Professional Documents
Culture Documents
DAVRANII
in s a n
PS KOLOJNN TEMEL K A V R A M L A R I
DOAN CCELOGLU
R e MZ KTABEY
s.'*
v e d a v r a n i i
/ Doan Ccelolu
lSBN-13: 978-975-14-0250-9
lSBN-10: 975-14-0250-6
BlRNC BASIM:
Austos, 1991
Eyll, 2006
ON BElNCI BASIM:
SUNU
G R
Mson u Dauranu psikoloji biliminin temel kavrmlanri Trk toplumu
ve.kltrne mal edebilmek in yazlmtr," Madum grhil bu cmle
uzun yllar devam etmi olan karmak ve gl uralan kapsahaktadr.
Trk toplumu din merkezli geleneksel kltrden, bilimsel dnce mer
kezli ada demokratik Bat uygarlna geii yayor. Devlet dzeni (idare,
yasalarm yapm ve uygulanmas, eitim, ordu) ada Bat uygarlnn anla
y ve deerlerini temel ald halde, toplum yaam (ocuk terbiyesi, aile ii
ilikiler, komuluk ilikileri, ahlak anlay] geleneksel kltr temel alr.
1989 Aralk aynda MEF dercanesinin Ana-Baba Okulu"na konuucu
olarak davet edilmitim. Toplantya katlan birok ana-baba. lise andaki
ocuklarnn kendilerini nemsememelerinden, onlara bo vermelerinden ya
knd. Ba rtl bir anne, olunun kendisine. "Bam byle rttn sre
ce senin szn kimse nemsemez: sana sayg duymam nasl isteyebilir
sin?!" dediini ve bu duruma ok zldn ifade etti. Grdm
kadaryla, ena-babalann evde retmek istedii yaam dzeni ile. okullarda
retilen yaam felsefesi birbirinden farklyd; farkl dnya anlaylann ve
farkl deerleri ifade etmekteydi. Ana-babalann geleneksel kltr deerlerine
gre yaamlarm dzenlemeleri, ocuklan tarafndan tepki ve alayia karla
nyordu.
Modem Trkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatrk'tr.
Atatrk, Trkiye Cumhuriyeti Devletinin bamsz ve gl bir devlet olarak
yaayabilmesi iin. Bat uygarlna geii zorunlu grmtr. Onun nderli
inde Trk devletinin btn kurulular yeniden dzenlenmitir. Ne var k,
Trk insann deitirmek ve geleneksel kltrden ada uygarln kltr
ne yneltmek, devletin yapsn yeniden dzenlemekten daha da zor ve kar
mak bir iti.
Geleneksel kltrn anlay ve deerleriyle, ada uygarlm anlay ve
deerleri arasndaki eliki ve atma, gnmz Trk insannm en belirgin
ve baskn psikolojik zelliini oluturur. nsan deitirebilmek iin nce in
san anlamak gerekir. nsan anlamak psikoloji biliminin grevidir. ok kar
mak tarih ve kltr koullan inde olumu Trk toplumu ve onun insan.
Bat kltr iinde gelimi bir psikoloji bilimi inde kavranamaz. Ne var ki,
henz elimizde tam anlamyla gelimi bir Trk psikoloji bilimi de yoktur;
bir noktadan e balamak gerekiyor; bu kitap byle bir balang noktas ol
may amalyor.
NSAN VE DAVRANII
SUNU
KTABIN DL
Dil konusunda toplumumuzdaki grler drt temel grupta toplanabilin
(1) dilde deimeye taraftar olmayanlar; (2) dilin topluma getirilecek devrimlerin bir arac olduuna, bu nedenle Trke'nin temelden ve hzla deitiril
mesi gerektiine inananlar; (3) Trk toplumundaki sosyal, ekonomik, politik
ve kltrel deimeleri dilin yanstmasm steyenler ve (4) Trkiye'nin artk
Batl bir toplum olduunu, bu nedenle Trke'nin bol miktarda Bat dillerin
den kelimeler almasnn salkh olduunu dnenler.
Bu kitapta daha ok (3) no.lu anlay baskm olmutur. Ancak Trk dili
oluum indedir; bir grn doru, deerlerinin yanl olduunu sylemek
geree uymaz; her grn hakl olduu yanlan vardr. Ne var ki, ayn say
fada hem mkn, hem de olanak kelimelerini kullanmam byk bir su"
olarak gren ve tek bama bir grn doru olduunu savunan kimseler
olacaktr. Elimden geldiince tutarl olmaya almakla beraber, gnlk ko
numa dilindeki zelliklere de yer vermeye altm; bu nedenle yaam keli
mesini tutarh olarak kullanrken Ben buna hayat m derim?" deyiini oldu
u gibi braktm. Olduka teknik konularda ise bilimsel terimleri ojinal
dilinden alarak kullandm.
ihtiya glbl baz psikolojik terimler gnlk konuma dilinde kullanl
maktadr. Bu tr kavramlann teknik ve bilimsel anlamn pekitirmek ama
cyla gereksinme glbl yeni Trke karlklarm kullandm. Bu konuda Trk
psikologlar arasnda gr farkll olduunun bilincindeyim. Benim kiisel
tercihim, olanaklar elverdii ve anlam bakmmdan bir kayp olmad srece,
teknik kavramlan yeni Trke karlklaryla karlamaktr. Bylece, kavra
mn bilimsel anlam, gnlk dilden gelen anmlardan arnm olur ve tek
nik bir psikolojik kavram olarak kesinliini korur. Bu nedenle artlama ye
rine koullama, hafza yerine bellek vb. terimleri tercih ettim.
TEEKKRLER
Bu kitabm elinizdeki biimde size ulamasmda birok kimsenin katks
oldu. Dr. Kurtulu ztopu kitab batan sona okudu, anlatm belirsizlikleri
nin temizlenmesine yardmc oldu. Do. Dr. Acar Balta ve Do. Dr. Zuhal
Bal ta kitabn tmn gzden geirerek anlatm, terminoloji, eklemeler ve
karmalar konusunda deiik katklarda bulundular. Bu meslektalarm,
zellikle Acar Balta, kitabn slubunu temelden etkilemitir. Prof. Dr. Sirel
Karaka'm ikinci ve nc blmle lgili eletirileri, bu blmlerin biimlen
mesinde etkili oldu. Dr. Karaka, zerinde halen almakta olduu psikoloji
terminolojisi almalanndan yararlanmama zin verdi. Prof. Dr. Suna Tevrz
onbeinci blmde eletirileriyle. Prof. Dr. Necla n er psikoloji terminolojisi
ve Trke yaynlar salayarak bana yardmc oldular. Ycel Perinek erik
ve slupla lgili deiik nerileriyle katkda bulundu. Kitabm birinci basksmdan sonra Do. Dr. Nilbfer Voltan-Acar. Dr. Ergun Baer ve ProL Dr. Fa
ruk Erem nerilertyle yardmc oldular. Dokuz Eyll niversitesi, lahiyat Fa
10
NSAN VE DAVRANII
NDEKLER
Bolam 1
1.
g ir i .
2.
21
3.
4.
ARATIRMA YNTEMLER. 40
Giri. 40 Deneysel YOntem. 41 Gzlem Yntemi. 42 Tarama Yntemi,
43 Test Yntemi. 44 Vaka Tarihesi Yntemi. 45
5.
Blm 2
12
5.
6.
BEYN. 67
Beyin Aratrmalarnda Kullanlan Teknikler, 67 Be3mln Temel Yaplan,
71 Arka Beyin, 71 Orta Beyin, 72 n Beyin, 74
BEYN KABUU VE DAVRANI, 75
Beyin Kabuundaki Duyu Alanlan, 76 Hareket ve Beyin Kabuu, 78
renme, Dnme ve Beyin Kabuu, 78 Konuma ve Beyin Kabuu, 79
Aynk-be3Tn Deneyleri, 80
8.
S A l^ l BEZLER, 84
Hipofz Bezi, 85 Tlrold Bezi, 86 Adrenal/Bbrekst Bezi, 86
9.
DAVRANI VE GENETK. 87
Kromozomlar ve Genler, 88 Baskn ve Altlan Genler, 90 Kromozomlarla
lgili Anormallikler. 91 Tkiz almalar, 92 Seerek iftletirme ve Ken
di Yaknndan Tretme almalar, 93 Kaltm, evre ve E>rim. 93
10. ZET. 95
Blm 3
DUYUM VE ALGILAMA
1.
ALGISAL EKLER. 99
zel Alclar, 99 Mutlak Eik, 99 Fark Eii, 100
2.
3.
ik in c il
4.
TME, 108
Ses Dalgalan, 108 Kulak Yaps, 109 itme Kuramlan. 110 Sesin Ye
rini ve Uzakln Anlamak, 111
5.
GRME, 112
Ik, 112 Gzn Yaps. 113 Retina: ubukuk ve Mzrakklar. 114
Karanla Uyum, 116 Renk Duyusu, 117
6.
7.
8.
9.
DUYULAR, 102
Birincil ve ikincil Duyular, 103 Dokunma Duyusu, 104 Pozisyon Duyu
su, 104 Koklama Du3njsu. 105 Tad Duyusu. 106
13
11. ALGISAL BEKLENTLER. 132
12. ALGISAL GELM VE RENME, 135
13. ZET, 136
Blm 4
RENME
1.
2.
3.
4.
5.
6.
ZET. 167
Blm 5
BELLEK
1.
2.
3.
4.
5.
14
6.
7.
ZET. 198
Blm 6
2.
DIL, 204
Fonem ve Morfemler, 204 Tmle Yaps Grameri, 205 Derin ve Yzey
sel Yap, 206 Drttrml Gramer, 206 Anlama/Hatrlamada Yap
landrma ve Yeniden Yaplandrma, 207 Dilin renilmesi, 209 Dillri
renilmesiyle lgili Kuramlar, 211 empanzeler ve Dil, 213 Dil ve D
nce, 214
3.
4.
5.
6.
ZET. 226
Blm 7
GDLENME
1.
GR, 229
Gdlenmenin Tanm, 229
2.
3.
ALIK, 238
HomeostaUs Kuram. 238 A Olduumuzu Bize Bildiren Ipulan, 238
Hipotalamik Denetim. 241 D Uyancar ve Alk, 241 An imanlk,
242
4.
SUSUZLUK, 243
Hcrelerde Su Kayb. 243 Kann Hacminde Azalma, 244 Az Kuruluu
ve Susuzluk. 244 Birincil ve kincil me Davranlar, 244
15
5.
CNSYET, 245
Cinsiyetin Dier Gdlerden Fark, 245 Cinsiyet Konusunda Aratrma
Yapma Zorluu, 246 Cinsel Davranta renmenin Etkisi. 247
6.
7.
8.
ZET. 258
Blm 8
HEYECAN
HEYECANLARIN NCELENMES. 262
Hqrecanlann Snflandrlmas ve Tannmas, 263 Mantk ve Heyecan,
264 Heyecann Deiik Tanmlan. 264
HEYECANLARIN FZYOLOJS. 265
HEYECAN KURAMLARI. 266
James-Lange Kuram, 266 Cannon-Bard Kuram, 267 Bilisel Kuram,
268 Sosyobiyolojlk Kuram, 269
DOUTAN GETRDMZ VE SONRADAN RENDMZ FADELER,
269
5.
7.
ENGELLENME. 278
Engellenmenin Tanm ve Baz rnekler, 279 Gecikme Engellenmesi. 270
nleyici Engellenmesi. 280
ATIMA, 281
atmann Tamm ve Baz rnekler, 282 atma Trleri, 282 at
ma indeki Davran. 284
9.
ZET. 287
Blm 9
GR. 289
ok Fazla Gdlenebilir miyiz?, 290 Kayg ve renme, 290
16
KAYGI VE GERGNLKLE BAAIKMA YOLLARI. 292
Kayg ve Gerginlik Belirtileri, 293 Bilinli Baakma Yollarndan Otohipnoz Teknii. 293 Bilinli Baakma Yollarndan Dereceli Geveme Tekni
i. 294 Bilinli Baakma Yollanndan Kayna Bulma Teknii, 297 Bi
linsiz Baalana Yollan; Savunma Mekanizmalan, 301
BAAIKMA YOLLARI. 304
Giri. 304 Bilinli Baakma YoUan, 305 Gvenli Girikenlik Eitimi,
308 zm Olmayan Sorunlarla Baakma, 310
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
CNSYET, 326
Giri, 326 Cinsiyet ve Pornografi. 327 Bireysel Farkllklar, 328
Dlm 10
GR, 331
2.
3.
4.
5.
BLSEL g e l i im , 346
lk ki Ylda Grlen Bilisel Geliim, 346 ki Uc Be Ya Arasnda Bili
sel Geliim ve Dil. 347 Be le OnlkJ Ya Arasnda Bilisel Geliim, 349
Oniki le Onsekiz Ya Arasnda Bilisel Geliim, 352
17
6.
7.
Blm 11
BOANMA, 380
Sorunun Kapsam, 381 Geliim ve Toplum Ynnden Etkileri, 381 Bo
anmann ocuklar Ozerindeld Etkileri. 381 Boanmanm Eler zerin
deki Etkileri. 384 Boanma ya da Boanmama Karan. 384
GEN YATA ANNE OLMAK. 385
CNSEL FARKUUKLAR VE CNSEL ROLLERN KAUPLAMASI, 387
Cinsel Farkllklar, 387 Cinsel Farkllklann Altnda Yatan Nedenler, 388
Cinsel Rollerin Kalplamas, 391
6.
7.
ZET. 401
Blm 12
2.
k i il i in
tn o
TANIMI, 404
18
3.
4.
5.
6.
7.
ZET. 430
Blm 13
2.
3.
4.
5.
6.
7.
PSKOZLAR, 447
izofreni, 448 izofreni Trleri, 449 izofrenin Nedenleri. 450 Psikotik
Duygusal Bozukluklar, 453 Psikotik Duygusal Bozukluklann Nedenleri,
457
8.
9.
19
10. KT ALIKANUKLARA fTUTKUNLUA) BALI BOZUKLUKLAR, 462
Alkolizm, 463 Patal Alkol Sendromu. 465 Alkolizmin Nedenleri. 465
11. PSKOSEKSEL BOZUKLUKLAR, 466
Tehir (Egzibisyonizm), 467 Irza Geme, 467 Psikoseksel Tutukluklar.
468
12. KLK BOZUKLUKLARI, 469
Ansosyal Kiilik, 470
13. ZET. 471
Blm 14
PSKOTERAP YNTEMLER
1.
2.
3.
4.
5.
ZET. 510
Blm 15
SOSYAL PSKOLOJ
1.
2.
3.
4.
20
5.
6.
NYARGILAR 643
nyargann Kaynaklan Nelerdir?, 544 nyargan Azaltma veya Orta
dan Kaldrma Olana Var xm?. 546
7.
8.
k it l e
9.
Birinci Blm
1. GR
Konumuza 8 Haziran 1985 tarihli Hrriyet Gazetesrnin bir haberiyle
balayalm.
Sivas Yanak Cezaevi'nden kaarak ei Firdevs He 2 ocuunu ld
rp birini de yaralad Idiasyla yakalanan 42 yandaki Mehmetah Demirta, Eim kt yola dm. Namusumu temizledim. ocukJan da
ortada kalp perian kalmamas iin ldrdm* dedi.
Uyuturucu kaaklndan 8 yla hkml bulunduu* Sivas Yanak Cezaevi'nden cezasnn bitimine 14 ay kala firar eden Mehmetah
Demirta Abdullahpaa Mahallesi'ndekl evine giderek lm sa.
nce ei 38 yandaki Firdevs'in kafasna bir ajr mermi boaltan
Mehmetah Demirta, ajr deitirerek evde bulunan ocuklarn da
kurun yamuruna tuttu. Km 21 yandaki Ayan olay yerinde. 15 ya
ndaki Ahmet Demirta ise kaldnldg hastanede ld. Glcan Demirta
ise olaydan kolundan yaral olarak kurtuldu.
Yetitirme yurdundaki 2 ocuu 7 yandaki Ercan ile 6 yandaki
zcan' da ldrmeye giden Mehmetah Demirta. nlem alp operasyona
geen polis tarafndan kmaz bir sokakta silahyla yakaland.
Yukardaki haber deiik ynlerden incelenerek farkl deerlendirmeler
yaplabilir. Kimi aratrmaclar, olay salt hukuksal adan inceleyip gerek
yanak cezaevi dzeniyle, gerekse buraya konulan mahkmlarn denetimiy
le lgili yntem ve ynetmelikleri tartma konusu yapar. Dier bir aratrma
c, bu kiinin soyo-ekonomik nedenlerle bu davrana itildiini dnerek.
22
NSAN VE DAVRANII
yukandaki gazete haberini, politik bir deoloji dorultusunda ele alp aklama3Ta alr. Dindar kii, len ve ldrenin din kurallar ve geleneklerine
gre bir deerlendirmesini yaparak.- dln.l buyruklar erevesinde bir yoruma
ular.
Psikolog olay, bireyin iinde ve dnda yer alan iki grup faktrn etkile
imi erevesinde aklar. Mehmetah Demlrta'm inde yer alan faktrler
onun sinir sistemi ve salg bezlerinin leyiini, gdlenmesini, alglama ve
dnme srelerini ierir. Mehmetah Demlrta'm dnda yer alan faktr
ler fiziksel ve sosyal olmak zere yine iki gruba blnr. Fiziksel faktrlere
rnek olarak hapishanenin yaps, olaym getii yerin mekn boyutlar verile
bilir. Sosyal faktrlere rnek olarak Mehmetah Demlrta'm iinde bulundu
u toplumun gelenek ve grenekleri, sosyal deerleri, arkada grubunun on
dan beklentileri verilir. Psikologun kulland kavramlar bilimsel olarak de
nenmi, deiik kiiler tarafndan tartldktan sonra geerlii saptanm
kavramlardr.
Psikoloji, insan davranmn altmda yatan temel nedenleri bulmaya al
an bilimsel abaya verilen addr. Birinin nnde duran bir bardak suya
uzanp almas gibi bize son derece basit grnen davranlardan, yukardakl
gazete haberlndekine benzer, ac sonular veren karmak davranlara ka
dar uzanan geni kapsaml bir alan vardr. Bu kitabn amac, psikoloji bili
minin temel kavramlan ve yntemlerini okuyucuya tantmaktr. Psikoloji bili
minin temel kavramlarm tanyan okuyucu, kendi davranlarma olduu ka
dar baka nsanlarn davranlarna da. ndlye kadar alagelmi olduu
bak ve aklay biimlerinin tesinde, daha bilimsel olarak bakabilecektir.
Psikoloji, yukarda verller{)cinayet olayndaki gibi, bir tek kii veya bir tek
davranla lgilenmez. Gazete ve dergilerde yer alan balklar nsan davranlannm deiik ynlerini gsterir ve daha karmak davranlar konu edinir.
Son yllarda yaynlanan gazete ve dergilerden geliigzel baz rnekler alalm:
/"Hasetle bilenmi bir saldrganlk..." "Son yllarda artan aydn dmanlmn sebepleri nelerdir?" (JVoicia, 27 Aralk 1987, s. 66.) /"Cln-sellikFantezller: Dler Dnyasnda Seks..." [Nokta, 10 Ocak 1988. s. 48-53.) /
Ablama ak olan svireliyle evlendim" (Gurbetin Gelinleri dizisinden. Hrri
yet, 31 Ocak 1985, s. 2.) /"Bu ocuu annesi de istemedi, babas da. Boa
nan kan-kocanm adliyede brakt 4 yandaki kzlarna komular sahip k
t." [Hrriyet, 22 Mart 1985, s. 3.) /Ayn gazetede o gn u bal da okuya
bilirsiniz: "TRKYE'DE MUTLU KADIN OK AZ... Prof Dr. Adnan Ziyalar,
hzn dolu ark, film ve romanlann insanlara umutsuzluk aladn, bu
nun da bunalmlara yol atn ne srd. /Yine bir baka haben "K KI
ZIYLA LK KURMU...Cinsi sapk baba hakime: Beni asm" diye yalvard."
[Hrriyet, 6 Nisan 1985, s. 5.) /Bu ola^ann arkasnda yatan davranlarn
aklanmasm. ayn Mehmetah Demlrta'm davranmda olduu gibi, dei
ik kimseler kendilerine gre farkh farkl yaparlar. Psikolog bu konulara, bu
kitapta greceiniz yntem ve kavramlar erevesinde yaklar.
Bireyin iinde yaad toplum karmaklatka, bireyin davranlarm
nceleyen psikoloji biliminin katks da o derece nem kazanr, rnein, otuz
PSKOLOJ B U M N N ^ A S I
23
24
NSAN VE DAVRANII
25
yak. yle evire evire bir dversin, bak nasl kuzu kuzu oturur" grn
savundu. Hi kimse, o anda gerekten yardma htiyac olan renciyi bir psl-.
kologa ya da pslkiyatrlste gtrmeyi dnmedi. Polis geldikten sonra, usul
olarak kzn psikiyatrik gzlemden geirilmesi istendi. Ve o zaman bir izoirenik tablonun varl ortaya kt. Bu rencinin ailesi ve sosyal evresindeki
retmen, arkada gibi dier kimseler psikoloji konusunda bilinli olmadklan in hi kimse ona salkl bir yardm eli uzatamant.
(2) Demokratik sistemle idare edilen bir toplumun vatanda, kendi bilgi
ve grgs erevesinde doru seimlerde bulunabilir. Bilimsel bilgilerle do
natlm bir semenin kolay yoldan oy kazanmak isteyen, arlatan politikacy
engelleme gc vardr. Bilinli semen kitlesi demokratik rejimin en gl te
minatdr, Bilinli semen, insan konulannda daha gereki, daha yapc ka
rarlar alnmasnm garantisidir.
Psikoloji konusunda yazlm bu genel kitabn, okurun kendini olduu
kadar toplumu da anlayabilmesi iin yerarl olduuna, umarm okuyucu
inanmtr. Psikoloji gen bir bilim olduu ve insan davran gibi biyoloji, fiz
yoloji. kimya ve dier bilimlerin srelerini iine alan son derece karmak
bir konuyu inceledii iin, fiziksel doay konu edinen uzun bir gemie sa
hip bilimlerin ulat kesinlie ulaamamtr. Bu nedenle. a3m davran ol
gusunu aklayan birbirinden farkl psikolojik yaklamlar vardr. Psikoloji
nin gelien bir bilim olmasndan ka3maklanan bu zellii ve birbirinden farkl
yaklamlann varb. okuyucuyu psikolojinin nemli bir bilim olduu konu
sunda pheye drmemelidir. Trkiye gibi sratle deien bir toplumun,
rgtlenmi ve ada bir toplum olarak yaayabilmesi iin, Trk anababasnn, retmeninin, yneticisinin, politikacsnn, eiticisinin, askerinin
NSAN VE DAVRANII
26
p s ik o l o j i
BlUMiNiN DOASI
27
28
NSAN VE DAVRANII
Davransal Yaldann
nsan zihninin ileyi biimini tncelemeie, lk balarda psikolojinin temel
konusu olarak kabul edilmiti. Balangta felsefenin youn etkisi altnda
olan psikoloji, bireyin dnme ve anlama yetenekleri zerinde almay n
plana almt. ebak (introspection) yntemini kullanan o devrin psikolog'
lan, dncenin yapsm anlamaya alyordu. Psikologlarn ounluunun
felsefe eitimi alm olmas ve psikolojik aratrma becerilerinin olmay, ie-*
bak ynteminin dzensiz bir biimde kullamimasma yol a.
Aratrmalardan elde edilen, gvenilir olmaktan uzak ve ne anlama geldil belirsiz veriler, psikologlar arasnda ciddiye alnmamaya baland. Bu yz
den. Amerikal psikolog James B. Watson 1920lerde, zihinde olup biten d'
nce ve duygularla hi ilgilenmeden, bireyin gzlenebilen davranlann in
celemeyi a m a la }^ davransal yaklam nerdi.
Davransal (behavioral) yaklam, bireyin gzlenebilen ve dolaysyla, l
lebilen davranlann incelemeyi psikolojinin tek bilimsel yntemi olarak
savunur. Bu gre gre ebak, dnce ve duygu gibi, denein kendisin
den baka kimsenin gzlemesine olanak vermeyen bir olguyu ierdiinden,
zneldi. Davransal yntem ise, herkesin gzleyebildii bir olguyu ierdiin
den. nesneldi. Bilimsel yntemin nesnellii zik. kimya, biyoloji gibi dier bi
lim dallarnda olduka yerlemi bir zellik olduundan, davransal ynte
min nesnel olma zellii, onun bilimsel yntem"le e anlaml imi gibi alg
lanmasna yol at.
Davransal yaklam, uyanc-davran (U-D) psikolojisi olarak da bilinir.
Uyancmn cinsi, iddeti ve tekran ile
davrann tr, kuvveti ve frekans
arasmdaki ilikiyi inceler. Ayrca, dav
ran pekitiren dllendirme koullann da ele alr. Harvard Oniversltesi
Profesrlerinden B.F. Skinner, bu ko
nudaki almalaryla n yapmtr.
Uyanc-davram psikolojisi orga
nizmann iinde olup biten biyolojik
veya bilisel srelerle ilgilenmez. Ama
c evredeki uyarc koullarla, ortaya
kan davran arasndaki ilikiyi ince
lemektir. Organizmanm iindeki sre
lerle ilgilenmedii in bu yaklama
bo organizma" yntemi adm verenler
de olmutur, gremne sreci, evrede
ki dllendirme (reward) koullnyia
aklanr
Resim 1.4 B. F. Skinner gelitirdit kenefi
adyla bilinen renme kutusuyla psikolop
laboratuvannda.
29
NSAN VE DAVRANII
30
31
32
NSAN VE DAVRANII
33
34
in s a n v e
DAVRANII
35
yana insan alglamas, bellek sreleri ve dnme gibi zihinsel ilevleri nce
leyen bilisel (zlhinsel/cognitlve) psikoloji ortaya kmtr. .
Bu gelimeler gnmz psikolojisinin tanmm etkilemitir. Modem psi
koloji gnmzde, davran ve davrann altnda yatan sreleri bimsel
olarak inceleyen alma alan olarak tanmlanr. Bilisel (zihinsel) sreleri
dorudan gzleme olana yoktur; organizmann davranlar gzlenerek ya
da nrolojik bulgular kullanlarak onlann varl saptanr. Bilisel srelerin
dorudan gzlenememi olmas, yaplan almanm ya da psikolojinin bilim
sellik deerini yitirmez. nk bilimsellik bir yntem somnudur; incelenen
konudan ok, o konunun nasl incelendii almann bilimselliini olutu
rur. Yntem konusuna girmeden nce (bu konuyu ilerde daha aynntlanyla
ele alacaz), psikolojinin ilgi alanlarn zet olarak gzden geirelim.
Psikolojinin Alanlan
Bir insanm gnlk yaam birbirinden farkl deiik ynler ierir. nsan
yaamnn deiik ynleri psikolojinin deiik alanlar gelitirmesine yol a
mtr. Ali Gleryz'n gnlk yaamna bakarak, bu hayali vatandam gn
lk yaam sresince, ne gibi farkl durumlarla karlatn grelim.
AH Gleyz her zaman olduu gibi bu sabah da saat 6'da uyand.
(Gnde iki paket sigara itiinden srekli ksrr ve sk sk nefes darl
eker. AH Beyin kars Nebahat Hanm sigara imez ve sigara kokusun
dan da nefret eder. Kocasnn uyanr uyanmaz yatak odasmda bir sigara
yakmas, Nebahat Haram rahatsz eder ama. bu konuda daha nce yapbg ricalar, ikayetler, nihayet kavgalar sonu vermediinden, kendi ken
dine homurdanarak yatan br tarahna dnmekten baka bir^ yapa
mayacam bilir.) lk sigarasmdan sonra Ali Bey ay suyunu ocaa koy
du. banyoya gitti ve orada kabzlmn hl devam ettiini grd. Sabah
kahvalbsnda eker, ya ve yumurtadan uzak durmasn doktoru srarla
belirtmi olmasna ramen. "yi bir sabah kahvalts yapamazsam, h ^ a t
m derim ben bunal" diyerek, cannn ektii biimde kahvaltsn yapt.
ine gitmek iin 7:15'te otobs durana gitti ve hergn olduu gibi, ilk
gelen otobse bindi. Artk tank olduu ofrle merhabalat. alm
olduu devlet dairesine girerken, bun mdrle hangi konuda gre
ceini dnd. Ortaokulda okuyan ortanca kznn matematik retme
niyle bugn grmesi gerektiini hatrlad ve bu konuda mdrden
daha nce izin almad iin kendisine kzd.
Ali Gleyz* kendi yaamyla babaa brakalm ve imdi psikolojinin
deiik ilgi alanlanm gzden geirelim.
Deneysel Psikoloji
Psikolojinin her alannda deney yaphr, ancak, psikolojinin tarihsel geli
mesinden doan nedenlerle, baz alma trleri deneysel psikoloji (experi
mental psychology) olarak bilinir. Deneysel psikologlar, belirli bir davran
etkileyen evre koullarn ve uyancdan aynntl bir biimde tanmlayp le
rek. uyancmm hangi davran, nasl ve ne derecede etkilediini bulmay
36
NSAN VE DAVRANII
amalar. Sigara me miktan ile ksrme davran arasnda bir iliki var
m? Alnan nikotinin miktan ile, ksrk davrannn tr ve skl| arasn
da nasl bir iliki gzlenir? gibi sorular, deneysel psikolojinin alan iindedir.
Ali Gleyz zerinde deneme yaplarak, sigaradaki nikotinin beden ze
rindeki etkisi incelenmeye kalklsa, insan saln korumayla ilgili Trk yasalanyla karlalr. Yasal sorunlann yan sra ahlaksal sorunlar da vardr.
Bu nemli sorunlara gz kapatp deney gizlice uygulcinmaya kalklsa, o za
man insan evresinin karmaklndan doan deneysel denetim zoiugu or
taya kar. Deneyin bilimsel olabilmesi iin, Ali Gleryzn ne yediinin, ne
itiinin, ne zaman ne tr davranlarda bulunduunun denetim altna aln
mas gerekir. Byle bir denetim, insan olarak sahip olduu zgrlkleri Ali
Bey*in elinden alr, ite bu nedenlerle deneysel psikologlar, hayvanlar zerin
de aratrma yapmay daha kolay bulurlar.
Tarihsel geliimi iinde ele ahndgnda yapabileceimiz en belirgin gzlem
udur: Deneyisel psikoloji, deiik evre koullarnn davran nasl etkiledi
ini ha3Tvanlar zerinde yapt aratrmalarla bulmaya alr. Deneysel psi
koloji deyince gnmz pslkologlannn aklna, hayvan davranlan zerinde
yaplan ahmalar gelir.
Fizyolojik Psikoloji
Ali Gleyz'n sabah kahvaltsmda yedii reel, ekmeine srd ya,
onun saln nasl etkiliyor? Yenilen, iilen maddelerle, davrann herhangi
bir lUkiI var m? Bu tip sorularla fizyolojik tphystologicafi psikoloji urar.
Fizyolojik psikoloji, genel anlamda tanmlandnda, biyolojik srelerie dav
ran arasmdaki likiyi inceler. Duyu organlannn yaps ve ileyii, kana
karan hormonlarn fizyolojik sisteme ve dolaysyla davrana olan etkisi de
inceleme konusu ine girer. Nrologlarn zerinde alt konular davran
ilgilendiriyorsa, fizyolojik psikolojinin ilgi alan ine girer.
rnein, beynin hangi blgesi konuma davrann denetler? Dardan
gelen inanclarn tr ile b ^ n ln uyanldg blgenin, davran ynnden
nemi nedir? Pstkofarmakolojl ad^la son yllarda gelien bir dal, alman degi*ik ila trleri ile bireyin duygu, dnce ve davran arasndaki ilikiyi in
celer. Pslkofarmakoloji, fizyolojik psikolojinin bir alt daldir.
Geliimsel Psikoloji
Geliimsel (developmental) psikoloji, blr^dn kronolojik yayla onun davranmn tr arasndaki ilikiyi inceler. Ali Gleyz'n ocuu orta okuldadadr ve matematik dalnda baz sorunlar vardr. Acaba matematik kavram
larm renmedeki kolaylkla, bireyin ya arasmda bir iliki var m? Byle
bir soru, geliimsel psikolojinin inceleme konusu iine girer. Duyu organlar
nn yam ilerlemesine paralel olaiak nasl gelitii, konuma gibi olduka
karmak nemli bir davr^n. hangi ya aamalarnda ne gibi geliim ba
samaklar gsterdii geliim psikologlanmn zerflde alt sorunlara bir
ka rnek oluturur. Geliimsel psikolojinin dier bir konusu da ocuun
37
()
38
NSAN VE DAVRANII
39
40
NSAN VE DAVRANII
(3)
4. ARATIRMA YNTEMLER
Giri
Bilimi dier ura dallanndan ayran en belirgin zellik, kulland yn
temdir. Bilimsel yntem, verileri toplay ve analiz edii ynnden dier bilgi
edinme yntemlerinden ayrlr. Bilimsel yntemi ayrt edici zellikleri yle s
ralayabiliriz:
41
(1) DzenUdtr, ^ i r l l bir konuyu geliigzel deil, belirli bir dzen ere
vesinde adm adm nceler.
(2) Veriye daycar. Bilimsel yntem doanm belirli bir ynyle ilgili top
lanm verilerle urar. Olm ^an, gzlenemeyen. tutanaa geirilem^en s
relerle ilgilenmez.
(3) Nesneldtr. Bilimsel yntemin, bir kiinin alglay ya da otoriterisini
aan bir yn vardr . Bilimsel aratrma yapmak in eitilmi herhangi bir
kimsenin tekrarlayabilecei biimde sorunlar belirlenmeli, tanmlar yaplmal
verilerin toplanmas ve analizi ortaya konmaldr.
(4) Analitiktir. Bilimsel yntem olgulan paralarma a}rrarak ve her bir ol
gunun altmda yatan temel deikenleri birbirinden yaltarak ncelen bu ince
leme sonucunda neden-sonu ikilerine ular.
(5) Tekrar edilebilir. lgilenilen konu doanm bir paras olarak tekrar
tekrar gzlenebilen bir konu olmak zorundadr. Yalnz bir kere olan ve bir
daha ortaya kmayan olaylar bilimsel yntemlerle inceleyemeyiz.
Psikolojinin kulland deiik yntemler vardr. Hangi psikolojik aratr
ma ynteminin kullanlacam, incelenen konunun tr, psikologun ara ve
gere olanaklanmn snn ve aratrmanm iinde yapld ortamn koullan
saptar. Aada, gnmzde kullanlan psikoloji aratrma yntemlerini zet
olarak gzden geireceiz. Daha aynnth bilgi iin okuyucu Karaka (1988) ve
Tevrz'den (1989) yararlanabilir.
Deneysel Yntem
Deneysel yntemin en belirgin zellii, deney yoluyla deikenler arasnda
ki ilikileri kefetme abasdr. Deikenler (varlable). gzlenebilen ve farkl
deerler alabilen zelllk"ler olarak tanmlanr, rnein, cinsiyet bir deiken
dir nk gzlenebilir bir zelliktir ve erkek - dii olmak zere iki farkl deer
gsterir. Gzlenebildii ve haAilen ara doru farkh deerler alabildii in
auitk, baka bir deiken olarak tammlanabilir. Cinsiyetle arlk arasmda
bir iliki var m?" sorusu, iki deiken ara
smda olasl bir likiye yneliktir. Ayn bi
imde. bireyin ya ve renme yetenei ayn
ayn degikenierdir ve "yala renme yete
nei arasnda ne tr bir liki var?" sorusu,
bir aratrma konusu olarak ele almabilir.
Deneysel yntem konuya belirli bir yak
lam tutumunu belirtir. Deikenlerin de
erleri denetim altmda tutabildii ortamlar
da deney yaplr. Bu ortam gerekletirebil
mek zere laboratuvarlar (deney odalar)
gelitirilir. Deney odalar, incelenen dei
kenlerin deerlerini saptamaya olanak sa
lar. Den^rsel yntemde kullanlan dei
kenler bagtmstz (independent) ve baml
11,1
Resim 1.9 "nemli bir benlik krizine
(dependent) deiken olarak ki grupta top- gjrjim ^ n i srekli kontrol grubuna
la n r.
koyuyorlar."
42
^NSAN VE DAVRANII
ilen alkol miktanyla el titremesi arasmda bir iliki olup olmadn anlamak
iin bir deneysel aratrma planlandm
dnelim. Bu amala, birbirleriyle ya,
cinsiyet ve dier nemli deikenler y
nnden denkletirilmi be grup alnsn.
Birinci gruptakllere 10, ikinci gnptakilere
20 ve onar gram artla devam ederek so
nunda beinci gnptakilere 50 gram alkol
verilsin. Her bir grupta el titremesi, alkol
verilmeden nce ve alkol verildikten belirli
bir sre sonra llsn.
Deneyde alkol bamsz, el titremesi
baml deikendir. Bir deikenin miktaekli 1.2 Deneyin grafik sonulan
nna baml olarak, br deikenin dee^
rinde bir farkllk gzlentyorsa, iliki bir
kural olarak ifade edilir. Bilimsel kuramlar ise, baml ve bamsz deiken
ler arasmdaki ilikiyi daha karmak ve soyut dzeyde belirten ifadelerdir.
Deneysel yntemi kullanabilme olana olduu srece psikologlar bu yn
temi kullanmay yelerler. Fakat d e n ^ odasna sokulamayan psikolojik ara
trma konulan vardr. Bu nedenle baka psikolojik yntemler gelitirilmitir.
Gelitirilen yntemlerden biri aada ana batlaryla inceleyeceimiz gzlem
yntemidir.
Gzlem Yntem i
Deneysel yntem her aratrma konusuna kolaylkla uygulanamaz, n
k ncelenen olayn altnda yatan deikenler her zaman deney odasnda de
netlenip llemez. Bu nedenle, gzlem (observation) yntemi psikolojide sk
sk kullanlr. Gzlem yntemi, belirli bir davran olayn etkilemeden olduu
gibi gzleyerek daha iyi anlamak iin kullanlr.
Elimizde olanaklar olsa ve hem yasal hem de ahlaki ynden sakncas ol
masa, Ali Gleyz'n evinde ve yerinde TV kameralar kullanarak onun
gnlk davrann (onun haberi olmadan) gzleyebiliriz. Bylece gzlem yn
temini kullanarak Ali Gleyz'n ocuklar ve eiyle kurduu ilikinin nite
lii le ilgili baz bilgiler elde ederiz. Ali Bey'in gnlk yaamnda yer alan de
ikenlerin tmn deneysel koullar altnda ncelememiz olana bulunma
d iin, onun yaamyla ilgili veri toplama amacmza doal gzlem yntemi
daha uygun debilir.
Gzlem yntemi bir bilimin lk geliim aamalarnda daha sk kullanlr.
Yaplan gzlemler deikenler arasndaki ilikiler olduu sonucuna gtrr
se, daha aynnt yeni arannalar dzenlenir. Gzlem ynteminin verdii
bilgi, bilimsel geliimin ilk aamasn oluturur. Gzlem aamasmdan sonra
deneysel yntem kullanlr.
Daha nce gzlem yntemiyle saptanan ilikileri incelemek bilimin gelii
minde ikinci aamay oluturur, rnein, Ali Bey'in gece yatanda rahat
p s ik o l o j i b il im in in
DOASI
43
Resim 1.10 Kiiler doal ortamlar iinde gizlenerek, davranlarn etkileyen nemli
faktrler incelenir.
uyuma derecesiyle, o gn itii sigara miktan arasnda bir iliki gzlediimizi
varsayalm. Bu gzlemsel aamadan sonra, ka sigarann ne kadar rahatsz
lk getirdiini daha deneysel bir yntemle inceleyebilecek duruma geliriz..
Gzlem yntemi son derece yoruma ak bir yntemdir. Gzlenilen ola}an
ne olduu yoruma ak olduu gibi, niin sorusuna cevap veren ve olayn altn
da yatan nedensel dzenin aklanmas da yoruma gre deiebilir. Grld
gibi, farkl beklentileri, eitimleri ve anlay biimleri olan bilim adamlan.
aym olay gzledikleri halde, gzledikleri dayn ne olduu ue niin ortaya kt
konusunda birbirleriyle anlaamayabilirler. Grld gibi, gzlemsel dene
yin, znel yorumlara pek ak kap brakmayacak biimde yaplatnlmas
nemlidir. Byle bir yapatrma gzlemlere nesnellik getirir, yukanda syle
diimiz trden znel alglama ve yorum aynlklann ortadan kaldnr. Gittike
gelien grsel ve iitsel kayt aletleri, gzlem ynteminin daha nesnel bir biim
de yapatnlaak bilimsel aratrmalarda kullanlmasna yardmc olmutur.
Tarama Yntem i
ncelenmek istenen olay dorudan gzleme olana olmad zamanlarda
soru listesi araclyla ve mlakat yntemiyle, dolayl bir biimde gzlemle
mede bulunulur. rnein. Ali Gleyz'e sorular sorarak, onunla deiik zamanlada mlakatlar yaparak, evdeki ve teki gnlk yaamyla lgili temel
deikenleri renebiliriz.
Tarama yntemi (survey method) pazar aratrmalarnda, siyasal oylarn
dalmnn belirlenmesinde, kamuoyu yoklamalarnda sk sk kullanlr. So
rulan sorulann ierii, sorulu biimi, sralanmas, birbirleriyle likisi, soru
lan soran kiinin sorma biimi ve 8oni)ru cevaplayan ki^le ilikisi, gz n-
44
NSAN VE DAVRANII
45
46
NSAN VE DAVRANII
47
m bulur. Psikoloji biliminin temel kavramlann anlam bir Trk insan, ken
di davranlarn etkileyen ve d etkenlerin daha bilimsel olarak farkmda
olur, rnein. Ali Gleryz. girite ksaca zetlediimiz gnlk hikyesinde,
kendini tamyan biri olarak karmza kmyor. Ali Bey psikolojinin temel
kavramlann bilerek yaamna bakabilseydl. kendi gnlk davranlannn te
melinde yatan sonnlannn farkna varabilirdi, rnein, sigara Uyaklsl olu
unun temelinde yatan unsurun yaam gerginlii olduunu grebilinll. Bu
dzeyde kendini gzleyebilen Ali Bey, yaam gerginliini, yaam kaygsn ni
in bu iddette duyduunu soruturabilir ve temelde kendisine gveni olma
yan bir benlik kavram (self concept) gelitirmi olduunu gzleyebilirdi.
Psikoloji biliminin gelitirdii anlay. Ali Be/i daha da ileri bir kavray
dzeyine karabilir ve kendi benlik kavrammn altnda, byk bir olaslida
ana-babasnm etkilerini grmeye balard. Ali Gleryz bu anlaya ulaabllseydi. davrannm temelinde yatan nedenlerin farkmda olmayan bugnk
Ali Be3T*den arkl bir kii olurdu. Byk bir olaslkla sigaray brakr, kendi
ocuklarn ve karsn daha mutlu eden bir yaam srdrebilirdi.*
Psikoloji biliminin kavram ve srelerini bilen kiiler, kendi davranlan
zerinde daha dzenli gzlemler yapabilirler. Psikolojinin yntemleri ve eri
i konusunda bilgisini gelitirmi bir birey, kendi davranna nyarglar, kabplam gelenekler ve grenekler erevesinde deil, bilimsel bir yaklam
iinde bakabilir, rnein, kzn dvmeyen dizini dver" szn yeniden ve
daha bilimsel biimde gzden geirir.
Psikoloji bilmeyen kiinin, toplumupuzda sk sk rastladmz kalpla
m cevaplann arkasna snarak zmler aramaktan te baka bir seene
i yoktur. Bilimsel psikoloji asndan insan davranna bakabilen kimse,
daha bilimsel, gereklii denenmi kavramlar araclyla insan sorunlarna
yaklam tavn gelitirir, rnein, kklmden beri sk sk duyduum bir
sz bireyin tatl ve yal yemesiyle ilgilidir:
"Ye tatli3a ime suyu, yanarsa yansn;
Yc yaly i suyu, donarsa donsun!"
Benim yakn ocukluk evremde bu sze dayanarak yeme imesini dzenleni kimseler bilirim.
Bilimsel tutum iindeki bir kimsenin bu sz hemen soruturacan ve
bu szn geerli olup olmadn aratrmadan kr krne inanmayacan
bekleriz. Gda olarak alnan tatl ve yalnn kiinin bedensel sal yannda,
bireyin duygu ve dncelerini de nasl etkiledii konusunda yaplan aratr-
()
Sigaray brakma konusu, kiinin bireysel ve aile mutluluuyla lgili olarak, sade
ce bir rnek olarak yukarda verilmitir. Bu rnekte, kiinin kendi davranlarnn
altnda yatan etkenlerle ilgili igr ve anlayn onun davramn etkileyecei be
lirtilmektedir. Sigaray meyi brakma konusunda etkili yntemler gelitirmi olan
bilisel vc davran yaldamlar, bu nedenle burada incelenmemitir.
48
NSAN VE DAVRANII
49
yor. Trkiyedeki gen evlilerin mutluluu, iki birey arasndaki ilikiyi ap,
aileler arasmdaki ilikiyi de kapsyor. ki aile arasndaki ilikiyi iyi ynde ge
litirdiimiz an, iftler arasmdaki evlilik ilikisi de iyi ynde geliiyor.
Grup ilikilerinin doasn inceleyen psikologlar, nemli kavramlar ve
teknikler gelitirmilerdir. Bu kavram ve teknikler, aile ilikileri le lgili ola
bildii gibi, bir irket idare heyetinin veya smftaki rencilerin davranm
da Ugilendlrebilir. irket yneticisi, askeri birliin komutan, snfta ders ve
ren retmen, hastaneyi yneten bahekim, mahalle veya ky yneten muh
tar ve benzeri kiiler, psikolojinin yntem ve kavramlanndan faydalanarak,
gruplanndaki insan ilikilerini dzenli, salkl ve verimli ynde gelitirebilir
ler.
Bireyin ve grubun psikolojisini bilen kii, iyi ynetici olmaya adaydr.
Trk toplumu geleneksel, dini bir toplum olmaktan kp laik, modem, en
dstriyel bir toplum olma sreci iine girmi bulunduundan, gruplarm ahmasyla ilgili bilgi ve teknikler, sosyal yaamn her ynnde gerekli olmaya
balamtr.
Katba (1990) .Trk kalknmasnn altnda bulunan insan modelinin.
Bat psikologlarnn nerdii insan modelinden farkl olabileceine iaret
eder. Kalknma abasnn altnda yatan temel insan modeli akla kavu
madan gsterilen gayretler, Trk kltrnn temel yapsna uymayan un
surlara gre planlanacandan verimli olmaz. stelik bu tr gayretlerle elde
edilebilecek bir ekonomik kalknma, nemli sosyal ve siyasal huzursuzlukla
ra yol aar.
Grup dzeyinde sylediklerimiz, genel toplum dzeyinde de geerlidir.
Bir toplumu arkasna alabilen ve kendi grleri erevesinde toplumu dzenleyebilen siyasal nderler, insan psikolojisiyle ilgili baz temel kavram ve
sreleri iyi bilen insanlardr.
kinci BAlm
Sinir hcresinin temel yaps hangi blmlerden oluur? Sinirsel uyanm bir ho
rden dierine nasl aktanhr?
Sinir hcrelerinin biraraya gelmesinden oluan ka tr grup vardr ve isimleri ne
lerdir?
Beyin ka blmden oluur ve beyin aratrmalarnda hangi yntemler kullamlu? .
Beyin kabuunun insan davran iin nemi nedir? Beyin kabuunun deiik
yreleri ile deiik insan davranlan arasnda ne gibi bir iliki vardr?
Aynk beyin nedir ve ayrk beyin zerinde yaplan aratrmalar beyinin ileyii
ile ilgili bize ne gibi bilgiler verir?
Katr salg bezi vardr ve ne gibi ilevleri yerine getirirler?
Gen nedir ve insan davranyla ne gibi ilgisi vardr? Ka tr gen vardr?
kizler zerine yaplan almalarn psikolojik nemi nedir?
52
Gtndi
NSAN VE DAVRANII
kinci Deneme
Aym deney karanlk bir odada yapldnda, yukanda verilen giri deer
lerine karlk olarak 1. 4 ve 9 k deerleri elde ediliyor. Bu denemede kara
kutunun karanlkta verilen giri deerlerinin karesini alarak (1^, 2. 3* gibi)
k deerleri verdii gzleniyor.
nc Deneme
Yukandaki deerler sessizlikte yaplan denemelerin sonulandr. Yksek
dzeyde grlt koullan iinde yaplan deneyde, sessiz koullar altmda el
de edilen deerlerin yansnn elde edildii grlyor. Bu sonular nasl aklanabili^ Baka bir deyile, kara kutu kl ya da karanlk, sessiz ya da g
rltl ortamlann farkna nasl vanyo?
Kara kutu alarak gzlenmek istendiinde, ilemez hale geliyor ye ku
tuyla deneme yapma olana ortadan kalkyor. Bir sre sonra Imianlk ve
k hallerini ayrt edemeyen bozuk bir kara kutu bulunuyor. Normal leyen
kara kutu le bozuk kara kutunun i yaplan karlatrlyor. Karlatrma
sonucunda, hangi i yapnn evredeki ^'alglama*' ilevini yklendii an
lalyor. Karlatrma yntemi kullanlarak, sesin iddetini alglayan" i ya
p da kefediliyor. Karlatrmalar, kara kutunun i yapsyla onun ilevleri
arasmdaki liktyl ortaya karyor.
Psikologlann nsan davranyla ilikileri, yukarda anlatlan kara kutu
ilikisine benzer. Psikologlar, insan davranmm temelinde yatan temel fak
trleri anlayabilmek iin, kara kutu denemesine benzer'durumlar yaratrlar.
nsanm be3mini aarak psikolojik denemeler yapmak olana olamad in,
davran bozukluklan gsteren kimseler ldkten sonra beyinleri incelenir,
bylece belirli beyin yaplan ile davrann trleri arasmda liki kurmaya a
llr. Kara kutu benzetmesini yaparken, insan sinir sistemi ve davranmm
karmakligm da unutmamak gerekir. Kara kutu rnei, psikologlann nsan
davranyla ilgili olarak karlat gerek sorunun binlerce defa basitleti
rilmi bir modelini temsil eder.
53
2. DAVRANI RNE
Masa zerinde duran bir bardak suyu alp imek steyen insan d
nn. Suyu iebilmesi iin kiinin, en azmdan aadaki ilemleri yapabilmesi
gerekin
(1)
(2)
(3)
54
in s a n v e
DAVRANII
55
HO cragvtoi
Sloptazma
(hcro8iV0i) I*
ereH
DiernOronundendrtti
SInapttkaralk
ekli 2.2 Sinir hOcresi/nron ve hcreyi oluturan ksmlar. Alt ksmdaki bytlm ekil sinaps
yapsn gstermektedir.
OnurUkttbduntfi
hareket nOronu
OerideU
uzmanla^manuda
Koku elma
Ktsa
am^Aon
ekil 2.3 Sinir sisteminde bulunan deiik nron tOrleri. A: dendrit B: hcre gvdesi C: akson, 0:
akson ucu (u ftra/plak akson)
56
NSAN VE DAVRANII
Baz aksonlar uca doru ikiye a3mlp yan aksonlar (auxiliary axon) olu
tururlar. Akson ularmda u fra (end brush) diyebileceimiz al grn
mnde bir ksm vardr. U fra sinaptik birleim yerlerinde (synaptic knob)
biter. U fralarda sinaptik kesecikler (sinaptik kapklar/synaptic vesicles)
vardr. Sinaptik keseciklerin ilerinde sinirsel aktancar (neurotransmltters)
57
58
NSAN VE DAVRANII
Tekrar 6aj)lanm
dinlenme hali
Aksiyon
potansiyeli
59
Dintenme hali
U (aya gider-
Sinir aktmnmydnO
ekil 2.5 Elektro kimyasal enerjinin akson boyunca ak, hcre zannn her iki yannda
bulunan elektrik ykl potasyum ve sodyum iyonlarnn vartyla gerekleir. Hcre
zar uyarlnca sodyum (Na*^) lyonlan hcre zarnn ksmna akarlar. Bu deime
aksiyon potansiyelini ortaya karr. Daha sonra ierde bulunan potasyum (IC) iyonlan
hcre dna akarak dinlenme halindeki durumu yeniden yaratrtar.
ren elektrik ykl ufak zerreciklerle doludur. Sinir hcresinin dnda kalan
svda da farkl elektrik ykl yonlar vardr.
Hcre zan sadece baz yonlarn bir yandan dierine gemesine izin verir.
Dinlenme durumunda hcre zan potasyum iyonlanm (K*) geirir. Sodyum
lyonlan (Na^ se hcre zanndan geem^ecek kadar byk olduklan iin danda kalr. Hcre ii ve hcre d svlardaki iyonlar farkl younlukta olduklanndan, sinir hcresi dinlenme halinde ken zann iinde ve dnda az
bir elektrik gerilimi vardr. Hcre zannn i ksm, hcre zannn d ksmna
gre biraz daha negatif elektrik ykldr. Bu duruma hcrenin polarize hall
(polarized) denir.
Hcre gvdesi yakn nronlann sinaptik aktanclan tarafndan uyarld
nda. yon geirgenlik derecesi birdenbire deien hcre zan. sod3mm b^onlarm geirebilir bir duruma gelir. Geirgenlik derecesinin deimesi, aksiyon
potansiyel (action potential) ad verilen elektrokimyasal sreci akson boyunca
srdrecek biimde balatr. Danda kalan s o c ^ m iyonlan eriye akmaya
balar. Sodyum iyonlannm ak sonucu, zann o ksmmn ii, darya gre
daha pozitif ykl duruma gelir. Bu duruma hcre zannn depolarize hall
(depolarized) denir.
Zann bir noktasndaki elektrik yk deiiklii (depolarizasyon) zann bu
noktaya bitiik dier yerlerinde geirgenlik derecesinin deimesine yol aar
ve pozitif elektrik ykl sodyum iyonlannm ieriye ak sonucu, o noktada
da depolarizasyon olur. Depolarizasyon olan ksm, ayn ykl yonlar birbiri
ni ittiinden. erde bulunan pozitif elektrik ykl potasyum (KT yonlannm
danya kmasma yol aar ve denge bylece yeniden kurularak dinlenme ha li oluur. Bu zincirleme deiim, daha nce bahsettiimiz fitilin yanmas gibi.
60
in s a n v e
DAVRANII
{miBvon)
61
iddetli uyanc ile zayf uyanc arasndaki fark udun Uyancnn iddeti
arttka sinir hcresi daha sk ateleme yapar; fakat ateledii her bir akmm
elektriksel potansiyeli ayn gtedir. iddetli uyanc ayn zamanda daha fazla
sayda nronu da ateleme devresine sokar. Daha ok sayda nron ve daha
sk ateleme, daha yaygm bir sinirsel eneji akm oluturur ve bylece uyancmm iddetini alglarz.
Sinir hcresi ateleme yaptktan sonra birka milisaniye (bir milisaniye
saniyenin binde-birini gsterir) yeniden uyanlamaz. Hcrenin dtan gelen
uyancya duyarsz olduu bu aamaya rejrakter devre (refractoy period) ad
verilir. Refrakter devre kendini iki trl gsterir. Sinir hcresinin uyarlma
sndan hemen sonra gelen mutlak refrakter devre (absolute refractoy period)
de hibir uyanc. hangi gte olursa olsun, hcrede atelemeye yol aamaz.
Mutlak refrakter devreden hemen sonia sinir hcresi zayf uyancya tep
ki gsteremez, ancak uyanc iddetli ise. ateleme yapabilir. Bu aamaya g
reli refrakter devre (relative refractoy period) ad verilir. Hcreler arasnda
refrakter devrenin uzunluu bakmndan farklar vardr. Baz hcreler saniye
de 1000 kere ateleyebilen yapdadrlar, fakat baz hcreler saniyede ancak
birka defa ateleyebilirler. Parmak ulan ve avucumuzun ii gibi vcudu
muzun duyarllk derecesi yksek olan blgelerindeki sinir hcreleri ksa ref
rakter devrelere, kaladaki kaba etlerde bulunan sinir hcreleri ise uzun ref
rakter devrelere sahiptir.
2. Tr: Sinapslarda aktarm ve sinirsel aktarclar
Yukanda nronun yapsn ve akson boyunca sinirsel akmn nasl iletildi
ini inceledik. Sinirsel akm aksondan akp u fralara geldikten sonra ne
oluyor? Soruya cevap verebilmek iin sinapslardaki sinirsel aktarma bakalm.
Sinirsel akm aksondan iletilip u fralara gelince, sinapslarda bulunan
kapklardaki sinirsel-aktanc ad verilen biyokimyasal maddeleri etkiler ve
onlan bulunduklar kapklardan darya kartr. Serbest kalan biyokimya
sal maddeler, sinaptik aralktan geerek br nronun dendritlerindeki alc
lar etkiler ve elektrokimyasal bir srece yol aar. Olduka karmak olmas
na ramen, bu sre saniyenin binde-biri gibi ok ksa bir zaman iinde y6r
alr.
Sinaptik kapklardan boaltlan kimyasal maddeler dier nronda u iki
etkiden birini gsterir: Baz tr sinapslarda elektrokimyasal madde sinirsel
zann geirgenliini arttnr ve sinir hcresini depolarize ederek bir sinirsel
akmn balamasma 3rol aar. Bir baka tr sinapsta ise aktarlan elektro
kimyasal madde, hcreyi daha polarize ederek yeni bir atelemenin oluu
munu engeller.
Birbirine zt bu iki sre, otomobildeki gaz pedaln ve freni andnr. Be
yinde engellemeyi gerekletiren sinapslar olmasayd, belirli bir u}ranmdan
ksa bir zaman sonra btn be}rln uyarlr ve epilepsi hastalannda grlen
trden kontrolsz bir davran karmaas, bedeni kaplard. Uyanlma}n bir si
nirden br sinire aktaran veya durduran sinapslar sayesinde, nsanolu
son derece karmak davranlan duyarl ller iinde yapabilir. Uyanc ve
NSAN VE DAVRANII
62
LA
SNRSEL AKTARICI
Emtisi
S e d a ttf-H ip n tik
Nropinefrn
Nropinefrln
Nropinefrn
Nropinefrn
Nropinefrn
Nropinefrn
Scrotonln
+
+
+
Klorpromazin
Reserpin
Dopamin
Dopamin, nropinefrln
Celaller
Esrar, morfin
Endorfin ve enkefalinler
Barbitraticr
Benzodlazepinicr
Alkol
U y a n c la r
Amfctaminler
Kkaln
Desipramin
Imipramin
A n lip s ik o tik m a d d e le r
Atrofin
Muskarin
Meskalin, kannabis
LSD, psilosibin
Asctilkolln
Asetilkolin
Nropinefrln
Seretonin
Nropinefrln
+
+
f veya -
Tablo 2.1 Deiik ilalarm davran zerindeki etkilerini gsteren sinirsel aklarla
sistemler yukandaki listede gsterilmitir. Kimyasal madde sinirsel aktanmn
hzn sinapslarda ya arttrr (<() ya da azaltr (). (Kolb ve Whishaw, 1980)
63
NSAN VE DAVRANII
64
defi
ekil 2.8 Ouyumlamadan harekete giden yol. Bir uyancya ekilde gsterilen be
admdan geerek tepkide bulunuruz.
Serebrumve
beyin kabuu
nb^n
Mericezi
mbik sistem
Talamus
65
in s a n v e
66
DAVRANII
PARASEMPATK
Gd2bebeinlda/^r
SEMPATK
Ozbebe^ni aar
C jf Gz ya bezini kamior
Salglamaya katvurur.
terlemeyi arttrr
Kalbi yavalatr
Broniardaraftr
MLdmnvepaabeasKv
Mideninve pankreasn
zrrtemeyikoiaylabrc
(onkstyontanmazaltK
zmlemeyi Koiayletria
ior4(8yonlafmarttrr'
Bafirsadn.
zmtemeylkolayiatnc:
(onkslyontarnanur.
Sdklorbundara/lr
Baftrsadm
zmlemeyikolaylatifa
daralilmasnakelvuu
ekil 2.10 Parasempatik (sol) ve sempatik (sa) sinir sistemi. Parasempatik sinirler
beyinden ve omuriliin tepesinden, sempatik sinirler omuriliin dier yerlerinden
karlar. Her iki sinir grubu da ayn organlara hizmet ederler.
67
6. BEYN
Bilgisayar yapmmda kullanlan mikroprosesrler son yllarda o kadar
klmtr ki. otuz sene nce bir binanm btn katn boydan boya doldu
ran bir bilgisayar dzeninin fonksiyonlarn, bugn anta gibi elde tanabi
len tek bir bilgisayar yapabilmektedir. Mikroprosesr yapm ok gelise ve
imdikinden bin kat daha kk }raplabilecek olsa dahi, insan beyninin ka
pasitesini temsil edecek gteki bir bilgisayann, yer kresinden daha b < ^ k
hacimde olaca hesaplanmtr.
nsan beyni bilebildiimiz kadaryla evrendeki en karmak fiziksel yap
dr. u anda kitab okuma}n brakn ve evrenize bir bakm. evrenizde gr
dnz eyalann. zerinizdeki g^silerln. kullandgmz aletlerin, birbirinizle
konumak iin kuUandmz dilin temelinde hep insan beyni vardr. Bilim,
teknoloji, sanat, din, sava, ban. retim ve tketim hep beynimizin ilevleri
nin bir rndr. Beyin kendi kendini laboratuvarda nceledii gibi, kendi
kendini yok edecek intihar karan vererek, tabancann tetiini ekecek par
maa lm emxl"ni de verebilir.
Beyin aratrmalan, son yirmi ylm en aktif aratrma alann olutur
mutur. Buna ramen, u anda beyin hakknda bildiklerimiz, henz bilme
diklerimizin yamnda ok azdr. Bqmin srlann aratrmak, birok bilim ada
m tarafmdan insanolunun dogasm aratrmak anlamna gelir, nmzdeki
yllar, beynin yaps ve almas^la ilgili nemli keiflere gebedir.
Beyin Aratrmalannda Kullanlan Teknikler
Beynin yapsn ve ilevlerini incelemeye balamadan nce beyin aratrmalarmda kullamlan belli bal teknikleri ksaca gzden geirelim. Teknikler
den biri uzun sredir kullanlan beynin deiik yerlerini kartmak veya tah
rip etme tekniidir. Dier bir yntem beynin deiik blgelerini kimyasal veya
elektriksel olarak uyarmaktr. Birey deiik faaliyetlerde bulunurken, beynin
rettii elektromanyetik dalgalan lme teknii de, son yllarda sk kullan
lan aratrma yntemlerinden birini oluturur.
Beyin zedelenmelerinin davran bozukluklarna yol atna dikkat eden
bilim adamian, hayvanlann beyinleri zerinde ameliyat yapp, beynin deyilk
68
NSAN VE DAVRANII
blgelerini tahrip ederek (lesions), tahrip edilen blgeler ile davran arasnda
nasl bir iliki olduunu ararmladr. Bu tr aratrmalarda nceleri hay
vann beyninin bir ksm kesilip kartlyordu. Bu yntemle beynin i ksm
larnn levlerini bulmak zordu Onk, d ksm tahrip etmeden. ksma
ulamak hemen hemen olanakszdL Aynca. ameliyatla kesilip kartlan be
yin ksm, kullanlan tekniin zorunlu sonucu olarak, olduka byOk olmak
ta ve bu nedenle daha kk alanlarda bulunan zellemi beyin levlerini
ncelemek zorlamaktaydL Bu sakmcalan yok etmek iin elektrikle yakma
teknii gelitirilmitir.
Elektrikle yakma ynteminde, beynin daha nceden belirlenen bir noktasma elektrik teli (elektrot) uzatlr ve akm verildiinde, telin ucundaki s
beynin o ksmn tahrip eder. Bu teknik, ameliyat tekniine gre, daha belir
gin bir noktann ilevini inceleme olana verir.
Bilim adamlannn ilgilendii sorular, aada verilen sorulara benzer:
Ameliyatla kartlan ya da elektrikle yaklp tahrip edilen beyin ksm hay
vann davrannda ne gibi deiiklikler ortaya karr?". Ortaya kan yeni
davranta zaman iinde ne gibi deiiklikler gzlenir?", "Davranta gzlenen
ve beyindeki tahribata bal olan deiiklikler, baz yeni renmelerle ortadan
kaldrlabilir m?"
Teitelbaum adnda bir psikolog, bu yntemle fareler zerinde yapt
aratrmada hipotalamusun belirli bir noktasm tahrip edince farenin ok ye
meye baladn ve an arlk kazandn gzlemitir. A3m aratrmac bir
baka farenin hipotalamusunun o noktaya yakn baka bir yerini tahrip etti
inde, farenin itahnm tamamen ortadan kalktn grmtn fare alktan
lecek duruma geldii halde verilen yiyecee lgi gstermemitir CTeitelbaum.
1975). Teitelbaum'un aratrmas, beynin deiik blgelerinin, yemek yeme
ve itah gibi belirli davranlarn temelinde yattn gstermitir.
Trkiye'de sanlar zerinde Karaka ve Ungan'n yapt bir dizi aratr
malar, hipotalamusun alk ve tokluk merkezlerinden elde edilen beyin po
tansiyellerini incelemi ve bu potansiyellerin alk ve tokluk hallerine gre
deiimleri ortaya konmutur (Karaka ve Ungan 1982, 19&4. 1988; Ungan
ve Karaka 1989). Bu gzlemleri hemen yaygmlatnp. kesin bir genellemeye
gitmekte acele etmemeliyiz. nk baka aratrmaclar, beynin baz blgele
rine yaplan hasar sonucu ortaya kan davran bozukluklanmn. yeni
renme teknikleri ve ila tedavisi ile ortadan kaybolduunu gzlemilerdir.
Beyin aratrmalannda kullanlan dier bir yntem olan beyni elektriksel
uyarma (electrical stimulation) teknii yle uygulanr: Hayvanm beyninin
nceden belirlenen bir noktasna elektrot sokulur ve elektrota dk derece
lerde akm verilir. Beynin doal U3^nlm a potansiyeli civannda akm verildi
inde, kendi doal uyarlmasyla elektrottan gelme uyarlmay beyin ayrt
edemez. Bir anlamda beyin aldatlmaktadri" Elektrot uyanimasma beyin
normal tepkide bulunur ve hayvan belirli bir davram gsterir.
Bu teknikle, hayvann beynini pek zedelemeden, b^n in ksmlannn i
levlerini nceleme olana doar. nsanlarda, hayvanlar zerinde yapld
trden denemeler yapmak yasal ve ahlaki ynden olanakszdr. Fakat baz
69
(*)
E lek tro ,
e n s e ja lo ,
70
NSAN VE DAVRANII
Oinleni(kn(alte<lalgalan}
I
Uykulu
Uyurken
P^uyioi
Koma
l&anrye
) ^v.
71
NSAN VE DAVRANII
72
K a p s la llo M i
SofBtKun (I>4Ubuk,l(DnatasdnDr)
73
74
NSAN VE DAVRANII
n Beyin
n beyin talamus (thalamus), hlpotalamus (hypothalamus), limbik sis
tem Oinblc s)rstem), serebrum (cerebrum) ve beyin kabuundan (cerebral
cortex) oluur. Sinir sisteminin dier ksmlar gibi, n beyin de simetrik bir
yapara sahiptir. Serebrum evrimlemede son basamaklardan birini gsterir.
lkel hayvanlarda bulunmaz. Hayvann evrim basamanda bulunduu yerle,
serebrumun karmaklk derecesi birbirine paralel gider. Sinir sistemindeki
arln artmas serebrumun gelimesinden dolaydr. nsanlar, gvde arlklanna oranla en byk beyine sahiptirler. nssmlarda bulunan her drt n
rondan nn serebrumla likisi vardr.
Talamus duyu organlarndan gelen nronlarn be3dn kabuuyla olan ili
kisini salar. Talamusun belirli bir ksm, gzden gelen uyanclan alr ve be
yin kabuunun grmeyle ilgili blgesine yanstr. Baka bir ksm, kulaktan
gelen sinirsel uyarclar iitmeyle ilgili beyin kabuu blgesine iletir. Talamustaki nc dier bir blgenin ilevi, omurilikten gelen nronlan, beyin
kabuunun dokunma ve bedenin durumunu alglama ile lgili ksmlarna
yanstmaktr.
Hipotalamus talamusla hipoliz salg bezinin arasnda yer alr; son yllar
da en fsuzla aratrlan beyin ksmlanndan biridir. Bykl kk bir kes
me eker kadar olmasna ramen, grd lemler son derece nemli ve de
iiktir. Hlpotalamus heyecanlann ve arzulann denetlendii merkezdir. Cin
sel davran, yeme ve ime bu merkezce denetlenir. (Plipotalamusla ilgili Teltelbaum'un (1975) ve Karaka'n (1962, 1984, 1986) aratrmalann habrlarsnz: Hlpotalamusu zedelenen bir farenin srekli yiyerek imanlamas, bir
bakasnn se yeme a rzu s u ^ kaybedip alktan lse bile yiyecee lgi gster
memesi).
Vcut scaklndaki deiiklikleri fark eden ve beden scaklm normal
tutabilmek iin nlemler alan merkez hipotalamusta bulunur. Saldrganlk
duygusu ve saldrganlk fadesi, uyanklk ve uyku davran, i salg bezleri
nin almalann denetleyen srelerin ileyii yine hipotalamusta yer alr.
Hipotalamusta yer alan hlpoilz salg bezi, orkestra efi gibi, bedende yer alan
dier i salg bezlerinin almalarn denetler ve onlarn birbiriyle uyum iin
de ilemesini salar.
Um bik sistem beyin sapnn yukar ksmyla n beyin arasnda yer alan
nron andan oluur heyecan yaants, saldrma ve kama davranlanyla
ilikisi vardr. Limbik sistemin bir ksmnm heyecanlan yattnc bir ilevi
vardr, baka ksmlar ise tam aksine heyecanlan kamlar. Limbik sistemin
elektrikle uyarlan baz ksmlan kzgnlk ifade eden davranlar ortaya kanrken, dier ksnlan korku davrann ortaya kanr. Limbik sistemlerinde
tahribat olan hastalar, eer dikkatleri hatif dalrsa, biraz sonra ne yapacaklann hatrlayamazlar bu. limbik sistemin bellek fonksiyonlaryla da ilgili ol
duunu gsterir.
Serebrum insanda en gelimi beyin yapsdr. Beyin sapnm stnde
alm byk bir iei andnr ve beynin stn tmden rter. Serebrumu
rten girinUll kntl yzeye serebral korteks. veya beyin kabuu ad verilir.
Bu. derin girintileri ve katlanmalan olan, vadiler oluturan bir kabuktur ve
75
NSAN VE DAVRANII
76
M a tto zo lu k
epdilobu(p8nelallote)
Vai^amasrmoluk
(Roiandoyar)
77
(bkz ekil 2.15) Buradaki hcreler iitmeyle lgili ilevleri }rapabilecek biim
de uzmanlamlardr. Her nronun yapt grev, dier nronlann yapt g
revden farkldr, rnein, buradaki baz nronlar ancak alak tondaki sesle
re. dier baka nronlar ise yalnzca yksek tondaki seslere tepkide bulunur
lar.
Beden Duyumlar (body senses): eper lobunda, merkez oluk boyunca
uzanan duyusal korteks (sensoy cortex), bedenin deiik yerlerinden gelen
duyumlarla lgilidir. Bu alandaki nronlar ciltteki alclardan mesajlar almca
biz dokunma, scaklk, soukluk, ac ve beden hareketleri gibi duyulan algla
rz. Duyusal kortekste bedendeki her blgeye karlk gelen bir yer vardr, r
nein. burnumuza dokunduumuz zaman duyusal korteksin burunla ilgili
belirli bir blgesindeki nronlarda faaliyet olur.
ekil 2.16'da, merkez oluun boylamasna kesitlerinden sa tarafla olan,
duyusal korteksteki blgeleri gstermektedir. Bu kesitte insan vcudu baaag temsil edilir. Ayak parmaklan, ayaklar, bacaklar gibi vcudun alt ksm
n oluturan ksmlar be}min tepesine, buna karlk bedenin st ksmlann
oluturan yz, el ve kollar beynin alt ksmna mesajlar gndermektedir.
ekil 2.16 Bedendeki beiti bal duyusal ve hareketsel alanlarn kortekse yansmalar. Beden
ksmlarnn bOyOklkieri. beyin kabuunda yer aldklar alanlarla doru orantldr.
78
NSAN VE DAVRANII
Vcudun hassas olan yerleri duyusal kortekste daha geni yer kaplsr.
rnein, dokunmaya son derece duyarl olduunu bildiimiz insan yz ve
elleri, bedenin dier ksmlarma oranla daha byk bir blgede temsil edilir,
n ayak tabanlann temsil eden duyusal korteks blgesi, kpeklerde klc,
evreyi aratrma Ve avn bulmada n ayaklarn kullanan rakunlarda se
byktr.
Hareket ve Beyin Kabuu
Abn (frontal) lobunda. du3rusal korteks alannn karsnda merkez oluk
boyunca uzanan motor kor^ks (motor cortex) bedenin hareketleriyle ilgilidir
(bkz. ekil 2.16), Motor koriekste, duyusal kortekste olduu gibi beden yine
baaag temsil edilmitir. Bedenin daha hassas davranlar yapmas gere
ken ve aynntl kas koordinasyonunu gerektiren ksmlarna daha geni mo
tor korteks alan aynimtr. Motor korteksin deiik blgeleri elektrikle uya
rlrsa, bedenin o blgelere karlk gelen ksmlar harekete geer.
Hayvanlar zerinde yaplan denemelerde, mikroelektrotlar beynin motor
korteksinin belirlenmi noktalarna yerletirilir ve hayvan hareket ettike,
hangi beden ksmnn motor korteksteki hangi nron gruplaryla ilikili oldu
u kaydedilir. (Mikroelektrotlar yerletirilirken hayvanlar anestezi altndadr;
anesteziden ktktan sonra denemelerin yapld sre iinde ac duymaz.)
renme. Dnme ye Beyin Kabuu
Duyum korteksi ve motor korteksi beynin ancak kk bir ksmm olu
turur. Beyin kabuunun geriye kalan byk ksmnn grevi nedir?" sorusu
bilim adamlan in srekli inceleme konusu olmutur. Duyum ve motor kortekslerin etrahnda ve arasnda kalan beyin kabuu ksmna balant kurucu
korteks (associative cortex) ad verilir. Yeni renilen davranlar ve bilgilerle
eski yaantlar arasndaki bagiantlann bu ksmda kurulduu varsaylmak
tadr.
Bu alanla ilgili bilgiler henz snrldr ve aratrmalarla srekli yeni bil
giler elde edilmektedir. Balant kurucu korteks, evrimleme srecinde en
fazla gelien ve insan sinir sisteminde en ok sa}nda nronu eren, en belir
gin beyin yapsdr. Alglama, renme, dnme ve bellekle ilgili srelerin
burada yer ald zannedilmektedir. Birok deney bu ynde destekleyici so
nular vermitir, rnein, ense lobu yaknnda balant kurucu kortekste
meydana gelen beyin zedelenmeleri, derinlik alglamasyla ilgili sorunlarm or
taya kmasma yol amtr.
Aa akak lobunda, balant kurucu korteksin grme yetenei ile lgisi
olduu gzlenmitir. Balant kurucu korteksin bu blgede yok edilmesi kr
le yol amamakla beraber, ekil alglamasn ve ekiller arasndaki a3nnin
yeteneini ortadan kaldnr, grsel alglamay son derece zorlatrr.
Aln lobundaki balant kurucu korteksin dnme ve bellekle ilgili oldu
u gzlenmitir, rnein, aln lobundan bir para karlan denek hayvanlan
yiyecein nerede olduunu hatrlayamamtr. Kaza sonucu aim lobu zede
lenmi insanlar nceden bildikleri bilmecelerin zm yollann harlayamamlardr.
79
Braca tfani'
Motor KbrtBkB
WtemAaaim
Resim 2. 3 Paul Broca
NSAN VE DAVRANII
80
Normd beyin
Aynk-bey^
Sotflian
Tesbiifloklas
81
Saalan
82
NSAN VE DAVRANII
Sdel
8 4 el
\
ekil 2.20 Ayrk beyinli Kimselerin izlmlerinde sa ve sol yarmkrenin
farkl yetenekleri aka grOlr. Kendisine verilen deiik rnekleri hem
sa hem de sol eliyle izen denek, sa beyin yarmkOresinih denetimi al
tndaki sol eliyle daha baarl olmutur. Srekli sa elini kullanmaya alk
olduu halde, sa elin izimleri verilen rnee pek benzememektedir.
Ayn kelime ekrann sol tarana drlrse (bu durumda beynin sag yankreslne giden uyarclar sz konjusu olur), denek ekranda yazl olan kelime
yi syleyemez. Denek ancak, bu kelimeyi sylemesi yerine sadece tanmas
stendiinde baard olur.
Demek oluyor ki. sag yan>krenln dille hi ilikisi olmad sylenemez.
Konuma ve yazma gibi dilin hareketle ilgili ksmlarnn sol yan-kreyle ilgili
olduu aktr, fakat bir kelimeyi tanma ve anlama sag yan-krece de baanlabilir. Deneyler, sol yan-krenin dille ilgili ilevleri zerine 3rkledigini ve
sag yan-kreden. dil asndan daha yetenekli bir durumda olduunu gs
termitir.
Okuma, yazma ve matematiksel ilem yapma gibi becerileri sol yan-kre
daha uzmanlam bir biimde ileyebilir. Sag yan-kre meknda kendimizi
yneltmemizi, yapsal biimleri ve yapsal rntlerl tanmamz ve mzik
formlann hatrlamamz ve tanmamz salar. ki beyin yan-kresl normal
koullar altnda srekli birbirleriyle iletiim halindedir ama. her birinin fark
l ilevi vardr.
83
Adam
siyah kalar
veb/y/k
ekli 2.21 stteki resim perdede grlen resimdir. "Ne grQ/or8unuz?*d{/6 sorul
duunda ayrk beyinli denekler. "Siyah kalan ve by olan bir adam dedikleri
halde, "ki resimden hangisini gryorsun, gsteri" dendiinde, kadn resmini gs
termilerdir. Konumann sol yarm krenip, gstermenin sa yarmkrenin etkisin
de olduunu kantlayan bir deli) de budur.
84
NSAN VE DAVRANII
8. SALGI BEZLER
Vcudumuzda iki tr salg bezi vardr: Kanall bezler ve kanalsz bezler.
Kanall bezler (duet gland). azda salya olumas, gzden ya akmas ve ter
leme durumlarnda olduu gibi belirli bir kanaldan salglarn aktan bezler
dir. nsan davrann nemli lde etkilemediklerinden, bu bezlerin ileyi
leri psikologlann pek ilgisini ekmez.
Kanalsz bezlere i salg bezleri (ductJess/endocrlne glands) adn veriyo
ruz. nk hibir kanal aracl olmadan salglarm dorudan kana boaltr-
85
/^oAcMylbm tnmoflu,
faotreft(rSH);adM)al
kMitaMlfACTHK
90fMdM)(FSKLH.M
/Mbourinsainvi
aatraim
vBpraouttfMt
86
NSAN VE DAVRANII
87
9. DAVRANI VE GENETK
Sinir sistemi her insanda ayn ekilde m alr? nsanlann evreyi alg
laylar. algladklar d dnyaya tepkileri ayn mdr? Bu tr sorular, kiile
rin doutan getirdikleri zelliklerle, sonradan evreden renerek kazandklan zelliklerin bir karlatrmasn yapmamz zorunlu klar.
Kaltma bal, kaltsal zelliklerin ana-babadan ocua geiini incele
yen bilime genetik (genetics) ad verilir. Yukarda ifade edilen trden sorulara,
cevap vermek iin son zamanlarda psikologlar genetik bilimine ilgi gsterme
ye balamlardr. Psikologlann bu il^si sonucu ortaya davransal genetik
(behavioral genetics) adnda yeni bir alma alan kmtr. Davransal ge
netikle ilgilenen psikologlar zek, akl hastalklar, kiilik trleri gibi davram
zelliklerinin kahtmla ne derece ilgisi olduunu aratrrlar.
Kaltmm davram etkileyip etkilemedii konusu psikoloji in yeni bir
konu deildir. Psikoloji kuruluundan beri, kiinin doutan getirdii kal
tmla ilgili davran zellikleri ile, renme sonucu ortaya kan davram
zelliklerini karlamu ve baz genellemeler yapmtr. Ne var ki, bunun
NSAN VE DAVRANII
88
sistematik bir biimde bilimsel olarak uygulanmas davransal genetik alannm kurulmasyla balamtr.
Sivas Yanak Cezaevl'nden kaarak ei Firdevs e 2 ocuunu ldren
Mehmetah Demirt bu davran doutan getirdii zelliklerden dolay m
yapmtr? Sivas'ta bu haberi duyan Mehmetah Demirta'm komusu "Demirta ailesinden baka ne beklenir kil? Babas katUdl. dedesi katildi, tabii ki
olu da katil olacakl eklinde konutuu zaman. Mehmetah'm davrann
ondaki genlere balamaktadr. Bu haberi TOrklye'nin baka bir yerinde oku
yan kii "Mehmetah Demirta. Sivas blgesinin rf ve adetlerine gre hare
ket etmitirr diyorsa, o zaman bu davran sonradan renilen sosyal deer
lere balamaktadr. Bu iki aklama biblrine taban tabana zttr.
Davransal genetik almalar, bu ki yaklam biiminin hangisinin
doru olduunu bulmaya yneliktir. Deiik almalann sonucunda ortaya
kan bilimsel gr udur: Kaltm bireyin temel eilimlerini ve davrann
alt ve st smrlann belirler. evrenin getirdii olanaklar, alt ve st snr ara
snda davrann nerede gerekleeceini saptar.
yle bir rnek verelim: Birey 95 e 110 arasnda bir ZB (zek blm)
potansiyeli ile domu olsun. Bu zek potansiyeli bireyin kaltm zellikleriyle
belirlenmitir, iy i evre koullan iinde, desteklenip yreklendirilerek by
tlm kii 110 civannda bir ZB olutururken, kt, evre koullan iinde
bytlm kii 95 yaknlannda bir yerde ZBn gerekletirir. Bylece. ka
ltm bir alt ve st sinir izerek bir dalm alan belirler, ancak evrenin zen
ginlii, fakirlii, destekleyici veya engelleyici oluu, bu dalm inde ZB'nin
nerede gerekleeceini saptar.
Kromozomlar ve Genler
nsan bedeninden alnan bir hcrenin ekirdei incelendiinde, kromo
zom (ehromosome) denen ve ift ift dizilmi bulunan ufak paracklar gr
lr. Her bir hcrede 23 ift halinde 46 kromozom bulunur. Kromozomlar g
rnlerine gre X kromozomlar ya da Y kromozomlar adn alr. Bykler X
harfine benzer, kkler se Y harfine.
lk 22 kromozom ifti birbirine benzeyen X veya Y kromozomlarndan olu
ur. Fakat 23. ift birbirine benzer olmayabilir, bu ift bireyin cinsiyetini be-
Kt W )KW XXXXXXXX
1
16
16
XA
13
K K
14
17
18
X X
19
XXxj(
9
10
it
X
20
12
A
21
22
23
ekil 2.23 YirmiO ift kromozomun grnm. 23. ift hem erkekler hem de
kadnlar iin verilmitir.
89
NSAN VE DAVRANII
90
Ana-babann
ikisi de
mavi gzl
m
m
m
(mm)
(mm)
m
(mm)
(mm)
m a v i gzl .
B
Ana-babanm
kisi de
kahverengi gzl
K
K
(KK)
(KK)
K
(KK)
(KK)
k a h ve re n g i g z l
K
K
K
(KK)
(KK)
m
(Km)
Ofai)
k a h v e re n g i g z l
C
Ana-babann
biri kahverengi
biri de mavi gzl
K
K
m
(Km)
(Km)
m
(Km)
(Km)
ra
k a h v e re n g i g z l
m
K (Km)
m (mm)
(Km)
(mm)
% 5 0 k a h ve ren g i
% 5 0 m a vi g d
K
m
K
(KK)
(Km)
m
(Km)
(mm)
% 7 5 k a h ve re n g i
% 2 5 m a v ig o z lii
91
92
NSAN VE DAVRANII
93
94
NSAN VE DAVRANII
96
10, ZET
Sinirsel iletimin temel birimini oluturan sinir hcresi (nron), hcre
gvdesi, dendrltler. akson ve akson ucundaki ralardan oluur. Bir nron
yeterli derecede uyarld zaman elektriksel bir tepki oluur ve bu tepki ak
son boyunca sinaptik balantya doru akar. Sinapk keseciklerin indeki
kimyasal sinirsel aktarclar aksondan gelen uyancnn etkisi altnda sinapUk arala boahrlar ve yakndaki nronun dendritlerini uyarrlar.
Elektrokimyasal akm hcre zarnn her iki tarafmda yer alan elektrik
ykl yonlarn yer deitirmesiyle akson boyunca akar. Hep ya da hi ilkesi
ne gre alr. Mutlak dinlenme devresi hcre zannn hi uyanlamadg ksa
bir zaman sresine verilen addr. Sinirsel aktarclar sinaptik balantdaki
nronu uyarabildii gibi, uyarlmaya ket vurucu bir etki de yapabilir. Bir sinapsta uyarc ve ket vurucu trden ok sayda sinirsel aktarc ayn zaman
da etkide bulunabilir. Bu durumda, uyanc ve ket vurucularn cebirsel topla
m sonucu nron ya uyarlr ya da ketlenir.
Hcre gvdeleri bir araya gelerek nkleus ve gangiiyonlan olutururlar.
Aksonlar ve dendrltler ise bir araya geldikleri yere gre akson gruplan (traktlar) ya da sinirleri olutururlar. Getirici nronlar duyu organlanndan beyine
bgi getirirler. Gtrc nronlar beyinden kaslara ve salg bezlerine emirler
gtrrler.
Merkezi sinir sistemi beyin ve omurilikten oluur. evresel sistemin so
matik blm merkezi sisteme bilgi getirir ve kaslara emirler gtrr. evre
sel sistemin otonom blm i organlarm ve yaplann ileyilerini denetler.
Otonom sistemin sempatik blm bizi acil, ani durumlara hazrlar. Para
sempatik sistem ise kiiyi normal dinlenme haline getirir.
Beyin almalannda temel teknik kullanln Beyin ksmlannm ka
rlmas, beyindeki elektriksel faaliyetlerin kayd ve beynin elektriksel ya da
kimyasal uyanm.
Beyin ana blmden oluur: n beyin, orta beyin ve arka beyin. Arka
beyin medulla, serebellum ve ponstan oluur. Orta beyin nisbeten kktr
ve arka beyinle n beyin arasndadr. Beyin sap evrimsel gelime iinde en
ilkel yapy oluturur, arka ve orta beyni ierir ve n b ^ n le iliki kurar. Retikler aktivasyon sistemi (RAS) beyin sapmn iinde yer alr ve beynin uya
rlma derecesini denetler, n beyin talamus. hipotalamus. llmbik sistem ve
serebrumu ierir. Talamus gelen duyusal uyancan beyin kabuuna yans
tr. Hipotalamus heyecanlarn, arzulann ve isteklerin denetlendii yerdir.
Limbik sistem duygusal davranlarm, renme ve bellein, dikkatin denet
lendii merkezdir.
Her bir beyin yan-kresi drt loba aynlr. Alm (frontal) lobu hareketle l
gilidir, eper (parietal) lobu beden duymlanyia. akak (temporal) lobu iit
me, ense (oksipital) lobu grmeyle ilgili ilev grrler. Ahn lobunda merkez
oluk boyunca karlkl yer alan duyusal ve motor korteks, duyum ve hare
ketle ilgili ilevler grr. Beyin kabuunun balant kurucu alanlar ren
96
NSAN VE DAVRANII
me. dnme ve dil gibi yksek beyin ilevleriyle lgilidir. Aynk beyin al*
malan, dille lgili srelerin, genellikle sol yan-krede. meknla ilgili szl ol*
mayan srelerin ise genellikle sa yan*krede yer aldn gstermitir. Bu
ilevsel uzmanlamann yan sra, beynin bir btn olarak alt ve her bir
ilemin beynin dier ksmlanyla iliki iinde olduu gzlenmitir.
Hipoiz bezi, vcudun almasn nemli biimde etkileyen birbirinden
farkl sekiz hormon retir. Tirold bezinin rettii hormonlar bedenin metabo*
lizmasn dzenler. Adrenal bezinin rettii hormonlar, dier fonkstyonlannm
yan sra, ikincil trden cinsel belirtileri ve heyecansa! tepkileri denetler.
Kalbmn davran etkile3rip etkilemedii konusundaki son bilimsel d
nce u merkezdedir. Kaltm davrann alt ve st smrlann belirler, ya*
antnm tr se. kaltnm belbiedigi bu smrlar inde davranm geliim
noktasun saptar, insan bedenindeki her hcrede 46 adet (23 ift) kromozom
vardr. Byk kromozomlar X kkler ise Y biiminde bir grnme sahip*
tirler. Her bir kromozom binlerce genlerden oluur, bu genler karmak DNA
molekllerinden meydana gelmitir. Genetik bilgileri bu molekller tar.
Babann spermi ve annenin yumurtas 46 kromozomun ancak yansma
sahiptir. Sperm ve yumurta birleerek dllenme oluunca, bireyin 46 kromo*
zomu ve bylece genetik yaps tamamlanm olur. Altkm genlerden ikisi bir
arada olursa, bu altkm genin zellii bireyde ortaya kar. Aksi halde baskn
genin zelli^ geliir. Kromozomla ilgili anormallikler geri zeklla, bedensel
deformasyona ve normald cinsel gelimelere yol aar. Genlerin yaps zek
dzeyini ve izofreni gibi baz akl hastalklanna yatknl belirler.
Seerek iftletirme ve Inbred (ok yakn akrabalanyla iftletirerek ret*
me) davrann temelinde yatan genetik etkenleri anlamak iin yaplan ara*
trmalarda kullanlan iki teknik trdr. Soyobtyolojl, tm sosyal davranlann temelinde genetik olarak saptanm nedenler yatbgn iddia eden sosyo
lojik akmn addr.
nc Blm
DUYUM VE ALGILAMA
1 Ekim 1987 sabah saat 7:42de, her zaman olduu gibi yatamn
zerinde bada kurmu sabah medltasyonumu yapyordum. Arkam da
yadm duvar titremeye balad. Binada grltler olduunu duyuyor
dum. Medltasyonumu yapmaya devam ettim, nk apartmann st ka
tnda oturan kiilerin evrelerine kar pek saygl insanlar olmadklann
bildiimden, onlann yine kavga etmeye baladklarn dndm. Belki
kavgaya o gn biraz erken balam olabilirlerdi.
ki katl bir binann alt katndaki orta dairede oturuyordum. Her kat
ta drt daire vard. Ahap bir bina olduu iin st kattaki dairedeki hare
ketler, yry, zplay, veya dler, benim oturduum alt kattaki da
irede rahatlkla duyulablllyordu. Srekli yksek sesle ve kavga edermi
gibi spanyolca konuan Meksika kkenli ufak tefek bir kadnla, sska,
uzun boylu, kollan dizlerine kadar uzayan, salan dklmeye balam
otuz yalannda bir erkek st katta oturuyordu.
1 Ekim sabah patrt ve grltnn onlardan geldiinden o kadar
emindim ki, durumumu hi bozmadan, medltasyona devam ettim. Bir
yandan ne kadar kaba olduklann dnyor ve imde kprdanmaya
balayan kzgnl hissetmeye balyordum, dier yandan da, darda
olup biten olaylara ramen derin medltasyon yapabilmeyi renmem in
bundan daha lyl frsat olamayacan dnyordum.
Altmdaki yatak sallanmaya balad. Yalnz yatak deil, btn oda
sallanmaya balad. Binann tmnn sarsldn ve uultu halinde bir
grltnn her taraf sardn duydum. nsan lklar, ocuk alay
ve grltler gelmeye balad. Yukandakilerin btn binay bu kadar
sallayamayacaklann dnrken, bunun bir deprem olduunu farket-
98
NSAN VE DAVRANII
DUYUM VE ALGILAMA
99
geici bir kuramdn daha sonradan gelen duyusal verilerle ya daha kuvvetle
nir ya da zayflayarak yerini baka geici bir kurama terkeder. Her birey kuramm. kendi yaants ve deneyimleri erevesinde kurar. Bu zelliinden
dolay temelde alg, son derece znel bir sretir, insamn yaratt her ey
kendi algsal srelerinden geerek oluur. Uygarlk ve kltOrn temelinde
de bu sreler yatar.
Bu blmde hem duyusal, hem de algsal sreleri inceleyeceiz. nce
duyu organlanna ve duyusal srelere bakacaz. Daha sonra, daha yksek
dzeyde zihinsel (bilisel) srelerin in iine girdii algsal sreleri gzden
geireceiz.
1. ALGISAL EKLER
zel Alclar
Birisi size, **Ben kulamla grr, gzmle iitir ve cildimle tad alnm de
se herhalde ciddiye almazsnz, veya onun akl hastas olduunu dnrs
nz. Biz. son derece deiik enerji trlerinin le girdii karmak bir evre
de yaarz. Uzmanlam alc organlar (rcccptors). evredeki belirli enejl tr
lerine seici tepki gsterirler ve bylece biz duyumsama ve alglama srecine
balarz. rnein, gz k dalga boylanna. .kulak ses dalg^ boylarna, dil
kimyasal enetjiye seici tepki gsterir. Bu alc organlarn yaplan birbirlerin
den farkldr.
Psikologlar imdi alt veya yedi du3ru organndan bahsediyorlan Gz. ku
lak, dil, cilt, burun, hareket alglamasn salayan kas eklem yerlerindeki ki
netik alclar ve denge duyumunu veren i kulakta yanm-daire kanallannda
bulunan alclar. leride alclarn yaplarn ye fonksiyonlann daha aynntl
olarak inceleyeceiz.
Muak Eik
Gney Kaliforniya'da gnde ortalama 30 kadar deprem olduu saptan
mtr. Burada oturan insanlar, duyarl aletler tarafndan kaydedilen dep
remlerin ancak belirli bir derece stnde olanlann fark edebilir. Alc organ
lar ok dk dzeydeki uyarc iddetine tepkide bulunamazlar. Duyarl
aletler tarafmdan llebilen baz ses dalgalarn biz duyamayz. Baz k
uyancan o kadar dk iddettedir ki. gz tarafndan alnmalar olanaksz
dr. Bir alc organm uyanlabildii en ufak uyanc iddetine mutlak eik (absolute thresholdlad verilir.
Mutlak eii bulmak iin ykselen ve alalan uys^c iddetleri yntemi
kuUanbr. rnein, grme duyusunu ele alarak bu yntemi uygulayalm. Bi
reyin grebildii k iddetinde balayarak, bu gittike azaltp, sonunda
gremeyecei bir k iddeti dzeyine indiririz. Bu yolu izleyerek yle bir k
iddetine geliriz ki. birey bu noktada. grp grememe arasnda bocala
maya balar. Tepkilerinin yzde ellisi Evet gryorum." dier yzde ellisi de
Ha3nr gremiyorum" biiminde olur. Bu i defalarca tekrarlanr ve hesapla
bir deer ortaya karlr. Bu deer bireyin mutlak eiini gsterir.
NSAN VE DAVRANII
100
Fark Eii
Duyu organlanna ulaan uyanclar srekli olarak ayn dzeyde kalmayp
deiim gsterirler. Uyanclarda meydana gelen srekli deiikliklerin hangi
lerini fark ederiz? Birka rnek vererek konuyu daha somutlatralm, rne
in. karanlk bir odada yaklan bir kibrit hemen farkedlllr. Ne var ki 200
wattlik bir lambayla aydnlatlm bir odada yanan kibriti, kimse fark ede
mez. Bir uyancda fark edilebilen en ufak iddet deiimine fark eii (difierence/dliTerential threshold) ad verilir. Mutlak eikte olduu gibi, alalan ve
ykselen iddet dereceleri kullanlarak, denein yzde elli fark ettii ve yzde
elli fark edemedii miktarlar bulunur. Bulunan miktarlar o bireyin fark eii
ni belirtirler.
Fark eii, bireyin iinde bulunduu fzyolojlk koullara, uyancnn ba
lang iddetine, kiinin dikkat derecesine ve dier baz koullara bal ola
rak deiir. Her eye ramen, genel olarak bir gzlem yapmak olana vardr.
Alman fizyologu E. H. Weber fark eii zerinde 1834*te almalar yapm ve
imdi Weber oran tWeber's fraetion) olarak bilinen
forml geliUrmllir.
Bu oran:
-T k
DUYUM VE ALGIUVMA
101
Bu oran deimez kabul edilirse, n tahminlerde bulunmaya balayabiliriz. rnein, elinize konan 400 grambk (I) bir arlktan fark ayrt edilebile
cek hangi agrlm dier elinize konmas gerektiini hesaplayabilirsiniz. Yukandaki forml uyguladnzda, 8 gramlk bir farkn (DI) birey tarafndan
hIssedUebilecegin, ve arln 408 gram olmas gerektiini bulursunuz. Tab
lo 3.2, deiik du30 i organlarmz iin Weber katsaylann veriyor.
Tablo 3.2. Deiik duyu organlar iin Weber katsaylar
Grme (parlaklk)
Kinestezi
Ac (syla orta3ra kan)
itme (orta frekanslar)
Basn (deri)
Koku
Tat (tuz)
1/60
1/50
1/30
1/10
1/7
1/4
1/3
2. DUYUSAL UYUM
Sabah tra olduktan sonra kullandmz kolonyann kokusunu ancak
birka dakika koklayabilirsiniz, daha sonra kokusunu alamazsnz. Ocakta
pien yemein kokusunu eve ilk girdiinizde kuvvetle alglarsnz, ama bir
sre sonra koku kaybolur. u anda giydiiniz elbiselerin cildinize dokundu
unun farknda msnz? Bir dakika kadar gzlerinizi kapayn ve sessiz kahn. Ne gibi sesler var evrenizde? Dikkat etmqre balaynca, imdiye kadar
farknda olmadnz baz seslerin farkma varmaya baladnz m?
Yukarda anlatlanlar duyusal uyum (sensoiy adaptalion) iin verilebile
cek rneklerdir. .Bir sre srekli olarak uyardan duyu organ, uyarcnn id
detinde ve zelliinde bir deiiklik olmazsa, duyarln kaybeder, duyusal
eikte ykselme olur. Ahc organ gelen uyarcya alr ve tepkide bulunma
maya balar. Uyanada bir deiiklik olursa, duyu organ yeniden tepkide bu
lunmaya balar.
Duyusal uyumla ilgili denemelerden birisini siz evde yapabilirsiniz, iine
su doldurup elinizi sokabileceiniz kap aln. Kaplardan birine souk, die
rine scak ve en son kaba da lk su koyun. Sa elinizi souk suya, sol elinizi
scak suya sokun ve iki dakika kadar bekletin. (Saatiniz yoksa. lOOrden
balayp 1120ye kadar sayn.) Daha sonra ellerinizi lk suya sokun. Gre
ceksiniz. sa ve sol eliniz size farkl duyumlar gnderir. Ayn lk suyu sa eli
niz scak", sol eliniz ise "souk" hisseder.
Bu olay, sa ve sol eldeki alc hcrelerin iinde bulunduklar sya du
yusal uyum yapmalaryla aklarz. Her duyu organmz iin duyusal uyum
geerli bir kuraldr. Aklnza yle bir soru gelebilir: "Ben ayn nesneye veya
kiiye srekli baktm halde, gzm niin uyum yapmyor? Niin bu kiiyi
NSAN VE DAVRANII
102
3. KNCL DUYULAR
Cildimize ve vcudumuzun i ksmlanna yaylm sinir hcreleri kendilerine zg baz levler gelitirmilerdir. Duyu hcreleri ad verilen bu hc
reler gnne". iitme", tad alma gibi i ve d evrenin durumu hakknda
bize bilgi verirler. Duyu hcreleri
tr organizasyon gsterirler;
(1)
(2)
(3)
DUYUM VE ALGILAMA
103
(*)
104
NSAN VE DAVRANII
Dokunma Duyusu
Cildimiz scaklk, soukluk, basn, ac ve
agn duyxmlann alr. Birka yl ncesine kadar
drt duyumun her biri in derimizde ayn sinir
hcreleri bulunduu kabul edilirdi; bu yorumun
yetersiz olduu anlalmtr. Geri derimizde ba
z sinir hcreleri scakla daha ok tepkide bu
lunur ama. scakla baka alc hcreler de tep
ki yaparlar. Bu durum soukluk, basn ve ac
duyumlan in de sz konusudur.
DUYUM VE ALGILAMA
105
Vestibler torbacklar inde biraz daha peltemsi bir sv vardr. Ban hareke
ti. sv dolu torbann duvarlannda yer alan klcal sinir ularnn uyarmasma
yol aar. Bu sinirsel eneji de beyine gider. Beyin yarm daire kanallarndan ve
vestibler kanaldan gelen duyusal bilgileri alr ve bedenin denge durumuyla
ilgili alglamay oluturur.
Koklama Duyusu
Koklama duyusu baz hayvanlar iin en nemli duyudur. rnein, kpekbalgmm gz pek grmez ama koku alma duyusu ok gelimitir. Kpekbal
beyninin b0}rOk bir ksm, insan beyninin ise ancak ufak bir ksm koku al
ma ilevine ayrlmtr. Koku duyusu, duygu ve heyecan yaantmzla sk s
kya ilgilidir. Bu nedenle, yetikin kadn ve erkekler gzel bulduklar kokulan
srnmek iin nemU miktarlarda para harcamaktan ekinmezler.
Burnun st ksmlarnda koku epltali (olfactory epithelium) ad verilen
alc hcreler vardr. Buruna giren gazlar, burun iinden geerken koku epl
tali hcrelerini uyanr, bu uyarlma sinirsel enerji olarak beyine gider ve ora
da alglanr. Koku alma hcreleri, herhangi bir sinaplik balantdan geme
den beyinle dorudan iliki kurar.
Burun
bohj^u
106
NSAN VE DAVRANII
Tad Duyusu
Tad tomurcuklar (taste buds) ad verilen tad alma duyusunun alclar
dilin yanlarnda, arkasnda ve grtlakta yer alrlar. Bu alclar svlam mad
deleri duyumlayablllr. Aynada kendi dilinize baktnzda, diliniz zerinde
birok kntlar grrsnz. Her bir knt ok sayda tad alma tomurcuu
nu ierir ve her tomurcukta da 20*den fazla tad alma hcresi vardr (Resim
3.3). Dilimizde, vcudumuzun dier yerlerine yaylm bulunan dokunma, ac
ve s (scak-souk) alc hcreleri de vardr. Bu alclar tm tad ve lezzet alma
deneyimine katkda bulunurlar.
Tad alma alclan, nceleri zellemi ilevlere gre i blm yapm ola
rak bilinirdi. Son }allarda yaplan aratrmalar, hcrelerde bu kadar uzman
lama olmadn, her bir tad alma hcresinin drt temel tada tepkide bulu
nabildiini gstermitir. Fakat unu da belirtelim ki. her bir alc hcrenin
daha kolaylkla tepkide bulunduu, bir anlamda tercih ettii belirli bir temel
tad vardr. Drt temel tad tatl, tuzlu, eki ve acdr. ekil 3.3 de gsterildii
gibi, dilin u ksmnda bulunan hcreler daha ok tatlya, dilin geriierine
doru gittike hcreler srayla tuzluya, ekiye ve acya daha duyarl hale ge
lirler. eklide de grld gibi, tad alma alanlar arasnda bir akma sz
konusudur.
Yiyecein tadm ve lezzetini yalnz dilimizdeki tad alma hcreleriyle du
yumsamayz, burnumuzdaki koku alma hcreleri de yiyecein tad ve lezzeti
hakknda bize nemli bilgiler verir. Souk algnlyla burnumuz tkal olduu
zaman yemein pek tadn alamadmz hepimiz biliriz; burnumuz tkal
ken yiyecekler lezzetini kaybeder. Byle bir deneyiminiz olmadysa, burnu
nuzu ve gznz kapayn ve yediiniz yemein lezzetini duyumsamaya al
n. Yiyecein sertlii ya da yumuakl, scak veya souk oluu yiyecek zev-
DUYUM VE ALGILAMA
107
JNSAN v e DAVRANII
108
4. TME
iitme birincil duyulannzdan biridir. Konutuumuz dil. iitme duyumu
zerine kurulmutur. Hepimizin bildii gibi dil. bugnk insan uygarlgnm
temelinde yatar. "Nasl iitiriz?" sorusuna ses olayn inceleyerek balayaca
z. Daha sonra kulan yapsn ve iitmenin nasl gerekletiini aklayan
kuramlan inceleyeceiz.
Ses Dalgalan
Ses duyusu skan ve gev^en hava molekllerinin yaratt ses dalgalannn kulaktaki alc hcreleri ecilemesiyle oluur. Ses dalgalan su zerinde
grebildiimiz dalgalan andrr. Durgun bir havuza ta attmzda tan d
t yer merkez olmak zere, merkezden uzaklaan ve uzaklatka byyen
halkalar grrsnz. Halkalar merkezdan uzaklaarak bydke, kuvvetle
rinden kaybederler ve belirli bir uzaklktan sonra ortadan kaybolurlar. Su y
zeyinde grdmz bu dalgalan, su molekllerinin biraraya gelerek sk
mas ve daha sonra gevemesi meydana getirir.
Ses dalgalan da ayn biimde oluur. Belirli bir ses kayna, rnein bir
davula vurulan tokmak, hava molekllerinin biraraya skp daha sonra gev
emesine yol aar. Davula vurulan tokmaktaki mekanik enejl, davulun deri
sini. tokman vuru iddetine orantl olarak titretirir. Titreen deri, kendi
sine temas eden hava molekllerini harekete geirir. Hava molekllerinin tit
reimi demek, molekllerin skmas (compression) ve skmay takiben gev
emesi (rarefaction) demektir. Geveme ve skma birbirini izleyerek hava tit
reimini oluturur. Hava titreimlerinin hz, deniz dze}^nde saniyede 340
metre civarndadr.
ekil 3-4'te davuldan yaylan ses dalgalan ematik olarak grlyor. Bu
dalgalar birbini takip eden ini klardan oluur ve sins dalgas (sine wa
ve) adyla bilinir. Sins dalgasmn tepeleri hava molekllerinin skt blge
lere. vadileri de gevedii blgelere karlktr. Bir ses dalgasnn nemli
boyutu vardn frekans, genlik ve karmaklk.
Saniyedeki tekrar miktan. o ses dalgasnn frekansm (frequency) olutu
rur. ekil 3-4'te yatay dz izgi hava molekllerinin ilk balangtaki orijinal
Hava moydilerl
Da^ix)yu-
EnyCks^
Endk
DUYUM VE ALGILAMA
109
lio
in s a n v e
DAVRANII
zengi
Oval pencere
i$ilme sinirt
Kklea
steMboresu
DUYUM VE ALGILAMA
111
-KolmnmoMBksaMI
Ba^erzarveklcai horeler
K l a n n m ^ a s n A gflrOnC
BazJierzarvelotealhOcretof
ond pancara jraiannd^
deal h<knte(^aretotega^rir
Ofaklrekaral saate
b^arajtnortateHKteE
zstanh^atetagate.
W /
aD-Hlk bir 8 Mt(t baar car boyunca eyt\ hsitte
ortayad(v. 10004bSkblr>as.bai)nbu^arb6)runea
lOOHdk bk saknm otla^ karacakitr.
aklamaya alr, ilk kuramn ad yer kuramdr (placc thcory) ve sesin per
desiyle. sa3rangoz indeki baziler zann uyarld yer arasnda bir iliki ol
duunu varsayar. Bu kurama gre, yksek frekansl sesler, zann oval pence
re yalanndaki dar ucunu, dk frekansb sesler de zann orta ksmn etki
ler.
kinci kuram frekans kuram (freqeny theory) olarak bilinir ve beyine gi
den sinirsel eneji frekansnn beyin tarafndan perde olarak yorumlandn
varsayar. Bu kurama gre, baziler zardaki tm alclar btn frekanslara duyarhdr. Frekansla ilgili bilgi, alc hcrelerin deaj frekansnda, iddet ile il
gili bilgi ise uyarlan sinir saysnda kodlanr. Aratrmalar, her iki kuramm
da doru ynleri olduunu gsteriyor. Bilim adamlan hem yer kuramnn,
hem de frekans kuramnn nasl iittiimizle ilgili gerein bir ksmn akla
d grndedirler.
Sesin Terini ve Uzakln Anlamak
Sesin kaynamm yerini saptamak : Bir ocuun gzlerini kapatm ve bir
sesin nereden geldiini parmayla iaret ederek gstermesini isteyin. Gzleri
kapal olduu halde ocuk, ses kaynamn ynn doru olarak gsterir. Se
sin kaynam nasl saptayabiliyoruz? Aratrmalar iki nemli etken kefet
mitir: etkenlerden ilki, iki kulak arasndaki uzaklktan kaynaklanan sesin
kulaklara ulamndaki zaman farkdr.
nsanlar 0.00003 saniye gibi ok ksa bir zaman farkn alglayabilir (But1er ve Flannery. 1980). Ses dalgas, nce sesi^kaynag ynnde olan kulaa
ve ksa bir zaman sonra da dier kulaa ular. Aradaki zaman fark, sesin
kaynann hangi ynde alglanacan belirler.
Sesin frekans ykseldike zamana dayanarak yaplan aynm zorlar. Se
sin ka3mann nerede olduunu alglamada zaman fark yannda, sesin ku
112
NSAN VE DAVRANII
laklara hangi iddette geldlgl de bir pucu olarak kullanlr. Ses kayna y
nndeki kulak ses dalgasn. br yndeki kulaktan daha iddetli alr; iddet
fark sesin kaynann hangi ynde olduunu belirtir. Ses tam kardan, ya
da tam tepeden geliyorsa, ki kulaa gelen ses arasnda zaman ve iddet fark
olmaz. Bu durumda sesin kaynan saptamak zorlar. Bu durumlarda ba
saa sola, aa yukar evrilerek, zaman ve iddet pulan yakalanr ve sesin
kayna anlalr.
Ses kaynagmm uzakUm algdamak : Sesin yansyarak ilerleme zellii,
sesin kaynann uzaklm alglamamzda temel etkendir. Bir ses ne kadar
yankl olarak kulamza ulayorsa, o sesin kayna o denli bizden uzakta
demektir. Deneysel koullar altnda laboratuvarlarda yaplan denemelerde,
sesin yank zellii denetim altnda tutulduunda, deneklerin ses kaynanm
uzakln alglamada hata yapma}ra baladklar gzlenmitir.
Bir sesin hangi ynde hareket ettiini alglamak: Ses kaynaklan sabit ol
mayabilir. Yolda hareket eden bir arabay dnn; gzleriniz kapal da olsa,
arabann hangi ynde gittiini anlayabilirsiniz. Dpppler etkisi (Doppler efiect)
denen olay, ses kaynagmm hareket ynn alglamamza yardm eder. Ara
bann hareket ettii ynde yaylan ses dalgalan, arabann hzmdan oluan
bir basn altmdadr ve bundan dolay sktrlm bir durumdadr. Ters yn
deki ses dalgalan ise. yine arabann hzndan dolay, gevek durumdadr. Bu
olaya Doppler etkisi ad verilmitir. Kulamz ses dalgalanma sktnim
veya gevek olduunu hissedebilir. Bu duyular, ses kaynann gidi yn
hakknda, beyinde bir alglama oluturur.
Vcut inde kalp at, kann dolam, sindirim organlannn almas
gibi ses karan srekli hareketler vardr. Dk frekansl olduklarndan bu
sesler duyulmaz. Kulanz parmaklannzla kapatn ve bir sre kalbinizin
atn dinleyin. Kalbinizin sesini srekli duysaydnz. d dnyadaki sesleri
alglamakta glk ekerdiniz. ok alak frekanslarn alglanmay, bu ba
kmdan iimize yarar.
5. GRME
Grme, birincil duyulanmzdan biridir. "Gzn grdne, akl inanr"
sz, gz duyumuzun bizim bilgi edinmemizde ne kadar nemli olduunu
ifade eder. Nasl gryoruz?" sorusuna gemeden nce, grme duyumuzun
temel "maddesi"olan k uyarcsn inceleyelim.
Ik
Gzmzn alglayabilecei k enejisi. geni bir elektromanyetik dalga
dalmnn ufak bir blmn oluturur. rnein, radyo, televizyon, radar
ve rntgen dalgalan, yukanda szn ettiimiz elektromanyetik dalga dal
m iinde yer almalanna ramen, gzmz bu dalgalan alglayacak yetenekte
deildir.
Elektromanyetik dalgalann hava moleklleriyle ilikisi yoktur, onlann
yaplan elektromanyetik enerjinin younlamas ve zayflamasndan olu
DUYUM VE ALGILAMA
113
Grmednll i
ekil 3.7 (a) Sa gzOn enlemesine kesit grnts, (b) retinann kesitinin bytlm
grn.
D a
114
NSAN VE DAVRANII
DUYUM VE ALGILAMA
115
ekil 3-9 Kr noktanz grebUtrsiniz. Kitab nOnOzdo tutun. Sol gzOnzO kapayn
ve noktaya gznz dikin. evresel grnz iinde X iaretini grmeye devam
edersiniz. imdi kitab yava yava kendinize doru getirin. Belirli bir noktada X iareti
kaybolur. Bu anda X'ln grnm kr noktanz zerine dmektedir. Sa gznz
kapayp ayn ilemleri yaparak, sa gznzn kr noktasn da kefedebilirsiniz.
116
NSAN VE DAVRANII
DUYUM VE ALGILAMA
117
118
NSAN VE DAVRANII
6. ALGILAMA VE YAANTI
Duyu organlann ve temel duyulan yukanda ksaca gzden geirdik. Da
ha nce de belirttiimiz gibi, duyu, alc hcrelerin d evredeki fiziksel ener
jileri yakalayarak sinirsel enerjiye evirmesiyle oluur. Bu sinirsel enejl be
yinde lenir ve ilemin sonucunda bir algsal rn ortaya kar. Bu ileme
algama (perceiving) ve ortaya kan rne de alg (perception) ad verilir.
Alg, duyudan farkldr. Alglama anmda beyin, blre3dn inde bulunduu
durumdan beklentilerini, gemi yaantlann. dier duyu organlanndan ge
len baka duyulan, toplumsal ve kltrel etkenleri hesaba^ katar. Gelen du
DUYUM VE ALGILAMA
119
Cb)
^
,
duruma yaklatka yanlsama ortadan
kaybolur.
NSAN VE DAVRANII
120
I
(3 0
oOo
oo
o
a
.OOO
oo
X V 2
(c)
(d)
Resim 3.21 Sonraki grnm (after image) olay: renk tablosunun ortasndaki noktaya gznz dikerek iki dakika sreyle bakn. Bu srenin biti
minde baknz sadaki gri alann ortasndaki noktaya evirin. Gznzde beliren hayaldeki renkler, renk tablosundaki renklerin tamamlayc renk
leri olacaktr. Dier bir deyile, mavinin yerinde sar, krmznn yerinde yeil, yeilin yerinde krmz ve sarnn yerinde mavi renk gzkecektir.
DUYUM VE ALGILAMA
(e)
(0
(g)
(h)
(D
121
8. ALGILAMA SRELER
imdi alglamanm nemli iki srecini ele almaya haznz. Bunlardan ilki
seici dikkat, dieri de organizasyondur.
Seici Dikkat (selective attention)
D dnyada olup bitenlerin byk bir ksmn duyu organlarmz yaka
lar, ne var ki biz bu enerjilerin farkna varamayz. nsanolu, evresini seici
bir biimde alglar. Duyu organlarmzn yaiwdadigi uyarclarn ancak bir
ksmm seerek alglarz. rnein, u anda kitab okumay brakn ve gzleri
nizi kapatp, evrenizdeki sesleri dinleyin. Uzakta veya ysikmda farkna vard-
122
in s a n v e
DAVRANII
gnz yeni sesler var m? Kalbinizin atn hissedebiliyor musunuz? Ayagmzda orap var m, kitab okurken orabn olduunun veya olmadmn farknda
mydnz? Oturduunuz yer yumuak m, yoksa sert mi? Bedeninizin duru
mu nasl; beliniz, omuzunuz, boynunuz rahat m, yoksa gergin misiniz?
D uyanclann hepsinin farknda olarak okumaya devam etseydiniz,
okuduunuzdan bir ey anlayamazdnz. Beynimizin giren duyu verilerini i
leyerek anlaml bir alg oluturma kapasitesi son derece smrbdr. Bu neden
le beyin, belirli deikenlerin etkisi altmda srekli seerek alglar. Seme ola
y, alglama olaynn en belirgin zelliklerinden biridir.
Algsal seimi etkileyen deikenleri iki temel grupta toplayabiliriz. Bun
lardan ilkini alglanan uyancyla ilgili zellikler. kincisini de alglayan bireyle
ilgili zellikler oluturur.
Algsal seimi etkileyen uyarcyla gili deikenler: D dnyadaki uyancar, belirli baz zelliklerine gre dikkatimizi eker ve hemen alglanrlar.
Bu zelliklerden en bata geleni uyancnu deikenliidir (change in stimu
lus). Deiiklik gsteren uyanc hemen dikkati eker.
Seiciliin temelinde hem duyusal uyum, hem de evrimsel yaam kavgas
yer alabilir. Daha nce de szn etmitik, bir duyu organ belirli tr bir
uyancya uzun sre maruz braklrsa, duyu organ o uyancya uyum yapar.
Uyancda bir deiiklik olduu zaman, duyu organ hemen farkna vanr. Ev
rimsel ynden, uyarc deikenliinin hemen farkna varmann nemini kav
ramak zor deildir. Doada, hayvanlara gelen tehlike, hareket halinde olan
dier yaratklardan gelir. Bu nedenle hem avlayan, hem de avlanan hareket
lerine dikkat etmek zorundadr. Gemite biz insanlar baz hayvanlar gibi av
cydk. Kendi karnmz doyurmak ve ocuklarmz beslemek ancak yi avc
olmakla mmknd.
Reklam irketleri hareket eden reklamlarla, uyarcnn bu zelliinden
yararlanmak sterler. Ayn hareketin tekrar (repetition) ilk balarda dikkati
eker, daha sonra tekrara uyum yaplr. Fakat algsal uyum ortaya kmadan
nce, tekrar edilen uyanc tmyle alglanr.
Dikkatimizi eken uyanc zelliklerinden bir dieri de uyarcnn byktgdr (size). Uyanc bydke dikkatimizi daha ok eker. Ayn biimde
uyanann iddeti (intensity) de dikkati etkiler. Parlak renkler, yksek sesler,
iddetli ac, kuvvetli koku hemen dikkatimizi eker. Renkli uyanclar. renksiz
uyanclandan daha kolaylkla dikkatimizi eker. Renkler arasnda da. saf
renkler, kank renklerden dikkati daha ok eker. Tm saf renkler arasmda
da krmz ve mavi, san ve yeile gre dikkati daha ok eker.
Algsal seimi etkileyen alglaycyla gi deikenler: inde bulunduu
muz durumla ilgili beklentilerimiz (expectation) o durumda bulunan uyanclardan hangisini seeceimizi nemli derecede etkiler. ten dnp eve gelir
ken ocuklann bizi karladklan kede gzmz onlan arar."
lgiler (interests) ve o anda iinde bulunulan gereksinmeler (needs) alg
sal seimi etkiler. stanbul'da ayn sokakta yryen ki turistten biri mimar
sa evlerin yap biimlerine dikkat eder, dieri kedileri seviyorsa sokak kedile
rini gzler. Ayn biimde, a olan birey lokantadan gelen kokulan hemen farkeder. tok olan ise bunlann farkna bile varmaz.
DUYUM VE ALGILAMA
123
NSAN VE DAVRANII
124
'. A
^4
' r * 's
ekil 3.15 Tamamlama. Grnen ekiller dank biimde kat zerinde duran
lekelerden olutuu halde, biz belirli bir yapy tamamlayarak grebilmekteyiz.
Tamamlama (closure): Bir nesnenin tm grlmese de, o nesnenin t
m grlyomu gibi alglama tam olur. Gerekte alglama, ancak ender ola
rak tmden nesnelerden gelen duyulara dayanr. Bize gelen blk prk du
yulan biz tamamlarz. ekil 3.15e bakn, grlen gerekte baz siyah lekeler
oLmasma ramen, tamamlama sonucu, kpek Ue at ve zerindeki binici gr
lr. ekll-zemln likisinde olduu gibi tamamlama kural da yalnz grsel
alana zg deildir, btn duyu alanlar in geerli bir kuraldr. Konumak
ta olan birisinin szleri yanm yamalak duyulduu halde, o kiinin ne dedii
tamamlama kuralna dayanarak alglanabilir.
Devamllik (contlnulty): Algsal alanmzda bulunan ve ayn ynde giden
birimler birbirleriyle ilikili grnr. Bu algsal eilimin ad devamllktr. e
kil 3.1 6'ya bakm; yukardaki ekildeki ki izgi birbirinden bamsz grnr.
Ancak, aadaki ekilde grld gibi, st ste aktnid zaman, eski
izgiler ortadan kalkar ve devamllk kuralnn etkisi altmda yeni bir alglama
ortaya kar.
][][][]
ekil 3.16 Devamllk kuralna rnek.
DUYUM VE ALGILAMA
Yaknlk (proxlmlty): Birbirine yakn olan nesneler gruplandrlarak algdanrlar. Grsel alanda
olduu gibi, dier alanlarda da bu geerlldir. Sokakta birka kiiyi beraberce toplu olarak grnce onlar grup olarak alglarz ve sokakta kendi
bana yryen kiilerden ayrt ederiz.
Mzikteki ritim alglamasnn temelinde, zaman iinde birbirine deiik yaknlklarda bulunan vurular yatar. Dm tek, dm tek, dm tek
bir ritim olutururken, dm dm tek tek. dm
dm tek tek ayn bir ritim oluturur. im dibucm leyiok uman zz orl la acak. Son cmleyi anlamakta zorluk ekmenizin altnda, hae-
125
JJ5SSS*ooo**J
#oooooooooo
J # o o o o o J J J
o o o o o o e o
00##000
oSoo oS ooooS
JJJJJJJ JJ JJJJ
ekil 3.1e. Benzerlik. Ufak
dairelerin benzerili nasl bir
biim alglayacamz belir-
126
in s a n v e
DAVRANII
DUYUM VE ALGILAMA
127
128
NSAN VE DAVRANII
ekil 3.20 Bu fotorafta birok ipularn birlikte grmekteyiz: Araya girme, grnt zayf
lamas. rnt gradyeni. izgilerin uzakta kesimeleri ve grsel byklk ipular, birlikte
uzaklk hakknda fikir verirler.
DUYUM VE ALGILAMA
129
1 r
ekil 3.23 Greli bOyflklOk ve ipucunun tutali. (a) Greli bOyOklOk ken
di bana: Kk ekil daha uzakta alglanmaktadr, (b) Her ipucu da
birbirleriyle tutarldr: Grel byklk, uzaklaan izgilerin kesiimi, yk
seklik. (c) Ykseklik ve greli byklk birbiriyie tutarszdr: Kk ekil
cce bir kimse olarak alglanmaktadr, (d) Ykseklik byk ekille tutarl
dr: Kk ekil dev bir insan yapsnda alglanmaktadr, (e) Ykseklik her
iki ekilde de tutarszlk gstermektedir: Byk ekil dev bir kimse olarak,
kk insan ise kk bir cce olarak alglanmaktadr.
130
NSAN VE DAVRANII
Dil Alglamas
Dil alglamas olduka karmak bir
sretir. nsanlann temel iletiim aracn
oluturan dilin, deiik dzeyleri olduu-
DUYUM VE ALGILAMA
131
132
in s a n v e
DAVRANII
DUYUM VE ALGILAMA
133
MdstmiaaaydiniaDian
ifAla aydniaiilan^
siyah kadla
134
NSAN VE DAVRANII
A 13 C D lE
10 II 12 13 14
>)
ekil 3.27 Belirsiz ekiller, (a) gen bir kadn m. yoksa yal bir kadn m
gsteriyor? (b) deki 13 her iki satrda ayn ayn okunmaktadr.
ekil 3.28 Algsal sihirbazlk: imrS insan, imcH fare. Bir arkadanzla u deneyi
yapn. Her iki dizi izimler! kapayn, nce yukardaki dizideki resimleri soldan sa
teker teker arkadanza gsterin ve her grd izimi tanmasn isteyin. Son i
zimi bir insan olarak grecektir. Daha sonra baka bir arkadanza alttaki diziden
balayn ve soldan saa siz gsterdike isimlendirmesini syleyin. Sondaki ayn
resmi o fare olarak grecektir.
DUYUM VE ALGILAMA
135
(1)
Sonradan grenler: Von Senden (1960) kr doan ve katarakt am
yat geirerek yetikin yata gz alan kiilerle lgili aratrmalar yapmtr.
Aratrmacmn bulgulanna gre, ameliyattan kan kii, ekil-zemin likisini
hemen grebilir; gzlerini ekil zerinde tutabilir, ekli gzden geirebilir ve
ekil hareket edince gzleriyle onu lzle3reblllr.
Bu kimseler gremezken elleriyle tanyabildikleri nesnelerin grnts
n tanyamamlar ve. geni tanmak iin kenarlarma elleriyle dokunarak
saymalar gerekmitir. Bu kimselerin grme yetenekleri yava gelimi ve hi
bir zaman doutan grenlerin dzeyine ulaamamtr. Bir nesneyi grmeyi
rendikten sonra, o nesne baka bir balam iinde gsterildiinde, tanya
mamlardr.
Gregory (1966) admda baka bir aratrmac gzleri sonradan alan bir
kimse zerinde aadaki gzlemleri yapmtn Grsel duyunun baskn hale
gelmesi hibir zaman mmkn olmamtr halbuki grme sorunu olmayan
kiilerde bu baskm bir duyudur. Bu kii hibir zaman grmesine gven duy
mamtr. Gzleri grmedii dnemde tek bana soka geebildii halde, g-
136
NSAN VE DAVRANII
13. ZET
Duyu, duyu organlarnm getirmi olduu henz ilenmemi bilgidir. Alg,
gelen bilgileri leyerek belirli bir yap ve organizasyona sokma lemine veri
len addr. Mutlak eik, bir bireyin tepkide bulunabilmesi iin gerekli en k
k uyarc iddetini gsterir. Uyarcda meydana gelen deiikliin fark edil
dii en kk miktara fark eii ad, verilir. Uyarcnn iddetine gre fark ei
i deiir. Uyarc srekli se ve enerji dzeyinde bir deiiklik meydana gelmtyorsa duyu organ uyarcya uyum yapar ve tepkide bulunmamaya balar.
Basn, ac. scak ve souk deri duyumlannn belli ballann oluturur.
Farkl trden deri alclar belirli biimlerde uyanlarak deri duyulan ortaya
kartabillr.
Hareket alclan kaslarda, tendonlarda (kas kirii) ve eklemlerde yer alr
ve bedenimizin durumuyla ilgili bize srekli bilgi salarlar. .Denge alclan
kulaktaki yanm kanallarda ve vestibuler torbacklarda bulunur ve bedenin
denge durumuyla lgili bilgi verirler.
DUYUM VB ALGILAMA
137
138
n s a n v e d a v r a n i i
Drdnc Blm
RENME
Biyologlar, nsann biyolojik yapsnda son on bin 3nldr anlaml bir de|likllk olmadm size hemen syleyebilirler. Ne var k. on bin 3nl nceki nsan
toplumunun yaay biimiyle. bugOnkO nsann yaay biimini karlatr
dnzda. arada son derece nemli farklar olduunu grrsnz.
On bin yl nceki ilkel insan, zaman ierisinde yolculua kararak bu
gnk ehir yaammm iine getirebllseydik. otobse ya da trene binme, tra
fiin youn olduu bir sokakta kardan karya geme gibi bizim her gn
yaptmz davramlan yapamaz ve byk bir olaslkla bir trafik kazasmda
hayatm kaybederdi Unutmayalm, on bin yl ncesinin insan, bizim u an
daki sinir sistemimizin, renme yeteneimizin a3msna sahiptir.
inde bulunduumuz uygarl yaratmamz, daha nceki nsanlardan
daha zeki, veya daha yetenekli olduumuzdan deil, daha ok ey renmi
olduumuzdandr. nsann renme yetenei onun yaay tarznn srekli
deimesine olanak verir. Uygar toplumlar eitim sistemlerini nemli bir ulu
sal sorun olarak alglar ve srekli daha iyi retim yntemleri gelitirmeye
abalarlar.
Psikologlar, psikoloji biliminin ilk bamdan beri renme konusuna ilgi
gstermi ve renmeyle ilgili deiik kuramlar ve aklama biimleri gelitir
milerdir. Bu blmde, renme konusunun temel kavramlan ncelenecek ve
yeri geldike kavramlarn nasl uygulandklan gsterilecektir.
renmeyi agnm renme ve bilisel (zihinsel) renme olarak iki te
mel gruba ayrabiliriz. agnmh renmenin iki tr, klasik koullama ve
edimsel kouUamadr.
140
NSAN VE DAVRANII
1. KIASK KOULLAMA
Ivan Pavlov 1849 - 1936 yllan arasnda yaam bir Rus fizyologudur ve
l^ lo jlk aratrmalarnn byk bir ksmn kpeklerin koullanmalar ze
rine yapmtr. Bir gn Pavlov, zerinde aratrma yapt bir kpein, bo
yemek anan grnce, sanki kendisine yemek veriliyormu gibi salg ret-
RENME
141
ligini gzlemitir. Olay daha aynnih olarak incelemek steyen Pavlov. kpek
ler zerinde koullama deneyleri yapmaya karar vermitir.
Pavlov'un Deneyleri
Deneyden nce kpein aznn yan taraf ameliyatla alnarak azmdaki
salya miktar kolaylkla llebilecek duruma getirilmitir. Daha sonra ses
ten yaltlm bir laboratuvarda, kaamayacak bir biimde tespit edilmi ve
bu duruma altktan sonra deneye balanmtr. Kpein grebilecei yerde
bir k yanm ve ktan birka saniye sonra kpee et verilmitir. Ik yan
dnda kpek herhangi bir salglamada bulunmamtr. Fakat et verildiinde
kpek normal salglamasm yapmtr. Bu dzen defalarca tekrar edildikten
sonra, yalnz k yandnda, sanki kendisine et verilmi gibi kpek salgla
mada bulunmutur.
Pavlov, kpein a yapt salglama
davranna koullu tepki (conditioned res
KOULUMAOANNCE
ponse) adn vermitir. Kpek. kla yiye
Koullu
Uyarc------------------- -- Ya hi tepki yokter,
cek arasnda bir iliki kurmu, dier bir
yo da ilgisiz bir tapio vardr
deyile a koullanmtr. Et verildii za
man kpek docd olarak salglamada bulu
Doal
Uyarc
, Doal tepki
nur. Pavlov buna doal (unconditioned)
(saigiana)
(ylyocak)
tepki adn verir. A3m dnce erevesi
inde et, doal uyanadr, nk et uyancsna salgsal tepkide bulunmak iin k
pein herhangi bir eitimden gemesine
gerek yoktur. Bir koullanma sreci soncunda k, et gibi salglama davrann
Oltaya kardndan, a da koullu (con
ditioned) uyarjc ad verilir. ekil 4.2'de e
matik olarak bu ilikiler belirtilmitir.
Kazanma ve Snme
Doal uyarc ile koullu uyanann
beraber verildii her bir tekrara deneme
(trial) ve organizmann iki uyanc arasn
daki ilikiyi rendii devreye kazanma
(acquisition) ad verilmitir. Doal uyanc
le koullu uyanc arasndaki zaman iliki
si birbirinden farkl durum gsterebilir.
Pavlov'un deneyini gz nnde tutarak
farkl durumu yle anlatabiliriz:
(1)
NSAN VE DAVRANII
142
(2)
RENME
143
aratrmada ocua sevdii bir yiyecek (doal uyanc) verilirken, iyi" anlam
na gelen Rusa kelime (koullu uyanc) yksek sesle aratrmac tarafndan
sylenmitir. Koullanma lemi tamamlandktan sonra, aratrmac ocukla
ra Rusa cmleler sylemitin cmlelerin bazlan "iyi" bir anlamsal ierii,
bazlan ise "kt* bir anlamsal erii ifade eder. "ifti arkadama yardm
etti." ve "Leningrad gzel bir ehirdir." gibi olumlu anlam tayan cmleler
verildiinde ocuklann az sulanm, fakat "renci retmenine kaba dav
rand." ya da "Arkadam hasta" gibi olumsuz anlam tayan cmlelere her
hangi bir salglamada bulunmamlardr. Bu aratrma, genelleme olaynm
son derece geni bir alan kapsadn gsterir.
Ayrt etme (dlscrimination) genellemenin bir anlamda kartdr ve ayn
zamanda onu tamamlayan bir sretir. Genelleme benzerliklere yaplan bir
tepkidir, ayrt etme ise farkllklara yaplan bir tepki. Seici pekitirme ve
sndrme yntemleriyle ayrt etme tepkisi ortaya kartlr.
yle bir deney uyguladmz dnelim; Bir kpee "Do" sesi verildik
ten hemen sonra hailf bir ok verilir. Kpein Galvanik Deri Tepkisinin
(GDT), oktan sonra artt gzlenmitir. (GDT. derinin elektriksel akma ne
kadar direnli olduunun bir lsdr. Tehlikeli durumlarn yaratt kor
ku, kayg gibi duygusal tonlar GDTyi ykseltir, sakin durumlarda se GDT
der.) "Do sesi defalarca koullandktan sonra "Sol" sesi verilmi, fakat bu
sesten sonra herhangi bir ok verilmemitir. lk balarda kpek "Sol" sesine
de yksek GDT gstermi, genelleme yapm, fakat bir sre sonra, yalnz
Do" sesine yksek GDT gstermi. Sol" sesine ise hibir tepkide bulunma
mtr, baka bir deyile kpek iki sesi birbirinden ayrt etmesini renmitir.
Bir ocuk kpek tarafndan snlrsa. nce btn kpeklerden korkmaya
balar, bu aamada bir genelleme vardr. Bir sre sonra ocuk yalnz kendi
sini sran trden sahipsiz kpeklerden korkar ve dier ev kpeklerinden
korkmamaya balar, bu aamada ayrt etme ortaya kmtr. Gnlk hayat
ta bu tr rnekleri sk sk duyarz veya gzleriz. Genelleme ve ayrt etme
renme srecinin vazgeilmez bir yndr. Yalnz klasik koullama trnde
deil, edimsel koullama ve sosyal renme gibi dier renme trlerinde de
ortaya kar.
Klasik koullamann tek bir yorumu yoktur. Aadaki iki temel kuram
sal yorum, ayn renme olaym aklamada kullanlmaktadr.
Klasik KoUamanm
Deiik Kuramsal Tonmlan
Klasik koullamann hem bilisel (zihinsel) psikoloji hem de davransal
psikoloji ynnden aklamalar yaplmaktadr. Zihinsel yaklam, klasik koullamann temelinin alglama ve bellee dayandn savunur. Bu gre g
re. kpek ktan sonra etin geleceini "bilir." nk denemeler sonucunda
ktan sonra et geldiini belleine kaydetmitir. Bir baka deyile kpek ko
ullu tepki yapar, nk koullu uyarcdan sonra doal uyarcnn geleceiy
le ilgili bir "beklenti" gelitirmitir.
144
n s a n v e d a v r a n i i
2. EDMSEL KOULLAMA
PavloVun deneylerinde doal tepki, rnein salyalama. doal bir uyanc
olan ete yaplmaktayd. Organizma bazen yle davranlar gsterir ki. davranm doal uyarcsn gstermek hemen hemen olanakszdr. Bir odaya kon
mu bir kpei dnn. Kpek kalkar, gezer, bir keye gidip yatar, ka
nr. esner, saa bakar, sola bakar, gzlerini kapar, kulan oynatr ve benze
ri daha nice davranlarda bulunur.
Davranlarn her birinin altnda yatau ayn ayn uyarclar bulmak zor
dur. Bu tr davranlara psikoloji dilinde edimsel (operant) davran ad veri
RENME
145
146
NSAN VE DAVRANII
Farenln manivelaya basma saysmdaki art, manivelaya basma davrannm yiyecekle pekittrilmesiyle (reinforcement) aklanr. Belirli bir srenin
sonunda yiyecek kesilir ve fare manivelaya basnca kaba yiyecek dmez. Fa
renin manlvela3ra basma says zamanla azalarak k bataki temel say"ya
yaklar. Farenin manivelaya basma saysmdaki azalma, pekitirmenin (yiye
cein) kesilmesiyle aklanr ve davran azalmasna snme (extinction) ad
verilir.
Deneyci, fareye ayrt etme (discrimination) davranm retmek in y
le bir dzen kurar; Kutu iindeki k yanarken fare manivelaya basarsa yiye
cek der, k snkken manivelaya basarsa yiyecek gelmez. Bir sre sonra
farenin k yankken defalarca manivelaya bastm, fakat k snkken hi
basmadn ya da az bastn gzleriz, rnekte k uyarcs, manivelaya
basma davranm denetleyen ayrt edici (dlsrlmlnatlve) uyonct; grevini yk
lenmitir.
Yukanda anlatlan deneyde gzlediiniz gibi, fare deneysel koullar in
de. yiyecei almak in bir davranta bulunmak zorundadr, yoksa yiyecee
ulaamaz. Klsik koullamada se kpee, kpek sler davranta bulunsun,
ister bulunmasn, et verilir. Klasik koullamada kpek pasif, edimsel koulla
mada se fare aktiftir. Farenin manevUaya basma davrannn pekitlrebllmesl iin bir pekitire (pekltlrici/relnforcer) verilmelidir.
Pekitire, hayvann doal gereksinmelerini karlayabllen bir nesne veya
sre olabilir, rnein, alk drtsn yiyecek, susuzluk drtsn su
karlar ve bunlar koullama deneylerinde pekitire olarak kullanlr. Daha
ileride szn edeceimiz gibi, pekitire bir sre de olabilir. Organizmanm
bir sre oynayabilmesine zin verilmesi, b lr ^ ap kurcalamas da pekiti
re olarak lev grebilir. Belirli bir edimsel davran bir pekitire izlerse, o
edimsel davrann ortaya kma olasl artar.
Edimsel kuuuet: Edimsel koullanma deneylerinde kullanlan kavramlar
dan biri edimsel kuvvettir (operant strength). Fare srekli Skinner kutusu
nun iinde bulunduundan, manivelaya stedii sayda basmakta sehesttlr.
Be ya da 10 dakika gibi belirli bir zaman sresi inde farenin^manivelaya
basma sa}ns arttka, renilen edimsel davrann kuvvetinin artt, mani
velaya basma says azaldka edimsel davrann kuvvetinin azald kabul
edilir. Belirli bir zaman sresi iinde yaplan davran saysna davranm ora
n (response ratio) ad verilir.
Davranm oran genellikle birikil (kmlatif) eri (cumulative curve) ad
verilen bir lmle gsterilir. Farenin manivelaya her basnda ykseklii be
lirli miktarda artan bir kalem ucu. belirli bir hzda dnen bir silindir zerine iz
brakr. Fare manivelaya hi basmazsa kalem ucu yatay bir eri izer. Fare
manivelaya ok sayda basarsa kalem ucu birdenbire dikleen bir eri izer.
izilen erinin yatayl veya diklii, davranm oran hakknda bize bir fikir ve
rir. $ekil 4.3Ada davran kazanma (renme) devresinde iki farenin davranm oranlan verilmitir. A faresi 30 saat. B faresi se 10 saat a braklmtr.'
ekil 4.3Bde se snme sresince yaplan toplam davranm says gsteril
mitir. Yz pekitirmeden sonra snme, tahmin edilecei gibi, daha yava
RENME
148
NSAN VE DAVRANII
Koullanm Pekitirme
Pavlov yapt deneylerde koullu uyanc adn verdiimiz ses tonunu bir
pekltlre olarak kullanmann mmkn olduunu gzlemitir. Ksaca syle
nirse, kpee ses tonundan sonra yiyecek verilmi ve kpek bir dizi tekrar
dan sonra ses tonunu duyunca, ayn ete yapt gibi, salya aktmaya bala
mtr. Daha sonra ayn kpee nce k ve hemen ardndan ses tonu veril
mitir. Ik ve ses byle bir sre beraberce verildikten sonra kpek a sal
glama tepkisinde bulunmaya balamtr. Anlalyor k ses tonu, pekltlre
bir zellik kazanarak, et gibi ilev grmeye balamtr. Deneyde, et doal pe
kltlre, ses tonu koullanm pekitiretir.
Edimsel koullanmada da koullanm pekitirme kullanlabilir. Bu defa
Sklnner kutusundaki fare manivelaya bastnda, mekanizma yle ayarlan
mtr* ki, nce bir ses du5rulur ve sesten sonra yiyecek kabna yem den
Bylece hayvan bir sre koullandktan sonra, bu kez davran sndrme
devresi balar. Davrann sndrlmesi sresi iinde fare manivelaya bast-f
nda ne ses duyulur, ne de kaba yiyecek gelir. Snme tam gerekletikten
sonra manivelaya basma davrannn tamamen ortadan kalkt grnr.
Bu aamada ses mekanizmas yeniden altrlr ve fare manivelaya bastn
da yalnz ses duyulur. Sesin yeniden duyulmaya balad bu devrede, fare
nin manivelaya basma davrannda birdenbire bir artma grnr. Yiyecek
verilmedii halde, sesin duyulmas fare in bir pekltlre olarak ilev grme
ye balamtr ve ses, yiyecein pekltlre zelliini kazanm bulunmaktadr.
Koull^m pekitireler, doal pekitirelerle kurduklan likileri saye
sinde lev kazanrlar. Doal pekitireler, yiyecek ya da su gibi bireyin biyo
lojik gereksinmelerini dorudan karlayabllen nesne veya srelerdir. Yukardakl rnekte verilen ses gibi koullu pekitirelerle, yiyecek ve ecek gibi
doal pekitireler arasndaki liki nasl aklanabilir?
Daha nceleri, koullanm pekitirele doal pekltlre arasndaki iliki
nin mekanik bir tekrar likisi olduu dnlrd. Bir baka deyile, ki tr
pekltlre ne kadar ok sayda birlikte verilirse, hayvann o derecede koulla
naca dnlrd. Klasik koullamayla ilgili olarak daha nce de belirttii
miz gibi, yaplan.deneyler, koullu uyancmn etkisinin, doal uyancy nc^
den kestIrebtIme derecesine bal olduunu gstermitir.
Ayn bulgu edimsel koullama in de geerlidir.. ki uyanc arasndaki
liki, zaman inde birbirlerini mekanik bir biimde zlemelerinin tesinde
bir likidir. Bir uyanc, doal bir pekitirecin verileceini nceden belirttii
lde, belirtmekte olduu o doal pekitirein zelliklerini kazanr. Eer
uyanc e pekltlre arasnda nceden kestirebllme likisi gelimemise, za
man inde birbirlerini izlemeleri bir anlam tamaz.
Koullanm pekitireler insan hayalnda nemli rol oynarlar. Bunun en
gzel rneini parayla ilgili olaylarda grrz. Para dediimiz kt ya da me
tal nesnenin kendisi, bizim hibir doal gereksinmemizi dorudan karlaya
maz. Ne var k,, doal gereksinmelerin byk bir ounluunu elde etmemizi
saladndan, para nemli bir koullu pekltlre olarak yaammzda nemli
rol oynar.
RENME
149
Pekitirme Tarifeleri
Aralkl pekitirme hayvanlarn renme srelerini anlaml bir ekilde
etkiler. Deiik deneyler bu gzlemi tekrar tekrar ortaya koymutur. Aralkl
pekitirme temel ki boyut erevesinde deitirilebilir: (1) Pekitirmeler ara
sndaki aralk ya dauronm says ya da geen zamanla saptanr (2) aralklar
ya dzenli ya da dzensiz bir biimde olur. ki temel boyutun her biri kendi
iinde ki seenek gsterdiinden, ikisinin biaraya gelmesinden drt tip ara
lkl pekitirme tr kar. Aralkl pekitirme trlerine pekitirme tarifeleri
(reinforcement schedules) ad verilir. Drt tip pekitirme tarifesini ksaca gz
den geirelim:
Deimez oranl (ibced ratio) tarife (DzO) : Bu tarife uygulandnda belirli
bir say davranmdan sonra pekitirme verilir ve pekitirilmeyen davranmla
pekitlilen davramm oran deimez. rnein her 20 davranmdan sonra k
davranm pekitirilir bu durumda oran l/20*dir.
Deimez aralkl (Axed interval) tarife (DzA) : Bu tarife uygulandgmda.
son pekitirilen davranmdan belirli bir sre getikten sonra ortaya kan lk
davranm pekitirilir, rnein, deimeyen aralkl tarife 60 saniye olsun; fa
reye son pekitirilmi davranndan sonra 60 saniye hibir pekitire veril
mez; bu sre getikten sonra, yaplan ilk davranm pekltlriUr.
Deien oranl (variable ratio) tarife (DnO) : Her bir denemede belirli bir
say davranmdan sonra davran pekitirilir, fakat pekitirilmeyen davranm
sa}ns bir denemeden dierine deiir. Bu tarifenin aklda tutulmas gereken
bir zellii, bir deney sresi iin belirli bir ortalama pekitirme oran olmas
ve bu orann her deneyde ayn kalmasdr. Birok tekrardan oluan bir deney
sresinde kullanlan 1/20 ortalama oran, 0 ile 40 arasnda deien oranla
rn her bir tekrarda deiik bir biimde bir araya getirilmesiyle ortaya kar,
rnein lk tekrarda oran 1/36, ikinci tekrarda 1/4 ve benzeri biimdedir,
ancak ortalama bir deney devresi iinde her zaman 1/20 olarak kalr.
Deien aralkl (variable Interval) tarife (DnA) : Her denemede belirli bir
zaman aralndan sonra davran pekitirilir, fakat zaman arab bir tekrar
dan dierine deiir. Deney sonucunda ortalama bir zaman aralna ulalr.
rnein, deneyde ortalama 60 saniyelik bir pekitirme aral yaratlmak s
teniyor. lk tekrarda 4 saniye, ikinci tekrarda 116 santye aralk verilmi ol
sun. iki tekrarm ortalamas 60 saniyedir. Deney 10 tekrar kapsyorsa. 10
tekrarn ortalamas 60 saniye olur, ancak her bir tekrarn sresi 0 saniye ile
120 saniye arasnda deiebilir.
Her bir pekitirme tarifesi kendine uygun davran biimleri getlrir.
Deimez zaman aralkl tarife uygulanan hayvanlann davran tipik kme
lenme gsterir; pekitirilme verilmeyen srede hayvan pek aktif deildir. Pe
kitirme zaman yaklanca faaliyet artar, rencilerin ounun ders alma
biimleri deimez aralkl tarifeyi hatrlatr; snav gn gelinceye kadar a
lma yoktur, snav gnnden nceki gece b ^n gece allr ve br snava
kadar yine kitap ve notlar bir yana braklr. ^
Deien aralkl tarifeler ise srekli devam eden bir davranm gsterirler,
nk her an iin, pekitirme geleblAr. rencilerin srekli almalarn
150
NSAN VE DAVRANII
DEmiEZARALBaj
O E 0 1 A R A U K L I
Zaman
Zbnan
DEMEZ 0RATJ
DEEN ORANU
ekil 4.4 Drt pekitirme tarifesinin birikid eri olarak gsterilmi tipik
sonularn gryorsunuz. Kesik izgfler davranmn pekitiriidii nok>
talan gsterir. Deimez oranl pekitirme tarifelerinde, her dllendir
meden sonra duraldama okiuka tipik bir sonutur. Deimez aralkl
pekitirme tarifelerinde ise iki pekitirme arasnda dk bir kavis ol
duka tipik bir gzlemdir.
RENME
151
Davran Biimlendirme
Sirklerde hayvanlarn insan hayrete dren eitli davranlarda bu
lunduunu gnnsnzdr. Kpekler, keiler, gvercinler, vb. gibi hayvan
lar duruma uygun bir biimde kurnazca davranlar gsterirler, rnein bir
kpek sahibi "Yat!" deyince yatar. Elimi sk! deyince sag n ayan uzatr,
yemekten sonra masann zerindeki bo bira iesini aznda mutfaa gt
rr. Bu tr davramlar kpein yaamnda daha nceden olmayan yeni davramlardr ve klasik kouUama yntemiyle gretilemez.
Bu davramlann retilebilmesi. bir baka de3rile hayvann davranmn
biimlendirilebilmesi iin edimsel kouUama yntemi kullanlr. Yat!" deyin
ce srt st yatan bir kpee bu davran nasl reteceimizi inceleyelim.
T a t kelimesi burada koullu uyarcdr. Kelime sylenirken kpek ilk balar
da kuyruunu sallamak, saa sola bakmak, gelip dokunmak gibi deiik tr
den davranlarda bulunur. Bu davranlar amnda yere doru eilme davra
n gsterdiinde kpee hemen et verilir. Kpek ikinci kere yere doru daha
ok eildiinde et verilir. Nihayet yere dokunduu zaman et verilir. Bu adm
dan sonra kpek srt st dnme ynnde bir hareket yapt zaman et veri
lir.
Deneyi yapan kii, istedii davran seip pekitirerek ve istemedii dav
ran se pekitirmeden sndrerek, kpei belli bir davrana doru ynlen
dirir. Yine hatrlatalm k, bu denemeler sresince kpee her keresinde
152
NSAN VE DAVRANII
ekil 4.5 Bir gvercine kafesindeki beyaz yuvarlan ortasndaki siyah noktay gagalama
sn nasl retirsiniz? (A) Gvercin kafese konduunda geliigzel sana, soluna, aa
yukar baknr. (B) Beyaz yuvarlaa dner, (C) Yiyecek kabna yiyecek gelir (gOvercin pekitiriiir). (D) Gvercin nce yuvariaa bakt iin. (E) daha sonra yuvarlaa bakarak yak
lat iin ve (F) en sonunda siyah noktay gagalad iin pekitirilir. Bundan sonra, an
cak siyah noktay gagalad zaman yiyecek verilir.
RENME
153
iklik lkesine dayanarak bir iliki kurulmutur. Ik U3^ncs. }riyecek uyancsma koullanmtr. Bu sre klasik koullamann bir parasdr. Daha
sonra gvercin kh dmeye, yiyecek uyancs gibi davranma}^ renmitir.
Bu sre de edimsel koullanmann bir parasdr.
nsan Davrannn Edimsel Koullanmas
Verplanck adnda bir Amerikal psikolog deneklere haber vermeden yle
bir deney uygulamtr. niversite rencileri bir deneye katldklarnn farkmda olmadan aratrmac ile konumulardr. Konuma sresinde aratr
mac. rencilerin kullandklar belirli tr cmleleri pekitirmi, dier cmle
leri pekitirmemltlr. renci Kanaatmca." yle zannediyorum k," "Bana
yle geliyor ki. eklinde balayan cmleler kullandktan sonra aratrmac
"Evet haklsmz," Bana da yle grnyor." "Gerekten dediin gibi," eklin
deki cevaplarla rencinin ifadelerini pekitirmitir. Pekitirme devresinden
sonraki sndrme devresinde ifadelerden sonra aratrmac hibir ey syle
memitir. sessiz kalmtr (Verplanck, 1955).
Pekitirme devresinde deneklerin kiisel gr belirten ifadelerinde an
laml bir artma olmu, snme devresinde ise ayn tip ifadelerde bir d g
rlmtr. Aratrmac deneysel koullar altmda rencilerin szl davranlarm, Skinner kutusuna konmu gvercinin davranlarm denetledii biim
de denetleyebilmitir. Denek aratrmacnn ne yaptmn farkna vardnda
ayn etki elde edilir mi? Hayr! Denein farkna varmas koullama srecini
etkiler, ayn sonular alnmaz. Ne var k. farknda olmad zamanlarda, tpk
kafesteki gvercinin davrannda grld gibi, rencinin davran biim
lenir.
154
NSAN VE DAVRANII
Demek oluyor ki, ayn hayvan davranlannda olduu gibi, nsan davra
nlarnda da, belirli davranlar dllendirilerek, pekitirilerek, o davrann
ortaya kma olasl arttrlr, dllendirmenin ve davrann tr, gznnde tutulmas gereken nemli bir konudur.
Lepper, Greene ve Orant (1973) admda Amerikal psikolog, gereksiz
durumlarda pekitirme yapmann olumsuz sonular verdiini aadaki aratrmalanyla gstermilerdir. Aratrmaclar, iki grup ocuu denek olarak
kullanmlardr. Birinci grupta, ocuklann zaten zevk alalrak oynadklan bir
oyuna yeni bir pekitirme dzeni gelirmiler ve her oyundan sonra ocuklara
"yi 0}runcu Madalyas" adnda bir dl vermeye balamlardr. kinci grup
taki ocuklara hibir dl verilmemi, ocuklann oyunlanna devam etmeleri
ne izin verilmitir.
Birka haila sonra ocuklar serbest oyun saatlerinde snflarnda gzlen
diklerinde, dl verilen grubun bu oyundan artk zevk almad ve dl veril
medii takdirde oyuna devam etmek istemedikleri gzlenmitir. Bu gruptaki
ocuklar, oyun oynadktan sonra dl verileceini "beklem^e" balamlar
dr. Kendi hallerine braklan ocuklar ise, yine zevkle oyun oynama)ra devam
etmilerdir. Oyunun kendisi bir sre olarak onlara pekitirme roln gr
meye devam etmitir.
Yukandaki rnek, d ve dllerin fjarkl etkilerde bulunduunu gste
rir. D dl verildiinde, yeni renilen davran artar ve devaun eder. Ancak
bir davran zaten renilmise ve dllendirme yoluyla devam ediyorsa, o
davrana yeniden bir d dl getirmek, evvelden kurulmu olan dzeni bo
zar.
Herhangi bir davran renimini d dlle balatp, renildikten sonra,
davrann srdrlmesini zamanla i dle evirmek, daha anlaml olur.
Bylece, birey dandan bir ey beklemeden, o davrantan zevk ald iin,
davran devam ettirir.
Okula yeni gitmeye balam ocuumuza ev devlerini zamannda yap
masn retmek istediimizi varsayalm. lk balarda ocua her ev devini
bltlrilnde, "Aferin." gibi bir szl, veya istedii bir oyunca almak gibi nes
nel bir d dl veririz. Bir sre sonra ocuk ev devini zamannda yapmaya
balaynca, ev devini tamamlam olmann zevkini almaya balar, "baar
duygusu" onun i dln oluturur. Bu noktada d dl kesmek gerekir.
nsan davrannn biimlendrilmesinde bireyin iinde byyp yaad
toplumun gelenek ve grenekleri, kltr nemli bir rol oynar. Kltr belirli
trden davranlar istenen, uygun, beenilen davranlar olarak pekitirir,
baz tr davranlar ise yerer, aalar ve bylece zamanla sndrr. Bylece
kltr son derece kudretli ve yaygn bir sosyal pekitirme dzeni getirir. 1.
Blm'de verdiimiz gazete haberini imdi bu bilginin altnda yeniden
gzden geirelim:
Sivas Yanak CezaevTnden kaarak ei Firdcvs ile 2 ocuunu ld
rp birini de yaralad dlasyla yakalanan 42 yandaki Mehmctah Demlrta, Eim kt yola dm. Namusumu temizledim. ix:uklan da
ortada kalp perian kalmamas iin ldrdm" dedi.
RENME
155
Bu konularda daha ayrntl bilgi almak isteyen oku3rucu yazarn YenSden insan insona (COceloglu, 1991Jvefj/iD?nDo5ruKararVer(Ccelolu, 1993) kitaplarn
dan yararlanabilir.
156
NSAN VE DAVRANII
3. PEKTRME KAvRAMI
Klasik kouUama deneylerinde pekitirme koullu ve koulsuz uyanclann (rnein, zil sesi ve et) beraberce verilmesini ifade ediyordu. Edimsel kbullamada. istenen davrann ortaya kma saysn arttran her uyarcya
pekitirme ad verilmitir. Her iki kouUama srecini kapsayan genel kural
yle fade edilebiUn Btr davranta ortaya kma olasltn arttran her trl
uyanaya pekitirme ad uenlir.
Pekitireleri iki gruba ayrmak olana vardn Olumlu pekitireler ve
olum suz >ekltireler. Olumlu (positlve) pekitireler verildii zaman davran
n ortaya kma olasl artar. Yiyecek, su. vg bu tr pekitirelere rnek
oluturur. Olumsuz (negatlve) pekitireler ortadan kaldrld, ya da verilme
dii zaman davranm ortaya kma olasl artar; elektrik oku, rahatsz edi
ci bir grlt gibi uyarclar olumsuz pekitirelere rnektir. Yaplan edimsel
kouUama deneylerinde olumsuz pekitirme genellikle denein denetimi altmdadr ve denek istenilen davran 3rapt anda olumsuz pekitirme orta
dan kalkar. rnein, Skinner kutusundaki fare manivelaya basnca, kutu
nun altndaki zgaraya verilen elektrik oku otomatik olarak kesilir.
(*)
RENME
157
NSAN VE DAVRANII
158
1 2 3 4 5 6 7 8 9
10
Gnler
Pekitirmenin Miktar ve
Gecikme Sresi
Psikologlar pekitirme miktannn
renmenin hzn etkileyeceini dnm
ler ve dncelerini denemek iin aada
ki deneye benzer deneyler yapmlardr. O
grup fare alnm ve bir labirent denemesi
ne tabi tutulmutun Birinci gruptaki fare
lerin yapt her doru davran bir yiyecek
tesele dllendirilmitin ikinci gruptaki
farelere iki yiyecek tanesi verilmi nc
gruptaki fareler ise drt yiyecek tesele
dllendirilmitir. Farelerin renme hzy
la verilen pekitirme miktar arasnda do
rusal bir liki gzlenmitir drt yiyecek ta
nesi verilen fare en hzl, tek yiyecek tanesi
verilen fare se en yava renmitir.
Acaba pekitirmenin ne zaman verildi
i nemli bir etken midir? Yaplan deney
sel aratmalar gstermitir ki. pekitir
menin davrantan hemen sonra verilmesi
sratli renmeye yol amakta, pekitir
menin verilmesi geciktike renimin hz
azalmaktadr. Yine bir labirent deneyinde
fareler gruba ajTilm. ilk gruptaki fare
ler hi gecikmeden dllendirilmi, ikinci
gruptaki farelere 5 saniye, nc grupta
ki; farelere ise 30 saniye gecikmeden sonra
dlleri verilmitir. Aratrma sonular, 6
saniye sonra dllendirilen ikinci gruptaki
farelerin on gn sonra ilk gruptaki farele
rin dze3dne gelebildiini gstermitir.
Ama 30 saniye gecikmeyle pekitirilen
nc gruptaki fareler hibir zaman ilk
iki gruptaki farelerin renme dzeyine
eriememitir.
Yukandaki bilgileri gnlk yaama
yle uygulayabiliriz: ocuun yeni bir
davran renmesini steyen retmen ya
da ana-baba, ocua, nemli grecei bir
RENME
159
NSAN VE DAVRANII
160
(2)
(3)
Ceza verilmeden nce cezann verileceini belirten n belirtiler, uyanclar, kazlar verilmelidir.
(4)
Ceza belirli bir anlam sistemi iinde verilmeli ve bir davrann niin
cezalandrld, ya da dllendirildil ak seik anlaml bir biimde
bireye anlatlmaldr.
(5)
(2)
(3)
(4)
Timurun zeki ve yetenekli bir kii olduu, byle yetenekli bir kiinin
eitimsiz olarak yaama anlmasna ana-baba olarak inizin elver
medii ve ders almasn onun saygdeer bir meslek adam olarak
yetimesi in istediiniz anlatlmaldr. Bu konuda onun ilkrl sorul
mal ve onun syledikleri samimiyetle ve lgiyle dinlenmelidir. Timur
REI^ME
(5)
161
n s a n v e d a v r a n i i
162
(*)
RENME
163
47
Tolman
164
in s a n v e
DAVRANII
RENME
165
in s a n v e
166
DAVRANII
(3)
(4)
Etkin etkileim: renici renilen malzemeyle etkin bir biimde (active) etkileim halindedir. Her admda renilen bilgi test edilir ve
renimde eksiklikler varsa, bu eksiklikler giderilinceye kadar, re
nilen malzeme tekrar tekrar gzden geirilir. Bilgisayar olmadan
bylesine bireysellemi bir etkin etkileimi renim yaamna sok
mak zordur.
(2)
RENME
167
6. ZET
renmeyi anml renme ve zihinsel renme olarak iki temel gruba
ayrabiliriz. anml renmenin iki trn gzden geirdik: Klasik koullama ve edimsel koullama. Klasik koullamada organizma ki uyancnm birbiriyle ilikili olduunu renir: edimsel koullamada ise organizma belirli
bir edimin (davranmn). belirli bir sonuca gtrdn renir. Pavlovun
denemeleri anmsal renmenin temelinde yer alan nemli ilkelerin re
nilmesinde yararl olmutur: Pekitirme, kazanma, snme, genelleme ve ayrt
etme bu kavramlardandr.
Sklnner*m denemeleri edimsel koullama kavramn gelitirmitir: Daha
nce doal^ olarak ortaya kmayan bir davran yeni bir uyarc ortamnda
ortaya karma olana Sklnner'm yaklamnn temelini oluturur. Edimsel
davran organizmaya ortamdaki pekitirelere ulamann yolunu aar. Be
lirgin bir dle ulaan edim pekitirilir ve a3m ortamda yeniden ortaya k
ma olasl artar. Edimin gc renilen davrann ne kadar sklkta kendini
gsterdii ile llr.
Pekitirme kavram Skinner'm denemelerinden sonra daha bir nem ka
zanm ve bu konuda birok ayrntlarn farkna vanimtr. Bunlardan biri
168
NSAN VE DAVRANII
Beinci Blm
BELLEK
Sinir sisteminin evrimini incelerken grdmz gibi, insanolunun biyolojik yapsnn bugnk halini almasf milyarlarca yl almtr. 1 0 bin yllk
bir sre, milyarlarca yl kapsayan bu devre ile karlatrldnda ok ksa
kaldndan 1 0 bin yl nceki insann biyolojik yapsyla bugnk insann bi'
yolojik yaps arasnda anlaml herhangi bir fark olmadn syleyebiliriz.
On bin yl nceki insann sinir sistemi bizimkinin hemen hemen ayns
olduu halde, onun yaad toplum ve gnlk yaam biimi, renme konu
sunu incelerken grdmz gibi, bugn bizim iinde yaadmz toplum
dan farklyd. Olanak olsayd da. bir zaman atlamas yaparak, on bin yl n
cesinden bir yetikin insan bugnn stanbul'una getirebilseydik. iki yaa
ma biimi arasndaki fark daha iyi grrdk. Bu "ilkel" Insanm. stanbul'da
kendisini tehlikeye sokmadan, bir gn yaayabilmesi hemen hemen olanak
sz olurdu. Bir ara altnda kalarak, ya da elektrik tellerinde kavrularak can
verebilrdL
Ayn biyolojik yapya sahip, fakat deiik iki zaman diliminde yaayan bu
iki nsan arasndaki arkllk nereden ileri gelir? Sorunun cevabna renme
konusunu tatrken deinmitik. lkel toplumla bugnk modem toplumun
kltr ve sosyal dzeni arasndaki farkllk, ki toplumun renme dene3dmlerinde yatar. Kltr, insandan inscina. kuaktan kuaa bilgi ve grg aktanrmn sagTayan ortam oluturur. Kltr bir toplumun belleidir, toplum yaantann ve yaantlardan rendii sonulan kltr iinde kuaktan kua
a aktanr. ki toplum arasndaki fark, bilgi birikiminden doar ve kltr, bu
birikimin oiamn oluturur.
nsanlann bellei olmasayd, bir insan belirli bir deneyiminden rendii
davran ve grleri saklayamaz, her defasnda ayn davranlar yeni ba
tan renmek zorunda kalrd. Bellein olmad yerde renimden ve greni-
NSAN VE DAVRANII
170
BeBefieyeietiHir
B eM te tutulur
Belleiaen arlr
BELLEK
171
ik i Tr BeUek
Birok aratrmadan sonra bugn en azndan iki tr bellek olduunu bi
liyoruz. En azndan diyoruz, nk baz psikologlar tr bellek olduunu
savunmaktalar. Biz bu kitapta ksa sreli (KS) ve uzun sreli fUS) olmak
zere ki tr bellekten sz edeceiz. Baz psikologlarn duyumsal bellek adn
verdikleri ok ksa sreli (short-term) bellek trn, ksa sreli bellein bir
paras olarak kabul edeceiz.
Ksa sreli bellek birka dakikay gemeyen hatrlama durumlarnda g
rlr. uzun sreli (long-term) bellek ise saatler, gnler, aylar ve yllan kapsa
yan hatralarla lgilidir. Her bellein kendine zg kodlama, depolama ve Arabul-geriye getir aamalan vardr.
Daha nce sz edilen ilkkul rencisi Ali rneine dnelim, retmen
A" harfini tanmladktan hemen sonra Ali'ye Bu hangi harf? Syle! diye
sorduunda. Ali ksa sreli belleini kullanr, retmen birka saat sonra ay
n soruyu sorduunda. Ali bu defa uzun sreli belleini kullanr. Ksa sreli
bellekle uzun sreli bellek arasndaki aynm. farknda olarak, bilerek kullan
dmz bilgi ile. farknda olmadan, bilmeden kullandmz bilgiye benzer.
Bu konuda konutuumuz dille ilgili rnek verebiliriz: Bir kimseyle ko
nuurken ne sylediimizin ve niin sylediimizin farkndayzdr; ne var k.
o anda konutuumuz dilin dizim kurallarn dnmeyiz. Dilin kurallan bi
lin dzeyine karmadmz bir bilgi hzinesidir; konutuumuz konu ise. o
anda dikkatimizi verdiimiz, bilinli olarak yaptmz bir itir. Uzun sreli.
bellek bir okyanus gibi zengin ve derindir. Bilgi haznemizin tth uzun s
reli belleimizdedir. Ksa sreli bellek se son derece snrl bir havuzu andnr. Biz ancak bu kk havuz araclyla o bilgi olyanusuyla iliki kurabili
riz.
imdi ksa ve uzun sreli belleklerde kodlama, depolama ve ara-bulgerlye getir aamalanna bir gz atalm.
172
NSAN VE DAVRANII
BELLEK
173
174
NSAN VE DAVRANII
B
Ksa sreB t^llek bo
ffet girer
1
1 Tim ur
Suna
Met
Acar
Zuhal
Osman
Timur
ekil 5.2 Yerini alma ilkesi. Ksa sreli bellein snrl kapasitesinden dolay, yeni eklenen bir bi
rim. eski birimlerden birinin kaybna yol aar.
ekil 5.2de belirtildii gibi railar altalta dizilmitir ve k gelen birim. ''f
fet," en st rafa konur. kinci birim, Tim ur" gelince, ly^ birim alttaki rafa ge
er ve ikinci birim onun stndeki rafta kalr. Bu sre nc, drdnc ve
dier gelen birimler iin de sz konusudur. Btn raflar dolunca yeni gelen
her birim, rnein Mahir", en alttaki raflakini, yani "Iflen atarak kutu iin
deki yerini alr.
Ksa sreli bellein kapasitesinin bu biimde aklanmasna yerini alma
ilkesi (principle of displacement) ad verilir. Bu ilke yalnz bellek genliini
aklamakla kalmaz, ksa sreli bellekte unutmann mekanizmasn da ak
lar. En alt raftan ablan birim bellekten kar, artk hatrlanmas olanakszdr,
bir baka deyile unutulmutur.
Baz psikologlar unutmay yerini alma ilkesiyle aklama yerine, renkli
resmin zamanla gittike rengini kaybetmesi gibi, sinirsel izin zayfla3rp orta
dan kaybolmasyla aklamay tercih ederler (Reltman, 1974). Bu psikologla
ra gre, iten tekrar, kaybolmaya yz tutmu sinirsel izin yeniden kuvvet ka
zanmasna yol atgmdan, hatrlamaya yardmc olur. Her iki gr de bugn
modem psikolojide yerini korumakladr. Hangi grn doru olduu ile ilgili
henz kesin bir sonuca ulalamamtr.
Ara-bul-geriye getir (retrieval)
Ksa sreli bellekteki bilginin srekli farknda olduumuz iin, bizden is
tendiinde bilgiyi hemen hi zaman gemeden bulup karmak mmknm
gibi dnrz. Gnlk yaamda, ksa sreli bellekteki bir birimle ilgili soru
lan soruya verilen cevab bulmak iin, sanki hi zaman gerekmiyormu gibi
BELLEK
175
bir izlenim ediniriz, megin. yukardaki isim listesi verildikten sonra size
stede Necla ismi var myd? diye sorsalar, sorunun sorulmasyla, sizin
Evet. ya da Hayr diye cevap veriiniz arasnda hi zaman gemiyormu
gibi dnebilirsiniz. Bu zlenim yanltr. Sorulan belirli bir bilgiyi cevaplar
ken ne kadar zaman harcand konusunun denemelerle nasl incelendiini
imdi ksaca gzden geirelim.
Stemberg adl Amerikal psikolog aadaki yntemle ksa sreli bellein
ara-bul-gerlye getir in ne kadar zaman istediini aratrmtr. Her deneme
de denee, bellek listesi ad verilen bir dizi rakam verilmlllr. Bellek listesin
deki rakam sajns yediden azdr, bu nedenle denein rakam dizisini ksa s
reli belleinde tutmas bir sorun olmaz.
Bellek listesi gsterilip kaldrldktan bir sre sonra denee bir test raka
m verilir ve denein bu rakamn bellek listesinde olup olmadna karar ver
mesi istenir. Denek cevabn Evet" veya Hayr" kelimeleriyle belirtir. Test ra
kam verilmeden nce bellek dizisi kaldnldgndan, denein cevap verebilmesi in,
ksa sreli bellekte depolad bellek liste
siyle test rakamn karlatrmas gerekir.
Denekler bu tr denemelerde ender ola
rak hata yaparlar. Aratrmacnn esas ilgi
lendii denein karar verme srecinin hz
dr. Karar verme zaman, test rakamnn verj[?esiyle denein Evet" ya da Hayr" diye
rek, verilen rakamn bellek listesinde yer
alp almadm belirttii an arasnda geen
sredir. Karar verme zaman ksadr ve sa
niyenin bindebirini belirten milisaniyeyle l
lmesi gerekir. Denek, uzunluu deien
yzlerce listeyle denemeye tabi tul ulur. So
nuta. aratrmac bellek listesindeki rakam
saysnn artmasyla, karar verme sresi
arasnda bir iliki olup olmadn incele
mitir.
ekil 5.3 aratrma sonulann gster
mektedir. ekilde de grld gibi, bellek
listesindeki rakam saysnn artyla, karar
iin gerekli zaman sresinin art arasnda
KsasOrefibeekeH
sk bir iliki vardr. Bellek listesinde her ra
birim says
kam art, karar verme sresinde 40 milisaniyelik bir art gerektirir. Denek bu ka
dar ksa bir zaman sresinin farknda deil ekil 5.3 Bir aratrma sreci olarak
dir, ancak deney sonulan, bellek listesin
ara-bul-geriye getir. Ksa sreli bel
lekteki birim saysna dorudan bal
deki rakam says arttka, listede test raka
mnn bulunup bulunmadna karar ver olarak karar verme zaman artar.
"Evet" ve Hayr" cevaplarnn her ikisi
mek iin gerekli zamann arttn gster
de dz bir izginin dorultusunda bu
mektedir.
lunmaktadr.
176
in s a n v e
DAVRANII
400 + 40 n
BELLEK
177
1R E L Z G N I R A L K U C O .
Byk, bir olaslkla 17 harilik diziyi ezberlemeniz ilk bata olanakl g
rlmez. imdi dizeyi sondan baa okuyun: OCUKLARIN GZLER. 17 harf
lik dizi, sizin bildiiniz ki kelimeye indirgendi. Bu iki kelimeyi tanmakta ve
hatrlamakta hi glk ekmezsiniz. Nasl oldu da harf dizisi iki kelimeye in
dirgenebildi? Bu soruya verilen cevabn altnda Trke dilbilgisi kurallar ya
tar. Trke dilbilgisi kurallar uzun sreli bellekte depolanmtr, bu bilgi ara
clyla 17 harflik bir diziyi, iki birimlik bir kelime dizisi haline dntrebildik.
D 12
178
NSAN VE DAVRANII
Dilbilgisi gibi aina olunan, bilinen her dzen, bir kmeleme sistemi
oluturabilir. Bu sistem araclyla bilinmeyen yeni uyanclar kmelenebilir,
rnein. 145319231989 rakamlannn bir okuyuta ezberlenip ve ayn srada
hatrlanmas istense zorluk ekilir, nk 1 2 rakamdan oluan bir say dizi
siyle kar karya bulunulmaktadr. Ancak bu dizi u ekilde grlebilse,
1453 (stanbul'un fethi), 1923 (Trkiye Cumhuriyetin kuruluu), 1989
(80*lerin son yl) kmelenerek birimlik bir dizi haline dntrlm
BELLEK
179
180
NSAN VE DAVRANII
sokulan kelimeler uzun zaman bellekte kalr. Bower adl Amerikal psikolog
1972*de bir dizi aratrma yapm ve cmle iinde kullanlan veya hayalde
iliki haline sokulan kelime iftlerinin hatrlanma dlzeyinin %75, yalnz ez
berleme yoluyla hatrlama dzeyinin se %35 dzeyinde olduunu gzlemitir
(Bower. 1972).
Bellenmesi istenen malzemenin ne kadar aynnbsma gidilirse, bellekte b
kadar yi kahr. Birey, bellemek istedii malzemenin ayrmtlanna ulamak
iin deiik yntemler kullanabilir, iki rnek verelim; birinci rnek bir kelime
dizisini, ikinci rnek alp renme durumunda olduunuz bir konuyu
olutursun. Belleme durumunda olduunuz her kelimenin deiik dzeylerde
aynntlarma gidebilirsiniz.
rnein, reneceiniz kelime dizisindeki kelimelerden biri kavalye ol
sun. Kelimeyi renirken baka hangi kelimenin syleniine benziyor diye
dnebilir ve sandalye kelimesinin syleniine benzediini kefedebilirsi
niz. Benzetmeyi yapbgmz enda. belirli bir dzeyde ayrmlara inmi lrs
nz. Kavalye ile sandalye" kelimeleri arasmda bir liki kurarak (rnein
sandalye zerinde oturan kavalye ) daha da aynntya girebilirsiniz. Yaammzda hi kavalye olup olmadnz dnerek, belirli bir deneyiminizle keli
me arasnda bir balan kurabilirsiniz. Byle bir balant kurduunuzda da
ha ayrntl bir kodlama yapm olursunuz.
Anderson ve Reder adl iki psikolog, aynntlara nme derecesiyle hatrla
ma arasnda dorusal bir iliki bulmutur. Ararmaclann elde ettii sonu-
Resim 5.3 Daha nceleri bilgi, soldaki resimde grlen manyetik teyp
lere kaydedilirdi. Sadaki resimcte grlen mikroiplerin kefi, ok ufak
bir mekna byk miktarda bilgi depolama olana vermitir.
BELLEK
181
lra gre, en ufak ayrmtlanna inilerek kodlanan kelime en tyl. hi aynntlanna inilmeden kodlanan kelime en kt hatrlanr (Anderson ve Reden 1979).
Sonradan snanacanz bir konuyu kitaptan renme durumu kinci r
neimizi oluturuyor. Anderson 1980*de yle bir deneme yapmtr: iki grup
renciye ayn ders metnini vermi ve bir sre sonra bu konudan snava gire
ceklerini sjrlemitlr. Birinci gruptaki rencilere (deneme g^bu), daha orar
okumaya balamadan belirli sorular verilmi ve sorulara cevap aarcasma
okumalan stenmitir.
kinci gruptaki renciler (kontrol grubu) kendilerine bir ey sylenmedi
i iin normal gnlk alkanlklan inde metni okumulardr. Deneme gru
buna sorulan alma sorulan snavda sorulan sorulardan farkl olduu hal
de. bu gruptaki renciler, kontrol grubundaki rencilerden daha 3rl hatr
lamlardr. Deneme grubundaki renciler metni okurken aynntlanna gir
mi ve cevap arayarak okumulardr^ bu nedenle hatrlama dzeyleri, kontrol
grubunda bulunan ve gnlk alkanlktan inde okuyan kiilerden daha
yksek olmutur (Anderson. 1980).
Depolama ve Ara-bul-geriye getir
Ksa sreli bellekte lenen bilgi, uzun sreli bellee aktanbr ve burada
depolanr. Hatrlamak istediimiz bilgiyi aramaya balarz. Hatrlayabilmemiz
iin iki koulun yerine getirilmesi gerekin ( 1 ) Hatrlamak istediimiz bilginin
bellekt depolanm olmas ve (2 ) depolanm bilgiye bizi gtren ara-bulgeriye getir ipulannm var olmas gerekir.
ou zaman bilgi bellekle bulunduu halde ara-bul-geriye getir pucu
nun olmamas yznden bir trl hatrlayamayz. Baz gzlemler byle hatr
layamama olaylannn pek seyrek olmadm gsterir. SankL kitaplkta bir ki
tab bulmak in yaptmz ileme benzer bir durumla kar karyayz. Ara
dmz kitab bulamadmz zaman u olaslklar akla gelin (1) Aradmz
kitap kitaplkta yok; (2 ) kitap var. fakat yanl yere konmu: (3) kitabn fii
kaybolmu, kitabn nerede olduuna dair bir pucu yok. Aradmz kitapla l
gili bu olaslklar, uzun sreli bellekte aradmz bir bilgi in de geerlldir.
Snavda hatrlayamadmz bir bilgiyi, snavdan sonra hatrladmz ok
olmutur. Aynca. dllinin ucunda" olay da son derece lgin bir olaydr. Sy
leyemediimiz bir smi, sanki dilimizin ucunda" tutarz ve bir baims Avu
kat Celal Bey*in smini m hatrlamaya alyorsunuz?" diye sorduunda, ga
yet kesin olarak. Hayr! Baka birinin ismini hatrlamaya alyorum." di
yebiliriz. Aradmz smi eren bir liste verilse, o ad hemen tanyabiliriz.
Hipnozla llgUl almalar da ilgin sonular vermektedir: gnlk bilin dze
yinde hatrlayamad olaylar, kiiler hipnoz altnda hatrlayabilmektedirler.
Bu gzlemler gsteriyor k. belirli bir bilgi bellekte olduu halde, uygun
ara-bul-geriye getir ipucu olmad iin hatrlanamaz. Bilginin bellekte depo
lanmas kadar, uygun ara-bul-geiye getir pularnn bulunmas da nemli
dir.
yle bir deneme yaparak bu gzlemi kantlayabilirsiniz. Deiik kelime
gruplanm belirten bir dizi kelime aln. rnein, Tablo 5-1de verilen meyve
182
NSAN VE DAVRANII
(elma, armut.vb.). hayvan (at. eek), mutfak eyas (tabak, atal), renk (krm
z. san), giyecek (celoet. gmlek) gibi kelimelerden oluan bir liste olsun. On
kii civannda bir arkada grubu aln. Liste}d onlara bir kere okuyun, okudu
unuz listedeki kelimeleri belleklerinde tutmalann. biraz sonra onlara bu
kelimeleri soracanz syleyin.
Arkada grubunu imdi beer kiilik iki kOk gruba aynn. Birinci gru
ba kelimelerin kategori isimlerini verin: "Meyve isimlerini syle", "imdi de
hayvan simlerini sCyle'" gibi. kinci gruba hibir ipucu vermeyin. "Listeden
hatrladnz kelimeleri syleyin" ynergesini verin. Birinci gruptakilerin.
kinci gruptakilerden daha fazla sayda kelime hatrladn grrsnz.
Bu aamada, ikinci gruptakilere. ayn birinci gruptakilere yaptnz gibi
kategori isimlerini verin: "Meyve isimlerini syle", "imdi, hayvan simlerini
syle" gibi. Onlarn kelimeleri hatrlama orannn birinci gruptakilerin dze
yine geldiini grrsnz. Bu deney gsteriyor k. isim kategorileri ara-bulgerlye getir pulan olarak verildiinde hatrlamada bir artma olmaktadr.
Tablo 5.1 isim kategorilerini ieren isim listesi. sim kategorileri:
(1) Meyve, (2) hayvan, (3) mutfak eyas, (4) giyecek, (5) renk.
elma
at
atal
san
ceket
gmlek
armut
eek
kak
mavi
eftali
tabak
orap
erik
deve
bardak
pembe
kilot
ilek
ceylan
bak
yeil
elbise
nek
pembe
muz
BELLEK
183
"hatrlama'' olayna gtrr. 0te yandan, yalnz bir tek ipucunun ("Geen
gnk toplant") bulunduu durumda Ahmet Tarladeen'i "hatrlama" olasl
dktr.
Acaba bellekteki bilgi, srekli bellekte kalr m. yoksa zamanla kaybolur
mu? Doru ara-bul-gerfye getir pucu kullanlrsa bellekteki btOn bilgerl
hatrlamak olana var m? Sorularn cevaplanh bugn kesin olarak yeremi
yoruz. Baz psikologlar. beUektekf bilgilerin, manyetik banda kaytl ses veya
grnt gibi sinir sisteminde kaytl olduunu ve manyetik banttaki kaytla
rn zamanla zayadg gibi, sinir sistemindeki bilgi kaytlarnn da zamanla
zayflayacam kabul ederler.
Baz psikologlar ise, bellekteki bilgilerin hibir zaman kaybolmadn, fa
kat o bilgilere ulamak iin gerekli ara-bul-geriye getir ipulannn, "ipucu"
olmak zelliklerini zamanla yitirdiklerinden "unutma olaynn" ortaya kt
n savunurlar. Dier baz psikologlar, her iki srecin de geerlii olduunu
kabul ederler. Onlara gre, deneyimin trne baml olarak, unutma olayn
da baz zamanlarda "zlerin za3ailamasr kuram, baz zamanlarda da, "ipucu
nun zelliini kaybetmesi" kuram geerli olur.
Hatrlamayla ilgili yaplan aratrmalar, ara-bul-geriye getir pulan kay
bolmasnn. hatrlayamama ola)nnm en belli bal nedenlerinden biri olduu
nu gsterir. imdi, ara-bul-geriye getir'i kolaylatran ya da zorlatran ne
denlere bir gz atarak bellekle ilgili konumuzu srdrelim.
rgtleme ve Balam
Hatrlamada iki faktr nemli rol ojrnar: ( 1 ) rgtleme (organizing) ve (2)
balam (ilikiler erevesi/context). Bilginin renimi, baka bir deyile kod
lanmas srasmda birey bilgiyi istedii ekilde rgtleyebilir. Bilgiyi gtlemede kullanlan dzen akla yatkn, evvelden bilinen bir dzense, hatrlama
srasnda ara-bul-geriye getir ipucu olarak kullanlr.
Size liste halinde verilmi doa bilimleriyle ilgili yz akn bir dizi kav
ram renme durumunda olduunuzu varsayalm. Size anlaml gelecek bi
imde rgtleyerek kavram dizisini renmek istiyorsunuz. Farzedelim k, en
dtan ie doru giden bir rgtleme dzeni kullanyorsunuz: Evrenin yap
syla ilgili kavranlan bir grup olarak topluyorsunuz, daha sonra gne siste
miyle ilgili kavrsunlan alyorsunuz ve bunu yer kresini ilgilendiren kavram
lar izliyor. Daha sonra, yer kresindeki, canl ve cansz varlklan ve cansz
varlklann hareketiyle lgili fizik kavramicirm grupluyorsunuz, canllann ya
psyla ilgili biyoloji kavramlann ve en sonunda da insan davranlanyla ilgili
psikoloji kavramlann da bir kmeye koyuyorsunuz.
Habrlamayla ilgili deneyler tekrar tekrar gstermitir ki. rgtlenerek
renilen bil^, hi rgtlenmeden bellenen bilgiden iki veya kat daha kolay
hatrlanr. Yukandaki rnekte grld gibi, verilen kavram dizisini, size
anlaml gelecek bir biimde rgtlediinizde, kavramlan hatrlama oranmz
yksek olur.
Kodlama srasnda rgtlenen bilgi, acaba niin daha yi hatrlanr? Bu
soruya psikologlar u cevab verin Kodlama srasnda kullanlan rgtleme
dzeni, ara-bul-geriye getir annda pucu olarak kullanlr. Kullanlan dzen
184
NSAN VE DAVRANII
BELLEK
185
Bozucu Etkiler
Bir ara-bul-gerlye getir ipucu birden fazla bilgiyle liki kurar ve her biri
in ara-bul-gerlye getir pucu olarak lev grmeye balarsa, o zaman bozucu
etkiler (interference) kendini gsterir ve hatrlamada aksaklklar ortaya kar.
yle bir rnek verelim; Okuldan eve dnerken kitap almay unutmamak
in yznz sol elinizden karp sa elinizin parmana takyorsunuz.
Elinize baktnz zaman sa elinizdeki yzk size kitap almanz hatrlatr,
baim bir deyile bir ara-bul-gerlye getir ipucu olarak lev grr.
Bir sre sonra almanz gereken ey daha olduunu dnyorsunuz:
Yaz makinenize erit, kalem aaca ve arkadanzn doum gn iin br
kart. Sa elinizdeki yzn almanz gerekenleri size hatrlatacan zihniniz
den geiriyorsunuz. Okuldan ktktan sonra sa elinizdeki yzn gerek
ten farkna vanyorsunuz ve bunun size bireyler hatrlatmas gerektii iin
byle yaptnz hatrlyorsunuz, ancak almanz gereken eylerin ne olduu
nu hatrlayamyorsunuz. Hatrlayamama olayn psikologlar. pucu olarak
kullanlan uyarcda yer alan bozucu etkilerle aklarlar. Ayn ara-bul-gerlye
getir ipijicu birden fazla bilgi birimiyle liki haline getirildiinden, bilgiler bir
birlerine ket vururlar.
Hatrlamak istediiniz eyleri rgtleyerek ara-bul-geriye getir ipucunun
verimliliini arttrabilirsiniz. rnein, almak istediiniz eyleri birbiriyle iliki
haline getirerek bir rgtleme gelitirebilirsiniz. Yazmak ve okumak nlerinin
zerine kurulmu yle bir rgtleme kurabilirsiniz: Kalem aaca kalemin,
erit, yaz makinesinin yazmas iin; doum kart arkadanzn, kitap sizin
okumanz iin gerekli.
186
NSAN VE DAVRANII
BELLEK
187
4. BELLEN GELTRLMES
Ksa ve uzun sreli bellein kodlama, depolama ve ara-bul-gerlye getir
srelerini inceleyerek bellein nasl altn anlamaya altk. imdi da
ha uygulamaya dnk olarak bellek konusunu tartacaz. Bellei gelitirme
olana var m? Soruya ksa sreli ve uzun sreli bellei gz nne alarak
iki aamada cevap vereceiz.
Kmeleme ve Bellek Genilii
Ksa sreli bellein 7 2 formlyle ifade ettiimiz bir kapasitesi olduu
nu daha nce sylemitik. Bu kapasiteyi artrmak olanakszdr. Ne var ki., k
meleme olaymdan yararlanarak, her kme iine giren birimlerin saysn artt
rabiliriz. Bylece, lasa sreli bellek 7 birimlik bir kapasitede kalsa bile her bi
rimin ierii daha karmak ilikilerin bulunduu bir kme oluturur. Daha
nce verdiimiz rnei hatrlayn: 145319231989 dizisi 12 rakamdan olu
makta ve ksa sreli bellein kapasitesini amaktadr. Fakat diziyi 1453.
1923, 1989 biiminde kmeleyince birimlik bir dizi haline getirmi oluruz.
Bu durumda, ksa sreli bellek tm kapasitesine erimek iin, yukardaki
trden drt veya be kme daha alabilir. Grdnz gibi, sonuta bellein
birim kapasitesi sabit kalrken, birimlerin kapasiteleri artar: kendi inde kar
mak ilikiler bulunduran her kme bir birim olarak alglanr.
188
NSAN VE DAVRANII
BELLEK
189
NSAN VE DAVRANII
190
verilirse en yksek baan elde edilir. Ne var ki, deiik nedenlerle bu olanak
her zaman salanamaz. rnein, niversiteye Giri Snav sizin daha nce
bulunmadnz ehirlerde, hi gitmediiniz okuUarm dersane veya salonlarmda yaplmak zorundadr.
D evreyi zihinde tayarak, kodlama ve hatrlama balamlar arasmda
bir iliki kurulabilir. rnein, niversiteye Giri Snavna hazrlanrken, ken
di odanzda, kendi masanzda altmz. Smava baka bir ehirde, bilmedii
niz bir okulun smifinda girdiinizde, zihninizde kendi alma odanz canlan
drabilir ve smava, sanki kendi ahma odanzda cevap veriyormu gibi dav
ranabilirsiniz. Byle bir tavr takndnz zaman, bilgiyi renme (kodlama)
aamasmdaki balamla, ayn bilgiyi snavda kullanma (hatrlama) balam
arasmda zihnen bir benzerlik kurmu olursunuz. Zihnen yarattgmz balam,
smav durumunda ara-bul-geriye getir pucu olarak grr ve sizin harlamanza yardmc olur.
rgtleme (organize etme)
Bellei gelitirme yntemlerinden biri de, renme (kodlama) aamasmda
renilecek bilgiyi size anlaml gelecek biimde rgtlemektir. Burada size
kelimesinin altm birka kere izmek gerekir. renmekte olduunuz bUgyi
size bir anlam ifade edecek ekilde yaplandrr ve konulan alt ve st dzey
lere yerletirerek bir mertebeleme oluturursanz, bilgiyi hatrlamanz daha
kolay olur.
rnek olarak bellekle ilgili bu blm ele alalm. Deiik kavramlan gz
den geirdik. Bu kavramlar birblriyle ilikisiz, kendi bama ortada kalan kav
ramlar deildir. Her kavramn dierleriyle ilikisi vardr, ilikileri grebildim
mi? sorusunun cevabn, kavramlan kendinize gre yaplabnp, blmn
Kodlam a
itsel
kod
G rsel
kod
D epolam a
Snrl
A r a -b t ^ e r iy e getir
D izk e l
aram a
Korflama
Depolam a ve
ara-bul-geriye getir
Anls^
Ara-bul-gertye gelir
bozukhJkian
RikBer
kurma;
aynntlam a
O rganizasyon ve
^ U e r r n t s a
Bozucu
e ti^
Duygusal
taktder
ekil 5.4 Bellekle ilgili nemU kavramlann nasl organize olabilecei konusunda bir rnek.
BELLEK
191
tmnn zetini kararak" verebilirsiniz. ekil 5.4, bellekle* ilgili nemli kavramlann birbirleiyle likilerini benim nasl algladm gstermektedir. Siz,
daha baka bir organizasyon oluturabilirsiniz; oluturduunuz rgtleme si
ze daha anlamh gelebilir. Yaptnz organizasyon size anlaml geldii srece,
doru yoldasnz demektir. Byle bir rgtleme hatrlamanza mutlaka yar
dmc olur.Ara-bul-geriye getir iin Altuma Tapma
Bir bilgiyi kodlarken (renirken), onu nasl arayp-bulup-gerlye getirece
inizi (hatrlayacanz) planlar, ara-bul-geriye getir ipularn ak seik be
lirterek altrma yaparsanz, hatrlamanz o kadar kolaylar, rnein, snav
iin bir derse alyorsunuz, snav 120 sayfalk bir konuyu kaps^or. al
mak iin 3 gnnz var. Bu gnde 120 sayfay belki 4 defa okuyabilirsi
niz. ancak bunun size pek bir yaran olmayacaktr.
yle bir ahma tarz size daha yararl olur: ilk aamada konunun t
mn ksaca gzden geirin ve belli bal temel ana balklan renin, rne
in, bellek konusunda ksa sreli bellek, uzun sreli bellek olmak zere ki
temel grup var. Her temel konu kodlama, depolama ve ara-bul-geriye getir ol
mak zere alt balklara blnm. Alt balklann altnda da, ksa sreli bel
lek kapasitesi, grsel kodlama, iitsel kodlama gibi daha aynntl dzeylerde
kavramlar var.
kinci aamada, her alt balk, ya da kavramla lgili sorular sorun; "Ksa
sreli bellein kapasitesini gelitirmek olana var m? Nasl?" Her balkla
lgili soruyu o baln yanna yazn. nc aamada konuyu, sorulara ce
vap ararcasna okuyun. Btn sorulann cevabn verdikten sonra, drdnc
aamada, konuyla lgili yeni sorular sorun ve yeni sorulann cevabn bulmak
zere yeniden okuyun. Bylece. pasif bir okuyucu olmaktan kar, aktif bir
okuyucu durumuna gelirsiniz.
Deiik aamalarda sorular hazrlarken, snavda sorulabllen trden so
rular hazrlarsanz, o dersten alacanz not mutlaka ykselir. En yi alma
yntemi, renme annda ara-bul-geriye getir pulann gznnde tutarak
tekrar etmektir.
Alt Aamal Bellek Gelitirme Yntemi
imdiye kadar sylediklerimizi alt aamal bir yntem olarak ifade edebi
liriz. Bu bellek gelitirme yntemi uygulanrsa, ayn zaman sresi iinde da
ha iyi renir ve rendiklerinizi daha iyi hatrlarsnz. Yntemin alt adm
aada verilmitir.:
Aama 1. Gzden geirin. renmek istediiniz malzemeyi gzden
geirerek malzemenin nasl dzenlendiini anlamaya aln. Zaman
nz varsa, konunun ana hatlarn dzenleyerek kendi kelimelerinizle
ksaca yazn. Daha sonraki aamalarda okuduunuz bilginin dzen
lediiniz zetin neresinde yer aldn srekli hatrnzda tutun. Daha
nce sylediimiz gibi, renmekte olduunuz bilgileri rgtlemenin.
192
NSAN VE DAVRANII
bellee byk yardm olur, rgtleyerek, organize bir biimdekonuyu alarak, daha lk admda belleinize byk bir yardm salam
olursunuz.
Aama 2. Soru hazrlayn, rgtlediiniz her konu blmyle lgi
li sizin in anlaml ve retmeninizin sorma olasl yksek olan so
rular hazrlaym.
Aama 3. Okuyun. Hazrladnz sorulara cevap ararcasna eli
nizdeki metni okuyun.
Aama 4. likiler kurun. Sorulan cevapladka, blmler arasn
da ne gibi bir iliki olduunu anlamaya aln. Metni yazan kii, be
lirli bir plan erevesinde, bir dizi dnceyi anlaml bir biimde an
latmaya alm. O yazarn kafasndaki plan kefetmeye aln.
Konulann birblriyle ilikisi nasl kurulmu?", "Konu tmyle man
tksal bir btn oluturuyor mu?" Bu sorulara cevap bulmaya aba
layn.
Aama 5. Tekrar edin. Her blm bitirince birka kere tekrar
edin ve o blmde hatrlamakta zorluk ektiiniz kavramlann farkna
vann ve zellikle o kavramlar gzden geirin.
Aama 6. Yeniden gzden geirin. Konunun tmn yeniden gz
den geilin ve yukandaki her adm tam anlamyla yapp yapmad
nz saptamaya aln. Bu aamada, konunun temel blmlerini ve
her blmdeki ana kavramlar zorluk ekmeden hatrlayabilmeniz ge
rekir.
Bu yntem rgtleme, ayrntlama ve ara-bul-geriye getir iin albrma
yapma ilkelerini kullanr. Alt aamal bu yntem okullarda ve dier eitim
kurumlannda renilmesi gereken deiik konular iin baanyla kullanlabi
lir.
BELLEK
193
dlgl halde, uzun sreli bellein kapasitesi snrszdr. Onc olarak, ksa s
reli bellekten ara-bul-gerlye getir hemen heme^ hatasz olduu halde, uzun
sreli bellekten ara-bul-geiye getir ilemi hata yapmaya son derece eilimli
dir. Yukardaki deneysel gzlemler, iki tr bellek arasnda kodlama, depola
ma ve u*a-bul-gerlye getir ilemi ahalannd, henill farkllklar bldtui
gsterir;
Klinik gzlemler de, iki tr bellein varln destekler sonu^ar Vermitir.
Balarna byk bir darbe yiyen Hilcrin ba7.la retrogipad anmezl
len tlden bir beUek semptpmu gsterirler, k etr^ ra d arm^
dnk
bellek bolugu/retrgrade amnesia) darbe olayndan hemen nce oIm biten
hadiselerin hatrlanamamasna verilen addr. Bu kiiler, kazann nasl oldu
unu hatrlayamazlar ama, daha nce belleklerinde bulunan bilgi ve hatralan yerli yerindedir. Bu durum yle aklanr: Kaza bireyin ksa sreli bellei
ni etkilemi ve hemen kazadan nce olan hadiseler, kazanm okuyla silinmi
tir.
Hayvanlar zerinde yaplan denemeler bu yorumu destekleyici yndedir.
Yeni bir davran renen hayvana, renmenin yer almasmdan sonraki de
iik srelerde elektrik oku verilmi, okun verilme zamanyla, hayvanili ye
ni rendii davran hatrlamas arasndaki iliki gzlenmitir. Yeni reni
len davran, veya bilgi, ksa sreli bellekte 30 saniye kadar kalr ve sonra
uzun sreli bellee aktanlr. ok. lk 30 saniyesi inde verilirse, renilen
davrann uzun sreli bellee geme frsat olmaz ve hayvan yeni rendii
davran uzun sreli belleinde kodlayamaz. ok renmeden 30 saniye son
ra verilirse, hayvan rendii davran uzun sreli belleine kodlayabilir.
" :
:' '.i
w .
'v :
Resim 5.6 Retrograd amnezi baa gelen darbelerden ortaya kar. Darbenin iddetine gre, am
nezi birf( dakikadan, birka gne, haftalara, hatta aylara kadar deiebilir. Resimdeki at binici
si. kazadan nce olanlar hi hatrlayamam tr.
D 13
194
NSAN VE DAVRANII
Klinik gzlemlerden gelen dier bir kant de. beyin amellyaUann lgilen
dirir. Epileptik (sara) nbetleri sk ve kuvvetli tekrar eden baz hastalarn
temporal loplardaki hlpokampuslan beyin ameliyatyla kartlr. Kasta ame
liyattan sonra eski bildiklerini hatrlamakta hibir zorluk ekmez, fakat yeni
bilgileri renemez, megln, ameliyat geiren biri, eski evinin adresini ve eve
nasl gidileceini gayet iyi hatrlayabildii halde, ameliyattan sonra tand
ve bir senedir oturduu yeni evinin adresini ve yolunu hl bilemez. Besbelli
ki hipokampus ksa sreli bellekle ilgili bir beyin blgesidir ve bu blgenin
kartlmas ksa sreli bellek ilevlerini ortadan kaldrmaktadr.
Deneysel ve kliniksel gzlemler, iki tr bellek olduunu destekler. imdi
de iki tr bellein birbirleriyle nasl bir ilikisi olduunu grelim.
kili Bellek Kuram
Yukarda da grdmz gibi, ksa ve uzun sreU iki bellek hipotezi de
neysel ve klinik gzlemlerce desteklenmektedir. Fakat bu gr psikolojideki
tek gr biimi deildir. Dier yaklam biimlerinden ayrt edebilmek iin,
imdiye kadar incelediimiz ksa ve uzun sreli bellein varlm kabul eden
yaklama kili bellek kuram" ad verilir. kili bellek kuramn savunan psi
kologlar. renilen bilginin ksa sreli bellekten uzun sreli bellee aktanmn
temelinde tekrar etme olayn grrler. Aadaki aratrma sonulan bu g
r destekler.
Bir denee, krk kadar geliigzel kelimeden oluan bir kelime dizisi ve
rilse ve sonra ondan, aklnda kalanlan hibir sra dnmeden sylemesi is
tense, en ok listenin sonunda yer alan kelimeleri hatrlayabildii grlr.
kinci en iyi hatrlanan, listenin bandaki kelimelerdir (ekil 5.5). kili bel
lek kuramma inanan psikologlar bunu yle aklan Listenin sonundaki ke
limeler henz daha ksa sreli bellekte olduu iin halen tekrar edilmektedir
ve kaybolmamtr; bu nedenle onlar en iyi hatrlanrlar. Listenin bandaki
kelimeler verilmeye balandnda ksa sreli bellekte baka kelime yoktur ve
ilk kelimeleri bir sre tekrar etmek olana vardr. Daha sonra kelimeler oalmca, tekrar etme olana kalmaz, bu nedenle listenin ortalanndaki keli
meler en az hatrlanr.
Ezberlenecek kelime listesinden hemen sonra deneklere zihinsel aritme
tik problemleri verelim ve bylece onlann listedeki son kelimeleri tekrar et
melerini nleyelim. Yukardaki aklama tarz doruysa, listenin sonundaki
kelimelerin hatrlanma orannda bir dme olacaktr. Gerekten de deneyler.
ekil 5.5 Bde gsterildii gibi, beklenen sonulan vermitir.
Listedeki kelimelerin denee verili hznn da kelimelerin hatrlanma
orann etkilemesi gerekir. Kelimeler ya saniyede bir, ya da iki saniyede bir
dehee gsterilebilir. Saniyede bir verildiinde ksa sreli bellekte pek tekrar
zaman olmaz ve bu nedenle, hatrlama oran, iki saniyede bir kelime veril
mesine oranla daha dk olur. ekil 5.5 C'de gsterildii gibi, gerekten de
deney sonulan bu beklentiyi dorulambr. ekilde grebileceiniz gibi, lis
tedeki son kelimelerin hatrlanmas ynnden saniyede bir veya ki saniyede
bir verme pek farkllk yaratmamtr; nk listedeki son kelimeler, kelime
lerin denee verili hzlan ne olursa olsun, kendilerinden sonra fazla kelime
195
BELLEK
U zun-seli benek
Hesaplama olmadan
Hesaplama yaptktan sonra
2 saniyelik gsterme hz
1saniyelik
gOstennehu
10
20
30
40
196
NSAN VE DAVRANII
psikologlann byk bir ounluu kili bellek kuramn temel kabul ederek
kitap yazar ve aratrma yapar.
6. YAPILANDIRICI BELLEK
imdiye kadar basit kelime dizileriyle ve derse alma gibi daha karma
k dzeyde bellekten sz ettik. Gnlk yaamda karlatmz olaylar ve
bilgiler deiik karmaklkta ve yapdadr. renilecek bilginin ya da olayn
karmaklk derecesi arttka bellein bir baka zellii kendini belirtmeye
balar. Bellek pasif bir depolama yeri olarak hareket etmez, aktif bir biimde
gelen bilgileri yaplanr, eklemeler ve karmalar yapar, boluklar uygun
bir biimde doldurur. Bellein bu ynne yaplandnct (construclive) zellik
ad verilir.
Yaplandincilik, belirli bir kltrde yetimi olmamzdan ileri gelir. Belirli
bir kltrde yetimi olmak demek dnyaya, olaylara, bireylerin davranlanna bak tarz ve anlam verme bakmndan belli bir gr, belli bir dzeni,
toplumun dier yeleriyle paylamak demektir. Kltr, paylalan deerler ve
alglama tarzyla canlln bulur ve toplumda yaar. Kltr, hangi durumda
neyin nasl yapld takdirde uygun" deceini bize retir. Hangi durum
larda hangi davranlann daha olasl olduunu bize syler. Farknda olma-;
dan kltrn uygunluk" ve olaslk" dzenlemelerini gnlk yaamla ilgili
alglarmzda srekli kullannz. Kltrn bu zellii bellein yapdandnclt
biiminde kendini gsterir.
Aadaki trden bir.^tkileimi okuduunuzu farzedin;
Mmtaz, elindeki ieden bir yudum daha aldktan sonra kansna.
"Bktm ark! Bu evde yemek hi zamannda hazr olmayacak m!" diye
bard.
Kars, kzgn biimde mu^aa girdi, alamamak iin kendini zor tuttuu
belliydi.
Bir sre sonra size "Mmtaz karsyla konuurken sarho muydu?" diye
sorulsa, byk bir ihtimalle "E>et" cevabn verirsiniz. Niin? nk size ve
rilen hikayede Mmtaz'n elindeki ieden bir yudum daha ald syleniyor.
Evinde karsna kzgn bir fadeyle konuan Mmtaz'n elindeki ienin ki
iesi olduunu ve bi nedenle duygularm kontrol etmekte zorluk ektiini
dnmeye balamanz doaldr.
inde yaadmz kltr ki - kt duygular - ailede uyumsuzluk v<^
mutsuzluk" beklentiler zincirini bize rettii iin, bu zincirin ancak belirli
bir ksm verilse dahi, biz verilmeyen ksmlar zihnimizden tamamlarz. By^
lece Mmtaz'n sarho olduu hi sylenmedii halde, kltrn verdii bek
lentiler ztnctrtntn etkisi altnda, belleimiz bu bilgiyi ekler ve hikyeyi yeni
den yaplandnr.
yle bir baka rnekle belle^n yaplandnc zelliini tekrar gsterelim.
Size yle bir cmle verildiini dnn:
BELLEK
Z.h a tria m a
8. hatrlam a
9. hatrlam a
197
10. hatrlam a
198
in s a n v e
DAVRANII
7. ZET
Bellein aamas vardr: Kodlama, depolama ve arayp-bulup-geri ge
tirme. Kodlama d dnyadaki uyarclarn bellee kaydedilebilecek biime
dnmesine, depolama kodlanan bilginin tutulmasna ve ara-bul-geriye ge
tir ilemi de depolanan bir bilginin gerektii zaman aranp-bulupkanlmasna verilen addr. Bu aama, ksa ve uzun sreli belleklerde
farkl grnmler gsterirler. Grsel kodu da kulland halde, ksa sreli
bellein kullanm olduu en belirgin kod sessel koddur. Ksa sreli bellek
biyoRzlk. uzun sreli bellek ise protein zincirlerinin olumasyla gerekleen
biyokin^asal bir sretir.
Ksa sreli bellein depolama kapasitesi 7 + 2 birim, ya da kmedir. Bu
kapasit^e ulatktan sonra ksa sreli bellee giren her yeni birim, bellekte
evvelden bulunan dier bir birimi dan atar ve onun yerini alr. Ksa sreli
bellekteki bir birimi bulmak iin yaplan ara-bul-geriye getir sreci, bellekte
ki her birim srayla gzden geirilerek baanlr.
Uzun sreli bellekteki bilgileri kullanarak ksa sreli beekteki yeni bilgi
leri daha byk anlaml bilgi gruplan halinde toparlamaya kmeleme ad ve
rilir ve ksa sreli bellein kapasitesini arttrmada tek yol olarak kullanlr.
Uzun sreli bellekte bilgi temel anlamna gre kodlanr. Hatrlanmas ge
reken yeni birimler ne kadar anlam se ve birimler arasnda ne kadar yi
ilikiler kurulmusa, o kadar iyi hatrlanr. Birimler arasnda liki yoksa,
belleyenin yeni bilgileri anlaml bir biimde rgtlemesi hatrlama dzeyini
ykseltir, renilecek bilginin anlam ne kadar aynntl olarak ilenirse, bi
rim bellekte o kadar yi kalr.
Uzun sreli bellekteki unutmalarn ou ara-bul-geriye getir ipulannm
ortadan yok olmasndan ileri gelir: bir baka deyile bilgi beUektedir. fakat o
bilgiye ulaacak ara-bul-gerye getir ipulan ortadan kaybolmutur, renme
srasmda bilgi rgtlenmise ve renmenin iinde yer ald balamla hatrla
ma anndaki balam birbirine benzerse, ara-bul-geriye getir ipulan da o ka
dar ok olur ve bylece hatrlama kolaylar. Ara-bul-geriye getir ipulan. di
BELLEK
199
()
kinci resimdeki saylarn dizimindeki kural: lk sayya 3, elde edilen sayya 4 ekle
ve bu lemi devam ettir.
Alnc Blm
B LM : DL, KAVRAMLAR VE
PROBLEM ZMNDE DNCE
2 02
NSAN VE DAVRANII
203
NSAN VE DAVRANII
204
ncelenirler, insan zihni bir btn olarak ve son derce karmak bir ekilde
ler. Bu karmak olay btnyle anlamamz olana olmad iin, anlaya
bileceimiz ufak alanlara blerek ncelemek yolunu seiyoruz.
2. DL
Dil, insanlara son derece karmak ve kudretli bir sembolik letiim arac
salamtr. Hayvanlar, 3dyecegln nerede olduu, tehlikeli bir durumun varl
. veya cinsel birleme stei gibi belirli temel mesajlar kendi hemcinslerine
iletebilir. Hayvanlarn letiimi, ne kadar karmak ve ilgi ekici de olsa, dile
bal olarak gelitirilmi nsan letiimiyle karlatrldnda, son derece ba
sit kalr, insan dili son derece soyut ve karmak bir sretir. Psikologlar n
san diliyle llgl deiik bilgiler elde etmilerdir, ne var ki bilmediimiz konu
lar oktur ve bu konuda aratrmalar devam etmektedir. Aada dilin yaps
n ve dile temel yaklamlan ana hatlanyla tartacaz.
Fonem ve Morfemler
Dil nsan seslerinin bir araya gelmesinden olumu, belirli bir yaps olan
bir sistemdir. Dilin bir anlam fark meydana getiren ses birimine fonem (phoneme) ad verilir. Her dil fonem ad verilen temel ses birimlerinden oluur
Trkiye Trkesinde 8 sesli ve 23 sessiz olmak zere 31 fonem vardr (UhderhlU, 1986). Bir genellen^ yaparak, Trk alfabesindeki her sesli ya da ses
siz harf Trke fonemlerinden birine karlktr, diyebiliriz. Aada Trk
e'deki fonemlere rnekler verilmitir:
Hece banda
Hece ortasnda
Hece sonunda
ot
,var
kan
ver
kas
et
vur
kat
205
Cmle: A adam e
Tmle: isim tml
S/at: a; Isitrc ad
Haller, Alt olma (-:
Zaman Gemi zs
Bu tr cmle analizleri b
man, byle analizleri yapab
Tmle yaps gramerinin dil
mi alannda alan bilim ad
lanz:
)
endigi za
lyordu.
n dil bili
Yapya ynelik gramerler dille ilgili iki nemli olay aklayamaz: (1) Baz
cmleler birden fazla^nlam tarlar (rnein.Askerde olan amcamn olu]
206
NSAN VE DAVRANII
207
Y e m e k p i i r i r k e n O l c a y ' n a n n e s i b a b a s n d a n y a r d m
Trke iinde yer alan bu akmlar ve bunlarn incelenmesi burada birka sayfaya
sgamayacak kadar ok ynldr.
208
NSAN VE DAVRANII
(3)
Yaplandrma ve Yeniden Yapanduma Egilimt nsan belleiyle lg
uzun sreli zaman boyutu iinde yaplan aratrmalar bireylerin belleme ve
hatrlamalannda, ya p la n d a ve yeniden 3raplandma eilimleri gsterdii*
nl ortaya koymutur (Chrlsuansen. 1980; Splno, 1980).
Bu konuda nclk yapan ngiliz sosyal psikologu Frederick Bartlett
(1932) olmutur. Bartlett daha nce sylemi olduu bir hikyenin, anlatt
kiilerin belleinde on yllk bir zaman sresi iinde nasl deitiini izlemi
tir. Onun yapt gzlemler daha sonra laboratuvar koullan altnda gzlen
mitir. Hikye ilk sylendiinde her birey kendine gre hikyeyi yaplandrma
eilimi gstermitir. Zamanla hikye yeniden iraplandnim ve bireyin bilim
sel yapsna uygun bir biim kazanmtr.
4. emalar (schemala): Bilisel psikoloji ema" kavramn isvireli geli
im psikologu Piagetden alm ve onu bilisel psikolojinin nemli kavramlanndan biri yapmtr. ema, nesne ve olaylarn zihinde temsil edildii belirli
bir yapya verilen isimdir, rnein, elma" nesnesi belirli biim, renk, b
yklk ve koku duyumlaryla bizde bir ema oluturur. Nesnelerde olduu
gibi, soyut kavramlann da bir emasndan szedilebilir. Sayg" kavram, be
lirli bir duygusal ton, sosyal iliki, beden duruu, sesin perdesi gibi karma
k bir yapya, emaya sahiptir. Trklerin sayg emasyla, Amerikallarn
sayg emas farkl olduundan. Amerika ya gelen Trk'lerin ou, ilk balar
da Amerika'llann byklerine kar son derece saygsz olduunu dnr
ler. Gerek olan ise iki toplumun ayn kavram iin farkl emalar kullanma
sdr.
Tek tek olaylar, nesneler ve kavramlar emaya sahip olduklar gibi, kar
mak olaylar da her kltr ve toplum inde emaya sahiptirler, rnein,
dn olaynm emas bir balangc, bir geliimi, bir odak noktasn, ya
valamay ve nihayet bir bitimi ierir ve Trkiye'nin bir blgesinden dier bl
gesine her aamada farkllklar gsterir.
Ak hikyesi" kltrmzde belirli bir yap ve duygusal ton gsterir. Ge
leneksel blgelerde klar birbirleriyle iletiim kurma olanana sahip deil
dirler. geleneksel toplum onlar srekli bask altna almaya alr, ana-baba
bu sevgiye kardrlar, alama, hzn ve aynlk kanlmazdr. BJreysel z
grln toplum dzeninden stn tutulduu Amerika gibi bir toplumda
ak hikyesi" emas son derece farkldr. Bu nedenle bir Amerikal ve Trk
birbirleriyle duygusal liki ine girdiklerinde, byk bir olaslkla, bir sre
sonra Trk Amerikaly bencil" ve yzeysel", Amerika'l Trk karamsar"
ve kendine gvensiz" bulur.
Bireyler emalan hi farknda olmadan zihinlerinde tarlar ve duydukla
r kzleri, grdkleri olaylan bu emalar iinde yorumlarlar, anlarlar ve bel
leklerine kaydederler. Bir toplum iinde bireyler, emalan geni lde payla
rlar. Bu paylamann altnda yatan neden o toplumun kltrdr. Bu ne
denle Trkler birbirlerinin davranlann ve szlerini daha kolaylkla anlarlar
ve hatrlarlar. Farkl kltrlerde yetimi kimselerin birbirleriyle iletiim kurmalannda zorluk yalnz dillerinin deil zihinsel emalannm da farkl olma
sndan leri gelir.
209
Dilin renilmesi
ocuk dil renirken deiik
aamalardan geer. Bu aamalan
aada ana hatlarda tantacaz.
(1) Cvldama Devresi (babbllng):
Doumundan sonraki Uk -drl ay
inde bebekler alamann. *agu agu" sesi karmann, esneme ve ge
irme dnda szl faaliyetlerde bu
lunmazlar. Alt ay civarnda durum
deiir, bu devrede ocuk kendili
inden avldama davran gster
meye balar. Bu sesler ilk balarda
genel nsan sesleri olarak kendileri
ni gsterirler, fakat ksa bir zaman Resim 6.2 ocuk ve ana>baba etkileimi dil
renmenin temelini olutumr.
iinde, bebek evresindeki insanla
rn konutuu dUln fonemlerini an
dran sesler karmaya balar. Ses
lerin herhangi bir yaps ya da anlam yoktur. Fakat ocuk ses karma or
ganlarn kullanmaktan byk bir zevk alr ve her rsatta tekrar tekrar bu
sesleri karmaya devam eder.
Dnyann her blgesinde, hangi rktan ve hangi dilden olursa olsun be
bekler hemen hemen alt ay civarnda cvldamaya balarlar. lk balarda be
bekler birbirlerine son derece benzeyen evrensel sesler karrlar, yle ki. ses
ler yre, rk ve dil ayzmma gre kaydedilip sonradan bir grup kiiye, bu ka
ytlar dinletilerek gruplandnimas istendiinde, bebeklerin ses kaytlan arasmda bir aynm yaplamamtr (Atkinson. MacWhinney ve Stoel. 1970). Be
beklerin kard seslerin tr ve miktan blge. rk ve dil faktrlerinden etki
lenmez. Hatta sar ana-babadan doan ve onlann evresinde byyen bir
sar ocuk bile, dier ocuklannkine benzer sesler kanr (Lenneberg.
1967).
Genel ses durumu ksa srer ve ocuklar birka ay iinde anababalannn dilinin seslerini daha ok kanr. dier sesleri se ark karmaz
lar. Demek oluyor ki. ocuk doduunda deiik insan dillerini konuabile
cek bir ses haznesiyle doar, daha sonra hzla kendi toplumunun dilinde uz
manlamaya ynelir.
(2) Tek Kelime ve Tmcel Sz (holophrastic ^ e c h ) : Bir ya ctvannda be
bekler dilde bulunan gerek kelimeleri renme^ ve sylemeye balarlar. Bu
kelimeler toplumsal dilin lk balangcn gsterir ve ilk balarda yetikinlerin
diline pek benzemez, zamanla yetikinin konutuu dille ocuun konutuu
dil birbirine benzem^e balar. Kelime says en fazla iki ve be yalan ara
snda arlar, daha sonra kelime hzinesi bymeye davam eder, ancak art o
kadar hzl deildir. ki yamdaki ocuk ortalama 50 kadar kelime bilir. Bir
sene sonra, yandayken ocuun bildii kelime says 1 .0 0 0 civarndadr.
Be yandaki bir ocuk 2.000 kadar kelime bilir.
D 14
NSAN VE DAVRANII
210
ocuk nceleri bir kelimeyi tm bir anlam ifade etmek iin kullanr, r
nein, ocuk "Baba! dedii zaman, *Ben babamn omuzuna binip onunla
parka gezmeye gitmek Istiyoruml dncesini belirtmek steyebilir. Havhav'
kelimesi, Ben skldm, komunun kpeini buraya getirin, oynamak Istlyorumr anlamma gelebilir. Tmcel sz byle tek kelim^le karmak dnce
leri ifade etmeye verilen isimdir ve bu devrede, ocuun dili anlama yetenei
nin. konuabilme becerisinden ileri olduunu gsterir.
(3) tki Kelimeden Oluan Cmleler : On sekiz ay civarmda ocuklar iki
kelimelik ksa cmleler kurmaya balarlar. Bu cmleler ilk gramer yapsnn
belirtileridir. **Anne gel!* *Baba al!* Atta git!* gibi cmleler ocuun dilin gramatik yapsna lgili ilk abalarm gsterir. ocuk iki kelimelik cmlelerden
kelimelik cmlelere gemeden nce, ki kelimelik cmleleri sk sk kullan
maya balar. Braine (1963) bir ocuu uzun zaman boyutu iinde gzlediin
de, 19 aylk bebein 5-10 civarndaki iki kelimelik cmle kullanmnn. 20
aylkken 25. 21 aylkken 50. 22 aylkken 75. 23 alkken 150. 24 aylkken
1425 ve 25 a^ikken 2425 olduunu bulmutur. lk balarda yava yava ar
tan iki kelimelik cmle says 24. ve 25. aylarda birdenbire frlamtr. Miller
ve Evin (1964) de buna benzer sonular elde etmilerdir.
(4) TelegraJUc Sz : Ikl- kelimelik cmleler telegraflk sz ad verilen bir
yap gsteriden ocuk Baba seninle beraber parka gidelim* dncesini.
Baba park git* telegraflk cmlesiyle ifade eder. Telegraflk cmlede genellikle
isim ve lil yer ahr. dier btn aynntlar braklr. Bu nedenle ocuun dilini
anlamak iin, ocuun hangi durumda ve hangi amala bu sz s^lediini
bilmek gerekir.
Bu tr konumaya balama baml (context dependent) sz ad verilin
ocuun srekli evresinde bulunan anne, baba ve kardeler, onun zihnin
deki balam bildikleri iin ne demek istediini hemen anlar, ama bir yaban
c. ocuun ne demek stediini anlamakta byk glk eker. Tmcel sz
tek kelimeyle, telegraflk sz iki kelimeyle ifade edilen karmak dnce ya
plarn belirtin
(5) Uzun Cmleler: ki ve ya arasnda ocuklar daha uzun cmleler
kullanmaya balarlar. Cmlelerde kullandklar hece says artmaya balar.
Bu aamadaki dil srecinin, gz nne alnmas gereken yn vardr:
(1)
(2)
(3)
211
imdi ocuun dil renimini aklamaya girien dil renme kuramlanm gzden geirelim.
Dilin renilmesiyle lgili Kuramlar
4. Blmde gzden geirdiimiz renme kuramlannn ou ocuun dil
renme davrann aklama da da kullanlmtr.
(1) Klasik Koullama: Bu model iinde ocuun kelimeleri nasl rendii
yle aklanmtr: ocuk deiik sesler karr, bu arada rastgele anne,
ann, nne gibi sesler karr ve kendisini besleyen, kucana alan, btn
rahatlkJann kayna olan kiinin bu anda kendisine glmsediini, kendisi
ni kucakladn grr: Bylece ocuun kendiliinden kard bir ses, be
lirli bir kiiyle koullanma durumuna girer. Ayn ekilde ocuk scak keli
mesini ocuk, sobaya dokunmas, elinin yanmas ve annesi ile balant iine
sokarak renir.
(2 ) Edimsel Koullama : Skinner (1957) ve Rachlln (1976) dil le ocuun
dier davranlan srasnda renme ynnden hibir fark grmezler. Onlara
gre, ocuk dier davranlarn nasl reniyorsa, dili de ayn renme s
releri araclyla renir. Tek fark, ocuun evresini el ve kollaryla deil,
szle etkilemesidir.
rnein, kendi ulamnn dnda bulunan belirli bir nesneyi almak iste
yen ocuk deiik sesler dener ve sonunda tesadfen "ver* szne benzer bir
ses kanr. ocuun evresinde olanlar ocuun uzand nesneyi alp ona
verirler. Bylece. ocuk sz araclyla evresini etkilediini anlar ve ulaa
mad bir nesneyi almak stediinde ayn ver" szne yakn bir ses kartr.
ocuk zamanla her istei ve davranyla ilgili yeni bir kelime renir. Bu g
re gre dil renmesinin temelinde pekitirme, snme ve genelleme gibi
edimsel renmenin temel ilkeleri yatar.
Koullama Kuramlarna Yapan tirazlar : Davran psikologlar insan
dilini dier davranlar gibi koullama ilkeleri iinde aklamaya abalarken,
dilbilimi iinde yeni gelimeler olmakta ve Chomsky dntrml gramer
kuramm ortaya atmaktayd. Chomsky (1959), Sklnnern (1957) dil reni
miyle lgili aklamasn eletirmi ve Skinner'n edimsel koullama kuram
nn tesinde, renmeye koullama modeli asndan bakan btn yaklamlann dili aklamada yetersiz olduunu savunmutur. Chomsky koullama
modellerine itirazlann u noktalarda toplamtr.
(a)
(b)
212
NSAN VE DAVRANII
Resim 6.3 Psikolinguistik kuram, evresinde konuan olduu srece, ocuun konumay
mutlaka reneceini savunur.
213
empanzelr DU
*Hayvanlar insana zg bir dil renebilir mi?" sorusu uzun sre psikologlan dndrmtr. empanzeler zerinde yaplan ilk denemeler iayes
ve Hayes. 1952) olumsuz sonu vermi ve aratrmaclar. empanzelerin dili
renemeyeceklerine karar vermilerdir.
Daha sonraki aratrmaclar, dil 3reteneglyle. dilin ifade mekanizmalann
birbirinden ayrt edince u soru ortaya kmtr: "empanze grtlagmdaki ses
mekanizmalan. insan dilinde kullanlan sesleri karmak iin yetersizdir. Ses
mekanizmalann kullanmadan "hayvan iaret dUi kullanarak iletiim kura
bilir m?" Gardner ve Gardner (1978)ln yapt aratrmalar bu soruya olum
lu cevap verir. Washoe adl empanze 200 den fazla iaret renmi ve iaret
ler araclyla basit ifadeler kullanabilmitir: Sen ben hemen git!" "Hemen
ver dlfrasl"gibl.
Premack ve Premack (1975) yaptklan aratrmada iaret dili kullanacak
yerde, baz ekilleri kelimelerin sembolleri olarak kullanmlar ve sembol dizile
rini belirli gramer kurallarna gre yaplandrmlardr. Sarah adl empanze
plastikten yaplm sembolleri kullanarak baz basit cmleler kurabilmi ve
sembollerle verilen cmleleri anlayarak kendisinden isteneni yerine getirmitir.
Aratrmalar gstermektedir ki. empanzelerin szl ifade mekanizmalan
bizimkinden farkl olduu in onlara szl dil retmek olana yoktur, ne
var ki iletiim yetenekleri bizim nceden dndmz kadar dk deil
dir. nsan dilinin karmakl, akcl, hz ve yaratclk derecesi hibir hay
van aratrmasmda gzlenemeyecek kadar st dzeydedir. Zekca en dk
insan bile, Sarah ve Washoe gibi zek dze3rl yksek empanzelerden kat kat
stn bir dil kullanma yeteneine sahiptir. Bu tr gzlemler, insanlann "dil
programyla" doduu kuramm destekler.
2 14
NSAN VE DAVRANII
Dil ve Dnce
nsan dncesinin szl olmayan semboller kullandn bugn biliyo
ruz: mgeler, ekiller, duygular, tat ve koku gibi dier duyu organlannm kul
land semboller dnce srecinde nemli rol oynarlar. Dildeki sembol ve
kavramlar dnceyi byk lde etkiler.
Dil ve dnce arasmdakl iliki deiik biimlerde ifade edilmitin (1)
Dnce dilden bamszdr. Dil dncenin fadesi iin gereklidir, ama d
ncenin varl iin dile gerek yoktur. (2 ) Bir kiinin konutuu dilin tr, o
kiinin dncesinin ieriini ve biimini belirler. Dnce ancak belirli bir
dil ortamnda oluabilir, dnceyi dilden ayn dnemezsiniz (Whorf.
1956). (3) Dil ve dnce birbirlerini etkiler, dnce temelde algsal srele
re baldr.
Dil hem algsal sreleri etkiler, hem de belirli tr dncelerin daha ko
laylkla ifade edilmesini salar. Fakat dil. dncenin ieriini btnyle be
lirleyemez: nemli bir algsal olay varsa ve bu olayn mutlaka szle ifadesi ge
rekiyorsa, dnce kendisine yeni bir kelime, bir kavram yaratarak yeni kavramm ifadesini bulur. Bylece dil ve dnce birbirlerini karlkl srekli
olarak etkiler.
Bu farkl grler birok aratrmaya yol amtr. WhorPun (1956) verdi
i rneklerden biri. Eskimo dilinde karla ilgili 40*dan fazla kelimenin olduu
dur. Bu gzleme dayanarak Whorf, "Eskimo kara bakt zaman bizim grd
mzden daha fazla ayrnt grr, nk toz kar, sulu kar, iri kar iin onun
dilinde a}nn ayn kelimeler vardr ve bu nedenle Eskimo'nun karla ilgili algs
ve dncesi daha aynntldr" der.*
Buna benzer bir rnek Trke'deki akrabalk isimlerinden verilebilir: Ha
la. teyze, amca, day a3nnm bizim iin son derece doal olduu halde. Ameri
kan ingilizcesi'nde hala ve teyze aunt,
amca ve day nde kelimesiyle fade
edilir. Whorfa gre Trk'ler. Amerika' llara gre bu alanda daha aynnt algla
ma ve dnme olanana sahiptir.
Bu tr hipotezler deiik alanlarda
aratrmalara yol am ve aratrma
sonulan yukanda belirttiimiz nc
trden gr, baka bir deyile dil ve
dncenin srekli birbirini etkiledii
Resim 6.5 insanlarn azlanndan ses grn desteklemitir. Whorfun higerekten donj, ne var k, brbrienyle
seikten iletiim kurduklanna dair somut
d&liller bulmak ok zor.*
(*)
Eskimo dilinde krktan fazla kar ismi olduu yaygm kamsuun geree dayanmad
m. gerek bir aratnnaya dayanmadan kulaktan dolma bllgilerie bu kanya ula
ldm savunan bilim adamlar da vardr. Santa Cruz'daJd KaUfomiya niversite
si retim yelerinden GcolTiey K. Pullum bu konuda bir kitap yazm bulunmak
tadr. (Bkz. Pullum, G. K.. 1991.)
215
Resim 6.6 Eskimolar bu resimde, belki de bir trden fazla kar grrler.
3. KAVRAM OLUTURMA
nsanlarn yaratt uygarl dile dayal letiim olmadan dnmek ola
nakszdr. Bu kadar nemli levleri stlenmi olan dil kavramlar kullanr.
Aada kavramlarn tanm, dille ilikisi ve nasl olutuu ile ilgili grleri
nceleyeceiz.
Kavram Tanm
Kavram (concept), aralarnda belirli zellikleri paylaan bir grup nesne ve
ya olaya verilen semboldr, rnein, aa bir kavramdr, nk ok sayda
nesneyi temsil eder ve bu nesneler topraa kk salma, dik durma, gvdesi,
dallan ve yapraklan olma gibi bir dizi zellikleri aralarnda paylarlar. Bu
nun gibi, kz, kitap, ev birer kavramdr.
Kavramlann birbirleriyle likileri vardr ve bu ilikiler mertebell bir yap
olutururlar. Biyoloji biliminden rnek verelim. Biyolojide her canlnn hangi
aile trne alt olduunu bulma nemli bir bilimsel faaliyettir. Bir hayvan ya
da bitkiyi snHamaya alan bilim adam, gerekte, nceledii canl yaratn
mertebell yap inde yerini bulmaya almaktadr. Mertebell yapdan neyi
anlatmak stediimize bir rnek yle verilebilir.
Evrendeki her ^ Enerji kavram altnda toplanabilir. Baz tr enerji
nesnelemitir, bazlar se manyetik dalga gibi titreim halindedir. Bylece
Enejiyi Nesnel ve Nesnel Olmayan gruplara ayrabiliriz. Nesnel grup Canl
ve Cansz olmak zere Ikl gruba ayrlabilir. Canllar, Bitkiler ve Hayvanlar
olmak zere iki gruba aynlr. Hayvanlar da Tek Hcreliler ve ok Hcreliler
olmak zere yeniden iki gruba ayrlr.
in s a n v e
216
DAVRANII
Enerji
/ \
Nesnel
Cansz
Canl
Hayvanlar
Tek hcreliler
Nesnel olmayan
Bitkiler
ok hcreliler
ekil 6.2 Bu ekilde szsz kavram oluumuQU belirten bir deney gsterilmektedir. Yiyecek
her zaman iin bir genin altna konmu hibir
zaman dikdrtgenin altna konmamtr. Bir tek
rardan dierine genin biimi ve bykl
deitirilmi olduu halde, rdek renilmesi
isteneni becerebilmi ve yalnz gene giderek
yiyecee ulamtr. Bu deney dil kullanlma
dan kavram oluturmann mmkn olduunu
gstermektedir.
217
I.Sert
2.m
2 .S(l
SSeri
4. Seri
le^^ ^^ ^^11^^
fard
ra lk
m ank
rtik
A
A
ml
p ra n
DDDDG^
tttttt
mul
od
dllt
rank
ling
________________ i
stud
fard
leth
mul
stud
n
r
i
11
O iJ \
0^0
o
* *
mank
"
pran
4i
ddI 6.3 Burada be seri verilmitir. lk seride gsterilen izimlerin adlar yanlarna yazlm
tr. Yaplan deneyler baz kavramlarn daha abuk, baz kavramlarn ise daha zor renildiini
gstermitir. rnein, leth "somut nesne" kavramn gstermektedir ve olduka kolay renil
mitir. Sari 4 ve 5'teki kavramlar tanyn ve izimleri isimlendirin.
2 18
NSAN VE DAVRANII
da faydal olduu srece kullanlmaya devam eder. B alece nesne ile kavram
arasnda arm kurulur. Kullanlan kavram iletiim kurmakta etkin deil
se. daha nceden kavramla nesne arasmda kurulan agnm sner.
Bu yaklama gre, uzun bir zaman sresi inde yaplan deneme ve ya
nlmalar kavramlarla, o kavramlann iine giren rneklerin birbirletyle ba
kurmasna yol aar, renen kii kendine verilen kavramlarla rnekler ara
snda anm likileri kurar. Bu gr modem psikologlar arasmda pek ta
raftar bulmaz, nk psikologlar kiilerin faal olarak kavram oluturmaya
girdiklerini. a}m dil reniminde olduu gibi, kavram reniminin de yaratc
bir sre olduunu bilirler.
(2) Hipotez Oluturma : Bruner, Goodnow ve Austin, (1956) yaptklan
aratrmalarn sonulanna dayanarak, kavram gelitirirken bireylerin son
derece faal olduklarm ve deiik hipotezler gelitirerek bu hipotezleri s
rekli test ettiklerini (hypothesis testlng) ileri srmlerdir. Bir problem
zm zerinde alan bilim adam gibi, kavram gelitiren kii srekli hipo
tezler gelitirir ve kurduu bu hipotezleri srekli deneyerek, deneyiminin so
nucuna gre ya kabul eder, veya reddederek yeni bir hipotez kurmaya yne
lir.
(3) Kurallar Oluturma : Gnmz psikologlannn ou, kavramlann te
melinde baz tanmlayc kurallann yattn ve kavram reniminin gerekte
bu kurallann gelitirilmesinden (rule construetion) baka birey olmadn
sylerler (Roseh, 1978). Aratrmaclar, zellikle levsel kavramlann byle
kurallarla tanmlandna aret ederler. Kalem kavram ilevi ve biimiyle ta
nmlann Mrekkebi vardr, yaz yazmada kullanlr ve sivri uludur. Bu
kural bildiinizde, btn kalemleri tanyabilirsiniz. Bardak, kak gibi baz
kavramlar basit, bilgi ilem merkezleri, niversite gibi baz kavramlarsa daha
karmak kuallan gerektirebilir. Karmak kurallan olan kavramlann re
nilmesi. basit kurallan olan kavramlara gre daha zordur.
(4) Prototipler: Baz psikologlar, kavram reniminin belirli bir soyutla
ma srecini erdiini leri srerler. Onlarca her kavramn soyutlanm bir
model yaps vardr ve bu yapya prototip (prototype) ad verilir. Aa kavramm alalm. Hibir aa birbirinin tpatp ayns deildir. Ancak bizim zihni
mizde tipik bir agacm nasl olacana dair bir model ema (model seheme)
vardr. Bu model ema sayesinde biz. dut aac gibi tipik bir aala, brt
len aac gibi tipik olmayan bir aac hemen ayrt edebiliriz. Palmer (1978)
temelde kavram reniminin bu prototipleri gelitirme srecine dayandm
savunur.
Hipotez, kurallar ve prototip gelitirme yaklamlan birbirlerine ters d
en yaklamlar deildir. Kavram gelitirme alanmda aratrma yapan ara
trmaclarn byk bir ounluu, her kuramm da kavram renmede ge
erli bir yeri olduunu kabul ederler. Hipotez gelitirme hem kural, hem de
prototip in kullanlabilir. Baka bir deyile, birey hipotezini kavram kural,
ya da prototipi iin gelitirebilir. Prototip daha ok ku. aa, sandalye gibi
nesnelerle ilgili alanlarda daha geerli olur. Kural gelitirme ise bak, kalem
ve otomobil gibi ilevsel kavramlarla ilgilidir.
2 19
4. PROBLEM ZME
Problem dendiinde aklmza yalnz matematik alanmdaki problemler
gelmez. Yaam bir dizi problemin zmlerini gerektirir. Problem, bireyin
varmak istedii bir amaca ulamasna ket vuran engeller var olduu zaman
ortaya kar, rnein, sinemaya gitmek istiyorsunuz, fakat u anda yannz
da yeterli para yok. Bu rnekte ama sinemaya gitmek, engel para yokluu
dur. Bir baka rnek: Ak olduunuz ve evlenmeyi istediiniz Nesrin zengin
bir ailenin kz. Sizin aileniz ekonomik olarak gl deil, okuldan mezun
olarak bir meslek sahibi olmanza ve para kazanmanza en azndan sene
daha var. Bu rnekte ama Nesrin'le evlenmek, engel kendinize zg gelirini
zin olmaydr. Okulun basketbol takmnda oynamak istiyorsunuz, ne var
k boyunuz ksa. Eve ge geldiniz, asmz ve yorgunsunuz. Evde yiyecek yok.
Btn bunlar gnlk hayatta rastladmz ve zm aradmz problemler
dir.
Problemler uzun sreli, ksa sreli, basit veya karmak olabilir. Duygu
sal. ekonomik ve bedensel problemler vardr. Bu farkl problem trleri birbir
leri iine kanarak byk karmak problemler haline dnebilirler.
Problemlerin zmleri, problemin tr ve karmaklna gre deiir.
Baz problemler tamamyla mantk yoluyla zlr, baz problemler duygusal
olgunluu gerektirir. Baz problemler ise olaylara yeni bir alglama asndan
bakmay gerektirir. Problem zmleri arasndaki ortak yan amaca ulamaya
ket vuran engeli ortadan kaldrmaktr.
Problem zmndeki Drt Aama
Problem Ozmede drt aama olduu baz psikologlar tarafndan leri s
rlmtr (Johnson, 1944). Bu aamalar tanma (familiarization). retme
(production), kuluka (incubation) ve deerlendirme (evaluatlon) aamalar
olarak adlandrlr.
Tanma aamasnda, ortaya kan problemi oluturan durumu ve engel
leri tanmaya alrz. retme aamasnda deiik zm seenekleri arama
ya balarz. Bu seenekleri uygulamaya koyar ve deerlendiririz. Uygulama
lardan hibiri zm getirmiyorsa, o zaman, bir tr kuluka devresine girer,
problemi bir yana brakr, baka eylerle urarz ve daha sonra probleme
yeniden geri dneriz. Yeniden deerlendirme yapar ve problem zme ula
ncaya kadar, bu aamalardan tekrar tekrar geeriz. Aamalar her zaman
bu sralamada gelmeyebilir, bazen atlamalar olur ve belirli bir sray izleme
yebilir.
Alt-amalar ve Planlama
Karmak problemleri btn olarak ele almak zor olduunda, zme y
nelik belirli stratejiler gelitiririz. Stratejilerden biri, sorunu daha basit alt
yaplanna ndirgemek ve tm sorunun zmne gtrecek alt-amalar (subgoals) saptamaktr. Mezuniyet snavna girecek bir renci, sorumlu olduu
konulana tmn dndnde, renilecek malzemenin okluundan do
220
in s a n v e
DAVRANII
221
Deneme ve Yanlma ya da gr
"Problem zm ok sayda deneme yanlmalann sonucu olarak yava
yava oluur" grO ile "problemin zm aniden gelen bir Igrden kay
naklanr" gr uzun sre tartma konusu olmutur. Deneme-yanlma (tri
al and error) yaklam zihinsel srelere, planlamaya, problemin tmn
grp hangi noktadan zme balanacama nem vermez. Bu srelere
nem veren Igr (Insight) yaklamdr. Deneme yanlma, bo durma, s
rekli ura, abala, belki bu abalardan biri seni zme gtr" anlay iin
de yaplr.
Alman psikologu Wolfgang Khler'n Sultan adl
empanze ile yapm olduu deneyden, 4. Blm'de
renme konusunu tartrken sz etmitik. Bu deneyde
problem zmnn "Hah. imdi kavradm!" biiminde
igryle geldiini grmtk. Hatrlayacamz gibi,
empanzenin iinde bulunduu odann tavanna bir
muz asldr ve odaya ok sayda bo tahta sandk kon
mutur. empanze srekli zplamasna ramen muza
ulaamaz. Birok denemeden sonra empanze bir ke
ye ekilir, sakinleir ve bir sre sandklara bakar. Da
ha sonra kalkar, sandklar st ste koyar ve stne
karak muzu alr.
Modem bilisel psikologlar problem zmnde
hem deneme-yanlmann hem de igrnn geerli
stratejiler olduunu kabul ederler. Onlara gre, birey
problemin zmne Igr yoluyla ulamadan nce,
birok deneme-yanlmada bulunur ve bylece. deiik
zm seenekleriyle tanklk kurar. Bu tanklk
devresi igrnn oluabilmesi iin gereklidir. Igr.
problemin btn eleri tanndktan sonra ortaya
kar. Bilisel psikologlar deneme-yanlmann yalnz dav
ran dzeyinde deil, ayn zamanda rtk bir biimde
algsal ve bilisel dzeyde de olduunu kabul ederler.
Bu bilisel deneme-yanlmalar. onlara gre, igrden
nce gelir ve igrye bir hazrlk oluturur.
Problem zmede Karlalan Glkler
Problem zme durumuyla karlatmzda, nce
ki bilgi ve denemelerimizden faydalannz. nceki dene
yimlerimiz problem zmede bize yardmc olabildikleri
gibi, baz glkler ve engeller de yaratabilirler. Bu
glkleri aadaki biimde zetleyebiliriz.
tleoe Taklma (functional fixedness): Daha nceki
deneyimlerimiz bize nesnelerin belirli ilevlerini ret
mitir. rnein, kalem yaz yazmak iin, anta kitap ta
mak iin, ayakkab giymek iindir. Biz nesnelerin bu
222
NSAN VE DAVRANII
223
in s a n v e
224
DAVRANII
(2)
(3)
rnein, bilisel psikolojiyle ilgili ilk giri ksmn mutfaktaki buz dolab^rla liki haline getirin ve be yaklam trnn her birini buz dolabnn
bir blgesele (buz dolabmn d kaps, kaps, raflar, vb. gibi) iliki haline
getirin. Daha sonra hatrlamak istediiniz zaman evinizin mutfan d
nn. buz dolabm gznzn nne getirin ve zihninizde buz dolabnn bl
gelerini gzden geirerek bu blgelerle liki iine soktuunuz kavramlar hatrlaym. Bylece bir kitabm btn blmlerini, belirli bir blgenin deiik ksmlanyia iliki haline getirebilirsiniz.
Bellek tekniklerinin temelinde yalan ana flkir, sizce iyi bilinen bir dzeni
(bu dzen bir blge, bir iir, bir resim veya bir nesne olabilir) temel ahp yeni
renilen bilgiyi bu dzenle iliki ine sokmaktr. Bylece seici olarak yeni
bilgiyi organize etmi olursunuz ve hatrlamak istediiniz zaman, bildiiniz
bir organizasyonu temel olarak kullanma olananz bulunur
Beinci Kural: Yeni Deyiler Uydur
Bazen yeni deyiler uydurarak, rendiiniz bilgileri hatrlamay kolaylarabilirsinlz. rnein, dilin gelimesindeki be aamay kolaylkla hatrla
mak iin bu aamalan size hatrlatacak bir deyi uydurmak istiyorsunuz,
renmek istediiniz aamalar unlar: 1. Cvldama Devresi, 2. Tek Kelime
ve Tmcel Sz , 3. ki Kelimeden Oluan Cmleler, 4. Telegraflk Sz. 5. Uzun
Cmleler. Bu aamalan hatrlatacak yle bir deyi uydurabilirslniz: Cvlda
an tek sz, iki kelimelik telgrajla uzunlar. Bu deyi iindeki kelimeler,
renmek istediiniz aamalarn balkJann size hatrlatr. Bu deyii belleiniz
de tuttuunuz srece, dil geliiminin aamalarn hatrlayabilirsiniz.
Altnc Kural: Brbrleriyle Etkileen mgeler Olutur
renmek stenilen kavramlar belirli grsel imgeler biimine sokulup birbirleriyle iliki iine sokulursa, ortaya kan yeni imge bellekte uzun sre nlr ve hatrlanmak istendiinde kolaylkla akla gelir, rnein, burun, kutu,
gzlk, doktor, ku, gazete gibi kelimelerden oluan belirli bir kelime listesi
ni renmek durumundasnz. Kelime dizisini tekrar ede ede renmek olanamz var. Fakat bu tr renmenin pek aklnzda kalmayacan ve kelime
leri kolaylkla unutacanz dnyorsunuz.
Kelimelerin mgelerini birbirleriyle iliki iine sokarak renirseniz, dada
uzun sre hatrlayabilirsiniz. Hayalinizde u imgeyi canlandrn: Bir doktor.
226
in s a n v e
226
DAVRANII
(2)
(3)
(4)
(5)
6. ZET
Biliim dil. dnme, problem zme, hatrlama, kavramlarma. hayal
etme, renme, bilgi ileme ve sembollerin aklda kullanl gibi deiik zi
hinsel faaliyetleri erir.
Dil bizim letiim kurmamza, bilgileri depolamamza ve daha etkin d
nmemize yol aar. Fonemler konuulan dilin en ufak ses birimleridir.
Trkenin fonemlerinin ou alfabemizdeki harflerle gsterilir. Morfem en
ufak dil yap birimidir. Gramer, dilin fonemlerinin, morfemlerinin, kelimeleri
nin bir araya gelerek nasl bir cmle kurulacan belirleyen sz kurallanndan oluur. Bu kurallar zaman iinde j^va yava deiir. Dilbilimci, cmle
leri deiik aamalarda yap birimlerine indirgeyerek analiz eder. Tmle ya
ps analizi, konuann sylemek istedii niyeti ifade edemez. Bu eksiklii gi
dermek amacyla yzey yap ve derin yap kavramlan gelitirilmitin Yzey
yap konuann kulland kelimeleri ifade eder, derin yap konuann lk
bataki niyetini belirtir. Dntrml gramer, derin ve yzeysel yap ara
sndaki ilikileri salayan kurallan ierir.
Sylenenleri hatrlamamz yaplandnc ve yeniden jraplandrc sreleri
ierir. emalar, deiik kavramlar, olaylar, ya da nesnelerin zihnimizdeki ya-
227
2 28
NSAN VE DAVRANII
Yedinci Blm
GDLENME
G d l e n m e T w d (f? N a s d t a n m k m v ?
1. GR
Akam saat onu gemi durumda, yannki snava hazrlanmak amacyla
ders alyorsunuz. Okuduunuzu anlamamaya balyor ve acktnz farkediyorsunuz. Cannz birey ekiyor ama. ne olduunu isimlendircmiyorsunuz.
Evet, buldunuzl Cannz ikembe orbas istiyor. kembeci 10 dakikalk
uzaklkta. Sizinle ayn yurtta kalan arkadanz Selimce gidiyorsunuz ve "Hay
di gel. kedeki ikembecide birer ikembe orbas ielim." diyorsunuz. kem
becide orbay zevkle ierken iinizden "yi k aklma orba imek geldi, tam
da yerini buldul" diye dnyorsunuz. Selimle beraber olmak da hounuza
gidiyor. Tekrar odanza dnp almaya baladnzda, okuduunuzu, biraz
ncesine gre, daha iyi anlamaya baladnz gryorsunuz.
Gdlenmenin Tanm
Yukanda anlalana benzer duygu ve dnceleri herkes gnlk hayatn
da yaamtr. Nasl oluyor da a olduumuzun farkna varabiliyoruz? Yalnz
a olduumuzun farkna varmakla kalmyor, yukanda verilen ikembe orba
s rneinde olduu gibi, belirli trden bir yiyecei canmzn ektiini de an
layabiliyoruz. Neden yalnz gitme yerine bir arkadamzla gitmeyi tercih edi
yoruz? Byle sorulann cevabn bulmaya altmz zaman gdlenme psi
kolojisinin alan iine girmi oluruz. Bu blmde gdlenme psikolojisinin
temel kavramlann inceleyeceiz. Bu kavramlardan ilki gd (motivation)
kavramdr.
Gd (motivasyon) istekleri, arzulan, gereksinmeleri, drtleri ve ilgileri
kapsayan genel bir kavramdr. Alk, susuzluk, cinsellik gibi fizyolojik kken
li gdlere drt (drlve) ad verilir. nsanlara zg baarma istei gibi yksek
230
in s a n v e
DAVRANII
GDLENME
231
gereksinneden sz etmtyonz?* Bu so
runun cevab yaplan baz gzlemlerde
yatar: Gereksinme le drtnn her za
man beaber yrmediini deneysel
gzlemler gstermitir.
Alk gereksinmesini ve drtsn
ele alalm. Alk gereksinmesi ile alk
drts arasmdaki iliki dorusal bir
iliki deildir. Belirli bir alk sresin
den sonra gereksinme halen artt hal
de. baka bir d<^le fizyolojik dzeyde
- Gereksinme (yoksunluk)------- ^
bireyin yiyecee gereksinmesi gittike
artt halde, alk drts azalr, hatta
ekil 7.1 Gereksinme ile drt ara
bir sre sonra, tamamen ortadan kal sndaki kuramsal liki.
kar. ekil 7.1'de gsterildii gibi iliki
grafii bir ana benzer. Alk gereksin
mesi ve ahk drts belirli bir dereceye kadar beraberce artar, daha sonra
alk gereksinmesi artmaya devam ettii halde, ahk drts azalmaya balar.
nsan davranlarn drt halleriyle aklamak bir ara psikolojide moda
olmutu. Alk, susuzluk gibi belirgin biyolojik gereksinmelerden sz ederken
drt halinden sz etmek doaldr. Ancak, insann baan steini aklamak
iin bir "baan dTts"nden. etrafta gezmek, dan kp yrmek iin bir
"gezinme drts"nden. sz etmek tuhaf kaar. Her davran iin bir drt
hali yaratmak belirli bir noktadan sonra gln olur. Zamanmzda psikolog
lar, drt kavramm her davrann altna koyacak yerde, daha geni alanl
bir gdlenme kavram gelitirmilerdir; drt kavram biyolojik kkenleri
ak seik grlebilen gereksinmeler iin kullanhr. Gdlenme kavramn
daha aynntl olarak bu blmde yeniden ele alacaz.
zendirici Uyarc Kuram
Baz davranlarmz belirli bir biyolojik temel olmadan . evredeki uyanclardan kaynaklanr. A olmadmz halde, yemekten sonra verilen kahve,
ikolata, veya dondurma bize ekici gelir. Yeni bir aleti kurcalamak, bir arkadam yeni mzik setini grmek iin yol yrmek hepimizin aina olduu
davranlardr. PsUcologlar, bireyin ilgisini eken ve onu davrana srkle
yen byle uyanclara zendirici ayanc (incentive) adn vermilerdir, zendi
rici uyanclar evremizde bulunan, bizi belirli bir davranta bulunmaya y
nelten, ekici eya ya da olaylardr. Bu davranlar herhangi bir biyolojik ge
reksinmeden kaynaklanmazlar.
zendirici uyarc kavram yalnz insanlar iin deil, hayvanlar iin de
geerlldir. Yaplan denemelerde hayvanlar, hibir gda deeri olmayan saka
rin uyancsnm tadm alabilmek veya kendileri iin yeni" olan bir krmz ob
jenin bulunduu odaya geebilmek iin yeni davranlar renmilerdir.
Drt kuram tamamyla organizmann ine nem verir; sanki organiz
mann iindeki bir g onu belirli bir yne ter, zendirici uyarc kavram ise
oganlzmamn dndadr ve organizmay kendine doru eker. Bu iki gr
232
NSAN VE DAVRANII
birletirdiimizde daha kapsaml bir aklama biimi elde etmi oluruz; baka
bir deyile organizmay hem iten iten (push), hem de dtan eken (pull) fak
trleri hesaba katm oluruz. Bu Ud faktr de kapsayan kurama it - ek ku
ram ad da verilir ve bugn psikolojide sk kullanlan bir yaklamdr.
Uyarclar belirli bir gereksinme karlyorsa zendliclllklerl artar. rne
in. hi a olmayan birine dner kebap zendirici bir uyarc deildir, ancak
birey acktka, dner kebabn zendiricilll artar. Burada alk duygusu ola
rak fade edebileceimiz drt halele, yiyecek U3rancsmn zendiricilik dere
cesi arasmda. belirli bir etkileim sz konusudur.
Optimal Dzeyde Uyanlma Kuram
Bir diskotekte mzik alarken arkadanzla konumaya kalktnzda
birbirinizi anlamakta b}rk zorluk ekersiniz. Ne var ki. an iddetteki bu
mzii dinlemek iin beraberce diskoya giden ok sayda kii vardr. Bu dav
ran drt hali yaklamorla aklayamayz. nk kendini iddetli mzie
maruz brakma diye bir gereksinme yoktur; zendirici uyanc yaklam ise
yksek sesle alnan mziin neden bazen stenip bazen stenmediini aklayamaz.
Hayvanlar zerinde yaplan gzlemler, belirli bir uyanlma derecesine
erimek in hayvann baz davranlara giritiini gstermitir. Mesela bir
maymun, kapy ap bir odaya bakabilmek in olduka zor bir kap ama
mekanizmasn seve seve renmitir. Fareler zerine yaplan baka bir de
neyde, karanlkta brakldnda fare nasl yakacan renmi ve baka
bir durumda se ayn fare, kl odada ken nasl sndrebilecegini
renmitir.
Bu gzlemler, hayvanlann evrelerinde deiiklik stediklerini gsterir.
Ayn stek insanlar iin de geerlldir. Etrafmzda fazla grlt olduu zaman
sakin bir yere ekilmek is te ^ ; etraf sakin olduu zaman grltl toplant
lara, ya da diskoya gitmek houmuza gider.
Bu gzlemlere dayanarak psikologlar optimal uyanlma dzeyi (optimallevel-of-arousal) kavramn leri srmlerdir. Bu kavram organizmanm belir
li bir uyanlma dzeyinde kalmak istediini varsayar. Bu uyanlma dzeyine
optimal uyanlma dzeyi ad verilir. Bu uyanlma dzqdnin altma dtn
de organizma evresinde daha ok uyanlma arar. Organizma optlmaluyanlma-dzeylnln stnde bir uyanlma hallnde3rse, daha sakin bir evre
arar ve homeostatis* kavramnda olduu gibi, belirli bir uyanlma dzeyini
devam ettirmeye alr.
gd Kuram
Hayvanlar bazen belirli durumlarda ve belirli uyancar karsnda trle
rine zg son derece yaplam davranlar gsterirler. Bu tr davranlara
(*)
Od Ol e n m e
233
igdsel davran ad verilir. gdsel davranlar doutan vardr, grenllmemilerdir ve nceden saptanm bir yap ierisinde, kendilerini gsterirler.
Doutan gelen yaplam davranlar belirli uyanclann ortamnda ortaya
karlar.
rnein, bir erkek aslan, kendi blgesinin smrlan iine giren dier bir
erkek aslan hemen tanr ve saldrr. Ayn davran erkek kularda da gzlen
mitin kanadmn yaps ve tylerinin renginden dier erkek kuu tannanca
ona saldrr. Bu davran bireysel farklbklar gstermez, o trn btn birey
lerinde, aym uyarc ortamda ayn biimde ortaya kar.
gdsel davranlar belirli bir biyolojik gereksinmenin sonucu olarak
ortaya kmazlar. Kendi blgesini koruma, analk, yuva kurma, ceviz ve fnd
topraa gmme davrantan deiik trlerde gzlenen baz igdsel dav
ranlara rnek oluturur.
Hayvanlarla ilgili olarak igdsel davranlardan sz edildiinde tiraz
eden pek kmaz. Ne var ki, nsanlann baz davranlanmn temelinde igd*
lerin yattm ortaya attnz zaman itiraz eden ok olur. Bowlby (1969) gibi
baz psikologlar, saldrganlk, kskanlk, blgeyi koruma gibi davranlann
insanlarda igdsel olduunu iddia etmilerdir. Fakat baz psikologlar bu
gre itiraz eder, nsan davrannn tmnn temelinde yalnz renmenin
yattm savunurlar.
Konrad Lorenz, Kari von Frisch ve Nikolas Tinbergen gibi Avrupab etolog1ar (hayvan davranlann ha3rvanm doal evresi iinde inceleyen bilim
adamlar) bu konuda Nobel armaan kazanayaratrmalar yapmlardr. Bu
bilim adamlar, hayvanlar iin geerli kavramlann ounun insanlar iin de
234
in sa n v e
DAVRANII
J\kla gelen sorulardan biri udur: Acaba civciv ancak belirli dnemler
iinde mi basmlamay uygundur, yoksa her zaman basmlama olabilir mi?
Bu tr sorulan cevaplamak, iin kaz civcivleri zerinde deneysel olarak al
an Psikolog Hess u nemli deneysel bulgulara ulamtr:
(1) Civciv doumdan sonra 13 ile 16 saat arasndaki saatlik zaman
sresi iinde, hareket eden bir nesneye maruz brakirsa basmlama en iyi
ekilde gerekleir. Bu devre getikten sonra basmlama geen zamana oranl
olarak gittike zorlar. Psikologlar bu devreye kritik dnem (critical period)
adn verirler..
(2) Civcivin hareket eden objeyi izledii zamanla, basmlamann kuvveti
arasnda dorudan bir iliki vardr. Civciv hareket eden nesneyi uzun bir s
re izlemise, basmlama kuvvetU. ksa bir sre izlemise, basmlama zayf
olur (Hess. 1972).
Baz psikologlar kritik dnemin bu kadar dar bir zaman sresi iinde ol
madm, daha geni bir dSnemi kapsadm savunur. Dier baz psikologlar,
insan yavrulanmn da basmlama davran gsterdiini savunmu ve rnek
GDLENME
235
236
NSAN VE DAVRANII
olduunu savunmu ve insan gdlerini bir piramid gibi birbiri stne mer
diven basama eklinde kan mertebeli bir dzen iinde dnmtr. Bu
gd piramidinin temelinde. ekil 7.2de grld gibi, blyolojljt gdlcr,
st katnda se psikolojik gdler yer alr. Maslowa gre, temeldeki bir gd
nn gereksinmeleri karlanmadan, birey st dzeydeki gdlerden etkilen
mez. Alt dzeydeki gdler doyuma ulanca birey, st dzeydeki gdlere
hazr hale gelir.
Bir gemi kazas sonunda kendinizi bir adada buluyorsunuz. Asnz, su
suzsunuz. elbiseleriniz yrtlm ve hava souk. Bu durumda elime kt ka
lem alp, u ada}ra geliimin ve ilk gnlerimin romann yazaym* diye dn
mez. byk bir ihtimalle alkla, susuzlukla, souktan korunmayla lgili te
mel gereksinmelerinizi karlamaya alrsnz. Bu gereksinmelerinizi kar
ladktan sonra, kendinize bir kulbe yapp, adada olmas muhtemel yrbc
hayvanlardan kendinizi korumaya kalkabilirsiniz. Daha sonra. Acaba et
rafta baka kimse var m?" diye dnmeye balar ve dier nsanlarla iliki
kurmann yollann aramaya koyulursunuz. Ancak dier nsanlarla iliki kur
duktan ve toplumun bir paras olduktan sonra, bu toplumun en gzde bi
reylerinden biri olmay amalar ve yaamnzn deneyimlerini yaantlarn
gerekletirmeye ynelirsiniz.
Piramidin en st tepesinde yer alan kendini-gerekletirme (sefactuallzatlon) aamasna herkes ulaamayabilir. Fakat byk ressamlar, snatkrlar, yazarlar, airler, flozoftar ve mistikler bu aamaya gelerek, yaamlarmn en nemli doruk deneyimlerini gerekletirmi kimseler arasna girer
ler. Kendini gerekletirmi kimseler her zaman hretli ve tannm kimseler
olmak zorunda deildir; yaamn son derece anlaml gren ve yaamn her
dakikasm doyarcasma yaayabilen herkes, ister tannm ster tannmam
GDLENME
237
238
NSAN VE DAVRANII
3. ALIK
Alk, hepimizin bildii, her gn yaadmz en belli bal gdlerimiz
den birini oluturur. Niin ackrz?. Acktmz nasl anlarz?",
"Doyduumuzu nasl anlarz?* gibi sorular aratrmalara konu olmutur. A
lkla ilgili bildiklerimizi uygun altbalklar altnda aada vereceiz. Konuyu
incelemeye homeostatis kuram ile balayalm.
Homeostatis Kuram
Yaamn srdrlebilmesi, belirli maddelerin srekli alnmasna baldr.
Su. gda, hava, belirli bir derecede s gibi gerekli koullar salanamazsa l
rz; Koullardan birinin eksik olduu, ya da bu kouUar arasnda bir denge
olup olmad nasl anlalr? Sorunun cevab homeostaUs kavramnda yatar.
Bir binann i ssn srekli dengede tutan termostat gibi, homeostatis
de yaammz iin gerekli koullar gerekli denge dzeyinde tutar, rnein
belirli trden maddeler kanda eksilip denge bozulursa, homeostatis dzeni
acktmz veya susadmz kandaki eksilen maddeler araalgyla bize bil
dirir. Yukanda sylendii gibi, homeostatis bir binann i ssn dzenleyen
termostat aletine benzer; s dnce termostat otomatik olarak kaloriferi ya
kar ve s ykseldii zaman sndrr. Gerekli miktarda yiyecek alnd za
man homeostatis dojrulduunu" bildirir ve daha fazla yenmez.
Homeostatis insan ve hayvanlarda ayn ekilde iler. Daha lerde de g
rlecei gibi douta, tpk dier canllarda olduu gibi, bu dzen nsanlarda
iler haldedir, ne var ki kt yeme ve ime alkanlklan. olumsuz renme
ler homeostatis! bozarak ilemez hale getirir. imdi alk gdsyle ilgili ola
rak homeostatis dzeninin nasl ilediine bakalm.
A Olduumuzu Bize Bildiren pular
Alkla ilgili bir homeostatis dzeni incelendiinde karmza iki soru icar: (1) Alk sonucu bedende oluan kimyasal deimeler, hangi organlar
veya sreler araclyla be3rlne ular? (2) Beynin hangi blgesi, gelen "alk
mesajm alr ve bu mesaja nasl tepkide bulunur? nce beden iinde oluan
ve alk duygusunu beyine bildiren ipularndan sz edelim.
Kandaki eker Dzeyi ve Ksa Sreli Denetim: Yllardr kan ekeri dzeyi
le alk gds arasmda bir iliki olduu bilinir. Bir kimseye inslin verildi
inde. inslin kandaki ekeri yok eder ve alk duygusuna yol aar, te yan
GDLENME
239
dan, alk hisseden bir kimsenin kanna dorudan glikoz (kana dorudan ve
rilebilen eker trO) verildiinde, alk duygusu ortadan kalkar. Kan, bedenin
dier yerlerine gittii gibi beyine de gider, bu nedenle beyin, kandaki eker
miktann srekli "bilir" ve eker miktan belirli bir dzeyin altna dnce,
beyin alk gdsn oluturur.
Bu yaklam basit bulan ve kabul etm^^en ok sayda aratrmac var
dr. Onlara gre, alk duygusuyla kandaki eker miktan arasndaki liki g
rndnden daha karmaktr. Elinizdeki giri dzeyinde bir psikoloji kitab
olduu in burada tartmalarn aynntlarma girmeyeceiz.
Yag Dzeyi ve Uzun Sreli Denetim : Hayvanlann ou, arhklanm uzun
zaman sreleri iinde, byk bir kesinlikle denetleyebilir. Bir mevsimden bir
mevsime, ya da bir ya dneminden dier bir ya dnemine gre hayvanlar
byk bir arlk deiimi gstermezler. Biz nsanlar gibi d sosyal basklann
ve nceden renilmi kt alkanhklann etkisi altnda olmadklar in, be
denlerinden gelen uyarclara daha kolaylkla uyabilirler. Burada sorulmas
gereken soru udur: Uzun zaman sresi inde bedenin arln dzenleyen
mekanizma nasl alr? Dzenleyici mekanizma besbelli ki hayvann bede
ninde yer alr. Bizim bilmek stediimiz, bedende yer alan bu dzenin teme
linde ne gibi srelerin yattdr.
Baz aratrmaclar, hayvann bedenindeki yag miktarmn, beden agrbn dzenleyen mekanizmann temelinde yattn varsayarlar. Onlara gre,
bedendeki yan miktarn kanda bulunan zel bir biyokimyasal madde belir
tir. bir baka deyile ya arttka biyokimyasal maddenin miktan da artar.
Bu maddenin azl veya okluuna gre, hayvan yiyecek miktarn ayarlar.
Fakat bu hipotez henz deneysel olarak ispat edilmi deildir (Cotman ve
McOaugh, 1980).
240
NSAN VE DAVRANII
MdekstImalarmn
kayd
Dakika dnsinden
zaman kayd
Alk duygusunun
kayd
Gasirik balon
Nefes alveriin
kayd
ekil 7.4 Bu deneyde, denek bir balon yutmu vc balon mideye indikten
sonra, midenin cidarlarna dokunacak kadar iirilmitir. Mide kaslmalan. ekilde gsterildii biimde kaydedilmitir. Alk duygusunu nndeki
levyeye basarak denek kaydetmitir. Elde edilen sonular, alk duygu
suyla mide kaslmas arasnda bir iliki olduunu gstermitir.
GDLENME
241
Hpotalamik Denetim
Homeostatis kavramn tarttktan son
ra alkla lgili olarak u ki soruyu sorduk:
(1) Alk gds sonucu oluan kimyasal
deimeler hangi organlar ya da sreler
aracbyla beyine ular? Soruya cevap ola
rak yukardaki bulgulan getirdik. lgilendii
miz ikinci soru uydu: (2) Beyinin hangi bl
gesi gelen alk** mesajn alr ve bu mesaja
nasl tepkide bulunur?
Beyinin tabanna yakn bir yerde bulu
nan hipotalamusun alk duygusu ve yeme
davranyla ilgili olduu uzun zamandr
gzlenmitir. Bu gzlemler sistematik ara
trmalarla daha da kesinlemitir. Hayvan
lar zerinde yaplan beyin aratrmalannda.
hipotalamusu etkilenen hayvann yeme dav
Resim 7.4 Farenin alt (ventro
rannda gayet belirgin deiiklikler gzlen
medial) hlpotalamusunda lezmitir.
yonlar yapldktan sonra fare
Aratrmalarda hipotalamusu elektriksel
oburlam ve normal arlnn
kabn kazanmbr.
uyarma veya belirli blgelerini ameliyatla
karma gibi iki tr yntem kullanlmtr, r
nein. hipotalamusun belirli blgelerini
elektrikle uyannca hayvan yemeye balam (itah alm), baka blgeleri
ni uyannca yemeyi kesmitir (itah kapanmtr). Yine a)m ekilde beyin
ameliyatyla hipotalamusun belirli blgeleri alt (ventromedial) hipotalamus
kartlnca hayvan srekli yemi ve an kilo almtr. Ameliyatla kartlan
dier bir blge (lateral hipotalamus) ise hayvann yeme davrann tamamy
la ortadan kaldrmtr, yle k. hayvan alktan lse dahi yiyecee ilgi gster
memitir.
yle grlyor ki. hipotalamusun bir blgesi yemeye bala." dier bir
blgesi de yemeyi durdur" komutunu vermektedir. Beyindeki iki blge, ara
badaki gaz pedal ve fren gibi birbirinden farkl, fakat birbirini tamamlayc
grevler yapar. Baz aratrmaclar, yukanda sylediimizden daha karmak
olan srelerin^alk duygusunun ve yeme davrannn temelinde yattn
varsayar. Onlara gre imdiye kadar beynin almas^rla ilgili rendikleri
miz. bflyk bir ansiklopedinin iindeki tm bilgiyle, giri sayfalanndaki bilgi
miktanmn karlatnimasna benzer (Panksepp. 1971K
D Uyarclar ve Alk
Pek a deilsiniz, ne var ki bir grup arkadanzla berabersiniz ve onlarla
birlikte dnerciye gidiyorsunuz. A olmadnz iin onlarla oturup konuma
y, ama yememeyi dnyorsunuz. Garson herkesin smarladn getirip
masaya koyunca dnerin kokusu ve grn sizi acktnyor ve karannz
deitirip siz de dner smarlyorsunuz, Bu tip davran yalnz insanlara z
g deildir, yle grlyor ki, tavuklar da belirli ortamlarda tok" olmaktan
D 16
242
NSAN VE DAVRANII
O d Ol e n m e
243
4. SUSUZLUK
Hepimizin yi bildii bir dier biyolojik gd de susuzluktur. Yaplan
aratrmalar, susuzluk konusunda ileyen homeostatis dzeninin daha kolay
anlalabilir olduunu gsterir. Susuzluk duygusunun ve su ime davran
nn altnda ikLtemel faktr vardn (1) Hcrelerdeki su kaybnn miktan. (2)
kan hacminin azalmas. imdi bunlar ana hatlanyla gzden geirelim.
Hcrelerde Su Kayb
Bedendeki su miktan azalnca, hcreleri saran svnn iindeki sodyum
miktan artar ve hcre dnda daha youn bir ortam oluturur. Hcre iinde
ki su. dandaki daha youn ortama szma yoluyla geer. Bylece hcre iin
deki su miktan gittike azalmaya balar. Hlpotalamusun belirli blgelerinde
ki hcreler su kaybna duyarldrlar ve hcrelerde su kayb olunca susuzluk
duygusu vererek bizi ime davranna terler.
Beyinde yer alan hipoflz bezi de hcrelerdeki su azalmasna tepkide bu
lunur: belirli bir hormon salglayarak bbreklere kandaki suyu dan atma
NSAN VE DAVRANII
244
o d Ol e n m e
245
5. CNSYET
Cinsiyetin biyolojik temelli bir gd olduundan kimsenin phesi yok
tur, ne var k cins^et gdOs alk ve susuzluktan farkl bir gddr. Alk
ve susuzluk homeostatis dzeniyle srdrlen gdlerdir ve bu dzen saye
sinde organizmanm bedeni suya veya yiyecee ne zaman ve ne kadar gerek
sinmesi olduunu bilir ve gereksinmesini gidermek iin organizmay zorun
lu ime ya da yeme davranma iter. Cinsiyetin temelinde de, alk ve susuz
luun baml olduu byle bir homeostatis dzeni mi vardr?
Cinsiyetin Dier Gdlerden Fark
Homeostatis kavramn olduu gibi cinsiyete uygulamak zordur, nk
cinsiyet gds, abk ve susuzluktan nemli farkllklar gsterir. Bu farkllklan yle sralayabiliriz:
(1)
246
in s a n v e
DAVRANII
GDLENME
247
alan herkes, normaldir ve varolan byk bireysel farkllklar bir kimsenin normald olduunu gstermez.
Daha sonraki yllarda Masters ve Johnson (1970) ekibi deneysel gzlem
ve lme yoluyla nsann cinsel davrann incelemilerdir. Onlarm bulgula
rnn sonucu, bugn klinik psikolojide cinsel bozukluklarn psikoterapislnde
baaryla uygulanabilir. Aratrmalar, cinsiyetin nasl ilediiyle lgili bilimsel
olmayan yanl grlerin ortadan kalkmasna, daha bilimsel grlerin yaygmlamasma yol amtr.
Toplumun deiik kesimlerinin bu cins bilgilerin yaygnlamasma deiik
tepkileri olmutur. svete byle bilgiler, dier bilimsel bilgiler gibi doganm
bir paras olarak kabul edilip, byk bir dikkat ve titizlikle okulda retildii
halde, ABD okullannda sveteki trden bir cinsel eitime kar gelen b C ^ k
bir grup vardr. Sanyoruz Trkiye'de de bu tip programlarn okullara konup
konmamas tartmalar yaknda balayacaktr.
cinsel Davranta renmenin Etkisi
Evrlmsel aamada hayvanlarn dzeyi ykseldike, renmenin davran
belirleme derecesi artar. Cinsiyet gdsnde de bu durum gzlenir. Hayvan
larda byk bir lde kalplam bir yaps olan cinsel davran, insanlarda
bu kalplardan byk bir lde kurtulur. Birok hayvan trnde diiler uzun
sre iftlemeye lgi gstermezler. Belirli devrelerde hlpoflz bezi diilik hormo
nu olarak bilinen estrojen (estrogen) hormonunu byk miktarlarda salglar.
Dii iftlemeyi estrous devresi ad verilen bu devrede aktif olarak arar. Erkek
lerde hlpoflz bezi yumurtalklan uyararak onlarm androjen (androgen) ad ve
rilen bir grup hormon salglamasna yol aar. Gelime anda bu hormonlann okluu, azl, ya da yokluu, nemli bedensel deiikliklere yol aar.
Cinsel davran, insanlarda bazen biyolojik temelinden uzaklar, rne
in, kadn hormon koullan ne olursa olsun cinsel davranta bulunabilmek
tedir. insanlar, hayvanlarda olduu gibi, hormonal devrelerin kontrol altn
da deildir. Baka bir deyile, insann cinsel davran, fizyolojik olmaktan
daha ok psikolojik faktrlerin etkisi altndadr, rnein, menopoz dnemin
den sonra kadnlann cinsel arzularnda bir azalma gzlenmemi, aksine baz
durumlarda, bir artma gzlenmitir. ok sayda kadn artk hamile kalmak
korkusu kalmadndan, kendilerini daha zgr hissettiklerini sylemilerdir.
Harlow'unr(1971) yapt aratrmalar, dierlerinden ayr olarak yaltlm
bir ortamda yetien maymunlarn cinsel davranlannda bozukluk gsterdik
lerini ortaya koymutur. Halbuki evrim aamasnda alt dzeylerde bulunan
ve yaltlm ortamda yetien kular, cinsel davran lannda herhangi bir ak
saklk gstermemilerdir.
Demek oluyor ki. evrimleme basamana baml olarak renmenin cin
sel davran etkilemesi gittike artar ve insanlarda en yksek dzeyine eri
ir; bu biyolojik faktrlerin nsanlar hi etkilemedii anlamna gelmez. Syle
mek istediimiz udun Kltrel ve sosyal ortam bir insann cinsel enerjisini
fade edi tarzm, zamanm, yerini ve saysm byk lde etkiler. Daha
ilerde 9. Blmde gd ve heyecanlarn gnlk yaammzla ilikisini ince
lerken, konunun deiik ynlerini tekrar greceiz.
248
NSAN VE DAVRANII
GDLENME
249
250
NSAN VE DAVRANII
GDLENME
251
Boan:
S osya l K a b u l:
B a m s i 2l t k :
B a g u n h lk :
A g z l l k :
Gl olma (Kudret);
U ym a
(Conformlty):
Belirginlik :
Y o rd u n e tm e :
D zenlilik :
Oyun:
Sayg g s te rm e :
insanlarla uyum inde olma biiminde kendini gsterir ve yksek bir deere
sahiptir, te yandan Amerikan kltrnde, kimseye muhta olmadan, yalnz
kendi kaynaklaryla kendi kendine yeterli olabilme biiminde kendini gseteren bamszlk (Independence) gereksinmesi, daha kuvvetlidir. Kltrden
kltre deien arlk farkllklarn bir yana brakarak, imdi temel baz n
san gereksinmelerini gzden geirelim.
Baanna Gereksinmesi
Baarma gereksinmesi (aehlevement need) bir grevi ya da davran mkemmeUik stcindarllarna gre, hatta onun daha stnde yapma isteiyle
kendini gsterir. OzeUlkle, endstrilemi ve zel giriimci ekonomiyi temel
kabul etmi toplumlarda olduka yksektir. Bu gereksinme bamszlk ge
reksinmesiyle elele gider.
ABD toplumundan bir rnek vererek konuyu tartalm: ABDde, 18 ya
n bitiren bireyin ana-babann evinden ayrlp, kendi bann aresine bakma
252
NSAN VE DAVRANII
GDLENME
253
254
NSAN VE DAVRANII
GDLENME
255
25 6
in s a n v e
DAVRANII
g Od Ol e n m e
257
25 8
NSAN VE DAVRANII
8. ZET
Gdlenme davrana enejl ve yn verir. Gdlenmeyl aklamaya al
an deiik giriimler vardr. Bunlardan drt (drive) kuram, gdnn te
melinde biyolojik hcresel gereksinmeler bulunduunu ifade eder ve organiz
mann bu hcre dengesini korumak iin davrana itildiini savunur, zendi
rici uyanc yaklam, gdlenmi davran harekete geiren uyancya nem
verir. Uyarlmann optimal dzeyde bulunmasn amalayan kuram ise uya
rlma dzeyinin nemli olduunu savunur.
Baz gdlenmi davranlar doutan gelir, bunlara igdsel davran
lar ad verilir. gdsel davranlar doutan gelmedir, renmenin etkisi al
tnda deildir, tre zgdr ve belirli trden uyanc ortamnda otomatik ola
rak ortaya kar. Basmlama bu tr igdsel davranlardan biridir.
BUind gdlerin varln savunan psikologlar iki grupta toplanabilir:
BilJnd gdlere nemli yer verenler ve lml olanlar. Birinci gruptakiler,
cinsiyet ve saldrganlkla ilgili btn arzulanmzn toplumun basks altnda
bilindna itildiini ve buradan davranmz etkilediini savunurlar. Daha
(*)
GDLENME
259
lmb olan psikologlar ise. gdlerimizin byk bir ksmnn farknda olduu
muzu. ancak bir ksm gdlerin de bilindmda bulunduunu kabul ederler.
Maslow insan gdlerini mertebeli bir yap iinde grr. Bu mertebeli ya
pda biyolojik gereksinmeler en temelde, bireysel psikolojik gdler en tepede
yer alr. Kendini gerekletirme mertebeli yapmm doruunu oluturur.
Bedenimizdeki homeostatik dzen alk, susuzluk, hava ve syla ilgili
davranlarmzn temelinde yatar ve srekli bir denge salamay amalar.
A olduumuzu beylnimize bildiren deiik i ipulan vardr: Kandaki e
ker miktan, bedendeki jrag miktar ve midenin kasma hareketleri gibi.
Beyinin hipotalamus ksmmm hem yemeye balatma ve hem de durdur
ma grevleri olduu kabul edilir. D uyanclar yeme davrann etkileyebilir
ama. homeostatik faktrler belirleyici en nemli faktr roln oynar.
me davran hipotalamustaki baz duyarl hcrelerin su kaybyla ve
kan hacminin azalmasyla ortaya kar. Az kuruluu susuzluk gdsnn
temelinde yatmaz. nsanlarda birincil ve ikincil iiler a3nnmn yapmak olania vardr. Bedenin gereksinmesiyle ilgili iilere birincil, renme yoluyla
alkanlk haline gelmi iilere ikincil ii ad verilir.
Cinsel gd alk ve susuzluktan u ynlerden farkldr: Bireyin yaam
nn srdrlmesi iin gerekli deildir, cinsel gerilim birey tarandan istenir,
birbirinden farkl uyarclar in iine girer, yoksunluk sresinden daha az
etkilenir, enejiyi yerine koyma yerine enerjiyi harcar.
Cinsiyet davrannn normal ya da normald oluu toplumun deerleri
ne gre deiir. Bu konuda aratrma yapmak zor olmutur, ne var ki Kinsey'in ve Master ve Johnson*n yaynlan nclk yaparak deneysel aratr
may getirmitir. Hayvanlarla nsanlar arasndaki cinsel gd ynnden
nemli iarkllklar vardr: Hayvanlar biyolojik fonksiyonlara sk skya bal
olduklan halde. nsanlar renmenin daha ok etkisi altndadrlar.
OpUmal-uyanlma-dzeyl kuram, temelinde ak seik bir biyolojik ge
reksinme bulunmayan duyusal uyanima gdsn en yi aklayabilen ku
ramdr. Uzun sre duyusal uyarmdan mahrum kalan nsanlar, sklr, akselk dnme yeteneklerini yitirir ve halsinasyonlar grmeye balar.
dller i ve dkaynakl olarak a)rrlabilir. tkaynakl dllenmeye ek
olarak dkaynakl dl verilirse. lk dl deerini kaybeder, insana ait gd
ler karmak srelerdir ve toplumsal ve kltrel bir ortam iinde gelierek
grentne yaantsnn etkisi altnda kalmlardr. Bu karmak insan gerek
sinmelerinden baarma, insanlarla iliki kurarak yaknlama, bilisel tutar
szlk ve denetlemeyi inceledik. Gdlerin iinde olutuklar kltrle ilikile
rini ve kltr iinde zamanla deitiklerini belirttik.
Sekizinci Blm
HEYECAN
262
NSAN VE DAVRANII
1. HEYECANLARIN NCELENMES
Hcyecanlann incelenmesi dzeyde yaplabildiinden heyecan konu
sunda herkesin ayn fikirde olabilecei bir sonuca ulamak hemen hemen
olanakszdr. lk dzey znel yaant (dene3dm/subjective experience) dzeyi
dir. Bir insan belirli bir duygu veya heyecan dorudan yaar ve bu yaant
zneldir, baka bir kimse tarafndan dorudan bilinmesi olanakszdr. Fatih
HEYECAN
263
264
NSAN VE DAVRANII
HEYECAN
265
ALGILAMA
DUYGU
DAVRANI
ETK
Tehdit
-Tehlike"
Korku
Kama
Koruma
Engel
"Dman"
Kzgmik
Saldrma
Ortadan
kaldrma
Cinsiyet
Sahip ol"
Haz
Eleme
reme
Aileden biri
"Yakm kimse"
Gven
Paylama
Yaknlama
ren ey
"Zehir"
renme
Kusma
tme
len yakn
Yalnzlk"
Keder
Alama
Desteklenme
Yeni yer
"Merak"
Bekleyi
nceleme
Kefetme
Birdenbire
ortaya kan
yeni nesne
"Hangi
nesne?"
Hayret
Durup,
dikkat
kesilme
Ynelme
Plutchlk (1980)*den
2. HEYECANLARIN FZYOLOJS
Dncelerimizin heyecan durumunu etkilediini yukanda sylemitik.
Bu. heyecanlarm oluumunda beynin ve tmyle merkezi sinir sisteminin
nemli rol oynadn belirtir. Ancak, heyecanlarla ilgili temel fizyolojik dei
melerin temelinde otonom sinir sistemi yatar. 2. Bm'de grdmz gibi,
otonom sinir sistemi sempatik (sjnmpathetic) ve parasempatik (parasympat
hetic) olmak zere iki temel daldan oluur. Sempatik sistem, organizma acil
hallerle baakmaya alrken onu durumla mcadele etmeye hazrlar.
Sempatik sistemin etkisi alUnda organizmada olan deiikliklerin bir ksm
unlardn
1)
2)
3)
Gzbebei bO}rOr
4)
5)
6)
8)
266
NSAN VE DAVRANII
3. HEYECAN KURAMLARI
Heyecan nsan fizyolojisini, yaantsn ve davrann youn biimde e
ren ok ynl ve karmak bir sre olduundan, heyecanlann ne olduunu
ve nasl olutuunu aklsunaya aan birden fazla kuram vardr, nce, al
k olmadmz bir bak ve yaklam tarzn belirten James-Lange kuramyla
balayalm.
James-Lange Kuram
William James ve Cari Lange ayn ayn yerlerde ayn yl iinde (1884) aym
kuram ortaya atm olduundan bu kurama James-Lange kuram ad verilir.
Kuramm ana llkri udun Bedenimiz, evrenin belirli zelliklerine tepkide bulurar ve bedenimizin bu tepkisinin farkm a uardtunz zaman heyecan duyanz.
rnein, bir kpek hrlayarak karnza ksa, kpei grdkten sonra, bede
ninizde yukanda szn ettiimiz bedensel deiiklikler yer almaya balar,
nefes alnz, kalp atnz hzlanr, terlemeye balarsnz. Kurama gre, be
deninizdeki deiikliklerin farkna vannca korku heyecann alglarsnz.
Byle dnmek bize ilk bakta tuhaf gelir; normal olarak, korktuu
muz iin nefes almzm deitiini ve terlediimizi dnrz. Halbuki bu
kuram, terlediimiz ve nefes almz deitii iin korktuumuzu: alad
mz iin hzn duyduumuzu syler; halbuki biz kederli olduumuz iin a
ladmz syleriz. James-Lange kuram nce fizyolojik deiikliklerin, daha
sonra heyecan yaantsmn olutuunu syler.
Bu kurama destek olarak gsterilebilecek en iyi kant, hemen hemen he
pimizin bandan geen baz tehlikeli durumlardan verilebilir. Bir araba ka
zas. ya da baka tehlikeli bir durum yaadmz srada korku du3rmayz, fa
kat tehlike atlatldktan sonra souk terler dkmeye balar ve gerekten titre
yen elimize, sararan yzmze bakarak korktuumuzu anlarz.
Laboratuvarda yaplan d en eler James-Lange kuramn desteklemez. He
yecanlan James-Lange kuramnm dedii gibi bedensel fizyolojik tepkiler be
lirliyorsa. her ayn heyecan iin farkl bir dizi fizyolojik sre bulmamz gere
kir. rnein, nee heyecannn temelinde yatan fizyolojik oluumlar. ha3rret.
HEYECAN
james-Linge Kuram
CamorvBard Kuram
Beyin \
j (heyeuntn \
Wosedilmesi)/
""^\Hlpolalamuy^
O^ uyarclar
267
degi|iltiikler}
/ Fizyotor* \
i^ i^ ilc rk le r
268
in s a n v e
DAVRANII
HEYECAN
269
oluumlara yol aan heyecann adm vennemlise yol aar. Bu kurama gre,
Fatih otobOstorken herkes glse ve bir bayram ve kutlama havasna girerek.
Fatih'in kasabadan aynlmasm sevindirici bir olay olarak grseydi, Fatih
kendi bedeninde meydana gelen ihg^lojlk depikiiklere bir isim verir ve
Mutluyum, onun iin g25mden ya g^yor* derdi.
Sosyoblyolojik Brtram
Sosyobj^k^l gr, nsann sosyal davrannn doal bir seim sre
cinden geerek bugnk biimini kazandn varsayar. He^canlarla lgili
olarak da ayn dn tarzn uygular. Bu yaklam, heyecanlarn nasl
olutuunu ve fizyolojik temelinin ne olduunu aklamaz ama. heyecanlarn
niin devam ettipid ve insan yaamnda heyecanlarn ne gibi ilevler r d
n aklar (Chance, 1980). Kuram destekleyen kiilere gre heyecanlar,
insann dier davramlan gibi, onun evresine uyum yapnasm salar.
nsanlk tarihi iinde belirli heyecanlar ortadan kalkm, dier yandan
trn devamn sa^ayan belirli heyecanlar varlklann korumulardr. Kendi
si in tehlikeli bir hayvanla karlat zaman korkmayan ve korkmad
iin de kamayan bir hayvan tr, kolayca avlanaca in zamanla ortadan
kalkar. Bu anlamda korku, evreye uyum yapma ve trn devam ynnden
nemli bir grev yerine getirir.
Sosyobiyologlar, her nsan heyecannn uyumsa! bir grevi olduunu var
sayarlar. Onlara gre In^nlk, bakaiannm saldganima kar bizl korur;
haz, nee ve mutluluk nsanlar birbirine yaklatrr ve eleme davrann
kolaylatrarak trn devamn salar; hzn ve keder alama davranna
yol aarak bakaiannm bize yardm eli uzatmasna yol aar.
Heyecanlar 3?almz insanlara zg bir olgu delidir. Sosyoblyologlara gre,
insanlarda olan tm heyecanlar, hayvanlarda da vardn ne var kl. hayvanlar
daki heyecanlar insanlardaki kadar gelimi olmadndan, onlan gzlemek
zordur. Korku ve kzgnlk gibi heyecanlan kolayca gzleyebildiimiz halde,
ksk^ik ve ksme gibi heyecanlan hayvanlarda aka gzlemek kolay de
lildir; Ama maymunlar zerinde yaplan baz gzlemler, ontann bu cins heecanan daha az bellrlgln olarak ifade ettiini gstermitir. Bu bulgular, n
in heyecanlarmn bir evrimsel gelimeden geerek bugnk biimlerini aldhlpotezint destekler (Weinrich. 1980).
4. DOUTAN GETRDMZ VE
SONRADAN RENDMZ FADELER
yecan fadeleri nsandan insana, bir toplumdan br topluma deiir
sa bireyler ve toplumlar arasnda kolayca anlalabilir mi? Bireyden
toplumdan topluma deiirse, heyecan ifadelerinin temelinde bireyin
yaantsnn yattn kabul etmek gerekir, te yandan, insani
ak olan bir fade dilinden* sz ediliyorsa, hevpn
270
NSAN VE DAVRANII
HEYECAN
Ani9fi)(^
Tfk
Japcn
)29
2^0
(0 )
^38
^^^^38
222
} 221
271
Afnerkn
Tik
Japon
(0 )
218
(^ )
1-82
200
" J-13
1-30
33
(^ .1 3 0
126
'
1-17
1'2G
8.2B
8.2A
8.2C
m
Japon
Anrkan
(g )e
123
M2
^^^231
1-59
(r i ' )-H1
( '^ '
272
NSAN VE DAVRANII
mezsek onlann gerek duygulann anlamamz zor olur. Trk renci hocaya
saygsn yere bakarak, Amerikal renci hocanm gznn ine bakarak ifa
de eder. Bu nedenle, benim de yakndan gzlediim gibi. Amerika'da ders ve
ren ou Trk lk balarda uyum zorluu ekmilerdir.
HEYECAN
273
274
n s a n v e d a v r a n i i
HEYECAN
2 75
selere merhaba" demek geregl duyulur. Bu uzaklk 120 le 350 santim ara
snda deiir.
(4)
Herkesin bulunabilecei uzaklk: 3.5 metre le 9-10 metre arasnda
deien bir uzaklk iindeki kimselerin farknda olunur ama. onlarla herhan
gi bir iliki kurmak gerei duyulmaz, ne onlar size, ne de siz onlara merha
ba" demek gereini duyarsmz.
Yukanda verilen uzaklklar Amerikan kltr iin verilmitir. Kltrden
kltre bu uzakhklann deitii gzlenmitir, iki rnek vererek kiisel mekm ilgilendiren uzaklklann nemini belirtelim. lk rnek ayn kltrden olan
kimseler arasnda, ikinci rnek se. farkl kltrlerden olan kimseler arasmda yer alr.
rnek 1. On kiilik kapasitesi olan bir asansre biniyorsunuz ve gerek
ten de on kii asansre giriyor. Bu skk asansrde hi tanmadmz kimse
lerle yzyzesiniz. Birbirinizin soluk ah veriini duyuyorsunuz ve normal
kouUar altnda bedeninizin bakalanna dokunmas ayp olan ksmlai. hi
tanmadnz kart cinsten kimselere dokunuyor. Bu ortam hangi kltr
iinde olursa olsun, son derece gerginlik yaratan bir durumdur. Byle bir du
rumda kendimizi bulduumuzda, gerginlii azaltmak iin geneUikle gz liki
sinden kamnz ve elimizden geldiince beden ilikisini azaltarak srekli ta
vana bakarz.
rnek 2. A kltrnden olan kimse. Halln yukanda verdii uzaklklara
gre mekn ilikilerini ayarlamaya alm biri olsun. B kltrnden olan di
er kimse ise. daha 3rakn mesafelerde ilikileri kurmaya alm biri. A ve B
belli bir ortamda birbirleriyle etkileimde bulunmaya balaymca, her kisi de
byk rahatszlk duyar. A baka kltrden olan Byi saldrgan, adabm ve
snnn pek bilmeyen bir kimse olarak alglar. B ise A'y, souk, kendini be
enmi ve umursamaz bulur. Kaynann ne olduunu bilemedikleri halde,
birbirleri hakkndaki olumsuz gl izlenimler gelitirirler.
ki Anlaml Mesajlar
Szl ve szsz mesajlar ayn iletiim etkileimi inde kullanlarak iki
anlaml mesajlar (double-edged messages) oluturulur, rnein ses tonunu
yle ayarlayabiliriz k. szl olarak fade ettiimizin tam aksini beUml olu
ruz. Benim olum tertipli biridirf" diyen anne, bu sz farkl ses tonunda
syleyerek, olunun son derece dank bir kimse olduunu fade edebilir. Bu
tr letiime byklerimiz istihza, veya hiciv adn vermilerdir.
Dikkat etmemiz gereken nokta, bir etkileimde hem szl hem de szsz
mesajlar verildiinde, szsz mesajn her zaman daha arlkl olduudur. Bir
baka deyile, szsz mesaj, szl mesajn nasl yorumlanacan belirler. Bir
kimse, Ah bugn ok mutluyuml ifadesini, olumsuz bir duyguyu belirten
ses tonu ve yz fadesiyle yapmsa, szl ifadesi, o olumsuz ynde yorumla
nr. Sosyal ortamda yer alan nsan likileriyle lgili olarak u genellemeyi ya
pabiliriz: Birbirleriyle etkileim halinde bulunen kiiler, her yerde ve her za
man, hi farknda olmadan, szsz mesajlara, szl mesajlardan, daha ar
lk verirler. Belki de bu insann biyolojik evrimiyle ilgili bir yndr.
276
NSAN VE DAVRANII
6. KAYGI
imdiye kadar heyecanlann nemini, fizyolojisini, heyecanlarm tanmlann, heyecan kuamlarm ve heyecan ifadelerini grdk. imdi, sk sk yaa
dmz ve yaammz srekli etkileyen heyecanlardan biri olan kaygi)n gz
den geireceiz. Daha sonra 9. Blm'de. kaygmm gnlk yaammzda bizi
nasl etkilediinden daha aynntl olarak sz edeceiz.
K ay^ Nedir?
Kendinizi Fatih'in yerine koyun! lk defa evden ayrlp kendi banza yaayacaksmz. ilk defa byk bir ehre gidiyorsunuz. lk defa bir niversite
ortammda olacaksmz. Bu durumda. Fatih'in duyduu heyecanlardan biri,
doal olarak, kaygdr (anxiety).
Dier heyecanlarm tanmmda olduu gibi, kaygnn da tanmm yapmak
zordur. Fakat, kaygmm ne olduu konusunda hibirimizin phesi yoktur.
Kayg* aadaki u heyecanlarn birini veya ounu erebilin zntU skn
t. korku, baanstzbk duygusu, acizlik, somcu bilememe ve yargdanma.
277
HEYECAN
g. g
makyajla abartr.
iiadesini yapu-
Kaygnn Nedenleri
Heyecanlann nedenlerini* bireyin evresini alglay tarzndan ayrmak
olanakszdr. Belirli bir ortam iinde kendisini gven altnda ve huzurlu his
seden bireyde korku, ya da kayg olmaz. Dier yandan ayn evredeki baka
biri, evreyi tehlikeli bulabilir ve bu alglamayla lgili h^ecanlan yaayabilir.
Hangi sosyal ortamn nasl algUanacagm iinde yetitiimiz kltr bize re
tir. Bu nedenle, hangi ortamn hangi tr kayg( 3rarataca bir kltrden die
rine farkl olabilir. Ancak, btn toplumlar iin geerli baz genellemeler yap
mak olana vardr. Bu genellemeler, kayg duygusunun ortaya kmasma yol
aan ortamlardaki baz ortak ynleri belirtir.
(1) Destein ekilm est Fatih'in annesi, babas, kardei Hatice, evdeki
odas, alma masas, komulan, arkadatan, evdeki kpek, kedi onun yaammm bir parasyken. birdenbire kendisini yabanc bir ehirde, yabanc
bir evde, aile, akraba, arkada ve tandklannm hepsinden uzakta bulur. Ye
ni evrpsinde imdiye kadar alagelmi olduu destekler" yoktur. Allagel
mi evrenin ortadan kalkt byle durumlarda insanlar kayg duyar.
(2) Olumsuz bir sonucu beklemek: Pek hazrlanmadan snava girme, traflk cezasnm belirlenecei traAk mahkemesinde durumay bekleme gibi
olumsuz sonulann ortaya kaca durumlarda kayg duyarz.
(3) elik i: nandmz ve nem verdiimiz bir Akirle, yaptmz dav
ran arasmda bir eliki ortaya kt zaman kayg trnden bir gerginlik
diyanz. Daha nce gdlerle AglU olarak belirttiimiz gibi, bilisel eliki
nemli bir gd ve heyecan kaynadr. elikiyi giderecek bir zm yolu
ararz: zm yoluna ulancaya kadar bir derece kayg duyarz, rnein,
nkleer silahlann insanhg yok edecek gte tehlikeli bir gelime iinde oldu
una inanan birey, bu silahlann gelitirildii bir laboratuvarda akmak zo
runda kalrsa, kendisini srekli bir gerginlik ve kayg inde bulur.
278
NSAN VE DAVRANII
7. ENGELLENME
Gece ge saatlere kadar derse alarak bugnk snava hazrlandnz.
Ge yattmzdan dolay sizinle ayn odada kalan arkadamzn sabah kalk
n ve evden kn duymadnz. alar saati kurduunuzu zannediyordu
nuz. fakat kurmay unutmusunuz.
HEYECAN
279
280
NSAN VE DAVRANII
brakr, bazlarysa batt balk yan gider" anlayyla hibir eye nem verme
yebilirler. Her davrann kendine zg sonulan vardr. Engellenmeyle nasl
baaklacagm sonraki blmde daha aynnh olarak inceleyeceiz. imdi
engellenmeyi ortaya karan temel nedeni gzden geirelim. Bunlar: (ij
Gecikme, (2) nleme ve (3) atma olarak grup iinde toplanabilir.
Gecikme Engellenmesi
Engellenme duygusunun temelinde bulunduumuz ortamda neyin ne za
man olacana dair beklentilerimiz nemli bir rol oynar. ou zaman bu bek
lentilerin farkmda deUlzdir. ngrlen sre iinde beklediimiz olay olmaz
sa engellenme duygusuna kaplrz, rnein, oullarna kz stemeye giden
ana-baba, Allah'n emri, peygamberin kavliyle, sizin kz bizim olana istiyo
ruz dedikten sonra, kz ailesi. Biz bir dnelim, tamalm. size cevabmz
daha sonra bildiririz demi olsun. Farzedelim ki. erkek ailesinin beklentisi
bir hafta, ya da en ge iki hq/ta ifnde cevab almak, kz ailesinin beklentisi
ise. kzn btn akraba ve byklerine dantktan sonra bir iki ay iinde er
kek tarafna cevap vermek. Bu gecikmeden dolay erkek taraf engellenme
hisseder ve byk bir olaslkla, istenmediklerini dnr.
Baka bir rnek, bir grup arkadan otobsle bir gezi yapmasndan veri
lebilir. Diyelim ki, gezide otobsn sabah erken hareket etmesine, yolda ba
z turistik yerlerde mola vermesine ve amalanan ehre akam saat 6 da var
masna karar veriliyor. Gezi grubundaki kiilerden biri o sabah ge uyanm
ve otobse 45 dakika ge gelmitir. Ge kalan beklendii iin yolda verilecek
baz turistik molalar ptal etmek zorunda kalnyor. Ge kalan kimseyi bekler
ken hissedilen duygu engellenmedir.
nleyici* Engellenmesi
Bir amaca ulamay nleyen, engel olan nedenler u grupta toplanabi
lir. (1) Nesnel nleyiciler (obstacles) veya olaylar. (2) sosyal ve yasal nleyici
ler (3) kiiden kaynaklanan nleyiciler. (4) atma.
(1)
Nesnel nleyiciler ya da ola yla r: Evinize girmek istiyorsunuz, ne var
ki evin anahtarm dairede unuttuunuzdan kapi3n aamyorsunuz. Sevdiiniz
kimse baka bir ehirde oturuyor, onu her grmek istediinizde 8 saatlik oto
bs yolculuu yapmak zorundasnz. Yeni aldnz eve tanmak iin hazrla
nrken ev yanyor ve yeni evinizde oturamyorsunuz. Yukarda anlatlan en
gellenme duygularnn temelinde kap, uzaklk ve yangn gibi fiziksel nesne ve
olaylar yer alr.
(*)
HEYECAN
281
Jc"
! :': '*
Resim 8.7 Soldaki iki resimde grlen ocuk, psikoloji laboratuvarnda kendisini oyuncaklar
dan ayran engeli (nleyiciyi) amaya alm, baaramaynca alamaya balamtr. Sa iki
resimdeki ocuk ise. durumun imkanszln anlayarak, hibir denemeye girimeden hemen
alamaya balamtr.
(2) Sosyal ve yasal nleyiciler: niversitede tant yabanc uyruklu bir
k olan gen, ana-baba ve btn tandklannn Itlraz^la karlayor.
Kyde sevdii gen fakir olduu iin, balk paras karl zengin bir ihtiyara
satlan* kz ve onunla evlenmek isteyen delikanl, toplumun gelenekleri ve
grenekleri iinde bir ey yapam^orlar. byklerin dediklerine boyun eiyor
lar. Kendi balanna 3razlk evlerinde rahat sakin bir tatil yapmak isteyen b
ykbaba ve bykanne, kzlannn ve ouUannm kendileriyle kalmak isteme
lerine hayrr diyemiyorlar. Bu rneklerde bir sosyal deer, gelenek, veya an
lay engellenmenin temelinde yatar.
(3) Kiiden kaynaklanan (personal) nleyiciler: Baz engellenmeler ger
eki olmayan beklentilerden doar. Ksa boylu olduu halde profesyonel
basketbolcu olmak isteyen gen, kendini engellenme duygusuna kaptrr. leri
gelen mzisyenlerden biri olmak isteyen ses tonuna sar* gen, kendi yete
neklerinin yetersizliinden kaynaklanan engellenmeyi yaar, nemli konular-,
da karar vermeden nce, beklentilerin gereki olup olmadna baklmazsa,
engellenme duygusunu kamlmaz olur.
Engellenme duygusunun nemli nedenlerinin biri de atmadr. atma
kendi bana nemli bir konu olduu iin, daha aynntl bir biimde bal ba
na bir konu olarak ele almak daha yararl olur.
6. A T I M A
nsanolu karmak bir yaratk olarak ayn anda birok gdnn etkisi
altnda bulunur. Bazen gdler birbiriyle elikiye derler. Yann snav ol
duu iin youn olarak derse almas gerektiini bilen renci, ayn zaman
da arkadalaryla sinemaya gitmeyi de ister. Ne var k, hem sinemaya gitme
282
NSAN VE DAVRANII
HEYECAN
2 83
nlm yanmda almaya balarsn, veya terzi ra olarak seni amcann yan
na veririm." Remzi ne okula gitmek, ne de raklk yapmak ster. Ancak,
kendisine tanman iki seenekten baka bir seenei olmadgm da bilir. Remzi'nln iinde bulunduu, kanma-kanma trnden atmadr.
Baka bir rnek, evlenme durumunda olan bir vey kzn yaammdan
verilebilir. Kendisi yandayken annesi len Pembe'nin babas baka bir
kadmla evlenmi ve Pembe analyla hi uyuamadg in ac yaantlarla
dolu bir ocukluk geirmitir. imdi 17 yandadr ve kendisini mahallenin
dul kasab^la evlendirmek istemektedirler. Kasapla evlenmek stemedii gibi,
anabyla ayn evde kalmak ta istemez. ki istenmeyen durum arasnda kalan
Pembe de kanma-kanma atmas iindedir.
(3)
Yaklama-kamma amasv Bazen bir ama ayn zamhnda hem iyiistenilen. hem de kt-istenllmeyen zelliklere sahip olur. Bu durumda kii o
amaca hem yaklamak hem de ondan kamak ster, rnein, bir arkadan
doum gn partisindesiniz ve ki
mek istiyorsunuz. ki imenin sizi
biraz sarho edeceini, ve bylece
daha ho sohbet olacanz ve ger
ginliinizi atarak dierleriyle biraz
daha serbeste iliki kurabileceini
zi umuyorsunuz, iki, bu ynleriyle
size ekici geliyor. Ancak, partiden
sonra uzun sre araba kullanacak
snz ve iki ierseniz, uykunuzun
geleceini ve kaza yapma olasl
nn artacan biliyorsunuz. Bir yan
dan imek istiyorsunuz, bir yandan
imekten ekiniyorsunuz.
Babamn anlatt aadaki hi
kye de yaklama kanma atma
sna bir rnek olabilir.
"Kzn ksmetlisi km ve ailesi
kzn fikrini alarak kz vermi.
Dn gn her ey yolunda git
mi ve nihayet olan evi. gelini al
mak iin kz evine gelmiler. Aile
sine son derece ballyla tan
nan kz. iki gz ki eme alyormu. Babas kzn bir keye ek
mi ve, Kzm, niye alyorsun,
eer o adama varmak istemiyor
san, bana imdi syle, dn u
anda ptal edeylmt" demi. Kz
g^alan ve hknklar arasnda
"Babacm sen benim alamama
bakma, ben hem aglanm. hem de
giderim!" diye cevap vermi.
284
in s a n v e
DAVRANII
HEYECAN
Yiyecek V M im y w
-7 ^
285
286
NSAN VE DAVRANII
dlrUml grnmn vermektedir. ekildeki izim salnmn 1 2 0 santim clvannda olacan graAk olarak gsterir.
Farenin salnm gsterdii 1 2 0 santim uzaklktaki noktay deitirmek
olana var m? ki deiken bu nokta}^ belirlemektedir: Farenin alk dere
cesi ve verilen okun kuvveti. Fare ok ackrsa, ne pahasna olursa olsun yi
yecee gitmeye alr, yaklama davrannn kuvveti artar, peldtlrme nok
tasna 120 santimden daha ok yaklar. Ayn ekilde, okun derecesi azaln
ca farenin kamma davrannn kuvveti azalr ve fare korkmad iin peki
tirme noktasna daha da yaklar.
Brown aratrmay yaymlarken sorunun cevabn vermeye almtr.
imdi bu sorulan ksaca gzden geirelim.
Soru 1. Aratrmanu sonulan insan dauranlanna uygulanabilir mi?
Brown Evet cevabn verir. Bunun en gzel rneini, beraber yaayan iftle
rin srekli birbirlerinden ayrlp tekrar biraraya gelmelerinde grebiliriz. E
ler. birbirlerine yaknken birbirlerinin olumsuz yanlann grmeye balar ve
**Bu durum ekilmezi diyerek kanma davrann gsterip, birbirlerinden
ayrlrlar. Ayrlan iftler, beraber yaamlarmn gzel ynlerini hatrlar ve yak
lama davrann gstererek birbirlerine dnerler. Beraber yaamaya balaymca. yine kt ynleri grmeye balar ve tekrar kanma davranna gider
ler. iftin birbirlerini alglamalannda bir deiiklik olmazsa, uzun sre sal
nm devam eder.
Soru 2. Yaklamayaklama atmasnda davran nasl olur? Browna
gre sorunun cevab kolayca verilebilir. Ona gre, iki seenekten birine yak
laan birey, hangi seenee yaklarsa, o seenek daha ekici olmaya balar
ve birey bu yne daha kuvvetle yaklar. Bu nedenle, yaklama-yaklama t
rnden olan atmalarda ilk adm en nemli admdr. rnein, sevdiiniz bir
kzla evlenmek isttyorsunuz, ne var ki, size rakip baka bir erkein olduunu
anlyorsunuz ve sevdiiniz, hanginizi seecei konusunda karar verem^or.
Kz arkadanz yaklama-yaklama atmas iindedir. Siz. ona iek verme
gibi onu mutlu eden davranlarda br erkekten daha nce davranrsanz,
rekabeti kazanma olashmz arttrm olursunuz. lk adm sizin atmanz ve
kadmn size biraz daha yakn gelmesini salamanz onun karar vermesinde
en nemli elken olur.
Soru 3. Kamma-kamma atma durumunda davran nasl bir zellik
gsterir? Bu cins atmay zmek zordur. Bir seenee yaklanca o see
nek gittike daha kt grnmeye balar, bu nedenle dnp br seenee
yaklarsmz, ne var ki. o zaman da br seenei daha olumsuz grmeye
balarsnz.
Bu durumda nsanlar u yollardan birini seerlen a) En az kt olan se
enee gitmek, b) orta bir noktada durarak, hibir davranta bulunmamak,
ya da c) sanki ortada bir sorun yokmu gibi davranarak, gerekten kopuk bir
hayal dnyasna, veya akl hastalna snmak.
9. ve 15. Blmlerde heyecanlarn ve atmalann gnlk yaamdaki
yerlerinden ve sosyal psikoloji alannda nasl alglandklanndan daha aynntb olarak sz edeceiz.
HEYECAN
287
7. ZET
Heyecanlar, denetim altnda tutamadmz lovvei duygulardr. Bu duy
gular davranmz etkiler ve yn verir. Psikologlar heyecann ynn n
celemilerdir; znel yaant, gzlenebilen davran ve rolojik deimeler.
Bu yn her zaman blrblrlyle aym ynde deiiklik gstermez.
Heyecanlar ho ve ho olmayan heyecanlar olarak gruplanabildii gibi,
zayf ve kuvvetli olarak da gruplanabilir. Baz psikologlar temel heyecanlar
adn verdikleri bir grup heyecan tanmlamlar ve dier heyecanlarn bu te
mel heyecanlarm karmndan trediini savunmulardr.
Heyecan ve dnce birbirinden bamsz deildir, biri dierini etkiler.
Heyecanlar, olduka kank bir dizi srecd ierir. Uyarc ortamn, uyancnm
alglanp anlalmasn, alglanan olayla ilgili duyulan duyguyu, ortama yap
lan tepkiyi ve bu tepkinin evrede yapt deiiklii kapsar.
Otonom sinir sistemi, heyecanlarla birlikte ortaya kan birok fizyolojik
deiikliklerin temelinde yatar. Otonom sinir sisteminin sempatik ksm, he
yecan durumlarnda vcudun duruma uygun abuk ve kuvvetli tepkide bu
lunabilmesine yol ac deiiklikler yapar. Heyecan ortaya karan durum
ortadan kalktktan sonra, bedenin normal duruma gemesini parasempatik
ksm salar.
James-Lange kuram uyarc ortammn bizde fizyolojik deiiklikler yaptm, bu deiikliklere uygun olarak davranta bulunduumuzu ve davran
larmza gre heyecanlanmza isim verdiimizi syler. Bu kurama gre "ala
dmz iin hznleniriz" ve titrediimiz iin korkarz." Deneyler bu kuram
desteklememitir.
Cannon-Bard kuram hlpotalamusa merkezi bir grev verir: D uyanclar
hlpotalamusu uyanr ve hlpotalamus hem beyin kabuuna durumu bildirir
hem otonom sinir sistemine. Beyin kabuu durumu alglayp anlamamza,
otonom sinir sistemi uygun fizyolojik deiikliklerin ortaya kmasna yol aar.
Bilise] kuram hangi heyecan yaadmzn temelinde, bizim evreyi na
sl anlamlandrdmzn yattn syler; fizyolojik deiiklikler geneldir ve bir
heyecandan dierine pek deimez.
Sosyobiyolojik kuram heyecanlarn nsan trnn devamyla ilgili oldu
unu syler. Bu kurama gre heyecanlann evreye uyum ve trn yaamn
devam ettirici bir grevi vardr.
Heyecanlann fadesinde hem doutan getirdiimiz, hem de sonradan
rendiimiz yetenekler yatar. Szsz letiim heyecanlann ifadesinde son dere
ce etkinlii olan bir "dlTdir. Ho ve ho olmayan olarak simlendirdiimiz he
yecanlar. yz ifadeleri, el-kol hareketleri, bedenin ald deiik pozisyonlar,
ses tonu gibi szsz mesajlarla anlatmlarn bulurlar.
Gz likisi szsz iletiimin nemli bir parasdr. Bireylerin evresini,
grnmeyen bir kiisel uzaklk" emberi kapsar ve emberin yar ap ki ki
i arasndaki ilikinin ve sosyal ortamn trne gre deiir.
ki-anlaml mesajlar szl mesajlarla bir anlam, szsz mesajlarla baka
bir anlam verirler, iki mesajn duygusal tonu birbiriyle eliir. Kinayeli, hi-
288
NSAN VE DAVRANII
civli konuma olumlu duygu ifade eden bir azl mesajn, olumsuz duygu
ifade eden bir szsz mesaj eliinde verilmesiyle gerekletirilir. ki insan
arasndaki etkileimde, yz ifadesi, sz ve sesin tonu ayn trden ve a}m mik
tarlarda iletiimde bulunurlar.
Nedeni kesin olarak bilinmeyen bir korku ya da tedirginlik olarak tanm
lanan kaygnn deiik kaynaklan bulunabilin Kaynaklar arasmda allagel
mi olan destein ortadan kalkmas, bir cezann verilme olaslna nanma,
ortamdaki belirsizlik veya bunlann bir karm yer alr. Yaplacak bir grev
karmaklatka kayg baanszla gtrr. Basit ilerin yapmnda ise,
kayg daha verimli olmaya gtrr.
Engellenme, gdlerin amacna ulaamamasyla ortaya kar. Engellen
me nedenleri arasnda, dln geciktirilmesi, ya da amaca gtrc davran
n nlenmesi yer alr. Amaca gtrc davran, ya evredeki engeller, ya
toplumun kural, grenek ve yasalar ya da bireyin yetersizliinden dolay en
gellenir.
atma, ayn anda ulalmas olanaksz olan birden fazla gOdnn iin
iine girdii ortamlarda kar. O tr vardn Yaklama-yaklama, kanmakamma ve yaklama-kanma atmalan.
Yaklama-yaklama tr atmalarda, atmaya konu olan seenekler
den birine yaklatka o seenein zendirici zellii artar ve dier seenek
kuvvetini kaybeder. Ayn durum, ters ynde, kanma-kanma tr atma
lar iin de geerlidir: Olumsuz bir seenee yaklatka o seenein iticilii
artar ve o seenekten uzaklamaya alrz. Kanma gdsnn artmas ya
da azalmas, yaklama gdsnnknden daha hzl olur.
Dokuzuncu Blm
GNLK YAAMIMIZDA GD VE
HEYECANLAR
Gd ve heyecanlar, hayvanlarn ve nsanlarn evreye uyum saglamalanna vc bylece yaamlann srdrmelerine yardmc olur. Acktmzn ya da
susadmzn farknda olamadmz dhnl Bu durumda salmz mut
laka tehlikeye girerdi. Aynca, korku heyecann bilmeyen bir tr olsaydk, teh
likeli durumlardan sakmamaz ve daha erken yata yaammz kaybederdik
Kzgnlk ve saldrganlk duygulan olmasa bize ait olan' koruyamaz, engel
lenme duygusu olmasa nmze kan zorluklar aamazdk. Cinsel gdlen
memiz olmasayd, insan soyunun srdrlmesinden sz edilemezdL
1. G R
Gd ve heyecanlanmz uyum grevlerinin yan sra baz sorunlan da be
raberlerinde getirirler. ou kimsenin yaamnda yer alan olumsuz d^gular.
bire3Tin mutsuz ve verimsiz bir hayat yaamasna yol aar. Bu blmde, birey
l e ^ mutsuzlu||^ ve baanszligma yol aan belli bal heyecanlan ele alp.
hyccanh ortaya kard sorunlarla fsaakma yoUann tartacaz.
nce gd ve kayg konusuyla lgili bir soru)^! ele alalm: Gd ve kaygmm derecesiyle, bireyin baans arasnda bir iliki var m? Bu soruyu ce
vaplamak iin, gdnn derecesiyle ilgili ahmalara bir gz atabm.
D 19
NSAN VE DAVRANII
290
Koiayl
Yksek ;
zzl
iI
^
Ote-
z:
3
OOk:
Osk
Orta
Yksek
Gdlenme dzeyi
Orta zorluktaki t}
Yksek"
Orta
Dk"
Dk
Orta
Gdlenme dzeyi
Zor i
Yksek
Yksek
291
ABD'de doktora programmda iken kendi bamdan geen bir olay kayg
derecesiyle baar arasndaki ilikiye rnek olarak verebilirim: ABDye gidip
University of Illinois'de doktora programna kabul edildiim ilk smestir me
zuniyet sonras dzeyinde ders aldm, ilk haftann sonunda rendiim
u oldu; Her ders iin ortalama haftada yz sayfa okumam gerekiyordu ve
okuduklarmdan snavda sorumluydum. Byk bir azimle srekli okumaya
ve zet karmaya baladm. kinci haftann sonunda farkma vardm ikinci
ac gerek u oldu: Hi yemesem, mesem, uyumasam ve 24 saatimi okuma
ya ayrsam, okuma malzemesini bitirmem olanakszd nk o zamanki ngi
lizce bilgim erevesinde, saatte ancak sayfay okuyup zetleyebiliyordum.
ilk tepkim tela oldu, ikinci tepkim byk bir karamsarlk ve duygusal
knt. Bana yardm eden hi kimse yoktu. Karamsarlk inde bir hafta
geirdikten sonra u karara vardm: Bu ngilizce dzeyinde doktora progra
mn bitirmem ve derece}^ alarak Trklye^e dnmem olanaksz. Ne var k,
okul beni programdan alncaya kadar burada olmamdan faydalanarak, veri
len okuma malzemelerini anlamak amacyla* okuyup hem ngilizcemi ilerlete
ceim, hem de psikoloji konusunda bilgimi arttracam.**
Bu karan aldktan sonra pek kayglanmadan, telaa kaplmadan ve ol
duka rahat okudum. Altnc haftada, hocalann nc hafta in verdii
malzemeleri okuyordum. Ancak unu grdm k. her okuduumu daha ty\
anlyor ve hibir eyi anlamadan atlamyordum.
Yedinci haftada ki nemli olayn farkna vardm: (1) Okuduklarm birbirleriyle ilgiliydi ve daha nce verilen bir kitap 3ra da makaleyi anlam olmam,
daha sonra okuduum yazlan daha kolaylkla anlamamda yararb oluyordu
ve (2 ) okuma hzmda bir artma olmutu, artk saatte 1 0 sayfay zet kara
rak okuyabiltyordum.
Onuncu haftann sonunda dier rencilerle olan mesafeyi kapatmaya
baladm ve onalnc haftann sonunda, dersin kisinden A (pekiyi), birin
den B (iyi) alarak smestri bitirdim.
lk smestrdeki bu deneyimim bana byk bir ders oldu. Yukanda anlat
tm yaantdan sonra, doktora programm boyunca not ve snav sonular
na arlk vermedim. Doktoram alm olduuma kendi kendimi inandrdm.
Ben bu programda derece iin deil, renmek in bulunuyorum ve ren
mekten byk bir zevk alyorum" diye dndm. Bylece baarl veya ba
arsz olma konusundaki kaygm tamamen ortadan kalkt. Kendimi tmyle
renmeye verdim, zor gelen konularda uzun uzun dndm, yan okuma
lar yaptm, hocalara sorular sordum ve tamamyla anlamadan, hibir konu-
292
NSAN VE DAVRANII
2. KAYGI VE GERGNLKLE
BAAIKMA YOLLARI
Kayg zannettiimizden daha da yaygm olarak gnlk yaammz etkiler.
evrenizdeki baz kimseleri vesveseli", srekli endie iinde" olan kimseler
olarak tanmlayabilirsiniz. Kendiniz de zaman zaman kaygya kaplm ve i
293
nefes darl
mide ans
terleme
shal ya da kabzlk
an tepkide bulunma
titreme
gerginlik
kalp arpnts
srekli yorgunluk
aniden sinirlenme
srekli baans
belagns
294
NSAN VE DAVRANII
295
296
n s a n v e d a v r a n i i
297
(23) Topuklarmm kaldrmadan ayak ularnz geriye doru terek diz altmdakl baldr kemiklerinin n ksmndaki kaslan gerginletirin. Bu kaslar
bir sre gergin tuttuktan sonra gevetin ve aradaki fark gzleyin.
(24) imdi btn bedeni gzden geirin ve banzdan balayp, ayak
ucuna kadar kaslamzm tmn gevetin. Ba. aln, gzkapaklan. ene, bo
yun ve ense, omuzlar, kollar, gs, karn, kala, bacak, baldr ve ayak kas
lan tmden gevek bir ekilde 3ratn. Dzgn nefes alp vermeye devam edin.
Kaslannzdaki gerginliin kollannzdan ve bacanzdan akp gittiini gzle
yin. Bu ekilde 5-10 dakika rahata yatn.
Burada nemli nokta, kaslannz gergin ve gevek olduunda ne kadar
farkl olduklann hatrlamanzdr. Bu egzersizi birok kere yaptktan sonra,
zihin yoluyla verdiiniz emirlere kaslarnz hemen uymaya balar. lerde her
hangi bir gn gs kaslannzn gergin olduunu ve nefes al veri dzeni
nizin bozulduunu gzlediiniz zaman, bu kaslan nce gerip daha sonra tamam^la geveterek kas gerginliini nlemeniz mmkn olur.
Yukanda verilen trden bir geveme ve rahatlama teknii, iten geldikten
sonra her gn 15-20 dakika uygulanrsa, kayg ve gerginlik byk lde
azalr. Zaman getike bedeniniz bu teknie alarak, daha derin dzeylerde
dinlenme olana yaratr. Gnlk hayatn getirdii kayg ve gerginlikten kur
tulmak isteyen okuyucu bu teknikten ya da Balla ve Balta*m (1986) ner
dii buna benzer bir teknikten yararlanabilir.
Bilinli Baakma Yollarndan Kayna Bulma Teknii
298
NSAN VE DAVRANII
2 99
b)
c)
NSAN VE DAVRANII
300
b)
301
302
NSAN VE DAVRANII
3 03
304
NSAN VE DAVRANII
kavramlara brme davrann gsteren kimselerin kendi duygularnn farkma varmaktan korktuu dnlr. Bu kiiler, kendilerine en yakm hisset
tikleri elerine ya da ocuklanna dahi duygularm ifade edemezler. Duygusal
yaamlan son derece soyutlap gnlk yaamdan uzaklamtr.
Haycd dnyasna kama (fantasy escape): inde bulunulan durum kayg
uyandran bir durumsa, hayal dnyasna kap orada daha ho bir durum
iinde kendimizi dnerek iinde bulunduumuz durumun ortaya kard
kaygdan kurtulmu oluruz. rnein, sekreterlikten hi holanmayan gen
kadn kendini hayal dnyasmda son derece baanh bir avukat gibi dne
rek, sekreterliin verdii kaygdan kurtulur. Fakir bir gen, kendisini baarl
bir sporcu olarak boazdaki yalsnda hayal eder ve bylece fakirliin verdii
eziklikten bir an iin kurtulabilir.
TelaJI (compensatlon): Kendimizi zayf grdmz bir alandaki eksiklii
mizi, kuvvetli olduumuz baka bir alandaki baaryla rtme abasma t e l^
denir, rnein, zihinsel yetenekleri ksth olan bir kimse spor alannda b
yk baarlar kazanarak bu eksikliini giderebilir. Erkeklerin dikkatini eke
meyen irkin bir kz, alp baanl bir biimde doktorasn yapar ve bilim
alannda baarl bir kimse olarak herkesin dikkat ve takdirini eker. Kadhlann dikkatini ekemeyen irkin bir erkek baarl bir ressam ya da heykeltra olarak kadm vcudunu en ince ayrntlarna kadar fade etme olana bu
lur ve bu davranndan dolay da byk bir takdir ve destek grr.
inkr (denial): Birey daha nce yapm olduu bir davran kabul etme
yip, inkr ederek de bir savunma mekanizmas gsterebilir. irkin bir davra
nta bulunan kimse. Hayr ben hibir zaman o kiiye kaba davranmadm,
srekli saygl davrandm. diyerek daha nceki davrann inkr eder. Birey
bylece, kt davranndan doacak kaygy nlemeye abalar.
Farknda olmadan yaptmz savunma mekanizmalar, kaygmz azalt
ma yolunda bize yararldr. Her kimse, deiik zamanlarda u veya bu savun
ma mekanizmasn kullanr. Bu blm okuduktan sonra kendinizin ya da
arkadalarnzn davranlm n bazlarn savunma mekanizmas olarak gr
meye balayabilirsiniz. Byle bir gzlemde bulunduunuz zaman doal bir
sre iinde olduunuzu bilin ve ne kendinizi ne de bakalann yarglayp,
kmamayn. Bir kimse srekli olarak savunma mekanizmalarn kullanarak
gerekle ilikisini kesiyor, evresine ve yaama uyumunda zorluk ekiyorsa,
ancak o zaman bu kimsenin psikolojik tedaviye gereksinmesi var demektir.
3 05
306
in s a n v e
DAVRANII
307
308
NSAN VE DAVRANII
Ceneeme 3. Kendisinin ve evresinin bilincinde olan kii haatkamayaca trden engellenme duygusunun ortaya ikmasm byk lde nleyebi
lir. Bu genelleme son derece ak seik olduundan daha da aynntlanna gi^meye gerek grmyoruz. Kendini ve evresini tanyan kii, arzu ve isteklerini
gereki bir anlamda deerlendirebilir, ortama ve kendisine uygun olmayan
ve3ra gcnn yetmeyecei durumlara kendini sokmaz. Bylece, engellenme
henz ortaya kmadan nlenmi olur.
ulenin durumu son derece doal bir gelimeyi gsterir. ki cinsiyet ara
sndaki ekim doann en gl ynlerinden biridir. ule bu ekimi reddet
miyor, bir Trk niversite rencisi olarak, kendi yaamna ve ortamna uy
gun baakma yollan anyor. Bylece salkl bir yaam abas ine girmi
bulunuyor. Bu abann sonunda daha olgun, daha derin, gelimi ve tecrbe
kazanm biri olur.
Gyenll Girikenlik Eitimi
Engellenmenin iki tr kayna olduunu, bunlardan birinin evre, dieri
nin de birey olduunu yukanda belirttik. Bireyden kaynaklanan en belli bah
engellenme nedeni, klinln^kendlne gveni olmamas ve istediini ak seik
sylememesidir. Ne istediliil syleyemeyen kii, istediini elde edemez ve so
nuta hrn, krgn, mutsuz bir kii olma yolunda adm adm ilerler.
Psikologlar ne istediini syleyemeyen kiiler zerinde aratrmalar yap
mlardr. Bu aratrmalann sonularna dayanlarak eitim yntemleri geli
tirilmitir. Gelitirilen yntemler uygulanarak eitilen bireyler, evrelerindekilerle gvenli bir biimde iletiim, kurabilir ve rendiklerini gnlk yaam
larnda uygulayabilirler.
Bilimsel ahmalarm sonucu Gvenli Girikenlik Eitimi (assertivenes
tralnlng) ad altnda yeni bir uygulama alan gelimitir. (Bu konuda daha
aynnl bilgi in u yazarlann yaynlarna bakabilirsiniz: Balta ve Balta.
1986; Halama, 1976; McFall & Tvventyman, 1973; Twentyman & McFall,
1975.)
Gvenli girikenlik eiUml bireyin dier insanlarla kurduu iletiim bii
mine yneliktir. Bireyin duygu ve dncelerini en etkin ve yapc bir biim
de karsndakine iletmesini retmeyi amalar. Tipik bir gvenli girikenlik
eitimi u admlardan oluur:
(1) Birey kendi ileUim biimini gzden geirip, kendine zg iletiim
davranlannm farkna vanr. Sylemek istediklerini iinde tutan, bakalan
zin vermedike konumayan, farkl biimde dnd halde ayp olmasm
diye evresindekilerinln dncelerine itiraz etmeyen, iinde biriktirip birikti
rip bir sre sonra patlayan bir kimse misiniz? Bu aamada byle sorulann
cevab aratrlr.
(2) Gvenli iletiimin yer almad sosyal durumlar gzden geirilerek,
bireyin niin gvenli ve giriken davran ortaya karamad zerinde d
nlr. Byle bir aba bireye ki ynde faydaldr Her eyden nce bireyin
kendisini anlamasma ve nasl bir benlik kavram gelitirdiini grmesine yar
309
b)
c)
d)
Ses tonu: Sylediiniz eyin nemine uygun bir ses tonu kullandmz
m? Hafif ve ekingen bir ses. sylediinizin nemini azaltabilir.
e)
i)
Zamanlama: Konumak istediiniz konuyu zamannda konuabildinlz mi? Yoksa uzun zaman getikten sonra m konutunuz?
g)
(4) Gvenli giriken bir kimsenin ayn durumda kurduu iletiim davra
nn gzleyin ve kendi iletiim davrannzla onunkini karlatrn. Aradaki
farklar ak seik grnceye kadar karlatq$ay tekrar edin.
(5) Daha gvenli giriken iletiim kurmak iin sizin baka hangi yollara
bavurabileceinizi saptayn. Ne gibi letiim seenekleriniz var? Seenekleri
nizin bir listesini yaparak hatnnzda tutun.
(6 ) Gznz kapatn ve her iletiim biimini hayalinizde canlandrarak
gzden geirin. Ses tonu, yz ifadesi, ierik gibi yukarda sralanan boyutlar
dnn. Yaklam biimlerinden hangisinin en etkin olabileceine karar ve
rin.
(7) Hayalinizde canlandrdmz iletiim davrannz tandnz blris^le
uygulamaya ko3run ve sahnede bir aktr gibi rolnz oynaym. Bu kimsenin
sizin iletiim davranlarnz dcerlendirmesinL hatalarnz dzeltmenize
yardmc olmasn sOyleyin.
(8 ) Tam anlamyla rahat ettiiniz bir iletiim davran gelitirinceye ka
dar 6 . ve 7. admlan tekrar edin. Otomatik olarak davranabilecek hale gelin.
(9) imdi gerek yaama hazr hale geldiniz demektir. Eitiminizi gerek
yaamda kullanarak, kendine gvenli ve giriken bir nsan olarak iletiimini
zi kurun. Hl ekingen ve utanga davranyorsanz, bu konuda yardana ih-
310
NSAN VE DAVRANII
311
NSAN VE DAVRANII
31 2
meyen gzn hrs brm kimseler bulunun Her UcJ ucun da kendine
zg sakncalar vardr, nemli olan bireyin bu beklenti lei zerinde ken
disi iin gereki olan dengeyi bulabilmesidir.
Bugnk Amerikan toplumunda. Amerikan genliinin kendisinden ba
ka hi kimseyi dnmeyen, paradan baka hibir deer tanmayan, srekli
kazan peinde olup yaamn gzelliklerinden zevk alamayan kiiler olduu
nu syleyen yazarlar oalmakladr (Chafis. 1974: Houston. 1981). Bati uy
garlnn etkisi altndaki modem Trk toplumundaki deiim bir hrka b^
lokma" anlayndan gittike uzaklama ynndedir. Snes gnlk yaammizm bir paras haline gelme yolundadr. Kazan hrsna brnm, kazancn
dnda yaamda baka deer tanmayam kimselerden oluan bir toplum yo
lunda sratle ilerlediimiz kans olduka yaygndr. Umarz her Trk, yuka[nda szn ettiimiz lek zerinde kendisi iin en geerli beklenti noktasn
bularak, mutluluunun temelini kaybetme tehlikesinden kendisini korumas
n bilir.
imdiye kadar engellenme duygusuna yaplan planl tepkilerden sz et
tik. Engellenme duygusuna kendisini kaptran kii her zaman bilinli ve
planl hareket etmez. Aaca, engellenme duygusuna tepki olarak bilinsiz
yaplan davranlan gzden geireceiz.
4.
, o 11^
4 . .. 1 4 , ^
Resim 9.2 Bu ki kiinin birbirlerine ne
dcdflderini tahmin etmeniz o kadar zor
olmasa gerekir.
313
bazen de yumruklamaya dnr. Saldrgan davran, engellenme duygusuna yaplan tipik bir davrantr. Saldrgan davranlardan bazlar engellenme
duygusunu ortaya karan durumun ortadan kalkmasna yardmc olur, bazlar^rsa durumu daha da ktletirir.
Uyuma Otrc ve Uyumu
Bozucu Trden Saldrganlk
Baka bir kasabadan gelen ortaokul rencisi Akn'n snfndaki renci
lerden bazlan onunla srekli alay eder, yeni olduu in onu bask altna
alrlar, ilerinde Kayhan adl bir renci onu zellikle srekli rahatsz etmek
tedir. Bir gn Akm kzarak Kayhanla kavga eder ve Kayhan'dan daha kuv
vetli olduu iin onu dver. Bu dvmeden sonra ocuklar artk Akn ra
hatsz etmezler ve baka bir grup renci onu arkada olarak kabul edip,
aralarna alrlar. Akn'n saldrgan davran, kendisini kzdran Kayhan ve
grubunu bir engel olarak ortadan kaldrmaya yardmc olmutur. Bu anlam
da Akm'n dvmesi, uyuma gtrc trden bir saldrgan davran olmu
tur.
Daha nce verdiimiz araba rneindeki saldrganlk ise uyumu bozucu
trden bir saldrganlktr. Kpr zerinde araba kullanan hibir kimse, bile
rek ve isteyerek arabasn yolun ortasnda durdurmaz. Srcnn elinde ol
mayan nedenleden dolay motor durmutur ve src, kendi arabasnm arkasmdakl kiiler kadar duruma sinirlenmitir ve engellenme duygusu iinde
dir.
Duran arabanm arkasndaki srclerin koma almalan ve banp agrmalannn temelinde, akla yatkn hibir sebep yoktur. Duran arabann s
rcsne banp ararak kfretme, herkesin sinirinin gergin olduu bir
anda, son derece tehlikeli bir durum yaratr. Bu kimseler birbirlerine ne ka
dar kfrederlerse etsinler, birbirleriyle ne kadar yumruklarlarsa yumruk
lasnlar. bu davranlan motordaki anzay gidermeye yardmc olmaz.
Ter Deitirmi (dsplaced) Saldrganlk
Engellenme sonucunda ortaya kan kzgnlk ve "bozum olma" duygusu
bazen ifade edilemez. rnein, bizden kuvvetli olan kimseye, ya da otorite
durumunda bulunan kiiye olan kzgnlmz ifade edemeyiz. Bu durumlar
da, bizden daha zayf, aciz kimse veya hayvanlardan kzgnlmz kartrz.
Kzgnlmz esas ka3mana deil de. kzgnlmzla gerekte hi ilgisi olma
yan zayf ve aciz kimselere yneltmeye, yer deitirmi saldrganlk ad verilir.
Byrken sk sk gzlediim olaylardan biri uydu: Belediyenin hizmet
gtrmeyi ihmal ettii fakir bir mahalledeki tek emenin bana yirmi ya da
otuz kii su almaya giderdi. Su bol miktarda akmad iin kiiler ancak sa
atlerce bekledikten sonra testi ve kovalarn doyurabilirdi. Bu kiiler arasn
da sk sk kavga kar, her gn tala yaralanan ok sayda kimse oray sava
alamna dntrrd. Dvlenler genellikle kk ocuklar, veya gen kz
lard. Kuvvetliler, acizleri saf d yapmay byle beceriyorlard. Engellenme
314
NSAN VE DAVRANII
31 5
Resim 9.3 ocuk yetikinden grdOg saldrganl taklit eder. Resimde grdOnOz
ocuklar fUmde gzlemi olduklar yetikin gibi dolma bebee vurmu, tekmelemi,
kaldrp atmtr.
gan davranm gsteren bir film seyretmilerdir. II. Gruptakl ocuklar, yeti
kinlerin bebee }rapbklan saldrgan davranlan se3rretmllerdlr. III. Gruptaki
ocuklar, ya saldrgan davrann bulunmad bir ilim seyretmiler ya da sal
drgan davranta bulunmayan yetikinleri gzlemilerdir. ocuklar daha
sonra bebekle babaa braklm ve davranlan gzlenmitir. ekil 9.3*te
grdnz gibi saldrgan davran gzleyen gruptaki ocuklar, bebee tek
me ve tokat atarak saldrgan davranta bulunmulardr. ocuklann evrele
rinde grdkleri davranlan model olarak aldktan ve model erevesinde ha
reket ettikleri bu tip deneylerde ak seik gzlenmitir.
ocuun evresinde grd davranlan taklit etmesi sosyal renme
nin temelinde yatar. Bu renme mekanizmas nedeniyle, saldrganlk davranmda, toplumlar ve kltrler arasnda farkllklar gzlenir, rnein, ABDde
kaldm sre iinde trafik kazasmn sonucunda birbiriyle kavgaya tutuan
iki src grmedim. Birbirine baran aran kiiler yerine, birbirleriyle hi
konumayan, kaza yerine polisin gelmesini bekleyen ve ancak polisin sorulanna cevap veren ask suratl kiiler gzledim.
316
NSAN VE DAVRANII
Model lOrO
317
renilmi Acizlik
Kedi, kpek fare, ya da tavan gibi herhangi bir hayvan yle bir duruma
sokun k, hayvan ne yaparsa yapsn belirli zamanlarda ac veren bir elektrik
oku ile karlasm. Bu durumu bir saat kadar devam ettirdikten sonra, or
tama yeni bir zellik getirin. Bir baka deyile, imdi ok verilmeden nce
hayvan belirli bir mekanizmaya dokunarak oktan kurlulabllsin.
oktan kurtulma olana veren yeni durumu hayvann renemedlglni,
sanki "ne yapaym, elimden hibir ey gelmez, kaderimin yazs olan elektrik
okundan kurtulmam olanaksz" anlay iinde hareket ettiini grrsnz.
te yandan, daha nce elektrik oku verilmemi baka bir grup hayvan,
elektrik okundan kurtulmay hemen renir. Maier ve Seligman (1976) bu
tip aratrmalan gzden geirmiler ve hemen hemen btn hayvan trlerin
de, yukarda tanmlanan renilmi acizlik davrannn deneysel koullar alnda ortaya ktn gzlemilerdir.
nsanlara acizlik retilebilir mi? Bu sorunun cevabn aramak in Hiroto M974) bir grup denei, ne yaparlarsa yapsnlar nleyemeyecekleri, rahat
szlk verecek derecede iddette grltye bir sre maruz brakmtr. Daha
sonra, d e n ^ durumuna, grlty nleyebilecekleri bir mekanizma eklen
mitir. Denekler grlty durdurabilecek sonradan eklenen olana kullan
mamlar. hayvanlann yaptklan gibL bir anlamda "kaderlerine nza gstermilerdlrl*. Sava esirlerinin, kendilerine yaplan ikence ve haksz muamele
ye bir sre sonra nza gsterip, bu konuda hibir giriimde bulunmamalan.
renilmi acizlikle aklanabilir (Strassman, Thaler ve Sehein (1956).
renilmi acizUk kavram sosyal adalet ve gerek demokrasi kavramlanyla sk skya likisi olan bir kavramdr. Doup bydm Silifke kasabasmda Say Mahallesi'nde yaayan bir grup Aptallar" olarak bilinirdi. Ma
hallenin erkekleri demirci, kalayc, hamal, kadmlan ise genellikle evlerde hiz
meti olarak akrd. Mahallenin baz erkekleri ofrl renip, meslek
olarak kamyon ofrl yapmaya baladklarda, byle bir meslei onlar
iin yksek bulduklanndan. btn Sillike hayretler iinde kalmt. Aptallar
dan hi kimse retmen, doktor, veya mhendis kmazd.
NSAN VE DAVRANII
3 18
319
320
NSAT VE DAVRANII
6. E N G E L L E N M E Y E Y A P IL A N
D E R B L N S Z T E P K L E R
Engellenme duygusuna bilinsiz yaplan dier tepkilerden tanesi bire
yin kendi dnyasna dnktr. Bunlar gerileme, hayal kurma ve kendi
kendine ket-vurucu davranlardr.
Gerileme (regression)
Birey engellendii zaman ocukken yapt davranlara dnerse buna
gerileme denir, rnein, 12 yandaki kznz sinemaya gitmek iin sizden
izin istedi, siz de gitmesine izin vermediniz. Kznz bebekken konutuu dile
dner ve yandaym gibi konumaya balarsa, gerileme davran gste
riyor demektir. Bebek konumas sizi etkilemiyorsa, o zaman yine bebeklikte
yapt gibi alamaya balayabilir. Bu tip davran ortadaki engeli kaldrmak
iin yaplan bir giriimi belirler ve ou durumlarda etkili olabilir. Gerileme
nin sk sk kullanl kendi bana bir sorun olabilir.
Hayal DUnyasma Kama (fantasy)
Engellendiimiz zaman hayal dnyasma kaarak kendimize daha ho ha
yali bir evre yaratabiliriz. Ara sra hayal dnyasna ka bizdeki gerginlii
gidererek gnlk yaamdaki sorunlarla daha etkin bir biimde uramamn
yardmc olur. Fakat birey hayal dnyasna ka sk sk kullanmaya bala
d zaman, gerekle ilgisini kesmeye, hayal dnyasyla gerek dnyay birbi
rine kantrmaya balar. Byle bir durumda hayal dnyasna ka, bireyin
gnlk yaamma uyumunu zorlatrmaya balar.
ok zor koullar altnda okuyan bir renci ara sra kendisini okulu bi
tirmi, mesleine atlm, gnlnce sevdii bir ei ve ocuklaryla hayal edebi
lir. Bylece rencilik yaamnn verdii zorluklardan, hayal dnyasnda bir
dereceye kadar kurtulmu olur. Bu hayal ara sra devam ettii srece yarar
ldr. Ancak, birey okulu bitirmeden kendini hayal dnyasnda srekli mes
lek adam olarak alglayp, gerekte renci olduunu unutursa. te o za
man, bireyin uyumunu zorlatran bir durum ortaya km olur.
Kendi Kendini Ypratc ve K et Vurucu
Davranlar (self-defeating reactions)
Engellenme duygusu baz kiileri kendilerini ypratc ve ket vurucu dav
ranlara yneltir. Engellenme duygusunu yaralan sorunlann zerine gidip o
sorunlann zmn aramak yerine, birok kii sorunlardan kama davranma ynelir.
Kama davranlan ou kez bireyin kendisini ypratc bir zellie sahip
tir. Baz kiiler ok yemeye ve kilo almaya, baz kiiler an sigara imeye
balarlar. ou kimse engellenme duygusunu yenemedikleri iin alkolik olur,
ya da uyuturucu ila alkanl gelitirirler. Bazlar ise an dindarla ve
321
7. S T R E S V E B A A IK M A Y O L L A R I
Stres kavram endstrileen her toplumun hemen rendii psikolojik
kavramlardan biridir. Balta ve Balta'n (1986) Trke yaym kavram aynntlanyla incelemektedir. Burada ksaca kavram tantacaz.
Genel Uyum Belirtisi
Bir organizma evresine srekli uyum yapma durumuyla her an kar
karyadr. Bireyin d evresindeki fiziksel koullar ya da iinde bulunduu
sosyal ortamdaki psikolojik koullar uyumu ya kolaylatnr ya da zorlatnr.
Uyumun zorlat anlarda organizma bedensel ve psikolojik olarak yorulma
ya balar. D evredeki fiziksel koullara basit bir rnek olarak havanm so
ukluu verilebilir. Hava souduka birey kendini korumak ve bir anlamda
evreye uyum yapmak iin stne bireyler giymek, ya da daha scak bir or
tama gitmek zorunlugunu duyar. Psikolojik koullara rnek olarak da ni
versite giri snavlanna alan bir kimseyi dnebilirsiniz. Snava hazrlan
ma kaygs, snavda geme veya kalma korkusu bireyde gerginlik yaratr. Bi
reyin, fizik ve sosyal evreden gelen uyumsuz koullar nedeniyle, bedensel ve
psikolojik stnrlarmm tesinde harcad gayrete stres" ad verilir.
Psikolog Selye (1976) stresin dnemli bir sre olduunu leri srer.
lk dnem alarm tepkisi adn alr. Bu dnemde otonom sinir sistemi gayet
faal bir duruma geer ve salg bezlerini uyararak kana bol miktarda adrena
lin ve onun etkisi altnda ortaya kan dier biyokimyasal maddeleri pompa
lar. Salgbnn etkisi altnda vcut alarm durumuna geer ve ortaya kacak
acil durumlarla uramaya hazrlanr.
Stres veren uyanc ya d ortam devam ederse ikinci dnem ortaya kar.
kinci basamaa diren dnemi ad verilir. Bu dnemde organizma yapm ol
duu alarm tepkisini ortadan kaldrr, stresli ortama bir tr uyum yapar ve
kandaki biyokimyasal maddeleri geri eker. Organizma, sanki normal koul
lar altnda liyormu zlenimini verir. Ne var ki. gerekte organizma yorul
maktadr ve iten e direncini yava yava kaybetmektedir.
nc basama oluturan tkenme dneminde beden artk stresin
basksna dayanamaz, direncini kaybeder. Uk alarm dnemindeki baz belirti
ler geri dner, hastalklar ortaya kmaya balar ve baz durumlarda lmle
sonulanr.
Stresin Nedenleri ve Sonulan
Stresin ka3maklann iki ynden gruplayabillrlz: 1) Stres kaynan bede
nin iinde veya dnda oluuna gre gruplamak olana vardr, rnein di
D21
322
NSAN VE DAVRANII
AIRLIK PUANI
Ein lOm
Boanma
Einden ayn yaamak
Hapla ctzasna arptrlmak
Aileden yakn birinin lm
nemli bir kiisel yaralanma v^a hastalk
Evlenmek
ten atlmak
Eliyle yeniden biraraya gelme
Emekli olma
Aile yelerinden birinin nemli bir salk sorunu
Hamilelik
Cinsel sorunlar
Aileye yeni katlmalar (doum, evlilik, vb.)
durumunda ortaya kan nemli sorunlar
Gelir durumunda meydana gelen nemli deiiklikler
Yakn bir arkadam lm
Farkl bir ie balamak
Ele olan srtme ve tartmalann allagelmiin tesine gemesi
Byk miktarda ipotek altna girme
denmeyen bor nedeniyle bankann eve cIkoymas
teki sorumluluk yknde nemli deiiklik
Kz ya da erkek ocuunun evden aynimas
Kaynvalide, kaynbaba. gelin, grmce gibi evlilik
yoluyla kurulmu alo-abalk iliklleindcki sorunlar
Gze batacak derecede nemli bir kiisel baar
Kadnn cv dnda almaya balamas ya da ii brakmas
Okula balamak veya okuldan mezun olmak
Hergnk yaama koullannda meydana gelen srekli deiiklikler
Kiisel alkanlklarda meydana gelen deiiklikler
Patron veya amirle olan llikilenie ortaya kan sorunlar
alma koullannda ya da i saatlerinde ortaya kan deiiklikler
Yeni bir semte tanmak
Yeni bir okula balamak
Dinlenme ve elenme yaamnzla lgili
alkanlklonmzda ortaya kan deiiklikler
Dini alkanlk ve uygulamalarda ortaya kan nemli deiiklikler
Sosyal faaliyetlerde nemli deiiklikler
Bir miktar potek altna girmek
Uyku saatlinde meydana gelen deiiklikler
Aile yeleriyle biraraya gelme saysnda deiiklik
Yiyecein tr v^a yeme zamannda meydana gelen nemli deiiklikler
Tatile gitme
Bayram ziyaretleri ve hediye veriliiyle lgili sorunlar
Yasalara kar ilenmi kk sular
100
73
65
63
63
53
50
47
45
45
44
40
39
39
39
38
37
36
35
31
30
29
29
29
28
26
26
25
24
23
20
20
20
19
19
18
17
16
15
15
13
12
11
* T. S. Holmes vcT. H. Holmcsn "Short-term intruslons Into life-style routinc" adl maka
lesinden adapte edilmitir. Jo u rn a l o f P s y c h o s o m a tic R esea rch , 14, sayfa 121-123 1970.
323
agns bedenin inde olan bir stres kaynadr, te yandan, srekli yksek
derecedeki grltl ortam, bedenin dnda yer alan bir stres ka3magma r
nektir. 2) Bir baka gruplama daatreslerl bedensel ve psikolojik kkenli ola
rak aynr. Yukardaki rneklerde verilen di agns ve grltnn her ikisi de
bedensel trden stres kaynadr. Bir yakmn lmesi, boanma, iki kii ara
sndaki darlma ve ksmeden ileri gelen stresler se, psikolojik trdendir.
Baz Amerikal psikologlar olaylarn belirli bir stres arl ve bir anlam
da stres katsays" olduunu ileri srmler ve geni apta bir aratrmaya
girerek. Amerikan toplumu iinde stres veren olaylann bir listesini yapm
lardr (Holmes & Holmes, 1970: Holmes ve Masuda, 1974). Listeyi Tablo
9.2*de ver^oruz. Bu psikologlara gre, bir kimse bir y inde toplam olarak
300 ya da daha yukan stres puan toplarsa, stresin arl altnda deiik
bedensel ve psikolojik hastalklao* gelitirme htimali artar.
Tablo 9.2*de verilen stres olaylannn agrlklan Amerikan kltr iinde
anlamldr. Salamon Sorios tarafndan. 1982 ylnda zmir'de yaplan aratr
ma sonucunda Trkiye'ye zg stres puanlan saptanmtr. 116 maddelik l
ekte yer alan hayat olaylar arasnda en yksek stres deeri tayanlardan r
nek olarak seilenler Tablo 9.3'te verilmitir. Bu tablodan da grlecei gibi,
Trk kltr iinde yaplan aratrmalarda listece yeni baz olaylar eklenmi
ve tabloda gsterilen olaylann agrlklannda da baz deiiklikler olmutur.
Tablo 9.3 Trkiye'de deiik yaam olaylarnn arlk puanlar*
OLAYLAR
ocuun lm
Ein lm
E tarafndan aldatlma
Anne veya babamn lOm
Hapse mahkm olma
ocuun ar biimde hastalanmas veya sakatlanmas
Evlilik d hamilelik
stemedii cvliUgl yapma
Ein ar hastabg. kaza veya yaralanmas
Anne-baba geimsizlii veya aynima
E le ciddi anlamazlk
Ar hastalk, kaza, yaralanma
Boanma
Byk lde borlanma
Hakknda kt sylentiler karlma
Evlilik d ilikiye girme
ocuk drme veya dk yapma
Yakn bir dostun lm
istenmeyen gebelik
Anne-baba ile anlamazlk ve onlardan bask grme
ocuun okul baanszlg
Nianldan aynima
AIRLIK PUANI
92
90
87
87
86
85
83
83
79
78
77
75
73
72
72
68
68
66
65
64
62
58
* Sorias, S.: Hasta ve normallerde yaam olaylannm stres verici etkilerinin aratnlmas.
Yaymlaxunam doentlik tezi. zmir, 1982.
324
NSAN VE DAVRANII
325
nmz. insanlk tarihinin yakn zamanda benzeri olmayan bir stresini yaa
mak zorunda braklmlardr. Geden soydalanmzm stres dzeyleri, dep
resyon ve kayg dzeyleri Trk bilim adamlan tarafndan aratrlmtr (Balta ve Balla. 1990; Togrol. 1990).
Trke'de stres lekleri zerine yaplan bir dier alma da Leihton
Stres Dzeyleri legi'nn standardizasyonu olmutur (Balla, 1981).
326
NSAN VE DAVRANII
9 . C N S Y E T
Giri
Cinsel davran yetikin nsann gnlk yaamnn bir paras olduu
halde, bilimsel ncelenmesi ve aka konuulup tartlmas, dier gdlere
gre, daha zordur. ou konularda olduu gibi. Trk toplumu cinsellik konu
sunda da geleneksel gr ve alkanlm deitirme sreci iindedir. Gaze
telerde, dergilerde bu konuya yer aynimas, okuyuculardan mektuplar gel
mesi. baz hastanelerde psikologlarn seks terapisti olarak grev yapmalar
Trk toplumundaki gelimelerin bir gstergesidir.
Psikologlar, dier insan davranlarnda olduu gibi, cinsel davrana
yaklamlarnda da birbirlerinden farkllklar gsterilirler. Bir grup psikolog
cinsel davran tamamyla biyolojik bir gd olarak ele alr ve alk, susuz
luk nasl inceleniyorsa, cinsel davrann da ayn biimde ncelenip, o biim
de alglanmasn nerir (Sinclair, 1977; Timmers, 1977). Onlara gre cinsel
davrann alk ve susuzluk gibi dier biyolojik gdlerden farkl biimde al
glanmas. insan toplumlannn bilgisizliinden ileri gelen tarihsel bir yanlg
dr. Bu yanlglardan ne kadar abucak kurtulunulursa. o kadar gerek** o
kadar abuk bulunmu olur. Bu yaklam kabul eden psikologlarca, gele
nekler, grenekler, dini grler bu geree ulamaya engel tekil eder.
Baz psikologlar, cinselliin betimsel (tasviri/decripttve) olarak allma
snn konunun anlalmasma bir derece yardmc olacana inanrlar ama,
cinselliin doasmm dier gdlerden farkl bir yaanty ierdiini kabul
ederler. Susuzluk, alk gibi biyolojik gereksinmelerin benlik alglay^^la ili
kisi daha yzeyseldir ve bireyin insan likilerindeki yeri, cinsellik kadar
nemli deildir. Cinsel davran iki bireyi birbirleriyle son derece yakn bir
iliki iine sokar ve youn duygularn gelimesine zemin hazrlar. Bu duygu
larn oluturduu ortam iinde bireyler mutlu ya da mutsuzluk duygusunu
yaarlar.
Cinsel davrann bir yn de bireylere getirdii sorumlulukta yatar. Be
raber yemek 3riyen iki kii birbirlerine kar sorumlu bir iliki gelitirmezken,
cinsel ilikide bulunan bireyler, birbirlerine kar zel bir sorumluluk gelitir
meye balarlar. Bu psikologlara gre, cinsel iliki, bir toplumun ekirdeini
oluturan ailenin temelinde yatar. Bu nedenle tarih boyunca her toplum cin
sel ilikiyi dzenleyici tedbirler ve kurallar gelitirmitir. Kurallar sayesinde
genler, belirli bir aamaya gelmek iin abalamlar, kzlar kadnlk, erkek
ocuklar erkeklik olgunluuna erimek in uramlar ve bu olgunlua eri
tiklerini, her toplumun kendine zg gelenek ve greneklerine gre spatla
dktan sonra, evlenmelerine zin verilmitir. Bu psikologlara gre toplumlarm
cinsel davranla ilgili, gsterdii duyarhlk, tarihsel bir yanlgya deil, insa
nolunun saduyusuna iaret eder. Bilimsel alma, son derece karmak
ynleri olan cinsel davran basite ndirgemeye deil, onun biyolojik, psikolo
jik ve sosyal ynlerini anlamaya ynelik olmaldr.
327
Cinsiyet ve Pornografi
Pskologlann yapt aratrmalarn bazlan pornografik yaynlarn cinsel
davranla lgili etkisini inceler, nceleri pornografik yaynlann daha ok er
keklere ynelik olduu ve byle yaynlardan daha fazla erkeklerin holand
dnlrd. ABD'de yaplan aratrmalar bunu dogrulamamtr. Aratr
malara gre kadnlar pornografik yaynlara daha rtk fakat srekli bir ilgi
gsterir ve bu yaymlara bakarak onlar da uyarlr (Kutschlnsky, 1971 Mann,
Sidman ve Starr, 1971).
Pornografi zerine yaplan aratrmalarn gsterdii dier bir bulgu da
udur: Pornografi, hem erkeklerde hem de kadnlarda cinsel uyanm artnr,
ancak bu art ancak 24 saat kadar srer. Bu sreden sonra bireyler eski
normal uyarm dzeylerine dner.
Pornografik yajrmlann topluma yararl veya zararl olduu konusunda
tartma gnceUlln korumaktadr. Bu konuda da grler deiiktir. Baz
kimseler pornografinin serbest olmasn savunurlar. Oy kullanma yana ge
len kii, kendisi iin neyin yararl ya da zararl olacagm bilir yaa gelmitir.
Pornografik bir dergi alp evinde okumay istiyorsa, bunu uygun yerlerden
alabilme zgrlne sahip olmaldr.
Baz kimseler, toplumun baz temel ahlak kurallan zerinde anlap bu
kurallan korumamz gerektiini savunurlar. Bu kiilere gre pornografi, top
lum dzenini tehdit eden, ldnlann bir cinsel nesne imi gibi kullanld
55 vsyukans
328
in s a n v e
DAVRANII
10. ZET
Gnlk yaammzda yaadmz gdler ve heyecanlar bize yararl ol
duu gibi, evreye uyumumuzu bozucu da olabilir. Yaplacak zorlatka,
en ufak kayg veya heyecan verimimizi olumsuz ynde etkiler. Skc ilerde
se tam tersi bir etkileim sz konusudur. Dier bir deyile, jrksek dzeyde
329
330
NSAN VE DAVRANII
Onuncu Blm
1. GRi
evrenizdeki insanlar gzlediinizde, onlann birbirlerine benzer veya
farkl ynlerini grrsnz. Ahmet sakin, rahat bir insan. Kolay kolay kz
maz, bol bol gler ve olduk olmadk eye zlmez. Deniz atlgan, yankan
(rekabeti/competltlve) ve srekli dikkati kendi zerinde toplamak isteyen
bir kiidir. Kendisinden baka birinin baarl olaca bir ortam hemen terkeder ve ancak kendisinin baard olabilecei ortamlan seer. Stk ise, s
rekli znt ve kayg iinde, ne yapacagma karar veremeyen bir kiidir. Onu
mutlu edebilmek zordur, nk baard olduu konulara nem vermez ve
baaramad konulan gznde bytr.
Bu kiilerin davran zelliklerini aklayabilmek iin, onlann iinde ye
titii aile ortamn, nasd bir evre iinde hangi etkerln altnda bydkleri
ni bilmek isteriz. Bu isteimizin temelinde, bireyin bugnk davranyla.
inde yetitii ortamn zellikleri arasnda bir iliki olduu dncesi yatar.
nsan geliimi, ok ynl ve karmak bir sretir ve kii geliim srelerinin
etkisini mr boyunca tar. Bu blmde geliim srecini inceleyeceiz, nce
geliimin temel srelerine ve bu sreleri aklayan farkl bak tarzlarna
deineceiz.
NSAN VE DAVRANII
332
333
334
in s a n v e
DAVRANII
335
Etkileim Sreleri
Bireyin biyolojik sreleriyle bulunduu evrenin koullan srekli etkile
im halindedir. Biyolojik oluumlar belirli bir evrenin verdii olanaklara ba
ml olarak biimlenir. evreyle biyolojik yapnn srekli etkileim iinde bu
lunduunu kabul eden psikologlar, etkileim srelerine nem verirler ve onlann geliimin ynn ve derecesini belirlediini kabul ederler.
Son zamanlarda Amerikal psikologlann ou ocuklann genetik yapya
bal olarak farkl miza yaplanyla doduklann kabul etmektedir (Plomin &
Row, 1979; Goldsmith & Gottesman. 1981). Bu temel biyolojik bir sretir.
ocuun mizacnn tr, ocuun evresiyle kurduu ilikinin trn belir
ler (Carey, 1981). Srekli alayan ve mzmzlanan zor mizal" ocuklann
uykulan ve yemeleri dzenli deildir, bunlar her eye alarlar ve evrelerinde
olup biten olaylarla ilgilenmezler. Byle ocuklarn anneleri zamanla, ocuklanna kar umursamaz olur ve onlara olan dknlklerini kaybederler (Ba
tes, 1980). Bu tip ocuklar daha sonra okulda problem ocuk olmaya ynelir
ler.
Srekli alamayan kolay mizal" ocuklann. ana-babalaryla ilikileri
balangtan iyidir ve zaman iinde ocuk, evredekilerle dciha olumlu iliki
ler gelitirmeye devam eder. "Kolay mizal" ocuklarn okulda retmenlerle
ve dier rencilerle daha iyi iliki kurduklar ve daha baanl olduklan gz
lenmitir.
ocuun bilisel geliimi ve genel olgunluk dzeyi de. onun evreden na
sl ve ne kadar etkileneceini belirler. Yalan farkl olan iki ocuun bilisel
336
NSAN VE DAVRANII
RS K O S E K S O EL
C E g lM AAM ALAR I
ERlKSOmJN PSK060SYAL
OSM AAMALARI
P tA G E TN tN B LS EL
G E L M AAM ALAR I
rS
-12
reticilik ya da aalk duygusu: ocuk kultrn gerektirdii bln becerileri (okuma yazma, bisiklete binme, vb.) kazanmak zorundadin aksi halde aalk duygusu gditirir.
3-18
Benlik zdelemesi ue bunun karl rol bunaltmc Gen kii cinsel ve mesleksel benlik zdeimini gerekletirmeli ve yeni deerler aramaldr.
9-26
Vaknk ve bunun kart yalnzldc Yetikin gerekten yakn ve mahrem olan ilikiler gelitir
me durumundadr; aksi halde kendini soyut
lanm ve yalnz hisseder.
6-40+
0+
D 22
338
in s a n v e
DAVRANII
339
NSAN VE DAVRANII
340
Em briyo
3-7 Hafta
s S)
Fetos
8-38 Hafta
12
16
341
342
NSAN VE DAVRANII
4. BREYN BEDENSEL VE
HAREKETSEL GELM
ocuk dogmadan nce balad geliim srecine doduktan sonra da
devam eder. Psikologlar ocukta gzlenen bedensel ve hareketse! geliimi
drt temel devrede incelerler: 1) Doumdan ki yama kadar. 2) 2 le 5 ya
aras. 3) 5-12 yalan arasmdaki devre ve 4) 12-18 yalan arasndaki devre.
Onsekiz yandan sonra da bireyin bedensel deiiklikleri devam eder, bu de
iiklikler de daha leride ele alnacaktr.
Doumla Gelen zellikler
Bebek aada ksaca zetlenen becerilerle birlikte doan
(1) Grme duyumu olduka gelimitir. Her iki gzn bir tek nesne ze
rine odaklayabilir, hareket eden bir objeyi izleyebilir ve baz renkleri ayrt ede
bilir. En nemlisi nsan yzne zellikle Ugl gsterir ve k ki hafta iinde gz
gze bakabilir beceriye eriir. Bebein nsan yzne ilgi gstermesi ve gz te
mas kurabilmesi, bebekle ana-baba arasmda trn devam iin gerekli son
derecede nemli bir letiim ilikisinin domasma olanak verir.
(2 ) Yeni doan bebeklerin kula ok geni bir ses bandna tepkide
(spektrum) bulunabilir. Gerekte bebein en fazla duyarllk gsterdii ses n
san sesidir. nsan sesindeki perde ve iddet deiikliinin farkma varabilen
bebek, ksa bir sre iinde aina* olan sesle yabanc olan sesi ayrt edebi
lir. Ayrca, yeni doan bebek sesin geldii yn alglayabllme yeteneini de
beraberinde getirdiinden, ban sesin geldii yne evirerek uygun davran
gsterebilir.
(3) Bebekler, koklama ve tat alma duyu organlan da olduka gelimi
olarak dnyaya gelirler. Birbirinden farkh kokulan ve temel tatlan kolaylkla
ayrt edebilirler.
(4) Yaplan ararmalar yeni doan bebein hem operant hem de klasik
koulluma yoluyla renebildiini gstermitir (SameroT &l Cavanaugh,
1979; Stamps. 1977).
(5) Bebek duyu o^anlannn doutan itibaren hemen hemen mkemmel
bir biimde ileyiinin yan sra, kendisini besleme konusunda son derece ya
rarl baz refleksleri de beraberinde getirir. Bunlann banda emme refleksi
gelir. Anne memesini veya emzii dudanda hisseden bebek hemen emmeye
balar. Bu refleks o kadar kuvvetlidir ki. emecek birey bulamayan ocuk
parmagm emer.
Doumla gelen zellikler zerine alglama ve hareketle ilgili yeni beceriler
renilmeye balar. imdi ilk iki ylda bebekte gzlenen hareket geliimine
bir gz atalm.
bk ki Tda Grlen Hareket Geliimi
ocuun ilk yllardaki hareket geliimi ematik olarak ekil 10.3te gs
terilmitir. ekilde yer alan geliim aamalar, May Shirley adl bir Amerikal
psikologun 1933 ylnda yapt aratrma bulgularna dayanlarak saptan-
343
Yeni doan
1 aylk
2 aylk
3 aylk
Anne kammda}
durumu
ene kalkk
Gs kalkk
Uzanma ve
yakalama abas
5 aylk
4 aylk
Yardmla toturma
KiKakta otu;ma
itesneyi tutma
9 aylk
8 aylk
Yardanla
ayakta durma
Eyaya tutunarak
ayaa kalkma
Eyaya tutunarak
ayakta durma
Merdiven
basamaklarn
trmanma
6 aylk
7 aylk
Kendi bana
oturma
10 aylk
11 aylk.
Emekleme
Binden
tutulduunda
yrme
14 aylk
15 aylk
Tek bana
ayakta durabilme
Kendi bana
yrme
344
NSAN VE DAVRANII
345
346
NSAN VE DAVRANII
5. BLSEL GELM
ocuk iine doduu dnyay anlama abasm srekli bir biimde sr
drr ve basitten balayp gittike karmaklaan bir zihinsel dzen gelitire
rek. evresine uyum yapmay becerir. Temel ya gruplanna gre bilisel geli
imi u aamalardan geen
hk ki Tda Grlen BUlsel Geliim
Bebek doumunun ilk gnnden itibaren evresini kefetme abasna
balar. Keif abasnda kulland temel aralar doutan getirdii duyusal
ve hareketsel yeteneklerdir. Plaget. Tablo lO.Tde belirtildii gibi, bu devreye
duyusal'hcreketsel (sensory-motor) aama adn verir. Dokunma gibi basit
duyusal verilerden, tutma ve emme gibi basit hareketlerden e balayan o
cuk. temel srelerin zerine yenilerini koyarak evresini anlayabilecek bir
bilisel sistem gelitirmeye balar.
Bilisel geliimin aamalarndan birini ocuk nes
nelerin deimezliini (object constaney) kefederek ba
arr. nceleri bebek iin nesne ancak kendi grsel
alan iindeyken vardr. Nesne ortadan kaldnlnca,
nesnenin yok olduunu, artk var olmadm dnr.
Eline ald topun, ya da ngran, on dakika nce eli
ne ald ayn ngrak ya da top olduunu bebek bil
mez. Onun iin her an dnya yeni batan var olur ve
duyu organlarnn dnda br dnyann varl d
nlemez.
Resim 10 6
Jean Piaget.
Bir yana doru ocuk nesnenin deimezlii kavramn anlamaya balar ve gz nnden kaldnlan bir
nesnel, etrafna veya masann altna bakarak arar, iki
347
Resim 10.7 nndeki oyuncak ktla kapatlan 4 aylk ocuk, sanki oyuncak hi yokmu gibi
davranr, arayp bulmaya abalamaz. Piaget bu davran, ocukta nesnelerin devamll
kavramnn olumayyla aklar.
NSAN VE DAVRANII
348
3 49
Plaget tam aksini savunun ona gre sembollerin temelinde kelime yat
maz, kelimelerin temelinde sembol kullanma yetenei yatar. ocuk bir aa
dalma at gibi binmeye baladnda, aa dal atn yerine geer, sembolik bir
anlam kazanr. ocuk zihninde yaratt bir resmi de sembol olarak kullana
bilir. Demek oluyor k, kelimeler ocuun kulland sembol trlerinden an
cak bir tanesidir, kelimelerin yan sra ocuk daha baka semboller de kullamr. Plaget*ye gre dil geliimi, ocuun bilisel geliiminin belirli bir aamaya
ulamasnn doal bir sonucudur. Bilisel geliimin temelinde dil geliimi de
il. aksine, dil geliiminin temelinde bilisel geliim yatar.
Be ile Oniki Ya Arasnda Bilisel Geliim
Okul a ad verilen be ile onIkl ya arasndaki devrede ocuun bili
sel geliimi temel deiiklikler gsterir. Plaget bu aama}ra somut operasyon
lar (concrete operations) devresi adn verir. Piagetye gre bu devrede ocuk
yeni ve son derece etkin zihinsel beceriler gelitirir.
Doumundan ki- ay sonra nesnelerin yok olduunu zanneden bebek,
onikl ay clvannda nesnelerin deimez olduu aamasna ular. Be yama
doru ocuk nesneleri zihinsel olarak temsil eder, ancak bu kavramlar ve
semboller zerinde zihinsel lemler yapamaz, rnein. ^Masann zerinde
duran b6 kalemden kisini kaldrdmda, masann zerinde ka kalem ka
lr?" gibi bir soruya zihinsel cevap veremez. ocuk yedi yama doru yakla
tka toplama, kama gibi bilisel ilemleri yapmaya balar. Be yandaki
ocuk yukandaki soruya ancak masann zerine kalemleri koyup, ikisini kal
drdnz zaman cevap verebilirken, yedi yandaki ocuk zihninden doru
cevab hemen bulabilir. Bu zihinsel lemlere Plaget operasyon adm verir.
Yedi yandaki ocuun zihnen dn tarz, be yandaki ocuun so
mut olarak elleriyle 3rapt masann zerinden kalemleri kaldrma lemine
benzedii ve ocuk I temsilciler araclyla dnd in, Plaget bu lem
lere somut operasyonlar adn vermitir. ocuun daha nce nesnelerle oyna
mas. nesneleri kiye blp bir ksmn bir yere, dier bir ksmn baka bir
yere gtrmesi, ocuun somut operasyonlar gelitirmesinin temelinde yatar.
Piagetye gre, ocuun zihinsel geliiminin temelinde, onun evresiyle srek
li etkileim hahnde bulunmas yatar.
Bu dnemde ocuk bir olay dier nsanlann gznden grmeye balar.
Kitlenin deimezlii: Kitlenin deimezlii (conservatlon) kavram, Plaget*nin ocuklann bilisel geliimiyle lgili olarak kefettii nemli kavramlar
dan biridir. Bu kavram kendini operasyon-ncesl devrede deil, somut ope
rasyonlar devresinde gsterir. Eit byklkte ve ayn biimde olan ki bar
dak suya eit miktarda su koyun ve ocua gsterin. ocuk size, bardaktaki
sulann ayn olduunu syleyecektir. Daha sonra ocuun gz nnde, bar
daklarn birindeki suyu daha dar ve uzun bir baka bardaa boaltn (ekil
10.4*e bakm). ince uzun bardaktaki sujon dzeyi daha yksek olur.
ocua iki bardaktaki suyun eit olup olmadn sorduunuzda, operas
yon ncesi devredeki ocuk, "Uzun bardaktaki su daha fazla!" diye cevap ve
rir. Somut operasyonlar devresine girmi bir ocuk se "Daha nceki bardak
tan boaltn, ayn miktarda su olmas gerekiri" diye cevaplandrr. ocuk.
NSAN VE DAVRANII
350
1.ADIM
*BanlaklartfakI
sumiktan
elttn?*
Z A D IM
il
3 .A D M
sunriktarefltmi.
fuhdR m yoksa
daha ok suvar?*
351
Operasyon ncesi devreyle somut operasyonlar devresi arasndaki nilama farkn gstermek in u rnei verelim. Elinizde oyuncak* hayvan. n
san. otomobil gibi zerinde deiik resimlerin bulunduu bir deste kart (52
adet), bulunsun. Aklmzdan bir kart tutuyoruz, ocuun yirmi soru sorarak
bu kart bulmas isteniyor.
Operasyon ncesi devredeki ocuk tipik olarak, her kar. Bu mu?" diye
eliyle gstererek birbiri peine sorar. Ama, 3drml soruda kart bulmaktr.
Yirmi soruda kart bulmak gerekten zordur. ocuk ya tesadfen karta rast
lar, ya da ou kez olduu gibi kart bulamaz.
Somut operasyon devresindeki bir ocuk kartlara bakar, kafasnda kart
lan smflar ve Oyuncak gsteren bir kart m? Otomobil resmi olan bir kart
m?" diye sorarak belirli kart snflann elimine etmesini renir. Smflan eli
mine etme" becerisi ancak somut operasyonlar devresinde kendini gsterir ve
bu nedenle doru kart bulabilme ans daha ykselir.
Cinsiyet R olleri: Somut operasyon devresinde gzlenen deiikliklerden
biri de, ocuun cinsiyet rollerinin (sex roles) deimezliini anlamasdr. O
veya drt yandaki ocuk kadm-erkek kavramn anlamtr ve kadn, hem
gerek yaamda hem de resimlerde, erkeklerden her zaman ayrt edebilir. Fa
kat bu yata ocuun anlamad cinsiyetin srekli oluudur. Ancak be ya
ma geldiinde ocuk cinsiyetin srekli olduunu anlar ve elbise deitirmek
ya da sa uzatmakla cinsiyetin deimeyeceini kavrar. Bir anlamda deha
nce nesnelere uygulad kitlelerin dcglmezUl* kavramn, bireyin cinsiye
tine uygulamaya balamtr.
Haycd ve Gerek : Somut operasyon devresinde ocuk gerek dnya (rea
lity) ile hayal dnyas (fantasy) arasndaki feirk da kavramaya balar. Daha
nce ana-babann syledii masallar gerekmi gibi dinleyen ocuk, bu dev
rede masalm gerek olmadn anlar ve bu kavray inde masallar dinler.
ocuklar yeni yl civarnda hediye getldll kabul edilen Noel Babaya uzun
sre inanrlar. Amerika'da yaplan bir aratrma ocuklann 6.5 yana kadar
Noel Babaya inandklanm, daha sonra onun gerek deil bir hayal kiilii ol
duunu anladklann gstermitir (Benjamm, Langley. & Hall. 1977).
Bu ya kltrden kltre ve her kltr iinde ocuun inde bulundu
u sosyal ortama gre biraz deiebilir, rnein, erken yata almaya ba
layan ve para kazanarak ailesini desteklemek zorunda kalan ocuun hayal
ile gerek arasndaki ayrm daha erken yapaca beklenir. Yukarda ad veri
len aratrmaclarn gzlemleri byle bir hipotezi destekler yndedir.
Anlatlanlar zetlenirse operasyon ncesi devreden somut operasyonlar
devresine geen ocuun bilisel alanda baard deiiklikler temel
grupta toplanabilir:
(1) ocuk nesnelerin ve olaylann renk, biim, ykseklik gibi d duyu
sal zelliklerinin basksmdan kurtulup, onlann kitle, hacim, say gibi i zel
liklerini kavrayabilecek hale gelir. Bu deiiklikler ocuun cinsiyet anlay
nda. say kavramnn gelimesinde, mekn ilikilerini kavramasnda kendi
ni gsterir.
(2) Okul andaki ocuk bir olay dier insann gzyle grebilmeyi za
manla daha iyi becermeye balar. Operasyon ncesi devrede ocuun dn
352
NSAN VE DAVRANII
ce tarzn Piaget ego-merkezli (egocentrlc) dnce olarak tanmlar. Egomerkezll olmaktan kurtulup, dier kiinin gzyle dnyay grebilmek ocigun sosyal ilikilerinde yem bir aamaya yol aar.
(3)
ocuk d dnyadaki nesnelerin yerine kafasnda gelitirdii semb
ler ve zihinsel operasyonlar araclyla lemler yapmaya balar. G rd ^
nesneleri snflar, snflar arasndaki ilikileri gzler ve d dnyada bir dei' iklik yapmadan kendi zihin dnysnda o yaa gre olduka karmak zihin
sel bululara ular.
.
Tabii ocuk bu deiiklikleri be yana girdii doum gnnde yapmz.
Yukarda zetini verdiimiz deiiklilder uzun bir zaman sresi inde oluma
ya devam eder. ocuklar arasnda gelime sreleri bakmndan baz farkllklan olabilir. Baz ocuklar 7-8 yanda baz zihinsel operasyonlan gelitirir
ken. bazdan 9-10 yanda bu gelimeyi tamamlar. Fakat bilisel gelimenin
her ocukta gsterdii yn. gittike soyutlaan ve karmaklaan bir zihinel
operasyonlar dizisidir.
Oniki le Onsekiz Ya Arasnda Bilisel Geliim
Bu devrede zihinsel geliim somut operasyonlardan formel operasyonapa
(formal operatlons) geer. Formel operasyonlar dzeyine gelen birey artk ye
tikin dnyasyla tam bir iletiim iine girmeye hazrdr, nk bilisel gelii
min en son aamasna gelmitir. Formel operasyonlar geliirken bireyin kii
lik yaps da geliir ve bireyin ahlak anlaynda olduu kadar, kendini algla
ynda da temel deiiklikler yer alr.
Plagefye gre formel operasyonlarn geliimi 12 le 14 ya arasnda bir
devrede balar. Operasyon ncesi ocuk eliyle nesnelerin yerlerini deitirip
belirli bir sraya koyabilir. Somut operasyonlar devresindeki ocuk dzenle
meyi semboller araclyla zihninde yapabilir. Formel operasyonlar devresin
de se ocuk semboller dzeyinden bir aama tesine giderek dnce dze
yine ular. Bu dzeye ulaan bir ocuk, belirli bir sorunu zebilmek i ^
deiik hipotezler gelitirir ve her hipotezi birer birer dener. ocuun dn
cesine ve sorunlara yaklamasna bir dzenlilik, formel yap, akl yrtme
sreci gelmitir. Somut operasyonlar devresindeki ocuk var olan* nesneleri
gsteren sembollerle dnrken, formel operasyonlar devresindeki ocuk
olas (muhtemel) seenekler zerinde dnebilir.
Mantksal dncenin kendini gsterdii dnce tarzlarndan biri tm
den gelimdir. Tmden gelim dnme tarznda (deduetive reasoning) belirli
bir genelleme, doruluu kabul edilen bir temel dnce almr ve bu dn
cenin dourduu olaslklar bulunur. Bu dnce genellikle u tip cmle ya
psyla kendini gsterir: Eer A doruysa, o zaman B*nln doru olmas gere
kir. rnein, Eer Eriksonun kuram doruysa, o zaman 12 yandakllerin
dncelerinde formel operasyonlar gzleyebilmeliyiz."
Kk ocuklarda gzlenen daha fazla tmevarm (induetive reasoning)
trnden akl yrtmedir. Annem kpekten korkmuyor, babam kpekten
korkmuyor, yleyse benim de kpekten korkmamam gerekir gibi. Bu tip akl
yrtme trnde ocuk, tek tek deneyimleri araclyla bir genellemeye ula
r. Yetikinler hem tme varm hem de tmden gelim akl yrtme biimle-
353
354
NSAN VE DAVRANII
355
i.
Doum 5 ay : ocuk henz kimseye ballk gelitirmi deildir. B
aamada ocuk yabanclara ve kendini besleyen herkese glmser. Be ay clvanna doru ocuk kendisine bakan annesiyle zel bir balant kurmaya ba
lar ballk dereceli olarak geliir.
renme psikologlan ocuun annesine ve babasna balanmasn,
renme sonucu ortaya kan bir davran olarak grrler. Bu gre gre o
cuk. beslenme ve bakm sonucu kendini iyi hissetme duygusuyla, ana-babasnn yannda olmasm arm haline sokar. Bilisel gelimeyi temel alan
psikologlar ise. balanmann temelinde ocuun zihinsel gelimesini grrler.
Onlara gre ocuk nesnelerin sreklilii kavramn gelitirmeden, annenin ya
356
NSAN VE DAVRANII
357
358
NSAN VE DAVRANII
359
360
NSAN VE DAVRANII
361
bireylerde arkadalar daha fazla etkin olur. Bilisel geliiminde formel op>erasyonlara gemi, ahlaksal geliiminde belirli ilkelere ulam birey arkadalannn etkisinden bamsz karar verebilir. Yaplan aratrmalar, aileyle
olan ilikinin kuvveti ve ttknn en nemli etkenlerden biri olduunu gste
riyor. Grlyor ki duygusal geliim, bilisel geliim, ahlaksal geliim ve sos
yal geliim elele gitmekte, birbirlerini etkileyerek bireyin geliiminin tmn
belirlemektedir.
362
NSAN VE DAVRANII
363
364
NSAN VE DAVRANII
8. YETKNLK VE YALANMA
Yetikinlik anda da renmeye ve bir anlamda gelimeye devam ede
riz. Son zamanlarda yaam-boyu-gelime-psikolo/tsi (life-span developmental
psychology) bir alan olarak Amerikan psikolojisine girmitir. Bu alan ncele
me konusu olarak seen psikologlar, gelime srecinin ocuktaki kadar belir
gin olmasa da. yetikinde de kendine zg bir biimde devam etliini kabul
ederler. Aada bedensel, bilisel, sosyal ve duygusal gelime tK ^ tla n n ye
tikinlik ve yalanma devrelerinde ana batlaryla inceleyeceiz.
TetkInllk ve Yalanma Sresince Bedensel Geliim
Bedensel fonksiyonlarn yalanma sonucu nasl deitii zerinde ara
trma yapan psikologlardan biri Shock'dr (1962). Dier bedensel ilevlerin
yan sra kalbin ve cierlerin ileyiini inceleyen Shock. insan bedeninin en
verimli alma devresinin 25-30 yalan arasmda gerekletiini gzlemith*.
Otuz yamdan sonra bire3rin bedensel faaliyetlerinde yavalama balar. Bu
yavalama bireyin organlarmm yenilenmemesinden ka3maklanir. 25-30 ya
na kadar insanlann cier ve kalplerinde bol miktarda yedek hcre bulunur.
Otuz yandan sonra yedek hcre says azalr ve harcanan hcrelerin yerine
yenisi konmaz. Azalan hcreler kalp ve cier kapasitesini drr. Bireyin
bedensel ve zihinsel faaliyeti, hcre kaybnn az ya da ok olmasn etkiler.
Bedenen faal olan insanlarda hcre kayb az olun baz 50 yandakiler
faal olmayan 30 yandaki kiilerden daha iyi durumdadr. A3m durum beyin
365
366
NSAN VE DAVRANII
Zihnen daha abuk kerler. Bedensel bakmdan faal olan, okuyan, renen
ve dier nsanlarla srekli iliki iinde olan bireylerin yalanmas, onlann zl>
hinsel glerinde nemli bir deiiklie yol amaz.
Sosyal ve Bilisel Geliim
Tablo 10.1'de Erikson*un gelime kurammda yetikinlikle lgili ikilem
yer almaktadr. lk ikilem 2 0 yalan civannda meydana gelir ve I-dl (intimate) yakn ilikiler kurma ve yaltma (isolation) ulanndan oluur. Bireyler
dier insanlardan bamsz yaamak ve aynlklann srdrmek istedikleri
srece. lli>dh yakn bir iliki kuramazlar. lli>dl yakn iliki kurmak iste
yen kimse, kendiyle dier bir kii arasmda bir kaynama ister. Kendi zde
lemesini gerekletirmi bir kimse byle bir kaynamdan korkmaz, nk
belirli bir dz^de srekli olarak kendi varlnn ve amalannm farkndadr,
zdelemesini gerekletirememi bir kimse ili-dh ilikiler kurmaktan
korkar, nk br kimseyle olan iliki iinde kaybolup gitmekten ekinir.
Byle bir ekingenlik kiileri dier kimselerden yaltr ve sosyal yaam bakmmdan fakir bir ortama gtrr.
Yirmi yalann ortasmda balayan ve 40 yalarna kadar sren dier bir
kilem reticlk (generatlvity) ve durgunluk (stagnation) ularndan oluur.
Erikson'a gre bu devrede b ir ^ zevk iin cinsel ilikinin tesine geer ve o
cuk yetitirmeyi daha birinci plana almaya balar. ocuk yetitirme reticili
in bir yndr, ite retkenlik, sanatta retkenlik, meslekte retkenlik bu
devrenin zelliini oluturur. Birey retkenlik durumuna geemiyorsa. yaa
mna bir durgunluk ve anlamszlk gelir. Orta-ya krizi olarak bilinen bu du
rumu inceleyen psikologlar, Briksonun ikilemiyle orta-ya krizini iliki inde
grrler (Levinson, 1980: Gould. 1980). Orta-ya krizi iinde olan birey yaamma anlam veren bir ama, bir iliki, bir meslek aray iindedir. Demek
oluyor ki. reticilik halini gerekletiren ve yaayan yetikinler, durgunluk
halini ve dolaysyla orta-ya krizini yaamazlar.
Erksona gre en son aama u ikilemden oluur. Benlik kaynaun (ego
Integrlty) ya da kknlk (despalr).. Gittike yalanan ve lmn yaklat
n gren birey ya kendi varln ve benliini, kendisinden daha stn ve s
rekli bir dzenle kaynatrmay becerir, veya lmle birlikte yok olacagma
inanarak kknlk ve bunalma der. Yaamn gzden geirip, kendisini
aan bir dzeni aray, ocuklann evlenip evden ayrlmas, emekliye aynima,
kendi yatndan birinin lm gibi olaylarla balayabilir.
Eriksonun geliim aamasn kabul etmeyen psikologlar, kendi geliim
kuramlarn savunurlar; bazlar, birbirini zleyen kademeli aamalar yerine,
bireyin kiilik zelliklerinin srekli olutuu bir sosyal ve duygusal geliim
dzeni leri srerler. u anda en baskn gr Erlksonunkl olduu in, di
er grlerin tartmasna girmeyeceiz.
Yetikinlik dnemine alt geliim kuramlarn gzden geirirken cinsiyet,
sosyo-ekonomik snf ve kltr farklarm gz nnde tutmamz gerekir. Kadmlann ve erkeklerin geliimleri, davranlar ayn mdr? Baz farklar varsa,
bu farklar ne derece nemlidir? Baz aratrmalar (Sangulllano. 1978; Hodgson & Plsher, 1979) geliimin aamalar bakmndan ve her aamann bireyin
3 67
368
NSAN VE DAVRANII
369
10. ZET
Geliim psikologlan yaam boyunca ortaya kan davran ve bilisel de
iiklikleri incelerler. Geliim olayn deiik ynlerden inceleyen farkl ku
ramsal yaklamlar vardr. Bu yaklamlardan biri, kiinin doutan getirdii
biyolojik oluumlara nem verir ve belirli deiikliklerin belirli bir zaman d
zenlemesi iinde biyolojik olarak programlanmas anlamna gelen olgunlama
kavramn, geliim srecinin en nemli ynlerinden biri olarak grr.
Bir dier geliimsel yaklam, geliimin temelinde renmeye yol aan
evresel etkenlerin yattn savunur. Bu tezi savunan psikologlar kendi ara
larnda klasik koullanma, operant koullanma ve sosyal renme modelleri
ne gre farkl gruplara ayrlrlar. Ortak yanlar gelimenin temelinde, evre
koullarndan kaynaklanan renme yaantsnn yattn savunmalardr.
nc gr hem biyolojik, hem de renme yaantlannn nemini ka
bul eder, fakat ocuun etkileiminin geliimin temelini oluturduunu savu
nur. Freud'un psikoanalitik gr, psikoseksel geliimini bireyin kiilik
yapsnm temelinde kabul eder. Erikson'un pslkososyal geliim kuram se.
bireyin bamszlk atlmyla. toplumun bireyi denetim altnda tutma eilimi
arasnda bir denge gelitirmenin, bireyin geliiminin temelinde yattm savu
nur. te yandan Piaget, ocuun alglama ve dnme biimini oluturan bi
lisel geliimi temel sre olarak alr. Bilisel geliim bire)rin biyolojik getirimleriyle evrenin etkileimi iinde oluur ve biimlenir.
Doum ncesi devredeki gelimenin hemen hemen tm, olgunlama s
recinin denetimi altndadr. Deiimin biimi ve sras her embriyo ve fets
iin ayndr ve d faktrlerden kolay kolay etkilenmez, nemli olan d et
kenlerin banda annenin ald gda tr ve baz aylarda geirdii hastalk
lardr.
Doumda bebek olduka iyi grr, iitir ve sesler arasnda bilinen, aina
olduu seslerle yabanc olan sesleri aynt edebilir. Dokunma, koku alma, tat
alma duygulan olduka iyi iler haldedir. Bu ilk aylarda bebekler hem ope
rant hem de klasik koullanma yoluyla renebilirler ve nemli reflekslerinin
tmne sahiptirler.
lk iki ylda ocuun hareket becerileri sratle geliir ve ocuk bir yan
da yrmeye balar. ocuun hareket becerilerinin gelimesinde evrenin
uyanc olanaklan bakmmdan zengin bir evre olmas ancak snrl bir etki
yapar. Gelime esas itibanyla olgunlama sreciyle oluur. 2 ile 5 ya ara
snda, ocuktaki hareket becerilerinin gelimesi devam eder, fakat 5 ile 12
ya arasndaki srede yeni bir hareket gelimesi grlmez. 1 2 ile 18 ya ara
sndaki devrede en b^irgln gelime, bireyin bedensel grnmnde olur ve
deiik salg bezlerinin kard i salglar araclyla ortaya kar. Kzlar er
keklerden daha abuk geliir ve cinsel grnmleri biimlenir. Erkeklerin ge
limesi kzlannkinden biraz daha gecikmeyle ortaya kar, fakat daha uzun
sre devam eder.
Doumdan sonraki ilk iki yldaki bilisel gelime nesnelerin sreklilii ve
i temsil srelerinden oluur. 2 ile 5 yl arasnda ocuk daha nceki bilisel
D 24
370
NSAN VE DAVRANII
Onbirincl Blm
1. GR
Bu blmde gelime sreler^le yakndan ilgili baz toplumsal konulan
ele alacaz. Yetikin bire3in davranlarn etkileyen en nemli etkenlerden
biri, kiinin ocukluktan getirdii alglay, duyu ve davran alkanlklandr. Toplumu oluturan bireylerin davranlann anlayabilmek iin, onlarn
hangi tr bir aile ortammda ne gibi bir ocukluk yaam geirdiklerini bilme*
miz gerekir. Bu kiiler eitim grm retmen, doktor, avukat gibi meslek
sahibi bireyler olabilir, veya Mehmetah Demirta gibi okula gitmemi bir
kimse olabilir. ster eitim grm. sterse grmemi olsun, her birey in ge
irmi olduu ocukluk yaam nemlidir. Mehmetah'm ocukluk yaantsra bilmeden onun davranlarn tam anlamyla aklamak zordur.
Bu blmde ocuun yetimesini olumsuz ynde etkileme potansiyeli
olan baz konulan ele alarak, toplumumuz iin anlamlarn inceleyeceiz. Bu
konularm bamda ocua kt davranma (ocuun istisman/child abuse)
gelir. Aile inde ana-baba tarafndan kt davranlan ocuun, ne gibi psi
kolojik zellikler gsterdiini deiik ynleriyle greceiz. Aynca, boanmann
ocuu ve ana-babay nasl etkilediini inceleyeceiz. Gzden geireceimiz
dier bir konu erken yata anne olan kimselerin ocuklann etklle3rl biimle
ri ve topluma getirdii sorunlardr. Kadn ve erkeklerin farkl olulan dou
tan m. yoksa toplumdan m kaynaklanr? Bu konuyu da deiik ynlerden
ele alacaz son olarak, orta-ya krizi ad verilen dnemi inceleyeceiz.
372
in s a n v e
DAVRANII
2. OCUA KT DAVRANMA*
Son on yldr Amerikan toplumunun ilgisini eken konulardan biri o
OGKURIN KSTO nUMElQIBI M I M S I
cua kt davranma (child abuse) ko
I. ULUSAL KUNGRES
nusudur. Yaplan aratrmalar, ocua
) 2 .t4 H AZRA N IM9
kt davranmann hayret edilecek iddar yaygm olduunu gsterir. A bra
klan. dvlen, cinsel bakmdan kulla
nlan. sigara ve demirle yaklan ve ka
ranlkta elbise dolabna kilitlenen o
cuklarn says olduka yksektir.
ocua kt davranma Trke'de
A. 0 . E|Mm Blllmlefl FkOhnl. ILO ve ocuk
ve hmalini nleme Dcrncjlnec
gnn konusu temel bir sorun olarak
U NICEF le W HO'nun IfblrilSIyle
pek konuulmaz. Bu durum, iki biidDOxenlenniIftir;
de yorumlanabilin (1) Trkiyede ocu
a kt davranma olarak nitelenebile
cek bir sorun yoktur (2) Trkede bu
konuda bir duyarllk yoktur ve dola3hsyla sorunun varln veya yokluunu
gsterecek yeterli veri toplanm deil
UDTcnIied RaMrlA|A . )
dir; sorunun varln veya yokluunu,
100. YIL SALONU
TkMAgta - Aalcan
varsa ne kadar yaygn olduunu syle
yebilecek durumda deiliz.
Bu konuda Trkiyede veri toplan
Resim 11.1 Haziran 1989'da dzenlenen I.
mam olmas, kendi bana yorumlanUlusal Kongre'nin program bal.
.
maya deer bir konudur. nsan kaynaklannn deerinin bilincine varm
bir toplum olduumuz pek sylenemez, insana verilen genel anlamdaki debr
pek yksek olmadgmdan. ocuun yetitirili biimine verilen nem de o kiadar yksek olmaz. Trkiye, son derece ileri grl byk bir liderin nderli
inde. en nemli bayramlarndan birini ocuk bayram olarak ilan etmi dn
yadaki ilk lkedir. Ne var k. yz>nllardr sren geleneksel insan anla3r ton
lumun gnlk yaamm daha derinden etkiler ve ocuun bilinli bir gelime
(*)
373
(*)
NSAN VE DAVRANII
374
' r i - L ________
' STPTCS
kraMONkart.
wdersizs,
BoGOGuguannesi ie
istemedi,mbaa da
Reslm 1 1 .3 Hrriyet. 22 Mart 1985.
375
376
NSAN VE DAVRANII
aret eder. Byk bir olaslkla iki ynl bir etkileim sz konusudur: Yava
renen ocuk daha da cezalandrlp, geliimi kstlanr. Geliimi kstlanan
ocuk daha da dk baan gsterir ve dk renme dze3ri onu kt dav
rana daha ok maruz brakr.
lkokul grenclslyken retmenin, srekli tokatlayarak renciye mate
matik probleminin nasl zleceini retmeye kalktn hatrlyorum.
Problem nihayet zldnde, ocuun her ki yana da tokat yemekten
krmzard; O retmen, Tokad yedike zihnin ald deil mi? diye gle
rek bir tokat daha vurur ve onu yerine oturturdu. Tahtaya kalkan kinci o
cuk korkudan bildiini unutur, tokat hakkn aldktan sonra o da yerine otu
rurdu. Sz konusu retmenin ne kadar yanl bir eitim anlay inde ma
tematik rettiini imdi ak seik grebiliyorum. Ancak, kk bir ocuk
ken. retmeni her zaman hakl grrdk. Haksz olan biz ahmak renciler
dik.
Byle bir retmenin olumsuz etkisi altnda yetien renciler matema
tikten sour ve bilim dalnda gelime yeteneklerine byk bir psikolojik engel
konur. O retmenin yapt ak seik kt davranma idi ve umarm bug
nn modem Trkiye Cumhuriyetinin okullannda byle davranlar yer alma
maktadr*.
Kt davranlan ocuklar okul anda arkadalk kurmakta zorluk e
kerler. Yaplan aratrmalar bu ocuklarn dierlerine gre daha saldrgan,
gven duygulan dk, sebatsz, ou kez uygun olmayan biimde davranan
kimseler olduunu gstermitir. Kt davranlan ocuklann zihinsel, sosy^
ve duygusal bakmdan gelimelerinde byk aksaklklar olduu artk bugn
t^ m a gtrmez bir biimde ortaya konmutur. ocua bu kadar zararl
olan kt davranmann altnda yatan nedenler nelerdir? Aada bu konuda
yaplan aratrmalarn sonulann greceiz.
Kt Davrann Altnda Yatan Nedenler
ocua kt davmnmann altnda yatan nedenleri temel grupta toplayabillhz: (1) Ana-babayla lgili nedenler; (2 ) Ana-babann, ocuun ve btn
ailenin iinde yer ald evreyle ilgili nedenler (3) ocuktan kaynaklanan ne
denler. Kt davranma olaynda bu nedenlerin hepsi byk bir olaslkla in
ine girer. Konuya getirdii kolaylk nedeniyle biz her grubun iine giren ne
denleri ayn ayn nceleyeceiz ve daha sonra bir sentez yapmaya alacaz.
(1) Kt Davranan Ana-baba : ocuklarna kt davranan ana-babalann
birbirine benzer ynleri var m? Bu soruya cevap vermek iin yaplan aratr-
()
g e l i m e v e g
On l Ok y a a m
377
nnnaiiiDi
iMk.
zst____
I
M*>
irwiwhi>Mw>>iM u a o S ^
Gnsihsa
pm
keb:aba
ki
"Benya
ialvsn
ard"diye
ki kzyla iU ^ i kunnu$...
NSAN VE DAVRANII
378
37 9
Bedensel sokaflic
380
NSAN VE DAVRANII
(3)
yetitirmesi zor, yava renen, insan likilerine tepkide bulunmaya
bir ocuk bulunmas. Faktrlerin hibiri kendi bana ocua kt davran
may aklamaz. Btn bu koullar blraraya gelince kt davranmann orta
ya kma olasl ykselir.
ocua Ktft Davramna nlenebilir mi?
Yukarda ocua kt davranmanm altnda yatan temel nedenleri gr
dkten sonra, imdi u sonJ3ru sorabiliriz: ocua kt davranmay nleye
bilir mi3rlz? Ana-babann kimiliini deitirip, onlahn kendilerine olan gven
lerini arttrp, daha rahat ve sevecen insanlar yapabilir miyiz? Bu sonjya ce
vap vermek iin psikolog olmak gerekmez. nsanlan deitirmek dnyadaki
en zor ilerden biridir. Kiilerin stresle nasl baa kacan retmek mm
kndr. ancak renme srecinin balayabilmesi iin bireyin byle konulara
ilgi duymas ve yaamnn bu ynn deitirmeyi istemesi gerekir. Ayrca,
ana-babay bir dereceye kadar deitirmek olanamz olsa bile, ocuu de
itirme olanamz kstldr. ocuun davrann deitirmek iin onuh
evresini degirmemiz gerekir. Sevimsiz bir ocuun olumsuz davranlan
umursamayp, olumsuz davranlara ramen bir sevgi ortam yaratmak v
onu bu ortam iinde uzun sre tutmak zor bir grevdir.
Amerikada yaplan gzlemler aadaki deiiklikler gerekleince ocua
kt davranma derecesinde bir azalma olduunu gstermektedin
(1) Ana-babann arkada edinerek kendilerine bir sosyal ortam yaratma
lar,
(2) Ana-babann kendi benliklerine daha gvenli kiiler haline gelmeleri.
(3) ocuklarna btn zorluklara ramen efkat ve sevgiyle hareket etme
leri gerektiine inanmalan.
/
Daha nce yukarda da sylediimiz gibi Trkiye'deki ocua kt dav
ranma Amerika'dakinden farkl olabilir. Trkiye'deki koullan kendi zellii
iinde incelememiz ve bu koullar inde karar vermemiz gerekir. Amerika'da
matematik profesr bir Trk, benimle yapt bir konumada, Trkiye'deki
ocukluunu dndnde, ocua kt davranmann ne kadar yaygn ol
duunu imdi anladn sylemitir. Bu profesr, uzun sre Amerika'da kal
m olduu iin. Amerikan toplumundaki ocua kt davranma tanmn
farknda olmadan kabul etmi ve Trkiye'deki koullara uygulamaya bala
mtr. Trkiye'de ocua kt davranma vardr ve byk bir olaslkla, belir
li aile trlerinde olduka yaygndr. Ancak. Trkiyedeki ocua kt davran
ma Amerika'dakinden farkl bir ierik ve biim gsterir, l'rkiye'deki aratr
malar kendi zellikleri iinde deerlendirmemiz gerekir.
3. B O A N M A
ocua kt davranma ocuun yaamn srekli biimde etkileyen
olumsuz bir yaantdr. Acaba ana-babann boanmas da ocuk zerinde
byle olumsuz bir etki )rapar m? Aadaki blmde boanmann ocuk ve
ana-baba zerindeki etkilerini inceleyeceiz.
381
Soninun Kapftanu
Boanma Trkiyede glUIke yaygnlaan bir olaydr ve ok sayda TQrk
ocuu boanm ana-babann yannda bymektedir. u anda yaynlanm
belirli bir kaynak gsterememekle beraber, sosyal basknn az olduu byk
ehirlerde boanma sklnn daha yksek olduunu syleyebiliriz.
Geliim ve Toplum Ynnden Etkileri
Boanmann etkilerine hem ocuk hem de boanan ana^baba ynnden
baklabilir. ocuk ynnden bakldnda temel sorun akla gelir. Bu so
runlardan ilki boanmann ocuun gnlk yaamna getirdii etkilerdir. Da
ha ncbki blmde ocuun evresinin zenginliinin ve ana-babasyla iliki
sinin miklannn ve trnn ocuun yetimesini etkilediini grmtk. o
cuun aile ortam, boanma sonucu nemli deiikliklerle kar karyadr.
Bu deiiklikler ocuun psikolojisini hangi ynlerde ve nasl etkiler? lgilen
diimiz ilk soru budur.
kinci sorun ocuun boanma srasnda ka yanda olduuyla ilgilidir.
Erikson'un sosyal. Preud'un pslkoseksel geliim modelleinde yan, belirli
geliim aamalarn gstermesi bakmndan ne kadar nemli olduu grm
tk ocuk kk yalarda iken ortaya kan bir boanma, onun geliimini
derinden etkiler.
Bizi dndren nc sorun boanmadan sonra ocuun ana-babadan
birinin yanmda kalm olmasndan kaynaklanr. ocuklar genellikle anneyle
kalrlar ve babalarn ya haftada bir kez. ya da daha seyrek olarak grrler.
ocuklarn ana-babadan biriyle kalmas
onlar nasl etkiler? Boanm aileden ge
len kzlar ve erkekler, boanmam aeden
gelen ocuklardan farkl mdr? Aralarn
da bir fark varsa, bu fark nerededir?
Eler iin de nemli sorunlar vardr.
Boanma her iki kiiyi de ayn biimde mi
etkiler? ocuklu ve ocuksuz aileleri fark
l m etkiler? Boananlarn ya boanma
da bir rol oynar m? evrenin boanmaya
takmd tavr boanmanm etkisini arttinr
veya azaltr m? Btn bu sorular aratr
ma konusu olmu ve belirli derecelerde
baz sonulara ulalmtr. Aada bu so
rularla gm aratrma sonulann ncele
yeceiz.
Boanmann ocuklar zerindeki Etki
leri
Boanmann iinde olduu lk yl. hem
ocuk hem de boanan iftler in en kan-
38 2
NSAN VE DAVRANII
boanm ve boan m ^ alledcn gelen ocuklann okuldaki baanlan arasnda anlaml bir fark olup olmadn aratr
g e U m e v e g O n l Ok y a a m
383
mlardr. ki grup ocuun okul baarlan arasnda herhangi bir fark bulun
mamtr. Baka aratrmaclar ocuun okuldaki davran, arkada says,
okula kar tuUmu zerinde aratnnalar yapmlar, fakat yine ki grup arasmda anlaml bir fark bulamamlardr.
Boanm aileden gelen ocuklar kendi evliliklerinde baanl olabilirler
mi? Bu soruya ak seik u ya da bu ynde cevap vermek olana yoktun
aratrmalar birbirlyle elien sonular vermektedir. Price-Bonham ve Balswick (1980) bu konuda yaplan aratrmalan gzden geirdikten sonra u so
nuca varmlardn Boanm aileden gelen bireyler kendi evliliklerinde bo
anma eilimini biraz daha belirgin olarak gsterirler, ancak aradaki fark o
kadar byk deildir. Yukardaki aratrmaclarn vard sonulan kabul et
meyen baka psikologlar kendi aratrmalannda, boanm ve boanmam
aileden gelen bireylerin boanma says arasnda anlaml herhangi bir fark
bulamamlardr.
Aratrmalann birbliertyle elien sonular vermelerinin bir nedeni bo
anma faktrnn dmda baka hibir faktr iin iine katmam olmalandr. Aileler birbirlerinden byk farkllklar gsterebilirler, rnein, ocu
un boanmadan etkilenip etkilenmemesinde, ana-babanm boanma annda
birbirlerine davranma biimleri nemli rol oynar. Birbirlerine sayg, ile davra
nabilmi, ocuklar nnde kavga etmekten kanm ana-babann ocuklar,
gnlk yaamlarna daha abuk uyum gsterir.
Bir baka nemli faktr de, boanmadan sonra ocuun hem anne, hem
de babayla ilikisini srdrebilme olanadr. Boandktan sonra evden ayr
lan ve ocuunu aramayan babalar ounluktadr, byle babalann erkek o
cuktan en sorunlu kimseler olmulardr. Babanm yerine geen, ocua sevgi
ve ilgiyle davranan bir vey baba. da5r. amca. dede, veya bir komu erkek
varsa, ocuk bunalma dmez. Babann yokluu en ok erkek ocuklar ze
rinde etkili olur. Bu nedenle. Amerika'da Aabey" (Big Brother) ad altnda
gnlllerden oluan bir kurulu vardr. Erkek ocuu olan boanm anne,
buraya bavurarak, oluyla haftada -drt saat beraber olacak, onunla oy
nayacak gnll bir yetikin erkek ster. Topluma hizmet amacyla buraya
bavuran gnlller bylece, babasz erkek ocuklanna "abllik" ya da "baba
lk" yaparlar.
Boanmann ocuklar zerindeki etkileri zetlenecek olunursa unlar
syleyebiliriz: Boanmann ocuklar zerindeki etkileri ksa ve uzun sre ol
mak zere iki grupta toplanabilir. Boanmann ksa sre iindeki etkileri da
ha belirgindir, zellikle be yandaki kkler zerinde olumsuz etki daha
da aktr.
Zaman getike boanmanm ksa sreli olumsuz etkileri kaybolur. Uzun
sre boyunca gzden geirildiinde se boanmann olumsuz baz etkileri
ak seik gzlenir. Ana-baba tek tek ocuklar^la ilgilerini kesmemek iin
gayret gsterir ve ocuk onlara gvenini yitirmezse, ocuun gelimesinde
herhangi bir olumsuz etki gzlenmez. Babasz byyen erkek ocuklannn
babaya olan gereksinmeleri byktr bu nedenle ocuklarn babann yerini
alacak bir yetikin erkekle gvenli ve sevgi dolu bir iliki kurmalan nem ka-
384
NSAN VE DAVRANII
385
4. G E N Y A T A A N N E O L M A K
Kz ve erkeklerin erken yatan itibaren birbirinden aynldklan kapak bir
toplum durumundan, beraber oynadklar, ayn snfla okuduklar, sinema,
tiyatro, plaj gibi deiik sosyal ortamlara beraberce katlabildikleri daha ak
bir toplum durumuna geldike, gen kzlar ve erkekler arasndaki ilikiler yo
unlar.
B3Tk ehirlerin olumasyla, bireyler zerinde toplumun "bakas g
rrse ne der?" trnden "deneUejrIcl basks" azalmtr. Toplumun gelenek,
grenek yapsndaki deimeler bireylerin evlilik ncesi ilikiler kurmasma
daha kolaylkla olanak veren bir ortam salamtr. Bylece genlerin byk
bir ksm daha salkk nsan ilikileri gelitirme olana bulmu ve kart
cinsten bir kimseyi gnlk yaamn doal bir paras olarak kabul etmeye
balamtr.
Dier yandan, bu gelimeye ayak uyduramam, veya arkadalk kurma
yeteneini henz gelitirememi kimseler, cinsiyetler arasndaki bu olana
sosyal gelime amacyla kullanamam ve arkadahk "cinsel iliki kurulan
kimse" olarak gereklemitir. Sonuta ok sayda gen kadn erken yata
anne olmu ve hem kendi yaamlarna, hem de topluma yeni sorunlar getir
milerdir.
Amerika'da yaplan aratrmalar 15 ile 19 yalan arasndaki gen kzlann %40'nn cinsel bakmdan aktif olduunu gstermitir (Chilman. 1980).
Bu rakamlar zenciler arasnda daha yksek (%63 dvannda) ve beyazlar ara
snda daha azdr (%31 civannda). Cinsel bakmdan faal olan kesimin yans
gebelii engellemek iin herhangi bir nlem almadklanndan. erken yata an
ne olan kziann says son 30-40 ylda ki katmdan daha fazla artmtr.
Gen annelerden, babasz doan bu ocuklar birok sorunlan beraberlerinde
getirirler. Bu anneler geneUikle fakir ve iyi eitilmemi toplum kesiminden
geldiklerinden bcuklannm bakm byk sorunlar yaratr.
Amerika'da yaplan aratrmalar gstermektedir ki, dier btn koullar
eitlense dahi, erken yata (15-19 yalan) doum yapan annelerin ocuklan,
D 25
NSAN VE DAVRANII
386
zek bakmndan genellikle daha dk dzeydedir. Zek fark doutan olnayp ^n annenin kendi bana ocuuna salayabildii ortamn fakirliin
den ka)maklanr (Broman, 1981).
Gen yata anne olan gen kadnlarn u zellikleri tadktan grlm
tr.
Eitim :
Evlilik:
Boanma:
ocuk says:
G elir:
387
5.
CNSEL FARKLILIKLAR VE
CNSEL ROLLERN KAUPLAMASI
Erkekler ve kzlar birbirlerinden psikolojik ynden farkb mdri" Bu so
ruyu arkada evresinde, aile toplantsnda, bir sosyal ortamda sorduunuz
da. herkesin kendine gre bir fikir ileri srdn grrsOnOz. Soru hem ki
isel, hem de kuramsal ynden ilgin olduundan herkesi lgilendirir.
Soruyu. Kzlarla erkekler gayet tabii birbirinden farkldrf biiminde ce
vaplandranlara sorulacak ikinci soru, bu farklann nereden kaynakland
olur; Erkek ve kzlar arasndaki farklar doutan, kaltm yoluyla m gelir;
yoksa toplum iindeki yaantlardan m kaynaklanr?^.
Bir an in kzlaria erkekler arasnda bilimsel olarak llebilen somut
farkllklar bulunmad dnlse dahi, yine de, alglama dnyasrnda var
olan farkllklarla ilgilenmek gerekir. Toplumdaki alglama kalplan, kadnlan
ve erkekleri belirli kalplar inde alglamaya yol aar. Bu algsal kalplar top
lumdan topluma deiir ve bunlann ncelenmesi kendi bana ilgin bir konu
oluturur. Erkek ve kadnlar arasnda cinsiyete bal farkllklann olup olma
d. varsa bunlann kaynann ne olduu ve toplumda var olan alglama kalplannn bizi nasl etkiledii gibi sorulan aada cevaplamaya alacaz.
Cinsel Farkllklar
Erkekler kzlardan psikolojik ynden farkl mdr? sorusuna psikologlar
hem E v e f hem de Hayr" cevabn verirler. Bu konuda temel davran
listesinden sz etmek mmkndr. Listelerden ilki fTablo 11.1) hemen he
men btn psikologlann kz ve erkeklerin birbirlerinden farkllk gsterdikle
rini belirttikleri davrantan kapsar, ikinci liste fTablo 1 1 .2 ) psikologlann
zerinde anlaamadktan davrantan gsterir. nc liste fTablo 11.3) ise
cinsel ynden farklhk gstermeyen davrmlan kapsar.
Tablo 11.1'de verilen davranlar olduka geni kapsamhdn Bedensel
grnm farkndan balayarak kiiler arasndaki ilikilerin trne kadar ge
ni bir alan kapsar. Gz nnde tutulmas gereken nemli nokta udur:
Her davran ya da grnmle ilgili alanda kzlar ve erkekler arasnda byk
bir akma ve paralellik vardr. Kzlarm kendileri arasmdaki davran zel
liklerinin dalm ok genitir, rnein saldrganlk gibi belirli bir davran
konusunda kzlar arasmda byk farkllklar gzlenir:
NSAN VE DAVRANII
388
D A VR AN I
FA R K LILI IN T O r O
Saldrganlk
Mekn ilikileri
Szl beceriler
Basknlk
Kendine gven
Olgunlama hm
Okul notlan
389
Faaliyet dzeri
Benlik billnd
itaat
Empad (E^uyuml
D A V R A N I v e y a K iL K Z E L L
BULGULAR
Bamllk
Baar gereksinmesi
renme yetenei
Zek
390
NSAN VE DAVRANII
Maccoby ve JackIin (1980) adl aratrmaclar bu konuda yaplan aratrmalan gzden geirdikten sonra, saldrganlkla hormonlar arasnda iliki bu
lunduu sonucuna varmlardr. Bu iliki yalnz insanlarda deil, hayvanlar
arasnda da gzlenir. Maymunlar hamileyken erkek hormonu verilirse doan
dii maymunlar, dier norma) diilerden daha saldrgan olurlar. Ayn gzlem,
ya doutan ya da yanl uygulama sonucunda fazla erkek hormonu bulu
nan kzlarda da yaphr. Bu da gsteriyor k. biyolojik yap ile saldrganlk
davran arasnda kuvvetli bir iliki vardr.
Deborah Weber (1977) kzlar ve erkekler arasmdaki meknsal alglama ve
szel akclk ynnden farklarla ilgili olarak ilgin bir kuram gelitirmitir.
Bu kurama gre erken geliim, beynin sol yarm kresinlnin daha nce geli
mesine yol aar. Dil yetenei beynin sol yarm kresinde yerlemitir. Buna
karlk, meknsal alglama yeteneklerinin merkezi ise sa yanm kredir. Sol
yarm kre erken geliince basknlk kazanr ve sa yanm krenin geliimini
bir dereceye kadar nler. Kuram doruysa, szl geliim ve meknsal algamanm zayfl, cinsel farkllktan ok, erken ya da ge geliim sorunudur.
Webei^in yapt aratrmalar bu kuram desteklemi, erken gelien erkek ve
kzlar, ge gelienlere gre szl yeteneklerde baanl. ama meknsal algla
mada baansz olmulardr. Tablo ll.T d e gsterildii gibi, ergenlik anda
szl ve meknsal alglama ynnden kz ve erkekler arasndaki farklar b
yr. Bu gzlem de Weber'in kuramn desteklemektedir.
Cinsiyetler arasmda varl kabul edilen farklklann hepsi b^oloJk ya
pya indirgenemez. Sosyal evrenin kz ve erkek ocuklarla iliki kuru biimi
de onlann farkl yetimelerinde nemli bir etken olur, rnein, ana-babanm
kz ocuklanyla daha ok szl etkileim kurduu gzlenir: kz ocuklarnn
erken yata szl geliimlerinin altnda yatan nedenlerden biri bu olabilir.
ocuklann **kz gibr* veya erkek gib r davranmalarnn altnda, her ki cin
siyete ayn ayn davran modelleri uygulanmasnn yattn dnen pekok
psikolog vardr. Erkek ocuklarnn bebeklerle, kz ocuklarnn kamyon ve in
aat oyuncaklaryla oynamalar nlenir, ilkokul aglannda cinsiyete uygun
davran gstermeleri iin ocuklann kendileri birbirlerine bask oluturur.
John Money (1976) cinsel organ tam teekkl etmeden doan ocuklar
zerinde aratrmalanyla tannr. Onun bulgulan. ana*babann ocuu erkek
zannedip erkek gibi yetitirdiinde, ocuun erkek gibi davrandn ve ken
dini yle algladn gsterir. Buna karlk, ana-baba ocuu kz kabul edip,
ona gre yetitirirse, ocuk kz gibi davranr. Bu yanllk iki ya da yan
dan nce farkna vanlr ve dzeltilirse, ocuk davran deitirmesi yapabilir,
fakat 2-3 yandan sonra, btn uramalara ramen ocuun davran
zellii deitirilemez. Bu aratrmalar. 2-3 yana kadar ocuun kritik bir
dnemden getiini gsterir.
Yukandaki verilen rnekler, cinsiyete bal davranlarn temelinde hem
biyolojik etkenlerin, hem evresel etkenlerin yattn gsterir. John Moncyin
aratrmalar ise iki temel etken grubunun birblrlyle etkileim halinde oldu
unu ortaya koyar. ocuun evresi, biyolojik farklan arttrabilir veya azaltabir.
391
R e sim 11.8 S osya llem en in bir paras olarak ocuklar u ygu n cinsel rollerde
o yu n oynarlar.
zelliklerinden hangisi. byOk bir olaslkla erkek davrann, hangisi kadm davrann gstermekedir? Bir baka anlatmla, "tipik bir erkek" ve "ti
pik bir kadn" yukarda verilen zelliklerden hangisini daha ok gsterir?
Bu tr aratrma Broverman ve meslektatan tarafndan ABD*de uygu
lanmtr (Broverman, Vogel. Broverman. Clarkson ve Rosenkrantz. 1972).
Aratrmaclar, deneklerin hangi zelliin istenen, beenilen, "iyi" zellik ol
duunu belirtmelerini de istemilerdir. Tablo 11.4 ve 11.5'te. erkek ve kadn
iin "iyi" kalp alglamalannm listesini verdik.
39 2
NSAN VE DAVRANII
T a b lo 11.4. Erimeklerle ilgili alglam a kalbnda iyi" olarak grlen zellikler.
Saldrgan
Bamsz
Duygusuz
Tarafsz
Baskn
Kolayca etki altnda kalmaz
Yankan
Mantkl
Dobra dobra konuur
Kolay alnmaz
Maceraperest
Konukan
ZarifKibar
Bakalannm duygulannn farkndadr
Dindar
D grnmlerine zen gsterirler
Tertipli
Sakin
Gvenecek birine gereksinmesi vardr
Sanat ve edebiyatla ilgilidir
Hassas duygulan kolaylkla ifade edilebilir
393
laryla llgUl kalplann daha belirgin olarak ortaya ktn, kzlarla lgili ka
lplarn ise o kadar belirgin olmadn gzlemilerdir. Drt ve beinci smf
rencileri erkeklerin kuvvetli, atlgan, acmasz, hrsl, baskn ve cesur olduklarm ak seik belirtmilerdir. Kadnlarla ilgili kalplar o kadar belirgin ol
mamakla beraber, bu yataki ocuklar kadnlann zayf, duygusal, yumuak
kalpli, sevecen olduklarn sylemilerdir.
ocuklar kalplan bu kadar erken yata nereden renirlen Bu kalplarla
dogmadklanna gre, evrelerinden, zellikle ana-babalanndan ve evdeki di
er kiilerle olan ilikilerinden. Bunun yan sra TV programlan da kalplatn
renilmesinde nemli bir kaynak oluturur.
Cinsel alglama kalplan Trkiye'de, zellikle kk kasabalarda ve kr
sal kesimde belirgindir. Geleneksel Trk kltr, eitim, endstrileme ve
ehirleme sreleri sonucunda deiiklie uramtr. Trkiye'de yaplacak
aratrmalar, bu etkenleri gz nnde tutmak zorundadr.
Sa uzun, akh ksa, 'T:iinin hamuruyla erkek iine karma gibi dili
mizde bulunan bir dizi deyi, kadm ve erkeklele lgili kalplatn bulunduu
nu ve erkeksi zelliklerin daha beenilir ve istenilir zellikler olduunu gste
rir. Trkiye'de bu konuda yaplacak aratrmalar, toplumumuzun psikolojisi
ynnden ilgin ve ilerideki gelimeler iin yol gsterici olur.
Yetikinler Arasnda Kalplama: Bilimsel bir makalenin ne derece iyi ya
zldn ve yazann konusunu ne kadar iyi bildiini aratrmak in bir ara
trma dzenlediimizi varsayalm. niversite rencilerini denek olarak kulla
nalm ve bu deneklerden yansna makalenin bir kadm tarafndan yazldn,
dier yansna yazann erkek olduunu syliyelim. Bu makalenin deerlendir
mesinde iki grup arasnda herhangi bir fark gzlenir mi? Mischell (1974) bu
aratrmay ABO'de uygulam ve erkek yazann daha yksek deerlendirildi
ini bulmutur.
Cohdy (1976) adl psikolog 9 aylk bir bebein bir oyuncakla oynayn
yzlerce niversite rencisine video araclyla gstermitir. Bu rencilerin
yansna bebein kz olduu, dier yansna da erkek olduu sylenmitir, iki
grubun bebei alglaytan ve bebee atfettikleri duygular birbirinden anlaml
bir biimde farkl olmutur. ocuun davran ayn olduu halde, denekler
kafalanndaki cinsel alglama kalplann kullanarak, erkek ve kz bebee
uygun alglamalarda bulunmulardr.
Kadnn deeri konusunda Trkiye Cumhuriyeti nemli eitim admlan
atmtr. CiUm okulda yaplan ve iktidara bal olarak Milli Eitim Bakanlg'nn program iinde gerekletirilen bir sretir. Toplumun kltr yaps
bu ilehin dmdadr. Erkek ve kadn eitliini bir lkenin okulunda okutu
lan ders kitaplarnn konularna bakarak deil, toplumda yaayan kltr de
erlerine anlayabiliriz.
394
NSAN VE DAVRANII
395
ranlannda kadnms ve erkeimsi davran zellikleri gstermesinin altnda yatan en nemli faktrn, bireylerin iinde bulunduu sosyal durumun
gerekleri olduu ynndedir. Sosyal durum, bireyin erkeksi davranlar gs
termesini gerektirdiinde, byle davran erkek daha ok gsterir, bu tr
davranlan beklenmedii baka sosyal durumlarda kalplam davranlar
dan uzaklaabilir.
Genlik, orta yabik, htiyarlk gibi yaamm deiik aglannda deiik
sosyal konumlar iine gireriz. Bu sosyal konumlar bireyin farkl biimlerde
davranmasn gerektirir. Ya ilerledike iinde bulunulan durumun gereksin
meleri deiir ve dolaysyla, bizim cinsel kalplara bal olarak davranmamz
da da deiiklik olur.
rnein tandm biri, karsna mutfakta yardm ettii iin erkek arka
dalar arasnda alay konusu olmutu, te yandan, bir baka toplantda yine
tandm alan ifllerden koca, arkada toplantlarndan birinde Yemei
karm piirirse, bula ben ykanm; ben piirirsem o ykar" biiminde ko
numu ve bunun doal olduunu herkes kabul etmiti.. Bu iki gzlem. Tr
kiye'nin cinsel alglama kalplan ynnden byk bir deime iinde olduu
nu gsterir. yle zannediyorum ki eitim, byk ehirde yerleme, ekonomik
dzey ve dier lkelerde bulunma sresi bu konudaki davran deiikliinin
altnda yatan temel faktrlerdir.
6, ORTA-YA KRZ:
GEREK Mt YOKSA HAYAL M?
ocukluumda "Krkndan sonra azan teneir paklar" szn sk sk
duymuumdur. Teneir paklar" deyiminden lmn kastedildiini biraz b
yynce anladm, ancak "krkndan sonra azmak" deyimiyle ne3rin kastedildi
ini uzun sre pek anlayamamtm. Dikkatimi eken, kadmlar aralarnda
dedikodu yaparken baka kadnlann kocalan hakknda bu deyimi kullanma
laryd.
Yam lerledike "krkndan sonra azma deyiminin, "kendinden daha
gen kadnlara cinsel ilgi gstermek" anlammda kullanldn anladm. Ma
hallemizdeki kadnlar kocalarn "azmas"ndan. sk sk grlen ve belirli zel
likleri herkes tarafmda bilinen bir durummu gibi bahsederlerdi, ite imdi,
geleneksel Trk kltrnde "krkndan sonra azma" olarak nitelenen "orta
ya krizi" (mid-life crisis) dneminin zelliklerinden ve bu dnemle ilgili ara
trma bulgulanndan sz edeceiz.
ABD'de orta ya krizi" zerine yazlm son derece popler kitaplar (Shechy, 1974: Mayer, 1978; Davitz ve Oavitz. 1976). konuyu herkesin lgilendii
bir konu haline getirmitir. Bu kitaplar 40 yana erien yetikinlerin yaamlannda nemli deiiklikler yaptklann ileri srer. Orta yal kimselerin bir
blm ilerini brakr, baka yere tanr, bir baka kadn ya da erkekle li
ki kurar, boanr, karamsarla gmlr, alkol kullanma eilimi artar, yaa-
396
NSAN VE DAVRANII
39 7
(1)
Aile yapsnda <an deiOclOder : Gen yata ana-baba olan iftle
krk yalanna geldiklerinde, ocuklar ergenlik an bitirmi ve kendi ya
amlarn kazanmak zere evden uzaklamlardr. Bu aama, Rolllns ve
"I
Evlilik
Yeni
ana-baba
Okul
Okul Y e ti^ ocuklar S o n c u k Yalanan
ncesi
ab ocuklar
evden
ociAv evden
e^ n
ocuklar ocuklar
aynlyor aynl>or
398
iNSAN VE DAVRANII
g e l i m e v e g n l k y a a m
399
OTUZ BE YA
400
NSAN VE DAVRANII
401
7. ZET
ocuun yaanbs onun kiiliini temelde etkilediinden gelimeyle lgili
sorunlar toplumsal sorunlar olarak dnlr. ocua kt davranma, bo
anmann ocuk ve ana-baba zerindeki etkileri, erken yata anne olma, o
cuun cinsel rollerini rendikleri ortamn etkileri, orta ya krizi gibi konular
hem geliimsel hem de toplumsal sorunlardr.
ocua kt davranmann Trkiyede ne kadar yaygn olduunun ve
hangi biimlerde kendini gsterdiinin btn boyutlaryla Trkiye koullan
iinde aratnimas gerekir. Bu aratrmalann^okluunda Amerika'da yap
lan aratrmalardan elde edilen sonulan gzden geireceiz. Amerika'da yl
da bir milyona yakn ocua kt davranbr. Kt davranlan ocuk beden
sel. zihinsel ve duygusal olarak yaralanr.
ocua kt davranmann temelinde, temel etken yatar: (1) ocua
kt davranan ana-babann kiilik zellikleri. (2 ) ailenin iinde bulunduu
ortamm zellikleri Ve (3) kt davranlan ocuun zellikleri. Her etken kendi
bama ocua kt davranmann tmn aklayamaz. Bu etken birbirleriyle etkileim halinde ocua kt davranmay biimlendirmektedir.
ocua kt davranmay nceden kestirmek zordur, nk yukarda da
belirttiimiz gibi, olay ok etkenli bir olaydr. Ayn nedenlerden dolay bu olaym nne geme, baka bir deyile bir anlamda hastal tedavi etme de
zordur. Yukandaki her faktr de iin iine alan nleyici programlar bir
dereceye kadar baard olmutur.
Boanma gittike yaygmlaan bir olaydr. Ana-babas boanm ocuk
says gittike artmaktadr. Boanmanm ocuklar zerindeki etkisini ak se
ik ekilde belirtmek olanakszdr. Ana-babann boanma srasinda birbirleTiyle ve ocuklaryla kurduklar ilikinin tr, boanmadan ocuklarn ne de
recede olumsuz e le n e c e in i belirler. Boanmann hemen arkasndan gelen
ksa srede ocuklar olumsuz davranlar gelitirir, fakat uzun sre iinde
olumsuz davranlar ortadan kalkar. ocuun hem anne hem de babayla iyi
ilikilerini devam ettirmesi, en nemli etken olarak kendini gsterir.
Boanan iftler ksa ve uzun sreli olarak boanma olayndan etkilenir.
Ksa sreli etkiler genellikle lk ikl- ay inde olumsuz olur, uzun sreli et
kiler ise ekonomik durum, ocuk says ve evrede kendini destekleyen kiile
rin saysna bal olarak iyi ya da kt ynde geliir. Boanan ve ocuklanna
bakmak durumunda kalan kadmlar iin ekonomik etken en nemli etkendir.
D 26
4 02
NSAN VE DAVRANII
OnIkIncI Blm
1. K L K P S K O L O J S N N A L T - A L A N L A R I
Bu blmde drt temel kiilik alanndan sz edeceiz. Bunlardan ilki, killigln geliimini (personality development) aklamay amalar. Kiiliimizi
nasl kazanrz ve kiiliimiz nasl geliir? Kiilik gelimesinde belirli aama
lardan geiyor muyuz? Kiiliin geliiminde evre m. yoksa biyolojik kaltm
m daha nemli rol oynar? Arkadaa olma, insanlara yakmhk duyma, her
eye sinirlenme, veya utanga olma gibi zellikler doutan gelebilir mi? im
dilik. bir ksm aratrma bulgularnn, temel kiilik eilimlerinin bazlannm
doutan gelebileceine iaret ettiine dokunmakla yetinelim (Hemmlng,
1981).
Kiilikle ilgilenen psikologlar normald kiilik (abnormal personality) ad
verilen alanla da ilgilenirler. Kiilik nasl deimektedir? Kiilik sorunlanmn
temelinde yatan temel nedenler nelerdir? Psikoterapi yoluyla nsanlarn kii
liklerini deitirmek olana var mdr? Bu konularn tartmasn 13. ve 14.
404
NSAN VE DAVRANII
2. K L N T A N IM I
Kiilik* dediimiz zaman hemen hemen herkes ne demek stediimizi an
lar ama, formel bir tanmm yapmaya gelince i zorlar. Psikologlarn zerin
de ayn fikirde olduu bir tek kiilik tanm yoktur. Bu kitapta kiilik dedii
miz zaman biz u anlam kastedeceiz: KiUik, bireyin i ve d evresiyle kir*
duu, dier bireylerden ayrt edici, tutarl ve yaplam bir iliki biimidir. Yu
kardaki tanmda kullanlan terimleri biraz aarak gzden geirelim.
(*)
405
406
in s a n v e
DAVRANII
Resim 12.2 Bir insann d grOnOmO yaam boyunca bir devamllk gsterir. Ayn devamllk ki
ilik iin de sz konusu mudur?
3. F R E U D U N K L K K U R A M I
Psikoloji, tarih nin en tannan bilim adam kimdir?" diye bir soru sorul
sa. Slgmund Freud (1856-1939) herhalde olduka balarda yer alr. Onun
yazd eserler insann doasn yeni bir gzle grmeye, bireyin davrann
yeni bir adan alglamaya yol amtr. Freud. krk senelik meslek 3raam
sresince ok sayda eser ya3nnlad. Bugn modem psikoloji Freudun ortaya
att grlerden farkl yerlere gelmitir ve onu tam anlamyla zleyen psiko
log says olduka azalmtr. Ancak buna ramen, modem psikolojinin olu
umunda Freudun etkisinin son derece kuvvetli olduunu hemen hemen b
tn psikologlar kabul ederler. Freudun etkisi yalnz psikoloji iinde kalma
m felsefe, sanat v t gnlk dili de etkilemitir.
Freud'un dncesinin zn tanmlamak zordur, nk onun dnce
leri zaman iinde deimeye uramtr. Burada z olarak onun kiilik kura
mm vereceiz. Konumuza, kiiliin birimlerinL bu birimlerin ileulerini ve onlann gelimelerini gzden geirerek devam edeceiz.
407
Resim 12.4
408
NSAN VE DAVRANII
409
Bilinli
410
NSAN VE DAVRANII
411
Resim 12.4
da atma olur. Cinayet st-benin steklerini yerine getirmitir ve Mehmetah "namusunu temizlemi" bir erkein huzuru iinde, yaamnn geri ka
lan ksmn hapishanede geirecektir. Demek oluyor kl. her lke, her toplum
kendi st-benlerinl, inde yaadklan sosyal-kltrel deerlere dayanarak
oluturur.
Savunma Mekanizmalar: Kayg byyp iddetlendike ego bu iddette
ki kaygyla baa kabilmek in savunma mekanizmalanna (defense mecha
nisms) bavurur. Savunma mekanizmalar kayg ile baa kabilmek in
oluturulmu dnce, tutum ve davran biimleridir. Bunlarn uzun bir lis
tesi 9. Blm'de verilmiti. Bu savunma mekanizmalarndan biri de bastrma
dr (repression). Idin istemi olduu byk kaygya yol aacak trden ise, bu
istei bastrarak bilin dzeyine karmayz, onu tmden bilinalt denen de
poya iteriz. Bilin dzeyinde, byle bir istein olmadn varsayarz, nk
bastrdmz istein varlndan haberdar deil izdir. Bylece ortaya kma
olasl bulunan kaygnn nne gemi oluruz.
Id le st-ben arasndaki atmay nleyici dier savunma mekanizmalan manta bTme (rationalization), kart tepki gelitirme (reaction formati
on) ve yanstmadr (projection). Bunlan. dier savunma mekanizmalaryla bir
likte 9. Blmde grdk.
412
NSAN VE DAVRANII
413
414
NSAN VE DAVRANII
(*)
Freud. yaamnn nemli bir blmn, cinsel konularn sk bir bask altnda tu
tulduu. adm ngiltere Kraliesi Victoria'dan atan. Victorian dnemde geirmitir.
Birok psikolog Freud'un kuramn bu devreye yaplan bir tepki olarak grr.
415
4. Her eyi aklayabilen gc snrsz bir kuram olm as: Freudun kura
m her insan davrann nrotlk bir davran olarak yorumlayabilir. Kuramm yanl olduunu gdstermek olana yoktur. rnein. nsan likilerinde
saldrgan ve terbiyesiz bir kimseyse. FYeudun kuram kiinin kuvvetli saldr
ganlk drtlerinin etkisi altnda byle davrandm syler. Kii son derece
nazik ve terbiyeli bir nsansa, Freud'un kuram, onun son derece kuvvetli
saldrganlk duygulan olduunu, ancak bu duygulan aka davranlannda
gstermekten korktuu iin, savunma mekanizmalan kullanarak saldrganlm nezaket ve terbfyelilik maskesi altnda sakladn syler.
Her trl snamaya kapal ve yanllar ispat edilemeyen hipotez ve ku
ramlar bilimsel yntem ynnden pek deer tamazlar. nk byle hipotez
ve kuramlar gerei kefetmek in bilimsel bir ara olmaktan kar, bir siya
sal deoloji ya da din gibi bir inan konusu olurlar.
Daha nceleri de belirttiimiz gibi, btn bu eletirilere ramen. Freud'cu dnce pslkoanalltik psikoloji dalnn temelini oluturur ve ok say
da klinik psikolog tarafndan kullanlr.
Yeni Freudcular
FYeud'u zleyen tannm psikologlar, onun temel kavramlann ve yakla
m biimini benimsedikleri halde, baz nceliklerde ve vurgulay biimlerin
de ondan ayrlmlardr. Bunlardan Cari Jung ve Alfred Adleri aada ksa
ca tantacaz.
Cari Jung: Cari Jung cinsel drtlerin pslkoanalltik yaklamda fazla
abartldn dnmtr (Oelman, 1981). Kendisi, dier drtlerin de
nemli olduunu savunmutur. Jung. cinsel drtlerden daha ok. insanm
amalarnn olmasna ve bu amalara ulamak iin bireyin yaamnda aba
gstermesine nem vermitir. Bu anlamda Freud*dan daha iyimser bir eilim
indedir.
Jung iednk (Introvert) ve dadnk (cxlravert)
kavramlarn ilk kullanan kiidir. ednk kimsenin
dnceleri ve ilgileri i dnyalanna doru ynelmi
tir; dier kimselerle az birlikte olurlar. Dier taraftan,
dadnk kimse srekli bakalaryla beraber olmak
ster ve hi y^nz kalmak stemez. Jung, bir kimsenin
etkin bir yaam srdrebilmesi iin bu ki yn denge
inde tutmas gerektiini savunmutur. Ona gre ki
ilik sorunlan. ednklk ve dadnklk arasn
daki var olan dengesizlikten doar.
Jung, Freudun bilinalt kavramn kabul etmi,
fakat bilinaltnn iki tr olduunu savunmutur: ( 1 )
Bireye zg bilinalt ve (2) bireyin daha nceki nsan
ln duygulannm, korkularmn ve abalarnn sak
land ortak (kolektif/collectlve) bilinalt Her nsan
da bu ki bilinalt vardr ve onun davranlann etkiResim 12.7
1er. Sanat eserlerinde ve ryalanmzda ortak bilinalt
Cari Jung.
416
NSAN VE DAVRANII
Resim 12.8
Alfred Adler
4. Z E L L K Y A K L A IM I
Temel Varsaymlar
Kiiliin zelliklerini (personality traits) nceleyerek kiiliin yapsn
aratran bu psikoloji kolu, Freud'un dnceleri gibi bir kuramsal yap gs
termez. Bu akm zleyen psikologlara gre, bireyin kiilii temel zellikleri
nin bir sentezidir: bu zellikler bilinirse, bireyin kiilii de renilmi olur.
4 17
Kiilik AzeUikleri bibirine zt sfatlar halinde ifade edilebilir: yi-klH faaldurgun, atlgan-ektngen, gvenli-phecL gergin-rahat, htrsl kalender gibi.
Bu tr yzlerce sfat ifti, ya da psikologlarn diliyle sylersek lek, gelitirflebilir. Bu lekler zerinde bir insann ald puanlar, o bireyin kiiliini
bize gsterir. Bu lekler araclyla kiiliin bir tr resmini* izme olana
doar. Aada bu alanda yaplan abalarn belirgin olanlann gzden geire
ceiz.
Tipler
Sheldon (1954) bireylerin bedensel yaplanna gre kiilik tiplerinin belir
lendiini savunmu ve tip kiilik nermitir:
( 1 ) Mezemorf (mesomorph) kuvvetli, kaslan gelimi beden yaps olan,
kaba, grltl, ar bedensel faaliyetlere ilgi duyan kiilik tipidir.
(2) Ektomorf (ectomorph) ince uzun beden yaps iinde, sakin, utanga
ve ekingen kiilik tipidir.
(3) Endomorf (endomorph) ksa ve tombulca beden yaps iinde, neeli,
yaamndan memnun, arkada canls kiilik tipidir.
Bu kuram olduka basit ve kolayca denenebilecek bir yaklamdr. Nite
kim birok abma beden tipi ile kiilik tr arasnda varsaylan ilikiyi ara
trm, ancak herhangi anlaml bir balant kuramamtr. Aratrmalann
olumsuz sonu vermesi nedeniyle tip kuram geerliini yitirmitir. Bu kura
m izleyen psikolog bugn hemen hemen yok denecek kadar azdr.
Endomorf
Ektomorf
Mesomorf
NSAN VE DAVRANII
41 8
: Souk
ok
oduka b in a
tdc
Bajkn
Atlgan
Grltl
Aktif
Pratik
Kaba
KK VE KLK KURAMLARI
419
(*)
420
n s a n v e d a v r a n i i
421
Resim 12.10 ten denetimli insanlar kendi yaam lann ilgilendiren konularda
biraraya gelirler ve sorunlar zerler. Resimde grlen kimseler Belediyeden
yardm bekleme davran* yerine sorunlann beraberce zme ynelm ilerdir.
NSAN VE DAVRANII
422
ednk
Otumu
Uan
Dadnk
Oturmu-lednk
Oturmu-Dadnk
Uan-led6nk
Uan-Dadnk
423
424
NSAN VE DAVRANII
renme yaklamna gre bir kimse belirli bir sosyal durumda birbirin
den farkl davranlar gsterebilir. Sakin, ho bir kii, bir sre sonra hareket
li ve saldrgan bir kimse haline gelebildii gibi, baml veya bamsz bir kim
se grnmne de brnebilir. Bu deiik davranlan ayn kimsede grmek
mmkndr. Kiinin hangi davran gsterecei, o bireyin iinde bulunduu
sosyal durumu nasl algladna baldr.
Sosyal durum iinde davramnn nasl dllendirileceini tahmin eden
birey, dllendirilme olashg en yksek olan davran seer. Sakin olmak
onun istediini elde etmesine yardmc olacaksa sakin olur, sald^an olmak
dllendirilecekse, o zaman saldrganlk davrann gsterir.
Bu yaklam sosyal ortamn, durum un. bireyin davrann belirleyen eh
nemli faktr olduunu varsayar (Mlschel. 1973). Bu yaklam, daha nce
gzden geirdiimiz kiilik zellikleri yaklamna taban tabana ters der.
Kiilik zellikleri yaklam, kiinin zelliinin deimez olduunu ve deiik
durumlarda bireyin ayn davTcinacan kabul eder.
Miller ve Donald
Miller ve Donald (1941) FYeudun ortaya att kiilik kavramlarnn
renme sreleriyle aklanabileceini ileri sren ilk Amerikal psikologlardr.
Onlar. Freud'un kavramlarnn ieriine itiraz etmemiler, bu kavramlann in
san davrannda nemli rol oynadn kabul etmilerdir. Onlann itiraz ettik
leri. kavramlann tanm ve deneysel temelidir. Miller ve Donaldn yolunu iz
leyen psikolog Feshbach, Stiles ve Bitter (1967) aada anlatlan denelerin
de. bilinalt saldrganl laboratuvarda gstermilerdir.
Aratrmaclar iki denek almlardr. Denek A ya deneyin gerek amac
sylenmemi, denek Bye durum anlatlm ve onun aratrmaclarla ibirlii
yapmas salanmtr. Deney iki aamadan olumutun lk aamada A ve B
birbiriyle etkileim kurmu ve ibirlikinin (Fnin) br denei (A*y) kzdrp,
sinirlendirecek trden hareket etmesi salanmtr.
kinci aamada grnte bir renme durumu yaratlmtr. Bu aama
da A zannetmektedir k. B karmak bir davran renme abas indedir
ve bu aba iindeyken kendisine geliigzel, hibir dzeni izlemeyen sahte
ufak oklar verilmektedir. Ne zaman A biz, ya da onlar kelimelerini kullanr
sa B. sanki kendisine ok veriliyormu gibi davranmtr. Aya, kendisinin
kulland bu kelimelerle ok verme arasnda herhangi bir iliki olduu sy
lenmemitir.
Zamanla. A'nm kullanm olduu biz ve onlar kelimesinin saysnda git
tike bir artma olduu gzlenmitir. Baka bir deyile A, kzgn olduu Byi
cezalandrc bir biimde davranmtr. Fakat bu aratrmada kullanlan de
neklerin hibiri ne yaptklarnn farknda olmamlardr. Baka bir ifadeyle,
kardakini cezalandrc saldrgan gd bilinaltnda olduu halde davran
ta etkisini gstermitir. Aratrma bulgulan, bilinalt saldganlk kavramnn
llebilir somut gstergesi olarak yorumlanmtr.
4 25
Skinnerm Torumu
Sklnner'n adn 4. Blm'den hatrlayacaksnz.
Edimsel koullama kavramlarnn insan davrannn
her ynne uygulanabileceini savunan Skinner
(1971), kiilii belirten kavramlarn, gerekte o kiinin
edimsel koullanma tarihesini davranta belirttiini
syler. O davran alannda Skinner'm grn ince
leyelim: Fobik davranlar, saldrgan davranlar ve son
olarak da kumar oynama davran.
Fobik tepkiler. Sklnner*e gre, klasik koullama kurallanna uygun olarak geliir ve bireyin davran repertuannda yerleir. Fobik tepki nevroUk, akla uygun ol
Resim 12.11
mayan bir korkudur ve genellikle bir nesne, yer, veya
B. F. Skinner.
olayla balant halindedir: Atlardan korkma, kediden
korkma, kapal ya da yksek yerlerden korkma gibi. Freud*a gre fobik tepki
ler bireyin uzlatramad bilinaltndaki elikilerden kaynaklanr. Skinner'e
gre ise, fobik tepki klasik koullanmadan baka bir ey deildir.
rnein, kpek fobisi olan bir kimsenin gemii ncelendiinde, kk
ken kendisini bir kpein srdn, hastaneye kaldrlarak kuduz as yapl
dn reniriz. Hastanede kald sre iinde bu kimseye ac veren ok say
da ine yaplm ve tad pek ho olmayan ilalar verilmitir. Btn bu olum
suz yaantlar, kpek srmasyla koullanm durumdadu*. Bu nedenle kii
kpek grd zaman, klasik koullanmasnn etkisi altmda, korkma ve e
kinme davran (fobisi) gsterir.
Saldrganlk davranyla ilgili olarak, sk sk saldrganlk davrannda
bulunan bir ocuu rnek alalm. Bu ocuun inde yetitii ortam ncelen
diinde. Sklnnere gre unlar bulacaz. Bu ocuk, saldrgan davranmad
zaman kimse ona dikkat etmfyor ve kendisinden kuvvetli olan dier abla ve
abller ona ne ytyecek. ne de c ^ n c a k brakyor. Bu ortam inde ocuk ancak
saldrganlk davramyla bit-eyler elde edebileceini renmi bulunuyor.
Kendi ailesi iinde rendii bu davran, dier ortamlara genelleyerek, ya
am biimi olarak srekli saldrgan davranmaya balyor. Freudun bireyin
doutan getirdii ve Id'in bir paras olarak grd saldrganl. Skinner
dier renilmi davranlardan biri olarak grm ve saldrganlk davran
yla. dier tr davranlar arasmda hibir fark olmadn belirtmitir.
Kumar oynayan kiinin, kumar 03 mamaktan kendini alakoyamamasn
Skinner, daha nce 4. Blm'de grdmz deien oranl pekitirme kav
ramyla aklar. Deien oranl pekitirme ile renen farelerin srekli klav
y e bastklarn ve bu davrann snmesinin zor olduunu yaplan deney
lerden biliyoruz. Skinner. kumar oynamaktan kendini alamayan kiilerin, de
ien oranl pekitirmenin etkisi altnda davrandn ve onlann bu davran
ma. deneydeki farenin davran arasnda esasnda bir fark olmadn sa
vunmutur. Bu davran aklamak in. Freudun ileri srd trden gzlenemeyen i srelere ve olgulara gitmeye gerek olmadn syleyen Skin
ner. bireyin dnda, onun evresinde olan ve gzlenip llebilen birimlerle
kumar oynama davrannn aklanabileceini savunur.
426
NSAN VE DAVRANII
g n H n H
r n t s d r.
d a v ra n la r
Rotter'n Yaklam
renme kavramlarn kullanarak kiilik kavramna yaklaan psikolog
lardan biri de Julian Rotterdr (1972). Rottern kuramna beklenti-deer [escpectancy-value) kuram ad verir. Birey belirli bir davran, o davrantan
bir sonu bekledii in yapar, b ir ^ iin bu davrantan elde edecei sonu
cun bir deeri vardr. Belirli bir durumda beklenti ya da deerden biri ok
dkse, davran ortaya kmaz.
rnein, ocuk odasn toplad zaman kendisine eker verileceini bili
yorsa, ekeri elde etmek istediinde odasn toplar. ocuun can eker ste
miyorsa, o zaman oday toplamaz. rnein ocuk ekeri istiyor ancak, oday
toplasa dahi kendisine eker verilmeyeceini biliyorsa (dk beklentisi var
sa) o zaman da oday toplamaz. Rot ter bylece, kiinin davrann iki temel
faktre indirger: (1) Beklenti ve (2) davrantan elde edecei sonucun deeri.
Grld gibi Rotter hem Bandura ile hem de Sklnnerle temel baz
kavramlar paylar. Bandura sosyal ortama ve gzlemlemeye nem verir ve
onun sistemi iinde insan alglamas (bilisel sreler) nemli yer tutar. Rot-
427
428
NSAN VE DAVRANII
Mekanik Olmayan bir Yaklaun : Gerek Freud*un, gerekse renme kuramlannn nsana yaklam olduka mekaniktir. FVeud'un yaklamnda i
glerin (d. ego ve st-ben) arasndaki atma bireyin davrann ve psikolo
jik dnyasn oluturur, renme kuramlar d olaylarm (dlleme ve ceza
landrma) bireyin davrann belirlediini savunur. Her iki kuan^sal yakla
m da bireye pek seme ve karar verme olana tanmaz. Bu kuramlara gre
mekanik sre ve gler bireyin davranm belirler. Benlik kuram bireyin,
yaamm doyumluluga ulatrma ynnde srekli seim yaptm savunur.
Benlik kuramn destekleyen psikologlara gre birey son derece karmak bir
organizmadr ve kendi kaderi zerinde kendisinin karar verme gcO vardr.
Birey, fyiye gitme, gelime ve mutlulua ulama ynnde kararlar verir.
^imdl'Ue-Burada'* Yaklamu : Benlik kuramclar kiinin bamdan ge
mi daha nceki olaylara nem vermez ve ocuklukta olan hadiselerin yeti
kin bireyin davrann belirlediini kabul etmezler. Onlann nem verdikleri
u anda kiinin kendisini ve evresini nasl alglad ve seimlerini nasl
yaptdr. Gemie deil, imdiye nem verirler.
Yukardaki anlattklarmz benlik kuramclan arasmdaki temel varsaym
lardr. imdi, benlik kuramclarndan biri olan Cari Rogers'n kuramn ala
rak ana batlaryla gzden geirelim.
Rogers'n Benlik Kuranu
Cari Rogers (1961, 1977) nsan doasna 3dmser bakan psikologlann ba
nda gelir. Ona gre her insan doutan mutluluu arar, potansiyellerini
gerekletirmek iin abalar. Gelime ve yiye doru deime insann doa
snda vardr.
Rogers benlik bilincine nem verir. Bir kimsenin benlik bilinci onun ken
disiyle lgili dncelerini, alglamalann ve kanaatlerini ierir: kendisini na
sl grdn zetler. Benlik bilinci iyi. kt, ya da ortada olabilir. Benlik bi
linci her zaman gerei yanstmayabilir. Yetenekli olduu halde bir insan
kendini yeteneksiz grebilir veya yeteneksiz bir kii se, kendini yetenekli
zannedebilir. Benlik bilinci bizim kendimizi nasl grdmz fade eder.
Herkes daha olumlu, daha gelimi bir benlik gelitirme abas iindedir.
Olumlu bir benlik bilinci gelitirebilmemiz in
koulsuz sevgi (unconditlonal love) iinde yetimemiz
gerekir. Koulsuz sevgi, birey ne 3raparsa yapsm
onun sevgi ve saygya layk olduunu kabul eden an
layn rndr. Bizim baz davranlanmz yanl
olabilir ve bu nedenle cezalandrlabilir, ancak insan
olarak biz yaptmz hatalarn tesinde her zamn
sevmeyc ve saylmaya deer yaratklarz. Davran
cezalandnlr. fakat birey sevilir ve saylr. Bu anlay
iinde ana-babalar. ocuklanna Yaptn davran
ktyd, onun cezaiandnimas gerekir, ama unutma
k sen benim gzmde hatalann tesinde deerli bir
Resim 12 13
yaratksn, seni seviyor ve sayyorum" biiminde yakCarl Rogers.
lamaldu-.
429
430
NSAN VE DAVRANII
Maslow (1971) gdleri mertebell bir yap iinde grr ve insanlarn alt
basamaktaki gereksinmeleri giderir gidermez, st aamadaki gdleri doyur
maya yneleceini kabul eder. En sonunda bireyin ulaaca en yksek yer
kendini gerekletirme (zgereklerlm) noktasdr.
Kendini gerekletirme, ou nsan iin ancak bir anlk bir yaantdr, ne
var k baz kimseler daha uzun zaman bu an yaayabilirler. Kendini gerek
letirmi bir kiinin baz zelliklerini Tablo 12.1'de verdik. Maslow tarihte ba
z nemli liderlerin (Eleanor Roosevelt Albert Einstein. Spinoza. Abraham
Lincoln gibi) kendini gerekletirmi kiiler olduunu ifade etmi, niversite
rencileri zerine yaph aratrmalarda, kendini gerekletirmi kiilerin
ok az sayda olduunu grmtr.
Benlik Kranunn Eletirisi
Benlik (kendllik/seli) kuramclar birok kimsenin takdirini, dier baka
kimselerin ise eletirilerini zerlerine ekmitir. Bu eletirilerin banda ben
lik kuramclannm son derece belirsiz ve iyi tanmlanmam kavramlar kul
landklar gelir, rnein "kendini gerekletirmek" kavramn bilimsel olarak
gerekte nasl tanmlarsnz? Ya da btn kuramlann temeli olan benlik bi
lincini nasl lebilirsiniz?
Bir baka eletiri de, benlik kuramclannm son derece betimsel (tasviri/
descriptive) olduklan ve aklamaya pek yanamadklan ynndedir. Benlik
kuramclan insanlann nasl olduklarm sylerler ama. niin yle olduklann
aklamazlar: kiiliin dinamik ynn ve geliimsel bak asm derinleme
sine incelemezler. Bilinalt olaylara hemen hemen hi nem vermezler. Bu
kuramclar, dUeme ve cezalandrma gibi renmeyle ilgili kavramlara da
sistemleri iinde bir yer ayrmazlar.
Benlik kuramlannn doruluunu veya yanlln ispat edecek deneysel
aratrmalar yapma olana yoktur. Bu nedenle, benlik kuramnn deneysel
psikoloji iinde tartlmas ve deerlendirilmesi zordur.
Sonu olarak sylemek gerekirse bu blmde kiilik kuramlar olarak
Freud'un, kiilik zelliklerinin, renmenin ve benliin kuramlarm gzden
geirdik. Bu yaklam biimlerinin her biri, kiilie bak biiminin bir yn
n belirtir. Hibiri kendi inde bir btn deildir, ancak kiiliin belirli bir
yn hakknda bize bilgi verir. Kiilik almalannm u aamasnda, herhan
gi bir gr dierlerinden stn grp, o gr tek gerek olarak kabul et
mek. verimsiz bir yoldur. En uygun tutum, her yaklam biiminin bize re
tebilecei bilgilere ak olmak ve dikkatle gelimeleri izlemektir, nmzdeki
blmde normald davranlar gzden geirirken, her kiilik yaklamna
yeniden deineceiz.
8. ZET
Kiilik alannm geliim, normald. lme ve kuramlar gibi deiik alt
blmleri vardr. Kiilii blrei^n i ve d evresi ile kurduu, dier bireyler
den ayrt edici, tutarb ve yaplam bir iliki biimi olarak tanmlayabiliriz.
431
FYeuda gre kilUin temel birimi vardr: id, ego ve st-ben. Id bireyin
kaba, ilkel ve biyolojik temeline bal drtlerine dayal, hemen tatmin olmak
isteyen ynn ifade eder. Ego. Idin isteklerini gereklerin koullan ereve
sinde karlamaya abalar. d akl, mantk dinlemez, hemen tatmin arar.
Ego, akl erevesinde, makul bir biimde id'in doyumuna hizmet etmeye a
balar. Ost-ben, ya da vicdan, bireyin ierikletirmi olduu toplumun ahlk
kurallann temsil eder ve doru ile yanlm ayrt edicisidir. Freud davrann
bOyk bir ksmmn bilinaltmda gdlendiini kabul eder. Bilinncesi teri
mi u anda farknda olmadmz, farkna varabileceimiz dnce ve duygu
lan belirtir. Kiiliin temel birimi arasmdaki atma bireyde kayg uyan
drr. Savunma mekanizmalan bu kaygy azaltmak in egonun kulland
tekniklerdir.
Freud ocuun baz psikoseksel aamalardan geerek yetikinlik ama
ulatm ileri srmtr. Bunlar srcisyla oral, anal, fallik ve genital aama
lardr. Her aama bireyin bedeninin hangi ksmndan en ok zevk aldn
gsterir. Aamalardan birinde saplanp kalma, fiksasyon olabilir. Saplanma
lar, belirli bir aamada, bedenin o ksmma an dknlkten, veya engel
lenmeden ileri gelebilir.
Ost-ben, erkek ocuklar dlps kompleksini ve kz ocuklar Elektra
kompleksini hallettikleri zaman gelimeye balar. Her iki halde de kart
cinsteki ebeveyne duyulan cinsel ekim bastrlmak zorundadr; ocuk ayn
cinsten olan ebeveynle kendisini zdeletirmeyi renir.
Freud*un kuramn eletirenler, kuramn test edilmesinin olanaksz oldu
unu. cinsiyete an arlk verdiini, nrotik hastalarda yaplan gzlemlere
dayandrlarak gelitirildiini ve her trl gzlemi kendi iinde yorumlama
potansiyeli olduundan^ yanllarnn ispat edilemeyeceini ifade ederler. Preudu takip eden Jung ve Adler onun fkirleinden bir derece a3mlmlardr ve
cinsel gdden baka gdleri n plana almlardr.
Kiilik zellikleri yaklam bireyin, kiilik boyutlannn zerinde ald pu
anlarla, en iyi ekilde tanmlanabileceini syler. Temel kiilik boyutlan psi
kologdan psikologa deiir. Kiilii beden tipleriyle iliki halinde grme abas
sonu vermemitir. Kiilii zellik boyutlan zerinde temsil etmeye kiilik g
rnm ad verilir. Kiilik grnmn elde etmek iin denekler ya kendileri
ni deerlendirirler ya da onlan tanyan bakalar tarafndan deerlendirilirler.
Faktr analizi kiilik zelliklerinin arasnda nasl bir iliki olduunu kefet
mede kullanlan statistiksel tekniktir. Faktr analizi hangi zelliklerin birbi
rine ne kadau* benzer veya farkl olduunu sajnsal olamk ifade eder.
Kiilik zeUiklerl yaklamn eletirenler bireyin davrannn sosyal du
rumlar tarafndan belirlendiini, bireyin her trl durumda ayn biimde
davranmadn ve a3nrca. bu yaklamn bireyin bir btn olarak grnm
n yakalayamadn, ancak zellik dedikleri paralara ayrarak yapma bir
grnmn oluturduklarn sylemitir.
Rotter i merkezli ve d merkezli denetim olmak zere iki temel boyut
ileri srer. merkezli denetim zelliini tayanlar kendi yaamlann kendi
lerinin denetlediini, d merkezli denetim zelliini tayan kiiler ise, d
glerin kendi yaamlanna yn verdiini dnrler. Eysenck se, iednk
43 2
NSAN VE DAVRANII
OnncO Blm
NORMALDII DAVRANILAR
PSKOLJS
434
NSAN VE DAVRANII
1. N O R M A L D I IL I IN T A N IM I
Murat ve Belksn davranlar biribirinden farkldr, ancak h e r iki davra
n da normalddr. Murat ve Belksn davranlarnn ortak noktalan neler
d i^ Murat'n arkadalan, Belks'n kocas zlr ve kendilerine yardm ede
cek birilerini ararlar. Baz psikologlarca bakalann zen ve yardm iin are
aratan davranlara normald davram denir. Byle normald davran ta
nmlamasna sosyal-etOceeme yaklam (social-labellng approach) ad veri
lir. Sosyal etiketleme yaklam her tr sorunu kapsam ine alr. Aada b
rahim'in durumunu rnek olarak ele alalm:
brahim 38 yandadr ve bir bankada muhasebeci olarak almakta
dr. Kans ilkokul retmenidir. brahim Bey ve hanm bir kooperatife
ye olarak birka yl bekledikten sonra nihayet bir apartman katma sa
hip olmulardr. ki ocuktan vardr ve herkes onlann son derece mutlu,
rnek bir aile olduunu dnmektedir. brahim ok konumayan, ses
siz. sakin. ine dnk bir kimsedir. Sorunlan olduu zaman bu sorunlan konumaz, iine atar. Sk sk kayglanr, gelecekle ilgili kukulan var
dr. ancak bu konuda kimseyle konumaz. brahim'in kayglan bazen
gnler, hatta haftalarca srer. Kimseye bahsetmedii in herkes onun
hi sorunu yokmu 2:anneder ama, brahimin i kaygyla ykldr.
Etrafmdaki kimseler brahim'in i durumunu bilmedikleri iin onu nor
mal bir insan olarak grr, yle tanmlarlar. Ne var ki brahim kendi duru
munun ve ne kadar mutsuz olduunun farkndadr. Kendisinin normal olmadm bilir. Bu tip yaklama kendini-etiketleme yaklam (selMabellng app
roach) ad verilir.
435
2 . N O R M A L D I I D A V R A N I A
P S K O L O JK Y A K L A IM L A R
Psikodinamik Taklaunlor
Daha nceki blmde de grdnz gibi Freud, bilinaltna itilmi g
dlerin bireyin davranlannn temelinde yattn ileri srer. Bu gdlerden
cinsellik ve saldrganlk en kuvvetli iki faktrdr, rnein, dips kompleksi
iinde buluneu erkek ocuk babasn ortadan kaldnp annesine sahip olmad
ister, ancak babasnn kendinden kuvvetli olduunu bilir ve onun kendisini
ortadan kaldracandan korkar.
Korkunun etkisiyle ocuk annesi ve babasyla ilgili duygulanm bilinalt
na iter. Bu elikili duygular zme ulamadan birey byr ve yetikinlik
'ana ularsa, bu kiinin davranlannda anormallikler grlebilir. Psfkodiamik yaklam kullanan psikologlara gre normald davranlar, ellklT ortaya kard kaygy bilinaltnda tutmak iin yaplan savunma mekamalandr.
Baz dnrler Freudun temel yaklamn bir yap olarak kabul etmi id. ego ve st-beni kiiliin temel yaps olarak grmlerdir: ancak,
et ve saldrganln en nemli ki gd olduu konusunda Freuddan
ar. rnein Hary Stack Sullivan (1953) ve Karen Homey (1936) cinsllaldrganlktan ok, bireyin en nemli gdsnn kendine sa3ig gibi
dler olduunu ileri srerler. Fakat onlar da Freud gibi, kaygnm
arasndaki elikiden kaynaklandn ve savunma mekanizmalan' ortadan kaldrmak iin bireyin yarattn kabul ederler.
nce bahsetmi olduumuz Murat. Belks ve brahim'in davranlanamik yaklam nasl aklar? Murat'la konuan psikolog, onun
beri ana-babasna kzgn olduu izlenimini alr, nk
iun okulda hep yksek not atmasn stemiler >"
r, yksek not aldnda se onu vmle"
dereceler ahp. hi pekiyi alama
436
tNSAN VE DAVRANII
4 37
Varoluu-nsancl Yaklamlar
Varoluu-insancl yaklamlar bal ok sayda psikologu kapsar, an
cak. bu psikologlann birbirleriyle ilikileri o kadar ak seik, belirgin deil
dir. Bu yaklamn temel varsaym udun nsanlar psikolojik geliim, by
me ve salkl denge ynnde davranmaya meyilli olarak doarlar. Bu eilime
kendini gerekletirme (selT-actualization) veya yalnz gerekletirme (actuali
zation) eilimi ad verilir.
Cari Rogersn (Rogers, 1951, 1970, 1980) danan-merkezli terapi (client
centered theraphy) yaklam, bu insancl okulun en yaygn olarak kullanla
ndr. Fitz Peris'n (Peris, 1970) Getalt yaklam da. insancl okul yaklamm kabul eden kiilerce, sk sk kullanlr.
Varoluu-insancl yaklama gre birey, arzu ve gereksinmelerini tutark
bir biimde, kendi psikolojik geliim ve byme ynnde ifade etmek ister.
Bu ifadeler kendini bazen saldrganlk, bazen cinsellik, bazen de bamsz ol
ma biiminde gsterir. Ne var ki byle ifadeler ou kez ocuun evresince
kabul edilmez ve ocuk deiik biim ve derecelerde cezalandrlr. Bireyin
salkl bir biimde bymesinin engellenmesi, onun temel baz gereksinme
lerini ve arzulanm inkr etmesine, onlann farknda olma yeteneini kaybet
mesine yolaar.
Murat gerekte ne istediinin farknda olmad iin duygusal kntye
urar. Gerek arzu ve gereksinmelerini inkr etmeye altmdan, bir sre
sonra onlann farkmda olma yeteneini kaybeder. Belki de Mutat niversiteye
gitmek istemez, ama inkr onun gerek isteinin farkna varmasm engeller.
438
NSAN VE DAVRANII
439
btyoklmyasa] yapda kendini gsteren btyolojik faktrieri nemser. Nonnald davranm ve iinde olutuu ortamn tr baz kavramlar daha olanakl,
bazlann se daha olanaksz klar. Psikolog bu oklu seim inde, kendisine
en fyi aklama getiren kavramlar dizisini semek zorundadr.
Etkileimsel gr, yukanda szn ettiimiz Darkl yaklam biimlerin
den herhangi birinin, btn davran bozukluklarn tek bana aklamakta
yeterli olamayacam batan kabul eder. Bu nedenle, belirli bir psikologun
yalnz biyolojik nedenlerle ilgilenmesi, bir bakasnn renme kavramlanndan baka hibir kavrama ilgi gstermemesi, etkileimsel gre gre, salk
l bir yaklam deildir.
3. N O R M A L D I I D A V R A N I IN
T E H S K A T E G O R L E R
Normald davraulann trlerinin gzlenmesi ve deiik trlere, katego
rilere ayrlarak her birinin ayn ayn isimlendirilmesi tehis iin nemli bir ad
m oluturur. Tehis kategorileri, psikolog ve psikiyatristler arasnda belirli
bir mesleksel dilin domasna yol amtr. Bu dilin kayna milattan nceki
yllara kadar gider. Hipokrat baz davran bozukluklann tanmlam ve ma
nia, melankoU (depresyon) ve beyin hummas (phrenitis) simlerini vermitir.
Bundan yaklak yz yl nce bir Alman doktor. Emil Kraepelin (1896).
bugnk snilandrma dzeninin temelini atm ve yapt snflandrma bu
gne kadar etkisini srdrmtr. ABD'de lke apnda bir snflandrma ve
tehis birlii saiamak iin Amerikan Psikiyatri Birlii, Akd HastaltkIan Te
his ve istatistik Elkitab (The Dlagnostic and Statistical Manual of Mental Dsorders) adl kitab 1952*den bu yana defa gzden geirerek bastrmtr.
Her gzden geirme, yeni yaplan aratrmalarn ve bulgularn altnda ki
taba yeni dzenlemeler ve ilaveler getirmitir. u anda kitabn nc gz
den geirilmi basks, tehis kategorilerini tanmlamada temel olarak kulla
nlr.
imdi akla u soru gelin Acaba psikiyatristler ve psikologlar belirli bir
davran bozukluunun tehisinde birbirleriyle ne kadar tutarl davranrlar?
Belirli bir davran bozukluuna deiik psikiyatristler ayn ad verebilir mi?
Bu konuda birok aratrma yaplmtn elde edilen sonular pek ac de
ildir. Nevroz ad verilen davran bozukluklaryla ilgili olarak yaplan tehis
lerde psikiyatristler ve psikologlar birbirleiyle elikiye dmler (Zubln,
1967); ancak, psikoz ve beyin zedenlenmelerl hakknda ise daha tutarh te
hislerde bulunmulardr.
Aada verilecek kategoriler Akl Hastalklar Tehis ve istatistik Elkitab
nn nc gzden geirimine dayanlarak yaplmtr. Bu kategorileri okur
ken, bunlann bir deneme olduunu ve okujocuya bir flkir vermek in bura
ya aktarldn unutmaym. Kendinizin ya da evrenizdekllerin davranlarma
isimler verip etiketlemeye kalkmayn. Yalnz bilginizi ve alglamanz artr
mak in kullann, fakat bir terapist gibi evrenizdekilere tedavi yollan gste
recek tavrlar taknma}an. Bu grevi psikiyatrist ve psikologlara brakn.
440
NSAN VE DAVRANII
4 . E C A Y G IY L A L G L B O Z U K L U K L A R
Kayg, insann gnlk davrannda en sk gzlenebilen bir haldir. Her
keste deiik derecelerde kayg vardr ve hi kaygs olma3ran kimse hemen
hemen yoktur. Fakat, kaygnn tr ve derecesi nemlidir. Kayg bireyin gn
lk yaamnm merkezi olur ve birey kayg zerinde odaklarsa, o zaman kii
normal yaamm srdremez hale gelir. Bu haller bireyin deiik davram
bozukluklan gelitirmesine yol aar. Bu blmde kaygdan kaynaklanan bu
cins davran bozukluklan anlatlmaktadr.
Kayg Halleri
Kayg nbeti inde olan kii srekli kaygland halde, kaygnm kaynam gstermekte zorluk eker. brahim'in kayg nbeti, byle kayna belirsiz
bir kayg trdr. Kaygs yksek olan kiiler, kayg halinin etkisi altnda ok
sayda bedensel ve psikolojik belirtiler gelitirirler. Bu belirtilerden bazlan
aada sralanmtn
Kaslann ok gergin olm as: Kalar srekli atktr, kaslar srekli gergin
dir. K geveyemez ve gerginlik kaslara bir titreme getirir.
Otonom sinir sisteminin yksek dzeyde faal olmas : Terleme, kalbin
arpmas, avulann souk olmas, ba dnmesi, mide bulanmas ve shal bu
belirtilerden bazdandr. (Otonom sinir sisteminin leviyle lgili olarak 2. Blme baknz.)
Tedirgin bekleyi hali : JJzlme. kendine ve bakalarna olabilecek kt
eyleri dnmekten kendini alakoyamama hali grlr.
Dikkati toplamada zorluk : Bir i zerine dikkati toplamakta zorluk ek
me, abucak sinirlenme ve uykusuzluk halleri grlr.
ekil 13.1 Kayg derecesiyle zor bir konuyu renme arasndaki iliki.
Kaygnn ok dk olduu hallerde renme verimli olmamaktadr.
Orta derecedeki kayg en iyi renme koulunu oluturmaktadr. Kayg
orta derecenin stne karak ykseldike, renmenin verimi d
mektedir.
441
b ir
k p e in s a td m s m a u ra y a n
kiiler, bOtn k p e k l e r i n
k o tk m a y a b a la rt k o rio 'i
NSAN VE DAVRANIF
442
KORKULAN UYARICI
Ykseklik
Ak alan
Kimiler
iekler
nsanlar
Su
imek
Gkgarlts
Kapal yer
Kpek
Atlar
Kertenkele
Pislik, bulachk
Karanlk, gece
Ylanlar
Ate
443
korku vardr; byle kimseler toplum inde, hatta telefonda bile bakalaryla
konumaktan ekinirler.
Terapistlerin basit ve karmak fobiler arasnda ayrm yapmasnn teme
linde yatan en nemli neden udun Basit fobiler b ir ^ n gnlk yaamm
pek aksatmaz, buna karlk karmak fobiler b ir ^ n yaama uyumunu zor
latrr. Buna ek olarak, basit fobilerin tedavisi daha kolaylkla gerekletiril
dii halde, karmak fobiler tedaviye diren gsterirler. Aynca. baz karmak
fobiler, kayg nbetlerde birlikte gelir, ite bu nedenlerle, psikologlar basit
ve karmak fobileri bibirlerlnden ayrt ederler.
Fobilerin kola^kla ortadan kalkmayn psikologlar genellikle u iki te
mel faktrle aklarlar:
(1) Belirli bir uyancdan, rnein kpekten korkan birey, bu uyancdan
srekli kamdndan. uyarcyla olumlu bir dene3rim geirmeyi olanaksz k
lan ilk korku mr boyu srer.
(2) Korkuyu devam ettirici dier bir faktr de. korkulan nesne ya da du
rum yeniden ortaya ktnda kiinin kendi kendine srekli olumsuz mesajlar
vermesi ve bylece olumlu bir denorindn gelimesini nlemesidir, rnein,
uaktan korkan kii, uaa bindiinde srekli kendi kendine "imdi uak d
ecek ve ben leceimi" derse, hibir zaman uakta umanm zevkine varamaz.
Olumlu deneyim byle nlenince, ilk korku kuvvetini koruyarak devam eder.
Yukarda sylediklerimizden fobilerin tedavi edilemez olduunu karma}rn. ou kimse tedavi sonucu bu davranlardan kurtulur. Her kiinin zel
durumuna gre gerekli tedavi uygulandndan, genel bir sonuca varmak
yanl olur.
Obsessif-Kompalsif Bozukluklar
Obsessif-kompalsif (obsessive-compulsive) bozukluklar dnme ve dav
ranma saplantlarn ifade ederler. Obsesslfblr kii kafasna taklan bir fikir
den kurtulamaz, fikir kafasnda srekli tekrar eder, bir nevi dnce saplan
ts oluur. Belirli bir arky hi istemediiniz halde srekli zihninizde tekrar
ettiiniz anlar oldu mu? Bu durumun an derecesi obsessiflll fade eder.
Kii belirli bir davram yapmaktan kendini alkoyamyorsa ve belirli bir davram yapmaya saplanp kalmsa, o kifye kompalsif ad verilir. Bu ikisi, ya
ni bir d n e ^ veya bir davrana saplanma ou kez birarada ortaya kar
ve byle bozukluklara obsessif-kompalsif bozukluklar ad verilir. Obsessifkompalsif bozukluklar genellikle u trde kendini gsterir:
(1)
(2)
(3)
Birinci trden obsessif dnceye ilk defa anne olan kimselerin bazannda rastlanr. Anne kk bebeini ldrvereceini dnr ve bu d
ncesinden dola3n kendini sulu hisseder. Bunu kimseye syleyemez, ancak
NSAN VE DAVRANII
444
445
446
in s a n v e
DAVRANII
Hlpokondriyasis
Baz kimseler srekli salklarndan ikayet eder ve her frsatta doktora
giderler. Her gn bir baka yerleri anr, eitli hastalklara yakalanr, bede
nin deiik yerlerinden eitli ikayetleri vardr. Btn Ualann simlerini bi
lir ve srekli deiik haplar ierler. Bu kiiler hipkondriyasis (hypochondria
sis) hastalnn belirtilerini gsterirler ve bunlara hipokondriyak ad verilir.
Freudcu psikologlar, hlpokondrlyaslsl yer deitirme ad verilen savun
ma mekanizmasna bir rnek olarak alrlar. Onlara gre, blllnalndakl
zlmemi elikiden doan kaygyla dorudan uraamayan kii, bu kayg
dan kurtulmak iin bedensel hastalklar icat eder. Davran psikologlar se,
bireyin kklkten tibaren ancak hastalk bahanesiyle kendi zerine dik
kati ekebildiini ve bu nedenle hipokondriyak olduklann ileri srerler. te
yandan varoluu psikologlar, davranann dediklerine benzer bir tarzda
dnrler. Onlara gre, bu kiilerin dk benlik deerleri vardr ve bun
dan kanmak iin bakalannn dikkatini ararlar, ilgiyi ancak hastalk baha
nesiyle elde edebileceklerine inanrlar.
Hiperkondriyasis
Hiperkondriyasis (hyperchondrlasis) yukanda anlatlan hlpokondrlyaslsIn tam tersidir. ok ender grlen bu davran bozukluunu gsteren ki
iler. hastalk belirtileri ortada olduu halde doktora gitmezler. Bu kiilerin
ou kalp hastalndan, kanserden, bbrek ya da karacier iltihaplanmasn
dan lrler, nk daha nceki belirtileri nemsemedikleri iin, doktora git
tiklerinde - daha dorusu doktora gtrldklerinde - iten gemi, ge
kalnmtr. Hipcrkondriyasisin de bireyin yaamnda bir levi \ardin Bu bi
rey ya "bana bir ey olmaz, ben kuvvetliyim gibi bir benlik bilincini korumak
ister ya da hastalk ihtimali ona kayg verdiinden bir kanma davran ii
ne girer. Hlpokondriak gnlk yaamm aksatan srekli ikayetlerde bulu
nur, ne var k hi olmazsa sk sk doktora gider ve bir hastal varsa tedavi
imkan arar. Hiperkondriyak'm sonu ise ou kez lmle biter.
6. DSSOSYATF BOZUKLUKLAR
Dissosb^tif (dissociative) bozukluklar, bireyin btnln parak^c.
blc bozukluklardr. Baka bir deyimle birqrln bir ksm, onun dier ksm
larndan a3mlr ve ilikisiz bir biimde ilemeye balar. O temel dissosiyatif
bozukluu ana hatlarQrla inceleyeceiz: Psikojenik amnezi, psikojenik fg ve
oklu kiilik.
Psikojenik Amnezi
Amnezi, bellek kaybnn tp dilindeki teknik ismidir. Bireydeki bellek ka
yplan ya beyinde oluan baz organik bozukluklardan ya da psikolojik ne
denlerden oluur. Psikojenik amnezi (psychogenic amnesia) organik hibir
nedeni bulunamayan bellek kaybna verilen isimdir. Psikojenik amnezi genel-
447
lkle seici bir biimde oluur; yani birey belli trden baz olaylan hatrla
maz, baka trden olaylan hatrlar.
rnein, Kore'deki Trk birliinde savam Hallt avu kendi birliin
den ok sayda erin ld sng muharebesini savatan hemen sonra
unutmu, olayla ilgili hibir eyi hatrlamaz olmutur. Hipnoz altnda btn
olay hatrlayabilmi ve hatrlarken byk ac ekmitir. Sorulduunda, ken
disinin iyi bir avu olmadn, iyi bir avu olsayd, kendi emrindeki hi
kimsenin lmemesi gerektiini sylemitir. Hipnoz altnda yaplan tedavide,
sng muharebesinde erlerin ehit olmasnn doal olduu, kendisinin bun
dan sorumlu olmad sylenmi ve buna inanmas salanmbr. Tedaviden
bir sre sonra Hallt avu'un bellei yerine gelmitir.
PslkoJenk Fg (Tm Bellek Kayb)
Psikojenik fg/tm bellek kayb bir anda bire3rin btn belleini kaybet
mesine verilen isimdir. Bu durumdaki bir birey kim olduunu, nerede otur
duunu, ne yaptn, u anda nerede olduunu, niin orada bulunduunu
bilemez; baka bir deyile btn belleini tamamQrla kaybetmitir. Bu du
rum, birka saat veya en fazla bir ya da iki gn gibi genellikle ksa srelidir.
ok ender dunmlarda birka yl srer. Belleini kaybeden kii, birdenbire
durup dururken belleini yeniden kazanr.
Byle hastalar zerinde yaplan aratrmalar, hastann, hipnozun etkisi
altmdayken en ufak aynntlanna kadar ocukluunda olan olaylan hatrladm, fakat hipnozdan knca hibir ey hatrlamadn gstermitir. Demek
oluyor ki bellek sinir sisteminde bozulmadan kalr, ne var k bellein ierii
nin bilin dzeyine kmasnda aksaklk vardr.
Birden Fazla Kiilik
Birden fazla (oklu) kiilik genellikle kadmlarda. ender olarak da erkek
lerde grlen bir davran bozukluudur. Bu durumdaki nsanlar birden faz
la kiilik gsterirler. Kiilikler birbirlerinin farknda deildirler ve geneUikle
zt zelliklere sahiptirler. Temel kiilik kibar, sakin ve temkinli ise, ikinci ki
ilik kaba, srekli faal ve uan bir zellik gsterir.. Baz kiiler iki deil, ve
drt kiilik gstermilerdir. Birden fazla kiilik sk sk gzlenen bir bozukluk
deildir. Ortaya k olduka enderdir ve ok sayda ilime konu olmutur.
7. PSKOZLAR
Psikoz (psychoses) nemli psikolojik bozukluklara verilen addr ve genel
likle hastanede tedaviye gerek gsterir. Psikozlar ki genel kategori inde n
celenir: (1) Fonksiyonel ve (2) organik psikozlar.
Psikoz herhangi bir beyin zedelenmesine veya bozukluuna balanmad
zaman fonksiyonel psikoz adn alr. Fonksiyonel psikozlardan en yaygn
olanlan, izofreni ve pslkotlk duyusal bozukluktur. Beyin zedelenmesi, beyin
tmr, ya da beynin almasndaki aksaklklardan doan psikozlara orga
nik psikozlar ad verilir. Fonksiyonel psikozlar zerinde yaplan almalar.
4 48
NSAN VE DAVRANII
449
nlar. bu belirtilerdendir. Kendi iine kama, dier lisanlaia liki ktrmaktan kanma (IntepeiBonal wlthdraw^) lzfn^e grlen b^kia beUtlljerdlr. Bu belirtileri gateren kimseler kendi dny^anna kaarak die;r ln>
sanlarla kontmakth, etkileim kurmaktan kaurlk Kendi dnyi^^^^
liann y^amlariW;:iherkezi o l ^ k geliir^
ki. bir
neyin uygun. n3^
rfarketmeibieis^
kendflertne:knunra,;Qlh gmerin dalp gitmesi, bai^n itoplum iinde mastr
basyon dnyaya gitmenin bir sonucudur.
Bu ksm bitirmeden okiyucya. izofreni blaidmih hpsirilh bu:tr dav
ranlar gstermediini hatrlatalm. Baz ilzofrenert ;nlyabmek iin dik
katle ncelemek gerekir.
izofreni Trleri
izofreni, daha nce de sylediimiz gibi, birbirinden farkh davran bo
zukluklarn ierir. n sk gzlenen izofreni trleri unlardr:
Dauuk/dezayanize tp : Dank izofreni (disorganized schlzophrenia)
olan kiilere, gnlk yaamda halk. Bu adam delirmi" der. Bu tr izofreni
gsteren kiiler tmden kendi dOnyalanna kapanm, d dnyayla hibir
likileri kalmam kiilerdir. Hastaneye kaldnlmazlarsa ok yaamazlar.
Kendi kendilerini besleyemezler, giyinme ve yemelerine dikkat edemezler,
davranlarnn hangi ortamda ne arlama geleceini bilemezler ve en nemli
si dier kimselerle iletiim kuramazlar.
Katatonik Ccatatonic) tp : Bu tr izofremi kendisini zel bir bedensel davram tryle ifade eder. Bu kiiler ya
ok faaldirler ya da heykel gibi donar
kalrlar. Heykel gibi donduklannda
kaslar son derece gergindir ve hi kpr
damadan belirli bir durumda saatlerce,
bazen gnlerce kalrlar; Baz hastalar
mum esneklii" ad verilen donukluk
tr gsterirler, el. kol. ya da bacaklan
belirli bir pozisyona getirildiinde, geti
rildikleri o pozisyonda kalrlar, ancak,
yeniden baka bir pozisyona konmak
istendiklerinde esnektirler, pek diren
gstermeden yeni duruma, sanki mum
dan yaplm gibi, bedenlerini uydurur
lar. Kendilerine dokunulmazsa brakl
dklar son durumda srekli kalrlar.
Donuk haldeyken hastalar evrele
rinde olup bitenlerin farknda m. deil
mi kesin bilinmez. Baz hastalar sanki
farkndaym gibi baz belirtiler verirler.
D 2 9
NSAN VE DAVRANII
450
451
452
NSAN VE DAVRANII
lanca, yaamlarnn lk ^bek lik ylna, ilk geliim aamasna geri dner
ler. lk bebeklik ylnda ego henz gelimemi olduundan zayftr.
Pslkoanalltlk yaklam bylece kendi iinde tutarl bir aklama getirmek
tedir. Ne var k, bu tutarl aklama, daha nce Peud'cu yaklam tartr
ken s^lediimiz gibi, kendisini bilimsel aratrma ve gzleme amaz. Bilim
sel olarak pslkoanalltlk yaklam incelemek, deneysel sonulara ulamak
olana yoktur.
renmenin Etkisi: izofrenin tedavisinde baz koullama ilkeleri, hastanm baz davranlannm deimesine yol amtr. rnein, mantkl ve tutarh konuma dllendlrildli zaman, hastann bu tip konumasnda bir artma
gzlenmitir (Melchenbaum. 1969). izofreniklerin genelde yava olan tepki
zaman dllendirme yoluyla artrlmtr (Salzinger, 1981).
Hastaneye .yatnlan izofrenlerin hastanedeki davranlan. kendilerine
yi" davranlarma karhk ikolata, sigara veya baka yiyecek ve ieceklerle
deitirebilecekleri Jeton verilerek bir dereceye kadar denetim altna almm
ve fyi" davramlarda bir art gzlenmitir (Paul ve Lentz, 1977), Bu tr gz
lemler baz psikologlann izofreninin aile ortammda renilmi bir davran
olduunu ve yine renme yoluyla tedavi edilebileceini iddia etmelerine yol
amtr.
Baz psikologlar ise bu gr kabul etmezler. Onlara gre, lzofrenik
davranlann koullama yoluyla deitirilebilmesi, izofreninin renilmi bir
hastalk olduunu kamtlamaz. rnein, bir hastalk sonucu bacak kaslan
. zayflayan ve normal yryn kaybeden kii, belirli bir renme program
sonucu yeniden yrmesini renebilir. Byle bir gzlem bu kiinin yry
n. renme sonucunda kaybettii anlamna gelmez. izofrenide de durum
ayndr; davran deiimi, hastaln temelinde renme yattn kantla
maz. lzoftenin geliiminde renmenin nasl bir etkisi olduu henz doru
dan gzlenememektedir.
Aile Yaps ve Aile tlikileri; Aile iindeki likilerin tr ve ocuun k
klkten itibaren aile iinde kendini bulduu etkileim rnts, onun
benlik bilincini, dnya grn ve dier insanlarla ilikisini byk lde
etkiler. Belirli tr aile ilikilerinin, o ailenin ocuklannda izofreni geliimini
kplaylatcdm. hastala yol atn savunan psikologlar olmutur, m eta, Ailetl (1955) ocuun kendini emin hissetmedii kayg ve kzgnlk ortmmda izofreni gelitirmeye yneldiini iddia etmitir. Lidz (1973) izofrenik
bir aile yaps olduunu, bu tip ailenin birbirine dmanlk hisleriyle doli
birok bireyden olutuunu ve ana-babadan birinin dierini tmyle basks
altma aldn syler.
Varoluu psikologlardan bazlan, bizim izofreni olarak adlandrdmz
normald davrann, ocuun bulunduu aile ortamnn iinde ele alndimda hi te normald olmadn, baka bir deyile o aile ortam iinde en
yi uyumu salayan davran olduunu ifade etmilerdir (Laing ve Bsterson.
1971). Jacob (1975) bu konu zerinde yaplan aratrmalan gzden geirmi
tir. Onun dikkate ald deikenler atma, duygularm ifadesi ve bir anababanm dierine basknl olmutur. Bu deikenler erevesinde izofreni-
453
454
NSAN VE DAVRANII
Resim 13.4
Hznl yz fadesi
Durgunluk
Yetersizlik duygusu
Hemen yorulma
Bklp, kamburlama
ntihar arzusu
45 5
456
NSAN VE DAVTANII
45 7
458
NSAN VE DAVRANII
4 59
den nefret ederler, yetersiz kii olmaktan kurtulup, yeterli bir kii olacaklar
na dair hibir mitleri de yoktur.
rnein, Veysel ayn snftaki Ayten'le duygusal bir liki kurmak ster
ama. bir trl cesaretini toparlayp onunla konuamaz. Nihayet bir gn Aytenl sinemaya davet eder. A)4en o gn sinemaya gidemeyeceini, teyzesine
gitmesi gerektiini syler. Veysel duygusal kntye eilimli bir kimseyse.
Ayten'in davrann bir reddetme olarak yorumlar, kendisinin ekici bir kim
se olmadn ve hibir kzn kendine ilgi duymayacan dnr ve kendi
kendine kzar. Kzgmbk duygusal kntye dnr. Gerekte Ayten. Vey
sel'e lgi duyuyor olabilir ve hakikaten teyzesine gitmesi gerektii iin o gn
sinemaya gidememi olabilir. Ne var k Veysel. Ayten'in gerek duygularn
hibir zaman renemeyecektir, nk o reddedildiini dnerek duygusal
kntye girecek ve bir daha Ayten'le konumayacaktr.
Beck'in kuramna dayanlarak gelitirilen tedavi teknii, hastalarda baanyla kullanlm ve iyi sonular elde edilmitir (LaPolnte ve Rimm. 1979:
Rush. Beck. Kovacs ve Hollon, 1977: Rush ve Watkins. 1981). Bu konuyu
kapatmadan son bir gzlemde bulunalm. Grdnz gibi psikolojik akla
malardan birou yalnz duygusal knty aklamakla lgilenmi, duygu
sal cokuyu aklamaya girimemilerdir.
460
NSAN VE DAVRANII
461
9. PSIKOFIZVOLOJIK BOZUKLUKL\R
Uzun sre devam eden psikolojik durum bedenin ileyiini etkiler, stres
ya da kayg gibi olumsuz bir duygu bedensel bozukluklara yol aar. Psikolo
jik nedenlerin yol ab hastalklara psikojizyolojik (psychophysiological) veya
pscosomatik (psychosomatic) hastalklar ad verilir. Bu hastahklan histeri
den ayjrt etmek gerekir, histeride bedensel bozukluk yoktur. Psikoflzyolojik
bozukluklarda ise bedensel bozukluk vardr ve tedaviyle hastalk nlenebilir.
Psikosomatik hastalklardan biri hipertansiyon (hypertension) ad verilen
yksek kan basncdr. Doktor hipertansiyon ikayeti ile gelen hastanm. nce
bbrek fonksiyonlanna bakar. Bbrek fonksiyonlarnda hibir bozukluk gre
mezse. hastaya deiik sorular sorarak onun yaamnda yksek stres olup
olmadn bulmaya alr. Psikolojik stresin 3rksek olduunu grrse onu
bir psikoterapiste gnderebilir.
Doktorun kiisel eilimine gre bu kiinin hastalnn tehisi deiebilir;
kimi doktorlar psikosomatik hastalklarn psikoterapi yoluyla daha iyi tedavi
edileceine inanrlar, bazlan ise, hastaln sebebi stres de olsa, ila yoluyla
462
NSAN VE DAVRANII
Hknk nbetleri
Cinsel istein azalmas veya kayb
iddetli ba ars
Kaslann srekli gerginliinden
doan an
Yksek kan basnc (Hipertansiyon)
Gastrit
BOZUKLUKLAR
463
Alkolizm
Alkolizmin zerinde durulmas gereken nemli deiik ynleri vardr. Her
eyden nce alkolizm bir toplumun gcn felce uratarak, o toplumu ba
ka topiumlara el aan duruma drebilir. Bu toplumsal yn ABO'de yap
lan istatistiklere dayanarak daha iyi belirtebiliriz.
ABO*de yaplan aratrmalar Amerikan toplumunun %75inln alkol kullandm gsterir. Alkol kullanan herkes alkolik deildir, ne var ki bu kiiler
alkolik olmaya her zaman ak bir kap tutarlar. Nitekim Amerikan toplumunda erkeklerin %10*u ve kadnlann %4' alkoliktir. Son Callup aratrma
s (1981) yetikinlerin %22'sinin aile yaamlarnn alkolizmin etkisi altnda
bulunduunu ve alkoln yuvalarna mutsuzluk getirdiini gstermitir.
Bu lkede alkolizm, bir diree ya da duvara arpma veya eritten kp
yuvarlanma gibi tek arabay eren trafik kazalannn %66*snn temelinde ya
tar (Nlven. 1979). Coleman. Burcher ve Carson (1980) ntihar vakalannn
%50'sinln alkolizmle ilgili olduunu bulmulardr. Baz aratrmaclar (Berry.
Boland. Laxson, Hayler, Slllman, Fine ve Felnsteln) 1974 5alnda ABD'de al
kolizmin etkisiyle ylda 24 milyar dolarlk parasal bir kayp olduunu hesap
lamlardr. Aratrmaclar, toplam parasal kayb u alt blmlerde incele
milerdir:
retim kaybndan doan kayp 9.35 milyar dolar
Tedavi masraflan 8.29 milyar dolar
464
NSAN VE DAVRANII
NORMALDII D A V I ^ I PSKOLOJS
465
4 66
NSAN VE DAVRANII
hemen hemen yan yanya der, baka bir deyile %28*dir (KaiJ. 1960). Ba
ka bir aratrmac (Gooc^win. 1979) evlat edinme yoluyla bebekken ev dei
tiren ocuklar zerinde inceleme yapmtr. E^lat edinilen ocuk btyolpjik babasm grmedii ve onun etkisi altnda yetimedii halde, eer biyolojik ba
bas alkolikse kendisinin alkolik olma ihtimali %18*dir. Babas alkolik olma
yan ve bebekken evlat edinilen dier ocuklann ancak %5*i alkolik olmutur.
Bu rakamlar erkek ocuklar iin geerlldir, kzlar iin genetik faktr zayf,
hatta hemen hemen hi etkisizdir.
PsOcolofc Faktrler: nsanlar niin iki ierler? Bu sorunun cevab ge
nellikle iki insana rahathk verir, bir sre gnlk gerginlikleri ve dertlerini
unutturur, onun iin iki iilir" biimindedir. Bu gr deneysel olarak teste
tabi tutulmutur: Tucker. Vuchinich. Sobell ve Malsto (1980) adndaki drt
aratrmac, sosyal yaamlarnda normal olarak ien iki grup denei farkl
stres kouUanna koymulardr.
Gruplardan biri dk dzeyde stres getiren bir ortama, dieri ise yk
sek stresli bir ortama konmutur. Daha sonra her iki gruba ki ime olana
verilmi ve yksek stres koulu altnda alan grubun, dk stres koulu
altnda alan gruptan drt kat fazla itii gzlenmitir. Fakat stres, elektrik
okunun kuvvetini ykseltmek olarak tanmland zaman iki ime davran
nda bir artma gzlenmemitir.
Bu konuyla lgili aratrmalar gzden geirildiinde u nemli nokta orta
ya kar: Gerekte stresin derecesi ve stresin ortadan kalkmas nemli deil
dir; deneklerin inanc en nemli etkendir. Birey alkoln stresi ortadan kaldracama inanyorsa, stresli zamanlarda kiye sardr, gerekte alkoln stresi
ortadan kaldrp kaldrmamas nemli deildir.
Aratrmalarn ortaya kard nemli bulgulardan biri de erkek ve kadmlar arasndaki farkllktr; Kadmlan alkolik olmaya iten nedenler, erkeklelinkinden farkldr, daha dorusu kadnlar, erkeklerinkiyle kyaslandmda.
daha farkl trden streslere alkoln yardmc olacana inanrlar: Duygusal
ynden skntl anlar, duygusal yalnzlk ve evrenin deiik beklentilerinden
oluan sosyal bask kadm iki imeye yneltir. Ayrca kadnlar evredeki k
t davran modellerinden daha fazla etkilenirler. Kz ocuu, ailesinde ve
yakn evresinde ki ien varsa, bu kiiyi rnek alr ve taklit yoluyla kiye
balar. Erkeklerde biyolojik faktrler nemli rol o3naarken, kadnlarda psiko
lojik faktrler daha n plana geerler. Aratrmalar u gerei de ortaya koy
mutun Alkolizm zerinde aratrma yaplan btn toplumlarda, erkek alkplklerin oran kadn alkoliklerden birka defa daha yksektir. Gelecek blm
de tedavi yollann incelerken alkolizme yeniden dneceiz.
467
Tehir/Egzibisyonzm
Tehir (egzibtsyonizm) bzukluu en sk 18-28 yalan arasndaki erkek
lerde gzlenir. Tehir hastal olan erkek, sertlemi penisini yolda, tren is
tasyonu gibi kalabahk yerlerde kardan gelen bir kabna gsterirken ya bu
srada, ya da hemen sonra mastrbasyon davrannda bulunur. Bu kiiler
hibir zaman kadnlara saldrmazlar ve kardaki kadm tehir sonucunda ne
kadar oke olur ve tepki gsterirse o kadar holanna gider.
Hastalk hakknda bildiklerimiz polise yakalanan tehlrcilerie yaplan
mlakatlardan gelmektedir (Janda ve Klenke-Hamel. 1980). *TehircUer daha
sonra uza tecavz eden kiier haline gelirler ml7* sorusu psikologlar dn
drmtr ve bu konuda uzunlamasna yaplan aratrmalar bu soruya Ha
yr cevabn vermitir. Bu kiiler hibir zaman saldrgan duruma gemezler.
Deiik psikolojik yaklamlar bu hastaln nedenini deiik etkenlerde
aramtr. Psikoanallttk gre gre tehircilik kastrasypn korkusuna yaplan
bir tepkidir. Baz psikologlar tehircllerin erkek olarak kendilerine gvenleri
olmadm ve tehircilik yoluyla, dolayl olarak kendi erkekliklerini kamtladklann sylerler. Baz renme psikologlar kiinin gemiinde cinsel dl
lendirilmenin ancak bakalarm oke ederek gerekletiini, bu nedenle te
hir yoluna giderek ayn trden pekitirme aradklann ifade ederler. Hibir
yorum biimi deneysel olarak kantlanm deildir.
rza Geme (Tecavz-Rape)
Irza geme ileri endstri toplumlannn. zellikle de ABO*nln ciddi prob
lemlerinden biridir. lkemizde rza geme toplumsal bir problem bo3rutunda
deildir. Buna karlk Janda ve Klanke-Hamel (1980) 1968 ile 1975 yllar
arasnda ABD'de rza tecavz olaylarnn % 80 arttm bulmulardr. Bu ya
zarlara gre ABD'deki gerek rza tecavz says polis tutanaklannm gsterdi
inden 5 defa daha fazladr, nk tecavz edilen kiilerin ou, adlarnn
polis dosyasna gemesini stemezler. Polise gelen olaylarn %50sinde erkek
tecavz ettii kadn tanmaz, %10*unda kadn aile yelerinden biridir. Irza
tecavz olaylannm ou daha nceden dnlm ve planlanmtr, ok
ender hallerde kontrol altma alnamayan ani bir drtnn etkisiyle ortaya
kmtr. Aratrmaclar rza tecavz eden kiileri drt kategoriye ayrrlar:
(1) Scddtrgan Tipler : Bu kiiler kadnlardan nefret eden kiilerdir ve nef
retlerini rza tecavz biiminde ifade ederler.
(2) Amoral Tipler: Bu kiiler, biraz aada gzden geireceimiz sosyopatik kiilik yapma sahiptirler ve kadn bir cinsel nesne olarak grmenin te
sine geemezler; kendi davranlarnn sorumluluunu hibir zaman anlama
mlardr. zellikle alkoln etkisi altnda rza tecavze yatkn hale gelirler ve
cinsel ynden ekici bulduklar kadna,* baka hibir sorumluluk duymadan
saldnda bulunurlar.
(3) ift Standartl Tipler: Bu kiiler, biraz ak sak giyinen ve neeli ha
reket eden kadnm rzna tecavz edilmesinde bir saknca bulmazlar. Kanmasa byle giylnmezdi. besbelli k istiyordu" dncesiyle hareket ederek cin-
NSAN VE DAVRANII
468
m : lek; ya da cetsH b ^ d a ^
;vVV/jideiyOidu^VV'';/^^^^
/:;:;y!/;Pahi;encii^^^
lubundia
".'* A - m . . -V
:.--^..!:r,.)^f:,<'
. y.klric^me fljieficklefd;
Psikoseksel Tutulduklar
ytuj g'a
yazma, bilmiyor,, ib
Uloplnfl
jeytedftfi
V:-,'
#-;.';;
Amderlnln a
,py
yaamn faiimiyr,
K a | llk6i;.; ;V sii'fliiW
23'0..wtiaf,.b,rroali'sai^y,:;:|:i^-^j8^
. ..
^
% 73*U,Ipcok\a OMTOim;
rraoUl mauhui;^
teydd.J^ U^pevlcia*;^.%
k^l'd^er'ri^
jiidi^
^By'tyiattasyi^^
(4)
Erkekliini Kantlamaya a
balayan Tipler : Rada (1978) baz
erkeklerin kendi erkekliklerini ka
ntlamak in rza tecavzde blunduklann syler. Bu kategoriye
giren erkekler utanga ve ekin
gendirler ve ayn zamanda etrafa
kendinden emin bir erkek" gr
nm vermeye alrlar.
^r-
7., amii.
y4
(3) Orgazm, baka bir deyile cinsel heyecann en yksek noktasna ula
arak enejinin boalmas.
(4) Dinlenme, orgazm sonras rahatlama ve geveme.
Psikoseksel tutukluk ilk aamann birinde veya birkanda o lu ^
ketvurmadan doar. Ketvurma sonucu cinsel davranm normal geliimini tamamlayams^. Kadnlarda ket vurma, vajinada svnn olumamas ve cinsd
469
12. K dK BOZUKLUKLARI
Herhangi bir kimsenin davranlan toplum dzenini bozucu nitelikte
olup ok sayda kiiye zarar Verdii halde, birey bir sululuk ve pimanhk
hissi duymazsa, bu bireyin kiilik bozuklu^ (personality disorder) gsterdii
sylenir. Bu kategoriye sk sk su ileyip hapse giren, ocuklara tecavz et
me gibi normald cinsel davramlar gsteren kiiler girer. Ajmca esrar ve
kokain alma tutkunluu gelitiren kiilerin ou bu kategoriye dahildir. Kii
lik bozukluunu tehis etmek kolay deildir; nce kiinin davranmn toplu
ma zararl olduunu bilip bilmediini, daha sonra bu davranndan kiinin
sululuk ve* pimanlk du}rup duymadn saptamamz gerekir. Baz kiiler
su ilerler ve yakalandktan sonra gerekten piman olduklann fade eder
ler.
470
NSAN VE DAVRANII
471
13. Z E T
Sosyal-etiketleme, birinin davranm normald ve tehlikeli grdkleri
zaman bakalannn bu davrana bir isim vermelerini fade eder. ou kez
kiiler kendi davranlanna bir etiket, bir isim verirler.
Pslkodinamik yaklam normald davranlann alnda bilinaltna itil
mi zlmemi elikilerin var olduunu kabul eder. Davran yaklam
472
NSAN VE DAVRANII
473
h ^kel gibi donar kalr. Paranoid izofrenide gayet iyi organize olmu bir san
r dOzen vardr. Bu kiiler son derecede zekidirler ve tehlikeli olabilirler. i
zofreninin nedenlerini hem aileden gelen kaltmsal biyolojik faktrlere, hem
de evredeki stres derecesine balamak gerekiyor.
Psikozun ikinci kategorisi iddetli duygusal bozukluklardr. Duygusal knt/depresyon. duygusal coku/mani ve bipolar bozukluk/manikdepresyon b kategorinin belli bal tipleridir. Duygusal knt iinde olan
kiiler genellikle durgundurlar ve kendilerinden ve yaamlannm anlamszhmdan srekli ikayet ederler. Duygusal coku iinde olan kiiler hi yerle
rinde duramazlar; hep kendilerini verler ve srekli neeli, coku halindedir
ler. Baz kiiler nce duygusal coku, bir sre sonra da knt gsterirler,
bu tr psikozu olan kiilere manik-depressif ad verilir. Duygusal knt
olan kiilerin hepsi intihara teebbs etmezler, ne var ki intihar edenlerin
byk bir yzdesi duygusal knt iindeyken intihar ederler. Psikozlann
nedenlerine gelince, izofrenide olduu gibi, kaltmn ve renmenin birbirini
etkileyerek psikozu oluturduu kabul edilmektedir. Duygusal knty
psikologlar farkl ekillerde aklamaya alrlar; bunlar arasmda anababamn erken yata lmesinin depresyonun ortaya kmasnda nemli rol
oynadn syleyen psikologlar olduu gibi, renilmi acizlik, yetersiz peki
tirme, dzensiz ve mantksz dnme gibi deikenleri duygusal knt
nn temelinde gren psikologlar da vardr.
Psikolojik bozukluun temelinde beyindeki bir yara veya lev bozukluu
yer alyorsa, bu tr bozukluklara organik bozukluklar ad verilir. Organik be
yin bozukluklan ine beyin zedelenmesi, genel fel hali ve Korsakof psikozu
girer.
^
Zek gerilii bireyin deiik sosyal ve eitimsel ortamlarda yeterince ilev
grememesine verilen addr. Down sendromu (mongollzm) en sk gzlenen ze
k geriliidir.
Psikolojik bir stres durumu bireyin bedeninde bozukluklar orta}ra kar
dnda bu tr bozukluklara psikoflzyolojik/psikosomatik hastalklar ad ve
rilir. Yksek kan basmc ve deiik lser trleri bu hastalklarn en sk gzle
nenleridir.
Alkolizm en sk gzlenen kt tutkunluktur. Alkolizmin toplumsal ve psi
kolojik ynleri vardr. Alkolik olan kii ailesini, iini ve nihayet yaamn kay
beder. Hamile kadn alkol almaya devam ederse, ocuk ya l. ya da deiik
salk sorunlaryla doar. Erkeklerde alkolik olma ynnde kaltmn nemli
bir rol oynad saptanmtr, kadmlarda ise sosyal evre ve dier psikolojik
stresler alkolizmin gelimesinde nemli bir rol oynar.
Tehircilik genellikle erkeklerde ortaya kar ve en sk 18-28 yalan ara
snda gzlenir. Krk yandan sonra tehircilik davrannda bir azalma var
dr. Tehirciler rza tecavz etmezler, saldrgan deildirler.
Irza tecavz edenler drt kategori iinde toplanr: Saldrgan, amoral, ift
standartl ve kendi erkekliinden kukulu.
Psikoseksel tutukluklar cinsel davrann baz aamalarda aksamasn
dan, ket vurulmasndan kaynaklanr. Kadnlarda tutukluk, her aamada
da kendini gsterebilir: (1) Cinsel likiye hazrlk, (2) cinsel iliki sresinde
47 4
NSAN VE DAVRANII
zevk alamama ve (3) orgazma ulama aamasnda tutukluk. Erkeklerde psikoacksel tutukluklar penisin sertleemcmesi veya erken boalma biiminde
kendini gsterir. Bu tutukluklarn temelinde etkinlik kaygs nemli bir rol
oynar.
Bir kii davranyla dierlerini ve tm toplumu rahatsz edip zarara so
kuyorsa, fakat bu davranndan dolay herhangi bir sululuk ve pimanlk
hissi duymuyorsa, birey kiilik bozukluu gstermektedir. Kiilik bozukluk
lar srekli su ileyen, cinsel ynden normald davran gsteren ve uyu
turucu madde kullanan kiilerde gzlenir. Kiilik bozukluklanndan en ok
sosyopatlk zerinde aratrma yaplmtr. Sosyopatlar son derece bencil,
srekli heyecan arayan, bakalarma zarar vermekten bir an bile ekinmeyen
kiilerdir: zek dereceleri dkse daha saldrgan olurlar. Zek dereceleri
yksek olanlar, bakalar farkna varmadan insanlan kendi bencil amalan
iin insafszca kullanrlar ve ou kez yakalanmazlar. Sosyopatlar 6-7 yalanndan bala}rarak kiilik bozukluklann gstermeye balarlar.
Ondrdnc Blm
PSKOTERAP
YNTEMLER
1. P S K O L O J K T E R A P Y N T E M L E R
Psikolojik terapi yntemlerinin temeli nsan nedir?", insan nasl ve ni
in dnr, hisseder, konuur ve davranr?" sorularna verdikleri cevaplar
da yatar. Fizik, kimya ve biyoloji gb bilimlerde, zerinde allan olayn ni
telii, hemen hemen btn bilim adamlarnca benzer biimlerde tanmlanr* .
Psikolojinin konusu insan davrandr ve insan bildiimiz evrenin en karma
k yaratdr. Bu nedenle psikoloji alannda ak-seik tanmlara ulamak
zordur.
()
Bu ifadeyi atom fiziinde her olay iin kullanamayz. Maddenin yaps nedir?" so
rusuna modem fizikiler farkl cevaplar vermektedir ve aratrmalar yapldka, bi
lim adamlar arasndaki farklar azalaca yerde bymektedir. Fakat ok yksek
dzeyden kuramsal tartmalann in iine girmedii fizik sorunlarnda tartlan
kavramlar ak-seik tanmlanmtr, llebilir ve bu kavramlarn anlam bir bi
lim adamndan dierine deimez.
476
NSAN VE DAVRANII
PSKOTERAP YNTEMLER
477
478
n s a n v e d a v r a n i i
T:
H:
T;
H:
T:
H:
T;
H:
T:
H:
T:
H:
T:
H:
T:
H:
T:
H:
T:
H:
T:
PSKOTERAP YNTEMLER
H:
T:
H:
T:
479
480
NSAN VE DAVRANII
Vaola-nsancl Terapi
Daha nceki blmde de s^ediimiz gibi ^varoluu-lnsancl (existenti
al-humanistic) psikoloji tek bir psikologun grn temsil etmez: birbirleriyle pek sk ilikisi olmayan, baz ynlerden birbirlerinden olduka farkl g
rleri ierir. Bu gr temsil eden psikologlarn aralanndaki ortak ynler
unlardn Kendini gerekletirmeyi, psikolojik gelimenin temelinde grrler.
Bireyin u andaki znel yaantsna ve bu yaantnn ne kadar farknda oldu
una nem verirler. Bireyin her zaman bir seim 3raparak belirli bir duygu,
dnce, konuma ve davran gsterdiine, bu nedenle, insanlarn duygu,
dnce, konuma ve davranlanndan yalnz kendilerinin sorumlu olduklanna nanrlar.
Burada kullandmz insancl*' kelimesi zel bir anlam tar. Bu psiko
loglar, insan, hayvann daha gelimi, daha karmak bir uzants olark
grmezler. Onlara gre, insanlarla hayvanlar arasnda byk fark vardr ve
psikoterapistler, bu fark bilerek insana yaldamaldr. Terapistler, kendileri
ne davransal sorunlarndan dolay ba vuran kiiye yaklamlanjda, bir h
sanla iliki kurduklannm ve kendilerinin de bir insan olduklarnn farknda
olmaldr. Her eyi bilen bir yan-tanr" veya bir teknisyen olarak hareket et
memelidir. Aada, bu okulu temsil eden iki yaklam ele alacaz: Cari Rogersn danan-merkezli terapisi ve Fritz Peris'in Gestalt terapisi
Danan-MerkezU (client-centered) Terapi: Carl Rogers 1942de bastrd
Danmanlk ve Psikoterapi adl kitabyla grlerini ortaya koymutur. Bu
grler ^m an inde byk kabul grm ve ABD'deki psikoterapistler ara
snda geni bir biimde yaylmtr. Bu geni kabul ve yaylmann nedenlerin
den biri Garl Rogersn insanlarn temelde iyi" olduklanna ve "srekli gelie
rek, kendilerini gerekletirmek" istemelerine inanmasdr. Rogers "hasta"
tabirini kullanmaz, "danan" ve danman" kavramlarn kullamr.
Bu tr dnce, pslkoanalitik yaklamdan farkldr. Freud'cu yaklam,
kiinin psikopatoloji gsterdiini batan kabul eder ve onu "hastalktan kur-
PSKOTERAP YNTEMLER
481
Resim 14.2, Cari Rogers (gzlkl) bir terapi grubunda etkileime oianaK
salyor.
tarmay" amalar. Rogers kendisine danmaya" gelen kiinin, kendlnigerekletirme ynndeki gelimesine ket vurulduundan byle bir gereksinmesi olduunu dnr. Kii hasta deildir, bir danmana gereksinmesi
olan bir insandr.
Rogers'm temel varsaym udur: nsanlarn doutan getirdikleri en kuv
vetli drt kendini-gerekletirme. kendini-ifade etme drtsdr. ocuk ilk
gnlerinden itibaren bunu yapmaya balar. ocuun kendini gerekletirme
drts, onun evresindeki nsanlarla ve o andaki koullarla her zaman
U3om inde olmayabilir.
rnein, sabah saat 6*da uyanan kk ocuk, byk bir zevkle, sesinin
yettiince ark sylemeye balar. Bu davran, ocuk iin bir kendini-ifade
etme, kendini gerekletirme davrandr. Akam ge yatm olan ye sabahm
o saatinde henz uykusunu alamam olan ana-baba, bu davrana Kapa
eneni, yoksa yanna gelirsem kt yaparm senli" diye tepkide bulunabilir.
te o anda ocuk iki seenekten birini zlemek yolundadr
(1)
(2)
482
NSAN VE DAVRANII
pslKOTER?! Yntemler!
48 3
48 4
NSAN VE DAVRANII
D:
T:
D;
T
D:
T:
D:
T:
D:
T:
D:
T:
PSKOTERAP YNTEMLER
D:
T:
D;
T:
485
486
NSAN VE DAVRANII
Resim 14.3 Fritz Peris (sadaki) Esalen'deki bir seansta sorununu anlatan bir
Kiiyi dikkatle dinliyor.
ulamtr ve Getalt terapisi nemli psikoterapi yntemlerinden biri haline
gelmitir.
Getalt terapisini izleyen psikologlar formel bir kuramsal yapdan ka
nrlar. nk bunun terapiyi sk ve dar bir ereve iine sokacana nanr
lar. Fakat yazlan gzden geirildii zaman onlann insan anlaylannn Cari
Rogersm insan anlayna benzediini grrz. GestaitUer de. ayn Rogers
gibi, insann kendini gerekletirme eilimiyle doduunu, ancak bu eilimin,
deiik sosyal basklar altmda her zaman gerekleemediini, srekli ket vu
rulduunu sylerler.
Toplumlauyum iinde yaayabilmek iin insanlar kendi i dnyalarnda
neler olup bittiinin ve d evrenin kendilerini nas etkilediinin farknda ol
mamay renirler. Bu nedenle terapinin amac kiinin bastrd duygu ve
dnceleri bilin dzeyine karmak ve farkna vardrmaktr.
Farkmda olu Getalt terapinin ana kavramdr. Bilincine van ve farkn
da olu, yaamunzm her ynn, duygularmz, dncelerimizi, bedeni
mizdeki duyumlar, davranlar, duru ta^n, kaslarn gerginliini, yz kalann kapsad gibi, evremizde ne olup bittiini ve bizim onunla ne gibi bir
iliki inde olduumuzu da kapsar.
Farkmda. bilincinde oluun bize ne yaran var? Niin bu kavram yaam
mzda nemlidir? Getalt terapi taraftan bir psikolog bu soruyu u biimde
cevaplandnn nsanlar ne stediklerinin, ne gibi duygular inde bulunduklannm, ne yaptklarmm farknda deillerse, duygu, dnce ve davanlan
zerinde bir denetimleri, seimleri olamaz: yalnz alkanlklanmn etkisi al
tmda davranrlar. Farknda olmay, kiinin zgr bir insan olmasn engelle
yen en nemli etkendir.
zgrlk, tanm gerei, deiik seenekler arasndan seim yapmay ge
rektirir. Bir kii ne gibi seenekler olduunun farknda deilse, daha nce ko
ullanm olduu alglama ve davranma biiminin dna kamaz. Byle koullamalann etkisi altnda davranan kii, kendi bilinciyle seim yaparak.
PSKOTERAP YNTEMLER
487
kiendi sorumluluu altmda hareket eden bll deildir. Bir robot gibi bildikleri
ni aynen tekrar etmenin tesine geemez. yle bir rnek vererek, farknda
olmann bireyin yaamnda oynad rol belirtelim:
Abdlkadir Sren'in olu. ki km vardr. Abdlkadir Bey'in babas
son derece otoriter, sert bir kimseydi ve "baba olunu ancak uyurken
sevmeli nancma sahip olduu in, hibir zaman kendi oullanna duy
gusal yakmik gstermemi, onlarn kendisinden ekinmesi ve korkmas
gerektii dncesine gre davranmtr. Abdlkadir Bey. kendi oullanna. babasnn kendisine davrand gibi davranm, babasnn kendisini
yetitirdii gibi onlan yetitirmitir. Abdlkadir Bey ekingen, kendine
pek gveni olmayan, bir kimsedir. Gnl yaamna atlp, iadam olma3n ok istedii halde, bir trl buna cesaret edememi, belediye daire
sinde ktip olarak almann tesinde baka bir bulamamtr. Gen
ken baka bir kz sevdii halde, babas imdiki kansyla evlenmesini
istemi ve tabii Abdlkadir Bey de babasnn sznden dan kmam
tr. Evliliinin mutlu bir evlilik olmadn bilmektedir ama. elinden hibir
ey gelm^eceini bildiinden, kaderine raz olmaktan baka are gre
memektedir. Abdlkadir Sren, ocuklarnn yaamna atlmalann. gi
riken ve atlgan olmalann istemektedir. Onlara sk sk barmakta
"Eek herifler, sizin okumanz iin ben ktiplik yapyorum. Benim gibi
memur olmayn. I yaamna atln! adam olunl* emirlerini vermekte
ama. oullan, babalannn btn bu tallmatlanna ramen, atlgan olmak
yerine sklgan, ekingen kimseler olarak yetimekte ve i yaamna atl
maktan ok korkmaktadrlar.
Abdlkadir Sren babasnn kendisini nasl etkilediinin, bugnk duy- .
gu, dnce ve davranlaryla, babasnm kendisini yetitiri tarz arasndaki
likinin farknda deildir. Bu bilinlenme kendi oullannda yer almazsa, on
lar da kendi ocuklarna, babalarnn kendilerine davrandklan gibi davranr
lar, kendilerinin gerekletiremedii l yaamma atlma amacn, yine hi
bir sonuca ulaamadan, kendi ocuklarmdan beklerler.
Abdlkadir Sren, babasnn bir kopyas olacak yerde, kendi yaamnm
boyutlannn farknda, bilincinde olan bir kimse olabilseydi, aile iinde sreglden mutsuzluk ve baanszl ortadan kaldrrd. Getalt psikologlarna g
re Abdlkadir Sren gerekte hibir zaman i zgrl olan bir kii olama
mtr babasnn zinde giden, babas tarafndan programlanan bir robot
olarak yaamtr. Robotluktan kurtulmak in ilk adm bireyin bilinlenme
si, kendini etkileyen olaylann farkna varmasdr.
Farknda olu yalnz dier nsanlarla olan likilerde deil, insann kendi
siyle olan likisinde de nemli bir yer tutar. rnein, u anda ben bilgisayar
da yaz yazyorum. Sandalyem, masadan biraz uzak ve bu nedenle ona doru
eilerek klavyeye yetiebiliyorum. Boynumun, belimin kaslar eilmemden
dolay srekli gerilmi durumda ve- bu nedenle derin ve rahat nefes alamyo
rum.
Bir sre altktan sonra, yorgunluumun farkma vanyorum. yazya de
vam etmek stemiyorum, bam agnyor. Daha yazya balarken oturu bii
mimin, kaslann^m gerginliinin, nefes almn hemen farkna varabilseydlm.
488
NSAN VE DAVRANII
PSKOTERAP YNTEMLER
489
kendi lerinin sahibi olmalann istiyorum. Ama beni dinleyen yok. Beni din
lemedikleri iin de sinirleniyorumP der.
Bu cmlenin sonunda terapist, onu kardaki bo sandalyeye oturtur ve
.imdi sen oullanndan birisin. Karnda baban oturuyor. Onun ne dediini
iittin, imdi ona cevap ver talimatn verir. Abdlkadlr Sren bu sandalyeye
oturarak, olunun azndan konumaya balar. S^^lemesi kolay. O kadar
kolay olsayd, sen niye iadam olmadn. adam olacak kiinin giriken ol
mas gerekir. Biz giriken deiliz. Giriken yetitirilmedik. Her e}r{mLz baba
korkusuyla yapld. imdi birden bire emirle deiebileceimizi mi zannedi
yorsun?
Bu anda terapist onu daha nceki ilk baba sandalyesine oturtur ve
Olunun sylediini iittin, imdi ona cevap ver der. Bu sandalye deiimi
defalarca tekrar edilerek srer. Bylece danan, iliki iinde bulunduu kii
nin nasl bir gr iinde olabileceini anlamaya balar.
Getalt psikologlanmn uyguladklar tekniklerden bir bakas da iddetini arttrma tekniidir. Terapist bir duygunun, bir davrann, bir dncenin,
iddetinin arttrlarak, abartlarak tekrar ifadesini ister danandan, rnein,
Perisn uygulamalarmdan birinde danan karsndan her zaman vgyle
bahsetmitir; ancak ne zaman karsndan bahsetse parmaklarm avucunun
iine doru bker. Danana bu davran aklanp parmaklarn yice kapa,
yumruk yap ve iinden gelen duygu3o abartarak syle talimat verildiinde,
danan Allah kahretsin, karmn herkesin iinde beni srekli aalamasn
da bktm" demitir.
Getalt terapi, danann belirli bir sorununu zmeye ynelmez. Kiinin,
iinde ve dnda kendini etkileyen dnce, duygu, olay, nesne ve kiilerin
farkna varmay renmesi Getalt terapinin amacdr. Bu renme tam an
lamyla yer alnca terapi son bulur. nk, bu aamaya ulam bir kiinin
kendi sorunlannn farkna varp, zm yollarn kendisinin bulabilecei ka
bul edilir.
Davraui Terapi
Davran terapi birbirinden farkl teknikleri kapsar. Bu tekniklerin al
tnda yatan temel anla}n renme ilke ve srelerinin davran bozukluunu
ortadan kaldrmaya yeteceidir. renme kavramlann kullanarak kiinin i
kayeti olduu davran bozukluunu gidermeyi amalayan bu teknikler de
iik adlar alrlar. Bu blmde en bilinen ve kullanlan sistematik duyarsz
latrma. kendine gvenli davranm eitimi, edimsel koullama ve itici
uyanclara koullama tekniklerini gzden geireceiz.
Daha nce gzden geirdiimiz psikoanalisti, danan-merkezli ve Ges
talt yaklamlar kiinin davran bozukluklannn temelinde yatan psikolojik
nedenlere ynelmiler, bu dzeyde bir tedav3rl amalamlardr. Onlara gre,
kiinin temeldeki sreleri salkl duruma gelince davran sorunu kendili
inden ortadan kalkar.
Davran terapi davrana ynelir, temeldeki sorunlarn ne olduuyla il
gilenmez. Davrantaki bozukluklar renme, kavram ve sreleriyle ortadan
NSAN VE DAVRANII
490
PSKOTERAP YNTEMLER
491
davran, rnein an alkol imeyi, ortadan kaldnp, istenen bir baka dav
ran. rnein spor yapmay, bireye retmeyi amalar. stenmeyen davran
n temelinde yatan psikolojik tarihe ve kiilik bozukluklan zerinde durul
maz. lgilenilen, davran bozukluunun kendisidir.
Davran terapinin bir tek kurucusu yoktur. Birok psikolog bu terapi
nin ortaya kmasma katkda bulunmutur. Bunlardan psikolog B.F.Skinner
(1953) ve pslkiyatrlst Joseph Wolpe (1958, 1973, 1979) en nde gelenlerden
dir. Skinner edimsel koullama kavram ve lkelerini,
Wolpe kendine gvenli davranma eitim tekniini geli
tirmitir. Albert Bandura ve meslektalar (1969, 1975)
sosyal renme, taklit yoluyla renme ilkelerini geli
tirmiler ve bunu davran terapisine uygulamlardr.
Albert Ellis ve meslektalar (1962; 1963; ve 1977)
bilisel psikoloji kavramlaryla davran psikoloji kav
ramlann kaynatrarak bilisel davran terapisi (cognltive behavlor theraphy) ad altnda bir yaklam geli
tirmilerdir. Bu son yandam davran psikologleirca
srekli eletiriye urad halde, bir terapi teknii olaResim 14.6
rak yaygn bir biimde uygulanr.
Albert Ellis.
Davramm Tedavi Trleri
Bu ksmda en sk kullanlan ve zerinde aratrma yaplan belli bal
davran tedavi trlerini ana hatlanyla greceiz. Bunlarm banda sistema
tik duyarszlatrma teknii gelir.
Sistematik Duyarszlatrma
Sistematik duyarszlatrma (systematic desensitizatlon) teknii eri sk fo
bilerin etkisini azaltma ya da ortadan kaldrmada kullanlr. ki nemli aa
mas vardr: nce bireye vcudunu bilinli olarak nasl gevetip, rahat edebi
lecei retilir. kinci aamada, b ir^de korku uyandran durumlann bir
listesi yaplr ve en fazla korkulandan en az korkulan duruma gre bu liste
bir sralamaya konur. Tedavi, bireyin en az korktuu, kaygland durumu
hayalinde Ccinlandnp, bu hayal kafasnda canhyken, kendini gevetip, rahat
lamay baarmasyla balar ve listedeki daha korkutucu durumlar srayla ele
alnarak devam eder.
Listedeki btn bu durumlarda birey gevemesini becerebilince tedavi
amacna ulam saylr. Bu tekniin kurucusu olan Wolpe (1958) lm kor
kusu olan bir hastasndan, korku uyandran durumlar olarak u listeyi elde
etmitin
lk kocasnn tabuta konmas
Bir lnn mezara konmas
Mezann kazlmasn grmek
Gen bilinin kalp hastalndan ld haberini okumak
Mezarlk yaknndan gemek
NSAN VE DAVRANII
492
PSKOTERAP YNTEMLER
49 3
iv:---.
494
in s a n v e
DAVRANII
p s ik o t e r a p i
YNTEMLER
49 5
Kend^^metim
Bireyin dkvraninm bakalah tar^hdan dllehdiHlmes yeHne, blre^^
kendisinin verecei dlleiielerle denetim altna alnabilecei dncesi, baz
davran psikoto-apistler arasnda gittike yaygnlaan bir kanaattir. Bu
akma kendtnl-denettm (self-control) pslkblbjlsl ad verilir (Mahoney ve Thbresen, 1974: Rimm ve Masters. 1979). Bireylerin kendi kendilerine verdiklcii
dllerle, istenilen davranlar artar, stenmeyen davranlar oltadan kalkar.
Kendini denetim yntemi sigara ime, oburluk, kekeleme, fazla iki ime
ve kt alma alkanlklarn ortadan kaldrmada kullanlmtr, rnein
siz alma tarznzdan memnun deilsiniz ve bu davrannz gelitirmek sti
yorsunuz. Terapist sizinle oturup alma alkanlklarnzn hangilerinden
memnun olmadmz tespit eder, gereki ve makul bir plan iinde yeni al
ma tarznzda gerekil davranlar size aklar, rnein, nceleri alma ortammz hi hazrlamadan hemen almaya baladnz ve bu nedenle ctrahnzdaki grlt ve konumalardan sOrekli rahatsz olduunuzu dnelim.
Terapist sizin olanaklannz erevesinde nasl sakin bir yer bulabilecei
nizi ve adm adm bir dzeni izleyerek, istediiniz amaca nasl varabileceini
zi size gsterir, istediiniz ama, anlayarak ve zet kararak her ay bir bilim
sel kitap okumak olsun. Bu ama gerekleince, terapist sizin kendi
kendinizi dllendirmenizi ister, rnein. Bursa dner kebabn seviyorsu
nuz, ne var ki renci olduunuz iin paranz yeterli deil, sk sk kebapya
gidemiyorsunuz. Terapist, paranz biriktirmenizi ve amacnz gerekletirin
ce, kebapya giderek kendinizi dllemenizi ister.
Bu tekniin daha nceki edimsel koullama tekniklerinden yegane fark,
hangi tr dl kullanacanz ve hangi davranlann dllendirileceini,
bakalarnn yerine, sizin belirlemenizdir.
()
4 96
NSAN VE DAVRANII
ah a az ac veren etkin
baka yntemler varsa, onlann kullanlmasna ncelik verirler.
PSKOTERAP YNTEMLER
497
4 98
NSAN VE DAVRANII
PSKOTERAP YNTEMLER
499
2.
TEMEL PSKOLOJK
YAKLAIMIN
KARILATIRILMASI
KARILATIRMA BOYUTU
PSKOANALTK
VAROLUU-NSANCIL
DAVRANII
Btyolqfticfaktrlerin
(anatomi, koktun,
hormonlarf nemi
Kuvvetli
Serrte zgrl/
D etem tnU m *
ok determlnlslik
zgr setp
ok determlnlsUk
ocukbik yaanttstrun
nemi
ok Anemll
Zayf
"Itmdt v e brada'nn
nemi
ok nemli
Orta kuvvetli
H aatab^ tyt e tm e /
K iiyi geUtirme
Hastay yi etme
Kiiyi gelitirme
renme anlamn
da gelime
(*)
Detcminizm (dcternlnlsm) doadaki her olayn bir nedeni olduunu, btn olaylann mekanik
bir biimde nedensel diziler iinde aklanabileceini kabul eden dn biimine verilen ad
dr. Determlnisk tabiri, determinizm gfirn kabul eden kii ya da kuramlar in kullanlr.
50 0
NSAN VE DAVRANII
pslKOTEKAPt Y n t e m l e r i
501
502
PSKOTERAP YNTEMLER
503
Grup yneticisi iyi eitilmise, bu kiilerin grup inde fazla bask altna alnmasn nleyebilir.
Okuyucuya burada yaplan uyan udur: Herhangi bir grup etkileimine
kiisel geliim ya da psikoterapi amac^rla girmeden nce, sizin grubunuzu
ynetecek kiinin eitim ve mesleksel yetiimiyle ilgili bilgiler edinin ve daha
soma gruba katlp katlmamaya karar verin.
Davranlann en sk kulland grup kendine guenU davran eitim
gruplandr (group asserttve trainin). Kendine gvenli davran renmek ve
kendi gnlk yaammda kullanmak isteyen birey bu tr gruplardan, tek ba<
na terapiye girmekten daha fazla yararlanr. Grup yeleri birbirlerine hem
destekleyici, hem de yapc eletiriler sunar.
Toplumsal Ak Sah Taklaun
Grup terapisi, bireysel terapiden bir ayrlma noktasna iaret eder. Birey
sel terapiden yap ve anlay ynnden byk lde ayrlan bir baka yak
lam da toplumsal ak sal yaklamdr (community mental health approach). Geleneksel olarak belirli bir davran sorunu olan kii bir terapiste
gider: bu terapist pslkiyatrist. psikolog veya sosyal hizmet uzman olabilir.
Kiinin sorunu onun toplum inde normal yaantsn etklQrecek dzeyde
se, birey akl hastanesinde gzlem altna alnr ve burada tedavisine devam
edilir.
Toplumsal akl sah yaklam, akl hastaln yalnz bireye ait bir olay
olarak grmez. Bu yaklama gre bireyin psikolojik sorunu, onun iinde ya
ad toplumla etkileimi sonucunda ortaya kar ve bu nedenle sorun, top
lumdan yaltlm olarak ele alnmamaldr.
nlem (prevention) toplumsal
akl sal yaklamnn zerinde
nemle durduu kavramdr. Birey
davran bozukluu gstermeden
kendine ulalmabdr.
Bu amaca ulaabilmek iin top
lumun. rnein bir mahallenin, be
lirgin yerlerine kolayca ulalabile
cek bilgi ve beceri merkezleri
kurulur ve o toplum yelerine gaze
te, radyo. TV yoluyla bu merkezlerin
nasl alt konusunda bilgi veri
lir. Bu merkezlerde, ksa eitimden
gemi yanprofesyonel (paraprofesslonal) kimseler kullanlr, rnein,
srekli karamsarlk iinde olan ve
sk sk ntihan dnen kii, terapi
iin para harcama kaygsna kapl
madan bu merkezlere telefon edip
yardm isteyebilir.
504
in s a n v e
DAVRANII
3. BYOLOJK YAKLAIMLAR
Biyolojik yaklam, insan davranlannn bozukluunu biyolojik temelde
tedaviyi amalar. Bu amala ya ila, ya da elektrik oku kullanr. Biyolojik
yaklam tek bana kullajhn psikiyatristlerin says gnmzde azalmtr.
Psikologlar, tp okulu mezunu olmadklar in ila reetesi yazmalar yasal
olarak olanakl deildir ve bu nedenle laca gereksinmesi olan bir hastayla
karlatktan zaman, bu hastay bir psikiyatriste gnderirler. Birok psiki
yatrisi ilala birlikte psikoterapi de uygular. Genellikle ila, an derecede
karamsarla gmlm veya byk bedensel zdrap eken kiilere, onlan
psikoterapiye hazrlamak amacyla verilir.
ila tedavisinden sz etmeden nce lalarn nasl simlendirildiinden k
saca sz edelim. Bir la biimde isimlendirilebilin (1) Kimyasal yaps, (2)
inde bulunduu grup ve (3) lac yapan firmann verdii isim. Aspirini rnek
alarak bu kategoriyi aklayalm. Kimyasal olarak acetylsalicylic asit ola
rak bilinir. Grup ismi aspirindir. Firmalardan en yaygn olarak bilineni Bayerdir. Aadaki akmalarda genellikle lacn kimyasal smi kullanlr.
lala Tedavi
lalan grupta toplayarak ksaca gzden geireceiz: (1) Antipsikotik
ilalar. (2) duygusal knt ve mani hallerinin tedavisinde kullanlan lla l^
ve (3) kayg ilalan, geveticiler ve hipnoz ilalan. Antipsikotik ilalarla ince
lememize balayalm.
PSKOTERAP Y n t e m l e r i
505
5 06
NSAN VE DAVRANII
tabili
Resim 14.11 Elektrik oku iin hazrianan bir hasta.
PSKOTERAP YNTEMLER
507
Elektrik oku se dk amperli yksek voltajl bir akm birka saniye bire
yin' her iki aln akana uygulayarak gerekletirilir.
Bireye nce kaslann gevetici bir ila verilir, daha sonra bir masa zerine
yatrlr, her iki akana elektrotlar konur ve birka saniye in dk amper11 akm geirilir. Hastanm kendisi herhangi bir ac hissetmez, fakat dardan
bakldnda, hastanm vcudunun gerildll ve nbet sarsntlan geirdii g
rlr. Ho bir grnm deildir. Fakat bu tr ok, zellikle derin duygusal
knt iinde bulunan kiilerde ksa sreli iyi neticeler vermektedir.
Derin knt iinde hastaneye gelen kii, birka hatla sreyle elektrik
ok tedavisi grdkten sonra depresyondan kurtulup psikolojik terapiye ha
zr hale gelebilir. ok tedavisi, kalp hastahg geiren kiilere genellikle uygu
lanmaz. ok uygulandktan sonra hastann bellei tam anlamyla yerinde de
ildir, ancak ki saat sonra hasta normal zihin faaliyetlerine balayabilir.
Ender de olsa baz kimseler, elektrik oku uygulandktan sonra belleklerini
tmyle kaybetmilerdir.
Birok psikiyatrist ok yerine ila kullanmay tercih eder. Fakat lacn et
kisi kendini ge gsterdiinden, hemen etkinlik gerektiren baz vakalarda,
elektrik oku kullanbr. Elektrik okunun ne gibi bir nrokimyasal sre so
nucu etkinlik gsterdii bilimsel olarak henz bilinmemektedir.
(2) Psikolojik Ameliyat (Psychosurgery): Herhangi bir beyin ameliyat psi
kolojik rahatszl gidermek iin yaplyorsa buna, psikolojik ameliyat ad ve
rilir. Bu ameliyatlardan en eski ikisi n beyinde uygulanan lokotoml (leucotomy) ve lobotomi Oobotomy) olup lk olarak Portekizli beyin operatr
Antonio Egas Moniz tarafndan 1930*larda kullanlmtr (Chorover. 1974).
Daha sonraki ameliyatlar hastalarm daha sakinleip, eskisi kadar saldrgan
ve tedirgin olmadklarn ortaya koymutur. Fakat bu ameliyatn yan etkileri
vardr.
Hastalarn oi^ duygulann tmyle kaybetmiler ve hibir eye aldr
maz hale gelmilerdir. Baz hastalarn karar verme yetenei ortadan kalkm
ve yaratc hibir dnce gsterememilerdir. Daha sonra saldrgan ve tedir
gin hastalara yardmc olacak ilalann gelimesi ve byle be3dn ameliyatlannn yan etkilerinin gittike yaygm biimde gzlenmesi sonucu, ameltyatlardan vazgeilmitir.
Bugn a3mntl olarak ve daha duyarh aletlerle yaplan baka psikolojik
ameliyatlar vardr. Manik-depressif ve an kaygl kimselere singlotomi (cingulotomy) uygulanr. An faal ve saldrgan ocuklara amlgdalatoml (amygdalatomy) baaryla uygulanr. Psikolojik ameliyatlar olduka tartmal bir ko
nudur. Bu ameliyatlara kar tavr genellikle olumsuzdur.
508
NSAN VE DAVRANII
toplumunda yer alan iki vaka aada rnek olarak verilmitir (Houston. Bee
ve Rimm. 1983. p. 665-667).
i. m ek: Mary S.. Orgazma Ulaamayan Kadn:
May aile doktoru tarafndan psikoterapiye ynlendirilmitir. En be
lirgin ikayeti cinsel liki annda hi orgazma ulaamamaktr. Ancak yal
nzken mastrbasyon srasnda orgazma ulaabilmektedir. Bedensel her
hangi bir bozukluk bulunamamtr.
May S. yedi yldr evlidir ve ki ocuu vardr. Kocasnn ara sra
baskn ve bencil olduunu sylemekle beraber, evliliinin genellikle iyi ol
duunu belirtir. ocuklar uyumlu ocuklar olarak yetimektedir, ancak
May "mkemmel bir anne" olmad iin bazen sululuk duyduunu fa
de etmitir.
Maynln esas terapisti Dr. C lk seans onu tanmaya a3armtr. Tera
pinin lk balarnda kendisine cinsel likiden bir sre uzak durmas sylen
mitir. May temel konuca gerginlik duyduunu ifade eden Cinsel yaknlk
veya iliki anmda, ocuklann kt davranlarndan dolay cezalandnrken
ve kocasnn baskn ve bencil olduu zamanlarda. Drdnc ve beinci se
anslar, gerginlik annda nasl geveyip rahatlayacan retmeye ayrlmtr.
Hatrlyacagnz gibi bu davransal terapi tekniidir. Dier yandan sos3ral hiz
met uzman ve psikiyatrist. Mary'nin kocasyla konumu ve ona da bir sre
cinsel ilikiden uzak kalmas sylenmitir.
Altnc, yedinci ve sekizinci seanslar Ma^nln benlik bilincini glendire
cek tekniklere aynlhtr. Bylece May kendi kendini aalatc deil, deer
lendirici bir biimde konumasn ve davranmasn renmeye balamtr,
megin, "Hi orgazma ulamasam da. ben deerli bir nsanm. Orgazm ol
mak gzel bir ey. ama benim deerime bir katks olmad gibi, bir eksiklik
de getirmez." Bu tr yaklam Albert Ellis'in bilisel terapi anlayndan kay
naklanr. nceleri gegin durumlarda gevemek ve kendiyle ilgili olumlu d
nmek zor gelmitir, ancak zamanla Mary bu becerileri kazanm ve hemen
kolaylkla uygulamaya balamtr.
Dokuzuncu, onuncu ve onbirinci seanslar kendine gvenli davram eiti
mine ayrlmtr. Bildiiniz gibi bu davran bir yaklamdr. May kendine
gvenli davran hem kocasnn baskn ve bencil olduu zamanlarda, hei
de ocuklann eitirken kullanr. Dr. C.. May'nln kendi duygulann anla
makta zorluk ektiini grnce. Getalt terapisi * nln bo sandalye egzersizini
nermi ve Maiy'nin gerek duygulann anlamasna yardmc olmutur. Kcasyla etkileim kurarken saldrgan deil, anlay ve empati ile letiim kur
mas istenir. Bu tr iletiimin gelimesinde danman merkezli terapi en ya
rarldr. Daha sonraki be seansta Mary ve kocas beraberce terapiye alnm
ve Masters ve Johnson'm (1970) gelitirmi olduu cinsel terapiye konmu
tur. Temelde davransal bir yaklam olan bu terapi adm adm lerleyen cin
sel yaknlama program gelitirir.
Terapi alt seans daha devam etmitir. Bu serinin sonunda Mary cinsel
ilikilerinin %75*inde orgazma ular ve orgazma ulaamad anlarda da pek
gergin deildir. Ekliliinin kendi beklentilerinin stnde bir yileme gsterdi
ini syler. ocuklaryla urarken daha etkin olduunu hisseder. Bir sene
PSKOTERAP YNTEMLER
509
sonra yaplan soruturmada Mary ve kocas terapiden elde edilen iyi sonularm halen devam ettiini sylemilerdir.
2. rnek: Steve B.. Alkolik bir Erkek:
Otuzsekiz yandaki Steve B. bir sat ve pazarlama uzmandr ve al
kolizm onu, hem iini hem de ailesini kaybetme noktasna getirmi oldu
undan terapiye bavurmutur. niversitedeyken imeye balam ve i
tii miktar gittike artmaya devam etmitir; son be ylda her gn yarm
ie votka imektedir. Kendi kendine alkolik olmaktan kurtulamayaca
n bildiinden bu konuda uzmanlam bir hastaneye bavurmutur.
Steve hastanede drt gn kalarak bir temizlenme srecinden gemitir.
Alkolden ekilme semptomlarn nlemek iin Valium verilmi ve llacm mik
tar her gn gittike azaltlmtr.
Bu olduka yaygn bir tekniktir Temizlenme sresinden sonra be seanslk bir kimyasal itici uyarclarla terapi devresine girmitir. Bu seanslar
iin gn an be defa hastaneye gitmitir. Bu seanslar annda hastaya Emetine verilir ve llacm mide bulants ve badnmesl gibi tici etkileri srerken
alkoln tad ve kokusuyla balant kurulmas iin hastaya alkoll iki verilir.
Emetine tedavisinin beinci seansnda hastaya yalnz alkol verildiinde, mide
bulants ve ba dnmesinin yan sra hasta kusmaya balar.
Bu aamadan sonra Steve'in kendine gvenli davran eitimi balar.
Kendine gvenli davran terapisinin amac, sosyal durumlarda kendine veri
len ikiyi kibarca fakat kesin ve emin olarak reddedebilmeyi renmesidir.
Bu eitim srasmda Steve'in kendi ya ve mevkidekl arkadaUnnn teklif etti
i ikiyi rahatlkla reddettii, fakat kendisinden st kademede bulunan kii
lerin teklillnl o kadar rahatlkla reddedemedii gzlenmitir. Bu davranm
temelinde Steve'in babasyla ocuklukta oluturduu ilikilerden kaynakla
nan duygulann yatt anlalm ve daha psikoanalltfk yaklaml birka se
ans uygulanarak hastamn babasyla ilikilerinin tr konusunda bilinlen
mesi salanmtr.
Hastaneden taburcu edildikten iki hafta sonra Dr. C. ile konumasnda
Steve biraz duygusal knt iinde olduunu, bunun kendi ailesinde yaygm
olduunu sylemitir. Dr. C. bir psiklyatristle grme yapm ve Steve'in
Elavil ilacna balamasna karar verilmitir. Elavil trisiklik (tricyclic) ilalar
dan biridir ve depresyon tedavisinde baanyla kullanlr. Alkoliklerin hepsi
depresyon gstermez, ancak Steve'in alkolikllgi ile onun depresyon hali ara
snda bir iliki grlmtr. O halta inde Steve depresyon halinden kur
tulmu ve daha olumlu bir duygusal duruma ulamtr. Bir sene sonra Steve'le yaplan konumada kendisi, hi alkoll ki imediini ve alm olduu
ila sayesinde depresyondan tamamyla kurtulmu olduunu ifade etmitir.
Steve'in iyilemesine yol aan nedir? Uygulanan geni kapsaml terapi
nin deiik eleri vardr. Bu elerin tm m, yoksa belirli bir esi mi
olumlu sonuca gtrmtr? Bu soruya kesin olarak cevap vermek gerek
ten zordur. Her aama tedavinin tmnden ya da ancak belirli bir ksmndan
sorumlu olabilir. Steve'in vakasnda olduu gibi, bu tr terapilerde bireyin
tedavisinde neyin gereklen etkili olduunu kesin olarak sylememiz mm-
510
in s a n v e
DAVRANII
5. ZET
Tarihsel adan bakldnda en etkin psikolojik terapi akmlannn ban
da Freud'un psikoanalitik yaklam gelir. Psikoanaliz bilinaltmdaki drtle
ri, zellikle saldrganlk ve cinsellik drtlerini ortaya karmay amalar ve
serbest agnm yntemini bu amala kullanr. Psikoanaliz sresince hasta
ilerlemeye diren gsterir. Hastanm psikoterapiste ynelik olarak gelitirdii
duygular, onun ocukken ana-babasna gelitirdii duygulara benzer. Bu
duygulara transfer/aktanm ad verilir. Terapiden geen kiinin bilinaltnda
kmelenen ve blrbirleriyle srtme iinde olan duygu ve drtleri zme
ulatrd ve bylece deha salkl bir bireysel ve toplumsal yaama ulat
kabul edilir.
Varoluu-insancl yaklam Rogers'm danan merkezli terapisinde ken
dini gsterir. Bu yaklam, her insann doutan kendini gerekletirme eili
miyle dnyaya geldiini ve yetime anmda kendini gerekletirme eiliminin
engellendiini kabul eder. Terapistin gsterecei koulsuz olumlu kabullen
me birejrin gelimesine ve kendine gven duymasna yol aar. Bireyin olumlu
bir ortamda bulunmasmn tesinde baka hibir eye gereksinme yoktur.
Olumlu ortam iinde birey, kkken kendisine retilen olumsuz benlikkavramn deitirip, onun yerine daha olumlu bir benlik-kavram kurar. Bu
olumlu benlik-kavram birejin kendisiyle uyum iinde olmasna ve kendini
olduu gibi kabul etmesine yol aar. Birey bu temel zerine salkl likiler
kurarak daha doyumlu bir bireysel ve toplumsal yaama ular.
Peris'n Getalt terapisi de varoluu-insancl yaklam anlay zerine
kurulmutur. Rogers gibi o da insanlann kendilerini gerekletirme eilimiy
le doduklarn, ama ailenin ve toplumun olumsuz etkisi sonucu bu eilimin
engellendiini kabul eder. nsanlar gerek duygu ve dncelerinin farknda
olmamay renir. Getalt terapinin amac bunu nlemek, baka bir deyile
bireyin gerek duygu ve dncesinin farkna varmasna yol amaktr. Fark
na varan kii seeneklerinin bilincine ular ve bu seenekler arasmdan do
ru seimler yaparak daha mutlu bir yaam oluturur. Terapist le danan
arasnda gvenli bir ilikinin olumas zorunludur. Terapist, bo sandalye ve
iddetini arttrma gibi deiik egzersizler araclyla danann kendi dnyasmn ve davranlannn daha ok farkna varmasn salar.
Davran terapi yaklam bireyin tm kiilik yapsna deil, onun belir
li bir davran sorununa yneliktir. Davran terapistler yntemlerini ren
me kuram iinde gelien kavram ve sreler zerine kurarlar. En yaygn ola
rak bilinen davran terapi teknikleri sistematik duyarszlatnna, kendine
gvenli davranma eitimi, model gstererek retme, kendinl-denetlm ve itici
uyanclarla koullamadr. Gittike yaygnlaan bir teknik olarak kullanlan
biyoblldirim de davran terapinin tekniklerinden biridir. Son yllarda baz
PSKOTERAP YNTEMLER
511
Onbeinci Blm
SOSTAL PSKOLOJ
51 4
NSAN VE DAVRANII
1, S O S Y A L P S K O L O J N N K O N U S U
Yukanda verdiimiz rneklerde ve sorulan sorularda ortak olan yn ne
dir? Yukanda sorulan sorularn hepsi kiiler aras etkileim ve ilikilerle ilgi
lidir. renme, geliim ve alg gibi konulan incelerken insan ilikilerinden
sz ettik, ne var k temel odak noktas yine bireyin davran idi. Sosyal psi
koloji. kiiler aras ilikileri ve etkileimi odak noktas olarak alr ve sosyal
etkileimin psikolojik etkenlerini inceler. Baron ve Byme (1977) sosyal psicolojiyi u ekilde tanmlan Sosyal psikolofU bir bireyin davran, duygu veya
dncelerinin dier kimselerin davran veJ veya zelliklerinden nasl etkilendiini ya da belirlendiini inceleyen bilim daldr.
nsanlar aras etkileim iki birey arasnda, bir grup iinde, kalabalkta,
formel ve yakn ilikilerde incelenebilir. Aynca. yukandaki tanmn da belirt
tii gibi, inceleme temel dzeyde yaplabilin (1) Davramsal. (2) bilisel ve
(3) duygusal. Davran dzeyinde, davrann tr, irekans ve kuvveti ile ki
iler aras ilikinin zellikleri arasnda bir balant aranr. Bilisel dzeyde
kiinin alglama, dnme srelerinin yan sra onun tutum ve beklentileri
nin zellikleri aratrlr. Duygu ve heyecanlarn kiiler aras ilikilerle ilgisini
incelemek de nc dzeyi oluturur.
Baz psikologlar sosyal etkileimin birey iinde yansyan ynlerini ncele
meye arlk verirler. Birey-i olgulardan tutumlar, duygular, kii alglamas
ve kiilerin yarglanmas, bu psikologlarn zerinde durduu temel konular
dr. Dier bir grup psikolog kiiler aras ekicilik, srekli ilikiler, grup ii ve
gruplar aras etkileimler gibi bireyler-aras olgulara arlk verirler. Biz nce
birey-ll sosyal psikolojik sreleri nceleyeceiz ve daha sonra bireyler-aras
olaylan ele alacaz.
SOSYAL PSKOLOJ
515
NSAN VE DAVRANII
5 1 6.
dan kaynaklanr. Sizden alnn olduu bor paray zamannda demeyen kii
ya sznde durmayan, borcuna sadk olmayan biri olduu iin (kiiye ait
zeUik) ya da bir trafik kazas sonucu bana gelen nemli olaylarn etkisi altmda (evre koulu) size borcunu deyememitir. Kiisel zellikler sonucu
oluan davramlar. kiisel zellie dayal ykleme (dlspositlonal attribution)
srelerini, evre koullan sonucu oluan davranlar durumdaki koullara
dayal }rkleme (situational attribuon) srelerini ort^ra karr. Bakalannm davranlarmn nedenleri hakkmda kararlar verirken davranm hangi
ynlerine baklr? Bu konuda deiik aratrmalar yaplmtr. Kelley bu ko
nuda aratrma yapan psikologlann bamda gelir (Kelley 1967; 1980; Kelley
ve Mlchela. 1980). Tablo 15.1de Kelley*nln bulgulan zetlenmitir.
Tablo 15.1 Dier kiilerin davranlannn altnda-yatan nedenlerie
ilgili olarak kskar verirken baklan temel zellikler.
Davrann olaan ve
allagelmi veya tuhaf ve
allnum dmda olup olmad
SOSYAL
p s ik o l o j i
517
mete olarak yle bir durumu ele alalm: Daha nce birblrlertyle hi tammam olan Hulki ve Zerrin okul bahesinde gz gze geldiklerinde. Hulki
Zerrin'e gz krpt. Zerrin de bu davranndan dolay Hulkl*yi kzlarla aras
iyi olan, haiif apkn biri olarak yorumlad. Yukanida geen olayda Hulki iste
yerek gz kpmsa. Zenlnin yorumu dogm olacak^. Fakat. Hulki sadece
tiki olduu iin o anda gz krpmsa, bu davran Zirin'i onun kiilii hakkmda karar verirken yanltm olacaktr.
Bir kimsenin davram hakkmda karar verirken baktmz ikinci yn. o
kiinin ne kadar tutarl (consistent) davrandidr. tutarl davranlar benzer
durumlarda tekrar tekrar ortaya kar, rnein. Mjdat mzik dinlerken hep
sesi sonuna kadar aar. Vahit ise baz gnler 3rksek baz gnlerse alak ses
le mzik dinler. Mjdat'n davran tutarl, Vahit'inki se tutarszdr. Bir
kimsenin davranyla ilgili karar verirken baktmz nc yn davramm
ayrt-edld (discriminating) olup olmaddr. Yalnz belirli bir durumda kan
davram (duruma zg/situation specUlc) ayrt-edicidir. Deiik birok du
rumda kan davrann ise ayrt-ediciligi dktr, rnein. Celal herkese
gler yz ve nezaketle davrand halde, psikoloji retmeniyle etkileiminde
son derece sinirli, kstah ve kaba bir tavr ortaya koyar. Celal'in psikoloji
retmeniyle ilikisi duruma-zg olduundan, ortaya kan davran ayrtedlcidir.
Kelley u neride bulunmutur: Bir kimsenin davran olaan bir davra
m deilse (baka bir de3rile seyrekse), tutarlysa ve deiik durumlarda
kendini gsteriyorsa, bu davranm temelinde kiiye ait bir zellik yatgma
karar verilir. Dier 3randan. davran tutarszsa ve duruma-zg biimde or
taya kyorsa, davrann temelinde durumsal koullann bulunduu d
nlr.
rnein, bir kz renci okula srekli son derece pahal giysilerle gelir.
Bu renci okul dmda da pahal elbiseler giyer. Bu durumda, kiinin zen
gin ve pahal elbiseler giymekten holanan bir kimse olduu dnlr, te
yanda. bu kimse ancak aramba gnk derslere k giyinerek gelir ve di
er zamanlarda, dier renciler gibi rahat bir okul kyafeti giyerse, o zaman,
aramba gnk dersle ilgili'bir nedenle giyinii aklanr. Belki de o snfa
gelen bir kii, ya da o smftan ktktan sonra bulutuu bir kii, rencinin
giyiminin nedenidir, renci. aramba gnleri okuldan sonra alyor ola
bilir ve i iin byle giyinmek ihtiyacm du3rmu olabilir.
Kelley. yukarda verilen davran boyutlanndan tutarilgm (consisteny),
dier iki boyuta gre daha byk bir arbk tadn ileri srer. Kelle/in bu
hipotezi aratrma bulgulannca desteklenmitir. Davrann ender veya ola
an olmas o kii hakkmda bildiimiz bilgilerin erevesi iinde deerlendiri
lir. Bir renci psikoloji snavlannda smfta srekli en yksek not alan ki
iden biridir. Bu rencinin psikoloji derslerinde yksek not alma davran,
btn bir smf gz nne almdmda ender bir davrantr. Ne var ki. siz bu
rencinin ana-babasnn psikoloji alanmda doktora yaptklarn ve bu
r e n c i kklkten beri srekli olarak almaya tevik ettiklerini biliyorsu
nuz. Bu bilginin erevesi iinde, rencinin yksek notunu, onun iinde bu
lunduu aile ortamyla aklayabilirsiniz. Bu aile ortam hakknda hibir
518
NSAN V E DAVRANII
SOSYAL PSKOLOJ
519
NSAN VE DAVRANII
620
FAFCrR
A IK L A M A / R N E K
Yksek tutarllk
Aksini yapma
Baarl uygulama
Bir kimse belirli bir durumda baarl bir i yapbgmda, o kiinin baars onun kiisel zelliklerine
}Klklenir.
Dier kii hakkmda bilgi eksiklii Bir kii ne kadar az tamnrsa, o kiinin davrantan
o derecede evre koullaryla aklanr. Dierleri ve
biz bakalannn davranlann daha ok kiiye bal
zelliklerle aklzma eiliminde olduumuz halde,
kendi davramlanmz daha fazla evresel koullarla
aklarz.
SOSYAL PStKOLOJt
521
522
NSAN V E DAVRANII
Her (aktrn etkisi deiik biimlerde ortaya kar. Uzmanlk ve gvenilirlik beraberce bir kiinin (nonlridm belirler. nanhr kaynaklar daha ko
laylkla tutum deimesine yol aarlar. Burada ortaya kan sorun udur. Bi-
SOSYAL PSKOLOJ
523
rlne gre nanlr olan kaynak, baka birine gre inanlr olmayabilir. Baka
bir deyile, konuyu seerken dinleyicinin kimi inanlr kaynak olarak kabul
edeceini dnmek gerekir.
nanrbga lave olarak, tartlan konunun her ki ynn, yani hem leh
te hem de aleyhte savunularn vermek de nemlidir. Konuucunun tutumu
na yakm bir tutum iinde iseler, dinleyicilere tartmanm 3ralnz bir ynn
vermek daha etkin olur. Dinleyiciler, konuucunun temel tutumundan farkl
bir tutum inde iseler, o zaman tartmann her iki ynn vermekte fayda
vardr. Tartmann her iki ynn veren kiiyi dinleyiciler daha drst bir
kii olarak alglar; bylece konuann inanlrlg artar. Fakat hangi strateji
nin kullanlacana. dinle3dcinin balang tutumu bilinmeden karar verile
mez. Batan karar vermede konuacak kii zorluk eker.
Gznne alnmas gereken nc bir husus udur: Dinleyicinin ilgi
lendii konularda etkin olabilmek iin iyi hazrlanarak, tutarl ve ayrntl bir
konuma yapmak gerekir. Konuan iyi hazrlanmaz ve konutuu konuyu tyi
takdim edemezse, dinleyicinin tutumunda istenilenin aksi ynnde bir dei
me olur.
yle bir rnekle aklayalm: Trkiyede doktorlar uzak kylere salk
hizmeti gtrmeye dnk bir program neriliyor ve staja balayan tp ren
cilerinin gnll olarak bu programa katlmalar isteniyor. Bu amala Trki
ye apnda bir ar yaplarak tp rencileri Ankara'da bir toplantya agnlyor. lgilendikleri iin toplantya 400'n stnde tp stajyeri katlyor. Bu
toplantda iyi hazrlanm, btn aynntlar dnlm bir konuma yap
lrsa. stajyerlerin byk ounluu programa katlr. Pek dnsel ierii ol
mayan. birok sorulan cevaplamayan, hazrlksz bir konuma yaplrsa, staj
yerlerin programa olan lgileri olumsuz ynde etkilenir ve bu programa ilerde
ilgi gstermezler.
CnU. (voluntarji Tutum Deimesi: Tutumun davransal yn dei
tirilirse. bilisel ynn zaman iinde davrana uyacak biimde deitiini,
aratrmalar gstermitir, rnein. "A" ideolojisini benimsemi bir renci
grubu, kasaba lisesinden niversiteye yeni gelmi Hasan' aralanna almak is
terler. Hasan dindar bir aile ortammdan gelmektedir ve A" ideolojisini benimsememektedlr. Ne var k yeni niversite ortamnda yalnzdr ve aynca pa
ra bakmndan sknt iindedir. lk bata A" grubuna katlmas dorudan
istenirse Hasan hemen reddeder, le yandan onun A" grubunun ay ve pik
nik gibi ideolojik olmayan sosyal toplantlarna katlmas salanabilirse, za
man inde A" grubuna kar olan duygu ve dncesi olumlu ynde deiir.
Bu tr tutum deimesi ilk olarak tannm psikolog Festinger (1957) tarafmdan nerilmitir. Onun kuramna bilisel eliki (bilisel tutarszlk/
cognitive dissonance) ad verilir. Fesnger, temel varsajrm olarak her insanm
duygu, dnce ve davran arasnda bir denge aradn, bu denge olmad
zaman ortaya kan elikinin kiiyi rahatsz ettiini dnr. Bu bilisel e
liki. Festinger'e gre, insann srekli dnme, aratrma ve deimesinin
temelinde yatan ana gddr. eliki giderildikten sonra bilisel uyum olu
ur ve bireyin o konudaki gerginlii ortadan kalkarak, huzura kavuur.
524
NSAN VE DAVRANII
SOSYAL PSKOLOJ
525
ylci bir yeri olmaldr. Bu ki zellik biraraya geldiinde nemli tutum dei
meleri ortaya kar.
Ttiiumlar ve Davran : Tutumlann bilisel yn le davransal yn
arasmda gerekten bir tutarllk var m? Yalan sylemenin kt olduunu
syleyen ana-baba, ocuklanna ara sra yalan sylemez m? Fakire, acize
yardm et diyen dindar tccar, gerekten fakire ve ksze jrardm ediyor
mu? Kadm ve erkein yasalar ve sosyal ynden eit olduunu s3deyen ba
ba. yksek eitim in hem olunu hem de kzn ayn derecede tevik ediyor
mu?
Sosyal psikologlar yakn zamanlara kadar tutumlann bilisel yn le
davransal yn arasmda pek sk bir ba gzleyemediler. Son zamanlarda
yaplan aratrmalar daha ince aynntlan gz nne almaya balaynca, tu
tumun bilisel yn ile davransal yn arasmda daha sk bir ba gzlen
mitir. Tablo 15.4'te bu konuda yaplan aratrmalann bulgulan zetlenmi
tir. Bu aratrmalara gre tutumun bilisel yn le davran arasnda liki
u drt koul yerine geldii zaman ortaya kar. Tutum (1) kuvvetliyse, (2)
bireyin kiisel yaantsma dayalysa, (3) birey in nemli olan dier kiilerce
destekleniyorsa ve (4) sk sk kendini ortaya koyma ans varsa.
Bu faktrlerden biri ya da birka eksik olduu zaman tutumun bilisel
yn le davransal yn arasndaki iliki aksar. Yalan s^^lemenin kt ol
duunu s^leyen baba, herkesin birbirine yalan syledii bir toplum iinde
3rayorsa, kendi babas ve annesi srekli kendine yalan sylemise, kendi ar
kada grubu iinde bu konuda herhangi bir duyarblk yoksa ve yalan sylen
dii zaman evresinde kimse aldr etmiyor ve bunu nemli bir konu yapm
yorsa, yalan konusundaki dncesiyle davam arasmda sk bir iliki
olmaz.
4)
526
NSAN V E DAVRANII
527
SOSYAL PSKOLOJ
Dner Kebap
Dengeli
sisteme
iki rnek
hohlanr
Kojma
boklanmaz -
^
'
\ + boyanr
Dengesiz
sisteme
rnek
hojianr
hohlanr
Zehra
Sami
hohlanmaz
Bamya yemei
hohlanmaz
528
NSAN VE DAVRANII
metriktir. Holandnz bir kim s^le bir konuda ayn fikirde olduunuz za*
man likide simetri var demektir.
Yeni balayan bir ilikiyi rnek olarak ele alalm; Hasan'la bir arkada
toplantsmda karlatnz ve onunla biraz konutuktan sonra onun Reat
Nuri Gntekin'in romanJann okuduunu rendiniz. Gntekin'in Idtaplanh
SZ de severek okuyorsunuz ve imdiye kadar sizden baka bu kitaplan oku
yan baka klm s^le tanmadmz. kiniz de ayn konuya nem verdiiniz ve
holandnz iin Hasan'la ilikinizi gelitirmek istiyorsunuz. Bu noktada Heider, sizin Hasan'la simetrik bir iliki gelitireceinizi bekler, baka bir deyi
le Hasan' olumlu bir gzle grp, ondan holanmanz, onu ekici bulmanz
byk bir olaslk iindedir.
Yalnz mantk kurallar iinde bu durum ele almdnda Hasan'dan ho
lanmanz ya da holanmamanzn eit arlkta olmas gerekir. Ancak durum
mantksal (lojik) deil, psikolojik bir yapya sahiptir ve bu nedenle Heider si
zin Hasan' ekici bulacamz bekler. Heider ve Newcomba gre simetrik ili
kiler rahat, ho ve daha uzun sreli olurlar.
Dengesiz ilikiler bireyleri rahatsz eder ve bu nedenle kendimizi dengesiz
bir iliki iinde bulduumuz zaman bu ilikiyi deitirmek isteriz. rnein
kadnlarm. a3n erkekler gibi askere zorunlu olarak almmas konusunda ar
kadanzla anlaamyorsunuz. Siz. bir Trk vatanda olarak kadnlarm da
erkeklerin sahip olduu zgrlk ve sorumluluklara sahip olmas gerektiini
ve erkekle kadn arasmda bir aynm yaplmamasn savunuyorsunuz. Arkada
nz. kadnlan askerlik eitim ve yaantsna zorlamanm insancl olmayacarn. hem ordunun sava gcnn deceini, hem de kadnlann ev ekono
misindeki nemli rollerinin aksayacam savunuyor. Bu fikir farkll sizin
ilikinizde bir dengesizlik yaratacaktr. Bu dengesizlii ortadan
Kadnlann askere
alnmasyla ilgili tutum
Arkada;
ekil 15.2
kaldrmak iin u yollar aktr:
(1) Arkadanz sizin gibi dnmeye ikna edersiniz, ikiniz de ayn ekil
de dneceizden ilikideki dengesizlik ortadan kalkm olur.
(2) Arkadanz sizi kendi grne ikna edip dengesizlii ortadan kaldnr.
(3) Kadnlarn askere alnmas konusunda dnce deiiklii salana
mazsa, arkadamza kar tutumunuzda deiiklik yaparak, baka bir deyile
ona kar olumsuz bir tavr takmarak dengesizlii ortadan kaldrabilirsiniz, i
Siz ve arkadanz arasnda hemfikir olmadmz konularn says fazlay
sa. zamanla arkadanza kar duyduunuz olumlu duygu, ilgisizlie ve bir
sre sonra belki ondan holanmamaya dnr.
SOSYAL PSKOLOJ
529
NSAN VE DAVRANII
530
Tablo 15.5. Kiiler aras ekicilik zerine yaplan aratmia bulgularnn zeti
Aadaki zelliklere sahip olan kimseleri ekici buluruz:
1)
2)
3)
4)
5)
SOSYAL PSKOLOJ
531
532
NSAN VE DAVRANII
4 ^ G R U P L A R IN E T K L E R
Bireyin inde ve iki birey arasmda gzlenen deikenleri nceledikten
sonra, imdi bireyin grupla ilikisini gzden geirelim. Grup, sosyal yaamn
vazgeilmez bir parasdr. Toplum iinde yaa}ran her kii, en kk gnip
olan aile biliminden balayarak, deiik sosyal, ekonomik, dinsel ve meslek
sel gruplara yedir, rnein siz, Ben niversite rencisiyim" diye kendinizi
tanmladnz zaman, kendinizi niversite rencileri" grubunun bir yeisi
olarak grrsnz. Ben erkeim" diyen kii, ayn biimde, kendini erkek
ler" grubunun yesi olarak alglar. Bu ksmda, grup ve kalabalm bireyi na
sl etkilediini inceleyeceiz.
SOSYAL PSKOLOJ
533
63 4
NSAN VE DAVRANII
SOSYAL
p s ik o l o j i
535
536
NSAN VE DAVRANII
SOSYAL relKOLOJ
537
FAKTR ETKSNN YN
K
Grubun bykl
NSAN V E DAVRANII
538
SOSYAL PSKOLOJ
539
5. HOLANMA VE SEVME
nceki blmlerde kiiler aras ekicilii etkileyen deikenleri inceledik.
ekiciliin tesinde kiilerin birbirlerinden holanmasna ve holanmann da
tesinde sevmesine yol aan faktrler nelerdirt Neden baz ilikiler uzun s
reli olur da baz likiler bir sre sonra sona ere7 Boanma davalannn git
tike artt lkemizde, bu tr sorulan incelemekte yarar vsrdr. Bu kitab
okuyan kiilerin ounluu niversite anda olacana gre, imdi iinde
olduklan ya da ileride kuracaklan uzun sreli ilikilerin temelinde yatan fak
trleri anlamalan onlann kiisel mutluluu bakmmdan nem tar. Konu
nun tartmasna holanma ve sevmenin benzer ve farkl yanlann inceleye
rek balayalm.
Holanma ve Sevme Farkl eyler m?
Kendi ilikilerinize bakn, holandnz ve sevdiiniz kiileri dnn.
Ho bulduunuz herkesi sever misiniz? Sevdiiniz herkesi ho bulur musu
nuz? Holanma ve sevme arasndaki farkllk duygunun derecesinde m ya
tar?
Psikolog Zick Rubin (1973) sevgi ve holanmann birbirinden farkl eyler
olduunu syler. Ona gre holanma, bir kiiye sayg ve scak duygular bes
lemeyi ierir. Sevme se balanmay, kiiye nem vermeyi ve mahremiyeti ge
rektirir. Rubin'in yapt aratrmalar seven kimselerin birbirlerini benzer
olarak algadklann. birbirlerine kar bir ballk duygusu tadklarn, ge
540
NSAN VE DAVRANII
SOSYAL
p s ik o l o j i
541
lerl (balanma, nem verme ve mahrem^et gibi) ierdiini ifade eder. Ru*
bin'in yan sra Hany Stack SulUvan (1953) sevginin zel bir iliki olduunu
syler. Ona gre seven kimse, sevdiinin mutluluunu ve onun em n ^ tte ol>
masm, en az kendisininki kadar ister ve onu korur. Fromm (1956) bu gre katlr ve insan sevgisinin balayc ve zenginletirici ieriini dile getirir.
Psikologlar yalnz deneysel yolla insan davranlarna baktklnhda < ^
kez "zel bir mesleksel krle" girerler. Bu nedenle sevgi ve ak gibi zengin
insan duygulann aklamakta son derece yzeysel ve yetersiz kalrlar. Bu
tr krlkten kurtulmak iin psikologlarm edebiyata, dnrlere, airlere
kendilerini amalannda fayda vardr.
Uzun Sreli likiler
Okuyucu bu noktada u soruyu sorabilir "Ben defalarca k oldum ve
bir sre sonra da k olduum kiileri unuttum, ama baz kiiler sevdikleri
kimselerle ilikilerini devam ettirdiler. Nasl oluyor da baz ilikiler ksa sre>
11, baz ilikiler uzun sreli oluyor?" Bu sorunun cevabn kesin bir biimde
verme olana yoktur. Bireyin ilikilerinde, iinde bulunduu sosyal duruma,
yaa, eitime, aile ortamma, dini nanlara, siyasal ideolojilere bal olarak
deiiklikler olabilir. Bu konuda 3raplan psikolojik aratrmalar aadaki
temel faktrn nemli olduunu gstermektedir:
Benzerlik : Benzerliin kiiler aras ekicilikte nemli bir rol oynadm
daha nce sylemitik. Bireylerin birbirlerini benzer olarak alglamalar, ili
kilerin uzun veya ksa sreli olmasnda nemli bir rol oynar. Alglanan ben
zerlik kiileri birbirlerine yaklatrd gibi, ilikilerinin uzun sreli olmasma
da yol aar.
Alglanan benzerlikler bedensel gzellik, tutumlar, holanlan ve hola
nlmayan nesne ve konular ve gereksinmeler konusunda olabilir. Meyer ve
Pepper (1977) 66 evli ift zerinde yaptklan bir aratrma sonucunda, iyi an
laan ve evlerinde huzurlu olan iftlerin hem kiilik hem de algsal bakmdan
birok konuda benzerlik gsterdiini bulmutur.
Tamamlaycltk : Winch (1958) yapt bir aratrmada kiiler aras ta
mamlaycln kiilerin e seimi zerinde nemli rol oynadn gzlemitir.
Daha sonra evli iftler zerinde yapt aratrmalar, temel boyut zerinde
birbirlerini tamamlayc bir liki iinde olan iftlerin daha mutlu olduklann
gstermitir: (1) Atlganlk - durgunluk. (2) destekleme - desteklenme ve (3)
basknlk - altknlk.
542
NSAN VE DAVRANII
ger birok aday arasndan seerek biriyle liki ine girer. likiye girildikten
sonra zamanla, kiiler birbirlerinin tamamlayc ynlerini arar, bir anlamda
birbirlerinin eksiini giderme yoluna girerler.
Burada iki noktay belirtmekle fayda vardr. Bunlardan ilki, toplumsal/
kltrel bak asdr. Baka bir deyile, ilikiler, bireylerin inde yetitikle
ri toplumun kltrne ve dnya anlayna gre farkllk gsterebilir. Bu
ynden Trkiye'de erkek kadn ilikilerinin nasl baladn ve aile iinde na
sl geliip, olgunlatn aratrmak gerekir. kinci olarak, tamamlayclk ve
benzerliin kiilerin ilgilendikleri ve benimsedikleri konularn hangi dzeyin
de olduuna bakmak gerekir. ki kimsenin ayn dinden, ya da siyasal ideolo
jiden olmas olduka yksek dzeyde so3rut bir benzerliktir. Ne var k bu
kimselerin birinin spanak, dierinin marul sevmesi olduka somut dz^de
bir farkllktr. Yksek dzeyde benzerlii olan kimseler, somut dzeydeki
farkllklara daha hogrl olabilirler. Son derece dindar bir adam, kansnn baka erkeklerle dans etmesini veya yazn plaja gitmesini ho karla
maz. Burada karsyla kendisi arasnda mutlak benzerlik arar, te yandan
karsnn kadn gnlerine gitmesini ho karlar, nk kendisinin de erkek
arkadalaryla buluup "erkek erkee" konuacaklan vardr. Bu noktada bir
tamamla}aclk sz konusudur.
Olumlu Etkileimler : Uzun sreli ilikilerin dier bir zellii de bu tr
likilerdeki olumlu ynlerin olumsuzlardan daha baskn oluudur. Robinson
ve Price (1980) evli iftler zerinde yaptklar aratrmada mutlu iftlerin birblrleiyle ilikilerinde hep olumlu ynleri grdklerini, mutsuz iftlerin se
ilikideki olumlu ynleri grmeyip olumsuz ynler zerinde dikkatlerini yo
unlatrdklarn bulmulardr. Eklerin birbirlerini destekleyici ho davran
larda bulunmalan, onlarn evlilikten doyumlu olmalarmn temel nedenlerin
den biridir. Sosyologlarn evlilik ilikileri zerine yaptklar aratrmalar,
evlilikte doyumun be temel faktrle ilgili olduunu ortaya koymutur: (1)
Elerin birbirlerini sevgi ve saygyla alglamalan. (2) duygusal doyum, (3) et
kin iletiim, (4) benimsenen roHerln blrbirleriyle uyum ve uzlama inde ol
mas ve (5) etkileimin miktar. Bu faktrler olumlu ynde kendilerini gster
diklerinde evlilik her iki ift iin de d c^ m lu olur ve evliliin uzun sreli
olmas ihtimali artar.
Toplumun temeUni aile oluturur. Ailenin de temelinde, biri kadn biri er
kek olmak zere iki yetikin insann uzun sreli doyumlu bir iliki inde bu
lunmas yatar. Uzun sreli doyumlu ilikiler kurmakta baz insanlar daha
baarldr. Uzun sreli ilikide doyumlulua gtrc baarl ilikinin altn
da yatan temel faktrler tam anlamyla anlalm deildir. Baz kiiler zel
becerilere m sahiptir? Bu becerilerin altnda kiilik zellikleri mi yatar?
Olumlu olarak balayan iliki hangi noktada ve niin olumsuz bir iliki hali
ne dnr? Bu iliki yeniden olumlu yaplabilir mi? Bu sorularn cevaplann ayrntlaryla bilmiyoruz. Bu tr sorularn cevaplan aratrmalar yoluyla
ortaya knca, kiiler aras ilikilerle ilgili konularda zellikle evlilik terapi
sinde. byk aamalar kaydedilecektir. Daha nce yukanda sylediimiz gi
bi, Amerikal psikologlarn Amerikan toplumunda yaptklan aratrma bulgu-
SOSYAL PSKOLOJ
543
6. NYARGILAR
nyarglar (prejudice) yaamn bir parasdr. Farknda olmadan dnce
ve davranlarda nyarglar kullanlr. ou kez nyarglann kendimizde var
olduunu kabul etme3riz. farkna varsak bile onlann etkisini tmyle ortadan
kaldrmakta byk zorluklarla karlarz.
nyargnn iki temel esi vardn (1) Bir grup ya da kiiye kar olumsuz
bir duygu^ (2) kalp yargu bireyleri tanmadan onlan bir grubun yesi olarak
yarglamak (stereoteype). nyargda bylece hem duygusal hem de dnsel
eler bulunur. Bu iki enin etkisi altmda kii ayrt edici dauranta (aynm/
discrimination) bulunur. Baka bir deyile, ayn koullar altnda ayn biimde
davranlmas gereken iki kiiye farkl farkl davranlarda bulunur, rnein,
otomobil tamircisi, kadn ve erkek mteriye ayrt edici bir biimde davranr.
Lokantaya giden iki mteriden birine d grnnden dolay daha kt
muamele edilir, nyarg kk derinlere giden olumsuz bir tutumdur ve bir
ok sosyal durumda kendini gsterir.
544
NSAN V E DAVRANII
Sl^ Dante gibi mrnn ortasnda olan erikinler, siz gelecekte bizim
blacak dnyann imdiki sahipleri. Ondokuz yandaki niversiteli bir
gen olarak soruyorum size gznz arkada kalmadan yannnz bylesine "gvendiiniz" biz genlere nasl emanet edeceksiniz?
niversite rencisi diye evinizi kiraya vermek istemediiniz, rastgele
evinizin nnden bir gnde 4-5 kez geti diye namus duygulannz kaba
rarak yolunu kestiiniz, hakkn aramak iin sesini ykseltince "80 nce
sine mi dnyoruz" diye galeyana gelip "bu anaristlerin ban ezmeli*
diye ahkm kestiiniz, iki gen insan samimi havada grnce Cuma vaazlannda "din elden gidiyor" diye camileri inlettiiniz, sizin genken sa
hip olduunuzdan birazck daha tegr diye ekemediiniz genlie nasl
olur da geleceinizi emanet edersiniz?
Siz ana-babalar. siz olgun, grm geirmi insanlar. Ne olur: kendi
niz genken ana-babalannzn size yapt yanllk ve hatalarn intikam
n bizden almaya alm an. Szler, zaman ve biz genleri anlamamakta
direnirseniz Trkiye'nin gelecei basklarnzla eksik kalm, dengesiz ve
lke kp psikopatlara kalacak.
Gkhan Gke, toplumdaki genlere kar kullanlan nyarglar yukardakl yazyla dile getiriyor. Bir niversite rencisi olarak siz, yukanda belirti
len gzlemleri ve yaantlar u anda kendi yaammzda yayor olabilirsiniz.
Bu nyarglar nereden geliyor? imdi nyarglann kaynaklaryla ilgili gr
leri inceleyelim.
SOSYAL PSlKOLOJ
545
SZE SESLENYORUM
in s a n v e
546
DAVRANII
(4)
7. SOSYAL NORMLAR
Toplum inde yaamlann srdrrken bireyler berli kurallara ve top
lumsal beklentilere uymak zorundadr. Bu kural ve beklentilere sosyal norm
(social norm) ad verilir ve toplum yeleri davranlann bu kurallara ve bek
lentilere uydurmaya zen gsterirler. Bir toplumun sosyal normlan. dier n
sanlarla etkileimde kullanlacak davrann snrlarn nceden belirledii
iin, davram nceden kestirme olana verir. Bylece kardaki kimsenin
davrannn ne olacan her an tahmin etme zorunda kalmayz.
SOSYAL PSKOLOJ
547
Glbbs (1965) sosyal normlarn tanmnda zellik grr: (1) Belirli sos
yal bir durumda davramm ne olmas gerekUgi konusunda gr birlii (2)
davranm ne olaca hakkmda grubun zerinde anlat bir beklenti (3)
beklenilen davran yaplmad zaman herkesin ceza vericiligi zerinde an
lat bir tepki. Sosyal normlar bylece. belirli durumlarda nasl davranlmas gerektii hakkmda yol gstericilii olan ve beklenilen davran yaplmad
zaman ceza verici bir tepki dourarak yaptrm gc yaratan kurallar olarak
tanmlanabilir. Yaptnm gc, en haili! tasvip etmemeyi gsteren dudak bk
meden balar, gruptan atlma veya ldrmeye kadar gider. Kitabm birinci b
lmnde verdiimiz gazete haberini imdi yeniden okuyalm.
Sivas Yanak Cezaevfndcn kaarak ei Firdevs le 2 ocuunu ld
rp birini de yaralad dlasyla yakalanan 42 yandaki Mehmetah Demlrta, Bim kt yola dm. Namusumu temizledim. ocuklar da
ortada kalp perian kalmamas in ldrdm dedi.
Mehmetah Demlrta*m davramnm altmda sosyal normlar grmemek
olanakszdr. Eim kt yola dm ifadesini kullanan Mehmetah kendi
si hapiste olduuna gre, kendisine getirilen haberlerden" karsnn "kt
yola" dtn renmi bulunuyor. Ona bu haberi getirenler Mehmetah*n kansmm baz davranlannn. o yrenin sosyal normlanna uymadn
gryorlar ve sosyal normun altmda yatan sosyal deerin korunmas iin ha
rekete geiyorlar. Tasvip edilmeyen davran konusunda dedikodu yapmak
ceza verici tepkilerden biridir. Byk bir olaslkla birok kimse Mehmetah*a
gidip, Sen ne biim erkeksini Kann byle davranrken onu sa brakr msm? Bam dik bir erkek gibi yaayabilmek in namusunu temizlemen gere
kir mesajm vermilerdir. Mehmetah krjsn ldrmese hapishanede her
kesin maskaras olurdu, ya da bir bakas Sen erkeklerin yz karasmI"
diye onu ldrebilirdi.
Davrammzm altmda yatan sosyal normlann ou kere farkmda deilizdir. Bu normlar ihlal edildii zaman farkma vannz. Yabanc lkelerde bir s
re kalanlar bu deneyimi sk sk yaar. Amerikana renci olarak geldiim ilk
gnlerde, aadakine benzer olaylan sk sk yaadm.
ngilizce Blm'ne bir kursa kayt iin gittiimde, niversite ren
cisi olan ve yarm zamanl olarak alan gen sekreter kz candan bir g
lmseyile Gnaydn. Size yardma olabilir miyim?" diye beni karlad
nda onun benden holandn anlamtm. Besbelli ki beni ilk grte
sevmiti. Gzel bir kz olduu iin benim de ona kanm kaynad. Frsat
bulduka birbirimize bakarak glmsedik. Gerekli formu doldurup
ofisten aynlrken bana yine candan glmseyerek yi gnler" diledi.
O sabah kitaplkta alrken hep onu dndm. Bir saat sonra le
yemei in almama ara verip sokaa ktmda, ngilizce Blm'nde
grdm kz kardan geliyordu. Heyecanlandm, nasl bakaym, ellerimi
cebime mi sokaym, yoksa darda m brakaym diye dnrken kz beni
tanmadan yanmdan geti gitti. Gzlerime nanamadm. Bir saat nce ba
na k" gibi davranan gen kz. imdi sanki ben hi yokmuum gibi dav
ranmt. iimde byk bir kzgnik belirdi. Amerikal kzlarca bir tuhaf
lk olduunu ve onlara hibir zaman gvenmemek gerektiini anlamtm.
548
NSAN V E DAVRANII
SOSYAL
p s ik o l o j i
549
rlne diz Ckm bir kadn var. Resmin alimda "KERAMET TRK ERKEKLE
RNDE* bal var ve baln altnda u yaz yer alyon
"Mnih'teki Trk ilerinden bir grup kendi aralannda ma dzenle
milerdi. Bizim "Aa" karsn alp maa geldi. Kendisi sahann kenannda
sandalyeye kuruldu, kans se imende AmeldI. Bunu gren bir Alman.
Mustafa Ekrem Aydm'a. "Sizin Trk erkeklerini kskanyorum" dedi. "u
hale baki Kendisi paa gibi kurulup oturmu, kans yannda diz k
m, ne sterse yapyor. Susad m limonata, ackt m sandvi veriyor.
Bizimkiler yle m? Kanlanmzn etrafnda pervane oluruz, yine yaranamayz. Bizimkinden bir kurtulsam, hemen bir Trk kadn ile evlenece
im." Mustafa Ekrem Aydn gId: "Keramet onlarda deil, yani kadnlanmzda deil, erkeklerimizde! Bizim kadnlar, adamna gre muamele
ederler. Evlenirsen grrsn, bak seni nasl e koarlari"
550
NSAN VE DAVRANII
Kitle letiiminin
Siyasal Tutumlara Etkisi
Tutumlann deiimi ve kiiler aras ekicilik konusunda yaplan aratr
malara baktmzda, aandaki faktrn siyasal adaylara oy verilmesinde
etkin rol oynayacam bekleriz: (1) Bizim tutum ve kanaatlerimize benzer g
rleri olan siyasal adaylan daha ekici bulacaz ve byk bir olaslkla on
lara oy vereceiz; (2) iki aday arasnda yukandaki faktr eit olduunda, grnn 'daha beendiimiz kiiye oy vereceiz ve (3) yukandaki iki faktr
bakmmdan da eit olan iki aday arasndan, daha nceden bildiimiz, aina
olduumuz kitye ay vereceiz.
Yukandaki her beklenti de siyasal oy verili zerine yaplan aratr
malarda kendini gstermitir. Byme. Bond ve Diamond (1969) aratrmalannda benzerlik, grn ve ainalk faktrlerinin hem Amerikan bakanhk
hem de senatrlk seiminde geerli olduunu gstermilerdir, rnein,
uzun boylu erkeklerin daha ho grnl olduu dnlen Amerikan toplumunda srekli olarak bakanlk seimlerini uzun boylu aday kazanr.
Amerikan toplumu deiik rklardan, dinlerden ve kltr yaplarndan
olumu karmak bir toplumdur. Ortalama olarak Amerikan ailesi her be
ylda yeni bir blgeye tanr. Bu derece,hareketli bir toplumda, birbirini tan
yan ve birbiriyle kaynam blgesel bir toplum oluamaz. Bu nedenle kitle
iletiim aralan kiilerin tek bilgi kaynadr. Ne var ki Trkiye'nin toplumsal
yaps deiiktir. rnein, yllar sonra benim doduum, ocukluumu geir
diim ve ortaokulu bitirdiim kasabaya gittiimde babam, amca ve aabeyle
rimi tanyan, benim kim olduumu bilen saylamayacak kadar ok kiiye
rastladm. Kasabaya geldiimi herkes o gn renmiti. Fakat stanbul, z
mir, Ankara gibi byk ehirlerde kler birbirlerine bylesine baglanth de
ildir. Bu nedenle azdan agza haber kk kasabalarda byk etkinlik
gsterdii halde TV. radyo ve gazete b3rk ehirlerde daha ok etkinlik gs
terir. Bu demektir ki, Trkiye'de byk ehir says arttka, toplum karma
klap endstriletike, siyiasal grlerin oluumunda kitle iletiim arala
r daha etkin olmaya balar.
SOSYAL psikoloji
551
552
NSAN VE DAVRANII
3rrrkcn birden gsn tutup, sendeleyip, yere yklrsa ortada yardm edil
mesi gereken bir durum var demektir. Bu durumda o adamn evresinde }ralnz siz varsanz, yardm etme olaslmz yksek olur. Sokaktaki kiilerin sa3ns arttka yardm etme eiliminiz de azalr. Byk bir ehirde kalabalk bir
caddede gsn tutarak yere ylan bir adama ok sayda kii merakla ba
kar ve byk bir olaslkla 3rrmelerine devam ederler. Bu rneklerde gzle
nen faktre "sorumluluun dalm* adm veriyoruz. Yardm gerektiren du
rumda kii sa}as ne kadar azsa, sorumluluk o kadar odaklar* kii says
arttka sorumluluk dalr.
Dierlerinin Dayranlannm Etkileri
Yardm davrann etkileyen nemli dier bir etken de, evrede bulunan
dier kiilerin nasl davrandklandr. Sokakta yrrken gsn tutarak ye
re ylan kiinin evresinde birok kimse olsa dahi, onlardan biri yardm et
me davrann gsterirse, dierleri bu davrantan etkilenir ve onlar da yar
dm etmeye balar. Yardma iht3rac olan kiiye ilk iki- dakikay bakarak
geiren kiilerin, aralanndan biri yardma kounca, yardm edene katldklar
ve yardm elini uzattklar gzlenir.
Tardma lk Koan Kiilerin zellikleri
Yardma ilk koan kiileri dierlerinden ayran zellikler var mdr? Yar
dma ilk koan kiilerde u zelliklerin bulunma olaslmn daha yksek ol
duunu gzlenmitin (1) O anda olumlu bir duygu inde olan kiiler, kar
ramsar ya da kkn kiilere kyasla daha yardmcdr. (2) zel becerileri
olduunu dnen kiiler daha kolaylkla yardma koar, rnein, ilk yar
dm kursu alm bir kimse, gsn tutarak yere yklan bir kimseyi grd
nde, byle bir kursa devam etmemi bir kimseye kyasla, daha abuk yar
dm davranna geer. (3) Kierin benlik kavramlan olumlu ve kendilerine
gveni yksekse daha abuk yardm elini uzatrlar.
Trk Toplumuna zg Baz Ynler
Istanburda. 65 yalarndaki halamla 1979 ylmn baharnda* Boazm
Anadolu yakasnda bir araba gezisi yapyorduk. Halam "Olum arabay so
kak kenanna ek. beni burada bekle" dedi. Kendisine neye ihtiyac olduunu
sorduumda, "ikindi namaznn vakti geiyor, u evlerden birine girip, nama
z klacam. ok zaman almaz, be dakikada gelirim" cevabn verdi. Kendir
sine burada tand birisinin olup olmadn sorduumda son derece doal
bir fadeyle. "Tanmaya ne gerek var, Mslman evi deil mi bunla?" dedi ve
karsna kan ilk evin kapsn ald. eri girdi, namazm kld, kt ve yo
lumuza devam ettik.
Bir yl sonra Los Angelesla idim ve yolda elindeki paketi zorla tayan
yal bir kadma yardm iin el uzattm". Yal kadn korkuyla panie kapl
d. "Hayr, senden yardm istemiyorum, beni yalnz brak. Ben kendim ta
rm" dedi. Bu iki gzlem bir toplumun kltr, gelenek, grenek, dil ve din ba-
SOSYAL psikoloji
553
55 4
tNSAN VE DAVRANII
SOSYAL PSKOLOJ
555
Kalabaln en rahatsz edici yn, kalabalk iindeki bireylerin tanmadklan, bilmedikleri kimselerin mahremiyet ve kiisel meknlarn ihlal etme
leridir. Kalabalk kiisel mekm ihlal etmiyorsa, kalabahgn b ir ^ zerinde
olumsuz etkisi grlmez.
Rahatszbn Nedeniyle glli Ykleme
Worchel ve Yohal (1979) kalabalgm olumsuz etkisini aratrmak in de
nekleri ufak bir odaya toplamtr. Daha nce deneklerin bir ksmma "Bu.
odada kulan iitebilecei eik iddetinin altmda srekii bir grOlt vardr
ve bu ses sizi biraz rahatsz edebilir* denmi, dier deneklere ise hibir ey
eklenmemitir. Denemenin sonucunda rahatszlklarm gerekte olmayan
duyulmayan grltye" ykleyen denekler kalabalktan rahatsz olmamtr.
Hibir aklama yaplmayan denekler ise kk odadaki kalabalktan rahat
sz olduklarm ifade etmilerdir. Demek oluyor ki kiinin kalabalktan rahat
sz olmas, onlann kendi rahatszlklarnn kaynan bildikleri anlamma gel
mez. Baz durumlarda kalabalk, bir grup nsann rahatsz olmasna yol
abg halde, onlar bu rahatszln kaynam baka yerlerde ararlar.
Denetimi Elinde Bulundurmak
Epstein'e (1981) gre kalabalkla lgili en nemli faktr, kiinin kendi dilediince hareket edip edememesi, yani, b ir ^ n davranmm kendi denetimi
altnda olup olmamasdr. Birey istedii kadar yiyebilmekte midir, istedii ka
dar sessizlie sahip midir, kiisel mekn kendi denetimi altnda mdr, yeter
li fakat an olmayan derecede dier insanlarla likisi var mdr? Bu sorulann cevab *Evet*se kalabalgm birey zerindeki olumsuz etkisi gzlenmez. Bu
tr bilgiler, yatl okullarda yatakhane blnalarmn organizasyonundan, fabri
kalarda retim gruplarmm dzenlenmesine kadar kullanlr.
Yabanclar ve birliki Davran
Kalababgm olumsuz etkileri, beraber olan kimselerin biblrleriyle ibirlii
yapp, srtmeslz yaamas sonucu byk miktarda azalr. Ayn saydaki
iki grup insan, ayn byklkteki yerlere koyduumuzu dnelim. Bu iki
gruptaki insanlar kalabalktan ayn derecede ikayeti midir? Ha3rr. kiile
rin birbirlerlyle ibirlii yapp yapmamasna bal olarak farkl sonular al
nr. Kalabalk, ibirlii yapan kiileri az, birbirlerlyle ibirlii yapmayan kim
seleri se fazla olumsuz ynde etkiler (MacDonald ve den, 1973).
556
NSAN VE DAVRANII
11. Z E T
Sosyal psikologlar, bireyin, toplum iinde ve yalnzken, dier insanlarla
ilgili dnce, duygu ve davranlann incelerler. Bireyin iinde ve bireyler
arasnda yer alan sreleri ayrt ederler. Birey iinde yer alan sreler, dier
kiiler hakknda izlenim oluturma ve tutumlarn oluumu ve deiimi ad
altnda toplanabilir. Bireyler arasnda yer alan psikolojik srelerden kiiler
aras ekicilik kavramn inceledik.
Ykleme sreci bireyin inde yer alan ve o bire3rln dier kimseler hak
knda bir zlenim oluturmasn etkileyen temel bir psikolojik olaydr. Ykle
me srecinin altnda, dier kimselerin davranlanmn alnda yatan nedenle
ri anlama istei yatar. En sk kullanlan ykleme nedensel yklemedir.
Bireyin yapm olduu davrann nedenini ya o bireyin kiiliinde olan bir
zellikte ya da bire3rin iinde bulunduu ortamn koullannda ararz. Bu
yklemelerden hangisini yapacamz kiinin davramyla lgili tutarbhgm.
dier kimselerin o davran ayn biimde yorumlama derecesini ve bu davra
nn ne kadar kiiye zg olduunu alglamamza baldr.
Ykleme srecinin genel bir temel eilimi vardn Genellikle davranm al
tnda yatan nedeni kiinin zelliinde ararz. Bu temel hatanm yan sra ba
ka bir eilim daha vardn Bireyler ykleme yaparken bakalanmn davranlanyla ilgili olarak daha fazla kiisel zellikle lgili yklemelerde bulunurlar,
fakat kendi davranlarm duruma bal nedenlere yklerler. Dier bir eilim
SOSYAL PSKOLOJ
557
55 8
NSAN V E DAVRANII
TERMLER
SZL
edemeyen, ekinme ve kontrol zellikleri olma
dan davranan kiilik tr. Psikopatik kflUt ad
da verilir.
ara-bul-geriye getir (retrieval) Bellekte (fepolanm olan bilgiye ulap onu hatrlamak,
arac nron (intemeuron) Gelen ve giden duyusal
bilgileri koordine eden nron,
arasal/enstrmental koullama (instrumental
conditioning) Yapld zaman bir dle gtren
davrammn giuike kuvvetlenecegiu ve bu dl
le bir iliki kuracan dnen koullama tekni
i. Operam kofullama ad da verilir,
arka beyin (hindbrain) Beynin cn al ksm; beyin
sap, medulla, ve serebellumdan oluur,
armonik (overtone) Temel ses dalgasyla beraber
ortaya kan ses dalgalar. Armonilerin frekans
temel ses dalgasmn katsaylarndan oluur,
artkafa lobu/oksipltal lop (occipital lobe) Beyin
kabuunun grme ilevinde kullamlan blm.
asitiJkolln (acetylcholine (ACh)} Baz nronlarn
sinapslarnda bulunan bir tr sinirsel aktanc
atfetme/ykleme kuram (attribution theory) (bk^
ykleme/atfetme kuram)
ayrt edld davram/aynm (discriminaon) (1) Al
glamada, iki uyarc arasndaki fark alglayabil
mek. (2) Koullamada, iki uyancya farkl farkl
tepkilerde bulunabilmek. (3) S o^al psikolojide.
nyargl davranarak, rk ya da din ayuunnda ol
duu gibi, ayn sosyal durumda bireylere farkl
davranmak.
B
bag/anm kuram (association theory) Kavram
sal renmenin iki kavram arasnda yer alan pe
kitirilmi tekrarlardan duugunu ifade eden
renme kuram.
ba mil deiken (dependent variable) Baunsz
deikende olan deiiklikler sonucunda ^ a da
onunla birlikte) llebilen farkllklar gsteren
. dei ken. Psikolojik denemelerde bamsz dei
ken genellikle bir uyanaya yaplan tepkidir,
bamsz deiken (hidqiemlent variable) Deneyicinin denetimi alUnda olan ve etkisi gzlenmek
iin deerlori deitirOen faktr,
balam (context) (bkz. ilikiler balam)
ba^anm a/bagllk (atucivnai) iki birey arasnda
yer alan olumlu kygularla ykl iliki. Bu tttr
ilikiler genellikle ocuk, ana-baba, kardeler ve
yakn arkadalar arasuda olur,
baam lam a (imprinling) Kulukadan smra yumur
tadan yeni kan bir kuun, rnein rdein, evrminde ilk yryen nesneyi takip etmeye bala
mas ve bu nesneye baglanmasL
baskm/baat gen (dominant gene) Gen iftinde bu
lunduu zaman bireyin bedensel grnmnde et
kisini ortaya karan gen.
bastrma (repressim/supaessioo) Ho olmayan d
nce ve duygulv bastrp dnmeme ve bilin
aluna itme eilimi.
578
baar testi (achievement test) Toplam ve karma
gibi belirli becerileri lmeyi amalayan test,
baarma gcrckdomesl (need to achieve) MOkem*
melliyet standartlarna ulamak ve a^mak gerek
sinmesi.
^
bellek genilii/bcUek depolama kapasitesi (me
mory span) Bir tek takdimden sonra bireyin tek
rar edebildii maddelerin (harf, say, kelime) sa
ys. Bellek geniliinin 72 olduu kabul edilir.
bellck/haAza (memory) renilen bilgileri depola
maya ve istenildii zaman kullanmaya olanak
salayan yetenek.
bellee yardmc teknikler (mnemonic techniques)
Bildiimiz mataryelle yeni renmekte olduu
muz materyali iliki iine sokarak bellekte daha
iyi tutmaya yardmc olan tcloukler.
benlik bilinci/ benlik kavram (self-concept) Ken
dimizle ilgili bfltttn dnceler, alglamalar, doy
gular ve deerlendirmelerin tmnn etkileimin
den doan sonu alg.
beyin dalgas (brain wave) Yaayan organizmalarm
beyinlerinin Oreuii elekirik akm,
beyin kabugu/screbral korteks (cerebral cortex)
Serebrumun st ksmn kaplcan girintili kmtl krklarla kapl olan beyin yzeyi. Milyarlarca
sinir hcresinin ilikisinden oluan bu ksmda insanm yksek zihinsel faaliyetleri yer alr,
beyin loptan (lobes) Beynin esas ksmlar. Herbir
yarm krede drt lop vardn.
beyin sap (brain stem) Omurilikten gelip beynin
iine girerek n beyine doru giden ksm,
beyin yanklan (fissures) Beyin kabuundaki derin
girintiler ve katlanmalar.
beyin yarm kresi (cerebral hemisphere) Beynin
sa ve sol yanm ksmlar. Bu yarm kreler si
metriktir ve her biri drt beyin lobundan oluur,
biim deimezlii (shape constancy) Bir nesnenin
retina zerine den grntsnn deimesine
ramen alglanan biiminin ayn kalmas,
bilgisayar yardmyla renim (computer-assisted
learning) renme durumunda bilgisayar kullana
rak bilginin takdimi, depolanmas ve tekrarnda
daha kiisel ve daha esnek bir dzenin gelirilmesi.
bilin sreleri (conscious processes) Sadece bire
yin dorudan farkmda olduu dnce, duygu, al
g ve hayaller gibi i sreler. Dierleri, bu sre
leri bireyin szel . ifadesinden renebilir,
dorudan farknda olamazlar,
bilinalt (unconscious) Farknda olunmayan fakat
davran etkileyen bilgi, drt ve gdler,
bilinalt gdlenme (unconscious motivation)
Davranlarm alundakj gerek nedenlerin bilin
altnda yattm savunan gdlenme kuram,
bilin ncesi (preconscious) u anda haberdar olun
mayan fakat farkna varlabilecek dnceler,
bilinsiz baakroa yntemleri (unconscious co
ping methods) Kygy azalunak iin farknda ol
madan yaplan davramlar.
biliim/kognlsyon (cognition) nsann alglama, ha
trlama ve dflnmesKk yer alan zihinsel faali
yetlerin tm.
bilisel ahenk (cogm'live consonance) nanlar,
duygular ve davranlar arasntte tutarllk ve uyu
umun olmas.
579
^ p e r lobu (parietal lobe) Beyin kabuunun beden
dayutnlanyla lgili ilevler gren ksm.
(evresel sinir sistemi (peripheral nervous system)
Beyin ve omuriliin dpoda kalan ganglia ve di
er iliki kurucu oralardan oluan sinir a.
iit-giSz grOa (binocular vision) Sa ye sol gzfln
fairid, riioOnv ^ ^ u ^ a n kaynaklanan ve
ukaklikaigan^
<ma k t : d ay ran n ^ (child abuse) ocam.
davrann dOseltme ya da onu daha iyiye gtr
me amac gadOlmedo, sanki bu dnyaya geldii
iin cezalandmlmasu
abukuk (rod) HaTf k miktarlarna duyarl olan
fakat renk alglsroasna olanak v e rm e y i grsel
alla.
580
duyusal uyum (sensory adaptation) Srekli ve de
imeyen uyarcya duyu organlannm almas,
duyusal yoksunluk (sensory deprivation) Normal
uyarmdan uzun zaman sresi mahrum kalmak;
duyusal yoksunluk sarn, varsam ve tedirginlie
yol aar.
drt (drive) Bir gCTckslnme halinden doan uyarlmlk hali.
li.
Galvanik Deri Tepkisi (GDT) (Galvanik Skin Response (GSR)) nsan derisinden elektrik akunuun
hangi dirente getiini belirlen bir gsterge.
Elektrik deriden ne kadar kolay geerse bireyin o
kadar heyecanl olduu kabul edilir.
geliim psikolojisi (deveiopmental psychology) B
yme ve gelime sonucu davran ve bilide orta
ya kan deiiklikleri inceleyen psikoloji dal.
gen (gene) Her hcrenm kromozomunda bulunan vc
kaltmla ilgili zelliklerin aktarlmasm salayan
birim.
genelleme (gcneralization) (1) Kavram gelitirme,
problem zm ve renmenin akurm durum
larnda bireyin bir dizi neme ya da durum arasn
da mterek olan bir zellii ya da prensibi ke
fetmesi. (2) Koullamada. koullanan bir
uyarcya yakn benmlikie oUn dier uyarclara
da organizmanm tepkide bulunmas.
genetik bilimi (genetics) Genlerin yapsm, ileyii
ni ve etkilerini ^asl gsterdiin i,aratran biyolo
ji bilim dal.
genetik mhendislik (gcnaic engineering) slen
meyen bir geni karp yerine istenilen bir geni
koymay amalayan biyoloji uygulama alam.
gerekletirme (actualization) Douun getirdii
miz ve hem biyolojik hem de psikolojik gereksin
melerimizi yapc bir biimde oruya koymamza
yol aan lemel eilim.
gereksinme (necd) Su. yiyecde. hava gibi gerekil
maddelerin eksibnesindo (toan bir bal.
gcri-netim/gcri-bildirim/dfint (feedback) Etkile
im iinde bulunan iki bireyin birbirlerinin mesaj
larn nasl algladklarna dair verdikleri kart
mesaj.
gerileme (regression) Engellenme durumunda bire
yin ocukluk devrelerindeki davranlar gster
meye balamas.
geriye doru bozucu ctki/ket vrm (retroactive
intcrferenccAnhibition) Sonradan renilen bilgi
lerin ilk renilen bilgilerin hatrlanmasn engel
lemesi. ket vurmas.
getirld nron (afferent neuron) Uyarclar duyu
organlarndan merkezi sinir sistemine gtren si
nir haesi.
grcli/nlsbl dlnlenme/refrakter devresi (relative
refractoy period) Mutlak dinlenme devresinden
sonra gelerf devre. Bu devrede, normal iddetteki
bir uyarcya tepkide bulunmayan nron, ^ e r ok
kuvvetli uyarc verilirse uyanlabilir.
gSrme klazm (optic chiasm) OksipiiaJ lopta her iki
gzden gelen grme sinirlerinin birletii ve daha
sonra Iict iki gz her iki yarm kreye balamak
zere ayrld yer.
581
grnt zayflamas (ipucu olarak) (oerial perspek*
tive) U z^lk alglamasnda kullanlan bir ipucu.
Bizden uzakta olan nesnelerin aynnilarn ve par
laklklarn kaybettiklerinden daha snUk grn
dklerine iaret eder.
gzbebei (pupil) ris ortasnda bulunan ve gelen
n miktarna gre ufalp bUyyo delik,
gz titremesi: REM / hzl gz hareketleri (rapid
eye movements REM) Uyurken gzlerin hzl
ufak hareketler yaanas. U^kaya dalarkm ve r
ya grrken ortaya kar.
gramer/dil bilgisi (grammar) Dilin ses ve yap bi
rimlerinin nasl diziieceini ve nasl anlam tayaan oluturan bilgi dzeni,
gfldlenme/gflda (motivsston) Davrana enerji ve
yn veren g.
gdler piramidi (pyramld of motives) Maslowun
gdler mertebesi; biyolojik gdler temelde ve
daha karmak psikolojik gdler Osuc yer alr.
Temel biyolojik gereksinmeler giderilmeden daha
st dzeydeki gdler etkili olamazlar.
H
hep ya da hi ilkesi (all-or-none priciple) Bir sinir
hikrcsi eer atelerse yapabilecei en kuvvetli
atelemeyi yapar.
heyecan (emotion) I^ygmun iddetli hali. Duygu
ya nazaran (tenetimi daha zordur ve lemelinddci
fizyolojik sreler daha belirgindir. Davram
kuvvetli olarak etkiler.
hipnoz (hypnosis) Bir kimsede yksek derecede sa
kinlik. geveme ve telkin altnda kalabilme hali
yaratan teknie verilen ad. Bu teknik psikoterapide kullanld gibi, di ve genel cerrahide de kullanlmakatadr.
hlpoflz bezi (pitultary gland) Endokrin sisteminin
**orkeslra ^ ." En azndan sekiz salg/hormon
retir. Bu hormonlardan biri bedensel bymeyi
denetler, bir ksou dier endokrin bezlerinin almasma yol aar, ancak bir ksm salg bezi ol
mayan yaplara gider.
hlpokondrlyasis (hypochondriasis) Kiinin kendini
srekli hasta hisseaii ve bu yzden devaml
znt duyduu durum.
homcostasis (homeostasis) nsan bedeninin belirli
bir dzeyde su, yiyecek, hava, istirahat ve s
miklann srdrerek yaamn devam ettirmesine
yol aan biyolojik mekanizma.
hormon (hormone) Endokrin bezleri tarafndan re
tilen ve kana kararak bedeni ve davran etkile
yen organik-kimyasal madde.
hcre gvdesi (celi body) Bir sinir hcresiAOronun
hcre zan iinde kalan ekirdek ve siloplazmastna verilen ad.
hcre zan (celi membranc) Hcrenin dn kapla
yan ve elektrik ykl maddelerin geiine izin ve
ren ince madde.
K
kanma-kanma atmas (avoidancc-voldancc
conflict) Her iki davran seeneinin de istenilmedii gdlenme durumu,
karanla uyum (light adaptation) Uzun sre a
maruz kalan retinann daha az duyarl hale gelme
si.
kart sreler kuram (opponent process theory)
Renk grmenin birbirinden farkl sreci ierdi
ini ileri sren gr. Bu srelerden biri krmz
ve yeile, dieri sar ve maviye, en sonuncusu da
uyarcnn iddpne tepkide bulunur,
kart tepki gelitirme (reaction formation) Kayg
y azalLmak amacyla gerek duygunun lam tersi
hareket lmek, rnein, gerekle kzgn olduu
muz kiiye nezaketle ve glerek davraunak.
kavram (concept) Nesne ve dncelerin benzerlik
lerine dayanlarak zihinde bir grup oluturmas,
kayg/endie (anxiety) Belirsiz bir korkunun ya da
kt birey olacana dair hissin srekli baskn
olduu psikolojik hal.
kazanma (acquisition) Klasik, edimsel ve szel koullamada davranmm tekrar sonucunda kuvvet
lenmesi.
kendl-yaknmdan (cinsel) tretme (inbred su-ain)
Deneysel hayvanlan aralanndaki farklar kaldr
mak amacyla kendilerine en yakn benzerleriyle
iftleirmc.
kendine gvenli davranim (assertiveness) Saldr
ganla ya da eziklie bavurmadan dnce ve
isteklerini olduu gibi ifade edebilme,
kendine gvenli davranm eitimi (assertiveness
u-aining) Bireyin yaamndaki kayg ve stresi or
tadan kaldrmak amacyla bireye kendine gvenli
davranm reten yntemin uygulanmast
5 82
kendlni'g^rekleUrme (self-actualizalion) Mask>w*un gOdOler mertebelemesinde en st basa
mak. Bu basamakta olan kimse yaamnn her
Binda bflyOk bir doyum iindedir ve. yaamn an
lamn ve enginliini srekli yaar,
kinestetlk/hareket alclar (kineshec recepu^)
Kaslarda, eklemlerde, tendonlarda bulunan ve be
denin hareketleri ve durumu hakknda bilgi vera
duyusal alc organlar.
ksa sreli bellek (short tenn mcmory) Tekrar edil
medii takdirde bir dakika iinde bilginin kaybo
laca ksa sreli bilgi depolama yerL
kiilik ((personality) iinde bulunduu tm evreyle
ilikisinde bireyin kendine zgU, tutarl, srekli
davran rnts.
kiilik bozukluklar (personality disorders) Toplu
ma zarar verip rahatsz etlii halde, o davran
yapan kiiyi rahatsz etmeyen kiilik zellii.
k^sel uzam/mekan (pcrsonal space) Bakalan
izinsiz girdii zaman rahatsz olacamz gzle
grlmeyen ama zihnimizde fiziksel olarak sntrlarm izdiimiz uzam.
klasik koullama (classical conditioning) Bir dav
rann daha nce ntr olan baka br uyancya
balanmasna yol aan koullama teknii,
klinik psikoloji (clinical psychology) Davran ve
kiilik bozukluklarn tedavi etmek abacyla psi
koloji bilgisini kullanan alan,
kodlama (encoding) renilen bilgileri bellee
kaydederken kullandmz sre,
konvcrsiyon histerisi (conversion hysteria) Beden
sel hastalk belirtisirun altnda hi bir organik ak
sakln bulunmad nevroz tr,
korpus kallosum (corpus callosum) ki yarm kre
yi birbirine balayan kaim sinirsel ba.
,
Korsokof psikozu (KorsakofTs psyehosis) Uzun s
re alkolik olmaktan doan ve kiinin yaad en
son olaylar hairlyamamas biiminde kendini
gsteren organik hastalk.
Kort! Organ (Organ of Corti) kulaktaki baziler
zar zerinde bulunan ve titreimleri sinirsel akm
haline eviren sinir hcreleri topluluu,
koullama (condioning) Birbiriyle ilikisi olma
yan bir uyarcyla bir davranunm zaman iinde
iftletirilmesi sonucu birbirlerine balanmas,
kr nokta (blind spot) Grme sinirlerinin gz yu
varlandan kt ve k uyarcsna duyarl ol
mayan nokta.
kritik dnem (criUcal period) Organizmann geli
mesinde belirli trden etkiye ve davram gelime
sine ok ak bir dnem. Bu dnem, etkilerini si
lip ortadan kaldrmak olana olmad iin
"criLik'lir.
kromozomlar (ehromosomes) Hcre ekirdeinde
bulunan mikroskopik yaplar. Bu yaplar iftler
halinde bulunur ve bir dizi oluurular. nsan hc
resinde 46 kromozom, yani 23 ift vardr. Kromo
zomlar kaltmla ilgili bilgileri depolayan genleri
tarlar.
kulak zan (eardrum) itme kanalnn d ksmyla
orta kulak arasnda yer alan zar.
kutuplama (polarizadon) Bir gruptaki yelerin o
u birbiriyle hemfikir ise, belirli bir konu zerin
deki grup ii taruma, gruptaki kiilerin konuyla
ilgili bireysel tulumlarn daha u noktalara iter.
nu.
583
ndroD (nearon) sinir sitemini oluftnnu temel birim
httere; s i n ir i enerji, bu h to e araalyla bede*
nin bir yerinden ba|ka bir yerine ulafir.
ndrotransmiter (ncurotransmiaer) (bi. sinirsd ak
tarc)
584
pslkoanaliz (psychoanalysis) (1) Freud*un gelitirmi( olduu kiilik kuram. Bu kuram kiiliin te
melinde, zellikle cinsiyet ve saldrganlkla lgili
bilinalt gfldlenmelerin bulunduunu kabul
eder. (2) Bu kiilik kuramna gn gelitirilmi
so^besi arm ve ryalarn yorumu tekniklerini
kullanan psikoterapi yniemL
psikodrama (psychodkama) Roller taknarak kendi
liinden sahnedeymi gibi bir oyun sergileme; bir
psikoterapi teknii olarak kullanlr,
psikollzyolojik bozukluklar (psychophysiological
disorckr) Psikolojik strese tepki olarak davranta
onaya kan ve bedensel temeli olan bozukluklar.
psikoJcoJk (psychogenic) Hastalk, yaralanma, dier somatik nedenler gibi bedensel de^il, duygu
sal alma ya da ktQ alkanlklar gibi psikolo
jik ve ilevsel nedolerden doan davran tflrO.
psikojenik amnezi (psychogenic amnesia) Bir duy
gusal ok ya da stres sonucunda istoligini hatrla
mama biiminde kendini gsteren bir tr bellek
kayb.
psikolojik ameliyat (psyehosurgery) Psikolojik bo
zukluu gidermek amacyla y o llan beyin ameli
yat.
psikopat (psychc^ath) Aniisosyal kiilie sahip bi
rey.
psikosomatik bozukluklar (psychosomatic disor
ders) (bkz.) Psikofzyolojik bozukluklar,
psikoterapi (psycholheraphy) Psikolojik kavramlar
ve teknikleri kullanarak bireyin davran aksaklklarmi gidermeyi amalayan yaklam,
psikoz (psychoses) Hastaneye yatmay ya da zel
bakm gerektiren davran bozukluklar.
R
refrakter devre/mutlak dinlenme devresi (refrac
tory period) Bir nronun saniyenin binde iki ya
da gibi (A ksa bir zaman sresi iin atele
me y^amamas. Bu devre nronun ateleme y ^
masndan hemen sonra gelir,
renk degimbzligl (color constancy) Belirli bir objeyt,,aydnlanma durumu vc dolaysyla renk yan
smas deitii halde ayn renkte alglama eili
mi.
renk krl (color blindness) Renkleri ayrt ede
meme durumu. Bu kiiler krmz ve yeil gibi ba
z renkleri birbirinden ayrt edemezler,
retikuler aktvatsyon sistemi: RAS (reticular acti
vating system; RAS) Arka beyinde balayan, oru
beyinden geip n beyine kadar giden ve ve uya
rlma derecesini denetleyen sinir haelerinden
olumu a.
rctinai/atahakas (retina) Gzn iinde bulunan vc
a duyarl sinir hcreleriyle kapl tabaka,
retinada/atabakalarda uymazlk (retinal dispa
rity) Baklan nesnenin grntsnn sa ve sol
gzde retinann farkl yerlerine dmesi. Bu fark
llk derinlik alglamasna yol aar,
retrogreyd amnezi (retrograde amnesia) Yaanan
oloan hemen nce olup bitenleri haurlyamama.
585
sosyal etki kuram (social impact theory)
temel
nerme ile grubun bireyin davramsm etkilemesi*
ni aklayan kuram.
sosyal normlar (social norms) Yazl olmad hal
de herkes tarafndan bilinen ve o grubun yeleri
nin davramlarm tutumlahm ve inanlarm etki
leyen kurallar.
sosyal psikoloji (social psychology) Sosyal etkiledi- mi ve bireylerin birbirlerini nasl etki alunda b
raktn inceleyen psikoloji dal,
sosyobiyolojik kuram (sociobiological theory) Btih sosyal davranifiarn kkeninin insan geneti
inde yaitui savunan kuram,
sosyopat (sociopath) Antisosyal kimilik, psikopaL
sSnmc/sndrme (extinction) Pekitirilmerru tek
rarlarla davranmn kuvvetinde gzlenen azalma,
szsz iletiim (nonverbal communication) Duygu
ve heyecanlarm yz ifadeleri, beden durumu, mi
mik, jestler ve ses tonuyla ifade edilmesi,
stres (stress) Organizmann bedensel ve zihinsel snrlormn tehdit edilmesi ve zorlanmasyla ortaya
kan durum. Uzun sre devam ederse hem be
densel hem de ruhsal bozukluklara yol aar.
tad tomurcuklar (taste buds) Tad alc duyu orgonlan, dilin kenarlarnda, arkasnda ve grtlaku
yer alr.
talamus (thalamus) Gelen duyulan beyin kabuuna
aktaran nbeyin ksm.
tamamlama (closure) Baz ksmlan eksik olsa dahi
grntleri alglarken tamamlama eilimine veri
len ad.
tek-yumurta/zde ikizler (monozygotic twins)
Dllenmi tek bir yumurtadan treyen, ayn gene
tik yapya sahip ikizler.
telepati (telepathy) Bir dncenin bir zihinden di
erine szsz aktarlmas.
telgrank sz (telegraphic speech) ocuklar arasn
da konuulan dilde gzlenen, nemli olmayan ke
limelerin sylenmedii cmle tr.
testosteron/erkek hormonu (testosterone) Kandaki
miktar artnca erkek ocuunda bulu ana yol
aan erkek hormonu.
tlroid bezi (thyroid gland) Vcudun metabolizma
hzn dzenleyot endokrin bezi.
tiroksin (thyroxin) Tiroid bezinin salgs. Vcudun
metabolizma hzn dzenler.
toplumsal akl sal (community mental health)
Psikolojik tedaviyi hastaneden karp iinde ya
anlan topluma gtrme amacm gden psikoloji
dal.
U
unutma erisi (forgciting curve) Zaman ierisinde
unutma miktorm gsteren eri,
uyan (stimulus) (1) Bir alcy uyaran herhangi bir
fiziksel enerji. (2) Organizmay harekete geiren
i ya da d olay.
uyma davran/uygu (conformiy) Bireyin, bir
kimse ya da grubun basksma boyun eerek onlarm istekleri ynnde davranmas,
uyum (adaptation) Srekli ve deimez bir biimde
gelen uyarcya duyu orgamnm almas ve duyarbn kaybederek artk tepkide bulunmamas,
uzun sreli bellek (long term memory) renilen
bilgilerin uzun sre kald bellek ksrm.
uzunlaroasna/zaman boyunda inceleme (longitu
dinal study) Bireyi uzun zaman boyunca incele
yen aratrma yntemi. Deiik zaman aralkla
rnda bireyin zerinde lmler ya da gzlemler
yaplr.
w
Weber ilkcsi/fraksiyonu (Webers fraction) Direy
tarafndan farkna vaniabilen uyancdaki deiim
mikarmm, uyarcmn iddetiyle orantl olduu
nu ifade eden ilke.
5 86
yakla$ma>yakJama atifuas (pproKh-approach
coniHa) Bireyin ulamaya alg iki amaan aym anda bulunmasndan ortaya kan atma,
yanlamasna yank (lateral fssure) Her bir yaran
krenin yanlarnda bulunan derin yank. Bu yargn alboda temporal/akak lobu bulunmakladr,
yanslma/projekslyon (projeciton)' Kendimizde
olan fakat farkna varmak istemediimiz zellik
leri bakalarnda grmek ve bylece kendimizde
olduunu grmemek.
yapay zeka (artificial intelligence) Elektronik bilgi
sayarlar araclyla bilgi ileme yetenei,
yarm kanallar (semicurcular canals) Kulakla den
ge duygumuzun temelini oluturan ii sv dolu
kemiksel yaplar.
yer deimezlii (locaiion constaney) Bir objenin
bulunduu yeri, deiik bak alarndan baklsa
dahi, ayn olarak gnne sikeci.
yer deitirme (displacement) Kiinin, kendisinde
kayg yaralan ve stesinden gebneye gc yetme