Professional Documents
Culture Documents
ISBN 975-10-2439-0
06 07 08 09 9 8 7 6 5 4 3 2 1
Ankara Caddesi, No: 95
Sirkeci 34410 STANBUL
Tel: (0212) 514 06 10-11 (Pbx)
Fax: (0212) 514 06 12
posta@inkilap.com
www.inkilap.com
Burak Eldem
Fraternis
Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik
(Sakl Tarih: Kitap 2)
BURAK ELDEM
1984'ten bu yana, yayn dnyasnda. eitli gazete ve dergilerde yazarlk, editrlk ve
danman olarak grev ald. 1999dan itibaren "Yeni Medya" alanna yneldi, Trkiye'nin nc internet kurulularnda editrlk ve yneticilik grevlerini stlendi. 2003
ylnda, "2012: Marduk'la Randevu" adl almasyla, "Sakl Tarih" adn verdii
kitaplk bir dizinin ilk admn att. Bir yl sonra yaymlanan "Seni Tlsmlar Korur"
simsarlarnn siyasi entrikalar ve yabanclama zerine yar fantastik bir alma niteliini tayordu.
Burak Eldem'in altnc kitab olan "Fraternis: Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik", gizem
kltleri ve binlerce yl ncesine ait "yitik bilgi" kaynaklarnn izini sryor. Kitap ayn
zamanda "2012: Marduk'la Randevu" ile balayan "Sakl Tarih" adl lemenin ikinci
adm ve devam niteliinde.
NDEKLER
14
23
40
46
53
58
68
79
87
97
99
111
113
118
122
125
134
139
149
157
161
166
173
178
Pseudo-Sibylline Metinleri..........................................................................
181
184
190
194
Ate ve Kl a ..........................................................................................
203
210
220
223
226
229
235
248
261
268
269
281
290
.........................................................................
298
310
326
328
338
351
359
364
365
380
389
397
405
406
415
421
431
435
442
452
469
Ykseli ve D .......................................................................................
477
488
489
496
500
505
508
512
523
524
529
536
542
552
555
558
565
576
581
586
589
598
599
603
609
613
620
630
Yazarn Notu
2003 ylnn yaz aylarnda, "2012: Marduk'la Randevu" adl kitabm ya-
yaz balarnda metne son biimini verip, yaynevine teslim edeceim ynndeydi. Ancak evdeki hesap ou kez olduu gibi yine arya uymad ve
gibi) eitli etkenler nedeniyle, belirlediim takvimde dokuz aylk ciddi bir
sapma ortaya kmasn gze almak durumunda kaldm. Hep sylendii
gibi, "ge olsun ama g olmasn."
ilk admn oluturacak bu kitabn ieriini de, Mardukla olan ilikisi ba-
dar" ekirdeini oluturmular; bu konumlarn elde tutmak iin de, bilginin paylalabilirliini ortadan kaldrma ve onun zerinde tekel oluturma
yolunu semilerdi. Snfl toplum modelinin, ataerkil ilikilerin yaygnlk
Oysa bilgi, toplumsal yaamn iinde byle "olumsuz" bir rol stlen-
mek zere kmamt ortaya ve tarihin bir "snf savam" ekseni zerine
kurulmas, insanln yazgs falan deildi. Bilginin herkes iin kullanlabilir
veni ve "evrensel tarih"le ilgili en ayrntl bilgiyi elinde tutan; ama ataerkil
rak gcn ve saygnln yitirmeye balayan bir "bilge kadnlar klt"nn, bir biimde ayakta kalmay baararak uygarln "yanl gidiini"
tersine evirme abalarn ayrntlaryla izleyeceiz. Yunan, Roma ve Anadolu'nun ezoterik gizem kltleri ve sakl bilgeliinin izlerini srecek;
kan "Magna Mater"le, yalnzca nl bir dnr ve bilim adam deil, ayn
dnya" idealinin, yzyllar iinde nasl bir erozyona urayp yok olduunu
sbjektif almalar oluturuyor. Dikkate deer, gereki ve dengeli aratrmalarn saylar, iki elin parmaklarn gemiyor.
seyri ayrntl olarak ele alan bu objektif ve sra d almada ortaya koy-
maya altklarmnsa, iinde yer aldklar yapyla ilgili "her eyi bildikle-
rini" sanan usta ve deneyimli Masonlar bile artacak, dnyada ilk kez
ierdiini belirtmek istiyorum. Bir "erkekler kulb" olarak bilinen rgtn uzak gemiteki kkenlerinin, u efsanevi Hiram Abif ya da Eski Msr'n yap ustalar falan deil, koruduu "gizli bilgi"den yararlanarak uy-
Burak Eldem
Ocak 2006
I
BR "DEAL"N HKYES
doru, Cumae kentinin khin rahibesi, Romann yedinci kral, Etrsk kkenli Tarquinius Superbus (II. Tarquinius) ile bir grme talep eder ve
huzuruna kar. Elinde, "tm zamanlarn bilgelii"ni ieren dokuz kitap
vardr iddiasna gre ve bunlar kendince uygun bir fiyat karlnda
"garip" ve allmadk bir yntemle devam ederek, elindeki kitaplarn n yakar ve kalan altsn ayn bedelle bir kez daha kraln nne koyar.
Roma'nn sert ve otoriter yneticisinin direnci krlmtr; iini giderek kabarmakta olan bir merak kaplamakta ve kitaplarda nelerin yazl olduunu
kitab satn alr. Daha kitaplara stnkr gz att anda da, elindeki belgelerin ne denli nemli ve deerli olduunun farkna varp, bu kitab
Capitoline tepesindeki nemli tapnan, yani Jpiter, Juno ve Minerva
onlara elini srmeyecek; bu cilt, ayn tepede yan yana duran byk
tapnakta gizlilik iinde saklanacak ve onlarn gvenliinden, iki yetkin danman sorumlu olacaktr. Kitaplarn korunmas ve saklanmas misyonu
lendirmek iin olsa gerek, Tarquinius ile grmeye gelen yal kadn sa-
grmedii belirtiliyor. 3 Krala kitaplar sattktan sonra da, yine ardnda hi-
bir iz brakmadan ortadan yok oluyor bu gizemli kadn ve bir daha onu
kimse grmyor. Ancak biraz daha "gereki" versiyonlar, yal kadnn,
azndan nnden mutlaka haberdar olmas gerektiini, kukuya yer brakmayacak bir netlikte anlatyorlar. Aslna baklrsa, kimselerin tanmad-
ma tarihilerinin yaptlarnda, Tarquinius ile Cumae kenti rahibesi arasndaki pazarlktan sz eden, efsaneyle paralel ierie sahip ve olay ilk elden
yaayp kaydeden bir yazmana ait herhangi bir pasaja rastlamyoruz. Sz-
ksmen
doruluuna
iaret
edebilecek
baka
verileri
bize
salamaktan da geri durmuyor Livius. Her eyden nce, hem genel olarak
bunun her an greve hazr beklediini; krallarn ou kez bunlarn yorumlaryla yetinmeyerek Yunan kentlerindeki uzman khinlere danma gerei
duyduklarn reniyoruz.
satrla deinip gese bile, "Sibylline Kitaplar"nn ok zel bir dikkatle sakland ve kritik dnemlerde yetkili rahiplerce bunlara danldn doru-
tnc yzylda Tarquinius Superbus ile Cumae Sibyl' arasnda geen ve ki-
ve konsllk yapan Cassius Dio da, Augustus dnemini anlatan tarih kita-
deise de, "Sibyl" ile Tarquinius arasnda sarayda yaananlar ve ilk alt
ilahi sunuyu yiyor ve kral saraydaki hibir rahibin bu "iaret"i aklayamamas zerine iki oluyla birlikte yeenini, yani erkek kardeinin olunu,
kardn reniyoruz, iki prens ve kuzenleri, bu yorum zerine meraklarn yenemeyerek, ilerinden kimin yeni kral olacan soruyorlar Sibyl'a
Maaradan karken yeen Brutus, bir bahaneyle geride kalp Sibyl ile konuuyor ve verdii mesajdaki "gizli ifre"yi kadndan renmeyi baaryor.
taklp yere dm gibi yapyor ve topra pyor: nk, gizli ifre, "top-
sradan bir ayrnt gibi grnebilir; ama "Sibylline Kitaplar" ve onu yara-
tan derin ve kadim kltr ile olduka yakn balants olduu iin, bu anekdotu buraya aktardm.
korunmu ve saklanm, insanla ve dnyaya ilikin ok eski ve kritik bilgilerin bekisi ve taycs grevini stlenen Sibyl'lar, ok sonraki dnem-
durumdalar. ounlukla, bulunduklar kentteki Apollon ya da Demeter tapnaklarn ynetiyor ve zamanlarnn byk blmn, bu tapnaklarn
yaknndaki kendilerine ait rktc maaralarda "kehanet sanat"yla u-
minde kaleme ald nl yapt "Aeneid" de, onu hikyenin renkli ve sim-
Troyadan uzun bir deniz yolculuu sonrasnda talya'ya gelip burada yer-
letii varsaylan efsanevi prens Aenias'n hikyesini anlatmt. Romallarn atas olduu varsaylan Aenias, talya'daki serveni srasnda Cumae'ye
gidip Sibyl da maarasnda ziyaret ediyor ve onun rehberliinde "yeralt
rasnn "yz ayr giriinin" olduuna ve bir labirenti andran darack tnel-
10
meknla ilgili olarak efsanelerde dile getirilenlerin, pek de abartl saylamayaca grld.
Bir tepenin iki yann evreleyen, 130 metre uzunluunda dar bir deh-
zi. Ziyaretiler, giriteki dar bir koridorun sonunda trensel arnma iin
yaplm banyoyu kullanyor ve yine lo bir geidi geride braktktan
sonra, Sibyl'n bekledii kabul odasna ulayorlard. Bu ana blmede gerekleen ilk grmeden sonra, Sibyl'n rehberliinde, dehlizlere yaplacak
dehlizler, iki kenarna belli aralklarla yerletirilmi nilerde yer alan kan-
ni admda, arkeologlar aknla dren, byleyici bir meknd Cumae'deki bu nl maara: Birbirine alan tneller, geitler ve kaplar o
denli karmak bir yap oluturuyordu ki, yannda bir rehber olmayan ziya-
cesi "barbar" toplumlarnda bile rastlandn syleyebiliriz. Szgelimi "Eiriks Saga" adyla bilinen kuzey mitinde, Marcus Terentius Varro'nun ak-
"Blgede Porbjorg adl bir kadn vard; bu bir khindi ve 'Kk Sibyl'
adyla biliniyordu. Her biri kendi gibi khin olan dokuz kz kardei daha
ediyordu." 11
olarak deil, skandinav kltr ve yaantsnda arlkl bir yeri olan mar-
yaamlar ciddi bir risk altna giriyor; nk Papa kararyla "kfir" ve tehlikeli ilan edilip kouturmalara uruyor, ou kez de ikence ve idamla
yz yze geliyorlar. 12 Belki de Orta ve Kuzey Avrupa'da Hristiyan banazlnn "cad davalar"na hedef olan ilk kadnlar, bu kuzeyli Sibyl gelenei-
nin temsilcileri.
Roma'nn ilk yllarna ve ksmen daha eski dnemlere ilikin Yunan anlat-
bir tek ey olduka kesin: Evrenin ve yaamn en byk gc olarak nitelenen ve "Yce Varlk" (Supreme Being) adyla anlan kozmik tanryla, ayn
lerce yl daha geriye giden bir kozmolojinin "ge dnem" temsilcileri ola-
kaleme ald "Kehanet" konulu makalesinde, gelecee ilikin bilgiyi tad ve yorumlad iddia edilen gelenekleri inceleyen Leonhardt Schmitz, bu
bir kent ya da tapnakta yerleik olarak yaamaktan ok, "gezgin" bir misyonerlii yeliyorlar. Ancak yine de Schmitz, Romal tarihilerin de anlatt-
drm ve olduka erken bir tarihte Ege'deki Yunan kolonilerini de kltrel anlamda etkilemi "Kybele" adl tanrayla yakndan ilikili olduu d-
bilinen ve Ege kylarndan Kapadokya'nn dousuna dek yaygn tapnmna rastlanan Kybele, ilk izleri Troya savann en az birka yzyl ncesine
dek srlebilen bir inan sisteminin merkezinde yer alm, gl bir tanrsal figr. Yani kabaca, sa'dan nce 1500'lere dek geri giden bir sre iinde Anadolu'nun batsna, Ege kylarna ve hatta Trakya'dan Balkanlara
diyor, arkeolog Michael Cosmopoulos, tanra kltnn Troya ile balantsna deinirken. 16 Bat Anadoludaki Pergamon (Bergama) kentinin de Ky-
Michael B. Cosmopoulos, "Greek Mysteries: The Archaeology of Ancient Greek Secret Cults", s.
102, keli parantez bana ait.
rulduu yolundaki yaygn kan, Romann resmi tarihiyle de bire bir uyumlu bir "kken olgusu"nu destekliyor: Romallar, Cumhuriyet dneminde
oluturduklar resmi ideolojilerinde kendilerini Troya'l Aenias'a balaya-
hem bu kitaplarla hem de Kybele ile bulumalar, bir anlamda "ilahi bir
yazg" gibi deerlendiriliyor.
nn, dalarn ve aslanlarn annesi. sis gibi, o da doulu bir tanrayd," di-
yannda birer leopar yer alr ve elleri, koruyucu ve muzaffer bir tavrla bu
leoparlarn balarnn zerindedir." 18
yk'te, aa yukar sa'dan nce 6000'e dek geri giden bir dneme ait ok
sayda Ana Tanra ikonas ve heykelcii bulundu. Altml yllarda Kon-
ya'nn umra ilesi yaknlarndaki blgede kazlar ilk kez balatan ve uzun
sre bizzat yneten nl arkeolog James Mellaart'a gre bu, tarmsal ib-
lm ve rgtlenmenin afandaki bir toplumda, gl bir tanra kltnn ilk belirgin izleriydi.
17
18
Mary Beard - John North - Simon Price, "Religions of Rome: Volume 2", s: 45
Antonia Tripolitis, "Religions of the Hellenistic Roman Age", s: 30
rine bir genelleme oluturmak iin yeterli olmad ve heykelciklerin yaygn bir "Ana Tanra" tapnmn gstermeyip, yalnzca "kadn dourganln"
vurguluyor
olabilecei
itiraznda
bulundular.
Ama
Anadolu
topraklarnda geni bir zaman dilimine yaylp devamllk ve istikrar gsteren tanra kltne ilikin ipular, Mellaart byk oranda hakl karyor.
Anadolu'nun birok yerinde, sa'dan nce 6000 ile 1600 arasna rastla-
yan dneme ait olduklar belirlenen ve yaygn bir tanra kltnn varl-
n dorulayan, yadsnamaz bulgular elde edildiini sylyor Antonia Tripolitis. Ama bunlar, az ok birbirine benzeyen, klasik ta heykeller ya da kaya
zerine yaplm birtakm basit resimlerden ya da kk ritel objelerin-
den ileri gitmiyor. Byk bir blm yaznn kullanlmad dnemleri ieren bu zaman dilimine ilikin hibir belge ve kayt elde edilememi olmas,
19
Do. Dr. Glsn Umurtak, "Anadolu Figrinleri", Arkeo Atlas l/s: 106
Gerek tanrann kendi ad, gerek yaygn biimde ona verilen "Byk
gerek annesi" olarak gren Sibyl adl rahibelerin, dorudan doruya Ky-
bele kltnn temsilcileri olduuna ilikin, hi yabana atlmayacak bir ipucu. ". Yedinci yzyla ilikin Frigya metinlerinde Kybele'nin ad, Matar, ya-
ni Anne olarak geiyor," diyor klasik tarih uzman Lynn Roller 21, "Bu ad
sklkla tek bana kullanlrken, bazen tamamlayc bir sfat olarak, Frigya
dilinde 'dalara ait anlamna gelen Kubileya szcyle de karlayoruz.
Dolaysyla en eski yazl metinlerde tanraya basite 'Anne' ya da 'Dalarn Annesi' adyla sesleniliyor."
tini ve bunun iinde yatan "gizli ifre"nin, topran herkesin doal annesi
olduu dncesine dayanmasn anmsarsak, yaknlk ve balant olduka
Dier yandan, Roller'n aktard bilgide yer alan "Dalarn Annesi" un-
van, dikkatli okurun zihninde hemen bir arm yaratm olsa gerek.
Mezopotamya kltrnde byk "Anunnaki" tanrlarn en saygnlarndan
biri kabul edilen Ninhursag, bilindii gibi ou mitte, kardei Enki ile birlikte insan soyunun yaratcs olarak sunulur. Bu byk ve nemli yaratmdan tr de ou kez ona dualarda ve ilahilerde yalnzca "Anne" ya da
"Byk Ana" adyla seslenildiini biliyoruz. Dier yandan, benzerlikler bununla da snrl deil: Smer dilinde Ninhursag, "Yce Dalarn Hanm"
anlamna geliyor ki, "Dalarn Annesi"ne olduka yakn bir unvan bu. Eer
benzerlikleri Msr'a da tar ve Ninhursagn Nil vadisi uygarlklarndaki
20
21
Btn bunlar, bilinen Eski Dnya'nn hemen her yerinde olduka yaygn ve
ayn kaynaktan beslenen, eski bir tanra kltnn varlna iaret eder.
"sa'dan nce yedinci yzyla ait Theogony adl kitabnda Hesiod eskiye
ait bir referans sunarken, tarih ncesi alarn inanlarna ilikin de ilgin
hibelerin de birer paras olduklar "Ana Tanra" kltyle dorudan balant ierdiini syleyebiliriz. Gaia, tpk Kybele gibi, btn varlklarn annesidir ve "Byk Anne" adyla anlr.
ve Kybele tapnmna, yalnzca . On ikinci yzyl sonrasnda Trakya zerinden Bat Anadolu'ya gelmeye balayan Friglerin inan sistemlerinde de-
izlerini Girit, Rodos ve Santorini gibi Ege Adalarnda bulduumuz; bir zamanlar "denizlerin efendileri" olarak adlandrlan insanlarn kurduu, nl
Yakndou'dan deniz yoluyla ilkin Kbrs, ardndan da Ege Adalar'na yerleen ve kltrel etkileri Bat Anadolu'dan Balkanlar'a dek birok blgede
Minos, aa yukar Smer ve Msr'la ezamanl olarak, kendine ait bir al-
eski alfabeleri henz deifre edilmedii iin, bize braktklar yazl kalnt-
vurgulamas mmkndr. Ama Anne kavramnn Girit inancnn temel parasn oluturduu konusunda hibir kuku yoktur." 23
gnmzden be bin yl ncesinde "evrensel" nitelik tad sylenebilecek bir dnce biiminin rndr. Ayn konuya, Rodney Castledon da
vurgulamak istedii ve 'Minos Evrensel Ruhu' gibi btnlkl ama sofistike bir tanra kavramnn altn izdii dnlebilir." 24
bilge rahibeler, binlerce yl ncesine dek uzanan ve bilinen ilk kkl inan
23
24
balarnda bu kltrn en tannan figr olarak ortaya kyor. Ama grld gibi, Yunan kltrne Cybele, Roma'ya da Kybele adyla geen ve
Minos'tan etkilenmi) blgelerde "Dnya Anne" ve onun rahibelik geleneiyle karlamlard. Bu yaygn ve kkl inancn Yunanistan ve Ege Ada-
lar'na, . 3100 gibi erken bir tarihte tandn biliyoruz nk. stelik
tanrann baz nitelikleri o denli deimeden kalyor ki, Cumae ve Delphi
gibi kentlerde, tepelere yakn maaralarda yaayan Sibyl'larn, adlarn ve
yaam biimlerini, hizmetinde olduklar tanradan aldklarn ve bu gelenein binyllar boyunca korunarak srdrldn gryoruz:
afetin ardndan Minos kntye doru giderken, kuzeyden gelen ve blgeye hkim olan Akalar tarafndan, yaadklar blgeden srlp kovul-
mulard. Leleglerin doudaki anakaraya doru kap, Anadolu'nun gneybatsndaki Likya ve Karya blgelerine yerletikleri sanlyor. 26 Buna
lerdi: Trevor Brycea gre, Hitit dneminin epey ncesinden itibaren Ana-
dolu'da egemen bir "Ana Tanra" motifi vard ve sa'dan nce ikinci biny-
lkla kkleri erken neolitik dneme (yani az nce szn ettiimiz atal-
hyk ve Haclar benzeri yerleimlere) dek uzanan ve oradan Hatti kltrne aktarlan Ana Tanra, hem gkyznn, hem de yeralt dnyasnn
hakimi saylyordu, insanlar asndansa onun ad, "Dnya Anne" ya da
26
27
alan iinde, birbirinden bamsz ama yakn iliki iinde varlklarn srd-
biliniyordu. Hititler ncesine ait dnemi aydnlatacak yeterince kaz yaplamam olmas ve bulunan az saydaki kalntnn da yazl belge ierme-
de vard ve bu o denli kkl ve glyd ki, sa'dan nce 17. yzylda bl-
geye egemen olan Hititler, bu kltrden dorudan etkilendiler. Ortaya kan sonu, Hitit "resmi dini" ad verilen eklektik panteona bile Hatti dinsel
pratiinden izlerin szmas ve blge halknn inanlarnda Hatti tanra kltrnn, etkinliinden bir ey yitirmeksizin varln srdrmesiydi. Daha
kadaryla, Hitit Krall'nn bakenti Hattua'ya (Boazky) bir gnlk mesafede olduu sanlyor:
lielerinin hanmefendisi, Hatti'nin Kral ile Kraliesi'nin hkmetinin ynlendiricisi olarak ululatrld. Hitit Devleti'nin ve kraliyetinin ulu koruyu-
cusu oldu ve kral, savata ve ulusal bir tehlike annda daima yardm iin
ona bavururdu." 29
Bryce, Anadolu kltrnde gnein diil niteliklerle, yani bir tanra olarak
dnldne dikkat ekiyor ve Gkyz-Yeralt dualizminin, gnein
battktan sonra "ufuk alt" blgelerde yolculuuna devam etmesiyle ilikili
olduunu vurguluyor. Bu durumda, Ana Tanray yalnzca Dnya'nn ve
gkyznn ya da "yeralt"nn deil, ayn zamanda gnein de tanrsal sahibi olarak gryoruz. Bryce, bu kltrle tanan Hint-Avrupa asll Hititler'in, kendi inan sistemlerinde Gk Tanrs'nn eril olmasna karn, yer-
ile paralel niteliklere sahip, ilgin nokta, Bronz a'nn bitiminden Hristi29
30
yanla dek uzanan dnem iinde birok kltrde eril nitelikler tayan gnein, Anadolu'da binlerce yl "tanra" olarak dnlm olmas.
Ana Tanra inancn yaatrken, o kltrn korumas altnda bulunan "eski bilgiyi" saklayp muhafaza ettiklerine deindik. Yine bu bilge kadnlarn,
Yunan topraklarnda ounlukla Apollon tapnaklarna yakn maaralarda
rn korunmasyd.
Byk olaslkla kkenleri Kk Asyaya dayanmaktayd. Ama Tarquinius'a getirilen kutsal yazmalar muhtemelen talya'nn gneyindeki Cumae
Bir dier dikkate deer nokta, Kybele kltnde "ikincil dzeyde" yar-
dmc olarak dnlp, zaman iinde "Tanrann Ei" mertebesine ykseltilen Attis'e paralel bir eril tanrnn, Anadolu'nun Hatti kentlerindeki
teme sahip olduklarna dikkat ekiyor: Buna gre, aslnda Hitit kltrnn
de gemiinde gl bir Gne Tanras var: Estan. 32 Yine benzeri biim-
Ama Gne'e yneltilen bir dua metninde, ie yarayabilecek kk bir ayrnt var: Kral Muvattali, "Denizden ykselip gklere kyorsun" diyor bir
yakarnda. 33 Hititler, Anadolu'nun ok byk bir blmne egemen olduklar en gl yllarda bile, denizden mmkn olduunca uzak durmay
yelediler. Bir "Hitit Donanmas" hibir zaman var olmad; bir Hitit ky
kenti kurulmad; hatta Hitit kkenli bir balk ky bile bilinmiyor. Deniz-
"deniz kavimleri" olarak bilinen halklarn getirmi olmas, ilgin bir ironi
olarak dnlebilir. Ama yine de, Hititlerin en azndan bir dnemler ana-
yay akla getirmekte. Bu durumda en akla yakn grnen aday, Hazar Denizinin bat kylar oluyor ki zaten ou tarihiye gre Hitit gleri de byk
olaslkla bu blgeden balamt. Ancak burada bizim amzdan nemli
olan nokta u: Eer Hitit inancnda ok eskilerde kalan Estan adl bir Gne
32
33
ne dayanan tanra kltrn, bir biimde bu g yollar araclyla Asyaya da balar: Kafkaslarn efsane rk Nartlarn saygn tanras
nen en eski inan sistemine ait diil ilahi gc Vela 35, bu olduka eski ve
u'nun sekiz bin yl akn tarihine kubak yaklamaya alarak yola devam etmemize karn, ayrntlarn okluu ve eitlilii nedeniyle biraz ka-
sr'da, balangc llemeyecek denli eskiye dayanan net bir Ana Tanra
kelerinde byk olaslkla Ana Tanra merkezli bir inan kltne sahipti-
ler ama sre iinde eril gk ve frtna tanrlar, onlarn yerini almaya balad. Buna karn, yeni yerletikleri topraklarda ok uzun sredir
saygnln ve gcn koruyan Wurusemu gibi tanralar byk bir istekle benimsemekten de geri durmadlar.
34
35
Yunan topraklarndan Balkanlar'a dek uzanan bir blge iinde gne tapnmn da ieren bir Ana Tanra gelenei her zaman varln korumutu.
Avrupa'nn kuzeyindeki gmen kavimlerde, Britanyann arkaik sakinle-
yor srekli. Bir baka deyile, verimlilii salayan ilahi g, diil ve ana
niteliiyle belirirken, "bilgelik" ve "koruyuculuk" da kadnlarn, yani tanrann rahibelerinin grevi ve ilevi haline gelmi gibi grnyor. Ana Tan-
ra'nn tapnaklarnda erkekler ancak birer "yardmc" olarak grev alyor; olduka uzun bir dnem boyunca, barahip kimliini tayamyorlar.
getirdii deiimlerin de yava yava devreye girmeye baladn syleyebiliriz: Kybele tapnaklarnda artk erkekler de rahip olarak grev yapmaya
36
sonra.) Ancak buna karn, tapnak ynetiminde yetki ve g yine kadnlarda ve Barahibe'de. sa'dan nce drdnc yzylda, Byk skenderin
fetihleri srasnda, igalci Persler Bat Anadolu'dan kartlp blge btnyle Helenlerin etki alanna giriyor ve bu arada Kybele kltnn Yunan
alma isteiyle Anadolu'ya da giriyor ve Efes, Pergamon, Pessinus gibi kentlerde dorua kan Kybele kltne byk ilgi gsterip, bunlar kendi lkesine tayor. Bylece, kimi kentlerde orijinal adna yakn bir sylenile Ky-
makta: Daha ok Yunan kkenli olduu bilinen bir mite gre, Zeus tohumlarn dnyaya sam ve bunlardan hem erkek hem de dii niteliklerine
ortadan kaldrmak iin onun cinsiyetlerinden birini yok etme yolunu seerek, erkeklik organn kestiler. Bylece erkekliinden arndrlan Agdistis,
diil kimliiyle bir tanra olarak varln srdrmeye balad. Kesilip atlan erkeklik organnn topraa dedii yerdeyse, bir nar aac bitti. Bu aa-
37
kaburga kemiinden yaratlan kadn" temasnn aksine, kadnn kesilip atlan paras araclyla yaratlan erkek fikrini iermesi asndan ilgin. Ayn zamanda, tanrann yardmcs olarak beliren Attis figrnn nasl do-
Agdistis adnn, yerel niteliklerle snrl kaldn ve ok daha geni bir corafyada tanra iin Kybele adnn yelendiini biliyoruz.
Pessinus'daki Kybele tapnanda yer alan Ana Tanra'ya ilikin klt objesinin Roma'ya getirilmesi ve zel bir tapnaa konmas gerektiini sylyor. 39 Bunun zerine sekin bir temsilci heyeti Romadan Bat Anadolu'ya
doru yola kyor ve blgenin egemeni olan Pergamon kralnn onayyla,
Sz edilen klt objesi, hemen akla gelecei gibi bir tanra heykeli ya
net", birok kaynakta "siyah bir gkta paras" olarak geiyor. Tpk Msr
dikkate alnarak, yapmna . 205'te balanp, 204'te bitirilen "Magna Mater" (Byk Anne) tapnana bu kutsal nesnenin yerletirilmesiyle, Kybele
kltnn Roma topraklarnda "resmiyet" kazandn syleyebiliriz.
miyoruz) yeni bir bayram ve festival olarak Roma takviminde yerini ald.
belki biraz da Jpiter'e tapan Etrsklerin etkisiyle, kurulu yllarndan itibaren Roma resmi inan sistemi eril gk tanrs anlay zerine kurulmu,
Roma Kybele kltn scak ve istekli bir tavrla benimsedi ama onun
lerde grev almalar ya da Kybele kltnn nemli bir paras olan mzie
elik etmek zere tanra korosunda arkclk yapmalar yasakt. Bu ynleriyle "yabanc" bir klt olma nitelii korunuyor ve Roma yaamna derin-
40
"ele gemi ok byk bir ans olarak" deerlendiriliyordu ama aslna baklrsa bu gizemli metinlerin iinde nelerin yazl olduunu da ok az kii
biliyordu gerekte.
Korku ve Sansr
Az sayda st dzey yetkili tarafndan eriilebilir durumda olan bu bel-
ilgin bir biimde, Sibylline Kitaplar'na ynelik korku ve tedirginlik duygularn da besliyordu. Ayn tedirginliin, sa'dan nce birinci yzylda
tine tepesindeki Apollon tapnanda titizlikle saklanan, mparatorluk dneminde de "resmi belge" nitelii tayp zerindeki koruma iyice artrlan
Sibylline Kitaplar'nn, "dokunann elini yakan" garip niteliini sergiliyordu
sanki.
41
gcnn sonsuza dek srmesini salayacak gl bir "koz" olduuna inanyordu. stelik daha nceki yneticilerde olmayan nemli bir ayrcala
da bir "yksek rahip" olmann prestijinden de yararlanarak, kitaplar zerindeki gizlilik zrhn delmi ve kendisine, istedii zaman bunlara eriip
okuyabilme yetkisini tanmt. Ancak yine de, Sibylline Kitaplar'nda ya-
zanlardan nedenini bilmediimiz biimde tedirgin olmu ve belki de metinler zerinde "sansr" anlamna gelebilecek ilk radikal mdahaleyi yapma gereini hissetmiti:
koydu ve Altn a'n sonsuza dek srmesini salayacak bir garanti olarak,
klt heykellerin kaidesine yerletirdi." 42
ya da rahatszlk veren "kehanet"lerin neler olduu zerine fikir yrtemiyoruz. Roma'daki Alman Arkeoloji Enstits'nn ilk yneticisi olan antik
netlerden arndrma"yla ilgili olduunu sylyor. 43 Ancak belirsizlik tayan nokta, "kehanet" ad verilen bilgi ve kaytlarn dorudan doruya ki-
neler olduundan ok, bunlar okuyan ve yorumlamaya alanlarn karttklar sonulara ilikin verileri buluyoruz. Bir baka deyile, aktan aa
42
43
Paul Zanker, "Power of Images in the Age of Augustus", s: 51, italikler bana ait.
Paul Zanker, a.g.e, s: 121
farkn sanlandan da byk olabilecei izlenimini yaratyor. Belki de Augustusu korkutan faktr, kitaplarn bu denli etrefil olmas ve yorumlarn
gvenilirliklerinin dklyd.
farkl bir dilde (Eski Yunanca) 44 yazlm olmas ve bunlarn Latince evirilerinin ok uzun sre yaplmamasyd. lahiyat profesr John Sawyer, eski
lanmas geleneinin bir hayli eski olduuna dikkat ekiyor ve Sibylline Ki-
taplar'nn da olduka uzun sre, ilk yazld dil kabul edilen Yunanca orijinaliyle saklandndan sz ediyor.(Sonradan karlan Latince kopyalarn,
orijinal belgeler Capitoline'deki yangn srasnda yok olduktan sonra retilmi, "sahte" kitaplarn evirileri olduunun altn izelim.)
Bu, kutsal kabul edilen ou eski belgenin yapay bir sis perdesiyle r-
anlalamaz" bir nitelie kavuturulup, evresi dokunulmazlk zrhyla rlnce, onu anlayabilenlerin ayrcalk sahibi olduu ezoterik bir yapnn
olumas da kanlmaz hale geliyor. Sawyern, birok byk dinde de rastlanan, kutsal kitaplarn orijinal dilde korunmas konusundaki tutuculua
ilikin zmlemesi, "gizem" kavramyla "iktidar gc"nn birbirlerine ne
denli yakn olduklarna ekiyor dikkatimizi:
44
Aslnda bu da modern tarihilerin bir varsaymna dayanyor. Ana Tanra kltnn ve rahibe
geleneinin izini srdmzde, metinlere hi deilse "esin kayna" oluturmas beklenen
en eski rneklerin Frig, hatta belki eski Hatti ya da Minos dillerinde korunmu olmalar bile
mmkn grnmekte.
gizemleri anlayacak anahtarlara sahiptiler. Neyi aklayp neyi gizli tutacaklarna onlar karar veriyorlard. Eski Roma'da Sibylline Kitaplar'ndan
sorumlu olan rahiplerin ayrcalklar da bunun gibiydi. 45
ve ithal edilen yerel kltlerin zaman iinde politik arl olan bask grup-
"anlalamaz" hale gelmi, olduka eski ve farkl bir dildeki metinleri yo-
de dmleniyordu:
ltmz "gizli bilgi"yi ieren Sibylline Kitaplar'nn, Roma tarihi iinde yaad serveni ok ksaca yeniden gzden geirmekte yarar var:
olduu varsaylan bir khin kadndan, olduka "garip ve sra d" bir pa-
zarlktan sonra, cilt kitab satn ald syleniyor. Ancak kitaplarn varl-
sonraki dneme, yani Roma Cumhuriyeti'ne ait. Yeni dzenin sekin yneticileri, bu belgelere sahip olmann Roma iin "tanrlarca ltfedilmi bir
ans" olduunu dnyor ve kitaplar, kentin en gvenli ve en iyi korunan
ilk gnlerden itibaren "zerk" bir yapya kavuarak, etkin bir politik gce
dnyor.
- Aradan 300 yla yakn bir sre getikten sonra, yine bir Sibyl'in keha-
rahibeleri ve kutsal nesneleriyle birlikte Roma'ya aktarlyor; Palatine tepesine grkemli ve etkileyici "Magna Mater" tapna ina ediliyor. Gste-
rili bir trenin ardndan Kybelenin Roma'ya gelii, her yl mart ortasnda
bir festival ve spor oyunlar eliinde kutlanmaya balyor; oyunlara tanr-
ann sfatndan esinlenilerek Yunanca "byk, yce" anlamna gelen Megaleden tretilmi Megalesia ad veriliyor. 48
yok olduu varsaylyor. Bunun zerine, yine byk bir gizlilik ve dikkatle,
47
48
kopyalar da yaktryor.
gtan beri ok nemli olduunu her haliyle belli eden Sibylline Kitaplar'nn ierii ve otantikliiyle ilgili ok sayda kuku yaratyor zihinlerde.
Her eyden nce, daha ilk gnden itibaren, kitaplarn "yaklma" gibi bir
yazgyla kar karya geldiini gryoruz. En yaygn ve "garantili" kitap
yok etme arac olan yakma eylemi, belli aralklarla Sibylline Kitaplar'na da
uygulanyor. Hem de, anlatlara bakarsak, bunun ilk rnei, onlar "koru-
yonu onlar korumak olan bir rahibe, nasl olur da kendi isteiyle yakar?
Yoksa burada, ilk kurulu yllarna ve Krallk dnemine ilikin bilgilerin bir
hayli karanlk olduu Roma'nn, "resmi tarih" kaynakl bir azizliiyle mi
karlayoruz?
itibaren Roma devletinin eline getiini ve ok byk gizlilik iinde, titizlikle saklandn kesin olarak biliyoruz. Bu konuda neredeyse btn tarihiler hemfikir, ikinci kesin nokta, yine btn kaynaklardan ve popler sy-
ler gibi, olduka uzak durdu Roma yneticileri. Manevi yaam, gelimelere
kitap fikrine bu denli kapal olan toplumsal yap iinde Sibylline Kitaplar,
asla yadrganmam, hatta daha da tesi, byk bir istekle benimsenmiti:
Hannah Harrington, "Grekler ve Romallarn btn kutsal kitaplar yads-
Lupa'nn ocuklar
Demek ki, Romallar Sibylline Kitaplar'n ayr bir yere koyuyorlar ve
yaratan tanra klt, bir biimde Roma'nn kurulu destannn arka planna da yerletirilmitir nk:
49
Troyal prens Aeneas'n soyundan geldikleri kabul edilir. Ama bu iki kar-
de, bir erkekle cinsel ilikiye girmeksizin hamile kalan, Vesta 50 rahibesi
bir bakire tarafndan dnyaya getirilmiler ve bu nedenle Aeneas'n kann
tamalarnn yan sra, ilahi bir "genetik mirasla" da yklenmilerdir. Remus ve Romulus, daha doduklar gn, onlar kendi taht iin bir tehdit ola-
rak gren kral Amulius'un emriyle bir sepet iinde Tiber nehrine braklarak, lme terk edilir. Ne var ki sepet, rman delta yapt bir noktada
kyya doru srklenir ve kutsal bir incir aacnn dallar tarafndan dur-
durulur. Efsaneye gre burada yanlarna bir dii kurt yaklam ve ikizleri
bir sre emzirmitir.
birlikte, ksa bir sre iin olduka arpc bulduum bir noktaya dikkat
ekmek istiyorum: Eskia'n birok kltrnde, zellikle de aman gele-
baladn gryoruz.
sonraki yllarda eski ngiliz dilinde "dii kpek" anlamna gelen "bicce"
Vesta: Eski Roma'da, ocaklardaki atein hi snmemesini ve dirlik dzenliin devamn saladna inanlan ocak tanras. Kkenleri kabile geleneine dayanan Vesta rahibelerinin
balca grevi, Roma'nn devamlln salad dnlen tapnaktaki atei srekli canl
tutmakt.
51 Harold Bayley, "Archaic England", s: 36
50
szc, yine aalayc bir sfat, bir hakaret olarak, "fahie" yerine de kul-
nlan "putaa" ya da, Fransz dilinde ayn anlam veren "putain" de, byk
olaslkla kklerini eski dildeki Pythiadan, yani Sibyl'dan alyor: Tanra'nn rahibesinden.
bir rnek, bu noktay daha da ak hale getiriyor: "branice bir szck olan
zonah'n bazen yosma' bazen de 'kadn peygamber' anlamnda kullanl
ok ilgintir," diyor Stone. 52
bir gre gre Latin dilinde vahi hayvan anlamna gelen "Rumis" kkn-
vahi bir hayvan olan kurt tarafndan emzirilmesi olayna gnderme yap-
da anlr. Bu kimliiyle yalnzca bebeklerin deil, tm Roma'nn koruyucusudur. 54 Dier yandan, efsanedeki unsurlar arasnda yer alan ve ikizlerin
na'nn inciri" olarak bilinmektedir ve Palatine tepesinde bu tanrann kutsal alan olarak bilinen maarann evresinde, Ficus Ruminalis adl bu zel
incir aalar yer almaktadr.
"Ruma"yd ve bu szck, tpk "Rumina" adnn dilbilimsel kk gibi, "gs" anlamna geliyordu: Emziren ve besleyen "anne gs". Yedi tepe zerine kurulduu sk sk vurgulanan Roma'da, bu tepeler ayn zamanda "Tanra'nn besleyen ve verimlilik salayan gsleri" olarak dnlyor
"El' iin kullanlan unvanlardan biri, "El aday"d. (Hatta Tanr'ya verilen
53
54
karl olan ve heykellerde, bedeninin n ok sayda gsle kapl biimde betimlenen, Apollonun kardei Artemis gibi. Bu veriler, panteonda
larn Hanm" unvannn verildiini grmtk. Grne baklrsa ok daha eski tarihlerde, birer verimlilik, bereket ve koruyuculuk simgesi olarak
onlara verilen bu unvan, "emziren gsler"le balantlyd ve sonradan
gs szc, da iin de kullanlmaya balamt. Byk olaslkla dalarn morfolojik yaps, eski toplumlarn onlar "Dnya Anne'nin gsleri"
olarak yorumlamalarna yol am ve eski dillerde hem gs hem de da,
ayn szckle ifade edilir olmutu. Bu durumda, adnn kkeni "Ruma", ya-
ni gs olan tanra Rumina da, hem st ocuklarn, hem de ayn ad tayan kenti, yedi tepeden oluan gsleriyle besliyordu belki de.
lant sonucu nehir kysndan gemekte olan yoksul oban Faustulus, sepet
iindeki bebekleri grnce onlarn kim olduklarn hemen anlad: Zalim
masn diye bir anlamda "bakirelie mahkm ederek" Vesta rahibesi yaptn; buna karn gen bakirenin (bir sylentiye gre Sava Tanrs
bebeklerin ldrlmesini emrettiini biliyordu. Fazla dnmeden bebekleri ald ve evine getirdi; onlarn emzirilmesi ve bakmn da, obann kars
Larentia stlendi. Buradaki kritik nokta da, Livius'un belirttiine gre, ikiz-
Btn bunlar, "dii kurt" simgesinin ardna gizlenmi bir baka hikye-
nin ya da inann altn iziyor gibi. Bebekler adlarn, st ocuklarn koruyan bir tanradan alyorlar; sepetin kyya kt yerde, birok kltrde
onlar ehrin uzanda yaayan bir oban bulup bakmas iin karsna veriyor ve bu kadn da "dii kurt" adyla biliniyor. Eer Romulus efsanesiyle
lip bytlmesi srecinin ardnda ne bir dii kurt, ne de basit bir oban ve
karsn aramamz gerekecek: Acca Larentia, ok eski dnemlerden beri
Roma'da sayg gren ve bilinen bir tanra (belki de, Ana Tanrann bir
baka grnm ya da formu.) Hatta arlkl olarak krsal blgelerde kut-
dan doruya birer arketip olarak bakmak daha anlaml hale geliyor. nk
Larentia, yani "Lupa" net bir biimde saygn tanraya gnderme yaparken,
onun ei olan ve krlarda yalnz gezen oban da, Avrupa "pagan" kltrn-
anlamda, Kybele ile Attis arasndaki ilikiye edeer bir "ift modeli"nden
sz ediyoruz yani. Eer bu teolojinin ok daha eski geleneklerdeki paralellerini bulmak istersek, gzlerimizi Mezopotamya'ya evirmemiz yeterli:
Larentia ile Faustulus ya da daha net bir deyile Ana Tanra'yla onun yardmcs, ei ya da hizmetisi konumundaki eril tanr arasndaki balanty,
neredeyse btnyle ayn format iinde Tanra nanna ve oban Dumuziyi (Sami kltrnde tar ile Tammuz) anlatan mitlerde de buluyoruz.
55
56
lerini dile getirmek iin kaleme alnm gibi. Bir baka deyile, btn bu
isim ve simge ifrelemesinin ardnda, tpk Sibyl gibi, tanrann rahibeliini yrten bir kadn figr ve onun temsil ettii kltn ayak izleri grlyor. Ama burada okura anmsatmak istediim nokta, Roma devletinin destans "resmi tarihi" olarak sunulan btn bu karmak ifreli hikyelerin,
ne" biimlendirilmi.
Bylesi ifrelerle ykl bir efsanenin nasl bir ilevi var peki? Son dere-
ce basit aslnda: Remus ve Romulus, bin yl epey akn bir sre "dnya
devleti" olarak hkm srecek Roma'nn efsanevi kuruculardr ve bir tanra (Vesta) rahibesinden babasz olarak domu, sonra da bir baka rahi-
dan balantsn grmek zor deil. Ancak bu konuyla ilgili geleneksel tarihin bize anlattklar, ayrntlar arasna gizlenen bir baka soruyu yeniden
ortaya karyor:
onun koruyucusu olan rahibeden "baka bir iliki" araclyla elde edilip,
sonradan bu hikye mi uydurulmutur? Daha dorusu, Sibylline Kitaplar
anlatld gibi Tarqunius dneminde mi Romaya gelmi ve resmi nitelik
kazanmtr, yoksa daha ge bir tarihte, Cumhuriyet dneminin balarnda
m? Eer ikinci seenek doruysa, Cumhuriyet'in resmi kurumlarnn olutuu bir dnemde, Romaya dardan ithal edilmi, "yabanc" bir kltrn
rn olan bu kitaplar, kim tarafndan getirilmi ve Cumhuriyet kurmaylarna "devletin resmi ve kutsal belgeleri" olarak kabul ettirilmitir?
den ve kaytlardan uzak olduu iin bir hayli bulank kabul edilebilir. Bu
d tarih almalarndan ediniyoruz. Dolaysyla, sa'dan nce altnc yzyldan kalma hibir somut belge ya da dokmana sahip olmadmz iin,
Tarquinius Superbus'un Sibylline Kitaplar'n ele geirmesi hakknda bil-
verilen rahibe kadnlarla ilgili bilgilerimiz, ok daha net ve eskiye ait kayt-
lara dayanyor. Hele bu, insanlardan uzak, maarada yaayan gizemli rahibe kltnn Yunan topraklarndaki varl ve saygnlna ilikin veriler,
daha da ayrntl.
lecee ilikin "kasvetli" tahmin ve yorumlarda bulunan Sibyl adl kadnlarn, bin yllar aan bir gelenein srdrcs olduklarndan sz ettiini
biliyoruz. 57 Drdnc yzyla gelindiinde, Yunan kltrnde Sibyl kav-
duka eski ve kkl bir "ruhani birliin" salad dolayl avantajdan yarar-
57
58
Yunan kent devletlerinde yaayan ve saygn tapnaklarn yneticiliini stlenen Sibyl'larn yesi olduklar bu rgtn bilinen en nl merkezi Delphi'ydi ve oradaki Sibyl'n (Pythia) ynetiminde ylda iki kez, ilkbahar ve
sonbaharda konsey toplants dzenleniyordu. Balangta, Apollon ve
nan kent devletleri yneticilerinin "dini otorite" olarak kabul ettikleri bir
g ve prestije kavumutu.
rine adil olarak paylatrlmasn; tapnaklara saygszlk edenlerin cezalandrlmalarn ve ortak festivallerin dzenlenmesiyle ilgili ayrntlar ie-
gereinde ortak kurallara uymayan kentlere "kutsal sava" ilan etmek gibi
yetkilerle de donand.
gre on iki kentte tapnak yneticiliini srdren on iki yesi vard. sa'dan
nce altnc yzyl sonlarndan itibaren, saygnl ve prestijinin salad
Bylesi uzun sreli ve olduka ciddi bir rgtsel deneyimin varl bile,
Hepsinin, kendi adlaryla anlan birer kitab vardr ki, bunlar kk yerel
farkllklar ierse de, aslnda btn Sibyl kitaplarnn ayn ana metinden
kaynakland ve ortak bir bilgi birikimini tad ya da ayn btnn dikkatle blnm paralarndan her birinin, farkl bir Sibyl'n kitabnda sakland dnlmektedir. Daha da tesi, sz edilen kitaplarn yalnzca ierikleri deil, yazldklar dil de btnyle ayndr ve corafi farkllklar ne
Btn bunlar, kayna ok eskilere dayanan bir bilgi birikimine ait veri
su kitaplardaki bilginin bilimsellii ya da geerlilii gibi "nesnel" bir durumdan ok, o bilgi ya da deneyim birikimine farkl corafyalarda ve farkl
minde olduumuz bir dnya grn ve kozmolojiyi temsil etse de, binlerce yl boyunca Eski Dnya'da yaayan insanlarn nemli bir blmnce
sayg grdn ve deerine itibar edildiini unutmamamz gerekiyor.
sonu da ufukta grnmeye balamt, nk sonraki dnemde oluan btn panteonlarda eril tanrlarn zaman iinde baskn ktklarn ve top-
Buna karn, olduka uzun sre Ana Tanra inan ve gelenei ayakta
kalmak iin direndi. Msr, Smer, Akat, Minos, ran, Anadolu, Yunanistan
kadar siyasi yap erkek- egemen niteliklerini giderek daha fazla kuanm
Ana Tanra kltn (hzla gerilemekte olsa bile) yaatmay baard. Kolektif bilinaltndaki tanra imgesi ve saygnl o denli canl ve glyd
rarlanmaya alacakt.
Kitaplar'n ele geirdii ne srlen evreyle, yani sa'dan nce altnc yzyln son eyreiyle balayan bir sreci gzden geirmeye alyoruz.
biraz da korkuya dayal bir sayg yaratp dokunulmazlk elde etmeye alan bu bilge kadnlarn, anadan kza geen bir bilgi koruma ve saklama ge-
olduklarn srekli yinelediimiz "Ana Tanra klt"nn ve ilk tarm toplumlarndan itibaren onu yaratan "Anaerkil toplumsal dzen"in neye benzediine ilikin bir eyler sylememiz gerekiyor. Bylelikle, varolu sava
verdiinden sz ettiimiz Sibyl'n neyi korumaya ve ayakta tutmaya altn (ya da neyi "restore" etmeyi amaladn) daha net olarak grme
olanamz olacak.
mesi sonucu ortaya kan ve kadnn bask altna alnp kamusal alandan
lerin bask altna alnmas" gibi bir durum sz konusu deil. Byle ereti-
bir yapdan sz ettiimizi unutmamamz gerekiyor. Hayat birlikte omuzlayan; ykn ve getirilerini paylaan; ortak karlar gzetme kaygsnda-
snda, retime katlma biimine ve ald "role" bal maddi kar salayan
bir stat farkll olmad gibi, cinsiyetler arasnda da bir "efendi-kle"
ilikisini iermiyordu. Dolaysyla, retim aralar zerindeki mlkiyet de
rnn paylam da "komnal" nitelik tayordu. Kadnla erkek arasndaysa "birbirine stn gelme" mcadelesi deil, koullarn gerektirdii bir
dayanma vard. Ayn biimde, neolitik dnemin btn anaerkil toplumlarnn inan sistemlerinin merkezinde yer alan Ana Tanra ile insanlarn
arasndaki iliki de bir "kulluk" mantna deil, "sevgi ve kran duygusu"na dayanyordu.
biiminde kkl bir deiiklie sahne oldu: Tohum ekmenin, tarla sulamann, tahl ve sebze yetitirmenin, bir baka deyile "topra kendi yararna
akllca kullanmann" yol ve yntemlerinin kefedilmesiyle, insanlarn yaz-
rili
geni
dzlklerin
zerinde
kendi
kylerini
kurmaya
hazr
landrlyorlar. Yaygn kanya gre bu aamay yaayan topluluklarda, cinsiyetleri temel alan basit bir toplumsal iblm sz konusuydu: Erkekler
toplu halde ava karken, kadnlar "toplayclk" grevini stleniyor ve do-
prototipinin ne derece gerei yansttndan emin deiliz. Ama snrl arkeolojik verilerin gsterdii kadaryla kesin olarak bilinen ey, bitkilerle ve
toprakla daha dzenli iliki kuran ve topluluun besin ihtiyacn bu yolla
Olduka uzun bir sre egemen olduu sanlan eski yaam biiminde,
yenebilir bitkilerin deeri bir hayli artyordu ki, yeniden ekilip sreklilii salanamayan bu kaynaklar da bir sre sonra bitebiliyordu. Dolaysyla,
bir tr "by" gibi aniden belirmesinin, tarihi ve antropologlarca "devrim" olarak adlandrlmasna amamak gerek, insanlarn artk kaynaklarn
yaamnn yerini yerleik yaam ve kyler; srklarn arasna hayvan derileri gerilerek yaplm ilkel adrlarn ya da sazdan kulbelerin yerini de
daha dayankl ve kullanl kerpi evler alyordu. Bir baka deyile, kadn-
sahne olacakt artk. Ancak, topra ileyip besin elde etmek, uzun ve yo-
lar halinde deil, bunlarn bir araya gelmesinden oluan "tarm toplumlar"
snda var olan "ilkel" iliki biimlerinden kaynaklandn sylyor ve "babann belli olmad" bir iliki sisteminde soyaalarnn, kesin olarak bilinen anneden yrdn savlyordu. Dolaysyla, yerleik yaamda
snrlar belirlenecek "akrabalk" ilikilerinin temeline de annenin yerlemesi, olduka mantkl ve doal bir sonutu. Bylece toplum, annenin kim-
"annelik hukuku" dedii ilke de ortaya kacak ve bu da "ana erki"nin sosyal boyutunu vurgulayacakt.
lum" (Ancient Society) adl kitabndan yola karak kaleme ald nl ya-
"Grup halinde ailenin btn biimleri iinde, bir ocuun babasnn kim
rakmayacak biimde bilinebilir. Bir ana her ne kadar ailenin btn ocuk-
larn kendi ocuklar olarak arr ve onlara kar analk grevleriyle ykml bulunursa da, yine de kendi z ocuklarn brleri arasndan ayrt
eder. yleyse, grup halinde evlilik var olduka, soyaacnn yalnzca ana
dile getirdii aklamann, onu ilk kez formle eden Bachofen'in meziyetle-
rinden biri olduunu sylyordu. On dokuzuncu yzyl ortalarndan itibaren antropologlar, gnmzde varln srdren ve "ilkel" olarak adland-
ettikleri sonular az saydaki kimi arkeolojik veriyle buluturmaya alarak, binlerce yl ncesine ilikin genellemeler yaratma yolunu setiler. Bu
yntemin gvenilirliiyle ilgili soru iaretleri bir yana, "grup halinde evlilik" gibi bir olgunun, ilk yerleik toplumlarda ortaya kan anaerkil yapy
aklamaktaki yeterlilii de tartlr durumdayd. Yanlglarn ou, tekeli
kar-koca evliliini, zorunlu olarak ataerkil dnemde ortaya kan bir so-
nu, hatta (bir biimde kadn bask altna almann arac olsa bile) toplumsal geliimde "ileri doru atlm" bir adm olarak grme saplantsndan
kaynaklanyordu.
eal "kutsal aile"ye gei srasnda ortaya km "ilkel" bir ara dnemden
kadnn arlkta olduu bir sosyal dzen fikrini gndeme getiren Bachofen'in tezleri, Morgan'n rokua kabilelerini Yunan ve Roma "gens"leriyle
lad "Themis: Yunan Dininin Toplumsal Kkleri" adl kitabnda, Yunan ncesi toplumlarn inan biimlerinden yola karak, uygarln daha nceki
aamalarnda egemen olan "anne merkezli" (matrifocal) bir toplumsal ya-
esinle, insanln kolektif bilincindeki ilk tanr imgesinin diil nitelikler tadn vurgulayarak, Ana Tanra kavramyla anaerkil toplum yaps ara-
nitelikler tayordu ve tezlerinden rahatsz olan, egemen dnce savunucular tarafndan iddetle eletirilip dland. Buna karlk Harrison geri
ykte elde ettii "Ana Tanra klt"ne ilikin bulgulardan sonra, Jane
Harrison'n ncln yapt dncenin yaygnlamasn salad: insan-
mekteydi.
dan, muhafazakr diren de, bu yeni dalgaya elden geldiince kar durabilmek iin hem veri yetersizliinden kaynaklanan belirsizliklere snmaya devam edecek, hem de coku ve abart sonucu ortaya kan teorik
aklardan yararlanacakt.
rihin hibir dneminde anaerkil dzen diye bir eyin olmad; bu tezlerin
feminist dnrlerce verilerin arptlmas sonucu ortaya kan fantezilerden ileri gitmedii" iddialarn savunmaya dek vard ve iin garibi, bu iddia61
Shelley Arlen, "For Love of an Idea: Jane Ellen Harrison, a Heretic and a Hmanist", Women's
History Review 2/1996, s: 168-169
larn sahipleri olduka da fazla ses kararak baskn duruma gemeyi baardlar.
liklerini erkeklerle eit koullarda (hatta baz ayrntlarda daha stn bir
konuma yerleerek) srdrdkleri; ortak mlkiyete, paylama ve eitlie
hem de olduka uzun bir sre boyunca insanlar byle bir sosyal dzeni
yola klp, gnmze yazl belge kalmam olduu gereinin ardna snlarak gerekletirildi. Ardndan, bir Ana Tanra kltnn varl ve
yaygnl sorgulanmaya balad. stelik szde byk bir yanszlk, bilimsellik ve saduyulu yaklam kisvesiyle srdrld bu abalar. Ne var ki,
anaerkil toplumun varln savunan cephede hem yz yla yakn bir sredir biriktirilmi, reddedilemeyecek veriler, hem de olduka yetkin szcler
vard.
larla bu bulgular arasnda yadsnamayacak balantlar kurdu. 62 Bir anlamda Jane Harrison'n izinden giderek, ayaklar ok daha yere basan bir yak-
"yok sayma" yolunu setiler. Yazl belge yoksa, "kant" da yoktu onlara g-
re.
ri, konunun hak ettii derinlikte ele almak, bu kitabn mtevaz snrlar
iinde mmkn deil. Ama en azndan, ayrntlar zerinde frtnalar koparlarak sren bunca tartma srasnda yaratlm toz ve dumann, olduka
ve hepsi anneden kza aktarlan bir eitimle "topran srr"na vakft, hem
de sahip olduklar dourganlk zellii, topran verimlilii ve bereketiyle
erler, ekilebilir topraklar ve su kaynaklar oluyordu artk. lk neolitik yerleimlerin ortaya kmaya balad dnemlerde insan nfusu az, buna
karn ekilecek topraklar ok byk ve geniti. Dolaysyla kolektif bir a-
bayla yrtlmesi gereken tarm faaliyetlerinde emein deeri de ne kyor; buna karlk "bol ve snrsz" gibi grnen topraklar, topluluun
"ortak mlk" olarak kabul ediliyordu. Gordon Childe, tarm toplumlarnda
bireyselliin deil, toplumsalln n planda olduundan ve urann btnyle "kamusal" bir nitelik tadndan sz ediyor:
neolitik kylerdeki barnaklar, geliigzel yaylmam, belli bir dzene gre yerletirilmiti. Btn bunlardan anlaldna gre toplumsal eylemlerin denkletirilmesi ve ynetilmesi iin bir sosyal rgtlenme vard." 63
Dier yandan, tarmn ortaya kmas daha nceki dnemlerin etkinliklerini tmden ortadan kaldrmyordu tabii ve avclk, yine erkeklere zg bir i
yaam kalitelerindeki ykselme, evredeki gebe topluluklarn da dikkatini ekiyor ve yeni katlmlar ya da glerle kyler daha kalabalk hale geliyordu. Toprak fazla emek istediinden, neolitik toplulua eklenen yeni
bireyler bir "yk" deil, retim srecine katk olarak deerlendiriliyordu
sz konusu deildi. Var olan basit hiyerari, kararlarn birlikte alnd top-
luluklarda, deneyim ve bilgilerinden tr daha fazla sz sahibi olan yallarn "ynetici" olarak kabullenilmesine balyd ki bunlar da ounlukla
takvimi ve zaman izlemeyi iyi bilmekten kaynaklanyordu. Hasat yaplmayan dnemlerde de toplumun a kalmamasn salamak, dolaysyla yaz k
btn kye yetecek yiyecein elde edilip bunun dikkatli datlmasn planlamak, bu ynetici kadnlarn sorumluluundayd.
ettiimiz deneyimli yneticilerden bazlar, yiyecek retimine daha az zaman ayrp, hayatn kalitesini artrmaya ynelik araylar deerlendirme
olana buldular: Daha kullanl tarm aralar; yiyecekleri daha iyi sakla-
maya olanak veren dayankl kaplar; daha salam ve gvenli binalarn ya-
plmasna olanak verecek mimari tasarmlar ve rahat, salkl giysiler retilmesi, bu yolla mmkn olabildi. Zaman iinde toplumda farkl bir
ekonomik rol olarak ortaya kan zanaatln, tarm yerleimlerinde b-
James Mellaart'a gre, kentin . yedinci bin ylda 57 aletten oluan bir
ritelleri ve dualar da, sahip olduklar bu yeni yaam biimini onlara verdiine inandklar "Dnya Anne"ye kranlarn sunmak ve yeni dzenin
aksamadan srmesini salamak iindi.
kranlarn sunulduu tapnaklara dnyor ve bunlarn mimarisine, dier yaplardan ok daha fazla zen gsteriliyordu.
nne geilemeyen bir merak ve korkuyla srdrlen gkyz gzlemcilii, artk bu yeni kutsal meknlara tanmt. Yldzlarn ve gezegenlerin
seilen zeki ve yetenekli gen kzlarn yetitirildii binalar olarak, ayn zamanda birer eitim merkezi grevini de stleniyordu. Ama daha da nem-
yap iinde tapnak bilgisi de henz tam anlamyla bir "iktidar arac"na d-
nmemiti; yani kurumsal bir "din" deil, yalnzca bir "ortak toplumsal
inan pratii" sz konusuydu.
nce onuncu bin yln sonlarna tarihlenen kerpi yaplar ve kutsal alanlardaki eitli kabartma ve figrler, Ana Tanra inancnn sanldndan da
abas, buluntular geni bir corafyaya yaylan adalaryla karlatrarak, genel ve kapsayc bir sonuca ulamak:
plak bir dii varl gsteren figrlerin, bereket ve retimin simgesi, kucaklayc 'ana tanra' ya da 'hayvanlarn hanm'n simgeledii ileri srlmekte. ok saydaki hayvan figrini ve binalarda bulunan iftlik hayvanla-
rna ait boynuzlarn, tanrann eril yolda olan boay temsil ettiine
65
Peter G. Akkermans - Glerin M. Schwartz, "The Archaeology of Syria: From Complex HunterGathercrs to Early Urban Societies", s: 87
yan yana bulunduu her yer, Ana Tanra kltnn varln gsteren gl
grlmeye devam edecektir. Joseph Campbell, Anadolu ve Kuzey Suriye'deki hemen tm yerleimlerde karmza kan Ana Tanra kltnn,
alar iinde Hindistan'a dek ulatndan sz ettikten sonra, Tanra'ya
adanm u ilgin Hint ilahisini aktaryor:
ve bilgi birikiminin gnlk deneyimlere yanstlmasyla zanaatlarn gelitiini sylemitik. Arkeolojik bulgular, . Altnc binden itibaren maden i-
bunun zerine kmasyd, ihtiya fazlas durumundaki "art-rn" tapnaklarda depolanyor ve bir blm gelecek dnem iin "tedbir" amacyla
Yaban hayvanlarnn evcilletirilmesi ve bunlardan tarla ilerinde yararlanlmas, yerleim yerlerinin yaknlarnda yaayan gebe oban topluluklarnn neolitik kylere entegre edilmesi sonucunu dourmu ve tarmda
erkeklerin stlendii roln snrlarn geniletmiti. Dier yandan, tarla
srmede kullanlan bir teknolojik yenilik, saban, daha fazla fiziksel g gerektirdiinden, erkekleri tarm etkinliklerinde giderek daha arlkl bir
konuma getiriyordu. Ama bunun dnda, Harrison ve Gimbutas gibi uzmanlarn dikkat ektii, daha belirleyici bir gelime de sz konusuydu: Sa-
va, iddet ve kaba gcn, yaam etkileyen gl bir unsur olarak ortaya
kmas.
farkl insan topluluklar arasnda bir "kskanlk duygusu" ya da "sahip olma hrs"n da birlikte getirebiliyordu. iddet ve kaba gcn, bu noktada ilk
kez, yamac gebe kabilelerin yerleik tarm kentlerine dzenledikleri
saldrlarn sklamasyla ortaya ktn syleyebiliriz. Bu ciddi tehdit, neolitik yerleimlerde savunma nlemlerinin bal bana nemli bir i haline
gelmesine yol aacak ve saval, askerlii ne karacakt yava yava.
ien tarihsel olgular zerine kurulu bir psikolojik faktrden de sz edeceim. Toplumdaki erkek bireyin, kadnlara kar korku, tedirginlik ve ekingenlik kapsam iinde biimlenen yaps, erkekleri kendi egolarn
67
aklamakta kulland "Oedipal atma" ve Anne'nin gznde kendi deerini artrma gdsne de gnderme yapyor.
Hangi faktrlerin etkisi altnda olursun, hzl ve sert bir deiimdi bu.
Savaln, askerliin ve fiziksel gcn, toplumun varln srdrebilmesindeki temel niteliklerden biri haline gelmesiyle birlikte, kltrel deerler
deneyimi olduka uzun sre, binyllar boyunca yaad. Ama retim art,
verimlilik ve yaam kalitesi, bir "zenginlik" unsuru biiminde ortaya ktk-
cin ieden bir kez ktktan sonra, bir daha ieri girmiyordu artk. iddet
ve kaba g, "zenginlii" korumann arac olarak deer kazandka, elbette
yn deitirip onu "elde etmenin" de bir arac haline dnebiliyordu. Do-
laysyla, ilkin "savunma" iin kurulan askeri birlikler, zaman iinde baka
yerleimlerdeki halklarn mal varlna sahip olmak iin de kullanlabilecekti: iddet, hzla iddeti douruyordu.
lik ya da savala ilgili deildi bu deiim. Daha nce szn ettiimiz gibi,
ok toplumsal grev, "erkek ii" haline geliyordu. Aile yaps da yava ya-
dnemlerde, henz ortak mlkiyet ve eit alma ilkelerinin deimediini gryoruz. Uzunca bir sre daha, aile yapsnn ve kltrel deerlerin
iinde buna "kimin sahip olaca" sorusunu can alc hale getirecek; snfsal
farkllamaya doru ilk admlar da yava yava atlacakt. Bu sre iinde
banda, ynetimi "eleri" konumundaki kadnlarla paylasalar da, firavunlar, krallar ve beyler vard.
miktarna bal farkllamalar ortaya kacakt. Neolitik toplumun ilk aamalarnda btn yelerin tarm etkinliini yan yana, birlikte yrtmeleri
Dier yandan, var olan sosyal dzenin iindeki hiyerarik yapnn de-
lamaya baladktan sonra bile, "en byk toprak sahibi" olmaya devam
du ama zaman iinde "toplumun liderlii" gibi etkin bir konum, tapnaklar
yalnzca art-rnn depolanp kont-rol edildii alanlar deil, ayn zamanda "toprak mlkiyeti"nin de temsilcisi haline getirdi.
teminin arac haline geldi ve "bilginin gizlilii" kavram rahip gruplar arasnda kemikleme yoluna girdi. Ynetici olma ayrcaln getiren bilgi ve
tek arac haline geliyordu. Daha net olarak sylemek gerekirse, kitleler iin
"din" sz konusuydu artk. Dini yneten ve ynlendirenlerse, bilginin, dolaysyla da "iktidarn" sahibi olmulard.
deme tapnak ve Barahip, ikinci kademe de ordu ve Bakomutan'd; dolaysyla bunlarn "Kral" ve "Vezir" unvanlarn tamaya balamalar da doal bir sonu gibi grnyordu. Onlarn iktidarnn destekisi olan zemin
de, mlkiyetin dier grece byk paralarn ellerinde tutan klan liderlerinden, yani soylulardan oluuyordu.
Snfsal farklln ilk admlar byle atld, uzun saylabilecek bir sre
sonra da, "insan emei"nin bir meta haline getirilmesiyle birlikte bamba-
ka bir ivme kazand: ilkin, ehir devletleri arasndaki savalarda tutsak denler ya da egemenlik altna alnan yaban kabilelerin yeleri, tapnak liderliinin, askeri gc elinde tutan komutanlarn ve klan yneticilerinin
bin yldan itibaren de, kle emeinin salad avantajlar o denli ekici gel-
ya balad. . 1600 sonrasnda yalnzca sava esirleri ya da kle pazarlarnda satlmaya balanan yaban kabilelerin mensuplar deil, kentlerdeki
topraksz yurttalar da yava yava kleletirilmeye balayacaklard.
"snfl toplum" glgesi altnda eitsizlie, kaba gce, maddi hrslara, zenginlik tutkusuna dayal yepyeni bir uygarlk anlay domutu.
toplumunun hem kltrel hem de ruhani liderliini yrten kkl bir gelenein temsilcileri, binyllara yaylan bir sre iinde, toplumsal yapdaki
deiime paralel olarak yava yava etkinliklerini yitirme ve hatta bask
altna alnma noktasna gelince, doal olarak savunmaya ekilme gereini
duymulard. Onlar ifacln, tarmn, yldz gzlemciliinin, zanaatn ve
lk" giderek kaba gce ve maddi hrslara dayal, ilkel ve acmasz bir rotaya
en deneyimli bilgeler kentlerden uzaklaarak krsal alanlardaki maaralarda inzivaya ekildi ve bilinen dnyann nemli merkezlerinin yaknlar-
bunca dikkatle saklanan "bilgelik kitaplar"n nasl olup da Roma'nn kucana kendi eliyle teslim etti?
dan; bunlarn ok nemsenip yzyllar boyu devlet gvencesi altnda korunduklarndan eminiz. Hikyeyle ilgili fazlasyla kukulu grnen tek
nokta, kitaplarn Roma'nn eline son kral Tarquinius zamannda getii id-
dias. Resmi tarihi yazanlar, bu kritik olay niin hi sevilmeyen, despot bir
kraln dnemine yerletirmilerdi acaba? Eer Roma devleti iin ok
nemli olduu srarla yinelenen belgelerin elde edilii, kentin efsanevi ku-
ynetimi, hrslar, bencillii, batl inanlar ve zorbalyla anlr. Taht, klelikten kralla ykselen, kaynpederi Servius Tulliusdan zor kullanarak
alm; Tulliusu ve ona bal senatrleri ldrtm; gasp ettii iktidar korumak iin her trl entrika, hile ve tuzaa bavurmutur. Btn bunlarn
taht devir teslimiyle deil, bir skandal ve onun sonunda patlak veren bir
byk isyanla noktalanmtr. Tarihilerin anlattna gre, en az kendisi
kadar zalim ve sorumsuz olan byk olu Sextus Tarquinius'un, Roma halknn gznde iffetin simgesi olarak grlen Lucretia adl kadna tecavz
etmesi, hem kral devirmek iin frsat kollayan soylular, hem de halk galeyana getirmitir sonunda. gibi byyen tepkilerin kanl bir ayaklan-
den uzaklatran Romallar, ona kendisinin eski kral Servius Tullius'a yap-
tahtn geri almak iin bo yere abaladktan sonra, Cumae kentinde noktalanacaktr: Kitaplarn koruyucusu olduu ve onlar Tarquiniusa satt ileri
srlen yal Sibyl'n kentinde! 69
ma'daki belki de son kii olduu aktr. Onu ne Roma halk sevmiti, ne
emrindeki yneticiler, hatta ne de kendi ailesi. Byk ayaklanmann lider-
kazanmak iin, kehanet gerei "topra pen" gen adam. inde sakl tuttuu iktidar hrs bir yana, Brutus da yaam boyunca kraldan nefret etmi-
yenlerden korumas" gereken belgeleri, kendi isteiyle bu zorba krala getirip, altn ya da para karlnda teslim etmiti? Tarihiler bunu aklamakta glk ektii gibi, hikyeyi inandrc olmaktan uzaklatran, dikkate
deer bir ilgin ayrnt daha sz konusu: Roma devletinin kaytlarnda,
Tarquinius dneminde Sibylline Kitaplar'na herhangi bir "bavuru" yapldn, kitaplarn yorumlanmaya alldn gsterir hibir bilgi yok. Bu
bavurularla ve yorumlama oturumlaryla ilgili ilk kaytlar, Cumhuriyet
ileri srlen o gizemli kitaplar, ynetimde olduu sre boyunca hi kullanmam myd?
zel bir kurul oluturup buna zel bir stat tanma karar ve kitaplar ok
ender durumlarda ynetsel amal kullanma gelenei, btnyle Cumhuriyet dneminde ortaya kma benziyor. O halde masals bir "pazarlk" uy-
deni ne olabilir?
potik ynetimi byk nefret uyandrmt belki ama Roma toplumunda ani
bir deiimi, hele Cumhuriyet gibi radikal bir yenilenmeyi hemen kabullenmeye hi de istekli olmayan, direngen gler vard, iin ilgin ve kulaa
duu bir siyasi deiimdi ve yine kulaa garip gelecek biimde, yoksul ke-
ynetim biimi olursa olsun, soylularn btnyle sz sahibi olacaklar yeni bir ynetim biiminin karsnda eski kurumsal yapdan yana tavr alyorlard. Bir baka deyile, Tarquinius Superbus lkeden kovulup, kralln
sempatik grnebilmek ve ayaklanmalarn nlemek iin, eski dinsel yaplar ksmen korudu, kehanet ve ayin dzenini srdrmeye alt. Bu durumda, Tarquinius zamannda oluturulan duumviri sacrorum adl, iki soy-
bu kurulun varlndan rahatsz olmayacaklar, hem de yoksul kesim, destekledii krallk dneminden kalma, stelik kehanetlerine sayg duyduu
bir dinsel yapy, kendine yakn grecekti.
rumluluu da, Tarquinius'tan kalma duumviri'ye brakarak uzlamay salam gibi grnyor. Gerekten de, her iki kesimin de onayn almay ba-
nlabilecei sylenerek de, bu kehanet geleneine bal yoksul halk tabakalarnn yeni rejime yaknlamas salanyor. Dier yandan, sz konusu
kurulun yelerinin soylular arasndan seiliyor olmas, Cumhuriyet'in "lokomotif snfn" da honut ederek, yumuak bir gei salyor.
zemli kitaplar satn ald" hikyesini uydurarak duumviriyi zel bir koruyuculukla grevlendirenler, pek "sradan" insanlar deilmi ve ne yap-
lyla, yalnzca dinsel deil, siyasi bir nfuza da kavuuyor. Bu operasyonun ayrntlarn dikkatle izleyeceiz; ama imdi, hikyenin Roma'ya en
ve Ege kylar evresinde belirledii snrlar ap, Akdeniz'in kuzey ve gney kylarna (Delphi, Kartaca, Sicilya, Cumae) doru yaylma eilimin-
deydi. Ne var ki, Roma'da Tarquinius iktidarnn son yllarna girildii sralarda, onlarn da Yunan topraklarndaki nfuzlar azalm; giderek siyasi
nin arenas haline gelen Konsey'in denetimi de yitirilmiti artk, ite tam
bu "geri ekilme" evresi srasnda talya'daki temsilcilerden biri olan Cu-
mae Sibyl', Romann sahip olduu potansiyeli fark etmi ve kendi kltne
yeni bir "tarla" bulmann heyecanyla, tam da gen Cumhuriyetin kurumlama almalar hzland srada, Sibylline Kitaplar'n bir iyi niyet gste-
rada Pythia ile yapt gizli grmeye dayanmaktayd: Kraln tahtn yitireceini, yeni yneticinin de "annesini ilk pen" olacan sylemiti khin
kadn. Bunun zerine kendini yere atp "Dnya Anne"yi, yani topra pen
Brutus, gerekten de hem Tarquinius'u deviren hareketin liderlerinden
biri olmu, hem de Cumhuriyet'in kurucular arasnda yer alp, "ilk konsl"
olarak tarihe gemiti.
ne getirme" fasln bir yana brakalm; olaylarn akndan net bir biimde
u sonu kyor: Kralla son verip Cumhuriyet'i getirenlerden biri olan ve
da, Cumae Sibylyla da yakn ilikiler iinde olmas ve kitaplar onun arac-
nn yava ama salam admlarla Roma topraklarnda kendine yer bulmasn dikkatle gzden geirirsek, bu gizemli klt ile gelimekte olan Roma
Cumhuriyetinin baz st dzey yetkilileri arasnda sessiz ve gizli bir an-
ki gizli konuma srasnda belki de una benzer bir eyler sylemiti Brutus'a:
"Zorba kral devirin, daha zgrlk bir rejim kurun. Biz de kendi klt
rinde lojistik destek verelim, hem de elimizdeki Bilgelik Kitaplarn armaan olarak sunalm!"
min ykselmekte olan yeni gc Roma'nn eline geti bylece. Ancak byk bir olaslkla bu devir teslim ilemi, Cumae Sibyl'nn, elindeki paha
biilmez kitaplar salt "jest olsun" diye Roma yneticilerine hibe etmesi
ama bu, efsanelerde anlatld gibi parayla deil, daha kalc ve etkili bir
dan bir araclktan da te role sahip, bir "nc taraf" daha vard iin
venli yeri olan Capitoline tepesinde byk bir gizlilik iinde koruma altna
alnan Sibylline Kitaplar ise, sessiz sedasz, yeni rejimin gizemli ve etkili
unsurlarndan birine dnmeye balyordu artk.
grevlendirilen iki gzetmenin says, Cumhuriyet ynetimi tarafndan yeni bir kararla on kiiye karld: Olduka seyrek aralklarla danlsa da,
ald kararlarla Roma'da hem kltrel hem de siyasi bir deiimi balatacak bu kurul, toplumdaki dengelerin bir yansmas olarak, be patrici ve
be plebden oluuyordu.
sel yneticiliin birbirinden net snrlarla ayrld bir anlayla ynetiliyordu ve hemen btn eskia toplumlarnda grdmz, hiyerarinin
dinden bamsz olduu ve bugn anladmz biimde "laik" nitelikler tad sylenemezdi elbette; ama en azndan, Cumhuriyetle birlikte, dinsel
ve siyasi otorite, kurumsal anlamda birbirinden ayrlmt.
denetleyen piskoposlar ve bir tr khin diyebileceimiz Augurlar ile birlikte, Rex Sacrorum da sre iinde, btn dinsel etkinliklerin yneticisi
olan Pontifex Maximusa balandlar. Altnda yer alan bu kalabalk ve heterojen din adamlar grubuna karn Pontifex Maximus da yalnzca inan sis-
temlerinin ynetimi ilevlerini yerine getiren, "tanrlarn iyi niyetinin devamn" (Pax Deorum) salamaktan sorumlu bir devlet grevlisiydi. 71
sz, deyi yerindeyse "zerk" bir konuma sahip olmasyd. Bu kitaplara, an-
cak dier resmi dinsel grevlilerin ya da khinlerin zemedii durumlarda ve yant getiremedii sorularda, nadiren danlyordu. Ama uzun yllar
boyunca kitaplara bavurulmasa ve senatodan herhangi bir yorumlama
dar sonra, . 496 ylnda bavurma gerei duymutu. Bu tarihte Roma, bir
yandan Regillus Gl evresinde Latinlere kar ypratc bir sava yaar-
ken, bir yandan da iklimin bir azizlii sonucu uzun sreli bir kuraklkla yz
lkeyi zor durumda brakabilirdi. stelik yeni karlan bir yasa ve onun
getirdii uygulamalar nedeniyle hallerinden honutsuz olan pleblerin pasif bakaldrlar da i istikrar tehdit ediyordu. Byk toprak sahiplerinin
71
rekli gizlilik iinde kitaplar dikkatle incelendi. Yorumculara gre, asl byk tehlike sava ya da i kargaa deil, ktlkt ve bunun nne gemenin
tek yolu da, Yunan tarm ve bereket tanras Demeter'in kltn hemen
Roma'da yerleik hale getirmekti! Bu yorumun ardndan Postimius, savatan sonra Ceres iin (Demeter'in Roma'daki ad) bir tapnak kompleksi
oluturma sz verdi. 72
verdii sava kazand ve zel durum sona erince Postimius grevi yeniden
yetkili konsl Spurius Cassius'a brakt. Sibylline Kitaplar'nca tavsiye edil-
letirilmi biimiyle Ceres, Liber ve Libera iin grkemli bir tapnak komp-
len pleb'lerin talepleri de byk lde yerine getirildi ve bir pleb meclisi
kurularak onlara da ynetimde sz sahibi olma ans verildi. Bylelikle i
bar yeniden salanrken, Ceres-Liber-Libera klt iin yaptrlan tapnak
bu olaydan altm yl kadar sonra, byk bir salgn hastalk Roma halkn
ciddi biimde krmaya baladnda yaand. Uzmanlarn kitaplara dan-
tktan sonraki yorumlarna gre, hastal yenmek ve halkn salnn yerine gelmesini salamak iin, Apollon Medicus (ifac Apollon) adna bir ta-
tarihi Livius, "Devletin banda bulunan iki kii [konsller], bu salgn mu-
karsnda Sibylline Kitaplarna bavurulduuna ve yorumcularn (decemviri) aklama ve deerlendirmelerine uyulup, tavsiyelerinin yerine getiril-
Her durumda, yine bir "ulusal kriz" ortam ve buna are olarak devreye
bu, Sibyl adn etkin bir khin olarak son kez duyduumuz olaylardan biri.
Kybele klt "Magna Mater" adyla Roma'ya getirildikten ve tapnak siste-
Bir anlamda, misyonun kritik aamas tamamlanm ve tanra klt, ykselen yeni byk gcn, Roma'nn topraklarnda kurumsallamtr. Ama
deilse bilinen tarih dnemlerinde, dier kltrlerdekinden farkl bir nitelik sergilediine dikkat ekiyor. ounlukla "bireysel" bir etkinlik olarak
ortaya kan ve "khin" nitelii tadna inanlan insanlarn, yeteneklerini
"bireye zg" konumundan syrlyor Northa gre. Roma gelenei, bir tek
akln devreye sokulmasyla kritik metinlerin bir grup insan tarafndan yo-
le bir seyir izliyor: Ynetimin tepesindeki iki konslden herhangi biri, ciddi
yay olduu gibi decemviri olarak bilinen, Sibylline kuruluna yolluyor. Ku-
rul yeleri, gelen talebi inceledikten sonra zel ve gizli bir oturum yaparak
kitaplar ayor ve sayfalar arasnda bir yant bulmaya urayorlar.
rumla ilgili" olduu dnlen pasajlar zerinde bir sre allyor ve zerinde anlamaya varlan yorum, kurul tarafndan Senato'ya yollanyor.
(Dikkat ekici nokta, Senato'ya kitaplardaki "ilgili pasajn" deil, yalnzca
e baklrsa Cumhuriyet dnemi boyunca Sibylline Kitaplar'na yaplan neredeyse her bavuru sonrasnda, karlalan sorunun zm olarak ya
77
John North, "Prophet and Text in the Third Century BC" adl makale, "Religion in Archaic and
Republican Rome and Italy" adl derleme, s: 93- 94
basit, dinsel direktifleri getiriyordu? Eer zm yalnzca herhangi bir tapnm ya da ritelse, bu karar Roma'nn dier resmi khinleri ya da rahip-
Son derece yerinde bir soru. Gerekten de, baz Roma tarihilerinin ya
s" gibi bir ilevi yerine getirmek zere kullanlm gibi grnyor. "Binler-
el yazmalarndan yola karak, birtakm tahminler yrtmeye alyor baz aratrmaclar. Szgelimi, orijinallerin de tpk sahteleri gibi Yunanca ile
cklerinin ilk harfleri zerine kurulu birer "akrosti" ierdikleri gibi varsa-
ymlar retiliyor. Ancak bunlarn hibirinin fazla anlam yok. Yazld dil
rn hibir kukusu bulunmayan sahte kitaplar referans almaktan ve ierikbiim modelini bunlardan yola karak kurmaya almaktan vazgeersek,
belki daha elle tutulur bir yerlere varmay baarabiliriz. En azndan, daha
inandrc ve daha makul birtakm tahminler yrtmek mmkn olabilir.
Ama bunun iin, ncelikle Batl dnce dnyasn ipotek altna alm iki
byk nyargdan syrlmak gerekecek: Judeo-Hristiyan dnya grnn
mantkl. Byk olaslkla, Avrupann birok yerinde "cad" olarak adlandrlan bilge kadnlarn srekli ellerinin altnda bir bavuru kayna olarak
gelenein atas ya da en eski rneiydi belki de. Her bir cildinde, belli ana
balklar altnda toplanm, farkl trdeki kayt ve bilgileri ieren, belki biraz u popler "Old Farmer's Almanac" havasnda 78, youn ierikli ve iinden gerekli bilgiyi ayklayp szmenin ustalk gerektirdii, komple bir kay-
78
Old Farmers Almanac: ABDde 1792den beri her yl yaymlanan ve mevsim hareketleri, ekim
ve hasat ayrntlar, gndoumu ve ay fazlar tablolar, bitkilere ilikin pratik bilgileri ieren
popler almanak.
yk apl frtna ve seller gibi, grece seyrek yaanan ancak ortaya kt-
79
letirildiini anlatan; bunlarn kimi dua ve ayinlerde nasl ilev greceinden sz eden metinler.
"mit" izlenimi veren hikyeler ve belki bunlara elik eden bir kozmoloji ve
kozmogoni anlaynn temel ilkeleri. (Belki de "manzume" nitelii tayabilecek tek blm.)
lenekle, sonralar birtakm iaret ve simgelerden oluan kaytlarla ve nihayet son aamada da yazyla bir araya getirerek kuaktan kuaa iletmi,
olduka yaygn bir "bilge kadn" ekolne, tarihin neredeyse her dneminde
tab", kadim Sibyl geleneinin gncel bir uzantsndan baka bir ey deil.
Ama bundan ok daha dikkat ekici olan nokta, ayn gelenein, gnmz-
den yaklak iki bin be yz yl nce, hem felsefi hem de siyasi anlamda
n greceiz.
taplarn varlna ve saygnlna ilikin, ok sayda referansla karlayoruz tarihte. Geriye herhangi bir kalnt ya da iz brakmamalar nedeniyle
"efsanevi" olduklar dnlen bu tr kitaplarn ieriklerine ilikin anlat-
lanlar, nceki blmde Sibylline Kitaplar ile ilgili izmeye altmz er-
ve ok eitli bilgiler yardmyla yetitirdii ileri srlyor szgelimi. 80 Daha da ilginci, bu kitaplarn, batdaki gizemli bir adada, "Gnein maaras"
"kesme ta" ile yaplm tapnaklarnda srdn ortaya koyuyor. Adadaki en nl Ana Tanra tapnaklar olan Mnajdra ve Hagar Ojm'in, son de-
rece ilgin bir mimariye sahip olduu ve belli astronomik hesaplara gre
80
81
John Raven - Geofrey Kirk - Malcolm Schofield, "The Piesocratic Philosophers", s: 53-54
Edwin C. Krupp, "Skywatchers, Shamans & Kings", s: 128-129 vd.
de ayrcalkl bir yere sahip olan "geometri" bilimine ilikin temel bilgilerin
de bu gizemli kitaplar iinde yer almas beklenebilir: nk Pherecydes'in
yoruz.
zerinde oluturulacak karelerin alanlarnn toplam, uzun kenarn (hipotens) zerinde oluturulacak karenin alanna eittir. Bu olduka nemli
bant Pythagoras'n adyla anlr ama ondan en az bin yl nce Mezopotamya ve Msr'daki tapnak rahiplerinin de dik genlerle ilgili bu zellii
fark ettikleri ve ("teorem" haline getirip kantlayamasalar bile) tamsaylardan oluan "Pythagoras dizileri"ni, birtakm izelgelere yerletirdikleri
biliniyor.
ri, uzun geziler yapt Msr, Babil, Fenike ve ran'n bilge rahiplerinden
edinmitir; kimileri de ou Yunan dnr iin benzer sylentilerin karldna dikkat ekerek, byle iddialar fazla ciddiye almamak gerektiini anmsatr. Ama bizi ilgilendiren, bunlar deil. Pythagoras, kendi adyla
tarihine damgasn vurmu bir filozof olmasnn yan sra, kritik bir dnemde talya yarmadasnda bir hayli "ilgin" iler yapmasyla da bizi ilgi-
lendiriyor u anda.
elimizde yeterince kant yok. John Desmond Bernal, bilim tarihini inceledii nl yaptnda "Pythagoras'n hayali bir kiilie sahip olup olmamas
nemli deildir," diyor, "nemli olan, adn tayan okulun gereklii ve daha ileri tarihlerde zellikle Platon araclyla byk bir etkinlie kavumasdr." 82
82
adasnda doduu sanlyor. Yani Terentius Varro'nun listesine gre, dnyaya dalm on nemli Sibyldan birinin yaad adada. Yaamyla ilgili
despot ynetici Polykrates'in basksndan kam ve uzun bir gezginlik dneminin ardndan, talyann gneyindeki Yunan kolonilerinden Kroton'a
yerlemi. talya'ya adm atmadan nceki gezici rencilii srasnda, Babil
ve Msrn yan sra, Fenikenin Tire (Sur) kentinde uzun bir sre yaad;
lar. Ancak talya'ya ayak basmadan nce, o dnemde hayli saygn ve iti-
barl olduu anlalan Delphideki Sibyl ile de yakn ilikiler iinde olduunu biliyoruz. Hatta nl dnrn bir sre Delphi Sibylnn yanna
ney talya'ya yerletikten sonra yaptklar: Pythagoras, aa yukar Tarquinius Superbus'un krallnn son dnemine rastlayan yllarda, Kroton
merkezli bir "kardelik rgt" ya da daha farkl bir adlandrmayla, bir "ta-
rulmu, kk bir "felsefi tartma grubu" olarak ortaya kan, zaman iin-
de de giderek byyp etkin bir g haline gelen, ezoterik bir rgt bu.
den uzak durma eilimi, Pythagoras dncesiyle Ana Tanra klt ara-
eilim. Hindu inancnda da binyllar ncesinden beri bir dinsel kural olarak
86
87
Genesis ile paralellik tayan baz pasajlarda, Tanrnn Nuh'a hayvan kurban etmeyi, kanla beslenmeyi ve "drt ayakl hayvanlar yemeyi" yasakla-
gereklilikten ya da "bedeni terbiye etme" amal bir orutan deil, ldrmeyi ve kan dkmeyi evrene kar ilenmi bir su sayan ahlaki ilkelerden
morphoses" (Dnmler) adl yaptnda, Pythagoras'n azndan, vejetaryenliin bak asn yle anlatyor:
ye bir son verin. Ekinlerimiz var; dallarda btn arlklaryla sarkan elma-
Ah, ne kadar yanltr, etten bedenleri etle beslemek; agzl bir bedeni,
baka bir bedeni yiyerek semirtmek; bir yaratn yaamn bir baka yara-
tn lmne balamak! Dnya, o annelerin en ycesi, sana bunca ey verirken, tpk Cycloplar gibi, zalim dilerinle byk yaralar amadan mutlu
aln gideremezsin bir trl! Ama bizim o Altn a dediimiz eski zamanlarda, dnyann onlar iin rettii bitkiler ve aalardaki meyvelerle
lar yznden oltaya taklmazlard. Ama bir gn birisi, artk o her kimse,
aslanlarn avlarn kskand ve agzl gbeini etle doldurarak, sua ve
gnaha giden yolu at. Silahlar ilk bata yalnzca vahi hayvanlarn kanla-
ryla lekeleniyordu ve bu kadarla kalmas gerekirdi: Bizi yok etmeye alan hayvanlar ldrmenin gnah olmadn kabul ediyorum ama her ne
olursa olsun, hayvanlarn yenmemesi gerekiyor!" 88
tpk dier gezegenler gibi bir yrnge zerinde hareket ettiini Yunan
lak belirleyiciliine ve evrendeki dzenin saylarda sakl bulunduuna inanan Pythagoras, bu yaklamn en temel bilimlerden biri olarak grd
geometriye, hemen ardndan da astronomiye uyarlad.
kavramn Orpheus gizemciliinde olduu gibi "tutkulu dnce" ile edeer grp, zeknn anlk kavrayn "vahiy" ile aklayan nl dnr,
tarikat iin uygun grd yaam kurallarn da komnal bir anlayla dzenlemiti. Herkes eitti, sahip olunan mlk ortakt; yalnzca maddi deer-
sorun, kurduu "kardelik rgt"nn belli bir toplum kesiminde ilgi grp poplerlemesi gibi basit bir rahatszlktan da kaynaklanmyordu. Pyt-
nan yerleim merkezinde fiili olarak siyasi iktidar eline geirmiti 91; daha
ak bir deyile Pythagoras Kardelii yalnzca mistik bir meczuplar birlii
ya da bir "filozoflar kulb" deil, iyi rgtlenmi ve akllca davranan, etkin bir siyasi partiydi.
n sarsp, grece daha geni, daha yeni ve bu yzden de daha dinamik bir
kesimin; zengin tccar ve zanaatkrlarn desteini alarak, var olan siyasi
yapy deitirmiti. 92 Muhafazakr ve geleneki aile yaplarnn ve bu yap
siyasi bir kimlie de brnerek iktidar eline geirmesi (buna tam anlamy-
Arthur Koestler'e gre Pythagoras Kardelii dini ierikli bir rgt ol-
makla birlikte ayn zamanda hem bir "bilimler akademisi", hem de talyan
siyasi yaamnda yeni ve ciddi bir g olarak ortaya kmt. yelie kabul
edilen bir "birader"e, "arnma" yolunda at mesafe ve vard noktaya
ilkesi" denen bir kural uyarnca, be yl sren bir "sessiz kalma" aamas
yaamak durumundayd. Bu sre boyunca hi konumamas; yalnzca anlatlanlar dinlemesi ve dzenli aralklarla yalnzla ekilerek bunlar derin-
taktirde) ykmna neden olabilecek unsurlar olarak grld iin, bilginin ve srlarn herkese hemen aklanmas sz konusu bile olamazd. Biraderler, zaman iinde ruhsal arnma ve saflama dorultusunda gelime
lerdi srlara. Bilgiyi edinmeye hak kazanmak iin "gvenilir" olmak gereki-
almas, Pythagoras dncesi ile Kybele klt arasnda var olan kprler-
nmas srecinin uzantlarndan biriydi aslnda. ou Kybele betimlemesinde tanray, iki yannda yer alan mzisyenlerle birlikte gryoruz.
Bunlardan biri lir, dieriyse panflt benzeri bir alg tayor.
reimlerine, yani notalara tanmasnda da yer alyor. lgin bir biimde, lir
ve panflt temel alarak seslerin armonisini matematik ilkeleriyle buluturan nl filozof, byk bir olaslkla Frigya'da gelitirilen ses dizilimlerinden ve gamlardan da haberdard ve bunlarn Kybele bilgeliinin vazge-
bir "tedavi yntemi" olduunu savunuyor ve "mzikle ifa verme" eitimlerine geni zaman ayryordu.
korumaya byk zen gsteren Pythagoras Kardelii, egemen retim ilikilerinin merkezindeki iki temel snfn, yani toprak sahibi aristokratlarla
d. Hemen grlecei zere, siyasi anlamda byk bir hareket olmakla bir-
mnal" yaam egemen klan ve zel mlkiyet yerine paylamclk modeline sarlan bu garip rgt, reformlarnda daha "ileri" gidebilir miydi?
biimi yalnzca bir arat, ama deil. Nihai hedef, kozmosa uygun olduu
dnlen sistemi toplumsal yapya uyarlamaksa, rgt de bu ilevi yerine
getirirken ister istemez genilemek, bymek ve etkinliini artrmak du-
rumundayd.
atlm kk bir adm anlamna geliyordu ki, toplumun iinde, gizlilik ko-
rak belirlenen modelin baarya ulamas iin, rgt dnda kalan o byk
ounluun sabrla ve titizlikle, bu modele "inisiye edilmesi" gerekiyordu.
syla, Kroton merkezli iktidar odan kontrol ederek ele geirdikleri gc,
asl hedef olan komnal toplum modelini yaama geirmekte kullanmalar,
hi deilse o dnem iin sz konusu deildi elbette, ilkin "insan malzemesi"nin yourulup eitilmesi ve "aydnlanmlarn" sayca ounluu ele ge-
irmesi salanmalyd. Ama bu sre iinde tabii ki bo durulmayacak, gizlilik ve kapal rgtlenme kullanlarak, iktidar zerinde gzle grlr, somut
trma" ile elde edilen maddi deerler, kent halk arasnda paylatrlacakt.
may daha sert bir cezann izlemesinden korkarak Kroton'a sndlar. Bir
edilmesini talep etti ve aksi taktirde sava ilan edecei tehdidini savurdu.
m insanlara srt eviremeyeceklerini syleyen Pythagorasn kiisel karar ve kent konseyindeki ikna gcnn etkisiyle Telys'in talebi reddedildi
ve bunun zerine iki kent arasnda kan sava, Kroton kazand." 95
bir bilgi yok ama altst edilen siyasi dengelerin, iktidar gcn yitirenlerin
olduu kadar, iktidara ortak olanlarn da kafasn kartrd sezinleniyor:
da, zengin oligariyi hedef alarak zor yoluyla mallarna el koyan Telys'i, bir
anlamda Pythagoras sempatizanlarnca ynetilen komu kentteki, "kantarn topuzunu karm" bir reform hareketinin temsilcisi olarak grmek
yeni zenginler, yani ticaret ve zanaat erbab "orta snf", Sybaris'te yaa-
ym glendiriyor: Yoksul kesimin, paylam ve komnal mlkiyeti savunan Pythagoras hareketiyle ilgili beklentileri, iktidardaki kadrolarn
lenince, hzl gzden dme sreci de biraz daha anlalr hale geliyor: Pyt-
Diodorus'tan aktaran: William K. Guthrie, "A History of Greek Philosophy: Volume I - The
Earlier Presocratics and Pythagoreans", s: 176
Bir baka deyile, hem yeni orta snf, hem de eski aristokrat kle sa-
er yandan, buna kart olarak, daha radikal reformlar isteyen yoksul kesim de, "yeni bir sekinci oligari yaratmakla" sulad Pythagoras'tan
beklediini bulamaynca, desteini btnyle ekmie benziyordu.
ras Kardeliine ynelik muhalefet, iki kesimden birden gelmiti: Aristokratlarn szcs Cylon ve daha fazla reform isteyen yoksul kesimin lideri
en byk nedenlerinden biri, savunduu "eitlik ve ortak mlkiyet, paylamclk" ideallerinde aa kan "ilkel komnizm" havasyd 97 ve ok ksa
riye dnmesi zerine, hzla dalma srecine girdi. ou yenin tutukland ya da ldrld, kaabilenlerinse Yunanistan, Orta talya, Msr
lyor ki, bunlarn arasnda "usta" konuma gelmi mritler de var. ounun,
snmak iin en uygun kentler olarak, Thebes, Delphi, Atina, Cumae ve
Roma'y setikleri biliniyor.
96
97
meyle iktidar ele geirmeyi baarm bir tarikatn zeki ve eitimli mritleri, sahip olduklar bilgi, disiplin ve deneyimle birlikte, Orta talyaya, yani
dikten sonra ksa bir sarsnt yaamasna karn, deimi ya da yeni koullar ve yeni etkiler altnda dnme uram biimiyle de olsa, beinci
yolculuk edenler, yalnzca felsefi ve dinsel deil, ayn zamanda stadn retileri zerine kurulu politik bir izgiyi de srdrmeye alyorlar.
"Dnce alanna onun kadar etki yapm bir adam tanmyorum" di-
mayan dnyayla ilgili, zekya deil duyulara alan btn grler, Pytha-
98
99
Evren ve "Mimar"
Bu ksa panoramann ardndan yine o "yitik kitaplar"a ve Pythago-
ridir? Kimileri iin Yunan inan dnyasn derinden etkilemi mistik bir
ilahiyat, kimileri iinse insanlar artan mucizeler gstermesiyle nl
bir peygamber. Bir depremi nceden tahmin etmek dhil, ok sayda
khince ngrsnn gerekletii anlatlyor. 100
dan varln srdren, ebedi tanrsal g ve ilkelere ilikin fikri, onun ge-
gc; Chronos, sonsuz zaman ve Chthonie, yeryz. Yaratl, Zas (Zeus) ile
topran ya da yeryznn, yani sonradan "Ge" adn alan Chthonie'nin bulumasyla ortaya kar. Chronos kendi tohumlarndan ate, rzgr ve suyu
renin temel yaptalar olarak deerlendirdii saylarla badatrlm biimde kar karmza: "Bir" (Monad), varoluun ilksel nedeni ve temel
100
101
dnya, yani "Byk Anne" ise, onunla ayn btnln paras ve yaratc
gcnn gstergesidir.
(Monad) byk yaratc gc olan "Yce Varlk", bilinen en grkemli yaptn, yani evrenin de "mimar"yd.
adayan ve lmne dek yannda kald sylenen Pythagoras, bu kozmogoni ve yaratl fikirleriyle birlikte, ruhun lmszl ve yeniden bedenlenmesi (reincarnadon) dncesini de hocasndan almt kimi uzmanlara
kii" denmesinin nedenlerinden biri buydu. Kiiliiyle ilgili ok sayda efsane retilmiti. Aristonun anlattklarna gre ayn anda iki yerde birden
kendini tanrlarla insanlar arasnda bir tr arac ya da "yar-tanr" gibi gryordu ve "Evrende tr varlk vardr," diyordu, "Tanrlar, insanlar ve
Pythagoras gibi olanlar." 103
Orpheus kltnn titizlikle saklad gizli belgelere ulat ve bilgisini buna borlu olduu yolunda da ok sylenti vard. Eer Pythagoras'n evren
lardan kaynaklanyorsa, o kitaplar ancak, matematik, geometri, mzik, mitoloji, astronomi ve teolojiyi ieren ansiklopedik bir derleme olabilir. Yani,
tpk bizim biraz nce orijinal Sibylline Kitaplar'nn olas ieriine ilikin
farkl ada sahip kopyalar olduuna ilikin ok fazla ipucu st ste biriki-
Corpus Hermeticum
Yitik ya da gizli kitaplara ilikin olduka nl bir baka rnek, yine an-
bir koleksiyonun varlndan sz ediyor. Lamblichus'a gre Thoth'un kaleme ald ve tm zamanlarn bilgeliini ieren bu kitaplarn says, 20.000
saysn, ok daha "inandrc" bir rakam olan krk ikiye indiriyor ve bunlarn Msr tapnaklarnda rahipler tarafndan dikkatle saklandn anlatyor.
de u bilgiler yer almakta: Derlenmi yasalar, ilahi ve dualar, rahiplerin yetitirilmesine ilikin bilgiler, ayrca astroloji, kozmoloji, corafya ve tp
zerine kaynaklar. 105 Bu dkm de, yine biraz nce orijinal Sibylline Kitaplarnn olas ieriine ilikin yaptmz fikir yrtmeyle byk oranda
104
105
biri kabul edilen "Hermes Trismegistus" ( Kez Yce Hermes) klt de,
farkl bilimsel disiplinlerin bulgularn derleyen bir ansiklopedik ana kay-
nak yaratma benziyor. Ama tpk Sibylline Kitaplar gibi, Corpus Hermeti-
tik kltn en nemli merkezi saylan skenderiye'den uzaklap, daha gvenli olduu dnlen Gneydou Anadolu (zellikle Sabi kltnn yay-
makla geiren, eski kitaplara tutkun bir aristokratt ve yllar boyunca deiik lke ve kentlerden sabrla izini srerek toplad kitaplarla, kendine
toia, Cosimo'nun en byk yardmcs ve danman olarak, deerli kitaplar bizzat kendi arayp buluyor ve Floransa'ya getiriyordu. Ancak srarla is-
tedii bir dizi kitap vard ki, Cosimo, onlar olmadan ktphanesinin fazla
ten toparlanmt. Ama Leonardo biliyordu ki, bir zamanlar elden ele dolaan ve Kilise tarafndan yasaklanmasnn ardndan 1000 yla yakn bir sre
dnya iin yitik duruma gelen belli bir kitap dizisini ellerinde tutmad
srece, Cosimo asla tatmin olmayacakt. Bu kitaplarn hl bir yerlerde
varln srdrdne ikna olmutu Cosimo; Leonardoya onlar aramasn ve her ne pahasna olursa olsun alp getirmesini emretmiti." 106
paralar olduu dnlen metinlerle 1460 ylnda Floransa'ya geri dnd. Tamamnn krk iki kitaptan olutuu sylenen koleksiyonun ancak on
drt parasn bulup getirebilmiti Leonardo ama bu bile Cosimo'yu heyecanlandrmaya yetmiti. Uzun sre dlerini kurduktan sonra nihayet elde
bir dnemde, tpk Katolik Kilisesi'nden ayrlp Eski Msr gizemlerinin pe-
ine den ve sonunda bu nedenle Engizisyon tarafndan "sapkn" ilan edilip yarglandktan sonra Romada yaklan Dominiken rahip Giordano Bruno gibi, Hristiyan inancn ve felsefesini "eski literatr" ile buluturma
eilimindeki aratrmaclardan biriydi Ficino. 107 Bu yzden, kendisine veri-
Graham Hancock - Robert Bauval, "Talisman: Sacred Cities, Secret Faith", s: 147
Rosemary Clark, "The Sacred Tradition in Ancicnt Egypt", s: 8
i eviri, beklenenin de zerinde ilgi grd. Henz matbaa makinesi kullanlmaya balayal on be yl olmasna karn, "Pimander" Avrupa
leri arasnda hzla yaygnlaacak ve 1472 ile 1543 arasnda elli bask yapa-
cakt. 108 Sonraki basklara, Ficino'nun ilk derlemede "zaten daha nce Latince'ye evrildii ve iyi bilindii" gerekesiyle yer vermedii, "Asclepius"
ten yaam tarihsel bir kiilik olan Hermes Trismegistus tarafndan yazl-
Trismegistus, yani " kez yce" nitelemesi, byk ustann en yce filozof,
en yce rahip ve en yce kral olduunu vurgulamak iin eklenmiti adnn
sonuna. Hermes'in felsefesini izleyen dnr ve ozanlarn en nemlileri
de Aglaophemus, Pythagoras ve Orpheus'tu. 109
unlukla Msrl tarihi Manethon'a mal edilen (ancak onun tarafndan ka-
leme alnmayp, ok ge tarihli sahte bir belge olduu bugn kesinlikle bi-
yani "Birinci Hermes" tarafndan "kutsal dille" yazlm ve ileride bu bilgileri anlayp deerlendirebilecek yeni kuaklara aktarlmak zere dikkatle
108
109
ge bir tarihte Yunan topraklarna nasl ulatn aklamak iin, iki farkl
nardo'nun Makedonya'da bulduu kopyalarn efsanevi "Thoth'un Kitaplar" olmayp, nc ve drdnc yzyllarda Hellenistik Msr gizemciliinin ekiciliine kaplan Yeni-Platoncu gruplar ve Gnostik evrelerce ayr
ortaya kt. Isaac Casaubon, daha 1610 ylnda, Corpus Hermeticum adyla
Avrupa'da elden ele dolaan bu kitaplar dilbilgisi, szck yaps, daarck
ait olamayacaklarn, byk olaslkla skenderiye'deki "Greko-Msr" cemaatlerce kaleme alndklarn kantlamt." 111 Baka bir deyile, tpk
mes'le mritleri arasnda geen, birtakm mistik diyaloglarla karlayoruz yalnzca. Bunlar, ounlukla Gnostik tek tanr inancna ve skenderiye
tlian P. Copenhaver, "Hermetica: The Greek Corpus Hermeticum and the Latin Asclepius", s:
XV
111 Roelof Van der Broek, "Gnosis and Hermeticism From Antiquity to Modern Times", s: 211
110
Hermes ve Pythagoras
Corpus Hermeticum olarak sunulan bu kitaplarn arka plannda yer
daha yeni, nc ya da drdnc yzyl Yunan gizemciliinin ve Hristiyan dnsel unsurlarnn, bol miktarda da Gnostik felsefenin izlerine rast-
lar zerine sadan soldan duyduklarn aktaryordu bizlere. Onun anlattklarn elle tutulur hale getirmek de, Gnostik yazarlara ve ilk Hristiyanlara
kalm, Pseudo-Hermetica byle retilmiti.
kkl kltrleriyle bbrlenmeyi seven Msrl rahip ve rahibelerce anlatlm bildik efsanelerden biri miydi? Eitim srecinin nemli bir blm-
lyd, nk Pythagoras'n aritmetik teorisini ve evren kavrayn gelitirmesinde Heliopolisin de, Thoth'un Kitaplar'nn da byk etkisi vard.
mi, dokuz temel ritimden, yani 'ilahi dokuzlu'dan oluan bir evren gr
kuz krenin uyumu" zerine kurulu kozmoloji anlaynn ardnda, Heliopoliste ald eitimin izleri ve belki de bu eitimin bir paras olarak,
Thothun Kitaplarndan edindii varsaylan temel bilgiler var.
adn verdii tek bir ortak kaynan, Hermes, Pythagoras, Orpheus ve Pla-
lerini, ayn arkaik kkenin, etkileri alar tesine dek uzanan rnleri olarak deerlendiriyor. lka yazarlarnn birou da, Hermes ile Pythagorasn yaknln ve balantlarn vurguluyorlar sk sk. Szgelimi Pontuslu
rine" adl nl yaptnda da, Pythagoras ve Platon'un, Msr ziyaretleri srasnda yerli rahiplerin yardmyla Hermes yaztlarn okuma olana
bulduklarndan sz ediyor. 115
sa, Hermes ile Pythagoras arasndaki balar, ok da gizli sakl deil zaten.
Pythagoras Kardelii'nin Kroton'daki eitim merkezinin bahesinde,
Hermes Trismegistus'un, zerinde "Buraya ancak arnm olanlar girebilir"
yazl bir bstnn yer ald syleniyor.
le ilgili aratrmalaryla tannan yazar, Thoth'un Kitaplar'nn Heliopolis'teki Ra tapnann gizli odasnda, altn bir kutu iinde saklandndan
ve bu kutunun anahtarnn yalnzca bir tek kiide, en st dzey rahipte bulunduundan, kitaplarn ieriini grme yetkisinin de yalnzca bu rahibe
ait bir ayrcalk olduundan sz ediyor. 116 Her ey, Sibylline Kitaplar'yla
lerden sz ediyoruz. Tpk Fenikelilerin efsanevi gizli kitaplar ya da orijinal Sibylline tomarlar gibi.
Bir baka deyile, kadim alara ait olduu ve kritik bilgileri ierdii
ne srlen btn bu kitaplar, anaerkil tarm toplumlarndaki sosyal yapnn yava yava zlmeye, Ana Tanra kltnn de gerilemeye balad
srada, Eski Dnya'nn deiik blgelerinde, ayn anda ve birden ortaya kyor. Sanki elindeki bilgi birikimini kalc biimde korumak ve gelecek kuaklara aktarmak isteyen birileri, sa'dan nce drdnc bin yln sonlarna
doru yaz sistemlerinin ortaya kmasndan yararlanarak, birer birer kayda geiriyor bunlar.
Yine ilgin bir biimde, szn ettiimiz her kitap koleksiyonu da,
iki bin yldan fazla bir sre glgede kaldktan sonra, yaklak . Altnc
yonu, hem Fenike Kitaplar denen belgeler, hem de Thoth'un ya da Hermes'in Kitaplar adyla anlan el yazmalar, aa yukar ayn tarihlerde, ay-
yldan beri titizlikle korunup saklanan eski kaytlar ve bilgiler. Acaba Sibyl
geleneini srdren rahibelerin ve Gney talya'daki yenilginin ardndan
yeni hedeflerini Roma olarak belirleyen Pythagoras havarilerinin ellerin-
Sibylline ttifak
Tarihi Anthony Kamn, doal afetler ve byk ykmlarn, Roma'da,
ryla ve yalnzca kriz ya da byk afet anlarnda sistematik olarak bavurulmasnn anlam ve amac da bu. Tanrlarn gazabn bir biimde
durdurmak! 117 Kitaplarn kullanmyla ilgili olarak imdiye dek ele ald-
olan afetlerin at yaralar saracak ya da iinde bulunulan krize yant getirecek ne gibi ipular buluyordu danma kurulu? Hangi Sibylline pasajla-
bulunmuyordu ama Cumhuriyet dneminde Sibylline kurulu, istenen kltrel ve siyasi deiime ynelik admlara gereke bulmak iin, "tanrlarn
hini inceleyen Jesse Benedict Carter, bu zerk kurul tarafndan yorumlanan Sibylline Kitaplar'nn tek ilevini, Yunan inan sistemindeki klt ve
117
mamland fikrinde. Yazara gre, Roma'nn ata tanrlarnn silinip, Yunan'a bile yabanc olan doulu tanralarn lkeye egemen klnmas ve
Roma kltrnn "Greko-Romen" hale getirilmesi sreciydi bu.
manlar" olarak grmeye alyor. Ama burada nemli olan, onun nyarg-
(Anadolu ve Ege Adalar) gelip Yunan topraklarnda yeni yurt bulmu tanra kltlerini, Romann dinsel kurumlamasna tayp egemen klmak
lecek bir dnm iinde, bir zamanlar son derece yaygn ve gl olan
egemen Ana Tanra kltrn bask altna almasyla birlikte, zellikle de
ballktan vazgeemeyen, Anadolu halklar oldu. Orta ve Dou Anadoludaki Hitit igalinden sonra batya ve Ege Adalar'na ekilip, . 1400'lere
yakaladlar; bir yandan da "Amphictyonic Konsey" araclyla birikimlerini Yunan lkesine doru tamaya altlar. Nihayet, uzunca bir gerileme
dneminin sonunda, yeni bir ykseli iin, gelecek vaat eden Roma'y seti-
olan kurula da aktarlm ve sekin kiilerden oluma bu grup, sahip olduu zerklik iinde giderek bir "misyon" stlenir gibi davranmaya balam.
stelik bu, sreklilii olan ve politik nitelikler de tayan bir harekete dnm zaman iinde. Kitaplarn saygn bir bilgelik kayna olarak kabul
edildii yz yl boyunca kurul yeleri elbette defalarca deimi, lenlerin yerine ayn nitelikte yenileri seilmi olmal. Ama kitaplarn korunmas
lerini Roma topraklarna yerletirirken, dolayl olarak da toplumun "ikincil" snf durumundaki pleb'leri desteklemi bu kurullar.
ta olmak zere Gney talyadaki Yunan kentlerinde hzla rgtlenip, iktidar ele geirmeyi baarm, eski ve deneyimli bir "kardelik rgt"nn
Cumhuriyet'in ncleri
Roma'da kralln sona erip Cumhuriyet kurumlarnn biimlenmesi
lnda. Hatta bunu Romal yazar ve tarihiler de zaman zaman dile getirmiler. Oxford'daki Somerville College'den, Antik a Tarihi uzman Miriam
Griffin, Cicero'nun bu konudaki grlerini aktarrken "Gney talya'daki
Pythagoras cemaatinin, altnc ve drdnc yzyllar arasnda Roma'da
ifadeye dikkat ekiyor. 119 Fergus Millar'n aktardna gre bu heykel "Pyt-
Miriam Griffin, "The Intellectual Developments in Ciceronian Age" (Cambridge Ancient History Vol. 9, s: 707)
daha ilk kurulu yllarndan itibaren, artc bir siyasi bilgi ve deneyimi
dnyasnda ya da Etruria'da aka grlr koutlar olmayan bir dizi siyasal kurumdan oluuyordu. Bu nedenle baz uzmanlar, konsllk gibi, baka
yerde ei grlmeyen bir kurumun Cumhuriyetin balangcnda hi yoktan
var edilmi olabileceinden kuku duymulardr." 121
Olduka ilgin ve kafa kartrc bir nokta da, geleneksel tarihte Romu-
lustan sonraki ikinci kral olarak ad geen, barlyla ve bilgeliiyle nl efsanevi Numa Pompilius'un, Pythagorasn en iyi rencilerinden biri
olduuna ilikin, Cumhuriyetin ilk yllarnda ortaya atlm olduu sanlan
yaptnda Numa'yla Pythagoras arasndaki balantya deinir ve nl dnrn azndan, yeni krala verilmi kurgusal bir sylevi aktarr okurla-
120
121
ildi ve krallar, soylu ailelerin deneyimli yelerinden oluan Senato tarafndan aday gsterildikten sonra, oylanarak seiliyorlard. Ynetim ilkeleri
"kral" kavramnn deerini btnyle yitirmesine ve "tiran" ile edeer grlmesine yol at.
Ne var ki, Cumhuriyet'in ilk yllarnda kral szcnden bile youn bir
hus'un yazdna gre, ilk sistemli takvimi Roma'ya o getirmi ve ay takvimiyle gne takvimi arasndaki on bir gnlk farkn yaratt sorunu, iki
ylda bir takvime ubattan sonra yirmi iki gnlk bir ay ekleyerek zmt. 122
Ama Numa'nn bizim iin, ok daha ilgin bir zellii var ki, o da eril
ilk lider olmas. Ynetim sresi boyunca savalardan uzak duran ve Roma
sistemlerinin de kurucusuydu anlatlanlara gre. Vesta Bakireleri geleneini o balatm ve kutsal ate kavramn Roma'nn yaamna o tamt.
tanralarla Romallar tantran da oydu. Hepsinden ilginci, Roma mitolojisinin ilk rneklerinden biri diyebileceimiz efsanelerde, Numa'nn bir su
Roma'nn ikinci kralyla ilgili, onu gerek olmaktan karp bir mitoloji
ma'nn kendi stratejisi olarak gryor: "Erken tarihlerde, cahil ve ilkel olan
bir toplum iin en yararl eyin, her eyden nce onlar tanr korkusuyla
duyguyu onlarn kalbine yava yava sokamazd. Tanra Egeria ile geceleri
buluuyormu gibi hareket etti. Tanrlar tarafndan uygun grlen dini trenlerin yaplmasnda, szde ona yol gsteren, Egeria'nn tavsiyeleriydi.
Nitekim bir sonraki blmde Livius, Numa'nn kutsal olarak bilinen koruluklardan birini Camena ad verilen esin perilerine armaan ettiini, nk
kars Egeria'nn geceleri bu korulukta Camena'larla bulutuuna inand-
Thomas Bullflnch, "Bullfinch's Greek and Roman Mythology: The Age of Fables", s: 141
Titus Livius, a.g.e, Kitap 1, Caput 19, s: 51
kaldrmyor ama ikisi arasnda bir hayli benzerlik olduunu koyuyor orta-
ilk yllarnda ortaya kmas, bizim amzdan olduka nemli: nk, yeni
ynetimin ideologlarnn, popler kltrde Numa ile ilgili olumlu imgelerin
hl yayor olmasndan yola karak, kendi rejimlerinde bu efsane kral
ycelttiklerini ve geni kesimlerden onay bulmaya altklarn biliyoruz.
saygn bir yere yerletiren bu zorlama balant, Cumhuriyet'in kurulu dneminde eski Kardelik yelerinin de youn olarak "iin iinde" olduklarna dair ipular veriyor.
125
126
Plutarchus, a.g.e
Server Tanilli, "Yzyllarn Gerei ve Miras", s: 425
netimine geilmesinde, Pythagoras Kardeliinin uzun sre etkinliini koruduu Yunan kentlerinden esen dnce rzgrlarnn byk etkisi vard.
Drdnc yzyl dnrlerinden Tarentum'lu Aristoxenus, Pythagoras'n
Cumhuriyet ideolojisi ile Kardelik arasndaki balantya da gnderme yapyordu bir anlamda. (Aristoxenus, Numa ile Pythagoras arasndaki balanty sk sk vurgulayan Romal aydnlardan biriydi.) Tim Cornell'a gre,
Mater kltleriyle dorudan balantl olan Pythagoras Kardelii'nin yeleri, talya ve Romaya yaylmak iin yeni merkezlerden biri olarak belirledikleri Cumae'de, yaklak ayn inanlar benimsedikleri, prestij sahibi
Sibyl (ve onun kendi "kardelik rgt") ile bir ittifaka gitmi olabilir mi?
yntemleriyle alan bu iki grup, eer Cumae gibi "kilit" bir kentte bir ara-
ya geldiyse ve bu blge Sibylline Kurulu iin farkl bir neme sahipse; ste-
Her iki grubun da, bylesi bir ittifak iin kendince nedenleri vardr:
Sibyl ve Ana Tanra klt, varln ve sahip olduu bilgileri korumak, n127
iktidar bu kez Roma'da elde etme peindedir. stelik kken olarak iki
ni, retisini Malta'ya neredeyse "bir ta atm" uzaklktaki bir ky kentinde oluturuyordu. Malta, Kartacadaki Fenike kolonileriyle, Kroton ve Sicilya bata olmak zere, Gney talya kentleri arasndaki ticaret yolunun
Daha nce de belirttiim gibi, Malta bilinen en eski Ana Tanra klt
Sibyllarn oluturduu "network" ile iletiimini srdrm mdr? Yakndou'dan Msr'a, Anadolu'dan talya'ya dek yapt o bitmek bilmez yolcu-
knlklar nedeniyle mi Cumae kentine yerleip, Roma'ya buradan szmlardr? ok fazla "rastlant" ieren benzerlikler, Sibyl geleneiyle Pythago-
getirildiini kesin olarak bilemiyoruz. Ama bir konuyla ilgili olarak byk
bir "misyon klt" gibi almaya balad. Yallk nedeniyle yelikten ayr-
leriyle ilgili srlar aklayamazlard doal olarak ve bu, onlarn, grev srelerinin bitiminde de ayn rgtsel yapnn bir paras olarak kalmalarn
belli bir srece yaylm biimde zel ritellerle kurula "sndrlmas" ge-
lerinin de patrici ve pleb'ler arasndan seimle greve geldiklerini biliyoruz. Ancak, yine tpk dier devlet kurumlarna "seilen" grevliler gibi,
Sibylline kuruluna alnacak yeni yelerin de decemviri kdemlilerinin istedikleri ve uygun grdkleri kiiler arasndan "setirildiklerini" tahmin etmek hi g deil.
riyor. Grne baklrsa, tarihin ilk siyasi amal ezoterik rgtn kuran
ve Gney talyada ksa sreli de olsa ciddi bir baar elde eden Pythagoras
lar olarak kullanacaklar; ancak bu kez, attklar admlarda ok daha dikkatli ve sabrl davranmaya zen gstereceklerdi. Her eyden nce, Roma
tin "kurucu aileleri" olan soylular, yani "Patrici" lerdi. Bunlar, ilk dnemin
toprak sahibi "aile babalar"nn (Pater Familias) soyundan geliyorlar ve bu
nedenle, ayrcalkl klanlarn temsilcileri olarak, hem "halk meclisi"ni, hem
de krala danmanlk yapan, olduka etkin ve gl "yallar meclisi"ni, yani Senato'yu (Senex=Yal) denetimleri altnda tutuyorlard.
gin" olanlar, Roma toplumu iinde yoksullara gre daha avantajl bir
savalar srasnda tutsak alnanlar arasndan seilip, soylularn topraklarnda tarm iisi ya da evlerinde hizmetkr olarak kullanlyorlard. Ancak
kleliin henz Roma'da tam anlamyla kurumlamadn ve retim ilikilerinde "kleler" olarak adlandrlacak geni bir sosyal snfn olumadn
belirtmek gerekiyor. Henz "kle pazarlar" ortaya kmam, zengin toprak sahiplerine ucuz igc salama iini stlenen kle tccarlar Roma'da
an iki "konsl" almt artk. (Daha nce szn ettiimiz kehaneti dorularcasna, Cumhuriyet'in ilk konsllerinden biri, Delphi'de Sibyl'dan ald
fn sekinlerinin oluturduu Senato'ya hesap veriyorlard. Bir dier nemli karar merkezi olan "Halk Meclisi" de yine patrici'ler tarafndan seilen
bazlar yanlarna ekilip "inisiye" edilecek; ilk bakta hibir siyasi nitelii
etkiler brakmak, Pythagorasn karizmatik rencileri iin hi de g olmasa gerekti. stelik manevi yaam klan inanlar erevesinde s ve g-
deneyimli biraderler iin pek de zor olmad byk olaslkla. Bir sre sonra
bu kitaplarn evresinde bir efsane perdesi oluturulacak; yorum ve aklamalar iin Cumae ve Delphi'deki Sibyl'larn danmanlna bavurulacak; Romal soylular ve Senato'nun, bu kitaplar koruyup yorumlamakla
grevli kurula istenen zerklii vermesi salanacakt.
Kardeliinin izleri, daha kitaplara yaplan ilk bavuru sonras tavsiye edi-
kltnn, tapnaklar ve rahip sistemiyle birlikte Roma'ya getirilmesi gerektiini sylyor. Ayn gnlerde Roma, Cumhuriyet sonrasnda kendi ko-
adn verdikleri pasif direnii gerekletiriyor ve kenti terk edip, toplu hal-
geliyorlar. Bu o denli etkili bir eylem ki, Roma'da neredeyse hayat duruyor
ekilme eylemleri srasnda.
dan, merkezi ynetimle balarn koparmalar ve kentte stlendikleri grevleri terk ederek bir dan eteklerinde pasif direnie bavurmalar, ol-
tamda, ounluu oluturan ve orduya ciddi miktarda asker veren heterojen bir sosyal grubun, ayaklanma balatmak ve szgelimi senatoya, Capitolium'a saldrmak yerine bylesi bir pasif direni modelini benimsemesi,
dikkatli bir analizi hak ediyor.
rejimini yerle bir etmek olmadn; tersine, hem Roma'ya hem de rejime
garip bir biimde sahip kldn; bu eylem karlnda hedeflenen kazanmlarn patrici'leri ve senatoyu "yola getirmek"ten ibaret olduunu gr-
yerine, yalnzca belli talepleri kabul ettirip, baz haklar elde etmek zerinde younlayor.
sa'dan nce beinci yzyl gibi ok erken bir tarihte bu denli "hesapl"
arac deil, kesinlikle bir "kurmay heyeti" tarafndan byk bir incelikle
hesaplanm ve "retilmi" bir eylem olduunu gsteriyor. Eski deneyimlerden ders almay ve sonu karmay bilen, bir grup eitimli siyasetinin
planlad bir eylemden sz ediyoruz burada. sava ve kargaann, koul-
sonular verebildiini, Kroton ile Sybaris arasndaki savala balayp, ksmen Metapontium ve Tarentum'u da etkileyen alkantlar srasnda "yaa-
yarak" renmi bir grup, sanki admlarn bu kez daha dikkatli atmaya
alyor.
zere kente geri dnyorlar. Ceres tapnak kompleksi de, ksa sre iinde
bir pleb ibadet merkezi haline geliyor.
snf" desteklemeleri ve grece daha "geni tabanl" bir iktidar oda yaratmalar gibi, Roma'da da tercihlerini pleb'lerden yana koyuyorlar; yani,
pleb'leri daha etkin klarak engellemeye alyorlar bir anlamda. Ama senatoya bu karar nerirken, eskiye oranla daha dikkatli davranyor ve patrici'lerle balarn da koparmyorlar. Tersine, btn stratejileri pleb'leri
glendirmek olduu halde, patricilerin arasnda yer alarak, saygn ve etkili bir "manevi liderlik" grevini stleniyorlar.
yarar olabilir: Roma tarihinin olduka byk bir blmyle ilgili gvenilir
dolaylarna, Cumhuriyetin balangc da . 509'a tarihleniyor ama Roma'da "tarih yazma" geleneinin en erken rnei, . 200'de bu yndeki ilk
nun iktidarla yakn ilikiler iinde olmas, kaynaklarn objektifliini de glgeliyor. Somut kant denebilecek veriler, baz yasa metinleri, savalarn
birka kuru nottan baka bir ey kalmad iin, aratrmay yapan uzma-
nn bak asna gre eitli "fltre"ler devreye girerek, Livius ve izleyicilerinin anlattklarndan "genel dorular" ayklanmaya allyor.
sizlikler azalyor ama yine de, zellikle Krallk dnemi ve Cumhuriyet'in ilk
ltm yntem, Livius, Plutarchus, Dio, Tacitus, Lamblichus, Varro gibi ta-
kltlerinin izledii geliim izgisi, gerek Sibyl geleneinin Anadolu'dan Bat'ya tanrken brakt "derin" izler, oluan boluklara oturan "anah-
tar"lar olarak resmi daha anlalr hale getiriyorlar. u ana kadar izlediimiz "Roma serveni" ndeki arpc ayrntlardan da grld gibi, Pythagoras, Yunan gizem kltlerini ve Sibyl geleneini dikkate almadan Cum-
deil.
tnyle egemen olmadn belirtmitim. Buna karn ekonomik gcn byk blm, "paral ve dank" grnse de patrici'lerin elinde
bulunuyordu. Kral Tarquinius'un devrilmesi ve devlet yapsnn yeniden
ilk bata. Ancak ilerleyen yllarla birlikte alnan nlemler, yaplan yeni dzenlemeler ve Cumhuriyet kurumlarnn giderek sofistike hale gelmesine
yol aan yaplanma izlendiinde, Roma'nn iki nemli toplumsal snf arasndaki eliki ve atmalarn da belli bir "denge noktasna" doru yneltildii aka grlyor.
yoksul saylabilecek kentliler de vard, bazlar servetini gitgide bytmekte olan tccarlar ve kimileri byk tarm iletmelerine sahip olmaya bala-
da.
tutulmaya allmalar dnda, ortak bir nitelikleri, tanmlanm bir mterek karlar ve dolaysyla "politikalar" yoktu. Bu nedenle, talep, eylem
se belli bir ksmn siyasi iktidara entegre etme abalarnn ardnda, "baka
gndeme getirilen uygulamalarda Sibylline kurulunun da kmsenemeyecek bir rol olduunu gryoruz. Ayn zamanda, Roma'da "siyaset klt-
nevi", hem de alenen siyasi ynleri olan iki byk yenilik girmiti Roma'nn yaamna. Patricilerin bir blmnn sraryla yrrle giren
bn" ad verilen kendi temsilcilerini seme hakk tannd. Ayn gnlerde de,
Sibylline Kitaplar'na getirilen yorum sonucu Aventinuma Ceres tapnak
kompleksi yerletirilerek Demeter tapnm, yani Yunan topraklarndaki en
ilgin gizem kltlerinden biri olan Eleusis Gizemcilii resmi hale getirildi.
ra inancn korumaya alan bu ezoterik rgtlenme, Sibyl'larn desteiyle Yunan topraklarna yaylmt. Yalnzca inisiyelere "srlarn" aklan-
d, kapal rgtsel yapya sahip Eleusis Gizemcilii, ilk bakta sradan bir
renin (Persephone), "yeralt dnyas"nn hakimi Hades tarafndan karlmasn konu alan mit zerine kurulu gibi grnyordu her ey. Kzn
annesinin yannda, kalan zaman da Hadesle birlikte yeraltnda geirmesine karar verilmiti.
Dionysos kltleriyle birlikte, klasik dnemin en byk ezoterik rgtnden biriydi ve bunlarn de, Ana Tanra inancnn ve anaerkil dneme ait ilke ve ideallerin yaatlmasn amalayan "alt kltrler" nitelii
tayorlard. Bir baka deyile, aslnda her de Dnya Anne geleneinden besleniyordu ve btn o mistik grntnn ardnda, kltrel ve siyasi
bir nitelik de tayorlard.
olduu blgelerin banda geldiini belirten Kingsley, "Demeter ve Persephone tapnmas ile erken Pythagoraslk arasnda ok yakn balarn da
burada ortaya kt grlecektir," diyor. 128 Bir baka deyile, Dionysos'un
la "eitirken", ayn zamanda siyasi yaplamaya da ar ve temkinli admlarla mdahale etmeye alyordu. stelik btn bunlar, bu gelimeleri
bir eyi vurgulamakta yarar var: Roma'da siyasi gcn, belli bir grup (Pythagoras Kardelii) tarafndan elde tutulduu ve devlet stratejilerinin bu
grup tarafndan belirlendii gibi bir tez ileri srmyorum. Bu, her eyden
nce irrasyonel ve yanl bir yorumlama olur, nk Roma, Cumhuriyet
128
yzylnda Romann siyasi yapsna bu gruplarn varlna dayal bir karklk ve dzensizliin egemen olduunu vurguluyor:
Tarquinius'un dyle paralanm, gl birey ve gruplar arasnda dzensiz bir yarmann dirilmesine yol amtr; bunlar devletin denetiminden bamsz olarak etkinliklerini yeniden srdrebiliyor, kendilerine bal kiilerin zel ordularyla etkinlik gsterebiliyorlard." 129
maya alan soylu gruplar bir yana braklrsa, bu bask gruplar ya da "etkin stratejik klikler" arasnda en nemlilerden birinin Pythagoras'lardan
i ve kritik kararlar alnmas aamalarnda devreye giren Sibylline kurulunun da btnyle bunlar tarafndan denetlendiidir. Zaten yalnzca ayrntlarn arasnda ortaya kan ilgin veriler deil, bizzat Romal tarihilerin
yorumlar da bu durumu teyit ediyor.
drdmzde, bu grnm daha iyi anlalacak. . 494'teki dzenlemelerin, pleb tarihinde byk bir dnm noktas olduunu grmtk. Tribn
kurumunun yan sra, izleyen yllarda Concilium Plebis adl meclis de oluturuldu. Bu meclisin toplantlarna patriciler karmyordu ama herhangi
bir pleb'e kar su iledii ya da haklarn ihlal ettii ileri srlen patriciler, resmen Concilium Plebis tarafndan yarglanabiliyordu. 130
129
130
nyle netletirmek zere, yine bir decemviri, yani "Onlu Kurul" atanp greve balad. Sorumluluklar yalnzca yasalar oluturmak ve bunlarn birbirleriyle tutarllklarn salamakt ve sonuta "12 Levha Yasalar" ad ve-
sistemi" yaratmak demekti ve tepkiler de dourdu. Dier yandan, kadnlarn genel durumu iin de yeni yasa pekiyi eyler vaat etmiyordu: Beinci
levhann ilk maddesi, "doalarndaki hafiflik" nedeniyle, kadnlarn gzetim altnda tutulmasnn, atalardan gelme bir adet olduunu vurgulamak-
tayd. Altnc levhann ikinci maddesiyse, "Bir adam ve bir kadn, bir yl bo-
yunca birlikte yaarlarsa evli kabul edilirler ve kadn yasal olarak onun 'k-
z' saylr" diyordu. Burada 'kz' kavram, bir miras hakkndan ok, sz ko-
nusu durumdaki kadnn, aile babas kabul edilen erkein mutlak otoritesi
altnda olduunun altn izmek iin kullanlmt. Btn bu gerici ynlerine karn, bizim yakndan izlediimiz grubun, bu ve benzeri maddelerin
yasada yer almasn engelleyemediini, en azndan "yasama" aamas srasnda herhangi bir mdahaleye glerinin yetmediini gryoruz.
buk belli etti ve bir yl sonra, . 450de greve seilen yeni onlu kurul,
ramen, son derece etkili olan bu eylem biimi yine baarl oldu ve onlu
kurul, grevden alnd.
Bir yl sonra, ok daha nemli bir yasal dzenleme daha getirildi: Pro-
k, "tebaa, uyruk, kul" olarak deil, belli hak ve zgrlklere sahip "yurtta-
hatta kimi zaman siyasi bir hamle olarak "yurttalk hakk satmak" gibi garip uygulamalara da rastlanacakt. 131
yan madde kesin olarak uygulamadan karld ve iptal edildi. . 444 ile
, drt, bazen de alt askeri tribun'den oluan kurullar ald ve konsl yet-
131
ok yerinde bir benzetme gibi grlmeyebilir ama bugn "ABD vatandalnn baz lke
halklarna ekici gelen zelliklerine ok benzer biimde, Roma yurttal da zaman iinde
yaam kolaylatran ciddi bir avantaj halini almt."
balad. Ancak . 367'de bu uygulamaya son verildi ve iki konslden oluan eski sistem, anayasal gvenceye de alnarak yeniden yrrle kondu.
Ayn yl, Roma siyasi gelenei iin ok kritik yeniliklerden biri daha
ok patrici'nin elindeki topraklar, bunun ok zerinde olduundan, o tarihte bu snrlama, Cumhuriyet iin ciddi bir "toprak reformu" anlamna geliyordu ve byk toprak sahipleri arasnda honutsuzluklara da neden oldu.
di bir reformdu.
yk adm atld: . 344'ten itibaren, artk konsllk pozisyonlarndan birine mutlaka bir pleb seiliyordu. Bunun ne denli hassas ve byk bir adm
olduu, be yl sonra bir pleb konsl olan Publilus Philo'nun, partneri
olan patrici konsl tarafndan dictator olarak atanmas srasnda daha iyi
gcnn de ayn oranda arttn sylyor. 132 Bu "dengeleme" ilemi, sonunda yle bir noktaya varmt ki, . nc yzylda, pleb kitlesi iinde-
ki "elit" kesim de, en az patriciler kadar etkin hale gelmi ve iki toplumsal
"lkin, Senato binasna giremiyorlar ama girite oturup olan biteni izli-
yor ve holarna gitmeyen bir ey olduunda itiraza balyorlard. Ardndan, ieriye davet edildiler. Sonra, eski Tribun'ler senato yesi olmaya ba-
yeni bir nfuz sahibi kesim oluturmutu. Bylece siyasi ve sosyal g, poplarite ve prestij gibi kavramlar, "doutan gelme" soyluluun yerini al-
yordu bir bakma. Nobilis iinde hem patrici hem de pleb gruplarnn yne-
sonrasnda, yeni bir doulu tanra tapnmn ya da onun trevi grntsndeki kltleri Romaya getirme karar ald Sibylline kurulu.
kaytlara gemi, die dokunur bir danma olay da yaanmad pek. Kurul,
yalnzca kendi yapsn ve gizliliini salamlatrmak; zerkliini korumak-
letin ileyiinde kendi karlarn gzetecek dzenlemelerin yaplmas yolunda aba harcadklarn gryoruz. Bu manzara, Roma'nn tarihteki ilk
karmak siyasi entrika denebilecek hamlelerin yan sra, temkinli ve dikkatli admlar atan ilk "yeralt rgtlenmeleri"ne de sahne olduunu koyuyor ortaya.
trdklar bir baka soruyu, Pythagoras Kardelii'nin Kroton'da neyi amaladn ve ne yapmaya altn incelemek gerekecek.
Arnma ve "Aydnlanma"
Grnrdeki veriler, Kardelik rgtnn ayakta kalan bir grup sekin
grlen eski, topik eitliki sistemi, grece "modern koullar" altnda yeniden ve yava yava oluturmak.
uyumdan uzaklatran ve ilahi ilkelerden ayr dren etken, basit ve "terbiye edilmemi" bir hapishane olan bedeniydi; o halde, beden arndrlma-
sel bir hedef olmaktan karp, eitliki ve bar bir dnya yaratma idealinin basama olarak gren, dolaysyla "siyasi" bir zemine de oturtan ilk
dnce okulunun Pythagoras Kardelii olduunu sylemek yanl olma-
yacaktr.
dike, ilkel ve basit hrslardan arndrlp evrensel uyumla btnletirilmedike, bir "ideal" olarak deerlendirilen sosyal dzen de d olmann
yapsnn genileme ilkelerini incelediimizde, bu gre uygun davranldn grdk. Be yllk "suskunluk" sonrasnda gerekleebilen inisiyelik
adm, bedensel terbiyenin ilk temel aamasn oluturuyordu. Ardndan,
yelie kabul edilenler, evrensel armoniye uygun bir ideal olarak benim-
lar: Ortak mlkiyet, paylamclk, basit ve sade bir yaam, doayla uyum-
delik ten uzaklatrlyordu. Yine kimi kaytlara gre ihra edilen yeler
rak, yakn iliki iinde olunan insanlar, iki ana gruba ayrlyordu: "erdeki-
ler" (esotero) ve "dardakiler" (eksotero) biimindeki bu ayrm, ok sonralar "ezoterisizm" kavramn da douracakt. Be yl baaryla tamamlayp
yelie kabul edilenler, "ieridekiler" arasnda yer almaya doru adm at-
yorlard artk ve onlar zorlu, sabr ve zveri gerektiren bir eitim sreci
bekliyordu. Geride braktklar, baaryla tamamladklar her aamadan
sonra, saladklar geliimi belirlemek zere, "bir iteki embere" terfi ediyorlar. Yani stadn srlarna olduu kadar, hedef olarak belirlenen ideal
toplumu oluturacak nclerden biri olmaya da biraz daha yaklayorlard.
sonra hak kazandklar konusu, bugn bizim iin bir soru iareti. Kimi ara-
dnmlerin salanamayaca da biliniyordu. Saylarla, matematikle, astronomiyle ve evrenin ileyi kurallaryla bu denli ili dl olan Pythagoras,
cei gibi gerekilikten uzak bir iyimserlie sahip deildi byk olaslkla.
Bunu, istenen ideal topluma ulalana dek, hatta belki onun sonrasnda bile, yneticilik ve ynlendiriciliin bilge ve deneyimli elitler tarafndan yrtlmesi dncesinde de grebiliyoruz.
yetenekler ve niteliklere bal bir liderlikti sz konusu olan. Ama bu liderlik mekanizmas dnda onun hedefledii ideal toplum, tam bir eitlik ve
kardelik ilkesine dayanmak durumundayd.
isteyenler, ancak "ieridekiler"den biri olduklar taktirde bu konuma ulaacaklarn bilmeliydiler, ieride gven ve bilgi, dardaysa n ve saygnlk
Pythagoras, "Herhangi bir hayvann, etini yemek iin kann dken kii,
kolaylkla bir insan da malna, mlkne, karsna sahip olmak iin ldrebilir" diyordu, vejetaryenliin "derin" aklamasnda. "Eer zenginlik geti-
soylu olmayan bir yabancnn, ok ksa sre iinde nfuz sahibi bir lider
haline gelmesi, hele ynetim erkini eline geirmesi allm bir gelime
klasik bir Yunan kolonisine yerleip, felsefi ve bilimsel bir okul yaratmann
yan sra siyasi iktidar da denetimi altna alan Pythagorasn artc ykseliinde, kendi bilgelii ve nnn dnda da etkenler aramak gerekiyor.
Kardelik rgtnn ekirdeini oluturacak hazr bir grupla ve onu kabullenmeye istekli bir kentle karlamt ki, ona bu zemini salayann Pythia
cak buna karn hatr saylr bir zenginlie ve nfuza da sahip olan Milo
dn saylar giderek artan kadn hayranlarndan biriydi ve aradaki ya farkna aldrmadan Pythagoras'la evlenmiti. 135
gorasla akrabaln da ortaya kmas, Milo'nun kardeliin kurulmasndaki byk maddi katklarn aklyor. Pythagoras mlkiyeti ve zenginlii
135
grmek zor deil. Milo'nun bu noktada ok temel bir ilev grd ve btn mal varln Kardelik iin harcad sanlyor. 136
grmtk. Acaba bu, "sabrl ve uzun yol gerektiren" bir sre iin ngrlm zorunlu ara aamalardan biri miydi, yoksa koullarn gerei olarak
m soylu olmayan ama belli bir zenginlii elinde tutan sosyal gruplar desteklenmiti?
lara ve yozlamaya neden olur muydu acaba? Krotonda bunun ksmen yaandn; soylular iktidardan indirilmekle birlikte, varlkl orta snf zeri-
136
siyasetle, ekonomik yaklamlar arasnda ortaya kan tutarszln, Kardelikte i btnln sarslmasna neden olduunu syleyebiliriz. Bu, "ideal toplum"u hedefleyen tm ak ya da kapal rgtlenmelerin ve siyasi
hareketlerin temel amazlarndan birini oluturmaktayd ve izleyen yzyl-
rszlk bata olmak zere, ok sayda temel stratejik hata yapt iin k yaamt. Her eyden nce, toplumsal dalgalanmalarn dinamik bir
nitelie sahip olduu ve honutsuz yoksul kitlelerin, iktidar hedefleyen
g sahibi kitlelerce kolayca kendi amalar iin ynlendirilebileceklerini
reklilii kmsenmi; merkezi bir yap hedeflenmedii iin oluan paralanmlk, Kroton'la Sybaris arasndaki beklenmedik gerginlikte yzeye
kmt.
gemeye ynelik admlar atlmad iin, yoksullarn fkesiyle yz yze gelinmiti. Kaba gce deil, "bilgelik ve saygnla" dayal bir iktidar modeli
ayaklanmalarn bastrlamamas sonucunu dourmu ve en az yirmi yl boyunca harcanan btn abalar, rgtn dalmasyla boa gitmiti.
Demek ki, felsefi ve mistik eitimle bitmiyordu her ey; siyasi mcade-
le iin, rgtl bir fiziksel gce de gerek duyuluyordu. Ama btn bunlar
tam kar kutbuna kaymaz myd? Bir dier temel amaz da, bu noktada
ortaya kmt.
deal toplumu hedefleyen bir hareket, ynetimi ele geirdii bir kentte,
dmeyecek miydi? k sonras ayakta kalan ve ideal zerine dnmeye devam eden Kardelik yeleri iin btn bunlar, Kroton deneyiminin
getirdii temel dersler arasnda yer almaktayd.
ilikin izler bulabiliyoruz. Birincisi, hedefe giden yolun her eyden nce
"insan malzemesini yetitirme ve hazrlama" evresinden getii ok daha
net olarak anlalma benziyor. Kardelik yelerinden oluan grup, Roma'da sessiz ama etkin bir siyasi parti gibi davranrken, iktidar btnyle
ele geirmeyi deil, "gereken zamana dek" kontrol etmeyi amalyor yal-
olmas gereken bir rgtsel yapy dorudan doruya "hedef haline getir-
di; nk Krallk devrildikten sonra ortaya kan yeni rejimde snfsal ncl stlenmi grnen patrici'ler bile, birtakm genel ortak karlar dnda, btnlkl bir ideolojiye ya da siyasi tavra sahip deildi ve
g ve nfuz elde etmeye alan irili ufakl birok grup arasnda yaan-
temli bir "yol plan" karlm gibi grnyor. Cumhuriyet'in ilk konslle-
rinden biri olan ve Krallk rejiminin devrilmesinde kritik bir rol stlenen,
Tarquinius'un yeeni Brutus'un, Delphi'deki Sibyl (Pythia) ile yakn iliki-
"aptal" ya da "bn" anlamna gelir) bir patrici'ydi. Ayrca bir kral devirip
yeni bir rejimin ncln stlenecek kadar atak ve yrekli olmak bir
yana, silik kiilii ve rkekliiyle tannyordu. O kadar ki, salt Tarqui-
sylenirse yapmaya ve gz nnde olup dikkat ekmemeye alyordu Livius'a gre. Bir yandan iin iin "yneticilik" hrsn iinde tadn, Pythia'dan ald tyo zerine "topra pme" hikyesinden biliyoruz. Ama
Brutus, byle byk bir sosyal dnmde liderlii stlenecek denli gl
bir lidere dnmesiyle" ilgili olarak Roma soylularnn dt aknlktan, altn izerek sz ediyor. 137
Cumhuriyet gibi bir fikrin kesinlikle olmadn; onun yalnzca "Kral olma"
hi g deil. Dierleri de, yine Pythia ile olan kkl ve yakn balarndan
dolay, ancak Pythagoras'n rencileri olabilir. Cumhuriyet rejimini ve
lumsal yapda gerekli dinamizme sahip "hedef kitle" olarak pleb'ler seildi,
ilk elli yl boyunca yaanan karmaann bitiminde net olarak grlen tek
elle tutulur sonu, bir "soylular rejimi" olarak ortaya kan Cumhuriyet'in,
patricilerin deil, pleb'lerin glenmesini saladdr. Tim Cornell ve John
Matthews, ilk yllardan itibaren pleb alkantlarnn temelinde "bor yknden kurtulma ve ekonomik kaynaklarn daha eit dalmn salama"
taleplerinin yattn belirtiyor. 138 sadan nce 494 ile 287 yllar arasnda
gulamtm. Bu da gsteriyor ki Kardelik, geni tabanl bir yap iin ekonomik gstergelere ve kaynaklarn adil dalmna, bu kez ok daha fazla
lamalar da bu nedenle getirilmiti zaten. Neredeyse yz yl boyunca, birilerinin sistemli olarak pleb ve patrici toplumlar arasndaki ekonomik ve
sosyal farklar eritmeye ynelik bir stratejiyi perde arkasndan uygulama-
ya altn gryoruz.
iin kentler aras iletiimin ve merkeziyeti bir yapnn oluturulmas gerekliliiyle ilgiliydi. Bu o denli iyi kavranmt ki, Latinler, Etrskler ve en
gneydeki direngen Yunan kolonileriyle giriilen ypratc savalara karn,
Cumhuriyet politikas yenilgiye uratlan halklar zincire vurup bask altna almay deil, onlar "birlie entegre etmeyi" ve bu yolla ayn btnn
topluluklar, balaklk anlamalaryla Roma'ya balanmlard. Beklenebilecei gibi, talya'daki birok baka devletler, askeri bir yenilginin sonularna katlanmaktansa, Romallarla gnll balaklklar kurdular." 139
138
139
raryla Magna Mater klt de btnyle Roma'ya tanmt ve halk Hannibal karsnda elde edilen zaferlerin, "Dnya Anne'nin Roma'ya armaan"
taklk" yeni yeni yaygnlamaktayd; az miktarda topra olan kk iftiler ya da kente yeni gelmi mlksz gmenlerin bir ksm, temel ihtiya-
larn karlayacak geliri elde edebilmek iin, belli bir cret karlnda
soylularn topraklarn da iliyorlard. Yani beinci yzyl balarnda Roma'da "kleler" ad altnda belirginleecek bir snftan, zellikle de tarmsal
olarak klelerin varl sorununu "ihmal edilebilir" bir gerek olarak deerlendirmelerini aklayabilir. Soylularn ve byk toprak sahiplerinin
luu elde eden pleb'leri ekonomik kaynaklara daha fazla ortak etmekten
Kardelik yeleri, "yeni toplumun" ekirdeini, kendini beenmi ve cahilliinin farknda olmayan patrici'ler yerine, pleb'ler arasndan yetitirilmi
genie bir elit kesim zerinde oluturma stratejisini benimsemilerdi.
getirildiinde, sorunlar da ufukta grnmeye balyordu yava yava. Roma, "yaylma ve genileme" politikasn savunma amal uygular grnse
giderek artan Romay besleyecek tarmsal kaynaklar, kk bir Latin birliinden farkl olmayan bu dar snrlar iinde yeterli miktarlarn ok altn-
dayd. Tepeler zerine kurulu Roma, ekonomisini salam tutmak iin tar-
ma elverili geni ovalarn yer ald kuzey ve gneye doru hzla ilerlemek
ve yaylmak zorundayd.
e" sorununu zer gibi grndke, bir baka "yan etki" de ister istemez
belirleyici olmaya balyordu Roma ekonomisinde: Kleler.
ln bal bana krl bir i haline getirdi. ounlukla ordunun ileri gelen
subaylar denetliyorlard kle trafiini. Yzlerce, binlerce tutsak, Roma'nn
tarm iletmelerinde boaz tokluuna altrlyordu. talya'nn fethi tamamlanp Sicilya ve Kartaca ele geirildiinde kle trafii o denli artmt
ki, Delos kentinde ok byk bir kle pazar kurulmutu ve baz tarihilerin verdii rakamlara gre gnde 10.000 insan kle olarak satlyordu burada.
lemiti belki ama bu kez onlarn yanna, servetleri hzla artan pleb toprak
sosyoekonomik anlamda birbirine yaknlarken, bu sahte dengenin zerinde bir yandan da byk toprak sahiplerinin kleci iktidar hzla ykseli-
yordu.
izleyen dnemde, Roma'da iki bin dolaynda zengin toprak sahibine kar-
lk, saylar yz binleri aan mlksz ve isiz pleb yaad tahmin ediliyor.
pda arl giderek artan bir "denge"nin peindeki Kardelik yeleri iin,
lmadk bir durum da ortaya kmt: Birer "zgr yurtta" olarak, aama
aama sosyal ve siyasi haklara kavuan, ancak kendi toprana ya da iyerine sahip olmayan ezici ounluktaki bir pleb topluluu, resmen "isiz"di.
r deil, boaz tokluuna "art rn" yaratacak kleleri istiyorlard iftliklerinde. Kentin imar ilerinde, inaatlarda, temel altyap hizmetlerinde yine
kleler kullanlyordu.
nominin can damar olduu bu toplumsal yapda bir pleb iin ok az see-
bir sorun olutu: "zgr insan" haklarna sahip halk kitlelerinin ounlukla
Artk kent merkezinde bir avu zengin, servet sahibi, nfuzlu insann
etmeye urayorlard. Belki byk sorunlardan biri de buydu aslnda. Lejyonlarn dnda Roma ordusunun temel atsn, krsal kesimdeki yoksul
insanlar oluturuyordu ve nl tarihi Eric S. Gruen'e gre bu kitleler, "potansiyel patlayc madde" niteliine sahipti. 140 Pleb ounluuna yaslanan
okanp etki altna alnmad taktirde, olduka tehlikeliydi. Pleb honutsuzluu kentlerde de su orannn grlmemi biimde ykselip asayiin
sarslmasna neden oluyor ve Cumhuriyet'i aktan aa tehdit ediyordu.
sine gemeye balad andan itibaren Roma hem ekonomik hem de sosyal
130 bin kiiden oluan bir askeri gce erimesi sonucunu dourmutu. Bu,
toplam nfus iinde hayli yksek bir oran oluturuyordu: Cornell ve Matt-
yedi yl silahaltnda kalmann getirdii retimden uzaklama bir yana, kk iftinin savata lmesi ya da alamayacak biimde yaralanmas, ailesini ok zor durumda brakyordu. Bu gelime, fetihler srasnda elde edilen kazan ve yeni klelerle servetini artran yeni soylu kesime, gsz ve
k topraklar, zerinde yalnzca kle ordularnn altrld latifundia'lara dnrken, topran yitiren insanlar da aresizce kente gerek isiz
pleb nfusunu kabartyordu.
140
141
landktan sonra bir sava ve fetih ekonomisine dnmt neredeyse. Ticarette Romann zm, arap, zeytin ve silahtan baka satacak rn yok-
tu; oysa hzla zenginleen ve hesapsz bir lks iinde yaamaya balayan
egemen snflar, dinmek bilmeyen bir talep patlamas iinde, komu lkelerin "ykte hafif pahada ar" lks rnlerine yneliyordu ki, bu da ciddi
biimde byyen bir ticaret an oluturuyordu. Devlet bir yandan bu
a dengelemekle uramal, bir yandan da giderek kalabalklaan ve pro-
fesyonel hale gelen ordusunu beslemeli; kentlerdeki pleb ynlarnn ihtiyalarn karlamal; imar ilerine maddi olanak bulmalyd. Grnrdeki
enerjiyi salamak iin de nne her kan yemek zorunda olan kpekbalklar gibi, Roma da, ekonomisinin iyiden iyiye bir enkaza dnmesini n-
Ancak bu, kanlmaz bir ksr dngy birlikte getiriyordu. Fetih iin
emri altnda kalabalk birlikler barndran komutanlara gemekteydi. Senato, "bar" zamanlarnda bu "tehlikeli" silahl gleri nasl denetim altnda
yntemini benimsemiti ki, bunun yolu da srekli bir "sava politikas"ndan geiyordu. Birlikler birbiri ardna spanyaya, Galya'ya, Britanya'ya, Bat Anadolu'ya ve Kuzey Afrikaya yollanyordu artk.
Cumhuriyet rpnyor
. 133'te, Tiberius Gracchus adl bir tribn, toprak dalmndaki eit-
du. nk snrlamalarn kesinliine karn birok byk toprak sahibi yasalar umursamadan, sahip olduu tarm alanlarn, belirlenen miktarn
ok zerine kacak biimde artrmlard.
oylamaya sundu. Olduka basit ve uygulanrl kolay bir teklifti bu: Bir
toprak komitesi kurulacak ve bu komite, soylularn belirlenen snrlar
hnc azalmamt. kinci kez tribn olmak iin adayln koyan ve yeni re-
lendi:
huriyeti'nin tarihinde ilk kez kan dklmesiyle sona ermiti. Byle de olsa,
olayn neminin zamannda tam anlamyla anlalmas olas deildir. Top-
du." 142
nn arttn dnen, artk yakndan tandmz, Cumhuriyet'in kurucularnn geleneini srdren radikal bir grup vard; dolaysyla reformun n
byk bir destekle, iki kez st ste tribn grevine seildi ve operasyona
aabeyinin kald yerden devam etti. Yeni ve daha ayrntl bir toprak ya-
sasyla talyada koloniler oluturulmasn ngrd; ordunun hizmet dzenini elden geirip iyiletirdi; bayndrlk ilerini finanse edecek kaynaklar
lar iinde yetitirmeye alan Kardelik, yz yl akn bir sre Sibylline Kitaplar'nn da desteiyle adm adm uygulamaya alt bir politikada alenen baarsz olmutu. Kroton'daki gibi "kesin ve ykc" bir yenilgi
sz konusu deildi belki ama ne Roma Cumhuriyeti'nin ileyiine istedikle-
dme noktasna gelmi, "ucube" bir Roma kalmt ellerinde bunca uzun
uralardan sonra. Denetim iyiden iyiye elden kayor, zaman iinde ele
142
ini yitirmeye balaynca, nc kez tribn seilemedi. Grevden ayrlmasn izleyen dnemde, toprak reformu yasalarn iptal etmeye alan
soylulara kar, yandalaryla birlikte gvde gsterisi yapmak istedi; ancak
olarak yorumland ve konsller greve arld. Hazin ve nostaljik bir kala, adamlaryla birlikte bir zamanlar pleblerin Secessio eyleminin s-
na olan Aventinum'a ekilen Gaius Gracchus, burada Roma birlikleri tarafndan kuatld. Kaynaklar, Gracchus dhil bin kiinin Aventinum'da
ldrldn yazyor.
byk bir yenilgi daha almt. Bir ey ok belli olmutu ki, Romada toprak
kavimlerinin durdurulamamas o denli byk bir korku yaratmt ki, zaten i karklklara gebe olan talya yarmadasnda glkle salanan bir-
seilen ve soylulara duyduu nefret ve tepkiyi gizlemeyen Marius, bir sredir Roma snrlarna dek dayanan Germenleri art arda yenilgiye uratt
tandalk hakkn yaygnlatrma eilimini izledi ve orduyu, giderek klmekte olan kyl snfna yaslanr halden kurtarp, tam profesyonelletirme yolunda admlar att.
da ileriye gtrmek. Bunu yaparken, Gaius Gracchus gibi, talya yarmadasndaki btn halklara Roma yurtta statsn vermek, toprak dalmn-
drlan ve iki yldan fazla sren bir kargaa yaand. talyan kentleri, Satur-
ninus yasasnn karlmamas ve vatandalk haklarnn verilmemesi nedeniyle ayaklanp, kendi federasyonlarn ve meclislerini oluturmular,
sava bastrmak iin, kkl bir patrici ailesine mensup olan Cornelius Sulla, konsl seildi ve komutanla atand.
lar ikna edildi ve lke, bakenti Roma olan, eit haklara sahip kentlerin bir
federasyonu haline getirildi. Bir baka deyile, silahlarn brakp ayaklan-
Yunan topraklarndaki kentler de Roma basksndan kurtulmak iin Mithridates'e bir "mesih" gzyle bakyorlard.
dnmeyi planlyordu. Ne var ki senato, bu grevi Marius'a deil, "eski soyluluk" anlayna gnlden bal olduunu kantlayan patrici komutana,
Sulla'ya verdi. Ynetimi paylaan ve kart siyasi izgilere mensup olan iki
rinin bu aamadan itibaren etkinliklerini iyice yitirip, kabuklarna ekildiklerini syleyebiliriz. Marius ile Sulla arasndaki gerginlik kanl bir i savaa
daha neden olmu ve sonuta patrici tutuculuunun ve zgrlk kartl-
nn bayraktar Sulla, askeri bir zaferle Roma'ya girerek iktidar eline geirmi, destekileri tarafndan da dictator ilan edilmiti.
Sulla, ypratc savatan sonra i bar ve dzeni salamak iin, en ok gvenecei unsurlardan birinin, pleb ounluunun byk sayg duyduu
rn" bir kez daha oluturmak ve artk salt kendi konumunu korumaya almak durumundayd.
Emperyal Hrslar
Kurul bir biimde varln ve dokunulmazln korumutu belki ama
bir aratrma gerekletirip, bir sre sonra orijinallerin yerine yerletirilmek zere, "yeniden derlendii" sylenen farkl bir koleksiyonla geri dnd. Mevziler btnyle yitirilmemiti belki ama Cumhuriyet yava yava
sallanyordu artk Romada ve uzun siyasi mcadelelerin, entrikalarn sonrasnda gelecek kalc bir despotik ynetim, ufukta grnmeye balamt.
denli endie verici bir dzeye ulamt ki, bizzat quindecimviri yelerinden
biri olan Lucius Cotta, Sibylline Kitaplar'nn, douda Pardarla yaplan savan kazanlmas ve dirlik dzenliin gelmesi iin, Roma'da Julius Caesarn kral ilan edilmesi gerektii kehanetinde bulunduunu ileri srecek
kadar ileri gitmiti. 145 Bu karar kurulun deil, Cottann kendi siyasi terci-
yan sra, bunun "ieriden szdrlm bir kurul karar 146" olduunu ileri
srmesi", quindecimviri'de byk rahatszlk yaratacakt. nk Sibylline
Kurulu her zaman Cumhuriyet'ten yana olduu ve drt yz elli yl nce
kralla asla scak bakmad gibi, senatoyu ve Cumhuriyet kurumlarn hie sayan Caesar'n ucuz poplist politikalarna da hi sempati duymamt.
gnlerine dnmenin artk neredeyse bir "olanaksz d" haline geldii sy-
lenebilir. Hem devletin snrlar eski siyasi yapyla kontrol edilmesi g biimde bym, hem de bitmek bilmeyen i atmalar ve kar mcadele-
kademelerinde rzgrn Julius Caesar'a kar esmesine neden olacakt. Ayn yl senatoda dzenlenen suikast sonrasnda da, i istikrarn bar yn-
nius, Lepidus ve Octavianus devralp ikinci "l ynetim"i (triumviri) kurarak Caesar'n btn muhaliflerini mthi bir kymla yok edecek; ardndan da bu hrsl lider, kendi aralarnda ypratc bir i savaa
balayacakt. Msr Kraliesi Cleopatrayla evlenip dou eyaletlerini elinde
Roma iin. Augustus adn alan Octavianus, artk yalnzca konsl deil,
"mparator" unvanyla da anlacakt.
ortak bir "Romal" potasnda eritecek, "emperyal bir politika" adm adm
biimlendiriliyordu.
deme getirdi ve ou nl dnr ve tarihiyi de yanna ekerek Roma'nn cumhuriyet dnemine zlem duyanlar heyecanlandracak bir duygusal atmosfer yaratmay baard. Ama Roma iin cumhuriyet, bundan
byle uzaklarda kalan eski bir dten ibaret olacakt. Kleci devlet yaps-
iinde elde edilmi kazanmlarn byk oranda yitirmeye balad imparatorluk dnemi, btn o despotik grnt eliinde, olanca rktcl-
yesi olmutu zaten. 147 Dolaysyla Sibylline Kitaplar'nn ve onlarn muhafzln stlenen grubun, politik bir gc de iinde barndrdn ok iyi
biliyordu ve onu pasifize etmek yerine, kendi lehine kullanma yolunu seti.
azmsanmayacak mesafe geride braklm; gizlilii koruyup perde arkasnda kalmakla birlikte, Roma siyasi ve kltrel yaamnn iinde etkin konumlar denetimi altna almaya balayan "biraderler" sayesinde, gz ard
kendinden uzak tutmay bilen; Julius Caesar gibi bir zorba karsnda bile
pes etmeyen kurul, imdi bu ar hrsl, kendini tanr ilan eden "tysz"e
boyun eemezdi elbette. Byk stadn ideallerinden, Dnya Annenin de
sevgisinden ve koruyuculuundan vazgeilemeyeceine gre, yeni dnemin getirdii koullara uygun nlemler alnacak ve artk yava yava, btnyle "yeraltna" geilecekti.
Ancak imdi kurulu ve "kardelik rgt"n bir sre iin bir yana brakp,
"kitaplarn" durumuyla ilgilenelim.
haline gelmeye balad beinci yzylda, Sibylline Kitaplar'nn orijinalleri ok uzun sredir kimse tarafndan grlmemiti ve yanp kl olduklar-
fazlasyla kuku gtrr olan, eitli Yahudi ve Hristiyan gruplarca "yeniden derlenmi" versiyonlar, mparatorluk snrlar iindeki birok blgede
elden ele dolat bir sre.
yaamna girmi sylencelere bakarsak, dnyann deiik yerlerine dalm Sibyl'larn toplam says on ikiye kyordu; tpk sa'nn havarileri gibi.
olduu iddia edilen kitaplarn says da yine on iki olarak sunuluyordu. Bu-
ierdii ileri srlen sahte metnin Flaccianus adl, kendisi de inanl bir
Hristiyan olan bir prokonsl tarafndan retildiini biliyor ve bunu itiraf
da ediyordu ama Yunanca kaleme alnan pasaj Flaccianus'un, Eritre
Sibyl'ndan aynen aktardna da inandn sylyordu.
yenlerin, ieriini renmek iin yanp tututuklar Sibylline Kitaplar, tretilmi sahte kopyalar dnemin uluslararas kltr merkezlerinden biri
haline gelen skenderiye'de tartlmaya baladktan ok ksa bir sre son-
cak "Yuhannann Vahyi" hem en eski Hristiyan metni olarak kutsal kitabn
sonuna eklenmi, hem de Sibylline eskatolojisinin skenderiye ve Kumran
zerinden yeni dine tanmasndaki nemli ve etkileyici pasajlardan biri
olmutu. Essene rahiplerinin Babil Srgn srasnda Mezopotamya'dan
elde edilen bilgileri kendi inan sistemleriyle harmanlayarak ortaya kar-
btn Dou Akdeniz'de yank bulan kimi kadim bilgiler, bulunmaz malzeme nitelii tamaktayd.
topraklar iinde "resmi din" olarak kurumlamas srecinde gerek bu kitaplar, gerek Sibyl gelenei ve Ana Tanra klt "putperest faaliyetler" ve
giderek "eytanla ibirlii" olarak nitelenip halka kesin olarak yasaklanacak; hem Avrupada hem de Dou'da Sibyl geleneini korumak isteyen ka152
Pseudo-Sibylline metinleri
Ortaa boyunca bir biimde yok edilmekten kurtulan ve az sayda
nk bu versiyonlarn, Sulla ya da Augustus dnemlerinden kalma "kopya" kitaplar defalarca tahrif edilerek, iyice tannmaz hale getirildiklerini
kmanlar zerinde uzun sre alp bunlar ngiliz diline eviren Milton
gre bugn elimizde bulunan malzemenin arlkl bir blm, . 150 ile
S. 300 arasnda Judeo-Hristiyan kltrn temsilcilerince retilen ve temel olarak hem Eski Ahit'teki hikyeleri hem de Mesih'in geliini "pagan"
kaynaklar araclyla dorulama abasna ynelik metinler. Bu geni zaman dilimi iinde ok sayda farkl yazar tarafndan hazrlandn dn153
"Bir Yahudi yazarn niin bir Sibyl'n adn kullanarak yazmay tercih
bu. Dier halklar bu tr kompozisyonlar, beklenecei zere kukuyla karlasalar bile, Sibyl'dan gelen onay [Yahudilerin] kendilerine olan gvenlerini artrp, gelenekleriyle gurur duymalarn salyordu." 154
leri tayan ve derlemenin en eski paras olduu dnlen "Kitap III" dndakilerin hemen tm, Hristiyan dncesini ve inanlarn, pagan bilge kadn azndan yanstmaya alan, dinsel propaganda metinleri.
ya tarihinin on farkl "insanlk a"na blndnden sz ediyor: Yaratlla birlikte Cennet'te balayan, devleri (Nefilim), Tufan', Babil Kulesi'ni
ve byk krallklar da ieren on tarihsel adan sekizi oktan geride kalm ve insanlk dokuzuncu an son evrelerine adm atmtr. Bitiminde
Eer dzenli bir sralama iinde ksaca anlatmaya alrsak, "Kitap I"in
tpk Eski Ahit'in "Genesis" kitab gibi, dnyann varoluundan balayan bir
"kutsal tarih"i dillendirmeye altn syleyebiliriz. Milton Terry'ye gre
bu ilk kitap, btn klliyatn iinde en son kaleme alnandr ama ieriinin
"yaratl" ile balamasndan dolay, sralamada en baa yerletirilmitir.
John J. Collins, "Between Athens and Jerusalem: Jewish Identity in the Hellenistic Diaspora",
s: 84 (keli parantez bana ait)
155 Kees Samplorius, "Sibylla Borealis: Notes on the Structure of Voluspa", s: 215-217
154
le srmesine ramen yer yer Yunan mitolojisindeki kozmogoni dncesinden paralar da (Titanlar, Tartarus vb.) baaryla metne yedirerek ade-
de, yani Kaz Da'nda aramaldr!) Milton Terry, bu ifadeyle birlikte metnin, insann en eski yurdu olarak Frigyay neren Herodot'la paralellik
sonras anayurdunu Kybele'nin hkmranlk alan olan Frigya'ya yerletirecektir. Burada ilgin olan, Frigya'ya seslenen dizelerin ona bakclk, koruyuculuk ve "stannelik" grevlerini vermesidir. Gl ve iri gsleriyle
insanl besleyen Kybele gibi. Bir baka deyile, Judaik editrlk, Sibyl kl-
trnn en yce tanrsal gc olan Dnya Anneyi, yalnzca toprakla (lkeyle) zdeletirip, onu Baba Tanr'nn emriyle bakc ve besleyicilie indirgerken ortaya kar.
Nuh'la birlikte karaya kan ailesi, "insanln altnc ann" ilk kuadr,
anlatlana gre. Bu arada, "anlatc" olduu varsaylan Sibyl, kendi kimliini
de "Kitap IlI'n finalindeki u dizelerle aklayacaktr:
"Dnya bir tufann sular altnda kaldnda
dnr: 395. dizeden itibaren, Tanrnn bir sureti olarak Mesih'in dn-
sk sk boy gsterir.
bi, ok byk oranda kompozit bir yap tar; farkl zamanlara ve farkl yazarlara ait metinlerin bir bileimidir. John Collins, ilk 92 dizenin, tmyle
farkl bir kitabn ya da metnin final blm olduunu ama "Kitap III'n ba-
lamda nc kitap, 97. dizeden balar. Collins ayrca, metnin byk blmnn Msr'da (olaslkla skenderiyede) oluturulduu grnde-
dir. 159
olsa da, genel hatlaryla Yahudi orijinli kabul edilen kitap, yine Genesis'ten
aina olduumuz hikyelerin farkl versiyonlaryla ve aralarda boy gste-
ren, Yunan mitolojisine ait fragmanlarla devam eder: Babil Kulesi'nin ina
edilme abalarn, insanln dillerinin farkllatrlmasn, Titanlarn Kronos ve oullaryla savalarn, Troya'nn hznl yazgsn, Sleymann
kralln ve daha pek ok tarihsel kesiti, bir hayli dzensiz ve ou kez
rinde, geiler fazla keskin ve uyumsuzdur. Farkl kaynaklardan ve yazarlardan aktarlm olmann getirdii slup uyumazlnn yan sra, konu ve
ierik de bazen aniden deitii iin, ok da rahat okunan bir metinle kar
karya olduumuz sylenemez.
Uzmanlarn (tpk John Collins gibi) "baka bir metnin final blm"
olduunu dndkleri, kitabn banda yer alan ve bir hayli ereti duran
ilk 92 dizelik blm, belki de btn metnin en dikkate deer paralarndan
birini oluturur aslnda. Dizeler halindeki yapy dz yazya eviren ve kitab manzum halinden uzaklatran ilahiyat H. N. Bate'in evirisiyle, bu
blmn son paragrafna bir gz atalm imdi; "btn dnyann bir kadnn eline geecei" gnlerden sz eden satrlara:
"Ve btn dnyay bir dul kadn ynetip, derin denizlere, ksa mrl
159
bnda, Msr'n son dnemine ilikin kehanetleri ieren pasajlarda rastlanan "Ey sonradan esir den dul kalm kii" dizesinde, 161 Cleopatra'ya
kracak ve sen dul kalacaksn" diye seslenen dizelere dikkat ekiyorlar. 162
Ancak her iki yaklam da, metnin btn asndan inandrc olmak-
tan uzak. Her eyden nce Cleopatra, dnyaya hkim olma gibi bir iddiay
tamak yle dursun, lkesi Msr'da bile julius Caesar destekli prematre
yalnzca kiisel olarak kralienin kendisine ynelik deildir. Onun zerinden Msr'a ve tabii ki Msr'n popler, sevilen tanras sise de yollan-
olarak Roma'da nfuz elde edip yaygnlamaya alan en gl "rakip"lerden biri, Msr'dan tanan ve talya yarmadasnn kimi kentlerinde
ikinci yzylda ok sayda taraftar toplayan sis kltdr. Hepsi bir yana,
sis klt, Msr'n kkl tapnmlarndan biri olduu gibi, ayn lkenin s-
demek, Msr demektir; Msr demek de, kralienin de rahibesi olduu sis
klt. stelik sis, mitolojideki sunulu biimiyle de, kendi kltnn gizem
tanmlar iinde de, bir "dul kadn"dr; nk Seth tarafndan ldrlen
Osirisin dul kalm eidir! O halde, Sibylline Kitap III'te sz edilen bu gizemli "dul kadn" iin Cleopatra gibi basit bir aklamann fazlasyla yeter-
siz olduunu ve kullanlan simgenin ok daha derinde bir yerlere gnderme yaptn dnmemiz gerekiyor.
Dier yandan, "dul kadn"n Roma iin kullanlan genel bir metafor ol-
mas da ok mantkl grnmyor. Yine Pseudo-Sibylline koleksiyonu, Kitap V'te yer alan u dizeler, tpk Msr rneinde olduu gibi, Roma kenti
ve devletinden bamsz (ama onun iinde yaayp, bir paras haline gelen) bir baka "dul kadn"dan sz etmekte:
163
496'da tapnm Roma'da Bachus adyla resmiletirilen Yunan tanrs Dionysos evresinde biimlenen cemaat, heterojen Ana Tanra tapnmnn
destekledii gizem kltlerinden biri olarak deerlendiriliyor. Maenad da,
bu klte bal rahibelere verilen bir zel isim. Dionysos, her ne kadar "arap tanrs" unvanyla Romaya tansa da, aslnda bir verimlilik ve "yeniden dou" (resurrection) gizemciliinin de merkezinde yer alyor ve bu
ynyle, Kybele'nin ei ya da yardmcs Attis'le benzerlikler tayor.
yzyllara yaylan bir sre iinde tanp getirilen nl "Dnya Anne", yani
tara gnderme yapmaktadr szgelimi. Bu durumda, sahte Sibylline kitaplarnda Msrn sisi, Roma'nn da Kybele'yi yceltmekle sulanmas
bir nedeni ve amac var: imdilik, yine daha fazla ileri gitmeden, okurun bu
alt kaln izgilerle izilmi "dul kadn" deyiini aklnn bir kesinde tut-
taban tabana zt bir grnm veren, dinsel propaganda metinlerinden oluuyor. Uzmanlar bir blmnn yazld dnemleri ve hatta ilk ortaya k-
narak, rahata saptayabiliyorlar. Bu tr analizler Sibylline Kitaplar'nn orijinal versiyonlaryla ilgili elle tutulur veriler salayamyor belki ama Judaizm'in ve Hristiyan gruplarnn geliim srelerini ve Msr'a, Ortadou'ya
ya da Anadoluya, . kinci yzyldan sonra egemen olan dnce akmlarn yakndan izleme olana veriyor.
kenderiye'ye g etmek durumunda kalan bir rahip grubu tarafndan, Msr kltr ve Helenistik dnce akmlarnn verdii esinin de katksyla
kaleme alnd dnlyor. Bu "kaleme alma" ileminin kitaplarn btn iinde ne denli byk bir oran oluturduunu bilemiyoruz. Metinlerin
ge dnemde Msr'a yerleen Yahudiler araclyla, "gksel bilgiler"e dayanan eskatolojik dncenin sre iinde Hristiyan kltrne tanma-
"Gklerde yaanan rktc gelimeler" ile ilgili temel fikir, daha nce
dile getirilmiti. Mezopotamya astronomisi ve gksel dngleriyle tankln salad bu yeni ve etkileyici tema, Yahuda'nn son dnemlerinde,
arak, Hristiyan teolojisine de tanmt, ite Pseudo-Sibylline metinlerinin orijiniyle ilgili aratrmalar, bu aktarm srasnda fazla hesaba katlma-
snda fikir birlii olduunu syleyebiliriz. Bard College'in iki ilahiyat profesr, Bruce Chilton ve Jacob Neusner, Yahuda'daki nl Maccabee isyann-
dan bir sre nce lkedeki prestijini yitiren ve Kuds dna srlen Onias
klannn, ilkin Suriye'de yerletiine, sonra da Ptoleme hanedannn himayesi altnda Msra g ettiine dikkat ekiyorlar. 165 Msr'da kaldklar s-
kltne ve Sibyl geleneine ilikin bilgilerden de yararlanarak, PseudoSibylline klliyatnn nc kitab olarak bilinen metinleri oluturmular.
Essene mezhebi arasnda gzle grlr bir balant olduuna da iaret ediyorlar ki, bu durum, Sibylline metinlerindeki eskatolojik temalarn Essene
iyice aklanabilir hale getiriyor. Bir baka deyile, Babil srgn srasnda
tuktan sonra elde ettii yeni verileri de, eskatoloji ve kehanet geleneine
"ince ayar" yapmakta kullandn syleyebiliriz. Bu noktada, birikimi zenginletirecek yeni dere yata Ana Tanra kltr ve Sibyl geleneinden
ristiyan gruplara iletecek kpr de, Mesihi dncenin ilk ekirdei nitelii tayan Essene mezhebi olmutu.
lar, metnin geri kalan blmnden kopuk, "araya karm" izlenimi veren
pasajlar; u Kitap III'n banda karmza kan "dul kadn ve dnyann
sonu" hikyesindeki gibi. Yine ayn kitabn finalinde "zamann bitimi"ne
ilikin u dizeler yer alyor:
ayn anda ay klar parlayp dnyay aydnlatacak; kayalarda kan damlalarn andrr iaretler belirecek. Ve bir bulut iinde savalar ve atlarn
greceksin, bir sis tabakas gibi; ite o anda gklerdeki Tanr'nn emriyle
dnyada savalar sona erecek." 166
son blmne bir biimde eklenmi "Yldzlar Sava" adl pasaj, klasik Ya166
hudi metinlerindekine hi benzemeyen bir "gksel deiim" tablosunu, anlalmas pek de kolay olmayan ayrntlar eliinde sunuyor:
Aslann srtna binip savaa katld: Olak, henz ykselmekte olan Bo-
tnden farkl, "yabanc" bir nitelik sergiliyor. "Kitap VII"de, yine byle bir
kk pasajla karlayoruz:
Kitap II ite karlatmz "dul kadn" kastettiine dikkat ekiyor. Yani Kitap VIIin byk olaslkla Hristiyan yazar, bir biimde edindii "gksel
yap dnyay yakp ykmas" gibi temalar, kkenlerinin epey eskilere da-
olu" olma iddiasyla alay edince ok kzd. Annesine koup, "Benim gk-
lerde doan ilahi bir ocuk olduumla ilgili kant gster" diye haykrd.
Clymene, bu kant kendisinin de kolayca salayacan, tek yapmas gere-
kenin, Helios'un gnein doduu blgedeki sarayna gidip, bunu ona, yani
babasna sormak olduunu syledi. Bunun zerine gen Phaethon, dou
ynne, Hindistan topraklarna gidip Helios'un grkemli sarayna ulat ve
huzuruna karak, kendisini oullua kabul edip etmediini sordu.
168
maya alt ama Phaethon ikna olmuyordu bir trl. stelik sz bir kez
azndan kmt Heliosun. aresiz, olunun isteini kabul etti ama yola
kmadan nce ona gklerle ilgili btn ayrntl bilgileri verdi; nelere dik-
bindi, kamsn eline ald ve dizginleri kavrad, izleyecei yolu Helios iyice
ethon, bir sre sonra bu iin hi de sand kadar kolay olmadn anlad.
Atlara hkmetmeyi baaramyordu ve Gne Arabas, denetimsiz bir hzla
kuzeydeki Kk ve Byk Ay'nn ilk kez bunca byk bir scakl ya-
knlarnda grp erimelerine yol amt. Ejderha kuzey kutbuna sinip bzyor, oban (Botes) korkuyla yerini terk edip kayordu. Hepsinden
daha da kts, izlemek zorunda olduu ykseklii de tutturamamt
Phaethon bir trl ve hkmetmeyi baaramad araba, hzla dnyaya doru yaklayordu!
Felaketi durdurmak iin Dnya Anne, gkyzndeki Zeus'u (Jpiter) yardma ard sonunda. Zeus da, gl yldrmlarndan birini arabann ze-
rine yollad ve bu darbeyle alev alan Phaethon, "kayan bir yldz gibi" gklerden yere dt. Kaos engellenmi, dzen yeniden salanmt. 169
rnca da sk sk kullanlmtr.
len korkun felaketlerin ayrntlarn buluruz Ovidius'un yaptnda: Hindistandan spanyaya; Kuzey Afrika'dan skandinavyaya dek her yer, dnyaya beklenmedik biimde yaklaan bu iri ve parlak "ate topu"nun etkisi
ya Anne'nin ars zerine duruma mdahale eden Jpiter, pek fazla seenei kalmadn fark eder:
Thomas Bullfinch, "Bulifinch's Greek and Roman Mythology: The Age of Fables", s: 31-36
Ovidius, "Metamorphoses", ngilizce eviri: A. D. Melville, s: 33-34
kurtulur ama Helios da olunu yitirir. Peki, Phaethon miti, neyi anlatmaya
metaforlardan m olumaktadr, yoksa bu tehlikeli servenin ardnda, dnyadaki insanlarn bir dnem tank olduklar rktc bir deneyimin izlerini aramak m gerekir?
simgeler tam olarak deifre edilemeyen bu gizemli hikyenin, Rnesanstan itibaren yeni bir dirilii yaayan ve Aydnlanma a'nda antik a-
imgelerin kar konulmaz bir ekicilii vard. Ancak, Gne Arabas'n kul-
Edwin C. Krupp, "Echoes ofthc Ancient Skies: The Astronomy of Lost Civilizations", s: 83 italikler bana ait
dzenli aralklarla yinelenip birok lkeye ve halklarna ykm getiren; Byk Yl'n k mevsiminde seller, yaz mevsiminde de kavurucu bir scak ve
atele ortaya kan geni lekli afetlerden sz ediyordu. Yunan mitoloji
geleneinde bu iki ar u, yalnzca Deucalion'un (Yunan Nuh'u) sa kald Tufan mitinde ve gnein arabasn srmeye alrken gkten yere d-
Platon, bu balamda, dnyann maruz kald tufan ve alevlerin bir cezalandrmayla deil, Byk Yl'n seyri iinde hareket eden gezegenlerin belirli konumlarna bal bir gksel kkenle ilikili olduunu neriyordu." 172
r"ndan daha nceki almamda 173 ayrntlaryla sz etmitim. Byk zaman aralklarn lerken eski dnyann astronom rahipleri, ounlukla bu
3600 yllk dngye bavururlar. Szgelimi Hindu geleneinde "Saptarshi"
(tam almyla "Sapta Rishi", yani "Yedi Bilge") adyla bilinen ve 3600 yl
sren temel bir "a birimi" vardr. Benzeri biimde Platon da 3600 yl
temel dnglerden biri olarak ele alr ve bunu "Tanrsal bir yaratn dngs kusursuz bir sayyla belirlenir" ifadesiyle talandrrken de Byk Yl
dede gerekletirdii bir yalpalama hareketi sonucu ortaya kan, "ekinokslarn gerilemesi" (precession) adl hareketle ilikilidir. Buna gre, ekinoks noktalar, yaklak olarak her 2148 ylda bir, 30 derece (ya da bir
"bur") geriler. Bir baka deyile, gnein belli bir ayda ayn hizada bulunduu takmyldz, 2148 yl sonra deiecek ve bir gerideki bur, ncekinin
yerini alacaktr. Szgelimi, sa'dan nce yaklak 4500 ile 2300 yllar arasnda, ilkbahar Ekinoksu'nda (21 Mart) gne, Boa Burcu ile ayn hiza-
olgu, 2148 ylda bir bur deitiren gnein, tekrar ayn burcun hizasna
gelmesi iin 2148 x 12 = 25.776 yl gemesini gerektirir. Dolaysyla, Byk
oluturan temel birim olarak 2148 yl deil, 3600 yl kullanyor. Bu nedenle kimi uzmanlar, Platon'un, Solon araclyla Msrl rahiplerden edin-
latlm" bir simge deer olduunu; "tanrsal" kabul edilen belirli bir gk
175
anlatlan katastrofu "ahlaki bir ders" ieren metaforlar olarak deil, uzak
kars Pyrrhann anlatld Tufan mitini, yaanm bir felaketin anlar ola-
rak grmesi gibi. Ancak Platon, her iki olaya da birbirinden bamsz ve
uzak aralklarla ortaya km gerek afetler olarak bakarken, bunlara neden olan unsurun zerinde durmaz. Getirdii aklama, gezegenlerin ve
takmyldzlarn uzun aralklarla yerletii zel konumlarla balantldr ve
uzak bir masal". 176 Lucretiusa gre, destans bir havaya brndrlen ey,
aslnda evrendeki srelerle ilgili, onun "elementler aras sava" olarak
grd doal bir olaydr ve ate elementinin ar bast, suya stn gel-
dii bir an anlatmaktadr. Dolaysyla ne kozmosun yapsna ynelik tanrsal bir mdahale, ne de iirsel yceltmeyi hak edecek doast bir gelime
176
olarak deerlendirenlere de, asl inanszln, doaya ve evrene ilikin olgular gzle grnmeyen soyut tanrlar araclyla gklerdeki belirsiz bir
yere tamak olduunu syleyerek yant verir.
dinden uzak durmaya almak kaygsyla mitleri btnyle dlamak yerine, onlardan yararlanmaya alr. Lucretius'a gre, religionun, yani "tanr-
airlerini epey megul eden Phaethon mitinin ya da Pseudo-Sibylline metinlerinde krntlarna rastlanan "Yldz Savalar" temasnn, ok eski ta-
rihte gereklemi gksel olgularn toplumsal bellekte brakt izler olduu fikri, Ortaa'da byk oranda sisler ardnda kalp unutulduktan sonra,
rinde mistik bir bak egemen olsa da, aslnda bu yapt, kozmosun yaps ve
177
air, evrende kendi gerekletirdii dsel gezintiyi anlatrken, Phaethon'un yaad tehlikeli gksel yolculua da gndermeler yapyordu.
"Arafta, takmyldzlarn konumlar ve gk cisimlerinin yrnge hareketleri srasnda izledikleri tutulum emberini (ekliptik) tanmlarken, Phaethon'un bu yolu izlemekteki baarszlnn yaratt dramatik sonulara
blgelerde hasat mevsiminin kt gemesi, salgn hastalklarn ortaya kmas, savalarn kzmas ve ekonomik skntlar yaanmas, bu kannn
onda glenmesine yol amt. 180
merak uyandrc "gksel afet" hikyeleri de bir kez daha mercek altna alnacakt bu dnemde. Gne Sistemi'nin yaps ve kuyrukluyldz ya da me-
Dante Alighieri, "The Divine Comedy of Dante Alighieri", The Purgatoy Canto IV, s: 69
Dante Alighieri, "The Divine Comedy: I. Inferno", Canto XVII, s: 179
180 Sara Schechner, "Comets, Popular Culture and the Birth of Modern Cosmology", s: 47
178
179
krme ya da yldrm arpmas sonucu "alevli bir grnt" ile dt izlenimi veren paralarn "gkten geldii"ni sylemenin hurafelere prim ver-
anlatlanlarn da ok eski tarihlerde gereklemi, benzeri bir gksel olaydan esinlendiini syleyecekti. 181
eyaletindeki Weston kentine den metal ve kaya paracklarnn kesinlikle "dnya d"ndan geldiklerini aklayan bir rapor sundular. Ama Jeffer-
Ate ve Kl a
Phaethon miti ve Sibylline fragmanlarnda anlatlanlar dhil, dnyann
lektel bir politikacdan gelecekti. Hukuk eitimi alp Minnesotadan Kongre yesi olarak politikaya atlan Donnelly, rlanda asll bir ailenin oluydu.
Zeks ve yetenekleri onu politik yaamda ok ksa sre iinde baarya
ylnda, uzun ve youn bir alma sonucu kaleme ald "Atlantis: Tufan
ncesi Dnya" (Atlantis: The Antediluvian World) adl ilk kitabyla, byk
sansasyon yaratt.
kta"nn bir efsane deil, byk bir doal afet sonucu sulara gmlen, Atlantik Okyanusu'ndaki bir kta olduunu ("Denizler altnda 20.000 Fersah"
adl romannda konuya fantastik bir kurgu iinde yaklaan Jules Verne'i
saymazsak) ilk kez ortaya atan yazard Donnelly; bu anlamda, belki de al-
politikadan btnyle uzaklam ve kendini aratrmalarna vermiti. "Kitaplarm, beni politikann kirli havuzundan ekip kard" diyecekti sonradan. 183
oluan yeryznn, bizim yaadmz en st tabakasndaki kil, kum ve akl ynlar (The Drift), Louis Agassiz'in ban ektii jeologlarn ileri sr-
oluturmutu. Tarih ncesi alarda gerekletiini dnd bu katastrofun, szl gelenek ve mitler araclyla bize dek ulatrldn savunu-
ani bir "U dn" ile uzaklayor ve Hristiyan inanlarna sarlyordu yeniden: Felaket, insan rkna ynelik, hak edilmi bir tanrsal cezayd. 185
Tanrnn, insanlarn bir kuyrukluyldz ya da gkta arpmas sonucu lmelerine izin vermeyeceinden emindiler. Bilimsel evrelerse, byk jeo-
Buna karn, Ragnarok, ilk kitabn da zerinde bir sat baars elde
ettii gibi, basnda da geni yanklara neden oldu. Edebiyatlar, politikaclar, hatta baz Katolik din adamlar bile Donnelly'nin, tarihin en iddial ve
byleyici teorilerinden birini ortaya attn dnerek ona vgler yadryorlard ama bunlar Minnesota'l yazara yetmiyordu. Bilimsel akademik evrelerden de destek ve onay bekliyordu Donnelly; elbette, asla ger-
inanlarna gre len bir savann ruhu, Odin'in nedimeleri olan Valkyrie
adl periler tarafndan, bir tr cennet diyebileceimiz Valhalla'ya tanrd.
da, cesurca bu savaa girmek ve ebedi yazglarn izlemek durumundaydlar. Bir baka deyile, Yakndou inanlarndaki "Armageddon"dan farkl
olarak Ragnarok, sonunda "iyilerin" kazanaca bir mcadele deil, yitiril-
mesi kanlmaz olan bir savat ve gkten gelen alevler, yere den yldzlarla birlikte, dnyann sonunu belgeliyordu.
va'lar tarafndan dile getirilen dizelerde izilen Ragnarok resmini, bir kuyrukluyldzn yol at faciann belleklerdeki tortular olarak gryordu:
arpc bir kayt yer alr. Kuaklar boyunca yinelenmi, eitli dillere ev-
187
tlm oluyordu. Volva'nn dizelerinde, Ragnarok ncesi insan soyunun hatalarnn ve gnahlarnn biriktiinden ve bu durumun ilahi cezay getirdi-
lelinden baka bir ey deildi. Aniden ortaya kan iki kuyrukluyldz dn-
da uzun sreli souk bir evreyi, yapay bir k mevsimini yaratmlard. Her
snda olduu gibi, dnya karanlkta kalr; bir sre sonra geri dner; yer-
belirterek Donnelly'nin getirdii alternatif aklamay dikkate deer bulduklarn ima ettiler. Ama o bunlarla yetinmiyor ve yersiz bir iyimserlikle,
yordu. Appleton, Ragnarok'un ancak popler yayn organlarnda yer bulabilecei ve Donnelly'nin bununla yetinip mutlu olmas gerektii inancndayd. 191
sylediklerini ciddiye almaya gerek grmeyenlerin itiraz ettii konu, Phaethon ve Ragnarok mitlerinin ardnda ok eskiden yaanm doal afetlerin
bulunmas ya da bir kuyrukluyldzn dnyaya arpm olma olasl de-
190
191
ildi. Hatta bir grup bilim adam, byle bir olasln varln kabul ediyor
arpmas durumunda yaanmas olas gelimelerle ilgili ayrntlar sralyordu kitabnda ama, bu tr bir arpmadan geriye "mitlere yansyacak
anlar" kalamayacan, nk insanln bylesi bir felaket sonrasnda
bul etmeye yanamyordu. Su kaynaklar kuruyacak, bitki rts neredeyse tmyle yok olacak, uzun bir sre gne kaln bir tabakayla perdelenecek, solunan hava zehirli partikllerle dolacak ve s hatr saylr
oranda decekti. stelik bylesi bir felaketten sonra koullarn tekrar
ler, inandrclk snrlarnn hayli dnda kald ama aslnda kitaplar ol-
duka nemli bir "ilk adm" nitelii tayordu: Klasik filozoflardan iki bin
anm gerek olaylarn yatabilecei fikrini insanla bir kez daha anmsatyor ve bir anlamda herkesi bu sorun zerinde dikkatle dnmeye davet
sna karn, eski metinler ve anlatlarda yer alan kritik olgular arasnda il-
lan sorularn altna birer muhalefet erhi koyarak insanlar bir kez daha
dnmeye ard iin, Ignatius Donnellyyi ayr bir yere koymak durumundayz.
nemelerinden krk yl akn bir sre sonra, gerek Phaethon mitinde, gerek
m gerek katastroflarn izlerinin gizlendiini dnen ilk modern a bilim adamysa, Franz Xaver Kugler.
"Sternkunde and Sterndienst in Babel (Babil'de Astronomi ve Yldz Gzlemcilii - 1907) bata olmak zere birok yapt, bugn hl Mezopotamya astronomisi ve matematiiyle ilgili birincil bavuru kaynaklar arasn-
cu yzyl sonlarnda iyice kemiklemi bir "bilim brokrasisinin genel davran haline geldiini anmsamamz; ardndan da, yine ayn dnemlerde,
farkl eskia toplumlarnn kltr ve mitlerindeki paralellii, Mezopotamya kltrnn "difzyon" yoluyla yaylmasna balayan tutucu yaklama
dikkat etmemiz yeterli. Franz Xaver Kugler, ann bu yaygn "Babilci"
cu almann ardndan, paralar bir araya getirerek elindeki eski metinleri yorumlayan Kugler, Smer, Babil ve Asur astronomisine ilikin
bilgilerimizin byk ounluunu borlu olduumuz bilim adamlarnn banda geliyor. Dolaysyla, elindeki malzemeye ilahiyat ya da edebiyat
amma" mitlere, iki ayr kaynaktan beslenerek farkl bir aklama getirmeye
gk cismi ksa bir sre sonra paralar halinde dalp dnyaya (byk olaslkla Etiyopyaya) arparken, etkileyici ve rktc meteor yamurlarna
iirselliin yaratt ambalaj kazndktan sonra, yaklak 3500 yl nce yaanm byk bir katastrofun, toplumsal bellekteki tortularn oluturuyordu.
nabilmeleri iin, yalnzca dar bir uzmanlar grubuna deil, ok daha geni
kitlelere duyurulmalar gerektiinin farkndayd. Bilimsel akademik evre
ve uzmanlarn, zerinde ustalaabilmek iin yllarn verdikleri teknik rutinlere ve bunlara sk skya bal, genel kabul gren tezlere tutsak olduklarn dnyordu. 193 Bu nedenle "Sibylline Yldz Savalar" adl kitabn,
"Kamu ilgisine Ynelik Yazlar" balkl yeni bir dizinin ilk adm olarak ya-
ymlad.
lerimde ben de bundan farkl bir ey yapamadm. Ama Babillilerin astronomik ve astro-mitolojik kavramlarn ieren iviyazs dokmanlarn
Livio C. Stecchini, "Cuneiform Astronomical Data and Celestial Instability" (Alfred De Grazia
editrlndeki "The Velikovsky Affair: Scientism versus Science" adl derleme, s: 124)
leri biz Batllara anlamsz grnse de, kendi iinde mantkldr ve gerek
olgulara dayanan bir temele sahiptir." 194
len olgunun, yani Phaethon ve Sibylline'de simgeler kullanlarak sz edilen "gksel afetin" ne olduunu saptamaya yneldi, ardndan da bunun ne
uzak gemie ilikin gksel kaytlar bir araya getirip inceledikten sonra,
Phaethon mitinin dile getirdii afetlerin "ate" ve "sel" olmak zere iki y-
nnn bulunduu; Afrika'ya (Etiyopya ve Aa Msr) ate yaarken Yunanistan ve Dou Akdeniz'in kuzey blgelerinde seller, gelgit dalgalar su
lerde sunulan simgesel referanslarla da bire bir uyumluydu. O gnn koullar iinde kesinlemi olduu dnlen baz kronolojik veriler nda
Kugler, . 1528 (ya da biraz daha ncesi) gibi bir tarih saptad. Tezini dorulayacak ya da destekleyici bilgi salayacak jeolojik verilerden yoksundu;
sahip olsayd, arad tarihin . 1650'nin hemen sonras olduunu bulmakta gecikmeyecekti.
Dier yandan, tpk Yal Plinyyi kaynak olarak kullanan baz Rne-
sans yazar ve tarihileri gibi, Kugler'n da kafas karmt: Pliny, gei yapan Typhon Kuyrukluyldznn, allm kuyrukluyldz grnts verme194
yip, yuvarlak ve ok parlak bir yapya sahip olduunu, gkte "ikinci bir gne gibi" ldadn ve adeta "bir gezegene" benzediini sylyordu. Yu-
ethon miti, bilinen, belirli, yaanm bir olay deil, defalarca yinelenen "sradan" bir olguyu, "mevsimlerin deimesi"ni ya da "gnein bat ufkunda
yok olup, sabahlar douda yeniden belirmesi" gibi doal bir sreci, "olaanstym gibi" gstererek anlatyordu! Gk cisminin byk, ok parlak
ve yuvarlak bir grntye sahip olmas, onun gnele ayn grup iinde de-
erlendirilen bir yldz olmasndan kaynaklanyor olabilirdi ancak; dolaysyla Vensn bir sre grnrden yok olduktan sonra dou ufkunda Sabah Yldz olarak belirmesi, efsanenin esinlendii gksel olgulardan biri
olmalyd.
ant "fallus", yuvarlak ya da eliptik her ikon "vulva" simgesidir. Eski top-
rngeleriyle ilgili alegorilerden ibarettir. Baka ne olabilir ki zaten? Modern dnyann "bilimsel" kurumlamasn teslim alan paradigmaya gre,
195
lad evre olarak deerlendirilen son be bin yln bylesi radikal deiim-
"insana bal" deikenlerin denetimi altnda "evrim" gsterdiini varsayarken, gnmzdeki koullar ve egemen yapy da "deimez" bir sonu,
salamak zorunda braklan bilim brokratlarn da, kurumsal atlar altnda ayn dogmatik ve nyargl bak asna sahip olmak zere eitiyor-
lendiriyor, bilim tarihi uzman Edmund Hoppe yine ayn nedenle o dizeler-
tutucu bir Hristiyan kurumunda, Cizvitler arasnda yetimi olmasna karn, eskia astronomisi alanndaki engin bilgi birikiminin ve deneyiminin
de katksyla, Franz Xaver Kugler ok daha esnek ve ak fikirli yaklayor-
lar, "Akam vakti gkyz o denli basit, sradan ve huzur doludur ki, karmak, sra d ve iddetle ykl olaylar anlatan bir efsaneye temel oluturamaz," diye yantlyor ve devam ediyordu: "Yine ayn biimde, Vens'n
sabahyldz olarak domas, en lgn zihinde bile evrensel bir katastrof
da bire bir uyumluydu: nk bata Kybele olmak zere, Vens ile gkler-
de temsil edildii dnlen her tanra, bir elinde mzrakla aslann zerine binmi olarak betimleniyordu.
snrl da olsa yanklara neden oldu, ilgin bir rastlant sonucu, aa yukar
ayn gnlerde, Sovyet bilim adam Leonard Kulik, Sibirya'da geni bir aratrma yapma olana bularak, 1908 ylnda Tunguska blgesine den iri
196
197
bir gktann neden olduu felaketin izlerini ilk kez gzler nne sermi;
bu olayn yaratt sansasyon da, "Sibylline Yldz Savalar" kitabna olan
ilgiyi belli oranda artrmt. Bugn hl nasl gerekletii tam olarak an-
bir bulgu saylmazd dorusu. Meteor ans eseri, insan yerleiminin olmad bir blgeye dm ve can kaybna yol amamt ama kck bir
sapmayla yn deitirip kalabalk bir kente aklsayd, bilinen en byk
Demek ki gksel kaynakl byk felaketler, yalnzca milyon yllarla hesaplanan ok uzak gemite olmu bitmi olaylar deildi ve dnya, Ortodoks
akademisyenlerin inanmamz istedikleri kadar gvenli bir yer saylmazd.
bu son kitabna ilgi gstermeme, yok sayma yolunu seti. Eski Yakndou
astronomik metinlerinin analizi zerime, r aan ve saygn bir bilim
adam olduu iin, dorudan saldrlara uramad pek. Yalnzca, bir mes-
lekta, Wilhelm Gundel, onu zgn bir tez sunmamakla, muhtemelen Pythagoras'n kuyrukluyldz teorisinden etkilenmekle ve bu mistik yaklam
Franz Xaver Kugler, koca bir yn iinden seip incelenen iki "mitolo-
tablet ve belgede, yeryz tarihine ilikin "gerek bir altn madeni"nin sak-
198
devam edecekti. Ama ne yazk ki, "Sibylline Yldz Savalar"nn yaymlanmasndan iki yl sonra, 1929da ld ve almalar da yarm kald.
den kefedilecek ve bu glgede kalan kitapta Phaethon'la ilgili yapt "gne grnmnde meteor" yorumu, Velikovsky'nin sansasyonel almas
"arpan Dnyalar" da (Worlds in Collision) bambaka bir boyut kazana-
199
Immanuel Velikovsky'nin tezlerinin ksa bir zeti ve deerlendirmesi iin bkz. "2012: Marduk'la Randevu", s: 424-435
tahrif edilmi ya da dpedz uydurulmu metinleri ieriyor olsa da, minicik bir blmn (o kkeni ve kayna analiz edilemeyip "sama" bulunan
karsnda, yinelemekten kendimizi alamadmz bir soru bu: "Krntlar"nda bunca dikkate deer ayrnt varsa, Sibylline Kitaplar'nn tamam
nasl bir "hazine"ydi acaba? Roma devletinin Cumhuriyet dnemi boyunca
bu kitaplara ve ierdii bilgilere bunca nem verip, byk bir gizlilikle sak-
lamas, Sibylline Kitaplar'nn "basit ve batl inanca dayal kehanetleri" deil, dnyann uzak gemiiyle ve insan uygarlnn bu gezegen zerindeki
serveniyle ilgili kritik bilgileri ierdiinin ipularn vermiyor muydu za-
ten? stelik o denli hassast ki bu bilgiler, onu koruyan kurul dnda, konsllerin bile dorudan eriimine izin verilmiyordu. Tpk Sibyllarn, bir
hagoras Kardelii yelerinin, "gizli bilgiye" ancak uzun ve yorucu aamalar getike, derece derece yaklaabilmeleri, bu aamalara ve her birinde
aklanacak bilginin miktarna Kardelikte- ki "stat"larn karar vermesi
gibi.
la, Pythagoras'n da hocas ve ustas Pherecydes'in elindeki "Fenike Kitaplar" ya da Delphi'deki Pythia'nn verdii dersler yardmyla sahip olduu
200
ve kskanlkla koruduu dnlen bu "gizli kaytlar", kklerini ayn gelenekten, Ana Tanra kltnden alan ve ilgin bir biimde, tarihin ayn d-
O denli tarihi bir bulumayd ki bu, ister bilinli bir stratejinin uzant-
den gelisin, Roma topraklarnda benzersiz bir "kardelik rgt"nn yaplanmasna yol aacak ve bu rgt, uzun ve deiken bir serven izleyerek,
zaman zaman uzun sreli olarak glgede kalsa bile, dnyann sonraki iki
cakt.
II
GERLEME, ZLME VE FRATERNIS
1. Akntya Kar
Devletlere, hanedanlara ya da rejimlere, tarihsel srecin geliimini
ayakta tutulduu ve gzetildii srece, ona ulamakta kullanlacak aralarn yaayaca inili kl seyir de fazla kayda deer bir anlam tamayacakt. Romada dnya tarihinin en nemli siyasal deneyimlerinden birini
rafndan yetitirilen Pythagoras araclyla yeni derinliklere tanm, "eskiyi restore etme" ddr bu. Eitliki, zgr, snrlarn ve snflarn olmad, savasz bir dnyay (ki eskiden var olduu dnlmektedir)
yeniden kurmaya yneliktir. 201 nceki blmlerde altn izmeye altm
gibi, gerekten Pythagoras adnda "tek ve belirli bir kiinin" yaayp yaamadndan emin olmamamzn bu noktada bir nemi yoktur. Bir hedef ve
bir retinin sahip olduu donanm ve eski kkleri bilmek, tarihte ilk kez
lumsal tabakalar iindeki etkinlii kolaylatracak manevi liderlik ve "rgtsel eitim" ilevleri iin gizem kltleri ve tanra tapnak sistemlerinin
Snfl toplumlarn ortaya ksndan, daha dorusu ataerkil aile yapsnn toplumsal dokuya
egemen olmasndan nce, gerekten byle savasz ve snfsz, eit ve bar, "Altn a" yaanm mdr? "deal"in ardndaki temel, gereklere mi yoksa sisler ardndaki bir topyaya
m dayanmaktadr? Yaptmz inceleme asndan bu ok da byk bir nem tamyor. Burada asl belirleyici olan, o ideali yaatmaya alanlarn, "Altn a"n gerek olduuna yrekten inanmalar. Uygarlk tarihi boyunca btn ideallerin ekirdeinde, "inan" yer ald ve
Sibyl ya da Pythagoras Kardelii iin de durum farkl deildi.
lenmeler ve "ideal" ile ilgili fikir ayrlklarndan gemi olsalar bile, birka
temel nokta iyi hesaplanm grnyordu: Roma, doru bir hedefti her
eyden nce. Cumhuriyet, yerinde bir admd ve daha kurulu aamalarn-
dan itibaren bir "patrici rejimi" olmaktan karlp adm adm gcn yay-
ti'nin srekli "bte a" veren sorunlu ekonomisinin orta vadeden balayarak nasl dertler yaratabilecei ngrlememiti. Askeri yaplanmann
ve "federe birlii" getirecei dnlen fetih stratejisinin toplumsal katmanlar arasndaki dengeleri altst etmek bir yana, bir "ideal erozyonu"na
yol at da fark edilememiti: Sava yok edecek gelimi bir sosyal rgtlenme iin bizzat sava ve askeri gc kullanmak ne derece doruydu?
zel birliklerle glenen askeri brokrasinin bal bana bir "iktidar ada-
y" haline gelmeye balayaca, Sulla'nn "geliyorum" diyen askeri darbesine dek tahmin edilememiti. Hepsinden nemlisi, toplumsal biimlenmeye
ynelik planlarda, hzla byyen kle snfnn yarataca byk sorunlar,
tirip, btnyle askeri gce dayanan, diktatr eilimli konsller yetitirecei tahmin edilememiti.
rini glendirmiti. Hareket, daha nce Sicilyada yaanan kle ayaklanmalarnda olduu gibi, byk oranda rastlantsal deikenlere bal, bireysel
ve kendiliinden gelimi bir isyana dayalyd aslnda. Cornell ve Matthews, ayaklanmann "devrimci" bir nitelik tamad kansnda:
bir devrimci ideolojinin ya da kleliin kaldrlmas iin aka dile getirilen bir eylemin hibir belirtisi yoktur." 202
nfa fazlasyla hissettirmiti. Bu nedenle, dzensiz ve eitimsiz kle ordusunu, geriye kalan herkese gzda vermek zere ezmek iin frsat kollayan acmasz konsl Crassus, ayaklanmay bastrdktan sonra, alt bin kiiyi
"ibret iin" yol boyunca armha germiti.
Roma'da Cumhuriyet'i "soylu bir ideal"e giden yolda en etkili ara ola-
202
ynelik hemen hibir ey dnmemilerdi - hukuk sistemine empoze edilen "azat etme" sistemini ve azatl klelerin ocuklarnn, senato yesi ola-
rilmeye allrken istemeden hem bir "pleb eliti" zengin kesim, hem de
her an macerac askeri liderlerin kuyruuna taklmaya hazr, eitimsiz ve
yurttalar arasnda. Bu arada hi kimse, Roma nfusunun en byk dilimini oluturmaya balayan klelerin durumunun ne denli "aciliyet" tadnn farkna varamamt.
Spartacus isyan, bir kritik gelimeyi daha gzler nne serdi: isyanc
ordu yalnzca klelerden olumam; g toplamak iin ekildii krsal blgelerde, yaam koullarndan honutsuz olan topraksz yoksul kylleri de
bir kle hareketi olmann tesine geerek, egemen snf ciddi biimde tehdit etmiti. Trakyal gladyatrn kiilii zerinde hzla oluan efsane, biraz
da Roma'nn bu i dengesizliklerinden kaynaklanyordu.
rtld" diyor Erich Gruen. "Greceli olarak az saydaki aile, anahtar po-
ilgili olarak onunla ayn fikirde. Robert Morstein-Marx, "Hi kukusuz Ro-
zakrlar) gibi net ve tanmlanm siyasi partilerle kyaslanamayacan belirtmekle birlikte temkinli de davranyor ve Sulla'yla Marius arasndaki i
iin "sac", "solcu" ya da "ilerlemeci" gibi gncel terimlerin kullanlmasnn yanl olduu ve aslnda bata Scipio ve Claudiuslar olmak zere,
Cumhuriyet siyasetinin beli bal byk aileler aras ekimeleri ierdii
dncesinde. 206
bir byk siyasi "akmn" sistemli olarak gelitiini savunuyor. Pleb politikasn belli bir sistematie oturtarak, ykselen despotik eilimlere diren-
rak anlmay hak edecek oranda yaygn bir taban edinmeye ve hedeflerini
rat Parti", kimi zaman da "Halk Partisi" adyla anyor. 207 Bu adlandrma
tin son yzyl boyunca ayn politik izgiye sahip aday ve gruplara destek
veren, pekl da "Demokrat Parti" olarak etiketlenebilecek bir oluuma
rastlyoruz.
Siyaset ve "Fasulyeler"
Bu saptama, ilk bata grndnden ok daha nemli ve kritik bir
nitelie sahip. nk "siyasi parti" olarak anlmay hak eden bir oluumun
su"na rastlarz. Tarihilerin anlattna gre Pythagoras rencilerine "fasulyelerden uzak durmay" srarla telkin ediyormu. Bu garip ve
207
bambaka bir eyi tlyordu rencilerine: Yunan kolonilerinde seimler, "oy pusulas" ilevi gren siyah ve beyaz fasulyelerin sandklara atl-
masyla yrtlyordu ve stat fasulyelerden uzak durun derken, "Seimlere ve gnlk politikaya bulamayn" demek istemiti. Pythagoras
Kardelii iin siyasi mcadele seimlerde tabana ynelik bir etkinlii dev-
reye sokarak deil, kilit noktalar elde edenleri denetim altna alarak sr-
Pythagoras "fasulyelerden uzak durun" demiti mritlerine. Aslnda, mealen unu sylemeye alyordu:
yava yryecek bir almadr ve her aamasnda daha geni bir ember
iinde yer alan insanlarn eitilmesi ve inisiye edilmesi gerekecektir. Eklenen her yeni ember, Kardelik yapsnn bir alt derecesini oluturacaktr.
Seimlere dayal siyasi etkinlik abasysa, bu aamalar atlayp kestirmeden tabana ulamay amalar. Dolaysyla bu ilere karmayn; seimler-
ana hatlaryla ayn yntem denendi. Plebler, st dzey ve etkin kesimlerden balanarak, zellikle de Sibylline kurulu kararyla lkeye tanm gi-
luklu bir yry; byk oranda mistik dayanaklar olan bir "ideal"di sz
konusu olan. Sabrl ve adm adm ilerleyerek gerekletirilecek bir dnm.
Roma'da bylesi bir siyasi gelenein ortaya k tarihi, bir anlamda Kar-
delik iin de strateji deiikliini iaretlemesi bakmndan nemli. Elimizdeki btn veriler de, "Marian Parti" araclyla, tercihlerin Sulla'ya kar
Marius'tan yana kullanlmasyla birlikte, yani birinci yzyln ilk eyrei
iinde bu kritik deiimin yaandn gsteriyor.
mnda adaleti, toprak reformunun geniletilmesini ve pleb'lerin bor yknn azaltlmasn savunan Catilina'y destekleyen siyasi stratejilerde
gryoruz. Bir baka deyile Kardelik, sa'dan nce birinci yzyl bala-
kez havlu atmak yerine, "perde arkas" etkinlikleri ikinci plana itip, dorudan "sokaklara kmay" yelemiti.
stlendiini, olduka arpc "rastlant"lar izleyerek de grebiliyoruz. Romada Cumhuriyet tarihinin ilk siyasi partileri denebilecek oluumlar, .
birinci yzyln ilk eyrei bitimine doru ortaya kmt. lgin biimde
ayn tarihler, Romada ilk kez kendini "Pythagoras'" olarak adlandran
dnr, siyaseti ve sanatlarn mantar gibi bittii bir dneme denk geli-
dan yok olduklarn) ama birinci yzylda zellikle Romada ortaya ktk-
lan kiilerin varlna ilikin belgeye rastlanmamas, elbette ilk bakta ko-
kurumlar iinde etkin konumlar elinde tutarak dolayl yollardan denetleyen Kardelik rgtnn, "geri planda kalma" konusundaki titizliinden
ileri geldiini biliyoruz. Bu nedenle olduka uzun bir sre "Pythagoras oku-
deyse hi ortaya kmazken, stadn glgesi politik kurumlar zerinde srekli gezinip duruyordu.
larn aniden ortaya kmas; aa yukar ayn tarihlerde siyasi parti nitelii
tayan pleb destekisi siyasi akmlarn etkinlemesi elbette rastlant deildi. Sulla'nn darbesi srasnda yaanan i savata Sibylline Kitaplar da
tapnak yangnyla birlikte ortadan yok olmu ve Sibylline Kurulu (decemviri) bu konuda sessiz kalmt. Kitaplarn prestiji ve gcnn farknda
olan Sulla, dorudan karsna almak istemedii kurulun yelerini orijinallerin yeniden derlenmesiyle grevlendirecek; ama bu arada gcnden tedirgin olduu bu kurumu da denetimi altnda tutmaya alacakt.
Bruno Centrone, "Platonism and Pythagoreanism in the Early Empire" (Christopher Rowe
editrlndeki "The Cambridge History of Greek and Roman Political Thought" adl derleme, s: 567-568)
209 Charles H. Kahn, "Pythagoras and the Pythagoreans", s: 88-89
208
tejileri bir kez daha yenilgiye uram; bir asker devletine dnen Roma'da kurumlarn etkinliini, gl ve karizmatik komutanlar devralmaya
balamt. Hatta durum o denli vahimdi ki, Kardelik stratejileri iin "he-
def kitle" olarak seilen pleb kalabalklar bile, despotizme eilimli, Cumhuriyet kurumlar iin byk tehdit oluturan bu askeri nderlerin peinden yryorlard artk.
krallk gnlerinde yoksullarn monariden yana kmalarn anmsatrcasna, pleb kitlelerinin cokulu desteini alyorlard. Pythagoras (ve dolaysy-
da bir "milat" oldu Kardelik iin. O kadar kesin ve iz brakan bir milatt ki
lardaki etkinliklerini devreye sokmann yan sra, sokaa da inmeye balyorlard artk. Siyasi hamleler, yalnzca belli kamu ynetimi pozisyonlar
iin "uygun" adaylar belirleyip, onlar setirmeye ynelik propaganda almalaryla snrl kalmyordu: Seim ncesi ve sonrasnda, "tehlikeli" rakip olarak grlen liderleri ypratmaya ya da onlarn olumsuz zelliklerini
kitlelere deifre etmeye ynelik, sistematik abalar da younlamt.
Cassius Dio, zellikle Clodius'un, yani bir anlamda Romaya "siyasi par-
ti" yntem ve aralarn ilk kez tantan popler pleb liderinin, bu amala
Roma tarihinin bir baka nemli siyasi kiilii olan Sergius Catilina,
ce, . 64 ylnda byk yanklar yaratacak bir "devrim" giriiminde bulunmutu. Deiik kentlerdeki rgtl pleb gruplar ayn anda yaygn ve
yasad bir "ihtilalci" olarak anld hep. Onun seimleri kazanmamas iin
"parayla semen satn alma" bata olmak zere Cicero ve yanda Murena
tarafndan iftira, amur atma, hileli seim ve yasal engellemeler dhil neler
Bu iki rnek bile, geni tabanl bir pleb politikasn sokaklarda yaama
meye yeterli. Ancak son derece kritik ve belirleyici nitelik tayan baka
Sibylline kurulunun tavsiyeleriyle Roma'ya tanan gizem kltlerinden birer "bilin okulu" olarak yararlanmt ama "tabana ynelik" almalarn-
da bununla yetinmeyip, bir baka sivil rgtlenmeyi daha devreye sokmutu: Collegia ad verilen ve bir anlamda Ortaa loncalarnn prototipi olarak
deerlendirilebilecek, zanaat birlikleri.
ve tedirgin patrici yneticilerin temkinli yaklam sonucu Roma vatandalarnn bunlara ye olmas, rahip ya da tren yneticisi grevlerini stlen-
etkili olduu tartmaldr; en azndan talya'daki deiik yerleim blgelerinde bu kltlerin binlerce Romal yesi olduunu biliyoruz. 213 Ama yine
olduunu ileri srmek, pek de gereki saylmaz, sa'dan nce ikinci yzyln ilk eyrei iinde yaanan ve bugn hl Roma tarihinin en karanlk
gizem kltlerinin geleceiyle ilgili olarak Kardelik rgtnn kurmaylarn bir hayli endielendirmie benziyor. "Bacchanalia Kalkmas" olarak
bilinen ve ok ksa bir zaman dilimi iinde olup bitmesine karn Cumhuri-
213
Burada kilit nokta, kimin "resmi vatanda" sayldyla balantl. Roma' da vatandalk yalnzca patrici ve pleb'ler iin sz konusuydu ve giderek nfusun arlkl blmn oluturan
kleler, bu tanmn dnda kalrlard. Orpheus, Demeter ve Dionysos kltlerinin, "gizli" pleb
ve patrici yeleri dnda, ok sayda kle yeleri de olduunu biliyoruz. Azat yasas uzantsnda sonradan sahiplerince zgr braklan baz kleler, bu nemli stat deiiminden sonra da, gizem kltlerindeki yeliklerinden vazgemiyorlard tabii. Bu kritik ayrnt, Roma vatandalar zerindeki klt yelii yasan geersiz ve uygulanamaz klyor, bir anlamda
"kt zerinde" kalmasna neden oluyordu.
yet tarihine silinmez biimde damgasn vuran gelimeleri, bu noktada ksaca gzden geirmekte yarar var.
cinin en kritik evrelerinden biri, Pn Savalar'n izleyen yllar iinde yaanmtr nk. talyann koloniletirilmesi yolundaki engeller, G-
hatr saylr biimde artrm; Etruria'dan Libyaya dek uzanan alan iinde
ieren ksa bir belgede yazlanlardan baka, elle tutulur hibir salam bil-
siyasi alkantyla ilgili ayrntlar, bizim iin soru iaretleriyle dolu. Peki,
nedir bu "Bacchanalia Kalkmas"?
layalm: . 186 ylnda konsl Postimius, bir "pleb kalesi" olan Aventi-
la, eski hanmnn bu kltn ileri gelenlerinden biri olduunu; gece ayinle-
tklarn; Roma Cumhuriyetine kar da byk bir komplo hazrlnda olduklarn "itiraf" eder.
cilerin (magistra) ve siyasi arlyla tannan pleblerin yan sra baz pat-
bir paranoya trmandka Bacchus klt zerinde youn bir bask oluturulur ve toplandklar binalar, kutsal meknlar yaklp yklr; devlete kar
su ilemekle sulanan yzlerce kii ar cezalara arptrlr. ok ksa bir
sre iinde, bu gizem kltne ciddi bir darbe indirilmitir.
214
baka hibir belge de yok elimizde zaten. Peki, gerekte neler olupbitti
komplo hazrl m sz konusuydu gerekten? Eer yleyse, yani Bacchanalia bir siyasi ayaklanmann aracs olduysa, bunun snfsal ve kltrel
taban, arka plan neydi?
yebiliriz: Byme yolunda ciddi bir adm atan ve Kartaca'y saf d ettikten
lanmas gereken bir konudur. Dahas, devlet iin bu denli ciddi bir tehlike
olarak grlen bir gizem kltnn kouturulmasyla ilgili niin bu denli
de, "Bacchus'ular kimdi?" sorusuna tutarl bir yant bulmak da Roma tarihini anlamak asndan nem tamaktadr.
nemli gizem klt olduundan ve bunlarn aslnda "Ana Tanra" emsiyesiyle birbirlerine sk skya bal olduklarndan daha nce sz etmitik.
Zeus'un kskan kars Hera tarafndan yollanan Titanlarca bedeni paralara ayrlarak ldrlrken kalbi son anda Demeter tarafndan kurtarlyor;
bu kalpten olunun tohumunu yeniden elde eden Zeus, onu Semele adl bir
anakarasna yayld sanlan Dionysos tapnmn, tarmla ve tahl retimiyle, zellikle de arpayla simgesel anlamda buluturuyordu. Bu nedenle
alkoll ikisi olan bira retiliyordu, hem de flarca. Akdeniz'in tahl az,
zm ok olan topraklarnda birann yerini biraz da zorunlu olarak arap
"lgnca" kendilerinden getikleri ve geyik postlarna brnerek da eteklerinde "huu lklar" attklar, "vahi" ayinlerden sz ediyor ve Dionysos kltne bal rahibelere unlar syletiyordu:
"Tanrsal srlara eriip kutsanan; ayinsel safla bal bir yaam srp,
nead") adl kadn mritleri iddetle eletiren ve akas fazlasyla da nyargl ve abartl grnen sahneleri ieriyordu. "Bacchae", trajedi trnde
slubuna sahip "Kurbaalar" adl oyununda da benzeri yorumlar yaplyordu Dionysos ayinleri iin ve bu yapt da aa yukar ayn dnemlerde
kaleme alnmt.
215
gizli bulumalarn ounlukla geceleri yapldn; nk insanlarn gndzleri ancak kendi ileriyle uramaya vakit bulabildiklerini dikkate aln-
ca, bylesi bir "ynetsel paranoya" biraz anlalabilir hale geliyor. Ama Victoria Emma Fagana gre Cumhuriyet'in muhafazakrlarn asl rkten
rici ve pleb, kle ve zgr, birok farkl kouldaki insan birletirmiti" diyordu ki Giovanni Tarditi de kltn son derece geni tabanl oluuna vurgu
yaparak ayn eyleri sylyordu aa yukar. A. H. McDonald, Gney tal-
manlarn kafasnda.
adyla Romada resmiletirildii, beinci yzyl balarna. Aventine eteklerinde adna tapnak yaptrlan tanrdan biri olan Liber, aslnda Dionysos'un "Romallatrlm" adyd. Yani kltn yaygnlamas, Ceres, Liber
arlkl" bir klt olduu dncesinin hayli kukulu olduuna dikkat ekerek ekliyor: "Aslnda senato belgesinde klelerle ilgili belirgin bir referans
olmad gibi, Livius'un szn ettii tek kle de, olayn kahraman olan
Hispala. O da bir azatl olduuna gre, bir istisna olarak kabul edilebilir." 219
Yani Bacchus kltnn bir "kle hareketi" olmamas bir yana, iinde klelerin ne oranda yer ald bile belirsiz. Dolaysyla, senatonun gsterdii
219
Bir baka uzman, Erich Gruen de Pagan ile ayn grte. Gruen'e gre
nin ardnda, "kle korkusu" ya da "atalarn dininden uzaklama" gibi kayglar sz konusu olamaz. nk hem Bacchus kltnde kleler muhtemelen
kk bir oran oluturuyorlard, hem de dinsel anlamda bu kltn varl-
dnc yzyln balarnda, Dionysos/Bacchus neredeyse btn Roma topraklarnda en yaygn kltlerden biri olmutu zaten. O halde, Bacchanalia
Kalkmasna ynelik iddialar ve senato operasyonunun ardnda, muhtemelen siyasi kaynakl baka endielerin izlerini aramak gerekiyordu. 220
sattktan sonra, ekliyor: "Antik isim, Latince zgrletirme [Liberate] fiilinden geliyor, plebler de Bacchusun kendilerini zgr klacana
inanmlard." 221 Bir baka deyile Dionysos/Bacchusun Romadaki dier
ad olan Liber, aleni bir "politik anlam" tayordu pleb gruplar iin. Hare-
ketin, bir pleb merkezi olan Aventinede younlamas da bunun gstergelerinden biriydi zaten.
ikinci yzyl balarndaki bir temel strateji deiiminin yattna dair ipular veriyor. Livius'a gre Hispala, konsle yapt itiraflarda, kltn bana
geen Paculla Annia adl Campania blgesinin yerlisi bir kadnn, radikal
Erich S. Gruen, "Studies in Greek Culture and Roman Policy", s: 46-52, 56-61 vd.
Talfourd Ely, a.g.e, s: 234, keli parantez bana ait
rnt: Campania, Romann hemen gneyinde yer alan ve byk tarm kenti
Cumaeyi de ieren bir blge. Bir baka deyile Paculla Annia adl lider, nl Sibyllardan birinin de "hemehrisi"ydi.) Sz konusu deiimlerin ban-
da, kltn yelik yaps geliyordu. O zamana dek yalnzca bir kadnlar klt
naif bir bereket klt olmaktan kp, bambaka bir grnmde bulunuyordu.
toplant ve ayinlerde bir araya getiren geni apl bir rgtsel yapya geii,
kil "Pater Familias" ilkelerine, yani babann ve kocann mutlak egemenliine dayal bir sosyal yapya sahip Romada, lideri kadn olan ve esas olarak
da bir "kadnlar klt" nitelikleri sergileyen bu gruba erkeklerin kendi istekleriyle ye olmalar (bir baka deyile "bir kadnn ynetimine girmeyi
kabullenmeleri") iin iinde inanla balantl siyasi bir hareketlenme olduunun gstergesiydi.
ve toplantlarn, bundan byle geceleri yaplmasna karar vermesiydi. Konsl ve senatonun muhafazakrlarn en ok korkutan da buydu belki. Ka-
dn erkek bir arada, Aventine gibi bir pleb siyasi merkezinde, geceleri yap-
Son olarak, yine Paculla Anniann kararyla, ylda kez yinelenen ini-
siyasi bir tehdit olarak algladklarn ele veren net yorumlara rastlyoruz.
kozmopolit bir topluluun, ie dnk eylemleri deildi. Roma Cumhuriyetinin bunu bir "kalkma" ya da "komplo" olarak deerlendirmesi, Bacchus
kltnn yakn zamanda daha byk ve iddial hamlelere girieceinden
na gre, Bacchus kltnn inisiyasyon trenleri askerlik yeminini de "geersiz" klyordu ve bu klte dhil olanlarn Roma ordusunda askerlik
yapmalar olanakszd. 223 stelik belki de yneticileri en ok korkutan nokta, klt yeleri arasnda, tannan, saygn ve halk tarafndan sevilen magistralarn, siyasi kiiliklerin ve nfuzlu aydnlarn bulunmasyd.
Yinelemekte yarar var. Yalnzca azat edilmi eski bir kle kzn, kons-
Hispala'nn itiraflar ve izleyen gelimeler iin bkz. Titus Livius, a.g.e, s: 434-437
Titus Livius, a.g.e, s: 437
dizginleri ele alma abalar olarak aklanabilecei gibi, ok daha basit bir
biimde, Postimius ve evresindekilerin, yaygn bir devlet terrn kullanarak rakiplerini tasfiye etme operasyonu biiminde de grlebilir. Ancak
her durumda ak olan bir tek ey var: Bacchus gizem klt gerekten ok
Bir ayaklanma giriimi olmu muydu peki? Hayr. Senato'ya bir dizi
u Bacchus kltn, yalnzca sabrla "ideali tabana yaymak" iin mi kullanmt, yoksa . kinci yzylda artk siyasi merkezleri kuatma altna
"pleb'leri zgr klacak tanr" olarak grlmesi, hareketin iinde yadsnamayacak bir pleb arl olduunu ortaya koyuyor ki, bu da "Bacchanalia
hissettii bir dnemde, Roma'da ciddi bir bedel dediini ve geri adm atarak sessizlii semek zorunda kaldn da gsteriyor. Byk olaslkla,
Kardelik iin, "ideale giden" yolda gizem kltlerinin daha dikkatli kullanlmasn ve arka planda tutulmasn gerektiren dersler de ieriyordu bu
durumda. Roma'da admlar, Magna Graecia'dakinden ok daha dikkatli
atlmalyd.
nemli siyasi alkant, sadan nce birinci yzyl balarnda "sokaa ve ta-
bana ynelmek" isteyen Kardelik yelerinin, gizem kltlerini yedekte tutarak "ak ve aleni" sivil toplum rgtlerini harekete geirme gerei duymasn da aklayabilir. Dramatik Bacchus yenilgisi, klt btnyle
kertilemese ve varln, hatta etkinliini byk oranda korusa bile, daha
gvenilir, daha net ve komplo iddialarna malzeme yaplamayacak kadar
"sradan" rgtlenmelerin devreye sokulmasn ve "siyasi parti" mcadelesinin bu rgtlerin oluturaca taban zerinde balatlmasn gerektirmi-
ti. Yani, en azndan Cumhuriyetin ilk yllarndan beri var olan collegia adl
lenmiti. Ancak pratikte collegia'lar ok ksa bir sre iinde, ayn zanaat ve
meslek grubundan insanlarn yardmlama amacyla bir araya geldikleri
Yasalar'na dek geri gidiyordu. ounlukla basit, sessiz ve pasif sosyal da-
sinin bir paras haline getirdiklerini grmtk. Pythagoras ile Numa arasnda kronolojik adan olanaksz, ama manevi adan son derece anlaml
bir ba kurularak, tpk Aenias -Romulus mitlerinde olduu gibi, Cumhuriyet'le Romann kkleri arasnda kesintisiz bir iliki oluturulmaya allmt. Ayn ey, collegia olgusu iin de yapld. Meslek ve zanaat dayanma
rgtlerinin ilk kez Numa tarafndan kurulduuna ilikin, resmi sylence-
Dier yandan, collegia a, yine kkenle dorudan ilikili dinsel bir ka-
Bu konuda mparatorluk dnemi tarihilerinin bile collegialar ile Numa arasndaki balanty vurgulamay srdrdklerini gryoruz. Bkz. Plutarchus, "Numa", b. 17, John Dryden evirisi.
derson, masonik gelenein tarihini analiz etmeye alt "Book of Constitutions" (Anayasalar Kitab) adl yaptnda, her Roma garnizonunun, ken-
mimari planlamas ve uygulanmasndan sorumluydu. Bir baka nl mason, W. Ravenscroft, "Mimari Collegium" ad verilen ve mimarlarla inaat
ustalarndan oluan meslek rgtnn, Romada trl ayrcalklara ve do-
du. Bu nedenle, birbirlerine sk skya bal takmlar halinde alan eitimli ve yetkin mimar, mhendis, duvarc ve ta ustalar, vazgeilmez dee-
kat ekiyor. 227 Lintott'a gre, kabaca bir snflamayla bu sivil toplum rgtlerini kategori altnda izlemek mmkn:
lkl olarak birbirlerine bamlydlar da. En eski mesleki birlikler, yazmanlar, demirciler, tiyatrocular, heykeltralar ve flt alanlar ile ge dnem
len Merkr simge olarak kullanan, "yeni kentli" tccarlarn, yani orta s-
nf pleb gruplarnn zanaat birliiydi. Merkrn Yunan kltrndeki karlnn Hermes olmas; Romada kendine taban bulan Hermetik dnce ve
gruplarndan "flt alanlar" ile de yakn ilikilere sahipti. Ayin ve trenlerde "mistik mzii" stlenen bu fltler birlii de yine Capitoline blgesin-
dinsel grubuyla olan yakn balaryla aklanabilir belki. Ama daha kkrtc grnen olgu, fltn ve flt ustalnn, Pythagoras Kardelii'nin gi227
228
zemciliinde ok ayr bir yere sahip olmas. Daha nce yakndan grd-
mz gibi, flt, lir ile birlikte Kybele kltnn en nem verdii iki algdan
oluturuyordu. Pythagoras da armoni kuram ve matematikle mzik arasnda oluturduu balanty, byk oranda flt zerine kurmutu. Karde-
zg gizemcilii iinde flt, bugn tam olarak anlayamadmz kritik simgesel anlamlara sahipti.
deil; Pythagoras Kardelii'nin her iki tip collegia yaps zerinde de etki
ve katklarnn olduunu gsteren ok sayda iaretten birine daha dikka-
timizi ekiyor.
ve genellikle tek bir yerleim merkezi iinde snrl kalyordu. Yerel birlik-
ler de yine kent ya da kasabalarla snrl etkinlie sahipti. Mesleki collegia'lar iin corafi bir snrlama yoktu ama onlar da yalnzca ayn zanaat
zerinde uzmanlam insanlar yelie kabul edebilirlerdi. Bu noktada,
kltrn aan bir "g" ile karlayoruz. Bacchus mritleri iin ne cora-
klte inisiye olabiliyordu ki, byle bir yaygnlk Roma ynetimini "ileride
229
yani sadan nce birinci yzyln balarnda hem sayca ok artmlar, hem
de birer sivil toplum rgt olarak Cumhuriyet iinde belirgin bir g de
lklar bir araya getiren festival ve enliklere ayr bir nem veriyorlard ki,
Compitalia ad verilen etkinlikler bunlarn en popleriydi. 230
Her yl, aralk aynn son haftasyla, ocak aynn ilk gnlerine denk ge-
len bu byk festival, collegialarn statlar tarafndan dzenlenip ynetiliyor ve "Kavaklar Festivali" adyla anlyordu. Olduka ilgin ve anlaml
bir add bu. Ana Tanra geleneinin koruyucusu ve srdrcs olan (da-
Tanras" olarak adlandrlr ve ona en ok bu unvanla yakarlarda bulunulurdu. Ge dnem Yunan ve Roma dnrleri, ounlukla da ynetici
olumsuz niteliklere sahip bir tanra olduuna ilikin en kk bir gnderme bile yoktu.
230
yer vermiti" diyor, Raven Grimassi. "Burada Hecate'nin, maarada yaadndan sz ediyordu. Eski Ege ve Akdeniz kltrlerinde maaralar, yeral-
Batan beri izlediimiz seyri gz nne alan okur iin bunlar olduka
tandk kavramlar artk. Hecate'nin Demeter kltyle, yani Eleusis gizemciliiyle yakn balarna ksaca deinmitik. Kz Persephone'u (Kore) bulmas iin Demeter'in en byk yardmcs Hecate olmutu. "Maarada ya-
grmtk. Btn nemli Sibyllar, Demeter ve Apollon tapnaklar yaknndaki maaralarda yayorlar ve kehanetlerini, yeralt dnyasyla kurduklar balant sayesinde gerekletiriyorlard.
birinin "Trivia" olduunu gryoruz. Yani, ayr yolun tek bir noktada
birletii kavak. Grimassi, eski alarda Hecate inancna inisiye edilenlerin bir yol azna gtrldklerini ve giri trenlerinin burada yapld-
jenin her bir ucu, farkl bir yolu gsteriyormu. Ege ve Akdeniz kltrnde
azlarna giderek "Kavaklarn Tanras" Hecate'den doru seimi yapmalarna yardm etmesini istediklerini aktaryor. Yazara gre Hecate ve
onun ynetimindeki kavaklar, gei dnemlerindeki "dnm" aamala-
tapnmyla ilgili olarak kyor karmza. Heykel ve kabartmalarda Hecate, " yz olan" bir tanra olarak betimlenirdi ve bu yzlerin her biri,
farkl yaam evrelerini olduu kadar, Ay'n farkl aamasn da vurgulard: Dolunay, yeniay ve "karanlk ay". Balanglar, ilk admlar ve "taze"
olan her ey, yeniay ile anlatm bulurken, dolunay olgunlam gc, ka-
nirdi," diyor D. J. Conway. "Persephone-Kore mitinde, gen kz yeralt dnyasna karlrken olaylara mdahale etmemiti. Demeter fke ve intikam
bilinirdi ve bu tanra iin bilinen, ak, belirli tapnaklar yok denecek kadar azd. talya yarmadasnn birok deiik yerinde Hecate'ye adanm
kutsal koruluklar, dolunay gecelerinde dzenlenen ayinlerin meknlar
ne olabilirdi ki?
modelinin bu karmak uygulamasnda Demeter anne niteliini, Persephone "bakire gen kz", Hecate'nin kendisi de "bilge yal kadn" simgeliyor-
du; dierlerindeyse bir anahtar, bir para ip ve bir haner yer alrd ou
lik ve destei simgeliyordu. Yani yaamlarnn belli aamalarnda yol ayrmna (kavaa) gelen insanlar Hecatenin yardmn, bu "k" araclyla
yordu. Hanerse, yanlsamalar ve kafa karklarn yok eden, keskin gerein ltsyd. 233
232
233
gt olarak hem mistik hem de politik nitelikleri olan bir role soyunmular
ve "deiimi" zorlamaya balamlard artk; elbette Romann vard bu
"kavakta" Hecatenin desteine gerek duyulacakt.
lik tarsa tasn, collegialar Roma politik yaamna aniden ve olduka et-
kili sivil toplum ekirdekleri halinde entegre oldular bir anda. Cumhuri-
yet'in giderek daha derinleen bir bunalm yaad kritik bir dneme o
denli byk bir hareket ve dinamizm getirmilerdi ki, artk Roma'nn siyasi
yaplmas olanaksz hale gelmiti. Pleb politikalar hzla aktif ve geni tabanl bir mcadeleye doru yneliyor, yzlerce yldr varln korumaya
alan byk toprak sahipleri oligarisi ciddi biimde keye skyordu.
diyor Server Tanilli. "Bu gruplar ok eskiden beri vard Romada, imdiyse
gerek birer halk kulb haline gelmiler ve 'Halk Partisi'nin bir eit ta-
ban kuruluu olmulard." sadan nce birinci yln ortalarna dek giderek
bata olmak zere ynetimi elinde tutan gerici glerin gzleri, giderek
tehlikeli bir grnm almaya balayan bu meslek rgtlerine ve halk dayanma derneklerine evrilecekti.
ve daha Catilina davalar srerken, bir daha benzeri bir devrim giriimiyle
yz yze gelmemek iin collegialarn etkinliklerini iyice kstlamaya, bazlarn tmden yasaklamaya almt.
234
darbe alm olsa bile) durmayacakt. Bir patrici aileden gelmesine karn
iin kendini bir pleb ailesine evlat edindirerek siyasi mcadeleye atlan
Publius Clodius, daha sular durulmadan yeni bir devrimci giriimi balatt.
Ancak Clodius, kendinden ncekilere gre nemli bir hamle gerekletirmi ve demokratikleme mcadelesini yalnzca pleb politikalarna indir-
byk tepkiye yol aan yasa da 1 Ocak 58'de iptal etti ve o yl grkemli
kutlamalarn yaplmasn salad.
kargaa yllarnda aka grld ki, bu amala kullanldnda collegia, lkenin politikasn denetleyebiliyordu. Bu dnemde Milo ve Clodius arasn-
da yaanan ve Roma kent yaamnn bir karakteristii haline gelen ete savalar, meslek rgtleriyle ilgili manik bir korku gelitiren ve onlar sk
denetim altnda tutan Caesar, Augustus ve sonraki imparatorlar iin saplantl bir an oldu." 235
'azatl'lard," diyor. Hzla ve baarl biimde rgtlenen Clodius'un denetimindeki siyasi gruplar iinde azmsanamayacak sayda klenin bulunma-
235
netlemekte yetersiz kald bir sosyal snf yanna almay bilmesiydi. Ayrca collegialardan yararlanm ve onlara yenilerini de eklemiti." 236
dnemler oktan geride kalmt. Srekli savaan bir devlet haline gelen
g dengeleriyle fazlasyla megul olan bu askeri liderler, grnrdeki byk glerine karn, halkn desteini alan Clodius'la iyi geinmeye alyor, onu ortadan kaldrmak iin uygun frsat aryorlard. Cumhuriyet'i de-
liderleri devre d brakmann tek yolunun, ilerinde en gl olan yenilgiye uratarak gzda verme olduu grndeydiler. Bu amala Clodius,
236
fndan desteklenen Clodius'un pleb tabanl hareketi, bir baka pleb grubu
karsna karlarak, daha dorusu "lmpen proletarya" nitelii tayan
sokak serserileri araclyla "terr" yaratlarak sindirilmi oluyordu. Ancak yine de Clodius bir sre daha direnmeyi srdrd:
bunu izleyen atmada Clodius ld. Olay karklklara yol at; senato
binas yakld. Sonunda senato Pompeius'u tek konsl seti ve dzen yeniden saland." 238
pleb topluluklarnn dank ve dzensiz bir grnt vermesine ve Cumhuriyetilerin panik havas yaamalarna neden olacakt. l Ynetim da-
lp, Caesar byk bir gvde gsterisiyle Roma'ya girdiinde, onun bir za-
manlar Catilina'nn yanda olduunu anmsayan ve imdi de Pompeius'un dman roln stlendiini grenlerin kafalar kart; "dman-
kt. Oysa adm adm diktatrln ilan etme hazrlndaki Caesarn ilk
ilerinden biri, collegia'lar zerinde Ciceroyu bile mumla aratacak bir bask kurmak olacakt.
237
238
"Kardelik" Paralanyor
Ksacas, Kardelik rgtnn deneyimli ve i bilir yeleri, strateji de-
larn kanksand kaotik siyasi yaps ve askeri gce yaslanan iktidar me-
de iyi korunarak, belki askerler iinden "davaya ikna edilebilecek" nderlerin de destei alnarak, Roma iin bir eyler yaplabilirdi hl.
dus arasndaki olduka krlgan ve hassas dengelere sahip iktidar ortaklnn k, kanlmaz bir biimde "imparatorluk" sistemini Roma'ya
egemen klarken, Kardelik tarihinde de ilk kez, olduka byk bir "krlma
noktas" yaanyordu, ilkeler, idealler ve onlara ulamak iin kullanlacak
yntemler konusunda ciddi bir kargaa sz konusuydu artk.
bir yenilgi yaayp intihar etmesinden sonra ipleri eline alan Augustus,
hibir zaman "monariyi geri getirmekten" sz etmedi ve "Cumhuriyetin
rn, yasal temeli fazlasyla tartlr durumdaki "imparator" sfatyla denetimi altna almt.
Ksa sre iinde, evresinde kendine bal bir "resmi ideoloji aydnlar"
grubu yaratt ve hemen hibir ciddi direnile karlamakszn, olduka radikal hamlelerle benzersiz bir "otorite tekeli" oluturdu, ilk yapt ilerden
biri de colegialarn yapsn yeniden dzenlemek ve onlar politik etkinlik-
kendi zerine ald; bylece pleb kitlelerinin seimle gelen temsilcilerine ait
Orta Avrupay, spanya ve Galyay, Anadoluyu, Msr ve Suriyeyi ierecek biimde genileyen Roma, net idari snrlarla blnm, imparatorlua
sk skya bal eyaletlerden oluuyordu ve her bir eyalet, Augustus tarafndan seilen ve legatio ad verilen yneticilerin sorumluluuna veriliyor-
nun karmak ve dzensiz yaps titizce elden geirilmi; lejyon ve birliklerin bana yine senato yeleri atanm; silahl kuvvetlerin bamsz
239
240
karizmatik komutanlar ya da baz ailelerin deil, btnyle merkezi devletin ve imparatorun denetiminde olmas salanmt.
rin yerel soylu snflar, yeni uygulamadan olduka honuttular. Byk bir
imparatorluun paras olmay kabul ederek hem gvenliklerini artrdkla-
paras olarak imparatorun yannda yer almak, yeni snrlar iindeki btn
uluslarn soylu snflar iin seve seve kabullenilecek bir konumdu. Aslna
tek bir yumruk haline getirdii Roma ordusunun gazabna uramay kim
gze alabilirdi?
tld. Devletin yeni ideolojisinde gerek byk tehlike, politik stnlk sa-
Savalar artk yalnzca Roma'nn d dmanlaryla, imparatorluun u snrlarnda ve "gerektike" yaplacakt ki, lkenin merkezinden uzakta, i
mana cokuyla kutlanyordu. 241 Augustus'un hararetli destekleyicisi Virgilius, nl yapt "Aeneid"de unlar syleyecekti:
241
242
sloganyla gerekletirilen btn bu despotik uygulamalar, artc bir biimde, halkn, daha dorusu bata "lmpen proletarya" olmak zere ama-
sz ve dank pleb gruplarnn desteini almt. O denli garip bir hava esiyordu ki Romada, "halk onun kaytsz artsz tek yetkili olmasn istiyor,
ama Augustus 'atalarn dzenine sayg duyduu iin' byle bir ayrcal
byk bir tevazuuyla geri eviriyor" grnts yaratlmt.
i savalar gze alan demokratik gruplar, bu arada elbette Kardelik rgtn, her eyi yeni batan dnmeye itecekti. Augustus'a vgler dzen
miydi? Yoksa "tabana yaylm, yukarya doru daralan" rgtlenme biimi, tarihsel bir yanlg myd? "stadn" ilke ve tlerine geri dnmek mi
gerekiyordu bir kez daha?
rilmekte olduu anlald. Roma'da drt yz yldan fazla bir sre etkinliini
koruyan Kardelik, bylece, son elli yl iinde iyice hzlanan gelimeler so-
nucu, sarsc bir yenilgiyi tadyordu ve oluan yeni koullar, yz yze gelinen krlma noktasnn etkisini iyice artrmt.
bir inanla "tarihteki yanl dzeltme" gibi bir ideale sarlmaya alan ve
nl filozofun simgesel manevi gcyle ayakta duran Kardelik, artk yalnzca yntemler ve strateji konusunda deil, hedef ve amalar anlamnda
ritenin merkeziletii, ynetimin alabildiine despotlat, yalnzca "zenginlik, g ve ihtiam" ama edinen, zorba imparatorluk dnemine kesin
biimde adm atmt. Cumhuriyet yoksa Kardelik de yoktu.
drlen bir mcadele ve dnem dnem farkl yntemleri deneyen stratejiler srasnda iyice heterojen hale gelmi rgt yapsnn da etkisi vard
olumutu. Artk yalnzca gizem kltleri ve rahiplik kastlaryla "ideale inisiye edilip" eitilen ve Sibylline kurulunca ynlendirilen Pythagoras mritleri yoktu mcadelenin iinde.
zellikle son elli yl iinde "tabana inme" yntemini yeleyerek bir "si-
yasi parti" gibi almaya ynelen Kardelik, temel ilke ve inanlara eskisi
baz patrici aydnlar, Kardelik'in eski "saf yapsn" zaman iinde olduka
deitirmilerdi. Bir baka deyile, rgt "bydke klm" gibi grnyordu ki, paralanmann nedenlerinden biri d koullarsa, biri de buydu.
l yaayan Kardelik rgt de kesin olarak ayrmaya balamt. Karizmatik imparatorun lmyle birlikte Roma'nn her yerinde ortaya kan
amala geici bir sre iin klerek olan biteni yeniden gzden geirmeyi
savunan, Sibyl gelenei ve Pythagoras ilkelerine bal "idealistler"den oluuyordu. Onlara gre yenilgi, stadn "tepeden tabana yaylan" genileme
daha fazla nem verilmesi gerektiini ileri sren; insan kitleleri eitilmeden kalc baarya ulamann olanaksz olduuna inanan ve iktidar ele
geirmeye ynelik komplolar yerine, ideallere bal insanlar yetitirerek ve
ekonomik anlamda gl kalmaya alarak hedefe yrmeyi ngren bu
grup, bir sreliine ie kapanma yolunu seti.
zaman yitirilmesine balayan radikallerdi. Krotonda iktidar seimle kazanlmam, "g odaklar denetim altna alnarak" Gney talya kolonileri ele
cek nemli mevziler iin bir sreliine terk edilebilir ve hareket, askerler
iinde egemen klnarak baarya daha net ve gvenli bir yoldan ulalabi-
ok. "Spiritel aydnlanma" gereklemeden, yani insanlarn ruhlar tanrsal gce layk bir arnma srecinden gemeden, istenen ve saptanan ideal-
sanlarla ulalabilirdi. Bu nc grup, bir sre gnostisizm yannda saf tutacak, sonra dier iki grubun iinde erimeye balayacakt. Kimi uzantlar-
luu srasnda "Altn a" yaayacak ve dier iki grubu da yanna ekip
kendi iinde eriterek, geici bir sre iin yeniden birlemeyi salayacakt.
Ama fiilen birinci yzyldan itibaren, batan beri izini srdmz Pythagoras (ya da Sibyl) Kardeliinin eski bildik grnts, tarihe karyordu.
Bu nedenle, kitabn bundan sonraki blmlerinde, imdiye dek bir tanmlayc ad olarak bavurduum "Kardelik" etiketini kullanmayacak; onun
yerine, genel olarak bu ana grubun ve onlarn uydularnn oluturduu
heterojen yapy tanmlamak zere, aslnda bir tr "kod ad" niyetine, La-
n yeleyeceim.
2. Bask ve Kouturma
Augustusun lmnden sonra, artk "Bat Dnyas"nn temsilciliini
tek bana stlenmi durumdaki grkemli Roma'nn nasl bir yol izleyece-
suydu. ktidarda kald uzun yllar boyunca ounlukla bir "diktatr" grnts veren ve Cumhuriyet'in kurumlarna sayg gsteriyor grnmekle
Grne baklrsa bunu yapmt; hem de, elinden geldiince ince ele-
doru Tiberius'u evlat edindi ve yeni imparator adayn Romaya net bir
biimde sunmu oldu.
lere kar son nefesine dek mcadele etme" and iiriliyordu. Roma, balangta
bir
"sekinler"
oligarisinin
lkesi
olarak
yola
km;
ettii, kendine zg bir yapya kavumutu. Belki biraz "kaotik" ve komplolara ak bir yapyd bu ama kurumlarn kemiklemi saygnl, "geri d-
n" giriimlerine hi scak bakmayan bir kamuoyu oluturmay da baarmt. Peki, ama nasl olmutu da, eski krallk dneminde bile "hanedan"
taryann verdii artc destekle, ok daha nce ortaya kmt zaten. Augustus, asker bir liderin, hem sava hem de rahip unvanlarn tayan
manevi olu sfatyla Roma'da iktidar gasp ettiinde, Caesar'la ilgili anlar
canland ve "kurtarc lider" zleminin giderildiine inanld. Siyasi bilinten yoksun eitimsiz kitleler, iktidar tek bir noktada toplayp i kargaala-
gelen ve ulusal gururlarn okayan Pax Romana'nn ekiciliine de kaplmlard. Denetimsiz bir cokuyla byyen ilgi ve destek ylesi noktalara
varmt ki, Augustus artk "Altn a" dlerini gerek klan "tanrsal" bir
kiilik olarak grlyordu. Bakentte ve lkenin deiik eyaletlerinde Au-
bir "tanr" gibi davranld; "Babayurdunun Babas" (Pater Patriae) gibi unvanlar verildi ve nihayet imparator fetiizmi, Augustus adna tapnaklar
ina edilmesine dek vard. "Emperyal Klt" gen bir hkmdar merkez
alarak oluuyordu yava yava.
baren Romann Grek kentlerinde doan, popler bir tanra kltn seti
ve onu kendi istekleri dorultusunda deitirme abalarna giriti. Bu, zamannda Cumhuriyet ideologlarnn bazlarnn (bu arada Kardelik yelerinin de) idealletirilmi resmi ideolojinin bir paras olarak destek verdikleri "Dea Roma"kltyd.
tanrann damgasn vurduunu; "Ruma" ya da "Roma" adnn bu tanradan (ve onun bir anne gibi kenti besleyen gslerinden) kaynaklandn
daha nce grmtk. Cumhuriyet'in yapsna Yunan kolonilerinden tanan stratejik neme sahip klt entegre eden Kardelik yeleri, Rumina'nn adn zaman iinde kentle birletirerek deitirmiler ve rejimin ru-
nem tayan bir klt olmad ama halk tarafndan benimsendike resmi
nemli Sibyl merkezlerinden Delphi oluuna dikkat edildiinde, baz noktalar daha ak hale geliyor: Dea Roma, tam da Anadolu'nun nl Magna
Mater klt, Sibylline kurulu kararyla Pessimustan tanp lkeye getirildii sralarda ortaya km ve Cumhuriyet ideologlarnca da hemen benimsenmiti. nk bu, Roma'nn ve onun yenilenmi, glenen rejiminin
bir tanra eliyle korunup desteklenmesi anlamna geliyordu. Fischwick'e
gre "Roma adl tanra, Hellenistik evrelerin, Roma Cumhuriyeti ile zdeletirdikleri sembolik bir koruyucu tanrayd." 244
Ancak Roma tarihi uzman Arnaldo Momigliano ayn fikirde deil: Yeni ve
sradan bir ynetici kltnn uzants olma konumunu oktan aan Tanr-
cinin ya da iktidar sahibi oligarik zmrenin deil, yeni bir "dnya devleti-
simgelemek iin yaratlmt. Maniple edilmi mitlerde boy gsteren efsanevi Romulus'tan balayarak, bir idealin paras olmay stlenen her Romal'nn yannda yer ald varsaylan, kurgusal bir tanrayd sz konusu
olan. Burada ne karlan, aslnda tam olarak bir kent ya da bir halk da
tup iktidar kar konulmaz biimde eline ald gnlerde, kendisini pervaszca tanr mertebesine ykseltirken, destek olarak byk oranda Dea Ro-
eritii btn corafyada tek bir rahiplik sistemine dayanan, tekelci bir
klt idealini benimsedi. Henz yaarken tanrlatrlmay kabullenmesi de
gustus bu konuda daha dikkatli davrand ve (ldkten sonra tanrlatrlma hakkn sakl tutmakla birlikte) yaarken bir "ilahi imparator" olarak
tanrasna ait klt, bir anda soyut bir anlama brnerek "bir kentin tanrlatrlmas" niteliini elde etti. "Atalar dini"ne ait eski ilahi glerin yan
246
247
yordu ama Dea Roma hem bunlarla yan yana duran, hem de hepsinin ze-
aya krenin zerine yerlemi bir biimde betimlenir ve bylece Roma'nn bilinen dnya zerindeki egemenlii vurgulanrd." 248
nedenle Jpiter, Janus ve Juno gibi eski ilahi glerin saygnln korurken,
yakndan tand Delphi geleneklerine aykr davranmaktan ekindi ve
Apollonu Romann "Altn a"nn simgesi ilan etti. Dier yandan, Delphi
dan beri ne denli etkin olduunu fark edecek denli de zekiydi ve bu nedenle hem Sibylline kurulunu hem de onun araclyla Romaya giren gizem
tlarn Roma devlet yapsndan temizlemeye alt. Dea Roma, onun yurtseverlik anlaynn simgesiydi. Madem Roma halk onu "Baba yurdunun
Babas" ilan etmiti, o halde eski deerlere dnlerek Paris'e, yani "Baba
Valeric Hope, "The City of Rome: Capital and Symbol" (Janet Huskin- son editrlndeki
"Experiencing Rome: Culture, Identity and Power in the Roman Empire" adl derleme, s: 86)
ki, daha ileri bir benzetme, Stoiklerin gksel ynetici dedii gne ile dn-
Dea Roma kiiliiyle Roma kentini ve lkeyi tanrlatryor ve bu yeni yurtseverlik emsiyesi altnda Apollon'u da "Altn a" temsilcisi olarak impa-
de ayn sfat kullanlyordu. O halde Roma imparatoru, bir sre nce mane-
kullanlan "Augustus" adn yaktrmlar ve sonra bu ad, bugnk takvimimizin sekizinci ayna vermilerdi; tpk Caesar'n n adnn (Julius) ye-
dinci aya verilmesi gibi, imparator, manevi babasnn adn da kendi adna
ekliyor ve Augustus Caesar olarak anlyordu ki, artk izleyen tm Roma
tusun abalaryla deil, onun evresini saranlarn istekli ve hevesli giriimleriyle domutu. Szgelimi Suriyeli Nicolaus, imparatorluk klt ile
249
kentlere ve eyaletlere yaylm adalarda ve ktalarda tapnaklar ve adaklarla sayglarn sundular." 250
lgin bir biimde, Augustus adnn Yunanca karl olan Sebastos, bir
fndansa desteklenip Roma'ya empoze edilen Dionysos, aslnda Sabazios'un ta kendisiydi. Yani, Ana Tanra kltnn en gl unsurlarndan
biri, imparatoru tanrlatran kurmay takm, ona Augustus adn Sebastos'tan, yani Sabazios'tan, dolaysyla Dionysos'tan yola karak vermiti.
tus'un son derece honut olduunu biliyoruz. Yapmakta olduu radikal re-
formlar bu destein verdii gvenceyle sonuna dek gtrebilmiti. Gerekten yaad srece tanrlatrlmay istemiyor ve bunun lmnden
sonra gereklemesini mi istiyordu, yoksa "kendi dnda" gelitii izlenimi
veren tanrlatrlma srecinden de aslnda gizli bir biimde honut muy-
du? Augustus adn itirazsz kabul etmesi; adna dinsel kutlamalar dzenlenmesine ve tapnaklar ina edilmesine scak bakmas; onu bir ilahi varlk
gstermesine kar kmamas, bu durumdan pek de yaknmadn gsteriyor. Dier yandan, Roma'nn en byk dinsel rtbesini de kendi tekeline
J. E. Lendon, "Empire of Honour: The Art of Government in the Roman World", s: 163
H. S. Versnel, "Inconsistencies in Greek and Roman Religion I", s: 114
konum, onu tanrlarla dorudan ilikili hale getirdi ki bu, kendi kiiliinin
kutsanmas yolunda belirgin bir admd." 252
mparator, tanrlar ile insanlar arasnda "g temeline oturan" bir ba-
llk ilikisi olduu saptamasndan yola karak, ayn modeli hkmdar ile
lerin ve teokratik devletlerin temeline konacak ilk har nitelii de tayacakt ama Augustus'un kaygs, yalnzca Roma'nn mutlak egemenliine
dayal bir dnya yaratma idealine yaslanyordu ki, bunun gereklemesin-
deildi. Onun amac, devletin derinliklerine dek ileyecek, kalc bir iktidar
mekanizmas ve bu mekanizmay "tebaa"nn gnll olarak onaylamasn
salayacak bir resmi ideolojiyi yourmaktan ibaretti. Bir baka deyile, Ca-
esar'n manevi olu, bu hamleleriyle Roma'da "gce tapma" dnemini balatyordu. Peki, onu tanrsal kata layk gren insanlar, Romallar, impara-
"etten kemikten" bir canl olduunu gayet iyi biliyorlard. Ama karlarnda
btn teatral ayrntlaryla birlikte sahnelenen gz kamatrc bir g gsterisi vard: Yadsnmas, hafife alnmas hi de kolay olmayan bir emperyal
252
rnmleriyle ortaya konmas, ayn zamanda "sradan yurttaa" kendi gszln de gayet iyi anmsatyordu: insan tanrlar karsnda neyse, bir
yurtta da imparator karsnda oydu. Tanrlarla ilikide boyun emek, onlarn yceliini onaylamak, o gcn olumlu etkilerinden yararlanmann bir
rnse de, gerek bir dinsel biim olarak stats belirsizdir. Konuyla ilgili
modern grler, Judaizm, Hristiyanlk ve slam gibi, hepsi de insan ile
kim inanabilir ki? Ama dinsel inancn eski dnyada, bizim bugn alglad-
mzdan daha farkl bir ilev grdn bir kez daha anmsamak gerekir.
Burada, insanlarn sarlmalar beklenen apak bir teoloji ya da organize
merkez almaktadr. [...] Kltlerin adaklarla ilgili pratikleri ve dualar, tanrlarla lmller arasnda gce dayal bir ilikiyi salamaktadr. Bu nedenle-
dir ki, imparatorla tebaas arasndaki byle bir ilikiyi salamaya da hizmet edebilir." 253
olarak tanrlatrtmas, yeni bir dinsel akm falan deil, btnyle impara-
torluun gelecei dnlerek gerekletirilmi politik bir hamleydi. Tarihi Beth Severy de ayn noktaya deiniyor:
253
James Rives, "Religion in the Roman World", (Janet Huskinson editrlndeki "Experiencing Rome: Culture, Identity and Power in the Roman Empire" adl derleme, s: 266)
dorudan tapnlmasn blgesel bir olay olarak grrler. Onun bir tanr
olduu fikri, imparatorluun dou eyaletlerindeki yerel Helenistik gelenek-
bir yolu olarak aklamt, imparatorluk klt bylece ynetici ile tebaa
arasnda bir iliki biimi ve yararl bir iktidar dili saladndan, Augustus
etkin olarak bunu imparatorluun bat blgelerine uyarlad." 254
lar hibir zaman resmen izilmese de, bir "hanedan gelenei"nin biimlendirilmeye balamasdr. Roma'da, ilk kurulu yllarn izleyen monari
oula" geen bir ynetsel mirasn asla sz konusu olmadn anmsatmtm. Ancak, Augustus bu ok deer verilen (ve Roma geleneinin temelinde
Beth A. Severy, "Augustus and the Family at the Birth of the Roman Empire", s: 112, italikler
bana ait
255 Peter Garnsey - Richard P. Saller, "The Roman Empire", s: 164
254
yer alan) kural olduka garip bir biimde ineyen ilk ynetici oldu. Julius
Caesar'n manevi olu olduu gerekesiyle Roma zerinde hak iddia etmi
ve sz sahibi olmak istemiti. Oysa Caesar, "kral" deildi ki! Her ne kadar
lkeyi son derece keyfi biimde, diktatr yetkileriyle ynettiyse de, fiilen
dikten sonra, Augustusun ardndan gelecek imparatorun da bir tr "hanedan ileyii" iinde ortaya kmasn gerektiriyordu. Yani belirlenmi bir
yalnzca bir imparator da deil, "ilahi Augustus'un olu" sfatn tayan bir
"tanr" da olacakt; yani, Tanr'nn Olu!
ildi; bu onuru yalnzca ldkten sonra elde edebilirdi ve Caligula gibi yaarken tanrsal staty elde etmek isteyenlere kt gzle baklrd." diyor
Valerie Hope, hemen ardndan da ekliyor: "Ama imparatorluk tebaasnn
hebi" falan deil, fundamentalist Judaik kapal kltlerden alnm malzemeyle biimlendirilen bir "Roma dini" olarak ortaya kt. Bu anlamda,
hkmdarl elde eden kii iin, Hristiyanlk henz domadan nce Romada kullanlmas olduka ilgintir tabii. Bu anlaya gre ynetici, yani
imparator hem tanrnn oludur, hem de kendisi de tanrdr; stelik Ho-
seimle greve getiren Roma halk, Augustus'un empoze ettii varis sistemini benimsedi?" sorusundan yola kmtk. Emperyal Kltn oluumu,
dayanaklar ve siyasi anlam, bu soruyu byk oranda yantlad. Roma hal-
de, Roma iinde her zaman g sahibi olmu kimi unsurlar, yaanan dei-
ciri"ni lke snrlar iindeki btn birliklerde egemen klm ve komutanlarn imparatorlua sk skya bal olmasn salamt belki ama son yz
yl iinde en etkili g odaklarndan biri haline gelmi, stelik "darbeci"
Roma tahtna ktnda, ortalk birden kart. Yeni imparatoru kabullenmeyenlerin banda, Augustus dneminde sindirilen ve yeniden politik ya-
amda etkinlik kazanabilmek iin frsat kollayan baz askeri birlikler geliyordu. Tiberius'un iktidara geldii haberleriyle birlikte, en byk iki askeri
birlik, Pannoni ve Ren ordular bakaldrd.
mi olmasyd ve balarndaki Germanicusu, taht ele geirmesi iin sktrp durdular. Germanicus, aka direndi bu istee kar. Askerlerin ba-
nicusun yeni bir i sava kmasndan ekinerek bu noktada geri adm atmay yelemesi ve yeni imparatorun yannda yer almas, isyanlar ve geri257
limi yava yava ortadan kaldrd. Deiik askeri birliklerde yaanan karklklar sonrasnda ordu, her ne kadar durumdan ok honut olmasa da,
bu kabulleni, yalnzca askeri darbe iin bir sonraki uygun frsat beklemek
anlam tayordu gerekte. Bu nedenle, i barn salanm grnd d-
laca gibi, senato artk o eski Cumhuriyeti kurum olmaktan oktan km; eskiye oranla daha da daralan bir oligarik yapnn temsilcisi haline
anda, Tiberius o rktc "emperyal" yzn gsteriverdi: Benzerine Augustus, hatta Caesar dneminde bile rastlanmayan baskc, despot kimliiyle, siyasi anlamda kendine "rakip" grd kiileri birer birer ortadan
meyi de grev bildi. Halk birlikleri, collegialar zerinde amansz bir devlet
likle gidildi; insanlarn akamlar bir araya geldii taverna ve barlar bile
kapatld. Daha da kts, S. 31 ylndan itibaren paranoyaka bir lgnla dnen Lex Maiestas adl yasa araclyla, dnme ve sz syleme
iminde bulunmay deil, yneticiler aleyhinde konumay ve devletin uygulamalarn eletirmeyi de "hainlik" olarak deerlendiriyordu. Yzlerce
kii, bu yasa uyarnca alan kouturmalar sonucu ortadan kaldrld ki,
ra bal hale getirilmi olsa da, askeri birliklerin onayn alacak yeni bir
imparator aday bulunarak, gvenilir isimlerin dhil edildii bir "saray
sndan yalnzca alt yl sonra, S. 37'de, Tiberius bir grup muhafz tarafn-
d; ayn zamanda yeni imparator iin de sevgi gsterileri yaplmaya balad. ktidarnn ilk yllarnda, gerekten de olumlu admlar att Caligula. lkin
geni kapsaml bir af yasas kard, ardndan halka buday tahsisini yeniden uygulamaya koydu ve zellikle kentli Romallarn ok sevdii festival,
Ne var ki, byk olaslkla organik bir hastalk nedeniyle, ksa sre
iinde akl sal ciddi biimde bozuldu; garip artc, rktc, hatta
"delice" eyler yapmaya balad. Tarihi Suetonius'un anlattklarna baklrsa, atn konsl setirmi ve onun iin byk bir saray ina ettirmiti.
Emperyal Klt' ok fazla ciddiye alm, henz hayattayken bir tanr, hatta
tn devlet kurumlarn ortadan kaldrmak gibi, oligari tarafndan asla kabullenilemeyecek bir hedef belirlemiti kendine. Btn bunlar, iktidarnn
ok ksa srmesine yol at.
byk orta, askerler olmutu artk. Bu tarihten itibaren olduka uzun bir
sre, kimin imparator olacana hep ordunun iindeki bir "elit kurmay
grubu" karar verdi. Claudius'tan honut olmadklar anda onu ldrp yerine Neron'u getirdiler; ardndan, Neron denetimden ktnda benzeri bir
darbeyle iktidarna son vererek bir i kargaa dneminin sonunda Vespasianus'u tahta kardlar ve bu eilim, Roma'da yava yava bir devlet geleneine dnt.
Romada ve eitli birlikler, lejyonlar, birbirlerinden ne denli uzak olurlarsa olsunlar, ayn ideoloji tarafndan yorulup, ayn deerleri paylayorlar-
mel ve kritik bir ilev grdne dikkat ekiyor: iletiim. Olduka geni bir
corafyaya yaylm, byk bir imparatorluun iinde, haber ve bilginin
tanp iletilmesi iin ideal bir kurumdu ordu. Telefonun, televizyonun, ga-
zetelerin olmad bir dnemde, uzak eyaletlerde neler olup bittiini insanlar ya macera dkn gezgin tccarlar araclyla renebilirlerdi ya da
ok daha yaygn bir biimde, o blgeden gelen birliklerin askerlerinin an-
lattklarn dinlerlerdi.
Ama Mannn szn ettii iletiim, bu denli basit bir haber akyla
sna dikkat ekiyor. Ayrca ordu yapsnn, asker olmay seen Romal yoksul kyl ve sradan kentliler iin, kendi yerel evresinde iinde bulunduu
"kltrel hapishane"den karak, dnyayla tanmasnn aracs grevi stlendiini belirtiyor. 258
lip kart noktalar, ynetici snfa gre yeni ve hafife endie verici bir
durumdu - asker kltleri de, bunlarn iinde geliti. Eski ran k tanrs
durum liderler ve "babalar" tarafndan ngrlm olduu iin de, daha ilk
srekli olarak evre kavimlerin (Etrsk, Latin, Campania, Sabin, Kelt) tehdidi altnda yaadn gryor ve askerliin Romada bunca nemsenme-
dunun bunca nem tamas, bir "savunma refleksi" ile balantl grnyordu daha ok.
olmay bir devlet politikas haline getirmeye balamt. Byme ve ekonomik darboazlar ama fetihlere balandka, sava ve askerlik, devlet
snrlarna ulatn dnyordu. Bu nedenle, doudaki birka kk yldrma seferi, Msr'n eyaletletirilmesi ve Balkanlar'daki birka operasyon
dnda askeri bymeye set ekti ve orduyu niter bir yapya kavuturup
disipline etmeye alt. Elbette askeri harcamalarn byklnn Roma'ya nasl bir maliyet getirdiinin farkndayd ve aslnda Pax Romana'nn,
ok gerekmedike savamayan, salt gc ve byklyle snr komularn "yola getiren" ve bir i restorasyon sreciyle ekonomisini glendirme-
ye alan, yeni bir devlet yapsna kavumakta nemli bir ara ilevi greceine
de
inanyordu.
Bu
nedenle,
kendisinden
sonra
gelecek
geirdi, birliklerin saysn makul dzeylere indirdi ve ordu komutanlklarna, devlete ve imparatora bal, gvendii insanlar getirdi.
tikrarn artrlmasyla birlikte blgesel farkllklarn azaltlmasysa, "parann ve emein serbest dolam" hedefini rahata yaama geiriyordu.
Artk Roma'da oturan bir byk toprak sahibi ya da zengin tefeci, ayn
paratorluunundu.
Ancak ieden karlan cin, kolay kolay yeniden ieri girecek gibi de-
limlerin deimedii grlmt zaten. Ayrca imparatorluk snrlar iinde giderek kemikleen ve sradan vatandalarn dnce biimlerine
egemen olan temel alglama alkanlklar, ordunun g ve neminin azalmasnn nndeki en ciddi engeldi. Bu alglay biimine gre dnya halk-
lar, ikiye ayrlyordu: Romallar ve "Barbarlar". Uygarl, gelimeyi ve yaam kalitesini simgeleyen Roma'yd; dnda kalanlarsa, bu grkemli
nn tek dostu, ancak bir baka Romal olabilirdi. evre halklar, snr tesin-
de yaayan "Barbarlar" yava yava "yola getirilip" Roma'nn standartlarna uygun bir biimde uygarlatrldka ve hatta imparatorlua entegre
edildike, sorun yoktu. Ama bunun dnda kalmay yeleyen saldrgan topluluklar, ancak savala caydrlabilirdi.
zaik" ilkesine dayanarak srdrlyor; yerel farkllklar, inanlar ve gelenekler korunurken, bunlarn hepsinin zerine kacak, ortak bir "Romal"
kimlii, yurttalk sisteminin temel ta olarak grlyordu. spanyadan
snda bu yurttalk hakk, ok nemli ve stnlk getiren bir ayrcalk olarak kyordu ortaya. Bu kozmopolit yap, imparatorluun kalbinde de geerliydi. Roma sokaklarnda Galyal bir tccara, Kartacal bir din adamna,
"iletiim"le ilgili yan da yabana atlacak gibi deildi. Gerekten de, Ro-
ma'nn st dzey siyasi yetkilileri iin bile imparatorluun eitli blgelerinden haber almann en salam ve gvenilir yolu, askerlerle iletiim kurmakt.
askerler arasnda paylalm oluyordu. Yalnzca "askerden askere" aktarlan bilgilerdi bunlar ve byle bakldnda, sz konusu komutanlarn, enformasyon asndan Romadaki imparatorluk yneticilerinden bile daha
akkan bir iletiim vard Roma ordusunda ve bunu bizzat Augustus sa-
lam; niter yapya sahip bir ordu yaratrken aslnda bir btn olarak as-
sonra, zellikle de Tiberius'un devrilmesinden itibaren, Roma "asker glgesi" altnda bir devletti artk.
Kardelik yapsnn dalmasndan sonra btn ilgi ve younluunu "iktidarn ele geirilmesine" ynelten, Fraternis'in "komplocu" olarak niteleye-
nusuydu burada. Be yz yl boyunca, hatta Kroton ve Amphyctonic Konsey deneyimleri de hesaba katlrsa ok daha uzun bir sreden beri, "ideal
uygarla geri dnme" yolunda Cumhuriyet tek model olarak belirlenmi-
ken, Fraternis'in komplocu kanad imparatorluk sisteminden hibir rahatszlk duymuyordu. Hatta tek elde toplanm gl ve otoriter bir yneti-
Ancak elbette her ey, yalnzca askeri unsurlar belli hedef ve strateji-
lerle ynlendirmekle snrl kalamazd. Eski deneyimler, bylesi bir "misyon almas"nn, bir biimde i btnl salayacak ve inanll glendirecek, gizli bir "klt" ile yan yana yrmesi gerektiini gsteriyordu.
yelerin seilerek ve ant ierek, belli inisiyasyon trenlerinden getikten
sonra kabul edildii; i yapsnda belli "aama"larn ve "rtbe"lerin sz konusu olduu; ortak bir "gizemler sistemi"nin paylald ve asla dar sz-
drlmad; mistik ynleri gl, ezoterik bir klt. Gaius Caligula'nn ikti-
da bulunmasn salad: Roma ordusu iinde, Fraternis gdmnde "Mithra Klt" domaya balyordu artk.
iindeki askeri birliklerin hemen tmne yaylm, gizemli ve hayli etkileyici Mithraist gruplarla karlayoruz. Roma tarihi uzmanlar arasnda
Mithra kltnn kken ve nitelikleri zerine, bazen sert tartmalara dek
varan derin gr ayrlklar sz konusu. Ama genellikle, birka nokta zerinde ksmen anlama saland sylenebilir: Buna gre, Mithra, askerler
tarafndan benimsenip tanan, Pers inanlarndan dn alnm doulu
unsurlarla birleerek, btnyle kendine zg, bir anlamda "Romal" nitelikler kazanm; ilkin ordu mensuplar, sonra giderek devlet kademesinde-
Uygarl tarihi iin de ok nemli olan Mithra kltn daha yakndan tanmaya alalm.
rak kabul gren Franz Cumont, sa'dan sonraki ilk drt yz yl iinde Romada byk yanklar yaratan bu kltn, kken ve temel nitelikler asn-
u . Altnc yzylda karmza "eril" bir tanr olarak kan Mithra, Yakndou tarihinin daha eski dnemlerinde de ayn nitelikleriyle mi biliniyor-
du? Bir baka deyile, Mithra, tarih boyunca hep bir "tanr" m olmutu,
bunun bir "tanra" ad olmadndan emin olabilir miydik?
pt, bu tr yanl bilgiler asndan da bir hayli geni bir sabka kaydna
sahip olduu iin, kimse Mithrann gerekten de randa bir zamanlar Ve-
doulu tanra Anahita ile Mithra'nn adlarn, Yunan diline aktarl srasndaki bir transkripsiyon hatas nedeniyle kartrdn sylemekle ye-
tindiler. Daha ortodoks gzlklerle meseleye bakanlar iin, konu son dere-
Mithra'dan eril kimliiyle sz edildiine gre, bunu tartmak bile anlamszd. Herodot alenen hata yapmt.
izini en fazla . 1500'lere dek srebiliyorduk; ondan ncesi, 1650 dolaylarnda byk apl bir katastrof sonras ykma urayan Harappa uygarl-
na dayanyor olabilirdi ki, bu grkemli uygarln alfabesini deifre edememi, yeterince yazl kaynak bulamam ve hangi dili konutuundan
hinde geriye doru gittike youn ve yaygn tanra kltleriyle, "Byk Anne"yla karlamyor muyduk? Hititler adyla bildiimiz halkn bile, Anado-
nein nnden gidip gkleri dolaan" nitelemesiyle anlyordu ki, bir gre gre bu ifade, Vens gezegeninin sabah yldz haline gnderme yapmaktayd ve bu durumda Mithra'nn Vens ile edeer bir tanra olmas
fikri de belli bir manta oturuyordu.
262
bunlar Mithra ile ilgili kafa kartrc veriler sunabiliyordu; ancak daha
arpc olanlarna, Dou dnce ve inan sistemlerinden derin biimde
262
Albert de Jong, "Traditions of the Magi: Zoroastrianism in Greck and Latin Literatre", s:
103-109
ret ettii, olduka eski bir yaztta, "Seth'in nc Stelas" adyla bilinen
metinde olduu gibi.
eseri ortaya karlan ve "Nag Hammadi Klliyat" adyla bilinen kimi eski
Gnostik metinlerde Mirothea ad, diil (feminine) formunda kullanlyor ve
"Kutsal olanlarn, yozlamayanlarn Anne'si, byk g Mirothea" ifadesine rastlanyordu. 263 O halde Herodot, Mithra'nn bir tanra, hem de
Vens, gnein klarnn ilk habercisi gibi alglanrd eski kltrlerin ounda. Onun gklerde grnmesi, n (yani gnein) btn ihtiamyla
belireceine ilikin bir iaretti. Mithra iin de, "Byk Ik Mazda'nn Habercisi" nitelemesi kullanlrd. Bu durumda, sre iinde bir "gne-tanr"
ne inanldn syleyebiliriz. Aa yukar btn eski Yakndou kltrlerinde de Vens, diil nitelikler tar.
Bir baka ipucu, Mithra adnn binyllar ap gnmze dek gelen kul-
lanm biiminde sakldr aslnda. En eski ran adlarndan biri olan Mithra
263
Michael A. Williams, "The Immovable Race: A Gnostic Dsignation and the Theme of Stability
in Latc Antiquity", s: 68
raslar bir yanlgda srar edip, binlerce yldr kz ocuklarna inatla bir
"eril tanr"nn adn vermiyorlar byk olaslkla. Mithra bir kadn ad,
nk onun eski kullanm, Gnostik metinlerde de kalntlarna rastladmz gibi, bir tanrayla balantl: In ve doruluun, iyiliin simgesi,
il, Mithra kltnn ordu iindeki bir "ekirdek grup" tarafndan tanp
getirildii Romada buluyoruz. Mithra kltyle ilgili ilk byk aratrmaya
imza attn sylediim Franz Cumont, nl yaptnda u ilgin saptamada
bulunuyor:
"Bu Pers kltn, Roma'da izleri ilk bulunduu andan itibaren, Roma
halk tarafndan yz yl nce benimsenen Pessinus'un Magna Mater kltyle yakn ilikiler iinde gryoruz. 264
Yeterince dikkat ekici bir not olduunu sylemeye gerek yok. Magna
Mater klt, daha nce zerine basa basa yinelediimiz gibi, Sibylline kurulu kararyla, yani Kardelik stratejisi uzantsnda Roma'ya tanmt.
Kardelik zlp ayrtktan sonra, benim "Fraternis" genel bal altnda
daki ordudaki "elit ekirdek" arasndaki kprnn, bizzat Fraternis tarafndan kurulduunu gsteriyor.
rinden tr seilmi ve askerler arasnda yaygnlaan bir kltn merkezine yerletirilmiti; ama diil deil, eril kimlikle. Aratrmaclar, dnr-
lularndan biri de, elindeki verileri eip bkerek, pein hkml sonulara
varmaya alan Cumont'un kitabyd.
alp durumu yeniden ifade edersek, "Roma'daki resmi kltleri tatmin edici
bulmayan" ve farkl bir mistik rgtlenme iine giren bir grup asker ve subayn desteinde, yeni bir "gizemci grup" oluturulmutu.
inand iin pek de bir anlam verememiti), hatta daha ak bir ifadeyle
"Byk Anne" inananlar tarafndan aktan aa desteklenir izlenimi
ortaya kyordu; kesinlikle bir tanra deildi. Bunu Mithrann alt yz yla
yakn bir zamandr Zerdt dininde ve Hindu ilahilerinde eril bir ilahi g
yce bir lknn peine taklacak yrekli askerler, "asker ve sava" gibi
grnen bir tanr figrnn evresinde ok daha rahat bir araya getirilebi-
lirdi kukusuz.
kn: Mithra klt, yalnzca erkeklere akt; kadnlar ancak (o da bir istisna
kltn gerek yeleri, "gizemlere erime" hakkn belli aamalardan geerek elde edebilenler, yalnzca erkeklerdi. Bu ynyle Mithra kltnn bir
"erkekler kulb" grnm verdiini syleyebiliriz ki, bunu anlamak da
olaylarnda, srlarn aa kmasna iki kadn ye neden olmutu. Birincisinde, Fulvia adl kadn, ayaklanma giriimini dardaki sevgilisi Quintus
Curiusa szdrm ve bu "istihbarat a" Catilina'ya pahalya mal olmutu.
kincisindeyse daha nce ayrntlaryla grdmz gibi, Hispala'nn yine
sevgilisinin etkisiyle yapt itiraflar, Bacchus kltne ynelik byk operasyonlar dzenlenmesi sonucunu vermiti. Victoria Emma Fagan, "her iki
Aslna baklrsa, kltn merkezine yerleen tanrnn ad ve bu adn simgesel anlam dnda, Mithra rgtlenmesinin ranla uzak yakn bir ilikisi de
yoktu. Romada baz subay ve askerler ile bir grup aydn arasnda yaygnlaan bu kapal gizem kltnn yeleri iin, Mithra evresinde bir araya
gelmek, hem yeni ve inanl bir "dostluk emberi" oluturmak, hem de belirlenmi bir idealin yaama geirilmesi yolunda Fraternis iinde "szleme
'szleme' anlamn verir ki bu kavram sonradan tanrlatrlmtr. [...] Vedik edebiyatta Mithra, 'insanlar bir araya getiren' olarak adlandrlr. Buna
uygun olarak, iyi ynetimin kurallarna saygnn gzeticisidir. [...] Onun g-
z olduuna inanlan gne gibi, her eyi grr. nsanlara yakn bir tanrdr
karmza. Aslnda klt, bilinmeyecek denli eski bir dneme ait, Doulu bir
266
rnmektedir ama burada asl belirleyici olan, saptanm idealler evresinde oluturulan bir "dostluk" ve yine bu idealleri uygulamaya geirmek iin
kyor karmza.
uzman Reinhold Merkelbach ve onu izleyen bir grup tarihi, kltn byk
vundu. Robert Turcan, Mithra rgtlenme ve yaygnlamasndaki YunanRoma unsurlarn gz ard etmemekle birlikte, kltn dualist nitelikler ta-
Cumont'tan kesin olarak ayrlp, kltn "Romal" olduunu savunan grubun yannda yer ald.
267
"The Meaning of Roman Mithraism" (Michael A. Williams editrlndeki "Rethinking Religion" adl derleme, s: 35)
suydu ki bu, baz tarihi ve ilahiyatlarn Mithra kltn bir "din" gibi alglama eiliminden kaynaklanyordu. Hristiyanln tarihiyle ilgili alma-
larda ou kez "Mithra dini" ile Hristiyanlk, ayn kulvarda yryen ve imimparatorluk iinde bir rekabeti srdren iki "Doulu din" gibi sunuldu;
hatta yaygnlama hzlar ve tapnak saylar karlatrld. Oysa Mithra
klt, hibir zaman "yaygn bir din" olarak kendini kabul ettirme gibi bir
abann iinde olmam, ezoterik ve kapal bir rgt olmay semiti. Halk
oluturan kadnlar dta brakmas bir yana, "elitist" bir seim yaparak,
uzun snavlardan ve inisiyasyon srelerinden sonra (yalnzca "deerli"
arka plan ve inanlar bir yana, byk bir kitlesel harekete dnmeye alan bir din deil, btnyle iktidar kontrol etmeye ve hedefledii deerlere bu yolla ulamaya alan, "politik" bir rgtt.
Mistik nitelikler tayan, dar kadrolu ve kapal bir rgt olarak Mithra
ynelik, kendine zg simgelere ve selamlamalara sahipti. Howard Snider, "Mithra ad, szleme anlamna gelirdi ve el skma onun semboly-
d" diyor. 268 Gerekten, bugn btn dnyada yaygn ve ortak bir selamlama jesti ve dostluk gsterisi olan el skma, Mithra kltnn yeleri
tarafndan gelitirilmi ve Roma ordusunun subaylarnca imparatorluun
tm blgelerine tanmt. Karlkl olarak, yz yze duran iki insan, birbirlerine sa ellerini ak olarak uzatyorlard: Yani, "silah tutan" ellerini.
Muhataba uzatlan elin ak olmas, "bo", yani silahsz olduunu gsteriyor ve bar, dosta bir selamlama hazrl anlamna geliyordu.
268
mesiydi: Dostluk, iyi niyet ve bar gsterisi olduu kadar, Snidern da altn izdii gibi, bir "szleme"yi vurguluyordu; "In Sahibi" yaratc tanr
Sol ile, "I Getiren" ilahi g Mithra arasnda, tm insanln sosyal ya-
amna egemen klnmak zere yaplm bir szlemeydi bu. Sre iinde
Mithra Roma'da ayn zamanda "szleme ve anlamalarn tanrs" olarak
anlmaya baladnda, ona balln bir gstergesi olan el skma jesti de,
yalnzca kendi aralarnda kullandklar ve kimi zaman birbirlerini tanmann bir arac ya da iareti haline gelen, "farkl el skma biimleri" gelitirile-
cekti.
gizli bir yeralt odas biiminde tasarlanyor ve yeler btn toplant, ayin
ve inisiyasyon trenlerini bu odalarda gerekletiriyorlard. Tapnak, simgesel olarak "maara"yd; nk mitolojiye gre Mithra, bir maarada
bir yerde sakl tutulduuna ilikin efsaneleri anmsarsak, Mithra klt ile
Fraternis balants da daha net bir grnm alyor.
Mithra tapnaklar, bir tek "master plan"a sk skya bal olarak ina
"Roma dnyasndaki btn Mithraea'lar iin tipik bir plan vard. Bir
karlkl birer sra yaslanm, uzun ve dar bir salondan ibaretti ve ortada,
dier utaki sunak blmne dek uzanan bir koridor boluu vard. Yan
269
David Fingrut, "Mithraism: The Legacy of the Roman Empire's final State Religion"
le, kltn bir dikkat merkezi olarak, Mithra'nn boay ldrd mitolojik
sahneye (dier adyla tauroctony) ilikin betimlemelerle bezenmiti." 270
drme" sahnesi, tarihi, ilahiyat ve mitoloji uzmanlar tarafndan ok tartld, hl da tartlmaya devam ediyor. Btn Mithraea tapnaklarnda
ayrntlarna dek ayn grnme sahip olan bu kabartmalar ve heykellerde
Mithra, yere kerttii bir boann zerine sol dizini koymu, bir eliyle
boynuzundan tutarken, dier elindeki bakla hayvan ldrr biimde betimleniyor. Sahneye ou kez, iki yanda yer alan "meale tayclar" bata
olmak zere eitli simgesel figrler elik ediyor ki bunlarn gksel unsurlarla balantl olduuna ilikin yaygn bir kan var. Mithra klt zerine ilk
"bilirkii" olduu varsaylan Franz Cumont, Roma'daki yeralt tapnaklarnn hepsinde rastlanan bu kabartmalarn, Pers mitolojisiyle yakndan ili-
vard," diyor David Ulansey. "Roma imparatorluunda ortaya kan bir Bat
klt olan Mithraizmin nemli baz zellikleri, Pers Mithra tapnmnda
aamann varlnn yan sra, kltn kesin gizlilik ilkesi; klt yelerinin bir
araya geldii maarams tapnaklar ve en nemlisi kltn ikonografisi ve
nunda iinde bir "boa ldrme" unsurunun yer ald Pers miti bulup rahatlamt. Ne var ki, bulduu mitte boay ldren Mithra deil, Pers dualizminin kt tanrs, yani "karanln temsilcisi" Ahriman'd (Ahura
lemelerinde yer ald saptamasndan yola kt ve astronomik (ya da astrolojik) bir anlam deifre etmeye aba gsterdi. Adndaki btn iddial
cession) olgusunda yattn ileri srd. Bir baka deyile, yazara gre
fark eden Mithra klt kurucular, sz konusu bilgiyi "byk sr" olarak
Ne var ki, arkeo-astronomi alannda son elli yl iinde elde edilen bul-
gular grmezden gelen ve ortodoks akademisyen izgisinden uzak dmemeye alan Ulanseyin unuttuu bir nokta vard: Mithra klt Roma'da S. birinci yzyl sonlarnda biimlenmiti ama o tarihlerde
272
Ekinokslarn gerilemesi (precession) olgusuyla ilgili olarak bkz. "2012: Mardukla Randevu"
nn dier yne evrili olmasna bile dikkat etmiti ama alacak biimde,
tauroktoni betimlemelerinde boann "sa tarafa" baktn, oysa Boa
aslnda. Boa figrn grr grmez, bunun ancak ve ancak "Boa Burcu"
olabileceini dnmt. Oysa ilk blmlerde grdmz gibi boa figr en eski klt simgelerinden birini oluturuyordu ve bunlarn ounda sz
"Btn eski yazl kaynaklarda olduu gibi," diyor Per Bilde, "Mithra
ok sunumunda boann biimi ve duruu, yeni aya benzer. Benzeri biimde, baz resimlerde boa, Ayn teknesinde gsterilir. Dolaysyla, boa ile
le ilgili simgeselliklerle balantldr. Burada Mithra ile Boa arasndaki sava (ya da daha doru bir ifadeyle Mithra'nn boay ldrmesi) bir GneAy dualizmini deil, "karanlkla aydnlk" arasndaki ztl simgeliyor ola273
Ancak, iin iinde bir "gizemcilik" olduu iin, klt yelerinden baka
recek." Issz yeralt tapnaklarnda, belli aamalar geride brakm az sayda ye dnda kimseye aklanmayan "sr" bu olabilir mi? Her ey bir yana,
byle bir "sr", klte katlan yeni yelere ekici mi gelir, yoksa byk bir
d krkl m yaratr? Orpheus, Dionysos ve Eleusis gizemciliiyle doruk-
deil, psikanalizin iki byk ustas Sigmund Freud ve Carl Gustav Jungu da
Jung bu noktada meseleye daha farkl bakt ve Freuda bir mektup yazarak
gerek. Kendini kurban etme ayn anda hem gnll hem de gnlsz olarak yaplabilir (sa rneinde olduu gibi)." 274 Bu mektupla balayan gr
ayrlklar, iki bilim adamnn arasndaki dostluu da bitirecekti.
Ama bizim iin nemli olan bu deil. Dikkate deer olan nokta, Jungun
olmas: Boa, Mithra'nn dier benliiydi ama, "hayvans" yan deil, "yara-
274
Richard Noll, "Jung the Leontocephalus" (Paul Bishop editrlndeki "Jung in Contexts: A
Reader" adl derleme, s: 67)
Bu sahne, byle bakld zaman size tandk geliyor mu? Kybele ile Attis'in
rp atan ve erkek kimliinden vazgeen tanra, tpk Mithra gibi bir "ken-
dini kurban etme" eylemi gerekletirmi; testislerin topraa dedii yerdense, kan ve spermlerin oluturduu bitki rts ve yaam fkrmt.
Attisin bir aala simgelenmesi ve Magna Mater (Kybele) iin dzenlenen
vurguland. Hatta Mithra kltn inatla bir "Pers dini" olarak grme eili-
olduunu vurgulamt. 276 Buna karn kltn orijinalinin Pers kkenli ko-
nusu olduunda srar ediyor ve Mithra ile Anahita arasndaki ilikinin, Attis ile Kybele yaknlna benzediini, kltn talya'da bu paralellik sayesinde benimsendiini dnyordu. 277
deinmitim. Bu balant o denli gldr ki, "Boa simgesini nerede grrseniz, orada Ana Tanra inanc vardr" diyebiliriz rahatlkla. nk boa, binlerce yldan bu yana retkenliin ve verimliliin bir anlatm olarak,
dklen kan, toprak zerindeki bitki rtsn ve yeillii canlandran, yaam veren gtr ve aslnda tanraya aittir. Boa, yani bereket ve verimlilik, tanrann kendi bnyesinden ayrp feda ettii, topraa verdii yaratc
gle zdetir; onun bir parasdr. Bu temaya Attis'in bir boa olarak gs-
Mithra, banda bir "Frigya Beresi" ile grlr. Ayn Frigya bal, Mith-
(ve Sol) ile, Frigyal tanra Kybele'yi tipik bir iaret altnda birletirir. Kald ki, "tauroktoni" sahnelerinde Mithra, ne bir Pers kralna ne de bir Romal hkmdara benzemektedir. Her ynyle, tipik bir "Frigyal" grnm
sergiler, ayn Kybele gibi.
unsuru" ldrmez, kendinden bir paray feda eder ve onun toprak zerinde (bitki rts grnmnde) yeniden dousuyla da, yaam yaratr:
yanlk tarafndan ithal edilen) toplu haldeki "komn yemei"nin ilk biimi
niteliindeki resim ve kabartmalar da bu gr destekler. Sz konusu betimlemelerde, boann ldrlmesinin ardndan "el skan" Mithra ile
Sol'u, birlikte yemek yerlerken grrz. Bu ziyafetin masas, boann gv-
desidir, yani, yeryznn bitki rts; meyveleri, sebzeleri ve tahlyla btn canllar doyuran ilahi sofra. Mithra kltnn ayin nitelii tayan "komn yemei" de, sz konusu ilahi ana gnderme yapar; yeler ve
ni simgelemek zere ekmek yenir, kann simgelemek iinse arap iilir. 278
Sz konusu komn yemekleri, Mithra tapnaklarnda "gnee adanm kut-
sal gn" olan pazar gnleri gerekletiriliyordu ki, ileride yine deineceimiz gibi bu ayin ve toplantlar, Hristiyan Kilisesi tarafndan btnyle ithal edilecekti.
mak istedii ve dnya zerinde felaketlere yol atktan sonra kendi lmne de neden olan nl araba. Robert Turcan, tapnak kabartmalarnda
yrmeyi yeleyen David Ulanseye greyse Phaethon ile Mithra klt ara-
Phaethon ile ilgili hikye, metaforlar kullanarak belli bir kozmik olguya
lemelerin gereklemesini simgeliyordu. Tpk, Mithrann boay ldrrken kendinden bir paray feda edip, yeryznde yaam yaratmas; ben-
Aamalar ve Dereceler
Mithra klt, yelerini titizlikle, ince eleyip sk dokuyarak seiyordu:
ye aday, inisiye edilmeyi hak etmek iin, her eyden nce "gvenilir" ol-
lyor ve onay alan kii, "birinci derece" ile klte ilk adm atarak, ok aa-
mal bir sistemin paras oluyordu. Her bir aamann kendine ait bir ad ve
d," diyor Prudence Jones. "nisiyasyon yedi aamadan oluuyordu ve bunlarn ilk drd -Kuzgun, Gizlenmi Kii, Sava ve Aslan- aday kltn yeli-
ine gtrrd; son aama -Pers, Gne'in Elisi ve Baba- daha yksek
derecelerdi. 283
ne bilgimiz olduka snrl. Ancak yine de eldeki malzeme, kltn genel yaps ve trenlerde ne kan baz temalar anlayabilmek iin yeterince
ipucu veriyor.
"Yeni Evli" ya da "Nymphus") iin Vens; Sava iin Mars; Aslan iin Jpi-
ter; Pers iin Ay; Gne'in Elisi (Heliodromus) iin Gne ve en st basamak olan Baba iin de Satrn, gksel simge olarak belirlenmiti. 284
"Sz konusu yedi aama iin belli bir zaman limiti olup olmadn bi-
ya gemek iin hazr olup olmadna, Babalar aralarnda grtkten sonra karar veriyorlard." 285
ciddiyetiyle, kltn toplant merkezi olan, maara grnmne sahip yeralt tapnaklarnda yapld. Maara, Mithrann doum yeriydi; dolaysy-
la, her biri yeni bir "yaam" olarak grlen aama ve derecelere ye bu
meknlarda eriebiliyor, bir baka deyile, elde ettii yeni dereceyle birlikte "yeniden domu" oluyordu.
Kuzgun, yeralt dnyas ile tanrlar arasnda bir arac saylrd, hatta
Gizlenmi Kii ya da Nymphus aamas iin adayn, yeni evli bir Romal
da ona yle deniyordu: "te Nymphus! Selam Nymphus, selam gen k!"
Bu srada byk olaslkla aday, elinde salonu aydnlatan bir lamba tutuyordu. Nymphus ya da nymphe, Aristo'ya gre, dnm tamamlayp, ke-
lebek olarak kozadan kmaya hazrlanan bir ara aamayd. Mithra kltnn de bu aamaya ayn mantkla baktna kuku yok. "Yeni Evli" ad,
aslnda ilk acemilik aamasn atlatp, kltle gerek tankln yaamaya
285
meli ve "Benim gerek tacm Mithra'dr" demeliydi. Bunun ardndan, Savann srtna sembolik bir anta verilir ve aama tamamlanrd. Roma
olduu iin de, bu aamaya gelen adayn elleri suyla deil, bal ile ykanr ve
Gne'in Elisi aamasyla ilgili olarak elimizde fazla bilgi yok. Ancak
bu trenin simgesel unsurlar olarak, gnei temsil eden bir meale ve bir
desenlerle kapl byk bir Frigya apkas (Mithra gibi) takard. Heliodro-
mus ve Baba, Mithra ile gne arasndaki ilikinin bir yansmas gibiydi ve
yaratc tanrsalln simgesi olarak Mithrann, gneten hiyerarik olarak
daha stte yer aldn gsteriyordu. Heliosu, bir dizini yere koyup eile-
Ksacas, Mithraclk, gnei merkez alan bir kltt ama bazen yanl
deerlendirildii gibi, bir "gne tapnm" deildi. En byk ilahi g, evrenin yaratc gcyd; yaamn kayna olan , yani gnei o getirmiti.
Gne onun bir paras, evrene bir armaanyd ama tek bana "en byk
tanr" deildi. Aslnda kltn Roma'daki tam ad da bu durumu aka vurguluyordu: Cukores Solus Invictus Mithrae; yani, "Mithrann Yenilmez (Fet-
tad ve ilettii, yaam veren kt; tpk Msr'da Rann gnein kendisi
deil, salad "yaratc n" efendisi olmas ya da Apollonun bizzat gne deil, "gnein arabasn" yneten gksel efendi kimliiyle anlmas
rinde deil, talya yarmadasnda yaygnlamaya balad, ilk tapnaklar gney kentlerinde ina edilirken, Sicilya, Campania (Cumae kenti bata olmak
zere) ve Capri adasnda hzl bir rgtlenme yaand. Ksa bir sre iinde
Mithra gruplar Etruria, Roma kenti ve Galya'nn gney blgelerine doru
yaylp oalmaya baladlar. Bir sre sonra da, kalabalk lejyonlarn bu-
malarna gerek olmakszn yer alabilirlerdi. Kybele'nin ya da Msr tanrlarnn tapnaklar, inanszlar uzak tutmak zere birer duvarla evrelenmi
olsa bile, kentlerde dier kutsal binalarla yan yana dururlard. Adak ya da
inisiyasyon amal belli ayinler, buralarda rahipler tarafndan gizlice uygulanrd. Ama ibadetin byk blm kamuya akt [...] Mithra'clar da im-
nn dolamasna neden oluyordu, imparatorluk iindeki g odaklar, zellikle nfuzlu kiileri etkisi altna alan bu kltn salam admlarla
ekilemiyordu, nk yeleri arasnda ordunun tannm ve saygn subaylar, baarl komutanlar ve st dzey baz kamu grevlileri yer alyordu.
Fraternis, bu kez iini iyice salama alma benziyordu, bir baka deyile.
luk katna dek uzanmay baard. 270 ylnda iktidara gelen Aurelianus, be
yllk ynetimi boyunca, evresindeki Mithra mensubu subay ve komutanlarn da etkisiyle, klte sempatiyle yaklat. Ne var ki, aslnda tam olarak
Resmi imparatorluk kltnn Apollon'u fetiletirip gnein fiziksel varlna indirgedii ve imparatorun da "lkenin gnei" olduu dncesini
savunduu anmsandnda, Aurelianus'un klte bu bakla yaklamasnda
286
pek de artc bir yan yok. Fraternis asndansa, imparatorun neyi ne ka-
masn gnein ona saladna inanmt ve ayn yl, ok ksa bir sre son-
ra, en byk gksel ilahi g olduuna inand tanr iin byk bir tapnak
ra, Mithra rahipleri iin bir de kurul (college) oluturmu ve Pontifices Solis
bir noktaya getirmiti. Eski gcn ve prestijini oktan yitirip devlet yne-
ticileri elinde bir formaliteye dnen Sibylline Kurulu yerine, imdi resmi
g kazanan bir baka saygn rahip grubu denetim altna alnabilirdi. Her
ne kadar Aurelianus'un tasarlad Pontifices Solis, Mithra kltnden farkl
bir ruhani kurul gibi grnse de, ordu ve brokratlar arasnda kilit nokta-
olmayacakt.
resmi bayramlar arasna girdi. Howard Snider, "Tarihsel olarak bu, gne-
anmsatrken: "Bu kutlama yalnzca ylda bir kez deil, 'Gne'in Gnnde
[Pazar - Sunday] her hafta yinelenirdi." 288
Severus hanedannn brakt, ekonomik olarak kntye girmi; spanya, Galya ve Balkanlar'da barbar saldrlar yznden ypranm ve otorite-
yoksullaan halk mutsuz hale gelmi Roma'y dikkate deer askeri hamle-
ler ve baarlarla ayaa kaldrdktan sonra, moral ve g tazelemesini salayacak "manevi" bir adm daha atmt: Sol Invictus, yani "Fethedilemeyen
Gne", imparatorluun grkemli koruyucusu olarak btn eyaletlerdeki
askeri birliklere ve halka, Romann ba edilmez gcn vurgulayarak moral pompalayacakt. Claudius hanedannn sona ermesinden itibaren yava
yava prestijini yitiren Emperyal Klt glgede kalrken, devletin kilit nok-
torluk yine skntl gnler yaamaya balad. Her eyden nce, grnrdeki lks tketim artna ve egemen snfn yaam standartlarndaki belirgin
azndan uurumun bymesi, bir lde engellenebilmiti. Ama imparatorluk dneminin merkeziyeti despotik politikalar, muhalif sesleri sus-
288
Bir kurum olarak klelik, azat sistemi ve krsal kesimdeki zgr kyl-
ama bunun yerini, byk toprak sahiplerine ait tarm iletmelerinde are-
sizlikten tr neredeyse boaz tokluuna almak durumunda kalan "kolonlar" almaya balamt. yiden iyiye kozmopolitleen Roma snrlar
yor; iliklerini kapatanlar, krsal kesime yerleerek bir toprak beyinin ya-
tek g, ordunun radikal ve aydn subay gruplaryd; bir baka deyile Fraternisin darbeci kanadn oluturan ve asker-brokrat kademelerinde
ler; toprak mlkiyeti sistemi iinde kendilerine yer aarak yava yava
lar ve onu ileyecek kolonlar, yani topraksz yoksul kyller "hediye" edi-
alkantnn ardndan, eyaletlerdeki askeri birlikler, kendi generallerini imparator ilan etmeye balamlard ve zellikle nfusun yabanc gler ve
barbar kkenli askeri birlikler nedeniyle iyice kozmopolitletii Bat blgelerinde, her biri byk toprak beylerine dnmeye balayan komutanlar,
yozlamalara teslim olmu bylesi bir Roma'nn imparatoru olarak bulmutu kendini. Tek arenin, evrensel "Romal ruhu"nu yeniden glendirmek olduunu dnyor ve bunu salayacak aralarn en gls olarak,
lar Emperyal Klt' nemsemilerdi ama hibiri, Roma topraklarnn btnne egemen olacak tek bir inan sistemini biimlendirmeye almamlard. Devletin geleneklerine aykryd her eyden nce bu; Roma,
ma'nn byk tanrs kabul edilen Jpiter'e, lkedeki btn inan kltlerinin ve dini gruplarn sayg gsterip, ballk bildirmelerini istedi. Dier
amnn en stne yerletirmeyi amalyordu. Bunun, Romallk duygusunun gelimesi iin vazgeilmez n koul olduuna inanmt.
deki dinsel gruplar ve tapnak erbab, varlklarna ve ibadetlerine karmama gvencesi veren imparatorun suyuna giderek, Emperyal Klt'e ve
Jpiter'e ballklarn, sayglarn sundular. Ancak tek istisna, ikinci yzyl
ortalarndan itibaren imparatorluun eitli eyaletlerinde kendi cemaatlerini kurmaya balayan Hristiyan gruplaryd. Devletin dini kurumlarn ve
lara son verip, birlii salamaya ve Augustus dnemindeki gibi imparatorlua bal bir askeri rgtlenme oluturmaya ynelik abalara giriti. Ama
Romada allm olduu zere bir tr askeri darbeyle iktidar ele geiren
Diocletianus, Illirya kkenli, baarl bir askerdi ve zellikle imparatorluun dou eyaletlerinde ve Balkanlar'da yaanan babozukluun, karmaann nedenlerini yakndan biliyordu.
hiyerarinin btn derecelerini trmanmt. Selefi Numerien ldrldkten sonra, Dou ordusunun yksek rtbeli subaylarnca imparator yapl-
olduka bilgisiz ve deneyimsiz bir yneticiydi. Stepnen Williams, Maximianus'un iyi bir komutan ve salam karaktere sahip sadk bir dost kimliiyle
mparator, "lider modeli" olarak kendisi gibi Illiryal baarl bir komu-
meye alrken bile, akl bir yandan da Auelianus'un yaam boyunca bal
kald Sol Invictus'un koruyucu gcndeydi. Onu imparatorlua tayan
tim tek kiinin elinde olmayacak; basit bir hiyerariyi koruyarak, iki kii
tarafndan paylalacakt. Yani, tpk eski Cumhuriyet rejiminin konsllk
getirdi ve kendisiyle birlikte, yardmcs Maximianus'u da bu unvanla onurlandrd. Ardndan, olduka radikal bir ynetsel dzenlemeye gitti: Snrlar
olduka byyen imparatorluu niter yap iinde tutmaya, tek bir imparatorun gcnn yetmeyeceine ikna olmu grnyordu, zellikle de, do-
nyordu. ktidara geldii andan itibaren douya ayr bir nem vermi ve
Bunlardan yola karak, devlet tarihinde ilk kez, "Dou Roma" ve "Bat Roma" kavramlarn gndeme getirdi ve Maximianus'u Bat'nn, kendini de
Dou'nun "Augustus"u ilan etti. Herhangi bir anlamazlk durumunda, o
szn ettiimiz basit hiyerariye bal olarak son sz syleme yetkisi,
sin zme kavuturmak istedi. Bundan byle, her iki imparator, greve
baladktan sonra kendilerine birer "Caesar" seip onlar prens iln edecekler ve bylece lmlerinden (ya da ya haddine bal yirmi yllk grev
sresinin dolmasndan) sonra ynetime kimin geleceine ilikin karmaa
yaanmasnn nne geeceklerdi. Caesar olarak seilen prensler de, Augustus unvann alarak imparatorlua ykseldiklerinde, ilk i olarak yeni
birer Caesar belirleyeceklerdi. Gen prensler yalnzca birer "iktidar varisi"
temel element, drt kta olduu gibi, drt de yneticinin olmas ayn dere-
yapt bir aklamayla, yakn dostu ve destekisi, yldz Aurelianus dneminde parlayan baarl ve deneyimli komutan Gaius Galerius'u Caesar unvanyla onurlandrd. Her iki gen prens de ordunun Mithra kltne bal
radikal reformcu subaylar arasndaydlar.
Eer imparatora lojistik destek veren akl hocalar Mithra yesi idiler-
se, niin ilk gnden itibaren, tpk "rol modeli" olarak seilen Aurelianus'un
yapt gibi Sol Invictus yceltilmedi de Jpiter en byk resmi tanr ilan
den farkl ok sayda yerel klt ve din olmasna anlayla yaklayordu ama
layan, imparatorluun tanrlarna sayg gstermeyi reddeden ve bu konuda olduka srarl ve inat davranan Hristiyan gruplar, Diocletianus'un ga-
maya alm, farkl eyaletleri gezdike o blgelerin tanrlar iin tapnaklar ina ettirmi ve hogry elden brakmamt, imparatorluk iinde
yalnzca genel kabul gren senaryoda bir deiiklie giderek, Sol Invictus
yerine Jpiter'i en yksek konuma yerletirmekti," diyor Stephen Williams.
da bir destek grebilmek iin Mithra kltne biraz daha yaknlamt. 305
ylnda, yirmi yllk iktidar sresini doldurduu iin, biraz da sonraki imparatorlara rnek oluturmak zere, kendini emekliye ayrarak grevden
uzaklat, aynsn Maximianus'tan da istedi. Bylece Galerius ve Constantius yeni Augustuslar olarak ynetimi stlenecek, ardndan da iki yeni Caesar daha prenslik konumuna getirilecekti.
imlerde. Yeni Caesar'lar olarak Panonial (Macaristan) bir subay olan Severus'u ve Galeriusun yeeni Maximinus'u belirledi. 293 Tetrarinin ba
olan imparatorun karar elbette tartlmayacakt; ama oluyla ilgili planlar olan Constantius, bu seimden hi honut deildi.
azndan, grnt byleydi. Eyalet ve blge paylamlar belirlendi, Constantius Britanya ve Galyann yan sra spanyadan da sorumlu olurken,
zere, Galeriusun da gnlsz onayn aldktan sonra (aslnda biraz da oldubittiye getirerek) yanna ard. Aradan henz yalnzca bir yl gemiti
ki, 306 ylnn Temmuz aynda Constantius York kentinde ld. Kendisine
kiinin Severus olduunu, ama eer istiyorsa kendisine Caesar'lk verilebileceini bildirerek bir orta yol buldu, uzlama salad.
da drt ynetici arasnda iktidar kavgasnn ufukta grnd bir anda ortaya kt ve duruma mdahale etti: 308 ylnn Kasm aynda, Viyana ya-
hibir deerin nemsenmedii, kirli bir iktidar mcadelesi yaanmaya balad Romada.
294
3. armh mparatorluu
Devlet geleneklerinin salt "kazanmak" uruna ayaklar altna alnd,
dikkatle gzden geirdi. On be yllk i sava srasnda bir eyi ok net olarak anlamt ki, ordu btnyle dizginlenip denetim altna alnmadka, i
kargaalarn, darbe giriimlerinin ve siyasi entrikalarn ard arkas kesilmeyecekti. Subaylarn ve nfuz sahibi brokratlarn stratejik nderliiyle
saret edemezdi; nk kendisinin de bal olduu Mithra-Sol Invictus kltnn imeklerini bir anda zerine ekeceini biliyordu. Bu nedenle, balangta admlarn dikkatli atmaya ve btn siyasi bask gruplarnn youn
etkinliklerine sahne olan Roma kentinden, mmkn olduunca uzak durmaya karar verdi. Tasarlad reorganizasyon, imparatorluun bakentini
yzn douya evirdi; olduka gvenli ve stratejik bir konuma sahip olduunu dnd Byzantiumda yeni bir yaplanma hareketini balatt.
leyi gerektirdiine inanyordu: Devletin tek bir "resmi din" evresinde, teokratik ilkelere gre rgtlenmesi.
btnyle aykr olduunu daha nce grmtk. inde birok farkl halkn, dolaysyla ok sayda yerel inan ve kltn barnd Roma, manevi
lmt imdiye dek. Tek bir dini benimseyip onu devletin siyasi yapsna
ve rgtlenmesine egemen klma giriimleri, byk olaslkla direnle kar-
laacakt. Constantine'in pek gvendii otoritesi ve gc, bu direnci krmaya ve tepkileri gslemeye yetecek miydi?
ya aday en byk cemaat, hi kukusuz iinde devlet ileri gelenlerinin, popler komutanlarn, generallerin ve nfuzlu brokratlarn yer ald, hatta
Constantine'in de mensubu olduu Mithra kltyd. Eer seimini bu dorultuda kullanrsa, gelebilecek tepkileri en aza indirgeyebileceinin de far-
inin kurucusu eski imparatordan nefret eden bir baka kitleyi yanna almay becermeliydi. Dier yandan, eer Mithra kltnn siyasi etkinlii ve
gcn krmaya alacak, bylece askeri klikleri pasifize ederek ezmeye
olduu dou eyaletlerine arlk verme yoluna gitti. Byzantium, onun iin
daha salam ve daha gvenli bir bakent olacakt. Ancak, Anadolu topraklarnda incelemelere balar balamaz da, iini hayli zorlatracak bir sorunun farkna vard:
cemaat sz konusu deildi. Yahuda'da yz yl nce muhalif Essene mezhebince balatlan bir dini hareket, egemen ruhban snf tarafndan (Roma
desteini de alarak) ezildikten sonra ilkin Galile blgesine snm; sonra
Ege kylarndaki kentlerde misyonerler bekledikleri ilgiyi bulamayp, stne bir de yerel halkn tepkisiyle karlanca, kendi Mesih hikyelerini
rinde, szgelimi Artemis'e ballyla tannan Efes'te byk tepkiyle karlanca, "Meryem Ana" figrn abartl biimde ne karmay denemi-
tirmilerdi. Anadolu'nun dousunda Zerdt ve Manihaizm etkisinde geliip, Pers teolojisine yaklaan bir Hristiyanlk anlay sz konusuydu.
da, yerel farkllklarn ileride ciddi sorunlara yol aacan sezdi. Etkili bir
zm bulma konusunda inat bir kararlla sahip olduu iin de, dan-
manlarna btn gruplarn "ncil"lerini, ibadet geleneklerini, ritel ayrntlarn ve teolojik yaplarn inceleme talimat verdi, imparator, belirledii
resmi dini "sentetik" olarak yeniden, kendi elleriyle biimlendirecekti.
etkilemekte ne denli baarl olabileceklerinin farkndayd. Bu nedenle, dinin biimsel ilkelerini ve kutsallk anlayn elden geirirken, Mithra ve
direnci azaltmak istedi. Sorun yalnzca iinde kutsal metinlerin yer ald
bir ortak derleme (ncil) oluturup, lke genelinde tek tip rgtlenmeyi
"yazl olmayan" adet ve geleneklerin de homojen bir biim almas ve teokratik rgtlenmeyle kusursuz bir uyum sergilemesi gerekiyordu.
di. "Constantine'in eseri" olarak adlandrabileceimiz Roma Hristiyanlna, bu operasyon srecinde eklenen baz belirleyici unsurlar ksaca gzden geirelim imdi:
- Roma halk, iin iinde "doast" niteliklere sahip tanrsal bir figr
lu" ve dolaysyla, kutsalln grnmlerinden birini temsil eden, "Tanr'nn ta kendisi" olabilirdi. Bylesi bir tanmlama, antropomorfik (insan
uygun olaca gibi, Emperyal Klt'n ruhuyla da btnleecekti, (len imparatorun Tanr, onun olununsa "Tanrnn Olu" nitelemeleriyle anldn hatrlayalm.)
zem kltlerinde sk rastlanan "bakireden doma" motifi (szgelimi Demeter'in kz Kore'nin bakireyken doum yapt ve Yl Tanrs Aion'u dnya-
da sylenemez. Yeni dini seen Yahudi gruplarnn inanlarn glendirmek amacyla, Tevrat'ta ok rabet edilen "peygamberlerce dile getirilen
ma topraklar zerindeki kimi inan kltlerinde de "Satrn'n Gn" olmas nedeniyle haftalk tapnak ayinleri cumartesi gnleri dzenlenirdi.
Ancak yeni dinde Sabbat, tpk Mithra kltnde olduu gibi, "Gnein Gn"ne, yani pazara kaydrld. En azndan, bu deiimin Constantinein
buyruuyla gerekletirildiini biliyoruz. Kilise liderlerine, "Sabbatn Yahudiler gibi cumartesi deil, Gne Tanrs'nn gn olan pazar gnleri kutlanmas" iin aka talimat vermiti. 297
a'nn kann simgelemek zere de arap iilirdi. Ayn ayinin, ayn simgeleri kullanarak Magna Mater (Kybele) kltnde de gerekletirildiini bili-
reketi salamas gibi, sa da kendi "insan bedeni"ni feda edip kann dke-
izdiklerini bu-
lan "X" iareti olduunu grmtk. Ayn simge, yeni sentetik inan sisteminde de kullanld; ancak, bir gne simgesi olarak deil, armha
Craig R. Smith, "The Quest For Charisma: Christianity and Persuasion", s: 111
ayrnty veriyor: "Hem Mithra hem de Sol Invictus, ayn zamanda gne
tapnm ile balantl ha ile sembolize edilirdi ki, ilk Hristiyanlar bu ne-
lendi." 300
har kutlamalar, yalnzca Mithra'ya zg olmad gibi, ondan ok daha eskiydi elbette, imparatorluun batsnda, Magna Mater klt de dhil olmak
du. Roma'nn Orta ve Kuzey Avrupa kentlerindeki halklar, balangc bilinmeyecek denli eski bir zamandan beri, doann ilkbahardaki uyann
yerel tanralar onurlandrarak kutluyorlard.
zey inanlarna gre yln yarsn yeraltnda geiren gnein yeniden yer-
nasna dek varmak mmknd. 303 Ksacas, tpk Noel gibi, Hristiyanln
iki cemaat liderini ve 230 piskoposu bir araya getirdi. Son derece kritik bir
toplantyd bu; nk imparatorluun yeni resmi dininin, yerel farkllklar
le" getirilen yeni din ile ilgili tartma ve anlamazlklarn tm, znik'te
oturumlar olduka tartmal geti, zellikle de, "Baba ile Oul'un aynl"
ve "sann tanrl" konularnda ciddi gr ayrlklar ve ban skenderiyeli rahip Ariusun ektii sert bir direni ortaya kt. Ancak btn toza
dumana karn, Arius dlanarak "Baba ile Oulun nitelik olarak aynl"
daki en yksek ruhani lider anlamna gelen Pontifex Maximus, btn dier
bir kurum olarak vasat imasndan yana tavr aldn da ortaya koyuyor.
mesaj vererek, olas tepkileri yumuatmaya ynelik bir adm atmt Constantine. Nitekim ilevleri ve etkinlikleri son derece azalm olsa da, onun
ynetimi srasnda hem bu rahip kurullar ve kolejler, hem de lke snrlar
iindeki tapnak ve kltler, yaamaya devam etti.
kunulmayacana ilikin gvence sunmutu. Ancak bu, politik ve "ince hesaplara" dayal bir garantiydi elbette. Edward Gibbon'a gre imparator,
ar ve temkinli admlarla yryerek oktanrl dokuyu kertme hazrlk-
klarn, artk iktidarn organik bileiminde ciddi bir paya sahip olan, devle-
305
Edward Gibbon, "The Dclin and Fail of the Roman Empire Vol I", s: 825
tin desteini btnyle arkasna alm Hristiyan Kilisesi tarafndan empoze edildii, kimse iin bir sr deildi.
se'nin "hemire"leri haline geldi. Yani "var olan kadrolar" kk dnmlere uratld. Bu arada Kilisenin organizasyon emas, hiyerarik yaps ve
yatay rgtlenme almalarnda, btnyle Roma devletinin geleneksel
kez olma payesi, "imparatorun eseri" olarak grlen bu egzotik kente verilmiti. Ksacas Roma, Constantine ile birlikte yepyeni bir yola girmiti.
Bu yle bir yoldu ki, yalnzca Roma'nn deil, dnyann tarihini de ciddi
biimde etkileyecekti.
geen, kabua ekilen, Pythagoras'n ideallerini ve Sibyl geleneini yaatmak isteyen kk gruplarn izlerinin Augustus'tan itibaren kaybolmaya
baladn daha nce grmtk. Felsefeye ve mistisizme sarlan kimi eitimli idealistler, ikinci yzyldan itibaren imparatorluun deiik eyaletle-
ra" figrn yeni bir dinsel-felsefi hareket iinde yeniden formle ederek
etkinlik kazanmaya alanlard.
dinsel cokuyu ne kardn fark etmiti ou; yeni heyecan, kitleleri harekete geirebilecek yeni g, hzla dogmatik inan sistemleriyle btnleiyor, dnya bir tr "dinler a"na doru adm atyordu. skenderiye'de,
Balkanlar'da, Cebelitark'ta, Fraternis'in heterojen yaps iinden bu
oktan km Hristiyan inancyla kprler kurmak isteyen gruplar da kt. Kimileri, Mesih efsanesini "Tanrsal Sz'n cisimlemesi" olarak yeniden
yitirmeye balamann oku iindeydiler. Btnyle denetimlerinde tuttuklar ve rahata ynlendirdikleri Galeriusun yenilgisi, Sol Invictus (Mithra)
le yaparak, mensuplar arasnda ok sayda siyasi rakiplerinin, Diocletianus kartlarnn bulunduu Hristiyan cemaatlerini, devlet korumas altna
almt.
le" karlk vermeleri gerekiyordu. Askeri darbe yaparak Constantine'i devirmek ve yerine btn bu sreci tersine evirebilecek, gvendikleri bir
lideri iktidara getirmek.
imde glendiren ve askeri birliklerin kilit komuta kademelerinde kendine bal subaylardan olumu bir "sadk muhafzlar birlii" oluturan im-
sinde daha nce akla bile getirilemeyecek denli byk bir gce kavuan ve
bunu "gemite yaananlarn intikam" iin kullanma hrsyla yanp tutu-
her iki tarafa da kazan salad ama ayn zamanda yeni glklerle de kar
yinde "Baba ile Oul'un ayn olmadn" savunarak sann tanrln red-
iddetlenmeye balad. ou kez Kilise, "sapkn" olarak niteledii mezheplerle baa kmak iin devlet gcn btn caydrcl ve iddetiyle kullanyordu.
Sol Invictusa inanmaya devam eden imparator, ancak son gnlerinde vaf-
tiz edildi ve lmek zereyken Hristiyan oldu. Byk bir Pers seferinin hazrlklar srerken, 337 ylnda ldnde, imparatorluun ynetimini, pek
de anlalmaz biimde oullar arasnda paylatrm ve idari yapnn kanlmaz biimde ikiye blnmesinin ilk admn atmt.
Vasiyet ve paylatrma planna gre kendi adn tayan byk olu II.
Constantine ve gen kardei Constans bat, II. Constantius ise dou eyalet-
lmyle birlikte z ve vey kardeler, yeenler arasnda kanl iktidar hesaplamalar balayacak; ynetimde hak iddia etme olasl bulunan akrabalar, kimi tarihilere gre ok nceden tasarlanm bir plan uyarnca seri
cinayetlere kurban gideceklerdi. 308
307
308
snda imparatorluun Bat yarsnn tek sz sahibi yneticisi olmay baaracakt ama, bir hayli zorlukla.
biydi. 350 ylnda dzenlenen olduka iyi rgtlenmi, "baskn" gibi bir as-
baklacak olursa, askerler ve ynetimdeki kimi brokratlar tarafndan zaten pek sevilen bir lider olamamt hi. Cermen kavimlere, yani "putperest
barbarlara" kar yrtt sava ve kampanyalar srasnda ypranan as-
olduu, gelimelerin izledii seyirden olduka ak ve net biimde anlalyor: 350 ylnn Ocak ay ortalarnda, danmanlarnn uyarlarna aldrma-
yaknndaki soylularla birlikte bir av partisine kt. Ayn gnlerde, ordunun gl generallerinden Magnentius, yardmcs Marcellinus'un olunun
doum gn iin Autun kentinde bir davet dzenlemiti. Gecenin belli bir
annda toplantnn yapld yerden sessizce ayrld ve ksa bir sre sonra,
Davette hazr bulunanlar tarafndan, hi yadrganmakszn Magnentius imparator ilan edildi; birka saat sonra btn Autun halk sokaklara dkl-
David Hunt, "The Successors of Constantinee" (Averil Cameron ve Peter Garnsey editrlndeki "The Cambridge Ancient History Vol 13" adl derleme, s: 10-11)
Constans rejiminin direnii, yalnzca bakentte, hanedan yesi Nepotianus'un umutsuz abalaryla yaklak 28 gn kadar srebildi. Sonunda Marcellinus'un birlikleri Roma'ya btnyle egemen olurken, Nepotianus ldrld; hanedana bal soylular ve brokratlara ynelik youn
kili ismi, Gaiso dmt. Ksa bir takipten sonra devrik imparator Elna
dardan indirilip ldrld haberini aldnda pek de zlme benzemiyordu. Bir kardei yitirmi ama iktidar yolunda gl bir rakipten de
zere Orta Avrupa, Balkanlar ve Kuzey Afrika'da gcn hissettirme operasyonlarna balamt.
bu nedenle Bat Romann son yzyl iinde iyice kozmopolit hale gelmi
nfus yaps iinde Cermen, Frank ve Almanlardan byk destek alyordu.
ounlukla Hristiyanlk kart olan gruplar toplanmt evresinde. Dar-
"zgrletirici" (Liberator) ilan etmiti. 310 Bir anlamda, Constantine tarafndan gerekletirilen btn deiikliklerin iptalinin gvencesi olarak,
kendi varln ortaya koyuyordu.
itirazlarn ykseltmeye balamlard. Dier yandan, imparatorluun Avrupa'daki halklarnn bnyesi, giderek artan bir baskyla dayatlmakta olan
Hristiyanl kabul edemiyordu.
kiyor, z kardeini ldrerek iktidar ele geiren ve zevke, elenceye dknlyle, yoksullar grmezden gelmesiyle tepki toplayan gen Caesar'
lar yaad: Pers tehlikesi artarak devam ediyordu ve snrlar korumak iin
oluturulmaya allan hat her an bir noktasndan delinebilirdi. Dier
ti ve tarihte ilk kez, "Bat ve Dou" olarak iki paraya ayrlan imparatorluun ordular arasnda kyc ve ypratc bir i sava yaand. Kayplarn,
lar ve snrlarda d tehlikeler bymeye devam ederken Romallarn birbirini krmas, imparatorluk halklarn ciddi biimde rktyordu.
en byk savata nihai zaferini kazanarak, "Magnentius sorunu"nu ortadan kaldrmay baard. Ancak kendi ordusunun da yarsndan fazlasn
yitirmi, ciddi biimde gsz dmt. Yenik Magnentius'un intihar ettii haberleri ulatnda, imparator aslnda yalnzca bir askeri zafer kazandnn ve Bat halklarnn muhalefetini engellemenin ok g olduunun
farkna varmt.
hemen askeri grevleri zerine ykledi. Ona gvenmiyor, ama baka akra-
bas olmamasnn getirdii yalnzla bal bir korku yaad iin, Caesar
olarak Gallus'tan bakasn dnemiyordu. Ne var ki, seiminin kendi a-
sndan doruluu bir hayli tartmalyd aslnda. nk Gallus ve julianus'un babalarn, yani z amcasn ldrten bizzat kendisiydi ve iki karde-
mmkn grnmyordu.
bulunan dinsel otoriteyi de honut edecek bir seim deildi, zellikle bapiskoposlua getirilen zmitli Eusebius'un 311, bu karara hi scak bakmad-
netim kademelerinde ne gibi dalgalanmalara yol atn tam olarak bilemiyoruz. Ancak grnen o ki, imparatorluun en kilit konumuna "Constantine'in kanndan" birinin getirilmesi, ynetimdeki nfuzunu artrmak
isteyen saray brokratlarn bir hayli rahatsz etmiti.
ardndan imparatorluk payesine kimin sahip olaca sorununu, ynetimdeki brokratlar arasndaki bir i mcadele zmleyecekti ve doaldr ki
hepsi kendini belli oranda ansl grmekteydi. Ancak Gallus gibi kanda bir
aday ortaya kt anda, hibirinin ans kalmyordu. O halde, ani bir biimde Caesar ilan edilen kuzen, bir biimde imparatorun gznden d-
Gallus grevi devraldktan ok ksa bir sre sonra, aslnda Caesar ola-
tius'un belirledii, onun tarafndan atanm bir kadroyla almak durumundayd. Bir anlamda, bu yntemle imparator tarafndan srekli
311
Arian ekolnn temsilcilerinden olan zmitli piskoposu, ada ve ada olan, Kilise tarihisi
nl Kayserili Eusebius ile kartrmamak gerekiyor.
rasnda urayaca en kk bir baarszln da gelecekteki Augustus olma beklentilerine ciddi anlamda darbe indireceini sezen gen ynetici,
btn bu olumsuz koullara ramen, olanca abasyla almay srdrd.
hesinde Pers tehdidine kar nlemler alarak dikkatleri zerine ekti. Ordu
ve askerler arasnda n ve saygnl giderek yaylyordu ki, bu durum,
telkinleriyle Constantius, gen kuzeninin kendisine kar bir darbe giriimine hazrlandna bir biimde ikna edilmie benziyor. Zosimus'a gre
imparatorun yaknndaki danmanlaryla birlikte zaten bir sredir Gallusu ortadan kaldrmann yollarn aramak zere gizli toplantlar dzenle-
diinden sz ediyor. 312 Dier kaynaklara gre, Constantius'un duyduu rahatszlkta, Gallus'la evlendirdii ve bir trl gvenmedii byk kz
kardei Constantina'nn kendisine kar entrika hazrl yaptndan kukulanmas da rol oynamt.
iddialara gre, karar verildikten ksa bir sre sonra Constantius fikrini deitirmi ve idam cezasn iptal ettirmek zere bir haberci bile yollamt
312
akrabalarndan birini lme yollayan Constantius'un geride kendi ailesinden tek bir yakn kalyordu bylece: Gallus'un kardei Julianus. Frtnal
atamadan, felsefe eitimi grd Atinadan apar topar alnp, her hareke-
tinin denetim altnda tutulduu mtevaz bir evde, yedi aylk bir tutukluluk
yaad gen adam. Sonunda, Constantiusun kars Eusebia, imparatoru Ju-
du. Ne var ki, ok ksa bir sre sonra eitimi ve aratrmalar bir kez daha
men ardndan da, barbar igali tehlikesi yaamakta olan Cermen ve Frank
larn dnd grevlere getirerek ezmek ve yok etmek iin bahane yaratmaya m almt?
lus'u ortadan kaldrmakta zorlanmayan imparatorun Julianus'la ilgili planlar hi de beklendii gibi sonulanmam.
ta sonra, tam olarak 1 Aralk 355'te Julianus, zorlu grevini stlenmek zere Orta Avrupaya doru yola kt. Ren nehri boylarnda barbar saldrlar-
sini yakp yktklarn rendikten sonra, kk bir keif gezisi yaparak Viyana'ya dnd ve 356 ylnn k aylarn bu kentte geirdi.
dnem bir hayli nemli; nk ok byk olaslkla, Fraternis ile ilk do-
ne srlen zel toplantlarda gerekleti. Viyana, uzunca bir sredir Mithra mensuplarnn bir tr "gizli kalesi" ilevini gryordu; daha da nemlisi,
kent bilinmeyecek kadar eski bir dnemden beri Sibyl geleneinin ve Mag-
na Mater kltnn Avrupa'daki en nemli Merkezlerinden biriydi. Constantine'in iktidarda olduu yllarda aniden btn gcn ve nfuzunu yitirmeye balayan Fraternis gruplar, Viyanay resmi otoritenin ve hzla
ki, Viyanada geirilen k aylarndan sonra gen Caesar'n emirleri bir ke-
nara brakarak ipleri kendi eline alna tank oluyoruz. Haziran 356'da Julianus, sorunlu blgelere dzenlenen askeri seferleri bizzat ynetmeye ve
ayn sofraya oturup, onlarla yan yana, ayn yemekleri yediini, adil ve
dosta davrandn, bu nedenle de Galya askeri birlikleri iinde hzla efsanelemeye baladn anlatyor. 314
igal edenleri bara ve dzene uymaya ikna eden Julianus, kimsenin beklemedii biimde, Roma'nn yzyllardr sren "Avrupal Barbarlar" kbusunu ortadan kaldryordu bylece. Yine tarihilerin dt notlara bak-
314
lerde yerli halk tarafndan boynuna ieklerden yaplma elenkler taklarak karlanr olmutu. Yine bir rivayete gre, daha grevli olarak blgeye
ilk geldii gnlerde Viyana'ya doru giderken yolunu yal bir bilge kadn
(belki de bir Sibyl) kesmi ve onu "gelecein imparatoru" olarak selamlayp, tanrlarn yannda olduuna dair bir kehanette bulunmutu. 315
dnr kimliiyle ortaya kan Julianus'un, artc bir askeri zekya sahip olduundan; sefer ve operasyonlarnda sava son are olarak kullanp
ran yedi Alaman kabilesi karsnda elde ettii byk zaferden sonra ordu
tarafndan Augustus ilan edilmi, ama o bu payeyi kesin bir tavrla reddetmiti. 316
kndan ilgilendiren bir dier dnem de, bu kentte geirdii olduka kritik
neme sahip bu birka ay. nk Lutetiadaki Julianus artk Fraternis'in
tn yneticilerindendi. Hatta belki de en nemli yneticisi. Roma'nn kaderiyle ilgili olduka ciddi kararlarn byk blm de, burada alnacakt.
yile, Magna Mater kltnn Orta Avrupadaki bakenti kabul edilen Viya-
na'dan sonra, Julianus'un yerlemek zere setii ikinci Avrupa kenti de,
Ana Tanra geleneinin en eski merkezlerinden biriydi.
metinleri bir kez daha anmsamamak elde deil.) kinci yzyldan kalma
kimi Roma sikkelerinin bir yznde, Pharia-sisi bir yelkenliyi kullanrken
miydi, yoksa bu benzerlikler yalnzca bir rastlantdan m ibaret? Bunu bilemiyoruz. Ama bizim iin nemli olan, dedesi Constantine tarafndan dev-
kararn Julian, ok sevdii kars Helenaya adad bu kentte almt. Byk olaslkla, tek bana ald bir karar da deildi bu. Tapnaklar yaklp
Graham Hancock - Robert Bauval, "Talisman: Sacred cities, Secret Faith", s: 203
rel halk ve Frank elitlerinin gznde o bir kahramand artk. Bunu, arkeo-
blgenin sosyal stats yksek, en sekin liderlerinden biri olduu biliniyor ki, Julianusa verdii plaket de gen Caesar'n Galyadaki prestijinin
somut kantlarndan biri.
ne apar topar olanca tecrbesizliiyle yollayan Constantius iin bu baarlar, hem artc hem de tedirginlik vericiydi. Merkezden gelen emirleri
dinlemeyip son derece tehlikeli bir blgede askerlere kendi kumanda etmeye balam ve sabrl bir strateji uygulayarak imparatorluun bat bl-
gelerinin en popler ismi olmutu Julianus; giderek bir efsaneye dnyordu. 360 ylnda Constantius, onun elde ettii saygnlk ve poplariteden
men ardndan da Paris'teki askerleri onu yerel geleneklere gre bir kalkann zerinde havaya kaldrp, boynuna kutsal madalyonu takarak Augustus
ilan ettiler bir kez daha. Constantius ile ipler yava yava kopuyordu. Julia-
inandn da saklamad. ok daha sonra, hocas ve eski dostu Efesli Maximus'a yollad bir mektupta, Augustus olmasnn "tanrlarn takdiri" olduunu yazacakt.
318
bir saldrya girimeyeceklerinden emin olan Constantius da artk iyice kanlmaz grnen bu nihai hesaplama iin kendi ordusunun bana gee-
rek Julianus'u karlamak zere yola kt. Bir kez daha imparatorluun
dou ve bat ordular arasnda byk ve kanl bir i sava yaanacak gibiy-
Fraternis net ve kesin bir zafer kazanm; kendi iinden, stelik kariyeri
olduka parlak grnen bir imparator karmt. imdi beklenen hamle,
idealleri iin ciddi bir tehdit oluturduu iyice anlalan Hristiyan Kilisesi'nin gcnn krlmas ve Paris'te kararlatrld gibi, "eski ve doru
inancn" Roma topraklarna egemen klnmasyd. Julianus da Roma imparatoru olduu andan itibaren bunu yapmaya alt zaten.
sorununun zlmesi, Roma halk zerinde rahatlatc bir psikoloji etki yaratmt. Galya'da elde ettii parlak baarlar ve kiiliiyle ilgili lkenin
drt yanna yaylan olumlu izlenimler nedeniyle Julianus, zaten olduka
saygn bir imaja sahipti. "Karde ve akraba katili" olarak tannan, paranoyak saplantlar nedeniyle halk tarafndan sevilmeyen Constantius'un yeri-
yaam biimi ve inan sistemini iine sindiremeyen ve uygulanan kouturmalardan, tapnaklarn kapatlp cemaatlerin datlmaya balamasndan rahatszlk duyan nemli bir ounluk, Magma Mater ve Mithra'ya ba-
yalnzca bir tek grup vard aslna baklrsa: Constantine sonrasnda elde
ginlik duyan Hristiyan kilisesi ile, eski imparatora bal elit zmre. Hristi-
yan topluluklar, daha balangtan itibaren Julianus'a kar etkili bir muhalefet yrtmeye ve onun getirecei yeni uygulamalara mmkn
olduunca direnmeye karar verdiler. Bir de isim takmlard imparatora
kendi aralarnda: "Dnek Julianus". ocukluunda, aabeyi Gallus ile birlik-
den sonra Kilise'nin yeniden (ve eskisinden de gl olarak) Roma'da ipleri eline almas, doal olarak tarihi ve kaytlar da etkiledi. Egemen dinin
nefret ettii bir imparator olarak anlara yerleen Julianus'a o takma ad,
yzyllar iinde o denli yapt ki, yakn zamana, yirminci yzyl ortalarna
Peki, kimdi bu Julianus, nasl biriydi? Her eyden nce, ona abartl bi-
imde yklenen takma adn vurgulad gibi bir "dnek" falan deildi tabii.
nk hibir zaman gerek anlamda Hristiyan olmam; henz alt yan-
runlu" dini eitim almaya yollanmt. Ergenlik ana girip, tarih, felsefe,
matematik ve astronomiye ilgi duymaya ve klasikleri okumaya balad
andan itibaren de, dayatlan inantan hzla uzaklat.
dia'daki (zmit) uzak bir atoda, sisler ardnda bir yetime dnemi yaad.
Bu yaltlm yaamn ve rencisi olma frsat bulduu, dnemin nl filozoflarnn, kiisel geliiminde byk etkisi olduu dnlyor. ktidar savalar ve kargaann uzanda, tarihle, klasik edebiyatla, Roma kltr ve
cak tarihsel veriler, Julianus ile Magna Mater klt arasndaki yaknln
yalnzca Lamblichusa balanamayacak denli eski ve salt bir "sempati" olarak nitelenemeyecek oranda derin olduunu ortaya koyuyor. Bireysel bir
"inan tercihi" olmann tesinde, belli bir ideale kilitlenmi rgtl bir "siyasi duru" anlamna geliyordu Julianusun Mithra ve "Byk Anne" ile
ilikisi.
sylyor. Smith'e gre Rhone vadisi boyunca, Lyon deltasna dek uzanan
blgede yer alan birok byk kent, Magna Mater kltnn merkezleri
319
320
arasnda yer alyordu; Julianus'un 356 ylnn ilk yarsn geirdii Viyana
da, bal bana Avrupa'nn en nl Kybele metropollerinden biriydi. 321
351 yl gibi erken bir tarihte gereklemi olmas yabana atlacak bir olaslk deil.
Efesli Maximustan ders ald yllara rastladn sylyor. "Eski gizli bilgelik" ile yakndan ilgilendii iin, sonraki yzyllarn Hristiyan tarihilerince
"byc ve okltist" olarak nitelenen Maximus, verdii felsefi eitimin dnda, Julianusu 351 ylnda Efeste Hecate kltne inisiye eden kiiydi de
ayn zamanda. Yine kendi yazlarnda Julianus, Caesar olarak atanp Avrupa'ya gittikten sonra Maximus'un yollad felsefe ierikli mektuplar yas-
okuyarak bir eyler renmeye devam etmeye altn; yapaca konumalarn metnini nce hocasna yollayp, onun onayn aldktan sonra insan-
321
Rowland B. E. Smith, "Julian's Gods: Religion and Philosophy in the Thought and Action of
Julian the Apostate", s: 138
lara ilettiini anlatyor. 322 Yani Efesli nl filozof, gen imparator iin ok
nemli bir otorite olmann yan sra, yakn bir dosttu da.
gili bir Romal ve adaletli bir devlet adam olduunu itiraf etme zorunluluu hissederken, Hristiyanla cephe almasn, btn ailesinin Hristiyan
siklopedide. 323
almt. Aedesius da, nceki sayfalarda Julianusu da etkilediini sylediimiz nl Lamblichus tarafndan yetitirilmiti. nc yzyl sonlarnda
okumular ve rencilerine de aktarmlard sylentilere gre. Bu eitimden geen Maximus'un, ayn belgeleri Julianus'un da kullanmna sunduu
ileri srlyor. Yani bir anlamda, Julianus'a dek gelen bir eitim sreci
iinde, Sibylline Kitaplar ile "paralel" izlenimi veren, dikkatle korunmu ve
saklanm antik bilgi kaynaklar kyor yine karmza.
322
323
mi anlatlarda, onun Efes'teki Hecate heykelini canlandrdna; glmsemesini ve elinde tuttuu mealelerin aniden yanmasn saladna ilikin masals ayrntlara rastlyoruz. 324 Katolik kaynaklar, Julianus'u da bu
tr "gsterilerle" etkilediinden sz ediyorlar. in sylenti ve safsata ksmlarn aykladmzda, Maximus'la ilgili elimizde kalan net bilgiler un-
lar vard ve hepsinden nemlisi, Pythagoras dnce ve ilkelerinin drdnc yzyldaki en nemli temsilcisiydi. Btn bunlar, onu Fraternis'in
"stat" kategorisine yaklatran nitelikler.
gibi kolayca etki altna alnp ynlendirilebilecek, saf bir aristokrat olduu-
nu dnmek de hi akla yakn deil. Maximus'tan ok nce, temel eitimini Ardonius ve Nicocles'ten alm; bu arada ok byk olaslkla yine Ni-
hayli nemsedii ok ak olsa da, kendi yazd kitaplar, Julianus'un olduka donanml bir dnr olduunu ortaya koyuyor.
hem kadim felsefi geleneklerin ve dnce biimlerinin derli toplu bir pa-
zerine" balkl deneme. Bu metin, ilk bata sanlaca gibi dinsel bir sy-
324
lamda Fraternis balantsn aka teyit eden felsefi ve kozmolojik bir analiz.
Julianus, bir yandan kendi dneminde iyice masals hale getirilmi Yu-
meye alrken, bir yandan da evrenin temel ileyi ilkelerini, belli bir hiyerarik yapya sahip "yaratc gler" kavramyla aklyor. Ona gre
iin bu yaratc gcn, kendisinden nce var olan bir "nihai nedene" gereksinimi vard ki, hiyerarinin bir st basamanda, o nedensellii iinde ta-
inancndayd; szgelimi Attis mitlerindeki Gallos nehrini, gney gklerindeki Samanyolu ile kyaslyordu. Btn bu metinler, onun ska ileri srld gibi "putperest" falan deil, evrenin yapsyla ilgili epey kafa yoran ve
daha ok "gnostik ekol" ile yaknlk sergileyen bir dnr olduunu kantlamaya yeterli. Bir Hristiyanlk eletirisi olarak kaleme ald "Galilelilere
eletiriyor Julianus:
ye girip ondan ocuk sahibi olduunu, sonra da bu ilikiden olan kendi kzyla evlendiini ya da evlenmeksizin cinsel birlemede bulunduunu ve
ardndan onu bakasna verdiini (Persephone mitini kastediyor) anlatrlar. Bir baka efsanede, bedeni paralara ayrlan Dionysos'un etlerinin sonradan yeniden bir araya geliinden sz edilir." 326
daizm ve Hristiyan doktrininin de ayn yaklamla analizini yapyor ve Genesis (Tekvin) kitabndaki "Cennetten Kovulu" blmn eletiriyor:
tden kanp uzak durmay bilemedii srece, iyiyi kavrayp ona ulamak
iin abalamay da bilemeyecektir. Ksacas - bu hikyeye gre- Tanr insa-
deil, tersine yardmcs olsa gerektir. [...] Bu efsanelerin her biri, daha de-
rin bir yorumlama gerektiren zeri rtl mitler olmad srece -ki ben
326
mektir." 327
u iinde ciddi bir reform hareketine hazrlandn ve hatta bunun ilk byk admlarn attn gryoruz. Greve gelir gelmez yapt ilk ilerden
adm olarak kilit noktalardaki yneticileri grevden alarak yerlerine gvendii danmanlarn atad ve halkn ok ikyet ettii yolsuzluklarn
zerine gitmek iin de, btn bu davalar inceleyecek alt yargtan oluan
piskoposlarn youn basklar sonucu imparatorluk bnyesinde bir dizi karar alnmt. Buna gre, yzyllardan beri bir sosyal hizmet olarak, eitli
yok edilen tapnaklar bylece birer birer terk edilip, kaplarna kilit vurul-
327
328
Julianus, a.g.e
Ammianus Marcellinus, a.g.e, B 22.3.1
Daha greve gelir gelmez Julianus'un ilk yapt ilerden biri, bu uygu-
lamay iptal etmek oldu. Devletin inan ve ibadet hizmetleri iin ayrd
larn yeniden almasn salad; fanatik gruplarca yklan ya da zarar gren dini merkezleri onard; bu arada, geen yllar iinde btnyle Kiliseye
yneticileri devreden kararak sorunlar kendisi zmeye abalyordu Julianus. Ancak koca bir imparatorluun her yerine yetiemeyeceinin de
bilinceydi. Kaynaklar, onun toplumsal reformlar yaygnlatrma ve uygulamada ileyii hzlandrmay salayacak "arac sosyal gruplar" oluturduundan sz ediyorlar. En gvendii danman ve yardmclar, ona gcn
ve desteini salayan ordunun generalleriydi. Bir de, bilgi ve deneyimlerine sayg duyduu eitimciler ve retmenler. Bunlar ounlukla Galya'da
tand ve birlikte alt, Fransa'nn gney blgelerinde yaayan iyi eitimli kiilerdi. lk byk atamalarndan biri, Galyal senatr ve retoriki
aynda yapt bir konumada Julianus'u, "Augustus'tan beri ilk kez impa-
kasabas, bu "altn a" dnn ekirdeini oluturmak zere onun talimatyla kurulmu; adn da Roma'nn kurulu efsanelerindeki ilk yerleim
merkezi olan nl Alba Longadan almt. (Bu kasabann ve onun "Albi soyundan gelenler" anlamnda "Albigens'ler" olarak tannan sakinlerinin Av-
ramn uygulamaya koyan ve ekonomik rml gelir dalmn iyiletirici dzenlemelerle amaya alan Julianus, devletin kemiklemi brokratik yapsn da ksa bir sre iinde ciddi biimde krmay baarmt.
deil, tersine Fraternisi yneten ve yeni stratejilere doru ilerleten, Pythagoras'tan beri benzerine rastlamadklar bir liderdi. Kardelik daldktan
sonra ortaya kan iki yz yllk "darbeci gelenek" de, gerek kalmad iin
tarihe karma yoluna giriyordu artk. Heyecan o denli artmt ki, Libanius
329
330
de, geni ve zengin ktphaneler kurdurarak byk klasik yapt koleksiyonlarn bir araya getiriyordu ki, bunlarn en nemlisinin aln Antakyada bizzat kendisi yapmt.
Ne var ki, ieride reformlar baaryla yrse ve iler iyi gitse de, tari-
hin her dneminde olduu gibi Roma, dou snrlarnda artk neredeyse
klasiklemi Pers tehdidiyle yz yzeydi yine. Parlak kariyerinin ve iki buuk yllk ynetimi sresince elde ettii baarlarn etkisiyle heyecanlanan
fazlasyla cretkr bir adm att ve lkeyi btnyle igal etmek iin Pers
topraklarnn i kesimlerine doru ilerlemeye balad; stelik kendisi de n
saflarda savaarak. Bu tedbirsizlii, Pers svari birlikleriyle savarken
beklenmedik biimde bir okla ar biimde yaralanmas sonucunu dourdu
olacakt, nk geri dneceinden emin olduu iin yerine bir "veliaht" brakmay bile dnmemiti Julianus.
landrmas iin panik halinde, kiilii hakknda ok da bilgi sahibi olmadmz Jovianus'u imparator ilan ettiler. Moral olarak ken orduyu topar-
honut durumdaki tek kesim, ciddi bir tehlikeden kurtulmu olan Kilise'ydi.
kurul tarafndan imparator yaplrken, lkenin idari yapsn bir kez daha
sunmulard. Bir kez daha eski dinlere ait tapnaklar kapatlyor, cemaatler
Hristiyanl kabule zorlanyor ve Julianus dneminin entelektelleri, "byclk ve gizli bilimlerle urama" sulamasyla tutuklanp kouturmaya uruyorlard.
ri bile, gerek barta gerek savata onun dehasnn stnln kabul etmek zorunda kaldlar ve dnek Julianus'un lkesine k biri olarak dnya
imparatorluunu hak ettiini, ilerini ekerek itiraf ettiler." 331
331
Edward Gibbon, "The History of Decline and Fitil of the Roman Epire", s:
gc oldu. lkin, 364 ylnda iktidara gelip lkeyi Dou ve Bat olmak zere
iki ynetsel birime ayran Valens ve Valentinianus kardeler arasnda, Hristiyan Kilisesi'nin o eski ve bitmeyen "mezhep ayrl" kutuplamas or-
taya kt. Valens, Arian inancna balyken Valentinianus 325 znik Konseyi'nde belirlenmi iman formln destekliyordu. Ancak her ikisi de, eski
inanlarn temsilcilerine sava amak ve julianus dneminin kalntlarn
reke dinsel deil, siyasi nitelik tayordu. Julianus'un "aydnlanma hamlesi" olarak balatt entelektel uyan ve eitim seferberlii, byk toprak
sahipleri ve tefeci sermayesine kar yrtlen bir ekonomik programla
dayal devlet modelinin yerine merkeziyeti, teokratik ve otoriter bir rejimi yerletirme abasna girimilerdi.
snda oluturulan kutsal ittifak, bask yanls egemen snfn bir tek eyi ok
tan cemaatler bnyesinde siyasi rgtlenme ve gruplamalara olanak salamt hep. Oysa bu denetlenmesi olduka g oulcu grntnn yerine,
iktidarla ama birlii iine girmi tek bir inan sisteminin varl, merkezi
otoritenin korunmas iin ok daha elveriliydi.
cihlerinden ok, snfsal ve siyasal nedenlerle tek bir dini yapnn mutlak-
netsel operasyonu tamamlamaya alyorlard. Tapnaklar yeniden kapatlmaya, toplantlar yasaklanmaya, iyi tannan cemaat liderleri toplanp
yarglanmaya balad.
lantlar dzenlemek" benzeri sulamalarla, byk kentlerde siyasi muhalifler ve aydnlar zerinde dozu giderek artan bir terr estirilmeye baland.
renip, cellt elinde ldrleceini anlad iin nce davranp, zehir ierek intihar etme yolunu seti.
378 ylnda Valens, Gotlarla giritii bir sava srasnda lnce, impa-
dini" (paganism) ad altnda tek bir etiket altna sktrlan klt ve gruplarn zerine sertlikle yrnd. Yasaklar o denli akl almaz ayrntlara indir-
genmiti ki, mum yakmak, evlerde toplanp hep birlikte arap imek, bahelerdeki aalara hasat dneminde bereket amal tlsmlar asmak, "kfir
ayini" olarak nitelenip tutuklama gerekesi haline geliyor; yemek artklar-
n ve krntlarn minede yakmak "pagan kurban treni" olarak deerlendirilip btn ev halknn kouturmaya uramas, hatta evlerine ve kii-
li gerekeydi. Roma, tarihi boyunca tank olmad bir dinsel baskya teslim
olmutu.
"Her zaman paganizme kar olmu, eski Suriye valisi ve Asya prokon-
ald," diyor Kurt Seligmann. 333 Theodosius dnemi, Roma iin son umutlarn da tkeniini birlikte getirdi. ok ksa sre iinde, tek bir aykr ses
ksa sre iinde eitim kurumlarna ve bilimsel merkezlere yayld. Kilise'nin onaylayaca dini eitim dnda hibir kii, grup ya da kurum, ei-
tim veremeyecekti artk. Julianus'un Antakya'da ina ettirdii byk merkezden balanarak ktphaneler birer birer resmi basknlara urad ve
bulunan kitaplara el kondu ve bunlarn byk blm depolarda bekletildikten sonra imha edildi.
332
333
getirirken, bunun imparatorluun geni snrlar zerinde merkezi otoriteyi glendirip birlii salamasn ummutu. Ne var ki o karardan tam yet-
mi yl sonra Hristiyan Roma, artk kanlmaz olarak, iki ayr devlet haline
tn a" dleri yalnzca Virgilius'un sararm sayfal eski iirlerinde kalyor; Roma devleti, bir hayli byk deiimlere uram ve teokratik bir
koleksiyonlar iinde barndran skenderiye Ktphanesi, basklar nedeniyle eski canlln ve verimliliini oktan yitirmiti zaten. Binada artk
yordu.
adl kitabn "inanllar yoldan karabilecek kadar" iyi yazlm olduundan sz ederek bu konudaki endielerini sk sk dile getirmi ve lmn-
ekindii iin, "Julianus'a Kar" ad altnda bir polemik metni kaleme almt ama bununla yetinmeye niyetli deildi. O kitabn ve dier "pagan ya-
birlikte, geni bir Yahudi aznlk ve Arap, ranl, Hintli ve Afrikal gruplar
"Cyril nce, alt yz yldr orada yaamakta olan Yahudilere kar sis-
tematik bir kyma balad. Bunu izleyen iddet, skenderiyeyi yok olua
doru gtrecekti. Yahudilerin srlp kovulmas sivil dzeni tehdit edince, kentin polis mdr Orestes Cyrile kar kt; ancak piskoposun yant,
neredeyse onu ldrecek, be yz keiten oluan bir grubu Orestes'in
tia'nn yolunu keserek kadn arabasndan aa srkledi. Giysilerini yrtarak kardktan sonra, ldrene dek, krk mlek paralaryla btn bedenini paraladlar." 334
kitap, kilise nndeki meydanda fkeli gsteriler eliinde yakld. Yok edilen yaptlar arasnda Euclides, Archimedes, Apollonios, Eratosthenes ve
daha ok sayda nemli bilim adamnn el yazmas kitaplar ve anonim an-
gsterisiydi. Bat dnyas, yaznn bulunuundan itibaren benzeri grlmemi bir "bilgi dmanl"ndan yana tavr alyordu artk. Bundan byle
Kilise tekelindeki tek bir "bilim", yani Kutsal Kitap tarafndan insanlara su-
izini srmeye ve tarihsel kkeniyle birlikte analiz etmeye altmz o felsefi, ideolojik ve siyasi "kadro hareketi"ni salkl deerlendirebilmek iin
vazgeilmez bir n koul nitelii tayor. Her eyden nce, Roma'nn para-
topluluuna dnmeye iten srecin, yalnzca "din ve inan"la ilgili dinamiklerin etkisi altnda gelitii gibi bir yanlgya dmemek son derece
dayal bir karar zerinde ina edilmi deiimler izlenimini verse ve Hris-
tiyanlk bir "kurum" olarak Ortaa olarak adlandrdmz dnemin karakteristiklerine belirgin biimde damgasn vursa da, aslnda Bat dnyas
kurulan
imparatorluun,
denetlemeyi
ve
ynlendirmeyi
ekonominin ve retim sisteminin lokomotifi tarm olsa da, hzl gelien ti-
birer felsefi merkez olmasndan kaynaklanan renkli dnsel yapsyla lka kentleri, uygarln geliimindeki dinamo grevini stleniyorlard. in
ve Hint topraklarndan ber yarmadasna; Etiyopya'dan Orta ve Kuzey Avrupaya dek bilinen byk toplumsal rgtlenmelerin her biri, ancak kendi
nemin tarm merkezli "bir arada yaama" modelini oluturan komnal iliki biimine sahip mtevaz kylerinin zaman iinde yaad alkantl ve
olduklar uzun sren bir evre, Roma'nn imparatorluk dnemine girildiinde meyvelerini vermeye balamt. Sosyal dzende, yasa ve hukuk sis-
mdahaleler,
ancak
ksa
dnemli
ve
geici
"iyilemeler"
toplumsal yapda, eer kentleri "zenginliin ve yaamn retildii" merkezler olarak koruyup gelitiremiyorsanz, iyi niyetli yneticilerin toprak mlkiyetiyle ilgili yapaca kk yasal dzenlemelerle de bir yere varamyordunuz. Toprak mlkiyetinde tekelleme, zaman zaman senatonun,
meleri destekleyici bir rol oynad. Kentlerdeki usta meslek erbabnn sivil
kalan ezici ounluksa, kentlerde yaam standard iyiden iyiye den isiz
ynelik baarlarn arkas gelmeyince, kuzeyi btnyle kuatan "yabanclar" Avrupadaki i dengeleri byk oranda sarstlar. Romann kurulu
dneminden itibaren uygulad, ittifak ve paylam yoluyla "Romallatr-
ma" stratejisi kimi blgelerde Gotlar iin de etkili olabildi ve talyann ku-
kritik bir blgede isyan karp, Got asll efleri nderliinde byk kentlere, hatta ou kez Romaya dek ilerleyip, istedii dnleri kolaylkla ko-
iskeleti" arasnda bir kan uyumazl yaratmann yan sra, ticarete, mal ve
dellerinde de zorunlu bir deiimi gndeme getiriyordu. Artk klasik "klelik" sistemi geerliliini byk oranda yitirmi; onun yerini, ekilebilir topraklar evresinde, "Efendi"nin himayesine snm tarm iisi kyl
kolonileri almaya balamt. Korunakl ve salam atolar, kendilerine
tim ve geleneksel Roma ilkelerinin sal asndan ne denli tehlikeli olduunun farkndaydlar ama ekonomik gszlk ve imparatorluun can
damar olan kentlerdeki zayflama, kanlmaz grnen gidii engelleme
Bat'da, altnc yzyldan itibaren artk yalnzca bir "hayalet" olarak yaamaya devam edecekti.
line gelen Katolik Kilisesi de, bu kavimlerin Hristiyanlatrlmas srecindeki katklar ve misyonerlik almalarnn baars ile avunacak; her eye
karn toprak beylerinin oluturduu federasyonlarla ortaya kan Krallklarn iktidar orta olma konumunu elinde tutacakt.
rass durumundaki Avrupa krallklar iin yeni ve beklenmedik bir tehlike daha ortaya kt: Arap yarmadasnda doan slam dinine bal kavim-
atmt. Sicilyadan balayarak Gney talya, Kartaca merkezli Arap donanmalarnn igallerine maruz kalyor; Fransann gneyinde slam yerle-
"din eksenli" bir farkllama ve paralanma erevesinde deerlendiriyorlar. Bu yaklama gre "Dou" ve "Bat", yerel, ulusal ve kltrel farkllkla-
banc ve dman dnya, Hilalin ve Han dnyas imdi kar karya gelmiti," diyor. 335
bir ekonomik kntnn iinde bymeye balad; tabii, eer bu bir "byme" yse.
imde devam etti. Sekizinci yzyla gelindiinde eski dinler youn kou-
kek ve "uykuya yatm" bir gelenee dnmt artk. Ama Kilise iin
mcadele ve bask asla bitmiyordu ve piskoposlarn gazab, imdi genel
anlamda Hristiyan bal altnda yer alyormu gibi grnen ama merkezi
dinsel otorite tarafndan "sapkn" ilan edilen gruplar hedef alyordu.
snda iddet ve sertlik asndan hemen hibir fark yoktu. Kilise, "Sapkn"lara, zellikle de yzyllardr irili ufakl grupuklar halinde varlklarn
335
tuu, "zgr dnce"nin yeniden yeerme olana bulduu "modern dnem" arasnda, durgun ve birok ynyle "karanlk" bir Ortaa modeli
llklar ve deiik grler olsa da, Ortaa genel hatlaryla Bat Romann
uzun ve "karanlk" a modeli, evrensel anlam tamad gibi, yalnzca Hristiyan Avrupa iin geerlilik tayor. Batnn bilim, felsefe ve zgr dnce zerine Kilise araclyla ipotek koyduu bu uzun dnemin pek ok
dnen Badat ve Cordoba'nn yannda, Roma bile snk bir kasaba gibi
kalyordu.
bann ihtiamna yaklaacak kadar dahi herhangi bir ey ortaya koyamamtr," diyor Marc Bloch. "Mslman dnyas, Bizans dnyasyla birlikte
12. yzyln sonuna kadar Bat zerinde gerek bir ekonomik stnle
sahip olarak kalmtr. O dnemlerde Bat'da tedavl etmekte olan nadir
birka altn sikke bile, ya Yunan ya da Arap atlyelerinde imal edilmilerdi." 336
lk, ekonomik knt ve sosyal zlmenin yer ald bir kargaadr bu.
nus dneminde ok ksa bir sre iin son grkemini yaayan Roma'nn na-
sl bir "ekonomik enkaz" haline geldiini gstermektedir. Hatta maddi anlamda para basabilmek bir yana, sahip olduklar para sistemini ve
rin onun yerine ikame etmek zorunda kaldklar gm sikkeye yerini brakt. Eski Roma altn solidus'un yerine kurduklar yeni para sistemi, antik
ekonomiden ya da Akdeniz ekonomisinden kopularnn ak delilidir." 337
Akdeniz boyunca kuatan slam uygarl ve Dou snrlarn oluturan Bizans'n karsnda, yoksul krsal beyliklere dnmlerdi artk. Piskopos-
efendilerinin hkmettii, kapal ekonomiye sahip krsal yerleimlerden kurulu devletler iin uzun srecek bir "karanlk a" balyordu.
iki farkl odaktan Bizans' daha farkl bir gzle deerlendirmekte yarar var.
Dou Roma, Bat'daki kntye karlk kentlerinin kalitesini ve ekono336
337
mik yapsn grece ok daha canl tutmay baarmt. Ama Avrupa kentle-
Msr gibi bir blgeyi ellerinde tutmalar sayesinde, verimli Nil vadisinin
tahl desteine de sahiplerdi.
ramasnn yan sra, nemli kent ve eyaletlerin igal altna girmesi gibi bir
tehlikeyi de birlikte getirmiti. Sonra, yine ayn aknlar sonucu Msr gibi
nemli bir "kale" de elden gitti. Bu gelimelerle aa yukar ezamanl olarak, Balkanlarn kuzeyinden giderek sklaarak ve glenerek gelen sava-
Slav ve Avar kavimlerinin saldrlar, imparatorluun Avrupadaki topraklarnn btnl zerinde ciddi bir tehdit oluturmaya balad.
saldrlara daha direnli kar koyabilecek biimde orduyu yeniden yaplandrmakta deil, ayn zamanda bu askeri reformlar, kkl ynetsel deiimlerle desteklemekte gryordu. Bylece Romann, kt zerinde bile
olsa orduyu ynetim birimlerinden ayr tutan ilkeleri terk edildi ve impa-
gelmek zere Thema ad verilmiti ama zaman iinde szck askeri bir terim olmaktan kp, her Themann yerleik bulunduu blgenin ynetim
birimini de vurgulamaya balad.
unda hassas blgelere yneltmenin olduka yksek maliyetler gerektirdii geleneksel lejyonlarn yerini, "yerel kaynaklar" kullanlarak oluturulup
eitilmi askeri birimler alyordu. Bylece masraflar azalyor, birliklerin
Artk sefer zaman harekete geirilen ordular deil, "yerleik" ve hazr as-
askeri birlikler, zaman iinde dou snrlarn zorlayan ran tehdidini orta-
birlikte onlar, Bizans'ta o ok korkulan ve uzak durmaya allan "derebeyi" pozisyonuna bir adm daha yaklatrmt.
338
len fetihlerle imparatorluun dou ve gneyini kuatan slam devleti, Bizans'n yazgsyla ilgili bir fikir vermeye balamt bile. Bat ve kuzeyde
"barbar" ataklaryla zaten yolu kesilmi olan Roma mirass, imdi drt
yan evrelenmi haliyle byme olanaklarn byk lde yitirmi durumdayd.
langta kendi benliini ve kiiliini bulmann cokusuyla, Bizans'n da zayflamasndan yararlanarak Ortadou'yu denetimi almaya alan bir "Arap
kukusuz yeni dinamiklerin devreye sokacak bir gelimeydi ve olduka kritik bir zamanlamayla ortaya kmt. En azndan, yz yl akn bir sre
Roma egemenlii ve Kilise basks altnda yaayan topraklarda yepyeni bir
heyecann domaya baladn syleyebiliriz.
birlikte bir "igalci" kimliiyle yaamlarna girse de, slam birok ynyle
olmak ya da lmek" seenekleriyle kar karya braklyordu. Ama bu kadar bile, fethedilen blgelerde yaayan insanlar iin en azndan bir noktay
"sapkn" ya da "kfir" kabul edip yok etmeye alan Kilise doktrini karsnda slam, farkl olanlardan hi deilse bazlarna, "boyun eme kouluy-
topraklarda o gne dek var olmu kltr ve bilgi birikimini tanma konu-
sren gebe Arap toplumlar, yeni inanla birlikte gelen motivasyon sonrasnda hzla byyen bir imparatorluk yaratma abasna girerken, yzyl-
larn acsn karrcasna bilim ve felsefeyle tanmann cokusunu yayordu. slam Peygamberi, izinden yryenlere "Bilim inde de olsa gidip
kltrleri, bilgi birikimini, kendince bir szgeten geirdikten sonra ounu "yok sayma" politikasnn tersine, fetihi Mslman toplumlar, dene-
karn, hi deilse ilk yzyllarnda, Yahudi ve Hristiyan inan sistemlerinin geleneksel tavrndan olduka farkl bir yol izledi ve kltrel buluma-
hemen dibinde yaanan, olduka hzl ve etkili bir "devrim" gibi grmek
gerekiyor, slam ncesinde dank gebe kabileler halinde yaayan ve
her dnem blgede egemen olma potansiyeline sahip byk glerin hk-
m altna girmeye yazgl gibi grnen bir toplum, yeni dinle birlikte tari-
bir seyir izlediinden; szgelimi Roma'nn ilkin ikiye blnp sonra Bat'nn paralanmas sonucu ortaya kan koullardan ya da Bizans'n birka
yzyl iinde gcn yitirmesi ve uzun sreli savalarn randaki Sasanileri de ypratmas sonrasnda Ortadou'da oluan iktidar boluundan sz
yazgsn paylard.
fazla bir sre iinde, slam imparatorluunun Bat Hindistan'dan spanyaya dek uzanan bir corafyaya egemen olmasn, baka bir eyle akla-
denetimleri altna alamazlard. Romann byyp, snrlarn btn Akdenizi evreleyecek oranda geniletmesi yzyllar almt. Eer Makedonyal
ksa bir zaman dilimi iinde bylesine geni topraklara hkmetmeyi baaran bir baka uygarlk yoktur.
tejik yetkinlie dayandrmamt. ki temel ilkeyi srekli gzeterek baarya ulamt gen Makedonyal: Bilgiye sahip olmak ve ele geirdii topraklarn kltr ve bilgi birikimini zor yoluyla yok etmek yerine, o birikimle
rsnn ardnda, igalcilii deil "btnlemeyi" yeleyen bu politika yatyordu. slam uygarlnn da ok byk oranda bu bak as sayesinde
sekizinci yzyldaki gz kamatrc gelimeleri saladn syleyebiliriz.
olarak yaam bir toplumun, slam sonrasnda olduka hzl biimde yer-
dr. O kadar ki, randan Endlse dek uzanan topraklarda birbiri ardna
cdr.
leik kltr ve gelenekleri yok etmek yerine onlardan yararlanma ve elinde tutmay yelemesi olarak kar karmza. Bu, slam tarihinin btnne
yaylan, nceden belirlenmi kalc ve deimez bir strateji olmamakla bir-
likte, en azndan onuncu yzyla dek varln srdrm bir eilimdir, ik-
tidar yaps netleip, sosyal ve siyasi kabuu din adna her trl deiime
kar korumaya kararl muhafazakr dinsel otorite kendini belli ettiinde,
ilerideki blmlerde greceimiz gibi, bu bilgiye ve bilime ak, istekli tavr
bilim tutkusuna ynelik ideallerine olabildiince bal kalnd ve bu sayede o gz kamatrc baarlarn elde edildii sylenebilir.
retilerine ramen Mslman fatihler, fethettikleri yerlerdeki yerel kltrlere belli bir hogryle yaklatlar," diyor Colin Ronan. "yle ki, kurduklar saraylarda yerel sanat ve bilgiler ile slamiyetin Arap tarzlarnn
lk aa kt; Osman ldrlp Ali tehlikeli koullar altnda halifelie geince de sava patlad. arpmalar ancak Ali'nin kendisinin de 661 ylnda
di; hatta balangta seimlik bir grev olan ve ideal olarak da hep yle
kalmas istenen halifeliin, soylu bir Mekke kabilesi olan Emevilerin hanedanna mal olmasyla daha da kzt. 680'de Alinin kk olu Hseyin,
Emevi halifesi Yezide bakaldrnca ikinci i sava balad. Hseyinle kk kuvvetinin ou, Kerbelda ldrldler. Bylelikle Peygamber'in to-
750 ylndan sonraki sre, bir yandan kendi iinde ciddi ayrlklar
iin, erken gelen olgunluk ann balangc olarak deerlendiriliyor. Yaylma ve byme, "doal snrlar" kabul edilebilecek bir noktaya gelip da-
yanm ve bir anlamda iin daha zor ve ayrntl aamas balamt: Kendi
iine dnmek ve evrensel bir slam kltrn biimlendirmek. Klla egemenlik altna alnan halklar, daha nce de belirttiimiz gibi belli snrlar
340
klp Abbasiler liderliinde Badatta yeni bir bakent kurulmas olarak ka-
Hindistan'dan getirilen astronomi ve matematik belgeleri incelendi, snfland ve Hint say sistemi yava yava Arapa'ya evrilmeye baland. Re-
gelen aydnlar, yeni bakent Badatta toplandlar," diye yazyor John Desmond Bernal. "Yunan biliminin nemli kitaplarnn Arapa'ya evrilmesine
Isak ve Sabit Ibn Kurra, Aristo ve Ptolemynin eserlerinin ounu Arapaya evirdiler." 341
ve nemli kurumu fazla hafife almak anlamna geliyor. Bilim tarihi konusunda en kayda deer aratrmaclardan biri olmasna karn Bernal, orto-
sine damgasn vurdu, iktidar, biraz sevimsiz grnen bir i sava sonrasnda kardei El Eminden zorla alm olmasna karn Halife Me'mun, sava ve iddetten ok bara deer veren, olduka iyi eitim grm, bilginin
gi"ye kar byk bir merak ve ilgi duyuyordu. Bat'nn, zellikle de Avrupa'nn ciddi bir "karanlk a" anlayna ve yobazla teslim olduu gn-
altna alma abalarnn yan sra, her dnem byk bir titizlikle "gizli" tu-
ieri girdi. Bugn de Gizay ziyaret edenler, Byk Piramitin iine Me'mun
tarafndan atrlm bu "yapay kap"y kullanarak giriyorlar.
yetecek deere sahip birka para altn bulduundan sz ediyorlar. 342 An-
cak o anahtarn nereye ait olduu, ne ie yarad ve daha sonra nereye gtrld belirsiz; tabii eer byle bir anahtar varsa.
ginlik elde etmek" iin girdiklerini ileri sryor. Oysa dokuzuncu yzyln
ryd ve binlerce yllk dev bir ta yapnn iinde kendi kasasna nakledecek
altn ya da mcevherden ok daha baka eyler bulmay umuyor olmalyd.
cak, grece daha "anlalabilir" nitelik tayan bir baka teze gre, aslnda
uygarln gizemli bilimi"ne ilikin belge ve kalntlar aryordu. 344 Binyllardr iine girmeyi kimsenin baaramad, g ve gizem simgesi Byk
Piramit'in, bilinmeyen dnemlerden kalma astronomi haritalarn, matematik formllerini, evrenle ilgili bilgileri ve dnyann uzak gemiinin kaytl olduu bir gnceyi ieren, "gizem kitaplar"na ev sahiplii yapt
Miroslav Verner, "The Pyramids: The Mystery, Culture and Science of Egypt's Great Monuments", s: 100
343 Tayeb El-Hibri, "Reinterpreting Islamic Historiography: Harun Al-Rashid and the Narrative
of the Abbasid Caliphate", s: 96
344 Graham Hancock, "Fingerprints of the Gods", s: 317
342
adam bir lider deildi. Siyasi ve felsefi anlamda da, olduka ciddi ve dneme gre hayli radikal kabul edilebilecek yeni aray ve sistemlere de n-
inin muhafazakr kanad, yani bir anlamda hukuk dzeninden de dorudan sorumlu olan "ulema" iin rahatszlklar balyordu. Eer Me'mun
oluturmakta kararl olduu merkezi devlet sistemi iin ulemann, yani din
Bata ran, Ortadou ve Kuzey Afrika olmak zere, Mslman fatihler, gir-
ta brakrsak) genel anlamda slam yneticilerinin hassas ve dikkatli davrandklarn ve farkl inanlara belli koullar altnda varln srdrme
eskilere dayanan ve sre iinde kendi felsefi argmanlarn, tartma deneyimlerini gelitirmi inan sistemlerinin mensuplar, slam ynetimi altnda olumaya balayan yeni uygarlk iinde ciddi bir "rekabet" unsurunun temsilcileri olarak ortaya kyorlard. Dier yandan, yerleik
Peygamber'in eitli konulara ilikin gr ve yorumlarnn derlemesi diyebileceimiz "hadis"lerden baka gvenebilecei bir kaynak yoktu.
mi iinde, derinlikli ve ayrntl bir ynetim gelenei oluturmasna elverecek deneyimi kazanma olanana sahip olmamt. Dier yandan, i alkan-
tlar da ieren bu ksa ama youn dnem boyunca "ie ynelme" ve kendi
eski bilgelik geleneklerine duyulan ilginin, fethedilen topraklardaki yerleik kltrn zmlenmesine ynelik bir isteklilii de beraberinde getirdi-
cesi ve kltr iin, son derece byk nem tayan, vazgeilmez bir adm
Bir baka deyile, Arap llerinde yaltlm bir "kabileler birlii" ola-
rak kalmay yeleyen bir toplum iin belki de ok byk nem tamayan,
ama ok geni bir corafya zerinde bir "dnya devleti" olmay semi bir
uygarlk iin "olmazsa olmaz" nitelik tayan ciddi bir grev kyordu ortaya.
bilgi birikimlerinden yararlanrken etki altnda kalarak "fethedilen topraklarda asimile edilmemek" iin, slam dnyas kendi zgn felsefe ve kltrn biimlendirmek zorundayd. stelik bu, ynetsel bir zorunluluk nite-
lii de tayordu bir yandan. Ynetim demek, "hukuk" demekti; hukuk da,
geni ve esnek olmalyd. Fethedilen her yeni toprak, yeni "yaam biimleri" ve gelenekler, dolaysyla karlalacak yeni koullar ve yeni ayrntlar
sayda farkl halk ayn merkezi yap iinde bir araya getirip bir "Roma Ba-
r elde eden slam devleti de bir "slam Bar" (Pax Islamica) yaratmak durumundayd ki, bunun yolu da kkl bir ynetim gelenei ve en nemlisi,
bir felsefe oluturmaktan geiyordu.
giriimler de, sekizinci yzyl ortalarnda Mutezile olarak bilinen bir aydn-
du. Bir baka ifadeyle Mutezile, "ayrlanlar" demekti ve Vasl bin Ata ile iz-
leyicilerinin, slam felsefesinin geliim srecinde ortodoks dnceden ayrlarak farkl bir yol izlediklerini vurguluyordu.
amlar boyunca yaptklar iler, nceden ilahi kararla belirlenmi bir yaz-
vunuyorlard. Bir baka deyile, yapt olumlu ya da olumsuz ilerin sorumlusu, dorudan doruya insann kendisiydi.
rn reddederek, "Ezeli ve ebedi olan yalnzca Tanr'dr" diyor ve Kuran'n "yaratlm" olduunu sylyordu. Tanr'nn insana verdii en byk armaann, doruyla yanl ayrt etmeyi salayan "akl" olduunu savunarak, akln koulsuz imandan stn olduunu vurguluyordu.
bal olarak, iyiliin karl dlse, ktln karl da ceza olmak du-
cehennemi, vahyi ve kerameti de reddederek ortodoks inantan net biimde ayrlyordu. Btn bu ynleriyle, slam dnce tarihinde "Akliyyun"
(Aklclk) olarak adlandrlan izginin ilk ve ana temsilcisi oldu.
koruma altna alan ilk nemli yneticiydi. Harun Reid dneminde yneti-
lerine yer bulabildiler. Hatta Mutezile dncesi, giderek Abbasi ynetiminin resmi ideolojisine dnmeye balad. Ancak muhafazakr kesimin,
dayd. "Hikmet Evi", ite bu nedenden tr slam uygarl iin can alc
nem tamaktayd ona gre. Oluturulacak bilim merkezi, eitimsizlikle
de mcadele edecek ve yksek bir slam kltrnn elit kesimden balayarak halk tabakalarna dek yaygnlatrlmasnda etkili rol oynayacakt.
kadim dnyann brakt bilgiler yeniden gn na karlarak, astronomi alannda slam damgas tayan yenilikler bunlar zerinde ina edilmeye balanmt. Tp ve anatomi konularnda byk admlar atld, Hipokra-
lard. Dolaysyla bu terim Arapa konuan, slam dinine inanan ve o dnemlerde kendi tebaasndan katk ve ortak alma bekleyen Arap ynetiminin korumas altna girenleri iermek zere kullanlyordu." 345
muhalefeti de hzland. Hikmet Evi'ndeki youn almalarn gz kamatrc baars ve Badattaki yksek yaam standartlar ynetim adna olum-
lu gstergeler olarak ne ksa da, krsal blgelerden balayarak dini anlamda honutsuz olan kesimin direnci krlamamt. Me'mun, bu noktada
sertlikle gitme yolunu seti ve "Mihne" olarak bilinen yeni bir sistemi uygulamaya koydu.
din adamlar, resmi otorite tarafndan dini konularda bir "snav"dan geiri-
345
Eloise Hart, "Pages of Medieval Mideastern History", Sunrise Magazine, April - May 1973
tatmin olmadnda, ifadeyi veren kii resmi grevlerden azlediliyor, hukuk sistemi iinde almas yasaklanyor ve dinsel otoriteden uzaklatr-
snda yer alan ortodoks ulema iinse Kuran ve Hadisler dnda hibir kay-
kartlk var olduka, sistem iinde "din ve inancn yneticisi ve koruyucusu" unvann tayan Halife'nin otoritesi de bir biimde sarslyordu ki,
Mihne de aslnda bu kayglar uzantsnda uygulamaya gemiti. Sorgulamalar "doru inancn test edilmesi" biiminde sunulunca, Mihne salt felsefi ya
grln tehdit eden ve ipotek altna alan bir tr "mahremiyet ihlali" grnmne brnerek, siyasi nitelik de kazanyordu.
yarglanp mahkm edilmesiyle sren bir "reaksiyon dnemi" balad. Dokuzuncu yzyl bitiminde Abbasi devletinden Mutezile dncesi ayklanp
346
atlmlarn yapld bir dnem olmann yan sra, merkez otoritenin ciddi
biimde glendirildii kritik bir evre olarak da deerlendiriyor. Berkey'ye
gre Mihne ile birlikte glendirmeye alt merkez ynetim, Me'mun
iin ia ile yaknlama isteinin gstergelerinden biri olarak da grlebilirdi, nk o, halifelii, tpk ia'nn mam' gibi, hem dinsel hem de siyasi
otoriteyi kendi elinde birletiren bir makam haline getirmeye alyor ve
akas kendi konumunu da mam'a edeer gryordu. 347 Berkey, buna
bal olarak, her ne kadar iman ile dnceyi, din ile de siyaseti birbirinden
ayrma yolunda admlar atm grnseler de, Memun ve izleyicilerinin ok
erken bir dnemde bugn "laik" olarak adlandrdmz sisteme yakn bir
oluuma yneldiklerini sylemenin doru olmayaca grnde. 348 nk
neresinden baklrsa baklsn, Me'mun ve dier Abbasi halifeleri, g ve
otoritelerini dinden almaya alyor ve sonuta teokratik bir devlet yapsn biimlendiriyorlard.
Fraternis ve Ortaa
Beinci ile dokuzuncu yzyllar arasnda ktmz bu ksa gezinti,
Jonathan Berkey, "The Formation of slam: Religin and Society in the Near East", s: 126
Jonathan Berkey, a.g.e, s: 128
tndaki topraklarda bu, fazlasyla anlalabilir bir durumdu elbette. Julianus tehlikesi ortadan kaldrldktan sonra Hristiyanlk resmi otoriteyle
Avrupa blgelerini denetimleri altnda tutan kavimler Katolik Kilisesi tarafndan baaryla ynlendirilip Hristiyanlatrldnda, byk kentlerden
liderleri, bu yolla, szgelimi bir Papann elinden ta giydiklerinde, krallklarn Roma hkmdarlyla edeer grebiliyorlard; nk varl orta-
iin bir zamanlarn efsane imparatorlarnn n ve prestijini elde etmek anlamna geliyordu. Avrupadaki pagan kkenli gmen ve sava kavimlerin
d. Bu, eski inanlarna bal kalmak isteyenler iin emberin iyice darald-
nn da habercisiydi. Kilise rgtlenmesinin hzla srd despotik derebeyi dzeni iinde Avrupann yalnzca kentlerinde deil, krsal
blgelerinde de snlacak yer says gittike azalyordu.
yllk bir sre boyunca, Avrupada ya da benzeri bir dinsel basknn btn
hzyla srd Bizans topraklarnda, Fraternis ile balantl bir iz ya da
bal olan bu insanlarn operasyonlar srasnda byk lde datldklarn, kouturma furyasndan kurtulmay baaranlarn da kendini gizleyerek yaamaya devam ettiini gsteriyor. Szn ettiimiz drt yz ylk
sre iinde ok sayda yeni kuan gelip getiini, zamanla birlikte insan-
dou Anadolunun mtevaz yerleimlerine ya da Karadeniz kylarna ekilen; sava snfl toplumlarn ortaya kt ve Hint-Avrupal aknclarn
doudan gelip Anadolu'yu igal ettikleri srada kltr ve inanlarn Ege
kylarna tayp varlklarn srdrmeye alan; ikinci binyln ortalarn-
neminin zorlu despotizmi iinde var olmay srdrmenin yan sra, zaman
iinde resmi klt zerinde sz sahibi olmay beceren; Mithra localaryla
devlete hkmetmeye alrken Hristiyanlk gibi gl bir rakibe kar direnip, kendi iinden karizmatik bir imparator karmay baaran kkl ve
inat bir hareket, bunca zorlu engelle dolu uzun bir sreci atktan sonra
Ortaa'n bask koullarna direnemeyip dalm olabilir miydi?
Buna paralel bir baka soru daha sorulabilir: Yedinci yzylda slam
imparatorluunun yaylmas srasnda, dnyann deiik lkelerinde Kilisenin dnce ve inanca ynelik basksndan kaan aydn, bilim adam ve
lemeye bile baladklarndan sz ettik. Bu dnem iinde, Fraternis yelpazesi iinde yer alan gruplarn yelerinden bazlar da slam lkelerine snm olabilir miydi? Kardelik misyonuyla ilgili izleri Dou'da bulabilir
miydik?
sini salamt. Eer son derece kritik bir dnemde slam ortaya kmasay-
dan bazlarnn yeleri de, gvenli grnen dou kentlerine snm olabi-
lirdi.
lerin antik a dnr ve bilim adamlarnn yaptlarna byk ilgi duyduklarndan sz ettik. Bu dnem boyunca Pythagoras ve Platon dncelerinin hem sarayda, hem de Badat aydnlar arasnda belli bir sempatiyle
karlandn; Babil ve Msr'n "astronomik gizemleri"nin dikkatle aratrldn biliyoruz. Bu durumu, Halife Mtevekkil den sonra eski ynetimden kalan izlerin yok edilip, Mutezile aydnlarnn datlmasn izleyen
dnemde, ortodoks din adamlarnn, Me'mun bata olmak zere eski halifelere ynelttikleri sulamalar da doruluyor. ddialara gre "putperest
yabanclar" sarayda nemli grevlere getirilmi; Memun ve izleyicileri,
Helen dncesinin etkisi altna girerek, ynetimi ve din kurumlarn yozlamaya srklemilerdi.
turmalara ramen bu kltn yeleri, Hermes, Mithra ve Yeni Platoncu dncenin bir bileimi olan dinsel felsefelerini terk etmediler. Ancak 830
ylnda Badat halifesi, Bizansllara kar yrtt bir sefer srasnda rktc mfrezesiyle birlikte Harrana girdiinde, varlklar tehlikeye girdi.
rkek ve tedirgin davranlarla karlamaya alk olan Halife Memun,
duunu bile bile bu 'inanszlar', her zamanki drstlkleriyle, sorular basite 'Hayr' diye yantladlar. Bu cesaret, Me'mun'un houna gitmiti. Bek-
lenenin aksine, onlar idam etmeyip bunu erteledi ve o tekrar geri dnene
dek Mslman -ya da Hristiyan- olmalarn nerdi." 349
noktann daha altn iziyor: Halife Memun dhil, slam yneticileri iin
"putperest" olarak kabul edilen eski inan mensuplarna ynelik bir hogr sz konusu deildi; bu anlay ancak Hristiyan ve Yahudi gruplar, yani
ayn tek tanrl din ailesine mensup insanlar iin geerli olabiliyordu. O
unun tavsiyesine uymalar sayesinde kurtardlar: 'Kendinizi Sabiler olarak tantn. imdi oktan yok olmu bulunan bu eski kltten, Kuran'da da
Hellen bilimi ve kltryle ilgili bilgileri yerel aydnlar o denli etkiledi ki,
yalnzca Hikmet Evine kabul edilmekle kalmadlar, ders vermeleri ve ki-
taplarn yaynlamalar iin davet edildiler, hatta kendi Yeni Platoncu okul-
larn amalarna bile izin verildi. Sonuta ortaya kan ey, 350 yl nce
di." 350
Hartn anlatt hikye, bizim iin birok bakmdan ilgi ekici. Her
eyden nce, dier tek tanrl dinlerin inananlar gibi hogryle karlanmayan eski inan kltleri mensuplarnn, "Sabi" olduklarn syleyerek slam devletinden kabul grmeyi baarabildiklerini ve bu sayede Badat gibi
byk kentlerde barnabildiklerini reniyoruz. Sonra, belki bundan daha
nemlisi, gemii en az on iki bin yl ncesine dayanan Gneydou Anadolu'daki Harran kentinde, neredeyse bire bir "Fraternis modeli"ne uyan bir
grubun varln hissettiren iaretler kyor karmza. Son olarak, Ba-
dat'ta byk bir saygnlk elde eden bu gruba mensup bilgelerin, Hikmet
Evine kabul edildiklerine, kltr seferberliine katldklarna ve o nl
ruz.
datta etkin grevler stlendiine ve Abbasi ynetiminde nfuz sahibi olmay baardna ilikin hi de yabana atlamayacak ipular sunuyor.
350
Me'mun ve kurmaylarnn, ynetimin en tepesinden tabana doru kademeli olarak inen bir rgtlenme abas iine girdiklerini; inan formln akl
list deil, "sekinci" bir tavr iinde olduklarn ve son olarak kendi inan
prototiplerini kitlelere kabul ettirebilmek iin Mihne gibi bir sisteme bavurduklarn dnnce, resim biraz daha netlemeye balyor: Dorudan,
barol stlenmese bile, en azndan "danman" dzeyinde, Fraternis dncesi hem felsefi hem de siyasi anlamda, Me'mun ynetimi altndaki
Badattayd.
unlaan basklar nedeniyle hibir biimde varln srdremeyen Fraternis, eer gerekten uzunca bir sre Harran' bir tr snak gibi kullanp,
dokuzuncu yzylda Abbasi ynetiminin himayesi altnda varln glen-
dirmeyi baardysa, daha sonra ortodoks din adamlar iktidar zerinde yeniden denetimi ele geirdiklerinde, bir anda nereye kayboldu? Eloise Hart,
sz konusu aydn grubunun, Harran' "dou ile bat arasnda bir kpr"
gibi kullandn dnyor. Aa yukar onuncu yzyl balarndan itibaren, yani Badat'taki ynetim deiip dini basklar ortaya ktktan hemen
sonra, Fraternis etkilerinin izlerine Anadolu ve Balkanlar'da yeniden rastlamaya balamamz, bu gr destekler nitelikte.
bir aradan sonra yeniden Roma topraklar zerinde, bu kez "sapkn mez-
hepler" kimliiyle (ve Kilise'nin ban epey artacak uzun bir sreci ba-
latmak zere) ortaya kyordu. Bir sonraki blmde, direni ve muhalefetle birlikte o eski idealin de kesin olarak Avrupa'ya tanmasn,
ayrntlaryla inceleyeceiz.
III
AKLIN VE GZEMN DRL
tularda seyreder ve "tepede" alnan kararlarn kitlelerde sindirilmesi, doal bir diren nedeniyle uzun srelere yaylr; hele bu kararlar, insanlarn
yaam biimleriyle ilgili kkl deiimleri gndeme getiriyorsa. Hristiyanln Roma topraklar zerinde yaad serven, bu nedenle olduka sancl ve zorlu aamalardan gemek durumunda kald. Resmi kanallarn zorla-
resmi tarih szcleri ve kimi ortodoks akademisyenler, Roma'nn Hristiyan oluunu, halkn belli bir kesiminin zaman iinde tercihlerini bu ynde
dininin de genel hatlaryla bugn bildiimiz biimde yaygnlat ve sonunda ynetim katnda kabul grme noktasna geldii dncesini, tarih
zmlemelerine egemen klmaya altlar. Oysa gerek durum, Kilise
doktrinine bal tarihilerin anlattklarndan ok daha farklyd.
u kez ran kaynakl dualist (ikici) geleneklerle ve arlkl olarak da gnostik okulla i ie geerek bym; misyonerlik abalaryla tand Avrupa
Bu dank grnt altnda bile batda drdnc yzyl balarna dek hibir zaman yaygn ve genel kabul gren, "majr" bir inan olarak belirmedi;
doudaysa kimi blgelerde byk cemaatlere sahip olurken, kimi blgelerde hibir varlk gsteremedi, "ilk Kilise" olarak bilinen oluum, zaten i
alkantlar srasnda resmi otorite tarafndan askeri yntemlerle datlan
kk bir misyonerler grubuydu. Onun mirasn stlenme iddiasndaki "Kilise Babalar"ysa, Mesih dncesinin en muhafazakr ve en sekter kesi-
mini oluturuyordu.
m" kitlelerin dini olarak, bir tr "muhalif hareket" olarak doduu ve gelitii iddias. Tarihsel geliimi, dzenle olarak ileri giden "izgisel" bir sre olarak grme eiliminin, byk oranda nyarglarla beslendiine
nceki almamda 351 deinmitim. "Pozitivist" ynteme bal kalma ve
"bilimsel" olma iddiasndaki on dokuzuncu ve yirminci yzyl modern dncesi, insan topluluklarnn geliim srecini zorunlu bir "toplumsal iler-
leme" yasasna bal olarak grme alkanln gelitirdi. Tarihe genel olarak "doru" noktalardan bakan ve grece en salkl analizleri reten
Marksist dnrler de bu eilime sk skya bal kaldlar.
izliyordu. Buna gre, "kleci sistem"in yerini alan "feodal dzen" nasl re-
"ileri doru" bir deiimse, ok sayda farkl inan kltnn yan yana var
Hristiyanlk da "pagan" dinlere gre ileriye doru atlm bir adm olarak
grlmeliydi. ounlukla, eski inan kltlerinin "yerel" dinler olduu, Hristiyan tektanrc dncesininse, "evrensel nitelik tad" gibi, hi de
salam dayanaklara sahip olmayan bir tez gelitirildi. Ayn bak uzantsnda, az saydaki, gvenilirlii tartlr durumdaki veriden de yola karak, Hristiyanln imparatorluk inan sistemine ve siyasi yapsna kar
lumsal ilerleme ilkesi uzantsnda "zorunlu" bir deiim olarak grmek kadar vahimdi. Bir nceki blmde ksmen deindiimiz gibi, Roma'nn ya-
ren kimi byk isyanlar saymazsanz, Roma tarihinde kleler ile kle sahipleri arasnda kkl bir "snf savam"nn izlerine de rastlamazsnz.
Feodaliteyi ortaya karan koullar ne snf savamndan dorudan etkilenmitir, ne de retici glerin zorunlu geliimiyle domutur.
deiim deildi; ok farkl imparatorluk politikalaryla ve daha "denetlenebilir" d koullarla, byle bir tarm sisteminin ve kapal ekonominin ortaya
sefi akmlarn abalar, byk dnrlerin katklar ya da yeniliki fikirlerin mcadelesiyle deil, gc ve iktidar elinde bulunduran imparatorlarn
ayrntlara dek birok ynyle Hristiyanlk, ak seik, bizzat Roma imparatoru ve resmi otoritesi tarafndan, ok sayda yerel unsur da devreye so-
kularak formle edildi. Yani, yaygn ve egemen din olarak Roma topraklarna hkmeden karakteri, doduu ve ortaya kt andaki otantik
halinden olduka farkllamt.
yolundaki grler de, en hafif deyile "abartl" olarak kabul edilebilir an-
cak. Galile'den Anadolu'ya tand dnemde, yerel kltlerle youn etkileime giren farkl gruplarn deiik ynlerde devam eden dnsel yolculuuyla Mesihi "temel"ide, ksmen imparatorluun basksna maruz kalan
lerde, basklardan nasibini alan kltler, gizliden gizliye Fraternis tarafndan desteklenen Bacchus-Dionysos cemaatleriydi ki, eer herhangi bir din-
olarak kaldlar. Hristiyanlksa, en azndan ilk dnemlerinde, bask altndaki Dionysos kltyle etkileime girdii oranda klelerin ve yoksullarn ilgi-
gruplardan biri haline gelmeyi baard dnemlerde, gcn ve dayanan yoksul kesimlerden ya da klelerden deil, tam tersine, iktidardaki Fra-
ternis yanls Mithra gruplaryla kar atmas iine giren, soylu, zengin
kesimden, yani egemen snftan alyordu. Eer varlkl ve siyasi nfuza sahip kesimin koruyuculuu altna girmeseydi, resmi din haline gelmek bir
yana, byk olaslkla yaygnlama olanaklarn bile bulamayacakt.
temalarnn, ac eken insanlar avutucu niteliini dayanak olarak gsteriyorlar. Oysa burada unutulan, dikkatlerden karlan olduka nemli bir
yanlg var: Mesihilik, en azndan ilk ortaya k dnemlerinde "manevi
kurtuluu" (Salvation) deil, gerek anlamda, yani "dnyevi yaamda" bask ve zulmden kurtulmay salayan somut bir deiimin haberciliini ve
arsn yapyordu. Dinin Yahuda topraklar zerinde domu olmasnn,
Tanr'nn kendilerini (daha nce de birka kez olduu gibi) somut biimde,
"bu yaamlar" srasnda esaret ve baskdan kurtaracana, Mesih'i bunun
iin yollayacana inanyorlard. Ayrca, "dnyann sonu" benzeri inanlar
du. Bir baka deyile, sonradan Hristiyanln temel dncesi haline gelen "Tanr'nn plan uyarnca insanlarn ruhlarnn kurtuluu" unsuru, bu
insanlarn retisinde ok baka biimde anlatlyordu.
nin deil, tam tersine, "pagan" olarak nitelenen Anadolu kkenli eitli Yunan gizem taplarnn rnyd! Yani eer Roma topraklarnda yaayan
yoksul ve ezilmi insanlara ekici gelebilecek, avutucu nitelik tayan bir
tamaya hazrlanan egemen snf temsilcileri oldu. Constantine ve kurmaylar 325 znik Konseyi'nde son rtular yaptklarnda, yz yl nce-
rtrc bir grnm almt. (Bu nedenle, bugn Kitab Mukaddesi dikkat-
li bir gzle okurken, Eski Ahit'in bitiminden sonra balayan ncilin sayfalarnda, hem kltrel, hem geleneksel hem de "ideolojik" anlamda ciddi bir
kopuu, slup ve anlay ayrln fark etmemek mmkn deildir.)
nlmasna karn, imparatorluk halklar Hristiyanl kolay ve abuk benimsemedi. Yerel inanlarda yaayan tanr ve yar-tanr figrlerinin "Aziz-
insanlarn tercihlerinin zorlaycl karsnda Meryem Ana figrnn ncilde yer aldndan ok daha fazla nemsenerek ne karlmas; kimi eski
r iinde "yortu" olarak yer almasnn salanmas, ileri bir miktar kolay-
latrmt belki ama zellikle Avrupa topraklarnda direnci krmak olduka zor grnyordu.
dinleri yasaklayan, tapnaklar kapatp cemaatleri datan bir despotik zihniyetle karlayordu.
zenli son direni, Virius Nicomachus Flavianus nderliinde geliti. Roma'nn etkin ve nfuzlu ailelerinden birine mensup olan Flavianus, kendi-
larna ilikin ilgin ipular buluyoruz. Konumalar genellikle felsefe, edebiyat, din ve "antik bilgi" zerinde younlamt ve Romann kltrel mi-
kar fiilen savat ama yenik dnce 394 ylnda intihar etti. Direnie destek veren senatrler ok ksa sre iinde yok edildi, Mithra gruplar datld, liderler tutuklanp ou ldrld. Fraternis in, uzun sre iktidarn
olanlar dorudan kar koymay deil, bir tr pasif direnii yelediler, inat
edenlerin bana neler geldii dnlrse, bylesi daha akllcayd hi
kukusuz. Sessizce, Hristiyanl kabul etmi grndler; kiliselere gitmeye, Pazar ayinlerine katlmaya, sa adna dua etmeye baladlar. Drdnc
yzyln nl Yunan retorikisi Libanius, unlar sylyor:
353
Robert A. Markus, "From Rome to the Barbarian Kingdoms" (John McManners editrlndeki "The Oxford Illustrated History of Christianity" adl derleme, s: 67)
rinde, yeni dini duygularn sergilerler. Birlikte dua ettikleri Mesih inanllarnn saylarn kabartyor grnrler. Hi kukusuz gerekten dua ederler ama bulunduklar mekna hi de uygun olmayan farkl szlerle." 354
Robert Markus da deiniyor: "Birok Hristiyan, geleneksel Roma enliklerine katlmaya devam etti; bazen kiliselerde dans ederek, mezarlk trenle-
gnlk yaam iinde zlmemekte direndii Orta ve Kuzey Avrupa blgelerinde. Sonuta, istenen oluyordu: Kuzeyli Viking boylar dhil, Avrupann
bir dnem Roma imparatorluu ile yakn ilikide bulunan "barbar" halkla-
simdeki halklarn vazgeemedikleri eski alkanlklar, yani hasat enlikleri, ekinoks ve gndnm bayramlarnn asimile edilip Hristiyan kltrne ithal edilmesine izin verildi. Baz blgelerdeki yerel ilahi glerle ya da
kutsal olduu kabul edilen kiilerle ilgili inanlar da, bu figrlerin Hristi-
kimliini srdren kii ve gruplara, var olmay srdrmenin olas bir yo-
354
355
luyla ilgili fikir veriyordu. Aktan aa Kiliseye ve onun temsil ettii res-
karmaa iinde "din snrlar" iinde kalr grnp kendi varlklarn gizlemeleri daha kolay ve risksiz grnyordu.
rumdayd ve artk kendi istihbarat sisteminin ilk rneklerini de oluturuyordu. Sradan birer kyl gibi grnp evlerde gizli toplantlar yapanlar;
her kesim iin, iki nedenden tr yreklendirici nitelik tayordu. Birincisi, yine daha nce deindiimiz gibi, bilime ve felsefeye daha anlayl ve
uzaklamak gibi bir seenek kyordu ortaya. kincisi, Kilise artk btn
hzla kuatmaktayd.
660 ylnda, Dou Anadolu'da yaayan Constantine adl bir kei, ken-
mrl olabileceini dnmyordu. Ancak kendilerine "Paulisyenler" diyen bu grup ksa bir sre iinde dou blgelerinde glendi ve zellikle de
yordu.
retileriydi. Birbirinden farkl Mesihi gruplarn Anadolu'da yanda bulmaya alt gnlerde Paul, dnemin byk metropollerinden Antakyann piskoposu ve ruhani lideriydi. Ancak grleri ve savunduu deer-
cak Tanr iin geerli olabilirdi. sa, vaftiz edilmesi srasnda o bilgeliin
baka gre gre, Paulisyenlerin esin kayna olan Paul adl kii, szn
daha ge bir tarihte, yine Samosata'da doup byyen bir baka Paul, dncesi ve retileriyle sivrilip kendisine yanda bulmu ve sonraki yzyllarda ortaya kan "sapkn" mezheplerin fikir babalarndan biri haline gel-
lu'dan balayarak Yakndou'ya yaylan dnce ve retisiydi; genel hatlaryla, Zerdt dini, gnostisizm ve Yunan topraklarndaki Mesihi inanlarn bir tr bileimi de denebilir. Mani, tpk Zerdt dncesinde olduu
356
gibi, evrende "iyi" (k) ve "kt" (karanlk) ilahi gler arasnda bitmeyen
arnm tutmaya balyd. Maddi dnya, hrslar ve maddesel karlar insanlarn ruhlarna egemen klmaya alan ktln tanrsnn yneti-
leriyle mmknd. Bireysel selamet iin Mani, arnm ve saf bir yaam
ran'dan Anadolu'nun dousuna, oradan da Suriye ve Filistin yoluyla Msr'a dek ulam; birok yerde gnostiklerle birleerek ciddi bir yaygnlk
nceyi yaymaya alan, Kallinikenin olu Paul' esin kayna olarak ka-
bul ettikleri iin Paulisyen adn almlard ve varlklar hem Kilise hem de
bir kolektif dzen iinde yrtyorlard. Buna karlk, kendi iinde belli
aamalar ve dereceleri ieren bir "inisiye sistemleri" vard: 357 Tpk eskinin gizem kltleri gibi!
yalnzca grnrde datmt. Cemaat, gizlilie elden geldiince zen gstererek varln "yeraltna" tamay bildi ve sekizinci yzyl sonlarnda,
daha da glenmi olarak bir kez daha ortaya kt. stelik kendi askeri
aklanamazd. Ortada ciddi bir "felsefi yaknlk" ve grmezden gelinemeyecek bir karlkl sempati de sz konusuydu. Bylece Bizans iin Paulis-
olarak adlandrlan
bir "Altn a" yaandndan sz etmitik. Yine ayn dneme ait eitli veri
tirmitik. Bunlarn altnda, tam da ayn dnemlerde, Abbasi ynetimiyle Dou Anadoludaki Paulisyenler arasnda bylesi sk bir yaknlk ve
ibirliinin ortaya kmas, ok da artc grnmyor. Despotizmi, taassubu ve Kilise diktatrln ortadan kaldrmay, eski ve kkl "eitlik,
Paulisyenlerin lideri Khrisokheiros ldrlm, Divrii kalesi yaklp yklm ve kanl bir sava sonrasnda cemaat bir kez daha yenilgiye uratl-
358
Arapa "Doulu" anlamna gelen "arkiyyun" szc Yunan diline "Sarakenoi" olarak girmi ve szck Hristiyan dnyasnda "Sarazen" biimini alarak zamanla "doulu dmanlar"
belirtmek zere, tm Arap ve Mslman halklar iin kullanlmt.
Makedonya dolaylarna yerletirdiler. Bu insanlar, yeni yerletikleri topraklarda bir sre tedirgin, sessiz ve rkek davranacaklar; yeniden harekete
gemek iin uygun bir frsat bekleyeceklerdi. Onuncu yzyln ilk yars bo-
dan bitirmeyi umuyordu. Ne var ki kendinden emin hkmdar, ok iyi rgtlenmi savalardan oluan Bulgar birlikleri karsnda ummad bir
yenilgiye urad ve ancak, sava tazminat demeyi kabul edip geri ekile-
gneye inip Varna nlerine dek ilerleyen Bulgarlarn 681 ylnda kurdukla-
salamt ki, lkedeki taht kavgalar ve i kargaalarla beklenmedik derecede skntl bir dnem yaamaya balad.
Bizans'n iki bal siyasi yaam, belli bal iki byk partinin nfuz ve
Daha doru bir ifadeyle, kentli halkn politik etkinlii ve talepleri, aslnda
yordu. Yneticiler ve politikalar belirleyenler, egemen snfn, kar atmas iindeki ana gruplaryd; parti yeleriyse, ounlukla kentli Bizansllar.
oluturmaktayd; ynetici tabakaya gelince, bunlar grne gre mavilerde zellikle Grek-Roma aristokrasisinden eski byk arazi sahiplerinin
temsilcilerinden, yeiller partisindeyse ticaret ve zanaat erbab ile ounluu devletin dou eyaletleri kkenli, saray ve mali idare hizmetinde yk-
selmi unsurlarn temsilcilerinden oluuyorlard. Bu yzdendir ki yeillerin monofizitlie ve dier dou sapkn mezheplerine taraftar olmalarna
karlk, maviler Grek Ortodoksluunu temsil ediyorlard." 360
te 695 ylnda bu iki byk partiden Maviler, ani bir darbe dzenle-
yerek II. Justinianus'u tahttan indirdiler ve Leontiosu imparator ilan ettiler. Beklenmedik bir yazgyla yz yze gelen eski imparator Bizans'tan
irdi. Bu zor gnlerinde yanna snd hkmdarlardan biri, verdii byk destekle ona yeniden Constantinopolis'e gidip tahtn geri alma olana
da salayacakt: Bulgar kral Tervel.
sonra Bulgarlarla iyi ilikiler kurarken, Tervel'e de Caesar unvann vererek, resmi devlet trenlerinde zel konuu olarak yanna oturttu. Bulgar
zleyen yllar iinde ksa aralklarla ortaya kan yeni savalar ve he-
men ardndan gelen bar dnemleri, Bizans ile Bulgar devleti arasndaki
snrlarn srekli deimesine olduu kadar, her iki halk arasnda kltrel
ilikilerin de alabildiine younlamasna yol at. Bu tr durumlarda dinsel egemenliin ne denli gl bir unsur olduunu bilen Kilise, misyonerlik
etkinliini ustaca kullanarak, kendi snrlar iinde kalan Bulgar ve Slav kit-
lelerini dzenli olarak Hristiyanlatryordu. ncil oktan Slav diline evrilmi ve Trakya'daki halklara ulatrlmt bile. Bizansta yaayan Slav ve
cak kadar siyasi kltre ve kkl bir gelenee sahip Roma'nn miraslar-
nn dinini kabul etmeyi ekici bir fikir olarak gryordu. Bu sayede hem
"evrensel" nitelik tayan bir rgtlenmeyle btnleerek, o imparatorlu-
un bir paras olacaklar, hem de kendi halklarn ok daha kolay ve sistemli biimde ynetmeyi baaracaklard.
doudaysa Bizans imparatorluu. Bulgar Krall, Hristiyan sistemine entegre olmak amacyla dorudan doruya Frank devletine bavurdu ve tem-
silciler gnderdi. Ancak Bizans, bu duruma seyirci kalmaya hi niyetli deildi, iki devlet arasnda zaman zaman epey kanl bir grnm kazanan
savalara karn, "youn ilikiler" sz konusuydu ve Bizans topraklarnda
Bulgarlar, snrn dier yanndaysa Hristiyan Bizansl halklar yayordu.
Ara yol ok ksa srede bulundu ve Bulgar Krall yzn yeniden douya
evirerek, yeni diniyle tanmay kabul etti. 870 ylnda Constantinopolis
Patriklii araclyla Bulgarlar Hristiyanlatrlyor ve Bizansa bal Bulgar Ortodoks Kilisesi kuruluyordu.
kn"larn Trakya'ya srgne gnderilmeleri, aa yukar tam bu dnemlere denk geldi. Hristiyanlk henz Bulgar topraklarnda ok yeniydi; Kilise
yeni snfn gelimesi, Bulgaristan'da kk kyl iletmelerinin gerilemesiyle ayn zamana rastlam ve tarm topluluklarnn kn hzlandrmt," diyor Dmitri Obolensky. nl tarihiye gre sk yaanan savalarn
verdii zararlarn yan sra, Balkanlarda 927 ylnda yaanan byk bir
ktlk tarmda hasat verimliliini ciddi biimde drm ve bu gelime
satn alnarak feodalleme ivme kazanmt. 361 Olumsuz ekonomik koullar, yoksulluk, alk, feodal basklar ve despotik ynetim, Trakyadan Bal-
kanlarn kuzeyine doru uzanan bir blgede yaayan halklar, byk bir
halkla kaynatlar ve onlarn takdirini kazandlar. Drsttler, yalan sylemiyor ve iten davranyorlard. Maddi karlar deil, insani deerleri be-
yoksul halkn yannda yer alyor, korkmadan resmi otoriteye kafa tutabiliyorlard. Onuncu yzyln ilk yarsnda, bilgelii ve dervi yaamn her eyin stnde tutan bu ilgin insanlarn arasndan, kendisine Bogomil (Slav-
baladnda, yoksul kitlelerin, devlet ve kilise basksndan ylm kyllerin desteini almay baard ve Balkanlarda, Trakyadan Makedonyaya
dek geni bir blgede hzla yaylan bir hareketin ncs oldu.
gibi Bogomiller de saf bir ruhi dindarla ve ciddi biimde dervie bir ya-
361
kilise olan mevcut dnya dzenini de reddetmek anlamna geliyordu. Bogomillik hareketi egemenlere, gllere ve zenginlere kar protestonun bir
ifadesiydi." 362
batya doru hzla yaylmaya balad. ok ksa bir sre iinde Srbistan ve
arasnda geen yazmalarda, Torino ve Verona blge snrlar iinde Bogomillerin etkinliklerine ska rastlanmaya balandndan sz ediliyordu.
Anadoluda da durum farkl saylmazd. Paulisyenlere yaplan onca zulmden sonra ayn dnce ve rgtlenme, Bogomillik kimliiyle yeniden or-
gomilizmi bir tr "din" olarak grme eiliminde. Oysa bu, ciddi bir yanlg.
Tpk Paulisyen hareketi gibi (ve onun bir anlamda "devam" olarak) Bogomil gruplar, Hristiyan egemenliinin olduu blgelerde bir tr muhalif
direni olarak ortaya kmlard ve dnce, gelenek ve rgtlenme yntemlerinin Hristiyanlkla hi ilgisi yoktu. Bal bana bir "din" de deildi
362
363
Bogomilizm; spiritel ynleri ne kmakla birlikte, daha ok hcre rgtlenmesine dayal siyasi bir yaplanmay artryordu. Esas olarak, bir
lider Bogomilin bile kim olduu belirsizdi. Belki de birden fazla insan, ayn
nnmyor, onlarla ancak bu gruplarn yneticileri araclyla iliki kurulabiliyordu. Cemaat, genel olarak "ierdekiler" ve "dardakiler" olarak iki
da yer alabilmek iinse, ilkin gven ve takdir kazanmak, ardndan da localara "insiye" olmak gerekiyordu, ilk giriten itibaren, zamana ve inisiyenin
kiisel yetkinliine, baarlarna bal olarak yukar doru ykselen "ara
aamalar" balyor; geride braklan her bir aamann sonunda derece atlayan inisiye, yeni bir "sr" renme ansna kavuuyordu. Ksacas, birok
ynyle Bogomil hareketi, eski gizem kltlerinin ve Pythagoras Kardeliinin devam ya da yeni bir versiyonu gibi grnmekteydi.
lantl" bir tepkiden ok, o dinin btnletii despotik siyasi yapy hedef
alan muhalif bir tavr olmas gibi. Din ya da inanla ilgili ayrntlar, Bogo-
temalar, gayet yakndan tandmz, olduka eski ve kkl bir evren anlayyla byk paralellikler ieriyordu.
G, iktidar ve byklk hrsyla Tanr'ya isyan ettiinde "spiritel evren"den kovulmu, bunun zerine, ona btnyle kart bir "maddi evren"
yaratmt. Yani bizim iinde yaadmz, "alglanabilir evren". Satanael'in
maddi dnyann efendisi olan kt oulun adndan, Tanr'y ifade eden "El"
taks karlm ve yalnzca Satan'a dnmt (eytan). Artk evren, bu
iki gcn, ktlk ve iyiliin srekli savamna sahne olmaktayd.
ktlklerin ve iblislerin ba olan eytan, bir zamanlar Kuds'teki kilisedeyken, sonradan Constantinopolis teki Ayasofya'ya tanm ve oraya
yerlemiti! 365
sz konusuydu. Krsal kesimde, Bogomillerin denetiminde olan kk yerleim blgelerinde titizlikle seilerek harekete ilk admlarn atan inisiye-
ler, yalnzca inan ve felsefe alannda eitilen bir "mritler grubu" olu-
olsalar da, mcadele ettikleri bir "dnya sistemi" karsnda nihai baarya
bir hzla yaylmaya ve Bizans' ciddi biimde tehdit etmeye balad. Cons-
nerleri, imparatorluk snrlar iinde halkn sempatisini toplayp dncelerini yaymay baaryorlard. Anadoludaki kimi manastrlar btnyle
Bogomil kontrolne gemi; burada yeni inisiyeler yetitirilmeye balanmt.
365
Michael Angold, "Church and Society in Byzantium Under the Comneni", s: 481
millere kar byk bir askeri harekt dzenlendi. Uzun sren kanl bir
operasyon sonrasnda gruplar ve localar datld, direnen ve savaanlarn
ou ldrld ya da tutukland. Hareketin "Byk Usta"larndan biri olan
Basileios adl lider, yannda yer alan mritleriyle birlikte, meydanda odun
atei zerinde yakld.
len kouturma ve idamlar izledi ve Bogomil hareketi byk oranda datlm gibi grnd. Ama imparator ve Kilise, ne kadar urarsa urasn,
bu gl muhalif grubu btnyle yok etmeyi baaramamt. Bizans kent-
lerinde yaayp kendini bir biimde gizlemeyi becerenler, sessizce yeni bir
lenme abalarn srdrmlerdi. Byk kymdan kendini kurtarmay baaran usta ve mritlerin nemli bir blm de Avrupa'ya kat. ounlukla
tercih ettikleri blgeyse, Fransa'nn gneyiydi. Yani Julianus'un bir dnem,
idealin merkezine, en gvendii dostlarnn ve destekilerinin yaad Gney Fransa'y yerletirmenin hesaplarn yapyordu. Eski kltre dn,
Kilisenin de katlmasyla Julianus'un att admlarn izleri silinmeye balam, teokratik bir ynetim Romaya egemen olmutu. Ancak Galyann,
zellikle de gneydeki Languedoc 367 blgesinin karakteri deimedi. Albigaysa, izleyen yzyllar boyunca neredeyse el demeden kalp, bir Fraternis kalesi olma zelliini korudu.
367
"Languedoc"un szlk anlam, "Oc Dili". Frank dilinin farkl bir lehesini konuan Gney
Fransa halk, "Evet" anlamna gelen "Oil" (sonralar modern Franszca'daki "Oui") yerine
"Oe" szcn kullanyorlard. Bu nedenle zamanla onlarn yerel dillerini vurgulamak iin
kullanlan "Oc Dili", yani "Langue d'Oc" szc, bu dili konuan insanlarnn yaad blgenin de ad oldu: Languedoc. Ayn blge iin kullanlan "Oksitanya" szcyse, Latince
"Gnein batt yer, Bat" anlamna gelen "Occidentem"den kaynaklanyor.
tikten sonra talya topraklarnda kurduu ilk kent olan Alba Longa'y a-
Roma sembolik olarak bir kez daha kurulmu oluyordu; tpk, Aenias ve
"Alba", Latin dilinde "parlak beyaz" anlamna geliyordu; bir baka ifa-
deyle, "ltl beyaz". (Ayn zamanda "deerli ta" ve "inci".) Romallar iin
rastlantsal bir deiim saylmazd pek. Blgede halknn dilinde Albi, "Dii
tr "peri"yi andrmakla birlikte yine de insan grnmne sahip varlklard. Bu anlamda, maddi dnyaya dknl ve ktye eilimiyle ne kan
insan zayflklarn ve olumsuzluklarn ap, safla, kusursuzlua ve bilgelie ulamak iin ngrlen modelin, varlmak istenen o ideal noktann
masals karlyd Elf. Baz Frank lehelerinde Elfin karl olan Albi
szc, kkn yine Latince'deki Albadan alyordu: Ilt, parlaklk, beyazlk. Albi (Elf) demek, insan zaaflarn am, kla bulumu, "aydnlan-
m" varlk demekti. Szcn diil olmas, yani "dii Elf" anlamna gelmesi
de, yine kkeni Sibyllara ve gizem kltlerine dek dayanan, ltl dii perileri, yani Muse'leri getiriyordu akla. Mziin koruyucusu ve sahibi saylan
tanrann, Kybele'nin nl ilham perilerini.
Provence dilinde dii Elf anlamna gelen Ylbi szcnn bir varyantyd,"
diye anmsattktan sonra, kasaba halkna (ve onlarn temsil ettii dnceyi savunanlara) Albigens (Albi soyu) denmesine ilgin bir yorumla yaklayor: Gardner'a gre Albi sakinleri, kendilerini "Elf soyundan gelenler" ola-
anne tarafndan yrtlmesine olduu kadar, inanlarndaki kutsal kiilie, yani Maria Magdalenaya gnderme yapmaktayd. 368
da Albi'de oluan topluluun Merovenj hanedan zerinden Maria Magdalena araclyla Galile'ye dayandn; daha geriye doru da soy ilikileri-
nin yine anne tarafn izleyerek Eski Msr'a, oradan Smer'e ve nihayet
bu. Mensuplar arasnda yalnzca Maria Magdalena deil, adlarna eski kutsal metinlerde rastladmz Batsheba, Miriam ve hatta efsanevi Lilith de
anaerkil hanedann kadnlarn, daha dorusu onlarn "rahmini" simgeleyen bir metafor olduunu kantlamaya alyor.
yunca direnerek, korumaya ve yeniden canlandrmaya alt gibi, anayanl (maternal) bir akrabalk bana sahip olmalar ve Maria Magdalena
368
369
ait, bilge ve yetkin bir insan topluluunun anlaryla olumu "ideal" bir
oluturduuna inanlan Aeneas, Anadolu'daki lkesinde byle eski bir topluma ait bilgeliin koruyucularndan biri miydi? Dii Elf ya da Albi, bilinen
rilmi simgesel bir ad myd, yoksa binlerce yl nce aziz dzeyine ykselti-
len bir Sibyl'n toplumsal bellekte varln koruyan anlaryla m olumutu? Tanra kltnde ve en eski geleneklerde kutsal bir simge olan ve
hip 370 olan kasabann, Avrupa'nn dnce, inan ve siyaset tarihine dam-
Antik a sonlarnda Roma topraklarnda kurulan kimi nemli kent ve eyaletlerin adlarnda
da ounlukla ayn simgesellikten yararlanmak zere Alba szc kullanlmt. Szgelimi,
Balkan topraklarnda Bogomil gruplarnn en youn bulunduu Arnavutluk'un ad, o dnemlerden beri "Albania'dr. Roma'ya bal olduu dnemlerde ngiltere'nin ad da "Albion"du.
Onlar, ilk krallklar, ilk snfl toplumlar, hatta ilk ataerkil toplumsal
gtlenmeyi ortaya karan Amphictyonic Konsey'in kurucular; Eleusis gizem kltnn, Dionysos cemaatlerinin, Orpheus hcrelerinin ve Mithra
diimiz dnemlere dek uzanan bir uygarln bilge kadnlar gibi. Kitap boyunca, kendi i geliimini vurgulamaya alarak ve heterojen yapsnn da
ikinci yzylda Avrupa'nn ve zelde Fransann grnmne ksaca deinmek yararl olabilir: Bat Romann ismen olmasa bile fiilen knden
sonra, eskiden Galya olarak adlandrlan geni lkede Frank Krall ege-
bir ilgi duyan yerel efler ve toprak sahipleri, bazen fetihler, bazen yama
ve igal, bazen de ksa sreli bar anlamalaryla scak iliki iinde olduklar Roma'nn etki alanna girmilerdi bir anlamda.
Roma mirasna byk bir istekle sahip kmlard. Sekizinci yzylda yldz parlayan Karolenj hanedan dneminde, zellikle de Frank kral Byk
Karln (Charlemagne) ynetimi srasnda, bu miras stlenme kaygs, Papa
Avrupal kavimler birliini bir arada tutan "har" ilevini de, Katolik Kilise-
yor; yeni konfederasyonun snrlar iinde kalan her lke ve kentte Kilise,
kendi varln salamlatryordu. Bu, ister istemez egemen ekonomik
modelle ve toprak mlkiyetinin avantajlaryla daha ok kaynamak anlamna da gelmekteydi. Birok kentte Kilise de byk toprak sahiplerinden
biri olarak feodal sistemin "nimetlerinden" yararlanyor; mal varlyla birlikte siyasi nfuzunu da glendiriyordu. Ancak bu, karlkl dnlerle birlikte gelen ve iki ynl ileyen bir sreti. Kilise liderleri ve piskoposlar
geni topraklardaki tarm rnlerini denetleme olanann yan sra ynetimde arln artrrken, yerel toprak aalar, lordlar ve dkler de, dinsel
hiyerarinin iinde kendilerine saygn ve etkili yer ediniyorlard. liki o
denli giriftlemiti ki, piskoposlar, ruhani liderler ve hatta Papa'lar, artk
feodal aristokrasinin kaymak tabakasndan seiliyor; Avrupann soylu aileleri, kendi ilerinden Papa ve piskopos karmalaryla vnyorlard.
giye uratarak aday igal etti ve hemen ardndan ngiltere Kral unvanyla
ta giydi.
yini (ve bir sre iin de ngiltereyi) denetimleri altnda tutarken, gneyde
de dalan Frank birliinin bir paras, Fransa Krall adn almt. Byk
Karl dneminin geni imparatorluunun dousundaysa, Alman Krall
lm geri alnmt. slamn Avrupay yitirip Kuzey Afrikaya doru ekilme dneminin en nemli evresiydi bu ve yarmadada artk bir spanya
Krall hkm sryor, Katalan blgesinde de Aragon Hanedannn bayra dalgalanyordu.
hkm sren farkl hanedanlar denetimindeki halifeliklere blnm; Katolik Kilisesi'nin "rakibi" durumundaki Ortodoks Patriklii, Bizansla birlik-
birer birer yitirip geri ekilmeye balam; Seluklu aknlaryla birlikte doudan gelen gler, Anadolu'nun demografik yapsn gzle grlr bir hz-
affederek ie balad. Olduka korkulu gnler geiren Bizans'ta, bu "iyi niyet gsterisi" sevinle karlanmt. Aleksios, Batnn yardmn alarak
lerden, Hristiyanlarn Kuds'te ve Anadoluda ektii aclara; kutsal topraklar ziyaret etmeye giden haclara uygulanan kastl zulme ilikin
lmyla halka ak bir toplant dzenledi. Burada yapt konumada, Bizans'n zor durumundan ve Kuds'e giden haclarn yaadklar "bask ve
tikten sonra, Kutsal Sava arsn dile getirdi. "Deneyimli bir vaizin kalpleri fetheden belagati ve iten cokusuyla, atalarnn Charlemagne dne-
Aziz Petrus'un halefi olarak, tvbe niyetiyle kendilerini bu davaya adayacak olanlarn gemiteki gnahlarnn affedileceine ve Kilise'nin getirdii
dnyevi kefaretlerden balanacaklarna sz verdi." 371
rinde bu ha tayanlar, Kudse girmeye yemin etmi saylacaklard. Sefere gidenlerin geride brakacaklar "dnyevi" mlkse, uzakta olduklar sre
boyunca yerel piskoposlarn denetiminde, Kilise gvencesine alnacak; geri
dndklerinde kendilerine teslim edilecekti. 372 (Hal Seferleri sonrasnda
fikir birlii salandktan sonra, sefer iin tarih de belirlendi: Bir sonraki
yln hasad toplandktan sonra, yani Austos aynn sonlarnda "Kutsal Yry" balayacak, hedefe 1097 ilkbaharnda ulalacakt.
371
372
yola kmas kararlatrlmt. Ama iler pek de planland gibi yrmeyecekti. Urbanusun Fransa'da yapt konumalardan etkilenen ve "Dervi
Pierre" adyla tannan karizmatik bir vaiz, izin almay beklemeksizin kent-
leri, kasabalar dolamaya; kkrtc konumalarla Avrupa krsalnn macerac lmpenlerini "kutsal grev" adna bir araya toplamaya balamt.
"kutsal grev" maskesiyle kendi kentlerini igal eden vahi bir sryle kar karya kalmt. Elinden geleni yaparak, bu saldrgan kalabaln bir an
nce Anadolu yakasna gemesini ve Bizans'tan uzaklamasn salad. Pierre'nin birlikleri daha snr geip znik nlerine gelir gelmez de, Seluklu
ordusu tarafndan byk bir bozguna uratld; karizmatik vaiz ve yanndaki birka dostu, canlarn zor kurtarp Bizans topraklarna kaabilmiti.
yl iinde Anadolu'dan Filistine uzanan bir blgede art arda kanl arp-
malar yaanacak; her iki taraftan yzbinlerce insan can verecekti. Akln,
saduyunun ve vicdann susup, dogmatik sloganlarn ve saplantl inanlarn konutuu, karmakark ve dehet verici bir dnemdi bu. zleriyse,
yzyllar boyunca insanln belleinden silinmeyecekti.
den uzak ve gvenli bir snak nitelii tayordu. Birok bakmdan evre
dkleri ve kontlarnn etki alanndan uzak, Kilise'nin kolunun yetiemedii,
gzden uzak ve yaltlm bir blgeydi buras. Bu nedenle, Albinin ilgin
sakinleri, uzunca bir sre fazla dikkat ekmeden, kendi stratejilerini belirleme ve yava yava dncelerini yakn evreye iletme olana buldular.
yrtlen dinsel yaplanma gerei, Albiye ok zaman nce bir kilise ina
adam, bu dorultuda eitim gren ve etkin olarak alan, inisiyeler, retmenler ve "stat"lard.
gerekletirilen, grnte basit ve sade bir trendi bu. Daha doru bir deyile, katlan kiinin o gne kadarki gnah ve hatalarn, sularn (Servi-
biri ynetir, daha nce bu aamadan gemi dier yeler de trene sessizce
katlrlard. Hata ve sularn itiraf, bunlardan arnma ve "doru ideale" geri dnlmez biimde balanmann ilk admyd. Ayrntlara ilikin elimizde
ok fazla bilgi yok. Bu konudaki kaytlarn ounluu, on ikinci yzylda
Cathar kart vaazlar vermi ve sonraki kouturmalar srasnda Kusursuzlar aleyhine bilirkiilik yapm Katolik din adamlarna ait el yazmalarndan oluuyor.
de onlarn evresinde bir daire biiminde dizilirlerdi. Tren, bu yneticinin, elinde tuttuu, ok deer verilen byk bir kitab bir eliyle havaya kal-
Son aamada Kusursuz, yeni inisiyenin elini tutar, ona henz adm at-
t yeni yaamnn nasl bir seyir izlemesi gerektiine ilikin ilk bilgileri
sonra yaamlar boyunca kendi aralarnda birbirlerini tanmak iin bavurduklar, birok farkl biimi bulunan sembolik "el skma" hareketi gibi.
biri olarak, merkezdeki emberin iine katlm kabul edilirdi. Bundan sonra bir dervi gibi yaamas, dnyevi yaamn maddi zevklerinden ve bedensel hazlardan arnmas, zihinsel geliimini artrmak iin kendi iine
rlmayacak, azna kfr ya da kt sz almayacak, kiisel mal ve mlk sahibi olmayacak, evlenmeyecek ve kesinlikle et yemeyecekti. Kimileri bu
vaftiz". 374
Steven Runciman, "Mdival Manichee: A Study of the Christian Dualist Heresy", s: 168
Makolm Lambert, "The Cathars", s: 21
geri dn olmayan bir inisiyasyon treniydi bu; eer hasta Consolamentum'un ardndan iyileir ve salna kavuursa, yaamnn geri kalann
Fransada fark edilmeye baladka, Kusursuzlara olan sempati ve hayranlk da artmaya balad. Blge halk onlara, Yunanca "arnmlar" anlamna
gelen "Cathar" adn vermiti ve bu ad ksa sre sonra talyada, Alman-
Avrupa'nn deiik blgelerinde yaayan insanlar Cathar inan ve dncelerine yava yava daha ok yaklatracakt.
jisi, birok ynyle ikici (dualist) Bogomil retisine benzer nitelikler tayor; evren ve Tanr anlay gnostisizm ve Mani retisiyle byk benzer-
Ahitin tanrs Yahve'nin "Gerek Tanr" deil, ona isyan eden bir "Demiur-
gos", yani alt dzey bir ilahi g, bir "kozmik zanaatkr" olduuna inan-
Maddi dnyay "kt g" yaratmt belki ama insanlara sahip olduk-
Tanr, yani Yce Varlk (Supreme Being) vermiti. O halde insan, ona su-
bir bakireden doup, "etiyle kemiiyle" bir insan olarak yaad; tm insanln gnahlarnn affedilmesi iin armha gerildii; bunun da "Tan-
r'nn Kurtulu Plan" olduu yolundaki temel Hristiyan dncelerini btnyle reddediyorlard. Ha simgesini bir ikon haline getirmek, eytanca
bir idam aletine tapmaktan baka bir ey deildi onlara gre. Mesih, insan
375
376
tan kurtarmak iin yollad tinsel bir armaan olan Logos ya da Gnosis'ti;
yani, "evrensel bilgi". Fiziksel bir varl yoktu, bir k ve esin olarak gelmiti; dolaysyla armha da gerilemezdi.
yal doktrin ve siyasi bak da yer almaktayd ki, belki de hareketin en dikkate deer ynlerinden biri de buydu. Tpk kendilerinden 1500 yl nceki
Pythagoras Kardelii gibi, Cathar'lar da bireysel zel mlkiyete kar kyor; almann, sorumluluklarn ve elde edilen rnn ortak paylam
zerine kurulu komnal bir yaam biimi modeli yaratmaya alyorlard.
halklar iin de. Cathar'larn telkin ettii dnya modeli, lkelerin, snrlarn,
dukalklarn, krallklarn ve zel mlkiyetin olmad; bar iinde bir arada
yaanan tek bir insan uygarl zerine kuruluydu.
"bilgi"ydi. Belirlenen gerek ideale, hedeflenmi paylamc ve bar topluma, ancak bilginin salayaca gerek "aydnlanma"nn yaygnlamasyla
r'nn yla yeryzne inmi bilgiyi, herkes iin ulalabilir klmak. Dolaysyla, grev paylam srasnda "retmenlii" seen byk ustalar, sa-
yllk Kilise basksnn yan sra, maddi gle balantl ciddi bir engel de
sz konusuydu.
Kt ilk kez in'de ortaya km, Asya'ya yaplan slam aknlar sra-
t. Avrupa tarihine Cathar'larn en byk katklarndan biri de, tam bu noktada ortaya kt. Dounun tekniklerinden haberdar olan Kusursuzlar, bilgi
Waldo 377 dolaysyla Waldense'ler adyla bilinirlerdi. talya'da ise tarih onlardan Cathari ya da Patarini olarak sz ederdi." 378
Yal kta iin bu, gerekten de olduka kritik bir endstriyel geliimdi.
sisleri o denli baarl oldu ki, bu endstri Cathar'larn adyla anlmaya balad. 379
edinilebilir hale gelmiti. Cathar'lar, kt retimi ve satndan elde ettikleri geliri kendi komnal gereksinimleri iin ortak kullanr ve paylarken,
guedoc blgesinde Cathar'larla birlikte yeni bir kltr seferberlii de balamt denebilir.
rgtlenmeler iin, yeni bir "ifreli mesaj" olana buluyordu: retim srasnda kdn dokusuna yerletirilen ve "Watermark" olarak adlandrlan
Peter Waldo, zengin bir Lyon'lu tccarken Cathar dncesinden etkilenip btn mal varln yoksullar arasnda paylatrm ve yaamn bu ideale adam; Avrupann ou blgesini bir dervi gibi gezerek insanlara tler vermeye, "doru inan" ars yapmaya balamt. Onun kiiliinden ve sylevlerinden etkilenip harekete katlan gruplara, ortodokslarca
"Waldense'ler" ad verildi.
378 Dard Hunter, "Papermaking", s: 259
379 Albert G. Mackey - H. L. Haywood, "Encyclopedia of Freemasonry Vol. 111", s: 1174
377
de bir tr iletiim ilevi grdnden sz edip u nemli saptamay ekliyor: Rnesans ad verilen byk uyanta, kt reticilerinin byk pay
vard ve hem Rnesansn hem de onu izleyen Reform hareketlerinin annesi, sanld gibi talya deil, Cathar'larn yurdu olan Gney Fransa'yd. 380
da yrtyordu.
tolik Kilisesi'nin karsna merkezi Kuds'te olacak alternatif bir rgtlenmeyle kmay planlyorlard. 381
r her blgede, ok ksa sre iinde ilgi oda haline geliyordu Kusursuzlar.
380
381
ibirlii iinde yoksul halk zerinde bask oluturduu gerekesiyle, "eytan'n temsilcisi" olarak grdkleri Katolik Kilisesi'nin otoritesini tanmay
reddetmi insanlard ki bu, tpk Bogomil hareketinin Balkanlarda yapt
eitli gerekelerle toplad "hara"lardan bkan, stne stlk Hal Seferlerinin yksek maliyeti de omuzlar zerine ykld iin soluk alama-
yan insanlar, kendilerine "el ele yeni ve adil bir dnya kurma" idealini sunan Cathar'lara gn getike daha ok balanyorlard.
lkanlklar, erdemli ve ahlkl olmalar ve genelde ho kiilikleri, her yerde 'iyi insanlar' olarak tannmalarn salad. [...] Belirgin nitelikleri, alkanlklaryd ve 'almak, ibadettir' deyii ilk kez onlar arasnda
kullanlmt." 382
veriyorlard artk. Hatta Toulouse'un yaamdan tat almay bilen, sanatsever soylular ve zenginleri bile, bilgeliklerine hayran kaldklar Kusursuzlar'dan etkilenmi; onlarn retileri karsnda heyecanlanarak, mal varlklarn ihtiyac olanlarla paylama fikrine giderek daha scak bakmaya
balamlard. "Troubadour" adyla bilinen halk arkclar, gittikleri kylerde artk bu yeni ve kardee dnya idealini dillendiren trkler sylyorlard.
sylyor. "Troubadourlarn arklar, bu byk birikimden aan ieklerdi. [...] Szl olarak dile getirmeye cesaret edemedikleri Ezoterik Bilgelik,
farkl adlar alm olarak grrz ama yalnzca adlar farkldr, ayn simge-
Kilise iin asla katlanlamayacak ve ho grlemeyecek bir durumdu; nk gz yumulduu taktirde Avrupa'nn ok nemli bir blgesinde Papalk,
telafisi olmayacak biimde g ve nfuz kaybna urayacakt. Ancak yaptrm gcne sahip sert nlemler almak ve resmi otorite araclyla bask
gneye inip Antakya'y igal ederek burada bir prenslik kurmu; bir dier
kol da Filistin'e dek ilerledikten sonra 1099 ylnda Kuds' ele geirmiti
miti.
383
nce lm; seferlerle ilgili sorumluluu ve yetkiyi, yeni Papa seilen II.
Paschal almt. O gnlerde henz "Cathar tehlikesi"nin boyutlar fark
edilmedii iin, kimse gney Fransa'da olup biteni fazla ciddiye almyordu.
Btn dikkatler, douda "Sarazenlerle" giriilen savalara ynelmi durumdayd.
diinde, 1147 ylnda, Papa VIII. Gregorius tarafndan balatlan II. Hal
Seferi'yse, doudaki askeri varl glendirmenin yan sra, Bizans' ve Or-
baka deyile bu yeni Kutsal Sava yalnzca Trklere ve Mslmanlara kar deil, Anadolu'daki gcn Bat'ya kaptrmak istemeyen Bizans'a kar
da veriliyordu aslnda. Btn bu gelimeler ve ortaya kan youn gndem
iinde Kilise, ilgiyi "ierideki sapkn"lara evirecek durumda deildi.
Her eyden nce, el altndaki askeri gcn byk blm, Hal ha-
caydrc birlikleri bulup toplamak, yle grld kadar kolay deildi. Di-
er yandan, bu yeni sapknlarn giderek byk bir yaygnlk kazand Languedoc blgesi, Fransa Krallyla balarn byk oranda koparp, bana
n kontrolndeki kuzeyin aksine, Toulouse ok daha byk oranda kentlemiti ve insanlar daha eitimliydi; yerel ynetimler ok daha iyi
balamt. 384 Ksacas, kendi yayla kavrulan Toulouse'un ne krala ihtiyac vard ne de Papa'ya; dolaysyla hibirini umursamyordu.
lenin altndan kalkamayp pes ediyor, bir blmyse Kilisenin yzn kzartacak biimde "dinden kp", Cathar'lara katlyordu.
rmlar iin koullar zorlamaya balad. 1179 ylnda, binin zerinde Kato-
lik din adam ve kral temsilcilerinin katlmyla bir gvde gsterisine dn-
cekti. 388
yan sra feodal dzeni ve monarileri de tehdit eder hale gelmiti. Dinsel
len birlikler sayesinde, kendi savunma amal dzensiz ordularn da oluturma yolundaydlar. Ortalkta uuan kvlcmlarn, gelimeleri kanl bir
Malcolm Labert, a.g.e, s: 199
H. J. Warner, "Albigensian Heresy", s: 47
389 H. J. Warner, a.g.e, s: 48
387
388
1198 ylnda Papa olan III. Innocent, uzun sredir Kilise iin bir kara-
Olumlu nitelikleriyle deil, sertlii, acmaszl ve kabalyla tannan biriydi Innocent. Papa'nn btn dnyann yneticisi ve krallarla imparator-
larn babas olduunu; verdii emirler "kt" olsa bile herkesin kaytsz
ferine katlmasnn gerektiini" bildiren bir haber yollad. Amac, Raymond'un direncini krmak ve Cathar hareketini ezmek iin Kilise'ye yar-
asmaynca, Innocent daha etkili bir hamle yapmak amacyla, 1204 ylnda
bu kez Fransa Kral Philippe-Auguste ve olu Louis'ye haber yollad: Sapknlara kar mcadele eden herkese, normalde ancak Hal Seferleri'ne
1207 ylnda da, bir kez daha Raymond'a eli yollad ve Papalk emrin-
Mary Ann Collins, "Unmasking Catholicism: What Lies Behind the Modem Public Image?", s:
52
391 Malcolm Lambert, a.g.e s. 99
392 Tayan kiinin gnahlarnn Kilise tarafndan balandna ilikin resmi belge.
390
senin gnlerini de bitiremez mi? O'nun gazab, sana hak ettiin sonsuz ikenceyi verecek!" 393
ter de Castelnau adl keii Kont'a eli olarak yollad. Bu o denli kabul edilemez ve aalayc bir davrant ki, Raymond'un bylesi bir kstahl
bir mzrak darbesiyle ldrd. 394 pler btnyle kopmutu artk; iki ay
sonra Innocent, Languedoc blgesine ynelik bir Hal Seferi iin hazrla-
nlmas talimatn verdi. Bylece ilk kez Kilise, doudaki Mslmanlara deil, bir Avrupa halkna kar "Kutsal Sava" ilan etmi oluyordu.
Lyon'dan yola kp gneye doru ilerlemeye balad. Ordunun iinde deneyimli komutanlar ve her biri birbirinden acmasz, ou daha nce Kuds'te grev alm savalarn dnda, vaizler tarafndan kkrtlm ka-
endljans vererek gnahlarn affetme vaadinde bulunduu sulular, katiller, isiz gsz takm ve "Bir Cathar ldrp sevaba girmek isteyen"
fanatikler oluturuyordu.
bu, saldrganlarda herhangi bir ekince yaratmad, ieride, topu topu iki
yz dolaynda Kusursuz ve birka bin Cathar sempatizan bulunuyordu ki,
393
394
kendilerini savunmak iin, deil kuatmaclar gibi gl silahlar, basit birer kllar bile yoktu. Yine de, teslim olmayp direnmeye ve topraklarn
savunmaya kararlydlar. Bulabildikleri her tr mutfak aleti ve bahe gereciyle de olsa dvecek, Hal ordusuna boyun emeyeceklerdi.
sal Maria Magdalena bayram srasnda, byk saldr balad. Kentin sa-
vunmas dp, Hallar nlerine kan herkesi kadn, ocuk ya da yal ayrm yapmadan ldrmeye baladnda, kalabalk bir grup insan, son are
olarak kiliseye snmt. Ama bu, onlar kurtarmaya yetmeyecekti, nk
emirler son derece akt: Bir tek kii bile sa kalmayacak.
diye soran komutanlara, seferi Papa adna yneten Barahip ArnaldAmalric, tarihe geen u nl yant verecekti: "Siz hepsini ldrn, Tanr
kendi kullarn ayrt edecektir!" 395
Bylece, saldr baladktan saat kadar sonra, Beziers'te bir tek canl
Gm ha kullandlar." 396
395
396
mlerdi. Blgenin derebeylii ve toprak mlkiyeti, harektn komutanln stlenen Simon de Monfort'a verildi.
aynda Hal ordusu dald. O kalabal daha uzun sre bir arada tutmak
kolay olmad iin, Kilise ancak "asgari krk gn boyunca harekta katlmalar" koulunu kabul ettirmiti yola karken. Krk gn dolduunda, g-
Bir yl sonra, 1210 ylnn yaz aylarnda, yeni bir Hal ordusu bu kez
krp kenti igal etti. Beziersde yaananlar, btn Fransa'da nefret yarat-
mt; o nedenle bu kez toplu kym yaplmad. Katolikler bir kenara ayr-
lrken, tutsak alnanlar iinde kimlikleri saptanan yz elliye yakn Kusursuz, meydanda hazrlanan byk bir odun ynn zerinde diri diri yakld.
Hibiri kimliini gizlememiti zaten; piskoposlar, bu "sapkn"larn kendile-
rinden af dileyip canlarn kurtarmaya alacaklarn beklerken, Kusursuzlar tek bir sz sylemeksizin atee doru kendi istekleriyle yrdler.
1211 'de dzenlenen seferde Lavour kenti kuatld ve alt hafta sren
bir sava sonunda igal edildi. Tutsak alnanlar arasndaki drt yz kadar
Kusursuz, yine dev bir atete diri diri yaklrken, onlarla yan yana savaan
ude adl, Lady Lavour unvanna sahip soylu bir Oksitanyal kadn da nasibini alyordu Hal vahetinden. galden birka saat sonra atodan srk-
lenerek dar karld ve bir hendein iine atlp orada taa tutularak ldrld. 397
da akrabas olan Aragon kral II. Peter, duruma daha fazla seyirci kalama-
larca blgeyi kan glne eviren bu gz dnm adam ldren kaya par-
as, Toulouse'un kadnlar ve gen kzlarnn kulland bir mancnk tarafndan frlatlmt. 398
397
398
H. J. Warner, a.g.e, s: 65
Graham Hancock - Robert Bauval, a.g.e, s: 125
sn salad ama bir sonraki yl, Monfort'un olu Amaury ynetiminde, saldrlar yeniden balad; stelik bu kez, Fransa Prensi Louis'nin ordular da
cuk, soylu, yoksul ya da rahip ayrt edilmeksizin, tek bir canl kalmamacasna btn kent halk kltan geiriliyordu. Marmanden sokaklar, cadde-
lerini korkutup yldrmak yle dursun, onlarn iyice birbirlerine kenetlenmelerini salyordu. Kusursuzlarn anlattklar ve syledikleri her ey,
Papa emriyle gerekletirilmi bu katliamlarla dorulanyordu nk: Katolik Kilisesi, gerekten de eytan tarafndan ynetiliyor gibiydi!
elden kan kimi kent ya da kasabalar geri almay baardlar. Ancak 1226
ylnda Innocentin lmnden sonra Papa olan III. Honorius, sava bam-
baka bir yne evirdi: Yalnzca "kfirlerin yok edilmesi" deil, "Fransann
btn askeri gcyle birlikte gneye doru byk bir saldr balatacakt.
Fiziksel olarak byle byk bir gce kar durmak mmkn deildi;
399
lar"n zerine yepyeni bir yldrc kurumla yryordu artk: "Kutsal Kato-
Sapknlkla baa kmak iin bireylerin tek tek Kutsal Mahkeme nn-
nin izleyecei seyrin ayrntlar, ilk kez 1184 ylnda Ad Abolendam (Bundan Kurtulmak in) balkl Papa fermannda ortaya konmutu. Henz
sanlar koruyan ve arka kan insanlarn bir ruhban heyeti nnde yarg-
heyet karsna karlabilmesi iin, bir tek kii tarafndan sulanmas bile
yeterliydi. ddiann doruluuna tanklk edebilecek, szne gvenilir iki
kiinin varlysa, "suun sabitlemesi" anlamna geliyordu.
yayor ve grevlerini ylda bir ya da iki kez gerekletirdikleri ksa ziyaretlerle yrtyorlard. Dolaysyla, bylesi bir soruturmann gerektirdii
gibi, bir grup piskoposun "suun ilendii yerde" toplanp uzun sren so-
uygulama bundan sonra "Papalk Soruturmas" olarak deitirilecek; sorgu ve durumalar piskoposlar deil, bu konuda zel eitim grm "pro-
letilmesini salayacakt.
sonuna dek heyet tarafndan Kilise adna el konuyordu. Sank kendine bir
avukat tutabilir, ancak kendisi hakknda iddia ve sulamalarda bulunanlarla yz yze gremezdi.
si, sabrl ve srarl bir tavrla, san "suunu itiraf etmeye" yneltme zerine kurulmutu. Kendiliinden itiraf, "acsz bir lm" garanti ediyor, aksi taktirde bitmek bilmeyen maddi ve manevi ikencelere maruz kalmay
gze almak gerekiyordu. Sonulanan davalarda en sk verilen ceza idamd;
bunu, yaam boyu hapis, uzun sreli hapis, mal varlna el konmas ve
sannn "beraat" etmesiyse, ok ender rastlanan, olduka sra d bir durumdu; nk youn basklar karsnda ou sank, direnci krlnca itiraf
ederek kurtulma yolunu seiyordu.
balad ama 1230'lardan itibaren Catharlar zerinde estirilen "Kutsal Yarg" terr, bundan daha hafif deildi. ngiliz tarihi John Arnold, bata Tou-
sz ediyor. Yani Dominiken rahiplerin gerekletirdii zalimce sorgulamalar nihai ama deil, saklanmakta olan, yeraltna gemi Cathar'lara ilikin
n ve habercilerini bulup yakalamak zere "btn gizli yerleri" aratrmasn emretmiti. 400
ler sonrasnda Kusursuzlar, ortaya kp ak ak savamann o an iin intihardan farksz olduunu dnm ve bir yeralt rgtlenmesine d-
400
John Arnold, "Inquisition and Power Catharism and the Confessing Subject in Mediaval Languedoc" s. 36
nme karar almlard. Daha Kral Louis'nin byk saldrs srasnda ha-
reketin ncleri ve byk ustalarndan bir grup, grece daha gvenli bl-
gelere doru ekilmilerdi zaten. Gen liderlerse, ate altndaki Languedoc'tan uzaklaarak Gney Almanya, talya'nn kuzey blgeleri ve baz
ken sorgucular, haber zerine hemen harekete getiler ve bir yandan kaak Kusursuz'un izini bulmaya alrken, bir yandan da yal kadn
sorguya ekme karar aldlar.
anlam ifade ediyordu. Kurulan gizli haber alma rgt araclyla Kusur-
neticilerin ve derebeylerinin grev ve sorumluluu olarak kabul ediliyordu. Ne var ki Arnaud ve yanndaki marur sorgucular, Avignonet'de sert
kayaya arptklarnn farknda bile deildiler. Alfaro'lu Raymond, Hallara
kar uzun sre direnen eski Toulouse Kontu VII. Raymond'un akrabas ve
bir Cathar sempatizan olmakla kalmyor, Kusursuz'larn Avignonet blgesindeki "habercilik" grevini yrtyordu. 402
Saldr ani, hzl ve kesin olmutu: Arnaud dhil on iki Engizisyon grevlisi
Montsegur'da bulunan iki yz dolaynda Kusursuz, kuatma srasnda Consolamentum alarak kendilerine katlan valyelerle birlikte, kaleden ka-
toplu halde atein iine atld onca insan. Tarihe "Montsegur Katliam" ola-
rak geen bu olay, Cathar hareketine son ldrc darbelerden birini indiriyordu.
ve bir anlama yapmak zere mzakerelerin balamasn talep eden Pierre-Roger, aslnda dikkatleri baka yne ekip, bu drt Cathar bilgesinin giz-
403
ok nemli bir "yk" de tamaktaydlar yanlarnda. Bu bilginin yllar iinde kulaktan kulaa yaylmas, giderek byyp gnmze dek ulaan
"Catharlarn Yitik Hazinesi" efsanesini biimlendirecekti. 404
topu topu drt insan, bin bir glkle dik kayalklar ve derin uurumlardan
nuyla yakndan ilgilenen Naziler, aratrmac Otto Rahn'n, Cathar hzinesini beinci yzylda Roma ve Gney Fransay yamalayan Vizigotlara ba-
sz konusu hazinenin "bilgi" olabilecei zerinde de duruyorlar: "Bu (hazine) Paulisyen gruplarndan en az birinin 1824e dek kullandnn bilin-
dii, Gerein Anahtar'n oluturan nadir ve deerli bir kitap gibi, bt-
Farkl bir balamda, benzeri bir soru da biz retebiliriz: Bunca deer
ne, u nl "Catharlarn Gizli Kitab" olabilir iniydi? Sz konusu kitap, tarihi binyllarca geriye giden ve Fraternis yelpazesindeki tm grup ve fraksiyonlara rehberlik eden, "Sibylline Koleksiyonu"na m aitti yoksa; deeri ve
Sulla'nn birlikleri Roma'ya girdii srada, yani . 83'te yanp yok olduunu biliyorduk, bu doru olamazd. Yoksa olabilir miydi?
Tapnak valyeleri
On nc yzyln ikinci yarsnda Engizisyon terr, yavalamak
dan Cathar'larn etkin olduu son birka kent de Papaln demir yumru-
d. Btn Avrupa, kimin "patron" olduunu anlamt artk. Aristokrat, byk toprak sahibi, kont, hatta kral bile olsa, en byk otorite konumundaki
Papa'ya kar geldii anda, Kilise'nin demir yumruuyla ezilecekti. Roma
Kilisesi, imparatorluk daldndan beri ilk kez bu denli gl hale gelme-
nin getirdii zafer sarholuunu yayordu. O kadar ki, 1300 ylnda Tortossa'y Mslmanlarn elinden geri almak iin yeni bir Hal Seferi balatma karar alan Papa VIII. Bonifatius, yaklak iki yz bin cokulu insann
topland meydanda karar aklarken, kalabaln karsna elinde kl ve
Fraternis uzants grup, sessizce ve elden geldiince dikkatli biimde rgtlenerek, yeniden ortaya kmak iin uygun zaman beklemekle meguld.
di dnmler yaanyor; ticaretin yeniden canlanmaya balamas ve kentlerdeki zanaat etkinliklerinin kk lekli manfaktr yapsna kavumasyla, bata talya, Fransa ve Almanya olmak zere ktann birok
"dinde reform" taleplerini dar bir evre iinde telaffuz etmeye balamlard. Artk birer "gizli rgt" nitelii tayan Fraternis gruplar, kentlerde
yllk "daha adil ve zgr bir dnya" ideali, en ok, antik bilgelie byk bir
ilgi duyan gen burjuvalar heyecanlandryordu. Sz konusu ideale ulal-
mas iin ilk hedef de, "var olan dzenin srmesinde kar bulunan monarilerle Kilise arasndaki ittifakn ortadan kaldrlmas" olarak belirlenmiti.
Pythagoras'n ve Platon'un yaptlar toplu halde okunuyor, Roma'nn Cumhuriyet dnemi anlp tartlyor ve Avrupadaki mevcut monarilerin de
tpk Tarquinius gibi devrilip, dinsel dogmatizmi yok edecek, yeni ve mo-
durumundan honut olduu sylenemezdi. Krallar ve soylular, Kilise basksnn kendi lehlerine alan bir unsur olduunun farkndaydlar ve ge-
kurabilecekleri, karar ve uygulamalarn ynlendirebilecekleri daha "uysal" Papalar greve getirmenin gerekli olduunu dnyorlard.
damla oldu. Kraln askerleri, daha aforoz bildirisi yaymlanamadan, ani bir
basknla Anagni'deki Papalk sarayna girip, Bonifatiusu esir aldlar. Onu
ldrmeye cesaretleri yoktu, yalnzca gzda vermek istemilerdi ve ksa
bir sre sonra da serbest braktlar zaten. Ama Bonifatius, urad aalanma karsnda manen yklmt. Drt hafta sonra ld; onunla birlikte,
Papalarn evrensel egemenlik emelleri de topraa gmlmt.
Fransz din adam V. Clemens, yeni Papa olarak greve balad. Bu seim,
Kral Philippe'in istek ve planlarnn byk oranda baarya ulatn ve
Papa oluundan yalnzca birka ay sonra Clemens, yeni tayin ettii kardinallerin byk ounluunu Fransa'dan seti. Philippe ile Papa arasnda,
somut hedeflere ynelik bir ibirlii ve ittifak oluturulmu gibiydi. Cle-
mens, yakn zamanda byk bir Hal Seferi daha dzenlenmesini istiyor,
Fransa Kral da bunu destekleme, hatta bizzat ynetme garantisi veriyor-
du. Asl amac, Dou Akdeniz'de Fransa'ya bal yeni bir krallk kurmak ve
mak iin birinci koulun, Kilise'ye bal farkl valyelik rgtlerinin datlp, tek bir bayrak altnda yeniden rgtlenmesi olduunu zerine basarak
yineleyince, ortalk karacakt biraz. Birinci Hal Seferi srasnda Dou'da
olumu irili ufakl "valye kardelikleri" iinde en by ve en nls, o
sralar Jacques de Molay ynetiminde olan "Mesih'in Yoksul Askerleri" ya
nin birlii geliyordu. Kral Philippe ve kurmaylar, "Bat'da ve Douda oluturulacak byk Fransz hegemonyasnn baarya ulamas" iin, Tapnak
Jacques de Molay, bu neriye kesin bir tavrla kar kt. Asl amala-
kaldrmak ve bylelikle hem nfuzu ve saygnl artm bir rakipten kurtulmak, hem de onlarn byk mal varlna entrikalar araclyla el koymak olduunu anlamak, pek de g deildi.
1119 ylnda, yani Kuds'n ele geirilip orada bir Hal Krall ku-
rafndan, "blgedeki haclar korumakla grevli bir muhafz rgt" kimliiyle oluturulmutu Tapnak valyeleri kardelii. Ksa bir sre sonra da,
askeri ilevlerinden ok, Kuds ile Avrupa arasndaki iki ynl para akn
denetlemekle uramlard. "Kredi mektubu" sistemini ilk kullananlar,
onlard. Grev gerei ya da Kudse ayak basarak hac olmak zere Douya gidecek olan Avrupallar, yola kmadan nce Tapnaklarn deiik
da para tama riskinden kurtaran bu sistemle birlikte Avrupada bankacln ilk ncleri olarak da kabul edilen Tapnak valyeleri, on drdnc
masn salayacakt. Belki, daha da fazlasn: Uzun srecek bir dizi sava
boyunca, mal varl Avrupa'nn her yerine yaylm, zengin bir tarikata ait
eskiye ait hnlar da vard. Cathar'lara kar dzenlenen Hal Seferi sra-
snda, Fransann drt yanndan valyeler, paral askerler ve dzensiz milisler bir araya getirilmi; ama Oksitanya'da hazr kuvvetleri bulunmasna
valyelerini bnyesinde barndran bir askeri tarikatn, kendi hkmranlk alan iinde saylabilecek topraklarda, Papa emriyle ve "sa adna" d-
adamlarnn zihinlerinde, Tapnak valyeleri'yle ilgili birtakm soru iaretleri belirmeye balamt. Papalk snrlar iindeki ynetim ofislerinde,
uzunca bir sredir, "Tapnak-larn Dou'da bulunduklar sre iinde iletiime girdii baz Sarazenlerden ve Kabalist gruplardan etkilenerek, bir
411
Sir Laurence Gardner, "The Lost Secrets of the Sacred Ark", s: 247
Yalnzca Tapnak valyeleri deil, Hal Seferleri iin Kuds'e dek giden
ok sayda Avrupal aristokrat ve komutan, grdkleri karsnda aknl-
altyap ebekeleri ve en ok da o ktphaneler ve bilgi merkezleri artmt onlar. "Eli kll vahi savalar"n zellikle matematikte, astrono-
buluyorlard. Sonuta, tpk kendilerininki gibi, din ilkelerine gre ynetilen, teokratik bir sistemin egemen olduu topraklardaydlar; ama Avru-
pa'da feodal krallklarn zerinde dolaan Kilise glgesi, eskiye ait btn
kltr birikimini bask altna alp dlarken, ayn despotik ynetim siste-
Arap hanedanlar geni bir etnik ve kltrel mozaik zerinde hkm sryor; merkezi iktidarn gcn, slam kabul etmi dier toplumsal grupla-
uzaklatrlm olsa da, geni slam topraklar zerinde farkl kollara ayr-
larak yaamay srdrmt ki, Dou'nun bu artc dinamizminin ve bilimsel atlmlarnn arkasnda, bu tarikat ve gruplarn byk etkisi vard.
412
"Sufi" szcnn kkeniyle ilgili zerinde anlalm ortak bir gr olmamakla birlikte,
farkl gr ne kar: Birincisi, Sufi dervilerin giydii basit yn hrkalara gnderme yapan,
Arapa "yn" anlamndaki "Sf" szcn kken kabul eden yaklamdr, ikinci gr "Sufi" adnn "saflk, arnmlk"tan geldiini savunur. nc ve hi yabana atlamayacak gre greyse, szcn kkeni gnostik felsefede "bilgelik" anlamna gelen "Sophia"dr. Evren
ve Tanr kavray asndan tasavvuf ile gnostisizm arasndaki azmsanamayacak paralelliklere dikkat eken kimi uzmanlar, son dnemde tercihlerini bu yaklamdan yana koyuyorlar.
Ykseli ve D
Hugues de Payens adl bir Fransz soylusu ve yedi arkada tarafndan,
Kuds'teki yeni kralln yneticisi II. Badouin'in nerisiyle, "haclarn gvenliini salayacak bir valye tarikat" olarak kurulan "Mesih'in ve S-
soylularn ou gibi, Kuds'e ilk geldiklerinde grdkleri manzara karsnda ok ardlar, sonra "merkez s" olarak Mescit-i Aksa'y seerek, asl
grevlerini, yani "blgedeki Hristiyan haclar olas saldrlardan koruma"
ilevini yerine getirmek iin, hzla organize olmaya baladlar.
nayd ama bir biimde Kral ve Kuds Patrii tarafndan sunulan neriyi
ye ve genilemeye balad. On ikinci yzyln ikinci yarsnda tarikat yalnzca Kudste deil, Hristiyan ordularca yeniden ele geirilmekte olan
rntlerle karlatlar.
mazlum-
larn" bir araya geldii despotik beylikler deil, eitli inanlara mensup
edilmi kiliseler ve sinagoglar, her inantan insann bir araya geldii gr-
kemli ktphaneler ve iinde Avrupallarn varlndan bile haberdar olmad tedavi yntemlerinin gelitirildii modern hastaneler yer almaktayd.
lardan geri alnan topraklarn bete biri, resmen Tapnaklar'a verildi. 414
dikleri konusunda kuku yok. Gerek spanya'da, gerekse asl grev blgeleri olan Suriye ve Filistinde, slam topraklar zerinde var olmu eitli mis-
birliin nde gelenlerinin, Gney Fransa'da yaylmakta olan Cathar hareketine ilgi gstermeleri ve bu "sapkn"lar himaye eden Languedoc'lu aristok-
Belki Katolik Kilisesi iindeki fanatik gruplarn iddia ettii gibi, Tapnak-
inan anlaylarnda birtakm "sapmalar" ortaya km olabilirdi. Ama onlara gizliden gizliye duyulan tepkinin ardndaki birincil neden, inanlardan
ayr Papa fermanyla, sahip olduklar zel askeri ayrcalklara yenileri ek-
lendi. 415 Bat Avrupa ve Britanyann tamamnda hiyerarik bir dzen iinde rgtlenen Tapnak valyeleri, grnrde Hristiyan dnyasnn snr-
ortaya kan gelimeler, bu parlak dneme kesin bir nokta koyarak, rgtn sonunu hazrlayacakt. Tapnaklar ortadan kaldrmay, gl bir ra-
kipten kurtulmak ve knt halindeki ekonomisini dzeltmek iin en geerli yol olarak gren Fransa Kral, yeni Hal seferiyle ilgili grmeler
srasnda "tarikat ve gruplarn birletirilip btelerinin kralla aktarlmas" projesiyle, bu stratejinin ilk byk admn atmt zaten. Tarikat lideri
pa'ya yollad ayrntl bir tezkereyle anlatnca, plann dier admlar hzla
yaama geirildi.
ve malikanelerde "ecinsel lemler" dzenliyor; kabul etmeyen ve ayrlmak isteyen gen valyelereyse, ikence yapp, lmle tehdit ediyordu.
Fransa Kral Philippe, "bu sylentilerde gereklik pay olduuna dair kayg-
lard.
met" adnn, o gnlerde Hristiyan dnyasnda eytan'n temsilcisi gibi alglanan slam peygamberi "Muhammed"i simgeleyen gizli bir ifre olabileceinden sz ediyor ve Tapnaklarn, "Kutsal Topraklardaki savalar
de gizlice din deitirdikleri iddiasnda bulunuyordu 416. Buna kar kanlar, Kurann idol tapnmn kesin olarak yasakladn, bu nedenle Tap-
Baphomet'in, "Papa" ve "Muhammed" adlarnn bir bileimi olduu iddiasnda bulunuyorlard. Yani "sapkn" valyeler, dman olduklar iki dinsel kiiliin adlarn bu ifre araclyla srekli yineleyerek, iki byk dinle
mcadele etmeleri gerektiini srekli kendilerine telkin etmeye almaktaydlar! 417
te tanrnn yardmyla dinleri yok etmenin ve btn dnyaya hkmetmenin yollarn aramaya balamlard!
gn, Fransa snrlar iindeki btn Tapnak valyeleri merkezlerine ayn anda dzenlenen basknlar sonucu, yirmi drt saat iinde 15.000 dola-
onlar krallardan ve hanedanlardan bamsz klyor, yalnzca Papa'ya hesap veren ve onunla gren bir kurum olarak tanmlyordu. Kural ve tea-
yedi yllk bir dneme yaylyor. Jacques de Molay ve arkadalar, Papa ile
leyerek, sulamalar bir kez daha reddettiler. Kral Philippe ile Roma ara-
snda bitmek bilmez tartmalar yaand; sorgu konseyleri defalarca yeniden kuruldu, karlkl tehditler yadrld ama sonunda Philippe'in dedii
oldu. Jacques de Molay ve Geoffroi de Charney, 1314'n Mart aynda "sapknlk suundan" kaza balanarak yakld. Tapnaklarn bir blm sor-
gular srasnda ikence ya da kt koullar nedeniyle lmt zaten; hayatta kalanlarsa, yaam boyu hapis cezas almlard.
Fransa'yla snrl kalmayp, Philippe'in basklaryla talya, spanya ve ngiltere'de de srdrlen sorgulama ve infazlarda, yzlerce Tapnak ld-
Edward da, tpk Philippein Fransa'da yapt gibi, o frsat ok iyi kullanmasn bildi. 419
ymdan yalnzca bir avu valye kurtulmay baarabilmiti; daha tutuklamalar balamadan nce Fransa'nn kuzeybat sahilindeki Britanny'ye
ulap, gemilerle skoyaya ve Portekize gidebilecek kadar ansl olanlar.
zrlk iinde olduunu anlam ve rgt yneticilerinden bazlarna, on sekiz gemilik bir donanma hazrlayp, Tapnaklara ait deerli eya ve gizli
belgelerle birlikte, yola kmaya hazr olmalar talimatn vermiti.
valyeler iin snlacak gvenli bir blge deildi kesinlikle; bunu II.
Edward'n sinsi frsatl da kantlamt. Ama kuzeydeki skoyada durum olduka farklyd. Taht kavgalar srasnda, en gl rakibi John
Comyn'i ldrp kendini skoya Kral ilan eden Robert Bruce, hem bu su-
almlard. Dolaysyla Papa fermanlarnn skoyada artk hibir geerlilii yoktu, uzunca bir sre de olmayacakt.
dan Pierre d'Aumont adl valyeyi "skoya Byk stad" seerek, tzklerini ve rgt yaplarn yenileme karar aldlar. 420
dostluk gsteren Robert Bruce'u ngiltere'ye kar verdii bamszlk mcadelesinde yalnz brakmad. 24 Haziran 1314te, kesin zaferin elde edil-
receklerdi. 421 Bir baka gre kaak Tapnaklar, skoyada "Hastabakclar" tarikatyla birleerek "Aziz John ve Tapnak" adl birleik bir grup
oluturacak ve Reform'a dek bu at altnda yer alacakt. 422
naklar kadar geni bir grubu btnyle yok etmeyi ya da varlk nedenle-
sinin toplu idamn salayabilmi olduunu dnmek anlamszdr. Tarihsel kantlar byle kitlesel bir yok edilmeyi dorulamaya yetmezken, tarika-
ce ve inanlara sahip insanlarn, Engizisyon korkusu duymadan yaayabilecekleri tek yer skoyayd ve byk bir olaslkla Tapnaklar bu elveri-
Edward'a kar ayaklandklar iin tm skoya halk, Papa tarafndan aforoz edilmiti ve bunun getirdii rahatlk uzun yllar varln korudu. On
beinci yzyldan itibaren ngiltere ile skoya arasndaki ilikiler normale
dnecek, bu sre boyunca kuzeydeki Highlandsde ve Galler'de yaygn biimde rgtlenen Tapnaklar, yava yava ngiltere iinde de varlklarn
hissettirmeye balayacaklard. Ancak artk, valyelik, tarikat ya da dinsel
ierikli bir rgtsel yapy deil, kentlerdeki gndelik yaamn iinde etkin
olan bir tr "gizli sivil toplum rgt" grntsn yeliyorlard.
ran, uygarl ina eden ve zamana yaylm, uzun bir "ina plan" uyarnca
ince ince alarak eski yaplar yenisiyle deitiren; yetkin, azimli ve mtevaz "duvarc ustalar" olduklarn dnyorlard; tpk Msr'n grkem-
eski byk ustalar gibi. Bu nedenle, belki biraz Roma Cumhuriyeti'nin pleb
meslek rgtleri olan collegia'lardan da esinlenerek, yeni biimlendirdikleri oluumu basite "duvar ustalarnn kardelii" olarak adlandrmlard.
leri lkelerde ngilizce konumalarna karn, kendi aralarndaki bu sembolik ad, Franszca orijinaliyle korudular bir sre: "Freres Masons" (Duvar
424
giltere'deki rgtlenme, "Free", yani "zgr" Masonlar deil, "Freres", yani "Kardelie bal" Masonlar kastediyordu. 425
425
Sz konusu yaptnda Albert Pike, bu tr szck anmalarna tipik bir rnek olarak, "Pythagore de Croton" (Kroton'lu Pythagoras) ifadesinin ngiliz Mason literatrnde "Peter Growe
of Groton" (Groton'lu Peter Growe) biimine dnerek anlamszlamasn da gsteriyor.
konusunda fazla kuku yok. Yeni rgtlenme iin seilen "Mason" adnn
ilk kez skoya ve ngilterede kullanldn da kesin olarak biliyoruz. Bu
hazine, yzyllar boyu byk bir titizlikle korunup saklanan, ok eski bir
kitap myd? Kimi kaynaklarda "Cathar'larn Gizli Kitab" olarak sz edilen
bulmaya alalm, incelenmesi gereken ilk konu, Papa'ya bal bir Katolik
rgt olarak Hal Seferleri srasnda kurulan Tapnak valyeleriyle, Katoliklie taban tabana kart bir dncenin temsilciliini stlenen ve bu
lk bakta, iki rgt arasnda hibir ortak nokta yokmu gibi grn-
yor. Tapnak valyeleri, ilk gnden itibaren Papaya bal kalma yemini
oluan bir "Hristiyan rgt"yd. Son ana kadar da, yeni bir Hal Seferi
dnyadaki temsilcisi" olarak gren, her eyiyle Katolik inancna kart bir
cemaatti.
grevlerinin yan sra Avrupa'daki nakit akn dzenleyen bir "finans ir-
yan ve zel mlkiyeti reddeden Catharlar iin para, mlk ve maddi zenginliklerin hibir anlam yoktu; onlar yalnzca "zihinsel deerlerin" peindey-
diler.
tnda ya da asgari dzeyde bile olsa "ittifak halinde" grmeyi son derece
hem de bireysel zenginlikleri yaratan sistemin ortadan kalkmasn savunan, mistik derviler. Ancak grnrdeki bunca kartla ramen, her iki
ri byk bir refah iinde bulunduu srada ortaya kt," diyor Friedrich
426
r bilime ilitirmi ve bunlar tanr bilimin birer alt blm haline getirmiti. Bylece her toplumsal ve siyasi hareketi, tanr bilimsel bir biim almaya
zorluyordu; byk bir frtna koparmak iin, ynlarn yalnzca dinle beslenen kafasna, kendi z karlarn din bir kisve altnda sokmak gerekiyordu." 427
vazinin ilk "doal mttefiki" olarak gryor. Son olarak da, Cathar muhalefetindeki "dinsel kabuun" dneme zg bir zorunluluk, deyi yerindeyse
gels, Albiden balayan ciddi muhalefetin Avrupa tarihindeki ayrt edici niteliklerini ve nemini saptamakla birlikte, onun uzun vadeli hedeflerini ve
binlerce yl geriye uzanmakta olan kklerini gzden karyor ne yazk ki.
Bunda, Marksizmin nclerinin, tpk on dokuzuncu yzyln dier determinist dnrleri gibi, Hristiyanl "imparatorluk ann evrensel dini",
ondan nceki inan sistemleriniyse snrl corafyalarn ie dnk "yerel
kltleri" olarak deerlendirmelerinin nemli etkisi var. Bu abloncu ve
"kestirmeci" yaklam, tarihin ak iinde gerekleen toplumsal dnmleri temel bir bak as uzantsnda "zetlemeye" yardmc olmakla
427
iziyor; ama ondan nceki btn inan sistemlerini tek bir ana balk, yani
Babil ve Asurdan ok daha eski, farkl kimlie sahip bir uygarln yaad
yeni yeni anlalyordu ve Smer literatrn ieren tabletler ancak Engelsin lmnden iki yl nce zlp yaymlanmaya balamt; o da yalnzca akademik evrelere ynelik olarak. Henz Hititler diye bir halkn varl bilinmiyordu; atalhyk kazlar ancak 1960'larda balayacak ve
dier ren yerlerinden gelen bilgiler nda, Eski Dnyann ou blgesine yaylm Ana Tanra kltyle ilgili deerlendirmeler ya da Neolitik top-
despotik krallklarn ve kent devletlerinin sisli grntleri arasnda bir belirip bir yok olan, ilkel simgecilikten ya da totem kltrnden te bir anlam
ifade etmiyordu.
sistemini blgenin gelimesi iin bir engel olarak gren, eitimli gen ku-
lerini srdrme olana bulan Cathar'lar, daha iyi yaam koullarna ka-
tik. Aristokrasinin asalakl ve kyl snfnn geleneksel uyuuk teslimiyetiliine kar alkanlk, burjuvazinin de ilk ortaya kt andan itibaren ne kard erdemlerin banda geliyordu. retici glerin
denetleyicisi olarak zaman iinde tek sahibi haline gelecei "sanayi", sz-
ck kkenini Latince "alkan" anlamna gelen Indostruusdan almt zaten. alkanlk, feodal ilikilerin ve styapnn, gelimenin nne set e-
indeki ncler araclyla geliip yaylm bir dnce sistemini, kapitalizmin egemen snf olan burjuvaziyle yan yana dnmek, kulaa garip
lar ve orta snf yanna alarak yola ktn ve etki alann zaman iinde
tinin ncleri arasnda yer alan Kardelik yeleri de ayn yoldan yryerek, yine kentli tccarlar ve pleb'lerin st kesimleri arasnda rgtlenmiti.
rak aalarn alaa edip ksa bir sre iin de olsa bamszlklarn ilan
eden Paulisyenler gibi.
daha ileri ve daha zgr bir toplum idealine doru yrrken, Kilise'yle
Lord'larn ittifakna dayanan feodal yapnn zlmesini salamak zere,
domakta olan yeni snfla ibirliine gittiklerini syleyebiliriz. Hatta burjuvaziye kendi snfsal kimliini ve ilkelerini oluturmasn salayacak ilk
kartla ramen, hayli dikkate deer bir ortak nokta olduu kyor karmza: Burjuva deerleri. valye rgt, on ikinci yzyln balarndan
lara kredi verecek duruma gelen rgtn, salt bu nedenle Fransa Kral Philippe'i nasl rahatsz ettiini grmtk.
Cumhuriyeti'ndeki modeli bir adm daha ileri gtrmenin hesaplarn yapan Cathar'larn, bu uurda Tapnaklarla da ibirlii iine girmi olmalar
son derece akla uygun grnyor. Daha nce deindiimiz gibi, Kusursuzlar ve evrelerinde toplanm gruplar himayeleri altna alan Gney Fransa
gelmilerdi. lgin biimde, Tapnak valyelerinin Languedoc'taki rgtlenmelerine destek verenler de, yine ayn sekin aristokratlard.
har'larn ayn blgede etkin bir cemaat olarak ortaya kt sralarda, Tapnaklarn Aragon, Toulouse ve Provence'de merkezler ap buradaki
yaygnlk ve glerini artrdklarndan sz ediyor 428 ama Cathar'larla -
nt olmadn da sk sk vurguluyor. Barbern, kendi uzmanlk alanna giren bir konuda srekli olarak ortaya atlan, birbirinden farkl onlarca
komplo teorisinden duyduu bkknl anlamak zor deil. Yine de, verilerin ok snrl olduu bir konuda ortaya kan boluklarla ilgili her trl
destek oldularsa, "ortak dostlar" araclyla bu iki grubun iliki iine gir-
sndan her iki rgt birbirine yakn klan somut bir platform var ortada.
burjuvazinin, sesini ykseltmek bir yana, kendi ideolojik kimliini tanmlamaktan bile uzak olduu bir dnemden sz ettiimizi unutmayalm. By-
lesi bir zaman dilimi iinde, stelik ayn corafya zerinde, benzeri "gizli"
rgtlenme ilkelerine sahip, burjuva karlarn gzetme eiliminde iki byk cemaatle karlayoruz: Birtakm ortak "dostlara" sahip, iyi tannan iki
cemaat.
lamasyla Katolik Kilisesi ve Fransz monarisinin gazabna uruyor. Engizisyon tutanaklarndaki iddialarda, biri dierinin devam ve "gizli ibirlik-
lenemez. Ama birbirlerine ancak son dnemde hatife "teet gemi" bile
mek pek de gereki deil. Ancak bir tek kafa kartrc nokta, zihinleri ra-
hatsz etmeyi srdryor hl: Katolik bir rgtle, Kilise kart "sapkn"
bir cemaat arasnda, nasl bir yaknlk ortaya km olabilir? valyelerin
cumhuriyetiliini amaca giden yolda bir ara aama olarak gren stratejisi,
Dervilikten Bankacla
lkin, Tapnak valyeleriyle balayalm: On ikinci yzylda Kudste
bir araya gelen kurucu yelerin hemen hepsi, din eitimi alm ve bir biimde manastr yaamyla tanm gen soylulard. Aralarndan iki ye,
Gondemare ve Rosal, 1098 ylnda, yani Hallar Kuds ele geirmeden
bir yl nce Dijon yaknlarndaki Citeauxda kurulmu "Cistercian Manastr"na bal keilerdi. Cistercian tarikat, ba ve hibelerle zenginleen Be-
nedicten manastrlarnda Aziz Benedictus'un "yaln ve basit yaam" ilkelerinden uzaklald gerekesiyle bu gruptan ayrlm biraderleri bir araya
getiriyordu:
yetecekti. Zorlu kol iilii, keilerin gnlk rutinlerinin bir paras oldu.
Kendilerini saf bir yaama adamalarnn sembol olarak, cppelerinin rengini siyahtan beyaza evirdiler." 429
hibir yardm ya da ba kabul etmeden kendi ihtiyalarn kendi abalaryla karlamay amalayan keileri bir araya getiriyordu. lk manastrlarn kurduklar blge, byk oranda tarma elverisiz, sazlk ve bataklk-
di. On ikinci yzyldan itibaren bata Fransa olmak zere Orta ve Kuzey
Avrupada iki yz dolaynda manastr bulunan tarikat, zaman iinde zel-
kentlerinde sylevler veren Cistercian'larn nl vaizi Aziz Bernard, 430 ayn zamanda Tapnak valyelerinin en byk destekilerinden biriydi. Bu
lime, her eyi bir anda deitirdi. Tapnak Da'ndaki Kaya Kubbe'de kendi ynetim ofisleri olacakt ve Kuds ziyarete gelen haclar Sarazen saldrlarndan korumak gibi kutsal bir misyon stleneceklerdi.
430
eitimi alm genlerin, tercihlerini manastr yaamndan yana kullanmalarn ve Kuds'e de inanlar uzantsnda haclk iin gelmelerini anlamak
kolaydr. Ancak savatan ve silahtan uzak durup kendini ruhani araylara
vermi bu "pamuk elli" genlerin, yalnzca bir "neri zerine" aniden aske-
Ciddi bir savaa katlmak bir yana, belki eline kl bile almam, ergen-
kkenli derviler, iddetin kol gezdii ve her iki taraf iin de tam anlamyla
bir "can pazar" yaand bir blgede, bu denli tehlikeli bir grevin altndan kalkmay nasl dnmlerdi? Bu bir yana, Kral Badouin ve Kuds
likle uramamlard zaten. zellikle ilk dnemlerinde, haclarn korunmasyla ilgili pek az giriimde bulunduklar syleniyor. 432 Grnrde st-
Ksa sre iinde rgtn yaps gelitirilerek, temelde drt farkl "de-
receye" ayrld: En altta yer alan iki grup, hafif ve ar svarilerden oluu-
deneyimli savay istihdam etmeye balad. Bunlarn bir stnde, Tapnaklarn mal varln denetleyip mali ilerini yrten "Yneticiler" gru-
gelen prestijle aralarna yeni katlan soylularn "finansal yneticilere" dntrldn ve oluturulan parasal havuz sayesinde kurulmu svari
birliklerinin de Tapnaklarn askeri gc haline geldiini grmek zor de-
il. Bir baka deyile, manastr eitimi alm ilk kurucular, savala ve askerlikle hi uramam; bu ii yapmak zere rgte inisiye edilen valyelere "ruhani eitim" vermek ya da oluturduklar "orta kademe
olmasna karn, kredi vermeye baladlar ve ok ksa bir sre iinde Bat
mekten ok, byk bir ekonomik projeyi ynetmekle ilgilendiklerini gsteriyor. Zaman iinde mali gleri arttka yetkin ve baarl askerleri kendi
armalar evresinde toplam, hatta bunlar arasndan rgt liderliine kadar ykselen valyeler de karmlard ama asl ilgi alanlar "para ve
rinde atklar ubeler ve yaptklar yatrmlarla, daha on ikinci yzyl ortalarnda birok byk monariden daha byk bir servete kavumulard.
Yine kafa kartrc bir noktaya geliyoruz: Manastr eitimi alp kendi-
ni dervie yaama adamaya hazrlanan soylular tarafndan "yoksulluk and ierek" kurulan ve "Mesihin Yoksul Askerleri" gibi mtevaz bir ad se-
mak iin manastrlar mesken edinmi idealistler deil miydi? Kutsal Top-
yor. rgtn Kuds, spanya ve Avrupann dier blgelerindeki etkinliklerinin arlkl olarak mali konular zerinde younlat dikkate alndnda, kurucu statlarn ve onlar izleyen Tapnak liderlerin, "ne kadar
Katolik" olduklar, fazlasyla tartmaya ak grnyor nk. Burada,
manastrlara yneltmiti. Bu manastrlardan bazlar, Katolik ruhban hiyerarisiyle ok iyi ilikilere sahip, aralarndan Papa karmay bile baarm
tarikatlara ev sahiplii yaparken, bazlarnn Katolik sistemine kar olan,
ou kez de, bulunduklar blgede yoksul halkn tedavisini stlenen hastaneler ya da muhta durumdakilere yardm eden aevleri olarak da ilev
grmekteydi.
rine ramen, marur ve hafif "tepeden bakan" bir tavr iinde olduklarn
dnyorum. Hac gezisine sessizce ve kendi inisiyatifleriyle kmalar;
Kuds'te "gezgin bir manastr" oluturma dncesini hibir mercie danmadan kendi kendilerine almalar; rgt, Papa'dan izin ve onay almak-
szn, yalnzca Kuds Kral'yla grerek, haclarn gvenlii iin grev ya-
Tarikat kurma fikrinin Kral'dan gelmi olmas, bunu rtmek bir ya-
na, fazlasyla destekleyen bir olgu. Kuds'teki ereti taht zerinde, Avru-
O gne dek eline kl alp herhangi bir yerde savamam sekiz (baz
kaynaklara gre dokuz) aristokratn, bylesi bir grevin altndan kalkabileceklerini dnmek bile, deneyimli bir yneticinin yapaca ey deil.
Kral, farkl Hristiyan grup ve birliklerinin olduka hassas bir denge iinde
bir araya geldii, "olaanst hal" koullar altndaki Kuds'te herhangi bir
dncesini doruluyor. Bir zamanlar zerinde nl Sleyman Tapna'nn ykseldiine inanlan, son dnemde Mslmanlar tarafndan Mesciti Aksa adyla korunmu bu alan, yalnzca Hristiyanlar deil, tektanrl
tpk, kendisine bakanlk nerilen bir Trk parlamenterin, "Kabul, ama ofisimin Dolmabahe Saray'nda olmas artyla!" demesine benziyor.
"smin kendisi bile bir anlamda isyankr hrslar iaret ediyor olabilir,"
birinin kurulu tarihi bellidir, yerel bir yerleimi tanmlar, dieriyse her
zaman var olmutur. Kiliselerin dnemi geebilir; ama Tapnak, dinleri do-
Dolaysyla Tapnaklar belki de kendilerini bu (ebeveyn) dinin geici deil, kalc rahipleri olarak gryorlar; katlmak isteyen hevesli adaylar da,
ha arnm bir din olan ve ikinci ve daha iyi bir Hristiyanla inisiye ettiine inanyorlard." 435
Askerleri" gibi bir ad da, eer altnda ille de herhangi bir ima aramak isterseniz, biraz manidar bulunmaya elveriliydi dorusu. valyeler, on ikinci
u" szde kalmaya balamt artk. Ska yinelediim gibi, yarm yzyldan
az bir sre iinde gerek yrttkleri finans sisteminin krll, gerek eit-
gt haline geldiler. Bunun altn bir kez daha srarla izmekte yarar var:
Krallklar da zengindi ama denetimleri altnda, nihayet snrl bir blge
Avrupa lkesi yok gibiydi neredeyse. "Likit mali kaynak" asndan, hemen
kar sorumluluu vard ve rgt adna bir tek ona hesap veriyordu. Ksa-
cas Tapnak valyeleri, gc, manevi saygnl ve servetiyle, "kinci Kilise" haline gelmiti neredeyse.
435
Ama Dou'da slam ordularna kar verilen sava ve birbiri ardna gelen
cak savunma hatlar, cephe gerisi destei, silahlar, gemiler ve iaenin sa-
lanmas iin gereken byk miktarda mali destei, elinde neredeyse snr-
balarndan itibaren, ilk sefer srasnda elde edilmi topraklar yava yava
elden kmaya baladysa da, yrmekte olan bir sistemi durdurmak yerine, var olan durumu korumay daha akllca gryordu.
bken bir tavr vard, niin Papa'ya hizmet etmeyi srdryordu?" Yant,
Tapnaklar tarih sahnesinden silen kouturma ve idamlar veriyor zaten. Eer daha erken bir tarihte, olduka iddial bir tavrla kendi Kiliseleri-
ni kurduklarn ilan etmeye kalksalard, o korkun sonla daha nce yzleeceklerdi. Her trl komplo ve entrikay gslemeyi garantileyecek bir
ds' bir daha elden kmayacak biimde gvence altna aldktan sonra,
belki de. Harold Bayley'nin Rnesans ideolojisini farkl bir gzle inceledii
nl kitabnda, Cathar ve Templar gruplarnn byle bir ama iin g birlii yaptklarndan sz ettiine, 436 nceki blmlerde deinmitik.
asetik kltre sahip Tapnaklar'n, Katolik Kilisesiyle ayn inanc bire bir
paylatn sylemek, btn bunlar dikkate alnca kulaa ok inandrc
uzantsnda "yeni bir kilise" fikri, tasar dzeyinde bile olsa akllarnn bir
kesinde duruyordu mutlaka. Zaten rgt byyp gleri arttka ve
"statlar" birer burjuvaya dnmeye baladka, Katolik Kilisesinin yannda olmalarn gerektirecek maddi temeller de ortadan kalkyordu. Onla-
ra gereken, feodal monarilerin yannda yer alm teokratik bir kurum deil, cumhuriyet dokusu iinde yalnzca insanlara inan hizmetleri
syleyerek balayabiliriz: "Din" izlenimi veren mistik unsurlar, aslnda btnyle felsefi ve siyasal bir nitelik tayan Cathar hareketini kitlelere benimsetebilmek iin kullanlm bir "araclk sistemi"nin paralarn olutu-
ren kavraynn "stat" filozoflaryd. Ama Engels'in belirttii gibi, "ynlarn yalnzca dinle beslenen kafasna, kendi z karlarn din bir kisve
tem, onun karsna farkl bir mistisizmle kmak; yani yaam biimi, erdem anlay, ritelleri ve kendine zg terminolojisiyle, insanlarn inan
temelde "siyasi" niteliklere sahip her oluum, eer baarya ulamak istiyorsa, "din" grntsyle bir biimde bulumak zorundayd ki, Cathar'lara
Dier yandan, hareket iinde yer alan lider ve bilgeler iin mistisizm ve
insanlarn ballk ve aidiyet duygularn glendirmeye ynelikti. Catharlarn yapt da bundan ibaretti aslnda ve tm bu mistik dekor, "din"
imajn oluturmaya yetiyordu.
lantl tm Yunan gizem kltleri, kadnla erkein cinsel birlemesini doann bereketinin bir simgesi olarak gryor ve kutsuyordu.
tapnana adayan Galus adl rahipler dnda, cinsellii dlama dncesi, yalnzca Kusursuzlar'da kyor karmza. Bu da, cinselliin "kirlenme"
bata olmak zere Hristiyanln ilk biimlerinden ithal edilmi olabileceini akla getiriyor. Kadn ve erkek Kusursuzlarn cinsellikten uzak durmalaryla, Katolik rahipler ve manastr rahibelerinin sresiz cinsel orular
arasndaki benzerlik, bunun gstergelerinden biri.
luk sz konusu deildi. Tapnak valyeleri'ndeyse, en st dzeydeki stattan, yeni katlm "acemi valye"ye dek rgt iindeki herkes, seksten
bedeni "saf ve arnm tutma" kayglarnn yan sra, temel ahlaki (etik) ilkeden de kaynaklanyordu. 1700 yl nce Pythagoras'n da tarikat yeleri-
yalnzca Kusursuzlar'a deil, tm "inanl kardeler"e tleniyordu. Tapnak valyeleri de ilke olarak "Et yeme detinin bedeni rtt" dn-
cesine sahip olmakla birlikte, savalara, "gsz dmemeleri iin" haftada n et yeme izni vermiti. 438 O dnemlerin Avrupa'snda "et
baz nitelemeler ortaya kt. Kimileri de, Ortaaa ilikin dank anlatlardaki ayrntlar bir araya getirerek bunlar zerinden genellemelere
yazdlar. Efsanelerle beslenen ve Hristiyan geleneinin koullayc etkiPiers Paul Reid, a.g.e, s: 114
Piers Paul Reid, a.g.e, s: 115
439 Amerika'nn kefinden nce Eski Dnyada, bugn vejetaryen beslenmenin nemli bir parasn oluturan domates, biber, patates, kabak ve tatl msr gibi birok bitki bilinmiyordu.
437
438
benzer bir yol izledi. Bunlara gre sa gerekten yaam tarihi bir kiilikti;
yoktu, otantikliine gvenilir bir kutsal kitaplar bulunamamt. Yani Catharlar Yahudi, Hristiyan ve slam dinleriyle karlatracak ematik bir
benzerlik gzlenmedii gibi, "pagan" olduklarn gsterir bir ize de rast-
Cathar'lk, evrene, dnyaya ve insanla bakyla, aka Hristiyan dncesine batan aa "kart" bir felsefe zerine kurulmutu; ondan ok daha
eski bir gelenein uzantsyd ve Maria Magdalena da, "Mesihten ocuk sahibi olmu bir fni"den ok daha derin anlamlar ieriyordu Cathar'lar iin.
O, btn insanln ve dnyadaki yaamn Anne'siydi; maddi deil, spiritel bir varla sahipti; Monad'n (Birlik) hizmetindeki, koruyucu ve gze-
tici "diil ilahi varlk"t. Yani binlerce yl nce bilinen adyla, Ana Tanra ya
da onun spiritel bir yansmas.
Maria ya da Mari ad, ncilde (Yeni Ahit) drt farkl kiilik iin kullanlyor.
lanp tvbe eden "gnahkr" Meryem 440; ncs, sa'nn lyken dirilttii Lazarus'un kz kardei Betanyal Meryem 441 ve drdncs de Isa
lan Mecdelli Meryem. 442 Bunlarn iinde yalnzca Bakire Meryem'in kimlii
net; dier Meryem ise srekli birbirine kartrlyor ve tanmlanmalar
l'yd, hem Mecdelli; hem iinden "yedi tane cin karlm"t, hem de talanarak ldrlmek istenmiti. Btn bu karmaa bir yana braklp, sa'nn
daha ortaya kyordu: Birinci yzyln Aramice konuan Yahudileri arasnda bu kadar yaygn ve popler bir ad myd Meryem?
mizde, Arami dilindeki Meryem'in branicedeki karl Miryam'n da yaygnlk bir yana, ok ender rastlanan bir ad olduunu fark ediyoruz, iinde
binlerce ad geen eski Ahit'te Miryam adna yalnzca bir kez rastlanyor:
Musa ve Harunun kz kardei kimliiyle.
Luka, 7: 36-50
Luka, 10: 38-42 ve Yuhanna, II: 1-2
442 Luka, 9: 2-3
443 Yuhanna, 8: 2-11
440
441
olmasa bile) daha eski bir rnei, Eski Msr'da ounlukla tapnak erbab
ya da yneticiler iin kullanlan "Meri-Amon" (Amon'un Sevdii) ya da da-
riri adyla bilinen ve Smer uygarlnn bat snrndaki son kent olan "Ma-
ri" bu. Hem Smer, hem de Akat uygarlklar srasnda blgenin en nemli
yaklak . 5000'lere dek geri gidiyordu; yani Ana Tanra kltnn bl-
tn izlerine ska rastlamak mmkn. Daha ge dneme ilikin yaplar arasnda en bynn tar tapna olmas, tanra inancnn Smer ve Akat
dnemlerinde de varln koruduunu gsteriyor.
bilgi yok; byk olaslkla kentin ok daha eski sakinlerinin konutuu bir
dile aitti bu szck. Bamsz bir kent devletiyken, fetihler ya da anlama-
lar araclyla Smer birliine dhil olmutu ama ad ok daha eskilere dayanyordu. Suriye ve Filistin'i ieren blgenin bilinen en eski ve en saygn
tanras, Anat'la balantl bir ada: Mari-Anat.
ri, son derece ak biimde "sevilmekle" ve tanrayla ilgiliydi. Peki, bu durumda Maria Magdalena da, "Mecdel'in Sevilen Tanras" gibi bir ey mi
nde. Yani Magdalena (Mecdel) szc, Galile Denizi (Taberiye Gl) kysnda bir zaman var olduu sylenen bir balk kasabasnn adndan de-
adyla anlyordu. 445 Bir baka deyile Maria Magdalena, ncilden ok daha
niyor. Dolaysyla Cathar'lar Maria'ya sayglarn sunarken, ncildeki Mecdelli Meryem'e deil, tarihin bilinen en eski tanrasna sesleniyorlard.
Tpk Sibyl'lar, Pythagoras ve dier Fraternis gruplar gibi.
larda "gizli ayinler" dzenlemekle ve bu ayinlerde "Baphomet" adl bir idole tapmakla sulandklarn grmtk. Durumalar srasnda tanklk
" farkl yz olan, kadn bedenine sahip bir insan ba" biimindeki garip
bir heykeldi. Kimileri bu insan yznn her birinin zerinde, kei ya da
444
445
sulamay yapanlarn. Szck, tannan ve bilinen bir dile ait deilmi gibi
ya giren gen bir oban, toprak kaplar iinde rulo halinde saklanm, zerlerinde kutsal yazmalar bulunan ok sayda deri paras bulup yetkililere
bulunan belgelerin ikinci yzyla, belki de daha eskilere ait kutsal metinler
cilin bile olduka ncesindeki bir dneme ait bu paha biilmez belgelere,
zivaya ekilen, dlanm ve baskya uram bir mezhebe ait olduklar ya-
ard. Bunlar, genellikle, "Atbash ifresi" olarak bilinen bir yntemle kod-
lanm pasajlard.
istedikleri kutsal belgeleri, ancak kendilerinin bildii bir kriptoya bal ka-
larak yazya geiriyorlard. Genel olarak, harflerin belli ilkelere gre birbirlerinin yerine kullanlmas zerine kurulu kodlama sistemleriydi bunlar.
bedeki ilk harfin yerine son harf, ikinci harfin yerine sondan ikinci harf,
beinci harf yerine sondan beinci harf kullanlmas gibi. Schonfield, olduka aina olduu bu yntem sayesinde l Deniz Yazmalar'nda zlememi paralar gn na kavuturmay baarmt.
mak mmkn:
Szc "Bapho Metis" olarak iki paral bileik isim olarak dnd-
yinelenen, "banda farkl yz olan ve kadn bedenine sahip idol" betimlemesi de fazlasyla " Yzl Tanra" Hecate'yi anmsatyordu.
yannda yer alma), inanca (saflk kaygs, dervi yaam ve tanraya bal-
balarndan itibaren farkl evrelerce yinelenen "Tapnak-Cathar" ittifaknn, hi de grnd kadar "komplo teorisi" olmadn koyuyor ortaya.
Ne zaman balad, nasl yrtld ve ne dzeyde olduu konusunda
bir fikir yrtmek olduka zor olsa da, bylesi bir yaknln varlndan
kukuya dmek iin neden yok. Arthur Guirdham, iki grup arasndaki ilikilerin, Cathar'lara kar dzenlenen Hal Seferleri sonrasnda ve olaslkla
da Engizisyon dneminde younlam olabileceinden sz ediyor:
446
seilmiti. Albigens savalarnn her ynyle bittii 13. yzyl ortalarndaysa, yeni kaydedilen valye saysnda ciddi bir ikinlik ortaya kt." 447
gizisyon basklarnn iyice younlat gnlerde, zor durumdaki bu gruplarla gizli bir "valye dayanmas" iine girmi olmalar mmkn. Kimlii
deifre olmam Cathar'larn Fransada kuku uyandrmadan varlklarn
gizleyebilmelerinin belki de en salam yolu, "yeni ye" grntsyle Tapnak valyeleri'nin koruyucu kanatlarnn altna girmekti.
dair hemen hibir kuku yok) Avrupa topraklar zerinde saklanmak zere
yanlarna gidebilecekleri tek "kurum" Tapnak valyeleriydi. Salt bu drt
Kusursuz'un dikkat ekmeden gvenli bir biimde Montsegur'dan uzaklaabilmesi iin, Pierre-Roger dahil onca insan yaamlarn verdiklerine gre,
447
Arthur Girdham, "The Great Heresy: History and Beliefs of Cathars" (Aktaran: Graham
Hancock - Robert Bauval, a.g.e, s: 322)
lkla Dou Anadolu'daki Paulisyen liderlerinin elindeki "Kutsal Kitap" olduuna deinmitik. Fransadaki Poitiers niversitesi'nden Profesr Edina
mak mmkn. Mesih ile havarisi John (Yuhanna) arasnda, ilahi dzen, evrenin yaps ve yaratl zerine srp giden diyaloglar ieren bu kk
kitapn, gnostik dnce zerine aratrma yapanlar iin belli bir deeri
olduu sylenebilir. Ancak bakalarnn eline gememesi kaygsyla, uruna lmn gze alnaca kadar "gizli" ve "nemli" olmad da son derece
plan basknlarda bu metnin birka kopyasnn da ele getiini ve arivlendiini biliyoruz; szgelimi bir tanesi bugn Carcassone'daki eski Engizis-
yon arivinde, sergileniyor hl. Demek ki, "John'un Gizli Kitab" pek yle
"ei benzeri olmayan" ve byk riskler stlenilerek Montsegur'den kurtarlmas gereken bir belge deildi; kent ve kasabalardaki gnostiklerin evlerinde bile bulunabiliyordu.
bir listeyi mi? Dman eline gemesi istenmeyen byle bir belge, bunca
nyle yanp yok olmu muydu, yoksa Cumhuriyet rejiminin ciddi biimde
tehlikeye girip, diktatrle doru srklenmekte olduunu gren eski
yere sakladktan sonra, bunlarn yanp kl olduklar hikyesini mi uydurmutu? Yerine koyduklar derme atma koleksiyon yalnzca "gstermelik"
bir ey miydi? Caesar, Antonius ve Augustus, orijinallerle az ok "benzerlik" tayan ama aslnda byk bir gizlilik iinde kurul yeleri tarafndan
"uydurulmu" ya da derlenmi kitaplara bakp, orijinalleri hi grmedikleri
inanmak zor. Kurul yeleri, Roma'da kanl sokak atmalarna dek varan
impara-
torluu dnemine ait kaytlarda karmza kyor. Augustus'un lmnden sonra devlet geleneinden dlanmaya balayan Sibylline Kitaplarna
son bavurunun, Roma yangn srasnda Neron tarafndan yapldn biliyoruz; onu izleyen yaklak yz yl iinde resmi belgelerde bu kitaplara
ilikin tek bir kayt yok. Ancak bu olduka uzun kesintinin ardndan, Julia-
Julianus gibi eitimli, kutsal metinleri, tarihi ve klasikleri ok iyi bilen, donanml bir aydnn, sahteliini bildii bir belgeler klliyatn ciddiye ald-
"Kaide Kitaplar"nn orijinallerini okuma olana bulduuna daha nce deinmitik. Birok uzman, bu koleksiyonla Sibylline Kitaplarnn ayn kay-
bir araya getirildiini; yeni dnemin Fraternis gruplarnda nasl bir heyecan yarattn ve Libanius gibi aydnlarn Julianus'un iktidara gelmesini
torluu ncesinde bile orada byk ilgi grp ok sayda yanda bulmas
ve Albi'nin de iinde bulunduu blgeyi byk reformunun merkezlerinden biri olarak dnmesi, Cathar balantsn da anlalabilir klmaya ye-
tiyor: Eer "gerek" Sibylline Kitaplar bir biimde saklanp, Julianus dneminde yeniden ortaya ktysa, bu koleksiyonun bir kopyas da Galya
kaytlardan baka hangi kitap ya da belge, ehil olmayanlarn eline gememesi uruna onca insann lm gze alnacak kadar deerli olabilirdi?
448
kn deil. Ancak bu snrl bilgiler uzantsnda yaplacak bir fikir yrtmeyle, sz konusu olasln gz ard edilemeyecek denli yksek olduunu
dnyor ve bunun bir "bulgu" falan deil, yalnzca gl bir "kan" oldu-
g birlii iine girecekleri tek bir "mttefik aday" vard: Tapnak valye-
sabrl bir "renim" srecini de bir biimde iermi olmalyd. Byk stat ve st dereceli liderler tarafndan btn kitaplar ve belgeler okunacak;
dr" ile acmaszca yok edilme srecine girdikten sonra, daha nce Cat-
renerek zmleyip, sonra yava yava evrelerine iletmeye balayacaklar; gz kamatrc bir birikimi ve ok sayda trajik hikye evresinde
rafndan ezilip yok edilmeleri, gc ve otoriteyi elinde tutanlarn hi akalar olmadn bir kez daha net biimde ortaya koymutu. Eer Papann
gzde valyelerinin bana bunlar gelebiliyorsa, Avrupa'da kimse gven-
limeler yalnzca Hristiyan Avrupa'da ve Bizans'ta deil, on beinci yzylda slam dnyasnda da, aa yukar ayn grntlerle ortaya kacakt.
ksa bir sre denetimi altnda tutan Mool hkmdar Timur'un ordular
yama ve talan sonrasnda douya doru ekilmeye balarken, Trakya'da
Yldrm Beyazt'n oullar arasnda kan taht kavgalarnn yan sra, Mool ordularnca yamalanan Anadolu topraklarndaki ekonomik knt
de Osmanllar ciddi biimde zor duruma drmt.
duyduundan, belki de halk arasndaki prestiji nedeniyle ondan ekindiinden, znik'teki bir kalede gz hapsine aldrd.
domutu; Simavne Kads srail ile, sonradan Mslmanl semi eski bir
Tekfur'un kz olan Melek Hatun'un oluydu. Tarihsel kaytlara gre Bed-
arsyla Sakz'a yapt gezi srasnda burada byk ilgi grd ve ok sayda mrit edindi, hatta Bedreddin'den etkilenen hakim, din deitirip
Mslman oldu. Bat Anadolu'da ve Ege kylarndaki kentlerde, fikir ve
sylevleri geni yank uyandrm; mritleri bir araya gelerek tarikat benzeri bir rgtlenme iine girmeye balamt. Uzun gezisini tamamlayp
birlikte grevden alnd ve bylece Bedreddin iin srgn gnleri de balam oldu. Btn hareketleri, konumalar sk denetim altndayd ve yap-
t her ey dzenli olarak Sultan'a rapor ediliyordu ama bu, onun dncelerinin hzla yaylmasn engelleyemiyordu. Anadolu ve Trakya'nn eitli
yla, Anadolu'nun deiik kentlerindeki mrit gruplarna haberler yolluyor ve onlardan rgtlenme almalarn hzlandrmalarn istiyordu. 449
zerine kuruluydu ki insanlara bu denli ekici geliyor ve byk sayg grmesini salyordu?
kalmas Tanr'nn amacna aykrdr. Ben senin evinde kendi evim gibi oturabilmeliyim, sen benim eyam kendi eyan gibi kullanabilmelisin, nk
btn bunlar hepimiz iindir ve hepimizindir. [...] Her gzel ey cennet, her
zgr bir dnya; eitlik ve haka paylama dayal komnal bir dzen;
449
450
Stanford J. Shaw, "History of the Ottoman Empire and Modern Turkey, Vol I", s: 43
Orhan Hanerliolu, "Felsefe Szl", s. 388
lmanlar ayn at ve tek bir inan altnda birlemeye aryordu ki, kimi
tarihiler bunu "her ikisinden de farkl yeni bir din yaratma tasars" olarak
larnda kendine bal be bin kiiyle birlikte ayakland. Onu bir dier mrit,
Torlak Kemal'in Manisada balatt isyan izledi. Bu gelimeler srasnda
Mustafa'nn zerine iki kez askeri birlikler yollad, ancak Bedreddin mrit-
leri her ikisinde de savatan galip kmay baard. Aydn blgesinde byk
bir heyecan dalgas esiyor, eyh'in retisine bal paylamc ve kardee
bir dzen kurma ideali, Osmanl ordular karsnda elde edilen zaferlerle
a ve olu ehzade Murat ynetiminde ok byk bir orduyu Aydna gnderdi. Tpk Oksitanya'da Cathar'lara kar dzenlenen Hal Seferinde olduu gibi, iki tarafn gleri arasnda ok byk bir dengesizlik vard ve
sonunda isyanclar yenilgiye uratlp, birer birer kltan geirildi, liderleri
451
Elizabeth Zachariadou, "The Ottoman World" ("The New Cambridge Medieaval History Vol.
7" adl derleme, s: 817-818)
ten sonra nl Trk airi Nazm Hikmet, Simavneli eyh Bedreddin ve mritlerini u dizelerle lmszletirecekti:
geldiklerine tank oluruz tarihte. Bunun en bilinen rneklerinden biri, btn evrenin Tanr'nn bir yansmas ve paras olduuna inand iin "Enel
Hak" (Ben Tanr'ym) diyen ve dokuzuncu yzylda bu dnceleri nede-
niyle ikence grp idam edilen Hallac Mansur'dur. Bu byk Sufi bilgesi-
ilan eden bir meczupla" kar karya olmadnn farkndayd. Aslna baklrsa iddetle cezalandrlmasnn nedeni, o szlerin ardndaki evren ve
rlmesiydi. Yzyllar sonra ayn ifadeyi iirlerinde kullanan bir baka mu-
tasavvf, Seyit Nesimi de Halep'te derisi yzlerek ldrlecekti; aa yukar, Bedreddin'in idamnn hemen ncesinde.
mayp, dorudan uygulamaya geirilmesiydi ki, bunun dnemin egemenleri iin nasl byk bir tehlike olduunu sylemeye bile gerek yok. Eer
blgelere de yaylsayd, yalnzca Anadolu'nun deil, Bizans'n ve Avrupa'nn da tarihi kkl biimde deiecekti. Tpk, Cathar'larn baarl ol452
ncesi" olan Bogomilcilie ve onun Avrupa'daki uzants Cathar dncesine yabanc olmas da dnlemezdi pek. Dnya kavray ve tasarlad
din slam tarihinin en zeki, en donanml dnrlerinden biriydi ve mritleri ayaklanma balatm olmasa bile, siyasi iktidar tarafndan tehlikeli bulunup, susturulmak istenecekti zaten.
biimde etkileyecek iki yeni gelimeyle yz yze geldi. Bunlardan ilki, Os-
manl sultan II. Mehmet'in, artk yalnzca Trk topraklar iinde skp
kalm, kuatma altndaki bir kent olan Constantinopolis'i fethederek, Bizansn varlna son noktay koymasyd ki bu, Hristiyan dnyasnda
"dehet verici" bir olay olarak nitelenecekti.
'Dnyada bundan daha feci bir olay olmamtr ve olmayacaktr' diye yazmtr. Bu tarihinin duyduu dehet, Papalk tarafndan ynetilen Ro-
polide aynen hissedilmi; ok dalgas tm ktaya yaylrken Aragon ve Kastilya gibi ticaret kentlerine de bulamtr." 453
ve Balkanlar'a egemen olmu yeni Trk devletinin, bundan byle Avrupa'nn "kalc" byk glerinden birine dnmekte olduunu kesin olarak ortaya koyuyordu. Sultan Mehmet'in kenti aldktan sonra unvanlar
arasna Caesar'l, yani "Roma Hkmdarln" da eklemesi 454, bu kalcln yan sra, Avrupa'da sz sahibi olma isteinin de gstergelerinden bi-
riydi. Kentin ad, bundan byle stanbul olarak anlacak ve ksa zaman
iinde Osmanl Devleti'nin grkemli bakenti haline gelecekti.
layarak, baz nemli Avrupa kentlerinde aa yukar ayn dnemlerde hzlanan kltrel ve bilimsel hareketlenmeydi ki, sonralar "Rnesans" olarak
adlandrlmaya balayacakt; yani, "yeniden dou". Hal Seferleri ve spanyann yeniden fethi srasnda, Arap bilimi ve felsefesiyle tanlm ol-
inanlarnn yeniden kefedilmeye balamas ve elbette kentlerdeki ykseliini srdren burjuvazinin, kendi iin farkl bir yaam biimi arayna
douu" yaad varsaylan unsursa, "Eski Roma"yd tabii. Kentlerinde kalabalk kitlelerin renkli dinamizmini barndran; meydanlarnda, tavernalarnda ve hamamlarnda bir araya gelen insanlarn sanattan, politikadan
453
454
akl a haline geldi ve parlak insanlarn, uzun ve karanlk bir batl inan
alnm antik a dncesi ve sanat, zellikle resim ve heykelde Rnesans'n byk ustalarnn imzasn tayan yaptlarda ptrak gibi belirmeye
balyorlard artk. Zeus, Athena, Apollon gibi figrler, mitolojiden seilmi
sahnelerin ilendii Rnesans sanatnda giderek daha sk grlmeye balad; hatta din yaplarn duvarlarndaki sslemelerde bile. On altnc yzy-
dzenlemesiyle grevlendirilen Michelangelo, duvarlara Genesis'ten seilmi sahneleri resmedecek ama aralara klasik dnem motiflerini ekleme-
etkenlerden biri de, bir nceki yzyl boyunca ktann eitli blgelerinde
455
syd tabii. 1315 ile 1317 yllar arasnda, yani aa yukar Jacques de Mo-
yze brakt: "Kara lm" olarak da bilinen veba, 1347 ile 1350 arasnda
da ayn dnemde bu tabloya eklendi. Fransa ve ngiltere "Yz Yl Savalar" srasnda byk ykm yaayacak ve Avrupa'daki ekonomik yaam
ler sonucu Avrupa'nn feodal beyleri de ciddi parasal skntlar iine girdi-
yitirmeye baladlar. Ekonomik yaam, on beinci yzyla girildiinde, ticaret ve kk endstrinin sayesinde kentlerde belirleniyor; doal olarak da,
bilime, ticarete ve endstriye hkmeden yeni burjuvalar, kentlerin ynetiminde de sz sahibi oluyorlard.
blgesinde kendini hissettirmeye balad ve birer giriimci burjuvaya dnen bir zamann eitimli aristokratlar ya da bu sre iinde palazlanan
tccar snfnn mensuplar, Katolik dogmasnn yzyllar boyu yasaklad
metal iisi olan Johannes Gutenberg, 1448 ylnda arap yapm makinelerinin alma sisteminden yola karak kendi gelitirdii matbaa makinesiyle kitab "kolay oaltlr", dolaysyla ucuz ve herkes iin kolayca elde
hamlesi yeni bir ivme kazand. Gutenberg'in ilk bast yapt, 1455 ylnda
iki cilt halinde yaymlanan Kitab Mukaddes'ti ve bu basknn kopyalarn
uygulamalarna kar, burjuvazinin desteiyle srdrlen tepki ve protestolar, Avrupa'nn deiik lkelerinde, saygn ilahiyatlarn liderliinde
ykselecek ve Rnesansn hemen ardndan Bat dnyas, dinde byk Reform hareketleriyle sarslacakt.
se'nin kapsna, Hristiyan doktrinine btnyle aykr grd uygulamalar listeleyen "95 Tez" balkl duyuruyu asarak, Papala kar isyan ha-
reketini
balatt.
Luther'in
listesinde
gnah
karmadan
kefaret
dini bilmez sarho Alman'n, aylp akl bana geldiinde pimanlk duya-
Arthur Cushman McGiffert, "Martin Luther: The Man and His Works", s: 101
okuyuculara, "imdiye dek yapld gibi, ncildeki metinlerden yasa kitaplar ya da doktrinler retmeye almamalar" konusunda uyarlarda bulunuyor 458; Kutsal Kitap'n yalnzca bireylerin inanlaryla ilgili bir kaynak
olduunu vurguluyordu.
rius Erasmus, svireli Ulrich Zwingli ve ayn lkeden, Cenevreli Jean Cal-
vin gibi. Luther ve onu izleyenlerin kar kndan cesaret alan ve Reform
hareketini yalnzca Kilise'ye deil, onunla ibirlii halindeki feodal monarik yapya kar da bir bakaldr olarak alglayan Avrupa'nn bask altnda
ezilmi yoksul kyl kitleleri, 1525 ylndan itibaren Almanya bata olmak
nenler, byk bir yanlg iindeydiler. Martin Luther, yalnzca Kilise hiyerarik yapsna kar mcadele veriyor ve snfsal tercihini kralclktan
"Johannes Cochlaeus on Luther" - Ralph Keen editrlnde hazrlanan "Luther's Lives: Two
Contemporary Accounts of Martin Luther" adl eviri-derleme, s: 111
reformcular, toprak mlkiyetine, feodal retim ilikilerine ve bunun styapdaki karlklarna isyan etmeyi akllarndan geirmemilerdi. Kentler-
hibiydi bu.
nce sz konusu olan, maddi snf karlaryd" diyor Engels "ve bu sava-
km grnmesine karn, ok ksa sre iinde asl rahatsz edici sorunlara ynelecek ve Reform'un kentlerdeki "uysal" izgisinden uzaklaarak,
soylulara ve prenslere kar snfsal karlar savunmay amalayan sert ve
nii de belli bir noktada krlmaya mahkmdu elbette. kinci yln sonunda
sava, kyllerin yenilgisiyle sona erdi. Papa'ya kar olan prenslerden
destek ve koruma alan Martin Luther, bu nemli mttefiki yitirme kayg-
syla, tarafsz kalmak bir yana, aktan aa kyl hareketine kar tavr
ald ve aristokrasiyi destekledi.
Engelse gre "Luther reformu, gerekten yeni bir iman, mutlak mo-
ler, Luther'cilii kabul eder etmez 'zgr insan'lktan 'serflie' drldler." 460 Dier yandan Jean Calvin'se, bandan itibaren kendi Protestanln
ara olurken, Calvin'cilik, Hollandada bir cumhuriyet, ngiltere'de ve zellikle skoyada etkin cumhuriyeti partiler kurdu." 461
yla buluturan yeni bir Kilise yaratma abasndaki "Rosicrucians" (GlHa) rgt. Zaman iinde bu iki harekete yaknlk duymu burjuva aydn-
larndan bazlar, ayakta kalmay beceren, en rgtl ve en donanml Fraternis gruplarndan birinin iinde erimeyi yeleyeceklerdi: Cathar birikimi
461
ler. Daha ok, belli bir inan ve temel fikir zerinde anlamaya varm; bunu yakn evrelerine yaymaya ve iletmeye alan misyonerleri andryorlard.
bir doktrin olmasa da bu gruplarda yer alanlar, bireyin, Kutsal Ruh tarafn-
birleiyordu." 462
mek zere, Alumbrados adn verdiler ama bu ad, Katolik din adamlar tarafndan alayc ifadeler eliinde "sapknl" vurgulamakta kullanlan bir
Alison Weber, "Little Women: Counter Reformation Misogyny" (David M. Luebke editrlndeki "The Counter Reformation" adl derleme, s: 148)
(Milleniarism) akmnn da parasn oluturuyorlar ve "Mesihin kinci Gelii"nin yakn olduuna inanyorlard. 463 Bu inancn bayraktarln yapan-
Profesr Alison Weber, on beinci yzyl sonlarnda domaya balayan spanyol aydnlanmaclnn, iki temel sosyolojik nitelii bulunduundan
sz ediyor:
dir; daha ok, giderek artan oranda rk ayrmclklara maruz kalan bu yeni Hristiyanlarn, seven ve balayc bir Tanr kavram evresinde
biimlenen trensiz, gsterisiz bir din anlayn ekici bulmu olabileceklerinden sz edilebilir. kinci sosyolojik farkllksa, bu gruplarda liderlii
byk oranda kadnlarn stlenmesidir. Isabel de la Cruz, Toledo'daki
Yz yl akn bir sre sonra, Osmanl topraklarndaki " Converso "lardan biri olan Sabetay
Sevi de, ilgin bir biimde Mesih olarak ilan edilecekti. Alumbrados ile Sabetayclar arasnda
bir balant olup olmad, tmyle baka bir aratrmann konusu. Ama bu yeni Milleniarismin spanya kaynakl izlerinin Trkiyede de grlmesi, Sabetay Sevi'nin Mesihlik iddialarnn da Luiz de Leonun belirttii 1656dan on yl sonra ortaya kmas, en azndan "dikkate deer" bir olgu.
464 Matt Goldish - Richard H. Popkin, "Millenarianism and Messianism in Early Modern European Culture", s: 53-54
465 Alison Weber, a.g.e
463
bakaca bir ey deildi pek. 1520'den itibaren, sert ve kapsaml bir operasyon sonucu tutuklanp, sorgulanmaya baladlar.
olup olmad, her zaman tartmal bir konu olarak kald. Ama Toledo'daki
mus'tan daha nce ortaya km, btnyle ayr bir "spanyol hareketi"
olduuna dair veriler sunuyordu. 466 Bununla birlikte Engizisyon, on altnc
yzyl boyunca yrtt durumalarda reformcularn her trlsn, btn sapknlar ve Alumbrados mensuplarn ayn kategori altnda deerlendirmeyi yeledi.
deden ve hibir din adamnn Tanr adna "gnah balamaya" yetkili ol-
madn syleyen bu insanlar, dua ve yakarlarn "sesli olarak" yaplmasna da kar kyor ve Tanryla iletiimin, dudaklar kprdamakszn,
"mental yolla" kurulmas gerektiini sylyorlard. Hareketin bilinen nl
dn statlard.
balant kurduu" sylenen karizmatik kadnlarn liderliinde rgtleniyorlard. 467 Bylece kadnlarn dinsel ierikli sylev vermesinin "gnah"
olduu yolundaki temel din ilkelerini inedii iin Alumbrados ayn za-
manda bir "kadn hareketi" izlenimi veriyor ve Katolik iktidarca bu "isyankr" kimlii nedeniyle de tehlikeli bulunuyordu.
Gordon Kinder, "Spain and Reformation" (Andrew Pettegree editrlndeki "The Early
Reformation in Erope" adl derleme, s: 219
467 Allyson M. Poska - Elizabeth A. Lehtfeelt "Redefining Expectations" (Debra Myers ve Susan
Dinan editrlndeki "Women and Religion in Old and New Worlds" adl derleme, s: 36)
466
lerinden iki bin yl nce Delphi, Cumae, Erytrae ve Samos gibi merkezlerde
zisyon basks ciddi biimde artmaya balad. 1524'te Engizisyon, "kadnlarn havari gibi davranmalarn" byk bir kstahlk olarak niteledi. Hare-
mekle sulanp, mridi Alcaraz'la birlikte yaam boyu hapse mahkm edil-
ikence grdkten sonra da, tm kamusal haklar elinden alnmak kouluyla serbest brakld. 469
larn says iyice artmaya balad. Hareketin yneticiliini ounlukla kadnlarn stlenmesi, Katolik otoriteleri fazlasyla tedirgin ediyor; "inanl
yrtlen soruturmalar srasnda gndeme getirilen Alumbrados'a ynelik sulamalarda, kadnlarca gerekletirilen ahlk d cinsel davranlarla
daha sonra Beatas ad verilen bir mistik rahibeler grubunun spanyol Engizisyonu tarafndan yarglanmas srasnda da ortaya atlacakt. 470
dan itibaren tm Avrupa'ya yaylacak "cad av" histerisinin ilk admlarndan biri olarak kabul edilebilir. Zaten kk gruplardan oluan ve yaygn
bir rgtlenme yaps iine girmeye frsat bulamayp sistematik olarak Engizisyon tarafndan sindirilen Alumbrados hareketi, on altnc yzyl sonlarna doru btnyle silinip yok oldu. Az sayda lider ve mrit, bu sre
iinde daha gvenli grnen ngiltere'ye kamay ve orada benzer dnceleri paylaan gruplarn koruyucu kanatlar altna snmay yeledi.
469
470
Gl-Ha Kardelii
"1614 ylnda Dnyann Yeniden Biimlenii (The Reformation Of The
World) adl, Almanca yazlm bir kitapk ortaya kt. Nereden kaynaklandn kimse bilmiyor grnyordu. Ksa, satirik tez, modern dnya ve
antik a bilgelerince desteindeki tanr Apollon'u szc olarak kullanyordu ve evrende reform yapmak zere giriimde bulunmay teklif ediyor-
yl nce Venedik'te bir kitab yaymlanan ve bir yl kadar sonra da ldrlen Trajano Boccalini adl bir talyan olduunu rahatlkla syleyebiliriz.
bnn blmlerinden birinin evirisiydi ama ek olarak bir de manifesto ieriyordu: "Fama Fraternitis ya da Saygdeer Gl-Ha Dzeni Kardeliinin
bir Kefi. " 471
Ha rgtyle, ilk kez byle tant. Daha bandan itibaren her ey, masals
bir gizemle rlm ve aslnda gerekten var olup olmad bile bilinme-
yen bir "kardelik", birileri tarafndan gemie uzanan kkleri ve birikimiyle birlikte ustaca kurgulanmt. Kitapklar hazrlayanlar, bir de hayli
reutz.
gelmesine karn kendi isteiyle yoksulluu ve basit bir yaam setii ileri
srlen, Latin ve Yunan dillerine hakim, "tanrsal ycelik tarafndan aydnlatlm" bu gizemli liderin servenini dile getiriyordu. Anlatldna gre
471
yolculuk bitmek zereyken Kbrs'ta lnce, bu misyonu tek bana srdrmeye karar vermiti. lk dura olan am'da uzun sre kald; burada
bilgisi ve yetenekleriyle Trkler tarafndan ok sevilip ilgi grd; ayn
sre iinde "am'n Bilge Araplar" ile tanma ansn elde ederek evrenin
ve doann srlaryla ilgili ok ey rendii anlatlyordu. Sz konusu bilgeler, onu "bir yabanc olarak deil, uzun sredir bekledikleri biri gibi"
karladlar, kitapktaki hikyeye gre: Ona adyla seslendiler, Arapa rettiler ve bilmedii daha birok gizemi gzlerinin nne serdiler. Bu tanklk onun yaamnda o denli etkili olmutu ki, Kuds'n artk onu eskisi
Fama Fraternitatis
cnda" yetien, unutulmu bilgi ve yntemleri, dnrlerle ve din adamlaryla tartmaya alt. Ne var ki, anlattklarndan pek holanmad Hristi-
cakt. 473
gizli" bir rgt kimliiyle, drt kii tarafndan balatldn anlatan kitap-
Herhangi bir meslei icra etmekle uramayacaklar, yalnzca hastalar, karlnda hibir bedel almakszn iyiletireceklerdi.
lar birok lkeyi gezerek artc hayr ileri gerekletirdiler. deolojilerini ieren birka kitap kaleme alnd. 1484'te Rosenkreutz yz alt yanda
Gnn birinde, mezar odasna giden gizli kap, kardelerden biri tarafn-
dan ans eseri kefedildi. Girie u szler kaznmt: 'POST CXX ANNOS
PATEBO', yani, 'Yz yirmi yl sonra ortaya kacam.'
"Sabah olduunda kapy atk ve karmza her biri bir buuk metre
geniliinde, iki buuk metre yksekliinde yedi kenar ve yedi kesi bu-
lunan bir mezar odas kt, ieri hi gne girmedii halde, btn oda,
pirin bir plakayla kapatlm yuvarlak bir sunak vard ve plakann zerin-
474
de unlar yazlyd: A.C. R.C. Hoc universi compendium unius mihi sepulehrum feci. 475
duruyordu. Ortada, her biri dairelerle evrelenmi drt figr vard ve zerlerinde unlar yazlyd:
land metin, odann yapsn maddi ve spiritel evrenin bir modeli olarak
sunan tanmlamalarla srmekteydi: Dnya ve evrene ilikin temel bilgilerin tamam, bu mezar odasnn iine sdrlm ve saklanmt; yle ki,
herhangi bir nedenle dnya zerindeki tm kitaplar yok edilse bile, GlHa Kardelii, bu bilgilerden yararlanarak uygarl doru ilkeler zerinde yeniden kurma gcne sahipti! Kitap kaleme alan kiiler, sunak ze-
rindeki pirin levhay kaldrdklarnda, Byk Usta'nn en kk bir bozulmaya bile uramam, canl gibi duran bedeniyle de karlamlard.
Elinde ncille birlikte parmen bir kitap tutuyordu Rosencreutz; "I" bal-
Bir yl kadar sonra, Fama'da sz verildii gibi, ikinci bir kitapk daha
aynyd. Ancak bu kez, o fazlasyla kendinden emin, btn dnyaya tepeden bakan slup, daha da sertlemie benziyordu: "Dou ve Bat'nn kt-
olarak adlandrlmaktayd. Kardelik, herhangi bir "dnya hkmeti" kurma gibi iddiaya sahip olmadn, ama Roma mparatorluu'na elindeki
tm bilginin yan sra maddi servetleri de sunmaya hazr olduunu belirtiyordu. 482 lk kez bu kitapkta, Rosenkreutz ile ilgili kronolojik ayrntlara
mezar odasnn bulunduu syleniyordu; o halde bu tarih de 1604 olmalyd. Demek ki ilk kez 1614'te ortaya kan Fama Fraternitatis adl kitap-
doksan sayfalk nl "Chemical wedding" (Kimyasal Dn) adl kitap baslp datld. Christian Rosenkreutz'un ileri yalarnda kaleme ald izle-
nimini veren bu yapt, her biri bir gn anlatan yedi blmden olumak-
482
Confessio Fraternitatis, s: 1
ilerleyen sayfalarda davete katlmak zere yola kan Rosenkreutz'un kalan alt gn iinde yaadklar, alegorilerle ykl youn simgesel bir anla-
1600 ile 1618 arasnda Paracelsus, Jacob Boehme, Johannes Arndt, Valen-
na saldrdlar; yeni bir Reform ve her eyi altst edecek hayrl bir restorasyon ars yaparak onun iin dua ettiler." 483
Kardelik rgt'nn nn, Almanya tesine de tad. Ayn yl Fransa'daki entelektel evrelerde ou kii, byk bir ilgi ve merakla, GlHa'tan ve Christian Rosenkreutz'tan sz etmeye balyor; Paris'in deiik
yordu.
bavurularna bir yant alabildi. Ama bir hayalet gibi olsa da Gl-Ha, muhalif evreleri ve aray iinde olanlar, gl sloganlar, simgeler, rgtle
ilgili ekici mitler ve masals bir gelenekle donatt." 484
mel dinsel doktrine ve iktidar sistemine kar mcadele eden kkl bir gelenei deil; Reform'u birok ynden yetersiz bulan, Dou gizemcilii ve
ortaya kan, brorlerde sunulduu gibi rgtl ve belli bir gelenee sahip
bir hareket hibir zaman sz konusu olmad. Simyaya, Hermetizme, eski
yen, Protestan reformunu daha ileri tayarak Bat ile Dou'yu tek bir ev-
bugn hemen hemen kesin olarak biliniyor. Luther hareketinin iinde yer
alm, simya merakls bir din adamnn olu olarak dnyaya gelen Andreae, yaygn kanya gre kitab henz 19 yandayken, 1605 ylnda bir ti-
yatro oyunu olarak kaleme almt ama uzmanlar on bir yl sonra sansas-
484
Andrew Weeks, "Boehme: An Intellectual Biography of the Seventeenth- Century Philosopher and Mystic", s: 95
bir rn; daha henz balad srada bitiveren bir hareketin ilk meyve-
Ha hareketi, gerekten de ksa bir sre iinde o byl etkiyi yitirdi. Aslna baklrsa, byle bir rgt gerekte hi var olmam, yalnzca "Keke olsa!" diye dnen, gizemcilie merakl bir grup reformist burjuva aydn-
yinelenmiti. Bata da belirttiim gibi, Fraternis gelenei ve ruhuyla dorudan hibir balant iermeyen bir hareketti bu. Ama Gl-Ha mitleri ve
Mason localarna katlmaya baladka, Rosenkreutz'a mal edilen simgesellik ve ikonografi, yeni olumaya balayan Masonik kltr de belli lde
etkiledi.
485
IV
MASONK DEMLER VE
FRATERNS
1. Ustalar ve raklar
Eer resmi kaytlara bakarsanz, ngiltere'deki Mason rgtlenmesinin
sonucu oluturulmu "Byk Loca" ile balar. Bu tarihte, kentteki belli ba-
l drt locann yeleri "Goose and Gridiron" adl tavernada bir araya gele-
rek "Zanaatn" (The Craft) 486 iinde bulunduu sorunlar tartmlar ve bir
sredir yaanan "gelenek anmasn" ve rgt yapsndaki geveklik ve
ciddiyet kaybn nlemek iin birtakm temel kararlar almlard.
baz makalelerde dar yanstld kadaryla biliyoruz. Kaynaklarn belirttiine gre "eski gelenek ve kurallar" (Old Charges) gzden geirilip anm-
birlikte. Masonluk fiilen bir "gizli rgt" olmaktan kyor ve varln kamuoyu nnde dorulam oluyordu. Londra'da oluturulan ngiltere Byk Locas, uluslararas anlamda da ilk resmi byk loca kabul edildi. Bu
yln "Zanaat"n dzenli bir rgt yapsyla ilk ortaya k olarak sunan,
ok sayda kaynaa rastlamak mmkndr.
486
Masonik literatrde rgtn genel yapsndan sz ederken, eski mesleki birliklere (collegia,
lonca) gnderme yaplarak, simgesel nitelik tayan "Zanaat" (The Craft) szc kullanlr.
Ancak, her ne kadar Mason tarihinde bir tr "milat" gibi alglansa da,
sz konusu buluma elbette rgtn kendisi iin bir "balang" falan deildir. Toplantyla ilgili notlar arasnda aktarlan "gelenek anmas" ya da
"rgtsel geveklik" gibi eletirilerin ve tavernada bir araya gelen drt bamsz locann varl da, "Zanaat"n ngilteredeki gemiinin ok daha es-
kilere dayandn gstermektedir zaten. Bu noktada karmza, Mason literatrnn iki temel kavram zerine kurulu bir ayrm kar: "Operatif ve
"speklatif" masonluk.
Gerek anlamda "duvar ustal" mesleini icra edenler, yani "eski Ma-
sonlar" iin "operatif; baka iler yapmakla birlikte "Mason felsefesini" benimsemi olan ve daha sonraki dnemlerde rgte katlan biraderler iin
deil, dnce ve tercihleri nedeniyle rgt iinde yer almay semi yelerin bir araya geldii "speklatif localar" bugn bizim bildiimiz ve anladmz Mason kavramnn taycs olarak grlrler ki, 1717 Haziran'nda yaplan toplant, bu nitelikteki rgtlenme iin bir milat nitelii
tamaktadr.
ve monarinin ciddi bir sarsnt yaad, "devrim sonras" yllarn. Masonlar elbette bu burjuva ayaklanmasnn iinde aktif olarak yer alm ve Par-
olmayan, bir dnce ve ideal nedeniyle rgt iinde yer almay semi
tccar, brokrat, asker ya da olumsuz ekonomik koullar sonucu mlkszlemi eski aristokratlar.
rinde, 1645 ylnda astroloji ve simya gibi "gizli bilimlere" olan ilgileri sonucu Gl-Ha dncesini benimsemi William Lilly, John Parson, Robert
gitgide daha eskilere doru uzand grlmektedir: "Byk Loca Elyazmas" olarak bilinen ve bugn Londra'daki merkezin arivinde yer alan bir
belge, 1583 ylnn tarihini tar. 488 "Halliwell Elyazmas" ya da "Regius iiri" olarak bilinen bir baka masonik belgeninse, yaklak 1390 ylna ait
nan valyelerin "duvar ustas" falan deil, Fransa'y merkez alm byk
bir finans an yneten ilk burjuvalar olduklarn gayet iyi biliyoruz. Avru-
yada biimlendirdikleri yeni oluumu "Masonluk" olarak adlandrmalarnn, yalnzca simgesel bir anlam tadn; kendilerini yeni bir uygarlk
1717 ylndaki toplant ve onu izleyen ksa dnem, bir "resmi kurulu"
lenebilir ancak. Mason localar bu yeni admla birlikte hem rgtsel sorun-
lardan arndrld, hem de biraz daha "gz nnde" olmaya balad. Bunun
dnda, Londra bulumasnda yelik aamalaryla ilgili yeni bir dzenleme
de yaplm ve "Acemi rak" ile "Zanaat yesi"nden oluan iki dereceli sis-
geniletilmiti.
lojinin tam olarak ne zaman ve nerede biimlendii; ye inisiyasyon ve derece geme ritellerindeki simgesel ayrntlarn ilk kez kimin tarafndan
Eski Ahite gre Kral Sleyman, Kuds'teki byk tapna ina ettirir-
ken, dostluk ilikisi iinde olduu Tire (Sur) Kral Hiram'dan da yardm ve
rin yan sra bu yardm, "hnerli ve alkan bir ustay" ve onun emrinde
alan yetkin ve sadk bir ekibi de ieriyordu. 490 Kral ile ayn ad tayan
490
giler, bilinmeyen bir zamanda (ok byk bir olaslkla on drdnc yzyldan itibaren) Masonik literatre aktarlnca, bugn localarn nc dereceye, yani "stat Mason"lua gei ritellerinde hl ana unsur olarak
kullanlan "Hiram Abif" efsanesi de domu oluyordu.
mnda almak zere adamlaryla birlikte Kuds'e gelen Hiram Usta, Masonluk tarihinin ilk "Byk Usta"syd. Bu zanaatn "byk srrn" yalnzca
o biliyor ve bunu ekibindekilerle bile paylamyordu. Tapnan dekoras-
yonunda ona elik eden on be merakl adam, gnler boyunca, bir yolunu
bulup Hiram'dan srr renmek iin planlar kurdu ama hibiri harekete
gemeye cesaret edemedi; ta ki son geceye kadar, inaat bitmek zereyken,
olan bu hrsl adam, btn kaplar tutup Usta'nn dar kmasn nledikten sonra, onu lmle tehdit edip zorla konuturmak yoluyla srr -
renmeyi planlamt. Ancak Hiram Abif bu bilgiye kendisiyle birlikte dnyada yalnzca kiinin sahip olduunu; dier iki srdana danmadan
kimseye bir ey syleyemeyeceini; ama "zaman gelince", raklarnn
iinde bu srra sahip olmay "hak edenlerle" bildiklerini yava yava paylaacan anlatmay denedi saldrganlara. Btn srar ve tehditlere karn,
491
I. Krallar 7: 13-14
endie iinde Kral Sleyman'n huzuruna kp, bildikleri her eyi anlattlar. Masonik srr elde etmek iin gnler ve geceler boyu birlikte plan yap-
tadan kaybolduklar iin "zanl" durumunda olan adamn derhal bulunmasn istedi. On be "Zanaat Birader", ne yapmalar konusunda kendi
aralarnda bir sre tarttktan sonra, beer kiilik "locaya" ayrlp, tapnan farkl kapsndan yola karak arama almalarna balad.
lamadan geri dnmek zorunda kald, ikinci gruptakiler, dinlenmek iin mo-
nn hl taze ve bozulmam grnen bedenini beyaz rtlerle sarp, Kudse getirirken, nc gruptakiler de korku ve pimanlk iinde bir
maarada saklanmakta olan katili bulup yakalayacaklard.
znt duydu ve onun hak ettii gibi bir trenle, tapnan iinde hazrla-
nan temel ilkelerinden biri olarak, simgesel bir anlama sahip. Sz konusu
motif, balangc tam olarak bilinemeyen bir dnemden beri, balang "s-
iin dzenlenen trenlerde, derece atlamay hak eden aday, ldrlen Byk Usta'nn kimliine brnd bir tr "mistik canlandrma" iinde yer
alyor. Ancak her ey bu denli basit deil tabii: Masonik srr vermemek
tan sonra hak ediyor. Bu trenin ayrntlarna deineceiz, ancak daha nce Masonik inisiyasyon ayinlerinin daha nceki aamalarna ve kullanlan
temel simgelere bir gz atmamz gerekiyor.
Karanlktaym, I Aryorum"
Mason ritellerinin tm, gerekli dekorasyon ve donanma sahip loca
hangi bir insana garip, yapmack, hatta inandrclktan uzak bir "ocuk
oyununun paralar gibi grnse de, "Zanaat" iinde yer alanlar iin btn
bunlar son derece ciddiye alnp sayg gsterilen ve nemsenen ayrntlardr. Masonik gelenei incelerken, "tren" biimselliinin ou gizem rg-
492
olaan loca toplantsnda, nem srasna gre gerekli grmeler tamamlandktan sonra, "Acemi rak" derecesi iin bekleyen bir aday olup olmad "Kdemli Muhafz"a (Senior Warden) sorulur. Eer varsa, "Ast Grevli"
rir. Bu arada bekleme odasnda da, Ast Grevli ve yardmclar, tren odasna girmeden adayn "hazrlanmasn" salarlar.
"Acemi rak" olarak rgte adm atmay talep eden kii, tren nce-
paas dize kadar syrlacaktr. Adayn gzleri, Ast Grevli tarafndan bir
mendille skca balanr; boynuna da serbest ucu yere deecek biimde,
"idam ipini" andran bir kement geirilir. Sol aya plaktr, sa ayanaysa
luyorlar. Gzlerin bal olmas, Mason locasna adm atana dek adayn "ka-
Hazrlk bittikten sonra, Ast Grevli aday kolundan tutup loca kapsna
doru gtrr ve kapya kez vurur, ieride oturmakta olan Kdemli G493
494
revli (Senior Deacon), ayaa kalkp selam verdikten sonra, dou ynnde
Tren balangcnda aday adna konuan Ast Grevli yine locadan lo-
caya deien ama ana hatlar ayn kalan, klie bir yant verecektir:
(Adayn ad)
Ardndan, Kdemli Grevli ile Ast Grevli arasnda, adayn gerekli nite-
likleri tayp tamad, kendi adna karar verecek yata ve doutan iti-
baren zgr olup olmad zerine ksa bir diyalog geer. Bu "doutan zgr" olma (born free) kavram, dorudan doruya Roma'y; yurttalarn
dnemdeki sosyal terminolojiyi artrmaktadr; bilindii gibi ou gizem kltne ancak "zgr yurttalar" katlabiliyordu. Btn sorulara
olumlu yant alndktan sonra Kdemli Grevli, unlar syleyip kapy kapatr:
elindeki denei bir kez yere vurduktan sonra, durumu bildirir. "arn,
pergeli alr, sonra yeniden girie ynelip kapy aar ve bekleme odasna
doru seslenir:
Gzleri bal durumdaki aday, kolundan tutup ona yardmc olan Ast
tedir, ilk birka adm henz atlmtr ki, Kdemli Grevli nlerine kp on-
lar durdurduktan sonra, elindeki pergelin bir ucunu adayn gsne hafife dedirir:
- Bay X, bu locaya ilk adm atnzda sizi plak gsnze sivri bir
Bu uyardan sonra Kdemli Grevli, aday Ast Grevli den teslim alr ve
kolundan tutarak, "Tapnak" olarak adlandrlan loca odasnn ilerine doru yrtmeye balar. Birka adm sonra, Saygdeer stat'n sesi duyulur:
- Buraya -ya da "Bu Loca'ya"- hi kimse, ilahi G'e dua etmeden gire-
Yce Hakimi"ne dua eder. Dua bitince yerinden dorulur, aday sa kolundan tutup ayaa kaldrr ve sorar:
yineler:
- Tanr'ya.
gtrlr ve burada kim olduu, locaya katlma isteinde ciddi olup olmad, ya ve "zgrlk" durumuyla ilgili sorular bir kez daha yantlar. Ar-
dndan, bat ynndeki Kdemli Muhafz'n nne gtrlr ve bir kez daha ayn sorularla karlar. Nihayet oda iindeki tur, doudaki Saygdeer
stat'n nnde sona erer. Burada adaya yneltilen sorular, onun adna,
elikisi Kdemli Grevli yantlayacaktr:
- I aramak iin.
fnda, Saygdeer stat'n nndedir ve hemen karsndaki sunan zerinde ona "n simgesi" olarak sunulan deerli nesne yer almaktadr:
Kitap, pergel ve gnye. Saygdeer stat, son soruyu yneltir:
lenize, lkenize ve yaknlarnza kar olan sorumluluklarnza hibir biimde aykr nitelik tamayacan garanti ediyorum. Bal kalacanza
yemin ediyor musunuz?
- Evet, ediyorum.
olarak deri bir nlk verilen aday, "Acemi rak" unvanyla Mason rgtne kabul edilmi saylr. Bu arada, ilk derece Masonlarn selamlama ve el
re farkllklar sergilese de, trenin ana temas hep ayn kalacaktr: Uzun
locann bulunduu lkeye gre deien Kutsal Kitaplardan biri olduu biliniyor: Tevrat, ncil ya da Kuran. Ancak gelenein ok daha eski biimlerin-
isteyen herkes alp okuyabilir. Masonluk ve onun eski kklerinde yer alan
Fraternis dncesiyse, ancak rgt iinde ilerleyenlerin ulaaca "bil-
gi"den ve ok farkl bir "aydnlanma"dan sz etmektedir. Dolaysyla, szn ettiimiz inisiyasyon treninde, sunan zerindeki pergel ve gnyenin
tarihten itibaren bu orijinal kaynan yerine ikame edildiini syleyebiliriz: Muhtemelen Cathar'larn "Gizli Kitap", Sibylline Kitaplar, Kaide Kitaplar, Hermesin Tabletleri ya da Fenike Kitaplar tr, ancak snrl ve "se-
adm niteliini tayor. Bu aamay geip rgte kabul edilen Mason, henz
o sz edilen "srlarn" ucunu ya da kenarn bile grebilmi deildir. Yal-
nzca byle bir srrn varl, o mistik tren boyunca adaya alt fazlasyla
izilerek hissettirilmitir, o kadar. Aradan belirli bir sre getikten sonra,
geride brakm aday, yine bekleme odasnda ayn basit giysi ve aksesuar-
tolonunun sa paas dize dek syrlmtr. Gzler yine baldr ama ip ke-
Saygdeer stat ve Muhafzlar'a "Bir sredir rak olarak rgt iinde yer
alan ve imdi biraz daha a ihtiya duyan biri" olarak tantlacaktr. Yine
belli klielere bal kalnarak, adayn bir nceki derecede yeterince uzman-
cak bir "Birader" olup olmad gibi sorular, srasyla yinelenir. Nihayet,
Saygdeer stat tarafndan verilecek komutla, trene katlan dier kdemli biraderler tarafndan sembolik olarak "daha fazla k" ile dllendirilecektir.
Masonik "ifre" ve yeni selamlama biimlerinin, bu tren iinde sunulmas. Adayn "daha fazla k" ihtiyacyla ilgili talebi Ast Grevli tarafndan dile
- Kendisi bunu henz bilmiyor ama ben onun adna bu parolaya sahi-
bim.
sldyor:
- Shibboleth.
branice bir szck ve iki farkl anlam var: "Msr baa" ve "su kayna".
Ancak, Mason geleneinin iddialarna gre, burada szcn kendi anla-
mndan ok, "telaffuz edili biimi" bal bana bir "ifre" nitelii tayor.
Hikye yle:
Eski Ahit'in Yarglar kitabna gre, srail'in iki farkl kabilesi, Gilead ve
Ephraim boylar arasnda iddetli bir sava yaanr. Sonunda sava kazanan Gilead'lar kendilerine tazminat dememek iin gizlice ilerine szmaya
fuz farkllklar ieren szckler, toplum bilimlerinde "Shibboleth'ler" olarak adlandrlmakta. Szgelimi, ikinci Dnya Sava srasnda Amerikan ordusunun, aralarna szmaya alan Japon casuslar ayrt edebilmek iin,
Japonlarn "L" sesini karamayp "R" biiminde telaffuz etmesinden yararland biliniyor. Telaffuz alkanlklarna bal bir dier tipik rnekse, kta
karlan "th" sesini genellikle beceremeyip, "Z" biiminde sylemeleri. Dolaysyla, geleneksel yaklam, Mason ikinci derece treninde adaya verilen
ilk ifrenin, zel bir szck deil, kendisi "ifre" anlamna gelen jenerik bir
terim olduunu vurgularm gibi grnyor ncelikle. Ancak bununla bir-
likte, "Shibboleth"in hem msr baa (ya da yalnzca "baak") hem de "su
adayn dikkati ekiliyor. Trenin izleyen blmlerinde, Ast Muhafz ile Kdemli Muhafz arasnda geen u diyaloga gz atalm:
495
anan savala ilgili olarak Yarglar kitabnda verilen ayrntlar da, bu simgenin etkisini pekitirmie benziyor. Peki, gizli ifrenin esin kayna gerekten de brani dilinde ok zel anlama sahip olduu grlen bu szck
ve onun syleniiyle ilgili farkllklar mdr yalnzca?
Gemeter adlaryla bilinen Dnya Anne'nin kutsal simgesi kabul edilmi be-
reket amblemi. branice'de msr baa anlamna gelen iki szck, bolluk
kavramnn dntrlmesiyle elde edilmitir. Msr baa ve su kayna
len shabaldr. Dier szck olan, msr anlamndaki dagan ise, oalmak
496
antik kaynaa ulamak mmkn. Ama bundan daha ilginci de var: Akalar
adl kavim kuzeyden Yunan topraklarna girmeden nce, ky blgeleri ve
kirletmesin diye, yerel trenlerde gizlilie bavurulmas gerei ortaya kt; bu nedenle festivale giri, Aka ve Pelasg'lar birbirinden ayrt etmeye
larn girmesini nlemek iin, tpk Shibboleth gibi, dil ve lehe farklln
test edecek bir yntem kullanyorlard! Buna, izleyen dnemlerde Aka ve
olduu bilgisini eklediimizde, resim iyice ortaya kyor: ikinci derece treninde kullanlan Masonik ifrenin kkeni Eski Ahit'teki Gilead ve Eph-
raim kabileleri arasndaki sava ya da brani dilindeki bir szck deil, on-
dan ok daha eski bir gizemcilikten, "Dnya Anne" kltnden tanm bir
simgedir.
497
498
ten sonra, kaldmz yere geri dnebiliriz. Yeni derece onaylanp, yemin
ruz; en azndan, resmi kaynaklar byle sylyor. Ama acaba Mason dncesindeki iki simgesel stun, gerekten Kuds'te bir zamanlar var olduu
sylenen efsanevi tapnaa m ait, yoksa yine "ok daha eski" bir baka kken mi var iin iinde?
Her eyden nce, "iki zel stun" motifinin Eski Ahit'e ve Sleyman
Mason literatrnn en nl yazarlarndan Albert Pike, Hiram'n bu stunlar Fenike'deki tapnaklar rnek alarak diktiini sylyor. 499 Pike'a gre
Jachin ve Boaz, ok daha eski ve evrensel bir dnce sisteminin rn:
maz: imdi de localarmzda, Jachin ve Boaz adl iki byk stun grnmyle ve ayrca merkezinde, Yenge ve Olak dnencelerinin tam
ortasnda duran Gne ambleminin yer ald daireyi kuatm, iki paralel
yalnzca Pike deil. Herodot da, biri saf altn, dieriyse zmrtten yaplma
iki byk stunun, (Eski Ahit'te Hram Usta'nn memleketi olarak belirti-
rahipler ona tapnan kent ilk kurulduu sralarda, yani "Kral Amasis'ten
iki bin yl nce" ina edildiini anlatmlar. 501 Bu, tapnan yaplnn en
az . 2500e dayand anlamna geliyor. Abartlaryla nl Herodot'u biraz "temkinli" olarak dinlesek bile (zaten rahiplerin verdii tarihi inandr-
ok daha eski bir dneme ait, iki zel ve gsterili stunu olan bir tapnan sz konusu olduunu syleyebiliriz.
alana girmek iin de, iki byk ve zel stundan olumu bir kapdan geilirdi; sz konusu stunlar, Roma'da, imparatorluun son dnemlerine do-
ru, ellerinde byk birer sepet tayan kadn heykelleri biiminde yaplmaya baland. Kadn figrleri, tanra rahibeleriydi; sepetlerse, klte ait
baka byk nesne daha yer alyordu stunlarn hemen yannda: Birbiri
501
502
zerine oturtulmu iki byk ta bloktan oluan ve "Petroma" olarak adlandrlan bu kutsal nesne, iki ylda bir dzenlenen byk inisiyasyon t-
ler, bir dahaki trene dek saklanmak zere yeniden Petroma'nn iine yer-
letirilirdi. 503
gei izni alp, Tapnaa sembolik giriini yapar. Ardndan, batya doru
ynelip, ayn seremoniyi Kdemli Muhafz'la yineler (ancak bu kez "gerek
el skma biimi"ni kullanr) ve bu kez Tapnak'taki "Orta Oda"ya gei izni alr. Gelenekle ilgili ald brifing srasnda, giri kapsndaki stunlarn
Ardndan, bir kez daha douya dnerek Saygdeer stat'n yanna gi-
der ve ondan "Masonlarn temel gereleri" zerine ilk bilgileri alr: Gnye,
dolu, bilgelik ve erdemi ne karan bir sylev izler. "Yedi" saysnn simgesel nemi, toplum ve evrendeki eitli rnekleriyle (yedi gk cismi, Dn-
tan sonra, Masonluk iin ayr bir deer tayan "yedi zgr bilim ve sanat
503
John Martin Woolsey, "Symbolic Mythology and Translation of a Lost and Forgotten Language", s: 72
ronomi. Bunlarn iinde bir tanesine, ayr bir arlk ve ayrcalk tanlanacaktr: Okurun kolayca tahmin edilebilecei gibi, geometridir bu. Saygdeer stat, eliyle hemen arkasndaki Mason sembolleri arasnda yer alan
"G" harfini gstererek, anlatmaya balar:
sonluk styaps, bilimlerin ilki ve en soylusu olan geometri zerine kurulmutur. Geometri yardmyla doann trl ayrntlarn en gizli
cn, bilgeliini ve iyiliini kefeder ve bu usuz bucaksz sistemin boyutlarn zevkle inceleriz. Yine onun sayesinde gezegenlerin farkl yrngelerde nasl hareket ettiklerini anlar ve trl dnglerini gsterebiliriz." 504
zelliini daha anlatr adaya: G, ayn zamanda yce ilahi gcn kutsal ad-
nn da ba harfidir! Bunu syledii srada, elindeki asayla yere kez vurmu ve locadaki tm yeler saygyla ayaa kalkmtr. Ba harfi G olan bu
kutsal adn "ak hali" kesinlikle telaffuz edilmez ve tren tam bu noktada
sona erer. Acaba "hangi tanrnn" addr bu G ile balayan szck?
mzde de Zanaatn ideolojisindeki simgesel nemini koruyan G'nin, "Yahve", "Elohim", "Lord" ya da "Adonai" adlarnn ba harfi olmad kesindir.
il. Birincisi, "God" ya da "Gott", genel anlamda Tanr'y ifade etmek iin
kullanlr ve bir zel ad deildir; Masonik trende vurgulanansa, bunun
"ilahi gcn" (Deity) kutsal adnn ba harfi olduudur. Ayrca, "dil bariye-
504
rada sz konusu olan ad, btn diller iin geerli, evrensel bir nitelik tamak durumundadr.
se" ifadesinin ba harfidir. Bu durumda bir zel addan deil, onu tanmlayan bir sfattan, hatta o sfatn bir parasndan sz etmi oluyoruz ki, bu da
fini simge olarak seseler, belki biraz daha akla yakn gelebilirdi: Sonuta
A, alfabenin de ilk harfidir ve ncilde Tanr "Alfa ve Omega", yani "Balan-
anda deitirip, ocuksu hale getiriyor. Bu, takmna "Sar Kanarya" adn
yaktran taraftarn, Fenerbahe'yi simgelemek iin "FB" harfleri yerine
505
da, son iki yz yl iinde gerekleen kimi dnmlere ve "uyarlama" abalarna karn, batan beri izini srdmz, binlerce yllk Fraternis ide-
lerden beri gen, kadn cinsel organna olan benzerlii nedeniyle "diil
evrensel verimlilii simgelemesinden baka bir ey deildir zaten. (Bu arada gen, tarihteki btn Fraternis kkenli gruplar gibi Masonlar iin de
"zel" simgelerden biridir.)
Sibyl'n maaras, Dnya Anne'nin rahmi deil miydi?) Gemeter adn oluturan ilk hece durumundaki "Ge" (Dnya) bu balant nedeniyle "De" (Tan-
"U-dn"ne karn, sahip olduu ya da bir biimde stlendii kadim birikimin etkisinden btnyle syrlmay da baaramad. Bu konuya, izleyen
zn ettiimiz efsanevi kiilik Hiram Abifi merkez alr ve temel Mason eitiminin de son aamasn oluturur. Ritel tamamlandktan sonra yeni dereceyi tamaya hak kazanan kii, alma ve renim devrelerini geride
brakarak, gerek anlamda Mason olmu saylacaktr artk; bundan sonraki
yecei sra d performansa baldr. Peki ya u "byk srlar"? Onlara nihayet eriilecek midir bu trenin sonunda? Bunu hep birlikte greceiz.
Bir nceki dereceyi aldktan sonra beyaz nlk zerine iki mavi rozet
takmaya hak kazanan Zanaat yesi (Kalfa), yine aradan belli bir sre ge-
tikten sonra, bu kez stat Mason derecesini almak iin, bekleme odasndadr. nceki trenlerde olduu gibi, Ast Grevli tarafndan hazrlklara balanr. Adaya, yine ayn giysiler verilir; ancak bu kez gmlek, iki omuz
birden akta kalacak biimde syrlm ve pantolonun da her iki paas diz-
lere dek svanmtr. p, yeni trende bele kez dolanacak ve gzler her
zamanki gibi bir mendille skca balanacaktr. (Ayrntlarn localar arasn-
da geleneklere gre kk deiiklikler sergilediini bir kez daha yinelemekte yarar var.)
imdi daha fazla k iin stat Mason derecesini talep eden, Birader X.
(Adayn ad)
- Kendisi bunu henz bilmiyor ama ben onun adna bu parolaya sahi-
bim.
fsldar:
- Tubal Cain
deer stat'a bildirilir; ayn sorular bir kez daha yinelenir (yantlar Kdem-
bul edildii aklanr. Gzleri bal aday, Ast grevli eliinde loca
kapsndan birka adm attktan sonra yine Kdemli grevli tarafndan dur-
durulacak ve bu kez pergelin iki ucu, gmleinin akta brakt iki omuzuna birden dedirilecektir. Bu "karlama"nn anlam u szlerle aklanr:
batan pergelin iki ucuyla karlyorum. Bu size, insann en deerli paralarnn, gslerde saklandn ve bizim en deerli inanlarmzn da perge-
dikten ve stat Mason derecesi iin (bu kez uzunca bir metin oluturan)
Ast Muhafz'a saati sorduktan sonra, tm biraderlerin dinlenmesi iin yarm saat mola verilmesini ister. Tren sona ermi gibi grnmektedir artk;
loca kaps alr, btn biraderler dardaki bekleme odasna geip, sohbet etmeye balar. Dier yeler aday kutlamakta, yeni derecesinden honut olup olmadn sormaktadr.
stat Mason adaynn, cinayete kurban gidip, sonra yeniden lmden yaama dnecei, en nemli blm henz balamamtr!
Ksa bir sre sonra Saygdeer stat'n arsyla herkes loca odasna
deil mi?
masonik srlarn daha fazlasn istiyor olmalsnz. Ancak muhafzlar, grevliler ve dier biraderler, henz size tam olarak gvenmiyor ve ball-
Aday sunak nnde diz kp dua etmeye balar, o srada gzleri ye-
nun, gzleri zaten bal aday iin bir anlam yoktur tabii; yalnzca, dier
biraderlere "final" blmnn baladn haber veren bir iarettir.)
tur attrrken, bir yandan da ona, Zanaat'n efsanevi lideri Hiram Abif in,
Basit bir mizansen iinde Hiram Abif roln oynamak durumunda kal-
d artk iyice anlalan adayn yerine, yannda durup onu kolundan tutmakta olan grevli yant verir:
ceye dek bekle. Eer buna layk olduunu kantlarsan, srr elde edeceksin.
- ld m?
- Evet, ld.
gtrelim ve gmelim.
dan kaldrlp tanr ve tam tur atldktan sonra, bat ynnde yavaa
yere braklr. Ardndan, bu "mini tiyatro oyunu", efsanedeki dier ayrnt-
larla srer: Katiller kamaya alr ama bunu baaramazlar; dier on iki
ii komploya katldklarn ama son anda vazgetiklerini itiraf eder; Kral
Sleyman (locada bu rol oynayan bir baka ye) Hiram Ustann derhal
"ikame" edilmesini ister. Bu arada dier biraderler, Hiram Usta roln oynayan adayn, sembolik olarak "lmden yaama dndrlmesi" ilemini
gerekletireceklerdir.
Bedeni yerden kaldrmak iin ilkin Ast Muhafz, ilk derecenin "el sk-
ma" yntemini dener, ama daha bilei kavrayamadan kol yeniden yere decektir. Bunun zerine Kdemli Muhafz, ikinci derecenin el skma ynte-
mini dener ama o da baarl olamaz. Son olarak, topluca edilen duann
cesinin srr olan gizli szck de fsldanacaktr. Ancak gerek sr, Hiram
Abifle birlikte yok olduu iin, "yeniden elde edilene dek" onun yerine
locasna giri iin gerekli parola olan "Tubal Cain"i rendi. Neydi bu "Tubal Cain", yeni bir "bileik szck" m?
Eski Ahit'in ilk kitab olan Genesis (Tekvin), drdnc blmnde in-
sanln atas olarak tantlan Adem ile Havva'nn oullar arasnda kan
kavgadan ve Habilin, kardei Cain (Kabil) tarafndan bir anlk fkeyle l-
ya gelen nc olu Seth (it) ile devam edecektir. Eski Ahit, drdnc
blmdeki birka ayetten sonra Cainin izini srmeyi brakr ve tmyle
ka ayette de, Cain'den devam eden soyaac, altnc gbek torunlara dek
bir "adlar listesi" halinde saylp, konu kapatlr. te Tubal Cain, karde katili olduu iin cezalandrlan Cainin, Eski Ahit'te sz edilen son torunu
olarak kar karmza. O ksack ayette de, onun bronz ve demir iiliinin
Tam olarak deil: Eski Ahit'teki Tubal Cain, yaygn gre gre Yunan mi-
tolojisindeki Hephaistos ya da Roma'daki adyla Vulcan'n karldr; yani, "metalrji ve zanaat tanrs"nn. Albert Gallatin Mackey, Vulcan adnn
almad ve bilerek gz ard ettii Cain soyunu ok daha farkl biimde tanmlayarak, onu eski Yunan ve Yakndou tanrlaryla zdeletirmekte;
dolaysyla gayet net bir biimde Yahudi teolojisi ve yorumuyla ters d-
mektedir.
Tekvin, 4: 22
Albert Gallatin Mackey, "Symbolism of Freemasonry", Pietre-Stones Review of Freemasonry
509 Charles Penglease, "Greek Myths and Mesopotamia: Parallels and Influence", s: 220
507
508
gibi, Mason mitolojisinin de temelini oluturur gibi sunulan, Sleyman Tapna'nn bronz ustas Hiram Abife. Bu efsanevi kiiliin adnn, Eski
Ahit'in I. Krallar ve II. Tarihler kitaplarnda birka kez getiini belirtmi-
lara, sz konusu kitaplar iindeki ksa birka blmde rastlarz. Ancak Mason geleneinde Hiram Usta'nn adna bir "soyad" gibi eklenen Abif'e, Eski
Ahit'te hi rastlanmaz; tabii, bu biimiyle.
dr" mesajn yollarken, "Babamn Hiram" ifadesini kullanmtr ksaca. branicesiyle, "Hiram, abi (avi)". Bilinmeyen bir zamanda bu efsane Mason
literatrne yerletirilmeye allrken, Eski Ahit'i kaynak alan birileri,
"babamn" anlamna gelen "Abi" (Avi) szcn bir soyad gibi alglamak-
la kalmayp, sonuna bir de F harfi yerletirmeyi uygun grmtr anlalan! Mason terminolojisinin, "Sar duymaz, uydurur" deyiindeki gibi, kimi szck ve adlar nasl deforme ettiine daha nce tank olmutuk.
Duruma baklrsa, tpk "Freres Mason" (Mason Kardeler) ifadesinin "Freemason" (zgr Mason) ya da "Kroton'lu Pythagoras"n "Groton'lu Peter
Growes" haline gelmesi gibi, "Babamn Hiram (Hiram Avi)" ifadesi de bir
anda byk usta Hiram Abife dnmtr.
kimi ufak ayrntlar eliinde sz edilir ama ustann bylesine korkun bir
cinayete kurban gittiine dair hibir kayt yoktur. Dahas, sonraki yzyllarda Yahudi tarihi Josephus'un bildirdiine gre Hiram Usta tapnak yaplp bittikten sonra Kral Sleyman'n verdii armaanlarla birlikte mem-
"byk srr vermedii iin ldrlme" hikyesi niin, ne amala ve ne zaman Masonik efsaneye monte edilmitir acaba?
bu bilgiyi, onu korumakla grevli olan, yetkili bir kiiden, bir tapnakta zor
edemeyerek, bilgiyi tayan ldrr ya da yok eder, bu durumda, onu tayp koruyanla birlikte, bilginin kendisi de yok olacaktr. Geride kalanlardan
dek, yedek bir baka bilgiyi ikame etme gerei ortaya kar; bilgiyi tayan,
imdi de, yakndan bildiimiz bir baka olay akna evirelim gzleri-
Sibylline Kitaplar, ok nemli bilgileri tamaktadr ve bu bilgiye sahip olmak, g ve nfuz elde etmekle edeerdir. lkede bir i sava yaanr; bu
yok olur. Savatan galip kan Sulla, yok olan kitaplarn yeniden bulunup
karlr ve gruplar halinde lkenin her yerine dalan bu yetkililer, dnlerinde orijinallerin bulunamadn, ama onlarn yerine koymak, ikame
derece arpc bir paralellik ierdiini sylemeye gerek yok. Bir tarafta
"Masonik Sr" var, dier tarafta "Evrensel bilgiler". Birini "gizli sz" olarak,
onun taycs olan Hiram Usta saklyor; dierini Sibyl bilgilerinin derlen-
dii gizli kitaplar. Masonik hikyede bir ekime srasnda Hiram Usta tapnakta ldrlyor; dier yanda Sibylline Kitaplar, i sava srasnda Ca-
yedek bilgi ikame ediliyor; bylece yok olmu grnen srlar, sembolik ola-
Tapnak valyeleri'nin katlmnn ve on yedinci yzyldan sonra da GlHa mistisizmine bal "Mesihi" unsurlarn Masonik ideoloji zerinde etki
oluturulmu, gerein eretilemesi zerine kurulu bir efsanenin paralardr. Tpk, "sahte hedef gstererek" "artma vermek" gibi bir ey. nisiyasyon treninin gerek kkeniyse, zlmeye balayan Fraternis gruplar
yk olaslkla . birinci yzyln ortalarna doru biimlendirdikleri, "tarihsel misyona" dayal bir riteldir. Kardeliin en byk gcn oluturan
lar arasndaki sava srasnda yok olmas zerine, yerlerine "geici olarak"
baka kitaplarn aranmas ve "yedek srlarn tapnaa yerletirilmesi" olaynn dramatizasyonu zerine kurulu, simgelerle ykl bir tren. Elbette
la ve onu izleyen despotik liderler iin, Capitoline'e bir koleksiyonun yerletirilmi olmas yeterlidir nk.
dek ya da gereine benzetilmi "sahte" kitaplar saklanmtr. Ritel, yalnzca biraderlerin bildii bu "st dzey sr" zerine kuruludur.
Fraternis ve Masonluk
Tarihin en eski "restorasyon ideali"nin temsilcileri kimliini tayan,
nm ve onu izleyen "iddet ve kaba gce dayal bireysel mlkiyet" anlay zerine kurulmu snfl toplumlar dzeninin yerine, ok uzun bir sre
edilen rn gereksinimlere gre adilce paylat; yetki ve saygnln fiziksel g araclyla edinilmi kiisel zenginlie deil, bilgi, yetkinlik ve
dn ve erkek arasnda tam bir "hak eitliinin" egemen olduu; ancak baz
temel fizyolojik niteliklerin (dourganlk) yan sra, bilgi ve deneyim birikimini elde tutmann getirdii ayrcalkla da kadnlarn farkl bir saygnla
sahip olduu, "Anne Dzeni".
nar. Yine de, hi deilse on sekizinci yzyl sonlarna dek bir biimde varln korumay baarabilmi, ayrt edici ana ilkelerden sz edilebilir: Ana
fiziksel gle elde edip korumaya" dayal sosyal snflara gre deil, bireysel yetenek, bilgelik ve ahlaki (vicdani) ilkelerine gre deerlendiren "se-
kinci" bir bak; monari ve teokratik ynetimlere kar youn tepki; lke
ve din farkllklarn ortadan kaldrmaya ynelik, topik bir enternasyonalizm.
Pythagoras'larn, Fransa'nn gneyindeki Kusursuzlarn ya da Bat Anadoludaki Bedreddin mritlerinin ou kez uzmanlarca "proto-komnist"
olarak yorumlanan ortaklaa yaam uygulamalarna karn Fraternis hibir
zaman "sosyalist" olmad. Bireyin nitelik ve eilimlerini dikkate alan ve in-
yapmazd. Ya da buna kart olarak "zengin ve soylu snftan olmak", olumsuz niteliklerle donatlmak demek deildi. Bal bulunduu snf ne olursa
olsun, bireyin kendi i geliimi ve sahip olduu deerler nem tamaktayd yalnzca. Bilgelik ve "kardelik" uruna elindeki maddi deerlerin sala-
d btn snfsal avantajlardan gnll olarak vazgeebilen bir soylu, frsatn bulduu ve zenginlie kavutuu anda acmasz ve hrsl bir "egemen
nf tccarlarla iyi ilikiler kurarak onlar yanna ekmeye alt; bu nedenle "kleliin kaldrlmas" iin savamak yerine, hem klelerin hem de kle
silmeye abalad. Roma'da Sibylline Kurulu'nu denetimi altnda tutan biraderler, bu nedenle plebleri tapnaklar, kltler ve collegia'lar araclyla
oluacakt; ezilen snfn ayaklanp iktidar devirdii ani bir devrimle deil.
na giderek btn toplum inisiye edildike; ksacas herkes birer "Karde"e dntke, bir misyon ve kurum olarak Kardelik de ilevini ve var-
vericiliini kendi zerlerine yanstmalarn, onu izlemelerini ve "onun yla aydnlanmalarn" salamaya ynelik evrensel bir felsefeydi: Felsefelerin en eskisi.
Mithra gruplarnn giriimlerini; iktidar ele geirmeyi ara deil ama ha-
line getiren eitli darbe denemelerini; Diocletianus ve Julianus dnemlerinde intikam hrsyla Hristiyan gruplara uygulanan bask ve iddeti, en
tipik rnekler olarak sayabiliriz.
yani Fraternisin hzl admlarla bir "burjuva sekincilii" grnmne brnmeye balamasndan sonra, benzerlerine 1640 ngiliz Devrimi'nde,
Masonik rgtlenmenin stlendii role biraz daha geni olarak son blmde deineceiz. Ancak imdi noktay koymadan nce, srecin kesintisizlii
yer almt. "in" ve "Sin" harflerine dayal telaffuz farkllnn ortaya kard "parola" nitelii, Mason ritellerini oluturan Tapnak kkenli
"stat"larn ok houna gitmi olmal!
ne herhangi bir dilde karl vardr ne de bilinen mitoloji ya da efsanelerde rastlanacak bir ada benzer. "Gerek sr" Hiram Usta'nn lmyle yok
cak ciddi bir anlam olan, slogan andrr bir cmle bu:
gre. Eski Msr dilinde "Maat ycedir, Maat ruhu ycedir" anlamna geliyor. Yazarlar burada Maat'n Msr kltrndeki anlamn, Mason ilkeleri
ile zdeletirip, slogann "Masonluun yceliini" vurguladna inanyorlar. Peki, nedir Maat?
511
Maat, st dzey bir felsefi kavram olarak Eski Msr'da "Evrensel uyum ve
kozmik dzeni" temsil ederdi. Tpk, Smer kltrnde ayn anlama gelen
"Me" ve onun Hint dncesindeki paraleli olan "Dharma" gibi, "diil" nite-
lik tayan bir szckt Maat. Ayn zamanda da, o kozmik dzenin bir paras olan yce tanrann adyd.
slogan, "Maat ycedir" derken, hem Tanra'nn hem de onun temsil ettii
kozmik dzenin yceliine vgde bulunuyor. zmlemenin ieriiyle
ilgili herhangi bir itirazm yok. Maat kavramnn bu Masonik ifre iine yer-
olarak belirtilen, ou Mason kaynanda da ayn biimde yazlan szcn, Knight ve Lomas tarafndan Eski Msr dilinde yeniden yaplandrl
biimiyle ilgili baz kukularm var. Hece ve seslerde, ifadeyi "Maat neb-
men-aa, Maat-baa" haline getirecek kadar byk bir sapma, bana ok inandrc gelmiyor.
Eski Msr dili bol miktarda "e sesli" szce sahip olduu iin, bu tr
(preposition) ve ounlukla "arkada, arkasnda", baz durumlarda da "evresinde" demektir. "Bone" szcnn ngilizcedeki gibi "Bon" deil, "Bone" biiminde okunduu belirtiliyor, ancak Msr dilinde "O" sesi yok; e-
son szcn "her yerde" anlamna gelen "Bu-neb"in, sondaki B drlerek hafife deforme edilmi hali olduunu varsayarsak, Masonik ifreyi Es-
biimiyle, o ok nl Masonik simgenin ad: "Her eyi gren gz" (Allseeing Eye).
piramidin tepe noktasna yerletirilmi, evresine k saan "gz" figrdr. Albert Pike, "Ahlak ve Dogma"da, bunun Msr tapnaklarnda Osiris'in
deki "parlayan yldz"n da "Her eyi gren gz" ile ayn anlama geldiini ve
gnei simgelediini belirtiyor. 513
Msr kltrnde "ilahi Gz" ile gne arasnda kurulan balant, Osiris
mitlerinden ok daha eski bir gemie sahip. Smer'deki Ninhursag'la paralellikler tayan ve hanedanlar ncesi dnemden itibaren Ana Tanra
ufku boydan boya kat ederek yeryznn her karn gzlerdi. Bir baka
deyile, Msr'n "Her eyi gren gz" Tanra Hathor'dan bakas deildi.
yla zanaatlarn tanrs Hephaistos ya da Vulcan'a dayandrdn grmtk. Ancak Masonik gelenek, insanlk tarihi iindeki gerek soyaacn, Tu-
Sam ve ailesiyle. Eski Ahit'teki yaklam da, benzeri biimde Israil oullar-
nn kkenini Samdan itibaren izler. Tufandan kurtulmak iin gemiye binenler arasnda Nuhun gelinlerinin, yani oullarnn karlarnn da yer al-
ayrntya rastlarz.
rir. 514 Naama, ilgin bir biimde, Mason geleneinin kendi "zanaat atas"
olarak grd Tubal Cain'in karsdr. Eer Hephaistos paralelliine uygun bir balant bulmak gerekirse, Naama da, Zanaat Tanrsnn gzel ve
hoppa ei Afrodit olmaktadr.
ve bir tr "kurtarc" olarak ortaya kan Norea, yine ayn uzman yorumla-
Bir baka deyile, Nuh'un gelini, yani Mason geleneinin Tufan sonrasn-
daki atas Samn kars, ilahi bir imgeyle sarmalanp "tanra" konumuna
getirilmektedir gnostik dncede. Tapnak valyeleri'nin nl Bapho-
Birger A. Pearson - Soren Giversen, "The Trught of Norea" ("The Nag Hammadi Library in
English" adl derleme, s: 446
layan, bir baka halka daha sz konusudur; daha nceki blmlerde okurdan "imdilik bunu aklda tutmasn" istediim, kk ama nemli bir ay-
tik. O halde, ister bir Sibyl olsun, isterse bilgelik tanras Sophiann ete
kemie brnm tezahr; Sam'n kars Norea, gnostiklerin spiritel lideri olduu gibi, soyaac anlayna gre Masonlarn da bykanneleridir!
nan bir ilgin unsura daha deinelim: Masonlar kendilerini "Dul Kadn'n
oullar" olarak tanmlarlar. Eski Ahit'te Hiram Ustadan, " Tireli dul bir
rnmyle, "Anne" olmasnn yan sra, "dul kadn"dr; nk btn mitlerde ei, yardmcs ya da byk ak olarak ortaya kan figr, sonunda
ve tar da Tammuz'u yitirdii iin "dul kadn" olarak kar karmza. Tan-
ra'y "Anne" olarak gren btn bu paralel kltlerin mensuplar da, ken-
bu sembolik "dirili", cokuyla kutlanrd; tpk Hiram'n bedeninin, biraderler tarafndan elinden tutulup dimdik ayaa kaldrlmas gibi.
en saygn olan geometrinin. Mason ideolojisi, geometri bilimine sahip karken, onun en byk ustalarndan, Fraternis duayeni Pythagoras' da
"Byk stat" olarak selamlar. rgt yaps, Mithra kltnde olduu gibi
yukar doru basamaklar halinde ykselen derecelerden oluur. Malcolm
Duncan'n ritel monitr olarak hazrlanan kitabnda, tpk Mithra localarnda olduu gibi temel, drd "st dzey" olmak zere yedi derece
vardr. Ancak klasik Mason dereceleri, yani Mason olmann asgari basa-
salayan merdiven, otuz basamaktan oluuyor ve bunlarn her biri ayr adlar tayordu" diyor. 515 Acaba bu da yalnzca bir "rastlant" mdr, yoksa
515
Fraternis geleneinin Sibyl'lardan Masonik rgtlenmeye dek geirdii sre iindeki balantlardan birinin daha gstergesi mi?
uzun soluklu misyon hareketinin "yazlmam tarihi"nden seilmi, birbirini net bir devamllk iinde izleyen kesitler kt. Bu noktada ister istemez
akllara u soru taklyor: Be bin yl akn bir sre iinde, snfl toplum-
temel ilkeleri restore etmek" biiminde belirlenmi bir gelenein "son halkas" olarak ortaya kan Masonluk, nasl oldu da sistemle uzlam, muha-
fazakr ve aka egemen snf ideolojisinin yannda yer alan, en hafif ifa-
ekletirme zlemindeki Fraternis karakteristikleriyle ciddi bir uyumsuzluk sergiliyor. Bu grntsyle Masonluk, her eyden nce "cinsiyet ay-
koul olduu sylenerek, bu konuda Aydnlanma dnemindeki "Deist" (Yaradanc) Mason dncesinin esnekliini tar izlenimi vermeye alsa da,
ironiktir gerekten.) "ideolojik ayrmc"dr, nk byk bir abayla kendini "apolitik" klmaya urarken localarda siyasi ve felsefi tartmalar
bir durumdadr ve Masonluk, belli aralklarla localarda bir araya gelen insanlarn, inisiyasyon ritellerindeki o garip dramatizasyonlarla bir tr
siz, antipatik, egemen sisteme btnyle entegre olmu, irkin bir "burjuva
dernei"nden baka bir ey deildir.
sndan sonra netlemi; Bat'daki nemli burjuva devrimlerinin tamamlanmasnn ardndan Aydnlanma ideallerinin terk edilmesiyle de son
biimini almtr. Ama bu deiimi ve Fraternis ideallerinin be bin yl bo-
Christoph Colombus'u iaret ediyor bize. Ama olduka uzun bir zamandr,
kar onuncu yzyldan itibaren Yeni Dnya'nn varlnn hi deilse Avrupal baz toplumlarca bilindiini ortaya koyuyor.
karlanabilir. Ama bugn, bundan ok daha arpc bilgiler de var elimizde: Vikingler henz kuzey denizlerinde boy gstermeye balamadan nce,
lerden oluan bir ekiple Atlantik'teki adalar tek tek dolat; bu yolculuklar srasnda da Kanada kylarndaki Nova Scotia ve Newfoundland'e ulat biliniyor. Zamansa, altnc yzyln ikinci yars!
belgede anlatlanlar "kurgusal" bulsalar da, 1976 ylnda Tim Severin adl
de. 517
Eldeki veriler nda, hi deilse "bir grup" Avrupal iin Yeni Dn-
yann, Columbus'tan ok daha nce bilinip tanndn sylememiz mmkn. O halde uzunca bir sredir yinelenen, Tapnak valyeleri'nin on dr-
daki denizci grubu, 577 ylnda ahap ve deri kullanlarak yaplm mte-
snda Fransay hzla terk edip, yanlarnda Cathar'lardan kendilerine aktarlm "hazine"yi de tayan valyeler, skoyaya ayak bastktan sonra
byk olaslkla rlandal Brendann yolculuk ettii gizemli topraklarla il-
tif olarak batda, okyanusun tesinde "yeni bir snak" dlemi olmalar,
akla yakn grnyor.
leneklerinden Masonik kltre szm, "Bat Yldz" ile ilgili bir efsaneden
iyi ruhlar, dllerini, okyanusun dier yannda bulunan ve yolunu, "Merica" ad verilen Bat Yldznn gsterdii bu gizemli lkede alacaklardr.
William H. McNeill, "Visitors to Ancient America"
, s: 105-107
517
uzak lkeye ayak basmlard. Burada bir sre kaldktan sonra gemilerle
ve deneyimleri "dnya zgrleip, btn bunlar rahata gn na karlacak ortam elde edilinceye kadar", eski semboller zerine kurulu gizli ri-
bi. 520 Yeni ktaya verilen adn, kif Amerigo Vespucci'den kaynaklandna
ilikin klienin de, corafyaya merakl Waldsee miller adl bir keiin, on
altnc yzylda kaleme ald bir kitapta yapt hatadan kaynaklandn
seemller, kafasnda bu iki ad birletirerek Amerika adnn Vespucci tarafndan verildii kansna varmt. Oysa Yeni Dnya, Vespucci bir yana, Co-
Ayn konu zerinde aratrma yapan Mark Finnan'a gre de Sinclair ile
askerlerin de bulunduu kalabalk bir grubu Yeni Dnya'ya tayordu. Sinclair ayrca yz kiilik bir nc grubunu, keif yapmak ve topra incelemek
zere i ksmlara yollamt. 523
trma, ounlukla Kutsal Kse mistisizmine ya da "Mesihin soyuna" gnderme yapmay amalyorsa da, Tapnaklarn erken saylabilecek bir ta-
kylleriyle, "yeni bir balang" umutlar iin fazlasyla khnemi bir grnt vermektedir artk. Mcadele belli dzeylerde srdrlse bile, "Eski
ama geirmek iin Yeni Dnya, son derece uygun bir adres olarak grn-
522
523
pa'nn da, Avrupa monarilerinin de ellerinin uzanamayaca kadar uzaklardadr. O halde, tpk eski efsanelerde olduu gibi, topik yeni uygarlk
acmasz korsanlar bulmakta hi de glk ekmeyecekti krallar ve prensler. ngiltere, spanya, Hollanda ve Fransa'nn bala en arlar gibi, iinde
igal, yama ve talan furyas, byk umutlar balanan "La Merica"y kir-
letmeye balamt. Yzyldan az bir sre iinde, Avrupann soylu hanedanlar, yeni "altn deposu" olarak grdkleri Amerikadaki topraklarda,
lk adna utan verici uygulamalarn okyanus tesinde alabildiine yaygnlk kazanmasyla bir kez daha yerle bir oluyordu. Baka insanlarn toprak-
srekli. stelik, Tanr adna yaplyordu btn bunlar. Kurulmakta olan ko-
lonilere yalnzca monarilerin deil, yama ve talandan pay isteyen Kilise'nin de kolu uzanm, "vahi yerlileri doru imana yneltmek iin" misyoner
rahipler,
balamlard.
Cizvitler,
gruplar
halinde
Amerika'ya
akmaya
"Dzleyiciler" ve Duvarclar
On yedinci yzyl balarndan itibaren, Avrupa da olduka hareketli
juvazinin iktidarda sz sahibi olma talepleri sonucu kurulan, "halk temsilcileri"nden olumu parlamento, uzayan bir gerginlik sonucu Kral I. Char-
tutuklanp yarglandktan sonra, kafas kesilerek idam edildi ve btn Avrupa hem dehet hem de heyecanla, ngilterede olan bitenleri izlemeye
koyuldu.
mlkszleip alk snrlarna doru gerilemeye balam kyller; kentlerin isizleri; VIII. Henry dneminde Katolik Kilisesine kralla birlikte sava
teinde olan tek grup, "Dzleyiciler"di ama yeterli gten ve kitlesel des-
Dzleyiciler ile yakn durmu olmas gerektii geliyor akla. Ama devrim
ncesindeki youn ve hareketli yllar iin bu tahmin doru olsa da, 1640 ve
sonrasnda iler biraz deimiti.
deilse ilk dnemlerde hatr saylr oranda Mason'un yer aldn syleyebiliriz. Bu radikal rgtn kulland simgelerin "gnye ve pergel" olmas
524
bir brokrat, bir ifti ya da bir endstri iisi Mason locasna katld an-
Ordu Modelini (New Model Army) kuran, lider Oliver Cromwell'di. Bir anda silahl kuvvetlerin liberallemesini salayan bu hamlenin ardnda da,
zinin ngrd adaylar arasndan seilse de, Yeni Ordu Modelinin subay,
erba ve erleri byk oranda bu radikal siyasi grubun liderlerince rgtlendi.
Mason yazar Jack Buta. Benzeri idealleri savunup ayn simgeleri kullanan
Dzleyiciler'in de Masonlar gibi okuma odalar ya da tavernalarda toplanarak rgtlendiinden sz edip, aralarnda en azndan fikir alverii gereklemi olabileceine dikkat ekiyor. Birde, Lilbourne ve izleyicilerinin
525
durumda, 1640 devriminin siyasi lideri olan burjuva temsilcisiyle, o devrimin en nemli gcn oluturan askeri rgtlenmenin arkasndaki radikalleri birletiren kavak noktasnn, Mason localar olduu sylenebilir.
zn ettiimiz "ideal erozyonu" ve dejenerasyon da, devrimi izleyen yllarda ortaya kmaya balad zaten.
nfuzun peindeydiler. Daha uzak vadeli beklenti ve hesaplar, Calvin yanls bir Priten olan Oliver Cromwell'a olabildiince yakn durmaktan gei-
Amerikadaki koloniler zerinde etkinlik salamak ve "Yeni Roma" dlerini canl tutmak iin, Cromwell' denetim altnda tutmak zorundaydlar.
Bunu byk oranda baardklarn syleyebiliriz. Ne var ki olaylarn geliimi yakn bir gelecekte Cromwell ile Dzleyiciler denetimindeki Yeni Ordu
Modeli'nin arasn atnda, "biraderlerin" de bir tercih yapmas gerekecekti artk.
du. Amac, ordudaki etkin gle sivil toplum arasndaki balar glendir-
nan ezoterik liberal gruplarn yerini, gerek bir parti alyordu artk. Dzle-
"Yksek bir rgtlenme dzeyi vard bir parti kasas ve yelerin aidat
donanmayla ilikiler. Bu kitle hareketindeki inisiyatifin, kk rtbeli subaylarn pek ounun daha batan cokuyla katlmasna ramen, kukuya
ve siyasal olanlarla snrlandrmaya ve Dzleyicilerin erlerin hareketi zerine oturtmak istedii toplumsal ve ekonomik program en aza indirmeye
altlar. imdi Ordu ve Parlamento, devletin iinde yan yana ve rakip gler olarak varlklarn srdryorlard." 526
mokratik" bir programd bu: "insanlarn eit olarak doup ayn hak ve z-
nimi olan Cromwell, "ar" bulduu bu taleplere ani ve sert tepki vermek-
lenmesinden sonra, kafasnda hl daha liberal bir cumhuriyet fikrini barndran Cromwell da lnce, kazananlarn yeterli gren sermaye snf,
ryla 1660 ylnda, idam edilen kraln olu II. Charles lkeye arlp ta
giyecekti.
nem, hibir biimde burjuvazinin geri adm atp, monarinin restore edil-
mesi anlamna gelmiyordu. Tersine, alt snflarn zgrlk ve haklarn geniletilmesine ynelik talepleri bastrldktan sonra karlan ekonomik ve
leyicileri arasndayd.
zgrln Oullar
On sekizinci yzyln ilk yars boyunca, ngiliz Masonlar, bata New
England olmak zere kolonilerde hzl ve ciddi bir rgtlenme iine girdiler. 1717'de Londra'da yaplan Byk Loca toplantsyla birlikte getirilen
belgeler, 1730'larn balarna ait. Ayn gnlerde, Amerikan bamszlk savann en nemli liderlerinden Benjamin Franklin'in de Philadelphia'daki
aldn biliyoruz. Amerika'da Masonluk zerine ilk makale de, 1730 ylnda, Franklin'in kard The Pennsylvania Gazette'de yaymlanmt. 527
olmas beklenebilir. Ancak Kral ve Parlamento iin, Boston ve Philadelphiadan balayarak tm kolonilere yaylan yeni fikir ve talepler ne denli
sonlar (dolaysyla burjuvazileri) arasnda bir kpr grevini stlendi. Burada yaplan loca toplantlarnda, Amerika'da kurulmas dnlen bam527
ryla Missisipi arasnda kalan blgeyi ngiliz tahtnn mlk ilan etti ve bu-
yeni bir yasayla da, smrgelerdeki her tr belge, szleme, gazete, dergi
ve hukuki metinleri ierecek basl ktlar zerinden "Damga Resmi" al-
naca bildirildi. Bu, Amerika'da i yapan herkesi bir "hara" ykyle kar
ok ksa bir sre iinde Boston'dan Gney Carolina'ya dek uzanan bir
desteklemesi ve direniin temsilcisi olarak ortaya kan Benjamin Franklin'in de ikna edici kararll sonucu, ngiltere kral geri adm atp, damga
derlerinden bir dieri, Paul Revere de rgtn etkin yeleri arasndayd. 530
Howard Cincotta editrlndeki "An Outline Of American History" adl resmi dokman Mays 1994
529 F. Zubritski - D. Mitropolski - V. Kerov, "Kapitalist Toplum", s: 61
530 David Hackett Fischer, "Paul Revere's Ride", s: 22
528
bilinen "Sadk Dokuzlar" (Loyal Nine) grubundan Thomas Crafts gibi. 532 Bu
bir dilekeyi ngiltereye gnderme karar ald. Bunun zerine Kral III. Ge-
orge, Kuzey Amerika smrgelerini "asi" ilan etti ve bakaldry silah zoruyla ezme karar ald. Artk kolonilerde ngilizler "igalci", yerli sakinler
531
532
gede imzas olan 56 temsilciden on ikisi, yani drtte birine yakn Masondu
yerleecekti: Bir dolarlk banknotun zerine de baslan, nl "Her eyi gren gz" gibi. Bakent Washingtonn (D.C.) ad, devrimi izleyen gnlerde
paftalara "Roma" olarak kaydedilmiti; iinden geen Potomac nehriyse,
"Tiber" adyla gsteriliyordu. Parlamento binasna, "Capitol" ad verildi;
Jakoben Masonlar
Bamszlk Bildirgesinin imzalanmasnn ardndan ngiltereyle sava
dii kadar byk bir ilgi ve cokuyla karland. Buna karn delegasyon,
talep ettii destei, ancak iki yl sren grmeler sonucunda, 1778de XVI.
sonunda Fransa'da yaad sre, ngiltereden de, Amerikadan da olduka farkl bir seyir izledi. On yedinci yzyl sonlarndan itibaren Paris'te ve
yaratt heyecan, Anglo-Sakson dnyasnda olduu gibi, uzlamac eilimlerin ortaya kmasna pek izin verecek gibi deildi. Cromwell tarafndan
verilen karar sonucu bizzat Parlamento eliyle bir anda saf d braklan
Dzleyicilerin savunduklar btn sosyal reform ve yenilenme dnceleri, on yedinci yzyl sonlarndan itibaren Fransa'da ok daha canl biimde
dirilmiti.
1750lerde Aydnlanmann en byk dnrlerinden Jean Jacques Rousseau'nun kaleme ald nl "Toplum Szlemesi"nde adeta "temize ekili-
yor", binlerce yln zgrlk, eitlik ve adalet dlerini, ksa ve rahat okunan sylei notlar halinde derleyen bu yapt, yaklaan devrimin izleyecei
yola da k tutuyordu.
son Charles Montesquieu'den. Kendisinin de Mason olduuna ilikin iddialar dorulayacak herhangi bir bilgi ya da kant olmasa da, devrimin hemen
ncesinde kurulan ve "Dokuz Kz Karde Locas" ile birlikte en byk iki
devrimci loca arasnda saylan "Toplum Szlemesi Locas", Masonlarn
zgr doar, oysa her yerde zincire vurulmutur. Falan kimse kendini
bakalarnn efendisi sanr ama byle sanmas, onlardan daha da kle
olmasna engel deildir. Bu deime nasl olmu? Bilmiyorum. Bunu
yasallatran nedir? te bu soruya karlk verebilirim sanyorum." 535
Rousseau, insan uygarlnn en eski aamalarndaki zgrlk, rasyo-
nel dzen ve paylamcla duyduu umutsuz zlemi gizlemezken, deiimi ortaya karan unsurun "kaba g" olduunu; ama onu kalc ve "resmi"
dan yaratlp yasa ve szlemelerle tescil edilmi bir "trajik bir sapma" olarak gryor; "yanl uygarln" dzeltilip rayna oturtulmas iin hatalar
geri almaya, bu ilk byk krlma noktasndan balamak gerektiini syl-
yordu.
535
tavr almakla snrl kalan, uzlamac bir tavr olmadnn altn dikkatle
inan anlayn egemen klmann hazrlklarn yapyordu. Evrenin "Yaratc Gc" olarak var olan ama toplumsal dzene "seilmi temsilciler" ve
ruyucu ve gzetici bir tanr imgesi evresinde, "Yce Varlk Klt" (Supreme Being Cult) olarak bilinen alternatif bir inan sistemi, Aydnlanmaclar ve Mason localar arasnda oktan yerlemeye balamt bile.
"Akl vahiy, doa" da tanr oldu. Eer Aydnlanma tanr mitini ortadan kaldrmadysa bile, onu bir tr grnmeyen ilahi g, kendisi de doann ya-
salarna bal bir evren gzeticisi durumuna indirgedi. Deizm de tpk ate-
bilgelik dahil) kucaklayp kategorize edecek dev bir yapta iddetle ihtiya
536
Bu zorlu iin altndan kalkmak zere ellerini tan altna sokanlar da,
Jean D'alembert'in giriimleriyle balayan "Ansiklopedi" hamlesi, hzla Avrupa'ya yaylmakta olan "akl a" beklentilerinin vazgeilmez bayapt
haline gelecekti.
felsefeyle ilgili insan bilgisini derleyen ve 1780de 36 cilde dek varm bir
yapt sz konusuydu. 1751de Ateist Diderot ile balayan Ansiklopedi, Vol-
gelen "Akl Klt" (Cult of Reason) ya da dier adyla "Yce Varlk Klt",
"Lucifer", Tanray simgelemek zere Vense verilen ok eski bir addr ve szck anlam
"I Getiren"dir. Beinci yzyldan itibaren Hristiyan kltr tarafndan eytan, btn pagan deerlerin en gls olan Tanrayla da zdeletirilince, Kilise tarafndan "Lucifer"
olarak adlandrlmtr.
538 Conrad Goeringer, a.g.e.
537
lard ya da zerinde "Her eyi gren gz" amblemi izili flamalar; balarn-
Bunlar srasnda, devrimin simgesi haline gelen "Akl Tanras" roln oynayan bir gen kz, zerine mavi, krmz ve beyaz renkleri ieren bir giysi
giyip, bana da krmz bir Frigya beresi takyordu; tpk Kybele gibi. "Byk Anne", ok uzun bir aradan sonra Avrupa'ya geri dnmt!
likleri, 1793'te byk bir cokuyla Paris'te yinelenmeye balad. Bu, "Zorba
Tarquinius" ve kars Tullia'nn tahttan indirilii iin dzenlenmi bir kutlamayd. 539 Bir baka deyile, Fransz Cumhuriyetileri, kendilerini Roma
Margaret C. Jacob, "Living the Enlightenment: Frcemasonry and Politics in 18th Century Europe", s: 174
540 Graham Hancock - Robert Bauval, a.g.e, s: 6
539
iin "Jakobenler" olarak adlandrlan, Aydnlanma dncesinin ateli savunucularndan oluuyordu ve ne kan liderlerin arasnda azmsanama-
gibi. Dier bir devrim lideri, hukuku Georges Danton, radikal Jakobenlere
- Yce Varlk Klt ile birlikte, Fransa'da ciddi bir "takvim" reformu da
balad. Eski ay adlar yenileriyle deitirildi; yl da, tpk Eski Msr'da ol-
duu gibi onar gnlk 36 "dekan"a blnd ve 360 gnlk bu takvimi tamamlamak iin srasyla "erdem, deha, emek, fikir ve dl" adlar verilen 5
tamamlayc gn eklendi.
gsz kalr. iddet hzla uygulanan, kesin ve kat bir adaletten baka bir
ey deildir; erdemin gnllere dolmasdr ." 541
birlikte tm iyimserlikleri de, dklen kanda boacakt. Heyecan ve cokuyla gelen Cumhuriyet, dizginlenemeyen bir fke ve durdurulamayan
iddet nedeniyle, devrimin nc snf burjuvaziyi de bir hayli korkutmu541
zgr bir dnya" yaratma dlerini ama edinen, gizli bir "kardelik dernei" kurduunu, gvendii dostlar ve rencilerine duyuruyordu. Henz
daha Avrupa burjuvazilerinin, "fazla ileri giden radikal devrim" korkular
karn, ergenlik andan itibaren Katolik inancndan hzla soumaya balayan, Aydnlanma ilkelerinden fazlasyla etkilenmi, Rousseau hayran bir
olan, bildiimiz anlamda bir "gizli rgt" falan kurmamt. Daha ok, ben-
edilen bir grup kurduunu aka ilan ederse, okuldan atlmay, hatta tatsz
bir yarglanma srecini gze almak durumundayd.
vendii birka insana sz etti ve uzunca bir sre, ok az yeni yenin katlmyla srdrlen "kardeliin" etkinlikleri, hep birlikte kitap okuma ve
temel felsefi kavramlar zerinde tartmalar yapmakla snrl tutuldu. Ancak Weishaupt'un saygn ve gvenilir kiilii, gen akademisyenler arasn-
tedbiri elden brakmayan bir kiilie sahip olan Weishaupt, gvenli bir -
Spartacus' semiti. yelerin adlar da ounlukla Yunan ve Roma mitolojisinden ya da nl filozoflarn adlar arasndan seiliyordu: Ajax, Danaus,
lanmt ve Ingolstadta "Eleusis" ya da "Ephesus"; Mnih'e "Atina", Viyana'ya da "Roma" diyorlard. 542
loca ve 30.000'e yakn Mason bulunduu tahmin ediliyordu. 543 Youn Ka-
gizemciliinin cazibesine kaptran ve Illuminati iin Pythagoras Kardeliini model alan Weishaupt, "kamuya fazla ak" grd ve pasif bulduu
byk oranda paylayordu ama ondan ok daha radikal bir izgiye sahipti:
duuna inanyordu: lkelerin, snrlarn, dinlerin ve bireysel servetin olmad, mutlak bar ve zgrle dayanan bir kardee paylam. Ksacas
paylamn salayacak, mtevaz bir fikir kulb gibi grd. Ancak dnya,
Ksa bir sre sonra, Fransa'nn da iin iin kaynamaya baladna dair
haberler gelince, gen profesr umutland: Belki de salam bir rgtsel ya-
dostlar arasndaki gizli koalisyon, batl inan ve yanlln glerini yenilgiye uratabilirdi." 545
planlar peinde komak yerine, insanlar bilgilendirip ikna ederek, Illuminati'nin ideallerini benimsemelerini salamalar gerekiyordu.
545
546
1777
yazar olan Adolf von Knigge'yle dost oldu. Aradan geen sre iinde Ingolstadt'n yan sra evre kentlerde de Illuminati'nin yeleri byk bir
hzla artm; Bavyera'nn en sekin aydnlarn bir araya getiren bu "gizem-
li kardelik", yava yava bir efsaneye dnmeye balamt. Knigge, Weishaupt'a srekli byk sayg duyduu ideallerini, her eye karn sembolik bir "mritler kulb"nn tesine gemeyen bu kk grupla
benziyordu: ye says 1778'de iki bini am; Weishaupt yalnzca Almanya'daki localarla deil, Fransa'nn devrimci gruplar ve Aydnlanma'nn
nde gelen isimleriyle tanmay da baarmt. Bu arada Illuminati, aralarnda yazar Christopher Nicolai, dnr, besteci Gottfried von Herder ile
temsilcilikler oluturulmu ve Bavyerada birok Mason locas Illuminati'nin etki alanna ekilmiti ama Weishaupt gelimelerden hi memnun
deildi. Sa kolu Cato'ya yollad bir mektupta, unlar yazyordu:
larnda ciddi anlamazlklar kmaya balam; iki dost birbirlerini sert ifadelerle eletirip sulamlard. Tm bunlar yetmezmi gibi, 1785'te Illuminati'nin sonunu getirecek gelimeler zinciri de birbiri ardna yaanmaya
btn izlerin Illuminati'yi gsterdii sonucuna varld. Haberler, Avrupa'nn drt yannda abucak duyuldu: "Mason localarn etkisi altna alan
gen niversitesi'nde felsefe dersleri verdi 1830 ylnda bu kentte ld. Byk umutlarla kurduu rgtten geriye tek bir iz bile kalmamt ldnde.
serveni topu topu dokuz yla yaylyordu. Bunun ilk yl, rgtn byk
oranda "yerel" bir ezoterik cemaat havas vermekten ileri gidemedii, kurulu ve gelime dnemi-di. 1782'den itibaren ciddiye alnabilecek bir yay-
mak" bir yana, Ingolstadt'taki kadrolarn bir polis basknndan bile koruyamayacak kadar kk bir cemaat, bunca grlt koparmay nasl baarmt?
skm hisseden Katolik Kilisesi, aristokratlar ve muhafazakr burjuvazinin, Illuminati'nin deifre edilmesini bir tr "kar propaganda" frsat ola-
rak grmesinde sakl. Avrupann her yannda dnm ve deiim rzgrlar esip, kitleler devrim fikrine sempatiyle yaklarken, "Aslnda devrim ve
tarafndan, balar skr skmaz hedef gsterilip, bir polis tokadyla yerle bir olan bu kk burjuva rgtnn "dnyay ele geirmek isteyen gl komplocular" olduuna inanabilmek iin nasl bir zekya ve hangi vahim
cehalet dzeyine sahip olmalyd insan acaba? Hepsi bir yana, tek amac
"ite!" diye havaya kalkt bir kez da-ha, "Illuminati hl yayor ve Fran-
sa'da olan bitenlerin ardnda bu korkun rgt var!" Bata Fransz Devrimi'ne byk bir ilgi ve sempatiyle bakan Amerikan burjuvazisi, korkuya
hissedildii ve bilgi yayarken ya da ahlaki ilkeleri dile getirirken bile tedbirli davranmay gerektiren bir ortamda yaad," diyordu, "Gizlilik bu yzden gerekliydi ve o gizliliin oluturduu hava, rgtnn kapatlmasna
neden oldu. Eer insanlar erdem ve bilgelie armak isteyenlerin, gizlili-
e gerek duymad bu lkede yaasayd, byle bir rgt yapsna bavurmasna gerek bile kalmazd." 550
nati masallar" byle dodu ve byd. 1850'lerde Avrupa'da sosyalist hareket ykselmeye baladnda, ayn kukucu kalar yine havaya kalkmaya
Thomas Jefferson, "Letter to Bishop James Madison", 31 Ocak 1800 (Francis W. Hirstn "Life and Letters of Thomas Jefferson" adl derlemesi, s: 588)
lan korkuyla iyice ezilip yok edildi. Bandan beri bir "burjuva hareketi"
daha sk boy gsterip "vitrin oluturmaya" balayacak; Masonluk da kapitalizm ve burjuva demokrasisinin faziletlerini ycelten bir "rnek vatan-
filmi senaryosu gibi stp yinelemeyi srdrrken. Mason localarnn bandan da Damokles'in klcn eksik etmediler. "Sicillerinin kt olduu,"
Masonlara srekli anmsatld: ngiltere'de Cromwelli destekleyip Kral'n
"tanrszl" savunmular, Almanya'da da "komplocu Illuminati" ile ibirlii yapmlard. Zaten gemileri de "dinsiz Cathar'lar" ve onlarla ibirlii
n"ydlar!
kleletirdiini anlatacak binlerce web sitesinin adresini listeleyebilir. Oysa bugn "Yeni Dnya Dzeni" olarak dayatlan finans-kapital oligarisi,
me" grnts altnda eline geirdii gncel arpk dzen, oktan izleri
yok edilmi Fraternis'in idealleriyle taban tabana kart olmak bir yana, bu
lk" oynayan, bol bol ahlak ve erdem zerine vaazlar veren, kresel ka-
pitalist dnyann, ne dedii pek de anlalmaz "cici ocuklar" haline geldiler. Son iki yz yldr, durum btnyle byle.
lerine ve basit tarm ekonomisine dayal feodalitenin yerini, lokomotifi endstri, vagonlar da ticaret olan kapitalizm ald. Yirminci yzyln burjuva
cumhuriyetleri ve parlamenter demokrasilerin kesin egemenlii altndaki
dnyasnda, o trenin makinist koltuunda "finans-kapital" oturuyordu ar-
tm ekonomik yaam avular iinde tutmaya balayan "banka sermayesi". Dnem, okuluslu irketler dnemiydi ve son derece ironik biimde,
binlerce yl boyunca bata Fraternis olmak zere eitli gruplar tarafndan
Lord'lar" tarafndan denetlenmeyen tek bir kaynak kalmayana dek "kenetlenme ve btnleme" operasyonu srdrlecekti.
kontrol eden birka bin aile; onlar hesabna alarak kendine yksek ya-
am standartlar kurabilen birka milyon "beyaz yakal" ve bu aznlk tarafndan nasl yaayaca, neler dnecei, nasl elenecei, yaamn nasl
srdrecei kararlatrlan alt buuk milyara yakn "dier dnyallar".
ramasna bir tepki olarak dodu ve iktidar eline geirip toplumsal gelii-
ptnda, dnmn ayrntl bir analizini kararak, "Emperyalizm"in niteliini deifre etti. Ancak buna karn, yaanan dnmn bugnk drama-
Bir dier ironik nokta da, okyanusun tesinde topik bir "Yeni Roma"
ev sahiplii yapmas tasarlanan Amerikann, on dokuzuncu yzyln balarndan itibaren bu finans-kapital oligarisinin "karargh" haline getirilme-
ri, Cathar'lar ve ardllarnca bunca nemsenen, titizlikle saklanan, "g getiren bilgi" olarak grlen nl kitaplara ne oldu? Orijinaller hl varln
koruyor mu? Eer bir yerlerde bu kitaplar "gvence altna" alnmsa, imdi kimler onlar avular iinde tutuyor? Son olarak, en nemlisi, bu kitabn
iinde neler yazl?
yacak hibir somut veri yok. Ama kitap boyunca iz srerken rastladmz
eitli iaretler, byk oranda sezgi ve fikir yrtmeye dayal sonular -
gerekten var olduuna dair hibir kuku yok. savaa dek, Roma'da Capi-
amndan karlp kurtarlan "deerli hazine", tahmin ettiimiz gibi bu kitaplarsa ve Cathar bilgeleri, onlar korumak iin Tapnaklarla ibirlii
yaptysa, Sibylline Kitaplar (ya da ad her neyse) bu belgeler, dorudan
doruya Masonlara aktarlm demektir.
mak zere" bir yerlerde saklanmaya devam ediyor ya da daha kt bir olaslkla, Tapnaklar Yeni Dnya'ya gizli gemi seferlerini yaparken "Masonik topyann merkezi" olarak tasarlanm ve Amerika'da bir yerlere
dzenleri anlatlyorsa, yant "evet". Ancak byk olaslkla Marduk, bylesi geni kapsaml bir kaynakta aktarlmas beklenecek ok sayda nemli
bilginin iinde, ancak "buzdann suyun zerindeki" blm olabilir diye
dnyorum. Uygarln balangc ve insanln gemiiyle ilgili Mar-
duk'tan ok daha nemli, sarsc ve aydnlatc, sayfalarca kayt ve bilgi ieriyorlard belki de.
on sekizinci yzyldan itibaren kapitalizmin, g simsarlarnn ve gericilerin ellerinde yok edilmi olabilir. Ancak yeniden yazlmayacak hibir kitap,
yeniden derlenmeyecek hibir "gizli bilgi" ve (daha nce neler yaanm,
iyimser dler nasl buzlu sularda boulup yok edilmi olursa olsun) yeniden yaama geirilmeyecek hibir ideal olamaz.
zaten. Sibylline Kitaplar (ya da ad her neyse) insanlk tarihi boyunca kim
bilir ka kez yeniden derlenip bir araya getirildi; ka kez yeni kaytlar ve
deneyimlerin eklenmesiyle zenginletirildi ve ka kez kllerinden yeniden
dodu. Bunu yirmi birinci yzyl insanlarnn da bir kez daha yapmamas
iin hibir neden yok; bilgi, eninde sonunda ulalabilecek bir yerlerde bizi
hep bekliyor olacak nk. Bu gezegeni "evimiz" bilip seviyorsak, yaama
ve doann kendini yeniden retme gcne hayranlkla bakyorsak, evrene
baktka iimizde garip bir heyecan ve rperti hissediyorsak, "Dnya Anne" hl yanmzda, bizimle demektir ve o ideal, asla yok olmayacaktr.