Professional Documents
Culture Documents
Bu Sayda:
Cogito'dan
5 Michel Foucault
9 Judith RevelKimlik, Doa, Yaam: Biyopolitika Yapbozumu
21 Zeynep GambettiFoucault'dan Agamben'e Olaanst Halin
Sradanlna Dair Bir Yant Denemesi
39 mge OranlBiyo-Politikann Douu ve Foucaultcu Eletiri
53 Utku zmakasFoucault: iktidardan Biyoiktidara
82 Jason ReadHomo Economicus'un Bir Soykt:
Neoliberalizm ve znelliin retimi
96 Todd May Yeni Giriimciler: Foucault ve Tketim Toplumu
Sylei
Michel Foucault
Bir tarihi, felsefeci, toplumsal teorisyen ve eletirmen olan Michel Foucault'nun arke
olojik ve soyktksel almalarnn konusu "zne" <lir. 1978 ylnda, Gerard Raulet'yle
yapt bir syleide yle der: "Ben iktidar teorisyeni deilim ... Kendiliin kendilik
zerine dnmnn tesis edili biimi ve bununla bantl olan hakikat sylemi
zerine alyorum." Delilik, kapatlma, beden ve cinsellik, disiplinci kurumlar, etik,
biyopolitika ve ynetme biimleri zerine incelemelerinde insan ve gereklik arasn
daki ilikiyi deil, insann ve gerekliin, hakikat sylemlerinin retilme biimlerini
aratrr Foucault. Bu zel sayda biyopolitika ve ynetimsellik, cinsellik, estetik varo
lu, beden politikalar, eletiri ve temsil anlay, etik, blge ve siyaset kavramsallatr
malar zerine makalelerle Dnce Sistemleri Tarihi Profesr Michel Foucault'nun,
"tarihsel a priori" nda znenin retilii, ynetilii ve tabi klnna dair benzersiz
arkeolojik ve soyktksel incelemelerinin ayrntl okumalarn sunuyoruz.
Judith Revel "Kimlik, Doa, Yaam: Biyopolitika Yapbozumu" balkl ma
kalesinde Foucault'nun biyopolitika zmlemesiyle yakndan ilikili olan kimlik,
doa ve yaam terimlerini yapbozumcu bir yaklamla ele alyor. Biyopolitikamn
zamandan ve balamdan bamsz olarak hemen her dneme uygulanmak suretiyle
evrenselletirilmesini eletiren Revel Foucault'da tarihselciliin ve soyktn ne
mini, dispositif'lere direniin iselliine ve bireylemenin yaratc gcne bel bala
yan siyasal eylemin ancak "gelmekte olan" znelemenin yaratc gcyle mmkn
olacan vurguluyor.
Zeynep Gambetti'nin "Foucault'dan Agamben'e Olaanst Halin Sradanl
na Bir Yant Denemesi" balkl makalesi, Arendt' in totalitarizm zmlemesiyle
Foucault'nun biyopolitika kavramsallatrmasn birletirerek, kamp ile biyopolitika
arasndaki ilikiyi irdeleyen Agamben'in okumasnn bir eletirisi. ktidar ve siya
seti karlkl belirlenim diyalektiinin dnda, tarihsizletirilmi bir okumaya tabi
tutan Agamben, iktidar yaam ile lm arasndaki snr belirleyen mecra olarak
belirler. Gambetti'ye gre, "yaam ile lm arasndaki snr gnmzde iradevi (yaCogito, say: 70-71, 2011/2012
Cogito'dan
sal) kararlarla deil, tam aksine kapitalist ekonomiye ikin yapsal (gayri-iradevi) ya
salar araclyla izilmektedir. Bu dnm, egemenlik paradigmasn kavramsal
anlamda geersiz, pratik anlamda da gereksiz klmtr."
Jason Read, "Homo Economicus'un Bir Soykt: Neoliberalizm ve znelliin
retimi" balkl makalesinde, bir ynetimsellik biimi olan neoliberalizmde znel
liin retimini David Harvey, Antonio Negri, Wendy Brown gibi yazarlarn okuma
lar zerinden ele alyor. Johanna Oksala'nn "Devlet iddetinin Ynetimi" balkl
makalesinde de, siyasi iktidarn yasa-tesi iddet pratikleri Foucault'nun ynetimsel
lik kavramsallatrmas zerinden inceleniyor.
Utku zmakas'n "iktidardan Biyoiktidara" balkl makalesi, Foucault'nun bi
yopolitika kavramsallatrmasnn ayrntl bir incelemesi. Todd May' in "Yeni Gi
riimciler: Foucault ve Tketim Toplumu" balkl makalesi de neoliberal retinin
ykseliiyle yaratlan giriimci benlie dair bir soruturma. May'e gre giriimci
benlie kar mcadelenin yolu kendimizi bireysel giriimciler olarak deil, umutla
birbirine bal dayanmac varlklar olarak grmekten geiyor.
Dianna Taylor "Modernlie Kar Durmak" makalesinde, hem Arendt'in hem
Foucault'nun modernite ve modern rklk zerine yazdklarn ve zgrlk pra
tiklerinin nasl gelitirilip tevik edilebileceine dair dncelerini birlikte okuyor.
Taylor, Arendt'in totalitarizm zmlemesiyle Foucault'nun biyoiktidar zmleme
sinde modern toplumlarn ileyiine dair ortak kayglar tespit ettikten sonra, mo
dern iktidarn rettii ktlklerin ve yol at zararlarn bir tablosunu sunuyor.
Hakan Gndodu'nun "Eletiri ve Foucault" balkl makalesi, Foucault'yu irre
alizmle, eletiri getirdii sisteme bir alternatif sunmay nedeniyle nihilizmle sula
yan -bata Habermas olmak zere- eletirmenlerinin tutarszlklarn, Foucault'nun
"Eletiri Nedir?" ve "Aydnlanma Nedir?" balkl makalelerinde sunduu bir erdem ve
pratik olarak eletiri kavramsallatrmas zerinden ele alyor. mge Oranl'nn "Biyo
politikann Douu ve Foucaultcu Eletiri" balkl makalesi de Foucault'nun eletiriyi
Kant'n izinden giderek ve snrlandrc deil tesis edici bir g olarak dnme giri
imi ekseninde, neoliberal znenin siyaseti denetleme ve ona bakaldrma imkanlarn
inceliyor ve bu imkann Trkiye balamndaki olabilirlik koullarn sorguluyor.
Veli Urhan'n "Michel Foucault' da Cinsellik, Hazlar ve Etik" Nilfer Zengin' in "z
nenin Cinselliinden Kendiliin Haz Ahlakna" balkl makalelerinde Foucault'nun
gnmzde cinsellik sylemlerinin, modern insann bir cinsellik znesi olarak ku
ruluunun ve kendini bir arzu znesi olarak grme biimlerinin kaynana indii
soyktksel bir aratrma olan ciltlik Cinselliin Tarihi ele alnyor.
Bu sayda Foucault'nun daha nce Trkede yaymlanmam bir sylclsll su
nuyoruz. 2010 ylnda len yazar ve ecinsel aktivist Jean Le Bitoux', 1978 y
lnda, Gai Pied'nin ilk saysnda yaymlanmak zere Foucault'yla yap sllylci,
dnrn ricas zerine o sayya dahil edilmemi. Daha sora ha!)ka lilllnlc yaCogito, say: 70-71, 2012
Cogito'da
Critical Inquiry'nin Bahar 2011 saysnda kan bu eksiksiz ve Le Bitoux onayl versi
yonda Cinselliin Tarihi'nin ilk cildini henz yaymlam olan Foucault'nun ecinsel
lik, einse! aktivizm, haz ve arzu siyaseti zerine dnceleri sunuluyor. Bu saynn
dier syleisinde, Kaan Atalay ve mer Albayrak Toplumsal Szleme Teorilerini
Hegel ve Foucault balamnda ele alyor.
Lois McNay'in olduka eski tarihli olsa da (1991) gncelliini koruyan maka
lesi "Foucaultcu Beden ve Deneyimin Dlanmas", Foucault'nun Hapishanenin
Douu'nda gelitirdii, iktidar ilikilerinin en somut biimde tezahr ettii yer ola
rak beden anlaynn ve zclk kart beden teorisinin, kadnlarn ezilmesine dair
feminist okumalardaki yansmalarnn izini sryor. McNay'e gre Foucault toplum
sal cinsiyetli bedeni gz ard edip, kimlik ve failliin snrl bir izahna yol aan olduk
a pasif bir beden kavramsallatrmas sunarak, toplumsal teoride olduka yaygn
olan cinsiyetilii tekrar retiyor. McNay, bu makalede, toplumsal cinsiyet krl ve
uysal bedenler gibi azmsanamayacak eksiklerin, feminizmin kadnlarn deneyimle
rini yeniden kefetme ve yeniden deerlendirme amacyla attn gsteriyor.
Hayrnnisa Gksel'in "Michel Foucault'da ktidar Kurma Pratikleri" makalesi,
Foucault'nun biyopolitika ve ynetimsellik zmlemeleri erevesinde Trkiye' de
bekaret ve namus mefhumlar ekseninde beden politikalarnn ileyiine dair bir in
celeme. ktidarn kadn ve erkek bedenleri zerinden yrtlen stratejilerle znellik
retme srecine odaklanan makalede kadna ynelik iddet ynetimsellik kaynakl
bir sorun olarak ele alnyor.
Tue Ellialt'mn Trkiyeli gen kadnlarn evlilik ncesi cinsellik ve bekaret ze
rine grlerini cinsellik sylemleri balamnda ele ald makalesi "Evlilik ncesi
Cinsellik, Bekaret ve Beden Disiplini", cinsellii dzenleyen sylemleri Foucault ve
Butler'n kavramsal aralar zerinden tartyor. Makalede farkl toplumsal grup
lardan gen kadnlarla yaplan mlakatlar zerinden, kadnlarn cinselliklerini ah
laki bir mesele olarak tasarlay, kadn bedeninin yine bizzat kadnlar tarafndan
disipline edilii ve iktidara tabi kln, akn iselletirilmi bir dzenleyici syleme
dnmesi tartlyor.
Burak Kse, "Sylemden Ynetimsellie Foucault ve Postkolonyal Kuram" ba
lkl makalesinde, Foucault'nun bilgi-iktidar ilikisi zerine zmlemelerinin post
kolonyal almalara eklemleniini ele alyor. Foucault'nun zmlemelerinde hem
zamansal hem de corafi adan "Avrupamerkezcilikte skp kalm" olduu y
nndeki eletiriden yola karak, Foucault ve postkolonyal dnce arasndaki kar
mak ilikinin genel bir tablosunu sunuyor.
Judith Butler "Beden ve ktidar, Tekrar" balkl makalesinde, Foucault'nun be
den/iktidar ilikisi zerine almalarn zneletirme/tabi klma ve faillik mefhum
lar zerinden bir okumaya tabi tutuyor. Tannabilirlik adna kendine balanarak,
Cogito, say: 70-71, 2012
8 Cogito'dan
1 O Judith Revel
belirsiz bir uygulama alanna sahip gibi grnse de kendine dayatlan evren
sel ve tekanlaml kapsama sahip olmas imkanszdr.
Foucault'nun, biyopolitika kavramnn maruz kald bu evrenselletir
menin tam zddn iddia ettiinin savunulabileceini gstermeye alaca
m; gerekten de Foucault bu konumlana tarihsel, epistemolojik ve fel
sefi dzeyde radikal bir eletiri retmek iin byk aba harcamtr. Ben,
yapbozumcu zmlemem iin Foucaultcu biyopolitika uygulamalaryla
birlikte anlan terimi ele alacam: "doa" ve "yaam" - "norm", "ynetim
sellik", "birey" veya "nfus" gibi terimlerin de amacma ayn ekilde hizmet
edebileceini not edelim.
Kimlik
Foucault' da kimlik eletirisi, biyopolitika kavramn gelitirmesinden olduk
a uzun zaman nce ortaya kar. lk olarak, Deliliin Tarihi'nde, akl ve akl
d arasndaki byk blnme balamnda, kimlik ayn'nn iktidaryla ili
kilendirilerek eletirilir. z-kimlik, klasik an episteme'sinin bize dayatt
eydir. nk bir bakalk figr olarak grnen ey -ayn'nn kendine ait
bir ey olarak tanyamad ey- yine de ayn'yla bantl bir eitlenme, bir
sapma, bir mesafe olarak tanmlanr. Dolaysyla her kimlik, onu olmad
bir eyle (negatifin, tersine evrilmi ikizinin veya dsalln bir tr ola
rak) ilikilendiren bir zdeletirmeye mahkumdur; farkl, zde-olmayan
ve kimlie dair-olmayan (non-identitaire) bir ey olarak ele alnmas gereken
eye byle bir diyalektik manevrayla nfuz etmek, bariz bir iktidar ham
lesi, dolaysyla bir iddet eylemidir. zdeletirmeyi kavramsallatrrken
bu "ieren dlama"nn kullanlmas tam da modern Akln ileyiinin temel
aralarndan biridir. Dolaysyla bilginin (savoir) asndan olduu kadar
iktidar ilikilerinin asndan da, yani sylemin dzeninde ve toplumsal ve
siyasal dzeni tesis eden ynetim stratejilerinde bu kimliin sabitlenmesine,
rgtlenmesine, bir hiyerariye dahil edilmesine ve denetlenmesine yarayan
epistemolojik mekanizmalar anlamaktr mesele. zdeletirilmek, iki a
dan ve elikili bir biimde -nesne olarak ve sylem ve pratiklerin nesnele
tirilmi znesi olarak- nesneletirilmektir.
Bylece, 1960'lardan itibaren radikal kimlik eletirisi bizi, ncelikli ola
rak bilgilerin zmlemeleri biimini alan bir iktidar zmlemesine yn
lendirir; ama bu zmlemenin ayrlmaz kar taraf olan, iktidarn nesnel
erevesinden kama ve kimlie dair olmayan (non-identitaire) znellikCogito, say: 70-71, 2012
11
12 Judith Revel
Foucault iin bu kuramsal ve tarihsel sezgi tmyle farkl bir balamda on sekizinci yzyln sonunda Avrupa' daki ekonomi politikten 1970'lerin so
nunda Birleik Devletler'e kayan bir balamda- gerekleen ve aslnda ayn
trden bir mesele ortaya koyan ve bu tuzaklardan kanma konusunda ayn
trden bir zm bulan bir olayla dorulanr. Sz konusu balam ecinsel
hareketinin ortaya kdr ve Foucault bu konuda unlar syler:
"Taktik adan 'Ben ecinselim' diyebilmek nemlidir ama uzun vadede
ve daha kapsaml bir strateji balamnda cinsel kimlik zerine sorularn
artk sorulmamas gerekir. Dolaysyla mesele kiinin cinsel kimliini teyit
etme deil, cinsellik ya da cinselliin farkl biimleri zerinden zdele
me emrine kar kma meselesidir."3
13
14 Judith Revel
15
16
Judith Revel
bir tr ilksel ekirdee ya da balangtan beri var olan bir katmana iaret
ediyor gibidir. Ama, Foucault'nun eylerin Dzeni'nde doa bilimlerini
zmleyiinde ya da antropolojide doa/kltr kartlnn yapbozumunda
gsterildii zere, biyolojik olan zerine ve daha genel olarak "doa" zerine
dnme biimlerimiz kltrel tefsirden kaamaz. 8
Foucault yaam meselesini farkl adan ele alr. Ariv deerlendir
mesiyle balantl olan ilk yaklam, "iktidarn yaamn sradanlna ege
men olmas"nn izlerini on yedinci ve on sekizinci yzyllarda Genel Hastane
ve Bastille' in kaytlarndaki anonim insanlarn paral / eksik yklerinde
srmekten ibarettir.9 Bu "vakalarn" on dokuzuncu yzylda ynetim pro
sedrlerinin kelime daarcnda ve tanmlayc aygtnda dzletirilmesin
den nceki dnemde, iddetin ve iirselliin, ar dramatikletirmenin ve
vahiliin bir karm olan bu anonim varolu fragmanlar Foucault'yu o
kadar etkilemitir ki, Herculine Barbin'in gnln de ieren bir dizi olan
"Paralel Yaamlar" projesinde onlar tekrar ele almtr. "Ad ktye km
insanlarn yaam"na 10 ynelik bu ilgiyi uyandran, nemsiz ya da anlamsz
yaamlarn anlatsyla iktidarn stratejilerinin birbirine karmasn anlama
ve "sradan olan, nemsiz ayrntlar, belirsizlii, utan verici gnleri, m
terek yaam meydana getiren eyler zerine konuulabileceini ve konuul
mas -tercihen yazlmas- gerektiini" ifade etme giriimidir. 11
kinci yaklam biyopolitika ve biyoiktidar giriimi, yani yaama egemen
olan gler giriimidir ve gerekte yaam anlatsallatrma veya syleme
katmann (mis en discours) ikinci aamas, devam ettirilmesidir ama bu aa
mada on sekizinci yzyldan itibaren ortaya kan polis, cezalandrma ku
ruluu, psikiyatri gibi yeni bilgi/iktidar biimlerinin etkileri de srece dahil
edilir. On dokuzuncu yzyldan itibaren yaam bu yeni iktidar ilikilerinin
hem nesnesi hem de desteine dnr. Foucault'nun resmettii bu yeni in
san ynetme biiminin ekonomik, demografik ve siyasal soykt, yaa
mn cinsellikle, perhiz ve yemekle, demografi ve salkla ilgili en mahrem
ynlerinin, retimi azami, maliyeti asgari seviyeye ekmek amacyla asimile
edildiini vurgular. 1980'lerde, biyoiktidar tanmn olas direni hareketleri
iin bir alana dntrr gibidir; bireyleri idare etme, denetleme, smrme
8 Descola, Par-delii nature et culture
9 Foucault, 1994b [1977]: 245.
10 Foucault, age.
11 Foucault, age., s. 248.
17
18 Judith Revel
19
20 Judith Revel
Kaynaka
Totaliter tahakkmn ideal znesi inanm Nazi veya inanm Komnist deil;
olgu ve kurgu (deneyimin gereklii), doru ve yanl (dncenin kstaslar)
arasndaki ayrmn artk bir ey ifade etmedii insanlardr.
- Hannah Arendt
22 Zeynep Gambetti
Nazi toplama kamp tarihsel olarak bir kopua veya dnm noktasna iaret
etmez; daha ziyade plak hayatn siyasallam olduunu gsterir. Hukuk
askya alnm, olaanst hal kural haline gelmitir. Arendt'in totalitarizm
analizi ile Michel Foucault'nun biyopolitika kavramsallatrmasn birleti
ren Agamben, her ikisinde olduunu iddia ettii bir eksii, yani kamp ile bi
yopolitika arasndaki ilikiyi irdelemek ister. Bu amala baka dnrlere,
zellikle de Cari Schmitt'in egemenlik kavramna dner ve siyasetin tarih
boyunca gizlenmi olan karanlk yzn aa karmay hedefler. 3
Bu yazda, Agamben'in kamp zgl klann ne olduunu anlamaktan
uzak olduunu, byle bir fenomenin hangi koullar altnda ortaya ktn
dnmemize de imkan brakmadn iddia edeceim. Bunun ilk nedeni,
Hama Sacer'deki birtakm metafizik varsaymlarn yaam ve lm arasn
daki snrn nasl dntn kavramamza el vermemesidir. Sorunun
kaynanda Agamben'in siyaset tanmnn halihazrda biyopolitik olmas
yatar: siyaset znde yaama referansla belirlenir. Yaamn modern a
da siyasallam olmas gibi bir nermenin dayanak noktas yoktur, zira
"yaam"n ne olduu siyasetin kendi tarafndan belirlenmektedir. kinci
neden, temsil metafizii ile tekillik ontolojisini birletirmenin zorluunun
zerini rten Agamben'in, siyaseti egemenlie indirgemesidir. iletiim ve
anlamn koulu olan dili, toplumsal rgtlenmeyi, simgelemleri ve siyasal
modelleri treten "egemen", liberalizme has zne merkezli legalizmin ba
ka kavramlarla yeniden formle edilmi halidir. Schmitt'in liberal hukuk
eletirisinden esinlenmesine ramen Agamben, siyaseti yasa koyuculuktan
baka bir ey olarak tahayyl edememektedir. 4 Siyasetin nceden belirle
nen yekpare bir kimliin (rnein egemen figrnn) altna yedirilemeye
cek farkllklarn karlamasndan tryor olabilecei gibi bir alternatif
kavramsallatrmann Agamben'in evreninde yeri yoktur. nc neden ise
biyopolitika kavramnn Agamben'in kuram ierisindeki yegane ilevinin,
rtk olan aa kartan bir moment olmasdr. 5 Antik Yunan ehir-devleti
ile modern ulus-devlet, smrgeci gler ile mparatorluk6 arasndaki fark
bir gizleme-ama diyalektiine indirgenmektedir. Ontoloji, siyaset ve tarih
arasnda hibir ayrm brakmamas ve "plak yaam" tarihsizletirmesi,
3 Giorgio Agamben, Homo Sacer. Sovereign Power and Bare Life, s. 5.
4 Age., s. 83.
5 Buna ramen eserin eitli yerlerinde Agamben'in kendisi neyin "yaam" saylmas
gerektiine kendi karar verir. Bkz. rnein age., s. 186.
6 Bunu Michael Hardt ve Antonio Negri'nin anlad anlamda kullanyorum.
23
24 Zeynep Gambetti
Syleilerinden farkl olarak son derece titiz bir hazrlk gerektirmi olan
bu derslerin ok ksa bir blm "Governmentality" (Ynetimsellik) bal
altnda artk Foucault klasikleri arasna girmitir bile. 14 oumuz bu ma
kaleyi ynetimsellik kavram konusunda ana kaynak olarak okuyoruz. Oysa
makale u szlerle balyor: "Daha nce 'gvenlik aygtlar' zerine verdiim
derste nfus meselesine zg bir dizi sorunun ortaya kn aklamaya a
lmtm, ve daha dikkatli incelendiinde ayrca ynetim sorunsaln da ele
almamz gerekecei anlalmt..." Tartmaya fazlasyla deer bulduum
gvenlik paradigmas, Foucault' da daha nceleri net bir biimde ilintilen
meyen disiplin ile ynetimselliin zgl farkn ortaya koyuyor kanmca. Bu
anlamda kuramsal bir boluu doldurmann da tesinde, bugne dair yeni
eyler de sylyor.
Foucault'nun farkl iktidar kavramsallatrmas vardr. Hatrlayacak
olursak, iktidar trlerinden biri egemenliktir. ktidar alann toplumsal
alandan ayran, iktidar toplumsallk zerinde hakim klmay hedefleyen ve
dolaysyla yasaklarla, dehetengiz cezalarla i gren egemenlik paradigma
s, siyaset biliminin klasik iktidar anlayna denk der. Devletin merkezi
gcn yaptrm yoluyla kullanmas ve kanunlara itaati salamasyla kuru
lan iktidardr. Ana yaptrm teknii kanunlarla su ve ceza kategorilerinin
kodifiye edilmesidir. Egemenlik dngsel bir manta sahiptir; amac, ege
menliin icrasdr.
Foucault'nun zellikle hapishanenin douunu incelerken tespit ettii di
siplin mekanizmalar, egemenlik paradigmasndan farkl bir iktidar pratii
ortaya karmaktadr.15 On yedinci yzylda gelitirilen gzetim, kontrol,
ayrtrma, mekansal olarak dzenleme, hesaplama, snflandrma ve akl
clatrma teknikleri sayesinde bireysel bedenlerin belli bir norma uyumlu
hale getirilmesi imkan yaratlmtr. Egemenlik paradigmas korku salma
ve dolaysyla egemeni grnr klma zerine kuruluyken, disipliner teknik
ler bak ynn deitirmitir. Artk baklan iktidar deil, iktidara tabi olan
-olmas istenen- znelerdir. Gzetlenen zneler, tpk Bentham'n Panopti
con topyasnda arzuland gibi, normlar iselletiren ve iktidar kendi
znelliinde yeniden reten zneler haline geleceklerdir. Bedenler zerinde
uygulanan iktidar araclyla belli znelliklerin kurulabilecei anlalm
tr zira. Foucault'ya gre disiplin teknikleri belli bir standartlama etkisi do14 Foucault, "Governmentality".
15 zellikle bkz. Discipline and Punish. The Birth of the Prison.
25
26
Zeynep Gambetti
27
28
Zeynep Gambetti
23 Age., s. 41.
29
30 Zeynep Gambetti
31
32 Zeynep Gambetti
33
34
Zeynep Gambetti
mas, bunlarn yer deitirebilir olduu anlamna gelmez zira yer deitirme
hile bir mesafe ve ayrm gerektirir.40 Dng -veya kendini tpk kopya gibi
tekrarlayan anlar- dnda bir varlk sz konusu deildir. Bunun ne denli
paradoksal olduunu en iyi anlatan, Nazi Almanyasnda deil de Stalin Rus
yasnda yaam olan Yuri Dombrovski'dir:
ehirde kpekleri toplayan tipleri grdnz m? Kpekleri sokakta file
lerle yakalar, bir atl arabaya tktrrlar; sonra bir kam darbesi ve ile
ri. Tekerlein talara taklmasyla oluan her sarsntda zavall havyanlar
st ste yuvarlanr, birbirini srr. Arabac istedii kadar barsn, demir
parmaklklara vursun, kpekler birbirlerini yemee devam eder. Bu arada
araba yol alr; demir keskilerle gebertilmeye gtrr hepsini. Biz de tpk
onlar gibiyiz. Birbirimizi neden sorumlu tutalm ki? O benim hakkmda
tm, ben de onun hakknda; araba gitmeye devam ediyor ve hepimiz
ayn ukurda son bulacaz. 41
Arabann iinde salt olumsallk ve keyfiyet hakimdir: kimin kimi boazla
yaca nceden bilinemez. Ancak araba srekli hareket halindedir. Yaamn
"yasalar" tarafndan kstrlm olan kpekler, ynn tayin edemedikleri
bir istikamette ilerlerken aslnda salt zorunluluun kskacndadrlar. Kamp
paradoksal klan budur: hibir "norm"un gvence altna alamad bedenle
rinin yazgs, insan iradesiyle durdurulamayacak bir devinim iine girmitir.
Bunu baka bir ekilde anlatmak gerekirse, bir paradigma olarak kamp
zgl klann intiharn olaslk dahilinde olmamasdr. Arendt, Nazi toplama
kamplarndaki intihar oranlarnn hayret verici bir biimde dk olduunu
(yzde 1.5 ila 2) not eder. nsann iinde bulunduu ortama verdii tepkisel
refleksler dnda (yani yaama kr krne tutunma drtsnden baka)
alternatif brakmayan bir yapya hapsolmuluun gstergesidir bu.42 Kamp
taki "yaayan llerin" homo sacer olmalarnn sebebi ldrlmelerini an
lamlandran ritellerin, yani sembolik evrenin yokluu deildir. Elbette ki
kamp hukukun ve ahlak normlarnn askya alnd mekandr, ancak homo
35
36 Z.eynep Gambetti
37
38
Zeynep Gambetti
gerilemi halklar' hakknda hkm vermi olan doal veya tarihsel sre
lerin nnde duranlardr. Terr bu hkmleri ifa eder; onun divannda
herkes znel olarak masumdur: katledilen masumdur, zira sisteme kar
gelecek hibir edimde bulunmamtr; katil de masumdur nk daha st
bir divann beyan ettii hkm ifa etmektedir. Ynetenlerin kendileri bilge
veya adil olma deil, sadece tarihsel veya doal yasalar ifa etme iddiasn
dadrlar [...]. Eer yasadan insan st bir gcn, Doa'nn veya Tarih'in
Kaynaka
Arendt, Hannah, The Origins ofTotalitarianism, New York: Harcourt, 1976.
Agamben, Giorgio, Homo Sacer. Sovereign Power and Bare Life, Stanford: Stanford
University Press, 1998.
Bigo, David, "Security: A field left fallow", M. Dillon ve A. W. Neal (der.), Foucault
on Politics, Security and War, Londra: Palgrave Macmillan, 2008 iinde s. 93-114.
Dillon, Michael, "Governing through contingency: The security of biopolitical gover
nance," Political Geography, S. 26 (2007), s. 41-47.
Dombrovski, Iouri, La Faculte de l'inutile, Paris, Albin Michel, 1979.
Gambetti, Zeynep ve Refik Gremen, "Did somebody say liberal totalitarianism? Yes,
and despite the 51/ (mis)uses of the notion," Rethinking Marxism 17, S. 5 (2005).
Faubion, James D. (der.), "Interview with Michel Foucault", Power: Essential works of
Foucault, 1954-84, Volume lll, Londra: The Penguin Press, 2001.
Foucault, Michel, Discipline and Punish. The Birth of the Prison, Harmondsworth,
Penguin, 1979.
-------------- "Governmentality", G. Burchell, C. Gordon ve P. Miller (der.), The
Foucault Effect. Studies in Governmentality, Chicago: Chicago University Press,
1991, s. 87-104.
______________, Society Must Be Defended. Lectures at the College de France, 1975-76,
Londra: Penguin Books, 2004.
______________, Security, Territory, Population. Lectures at the College de France,
1977-78, Hampshire ve New York, Palgrave: Macmillan, 2007.
Harvey, David , "Neo-liberalism as creative destruction", Geogr.Ann., 88 B (2), 2006,
s. 145-158.
Ojakangas, Mike, "Impossible Dialogue on Bio-power. Agamben and Foucault", Fou
cault Studies, S. 2 (2005).
Terranova, Tiziana, "Another Life: The Nature of Political Economy in Foucault's Ge
nealogy of Biopolitics", Theory, Culture and Society C. 26, S. 6 (2009), s. 234-262.
Biyo-Politikann Oouu1 ve
Foucaultcu Eletiri
MGE ORANLI
3
4
5
Michel Foucault, The Birth ofBioPolitics, Lectures at the College de France (1978-1979). Bun
dan byle BB P olarak geecektir. Bu metin henz Trkeye evrilmemitir.
Michel Foucault, "What is Critique? "'(1978) (Eletiri Nedir?) , "What is Enlightenment?"
(1984) (Aydnlanma Nedir?), "What is Revolution?" (1983) (Devrim Nedir?) hepsi Politics
of Truth'un iinde. Yukarda ad geen makaleler bundan byle srasyla u ksaltmalar ile
anlacaktr: WC, WE, WR.
Immanuel Kant, "Was ist Aufklarung?". Almanca orjinali iin bkz. http//www unj-pots
dam de/u/philosophie/texte/kant/aufk!aer htm
WR, s. 83-84.
"The question, 1 believe, for the first time appears in this text by Kant is the question of to
day, the question about the present, about what is our actuality: what is happening today?"
(WR, s. 83-84)
Cogito, say: 70-71, 2012
40
mge Oranl
41
42
mge Oranl
43
44 mge Oranl
let denen olguyu verili kabul etmez. Foucault'ya gre "devletin z yoktur",
Devlet, "zerk bir iktidar kayna deil", daha ziyade, bir ok ynetimselli
i ieren, oklu-ynetme biimlerine sahip bir rejimin (a regime of multiple
governmentalities) deiken etkisidir. 14 Dolaysyla Foucault devleti etki (ef
fect) olarak tanmlar. Securite, territoire, population'da 15 (Gvenlik, Toprak,
Nfus) da benzer bir biimde, "devlet"i retenin ynetimsellik sorunsal ol
duunu, devletin hkmetme biimini belirlemediini, tam tersine devletin,
hkmetmenin tezahrlerinden biri olduunu syler. 16 Bu nedenle, Foucault
iin incelenmesi gereken "devletin ynetimsel hale gelme" (governmentaliza
tion of the state) srecidir. 17
Ynetmek ya da hk(m)met(et)mek, 18 ynetenlerin ynetilenlere dayatt
bir pratik deildir. 19 Ynetmeyi, iki ynl bir olgu olarak grmek gerekir.
Ynetmek, ynetenleri ve ynetilenleri karlkl konumlandran, onlar bir
birleriyle ilikiye sokan, dinamik, ok tarafl bir pratik ise, 20 ynetimsellik
de ynetimin ileyi mantn, taktiklerini, stratejilerini, mekanizmalarn
ifade etmek iin kullanlan bir kavramdr.
Bu mekanizmalardan biri "hakikat siyaseti" dir (politics of truth). Hakikat
siyaseti, hakikatin, sylemler yolu ile, iktidar sistemleri ve pratikleri tarafn
dan siyasal olarak ina edilmesi anlamna gelir.21 Var olan iktidar ilikileri
ve iktidar kurma pratikleri kendilerini yeniden retebilmeleri iin hakikat
sylemlerine ihtiya duyarlar. Hakikat sylemleri iktidar ve iktidarn ili
kiler an merulatrmak iin kullanlan bilgiler btndr ve ynetimsel
taktiklerden sadece birisidir. 22 Bu sylemlerin retilmesindeki ynetimsel
temeli ifa etmek, yani, bu sylemlerin bir hkmetme yntemi olarak kul
lanlmalar, bu sylemlerin ierdii bilgilerin doruluu ya da yanll
1 4 BBP, s. 77.
15 Michel Foucault, Securite, territoire, population. Cours au College de France (1977-78), [ngi
lizcesi: Michel Foucault, (1977-1978) Security, Territory, Population, Lectures at the College De
France]. Makalede ngilizce metne referans verilecek ve bundan byle STP olarak geecek
tir. Bu metin henz Trkeye evrilmemitir.
16 STP, s. 248.
17 STP, 109.
18 "Hkumet etmek", belki de "government" terimini en iyi ekilde kavrayabilen terimdir, n
k 'government'in hem fiil (ynetmek anlamnda) hem de isim (hkmet anlamnda) an
lamlarn iinde barndrr. zellikle biyo-politika asndan dndmzde, neo-liberal
ynetimsellii uygulayanlarn hkmetler olduunu kaydetmekte fayda var.
19 BBP, s. 12.
20 BBP, s. 12.
21 Bkz. Michel Foucault, "Truth and P ower.
22 rnein Trkiye'de ska duyduumuz Trkiye'nin %99.9'unun Mslman olduu tespiti
bu tip bir hakikat sylemine rnek olarak gsterilebilir.
45
46 mge Oranl
36 BBP, s. 66-67.
37 BBP, s. 67.
47
48
mge Oranl
Butler medyann bir sava aygt olarak kullanmna dikkat eker.38 Medya
sava ama ve srdrme taktiklerinde ok nemli bir role sahiptir. Medya
aracl ile "terr", devletlerin deil, bireylerin ya da gruplarn eylemlerini
tanmlayan bir kategori olarak ina edilir, devlet iddetinden ayrtrlr ve
hatta onu merulatrmak iin kullanlr.
Foucault'nun Biyo-Politikann Douu derslerinde aktard liberalizm ve
neo-liberalizm anlats bu fenomenlerin ortaya k koullarna odaklanma
mz nerir. Foucault iin nemli olan bu koullarn birbirlerini nasl kestii,
birbirlerini nasl dzenledii ve birbirleri zerinden nasl ina edici, tesis edi
ci bir gce sahip olduklardr. Foucault'nun eylerin (ilikiler, mekanizmalar,
hkumetler, dzenler, devletler vb.) ortaya kn mmkn klan koullar
aratrmas ve bu koullar zne, iktidar, bilgi sorular etrafnda tarihselle
tirme abas, onun fenomenolog kimlii ile tarihi kimliini bir araya getir
mesinden kaynaklanr. Bu anlamyla Foucault hem birok teorisyenden hem
de birok tarihiden ayrlr. Biyo-Politikann Douu derslerinde grdmz
gibi, ana akm Marksist literatrde ve Avrupa ekonomi tarihi anlatlarnda s
nf elikileri ve burjuvazinin ortaya k zerinden anlatlan liberalizm ta
rihini Foucault, ekonomi-politiin bir bilgi sistemi olarak ortaya k, bunun
iktidar ilikileri zerinde yaratt etkiler, piyasa ve piyasa ilikileri zerinden
incelemeyi tercih etmitir. Foucault'nun gndemini bilgi-iktidar-zne ls
nn igal ettiini dnecek olursak, bu alternatif tarih okumasn da bilgi
ve iktidar ilikilerinin birbirlerini oluturmas asndan deerlendirebiliriz.
Kapitalizmin bir ekonomik sistem, liberalizmin ise bir siyasal rejim ol
duunu ileri sren Foucault, kapitalizmin kendini dntrerek yeniden
retimini salayann, liberal ynetimsellik olduunu iddia eder.39 ktidar
ilikilerinin ekonomiden karsanp karsanamayaca sorusunu sorarak,
neo-liberalizm anlatsn piyasann ynetimi sorusu zerine odaklayan Fo
ucault, bylece ekonominin siyasal iktidar zerindeki rol zerine eilir ve
Marksizmle dirsek temas kurar, dier taraftan ise Marksizme nemli bir
eletiri getirir: Ekonomik ilikileri kurumsallatran mekanizmalar olma
dan ekonominin var olamayacan syler. Bu tip bir analiz, sermayenin
ekonomik mantnn kapitalizmin tarihini belirlediini iddia eden Marksist
analiz ile ayrr. 4 Foucault, kapitalizmin iktisadi mantnn tm ilikileri
38 Judith Butler, Frames of War'n iinde "Introduction to the Paperback".
39 BBP, s. 67-70.
40 BBP, s. 164.
41 BBP,
s. 165.
42 BBP, s. 269.
49
50
mge Oranl
Kaynaka
Butler, Judith, Frames ofWar, New York: Verso, 2010.
:oucault, Michel, Politics of Truth, Ed. Sylvere Lotringer, ev. Lysa Hocroth ve Cat
herine Porter, Semiotext(e), 2007.
Fmcault, M., The Birth of BioPolitics, Lectures at the College de France (1978-1979),
Ed. Michel Senellart, ev. Graham Burchell, Picador, 2008.
Foucault, M., "Truth and Power" (Hakikat ve ktidar) The Foucault Reader, Ed. Paul
Rabinow, Penguin Books, 1991.
Michel Foucault. (1975-1976) "Society Must Be Defended", Lectures at the College De
France, Ed. Mauro Bertani ve Alessandro Fontana, ev. David Macey. Picador,
2003. [Trkesi: Michel Foucault, Toplumu Savunmak Gerekir, (5. Basm) ev.
ehsuvar Akta, stanbul: Yap Kredi Yaynlar, 2011.]
Foucault, M., Securite, territoire, population. Cours au College de France (1977-78), Pa
ris: Gallimard/Seuil (Collection "Hautes Etudes"), 2004. [ngilizcesi: Michel Fou
cault, (1977-1978) Security, Territory, Population, Lectures at the College De France,
Ed. Michel Senellart, ev. Graham Burchell, Picador, 2007].
Kant, Immanuel, "Was ist Aufklarung?", Berlinische Monatsschrift. Dezember-Heft
1784, s. 481-494. (Trkesi: "Aydnlanma Nedir?", Seilmi Yazlarn iinde, ev.
Nejat Bozkurt, stanbul: Remzi Kitabevi, 1984.)
51
Giri
Eer dnce derken, bir zne ile bir nesneyi, mmkn olan eit
li zellikleri iinde ortaya koyan bir edim anlalyorsa, dncenin
eletirel tarihi zneden nesneye kimi ilikilerin -bu ilikiler mm
kn bir bilginin kurucusu olduklar lde- olutuu ya da deitii
koullarn analizidir. 1
54
Utku zmakas
55
56
Utku zmakas
Bu pasajda grld zere Foucault iin zne ile iktidar arasnda kopmaz
bir iliki vardr. ktidar yalnzca kurumsal ilikiler ierisinde tepeden ba
karak birka alanda zneyi denetimi altna alan yekpare bir yap deildir.
Bunun tesinde, gndelik yaama, znenin zihnine ve hareketlerine sirayet
eden bir kurumdur. Bylesi bir iktidar kavray Marksizmin veya anariz
min geleneksel iktidar kavraynn tesine geer; nk artk iktidar yal
nzca devlet tahakkmne indirgenemez. ktidar sorunu ok daha geni bir
perspektifle ele alnarak, felsefe tarihinde izi rahatlkla srlebilecek hu
kuki-sylemsel erevenin dna klmtr. Foucault'nun bunu yapmakta
ki temel amac, " hkmranlk sorunu ve dolaysyla da yasa ve yasaklama
sorunlar erevesinde kurulmu olmayan bir siyaset felsefesi"9 oluturmak
7 Foucault dnce erevesinin deimesi eletirisini temcit pilav gibi nne sren ele
tirmenlerine "Hayr, hayr, beni gzetlediiniz yerde deilim; fakat size glerek baktm
buradaym" (Foucault, Bilginin Arkeolojisi, s. 32) diyerek yant verir.
8 Foucault, zne ve iktidar, s. 63.
9 Foucault, Entelektelin Siyasi ilevi, s. 72.
57
58
Utku zmakas
Bu anlamda iktidar,
her yerde hazr ve nazrdr: Ama bu, her eyin yenilmez birliinin ats al
tnda kmeletirme ayrcalna sahip olmasndan deil, her an, her nok
tada, daha dorusu bir noktayla baka bir nokta arasndaki her bantda
ryor olmasndan kaynaklanr. ktidar her yerdedir; her eyi kapsadn
dan deil, her yerden geldiinden dolay her yerdedir. 13
Age., s. 78.
Age., s. 78-79.
59
60
Utku zmakas
Beden kendi bana bir tz olarak deil, daha ziyade kurumlar tarafndan
retildii biimler altnda incelenmitir. Bu anlamda da siyasetin nesnesi
"akl" olmaktan km, ynetimsellik tarafndan ekillendirilen "beden"
olmutur. Bu anlamda siyaset artk Aristoteles'te cisimletii zere "iyi
yaam"la deil, "yaam"la ilgilenmektedir. Foucault u nemli soruyu so
rar: "Asl rol yaam salama, destekleme, glendirme, oaltma ve d
zenleme olan bir iktidar, en byk stnln nasl ldrme alannda
kullanabilir?" 18 Bu dnme ilikin yant da hazrdr: "Denebilir ki eski
ldrtme ya da yaamasna izin verme hakknn yerini yaatma ya da lme
atma gc almtr."19 Bu noktada devreye biyopolitika kavram girer.
Foucault biyopolitika incelemesine daha nce iaret ettiimiz ayrc bir
nkabulle, verili nkabuln yok saylmas arsyla balar: "Evrensellerin
olmadn varsayalm.''20 Bu, basit ama nemli varsaym, bizi makro-tarih
(daha nce dile getirdiimiz zere -byk t ile yazlan- Tarih) anlaynn
dna eker; bylelikle de mikro dzeydeki yap, pratik ve aralar zerin
den liberal iktidar anlaynn soyktn karmaya ynelir. Bu noktada
nemli bir uyarda bulunmamz gerekiyor. Foucault'ya gre "Biyopolitikann
ne olduunu ancak liberalizmin ne olduunu anladmz zaman kavramaya
balayabiliriz."21 Bu nedenle biyopolitika aratrmas aslnda bir liberal ikti
dar kavray aratrmasdr. Ne var ki "Foucault liberalizmi iktisadi bir ku
ram ya da politik bir ideoloji olarak deil, insanlarn ynetimine ilikin zel
bir sanat olarak kavrar."22 Bu nedenle liberalizm "Ortaadaki tahakkm ile
erken modern devlet akl"23 gibi kavramlarla ayrr.
Evrensellerin olmad bir tarihyazm bizi ok daha geni ancak tart
mal bir alann ortasnda brakacaktr. Bu anlamda evrensellik tabelasndan
skartaya kartlan ilk e "devlet"tir. Foucault'ya gre "Devlet, zel ve s17 Crary, Gzlemcinin Teknikleri, s. 159-160.
18 Foucault, Cinselliin Tarihi, s. 101-102.
19 Age., s. 102.
20 Foucault, The Birth of Biopolitics, s. 3.
21 Age., s. 22.
22 Lemke, Biopolitics, s. 45.
23 Age., s. 45.
rcksiz bir gerekliktir. Devlet, ister doa ister tanr gibi bir sisteme bal ol
sun, yalnzca kendisi iin ve kendiyle ilikili olarak var olabilir."24 Bu anlam
da da "devlet yalnzca devletler olarak, oul olarak var olabilir."2 5 Devletin
;oulluu iinde farkl ynetim biimi vardr. Birincisi, sermaye birikti
rilmesine, nfusun geniletilmesine ve yabanc glerle srekli olarak at
maya dayanan, devletin ekonomik adan belirlendii merkantilizm, ikincisi
"hir pratik iinde somutlaan ve organize edilen" 26 raison d'Etat27 ve n
cs kalc bir orduya bal olan kalc diplomasidir. Bu ynetim biimi
arasndaki ayrm, bunlarn farkl ynetim teknikleri olduu dncesini do
urmamaldr. Tam tersine bunlar, birbirini sylemsel adan etkileyen, ku
nmsal adan birbirinin iine kk salm zelliklere ve aralara sahip olan,
son kertede liberalizmin hepsinden pek ok ey ald ynetim teknikleridir.
Bunlarn hepsi "raison d'Etat ilkesi asndan organize olmu bu yeni y
netim sanatnn somut cisimlemeleridir". 28 Foucault raison d'Etat'nn zel
liklerinden sz ederken bu ynetimsel akla ilikin kritik sorunun bir snr
sorunu olduunu gstermeye abalar. Kendisini de facto bir snrlama olarak
koyan raison d'Etat'nn kendi isel snrn belirleyen eyin hukuk olmad
n, on sekizinci yzyln ortasndan balamak suretiyle bu snr grevini
"politik ekonomi"nin 29 grdn ifade eder. Bylelikle Foucault daha n
ceki almalarnda pek rastlanmad zere politik ekonominin snrlarna
girer; ne var ki bu abasnda geleneksel Marksist kavrayta olduu zere
ekonomi politii temel belirleyen olarak koymaz. Yine de Foucault'ya gre
"Ynetim sanatnn yerlemesinin can alc noktas, ekonominin siyasi pratik
alana sokulmasdr."30 Peki, bu klasik anlamdaki bir politik ekonomi midir?
Politik ekonomi kavramndan ne anlamak gerekir?
Biyosiyasetin sentagmas olarak siyasal iktisat [politik ekonomi], yleyse,
klasik siyasal iktisatta ve onun eletirisinde olduu gibi yalnzca sermaye
ile emek arasndaki ilikiye dayanmaz, ayn zamanda toplumsal bnyeye
24 Foucault, The Birth of Biopolitics, s. 5.
25 Age., s. 5.
26 Age., s. 5.
27 Raison d'Etat yalnzca "devlet akl" anlamna gelmemekte, ayn zamanda devletin bekasn
srdrmek iin verdii kararlar, devletin karlar gibi anlamlara da gelmektedir. Bu ba
lantlarn metin boyunca aklda tutulmas yararl olur.
28 Age., s. 5.
29 Age., s. il.
30 Foucault, Entelektelin Siyasi ilevi, s. 271.
61
62
Utku zmakas
cektir. 38
63
64
Utku zmakas
65
66
Utku zmakas
67
68
Utku zmakas
69
70
Utku zmakas
71
72
Utku zmakas
Foucault zerk zne tasarmna bir darbe daha vuran neo-liberalizmin man
tn burada ksmen fa eder. Neo-liberal dnyann zneyi giriim temas et
rafnda ina etme abas znenin yalnzca kendine dardan bakma kapasi
tesini sekteye uratmakla kalmaz, ayn zamanda onu bir homo ceconomicus
olarak kodlar. Ekonomik alan kendisi iin asli habitat olarak belirleyen
zne, bo zaman eylemlerini dahi bu alana gre kodlamaya balar. Kendilik
artk bir giriim olarak deerlendirilmektedir, kiinin kendine ilikin tasar
m bir portfy ynetimine dnmtr.75 Bu da ister istemez siyasal alann
dizaynn belirleyen bir eye dnr. Yani "Bylelikle homo reconomicus
siyasal iktidarn merkezindeki temel bir yetersizlii temsil eder."76
da neden olur.
73
74
Utku zmakas
75
76
Utku zmakas
ve Foucault'ya gre
Eer, yaam hareketleriyle tarihin srelerinin birbirleriyle balamak
iin bavurduklar basklar "biyo-tarih" diye adlandrrsak, yaam ve
yaam mekanizmalarn ak hesaplar alanna sokan ve bilgi-iktidarn
insan yaamnn dnmnn bir failine dntren olaydan da biyo
politika diye sz etmek gerekecektir.94
77
78 Utku zmakas
Foucault bu anlamda biyoiktidarn daha nceki almalarnda ele ald
disiplinci teknikleri tamamen devre d brakmadn, onlardan yararlan
dn, onlarn iine yerletiini ancak baka bir lek ve dayanak yzeyi
yarattn ifade eder. Bu lek ve dayanak yzeyi deiikliini biraz aada
ele alacaz ancak ayn soruya Lazzarato'nun verdii yant da anlmaya de
erdir:
Foucault egemenliin zmlenmesi iini bir yana brakmamtr; o yal
nzca temel olabilecek gcn artk iktidar tarafnda deil -nk bu "kr
ve yetersiz" dir-, "toplumsal bnye"yi ya da "toplumu" kuran gler tara
fnda olduunu savunmaktadr.99
79
80
Utku zmakas
Kaynaka
Benjamin, Walter, Tek Yn, ev. Tevfik Turan, stanbul: YKY, 2000.
Blanchot, Maurice, Hayalimdeki Michel Foucault, ev. Aye Meral, stanbul: Kabalc,
2005.
Crary, Jonathan, Gzlemcinin Teknikleri, ev. Elif Daldeniz, stanbul: Metis, 2010.
alkvik, Asl, "lmne Yaatmak: Gvenlik Sorunu Olarak 'Yaam"', Toplum ve
Bilim, stanbul: letiim, 2011.
Foucault, Michel, Technologies of the Sel{: A Seminarwith Michel Foucault, Ed. Luther
H. Martin, Huck Gutman ve Patrick H. Hutton, Massachusetts: The University of
Massachusetts, 1988.
Foucault, Michel, Bilginin Arkeolojisi, ev. Veli Urhan, stanbul: Birey, 1999.
Foucault, Michel, Felsefe Sahnesi, ev. Ik Ergden, stanbul: Ayrnt, 2004.
Foucault, Michel, Toplumu Savunmak Gerekir, ev. ehsuvar Akta, stanbul: YKY,
2004.
Foucault, Michel, Entelektelin Siyasi levi, ev. Ik Ergden-Osman Aknhay-Fer
da Keskin, stanbul: Ayrnt, 2005.
Foucault, Michel, Deliliin Tarihi, ev. Mehmet Ali Klbay, Ankara: mge, 2006.
Foucault, Michel, Cinselliin Tarihi, ev. Hlya Uur Tanrver, stanbul: Ayrnt,
2007.
Foucault, Michel, T he Birth of Biopolitics , ev. Graham Burchell, NewYork: Palgrave,
2008.
Foucault, Michel, T he Government of Sel{ and Others, ev. Graham Burchell, New
York: Palgrave, 2010.
102 Foucault, The Birth ofBiopolitics, s. 319.
103 Foucault, The Birth of Biopolitics, s. 319.
81
Homo Economicus:
83
84 fason Read
85
86 fason Read
gibi eylemleri kstlamaz, daha ok, eylemlerin koullarna etki eder. Byle
likle, neoliberal ynetimsellik genel bir younlama yrngesini takip eder.
Bu yrnge temel bir eliki sonucunda oluur; iktidar daha az kstlayc,
daha az cismani olduka daha da youn hale gelir, eylemlerin ve olas eylem
lerin alann doygun hale getirir.10
Foucault neoliberalizm tartmasn, neoliberalizmin byk kuramsal
metinleri ve paradigmalaryla snrl tutar; sava sonras Almanyasnda ilk
kez formle ediliinden balayarak Chicago Okulundaki en kapsaml versi
yonuna kadar izini srer. Foucault'nun erken zmlemeleri genel olarak
uygulama belgelerinin zmlenmesi, panoptikon'un veya itiraf etme pra
tiinin tanmlanmasyla hatrlanr ama "neoliberalizm" zerine derslerin
de arlkl olarak byk kuramsal tartmalar takip eder. Bu bir bakma
ders formatnn getirdii bir snrlandrmadr veya en azndan bu mater
yalin hibir zaman bal bana bir almaya dnecek biimde geliti
rilmemi olmasnn bir yansmasdr. Foucault'nun metninin sadece yazl
ksmna deil, ruhuna da sadk kalan her zmleme bu metnin ekonomi,
devlet ve toplumun tmn ele alan bir teori olarak deil, bir pratik olarak
da varoluuna odaklanacaktr. Thomas Lemke'nin de ne srd zere, ne
oliberalizm halihazrda varolduunu ne srd bir toplumsal gereklii
yaratma giriimidir, rekabetin toplumsal ilikilerin temelini oluturduunu
savlarken bir yandan da bu ilikileri tevik eder. 11 Gnmzde, uzun sreli
i szlemelerinden geici ve yar zamanl igcne gei temayl, kuru
lular szlemelerden ve salk hizmetlerinin ve dier faydalarn pahal y
knden kurtaran etkili bir ekonomik strateji olmakla kalmaz, ayn zamanda
etkili bir zneletirme stratejisidir. ileri kendilerini, dayanma ve kolektif
rgtlenmeden fayda salayacak siyasi "ii"ler olarak deil de "tek kiilik
irketler" olarak grmeye tevik eder. iler, yeni bir bilgisayar yazlmn
renmek iin ders almaktan dilerini beyazlatmaya kadar her eylemi insan
sermayesine yatrm olarak gren bireylere dnrler. Eric Alliez ve Michel
Feher' in de yazd gibi: "irketlerin byk apta taeronlua bavurmas
iilerin bamszlk arzusunu ... sermayenin giderek artan uydu ihtiyac10 Jeffrey Nealon, Foucault'da younlama mantn yle aklamtr: Younlama, disip
linci iktidardan biyoiktidara gei srasnda grlebilir; disiplinci iktidar belirli mevki ve
kimlikler zerinden ilerken, biyoiktidar toplumun btnne yaylm, znellikleri ekap
saml hale gelmi olan cinsellik zerinden i grr. (Nealon, Foucault Beyond Foucault:
Power and its Intensification Since 1984, s. 46). Neoliberalizme dair de benzer eyler syle
nebilir.
11 Lemke, "Foucault, Governmentality, and Critique", s. 60.
87
88 fason Read
89
90 fason Read
Marx'n, iiyi emek gc (veya canl emek), makineyi veya fabrikay sabit
sermaye ve paray dolaan sermaye olarak adlandrd standart terminolo
jisinden sapmas olduka aklaycdr. Marx'n zar zor tasavvur edebilecei
bir gelecein, bizim imdimiz haline gelmi bir gelecein bir parasn aa
vurur: Toplumun sermaye dahilinde gerek anlamda kapsanmas. Bu kap
sama sadece Marx'n, belirgin biimde kapitalist bir retim biimi olarak
iaret ettii eyin biimleniini iermekle kalmaz, btn znel potansiyelin,
iletiim kurma, hissetme, yaratma, dnme kapasitesinin de sermayenin
iine yarayacak retken gler olarak onun bnyesine katlmasn da ie
rir. Sermaye artk basite, nesneleri dntrmeye yarayan fiziksel kapasite
olarak anlalan igcn smrmekle kalmaz, toplumsal ilikileri bir u
tan br uca kateden retme ve iletiim kurma kapasitelerini de altrr.
Gerek kapsamada sermayenin dnda kalan bir ey olmad, bir metaya
dntrlemeyecek tek bir iliki bile olmad sylenebilir ama u da var
ki, sermaye darsnn ta kendisidir, retim fabrikann ve iyerinin dnda,
eitli toplumsal ilikilerde gerekleir. Bu temel yer deitirme nedeniyle
znellik ncelikli hale gelir, znelliin kendisi retken olur, esas denetim al
tnda tutulmas gereken bu znelliktir.
Antonio Negri'ye gre kapitalist retim biiminin dnm olarak ger
ek kapsama ile kapitalizmin temsilinin dnm olarak neoliberalizm
arasnda dorudan bir iliki vardr. Neoliberalizmin ii ve kapitalist, yev
miyeler ve sermaye arasndaki temel blnmeyi neoliberal znelliin re
timiyle silmeye yaradn sylemek yetmez. Nihayetinde, bu kartlk, bu
antagonizma neoliberalizmden nce de, hem de yzyllardr vard. Neolibe
ralizm toplumun btnne yaylm olan igcnn glerini azaltmay he
defleyen bir sylem ve pratiktir - toplumsal varoluun btnyle emee veya
potansiyel emee dnt anda, kapitalistlerden, giriimcilerden oluan
bir toplum imgesi tesis eder. retim fabrikann kapal alanndan kp btn
toplumsal alana yaylmaya baladnda ve kltrel ve toplumsal varoluun
btn sahalarn evrelediinde, neoliberalizm toplumu bir piyasa olarak
tasvir eder ve bylece retimi topyekun ortadan kaldrr. 18
Bu, iktidarn bir biimi olarak neoliberalizm ve fabrikann kapal alan
ierisinde ileyen disiplinci iktidar arasndaki farka vurgu yapar. Disiplin
ci iktidar bedenleri retim aygtlarna hapsetme ve onlarla snrlandrma
yoluyla iliyorsa, neoliberal iktidar da bedenleri ve bireyleri zelletirme ve
18 Hardt ve Negri, The Labor of Dionysus: A Critique of the State Form, s. 226.
91
92
fason Read
93
94 fason Read
Kaynaka
Alliez, Eric ve Feher, Michel, The Luster ofCapital, ev. Alyson Waters. Zone 112, 1987.
Balibar, Etienne, Masses, Classes, Ideas: Studies on Politics and Philosophy Before and
After Marx, ev. James Swenson, New York: Routledge, 1994.
Rrown, Wendy, "Neoliberalism and the End of Liberal Democracy", Edgework: Criti
cal Essays on Knowledge and Politics, Princeton, NJ: Princeton University, 2005.
------------ "American Nightmare: Neoliberalism, Neoconservatism, and De
Democratization", Political Theory, 34/6 (2006).
Foucault, Michel, The History of Sexuality: Volume /: An Introduction, ev. Robert
Hurley, New York: Vintage, 1978.
------------ "The Subject and Power", Michel Foucault: Beyond Structuralism and
Hermeneutics, Hubert L. Dreyf us ve Paul Rabinow (ed.), Chicago, iL: University
of Chicago Press, 1982.
____________"Les mailles du pouvoir", Dits et Ecrits Tome iV: 1980-1988, Ed. D.
Defert ve F. Ewald, Paris: Editions Gallimard, 1994.
----------- "Truth and Juridical Forms", Power: Essential Works of Michel Fouca
ult, 1954-1984: Volume Three, ev. Robert Hurley vd. Ed. James D. Faubion, New
York: New Press, 2000.
------------ Society Must Be Defended: Lectures at theCollege de France, 1975-1976,
ev. David Macey, New York: Picador, 2003.
------------ The Birth of Biopolitics: Lectures at the College de France, 1978-1979,
ev. Graham Burchell, New York: Palgrave Macmillan, 2008.
Hardt, Michael ve Antonio Negri, The Labor of Dionysus: ACritique of the State Form,
Minneapolis, MN: University of Minnesota, 1994.
Harvey, David, A Brief History of Neoliberalism, Oxford: Oxford University Press,
2007.
Jameson, Fredric, Postmodernism; Or, theCultural Logic of LateCapitalism. Durham,
NC: Duke University Press, 1991.
Laval, Christian, L'homme economique: Essai sur les racines du neoliberalisme. Paris:
Gallimard, 2007.
Lazzarato, Maurizio, Les revolutions du capitalisme, Paris: Le Seuil, 2004.
Lemke, Thomas, "Foucault, Governmentality, and Critique", Rethinking Marxism, C.
14, s. 3 (2002).
Marx, Karl, Grundrisse: Foundations of theCritique of Political Economy, ev. Martin
Nicolaus, New York: Penguin, 1973.
Nealon, Jeffrey T., Foucault Beyond Foucault: Power and its Intensification Since
1984, Stanford, CA: Stanford University Press, 2008.
Negri, Antonio, The Politics of Subversion: A Manifesto far the Twenty-First Century,
ev. James Newell. Oxford: Polity Press, 1989.
95
Yeni Giriimciler:
Foucault ve Tketim Toplumu
TODD MAY
97
98
Todd May
99
100
Todd May
nlrler; sua elik etmesi muhtemel olan, fakat (en azndan sulunun bak
asyla) istenmeyen yan-etkilerdir. Dolaysyla ceza sisteminin yapmas ge
reken, azami caydrcla sahip olumsuz dsallklar tasarlamaktr.
Elbette caydrcln kendisinin de sistem iin bir maliyeti olacaktr.
Bunlar glge maliyetlerdir: Olas baka toplumsal amalardan sutan cay
drmaya yneltilen kaynaklar. Yani devletin oluturmas gereken, olumsuz
dsallklar yerletirerek caydrcl salamakla yneltilmi kaynaklar ne
deniyle kimi frsatlar karmak arasnda kurulabilecek en iyi dengedir. Bu
maliyetler, daha sonra, sua gre deien bir arz/talep erisine katlr: "Ya
sann tatbiki, su piyasasndaki, su arz ile olumsuz talebi kart konumlan
dran eylem aralarnn bir araya gelmesidir."7
Neoliberal su yaklamnn bu ksa tasviri bile disiplin alanndan ne
denli uzaklam olduumuzu ortaya koyar. Disiplin, her bir bireye, onun
davranlarn dzeltmek amacyla odaklanrken neoliberalizm, genel su
arzyla ilgilenmektedir. Disiplin, talim ve normalletirme araclyla ilev
grrken neoliberalizm, dl ve maliyet hesab zerinden ilev grr. Disip
lin, kendisine mdahale edebilecek esnek bir bedeni varsayarken neolibera
lizm, bir homo economicus'u varsayar. Disiplin, suu saf d etmeyi ama
larken neoliberalizm, "su arz erisi ve olumsuz talep arasnda bir denge"
salamay amalar. 8 Ksaca, disiplin ve normalletirmenin aksine neolibera
lizmin hedefledii, "fark sistemlerinin optimize edildii ... eylemlerin oyun
culardan ziyade oyunun kurallar tarafndan belirlendii ve son olarak da
bir mdahaleyi - bireyin iselliine dair tabi klmann (assujettissement) bir
tr olmayan, daha ziyade evresel bir mdahaleyi ieren bir toplumdur." 9
imdi, neoliberalizmin kim olduumuza nasl yansdna dnmeden
nce, bu analiz ile Foucault'nun kendi almalar arasndaki ilikiye ksa
ca deinmeme izin verin. ncelikle, unu belirtmekte yarar var ki Fouca
ult, 1979' da, neoliberal yaklamn ana akm sylemde marjinal kalmaya
devam ettiini vurgular. Neoliberalizm, disiplin ve normallemenin yerini
almaktan ziyade onunla rekabete giren bir ynetimsellik biimi olarak or
taya kmtr. Foucault, derslerini verdii srada henz etkisini gstermeye
balayan, dnyaya, insanlara, ynetime ve ekonomiye dair bir dncenin
ykseliini lp bimektedir. Bildiimiz gibi, kresellemenin ve elektronik
7 Age., s. 260.
8 Age., s. 261.
9 Age., s. 265.
1O1
102
Todd May
alana en yakn eyin bir alveri merkezi olmaya balad, giderek skc
laan bir kurumsal uymaclk manzarasnda; alveri ile ilikili frsat mali
yetlerinin nnde hibir ey duramaz. Nihayetinde, baka ne yaplabilir ki?
Bu noktada Foucault'nun tanmlad giriimci kiiliin kendi setiimiz
amalardan ziyade, salt yaammz srdrdmz aralara uygulanabilece
i ynnde bir itiraz doabilir. Dolaysyla bu kiilik, varlmzn derin bir et
meni olmayacaktr. Alveri rneine geri dnersek, bir yatrm olarak alve
ri yaptmz srada alveri yapmaktaki amacmz kim olduumuzu tanm
lar. Kim olduumuz, alglanan faydalar elde etmek adna giriimci bir modeli
kullanyor oluumuzdan ziyade; iyi grnmeyi, patronumuzu etkilemeyi ya da
akran grubumuzla uyum salamay isteyip istemediimizle alakaldr.
Bu kar kn iki ynden hatal olduu sylenebilir. ncelikle, aralar
ve amalar arasnda kesin bir izgi izilebileceini varsayar; bu varsaymda
aralar tarihe konu olan geici meseleler olarak kabul edilirlerken amalar
da gerekten kim olduumuza ilikin tarihd meseleler olarak grlrler.
Foucault'nun inceledii tarihlerden karlabilecek derslerden biri de bu ayr
mn mdafaa edilemez oluudur. Eer, bize kendimiz zerine belli bir biimde
-gerek disiplinci gerek cinsel gerek de giriimci bir tarzda- dnmek re
tiliyorsa, bu, byk (ya da daha kk) oranda kim olacamz belirler. Ba
udrillardc grn aksine, bizler hala tarihimiz tarafndan retilmekteyiz ve
hep de retileceiz. kinci nokta, ilkiyle balantl olarak, homo economicus
kavramnn asli ynlerinden biri de her eyin bir sermaye meselesi olarak g
rlmesidir: sz konusu eyler sadece aralar deil, ayn zamanda amalardr.
Sermaye, hem hakknda dndmz eylerin hem de ierisinden dnd
mz eylerin banda gelir. Pierre Bourdieu'nn toplumsal sermaye tart
malarn anmsamak suretiyle bu konuda daha net bir gr elde edebiliriz.
Btn bu sylenenlerin, imdi kim olduumuza ilikin nasl bir anlam
tayaca sorusuyla bitirmek istiyorum - burada yaklamm nerilerden
ibaret olacaktr. Bunu aamada gerekletireceim. lk aamada, Frano
is Ewald tarafndan yazlm, Foucault'nun Naissance derslerinde ele ald
meselelere deinen bir metne bavuracam. Ewald, bu metinde, "sigorta im
gelemi" diye bir terimden sz eder ve onu yle tanmlar: "Verili bir toplum
sal balamda, sigorta teknolojisi iin karl, kullanl ve gerekli ilevler olu
turma yollar."12 Her ne kadar Ewald' ilgilendiren asl nokta, bu imgelemin,
sigorta kurumlar ve anlay balamnda nasl deerlendirilebilecei olsa
12 Ewald, "Insurance and Risk", s. 198.
103
104
Todd May
da, bana kalrsa bu, ayn zamanda, bize kendimiz hakknda nasl dnd
mze dair bir model de salayabilir. Ewald'n vurgulad zere, "Kant
tarafndan benimsenmesi muhtemel bir anlayla, riskin kategorisi, anlan
(understanding) kategorisidir; alg veya sezgi yoluyla elde edilemez. Sigorta,
riske dair bir teknoloji olarak en bata bir rasyonellik plandr; baz gereklik
unsurlarnn paralanma, tekrardan dzenlenme ve tertip edilme biimle
ridir ... sigorta sayesinde kumar, dnyaya dair bir simge haline dnr."13
Nasl ki disiplinci teknolojinin ykseliiyle birlikte dnya ve birbirimiz
hakknda normallik balamnda dnmeye baladysak; b enzer bir ekilde
sigorta teknolojisinin -risk, olaslk, kar, imkan ve yatrm barndran bu
teknolojinin-ykseliiyle beraber de dnya ve birbirimiz hakknda giriim
ci bir balamda dnmeye baladk. Bylece insan riskin dnyasyla kar
karya gelip sahip olduu kaynaklara, karsna kan frsatlara, olaslkla
ra ve bu olaslklara bal frsat maliyetlerine deer bier; insan bir zar atar,
bu da demektir ki bir yatrm yapar.
Eer yatrm kt sonulanrsa, elbette, insan sadece kendini sulayabilir.
En nihayetinde -baka ekillerden ziyade- bu ekilde bir yatrma girimek
kiinin kendi karardr; dolaysyla ne teselli iin snlacak bir yer ne de
hatanzn sorumluluun ykleyebileceiniz bir alan vardr. Bu ikinci aa
madr. Giriimci aygt bir tr bireysellemeye yol aar; bu, kiinin kendi he
saplarnda ve yatrmlarnda yalnz kalaca bir bireysellemedir. imdi kim
olduumuza ilikin tketici grler, bireysellii, kkleri alveri merkezi
kltr ve marka bamll gibi olgularda yatan bir toplumsal ayrma du
rumu olarak alglar. Bu grn deerli bir yan olduu kesin, fakat nemli
bir etmenin de atlandn dnyorum: Her birimizin ne kadar yalnz his
settii. Tketicilikte de yalnz hissedebilecek oluumuz muhtemeldir; marka
bamllnn kayda deer, kiileraras bir ba yaratt sylenemez. Fakat
baka bir yalnzlk daha var; sadece rnlerimizle deil, yaamlarmzla da
yalnz hissetmemizi salayan trden bir yalnzlk. Giriimci model, daha
rahatsz edici olan bu yalnzl denetim altna almaya balar. Maddi refa
hmzn hepimize bal olduu ve her birimizin bireysel olarak, gerekirse
risk alarak bu refah korumas gerektii fikri bizi dnyann belirsizliklerine
kar derin bir krlganlk hissiyle ba baa brakr.
Bana kalrsa bu derin krlganlk, mevcut ynetimin "mlkiyet toplumu"
ifadesine odaklanmasnn altnda yatan nedendir. Sonucumun nc aa13 Agy., s. 199.
Kaynaka
105
Szleme Teorileri*
KAAN ATALAY - MER ALBAYRAK
Szleme Teorileri
1 07
Szleme Teorileri
109
] ]O
nsan Doas
Bu tablo yeterince korkun bir manzara ortaya karyor zaten ama bir de
btn toplumsal szleme teorilerinde yle ya da byle bir ekilde karmza
kan, evrensel geerlilie sahip bir insan doas anlay da resme dahil ol
duunda mesele iyice iinden klmaz hale geliyor. Bu insan doas anlay
aslnda szlemeciliin zorunlu, mantksal bir unsuru deil. Yani insan do
asna dair herhangi bir spesifik taahht iermeyen bir szlemecilik anlay
en azndan teorik olarak tesis edilebilir gibi grnyor. Ama byle bir eye
kalktnzda doa durumuna, bunu izleyen szleme srecine ve bunun ar
dndan ortaya kan toplum durumuna dair ierii tesis etmekte muhtemelen
ok fazla zorlanrsnz. nk insanlarn birbirinden tamamen kopuk halde
yaad bir srecin neden szlemeye ve onun sonrasnda ortaya kacak bir
toplumsalla ve siyasilemeye yol aacan aklamak imkansz hale geli
yor. Bunu ancak insan doasyla ve insan gdleriyle, insanlarn doalarn
dan kaynaklanan eilim ve motivasyonlar gibi eylerle ilikilendirdiinizde o
ak salayabiliyorsunuz. Doa durumundan szleme ve toplum durumuna
doru giden sreci ancak o ekilde temellendiriyor ve izah edebiliyorsunuz.
Hobbes'un insan doas anlay temelde karakteristie indirgenebilir.
Bunlardan ilkini "rekabet" olarak tanmlyor Hobbes ve bu kavram, insan
larn birtakm kaynaklar srekli arzulad ve bu kaynaklar ele geirmek
iin birbiriyle srekli yart ve gerekirse bunun iin karsndakini orta
dan kaldrmaya eilimli ve muktedir olduuna iaret ediyor. Dolaysyla bu
karakteristik itibaryla insan srekli arzu tatmini peinde koturan, nihai
bir iyiden yoksun olduu iin o an neyi istiyorsa onun peine den ve bunu
elde edebilmek iin de her eyi yapmaya hazr bir yaratk olarak resmediliyor.
kinci zellik ise an ve eref. Bakasnn gznde, yani o kaynaklara
ulamak iin rekabet halinde olduu ve gerekirse ldrmeye niyetli olduu
kiilerin gznde bir kymete sahip olmak ister insan, diyor Hobbes. n
c zellik de gvensizlik. Rekabet halinde, dolaysyla ldrmeye hazr ol
duu ama her eye ramen kendisine kymet vermesini istedii kiinin her
an kendisine saldrabilecei endie ve korkusuyla yaayan insan, kendisine
saldrlmadan nce, ilk kendisinin saldrmasnn daha rasyonel, daha ma
kul olduunu dnr. imdi byle bir insan doas tanmladnzda "doa
durumu"nun neden sava durumuna dneceini anlamak ok kolay. Yani
srekli haset eden, alaklk kompleksine boulmu ve her an kendisine sal
drlaca paranoyas ierisinde yaayan bir yaratk olarak karmza kCogito, say: 70-71, 2012
Szleme Teorileri
Bu evrensel insan doas anlay, yani her insanda tek tek verili ve ayn ni
teliklerle donatlm halde bulunan bir cevherin, bir zn varl, szleme
teorilerinin hemen hemen tamamnda mevcut olan bir unsur. stelik teo
rinin yapsnn gerektirdii temel unsurlardan biri de deil. Ama teorinin
dinamiini tesis edebilmeniz iin yani teorinin o sreler arasndaki akn
imal edebilmeniz iin insan davranlarnn temeline dair bir izah vermeniz
gerekiyor. Ve bu da evrensel bir insan doas betimlenerek yaplyor. Oysa
byle bir evrensel insan doas tahayyl edebilmek iin nemli ve kritik baz
varsaymlarda bulunmanz lazm.
Mesela Eski Yunanllarda evrenselletirilebilecek, hele hele az nce an
lattmz gibi verili, zgl ve tanmlanm birtakm niteliklerden mteek
kil bir insan doas yoktur. nsan doasn Eski Yunanllar kapasitelerden
mteekkil bir yap olarak ele alr. Yani eilimlerin, belirli bir i yapma yat
knlnn insanda potansiyel halde bulunduunu dnrler. Bu kapasite
lerin kuvveden fiile karlmas iin aba sarf etmeniz, yaratc bir faaliyette
bulunmanz gerekir. Kendiniz zerinde, dnya zerinde, nesneler zerinde,
dier insanlar zerinde, dier insanlarla olan ilikileriniz zerinde yrtCogito, say: 70-71, 2012
111
len, yrtlmesi gereken bir faaliyettir bu: bir yanyla teoriktir, renme,
anlama, kavrama abasn ierir; ama ayn zamanda da pratiktir nk so
mut bir i yapmanz gerektirir. Bu aba neticesinde kapasitenin kuvveden
fiile km hali yetenektir. Yani belirli bir ii yapabilme yetkinlii ve fiili
dir. Mmkn hale gelen ii olabilecek en mkemmel ekilde yapmak iin
uratnz zaman da Eski Yunanllarn etik dedii ey ortaya kyor. O
iin doasn anlamak, o iin en iyi ekilde nasl yaplabileceini kavramak,
bunu gerekletirecek ekilde nefsini, kendini, dnyay dntrmek. .. B
tn bunlar bizi, bugn erdem diye tercme edilen ama Eski Yunanllarn
Szleme Teorileri
11 3
114
Szleme Teorileri
Locke ve Rousseau
Locke' da Hobbes'a kyasla ok daha liberal bir tablo ortaya kar ama
Locke'un btn bu sylediklerini sylemesini mmkn klan zeminin, gerek
elendirmenin ne olduuna baktnzda "Tanr insanlar byle yaratmtr"
dnda ok da geerli bir sebep verilemediini gryorsunuz. nsanlar za
ten birbirini sevmeye, gzetmeye meyillidir, toplumsallamaya meyillidir, bir
arada yaamaya, birbirlerinin zgrlklerini korumaya ve artrmaya eilim
lidir, diyor Locke. Ama bu da Hobbes'un sava hali olarak anlatt o keyfi
manzaradan ok farkl bir keyfiyet deil. "Tanr bizi byle yaratt iin byle
mutlu, huzurlu, barl bir ekilde bir arada yayoruz," demenin de, "bu
insanlar her an her trl ktl yapabilir, bunlar birbirinin kurdudur," de
menin de ne tarihsel, ne mantksal, ne de sosyolojik olarak temellendirilmesi
mmkn deil. Ayn rasgelelik ve keyfiyettir bunu syleten. Dolaysyla sz
lemecilik bizim bugn ona yklediimiz ou ilevi de aslnda yerine getire
miyor. Getirmesi de mmkn deil. nk insan haklar ya da doal haklar
gibi bir "lks"n, byle bir imkann temellendirilmesi iin tesis edilmi bir
teori deil. Doa durumundan szleme vastasyla toplum durumuna geil
diinde ve toplumsallama ve hkmranlk ortaya ktnda, szlemecilik
asndan teorik ve pratik adan geerli yegane ve asli kayg, yle ya da byle,
daima szlemenin, dolaysyla toplumun ve hkmranln muhafazasdr.
Rousseau'ya baktmzda mesela, Rousseau tamamen parlamentariz
min, parlamenter bir demokratik srecin veya en azndan hkmranln
demokratizasyonunun savunusunu yapmaya alr. Hatta Rousseau'nun
parlamentarizmi katlmc bir demokrasiyi iaret eder. Kararlarn oybirliiy
le alnmasn talep eder Rousseau. Yekpare bir ortak irade tarafndan tem
sil edilecek insan biraradalnm ortak hkmranlndan dem vurur. Ama
orada da yle bir sorun kyor: Rousseau diyor ki, ortak iradenin paras
olmak, onun karar alma srelerine itirak etmek, bu yolla iinde erimek,
yok olmak ve o ortak iradenin kararlarna riayet etmek, her bir insann tek
tek kendi bana yasa koymas ve ona uymas, dolaysyla kendinden baka
kimseye tabi olmamas, yani zgrlemesidir. Siz ise, diyelim, ortak iradenin
tesisi srecinde belirli bir karara itiraz ediyorsunuz. 100 kiiden 99'unun
zerinde uzlat bir konuda farkl dnyorsunuz. Sizin ikna edilmeniz,
yani ortak iradeyi, ounluun kararn benimsemeye zorlanmanz para
doksal bir ekilde sizin zgrlemeniz anlamna geliyor.
zellikle zgrlk meselesini szlemecilik asndan ele aldnzda
Cogito, say: 70-71, 2012
115
Szleme Teorileri
117
118
getirecek. Nasl getirecek? Arzu tabii dnyayla iliki kurma biimi, en temel
biyolojik adan baktnzda varln srdrmek iin beslenmek zorunda.
Fakat bu ihtiya ve beslenme zerinden kurulan iliki ok srdrlebilir
bir iliki deil. Yemei yiyorsunuz bitiyor zaten. Yani karnnz doyduun
da, ihtiyacnz karlandnda ihtiya bitti. Ama acktnzda diyelim ayn
eyi tekrar tekrar yaamak zorundasnz. Bu ok byle nasl diyelim insana
yakr bir tatmin vermiyor bir deyile. Bunun ikinci aamada cinsellikte
yaandn sylyor Hegel. Fakat burada neyse karnzdaki nesneyi yok et
miyorsunuz yemekte olduu gibi. Daha bir insan bir iliki kurduunuz sy
lenebilir ama burada da yine tam anlamyla bir tannmay, kendini tekinde
bilmeyi mutlak ekilde salayamyor, nk yine biyolojik boyuttan kam
yor. nc aama ise tam anlamyla bir tannmay iermesiyle arzunun ta
nnmasn salyor. Yani kendi arzusunu kiinin karsndakinin arzusu ola
rak kabul ettirebilmesi. Ben kendi arzumu karmdakine kabul ettirdiim
takdirde yani benim dediim olduu takdirde o beni tanm oluyor. Fakat
burada yle bir problem var. Bu tannma eitler aras bir tannma olmuyor.
nk ben karmdakini zorladm, yani bu bir mcadelenin sonucunda ger
ekleti. Bu mcadele de lmne bir mcadele. Dolaysyla hem arzunuz
var, hem arzunuzun dolaymyla bir tannma arzunuz var ve bunlar gerek
letirmek, kendinizi arzu olarak kar tarafa tantmak iin lm gze alan
bir mcadeleye giriyorsunuz. Orada ite "canm tatl ben pes edeyim" diyen
hizmetkar olarak devam ediyor, teki de lm gze ald iin efendi olarak
kendi arzusunu yasa olarak kabul ettiriyor. Bir bilin durumu bu yalnzca;
yani toplumsal, ekonomik boyut iermiyor. Her ne kadar Hegel bunlar ok
ekonomik terimlerle anlatsa da. nk hizmetkar artk alarak, emek ve
rerek, bir eyler reterek, efendinin doymasn, tatmin olmasn salamaya
alyor. Ama o detaylara girmeden bunun bir bilin durumu olduunun
altn izelim. Fakat u haliyle aslnda, herkesin herkesin kurdu olduu bir
doa durumu tablosuna ok benzediini de sylememiz lazm.
Bir ey daha: Bu kez Tinin Fenomenolojisi'nde deil ama Felsefi Bilimler
Ansiklopedisi'nin nc cildinde, 1817 basksnda 356. paragraf, 1827 bas
ksnda da 433. paragrafta, yle ilgin bir cmle geiyor. "Tannma mcade
lesi ve bir efendiye itaat, insan birlikteliinin ve devletlerin balangcnn or
taya kt fenomendir." imdi Hegel'in zamannda daha 1803'te toplumsal
szleme teorilerini yerden yere vurduu metnini hatrlayp da bu cmleyi
okuyunca insann kafas karabilir. Kald ki bir dnm de geirmi deil
Cogito, say: 70-71, 2012
Szleme Teorileri
119
ar bir elikidir. kincisi, ampirik olarak byle bir veri elinizde var m?
Byle bir doa durumunu nerede grdnz, gzlemlediniz? Byle bir bulgu
yok elbette. Peki ne yapacaksnz byle bir veri olmad durumda? Elbette
soyutlama yapacaksnz. Yaptnz ey bu. Aslnda iinde yaadnz top
lumu alp szleme sonrasnda yklendiini farz ettiiniz zellikleri alyor
sunuz, soyutluyorsunuz ve geriye kalan eye de, "ite bu doa durumundaki
insan ve bunun da bir doas var," diyorsunuz. Yani temel, apriori bir eyi
aklamaya alrken yararlandnz ey a posteriori olan, yani sonradan
olmu olan. Burada da ak bir eliki var. Kant SafAkln Eletirisi'nin bala
rnda Tanr kavramnn, insann zelliklerinin alnp sonsuzlatrlmasyla
elde edildiini sylyordu. nsann gc snrldr, Tanr'nnki snrszdr,
gibi. Burada yaptnz ey de byle bir soyutlamadan baka bir ey deil.
Kimi zelliklere diyorsunuz ki, insann doas bunlar. Bunlar nereden bili
yorsunuz? Bunlar zorunlu, unlar deil, dediinizde zorunlu olanla zorunlu
olmayan, temel olanla temel olmayan veya apriori olanla a posteriori olan
neye gre belirleyeceksiniz? Size bunu yaptracak bir norm var m elinizde?
Ampirist olduunuz iin mmkn deil. nk zaten bunlar reddediyorsu
nuz. Byle bir akn bir kural ya da bir kriter koymanz mmkn deil. Siz
bunlar tamamen keyfi bir biimde yapyorsunuz, dolaysyla bir zorunluluk
da tamyor, bunun meali de, bu teorilerin zaten kendi kriterlerini ortaya
koymaktan acizdir olduklardr.
nc olarak ve aslnda en nemli eletiri ve buradan da Hegel'in ele
tirisinin pozitif tarafna yani kendi dncesine gre bu iin nasl olmas
gerektiine geebiliriz. En byk mesele u: Toplumsal szleme kuramla
rn eer kabul edecek olursak, insann toplumsall, btn kurumlar, top
lumsal szleme kuramlar asndan insann zne ait olmayan, insana ta
mamen yabanc, sonradan konulmu, insann hibir ekilde doasna temas
etmeyen, nfuz etmeyen arzi eyler olarak karmza kyor. Toplumsallk
insann doasnda olmayan bir ey haline geliyor. Peki, niye toplum olarak
yayoruz? Yapay bir biimde, ldrlme korkusu nedeniyle. imdi bu, top
lumsall aklamak iin ne kadar yeterli bir argman? Dahas, ldrlme
korkusu gibi, kendinde hibir ierik tamayan, btnyle negatif bir moti
fi temel aldnzda, toplumsal yaamn sonsuz eitliliini, ieriini nasl
aklayacaksnz? Hayatta kalabilmek iin kurduunuz bir yap ancak sizin
hayatta kalmanz salar, daha teye geemez. Yani, daha somut olarak ko
nuacak olursak, sanatn, dinin, felsefenin ortaya kn nasl aklayacakCogito, say: 70-71, 2012
Szleme Teorileri
121
122
Szleme Teorileri
veya ona kart deil, onunla bir btn olduu ortaya km olacak. Dola
ysyla burada zgrlk de, aslnda bir btne kar, bir yapya kar deil,
toplulua kar bireyin zgrl deil, tam tersine onunla birlikte, onun o
Etik Yaam'nn iinde hareket etmesiyle olabilir ancak.
Tin kavramn biraz daha aacak olursak, bu tin dediimiz varlk evren
sel bir ey deil en bata. rnein Kant'n ahlak evrensel bir ekilde temel
lendirmeye almasnn tam tersi bir yerde bu tin. Her ulusun, her toplu
luun kendi tini var. O tin de her toplumun kendi tarihsellii dolaymnda
ortaya km, olumu bir ey. Dolaysyla bir toplumda doru olarak gr
nen bir ey baka bir toplumda yanl ve hatta su olarak grlebilir. Bunlar
bir tutarszlk veya iinden klamayacak bir sorun deil, tam tersine her
bir ulusun, her bir tinin kendi canllnn, kendi kurduu dnya iindeki
somut varlnn ifadesidir. Geerken bunun siyasi adan bir olumlu, bir de
olumsuz sonucuna deinelim: Bu kavrayla, Bat Avrupa' da tarihin belli bir
dneminde icat edilmi, soyut ve evrensel bir akl kurgusu temeliyle dnya
nn geri kalann asimile eden anlayn n kapanrken, te yandan, ayn
yaklam, gnmzde "kltrel rlativizm" ad verilen kimi sorunlaraysa
pek zm sunamyor.
Konuya dnecek olursak, bu Etik Yaam topluma katlacak her canlya,
her bireye eitim yoluyla verilir. Dolaysyla, birtakm doal haklarn oldu
unun varsaylmas, onlarn korunmas, bireyin topluma veya toplumun
bireye kar konumu gibi eyler Hegel' in gznde, o btn grmemekten
ve kartlklar mutlaklatrmaktan kaynaklanyor. Oysa Hegel'in gznde
zaten hepimiz bir tinin iine douyoruz. Hepimiz bir toplumsalln iine
douyoruz. O toplumsallk bize veriliyor. "Adam" oluyoruz bylece. Sonra
evden kp asl toplumsal hayata giriyoruz. Bunlarn hepsini tinin bize sa
lad bir alanda yapyoruz. Hem tin bize veriliyor, bizi biz yapyor, hem de
biz daha sonra bu toplumun aktif yeleri olduumuzda o tini yeniden re
tiyoruz. Dolaysyla bu tamamen insann rettii bir ey de deil. Tpk dil
gibi. Dil mi insan retti, insan m dili retti? Tin iin de benzer bir ey
sylenebilir, yani hem insan insan yapan ey hem de o insanlar zerinden
kendini yeniden reten bir ey. Dolaysyla zetleyecek olursak byle paral,
ampirik de olsa formalist de olsa, btne bakmayan, o btnden bir tara
f soyutlamaya dayal herhangi bir aba, -ki bunun mutlaka toplumsallk
olmas da gerekmiyor, aklamaya alt konu baka herhangi bir ey de
olabilir- Hegel'in gznde zaten elikileri aklayamayaca bir yere gelmeCogito, say: 70-71, 2012
123
Szleme Teorileri
125
126
Szleme Teorileri
127
Szleme Teorileri
129
Biyoiktidar ve Szleme
Foucault'nun szlemecilie dair eletirilerinin fiili boyutunu aklama
ya alrken biyoiktidar kavramnn ayrntlarna girmeyeceim; nk o
bambaka bir konumann konusu. Akas birazdan anlatacam mesele
yi Foucault da bu kadar detayl bir ekilde tartmyor. Balantlar sizin
kurmanz gerekiyor, dolaysyla szlemeciliin biyoiktidarla balantsn
Foucault' dan zaman zaman biraz uzaklaarak, bir miktar kendi kafamdaki
sorunlarla birletirerek anlatmaya alacam...
Cogito, say: 70-71, 2012
Szleme Teorileri
131
ruz. Peki devlet nereye kadar mdahale edebilir aileye? En sonunda i aile
hizmetleri gibi kurumlar oluturulmasna kadar gidiyor. Bu noktada ailenin
orijini itibaryla doal olduu varsaylan ama mahiyet ve ileyii itibaryla
fiilen politiklemi bir kuruma dntn gryoruz.
Bu ayrma iini szlemecilik doal olann siyaset tarafndan tanmlan
mas, belirlenmesi ve bu yolla doal olanla siyasi olann birbirinden ayr tu
tulmas esas zerine ina ediyor. Ama tarihsel sre, toplumsal sreler plan
land gibi ilemiyor. nsann biyolojik varoluunun toplumsal varoluundan
tamamen koparlp ayrlmas, ikisinin farkl dzlemlerde yaanmas gibi bir
imkan yok. Byle bir imkan hayata geirmeye, byle bir imkann varln
dayatmaya altnzda elikiler iinde buluyorsunuz kendinizi. Ya mesele
mantksal olarak kavranamaz hale geliyor ya da btn toplumsal hayat ve
sreleri gvenlik esas ve kaygsna gre biimlendirilmi bir mhendislik
projesine dntryorsunuz. Bartl anaokulu retmeni okula giderken
ne zaman, nereye kadar rtnr, ban ne zaman amak zorundadr gibi
tartmalar iinde buluyorsunuz kendinizi. Kamusal alan neresi, zel alan
neresi, haklarn hangisi, ne kadar doal, hangisi ve ne kadar siyasi? Artk
burada her ey birbirine girmi durumda. Bu sorular sormak, bu sorular
tartmak, bu sorular yantlanabilir olduu varsaymyla kiisel ve kamusal
gndemimize dahil etmek bile ne kadar delirdiimizin gstergesi. Bu aslnda
bir cinnet halidir. Ama bizim dnce ve davranlarmzda tecesss etse de
sadece bizden kaynaklanan bir cinnet hali deil bu. Bizdeki, daha ziyade, bu
bak mmkn klan teorik temelin doasndaki cinnetin tezahr, yeniden
retilmesi. yle anlataym, biraz daha net greceksiniz ne demek istediimi.
Szlemecilikte siyasetin tanmlad bir doallk olduunu ve bu doal
lkla siyasetin tamamen ayr tutulmas gerektiini ileri srdk. Ama bunla
rn arasnda ilikiler oluyor. Kanlmaz olarak bunlar kar karya geliyor.
Arabuluculuu kim yapacak, bunlarn arasndaki ilikilere kim araclk ve
nezaret edecek? Yine hkmrana, devlete brakacaz bu ii; ok nce brak
tk zaten. Dolaysyla devlet yasa yaparak bu ara blgeyi de ynetmeye bala
d. Dolaysyla yasa, siyaset sadece doal olan tanmlamakla kalmad, doal
olanla politik olan arasndaki "no man's land"i ele geirerek bunlar arasn
daki ilikinin nasl yrtleceini de belirlemeye balad. Hatta bu iin do
rudan aktr haline geldi. Bu sre, yani doalla siyaset arasnda sregiden
ve ou zaman toplumsal yapnn klcal dzeylerinde yaanan ilikiler, kar
lamalar, ihtilaflar giriftletike yeniden tanmlamalar kanlmaz hale
Cogito, say: 70-71, 2012
Szleme Teorileri
133
Szleme Teorileri
135
Szleme Teorileri
13 7
Tanr'nn insanlar byle yarattndan yola kan bir insan haklar teorisi
ina etmeniz gerekecek. Kant'ta ise deyeceiniz bedel daha da byk ola
cak, nk Hegel'in ifadesiyle insann etik btnln imkansz klan bir
emay esas almak zorunda kalacaksnz.
Soru: Bu kelle kesme meselesini ben anlamadm.
K. A.: Efendinin kellesi dmeden, efendiyi mmknlk koullaryla bir
likte ortadan kaldrmadan bu i olmaz demeye getiriyor Foucault. Benim bu
gndermeyi yapmamn nedeni ise sorunun efendiyi slah etmek, dntr
mek olmadn dnmem. Mesele onun yerine bunu efendi yapmak, yeni
efendilik biimleri icat etmek deil, efendinin kendisini onu mmkn klan
koullarla birlikte ortadan kaldrmak, efendisizlii tahayyl, tasavvuru ve
tatbiki mmkn bir fiil klmak.
Teekkrler, iyi akamlar. Hepinize ok teekkr ediyoruz.
iaret eder: "Doru yolda ilerlediimize phe yok ama belki de yeterince
hzl ilerlemiyoruz."3
Foucault ile Arendt'in bu gre kar tavrna gre, modernlik z iti
bariyle ne pozitif ne de ykcdr; bilakis, hayli ykc bir potansiyel ikindir
ona. Bu ykc potansiyel iki ekilde tezahr eder. lk olarak, bilimsel ve tek
nolojik bulular, rasyonellik ve verimlilik gibi muteber modern normlar ve
deerlerce retilen zararl etkilerde grnr.4 kinci olarak, ykc potansi
yel, modernliin kendisinin medenileme sreci gr iinde kapsanr. Bu
gr, modernlii srf insanln ilerleyii ile ayn kefeye koymak suretiyle,
grnte pozitif olan modern gelimeler ve deerlerden kaynaklanan zarar
hasr alt eder ve bylece, ilerlemenin, modern toplumlara damgasn vuran
ykmla olan balantsn inkar eder. Dahas, medenileme gr, bu tr
rtbas etme ve yadsma giriimleriyle, sz konusu balanty aa karabi
lecek ve bylelikle modern toplumlarn karmaklklarnn mzakere edil
mesini, zarara kar araclk ilevi grp zgrl tevik edecek ekillerde
kolaylatracak eletirel analize ket vurur.
Bu makalede, gerek Foucault'nun gerekse de Arendt'in zerine eildii
zgl bir zarara, yani rkla odaklanlyor. Her ne kadar bu iki dnr
"zarar" neyin meydana getirdii konusunda birbirlerinden ayrlsalar da, en
genel dzeyde ikisi de bunu, zgrlk pratiinin olaslk koullarn ihlal
eden pratikler -hem dnce hem de varolu halleri- erevesinde tasavvur
eder. in ayrntlar hususunda yine birbirlerinden ayrlsalar da, zgrlk
pratii hem Arendt'in hem de Foucault'nun gznde insann kendi gerek
liine bir ekilde hakim olma yetisini gerektirir; bu yeti sayesinde baskn
koullarn zorunsuz olduunun farkna varlr, bu koullarn eletirel bir
analiziyle zararl pratiklerin tespit edilmesi kolaylar ve alternatif dnme
ve eyleme yollar gelitirilip tevik edilebilir.
Zarar ve zgrle ilikin bu kavramlatrmalar gz nnde bulundu
rulduunda, rklk, toplum iindeki gruplar aa ve deersiz imledii ve
bu suretle onlarn zgrlklerini en azndan ihlal ettii ve hatta yadsd
lde, zararl olarak grlebilir. Toplumsal, siyasi ve ekonomik hareketli
liklerinin kstl olmas anlamnda, bu tr gruplar iin geerli olan baskn
koullar byk lde zorunlu koullardr. Baskn koullar yle kolayca de3 Age., s. 13.
4 Bu muteber modern normlar ve deerler Bauman'n Modernity and the Holocaust (age.)
kitabnda saptanr.
141
143
rda tasvir edildii zere, devletin nfusu biyolojik olarak "uygun olanlar/
ie yarayanlar" ile "uygun olmayanlar/ie yaramazlar" eklinde ikiye blen
dzenleyici tekniklere bavurmasyla salanr. Uygun olma/ie yarama ya da
uygun olmama/ie yaramamann biyolojiye bal olmas ve dolaysyla hem
ikin hem kaltmsal bir ekilde aktarlabilir bir ey olarak grlmesi hem
bireylerin hem de nfuslarn evrelenmesini ve yok edilmesini merulatrr:
Biyolojik adan uygun olan/ie yarayan gruplar koruma altna alnr, n
k onlarn yaayabilirlii genel toplumsal sal tevik etmektedir; uygun
olmayanlar/ie yaramayanlar ise ya dorudan (ldrlerek) ya da "dolayl
bir ekilde" ( birini "lme maruz brakma, baz insanlar iin lm riskini
artrma ya da aka, siyasi lm, defetme, reddetme vb. edimler yoluyla) yok
edilir. 16 Biyoiktidar koullarnda, dolayl yoldan ldrme de dolaysz yoldan
ldrme de hayatn muhafaza edilip toplumun korunmasn salayan bir
mekanizma ilevi grr.
Foucault'nun 1976' da tasavvur ettii haliyle, toplumsal bedenin modern
bir balamda devletin ldrmesini merulatracak ekilde temel bir bln
meye uramas rklk sayesinde salanr. yle bir iddiada bulunur Fou
cault: "[Irklk] iktidarn denetimi altnda olan hayat alannda bir krlma
[yaratr]: nelerin yaamas gerektii ile nelerin lmesi gerektii arasndaki
krlma." 17 Bu tr bir krlma iki ekilde salanr. lk olarak, " biyoloji ala
n" "paralanr": Nfus rklara blnr ve rksal bir hiyerari kurulur. 18 Ir
kn modern kavramlatrlmas biyolojiktir: "Irk" burada, nfusun, ortak
bir dizi kalc, biyolojik ve kaltmsal yolla aktarlabilen nitelikler paylaan
bir katman olarak tanmlanr. Byle tanmlandnda, rk fikri ve nfusun
rklara blnmesi rk bir mahiyette olmak zorunda deildir.19 Gelgelelim,
rkn biyoloji erevesinde tasavvur edildii ve iktidarn nfusu hayat tevik
edip en iyi hale getirecek ekilde ynetmeyi amalayan bir devlet mekaniz
mas olarak iledii noktada, toplumsal bedenin rklara blnmesi iktidarn
gznde bir kayg nesnesine dnr. Irksal farkllklar, genel toplumsal sa
l en yksek dzeye karmak amacyla devlet tarafndan deerlendirmeye
tabi tutulur (tetkik edilir, llr, takip edilir ve dzenlenir) ve bu tr mda
haleler yoluyla "stn" rklar ile "aa rklar" ve rksal normlar tesis edilir.
16 Foucault, Society Must Be Defended, s. 256.
17 Age., s. 254.
18 Age., s. 255.
19 Robert Bernasconi bu iddiay u makalesinde dile getirir: "Who Invented the Concept of
Race? Kant's Role in the Enlightenment Construction of Race", s. 21.
145
kar deil, bir halka ynelen biyolojik tehditlere kar yaplr ki bu tehditler
dman rkta tezahr ediyordur. 24 Dahas, bu tehditle iki dzeyde mcadele
edilir: lk olarak, dman yok etme yoluyla ve ikinci olarak, kiinin kendi
rkn canlandrmas yoluyla: "Saymz daha da azaldka, ait olduumuz rk
hi olmad kadar saf hale gelecektir."25 Foucault'ya gre, biyolojik dzeyde
tezahr eden ve dolaysyla bu dzeyde mcadele edilmesi gereken bir tehdit
fikri mantksal sonucunu atom silahlarnda bulur: "Tm bir nfuzu lme
maruz tutabilme gc... bir nfusun biyolojik mevcudiyetini... gvenceye
alma gcnn alt yzdr."26
Foucault'nun, gerek Hapishanenin Douu: Disiplin ve Cezalandrma' da
gerekse de 1975 ila 1976 yllar arasnda College de France' da verdii Ab
normal balkl derste, modern dnemde sulularn nfusun biyolojik a
dan uygun olmayan/ie yaramayan bir unsuru olarak kurulduu gz nnde
bulundurulduunda, 27 idam yoluyla yok edilmeleri toplumu onlarn sulu
doasndan, bu doadan kaynaklanan fiillerden ve yaamalarna msaade
edildii takdirde dnyaya getirebilecekleri (ve ister istemez sulu doacak)
ocuklardan korumak iin zorunlu bir ey olarak grlr. Biyoiktidar koul
larnda daima "idam cezas bizatihi suun canavarlndan ziyade sulunun
canavarlna atfta bulunmadan srdrlemezdi."28 "Biyosulu" fikri orta
ya kt anda, canavarlk "rksal terimlerle kavramlatrlr" hale gelir.29
Yaplan birok incelemeyle gnmzn ABD'sindeki lm cezas srecinde
rk ile sululuk arasnda var olan ba izah edilmitir. 30
Devlet onayl jeni programlar rkln biyoiktidar koullarnda devle
tin dolayl yoldan ldrmesini nasl merulatrdnn bir rneidir. 31 je
ni modern, biyolojik rk mefhumunda temellenir ve bizatihi bu mefhumu
destekler. jeniyle amalanan eyin "bir rkn yaradltan gelen nitelikle24 Foucault, Society Must Be Defended, s. 257.
25 Agy.
26 Agy.
27 Cesare Lombroso'nun eseri bu konu hakknda hayli reticidir. Ayrca, Stephen Jay
Gould'un The Mismeasure of M an adl kitabnn 4. Blmnde Lombroso'nun eserine dair
yapt analize de baklabilir: s. 142-75.
28 Foucault, The History of Sexuality, s. 138.
29 Foucault, Society Must Be Defended, s. 258.
30 rnein u kitabn iindeki makalelere baklabilir: From Lynch Mobs to the Killing State:
31 1927 tarihi Buck v. Beli balkl ABD Yce Mahkemesi davas devlet onayl jeni programla
rna damgasn vuran dolayl yoldan ldrme trn aka ortaya koyar. Bkz. Buck v. Beli,
274 U.S. 200 ve ayrca, Stcphcn Jay Gould, "Carrie Buck's Daughter".
14 7
148
Dianna Taylar
mt. Arendt'in tasvir ettii zere, kta emperyalizmi, byk lde deni
zar emperyalizme dahil olmam ve dahil olabilmek iin "ok az midi"
olan Orta ve Dou Avrupa uluslar nezdindeki bir tr hn olarak grn
mektedir. 38 Bu tr uluslar, denizar genilemenin bykl simgeledii
bir balamda zayf ve nemsiz gibi grnmekten kanmak iin, bykl
yeniden tanmlamak suretiyle telafi yoluna girmiti. Yeni tanmlarna gre,
byk bir ulusu tanmlayan ey eylemleri deil, halknn ikin, esiz nitelik
leriydi. Arendt yle yazar: "Halklar ne zaman eylem ile baarlardan ayr
tutulmusa, ortak dnya ile olan bu doal balar krlm olduunda ya da
bir sebepten tr var olmadnda, plak doal verili halleriyle kendile
149
151
54Age.
55 Age., s. 192.
56Age.
153
70 Age.,
s.
350.
71 Age., s. 349.
155
Cogito,
157
159
ortaya koyar. Gelgelelim, iki dnr de belirsiz ve tahmin edilemez bir man
zarann ancak olaylarla tm o karmaklklar iinde yzlemek sayesinde
mzakere edilebilecei kansndadr. kisinin de aka ortaya koyduu gibi,
iinde bulunduumuz zamann mkl halleriyle hesaplama snavnda s
rekli olarak kalmak, onlarn en harap edici tezahrleriyle, ancak onlara dair
bir eyler yapmak iin artk ne yazk ki ok ge olduu bir zamanda yz yze
geleceimiz anlamna gelebilir.
ngilizceden eviren: Erkal nal
Kaynaka
Arendt, "What is Freedom?", Beyond Past and Future: Eight Exercises in Political
Thought, New York: Penguin, 2006. [Trkesi: Gemile Gelecek Arasnda: Siyasi
Dnce Konulu Alt Deneme, ev. Bahadr Sina ener, stanbul: letiim, 1996].
_______________, The Origins of Totalitarianism, [Trkesi: Totalitarizmin Kaynak
lar I: Antisemitizm, ev. Bahadr Sina ener, stanbul: letiim, 1997 ve Totalita
rizmin Kaynaklan il: Emperyalizm, ev. Bahadr Sina ener, stanbul: letiim,
1998]
Bauman, Zygmunt, Modernity and the Holocaust, Ithaca, NY: Cornell UP, 1989, [Trk
esi: Modernite ve Holocaust, ev. Sha Sertabibolu, stanbul: Versus, 2007].
Bernasconi, Robert, "Who Invented the Concept of Race? Kant's Role in the En
lightenment Construction of Race", Race, Haz. Robert Bernasconi, Maiden, MA:
Blackwell, 2001 [Trkesi: Irk Kavramn Kim cat Etti?, ev. Zeynep Direk, smail
Esiner, Tend Meri ve Nazl kten, stanbul: Metis, 2000].
Canovan, Margaret, Hannah Arendt: A Reinterpretation of Her Political Thought, New
York: Cambridge UP, 1992.
Evans, The Coming of the Third Reich, New York: Penguin, 2003.
Foucault, Michel, "Governmentality", The Foucault Effect: Studies in Governmenta
lity, Haz. Graham Burchell, Colin Gordon ve Peter Miller, Chicago: Univ. of Chica
go Press, 1991 iinde, s. 87-104. [Trkesi: "Ynetimsellik", ev. Osman Aknhay
ve Ferda Keskin, Entelektelin Siyasi levi (Seme Yazlar 1), Haz. Ferda Keskin,
stanbul: Ayrnt, 2000 iinde s. 264-287]
________________, "What is Enlightenment?", Foucault Reader, Haz. Paul Rabinow,
New York: Pantheon, 1980). [Trkesi: "Aydnlanma Nedir?", ev. Osman Akm
hay, zne ve iktidar (Seme Yazlar 2), Haz. Ferda Keskin, stanbul: Ayrnt, 2000
iinde, s. 173 -192]
____________, Society Must be Defended: Lectures at the College de France, 1975-76,
Haz. Mauro Bertani ve Alessandro Fortana, ev. David Macey, New York: Pica
dor, 2003 [Trkesi: Toplumu Savunmak Gerekir, ev. ehsuvar Akta, stanbul:
Yap Kredi, 2002].
Cogito, say: 70-71, 2012
161
______________, The History of Sexuality, C. 1, ng. ev. Robert Hurley, New York:
Vintage, 1990, [Trkesi: Cinselliin Tarihi, ev. Hlya Uur Tanrver, stanbul:
Ayrnt, 2010]
----------------- The Use of Pleasure: The History of Sexuality, C. 2, ev. R. Hur
ley, New York: Vintage, 1990.
Fredrickson, George M., Racism: A Short History, Princeton, NJ: Princeton UP, 2002.
Galton, Francis, "Eugenics: Its Definition, Scope and Aims", The idea of Race, Haz.
Robert Bernasconi ve Tommy Lott, Indianapolis: Hackett, 2000 iinde, s. 79-83.
Gould, Stephen Jay, The Mismeasure of Man, New York: Norton, 1996.
----------------- "Carrie Buck's Daughter", Natura! History, C. 111, S. 6, s. 12-16.
Kateb, George, Hannah Arendt: Politics, Conscience, Evi!, Totowa, NJ: Rowman and
Allanheld, 1983,
Norton, Anne, "Heart of Darkness: Africa and African Americans in the Writings of
Hannah Arendt", Feminist Interpretations of Hannah Arendt, Haz. Bonnie Honig,
University Park, PA: Penn State Press, 1995 iinde, s. 247-61.
Ogletree, Charles J. ve Austin Sarat (ed.), From Lynch Mobs to the Killing State: Race
and the D eath Penalty in America, New York: NYU Press, 2006.
JOHANNA OKSALA
* Bu makale 2007 ylnda Graduate Faculty Philosophy Journal, C. 28, S. 2, s. 53-66' da yaym
lanmtr:
Johanna Oksala, "The Management of State Violence, Foucault's Rethinking of Political
Power as Governmentality", Graduate Faculty Philosophy Journal 28 (2007): 53-66.
** Makalenin orijinalinde geen "rationality" kavramn Trkeye farkl ekillerde evirdim.
Bu kavram Trke felsefe szlklerinde aklclk, aklsallk ve/veya usuluk olarak evril
mitir. Fakat Foucault'nun kullanmnda szck belli bir felsefe geleneine gndermede
bulunmaz, daha ziyade akli, rasyonel, aklsal manasnda kullanlmtr. Bu nedenle de
neredeyse tm Bat felsefe geleneini kapsayan daha genel bir dnce kurma sistemati
ine, akl yrtme, ekliletirme edimine vurgu yapar. Makalenin ilerleyen ksmlarnda
Foucault' da disiplinci iktidarn akl yrtme biimlerine deinen Oksala, gelien belli bir
ceza sistemi mantna iaret ettii iin, bu ksmda "rationality" terimini "mantk" veya
"akl yrtme biimi" olarak evirmeyi uygun buldum. (. n.)
Michel Foucault, "Foucault etudie la raison d'Etat," Dit et ecrits, C. 3, s. 803.
Cogito, say: 70-71, 2012
Society.
165
16 7
m, modern devlet balamnda ise nfus idaresi biimini aldn iddia eder.
Foucault'nun derslerinde ortaya koymak istedii, "ynetimselliin tarihi" ya
da "modern devletin soykt" olarak belirttii, bu tarihsel gelimeydi. Ta
rihsel bir analizle, modern devlet iktidarnn ileyiinde uygulanan, spesifik
bir siyasi akln ve iktidar teknolojisinin geliimini aa karmak ve ortaya
koymak istiyordu.
Foucault, bu soyktk almasnn, disiplinci ve ynetimsel mekanizma
larn nasl yer deitirdiinin basit bir anlatm olmadn aka ifade eder,
zira bu hukuki-yasal mekanizmalarn da yer deitirmesi anlamna gelirdi.
Deien, bu arasndaki korelasyondur. Nfusa odaklanan ynetimsel
teknolojilerin, var olan yasa ve disiplin aralarn kullanma sokmalar gere
kiyordu, fakat ayn zamanda da, kendilerine zg planlama ve akl yrtme
biimlerini devreye soktular. Foucault, nfusu idare etmenin nemli hale
gelmesiyle birlikte disiplinin de daha deerli ya da nemli olduunu kayde
der. Bu da egemenliin tesisi sorununu daha da akut bir hale getirmitir.13
Dolaysyla Foucault'nun disiplinden ynetime (government) doru ynel
mesi kavramsal bir ikame deil, bir genilemedir. nemli lde daha n
ceki geii, egemenin iktidarndan disiplinci iktidara geii yanstr. Fouca
ult, disiplinci iktidar analizinde, baskc kurumlardansa retken pratikleri
vurgulamt. Benzer biimde, ynetimsellik analizi ile, devleti baskc bir
kurum olarak grmenin tesine, ynetimsel pratiklerin analizine kalkr. 14
Onun metodu, "kurumun arkasnda daha geni ve kapsayc bir perspektif
le iktidarn teknolojisi diyebileceimiz bir eyi ortaya karmay" denemeyi
gerektiriyordu.15
Ksacas bu sene vermek istediim derslerin zorluu udur...
iktidarn genel ekonomisini anlamak adna, hapishane iin
pimanlk kurumlarnn arkasna baktmz gibi, devlet iin
de benzer bir geriye bak tatbik edebilir miyiz? 16
13 Bkz. STP, s. 219.
14 Foucault, siyaset felsefesinde, devletin eytaniletirilme eilimini, tek dman ve tm siyasi
sorunlarn kayna olarak grlmesini eletirirdi. Devlet, toplumsal btn zerinde sadece
baskc, negatif iktidar kurmaz. Devlet, daha ziyade, "ynetim"in var olma biimlerinden
biri olarak anlalmaldr. [Devlet] on altnc yzyldan beri gelien yeni bir siyasi iktidar
biimi ve bu gelime, ynetimsel pratiklerin akl yrtme biiminde meydana gelen dei
imleri yanstyor. Bkz. STP, s. 248.
15 STP, s. 117.
16 STP, s. 120.
169
19 STP, s. 211.
20 Thomas Lemke, "Foucault, Governmentality, and Critique".
21 Bkz. STP'nin 347-52 sayfalarnda Foucault'nun ekonominin geliiminin nemi tartmas.
171
172
Johanna Oksala
173
17 4 Johanna Oksala
175
Kaynaka
Agamben, Giorgio, State of Exception, ev. Kevin Attell, Chicago: Chicago University
Press, 2005.
Arendt , Hannah, On Violence (iddet zerine), San Diego: Hardcourt Brace, 1969.
Butler, Judith Butler, Precarious Life: The Powers of Mourning and Violence, Londra:
Verso, 2004.
Dean, Mitchell, Governmentality: Power and Rule in Modern Society Londra: Sage
Publications, 1999.
Foucault, Michel, "The History of Sexuality", Power/Knowledge, Colin Gordon (ed.),
Brighton: Harvester Press, 1980.
---------, "Subject and Power" (zne ve ktidar), Hubert L. Dreyfus ve Paul Robinow,
Michel Foucault: Beyond Structuralism and Hermeneutics, Remel Hemsptead:
Harvester Press, 1982.
---------, Discipline and Punish: The Birth of Prison (Hapishanenin Douu), ev. Alan
Sheridan, New York: Penguin, 1991.
------, Dit et ecrits, 1954-1988, ed. Daniel Defert ve Franois Ewald, Paris: Gallimard,
1994.
-------, "About the Concept of the 'Dangerous Individual' in Nineteenth-Century Legal
Psychiatry", Power'n iinde, Essential Works of Foucault, 1954-1984, 3. Cilt, ev.
Robert Hurley vd., Ed. Paul Rabinow New York: New Press, 2000.
------, Society Must be Defended: Lectures at the College de France, 1975-76, ev. David
Macy, Ed. Arnold 1. Davidson, Harmondsworth: Penguin, 2003.
------, Security, Territory, Population: Lectures at the College de France, 1977-1978, ev.
Braham Burchell, Ed. Michel Senellhart, New York: Palgrave Macmillan, 2007.
30 Maurice Merlau-Ponty, Humanism and Teror: An essay on the Communist Problem, s. 109.
1 77
1. Giri
Otorite eletirilerinde drst konuma iddialarnn iktidara ynelik rtk
yakarmalar olduu phesi sk sk dile getirilir.' Foucault'nun son dnem
almalarnda, belirli hakikatlere ynelik aray arka plana atan otorite* Bu makale ilk olarak urada yaymlanmtr:/nquiry, S. 47, s. 464-489.
Metinde yaplacak atflarn kayna iki ders dizisidir. Bunlarn ilki College de France'ta
1982 ila 1983 arasnda verilen Le Gouvernement du soi (Kendiliin Ynetimi), ikincisiyse
1983 ila 1984 arasnda verilen Courage de la verile (Hakikatin Cesareti) dersleridir. Bu
dersler Paris'te bulunan IMEC'te (l'Institut Memoires de l'Edition Contemporaine - ada
Yazn Hatralar Enstits) mevcuttur; Ekim 2002 ila Aralk 2003 arasnda bu derslerin
teyp ve CD kaytlarn dinledim ve zgn dili olan Franszcada transkripsiyonlarn yaptm.
Derslerden yaplacak atflarda dersin verildii tarih ve CD numaras belirtilecektir; ngilizce
eviriler bana aittir. Bu dersler Franszcada ya da ngilizcede henz yaymlanmamtr; ama
ayn dnemde Berkeley niversitesi'nde verdii ve Fearless Speech kitabnda yaymlanan
parrhesia zerine alt derste benzer ierikli konular ele alnmtr.
Cogito, say: 70-71, 2012
180
Nancy Luxon
181
182
Nancy Luxon
dair ilk retici rnei ortaya koyar; sahiden de, Foucault'nun tekrar tekrar
dnd parrhesia olay budur. 1 Foucault'nun Platon'un Yedinci Mektup'ta
ki izahn yeniden anlatnda grlebilecei zere, Platon, Dionysos'un hem
akrabas hem de gzdesi olan Dion'un srarl talebi zerine onu ziyarete gider.
Tirann tam bir demokrata dntrlebilecei konusunda Platon'un kafa
snda pheler olsa da, Dionysos Platon'un hakimiyet ve kendine hakim olma
konusundaki yorumlarn bizzat iitmek istediini belirtmitir ve Platon da
bir almn olabileceini sezer. Bunun zerine Platon gemiyle Syrakusai'ya
doru yola kar. Bir sre sonra -kiinin kendi kendini ynetmesi zerine
eitli sohbetlerin, Platon'a kar dzenlenen birok saray entrikasnn ve son
olarak bu felsefi tasar hususunda Dionysos'un sergiledii ekingenliin ar
dndan- Dion, Dionysos'un gznden der ve bu deney Platon'un alelacele
Atina'ya doru yola koyulmasyla hzla sona erer.
Bu rnekte grlebilecei gibi, ilk parrhesia hamlesi -ak szl olduu
dnlen bir konumac aray (recherche)- iktidar meselesini gndeme ge
tirir. Parrhesia koullarnn iinde bir iktidar asimetrisi bulunur; gelgelelim,
Dionysos'un, Platon'un korktuundan, kiisel bir kar elde etmek istediin
den ya da dalkavukluk etme arzusundan deil de ak szl olmak uruna
konutuuna gvenebilmesi iin, sz konusu ilikinin hakikat syleyicinin
bamsz konumunu ispat edebilecek ekilde yaplandrlmas gerekir. kinci
hamlede ise hakikat syleyicinin otoritesi snanr (epreuve). Platon'un bam
sz konumas, Dionysos'un etik geliimini tevik edecek ekilde ak szl
bir biimde konumasn art komaz; rnein, Dionysos'a hi dokunmadan,
bilinen gerekleri bamszca dile getirebilir. Foucault hakikat anlatcnn
iddialarnn ve bu iddialarn ardndaki kanaatin kuvvetini snamak iin risk
ve belirsizlik koullarndan bahseder; bu koullar hem dinleyiciyi hem de
konumacy etkiledii iin, dinleyici de nceden belirlenmi bir sonuca do
ru ilerlemeyecek ekilde etkin katlm gstermelidir. Risk bu katlmn psi
kolojisini de derinletirir; parrhesia'nn amalar belirsiz olduundan, risk
Platon ile Dionysos'un umutlar ve korkular zerinde iler, zira onlar kendi
kanaatlerinin ve bu kanaatleri kamusal bir ekilde dile getirme yetilerinin
snrlarn snamaktadr. Parrhesia'nn nc hamlesinde ise katlmclar
ve kendi biimlendirici etkilerini balayan kayg (souci) ilikisinin duygu10 Foucault bu karlamay Platon'un Mektuplarnn 7. Mektup'unda sunulduu haliyle ele
alr. Bkz. Le Gouvernement du soi et des autres, 9 ve 23 ubat 1983, SA ve 98 CD'leri.; ayrca
bkz. Le Courage de la verite, 8 ubat 1984, CD 2A.
183
184
Nancy Luxon
Parrhesia bir meslek deildir, tanmlanmas daha zor olan bir eydir; bir
tavrdr, erdemden doan bir var olma halidir. 14
185
186
Nancy Luxon
16 Foucault Diyojen'in "dolamdaki parann deerini deitirin" iar hakknda uzun uzadya
konuur. Antik Yunan'da "dolamdaki para" iin kullanlan szcn "hukuk" szcy
le ayn kkten geldiini belirtir. Dolamdaki para, tpk hukuk gibi, bireyler arasndaki
etkileimi ve mbadeleyi kolaylatrr. Foucault'ya gre, Diyojen'in eylemlerinin teamln
hukuka benzer doasna meydan okumalar olarak yorumlanmas gerekir. Bkz. Le Courage
de la verite, 21 Mart 1984, CD 9B.
17 zellikle de bilim ve siyasete dair mesleki yetilerin nitelikleri hakkndaki denemeleri
nda bakldnda, Weber'in bilimciyi ve brokrat ele al bu noktada nemli bir refe
rans noktasdr. Bkz. Goldman, Politics, Death, and the Devil ve Owen, Maturity and Moder
nity.
18 Byle bir ayrm, genel olarak, Kant'n kural temelli etii ile Aristoteles'in erdem temelli etii
arasndaki ayrma tekabl eder.
187
189
1 90 Nancy Luxon
rnn tanm itibariyle riskli olmas gerektiini tekrar tekrar ileri srer. 32 Bu
191
ister belirtik olsun kur umsal kodlar var ederken, parrhesia bu kodlardan ayrr ve bir
olaslk ve tehlike alan (champ) aar. Bkz. Le Gouvernement du soi et des autres, 1 Ocak
1983, CD 28.
33 Foucault bu terimi Aristoteles'in Nikomakhos'a Etik'inden dn alr. Bkz. Le Courage de la
verite, 1 ubat 1984, CD lA.
34 Bkz. Le Courage de la verite, 1 ubat 1984, CD lA.
35 Bkz. Le Gouvernement du soi et des autres, 2 ubat 1983, CD 68.
193
1 94 Nancy Luxon
angaje eden dinamik bir sretir bu. Parrhesia bilhassa konumacnn kendi
zgrln, baka birini etkilemek iin deil, kendine ait bildirimsel bir ifa
dede bulunma riskine girmek adna talep eder - bu ifade, oyunun kurallar
n snar; o kurallar ve konumacnn otoritesini yeniden retmez. Parrhesia
oyunu her iki tarafn ruhunun zerinde i grebilmek iin sz konusu taraf
savunmasz hale getirmek durumundadr. te ancak o zaman muhatap al
nan kii, parrhesiastes'in szleriyle yaltaklanmadndan ya da kendi karn
gzetmediinden emin olabilir. Ve ite ancak o zaman, muhatap alnan kii
C. Balayc Kayg
Parrhesia'nn nceki iki hamlesi muhatabn savunmasz konumunu dikkat
le korumu ve hakikati syleyenin iktidar suiistimal etmesine mani olmak
iin parrhesia'nn yapsal erevesini ie komutu; ayrca, bu iki hamle dinle
yicinin etkin katlmn da gerektirmiti. Bununla beraber, parrhesia'nn ken
dilik zerinde etik bir almaya yol aabilmesi iin, bu savunmaszlklarn
zerinde allmas ve dntrlmesi gerekir. Parrhesiatik mzrak dv
merhametsizce bu savunmaszla dikkat eker ve katlmclar birbirine ve
kendilerine meydan okumaya yneltir; gelgelelim bu tr meydan okumalarn
suiistimal edici bir mahiyete brnmemesi iin, daha derin duygulanmsal
balarla var edilmeleri gerekir. Foucault bylece parrhesia modelinin bu ni
hai esine ikin olan duygulanm ve duyguyu ortaya koyar. Parrhesia'nn
son hareketinde, parrhesiastes'i dinleyicisine balam o ilk duygulanmsal
zeminin yerini alan bir "kayg" (care) ilikisi ortaya kar. Burada Platon'un
Syrakusai'ye yapt yolculuk, apansz, neredeyse iddetli bir ekilde sonu
lanmasndan tr reticidir. Dionysos'un gazab parrhesia oyununun nihai,
sonuca ulatran aamasna doru ilerlemesini nler; bu yle bir aamadr
ki ksmen duygulanma dayal olan bu iletiim dinleyiciyi duygulanmsal bir
karlk vermeye kkrtr ve nihayetinde onlarn eitimini mmkn klar.
Foucault, gerek parrhesiastes ile muhatap arasndaki duygusal, psiik
ba gerekse de sz konusu ilikinin pedagojik yapsn anlayabilmek iin,
"psychogogie" terimini tretir. 39 Bu iliki, pedagojiye "bienveillance"tan40
39 Bkz. Le Gouvernement du soi et des autres, 2 Mart 1983, CD 11A.
40 Foucault'nun "bienveillance" (hsn muamele) szcn kullanmas ilgin bir tercihtir,
zira bu szck Foucault'nun modern uzmanlkla ilikilendirdii "surveillance" (gzetim)
sia rehberleri, yani psikoglar iin farkl bir duygusal tablo izer. Parrhesiatik
mzrak dvnden doan iliki en iyi ekilde bu mcadeleyi itirafa dayal
konumann farkl aamalaryla karlatrmak suretiyle deerlendirilebilir.
Foucault itiraf bir gelenek olarak tanmlar:
[]tiraf gerekli klan, dayatan, deerlendiren ve yarglamak, cezalandr
mak, affetmek, avutmak ya da uzlatrmak iin mdahale eden bir otorite
[...]; yle bir gelenektir ki, salt dile getirme [...] dile getirende esasa ilikin
deiimler yaratr: Onu aklar, onun gnahlarn balar, onu temizler,
hatalarndan arndrr, azat eder, ona selamet vaat eder.42
195
196
Nancy Luxon
Parrhesia bunun tam tersi bir iliki tesis eder. tirafa dayal konuma ayin
sel bir ekilde tahmin edilebilir sonuca varr ve normallemeye zg belirlilik
ve disiplin hissini retirken parrhesia oyununun hedefi nceden belirlenmi
deildir. Netice itibariyle, parrhesia farkl olarak katlmclarn umutlarna ve
korkularna arda bulunur. Aama aama, logos devreye girer, zira parrhe
197
198
Nancy Luxon
r
Michel Foucault'nun Son Derslerinde Ak Szllk, Risk ve Gven
199
olmas artcdr. Ne de olsa Kant, "insan, tpk deniz kysnda kuma izil
mi bir figr gibi silinip gidecektir" iddiasyla biten eylerin Dzeni'nin rtk
hedefidir. 56 Gelgelelim, bakalarnn da belirtmi olduu gibi, 57 Foucault'nun
hakikat ve znellik konularnda Kant'la olan ilikisi basit bir antipatiden ok
daha karmaktr; bu rnekte, Aydnlanma hakkndaki bu "feti" makaleler
Foucault'nun etik ve parrhesia hakkndaki almas iin bir dnm noktas
niteliindedir. Psychogogue Foucault'nun derste ifade ettii arzusunu, bir Aus
gang, yani bir k yolu bulma, sahte zgrleme vaadinde bulunan otorite
ilikilerinden, evrensel bir znenin dolaklklarndan ve iktidar/bilgi dinami
inin dngselliinden kma yolu bulma arzusunu tatmin eder gibi grnr.
zne-oluumuna dair bu izahlarn ounun arkasndaki sezgi udur:
Bireyler, her ne kadar etik adan olumam durumda olsalar da, henz
lam olarak olumam bir z-ynelime sahiptir. Toplum (Kant'n dedii gibi)
kendi kendine dayatt toyluun boyunduruundan, (Lenin'in dedii gibi)
retim aralarnn yaratt yabanclamadan ya da (Weber'in dedii gibi)
rasyonelletirilmi bir siyasetten kabilecek olsa bile, bireylerin kendi mo
dellerini seebilecek kadar gl olduklar dnlr. Bu konu hakknda
Foucault daha da phelidir. Foucault her ne kadar -Deliliin Tarihi'nde ve
hatta daha ncesinde Kliniin Douu'nda- marjinal figrlerin nasl "hasta"
olarak ele alndn inceleyerek balasa da -Hapishanenin Douu ve Cinsel
liin Tarihi'nin ilk cildinde- hepimizi yle ya da byle hasta addederek biti
rir. Siyasi eylem iin kalan faaliyet alan, en iyi haliyle yerellemi bir direni
siyasetiyle snrlanr; o durumda bile, znenin tasarrufunda ne gibi karlk
lar kald belli deildir. Hapish anenin Douu'nda ise ununla karlarz:
Foucault'ya gre, bireyler devaml bir normalletirmeden -deyim yerindey
se, srekli bir hafif ate durumundan- mustariptir ve bu normalletirme, bu
durumu deitirme ve eylerin baka hallere brnebilmesini salayacak bir
krizin ya da kopmann olumas ihtimalini imkansz klar.
Foucault nceki yazlarnda ergenlik sonras dnemdeki etik tabloyu in
celerken, parrhesia pratiini yeniden tasavvur ediiyle de bireylerin kendi "
k yollar"n bulmasn salayacak bir dizi klavuz temin eder. Foucault'nun
hastalk ve yozlama metaforlarn antik dnemdeki uyum ve denge tart56 Foucault, Les Mots et les choses, s. 398.
57 Foucault'nun Kant'la olan ilikisine dair daha kapsaml bir tartma iin, bkz. Ailen, "Fo
ucault and Enlightenment: A Critical Reappraisal". Ayrca bkz. Habermas, "Taking Aim at
the Heart of the Present".
201
l 'rrhesiastes hastasna reete yazp onu evine gnderen bir doktor gibi dav
rn 11 mamaldr. Verdii dersler eletiri szgecinden geirilmeden zmsenme
.,, ve taklit edilmesi gereken bir kahraman figr de deildir. Aksine, parrhesi
203
204
Nancy Luxon
pratiklerinde ve antik etikte riskin igal ettii yere gsterdii dikkat, bana
kalrsa, riskin demokratik siyasetteki yerini yeniden dnmek iin bir yol
sunmaktadr. Her ne kadar Foucault parrhesia otoritesine dair iddialarn
snrlama konusunda dikkatli olsa da -kendisiyle mlakat yapan bir kii ona
bu otorite ilikilerini yeni bir "dzenleyici ilke" (principe regulateur) olarak
tahayyl edip etmediini sorduunda, Foucault onu bu ilikilerin ancak bir
"principe critique"62 (eletiri ilkesi) ilevi grebileceini syleyerek abucak
dzeltir- bunun siyaset iin sunduu olas sonular kkrtcdr. Parrhesia
pratikleri ve bunlarn somutlatrd otorite daha genel siyasi uygulamala
r olan bir tavr akla getirir. 63 Parrhesia, tanm itibariyle, riskin ve tehlike
nin varln gerektirmesi bakmndan, bize riskin gndelik siyasi hayattaki
mevcudiyetini ve tekil ettii kstlamalar hatrlatr - etik faydalar bera
berinde getiren, fakat Foucault'nun liberal siyasi kurumlarca bulandrlm
olduunu iddia ettii bir farkndalktr bu .
Her ne kadar parrhesia demokrasilerle snrl olmasa da, Foucault onun
demokrasi ve demokratik kurumlardaki bir zayflkla yakn bir balant
iinde olduunu dnr. Demokratik kurumlar belirli bir paradoks yaratr.
Zira:
Ak szl konuma olmadan demokrasi olamaz, zira ak szl konuma
olmasa demokrasi rr giderdi. Ama ak szl konumann yok olma ola
sl, ak szl konumann sessizlie indirgenme olasl demokrasiye
kaznmtr. Demokrasi olmadan ak szl konuma olmaz, fakat ak sz
l konuma fark demokrasiye katar. Ak szl konuma olmadan demok
rasi olmaz, fakat demokrasi ak szl konumann varln tehdit eder. 64
205
I kinci Dnya Sava sonrasnda sava sonras yeniden inaya ilikin pek ok
207
208
Nancy Luxon
V.Sonu
Eer Foucault'nun parrhesia'ya bakmaktaki amac disiplin altna sokmak
yerine eiten bir dizi dinamik iliki bulmaksa, Foucault bu amacna ne
lde ulamtr? Bu soruya verilecek yant parrhesia pratiklerinin orta
ya koyduu imkanszln aynn yanstr: Son kertede verilecek yant bir
yarg ve takdir meselesidir. Parrhesiastes'in dinleyicisinin; parrhesiastes'in
ak szl olarak grlmek iin gerekli olan yarg verme yetisinin, zaman
lama anlaynn ve deerlendirme kabiliyetinin olup olmadn pheci
bir gzle dnmesi gerekir. Bu ayn zamanda dinleyicinin bu nitelikleri
deerlendirme ve snamadaki yarg verme ve takdirde bulunma yetilerine
ve potansiyel tehlike karsnda savunmasz halde kalabilme kapasitelerine
dair bir meseledir.
Eletirmen, Hapishanenin Douu'nu okuyup bitirdikten sonra canmz
skan belirsizlii parrhesia'nn aka ortadan kaldrmadn syleyecektir.
74 Foucault Aristoteles'i tartrken onun demokrasiye ayr bir etik erdem atfedemediini kay
deder. Yasalar ne kadar iyi tasarlanm olursa olsun, demokrasinin alt erdem tarafndan
oyulacaktr: "Eer hakikaten de erdemli biri varsa, o durumda demokrasi yok olacak ve
insanlar, tpk bir krala itaat ettikleri gibi, bu erdemli insana, etik adan mkemmel olan
bu insana itaat edecektir." Bkz. Le Courage de la verile, 8 ubat 1984, CD 2B.
209
21 O Nancy Luxon
Kaynaka
izm diye anlan kol bu ilikiyi verimli bir alan olarak grd. Postanariz
min en velut yazar saylan Saul Newman'n ve bir dier sk referans verilen
erken dnem ismi olarak Todd May'in Foucault vurgular belirleyiciydi. Ayn
zamanda bir mimar olan bir dier postanarist Jrgen Mmken, postanar
izme Foucault'nun hapishaneler zerine almalarn incelerken ulatn
aklamt. Postanarizme en gl anarist reaksiyonlar postyapsalcln
anarizme ters olduu noktasndan deil de klasik anarizm diye anlan pe
riyodun anarist dnrlerinin ve klasik anarist hareketin "zaten oktan
postyapsalc" olduu ynnden, yani postyapsalclktan doduu iddia edi
len bu bak alarnn anarizmde zaten bulunduu, anarizm iin yeni bir
ey olmad, sadece yeni bir adlandrma olduu ynnde geliti. Jesse Cohn
anarizmin pozisyonunu "siyasi temsilin en erken modern eletirisi" olarak
gsterdi. 3 Ve anarizm ile postyapsalc dnce arasndaki balarn altn
izerken Deleuze, Foucault ve Lyotard iin "temsilin reddi"nin ayn zamanda
"etik bir temel oluturduunu" belirtti.4
Foucault ile anarizmi birlikte okumak elbette ok yeni bir ey deil. s
vireli felsefeci Urs Marti'nin 1988 tarihli kitab Michel Foucault'da "Anarist
Sempatiler" diye bir bln4vardr.5 te yandan yakn dnemde Bat dnyas
n saran Occupy hareketlerinde zellikle Occupy Wall Street'te oynad rolle
tekrar dikkat eken anarist antropolog David Graeber, Foucault'nun fikir
lerine belirli bir entelektel evrenin rnleri, sonsuz sohbetlerden, dersler
de ve kafelerde gelitirilen argmanlardan vs kan bir ey olarak bakmak
yerine tek bir adamn dehasndan tremi gibi baklmasna itiraz ediyordu. 6
Jason Adams postyapsalcl 1968 Mays'nn anarizan hareketlerinden
domu ve sonraki otuz ylda da epey gelimi ve nihayetinde de "postanar
izm" formunda ana kklerinden birinin (anarizmin) teorisini ve pratiini
glendirmek ve geniletmek zere geri gelmi radikal biimde anti-otoriter
bir teori olarak inceler.7 Julian Bourg rnein, Mays 1968' in getirdii etik
kaygsnn btn 1970'ler dncesini etkilediini ne srer.
Bourg'un nerdii balant "Fransz dncesi" iindeki etik kayglarn
tarihsel kkleriyle ilgilidir, bu da Mays 68' in toplumsal hareketlerine ve
aktivizmine kadar uzanr. Bourg, Deleuze-Guattari'nin Anti-Oidipus'unun
3
4
5
6
7
213
cault'yu anarizan yapan zaten anarist hareketten ald esin miydi sorusu
vs.) ama baka bir ey devam ediyor: anarizm ve Foucault baklarn yeni
okumalarda birlikte dikisizce kullanma denemeleri. Bu erevede bir dene
me olarak parrhesia'ya bakmak istiyorum.
Parrhesia nedir? Neden Foucault bu eski szce bavuruyor ve bugn
parrhesia ile ne yapabiliriz?
Foucault' dan elimizde parrhesia yaklamn gsteren metin olarak dne
kadar sadece 1983 gz dneminde, Berkeley' de University of California' da
"Sylem ve Hakikat" balkl bir seminerin bir paras olarak verdii bir
dizi ders vard. Bu dersler parrhesia nosyonunun veya "hakikati sylemekte
drstln" incelenmesine ayrlmt. 200l'de, dersler kitap olarak da ya
ymland. 14 imdi 5 Ocak 1983'ten 9 Mart 1983'e kadar College de France'ta
verdii parrhesia odakl derslerin metinlerine de sahibiz. 15
Bu derslerde, Foucault klasik Greke bir szck olan parrhesia'nn an
lamlarn ve geliimini ve Grek toplumunda doruyu sylemenin deien
pratiklerini rnekliyor ve akrabalarn ortaya koyuyor. zel olarak, Fouca
ult "parrhesia'mn belirli insan ilikileri tiplerinde kullanmn" aratryor ve
"bu tr ilikilerde kullanlan prosedrleri ve teknikleri" inceliyor. 16
Parrhesia daha gsz konumda olann risk alarak konumas edimidir
ve ilevi bir bakasna hakikati ispat etmek deil eletiri sunmaktr. Bir fi
lozof bir tiran eletirdiinde, bir vatanda ounluu eletirdiinde veya
bir renci bir retmeni eletirdiinde parrhesia kullanabilir. Foucault
parrhesia' da konumacnn zgrln kullandn ve kandrma yerine
drstl, sahtelik ya da sessizlik yerine hakikati, hayat ve emniyet yerine
lm, yaltaklanma yerine eletiriyi, kendi karn koruma ve ahlaki kayt
szlk yerine ahlaki devi tercih ettiini belirtir. Parrhesia' da konuan kendi
sylediine inanr, retorik kullanmaz ve dolaysz konuur. Retoriin sala
d teknik aralar retorikinin syledii ey hakkndaki kendi fikrinden ba
msz bir ekilde dinleyicileri zerinde hakimiyet kurmasn salar oysa.
Foucault iin parrhesia be bileen kavramla anlamn bulur: akszl
lk, hakikat, tehlike, eletiri ve dev. Szck genelde "zgr konuma" veya
korkusuzca konuma ya da "hakikati-syleme", doruyu syleme olarak ev14 Foucault, Fearless Speech / Dogruyu Sylemek.
15 Foucault, The Government of Self and Others.
16 Peters "Truth-telling as an Educational Practice of the Self: Foucault, Parrhesia and the
ethics of subjectivity"; Luxon "Truthfulness, Risk, and Trust in the Late Lectures of Michel
Foucault".
2 15
217
21 9
56.
64.
65.
67.
221
Kaynaka
Kuhn, G. (ed.), Gustav Landauer, Revolution and Other Writings, Oakland: PM Press,
2010.
Luxon, N., "Truthfulness, Risk, and Trust in the Late Lectures of Michel Foucault,"
lnquiry, Ekim 2004, C. 47, S. 5, s. 464-489. [Trkesi: "Michel Foucault'nun Son
Derslerinde Ak Szllk, Risk ve Gven", ev. Erkal nal, Cogito, S. 70-71, 2012,
s. 179-210]
Moore, J. & Sunshine, S. (ed.), l Am Not A Man, l Am Dynamite!: Friedrich Nietzsche
and the Anarchist Tradition, Brooklyn: Autonomedia, 2004.
Novak, D. R., "Engaging Parrhesia in a Democracy: Malcolm X as a Truth-teller",
Southern Communication Journal, (2006), C.71, S.l, s. 25-43.
Peters, M. A., "Truth-telling as an Educational Practice of the Self: Foucault, Parrhe
sia and the ethics of subjectivity", Oxford Review of Education, C. 29, S. 2 (2003),
s. 207-223.
Proudhon, Pierre Josef, Property is Theft! A Pierre-Joseph Proudhon Reader, Edin
burg: AK Press, 2011.
Scott, J. C., Tahakkm ve Direni Sanatlar. Gizli Senaryolar, ev. Alev Trker, stan
bul: Ayrnt, 1995.
Shannon, D. ve Wills, A., ''Theoretical Polyamory: Some Thoughts on Loving, Thin
king, and Queering Anarchism", Sexualities, C. 13, S .4 (2010), s. 433-443.
Weiss, P. A. ve Kensinger, L. (ed.), Feminist lnterpretations of Emma Goldman, Penns
ylvania: The Pennsylvania State University Press, 2007.
Williams, L., "Hakim Bey and Ontological Anarchism", Journal far the Study of Radi
calism, C. 4, S. 2 (2010), s. 109-137.
223
Tehlike Sylemleri:
Emma Goldman' Bulmaki(
KATHY E. FERGUSON
227
kendisine) yardm etme amal bir dev olarak grd iin hayatn riske
att bir szel faaliyettir."9 Anarizme olan keskin bir siyasi ve etik balln
rehberliinde otoritelere ynelttii iten ve cretkar eletiriler Goldman'n
sermayesi olsa da, onun o stratejik parrhesia'snda cepheden saldr ile dik
katle llp biilmi retorik sanatlar ve taktiksel suskunluklar bir araya
geliyordu. Goldman'n tepkilerini incelemek suretiyle, "Goldman tehlikeli
iydi?" sorusunu ciddiye alyor, ama en nihayetinde bu soruyu hzla geip
birok insann neden bu soruyu sormakla bu kadar zaman harcadn ve
hunun ne gibi sonulara yol atn soruyorum.
Sylem alarn analiz etmek dikkatlerin anlamn oluturulmas ve dola
ma sokulmas iin gerekli olan nkoullara evrilmesini gerektirir. Bu tr
alarn haritasn karmak iktidarn akkan ebekelerinin izini srmek,
younlat yerleri, mbadele pratiklerini, kesilmelerini ve mdahalelerini,
hem mmkn kldklar hem de andrdklar direni olaslklarn belirle
mek demektir. Sylem alar insanlarn fikirlerini ve eylemlerini belirlemez,
ama anlam oluturmak ve anlalabilir fikirleri bildirmek iin gerekli olan
vesileleri ifade ederek ya da geri ekerek balam ekillendirir.10 Hukuki yap
Hukuk ve dzen.
J. Edgar Hoover Goldman'n snrd edilmesine nezaret ederken, Goldman
ile Berkman'n Amerikan toplumuna verebilecei "hukuksuz ziyan"n altn
izmiti.12 Adalet Bakanl'nn yeni kurulmu Genel stihbarat Dairesi'nin
9 Foucault, Fearless Speech, s. 19.
10 Emma Goldman'n izini srmek n, sanatlarda modernizmin ortaya k, Yahudi
gmen cemaatlerin evrimi, dini nderlerin vaazlar ve anarist hareketin faaliyetleri gibi
dier sylem sahalar incelenebilecek olsa da, polisin, muhabirlerin ve doktorlarn sylem
pratikleri ne kmaktadr, zira Goldman hakknda bir sr eser retmilerdir. Sylemin
retiminde bu dier trden sahalarn u an hazrlk aamasnda olan daha kapsaml
almamda (Goldman: Political Thinking in the Streets (Rowman and Littlefield, yayma
hazrlanyor) deerlendirmeye alyorum.
11 Wellbery, "Giri", Kittler iinde, s. xii.
12 Hoover, agy., s. 2.
229
bakan olan Hoover, Woodrow Wilson'n yeni Adalet Bakan olan Alexander
Mitchell Palmer'n zel asistan olarak ie alnmt. 1917 tarihli Casusluk
Kanunu ve 1918 tarihli Fitne Kanunu'ndan faydalanarak radikal bireylere
ve rgtlere kar bir saldr gerekletirmi, Palmer Basknlar diye bilinen
byk lde yasad operasyonlarda binlerce insan tutuklamlard. 13
Askere Alma Kanunu ve Casusluk Kanunu, asker toplamaya ynelik muha
lefeti -ki Goldman ile Berkman 1917' de byle bir su isnat edilerek mahkum
edilmiti- toptan bir su haline getirmiti; Fitne Kanunu ise ABD hkmeti
hakknda " herhangi bir hain, saygsz, svg ierikli ya da ktleyici taam
mden herhangi bir ey zikretmek, basmak, yazmak ya da yaymlamay" bir
sua dntryordu. 14 Anarizm ABD' den srlmeye zemin tekil eden ilk
ve tek ideoloji olmutu. Bu yasalar btn ideoloji ile dava konusu olmay
tamamen i ie geirmi, hkmeti hukuksuz yollarla devirme fikrini bir
su haline getirmiti. 1873'te balayan ve 1930' lara kadar sren Comstock
Yasalar da, "mstehcenlik"i doum kontrol, cinsellik, erotik edebiyat ve
genel olarak radikal fikirleri de kapsayacak kadar geni bir ekilde tanm
lamak suretiyle anarizmin su haline getirilmesine katkda bulunmutu.
Anari ideolojisi bir su, bir fikir olan bir su, bir su olan bir fikir haline
gelmiti. 15
Hoover Goldman davasna kafay takm ve onun kefalet cretini yanna
yaklalamayacak kadar yksek bir seviyeye (15.000 ABD Dolar) ekmi olsa
da, ona bu yolda elik eden baka birok insan daha vard. New York Gney
Blgesi Savcs olan Francis Caffey, 1917 tarihli hkmet ii bir yazmada
unlar sylemiti: "Emma Goldman son derece maharetli, kiisel ekicilii
olan bir kadndr ve ikna etme yetileri onu ar derece tehlikeli bir kadn ha
line getirmektedir."16 Goldman'n iddeti savunduunu, fakirleri zenginler
den alp rpmaya tevik ettiini ya da "mstehcenlik" tohumlar satn
ispatlamaya hevesli hkmet birimleri onun peine taklp eitli yetkililere
ihbar etmiti. Yirmi yl nce, 17 Ekim 1893'te, New York Hakimi Martine
"yasad toplanma" sulamasyla onu bir yl hapis cezasna mahkum et13 Drinnon, Rebel in Paradise: A Biography of Emma Goldman, s. 214. Tutuklamalarn says
konusunda yaplan tahminler nemli lde farkllamaktadr.
14 Faik (ed.), Emma Goldman: A Guide to Her Life and Documentary Sources, s. 246. Acmasz
federal yasalara devlet dzeyinde bir dizi kriminal anari yasalar elik ediyordu; 1902' de
ba New York ekiyordu ve 1921'de 34 dier eyalet ayn yoldan ilerlemiti.
15 Foucault'yu kaynak alarak yaptm bir amlamadr bu, "Dangerous Individual", s. 182.
16 Faik, Emma Goldman, s. 15.
mi, "retin asndan seni tehlikeli bir kadn olarak gryorum" demiti. 17
Farkl zamanlarda, Fransa, Britanya, Almanya, ABD ve eski Sovyetler Birlii
hkmetleri Emma Goldman' izleyip onun hakknda raporlar sunmutu.
Aslnda, uluslararas polis ibirlii byk lde "sosyalistler, demokratlar,
liberaller ve anaristler gibi, yerleik siyasi sistemlerin muhalifleri olduklar
dnlen insanlarn ve rgtlerin uluslararas lekte yaylmasn denetim
altna alma" abalarnn bir eseriydi. 18 Ulusal rekabetler anarizm kart gi
riimlerdeki kresel ibirliini tkezletmi olsa da, Roma ve St. Petersburg'ta
dzenlenen uluslararas konferanslar, "tm insanlara" kar bir tehdit tekil
eden "milliyetsiz vahi hayvanlar"n izini srme amacyla Avrupa, Rusya ve
ABD' deki polis ve istihbarat toplama daireleri arasnda dorudan iletiim
kurulmasn kolaylatrmt.19 Fransz hkmeti Goldman'n mevcudi
yetinin "kamusal gvenlii tehlikeye ataca" hkmne varm ve 1901'de
Fransa' dan snrd edilmesini ngren bir sulunun iadesi karar karm
t. 20 Alman hkmetinin bir raporundaysa Goldman "ar derece tehlikeli
bir kadn" olarak anlyordu. 21 Bu muhaberatlardan bazlar kurum iinde
yaplyor olsa da, dierleri mahkemelerde zikrediliyor, emir komuta zincirle
ri iinden dolama sokuluyor, basma verilen mlakatlarda halka duyurulu
yor ve bylece toplumun Emma Goldman tehdidinden hasar grebileceine
dair eletirel bir resmi szler toplamnn olumasna katkda bulunuyordu.
Ayn zamanda, hkmetlerin anarizm kart giriimlerde bulunmak
zere ulusal ve uluslararas dzeyde ibirlii yapmasna ramen, on doku17 "The Law's Limit", The New York World (17 Ekim 1983), Emma Goldman: A Documentary
History of the American Years iinde, s. 179.
18 Deflem, "'Wild Beasts Without Nationality': The Uncertain Origins of Interpol, 1898-1910",
s. 275-85. httpUwww cas sc edu/socy/facu!ty/deflemlzwildbeasts.htnl (eriim tarihi I Mart
2008). Dnya apnda gerekletirilecei tahmin edilen anarist bir kumpasa kar ulus
lararas bir operasyonun paras olarak, yirmi bir Avrupa hkmeti Anaristlere kar
Toplumu Savunmak iin bir Uluslararas Konferans dzenlemek zere 1898'de Roma'da
toplanmt. 1904'n mart aynda St. Petersburg'ta dzenlenen bir dier konferansta on
Avrupa hkmeti toplanm ve burada "A Secret Protocol for the International War Against
Anarchism" [Anarizme Kar Uluslararas Sava iin Gizli bir Protokol] balkl bir metin
kaleme almt. Bkz. Deflem, '"Wild Beasts Without Nationality"' ve Faik, Pateman ve Mo
ran, Emma Goldman, C. 1, s. 346, 2. dipnot.
19 mparatorie Elisabcth'in suikasta uramasndan sonra, 1898'de Avusturya d ileri
"'
bakan, alntlayan Deflem, '"Wild Beasts Without Nationality .
20 "Fransz Hkmetinin Sulunun adesi Karar", Paris (26 Mart 1901), Faik, Pateman ve Mo
ran, Emma Goldman iinde, C. 1, s. 439. Anlalan o ki Goldman bu cezay hi ekmemiti,
zira karar karlmadan nce Fransa'y terk etmiti.
21 "Alman Hkmetinin Resmi Tamimi", Paris (25 Eyll 1895), Faik, Pateman ve Moran,
Emma Goldman iinde, C. 1, s. 220.
231
233
Bilim ve tp.
Goldman'n tehlikeli bir kii olarak tasavvur edilmesinde tp yetkilileri k
k ama kayda deer bir rol oynamt. stihdam edilmeyen iileri "ekmei
ellerine almaya" kkrtma sulamasyla 1893'te mahkum edildikten son
ra, Phrenological Journal and Science of Health'den uzmanlar tarafndan
kendisinin ve anarist yolda Marie Louise'in kafataslarnn ekli ve ebat
frenolojik bir incelemeye tabi tutulmutu. Bireysel ve rksal kiilik trleri
ni belirlemek iin kafataslarna dair bilimsel incelemeler yapmak ABD' de
son derece popler bir urat; geriye dnp baktmzda frenolojinin rk
31 Faik, "Introduction", age. iinde, C. 2, s. 2.
32 "Constructing the Anarchist Beast in American Periodical Literature, 1880-1903", Critical
Studies in Mass Communication, S. 9 (1992), s. 110-13, alntlayan Antliff, Anarchist Moder
nism: Art, Politics, and the First American Avant-Garde, s. 48.
33 Goldman'n szmona tehlikelilii hakknda sonradan, zellikle de ABD'ye 1934'teki d
n srasnda yaplan fikir atmalarna dair kavrayl bir tartma iin, bkz. Frankel,
"Whatever Happened to 'Red Emma'? Emma Goldman, from Alien Rebel to American Icon",
s. 903-42.
bir szde bilim olduunu aka grebiliyor olsak da, aslnda frenoloji iki
tketimini snrlandrma ya da toptan ortadan kaldrma yanll, oy kul
lanma hakk, kadnlarn klk kyafet reformu, vejeteryanlk, hipnoz ve hid
roterapi gibi eitli reform hareketlerinin etrafnda gelitii faal bir mer
kezdi ayn zamanda. 34 The Phrenological Journal and Science of Health 70
yl boyunca yaymlanm ve bylece "lkede yaymlanan en uzun mrl
frenoloji dergisi" olmutu. 35 1838'de 1. 500 kii gibi nispeten kk apl bir
abone kitlesinden, 1848'de hzla 20.000, 1850'lerin ortalarndaysa 50.000'i
aan bir abone kitlesine geebilmiti. 36 On dokuzuncu yzyln sonlarn
da frenolojinin poplerlii snmeye yz tutmu olsa da, Goldman'n yaa
d dnemde yine de su retici sylemlerde ve popler kltrde salam
bir zemin ilevi gryordu. Madeline Stern'n frenoloji hareketi tarihine
gre, bu dergi "zamann erbab arasnda artc bir saygdeer hrete
kavumutu."37 Esas dikkat eken yan bakanlar, sanatlar, yazarlar, si
yasi eylemciler ve kamunun merak ettii dier kiiler hakknda yaymlad
frenolojik raporlard. Ksmen bilimden, ksmen giriimcilik, ksmen top
lumsal bir hal seferi, ksmen bir gsteri iinden mteekkil olan bu dergi
"insanl kurtarma vaadinde bulunan yeni zihin biliminin" merceinden
eitli konular irdeliyordu. 38
Her ne kadar yzyln balarnda anaristler Stephen Pearl Andrews ile
Josiah Warren bu dergi ve frenoloji hareketi tarafndan olumlu bir muamele
grm olsa da, 1890'lara gelindiinde frenolojinin anarizmle olan iliki
si soumutu. 39 Dergide Goldman'a dair anlatlanlar, onun hakknda tela
uyandrc imgelerin yaratlp dolama sokulduu dank, ama gittike
younlaan srete pay sahibi olmutu. Derginin editr, okurlara, "kiisel
olarak ve ksa vadede ne kadar tehlikeli olsalar da", bu iki kadnn "yaym
lanan yansmalar" araclyla onlar yaralayamayaca teminatm veriyor34 Lorenzo ve Orson Fowler kardeler frenolojiyi ABD'de poplerletirmi, "New York eh
ri'ndeki Frenoloji Enstits'ne dayanan bir frenoloji imparatorluunun balar" olarak ne
kmlard (Stern, "Mark Twain Had His Head Examined", s. 207). Frenolojiyi salk, be
denen formda olma ve zamann dier ilerici hareketleriyle birletiren birok eitli kitap ve
kiisel geliim klavuzlar yaymlamlard. Frenoloji Enstits'nn, bir aratrma sahas
ilevi gren ve turistlerin akn ettii "Gotham'n Golgotha's-sahici bir Kafataslar Evi" tak
maadl bir mzesi bile vard.
35 Stern, "Mark Twain", s. 208.
36 Stern, Heads and Headlines: The Phrenological Fowlers, s. 26, 68, 138.
37 Age., s. 211.
38 Age., s. 258.
39 Age.; s. 154-55.
235
du.40 Sz konusu metnin yazar, adil olmak amacyla, "bu iki kadnn, bil
hassa da Marie Louise'in bir reform arac olarak iddeti savunduklar ek
lindeki yaygn kabul gren fikri reddettiini" teslim ediyor, ama yine de bu
kiilerin esas itibariyle rktc olduu yorumunda bulunuyordu.41 Dergi,
Goldman'n Yahudiye benzemedii, ama grnnn "bir kanaat benimse
meye ynelik kk kazlamaz bir igd"y iaret ettiini ileri sryordu.42
Yazar, Goldman'n "patolojik iaretleri''43 arasnda, " dostluu, eve ball
ve kar cinse olan ak" ortaya koyan, kafa arkasnn uzunluundan; "y
kcl ve yemek itahm" gsteren, gzlerinin zerindeki genilikten; "bir
inatlk alkanl"na iaret eden, ban st ksmnn arkasndan ve "bu
kadnn mevcut toplumsal dokuya saldrma yatknln izah eden [genel] ni
telik ve miza gstergeleri"nden bahsediyordu.44 Yazar nce yle bir durup,
"genelde ancak kltrl, profesyonel erkeklerden beklenecek ekilde, felsefi
sz daarcna ainalk"a iaret eden, "gzelce gelimi" alnn st ksmna
hayranln ifade ediyor, fakat hemen ardndan "neredeyse hibir dzen izi"
tamayan ve "kelimelere ya da konumada akcla ufak bir dknl"
meydana koyan kalarnn iaret ettii tehlike alametini anlatmaya bal
yordu.45 Makale, frenologlar ile karakterleri elleri inceleyerek yorumlayan
hasmlar arasndaki mesleki bir sz dellosu ile son buluyordu. Akas, ilk
jeninin iki alt disiplini Goldman'n bedeninin aa kard inatlk ve
mantk gstergelerini yorumlamak hususunda fikir ayrl yayordu, ama
ilgili iaretlerin mevcut olduu ve bu iaretlerin yorumlanmaya hazr olduu
konusunda ikisi de hemfikirdi.
Tehlike sylemleri, Goldman ve onun yolda anaristler hakkndaki tem
sillerini, tiksinme ve korku duygusu uyandraca neredeyse kesin olan, s
nanm ve hakiki bir gndergeler dizisi etrafnda billurlatrmak zere bir
noktada toplanmt. Goldman'n zamannda "tehlikeli birey"in nasl ku
rulduunun izlerini sren Foucault tbbi, psikiyatrik ve adli kurumlarn bir
40 "Character in Unconventional People", Phrenological Journal and Science of Health (ubat
1895), Faik, Pateman ve Moran, Emma Goldman iinde, C. 1, s. 214.
41 Age., s. 214.
42 Age., s. 215.
43 Foucault, "Dangerous Individual", s. 189.
44 "Character in Unconventional People", s. 215.
45 Agy., s. 215-16. Stern dergi editrlerinin Goldman hakkndaki deerlendirmelerinin " hayr
hah" olduunu, zira matbu okumalarda znelere dair alglanm kusurlar vurgulannca
"meslek etiinin ihlal edilmi" olacan dndklerini syler (Stern, Heads and Headlines,
s. 233).
Goldman'n Yant
Goldman sylemsel dzeyde srekli olarak tehlikeli bir kii olarak anlmas
na eitli ekillerde yant vermiti; ilk olarak, kendisine yneltilen sulamay
inkar etmek zere kabul etmiti; ikinci olarak, siyasi iddetin zulme kar
gsterilen anlalabilir bir tepki olduunun altn izmiti; nc olarak,
kendisine ynelen bak tersine evirmi ve bylece tehlike syleminin mec
rasn deitirmiti.50 Bahisler yksekti: Bir yandan kendisini ve yoldala
rn hapisten, kendi yaymlarnysa sansrclerin elinden uzak tutabilmesi,
46 Foucault, "Dangerous Individual", s. 199.
47 Agy., s. 192.
48 Campbell, Writing Security: United States Foreign Policy and the Politics ofIdentity, s. 2.
49 Age., s. 6.
50 Bu makalade onun daha genel meseleler olan kolektif iddet ya da t oplumsal devrimden
ziyade bireysel siyasi isyan eylemleriyle olan ilikisini dikkate alyorum. Bu iki mesele bir
biriyle elbette alakal olsa da, ikinci meseleyi, Goldman'n siyasi hedeflerinin ve dman
larnca ifade edilen toplumsal deiim korkularnn arka plan ilevi grmesi dnda, bu
makalede ele alamayacam.
237
inkar.
Goldman'n reddiyeleri tipik bir biimde argman ve alay biiminde oluyor
du. Yetkililerin eletirel fikirlerden duyduu korkuyu vurgulamak iin resmi
tela parodiletiriyordu. stihdam edilmeyen iileri "ekmei ellerine alma
ya" tevik etme sulamasyla ilk kez hapis cezas ektikten sonra kendisini
karlamaya gelen komiteye "Konumaktan dolay hapishanede on ay hizmet
verdikten sonra aranza geri dndm" demiti. Yetkililerin kelimelerden duy
duu korkuyu hicvetmek iin, "Kadnlar konumaktan asla alkoyamaya
caklar" diye latifede bulunmutu. 57 Yetkililerin tamamen paranoyak olduu
nu iddia etmiti. New York Sun bu yorumu Goldman'a atfetmiti: "'Tehlikeli
biri olduum muhabbeti', dedi sessiz bir kahkahayla, 'son derece sama'."58
Goldman resmi yetkililerce yaplan eziyetleri ve tacizleri -saysz tutukla
may, mektuplara, posta listelerine ve yaymlara el konulmasn; derslerin ve
mitinglerin bask altnda tutulmasn; en azndan bir kez dayak yemeyi ve
kez hapis yatmay- "Hibir eyin hakikatten daha tehlikeli olmadnn"
delili olarak gsteriyordu. 59 Ona gre, yetkililer, kendisinin "zulmedilenle
rin gzlerini amasndan ve onlara daha iyi bir koulda yaamann yolu
nu gstermesinden" korkuyordu. 60 Askere almaya muhalefet etme kumpas
sulamasyla 1917'de karld mahkemenin jrisine yapt konumada,
kurucusu olduu Mother Earth dergisinin ofislerine Amerikan polis efinin
56 Goldman'n ! 920'lerdeki mektuplamalar anarist editr Claus Timmerman'n Frick'e
kar planlanan kumpas hakknda bilgi sahibi olduu ve Berkman'n kuzeni olan Modest
Stein'n, Berkman'n Frick'i ldrmeyi baaramamasnn ardndan onun iini bitirmeyi
planlad ortaya kar (Faik, "Introduction", Faik, Pateman ve Moran, Emma Goldman
iinde, C. !, s. 6, 7. dipnot).
57 "Hailed Emma Goldman", The New York World (Austos 1894), Faik. Pateman ve Moran,
Emma Goldman iinde, C. 1, s. 207.
58 "Talk with Emma Goldman" (Ocak 1901), age. iinde, C. 1. s. 431.
59 "Tyranny of Policy Publicly Denounced ", Philadelphia North American (Nisan 1901), age.,
iinde, C. 1, s. 447.
60 "My Year in Stripes" (Austos 1894), age., iinde, C. 1. s. 195.
Cogito, say: 70-71, 2012
239
dramatik giriini yle alaya almt: [Polis burada] ayr ayr ofislerinde dur
makta, masalarnda sessiz sedasz almakta, ellerinde ne bir kl, ne bir
silah ne de bir bomba olan, sadece ve sadece kalemlerini kullanan iki tehli
keli mtecavizi, bozguncuyu bulmutu karsnda!"61
Aklama.
Knama dnda aza alnacak her szcn intikam duygusu uyandraca
nn pekala ayrdnda olan Goldman attentat dzenleyenlerin eylemlerini
Mike Davis'in deyiiyle "onlarn evrenlerinin ahlaki mimarisi"ni dile getir
mek suretiyle anlamaya ve aklamaya almt. 62 1910 tarihli Anarchism
and Other Essays [Anarizm ve Dier Denemeler] balkl kitabnda yaymla
nan "The Psychology of Political Violence" [Siyasi iddetin Psikolojisi] adl de
nemesinde siyasi suikastilerin halden anlar bir ekilde anlalmas gerektii
ni vurgulamt. 63 "Onlar toplumsal sularmzn bedelini demeye srkle
yen eyin kendilerini saran hakszlk ve adaletsizlie olan ar hassasiyetleri
olduu" savn desteklemek iin gerek edebiyat ve psikoloji otoritelerinden
gerekse de baz attentat dzenleyicilerinin mahkeme konumalarndan aln
tlar yapyordu. 64 "Galeyana gelmi ve mitsiz bireyler" "iddetten iddetli bir
geri ekilme" olarak suikasta evirir yzn. 65 Ona gre ideolojiler insanlar
glleri ldrmeye yneltmez; ama insanlarn ektii aclara hi tahamml
edememek insan bu yola sokar. Anarizm, bireylerin bilinli siyasi failliini
savunmak ve boyun emez kader yerine iktidar yaplarn sulamak suretiyle
"bir isyan mayas" ilevi grebilir, fakat iddete dnlmesi sefalete ayak uy
duramayan hassas ruhlarn giritii son mitsiz eylemdir. Goldman'a gre,
Berkman rneinde bile, onun eyleminin "esas nedeni bizatihi Anarizm de
il, [Homestead'teki] on bir elik iisinin vahice katledilmesiydi."66
McKinley'nin ldrlmesinden hemen sonra, 17 ubat 1901'de Free
Society' de yaymlanan "An Open Letter" [Ak bir Mektup] adl metninde at
tentat hakknda grn ifade etmiti: "Giritikleri eylem davamza ister
faydal ister zararl olsun, ben her isyancnn yanndaym; zira ben bir eylem
61 "Address to the Jury", Red Emma Speaks: An Emma Goldman Reader iinde, 3. Bask, ed.
Alex Kates Shulman (Amherst, NY: Humanity Books, 1998), s. 359.
62 Davis, "Mike Davis Talks", s. 228.
63 Dnya Ticaret Merkezi'ne 11 Eyll 2001' de terrist bir saldr dzenlendikten sonraki gn
bu makale internette yaymlanmt.
64 Goldman, Anarchism and Other Essays, s. 80.
65 Age., s. 83.
66 Age., s. 92, 93.
241
lirsiniz ki! Sarlarn duymasn salamak iin bas bas barmak gerekir.
Onlar ok zamandr, kodese tkma, daraacna gtrme ve yaylm ateine
tutmayla cevap verdiler bizim seslerimize."70 ok az saydaki kiinin imti
yazlarna kyasla ok sayda kiinin perian hayat koullarnda yaamasn
knayan Caserio konumasna u uyaryla son vermiti: "Jri'deki Beyefen
diler, sizler, burjuva toplumunun temsilcilerisiniz. Kellemi istiyorsanz gelin
aln; ama byle yaparak Anarist propaganday durdurabileceinize inan
mayn. Dikkatli olun, insan ne ekerse onu biermi." 71 Muhtemelen Ameri
kal okurlar bu konumalar, lgn adamlarn sayklamalar deil de makul
siyasi analizler muamelesi grdkleri ve Goldman ve dier anaristlerce ya
ymlanm kitaplarda bulabileceklerdir.
Bir dier tersine evirme stratejisi iilere kar devlet iddetinin ya da
kapitalist iddetin uyguland yerlere giderek grevcilerin taleplerini duyur
makt. Goldman iilerin korunmaszlna ve grevleri bastrmak iin mi
lislere, zel gvenlik irketlerine ve kanuni yetkisi olmayan, kendiliinden
harekete geen etelere dikkat ekmiti. Bu strateji iki dzeyde ilemiti; ilk
olarak, Goldman emein taleplerine szclk etmi, iilerin direnilerine
ve bu direnie kar sergilenen iddete dair haberler yazm, lkenin drt bir
yannda verdii derslerde, kitaplarda, aylk kan Mother Earth dergisinde
ve ok saydaki mektupta bu malumat tedavle sokmutu. yeri rgtlen
mesi ve bunun ardndan grevcilere ve grevcilerin ailelerine uygulanan iddet
anaakm medyada pek yer bulmuyor, Comstock yasalarndaki son derece
esnek "mstehcenlik" tanm pek ok radikal yaynn postalanmasna mani
oluyordu. Goldman dayanma alar kurmu ve iilerin ikayetlerini hem
baka iilere hem de genel kamuoyuna tamt.72
kincisi, konuan kii Goldman olduu iin, basn ou kez dikkat gs
teriyordu. Goldman anarist hareketin "nc kadn"yd: saygn liberal ev70 Age., s. 270.
71 Age., s. 274.
72 Goldman emek mcadelelerinin yapld nemli yerlere daima gitmemi olsa da uralarda
konumalar yapmt: New Jersey, Patterson' daki ipek iilerine; Springfield, Illinois'de
ki Birleik Maden ileri'ne; Newark, New Jersey'deki Amerikan Sendikas'na; Monaca,
Pennsylvania'daki Cam Yapmclar Sendikas'na; Chicago'daki Bira ve Malt ileri Sen
dikas, Boyaclar ve Dekoratrler Sendikas ve skandinav B oyaclar Scndikas'na; Phila
delphia'daki Birleik Emek Ligi'ne; New York'taki alan Kadnlar Cemiyeti'nin Birleik
brani Ticaret rgt'ne; Merkezi Sendikalar'n anarist dallarna, zellikle de Boston
ve Dctroit'tekilere; lkenin drt bir yanndaki Uluslararas i Dernei ve Dnya Sanayi
ileri'ne. Bkz. "Chronology", Faik, Pateman ve Moran, Emma Goldrnan iinde, C. !, s. 489515 ve C. 2, s. 469-506.
relerde temas iinde olduu kiiler vard ki, byle ilikiler pek az gmen
radikale nasip olurdu; mehur biriydi, dolaysyla syledii her ey haber
oluyordu; etkili bir ekilde ba topluyordu ve ii mcadelelerine adil bir
ekilde kulak verilmesini deilse de, bu mcadelelerin belirli derece duyul
masn salayabiliyordu. Radikal emek ile anarizmin militan politikalar
birbirlerinin kurucu unsuruydu: Goldman, rnein, tklm tk dolan salon
lara dorudan eylemin faziletleri hakknda konuma yapyor, Dnya Sanayi
ileri rgtnn yeleri ise ifade zgrl kavgalarnda mahpushaneleri
ve mahkemeleri tka basa dolduruyordu. 73 Yolda olan Alexander Berkman
daha sabit bir ekilde tabandan ii rgtlenmesi alannda alrken, Gold
man ise daha ziyade radikal emein genel Amerikan kamuoyuna szcl
n yapyordu.
Goldman Tehlikeli miydi?
1970'ler feminist bir ikon olarak yeniden gndeme gelmesinden bu yana
Goldman hakknda yorumda bulunan kiiler, Goldman'm devrimci iddete
olan katlmm deil radikal bir insan zgrl vizyonuna olan balln
kutlamtr. Belge niteliinde rehber kitabnda Candice Faik yle bir gz
lemde bulunur: "Goldman'n kalc etkisinin en bariz kantlar, dnsel ve
siyasal eserinin temelindeki genel anarizm savunusundan ziyade, ifade z
grl ve cinsel zgrlk gibi destekledii belirli zgrlk alanlardr."74
Szgelimi, Alix Kates Shulman, Goldman' vmt, nk "Goldman insan
ruhunu itlemeye alan her otoriteye saldrmaya cret etmi" ve kendi ku
andaki radikalleri kendi mcadelesine katlmaya tevik etmiti.75 Falk'un
ortaokul ve lise snflar iin hazrlad ilk mfredat rehberinde Goldman'm
g, ifade zgrl, kadn haklar, anti-militarizm ve sanat ile edebiyat yo
luyla toplumsal deiim hakkndaki grleri vurgulanr. 76 Pek ok yorum
cu Goldman'n Frick'e kar dzenlenen feci attentat'n ardndan iddetten
vazgetiini belirttii zyaanyksndeki bu iddiasna itimat eder. Mesela,
Leslie Howe, Goldman'n Frick'e kar dzenlenen attentat'a, biraz beceriksiz73 Faik, "Introduction", Faik, Pateman ve Moran, Emma Goldman iinde , C. 2, s. 56-57.
74 Faik, Emma Goldman, s. 10. Faik, Six Who Protested: Radical Opposition to the First World
War (Port Washington, NY: Kennikat Press, 1977) kitabnn yazar olan Frederick C.
Griffin'in G oldman' bir bar yanls olarak yorumladna iaret eder.
75 Shulman , s. vii.
76 Faik, Reese ve Dougherty, The Life and Times of Emma Goldman: A Curriculum for Middle
243
Avrich, tpk Goldman arivindeki editrler gibi, iinde hepimizin dans ede
bilecei bir devrim iin zgr bir ruhla savaan bir kadn eklindeki popler
Goldman imgesinin Goldman'n anarizmini tm kuvvetinden yoksun b
rakma ihtimalinden kayg duyuyordu.
Falk, Goldman'n zyaamyksnn bir performans, seici bir tavrla
anlatlm bir hikaye olarak okunmas gerektiine iaret eder: "Kodlanm
imalar ve gizli siyasi faaliyetler hibir cevab olmayan ipular, zaman tara
fndan kolayca silinip sprlen izlenimler brakyordu arkasnda; gelgelelim
zyaamyksnn anlat slubunun ve ieriinin duygusal samimiyeti pek
ok okuru ayartarak Goldman'n her eyi syleyip hibir eyi saklamadna
inandrmt."8 Foucault'nun parrhesia hakkndaki tefsirinde, hakikati syle
menin dorudanl ile belagatin hesaplamalar karlatrlr: "Konumac
kendi zgrln kullanr ve ikna etme yerine akszll, sahtelik ya da
suskunluk yerine hakikati, hayat ve gvenlik yerine lme riskini, dalkavukluk
yerine eletiriyi ve kendi karn dnmek ve ahlaki kaytszlk yerine ah
laki devi tercih eder."81 Ne var ki, itenlik ve kendini ortaya koyma gramer
ve belagat aralarnn etkili bir ekilde kullanlmasn gerektirir elbette; Don
Herzog'un belirttii gibi, Goldman, kendisini dinleyenleri, okuyanlar nasl et
kileyeceini bilen "hnerli bir nesir slupusuydu". 82 Hakikatin ne kadarnn,
ne gibi koullarda, hangi amalarla sylenmesi gerektii meselesi Goldman'n
parrhesia'sn, muhakkak olumsuzlamasa da, bir lde karmaklatrr:
Szgelimi, Mother Earth'n sayfalarnda doum kontroln gebe kalmann
nasl nlenebileceini izah etmeden savunarak sansrclerin etrafnda tabiri
caizse dans ediyordu. Goldman'nki taktiksel bir ekilde oluturulmu, mm
knse gardiyanlarn ve sansrclerin eline dmeden, yetkililere etkili bir
yoldan meydan okuyacak ekilde dikkatle ayarlanm bir parrhesia'yd.
Faik, Pateman ve Moran, Emma Goldman Yazlar Projesi'nce toplanan
devasa ve zengin bir birincil kaynak arivine dayanarak, "daha nce yap
lan yorumlara itiraz eder, ak ve karadan oluan yeni bir montajn belirsiz
yanlarna k tutarak, daha nceki pek ok tarihiden farkl bir varsaymla,
Goldman'n yirminci yzyln ilk on yl srasnda ok daha iddetli kanaat
leri benimsemi olabileceini ileri srer."83 Arivdeki belge niteliindeki ta80 Faik, "Introduction", Faik, Pateman ve Moran, Emma Goldman iinde, C. 2, s. 31.
81 Foucault, Fearless Speech, s. 19-20.
82 Herzog, "Romantic Anarchism and Pedestrian Liberalism", s. 319.
83 Faik, "Introduction", Faik, Pateman ve Moran, Emma Goldman iinde, C. 2, s. 1-2.
245
246
Kathy E. Ferguson
247
249
251
252
Kathy E. Ferguson
1930'lar boyunca devam etmi, irket liderleri mtedeyyin bir edayla "hukuk
ve nizam" dan dem vurmu, ama bir yandan da grevcilere kar kullanlmak
zere sanayi casuslar ve silahlanma iin ylda milyonlarca dolar harcamay
bilmiti. 104 1930'larda, 3.500 ila 6.000 arasnda erkek mensubu olan dn
yann en byk zel ordusu Ford Motor irketi'ne aitti. 105 iler, bilhassa
da gmen iiler, tpk siyahlar ve yerli Amerikallar gibi, plak bir hayat,
siyaseten vasfsz bir hayat sryordu. Bakalar hibir cezaya uramadan
ldrebiliyordu onlar; lmleri yasal dzeyde lmden bile saylmyordu.
Goldman yetkililerin paryas olmutu ve nihayetinde cebri bir dlama olan
srlme yoluyla onlarn siyasi dzenlemelerine dahil edilmiti; zira, bir ba
kma, lkenin drt bir yannda halka emee kar verilen sava ngilizce
anlatmaya devam ediyordu.
Bu kanl defter-i kebirin hatras anaakm Amerikan tarih kitaplarnda
bir kenara atlmtr. Mesele verilerin ihmal edilmesinden ibaret deildir
(geri, evet, veriler ihmal edilmektedir); daha byk sorun ncelikle olay
larn alakal veriler saylmasn salayan sylem alarnn seici ileyiinde
yatar. Goldman alan insanlara kar uygulanan iddete dair yapt ana
lizi Amerika kamusuna sunmaya alm ve bu yolda bir lde baarl
olmutu, fakat en sonunda kendisine ve nam salm faaliyetlerine varan reto
rik bir tehlike dngs ona bu yolda kstek olmutu. Goldman tartma ko
nusunu szmona ya da fiili tehlikeliliinden devlet ile sermayenin daha b
yk iddetine dndrmeye almt. Hatr saylr derece baarl olmutu:
Korkusuz konumasyla binlerce kiiye ulam, ifade zgrl birlikleri
nin kurulmasn, siyasi mahkumlar iin kampanyalar yaplmasn ve eylem
ciliinin dier somut miraslarnn gelitirilmesini tevik etmiti. Yetkililere
dorudan meydan okumakla kalmam, "parrhesia szlemesi"nin artlar
na da kafa tutmutu. Aralarnda Robert Baldwin, John Dewey, John Haynes
Holmes ve daha biroklarnn b ulunduu mehur liberaller, Don Herzog'un
liberallerin Goldman'n kapitalizme ve devlete olan amansz muhalefetini
"hogrmeye hatta bu muhalefeti benimseye istekli" olmas gerektii, zira
iilerin yaad yar alk, evlerinden atlmalar, lkeden srlmeleri, gvencesiz snai
koullardan ve madencilik artlarndan dolay hayatlarn kaybetmeleri ve yaralanmalar
ve genel yoksulluklar ve maduriyetleri yer alyordu. ahsi meramm, tm bu dier id
detleri yadsmadan, emein bastrlan tarihindeki hayati olaylar vurgulayabilmek iin,
iilere kar sergilenen ok saydaki dorudan iddet rneine dikkatleri ekmek.
104 Boyer ve Morais, Labor's Untold Story, s. 278-79.
105 Norwood, Strikebreaking and lntimidation: Mercenaries and Masculinity in Twentieth Cen
tury America, s. 4.
253
United States.
111 Guy Ryder, Genel Sekreter, "Annual Survey of Violations of Trade Union Rights", Ulus
lararas Sendika Konfederasyonu (2007) httpUsurvey07 ituc-csi,org[getcontjnent
php?IDContinent=O&IDLang=EN (eriim tarihi 1 Mart 2008).
112 James Parks, "Violence against Workers Stili Rampant in Columbia", AFL-CIO web- blog
(17 Ocak 2008) http://b)og.afkio.org/2008/0l/J7/vioJence-against-workers-still-rampant-in
coiumbia/ (eriim tarihi 1 Mart 2008).
Kaynaka
Antliff, Alan, Anarchist Modernism: Art, Politics, and the First American Avant-Garde,
Chicago: U niversity of Chicago Press, 2001.
Boyer, Richard O. ve Herbert M. Morais, Labor's Untold Story, New York: Cameron
Associates, 1955.
Campbell, David, Writing Security: United States Foreign Policy and the Politics of
Identity, Minneapolis: University of Minnesota Press, 1992.
Das Gupta, Monisha, Unruly Immigrants: Rights, Activism, and South Asian Trans
national Politics in the United States, Raleigh, NC: Duke University Press, 2006.
Davis, Mike ve Jon Wiener, "Mike Davis Talks about the 'Heroes of Hell "', Radical
History Review, S. 85 (2003), s. 227-37.
Cogito, say: 70-71, 2012
25.:
257
en / Gey Bilim
MICHEL FOUCAULT - JEAN LE BITOUX
259
Ben imdi, geriye doru bir sramann gerekli olacan dnyorum bu, geri adm atmak deil, durumu daha geni bir lekte ele almak anlam na gelir. Ve, "Bu cinsellik kavram nihayetinde nedir?" sorusunu sormak da
gerekli. nk o kavram mcadele etmemizi salad ama birtakm tehlike
leri de barndrmyor deil. Tmyle cinsellii konu edinen bir psikolojizm,
bir biyolojizm var, dolaysyla cinsellie doktorlar, psikologlar, normalletir
menin btn otoriteleri el koyabilir [prise]. Bu tbbi-biyolojik-doalc cinsel
lik kavramna kar baka bir ey ne srmek [faire valoir] gerekmiyor mu?
rnein, haz haklar?
J. J. L. B.: Ve bylece yeni bir sylemden kanmak...
M. F.: Ve bylece, bu zgrleme hareketlerinin balangcnda, belirli bir
balamda tesis edilmi bir sylemden kanmak. Bir baka deyile, sadece
cinselliini deil, Dr. Meignant' da zgrletirmen gerekir. 1 te bu! Bir ba
ka deyile, kendimizi bu cinsellik kavramndan bile zgrletirmemiz gere
kiyor. Benim ana hatlarn izmeye altm hareket buydu ve mcadeleden
kopuu iermiyordu, tersine mcadelelerin geniletilmesine ynelik ve arka
planda, mcadelenin ekseninde bir tr deiiklie yol aacak bir neriydi.
J. J. L. B.: Aksi takdirde, kendi szckleriyle kendi iini boaltan basit bir
sektre) mcadele olarak kalrd.
M. F.: Kesinlikle. rnein ben cinsel hastalk, cinsel patoloji, normal cin
sellik gibi kavramlarn tuzana bir noktada dmeden cinsellik terimleri
zerinden devam edecek bir mcadeleyi yrtmenin ok zor olduunu d
nyorum. te bu nedenle bu sorunu farkl bir ekilde sormamz gereki
yor. u aamada bir taslak halindeki haz temasn ne srmemin nedeni de
bir bakma budur. Bana gre bu tema, cinsellik kavram ilerine kaznm
bu tbbi ve doalc armlarn elinden kaar. Nihayetinde, "anormal" haz
yoktur, hazzn "patolojisi" yoktur.
J. J. L. B.: Ve haz da znde tartlamaz.
M. F.: Kesinlikle. Kitapta hedeflediim istikamet kabaca buydu. Ve artk
okurlarda da bu algnn tesis edilmi olduunu dnyorum.
J. J. L. B.: ilk izlenime gre, syledikleriniz herkesi artt.
M. F.: Bu doru. Ve sylediklerim her halkarda, nceki hareketlerin bir
eletirisi deil, tarihsel bir durumun deerlendirmesiydi; bir mcadelenin
ksr, hareketsiz, tutsak kalm bir hale dnmeksizin hep eski koullar1 Michel Meignant: Seksoloji kavramn poplerletirmi, popler dergi Union'n kurucusu.
261
262
tinde hibir anlam olmayan, benim grmce ierii hala olduka zayf
ve -en nihayetinde znenin dnda veya znenin snrnda ya da iki zne
arasnda vuku bulan, ne bedene ne de ruha ait olan, ne darda ne de ieride
olan bir olay olarak ele almak suretiyle- olas kullanmlar tarafndan leke
lenmemi haldeki haz kelimesini kullanmak, bu haz kavram zerine biraz
dnmeye almak, geleneksel arzu kavramna eklenmi btn o psikolo
jik ve tbbi tehizattan kanmann bir yolunu sunmaz m?
Ben sadece bir dizi soru ne srdm. Ben ncelikli olarak haz mefhumu
na bal deilim. Ama Deluze ncesi, Deleuzec olmayan arzu mefhumuna
akas dmanm. Ama bu btnyle metodolojik bir tedbir. Esas olan, bir
zneye tayin edilmeyen, tayin edilebilir olmayan u olay mefhumu. Oysa,
szgelimi on dokuzuncu yzylda arzu mefhumu her eyden nce bir zneye
baldr. Bu bir olay deildir; bir znenin olaylarna zg bir sabit zelliktir
ve bu nedenle znenin bir analizine, znenin tbbi analizine, znenin hukuki
analizine yol aar. Bana arzunun ne olduunu syle, sana bir zne olarak ne
olduunu syleyeyim.
J. J. L. B.: On dokuzuncu yzyl burjuva ailesinin cinselliinde mastr
basyonun ensestten bile daha byk bir tabu oluunu nasl aklyosunuz?
M. F.: Dorusu mastrbasyonun kilit nemde olduunu dnyorum.
nk ocukla cinsellik arasndaki kstlanm ilikiyi balatan ey kesin
likle mastrbasyon yasa. Yasaklanan, ocuun bedeninden ald arac
sz haz ve bedeninden gelen bu hazzn retimi (ki bu mastrbasyondur)
olduundan ocuk kendi bedenini, hazzn bu kstlamann nian altnda
yaar.
kincisi, mastrbasyon o dnemde balca yasakt ama ayn zamanda
cinsellik bilgisinin [savoir] tarihsel inasnn da temeliydi. nk on beinci
yzylla on altnc yzyl arasnda olanlara baknca unu gryoruz: nsan
larn arzular sorgulanyordu, onlardan arzularn itiraf etmeleri isteniyor
du ve bu uygulamalar her zaman kiinin ilikilerini hedef alyordu. Yani, bir
bakma, bu sorular yasal adan cinsellikle ilgiliydi . Karna kar elik g
revini yerine getiriyor musun? Karna kar sadakatsiz misin? Onunla doa
yasalarnn gerektirdii ekilde seviiyor musun? Baka bir kadnla veya er
kekle seviiyor musun? Neticede, bir hayvanla cinsel ilikiye girer miydin?
Dolaysyla, cinsellik zerine ilikisel bir yarg yetkisi sz konusuydu. Bu ili
kisel yarg yetkisi gerek pratiklerle ilgileniyordu, niyetlerle veya arzularla ya
da ehvet ad verilen eyle deil.
Cogito, say: 70-71, 2012
en / Gey Bilim
263
en / Gey Bilim
265
anal yolla cinsel ilikiye girerken grm bir ecinsel bulunacak ve bunun
sonucunda onun pratii aklanabilir olacaktr. Ama ya mutluluu?
J. L. B.: Bu trden sorunlara yol aan da bu...
M. F.: kisi bu ilikiden haz da almlard muhtemelen. Devamnda strap
geldiini bilirsek evet, haz. Edim durumundaysa, arzuyu bu ekilde temellen
diren bir fantezi var. Ama mutluluun tesinde ne var? Aklayc glerimizin
artk bu konuda syleyecek bir eyi yok ve msamaha gsterilemeyecek olan
da bu. Mutluluun arkasnda strap yok; mutluluun arkasnda fantezi yok.
J. L. B.: Ecinsellerin imge rgsne baktmzda bazlarnn diilikle
zdelemeyi cazip bulduunu hatta bunu yaptn gryoruz. Masklen
ecinsellikte "kadn olmak" sz konusu mu?
M. F.: (glyor) Sizin iin de uygunsa kadn olmak ifadesini kullanmaya
lm. Bu da ok nemli bir sorun.
J. L. B.: Ben sadece ecinsellerin imge rgs hakknda deil, bu zde
leme, bu diilie doru gidi ve hatta transvestizm hakknda konumak is
tiyorum.
M. F.: Evet, ama bu olduka etrefil bir konu. Burada sadece aptal nu
maras yapabilirim {je n'y vois vraiment que du feu]. Bunu da belirttikten
sonra, kesin olarak syleyebileceim tek ey var bu konuda. Ecinsel pratik
lerin tarihine yzeysel grnm itibaryla bakarsak, feminenliin, hi de
ilse belirli feminenlik biimlerine atfta bulunmann byk nem tam
olduu kesinlikle dorudur. Transvestizmin btn sorunu budur; kesin bir
biimde ecinsellikle balantl deildir ama yine de onun bir parasdr.
Ayrca, transvestizmin ecinsellikten ok heteroseksellikle balantland
rldn syleyebilirim. Yani, transvestizmin nemli sahalarndan biri de
rnein ordudur - olan ocuk gibi giyinip ordunun peinden dolanan bir
kadn; bir fahie gibi yaayan veya afte (gourgandine) ya da agzl bir ka
dn (glyor). Bu topluluklar, -ordu, manastr- byk oranda monoseksel
olan bu kurumlar transvestizmi heteroseksellik erevesine dahil etmitir.
Nihayetinde Cherubin bir travestiydi ama heteroseksel bir travestiydi.
Benim ilgin/ arpc bulduum da u, ecinsellik on dokuzuncu yzyln
ikinci yarsnda tbbi-psikiyatrik bir kategoriye dntnde hemen bir an
lalabilirlik sistemi zerinden zmlenmeye balad, bu da hermafrodit
likti. Bir ecinsel nedir ve hermafroditlikle (yani cinsel ilgisi ikili, iinde bir
tr ikizlik tayan, yani hem kadn hem erkek olanlar) deilse hangi biime
brnerek tbbn alanna girer? Psiik hermafroditlik mefhumu nerilmi ve
Cogito, say: 70-71, 2012
267
268
en I Gey Bilim
269
270
en / Gey Bilim
2 71
en / Gey Bilim
dier kullanclarn gittii gece kulplerine gidiyorlar. O halde, bir gece kul
b neden ho bir yer olmasn ki? phesiz ki -bu hamamlar iin de geerli
bu yerler haraca balanm yerler: bu yerlerin stlenebilecei olumlu anlam
byk lde deitiren bir ekonomi, polis, ayak takm. Btn bunlarn ze
rine, ecinsellik tiyatrosu adn verebileceimiz davranlar ekleniyor: insan
lar kendi gzellikleri, sevgililerinin gzellikleri grlsn diye; bakalarna
kendi horgrlerini gstermek iin, mesafe koymak iin, kendilerini grnr
klmak iin vs geliyor oraya. "Bana bak ama ellerini uzak tut." Ya da "Ne c
retle bana bakarsn - sana bakmak gibi bir arzusu olmayan bana?"
Her neyse, bir gece kulb gece kulbdr ve bu ecinsel tiyatro yaknla
malarda da [la drague] grlebilir. Mesele, bu yerlerin ileyiini stratejik ola
rak tersine evirmeyi bilmek. Paris'te ilerin nasl yrdn bilmiyorum
ama phe yok ki bir gece kulb amak isteyen iki gzpek delikanl polisin
ayaktakmyla ibirliine gitmeye zorlamas olmadan bunu baaramaz. Polis
bir ekilde ayaktakmna [la truanderie] balantl olmayan bir homoseksel
gece kulbne msamaha gstermez.
J, L. B.: Yan hi gstermeyen ama reit olmayan bir olann ieri gir
mesini salayp bir dakika sonra da polis baskn dzenlemek iten bile deil.
M. F.: Aynen yle.
J, L. B.: Yasal ereveden bakarsak, Caillavet'nin bir nerisi getiimiz
haziran aynda Senato'da kabul edildi. Eyllde Fransa Millet Meclisinden
gemesi gerekiyor. Bu neriye imza atanlardan biri de sizdiniz. Nihayet ah
laki bir zgrleme, bilhassa homosekseller iin bir zgrleme olacak m?
M. F.: Bu proje, u anda tamamlanm olan ve devlete teslim edilmi bu
lunan ceza yasas reformu asndan daha byk nem tayor. Bu sabah
aradmda homoseksellik ve heteroseksellik ayrmnn btnyle kald
rldn sylediler. Bu, Mirguet deiikliinin geri ekilmesinden ok daha
ileri bir nokta. Dier bentler hakknda bir fikrim yok. Sen de biliyorsun ki,
Rene Scheret ve Guy Hocquenghem'le birlikte "cinsellik mevzuat"na dair
blm konusunda bana dantlar. 6 Kolay deildi nk teoride "cinsellik
mevzuat" diye bir ey yok. Bunun merkezinde, tecavz ve rza ya meselesi
var. Ben; okula giden, duvarlarda veya televizyondakileri gren ocuklarn
6 Rene Scherer ve Hocquenghem birlikte mcadele verip kitap yaymlayan iki militan ve ya
zar. 1976'da Roland Barthes , Simone de Beauvoir, Jean-Louis Bory, Patrice Chereau, Dele
uze, Guattari, Daniel Guerin, Pierre Guyotat, Bernard Kouchner, Jean-Paul Sartre vd tara
fndan imzalanan ve ubat 1976'da Liberation'da yaymlanan "Aznlklarn Cinselliklerine
Dair Yeni bir Mevzuat in" balkl dilekeyi kaleme aldlar.
Cogito, say: 70-71, 2012
27 3
tidarn asli hedeflerine her zaman uyum gstermeyen ekillerde iddetli hale
gelir. Foucault'ya gre beden ancak hem retici bir beden hem de tabi kln
m bir beden olduunda kullanl bir gce dnr [s il est a la fois corps
productif et corps assujetti}. Bir bedene dayatlan iktidar, bedenin siyasal tek
nolojisinin bir paras olarak anlalmaldr. Bu teknoloji, stratejik ileyen bir
mikrofizikten faydalanr. 2 Strateji, iktidarn tek tarafl dayatlmas eklinde
deil, tam olarak, ayn anda retken, dank ve eitli biimlere brnebilen
bir iktidar uygulamas olarak anlalmaldr. Foucault'nun netletirdii ze
re, kendinden nce varolan bir zne tarafndan sahiplenilmeyen bu stratejide
tespit edilmesi gereken, herhangi birinin sahip olabilecei bir ayrcalktan
ok, srekli bir gerilim iinde, bir faaliyet halinde olan bir ilikiler adr. 3
Burada, beden zerinde ve onun araclyla uygulanan bir strateji ola
rak iktidar tanmnda, bu stratejinin her biri znenin konumuyla ilikili en
azndan iki feragat zerinden gerekletii grlmektedir. Bir yandan, bir
strateji sahiplenilmeyecek, dolaysyla bir znenin zerine ald veya devam
ettirdii bir ey olmayacaktr. te yandan, bir strateji bir zne tarafndan
sahiplenilmeyen bir iktidar uygulamas olacaktr. Dolaysyla, iktidarn be
denle ilikisi ortaya karken, zne geride braklacaktr. Ama bu terk edi,
bu negasyon iktidarn ne olduunu anlamak iin gerekli olan arkaplan da
biimlendirecektir. ktidar birinin sahip olduu ya da benimsedii bir ey
olarak grdmz srece onun ayrt edici zelliini anlayamayz.
O ne ne sahiplenilebilir ne de benimsenebilir ve ne olursa olsun, znenin
bu iki yetisinden ayr bir ey olacaktr. Zaten Foucault da hemen bedenin fa
illiine dair bir izahat sunar; bu izahat, bir iktidar teorisi balamnda faillik
zerine dnmenin bir zne nvarsaymndan nasl koparlacan gste
rir. Bir zne gerektiren bir iktidar teorisi, Foucault'nun kabul etmemizi iste
yecei bedensel faillik kavramn bir kez daha sunar ama bunu tanmlayc
bir olumsuzlama zerinden yapar:
"Bu iktidar ona sahip olmayanlara yalnzca bir zorunluluk veya bir yasak
lama olarak uygulanmaz; onlar kuatr, onlar tarafndan ve onlar zerin
den aktarlr; nasl ki onlar ona kar mcadelelerinde iktidarn kendileri
zerindeki hakimiyetine direniyorsa, o da onlara bask uygular [prennent
277
278
Judith Butler
279
280
Judith Butler
281
r
Bedenler ve iktidar, Tekrar
Bu formlasyon iktidarn bir zneye etki ettii ve bir insan bir zneye
dntrd o zgl mekanizmay ayrntlaryla b elirlemektedir. Ancak
bu ikisinin ayn ey olmadn da not edelim. ktidar bir zneye etki et
tiinde zne, iktidarn ediminden nce, iktidarn kendine etki etmesi iin
oradadr. Ama iktidar bir zne rettiinde, iktidarn bu retimi znenin
varolmaya balamasn salayan mekanizmadr. Daha nce iktidarn, re
tici iktidarn kendisine direnii etkilerinden biri olarak rettiini okumu
ken imdi de direniin veya kar kn ya da, daha da kuvvetli bir ekilde
ifade edecek olursak, zneyi retme biimlerinin grece yakn bir tarihte
biimleniine odaklanyoruz. O halde bu tartmada zne iktidar tarafn
dan retilmekle kalmyor, iktidar tarafndan retili biimlerine itiraz
edip kar kyor.
zne bilhassa iktidarn zneyi kategorize etme ve onu kendi kimliine
balama ekline itiraz ediyor. Bunun anlam nedir? ktidarn kiiyi kendi
kimliine balamasna yol aacak biimde iktidara tabi olmann anlam ne
dir? Bu soru Foucault'nun bir sonraki ifadesi nda ksmen yantlanmak
tadr: "iktidar [zneye] hem kendisinin hem de bakalarnn onda tanmak
zorunda olduu bir hakikat yasas" dayatr. 15
Tabi klma [assujettissement] kelimesinin iki anlam varsa (birini iktidara
tabi klmak ve znelemek) ilk anlamnda zneyi bir koul olarak varsayar,
ikinci anlamndaysa zneye yol aar. Burada bir eliki mi sz konusu yoksa
bu bir paradoks mu; Foucault'nun Hapishanenin Douu'nda tabi klnan be
denle retken olan beden arasnda ayrm yaparken olduka farkl bir kta
ele ald kurucu bir paradoks mu bu? imdi, o tabi klma kelimesini, elma
nn iki yarsn da ifade etmek iin mi kullanyor? Peki bedene ne oldu? Be
den hala bizimle mi? O halde, zne olmann tek yolunun, iktidara tabi olma
srecimiz araclyla zne olmak olduunu mu sylyor? Yoksa iktidara
tabi olarak, iktidarn bizim iin ngrdnden farkl bir ey olma riskini
gze aldmz m sylyor?
14 Agy., s. 212.
15 Agy., s. 212.
283
ganlk tesis eder. Bunun anlam udur: Kiinin kendiyle temel balants,
kiinin onsuz varolamayaca o balant, toplumsal normlar tarafndan n
ceden kstlanmtr ve bu normlara uyum gsterme konusunda baarszlk,
kiinin bir zne olarak kalc statsn srdrme kapasitesini riske sokar.
Yukarda yazlanlar nda toplumsal normlarn eksiksiz ve nihai biim
de iktidar uygulad sylenebilir. Ama, hakikat yasasnn ileyiine bir ekil
de mdahale etmenin bir yolu yok mudur? Hakikat yasasn tanmaktan ba
ka bir seenei olmayan zneye bir hakikat dayatan bilgi rejiminin ileyiinin
bir paras olan bir hakikat yasas var gibi grnmektedir. Peki neden znenin
bir seenei yoktur? Burada konuan kimdir? Foucault mu, "Yasa"nn kendisi
mi? Hakikat yasas tannmay mmkn klan bir kriter dayatr. zne, nce
hakikat yasasna uymadan tannamaz ve tannma olmadan zne olamaz - ya
da Foucault'nun Hegelci bir yaklamla savunduu ey budur. 16 Benzer biim
de, bakalarnn da znedeki bu hakikat yasasn tanmas "gerekmektedir"
nk yasa, znenin tannaca zneliin kriterlerini belirlemi olandr. O
halde varolabilmek iin tannabilir hale gelmemiz gerektiini syleyebiliriz
ama tannmann bahedildii normlara meydan okumak, bir bakma kiinin
kendi varln riske atmas, kendi ontolojisinde kukulu hale gelmesi, kiinin
bir zne olarak tannabilirliini riske atmasdr.
Gelgelelim bunun yepyeni bir anlam da vardr. Kii mevcut normlarla
kendine balanmaya mecbur braklyorsa, normu sorgulamak, yeni normla
r gerekli grmek de kiinin kendini kendinden koparmas ve bylece sadece
kendine-zde olmaya bir son vermesi deil, kendiyle kurduu tutkulu ba
lant zerine bir ilem gerekletirmesidir. Bu da, norma uyum gstermenin
salad narsisistik doyumu, norm tarafndan ereveye alnan kiinin o
ereveye bakanla ayn kii olduuna inanma annn verdii doyumu askya
almak anlamna gelir. Lacan bu kendiyle zdeleme biiminin her zaman
bir yanlsama olduunu, ayna imgesiyle nihai bir yaknlamann sz konusu
olmadn, narsisizmin her zaman bu srete raydan ktn ya da aa
landn syler. Benzer bir biimde, norma uyum salamann kiinin, o an
iin tmyle tannabilir olmasn saladn ama sz konusu norm nceden
kstlanm bir norm olduundan o uyumculukta kiinin kstlanmln
da grebileceimizi syleyebilir. Hatta belki de direnme, kar kma annn
tam da o kstlanmayla bantl olduumuzu ve kendi balanmzda da
16 Foucault'nun Hegel'e olan borcu iin Michel Foucualt, Archeology of Knowledge, and the
Discourse on Language kitabnn ek blmne baknz.
285
Bylece dnm, Cinselliin Tarihi'nin son iki cildinde olduu gibi, ikti
darn zneyi yaratp ona nfuz ettii mahal olduu iddiasyla sahneye gi
rer. Hapishanenin Douu'nda ve belki de daha da ar biimde Cinselliin
Tarihi'nin ilk cildinde yenilgiye uratlan zne, 1980' lerin banda tekrar di
riltiliyor gibi grnse de, ortaya kan bu yeni znenin olduka farkl bir
zne olduunu not etmek gerekir. Benzer biimde, bedenin artk iktidar ze
rine dnmenin esas yolu olmadndan da phelenilebilir ama bence bu
da yanl bir okuma olur. Burada ortaya kan zne hala egemen deildir,
hala iktidarn etkilerini benimseyip benimsememe zgrlne sahip de
ildir, temel haklara veya niteliklere sahip bir zne olarak dnlemez. Bu
zne daha da snrlanmtr ve failliini bu snrlanmann tam ortasnda
beyan etmek durumundadr. Dahas, Foucault iktidarn ilemesine yarayan
dnmselliin bir balanma dnmsellii olduunu, dolaysyla bir tr
arzu veya tutku biimi olduunu istikrarl biimde anlatmtr. ktidar b
tn arlyla kendime balanmamn zerine yklenir, dierlerinin de ze
rine yklenir ve bylece bu snrlanmaya maruz kalmaya ve tannabilirlik
ve anlalabilirlik teklifine direnen bizi ortak bir bada birletirir. Ayrca
tannabilirlii sorgulayan bir eye dnmenin risklerini bize aka bildirir.
Tannmak iin ne yapmam gerekir, grnmemin koulu olan kriterler neler
dir? Kendi tannabilirlii zerine sorular sorabilen bu "Ben" kim? Tam da
sorgulamak istedii koullar amyor mu?
Demek ki eskiden iktidar bir bedene etki eder ve beden de bu baskla
maya bakaldrrken grne gre iktidar artk bedene, olduka belirgin
bir biimde, kendini koruma ve bilinebilirlikle ifade edilen bedensel tutkular
zerinden etki ediyor ve bylece temel bir kimlik duygusunu duygusallkla
kavrama ya da serbest brakma yollarmz da dzenliyor. Bu yeni anlatmda
beden u ya da bu ekilde tutkuya, seme ansmn olmad normlara tabi
kaldm dnmselliimin koulu olan Baka'nn iinden gemesi gereken
kendi varlma ynelik tutkuya dnyor. Gelgelelim, baka bir varolu bi
imini de ancak bu tabi kalma srecinde kefedebilirim.
Foucault bazen kimlik basite reddedilebilirmi ve yeni bir ey, yeni bir
znellikler grubu, yeni yaam biimleri basit bir ama hamlesiyle yaratlabi
lirmi gibi konussa da, aslnda baka bir dnm kavray olduunu iddia
ediyorum. Normlar bizi kendimizi ve bakalarn bize etki eden ve teslim
olmamz gerekenler olarak tanmaya mecbur klyorsa, o zaman teslimiyet,
tannabilirlie ulatran toplumsal srecin bir paras demektir. Sanki biCogito, say: 70-71, 2012
287
Kaynaka
Dreyfus, Hubert ve Paul Rabinow (ed.), Michel Foucault, Beyond Structuralism and
Hermeneutics, Chicago: University of Chicago Press, 1982.
Foucault, Michel, Discipline and Punish: The Birth of the Prison, ev. Alan Sheridan,
New York: Vintage, 1979 [Surveillir et Punir: Naissance de la prison, Paris: Galli
mard, 1975].
---------------------, Archeology of Knowledge, and the Discourse on Language, ev. Alan
Sheridan, New YorK: Pantheon, 1982 [L'archeologie du savoir, Paris: Gallimard,
1969]
-------------------, ''The Subject and Power", Dreyfus ve Rabinow (ed.) iinde.
---------------------, "What is Critique?", The Politics of Truth, Ed. Sylvere Lotringer ve
Lysa Hochroth, New York: Semiotext(e), 1997 [Transkripsiyon: Monique Emery,
Redaksiyon: Suzanne Delorme vd., ng. ev. Lysa Hochroth] Bu makale, 27 Mays
1978'de Fransz Felsefe Cemiyeti'nde verilen bir dersin metnidir, daha sonra Bulletin
de la Societe franaise de la philosophie, C. 84, S. 2, 1990, s. 35-63'te yaymlnmtr.
Foucault, Michel ve Gerard Raulet, "How Much Does it Cost to Tell the Truth?", ev .
Mia Foret ve Marion Martius, Foucault Live, New York: Semiotext(e), 1989.
VEL URHAN
291
293
13.
13.
16.
16.
16.
knda olan Foucault, bylelikle, bir dnce sistemleri tarihisi olarak kendi
iinin de, insan varlnn kendisini, yapt eyleri ve iinde yaad dn
yay hangi koullarda sorunsallatrdn betimlemek olduunun altn i
zer. 31 Kendileri araclyla insanlarn bireysel varlklar iinde kendilerini
deitirmeye ve dntrmeye, belirli estetik deerleri tayan ve belirli s
lup ltlerine uyan bir eseri yaamlarna geirmeye altklar, "varolu
sanatlar"nn ya da "kendilik teknikleri"nin ele alnmas ve uzun bir tarihi
nin yazlmas onun gerekletirmeye alt hedefleri arasnda yer alr. 32
Asl amacnn insann kendini dnlebilen ve dnlmesi gereken ey
olarak ortaya koyarken kendilerinden yararland sorunsallatrmalarn ve
onlarn pratiklerinin zmlemesini yapmak olduunu syleyen Foucault,
sz konusu zmlemenin arkeolojik boyutunun bu sorunsallatrmalarn
biimlerini zmleme olanan verirken, soyktksel boyutunun ise pra
tikleri ve onlarn deiimlerini zmleme olanan verdiini ne srer. 33
Antikada, bir "varolu estetii"nin ltleri devreye sokulmak suretiyle,
kendilik pratiklerinin erevesi ierisinde, cinsel etkinliin ve zevklerin nasl
sorunsallatrldn gstermek isteyen Foucault'nun, Antikadan Hristi
yanla kadar geen dnem ierisindeki "arzulayan insan"n soyktn
aratrma ve incelemelerinin merkezine yerletirmesinin asl nedeninin bu
olduu anlalmaktadr. 34 "Arzulayan insan" hakkndaki bu zmlemenin,
yukarda sz edilmi olan sorunsallatrmalarn arkeolojisi ile kendilik
pratiklerinin soyktnn kavanda bulunmas sebebiyle, kendilik pra
tiklerinden ne anlalmas gerektiine ve yasaklara dayal bir ahlak sistem
leri tarihinin yerini alacak olan kendilik pratiklerinden hareket eden bir etik
sorunsallatrmalar tarihine ilikin konularn zerinde durulmas gerektii
Foucault'nun dikkatinden kamamaktadr. 35
Paganizm, Hristiyanlk, ahlak ve cinsel ahlak vb. genel kategorilerin varl
kabul edilmek kouluyla, Hristiyanln cinsel ahlak anlaynn eski paga
nizmin cinsel ahlak anlayna hangi bakmlardan kar kt sorulduun
da, verilecek cevaplarn "Ensestin yasaklanmasnda m?", "Erkek egemenli
inde mi?", "Kadnn kleletirilmesinde mi?" sorularyla olmayacandan
kuku duymayan Foucault iin, bu konuda baka farkllama noktalarnn
31
32
33
34
35
16.
16-17.
17.
18.
19.
295
297
299
Foucault,
Foucault.
Foucault,
Foucault,
Foucault,
Foucault,
301
303
305
307
309
31 O
Veli Urhan
netmek olanan veren egzersizler ile bakalarn ynetmek iin gerekli olan
eylerin acemilii arasndaki kopula; b) zgn formlar iindeki egzersizler
ile kendileri iin idmandan yararlandklar erdem, lmllk, lllk ara
sndaki kopula. ileciin deneme, snama ve kendini kontrol etme gibi s
releri, kendisine yneldikleri ahlaksal davrann basit bir tekrarndan daha
karmak zel bir teknii oluturmaya ynelecekler ve ite o zaman, kendilik
sanatnn kendi balamn oluturan paideia'ya ve onu nesnel klan ahlaksal
davrana gre kendi biimini ald grlecektir. 133 Bununla birlikte, klasik
dnemin Grek dncesi iin, ahlaksal zne olarak kurulmak olanan ve
ren "ilecilik", terimin olumlu ve politik anlamnda, ayn zamanda "zgr"
insann hayat olan bir erdemli hayat egzersizinin bir ksmn oluturur. 134
4) Ahlaksal zneyi yetkinlii ierisinde belirginletiren, lllk, bilgelik
anlamlarndaki sophrosune kavram. Hazlarn kullanm srasnda kendine
hakim olma ve kendini tutma egzersizleriyle kendisine ulalmaya allan
durumun ad olan sophrosune bir zgrlk olarak belirginleir. 135 Foucault
Aristoteles'in Politika adl eserinden yapt bir alntda, zetle, bir devlette
ynetime katlan yurttalarn kendileri erdemli olduklar takdirde devletin
de erdemli olacana iaret ettikten sonra, bireyin kendine kar olan tutu
munun, arzular karsnda kendi zgrln gvence altna alma biimi
nin, kendisi zerinde kulland egemenlik tarznn devletin mutluunu ve
dzenini salayan en nemli kurucu unsur olduunun altn izer. 136 Kle
olmama durumundan, bireyi her trl d ve i baskdan bamsz klacak
olan azadelikten daha fazla bir ey olan bu zgrlk, bakalar zerinde
uygulanan iktidar ierisinde aslnda kendilie uygulanan bir iktidardr. 137
Bireyin kendisi zerindeki egemenliinin grnlerinden biri olarak anla
lan lllk, adalet, cesaret veya ihtiyatllktan aa kalmayacak ekilde,
egemenliini bakalar zerinde kullanacak olan kiiyi nitelendirecek bir
erdemdir. 138 Platon'un dedii gibi, "kralla en layk insan kendisinin kral
olandr". 139 Hazlara ilikin ahlakta, ahlaksal rneklemenin yksek dzeyli
iki biimine verilen nemin buradan geldiini dnen Foucault iin; bun
lardan birincisi kendi tutkularna egemen olmaktan yoksun olan kt despot
133
134
135
136
137
138
139
31 1
3 13
Kaynaka
Foucaultcu Beden ve
Deneyimin Dlanmas*
LOIS McNAY
Giri
Son birka ylda Michel Foucault'nun almalar, kadnlarn maruz kal
d basknn baz vehelerini aklamak iin iktidar teorisinden ve onun
bedenle bantsndan zellikle yararlanan feministler tarafndan b
yk ilgi grmtr. Foucault'nun, cinselliin bedenin doutan gelen ya
da doal bir nitelii olmayp belirli iktidar ilikilerinin bir etkisi olduu
dncesi, kadnlarn deneyimlerinin kltrel belirlenimli kadn cinsel
lii imgeleriyle zayflatlp denetlendiini aklamak isteyen feministlere
faydal bir analitik ereve salamtr. Ben bu makalede Foucault'nun,
bedenin iktidar tarafndan retildii ve dolaysyla radikal biimde zo
runsuz bir kendilik tekil ettii yolundaki dncesinin, feminist zclk
eletirilerine nemli bir katk saladn savunacam. Bunun yan sra,
Foucault'nun beden dncesinin feminist teoride geni lde kullanl
masna ramen, feministlerin bu dncenin kritik snrllnn da far
knda olduunu gstereceim. Foucault'nun iktidarn beden zerindeki
etkilerine yapt vurgu, toplumsal faillerin edilgen bedenlere indirgen
mesiyle sonulanr ve bireylerin nasl zerk biimde davranabileceklerini
aklayamaz. Yuvarlatlm bir znellik veya faillik teorisi eksiklii, femi
nist projenin kadnlarn deneyimlerini yeniden kefetme ve deerlendirme
hedefiyle elimektedir.
*
Beden ve Postyapsalclk
Beden dncesi sadece Michel Foucault'nun almalarnda deil, Fransz
postyapsalcl adyla anlan dncenin byk blmnde merkezi nem
tekil eder. Beden dncesinin postyapsalclkta ne k, klasik dn
ce sistemlerinin ve bu sistemlere temel oluturan dalizm sisteminin yap
bozuma uratlmasnn bir sonucudur. Bu yapbozumcu manevra, ematik
olarak iki admdan oluur: 1) tinsel ve maddesel, akl ve duygu vb kartl
gibi hiyerarik ikiliklerin tersine evrilmesi ve 2) bu dalizmin birbirini d
lad kabul edilen unsurlarnn, esasnda birbirlerinin stne bindiklerini
gstermek amacyla iinin boaltlmas. Klasik dncede merkezi nem
tekil eden dalizmlerden biri de Kartezyen beden ve zihin kartldr. Bu
dalizm soyut, sylemsellik ncesi bir zneye ncelik tanyarak onu dn
cenin merkezine yerletirir ve buna bal olarak bedeni, hisler, tutkular ve
ihtiyalar gibi tinin ve rasyonel dncenin zdd kabul edilen her eyin ala
n olarak kmser. Postyapsalclarn yapbozumcu manevralarnn oda
ve klasik dnce sistemlerine ve zne felsefesine ynelik eletirilerinin
ekseni ite bu kartlktr. Bu kartla ilikin esas meselelerden biri de,
sabit ve birlikli zne kavramnn altnda yatan rasyonellik ve z-dnm
fikirlerinin bedensel alann ve bu alann temsil ettii dnlen her eyin
-arzu, maddesellik, duygu, ihtiya vb- dlanmas ve bastrlmas zerinde
temellendiini gzler nne sermek suretiyle, sz konusu zne kavramnn
iini boaltmak olmutur. Dolaysyla beden kategorisi, hmanist kltrn
"ideofili"sine (ideophilia) kar koymak iin kullanldndan taktik bir de
ere sahiptir. Nancy Fraser'm ifadesiyle: "Bedenler ve hazlar retoriinin ...
modern Bat kltrnn znellik, yceltme, ideallik ve benzerlerine atfettii
ar ncelii olduka dramatik bir biimde ifa etmek ve ona kar kmak
asndan kullanl olduu sylenebilir."1
Foucault, beden kavramn ilk olarak, zne felsefesinden tretilmi be
lirli metafizik kavramlarn ve tmleyici varsaymlarn egemenlii altnda
olduunu dnd geleneksel tarih biimlerine eletiri getirdii "Nietzs
che, Soybilim, Tarih" balkl makalesinde kullanr. Bu makalede, gelenek
sel veya "btncl" tarihin "akn bir teleoloji" olduunu savunur; bu ta
rihte, evrensel aklayc emalara ve izgisel yaplara dahil edilen olaylara
yanl bir birlik atfedilmektedir. Olaylarn birletirici bir btnlk uyarnca
1 Fraser, "Unruly Practices", s. 62.
317
Agy., s. 87-88.
Agy., s. 83.
Bartkowski , "Epistemic Drift in Foucault".
Braidotti, "The Politics of Ontological Difference", s. 89. Aynca bkz. Jardine Gynesis: Confi
319
320
Lois McNay
321
26 Foucault'nun feminist teori zerine almalarnn bir deerlendirmesi iin bkz. Diamond
ve Quinby, Feminism and Foucault: Ref1ections on Resistance; Gallager ve Laqueur, The
Making of the Modern Body: Sexuality and Society in Nineteenth Century; Hekman, Gender
and Knowledge: Elements ofa Postmodern Feminism ve Weedon, Feminist Practice and Post
structuralist Theory.
27 Bkz. Connell, Which Way is Up: Essays on Class, Sex and Clture ve Weeks Sexuality and its
323
325
Deneyimin Dlanmas
Foucault'nun almasnda bir nebze toplumsal cinsiyet duyarszlnn
mevcut olduu yolundaki eletiriler doru olmakla birlikte, bu eletirilerin
onun beden teorisindeki esas teorik zorluklardan ok boluklar iaret ettik
lerini dnyorum. Foucault'nun alt ve beden ve toplumsal cinsiyet
kimlii arasndaki bant anlay iin sorunlu ierimleri olan bu monolitik,
tekynl iktidar nosyonundan daha ciddi bir snrlama kar. Foucault'nun
iktidar teorisinin tek boyutluluunun eletirisi Habermas37 ve Rose38 gibi
sosyal teorisyenler tarafndan yaplmtr ama feministler tarafndan top
lumsal cinsiyet meselesiyle ilikili olarak ele alnmamtr.
iktidarn dalm, heterojen ve retken bir olgu olduu yolundaki teorik
iddiasna ramen, 39 Foucault'nun tarihsel analizleri iktidar, zneleri zerin
de acmasz ve baskc bir kontrol olan merkezilemi, monolitik bir g ola
rak sunar. ktidarn bu negatif tanm Foucault'nun iktidar incelemesinin tek
tarafl olmasndan kaynaklanr ksmen; iktidar ilikileri sadece kurumlara
nasl kaydedildikleri asndan incelenir, iktidara tabi olanlarn perspektifin36 Riley, Am I that Name?: Feminism and the Category of Women in History, s. 107.
37 Habermas, The Philosophical Discourse ofModernity.
38 Rose, Dialectic of Nihilism: Post-structuralism and Law.
39 "nemli olan, iktidar zerinde, merkezinden balayarak ve temele ne kadar nfuz ettiini
kefetme amacyla bir tr tmdengelim almas yapmak deildir ... daha ok, her biri
kendi tarihine, yrngesine, teknik ve taktiklere sahip sonsuz kklkteki mekanizma
larndan balayan ve aadan yukar ilerleyen bir iktidar zmlemesi yapmak gerekir."
(Foucault, Power/Knowledge: Selected Interviews and Other Writings 1972-1977, s. 99.)
ramnn eletirel bir gce sahip olabilmesi iin, bir iktidar uygulamasnn
iptali veya kendisine direnilmesi durumunda, durumun nasl deieceini
gsterecek bir karolgusalla ihtiya vardr.
ktidarn yalnzca insan bedenleri zerindeki disiplinci etkileri ze
rinden tanmlanmasndan yola karak deerlendirmelerine devam eden
Foucault'nun temayl zneleri bireyler veya kiilerden ok "uysal" bedenler
olarak ele almaktr. Oysa birey/kii nosyonu bu noktada ok daha yararl ola
caktr nk bu nosyon Foucault'nun grmezden geldii modern iktidarn
karmak ve elikili yapsn ele geirir. 44 zne basite bedensel deneyim40 Dews, Logics of Disintegration: Post-structuralist Thought and the Claims of Critical Theory,
s. 168.
41 Bkz. age.,s. 188; O'Brien, "Crime and Punishment as Historical Problem".
42 Foucault Power!Knowledge: Selected Interviews and Other Writings 1972-1977, s. 142.
43 Dews, Logics of Disintegration: Post-structuralist Thought and the Claims of Critical Theory,
s. 166.
44 Bkz. Habermas, The Philosophical Discourse of Modernity, s. 288-293.
327
329
Kaynaka
Adams, Parveen, "Of Female Bondage", Between Feminism and Psychoanalysis, Ed.
Teresa Brennan, Londra ve New York: Routledge, 1989.
Barrett, Michelle, Women's Oppression Today: Problems in Marxist Feminist Analysis,
Londra: Verso, 1980.
Bartkowski, Frances, "Epistemic Drift in Foucault", Feminisn and Foucault: Ref
lections on Resistance, Ed. Irene Diamond ve Lee Quinby, Boston: Northeastern
University Press, 1988.
Bartky, Sandra, "Foucault, Femininity and the Modernization of Patriarchal Power",
Feminism and Foucault: Reflections on Resistance, Ed. Irene Diamond ve Lee Qu
inby, Boston: Northeastern University Press, 1988.
Braidotti, Rosi, "The Politics of Ontological Difference", Between Feminism and
Psychoanalysis, Ed. Teresa Brennan, Londra ve New York: Routledge, 1989.
Butler, Judith, Gender Trouble: Feminism and the Subversion of Identity, New York:
Routledge, 1990.
Connell, R.W., Which Way is Up: Essays on Class, Sex and Culture, Sydney ve Boston:
Ailen and Unwin, 1983.
Dews, Peter, Logics of Disintegration: Post-structuralist Thought and the Claims of
Critical Theory, Londra ve New York: Verso, 1987.
Diamond, Irene ve Lee Quinby (ed.), Feminism and Foucault: Ref1ections on Resistan
ce, Boston: Northeastern University Press, 1988.
Cogito, say: 70-71, 2012
331
332
Lois McNay
Foucault, Michel, Discipline and Punish: The Birth ofthe Prison, ev. Alan Sheridan,
Harmondsworth: Peregrine; New York: Pantheon Books, 1977.
----------, The History ofSexuality: An lntroduction, ev. R. Hurley, Harmondsworth:
Penguin; New York: Pantheon Books, 1978 (Trkesi: Cinselliin Tarihi, ev. Hl
ya Tufan, stanbul: Ayrnt, 2010)
----------, Power/Knowledge: Selected lnterviews and Other Writings 1972-1977, Ed. C.
Gordon, Brighton: Harvester Press; New York: Pantheon Books, 1980.
----------, "Nietzsche, Genealogy, History", The Foucault Reader, Ed. Paul Rabinow,
Harmondsworth: Penguin; New York: Pantheon Books, 1984.
Fraser, Nancy, "Unruly Practices: Power, Discourse and Gender", Contemporary So
cial Theory, Cambridge: Polity Press; Minneapolis: University of Minnesota Press,
1989.
Gallagher, Catherine ve Laqueur, Thomas (ed.), The Making of the Modern Body: Se
xuality and Society in Nineteenth Century, Berkel ey: University of Cal ifornia Press,
1987.
Habermas, Jrgen, The Philosophical Discourse of Modernity, Cambridge: Polity
Press; Cambridge, MA: MiT Press, 1987.
Hekman, Susan, Gender and Knowledge: Elements ofa Postmodern Feminism, Camb
ridge: Polity Press; Boston: Northeastern University Press, 1990.
Henriques, Julian vd. (ed.), Changing the Subject: Psychology, Social Regulation and
Subjectivity, Londra ve New York: Methuen, 1984.
Jardine, Alice, Gynesis: Confgurations of Woman and Modernity, ithaca, NY: Cornell
University Press, 1985.
Laclau, Ernesto ve Chantal Mouffe, Hegemony and Socialist Strategy: Towards a Ra
dical Democratic Politics, Londra: Verso, 1985.
O'Brien, Patricia, "Crime and Punishment as Historical Problem", Journal of Social
History, S. 23, s. 508-520, 1978.
-----------------, The Promise of Punishment: Prisons in Nineteenth Century France,
Princeton: Princeton University Press, 1982.
Plaza, Monique, "Phallomorphic Powcr and the Psychology of Woman", Jdeology and
Consciousness, S. 4, s. 4-36, 1978.
Riley, Denise, Am I that Name?: Feminism and the Category of Women in History, Ba
singstoke: Macmillan; Minneapolis: University of Minnesota Press, 1988.
Rose, Gillian, Dialectic of Nihilism: Post-structuralism and Law, Oxford ve New York:
Basil Blackwell, 1984.
Rose, Jacqueline, Sexuality in the Field of Vision, Londra: Verso, 1986.
Smith-Rosenberg, Carroll, "Writing History: Language, Class and Gender", Feminist
Studies I Critical Studies, Ed. T. De Lauretis, Bloomington: Indiana University
Press, 1986.
Soper, Kate, "Feminism as Critique", New Lefi Review, S. 176, 1989, s. 91-114.
-------------, "Feminism, Humanism and Postmodernism", Radical Philosophy, S. 55,
1990, s. 11-17.
Weedon, Chris, Feminist Practice and Poststructuralist Theory, Oxford ve New York:
Basil Blackwell, 1987.
Weeks, Jeffrey, Sexuality and its Discontents: Meanings, Myths and Modern Sexualiti
es, Londra ve Boston: Routledge and Kegan Paul, 1985.
Cogito, say: 70-71, 2012
..
335
kullanlnn kabul edilebilir normlarn tehlikeye atan bir arzu fikri zeri
ne kurulu deildir:
"Yunan tbb ve felsefesi insann hem aphrodisia'lar, hem de kendi bedeni
konusunda doru bir kaygya sahip olmas iin bunlar nasl kullanmas ge
rektii zerine dnmtr. Bu sorunsallatrma, bu eylemlerde, biimleri
ve olas eitleri asndan kabul edilebilir olanlarla zararl ya da 'anormal'
olanlar arasnda bir ayrm yapma sonucunu dourmamtr. Ancak, bunla
r kitlesel ve btnsel olarak bir etkinliin ifadesi biiminde deerlendirerek,
kiinin koullara bal olarak bu etkinliin yararl younluu ve uygun da
lmn salamasna yardm edecek ilkeleri saptama amacn yklenmitir.
Bununla birlikte, bylesi bir tasarrufun aka kstlayc eilimleri, bu cin
sel etkinlie ilikin bir endieye tanklk eder. Bu, arlklarn olas sonu
larna ilikin, zellikle de tm cinsel etkinlii tek bana tanmlad d
nlen erkeksi, boalmac ve 'doruk nokta'c bir emaya gre alglanan cinsel
edime ilikin bir endiedir. Bylece, cinsel edime ve onun seyrekletirilme
biimlerine verilen nemin yalnzca bedende yaratt olumsuz etkilerle de
il de, kendiliinden ve doal olarak, irade dnda kalan bir iddet, gc
tkenen bir sarfiyat, kiinin gelecekteki lmne bal reme olmasyla da
ilikili olduu grlmektedir. Cinsel edim, ktlkle balantl olduundan
deil, kiinin kendisiyle olan ilikisini ve ahlaksal zne olarak oluumunu
tehdit ettiinden dolay endie verir: Cinsel edim, ll olmad ve gerek
tii gibi datlmad takdirde, iraded glerin boalmasna, enerjinin
zayflamasna ve onurlu bir soy brakmakszn lme neden olur."8
337
339
meye, birer arzu znesi olarak grmeye ve bunu itiraf etmeye itilirler ve
bunu da, kendileri ile kendileri arasnda, varlklarnn doal ya da dkn
hakikatini arzuda kefetme olana veren belli bir ilikiyi devreye sokarak
yaparlar." 13
Bu yazda Foucault'nn bir iktidar stratejisi olarak cinsellik syleminin ba
rnda ina ettii iktidar eletirisinin bize bir bedenin bedensellii ufku sun
madndan dem vurmak istiyorum . Foucault'nun dncesinde bedenin
hakiki yerini teslim etmek ve onu grnr klmak iin, Foucault'nun strateji
ler, ilikiler ve taktikler halinde anlalan iktidar anlayna nfuz etmek ge
rekiyor. Demek ki, bedensellii, bedenin roln kstlayan cinsellik sylemi
perspektifinin tesinde beden, bilgi ve iktidar arasndaki ilikileri anlamaya
almak gerekiyor.
esas olan kendilik iktidarn kurar, baka bir deyile, o an ahlaki davra
n znenin kendi zerinde lllk kuran bir iktidar pratiiyle belirleni
yordu. yleyse soracamz soru u olmaldr: Baskc modern iktidar nasl
gelimitir? On yedinci yzyl banda neden seks bir ihlal nesnesi haline
geldi? Antik adan modernlie ne deiti? Antik ada kendilik teknolojileri
bedenin kapasiteleri zerine alrken, beden modern iktidarn kurumsall
balamnn dnda kalm grnr. Bedensel haz znenin ve bilincin olu
umu srasnda yok saylm, bastrlmaya allmtr. Modern cinsellikte,
cinsel eylem hazlarn kullanmndan bir cinsellik aygtna dnrken be
denin kmsenmesi sz konusu olmutur. Arzular ve cinsel eylem yasann
ihlali olarak deerlendirilmitir. Modern cinselliin "arzu" olarak tand
cinsel eylemlilik ve haz sorunsal Yunanllarda, modern bir etik soru olarak
ele alnyordu ve bu etik soru beden ekonomisi terimiyle ifade edebilecei
miz bir beden meselesidir. Kendilik kaygs znenin bedenine ilikin ilgisiyle
mmkndr. Kendilik ve beden arasndaki bu iliki ska tekrarladmz
etik sorunun esasn oluturur. Kendilik kaygs ve beden arasndaki Fou
cault, arzu eden modern zne balamndaki beden kavramyla, cinsel haz
pratii iinde kendisiyle iliki kuran birey balamndaki beden kavramnn
deimi olabileceini grmezden gelmi gibi grnebilir. Ancak Foucault
ilkesel olarak btn zc kavramlar reddeder; bedeni durmakszn tarihsel
olarak yeniden kurulan bir varolu imkan olarak tasav vur eder. yleyse u
soruyu sormak gerekiyor: Batda znenin kendi hakikatiyle ilikisini kurma
sn salayan tarihsel biimler nelerdir? znenin kendi hakikatiyle ilikisini
aydnlatmak iin iktidar ontolojik olarak zmlemek kanlmazdr. z
nenin kendi hakikatiyle olan ban kavramak iin gerekli klnm iktidar
ontolojisinin yapsn anlayabilmek iin, Foucault'nun ele ald iktidar bi
imlerini belirgin bir biimde ortaya koymak gerekir. Kanmca bu su soruya
yant verebilecek olan hakikat balamn beden stlenebilir. Zira dikkatli bir
dnmeden sonra, kendiliin hakikatle olan ilikisinin bedenin bedenselli
i imkannda zld fark edilecektir. Eer beden deilse, hakikat nedir?
Foucault Hazlarn Kullanm'nda ve Kendilik Kaygs'nda btnyle, perhiz
ve cinsel eylem gibi aslnda gndelik pratiklere odaklanr. Foucault'nun haz
larn ynetimi ve ileyiine olan ilgisi aka onun dncesinin bir beden
dncesine evrilebileceini gsterir. Bir adan Foucault zellikle Yunanl
larn hazlarn ahlaki sorunsallamasn ele alan son almalarnda varolu
sal beden kavramna ynelir, bu yneli, ona kendilik kaygs araclyla, beCogito, say: 70-71, 2012
341
342
A. Nilfer Zengin
Kaynaka
345
346
Hayrnnisa Gksel
Agy., s. 232.
Agy., s. 232.
Vogel, "The State and the Making of Gender. Some Historical Legacies".
Agy.
Sirman, "Medeni Kanun: Kocalar Cumhuriyeti".
Agy.
Agy.
Sirman, agy.; "nsz: Namusun Arka Plan".
34 7
mesini salayan bilin ilikisi" olduunu anlatr.18 Foucault'ya gre aile gibi
kurumsal mekanizmalarla birlikte ileyen milliyeti ve modern sylemler,
heteroseksel zneyi ve znellii bir norm olarak kabul ederler; bu norm,
iinde yer almas mmkn olmayan ya da iine dahil edilemeyen farkl var
olma ekillerini dlamakta, hatta dman ilan etmektedir. 19 Zira toplumsal
normlar, Judith Butler'n bahsettii gibi, "bir l ve mterek bir standart
yaratma aracdr". 20 Burada, Catharine MacKinnon'dan alntlayarak, But
ler, toplumsal cinsiyet normlarn retenin heteroseksel dzenin hiyerarik
yaps olduunu ve bu yap iinde kadnlarn erkeklere tabi olduunu anla
tr. 21 Bu yzden Foucault'nuo bize anlatt eski toplumsal rejimin (Ancient
Regime) modern topluma dnm hikayesi, heteroseksel znenin inasna
ve bununla birlikte ulus devletin cinsellik balamnda ortaya koyduu kadn
ve erkek bedenleriyle tanmlanan rtk varsaymlara ve belirsizliklere daya
nr. Namus olgusunun ilevini yerine getirmesi de heteroseksel bir kadn
olma rtk varsaymna baldr.
Modern ulus devletin oluumu, heterosekselliin kurumsallamasna,
siyasallamasna ve iktidarn da bunun zerinden aile kurumuna yapt
vurguya dayanr. Trkiye' de ulus devletin kurulmas sreci de bu balamda
irdelendiinde, bu heteroseksel ulusal birliin iki tane nemli konuyu a
a kard grlecektir: Bunlardan birincisi, "teki"lerin tanmlanmasdr.
Bu tanmlama disiplinci bir iktidar zerinden ilemekte ve bu iktidar politi
kalar da siyasal birliin "normal" olarak kabul edilen snrlarn izmekte
dir. Foucault'ya gre, bu disipline etme gc, ahlaki bir kudret olarak baki
kalrken, ayn zamanda ahlakl vatandalar topluluu yaratmakta ve vatan
dalarn denetiminde ve toplumsal srelerin idaresinde kullanlmaktadr.22
kinci husus ise, kadnlarn ve erkeklerin cinselliklerinin ve kimliklerinin
temelinin, ulusun "ahlakl" bir birlik olarak kurgulanmasna dayanmasdr.
Ferda Keskin'in aktard gibi, "kimliklerin snflandrlmasnn sadece be
timsel bir sre olmad ak, nk bir yandan onlar tayanlarn yaam
larna yaplabilecek toplumsal bir mdahaleye ehliyet verirken, bir yandan
da insanlarn kendi dnce, duygu, eylem ve davranlarn gnll olarak
18 Keskin, "Sunu: iktidarn Gz", s. 14.
19 Foucault, Hapishanenin Douu; Cinselliin Tarihi.
20 Butler, "Toplumsal Cinsiyet Dzenlemeleri", s. 83.
21 Agy., s.87.
349
351
latr. Foucault'nun bak asndan nemli olan husus ise, cinselliin ve onun
zerinden ina edilen vatandalk tarihinin ve onun gncel yansmalarnn
sadece kanun ya da toplumsal szleme balamnda anlalamayacadr,
nk vatandalk ve iktidar gndelik hayat pratiklerini ve detaylarn d
zenleyen teknikler ve sylemler btnyle birlikte alglanmaldr. 48
Eski toplumlardan (Ancient Regime) modern topluma geite cinsellik,
hayat dzenleyen aralar zerinden ynetilmektedir ve bunlarn merkezin
de beden yer almaktadr. 49 Foucault 50 iin, bedenin ve cinselliin tarihini
anlatmak iktidarn tarihine k tutmaktr; onun tarihsel anlats sadece ge
mie deil, gemi kabul edilebilecek iktidar kurma ekillerinin gnmz
yansmalarna ve gncel iktidar pratiklerine vurgu yapar. Gncelin tarihinde
bedenin merkezi bir rol vardr.51 Foucault'nun teorisinde bedenin zel bir
yeri olmasna ramen, beden; kadn ve erkek znelliklerinin yaratm sre
cinde bir ara ve ayn zamanda hedef haline gelir. 52 Lois McNay, Foucault ve
353
355
357
359
361
362
Hayrnnisa Gksel
363
mdahil olmak isteyen Bakanln adna bakn, Aile Bakanl. Ben de karm
ailemi korumak iin ldrdm. "106 Namusunu korumak amacyla eini l101 Larner, "Neo -Liberalism: Policy, Ideology and Governmentality".
102 Agy.
103 Merry,"Criminalization and Gender: the Changing Governance of Sexuality and Gender
Violence in Hawai'i".
104 Sirman, "Gl Ailenin Hayali".
105 Agy.
106 "Demet Filcan Nasl ldrld?", 08.04.2012, Kadn Cinayetlerini Durduracaz ln
ternet Sitesi, http://www.kadincinayetlerinidurduracagiz.net/index.php?option=com_
k2&view=item&id=223:kadnlar-tm-kz-kardelerini-mcadeleye-ard<emid=I 16.
365
ynetme ve idare etme olarak da tezahr eder. Burada namus bir kendi ben
liini kurma ve kontrol etme mekanizmas olarak ilev grr. Bu y zden, na
musun, namus ve tre cinayetleri zerinden politiklemesi, bireylerin "ailevi
vatandal" (familial citizenship) ya da retken (reproductive) vatandalk
tanmlaryla kategoriletirilip idaresini kolaylatrr. 111 AKP hkumeti r
neinde grld gibi, politik gndem neoliberal ve konservatif sylemler
arasnda gidip gelirken, btn bu strateji ve taktiklerin toplam aile, kadn
ve namus konular balamnda, baskn ve ataerkil bir sylemin oluumuna
ve devamna hizmet eder.
Makale iinde anlattm gibi, 1926 Medeni Kanunu'ndan balayarak
2004'deki namus saikiyle ilenen cinayetlerle ilgili maddede yaplan dei
ikliklere kadar, aile modern bir kurum olarak hayal edilmi ve aile iinde
de erkekler devletin temsilcileri ve kadnn dourganlnn kontroln sa
layanlar olarak kabul grmlerdir. Stratejik olarak namus cinayetlerinin
Ceza Kanunu'nda gelenek/ tre cinayetleri kapsamnda deerlendirilmesi,
gelenein de aile iinden kartlp belli bir kltre ve o kltrn insanla
rna mal edilmesine neden olur. Bu sebeple, gelenek tartmal bir kavram
haline dnr. Bu durumda da artk nemli olan kadnlar ya da kadnlarn
maruz kald iddet deil, gelenein yeniden inasdr. Gelenein politikle
mesi ve kanunlamas kadnn tekilemesi ve de kurbanlatrlmas adna
yeni sahalar aar. Kadnn cinsellii ve bedeni, "tekini" kontrol etmenin,
bastrmann ve ynetmenin de bir aracna dnr. Bu balamda, namus
cinayetlerinin tre cinayetleri olarak sorunsallatrlmas ataerkil normlarn
kadn bedenleri stndeki ikili oyununu, yani erkein namusunun ve mille
tin namusunun korunma ilkelerini aa karr.
Namusu insan davranlarn dzenleyen daha genel bir toplumsal etik
anlaynn paras olarak dndmzde, kadnlarn olduu kadar er
keklerin de cinselliklerinin ve davranlarnn kontrolnn sz konusu ol
duu grlr. Namus, sadece kadnlarn deil, erkeklerin hayatlarnn da
gzetlenmesine ve onlarn arasndaki hiyerarilerin dzenlenmesine daya
nr. Basit bir deyile, erkein "namussuz" olmas "gvenilmez" olmasna,
erkeklikten "yoksun" olma haline ya da etrafndaki kadnlarn namus ko
ruyuculuunu yerine getirememesine iaret ederken; kadnn "namussuz"
ya da "iffetsiz" olmas kadnn cinselliine ve davran kalplarnn hepsine
111 Sirman, "The Making of Familial Citizenship in Turkey". Miller, The Limits ofBodily Integ
367
Kaynaka
Abu-Lughod, Lila, 1985, "Honor and Sentiments of Loss in a Bedouin Society", Ame
rican Ethnologist, C. 12, S. 2, s. 245-261.
Agamben, Giorgio, 2001, Kutsal nsan: Egemen iktidar ve plak Hayat, smail Trk
men (ev.), stanbul: Ayrnt Yaynlar.
Baron, Beth, 2006, "Women, Honour and the State: Evidence from Egypt", Middle
Eastern Studies, C. 42, S. 1, s. 1-20.
Bourdieu, Pierre, 1965, "The Sentiment of Honour in Kabyle Society", Honour and
Shame: The values of Mediterranean Society iinde, (Haz.) J. G. Peristiany, Lan
don: Weindenfeld and Nicolson, s. 191-243.
Butler, Judith, 2009, "Toplumsal Cinsiyet Dzenlemeleri", Cogito, S. 58, s. 73-93.
Cerwonka, Allaine ve Loutfi, Anna, 2011, "Biopolitics and the Female Reproductive
Body as the New Subject of Law", Feminists@ Law, C. 1, S. 1, s. 1-5.
Chakrabarty, Dipesh, 2000, Provincializing Europe: Postcolonial Thought and Histori
cal Difference, Princeton and N.J.: Princeton University Press.
Dean, Mitchell, 1999, Governmentality: Power and Rule in Modern Society, Landon:
Sage Publications.
Deutscher, Penelope, 2007, "The lnversion of Exceptionality: Foucault, Agamben, and
"'
'Reproductive Rights , The Agamben Effect iinde, (Haz.) A.Ross. Durham: Duke
University Press.
Foucault, Michel, 1977, Discipline and Punish: The Birth of the Prison, New York: Vin
tage Books. (Trkesi: Michel Foucault, Hapishanenin Douu, ev. Mehmet Ali
Klbay, stanbul: mge Kitabevi, 2006.)
______________,1978, The History of Sexuality: An Introduction- Volume !. New
York: Vintage. (Trkesi: Michel Foucault, Cinselliin Tarihi, ev. Hlya Uur
Tanrver, stanbul: Ayrnt Yaynlar, 2007.)
--------------' 1984, "What is Enlightenment?", The Foucault Reader iinde,
(Haz.) P. Rabinow, New York: Pantheon Book, s. 32-51.
-------------- 1991a, "Governmentality", The Foucault Effect: Studies in Govern
mentality iinde, (Haz.) G. Burchell, C. Gordon ve P. Miller, Chicago: Chicago
University Press, s. 87-104.
______________, 1991b, "Right of Death and Power over Life", The Foucault reader
iinde, (Haz.) P. Rabinow, Landon: Penguin Books, s. 258-273.
______________,2007, "Cinsellik ve Siyaset," Michel Foucault: iktidarn Gz (Seme
Yazlar) iinde, (Haz.) F. Keskin, stanbul: Ayrnt Yaynlar, s. 234-245.
Friedland, Roger, 2005, "Religious Terror and the Erotics of Exceptional Violence",
369
370
Hayrnnisa Gksel
..
Giri ve zet
1980'lerden bu yana gerekleen ve halen gereklemekte olan kltrel ve
ekonomik deiimler Trkiye'de snfsal, etnik ve dinsel aidiyetler ile top
lumsal cinsiyet kimliklerinin tanmlan ve idare edili biimlerini dn
trmtr. Devlet kontroll kapitalizmden serbest piyasa ekonomisine gei,
kreselleme, siyasal slam'n glenii ve Avrupa Birlii'ne katlm sreleri
ile lke iinde yaanan siyasi atmalar ve gittike ykselen, nispeten zerk,
sivil toplum hem kolektif hem de bireysel kimlikleri politikletirmitir. Kim
liklerin politiklemesi, toplum iinde bolca tartlan ve srekli deien top
lumsal cinsiyet ve cinsellik sylemlerini de beraberinde getirmitir.
Bu makale, niversite eitimli, Trkiyeli gen kadnlarn evlilik ncesi
cinsellik 1 ve bekaret ile ilgili anlat ve pratiklerini iktidar ilikileri ve zel
likle 1980'lerde artan cinsellik sylemleri balamnda incelemektedir. Ma
kalede kendini "cinsel olarak zgrlemi" olarak gren, sosyo-ekonomik
adan avantajl bekar kadnlarn cinsel yaamlaryla ilgili kararlar naMakale iinde "evlilik ncesi cinsellik" sz hi evlenmemi kimselerin cinsel edimlerini
anlatmak iin kullanlmtr. Bu szn evlilii bir referans noktas olarak ald ve insan
larn yaamlarnda kurucu bir eik olarak tanmlad iddia edilebilir. Bu szn makalede
analitik bir kategori olarak kullanlmasnn en nemli iki sebebi bu szn yerine geebile
cek, daha "masum" ve kullanm yaygn baka bir szn bulunmamas ve grmecilerin
kulland dili makaleye yanstma abamdr.
Cogito, say: 70-71, 2012
3 72
Tue Ellialt
3 Butler, Bodies that Matter: On the Discursive Limits of Sex; Foucault, The Will to Knowledge:
The History of Sexuality Volume l; Stein & Plummer, '"I Can't Even Think Straight': 'Queer'
Theory and the Missing Sexual Revolution in Sociology".
4 Fausto-Sterling, Sexing the Body: Gender Politics and the Construction of Sexuality.
5 Green, "The Social Organization of Desire: The Sexual Fields Approach".
6 Bogle, Hooking up: Sex, Dating, and Relationships on Campus; Risman & Schwartz, "After
the Sexual Revolution: Gender Politics in Teen Dating"; Hamilton & Armstrong, "Gendered
Sexualities in Young Adulthood: Double Binds and Flawed Options".
7 Carpenter, "Gender and the Meaning and Experience of Virginity Loss in the Contemporary
United States" ve Virginity Lost: An Intimate Portrait of First Sexual Experiences; Cindolu,
"Virginity tests and artificial virginity in modern Turkish medicine"; lkkaracan, "Reform
ing the Pena! Code in Turkey: The Campaign for the Reform of the Turkish Pena! Code from
a Gender Perspective".
373
3 74
Tue Ellialt
375
3 76
Tue Ellialt
377
378
Tue Ellialt
3 79
380
Tue Ellialt
Leyla gibi niversite rencisi olan Baak (22) da erkek arkadayla cinsellik
yaayp yaamamaya karar verirken kararnda bakalarnn onun hakknda
ne dnecei endiesinin etkili olduunu sylyor.
381
Selin'in bu sorudan yaklak be dakika sonra baka bir soruya verdii yant
ise yle:
TE: Sence seks iin ak gerekli mi?
Selin: Bence tabii, evet gerekli. Ama biliyorum ki birok insan byle d
nmyor. Hani erkeklerin byle dnmemelerini anlayabilirim de, yani
belki onlar iin normal ve kabul edilebilir olabilir ama kadnlar davran
larna daha ok dikkat etmeliler bence.
Cogito, say: 70-71, 2012
383
384
Tue Ellialt
TE: Yani erkekler iin kabul edilebilir, kadnlar iin kabul edilemez,
yle mi?
Selin: Yani yle de deil ama ben bir erkei ak olmad bir kadnla
yatyor diye sulayamam akas. Belki hayatmda farkl kadnlarla olan
ok erkek grdm iindir.
Selin'in "rastgele" iliki yaayan erkeklerle ilgili kadnlardan farkl dn
mesi, i cinsellie gelince kadnlarla erkekler iin "kabul edilebilirliin"
farkl ltleri olduunu da bir kez daha gzler nne seriyor. Bu durum
literatrde "ifte cinsel standart" diye bilinen ve kadnlarla erkeklerin farkl
cinsel ihtiya ve ilgileri olduunu savunan bir olguya iaret ediyor. Hamilton
ve Armstrong'un da dedikleri gibi, erkeklerin her durumda cinsel frsatla
rn peinde olup bu frsatlarn peinden gitmeleri beklenirken, kadnlardan
yana beklenti ise "rastgele" diye bilinen ilikilerden kanmalar ve yalnzca
ak ve iliki ierisinde cinselliklerini yaamalar.23
Grme yaplan kadnlarn kendi cinsel edimlerine ykledikleri an
lamlar ve cinsel hareketlerini hakl karmaya ynelik eilimleri kendini
" bamsz" ve "cinsel olarak zgrlemi" olarak gren kadnlarn dahi cin
selliklerini ancak belirli koullar saland taktirde yaamalarnn uygun
ve ahlaki olarak gvenli olacan dndklerine iaret ediyor. Dier bir
deyile, gnmzde Trkiye' de yaayan eitimli birok heteroseksel kadn
iin cinsellik yaayp yaamamak mstakbel cinsel partnerle kurulan ili
kinin trne bal. Atlanlm bir ak ilikisi bu kadnlar tarafndan cinsel
mnasebet iin en gvenli zemin saylyor. Buradaki mesele sadece hangi
koul ve durumlarn duygusal ve ahlaken kabul edilebilir grld deil,
ayn zamanda kadnlarn srekli gz nnde tuttuklar piman olma ve
ayplanma korkusu.
Grme yaplan kadnlarn anlatlar gsteriyor ki, bugn asl -veya
tek- mesele evlilikten nce bekareti "kaybedip kaybetmeme" deil, evliliin
yerine geen yeni kriterlerin belirleyecei "niin, nasl ve ne zaman cinsellik
yaanaca" sorusudur. phe yok ki, evlilik ncesi cinsel yaam kadnlarn
zerinde dnp karar verdikleri bir mesele. Derya'nn szlerinin de gster
dii gibi gen kadnlar iin cinselliin olmazsa olmaz ak ve gven.
birlikte olmam rnein. Bir de o kiiyi ok iyi tanmam gerek, bir sre
dir kyor olmamz falan gerek, ancak o zaman "Tamam, ben bu insanla
cinsel anlamda yakn olabilirim" diyebilirim. Anlyorsunuz deil mi? Yani
benim o insann iyi bir insan olduuna inanmam, o insana gvenmem
lazm.
Kadnlarn erkek ve kadn cinselliine dair syledikleri, kadn bekaretini
idealletirmekle ve namusla ve ahlakla ilikilendirmekle kalmyor, ayn za
manda bu badatrma kadn bedenlerini iaretliyor, bu bedenleri birbirin
den ayryor ve hiyerarik olarak diziyor. Kadn cinselliini farkl ekillerde
kstlayan ve yneten sylemler, kadn bedenleri ve zihinleri zerinde disip
linletirici bir etkiye sebep olup kadnlar gzetim altnda tutmaya devam
ediyor. Kiisel onuru ve aile onurunu kadnn cinselliine balayan anlay,
hem kadn cinselliini ekillendiriyor, hem de kadnlarn kendilerini disip
line etmelerine sebep oluyor. Aadaki iki ksm bu konuyu ayrntl bir bi
imde tartyor.
385
386
Tue Ellialt
Leyla (22): Baz kzlar barlara gidiyorlar, sarho oluyorlar, sonra da geceyi
bir erkein evinde geiriyorlar. Bu iyi bir ey deil. Demek istediim bu er
kek arkadan dediin bir insanla yaayacan eyle ayn deil. (...) Mesela
kimya snfnda iki kz vard, srekli farkl farkl erkeklerle gryorlar
d. Sanrm adna ak iliki mi ne diyorlarm. Ak ne demek ki bir kere?
Herkes herkesle seks yapabilir ve arada sorumluluk, ballk, vs. yok mu
demek? Bu benim asla yapabileceim bir ey deil. Eer benzer bir ey
yapsaydm kendime olan saygm yitirirdim diye dnyorum.
387
388
Tue Ellialt
29 Age., s. 93-95.
kimse namussuz olmak ya da yle bilinmek istemez . (...) Ama sadece ben
sevdiim erkekle seks yapmay setim diye de namussuz olmu olmam.
Hem ayrca seks yapmakla benim ahlakm arasnda nasl bir iliki var ki?
"Bekaret beyindedir" grn savunan kadnlar, kimin namuslu ve "temiz"
olup olmayacana kadnn cinsel deneyimi zerinden karar veren gelenek
sel anlaya gre daha ada ve ak grl bir yaklama sahiplermi gibi
dursalar da, Parla'nn da syledii gibi, bu motto kadnlar iin tbben l
lebilir cinsel tevazu kstaslarn yok etse bile, yeni bir bekaret tanm getir
mek ve dolaysyla ideal kadnl yine bekaret zerinden kurmak asndan
olduka sorunludur.30
Bu motto, her ne kadar cinsellik zerindeki geleneksel denetimi dlar ve
ayplar gibi grnse de yeni bir denetim biimini armaktadr. Bu ifade,
manevi bekaretin fiziksel bekaretin stnde ve tesinde olduunu kaste
derek, kadnlarn, isteklerinin bedenlerinin drtlerine gre deil, aklla
rnn emirlerine gre hareket etmesi gerektiine iaret etmektedir. 31
zellikle son 20 ylda popler olmu "bekaret kadnn beynindendir" sz,
aklcln ve eitimin nemini vurgularken, ayn zamanda, bekareti, cinsel
liiyle ilgili doru (ve ahlaken kabul edilir) kararlar almas beklenen kadnn
zihnine yerletirir. Parla'nn syledii gibi, bu yeni sylem, yalnzca beden
den akla geiten deil, ayn anda fiziksel bir srardan ideolojik bir iknaya
geiten olumaktadr.32 Bu ynyle de Cumhuriyetin kuruluundan bug30 Parla, "The 'Honor' of the State: Virginity Examinations in Turkey", s. 83-84.
31 Age., s. 83. Tercme bana aittir.
32 Modern hakimiyet yntemleri analizlerinde zorlama/ikna ve zihin/beden ikiliklerinin nasl
yer ald zerine tartma iin bkz . Timothy Mitchell, "Everyday Metaphors of Power".
389
390
Tue Ellialt
Kadnlarn dillerinde olan, bekaretle ilgili bu iki sz, cinsel tevazu ve safl
n, farkl klklarda da olsa, kadnlarn kendilerini tanmlamalarnda temel
unsur olduklarn gstermektedir. Bunlar, ayrca, makbul cinsel davran
zerine oturan namus algsnn insanlar tarafndan yeniden yorumlandka
ve retildike nasl da baka alanlara sradn ve o alanlar da ele geir
diini gstermektedir. Bu rnekte bekaret ve onunla balantlanan namus,
yalnzca bedene (vajinaya) deil, bir kadnn beynine ve vicdanna yerleti
rilmektedir. Kadn bedenlerinin rasyonel ve vicdani olarak gzlenmesi ve
bununla kol kola ilerleyen, kadn cinsellii zerinde sregelen gzetim, yeni
bir kendini regle etme ekline iaret etmektedir. Bu anlamda, bu iki sz,
kadn cinsellii etrafnda kadnlarn tutum ve davranlarn ekillendirme
yi srdren yeni ahlak anlamlarn retmektedir. Bekaretin bedenden beyne
ve vicdana yer deitirmesi, belki daha az somut ama kamas daha g
toplumsal kontrol biimlerini getirmektedir. Foucault 34 daha az grnr di
sipline etme biimlerinin bireyleri yaygn toplumsal bir lekte bask altnda
tuttuunu ve bireylerin kendilerini ve davranlarn sansrlemelerine sebep
olduunu syler. Bugnn kentli Trkiye'sinde kendini cinsel adan zgr
lemi olarak gren kadnlar, evlilik ncesi cinsellikten kanmasalar ve ge
leneksel bekaret ve namus yaklamlarn eletirseler bile, cinselliklerinin
snrlar beyinleri ve vicdanlaryla izmektedirler. Bu yeni bekaret anlay,
bekareti kadnlarn beyinlerine ve vicdanlarna koyarak toplumsal basky
daha az grnr klmakta ve kadnlarn "zgr seimler" yaptklar izle
nimini vermektedir. Ahlaki cinsel gzetim iselletirildii zaman kendisini
cinsel anlamda zgrlemi olarak gren kadnlar dahil olmak zere birok
kadn, cinselliini normatif bir ekilde ekillendiren ve dzenleyen cinsiyeti
kltrel beklentileri daha az tanr ve tehis eder hale gelir.
Bu makaleden kadnlar iin en iyi veya "en zgr" cinsellik biiminin
"rastgele" ilikiler olduu ya da gen kadnlarn cinsellikleriyle ilgili dn
meden kararlar vermesi gerektii ynnde bir anlam karlmamas ok
nemlidir. Bu makalenin asl amac, kadnlarn cinsellikleriyle ilgili d
np kararlar alrken hem kendi hem de baka kadnlarn cinsellikleriyle ilgi
li yeni dzenleyici sylemlerin iinden konuuyor olduklardr. Bu makalede
cinsel zgrleme sylemi olduu gibi kabul edilmemi, kadnlarn evlilik
d cinsel aktivitelerini esasen aka ve karlkl adanlm, romantik iliki34 Foucault, Discipline and Punish: The Birth of the Prison.
391
392
Tue Ellialt
393
394
Tue Ellialt
395
Kaynaka
Bogle, Kathleen, Hooking up: Sex, Dating, and Relationships on Campus, New York:
New York University Press, 2008.
Bourdieu, Pierre, The Logic of Practice, Stanford, CA: Stanford University Press, 1990.
Butler, Judith, Gender Trouble: Feminism and the Subversion of Identity, New York:
Routledge, 1990.
____________, Bodies that Matter: On the Discursive Limits of Sex, New York: Rout
ledge, 1993.
____________, Undoing Gender, New York: Routledge, 2004.
Carpenter, L. M., "Gender and the Meaning and Experience of Virginity Loss in the
Contemporary United States", Gender & Society, C. 16, S. 3 (2002), s. 345-365.
------------ Virginity Lost: An Intimate Portrait of First Sexual Experiences, New
York: New York University Press, 2005.
Cindolu, Dilek, "Virginity tests and artificial virginity in modern Turkish medici
ne", Women's Studies lnternational Forum, S. 20 (1997), s. 253-261.
Connell, R.W., Masculinities, Berkeley, CA: University of California Press, 1995.
D'Emilio, John, "Capitalism and Gay Identity", Powers of Desire: The Politics of Se
xuality, Ed. Ann Snitow, Christine Stansell, & Sharan Thompson, New York:
Monthly Review Press, 1984.
Fausto-Sterling, Anne, Sexing the Body: Gender Politics and the Construction of Sexu
ality, New York: Bask Books, 2000.
Foucault, Michel, (1991 [1977]), Discipline and Punish: The Birth of the Prison, Lond
ra and New York: Penguin Books.
______________, (1998 [1978]), The Will to Knowledge: The History of Sexuality Volu
me 1, Londra: Penguin Books.
Cogito, say: 70-71, 2012
Green, Adam 1, ''The Social Organization of Desire: The Sexual Fields Approach",
Sociological Theory, C. 26, S. 1 (2008), s. 25-50.
Hamilton, Laura, ve Elizabeth A. Armstrong, "Gendered Sexualities in Young Adult
hood: Double Binds and Flawed Options", Gender & Society, C. 23, S. 5, (2009), s.
589-616.
Heintz, Monica, The Anthropology of Moralities, New York: Berghahn Books, 2009.
ilkkaracan, Pnar, "Reforming the Penal Code in Turkey: The Campaign for the Re
form of the Turkish Penal Code from a Gender Perspective", Institute of Develop
ment Studies, 2007; web: http;//www.ids.ac.uk/ids/Part/proj/pn p.html.
Lamont, Michelle, ve Virag Molnar, "The Study of Boundaries in the Social Scien
ces", Annual Review of Sociology, S. 28, (2002), s. 167-95.
MacKinnon, Catharine, Feminism Unmodified: Discourses on Life and Law, Cambrid
ge and Londra: Harvard University Press, 1987.
Mitchell, Timothy, "Everyday Metaphors of Power", Theory and Society, S. 19, (1990),
s. 545-77.
zyein, Gl, "Virginal Facades: Sexual Freedom and Guilt among Young Turkish
Women", European Journal ofWomen's Studies, S. 16, (2009), s. 103-122.
Parla, Aye, ''The 'Honor' of the state: Virginity Examinations in Turkey", Feminist
Studies, C. 27, S. 1, (2001), s. 65-90.
Risman, Barbara, ve Pepper Schwartz, "After the Sexual Revolution: Gender Politics
in Teen Dating", Contexts, S. 1, (2002), s. 16-24.
Rubin, Gayle, "Thinking Sex: Notes for a Radical Theory of the Politics of
Sexuality,"Pleasure and Danger Ed. Carole Vance, Londra: Routledge & Kegan
Paul, 1984.
Stein, A. ve K. Plummer, "'I Can't Even Think Straight': 'Queer' Theory and the Mis
sing Sexual Revolution in Sociology", Sociological Theory, C. 12, S. 2, (1994), s.
178- 87.
Stoler, Arn L., Carnal Knowledge and Imperial Power: Race and the Intimate in Colo
nial Rule, Berkeley: University of California Press, 2002.
Vance, Carole (ed.), Pleasure and Danger: Exploring Female Sexuality, Bostan ve Lond
ra: Routledge & Kegan Paul, 1984.
397
Eletiri ve Foucault
HAKAN GNDOGDU
Eletiri ve Foucault
399
400
Hakan Gndodu
Eletiri ve Foucault
da yanltr" gibi temel bir norm varsaymaktadr. Oysa byle temel bir norm
varsaym ancak rlativist olmayan klasik temelciliin ve normatif bir bak
asnn rn olabilir. Bu ise, bir ekilde, ispat edilmesi talep edilen eyi
delil olarak alma yanlna dmektir.
Foucault'ya gelince, o, toplumsal ve tarihsel ilikiler ann dnda ne
hakikat ne de iktidar olduunun altn izdii bir mlakatnda aka "temel
hibir ey olmadn" ...sadece "karlkl ilikilerin var olduunu" syler. 7
Hatta o, birtakm sabitler olmadan var olabilen efektif tarihin geleneksel ta
rihten farkna dikkat ektii bir yazsnda, insanda hibir eyin -hatta insa
nn bedeninin bile- insann kendini tanmasnn ya da baka insanlar an
lamasnn temeli olarak yeterince i gremeyeceini ne srer; 8 ve Bilginin
Arkeolojisi'nde kendi almalarna destek bulabilecei temellerden kand
n net bir ekilde dile getirir. 9
Bu adan bakldnda, onun metafizik iddialardan soyutlanm bir
ekilde Heideggerci, Nietzscheci ve Kant eletiri geleneinden etkilendii
sylenebilir: Foucault, fenomenal dnyay doallktan kardnda ve onu
bir dnm nesnesi haline getirdiinde Heideggerciyken; 10 yanln zddna
hakikatin ne olduunu bulmaya almaktansa, hakikate bizi onun klesi
haline getirecek ekilde ar deer veriliin nasl meydana ktn ara
trmaya balayp tarihteki atmalara, sreksizliklere, mcadelelere dikkat
ektiinde Nietzschecidir.11 Bununla beraber Foucault, Kant'n "Aydnlanma
Nedir?"inde yapt gibi kendi imdisini sorunsallatrarak kiiyi bakala
rnn otoritesine itaat etmekten, bir tr vesayetten kurtarmaya, onu mevcut
durumundan "ka" sayesinde iine dt olgun olmama durumundan
karmaya altnda ve olgunluun kiinin sadece bildii ey iin deil
ama olduu ey iin de sorumluluk almay gerektirdiine iaret ettiinde,
baka deyile eletiriyi bir "imdinin ontolojisi"12 olarak tasarladnda
Kantdr.
Denilebilir ki, Foucault meslek hayatnn tmn bir bakma Kant'n nl
drt sorusu zerinde dnerek ve bu sorular tarihsel, balamsal ereve7 Foucault, "Space, Knowledge and Power", The Foucault Reader: An Introduction ta Foucault's
Thought, s. 247.
8 Foucault, "Nietzsche, Genealogy, History", The Foucault Reader, s. 87-88.
9 Olssen, Michel Foucault: Materialism and Education, s. 75.
10 Ransom, Foucault's Discipline:The Politics of Subjectivity, 1997, s. 4.
11 Deacon, age., s. 39.
12 Gndodu, "Aydnlanma ve Foucault", s. 448-450.
401
lerde baka sorulara dntrerek geirmitir: Ona gre (1) Kant'n "Neyi
bilebiliriz?" sorusu, Foucault'nun arkeolojilerinde "Sylemsel yaplar beni
konuan ve bilen bir zne olarak nasl konulandrmaktadr?" sorusuna; (2)
Kant'n "Ne yapmalym?" sorusu Foucault'nun soyktklerinde "Normlar
beni normalletirilmi, disipline edilmi bir birey olarak konulandrmada
nasl sinsice bir fonksiyon icra etmektedirler?" sorusuna; (3) Kant'n "Neyi
umabilirim?" sorusu, Foucault'nun son almalarnda, "Benlik pratikleri ve
teknikleri ile kendimi nasl etik bir zneye ve yaamm da bir sanat eserine
dntrmeye teebbs edebilirim?" sorusuna ve (4) Kant'n nihai sorusu
olan "nsan nedir?" ise, Foucault' da "insan znellii imdiye dek ne olmu
tur ve bundan sonra ne olabilir?" eklinde Foucault'nun tm almalarn
birbirine balayan bir soruya evrilmitir. 13
Foucault'nun Kantl epistemolog Kant'n "hakikat zmlemeleri"nden
ve "snrlarn zorunluluu sayesinde Aydnlanma" anlayndan deil ama
yine Kant'n "imdinin ontolojisi"nden ve "snrlarn almas olarak Aydn
lanma" anlayndan yola kan ok fazla dikkat ekmemi baka bir eletiri
anlayna dayand iin, 14 bu durum, Foucault'nun -aralarndaki farkllk
lara ramen- ayn anda hem Heidegger hem Nietzsche hem de Kant'n ele
tirel geleneine dahil olabilmesini salar. Fakat yle grnyor ki Foucault
iin eletirinin ne olduu sorusu belli bir eletiri ve felsefe geleneine dahil
olunarak yantlanabilecek kadar kolay bir soru deildir.
"Eletiri Nedir?" sorusunun her zaman zerinde konumak istedii bir
soru olduuna dikkat eken Foucault, onu, "felsefenin snrlar zerinde s
rekli olarak yeniden doan, ekillenen ve var olmay srdren bir soru; her
mmkn felsefeyle, gelecek yeni felsefeyle balantl olan bir soru" olarak
deerlendirmitir. Foucault'nun yantna gelince, o, ncelikle nemsiz pole
miklerden Kant eletiri gibi st dzey felsefi eletirilere kadar eletiri adn
alan birok faaliyetin bulunduuna ve modern Bat Dncesi sz konusu
olduunda eletirinin artk bu ikisi arasnda bir ey olduuna iaret ettikten
sonra, eletirinin aslnda bir tarz, bir tr iliki kipi olduunu ne srer: Ona
gre eletiri her eyle ilgili belli bir dnme, konuma ve eyleme tarzdr; ki
inin, toplumla, kltrle, bakalaryla olduu gibi var olanlarla, bildii ey
lerle, yapt eylerle de kurduu belli bir iliki kipidir. Bu tr bir iliki kipi
ya da tarzna sahip olmak, Foucault iin esasen bir "eletirel tutum" iinde
13 Olssen, age., s.118-119.
14 Gndodu, agy., s. 457-458.
Eletiri ve Foucault
403
,,
Eletiri ve Foucault
405
aan ve teye giden, maske dren bir ilem olarak grmelerinin sonucudur.
Foucault'nun eletirmenleri buradan hareketle Foucault'yu, kendileri gibi
evrensellik-grecelik, rasyonellik-irrasyonellik, normatif-normatif olmayan,
hrriyet-hkmetme gibi Foucault'nun tam da ykmaya alt bir dizi ayr
ma, ikili ztlklara bal olarak dnmeye zorlamak istemektedirler. 29
Halbuki Foucault'nun yapt gibi, diyalektik olmayan, temelci, evren
selci, aknsal olmayan ve hakikat unsuruna yer vermeyen bir eletiri ta
sarlamak imkansz deildir. 3 Foucault, aka, eletirinin ve mcadelenin
diyalektiin steril snrlamalarndan, zorlamalarndan bamsz bir mantk
asndan dnlmeye allmas gerektiini savunur. 31 Bu adan bakl
dnda Foucault'nun kendi eletiri anlayna yneltilen itirazlara cevap ver
me ykmll bulunmad bile ne srlebilir. nk eletirmenlerinin,
hakikat kaygsyla Foucault' dan anlaml bir eletiri iin iyi-kt, doru-yan
l ayrm yapabilmeyi salayacak normatif bir temele sahip olmasn, dola
ysyla bir bakma diyalektik manta dayal Aydnlanma rasyonelliine ba
vurmasn talep etmeleri aslnda ondan reddettii Aydnlanmann antajna
boyun emesini istemektir. Byle bir talep Foucault'nun eletirel projesinin
zyle tutarszdr. Hakikat kaygsyla ilgili deerlendirmeler noktasnda Fo
ucault olduka aktr: "Bir entelektelin rol", der Foucault, "bakalarna
ne yapmalar gerektiini anlatmak deildir". Entelektelin ii yeniden so
runsallatrmalar zemininde apak olarak grlen eyi tekrar tekrar srekli
olarak sorgulamak, insanlarn zihinsel alkanlklarn, bir eyler yapma ve
dnme tarzlarn altst etmek, alldk ve kabul grm olan kukulu
hale getirmek ve kurallar hep yeniden deerlendirmektir. 32 Foucault bu so
runsallatrmay yaparken ifadelerimizin, kurallarmzn ve kurumlarm
zn doruluk koullarnn iktidar ilikileriyle balantl hususi sylemsel
pratiklere gre olutuundan hareket eder.
Ancak buradan hareketle, Foucault'nun srekli olarak, alldk, kabul
grm eyleri ve genel teorileri eletirmesine dayanarak bu tr bir eleti
rinin genel bir eletiri teorisi olarak kendi kendini rtc olduu, yani
doruluk iddialar hususi sylemsel pratiklere greceli ise Foucault'nun te
orisinin de nesnel olarak doru olamayaca itiraznda bulunmann fazla
29 Bernstein, "Foucault: Critique asa Philosophical Eth os", s. 221.
30 Deacon, age., s. 52.
31 F oucault, "Power and Stra tegies", s.143-144.
32 Foucault, "The Concern for Truth ", s. 265.
Eletiri ve Foucault
407
408
Hakan Gndodu
Eletiri ve Foucault
409
41 O Hakan Gndodu
Eletiri ve Foucault
Foucault'ya gre, gelecekle ilgili topik programlar, zamanla hep bir bask
aracna dnmlerdir ki bu da zgrl hedefleyen Foucault'nun ele
tiri anlaynn zyle tutarszdr.51 (3) Bundan baka, Foucault yaplabile
cek tek bir eyin deil birok eyin olduunu dnd iin de eletirinin
hedefi tek bir topik toplum tasavvuru olamaz: "Eer, imdiye dek, ne ya
plmas gerektiini sylemediysem", der Foucault, "bu, yaplacak hibir ey
olmadna inandm iin deil; tam tersine, iinde bulunduklar iktidar
ilikilerinin farkna vararak, onlara direnmeye veya onlardan kamaya ka
rar verenler tarafndan yaplacak, icat edilecek, oluturulacak binlerce ey
olduunu dndm iindir. Bu bak asndan aratrmalarmn tm
mutlak bir optimizm varsaymna dayanrlar. Analizlerimi unu sylemek
iin yapmyorum: eylerin olu ekli budur, nasl kapana kstrldn gr!
Ben belli eyleri sadece onlarn gerekliin dnmne olanak salayaca
n grdm lde sylyorum." 52
Tm bu sebeplerden tr Foucault entelektellerin eletirel dzeyde kal
makla yetinmeleri ve ilerindeki topik gelecek inas drtsn bastrmala
r gerektiini dnr. 53 Ancak bunun Foucault eletirmenlerinin iddia etti
i gibi nihilizmle sonulanmas gerekmez. Foucault kendi eletiri anlaynn
topyalara ya da alternatifler nermeye kar olsa da zgrl ve otonomiyi
amaladn reddetmez.
Onun eletirel ve tarihsel almalarnn arkasndaki motivasyon, sy
lemsel pratiklerin, hakikat iddialarnn evrensel, nesnel temelleri olmad
n gsterip yeni var olma, yapma ve dnme biimleri, tarzlar kefetmeyi
mmkn klarak insan ne olaca konusunda zgrletirmek arzusudur. 54
O bak rodan denilebilir ki Foucault' da eletiri ve zgrlk arasndaki iliki
bir karlkllk ilikisidir. zgrlk dnceyi sorunsallatrmay salaya
rak Foucaultcu eletirinin gereklemesini mmkn klarken, eletiri de ak
ln zorunlu olarak alglad eyin oluumundaki olumsal, tarihsel kltrel
koullarn anlalmasn salayarak zgrln dntrc mekann ya
ratma ve onu ak tutma devini yerine getirmektedir. 55
Ancak bu zgrlk hibir zaman eyler dzeni iinde bulunabilecek mut
lak bir zgrlk deildir. "zgrln garantisi yine zgrlktr"56 diyen
51 Age., s. 133.
52 Foucault, "The Discourse on Power", s. 174.
53 Kelly, age., s. 132
54 Matthews, age., s. 152, 154.
55 Healy, "A 'Limit Attitude': Foucault, Autonomy, Critique", s. 52.
56 Foucault, "Space, Knowledge and Power", s. 245.
411
Foucault'ya gre zgrlk var olmas iin daima tatbik edilmesi gereken bir
eydir. Bu tatbik edilmeyi salayan da eletiridir. Foucault insanlara srek
li tatbik edilebilecek -arkeoloji, soykt, sorunsallatrma gibi- eletirel
dnme aralar salayarak onlar eletirel dnebilmekten doan bir
zgrle gtrr.57 Baka deyile, Foucault'da eletirel dnme bizi bir
olgunlamamlk durumundan kurtararak iinde kendi yaamlarmz e
killendirme sorumluluunu alacamz bir olgunluk durumuna gtren z
grlk pratiini mmkn klmaktadr.58
Foucault'nun zgrlk pratiiyle benin snrlanmam bir ekilde kendi
kendini ekillendirmesine ve otonomisine verdii nem, onun eletiri anla
ynda hibir standardn, deerin veya klavuz ilkenin yer almad eklin
deki itiraza verilmi bir yant gibidir. Foucault eletiri anlaynda mevcut
olan sorunsallatrmaya ve bu sorunsallatrmann varsayd zgrle,
olgunlua ve otonomiye deer vermektedir. Dahas Foucault'nun eletiride epistemolojik anlamda- normatif temeller belirlemeyi reddetmesinin ardn
daki ama, ilgin bir ekilde Kant'n niyetiyle ayndr: O da Kant gibi ama
ondan farkl bir ekilde, zgrlmz ve otonomimizi korumay amala
maktadr.59 Kant bu amac gerekletirmek iin Platon'dan bu yana Bat d
ncesinde yaygn olan zneleraras uyum ve evrensellik fikrinden hareket
etmiti. Halbuki Foucault znelerarasl oulcu ve merkezsizlemi bir
ey olarak tasavvur etmektedir. Kant'n her hr ve rasyonel varlk iin ka
bul edilebilir otonom bir yarg zerindeki srar, Foucault'nun ada akln
konumsall, tarihsellii ve gayri-safl zerindeki srar ile uyumsuzdur.
Fakat eletiride znelerarasl ve dolaysyla da otonomiyi temin etmek iin
Kant anlamda gl bir evrensellik talebi zorunlu deildir. Konumsal ve
tarihsel Foucaultcu bir bak asnda, otonomi iin gerekli olan znelerara
slk koulu, bilinli bir ekilde, eitli konumsal aratrma topluluklarnn
yeleri olarak dier bak alarndan gelen eletirel deerlendirmelere ak
olmay tevik etmekle salanr. Foucault'nun Kant'tan ayrlp Nietzsche'nin
izinden gittii yer tam da burasdr. Foucault'nun eletiride otonomiye nem
vermedeki ana ilgisi, bir hakikat iddiasn zneleraras temelde hakl kar
mak gibi Kant bir ilgi deil, ama gelecekteki bizi mmkn klmak iin zo
runlu olan koullar var klmaya ve muhafazaya etmeye ynelik Nietzscheci
57 Brocklesby ve Cummings, agy., s. 751-752.
58 McCarthy, "The Critique oflmpure Reason: Foucault and the Frankfurt School", s. 451.
59 Healy, agy., s. 60.
Eletiri ve Foucault
413
67 Foucault, "What is Critique?" (a), s. 386-387; Foucault, "What is Critique?" (b), s. 47-48.
68 Butler, agy., s. 218.
69 R. Flynn, "Foucault and the Politics of Postmodernity", s. 195-197.
Eletiri ve Foucault
Kaynaka
415
______________, "The Concern for Truth", Michel Foucault: Politics, Philosophy, Cul
ture: lnterviews and Other Writings 1977-1984, (ed. Lawrence D. Kritzman), New
York, 1990, s. 255-270.
______________, "The Discourse on Power", Remarks on Marx: Conversations
with Duccio Trombadori, (ng. ev. R. James Goldstein ve James Cascaito),
Semiotext(E), Columbia University, New York, 1991, s. 147-181.
______________ , "The Ethic of Care for the Self as a Practice of Freedom: An Inter
view", (ng. ev. J.D. Gauthier) The Final Foucault, MiT Press, Cambridge, 1988,
s. 1-20.
______________, "What is Critique?"(a), ng. ev. Kevin Paul Geiman, What is En
lightenment?: Eighteenth-Century Ans wers and Twentieth-Century Questions, (ed.
James Schmidt), University of California Press, 1996 iinde, s. 382-399.
--------------' "What is Critique?" (b), The Politics ofTruth, Ed. Sylvere Lotringer;
ng. ev: Lysa Hochroth and Catherine Porter, Los Angeles:Semiotext(e) Foreign
Agent Series, 2007, s. 41-81.
Foucault, Michel; ve Rux Martin, "Truth, Power, Self: An Interview With Michel
Foucault", Technologies of The Self- A Seminar With Michel Foucault, (ed. Luther
H. Martin, Huck Gutman, Patrick H. Hutton), The University of Massachusetts
Press, ABD, 1988, s. 9-15.
Gndodu, Hakan, "Aydnlanma ve Foucault", Foucault: Fikir Mimarlar Dizisi:24,
Say Yaynlar, stanbul, 2010, s. 425-461.
Habermas, Jrgen, The Philosophical Discourse ofModernity, (ng. ev. Frederick G.
Lawrence), MiT Press, 1990.
Healy, Paul, "A 'Limit Attitude': Foucault, Autonomy, Critique", History ofthe Human
Sciences, Sage Publications, Londra, 2001, C.14, S.1, s. 49-68.
Kelly, Mark G.E., The Political Philosophy of Michel Foucault, Routledge, New York,
2009.
Matthews, Eric, Twentieth-Century French Philosophy, ngiltere: Oxford University
Press, 1996.
McCarthy, Thomas, "The Critique of Impure Reason: Foucault and the Frankfurt
School", Political Theory, C. 18, S. 3, Sage Publications, Austos 1990, s. 437-469.
Nielsen, Kai, Naturalism Without Foundations, New York: Promethous Books, 1996.
Olssen, Mark, Michel Foucault: Materialism and Education, Greenwood Publishing
Group, ABD: Westport, 1999.
Poster, Mark, "Foucault and the Problem of Self-Constitution", Foucault and the Criti
que oflnstitutions, (ed. John Caputo ve Mark Yount), Pennsylvania, 1993, s. 63-80.
Prado, C. G, Starting with Foucault: An lntroduction ta Genealogy, Bolulder, Co: West
view Press, 2000.
Ransom, John S., Foucault's Discipline:The Politics of Subjectivity, Duke University
Press, London, 1997.
Reynolds, Joan M, "Pragmatic Humanism" in Foucault's Later Work", Canadian Jo
urnal ofPolitical Science / Revue Canadienne de Science Politique, Cambridge Uni
versity Press, 37:4, Kasm 2004, s. 951-977.
nelin iyilii iin kendi karmz gzetebiliriz. Rasyonel olarak, siyasi zne
kendi karn gzeten iktisadi zne ile kesiir, temel olarak hepimiz kendi
mutluluumuzun peindeyiz. Zaten bu deilse, nedir hayatlarmza anlam
ve motivasyon salayan? Hepimiz seim denilen ay partisinin cretli ko
nuklaryz, grnmez el tarafndan verimliliin gm tabanda sunulan
kendi hayat ekmei dilimimize en sevdiimiz reeli sryoruz.
Ancak serbest piyasa ideolojisinin kaynaklarna dnecek olursak, piya
sann tam kalbinde bir tavan delii grrz. Rasyonel seimin grnte
salam temelinden, hibir eyin ayn grnmedii harikalar diyarna d
len bu deliin ad duygulanmdr. Mutlak phe, tehlike, umut ve korku gibi
"gizli etmenler" -ve neden olmasn; sevgi, dostluk ve nee- taknlk yaparak
yzeye kma eilimindedir. Serbest piyasa ideolojisinin gnmz versiyonu
olan neoliberalizmde kargaa ylesine baskndr ki baka bir ey daha yze
ye kar; ekonomi mabedinin aslnda, bu artk pek de gizli olmayan etmen
lerin temelsiz temeli zerine kurulduuna ilikin rpertici phe. Verim
lilikler hala inandrldmz zere, birbirini oaltr. Birbirine kenetlenir,
ekonomiyi periyodik krizlerinden kararak hala rasyonel olduunu temenni
ettiimiz, greceli dengeli dzene dndrr. Ancak piyasalar kendi kendi
lerini ynlendirmekten kp duygu durumlarna gre tepki verince duygu
lanm etmeninin darda braklmas gittike imkansz hale gelir. Ekono
minin rasyonelletirilmesinin, duygulardan dzen kotaran gvenilmez bir
sanat olduu olduka aktr. rpertici phe, ekonominin en iyi duygusal
sanatlarn bir snf olarak anlalabilecei ynndedir. Ekonominin, duy
gulanm sanatlarnda byle temelsizce temellendirilmesinin sonular ince
lenmeye deerdir. Bu inceleme sadece "rasyonel" kendi karn gzetmenin,
kendini en uygun duruma gtren dzenin teminat olduu konusunda neler
sylenebileceini gstermez ayn zamanda rasyonel kavramnn duygu ile
ilikisinin yeniden dnlmesini gerektirir.
Efsanevi grnmez eli tekrar dnelim. Yaratcs Adam Smith'in kas
tettii gibi, kendisine atfedilen hibir tanrsal nitelii yoktur. Kavramn ana
fikri, ekonomik sistemin hibir ilahi st bak ile kavranamayacak kadar
karmak olduudur. Michel Foucault, neoliberalizmin soyktnde bu du
rumu kesin terimlerle ortaya koyar: Ekonomi ile ilgili eylerde "tam effaf
lk" yoktur. 1 Tam effaflk olmad gibi effaflk veya btnlk de yoktur.
1 Foucault, The Birth ofBiopolitics. Lectures at the College de France 1978-1979, s. 279.
419
Ancak, ryaya giden yolda bir eyler olur. evreleyen ufuk, trblansn
girdabna dnr. kar dnyasnn znesi, iddetle kendi iine kme be
lirtisi gsterir. kar alevinin uhrevi altnda post-kapitalist paralel evre
nin liberal kabusunun uuan grntleri bir grnp bir kaybolur.
Sorun gelecekle ilgilidir. Sermayenin kendisi gelecek bakmndan tanm
lanr. Sermaye para miktar deildir. Gelecekte bir anda belirli miktardaki
parada art salama gcdr. Madalyonun dier yznde d tehdidi
vardr. imdiki zaman dengesizleir, tehlikeli bir ekilde gelecee ynelir.
Gelecek ynelimi, arzu, beklentiler ve hayal krkl korkusu ile duygusal
olarak ok fazla yklenmitir. Gelecee ynelik bu duygusal kutuplamayla
yklenmi olan kar znesinden, adm adm baarya gtren rasyonel he
saplara girimesi beklenir. Her zaman mevcut olan, yanl bir adm ihtimali
gz nne alnrsa, hesap, risk hesabdr.
zne, karn znesi (subject of interest) olduunda ve hayat koulsuz bi
imde kendi kendisiyle ilgili olduunda bunun, kapitalist ekonomi mant
iindeki anlam udur: nsann kendisiyle olan ilikisi -belirsizlikle kapl bir
biimde- kendi gelecei ile olan ilikisine dnr. nsann gelecei ile ilgi
li en iyi seimler, (duygu ykl bu duruma "rasyonel" yaklaacak olursak)
tatmini hayatn daha duraan ve gvenli dnemine (genellikle emeklilik)
ertelemeyi ierir. Hukukun znesinin ve toplumsallkla balanm kamusal
znenin aksine, karn znesinden hibir zaman genelin iyilii iin kendi
karndan feragat etmesi istenmez. z-karclk "kaytsz artsdr". Ancak,
aslnda tatmini ertelemesi istenir. o Tatmin z-karn parasdr, bozukluk
olarak da sermayenin. Verili herhangi bir an iin z-kar byle llr: Tat
min olmusak baarl birer z-karc olmuuzdur. Nihayetinde, bir kar
znesinin ne kadar "rasyonel" davrand sadece duygusal olarak llebilir.
Rasyonellik ve duygusallk ayrt edilemezlik blgesine girer.
Hibir genel bakn mmkn olmad, srekli alkalanan, kazaya ei
limli ekonomik alana bulam aktrlerin temel krl gz nne alnrsa,
duygusal olarak gdmlenmi rasyonel hesaplamann nasl ilemesi gerekir?
Sebepleri tam olarak bilmek de mmkn deilse? Her hesaplama, benzer
stratejiyle ekillenen eylemler benzer sonular verir, nermesine dayanr.
Ancak can alc nokta, ekonominin setii yaratc-oaltc sonularn do
rusal olmamasdr. Tanm gerei, bu sonularn sebeplerle rtmesi, sebep10 Age., s. 275-76, 300.
421
ler bilinse bile zorunlu deildir. Kapitalist giriimin temel noktas "kaldra
etkisidir": Bir yatrmdan normalde beklenebilecein zerinde ve tesinde
bir art verim karmak. Tm kapitalist sre, verili herhangi bir miktar ne
densel girdi iin sonu fazlas potansiyeli tarafndan gdlenir ve bunun z
lemiyle yanp tutuur: Art deer. Sistem ne kadar karmaklarsa ve denge
noktasndan uzaklarsa gelecek ayn oranda belirsizleir. Gelecekte tatmin
vaat eden srecin kendisi gelecei daha az kesin klar.
Bu sorunun geleneksel bir yant vardr. Gven. Kriz zamanlarnda ekono
mi liderlerinin azndan kan ilk szckler "Sistemde gveni yeniden tesis
etmeliyiz" olur. Ancak bu koullar altnda Niklas Luhmann'n gzlemledii
zere, "gven bir yanlsamaya dayanr". 11 Kaotik ekonomi alannda, kiisel
gven ilikilerini garantiye almak imkanszdr. Koullar, tm iyi niyetlerine
ramen iyi olan yapmay insanlar iin imkansz hale getirebilir. Bu durum
da, seenek, gveni gayri-ahsi hale getirmektir. Sistemde gvenileni gayri
ahsi 12 yap. Ancak bir birey kendi kendine gvenemeyen bir sisteme nasl
gvenir?
Bir giriim sisteminden ne yapmas beklenir? Luhmann'n bu soruya zeki
bir yant vardr. Etkili gvensizlik eiini ne kaydrrsn. 13 Baka bir deyi
le, gvensizlii tevik edersin. 14 Gvenin zdd olarak deil, ilevsel bir ede
eri olarak. 15 Bu da ne demektir? Bu, gvenin, bireyin az ya da ok dzenli
olarak hissettii bir duyguya evrilmesi gerektii anlamna gelir. Ancak bu,
gveni ve gvensizlii ayrt edilemeyecek ekilde yaknlatrarak yaplmal
dr, bylece zne azck bir kkrtma ile birinden dierine kolayca geebilir.
Onlar birbirlerine kenetlersin bylece birbirlerini glendirirler. iddetle
birbirlerini yanklarlar. Eyleme getiinde, bireyin duygusal durumu ikisi
arasnda bocalar.
Gven ve gvensizliin dolaysz salnml yaknlk iinde, ayrt edilemez
lik alannda birlikte yanklandn sylemek; eyleme geme yolunda, bireyin
ne birini ne de tekini hissettii anlamna gelir. Sonra, birini ya da tekini
hissetmeye "hazr olma" hali gelir. 16 Bu "hazr olma potansiyeli" durumu
dur. Gven ve gvensizlik daha sonra gelebilecek olann birlikte varolan po11 Luhmann, Trust and Power, s. 32.
12 Age., s. 93.
13 Age., s. 75.
14 Age., s. 88.
15 Age., s. 71.
16 Age., s. 79.
423
425
iin ne gibi nedenler olabilir? Dier bir deyile, kendi yaam tatminlerinin
z-karc yatrmcs olarak yaayan sermaye- insann deerinin dikkate de
er biimde dmemesi iin ne gibi nedenler vardr?
Yantlanmas daha kolay olduu iin son soruyu ilk olarak ele alrsak,
seimler, birinin insan-sermayesini dren seimler her zaman yaplr. Bu
kararlar duygusaldr ama yanl bir ekilde. nsan-sermayesini en iyi hale
getirmek iin sistemin kesin emri zerine, tatminin "rasyonel" olmayan er
telenmesinden kaynaklanrlar. Neden yaayan sermayeni imdiki zamanda
tketesin ki? Hepimiz younluk adna imdiyi ertelemeyen insanlar tanrz.
Bunlar "konformist olmayanlar", "asiler", "bymeyi reddedenler", "uuru
mun kysndakiler" olarak adlandrlr. Youn olarak imdide yaamak,
yaamn eyleminin gayri-ahsi merkezinde bulunan duygu durumlarn st
ste binmesiyle birlikte yaamak, onlar beslemek, bu dzeyde birbirini kar
lkl ieren bir dizi farkll desteklemek ve gelitirmek anlamna gelir. Bu,
insann salnml bilin dn varsaymak ve bunun insann hayat iin ne
anlama geldiini renmek anlamna gelir. Bu, dalga paketini sadece ikiye
deil ok daha fazla -sadece hazr olma potansiyeli olarak deil ama aktel
sonular olarak bir arada bulunabilen- sonu durumuna karmay baar
mak anlamna da gelir.
Whitehead, estetik etkinlii tam olarak bu ekilde tanmlar: Duygusal
kartlklar aktel bir rnt kompozisyonuyla, ilevsel olarak biraraya ge
tirmek. Bu rnt, enerjiyi, hazr olma potansiyelinin st ste bindirdii
farkllklarn oundan alp etkili bir birlikte varolma durumuna aktarr. 31
Bu, sanatn yapabilecei bir eydir: Baka trl olamayacaklar birlikte
mmkn klmak; ihtimaller yaratarak bunlarn kendi kendilerini gerekte
ifade etmelerini salamak; aktel olan ifade edilmi potansiyellerin varl
ile yklemek; younlatrmak. phesiz, imdiki zamanda ufak tatminler
duymann belirli bir zanaat vardr. Ancak, imdiki zaman younlatrmak,
sanattr. Varolusal yaam sanatnn en yksek derecesi: Potansiyel birlikte
varolma sanat. liki sanat. Younluk sanatnn alan salnml bilind
dr. Bu urata, bilind becerisiyle sermayeyi deil sezgiyi harekete geir
mek zorundadr.
Erken dnem kar znesi teorisyenlerinin en nemli kayglarndan biri,
karar verilemezlik noktasna ilikindi. Bu noktada seim, sezgisel olarak
31 Whitehead, Process and Reality s. 233-35, 55.
gayri-ahsi hazr olma potansiyeline dner, verilen karar kiisel olarak tat
min edici olmamann tesinde, kiinin pahasna bakasnn yararnadr. Ni
hayetinde, gayri-ahsi bir seim neden benim lehime olmaldr? Ayrca, se
im mutlak olarak indirgenemez ve devredilemezse, bu tr bir kararn yanl
olduunu kim syleyebilir? Yantn hayrseverlikle bir ilgisi yoktur. Sosyal
sorumluluk veya empati becerisiyle de ilgisi yoktur. Bu tamamen zerk bir
eydir. Akas makinemsidir. Bu bir hesaplama olarak kapitalizm iin yan
l olduu kadar korkutucu biimde makinemsidir. Hume bu sorunu klasik
formlasyonlarndan birinde ortaya koyar:
Aka grnyor ki insan eylemlerinin nihai amac hibir zaman, hibir
durumda aklla aklanamaz. Bu amalar, hibir zihinsel yetiye baml
olmakszn, kendilerini tamamen insanolunun hislerine ve duyumlarna
brakr. Bir adama NEDEN EGZERSZ YAPTIGINI sorun; SAGLIGINI
KORUMAK STEDGN syler. NEDEN SAGLIKLI OLMAK STEDG
N sorgularsanz, HASTALIGIN ACI VERC OLDUGUNU syler hemen.
Sorgulamay srdrrseniz ve ACIDAN NEFRET ETMESNN nedenini
bilmek isterseniz, herhangi bir yant vermesi imkanszdr. Bu nihai ama
tr ve hibir zaman baka bir eye atfta bulunamaz. NEDEN SAGLIKLI
OLMAK STEDGNE dair ikinci sorunuza, belki MESLEGNN CRASI
N GEREKL olduunu syleyerek yant verir. NEDEN BU KONUDA
ENDEL OLDUGUNU sorarsanz, PARA KAZANMAK STEDGN
syler. NEDEN, derseniz, PARANIN HAZZIN ARACI OLDUGUNU syler.
Bu noktadan sonra baka bir neden aramak samalktr. SONSUZA kadar
ilerlemek imkanszdr. Her zaman bir ey, baka bir eyin istenme sebebi
olacaktr. nsan hisleri ve duyumlarnn aracsz ahengi veya mutabakat
427
"kar" ile akt: zgrl istedii gibi tamamland. Eer bunlar asln
da srad sradan insanlarsa, buradan hepimizin bu potansiyeli iimizde
tad sonucu kar. Hepimizde, kendi karmzn tesinde, dnlp
tanlm kararlarmzn aksine, hayatlarmz olayn zgrlne amaya
ynelik bir arzu ve eilim vardr.
Kendi karmzn tesinde hareket etme arzusu, "doal" z-kar ei
limi ile birlikte hazr olma potansiyelinde bulunmaktadr. karn sradan
zneleri olarak, ekirdeimizdeki "dahili bakalkla", gayri-ahsi olanla
youn bir ilikiye girdiimiz, insann nihai amac iin, zerk, karara da
yal seimin salnml noktas, bu iki zt eilimi birbirlerinin tam yann
da olmalarndan kaynaklanan gerilim iinde tutar.37 Bir yanda, kendimizi
ayr tutma ve kendi tatminimiz iin bireysel seim yapma eilimi bize doal
insanlmz verir. Yolun devamnda ise tatmini bytmek iin rasyonel
olarak onu ertelemeye meylettiriliriz. Bu eilim asndan bakacak olursak,
eylemlerimizi ve hayatlarmz olayn dolayszl ile birletirmeye ynelik
denkletirici eilim, ann karmakl iinde akld, korkun ve lgndr.
Bu zt eilim tam olarak ayn nihai hedeften kar ama daha sonra kendini
tatmine ynelik insan doasna yolu gsterir. Kendi gerileyen hedefimizden
dnyaya, "ifte istemsizliin" dier kutbu ynnde, gvenli bir U-dn
yaptmzda, insanlk-giriiminden sapm oluruz. Olumlu oaltc sebep
lerin almnn ilerlemeci kutbu, indirgenemez z-karclmza ramen
bakalarna yardm eden kendiliinden bir senteze dner. Olay dorudan
l iinde olumlamaya ynelik sapma, bu teki insaniletirici spontan sen
tezin zdddr.
Her ann can alc noktasnda, kendiliimiz kendi gayri-ahsi snryla,
en aktif ve hareketli iliki iindeyken bu iki eilim arasnda bir tr mca
dele vardr. lki, prensipte insana ve ayn zamanda kendi tatminini arayan
kiilie karlkl olarak yarar salar. Dieri, bizi kendi kiiliimizin eiin
de tutar. Dnlemez ve hissedilemez bulduumuz tarzda hareket etmeye
yaklarz, bu noktada bazen eii aar ve seimimizi ve potansiyel olarak
hayatlarmz, gayri insani bir karar verici iradeye teslim eden bir eilimle
harekete geeriz. Olayla bu ekilde karlatmzda, olay devam ettii s
rece karn ve kiiliin tesinde, tamamen olayn znesi oluruz. Gnlsz
"kahraman" insan d oluun gayriahsi olay-znesidir.
37 Lapoujade, Puissances du temps. Versions de Bergson, s. 68.
429
Gayri-ahsi olua doru olayl sapmalarn birok eidi vardr. "Bir Kzl
derilinin veya tamamen yabanc birinin rahatszln nlemek iin kendi y
kmm" setiren olaylar tarafndan harekete geirilmek, kesinlikle bunlar
dan biridir. Tpk dnyay kurtartmak iin bir parma kaybetmenin acsna
katlanmay kabul etmek gibi. Tabii ki bunlar olduka sama rneklerdir. ok
azmz kendini bir yabancnn rahatszln gidermenin bizim mahvmza
bal olduu veya bir parmak hareketiyle dnyann kurtarlabilecei bir du
rumda bulur. Ayn ekilde oumuz hibir zaman, dnlemeyen-hissedi
lebilen bir arzuya yenik derek ykselen cehennem alevlerine dalmamz
gerektiren bir durumla kar karya kalmayacaz. Yine de hayatlarmz
kahramanca nitelemesi iin ok kk olsa da, z-karmzdan sapabilece
imiz imkanlarla doludur. Karlksz nezaket, cmertlik ve efkat gsterme
hareketleri, en sradan mikro-olaylarn kavanda her gn gerekleir. Bun
lar olduunda kendimizi olduundan azck daha byk, olduumuzu d
ndmz kiiden biraz ama aka farkl hissederiz. Bu youn bir histir,
mtevaz da olsa yine de youndur. Bu kk olayla karlatmzda his
settiklerimizi kelimelere dkmeye kalksak, bizden kaynaklanan bu hareketi
tarif etmeye alsak, kendimizle ilikimizin bu bilid duygusal annda,
dudaklarmzdan kacak ilk kelime "sevgi" olur.
Sevgi, nasl olabileceimizin indirgenemez ve devredilemez snrnda ha
reket etme yollarndan biridir. Gnlk olaylarda, kendimiz hakknda, ken
dimizle badaamayana; olmaya eilimli olduumuz kiiden saptran, daha
youn ve byk yaamamz salayana rastlayabileceimiz yollardan biridir
sevgi. Sevecen olmak kiisel bir nitelik deildir. llemez biimde rastla
tmz bir eit olaydr. ndirgenemez ve devredilemez bir olay niteliidir.
imizdeki en geriletici gayri-ahsi olana ve bizim araclmzla en fazla ve
dorudan insan d olana baldr.
Akla gelen bir dier szck, "nee" dir. Spinoza, neeyi duygulanm gc
mzn artna elik eden bir his olarak tanmlar. Bununla etkileme ve et
kilenme becerimizi kasteder. "Etkileme ve etkilenme becerisi" tanm etkin
ve edilgen olma alternatifleri arasnda kalmak anlamna gelmez. Bu ayn
zamanda, ayn olayn farkl boyutlar olarak, etkileme ve etkilenme gcm
zn, yapma ve hissetme gcmzn artmasdr. Yaamlarmzda ciddi bir
sapma gerekletiinde -kk bir gnl olay veya byk bir felaket olabi
lir bu- yapabileceimizi dndmz ve hissettiimiz eylerin snrnda
hareket ederiz. Eyleme ynelik eilimimiz ters yz olarak genelde gittiimiz
Cogito, say: 70-71, 2012
431
bindii ve olaya giden yolu takip ettii younluun salnml noktasna geri
dnersek, bu rasyonelliin karsnda, akld olduumuz; edilgen biimde
itkileri takip ettiimiz anlamna gelmez. Herhangi bir eyin kart deiliz.
Etkin-edilgen kartlnn b u duruma uymadn zaten daha nce gster
mitik. zerk karar modunda, olumlu olarak etkinletirildik. Kendimizden
gelen itkileri, varoluun dolaysz taknln yaratacak ekilde sonuna kadar
yaamaya hazrz. Hume, bizi bu yola sokann estetik duygu olduunu syler.
Olayl bir yaam younluuna doru eilimi srdren estetik yol, akln
ancak hayalini kurabilecei kadar retkendir. 40 Estetik olay akln kart
olmaktan ok uzakta, akln hayalidir. "Sanat", tekil oklu etki olarak, ak
ln hayalini hayata geirme ilemidir. Sanat balatc itkinin devam olarak
"yeni bir yarat ortaya karr.''4 1 Balatc itkiyi bulac bir kuvvetle parlatr
ve patlatr. Sanat dzenleyici deildir. Kapitalist manada retken deildir
ama yaam-yaratc anlamda retkendir. Varoluun art deerini retmeye
ynelik bir olayn gereklemesiyle, yaam fazlalnn retimiyle, yaamn
younlatrlmasyla ilgili olandr, sanat. Hem yaratc hem de varolusal ol
duundan onto iktidar, oluun iktidar olarak nitelendirilir. Kapitalist onto
iktidar telafi eden eilimi takip eden bir onto iktidardr. Yaln etkinlii,
kapitalist ekonomiye yn veren z-kar prensibinin tekelci kskacndan ve
duygusal itkiye rasyonel yaklamndan kurtarr. Sanat, yaamn gayri-ah
si boyutunu kucaklayan duygusal ekonomiye aittir. Yaam sanat olmayan
hibir sanat bu ismi haketmez. Sadece isme layk olmak iin deil, olaya da
layk olabilmek iin sanat yaamn gayri-ahsi boyutunu kucaklamann yan
sra, bireysel kontrol eiinin altnda, insann nihai amacnn yaln etkin
liinde alkalanan kararn zerklii seviyesinde ileyen bilind gc de
kucaklamaldr.
Bu, kapitalist sanat yok demek deildir. Yukarda karn znesinin, in
san-sermaye olarak, kendi giriim-yaamnda, "sezgiyi" harekete geirerek,
bir sanat yapt ileri srld. Piyasann snrlar iinde yaam-gc kazan
d srece giriim-znenin iletim modu, sanat adn almaya layktr. Buna
ramen hibir zaman, kendi zgrln olay-nitelikli terimlerle onaylama
ya eilimli olmad srece, olaya layk olmaz.
Kapitalist-kart yaam sanatlarnn veya yaayan sanatlarn, bireysel
kontrol eiinin altnda iledii olgusu, sanatla hibir ey yaplamaz anla40Age.
41 Age.
433
434
Brian Massumi
mna m gelir? Burada fail yok mudur? Hayr, bu, sanatla bir eyler yap
labilmesi iin, oluun yaln-etkin doruuna dnmeyi salayan tekniklerin
bulunmas gerektii anlamna gelir: Yeniden etkinletirme teknikleri. Do
rudan varoluun artk deerine ilikin, tamamen niteliksel, kapitalist olma
yan duygusal olay-ekonomisinin prensiplerine uyan, olaya ak olan bylece
tekil/oul olarak hazrlanm kendi balatc itkisini srdren teknikler. Bu
tr teknikler, kapitalistten neeli Spinozac'ya, duygusal eilimler arasnda
vites deitirme mekanizmalardr.
nsan yaamnn gayri-ahsi, bilind snrnda sanatsal bir ey yapa
bilmenin yolu, yaln etkinlii alt st etmektir. Eik-alt seviyesinde, ikin
lik alann srekli tahrik eden olumsallklara kar youn bir hassasiyet
vardr. Hassasiyet tam da bu yaln etkinliktir. Arzi tahrikler srekli hazr
olma potansiyelinin eik-altn deitirirler, imdi bir yne sonra bakas
na doru mikro-eilimler. Dier bir deyile, yaln etkinlik halihazrda bir
deiim durumundadr. st ste binen sadece durumlar deil ayn zaman
da durum-ncesi ekimlerdir: Mikro olaylarla dolu eilimler, salnmla bir
dizi hakiki-durum karmaklna doru ynelirler. Youn st ste binme
durum-ncesinde , ekimler oktan birbirini yanklar. Younluk iinde al
kalanrlar, bocalarlar, duygusal olayn tpk gerekte aksettirecei biimde
birbirlerini etkilerler: tamamen niteliksel olarak; uzaktaki bir eylem arac
lyla: dorusal olmayan kmseyici bir biimde. Eik-alt gizlilik kendi
iinde karmak bir sistemdir. Sistem eyleme dokunduunda kendiliinden,
kendini dzenleyen, zel bir karkln veya bir dizi karkln dorusal
nedeni olarak gsterilemeyecek bir zm ortaya dklr. zm, salnml
kargaann bir sonucu olarak ortaya kan, zerk bir karar veya igdsel
bir seimdir. ndirgenemez ve devredilemez bir karmaklk etkisidir. Bu,
sezginin, olayn gereklemesinden nce younluk iinde iledii anlamna
gelir. Younluk iinde, sezgi tam olarak olay tetikleyicisi olarak iler. Kim
veya ne, nasl ve ne zaman karar verir? Olaydr, sezgisel olarak karar veren,
karmakln toplayabilecei yaln-etkin farknda olmama haliyle.
Yaln etkinlii alt st etme yaratc sanatnn, eik-alt gizlilie tetikleyici
hkmler yerletirmesine, ateleme ad verilir. Sanat, tetii yaratc biimde
ekmektir. Kapitalist ekonomi, kendi payna yaln etkinlii her zaman giri
imci yollarla ateler. nsan-sermayenin giriim-znesi tarafndan dzenle
nen sezginin gleri, halihazrda kapitalist ekonominin imzas olan art de
ere yatrm yapmaya meyillendirerek, ateler. Atelemenin olay tarafnda,
Cogito, say: 70-71, 2012
43 Deleuze, "Immanence: A Life" ; Manning, Always More Than One: Individuation' Dance.
44 Lapoujade, age., s. 53-75.
435
Kaynaka
Combes, Muriel, Simondon, Individual and Collectivity: Far a T heory of the Transin
dividual, ev. Thomas Lamarre, Cambridge, MA: MiT Prcss, yaym aamasnda.
Deleuze, Gilles, "Immanence: A Life", Two Regimes of Madness - Texts and Interviews
1975-1995, ev. Michael Taormina ve Ames Hodges, Ed. David Lapoujade, New
York: Semiotext(e), 2007.
Deleuze, Gilles ve Felix Guattari, Anti-Oedipus, ev. Robert Hurley, Mark Seem ve
Helen R. Lane, Minneapolis: Univeristy of Minnesota Press, 1983.
Foucault, Michel, T he Birth of Biopolitics. Lectures at the College de France 1978-1979,
ev. Graham Burchill, New York: Palgrave-Macmillan, 2008.
Hume, David, An Enquiry Concerning the Principles of Human Morals, 1777.
Hume, David, A Treatise of Human Nature, 1739.
Lapoujade, David, Puissances du temps. Versions de Bergson, Paris: Minuit, 2010.
Luhmann, Niklas, Trust and Power, New York: John Wiley & Sons, 1979.
Manning, Erin, Always More T han One: Individuation' Dance, Durham: Duke Univer
sity Press, yaym aamasnda.
Simondon, Gilbert, L'individuation ala lumiere des notions de forme et d'information,
Grenoble: Jerme Millon, 2005.
Whitehead, A.N., Process and Reality, New York: Free Press, 1978.
..
Foucault'nun Temsil Anlay Uzerine
TOLGA YALUR
Var olan bir eyi temsil etmenin "nesnel" ve "hakiki" bir yolu var mdr? Fou
cault, eylerin Dzeni'nde bizlere Aydnlanma geleneinin bu soruya olumlu
bir cevap verdiini gsterdi. 1 Bu hkmn temelleri eitliydi; mutlaklk ve
nesnellik istenciyse ar bir haldeydi. Martin Heidegger'e gre hakikati tem
silin mutlakl olarak dnmek, Bat dncesinin nde gelen sorunlarn
dan biriydi: Temsilin merkeziyetiyle dnya alglanan bir imge haline geliyor
ve insan, dnyay klliyetiyle ehliletiren ve dnyaya malik olan birey haline
geliyordu. 2 Descartes epistemoloji, bu varolu srecinin merkezindeydi.
Dnmek (nam- dier cogito), var olmak ve temsil etmek anlamna geli
yordu. Susan Bordo'ya greyse Descarteslk, duyumsamalardan nesnellie
ynelen bir seferdi. 3
Nereden bakarsak bakalm, akln var olan her eyi kavrayabileceine
olan inanca uzun bir sre boyunca sadk kalnd. "Hakikat", nesnel bir ger
eklikle temas halinde olan, peine dlebilecek ve mutlak surette temsil
edilebilecek bir ey addedildi. On dokuzuncu yzylda, akla ve mutlakla
olan bu yksek sadakat, dillerle ve anlam modelleriyle yer deitirdi. Ar
tk gsterge dizgelerinin, nyarglardan bamsz olduklar ynndeki bir
varsaymla, yeterli temsiller arz edebilecei dncesine gvenilmekteydi.
Aydnlanma geleneine benzer bir ekilde, egemen bir nesnellik seferi hala
devam ediyordu. Yzyln son eyreinde, Jean-Franois Lyotard'n da ak
lad gibi, "hakikat"in yek bir aklaycs/deikeni olmad konusu tarBkz. Foucault, Order of Things: An Archaeology of the Human Sciences.
2 Heidegger, "The Age of the World Picture".
3 Bordo, The Flight to Objectivity: Essays on Cartesianism and Culture.
Cogito, say: 70-71, 2012
439
441
nemli olana en yakn olan ayna bize temsil edileni gsteriyor. Ancak bu,
ok uzak ve ok gerekd bir uzama derinden gmlm ve etrafa evrilmi
baklara ok yabanc bir yansma olarak, temsilin en naif kopyasndan te
bir ey deil."31 Velazquez'in tablosu, Foucault'nun tekhne tou biou (znenin
teknolojisi) mefhumundaki, kendini bir sanat eseri haline getiren znenin
kk bir kalnt m verir.32
On sekizinci yzyln sonunda birey bir zne olarak belirdiinde, temsil
donuklamaya balar. 33 Birey, kendi bilgisinin znesi ve nesnesidir artk. Dola
ysyla temsil, olduundan daha karmak hale gelecektir: Tali bir hale gelecek
31 Age., s. 335.
32 Bkz. Foucault, The Essential Works of Michel Foucault Volume 1, Ethics: Subjeclivity and
Truth, s. 254-61. Foucault'nun tekhne tou biou (znenin teknolojisi) kavramna gre zne,
bedeni sylemsel biimlendirmelere, iktida ve kurumlarna tabi olsa da, kendi yaamn
biimlendirebilir, bir sanat eseri haline getirebilir. zne znellie ulamak, kendi edim
lerinin etik bir znesi iin kendi zerinde alabilir, kendine zen g erebilir. Kendi
temsilini gerekletirmek; kendisi hakkndaki "doru"ya ilikin "sz" ylemek, bir zne
oluturmak ve dier znelerle bir arada var olmak iin znenin kendine ilikin bilgisi, z
bakmdr. Tekhn.e kavramna gre zne kendi "doru"sunu, varoluunu tek bana deil
tekileriyle, bakalaryla bir arada var olmas ve ilikilenmesi yoluyla bilebilir (s. 275-76).
33 Foucault, Order of Thin.gs: An. Archaeology of the Human Sciences, s. 344.
44'.
Kaynaka
Bakhtin, Mikhail Mikhailovich, The Dialogic Imagination: Four Essays, Ed. Holqu
ist, M., ev. C. Emerson ve M. Holquist, Austin: University of Texas Press, 1981.
Barthes, Roland, SIZ, ev. Richard Miller, Oxford: Blackwell, 2002.
Bordo, Susan R. The Flight ta Objectivity: Essays on Cartesianism and Culture, Albany:
State University of New York Press, 1987.
Buker, Eloise A., "Feminist Theory and Hermeneutics: An Empowering Dialectic?"
Social Epistemology: A Journal of Knowledge, Culture and Policy, C. 4, S. 1 (1990),
s. 23-39.
Deleuze, Gilles, Cinema /: Movement Image & Cinema II: The Time Image, ev. H.
Tomlinson & B. Habberjam, Londra: The Athlone Press, 1986-9.
__________, Negotiations: 1972-1990 (European Perspectives: a Series in Social Tho
ught and Cultural Ctiticism), ev. Martin Joughin, New York: Columbia University
Press, 1995.
Derrida, Jacques, "The Signifier and Truth", Of Grammatology iinde, s. 6-26.
34 Age., s. 345-47.
35 Age., s. 22-23.
36 Age., s. 240.
37 Age., s. 259.
38 Bkz. Foucault, This Is Nota Pipe.
Cogito, say: 70 -71 , 2012
445
'
44 7
448
Sreyya Su
449
450 Sreyya Su
Foucault, kendisinin armoni dedii, drt eit Yunan uyumu tespit eder:
Platon'un ok arbal olduu iin sevmedii Lidya modu; gene Platon'un
tutkularla balantlandrd Frigya modu; ok yumuak ve efemine bir
karaktere sahip olan onya modu ve kiiyi cesarete sevk eden Dor modu.9
Sokrates'in hayatnda sz ile edim arasndaki uyum Dor modundadr. Bir
sofist cesaret zerine son derece ho ve etkileyici sylevler verebilir; ancak
kendisi cesur deildir, nk syledikleri davranlarnda karlk bulmaz.
Halbuki, Sokrates'in szleri ile yaptklar arasnda en ufak bir ayrm yoktur.
Bu yzden kendi hayat hakknda hakikati syleme cesaretine sahiptir; zira
bu hakikat zaten onun davranlarnda grlebilmektedir.
Burada, parrhesia ile ilgili bir zellie dikkat ekmek gerekir: Foucault,
Antik Yunan kltrne ait hibir metinde, parrhesia kullanan kiinin haki
kate sahip olma konusunda bir phe tadna dair izlenim edinmediini
belirtir. Yunan dncesinde hakikate sahip olma konusunda herhangi bir
sorun varm gibi grnmez, zira hakikate sahip olma, birtakm ahlaki ni
teliklere sahip olunmas yoluyla garanti altna alnm olur. Eer bir insan
ahlaki bir nitelik tayorsa, bu onun hakikate eriebilme imkan olduunun
ispatdr. Parrhesia oyunu, parrhesia kullanan kiinin birinci olarak hakikati
bildiini, ikinci olarak da bylesi bir hakikati bakalarna aktarmak iin ge
reken ahlaki niteliklere sahip bir insan olduunu varsayar. Bunun ispat da,
syledikleri ve yaptklar arasndaki uyum ve cesarettir.
Foucault, parrhesia dncesindeki ispat anlayyla modern ispat anlay
arasnda bir karlatrma yapar. Modern epistemolojide, phe edilmeyecek
biimde ak ve seik kant elde edilmedii srece inancn doruluundan
emin olunamaz. nancn doruluu belli bir zihinsel kantn gsterilmesiyle
elde edilir. Oysa, Yunanlarda, inancn doruluu birtakm akl yrtme pro
sedrlerini gerektirmez. Dolaysyla, parrhesia oyunundaki hakikat kstas
bizim modern epistemolojik erevemize uymaz. 10
nk parrhesia'nn asl ilevi bir hakikati retmek ya da ispat etmek
deil, eletiri sunmaktr. Bir retmenin ders verirken anlattklar, onun
iin herhangi bir risk oluturmaz. Ama bir filozof bir hkmdara ya da bir
tirana hitap ederken ona tiranlnn rahatsz edici ve kt olduunu, zira
tiranln adaletle badamadn sylerse, filozof risk alarak bir hakikati
sylemi olur. Bu riskin her zaman lm riski olmas gerekmez. Bir kii bir
9 Age., s. 80.
10 Age., s. 12-13.
451
452 Sreyya Su
dostunun yanl bir i yaptn grdnde, ona hata yaptn sylerse onu
fkelendirme riskini gze alm olabilir. Bir siyasi tartmada bir hatip, d
nceleri ounluun dncelerine aykr olduu halde szn saknma
d iin poplerliini kaybetme riski tayabilir. yleyse, parrhesia tehlike
karsndaki cesaretle ilintilidir ve belli bir risk tamasna ramen hakikati
syleme cesaretini gstermeyi talep eder. Parrhesia'y kullanan kii, hakikati
dile getirmeden hayatn gvence altna almaktansa, hakikati sylemek ad
na lm gze almay tercih eder. nk, parrhesia' da hakikati sylemek bir
dev olarak grlr. Bu dev, sadece kiinin kendisine kar drst olmas
nn bir gerei olarak deil, ayrca bir yurttalk hakk, ehrin selameti iin
bir sorumluluk olarak da anlalmaldr.11
Parrhesia kavramnn bir dier nemli zellii, itenlikle ilgili olmasdr:
Parrhesia, sz ile szn sahibi arasnda samimi bir ilikiye gnderme ya
par. Bir hatibe, kendi inanlarn saklayarak dinleyici kitlesini ikna etme
sine yardm edecek teknik aralar salayan retoriin tersine, parrhesia'da
hatibin inand eyleri aka ifade ettiinden phe duyulmaz. nk,
parrhesia' da ahlaki cesaret, itenliin kantdr. Parrhesia'y kullanan kii
muhatabna gre her zaman daha alt bir konumda olmasna ramen, haya
tn ya da muhatabyla ilikisini riske atacak bir hakikati dile getirdii iin,
ikna gcn szel hnerden deil, ahlaki cesaretten alr. Parrhesia ile retorik
arasndaki kartlk, Sokrates'in felsefi tarznda aka grlebilmektedir.
Gorgias'da retorik ile parrhesia arasndaki kartlk ilenmektedir. 12
Foucault, Sylem ve Hakikat balkl derslerinde, parrhesia'mn btn
boyutlarn inceleyip zmlerken, Antik Yunan kltrnde kavramn po
litik olandan etik olana doru nasl evrim geirdiini gstermeye alr.
Parrhesia'nn politik ilevinin etik ileviyle akt noktada Sokrates majr
bir figr olarak ortaya kar. Sokrates'e kadar, parrhesia, demokratik bir hak
ve/veya ifade zgrl olarak monark ve zgr yurttalar arasnda mza
kerelerde kullanlan politik bir oyundu sadece . Sokrates'le birlikte ise, parr
hesia, iki insan arasndaki ruhsal eitim ilikisinde kullanlan etik bir oyun
biimini almtr. Bu gei hareketinde parrhesia'nn asil Atinal yurttalarn
kulland bir hak olmaktan, filozofun yklendii bir dev haline geldiini
gryoruz. Platon'un metinlerinde Sokrates, parrhesia'nn kendisinde farkl
ekillerde tecelli ettii bir "yaama sanat" (tekhne tou biou) ustas olarak rol
11 Age., s. 9-20.
12 Age., s. 18.
16 Pierre Hadot, Philosophy as a Way of Life: Spiritual Exet<;ises (rom Socrates to Foucault, ve
ayn yazarn ilk a Felsefesi Nedir?
t
453
454 Sreyya Su
r
Foucault'nun Sokrates Okumas: Etiin Bir Soybilimi
455
456
Sreyya Su
457
458 Sreyya Su
Kaynaka
Foucault, Michel, Ders zetleri, ev. Selahattin Hilav, stanbul: YKY, 1993.
Foucault, M., zne ve ktidar, ev. Ik Ergden&Osman Aknhay, stanbul: Ayrnt,
2000.
Foucault, M., Doruyu Sylemek, ev. Kerem Eksen, stanbul: Ayrnt, 2005.
Hadot, Pierre, Philosophy as a Way of Life: Spiritual Exercises {rom Socrates ta Fouca'
ult, ev. Michael Chase, Oxford: Blackwell, 1995.
Hadot, Pierre, ilk a Felsefesi Nedir?, ev. Musa Cedden, Dost, 2011.
Platon, Phaidon, ev. Hamdi Ragp Atademir, Ankara: Sosyal, 2001.
Platon, Kriton, ev. Filiz ktem, stanbul: Kabalc, 2007.
Platon, Sokrates'in Savunmas, ev. Erman Gren, Kabalc, 2011.
dar ilikilerini ortaya kardn dile getirmitir. Ayn ekilde, Said' den ok
nce,3 Dou'nun, Bat'nn ortak hafzasnn ortaya knda oynad rol
vurgulamtr. Bunlara ramen, Avrupa' da modern iktidarn -ve onunla bir
likte modern bilgi tarzlarnn, iktidar tekniklerinin ve znellik biimlerinin
tarihini tahlil etmeye giritii ve bugn Foucault'nun kuram iin referans
olarak alnan pek ok almasnda bu meseleler derinlemesine irdelenme
mi, smrge balamlar ve smrgeciliin modernliin douundaki ve
bugn tahayyl edildikleri haliyle -ekonomik, siyasal, kltrel ynleriyle
"Avrupa"nn ve "Bat"nn ortaya kndaki yerleri unutulmu, sonu olarak
da corafi adan Avrupamerkezli bir tarihyazm ortaya kmtr. Gayat
ri Spivak'n4 deyiiyle Foucault'nun bu "onaylanm cahillii," Mitchell'n
belirttii zere Foucault'nun modernlii Avrupa'nn "imdi"siyle eleyen
Avrupamerkezci, yani modernlii Avrupa ad verilen corafyaya yerleti
ren bir tarih anlayna bal kalmasndan kaynaklanr. 5 Tarih, bu yzden,
Foucault'nun eletirel almalarnda bile Avrupa'nn hikayesi olarak kar
mza kar, modernliin smrge kkenleri ise silinir. Aslnda, Foucault'nun
"Avrupa" da modernliin tarihini ele alabilmesi ancak bu silinme ile mm
kn olur. Btn bunlara ramen, Foucault'nun almalar, zellikle meto
dolojik yaklamlar, iktidar zmlemek iin nerdii kavramsal aralar ve
tabii tarihsel tahlilleri postkolonyal literatr iinde nemli bir yer edinmi;
almalar olduu kadar tartmalar da ekillendirmitir.
Bu yazda postkolonyal kuramn ve kuramclarn Foucault ile olan karma
k ilikileri ele alnacaktr. Hemen belirtmek gerekir ki, postkolonyal litera
tr, yaklamlar ve savlaryla btnlk gsteren bir literatre denk gelmez .
Bu yazdan da az ok karlabilecei gibi, postkolonyal kuramclar farkl
epistemolojik ve kuramsal konumlanlar alrlar. Yine de, bu kuramclar bir
araya getiren en nemli meselelerin ksaca modernliin kavranmasnda ve
toplumsal kuram, sosyal bilimler ve tarihyazmnda sregelen Avrupamer
kezcilii; smrgeciliin modernlie tali olmad sav ve hem modernliin
douunu hem de smrgecilik sonras siyasi, ekonomik ve kltrel iktidar
ilikilerini anlamak iin smrgecilik tarihinin kavranmas ve tahlil edil
mesi gereklilii ve tabii dnn ve bugnn smrgeci iktidarlarna kar bir
direni ve siyaset alan amak olduunu belirtmek gerek.
3 1961, Legg agy. iinde alntlanm.
4 Spivak, "Can the Subaltern Speak?"
5 Mitchell, "The Stage of Modernity".
461
462
Burak Kse
463
rn. bkz. Ashcroft and Ahluwalia, Edward Said: The Paradox ofldentity.
Young, age.
Bkz. age.
Young'n ortaya koyduu ekliyle Foucault'nun sylem analizi yntemi tartmasn
Foucault'nun Foucault Etkisi (1991) adl derleme iindeki "Yntem Sorular" makalesinde
bulmak mmkndr.
465
467
469
ortaya kardn savlar. Buna gre bu sre ayn zamanda bilimde iktidara
ve modernlie ynelik bir olanak gren milliyeti elitlerin -bilimin ve bilimsel
gelimenin aslnda unutulmaya yz tutmu yerli kltrn nemli bir bileeni
olduunu iddia ederek ve bu sayede Bat'nn smrgeci iktidarndan bam
szlamaya ve modernlemeye dair hak talep ederek- kendilerine smrgeci
iktidar hedef aldklar bir siyasal eylem alan amalarn mmkn klmtr.
Prakash bir baka makalesinde de smrgeci tbbn daha kapsaml bir
beden ynetimini ncellediini gsterir. 27 Yukarda tartlan almasnda
smrgeci ynetimselliin Avrupa' da doan liberal ynetimsellik ten farkn
vurgulayan ve bu ekilde Foucault'nun ynetimsellik tahlillerine bir erh ko
yan Prakash, bu almasnda da Foucault'nun modern Avrupa'nn douu
na temel olarak grd kiilerin, mekanlarn, kimlik ve pratiklerin idaresi
yntemlerinin aslnda Avrupa'nn isel tarihinin bir rn olmadn ve as
lnda smrgeci karlamalardan ortaya kp sonradan Avrupa'ya geldiini
savlar. Prakash'n bu almalar salt ynetimsellik kavramnn uygulamas
olmakla kalmaz, ayn zamanda Foucault'nun tarihsel tahlillerinin postko
lonyal bir okumasn da ortaya koyar.
Benzer bir ekilde Chatterjee de ayn ekilde "nfus"un ynetimsel ikti
darn znesi olarak ortaya kn ve "kltr"n bir nfus grubunun kim
liini iererek cisimletiren zellikler olarak icadnn smrge balamnda
gerekletiini savlar. 28 Daha yakn tarihli Ynetilenlerin Siyaseti 29 adl ese
rinde kent yoksullarnn retilen nfus kategorileri zerinden siyasal otorite
ile nasl mzakere ettiklerini gsterir. Bu mzakereler, evrensel ideallere ve
kurumlara dayal modern milliyeti siyasetin vatandalk ve sivil toplum ka
tegorilerinin tesinde ve bu kavramlarla kavranamayan, Chatterjee'nin -"si
vil toplum" dan ayrmak iin- "siyasal toplum" adn verdii bir ynetimsel
lik alan ortaya karmtr. nceki almasnda madun gruplarn bu alan
iinde gelitirdikleri tatiklerin smrgeci dnemdeki kkenlerini aratran
Chatterjee, bu eserinde 1980lerde kentli yoksullarn mlkiyet yasalarn ve
dier dzenlemeleri ihlal ederek nasl hak talepleri oluturduklarn ve bu
talepler zerinden nasl kendilerine topluluk ve ses oluturduklarn gste
rir. Bu ynyle de milliyetilik zerine olan almalarndaki pesimizmin
27 Prakash, "Body Politic in Colonial India".
28 Chatterjee, "Two Poets and Death: On Civil and Political Society in the Non-Christian
World".
29 Chatterjee, The Politics of the Governed: Ref1ections on Popular Politics in Most of the World.
4 71
472
Burak Kse
47 3
4 7 4 Burak Kse
bilimine odaklanan fakat daha genel bir sosyal bilimler eletirisidir. Buna
gre, modern sosyal bilimleri olanakl klan, Bat'nn belirli tarihsel de
neyimlerini evrensel bilgi retiminin ablonu olarak almalardr. Bu da
ancak Bat d tarihleri modernliin yazmnn dnda brakan bir dizi
yerinden etmekle ve bunun sonucunda da modernite'yi Bat'yla zdele
tirmek, daha doru bir deyile Bat'y modernlik olarak temsil etmekle
mmkn olur.
rnein ekonomi alannda odak, modern ekonominin temel bileenleri
olarak temsil edilen ve bu ekilde iktisat biliminin erevesini oluturan,
Bat'ya zgl olduu dnlen, fakat bu bilimsel ereveye ancak belli bir
takm soyutlama pratikleriyle dahil edilen bir dizi dzenlemeler zerindedir.
Ama iktisat bilimi, bu dzenlemelerin mmkn klnmasnda smrgeci
lin roln grmezden gelir. Ayn zamanda bu dzenlemeleri sadece bilim
sel bilgi retiminin deil, ayn zamanda toplumsal pratiin genel standard
olarak tayin eder. Bu ekilde, ulusal ekonomiler zellikle yirminci yzyln
ikinci yarsnda bilinebilir ve idare edilebilir btnler olarak temsil ve ta
hayyl edilir. Bu da, modernle(emey)en Msr'n -dier 3. Dnya lkeleri
gibi- nasl uzmanlarn ynetimsel iktidarna tabi klndklarn aklar. Bir
rnek vermek gerekirse, modern kapitalist ekonominin temel kavramlarn
dan bir tanesi ekonomik aktivitelerin faili olarak grlen "rasyonel birey" dir.
Mitchell'n bu eserindeki tahlillerinde vard sonuca greyse, insan failli
i olarak anlalan ey aslnda Msr'n modernletiricilerinin baa kmak
durumunda kaldklar birtakm glerin bir rndr ve fakat iktisat bili
mi iinde ancak bu tarihten soyutlanarak kavramsallatrlmtr. Bu kav
ramsallatrma da, Foucault'nun da tartt gibi, ekonominin ynetilecek
bir alan olarak ortaya kmasna kout olarak, modern ynetimsel iktidarn
odaklarndan biri haline gelmitir.
Yaznn ikinci ksmnda tartlan ve Foucault'nun ge dnem kavram
sallatrmalarna ve tarihsel incelemelerine odaklanan postkolonyal al
malar yukarda da belirtildii zere Foucault'nun sadece metodolojisini ve
kavramlarn uygulamakla kalmam, ayn zamanda smrge ve smrge
sonras tarihlerden yola karak Foucault'nun tahlillerinin Avrupamerkez
ciliini sorgulamlardr. Dier bir deyile bu postkolonyal almalar biyo
iktidarn ve ynetimselliin ortaya klarna ve ileyilerine dair tahlillerin
erevelerine smrge ve smrge sonras tarihler katld zaman ortaya
kan tabloyu ya da tablolar gstermilerdir. Bu almalar bir yanyla sCogito, say: 70-71, 2012
475
4 7 6 Burak Kse
Kaynaka
1991.
Foucault, M., Society Must be Defended: Lectures at the College de France 1975-1976,
Londra: Penguin, 2003.
Foucault, M., Birth of Biopolitics, New York: Palgrave Macmillan, 2008.
Hail, S., "When was 'the Post-Colonial'? Thinking at the Limit", The Post-Colonial
Question: Common Skies, Divided Horizans, Ed. lain Chambers ve Lidia Curti.
Londra ve New York: Routledge, 1996.
Legg, S., "Beyond the European Province: Foucault and Postcolonialism", Space,
knowledge and power: Foucault and geography, Ed. Jeremy Crampton ve Stuart
Elden, Hampshire, BK: Ashgate Publishing Limited, 2007.
Cogito, say: 70-71, 201 2
4 77
478
Burak Kse
Ksaltmalar: GBN (STP): Securite, Territoire, Popu lation: Cours au College de France (19771978) (Security, Territory, Population: Lectures at the College de France 1977-1978), Franszca
kitaptaki sayfa numaras / ngilizce kitaptaki sayfa numaras.
BD (NB): Naissance de la biopolitique: Cours au College de France (1978-1979), (The Birth of
Biopolitics: Lectures at the College de France 1978-1979), Franszca kitaptaki sayfa numaras
/ ngilizce kitaptaki sayfa numaras.
3
4
5
Foucault, "Espace, savoir et pouvoir", s. 282 "Space, Knowledge and Power", s. 252. Genel
bir tartma iin bkz. Stuart Elden, Mapping the Present: Heidegger, Foucault and the Project
ofa Spatial History, 4. ve 5. blmler.
Foucault'yu blge hakknda dnmek iin kullanan erken bir giriim urada bulunabilir:
Claude Raffestin, Pour une geographie du pouvoir. Foucault'dan ilham alan daha yeni bir
proje: Matthew G. Hannah, Governmentality and the Mastery of Territory in Nineteenth-Cen
tury Anerica. Arazi politikalar hakknda da nemli tartmalar bulunmaktadr: Michel
Foucault, Leons sur la volonte de savoir: Cours au College de France, /970-1971, suivi de Le
savoird'CEdipe, zellikle s. 115-7.
Foucault, "Questions a Michel Foucault sur la geographie", Dits et ecrits, 111. Cilt iinde, s.
32; "Questions on Geography", Crampton ve Elden, Space, Knowledge and Power: Foucault
and Geography iinde, s. 176-7.
Foucault, "Questions a Michel Foucault sur la geographie", s. 33; "Questions on Geography",
s. 177.
Foucault, "Questions a Michel Foucault sur la geographie", s. 33; "Questions on Geography",
s. 177.
481
482
Stuart Elden
almas basite, dar anlamda stratejik deildir ama daha genel olarak siya
sal teknik sorunlar aar. Birlikte ele alnan drt kayt -ekonomik, stratejik,
yasal ve teknik- blgenin siyasal ve tarihsel zelliklerini belirlemede bana
kalrsa olduka nemlidir.6
Bununla birlikte Foucault bu siyasal ve tarihsel kayglarn aslnda bl
geyle ilikili biimde ele aldnda yanltcdr. Foucault yasal sorun bak
mndan blgeyi temelde, terime verdii ok zel anlam iinde egemenlikle
bir tutar.7 Szgelimi "egemenliin bir blgenin snrlar (limites) iinde uygu
landn... bir blgede kaytl olduunu ve ilediini. .. nfusu olmayan bir
blge zerindeki egemenlik fikrinin yalnzca yasal ve siyasal olarak kabul
edilebilir bir fikir deil, ayn zamanda mutlak olarak kabul edilen ncelikli
bir fikir olduunu"8 ifade eder. Bylece Foucault meseleyi etrefil bir hale ge
tirir ve mevcut uygulamann ounlukla o siyasal mekandaki bedenler ze
rinde olduunu ve egemenlik/blge, disiplin/bedenler, gvenlik/nfus ara
sndaki kat balantnn biraz kaba olduunu ileri srer, ama bu zellikle , ilk
ifti deil son iki ifti ilgilendiriyor gibi grnr.9 Foucault ayn zamanda,
"feodalizm tarafndan tanmlanan blgesel bir tahakkm temelinde gelien
ve kurulan temel olarak blgesel bir iktidar sisteminde kasabann her zaman
bir istisna" 10 olduunu ne srerek blge mefhumunu feodalizmle bir tutar.
Foucault bu yzden geleneksel egemenlik sorununun "ya yeni blgeler fet
hetme ya da fethedilmi blgelere tutunma"11 sorunu olduunu ne srer; bu
nun temelde Machiavelli'nin sorunu olduunu belirtir. Burada Foucault'nun
egemenlik mefhumunun, bu terimin ve kavramn genellikle ge bir dnr
den, zellikle de Jean Bodin'den alnmas itibariyle tam da ne kadar mulak
bir mefhum olduunu hissediyoruz. "Prens'in gvenlii (surete) onun ken
di blgesel iktidarnn gereklii iinde Prens'in sorunudur; bana kalrsa,
6 Bu sav ayrntl bir ekilde urada ilendi: Elden, "Land, Terrain, Territory".
7 GBN 13/11.
8 GBN 13/11.
9 GBN 13/11.
10 GBN 66/64.
11 GBN 66/64.
GBN 67/65.
GBN 95/92.
GBN 99/96.
GBN 99/96.
483
484
Stuart Elden
Yine de, topraklarn eyler olduu fikrini bir yana brakmak -Foucault'ya
gre eyler ynetimin zellikle modern nesnesidir- belki de topraklarn geni
bir lekte blgeyle bir olduunu nermektir. Ama topraklarn blge ol
..,
duunu ne srmek elbette tartmaldr ya da en iyi ihtimalle ekonomik
olarak indirgeyicidir. Aslnda, feodalizm -unutulmamas gerekir ki bu te
rim tarihilerin geni bir sosyo-ekonomik grngler alann betimlemek
iin kullandklar geriye dnk bir terimdir- konusunda arpc olan, toprak
mlkiyeti ok byk nem arz ederken, aka ifade edilmi bir blge kavra
mnn eksik kalddr.
yi bilinmektedir ki Foucault egemenlik ile blge olarak nitelendirilen ey
arasndaki bu ilikinin ynetimdeki gelimelerle ve zellikle de nfus katego
risinin ortaya kmasyla arpc bir ekilde deitiini gz nnde bulundu
rur. 1977' de bir syleide dedii gibi, devletin insanlarla ilikili rol, devletin
blgenin tedarikisi ya da snrlarda barn garantr olduu blgesel bir
akitten, insanlarn belirsizlikten, kazadan, zarardan, riskten, hastalktan,
isizlikten, gelgit dalgalarndan ve su ilemekten korunduu bir nfus an
lamasna gemitir.17 Foucault Machiavelli'den sonra anahtar sorunun "ar
tk blgeyi sabitleme ve snrlandrma (fixer et marquer)" sorunu olmadn,
" baka bir sorular yelpazesi olduunu ne srer. "Artk Prensin ve blgenin
gvenlii deil, nfusun ve sonu olarak onu ynetenlerin gvenlii" sz ko
nusudur.18 Foucault eylerin Dzeni'nde yapt 'insan' kategorisi zmle
mesini nfus mefhumu zerinden geniletir. Burada eylerin Dzeni'ndeki
bilgi alan bariz bir biimde siyasallatrlmtr.19 Foucault erken al
masnda doal tarihten biyolojiye, zenginlik zmlemesinden ekonomiye ve
genel gramerden dilbilime kaymalarn izini srmt.20 imdiyse bunlar
daha geni ve siyasal bir dizginin iine yerletirir. Bu geiler iin "btn bu
bilgi sistemlerini altst eden ve bilgiyi yaam, emek ve retim ve dilbilimle
rine ynlendiren operatr aryorsak, o halde nfusa bakmalyz".21 Bylece
16
17
18
19
20
BD 46/45.
Foucault, "La securite et l'Etat", Dits et ecrits, Cilt 111 iinde, s. 385.
GBN 67/65.
GBN 78-81/76-79.
Foucault, Les mots et les choses - Une archeologie des sciences humaines. (Yazar ngilizce
eviriye gnderme yapt iin ilgili yerlerde eylerin Dzeni olarak bahsedildi -.n.)
21 GBN 80/78.
485
486
Stuart Elden
takip etmek iin Foucault bir Hristiyan mefhumu olarak, Kutsal Kitap'taki
pastoral sr fikrine bakar: sr fanidir, ama yerde ya da nfusta sabitlen
mi deildir, gl bir birey tarafndan ynlendirilir. 30
Foucault'nun Machiavelli'yle ilgili savlar dikkatli bir ekilde incelenmeyi
hak eder. Foucault Machiavelli'nin temel ilgisinin "miras ya da fetih yoluyla
', ele geirilen bir eyaletin ya da bir blgenin i ve d hasmlarna kar"31 na
sl elde tutulduunu ve "blgenin gvenliinin ya da blgeye hkmeden ege
menin gvenliinin" nasl korunduunu bilmek zerine kurulduunu ileri
srer. 32 Ama talyanca territorio szc Machiavelli' de kullanlmaz. al
masnn mekansal siyasal eleri, olduu haliyle, askeri stratejik anlamda
araziye ya da tarmsal anlamda topraa yakndr. 33 Ama Machiavelli'yle il
gili arpc olan, blgenin ya da hatta topran siyasal hkmranln nes
nesi olmamasdr. Lo stato szcnn yanltc evirileri bize ne anlatrsa
anlatsn, bu terim " insanlar elinde tutan ve onlar zerinde otorite kuran
dominyonlar [domini]" olarak anlalmaldr. 34 Devletler insanlar zerinde
imperium kuran dominyonlardr. Burada anahtar nokta siyasal hkm
ranln nesnesinin insanlar, halk olmasdr. Dominum ve imperium'un her
ikisi de baz mekansal yan anlamlara sahip olduundan, kurulan ilikile
rin tamam burada mevcuttur. Oysa Foucault bunu reddeder -eer domi
fiile ihtiya duyan bir fiil nesnesi olarak alnmasdr. Bu fiillerin en yaygn
kullanlan, "ele geirme" dir'.35
Benzer bir ekilde Foucault'nun De La Perriere ve Botero okumalar da
sorgulanabilir. De La Perriere rneinin seilmesi tuhaftr, bununla birlik
te Foucault De La Perriere'in, ynetimi aile ilikilerini kapsayacak ekilde
bir kentin tesine geniletmesiyle ilgili gibidir. De la Perriere ender olarak
mekansal bir sz daarc kullanmakla beraber kitabn amac, Foucault'nun
beklentilerine uygun dmez. Botero ok ender olarak, blgesel bir tanm
ileri sren bir sz daarc kullanr, bununla birlikte devlet akl zerine
olan kitabnn, biri kenti, dieri bir btn olarak dnyay inceleyen nem
li almadan biri olduu vurgulanmaya deer. Btn bu almalardaki
corafi duyarllk ok daha aktr.36 Foucault Botero' dan ald u pasajda,
Machiavelli'ye uygulad ayn okuma tarzn kullanr: "Devlet Akl [Ragione
di Stato] byle bir dominyonun kurulduu, korunduu ve geniletildii (fon
dare, conservare, ampliare) aralarn bilgisidir". 37 Bununla birlikte Foucault
blgenin, hkmranln belirlenimleri asndan ok nemli olmadn
ileri srmekte bana kalrsa hakldr. Ancak bunun, bu dnrlerden nce
gelen dnrler iin de geerli olduu ortadayken, bu bir kesintiden ok bir
sreklilik olarak grlmelidir.
Foucault, bunlar anlattktan sonra blgeyi nadiren tekrar tartr. Bir
sonraki yl verdii Biyopolitikann Douu dersinde neredeyse hibir ey sy
lemez. Gvenlik, Blge, Nfus almasna ve blgeye, geerken deinilen
baz anlar vardr; ama savlar ayrntl bir ekilde gelitirilmez. Yine de bu
savlar baz ilgi ekici almlar sunar. Bunlar srasyla inceleyelim.
Foucault Giovanni Antonio Palazzo'nun, drt belirlenimin sunulduu
devlet tanmndan yararlanr. lkinde Palazzo devletin " bir alan [domain],
dominium" olduunu ne srer, bunun talyancas dominio'dur. kincisin
de "devlet bir yarglama alan, bir yasalar, kurallar ve gelenekler kmesidir
[ensemble]". 38 Ama Foucault bir cumhuriyetin bu drt anlamda da bir devlet
olduu kaydn der ve bunlar yeniden ifade ederken tanmlar u ekilde
35 rnein bkz. Machiavelli, The Prince, 3.
36 Bolero, Della cause della grandezza delle citta; Botero, Le relationi universali. Bu mekansal
duyarllk her ne kadar almasnda genellikle ok fazla yorumlanan bir konu olsa da ok
deerli bir tartma iin bkz. Descendre, L'Etat du monde: Giovanni Bolero entre raison
d'Etat et geopolitique.
37 Botero, Della ragione di stato, 1, 1. Foucault bunu "Politics and Reason", s. 74-75'te tartr.
38 Palazzo, Discorso del governo e della ragion vera di Stato, GBN 262/256'dan alntland ve
evrildi.
487
488
Stuart Elden
yapar: "Cumhuriyet ilk olarak bir alan, bir blgedir. Sonra bir yarglama or
tam [milieu], yasalar, kurallar ve gelenekler kmesidir."39 Foucault'nun alan
ile blge arasnda gidip gelmesi bakmndan bu, ok aklaycdr, Foucault
bunun bir iliki olduunu sylemi ve Botero' da bulunmadn iddia etmi
ti. Bu, Foucault'nun, yargyla devlet arasndaki ilikiyi kavray tarz asn
dan da ok ilgintir, burada bir baka mekansal terime bavurur: "bir yar
glama ortam". "Yasalar, vb. kmesi" olarak devlet tanmn yinelemesiyle,
yasalarn nerede uygulanaca sorunu ak bir ekilde can alc hale gelir. Bir
baka kategorinin mekansal belirlenimini ilgilendiren bu sorun, "Bir blge
nedir? Bu blgenin sakinleri nedir?'40 gibi siyaset hakknda birtakm soru
lar ortaya att daha ileriki bir derste nem kazanr. Demek ki sakinlerin,
bir nfusun ynetimin nesnesi olduu savn kabul etsek bile, onlar dier in
sanlardan, dier nfuslardan ayran, mekansal bir belirlenim ya da snrdr.
Foucault'nun ayrntl bir ekilde incelemedii, ama daha geni bir hikaye
asndan nem kazanan sorular aan iki iaret daha vardr. Foucault
her egemenin "kendi krallnda [royaume] imparator olduunu ya da her
halkarda asl egemenlerin kendi krallklarnda imparator olduklarn" be
lirtir; "Avrupa temel olarak ouldur... corafi bir blnme, bir oulluk
tur" der (bununla birlikte hemen sonra bu genel deerlendirmeyi dzeltmesi
gerekeceini ifade eder). 4 1 Bu nemlidir nk corafi blnmenin rol
n -oul ynetim ekilleri sorununu- vurgular, ama soru, kendi alannda
ya da diyarnda imparator olan bir egemen fikrinin, yani onun iktidarnn
mekansal bir kapsam ve snr fikrinin nasl ilk olarak ortaya ktdr.
Bunun, on nc yzyln ortalarnda "kraln krallnda dengi olmadn
[parem autem nan habet rex in regno]" ilan eden42 ya da Quastio de Potestate
Papae'de (1296-1303) geici lortlara fiili olarak eit bir ekilde "kral krallkta,
imparator imparatorlukta [rex in regno et imperator in imperio]''43 nerisini
yapan Henri de Bracton gibi yazarlara kadar uzanan karmak bir tarihi
vardr. Foucault Orta a' da kraliyetin iktidarnn kurulmasnda anahtar
noktann ordu olduunu savunur ama ayn zamanda adli kurumlara da ba39 GBN 262/256.
40 GBN 294/286.
41 GBN 305-6/297-98.
42 Henr y de Bracton, De legibus et consuetudinibus Anglia!, Cilt il, s. 33.
43 Dyson, R.W. (Ed.), Quaestio de Potestate Papae (Rex Pacificus)/An Enquiry into the Power
of the Pope: A Critical Edition and Translation, s. 24/76-7. Bu konu hakknda daha uzun bir
tartma ve daha ayrntl referanslar iin benim kitabma baknz: T he Birth of Territory,
Yedinci Blm.
Cogito, say: 70-71, 2012
489
490
Stuart Elden
neri, polis "mekan, b lgeyi ve nfusu kontrol eder" nerisi,46 bana ok daha
kullanl geliyor. Bu terimin hepsi de bir ortaya kma tarihine sahiptir
ve tarihsel kayt bu kavramn da benzer bir tarihsel kavak noktasnda,
en azndan tannr biimde modern anlamda ortaya ktn nerir. Blge
Foucault'nun ortadan kaybolduunu dndnden daha sonra ortaya kar.
491
492
Stuart Elden
493
494
Stuart Elden
64 Koselleck, Futures Past: On the Semantics of Historical Time, s. 88. Tribe'n giri yazs
Koselleck'in almas iin faydal bir tartma sunar.
65 stisnalar iin bkz. Brunner, Land and Lordship: Structures of Governance in Medieval Aust
ria; Wolf, Gesetzgebung in Europa, 1100-1500, Zur Enstehung der Territorialstaaten.
66 Baknz Skinner, The Foundations ofModern Political Thought ve Visions ofPolitics; Pocock,
Politics, Language and Time: Essays on Political Thought and History ve Political Thought and
History: Essays on Theory and Method. Bir tar tma iin bkz. Palonen ve Skinner: History,
Politics, Rhetoric ve uradaki denemeler Rorty, Schneewind ve Skinner (Ed.), Philosophy in
History: Essays on the Historiography of Philosophy.
69 BD 4-5/3.
495
497
73 Althusius, Johannes, Politica methodice digesta atq; exemplis sacris & profanes illustrata, IX,
14. Ksaltlm bir ngilizce eviri vardr, fakat b u blm o eviride eksiktir.
74 Leibniz, "Extrait d'une Lettre a l'Auteur du Journal des Savans" (1678), s. 360.
75 GBN 304/296.
76 GBN 169/165.
V:Sonu
499
Blge bir evrensel deildir; blge kendisinde zerk bir iktidar kayna de
Kaynaka
Althusius, Johannes, Politica methodice digesta atq; exemplis sacris & profanes illust
rata, Groningae: Iohannes Radaeus, 1610.
Brenner, Neil ve Stuart Elden, "Henri Lefebvre on State, Space, Territory", Internati
onal Political Sociology, C. 3, S. 4, 2009, s. 353-377.
Botero, Giovanni, Della cause della grandezza delle citta, Milano: Nella Stamparia del
q. Pacifico Pontio, 159 6; A Treatise Concerning the Causes of the Magnificency and
Greatness of Cities, ng. ev. Robert Peterson, Londra: Richard Ockould ve Henry
Tomes, 1606.
84 BD 79/77' den sonra.
85 Elden, Terror and Territory: The Spatial Extent of Sovereignty.
86 Baknz Lefebvre, State, Space, World: Selected Essays, ve Brenner, ve Elden, "Henri Lefebvre
on State, Space, Territory".
87 NB 58/56. Foucault'nun gezegensel olana gndermesi kendi konumuyla Eugen Fink ve Kos
tas Axelos gibi dnya filozoflar arasndaki balanty ima eder.
88 Bir taslak iin baknz "The Space of the World".
Botero, Giovanni, Della ragione di stato, Milano: Nella Stamparia del q. Pacifico Pon
tio, 1596; The Reason of State, ev. P.J. ve D.P. Walley, Londra: Routledge &
Kegan Paul, 1956, I, 1 .
Botero, Giovanni, Le relationi universali, Venetia: P. Dusinelli, 1595.
Bracton, Henry de, De legibus et consuetudinibus Anglice/On the Laws and Customs of
England, Latince-ngilizce edisyon, ev. Samuel E. Thorne, Cambridge, MA: The
Belknap Press, Drt Cilt, 1968.
Brunner, Otto, Land and Lordship: Structures of Governance in Medieval Austria, ev.
Howard Kaminsky ve James Van Horn Melton, Philadelphia: University of Phila
delphia Press, 1992; Wolf, Armin, Gesetzgebung in Europa, 1100-1500, Zur Enste
hung der Territorialstaaten, Mnih: C.H. Beck'sche Verlagsbuchhandlung, 1996.
Crampton, Jeremy ve Stuart Elden (Ed.), Space, Knowledge and Power: Foucault and
Geography, Aldershot: Ashgate, 2007.
Deleuze, Gilles, Difference and Repetition, Londra: Continuum, 2004.
Descendre, Romain L'Etat du monde: Giovanni Botero entre raison d'Etat et geopoli
tique, Librarie Droz: Geneve, 2009.
Dyson, R.W. (Ed.), Quaestio de Potestate Papae (Rex Pacificus)!An Enquiry into the Po
wer of the Pope: A Critical Edition and Translation, Lewiston: Edwin Mellon, 1999.
Elden, Stuart, Mapping the Present: Heidegger, Foucault and the Project of a Spatial
History, Londra/New York: Continuum, 2001.
Elden, S., Understanding Henri Lefebvre: Theory and the Possible, London: Continu
um, 2004.
Elden, S., Speaking Against Number: Heidegger, Language and the Politics of Calcula
tion, Edinburgh: Edinburgh University Press, 2006.
Elden, S., "Governmentality, Calculation, Territory", Environment and Planning D:
Society and Space, C. 25, S. 3, 2007, s. 562-80.
Elden, S., Terror and Territory: The Spatial Extent of Sovereignty, Minneapolis: Univer
sity of Minnesota Press, 2009.
Elden, S., "Land, Terrain, Territory", Progress in Human Geography, C. 34, S. 6, 2010,
s. 799-817.
Elden, S., ''The Space of the World", New Geographies, S. 4, 2011, s. 26-31.
Foucault, Michel, Les mots et les choses - Une archeologie des sciences humaines, Pa
ris, Gallimard, 1966; The Order of Things -An Archaeology of the Human Sciences,
ng. ev. Alan Sheridan Londra: Routledge, 1970 [Trkesi: Kelimeler ve eyler,
ev. Mehmet Ali Klbay, Ankara: mge Kitabevi, 1994].
Foucault, M., "Politics and Reason", Politics, Philosophy, Culture: Interviews and Ot
her Writings 1977-84, Ed. Lawrence D. Kritzman, Londra: Routledge, 1990.
Foucault, M., "Space, Knowledge and Power Espace, savoir et pouvoir", Dits et
ecrits 1954-1988 iinde, ng. ev. Daniel Defert & Franois Ewald (Ed.), Paris:
Gallimard, Drt Cilt, 1994, 4. Cilt, s. 282; "Space, Knowledge and Power", The
Foucault Effect, Paul Rabinow (Ed.), Harmondsworth: Penguin, 1991.
Foucault, M., Securite, Territoire, Population: Cours au College de France (1977-1978),
Ed. Michel Senellart, Paris: Seuil/Gallimard (ngilizcesi: Security, Territory, Po
pulation: Lectures at the College de France 1977-1978, ev. Graham Burchell, , Ba
singstoke: Palgrave Macmillan, 2007).
Cogito, say: 70-71, 2012
501
502
Stuart Elden
Pocock, J.G.A., Politics, Language and Time: Essays on Political Thought and History,
Londra: Methuen, 1972.
Pococok, J.G.A., Political Thought and History: Essays on Theory and Method, Camb
ridge: Cambridge University Press, 2009.
Raffestin , Claude, Pour une geographie du pouvoir, Paris: Libraires Techniques, 1980.
Rorty, Richard, J.B. Schneewind ve Quentin Skinner (Ed.), Philosophy in History: Es
says on the Historiography of Philosophy, Cambridge: Cambridge University Press,
1984.
231-88.
503
,,
Olaysallk:
Hakikat Siyaseti ve Sonluluun
Mantksal zmlemesi
MICHAEL DILLON
Hakikat Siyaseti
"... yaptm ey felsefeyle, yani hakikat siyasetiyle ilgilidir. Dolaysyla,
iktidar mekanizmalarna dair bu analizde sz konusu olan ey sosyoloji,
tarih ya da ekonomi deil de hakikat siyaseti olduu lde... buyurucu
bir sylem gibi bir eyin yle ya da byle nfuz etmedii ya da temelini
oluturmad herhangi bir analitik sylemin olduunu dnmyorum. "1
505
506
Michael Dillon
Sonluluk ve Olay
"...sonluluu z-temelli klmak... Koperniki iktidar ryalar. "8
Thomas Fylnn, Foucault'nun bir felsefeci olduu kadar "bir olay felsefecisi"9 de
olduunu syler. ok sayda olay felsefecisi ve felsefesi olduu ve bugnlerde
Kta Felsefesi ksaca olay felsefesi olarak anld iin, felsefeci Foucault'nun
tefsirinden hakikat siyasetinin peindeki tarihi Foucault'ya gesek ve bu
minvalde olayn hakikatine dair kendi siyasetimizi sunmak iin onun izinden
gitsek ne olur? Bu blmde tam olarak bu yoldan ilerliyorum. zgl adan
olay burada, Foucault'nun nsan figrn nitelediini syledii gidip gelme7 STP, s. 3.
507
509
51 O Michael Dillon
sire of the Nations. Rediscovering the Roots of Political Theology; Scott ve Cavanaugh, The
Blackwell Companion ta Political Theology.
511
diim ey, sa'nn Yaratm, Vahiy ve Tecessd olayndan yani doal hukukun
yaratlm doasyla belirlenenden hayli farkl bir siyasi ve felsefi muamma
karmt ortaya.
Srf kelime daarcklar bile -bu farkl semantik oluum ve mdahale
alanlarnda kullanlan szcksel cephanelikler- dnyann kkl bir dn
mden getiini gsterir. Bir zamanlar, ebedi hayatn sekler sonluluun
bandan sonuna rld bir zaman olan saeculum'un zamansallnda
yaanan bir eksiin iareti olan sonlu varolu, kendi kendini rgtleyen son
suz bir okluun Olay', sonlu zamansallklar, eyler, yerler... ve olaylardan
oluan bir sonsuzluun Olay' olma yolunda ilerliyordu.
Seklerin Tanr'nn inayetiyle yaratlan kozmos zerindeki ykselii ola
rak doru bir ekilde anlalan seklerleme srecinde ilerlemi olsa da, mo
dern sonluluun ortaya k seklerleme deildi ve onun ileyileri de se
klerleme olarak anlalamaz. Modern sonluluk baka bir eydir. Zira tpk
Nietzsche'nin Tanr'nn lmnn ister istemez -ebedi bir inayetli Tanr'nn
sonlu insanlk bants olan- nsan'n lmn de beraberinde getirdii
ni sylemi olmas gibi, sekler sonluluk da daima Hristiyanlktaki edebi
hayat anlaynn bants olmutu. Augustinus'un saeculum teriminin d
alistik manas tam da buydu. 24 Ebedi hayatn dier eyleri arasndaki ilke
olan Tanr'nn lm, bu nedenle, seklerin de lmesini gerektirmiti. Birini
ortadan kaldrdnzda dierini de ortadan kaldrm olursunuz, zira her
birine anlamn veren ey aralarndaki farkllamadr.
Dolaysyla modern sonluluk seklerlemeden baka bir eydir. Zamann
doasna dair farkl, belki de ikili olduu kadar zlmez olan bir izahatn
tasarlandr ki burada sonlu, aslnda, sonsuzla bantldr. Bu nedenle,
sonluluk artk sekler sonluluk -ebedi hayatn bants- deil, bants ol
gusal adan sonsuz olan, modern olgusal sonluluktur. Siyasi, ekonomik ve
kltrel adan imdilerde kendi klt dinsellikleriyle ayrt ediliyor olabilir,
ben ahsen byle olduunu dnmeye meyilliyim, ama yle bile olsa, sonlu
nun bir sonsuzluu olarak modern sonluluk, sekler sonluluk meselesinden
kelimenin tam anlamyla tamamen farkl bir meseledir.
Kurtulu siyasetinin deil hayatta kalma siyasetinin iinde sergilendii
eskatolojik ufuk olan modern sonluluk, hakimiyet hakikatini ve hakikat ha
kimiyetini temellendirmek iin gittike nsan figrne deil Hayat figrne
24 Markus, age.
bal hale geldi. Hal byleyken, olayn Olay' da modern siyaset ve felsefe
de daha belirgin hale geldi. Foucault'nun kendi tarihsel metodolojisi buna
tanklk eder, ayn zamanda bunu analiz etmek iin bir mekanizma, yani
sonluluk analitiini sunar.
BugFt modern sonluluk, siyaseti ve olayn Olay' felsefesiyle birlikte, ha
yat ve lm u ana kadar yaplandan daha farkl bir ekilde koyutlamak
suretiyle, hayat ile lmn hakikati ve hayat ile lme hkmetmenin kural
larna dair farkl, yatay ve tarihsel bir izahat oluturur. zellikle Foucault ile
birlikte siyasi soruyu soranlar iin, modern sonluluk olaynn Olay', hkm
ranlk hakikatinin olduu kadar hakikatin hkmranlnn da tertip edil
mesidir - gerek siyaset ve hkmetin nasl gvenceye alnacann gerekse
de bilmenin nasl gvenceye alnacann sorunsallatrlmas. Gelgelelim,
modern an siyasi rasyonellikleri ve ynetimsel teknolojilerini koulland
ran modern sonluluun hakikati, ayn zamanda modern siyasi rasyonellikler
ve ynetme teknolojilerinin bizatihi yerletirdii bir eydir.
Bunun farkl ekillerde (ki farklar nemlidir) tm modern siyaset ve Olay
olay felsefeleri iin geerli olduu kansndaym. Burada onu Foucault ze
rinde uygulasam da bu dersi Foucault'dan alyorum aslnda. Dolaysyla, si
yasi modernliin siyasi rasyonellikleri ve ynetme teknolojileri modern son
luluun zamansal ufku iinde doar. Bylece modern sonluluun ampirik
akn katlan ortaya kar ki birden fazla sonluluk figrnde tezahr bulan
bir katlantr bu; yani bizatihi Olay olaynn, nsan'n ve imdilerde arlkl
olarak da Hayat'n sonluluu.
Gelgelelim, gerek olayda gerekse de modern sonlulukta olduu gibi, bir
den fazla sonluluk vardr. Foucault zerine ve The Order of Things'in Fouca
ult'sunun zellikle de Heidegger'e olan borluluu zerine yapt incelikli
almasnda Beatrice Han ampirik sonluluu akn (Kant) sonluluktan
ayrr.25 Ben bunlara bir ncsn ilave edeceim: yani Heidegger'in Ere
de of Being)
51
ilk anda, dolaysyla, Foucault' dan yola karak, kendi sorgulama tarzm
Foucault ve olayda ilikilendirerek devam ettiriyorum. Bu sorgulama tarz,
nasl bir hakikat izahat sunacana aldrmakszn, genel olarak felsefeyle
ilikilendirerek devam ettirdiim bir ey. Burada hakikate ve geree ilikin
tm izahatlara, o hakikat izahatndan ne tr ynetiim tarzlarnn ortaya
kt sorulur. Kendisiyle bantl bir hkmetme ve ynetme tarzn yle ya
da byle ima etmeyen ya da onaylamayan bir hakikat izahat olmad iin
bu soruyu Olay olaynn hakikat siyasetine de yneltiyorum.
Modern siyaseti ve felsefeyi tarihsel olarak koullandran modern son
luluk amaz sorunsaln, gerek siyaset teorisyenlerinin gerekse de felsefe
cilerin, sonluluu, bizatihi modern siyaset ve felsefenin olasln koul
landran zamansal ufuk olarak anlamlandrdn iaret ederek ayorum.
Ayrca bunun, iinde olayn da gitgide belirleyici bir oluum ilkesi ilevi gr
d bir ufuk olduunu belirtiyorum - bunu hem ontik hem de ontolojik
adan Heidegger'in dilini, hem ampirik hem de akn olarak Foucault'nun
dilini kullanarak sylyorum; bunuysa hakikat ynetimi ile ynetim haki
katinin birbirlerini karlkl olarak ima ederek aa karmalarna ynelik
keskin siyasi duyarllndan tr tercih ediyorum. Sz konusu sorunsal,
Foucault'nun bize olayn okanlaml nitelikleri hakknda rettii ve mo
dern sonlulua damgasn vurduu sylenen ampirik-akn olaysalla dair
bir izahat olarak grdm eyi takip ederek irdeliyorum.
Sonluluk ve Olayn Ampirik-Akn iftesi
515
5 17
Theology.
38 Bunlarn birer kurum olduunun altn izmek iin byk harf kullanyorum.
39 Hacking "Biopower and the Avalanche of Printed Numbers"; Porter, Trust in Large Numbers.
The Pursuit of Objectivity in Science and Public Life; Poovey, A History of the Modern Fact ve
Desrosieres, The Politics of Large Numbers.
40 Ansell-Pearson "Viroid Life: On Machines, Technics and Evolution", s 181-182.
41 Badiou, Ethics: An Essay on the Understanding of Evil.
42 Dillon, "The Polemical Politics of Jacques Ranciere: (De)void of Politics", "A Passion for the
(Im)possible. Jacques Ranciere's Politics without Politics".
43 Deleuze ve Guattari, A Thousand Plateaus; Guha, Re-imagining War in the 21" Century; Reid,
"Deleuze's War Machine: Nomadism against the State".
44 SDM ve STP.
5 19
45 Dillon ve Neal, Foucault on Politics, Security and War; Dillon ve Reid, The Liberal Way of War;
Guha, Re-imagining War in the 21" Century..
46 Foucault, alntlayan Flynn, Sartre, Foucault and Historical Reason, s. 115.
47 LiPuma ve Benjamin, Financial Derivatives and the Globalisation of Risk ve "Financial De
rivatives and the Rise of Circulation"; Mackenzie, "The Material Production of Virtuality:
Innovation, Cultural Geography and Facticity in Derivatives Markets"; Muniesa, "Market
Technologies and the Pragmatics of Prices", Cooper, Life as Surplus: Biotechnology and Ca
52 1
bizi "hayat. .. balant ve bant... bir olayn ... isel niteliklerce nceden be
lirlenmeyen ilikilerin... sonucu ... [olarak] alglamaya [ynlendirir]... hayat
hem bir tr dzen ve sistem gerektiren ey... hem de sistemi aan eydir..."49
Altncs: Modern sonluluun zaman, gerek siyasi gerek felsefi olarak, kar
mak ve dinamik bir amazdr ve bu yle bir amazdr ki modern a tara
fndan basite zlmek yerine bu ada ve bu a tarafndan birok farkl
ekilde sonuna kadar yaanr.
Geleneksel olarak, sonluluun ortaya koyduu hkmetme sorunsalna
modern siyaset dncesi balamnda karlk veren ilk kiinin Hobbes ol
duu dnlr. Hobbes egemen hkmdarln gvencesini, tutkularn
sonsuzluunda ve baka insanlar tarafndan vahice ldrlmenin dour
duu evrensel korkuda temellendirir.50 Hobbes'ta, te yandan, sonlulua
dair ilk modern izahatlarn ortaya koyduu hkmetme sorunsal, ayn za
manda modern sonlulua da damgasn vuran bilme sorunsalndan kamaz:
Bu durumda, iki suretli yani ynetmek ve bilmek eklinde iki sureti olan bir
heyulann zaten daima musallat olduu bir sonluluktur sz konusu olan.
Hobbes hkmdarlk sorunsaln gerekten de yeni bir epistemik ve antropo
lojik erevede ortaya koyar; geri antropolojisinin skolastiklere olan borcu,
onun onlara olan ilkeli husumetinin kabul ettiinden daha fazladr.51
Ama Foucault, modern sonluluun geliiyle ortaya kan hkmranlk
hakikati ve hakikatin hkmranl sorunsalna yant olarak, bir arada ya
ayan birok farkl siyasi rasyonellik ve ynetimsellik teknolojisi nermitir.
Bu yantlarn ve onlarn ittifak iinde olduu egemen, disiplinci, anatamo
ve biyoiktidar dispositif1erinin ne kadar oul ve heterojen olduuna ve bun
larn kendileriyle bantl hakikat siyasetine ne kadar bal olduuna da
dikkatimizi ekmitir.
Felsefi adan, sonluluun etik ve epistemik sorunsal modernlerin kars
na klasik bir ekilde Kant tarafndan konmutu elbette: "Tanr'nn artk ebedi
hakikatlerin gvencesi olmaktan kt ve ancak bir faraziye olarak anlam
landrlabilecei yasl bir dnyada, sonlu bir varlk kendi ampirik snrlarnn
49 Colebrook, "Introduction", s. 5.
50 Tutkularn sonsuzluu ile varoluun sonluluu arasnda h ibir eliki yoktur. Sonlunun
bants olan sonsuz onun iinde birok ekilde yer alr: rnein ampirik olarak, sonlu ey
lerin sonsuzluunda. Sonlu ile sonsuz, tpk Augustinus'un saeculum'undaki ebedi zaman
ile sekler zaman gibi bir ifttir, ama bu elbette farkl bir ifttir.
51 Kahn, Wayward Contracts; Condren v.d., The Philosopher in Early Modern Europe; Brett,
tesine nasl bir adm atp evrensellie ynelik meru bir talebi olan herhangi
bir ey syleyebilir."52 Foucault bize Kant'n dehasnn bu soruna temelli bir
zm retmekte yattn ve bunu sonluluu aknlk iin temel klmak sure
tiyle sonluluun nceki olumsuz anlamlarn tersine evirerek yaptn sy
ler. Dnyaya dair gvenli bilgiyi altst etmek ve Hobbes'la uyumlu bir ekilde
dnyada ynetimi gvenceye almann olabilirlik koulu olarak bakalar ta
rafndan vahice ldrlmenin sonlulua dair korkusunu yerletirmek yerine,
sonluluk dnyann bilgisini gvenceye almann olaslk koulu haline gelir.
Fakat bunlar daima birbirini gerektirir, zellikle de hem Olay'n sezilme ve
almlanma siyaseti bakmndan (Olay'n birok ada felsefesinin bants
olan ama ou kez teslim edilmeyen mesihi ynetim) 53 hem de gnmzdeki
aciliyet siyasetinin, 54 ayrca gvenlik ve savan dibine kadar batm olduu
rastgele, feci ve dehet uyandrmaktan ilham alan olay siyaseti bakmndan.
Dolaysyla, ynetimsel adan, modern sonluluk hem bireyin hem de
kolektifin davrannn idaresi sorusunu farkl bir ekilde gndeme getirir.
eylerin, temeli tanrsal bir ekilde salama alnm doal dzenine atfta
bulunmadan hkmetmeyi nasl bilebiliriz? Bavurulabilecek baka bir do
al dzen var mdr? Bu baka doann, doasnn doas nedir? (Hannah
Arendt bundan yllar nce, siyasi ynetimi kurumlatrp icra ederken kii
nin kendini doadaki bir ynetime balamasnn totaliter tehlikesine kar
uyarmt). 55 Bu nasl zglletirilecektir ve ne tr bir ynetimi gvenceye
almakta ya da art komaktadr? Byle "doal" bir referans bulmak zere,
tanrsal yaratmn kalnts eski ortak doal hukuk yerine, modern sonluluk
olaynn Olay'na rcu edildii anda, modern sonluluun hayat-lm ba,
bu sonluluun hakikatine somut siyasi bir biim vermek iin, nasl ve niin
gittike olaysal bir ekilde, zellikle de biyosiyaset ve biyoiktidarn oalan
biimleri iinde anlamlandrlmaktadr?
Bununla balantl olarak sorulmas gereken bir dier soru da udur: Y
netim, modern sonluluk adna zamandan nasl bir hakikat talep etmektedir?
Ksacas, sonluluun modern hakikatinin bizden ne tr siyasi zneleme,
ynetim ve ynetiimler talep ettii sorusuna, bununla balantl olarak mo
dern siyasi zneleme, hkmetme ve ynetmenin gerekliliklerinin zamandan
52 Han, "Foucault and Heidegger on Kant and Finitude", s. 127.
53 Bradley ve Fletcher, The Messianic Now: Religion, Politics, Culture ve The Politics to Come:
Power, Modernity and the Messianic; Dillon, "Violences of the Messianic".
54 Honig, Emergency Politics.
55 Arendt, The Origins of Totalitarianism.
523
524
Michael Dillon
525
"Bugn icra edildii haliyle iki temel tarih mefhumu artk, zaman ile
gemi deil, deiim ve olaydr. "57
Foucault' daki olayn ileyiine iaret etmek demek, kta dncesinin siyaseti
ve felsefesinde olayn bir baka versiyonuna iaret etmekten fazlasn yapmak
demektir dolaysyla. Hi kukusuz, srf Olay'n hakikat ynetimine ya da, hele
bugnlerde, olayn ynetim hakikatine ahitlik etmekten fazlasn yapmak zo
rundadr. Kanlmaz olarak, bizatihi Foucault'nun izinden giderek, modern
sonluluk olay Olay'nn tarihselliine de iaret etmek zorundadr. O halde bu
rada, olayn Foucaultcu biimleniminde, olay, bilhassa, telaffuza dayal olay
(arkeoloji), epistemik olay (soyktk) ve sylemsel olarak kurulan iktidar/bilgi
ilikilerinin ileyiinin kesiimi ya da uygulanma noktas (srtnme yzey
lerince srklenen, retici oluum, mdahale ve dnm alanlarn kuran
sorunsallatrmalar) olarak olay vastasyla zorunsuz bir ekilde yeniyi mey
dana getiren tarihsel kopulara iaret etmekten fazlasn yapmaktadr.
Szgelimi, olay, tarihle bantl olarak nsan'n ykselii olarak tarih ya
zmn aksatr. Olay, dil ile ilikili olarak, zaten doaya kaznm gsterge
lerin okunmas ya da iletiim znesini zne olarak kuran sylemsel oluum
kurallarndan nce var olduu farz edilen iletiim znesince anlamn effaf
bir ekilde aktarlmas eklindeki dil izahatn aksatr. Olay, bilgi ile ilikili
olarak, bilginin ne masum olduunu ne de bir birlik olduunu iddia etmeye
yarar. Epistemik kopularn damgasn vurduu bu tr kopular Foucault
olaylar diye tanmlar: Bu balamda rnein Foucault'nun Kant'n "Aydnlan
ma Nedir?" balkl makalesini nasl nitelendirdiine baklabilir. ktidarla
ilikili olarak ise, Foucault' daki olay iktidar ilikilerinin tersine evrilmesi
olduu kadar bu ilikilerin uygulanma noktasdr ayn zamanda.
Burada Foucault' daki olay salt tarihsel dakikliklerden fazlas olarak da
vuku bulur; ne kadar oklu, ne kadar dinamik bir ekilde oalc, ne kadar
katmanl ve ne kadar zorunsuz ve konjonktre! olsa da. Eer maddesellik
57 Foucault, alntlayan Flynn, Sartre, Foucault and Historical Reason. Volume 2. A Poststruc
turalist Mapping of History iinde, s. 70.
527
528
Michael Dillon
Yazar burada, olu anlamna gelen "be coming" ile geli anlamna gelen "coming" tabirleri
ni "be-coming" eklinde bir arada kullanyor (.n.).
** ngilizcede "in fact" tabiri genelde "aslnda", "esasnda" diye evrilebilir. Ama bu tabirin
iindeki eler ayr ayr ele alndnda, "olgu iinde" gibi bir anlam da kar ki yazar bu
olas anlam da ima ediyor (.n.).
*** "-e doru" anlamndaki ad- neki ile "dmek" anlamna gelen "cadere"nin bileiminden
oluan bu szck ilk bataki "bir eyin vuku bulmas" anlamndan "bir eyin birdenbire
vuku bulmas" anlamna doru ve bu vuku bulan eyin kt sonular da beraberinde
getirdiini iererek genilemitir. Metinde buna iaret edildii iin szc ngilizcedeki
haliyle brakyorum (.n.).
529
ima bir srprizdir, bize nceden sezilemeyen bir ekilde, uyarda bulunma
dan eline geiren ve bizi kestirilemeyen bir gelecee doru gtren bir eydir.
Olu iinde beliren eventum, zamann ak eklindeki o alldk temsiline
kyasla, geri evrilemez bir ekilde ar bir eyi meydana getirir. Zamann
akn rndan karan ve mecrasn deitiren bir ey olarak grnr. 63
Olayn modern siyasi zgrlk anlayyla olan gl arm kendisini
en gl ekilde burada hissettirir. Zira, yasay yapan hibir yasa olmadn
dnen Machiavelli' den bu yana, modern zgrlk, zamann mecrasn de
itirmek iin, yani kelimenin tam anlamyla zamann olaysalln malup
edebilmek zere zamann olaylar iinde bir yol bulabilmek iin, zamann
iine girip eyleme yetisi erevesinde, daima Fortuna'nn* lftuna kap arala
yan bir ey olarak tanmlanmtr. 64
Bylece olay akn hayatn ya da varoluun ezamanlln tehdit eden
ey, bir baka deyile, zamann farkl paralarnn karlkl ilikisi gibi gr
nr: Husserl'in gznde alkoyma (retention) ve ileriye koyma (protention);*'
Heidegger'in gzndeyse frlatlmlk (throwness) ve tasar (project).*** Za
mann dsall gemi ile gelecek arasnda bir atlak ortaya karr ve by
lece zamann farkl paralarnn yerlerinden km bir ekilde grnmesine
olanak tanr. Olay gemi ile gelecein farkn ne karr/retir**** ve bu
fark birdenbire meydana geliinde, bir atlak yoluyla gzler nne serer.
Byle anlaldnda, "tm gerekleme ilerinin dna tat"65 olayn za
man olarak zaman, Derrida'nn da belirttii gibi, her eyin ayn anda mey
dana gelmesini engelleyen eydir. Olay bylece zamann yarlp almasn,
kendi iinde darya, farkl ynlere doru kn oluturur ki Heidegger
bunu zamann asla kendisi ile rtmemesi anlamnda "ekstasis" terimiy
le, Levinas ise "dia-kroni" terimiyle ifade eder. Bu ekildeki Olay kelimenin
tam anlamyla allak bullak edici/nizam bozucu bir ey olduu iin, modern
63 Dastur, age.
64 Dillon, "Lethal Freedom: Divine Violenee and the Machiavellian Moment".
65
Dastur, age.
*
Roma mitolojisinde talihi simgeleyen tanra (.n.).
**
Husserl'de "retention" alg ediminin bilinte alkoyulduu sretir; " protention" ise bir
sonraki ana dair alg demektir (.n.).
*** Latincedeki projectum "atlan bir ey" demektir ve "gelecee doru atlan bir ey" eklin
deki tasar anlam zaman iinde evrilmitir (.n.).
**** (ng.) Produce: retmek. "ileriye, ne" anlamndaki "pro-" neki ile "getirmek, ynlen
dirmek" anlamndaki "ducere" fiilinden treyen bu szck zaman iinde "retmek"
anlamn kazanmtr. Szcn kkeniyle olan bu balantsn taksim iaretiyle ifade
etmeye altm (.n.).
zamanlarda u ana kadar daima bir nizam siyaseti olmu olan her siyaset,*
bizatihi rnein srekli devrimin olaysall haline gelebilmek iin, Olay'
hakimiyeti altna almaya alr.
Olay olay kendini zamann ak iindeki zgl bir anla btnletirmez.
Bir dnyadan ziyade, o oluuyla yeni dnyalar aan bir dnyann eperlerin
de vuku bulur. Ksacas, Olay olay olay felsefesinde kritik zamansallk ann
oluturan ey olarak grnr - gelgelelim, paradoksal bir ekilde zamann
geliine ve devamllna olanak tanyan bir kritik andr bu. Kairosolojik
tir.**
Olay'a ve zamann olaylarna ak olma, bunlarca dntrlme hatta
yok edilme olaslna olanak tanyan bu kendi kendiyle rtmeme duru
mu, ayn zamanda, zneyi zamansal bir varlk, mevcut bir varlk, aslnda
kendisiyle asla bir olmad iin kendisinden devaml olarak kabilen bir
varlk yapan eydir. Bu nedenle, Olay olay felsefesinde hadiseye/kazaya ak
lk insan varoluunun sonlulua dair izahatnn kurucu bir unsurudur. By
le bir al insana bir kader verir ve insann hayatn nceden hazrlanm
bir programn gereklemesine deil de bir maceraya dntrr. Byle bir
al modernlik tasarsyla anlalm olduu haliyle bizatihi sonlu varolu
un aldr.
Tm bunlarn sonucundaysa modern sonluluun ve onun olaysal nitelik
lerinin modern siyaset asndan tad merkezi nem ortaya kar. Zira
tm bunlar, zamana dair bu anlayn ortaya knn karmak soykt
nn izini srmeden, skolastiklere olan minnettarln teslim edip bir yan
dan da onlarn dnyasndan da belirgin bir ekilde koptuunu ifade ederek,
Olay olaynn modern siyaseti ve felsefesinin olaslk koulunu oluturur. Bu
nun amazn da oluturduunu ekleyebilirim. Zira modern siyaset devaml
olarak bu sonlulua somut biim vermek zere gdlenir. Bizatihi zamann
olaysallna dair aamal, ilerlemeli bir anlayta kk salm modern siyaset,
zellikle de tam da Hayat'n olaysal niteliklerine bavurarak Hayat'a hkmet
meyi tasavvur eder ve bu tasavvurunu "hayata geirir". Ynetme sorunsal
zamansal olarak borlu bu kaderin al ve zgrlk macerasyla ortaya ko* Yazar burada tasvir ettii ekliyle Olay'm "up-setting", yani allak bullak edici bir mahiyeti
olduunu, yine tasvir ettii ekliyle siyasetin ise "set-up" siyaseti olduunu sylerken bu iki
sz beini bir nevi altst ediyor (.n.).
** Kairos: Eski Yunancada Kronos'la birlikte "zaman" anlamna gelen iki szckten biri.
Kairos'un Kronos'tan fark birbirini izleyen anlar deil de, aradaki an ifade etmesi, yani
niceliksel deil niteliksel bir mahiyeti olmasdr (.n.).
53 1
Kaynaka
Condren , Conal, Gaukroger, Stephen ve Hunter, lan (ed.), The Philosopher in Early
Modern Europe, Cambridge: Cambridge University Press, 2006.
Colebrook, Clare, "Introduction", Ed. Adrian Parr, The Deleuze Dictionary, Edin
burgh: Edinburgh University Press, 2005.
Cooper, Melinda, Life as Surplus: Biotechnology and Capitalism in the Neoliberal Era,
Washington University Press, 2008.
Daston, Lorraine ve Stolleis, Michael (ed.), Natura[ Law and Laws of Nature in Early
Modern Europe: Jurisprudence, Theology, Moral and Natura[ Philosophy, Farn
ham: Ashgate, 2008.
Dastur, Francois, Death: An Essay on Finitude, Londra: Athlone, Press, 1996.
Deleuze, Gilles ve Guattari, Felix, What is Philosophy, New York: Columbia University
Press, 1994. [Felsefe Nedir, ev. Turhan Ilgaz, 1993, Yap Kredi]
Deleuze, Gilles ve Guattari, Felix, A Thousand Plateaus, Minneapolis: Minnesota Uni
versity Press, 1987.
Deleuze, Gilles, Foucault, Londra: Athlone, 1988.
Desrosieres, Alain, The Politics of Large Numbers. A History of Statistical Reasoning,
Cambridge, Mass.: Harvard University Press, 1998.
Derrida, Jacques, Politics of Friendship, Londra: Verso, 1997.
De Vries, Hent, ve Sullivan, Lawrence E. (ed.), Political Theologies. Public Religion in
a Post-Secular Age, New York: Fordham University Press, 2006.
Dillon, Michael, ''The Polemical Politics of Jacques Ranciere: (De)void of Politics",
Theory and Event, C. 6, S. 4, 2002.
Dillon, Michael, "A Passion for the (Im)possible. Jacques Ranciere's Politics without
Politics", European Journal of Political Theory, C. 5, S. 4, 2005.
Dillon, Michael ve Neal, Andrew (ed.), Foucault on Politics, Security and War, Londra:
Palgrave/Macmillan, 2008.
Dillon, Michael, "Lethal Freedom: Divine Violence and the Machiavellian Moment",
Theory and Event, C. 11, S. 2, 2008
Dillon, Michael ve Reid, Julian, The Liberal Way of War: Killing to Make Life Live,
Londra: Routledge, 2009.
Dillon, Michael, "Violences of the Messianic", Ed. Bradley ve Fletcher, The Politics to
Come: Power, Modernity and the Messianic, 2010 iinde.
Fletcher, Paul, Disciplining the Divine: Toward an (Im)political Theology, Londra: Ash
gate, 2009.
Flynn, Thomas, Sartre, Foucault and Historical Reason. Volume 2. A Poststructuralist
Mapping of History, Chicago: Chicago University Press, 2005.
Foucault, Michel, Language Counter Memory Practice, Ithaca: Cornell University
Press, 1997.
Foucault, Michel, "Philosophy and the Death of God", ed. Jerome R. Carrette, Religi
on and Culture, Londra: Routledge, 1999.
Foucault, Michel, The Archaeology of Knowledge, Londra: Tavistock, 1972. [Bilginin
Arkeolojisi, ev. Veli Urhan, 2011, Ayrnt]
Foucault, Michel, The Order of Things, Londra: Routledge, 1989.
Foucault, Michel, "What is Enlightenment?", Ed. Paul Rabinow, The Essential Works
of Michel Foucault. Volume 1, Ethics, Subjectivity and Truth iinde, New York; The
New Press, 1997.
Cogito, say: 70-7 1 , 2012
533
534
Michael Dillon
535
537
538
Mark Poster
519
540
Mark Poster
iin ayrlan yerler nelerdir? Bu eitli zne ilevlerini kim yerine getirebi
lir? Ve tm bu sorularn berisinde, bir kaytszlk/ farkszlk [indifference]
kprtsndan baka neredeyse hibir ey duymayz: Kimin konutuunun
ne nemi var? 10
Facebook, Youtube gibi sohbet odalar, e-posta, blog, web sayfas ve sosyal
medya sitelerini nceden sezer gibidir. Foucault kimliin pheli olabildii
ve metnin akna, yaratcln itkilerine tabi klnabildii bir iletiim uza
nm tasvir ediyor ve hatta bunu arzuluyor gibidir. Ama medya kelimesine,
yazarlk eletirmeninin daarcnda yer yoktur. En sonundaysa, kendilik
kaygsnda yazmann nemine dair arada edilmi birka laf dnda, Fouca
ult medyay "zneleme/tabileme" (subjectivation) adn verdii eyin m
him bir sahas olarak teoriletirmez.
Gilles Deluze yirminci yzyl teorisinde medyann yokluunun bir baka
eitlemesini sunar. Anti-Oidipus ve Bin Yayla gibi, Felix Guattari ile birlik
te yazdklar r ac ve hatta hakimane eserlerde modernliin toplumsal
ve kltrel uzam eletirel bir ekilde irdelenir ama medyadan hi bahse
dilmez. Bu eserlerde Bat gereklii ok etkili bir ekilde yeniden dnl
mekte olsa da medyann yokluu bu abay baltalama tehdidi tar. Ayn ey
Deleuze'n film zerine iki kitab iin de sylenebilir. 1 1 Deleuze'n oylum
lu klliyatndaki tek istisna, 1990 tarihli "Denetim Toplumlar zerine Ek"
balkl ksa denemesidir ki, bu yaznn bal bile yazarn dncesinin e
perinde durduunu iaret etmektedir. ngilizce konuan sylemsel cemaatte
(DISCURSIVE COMMUNITY), dnrler bir medya tartmasna ylesine
zlem duymulardr ki bu ksack yaz kendi mtevaz konumunu aan bir
ilgi ve vgye mazhar olmutur. Baka bir sebepten deilse de srf bu hre
tinden dolay dikkatle ele alnmaya layktr.
1990'da yazd "Denetim Toplumlar zerine Ek" balkl, hayli tart
maya konu olmu o ksa yazsnda Deleuze daha ziyade, bilgisayar tekno
lojisinin mmkn kld tahakkm icrasnda kapatp-kuatc uzamsal
dzenlemelerin eksikliini vurgular. Deleuze'n argmann yeniden for
mle eden Hardt ve Negri'ye gre "deimi olan ey" udur: "Kurumlarn
10 Foucault, "What is an Author?", s. 119-120 [Sonsuza Giden Dil, (Seme Yazlar, 6), ev. Ik
Ergden, stanbul: Ayrnt, 2006, s. 249] (eviri deitirilmit ir - ed. n.)
11 Deleuze, Cinema 1: The Movement-lmage; Cinema 2: The Time-lmage.
541
543
544
Mark Poster
545
547
548
Mark Poster
Bir baka okumaya greyse, tpk yirminci yzyln ikinci yarsndaki pek
ok Batl eletirel teorisyen gibi, Foucault'nun da kafas karktr. Modern
liin byk st-anlatlar km, ikna ediciliini ya da yorumlayc gcn
kaybetmiti. Bu durum, uluslararas ilikilerde Avrupa'nn, hatta belki de
Bat'nn hegemonyasn kaybetmesi, kresellemenin ilerlemesi, rklk kar
t yurttalk haklar hareketinden feminizme, gey haklar savunucularn
dan ekoloji hareketlerine, smrgecilik sonras siyasetten -bu tartma iin
en nemli husus olan- yeni medyann usuz bucaksz yaylmna varncaya
dek yeni hareketlerin ykselii dahil olmak zere, baz temel yeni eilimle
rin ortasnda ortaya kmt. Bununla yzlememiz gerekir artk: Eletirel
entelekteller insanln genel kaderi meselesine ikna edici alternatifler su
namyordu. 1960' lardan itibaren birok nemli muhalif inisiyatif domutu;
ama bunlarn hibiri, Marx' amlayarak sylersek, "tarihin bilmecesini
zecei ve kendini yle bilecei" vaadinde bulunmamt.
imdilerde neo-liberalizm kendini olumlayc bir ekilde bir zm ola
rak sunmaktadr, ama bunun bir dzmece olduu, ulustesi kapitalizmin ve
siyasi iktidarn merkezlerindeki sekinlerinin alayc bir ekilde glmseme
sini salayan dalkavuka resmedilmi bir dnya tablosu olduu aktr. Akl
banda hibir entelektel bu grle ittifaka giremez. Zaten Foucault'nun
da yle yapmadna inanyorum.
Deleuze bilgisayarlatrlm "denetim toplumu"nun eserlerinin blne
mez eyi/bireyi oaltp blnebilen bir eye* dntrd kansndadr.
Veritabanlar insanlar paralara ayrmakta, i piyasalar seyyar bir igc
n talep etmekte, reklam ve yeni retim yntemleriyse kitleyi zerek "kiile
tirilmi" tketicilere dntrmektedir. Ortaya kan sonu postmodern, o
ul benlik olarak fark edilebilir. Ama Foucault disiplinci iktidarn erevesin
de bile bu ileyilerin ounu sezmiti: Mahkum, kriminologun dosyasnn
yardmyla, bireyletirilmi, kiiletirilmi bir vaka haline gelmiti. Ayn etki
okul gibi kurumlardaki tefti yntemlerince de retilmiti. Modern toplumun
her yerinde, "norm" gstergesi altnda rgtlenen disiplin, bireyi hem bir snf
adlandrmas hem de bir ii olarak ina etmiti. Disiplin toplumunun "bl
nemez birey"i ile denetim toplumunun "blnebilen bireyi" arasnda bir fark
var gibi grnse de, aradaki boluk grnd kadar fazla deildir.
*
549
550
Mark Poster
Kaynaka
Bacon, Francis, The Advancement of Learning. Londra: Cassell & Conpany: 1893.
Baudrillard, Jean, "The Ecstasy of Communication", Anti-Esthetic, H. Foster (ed.),
Port Townshend, Washington: Bay Press, 1983.
Benjamin, Walter, "The Work of Art in the Age of Mechanical Reproduction", Illumi
nations, New York: Schocken, 1969, s. 217-251.
Benjamin, Walter, "On Language as Such and on the Language of Man", Ref1ections:
Essays, Aphorisms, Autographical Writings, P. Demetz (ed.), New York: Schocken
Books, 1978, s. 314-332.
Bidet, Jacques, "Foucault and Liberalism: Rationality, Revolution, Resistance", Criti
cal Horizans, (2007),C. 8, S. 1, s. 78-95
Brecht, Bertolt, "On Radio", Screen, C. 20, S. 3-4 (1979-1980), s. 19.
Chun, Wendy Hui Kyong, Control and Freedom: Power and Paranoia in the Age of Fiber
Optics. Canbridge: MiT Press, 2006.
Deleuze, Gilles, Cinema 1: The Movement-Image. Minneapolis: University of Minne
sota Press, 1986.
Cogito, say: 70-7 1, 2012
551
Michel Foucault
1926
Ecole Normale Superieure'e kabul edildi. Burada, nemli bir Hegelci olan
Jean Hyppolite, dnemin nl bilim felsefecisi ve tarihisi Georges Cangu
ilhem, Maurice Merleau-Ponty ve ona uzun yllar akl hocal yapacak olan
Louis Althusser' den dersler ald. Bu yllarda Foucault akut depresyondan
mustaripti. Birden ok intihar giriiminde bulunduu ve bu giriimlerin al
tnda yatann homosekselliinden duyduu rahatszlk olduu ne srlr.
Ald psikolojik tedavi srasnda da psikolojiye yakn ilgi duymaya balad .
Michel Foucault
1948
Ecole Normale' den mezun olarak felsefe diplomasn ald.
1950
Psikoloji diplomasn ald. Ayn yl, Althusser araclyla girdii Fransa Ko
mnist Partisi'nde siyasal eylemci olarak grev ald.
1951
Ecole Normale' de psikoloji dersleri vermeye balad. Bu dnem rencileri
nin arasnda Jacques Derrida da bulunmaktadr.
1952-1953
Fransa Komnist Partisi'nden ayrld. Psikopatoloji diplomasn ald. Lille
niversitesi'nde (Universite Lille Nord de France) Psikoloji Asistan oldu.
1954
lk kitab Zihinsel Hastalk ve Kiilik (Maladie mentale et personnalite) yaym
land. sve'teki Uppsala niversitesi'nde Kltr Ataesi olarak greve ba
lad. Orada bulunduu 4 yl boyunca dersler verdi ve doktora tezini yazd,
fakat bu tez bilimsel olmad gerekesiyle kabul edilmedi.
1958-1959
Uppsala' dan ayrld. Varova Bykelisinin yannda Kltr Ataesi olarak
grev yapt. Ksa srelerle Varova ve Hamburg niversitelerinde alt. Bu
esnada ilk byk eseri ve ayn zamanda da doktora tezi olan Klasik ada
Deliliin Tarihi'ni tamamlad.
1959
Baba Paul Foucault ld. Foucault'nun tp yerine felsefeyi semesinden t
r baba ile olun aras bozuktu.
1960
Clermont-Ferrand niversitesi'nde Felsefe Blm Bakanl'na getirildi.
Felsefe rencisi Daniel Defert ile tant. Bu tanma, Foucault'nun l
mne dek srecek ve her iki tarafn da "bir tutku ilikisi" diye tanm
layaca bir birlikteliin balangc oldu. Ayn zamanda Defert'n politik
Cogito, say: 70-71, 2012
553
554
Michel Foucault
Michel Foucault
1976
Cinselliin Tarihi l: Bilme stenci (Histoire de la Sexualite: La volonte de savoir)
yaymland.
1984
Cinselliin Tarihi 11: Hazlarn Kullanm ve Cinselliin Tarihi Ill: Kendilik Kay
gs yaymland. 25 Haziran' da Paris'te AIDS kaynakl bir hastalktan tr
ld. Foucault'nun lmnn hemen ardndan Defert, AIDES adl bir da
yanma rgt kurdu. Bu rgt, AIDS'e ilikin farkndalk yaratmay ve
hastalara tbbi ve manevi destek vermeyi amalayan ilk Fransz kurulutur.
555
,,
Dostluk
Cogito / Say: 68-69
Yazarlar Hakknda
558
Yazarlar Hakknda
Speaking Against Number: Heidegger, Language and the Politics of Calculation. (Edin
burgh: Edinburgh University Press; 2006), Terror and Territory: The Spatial Extent of
Sovereignty (University of Minnesota Press, 2009).
Tue Ellialt: 2006 ylnda Boazii niversitesi'nin Sosyoloji blmnden mezun
oldu. Sabanc niversitesi Kltrel almalar blmnde yksek lisans yaptktan
sonra, 2008 ylnda Pennsylvania niversitesi sosyoloji blmnde doktora eitimi
ne balad. Akademik ilgi alanlar toplumsal cinsiyet, cinsellik, iddet ve hukuk ko
nularnda younlamaktadr.
Sreyyya Evren: 1972 stanbul doumlu. Edebiyat, gncel sanat ve radikal siyaset
zerinde younlat. Yaznsal almalar arasnda romanlar, ksa ykler, iirler ve
eletirel denemeler yer alr. Kanlmaz, Scak Nal ve Duvar adl edebiyat dergileri
ni, Karan ve Siyahi adl post-anarist dergileri ve ngilizce yayn yapan Anarchist
Developments in Cultural Studies dergisini kartan ekipler iinde yer ald. Duane
Rousselle ile birlikte Post-Anarchism: A Reader (Pluto 2011) adl derlemeyi hazrlad.
Anarizmin tarihyazm zerine doktora almasn Loughborough niversitesi'nde
gerekletirdi.
Kathy E. Ferguson: University of Hawai' i'de siyaset bilimi ve kadn aratrmala
r hakknda dersler veriyor. Phyllis Turnbull ile birlikte Oh, Say, Can You See? The
Semiotics of the Military in Hawai'i (University of Minnesota, 199) kitabn yazd.
Hawai'i'nin askeriletirilmesi hakknda aratrma yapmaya devam ediyor. Monique
Mironesco ile birlikte Gender and Globalization in Asia and the Pacific (University
of Hawai'i Press, 2008) balkl kitab yayma hazrlad. u aralar Emma Goldman
zerine bir kitap yazyor.
Zeynep Garabetti: Doktorasn Paris VII niversitesi'nde siyaset felsefesi alannda
yapmtr. 2000 ylndan beri Boazii niversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararas li
kiler Blm'nde siyaset kuram dersleri vermektedir. Marx, Arendt ve Foucault' dan
esinlenen almalarnda neoliberalizmin yaps, siyasal eylem kuramlar ve alterna
tif toplumsal hareketlere (zellikle Krt hareketine) odaklanmaktadr.
Hayrnnisa Gksel: 2007 ylnda Boazii niversitesi'nin Sosyoloji ve Tarih B
lmlerinden mezun oldu. u anda da Amerika' da bulunan Northwestern niversite
si'nde Sosyoloji blmnde doktora almalarna devam ediyor.
Hakan Gndodu: 1969 stanbul doumlu olan Hakan Gndodu, Gazi niver
sitesi, Edebiyat Fakltesi, Felsefe Blm'nde almaktadr. Gndodu'nun gerek
Antony Flew, Kai Nielsen, Paul Kurtz, Corliss Lamont, Michel Foucault, John Dewey,
Michael Polanyi, Thomas Nagel, Gazali, bn Rd, Epikros gibi filozoflar zerine
gerekse de Seme zgrl ve Belirlenimcilik, ada Felsefede Ateist Hmanizm,
Varoluuluk, Eletirel Dnme ve retimi, Aydnlanma, Hmanizm, Hermene
utik, Tarihi Anlama, Kreselleme, Hogr, Toplumsal Kalknmann Felsefi Te
melleri gibi farkl felsefe problemleri zerine kaleme alnm telif ve tercme eitli
almalar bulunmaktadr.
Burak Kse: 2005 ylnda Boazii niversitesi Sosyoloji ve Siyasal Bilimler ve Ulus
lararas likiler blmlerinden lisans derecelerini ald. 2005-2006 yllar arasnda
ngiltere'nin Sussex niversitesi'nde Toplumsal ve Siyasal Kuramlar blmnde ykCogito, say: 70-71, 2012
Yazarlar Hakknda
559
560
Yazarlar Hakknda
text (1989), The Mode of Information: Post-structuralism and Social Contexts (1990),
The Information Subject (2001), Information Please: Culture and Politics in the Age of
Digital Machines (2006), Deleuze and New Technology (2009).
Jason Read: University of Souther Maine'de felsefe profesr. Doktora derecesini
2001 ylnda, "The Production of Subjectivity: Marx and Contemporary Continental
Thought" balkl teziyle State University of New York'tan ald. Tarih felsefesi, Kta
felsefesi, feminist felsefe alyor. The Micro-Politics of Capital: Marx and the Prehis
tory of the Present (Albany: SUNY, 2003) kitabnn yazar.
Judith Revel: 1966 Paris doumlu felsefeci. Roma niversitesi retim yesi ve ni
versite Paris 1 Pantheon-Sorbonne' da davetli retim grevlisi. "La bibliotheque fo
ucaldienne Michel Foucault au travail (CNRS-EHESS-ENS)" yesi. Michel Foucault
odakl ada felsefe almalar kapsamnda Foucault Arivi'nin talyanca edisyon
larn (Feltrinelli 1996-1998) yayna hazrlad ve Foucault zerine ok sayda makale
ve kitap yazd. u sralar Fransa ve talya'da 1968 ncesi ve sonras siyaset kuramla
rnn soykt zerine alyor.
Sreyya Su: 1971 ylnda Sivas'ta dodu. Mimar Sinan Gzel Sanatlar niversitesi,
sosyoloji blmnden lisans diplomas ald. Hacettepe niversitesi, antropoloji b
lmnde yksek lisans yapt. Kltrleen slam: Trk Mslmanlnda Senkretizm
(letiim Yaynlar) adl bir kitab var. Halen sanat sosyolojisi alannda almalarna
devam etmektedir.
Dianna Taylor: John Carrol niversitesi Felsefe Blm bakan. Michel Foucault
ve Hannah Arendt odakl Kta felsefesi ve feminizm alyor. Feminism and the Final
Foucault (University of Illinois Press, 2004) kitabn Karen Vintges'le birlikte yayma
hazrlad.
Veli Urhan: Gazi niversitesi, Edebiyat Fakltesi, Felsefe Blmnde profesr. a
lmalarndan bazlar: insann ve Tanr'nn Kiilii (Ankara Okulu Yaynlar, Anka
ra 2002), Michel Foucault ve Arkeolojik zmleme (Paradigma, stanbul 2000), Mic
hel Foucault, Bilginin Arkeolojisi (ev. Veli Urhan, Birey Yaynclk, 2. Bask, stanbul
2000), Foucault ve Bilginin Arkeolojisi (Derleme ve Tercme: Veli Urhan, Paradigma
2002).
Nilfer Zengin: stanbul niversitesi, Fransz Dili Edebiyat blmnden mezun
oldu. Galatasaray niversitesi Felsefe blmnden yksek lisans derecesini ald.
Doktorasn Paris Sorbonne'da, "Michel Foucault'da Beden ve Hakikat" balkl te
ziyle tamamlad.