan: Bence yazmak için okumaktan çok yaþamak önemli.
Önce yaþar, sonra yazarsýnýz.
AltKitap: Genç bir yazar olarak bu bir engel deðil mi?
Özge Baykan: ýnsanlarýn her dönemde yaþadýklarýnýn ve yazdýklarýnýn
farklý olabileceðine inanýyorum. Bazý yazarlar yaþamlarýný belki tek bir
eser yaratabilmek için çalýþarak geçirirler, belki bunu baþarabilirler,
belki de baþaramazlar. Ben de ileride tüm yaþamýmý içine
koyabileceðim bir eser vermek istiyorum. Fakat bu, o zamana kadar
hiç bir þey yazdýklarýmý yayýnlamayacaðým anlamýna gelmiyor.
Yazdýklarýmýn, yaþadýðým zaman dilimindeki algýlayýþýmý
yansýtmasýndan çekinmiyorum.
AltKitap: Yazarlardan söz açýlmýþken, en çok etkilendikleriniz kimler
oldu?
Özge Baykan: Georges Perec'ten çok etkilendim. Dostoyevski,
Kafka, Camus ve Salinger'la birlikte Oðuz Atay, Vüs'at O. Bener, Bilge
Karasu, Tezer Özlü, Oruç Aruoba da yarattýklarý edebiyat dilleriyle beni
çok etkileyen yazarlardýr.
AltKitap: Konuþmayan Adam çalýþmanýzda gerek bu yazarlarýn
gerekse baþka ustalarýn soluðu hissediliyor. Kitabýnýzýn yapýsýndan
biraz söz eder misiniz?
Özge Baykan: Konuþmayan Adam'ý bir anlatý olarak kurguladým.
Konuþmayan Adam'ýn yaþamýndan kýsa bir alýntý gibi düþünülebilir. Bu
anlamda anlatý yaþamý hiç bir biçimde kapsamýyordu.
AltKitap: Bu tüm anlatýlara, daha doðrusu yazý ile yaþam arasýndaki
bir denkleme mi gönderme, yoksa Konuþmayan Adam için mi geçerli?
ii
Söyleþi. - Özge Baykan

Özge Baykan: Bence, tüm edebiyat yapýtlarý için bu geçerli. Zaten bir
yapýtý nitelikli kýlan þey onun yaþamý ne oranda kapsadýðý. Ben de
yazdýklarýmda bunu gerçekleþtirmeye çalýþýyorum. Tam bir baþarýnýn
elde edilemeyeceðini bilmeme raðmen. Konuþmayan Adam kendi
kendine ulaþtýðý pek çok düþüncenin baþkalarý tarafýndan önceden
zaten düþünülmüþ olduðunu gördüðü zaman konuþmamaya karar
veriyor. Bu düþünmeye devam etmediði anlamýna gelmiyor tabii.
AltKitap: Söyledikleriniz çok zengin açýlýmlar sunuyor. Birincisi,
"doðan güneþ altýnda yeni bir þey söylenemez" izleði. Ýkincisi de
konuþmamak, yani düþünmek fakat söylememek; bu bir biçimde
dünyayý etkilememek olarak da okunabilir. Bu durumda sanat olanaklý
mý?
Özge Baykan: Tabii. Fakat bu nereden baktýðýnýza da baðlý. Bir bakýþ
açýsýna göre, sanatsal anlatýmda neyin ele alýndýðýndan çok nasýl ele
alýndýðý önemli. Bu anlamda kimi kliþeleri kullanmaktan da
kaçýnmýyorum. Hem konu hem de biçem anlamýnda. Bunlarýn dýþýnda,
herkesin bildiði ve henüz söylenmemiþ, ya da daha doðrusu
yazýlmamýþ þeylerin var olduðuna inanýyorum ve bunlarý ortaya
çýkarmaya çalýþýyorum. Fakat bunlarýn daha önce söylenmiþ olduðunu
gördüðüm zaman da bundan olumsuz yönde etkilenmiyorum. Geniþ
bakmaya, kendimi olabildiðince sýnýrlamamaya çalýþýyorum.
Tutarsýzlýða düþmekten korkmuyorum; çünkü yaþamýn kendisi,
insanoðlunun iþleri baþtan sona tutarsýzlýklarla dolu. Bu tutarsýzlýklarý
da ortaya çýkarmayý, deþmeyi, alaya almayý seviyorum. Baþa dönecek
olursak, yaratýcýlýk temelinde tabii ki var olan hammaddelerden yeni
sentezler üretebilirsiniz fakat yeni hammaddeler üretemez ve temel
düþünme mekanizmalarýnýn dýþýna çýkamazsýnýz.
AltKitap: Hammaddeden temel insanlýk durumunu, veya Jung'un
arketip dediði tüm insanlýðýn paylaþtýðý ortak imgelemimi
anlýyorsunuz?
Özge Baykan: Ýnsanlýðýn tüm yaþama potansiyelini anlýyorum. Bu
anlamda Jung'a katýlmamak elde deðil.
AltKitap: Kitapla ilgili son olarak da, bölümler arasýnda zaman zaman
karþýmýza çýkan 'Yaþam Zaten Nedir ki' serisininden söz eder misiniz?
Özge Baykan: Bu seri benim yaþamý kapsama çabam içinde
iii
Söyleþi. - Özge Baykan

sürdürmek istediðim bir ifade kanalý. Bu seri sonsuza dek ilerliyor. Ben
de kendi algýlayýþ basamaklarýmý böyle bir kanalda ortaya koymak
istedim. Bunlar, benim kiþisel deneyimlerimde gözlemlediðim temel
insanlýk motifleri.
AltKitap: Söyleþimizi kapatmadan önce son olarak da internet
yayýncýlýðý ve internet ortamýnýn edebiyat ile iliþkisi üzerine
düþüncelerinizi sormak istiyorum.
Özge Baykan: Internet bilgi ulaþýmýný kolaylaþtýran bir ortam. Internet
yayýncýlýðýnýn klasik baský yöntemlerine iyi bir alternatif olduðunu
düþünüyorum fakat bu ortamýn diðerlerini yok edeceðine
inanmýyorum. Hepsi, her þey bir arada olacak gibi görünüyor.
AltKitap: Peki internetin edebiyatýn kendisine, pratik sorunlarý
çözmenin dýþýnda bir katkýsý olduðunu düþünüyor musunuz?
Özge Baykan: Evet, internet ortamý görsel tasarým anlamýnda da daha
büyük olanaklar saðlýyor. Yaratýcý düþüncelerinizi daha rahat
uygulayabiliyorsunuz.
AltKitap: Edebiyat dýþýnda da uðraþlarýnýz olduðunu biliyoruz. Diðer
uðraþlarýnýzý edebiyat ile iliþkilendiriyor musunuz?
Özge Baykan: Edebiyat dýþýnda fotoðraf ve müzik ile ilgileniyorum.
Geniþ Açý dergisinde fotoðraf yazýlarý ve altzine dergisinde caz yazýlarý
yazýyorum. Her ikisinin de çok þey kattýðýný düþünüyorum; yaþama
disiplinlerarasý bakma yetisini kazandýrýyor.

You might also like