You are on page 1of 17

MARİNA İŞLETMECİLİĞİ VE

YÖNETİMİ

Ülkemizde son yıllarda turizm alanındaki gelişmeler marinacılık sektörünü de


etkilemiştir.Marinalar turizm sektörünün bir parçası olmakla beraber, deniz üzerinde sunulan
bir hizmet olması yanı ile de denizcilik sektörünün de bir parçasıdır.
Turizm ve denizcilik başlı başına büyük ve ciddi sektörler olup, bu alanda faaliyet gösteren
işletmelerin büyük riskler ve zor şartlar altında çalıştığı bilinmektedir.
Marina işletmelerinin bu iki sektörün kesişim kümesi olduğu düşünülürse ne kadar girift ve
işletilmesi ciddiyet gerektiren bir yapıya sahip olduğu anlaşılır.
Bir marina kendi ürün ve pazarıyla, teknoloji ve yöntemleriyle özel bir işletme türüdür. Bu
sebeple ayrı bir konumda değerlendirilmelidir.
Marinaların Önemi

Marinalarla ilgili analizleri denizcilik ve turizm açısından ayrı ayrı ele alıp incelemekte fayda
vardır. Çünkü teknenin marina ile irtibata geçmesinden itibaren başlayan hizmetler
zincirinin teknenin marina içinde uygun bir yere güvenli bir şekilde yerleştirilmesi ve
konaklama süresince doğal tehlikelerden korunması denizcilik kapsamındaki hizmetleri,
tekne içinde bulunan insanların talep edeceği diğer hizmetler (elektrik, su, iletişim, vb.)
de turizm kapsamındaki hizmetler şeklinde ifade edilebilir.Marinalar –bulundukları
konum önemli olmakla birlikte- tekneler için öncelikle sığınma ve barınma
yerleridir.Tekne sahiplerinin marinaları tercih etmelerinde rol oynayan sebepler öncelikle
mevcut bölgedeki teknesinin güvenliğini en iyi sağlayacak bir barınma ünitesi
olmalarıdır.Diğer sebepler ise fiziksel ve sosyal imkanların,- işletmenin kalitesiyle doğru
orantılı olmak üzere – varlığıdır.
Marinalar bir çok alanda harcama gücünü kendilerine çeken ve ziyaretçiler için harcama
eğilimi veren önemli çekim merkezleridir. Ziyaretçilerin yaptıkları harcamalarla
marinalar, bölge ekonomisine hem doğrudan hem de ziyaretçilerin harcamalarının
bölgedeki diğer sektörlere sonradan yayılmasıyla dolaylı olarak katkıda
bulunurlar.Yabancı ziyaretçileri kabul etmeleri yönüyle marinalar önemli bir döviz
kazandırıcıdırlar. İhracat imkanlarının sınırlı olduğu ülkelerde marinalar, denizcilik ve
turizm aracılığıyla döviz kazandıran sınırlı kaynaklardan biri olabilmektedir.Ayrıca
marinalar bulundukları yörede işgücü istihdam edicidirler. Faaliyet sürdürdükleri
yöredeki istihdam gücü o yörenin kalkınmasına katkıda bulunurlar. Marinalar aynı
zamanda diğer endüstri ürünlerinin de önemli bir pazarı durumundadırlar.Marina
bünyesinde sürdürülen her türlü faaliyet gerekli malzeme , araç-gereç,elektrik,su,yakıt ve
diğer satın almalar o bölgedeki diğer işletmelerinde satış hacmini genişletecektir.
Son olarak marinalar o yörede oturanlar içinde önemli bir çekiciliğe sahiptir. Marinalar
restoranları, barları, alış-veriş mağazaları ve diğer üniteleri oldukça fazla bir şekilde yerel
müşteri çekmekte çoğu marinalar kendi çevrelerinin sosyal merkezi olabilmektedirler.

Denizler ve Marinalar
Marinaların gelişmesi deniz seyahatlerinin bir fonksiyonudur. Deniz insanlar için öncelikle bir
geçim kaynağı idi. Denizden geçim amacıyla yararlanmanın ilk şekli balıkçılıktı. İnsanlar
deniz ürünleri avlayarak hem kendi ihtiyaçlarını karşılıyorlar hem de satmak suretiyle
geçiniyorlardı. Daha sonraları deniz araçları ile taşımacılık faaliyetleri başladı. Ayrıca deniz
bu gelişmelerin paralelinde uygarlığın gelişmesine koşut olarak medeniyetler ve ülkeler
arasındaki kutuplaşmaların sonucunda meydana gelen savaşların yürütüldüğü uçsuz bucaksız
ve zorlu bir savaş alanı niteliği de kazandı.
Fakat bunların yanında deniz aynı zamanda insanların kendilerini dinlendirmek , doğa ile
başbaşa kalmak isteyen insanlar için bir alternatif hatta tutku haline geldi.
Balıkçılık, ticari ve askeri denizcilik için gerekli olan deniz araçlarının sığınmaları ve
barınmaları için olan ve genel tanımıyla liman olarak adlandırılan korunaklarında oluşması
tarih sürecinde gerçekleşti.Denize kıyısı olan şehirler için limanların önemi çok büyüktü.Tarih
sahnesinde limanların gelişimine ve denize gerekli önemi veren ülkeler kalkınmakta önemli
mesafeler kat etmişlerdir.
Teknelerle seyahat ederek tatil yapan gruba giren insanlarda önceleri limanlarda
konaklıyorlardı.Fakat seyahat amacıyla imal edilen deniz araçları ve sahipleri diğer amaçlarla
kullanılan deniz araçlarından ve sahiplerinden farklıydı. Bu farklılığın doğal sonucu olarak
<<yacht>> olarak tanımlanan bu deniz araçlarının ve sahiplerinin sığınma barınma
ihtiyaçlarının yanı sıra sosyal ihtiyaçlarını da karşılamak üzere marina olarak tabir edilen
işletmeler doğdu.

Marinaların Yeri ve Kuruluşu

Marinaların kuruluşunda dikkat edilecek hususlar, herhangi bir işletmenin göz önünde
bulunduracağı hususlardan farklılık taşımaktadır. Marinalar gerekli fiziki şartların var olduğu
kıyı şeridinin herhangi bir yerine keyfi olarak kurulamaz.Marinanın kurulacağı yer hem
denizsel hem karasal şartlar uygun olduğu taktirde gerçekleşebilir.
Deniz yaklaşımıyla analiz edersek ekolojik ve coğrafi şartlara dikkat etmemiz gerekmektedir.
Marinanın kurulacağı bölge deniz canlılarının ve diğer canlıların yaşamlarını tehdit
etmeyecek bir yer olmalıdır.(Deniz canlılarının üreme ve yaşam alanları gibi).Marinanın
kurulacağı yer her türlü hava şartında teknelerin güvenliğini sağlayacak bir niteliğe sahip
olmalıdır. Aksi taktirde en önemli amaç gerçekleştirilememiş olur.Tek başına bu sebep dahi
daha baştan bir kısıtlama unsurudur.Ayrıca mevcut bölgenin tarihi ve doğal yapısının
korunması zorunluluğu da bir kısıt unsurudur. Ülkemizde marina kurulması kamu ve özel
sektör tarafından yapılmaktadır.
Eylül 1997 Ulusal Denizcilik Şurası Çalışma Grupları Nihai Raporları’nın Deniz Turizmi ve
Yatçılık Çalışma Grubu Raporu’nun marina yatırımları ile ilgili konumuzla alakalı
kısımlarından alıntılar aşağıda görülmektedir:

YAT LİMANLARI YATIRIMLARI:


Ülkemizde yat limanlarının yapılmasında, işletilmesinde ve bu alanda yetkilerin
kullanılmasında ciddi bir yetki karmaşası mevcuttur.
a)KAMU TARAFINDAN YAPILAN YAT LİMANLARI:
Yüksek Planlama Kurulu ve ulaştırma Bakanlığı DLH Genel Müdürlüğü tarafından kamu
adına yapılacak yat limanlarında, turizm politikaları ve öncelikleri dikkate alınmalıdır.
b)ÖZEL SEKTÖR TARAFINDAN YAPILAN YAT LİMANLARI:
Yat limanları kıyıda ve deniz içinde yapılması zorunlu kıyı tesisleridir.Bu nedenle, kıyıda bir
kısım arazi yatırımcıya ait olsa dahi, Kıyı Yasası tanımında kalan arazi ile dolgu alanlarının
ve deniz alanının yatırımcıya tahsisi zorunludur.İşte bu nedenle, ülkemizde yat limanları özel
sektör tarafından iki yolla yapılmaktadır.

1.YOL: 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Yasası hükümleri gereğince, Turizm Bakanlığı
tarafından tespit edilen turizm alan ve merkezlerindeki yat limanı yatırımları, aynı yasa ve
Kamu Arazilerinin Tahsisi hakkındaki Yönetmelik hükümleri uyarınca yapılan ihaleler yolu
ile özel sektör tarafından yapılmaktadır.Turizm Bakanlığı tarafından yapılan ihalelerde, kira
süresi 49 yıl olup, irtifak ve kullanma hakkı sözleşmesi düzenlenmekte, bu sözleşme yatırım
tutarı üzerinden belirlenen kira bedeli hazinece tahsil edilmektedir.

2.YOL:Yüksek Planlama Kurulu Kararları uyarınca ;3996 sayılı Yap İşlet Devret Modeli
Yasası hükümleri gereğince,DLH Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ihaleler ile özel sektör
yat limanı yapabilmektedir.Bu ihalelerde, kira süresi 25 yıl olarak belirlenmekte, imtiyaz
sözleşmesi yapılmakta ve kira bedeli, ihale sırasındaki artırmada belirlenerek tahsil
edilmektedir.

YAT LİMANI YATIRIMLARINDA BÜROKRATİK İŞLEMLER


Ülkemizde bir yat limanı yapmak için ilgili kamu kurumları arasında 27.11.1995 tarihinde
imzalanan ‘Yatırımcılar Tarafından Yapılacak Kıyı Yapılarında Uygulanacak Prosedür’
gereğince; 3830/3621 sayılı Kıyı Yasası ve Yönetmeliği, 3194 sayılı İmar Yasası,618 sayılı
Limanlar Yasası,3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Yasa, 2872
sayılı Çevre Yasası ve ÇED Yönetmeliği, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Yasası ve Yat Turizmi
Yönetmeliği, 1380 sayılı Su Ürünleri Yasası, 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Kuruluş
Yasası ve yatırım alanının ilgisine göre, Orman Yasası, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Yasası gibi yürürlükteki tüm bu yasalar çerçevesinde, valilikten başlayan ilgili belediye,
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı,Denizcilik Müsteşarlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Turizm
Bakanlığı, Çevre Bakanlığı,Maliye Bakanlığı ve ilgisine göre diğer kuruluşlardan oluşan bir
bürokrasi zinciri içerisinde, yatırımcı hemen hemen ülkemizdeki mevcut kamu kurumlarından
izin ve onay almak zorundadır.Bu kurumlardan birisinin izin ve onay vermemesi durumunda,
yatırımın yapılabilmesi mümkün değildir.Plan ve projelerin tasdiki için yaklaşık 4 yıllık bir
zaman süresine ihtiyaç duyulmaktadır.

Marina Hizmetleri ve Pazarları

Müşterilerin bakış açısından bir marina, tesislerini ve hizmetlerini sunmak için devamlı hazır
tutan ticari bir ağırlama kurumudur.
Marinanın Yeri:Marinanın coğrafi olarak bir kentin içinde veya yakınında, bir kasaba veya
köyde olmasını, bu yerin çeşitli yerlere yakınlığını, çevrenin çekiciliğini, gürültüden ve diğer
rahatsız edici unsurlardan uzak olduğunu gösterir.Ayrıca konumu itibariyle teknelerin
güvenliğini garanti etmesi önemli bir unsurdur.
Tesis ve Üniteler: Pontonlar, bakım-onarım atölyeleri, çekek yerleri, çamaşırhaneler, duşlar,
restoranlar, barlar, rekreasyon imkanları ve müşterilerin yaralanabileceği hizmet ünitelerinin
tümünü ifade eder.
Hizmet: Marinanın tesis ve üniteleri aracılığıyla sunduğu belirli hizmetlerin boyutunu ve
niteliğini ifade eder; sunulan tüm hizmetlerin stil ve kalitesi personelin dikkat derecesi, hız ve
etkinlikleri gibi biçimsel ve biçimsel olmayan yönlerini içerir.
İmaj: Marinanın kişilere (hedef kitlelere )kendini ifade tarzı kişilerin marinayı algılama
biçimi olarak tanımlanabilir. İmaj marina yerinin, tesislerin ve hizmetin bir yan ürünüdür.
Fakat bu isim, görünüm, atmosfer vb. gibi bazı faktörlerle güçlendirilir. Bunlar doğayı
koruma (Mavi Bayrak), işletme hakkındaki genel görüşler somut örneklerdir.
Fiyat: Marinanın yeri, tesisler, hizmet, imaj yoluyla ve müşterilerin marina kavramının bu
öğelerinden elde ettikleri tatmine bağlı olarak takdir edilen değeri ifade eder.

Ürün Olarak Marina Tesis ve


Hizmetleri

Marinaların Tesis ve hizmetler dizisini barınma sürelerine göre müşterilerinin tüm


gereksinmelerini sağlayacak ve marinayı alış-veriş dükkanları, eğlence ve rekreasyon tesisleri
ile kendi kendine yeten küçük bir toplum olarak genişletmek mümkün ise de bu safhada
marina kavramını sadece genellikle çoğu marinalar tarafından karşılanan temel müşteri
gereksinmelerini içerecek biçimde ele almak daha uygun olacaktır. Marinaların çoğunda
temel olarak müşteri talebi, sığınma, barınma, bakım-onarım ihtiyacının tatmini şeklinde
gerçekleşir.

Marina Talebini Doğuran Kaynaklar


Marina talebini doğuran temel ihtiyaçlar denizciliğin doğası itibariyle temelde sığınma ve
barınma gereksinimidir. Tekne sahipleri seyahatlerinin gerektirdiği rotalar icabı gerek hava
şartları gerekse ihtiyaçları dolayısıyla rotalarına teğet olan marinalarda sığınma, barınma ve
bakım-onarım gibi sebeplerle konaklarlar. Ayrıca turistik ziyaret amacıyla istekleri
doğrultusundaki bölgelerde en uygun marinalarda konaklarlar.
Görüldüğü üzere bazı durumlarda tekne sahiplerinin marina hizmetlerini satın alıp almamakta
seçme şansı azdır veya alternatifleri yoktur, bazı durumlarda ise bu hizmetleri satın alıp
almamaları konusunda seçme şansları ve özgürlükleri çeşitli olabilir.
Bu ayrım bize belirli bir yörede marinalar için talep yaratan kaynakları belirlememize yardım
eder.
Doğal Kaynaklar: Bölgenin doğal şartları (deniz ve hava durumu) tekne sahiplerinin
teknelerini güvenli bir şekilde barınmasını sağlayacak bir talebi doğurur.
İhtiyaçsal Kaynaklar: Tekne sahiplerinin veya teknelerin seyahat esnasında meydana gelen
acil ya da acil olmayan ihtiyaçları (sağlık,tatlı su, yakıt,bakım-onarım, vb) da bir talep
kaynağıdır.
Rekreasyonel Kaynaklar:Bölgedeki tarihi, doğal ve diğer yöresel ve çeşitli etkinliklerle
ilgili çekicilikleri, kulüplerin, derneklerin ve diğer organizasyonların aktiviteleri talep
doğurur.,

Marina Politikaları, Felsefe ve Stratejileri

İşletmelerin neyi başarmaya çalıştıklarını belirlemek için ( büyüme, müşteri ve işgören


tatmini ve özel durumlara göre diğer amaçlar) benimsedikleri yaklaşımları ve yapmaya
çalıştıkları şeyleri başarmak için kullandıkları yöntemleri rasyonel bir biçimde
değerlendirmek gerekir.Burada cevap aranılmaya çalışılan Marina işletmemizin amacı nedir
sorusuna verilen cevapları bulmaktır.
Marina işletmelerinin amacı ondan yararlananlara Bir takım tesisler ve hizmetler sunmaktır.
Marinanın çalışanları açısından marina istihdam kaynağıdır.Sahiplerinin görüşü açısından bir
marina yatırıma karşılık bir getiri sağlar.Bunlar çok ayrı amaçlardır. Bu hedefler tamamen
finansal terimlerle ifade edilirse müşteriler kaliteli hizmet karşılığında optimal bir fiyat
isterler, işgörenler yüksek ücret, sahip ve ortaklar ise yüksek kar beklerler.
Bununla birlikte her bir taraf marina işletmesi içindeki katılımlarıyla daha geniş bir ilgiye
sahiptirler.Örneğin, marina müşterileri tesis ve hizmetlerin kalitesiyle, personel çalışma
koşullarıyla, marina sahipleri yatırımlarının güvenli olmasıyla ve taşıdıkları rollerinden
duydukları tatminle ilgilidirler.
Bu ilgi ve çıkarlardan bazısı çatışma içinde olabilir.Tarafların birbiriyle rekabet eden ve
çatışan hedeflerini uzlaştırmak marina yönetiminin görevidir.Bunu, önce işletmenin
hedeflerini sonra her bir faaliyetin hedeflerini açık ve kaesin bir şekilde belirterek
yapabilir.Bir tarafın amaçlarının maksimize edilmesi- bu müşteri olabilir, işveren veya sahibi
olabilir- diğerlerinin amaçlarının ihmal edilmesi ne bir otelin tek varlık nedeni olabilir ne de
onun sürekli başarısı için bir formül olabilir.
Genel Bölüm ve Politikalar
Bir marina, amaçlarını tanımladığı zaman onun yönetimi karar ve faaliyetlerinde bir yöne
sahip olur.Bu, aynı zamanda yönetim için bir kurallar ve ilkeler seti olarak tanımlanabilen
politikaların oluşturulmasına da bir başlangıçtır.Bu yolla işletme, elde edilecek sonuçları ve
bu sonuçlara ulaşmasında kullanılacak araçları belirterek, müşterilerle,işgörenlerle, pay
sahipleriyle ve diğer taraflarla ilgili tutum ve yaklaşımlarını resmi olarak tanımlar.Bu
tanımlamalar, bir bütün olarak marina için genel ilkeler varsayıldığı ölçüde, o tepe yönetimi
tarafından oluşturulmuş ve yürürlüğe konmuş genel bir politikadır.
Yönetimin kararlarına ve faaliyetlerine tam bir rehberlik sağlamak için işletmenin belirli
yönleri ve özel faaliyetlerinde daha ayrıntılı standart ilkelere ihtiyaç vardır.Bunlar, genel
politikadan çıkarılan Ve genel politika ifadelerini faaliyetlere ilişkin terimler içinde gösteren
bölüm politikaları olarak geliştirilirler.
Bir marinanın ilişkide bulunduğu müşteriler, işgörenler, pay sahipleri ve satıcılar temel
gruplar olması itibariyle temel bölüm politikaları, bu ilişkiler içinde gözlenebilecek ilkeleri
somutlaştırmak için çoğunlukla onlarla ilişkili olarak geliştirilirler. Buna göre:
  Bir müşteri politikası, genel olarak marinanın sunduğu ürünün kalite
standartları ve pazarı ilgili olarak marinanın neyi amaçladığını ifade eder.
  Bir istihdam veya personel politikası, personel bulma ve seçme, eğitim,
ücretleme, çalışma koşulları, sosyal hizmetler, terfi, emeklilik, işten çıkarma ve iş
anlaşmazlıklarının çözümü gibi konuları içerir.
  Bir pay sahipleri politikası, ortakların işletmeye katılma, bilgilenme ve kar
paylarıyla ilgili olarak bekleyecekleri haklarını tanımlar.
Marinanın iç ve dış ilişkileri içinde “başlıca tarafları” referans alarak tanımlanan bölüm
politikaları yol gösterici ilkeler sağlamakta mantığa dayalı ve yararlı bir hareket noktası
oluştururlar.Bununla birlikte, birçok durumlar için bu rehber ilkelere, marinanın finansal
yönetim, pazarlama ve satınalma gibi uzmanlık alanlarında fonksiyonel sorumluluklarını
yerine getirmede de ihtiyaç duyulmaktadır.Finansal yönetim, yukarıda tanımlanan tüm dört
ilişkinin içine girebilir ve finansal öğelerin ilkeleri birbiri ile içiçedir.

Politika Oluşturma, İletişim ve Tekrar


Gözden Geçirme

Marinanın amaçları ve politikalar olarak uygulayacağı ilkelerini tanımlamada şimdiye kadar


yapılan açıklamalar, tepe yönetimince belirlenen, örgütün alt bölümlerine yayılan, kısmanda
dış dünyaya iletilen ve her zaman geçerlilik taşıyan yazılı raporların varolduğunu
göstermektedir.
Kuşkusuz, politikaların yazıya dökülmesinin gerekliliği çok arzulanan bir durumdur. Birçok
işletmede bunu yapmaktadır. Uygulamada az veya çok derecede politikalar yazılı olarak ifade
edilir ve ilgili olan bölümlere iletilir.Biçimsel olarak (resmi biçimde)yazılı iletişime duyulan
gereksinme bir ölçüde büyüklüğün bir fonksiyonudur.
Amaçları ve politikaları tanımlamak marina yönetiminin sorumluluğundadır.Fakat, bu
sorumluluk, üst düzey yöneticilerden departman yöneticilerine ve gözetimciler düzeyine
kadar uzanır.Bu üç düzeyin amaçlara ulaşma politikaların uygulanmasına değişen derecelerde
katılma gereği vardır; politikaların oluşturulmasına da bu üç yönetim düzeyi farklı derecede
katılabilirler.Bu katılımın, uygulamada ne ölçüde gerçekleştiği bir bakıma yönetim sitiline
bağlıdır.

Marina Felsefesi
Amaçların açık bir şekilde belirtilmesi bir marinanın yönetimi için bir hareket noktası
sağladığı gibi politikaların açıkça belirtilmesi, değişik durumlar için alınacak kararlara bir
başvuru kaynağı olarak biçimsel bir çatı oluşturmaktadır.Fakat, çoğunlukla marina
işletmelerinde bir çok kurallar, inançlar ve anlaşmalar vardır ve bunlar politika olarak formüle
edilemezler; fakat kişilerin nasıl hareket edeceklerine etki ederler ve marinanın her günkü
faaliyetinin bir parçası olarak görülürler.Onlar, bazen “ortak doktrin” veya işletmenin
“felsefesi” olarak belirtilebilen bir kavram içinde yer alırlar.Bir takım felsefeler, yönetim ve
personele müşteriler, satıcılar ve diğerleriyle olan ilişkilerinde rehberlik eden ahlaki
standartlarla ilgili olmak zorundadır.
Bir felsefe, yönetimin daha genel bir tutumunu da ifade edebilir.Yönetim katılıma gerçekten
inanıyorsa, işgörenler marinanın yönetimine katılabilirler ve onları etkileyen konularda
kendilerine danışılmasını bir hak olarak göreceklerdir.Kararlara katılma, yönetim ve işletme
içinde az veya çok otomatik bir şekilde kabul edilen,felsefemizin bir parçası olabilir.

Plan ve Stratejiler

İşletmenin amaçlarını izlemede marina yönetimi politikalar ve felsefeler tarafından


yönlendirilir. Amaçlara ulaşmak için işi kendi haline bırakarak bir kimsenin elinden gelen her
şeyi yapması ve ne kadar aldığını görmesi mümkündür.Amaçlara ulaşmada daha etkili bir
alternatif ve daha güvenilir bir yol, ne olacağını planlamaktır.Planlama, yarın ne olabilir, ne
olması gerekir;istenen durum nasıl gerçekleştirilecektir gibi, gelecekle yaratıcı bir ilişkinin
geliştirilmesidir.
Planlar marinanın ulaşılabilir amaçlarını faaliyet dönemleri içine – birkaç ay veya bir yıla
kadar (kısa vade); birkaç yıl (orta vade); birkaç yıldan fazla (uzun vade)- yayan araçlardır.
Planlar normalde, örneğin politikalardan daha ziyade rakamlarla ifade edilen
araçlardır.Planlar, ulaşılabilecek hedefler varsayarlar ve onları mümkün olduğu kadar verilen
zaman periyodu içinde ölçülebilir terimlerle ifade ederler.Örneğin, kapitalin geri dönüşümü,
satış hacmi, büyüme oranı finansal hedeflerle ilgili örneklerdir.
Planlar, marina stratejilerinin bir ifadesi olarak görülebilir.Belirli bir pazarın ihtiyaçlarına
cevap vermek için, amaçlarını izlemede otelin kullandığı temel kaynaklar işgücü ve
paradır.Seçilen pazarlarda nasıl rekabet edileceği konusunda kararlar verilmek zorundadır.
(pazar stratejisi).Ne kadar personel istihdam edilecek, hangi pozisyonlarda ve hangi becerilere
sahip olacaklar; bununla ilgili kararlar işgücü piyasasında nasıl rekabet edileceği alınması
gereken kararlardır.(istihdam stratejisi).Yine, marinayı finanse etmede hangi sermaye
kaynaklarından yararlanacağımız, nakit akımının yeterli olması için ne kadar fon sağlamamız
gerektiği ve maliyetlerin nasıl kontrol altına alınacağı ile ilgili kararlar finansal karlılık
ölçüsüne göre alınırlar (kar stratejisi).
Marina stratejileri, bu nedenle, hedefler ve planlarla bağlantılıdırlar ve marina işletmesinde
faaliyetlere yönelik planlama için bir araçtırlar.

Marina Organizasyonu ve Yönetimi

Organizasyonun Tanımı
İşletmelerde planlama aşamasında belirlenen hedeflere ulaşabilmek için kurulması gereken
sistemli yapı organizasyonu oluşturmaktadır. Organizasyon,işletmeyi meydana getiren
bölümler arasındaki ilişkileri düzenleyen ve belirlenen amaçları gerçekleştirmek gayesiyle
üst yönetimce oluşturulan biçimsel bir yapı olarak ifade edilebilir.
Organizasyon, insan-makine ilişkileri ile birlikte, insanın, insan ile olan ilişkilerinin bütününü
kapsamaktadır. Bu nedenle, organizasyon karmaşık ve sosyal nitelikli özellik olarak da
açıklanmaktadır.
Organizasyon “kişilerin tek başlarına gerçekleştiremeyecekleri amaçları, başkaları ile bir
araya gelerek bir grup halinde gayret, bilgi ve yeteneklerini birleştirerek gerçekleştirmelerini
sağlayan bir işbölümü ve koordinasyon sistemidir”.

Organizasyon Sürecinin Aşamaları

Organizasyon sürecinin aşamaları aşamaları aşağıdaki şekilde açıklanmaktadır.


a) a) İstenen Amaçların Belirlenmesi
Organizasyon sürecinin birinci aşaması işletme amaçlarının belirlenmesidir.Belirlenen
amaçları, başarılı bir organizasyon yapısının oluşturulması ile
gerçekleştirilmektedir.Organizasyon başarısı ise; gerekli unsurların etkili ve verimli bir
biçimde ve uyum içinde biraraya getirilmesi ile mümkün olur.
b) b) Yapılacak İşlerin Belirlenmesi ve Gruplandırılması
İşletmelerde yapılacak işler öncelikli olarak planlama çalışmalarında tesbit edilir.Bu aşamada,
hazırlanan planların amaçları ve bu amaçlara nasıl, ne zaman ve hangi yöntemlerle
ulaşılacağı belirlenir. Daha sonra, planlanan faaliyetler öngörüldüğü biçimde, en verimli
ekonomik bir şekilde düzenlenir, gruplandırılır ve bölümlere ayrılarak amaca uygun bir
sistemle organize edilir.
c)İşgörenlerin Seçimi ve Değerlendirilmesi
İşletme faaliyetleri ile ilgili planlama çalışmaları tamamlandıktan sonra, sözkonusu
faaliyetlerin hangi işgörenler tarafından yapılacağı tesbit edilir.İşletmeye alınacak işgörenlerin
seçimi iş analizinin belirlendiği kriterlere ve standartlara göre belirlenir.Bu seçimde, yüz yüze
görüşme, yazılı sınav, referanslar gibi çeşitli araçlar kullanılır.
c) c) İşlerin Görüleceği Yer, Araç ve Yöntemlerin Belirlenmesi
Organizasyon sürecinin bu son aşamasında, işgörenlerin işlerini görecekleri yer, araç ve
bunların gerçekleştirilme yöntemlerinin belirlenmesiyle ilgilidir.Her işgörenin görevini yerine
getirmede gerekli olan fiziki ve çevre şartlarının sağlanması gerekmektedir.

Marina İşletmelerinde Organizasyon

Marina işletmelerinin başarılı olabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi, faaliyetlerindeki


başarısına bağlıdır.Bu anlamda organizasyon;örgüt yapısında yer alan bölümlerde yetki ve
sorumlulukların belirli mevkilere dağıtımı ve bunlar arasındaki ilişkilerde zorunlu bir
koordinasyonun gerekliliğinin olmasıdır.
Marina işletmeleri organizasyon yapısını oluştururken kısa ve uzun vadeli hedefler dikkate
alınmalıdır. İşletmenin geleceği bakımından bu uzun vadeli hedeflerle, kısa vadeli hedeflerin
çelişmemesi gerekir.Marina yöneticilerinin işletmelerinin özelliklerini dikkate alarak en
uygun organizasyon yapısını oluşturmaları gerekir.Organizasyon yapılarının teknolojik ve
sosyal değişmelere ayak uyduracak şekilde devamlı suretle güncellenmesi gerekir.

Bir Marinanın Organizasyon Yapısının


Şeması
Mali ve İdari İşler
• Muhasebe Elemanı • Şoför
• Personel Elemanı • Servis Elemanı
• Kasa Elemanı

Bu departmanın başlıca görevi marinanın gelirleri ve giderlerini ayrıntılı bir şekilde


inceleyerek maksimum verim sağlayacak biçimde, maliyetleri,fiyatları ve ödemeleri kontrol
etmek suretiyle işletmenin gidişatına ışık tutmaktır.

Teknik Servis Departmanı

• Tesisat • Lift Operatörü

• Marangoz •Tekne Elektrik


• Bahçevan • Teknik Taşeronlar
• Temizlik Taşeronu

Teknik servisin öncelikli görevi marinada bulunan teknelerin bakım-onarım işleriyle


ilgilenmek,karaya çekilecek teknelerin emniyetli bir şekilde transferlerini yapmaktır.Ayrıca
marina içinde kullanılmakta olan araç, gereç ve donanımların her zaman iyi bir şekilde
işlevlerini yapacak biçimde hazır bulunmasını sağlamakla görevlidir.
Güvenlik Departmanı

Marina tesislerinde konaklayan konuklar ile tesiste çalışan tüm personelin, güvenliğini
sağlayarak rahat ve huzur dolu bir ortamı sağlamak bu departmanın başlıca görevidir.

Liman Hizmetleri ve Genel Hizmetler

Teknelerin marina ile irtibata geçtiği andan itibaren, konaklama esnasında ve marinadan
ayrılırken güvenliğini,emniyetini sağlarken konaklama süresince teknenin ve tekne sahibinin
bürokratik işlemlerde dahil olmak üzere her türlü sorunu ile ilgilenir ve çözümler getirmek
suretiyle yatçılara hizmet verir.

Marina Yönetimi

Yönetim Kavramı

İnsanların topluluk halinde yaşamaya başlamaları ile birlikte, kişisel ve müşterek amaçlarını,
gerçekleştirme noktasında organize olmak ve aynı zamanda başka insanların idaresinde
olmak durumunda kalmışlardır.İnsanlar çeşitli amaçlarını kişisel olarak gerçekleştirebilme
zorluğu karşısında, çabalarını ve kaynaklarını birleştirerek istenen amaçlara ulaşabilirler.Bu
zorunluluk, bireylerde vazgeçilemez içgüdüler haline gelmiş ve uygarlık ilerledikçe daha
gerçekçi ve bilimsel yollar takip edilerek amaçlara ulaşılmaya çalışılmıştır.Yönetimin temel
özelliği, çeşitli bilim dalları tarafından geliştirilmiş bilgilerin, bilimsel yaklaşım ve teknikler
kullanılarak uygulanmış olmasıdır.Bu bakımdan başlangıçta; bir işletmenin istenilen amaçlara
ulaşmasında yönetme yeteneğinin bireylere bağlı olduğu ve bazılarının doğuştan sahip olduğu
bu yeteneklerini belli konularda eğitim görerek ve iş tecrübesi kazanarak geliştirebilecekleri
fikri benimsenmiştir.Ancak, yönetimin gittikçe önem kazanması ve yeni sorunlarla
karşılaşması nedeniyle değişik bilim dallarındaki araştırmacıların dikkatini yönetime ilişkin
konulara yoğunlaştırmalarına neden olmuştur.

Yönetimin Tanımı
Evrensel bir süreç olduğu konusunda görüş birliğine varılmış olan “yönetim” kavramı
günümüzde değişik şekillerde tanımlanmaktadır.
Yönetim “insanların işbirliğini sağlama ve onları bu amaca doğru yürütme iş ve çabalarının
toplamıdır”.
Yönetim “işletmenin amaçlarına ulaşmak için birey ve grup faaliyetlerinin koordine edildiği
süreçtir.”
Yönetim “bir işletmede amaçlara ulaşmak için işbirliği yapmak ve çalışmaların amaç
doğrultusunda düzenlenmesidir.”
Yönetim “başka kişilerin çabaları aracılığıyla amaçların başarılması sürecidir.Prof.Dr. Hasan
Olalı’ya göre; “Yönetim sahip oldukları otorite ve sorumluluklarını bilen ve bunları bir bütün
ortaya koyma yolunda teşebbüsün diğer araçları ile beraber kullanan insanlar topluluğudur.”
Bu tanımlardan sonra , marina işletmelerinin özellikleri de dikkate alınarak yönetimi şöyle
tanımlayabiliriz. “İşletmelerin belirlenen amaçlara ulaşmasında; karlılığı maksimum kılmak,
işgörenlerin amaçları ile işletmenin amaçlarını bütünleştirerek motivasyonu artırmak ve
işletmeye sosyal çevrede olumlu bir imaj yaratmak amacıyla faaliyetlerin planlanması,
organize edilmesi, koordinasyonu ve denetimi ile ilgili olarak yapılan faaliyetlerin
bütünüdür.”
Arcan CAMGÖZ
Deniz İşletmeleri ve Yönetimi Anabilim Dalı

Faydalanılan Kaynaklar:
Modern Otel İşletmelerinde Yönetim ve Organizasyon(Yrd.Doç.Dr. Burhan Şener)
Otel İşletmeciliği ( S.Medlik)
Marina Yetkilileri ile Görüşmeler

You might also like