You are on page 1of 36

MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER -1

(GÜN SONU ÖZET BİLGİLER)

1. Bakteri tanımlama 4. Peptidoglikan


• G+C oranı Aile (familya)
• 16sRNA Tür ve cinsleri (Rutin/Her zaman etkili
değil / Bacillus gibi)
• DNA-DNA hibridizasyon Taksonomik
klasifikasyonda kullanılır (en iyi)
2. Bakterinin Yapısı

Peptidoglikan

6. BAKTERİLERDE BOYAMA YÖNTEMLERİ


Bazı bakteriler Gram yöntemiyle iyi boyanamazlar.
Mycobacterium cinsi bakteriler hücre duvarındaki
fazla lipid içeriği nedeniyle, Ricketsia ve Chlamydia
Bakterinin Yapısı cinsi bakteriler zorunlu hücreiçi ve çok küçük bakteriler
olduklarından, Legionella pneumophila fuksini zor
aldığı için, Molikütler (mikoplazmalar ve üreoplasma)
3. Gram Pozitif Bakteri hücre duvarı olmadığından Gram ile iyi boyanamazlar.
Treponema pallidum çok ince olduğundan Gram boyama
ve benzeri boyalarla gösterilemez. Diğer spiroketler de
Gram yöntemiyle boyanamazlar.

7. Bazı Bakterilerin Boyamalarda Morfolojik Görüntüleri


• Gram pozitif kok Stafilokok (kümeli, katalaz poz)
Streptokok (katalaz negatif)
• Gram pozitif ikili kok Pnömokok (kapsüllü, Balgam/
BOS)
• Gram negatif ikili kok Meningokok (BOS)
Gram Pozitif Bakteri Gonokok (üretral akıntı, eklem) Moraxella
Catarrhalis (balgam)

5. HÜCRE DUVARI
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 121

• Gram neg ince basil H.influenza (BOS, çikolata Kapsül ve glikokaliks de yapışmada rol
besiyeri) oynamaktadır. Bazı bakteriler ise pili dışında
özel protein yapılarla tutunmayı sağlarlar.
• Gram pozitif sporlu basil Bacillus anthracis (Yara),
Clostridium (anaerop) Gram pozitif basil monosit • İnvazyon faktörleri:
içinde - Riketsiyalar, klamidyalar bu gruba iyi örnektir
ve invazyon faktörleri çok iyi anlaşılamamıştır.
• Listerya monositogenes (BOS) Gram pozitif difteroid Bazı bakteriler ve mantarlar genelde hücre
basil Corynebacterium jeikeum içinde çoğalmayı sağlayarak infeksiyonlara yol
• Gram (-) basil Enterobacteriaceae, Pseudomonas açarlar (M tuberculosis, Brucella, Listeria,
(oksidaz poz, non-ferm) Legionella, Histoplasma capsulatum,... gibi).
• Kapsül:
• Martı kanadı görünümü gr(-) Campylobacter - Kapsül antifagositik etkisi ile önemli bir
(mikroaerofil, 42 derecede üreme,tavuk eti) virulans faktörüdür.
• Spiral bakteri (karanlık alan) Treponema (sifiliz), • Toksinler: (Endotoksin ve ekzotoksinler):
borrelia (lyme hastalığı), leptospira (hepatit) - Başlıca özellikleri tabloda gösterilmiştir.
• Filamentler bakteri N o k a r d i y a (EZN+), • Enzimler:
Actinomyces - Kollagenaz, hyalüronidaz, koagülaz, lökosidin
gibi enzimler yayılmada önemli işlevler
Hücre içi bakteri görürler.
• (Giemsa) Chlamydia (inklüzyon cis), riketsiya • IG A proteazlar:
- Mukozal Ig A yıkımı ile infeksiyona zemin
EZN pozitif Mycobacterium, Rhodococcus, hazırlarlar. N. gonorrhoeae, N. meningitidis,
Nocardia S. pneumoniae, H. influenzae gibi bakterilerin
• Bazı diğer mikroorganizmalar da EZN yöntemiyle önemli bir virulans faktörüdür.
boyanabilirler (Legionella micdadei, Rhodococcus
equi, 11. B a z ı F a k ü l t a t i f v e Z o r u n l u Hücre İçi
Mikroorganizmalar
• Nocardia, Cryptosporidium, Isospora belli, bazı
aktinomisetler,...). • Zorunlu Hücre İçi Bakteri
- Riketsiya
8. Kapsül - Klamidya
• Kapsül fagositozu önleyen virulans için çok önemli • Fakültatif Hücre İçi Bakteri
bir yapıdır. Ayrıca kapsül bakterilerin adhezyonunda - Brucella
da rol alırlar. çini mürekkebi (ya da nigrosin) boyası - Francisella tularensis
kullanılır. Kapsüllü bir maya olan Cryptococcus - Yersinia pestis
n e o f o r m a n s klinik örneklerde bu yöntemle - Listerya monositogenes
gösterilebilir. Ayrıca kapsül serolojik ayrım amacıyla - Salmonella typhi
kullanılır. Kapsül şişme deneyi (Quellung) ile kapsüllü
- Legionella pneumophilia
bakteriler tiplendirilebilirler.
- Mycobacterium tuberculosis/lepra
• Kapsül antijenleriyle oluşturulan aşılar oldukça etkili
aşılardır. Polisakkarid antijen içerdiklerinden rapelleri • Fakültatif Hücre İçi Mantar
gereklidir. Polisakkarit aşıların bir dezavantajı TH - Histoplasma capsulatum
hücrelerini uyaramamalarıdır. Bu aşılar B hücrelerini • Fakültatif Hücre İçi Parazit
T hücrelerinden bağımsız olarak uyarırlar, bu da IgM - Toksoplasma gondi
yapımına neden olur, hiç hafıza hücresi oluşmaz. - Leishmania spp.
9. Sıklıkla Kapsül Sentezleyen Bakteriler - Trypanosoma spp.
• Streptococcus pneumoniae 12. Bağışık yanıttan kaçış
• Streptococcus pyogenes (hyaluronik asit)
• Fagositozdan kaçış: Kapsül fagositozdan kaçışta en
• Haemophilus influenzae önemli rolü oynar.
• Streptococcus agalactia (sialik asit) • Antikomplementer aktivite: S. pyogenes M proteini
• Neisseria meningitidis kompleman konvertaz inhibisyonu yapar, Y. pestis Pla
• Bacteroides fragilis proteaz komplemanları parçalayarak etkili olur. S.
• Klebsiella spp aureus A proteini Ig G‛ye bağlanarak kompleman
• Pseudomonas aeruginosa (Alginat) aktivasyonunu önler.
• Escherichia coli • Hücre içinde sindirilmeden kalabilme: Fagozom-
• Staphylococcus aureus (nadiren) lizozom birleşmesinin önlenmesi, kendini koruyacak
örtüler, enzimler salgılanması ile sitoplazmaya
• Salmonella typhi (Vi antijeni)
kaçabilir ya da IFN- gama etkisini nötralize
• Cryptococcus neoformans (mantar) edebilir.
• Bacillus anthracis (poly-d-glutamik asit) • Fagolizozom oluşumunu önleyenler
10. Bakteriyel Virulans Faktörleri - Mycobacterium tuberculosis
- Brucella türleri
• Adherans faktörleri:
- E.coli, gonokoklar, meningokoklar, V. cholera ,... - Francisella tularensis
- S. pyogenes, hücre duvarındaki lipoteikoik asit - Legionella pneumophilia
ile hücrelerdeki fibronektine tutunmaktadır. - Chlamydia türleri
122 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

- Riketsiya (?) • Bir bakteride bazı genetik özellikler


- Neisseria gonorrhoea bakteriyofajlardaki genlerle sağlanabilir ve bu
- Birçok parazit olaya faj konversiyonu (lizojenik konversiyon) adı
verilir.
• Fagolizozom içerisinde yaşayabilenler
• Bir fajla infekte bakteri başka fajlara karşı
- Mycobacterium tuberculosis
dirençlidir ve infekte olmaz.
- Salmonella türleri
• Bakteriyofajlar pek çok virulans faktörünü
- Coxiella burnetii
taşımaktadırlar.
• Fagolizozomu delen ve sitoplazmada çoğalanlar • Difteri toksini, botulinum toksini, kızıl toksini,
- Listeria monositogenes EHEC, kolera toksini gibi toksin yapımları fajlarla
- Shigella türleri kontrol edimektedir(faj konversiyonu).
- Riketsia? • Fajlarla genetik bilgi iletimine transdüksiyon adı
verilir.
• Fajlar bugün bazı bakterilerin tanımlanmasında
(Salmonella O1 fajı) ya da bakterilerin
tiplendirilmesinde kullanılmaktadır.
15. Plazm‛dler
• Çoğu bakteri stoplazmasında bulunan çift iplikçikli,
çember şeklinde ve kendi kendine çoğalabilen DNA
yapılarıdır.
• Bir hücrede 10 – 40 kadar plazmid bulunabilir.
• Geçişe uğrayabilenler daha iri olduğundan daha az
sayıda bulunurlar.
• Bulunduğu hücreye zarar vermezler.
• Başka hücrelere aktarılabilirler.
• F faktörü konjugasyonla ilgili bir plazmittir.
16. Transposonlar
• DNA içinde ya da DNA-plazmid, plazmid-plazmid
arasında yer değiştirebilen küçük DNA parçalarıdır
( 2000 – 80 000 baz çifti).
• Transpozonlar kendi başlarına replike olamazlar.
Direnç ya da bazı enzim işlevlerini taşıyabilirler.

17. AŞILAR
• Canlı (attenüe aşılar):
- Multipl, sürekli antijenik stimülasyon,
- Uzun süreli bağışıklık
13. Fagositoz Ve Bakteri Direnci - Uyarılmış hücresel immünite (sitotoksik T hücre
yanıtı)
- !!! Virulans kazanma riski!!!
14. Bakteriyofajlar - BCG, tifo, çiçek
• Ancak kendilerine özgül bakterileri infekte edebilen - Kızamık, kızamıkçık, kabakulak (MMR), polio (sabin),
DNA yapısında (E fajı RNA) elemanlardır. VZV, sarı humma,...
• Bazı fajlar hücreye girip bakteri DNA‛sına integre - İmmünsupresiflere, gebelere yapılmamalıdır.
olabilir. - Ailesinde immunsupresif varsa oral Polio aşısı
yaptılmamamlıdır.
• Bu bakteriye lizojen bakteri ve faja profaj denir.
- Kızamıkçık aşısı sonrası en az 4 hafta gebe
• Bakteri ürediğinde yeni bakterilere geçer. kalmamalıdır.

18. MAJÖR BAKTERİYEL TOKSİNLER: ETKİ MEKANİZMALARI VE ETKİLERİ


Organizma Etki mekanizması Etki mekanizması Klinik
ENDOTOKSİNLER/YAPISAL TOKSİNLER (Bakteri lizisi ile salınırlar)
Ateş, takipne,taşikardi,
Makrofajları stimüle ederek
Lipopolisakkarit peteşiler, ekimoz, hipotansiyon,
Kan sitokin salınımı (IL-, IL-6, IL-
(LPS)=Endotoksinler, trombositopeni, internal
Gr(-)bakteriler 8,TNF– ve PAF)ile koagülasyon,
dolaşımına Toksik etkiden Lipid A hemoraji, vasküler kolaps
kompleman aktivasyonu ve
katıldıklarında parçası sorumludur. (ARDS,DİK,multiple organ
endotelyol hasar
dokularda yetmezliği)
inflamasyon Peptidoglikan-teikoik Ateş, takipne, taşikardi,
Makrofajları stimüle ederek
ve septik şok asid.Hücre duvarının bir peteşiler, ekimoz,
sitokin salınımı (IL-1,IL-
tablosuna yapısı olan teikoik asit hipotansiyon, trombositopeni,
Gr(+)bakteriler 6, IL-8,TNF- ve PAF) ile
sebep olurlar. gr (-) lerin endotoksini internal hamoraji, vasküler
koagülasyon,kompleman
gibi)sitokin salıımına kolaps(ARDS,DİK,Multiple organ
aktivasyonu ve endotelyal hasar
sebep olur. yetmezliği)
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 123

18. MAJÖR BAKTERİYEL TOKSİNLER: ETKİ MEKANİZMALARI VE ETKİLERİ (devamı)


Organizma Etki mekanizması Etki mekanizması Klinik
EKZOTOKSİNLER (Yaşayan hücrelerden salınırlar.)
Staf. aureus Alfa toksin Por oluşturan sitolizin Doku hasarı-hemoliz
Strep pyogenes Streptolizin-0 Por oluşturan sitolizin Doku hasarı-hemoliz
Membran
Destrüksiyonu Listeria
Listerolizin-0 Por oluşturan sitolizin Fogositlere etki
monositogenes
yapanlar
Clostridium Lesitinaz aktivitesi ile ökaryotik
Alfa-toksin Doku destrüksiyonu
perfringens fosfolipidlerin hidrolizi
TSST-1 kan dolaşımına katılır,T
hücre reseptörleri ve majör
histokompatibilite kompleksi Raşlar, palmar-
süper Toksik şok sendromu (MHC) ile bağlanır. Bu bağlanma plantardeskuamasyon,
Staf. aureus
antijenler toksin-1 (TSST-1) çok sayıda T hücresini stimüle hipotansiyon, kapiller yırtılma,
ederek sitokin salımına sebep olur. multiorgan yetmezliği
Ayrıca endotoksinlerin kc klirensini
azaltır.
Strep pyogenes
Ekzotoksin-A (SPE- TSST-1e benzer etki gösterir. Stafilokoksik Toksik şok ile
Strep. pyogenes A) (Eritrogenik Sadece çok virülan suşlar aynı kliniğe sebep olur.Ek olarak
toksin,prijonik tarafından üretilir. kardiyotoxisite vardır.
toksinde denir.)
Difteri toksini reseptörleri kalp
Boğaz ağrısı, hafif ateş, boğazda
ve sinirlerde yaygın olarak bulunur.
psödomembran, nörolojik ve
Corynebacterium Toksinin A parçası ökaryotik
Difteri toksini kardiyak semptomlar, laringeal
diphteria hücrelerde ADP ribozilasyonuyla
spazma bağlı asfiksi veya kalp
EF-2 inhibe ederek protein
yetmezliğine bağlı ölüm olabilir.
sentezini inhibe ederler.
EF-2nin ADP ribolizasyonu sonucu
A-B Sarılık ve Exotoksin A
Pseudomonas aeru özellikle karaciğer hücrelerinde
toksinleri: Exotoksin A septisemisine bağlı ölüm riski
ginosa olmak üzere protein sentez
Protein yüksektir.
inhibisyonu yapar.
sentezi
Shigella‛ların çoğunluğu shigo
inhibisyonu
toksin üretmeksizin dizanteriye
yapanlar “A” komponenti ve 60 S
Shigella sebep olurlar. Shiga toksin
Shiga toksin (ST) ribozomları ayırarak protein
dysenteria tip-1 salgılayanlar kolon mukozasında
sentez inhibisyonu yapar.
daha fazla hasara ve daha sık
HÜS‛a sebep olurlar.
“A” komponeti ve 60 S ribozomları
Enterohemorajik Verotoksin(Shiga like
ayırarak protein sentez inhibisyonu Hemorajik kolit ve HÜS
E.Coli (EHEC) toksin)
yapar.
Aşırı sıvı ve elektrolit
A komponenti ile ADP ribozilasyonu
kaybı;sulu-mukuslu dışkı(pirinç
Enterotoxic E.Coli E.Coli Labil-toksin yaparak adenilat siklazı aktive
suyu diyare).Kaybedilen
(ETEC) (LT) ısıya duyarlı eder.Buna bağlı aşırı cAMP artışı
sıvı yerine konmazsa ağır
olur.
dehidratasyon ve hipoolemik şok
Toksinin üç farklı komponenti
vardır: Malign püstüle sebep olur.Önce
-Protektif Antigen(PA) vezikül olarak başlayıp sonra
A-B toksinleri -Ödem faktör(EF) püstül gelişir.(Tümöre benzer
Bacillus Anthracis Antrax toksini -Letal faktör(LF) görünümü vardır.)Daha sonra
cAMP‛i
EF adenilatsiklazdır. LF letal çevresi siyah nekrotik hale gelir.
artırarak etki etkilidir. EF veya LF tek başlarına Respiratuvar sistemde septik
edenler etki oluşturamazlar, mutlaka PA ile şok tablosu oluşturur.
birlikte etki gösterirler.
Respiratuvar sekresyon ve
Pertussis toksin B komponenti ile
mukus artışı;üst solunum
respiratuvar mukozaya tutunur.
yolarında fagositik fonksiyon
Bordotella ADP ribozilasyonu (Adenilat
Pertussis toksin azalır; ensefalopati eşlik
Pertussis siklazın negatif regülatörüdür)ile
eder. Paroksismal öksürük
Gi inhibisyonu yapar. Bunun
nöbetlerinden toksin sorumlu
sonucunda cAMP artar.
olmayabilir.
SSS’de etki ederek inhibitör
Clostridium Tetani Tetanus toksin bir nörotransmitter olan GABA Rijid spazm
salınımını inhibe eder.
Nörotoksinler
Periferik sinapslara etki ederek
Clostridium
Botulinum toksin nörotransmitter salınımını inhibe Flask paralizi
Botulinum
eder.
124 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

• İnaktif (ölü) aşılar; gibi hastane aletleri etilen oksitle genelde endoskopik
- Güvenli (Hamile, immünyetmezlikli hastalar) aletler glutaraldehit ile steril edilirler.
- Tekrar dozlar gerekir. • Yüksek düzey dezenfektan (Spor + Mycobacterilere
- Hücresel immüniteyi uyarmaz. etkili)
- Glutaraldehit
- Özellikle humoral yanıtı arttırır.
- Hidrojen peroksit
- Boğmaca, kolera, veba,...
- Etilen oksid
- Polio (salk), kuduz
- Formaldehit
• Etkenin ürünlerine karşı aşılar
- Parasetik asit
- Toksoidler (difteri, tetanoz + adjuvan)
• Dezenfektanlara Dirençlerine Göre
- Yapı antijenleri (HBV, influenza, aselüler boğmaca
Mikroorganizmalar
aşısı)
- Prion
- Rekombinan aşılar (HBV)
- Coccidia (Cryptosporidium)
- DNA aşıları
- Spor
- Antiidyotip aşılar
- Mikobakteri
• Konjuge polisakkarid aşılar: - Parazit kistleri
- T-hücreden bağımsız antijenler - Zarfsız küçük viruslar (Poliovirus)
- Hafıza hücresi oluşmaz, Ig M yanıtı (+) - Parazit trofozoidi
- Hapten özelliğindedirler - Gram negatif bakteri (Pseudomonas
- Konjuge aşılar (+ protein taşıyıcı) aeruginosa)
- Hib, meningokok - Mantar
- Pnömokok aşılar polisakkarit antijen taşırlar. - Zarfsız büyük viruslar (adenovirus)
- Gram pozitif bakteri
- Zarflı virus (HIV, HBV, RSV)
19: Antibiyotiklere direnç mekanizmaları
21. STAFİLOKOKLAR
1. İlacın hedefinde değişiklik olması
• Yapısal elemanlar:
• Aminoglikozitler Ribozomal proteinlerde - Protein – A:
değişiklik
• Toksinleri:
• Beta laktamlar PBP değişikliği ya da yeni
PBP sentezi - Sitolitik toksinler
• Eritromisin - Lökosidin: Nötrofil ve makrofajları eritir.
ve klindamisin Ribozomal RNA‛nın Sitolitik bir toksindir (Panton-Valentin
metilasyonu toksini).
• Florokinolonlar DNA giraz enziminde değişiklik - Enterotoksin – A-E:
• Rifampin RNA polimeraz enziminde Besin zehirlenmesine yol açar. Enterotoksin –
değişiklik
A, MSS irritasyonu ön planda olarak kusmanın
• Sülfonamidler ilaçtan etkilenmeyen yeni
belirgin olduğu bir besin zehirlenmesi tablosuna
dihidroproteaz enzimi sentezi
yol açar.Isıya dirençlidir. Enterotoksin – B
• Trimetoprim İlaçtan etkilenmeyen yeni
dihidrofolat redüktaz sentezi stafilokoksik enterokolite yol açar.
• Vankomisin Hücre duvarındaki peptitte - Eksfolyatif toksin:
değişiklik Haşlanmış deri sendromu‛na yol açar.

2. Bakterinin ilacı inaktive eden enzimler


sentezlemesi

• Aminoglikozitler Asetiltransferaz,
nükleotidiltransferaz ve
fosfotransferaz
• Beta laktamlar Beta laktam azlar
• Kloramfenikol Asetiltransferaz

3. Bakteri içine giren ilaç miktarının azaltılması

a) Duvar permeabilitesinin azalması veya dış membran


proteinlerindeki değişiklikler
• Beta laktamlar, kloramfenikol, kinolonlar, tetrasiklin,
trimetoprim
b) Aktif pompalama ile ilacın dışarıya atılması veya yenibir
membran transport sistemi
• Eritromisin, tetrasiklin

20. STERİLİZASYON DEZENFEKSİYON


Tek kullanımlık olarak sağlanamadığında ya da ısı ile
steril edilemediğinde etilen oksid ya da glutaraldehit
kullanılır. Plastik tüpler, eldivenler, ameliyat ipliği
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 125

22. Genetik Bilgi Aktarımı

23. Antibiyotiklerin Etki Mekanizması


126 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

- Toksik şok sendromu toksini – 1 (TSST-1): Koagulaz negatif stafilokoklardan S. epidermidis,


Süperantijen özelliğindedir. yabancı cisim infeksiyonlarının en sık sebebidir (
prostetik kapak endokarditi, protez infeksiyonu,
• Enzimleri:
kateter infeksiyonu,...). Erişkin yaş ve >5 yaş
- Koagülaz katalaz, lipaz, sta-filokinaz
çocuklarda en sık septik artrit etkenidir (Cinsel
(fibrinolizin), DNAse, lipaz enzimleri ile klinik
aktif dönemde septik artrit sıklıkla gonokoklarla
bulgulara yol açar. Hyalürinidaz ile yayılma
oluşmaktadır). Osteomiyelitlerde de en sık
gösterir. Penisilinaz hücre dışına salınarak
etkendir. (Orak hücre anemi olgularında non-typhi
penisilini hidrolize eder (Penisilinaz bir virulans
salmonella osteomiyeliti görülme olasılığı daha
faktörü değildir.).
yüksektir).
• Hastalıkları:
- S. saprophyticus ise üreme çağındaki kadınların
- Her sistemi tutabilen etkenlerdir. Temel
en önemli idrar yolu infeksiyonu etkenlerinden
özellikleri S. aureus için abse oluşumu,
birisidir. Novobiosine dirençli olması tanısında
Koagulaz negatif stafilokoklar içinse “slime
değerlidir.
faktör” oluşturma yetenekleridir.
- Stafilokoklarda antibiyotiklere direnç önemli
• STAPHYLOCOCCUS AUREUS bir sorun haline gelmiştir. Penisilinaz sadece
- Deri ve mukozada rastlanan abse, büllöz penisilin, ampisilin gibi beta laktamları etkiler ve S.
impetigo, folikülit, dolama (panaris), arpacık aureusların hemen tümünde belirlenebilmektedir.
(hordoleum), sycosis barbae,pyomiyozit, Metisilin/oksasilin direnci ise penisilin bağlayıcı
hidrozadenit, karbonkülün en sık nedeni S. proteinlerde yapı değişikliğini ifade eder ve tüm
aureustur. beta laktam antibiyotiklere dirençli olduklarını
- En sık infeksiyonları başlattığı düşünülür. belirler. PBP 2 değişime uğrayarak PBP 2a‛ya
Yaygın, deskuamasyonla soyulan döküntü ve dönüşür ve bu yapı beta laktamlara düşük bir ilgi
hipotansiyon en uyarıcı bulgulardır. gösterir.
- Sepsis ve endokarditin önemli bir nedenidir.
Metastatik infeksiyon sıktır.Sepsis seyrinde septik
emboliler ve nekroz sıklıkla belirlenir. Bakteriyemi/
sepsis tablosunda böbreklerin etkilenmesi ve
idrarda S. aureus belirlenmesi sıktır. İV ilaç
bağımlılarında sağ kalp endokarditinin en sık
etkenidir, en sık triküspit kapak tutulur.
- Ayrıca pnömoni,ampiyem, bakteriyemi, menenjit,
sinüzit, renal abse gibi klinik tablolarda da
etken olabilir. Özellikle grip sonrası pnömoni
olgularında S. aureus pnömonisi gelişme olasılığı çok
yüksektir. Pnömoni tabloları hızla küçük abselerle
karakterize (pnömotosel) ağır bir klinik tablodur.
İV ilaç bağımlıları ve hemodiyaliz hastalarında
pnömoninin en sık etkeni S. aureustur.
- Penetran yaralanmalardan sonra gelişen
menenjitlerde ve meningomyelosel olgularında
en sık etken S. aureustur. Şant infeksiyonunda
ise KNS‛lardan sonra ikinci sıklıkta etken olarak
karşımıza çıkarlar.
- En kısa inkübasyonu olan besin
zehirlenmesine yol açar (0-6 saat). Kusma
ön plandadır. Enterotoksin ısıya dirençlidir.

27. GRAM POZİTİF KOK İDENTİFİKASYONU


MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 127

24. Penisilinaz Enzimi Üreten Bazı Bakteriler etkenleri arasında en çok karşımıza çıkanıdır..
S i n ü z i t , o t i t i s media gibi solunum sistemi
• Staphylococcus spp.
infeksiyonlarında da en sık karşımıza gelen etken
• Moraxella catarrrhalis
konumundadır.
• Bacteroides fragilis
• Neisseria gonorrhoea 29. Pnomokok, meningokok H.influenzae
• Enterococcus spp. (?) • Nazofarinkste kolonize olurlar
• Haemophilus influenzae • En önemli virulans faktörleri kapsül
• Haempohilus ducrei • IgA proteaz enzimi salgılayabilirler
• Menenjit ve solunum yolu enfeksiyonu etkenleri
25. S.aureus‛un En Olası Etken Olduğu Tablolar • Menenjit, sinüzit, otitis media ve pnomonilerde en
sık etken pnomokok
• Folikülit • Osteomyelit • Menenjit tedavisinde seftriakson
• Fronkül • Artrit • Splenektomi risk faktörü
• Karbünkül • İlaç bağımlılarında pnomoni • Aşı kapsülden faydalanılarak yapılmakta
• Pyomiyozit • İlaç bağımlılarında endokarit
• Bülloz impetigo • Penetran menenjit
• Erişkin yaş grubu menenjitlerinde en sık etkendir.
Sinüzit, otit,.. gibi komplikasyonlar sonrası
• Arpacık • Meningomyelosele bağlı
menenjit gelişen ya da kafa tabanı kırıkları sonrası oluşan
• Dolama
• Penetran yara infeksiyonu tekrarlayan menenjitlerde en sık etkendir.
• Hidrozadenit
• Sikozis barbae • Akut gıda zehirlenmesi • Serolojik yöntemlerle(lateks) ya da kapsül şişme
reaksiyonu (Quellung), lateks aglütinasyon ile tanı
ID:06t076
konulabilir. Optokin duyarlılığı, safra tuzlarında
erime genelde ayırımda yeterlidir.
26. BETA HEMOLİTİK STREPTOKOKLAR
• Tedavide seçkin ilaç penisilindir.Fakat günümüzde
• A-grubu beta hemolitik streptokoklar (S. penisiline dirençli pnömokoklar (PBP direnci) oldukça
pyogenes): artmış ve sorun oluşturmaktadır.
Beta hemolitiktir, anaerop ortamda hemoliz artar. PYR 30. Tipik Pnomoni Etkenleri
testi (+), basitrasine duyarlı ve TMP-SXT dirençli • Streptococcus pneumoniae
olmaları ile diğerlerinden ayrılır. • Haemophilus influenzae
- M proteini • Klebsiella pneumoniae
ü Fimbrialar üzerinde de bulunan virulansla en • Staphylococcus aureus
önemli ilgisi bulunan yapıdır. Antifagositik • Anaeroplar
etkilidir, tipe özgü bağışıklıktan sorumludur • Gram negatif aerob çomaklar
ve 100 kadar farklı serotipi vardır.
31. Vankomisine direnç
- Toksinler ve hemolizinler
• Enterokok (kazanılmış)
ü Streptolizin – O
• leuconostoc
ü Eritrojenik toksin (superantijen), kızıl
kliniğinden sorumludur. Bir faj kontrolündedir. • Pediokok
• Lactobacillus
- Enzimler • Gram negatif bakteri (E. Coli,...)
ü Streptokinaz
ü DNAze (Streptodornaz) 32. Neisseria
ü Hyalüronidaz Gram (-) diplokoklar bu aile içinde yeralır.Oksidaz testi
ve katalaz testi pozitiftir.
- Tanı
ü En önemli nokta bakteriyi üretmektir. Basit- Neisseria Gonorrhoeae (GONOKOK)
rasin duyarlılığı tanıda önemlidir. Boğaz infek- • Tipik, Gram (-), böbrek-kahve tanesi şeklinde
siyonlarında hızlı antijen testi çok özgündür diplokoklardır. Çok sayıda pilileri bulunur. Bu pililer
ve tanıyı çabuklaştırabilir. ASO ise geçirilmiş virulansta önemli rol oynarlar.
streptokok infeksiyonunu (Romatizmal ateş)
• Hücre duvar yapısındaki lipooligosakkaridler (LOS)
belirlemede faydalı bir testtir. Cilt infeksi-
virulansla ilişkili yapılardır. LOS oluşan iltihabi
yonları sonrası genelde cilt lipidleri (koleste-
yanıttan ve sistemik infeksyonlardan sorumludur.
rol) inhibisyonu nedeniyle ASO yükselmez.
Anti-DNAze testi bu hastalıklarda faydalı • En sık üretrit (gonore, bel soğukluğu) oluşturur.
olmaktadır. Kadınlarda mükopürülan servisit oluşturabilir. En sık
servisit, etkenlerindendir (klamidya). Gonore en kısa
- Tedavi inkübasyon süreli CTBH.
ü Seçkin ilaç penisilindir, penisilin direnci
• Periton içine ulaşabilen gonokoklar pelvik inflamatuar
bildirilmemiştir.
hastalık (PIH) ve perihepatit.
28.ALFA HEMOLİTİK STREPTOKOKLAR • Gonore olgularında çok sayıda lökositler ve bunların
içinde ve dışında tipik gonokok morfolojisinde
• Streptococcus pneumoniae (PNÖMOKOK): bakterilerin görülmesi tipiktir. Etkeni üretmek
- Alfa hemolitik, kapsüllü, örneklerde tipik mum alevi için özel besiyerleri (Thayer –Martin, New York
şeklinde diplokoklar ve kısa zincirler oluşturur. City besiyerleri,...), hasta başında hemen ekim ve
- Pnömokoklar toplumdan edinilen pnömoni (TEP)
128 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

karbondioksitli ortam sağlanması gereklidir. tanımlanmıştır:


- Isıya duyarlı toksin: Barsağa etkilidir ve c AMP artışı
33. Neisseria Meningitidis (MENİNGOKOK)
ile ishal oluşturur. Kuluçka süresi 8 – 16 saattir.
• Menenjit ve sepsisin önemli bir etkenidir. Pilusları - Isıya dirençli toksin:
ve Opa dış membran proteini özellikle nazofarinkse ü Olasılıkla merkezi etki ile kusma oluşturur.
tutunmayı sağlar. Ig A proteaz lokal savunma Kuluçka süresi 1 – 2 saat kadardır. Özellikle
sisteminden kaçışı sağlar. LPS hücre duvarı çok pirinçli gıdalarla oluşan besin zehirlenmelerinde
toksiktir. Sonuçta geniş doku nekrozu, kanama, etkili olur.
dolaşım yetmezliği, intravasküler koagülasyon,
septik şok sık rastlanır. Polisakkarid bir kapsül ile 36. Çevrede ve sindirim sisteminde bol bulunabilen sporlu
fagositozdan korunur. bakterilerdir. Bazıları zorunlu anaerop iken bazıları (C.
tertium, C. histolyticum) aerotolerandır.
• Meningokok toplu yaşanılan yerlerde (kışla, okul,...)
salgınlar oluşturabilir (Epidemik menenjit). Antikor • CLOSTRİDİUM TETANİ:
yanıtı yetersiz 2 yaş altı çocuklar, kompleman sistemi - Tetanoz etkenidir. Sporları toprakta bulunur ve
bozuk (C5-9: Membran atak kompleks eksikliğinde), genelde kirli yaralarla bulaşır. Uygun ortam sağlanırsa
splenektomili kişilerde hastalık riski yüksektir. Ateş orada gelişir ve toksinleriyle hastalık oluşur. Hijyenik
ve döküntü (peteşi, maküler döküntü) varlığında olarak kesilmeyen/bakılmayan göbek yenidoğan
önce meningokoksemi hatırlanmalı ve dışlanmalıdır. tetanozu için giriş yeri olabilir.
Hastalık seyrinde sürrenal içine kanama ile ani
- Patogenez:
ölüm olasılığı ( Waterhause Friderichsen sendromu)
vardır. ü Tetanospazmin retrograd olarak aksonlar
yoluyla MSS‛ne ulaşarak özellikle medulla
• Tedavide penisilin ya da seftriakson önerilir.
spinalis ön boynuz afferent motor nöronları
Salgınlarda taşıyıcı taramaları yapılacaksa
etkiler ve inhibitör nörotransmitter ( Glisin,
nazofarenksden örnek alınmalıdır.
GABA,...) salınımını inhibe ederek spastik bir
34. Moraxella catarrhalis: felç oluştururlar.
Neisseria görüntüsünde,(Gram negatif diplokok) - Klinik:
non-fermentatif ve başlıca solunum yollarını tutan ü Önce çene kasları kasılması ile ağzı
bir patojendir. KOAH hastalarında akut alevlenme açamama(trismus), sonra bir sırıtma görüntüsü
ve pnömoni etkenidir. Sinüzit ve otitlerin üçüncü en (risus sardonicus), Sonra tüm kaslarda
sık nedenidir. kasılmalarla yay gibi kıvrılma (opistotonus)
gözlenir. Solunum felci, otonom sinir sistemi
DNAze enzimi ile benzerlerinden ayrılır. Yüksek oranda tutulumu bulguları gelişir ve ölüm nedeni en sık
beta laktamaz yapmaktadır. aspirasyon pnömonisi olmaktadır (?). Şuur tüm
evrelerde açıktır ve ateş görülmez).
35. BACİLLUS CİNSİ
- Tedavi ve Koruma:
• Bu cins içinde sporlu, aerobik- fakültatif anaerop ü Tedavide sedasyon, uygun koşullarda bakım,
Gram (+) çomaklar yer alır. tetanoz antitoksini ve antibiyotik uygulanır.
• BACİLLUS anthracis: ü Toksoid aşı ve gereğinde antitoksinle korunmak
- Şarbon etkenidir. mümkündür.
- Kapsül; glutamik asit yapısında olup diğer
bakteri kapsüllerinden farklı olarak protein • CLOSTRİDİUM BOTULİNUM
yapısındadır. Toksini aslında 3 farklı proteinin - Botulismus etkenidir.
bir araya gelmesiyle oluşur (Protektif - Nöromuskuler bileşkedeki kolinerjik reseptörlere,
antijen+ödem faktörü+lethal faktör). postganglionik parasempatik sinir uçlarına, otonomik
• BACİLLUS cereus: ganglionlara bağlanır, sinir hücresine girer ve
dönüşümsüz olarak asetil kolin salınımını inhibe
- Besin zehirlenmesine yol açar. Başlıca iki toksini eder. Sonuçta paralizi (özellikle kafa çiftlerinde)
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 129

gelişir. Botulinum toksini bilinen en güçlü toksindir. ve ölü doğumlara oluşturabilir. Yenidoğanda yaygın
- İlk bulgular ağız kuruluğu, p u- granülomatöz odaklarla karakterize, öldürücü bir klinik
piller dilatasyon, bulanık görme form oluşabilir (granülomatozis infantiseptica).
Yumuşak damak felci (burundan su/besin gelmesi), • Tanı
konuşma bozuklukları ve takiben solunum yetmezliği - CAMP deneyi (+) tir. Soğuk zenginleştirme ile
gelişir. Şuur açıktır; ateş, duyu kaybı yoktur. karışık ortamlardan ayrılabilir. Düşük ısılarda
hareketi belirginleşir ve takla atar gibi
• CLOSTRİDİUM PERFİRİNGENS
hareket tipiktir.
- Büyük, hareketsiz, sporlu, Gram (+) bakterilerdir.
39. ENTEROBACTERİCEA
- Başlıca toksinleri:
ü Alfa toksin: Lesitinaz aktivitesi ile pek çok • İshal etkeni olarak farklı ishal tabloları
hücre için toksiktir. Nagler reaksiyonu ile oluşturabilmektedir:
belirlenir. Özellikle gazlı gangren kliniğinden - Enterotoksijenik E. coli: ETEC (İnce barsak)
sorumludur.
• LT adenilat siklaz, ST guanilat siklaz aktivitesiyle
ü Beta toksin: Nekrotizan enterit yapar. cAMP miktarını arttırarak ishal oluşturur.
ü Enterotoksin: Kalın barsakta spor oluşumu - Enteroinvaziv E. coli: EIEC (Kolon)
sırasında salgılanırlar. Sitotoksik etkilidir.
• İnvazyon hücre kültürlerinde ya da tavşan göz ön
- Posttravmatik gazlı gangren etkenleri: kamerasına uygulanarak konjunktivit oluşumu varlığı
C.perfiringens, (Sereny testi) ile tanımlanabilir.
- Spontan gazlı gangren: C.septicum (en sık), - Enteropatojen E. coli: EPEC (İnce barsak)
• CLOSTRİDİUM DİFFİCİLE • Uzun süreli ishallere neden oabilmektedir.
- Hastanelerde nozokomiyal ishalin ve antibiyotiğe - Enteroagregatif E. coli: EaggEC (İnce barsak)
bağlı ishalin en önemli nedenidir. Tablo basit bir • Uzun süreli ishallere neden oabilmektedir.
ishalden ölümcül pseudomembranöz enterokolite - Enterohemorajik E. coli: EHEC (Kolon)
kadar uzanabilir. Toksin A ve B ile hastalık ortaya • Verositotoksin (Shiga-like toksin) oluşturur. Barsak
çıkar. Bu toksinler sitotoksik etki ederler ve böylece ve böbrek hücrelerinde Gb3 (globotriasilseramid)
sıvı alımı kontrolü bozulur. reseptörlerine bağlanır. Toksin üretimi lizojenik faj
37.CORYNEBACTERİUM CİNSİ kontrolündedir.
• İyi pişmemiş etlerle (hamburger) oluşan olgular ve
• CORYNEBACTERİUM DİPHTERİAE:
salgınlar sıktır. Kanlı-sulu ishal oluşturur. Hemolitik
- Difteri etkenidir. Difteri özellikle 2-8 yaş arası –üremik sendrom, trombotik trombositopenik
çocuklarda görülen, ekzotoksinle oluşan ve en kısa purpura (TTP) oluşabilmesidir. En iyi bilinen O
inkübasyon süresine sahip (1-5 gün) bir hastalıktır. 157- H 7 serotipidir sorbitolü fermentlememeleriyle
Kapsülsüz, hareketsiz, sporsuz bir bakteridir. (sorbitollü Mac Conkey besiyeri) belirlenebilirler.
Metakromatik cisimcikleri (Babes Ernst granülleri) Antibiyotik kullanımı kontrendikedir.
belirgindir.
40. SALMONELLA
- Toksin yapımı beta faj kontrolündedir. Ancak bu
fajla lizojenik olan C. diphteriae kökenleri toksin • O, H ve Vi antijenleri ile tanımlanırlar. Bu antijenlerle
üretebilirler (lizojenik konversiyon). Toksin protein cins ve serogruplar tanımlanır (Kaufmann-White
sentezini önleyerek etki eder. Bu etkisini Elongasyon şeması).
faktör – 2 (EF-2) (tRNA translokaz) inhibisyonu • O antijenine karşı antikorlar aktif hastalık, H
ile sağlar. Bu etki P. aeruginosa eksotoksin – A antijenine karşı antikorlar bağışıklık, Vi antijenine
etkisiyle aynıdır. karşı antikorlar portörlük açısından faydalıdır.
- Tanı • Vi antijeni taşıyan S. typhii daha virulandır.
ü Serumlu besiyerlerinde (Löffler by) iyi ürer. • Virulans konağa özgü olarak değişiklik gösterir. S.
Tellüritli besiyerlerinde siyah koloniler typhi sadece insanda hastalık oluşturan bir türdür.
oluşturur. Çoğu salmonella hayvanlarda ve insanda hastalık
- Tedavi oluşturma yeteneğindedir. Bu salmonellalar insana
ü Antibiyotik olarak penisilin, eritromisin tercih sıklıkla hayvansal besinlerle (yumurta) bulaşır.
edilebilir. Asıl tedavi anti-toksin tedavisidir.
41. TİFO
Antitoksin dozu yerleşim yeri ve klinik
bulgulara göre ayarlanır. • Etken S. typhi. Alınan bakteri 10-14 günlük kuluçka
süresinde önce Peyer plaklarında invazyonla alınarak
38. LİSTERİA MONOCYTOGENES mezenter lenf nodlarına, oradan dolaşıma katılır.
• Hareketli, sporsuz, katalaz (+) bir bakteridir. Bakteriler primer bakteriemi ile ulaştıkları karaciğer,
Fakültatif hücreiçi parazitidir. Fagolizozom oluşumu dalak, kemik iliğinde makrofajlar içinde çoğalırlar.
sonrası memebranı eriterek kurtulur. • En önemli klinik bulgular; ateş, diskordans (rölatif
• Buzdolabı sıcaklığında iyi üreyebildiğinden bu şekilde bradikardi), splenomegali, taş rose denilen döküntüler,
saklanan gıdalarla da bulaşabilir. Anneden fetusa şuur bozukluklarıdır. Sıklıkla kabızlıkla nadiren ishal
geçebilir. tabloya eşlik eder.
• Özellikle immünitesi düşük kişilerde hastalık 42. SHİGELLA
oluşturur. Kontamine gıdalarla oluşan gastroenterit
salgınları da bildirilmiştir. Yenidoğan, yaşlı, • Laktoz (-), H2S (-), hareketsiz bakterilerdir. Tüm
immünitesi bozuk hastalarda meningoansefalitlere şigellaların oluşturduğu tablo basilli dizanteridir.
yol açar (immunyetmezliklerde en sık menenjit • Dışkıda bol lökosit ve eritrosit izlenir. İnvazyon
etkeni). Gebelerde amnionit ve buna bağlı düşükler yeteneği çok iyi ortaya konamamıştır. Sereny testi
130 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

48. GRAM (-) ÇOMAK İDENTİFİKASYONU

(+) tir. S. dysenteriae daha ağır bir hastalık 45. HELİCOBACTER PYLORİ
oluşturur. Diğer şigellalarda da nörotoksik etkisi
• Çok güçlü üreaz aktivitesi tanı amacıyla da kullanılır.
de olan enterotoksinler bulunur.
Virulansın “cag A” ve Vac A geni ile kodlandığı
• Shigella dysenteria immün yetmezlikliler, bebekler ve düşünülmektedir.
yaşlılarda ağır seyirli, nörolojik bulgularla seyreden
• Üreaz ve hareketi virulans faktörleridir. Tanıda
ikari sendromuna (S.dysenteria) yol açabilir. Bazı
mideden alınan biopsi örneğinin incelenmesiyle
olgularda Hemolitik üremik sendroma yol açar (EHEC
tipik bakterilerin görülmesi, kültürde üretilmesi,
gibi).
üreaz testinin (+) bulunması en güvenilir testlerdir.
• İnsandan insana bulaşırlar. Barsak bakterileri Dışkıda antijen saptamak, solunum-üre testi ve
arasında virulansı en yüksek olanıdır. antikor tayini de kullanılabilir. Tedavide antibiyotik
43. VİBRİO AİLESİ olarak en sık klaritromisin+amoksisilin kombinasyonu
kullanılmaktadır.
• VİBRİO CHOLERAE:
46. ÜREAZ POZİTİF
- Adenilat siklaz aktivasyonunu sağlar (E. coli LT
etkisi gibi) . Sonuçta c AMP artarak hızla su • Helicobacter pylori (tanı ve virulans)
kaybedilir ve ishal oluşur. • Brucella (gr neg kokobasil)
• VİBRİO PARAHAEMOLTİCUS • Proteus spp. (taş oluşumu)
- Halofiliktir. Midye, istiridye başta olmak üzere • Corynebacterium urealyticum
deniz ürünleriyle bulaşarak gastroenteritlere yol • Ureoplasma urealyticum
açar. • Crytococcus neoformans
• VİBRİO VULNİFİCUS: 47. PSEUDOMONAS AERUGINOSA:
- Liman vibriosu olarak tanımlanır. Sepsis, ishal ve yara
• En belirgin özelliği oluşturduğu mavi-yeşil pigmenttir
infeksiyonu oluşturabilir. Yara infeksiyonları oldukça
(pyosiyanin) ve bu pigment P. aeruginosa‛ya
ağrılı ve büllerle karakterizedir.
özgüdür.
44. CAMPYLOBACTER • Bu suşlar kistik fibroz, bronşektazi hastalarında
sıklıkla hastalık etkeni olarak belirlenir, eradikasyon
• Kıvrık, spiral şeklinde, “martı kanadı” görünümünde,
çok güçtür. Ekzotoksin A protein sentezini tıpkı
mikroaerofil (% 5 – 10 oksijen), bazıları termofil (42
difteri toksini gibi elongasyon faktör – 2 inhibisyonu
°C‛de iyi üreyen) bakterilerdir. Bakteri filtrelerinden
ile engelleyerek etkili olur.
(0.45-0.65 mikron por) geçebilirler ve bu şekilde
dışkıdan seçilmeleri sağlanabilir. Üreyen bakterinin • Özellikle nötropenik, kateteri olan, ventilasyon
martı kanadı şeklinde görülmesi ve boyanması uygulanan hastalarda önemli etkendir.
tipiktir. • Kistik fibroz, bronşektazi hastalarında kolonizasyon
• C. jejuni en sık belirlenen etkendir. C. fetus ayrıca ile önemli hastalık etkenidir. Kirli havuzlardan
hücre yüzey antijeni ile barsak dışı yayılım ve sepsis bulaşarak yüzücü kulağı denilen kulak infeksiyonuna
nedenidir. Oluşan infeksiyon sonrası HLA B-27 yol açabilir. Ayrıca diabetik hastalarda ağır gidişli
(+) olgularda reaktif artrit ve özellikle Guillan- bir kulak infeksiyonuna yol açabilir(malign otitis
Barre sendromuna yol açabilirler. Önerilen tedavi eksterna).
eritromisin, kinolondur. • Bu durumda mavi-yeşil abse ya da balgam tanıda
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 131

uyarıcı olabilir. Bakteriyemi /sepsis hallerinde, hareketli)


elastaz A etkisiyle deride tipik bir lezyon oluşabilir - Shigella (laktoz neg, hareketsiz, konvülzyon,
(ektima gangrenosum). Prognozu en kötü sepsis insan kaynaklı)
etkenidir. Kontakt lens kullananlarda keratit etkeni - Salmonella ( laktoz neg, hareketli, hayvan
olarak ilk akla gelmesi gereken etkenlerdendir. Spor kaynaklı)
yaparken (lastik ayakkabı içinde) yaralanma sonrası
- Campylobacter (mikroaerofil, 42 dercede
gelişen osteartiküler infeksiyonlarda ilk sırada akla
üreme, martı kanadı, tavuk eti)
gelmelidir.
- Yersinia enterocolitica (soğukta üreme,
49. Kistik Fibrozis mezenter lenfadenit)
• Pseudomonas aeruginosa (en sık) - EHEC (kanlı-sulu ishal, HÜS, Verositotoksin,
Hamburger)
• Staphylococcus aureus (neonatal)
• Haemophilus influenzae (neonatal) • Sulu ishal etkenleri
- V.cholera (alkali ortam, kıvrık)
• Burkholderia cepacia (kötü prognoz)
- ETEC (laktoz-indol pozitif)
• Mycobacterium avium intracellulare
- Rotavirus (çocuk ishali, kış)
50. HAEMOPHİLUS - Norwalk ajanı (erişkin ishali)
• Haemophilus İnfluenzae - EPEC(2-3 hafta ishal)
- Üremek için hem X hem V faktörüne ihtiyaç duyar. - Cryptosporidium(EZN+)
Çukulatamsı agarda üreyebilir. - C.perfiringens (et suyu)
- Bazı kökenler kapsüllüdür. En virulanı tip b - Bacillus cereus (Pirinç)
kapsül antijeni taşıyan kökenlerdir(Hib). Bu kapsül - Giardia (Steathore)
antijeni diğerlerinden farklı olarak pentoz yapısında • Vibrio parahemoliticus (deniz ürünü, ishal)
(poliribozil fosfat) şekerlerden oluşmuştur. - Vibrio vulnificus (deniz ürünü, ishal, sepsis, yara
- İnvazif infeksiyonlar ise sıklıkla Hib ile oluşur. enfeksiyonu)
Hib menenjiti 6ay- 6yaş arası çocuklarda en sık - Aeromonas (deniz ürünü, ishal, sepsis)
pürülan menenjit etkenidir. Epiglottitin en önemli
- Plesiomonas (deniz ürünü, ishal, sepsis)
etkenlerindendir. Bu hastalarda boğaz kültürü
almak kontrendikedir. Etken hemokültürlerle - Schistosoma (mansoni/japonicum)
belirlenebilir. - Trichinella spiralis (kas ağrısı, periorbital
- Etken çukulatamsı agarda üretilebilir. Kapsül şişme ödem)
deneyi ile tanımlanabilir(serotip a-f). - Strongyloides stercoralis (yaygın tutulum,
pnomoni eozinofili, AIDS)
51. Sık Sorulan Besiyerleri - Entamoeba histolytica (dışkıda eritrosit yutmuş
• Çukulata besiyeri (Haemophilus) trofozoit)
• Mac Conkey (Gram negatifler) • Antibiyotik ilişkili ishal etkenleri
• Sorbitollü Mac Conkey (EHEC) - Clostridium difficile (sitotoksin)
• Thayer Martin (Meningokok, Gonokok) - Clostridium perfiringens
• Tellüritli besiyeri (difteri) - S.aureus (yenidoğan)
• BCYE agar (Legionella) • Enterik ateş benzeri tablo
• Lowenstein Jensen besiyeri (Tbc) - Yersinia pseudotuberculosis
• NNN besiyeri (leishmania) - Yersinia enterocolitica (mezenter lenfadenit)
52. İSHAL ETKENLERİ - Campylobacter
• Enterik ateş yapanlar
• İnvaziv ishal etkenleri
- Salmonella typhi/paratyphi
- Enteroinvaziv E.coli (laktoz ve indol poz.,
132 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

53. LEGİONELLA PNEUMOPHILA Reiter sendromu, eritema nodosum yapabilir.


• Gram (-), zor boyanan fakültatif bir çomaktır. Üremek • Bakteriyi üretmek için soğukta zenginleştirme
için L-sistein içeren özel besiyerlerine ihtiyaç duyar. uygulanabilir.
BCYE agar kullanılan özel besiyeridir. Soğutma 58. FRANCİELLA TULARENSİS
kuleleri, duşlar, su depoları, klimalar kolonizasyon
açısından uygun ortamlardır. • Tularemi etkenidir. Tularemi “avcı hastalığı”
olarak da isimlendirilen bir zoonozdur. Bakteri
• Baş ağrısı, yaşlı, alkolik veya sigara içen
kemirgenlerle direkt temas ya da inhalasyonla,
hasta grubu Hiponatremi, ishal, beta laktam
bazen kenelerin sokması ile bazen de kontamine su
antibiyotiklere yanıtsızlık, karaciğer ve böbrek
ile bulaşabilmektedir. Virulansından hücre içinde
fonksiyonlarının bozulması gibi bulgular uyarıcı
yaşayabilme yeteneği sorumludur.
olmalıdır.
• En sık (% 75-85) ülseroglandüler form görülür.
• Tanıda özel besiyerlerinde (BCYE agar) üretilebilir.
DFA ile boyama, idrarda antijen tayini ya da • Serolojik tanı olasıdır.
antikorlarıyla tanı mümkündür. Eritromisin, diğer • Tedavide streptomisin ve gentamisin seçkin
makrolidler (+rifampisin) seçkin tedavidir. Kinolonlar ilaçlardır.
tedavide kullanılabilir. 59. Pasteurella multocida
54. BORDETELLA • Kedi, köpek ısırıkları sonrası gelişen infeksiyonlarda
• Boğmaca etkenidir. Solunum yolları silialı epiteline önemli etkenlerdendir. Gram(-) kokobasildir.Kanlı
yapışarak lokal hasar ve toksinleri ile sistemik etki besiyerinde üremesine rağmen Mac Conkey
ile hastalık oluşturur. Silialı epitele bağlanmadan besiyerinde ürememektedir.
filamentöz hemaglütinin ve pertussis toksini 60. Mikolik asit içeren bakteriler
sorumludur. Pertussis toksini adenilat siklazın
uyarılmasını sağlar. Ayrıca toksinin lenfositoz • Mycobacterium tuberculosis
oluşturma etkisi de vardır. Bu etki lenfositlerin • Mycobacterium lepra
lenfoid dokuya girişini engellemesiyle ilgilidir. Ayrıca • Nocardia spp.
hipoglisemi de oluşur. • Rodococcus equi
• Tanı ve tedavi:
- Etken üretilerek tanı konulabilir. Bordet- 61. ATİPİK MİKOBAKTERİLER
Gengau, besiyerleri kullanılabilir. Öksürtme Bu bakteriler doğada yaygın olarak bulunurlar.
plağı riskli olduğundan önerilmez. En ideal Laboratuvarda özellikle suları kontamine ederek
örnek nazofarinksten alınan sürüntüdür. yalancı EZN (+) sonuçlar verilmesine yol açarlar. Niasin
testi negatifliği ile Mycobacterıum tuberculosis‛den
55. HAYVANSAL KAYNAKLARLA İLGİLİ GRAM NEGATİF ayrılırlar.
ÇOMAKLAR
62. NOCARDİA
• BRUCELLA CİNSİ
• Dallanan(filamanter), aerop Gram (+) çomaklardır.
- Bakteriler küçük, Gram (-) kokobasillerdir. Oksidaz(+),
Çevrede yaygın olarak bulunup özellikle AİDS‛li
katalaz (+), üreaz (+)‛dirler. B. canis dışındakiler
veya steroid olan hastalarda eksojen infeksiyonlara
A ve M antijenlerine değişik oranda sahiptirler.
yol açarlar. Mikolik asit içerirler. Aside dirençli
Dolayısıyla B . canis serolojik olarak rutin testlerle
boyanırlar.
saptanamaz. Virulansı hücre içinde yaşayabilmesine
bağlıdır ve bir ekzotoksini tanımlanmamıştır. 63. MYCOPLASMALAR
• Tanı: • Hücre duvarı olmayan, en küçük mikroorganizmalardır.
- Eski hemokültür sistemlerinde geç ve güç ürerken Tüm pasajlarında ortam şartlarına bağlı olmadan,
yeni sistemler 7 günde üretebilmektedir. hücre duvarı olmadan üreyebilir (bakterilerin
- Klinikte en sık serolojik tanı kullanılır. Wright L- formlarından farkı). Zar filtrelerden, bakteri
tüp aglütinasyon deneyi ya da Rose –Bengal lam filtrelerinden geçebilirler. Sitoplazma zarında sterol
aglütinasyon deneyi kullanılabilir. bulunur. Üreyebilmek için ortamda sterol olması
gereklidir. Virulansında P1 adezin faktör etkilidir.
56. Tanısında serolojinin önemli olduğu bakteriler
64. Atipik Pnomoni Etkenleri
- Treponema
• Mycoplasma pneumonia
- Borrelia
• Legionella pneumophila
- Leptospira
• Chlamydia trachomatis
- Riketsiya
• Chlamydia pneumoniae
- Klamidya
• Chlamydia psittaci
- Brucella
• Coxiella burnetii
- Francisella tularensis
• Viruslar
57. Y. ENTEROCOLİTİCA
65. M. pneumoniae
• Bazı ülkelerde önemli enterokolit etkenlerinden
• Primer atipik pnömoninin en sık etkenidir.
biridir. +4°C‛de üreyebilir ve soğuk besinlerle ya
Trakeobronşit, farenjit yapabilir. Bu tablolara
da kan ürünleriyle bulaşabilir.
kulak zarı inflamasyonu (myringitis) eşlik edebilir.
• Enterokolit, mezenter lenfadenite bağlı akut Genelde atipik pnömoni hafif seyirlidir, çocuk ve
apandisit tablosunu taklit eden ishal oluşumu genç erişkinleri tutar. Hemolitik anemi, Raynaud
tipiktir. Barsak infeksiyonu sonrası reaktif artrit, fenomeni, Guillain-Barre sendromu, Stevens-Johnson
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 133

sendromu gibi komplikasyonlar gelişebilir. Endemik dönek ateş ise bir zoonozdur. İnsana
• Serolojik tanıda soğuk aglütininler (+) bulunabilir. kenelerle bulaşır.
Fakat bu test nonspesifiktir. Mycoplasma tedavisinde - B. reccurentisin en önemli özelliği antijenik
tetrasiklin, eritromisin, kinolonlar (Ürojen değişiklikler ile savunma sisteminden kaçışı ve
infeksiyonlarda), azitromisin kullanılır. Beta- bunun sonucu tekrarlayan ateş ataklarıdır. Tanı
laktamlar etkisizdir. Giemsa ile spiroketlerin görülmesi ile konulur. Seçkin
ilaç tetrasiklindir.
66. ATİPİK PNOMONİLERİN TİPİK ÖZELLİĞİ
• Borrelia Burgdorferi;
• Mycoplasma pneumoniae Hafif,Üsye ile birlikte,
- Lyme hastalığı etkenidir. Kenelerle insana bulaşır.
gençlerde, soğuk aglütinin pozitif
Nükleoidi lineer bir DNA şeklindedir fakat bunun
• Legionella pneumophila Yaşlılarda, ağır tablo,
klinik önemi belli değildir.
klima, ishal, hiponatremi, başağrısı
• Chlamydia psittaci Kuşlardan, splenomegali 69. Kene ile bulaşan mikroorganizmlar
• Chlamydia trachomatis Yenidoğan, konjuktivit • Rickettsia rickettsi
• Coxiella burnetti Çiftlik hayvanları, kedi/köpek • Borrelia burgdorferi
teması, splenomegali, hepatit • Borrelia recurrentis
• Francisella tularensis
• Yersinia pestis
SPİROKETLER
• Ehrlichiosis
• Babesia microti
67. Treponema Pallidum • Arenavirus
• Sifiliz etkenidir. Kültürü yapılamamıştır.Yaptığı • Nairovirus
lezyonlarda en sık izlenen patolojik bulgu,
70. LYME HASTALIĞI
obliteratif endarterittir En çok vaso vasorumlar
tutulmakta ve yoğun plazma hücresi infiltrasyonu • Hastalık kene ısırığından yaklaşık 7 gün sonra ısırık
izlenmektedir. yerinde tipik bir lezyon gelişmesi ile başlar.
• Sifilizin Evreleri • İkinci dönemde, nörolojik tutulum(Bell paralizisi,...),
- Primer sifiliz: ansefalit, artralji-artrit (en sık tablo), miyozit, KVS
tutulumu (AV bloklar, perikardit, miyokardit, ...)
ü Vücuda girdiği yerde 2-10 haftada önce
görülebilir. Bannwarth sendromu (Bell paralizisi+
papül, sonra ağrısız bir ülser gelişir
meningoradikülonevrit ) en sık nörolojik bulgudur.
(şankr).
Hafif bulgularla giden bir menejit belirlenebilir.
- Sekonder sifiliz:
• Üçüncü evrede kronik atrofik dermatit
ü Hepatit, menenjit, lenfadenopatiler (akrodermatitis kronika atroficans), morfea
(epitroklear lenfadenopati), yaygın deri lezyonları oluşabilir.
döküntüleri (rozeol) (pek çok şekilde • Tanı
olabilir), kondiloma lata, ağız içinde - Tanıda en çok ELİSA, IFA ile antikor tayini
müköz plak sık rastlanan klinik bulgulardır. faydalıdır.
- Latent dönem:
• Tedavi
ü Bu dönemde intrauterin bulaş ya da - İlk dönemde doksisiklin, penisilin ya da
transfüzyonla bulaş oluşturabilirler. amoksisilin, ileri evrelerde bu ilaçlar ya da
- Tersiyer sifiliz: seftriakson uygun tedavi seçenekleridir.
ü Bu lezyonlar (Gom) bakteri içermez ve gom
71. Chlamydia
olarak tanımlanan spesifik granülomatöz
odaklardır. Sifilizdeki hasarın nedeni • Zorunlu hücre-içi bir bakteri ve enerji parazitidir.
immün sistemidir. Hücre duvarında peptidoglikan bulunmaz. Lizozim
ü Geç dönemde kardiovasküler tutulum klamidyaların hücre duvarına etkisizdir. Hem
en sık asendan aortadadır ve aortit, DNA hem RNA içermeleri ile bakteri olarak
anevrizmalar, aort yetmezliği gelişir. tanımlanmışlardır.
• Tanı • Elementer cisimler infekte hücreden yayılır.
− Lezyonlardan karanlık saha incelemesi Bu yapılar yeni bir hücreyi infekte ederlerse
faydalıdır. Nontrepanomal testler reagin hücre içinde gelişerek retiküler cisim denilen bir
antikorları saptar ve spesifik değildir: (VDRL, odak oluştururlar. Bu yapı inklüzyon cismi olarak
RPR.) Treponemal testler ise spesifiktir ve adlandırılır.
doğrulamada kullanılır: (TPHA, FTA-ABS, 72. Chlamydia Trachomatis
TPImmobilizasyon,...)
• A – C serovarları: Trahom
− VDRL titreleri tarama testi olarak, konjenital
sifiliz tanısında ve tedavi başarısını izlemede • D – K serovarları: Non-gonokoksik üretrit, servisit,
kullanılır. epididimit, erişkinde inklüzyonlu konjuktuvit,
yenidoğanda konjuktuvit, pnömoni
− Ayrıca BOS‛da araştırılabilen tek antikor VDRL‛dir • L 1-3 serovarları: Lenfogranüloma venerum
ve nörosifiliz tanısında faydalıdır. (LGV)
68. BORRELİA
73. Rickettsiae
• Borrelia Recurrentis • Rickettsiacea ailesinde, Gram (-) hücre duvarına
- Epidemik dönek ateşe yol açar. Epidemik tip insana sahip, enerji üretebilse da ancak hücre içinde
bitlerin ısırması ile bulaşır. Tek konak insandır. yaşayabilen bakteriler (zorunlu hücre içi paraziti)
134 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

bulunur. • Gram yöntemiyle labil boyanan, katalaz (-)


• Ricketsia klinik bulgularında endotel tutulumu, çomaklardır.
vaskülit ve buna bağlı oluşan döküntü ön plandadır. • Normal vaginal florada bulunabildikleri gibi çok
Rezervuarı (R. prowazekii için insan) genelde yabani artarak bakteriyel vaginoz oluşumuna yardımcı
kemiricilerdir. olabilirler.
• R. prowazeki : Epidemik tifüs etkenidir. Vücut biti • Tanıda akıntının Gram boyamasında epitel hücrelerine
ile bulaşır. yapışmış bol miktarda Gr (-) kokobasil tanısal değere
• R. typhi: Endemik tifüs (pire tifüsü) etkenidir. Pire sahiptir (Clue cells).
dışkısı ile bulaşır.
78. Hacek Grubu Bakteriler
74. Coxiella burnetii • Bu grupta özellikle endokardit etkeni olarak saptanan,
• Q ateşi etkenidir. Rezervuar koyun, sığır gibi kanlı-çukulatamsı agarda üreyen fakat Mac Conkey
hayvanlardır. besiyerinde üremeyen, üremek için CO2‛e ihtiyaç
• İnsana bulaşma aerosollerle solunumla ya da gösteren, Gram (-) kokobasiller bulunur.
kontamine sütle olmaktadır. • Haemophilus aphrophilus, Actinobacillus
• Bir spor yapısı geliştirdiği düşünülmektedir. actinomycetemocomitans, Cardiobacterium hominis,
Eikenella corrodens, Kingella kingae.
• Akut dönemde atipik pnömoni, granülomatöz hepatit
etkenidir. 79. Bartonella
• Döküntü olmaması ve artropodlarla bulaşmaması ile
• B. henselea, kedi tırmığı hastalığı dışında özellikle
diğer riketsialardan ayrılır.
HIV(+) olgularda görülen basiller angiomatoz ve
• Kronik dönemde endokardit etkenidir. basiller peliosis hepatis tablolarına da yol açar.
• Endokardit tanısında serolojik testler uygulanır.
80.Calymmatobacterium Granulomatis
• Antijenik dönüşüm ile farklı özellikler gösterir.
• Ortak antijen içermediği için Weil – Felix deneyi • Yeni tanımlanmış, granüloma inguinale‛nin etkeni
tanısında kullanılmaz. (Donovan cisimcikleri) kabul edilen bakteridir.
Üretilememiştir. Giemsa boyasında tipik boyanan
bakteriler görülebilir.
MİNÖR BAKTERİYEL PATOJENLER
ANAEROPLAR
75.RHODOCOCCUS EQUI
• Özellikle atlar ve diğer hayvanlarda hastalık
etkenidir. AIDS olgularında ve immunsuprese 81. Anaeroplarla gelişen infeksiyonlarda genelde zemin
hastalarda pnömoni etkeni olarak göze çarpar. EZN hazırlayan bir durum vardır. Çoğu (tetanoz, botulizm,
yöntemi ile aside dirençli boyanabilir. gazlı gangren, ... gibi infeksiyonlar hariç) endojendir ve
çoğu kere polimikrobiktir. Sıklıkla Bacteroides fragilis
76. ERYSİPELOTHRIX RHUSIOPATHİAE grubu, peptostreptokoklar etken olarak karşılaşılan
• Gram (+), pleomorfik, katalaz (-), mikroaerofil anaeroplardır.
hareketsiz ve H2S(+) bir bakteridir. Domuzlarda sık • Anaeroplarda boyama
rastlanır, insanda nadiren etken olarak belirlenir. - Gram negatif çomak
Kasaplar başta olmak üzere hayvanlarla uğraşanlarda ü Bacteroides fragilis
risk fazladır. Erizepeloid (yılancıksı) denilen cilt
ü Fusobacterium nucleatum
infeksiyonu ve bazen sepsis ve endokardit oluşturur.
Seçkin ilaç penisilindir. - Gram pozitif çomak
ü Clostridium (sporlu çomak)
77. GARDNERELLA VAGİNALİS ü Propionibacterium acnes
ü Lactobacillus
ü Actinomyces (filamenter çomak)

82. ACTİNOMYCES
• Anaerop, Gram (+), sporsuz dallanan çomaklar
şeklinde görülen bakterilerdir. Nocardialar aerop
olmaları ve aside rezistan boyanmaları ile klinik
örneklerde aktinomiçeslerden ayrılabilir(?). İnsanda
en sık etken A. israelii‛dir.
• Aktinomikoz e n d o j e n olarak gelişir. E n s ı k
servikofasiyal tutulum yapar. Pelvik aktinomikoz
rahim içi araç kullananlarda sıktır. Klasik bulgu,
içinden sülfür granülleri gelen kronik sinüslerle
karakterize bir inflamasyondur.
83.Bacteroides Fragilis
• Bacterodes‛ler içinde en önemlileri B.fragilis
grubudur. En sık infeksiyon etkeni olmaları ve beta
laktamazları ile antibiyotiklere direnç geliştirmeleri
önemli özelikleridir. Kapsülü olması ve farklı hücre
duvar özelliği (endotoksin etkisi belirli değil) ile
ayrılır.
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 135

• Barsak perforasyonu sonrası gelişen abselerin en VİRÜSLERİN YAPISI, ÇOĞALMASI VE


önemli nedenidir.
KLASİFASYONU
84. ÜROGENİTAL ENFEKSİYONLAR
• Treponema pallidum 87.VİRAL YAPI
- Ağrısız şankr, karanlık alan mik spiroket • Viruslar koruyucu bir protein örtü ile sarılmış,
• Haemophilus ducrei sadece DNA ya da RNA içeren bir kor yapısından
- Ağrılı şankr, Gr (-) ince kokobasil oluşurlar. Bazı viruslar protein örtü dışında bir
lipoprotein zarf taşırlar. Enerji üretemezler,
• Chlamydia trachomatis(A-C)
protein sentezleyemezler, zorunlu olarak hücre
- İnklüzyon cis, purulan ürogeni akıntı, Gram boya
içinde çoğalmak zorundadırlar.
ve kültür sonuçsuz
• DNA virusları parvovirus hariç çift iplikçikli DNA,
• Chlamydia trachomatis (L serovar) RNA virusları reovirus hariç tek iplikçikli RNA
- LGV (anogenital striktür) bulundururlar.
• Neisseria gonorrhoeae • DNA mutlaka tek bir molekül halinde iken RNA tek ya
- Hiperpurulan akıntı, Gram neg ikili kok, eklem ve da çok sayıda parçalar halinde bulunabilir. Retrovirus
deri tutulumu ailesi dışında sadece tek bir kopyaya sahiptirler
• Herpes simplex tip 2 (haploid). Protein örtü (kapsid) kapsomerlerden
- Ağrılı veziküler lezyon oluşmuştur. Kapsomerler ya ikozahedral ya da helikal
• İnsan papilloma virus(HPV) yapıların tekrarlanması ile oluşabilir. Helikal kapsid
- Condyloma accuminata, serviks kanseri sadece RNA paketleyebilir.
• Viral kapsid yapıları genetik yapıyı korur, asıl işlevi
• Trichomonas vaginalis
ise spesifik reseptörlere bağlanmayı sağlamaktır.
- Sarı-yeşil, köpüklü akıntı, hareketli parazit
Bu spesifik reseptörler organ seçiciliğini (tropizm)de
trofozoit
belirler.
• Gardnerella vaginalis
- Ürogenital akıntı, clue cell pozitif, akıntıda 88. ZARF
laktobasil ve lokosit yok • Bazı viruslarda bu yapı dışında bir de z a r f
• Candida albicans bulunmaktadır. Zarf; virusa özgün proteinler ile
- Beyaz ürogenital akıntı, mikroskopide maya ve konak hücre zarından oluşan lipoprotein bir zardır.
pseudohifa yapıları Yüzeyde spesifik reseptörlere bağlanmaya aracılık
• Molloscum contagiosum eden glikoprotein şeklinde çıkıntılar bulunabilir
- Pox virus, göbekli deri lezyonu (PEPLOMER). Peplomerler konak hücreye tutunma,
adsorbsiyon ve penetrasyondan ve tropizmden
• Callymatobacterium granulomatis
sorumludur. Bazı viruslarda bu yapılar füzyon,
- Granuloma inguinale, donovan cisimciği
hemoliz oluşumundan sorumludur.
• Mycoplasma ve ureoplasma
• Hemaglütininler eritrositlere tutunarak aglütinasyon
- Üretrit (gram boyama sonuçsuz)
oluşumunu, nöromidaz hücreden ayrılmayı sağlar.
85. Örnek alma Zarflı viruslarda zarfın altında matriks proteinleri
bulunur ve viral replikasyonda görev alır. M-proteini
• Kan kültürü 10-20ml kan ile yapılmalı tomurcuklanmada rol oynar.M-proteini kusurlu
• BOS ekime kadar e t ü v d e saklanmalı (nazlı kızamık viruslarının tomurcuklanamadığı ve SSPE
bakteriler) hastalığı oluşumunda bu olayın sorumlu olduğu
• İdrar 4 derecede (buzdolabı) saklanmalı düşünülmektedir.
• Otit,sinüzit tanısında eküvyonla ve, nazofaringeal • Zarfsız viruslar; çok kolay bulaşabilmeleri,
yıkama ile kültür alınmaz gastrointestinal kanalda yaşayabilmeleri, kuruluğa
• Apselerde sürüntü örneği uygun değildir dayanabilmeleri nedeniyle zarflı viruslardan daha
• Göz infeksiyonlarında korneal kazıntı alınmalıdır hızla yayılabilirler.
86. Kültür 89. VİRAL ENZİMLER
• Floralı bölgeden anaerop kültür yapılmaz • Virion içinde bazı viruslar enzim bulundururlar. (-)
• Balgamdan anaerop kültür yapılmaz RNA virusları ve reoviruslar (rotavirus) m- RNA
• Brankoalveolar lavaj örneğinde anaerop kültür çevirisine ihtiyaç duyarlar ve virionda RNA polimeraz
uygun taşırlar. Bazı DNA virusları (HBV) virionlarında
DNA polimeraz taşırlar ve HBV DNA polimerazı
• Tbc kültürü sabah balgamından yapılmalı
revers transkriptaz işlevi de görmektedir.
• Üretritli olgularda idrar kültürü yapılmamalıdır
• Retroviruslar ise genetik olarak DNA oluşturarak
• Epiglotit nazofarinks kültürü kontrendikedir
konak hücre DNA‛sına entegre olabilmek için revers
• Epiglotit kan kültürü uygundur transkriptaz (RT) taşırlar. Poksviruslar DNA
• Boğmacada öksürtme plağı uygulanmaz, nazofarinkten içerdikleri halde sitoplazmada replike oldukları
örnek alınmalıdır. için transkripsiyon için gerekli tüm enzimleri (DNA
• İdrar kültüründe kantitasyon önemli polimeraz, topoizomeraz, nükleaz,...) taşırlar.
90. PRİONLAR
• Prionlar ise sadece proteinden oluşan nükleik asit
içermeyen infektif taneciklerdir. Pronlar antijenik
değildir ve inflamasyona neden olmazlar. İnsanda
136 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

süngerimsi ensefalopati (Creutzfeld-Jakob,...), Replikasyon aşamasında DNA virusları D N A


koyunda “scrapie”, ineklerde “deli dana hastalığı” bağımlı DNA polimerazını kullanarak replikasyon
oluşumuna yol açarlar. oluştururlar.
• RNA VİRUSLARI
91. KONAK HÜCREYE TUTUNMA
- RNA viruslarının transkripsiyon ve replikasyon
• Replikasyon aşamasında ilk olay hedef hücreyi
enzimlerini kodlaması gerekir. Çünkü insan
tanıma ve bağlanmadır. Viral tutunma proteinleri
hücresi RNA replike etmez (RNA bağımlı RNA
ile konak hücre reseptörleri arası etkileşim doku
polimeraz).
tropizmini belirler. Viral tutunma proteinleri zarfsız
virusda kapsit proteinleri, zarflı virusda zarf - RNA viruslarından (-) sarmallı RNA virusları
glikoproteinleridir. RNA polimerazlarını virion içinde taşırlar ve bu
• Penetrrasyon enzimi replikasyonda kullanırlar. (+) sarmallı
- Tutunma sonrasında viruslar hücre içine RNA virusları ise RNA polimerazlarını konak
girebilmek (penetrasyon) için farklı yollar hücre içinde kendileri sentezlerler. Nükleik
izlerler. asitleri infeksiyözdür.
• Soyulma 95. VİRİON OLUŞUMU VE SALINIM
- Virus hücre içine girince kapsit ve varsa zar-
• Genel bir kural nükleokapsit oluşumu çekirdekte
fından kurtularak replike olacağı bölgeye ulaşır.
replike olan viruslarda çekirdekte, sitozolde replike
RNA viruslarının çoğunluğu (Retroviruslar ve
olanlarda ise sitozolde gerçekleşir.
influenza virus hariç) ve Poksvirus stoplaz-
mada, Poksvirus harici diğer DNA virusları 96. Füzyon (Sinsitya) Yapan Bazı Zarflı Viruslar
nukleusta replike olurlar. • Herpes simplex virus
92. Viral tutunma proteinleri • Varicella zoster virus
• Rhinovirus .................... VP1-VP2-VP3 • CMV
• Adenovirus .................. Fiber protein • Kızamık virusu
• Rotavirus...................... VP7 • Kabakulak virusu Paramiksovirus
• Kuduz ............................ G protein • RSV
• HIV. .............................. gp120 • Parainfluenza virus
• Epstein-Barr virus ..... gp350 ve gp220 • Retrovirus
• Kızamık ........................ Hemaglütinin
97. Segmentli viruslar
• Influenza A.................. Hemaglutinin
• Arenavirus
93. VİRAL RESEPTÖRLER • Bunyavirus
Virüs Reseptör Hücre veya doku • Ortomiksovirus
• Reovirus
Yardımcı T lenfositleri;
HIV CD4 molekülü monosit ve makrofajlar; • Retrovirus (??)
antijen sunucu hücreler 98. VİRAL PATOGENEZ
İntraselüler adezyon • LATENT ENFEKSİYON YAPAN VİRUSLAR
Burun mukozası
Rinovirüsler Molekülü-1 (ICAM-1)
- DNA Virusları
Epstein- Kompleman
B lenfosit ü Herpes simplex virus
Barr virüsü reseptörü (C3d)
ü Varicella zoster virus
Beta-adrenerjik
Reovirüs Myokard hücreleri ü Sitomegalovirus
reseptörler
Kuduz Asetilkolin ü Epstein Barr virus
Sinir dokusu ü HHV-6
virüsü reseptörleri
B19 ü HHV-7
Eritrosit Eritroid öncü hücreler
parvovirüs ü HHV-8
Monosit ve makrofajlar; ü İnsan papilloma virusu (HPV)
Birçok virüs Fc reseptörleri
ilişkili hücreler ü Polyoma virus (JC, BK)
İmmünoglobülin - RNA Virusları
Poliovirüs Epitel hücreleri
süperfamily protein ü Retroviruslar
İnfluenza A
Sialik asit Epitel hücreleri ü Kızamık (?)
virüsü
ID :06t104

94. REPLİKASYON
• Erken proteinler genelde virus yapısına girmeyen
(yapısal olmayan) viral nükleik asit sentezinde
kullanılan proteinler ve enzimlerdir. Geç proteinler
ise virion yapısına katılırlar. Zarflı viruslarda lipid
zarf yapısı konak hücre zarlarına ait (lipoprotein)
yapıdır ve virus tarafından sentezlenmez.
• DNA VİRUSLARI
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 137

99. VİRAL BULAŞMA Transaktivasyon


İnsan T-hücreli Erişkin T-hücreli
yapan gen ürünleri
Solunum Paramiksovirüsler, Pikornavirüsler, lösemi virüsü tip 1 lenfositik lösemi
(örn. TAX)
yoluyla influenzavirüsler, rhinovirüsler,
bulaşma enterovirüsler, VZV, parvovirüs B19 Atipik tüysü
İnsan T-hücreli hücreli lösemi
Pikornavirüsler, rotavirüsler, lösemi virüsü tip 2 (hairy cell
Fekal-oral
reovirüsler, calicivirüsler, norwalk lösemi)
bulaşma
virüsü, adenovirüs
ID :06t108
Temasla
bulaşma Herpes simpleks virüs, rinovirüsler,
(lezyonlar, poxvirüsler, adenovirüs
salgılar...) 101. VİRÜSLERDE GÖRÜLEN İNKLÜZYON
CİSİMCİKLERİNİN YERLEŞİMİ
Togavirüsler (alfa), flavivirüsler,
Hayvanlarla
Bunyavirüsler, orbivirüsler,
bulaşma Hem Nükleus Hem
arenavirüsler, kuduz virüsü Sitoplazmada Nükleusta
Sitoplazmada
HIV, HTLV-I, Hepatit B, Hepatit C,
Kanla bulaşma Herpes Simplex
Hepatit D., Sitomegalovirüs
Çiçek (Guarnieri) Virüs Kızamık
Kanla taşınan virüsler Herpes simpleks (Cowdry A)
Cinsel yolla
virüs, Human Papilloma virüs
Varicella Zoster Sitomegalovirüs
Maternal- Rubella, sitomegalovirüs, Parvovirüs Virüs (cowdry A) (Baykuş gözü)
Kuduz (Negri)
neonatal B19, ekovirüs, Herpes simpleks virüs, Parainfluenza
varisella-zoster virüs Adenovirüsler influenza virus
bulaşma Reovirüsler

Genetik Prionlar, retrovirüsler Poliyomavirüsler


ID:

100. ONKOJENiK ViRÜSLER ANTİVİRAL İLAÇLAR VE VİRAL AŞILAR


Transformasyonda
Virüs Rol Alan İlgili hastalık 102. VİRAL AŞILAR
Protein ve Olaylar
- Aktif immünizasyon amacıyla kullanılırlar.
DNA TÜMÖR VİRÜSLERİ • Canlı aşılar:
- Genelde tek doz uygulama ile ömür boyu bağışıklık
Polyoma virüsleri Hamsterde bırakabilen güçlü aşılardır. Özellikle hücresel
Tümör antijen
(JC ve BK virüsleri) beyin tümörleri immüniteyi (sitosik T yanıtı) ve mukozal IgA yanıtını
artırılar. En önemli sorun immünitesi düşük olgularda
İnsan sistemik hastalık tablosuna yol açabilmeleridir.
Servikal displazi
papillomavirüsleri E6 ve E7 proteini - Kızamık, kızamıkçık, suçiçeği, oral polio (Sabin),
ve neoplazi
tip 16 ve 18 kabakulak, sarı humma aşıları bu tür aşılara
örnektir.
Adenovirüs (tip Hamsterde
E1A ve E1B • Ölü virüs veya viral yapı aşıları:
12, 18 ve 31) sarkomlar
- Bazen ölü virus ya da viral yapılar aşı olarak kullanılır.
Burkitt lenfoma Özellikle humoral yanıtı artırırlar. Sekretuar Ig A
EBNA ve LMP Nazofarenks gelişmemesi, tekrar dozlara ihtiyaç duyması, hücresel
Ebstein-Barr virüs
proteinleri karsinomu, immünitenin yetersiz olması, Polio (Salk), kuduz,
Hodgkin influenza, hepatit A, B aşıları, grip aşısı bu aşılara
örnektir.
Primer
103. Herpes Simplex Virus
Hepatit B virüsü X protein hepatoselüler
karsinoma • (HSV tip 1 ve 2):
- Dudak, göz, burun, genital bölge gibi deri-mukoza
Molluscum Benign deri
... bileşkelerinde infeksiyonlar yaparlar. V i r a l
contagiosum lezyonları
ensefalitler arasında en önemli etkendir. İmmünitesi
baskılanmış olgularda sistemik ve ağır klinik tablolara
Herpes simpleks Servikal
... yol açabilir. Genelde HSV tip 2 genital, tip 1 ağız
virüs tip 2 karsinom
bölgesinde hastalık oluştursa da farklı bölgelerde
farklı tiplerle tutulum mümkün olabilir.
Human Herpes
… Kaposi Sarkomu • Varicella Zoster Virus (VZV):
virüs 8
- Primer olarak suçiçeği tekrarladığında zona oluşturur.
RNA TÜMÖR VİRÜSLERi Bulaşma solunum yoluyla olur. Derideki lezyonlar da
bulaştırıcıdır. Burada makül, papül, vezikül, püstül
138 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

oluşturarak suçiçeği tablosuna neden olur. Döküntü • K o n j e n i t a l i n f e k s i y o n , sağlıklı erişkinlerde


gövdede belirgin ekstremitelerde daha azdır. mononükleoz sendromu oluştursa da asıl immünitesi
- Deriden dorsal kök ganglionlarına ulaşarak latent hale bozuk hastalarda sistemik infeksiyonlar (pnömoni,
gelir. Etkilenen ganglionlar sıklık sırasına göre torasik, kolit,...) ya da ağır klinik tutulumlar (retinit,...)
servikal, lumbar, fasial ve sakral ganglionlardır. yapabilmesi önem taşımaktadır.
• Çok değişik yollarla bulaşabilir. İn utero, doğum
104. SİTOMEGALOVİRUS (CMV) kanalından, sütle yenidoğana bulaşabilir. Çocukluk
çağında tükrükle bulaşır. İlerki dönemlerde cinsel

112. ANTİVİRAL AJANLARIN TERAPÖTİK KULLANIMLARI

113. DNA VİRUSLARI


MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 139

NEGATİF KUTUPLU RNA VİRÜSLERİ

temas önemli bir bulaş yoludur. Kan ve organ nakilleri tanısal değere sahiptir.
ile de bulaşabilmektedir. CMV pek çok hücreyi - Lökositlerde pp 65 antijeni saptanarak
etkileyerek buralarda latent olarak kalabilir infeksiyon belirlenebilir. PCR ile DNA tayini
(monosit / makrofaj, nötrofil, lenfosit, vasküler (özellikle plazmada) tanıda faydalı olabilir.
endotel, böbrek epiteli, tükrük bezi). Daha sonra Kord kanında CMV DNA bakılması konjenital
immun sistem bozulduğunda reaktive olarak hastalık enfeksiyon tanısında değerlidir.
oluşturur.
• Tedavi:
• Konjenital infeksiyonlar: - Tedavide gansiklovir ve foskarnet
- En sık konjenital defekte yol açan virustur (tüm kullanılabilir.
canlı doğumlarda yaklaşık % 1). İnfeksiyonla doğan
bebeklerin yaklaşık % 10 kadarında mikrosefali,
intraserebral kalsifikasyon, büyüme geriliği,
hepatosplenomegali, sarılık, retinit, gibi klinik bulgular
söz konusudur (sitomegalik inklüzyon hastalığı).
- Transplantasyon sonrası en sık hastalık oluşturan
virustur. Solid organ transplantasyonu yapılanlarda
transaminaz artışı, trombositopeni ile karakterize
tablo, interstisyel pnömoni ve organ reddi olaylarında
etken olarak rol oynar. Kemik iliği transplantasyonu
(KİT) sonrasında gelişen graft-versus host (GVH)
reaksiyonuyla ilişkilidir.

105. AIDS:
• AIDS olgularında özellikle retinit kliniği ön
plandadır. Ayrıca sindirim sistemi tutulumu (kolit,
özafajit,...) hepatit, ansefalit, poliradikülopati,
pnömoni oluşabilir.
• Tanı:
- Tanıda CMV infeksiyonu sırasında oluşan
dev hücreler ve özellikle intranükleer yoğun
bazofilik baykuş gözü adını alan hücreler
140 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

LENFOSİTLERİ TUTAN VİRUSLAR 109. PARVOVİRUS (ERİTROVİRUS, B19 VİRUSU)


• EBV • Parvoviruslar en küçük, yegane tek sarmal DNA
• HBV içeren, zarfsız viruslardır. Ancak üreyen hücrelerde
• CMV replike olabilirler. İnsanda sadece parvovirus B-19
• Kızamık hastalık oluşturmaktadır. Kemik iliği eritroid seri
• HHV-6 hücreleri hedef hücrelerdir ve eritrositlerdeki P-
• HTLV antijenleri virus için reseptör görevi görürler.
• HHV-7
• HIV
RNA VİRUSLARI

110. PARAMİKSOVİRUSLAR

• Kızamık Virusu:
- Virus damlacık infeksiyonu ile bulaşır.
Mononükleer hücrelerde sinsisya ile dev
hücreler oluşturur. Virusla infekte endotel
hücreleri ve T lenfosit hücre yanıtı ile
deride döküntüler oluşur.
- Tanı
ü Burunda, idrarda tipik multinükleer
dev hücreler (Warthin Finkeldey), hem
stoplazmada hem nukleusta eozinofilik
inklüzyon cisimleri görülmesi tanıda
yardımcıdır.
• KABAAKULAK VİRUSU
- Orşit erkeklerde sık rastlanan bir komplikasyondur
ve iki taraflı olursa steriliteye neden olabilir.
Yaklaşık yarısında MSS tutulumu vardır fakat ancak
106. EBV ENFEKSİYONLARI % 10 olguda aseptik menenjit vardır. Ensefalit ve
sağırlık diğer daha nadir komplikasyonlardır.
107. POKSVİRUSLAR • PARAİNFLUENZA VİRUS
- Lokal IgA Yanıtının Etkin Olduğu Bazı Viruslar
• Poksviruslar viruslar içinde en büyük ve en kompleks
ü Respiratuar sinsisyal virus (Bronşiolit pnömoni)
yapıya sahiptirler. Virionda replikasyonda kullanılacak
çok sayıda enzim (DNA bağımlı RNA polimeraz, poli A ü Parainfluenzae virus (Krup)
polimeraz, transkripsiyon faktörü,...) bulunmaktadır ü Rhinovirus (Nezle)
ve bu yüzden DNA virusları arasında sitoplazmada ü Rotavirus
replikasyonunu tamamlayabilen tek virus ü Norwalk ajanı
poksviruslardır.
- Tip 1, 2 daha çok alt solunum yolu infeksiyonları
108. PAPOVAVİRUSLAR (krup), Tip 3 özellikle bronşiolit, pnömoni yaparken
Tip 4 çoğu üst solunum yolu infeksiyonlarına neden
• ADENOVİRUS
olur. En sık görülen komplikasyon otitis mediadır.
- Zarfsız, çift sarmal lineer bir DNA taşıyan ve
kapsidden dışarıya fiber denilen çıkıntıları olan • RESPİRATUAR SİNSİYAL VİRUS (RSV)
viruslardır.
- Bazı serotipler doku tropizmi gösterirler. - Yapısal olarak diğer paramiksoviruslara benzese de
Mukozal yüzeyleri (GIS, solunum, konjonktiva hemaglütinin ve nöraminidaz aktiviteleri yoktur.
ürogenital) infekte ederler. İmmunsupresyon Yenidoğan ve süt çocuklarında akut, ağır solunum
varlığında sistemik yayılım olabilir. sistemi infeksiyonları oluşturur.
- Lenfoid dokuda latent olarak kalırlar.
İnsanlara direkt temas, fekal-oral, damlacık - Bağışıklık zayıf ve geçicidir. Anneden geçen Ig
infeksiyonu ile bulaşabilir. Toplu yerlerde G antikorlar çocuğu korumaz hatta kliniğin daha
(askeri birlik,...) salgınlar oluşturur. belirgin olmasına neden olabilir. Ig A ise en belirgin
- Farenjit, farengokonjunktival ateş, akut koruyucu etkiyi gösterir.
respiratuar hastalık (ateş, farenjit, servikal - Tanıda nazal/nazofaringeal örnekten DFA, ELİSA
adenit, öksürük) başta olmak üzere pek çok ile viral antijenler gösterilebilir. Prematüre,
solunum yolu infeksiyonu oluşturabilirler. AC patolojisi olan, immunsupresiflere ribavirin
Nadiren fakat ölümcül pnömoni nedeni inhalasyonu uygulanabilir.
olabilirler.
- İnfantil viral gastroenteritlerin önemli
nedenlerindendir (tip 40,41). Hemorajik
sistit ve üretrit yapabilirler. Konjunktivit ve
foliküler epidemik keratokonjunktivit (tip
8,19) etkenidirler.
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 141

- TEDAVİ
111. ORTOMiKSOVİRUSLAR VE ü Aşı ile antikor yanıtı da korunmada etkilidir.
PARAMİKSOVİRUSLARIN KARŞILAŞTIRMALI HDCV (insan diploid hücre kültürü aşısı)
ÖZELLİKLERİ 0,3,7,14,28. günlerde uygulanabilir.

Nitelik Ortomiksoviruslar Paramiksoviruslar 116. PİKORNAVİRUSLAR


• Zarfsız, tek sarmallı (+) RNA içeren küçük viruslardır.
Kızamık, kabakulak,
Stoplazmada replike olurlar ve çoğu sitolitik etkilidir.
krespöratuvar
İnfluenza A, B ve C İnsan için etken olanlar enterovirus, rinovirus ve
Viruslar sinsisyal ve
virusları hepatovirus cinslerinde bulunur. Rinoviruslar aside
parainfluenza
virusları duyarlı olmaları ve sindirim siteminde yaşayamamaları
ile diğerlerinden ayrılırlar.
Parçalı (8 parça), eksi
Parçasız, eksi kutuplu 117. Poliovirus:
Genom kutuplu tek- iplikli
tek-iplikli RNA
RNA - İnsan doğal konaktır. (+) RNA‛lı zarfsız virustur, üç
serotipi vardır. Sindirim sisteminde canlı kalabilir
Virion RNA
Var Var ve bulaş fekal-oral yolla olur.
polimerazı
118. Picornaviruslar (zarfsız, + sarmallı)
Kapsid Sarmal şekilde Sarmal şekilde
• Enterovirus
Zarf Var Var - Poliovirus
- Coxackie A virus
Büyüklüğü Daha küçük (110 nm) Dah büyük (150 nm)
- Coxackie B virus
Farklı dikenlerde Aynı dikende - Echovirus
Yüzey
hemaglütinin ve hemaglütinin ve
dikenleri • Rhinovirus
nöraminidaz nöraminidaz
• Cardiovirus
Dev hücre • Hepatit A virus
Yok Var
oluşumu
119. Poliomyelit

114. ORTOMİKSOVİRUS 1. Asemptomatik tİp (% 90-95)

• İnfluenza vİrus: (grip) • AŞI


- Canlı aşı oral olarak kolayca uygulanır, yaşam
- Zarflı, (-) RNA viruslarıdır. A, B, C. Genomları 8 boyu bağışıklık bırakır, lokal salgısal Ig yanıtını
parçalıdır (influenza C 7 parçalı). Bu parçalı genomik uyarır, indirekt olarak tüm bireylere yayılabilir
yapı nedeniyle mutasyonlar ve yeniden karışım ve rapel gerektirmez. Fakat poliomiyelit
(reassortment) olayları sıklıkla yaşanır. Antijenik oluşturma riski vardır ve immunsupresiflerde
shift adı verilir. Bu kökenler pandemilere yol güvenilir değildir. Ailesinde, çevresinde
açabilirler. immunsupresif varsa da kullanılmamalıdır.
- Virüs zarfında hemaglütinin (HA) ve nöraminidaz
(NA) bulunur ve tiplendirmede bu yapılar kullanılır. 120. Koksaki ve Echoviruslar
HA hücreye yapışmada önemlidir ve virusu nötralize • Bu virusların deri, barsaklar ve MSS başta
edici antikorlar bu antijene karşı gelişir, aşı HA olmak üzere pek çok dokuya tropizmleri vardır.
antijenleri içerir. Bu antijenler ile epitel hücrelerinin Enterovirusların tümü aseptik menenjit/ensefalit
sialik asit yapılarına tutunma sağlanır. Nöraminidaz yapabilirler. Aseptik menenjit/ensefalitin en sık
ise virusun infekte hücreden salınımını sağlar. nedeni enteroviruslardır.
- Tedavi - Herpangina
ü Yeni geliştirilen zanamivir ve oseltamivir - El-Ayak-Ağız hastalığı
nöraminidaz inhibisyonu ile etkili olur influenza
- Akut hemorajik konjunktuvit
A ve B‛ye etkilidir.
- Plörodini (Bornholm hastalığı): Koksaki B etkendir.
115. RHABDOVİRUSLAR - Miyokardit, perikardit: Koksaki B oluşturur.

• Kuduz virusü (Lyssavirus) : 121.RİNOVİRUS


(Rabies). Zarflı, mermi şeklinde, (-) RNA içeren bir • Aside ve dış koşullara daha duyarlıdır. Özellikle
virustur. 33°C‛de üremeye adaptasyonu nedeniyle özellikle
- Hücresel bağışıklığın rolü yokken inkübasyon üst solunum yollarında lokalize kalır, alt solunum
döneminde antikor oluşursa beyine ulaşma yollarını etkilemez. Sindirim sisteminde replike
önlenebilir. olamaz, mide asiditesine dayanamaz.
- TANI • Yaklaşık 100 tipi vardır. Çok fazla serotipi olması
nedeniyle aşı yapılamamaktadır.Nezle (soğuk
ü Sinir dokusunda viral nükleokapsitten oluşan
algınlığı) etkenidir. Geçici bir bağışıklık, lokal Ig A
intrastoplazmik inklüzyon cisimleri (NEGRİ)
artışı söz konusudur. Burun mukozasında ICAM-1
patognomoniktir.
(İntraselüler adezyon molekülü-1) yapılarını reseptör
olarak kullanır.
142 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

122. ROTAVİRUS
• Çocukluk çağındaki ishallerin en önemli etkenidir.
• Tanıda tipik tekerlek şeklinde virus partikülleri
görülerek tanı konulabilir. Pratikte dışkıda antijen
(Lateks, ELİSA,..) aranması çok uygun bir tanı
yöntemidir.

123. Çıplak viruslar (zarfsız)


• DNA virusları
- Adenovirus
- Papovavirus (HPV)
- Parvovirus
• RNA virusları
- Picornavirus (Poliovirus, Coxackie v, Echovirus)
- Rotavirus
- Calicivirus (Norwalk virus)
- Astrovirus

124. RETROVİRUSLAR
• Retrovirus
- Diploid nükleik asit
- Revers transkriptaz enzimi
- Çekirdekte replikasyon HIV patogenezi: HIV, CD4 T hücrelerinde
- Konak hücre DNA‛sına entegrasyon lizise neden olabilir ya da latent kalabilir.
- Sitoplazmada nükleokapsit yapımı Monosit/Makrofaj ailesinde persistan enfeksiyona
- (+) kutuplu olmasına rağmen (-) kutuplu gibi neden olabilir ve sinirleri tahrip edebilir.
davranır Bunların sonucunu immün yetmezlik ve AIDS‛e bağlı
- Latent enfeksiyon yapabilir demans gelişir. (DTH: Geç tip hipersensitivite)
- Onkojenik transformasyona neden olabilir
- Gen tedavisinde kullanılmakta - HIV infeksiyonunda immunolojik patoloji:
• HTLV: ü CD4+ hücre sayısının azalması
- HTLV-1 nadiren rastlanan T-hücre lösemilerine ü Azalmış CD8 ve NK hücre fonksiyonu
neden olmaktadır. Transfüzyon, anne sütü, cinsel ü Lenfopeni
ilişki ile bulaşma mümkün olabilir ve olasılıkla ömür ü Sitokin ekspresyonu değişimi
boyu süren latent infeksiyonlara neden olabilir. ü Antijenlere azalmış humoral yanıt
Düzenleyici genleri ve bunların ürünleri (tax ve
ü Poliklonal B hücre aktivasyonu
rex) onkogenezde önemli bulunmuştur. Yardımcı T
lenfostileri infekte ederek IL-2 salınımını artırması ü MHC-II ekspresyonunun azalması
onkogenezde etkilidir. ü Monosit kemotaksisinin azalması
ü Geç tip aşırı duyarlılık reaksiyonunun bozulması
• HIV-1 ve HIV-2:
- Reseptör bağlanma ligandı ve V3 halkası denilen en - AIDS‛TE SIKLIĞI ARTAN ENFEKSİYONLAR
antijenik bölge gp 120 molekülü üzerindedir ve bu ü Hücre içi mikroorganizma (M tuberculosis,
bölge CD4 reseptörüne bağlanmasından sorumludur. Listerya, Salmonella)
Gp 120 bilinen en glikolize edilmiş viral proteindir ve ü Latent virus (HSV, CMV, EBV)
olasılıkla böylece antikorlardan korunabilmektedir. Gp
41 füzyon sonucunda virüsün konak hücreye girişinden ü Fırsatçı mantar (candida, C. neoformans, P.
sorumludur. jiroveci)

- Nükleokapsit ise p 24 den oluşmuştur. Burada - Tanı:


genetik dizi yanında üç enzim de bulunmaktadır: RT ü HIV infeksiyonu laboratuvar tanısında
(RNAse aktivitesi de var), proteaz, integraz. serolojik yöntemler öncelikle kullanılırlar. HIV
- Replikasyonu çok farklı bir şekilde gerçekleşir. infeksiyonu sonrasında kanda ilk olarak p-24
Replikasyon viral glikoproteinin spesifik hücre antijeni saptanır. Sonra gp 120 ve p 24‛e
reseptörüne bağlanması ile başlar. HIV gp 120 karşı antikorlar meydana gelir ve p24 antijeni
yardımı ile CD-4 taşıyan T-lenfositleri, monosit kaybolur. Antikor tayini (serokonversiyon)
/makrofaj, dendritik hücreler,.MSS glial ortalama 1-3 ayda gerçekleşir, fakat % 5
hücrelerine tutunup gp41 yardımıyla hücreye füzyon olguda bu olay 6 aya kadar gecikebilir.
ile girmektedir. ü Antikor tayininde ELİSA yöntemi kullanılır
ve (+) sonuçlar Western Blot yöntemi ile
doğrulanır.

- TEDAVİ
ü Fırsatçı infeksiyonların tedavisi:
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 143

125. HIV profilaksi - Etken Mallessezia furfur (Pityrosporum orbiculare/


ovale). Normalde deride bulunan, lipofilik bir
• CD4 < 200: PCP
mantardır. Lezyonlar; deride, özellikle boyun ve
• CD4 < 100 : T.gondii göğsün üst kısımlarında hipo-hiper pigmente, bazen
• CD4 < 50 : MAC, CMV, (Candida, kriptokok?) kaşıntılı lezyonlar şeklindedir. Lezyonlar kolayca
Tüm hastalar : TBC (INH???) kaşınır ve pullar halinde dökülür (yonga belirtisi).
- Mikroskopik incelemede çok sayıda küçük kısa hif
126. Gastroenterite Neden Olan Virüsler yapıları ile klamidospor kümeleri tipiktir. Zeytinyağı
• Rotavirüs ile zenginleştirilmiş Sabouroud besiyerinde
• Adenovirüs üretilebilir. Tedavide selenyum sülfit kullanılır.
• Astrovirüs - Damar içi kateterli ve özellikle İV lipid verilen
• Norwalk-like calicivirüs hastalarda sepsis, pnömoni yapabilir. M .
• Sappora-like calicivirüs pachydermatis köpeklerden insana bulaşarak hastalık
• Torovirüs oluşturabilirler.
• Coronavirüs
• CMV KUTANÖZ MİKOZLAR (DERAMTOFİTLER)
• HIV
• Bazı enterovirüsler (Coxackie, Echovirüs)

MANTARLAR

127.Mantarların spor yapıları eşeyli ya da eşeysiz üremeye


göre farklı yapılar oluşturur.
• EŞEY SPORLARI
- Bazidiospor
- Askospor
- Zigospor
- Oospor

128. EŞEYSİZ ÜREME SPORLARI


Dermatofitler ve Enfeksiyon Bölgeleri
- Sporangiosporlar (Rhizopus, Mucor,...)
• Artrokonidi (artrospor): Geothricum candidum,
Coccidiodes immitis
• Klamidospor: Özellikle Candida albicans
DERMATOFİTLERİN ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ
• Blastokonidi (tomurcuklanma): Maya hücreleri, Makro- Mikro- Yerleştiği Flore-
Penicillium, Aspergillus. Etken
konidi konidi doku sans
• Makrokonidiler (dermatofitler,..)
• Mikrokonidiler Mekik
Microsporum Var Saç, deri Var
şeklinde

129. YÜZ, KÜTANÖZ VE SUBKUTAN MİKOZLAR Kalem Saç, deri


Trichophyton Var Yok
şeklinde ve tırnak
• TİNEA VERSİCOLOR
144 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

• Serbest Yaşayan Amipler


Lobut
Epidermoph- Deri ve - Naeglaria fowleri:
(raket) Yok Yok
yton tırnak
şeklinde ü Göl, havuz gibi durgun sularda yüzenlerde 3
– 7 gün sonra meningoansefalit gelişenlerde
Deri ve akla gelmelidir. Primer amip ansefalitinde
Candida Yok Yok Yok
tırnak
etken MSS‛ne olfaktör bölgedeki nöronlar
yoluyla ulaşır. Amfoterisin B denenmektedir.
• SUBKUTAN MİKOZLARI • Acanthamoeba:
- Sporotrikoz ü Bu amipler granülomatöz amip ansefaliti,
- Etken Sporothrix schenckii‛dir. Bu mantar dimorfik akciğer ve deride lezyonlar ve özellikle yumuşak
bir mantardır. Doğada toprakta, gül, ağaç kabuğu, lens kullananlarda keratit oluştururlar.
yosun gibi ortamlarda doğal olarak bulunabilir. • GİARDİA İNTESTİNALİS (G. LAMBİA)
- Lezyondan alınan örneklerde puro sigarası şeklinde - En sık olarak ishal (kronik ya da tekrarlayan)
maya hücreleri ve bu yapı çevresinde sklerotik yakınması görülür. Dışkı yağlı, kötü kokulu
reaksiyon (asteroid cisimler, Splendori reaksiyonu) (steatore) yapıdadır. Uzun süren ishal sonucu
görülebilir. yağda eriyen vitaminler (özellikle A vitamini)
- Tedavide oral potasyum iyodür en etkili seçenektir. emilimi bozulabilir
Bu tedavide kullanılamazsa uzun süreli itrakanazol - Trofozoiti yandan basık, armut görünümünde 2
kullanılabilir. nukleuslu ve 4 çift kamçılıdır. Bazen duodenal sıvıda
saptanarak tanı konulabilir ( Enterotest) .
• KROMOMİKOZ (KROMOBLASTOMİKOZ)
- En sık etkenler; Fonseca pedrosi, Fonseca compacta, • BALANTİDİUM COLİ
Phiolophora verrucosa, Cladosporium‛dur. - Silililer arasında insanı infekte eden tek ve tüm
protozoonlar arasında en büyük protozoondur.
- Örnekte siyah renkli sklerotik yapılar (Sklerotik
Domuzlar arasında yaygındır, bulaşma insandan
cisim: Madler cisimcikleri) görülmesi tipiktir.
insana olmaktadır.
Kültürde siyah renkli koloniler oluşturarak ürer
• CRYPTOPORİDİUM
130. SİSTEMİK MİKOZLAR
- AIDS olgularında ciddi, ölümcül, kronik ishallere
• Candida albicans Tanı neden olur.
- Pseudohifa (klinik örneklerde görülür, tüm candida
• İSOSPORA
türlerinde, C.albicansa özgü değil)
- Gerçek hifa (germ tüp) Candida albicansa - (İ. belli) Özellikle AIDS ve diğer immunsupresif
özgüdür.hızlı ve pratik bir laboratuvar testidir hastalarda ishal etkenidir(24 mm).
- Klamidospor (özel besiyerinde görülen eşeysiz üreme 133. KAN VE DOKU PARAZİTLERİ
sporu, C.albicansın en iyi tanısı)
• TOXOPLASMA GONDİİ
• Pneumocystis carinii / Jiroveci
- Tüm omurgalıları ve tüm çekirdekli hücreleri infekte
- Yaygın, interstisyel bir pnömoniye neden olur. edebilir. S on konak kedigillerdir ve insana kedilerin
Alveollerin içinin köpüklü bir mayii ile dolu olduğu dışkılarından çıkan ookistlerle ya da çiğ etlerdeki
gözlenir. En sık AIDS, yenidoğanlar ve ALL yalancı kistlerle bulaşır. Anneden bebeğe ve
hastalarında rastlanır. transplantasyon ile de bulaşabilir.
- Örnekte kistlerin ve trofozoitlerin görülmesi ile - Alınan ookistlerden çıkan sporozoitler makrofajlara
tanınabilir. DFA (Floresan antikor) yöntemi oldukça girerek kan ve lenf yoluyla tüm dokulara yayılabilir.
iyi bir tanı yöntemidir. Tedavide ko-trimoksazol, İnsanda muz şeklinde trofozoit (takizoit) ya da
pentamidin kullanılabilir. bradizoit (kist) formunda görülür.

131. MANTARLARDA TANI YÖNTEMLERİ - İnsanı ara konak seçen protozoon


ü Toksoplasma gondii
• KOH:Keratinize doku eritmede kullanılır.
• Laktofenol pamuk mavisi: Kültürde üreyen mantar ü Plasmodium spp
boyama - Konjenital İnfeksiyon:
• Calcoflour beyaz: Mantar dıvarında kitin boyama ü Bebekte koryoretinit, serebral kalsifikasyon-
• Çini mürekkebi: Cryptococcus neoformans lar, hidrosefali, mikrosefali görülebilir. Kori-
• Giemsa: Histoplasma capsulatum yoretinitin en sık etkenlerinden biri konjenital
toksoplazmozdur.
132. PARAZİTLER VE PARAZİTER HASTALIKLAR - Tedavi:
• ENTAMOEBA HİSTOLYTİCA ü Tedavide primetamin ve sülfodiazin kombinas-
yonu kullanılır. Serebral toksoplazmozis teda-
- Klinik olarak dizanteri oluşur (amipli dizanteri).
visinde ve profilakside en çok ko-trimoksazol
Kalın barsakta şişe dibi tarzında ülserasyonlar ve
kullanılır. Gebelikte akut infeksiyon oluştuğun-
bunun sonucu kanlı-mukuslu ishal tipiktir. Bazen
da spiramisin tercih edilir.
ameboma denilen kitleler oluşturur ve tümörlerle
karıştırılabilir. Yayılım sonucu karaciğerde abse
gelişebilir. Eritrositleri fagosite etmiş trofozoitler
görünerek konulur.
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 145

• PLASMODİUM (SITMA) (MALARYA) - Ateş, anemi, trombositopeni, lökopeni görülür.


- İnsanda etken olan 4 tür tanımlanmıştır. Ülkemizde - Sedimentasyon çok yüksek bulunur.
ve genel olarak dünyada en yaygın tür P. vivax‛dır.
- Gama globulin poliklonal olarak çok artmış olarak
Anofel cinsi sivrisinekler son konak ve vektör olarak
saptanır.
rol oynar.
- Tanıda etken gösterilebilir.
- Sineklerden sporozoitler bulaşır. Karaciğer
hücrelerince (hepatosit) alınır. Burada merozoitler - En sık kemik iliğinde bazen KC ya da dalak
oluşarak kana karışır (ekzoeritrositer şizogoni). P. aspirasyonunda tipik mononükleer hücreleri tutan
ovale ve P. vivax karaciğerde uyuyan şekillere ya da serbest görünen amastigotların görülmesiyle
sahiptir ve hipnozoit denilen bu şekiller relapslardan tanı konulabilir.
sorumludur. - Etken NNN ( Novyi, McNeal, Nicolle) besiyerinde
- Hipnozoitleri olmayan P. falciparum ve P. malaria promastigot formlarında üretilebilir.
relapslara neden olmaz. - Tedavide 5 - d e ğ e r l i a n t i m o n b i l e ş i k l e r i
- P. falciparum sıtmasında endotel hasarı ve endotele (stiboglukonat, Meglubin antimonat ) kullanılabilir.
yapışma sonucu hipoksik bulgular belirginleşebilir - Günümüzde amfoterisin B oldukça başarılı bir tedavi
(malign sıtma). Bu durum en sık beyinde seçeneği olarak tercih edilmektedir.
gözlenir (serebral sıtma). İntravasküler hemoliz,
hemoglobinüri, böbrek yetmezliği ile gelişen tabloya
• KUTANÖZ LEİSHMANİAZİS (ŞARK ÇIBANI,...)
karasu ateşi adı verilmiştir. P. malaria tropikal
splenomegali nedenidir. sessiz infeksiyonlar ile - Eski dünya kutanöz leishmaniazisi olarak da
nefrotik sendrom ile sonlanabilir. anılmaktadır.
- Tanı: - Sadece deride hastalık oluşturur.
ü P. falciparum muz şeklindeki gametositleri, - Etken L . t r o p i c a ve L. m a j o r olarak
aynı eritrositte iki “taşlı yüzük” şeklinin bu- belirlenmektedir.
lunabilmesi ile ayrılabilir. P. malaria‛da rozet
şizontlar tanımda faydalıdır.
HELMİNTLER
• BABESİA (B. MİCROTİ)
- İnsana Ixodes cinsi sert kenelerin ısırmasıyla
bulaşır. Eritrositleri halka şeklinde ikişerli ya da 134. SESTODLAR
dörderli olarak tutar. Özellikle splenektomili, • Hymenolepis nana
immun supresif hastalarda ağır bir klinik tablo
- İnsandan insana bulaşan tek şerit
oluşturabilir. Tedavide klindamisin-kinin ya da
pentamidin kullanılabilir. - Ara konağı yok
- Yumurtası ve larvası infektif (diğerleri larva)
• TRYPANASOMA - İnsan son hem ara konak
- T. gambiance, T. rhodacience, T. brucei Afrika - Dokulara yerleşebilir.
tripanomiyazı (Uyku hastalığı) etkenidirler.
- Tedavisi en zor şerit
- Vektör çeçe sineğidir (Glosina). Periferik yaymada,
BOSda trimastigot formların görülmesi tanı 135. TREMATODLAR
koydurucudur. - Yapraksı solucanlar olarak da anılırlar. Yaprağa
- T. cruzi, Amerika tripanomiyazı (Chagas hastalığı) benzer tek parçalı bir yapıdadırlar (Schistosoma
etkenidir. Vektör triatoma cinsi kan emici daha uzun solucanımsı bir yapıdadır). Schistosoma
sineklerdir. hariç hermafrodittirler ve kapaklı yumurtalara
sahiptirler.
- RES, kaslar, sinir sistemi başta olmak üzere pek
çok sistemi tutabilir. Sinir sistemi tutulumu genelde • SCHİSTOSOMA
öldürücüdür. Kronik olgularda kardiyomiyopati
gelişebilir. M e g a k o l o n , m e g a ö z a f a g u s , ... - Yumurtalar idrar ya da dışkıyla atılınca tatlı suya
gelişebilmektedir. üzde tek taraflı ödem klinik ulaşan yumurtalardan çıkan miracidiumlar yüzerek
tanı için oldukça önemlidir (Romana sign). uygun bir salyangoza girer.
- Burada çeşitli aşamalardan geçerek çatal kuyruklu
• LEİSHMANİA serkarya halinde suya bırakılır.
- Bu türün amastigot ve promastigot şekilleri
- KC tutulumu sonucunda siroz ve portal hipertansiyon
bulunur.
gelişebilir.
- Memelilerde amastigot, vektörlerde promastigot
formları bulunur. - Barsak tutulumu, genital tutulum ile fibrotik
- Besiyerlerinde ürediklerinde de promastigot değişiklikler izlenebilir.
formunda görünürler. - Özellikle S. haematobium infeksiyonlarında mesane
lezyonları, hematüri görülür.
• VİSERAL LEİSHMANİAZİS (KALA-AZAR)
- Etken L. infantum, L. donovani olabilir fakat - Mesane kanseri gelişimiyle ilişkili olduğu
ülkemizde etken en sık L. infantumdur. saptanmıştır. Ayrıca beyin tutulumu, korpulmonale,
penis ve skrotumda pseudoelefantiyaz, vulvar ülsere
- Daha çok çocuklarda görülür. papilloma da neden olabilir.
- Dalak çok büyüyebilir.
- S. mansoni/japonicum; rektal prolapsus, hemoroid
146 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

fistüle neden olabilir. - Barsak kanalında dar alanlara girme eğilimi


saptanabilir. Bunun sonucu apandisit, kolesistit,...
- Tanıda idrar, dışkı ya da biopsi örneklerinde tipik
oluşturabilir.
diken tarzında çıkıntıları olan yumurtaların görülmesi
faydalıdır. • ÇENGELLİ SOLUCANLAR
• FASCİOLA HEPATİCA - Ülkemizde Necator americanus ve Ancylostoma
- Kelebek olarak da adlandırılır. duodenale etkendir. Filariform larva bulaşıcıdır
ve insanın çıplak derisiyle temas ettiğinde deriyi
- Ülkemizde koyun, keçi ve sığırlarda çok sıktır. delerek girer.
- Yumurtalar dışkıyla atılır ve suda miracidiumlar - Anemiye Yol Açan Helmintler
gelişimini sürdürerek salyongaza ulaşırlar (Ülkemizde
Lymnea truncatula) su bitkileri üzerinde kistleşerek ü Ancylostoma duodenale
metaserkarya formuna döner. ü Necator americanus
- Bu bitkilerle ya da kirli suların içilmesi ile ü Trichuris trichuria
metaserkaryalarla son konaklara bulaşabilir. ü Diphyllobothrium latum (hiperkrom
megaloblastik anemi)
- Metaserkaryalar barsakta açılır ve periton boşluğuna
geçerek, buradan KC kapsülünü delerek KC‛e - Klinikte sindirim sistemi bulguları yanında hipokrom
ulaşır. mikrositer anemi (demir eksikliği anemisi) oluşur.
- Tanıda dışkıda yumurtalar araştırılabilir. İlk • ENTEROBİUS VERMİCULARİS
üç ayda yumurtalar saptanamayacaktır. İnfekte
- Oksiyür, kıl kurdu olarak da tanınır.
hayvan karaciğeri yendiğinde de dışkıda yumurta
görülebileceği unutulmamalıdır (yalancı parazit). - En sık rastlanan helmint hastalıklarındandır.
IHA ve ELİSA ile antikor yanıtı araştırılabilir. - İnsana yumurtalarının ağız yoluyla alınmasıyla
bulaşır.
136. NEMATODLAR - İnsandan insana bulaşarak yayılır.
- Nematodlar (Yuvarlak solucanlar): Bu parazitler, - Klinikte perianal kaşıntı en sık bulgudur.
segmentsiz, silindirik canlılardır. Çoğu dişi-erkek - Tanıda selofanlı lam metoduyla yumurtaların
ayrımı gösterir ve bu şekilde çoğalır. saptanması önemlidir.
• ASCARİS LUMBRİCOİDES • TRICHURİS TRICHURA
- Tek konak insandır. Yumurta ile atılan döllenmiş - Erişkinler özellikle çekumda yerleşirler.
yumurtalar ancak toprakta belirli bir aşama - Erişkin bir ucu incelmiş bir kamçı görünümündedir.
geçirdiklerinde infektif olabilirler. Limon şeklinde her iki ucunda tıkaç bulunan
- Barsakta yaşam süreleri yaklaşık 1 yıldır. Tam kahverengi yumurtaları oldukca tipiktir.
anlamıyla bir toprak parazitidir ve bulaşmasında - Barsak tutulumu ile kolit bulguları, anemi, rektal
toprakla temas önemli rol oynar. prolapsus oluşturabilir.
- Klinikte AC göçü sırasında bir yer değiştiren pnömoni - Tanıda tipik yumurtaların görülmesi yeterlidir.
(Löffler pnömonisi ) saptanır. - Mebendazol ile tedavi edilir.
- Eozinofili, geçici pulmoner infiltrasyonlar ile • STRONGYLOİDES STERCORALIS
karakterizedir. Bazen balgamda larvalar görülebilir.
- İnsandan insana bulaşarak yayılır.
- Kusma ile ağızdan, burundan larvalar çıkabilir.
- İnsana temel olarak deriden flariform larvalar ile
- Barsakta bazen karın ağrısına, çok sayıda ise barsak bulaşmaktadır.
tıkanmalarına yol açabilir.
- Bu larvalar AC göçü sonrası ince barsağa ulaşarak
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 147

İMMÜN CEVAPTAN SORUMLU MAJÖR HÜCRE TİPLERİ

yerleşirler. - Son konağı insan olmayan nematod larvalarının insanda


yaptıkları hastalıkları tanımlar. En sık etken Toxocara
- Dişiler barsakta partnogenetik (döllenme olmadan)
canis‛dir.
yumurtlarlar ve bu yumurtadan larvalar (rabditimsi)
gelişebilir. - Toprak yeme öyküsü ve astım hikayesi olan ve
hipereozinofili görülen her çocukta akla gelmelidir.
- Klinikte deriden giriş yerinde döküntü, kaşıntı
görülebilir. 140. İnsana Ara Konak Olarak Yerleşen Helmintler
- Bazen deride sınırlı bir göç oluşabilir (larva migrans) • Toxocara canis (viseral larva migrans)
ve bu tabloya larva currens adı verilir. • Ancylostoma brasiliensis (kutanöz larva migrans)
- Göç sırasında pnömoni, barsağa ulaştığında ishal • Echinococcus granulosus (hidatik kist)
nedeni olabilir. Bu aşamada eozinofili, ülser, mukuslu • Echinococcus multilocularis
ishal izlenebilir. 141.Dracunculus Medinensis
- Sistemik yayılım yapabilir ve özellikle immunsupresif - Medine canavarı adıyla da bilinir. Sularda larvaları ara
olgularda ağır klinik tablolara yol açabilir. konak olarak Cyclopslara ulaşarak burada gelişirler
- Taşıdığı barsak florasına bağlı sepsis tabloları ve infektif hale gelirler.
oluşabilir (Hiperinfeksiyon).
142. FİLARİAL NEMATODLAR
- Yumurta dışkı ile atılmadan barsakta açılır ve larva
barsakta filariform hale gelebilir. • Ülkemizde bulunan W. bancrofti‛dir.
• Sivrisineklerin sokması ile bulaşır.
• TRICHINELLA SPIRALIS
• Larvalar lenf dokusuna ulaştıklarında buraya yerleşir
- İnsan hem son konak hem ara konak olabilir, hem
ve vivipar dişiler mikrofilaryaları kan dolaşımına
erişkin hem larvası bulunup hastalık oluşturabilir.
bırakırlar.
- En sık olarak içinde larvalar bulunan domuz etiyle
insanlara bulaşır. • Genelde dolaşıma geceleri bırakılan mikrofilaryalar
bir sivrisinek tarafından alınırsa döngü devam
- Eozinofili, kas enzimleri artışı, periorbital ödem en
eder.
belirgin tablodur.
- Sedimantasyon genelde yükselmez. • Erişkinin yerleşimine bağlı olarak gelişen lenfatik hasar
- Dışkıda erişkinler, kanda ya da dokularda larvalar sonucu fil hastalığı (elefantiazis) gelişebilir.
görülerek tanı konulabilir. Kas biopsileri tanıda • Tanıda özellikle geceleri yapılan yaymalarda
faydalı olabilir. mikrofilaryalar araştırılmalıdır.
• Tedavide d i e t i l k a r b a m e z i n ve i v e r m e k t i n
137. Deri Yolu İle Vücuda Giren Helmintler kullanılabilir.
• Ancylostoma duodenale
• Necator americanus
• Strongyloides stercoralis
• Schistosoma (trematod)
138.İnsana Hem Son Konak Hem Ara Konak Olarak
Yerleşen Helmintler
• Taenia solium (sestod)
• Trichinella spiralis (nematod)
• Hymenolepis nana
139. VİSERAL LARVA MİGRANS
148 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

İMMÜNOLOJİYE GİRİŞ VE BAĞIŞIKLIK 147. TLR (Toll-like reseptör)


• TLR-2: Gram (+), maya
143. DOĞAL BAĞIŞIKLIK • TLR-3: ds-RNA (virus)
• TLR-4: Lipopolisakkarit
DOĞAL ve KAZANILMIŞ BAĞIŞIKLIĞIN TEMEL • TLR-5: flagella
KOMPONENTLERİ • TLR-6: diacyl lipopeptid (mycoplasma)
Humoral • T L R - 7 : sentetik ürünler (imidazokinolin,
Hücresel İmmünite
İmmünite loxoribine,.)
Kompleman Makrofajlar
Doğal immünite
Nötrofiller NK hücreler
B lenfositler Yardımcı T lenfositler
Kazanılmış immünite Plasma Sitotoksik T
hücreleri lenfositler
ID :06t156

144. Akut Faz Yanıtı Proteinleri:

AKUT FAZ REAKTANLARI


Pozitif akut faz Diğer proteinler
reaktanları - G-CSF
Antimikrobiyal proteinler - IL-1 reseptör antagonisti
- CRP - Fibronektin 148. LÖKOSİTLERİN DAMAR DUVARINA
- LPS binding protein - Anjiyotensinojen ADEZYON MEKANİZMASI
- Mannan - binding lektin - Sekrete fosfolipaz A
- Serum amiloid protein A Negatif akutt faz
- Kompleman proteinleri reaktanları 149. KAZANILMIŞ BAĞIŞIKLIK
(C3, C4, C9 ve faktör D)
- Albumin • Sonradan kazanılan bağışıklıkta hücresel ve hümoral
Koagülasyon ve Fibrinlitik - Transferrin bağışıklık rol oynar. Hücresel bağışıklık esas olarak
proteinler - Transtrentin yardımcı ve sitotoksik T-lenfositleri ile oluşurken
- Fibrinojen - α-Fetoprotein hümoral bağışıklık öncelikle B-lenfositleri ve plazma
- Protein S - Tiroksin-binding protein hücreleri ile oluşmaktadır.
- Plazminojen - IGF-I
- Doku plazminojen - Koagülasyon faktör 150. BAKTERİLERE KARŞI İMMÜN YANIT
aktivatörü (tDA) - Retinal-binding protein • Bakterilere İmmun Yanıt
- Ürokinaz
Diğer akut faz feno - Kompleman ( opsonizasyon, B hücre aktivasyonu,
- Vİtronektin
enleri Gram negatiflerin öldürülmesi)
Proteaz inhibitörleri
- Ateş - Antikor (Bakteri yüzeyine bağlanır, tutunmayı
- α1- proteaz inhibitörü
- Somnolans önler, opsonizasyon, kompleman aktivasyonu,
- α1- antikemotripsin
- Anoreksia toksin ve enzim nötralizasyonu)
Transport ve metal-bin - Anemi - Nötrofil (Fagositoz)
ing proteinler
- Lökositoz - Makrofaj (Fagositoz, inflamasyon, akut faz
- Seruloplasmin
- Trombositoz aktivasyonu, antijen sunumu)
- Haptoglobulin
- Hemopeksin - Kaşeksi - Dendritik Hücre (Sitokin üretimi, spesifik
- Ferritin immünyanıtın başlaması)
- T lenfosit (Hücresel ve humoral yanıt)

145. ENDOSİTOZ VE FAGOSİTOZ


151. VİRUSLARA KARŞI İMMÜN YANIT
• Organizmadaki hücrelerin hemen tümü endositoz
yapabilirken fagositoz sadece makrofajlar, • Viral İmmun Yanıt
nötrofiller ve monositler tarafından yapılmaktadır. - İnterferon
(Eozinofiller de yapabilir) - Doğal Katil (IFN-alfa, IFN-beta)
• Antikorlar ve kompleman proteinleri bilinen en iyi - Makrofaj ve dendritik hücre (filtrasyon, fagositoz,
opsoninlerdir. Fagositler üzerinde immunglobülinin antijen sunma)
Fc parçasına ve C3b yapısına ait reseptörler - T lenfosit (Zarflı viruslar)
opsonizasyonda önemlidir. CRP, fibronektin,
- Antikor (opsonizasyon, nötralizasyon, viremiyi
surfaktan gibi yapılar da opsonizasyonda rol
önleme)
oynayabilirler.
146. İnflamasyon 152. L E N F O İ D O R G A N L A R VE İMMUN SİSTEM
HÜCRELERİ
• Selektinler ..... “Rolling” adezyon
• İntegrin .............Sıkı adezyon • Lenfoid organlar santral (primer) ve periferik
• PECAM ...............Ekstravazasyon (sekonder) lenfoid organlar olarak iki gruba
ayrılabilirler.
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 149

• Santral organlar yeni lenfositlerin antijene bağımlı • Eozinofil (IgE)


olmaksızın yapıldıkları ve immun yanıt oluşturma
yeteneğini kazandığı bölgelerdir. 156. EOZİNOFİLLER
• İnsanda bu organlar kemik iliği ve timustur. • Dolaşımdaki lökositlerin % 1-2‛sini oluştururlar. Bazı
allerjik ve parazitik olaylarda sayıları çok artar.
• T-lenfositleri timusta B-lenfositleri kemik iliğinde
• Regülasyonunda özellikle IL-5 görev alır.
olgunlaşırlar.
• Eozinofillerin C3b reseptörleri önemlidir.
• Timus vücut antijenlerimize sensitize olan T
Lenfositlerin elimine edildiği organdır (Klonal • Helmintlerin çoğu alternatif kompleman yolunu
seleksiyon). aktifler ve yüzeyleri C3b ile kaplanınca eozinofillerin
tutunmasını ve toksik ürünleri helminte aktarmayı
153. Mononükleer Hücreler sağlarlar.
• Bu sistem içinde ; KC Kupfer hücreleri, AC
157. DENDRİTİK HÜCRELER
alveoler makrofajları, kemikte osteoklastlar,
deride Langerhans hücreleri, kavitelerde plöral • Çok uzun ve hareketli stoplazmik uzantılara
ve peritoneal makrofajlar, böbrek mezengial sahiptirler.
hücreler, MSS‛de mikroglial hücreler, kanda • En profesyonel antijen sunan hücrelerdir.
monositler bulunurlar. • Deride bulunan Langerhans hücreleri, lenfoid
• Dokularda uyarı altında epiteloid hücrelere ve dev organlardaki foliküler dendritik hücreler,
hücrelere dönüşebilirler (Tüberkülozda Langhans interdijital dendritik hücreler tanımlanmıştır.
tipi dev hücreler,...). • Temel işlevleri antijeni hazırlayarak CD 4 T-
• Temel işlevleri arasında fagositoz, öldürme (hücre lenfositlere(yardımcı) sunmaktır (APC).
içi ya da hücre dışı mikroorganizmaları) antijen • Yüzeylerinde yoğun MHC II molekülleri ve ayrıca
sunulması ve sekresyon sayılabilir. MHC I molekülleri taşırlar.
• İlgili inflamasyon bölgesine hızla göç ederler 158. Anti inflamatuar sitokinler
(kemotaksi) ve bu aşamada anafilotoksin (C5a) en
• IL-4
iyi uyarıcı rolü oynar.
• IL-10
• IL-13
154. NÖTROFİLLER
• Transforming growth factor-b (TGF-b)
• Kandaki lökositlerin % 50-65‛ini, granülositlerin • Solubl IL-1 ve TNF-a reseptörleri
%90‛ını oluştururlar. Akut bakteriyel infeksiyonlarda • TNF-beta:
kanda belirgin olarak sayıları artar (lökositoz). - Lenfotoksin adıyla anılır. Makrofaj ve nötrofil
aktivatörüdür ve sitotoksiteyi artırır.
• Yüzeylerinde bol miktarda (Fc reseptörü) içerirler ve
doğal yanıtta fagositoz yapan en etkin hücrelerdir. 159. B-LENFOSİTLERİ
• Yüzeylerinde MHC II molekülleri bulunmadığından - Temel olarak antikor üreterek humoral immun
fagositozda çok etkin olsalar da antijen sunan yanıtı oluştururlar ve antijen sunucu hücre olarak
hücre olarak görev almazlar. görev görürler. İnsanda embriyonik çağda önce fetal
• Fc reseptörleri immunkompleksler tarafından karaciğerde belirlenirken sonra olgunlaşmalarını
uyarılırsa granül içerikleri dışarı bırakılır ve bu, kemik iliğinde tamamladıkları kabul edilmektedir.
organizmaya zarar verebilir (Tip III aşırı duyarlık Olgunlaşmaları için timus gerekli değildir.
reaksiyonu).
• T-LENFOSİTLERİ
155. Fc RESEPTÖRÜ - Lenfoid organlara yerleşmeden önce timusa gidip
• Nötrofil • Makrofaj farklılaşan lenfosit grubudur. Bazı T-lenfositleri
• Doğal Katil (NK) • Mast hücresi (IgE) timus yerine barsaktaki lenfoid dokularda (GALT)

167. ANTİJEN SUNUCU HÜCRE- T LENFOSİT ETKİLEŞİM BÖLGELERİ


150 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

gelişebilse de bunlar timusta gelişime uğramış T- karşılaşma ile artmaz ve virusa özgül değildir. Antikor
lenfositlerinin işlevlerini göremezler. T-lenfositleri varlığında öldürücü olabilmeleri yanında (ADCC)
dolaşımdaki lenfositlerin % 70- 80‛nini oluştururlar. antikor yokluğunda da etkilerini gösterebilirler.
T-lenfositleri timusta immün yanıtta etkin rol Antikora bağımlı sitotoksisitede en etkin rol alan
alabilecek hücrelere farklılaşırlar. hücrelerdir.

160.LENFOSİTLERE ANTİJEN SUNULMASI ve 162. HÜMORAL BAĞIŞIKLIK VE ANTİKORLAR


KAZANILMIŞ İMMÜNİTENİN GELİŞMESİ
- Hafif zincirler ya kappa ya da lambda yapısındadır.
• CD4 T-lenfositlerin etkinleşmesi için antijen Ağır zincirler ise alfa, gama, mü, epsilon ve
sunan hücrelerin antijen ve MHC II antijenini bir delta zincirlerinden oluşabilir ve bu farklılıklar
arada iletmesi gerekir. Bu konuda en fazla işlevi nedeniyle 5 farklı immünglobulin tanımlanıbilir. (Ig
makrofajlar görse de B-lenfositleri, dalağın G,A,M,D,E).
dendritik hücreleri, derinin Langerhans hücreleri • IG G (OPSONIN)
de antijen sunan hücre (APC) olarak işlev
- İkincil yanıtta oluşan asıl antikordur ve bakteri
görebilirler. ile viruslara karşı önemli bir savunma sistemidir.
• Virusla infekte hücreler ise uygun peptid antijenleri Toksin nötralizasyonunda en önemli rolü oynar,
MHC I peptidleriyle birlikte CD8(sitotoksik) T- antitoksinler Ig G yapısındadır, ayrıca presipitin,
hücrelerine sunar. Bu işlevi tüm çekirdekli hücrelerin opsonin, komplemanla erimeyi uyaran antikorlar
gerçekleştirebileceği düşünülmektedir. (amboseptör) genelde Ig G yapısındadır.
• Sitotoksisite virusla infekte hücrelerin ortadan
kaldırılmasında ve ayrıca tümör hücrelerinin, greftin - Plasentayı aşan tek antikordur. Komplemanı klasik
uzaklaştırılmasında rolü olan bir işlevdir. Virusla yoldan aktifleştiren iki antikordan birisidir (diğeri
infekte hücreyi CD8 sitotoksik T-lenfositleri Ig M).
öldürebilirken bu işlev için mutlaka yardımcı T-
- Ig G alt grupları
lenfositlerinden sitokin uyarısı (özellikle IL-2)
alması zorunludur. ü Ig G2 Plasentadan en az geçen, kapsüllü
• Antikora bağımlı hücresel sitotoksisite (ADCC) bakterilere etkili
olayında sitotoksik T-lenfositleri Fc reseptörleri ü Ig G3 Yarılanma: 7 gün (diğerleri 20-21)
olmadığından rol oynamazlar. Burada infekte hücre
yüzeyine bağlı antikor makrofajlar ya da NK hücreleri ü Ig G3 En güçlü komplemanuyarıcı (IgM)
tarafından tanınarak o hücrenin öldürülmesi sağlar. ü Ig G3 Protein A ile bağlanmaz
Helmintler de aynı mekanizma ile öldürülebilir. Bu ü Ig G4 Komplemana bağlanmaz
aşamada Ig E sınıfı antikorlar ve eozinofiller önemli
rol oynarlar. • IG A (SEKRETUVAR)

161. NK (NATURAL KİLLER) HÜCRELER - Mukozal yüzeylerde, kolostrum, tükrük, gözyaşı


gibi yapılarda en bol bulunan antikordur. Bakteri ve
Bu hücreler yapısal olarak iri tanecikli lenfosit virusların mukozal yüzeylere yapışmasını önler.
görünümündedirler. Periferik kandaki lenfositlerin
ancak % 5-10‛u NK (CD56) hücreleridir. Bazı T- - IgA sindirim sisteminde yıkılmadan varlığını
lenfosit antijenleri taşısalar da olgunlaşma sürecini sürdürebilir. Serumda IgA çoğu monomer halinde
timusta geçirmezler. TCR, CD3 ve yüzeyel IgM ya bulunur. Komplemanı alternatif yoldan çok zayıf
da Ig D taşımazlar. CD2, CD16, CD56 taşırlar. uyarabilir fakat genelde önemli bir rol oynamaz. Bazı
bakteriler IgA proteazları ile (Gonokok, pnömokok,
Görevleri virusla infekte hücrelerin ve tümör meningokok, H. influenzae) bu antikora karşı önemli
hücrelerinin öldürülmesidir. Verdikleri yanıt daha önce ölçüde direnç geliştirebilirler.
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 151

• IG M (NÖTRALİZAN) membran saldırı kompleksini (MAC) oluştururlar ve


- Birincil antikor yanıtında rol oynar. B hücreleri T sonuçta lizis ve sitotoksisite gelişir. MAC yapısında
hücre cevabı olmaksızın IgM sentezleyebilirler. en etkin yapı C 9‛dur.
Serumda p e n t a m e r halinde bulunduğundan • ALTERNATİF YOL
aglütinasyon, kompleman fiksasyonu,...gibi serolojik
testlerde en etkin antikordur. En yüksek aviditeye - Endotoksin, mantar hücre duvarı, helmintler, virus
sahip antikordur. zarfı,... gibi birçok uyaranla aktifleştirilebilir.
Antikora ihtiyaç olmadığı için a n t i j e n l e i l k
- Aglütininlerin ve nötralizan antikorların çoğu Ig karşılaşmada en etkili yol bu yoldur.
M yapısında (ya da Ig A yapısında) antikorlardır.
Serumdaki izohemoglütininler (anti-A, anti-B), 165. Kompleman Sistemi Regülatörleri
Wasserman antikorları bu sınıftandır. Genelde - C1 inhibitör
akut infeksiyonların teşhisinde kullanılan bir - Factör I: C3b ve C4b yıkımı
parametredir. - Faktör H: alt yol C3 konvertaz inh
• IG D (RESEPTÖR) - Anafilotoksinaz (karboksipeptidaz)
- Membran Kofaktör protein (MCP,CD46)
- Serumda çok az mikarlarda bulunur, antikor işlevi
- Decay accelerating factor (DAF)
yoktur. Reseptör olarak görev görmekte olduğu
düşünülmektedir • Sonuçta bu sistemin aktivasyonu ile şu işler
• IG E (REAGİNİK) gerçekleşir:
- Bu sistem C3b etkisiyle opsonizasyonu sağlar
- Anafilaktik aşırı duyarlık reaksiyonlarına aracılık
eder ve helmint infeksiyonlarına karşı savunmada - C5a ve C567 karması kemotaksi yapar
rol oynar. Fc bölgesi mast hücreleri ve bazofillerin - C3a, C4a ve özellikle C5a anafilotoksin olarak rol
yüzeyine bağlanarak reseptör görevi görür. oynarlar.
- Membran saldırı kompleksi (C5b6789) etkisiyle
163.HÜCRESEL BAĞIŞIKLIK, DOKU UYGUNLUK lökositler, bakteriler, tümör hücreleri sitoliz ile
ANTİJENLERİ VE TRANSPLANTASYON ortadan kaldırılabilirler.
- C3b etkisi ile antikor yanıtı arttırılabilir.
• Hapten:
- Klasik yol ve C3b etkisiyle immun kompleksler
- Haptenler antikora bağlanabilen, oluşmuş immun
temizlenir.
cevapla reaksiyona girebilen fakat tek başlarına
immünolojik yanıt oluşturamayan yapılardır. • Bu karmaşık işlevleri olan kompleman sisteminde
belirebilecek bazı bozukluklar klinik sorunlara neden
• Antijen Çeşitleri olabilirler.
- İmmun yanıt organizmanın özel yapılarına karşı - Kompleman eksikliği (özellikle C5-C9) Neisseria
geliştirilir. Proteinler ve polisakkaridler immun cinsi bakterilerle oluşan sistemik infeksiyonlara
yanıt hedefi olarak rol oynarlar. Proteinler en yatkınlığa neden olur
güçlü uyarıcılardır ve hücresel yanıt sadece bu
- C1 esteraz (inhibitör)eksikliği anjioödem oluşumuna
antijenlere karşı gelişebilir. Lipidler, nükleik asitler
neden olur.
eğer diğer yapılarla bir arada değillerse immun
yanıt oluşturamazlar. - Paroksismal noktürnal hemoglobinüri‛de DAF
glikoproteini eksikliği ve artmış hemoliz vardır.
• Süper Antijenler:
- Hatalı kan nakillerinde gelişen reaksiyonda
- Çok sayıda T-lenfositinde aktivasyon yapabilen en anafilotoksinler rol oynar.
güçlü immunomodülatör yapılardır. Hücre içi işlemden
geçmeksizin, doğrudan MHC –II moleküllerinin beta - İmmun komplekslerle oluşan nefrit ve SLE tablosunda
zincirlerine, antijen bağlayan kısmına dıştan ve yüksek kompleman miktarları azalır. Özellikle miktarlarındaki
afinite ile bağlanırlar. azalmalar klasik yol aktivasyonu bozukluğuna yol
açmaktadır. C2 ve C4 yetmezliği olan hastaların
- Endojen süperantijenler retroviruslara ait hemen hemen yarısında SLE görülür.
yapılardır. Ekzojen süperantijenlerin hemen tümü
bakteriyel ekzotoksinlerdir. Staphylococcus aureus - Kronik karaciğer hastalıklarında komplemanlar
TŞST-1, enterotoksinleri, S.pyogenes pirojenik da yeterince sentezlenememektedir. Piyojenik
ekzotoksinleri, Bacillus cereus enterotoksini C. infeksiyonlara yatkınlığın bir nedeni de budur.
perfringens ve Y. enterocolitica enterotoksinleri - C3 eksikliğinde klasik ve alternatif yol
bilinen süperantijenlerdir. aktivasyonunda bozukluk olur ve piyojenik
infeksiyonlarla glomerülonefrit gelişir.
164. KOMPLEMAN SİSTEMİ
• KLASİK YOL 166. AŞIRI DUYARLILIK REAKSİYONLARI
- İmmunglobulinler (Ig G1,2,3 ve Ig M) ile - Bir immun yanıt konak yapıya zararlı oluyorsa bu
oluşan antijen-antikor kompleksleri bu sistemi duruma aşırı duyarlılık (allerji) adı verilir.
etkinleştirebilir. Antikorun Fc bölümüne C1q • Tip - I Aşırı Duyarlılık
bağlanarak aktivasyon başlar. Serbest antikorlar
komplemanı aktifleştiremezler. C1(q,r,s), C2, C4 - Allerjen kendine ait Ig E antikorlarını artırıp mast
etkileşerek C3a ve C3b oluşur. C3a+C4b,2b,3b (C5 hücreleri ve bazofillerin yüzeylerine Fc kısımları
konvertaz etkisi) C5 üzerine etki ile C5a ve C5b ile bağlar.
oluşur. Sonra C6, C7,C8,C9, C5b ile birleşerek - Sonraki karşılaşmada bu antijen spesifik Ig E
152 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

ile birleşince bu hücrelerdeki aktif yapıların - Serum hastalığı


degranülasyonu ve bunun sonucunda klinik bulgular ü Bu mekanizma ile sıklıkla glomerülonefritler
ortaya çıkar. (post-streptokoksik AGN, infektif
- Burada etkin antikorlar Ig E sınıfı antikorlardır. endokardit, HBV inf, Dang hemorajik
ateşi,..) gelişir. SLE klinik seyrinde de DNA‛ya
- Ürtiker, ekzama, allerjik rinit, astım bu tip aşırı
karşı oluşan antikorlarla oluşan komplekslerin
duyarlılığa örnek olarak verilebilir. Sistemik olarak
çökmesi ile glomerülonefritler oluşabildiği
gelişirse anafilaksi olabilir.
gözlenmiştir. Romatoid artrit hastalığında
- Besin, ilaç allerjileri, lateks allerjileri de tip-I normal Ig G‛nin Fc kısmına karşı Ig G ve Ig M
reaksiyonlara örnek olabilirler. sınıfı antikorlar (RF) oluşur.
- İVİG preparatları, iyotlu kontrast maddeler, aspirin • Tip - IV Aşırı Duyarlılık
gibi ilaçlarla oluşan anafilaktoid reaksiyonlar Ig E
- Bu tür aşırı duyarlılık antijen verilmesinden saatler
ile ilgili olmadan degranülasyon sonucu gelişen klinik
sonra belirgin hale gelen en yüksek seviyesine
tablolardır.
48 saatte ulaşan, serumla aktarılamayan fakat
• Tip - II Aşırı Duyarlılık etkinleşmiş T-lenfositleri ile aktarılabilen bir
- Bu şekilde hücre membranı parçalanarak hücre reaksiyondur.
ölümü gerçekleşir. - Kontakt hipersensitivite: Kontakt dermatit .
- Bu süreçte kompleman klasik yoldan aktive edilerek ü Gecikmiş hipersensitivitenin en belirgin klinik
etkili olur. formu ise granülom oluşumudur. Bu tür yanıt
M. tuberculosis başta olmak üzere, lepra,
- Transfüzyon reaksiyonları, yenidoğanın hemolitik
leishmania, sarkoidoz, listeria infeksiyonları,
hastalığı, otoimmun hemolitik anemiler, hapten
derin mantar infeksiyonları, şistosomiyaz,
gibi davranan ilaçlara bağlı hemolitik anemiler,
sarkoidoz, Crohn hastalığı gibi hastalıklarda
trombositopeniler, Hiperakut greft reddi
da gözlenir.
sendromu, SLE‛ye bağlı trombositopeni, Myastenia
gravis, Good-Pasture sendromu, ARA sırasında kalp
kasına karşı oluşan antikorlar bu tip aşırı duyarlılık
reaksiyonuna örnek olarak verilebilir.
• Tip - III Aşırı Duyarlılık
- Antijen-antikor komplekslerinin birikimi ile
kompleman sisteminin aktifleşmesi ve polimorf nüveli
lökositlerin burada toplanması ile inflamasyonun
gelişmesi ile ortaya çıkar. Böbrekler, eklemler,
deri ve beyin bu reaksiyonun en sık belirlendiği
organlardır.
- Arthus reaksiyonu:
ü Tekraralanan aşılar, insülin buna benzer
reaksiyonlar oluşturabilir. En belirgin klinik
yansımalarından biri solunan küflü mantar
tozlarına karşı akciğerlerde gelişen allerjik
alveolittir (çiftçi akciğeri).
MİKROBİYOLOJİ’DE ÖNEMLİ BİLGİLER 153

168. ANTİJEN SUNUMU VE SİTOKİNLER


154 TUSDATA BİLİMSEL TOPLANTI MERKEZLERİ

You might also like