Professional Documents
Culture Documents
Avar’a benzeyen bir isim ilk olarak Herodotos’ta geçer. Herodotos, kendisinin
de inandırıcı bulmadığı bir öykü olarak dünyanın çevresini elinde bir okla
yemeden içmeden dolaşan Hyperbore’li Abaris’ten söz eder (1). Abaris’in, Avar
isminin kökeniyle ilgili olduğu şu an için kanıtlanabilir değildir. Pulleyblank
güney Tung-hu’ları olan Wu-huan’ların ismini “Awar” olarak kurar (2).
Kendilerini Jou-Jan olarak adlandıran bu topluluğun anıla gelen isimlerinden
Juan Juan, 5. yüzyılda onları aşağılamak için “kıvrılan böcek” anlamında To-
pa’lar tarafından yakıştırılmıştır(3). Bu anlam, gerçekte onların saç tarzına ya da
bir onguna işaret ediyor olabilir ve Moğolca “yılan gibi kıvrılmak, anlamına
gelen “abarga” kelimesiyle karşılaştırılmalıdır (4). Çin kaynaklarına göre (Wei-
shu / Kuzey Wei Tarihi) Jou-Janların doğuş hikayesi, ismi “kel kafalı” anlamına
gelen Yü-chiu-lü isimli birinin Tabgaçlara esir düşmesiyle başlatılır. Bu kişi
Tabgaçların elinden kurtulmuş ve Hiung-nu’lardan geriye kalan unsurlarla
birleşip devlet kurmuşlardır. Çin kaynaklarında sözü edilen Jov-di halkı bunlar
olabilir. Đlk ataya ilişkin kel kafalı anlamına gelen Mu-gu-lü adlandırması dikkat
çekicidir. Hsien-piler kısa kesilmiş saçlarıyla bilindiği gibi, Türkçe konuşan
kabileler arasında da kel kafalılığa ilişkin efsaneler vardır (5). Kölelikten
kurtulmuş, fakat işlediği bir suç yüzünden bozkıra kaçmak zorunda kalmış ve
burada çevresine topladığı atlılarla bir halk oluşturarak Jou-Janların temelini
atmış olan bu önderin hikayesi bozkır göçebe devletlerinin kuruluşuna ilişkin
çok bilinen bir şablonu tekrarlamaktadır (6).
591 yılı Bizans ordularının Đran seferinden döndükleri yıldır. Bu suretle doğu
yakasını barış antlaşması ile güven altına alan imparatorluk ordusu Balkanlara
sokulabildi. 593’te Langobardlarla ittifak kuran Avarlar’ın yıllık haracın
yükseltilmesi isteğini Mavrikios kabul etmeyince, Avarlar -sürekli el değiştiren-
Singidunum’a saldırdılar. Ertesi yıl aşağı Tuna’daki yerleşik Slavların üzerine
gönderilen Bizans ordusu, Avar-Slav-Bulgar ordusunun Selanik’i üçüncü kez
kuşatmasını tetikledi. Tam bu yıllarda Avarlar kuzeyde Franklarla mücadele
halindedir.
599 yılında Avarlar en kritik bölge olan Tuna’nın güneyine yönelerek bugünkü
Köstence‘ye sefere çıktılar. Bu bölgede savaş cereyan etmedi. Fakat Bizans
ordusunun ilerleyen diğer bir koluyla Niğbolu’da (Nikopolis) hesaplaşma
yaşandı. Avarlar bu çarpışma sonrası yapılan antlaşmayla 120.000 altın yılık
haraç almaya başladılar ve Tuna sınır kabul edildi. Buna karşın Bizans ordusu
Tuna’yı geçti fakat bu, sarayda iktidarı değiştirecek ve imparatorluk makamının
Phokas tarafından ele geçirilmesine yol açacak bir süreci de başlattı (602).
Bayan Kağan bu sırada öldü.
(*) Ege Üniversitesi TDAE Türk Tarihi ABD yüksek lisans öğrencisi
NOTLAR
KAYNAKLAR
1) Emil HERŞAK (2002); "Avarlar: Etnik Yaradılış Tarihlerine Bir Bakış", Türkler
Ansiklopedisi (2002), Cilt II, 641-656
2) Peter GOLDEN; Türk Halkları Tarihine Giriş (çeviren: Osman Karatay); Karam Yayınları
; Ankara, 2002